Professional Documents
Culture Documents
MONDAY(Pazartesi)
TUESDAY(Sal)
WEDNESDAY(aram
ba)
THURSDAY(Perembe
)
FRIDAY(Cuma)
SATURDAY(Cumartesi
)
SUNDAY(Pazar)
MONTHS
JANUARY(Ocak)
FEBRUARY(ubat)
MARCH(Mart)
APRIL(Nisan)
MAY(Mays)
JUNE(Haziran)
JULY(Temmuz)
AUGUST(Austos)
SEPTEMBER(Eyll)
OCTOBER(Ekim)
NOVEMBER(Kasm)
DECEMBER(Aralk)
SUBJECT PRONOUNS
(AHIS ZAMRLER)
ngilizcede ilk olarak renilmesi gereken temel kelimeler zamirlerdir. Bu kelimeler Trke'de olduu gibi
isimlerini yerine kullanlr ve "zamir" diye adlandrlr. Doadaki her bir nesnenin mutlaka bu zamirler
tarafndan bir karl vardr. Cmlenin "znesi" konumunda bata bulunurlar ve cmle iinde baka bir
grevleri yoktur, yerleri asla deitirilemez.
I . Ben
You Sen,Siz
He . Erkekler iin O
She Bayanlar iin O
It . Cansz ve hayvanlar iin O
We Biz
They Onlar
ngilizce cmle yapsn incelediimizde her zaman Subject (zne) - Verb (Eylem) - Object (Nesne) ana
formlyle karlarz. Bu formlde zamirler her zaman "S" konumundadr.
EXAMPLES
I am a teacher (Ben bir retmenim)
She is ill (O -kz- hastadr).
They are playing football. (Onlar futbol oynuyorlar.)
We are studying English. (Biz ngilizce alyoruz.)
POSSESIVE PRONOUNS
(YELK ZAMRLER)
yelik zamirleri ismin kime ait olduunu belirterek, ahs zamirlerine ait alt eleri yani nesneleri anlatmak
iin kullanlr.
His . Erkekler iin Onun
Her Bayanlar iin Onun
Its .. Cansz ve hayvanlar iin Onun
Our Bizim
Your Senin,Sizin
Their Onlarn
My . Benim
DKKAT!
yelik zamirleri asla tek bana kullanlamaz. Kendilerinden sonra mutlaka bir isim gelmesi
gerekir.
EXAMPLES
His school (onun okulu)
His girlfriend (onun kz arkada)
Her car (onun arabas)
Her house (onun evi)
Your mother (senin annen)
Your mistake (senin hatan)
Our family (bizim ailemiz)
Our living room (bizim oturma odamz)
Our teacher (bizim retmenimiz)
Their money (onlarn paras)
Their table (onlarn masas)
Their television (onlarn televizyonu)
My sister (benim kz kardeim)
My exam (benim snavm)
ARTICLES (a-an-the)
A/AN
A-an isimlerin nne gelir ve onlarn btn benzerleri iinden herhangi bir tanesi olduunu belirtmeye
yarar. rnein bir kei srsnden hi ayrm yapmadan bir tanesini seelim. Bu setiimiz kei herhangi bir
zellii olmayan, btn benzerleri iinden sadece herhangi biridir. Veya bir ey not almak iin karmzdan
bir kalem istediimizde, herhangi bir kalem istiyoruzdur. ngilizcede isimleri kullanma ihtiyac
hissettiimizde mutlaka onlar genelletiren ( herhangi bir anlam veren ) baz eklere ihtiya duyulur ve bu
ekler ngilizce gramerinde Article diye adlandrlr.
simler sessiz bir harf ile balyorsa nne (a), sesli bir harf ile balyorsa (an) getirilir.
Examples;
a pencil (bir kalem)
a book (bir kitap)
a teacher (bir retmen)
an apple (bir elma)
an engineer (bir mhendis)
an inspector (bir mfetti)
a ve an sadece isimlerin nne gelir, sfat veya fiilerin nne kesinlikle gelmez. Ayrca a veya an
gelen isimler mutlaka tekil olmaldr, oul isimler article almaz.
a house
an animal
a go (yanl, nk go bir fiildir)
Sesli ve sessiz harf kavram ngilizce'de kelimelerin yazl deil okunuuyla ilgilidir. rnein "university"
kelimesinin ilk harfi sesli olduu halde okunuu "yunivrsiti" eklinde olduu iin bana a gelir. Veya "hour"
kelimesinin ilk harfi sessiz olduu halde "ar" eklinde okunduundan kelimenin bana an gelmesi gerekir.
a university
an hour
ngilizce'de saylamayan isimlerin nne "a" veya "an" gelmez. ngilizce'deki saylabilen ve saylamyan
kelimelerin mant Trke'ye gre terstir. rnein Trke'de "bir bardak veya bir ie su anlamnda "bir su"
diyebildiimiz halde, ngilizce'de byle bir kullanm yoktur.
sun (gne)
North pole (kuzey kutbu)
South pole (gney kutbu)
earth (dnya)
world (dnya)
moon (ay)
sky (gkyz)
air (hava)
weather (hava)
wind (rzgar)
rain (yamur)
Everest (dalar)
Nile (nehirler)
Mediterrenian (denizler)
Atlantic Ocean (okyanuslar)
Bahamas (adalar)
zel isimler kesinlikle "the" almazlar. Ancak eer lkeler birleik devletlerden oluuyorsa
"the" alabilir.
the
the
the
the
the
John (yanl)
Mary (yanl)
Ankara (yanl)
England (yanl)
United States of America (doru)
...de, ...da
Into:
On:
Onto:
zerinde (hareketli)
Under:
altnda
Up:
yukarya, yukarda
Down:
aaya, aada
After:
...den sonra
Before:
...den nce
With:
ile
Without:
...sz
Of:
...nn
Off:
haricinde, dnda
By:
Near:
Next to:
Like:
gibi
Unlike:
aksine
As:
olarak
From:
Out of:
Beyond:
tesinde
Behind:
arkasnda
Beneath:
(yerin) altnda
Beside:
Over:
stnde (temas olmadan) over bir nek olarak kullanlrsa sonrasndaki kelimeye
ar, fazla anlamn katar.
KARIIK EDATLAR
n spite of:
...e ramen
Despite:
Due to
Owing to
On account to:
...den dolay
Because to
n view of
Regarding
Concerning
As regards:
...e ilikin
With regard to
About
n case:
...durumunda
n the event of
n terms of:
itibariyle, bakmndan
According to:
n addition to:
...e ilaveten
nstead of
n place of
...nn yerine,
...cek yerde
Rather than:
...den ziyade
Apart from:
...den baka
Prior to
...den nce
Before
Unlike
n contrast to
...nn aksine
Different from
As well as:
n relation to
...e oranla
n proportion to
By way of:
yoluyla
By means of:
vastasyla
bakmndan
With regard to
For my part
bana gre
As far as I am concerned
As well as
n addition to
ayrca, yansra
Besides
Appart from
PLURALS
'OUL YAPILMA KURALLARI'
Baz isimleri sayabiliriz, baz isimleri ise sayamayz.Saylabilen isimler tekil veya oul olabilirler ama
saylamayan isimler daima tekildirler.
a.
b.
c.
d.
Sonu f , fe ile biten isimler shelf , knife ( ves ) alarak , shelves , knives
e.
f.
g.
Sonu y ile bitip kendinden nce bir sesli harf gelmesi durumunda toy ( s ) alarak , toys , boys
h.
i. Bir kural eliinde formlize edilebilen herey ngilizce Gramerinde dzenli diye adlandrlr.
Yukarda belli kurallar erevesinde ogul yaplabilen isim katogorileri gsterilmitir.Belli bir kural snfna
girmeyen ve bunun sonucunda ayr ayr ezberlenmek zorunda kalnan kelimeler ise dzensiz yaplardr.
Aada s ve trevleri ile oul yaplamayan ayr ayr ezberlemek zorunda olduumuz dzensiz
isimler yer almaktadr.
man adam men adamlar
woman kadn women kadnlar
person kii people kiiler
foot ayak feet ayaklar
fish balk fish balklar
louse bit lice bitler
mouse fare mice fareler
child ocuk children ocuklar
Trke'de byle bir zaman olmad iin ngilizce renen Trklerin en ok zorlandklar zaman Present Perfect Te
renilse de kullanmn iyice zmsemek iin bir sre gemesi gereklidir.
EXAMPLES:
I have seen that movie many times. (Bu filmi birok kez seyrettim.)
I have never seen that movie. (Bu filmi hi seyretmedim.)
"PRESENT PERFECT TENSE" TABLO
(+)
I have played
You have played
He has played
She has played
It has played
We have played
They have played
(-)
I haven't played
You haven't played
He hasn't played
She hasn't played
It hasn't played
We haven't played
They haven't played
(?)
Have I played
Have you played?
Has he played?
Has she played?
Has it played?
Have we played?
Have they played?
We use the Present Perfect to say that an action happened at an unspecified time before now. The exact
(Present Perfect Tense gemite belirsiz bir zamanda yaplm bir eylemi anlatmak iin kullanlr. Eylemin
nemli deildir.)
EXAMPLES:
I have seen that movie twenty times. (Bu filmi yirmi kez seyrettim.)
I think I have met him once before. (Sanrm onunla daha nce tantm.)
There have been many earthquakes in California. (Kaliforniye'da bir ok deprem oldu.)
Has there ever been a war in the United States? (Amerika'da hi sava oldu mu?)
Yes, there has been a war in the United States. (Evet, Amerika'da bir sava oldu.)
People have traveled to the moon. (nsanlar aya seyahat etti.)
DKKAT! Gemite belirsiz bir zaman tanm ngilizce renenler iin biraz kafa kartrc olab
daha detayl aklamalar verilmitir.
1 Experience (Tecrbe)
You can use the Present Perfect to describe your experience.
(Present Perfect Tense hayatnzda geirmi olduunuz tecrbeleri anlatmak iin kullanlr. Tecrbelerden
yoktur.)
EXAMPLES:
EXAMPLES:
You have grown since the last time I saw you. (Seni son grdmden beri bymsn.)
The government has become more interested in arts education. (Hkmet sanat eitimiyle daha fazla ilg
Japanese has become one of the most popular courses at the university. (Japonca niversitede en popule
My English has really improved since I moved to Australia. (Avusturalya'ya tandmdan beri ngilize ge
3 Accomplishments (Baarlardan bahsederken)
We often use the Present Perfect to list the accomplishments of individuals and humanity. You cannot me
(Bu zaman ayrca kiisel veya insanln kazanm olduu baarlar anlatmak iin kullanrz. Byle durum
veremeyiz.)
EXAMPLES:
Man has walked on the moon. (nsan ayda yrd.)
Our son has learned how to read. (Olumuz okumay rendi.)
Doctors have cured many deadly diseases. (Doktorlar birok lmcl hastal tedavi ettiler.)
Scientists have split the atom. (Bilimadamlar atomu paraladlar.)
4 An Uncompleted Action You Are Expecting (Tamamlanmas beklenen eylem)
We often use the Present Perfect to say that an action which we expected has not happened. Using the P
are still waiting for the action.
(Present Perfect Tense'i gereklemesini beklediimiz bir eylemin henz olmadn anlatmak iin kullanr
hala bu eylemin gereklemesini beklediimiz anlamna gelir.)
EXAMPLES:
James has not finished his homework yet. (James henz devini bitirmedi.)
Susan hasn't mastered Japanese, but she can communicate. (Susan Japonca'da henz uzmanlamad, am
Bill has still not arrived. (Bill hala gelmedi.)
The rain hasn't stopped. (Yamur durmad.)
We also use the Present Perfect to talk about several different actions which occured in the past at differ
suggests the process is not complete and more actions are possible.
(Present Perfect Tense'i gemite farkl zamanlarda gereklemi birka eylemi anlatmak iin kullanrz. A
srecin bitmemi olduu ve eylemlerin devam edecei anlam da vardr.)
EXAMPLES:
The army has attacked that city five times. (Ordu ehire be kere saldrd.)
I have had four quizes this semester. (Bu dnem drt tane quiz oldum.)
We have had many major problems while working on this project. (Bu proje zerinde alrken bir sr b
She has talked to several specialists about her problem, but nobody knows why she is sick.
(Sorunuyla ilgili birok uzmanla konutu, ama kimse onun niye hasta olduunu bilemedi.)
since - for - ever - never - just - already - yet - this week - this year - once - twice - three t
recently
(-)
I wasn't playing
You weren't playing
He wasn't playing
She wasn't playing
It wasn't playing
We weren't playing
They weren't playing
(?)
Was I playing?
Were you playing?
Was he playing?
Was she playing?
Was it playing?
Were we playing?
Were they playing?
Use the Past Continuous to indicate that a longer action in the past was interrupted. The interruption is usually a
Past Continuous Tense gemite yarda kesilen uzun olaylar anlatmak iin kullanlr. Daha uzun olan eylemi yard
Past tense ile ifade edilir.
EXAMPLES:
I was watching TV when she called. (O aradnda televizyon seyrediyordum.)
When the phone rang, she was writing a letter. (Telefon aldnda mektup yazyordu.)
While we were having a picnic, it started to rain. (Piknik yaparken yamur yamaya balad.)
Sally was working when Joe had the car accident. (Joe araba kazas geirdiinde Sally alyordu.)
While John was sleeping last night, someone stole his car. (Dn gece John uyurken birisi arabasn ald.)
USE 2 Specific Time as an Interruption
(Gemite belirli bir zamanda yaplan eylem)
In USE 1, described above, the Past Continuous is interrupted by an action in the Simple Past. However, you can
interruption.
Birinci kullanmda gemite baka bir olayla kesilen eylemlerde Past Continuous Tense kullandmz sylemitik
bir anda yaplan eylemden bahsederken de Past Continuous Tense kullanlabilir.
EXAMPLES:
Last night at 6 p.m., I was eating dinner. (Dn gece saat 6'da yemek yiyordum.)
At midnight, we were still driving through the desert. (Geceyars hala lde ara kullanyorduk)
DKKAT!
Simple Past Tense'de kullanlan zaman ifadeleri eylemin tam olarak balama veya biti zamann belirtir. Past Co
zaman eylemin balangc veya bitiini deil, yalnzca o anda eylemin yaplmakta olduunu belirtir.
EXAMPLES:
Last night at 6 p.m., I ate dinner. (Saat 6'da yemeye baladm.)
Time expressions zaman belirten ifadelerdir ve ngilizce'de her zaman iin farkl ifad
snavlarda cmlenin hangi tense olduunu anlamak iin time expression'larn bilinm
while - as
I saw him while he was driving. (Onu araba srerken grdm.)
They helped me as I was carrying some heavy bags. (Baz ar antalar tarken ba
Examples:
I had studied a little English when I came to the U.S.
(ngiltere'ye geldiimde biraz ngilizce almtm.)
They had never met an American until they met John.
(Onlar John'la tanncaya kadar hi bir Amerikalyla tanmamlard.)
PAST PERFECT TENSE "TABLO"
+
I had played
You had played
He had played
She had played
It had played
We had played
They had played
I hadn't played
You hadn't played
He hadn't played
She hadn't played
It hadn't played
We hadn't played
They hadn't played
?
Had
Had
Had
Had
Had
Had
Had
I play
you play
he play
she play
it play
we play
they play
The Past Perfect expresses the idea that something occurred before another action in the past. It can also
show that something happened before a specific time in the past.
(Past Perfect tense gemite bir eylemin, baka bir eylemden nce tamamlanm olduunu ifade eder. Ayn
zamanda gemite yaanan bir eylemin belirli bir zamandan nce olduunu sylemek iin de kullanlr.)
EXAMPLES:
I had never seen such a beautiful beach before I went to Kauai.
(Kauai'ye gitmeden nce byle gzel bir film seyretmemitim.)
Had you ever visited the U.S. before your trip in 1992?
(1992 ylndaki seyahatinden nce hi Amerika'ya gitmi miydin?)
Yes, I had been to the U.S. once before in 1988.
(Evet, 1998'den nce Amerika'da bulunmutum.)
EXAMPLES:
We had had that car for ten years before it broke down.
(Bu araba bozulmadan nce on yl bizimdi.)
By the time Alex finished his studies, he had been in London for over eight years.
(Alex almalarn bitirdiinde sekiz yldan fazla zamandr Londra'da bulunmaktayd.)
edilmektedir. Ama sonu olarak eylemin ne kadar srd de anlalr. rnein cmle saat 4'de
sylenmise, eylem iki saat srm demektir.
I haven't seen Mary since Monday. (Pazartesiden beri Mary'yi grmedim)
Olumlu cmlelerde kimi zaman for cmleden karlabilir.
- We have been married (for) 20 years. (20 yldr evliyiz.)
Bu cmlede for kullanlmasa da olabilir. Ancak;
- They haven't seen eachother for 2 years. (ki yldr birbirlerini grmediler.)
Bu cmle olumsuz olduu iin for cmleden karlamaz.
(-)
Have I been playing?
Have you been playing?
Has he been playing?
Has she been playing?
Has it been playing?
Have we been playing?
Have they been playing?
(?)
I haven't been playing
You haven't been playing
He hasn't been playing
She hasn't been playing
It hasn't been playing
We haven't been playing
They haven't been playing
RNEK TABLO
(+)
I had been playing
You had been playing
He had been playing
She had been playing
It had been playing
We had been playing
They had been playing
(-)
Had I been playing?
Had you been playing?
Had he been playing?
Had she been playing?
Had it been playing?
Had we been playing?
Had they been playing?
(?)
I hadn't been playing
You hadn't been playing
He hadn't been playing
She hadn't been playing
It hadn't been playing
We hadn't been playing
They hadn't been playing
We use the Past Perfect Continuous to show that something started in the past and continued up until
another time in the past. "For five minutes" and "for two weeks" are both durations which can be used with
the Past Perfect Continuous. Notice that this is related to the Present Perfect Continuous; however, the
duration does not continue until now.
(Past Perfect Continuous Tense, gemite bir eylemin baladn ve gemite yaanan baka bir eyleme
kadar devam ettiini ifade etmek iin kullanlr. "Be dakika boyunca" veya "iki hafta boyunca" gibi zaman
ifade eden kalplar bu tense ile kullanlabilir. Dikkat ederseniz bu tense'in kullanm Present Perfect
Continuous tens'in kullanmna yakndr, fakat bu tense'de bahsedilen eylem bu gne kadar srmemektedir.)
EXAMPLES:
They had been talking for over an hour before Tony arrived.
(Tony varmadan nce bir saatten fazla bir sredir konumaktaydlar.)
She had been working at that company for three years when it went out of business.
(irket batmadan nce yldr orada almaktayd.)
James had been teaching at the University for more than a year before he left for Asia.
(James Asya'ya gitmek iin ayrlmadan nce bir yldan fazla bir sredir niversite'de eitim veriyordu.)
USE 2 Cause of Something in the Past
(Gemiteki bir eyin nedenini belirtmek iin)
Using the Past Perfect Continuous before another action in the past is a good way to show cause and effect.
(Bu tense ayrca yaanan bir eylem veya durumun sebebini belirtirken kullanlr.)
EXAMPLES:
Jason was tired because he had been jogging.
(Jason yorgundu, nk yry yapmt/yapmaktayd.)
Sam gained weight because he had been overeating.
(Sam kilo ald nk ok yiyordu/yemekteydi.)
FUTURE CONTINUOUS TENSE
FORM Future Continuous
[WILL BE] + [VERB+ing]
EXAMPLE:
When your plane arrives tonight, I will be waiting for you.
(Bu gece uak vardnda, seni bekliyor olacam.)
[AM / IS / ARE] + [GOING TO] + [VERBing]
EXAMPLE:
When your plane arrives tonight, I am going to be waiting for you.
(Bu gece uak vardnda seni bekliyor olacam.)
NOT: "Will" Future veya "Going to" Future tensle'lerin kullanm arasnda pek fark yoktur.
Dikkat! Zaman zarflarndan sonra gelecek zaman kullanlmaz.
Dier Future Tense'lerde de olduu gibi "when" "while" "before" gibi zaman zarflarndan sonra future tense
kullanlmaz.
EXAMPLES:
While I am finishing my homework, she is going to make dinner. Doru
While I will be finishing my homework, she is going to make dinner. Yanl
"FUTURE CONTINUOUS TENSE" TABLO
(+)
I will be playing
You will be playing
(-)
I won't be playing
You won't be playing
(?)
Will I be playing?
Will you be playing?
He will be playing
He won't be playing
She will be playing
She won't be playing
It will be playing
It won't be playing
We will be playing
We won't be playing
They will be playing
They won't be playing
USE 1 Interrupted Action in the Future
(Gelecekte yarda kesilen eylemler)
Will
Will
Will
Will
Will
he be playing?
she be playing?
it be playing?
we be playing?
they be playing?
Use the Future Continuous to indicate that a longer action in the future will be interrupted. The interruption
is usually an action in the Simple Future.
(Future Continuous Tense gelecekte uzun bir eylemin yarda kesilecei durumlarda kullanrz. Uzun eylemi
yarda kesen eylem genelde "Simple Future" Tense ile kullanlr.)
EXAMPLES:
I will be watching TV when she arrives tonight.
(Bu gece vardnda televizyon seyrediyor olacam.)
I will be waiting for you when your bus arrives.
(Otobs vardnda seni bekliyor olacam.)
While I am working, Steve will make dinner. (NOTICE "am working" because of "while.")
(Ben alrken, Steve yemei yapacak.) (DKKAT "while" olduu iin "am working" gelmitir.)
I am going to be staying at the Madison Hotel, if anything happens and you need to contact me.
(Eer herhangi bir ey olur ve bana ulaman gerekirse, ben Madison Otel'de kalyor olacam.)
He will be studying at the library tonight, so he will not see Jennifer when she arrives.
(Bu gece ktphanede alyor olacak, bu yzden Jennifer geldiinde onu gremeyecek.)
USE 2 Specific Time as an Interruption
(Gelecekte belirli bir zaman belirtme)
In USE 1, described above, the Future Continuous is interrupted by an action in the Simple Future. However,
you can also use a specific time as an interruption.
(Birinci kullanmda gelecekte bir eylem dier bir eylem tarafndan blnmt. Bu kullanmda ise eylem
deil, belirli bir zaman vardr.)
EXAMPLES:
Tonight at 6 p.m., I am going to be eating dinner.
(Bu gece 6'da akam yemei yiyor olacam.)
At midnight tonight, we will still be driving through the desert.
(Bu geceyars ssz bir yolda araba kullanyor olacaz.)
USE 3 Parallel Actions
(Paralel eylemler)
When you use the Future Continuous with two actions in the same sentence, it expresses the idea that both
actions will be happening at the same time.
(Future Continuous Tense'i iki eylemle ayn cmlede kullandmzda, gelecekte iki eylemin ayn anda
yaplacan belirtmi oluruz.)
EXAMPLES:
I am going to be studying while he is making dinner.
(O yemek yaparken, ben ders alyor olacam.)
While Ellen is reading, Tim will be watching television.
(Ellen kitap okurken, Tim televizyon seyrediyor olacak)
Tonight, they will be eating dinner, discussing their plans, and having a good time.
(Bu gece kitap okuyarak, planlar hakknda tartarak iyi vakit geiriyor olacaklar.)
USE 4 Atmosphere
(Ortam)
In English we often use a series of Parallel Actions to describe atmosphere in the future.
(ngilizce'de gelecekte bir ortam anlatmak iin paralel eylemler serisi kullanrz.)
EXAMPLE:
When I arrive at the party everybody is going to be celebrating. Some will be dancing. Others are going to
be talking. A few people will be eating pizza and several people are going to be drinking beer. They always
do the same thing.
(Partiye vardmda herkes kutluyor olacak. Bazlar dansediyor olacak. Dierleri konuuyor olacak. Birka
insan pizza yiyor olacak ve bazlar da bira iiyor olacak. Onlar her zaman ayn eyi yaparlar.)
time" "as soon as" "if" "unless" gibi zaman kelimeleriyle kullanlamaz. Bu derste kullanlan tm zaman
kalplar italik yazlmtr.
EXAMPLES:
I am going to see a movie when I have finished my homework. Doru
(Dersimi bitirince bir film seyredeceim.)
I am going to see a movie when I will have finished my homework. Yanl
(-)
Will I have played?
Will you have played?
Will he have played?
Will she have played?
Will it have played?
Will we have played?
Will they have played?
(?)
I won't have played
You won't have played
He won't have played
She won't have played
It won't have played
We won't have played
They won't have played
The Future Perfect expresses the idea that something will occur before another action in the future. It can
also show that something will happen before a specific time in the future.
(Future Perfect tense gelecekte bireyden nce bir eylemin olacan ifade eder. Ayn zamanda gelecekte
belirli bir zamandan nce bir eylemin olacan ifade etmek iin de kullanlr.)
EXAMPLES:
By next November, I will have received my promotion.
(nmzdeki Kasm aynda terfi etmi olacam.)
By the time he gets home, his wife is going to have cleaned the entire house.
(O eve varana kadar kars btn evi temizlemi olacak.)
With Non-continuous Verbs ,we use the Future Perfect to show that something will continue up until another
action in the future.
(Duraan filllerle (eylem iermeyen) bu tense'i kullandmz zaman gelecekte bir eyin, gelecekte baka bir
eyleme kadar sreceini ifade ederiz.)
EXAMPLES:
I will have been in London for six months by the time I leave.
"would prefer" kalb genel tercihelirimiz deil, belirli bir durumda neyi tercih ettiimizi ifade ederken
kullanlr.
Example:
- Would you prefer coffee or tea? (Kahve mi alrsnz, ay m?)
- I'd prefer to stay at home rather than go to the cinema tonight.
(Bu gece sinemaya gitmektense, evde kalmay tercih ederim.)
WOULD RATHER (I'd rather)
"would rather" ve "would prefer" kalplar arasnda anlam olarak fark yoktur. Sadece kullanmda aadaki
fark vardr.
would rather do
would prefer to do
"would rather" kalbndan sonra dorudan fiil gelir ve ek almaz.
Examples:
- I'd rather go by car. (Arabayla gitmeyi tercih ederim.)
- I'd rather stay at home. (Evde kalmay tercih ederim.)
Transitions
To show addition
and
in addition
besides
furthermore
moreover
what's more
too
not only ... but also
both ... and
not so obvious
as well as
another
To show time
now
since
after this
at length
thereafter
already
after a few hours
in the end
afterwards
then
later
previously
formerly
at an earlier time
at the same time
simultaneously
meanwhile
in the meantime
and then
To show sequence
first, second, etc.
next
former
latter
final
last
To show purpose
to
To emphasize
obviously
in fact
as a matter of fact
indeed
what's more
even without this
especially
truly
really
certainly
moreover
in truth
above all
To compare
similarly
likewise
in like manner
parallel with
in the same category comparable to
equally important
To contrast
in order to
so that
for the purpose of
with this in mind
with this in view
To conclude
to conclude
in conclusion
thus
finally
last
to end
To infer
hence
so
therefore
consequently
as a result
for this reason
this being the case
it follows that ...
To summarize
in brief
in summary
on the whole
to sum up
in other words
briefly
in short
in conclusion
To exclude
with this exception
all except
all but
except for this
not that
but not
neither ... nor
To show condition
if
whether
To show alternatives
or
either ... or
whether ...or not
To concede
no doubt
admitting
to be sure
certainly
indeed
granted
true
in any case
in any event
even though
nonetheless
nevertheless
notwithstanding
in spite of this
To include
namely
especially
specifically
in detail
including
in particular
to list
to enumerate
To repeat
to repeat
in brief
in short
as I have said
as I have noted
in other words
once more
again
yet again
that is
To give examples
for instance
for example
to demonstrate
to illustrate
as an illustration
a case in point
another case
To paint a picture
imagine this scene
to illustrate my point
let's examine this idea closely
To mark
with respect to
as for ...
concerning
in point of reference
To link
in general
to resume
in particular
to continue
to return
along with
To refuse
no
hardly
on the contrary
never
PASSIVE VOICE
Passive voice "edilgen" anlamndadr. Bir cmlenin Active kullanmnda yklemi yapan bellidir ve zne
olarak adlandrlr. Passive kullanmnda ise zne yklemden etkilenir. Ayrca eylemi yapann, yani znenin
bilinmedii veya nemli olmad durumlarda passive kullanlr.
Active: I saw him. (Onu grdm.)
Passive: He was seen by me. (O benim tarafmdan grld.)
(Bu rnekte grld gibi aktive cmlenin nesnesi pasif cmlenin znesi konumuna gemektedir.)
Passive: The window was broken. (Cam krld.)
(Bu cmlede cam kimin krdnn nemi yoktur. Anlatlmak istenen sadece camn krlm olmasdr.)
Bilindii gibi baz fiiller yklem olduklarnda nesne alrlar ve byle fiiller "geili fiiller"dir. Nesne almayan
fiillere ise "geisiz fiiller" denir. Geisiz fiillerin bulunduu bir cmlede ykleme maruz kalmayan bir
nesne olmad iin passive formu da olamaz.
Example:
Active: Ben iyi yzerim (Bu cmlede yzmek geisiz bir fiildir.)
Passive: Ben iyi yzlrm. (Yanl! Yzmek fiilinin pasifi olmaz.)
Bunun gibi gitmek, gelmek, uyumak gibi fiiller de geisiz fiillerdir.
Inglizcede btn active zamanlarn passive formu vardr. Active bir cmleyi passive'e evirirken sadece
yardmc fiil zerinde deiiklik yaplr ve fiil nc haliyle gelir. Bu btn zaman veya modallarda ayndr.
rnek: to break - to be broken
Tm zamanlarda active-passive formunu inceleyelim.
S. Present: He writes a letter. A letter is written by him. (Bir mektup onun tarafndan yazlr)
S. Past: He wrote a letter. A letter was written by him. (...........yazld.)
S.Future: He will write a letter. A letter will be written by him. (................yazlacak.)
Pr. Perfect: He have written a letter. A letter has been written by him. (............yazlm.)
Past Perfect: He had written a letter. A letter had been written by him. (............yazlmt.)
Present Cont.: He is writting a letter. A letter is beingn written by him. (..............yazlyor.)
Past Cont: He was writting a letter. A letter was being written by him. (.............yazlyordu.)
Future Cont.: He will be writting a letter. A letter will be beingn written by him. (.............yazlyor olacak.)
Present Perfect Cont.: He has been waiting a letter. A letter has been beingn written by him.
(........yazlmaktadr.)
Past Perfect Cont.: He had been waiting a letter. A letter had been beingn written by him.
(........yazlmaktayd.)
Future Perfect Cont.: He will have been waiting a letter. A letter will have been beingn written by him.
(........yazlmakta olacak.)
Eer cmlede be fiilinden sonra V3 varsa mutlaka pasif bir cmledir. Normalde "be" fiilinden
sonra gelen fiil "ing" taks alr. Yani eer "ing" taks yoksa mutlaka "V3" gelmitir ve cmle
pasiftir. .
He is known by everyone in the area. (O blgedeki herkes tarafndan tannr veya tannyor.)
He was found guilty by the jury. (O jui tarafndan sulu bulundu.)
Over the last months, this book has been sold very well. (Geen aylarda bu kitap ok iyi satlm.)
The robbers had been followed by the police. (Soyguncular polis tarafndan takip edildi.)
He will be appointed as the new chairman. (Yeni bir bakan olarak atanacak.)
ki Nesneli Cmlelerde Passive Form
Eer cmlede iki adet nesne varsa bunlardan biri indirect object dieriyse Direct objecttir. ki nesneli bir
cmle iki farkl ekilde Passive yaplabilir. Bu cmlelerde kullanlan fiiller unlardr:
Leave: ayrlmak
Send: ndermek
Lend: dn vermek
Show: gstermek
Order: emretmek
Tell: sylemek
Pay: demek
Bring: getirmek
Promise: sz vermek
Give: vermek
Refuse: red etmek
EXAMPLES
I gave him a gift. (Ona bir hediye verdim.)
Yukardaki cmlenin iki nesnesi vardr. ndirect object = him, Direct object = gift tir. Bu durumda ayn
anlamda olan iki farkl passive ekli vardr.
He was given a gift by me. (Ona bir hediye benim tarafmdan verildi.)
A gift was given to him by me. (Bir hediye ona benim tarafmdan verildi.)
Yukardaki cmle iin una dikkat ekmek gerekir: ki nesneli cmlelerde passive formu yazarken yaln
object baa alndnda indirect objectten nce to yazlr.
REPORTED SPEECH
Indirect Speech (reported speech de denir) birisinin syledii cmleyi aktarmaya
denir.Genellikle konuma dilinde kullanlr.
Eer aktarlan eylem gemite yaplm ise, cmle gemi zaman olur. Bu kalp genellikle
bahsedilen zamandan bir nceki gemi zamanla ifade edilir.
rnein:
Jack said he came to school every day. (Jack her gn okula gittiini / geldiini syledi.)
Eer aktarlan eylem; geni zaman, gemi zaman veya gelecek zaman ile ifade ediliyorsa,
kullanlan zaman ayn kalr, deimez.
rnein:
She has said that she watches TV every day. (Her gn TV izlediini sylemiti.)
Jack will say that he comes to school every day. (Jack okula her gn geldiini sylyor.)
Eer aktarlan konu, genel geer bir olay anlatyorsa geni zaman kullanlr.
rnein:
The teacher said that phrasal verbs are very important
(retmen Phrasal Verbs lerin ok nemli olduunu syledi.)
Zamir ve Zaman Zarflarnn Deitirilmesi
Konuma aktarlrken, zamirin cmlede geen nesne ile uyumlu hale gelebilmesi iin zamiri de
deitirmek gerekir.
rnein:
She said, "I want to bring my children." (ocuklarm getirmek istiyorum, dedi. She said she wanted to
bring her children. ocuklarn getirmek istediini syledi), olur.
Jack said, "My wife went with me to the show." (ova karmla birlikte gittik), dedi.
Jack said his wife had gone with him to the show. (Jack, ova karsyla birlikte gittiini syledi.)
Konuulan an; geni zaman, gemi zaman veya gelecek zamanla uyumlu hale getirmek iin
zaman zarflarn da deitirmek gerekir.
rnein:
She said, "I want to bring my children tomorrow." (ocuklarm yarn getirmek istiyorum), dedi. ( ocuklarn
yarn getirmek istediini syledi), olur.
Jack said, "My wife went with me to the show yesterday." (Dn ova karmla birlikte gittik), dedi. (Jack, dn
ova karsyla birlikte gittiini syledi.)
Indirect Questions
Sorular aktarrken zellikle cmlelerin diziliine dikkat etmek gerekir.Evet/Hayr ile balayan
soru cmlelerini aktarrken (if) eer kullanlr.Niin, nerede, ne zaman gibi soru kelimelerini
kullanrken, cmleye bu soru kelimeleriyle balamak gerekir.
rnein:
She asked, "Do you want to come with me?" Benimle gelmek ister misin?, diye sordu.She asked me if I
wanted to come with her. Bana, onunla gidip gitmeyeceimi sordu. olur.
Dave asked, "Where did you go last weekend?" Dave, Geen hafta nereye gittin?, diye sordu.
Dave asked me where I had gone the previous weekend. Dave,geen hafta nereye gittiimi sordu. olur.
He asked, "Why are you studying English?"Niin ingilizce alyorsun?, diye sordu.
She asked me why I was studying English. Bana niin ingilizce altm sordu. olur.
Aadaki tabloda aktarlm cmleler, gemi zamanda kullanlmtr. "*"aretlenmi cmlelere
zellikle dikkat edin.Not:Gemi zaman, yakn gemi zaman ve past perfect zaman da dahil
olmak zere hepsi past perfect tense evrilmitir.
Direct Speech
Indirect Speech
He said he might go to
Denver. Denvera
gidebileceini syledi.
MODALS
Modal, Kiplik demektir. Modallar yardmc fiil sisteminden yararlanan ancak farkl fonksiyona sahip
kalplardr.
EXAMPLES
I dont walk. (Yrmem.)
I can walk. (Yryebilirim.)
Yardmc fiiller, anlamlarn ykleme katmazlar. Ama Modallar anlamlarn ykleme katarlar.
Modal'larn aada aklamal olarak verilmitir.
Can: ...e bilmek: g, yetenek
I can walk 20 miles. (Yirmi kilometre yryebilirim)
May:. ..ebilmek: olas, tahmin
me
you
you
he
she
we
they
him
her
us
them
Benim
Senin
Onun (bay)
Onun (bayan)
Bizim
Onlarn
myself
yourself/yourselve
s
himself
herself
ourselves
themselves
Kendim
Kendin / Kendiniz
Kendisi (Bay)
Kendisi (Bayan)
Kendimiz
Kendileri
She fell off her bicycle and hurt herself. (Bisikletinden dt ve kendini incitti.)
I sometimes talk to myself. (Bazen kendimle konuurum.)
He saw himself in the mirror. (Kendisini aynada grd.)
They paid for themselves. (Kendi hesaplarn dediler.)
IMPERATIVES
Emir kipi demektir. Trkede emir tm ahslara verilebilir. Ingilizcede byle deildir. Ingilizce mantna
gre emir sadece kardakine verilir. Dier ahslara emir verilmez.
Olumlu
I speak. (Konuurum.)
Olumsuz
I dont speak. (Konumam.)
You speak.
He speaks
He doesnt speak.
She speaks.
We speak.
We dont speak.
You speak.
They speak.
nglizcede emir yaps Simple Present Tense ile kurulur ve sadece kardakine verilir. Bu da sen ve siz
olmak zere iki kiidir.
inglizcede Simple Present Tensede zne sylenmedii zaman emir kipi oluturukmu olunur. Emir kipinin
mastar yapsndaki tonun atlarak olutrlduunu savunanlar da vardr. Ama bu aklama sadece olumlu
emir yaps iin geerlidir. Olumsuz emir yaps iin geerli deildir. Bu yzden Inglizcede emir kipinin
Simple Present Tenseden geldii aklamas dorudur.
Speak slowly. (Yava konu.)
Dont speak loudly. (Yksek sesle konuma.)
Sen ve siz iin emir yaps bu ekilde oluturulur. Peki dier ahslar iin emir yaps acaba nasldr?
Dier ahslar iin emir yaps izin vermek anlamna gelen let fiilinden faydalanlarak oluturulur.
Let us speak. (Konualm.)
Dier ahslar iin de emir kipi oluturulurken aslnda yine Simple Present Tenseden faydalanlr. Normalde
yukardaki cmlede yazlmam bir you vardr. zin ver konualmanlamna gelir. you atlarak weiin
emir kipi oluturulmutur. Bunu Trkeye uygun ekilde konualm diye eviriyoruz.
Emir verilecek subject pronounslar Verbden sonra geleceklerinden object pronounslar konumuna
geerler ve gideyim, gitsin, gidelim, gitsinler anlamnda emir yapsna girerler.
Olumlu
Let me speak. (konuaym.)
Let him/her speak. (konusun.)
Olumsuz
Dont let me watch. (seyretmeyeyim.)
Doesnt let him/her watch. (seyretmesin.)
Normalde letten nce you var ve yazlmayarak dier ahslar iin emir kipi oluturulmu demitik.
Olumsuzunu yazarkan de ayn mantkla letten nce you var, atlm ve sonrasnda olumsuzluk (Do not)
eklenerek dier ahslar iin olumsuz emir kipi oluturulmu olunur.
Emir kipinin soru formunu oluturmak iin de shallden faydalanlr.
Soru
Shall I answer the phone? (telefona cevap vereyim mi?)
Shall he come in? (....gelsin mi?)
Shall we go out? (........kalm m?)
Shall they be here? (burda olsunlar m.?)
Olumsuz Soru
Shall I not answer the phone? (telefona cevap vermeyeyim mi?)
Shall he not come in? (....gelmesin mi?)
Shall we not go out? (........kmayalm m?)
Shall they not be here? (burda olmasnlar m.?)
PLURAL (oul)
there are....
are there...?
there are not... (there aren't)
There are some big trees in the garden. (Bahede birka tane byk aa var.)
There are a lot of people in the school. (Okulda bir sr insan var.)
Are there any books on the table? (Masann zerinde hi kitap var m?)
Yes, there are. / No, there aren't.
How many students are there in the classroom? (Bu snfta ka tane renci var?)
THERE IS AND IT IS
There is a vase on the table. (Masann zerinde bir vazo var.)
Bu cmlede "It's a vase on the table" diyemeyiz.
AMA;
I like this vase. It's very expensive. (Bu vazoyu seviyorum. O ok pahal.)
Bu rnekte de "there is" kalbn kullanayz.
HAVE/HAS GOT
have/has got Trke'de sahip olmak anlamndadr. Sahip olduunuz bir eyi ifade etmek iin
kullanlr. Aada ahslara gre nasl kullanldn inceleyin.
POSITIVE (OLUMLU)
I have got a car.
You have got a car.
He has got a car.
She has got a car.
It has got a car.
We have got a car.
They have got a car.
NEGATIVE (OLUMSUZ)
I haven't got a car.
You haven't got a car.
He hasn't got a car.
She hasn't got a car.
It hasn't got a car.
We haven't got a car.
They haven't got a car.
QUESTION (SORU)
Have I got a car?
Have you got a car?
Has he got a car?
Has she got a car?
Has it got a car?
Have we got a car?
Have they got a car?
DKKAT!
- I have got a car. (Bir arabam var.)
Trke'ye evirirken genelde "Bir arabaya sahibim" eklinde evirmeyiz. ki dil arasndaki bu farkllk bazen
ngilizceyi yeni renenler iin sorun tekil edebilir.
yle ki;
"Benim iki kzkardeim var" cmlesini ngilizce'ye evirmek isteyen bir kii, "var" kelimesine aldanarak
"there is/are" kalbn kullanabilir ve tabi ki yanl olur. O yzden cmlenin sahiplik anlam ierip
iermediine baklmaldr.
- She has got two sisters. (Onun iki kzkardei var veya o iki kzkardee sahiptir)
- We have got many pens. (Bizim ok kalemimiz var veya biz ok kaleme sahibiz)
YANLI KULLANIMLAR
ki farkl kullanm birbiriyle kartrlrsa gramatik adan hatal olur.
Examples:
A: Have you got a pencil?
B: No, I haven't. (doru)
No, I don't. (yanl)
A: Do you have any money?
B: No, I don't. (doru)
No, I haven't. (yanl)
COUNTABLE AND UNCOUNTABLE NOUNS
(Saylabilen ve saylamayan isimler)
ngilizce'de isimler saylabilen ve saylamayan olarak ikiye ayrlr ve cmle iindeki kullanmlar farkldr.
Saylamayan isimler her zaman iin tekil kabul edilir.
rnein ngilizce'de "sa" kelimesi "uncountable"dr yani saylamaz. Bu yzden asla "s" taks alarak oul
yaplamaz. Halbuki Trke'de biz "salar" diyebiliriz. Ayn ekilde "su", "pirin" ve benzeri kelimeler hep tekil
kullanlmak zorundadr. Ayn ekilde saylamayan kelimelerin banda "a veya an" artikelini de kullanamayz.
nk "a" bir anlamna gelir.
EXAMPLES
There is a book on the table.
There are 4 books on the table.
("book" kelimesi saylabilen isim olduu iin oul olarak kullanlabilir.)
There is some water in the glass.
("su" kelimesi saylamaz olduu iin asla "there are" kalbyla kullanlamaz.
hair
money
bread
coke
coffee
milk
air
weather
cake
ADVERBS
Zarflar (adverb) eylemleri niteler. Eylemlerin nasl yapld hakknda bilgi verirler. rnek: How does he
she sing? - She sings beautifully. / (O) Nasl ark sylyor. ok gzel ark sylyor.
Dikkat!
Baz sfatlar zarf haline dntnde deimez. Bunlarn en nemlileri unlardr: fast (hzl) - fast (hzlca,
hzl bir ekilde), hard (zor) - hard (zor bir ekilde)
Good (iyi) muhtemelen en nemli istisnadr. 'good' sfatnn zarf formu 'well' (iyi bir ekilde)dir. Bu sklkla
hatal kullanan bir zarftr!
Dikkat!
Temel bir sfatn derecesi artrlm formuyla 'very' kullanmayn. rnek: good - fantastic
SOME/ANY
"some" kelimesi Trke'de "biraz/birka" anlamna gelir ve olumlu cmlelerde kullanlr.
Examples:
I'm going to buy some eggs. (Birka tane yumurta alacam.)
There is some ice in the fridge. (Buzdolabnda biraz buz var.)
We made some mistakes. (Baz yanllar yaptk.)
She said something. (Birey syledi.)
I met someone. (Birisiyle tantm.)
"any" kelimesi Trke'de hi anlamna gelir ve negatif cmlelerde kullanlr.
Examples:
I'm not going to buy any eggs. (Hi yumurta almayacam.)
There isn't any ice in the fridge. (Buzdolabnda hi buz yok.)
They didn't make any mistakes. (Hi hata yapmadlar.)
She didn't say anything. (Hibirey sylemedi.)
I didn't meet anybody. (Kimseyle tanmadm.)
This, that/these,those
This ve that Trke'de "bu" ve "u" ifadelerinin karldr. ngilizce'de kullanmlar aada
ayrntl olarak verilmitir.
Konuurken
Konuurken
Konuurken
Konuurken
bize
bize
bize
bize
EXAMPLES
This book (bu kitap) - These books (bu kitaplar)
This student (bu renci) - these students (bu renciler)
This school (bu okul) - these schools (bu okullar)
This man (bu adam) - these men (bu adamlar)
That train (u tren) - those trains (u trenler)
That building (u bina) - those buildings (u binalar)
That table (u masa) - those tables (u masalar)
DKKAT! Aadaki cmleler kesinlikle yanltr.
This books are very expensive (This tekillerle kullanld iin "books" diyemeyiz.)
These girl is very beatiful. (Ayn ekilde "these" kelimesinden sonra tekil isim kullanamayz.)
RNEK TABLO
(+)
I play
You play
He plays
She plays
It plays
We play
They play
(-)
(?)
I don't play
Do I play?
You don't play Do you play?
He doesn't play Does he play?
She doesn't play Does she play?
It doesn't play Does it play?
We don't play
Do we play?
They don't play Do they play?
Actions
(Tekrarlanan eylemler)
Use the Simple Present to express the idea that an
action is repeated or usual. The action can be a habit,
a hobby, a daily event, a scheduled event or
something that often happens.
(Simple Present Tense bir eylemin srekli tekrarland
veya allagelmi olduu fikrini verir. Bu eylem bir
alkanlk, hobi, gnlk bir olay, planlanm bir olay
veya sk sk tekrar eden bir olay olabilir.)
EXAMPLES:
I play tennis. (Tenis oynarm)
She does not play tennis. (O teniz oynamaz.)
The train leaves every morning at 8 am. (Tren her
sabah saat 8'de hareket eder.)
The train does not leave at 9am. (Tren saat 9'da
hareket etmez.)
She always forgets her purse. (O hep czdann
unutur.)
He never forgets his wallet. (O hi czdann unutmaz.)
Every twelve months, the Earth circles the sun. (Her
oniki ayda bir dnya gnein etrafnda bir tur atar.)
The sun does not circle the Earth. (Gne dnyann
evresinde dnmez.)
USE 2 Facts or Generalizations
EXAMPLES:
RNEK TABLO
(+)
I played
You played
He played
She played
It played
We played
They played
(-)
I didn't play
You didn't
play
He didn't play
She didn't
play
It didn't play
We didn't play
They didn't
play
(?)
Did I play?
Did you play?
Did he play?
Did she play?
Did it play?
Did we play?
Did they play?
DKKAT! Olumlu cmlelerde herhangi bir yardmc fiil gelmez ve fiilin ikinci hali kullanlr. Olumsuz ve
soru cmlelerinde did veya
didn't yardmc fiili kullanlr ve fiil yaln haliyle kalr.
EXAMPLES (RNEKLER):
(+) I visited my uncle. (Amcam ziyaret ettim)
(Bu cmle olumludur ve grld gibi fiilin ikinci hali kullanlmtr.)
(-) I didn't visit my uncle yesterday. (Dn amcam ziyaret etmedim.)
(Bu cmle olumsuzdur ve didn't yardmc fiili kullanld iin fiil yaln haliyle gelmitir.)
(?) Did I visit my uncle yesterday. (Dn amcam ziyaret ettim mi?)
(Bu cmle soru cmlesidir ve "did" yardmc fiili geldii iin fiil yine yaln haliyle kullanlmtr.)
USES (KULLANIMLARI)
USE 1 Completed Action in the Past
(Gemite tamamlanm eylemler)
ure Tense Trke'deki gelecek zamann ifadesidir. Trke'de olmayan "will" ve "going to" farklar ilk renirken biraz
gelse de
(-)
I won't play
You won't play
He won't play
She won't play
It won't play
We won't play
They won't play
(?)
Will
Will
Will
Will
Will
Will
Will
I play?
you play?
he play?
she play?
it play?
we play?
they play?
(-)
(?)
Am I going to play?
Time expressions zaman belirten ifadelerdir ve ngilizce'de her zaman iin farkl ifadeler kullanlr. zellikle
snavlarda cmlenin hangi tense olduunu anlamak iin time expression'larn bilinmesi ok nemlidir.
next year/month/week/saturday (gelecek yl/ay/hafta/Cumartesi)
tomorrow (yarn)
soon (yaknda)
in two minutes/four weeks (iki dakika/drt hafta iinde)
ADJECTIVES (SIFATLAR)
COMPARATIVE AND SUPERLATIVE FORMS
Sfatlarn "comparative" ve "superlative" formlar ngilizce'de farkl nesneleri mukayese etmek iin kullanlr.
Comparative form iki nesne arasnda farklar anlatmak iin kullanlr.
rnek: New York is more excitin than Seattle (New York Seattle'dan daha heyecanldr.)
Superlative form ise veya daha fazla ey hakknda konuurken "en" uzun, "en" ksa gibi ifadelerle bir
tanesini ayrmak iin kullanlr.
rnek: New York is the most exciting city in the USA
(New York Amerika'nn en heyecan verici ehridir.)
K, VEYA DAHA OK
HECEL SIFATLAR
rnek cmleler
Yesterday was hotter than
today.
(Dn bugnden daha scakt)
rnek cmleler
London is more expensive than
Madrid.
(Londra Madrid'den daha
pahaldr)
rnek cmleler
I am happier than you.
(Ben senden daha mutluyum)
K, VEYA DAHA OK
HECEL SIFATLAR
rnek Cmleler
Today is the hottest day of
the summer.
(Bugn yazn en scak gn)
rnek Cmleler
London is the most expensive
city in England.
(Londra ngiltere'deki en pahal
ehirdir)
rnek Cmleler
New York is the noisiest city in the
USA.
(New York Amerika'daki en
grltl ehirdir.)
NEML STSNALAR
Kuraln dnda kalan baz istisna durumlar vardr.
good
good - adjective
better - comparative
rnek Cmleler
This book is better than that one.
This is the best school in the city.
bad
bad - adjective
worse - comparative
rnek Cmleler
His French is worse than mine.
This is the worst day of my life.
Yukardaki rneklerdeki sfatlar dzensiz sfatlardr ve tabloda gsterilidii gibi dzenli deimezler. Yani
ezberlenmeleri gerekir.
Examples;
A:
B:
A:
B:
A:
B:
rneklerde grld gibi "would you like" kalb nazik bir ekilde birey teklif ederken kullanlr. ngilizce'de
"Do you want" sorusuyla ayn anlamdadr ama daha naziktir.
"Would you like to...?" kalb birisini birey yapmak iin davet ederken kullanlr.
Examples:
Would you like to come to my birthday party? (Benim doumgn partime gelmek ister misin?)
What would you like to do tonight? (Bu gece ne yapmak istersin?)
"would like to" kalb nazike bir ey istemek iin "I want" kalbnn yerine kullanlr.
Examples:
- I am very hungry. I'd like a hamburger. (ok am. Bir hamburger istiyorum/alabilir miyim)
- I'd like some information about the programme, please. (Programla ilgili bilgi istiyorum/alabilir miyim.)
ne
nerede, nereye
ne zaman
kim
kimi, kime
kimden
kiminle
kime
kimin
Which:
How:
Why:
How many:
How much:
How long:
How far:
How often:
hangi
nasl
niin
ka tane, ne kadar, ka (saylabilenler iin)
ka tane, ne kadar, ka (Saylamayanlar iin)
ne kadar (zaman sorar)
ne kadar (mesafeyi sorar)
ne kadar (frekans sorar)
sim cmleciklerinde QWlarn kullanmn, normal soru cmleleri ile kartrmamak gerekir. Bir soru
cmlesinde QWlar daima cmlenin banda sylenir ve cmle sonunda soru iareti vardr. Soru szc
olsun veya olmasn bir soru cmlesinde yardmc fiil vardr ve zneden nce yazlr. Bazen bu kural konuma
dilinde ihmal edilse de cmlenin soru olduunu hissettirecek bir vurgu mutlakavardr.
What can I do for you? (Sizin iin ne yapabilirim?)
Where are you going? (Nereye gidiyorsun?)
When will you come back? (Ne zaman dneceksiniz?)
How long will you be staying here? (Burada ne kadar sre kalacaksnz?)
TAG QUESTIONS
Trke'deki "deil mi, -de/-da, tamam m" gibi ifadelerin karldr. Pekok dilde fazla bir neme sahip
olmamasna karn ngilizce dilinde nemli bir yere sahiptir. Dier dillerde pek nemli bir ayrnt olmamasna
ramen nglizce boyutu nemli olan bir konudur.
ngilizce de "question tags" ler Trke'de olduu gibi yalnzca bir kelime ile yaplmamaktadr. Ancak mant
anlaldktan sonra ok basit bir konudur. Aada konunun mantn aklamaya alalm.
a.) .......deil mi ifadesi yardmc fiil ile kurulur ve cmle olumlu ise TQ olumsuz; cmle olumlu ise TQ olumlu
olur.
He came to the meeting, didnt he? (O taplantya geldi, deil mi?)
She doesnt study, does she? (O almyor, deil mi?)
Yardmc fiilin cmlede kullanlan tensenin yardmc fiili olduuna dikkat ediniz. Yani nglizcede TQn
olutururken herhangi bir yardmc fiil deil de cmlemizin tensesinin yardmc fiilini kullanyoruz.
b.) TQlarda daima ahs zamirleri kullanlr.
The workers work hard, dont they? (iler sk alr, deil mi?)
Dont the workers deil de dont they yazld. nk TQlarda daima ahs zamirleri kullanlr. Bu
durumda cmledeki znenin zamirini tespit etmek nem kazanmaktadr. Ayrca znenin tekil oul oluu
da nemlidir.
Everybody was ill, werent they? (Herkes hastayd, deil mi?)
Every, no trevlerinde fiil tekil ekilir. (nk bunlarn zamirleri belgisiz zamirlerdir ve belgisiz zamirlerin
fiilleri tekil ekilir.) Ama zne oul olacandan TQn oluturulurken zamir olarak they kullanlr. they
kullanm da yardmc fiili oul ister. Bu nedenle yukardaki cmlede werent they kullanld.
- She used to swim everyday, didn't she? (O hergn yzerdi, deil mi?)
("used to" kalbndan sonra did veya didn't kullanlr.)
CONDITIONAL SENTENCES
Trke'deki karl artl cmlelerdir. Yani;
"Eer yamur yamazsa yarn piknie gideceiz." cmlesi bir artl cmledir. ngilizce'de drt tip
conditionals vardr. Hepsinin kullanm ayrdr ve aadaki tabloda aklanmtr.
Conditional cmleler, rnekler, ve aklamalar;
RNEKLER
KULLANIM
Conditional 0
If I am late, my
father goes me
to school.
She doesn't
worry if Jack
stays out after
school.
Conditional 1
If it rains, we will
ounlukla gerek veya mmkn olan durumlardan bahsederken
stay at home.
kullanldndan "real-gerek" conditional olarak ta adlandrlr. Bu durumlar
belirli bir koul yerine getirildiinde gerekleir.
He will arrive late
NOT: Conditional 1'de genellikle 'ayet....deilse/olmazsa' anlamna gelen
unless he hurries
unless(-medike,-madka) kulllanlr which means 'if ... not'. Dier bir deyile,
up.
'...unless he hurries up(acele etmedike).' , '...if he doesn't hurry up.(acele
etmezse)' eklinde de yazlabilir. Aklama: unless cmleyi tek bana
Peter will buy a
olumsuzlatrr dolasyla tekrardan eylemi olumsuz yapmanza gerek yoktur.
new car, if he
gets his raise.
Conditional 2
If he studied
more, he would
pass the exam.
I would lower
taxes if I were
the President.
NOT: 'to be' eylemi, 2nd conditional formunda kullanldnda, her zaman 'were'
olarak kullanlr.
YAPI
we have dinner
if he comes to town.
Conditional 1 = if cmlecii (hemen arkasndan virgl) + will + sonu cmleciinde verb (temel
form; go, come, see gibi). Sonu cmleciini birinci srada virgl koymadan kullanabilirsiniz.
Aadaki rnekleri inceleyiniz
If he finishes on time,
we will go to the movies
Conditional 2 = if cmlecii (past simple)+ would + verb (temel form) sonu cmlecii. You can
also put the result clause first without using a comma between the clauses. Sonu cmleciini
birinci srada virgl koymadan kullanabilirsiniz. Aadaki rnekleri inceleyiniz
If they had more money,
They would buy a new house
Conditional 3 = if cmlecii (past perfect tense) (hemen arkasndan virgl) + would have + sonu
cmleciinde past participle (verb 3) . You can also put the result clause first without using a
comma between the clauses. Sonu cmleciini birinci srada virgl koymadan kullanabilirsiniz.
Aadaki rnekleri inceleyiniz.
If Margaret had won the competition,
Life would have changed
RELATIVE PRONOUNS
1.) I received the report. (Raporu aldm.) You had sent the report. (Raporu gndermitin)
2.) I found the book. (Kitab buldum.) The book was important. (Kitap nemliydi.)
Bu cmleleri kendi aralarnda birletirecek olursak;
I received the book which you had sent. (Gndermi olduunuz kitab aldm.)
Dikkat edilirse bu cmlede nesne konumunda olan the report kelimesi ilgi zamiri olan which ile yer
deitirdi. which ayn zamanda iki cmleyi birbirine balayarak bala olarak ilev grd. which you had
sentcmlecii Relative pronoun, Relative Clouse veya Adjective Clouse olmak zere ekilde
adlandrlabilir.
Not: Nesne iken ilgi zamiri ile ksaltlanlar Trkeye ...d olarak evrilir. Baka bir deile ilgi
zamirinden sonra zne varsa Trkeye ...d olarak evrilir
I found the book which was important. (nemli olan kitab buldum.)
Bu cmlede ise zne konumunda olan the book kelimesi, ilgi zamiri olan which ile yer deitirdi.
Not: zne iken ilgi zamiri ile ksaltlanlar Trkeye ...en, ...an olarak evrilir. Baka bir deile ilgi
zamirinden sonra fiil varsa Trkeye ...en, ...an olarak evrilir.
Which: Canszlar ve hayvanlar iin kullanlr
Who: nsanlar iin kullanlr.
That: Hem who hem de which yerine that kullanlabilir. kisi de nesnel formda iken ...d; znel formda
iken ...en, ...an olarak evrilir.
lgi zamirinden sonraki cmle bir cmlecik olur ve ncesindeki ismi niteler. Trkeye evirirken
bu cmleciin anlamn isimden nce sylemek gerekir.
The agreement which they signed. (Onlarn imzalad anlama)
The workers who I met.(Karlatm iiler.)
The man who you are waiting for. (Beklediiniz kii.)
The scientist who devised this method. (Bu metodu bulan bilim adam.)
The student who won the scholership. (Bursu kazanan renci.)
A car which runs 100 miles on hour. (Saatte 100 mil giden araba.)
Not: lgi zamirinin nnde mutlaka bir isim vardr ve yan cmlecik bu ismi niteler.
Unfortunately, we can not publish the article which you have sent. (Maalesef gnderdiiniz makaleyi
yaynlayamyoruz.)
Eer the article niteleyen bir sfat kelimesi olsayd articleden nce yazlmas gerekirdi. the article bir
sfat cmlecii ile nitelendii iin bir ilgi zamiri ile sonrasndan gelmitir. eviride sfat cmleciinin anlam
isimden nce sylenir.
He had to dismiss the boy who made noise. (Grlt yapan ocuu kovmak zorunda kald.)
The man who robbed the bank was cought by the police. (Bankay soyan adam polis tarafndan yakaland.
OF WHOM ve OF WHCH
...ki onu, ...ki onlarn anlamnda da evrilebilirler.of whom canllar iin; of which canszlar iin kullanlr.
bu iki ilgi zamiri bir grup isminde bazlarn tanmlarken kullanlr.
I have four sons who are students. (renci olan drt olum var.)
Bu cmlede sfat cmlecii (renci olan) ocuklarn hepsini niteler. Peki bu drt ocuun hepsi deilde, ikisi
veya renci olsa cmlemizi nasl syleyeceiz? te burada of whom ve of which devreye girer.
Eer ikisi renci olan drt cocuk var ise cmle yle kurulur:
I have four sons, two of whom are students. (kisi renci olan drt olum var.)
Virgle ve gruptan belirtilmek istenen saynn ilgi zamirinden nce geldiine dikkat ediniz. Bu kullanmda
artk sfat cmlecii drt ocuu deil; ilgi zamirinden nce gelen ve ocuklardan ikisini belirten twoyu
niteler.
He had many houses which were in Ankara. (Onun Ankarada olan bir ok evi vardr.)
He had many houses, some of which were in Ankara. (Onun, bazlar Ankarada olan bir ok evi vardr.)
My friend has three cars, on of which is a foreign mark. (Arkadamn biri yabanc markaolan arabas
vardr.)
I have three friends, for one of whom I bought a present. (Birisi iin hediye aldm arkadam
vardr.)
I have got a hundred students, fourty of whom are married. (Krk evli olan yz rencim vard.)
WHOSE
...ki onun, ...ki onlarn anlamndadr. yelik belirten zamirdir. Son on yln KPDS snavlarnda en ok sorulan
ilgi zamiridir. Snav teknii kolay, uygulamas zordur. Hem canl hem de canszlar iin kullanlr. direk
sorulmas beklenen bir konudur.
The woman who was wounded was crying. (Yaralanan bayan alyordu.)
The woman whose husband was wounded was crying. (Ei yaralanan bayan alyordu.)
Not: Mutlaka ama mutlaka whosedan nce ve sonra bir isim olmaldr. Sonrasnda bir zamir veya baka bir
kelime gelemez. Sonrasnda gelen ismin nnde kesinlikle the artikeli olamaz. Bu zellik posessivelikten
kaynaklanmaktadr.
I bought a car whose engine was out of order. (Motoru bozuk olan bir araba aldm.)
The houses whose roofs were shaking in the storm collapsed. (atlar frtnada sallanan evler ykld.)
Collapse: yklmak
Our manager,whose son studies in the USA will go there next month. (Olu USAda okuyan mdrmz
nmzdeki ay oraya gidecek.)
"That" cmleden ne zaman atlabilir?
that kelimesi bir yan cmlecii bir nceki eyleme balamak iin kullanlan bir balatr. Bu yanda
kullanldnda that bazen "tamamlayc(pekitirici) that." adyla da anlr. Kelime ounlukla gzard edilse
de bir ok durumda her grld cmleden karlmak yoluna da gidildii grlr ki bu da pek olumlu bir
durum deildir.
rnekleri inceleyiniz:
- Isabel knew [that] she was about to be fired.
- She definitely felt [that] her fellow employees hadn't supported her.
Genel bir kural olarak, eer cmleniz that atldnda daha iyi 'duruyorsa', cmlede anlam kargaas
meydana gelmiyorsa ve cmle that kelimesi olmadan daha zarif (ritmik) duruyorsa bu eyi rahatlkla
cmlenizden karabilirsiniz.. Theodore Bernstein that kelimesini cmlede tutmamz gereken durumu
listeler:
- Cmlecik ve eylem arasna bir zaman esi girdiinde: "The boss said yesterday that production in
this department was down fifty percent." ("yesterday." zaman zarfnn konumuna dikkat edin)
- Cmleciin fiili iyice gerilere atlmsa (geciktirilmise): "Our annual report revealed that some
losses sustained by this department in the third quarter of last year were worse than previously thought."
("losses" ve onun fiili olan, "were."e dikkat edin)
- kinci bir that esi kimin neyi yaptn ya da sylediini aa kavuturuyorsa: "The CEO said
that Isabel's department was slacking off and that production dropped precipitously in the fourth quarter."
(Did the CEO say that production dropped or was the drop a result of what he said about Isabel's
department? kinci that cmleyi daha anlalr klyor.)
Not: Genellikle that yerine bir ok cmlede which esini grrz. That ve which arasnda kesin bir ayrm
olmamakla birlikte bir ok dilbilimci ve yazar which'in daha formal olduunu ve yaz resmi dilinde tercih
edilmesi gerektii grn savunur.
GERUNDS
Gerund isim fiil (verbal noun) demektir. Bir fiilin ing alm biimidir. Gerund lar, bir fiil ve bir isim
zellii tarlar. Cmlede isim veya zamir olarak kullanlrlar. Basit olarak eer cmlede iki tane fiil
kullanlyorsa ikinci fiil ya -ing taks alr, ya bana "to" gelir ya da yaln haliyle kullanlr. Hangi fiilden sonra
fiilin -ing taksyla geleceini veya infinitive olarak geleceini renmenin tek yolu fiilleri ezberlemektir.
nk herhangi bir mantk erevesinde yaplmamaktadr.
Baz Fiillerden Sonra Gerund Kullanlr. Bu fiillerin says yaklak 40 civarndadr. Bunlar yklem
olacaklar zaman sonralarnda eer ekilmemi bir fiil gelirse, gerund olmak zorundadr. Bu zellik
tamamen ezbere dayal bir durumdur. Aada bu fiilerden en ok kullanlanlar verilmitir. Bu fiiller, yklem
olarak kullanldnda ve sonrasnda ekilmemi bir fiil geldiinde bu mutlaka gerund olmaldr.
Avoid:
kanmak, saknmak
Understant:
anlamak
Consider:
dnmek
sezinlemek
Appreciate:
taktir etmek
Enjoy:
holanmak
Mind:
Postpone:
Delay:
Defer:
ertelemek
Put off:
Forgive:
Pardon:
balamak, affetmek
Excuse:
Hate:
Detest:
nefret etmek
Abhor:
Like / dislike:
sevmek / sevmemek
Complain:
ikayet etmek
Understand:
anlamak
EXAMPLES
You could have avoided hurting him. (Onu incitmekten kanm olabilirdin veya kanabilirdin.)
She considers moving away. (O tanmay dnyor.)
He hates getting up early. (O erken kalkmaktan nefret eder.)
The thief admitted stealing the money. (Hrsz paray aldn itiraf etti.)
INFINITIVES
ekimsiz fiilin kullanld yapdan biri de Infinitiveslerdir. Mastar hareketlerinde Infinitiveslerden
faydalanlr.
Hemen sonrasnda Infinitive alan fiillerin says yaklak 1015 tanedir. Burada en nemlilerinden birka
rnek verilecektir. Bu gruba giren fiiller liste halinde ada sunulmutur. Bu yapda, yklemden hemen
sonra Infinitive geldii iin hem yklemin hem de Infinitive'in znesi ayndr.
Grnmek
Gc yetmek
dda etmek
...e raz olmak
Decide:
karar vermek
Demand:
Deserve:
Happen:
Tesadfen ...mek
Hasitate:
Tereddt etmek
Hope:
Learn (How):
renmek
Know (how):
Bilmek, tanmak
Offer:
Teklif etmek
Plan:
Planlamak
Prepare:
Hazrlamak
Promise:
Vaat etmek
Pretend:
Gibi davranmak
Refuse:
Red etmek
Resolve:
Karar vermek
...meye almak
Eiliminde olmak
Threaten:
Tehdit etmek
Undertake:
stlenmek
Would love:
Seve seve...mek
Condescend:
Tenezzl etmek
EXAMPLES
I hope to go there. (Oraya gitmeyi mit ediyorum.)
He pretends to be a beggar. (Bir dilenci gibi davranyor.)
I would love to go to that party. (O partiye gitmeyi ok isterdim.)
CAUSATIVE
Ettirgenlik kipidir. Inglizce dnda dier dillerde yaps basittir ama Inglizcede biraz karmaktr. Ettirgenlik,
bir eylemi bakasna yaptrmak demektir. Trkede bu tir eki ile salanr, ayr bir fiil yaps yoktur.
kestirdim, diktirdim, sildirdim... gibi.
ngilizcede ise Have, Make, Get olmak zere ettirgenlii salayan fiil vardr. Bu fiiller, modallar gibi
alarak belli bir kurala gre temel fiillerden nce yazlarak ettirgenlik salam olurlar. Ettirgenlik, bir
eylemi bakasna yaptrmaktr demitik. Peki, birine yaptrlacak eylem para ile yaptrlabilir, rica ile
yaptrlabilir, zorla yaptrlabilir. Trkede bunu salayan art bir ek veya fiil yoktur. Cmlenin anlamna gre
rica ile mi, zorla m veya para ile mi yaptrld anlalr.
ngilizcede ise bu nans farknn kullanm, baz istisnalar hari yledir:
Have: Birine rica ile bir ey yaptrmak.
Make: Birine zor ile bir ey yaptrmak
Get: Birine para ile bir ey yaptrmak
Bakasna bir eylemi yaptrrken bu eyleme maruz kalan bir nesne vardr. rnein arabam tamir ettirdim
derken, yaptrdnz tamir etme eylemine maruz kalan arabadr. Bu nesneyi herhangi bir nesne olarak
Something ile gsterirsek;
Have
Make
Sth
+ V3
Get
Causativein Inglizcedeki bu yapsnda, yaptrlan eylemin kime yaptrld belli deildir. rnein, Sam
kestirdim dediinizde, sa kesme eylemini kimin yapt belli deildir. te ngilizcede yukardaki kullanm
byledir.
I have my hair cut. (Ben sam kestiririm)
Sth
V3