Professional Documents
Culture Documents
KLTR TARH
EGON FRIEDELL
DOST
Egon Friedell
(1878-1938)
Egon Friedell 21 Ocak 1878de Viyanada dodu. niversitede
felsefe ve Germanistik okudu. Bir Filozof Olarak Novalis adl teziyle
doktorasn yapt. Peter Altenberg ve Alfred Polgarn dostu olan
dramac, kabareci ve tiyatro eletirmeni Egon Friedell Viyana kltr
evrelerinin nemli ahsiyetlerinden biriydi. 1922-27 yllar arasnda
Berlin ve Viyanada Max Reinhardt tiyatrosunda oyunculuk yapt.
Daha sonra serbest yazarlk hayatna atld. ciltlik eseri
Kulturgeschichte der Neuzeit [Yenian Kltr Tarihi] onu bir anda
mehur etti. Hitlerin Avusturyaya girmesinden ksa bir sre sonra,
16 Mart 1938de, intihar etti.
Egon Friedellin dier eserleri: Kulturgeschichte Agyptens und des Alten
Orients. Leben und Leende der vorchristlichen Seele [Msrn ve Eski
arkn Kltr Tarihi. Hristiyanlk ncesi Yaam ve Efsane].
Kulturgeschichte der Neuzeit. Die Krisis der europaischen Seele von der
schwarzen Pest his zum Ersten Weltkrieg [Yenian Kltr Tarihi.
Vebadan Birinci Dnya Savana Kadar Avrupa'nn Yaad Krizler].
yaam S? k lt r
1) ZEYTN, ZM VE NCR, Viktor H ehn, Haziran 1998
2) SEYAHATN KLTR TARH, Winfried Lschburg, Austos 1998
3) IPLAKLIK VE UTAN, Hans Peter Duerr, Mays 1999
4) AYIN KLTR TARH, Stephan Reimertz, Temmuz 1999
Friedell, Egon
Antik Yunan'm Kltr Tarihi
ISB N 9 7 5 -7 5 0 1 -96 -4 / Trkesi, Necati A a / D ost Kitabevi Yaynlar
Aralk 199 9, Ankara, 3 1 2 sayfa.
K lt r Torihi-Torih-D izin
Egon Friedell
DOST
kitabevi
ISBN 975-7501-964
Kulturgeschichte Griechenlands
indekiler
I.
BLM
ONYA BAHARI
Ruh ve evre 13 - Yunan Sahnesi 15 - Dalar 16 - Adalar 17 -- Gemicilik
18 - Kuzey ve Orta Kesimler 19 - Peloponnesos 20 - Boyutlarn Kkl
23 - Hava Scakl 24 - Gne, Su ve Hava 26 - n Plan Halk 27 - i
ekler 29 - Aalar 31 - Meyveler 33 - Zeytinya 35 - Madenler 37 Sadelik 39 - Av 39 - At, Kpek, Kedi 40 - Sr, Domuz, Koyun 43 - K
mes Hayvanlan 44 - Balklar 45 - Krmz 46 - Yunanllarn Doa Duygusu
47 - Yunan Dehas 48 - Yunan Ethosu 49 - Yunan lll 51 - Yunan
Bireycilii 53 - Grntnn Grnts 55 - Yunan Harfleri 56 - Yunan
Biimleri 58 - Yunancann Telaffuzu 60 - Yunan Leheleri 63 - Heykelt
ra Homeros 64 - Homerossuz Homeros 66 - Homerosun Kompozisyon
lar 67 - Uzman Homeros 70 - Homerosun Dnyas 70 - Hesiodos 72 Olympos 73 - Yeralt Dnyas 75 - Kahramanlar 76 - te Dnya 76 - Gi
zemler 77 - Alametler 78 - Yunan Dini 81 - Yunan alar 83 - Yunanis
tann Hellenistik Dnem Sonras Tarihi 86 - Yunan Kavimleri 88 - Yunan
Kolonileri 89 - Kroisos 91 - Monarinin k 92 - Drakon 93 - Solon 94
- Yunan Paras 95 - Sparta 97 - Lakonizm 99 - Girit 102 - onya Kenti 102
- Tiranlk 103 - Polykrates 105 - Peisistratos 105 - Polis 107 Kalokagathia 108 - Spor 109 - Olanclk 110 - Amelelik Nefreti 112
Vazo Ressaml 114 -H eykeltralk 116 - lk Ant 118 - Tapnak 119 Stun 120 - Mzik 121 - Arkhilokhos 123 - Alkman 123 - Elegeia 124 Alkaios ile Sappho 124 - Anakreon 126 - Theognis 126 - Simonides 127 -
Aisopos 127 - Dor Komedyas 128 - Thales 129 - Anaksimandros 130 Pythagoras 132 - Eleaclar 135 - Diyalektik 137 - Herakleitos 139 - Mate
matik 141 - Historia 142 - Apenninler Yarmadas 144 - Etrskler 145
Roma 146 - Krallar 147 - Eski Romallarn Kiilii 148 Eski Romallarn
Yaam 151 - Latince 152 - Romallarn Dini 153 - Roma Klt 155 Mecusilik 157 - Zerdtln Etii 158 - ran 160 - Akhaimenidler 161 Pers Postacl 163 - Pers Sanat 163 - M iletosun D 164 - Miltiades
164 - Themistokles 165 - Kserkses 166 - Leonidas 167 - Salamis 167 Dnya Tarihindeki Olaylar 168
II. BLM
ATNANIN DNYA GN
Maske 173 - Gerek nsan 174 - lk 175 - Kzlderili Ky 176 - Attika
Deniz Birlii 177 - Themistokles ve Kimon 179 - Yunanistann Bats 180
- Toplumsal Geliim 181 - Yaam Standard 183 - Yaam Biimi 186 Perikles 187 - Peloponnesos Sava 189 - Alkibiades 190 - Atina Demok
rasisi 194 - Atina Devlet Btesi 195 - Kadnlar 198 - Sykophantes 199 Platonun Kar-Devleti 200 - Kleler 200 - Atinalnn Bir Gn 202 Kat slup Sanat 203 - Yunan Tiyatrosu 206 - Koro 209 - Katharsis 210
- Antik Drama ve Elristiyan Dramas 211 - Aiskhylos 212 - Pindaros 214 Polygnotos 215 - Herodotos 217 - Sophokles 219 - Pheidias 221 - Myron
223 - Polykleitos 224 - Empedokles ve Anaksagoras 225 - Sofistler 228 Protagoras 229 - Gorgias 230 - Prodikos ve Kritias 231 - Sofizm Sonras
232 - Sokrates Davas 235 - Sokratesin Felsefesi 235 - Demokritosun
Atomculuu 238 - Demokritosun Alglama Kuram 240 - Demokritosun
Etii 241 - Hippokrates 243 - Antik Kitap 244 - Thukydides 246 Euripides 248 - Komedya 251 - Ressamlar 254 - Sava Sonras Dnem 256
- Dionysioslar 257 - Anabasis 259 - Epameinondas 261 - Romallarn
Ortaa 263 - Keltler 264 - MakedonyalIlar 266 - Philippos 267 Khaironeia 269 - skenderin Srr 270 - skenderin Ruhu 272 - skender
ve Kader 274 - Yoksullama ve Plutokrasi 276 - Hetairokrasi 278 - Priene
279 - Hitabet Sanat 281 - Aristippos 284 - Kinikler 285 - dealar 287 - lk
Profesr 289 - Aristotelesi Aklclk 291 - Aristotelesiliin Bilanosu 293
- Theophrastos ve Karakterler 294 - Theophrastosun Ruhbilimi 297 Eudoksos 298 - Apelles 298 - Praksiteles 299 - Skopas ile Lysippos 301 Efekt Sanat 302 - Dnya Gnnn Sonu 304
DZN 305
n sz
10
Y er yer, nceki cilde yaplan gnderm eler, Kulturgeschichte des gyptens und des alten O rientse yaplan gnder
m elerdir.
V iyana, 1949
W alther Schneider
I.
BLM
Ionya Bahar
ONYA BAHARI
t5
16
Dalar
Y unan yarm adasnn doas, A kdeniz aratrm acs Theobald F ischerin dalk deniz lkesi tabiriyle zetlenebilir.
D alardan ve kylardan yana zengin olm as nedeniyle bu bl
ge A vrupa karsnda, A v ru p ann dnya karsndaki konu
m una benzer bir konum a sahiptir: B u ynyle A vrupann Avrupas unvanm hak eder; yalnz bu ynyle de deil elbette.
Bir tek dar vadilere geit veren sarp da silsileleri neredeyse
btn blgeye yaylm tr; koskoca H ellastaki yegne geni
ova T esalyadadr. Y unanllarn m alum bam szlk duygusu ile
blgeciliklerinin kkleri burada yatar; H ellenist kavm e zg
olan ve hem adalarn hem de sonraki kuaklar srekli hay
retler iinde brakan renkli eitliliin kkleri de buradadr: H e
m en her bycek vadi bal bana bir dnya yaratabilecek do
al im knlara sahipti. Bu nedenle, Y unanllara zg bir devlet
biim i olan p o lis (kent devleti) bu ar u haliyle dnya ta
rihinde bir de yalnzca -b e n z e ri nedenlerden t r - Fenikeli
lerde grdm z son derece zgn, siyasi bir yapdr. Daha
gl hkim iyet blgeleri oluturm ak am acyla yalnzca Lakonia ve A ttik ada ittifak kurulabilm i ve bu ittifak giderek kt
leen koullarda srekli en acm asz iddet uygulam alarna ba
vurularak ayakta tutulabilm itir. Y unanl, kent devleti dnda
herhangi bir yetke tanm az, byk bir devlet rgtlenm esine
ynelik her trl teebbs de batan despotluk sayard. Fakat
m adalyonun bir de br yz vard: D ar alana sktrlm ve
kapal kutuyu andran nfusa bizzat p o lis dnya tarihinde ei
grlm edik bir despotizm uyguluyor, lke ise gz dnm
karde kavgalaryla iten ie kem iriliyordu: Eski H ellasn tari
hi, devasa bir akraba cinayetleri tarihidir - sylen dnyasnn
aile dram laryla dolup tam as bouna deil. Y alnzca byk
savalarn ans korunm utur; oysa herkesin herkesle, kylerin
kylerle, vadilerin vadilerle, blgelerin de blgelerle savamas
Y unanistan iin olaan bir durum du kukusuz. Yunan tarihi ite
bu yzden bu k adar ksadr, zira en direnli, en sava halk bile
bylesi bir zkatliam a uzun sre dayanam az.
te yandan, corafi konum u ve yaps sayesinde Y unanis
ta n n antik sava tekniinin em rindeki silahlarla zapt edilmesi
son derece g, ierdeki dm anlarla ibirlii yaplm adan fet
hedilm esi ise im knszd. taraf denizle evrili olduundan
ve her kysndan rahatlkla savunulabildiinden ciddi bir teh-
IONYA BAHAR!
17
18
ONYA BAHARI
19
20
ONYA BAHARI
2 1
22
ONYA BAHAR!
23
24
ONYA BAHARI
25
O N YA BAHARI
27
28
ONYA BAHARI
29
30
ONYA BAHARI
31
32
ONYA BAHARI
33
34
ONYA BAHARI
35
36
ONYA BAHARI
37
38
ONYA BAHARI
39
40
ONYA BAHARI
41
42
ONYA BAHARI 4 3
44
ONYA BAHAR i 4 5
46
O NYA BAHARI 4 7
de, Phokiste o kadar boldu ki, nfusun yars geim ini bundan
salyordu. L akonia krm z, dnyaca nl Tyros krm zndan
sonra geliyordu. Svnn rengi aslen beyazdr ve gnein etki
siyle u srayla renk deitirir: L im on sars, yeil sar, yeil,
erguvani, koyu erguvani; srecin erken ya da ge balatlm asna
gre eit eit tonlar elde ediliyordu. Belli bal trlerin daha
ziyade krm zya alan bir rengi vard; seyreltm eyle lal ve ley
lak renkleri, iki kat renklendirm eyle de siyaha alan bir renk
elde ediliyordu, H om eros bu yzden erguvani gece der. re
tim son derece karm ak ve m asraflyd, nk her bcekten
yalnzca birka dam la renk m addesi kyordu; tek bir im alat
hane bile ylda m ilyonlarca bcek iliyordu. M odern kim ya
antikadak m aliyetin yalnzca binde birine, salt sentetik kr
m z deil, ok daha m uhteem renkler de retebiliyor atk.
A m a yine de, m eneke, sm bl, altn, am atist, gl ve kan kr
m zs gibi, belki kendi aralarnda da harelenen ve iddialara
gre, eskidike daha da gzelleen deiik renkleriyle antikam krm znda her kim yay glgede brakan bir eyler olmal.
Bunu, yeryznde baka hibir halkta olm ad kadar renk
duygusu ve renk sevinci gelitirm i olan Y unanllarn asrlar
sren krm z tutkusundan kartabiliriz.
O m uhteem corafyada yaayan Y unanllar gl bir doa
duygusu gelitirebilm i miydi peki? M odern ltlere vuracak
olursak, bu soruya olum suz bir yant verm ek gerekir. Doann
ancak baz kesitleriyle dolaysz bir duygudalk iindeydiler.
Y alnzca yaknlarndaki eyleri seviyorlard: Sahillerin beyaz
m iferli lal dalgalarn, elik m avisi nehirleri ve cam yeili
glleri, gm sularnda rengrenk talarn parldad yosunlu
aylar, saysz yapran kprdad asrlk aalar, ilkbaharda
sar ve kzl renklere bulanan sk fundalklar. Fakat dalar bile
onlar iin en fazla bir resim erevesiydi; usuz bucaksz dz
lkler skard onlar; ykseklerdeki dnyay ounlukla rkt
c bulurlar, ufka bakm azlard bile. G nein douu ve bat
onlar iin bir doa grngsnden baka bir ey deildi. G ece
nin iirselliini de alglam azlard. M odern liriin vazgeilm ez
kahram an dolunay, Y unan liriinde yetersiz bir mealedir
yalnzca. Suskun orm an, fsltl pnar, yankl yar, dsel otlak
tekinsiz eylerdi. B tn bunlarda bir tanr hkm sryordu.
phesiz bu da bir doa duygusu diye nitelenebilir, am a bizim-
Yunanhlarn
Da
Dyg*su
48
IONYA BAHARI
49
renm em ize ram en, H ellen kltr ancak bulank bir tablo
gibi ulam tr gnm ze. G eorge G ro tenn tabiriyle, batan
gem iden geriye ne kalm sa, bize de bu kltrden o kadar kal
mtr. R esim ve m zii tam am en yok olm u, heykel ve iirleri
m phem ykntlara dnm tr. Y alnzca m im arilerinden
deil felsefelerinden de geriye sadece gsterili harabeler kal
m tr. nsanlarn budalaca bir biim de glen ve alayan
filozoflar diye adlandrd D em okritos ve H erakleitostan bize
yalnzca blk prk, zavall birka fragm an ulam tr; oysa
Y unan topraklarnda yetien en derin filo zo f H erakleitos, en
geni kapsam ls da D em okritos idi. B ir an, N ietzscheden eli
m izde yalnzca bir avu aforizm a, H eg elden de be m etin
kaldn varsayalm , ite Y unan felsefesinin durum u da aa
yukar byledir. A m a en ok da orta seviyedeki eserler kay
bolm utur ki, kltr tarihi iin en byk kayb hep bunlar
oluturur, nk gndelik yaam o lm sz eserlerden ziyade
bu vasat eserlerde ok daha kanl canl bir biim de dile getiril
mitir. Szgelim i 1800l yllarn A lm anyas hakknda bilgi
edinm ek
isteyen birisi, G o eth eye kyasla K otzebue ve
Ifflanddan daha fazla ey renebilecei gibi, dnem in m ey
hane arklarndan ve sokak arkclarndan da B eethovendan
renebileceinden daha fazla ey renebilir.
Fakat Yunan halknn yapsndaki elikilerin ikinci ve daha
derin bir nedeni vardr. Hellen ulusu ok kereler halklarn dhisi
diye tanmlanmtr. mdi, bu dehann iki nedeni vardr: Kutuplu
luk ve evrensellik. Bu deha saysz tezatlardan oluur; bu tezatlarn
srekli temas ve dearj onun retkenliini dourur. Evrenseldir,
btn bir insanln aynas ve zdr; yle dersek abartm olma
yz: Tm zelliklere sahip bir insan dhidir. Gerekten de Shakespeare, Michelangelo, Dante ve Dostoyevski gibi byk sanatla
ra baktmzda, dnyadaki btn iyilik ve ktlklerin onlarda
toplanm olduu izlenimine kaplrz. te Yunanllar, buna benzer
artc ve heyecan verici bir gsteri sunarlar.
Sze en nemli eyden, eth o s'ta n balam ak gerekirse, Yu- Yunan
nanllar ahlakl olduklar kadar da ahlakszdlar. Dnya, zgr- Ethosu
lk, sorum luluk, yurtseverlik ve dini inanlara sayg gibi de
erlerle Y unanllar araclyla tanm tr. ark-en yaln halle
rindeki bu ahlaki deerleri henz bilm iyordu. Y ine de m odern
adalet duygusunu Y unanllarda bouna ararz. Suu ilke olarak
50
ONYA BAHARI
51
52
ONYA BAHARI
53
54
ONYA BAHARI
55
alm adan elde edilen zenginlie hi itirazlar yoktu. Agam em non, O dysseus ve A khilleus gibi parlak kahram anlar bile
korkun derecede agzldrler ve srekli ganim et, fidye ve
rvet peindedirler. Y unanllarn kom ular Persler, M srllar,
Fenikeliler ve R om allar da h er Y unanlnn satn alnabilecei
konusunda hem fikirdi. T ek istisna, zgecilii sayesinde Y unan
topraklarnn iftihar, hreti asrlara uzanan biri haline gelebil
mi A risteidestir.
Fakat sylediklerim izin bir ksm n geri alm am z gerekiyor: GrnY unanllar m ateryalist deildi, nk onlar hayata bir oyun gibi tnn
bakarlard. Bu konuyu biraz daha ayrntl ele alm alyz, nk Griinttm halklar arasnda dehay onlarda grm em izin asl nedeni ite su
burada yatyor. B ir nceki ciltte, M srlnn tem el zelliinin
oyunbazlk olduunu grm tk; fakat M srl ocuk gibi oy
narken, Y unanl bir sanat gibi oynar. Sanatnn dier insan
lardan fark udur: Sanat, eyann yararna deil, zne bakar;
eya benim iin nedir, sorusunu sorm az. Sorduu soru udur:
Eya kendisi iin nedir? te bu yzden srekli yeni eyler ke
feder, kefetm ek zorundadr. B izim fayda dediim iz ey, trn
talebidir ve hep ayndr; yaratlm larn srr ise, onlarn esiz
olm alardr. Pratik insan hayat boyunca gerekliin yalnzca
kendi iine yarayan ksm n grm eye m ahkm dur; oysa sanat,
dnyaya adeta ie yaram az bir ey gzyle bakar, dnyann
btnln kavram ay da ite byle becerir. B u gerei
Schiller genliinde u lm sz cm leyle dile getirm itir: n
san, yalnzca oynad yerde btnyle insandr. Bu adan
baktm zda, P arisin yarglan efsanesi de daha derin bir an
lam kazanr. Paris gibi H ellenler de, H erann, A thenann ve
A phroditenin yetenekleri arasnda bir karara varm ak durum un
daydlar. E er isteselerdi birleir ve dnyaya hkim olabilirler
di: Y egne ciddi rakipleri K artacallar ve Persler bile bunu en
gelleyem ezdi. Ve eer glerini bu nokta zerinde younlatrsalard, o esiz kavraylar sayesinde dnyann ardna en derin
gzlerle bakabilir, en yksek bilgelie eriebilirlerdi. N e var ki
onlar gzellii setiler, hatta gerek H elena M srda olduu
iin gzelliin de yalnzca hayalini sem i olan P arisin yolun
dan gittiler. G rntnn grntsn her eye tercih etmekte
m uhtem elen haklydlar. N ietzsche, O nlar derin olduklar iin
yzeyseldi, derken bunu kastediyordu.
56
ONYA BAHARI
57
58
ONYA BAHARI
59
60
Yunancan
Telaffu
zu
ONYA BAHARI
61
62
ONYA BAHAR! 6 3
64
ONYA BAHARI
65
66
ONYA BAHARI
67
Home
rosun
Kompo
zisyon
lar
68
ONYA BAHARI
69
70
Uzman
N apolyon liasn, savata yer alm birinin karargh gnceHomeros si olduunu dnyordu. B u dncgjgln de olsa, byle bir
azdan km as, H om erosun askeri yeteneklerle de donanm
olduunu gsterir. Y aralanm alar bir askeri doktor uzm anlyla
betim lenm itir, szgelim i bir V ergilius bu tr eylerden hi
anlam az. H om erosun uzm an olm ad bir alan yok gibidir.
rnein, heyecanlar diyafram da lokalize ediinde, en gizli fiz
yolojik hadiselere dair derin bir sezgi sakldr. Kalp bir pom
palam a cihaz, bir m akine dairesidir; beyinse telg raf ve telefon
dairesi, bir idare m erkezidir. R uhum uz, karn boluum uzdur
(.solarpleksus). H arakiri de karnn alt ksm nn (hara), asil duy
gularn yata olduu dncesine dayanm az m ? Harakiri basit
bir intihar eylem i deildir, tanklarn nnde trenle yaplr;
sulu kii bylece, Ruhum utanyor, susuz kii ise, Size
ruhum u gsteriyorum , der. G izem li isterik gl ile aresiz
likten glm enin kkleri de buradadr; diyafram atlatan ey
ler yalnzca neeli eyler deildir. H om eros, talipler iin, ve
bunun zerine arplm yzlerle gldler, kanl eti i i
yuttular ve gzlerinin yaarm aya, kalplerinin inceden inceye
szlam aya baladn hissettiler, dem ekle, bunu bile bildiini
gsterir; sadece bu cm lede bile psikoloji ve patolojiye dair ne
m thi bir zenginlik vardr!
HomeE er H om eros betim ledii dnyada baz eylerin lafn et~
rosun m iyorsa, bunun nedeni vardr: Y a bunlar, tavuu da bilmeDnyas (jjj gibi gerekten bilm iyordur -y o k s a besleyici yum urtaya
ve gnn habercisine deinm eden gem ez, horozun kavgac
ln, kibrini ve despotluunu bir iki im geyle de olsa anlatrd,
nitekim H om erosun kahram anlar horozla karlatrm aya pek
elverilid irler- ya kasten arkaikletiriyordur ya da tam am en
tesadfidir, szgelim i bal m um u, bal ve arlardan bahsedip de
arcl gz ard etm esi gibi. Y ahu, bu H om eros da Realenzyklopadie d er klassischen A ltertum sw issenschaft [Klasik Eskia
n G erek A nsiklopedisi] deil ki, her ey bulunsun iinde!
plaklk klt ve olanclk H om erosun dnyasna henz
yabancdr: plaklndan tr O dysseus N ausikaadan uta
nr, A khilleus ile Patroklos arasnda ise sade bir dostluk ilikisi
sz konusudur, fakat bu dostluk daha A iskhylosta ak ilikisi
ne dnm , hatta Lukianos bu dostlua u notu dm tr:
K eza bu birlikteliin itici gc ehvetti - zaten Lukianostan
ONYA BAHARI
7!
72
ONYA BAHARI
73
74
ONYA BAHARI
75
76
K ahram anlar
te
Dnya
ONYA BAHARI
77
78
ONYA BAHAR)
79
80
ONYA BAHARI
81
82
ONYA BAHARI
83
84
ONYA BAHAR!
85
86
Ona gre, Sokrates ncesi filozoflar ile K artezyenler, Pythagoraslar ile Pritenler, Stoaclar ile sosyalistler, Sokrates ile
Rousseau, Platon ile Hegel, Pheidias ile M ozart, Polykrates ile
VVallenstein, Pcrgam on ile B ayreuth ezam anldr . Burada
belirleyici vc farki olan, pitoresk karlklarn ya da anekdotvari oyunlarn sz konusu olm am asdr, nem li olan her a
n en derin ve en isel sem boliine ifade kazandrm olan
yap vc oluum larn yaratc bir biim de kavranm asdr.
Fakat bu tr karlatrm alar ne kadar aydnlatc ve parlak
da olsalar sonuta birer benzetm edirler, hatta szck anlam yla
alglanam ayacak birer m ecazdrlar, nk h er eretilem e, doru
anlaldnda, aklam aya ve gsterm eye yarayan, kendisini
asla saklayam ayan ve zaten saklam am as da gereken bir fig r dr sadece. Z aten bir im genin faydal olm asnn nedeni,
m eselenin kendisi olm am as deil mi?
B undan sonras iin de her eyi her eyle kyaslam a hakkn
m uhafaza edip bir portre izm em ize yardm c olm asn umut
edeceiz ve im dilik Y unan tarihinin drt ana paradan olutu
unu tespit etm ekle yetineceiz. Dnem yllar unlardr: 480
(Salam is ve H i m era), 404 (Peloponnesos savann sonu) ve
323 (Byk skenderin lm ). Pers sava ve skenderin se
feri genellikle dnm n o k talan olarak kabul edilirken, bu ikisi
arasndaki dnem de ounlukla bir btn olarak alglanr. Fa
kat drdnc yzyln H elleniyle beinci yzyln Hellen ara
snda dalar kadar fark vardr; Peloponnesos sava. Otu/. Yl
savalarnm kie benzer b ir devrim e yol am tr. Aa yukar
ge klasik dnem diye adlandrabileceim iz bu geliim aa
m asn snrlandrm a konusunda W inckelm am m yce him aye
si altndayz. W inckeltnann b u dnem i evrelere ayrrken, daha
eski ve daha yksek slubun karsna daha gzel olann,
yani Praksiteles ile L ysipposu n slubunu koyar: Bu dnem le
birlikte Y unan istan daki by k adam larn son a b alar.
YunaH ellas ge eskiada bile ilgin b ir harabeden baka bir ey
ni.stann deildi artk. Y oksullam a ve fiziksel zayflam ann bir sonucu
Kelleni- olarak Y unan evliliklerinin verim sizlii Polybios zam annda
s ..;;k y -oktan gerek olm utu. O vidius, adndan baka bir eyi kalm aras Ta m i^ A tin ay bo b ir kent, ada Strabon da T hebaiyi ky
rihi c^-vc il)tc'er Y z yl sonra Plutarkhos, R om a m paratorluunda
zellikle de Yunan halknn geri kaldndan yaknr: Terk
ONYA BAHARI
87
88
ONYA BAHARI
89
90
ONYA BAHARI
91
92
ONYA BAHARI
93
94
ONYA BAHARI 9 5
96
ONYA BAHARI
97
98
ONYA BAHARI
99
100
ONYA BAHARI
10
102
ONYA BAHARI
103
10 4
ONYA BAHARI
105
Polykrates
Peisistratos
J06
ONYA BAHARI
10 7
108
ONYA BAHARI
109
zanan kii, Pindarosun dedii gibi, H erakles stunlarna ulam saylrd. Y unanllarn dier oyunlar, D elphoide yine
drt ylda bir dzenlenen Pythia oyunlaryla, iki ylda bir d
zenlenen sthm os ve N em ea oyunlaryd. B tn Y unanistan
buralarda buluurdu, tpk Paris ve Londra cam iasnn galalarda
ya da sergi allarnda bulutuu gibi. H ellen dnyasnda ha
tiplii ya da ozanlyla hret olm ak isteyenler de orada boy
gsterm ek zorundaydlar. Fakat bu oyunlarn nemli bir fark
vard: K adnlar eksikti.
Be dalda yaplan bir yarm a olan pentathlon, kou, uzun
atlam a, gre, disk ve m zrak tm aktan oluuyordu. Bunun yan
sra gre ve d karm pankreas greinin yapld
pankration yarm alar, katrlarn da kullanld at arabal bir
yar dzenlenirdi. Y unan deyilerinden biri yleydi: Bir atlet
kadar onurlu. G alipler lenlerde e re f koltuuna oturtulur,
kendisine p ryta n eio nda ziyafet ekilir, en iyi airler tarafndan
vlr, onuruna bronz ve m erm er antlar dikilirdi -g a lip gelen
atlarla arabalarn heykelleri de bronz ve m erm erd i- nk onunla birlikte m em leketi de kendini ycelm i hissederdi. te
yandan, km bir burun, ezilm i bir kulak, pankreas grei
sinin tipik zellikleriydi. Bu kii yalandnda, bizim gklere
karlan sanatlarm zla ayn hznl akbeti paylard; fakat
yenilm i bir oyuncunun hali, gnm zde aptan dm bir
spor yldznn halinden ok daha beterdi.
A ncak, bu yarlarn abartlm am as gerektiine dikkat eken
m stesna insanlar da olm utur. F ilo zo f K senophanes yle der:
Btn kent yarn galibini gklere karp hediyelere bou
yor; gelgelelim bu kii btn bunlar benim kadar hak etmez,
nk bilgeliin gc insanlarn ve atlarn gcnden ok daha
byktr! G aliplere byle davranm am z yanl bir gelenektir.
Evlatlarndan birinin yartaki baars o ehre ne fayda salar
ki? Y edi bilgenin dnyaca nl szleri de para etm em i olsa
gerek: A rya kam a, kendini bil, fkene hkim ol, orta yolcu
ol, ne oldum deme! Bize son derece doal gelse de, bu gerek
leri H ellenlere sk sk hatrlatm ak a rtt!
OlanG erek kalokagathia gerekse agon Y unan ecinselliiyle yaclk kndan ilgilidir. G ym nazem , beden eitim i yapm ak, kelim enin
tam m anasyla plak olm ak dem ektir. naSepaonj, olan
c, naSopavfj, olan delisi, na5o7ti7tT), olan dkn
ONYA BAHARI
11]
1 12
ONYA BAHARI
1 13
I 14
ONYA BAHARI
1 15
*1 1 6
O NYA BAHARI
1J7
t 18
ONYA BAHARI
1 19
120
ONYA BAHARI
12 1
122
ONYA BAHARI
I 23
124
Klegeia
Alkaios
be
Sappho
ONYA BAHARI
125
I 26
Anakreon
Theogn*s
ONYA BAHARI
127
128
ONYA BAHARI
29
130
ONYA BAHARI
13 J
132
ONYA BAHARI
133
134
ONYA BAHARI
135
136
ONYA BAHARI
137
138
ONYA BAHARI
13 9
140
ONYA BAHARI
141
142
ONYA BAHARI
I 43
ksm nda olduunu fark etm i ve kanal diye tabir ettii sinir
dam arlarn kefetm itir. K rotonlular, cerrah kim likleri nede
niyle de ok itibar grm elerinin yan sra kpr, takm a di ve
altn dolgular konusunda ustalaarak iyi birer di hekim i ol
duklarn kantlam lardr. O dnem de bir baka bilim dal daha
doar: Y alnzca tarihi deil, ayn zam anda corafyay, dolay
syla etnograf ve m itolojiyi de kapsayan to to p a , yani aratr
ma. lk Yunanl tarihiler logograf, yani vakanvisti. Bunlar
kendi halklarnn efsanelerle rl dnyasn H om erosun anla
tm tarzndaki heyecan dolu bir slupla yeniden ekillendirm e
ye alrlard, stelik de dz yazyla ki bu byk bir ilerleme
dem ekti. m parator A ugustus dnem inde yaam olan
H alikarnassoslu D ionysios bu kiileri hor grr, bunlarn hem
Hellen hem de barbar tarihini kalem e aldklarn ama birbiriyle
ilikilendirm ediklerini, genellikle kent ve halklara gre ayr
dklarn, stelik gnm z okurunun ocuksu bulduu eski
sylenleri de kattklarn iddia eder. L ogograflardan saylan
H ekataios da ayn grteydi: TeverkoYcu [G eneelogiai, Soyaalar] adl eseri u m arur szlerle balar: Byle buyuru
yor M iletoslu Hekataios! Ben bunu, doru bildiim gibi yazyo
rum. Y unanllarn szleri, bana gre fazla uzun ve glntr.
D ier taraftan Strabon da H ekataiosun ve dier tarihilerin
yazlarnda aslsz pek ok eyin bulunduunu syler, nk
m itlere sk skya bal yalanc bir dnyada bymlerdir.
Strabon H ekataios, H om eros ve A naksim androsu ilk Yunanl
corafyaclar diye adlandrr: G em ilerin geceleyin yn belirle
m ekte kulland bir yldz haritasnn yan sra ilk kara harita
snn da ona ait olduunu rendiim izde A naksim androsun
evrensellii konusunda bir fikir sahibi oluruz. H ekataios, basi
reti, geni bilgisi ve uyank eletirelliiyle dnem inin dnya
tablosunu tam am layp dzeltm itir; sk sk kt uzak yolcu
luklar da bu konuda ona ok yardm c olm utur. Altnc yzy
ln sonlarnda tam am lanan Ffj Tiepfoo [Ges P eriodos, Yer
yznn Tasviri] adl bayapt iki kitaba ayrlm tr: Enpcbm'i
[Europe, A vrupa] ve Aorj [Asie, A sya], Bu eserinde yalnzca
dalar, nehirleri, bitkileri, hayvanlar, iklim i ve yerleim ko
ullarn deil, grenek ve silahlar, tre ve detleri, kurbanlar
ve tanrlar, ksacas kltr tarihinin ondokuzuncu yzyla
kadarki konularn ele alm t. Ele ald dnya genellikle Ak-
144
Apenninler
Yarmadas
ONYA BAHARI
145
talya tarihinin en grkem li halk Etrsklerdir. A na yerleim Etrskblgeleri T iber ile A m us arasnda zanan topraklard, fakat ler
yaam alanlarnn kuzeye ve gneyin u ksm larna kadar ge
niledii de olurdu. E trskler [Etrusci] adn Latinler koy
m utur, onlar kendilerine R asenna derdi. H em dilleri hem de
d grnleri bakm ndan tam am en farklydlar. Son derece
zengin, tccar ve denizci bir halktlar (ram pa kancasn bul
duklar ve korsan gem ilerinin denizcilerin korkulu ryas oldu
u sylenir; hatta E trskler ad, handiyse deniz korsanla
r y l a eanlam l hale gelm iti). te yandan, yum uak, tresiz ve
oburlardr. sokratesin rencilerinden K hioslu T heopom posa
gre, aralarnda cinsel kom nizm , rasgele ve aleni iftlem eler
hkm srerm i. R obert von P hlm annn hakl olarak bir seks
cenneti dedii bu tablo kukusuz abartlm tr ve ancak u ka
dar dorudur: E trsklerin erotizm anlay son derece zgrd;
olaanst bir ksnlle ve genel bir okelilik tresine sa
hiplerdi. Phallos klt - k i bu k an tlan m tr- penise rem enin
daim onu ve topran dlleyicisi gzyle baktklar iin dinsel
nitelikteydi, fakat olaslkla sefahatla evrelenm iti. Etrsk tan
rlar, dom uz klndan salar, yarasa kulaklar, gagalar ve ya
ban dom uzu dileriyle pek iren bir grnt sergilerler. G
neyde cesetler yaklrd, oysa kuzeyde altn, silah ve vazo gibi
hediyelerin de konulduu ta lahitlerle dolu byk nekropolleri
vard. zellikle de m ezar izim leri ilgintir. G rne gre
cenaze trenlerinin ana unsurunu tekil eden lks ziyafetleri
byk bir zenle resm edilm itir: D anslar, ozanlar, elenkiler, kyasya iki ien erkek ve kadn m isafirler... A yrca, M sr
m otiflerini ve G irit peyzajn anm satan ve tanrlarnn sert,
dolgun ekillerini gl bir anlatm la yeniden yanstan sahneler
de vardr: B alk ve ku av, hoplayp zplayan yunus balklar
nn eliinde deniz yolculuu, yzen kazlar, uuan kanatllar...
Hnerli de olsa, E trsk sanat ruha barbardr ve ktcl vah
etinin yer yer cehennem si bir taraf vardr, ksm en hayli baa
rl olan t f tandan ve kilden heykeller dnceden yoksun,
ehvete dayal bir m ateryalizm in rpertici delilleridir (Etruria da m erm er ilkin R om allar tarafndan krlm t). B alang
ve son adeta gizem li bir tem as halindedir: Zevksiz Etrsk tipi,
ge dnem in ruhsuz R om alsnn ikizidir sanki. Etrsklerin,
dnyay ve tanrlar gizli tanrlar n ynettii ynnde gzel
146
ONYA BAHARI
I 47
148
Eski
Romalllann
Kiiui
ONYA BAHARI
149
I 50
ONYA BAHARI
15 1
152
ark sylem ek ise yine son derece skc olan kltlerde serbest
ti. Cicero bile yle der: E er ldrm am sa, akl banda hi
kim se dans etm ez. R om allar zl ve s a f bir m illet olduk
larndan deil, hayal gcnden yoksun olduklar iin bu denli
sade bir yaam srm lerdir.
R enksiz bir yn gm lek olan tunik (tunica), Y unanllarn
khit n una benzer: E rkeklerde kolsuz ve diz st, kadnlarda ise
kolludur ve ayak bileklerine kadar uzanr. Y alnzca konsllerinki ve rahiplerinki h a fif sslem elerle bezeli kabark toga beyaz ynl kum atan rt - Y unanllarn h im ationuna eittir.
B unlarn yan sra, souk havalarda bir tr ekose al olan
pallium giyilir, yam urlu havalarda ise hasr otundan rlm
kukuleta taklrd. K adnlar uzun salarn bir fileyle toplar ya
da rer, erkekler sadece byklarn tra ederdi; salar henz
R om a tarznda ksa deildi: San ve sakaln tra etm e deti
ancak nc yzylda balar. O ysa E trskler sakallarn teden
beri tra ederdi, bu detleri L atium da taklit edilm i olsa gerek.
R om allarn M iken kltr evrelerinin tasvirlerindeki gibi
M iken usul sakal braktklar da olurdu. Fakat M iken me
zarlarndan kan altn m asklarda yalnzca byk grlr; bu
sonraki Y unanllara tam am en yabanc da olsa Keltlere kadar
ulam tr, belki Rom allara da. K sacas, M ucius Scaevola ile
C orioianusun gerekten neye benzediini bilm iyoruz.
Latince
L atince ok erken dnem lerden itibaren L atium un ortak dili
haline gelm i bir Rom a lehesidir. Tpk Y unancada da olduu
gibi, asl telaffuzu konusunda tam bir bilgi sahibi deiliz. Ku
kusuz, iden nceki t harfi t biim inde okunuyordu, yoksa
onu z diye okum a alkanlm z talyanca kkenlidir; hatta,
e ile iden nce gelen c bile z deil, k idi; bunun
byle olduu, hem L atince adlarn Y unancadaki yazlndan
(Zspiv yerine Kucepoov), hem Y unancadaki k nn Latincede
ak nszlerden nce bile daim a e harfi ile karlanyor ol
m asndan, hem de L atinceden dn alnm szcklerin
A lm ancadaki biim lerinden bellidir (rnein, cista'dan Kiste,
cellarium 'd a n K eller trem itir); aksi takdirde Caesar szc
Y unancada K aisar deil Z aisar olm alyd, dolaysyla bu en
yksek dnyevi m akam n A lm ancadaki karl da K aiser de
il, Z a iser olurdu. Fakat Cicero telaffuzu dilim ize ylesine
H im a tio n b ir t r p e le rin , kliton ise h im a tio n 'u n a ltn a g iy ilen b ir giysi. (F .D .)
ONYA BAHARI
\ 53
Romahlarn
Din*
-
I 54
ONYA BAHARI
155
156
ONYA BAHARI
T5 7
Varro Y ahudileri kastetm iti, fakat pekl Persleri de kaste- Mecusidebilirdi, nk onlarda da put yoktu. G eri P ersler asla kat bir k
tavr sergilem em i, hi olm azsa A huram azd anm bir tek im ge
sine izin verm ilerdi: Gnei tem sil eden kanatl bir dairenin
iinde sakall ve uzun lleli, sa elini retici bir biim de kal
drm , tac ve krallk libasyla tanrnn resm i. te yandan, on
lar da tapm ak ina etm eyerek Y alva M u sa nn retisinden
daha tutarl bir yol izlem ilerdir. B ence bunun nedeni, der
H erodotos, H ellenler gibi tanrlarnn insanlara benzediine
inanm am alardr. D alarn doruklarnda gnee ve A ya, top
raa ve atee, suya ve rzgra yakarm akla yetiniyorlard. s
kenderiyeli Clem ens, O nlar tanrnn ruhunu ne Y unanllar gibi
odun ve tata ne de M srllar gibi balkl ve fravunfaresinde
grm tr, filozoflar gibi onlar da tanrlarn tezahrn yalnz
ca ate ve suda bulm utur, der.
ranlIlarn dini, H intlilerin V ed asna tekabl eden ve
A vesta denen (aa yukar, bilm e anlam tar) kutsal m e
tinlerde toplanm t. A vesta, rann eski dini dilinde, yani eski
B aktria dilinde kalem e alnm tr. B u dilin eski Farsa karsn
daki durum u, aa yukar eski yksek A lm anca karsnda
G otann durum una benzer; daha K yros zam annda, ortaa
Latincesi ya da sa M esih zam anndaki branice misali l bir
dil haline gelm itir. A v estadan gnm ze kalanlar, liturjik
paralardr. 1760 civarnda A nquetil D uperron, B om bay civa
rnda yaayan atee tapanlarn elinde zengin bir m etin kolek
siyonu olduunu kefeder, bunlar 1771 ylnda Franszcaya
evrilm itir. Perslerin kendilerine ait bir dinlerinin olduu ger
ei bsbtn unutulduu iin m alum eviri insanlar ylesine
artm t ki, eviriden phe duyulm utu. M ecusilik ya A hura
M azdann adna gre M azdaclk diye tabir ediliyor ya da ku
rucusuna gre Z erdtlk diye adlandrlyor. Y unanllarn de
yiiyle Zoroastres (A vestadaki zgn hali Zaratutra), rivayete
gre 660 ylnda dom utur. D oum u alam et ve m ucize
ykl olduu iin kara bycler onu ldrm eye alr. Yirmi
yanda inzivaya ekilir, otuzuna geldiinde ise vahiy iner ve
insanlar irad etm eye balar, fakat nceleri baarl olamaz.
D m an rahipler tarafndan hapse bile atlr, ancak kraln sev
gili atn iyiletirdii iin kraln ltfuna m azhar olur. H km dar
ile karsn b u yeni dinin saflarna ekm eyi baarr, artk n
T58
ONYA BAHARI
159
16 0
gzl bir kpek (alnnda iki leke olan) baklaryla eytan bile
kovabilirdi. A t ve deveyi ne kadar takdir ettikleri, utra (deve)
ile aspa (at) taklaryla oluturulan eril isim lerden bellidir, r
nein I. D areiosun babasnn ad V itaspadr (Yunancas
H ystaspes). ki rk atlar vard: G neybat kkenli, ok sratli
A rap atlar ve kuzeydou kkenli ar, uzun m rl atlar.
Persler A rap atlarn zellikle de postaclkta kullanr, dierleri
ni ise orakl arabalara koarlard. A rlar ve tekerleri byk
oraklarla donatlan bu arabalara, batan aa zrh kuanm
drt at koulurdu, ilk zam anlar dm ann korkulu ryasyd bu
arabalar. B una karlk, A h rim an n yaratklar ev ve tarla fare
si, ylan ve kurbaa, yrtc hayvan ve bceklerdi. Bunlar yok
etm ek dini bir vecibeydi.
M ecusilerin en byk devi yalan sylem em ekti, bu yzden
borlanm ak da yasakt, nk bor insan yalan sylem ek zo
runda brakabilirdi. Eski M ecusilerin tek gerek halefleri olan
B om baydaki Parsilerde i anlam asnda el skm ak halen daha
yazl szlem e kadar geerlidir, cm ertlikleri ise dillere des
tandr. Perslerin, H ellenler zerinde en az gereklik aklar ka
dar artc bir etki yaratan bir baka zellikleri de, dm anla
rna kar kahram anca, m alup ettiklerine kar da yum uak
davranm alaryd. Tapm ak yakm ay Y unanllardan rendikleri
ni sylerlerdi. D m anlarna bir ibret dersi verm eye ya da onla
rn cesaretini krm aya nadiren kalkrlard. A vestada olanc
lk da yasaktr, am a belli bir cezas yoktur; arap im ek ilkin
slam iyetle yasak edilm itir, oysa Perslerin balca zevkleri av
lanm a, zar atm a ve yarm a, bir de arap im ekti. H erodotosun
naklettiine gre, sarhoken birbirlerine danr, ayldklarnda
ise aldklar kararlar yeniden gzden geirirlerm i - hi fena
bir yntem deil. zetle diyebiliriz ki, Zerdtlk eskiada,
H induizm dndaki inanlarn tersine evrensel ve babacan bir
dindir ve H induizm in aksine b ir eylem dinidir. H intlilerle ranllar, aslen ortak bir halk, dar anlam da Ari bir topluluktur; sanki
doa iki ayr dnya gr ve yaam biim inin ayn kkten
nasl doabileceini gsterm ek istem itir. Persler, M edler ve
Partlar ran soyunun yalnzca birer dalyd, tpk gnm zde
Franklar, Suebyallar ve B avyerallar gibi.
ran
ran tipik bir dalk blgedir. En alak vadiler bile deniz se
viyesinden 1500 m etre yksektedir; dalar ounlukla 5000
ONYA BAHARI
161
162
ONYA BAHARI
163
Pers
Postac-
Pers
Sanat
164
Miletosun
Dtt
Miltiades
ONYA BAHARI
165
166
ONYA BAHARI
16 7
168
Dnya
Tari
hindeki
Olaylar
uyla kenti terk etti. D m an A ttik ay le evirm i, Akrop o lisi yakp yok etm iti. T hem istoklesin tek umudu, Kserksesi Pers filosunun etkin olam ayaca Salam is boaznda bir
arpm ann iine ekm ekti. B u nedenle, K serksese bir mektup
yazarak m ttefiklerin m orallerinin bozulduunu ve aralarnda
anlam azlk ktn, eer im di saldrya geerse, sava bir
rpda kazanabileceini bildirdi. Y unan ilikilerini bilen birisi
iin bu haberin ihtim al d bir yan yoktu. Bylece yce kral
saldrm aya karar verdi. B irlikleri gzlerinin nnde savatklar
iin yiite arptlarsa da, savan seyri T hem istoklesin n
grd biim de geliti. K alabalk Pers gem ileri birbirlerini
ylesine engelliyorlard ki, dzenli bir biim de geri ekilm eyi
bile becerem iyorlard. arpm a sabahn erken saatlerinde ba
lam , akam a dek srm t; gnbatm ndan iki saat sonra
kan Ay, Perslerden arta kalan cesetleri, gem i harabelerini ve
kaanlar aydnlatt yalnzca. O gnlerde, hatta Y unan kay
naklarna gre ayn gn, G elon H im era nehrinde Kartacallar
m alup eder. B ir yl sonra Eyll 4 7 9 da P lataiaida Y unan-Pers
kara savann kaderi belli olur. A razi koullar, M aratho n dakine benziyordu: H o p lit birlikleri svari birliklerinin
saldrlarndan da yam alar sayesinde korunuyordu. Pers ge
nerali de tem kinliydi, bylece h er iki ordu da m evzilerini gn
lerce terk etm edi. N ihayet, svari ve oku birlikleriyle girdikle
ri h a fif arpm alardan iyiden iyiye zarar grm eye balayan
Y unanllarn akim a kurtulularn m utulayan bir fikir geldi:
Filolar A sy a ya sevketm ek. B u Persler iin son derece tehlikeli
bir durum du ve M ardoniosun saldrya gem ekten baka aresi
kalm ad, fakat ordusunun en nem li ktasyla birlikte dt.
Perelerin harem , ahr, saray m utfann yan sra, altn sikke
lerle dolu yerleik karargh ele geirildi. M zrak oka galip
gelm iti.
A sya seferi de baarl oldu. Persler, Sam osun karsndaki
M ykale tepelerinde, yine ayn gn iinde, hem denizde hem de
karada bozguna uratld. B tn onya ahlanm t. Savan
kaderi, resm en deilse bile, ilkede belli olm utu. Bu zaferi
T hem istokiesin dehasna borluydular. Them istokles iin ba
ndan beri, etkili bir savunm ann ancak denizde yaplabilece
ini biliyordu. Y unanllar karada uzun sre dayanam azd. A m a
galibiyeti denizde yakalam olm alar bir m ucizedir. Parlak bir
ONYA BAHARI
16 9
II.
BLM
Atina nn Dnya Gn
174
Gerek
B elki de yalnzca bizim H ellen im gem izi deil, onlarn kennsan dileri hakkndaki im geyi de yaam laryla kartryoruz: Eserle
rini kiilikleriyle, gereklii keskinin ve szn soyutlayclyla, m odeli stilize edilm i portreyle. nk genelgeer ruhbilimsel bir olgu vardr: Sanatn her trls, en natralisti, en
gerekisi bile stilize eder ve h er gerek eylem - e n ideali, ger
ee en uzak olan b ile - gerekletii anda natralisttir. D k
seviyeli bir sanatsal retim bile gereklii deitirir: Bir vesi
kalk fo to raf bile aslna bir genin dierine benzedii kadar
benzem ez, nk bir insan syrp gem itir. Ve dnya tari
hindeki en byk kahram anlk bile gerekten gerekletiinde,
stilize olm ayan ve gndelik olan saysz andan olum u sra
dan bir hadiseydi
G erek insan, gnn ve gndelik yaam n insandr; kk
arzularn ve byk skntlarn insandr; atlyede ve caddede,
odada ve tarlada varln hissettirm eden eylem de bulunan in
sandr; yolda bir arabadan kaan, ahbabn selam layan ve hava
durum unu gzleyen, az nce bir iei koklayan, bir bal te
m izleyen ya da bana su dken, szck daarc gnde sonsuz
kereler tekrarlanm ay bekleyen basm akalp szcklerle snrl
olan, dzenli kalp atlarnn ritm iyle ykselip alalan faaliyet
leri topu topu on onbe insan zerinde etkili olsa da yalnzca
kendisi iin deil, bu ufack yaam kprtlarndan oluan kendi
dnem inin kltr iin de nefes ve kan olan insandr.
V aroluu saysz ruhsal m olekln devinim inden oluan bu
biricik gerek insan betim lem eye sanatn gc yetmez. Zaten
sanat bylesine byk, varln da hakl klan bunu yapam yor
olm asdr. B u durum kendini en som ut haliyle tiyatroda belli
eder. Laube, oyuncunun geni bir spektrum a sahip olmas ge
rektiini, eer byle bir eye sahip deilse, bunun yerini hibir
yetenein dolduram ayacan syler. B u geni spektrum im
geye younlam aktr, ki bu zellik sanatta daim a vardr, ya
am da ise asla yoktur. G eri bir oyuncunun gerekm i gibi
oynadn syleyerek o oyuncuyu hakkyla vdn sanan
pek ok insan var, fakat btnyle acem ice bir yargdr bu. Eer oyuncu gerekten de yaam daki gibi olsayd, iyi veya kt
deil, yalnzca grnm ez olurdu. O yuncu, az nce szn etti
im iz o gndelik edim lerden birini oynam ak istediinde, bunu
canlandrm ak zorundadr. B ir bakm a, havay gzleyen, iei
ATNA'NIN DNYA G N
175
17 6
ATNA'NIN DN YA G N
177
178
gelm i olan ey, yani tm oluum lara batan sona hkim o esiz
zgrlkler gn na kam azd, nk hem kulluk hem de
efendilik, ruhun geliip serpilm esini engellerdi. Kle de tiran
da ayn boucu havay solurdu ve ister bir dnya im paratorlu
unun m erkezi olsun, ister bir Pers satrapl, H ellas her iki
durum da da sararp solard.
Zaferin siyasi bir dier sonucu da A tin a nn hzla ykselii
dir. A tina, 478 ylnda A ttika D eniz B irli ini kurar, bu birlie
Delos D eniz B irlii de denirdi, nk federal m eclis Delos ada
snda toplanyor, federal hazine de orada tutuluyordu. Ege D e
n izinin en byk blm n, yze yakn kenti kapsayan bu
birlik Perslere kar askeri bir ittifak (sym m akhia) olarak d
nlm , her yesinin zerklik ve eit haklara sahip olmas n
grlm t. G em i ya da asker verm ek istem eyen m ttefikler bu
ykm llklerini para deyerek yerine getiriyorlard. Fakat ok
gem eden A tin ann Pers boyunduruundan kurtulm a idealini
yalnzca bahane ettii, asl am acnn btn onyallar zorba ve
karc bir egem enliin boyunduruu altna alm ak olduu anla
ld. Sz konusu para A tin a nn kafasna estii gibi harcad
bir haraca dnt. B unun ak kant, federal hzinenin kurul
duktan eyrek asr sonra A kropolise tanm olm asdr. B irka
hari m ttefik kentlerin tam am resm en tebaa olarak ta
nm lanyordu. ouna A ttika garnizonlar yerletirilip yne
tim lerine de A ttikal zel bir grevli atanm t ve bunlar kentle
rin iilerine karm adan edem iyorlard. Fakat en can skc
karar, m ttefikleri davalarn A tin a nn yem inli m ahkem elerin
de grm ekle m k ellef klan karard. D roysenin yerinde bir
cm leyle belirttii gibi, yalnzca dem okratik diye nitelenen
kabine yasam as deil, m ahkem e m asraflar ve rvet parala
ryla beslenen avam n tahta kartlm as dem ekti bu; federal
vergilerin byk bir blm ise sadece A tin ann sslenip
pslenm esine harcanyordu. A tm allarn ilk bataki m cadele
hedefini hl ne kadar nem sedikleri, Perelerden daha ok e
kindikleri asi kentlerin surlarn yerle bir etm elerinden bellidir.
K sacas, P laton sym m akhia hakknda bir t r tiranlkt de
m ekte tam am en hakldr. Fakat A tin ann lehine kk apta bir
tiranlkt. M odern rneklerle kyasladm zda A ttika m para
torluu kapsam nedeniyle im paratorluk denm eyi hak etmez,
hele hele rgtlenm esi bakm ndan hi hak etm ez, nk A tina
ATNA'NIN DNYA G N
179
her zam an bir polis idi ve hep yle kald. Zaten bir p o lisin de
ancak kendisiyle eit haklara sahip olm ayan, ezip yam alad
d blgeleri olabilir.
Atinallar, M arathon zaferini borlu olduklar kii rneinde Themis
olduu gibi, Salam is zaferini borlu olduklar kiiye de iyilikle tokles ve
karlk verm ekte gecikm ezler. Them istokles, byk A tina dev Kimon
leti siyasetinin kararl tem silcilerindendi, dolaysyla onun iin
Spartallarla hesaplam ak Perslerle savam aktan daha nemliydi.
Yaklak on yllk bir iktidarn ardndan Them istokles, Spartayla
dp kalkan Lakoniallarm, liderlik koltuuna gz diken aris
tokrasinin ve tiranlk koltuuna oturm ak isteyen, bu yzden de
Them istoklese bir tiran gzyle bakan hr dem okrasinin ayn
anda balatt ortak saldr sonucu alaa edildi. Themistokles
Pers sem patizanl anlam na gelen M edism os ile sulanp dla
nnca yce kral A rtakserksese snd. Bylece berikinin eline
Perslerin dehann deerini Y unanllardan ok daha iyi bildiini
kantlam a frsat geti. A rtakserkses bu zata hrm et etmekle kal
mad, onu zenginlikle donatp M agnesia prensi yapt. Dahas,
Them istoklesin adnn getii ostrakon'la r [Yunanllarn oy pu
sulas olarak kulland anak m lek paralar] bulunm utur ki,
zerinde biraz dndm zde bylesi bir anak parasndan
koca bir tarih felsefesi kartabiliriz.
Them istoklesin bar dnem indeki en byk eseri, devasa
silah ve m him m at depolar, gem i irketleri ve tersaneleriyle
Pire (Peiraieus) lim an idi. G em ilerin sahilden bir buuk saatlik
upuzun duvarlar halinde sraland bu lim an A tin ay bir
deniz kalesine dntrm esinin yan sra, Y unanllarn en b
yk sava lim an ve A kdeniz dnyasnn en nem li ticaret li
m anyd. B lgenin kendisi, dnem in en byk mimar
M iletoslu H ippodam os tarafndan tam am en sim etrik ina edil
miti: C addeler birbirine paraleldi ve dzalarla kesiiyordu.
H ippodam os doduu ehri de ayn plana gre yeni batan ina
etti. D aha sonra bu plan gelecei parlak iki kente, A a tal
y a daki T hurioiye ve R o d o sa da uygulad. B u mimari tarz hep
revata kalm ve insanlar adeta hippodam ik kentlerden ko
nuur olm utur. Y apay kentlerin en by olan skenderiyede
de H ippodam os pian uygulanm tr.
Them istoklesin ardndan M iltiadesin olu K im on idareyi
ele alr. N e olursa olsun S partay la anlam aktan yanadr, nk
180
ATNA'NIN DNYA G N
182
ATNA'NIN DNYA G N
183
184
ATNA'NIN DN YA G N
185
86
ATNA'NIN DNYA G N
187
188
ATNANIN DNYA G N
89
190
ATNA'NIN DN YA G N
191
192
ATNANIN DNYA G U N U
193
194
ATNA'NIN DN YA G N
195
96
sek teklifte bulunan kiiye iltizam etm ek gibi sorunlu bir sistem
uygulanyordu. B u sistem B ourbon Fransasnda da uygulan
mt ve Fransz devrim inin balca nedenlerinden biriydi. A n
tikada gm rk m em urlarndan lesiye nefret edilirdi. In
cil'd e n de bildiim iz gm rkler ve gnahkrlar ifadesin
deki m em urlar gnm zn gm rk m em urlaryla kartrm a
m ak lazm. B urada daha ok, tam bir zel giriim ci olan kan
emici bir gm rk kesenekisi sz konusudur. T ek amac, ie
yatrd serm ayeyi kartm ak ve olabildiince kr etmektir.
D evletin bakaca gelir kaynaklar unlard: M ttefiklerden al
nan m alum hara ve m ahkem e harlar, vatana ihanet duru
m unda kesilen para cezas -m u h b irli i tevik eden, ahlakn bo
zulm asna yol aan bir baka e tm e n - ve el koyulan servetlerdir.
D evletin tem el giderleri ise, pek ok kiiye denen yevm iye ve
m aalar; yabanc paral askerlere, yabanc garnizonlara ve de
niz polisine denen cretler; yollarn ve su tesislerinin yapm ve
bakm na, tersanelere, silah ve m him m at depolarna, tapnak
ve m eclislere ve dier btn kam u tesislerine ayrlan denek;
enlikler, adaklar, kam u kurbanlar ve klt iin yaplan m uaz
zam harcam alar. alacak durum da olm ayanlarn, dullarn,
yetim ve ksz ocuklarn bakm da devlete aitti. Fakat btn
bu giderleri karlam ak her zam an m m kn olm azd, o zam an
da toplum un nde gelen zenginlerinden olaand bir servet
vergisi (ecKpopd) alnrd. Fakat dorudan vergi alm ak antide
m okratik saylp tiranlkla bir tutulduu iin, varlkl insanlara
bir ykm llk getiren leiturgia'l&r, yani halka hizm et tercih
edilirdi. B unlarn en nem lisi, zenginleri bir sava gem isi ina
etm ekle ykm l klan trierarkhia idi. Elbette gnm zdeki
kadar byk bir harcam a deildi bu: B u gem iler ak deniz ge
m ileri deildi. A r hava koullarna ve azgn denize dayana
m ayan h a fif yapl ahap gem ilerdi. stelik hayli kk olduk
lar iin gem i m rettebat uyum ak ve yem ek yem ek iin karaya
km ak zorundayd. F rtnalar ya d a deniz savalar koca filolar
yok edebiliyordu am a birka aya kalm yor, yerine hem en yeni
leri yaplyordu. Y apm iinde kullanlan aralar ve gem inin
iskeletini ounlukla devlet tem in ediyor, triarkhosa ise gem i
yi tam am lam ak, tayfay bulup geim ini salam ak kalyordu;
am a bunun karlnda gem iyi bizzat kom uta etme onuruna
kavuuyordu - bu lafta kalsa bile. zellikle de sonraki alarda
ATNA'NIN DN YA G N
I 97
19 8
ATNA'NN DNYA G N
199
200
Platonun
KarDevlet
Kleler
ATNA'N IN DNYA G N
201
202
ATNA'NIN DN YA G N
203
204
ATNA'NIN DN YA G N
205
206
ATNA'NIN DN YA G N
207
208
ATNA'NIN DNYA G U N U
209
210
ATNA'NIN DNYA G N
2 11
Antik
Drama
ve H
ristiyan
Dramas
212
ATNA'NIN DN YA G N
21 3
21 4
ATNA'NIN DNYA G N
215
2i6
ATNA'NIN DN YA G N
217
218
ATNANIN DNYA G N
219
220
ATNA'NIN DN YA G N
221
kiilere gre iyi olan eydir. D indar Sophokles ise tam tersi bir
sonuca varr: nsan, eylerin lt deildir, dnyann dzenin
de akld ya da ahlakd bir durum varsa bile, bu dnyann
dzeninin deil, insan m ant ve ahlaknn yanlln gsterir
Nasl ki S ophokleste konu karakterlerle geliiyorsa, hey Pheikeltra M yronun heykellerinin hareketi de kendi biim lerin dias
den doar. Polykleitos gibi Sophokles de kat bir orant ilkesini
esas alr, fakat O lypm piadaki Zeus ve A thena heykeliyle
nam salm olan P heid iasa daha yakndr. B ronz A thena Prom akhos [ nc Sava] heykeli A kropoliste yer alyordu.
Heykel aa yukar yedi m etre boyundayd ve denizden bakl
dnda bile m iferindeki altn ty grm ek m m knd. Biraz
uzanda ise, yine bronz bir heykel olan A thena Lem nia
[Lem noslu A thena] duruyordu. L em n o sa yerleen A tm allar
tarafndan yapld iin kendisine bu ad verilm iti. Y kseklii
nin dokuz ila yirmi m etre arasnda deitii sanlr (B avaria
heykeli on dokuz m etre yksekliindedir). M iferi banda de
il, ne uzanan sa elindeydi. H eykelin ba cazibeyi enerjiyle,
sevecenlii aklllkla byleyici bir biim de birletirm iti (ta
bii eer Furtvvnglerin bulduu heykel orijinalin bir kopyas
ise). A yrca sa, bilge ve sava tanrann erkeksi yan vur
gulansn diye ksacktr ki, antik heykellerde buna pek rastlan
maz. A ltn ve fildiiyle allm A thena Parthenos [Bakire
Athena] ise yaklak on iki m etre boyundayd ve Parthenonda
yer alyordu. G rn son derece cafcafl ve gz kam atrc
olm al, nk fildii byk bir ihtim alle boyanm , eitli
renklerde altn kullanlm , gzleri l l elm aslardan yapl
m, bol m cevheratla bezem ekten kanlm am t. Bir tondan
fazla sa f altnla iledikleri elbisesi karlabiliyordu ve sava
hzinesi ilevi gryordu. A tinallar bankerlii bile sanat eda
syla icra ederlerdi, zaten devlet anlam alarna bile zgn birer
m erm er r ly ef ekli verm eye baylrlard. O lym pia tapm anda
yer alan ve m alzem esi ve ebad bakm ndan A thena
Parthenosun bir ei diyebileceim iz Zeus heykeli dnyann
yedi harikasndan biri saylr. P ausaniasn ifadesiyle, altn,
elm as, abanoz ve fildiiyle rengrenk Zeus, banda zeytin
dallarndan bir ta, sanda N ike, solunda asas, tahtnda dim dik
oturuyordu. Fakat insanda, ayaa kalktnda tapnan tavann
devirecekm i korkusu uyandran btn azam etine ram en, im
222
ATNANIN DNYA G N
223
224
ATNA'NIN DN YA G N
225
Empe
dokles
ve
Anaksagoras
226
ATNA'NIN DNYA G N
227
228
ATNA'NIN DNYA G N
229
230
ATNA'NIN DN YA G N
23 I
232
ATNA'NIN DN YA G N
233
ve kesin ifadeyi de sofistlerden renm itir. Sofistlerin, okanlam llk ve anlam kaym as, szcklerin dar ve geni, asl ve yan
anlam larna ilikin aratrm alarndan hem dil eletirisi hem de
didiim cilik yararlanyordu. B tn bu ara ve bilgilere sahip
olan kimi kiilerin zam an zam an arlatanla ve aklabanla,
sivrilie ve ak atm aya zenm i olm as son derece doaldr;
nitekim diyalektik felsefe konusunda atlan byk admlarn
sonu hep byle olm utur. Skolastik ve H egelcilik de sonunda
byle yozlam tr. rnein, Euthydem os unu retiyordu:
H er ey hakknda her ey sylenebilecei iin her ey dorudur,
dolaysyla kim se yanlam az. Bu iddiann tem elinde koa kav
ram nn ktye kullanlm as yatar, yle ki, karanlktr gece
dediim de, am acm -dr ile bir olguyu saptam aktr; oysa si
yah, beyazdr dediim de, -dr yalnzca gram atik bir balant
ilevi grr. K endisini bu tr ahm aklklara kaptran sofistlerin
says azm sanm ayacak kadar oktu, fakat daha sonra Eleaclar
rneinde de grld gibi Y unanllarn zevkine hitap edi
yorlard. Belli bal ilkel psikanaliz tekniklerine de yabanc ol
m asalar gerek; yoksa, A ntiphonun zntl insanlar kederleri
ni dile getirsinler diye K orinthosta at teselli tezghm ba
ka trl aklam ak zor. te yandan, insann eitilebilirliine
inanr, tutkulu bir eitm e isteiyle dolup taarlard. O nlara gre
erdem (arete) alkan bir vatanda olm ak dem ekti ve retile
bilirdi, bu tam am en Sokratese bir yaklam dr. Temel pedago
jik noktalar olarak unlar kabul ederlerdi: D outan yapnn,
p h ysisin doru tespiti; m athesis, renm e ve askesis, reni
lenlerin doal refleks haline getirilm esi. H erhalde sofistlerin
konum unu en nesnel biim de ralayan kii, Sofistler adeta Y u
nan ahlaknn retm enleridir, stelik kendi zam anlarnda ge
erli olan lnn ne zerinde ne de altndadrlar, diyen
G rotedir. Belki de H eg elin u sznde sofistlerin z daha
ok dile geliyordur: D nm eye sevkedebilm esi iin felsefe
nin ncelikle bir a knlk yaratm as gerekir. H er eyden kuku
duym ak, btn nkoullar bir kenara brakm ak gerekir. te
bu anlaml grevi sofistler stlenm iti. Sofistlik kukunun tari
hinde bir doruk noktasdr, fakat doas gerei ancak bir gei
aam as olabilirdi.
Sofizm , izafiyeti nitelikler tayan kukuculuk, Epikurosuluk ve stoaclk zerinde teorik adan, SicilyalI tiranlar ve
234
ATNA'NIN DN YA G N
235
Sokrates
I)avas
Sokratesin
Felsefesi
236
ATNA'NIN DN YA G N
237
238
Demokritosun
Atomcluu
ATNANIN DNYA G N
239
yer alsa da, bir cism in yalnzca bulunduu yerde etkili olabile
cei, gk cisim lerinin hareketi, yerekim i ve m anyetizm gibi
uzak etkileri ise en kk birim lerin srekli ittirm esine dayan
drm ak gerektii konusunda D escartes ile hem fikirdir. Btn
bunlardan kard sonu ise boluk diye bir ey olm addr.
O nsekizinci yzyln ortalarna doru Cizvit Boscovich atom la
r uzayda belirli, am a genilem eyen noktalar diye aklam tr.
D evrim niteliindeki bu yorum a balangta kim se kulak as
m am , ancak asl alm alarn 1830lu yllarda yrten Faraday, gelitirdii benzer bir kuram la atom larn kuvvet merkezi
ierdiini sylem itir. Fakat daha nce D alton 1807 ylnda
nem li bir geliim kaydetm iti: B ir elem entin atom ktlesi ile
en h a fif elem ent olan hidrojenin atom ktlesi arasndaki ilikiyi
belirlem i, yani elem entlerin atom arlklarm saptam t. H id
rojenin arln 1 olarak kabul ettiim iz zam an, rnein oksi
je n atom unun arl 16, platinin arl ise 207 olur. D em ek
ki, yalnzca oranlar saptanabiliyor, am a bu bile deerli bir bul
gudur. A tom larn baka elem entlerin atom laryla daim a sabit
oranlarda ba kurm a ilikisini tanm layan valensin kefi de bu
bulguya dayanr. Y eniden hidrojeni baz alrsak, o zam an daim a
bir hidrojen atom uyla birleen tek deerli elem entlere (tipik
m ek: K lorr asitteki klorr, HC1), iki hidrojenle birleen ift
deerlilere (su, H 20 ) , deerlilere (am onyak, NFf3), drt de
erlilere (m etan, C H 4) vb. ularz. Berzelius, kim yasal bile
imleri tam am en ayn olan farkl saydaki atom larn, hatta dei
ik m iktarlardaki ayn atom larn bile ortaya farkl m addeler
kartabildiim saptam tr - D em okritosun tem el grn
kantlayan bir yn deney yani. B una karlk, atom larn pekl
blnebildiini bugn artk herkes bilir. Szgelim i, en kk
atom larn drt binde biri oranndaki elektrik birimleri, yani
elektronlar son yap paralar olarak grlr. Bohr K uram na
gre atom , elektronlarn (grece) uzaklktaki, (atom hacm ine
oranla) ufack bir ekirdein etrafnda yrnge izdikleri bir
gne sistem i gibidir. te yandan ekirdek de baka paralar
dan olum aktadr ve bunun aratrlm as zel bir bilim in, tem e
lini R utherfordun att nkleer fiziin konusudur. Fakat ato
m un ktlesi dorudan doruya elektrik ykl ekirdeinin, yani
m added bir eyin sonucudur, baka bir deyile, szde bir
ktle, bir m anyetik alann dm noktasdr. A tom un bir mik-
240
Demokritosun
Alglama Ku
ram
ATNA'NIN DN YA G N
241
242
ATNA'NIN DNYA G N
243
244
ATNANIN DN YA G N
245
246
ATNA'NIN DNYA G N
247
248
ATNA'NIN DN YA G N
249
250
ATNA'NIN DNYA G N
251
252
ATNA'NIN DNYA G N
253
254
zam an yerm e tarz yle sam im iyetsiz, yle yapm acktr ki, bizi
ikna etm ekten ok uzaktr. K endi seyircisini ikna edip etmedii
de pheli. H erhalde seyirciler onun polem ik taknlklarna
daha ok karnaval grlts, kendi adilik ve ktlklerinden
arndklar bir t r kom ik K atharsis gzyle bakyorlard.
K lasisist nyarglara kaplm adan baktm zda diyebiliriz ki,
A ristophanes dnya literatrnn gelm i gem i en byk ba
sn avcsyd. Pek ok hicivci gibi o da, tersine ileyen alam et
lerle dolu bir darkafal, korkak bir m uhbir ve ahlak hocalna
soyunm u ahlaksz bir ahsiyetti. E serindeki airane ksm larn
genellikle m thi bir gzellikte olduu sk sk (ve de hakl ola
rak) sylenir. Z aten hicivci gl ahsiyetlerin ayn zam anda
lirik yeteneklerle de donatlm olm asna sk sk rastlanr - her
ne kadar bu iki zelliin birbirini dlayaca dnlse de.
B unun m odern rnekleri, H einrich H eine ve Kari K raustur.
ResK om edya byk ressam ve heykeltralar rahat brakm tr,
sam lar am a bunun nedeni onlara sayg duym as deil, onlar adam ye
rine koym am asdr. S k e n o g ra f A gatharkhostan daha nce de
sz etm itik: Sahne dekorlar ve freskler yapard, am a bu gz
bacl birok insann gznde ancak cahillere layk onursuz
bir sanatt. G lge ressam A pollo d o ro stan da bahsetm itik
B u tanm da aalayc bir sfatt ve onun buluu olan azalan
k ve renk tonlar m uhafazakr evrelerde rezil bir aldatm aca
gibi grlrd; Platon bu bulular sofizm le kyaslar. Apollodorosun bulduu iki byk yenilik daha vardr: Boyalan
yum urta ak, kauuk veya zam kla ya da incir balyla kartrp
ok daha parlak renkler elde etm ek suretiyle, sulu boya res
sam lnn yerine tem pera tekniini getirm i, duvar resim leri
yapm ak yerine alyla svanm aa tabletler zerine resim ler
yaparak m im ariden bam szlm ilan etm itir. Bunun yan sra
eskiada zellikle de antlarda, tralanm m erm er tabletler
bulunur, fakat tuval hem en hem en hi yoktur. A pollodorosun
kendisinin nem inin pekl farknda olduunu u sznden
anlarz: teki ressam lar benim atm kapdan giriyor.
Zeuksis A pollodorostan biraz daha gentir. O sadece byk
ebatta sahneler resm ederdi. M itolojik olaylar ksm en insaniletirdii, ksm en de ja n r ressam lna dntrd sylenir,
belki de A ristoteles onun bir ethos'u olduunu bu yzden red
detm itir. Lukianos, Z eu k sisin srekli yeni eyler icat etm eye
ATNA'NIN DNYA G N
255
256
ATNA'NIN DN YA G N
257
258
nitrn icat edildii gibi, byk gem i ve zrhl gem iler ortaya
kt. T ekerlekler zerinde hareket ettirilen ok katl kuleler
karada da kullanlyordu. st katlardan kurun eriyii dkl
yor, ok ve ta glleler frlatlyor, alt katta ise dem ir balkl
gl bir kalas olan ko, Kpo, yer alyordu. H areket etmelerini
salayan gc esnek hayvan sinirleriyle elde ediyorlard. Bun
lar iki kalas arasna geriliyor ve ular ters ynlere evrildiinde
hayli byk bir gerilim retiyorlard. B u burm a toplar 400 se
nesi civarnda Syrakusaide icat edildi. A slnda bizim barut
toplarm zdan farkl deillerdi, dik al ate bile aabiliyorlar
d. Byk skenderin, hatta ksm en babasnn kuatm alarda
kulland katapult, m ancnk, m erdiven, seyyar kpr, koba
ve yryen kuleler Sicilya kkenli sava aralarnn yaln birer
taklidiydi ve Ege Y unanllar bunlardan nce ateli silah nedir
bilm ezlerdi.
Y edi yllk silahlanm a ve alt yllk savan ardndan
D ionysios K artacahlar tam am en alt edem ese de, adann altda
beini dize getirm eyi baarr. K artacaya kar girdii ikinci bir
savata K ronionda kesin bir yenilgiye uram tr, am a genel
likle direnm eyi, hatta A a talyada bir yer edinm eyi bile ba
arr. E gem enliinin son yllar, otokratlara zg insan korku
su ve yalnzlk dnda huzur ve bar doluydu ve D am oklesin
K lcyla lm sz bir sem bole dnt, S chillerin Biirgsch a ftyla [G vence], am a en ok da Philipp [Philippos] adl
eseriyle etkileyici bir kim lik kazand. Platon bu tiran ziyaret
ettiinde tiran m uhalifi bir rol oynam ak zorunda kald, zaten bu
yzden lm le burun buruna geldi. D ionysios altm yanda
ldnde, Sicilya H ellen dnyasnn en gl devleti,
Syrakusai de A kd en izin bakentiydi. lm nedeninin, A ti
n a nn dram a yarm as a g o n da b ir zaferini kutlam ak zere
dzenledii arya kaan iki lenleri olduu sylenir: in
iinde biraz da hekim parm a olduu ileri srlen iddetli bir
atee kurban gitm i. H er ne kadar pratik m izacndan beklenm e
se de gerek bir airdi ve tragedyalarnda E uripidese yknrd. K iilii hakknda anlatlanlar onun zeki ve srad, hatta
aslnda sevgi dolu bir insan olduunu gsteriyor. Elbette o da
dier tiranlar gibi acm asz bir zorbayd, am a dnya tarihinde
Sicilyay K artaca kskacndan da ancak bylesi bir elik irade
kurtarabilirdi. O olm asayd R om allar tarih sahnesine daha ge
ATNA'NIN DNYA G N
259
260
ATNA'NIN DNYA G N
26 !
262
ATNA'NIN DNYA G N
263
Romahlar
t?rtaa
S1
264
ATNA'NIN DNYA G N
265
266
ATNA'NIN DN YA G N
267
268
ATNA'NIN DNYA G N
269
270
ATNA'NIN DNYA G N
27 1
bir ruh girer, baka bir deyile, yeni bir Y unan ruhu evresi ba
lar: Y unan rom antizm i. skenderin, rnein H erodotosun za
rarsz m erakndan ok farkl bir tutkuyla beslenen ark hayran
l, aslnda dnyann sonuna kadar ulam ak isteyen snrszlk
m erak, kozm opolitlii, dehann m utlak gcne olan inanc,
A khilleus, H erakleitos ve D ionysosIa benzerlii, yani dm ana
dosta, kadnlara ok z a rif davranm as, ite btn bunlar ro
m antiktir. skender bir valyedir ve tem el p a th o su zlemdir.
D grnndeki nem siz ayrntlar bile yepyeni bir insan
m jdeler, rnein halktan farkl oiarak sakalsz olmas. Caesar,
A ugustus, N apolyon ve M ussoliniyi ancak trasz dnebili
riz.
skender m odern teknolojinin em rindeki aralarla bile tek
rarlanam ayan ve savalarda elde ettii zaferlerden ok daha
fazla hayranlk uyandrm olan m thi bir perform ans sergile
mitir. Trkistan, A fganistan ve B eluistana, scaktan kavrulan
ller, azgn nehirler ve karlarla kapl dalar zerinden
P encap a dzenledii seferleri bir dnn. Y ine de, hatta belki
de srf bu yzden, hep bir d gezgini gibiydi. Y abanc bir g
cn etkisi altndaym gibi hareket ediyordu, iradesizce, am a
doru ynlendirilerek. Bu yzden savalarda, ok zor durum
larda ya da iki lem lerinde kiiliini yle cesurca ortaya koyu
yordu ki, tavrna salt am pirik bir dzlem de bakm am z gerekseydi, buna m antkszlk dem em iz gerekirdi. Y anllkla sken
d e rin saray vakanvisi K allisthenese atfedilen ve ortaada
ok okunan skender rom annda garip bir blm vardr: Brahm anlar skendere sorar: N eden bu kadar ok savayorsun?
Eninde sonunda her eyi bakalarna brakm ayacak m sn?
skender yle cevap verir: B u savalara bir son vermeyi ben
de isterdim , am a ruhum un efendisi buna izin vermiyor. H epi
miz ayn anlayta olsaydk, dnya cansz bir yer olurdu. Hem
H erakleitosa hem de Sokratese bir dnce: skender de bir
daim onionun aracyd, am a ona A tinal bilgelere buyurulduundan farkl eyler buyuruluyordu.
Aristoteles, iki durum da m onariyi aristokrasiye tercih eder:
H alk kendi kendini ynetm ekten cizse ve ilerinden birisi,
halkn onda doai krallarn grebilecei kadar stnse. Bylesi
adam lar devletin bir paras deil, efendisi olabilirler ancak;
insanlar arasnda bir tanr gibidirler. A ristoteles bunlar syler-
272
ATNA'NIN DNYA G N
273
274
ATNA'NIN DN YA G N
275
276
Yoksullatna
ve
Plutokras
ATNA'NIN DNYA G N
277
278
ATNA'NIN DNYA GN
279
280
ATNA'NIN DN YA G N
281
282
yan hitabet sanat, H ellenliin zne ilem iti. Resmi dil bile
retorik bir etkiye ulam ak iin abalyordu. K ym eli Ephoros
ehit kahram anlara yaplan vg konum asn (panegyrikos)
tarihyazm m n ana izlei haline getirdi. Philippos ve sken
derin ada, sokratesin rencisi olan Kym eli Ephoros,
glerle balayp kendi dnem ine dek uzanan sreyi anlatt
ilk Y unan dnya tarihinin yazar ve eskian en ok bavuru
lan tarihilerinden biridir. B yk hatipler avukat, parlam enter
ve hiciv yazar karm insanlard, hem de en kusursuz rnekle
riyle. Bir hatip daim a ezberinden konuurdu (m etne bakarak
konum ak, Y unanllara gre salt ta kullanan bir mimari ya da
m zii nem sem eyen bir iir kadar im knszdr). A yrca bir
hatipten yalnzca gzel sz deil, bir de hypokrisis, yani eylem
beklenirdi, rnein gvdesini ve elbisesini, sesini ve m im ikleri
ni de konuturabilm eliydi. Belli bal hitabet tr vard: Si
yasi hitabet, adli hitabet ve tren hitabeti. A ristoteles bunlarn
birincisinin gelecekle, kincisinin gem ile, sonuncusunun da
imdiki zam anla ilgili olduunu syler. En iyi siyasi hatipleri
yetitiren ngilizler ile en iyi adli hatipleri yetitiren Franszlar
antikan hatiplerini rnek alm lardr. nc tarzn m odern
rnei, Fransz akadem isyenlerin vg nutuklar, anm a ko
num alar, len nutuklar ve zellikle de vaazlardr. A tina
m ahkem elerinde daval ya da davac kendi davasn kendisi
yrtrd, yani insanlardan ortalam a bir hitabet yeteneine sa
hip olm alar beklenirdi. B ir de logograflar vard, yani hitabet
yazarlar. B unlar, etkili bir savunm a m etni hazrlar ve bu m e
tinleri m terilerine retirlerdi, am a bunu yapm adan nce
m terinin karakterini, ufkunu ve ifade biim ini iyice zm se
m eleri gerekirdi: K om edya iiriyle akraba bir sanat. Logograflara yksek cretler denirdi. G nm z avukatlarnn her dava
y stlendii, bir davada savunduu gre, baka bir davada
kar kt ok dndrc bir durum da olsa, antikadaki
m eslektalar ii daha da ileri gtryor, bazen ayn davada
hem daval hem de davac iin savunm a m etinleri yazyorlard.
B u adli hitabetlerin bazlar tpk bizdeki ak m ektubu ve
kom plim an kitaplar gibi rnek hitabetler olarak yaym lanrd.
Sulam ay reddetm e, bu m m kn deilse kendini hakl kar
m aya alm a, bu da m m kn deilse, bilm eden yaplm
nem siz bir ey gibi gsterm e em as bugn de kullanlm akta
ATNA'NIN DN YA G N
283
284
zaten o zam anlar A tin ada kim se drst deildi, daha dorusu
bir kii hari: Phokion. A risteides kadar drst olan, insanlar
en az Tim on kadar km seyen Phokion kendi isteiyle garip
bir m arjinal olm utur. A sla hizm eti tutm am , hediye almam,
umumi ham am lara gitm em itir; asla glm em i, alam am ,
konuurken ellerini kullanm am tr (bir Y unanl iin dnle
m eyecek bir sr zellik), prensip olarak btn bunlara kardr.
Konum asn alkladklarnda, Yanl bir ey mi syledim ?
diye sorar ve bir keresinde kehanet m erkezi, bir kii dnda b
tn AtinalIlarn hem fikir olduunu bildirdiinde, Bouna ara
mayn! O kii benim , der. H ellen ruhunun organik oyunculuu
en iddetli haliyle tam da bylesi ciddi kiilerde belli eder ken
disini. Bu sanatlar dnyasnda en soukkanl ileci bile renkli
bir kom edya kahram anna, erdem nkteye dnr.
AristipFilozoflar da zgn ahsiyetler arasnda yer alr. Zengin ve
pos haz dkn K yreneden geldii iin okuluna K yrene Okulu
denen A ristippos S okratesin rencisiydi, fakat srd yaam
hi de Sokratese deildi, zira dersleri fahi cretler karln
da veriyor ve baba oul D ionysioslarm him ayesi altnda olm a
nn btn nim etlerinden yararlanyordu. B aba Dionysios, filo
zoflar krallarn yanm a geldii halde, krallarn neden filozoflarn
yanm a gitm ediini sorduunda, A ristippos u yant vermi:
nk filozoflar neye ihtiyalar olduunu bilir am a krallar
bilm ez. Tem el retisi uydu: A lg bize iinde bulunduum uz
durum lar (jxdf>r|) hakknda bilgi verir, bu durum lara neden olan
eylere dair bir bilgi verm ez ( 7iE7tot|Kxa x Turr]), bu yz
den yalnzca durum lar bilinebilir ve pratik felsefe de yalnzca
onlarla uram aldr. Fakat yalnzca tane durum vardr: Haz
veren durum lar (jea), ac veren durum lar (ctkyEivd) ve haz ile
acnn olm ad ara durum lar (x p s a d ). Bu arasnda yal
nzca haz, hedone, ulalm aya deerdir. eyler hakkm daki fik
rim izin tekil zne iin bile geerli olm adn ileri srer am a bu
ar duyum culuk kendi kendinin kartna dnr ve gerekli
i tm den yadsr. A ristipposun hazcl iin de ayn ey sz
konusudur. O na gre en gerek ey bazdr, bunun dndaki her
ey nyargdr. A m a yalnzca var olan (7iapoo<x), bedensel
(G|iaxiKij) ve tekil h az gerek hazdr, nk gem iteki haz
artk yoktur, gelecekteki belirsizdir, tinsel olan ise hayalidir.
M utluluk dediim iz ey, haz anlarnn toplam dr yalnzca.
ATNA'NIN DN YA G N
285
Fakat gerek haz, yani yaam deerli klan yegne ey, ender
bir durum dur ve ok zor -a c veren durum lar snfna giren
zahm et (tvo) a racl y la- elde edilir. A ristippos bu nedenle
idrak yeteneine (<ppvr|0 t) ve koullara ayak uydurm asn
bilen bilgece bir keyiflilik ve yksek m orale (fh)px) sahip
olunm asn tavsiye eder, bu ise yine ntr olan nc durum a
yaklam ak dem ektir. B ylece hazclk, pratikte kendi kendi
siyle eliir.
K inikler (ya da K ynikler) Sokratesi diye bilinirdi. KinikAntisthenes, Sokratesin rencisi, D iogenes de A ntisthenesin 1er
rencisiydi. A ristippos h er eyi nasl hazza dayandnyorsa,
A ntisthenes de hibir eye ihtiya duym am aya (prjSevo
5eTo3a) dayandrrd. ok gem eden felsefesi kk bir tiyatro
gsterisine dnt. Srekli eski psk bir giysiyle, yani
Spartallarm caka satt trib n la dolard, giysisi yrtk prtk
olurdu, yle ki Sokrates, bu deliklerden senin kendini been
m iliin grlyor, dem iti. A yrca, iinde be para eya
snn bulunduu bir srt antas ve yurtsuzluu sim geleyen bir
asa tard. B ugn dilenci keilerin ya da gezici zanaatkriarm
A ntisthenesin alkanlklarn srdrdkleri kim senin aklnn
ucundan gem ez herhalde. K inikler, aa yukar halk vaaz,
ya da bir edebiyat rn biim indeyse sylei diye nitelendi
rebileceim iz d iatrib eTerin de m ucididir. B unlarda, gsterisiz
ve net cm leler sralanr, retorik sorular ve kastl itirazlar, po
pler rnek ve benzetm eler, vurucu nkte ve kelim e oyunlar,
kolay hatrlanabilen deyi ve akalardan yararlanlr, fakat dai
m a toplum u eletiren, kavgac, yar aka yar ciddi bir slup
(oaoDaoysotov) kullandrd. rnein, D iogenesin rencisi
olan ve ahlak dersleriyle evlerin iine kadar girdii iin ad
atkapya kan Thebaili K ratesin konum alar gerek birer
halk vaazyd. D iogenese gelince: O nun da m askara bir taraf
vard; bu zellii lm nden sonra haddinden fazla abartld,
nk her ey bir yana, gerek b ir bilgedir o. Kendisine,
ScDKpm pcuvpEvo, Sokratesin deli hali derlerdi, oysa
doru deildi bu, nk insan sarraflyla ve her trl gelenei
km sem esiyle gerek b ir Sokratesiydi; fakat dar kafal biri,
Sokratesin de tk olduunu dnebilir pekl. D iogenese
dnyadaki en gzel ey nedir diye sorulduunda, u cevab ve
rir: D obra dobra konum ak. D eniz korsanlar tarafndan esir
286
ATNA'NIN DNYA G N
287
288
ATNA'NIN DNYA G N
s k t e
289
dr. N ihayet her doru bilgi eski ve daha yksek bir yaam n
iim izde yeerttii idealar hatrlam ak anlam na geldii iin,
ruhun ezeli ve ebedi olduuna inanm ak gerekir. P lato n un hayli
garip bir lm szlk kant daha vardr: H er varln kendine
zg bir kt sonu vardr, rnein tahl kflenerek, odun r
yerek, dem ir de paslanarak yok olur; insan ruhunun kt sonu
ise adaletsizliktir. Fakat ruh adaletsizlikten zarar grecei yerde
daha da canllk kazand iin, belli ki ruh yok olamyordur.
Btn bunlar, dnyann gidiat ve dnyevi eylerin temelden
rk olduuna dair m uazzam bir ironi gibi geliyor kulaa. G er
ekten de Platon doay ktln evreni diye grr; ona gre
filozofun grevi, doadan kap kutsalla snmaktr. Pratie ve
gereklie dair btn sorulara syleyecei son sz onun u ifade
sidir: t a t c v vfpc7tcv rp a y p a a peydZrj o k a fy a G7iou5f],
insanlarn m eseleleri zerinde fazla durm aya dem ez.
D em osthenesle ayn dnem i (384-322) paylaan A ristote- lk Prolese, P lato n un devam , ayn zam anda da felsefedeki zt kutbu- fesr
dur dem ek, yalnzca zel ve dar anlam da m m kndr. A risto
teles P lato n u dinlem ek zere A tin aya geldiinde, Platon alt
m yandayd. retm enin rencisi hakknda syledikleri
bugne dek aktarlagelm itir ve bu szler, birer anekdot olsun
ya da olm asn, aralarndaki ilikiye adam akll k tutar. Sz
gelim i Platon A ristotelesi okulun m edar iftihar, oturduu
evi de okurun evi diye adlandrm (bunlar rencisini v
m ek iin sylem itir). H atta bir keresinde A ristotelesi, stn
itikten sonra annesini tekm eleyen bir taya benzetm i. te yan
dan, A ristoteles genlik yllar boyunca kendisini daim a Pla
to n un m ezi olarak grm olsa gerek, nk Piaton hayat
tayken kendi okulunu kurm ad gibi, o ldkten sonra artk
cazibesini yitirdi diye A tin ay derhal terk etm itir. A ncak on
iki yl sonra, skender fetihlerine balad zam an A tinaya geri
dnm ve on iki yl sreyle benzer bir dnya fethine girim i
tir: O zam anki bilginin tm alanlarn inanlm az derecede geni
olan beynine katm ve bu alanlar asrlarca rnek tekil edecek
bir ekilde ynetip gelitirm itir. skenderin lm nden sonra
A tinann bana M akedonya kart bir partinin gem esi zeri
ne, tanrtanm azlk suundan yarglanm asna ram ak kala A ti
n adan kam , hem en ertesi yl da lm tr. O ndan geriye ka-
290
ATNA'NIN DNYA G N
293
szd. D akika, hele hele saniye ve salise gibi kavram lar bilinm i
yordu, dolaysyla tepkim e sresi ve benzeri llerle san bir
deney yaplm as im knszd. A ntikada bizim kinden apayr bir
zam an duygusu olduu ya da bizim kiyle kyaslandnda, za
man duygusunun olm ad dncesine alm ak gerekir. Bize
gre, asla bir ann alm ad, bir sarkacn tik tak etmedii,
kim senin saat tam ad ve saatin ka olduunu bilm edii kadransz bir dnya rktc bir bolukta yzyordur.
A ristotelesin klasik eserleri, hayvan anatom isi ve fizyoloji
si, devlet biim leri, iir ve edebiyat trlerinin karlatrm al
incelem esinden ibaretti. Btn bunlardan geriye kem ikleri ufa
lanan bir iskelet kalm tr yalnzca, hatta ou zam an bu bile
yoktur. A ristoteles pek ok bakm dan bilim sel olm am akla su
lanmtr, ya rencilerinin aptallnn ve idraksizliinin fatu
ras haksz yere kendisine karlm tr ya da eskiada bilin
meyen eyleri bilm esi beklenm itir. Scaklk ile soukluu ta
m am en m itolojik bir erevede kart ilkeler olarak yorum la
m as yeniaa kadar alam am tr oysa. B unun dnda, yaa
mn baka etm enlerden bam sz bir biim de anszn kendili
inden trediine inanyor, sineklerin ieklerin zerindeki
iyden, ahab delen kurtlarn ahaptan, barsak kurtlarnn da
barsaktan trediini sanyordu. Fakat onyedinci yzylda bile,
nde gelen doa aratrm aclar kurbaalarn am urdan, ylanbalklarnn nehir suyundan, fare yavrularnn da undan tredi
ini dnyorlard. K endiliinden trem e kuram , 186da
Pasteur ortaya kana kadar btn bilim dnyas tarafndan, bu
kadar ar bir biim de olm asa da, destekleniyordu. A ristote
lesin alad dier yanllar ya sadece ifade ynnden yanl
tr ya da gizli birer hakikat ierirler. rnein, dokunm a duyu
sunun yalnzca hayvanlarda bulunduunu syler, oysa srgn
veren ieklerin eitli ynlere bym esi, kklerin yn dei
tirm esi, etobur bitkiler ve daha nice olgular buna ters der.
A m a gene de bu sz derin bir bilgi ierir: G erekten de dokun
m a duyusu, daha yksek duyulan dourm u olan ilk duyudur.
K kn bitkinin st olduunu sylem esi, nce bo bir sko
lastik alegori gibi gelir kulaa, fakat m odern botanikte bitkinin
beyni kk ucudur, hem sonra A ristoteles bu laf ederken kafay
ve az da dnm olabilir. Bitkim si hayvanlara getirdii
tanm gnm zdeki tanm la pek rtm ese de, bu trn varl-
Aristotelesiliin
Bilano
su
292
ATNA'NIN DNYA G N
293
szd. D akika, hele hele saniye ve salise gibi kavram lar bilinm i
yordu, dolaysyla tepkim e sresi ve benzeri llerle san bir
deney yaplm as im knszd. A ntikada bizim kinden apayr bir
zam an duygusu olduu ya da bizim kiyle kyaslandnda, za
man duygusunun olm ad dncesine alm ak gerekir. Bize
gre, asla bir ann alm ad, bir sarkacn tik tak etmedii,
kim senin saat tam ad ve saatin ka olduunu bilm edii kadransz bir dnya rktc bir bolukta yzyordur.
A ristotelesin klasik eserleri, hayvan anatom isi ve fizyoloji
si, devlet biim leri, iir ve edebiyat trlerinin karlatrm al
incelem esinden ibaretti. B tn bunlardan geriye kem ikleri ufa
lanan bir iskelet kalm tr yalnzca, hatta ou zam an bu bile
yoktur. A ristoteles pek ok bakm dan bilim sel olm am akla su
lanm tr, ya rencilerinin aptallnn ve idraksizliinin fatu
ras haksz yere kendisine karlm tr ya da eskiada bilin
m eyen eyleri bilmesi beklenm itir. Scaklk ile soukluu ta
m am en m itolojik bir erevede kart ilkeler olarak yorum la
mas yeniaa kadar alam am tr oysa. B unun dnda, yaa
mn baka etm enlerden bam sz bir biim de anszn kendili
inden trediine inanyor, sineklerin ieklerin zerindeki
iyden, ahab delen kurtlarn ahaptan, barsak kurtlarnn da
barsaktan trediini sanyordu. Fakat onyedinci yzylda bile,
nde gelen doa aratrm aclar kurbaalarn am urdan, ylanbalklarnn nehir suyundan, fare yavrularnn da undan tredi
ini dnyorlard. K endiliinden trem e kuram , 1860da
Pasteur ortaya kana kadar btn bilim dnyas tarafndan, bu
kadar ar bir biim de olm asa da, destekleniyordu. A ristote
lesin alad dier yanllar ya sadece ifade ynnden yanl
tr ya da gizli birer hakikat ierirler. rnein, dokunm a duyu
sunun yalnzca hayvanlarda bulunduunu syler, oysa srgn
veren ieklerin eitli ynlere bym esi, kklerin yn dei
tirm esi, etobur bitkiler ve daha nice olgular buna ters der.
A m a gene de bu sz derin bir bilgi ierir: G erekten de dokun
m a duyusu, daha yksek duyular dourm u olan ilk duyudur.
K kn bitkinin st olduunu sylem esi, nce bo bir sko
lastik alegori gibi gelir kulaa, fakat m odern botanikte bitkinin
beyni kk ucudur, hem sonra A ristoteles bu laf ederken kafay
ve az da dnm olabilir. B itkim si hayvanlara getirdii
tanm gnm zdeki tanm la pek rtm ese de, bu trn varl-
Aristotelesiliin
Bilano
su
294
Theophrastos
ve- Karakterer
n fark etm i olm as bile bal bana ince bir gzlem yetenei
nin kantdr. B tn kpekbalklarnn yavrularnn canl do
duunu ileri srerken de yalnzca bir slup hatas yapmtr,
fakat k e if hayret vericidir, nk harharyas gerekten de canl
yavrular dourur.
B tn bu anlatlanlardan sonra, alar boyunca A ristoteles
hakknda neden bu kadar ok eitli ve elikili yarglarda bu
lunulduuna am am ak gerek. A ristoteles ortaan en parlak
dnem inde praecursor Christi in rebs naturalibs [doa
konusunda sann ncs] diye kabul edilirdi ve retilerine
ynelik en ufak bir itiraz, kilise dogm alarndan ayrlm ak kadar
sapknlk addedilirdi. Fakat yenian gzleri alm felsefesi
ona srt evirdi Bacon, A ristotelesin O rganonunun yerine
kendisininkini, A ristoteles m antnn yerine deneyi, A ristoteles
deneyinin yerine m etodik deneyi koym u ve kendi grlerini
u szlerle zetlem itir: Sofizm in en byk rnei A ristote
le stir. D oabilim i diyalektikle yozlatrm tr o . K eza Giordano Bruno da A ristotelesin doa! dnceler bakm ndan ksr
olduunu, yalnzca bo la f ve kibir retm ek asndan verimli
bir d gcne sahip olduunu syler. H m anistler de Aristotelesilikten ziyade P latonculua eilim duyuyordu, hatta
L uther A ristotelese budala bile dem iti. B una karn Kant,
m antn A ristotelesten bu yana ne ilerlediini ne de geriledi
ini belirtm i, H egel ise yle dem itir: O, gelm i gem i en
zengin ve en derin bilim sel dehalardan biriydi, yle bir adam
ki, hibir a onun ayarnda birini yetitirem em itir. Oysa
Schopenhauer A ristotelesi m etafiziin byk lde kendisin
den nceki filozoflarn felsefeleri hakknda ileri geri konu
m aktan ibaret olduunu syler: Bu yzden onu okuyan birisi
sk sk yle dnr: Evet, ite im di geliyor; oysa hibir eyin
geldii yoktur. A quinolu T hom asn sistem i ve K atolikliin
halen daha geerli olan felsefesi znde A ristotelesidir.
A ristotelesin en nem li rencisi ve Peripatos O kulunun
A ristotelesten sonraki ba, hocasnn Theophrastos (tanrdilli)
acj,n) yerdii L esboslu Tyrtam os idi. H ayattayken rencilerin
ap n ettii, krallarn gklere kard dnyaca nl bir ahsiyetti. K endisi m etafiziki, etiki, fizyolog, fiziki, zoolog, bo
taniki, vakanvis ve corafyac, ayrca m ineroloji, bitki co
rafyas ve hayvan psikolojisi dallarnn kurucusudur. ok say-
ATNA'NIN DNYA G N
295
296
ATNA'NIN DNYA G N
297
298
ATNA'NIN DNYA G N
299
300
ATNA'NIN DNYA G N
301
Skopas
he
Lysippos
302
ATNA'NIN DN YA G N
303
304
Dnya
Gn
nn
Sonu
D izin
A gatharkhos, 207;
A gathon, 209-210.
A gis, S p a rta k ral 192.
A g o ra k rito s, 111.
A iskhines, 235, 268, 283.
A iskhylos, 39, 62, 70, 111, 210,
217, 219-220, 229, 248-249,
253.
A isopos, 42, 127.
A kesas, 116.
A iarich, V izigol kral 76.
A lkaios, 63, 101, 124, 125.
A lkibiades, 41, 109, 184, 191,
253, 2 5 6 -2 5 7 .
A lkm aion, 142.
A lkm an, 123.
A lyattes, L idya kral 9 1 ,1 0 5 .
A m asis, M sr kral 105.
A m brosius, 58.
A nakreon, 113, 122, 126.
A naksagoras, 187, 226, 228,
246.
212251,
235,
243,
306
d iz i n
E phoros, 282.
E pikharm o s, 63, 128, 244.
E pktet, 63.
E pikuros, 29, 96, 238, 242.
Erasm us, R otterdam l 6 1 ,2 9 5 .
E ratosthenes, 90, 298.
Eubulides, M iletoslu 138.
E udem os, 134.
E udoksos (E ndoksos), 298.
E upolis, 253.
E uripides, 101, 176, 183, 208, 210,
220, 232, 237, 244, 248-251, 253,
255-256, 258, 267, 277.
E uthydem os, sofist 233.
Fallm erayer, Jak o b P hilipp 87.
Faraday, M ichael 239.
Favorinus, 244.
Fechner, G ustav T h eo d o r 138.
F euerbach, L udw ig 14, 135.
Fischer, T h eo b ald 16.
F laubert, G u stav e 248.
F riedrieh, B yk 24, 62, 66, 101,
190 ,2 6 9 .
Furtw ngler, A d o lf 221.
G ad, U rban 48.
G alilei, G alileo 134, 240.
G ardiner, Step h en 61.
G arrick, D avid 217.
G assendi, Pierre 238.
G atterer, Jo h an n C hristoph 84.
Gellert, Clristian Frchtegott 128,297.
G elon, Syrakusaili 167-168.
G luck, C hristoph W illibald 249
G oethe, Jo h an n W o lfgang v o n 15,
45, 49, 67, 68, 126, I2S, 173, 184,
206, 210, 212, 216, 222, 229, 304.
G ogol, N ikolai 278.
G orgias, 228-231, 234.
G rillparzer, F ran z 125, 173.
G rote, G eorge 49, 233.
G ustav, II. A d o lf 267.
G utenberg, Jo h an n 246.
G yges, 91.
H ackel, E m st 226.
H adrianus, 118.
H am ann, Jo h an n G eo rg 296.
H arm odios 106, 118-119.
H egel, G eo rg W ilhe!m Friedrieh 49,
86, 129, 137, 140, 1 5 3 ,2 3 3 ,2 9 4 .
H ehn, V ik to r 44-45.
H eine, H ein rich 254.
H ekataios, M iletoslu 39, 63, 139,
143, 164.
H elikon, 20, 116.
H ep h aistio n , 273-274.
H erakleitos, 49, 63, 128, 133, 1391 4 1 ,2 2 8 ,2 7 1 .
H erder, Jo h an n G ottfried 215, 304.
H erm ip p o s, 149.
H erodotos, 39, 53, 63, 66, 157, 160,
.163, 1 6 6 ,2 1 3 ,2 1 8 -2 1 9 , 2 2 9 ,2 7 1 .
H erondas. 176, 244.
H erostratos, 270.
H esiodos, 37, 4 2 , 50, 52-53, 63, 66,
72-73, 75, 8 7 ,9 2 , 112, 135, 139.
H ieron, S yrakusaili 213.
H ipparkhos, 106, 118.
H ip p ias, 106, 164, 231.
H ippias, Elisli, sofist 231.
H ip p o d am o s, M iletoslu 179, 280.
H ippokrates, K oslu 13, 25, 63, 243,
244, 256.
H ipponaks, E phesoslu 39, 126.
H obbes, T hom as 246.
H ogarth, W illiam 297,
H olberg, L udvig 297.
H om eros, 18, 25, 27, 30-31, 37, 4041, 44 -4 5 , 4 7 . 53, 56, 63-64, 66,
68, 69 -7 3 , 75, 79, 82-83, 85, 97,
102. 123, 135, 139, 143, 200, 202,
204, 211, 213, 218, 222, 251, 266,
278, 2 8 7 ,3 0 3 .
H oratius, 1 2 3 ,2 1 5 , 295.
H oratius C ocles, 263.
H lderlin, F riedrieh 215, 225.
H rbiger, H anns 130.
H um boldt, W ilhelm von 215.
H ypereides, 279.
H ystaspes, I. D areios'un babas 160.
Ibsen, 175. 208, 212, 214, 220, 2492 5 1 ,2 8 7 ,2 9 7 .
Iffland, A ugust VVillheim 4 9 , 297.
on 63, 209,
Iulius Nepos, son R om a imparatoru 84.
bykos, 112.
skender, B yk 73, 86, 111, 118,
177, 194, 215, 258, 260, 266, 268276, 279, 281-282, 286, 289, 299301. 304.
307
308
DZN
309
310
T h eo p o m p o s, K hioslu 145
T heram en es, 256.
T h o m as, A quinolu 294.
T h rasy b u lo s, M iletos tiran 104-105.
T h rasy b u lo s, A tinal kom utan 257.
T h u k y d id es, 45, 164, 176-177, 186,
187, 191, 1 9 9 ,2 3 2 ,2 4 6 ,2 6 0 .
T im an th es, 255.
T im o leo n , 259.
T im o th eo s, 244.
T issap h em es, Sardeis satrap 191.
T o lsto y , L eo 286.
T reitsch k e, H einrich von 112.
T u llu s H ostilius, R o m a nn 3. kral
147.
T yrtaios, 101, 122, 244.
V an d erb ilt, 96.
V arro, 156-157.
V erg iliu s, 70, 149.
V e m e, Ju les 23.
V oltaire, 109, 127, 156 ,2 1 5 .
W ag n er, R ich ard 122, 175, 207, 249,
251.
W allen stein , A lbrecht von 69, 86,
176.
VVeber, C ari M aria von 109, 217.
W ilam ow itz-M oellendorf, Ulrich von,
8 1 ,2 6 8 .
W in ck elm an n , Johann Joachim 51,
8 6 ,1 9 9 ,2 2 2 ,3 0 4 .
W o lf, F riedrich A ugust 66.
Y ork von W artenburg, 167.
Z aleu k o s, 93.
Z en o n , Y al 1 3 7 ,1 4 1 .
Z e rd t (Z oroaster), 158, 159, 175,
225.
Z eu k sis, 2 1 7 ,2 5 4 ,2 5 5 , 267.
Lh
go n Friedell'in lm nden sonra 1950 ylnda yaymla^
nan bu eseri yaymland gnd en itibaren okuyucuyu
bylemeye devam etti. Antik Yunan'n Kltr Tarihi bu
esiz tarih felsefecisinin olgunluk eseridir. Bu kitapla okuyucu
antikaa daha nce hi bilmedii kaplardan girecek, hem
elenip hem renirken kafasndaki o mermer ve soluk im ge
ler deiecek, "klasik" dnyann "m odern" dnyayla nerelerde
aktn grecek. Friedell edebi, renkli slubu ve o engin
bilgisiyle hem kltr tarihi merakllarna hem de yaam n
gemi ve gelecek old u u n u bilenlere etkileyici bir insanlk
destan sunuyor.