You are on page 1of 16

Zafer HOCA YDS Academy

Advance Group

As you sow, so you shall reap


(Ne ekersen onu biersin)

Zafer Hoca YDS Academy+++


Online Snflar Hazrlanyor

Detayl Bilgi ve Temel Seviye Eitimlerimiz Yada zgn Materyallerimiz in;


https://www.facebook.com/groups/ydsonlinedershane

indekiler
A) dioms (Deyimler) ........................................................................................... 4
1) Idioms That Related to the Home ( Evle ilgili deyimler) ................................. 4
2)Idioms That Related to the Sport (Sporla ilgili Deyimler)................................ 5
3)Idioms That Related to the Education (Eitimle ilgili Deyimler) ..................... 6
4)Idioms That Related to the Money (Parayla ilgili Deyimler) ........................... 7
5)Idioms That Related to the Foods (Yemekle ilgili Deyimler) ........................... 9
6)Idioms That Related to the Clothes (Giysilerle ilgili Deyimler) ......................10
7)Idioms That Related to the Job and Study (i ve alma ile ilgili Deyimler) .11
8)Idioms That Related to the Transportation (Ulam ile ilgili Deyimler) .........12
B)The Proverbs (Ataszleri) ..............................................................................14

A) dioms (Deyimler)
1) Idioms That Related to the Home ( Evle ilgili deyimler)

The glass ceiling

Hak ettii halde bir kimsenin bir ite ilerlemesine izin


vermemek, mani olmak

Blood on the carpet

le ilgili bir konuda kt bir olaydan sonra iini kaybetmek

To hit the ceiling

Bir eye ok kzmak

To get a foot in the door

Frsat, alan bir kap

To show someone the door

Bir kimsenin ayrlmasn istemek (kaba bir ekilde)

To have elbow room

Yeterli bo alan

To get in on the ground floor

Bir ie yksek beklentilerle alt seviyeden balamak

A watched kettle never boils

Bir eyin olmasn endieyle beklerken her zaman daha uzun


srer

To be a lounge lizard

Yalaka, ylk insandan bahsederken

To make room for someone or


something

Bir kimseye bir konuda yer amak

Climb the wall

ok sklmak

Drive someone up the wall

Birisini kzdrmak ya da can skmak

The handwritings on the wall

Kt ans

To go to the wall

flas etmek

To knock one`s head against a


brick wall

Az bir baaryla ya da tamamen baarsz olarak bir eyi


yapmaya almak ve vaktini boa harcamak

2)Idioms That Related to the Sport (Sporla ilgili Deyimler)

A ballpark figure

Kabaca tahmin, kaba tahmin (baseball terimidir ama


Britanyada sklkla kullanlr.)

To be bowled over

artmak

To be on the ball

Hzl reaksiyon gstermek, hzl anlamak

To beat (someone) to the punch

lk hareketi yapmak (zellikle boksta)

To get the ball rolling

Bir eyi balatmak

To get the boot

Kovulmak ya da ayrlmasna izin verilmek

To give it your best shot

Elinden geleni her eyi yapmak

To have get-up-and-go

Yksek enerjiye sahip olmak

To go the distance

Bir ii tamamlayacak giriimleri yapmak, sreci yapmak

To hit below the belt (boks)

Bel alt vurmak, drst davranmamak

Its not cricket

Saygn olmama

To jockey yourself into position

( at yar) Bir eyi kazanmak iin kendini iyi bir duruma


getirmek

To keep your eye on the ball

Alarm halinde beklemek

To kick something around

Fikrini yaymak, ona buna sylemek, sporda pas vermek

To kick it into touch

Bir eyi iptal etmek ya da brakmak

To kick off

Sporda oyuna balamak - kavga etmek

To let the side down

nsanlarn sana gvenini boa karmak, gvenirlerken


baarsz olmak

To (make a) pitch for something

Seni desteklemesi iin ya da sana bir eyler vermesi iin


insanlar ikna etmek

To move the goalposts

Uyarmadan tarafl, haksz deiiklikler yapmak

No holds barred

Kuralsz, limitsiz

To play away from home

likisi olmak, deplasmanda oynamak

To play ball

Birisinin yapmasn istediin bir eyi yapmaya hem fikir


olmak

To play it safe

Dikkatli olmak ve risklerden uzak durmak

To be saved by the bell

stenmeyen bir durumdan kurtulmak, boksta nakavttan


roundun bitmesiyle kurtulmak

To score a tie-breaker

Mata eitlii bozmak

To score an own goal

Kendi bana i amak, kendi kendine problem yaratmak,


kendi kalesine gol atmak

To throw in the towel

Boksta havlu atmak(ma brakmak),yenilgiyi kabul etmek

A whole new ball game

Yeni bir durumla karlama(zor ya da az bildiin)

To win by a nose

Burun farkyla kazanmak, az bir farkla kazanmak


6

3)Idioms That Related to the Education (Eitimle ilgili Deyimler)

To learn the ropes

Bir eyin nasl yaplacan renmek

To learn your lesson

Dersini almak, kt bir ey yaadktan sonra onu bir daha


yapmamak zere renmek

To live and learn

artc bir eyi grdnde ya da rendiinde sylenir

The school of hard knocks

Kolay bir hayat yaamam olanlar iin kullanlr, felein


emberinden geek gibi

To be a swot

ok alkan, inek renci

To be teachers pet

retmenin sevdii renci olmak

To teach an old dog new tricks

Yalandka renmekte zorluk ekmek

To be a bookworm

Kitap kurdu olmak, ok okumak

To be a copycat

Bir kimsenin hareketlerini ya da szlerini tamamyla taklit


etmek

To learn something off by heart

Sular seller gibi ezberlemek

To learn the hard way

Kt bir tecrbe yaamak

To teach someone a lesson

Birisine ders vermek, genelde cezalandrmak

To teach your grandmother to


suck eggs

Bir kimseye senden iyi bildii konuda bir eyler retmeye


kalkmak, tereciye tere satmak

The three Rs

Eitim temel alan -reading, writing, arithmetic

With flying colours

Eitimle ilgili bir eyi ok baaryla yapma

The University of Life

Hayat niversitesi
7

4)Idioms That Related to the Money (Parayla ilgili Deyimler)

Laugh all the way to the bank

Bir kimsenin ahmakl sonucu ok para kazanmak

Break the bank

Kumardan para kazanmak

A hole in the wall

Nakit para ekme makinesi

To not break the bank

ok pahal olmama

Go for broke

Bir ey baarmak uruna her eyi riske atmak

To be broke

Meteliksiz olmak

A cash cow

ok kazandran bir i

Hard cash

Kredi kart haricindeki nakit kt ya da demir para

Cash in his chips

lmek, vefat etmek

Ready cash

Harcanmaya hazr para

The other side of the coin

Madalyonun dier yz

A bad debt

Gzden karlm para

Easy money

ok az bir abayla kazanlan para

Funny money

Sahte para

A licence to print money

Hi aba harcamadan insanlara zengin olmasn salan i

Money doesnt grow on trees

Para kolay kazanlmyor!

Money talks

Parann gc her kapy aar

Pots of money

ok para

Throw money around

Paray etrafa samak, gereksiz harcamak

Hit pay dirt

ok deerli ya da faydal bir eyi kefetmek

Pay through the nose

Bir ey iin deerinden fazla para demek

Pay top dollar

Bir eye ok para demek

Pay your way

Kendi hesabn kendin demek

The devil to pay

Ban belaya sokma

A penny for your thoughts

Bir kimsenin ne dndn sormak

A pretty penny

ok pahal

The penny drops

Bir eyi en sonunda anlamak, jeton yeni dt!

Turn up like a bad penny

stenmedii bir yerde bulunmak

In for a penny

Bir eye ok emek ya da para harcamak

Dirt poor

ok fakir

To hold the purse strings

Bir irketi ya da ailenin giderlerini ynetmek

To loosen the purse strings

Daha ok para harcanmasna izin vermek

To tighten the purse strings

Harcanabilecek para miktarn azaltmak

You cant make a silk purse out


of a sows ear

Bir eyin kalitesi ok dkse daha fazla ilerleme gstermez

Filthy rich

ok zengin

Rob Ahmet to pay Mehmet

Bir kimseye borcunu demek iin bakasndan bor almak

Strike it rich

Birden zengin olmak

Spend money like water

Su gibi para harcamak

Spend a penny

Tuvalete gitmek

Have your fingers in the till

alt yerden para almak

5)Idioms That Related to the Foods (Yemekle ilgili Deyimler)

Chew the fat

Muhabbet etmek

Coffee break -Tea break

Kahve, sigara imek maksadyla i esnasnda ksa ara vermek

Eat dirt

Bir kimsenin hakaretlerini ya da kt szlerini kabul etmek

Eat humble pie

Hatay ya da zr kabul etmek

Eat like a pig

Yemek masasnda adab muaeret kurallarna aykr hareket


etmek

Eat like a horse

tahla yemek

Eat one`s words

Sylediklerini geri almak, doru olmadn kabul etmek

To have ones cake and eat it

Bir ey bitip tkenene kadar onu kullanmak, yemek

Go Dutch

Alman usul deme, herkesin yediini itiini demesi

Out to lunch

lgnca ya da deli gibi hareket etmek

Suck up

Yaltaklanmak

6)Idioms That Related to the Clothes (Giysilerle ilgili Deyimler)

An anorak

Skc bir hobisi hakknda konumakta srar eden kimse

Below the belt

Korkaka ya da adil olamayan bir biimde davranmak

Buckle down

ok aba sarf etmek

To put on your thinking cap

Bir problemin nasl zlecei konusunda dnmeye


balamak

Wolf in sheeps clothing

Tehlikeli olduu halde zararszm gibi yapmak

Hot under the collar

ok kzgn olma

Off-the-cuff

Hazrlksz

To dress someone down

Bir kimseyi kt bir ey yapt iin azarlamak, paylamak

Mutton dressed as lamb

Yandan gen giyinmek

Dressed to kill

En iyi giysilerini giyerek kendini gzel gstermek

Dressed up like a dogs dinner

Gereinden fazla giyinmek

Fit like a glove

Tam stne oturmak, uymak

To be hand in glove

zellikle ite ok iyi iliki ierisinde olmak

At the drop of a hat

Bir eyi dnmeden hemen yapmak ya da karar vermek

Old hat

Yeni olmayan, farkl

Take ones hat off

Bir kimseye hayranlk ya da sayg duymak

Keep something under ones hat

Sylenenleri ya da bildiklerini hi kimseye sylememek,


ketum olmak

To air ones dirty linen in public

zel ya da ahsi problemlerin toplum nnde tartlmas

10

Have ants in your pants

Yerinde duramamak, knda kurt var gibi :)

Bursting at the seams

ok kalabalk ya da megul olmak

Keep your shirt on

Kendi sahip olmak, kontrol kaybetmemek

Lose ones shirt

Tm parasn kaybetmek, donuna kadar kaybetmek gibi..

In someone elses shoes

Baka bir kimsenin mevkiinde, yerinde olma

Stuffed shirt

Sert ya da resmi olmak

Card up your sleeve

htiya olur diye bir eyi saklamak, ayrmak

Roll up our sleeves

ok almaya hazrlanmak

To be in your birthday suit

Anadan doma plak olma

Wear the trousers

Bir evin reisi olmak

Keep it zipped

Bir eyle alakal sakinliini korumak

7)Idioms That Related to the Job and Study (i ve alma ile ilgili Deyimler)

11

To bring home the bacon

Ailesinin geimini salamak

To balance the books

Harcanan parann alnan paradan fazla olmamasndan emin


olmak

A bean-counter

Muhasebeci

Blood on the carpet

Bir kimsenin iini kaybetmesine neden olan kt olay

The bottom line

Bir hesabn sonundaki toplam

To break even

Harcamalarn kra eit olmas

A cash cow

Bir irkete ok para kazandran rn ya da hizmet

A big cheese

Bir ile ilgili nemli kimse, lider

To cold call

Randevusuz ya da temas kurmadan mterileri armak

To crack the whip

nsanlar tehdit ederek daha fazla altrmak

A dead end job

Terfi ya da ilerleme ans olmayan i

A golden handshake

Bir irketten ayrlrken yksek meblada para almak

To be fired

Kovulmak, fire, kovmak

To get the sack

ten atlmak, sack : iten atlmak

A close shave

ok tehlikeli bir durumu atlatmak

To be snowed under

ok megul olmak

To sweat blood

ok almak

To work your fingers to the bone

ok aba sarf etmek

8)Idioms That Related to the Transportation (Ulam ile ilgili Deyimler)

12

Top flight

Bir meslekte, ite en st noktada bulunmak

Hit and run

Polise haber vermeden, trafikte vurup kamak

End of the line(road)

Bir iin sonu - yolun sonu grnyor

Ship someone off

Bir kimseyi uzaa gndermek

Shape up or ship out

Bir kimseye performansn ya da hareketlerini dzeltmesini


syleyerek aksi takdirde ayrlmak zorunda olduunu belirtme

Port of call

Ksa sreliine durulan yer, zellikle gezilerde

Down the road

Gelecekte bir zaman-gn

Any port in a storm

Zor bir durumda olduun anda herkesten yardm istersin, denize


den ylana sarlr gibi

Go off the rails

Kabul grmeyen ekilde hareket etmek, genelde yasa d ve

erefsizce
To get the show on the road

Planlanan bir ie balamak

To hit the road

Bir yerden ayrlmak ya da geziye kmak

To be in the same boat

Dier kimseler ayn durumda olmak, genelde kt manada

Car boot sale

nsanlarn arabalarnn arkasnda kullanmadklar eyalarn


satmas olay

To have a face like the back


end of a bus

ok irkin olmak

Car pool

Bir irkete ya da kurulua ait tm alanlar tarafndan


kullanlabilen arabalarn hepsi

Drive a hard bargain

ok sk pazarlk yapmak

Drive someone round the


bend

Bir kimseyi ok kzdrmak ya da skmak

Drive someone up the wall

Bir kimseye son derece fazla fkelendirmek

Test drive

Bir arac almadan evvel yaplan test sr

Flight of fancy

Uygulanmas zor hayal, fikir

Take flight

Kamak

Middle of the road (MOR)

ou insan tarafndan sevilen beenilen bir i, elence tr, kii

One for the road

Ayrlmadan nce son bir iki imek

Road hog

Abuk sabuk araba kullanarak bakalarnn araba kullanmasna


engel olan kimse

To be just the ticket

htiya duyulan bir ey

To get on the gravy train

Hzl, kolay ama namussuzca para kazanmaya almak

Off the beaten track

Ana yoldan ve ehirden uzak, az insann urad yer

On track

Hatal olan bir eyi dzeltmek

The fast track

Bir ii baarmak iin izlenen en hzl yol

The inside track

Bir kimseye zel avantajlar salayan ilikilere ya da pozisyona


sahip olma

Lose track

Olan bitenden uzaklamak, takip etmemek

One track mind

Sadece tek bir konuya younlamak

Cover your tracks

zini kaybettirmek, rtbas etmek, gizlemek, saklamak

Public transport

Toplu tama aralar otobs, dolmu gibi

Travel light

Yanna pek bir ey almadan seyahat etmek

13

B)The Proverbs (Ataszleri)

Kabul olunmayacak duaya min denmez.

Kiiyi vezir eden de rezil eden de karsdr.

What is inadmissable meets with deaf ear.

A good wife is a good prize.


A cheerful wife is the joy of life.

Kaan balk byk olur.


Praising what is lost makes the remembrance
dear.

Karga yavrusunu ahin grr.


All his geese are swans.

Kaynayan yaa sinek konmaz.


Danger keeps harmful people away.

Kazan kazana dibin kara seninki benden

Komunun tavuu komuya kaz kars da kz


grnrm.
The apples on the other side of the wall are
sweetest.
The grass is greener on the other side of the
fence.

Korkak bezirgn ne kr eder ne ziyan.


Nothing venture, nothing have.

kara demi.
A faulty person should not criticize the other.
A pot (should not) call the kettle black.

Korkulu rya grmektense uyank yatmak

Kendi den alamaz.

Korkunun ecele faydas yoktur.

As you make your bed, you'll lie on it.

Cowards die many times before their deaths.

Kzn dvmeyen dizini dver.

Koyun olmayan kyde keiye Abdurrahman

Spare the rod and spoil the child.

elebi derler.
Among the blind one-eyed man is king.

yedir.
Better be sorry than sure.

14

Krle yatan a kalkar.

Paray veren dd alar.

The rotten apple injures its neighbours.

Who pays the piper calls the tune.

Kt haber tez yaylr.

Perembenin gelii arambadan belli olur.

Ill (bad) news travels apace (fast).

Coming events cast their shadows before.

Kurdun yavrusu kuzu olmaz.

Rahat bir vicdan yumuak bir yasta

A villian's deed cannot be charity.

benzer.
Good conscience is a soft pillow.

Az laf ok i.
Actions speak louder than words.

Sabreden dervi muradna ermi.


Everything comes to him two waits.

Mart kapdan baktrr, kazma krek yaktrr.


Cast ne'er a clout fill may is out.

Saknlan gze p batar.


What one fears always happen.

Meramn elinden bir ey kurtulamaz.


Where there's life, there is hope.

Sandktaki srtnda ambardaki karnndadr.


He has nothing but what you see of him.

Murat insandan, takdir Allah'tandr.


Man proposes, God disposes.

Sen elinden geleni yap, gerisini Allah'a

Ne ekersen onu biersin.

brak.
God helps him who helps himself.

As you sow, so you shall reap.

Sradan evi olan komuya ta atmaz.


Olmaya devlet cihanda, bir nefes shhat
gibi.
Health is better than wealth.

Those that live in glass houses should not


throw stones.

Son glen iyi gler.


Para paray eker.

He who laughs last laughs best

Money makes (breeds) money.

Sona kalan dona kalr.


Paran oksa dostun da ok.

First come, first served.

He that hath a full purse never wanted a


friend.

Sonu iyi biten herey iyidir.


All is well that ends well.

15

Sz gmse skt altndr.


Speech is silver, but silence is gold.

Yalancnn mumu yatsya kadar yanar.


Cheats never prosper.

Su akarken testiyi doldurmal.


Make hay while the sun shines.

Yaras olan gocunur.


If the cap fits, wear it.

Su testisi suyolunda krlr.


The pitcher goes so often to the well that it is
broken at last.

Ye krkm ye.

Skt ikrardan gelir.

Yumuak huylu atn iftesi pek yavuz olur.

Silence gives consent.

Still waters run deep.

Stten az yanan yourdu fleyerek yer.

Yuvay dii ku yapar.

Once burnt twice shy.


A burnt (bunt) child dreads the fire.

Men make houses, women make homes.

Fine feathers make fine birds.

Yurta sulh cihanda sulh.


Tereciye tere satlmaz.

Peace at home peace on earth

Don't teach your grandmother to suck eggs.


You can't teach an old dog new tricks.

Yz gzellii hamamdan eve, z gzellii

Temizlik imandan gelir.

Urum'dan am'a.
Beauty is but skin deep.

Cleanliness is next to Godliness.

Detayl Bilgi Ve Temel Seviye Eitimlerimiz ya da zgn Materyallerimiz in;


https://www.facebook.com/groups/ydsonlinedershane

16

You might also like