You are on page 1of 143

Papa 16.

Benedict

Joseph Ratzinger

josEPH RATZINGER
19 Nisan 2005 tarihinde, 2. John Paul'n ardndan Papa 16. Benedict ismi
ni benimseyerek Katolik Kilisesi'nin bana geen Joseph Alois Ratzinger,
1927 Bavyera doumludur. I960'1 yllardan beri Hristiyan literatrnn
en nemli teologlarndan biri saylan Ratzinger, ar muhafazakar olma
syla tannyor. Papa olmadan nce Mnih Bapiskoposluu yapm ve pek
ok Alman niversitesinde profesr olarak almtr.
Laikliin basknlat uygar lkelerde insanlarn kiliseden gittike uzak
lamasn endieyle karlayan Ratzinger, Avrupa'nn temel deerlerine
geri dnmesi gerektiini dnyor.

B!\ n o.':\
rav. .

Joseph Ratzinger
Avrupa - Dayand Dncelerin Dn ve Bugn

Edizioni San Paolo s.r.l. Cinisello Balsama (MI)


.

Yeni Seri: 472


Politika: 14

Editr: Esen Gr
Kapak Tasarm: Nevruz Kran ksz
i Tasarm: Hasan Seval
Birinci Bask: Ekim 2005
lSBN 975-308-685-7

Kapak, i bask ve cilt: Kaya Matbaaclk (0212) 656 62 20


Genda A, ataleme Sok. Nu. 19 Caalolu-lstanbul
tlf. (0212) 512 33 86 - 512 94 67 (Pbx) faks 520 82 12
e-posta: gendaskultur@yahoo.com

Bu kitap ile ilgili medya aratrmalar iin yapaca almalardan dolay


"iZLEM INTERNATlONAL"a teekkr ederiz.

jOSEPH ATZINGER
AVRUPA
Dayand Dncelerin Dn ve Bugn
talyanca'dan eviren:

Nilfer Uur Dalay

POLTKA

NDEKLER
NSZ

..

...

. . ..
.

. . .7
.

Birinci Blm: AVRUPA NEDR?

1.Avrupa, nanca dayanan dncelerin bugn ve yarn .... 11


2. Avrupa hakknda dnceler ..........................34
.

kinci Blm: POLTKA VE AHLAK

1.Siyasi bak alar ve siyasi pratik


2.Dnyay birletiren eyler

..

..

..

. .. 47
.

Devletin ahlaki temelleri ve politikada ncelii olan eyler ...68

nc Blm: BARI N SORUMLULUKLARIMIZ


Mttefiklerin Fransa sahillerine kartma yapmalarnn altmnc
yldnm anma trenlerinde yaplan drt konuma

1.Bar ararken . . ..
. . . .
....
. .. .. 8 5
2 .Teslis inanc v e dnyada bar . ... ... ...
..... 102
3.Hristiyanlarn bar salama sorumluluklar . . . .. .. .110
4.Balanma ltfu ... ..
. .. ..
.
..... . 116
.

NOTLAR .

..

...

..

. ..
.

.121

NSZ
Avrupa konusu, bu konuda yazdm ilk kitaptan bu yana
gncelliini hi yitirmedi. Bununla birlikte, yllar getike konu
daha ok siyasi tavr anlamnda Avrupa dncesinin dayand
dncelerin ve temelindeki ilkelerin zerinde younlamaya
balad. Bu nedenle Avrupa konusunu artk yaadmz gnlerin
kresel meydan okumalar kapsamnda ele almak gerekmektedir.
Son on yl boyunca, benim isteimin dnda da olsa, bu konu
zerinde konumam iin srekli konferanslara davet edildim.
Bylelikle, birbirinden farkl balklarda ama ayn ana fikir er
evesinde toplanabilecek elinizdeki kitabn ierii olutu.
lk blmde, Avrupa'nn ne olduu, ne olabilecei ve ne ol
mas gerektii konusunu aklamaya alrken, dier iki blm
de, Avrupa'nn ve dnyann iinde bulunduu koullar gz n
ne alndnda, doru siyasal tavr oluturan ilkeler sorununu ele
aldm. Bir btn olarak konularn birbirleri ile rtmesinden ve
tekrar edilmelerinden kanlamam olsa da, grlerin veri
dzeni ile daha iyi bir aklama yaplm olduunu sanyorum.
Bununla birlikte, bugn tek tek hepimizi etkileyen sorunlar kar
snda, bu kitapla vermeye altmz yantlarn ne kadar ye
tersiz kaldnn bilincindeyim. Yine de var olan yapda neyin
zararl neyin yararl olduunu daha iyi anlamaya yarayacak bir
katknn salanm olmasn umarm.
Joseph Ratzinger
Roma, 23 Temmuz
Aziz Brijit Bayram
7

BRNC BLM

AVRUPA NEDiR?

Avrupa
nanca dayanan dricelerin bugn ve yarn*

Avrupa. znde Avrupa nedir? Bu soru, "Avrupa nerede


balar nerede biter" eklinde, Kardinal Josef Glemp tarafndan,
Avrupa Piskoposlar Ruhani Meclis'i toplantlarnda, sk sk so
ruldu. Nfusu Avrupallardan olusa bile, Sibirya, dnce ve
yaama biimleri Avrupa'dan ok farkl olduu iin mi Avrupa
saylmamaktadr? Rusya topraklarnda yaayan halk cumhuri
yetlerinin ne kadar gneyinden geen bir izgi izilse, tesi Av
rupa saylmamaktadr? Atlantik Okyanusu'nun nereleri snr ka
bul edilebilir? Hangi adalar Avrupa' dr, hangileri deildir ve ne
den deildirler? Btn bunlar dnldnde Avrupa'nn co
rafi blge zellikleri tmyle ikincil derecede nem tad g
rlr: Avrupa, bir ktadr diyerek corafi tanmlarla snrlandr
lamayacak olan kltrel ve tarihsel bir kavramdr.

1.

Avrupa'nn douu

A vrupa'nn kkenlerine doru uzandmzda aklkla gr


lecek bir gerektir. Avrupa'nn kklerini kim incelerse incele*

Bu metin 28 Kasm 2000 tarihinde Berlin'de dzenlenen bir konferansta su


nulmutur. 13 Mays 2004 tarihinde, talyan Senato Bakan Marcello Pe
ra'nn daveti zerine katldm bir dier konferansta, zgn metine, gn
demde olan Avrupa Anayasas'nn temel sorunlarn ele alan ikinci blm
ekledim.

sin, Heredot' a (M..484-425 ) gnderme yapar. Avrupa'y co


rafi terimlerle tanmlayan ilk kii odur ve syle der: "Persler As
ya'y ve orada yaayan barbar toplumlar, kendilerine ait bir yer
olarak, Avrupa'y ve Yunan dnyasn da ayr bir lke olarak ka
bul ederler".2 Avrupa'nn snrlar verilmemekle birlikte, bugn
Avrupa 'nn ekirdeini oluturan topraklarn Tarihi 'nin gr
alannn ok dnda olduu ok aktr. Nitekim, Helen Devlet
leri ve Roma mparatorluu'nun gelimesiyle, daha sonra Avru
pa'y oluturacak olan bir kta biimleniyordu ancak snrlar ol
duka farklyd: Akdeniz'i evreleyen topraklar, gerek kltrel
balar, gerek ulam ve ticari yollar, gerekse, birbirlerine ben
zer siyasi sistemleri nedeniyle, beraberce gerek bir kta'y olu
turuyorlard. slam dininin ve devletlerinin gelimesiyle birlikte,
yani 7 .yzylda ve 8.yzyln balarnda, Akdeniz'i snr alan bir
kta kavram olutu. Neredeyse Akdeniz snr izgisi olacak bi
imde blnd ve o tarihe kadar tek bir kta olan topraklar k
taya dnt: Asya, Afrika, Avrupa.
Dou'da antik an dnm Bat'dan daha yava seyret
ti: Roma mparatorluu, her ne kadar hep ulara itilmi olsa da,
temel diren noktas Konstantinopolis olarak 1 5 .yzyla kadar
dayand.3 Dier taraftan Akdeniz, 700 yllar civarnda, o zama
na dek kltrel bir kta olarak alglanabilecek yapdan koptu ve
kltr, gitgide daha gl bir biimde kuzeye doru yayld.
limes4 o zaman kadar kta snr olarak kabul edilirken, bu zel
liini yitirdi ve yeni bir tarih sahnesine doru, gerek anlamda
ekirdek lke olarak tanmlanan bugnk Galya5, Almanya,
Britanya'ya doru ald ve giderek skandinavya'ya kadar ge
niledi. Snrlarn yer deitirmesi srasnda, bir nceki Akdeniz
ktas ile dnce sreklilii, corafi anlamdan farkl olarak, ta
rihin Hristiyan tanr-bilimsel yaps tarafndan salanmaktayd:
Danyal Peygamberin kitabna gre, Roma mparatorluu, Hris12

tiyan inanc ile yenilenip dntrlm olduundan, dnyada


hkm sren son ve kalc kraliyetti ve bu nedenden tr, halk
larn ve devletlerin birlii, son Kutsal Roma nparatorlz'nun
oluumu srecinin gerei olarak tanmlanyordu.
Kltrel ve tarihsel anlamda bu yeni kimliin olumas sre
ci, tamamen Karolenj Krall'nn bilgisi dahilinde tamamlan
yordu. te tam da bu noktada, bir kez daha o antik Avrupa ismi,
bu kez deiime uram bir biimde ortaya atlyordu: Avrupa,
adeta Charlemagne'in krall ile zletiriliyor, gelecei biim
leme sorumluluu stlenmi bir g olarak devletler birliini
gren yeni bir yaklam ve devamllk bilinci gibi yeni bir d
nce ile kendini tanmlyordu. Kendini, tarihin nceki dnem
lerinin bir devam, ondan sonra srecek olann da balang nok
tas, adeta mihenk ta olarak gryor ve bu nedenle de gelecek
ile ilgili sorumluluk duyuyordu.6
Bu biimdeki kendini anlamaya alma sreci, hem kendi
kendisini tanmlama hem de bir misyon stlenmeyi eanl olarak
anlatlmaktadr.
Nitekim, Avrupa kavramnn, Karolenj Krall'ndan sonra
yok olmaya yz tuttuu ve yalnzca bilim dnyasnda kullanlan
bir kavram olarak kald da bir gerektir. Halk dilinde, modem
an balangcna kadar ve biraz da Trklerin yaratt korku
nedeniyle kendini yeniden tanmlamann zel koulu olarak,
1 8.yzylda yeniden kendini kabul ettirinceye kadar kullanl
maz. Szcn bu tarihesinden bamsz olarak, Fransa Krall
'nn, hi yklmayacak ve yeniden doan Roma mparatorluu
olarak yaplanmas, bugn Avrupa olarak tanmladmz ne
varsa onun olumasnda en nemli ve temel adm olduu anla
mna gelmektedir.?
Elbette Avrupa'nn ikinci bir kknn, Bat olmayan bir Av
rupa'nn daha olduunu da unutmamamz gerekir: nitekim Ro13

ma mparatorluu, daha nce de sylediim gibi, Bizans 'ta,


halk topluluklarnn glerine ve slam'n saldrlarnas karn
yaamaya devam ediyordu. Bizans kendini gerek Roma olarak
gryordu; nitekim burada mparatorluk hi batmamt ve Ro
ma mparatorluu 'nun dier taraf ile batdaki kanad ile hesap
lama artarak devam ediyordu. Bu Dou Roma mparatorluu
da kuzeye doru, Slav rknn yaad lkelere doru genile
mekteydi. Yunan-Roma kltrnn karmasndan oluan bir
dnya yaratmt kendine. Latin kltryle yorulmu Bat Av
rupa kltrnden farkl bir dnyayd bu: dinsel ayin usul ve d
zeni farklyd, kilise ritellerinin oluumu farklyd, yaz karak
teri farklyd, yaz ve renim dili olarak resmi dil kabul edilmi
Latince'den farkl bir dil kullanmalaryla farklyd.
Elbette, birbirinden farkl bu iki dnyay tek ve ortak bir k
ta yapabilecek, balayc unsurlar da bulunmaktayd. Her ey
den nce, ortak bir kitap, ncil ve Eski Kilise vardr ve her ikisi
de imdi Avrupa snrlar dnda bulunan, kutsal bir topraa, or
tak bir kkene, Filistin'e gnderme yapmaktaydlar. Dier yan
dan, ortak bir mparatorluk fikri, kkenlerdeki ortak Kilise anla
y ve haklar dncesi ve yarg aralar temelinde ortaklklar
bulunmaktayd. En son olarak din adamlar kurumu ile ilgili or
taklklar hatrlatmak isterim. nk byk alkantlarn yaan
d tarihsel dnemlerde, siyaset ncelikli ve siyaset st gle
rin her zaman iin nclk yapt yenileme hareketlerinin ya
and dnemlerde, din adamlar, yalnzca kltrel srekliliin
deil, ayn zamanda, ncelikle ahlaki ve dini ilkeler olmak ze
re, insanolunun doru yolu bulmasnda, yol gsterici olmular
dr.9
ki Avrupa arasnda, ortak dini miras varl olmasna karn,
nemini Endro von Ivanka'nnIO zellikle vurgulad, ok te
mel bir farkllk vard: Bizans'ta Kilise ve mparatorluk birbir14

leriyle hemen hemen rtm gibiydi; mparator Kilisenin ba


yd. mparator kendisini sa'nn temsilcisi olarak grr, Melki
sedek'in kiiliinde, hem kral hem de papa grevlerini stlen
mi (Yar 1 4, 1 8) 1 ve 6.yzyldan itibaren resmi olarak "kral ve
papa" unvann tamaktadr. 1 2 nk, Costantinos'den itibaren
imparator Roma'dan ayrlmt, Aziz Petrus'un halifesi ve Kili
senin en byk oban 1 3 olarak, mparatorluun eski bakentin
de, bamsz Roma Piskoposu makam ihsas edilebilir hale gel
miti. Bu noktada, Costantinus Dneminin bandan itibaren,
yneticilik makamnda iki ballk yaanmaya balanmt: nite
kim papa ve imparator farkl iki ynetici gt ve hibiri tek ba
na tm erki elinde tutmazd. Papa Gelasius 1 (492-496) 1 4, m
parator Anastasius'a yazd o mehur mektupta Bat'nn bak
asn aklar ve kaleme ald drdnc nizamname metninde
daha ak bir biimde Melkisedekin Bizans modeli nerisi kar
snda, gler birliinin yalnzca sa'nn elinde olduunu bildi
rir: nitekim btn bunlar, insanolunun gszl (kibri!) ne
deniyle, yllar boyunca iki nazrl blnmesine neden oldu, s11f
kimse kendi kendine paye vermesin, kibre kaplmasn diye"
(c.11) Sonsuz yaam iin Hristiyan mparatorlarn papalara ge
reksinimi vard ve bunlar da, gndelik yaamn srdrlebilme
si iin mparatorlara ve imparatorluk kurumlarna gereksiniyor
lard. Papalar, gndelik ilerinin yrtlebilmesi iin, kutsal d
zen tarafndan atanm imparatorun yasalarna uymak zorunda
kalrlarken, imparatorlar da kutsal eylerle balant iinde kala
bilmek iin papalarn yasalarna uymak zorundaydlar: s Bu ta
rihten sonra gler dengesi asndan nemli bir ayrm ve bln
me balamtr ki bu ayrm, Avrupa'nn bundan sonraki geli
mesi iin ok nemli bir role sahip olacak ve aslnda bir btn
olarak Bat diye adlandrlan eyin temellerini oluturacaktr.
Tm bu yetki snrlandrmalarna karn, taraflarn gc tek
.

15

elde toplama, karsndakinin zerinde kendi gcn gsterme


ynndeki igds hep canl kalm ve bu gler ayrm ilkesi
yaanan ok sayda acnn da kaynan oluturmutur. Somut
anlamda, gerek siyasal gerekse din alannda ilkelere uygun ya
anabilmesinin gereklilii, hem bugnn hem de yarnn Avru
pa' snn temel sorunlarndan biri olarak ortada durmaktadr.

2.

Modern an dnm noktas

u ana kadar sylediklerimize dayanarak, batda Karolenj


mparatorluu'nun kurumasl6, Bizans'ta Roma mparatorlu
u'nunl7 devam ediyor olmas ve bu imparatorluun, Slav rkla
rnn yaad topraklardaki etkinliinin srmekte olmas gz
nne alndnda, gerek Avrupa ktasnn domu olduunu,
modem an balangcnda her iki Avrupa'nn da, gerek kendi
varoluunun biimlendii, gerekse, snrlarnn belirlendii bir
dnm noktasnda, kkten bir deiimin arifesinde bulunduu
nu syleyebiliriz.
1 453 Ylnda Kostantinopolis Trkler tarafndan fethedildi.
O. Hiltbrunner bu gelimeyi yle zetlemektedir: "son...bilgin
ler de g ettiler... talya'ya doru ve Rnesans'n hmanist/e
rine Yunan uygarlnn metinlerini orijinal/erinden aktardlar;
ancak dou, kltrszle gmld" s Bu saptama biraz ham
ifade edilmi ve ilenmeye gereksinimi var. nk Osman oul
lar Krall'nn 1 9 da kendi kltr vard. Ancak bylelikle, B i
zans'da hkm srmekte olan Yunan-Hristiyan, Avrupa klt
rnn sonu gelmi oldu. Avrupa'nn iki kanadndan biri, bu e
kilde kayp olma tehlikesiyle burun buruna gelmiti. Ancak B i
zans'n kltrel miras henz lmemiti: Moskova kendisini
nc Roma ilan etti, ikinci imparatorluk devri fikrine daya.

16

narak kendi patrikliini kurdu v.e bylelikle kendini, Kutsal m


paratorluk'un yeni bir metamorfozu olarak ilan etti. Bu, Avru
pa'ya dayal bir konumlanmayd. B at 'ya bal, ona gnden g
ne yaklaan ve en sonunda, Byk Petro Dneminde bir Bat l
kesi konumuna gelen bir varolutu. Bizans Avrupa'snn bu bi
imde kuzeye doru kaymas, ktanm snrlarnn douya doru
genilemesi sonucunu getirmekteydi. Ural Dalar'nn snr ola
rak kabul edilmesi arada adeta bir arabuluculuk durumu yaratt.
Onun dousu her zaman iin bir anlamda Avrupa'nn alt trevi
olarak algland. Ne Asya'yd ne Avrupa. Avrupa znesinin ta
vnda dvlm ancak hi bir zaman zne olamam, nesnesi
olarak kalm ve o znenin kendisini de kendi tarihine tama
m olan bir alttrev. Belki de bu, bir btn olarak olarak bakl
dnda, bir lkede bulunan kk ve yabanc bir toplum gibi
dnlebilecek koloniyal bir devlet modeli gibiydi.
Batl olmayan B izans Avrupa'sna baktmzda, modem
an balangcnda, ift karakterli bir oluumdan sz edebiliriz:
bir tarafta Roma mparatorluu ile olan tarihsel balarna ra
men dalmakta olan Eski bir Bizans, dier taraftan, merkezi
Moskova'ya tanm, snrlar Dou'ya doru genilemi, hatta
hatta bir eit alt koloni yap olarak adlandrlabilecek bir ko
numdaki Sibirya'ya kadar yaylan yeni bir Avrupa.
Ezamanl olarak Bat'da tarihsel kkenleriyle ilintili ift ka
rakterli bir srecin oluumundan da sz edebiliriz. Alman klt
rnn hkm srd dnyann byk bir blm Roma'dan
tmyle kopmutu. Hristiyanln, aydnlanm yeni bir biimi
domutu.20 yle ki o tarihten sonra, sanki Bat, farkl dnme
ve farkl tasarlama biimi ile rahatlkla kltrel bir snr diye sz
edebileceimiz bir ayrtrmayla, adeta bir izgiyle ikiye bln
mt. Elbette Protestan dnyasnda da krlmalar yaand2I; n
ce Luterci'lerle Reformistler arasnda, sonra onlardan Metodist17

ler ve Presbiteryenler trerken, Anglikan Kilisesi, Katoliklerle


Evanjelistler arasnda orta yolu bulmaya alrken. Tabii btn
bu krlmalara, uygulamasn bugnk Avrupa'da grdmz
devlete bal Kilise ile Kuzey Amerika'da uygulamasn grd
mz, daha sonra daha ayrntl olarak zerinde duracamz,
bamsz kiliselerin Hristiyanlk anlay ve uygulamalarndaki
farkllklar eklenmelidir.
imdi dikkatlerimizi, bir zamanlarn Latin Avrupa's ne ise
modem ada o olan, dnemi tanmlayan ikinci bir gelime ze
rine, Amerika'nn kefine odaklayalm. Avrupa'nn, Rusya'nn
Asya'ya doru genilemesi nedeniyle douya doru genileme
si, bat tarafnda baka bir alma, Avrupa'nn corafi snrlar
nn ok dna, imdi Amerika adn alan Okyanus tesine ge
mesi karlk gelmektedir: Avrupa'nn Katolik-Latin ve Protes
tan-Germen olarak ikiye blnml22, igal edilen bu yeni
topraklara da olduu gibi tanm ve orada yansmalarn bul
mutu. lk zamanlar Amerika da genilemi bir Avrupa, bir ko
loni konumundaydlar. Ancak, daha sonra, Fransz htilali'nin
Avrupa' da yaratt dnce akmlaryla ve onun dnyada yarat
t ivme ile kiiliini bulmu ve kendi kendisinin znesi olmu
tur. Nihayet 1 9 .yzyldan itibaren, doduu Avrupa'nn kltrel
ortamnda kiilii biimlenmi olsa da, bamsz bir zne ola
rak, Amerika olarak, Avrupa'nn karsnda bir duru gelitir
mitir.
Tarihsel gelimeleri irdeleyerek Avrupa 'nn derinliklerinde
ve znde var olan kimlii grme adna yaptmz bu deerlen
dirme srecinde iki tarihsel dnm noktas ile karlatk: ilki
Kutsal mparatorluk'u kurmak amacyla, Akdeniz havzasnda
konumlanm eski ktann kuzeye doru hareket etmesi, burada
Charlemagne'n hkm srd dnemden itibaren Bat-Latin
Dnyas kimliinde yeni bir Avrupa'nn oluturulmasyd; ikin18

cisi ise eski Roma'nn Bizans'ta, Slav rknn yaad toprakla


ra doru yaylarak devam etmesiydi. kinci adm olarak Bi
zans 'n fetih sonunda dmesini, o tarihten sonra Hristiyanln
hkm srecei mparatorluk olarak Avrupa'nn bir blmnn
kuzeye, bir blmnn batya doru yer deitirmesini, Avru
pa 'nn btnnn Germen-Protestan ve Latin-Katolik olarak ta
mamen ikiye blnmesini, ktann Amerika'ya doru anakara
nn dna kldnda da bu blnmenin tanmasn ve en so
nun olarak da Amerika'nn kendi bana tarihsel bir kimlik ola
rak, Avrupa'nn karsna yeni bir zne olarak kn grm
tk. imdi nmze nc bir dnm noktasn koymalyz; en
arpc grntnn Fransz htilali 'nin olduu nc bir dne
me. Kutsal mparatorluk tanmnn siyasi bir gerek olarak or
taan son dnemlerinden itibaren ypranmaya balad, git gi
de daha da krlganlat tartmasz ve geerli bir tarihsel ger
ek yorumudur. Ama bu kez, bu din erevesi, olmasayd Avru
pa 'nn biimlenememi olaca bu din erevesi, parampara
oluyordu. Bu gerek siyasal, gerekse, inanlarda yaratt sonu
lar asndan ok nemli bir sretir. nanlar asndan bu, tari
hin dine dayal kutsal temellerinin ve grkemli varoluunun bir
kenara frlatlp atlmas anlamndadr: tarih, artk ondan nce
var olmu yaratc ve biimlendirici bir Tanr inancna dayana
rak aklanamayacaktr. Devlet bundan byle, aklc temellere
ve vatandalarn iradesine dayanan mutlak anlamda laik bir ie
rik kazanacaktr.
Laik devlet23, tarih sahnesinde ilk kez somut anlamda ortaya
kmaktadr. Kaynan Tanrdan alan gvenceler ve siyasi ira
denin Tanrdan aldklar gle kural koyma gelenei, dnyann
mitolojik yorumlanmas olarak alglanarak bir kenara brakl
yor ve terk ediliyordu. Tanr ile olan iliki ve Tanrnn bizzat
kendisi, kamusal yaamn ve toplumsal gereksinimlerin belir19

lenmesinde taraf olmayan zel bir iliki biimi olarak tanmlan


yordu. Artk bu trden oluumlar akln biimlendirdii oluum
lar olduundan Tanrya ak olarak yer yoktu: artk din ve Tan
rsal iman, inan ve duygu dzleminde deil akln dzleminde
yer alyordu. Tanr ve onun iradesi kamusal alanda nemini yi
tiriyordu.
te bu ekilde, 1 8.yzyln sonu ile 1 9 .yzyln balarnda,
yeni bir tr hizipleme ortaya kyordu. Bu hiziplemenin e
kim gcn bugn ok daha net bir biimde grmekteyiz. Bu
sre Almanya'da ok yava ve hafif iledii iin Almanca'da
tam olarak karl bulunmamaktadr. Latin kkenli dillerde bu
na laiklerle Hristiyanlar arasndaki blnme ad veriliyor. Bu
paralanma, Latin lkelerinin son iki yzyllk yaamlarnda de
rin bir yara olarak yaanmtr. Liberal dnce ve aydnlanma
dncesi, Hristiyanln Protestan kanadnda ilk zamanlar
kendine yer bulmakta zorlanmam ve geni Hristiyanlk ere
vesinin bu ekilde zarar grecei ve yok edilebilecei dnl
memiti. O tarihsel kutsal imparatorluk fikrinin, gereki siyaset
bak asyla para para edilip datlmasnn sonucunda u
noktaya geldik: imdi ortak dillerin konuulduu, birlemelerle
yeniden biimlenen uluslar ve devletler, kendilerini tarihsel ge
miin gerek ve tek miraslar olarak grmekte ve eskiden ok
da bal olmadklar byle bir gemii paylatklar iin de ken
dilerinin ayrcalkl ve stn olduklarn dnmektedirler. Bu
gn o tarihi nesnedeki hazin denilebilecek patlamann bugnk
grnts yledir: Avrupa'nn byk devletleri, toplumda ge
lien dncelerin onlara evrensel bir sorumluluk yklediinin
bilincindeydiler. Ama yine biliyorlard ki bu sre onlar birbir
leri ile burun buruna getirecek ve iinde bulunduumuz yzyl
da ac deneylerini beraberce yaadmz trden byk bir at
maya srkleyecek.
20

3.

Avrupa Kltr'nn evrensellemesi ve yaad kriz

Sonu olarak dnya tarihinin, son birka yzylda deien,


yeni bir dnya olduunu kabul etmeliyiz. Nasl yeniadan n
ceki yal Avrupa, her iki kanadnda, lm ve yaam konularn
da bir karlatrma yapaca tek bir eyle, slam alemiyle yz
yze geldiyse, nasl yeniada Avrupa'nn yaad dnm nok
tas sonunda, gerek Amerika, gerekse kendi kltrel znesini ta
makszn Asya'nn bir blmne doru genileme yaandysa,
imdi de, zerinde fazla durmadmz iki blgeye doru, snr
larn aan bir sramadan sz etmeliyiz: Avrupa'nn bir ubesi
ne dntrlp, koloni haline getirilmeye allan Afrika ve
Asya'dan. Bir noktaya kadar bu grev de baarld. Gerek As
ya'da, gerekse Afrika'da, teknolojik yeniliklerde biimlenen
dnyann nimetlerinden yararlanp dnsel ana fikirlerle tan
nca, eskimeye yz tutan dini geleneklerle sorunlar yaanmaya
baland ve laik dnce katmanlar kamusal alanda git gide da
ha etkin oldu.
Ancak oralarda bir de kar etki dodu. slam dininin douu
slam lkelerinin zenginliklerine bal olarak gereklemedi. s
lam, toplumlarn yaamn dzenleyen, ruha ve inanca dayal bir
dzen kurulabilecei bilinciyle beslendi. te bu dayanma nok
tas, yal Avrupa'nn elinden kama benziyor, nk, artan si
yasal ve ekonomik gcne karn, bylesi bir temel, gitgide ge
rilemeye ve kmeye mahkummu gibi grlmeye baland.
Asya'nn byk dini gelenekleri, zellikle de en iyi Bu
dizm'de tanmlanm olan mistik eleri, ahlaki ve dini temelle
rini yadsyan bir Avrupa karsnda, ok daha gl bir ruhsal
destekmi gibi grnmeye baland. Amold Toynbee'nin alt
ml yllarn balarnda vurgulad, Avrupa'nn yaad zafer
lerinin yaratt iyimserliin, bugn garip bir biimde unutuldu21

u anlalyor: bizim ortaya karttmz 28 kltrden... 18' i


yok oldu ve ne yazk ki, gnmze kadar yaayan 9 tanesi -bi
zimkinin dnda- lmcl yaralar ald" .24 Bugn, ayn szleri
kim bir kez daha tekrarlayabilir ki? Ve genel hatlaryla, gn
mze kadar yaayabilmi olan bizim kltrmz nedir? Avrupa
kltr acaba btn dnyaya yaylabilme baars gstermi tek
nik uygarlk ve ticaretten mi olumaktadr? Bu deilse, sz ko
nusu olan, Avrupa'nn antik kltrnden sonra domu olan bir
post-Avrupa kltr m? Ben burada iice gemi bir paradoks
gryorum: antik dnem Avrupa sonrasndaki laik teknik dn
yann zaferinden sonra, yaama ve dnce biimi modelinin
evrensellemesiyle birlikte, tm dnyayla ilikiye geiliyor, an
cak, zellikle de Asya ile Afrika'nn Avrupa kkenli olmayan
blgelerinde, Avrupa'nn deerlerinin, kltrnn ve inan sis
teminin, dier bir deyile kimliini oluturan her eyin sonunun
geldii ve tarih sahnesinden silinmekte olduu izlenimi oluu
yor ve imdi baka alemlerin deerler sisteminin, Kristof Ko
lomb ncesi Amerikan, slam ve Asya'nn mistik inanlarnn
zamannn geldii dnlyor.
Avrupa imdi, hem de baarsnn ve nnn en ok artt
bir dnemde, ii boaltlm, bir anlamda dolam sistemindeki
bir sorun nedeniyle fel geirmi ve yaamsal tehlike iindeymi
ve bu nedenle, daha sonra kiiliini deitirecek bir doku nakli
nin yaplmas zorunluymu gibi duruyor. Ruhsal ve inan siste
mine yeni glerin nakline paralel olarak Avrupa, etnik yaps
na da veda etmek zorunda kalacakm gibi duruyor.
Avrupa'da bugn, gelecek istememe gibi bir eilim var. Ge
lecek demek olan ocuklar insanlarn gzne bugnn tehlike
siymiler gibi geliyor; sahip olduu haklarnda, yaamlarndan
bir eyleri gtryorlarm diye dnlyor. Gelecee ynelik
bir umut deil, bugn snrlayan bir eymi gibi grlyorlar.
22

Bu yaklam yklma dnemindeki Roma mparatorluu ile bir


karlatrrsak unu grrz: mparatorluk, knt halindey
ken tm organlar ileyen byk tarihsel tabloydu. Gndelik ya
amnda, onu yok olmaya gtrecek i dinamiklerle beraber ya
amaya devam ediyordu.nk biliyordu ki hayatn srdrme
si iin gerekli olan yaam enerjisi tkenmiti ve yaamak iin
onlara muhtat.
Bu saptamayla birlikte gnmzn problemlerine ulatk.
Avrupa'nn muhtemel gelecei ile ilgili birbiriyle elikili iki ta
n koyuldu. Bir tarafta Oswald Spengler'in, byk kltrel olgu
lara, aynen doa yasalarnn ileyii gibi baklabileceini syle
yen tezi var: her kltrn bir doum an var, sonra srasyla,
adm adm gelimesi, bir kltrn iek amas, hzn kaybede
rek yava yava arlamas, eskimesi ve lm. Spengler tezi
ni gz kamatrc bir biimde, bu doa yasasnn ileyiini se
zinleyebileceimiz kltr tarihindeki yaanmlarla belgeleye
rek glendiriyor. Onun tezi, B at'nn son eie geldii, bu kl
tr ktasnn, ne nlem alnrsa alnsn, kanlmaz lme doru
hzla srklendii ynnde. Elbette Avrupa, omuzlarnda tad
yaam birikimini, gemite var olup sonra yok olan kltre
sunulduu gibi domakta olan yeni bir kltre de dl olarak
sunabilir.
B u teze, kltrel olgulara bir biyolog gibi yaklalamayaca
ynnde yneltilen eletiri, iki. dnya sava arasndaki dnem
de ok ateli taraftarlar buldu, zellikle de Katolik evrelerde;
etkileyici bir biimde, bugn pek dikkate alnmayan bir dizi id
dia ileri srlerek, bu tezin aslnda Amold Toynbee'nin tezine
bir kar k olduu konusunda deerlendirmeler yapld.25
Toynbee, maddeci-teknik gelime ile onun tinselleme olarak
adlandrd somut gerein gelimesi arasndaki farklar ortaya
koymaktadr. Ona gre B at, bat dnyas, krizdedir. Kriz, din23

den uzaklalp teknie, ulusulua, militarizme tapnmadan


kaynaklanmaktadr. Onun iin kriz, sonu olarak, laiklik anla
mna gelmektedir.
Krizin nedeni bilindiine gre iyileme yollar da pekala
gsterilebilirdi: ona gre, din faktrzellikle de tm kltrle
re kaynaklk etmi olmas nedeniyle "bat dnyas Hristiyanlk
anlayndan geriye ne kaldysa" , yine iin iine sokulmalyd.
Biyoloji merkezli bir bak asnn aksine burada da, az sayda
yaratcya ve zgn tek tek bireylerin kiiliklerine dayanan,
znde niyete, dileklere bal bir bak as ortaya kmaktadr.
Sorulmas gereken soru bu tannn doru olup olmaddr.
Yant evet ise, elimizde kalan tortuyu kullanarak varacamz
bir Hristiyanlk sentezini ve insanln dine dayal mirasn, di
ne gei iin bir eik gibi kullanmak ve dnyann gidiatna uy
gulamak, bizim gcmz dahilinde olan bir ey mi? Sonu ola
rak Spengler ile Toynbee 'nin arasnda geen tartmann sonu
ak kalmaya mahkum nk biz gelecei ngremeyiz. Ancak
btn bu tartmalardan bamsz olarak, gelecein neyin ze
rinde dayanacan ve yaanlan tm tarihi dnmlerden son
ra, Avrupa'nn znde var olan kimlik zelliklerini koruyarak
yaamaya devam etme gcnde olup olmadn sorgulama so
rumluluumuz bulunmaktadr. Daha da basite sylersek: bu
gn ve yarn, insanlk onuruna ve ona uygun bir varolua neyi
miras olarak brakmaktayz?
Bu soruyu yantlayabilmek iin bugne, tarihsel kkenini
gzden karmadan yeniden bir gz atmamz gerekir. Az nce,
sz Fransz htilali ve 1 9 .yzylda kesmitik. Bu zaman dili
minde iki farkl Avrupai model ortaya kt. Latin kltrnden
gelen lkelerin laik modeli: Devlet, dini kurumlardan tmyle
ayrlm ve dini zel alan saylmt. Devletin kendisi, dini te
mellere dayandn reddetmiti ve akl ve akln sezgilerinin
24

zerinde ykseldiini kabul etmiti. Geen srede, akln krl


ganl nedeniyle bu sistemlerin de krlgan olduklar ve rahat
lkla diktatrlklerin ana debilecekleri ortaya kmtr. Bu
sistemler tek tek varlklarn korumaya devam etmektedir n
k, her ne kadar gemiten devraldklar kkenlerini reddetseler
de, temellerindeki ahlaki kabul tmyle yok olmadndan, o es
ki ahlaki vicdan bilinaltnda yaamaya devam etmektedirler.
te yandan, Germen toplumunda, Katolik aleminden daha fark
llam bir Liberal Protestan Devlet Kilisesi Modeli bulunmak
tadr. Her ne kadar Devlet denetimi altndaki bir din grntsn
de de olsa, znde ahlak olarak alglanm ve aydnlanma felse
fesiyle yorulmu bir Hristiyanlk, ahlaki kabul ve Devlet di
ni kabul edilmeyen dier dinlerin kendini uydurmak zorunda
hissettikleri geni bir din anlayn gvence altna almtr. Bu
model, Byk Britanya'da, skandinav lkelerinde ve Prusyal
larn etkinliinin srd Almanya'nn ilk yllarnda, uzun bir
sre devletle sosyal yapnn bir arada yaayabilmesine olanak
salamtr. Almanya'da, her eye ramen, Prusyallarn etkinli
inin srd dnemdeki Devlet Hristiyanlnn kmesi bir
boluk yaratm ve bu boluk da bir sre sonra diktatrle da
vetiye kartmtr. Bugn Devlet Kiliseleri hemen her yerde
kmeye yz tutmulardr: Devletten treyen dini organlardan
artk ahlaki bir g ortaya kmamaktadr. Devletin kendisi
ahlaki bir g yaratamayaca iin de byle bir gcn var oldu
unu varsaymak ve kendini onun erine konumlandrmak zo
rundadr.
B u iki model arasnda Amerika Birleik Devletleri'nde uy
gulanmakta olan model yer almaktadr. Bamsz kiliselerden
oluur. vmesini bu olduka kat ayrmadan alrlar ve istisnala
r bir tarafa brakrsak, temelde farkl mezhep anlaylarnca e
killenmemi olan Protestan Hristiyan bir uzlamayla bir arada
25

tutuluyorlar. Bu mezhepler, kendileri dnda kalan dini dnya


ya kar, kendilerine zg bir misyonerlik bilinciyle bir arada
yaayabiliyor ve bylelikle, her ne kadar siyaset d ve siyaset
st gler politik ortamda biimleniyorlarsa da, toplumda din
faktrnn arln arttryorlar. Elbette Amerika Birleik
Devletleri'ndeki Hristiyanlk mirasnn paralanmasnn gn be
gne srdrmekte olduu, spanyol kkenli unsurlarn artmasy
la ve dnyann farkl lkelerinden gelen farkl dini geleneklerin
varlyla manzarann deimekte olduu da gizlenemeyecek
bir gerek. Belki burada, Amerika B irleik Devletleri'ndeki bel
li blgelerin, Latin Amerika'nn Protestanlamasn geni apta
tevik ettii, bamsz kiliseler biimde ileyen sistemde Kato
lik Kilisesi'nin etkisinin gittike zayflamakta olduu konular
n da incelememiz gerekir. Bu zayflama, Katolik Kilisesinin, si
yasi ve ekonomik anlamda istikrarl bir sistemin varln garan
tileyemedii, dolays ile devletleri slah etme ilevini yerine ge
tiremedii ynnde yaygn bir inann olmas ile ilintili olabi
lir. Dier yandan, Amerika Birleik Devletleri'nde uyguland
gibi bamsz kilise modelinin, ahlaki uzlamay saylayabilece
i ve kamunun hr iradesince biimlenen demokratik yapy
salamlatrabilecei dnlmektedir. Manzaray iyice bulan
drmak iin, Katolik Kilisesinin, Amerika Birleik Devletle
ri' nde en geni cemaate sahip olduunu da belirtmek gerek. Bu
cemaat, inan dnyalarnda Katolik kimlie sahiplerlerken, Ki
lise ile siyaset arasndaki dengeler konusunda bamsz kilise
geleneini tercih etmektedirler nk Devlet ile ok i ie ge
memi bir Kilisenin bir btn olarak ahlaki ilkeleri daha iyi sa
vunabileceini dnmektedirler. Bu ekilde Devletin demokra
tik ideallerinin desteklenmesi, inan ile son derece uyum iinde
olan ahlaki bir grev olarak grlmektedir. Bu durum, zaman
iinde baz deiikliklere uram olsa da, daha nce szn et26

mi olduum Papa Gelasius modelindeki doru haklarn devam


niteliindedir.
Dnelim Avrupa'ya. Biraz nce szn ettiim iki modele,
1 9 .yzylda bir ncs eklendi, yani sosyalizm. O da en ksa
srede iki alt blme ayrld, totaliter olan ve demokratik olan.
Demokratik sosyalizm, en bandan itibaren, var olan iki mode
lin iine eklemlenebildi ve radikal liberal konumlarn karsnda
adeta bir denge unsuru gibi, hatta onlar eitlendirip dzelterek
durma becerisini gsterdi. Ayrca sr olmann da tesine geen
eylerin varl ortaya kt: ngiltere'de Katolik Parti kendini ne
Protestan-muhafazakarlarn ne de liberallerin yannda, demok
ratik sosyalistlerin yannda olduu kadar, kendi evindeymi gi
bi hissetmediini itiraf etti. Wilhelm'in ynetimde olduu d
nemde Almanya'da da Katolikler, kendini hala kat bir biimse
Prusya etkisi altnda grenlerle Protestanlarn bulunduu muha
fazakar gler birliinin yanndan ok demokratik sosyalistlere
daha yakn hissedebildi. Bir ok eyde demokratik sosyalizm
Katolik sosyal doktrine yakn olmu ve hala yakn durmaya de
vam etmektedir ve sosyal bilincin biimlenmesinde gz ard edi
lemeyecek katklar olmutur.
Oysa ki totaliter model, kat bir biimde, maddeci ve tanrta
nmaz olan tarihsel bir felsefe dnce akm ile ba kuruyordu:
tarih, belirlenimci bir biimde, en sonunda mutlak ve son top
lum dzeni olarak adlandrlan bir dzene ulamak iin, dini ev
reden bir ileri aama olarak alglanan liberal evreye geiyordu.
Bu sonuncu ve mutlak dzende din, gemiten gelen bir kalnt
olarak almas gereken bir eydi ve maddeci koullarn ileyii
tm toplumun mutlulua ulamasnn gvencesini oluturuyor
du. Bu bilimsellik grnts, grmemezlikten gelinemeyecek
bir dogmatizmi gizlemektedir: tin maddeden domaktadr;
ahlak, iinde yaanlan evreyle kurulan ilikilerle birlikte re27

tilmektedir ve toplumun amalar dorultusunda biimlenmeli


ve uygulanmaldr; toplumun nihai mutlulua ulalaca devle
tin geliimi iin yararl olan her ey ahlakidir. Burada, Avru
pa'y ina eden her eyin altst olduunu gryoruz. Daha da
tesi , insanolunun geleneksel ahlaki btnlnde koskoca bir
atlan olutuunu gryoruz: artk, ilerleme amalarnn d
nda kabul edilebilir hi bir deer yoktur, belirli bir anda, yeni
belirlenen amalar erevesinde her eye izin verilebilir ve hat
ta bunlar yapmak gereklidir. nsan bir ara olabilir de; bireyin
nemi yoktur, yalnzca her eyden ve herkezden daha ncelikli
olan o rktc kutsal gelecek vardr.
Komnist sistemler, zellikle o yanl ekonomik dogmatizm
leri nedeniyle frtnaya yakalandlar. nsan haklarn ihlal eden,
sistemin gereksinimleri ve vaat edilen gelecek adna ahlak bo
yunduruk altna alan bu sistemin git gide dibe batt gereini
memnuniyetle izledik. Kendi omuzlarna ykledikleri gerek fe
laket, ekonomik dzlemdeki deildir; asl yk ruhlarn orakla
masnda, ahlaki vicdann yok edilmesindedir. Yaadmz gn
lerin Avrupa'snda ve dnyasnda temel sorun olarak unu gr
yorum; geirilen ekonomik felaketlere itiraz edilmemektedir ve
ite bu yzden eski komnistler, bir rpda, hi tereddt etme
den ekonomik anlamda liberal oluverdiler; oysa ki bu felaketle
re zg ahlak ve din sorunsal tmyle gzden kayor. Mark
sizm'in arkasnda brakt sorunsal bugn de var olmaya devam
ediyor: insanolunun Tanr hakknda, kendisi hakknda ve evren
hakknda bildii dorularn parampara edilmesinin somut bir
tehlike oluturduunu kabul etmeye balamalyz. Dokunulamaz
ahlaki deerleri ieren vicdann paralanmas hala ve yeniden
gnmzde bizim iin nefnli bir problem ve bu durum, Speng
ler'in tkenmekte olan kltrler yaklamndan bamsz olarak,
Avrupa vicdann kendi kendine yok etmeye kadar gtrebilir.
28

4.

Bugn hangi noktada bulunuyoruz?

imdi, bundan byle nasl devam edeceimiz sorusu ile kar


karyz. Bugn, yaamakta olduumuz iddet ieren bunca
eylemin yaand bir ortamda, gelecek vaat eden ve eer varsa
btn gcmzle destek vermemiz gereken bir Avrupa kimlii
var m? u an, gelecein Avrupa Anayasas konusunda konua
bilecek kadar ayrntl bir hazrlm yok. Ancak temel fikirleri
ni oluturan ilke ve unsurlara ksaca iaret etmek isterim ve be
nim grme gre bunlar, hi bir zaman gzden uzak tutmama
mz gereken eylerdir.
lk unsur, insan onurunun ve insan haklarnn stnlnn
olduunun ve her trl yarg yetkisinden ncelie sahip deer
ler olduunun kaytsz artsz kabul edildii "koul ne sreme
me" ilkesidir. Bu temel haklar, yasa koyucu tarafndan yaratlan
ve vatandalara verilen haklar deillerdir. Bunlar, "asl111da in
sann z haklar olarak var olmulardr, yasa koyucu tarafndan
her zaman iin sayg duyulmas gereken, ona, en st dzeydeki
bir dzen koyucu olarak ncelii olduu iin verilmi haklar
dr" .26 nsan onuru ile ilgili bu kabul her trl siyasal etkinlik
ten ve siyasal karardan nceliklidir ve znde Yaradan' a gn
derme yapmaktadr: yalnzca Tanr, insann var oluundan gelen
ve dokunulamayacak olan deerlerini belirleyebilir. Hikimse
tarafndan dokunulamayacak yle deerler vardr ki bunlar insa
nolunun byklnn ve zgrlklerimizin gvencesidirler;
Hristiyan inanc bunda Yaradan'n mucizesini ve Tanrnn, ya
ratt insanolunda yansyan imgesini grr.
Bugn kimse insan onurunun ve temel insan haklarnn her
trl siyasal karardan daha ncelikli olduu gereini yadsya
maz; nazizmin ve onun rk teorilerinin yol at korku ve id
det ok yakn bir gemiimizde yaand. Ancak ilerleyen tbbi
29

gelimelerin yaratt soyut dnyay dndmzde, sz ko


nusu deerlere ok ciddi saldrlar olduunu grrz: klonlama
lar, aratrma amacyla ceninlerin depolanmalar ve organ na
killerini, genetik alannda yrtlen almalar dndmz
de, insan onurunun bylesi bir organik gszletirme yoluyla
yava yava zayflatlmas ve aalanmas kimsenin grme
mezlikten gelebilecei olgular deildir. Btn bunlara gnden
gne artan insan ticareti, yeni klelik trleri, nakiller nedeniyle
yaplan organ ticaretleri eklenebilir. Ve btn bunlar, hakl g
rlemeyecek eyleri hakl kartmak iin yaratlm iyi ve yce
amalarla hizmet etmek ile gerekelendirilmektedir.
zetlersek: kat zerinde kalm insanlk onuru ve insanlk
deerleri, zgrlk, arka plannda demokrasinin yer ald eit
lik ve dayanma, haklarn kullanmna dayal devlet gibi sapta
malar, pek de ak ve net olmayan bir insan grnts ve ahlaki
seim hakk ortaya koymaktadr. Ancak bunlar, Avrupa kimlii
nin temel unsurlardr ve gelecekte ekillenecek olan Avrupa
Anayasas 'nda ve yarataca somut sonularda kesinlikle g
vence altna alnm olmalar gerekir. Ve btn bunlar, ancak ve
ancak ahlaki vicdanla balant kurularak gelitirilebilirse savu
nulabilir hale gelir.
Avrupa kimliinin belirginletii bir dier nokta da evlilik ve
aile kavramlardr. Gerek kadn ve erkek arasndaki ilikinin te
mel yaps olarak, gerekse, devlet gzetimindeki toplumun e
kirdek oluumu olarak tekeli evlilik, ncil'e dayal bir inantan
esinlenerek kurulmu bir modeldir. B u inan, gerek Bat gerek
se Dou Avrupa'ya ok zel bir yann, insanlk zelliklerini
sunmutur. te bu nedenle, burada vurgulanmakta olan inan ve
her eyden vazgeme, her seferinde byk abalar harcayarak
ve aclara ekilerek elde edilebilen bir ey olduu iin nemli
dir. Sosyal bnyesini oluturan bu temel ekirdek yap ortadan
30

kalkarsa ya da z deitirilirse artk Avrupa, Avrupa olmaktan


kar. Boanmann gittike kolaylamasyla aile dalmalarnn
ve paralanmalarnn abuklamas, dier tarafta git gide yay
gnlaan yasal olmayan evlilik d kadn ve erkein beraber ya
amalar, evlilik ve aile kurumunun nasl saldrya uradn ve
hrpalandn hepimize gstermitir. Btn bunlarla byk bir
eliki oluturan, ecinsellerin birlikte yaamalar ve manta
aykr bir biimde bu durumlarn, hemen hemen evlilikle eit
haklara sahip olacak hukuki ereveye sokmak istemeleridir.
Tm bu eilimlerle insanln ahilik tarihi btnnn dna
klmaktadr. Oysa ki evlilik kurumunu dzenleyen yasal yn
temler ne kadar farkllk gsterirse gstersin, evlilik ierdii z
gerei hep ayn anlama gelmektedir, kadn ile erkein, ocukla
ra dolaysyla aileye doru alan ok zel bir ba. Burada ay
rmclk yaplmyor. Kadn ve erkek, insan olarak nedirler ve ka
dn ile erkein beraber yaamalarnn yasal erevesi ne olabilir
sorularna yant aranmaktadr.Eer onlarn birliktelii gittike
yasal dzenlemelerden uzaklayorsa, eer ecinsel beraberlik
leri, evlilik ile ayn dzlemde grlmeye balanacaksa, o zaman
insan imgesinin paralanmas ile kar karyz demektir ki bu
nun sonular son derece ar ve tehlikelidir.
rdelemek istediim son nokta din sorunudur. Burada, son
yllarda uzun uzun tartlm olan karmak konulara girmeden
tm kltrler iin geerli olan temel bir bak asna dikkat ek
mek istiyorum: bir bakas iin kutsal olan eylere gsterilen
sayg, ona, o ok ykseklerdekine, Tanrya gsterilmi bir say
gdr, yerinde ve uygun olan davran, Tanrya inanmayanlarn
da bu saygy gstermeleridir, bunu bekliyoruz. Bu saygnn yok
olduu bir toplumda ok temel bir ey yitirilmi demektir.
krler olsun ki bizim toplumumuzda srailoullar 'nn inancn,
onun Tanr imgesini ve tasvirlerine saygszlk edenler knanr.
31

Ayn ekilde Kuran' ve slam'n zn oluturan inanlar k


k grenler de knanr ve cezalandrlr. Oysa ki sa ve Hristi
yanlar iin kutsal saylan eyler sz konusu olduunda, ite o za
man orada dnce zgrl en iyi ve en nemli ey olduu
hatrlanr ve onun snrlandrlmasnn da genel anlamda zgr
ln ve hogrnn ortadan kaldrlmas ve aalanmas anla
mna geldii ortaya kverir. Oysa ki dnce zgrlnn s
nr, dierinin onur ve saygnlnn yok edilmemesindedir: d
nce zgrl insan olmaktan ileri gelen haklarn yok edilme
ya da yalanlanma zgrl deildir.
ok gariptir ki, bu konuda Bat' da, kendj kendinden nefret
etme hali vardr ve bu patolojik bir durum olarak kabul edilebi
lir; Batnn kendi dndan gelen deerleri anlamaya ak olma
s vgye deer bir eydir, ama artk kendisini sevmemektedir;
kendi tarihine baktnda artk yalnzca utanlacak ve yok edil
mi, km eyleri grebilmektedir, gzel, yce ve dzgn
olan eyleri alglayacak durumda deildir.Avrupa'nn yaamas,
eer yaamaya devam etmek istiyorsa, kendiyle yeniden, elbet
te ki eletirel ve alakgnll bir biimde, barabilmesinde yat
maktadr. Srekli ve tutkuyla desteklenen ve zendirilen ok
kltrllk bazen kendine zg eyleri yadsma ve terk etme,
kendinden kamadr. ok kltrllk ortak noktalar olmakszn,
kendine has zelliklerden hareket etmeksizin var olamaz. Elbet
te, kutsal olan eylere sayg duyulmakszn var olunamaz. Bu
doal olarak dierinin kutsal saydklarna sayg gstermeyi de
ierir. Ama bu, ancak ve ancak, kutsal olan ey, Tanr, bize ya
banc deilse olabilir. Elbette biz, bakalar iin kutsal olan ey
lerden bir eyler renebiliriz ve renmeliyiz de ancak baka
larnn nnde ve zellikle de bakalar iin, bizim iin kutsal
olan eylere sayg g!ltermek ve kendimizi bu ynde beslemek
de yapmamz gereken bir eydir. Yapmamz gereken bir dier
32

ey de; bizim grntmzde simgeleen Tanrnn imgesini,


onun gszlere ve fakirlere, dul ve yetimlere, yabanclara mer
hamet eden yzn, insani olan Tanry, insaniliinin gcnden
insanlaan, ac eken insan olan, bizimle birlikte ac eken ve
ektike acya umut ve onur katan Tanry bakalarna gster
mektir.
Bunlar yapmazsak, yalnzca Avrupa'nn kimliini yadsm
olmakla kalmaz ayn zamanda, yalnzca bakalarnn kullanabi
lecei haklarnn olduu bir hizmeti sunmu oluruz. Batda uy
gulamas balayan, "kutsal saylan eylere zen gstermemek"
gibi bir tavr, dier kltrlerin tmyle yabancs olduklar bir
davran biimi. Bu kltrler, Tanrnn olmad bir evrenin ge
leceinin olmadna inanyorlar. te tam da bu nedenden dola
y ok kltrllk bizi yeniden kendi kendimize dnmeye davet
ediyor.
Gelecekte Avrupa'nn durumunun ne olacan bilmiyoruz.
Temel Haklar Bildirgesi, Avrupa'nn yeniden, bilinle ruhunu
aramas konusunda verdii bir iaret, somut bir ilk adm olutu
rabilir. Bu konuda, bir toplumun kaderinin her zaman iin yara
tc bir aznla baldr, diyen Toynbee 'ye hak vermek gerekir.
nan sahibi Hristiyanlar, kendilerini bu sz edilen aznlklar
gibi alglamal ve Avrupa'nn, gemiten devrald mirasa ye
niden sahip kmasna katkda bulunmallar ki bylelikle Avru
pa'nn zn oluturan deerler tm insanln hizmetine sunu
labilsin.

33

Avrupa hakkmda dnceler*

Avrupa nedir? Hristiyan nc bin ylna baladmz u


gnlerde, tarihi gelimelere bir btn olarak baktmzda, orta
ya kan manzarada ne grrz ve de ne grmek zorundayz?
kinci Dnya Sava 'ndan sonra Avrupa ile ilgili ortak bir kim
lik ve ortak bir ama aray yeni bir evreye girmitir. Yirminci
yzyln ortalarnda, Avrupa'y yakp ykan, tm dnyay alt st
eden intihar niteliindeki iki savatan sonra, tm Avrupa lkele
rinin bu korkun dramda kaybedenler tarafnda olduu ve bu du
rumun yinelenmemsi iin bir eylerin yaplmasnn gereklilii
ok ak olarak ortaya kt. Avrupa, gemiinde de hep anla
mazlklar nedeniyle alt st olmu, uyumsuzluklar ve mcadele
lerin yaand bir ktayd. 1 9 .Yzyl beraberinde, birbiriyle a
tan karlarn ykc nitelikteki anlamazlklara yeni bir boyut
ekleyen ulus devletlerinin oluumunu getirmiti. Avrupa'nn
birleme almalarnn znde iki gereke belirleyiciydi. Blen
milliyetilik ile kinci Dnya Sava srasnda anlamazlklar
derinletiren egemen ideolojilere kar, ortak kltrel, dinsel ve
ahlaki Avrupa miras, lkelerinin vicdann birletirmek ve halk*

Cemobbio (Como) da dzenlenen bir toplantda, 8 Eyll 2001 tarihinde su


nulmutur. Ekonomi ve siyaset dnyasnn nemli temsilcilerinin nnde
yaptm bu konumamda, bundan nce bakalar tarafndan yaplm ve bi
linen zm nerilerine girmeden, siyasete meydan okuyan ekonomik so
runlarla ilgili deitirilemez bak as konusuna dikkat ekmek istemitim.

34

larnn bar yolunda ilerleyebilmesi iin ortak bir kimlik konu


sunu, gelecekte yrnlecek ortak bir yolu tartmak zorunday
d. Aranlan, ulusal kimlikleri yadsmayacak ya da yok etmeye
cek ancak tek bir halklar topluluu gibi daha st bir dzlemde
birletirecek bir Avrupa kimliiydi. Ortak tarihsel gemi, bar
n yaratc gc olarak deerlendirilmeliydi. Resmi olarak ifa
de edilmese bile, Avrupa birliinin fikir babalar, Hristiyanlk
mirasnn bu tarihsel kimliin ekirdeini oluturduunu gayet
iyi biliyorlard; Hristiyanlar iin ortak olan ne varsa, dile geti
rilmese de, dnyay harekete geirecek birletirici bir gm
gibi grlyordu. Hristiyanlk gereinin akla dayanma boyutu
bu aamada, bu boyutu gze sokma durumuna getiren aydnlan
mann yce idealleri ile badaamazm gibi de grlmyordu
ve tm tarihsel elikilere karn, Avrupa'daki Hristiyan tarihi
nin temel lkleri ile uyuabilecekmi gibi duruyordu. Ayrnt
lara tek tek baktmzda, bu genel ngr byk bir aklkla
hi bir zaman gzler nne serilmedi; bu anlamda bu noktalar
da yle sorunlar kald ki hala irdelenme zorunluluu gsteriyor.
En bata Avrupa miraslar arasndaki uzlaabilme kans, kar
lkl ilikilerde var olan problemlerden ok daha glyd.
Avrupa' nn birletirilmesinin balangcndaki bu tarihi ve
ahlaki boyuta bir ikincisi daha ekleniyordu. zellikler smrge
cilik sisteminde ve onun ardndan kurulan ekonomik ve siyasi
balantlarda, kinci Dnya Sava'nn bitimiyle beraber Avru
pa'nn dnya zerindeki egemenlii bir daha eskisi gibi kurula
mayacak bir biimde sona ermiti. Bu anlamda Avrupa, btn
bir_ kta olarak sava kaybetmiti. Bu kez Amerika Birleik
Devletleri egemen g olarak tarih sahnesine kmt. Savata
yenilmesine karn Japonya da ileri bir ekonomik g olmutu
ve nihayet B at Avrupa ve Amerika Birleik Devletleri'ne kar
duran nc dnya lkelerinin de gvenerek dayand Sov35

yetler Birlii de, uydu devletleriyle beraber yeni bir imparator


luk kurmulard. Oluan bu yeni ortamla birlikte, Avrupa lke
leri tm bu glere tek balarna muhatap olabilecek bir dzey
de deillerdi. Avrupa, dnya siyasetinde arln koymaya de
vam etmek istiyorsa, ortak bir Avrupa yaps ierisinde karla
rn birletirmek zorunlu hale geliyordu. Ulusal karlar, ortak
bir Avrupa kar iin birlemek zorundayd. Tarihi gemiten
treyecek ve barn kurucusu olacak yeni bir kimlik araylar,
ortak karlarn kabulu varsaymna dayanyordu, dolays ile
imdi artk ekonomik bir g olma iradesi, siyasi g olmann
n koulu haline geliyordu. Son elli yl iindeki gelime sreci
ne baktmzda Avrupa'nn birlemesi konusundaki bu ikinci
bak asnn gittike daha baskn, hatta hatta belirleyici oldu
unu gryoruz. Avrupa ortak para birimi, Avrupa'nn birleti
rilmesi anlaynn en ak ifadesi olarak grlebilir: Avrupa,
ekonomik ve parasal bir birlik olarak kendini ifade etmektedir.
Avrupa tarihin biimlenmesine katkda bulunmakta ve kendisi
nin bu konumuyla kabul edilmesini talep etmektedir.
Kari Marx, din ve felsefenin, var olan ekonomik ilikilerce
belirlenmi ideolojik st yaplar olduu tezini ileri srer. Bu tez
gerekle birebir rtmemektedir, nk aslnda karlkl etki
leimden sz edilmelidir: tinsel davranlar ekonomik tavrlar
belirlerken ekonomik koullar da ortaya kmalarndan nce d
nml olarak dine ve ahlaka bak asn etkiler. Etik ve dini
uyum salandktan sonraki Avrupa'nn ekonomik gcnn ina
s srecinde, ekonomik karn belirleyicilii gitgide daha gz
nne kar hale geldi. Ancak imdi, ekonomik giriimler ve ye
ni yaplarn inasna, balangta pek llp biilmeyen ancak
sonralar aka aydnlatlmalarnn gereklilii ortaya kan kl
trel kararlarn elik etmesinin zorunlu olduu, artk ok daha
net bir biimde dile getirilmeye baland. Kahire ve Pekin' de
36

dzenlenen o geni katlml uluslararas toplantlar, sorunlarn


ortaya koyulduu tartmalardan ok bu trden ortak davran il
kelerinin araynn bir ifadesidir. Bu trden toplantlarn, ortak
dorularn dile getirildii ve insan varoluunun ilkelerinin y
celtildii, bir anlamada dnya kltr kurulu gibi tanmlanabile
cei sylenebilir. Ekonomik yardmlarn kslmas ya da tmden
kaldrlmas,zellikle dnya nfusunun denetimsiz art konu
sundaki kayglar ve bu amala ngrlen nlemlerin tm dn
yada uygulanmasnn zorunlu klnmas gibi neriler, bu ilkele
rin zorla kabul ettirilmesinin bir baka biimidir. Afrika'da, ka
bile gelenekleri biiminde uygulanan cinsler aras ilikileri d
zenleyen eski etik kurallar, kozmik dzenin kurallarndan esin
lenilerek dzenlenen Asya'daki byk uygarlklarn kurallar ve
tektanrl dinlerde, on emir kriterinden27 hareket edilerek dzen
lenen kurallar, uygulamaya koyulan bir dizi bakaca kurallar
sistemi araclyla yaylmaya yz tuttular. B u kurallar silsilesi,
snrsz cinsel zgrle dayanrken dier taraftan ieriinin
dnya halklarnn hak kullanmnda numerus clausus ilkesi28
erevesinde belirlendiini ve bu ierie ve amaca uygun teknik
aralarla donatlmasn ieren anlaylara kadar uzanmaktadr.
Benzer eilimlere iklim konferanslarnda da karlalmaktadr.
Her iki konuda da, kurallar koymay gerekli klan unsur, evren
de kaynaklarn snrl olmasdr. Her iki konuda da bir tarafta in
sanolunun gerek ile olan ilikilerindeki zgrl savunma
varken dier tarafta snrsz bir zgrln yol aaca sonula
r nleme, frenleme abas vardr. Geni katlml uluslararas
toplant-konularndan ncs, egemen ekonomik glerin k
reselleen ekonominin kurallarnn oluturulmas konusunda
oluyor ve bu toplantlar Komnizm sonras dnemin ideolojik
sava alanna dnyor. Teknoloji ve ekonomi, insann temel
zgrl nnde bir engel olarak grlrken, her yere ve her
37

eye snrsz eriilebilmesi, imdi bir eit kresel diktatrlk


olarak gsteriliyor ve yok etme zgrlnn, insan zgrl
nn asli unsuru olduu sylenerek gelimelere anarik bir fke
ile kar klyor.
Tm bu sorunlar Avrupa iin ne anlam tamaktadr? Btn
bunlar, tek tarafl olarak bir ekonomik g oluturmaya ynel
mi bir projenin iinden ve kendiliinden bir deerler sisteminin
treyecei ve bu deerler sisteminin srdrlebilme sresi ile
bir gelecek yaratma kapasitesi, denenerek anlalmaya all
maldr, anlamna geliyor. Ksa bir sre nce onaylanan Carta
Avrupa Bildirgesi, bu yeni deerler sistemi ile geleneksel Avru
pa 'nn klasik deerleri arasnda bir orta yol bulabilme abasnn
rndr. imdiden bunun ie yarayacan syleyebiliriz.
nemli noktalarn pek de iyi vurgulanmam olmas, bu arabu
luculuk abasnn sorunlara gebe olduunu aka ortaya koy
maktadr. zeri rtlmeye allan sorunlar zerinden tartma
nn kmas kanlmaz grlmektedir. Bu konu, konumamn
konusu kapsamnda deil. Burada yalnzca yz yze gelinmek
zorunda kalnacak sorunlar iaret etmek istiyorum. Daha nce
de deindiimiz gibi, Avrupa birlemesinin fikir babalar, kin
ci Dnya Sava 'ndan sonra, Hristiyanln ahlaki miras ile
Avrupa aydnlanmasnn ahlaki mirasnn uyuan temel ilkele
rinden hareket etmilerdi. Aydnlanma dneminde, Tanrnn n
cil'ce alglan biimi, bamsz akln szgecinden geerek ikili
bir anlam kazanmt: srekli olarak dnyay rehberlik eden ve
destekleyen Yaratc ve Yardmc Tanr, yalnzca evrenin yara
tlmasn salayan birine dnmt. "nsanla mesaj iletme"
kavram bir kenara braklmt. Spinoza'nn Deus sive natura29
forml, birok insan iin ve birok ynyle aydnlanmann be
lirleyici gr olarak deerlendirilmi olabilir. Bu, Tanr tara
fndan biimlendirilmi bir doaya ve bu doay alglama kapa38

sitesi olan ve bunu akln bir talebi olarak deerlendiren bir insa
na inanldndan, daha farkl bir anlama gelmez. te yandan
Marksizm kkl bir atlak yaratmt: gnmz dnyas, kendi
mantksal kurgusunda bir evrim srecinin rndr; yaanlan
mantk kurallarnca ileyen bir dnyada insan, eldeki ham mal
zemeden gerein mantkd malzemesini bulup kartmaldr.
Hegel'in tarih felsefesine evrim dogmas ve onun sosyo-ekono
mik yorumu eklenerek oluturulan bu bak as ile, snf mca
delesinin son aamas olarak ortaya kacak olan ve bylelikle
en son ve tek ahlaki ilke fikrinin olutuu, snfsz toplum bek
lentisine geilmektedir: bu mutluluk aamasna k salayan
her ey iyidir; onun karsnda olan her ey ktdr. Bugn, De
us sive natura formlne srtn dnmekle yetinmeyip umudun
Marksist ideolojisinin mantk dlnn maskesini dren ve
onun yerine, adna yeni dnya dzeni denilen ve temel ahlaki il
ke haline gelmesi gerektii sylenen, akla dayal bir gelecek he
defi ileri sren, ikinci bir aydnlanma dneminin ierisindeyiz.
Bu anlay, herhangi bir mantksal nedeni olmakszn rastlant
sonucu domu ve evrim srecinden gemi bir dnya ve onu
dzenleyen i yasalar yaklam Marksizm 'le ortak noktalar
oluturuyor ama o eski doa anlayndan farkl olarak ahlaki
hibir gsterge iermiyor. Dier bir deyile bu, evrim yasalar
oyunundan insan varoluu oyununun yasalarn tretme girii
midir. Bu yeni bir ahlak anlaydr. Asln sylemek gerekirse
olduka yaygn bir anlay olmakla birlikte inandrc olmaktan
uzaktr. imdi, bize insann akla ve manta dayanan yeni bir
dnya yaratma hakk ve sorumluluu olduunu syleyen, Sin
ger, Rorty, Sloterdijk gibi felsefecilerin sesleri ykselmekte
dir.Tartmasz, gereklilii olan yeni bir dnya dzeni, akl ve
mantn dnya dzeni olmaldr. Buraya kadar herkes ayn fi
kirde. Ancak akla dayanan, mantkl olan nedir? Akl ve mantk
39

lleri, bilimsel temel zerinde ykselen teknoloji retimi de


neyimi varsaymna dayandrlmaktadr. Aklc olan, ilevsellik,
etkinlik, insan yaamnn kalitesinin ykseltilmesi dorultusun
da olandr. Bununla birlikte doann istismar, gittike fecilee
meye balayan evre sorunlar nedeniyle git gide byyen bir
problem olmaktadr. nsanolunun kendi zerinde uygulad
deneyler ftursuzca artmaktadr. Huxley'in ngrs geree
dnmektedir: bundan byle insanolu akla ve herhangi bir ne
dene dayanmakszn yaratlmayacak, insan akl ile retilebilen
bir rne dnecektir. nsandan, bir rn olarak insan kacak
tr. Planlama ve retim srecinde, mkemmel insan rneine
ulancaya kadar kalitelisiz rnler skartaya kartlacaktr. Ac
azalmal ve yaam keyif vermeli. Bu trden kkl deiiklikle
re yol aabilecek grler henz toplum desteinden uzak ve ya
litlmlar ancak byle bir davran ilkesi, insann yapabilecei
her eyi yapmas dorudur, uygundur, yerindedir ilkesi, gitgide
daha ok kabul grmektedir. Byle bir olaslk, yeterli bir l
olabilmektedir. "Srekli evrim geiren bir dnya" bak asn
da, mutlak saylan deerlerin olamayaca aktr, hep kt ve
hep iyi olan eyler vardr. Ahlak llerinin seiminde iyi olan
eylerin llp biilerek belirlenmesi izlenecek tek yoldur. Bu
durumda, yce amalar iin, rnein, hastalklarn iyiletirilme
si gibi daha iyi bir sonu ngrlyorsa, insan istismarnn bile
bir mazur grlebilecei bir anlayn geliebilecei anlamna
gelmektedir.
Bu ekilde yeni skntlar douyor ve yeni bir egemen snf
ortaya kyor. Sonu olarak insanlarn kaderini bilim gcn
elinde tutanlar ve kiileri bu amaca ynlendirenler, onlar yne
tenler ve bu amaca uygun aralar salayanlar, yasal dzenleyi
ciler belirliyor. Aratrmalarn gerisinde kalmama, neredeyse
bunun dnda kalnamayacak bir zorunluluk gibi ve bu abala40

rn ynn de ite bu zorunluluk belirliyor. Bu durumda Avru


pa'ya ve dnyaya nasl bir tavsiyede bulunulabilir ki? zellikle
de Avrupa bu durumda btn ahlaki gelenekten uzaklam ve
teknolojik akla ve onun olanaklarna dikkatini younlatrm
gibi duruyor. Bu temel ilkelere dayanan bir dnya dzeni ger
ekte bir dehet topyasna dnmyor mu? Avrupa ve dnya,
kkl geleneklerinden ve insanln kkl ahlaki geleneinden
g alan drst ve dzenleyici unsurlara gereksinim duymuyor
mu? nsan onurunun dokunulmazl, hi bir biimde el srl
memesi gereken ahlaki dzenlemelerin temel direi olmaldr.
Yalnzca eer insan kendisini nihai ama olarak tanmlarsa ve
eer insan, insan iin kutsal ve dokunulamaz ise birbirimize g
venebilir ve bar iinde bir arada yaayabiliriz. Daha yce
amalar adna insan bir deney malzemesi haline getirmeyi hak
l gsterecek hi bir iyilik dncesi olamaz. Ancak ve ancak,
burada her trl iyilik dncesinin zerinde bir konuma yerle
tirilmi bir mutlak gryorsak, ite o zaman, bir takm hesapla
rn peinde deil de ahlakl bir tavr ierisindeyiz demektir. n
san onurunun dokunulmazl derken bu onurun her bir insan
iin geerli olduunu, her birimiz iin geerli olduunu, insan
yz olan ve biyolojik anlamda insan soyu iin geerli olduu
nu anlamaktayz. e yararlk lsnn burada hi bir deeri ol
mamaldr. Ac eken insan da, zrl de, henz domam da
bir varlktr. Yeri gelmiken irdelemek istediim bir dier ey
de, bu deerlendirmeye, insanolunun balangc iin kadn ile
erkek arasndaki kurulan baa da sayg duyulmasnn gerektii
ni eklenmesidir. nsanolu retilen bir rn haline gelmemeli
dir. retilmi rn olamaz, yaratlm olabilir yalnzca. te bu
nedenle, insanln geleceinin dayand kadn ile erkek arasn
daki ban onurunun korunmas, her toplumunda deimez etik
deerler arasnda saylmaldr. Ancak bu yalnzca ac ekmenin
41

onuru konusuna doru yeniden ynelebilirsek mmkn olabilir.


Yaamay renmek ayn zamanda ac ekmeyi renmek de
mektir. Bu nedenle kutsal olan eylere sayg gereklidir. Yaratc
Tanrya duyulan inan, insan onurunun en byk gvencesidir.
Hi kimseye yaplan toplum iin byk bir iyiliktir dncesiy
le ynlendirme yaplamaz, biz inananlar iin insana sayg ne
gemelidir
Dayanan akldan alan davran trnn, Avrupa kltr
nn temel gstergelerinden biri olduu dorudur. Dier bir ba
k asyla baktmzda, Avrupa'nn bununla dnyay fethetti
i bir gerektir nk her eyden nce Avrupa'da doup geli
mi olan akla dayal dnce biimi bugn tm ktalarn yaama
biimini dzenlemektedir. Ancak bu akla dayanan dnce bii
mi eer kkenlerinden uzaklar ve teknolojik olanaklar tek l
dzeyine kartrsa, ykc olabilir. Bilginin iki byk kayna
olan doa ve tarih arasndaki balant, gerekli bir badr. Her
iki alan da yalnzca "kendisi iin olan"dan sz etmezler ayn za
manda ikisi arasndan birlikte yrnlecek yol konusunda fikir
ler de kabilir. Kullanmnda seici olunmamasna artk isyan
eden doa tahribat, yine doann kendisinden gelen izlenmesi
gereken yollar konusunda yeniden fikir yrtlmesine yol at.
Yaradln ncil' deki yorumunda, doa zerindeki egemenlik,
doann vahice kullanlmas anlamna gelmez, tam tersine bize
sunduu olanaklarn anlalmas ve insann doann hizmetinde,
doann da insann hizmetinde olduu karlkl birbirinden ya
rarlanlmas biimindedir. nsanolunun ortaya k da doal
ve insani olann bir arada olduu bir sretir: kadn ile erkek
arasndaki ilikide, doal unsur ve tinsel unsur, insana zel nite
likte birlemektedir ve bu z zarar vermeksizin yok saylamaz.
Ayn ekilde, byk dinlerde yansmalarn bulduumuz insann
tarihsel deneyimleri de, bilginin, akln gstergelerinin deime42

yen kaynaklardr ve bu kaynaklar sz edilen geleneklerin hi


biriyle kendisini zletirmeyen kiileri dahi etkiler. Tm bunla
r deerlendirmeye almakszn dnmek ve dikkate almakszn
yaamak, n yargl olmaktr ki insan sonunda bolua srkler
ve kaybolmu durumuna getirir.
Btn bunlarla Avrupa'nn zn oluturan kaynaklarn ne
olduu sorusuna kesin bir yant vermemi oluyoruz. Yalnzca
nmzde duran devin ana hatlarn izmeye altk. Bu konu
zerinde daha ok almak acil grevimizdir.

43

KNC BLM

POLTKA VE AHLAK

45

Siyasi Bak Alar ve Siyasi Pratik

Gnmz partileri iin, deiim sz vermek ok doal bir


davran saylyor, elbette iyi ynde bir deiimden sz ediyo
ruz. Bir zamanlarn efsanevi devrim szcnn gncelliini yi
tirmeye balamasyla birlikte, geni apl reform taleplerinin
gelmesi ve reform szlerinin verilmesi oalmtr. Sonu ola
rak modem toplumlarda doyumsuzluk duygusunun arttn ve
bu artn tam da refahn ve zgrlklerin imdiye kadar gelin
medii kadar yksek bir dzeye ulatnda ortaya km oldu
unu syleyebiliriz. nsanlar, sanki dnyann ekilmez bir yer
haline gelmi gibi hissediyorlar. Oysa ki dnya iyiye gitmelidir
ve bunu gerekletirmek de siyasetin greviymi gibi duruyor.
O halde, genel kan, dnyann daha iyiye gitmesi ve yeni bir
dnyann ina edilmesi grevinin politikann en temel grevi ol
duu konusunda birleiyorsa, "koruyucu" szcnn neden
tehlikeli bir szck olduu ve neden kimsenin koruyucu olarak
alglanmak istemedii de anlalabilir: anlalan, burada kaygya
konu olan varolan koullarn korunmas, istenen ise onu ama.

Politikacnn ilevine iki farkl bak as: dnyann var


olan dzenini korumak ya da dntrmek

ada politikann hatta yaam anlaynn znde var olan


bu ynelim, gemi dnemlerin bak asyla ok belirgin bir
47

eliki iinde bulunmaktadr. nk bu dnemlerde en nemli


siyasal tavr, var olan, olas saldrlara kar savunmak ve koru
makt. Burada dille ilgili kk bir saptama yapmann faydal
olacan dnyorum. Hristiyan alemi, Roma'da sa'y d
ncelerini znden ve herkes tarafndan anlalabilecek biim
de tanmlayacak bir szck ararken Conservator30 szcne
rastlad. Bu szck, Roma'da stlenilen en temel grev ve en
yce hizmete karlk geliyordu ve insanla bu ierikle kazan
drlmas gerekiyordu. Ancak bizzat Hristiyanlarn kendisi,
Kurtarc peygamberlerine bu sfat yklemek istemediler ve
ykleyemediler; bu szck nitekim, dnyann Kurtarcs grevi
olan "Mesih-Kutsanm" sfatlar ile rtemiyordu. Roma m
paratorluu bak asndan bakldnda, i ve d ve saldrlara
kar mparatorluun var olan koullarn korumak en nemli
grev olmas gerekiyordu, nk bu imparatorluk, insanlarn
gvenlik iinde ve saygn bir konumda yaayabildii bir bar ve
haklarn kullanlabildii bir ortamn tanmlyordu. Nitekim H
ristiyanlar ve tabii ki havariler, mparatorluun onlara sunduu
bu bar ve haklar ortamnn gvencesinin deerini biliyorlard.
Elbette ki, dier toplumlarn saldrlar ile yaratlan kargaa or
tamnn tehlike ve tehditleri karsnda, Kilisenin Pederleri, m
paratorluun var olan koullarnn korunmas, yarg gvencesi,
bar srdren dzenlemelerin deerinin farkndaydlar. Hristi
yanlar, var olann olduu gibi korunmasn istemekle yetinemi
yorlard; elbette ki mparatorluun bak asyla Yeni Ahit'in3 1
satrlarnda yer alan Kyamet Gn, herkesin anlayaca bir bi
imde korunamayacakt ve deitirilmesi zorunlu olan bir eyle
rin var olduunu gsteriyordu. Bu durumda Kutsanm sa, Con
servator olarak deil Sa/vator32 olarak betimlenmeliydi ve bu
betimlemenin herhangi bir politik-devrimci anlam olamazd,
yine de, barn ileyiinin ve politikaya zg kurallarn tesin48

de, koruma anlaynn snrlarn gsteriyor ve insan varoluu


nun belirli bir boyutuna gnderme yapyordu.
Politikann temel grevlerinin varoluunu alglama yolunda
hikayemizi biraz daha derinletirerek devam edelim. Conserva
tor ile Salvator adlandrmalar arasnda, u ana kadar kendini
pek belli etmeyen elikinin alternatifinde iki farkl bak as
ortaya kmaktadr. Yalnzca politika ve ahlakn deil, ayn za
manda da birbirleriyle iice gemi biimde politika, din ve
ahlaki davran biiminin ortaya koyulabilecei ve koyulmak
zorunda olduu bir bak as yer alyor. B ir tarafta koruyucu
luktan hareket eden ve belki de en anlalr halini in'in evren
sellik anlaynda bulduumuz statik bak as var33: sonsuza
dek deimeden kalacak olan gklerin dzeni ile ayn biimde,
yeryznde de geerli olacak bir dzen ls sunmaktadr. Bu
insanlarn davran biimlerinde dikkate almalar ve uymalar
gereken gerein ve varoluun yasas, Tao'dur. Tao gerek gk
lerin gerekse ahlakn yasasdr. Gkyznn ve yeryznn
uyumunun gvencesi olduu gibi politik yaamla sosyal yaam
arasndaki uyumun da gvencesidir. Kargaa, barn bozulma
s, karklk, insanolu Tao'ya kar kt zaman, onu yok ka
bul edip onun aksi davrand zaman domaktadr. O halde, or
tak yaamn bozulma ve paralanmasna kar Tao 'nun yeniden
dzenlenmesi gerekir ve bylelikle dnya yeniden yaanlabile
cek bir yer haline gelebilir. Her ey srdrlecek dzenin korun
masnda sakldr ya da eer ondan uzaklap terk edildiyse, ye
niden o dzene dnmekle korunma srdrlebilir. Buna benzer
kavramlar ve dnce biimlerine Hint felsefesinin Dharma'sn
da34 da rastlarz. Dharma, insann, yaamn uyumlu bir biimde
srdrlebilmesi iin, kendisini uydurmas gereken gerek evren
le ilgili, gerekse, ahlaki ve sosyal dzenle ilgili anlamna gel
mektedir. Budizm35 bu bak asn evren, politik ve dini kap49

sayacak biimde tmleyerek kavramlatrm ve dnyay bir ac


lar dngs olarak tanmlamtr; kurtulu evrende deil, ondan
uzaklamakta, onun dna kmakta aranmaldr. Kurtulu ara
ylar Nirvana'ya36 ulama gibi bu dnyayla ilgili olmayan bir
kavrama atfedildii iin, yeni bir politik bak as gelitirile
memitir; bu ekliyle alglandnda dnya iin yeni zm mo
delleri nerilmemektedir.
srai137 inanc daha farkldr. Aslnda o da, Tanr ile Nuh Pey
gamberin arasndaki anlamadan tr38, evrenle ilgili bir dze
ni kabul eder ve onun deimezliinin korunmas konusunda
sz verildiini dnr. Ancak ayn srail'in inancnda, gelece
e ynelme gi.derek daha belirgin hale gelmitir. Bu sonsuza ka
dar srecek bir deimezlik deildir. Bugn hep kendisi gibi,
ama yarn, iinde bulunulan anda belli olmayan bir gelecek, kur
tulua eriilecek bir yer gibi grlmektedir. sa'dan iki yzyl
nce yazlm olan Danyal'n kitab, politik ve dini dncenin
gelimesinde ok byk anlam tayan iki nemli tarihsel-tanr
bilimsel bak as sunmaktadr. kinci blmde, altn, gm,
demir ve kilden yaplm bir heykel betimlemesi vardr. Bu drt
element, drt kralln silsilesini anlatmaktadr. Sonunda herkes
ve her ey insan eli dememi bir dadan kopup gelen bir tan
altnda ezilip yok olur. Arkalarnda yalnzca toz kalmtr, rz
gar da bu tozlar ardnda onlardan hibir ey brakmayacak bi
imde alp gtrr. Oysa ki dadan kopup gelen ta byk bir
da olur ve dnyann tm kara parasn kaplar; ta, gkyz
nn ve yeryznn Tanrsnn ina ettii ve sonsuza dek yaaya
cak olan bir kralln simgesidir (2,44).39 Ayn kitabn yedinci
blmnde, bir ncekinden ok daha etkileyici bir simge daha
yer alr. Krallklarn silsilesi bu kez, drt vahi hayvann birbiri
ardndan geii ile anlatlmaktadr. Kraliyet silsilesinden ve hay
vanlarn geilerinin sonunda, olup biteni.eri izleyen, "gzet50

men" olarak tanmlandrlan Tanr bir karara varmaktadr. Dn


ya tarihinde hkm sren drt byk imparatorluu simgeleyen
drt vahi hayvan, lm ve lmn yaratt korkunun gcn
kullanarak yaam tehdit etme gcn simgeleyen denizden gel
milerdir; Tanrnn vard karar sonucunda gkten yeryzne
bir insan ("bir insanolu") inecek, tm krallklar, tm uluslar ve
diller ebedi olacak, hi yklmayacak ve zam.n asla gemeye
cek olan tek bir krallk altnda ona emanet edilecektir.
Tao ve Dharma anlaynda, evrenin sonsuza dek srecek d
zenlemelerinin stlendikleri bir rol varken, "tarih" fikri hibir
biimde ortaya kmyorken, burada "tarih", evrene gnderme
yaplmakszn ok zel bir gereklik olarak alglanmaktadr. Da
ha nce izine rastlamadmz bu antropolojik ve dinamik ger
eklikle birlikte, btnyle yeni bir bak as mjdelenmekte
dir. Tarihteki krallklarn birbiri ardna gelip gemelerinin git
tike daha da korkunlaan vahi hayvanlarn geii ile betim
lenmesi, o dnemde egemen olan toplumlardan biriyle btnle
tirilemeyecei ok aktr. Sosyolojik olarak, bu vahi hayvan
larn agzllkleri nedeniyle tehlike iinde olduunun bilincin
de olan, pelerini brakmayan bu g gsterisi deneyimini yaa
yan ve deneyim sonunda varolma haklarnn ellerinden alnd
n bilen bir toplumun var olduu varsaylmaktadr. Yaadklar
dnemi, tarihte herhangi bir dnem olarak gren ve varoluun
korunmasyla ilgilenmeyen bak as, ezilenlerin bak as
dr. Danyal'in bak asnda tarihin gidiini deitirecek bu d
nm noktas politik ve askeri bir eylemle gereklememektedir,
bu sonu iin yalnzca bunu gerekletirmeleri gerekecek gler
eksiktir. Tanr.nn bir mdahalesi ile devreye girilmektedir: Tan
r tala devreye girmektedir, krallklar yok eden, "insan eli de
memi" bir dadan kopan tala (2 , 34).40 Kilisenin Pederleri bu
rada gizemli bir mjdeyi, yalnzca Tanrnn gc ile, B akire
51

Meryem'den doan sa'nn douunu grmektedirler; onlar


Kutsanm sa'da ta grmektedirler, sonunda da olan ve tm
karay kaplayacak olan. Tao ve Dharma'da basit bir biimde ele
alnan gerek anlamda "tanrsal" olarak tanmlanabilecek tanr
sal gle balant kuran evrene yeni bak as gelmektedir.
Yalnzca evrene indirgenmeyen bir tarih grnts vermekle
kalnmyor, nc ayn zamanda da ilk kez karmza kan bir
gereklik ortaya koyuyor: ilk kez olarak, ezilenlere umut olmak
iin bir eyler yapmaya koyulan bir Tanr ortaya kyor. Asln
da Danyal' n bak asnn ekillendii yzylla hemen hemen
ayn yllarda yaam Makkabi'nin4I, "siyasi ve askeri bir ey
lemle Tanrnn mdahale etmesini gerektiren nedenler gerek
letirilebilir" diyen grleriyle balant kurulabilir; Kumran
mektuplarnn42 baz blmlerinde tanr-bilimsel umut ile insa
na zg eylemin iice geerek kaynamas daha da belirgin bir
hal alr. Nihayet B ar Kokheba Savanda43, siyasi Mesihliin
ak izlerini grlr: Tanr olma yetkisiyle ve ykmllyle,
siyasi ve askeri eylem araclyla bir yeni bir dzen kurulabilir,
bir yenilik yaplabilir, "Mesih" ten, tarihin dnm noktalarnda,
dnm dnemlerinde yararlanla bilinir.
Hristiyanlarn Kutsal mparatorluk'u ne Latin dneminde,
ne de Bizans dneminde, bu trden kavramlara ne yneldi ne de
ynelebildi. Hristiyan anlay ile temellendirilen yeni bir dn
ya dzenin korunmasyla uralyordu. Tarihin altnc evresiy
di44, yallk dnemiydi, sonra ardndan baka bir dnya geliyor
du ve Tanrnn sekizinci gn45 gibi tarihe paralel gidiyordu ve
dolays ile kesin olarak onun yerine geilmeliydi.

52

19. yzylda kyamet gn tezli akmlarn yeniden


douu46

Dnyaya egemen bir gc yadsmak, deiime ve bylelikle


dnyay kurtarma umudunu yok kabul etmekle zetlenebilecek
bir Kyamet dncesi akm, yeni bir anlay biimiyle, 1 8.yz
yldan itibaren din d ve zaman zaman din kart bir kimlikle
su yzne kmamtr. Kkl biimine Marksizm 'le ulamakla
birlikte, bu yaklamn gemi tarihi tmyle olumsuz biimde
deerlendirmesiyle nedeniyle, Danyal 'in yaklamyla balant
s kurulabilir. Tarih birilerinin dierleri zerinde kurduklar ege
menliin tarihidir. Sosyolojik anlamda, her trl haktan yoksun
iiler ile toprak sahibinin elinde tutsak kyllerden oluan ezi
len snflar varsaymna dayanmaktadr. Nedenlerinin hala ok
iyi irdelenmemi olmasna kar, srpriz bir ters ynl gelimey
le, Marksizm, Batda, daha ok entelektellerin dini olmutur,
nk, reformlar nedeniyle haklarna kavuan ii snf iin, var
olan tarihi koullarn tepe taklak olmasn ngren devrim, ge
nel hatlar ok belirgin olmayan, mulak bir kavramm gibi g
rnmeye balamtr. S osyal sistemde gerekletirilen reform
lardan sonra , artk onlarn krallklar ykan taa gereksinimleri
yoktur: onlar aslnda daha ok Danyal'fr dier figr ile, iki
ayaklarnn zerinde insan gibi dikilmi olan ve kendisine bir in
san kalbi verilmi olan aslan figrne (7,4)47 dikkatlerini ynelt
milerdir. Reformlar, devrimin yerini almtr: aslan insan kalbi
tayorsa, o halde pekala aslan ile birlikte yaanlabilir.
ounu saygdeer entelektellerin oluturduu tarafta ise,
hani neredeyse devrimi kutsallatran bir "reformculuk" kart
bir eilim olumutu. Yepyeni bir dnya yaratlmaldr: gerek
dnyada, nedenleri yeterince incelenip zmlenmemi olan bir
bezginlik vardr. imdi, bu yeni tip kyamet akmnn dnsel
53

yapsn ve bileenlerini anlamaya alalm. Bu tarih anlay


nn temelinde, bir tarafta tarihsel olarak devralnan evrim kura
m, dier tarafta da ncekilerle balant kurmakszn, Hegel'den
devralnan ilerleme dncesi ve inanc bulunmaktadr. Evrim
kuramyla balant kurmak demek, tarihin biyolojik gelimeler
erevesinden, hatta hatta zdeki ve belirlenimci bir bak a
syla alglanmas demektir: tarihin, aksi ynnde durulup mca
dele edilebilir ancak asla ele geirilemeyecek, kendine zg ya
salar ve bir yn vardr. Evrim Tanrnn yerini almtr. Artk
"Tanr" gelime ve ilerlemedir. Ancak bu ilerleme, burada dev
reye Hegel girmektedir, diyalektik devinimle gereklemekte
dir; ilerleme de bylece belirlenimci bir gzle alglanmaktadr.
Diyalektik yolculuun son aamas ezilenlerin tarihinden kurtu
luun nihai tarihine yaplacak sramadr- Danyal'in kitabndaki
vahi hayvann insan Olu'na dnmesi gibi. imdi, insan O
lu'nun krallnn ad "snfsz toplum"dur. Her ne kadar bir ta
rafta doal bir olay olarak diyalektik sramalar bu felsefenin
zorunluluu olarak ortaya kyorsa da, somut anlamda - yine
hep onlara gre- politik mcadele yoluyla gerekleiyorlar. Di
yalektik srayn politik karl devrimdir. Bu reformun zd
d bir durumdur ve bu nedenle reformlara kar klmaldr n
k vahi hayvana insan kalbi verildiinde, ona kar mcadele
etmenin gereksiz olduu izlenimini domaktadr. Reformlar,
devrimci sramay yok ediyor deniyor; bu tarihin i mantna
aykrdr, bu bir evrim deil bir gerilemedir dolaysyla ilerleme
nin dmandr. Devrim ve topya - mkemmel bir dnya d
birbiriyle balantldr: yeni bir Mesihiliin48, siyasal ve dn
yevi, somut biimidir. Gelecein ilah imdiki zaman yutmak
tadr; devrim ilah, dnyann var olan koullarnn iyiletirilme
sine dayanan siyasi tavrlara kar durmaktadr. Genel anlamda
kyamet gnn de ieren Danyal'in bak as, efsaneletirile54

rek ve derinden deforme edilerek, dnyevi gereklie uyarlan


m olmaktadr. Nitekim bu iki siyasal dnce, devrim ve top
ya, diyalektik ve evrim kuram ile balantlaryla birlikte, kesin
likle akla dayanmayan bir efsanedir: politikann akla dayal bir
biimde ilevlerini yerine getirebilmesi iin, efsanelerden arn
mak ve arndrmak son derece acil bir ihtiyatr.

Yeni Ahitteki yazmalarn konuyu ele al

Danyal'in kitabn ve siyasi Mesihilii bir kenara brakr


sak, Hristiyanlk inanc nerelere balanmaktadr o halde? Tari
hin ve zellikle de bizim tarihsel davran biimimizdeki bak
as nedir? Genel bir gr oluturma yolunda bir eyler syle
meden nce, Yeni Ahittin ok nemli blmlerine gz atmamz
da fayda var. Byk zmlemelere girmeden, hemen iki grup
metnin olduunu syleyebiliriz: bir tarafta, kyamet gn ile il
gili balantlarn ok ak grlmedii ncil ve Havarilerin le
ri metinleri var, dier tarafta, Yohanna'nn Esinlemeleri/Kya
meti blm var ki, adndan da anlalabilecei gibi, kyamet
anlay burada ele alnr.49 Havarilerin yazd mektup metinle
rinde, ncil'in genel dzeniyle uyumlu olarak, devrim yoluyla
uzaktan yakndan ilikilenilmemektedir, tam tersine, aka kar
klmakta olduu bilinen bir gerektir. ki temel blm,
(Rm 1 3, 1 -6) ve ( 1 Pt 2 , 1 3 - 17) ok aktrlar ve tm devrimcilerin
ellerine ine batrmaktadrlar.so ncil'deki Romallar kitabnn
1 3 . blmnde, "herkesin" szle sylemek gerekirse her ruhun,
kurulmu otoriteye boyun emesini istemektedir, nk Tanr
dan gelmeyen bir otorite yoktur. Kurulmu otoriteye kar k
mak demek, Tanrnn otoritesine kar kmak demektir. Demek
ki, boyun eme yalnzca bir zorunluluk deil, ayn zamanda da
55

vicdani bir nedendir. Benzer ekilde Petrus'un birinci mektu


bunda da "Tanr ak" iin yasalarla kurulmu ynetimin otori
tesine boyun eilmesi istenmektedir: "nk bu Tanrnn buy
ruudur: iyilik iin allrken ahmaklarn cehaletinin de azn
kapam oluyorsunuz. zgr insanlar gibi davrann, ama zgr
lkten kendinizi ktlklerden korunmak iin, ktln st
n rten bir rt gibi yararlann ... ". Ne Paulus ne Petrus, burada
Roma Devleti'ni yceltici bir yaklam gstermiyorlar. Onlar
devletin tzel kiiliinin dzenlendii tanrsal kkenlerini vur
guluyorlar, Devletin kutsallatrlmasndan olduka uzaklar. Bu
nun nedeni, Devletin Tanrsal olmayan gibi, Tanrnnki gibi ol
mayan snrlarn gryorlar, dzenlemelerinin yararlarn ve
onlarn ahliiki deerlerini kabul ediyorlar. Bylelikle ncil gele
nei ile balant kurulmaktadr. Babil Devleti 'nin basklarna
kar kan srgn edilmi sraillileri, bu Devletin onlara haklar
verdiini ve bar iinde yaamalarn gvence altna aldn,
dolayl olarak da olsa srail'in rahatlk ve refahn koruyarak
halk olarak yeniden yaplanmalarn saladn syleyerek do
ruluktan ayrlmamalar iin tevik eden Yeremya'nn5 1 szleri
ni dnelim. Kore ' i Tanr tarafndan kutsanm olarak tanm
lamaktan korkmam olan kinci Yeeya'y dnelim52: sra
il'in Tanrsna inanmamasna karn, tamamen karc bir tavr
ve politik nedenlerle, srail halknn vatanlarna dnmelerine
izin veren Pers Kral'nn davran da ayndr, Tanrnn bir arac
olarak haklarn kullanm ve yasalarn yeniden istikrara kavu
masna uramaktadr. sa'nn Ferisiler ve Hirodes yanllarna,
vergilerle ilgili syledikleri de ayn izgidedir: Sezar'a ait olan
Sezar'a verilmelidir (Mc. 1 2, 1 7).53 Haklan koruduu ve yasala
r koyduu srece Roma mparatoruna itaat edilmelidir; itaat et
me zorunluluunun z udur: Sezar'n olan eyler vardr, Tan
rnn olan eyler vardr. Sezar, Tanr katna ykseltildiinde, s56

nrlarn am olur ve itaat etmek o zaman Tanry yadsmak an


lamna gelir. sa'nn Pilatus'a yant da yine bu ana fikir ere
vesindedir. Adil olmayan vali karsnda sa, "yarglama grevi
nin yaplabilmesi, yasalar uygulama yetkisi, yalnzca yukardan
verilebilecek glerdir" demektedir (Yu 1 9 , 1 1 ).54
ki gcn birleriyle olan karlkl bamllklar dikkate aln
dnda, ortaya u fikir kmaktadr: devletin iindeki organlarn
znel anlamda iyi niyetleri ya da tek tek kiilerin gvenilirlii
belirleyici deildir. Bar salama ls ile yasalar uygulama
y salayan l, tanr tarafndan verilmi bir kullanma yetkisi
ne karlk gelmektedir; bugnn terminolojisiyle sylememiz
gerekirse: Tanrnn yetki verdii bir temsil etme durumu. Dev
lete, dinden zerk yapsyla sayg duyulmaldr; temelinde sos
yal ve siyasal hayvan olarak insann varlnn kabul edildii bir
insan doasnn tanmlanmas zorunludur ve bu insan yaps in
sann varolduu anlay ile rtmelidir. Btn bunlarn zn
de ayrca Devletin erevesi de ortaya kmaktadr: Devletin s
nrlar vardr ve o snrlar aamaz; en yce hak sahibi olan Tan
rya sayg gstermek zorundadr. mparatora ve genel olarak
Devlete itaat etmeyi reddetme, znde yalnzca totaliter Devle
ti reddetmedir. Petrus'un birinci mektubunda bu snrlar ok net
bir biimde izilmektedir. Havari yle demektedir: "inizden
hikimse katil, hrsz, ktlk yapan yada bakalarnn iine ka
ran biri olarak ac ekmesin. Ama, eer biri Hristiyan olarak
ac ekerse, bundan utan duymasn; tad bu adla Tanry y
celtsin" ( l Pt, 4 , 1 5). manl Hristiyan, ahlaki dzenlemelerde ol
duu gibi Devletin yrtme gcnce de snrlandrlmaktadr.
"Bir Hristiyan olarak" ac ektii zaman baka bir durum orta
ya kmaktadr: Devlet bir Hristiyan', inancndan tr ceza
landrdnda, dzeni ve gveni salayan deil, artk verilmi
olan haklar yok edendir. Bu durumda cezalandrlmak bir utan
57

deil bir onur vesilesidir. Bu nedenle ac eken kii, zulm g


ren sa ve onun gibi ac ekenler silsilesine katlm olur: ar
mha Gerili sa, Devletin gcnn snrlarn, haklarnn nerede
bittiini ve bu durumda zulme ve acya dayanmann bir gereksi
nim olduunu gstermektedir. Yeni Ahitteki inan devrimciyi
kabul etmez, bir dnce ve inan uruna ehit olan tanr: ehit
Devletin otoritesini kabul eder ama bu otoritenin snrlarn da
bilir. Ynetme yetkisini kullanan yabanc birileri olsa da, inan
ca dmanca davranyor olsa da, ehit kullanlacak haklar ve
Devletin dzenledii toplumun hizmetinde olacak her eyi ya
par ancak, ona ktlk yapmas yani Tanrnn buyruklarnn d
na kmas syleniyorsa, ite o zaman direnir. Direnci savaan,
aktif bir diren deil, Tanrnn iradesi ve buyruklar iin ac ek
meye hazr birinin direncidir: direnmek adna savaan, elinde si
lah ile len, Yeni Ahit anlayna gre ehit deildir.
nanan bir Hristiyan'n, Devletle olan ilikilerinde yz yze
geldii sorunlar karsndaki davran biiminin irdelenmesi iin
Yeni Ahittin dier metinlerine baktmzda, ayn izgide ele
alndn grrz. Pavlus'un Titus'a Mektuplar kitab blm 3,
ayet 1 de yle der: "manllara yneticiler ve yarglara bal
olmalarn, szlerini dinlemelerini, iyi olan her eyi yapmaya
hazr olmalar gerektiini hatrlat". Pavlus'un Selaniklilere
2.Mektup, 3 Blm 1 0- 1 2.ayetler arasnda, Havarinin, sa'nn
dirilerek geri dnn beklemeyi bahane ederek almayan ve
hibir ey yapmak istemeyenler iin syledikleri ok dikkat e
kicidir. Onlar sakin sakin almaya ikna etmeye almaktadr
nk "almayana ekmek yoktur".55 Cokun eskatoloji56 bo
yutlar genileyerek tekrar tekrar karmza kmaktadr. nem
li bir bak as da Pavlus'un Timoteyus 'a 1 . Mektubunun
2.Blmndeki 2.ayette ortaya kmaktadr.57 Burada Hristi
yanlar "Daha sakin ve huzurlu bir yaam srelim diye" kral ve
58

tm otorite sahibi yneticilere dua etmeye zorlanmaktadrlar.


Burada iki ey aa kmaktadr: Hristiyanlar kral ve ynetici
ler iin dua ediyorlar ancak onlara tapnmyorlar. Mektup, eer
Pavlus tarafndan yazldysa, mparator Neron zamanna aittir,
yok eer daha sonraya tarihleiyorsa, yaklak olarak mparator
Domitiyanus zamanna aittir ki, her halkarda, sz konusu olan,
Hristiyanlara zulm uygulayan iki tirann dnemidir. Yine de
Hristiyanlar ynetmekte olana, grevlerini laykyla yapabilme
si iin dua etmektedirler. Ancak, ynetici kendini Tanr katna
ykselttiinde, buyruu altna girmeyi reddediyorlar. kinci
nemli nokta, Devletin grevinin, gereksiz bir aklkla tanm
lanmakta olmasdr: Devlet, i ve d barn salanmasndan so
rumludur. Bu, sylediim gibi biraz anlamsz gelebilir ama ger
ekte, znde ahHlki olan bir istek ifade edilmektedir: i ve d
bar, ancak insann ve toplumun temel haklar gvence altna
alndnda salanabilir.
imdi bu tespitleri, daha nce iaret ettiimiz bilgilerle kay
natrmaya alalm. B ana gre iki ey sylenebilir. Dinamik
kyamet bak as ve Mesihlik umutlar ok dolayl olarak be
lirmektedir; Mesihlik anlay, sa figr ile kkten deiiklie
uramtr. ehitliin, Devletin haklarnn snrlarnn kesin ola
rak belirlenebilmesi iin gerekli olduu siyasi anlamda gz ard
edilemeyecek kadar nemlidir. Her ehit, dirilip yeryzne geri
dnecek olan sa'nn szne inanmaktadr; varolan dnyann
tesine, insann Tanr ile, insann insan ile birlikte yaayaca
yeni bir yere, te dnyaya geri gitmektedir. Ancak, Devletin
erevesinin bu ekilde snrlandrlmas ve gelecek yeni bir
dnyaya uzanan bu ufuk alm, gnmzn doal akl ve onun
mantna dayanarak toplumlar ynetmeye devam etmek zo
runda olan ve iinde bulunduumuz tarih aralnda geerlilii
ni koruyan kamusal dzenlemeleri sorununu zmemektedir.
59

Coku iindeki bir devrimci-eskatolog Mesihlik anlay Yeni


Ahitte yabanc bir anlaytr. Tarih, bir anlamda akln kralldr;
politika, Tanrnn Krall 'n yaratmamaktadr, ancak insanolu
iin uygun krall kurabilmek iin uramak zorundadr, dier
bir deyile: "Tanr yolunda tam bir ballk ve arballk iin
de sakin ve huzurlu bir yaam srebilelim diye", i ve d bar
ve adaleti salamak iin gerekli varsaymlar kurmak zorunlulu
u vardr ( l Tn 2,2). Ayrca burada, din zgrl tezinin ileri
srld de sylenebilir, ayn ekilde insan varlnn ahH'tki
temellerini anlayabilecek ve bu temellere uygun olarak siyasi
tavrn belirleyebilecek bir akldan da sz edilmekte olduu sy
lenebilir. Bu anlamda, Tao ile Dharma'nn, Devletin kurulu te
melleri iin nerdikleriyle uzaktan da olsa bir ba kurulabilmek
tedir. te bu nedenden tr, Hrlstiyanlar, Yunan felsefesinin
nerdii i le benzer anlayla, Stoac anlayta5S grlen ahlfikn
doal yasalarna olumlu yaklaabilmekteydiler. Tarihin dina
miklemesine Danyal 'n kitabnda ok belirgin bir biimde g
rrz. O tarihi yalnzca evren ile ilintili bir olgu olarak grmez,
tarih, iyi ile ktnn mcadelesiyle i lerleyen bir eydir ve bu
ilerleme, mcadelelerde Mesihlik umudu tanarak yrr. Politi
kann ahlaki llerini gz nne serer ve siyasi gcn snrla
rn gsterir; tarihin ileri zamanlarnn ngrebilmesinin sala
d umut ufku ve doru eylem ve doru zulm konusunda gs
terilen cesaretin at ufukla snrlar belirlenebilmektedir. Bu
anlamda, evrenle ilgili bak asyla tarihle ilgili bak as ara
snda bir sentezden sz edilebilir. Benim grme gre , bura
dan hareket ederek Hristiyan Kyamet anlay ile dier agnos
tik anlay59 arasndaki snrlarn nerelere kadar uzand anla
labilecektir. Kyamet anlay, yaratl inanc ile ban korudu
u srece Hristiyan bir anlay olarak kabul edilebilir; yaradl
inanc, onun deimezlii ve o anlaya duyulan gven terk edil60

dii srece anlay Hristiyanlk anlay deildir, daha teye ar


tk agnoziye geilmitir. Elbette ki bu anlayn znde seilebi
lecek bir dizi deiiklik olanaklar bulunmaktadr ancak ortak
bir temel zerinden seim yaplabilir. Her ne kadar buras yeri
olmasa da, ncil' i oluturan kitaplar arasnda bir analiz yapsak,
Y ohanna' nn Esinlemeleri, her ne kadar youn bir direnmeye
esin veren pathos'u60 nedeniyle dier Havarilerin kitaplarndan
ayrlsa da, tm de Hristiyanln bu seme anlayn ierirler.

Hristiyanlarn bugnk politika ile ilgili sorumluluklar

Tm bu anlatlanlardan, bugnk siyasi bak as ile siyasi


pratik arasndaki iliki konusunda ne gibi sonular kmaktadr?
Elbette bu konu hakknda ok geni ve derin tartmalar yapmak
gerekir ki ben kendimi bu konuda uzman olarak grmyorum.
Bununla beraber, tm bu sylediklerimi gnmze uyarlamak
iin iki ana tez zerinde toplamak istiyorum.
1.

Politika akl ve mantn alanna girmektedir. Daha da ke


sin ve ak bir biimde sylemek gerekirse, yalnzca teknolojik
hesap kitap yapan bir akln deil, Devletin snrlar ve bar ve
adalet konusunda olduu gibi, politikann ulaabilecei son snr
gibi, ahlaki yapda olduundan, ahlaki bir akln alanna girmek
tedir. B unun anlam udur: ahliiki akl, daha da dorusu bar ve
adaletin salanmas iin gerekenleri ayrt etme yetisi ahlakidir,
srekli zerinde alilmas ve akln seebilme yetisini azaltabi
lecek her trl bulankla, karartlmaya kar korunmaldr. Di
er taraftan, g kullanmnn ayrlmaz paras olan tin, kanl
maz olarak politikada ahliiki gerekliin, gerek olann o oldu
unu syleyerek ok sayda efsane yaratacaktr. Ancak bu tr61

den abalar yalnzca gcn maskelenmesi ve klf taklmasdr


abalar olarak grlmelidir. Geen yzylda, sonular korkun
olan iki byk "efsanevi" dzen denemesini beraberce yaadk:
nasyonal sosyalistlerin kurtuluu salamak iin ileri srdkleri
yalan vaatlerinin sonu olarak rklk; tarihin diyalektik evrimi
temelinde devrimin efsaneletirilmesi; her iki durumda da, insan
varoluunun kkeninde bulunan iyi ve kt anlay silinmi, or
tadan kaldrlm oldu. O zamana kadar ulatmz insanlk bi
linci bize bunlarn kt olduunu sylediyse de, bize rklarn
egemenliinin kurulmasnn ya da gelecein dnyasn yeniden
ina edilmesinin iyi eyler olduu sylendi.
Byk ideolojilerin yklmasndan sonra, bugn artk politi
ka efsaneleri daha da bulanklatlar. Ancak bugn de gerek de
erlerin efsaneletirilmesi devam etmektedir. Bu trde deerler,
doruluu kesinlemi deerlere demir aJtklar iin inanlabilir
gibi geliyorlar. Ancak, ite tam da bu nedenle ok tehlikeliler
nk bu deerleri kendi grleri erevesinde, tek yanl ola
rak ele aldklarndan sonunda kanlmaz olarak efsaneleiyor
lar. imdi, efsanevi
taraflln bugnn ahlaki akl iin bir teh
like oluturduu, toplumsal bilince egemen deerden sz etmek istiyorum. Tek yanl bir biimde srekli olarak efsaneleti
rilen deer ilerleme, bilim ve zgrlktr. lerleme oldum
olas efsanevi bir szck olmutur. Politik ve insani tavrn de
imez bir kural olarak kabul ediliyor ve en yce ahlaki nitelik
mi gibi ortaya karlyor. Son yz ylda kat edilen yola kim ba
karsa baksn, tp, teknik, bilgi ve doa glerinin kt kullanm
konularnda ok byk ilerlemeler kaydedildiini yadsyamaz
. ve gelecekte de yaanacan ngrebilir. Bu ilerleme kavram
eanl olarak iki farkl grnm altnda ortaya kar ki, bu ean
laml yan da en az kendisi kadar gncelliini korumaktadr: va
roluumuzun z olan yaradl, ilerleme tarafndan aalan62

maktadr; insanlar arasnda eitsizlie neden olmaktadr, insan


lk ve dnya iin gitgide daha byk bir tehlike olmaktadr. Bu
nedenle ilerlemeyi, ahliiki deerler ltnde ynlendirmek ka
nlmazdr. Hangi ltlerde? te sorun buradadr. Her eyden
nce, ilerleme insan ile zdeksel dnya arasndaki iliki boyun
ca yrr ama Marksizm ve liberalizmin gsterdii gibi yeni bir
insan, yeni bir toplum anlayna yer vermez. nsan olarak insan,
ilkel koullarda neyse teknolojik olarak gelimi koullarda da
ayn insan olarak kalmaktadr ve daha gelimi aletlerle tant
ve kulland iin, iinde bulunduu insani dzeyi gelime
mektedir. nsan olarak varoluu, her insan varoluuyla birlikte
yeniden balamaktadr. Bu nedenle tanm gerei, byk ideolo
jilerin ve teki dnya umutlarnn yklmasndan sonra, umut ta
yan hemen herkesin genel amac haline gelen, yeni, ilerlemi
ve salkl toplum diye bir ey varolamaz. Tanm olarak salk
l bir toplum, zgrlklerin sonunu getirir. Ancak insan zgr
olduunda, her kuakla birlikte her ey yeniden balar; bununla
birlikte, yaratlan yeni koullarda, her zaman toplum iin doru
yapy yeniden kurmak gerekecektir. Bu nedenlerden tr po
litikann ilgi alan bugndr, gelecek deil. Bugnk politikalar
oluturulurken, gelecekte de etkisini srdrecek ve ulalan aa
madan ii ele alp daha ileriye gtrecek reformlar yaplyorsa
ve bu reformlara bal hak kullanm ve bar yaplar oluturu
luyorsa, ite ancak o zaman gelecek, politikann alanna girer.
Ama bunu da garantileyemeyiz. Ben, ilerlemenin bu snrlarn
her zaman iin gz nnde tutmann ve gelecee uzanabilecek
dzmece sramalarn engellenmesinin nemli olduunu d
nyorum.
kinci srada bilim anlayndan sz etmek istiyorum. Bilim,
deneyle denetim altna alnm ve onaylanm bir akl olduu
iin byk bir iyiliktir. Ancak bilimde de patolojik, marazi say63

lacak durumlar, olanaklarnn gc elinde tutanlarca, insan onu


runa zarar verici biimde yanl kullanld durumlar vardr. Bi
limin, kitle imha silahlar gibi, insanlarn denek olarak kullanl
mas gibi, organ nakli iin insan ticareti gibi insanlk d kulla
nlabildii durumlar vardr. Bu nedenle, bilimin de ahlil.ki l
lerin iine alnmasnn gerekli olduu ve g kullanmnn emri
ne verildiinde ya da ticari amalarla kullanldnda ya da ya da
yalnzca baarl olmann tek l olarak alnarak kullanldn
da, gerek ve doru yapsndan uzaklalmakta olduu bilinme
lidir.
En sonunda zgrlk kavramna deinelim. O da modem
ada farkl efsanevi izgilerden geti. zgrlk ska anarik
, anlamda ve her trl kuruma kar olma biiminde alglanmak
ta ve bylelikle bir ilah haline gelmektedir: insann zgrl,
karlkl olarak doru ve adil ilikiler kurmakta zgrlk, anla
mnda olmaldr, aksi halde koskoca bir yalan haline gelir ve in
sanlar klelie gtrr.
2. Her efsanenin amac, akl, kendi kendine iade etmektir.
Ancak burada, bir kez daha, akla dayal bir politikann, karar ge
rektiren son sorusunu nmze koymu bir efsanenin maskesi
nin drlmesi gerekir: ounluun karar, birok durumda,
belki de durumlarn ounda, ortak zmlere ulamada "en
aklc" yoldur. Yine de "ounluk" son ilke, son l olmamal
dr; hibir ounluun yrrlkten kaldrma hakk olmayan de
erler vardr. Masum kiilerin ldrlmesi rnein, hi bir za
man bir hak olamaz ve herhangi bir g tarafndan hak olma d
zeyine ykseltilemez. Bu saptamayla yine son tahlilde akl savu
nulmaktadr: akl, ahHiki akl, ounluun zerindedir. "Akla
dayanan", ahlil.k asndan doru olan ve her ounluk deiti
inde, herkesi yeniden ykmllk altna sokan politikann z64

n oluturan bu deerler nasl tanmlanabilir? Bu deerler han


gileridir? Devlet doktrini, gerek antik ada, gerek ortaada,
gerekse modem adaki mcadelelerde hep, doru ak/rn61 kabul
edebilecei doal haklara vurgu yapmtr. Oysa bugn bu do
ru akl, aranlan sorulara bir yant vermiyor gibi ve artk doal
haklar, herkes iin bilinen, ak bir eymi gibi deil de sanki
Hristiyanlk retisinin zel bir haliymi gibi alglanyor. Bu,
politik krizle ayn anlama gelen politik akln krizi anlamndadr.
Bana sanki artk, temel deerlerin st dzey dzenlemelerinde
herkes iin geerli olan ortak bir akldan ok, yalnzca parti
mant varm gibi geliyor. Oluan bu koullar amak iin a
ba harcamak, dnyada barn ve adaletin salanmas iin so
rumluluu olan herkesin, yani tek tek hepimizin, nndeki en
acil grevdir. Bu uran gidilecek bir ufku yok deil, nk bir
taraftan tin, bir taraftan da oluan gce kar durduu gnden
gne daha fazla anlalan akln varl, byle bir ufkun vard
nn kantdr. Bugn, her ne kadar tartmaya almamsa da
gerekte ok belirgin olmayan ve karanlk noktalar irdeleyen,
"deien deerler" anlay var. Bar, adalet, yaradln tml
lemesinin _varolduu, artk tm dnyada kabul ediliyor an
cak, ierii tmyle belirsiz: barn emrinde olan nedir? adalet
nedir? yaradl en iyi nasl korunur? Evrensel olarak kabul g
ren dier deerler, rk fark gzetmeksizin insanlarn eitlii,
cinsel ayrmclk yaplmamas, dnce ve inan zgrldr.
Burada da ierik asndan ak olmama sorunu var. B u durum,
inan ve dnce zgrl iin bir kez daha tehlikeye nedeni
olabilir ama temel dzenlemeler nemlidir ve uygun olanlar ka
bul edilmelidir. Tartlmadk bir nemli nokta daha var: her bir
insan varlnn yaam hakk ve bu hakkn insan yaamnn hi
bir evresinde ihlal edilmemesi. zgrlk adna, bilim adna sz
konusu haklarda gittike daha derin yaralar almaktadr: krta65

jn bir zgrlk hakk olarak kabul edildii bir yerde, birilerinin


zgrl, bir dierinin yaama zgrlnn stnde tutulu
yor, ona stn grlyor demektir. Cenin zerinde yaplan de
neyler bilim adna reklam edildii yerde, en korumasz insan
varl ayaklar altnda ezilmi ve yok saylm olmaktadr. Her
hakkn zn oluturan insana ve insan onuruna saygy yitir
mek istemiyorsak, zgrlk ve bilim kavramlarn efsaneletir
me iine artk bir son vermemiz gerekir. Karanlk noktalardan
bir dieri de bakalar iin kutsal olan eyleri ciddiye almamak
ve onlarla alay etmektir. krler olsun ki bizim evremizde bir
Musevi iin, bir Mslman iin kutsal olan eylerle alay edilme
sine izin verilmez. Ancak, Hristiyanlar iin kutsal olan eyleri
gln ve kk grmek hakk, hie saymak hakk, temel zgr
lk haklarndan saylmaktadr. Son olarak bir karanlk nokta da
ha var deinmek istediim: evlilik ve aile, modern an temel
deerlerinden deilmi gibi grlmektedir. Acil olarak, deerler
sisteminin yetkinletirilmesi ve efsanevi biimde yceltilmi
olan bu kavramlarn ait olduklar dzeye ve yere geri ekilmesi
gerekmektedir.
Felsefeci Flores d' Arcais ile yaptm tartmada tam tamna
bu noktaya, " ortak bir kabul salama ilkesinin snrlar"na de
inmitik. Bay Flores d' Arcais62, ounluk tarafndan olsa bile,
tartmaya alamayacak olan deerlerin var olduunu kabul et
mek zorunda kald. Ama bu deerler hangileridir? Bu sorun kar
snda toplant bakan Gad Lerner u soruyu sordu: neden on
emri lt almyoruz? Gerekte on emir yalnzca Hristiyanlar
ve Museviler iin kabul grm ilkeler deillerdir. Byk kl
trlerce kabul edilmi, olduka yaygn bir inanan toplumunca
benimsenmi, ahlaki akln ok ok st bir ifadesidir. On emre
geri dnmek, akl ve mantn iyiletirilebilmesi iin, doru ak
ln yeni bir ata iin doru ve gerekli bir adm olabilir.
66

Burada, inancn, iyi bir politika uygulamas iin neler yapa


bilecei ak bir ekilde ortaya kmaktadr: akln yerini alma
maktadr ama temel deerlerin ortaya kartlmasnda katks
olabilir. Yaamn somutluunun inanca ynelmesi ona yalnzca
deer katar, ayn zamanda da akln hastalklardan iyilemesine
ve aydnlanmasna yol aar. Geen yzylda, her yzylda oldu
u gibi, inanlar uruna ehit olanlarn tankl, gc elinde tu
tanlarn g amna snrlar koymu ve kesin bir biimde akl
iyiletirmitir.

67

Dnyay birletiren eyler


Devletin ahiaki temelleri ve politikada ncelii olan
eyler*

Tarihin bu dneminde, ritmi hzla artmakta olan yaadmz


u gnlerin aksine ok yava hareket eden bir evrimin gsterge
leri olarak, zellikle de iki etkenin belirgin bir biimde su yz
ne ktn gryoruz. Bunlardan birincisi, dnyada kresel bir
toplumun domu olmasdr. Bu toplumda varolan farkl siyasi,
ekonomik ve kltrel gler gitgide birbirlerine daha baml,
birbirlerinin alanna daha sk girer ya da yaklar hale gelmiler
dir. kincisi ise, insanolunun retmek ve yok etmek iin kulla
nabilecei olanaklarnn artmasdr. Bu art, her zamankinden
farkl olarak, gc elinde bulunduranlarn ahHiki ve ynetimsel
yoldan denetlenmeleri sorunu bytmektedir. Ve bu iki etkenin
sonucunda, ok acil bir sorun olarak ortaya kan, farkl kltr*

Bavyera Katolik Akademisi, 19 Oak 2004 akam Mnib 'te bir toplant d
zenledi. Bu toplantya laik Devlet anlaynn en tannm destekilerinde
Prof. Jrgen Habermas ile Klasik Katolik anlayn savunucusu olarak ben
davet edilmitik. Bizden istenen, Devletin ahlaki temelleri konusundaki ba
k amz aklayan ksa bir sunu yapmamzd.Toplantya snrl sayda
sekin felsefeci, siyaset bilimci ve tannbilimciler davet edilmiti. Davetliler,
konumaclarla birlikte, disiplinler aras ilikileri zellikle de toplant konu
su zerinden karlkl ilikileri tartacaklard. Konferanslarda tartlan ko
nularn metinleri, bugne dek birok yerde yaynland. Ancak o akam top
lantda savunduum tezler, bu kitabn konusu ile ok yakndan ilikili oldu
u iin, konuma metnimi buraya aktarmaya karar verdim.

68

lerin birbirleri ile olan karlkl ilikilerinde, bir arada yaaya


bilmenin, yargsal ve ynetimsel gc elinde bulunduranlarn
denetlenmesi ve sistemin dzenlenmesi konusunda, ortak bir ya
py ina etme koullarn oluturacak ahHlki temellerin nasl bu
lunabilecei sorunudur. Hans Kng63 tarafndan ileriye atlan
"dnya ahHlk" tasarmnn geni bir kabul grmesi, bunun gn
cel bir sorun olduunu kantlamaktadr. Bu tasarma Robert
Spaemann 'n64 ynelttii sert eletiriler erevesinde doan tar
tmalarn boyutu da b,u gncellii bir kez daha kantlamaktadr.
Daha nce andm iki etkene bir ncs daha eklenmektedir:
kltrlerin bulumas ve kaynamas srecinde, bu ana kadar bi
zimle birlikte getirdiimiz ahlaki dorular darmadank hale
gelmektedir. Byle bir ereve iinde iyinin ne olduu ve iyi
adna insanlarn kendi kendilerine neden zarar verdii konusu,
halen yantn bulamayan sorulardr.
Sanyorum bilimin ethos' u65 yaratamayaca, yani ahlak bi
lincinin bilimsel bir bulu olamayaca gayet aktr. Dier ta
raftan insana bak asndaki kkl deiimin ve bilimsel al
malarda kaydedilen ilerlemeler altnda dnyayla yeniden
tanlmasnn, o eski, bilinen ahHlki dorularn parampara ol
masnda yadsnamayacak katklar vardr. Bu anlamda, bilimin
en az insanolu kadar sorumluluu bulunmaktadr. Felsefenin
de, bilim dallarnda kaydedilen gelimeleri eletirel bir gzle iz
lemek, elde edilen sonular deerlendirmek, insann ne olduu,
nereden geldii ve neden varolduu hakknda elde edilen yanl
sonulan eletirel gzle incelemek, dier bir deyile bilimsel so
nulara sk sk karan bilimsel olmayan unsurlardan arndr
mak, bylelikle btne ve tek tek bilim dallarnn yalnzca bir
blmnn grlebildii insan gereinin farkl boyutlarna
berrak bir biimde bakmay salamak gibi sorumluluklar bu
lunmaktadr.
69

ktidar ve hak

G ve iktidar hakkn himayesine vererek onun iyi ve do


ru kullanmn salamak siyasetin en somut grevi olduu ak
tr. Yalnzca gl olann hakkn korumakla kalmamal, hakkn
gcn korumaldr. Hakkn hizmetine ve emrine verilmi olan
iktidar, hak tanmayan g olarak tanmladmz ve onun tam
zdd olan iddetin tam kar ucunda yer almaktadr. O halde, bir
toplumda, hakkn ve onun kullanmyla ilgili dzenlemelerin her
trden kuku, kayg ve korkunun zerinde olmaldr. nk, an
cak o zaman kiiler kendi seimlerini ve kendi iradelerini zgr
ce uygulayabilecek ve kararlar verebilecek yetilerini ortaya
kartm olurlar ve zgrlkler de ancak toplumda yaayan dier
insanlarla birlikte paylalarak kullanlm olabilir. Yasalarla ta
nmlanm haklar olmakszn kullanlan zgrlk anaridir ve
zgrln yok edilmesidir. Eer haklar, herkesin hizmetinde
olan bir ey olarak deil de soyguncularn, yasa tanmazlarn ya
ratt bir eymi gibi grlrse ya da iktidar sahiplerinin belir
ledii bir lt olarak ortaya karsa, er ya da ge, haklara kar
duyulan kayg ona kar gelme ekline dnr.
ktidar hakkn korunmas ile grevlendirme dncesi n
mze u soruyu koymaktadr: hak nasl domaktadr ve doru
olan eyleri beirleme ayrcaln iktidar sahiplerinin ellerine
brakmadan, adalet nasl salanabilir? Kendimize hem hakkn
nasl olutuunu, hem de ltnn ne olduunu soralm. Hak
kn, bir aznln elindeki bir ara deil de herkesin ortak yara
rnn bir ifadesi olduu anlay, toplumsal uzlan demokratik
yollarla zmlenmesi iin gelitirilmi aralar yoluyla zl
m gibi grnmektedir. Herkes hakkn doma srecine katl
maktadr, hak herkes iindir ve bu biimde anlalmal ve uygu70

lanmaldr hatta bu ekilde anlalmak ve uygulanmak zorunda


dr. Nitekim, hakkn olumasna ve gcn doru bir biimde
kullanlmasna katlm gvencesi, demokrasinin temel mant
olduu gibi siyasal dzenlemenin olabilecek en uygun biimi
dir.
Bence hala bir soru daha kald. nsanlar arasnda fikir birli
in olumasnn, uyumann ok zor olduu anlaldna gre,
uzlamann demokratik yollarla salanmas vazgeilemez bir
ara olarak ortaya koyulduuna gre, bu konuda birilerini, o
unluun kararn yanstacak biimde yetkili klmaktan baka
yolun kalmad grlmektedir. Ancak ounluklar da kr ve ada
letsiz olabilir. Tarih bunun rneklerini ok grd. ounluk, sa
yca olduka byk bir ounluk, baskc yasalarla, bir dinsel ya
da rksal aznl eziyorsa, bu durumda adaletten, haktan sz
edilebilir mi? ounlua dayanma ilkesi ve hak olamayacak
eyler konusu bu nedenlerle hakkn ahlaki temelleri sorununun
bir ucunu hep ak brakmaktadr. Doas gerei hi bir zaman
doru olmayacak bir ey ya da tam tersine hak anlayna gre
doas gerei hi bir zaman kar klamayacak bir ey, oun
luun kararna gre daima ncelii olacak bir ey haline gelecek
ve sayg gsterilmesi zorunlu olacaktr.
Modem a, insan haklarnn konusunda yaplan farkl ak
lamalarda grld gibi, bu yasal unsurlar, ounluun cilve
sinden arndrarak kalc formlasyonlar gelitirildi. Gnmzn
bilin dzeyi, bu deerlerin aka ifade edilmesinden honuttur.
Ancak sorunun bir de felsefi sonulan bulunmaktadr. nsan do
asndan kaynaklanan kalc deerler vardr ve bu deerler ayn
doal yapdan gelen insanlar tarafndan dokunulamayacak de
erlerdir. Deerlendirmelerin ulat noktaya yeniden dnersek,
sz konusu deerlerin her kltrde ayn aklkla tanmlanmad
n sylememiz gerekir. slam dncesi, batdakinden farkl in71

san haklan anlay gelitirmitir. Ayn ekilde in de, Batda


domu bir .kltr anlayndan, Marksizm'den izler tamakta
dr. Ancak, benim bildiim kadaryla, insan haklarnn batnn bir
icadnn olup olmadn orada da tartlmaktadr.
Yeni iktidar biimleri ve bu iktidarn uygulanndan do
an sorunlar

Hakkn kayna, iktidar ile hak arasndaki ilikiler konusunu


irdelerken ayn zamanda g olgusunu da kendi btnl iin
de incelemek gerekmektedir. Burada amacm gcn zn ta
nmlamaya almak deil. Daha da dorusu ben, son elli ylda
gelien yeni g tanmlarndan kaynaklanan kar klara de
inmek istiyorum. kinci Dnya Sava 'nn ilk yllarna, yeni bir
bulu olarak ortaya kan yeni ykc g atom bombasna kar
duyulan korku egemen olmutur. nsan birden bire kendini, yal
nzca kendini deil, tm dnyay yok edebilecek dzeyde gr
meye balamtr. nsan ve lkeleri bu ykmdan koruyabilecek
siyasal ileyilerin sorgulanmas, ite buradan domutur. Bu i
leyiler nelerdir, nasl bulunur ve nasl etkin bir biimde iletile
bilir? Bu siyasal dzenleri biimlendirme kapasitesi olan ahlaki
gler nasl harekete geirebile bilir ve onlar nasl etkin hale ge
tirilebilir? Uzun bir sre, defacto,66 kart iki siyasi blok arasn
daki rekabet, karsndakiyle birlikte kendini de yok etmek, nk
leer savatan korunmak gibi korkular salnarak yaand. Kar
lkl olarak glerin snrlandrlmas ve kendisine yaplan sald
rya kar koyamama korkusu, bu korkudan kurtulma abalarn
devreye soktu.
Artkbugn bizi kayglandran atma ve sava korkusu de
il, her yerde karmza kabilecek, bize ynelebilecek ve vura
bilecek olan terr korkusudur. Grld gibi, dnyay yaam72

lamaz bir yer haline getirebilmek iin artk insann savalara ge


reksinimi yok. Terrn her yerde olabilecek ismi ve kayna be
lirsiz gc yle gl ki, hepimizi en zel mekanlarmzda ve
anlarmzda vurabilir; hibir siyasal dzenlemeye uymadan dn
yay karmaaya yneltebilecek, canilerden yaratlm acmasz
yok edicilerin tehdidi ile kar karyz. Bu nedenle, hak ve et
hos sorunu yer deitirmitir: terr hangi kaynaklardan beslen
mektedir? Bu yeni insanlk hastaln kaynandan yok etmeyi
nasl baarabileceiz? Bu anlamda, terrn bir ekilde kendine
ahlaki ve meru zemin hazrlamas rahatsz edicidir. Bin Laden
mesajlarnda terr, gllerin aalayc tavrlar karsnda
ezilen ve gsz braklm toplumlarn bir yant, haddini ama
larnn, dinsel inanlarna ynettikleri kfr niteliindeki kibirli
tavrlarnn ve zulmlerinin hakl cezas olarak ifade etmektedir.
Belirli sosyal ve siyasal koullar altnda bulunanlar iin bu mo
tivasyonlar elbette ki son derece inandrc olmaktadr. Aynca
terrist eylemler dinsel gelenein, batl toplumlarn genileme
si karsnda korunmas olarak da ifade edilmektedir.
Bu durumda, yeniden irdelemek zorunda olduumuz bir so
ruya dnyoruz: eer terrizm dinsel fanatizmle besleniyorsa ya
da bu fanatizmden douyorsa, o halde din bir kurtulu ve iyiyi
arama ve bulma kayna ve gc deil mi? Yoksa din, insanlar
yanllara ve hogrszle srkleyen hayali evrenler yaratan
tehlikeli ve geerliliini yitirmi bir g m? Dinin, akln ve
mantn korumas altnda alnmas ve snrlarnn belirlenmesi
gerekmiyor mu? Elbette bu soruyu btn bu eylemleri yapanla
ra sormak gerekir. Ancak soru hala yantsz olarak nmzde
duruyor: dinin yava yava gndelik yaammzdan dlanmas,
bir anlamda almas, gerekten de zgrle ve evrensel hog
rye kavuma yolunu bulma srecindeki insanln kanlmaz
ilerlemesinin bir sonucu olarak m kabul edilmelidir?
73

Tm bunlar yaanrken, ilk bata doru ve yararl bulunarak


kabul gryormu gibi duran ama aslnda insan iin tehlikeli
olabilecek, yeni bir g ve iktidar biimiyle karlatk. nsan ar
tk yeni bir insan yapabilecek, retebilecek dier bir deyile de
neye deneye yeniden mkemmel insan rneini retebilecek du
ruma geldi. nsan artk bir rn haline gelmitir ve insann ken
di kendisi ile olan ilikisi kkten deimitir. Artk o doann ya
da Yaratc Tanrnn bir armaan deildir; artk kendi kendisi
nin bir rndr. nsan, iktidar kaynann temeline inmi, ken
di varoluunun kayna, nedeni olmutur. Artk mkemmel in
san yaratma, insan zerinde deneyler yapma, yaratlan insan
bir artk, deersiz ve kusurlu gibi grp atma ve yeniden retme
giriimleri, bu ilerlemelere kar olan ahlaklarn yaratt fan
teziler deildir.
nce dinin, pozitif bir ahlaki g olup olmad sorusu_ orta
ya atlmt, imdi akln gvenilirlii hakkndaki kukular su y
zne kmaya balad. Eninde sonunda atom bombasnn retil
mesi akln bir rndr; eninde sonunda, insanlarn iyi rn, k
t rn diye seime tabii olmalar ve retimi de akln rrn
dr. O halde, aslnda inceleme altna alnmas gereken akl ol
muyor mu? ncelemeyi kim ve hangi yollarla yapmaldr? Yok
sa, akl ve din, ncelikle kendi snrlarn izmek, doru yolu
bulma adna birbirleri ile olan ilikilerinin snrlarn karlkl
olarak belirlemek zorunda deiller mi? Bu noktada bir kez daha,
kreselleme boyutuna gelmi bir toplumlar btn iinde, ikti
dar ilikilerinin tm ileyileri ve denetlenemez gc gerei
karsnda, ahlaki gelenekler ve haklar konusunda var olan fark
l farkl yaklamlar altnda, znde gerekli ve yeterli mo
tivasyon gc olan ve yukarda sz edilen tehlikeleri amak
iin yardm dokunacak etkin bir ahlaki belirleyicilik, gereklik
bulunup bulunamayaca sorusu ile kar karya kalyoruz.
74

Hakkn varsaymlar: hak

doa

akl

Bugn iinde bulunduumuz koullar deerlendirebilmek


iin nce, gemie, tarihte var olmu olan koullara yle bir ba
kalm. Antik Yunan ' n Aydnlanma an yaadn, gelenek
sel din anlay zerinde temellenen hak anlaynn belirleyici
liini yitirdiini ve hak anlaynn daha derinlerine inmeyi ge
rektiren bir aratrmaya gereksinimi olduunu gz nnde bu
lundurmakta fayda var. Bylece, doru ve haka verilmemi
olan haklara kar, insann varoluundan sahip olduu, doasn
dan gelen haklar olduu anlay domutur. Pozitif haklar d
zeltebilmek adna bu yeni hak anlayna ulald.
Hakkn kayna ve ierii hakknda yeni dnce temelleri
ortaya koyan ve Modem an balangcnda A vrupa'nn ekil
lenen yeni bilin dzeyinde, iki krlma noktasn deerlendir
meye almak doru olur. ncelikle, Amerika'nn kefi ile Hris
tiyan Avrupa'snn snrlarnn genilemesi gereinden bala
yalm. O dnemde, herkes iin hakkn kayna olan ve onu bi
imleyen tek ey demek olan Hristiyanlkla, Hristiyanlk yar
gs ve Hristiyan inanc ile ilgili herhangi bir bak alar olma
yan toplumlarla karlalmtr. O toplumlarla oraya gidenler
arasnda herhangi bir yarglama anlay ortakl yoktu. O tarih
te, onlardan bazlarnn da ifade ettii gibi herhangi bir hakka sa
hip deillerdi ve onlara bu anlaylarna dayanlarak davranld.
Belki de var olan tm yarglama sistemlerinin dnda, insann
insan olduu ve insanlar birbiriyle kaynatran bir ban var ol
duunun kabul edildii bir sistemleri vard. Fransisko de Vitori
a67 bu kapsamda ius gentiun68 kavramn, o tarihte de bilinen,
ancak gentes ile "pagan" olanlarn "Hristiyan olmayanl ar"n ta
nmland, "halkn haklar" kavramn ortaya atmtir. B ununla,
75

Hristiyanlk ncesi dnemdeki hak yapsndan, toplumlarn bir


arada doruluk iinde yaamasn salayan kurallar btn iin
deki hak anlay anlatlmaya allyordu.
kinci krlma noktas, Hristiyanln kendi iinde yaad,
zaman zaman birbirine dmanca davranacak biimde kar kar
ya getiren iki cemaate blnmesi ile ortaya kt. Bir kez daha,
dogmaya gre ncelii olan, artk inan temeline deil de insa
nn doumuyla ortaya kan ve insan aklna dayanan, asgariler
de buluulduu ortak bir hak anlay gelitirmek gerekecekti.
Ugo Grozio, Samuel von Pufendorf ve dier hukuku dnr
ler, inanlarn belirledii snrlarn tesinde, akl herkes iin or
tak bir hak yapsnn temel unsuru olarak ne kartan, akln
hakk olarak doal hak fikri zerinde almalara balamlardr.
Doal hak kavram, zellikle de Katolik Kilisesi'nde, laik
toplum ile dier dini cemaat arasndaki iletiimde ortak akla
gnderme yapan, laik ve oulcu bir toplumda hakkn gelenek
sel ilkeleri konusunda uzlama zemini arandnda bavurulan
bir kavram olarak kalmtr. Bu ara ne yazk ki anmtr ve bu
nedenle bugnk konumamda bu konuya deinmeyeceim.
Doal hak anlay, doa ile akln birbirini kapsad, doann
kendisinin aklc olduu varsaymna dayanmaktadr. Bu doa
anlay, evrim kuramnn almasyla darmadank hale geldi:
doada, her ne kadar akla dayal bir davran, tutum varsa da, bu
haliyle bile aklc deildir. Bu, bugn zerinde tartlmayacak
kadar ak bir gerektir ve varlan bu noktaya yaplan ok say
da aratrmadan sonra ulalmtr.69 O tarihteki doal hakkn
dayand temel olan doa anlaynn farkl boyutlarnn deer
lendirilmesinden elimizde yalnzca Ulpiano'nun ( M.S: 3.yzyl
balar)70 "Ius naturae est quod natura omnia animalia docet"7 1
olarak zetledii ifade kalmtr.72 Ancak bu aradmz sorunun
yant olmaya yeterli deildir. Tm "canl varlklar"a ait olan
76

eylerin insan iin de geerli olmas beklenemez, nk insan


aklnca yaratlm ve yalnzca insana ait olan ve akl olmakszn
stesinden gelinemeyecek grevler bulunmaktadr.
O dnemin doal hak kavramndan, Modem ada da geer
liliini srdren tek unsur, akln bfr hakk olarak insan haklar
kavramdr. nsan olarak insann, "insan" soyuna ait olmasndan
tr baz haklara sahip olduu varsaylmazsa, insan olarak va
roluu nedeniyle sahip olduu ve sonradan icat edilmemi olan
deerleri ve ilkeleri olduu varsaylmazsa, bu haklar anlala
maz. Belki de bugn, insan haklar kuramna, insann zorunlu
luklar ve insann snrlar gibi bir kuram daha eklemek gerek
mektedir ve eer doann bir mant yoksa ve buna bal ola
rak insan ve insann yeryzndeki konumlan hakknda, bu
akldan doan bir hak yoksa, bu, tretilecek yeni bir terimler
dizgesi iinde sorunu yeniden tartmaya amaya nemli bir ya
rar salayacaktr. B u sorunsalla, farkl kltrlerin katlmyla ve
ok kltrllk dzeyinde yeniden yzleilmesi ve yorumlan
mas gerekecektir. Hristiyanlar iin Hristiyanlk anlay ieri
sinde bunun karl vardr, yaradl ve Yaradan. Hint alemin
de karl, varoluun i kural olarak "Dharma", in gelene
inde ise gklerin buyruklar ve dnceleridir.

Kltrler aras kavram ve yaratt sonular

Vardmz sonular toparlamadan, biraz nce irdeledikleri


mi biraz daha derinletirmek isterim. Sanrm kltrler araslk,
insanolunun temel sorunlar zerinde yaplan tartmasnn
esaslarn belirleyebilmek iin vazgeilmez bir boyuttur. nk
bu sorunlar, istendii kadar iten davranlsa da ne yalnzca H
ristiyan aleminde, ne de batnn akla dayal gelenei erevesin77

de . daha ilerilere gtrlemez. Her iki perspektifin de73 kendi i


tutarllklarn evrensel dorular olarak grdkleri dorudur ve
belki de, de iure,74 evrenseldirler. Ancak de facto, yalnzca in
sanln belirli alannda anlalabilir ve kabul edilebilir olduu
ncelikle ifade edilmelidir. lk bata says ok gibi grnen ra
kip kltrlerin saysnn aslnda o kadar da ok olmad bilinen
bir gerektir.
Farkl kltrel evrelerde herhangi bir "tek tipliliin" olma
d, kendi geleneklerinden gelen kkl gerilimlerle belirlenmi
olduklar ve bu gerilimlerle dierlerinden ayrt edildikleri nem
li bir gerektir. B at iin de bu kesinlikle dorudur. Her ne ka
dar laik kltr kat bir aklcla dayanmaktaysa da, Haber
mas 'n bize ok etkileyici biimde aklad gibi, gerein H
ristiyanlk anlay ile alglan her zaman iin arln koru
mu, uzun sre egemen ve birletirici bir unsur olarak grlme
ye devam etmitir. ki kutup birbirlerine yakn mesafede ama
belirli bir gerilim iinde, ok belirgin olmasa da karlkl olarak
birbirini anlama ve yadsma dzleminde ilikilerini srdrm
lerdir.
slam kltrnn etkin olduu evrede de benzer gerilimler
belirleyiciliini srdrmektedir: geni bir yelpaze iinde, mutlak
anlamda fanatik B in Laden'den, akla dayanan hogrl ak
toplumlara kadar giden bir anlay dzlemi var. nc etkisi
yaygn kltrel evre olan Hint kltr ya da daha geni yelpa
zede dnrsek, Hint ve Buda retilerinin geerli olduu kl
trel evrede de, kendi aralarnda, her ne kadar bizce, bizimki
ler kadar dramatik olmasa da, benzer gerilimler barnmaktadr
lar.Bu kltrler de, Bat tarz akla dayanan dncenin ileri sr
d savlar kadar onu srekli soru yamuruna tutan Hristiyan
lk dncesiyle kar karya kalmaktadrlar: gerek Hint gerek
se Buda retisi, Batdan gelen bu iki dncenin etkisi altnda78

dr; her iki reti de, kendi zgn kiiliini korumaya alsa da,
Bat kaynakl dnce sistemlerinin kendine benzetme abas
nn etkisi altna girmilerdir. Gerek Afrika kabile kltrlerinin,
gerekse, Latin Amerikan kabile kltrlerinin, Hristiyanlk din
bilimi dnceleriyle uyandrlmlklar genel tabloyu tamam
lamaktadr. Onlarda, hem Batnn akla dayal dnce sistemine
kar, hem de Hristiyanlk esinlemelerinin evrenselleme iddi
alar karsnda kararszlk geirmektedirler.
Btn bunlar bizi nereye gtrmektedir? Bence her eyden
nce, de facto, Batnn, Hristiyanlk kltr ile laik akla dayal
dnce kltr gibi iki byk kltrel hareketinin dndaki
kltrel hareketleri, "evrensel olmama" durumuna getiriyor.
nk her iki kltr de, kendine has yntem ve yollarla, tm
dnyay ve tm kltrleri etkisi altna almtr. Bu anlamda, Ha
bermas 'n konumas srasnda alnt yapt Tahranl bir mes
lektamzn yneltmi olduu soru, zel bir neme sahip: konu
ya, "kltrel-kltreller aras" ve "dinsel- toplumbilimsel" bil
ginin salad aralarla bakldnda, ya Avrupa'nn dnye
vi/sekler retisi yeniden gzden geirilmesi gereken kendine
zg bir yol, zel hallere zg bir bir dorultuysa?75 Konuyu,
gerekmedike Car Schmitt, Martin Heidegger ve Levi-Stra
uss'un yorgun Avrupa, daha da dorusu yorgun Avrupa aklc
l durumu ltlerin indirgemeyeceim. Bizim laik aklcl
mzn akl, daha da dorusu eitimle biimlenmi Avrupal
aklclmz iin akl, her koulda anlalabilir/aklayabilir
deildir. Dier bir deyile, aklclk retisi, "akl ile okuma" et
kinlii srasnda snrl kalabilmektedir. Nitekim akln akl,
kltrel bir dizi fikir ve olaylar btnne baldr. Bu ekliyle,
u anda olduu gibi kaldnda, tm insanln hizmetinde ve
ona yararl olamayacan kabul etmelidir ve bunun doal sonu
cu olarak, insanlk iin btn ynleriyle kullanlabilir olamaya79

caktr da. Dier bir deyile, herkesin kabul edebilecei ve onun


zerine dayanarak sistemlerini kurabilecekleri evrensel bir akl
clk ya da ahliiki ya da dini bir forml yoktur. Bu nedenle "ev
rensel ahliik" denilen ey soyut bir kavram olarak kalmaktadr.

Sonu

O halde ne yapmalyz? Uygulanabilir sonular asndan


ben de, Habermas'n ortaya koyduu, post-sekler toplum,
renmeye hazr olma, her iki tarafn da kendi snrlarn kendisi
nin belirlemesi gibi saptamalarla, hemen hemen ayn fikirde
yim. Benim kiisel olarak var olan duruma bakma ve deerlen
dirme biimimi iki teze balayarak zetlemek ve bylece konu
mam bitirmek istiyorum.
1. Dinde, Kilisenin Pederleri 'nin 76 de bir zamanlar dn
dkleri gibi, dinin her seferinde arnma ve kendini dzenleme
frsatn bulaca, akln kutsal n, bir eit denetleme organ
olarak deerlendirmenin gerekli olduunu syleyen son derece
tehlikeli bir hastalk seyri vardr. Ancak her ne kadar bugn in
sanlk deerlendirmeye pek almasa da, yaptmz eitli incele
melerde, akln da hastalkl bir seyrinin olduu, daha az tehlike
li olmayan bir hybris77 akln olduu ve hatta var olan gc dil
nldnde daha da tehlikeli olabilecei su yzne kmtr:
atom bombas gibi, insan retmek gibi. Bu nedenle akl da, ken
di snrlarn bilmeye ve insanln byk dini geleneklerine ku
lak vermeyi renmeye davet edilmelidir. Eer davran ve d
ncelerinde tmyle zgr braklrsa, renmek iin yaplan
davete uymaz, aba harcamaz ise, kendini dzeltmeyi kabul et
mezse, ite o zaman yok edici bir hale gelir.
Geenlerde Kurt Hbner, sz konusu zorunluluu vurgulad
80

ve ileri srlen bylesi bir savn hemen "inanca dn" anlam


na gelmediini ve bu ekilde " yaadmz an yaratt kr
lkten kurtulunabileceini, onun da (yani inancn) bugnn in
sanna, hmanist akl,' aklclk ve zgrlk hakkndaki fikirleri
ne ihanet etmi olacandan, syleyebilecei hibir eyinin kal
mayacan"hatrlatt. Bu nedenle ben de akl ile inancn, akl ile
dinin birbiriyle olan balantsndan ve her ikisinin de karlkl
olarak arnmas ve hastalklardan kurtularak iyilemesi iin a
ba harcamaya davet edilmesinin gerekliliini vurgulamak iste
rim.
2. Bu temel kural, gndemimizde bulunan "kltrler aras
lk" metninde de somutlatrlmaldr. phesiz, bu karlkl ba
ntnn taraflar Hristiyanlk inanc ve Batl laik aklclktr.
Bu herhangi bir yapay ve yersiz bir "Avrupa merkezlilik" adna
sylenmemelidir ve sylenemez de. Her ikisi de dnyann iin
de bulunduu durumu, herhangi baka bir kltrn yapamaya
ca kadar ak bir biimde betimlemektedir. Bu dier kltrle
rin quantite negligeab/e78 olarak bir kenara itilmesi anlamna
gelmemektedir. Bu Batnn diyetini ok pahalya deyecei ve
demekte olduu bir eit hybris yapsndan kaynaklanmakta
dr. Bat kltrnn bu iki bileeni iin dier kltrlere kulak
vermeye hazr olmak ve onlarla da birbirleri arasnda var olana
benzer bir balant iinde olmak nemlidir. Doruluundan ve
gerekliinden phe edilmeyen oksesli bir balant abasn
iin iine sokmak nemlidir. Bylelikle kap, akl ve inancn bir
birini tmleyen varoluuna alm olur. Bylelikle evrensel bir
arnma sreci balatlm olur. Bylelikle sonunda tm insanla
rn u ya da bu ekilde sezinledii, alglad ve bildii deerler
ve kurallar btn yeniden parldamaya balayabilir. Bylelikle
insanlar bir arada tutan gler yeniden kazanlm ve dnya bir
lik ve beraberlie kavumu olur.
81

NC BLM
BARI

N SORUMLULUKLARIMIZ

Mttefiklerin Fransa sahillerine kartma yapmalarnn


altmnc yldnm anma trenlerinde yaplan drt ko
numa

83

Bar ararken

Sava yllarnda ve Sava sonras yllarda Avrupa

Mttefik glerin Alman Ordusu tarafndan igal edilmi


Fransa sahillerine yapt kartmann balad tarih olan 2
Temmuz 1 944, tm dnya iin olduu gibi, Almanya'da yaa
yan ok sayda insan iin de, kalc bir barn salanaca ve z
gr Avrupa'nn kurulacann belirtisi olmutur. O tarihte ne ol
mutu? O tarihte, bir cani ve parti arkadalar, Almanya'da ikti
dar ele geirmeyi baarmlard. ktidara egemen olan bir parti
olduu iin, yasal olan ile olmayan iice gemi, birbirine kar
mt. nk bir cani tarafndan kullanlan hkmet, Devletin ve
onun kurallarnn ynetiminin de imtiyazlarn ele geirmiti.
Bylelikle vatandatan Devlet otoritesine itaat ve boyun eme
istenebiliyor (Rm, 1 3 , 1 )79, hak anlay da canice amalara ula
abilmek iin bir ara olarak kullanlabiliyordu. Gndelik ya
amda allagelmi biimde yrtlen yasal dzenlemeler, ayn
zamanda hakkn ortadan kaldrlmas ve yok edilmesine yarayan
bir g haline gelmiti: adaletin hizmetinde olmas gereken d
zenlemeler, tam tersine, yasa dln egemenliini mdahale
edilemez hale getiriyor ve vicdanlar bulandran yalanlarn de
netiminde, yasal sapknl pekitiriyordu. Bu yalan egemenlii
ni pekitiren unsurlardan biri de bir korku sisteminin kurulmu
olmasyd. Hikimseye gvenilemiyordu, herkes, kendi maskesi
altna snyor ve saklanyordu. Bu durum bir yandan insanla85

rn kendilerini korumasn salarken bir yandan da ktnn g


cn salamlatrmasna yol ayordu. te bu nedenden dolay
btn dnya, bu canice ereveyi paralamak ve hak ve zgr
ln yeniden kurulmasn salamak iin giriimde bulunmak
zorunda kald. Kaderi Nazi terrnn elinde olan ve Alman or
dusu tarafndan igal edilmi olan lkelerin dndaki lkelerin
de bu giriime katlm olduklar iin ve btn yaplanlar iin
kran duymamz gerekir. Biz Almanlarn da kran duymas
gerekir nk bylelikle hak ve zgrlmz bize geri kazan
drlm oldu. Eer tarihte bel/um iustumSO diye bir ey varsa i
te tam tamna budur: Mttefiklerin yaptklar, savaa yol aan
lkenin insanlarnn da yararna olmutur. Byle bir vurgunun
nemli olduunu sanyorum nk tarihte yaanlan bir olay te
mel alnarak mutlak barseverliin her zaman ve mutlak anlam
da savunulamayacan gstermektedir. Dier taraftan bu durum
bizi, bugn dahi hangi koullar altnda doru bir sava vardr gi
bi ekinerek soracamz bir soruyu sormaktan kurtaramaz. Di
er bir deyile, bar salamak adna ve ahliiki ller ereve
siyle uyumlu, doru ve hakl olmayan sistemlere kar askeri bir
giriimde bulunulabilir mi sorusunu sormaktan ekinmemeliyiz.
imdiye kadar sylediklerimizden, her eyden nce bar ve
hak, bar ve adalet birbiriyle ayr tutulamayacak biimde i
ieydiler, sonucu ortaya kmaktadr. Haklarn ayaklar altna al
narak ezildii yerde, hakszln iktidar ele geirdii yerde, ba
r tehlikeye girmitir, daha da dorusu ihlal edilmitir. Bu ne
denle, bar salamaya almak, her eyden nce tek tek birey
lerin ve tm toplumun adaletini gvence altna alan bir hak ara
y iin almak demektir.
Mays 1 945 tarihinde kin dolu savan sona ermesinden son
ra, Avrupa, ktamz, tarihi boyunca hi yaamad kadar uzun
bir bar dnemine girdi. Bunda sava sonras dnemin Churc86

hill, Adenauer, Schumann, De Gasperi gibi, birinci kuaktan si


yasilerinin nemli bir pay bulunmaktadr ve bugn bu abalar
iin kendilerine kran duyuyoruz. Sava sonras Bat dnyas
nn yeniden inas srasnda; galip gelen lkelerin malup lke
lere kar bir cezalandrma ya da intikam ve aalama dnce
si ile hareket etmemi olmalarndan, herkesin haklarnn korun
mu olmasna gsterilen saygdan tr minnet duyuyoruz; yol
dan km bir gemie karn haklara saygl ortak bir sorumlu
lukla kimliini koruyan tek tek uluslarn, rekabete girmeden
karlkl alveri ve ibirlii iinde olmalar, birbirini tanmaya
almalar ve karsndakinin farkllklarn dosta karlamala
rndan tr minnet duyuyoruz. B u barsever politikann tay
c ekseni siyasi uygulamalarn ahlfiki deerlere balanmalar ol
mutur. Politikann ana ilkesini, bizim tarafmzdan yaratlma
m olan ama her insan iin eit olan ve herkes iin tanmlanm
olan ahlfiki deerler oluturmutur. Daha ak bir biimde sy
lersek: bu politikaclar, Devlet, hak, bar ve Hristiyanlk inan
larndan olumu dnce yaplarnn ierisinden, Aydnlanma
nn deneyimlerinden gemi ve partinin uygulad ahlak ve hak
anlay sapmalarn sorgulayp arndrlm bir inanc, bir anla
y bulup kartmlard. Elbette gnah kartan bir Devlet kur
mak istemiyorlard, istedikleri gelenek ve trelerinden gelen
ahlak anlaylarnn biimlendirdii bir Devlet kurmakt; inan
lar, ideolojik tiranln bozduu ve boyunduruk altna ald bir
akla yeniden hayat vermede ve eski itenliine kavuturmada
yardmc olmutu. Akln ve ahlaki mantn politikasn uygula
mlardr; Hristiyanlk inanlar onlar akla dayanmaktan vaz
ge1rmemiti ama aydnlatmt.
Btn bunlara bir de Avrupa'n yalnzca kendi ktasn de
il, dnyay da ikiye ayran bir eikten getiini eklemeliyiz.
Orta Avrupa'nn byk bir blm ile Dou Avrupa, partiyi
87

kullanan, Devleti bir kenara iterek partiye baml bir organ ha


line getiren bir ideolojinin egemenliine girdi. Burada da sonu,
yalann hkm srmesi ve karlkl olarak gvenin yok olma
syd. Bu diktatrlklerin yklmasndan sonra, bu trden bir
egemenliin, ekonomik, ideolojik ve tinsel dzleme ne trden
derin saldrlar yapt grlmtr. Balkanlarda, tarihsel ge
miin arlnn iddet ykl patlamalar nasl atelediinin an
lald silahl atmalar yaand. Eer yaanlanlar, o rejimle
rin sua eilimli kiiliini ortaya koyuyorsa ve ,bozguna urama
lar yreklerimize su serpiyorsa, o zaman u soruyu sormamz
gerekir: neden Asya ve Afrika ktasndaki halklar, balantsz
olarak adlandrlan bu Devletler, Batnn politik ve yasal dzen
lemelerini deil de sistemini, kendi siyasi dzenlemeleri iin da
ha gereki ve daha ahlaki buluyorlar? Bu saptama aslnda uzun
uzun dnmemiz gereken, yaplarmzdaki kusuru, a, yeter
sizlii ve kayplar gstermektedir.

Sava sonras dnya koullarndaki gelimeler

Avrupa, 1 945 tarihinden bu yana, Balkanlar'daki anlamaz


lklar bir tarafa brakacak olur ve dnya genelinde yaanan a
tmalar da gz nne alrsak, uygulad barsever politikalar
nedeniyle, huzur ve barn nimetlerinden yararland bir d
nem yaad. Kore'den Vietnam'a, Hindistan'dan Pakistan'a,
Banglade'e, Cezair ve Kongo'ya, Nijerya'ya, Sudan, Ruanda
ve Buruni, Etyopya, Somali, Mozambik, Angola, Lierya, Afga
nistan ve eenistan'daki anlamazlklara kadar, hatta bunlara
Kutsal Topraklar iin o topraklarda yaananlar ve Irak'ta yaa
nanlar da eklendiinde, dnya, silahl kuvvetlerin kanl atma
larnn yaand bir yer oldu. Yaralarn henz sarlmad bu
88

atmalarn trn analiz etmenin ne yeri. ne de zaman. Ancak,


yeni saylabilecek iki olgu var ki onlar irdelemek isterim. Bar
aray iinde olduumuz u gnlerde, ieriklerinde irdelenmesi
gereken zel bir tehlike barndrdklar iin zellikle deinmek
istiyorum.
Olgulardan biri, farkl kltrlerin bir arada yaayabilme be
cerileri ile hakkn beraberce ele alnabilme gcnn azald gi
bi bir izlenimin domaya balamasdr. Haklarn salad g
cn azalmasna ve dolays ile karmaa ve anari batana sap
lanmaya rnek olarak Somali gsterilebilir. Devlet otoritesinin
zgrlk ve bar salamak iin, elindeki gc gvenilir bir bi
imde kullanmadnda, herkesin kendi adaletini kendisinin sa
lamaya baladnda toplumun nasl iten ie ktne iyi bir
rnek olarak Liberya gsterilebilir. Benzeri bir deneyimi biz
Avrupa'da, Yoguslavya'da niter devletin yklmasyla birlikte
yaadk: kuaklardr aralarnda kk birka gerilimin dnda
bar ierisinde yllarca yaayabilmi etnik guruplar, birden bi
re, birbirlerine kar inanlmaz bir merhametsizlikle saldrmaya
baladlar. Sanki onlar yllardr bir arada tutan tinsel bir engel
kalkm gibi oldu: koruyucu kalkanlar, gelien yeni durum kar
snda artk snrlar tutamaz oldu ve o gne kadar ortak tarih
sel gemiin ve salanan haklarn salad gcn nlemeyi ba
ard, o ruhlarn derinliklerinde reklenmi iddet gds ve
dmanlk bomba gibi patlayverdi. Elbette o corafyada farkl
tarihi geleneklere sahip toplumlar yan yana yayorlard ve ara
larnda her zaman gizli sakl bir gerilim vard: Hristiyanlar ara
snda Latin ve Yunan geleneinden gelenler arasnda olduu gi
bi daha sonra, Trklerin sektiler egemenlii dneminde slam'n
etkinlii ile iki farkl inan gurubu arasnda bu gerilimler yaa
nyordu. Ancak tm bu gerginlikler, beraberce yaamaya engel
olmamt ama artk bir arada yaama sistemi zayflamaya ve
89

anariye dnmeye balyordu. Bu nasl mmkn olabildi? Nasl


oldu da Ruanda'da, hutularla tutsiler bunca yl bir arada yaar
larken, birdenbire birbirlerinin kann dken dmanlara dn
tler? Elbette, hak anlaynda yaanan zayflamann, uyum
iinde uzlaarak yaama gc ve yeteneinin krelmesinin tek
bir nedeni yoktur. Ama yine birka tanesini sayabiliriz. Tm bu
corafyalarda ideolojinin sinizmi81 vicdanlar ve bilinci bulan
drmt: ideolojinin vaatleri, amaca ynelik olduu dnler
her eylem, bu yolda kullanlacak her trl ara kabul gryordu.
Bylelikle hak anlay hatta hatta iyi ile kt arasndaki ayrm
bile gz ard ediliyordu. deolojik sinizmin yannda, ona sk s
kya bal olan i anlaynda ve ticarette uygulanan sinizm, hi
bir zen ve dikkat gstermeden doal kaynaklarn yamalanma
s gibi etmenler sonu hazrlayan nedenlerden bazlardr. Burada
iyinin yerini yararl kavram, hakkn yerini g kavram alm
tr. Bu ekilde tre ve ahlakn gc iten ie zayflam ve ardn
dan yararl kavram da ortadan kalkmtr. Bu dzleme gelindi
inde, bugn, Hristiyanlarn nnde bir grev durmaktadr:
herkes birbirinden uyum iinde uzlaarak yaamay renmeli
ve vicdan ve bilincin, ideolojilerin ve karlarn ayaklar altnda
ezilmeden, stn gelmesini salamaldr. zellikle de Balkan
larda, geri bu sylediklerimiz rlanda iin de geerlidir, eku
menliin82 grevi sa'nn barn beraberce aramak, birbirimize
armaan etmek ve bar iinde yaama becerisini doru ve ger
ein bir ls olarak kabul etmektir. Yeni saylacak olgular
dan ikincisi, bugn bizleri tedirgin eden terrizmdir. Terrizm
yeni bir dnya sava biimi olmutur. Cephelerin ok ak ola
rak belirlenmedii, her yerde vurabilecek olan ve savaanlarla
siviller arasnda, sulularla masumlar arasnda herhangi bir ay
rm yapmayan bir sava bu. Ayrca u da var ki, terrizm, rgt
l yaps ile tay hep daha yukarya doru ykseltmekte ve su
90

alann geniletmektedir. Atom bombasna ve biyolojik silahla


ra sahip olabilirler ve bu da bize, kar karya olduumuz tehli
kenin korkun boyutlarda olduunu gstermektedir. Gemite,
bu yok edici, ykc gcn ancak gl iktidarlarn elinde oldu
unu bildiimiz srece, gerek kendi. Devletleri, gerekse, kendi
halklarnn kar karya olduu tehlikenin bilincinde olma ve
akln yolundan ilerleme anlaynn,bu gleri, bylesine kor
kun silahlar kullanmaktan alkoyar diye dnyorduk. Tanr
ya krler olsun ki, B at ile Dou arasnda yaanan bunca geri
lime karn, atma kmas hep engellendi. Ancak terrist g
ler ve su rgtleri sz konusu olduunda bu trden akl yrt
meler yaplamamaktadr nk zaten bir ehit gibi kendini feda
ederek ycelme, gklere kma ve vaat edilmi eylere dnme
yoluyla kendi kendini yok etme anlay, terrizmin gcn
oluturan ana unsurlardan biridir.

Barn izinde: dinler arasnda doru iliki biimini bul


ma sorunu

Bu durumda ne yapabiliriz ve ne yapmalyz? Her eyden n


ce baz temel dorular ve gerekleri kabul etmeliyiz. Hakkn
kart ve ahlaka aykr olan terrizm, yalnzca gle ortadan
kaldrlamaz. Tabii ki, yok etmek isteyen gce kar kendini sa
vunma yasal olabilir ve hakkn yok edilmesi, kastn amayan
bir oranda kar koymay da gerektirebilir. Konumamm ban
da da ksaca deindiim gibi, hak kullanmn kstlayan bask
lar gmemezlikten gelen mutlak anlamda bir bar yanll, ya
sa dln karsnda boyun emek, yasa dln iktidarn de
netimini ele geirmesini onaylamak anlamna gelir ve dnyann
iddetin boyunduruunu girmesine izin vermek demektir. An91

cak, hakkn gcnn keyfi uygulamalara dnmesine engel ol


mak iin, bu hak kullanmlarnn herkes tarafndan kabul edile
cek kat kurallarla belirlenmesi gerekir. Terrizmin gerek ne
denlerinin kkenlerine baktmzda, daha nceden grlen an
cak zerine kararllkla gidilmemi olan hakszlklar kadar giden
bir yolu grrz: Bu nedenlerin zerine gitmeliyiz ve gemite
var olan tm hakszlklar ortadan kaldrmay hedef almalyz.
Ancak iddetin ksr dngsn krabilmek iin affetmenin
nemli olduu konusunda fikir birliine varlmaldr. Eer "g
ze gz" kstas uygulanmaya balanrsa iddetin yaratt ortam
dan k yolu yoktur. Karsndakinde insani eleri grmeye
ve bulmaya alma ve ondaki insanla ulamak iin aba har
cama gibi iddeti yok edecek insani tutum, insanca davranla
rn ilk bata yokmu gibi grld yerde bile gereklidir. Bu gi
bi durumlarda, yok olmu haklar gvence altna almak adna,
gc elinde bulunduranlarn tek bana hareket etmemeleri
nemlidir. nk en ksa zamanda kiisel karlar n plana k
maya balayabilir ve doru olan eyler bylelikle gzden kaa
bilir. Planlanm gizli amalar ve ona bal olarak egemenlik
kurma abas olmakszn, acil olarak gerek bir ius gentium'a
gereksinim vardr: nk ancak bylelikle, kar tarafta olanlar
da iine alan ve de onlarn da dahil olduu, herkes iin ortak ve
eit olan haklar savunmak iin giriimlerde bulunulmasnn ge
reklilii ak ve seik anlatlmaldr. te kinci Dnya Sava s
rasnda yaplan da buydu. Her iki taraf da bu tavrn doruluu
na ikna olmu ve dmanlar arasnda gerek bir bar ortam ya
ratlabilmitir. Her ne kadar yeni egemenlik yaplarnn gelime
si tmyle engellenemese bile, yalnzca belirli bir kesim iin de
il, herkes iin geerli olan bir zgrln, gerek, doru ve eit
haklarn salanmas benimsenmitir.
Aqcak gnmzde yaanmakta olan, demokratik byk l92

kelerle slam ekseninde ekillenen terrizm olgusunda iin iin


de nedenleri ok derinde olan sorunlar girmektedir. Grnrde
iki farkl iktidar anlay ve ahlaki ynelimi olan iki byk kl
trel sistem kar karya gelmiler gibi durmaktadr: Bat ve s
lam. yi de Bat nedir? Ya da slam nedir? zlerinde birbirlerin
den ok farkl, birok ynden birbirine aykr olan, ou zaman
kar karya gelen karmak iki alem. Byle kabaca bakldn
da Bat/slam atmas kanlmaz grlyor. Bazlar, var olan
bu aykrlklar/elikileri daha da derinletirmeye alyorlar:
elikileri aydnlatmac akla kar tutucu-banaz din anlay
dzeyine indirgiyorlar. Eer i buraya geliyorsa, o zaman ba
nazl, btn biimleriyle rtmek ve yerle bir etmek gerekir.
Aklla birlikte, dinin, akln tm ama tm ilkelerine uyarak belir
li koullarda aydnlanmas iin, dinin aydnlanm biiminin ba
ars iin destek olmak ve nclk yapmak gerekir.
Bu koullarda, akl ile din arasndaki ilikinin ve aralarnda
doru ilikiyi arama urasnn barn en nemli ve ivedi ko
nusu olduu dncesini yreklerimize yerletirmenin, ok
nemli ve kritik dorudur. Hans Kng'n artk mehur olmu
"Dinler arasnda bar yoksa dnyada bar yoktur"cmlesini
dntrerek sylersek, akl ile inan arasnda bar salanma
dka dnyada bar salanamaz, nk, akl ile inan arasnda
ki bar olmazsa, ahlakn ve hakkn kaynaklar kurumu demek
tir. Sylemek istediklerimi bir kez de olumsuz anlamda yinele
yerek aklamak istiyorum. Dinlerde sayrl durumlar, patoloji
ler vardr: bunu gryoruz; ama akln sayrl, patolojik durumla
r da vardr: bunu da gryoruz. Her iki sayrlkta lmle sonu
lanmaktadr, hatta hatta, yaadmz ada, kresel gler bii
minde belirerek insanlk iin lmcl sonular yaratmaktadr.
Daha derinlere gidelim. Tanr ya da tanrsallk, kendi karlar
mz, kendi glerimizi mutlaklatrma yntemi olabilir. Tanr93

nn grntlerinden yalnzda bir yan, kk bir blm olan


inananlar ve inananlarn karlar ile zdeen mutlak Tanr g
rnm, deneysel ve greli olan bir eyi mutlak bir ey dzeyi
ne ykseltmek abas, hak ve ahlak konusunu zemez: o halde
iyi, kendi gcn arttrmaya yarayan bir ey haline gelir ve iyi
ile kt ararsndaki fark ortadan kalkar. Ahlak ve hak bir taraf
ta kalr. Git gide ktleen bu durum, kendi amac iin savama
iradesinin, mutlan tutuculuu ile, dini tutuculuk ile ykleniyor
olmasna ve bylelikle kr ve acmasz bir hale dnmesine
baldr. Tanr, insann kendi iradesine hayran kald bir ilaha
dnmektedir. B aktmzda terristlerin dnce biimleri ile
ehitlik ideolojilerinde benzer davran biimleri grebiliriz. te
yandan bu belki de yalnzca, dnyada hkm sren adaletsizlik
ler karsnda umutsuzluun bir davurumu da olabilir. Bu oyun
Bat dnyas sahnesinde de sergileniyor. Onun setinde de dinde
akla dayanma ve sapma rnekleri bulunuyor ve bu durum yn
n arm bir dinin ne kadar tehlikeli olabileceini gsteriyor.
te yandan bir de Tanr fikrinden tmyle ayrlm bir akl
sayrs var. Bu rnei totaliter ideolojilerden sz ederken gr
mtk. Tanr fikrinden ayrlmlard ve yeni bir insan, yeni bir
dnya yaratmak istiyorlard. Hitler, kesinlikle akln kabul etme
dii, irrasyonalist biri olarak tanmlanmaldr. Ancak Mark
sizm'in byk vaizleri ve uygulamaclar, yrttkleri mantk
sonunda kendilerini dnyann yeniden ina edicileri gibi gr
yorlard. Belki kendini bu biimde tanmlama patolojisinin en
dramatik uygulamas, dnyann yeniden inasnn acmaszcl
nn bu denli ak bir biimde ortaya koyulmas, Pol Pot uygu
lamas srasnda yaanmtr. Batnn tinsel geliimi de git gide
akln patolojik ykmlar dorultusunda ilerlemektedir. Yapcl
n gc olmas gerekirken, atom bombas ile yok etme gc
nn snand, snrlarn ok tesine geen bir uygulama akln
94

uygulamalar deil midir? Dier taraftan akl, genetik kodlar


belirleme aratrmalar yaparken ellerini insann kkenine uzat
tnda, insan artk Yaradan'n (ya da "doann") bir dl ola
rak deil de bir insan retme ura zerine kullanlmaya bala
maktadr. nsan bir "rn" ise, "retilebilir" ise o halde yok edi
lebilir de. nsanlk onuru ortadan kaldrlmaktadr. O halde, in
san haklar nereye dayandrlacaktr? nsana, kazanana, gsze,
ac ekene, zrlye sayg nasl korunabilecektir? Ayn zaman
da akl kavram da git gide daha da arnmaya balamaktadr. r
nein, antik a dnrleri, ratio ile intel/ectus'u, deneysel
olan ile olgusal olan arasndaki ilikiyi kuran akl ile varoluun
en derin katmanlarna sinen akl farkl gryorlard. imdi yal
nzca ratio kald geriye o da son derece snrlandrlm olarak.
Deneyle dorulanabilir olan akla dayaldr; akil, yalnzca deney
le dorulanabilir eye indirgenmektedir. Ahlak ve din ile ilintili
her ey bylelikle "znel" olana girmekte ve ortak akl ereve
sinin dna karlmaktadr. Din ve ahlak artk akla ait alanlar
deillerdir. Ahlakn, "nesnel", ortak herhangi bir lt artk
yoktur. B u trajik bir ey olarak grlmemektedir: herkes kendi
istediini seer. Bunun anlam, din ve ahlakn, insanlar yrek
lendirici, destekleyici yararlar olan znel bir bezeme olarak ka
bul edilmekte olmasdr. Ahlak erevesinde yeniden ortak ku
rallar aray balamaktadr. Ama, eer tm gereklik, mekanik
srelerin bir rn ise, ieriinde herhangi bir ahlaki lt ba
rnamaz. Kant felsefesinin znde bulunan bylesi bir "iyi", ar
tk yoktur. imdi aramzda olmayan merhum bir din bilimci, iyi
olan yalnzca "dierinden daha iyi olan"dr demiti. Eer bu
byleyse, o halde znde her zaman kt olan bir ey de yoktur
demektir. O halde iyi ve kt, yarattklar sonular hesaplanarak
ve ona bal olarak iyi ve kt olarak tanmlanacaklardr. Zaten
ideolojik diktatrlkler de byle dzenlerini kurarlar: kimi ko95

ullar altnda, eer gelecekte akla dayal bir gelecek kurulacak


sa, masum insanlar ldrmek iyi ve doru bir eylem biimi ola
rak grlebilir. Her halkarda insanlarn mutlak anlamda onur
lar yok kabul edilmektedir. Hastalkl akl ve amalara alet edil
mi din, eninde sonunda ayn sonuca varmaktadr. lmeye de
erler hakkndaki tm dorulamalar, akln gereklie ulama
gc konusundaki tm abalar, hastalkl akla banazlkm gi
bi gelmektedir. Geriye Jacques Derrida'nn yazdklarn anahtar
kabul ederek, yeniden ina etme, geri kalann da frlatp atmak
kalmaktadr. Nitekim o misafirperverlii, demokrasiyi, Devleti
ve doal olarak terrizm kavramn da yeniden ina etti ve b
tn bunlar 1 1 Eyll olaylar karsnda korkudan dili tutulmu
kalakalmak iin yapt. Kendi kendisinden ve deneysel dorular
dan baka hibir eyi tanmayan bir akl, fel geirmi gibi ha
reketsiz kalr ve yok olur gider.
Alet edilmi, kullanlm bir Tanr inanc ve Tanr fikri de
byle ok zararl bir hale dnebilir: ite bu da dinin kar kar
ya kald tehlikedir. Ancak, Tanr fikrinden tmyle uzakla
an, hatta kopan, Tanr fikrini yalnzca "znel alanla" snrlama
ya alan bir akl da, pusulasn kaybeder ve yok edici glere
kaplarn sonuna kadar aar. Eer Aydnlanma felsefesi, geer
li kabul edilecek ahlaki deerlerin kkenlerini etsi Deus non da
retur' da83 aramaya ktysa, bugn bilinmezci84 dostlarmz
Deus daretur'a85 doru alan bir ahlak anlayna doru gelme
ye davet ederiz. Kolakowski86, ateist-bilinemezci87 bir toplum
deneyiminden yola karak, mutlak bir dayanak noktas yoksa,
insan eyleminin belirsizlik batanda kaybolup gideceini ve
kanlmaz olarak kaderini ktnn gcne teslim edeceini us
talkla gstermitir. Bugn biz Hristiyanlar bir greve arl
dik. Grevimiz elbette ki akla kar kmak ya da ona snrlar
koymak deil, daha ok onun "yapmak" erevesine indirgen96

mi konumunu yadsmak ve neyin iyi ve Kimin yi olduunu,


neyin kutsal ve Kimin Kutsal olduunu kavrayabilmesi iin g
cn kullanmasna destek olmaktr. nsanla yararl olan iin
savamak ve insanlk d olana kar savunma yapma ile zafer
kazanlacaktr. Yalnzca Tanr fikrine ak bir akl, yalnzca z
nellik snrlarna hapsedilmemi bir ahlak kabul eden akl, ya da
ahlak hesaplara indirgememi bir akl Tanr fikrinin baz ama
lara alet edilmesinin, dinin sayrlannn nne geebilir ve ona
iyileme umudunu ve ansn verebilir.

Hristiyanlarn grevi

Bylelikle Hristiyanlarn nndeki nemli grev ortaya k


m olmaktadr. Onlarn ve bizim grevimiz, akln, yalnzca tek
noloji ve matematik dnyasnda kaydedilen ilerlemeler ereve
sinde deil, ayn zamanda ve zellikle de hakkn koullarndan,
dolays ile de dnyada hkm srecek barn nkoulu olan,
gerei kavrayabilme ve iyiyi tanmlayabilme gc konusunda
youn bir biimde almasn salamaktr. B ir dier grev de
Tanr konusunun insan hakknda yaplan tartmalarndan d
lanmasna engel olmaktr. ki zellii olan bir Tanr , kavram
zerinde duruyoruz: Tanrnn kendisi Logos'durss, var olan tm
gerein akla dayanan kaynadr,dnyann doduu ve dnya
da yansyan yaratc akldr. Tanr Logos'dur: yndr, akldr,
szdr, ve ite bu nedenle insan, varoluunun ahlaki boyutlar
nn grmemezlikten gelemeyecei bir akln savunulmas ve ak
ln kabul araclyla Ona tutunmakta ve kabul etmektedir.
nk Logos yalnzca matematik olmayan, iyinin gvencesi ve
temeli olan bir akl demektir. Logos Tanrya olan inan ayn za
manda da akln yaratc gcne inan demektir, Yaratc Tanr97

ya inan demektir. nsann, Tanrnn grn olarak yaratld


na ve Tanrnn dokunulamaz onurunun bir paras olduunu
kabul etmek demektir. Her ne kadar tarihsel gelimesi ve hazr
lanma sreci farkl yollardan getiyse de, insan haklar fikrinin
derinlikleri buradan temellenmektedir.
Tanr Logos 'tur. Ama baka bir zellii daha vardr. Hristi
yanlk inancnn bir gerei de Tanry - sonsuz, lmsz Akl
Sevgi olarak kabul etmektir. O, kendini her eyin merkezine alp
ilikiler kurmayan, balantlar oluturmayan bir varlk deildir.
O yce hkmdar olduu iin, yaratc olduu iin, her eyi ku
caklayp kavrad iin Sevgidir ve Badr. Tanrnn Kurtarc
sa'da vcuda gelmesine ve insanlara olan tutkulu sevgisine ve
bu amala lmesine olan inan, bu sevgi ve ba anlaynn en
yce anlatmdr: tm ahlak anlaynn znde, insann varolu
unun znde ve insani ilkelerinin en derinliklerinde ite bu
Sevgi vardr. Bu kabul, iddete dayal her trl ideolojinin red
dedilmesi nedenini oluturur ve insann ve Tanrnn en nemli,
en gl savunmasn oluturur. Btn bunlarn yan sra, akln
ve sevginin Tanrsnn ayn zamanda da insanlarn ve dnyann
Hakimi olduunu, ve biz tm insanlarn ona hesap vereceimizi
unutmamalyz. ktidar giriimleri karsnda bu yargnn ger
ekliinin ok nemli olduunu dikkatlerden uzak tutmamal
yz: her birimiz hesap vereceiz. Platonun Gorgias89 isimli ya
ptnda, Hristiyanlk inancna btnyle deinen, deerlendiren
ve yadsmayan etkileyici bir yaklam vardr. Platon, ruhun na
sl lmden sonra Hakimin karsna rlplak geleceini anla
tr. Dnyada yaarken hangi snfa ait olduunun, rtbesinin ne
olduunun burada artk bir nemi kalmamtr. Pers Kral ya da
herhangi bir lkenin prensi olup olmamak fark etmiyordur. Ha
kim, yalan yere yemin etmenin, hakszlk yapmann izlerini g
rr, "ve dnyada yaptmz her hareketin ruhta brakt izleri.
98

Kibir ve yalandan her ey eri br olmutur. Hibir ey dz


gn deil, nk gerei grmeden gelimitir. O, nne gelen
ruhun nasl despotlukla, gsteri ve debdebeyle, arlklarla, ey
lemlerinde hafiflik ve lszlkle, nasl alaklkla, utan ve i
renliklerle dolu olduunu grr. Kimi zaman da nne, drst
ve ho bir yaam geirmi, bir kylnn ya da sradan bir ada
mn ruhu gelir ... O zaman keyiflenir ve onlar mutlular adasna
gnderir".90 Bir gn hesap verileceine sarslmaz biimde ina
nlan bir yerde, hak ve adalet de salanmtr.
Hristiyanlk geleneinin, yine ok zor koullar yaand d
nemlerde byk nem tayan, nc bir unsurundan sz et
mek istiyorum. sa'nn at kapdan giren Hristiyanlk inanc,
din adamlarnn siyasal yneticilii fikrini kabul etmektedir.
ada terimlerle sylemek gerekirse, Hristiyanlk inanc, H
ristiyanlarn, baka inanlarda olan insanlarla bir arada zgrce
yaadklar, insan doas ve adaletin doas fikirleri zerine da
yanm ortak ahliiki sorumluluklarla birlemi insanlarn yaad
, laik Devlet anlayn desteklemektedir. Bu dnce, Hristi
yan inancn, var olmayan ve bu dnyada siyasal bir gereklik
olarak var olamayacak, ama inan, mit ve iyilikseverlik yoluy
la varl bilinebilecek ve dnyay znden deitirecek Tanr
nn Krall anlayndan farkllamaktadr. Yaadmz dnya
koullarnda, Tanrnn Krall, bu dnyayla ilgili deildir. nsa
nn zgrlemesi iin yaplan bir ar ve akla, stne den g
revleri yapabilmesi iin bir destek verme anlaydr. sa'nn ey
lemlerinde ve giriimlerinde, aslnda ite bu farkllama iin ii
ne girmektedir: din adamlarnn siyasal yneticiliinin reddi,
Devletin grecelilii, akln kendine zg haklar, her insana ve
rilen seme zgrl. Bu anlamda laik Devlet, her ne kadar so
nularn anlamak iin ok byk abalar harcam da olsa, H
ristiyanln znde var olan bu seme zgrl anlay konu99

sunda kararsz kalmaktadr.Devletin doasndan gelen zellikle


ri gerei, bu "laik", sektiler karakteri, daha nce irdelemeye a
ltm, akl ile din arasndaki dengeyi salamay da iermekte
dir. Dier taraftan Devlet, ideoloji olarak laiklie kar durmak
tadr. nk, yalnzca akla dayanan, tarihsel her trl kkenin
den kopartlm ama akln grmemezlikten gelemeyecei ahlaki
temelleri de yok sayamayacak bir Devlet yaps kurmay arzula
maktadr.Bylece geriye yalnzca ounluk ilkesinin pozitivist
ltleri kalmaktadr, istatistiklerce ynetilen bir hak anlay
nn git gide zayflamas kalmaktadr.Eer Bat Devletleri, tek ol
duu grlen bu yolu izlemeye devam ederlerse, uzun dnem
de, din adamlarnn siyasi yneticilii ve ideolojilerin yaratt
baskya kar koyamaz hale gelebiliriler. Laik bir Devlet de, onu
oluturan ahlaki kklerine dayanabilmeli hatta dayanmaldr; ol
masalard domam ve yaamn srdrememi olaca temel
deerleri kabul etmelidir hatta hatta kabul etmek zorundadr.
Soyut ve tarihi olmayan bir akln Devleti yaamaya devam ede
mez.
Uygulamada btn bu anlattklarmn anlam, biz Hristiyan
larn, birlikte yaadmz tm vatandalarmzla birlikte ok a
lmamzn gerektiidir. nk hakkn ve adaletin ahlaki temel
leri Hristiyanln temel kanlarndan alnt yapmaktadr. Tek
tek bireyler kkenlerinde yatan deerleri grmeli ve gndelik
yaamnn btn ile ban kurarak iselletirmelidir. B u her
kes iin ortak olan akla dayanan kanlarn kabul edilebilmesi,
"doru akl"n farkllklar grme alkanlndan vazgememe
si iin, bizim gemiten devraldmz miraslar gl bir biim
de ve saf halleriyle yaamamz, toplumun genelinde grlebilir
olmas ve znde var olan ikna gc ile toplumda yaayan in
sanlarn eylemlerinde etkili olmas asndan ok nemlidir.
Szlerimi Kiel'li felsefeci Kurt Hbner'in bu trden kayglarn
100

dile getirdii szleri ile bitirmek isterim: "Bugn bize dman


ca yaklaan kltrlerle burun buruna gelmekten ancak, Tanry
unuttuumuz sulamasn, Hristiyanlk kltrmzn kkenin
de yatan ilkeleri yeniden vicdanlarmza kazandrarak rtebi
lirsek engelleyebiliriz. Her ne kadar bu, bugn yaamsal olan bir
ok alanda Batnn nceliinin olmasnn yaratt krlmalar
onarmaya, hnlar silmeye yetmese de, alevlenmesini bizim
beslediimiz o din yangnnn sndrlmesinde nemli bir katk
salar". 9 1 Gerek, Koruyucu sa ile yan bamza kadar gelen
Tanr ile, ncil'deki Tanr zerinde yeniden dnmeden, bar
yolunu bulamayacamzdr.

10 1

Teslis inanc ve dnyada bar*

Kutsal Teslis B ayram92, Noel93, Paskalya94, 6 Ocak Yortu


su95, Hamsin Y ortusu96 gibi dini bayramlar gibi nemli ancak
ok daha farkl bir bayrammzdr. B u bayram sresince Tanr
nn yce davranlarn kutlarz: sa'nn insan olarak vcut bul
mas yani tecessmn, diriliini, Kutsal Ruhun sevgisini gs
termesini ve onunla birlikte Kilisenin douunu. Kutsal Teslis
B ayram 'nda, Tanry grdmz "bir eylerin" olduu bir ola
y deil, Tanrnn kendisini, var olmasn kutlarz. Tanr var ol
duu iin ve byle olduu couyoruz, var olduu teekkr edi
yoruz, olduu gibi olduu iin, onu tanyabildiimiz ve onu se
vebildiimiz iin, bizi tand, bizi sevdii ve bize kendisini
gsterdii iin duyduumuz mutluluktan tr ona teekkrleri
mizi sunuyoruz. Ancak, Tanrnn olmas, varl, bizi tanmas
gerekten de mutluluk duyulmas gereken bir ey mi? Elbette ki
bu olaan ve beklenen bir ey deil. Dnyadaki dier toplumla
rn dinlerinin tanrlarndan gelen davranlar korkun, acmasz,
ben merkezci, iyi ile ktnn tartlabilir bir bileimi olarak g
rlebilir. Antik an zelliklerinden biri, tanrlardan, onlarn
hmndan ve fkelerinden korkma ve onlarn gizemli glerinin
yaratt korku zerinde ekillenmi yaam biimidir. Tanrlarn
birbirleri ile anlamazla dmemelerine dikkat etmek gerekir*

6 Haziran 2004 tarihinde Bayeux katedralinde Kutsal Teslis Bayram nede


niyle yaplan dinsel sylei ve tlerin metnidir.

1 02

di. Onlarn kaprislerinden ve kt ruh hallerinden ve huylarn


dan kamak gerekirdi. Hristiyanln baard ilerden biri de
zgrletirici gc ile, tm bunlar bo inan ve hayali alamet
ler olarak kabul etmesi, bu ilahlardan ve bu tanrsallklardan
dnyay kurtarm olmasdr. Hristiyanlk ayn zamanda Kurta
rc sa ile insana bedenine dnebilen bir Tanry mjdelemi
tir, o sevgi ve akl olan Tanry. Bu Tanr, dnyada var olabile
cek tm karanlk glerden daha gldr: "Yerde ya da gkte
ilah diye adlandrlanlar varsa da - nitekim birok 'ilahlar' ve
' Rabler' vardr-" diye devam ediyor Pavlus "bizim iin tek bir
Tanr Baba vardr" ( 1 Kor.8,5 ss).97 Bugn bile bu mesaj , tm an
tikan geleneksel dinlerinden daha zgrletirici bir noktadr:
etrafmzda dnp duran cin ve perilerden korkmamamza gerek
yoktur. Bou bouna bedenimize giren eytanlar kovmamza
gerek kalmamtr. "Ycelerin Ycesi'nin barnanda oturan,
Her eye Gc Yetenin glgesinde barnr (Sal,9 1 , 1 ).98 Artk
gvendedir, onu korumak iin barnanda arlayan birinin ko
ruyuculuu altndadr. Koruyucu sa'nn Tanrs'na inananlar,
Tanr erevesinde yaratlm her trl korkudan da korunmu
olacaklar ve dnyaya gnden gne daha da yeni biimlerde ya
ylan znt, kayg ve tehlikelerin yreklerini paralanmasna
engel olacaklardr. Dnyadaki tm tehlikeler karsnda bir kez
daha ayn soruyu sormak gerekecek: Tanr var m? Varsa ger
ekten de iyi bir Tanr m? Yoksa Tanr gizemli ve tehlikeli bir
gereklik mi? Modem toplumlarda bu soru biim deitirmitir:
Tanrnn varl zgrlmzn snr gibi durmaktadr. Tanr,
sanki gzleri ile bizi takip eden bir gzetmen, denetmenmi gi
bi. Modem ada Tanrya kar ykselen bakaldr ite bu her
eyi gren Tanr bakndan kaynaklanmaktadr. Bu bak sanki
bir tehlike, bir aalanma gibi geliyor bize. Grlmemi, izlen
memi olmay yeliyoruz. Tek bamza kalmak istiyoruz ve bu
103

bize yetiyor. nsan yalnzca Tanry bir tarafa ittii zaman ken
dini zgr ve kimliini bulmu gibi hissediyor. Bunu bize, Tan
ry rakip gibi gren Adem Peygamberin hikayesi de sylyor:
Adem Peygamber, Tanrdan gizlenerek "bahedeki aalar ara
snda" tek bana yaamak istemektedir (Yar 3 , 8). 99 Sartre da
ayn eyleri sylemektedir: Tanr varsa bile, Tanr kavram insa
nn bykl ve zgrl nnde bir engel olduundan, var
l yadsnmaldr.
yi de, Tanry bir tarafa attktan sonra, dnya daha aydnlk,
daha zgr ve daha mutlu yaanlan bir yer mi oldu? yi de bu
ekilde insann onuru hileyle elinden alnm, her trl acmasz
ve insafsz seimlerle kar karya kalp, ii bo bir zgrle
mahkum olmu olmuyor mu? Tanrnn bak, kleliin ve ba
mlln bir biimi olarak alglanrsa, evet ite ancak o zaman
insan tedirgin eder ve korkutur; ama bir de baklarndan onun .
bize duyduu sevgiyi grrsek, bizi yaatan varlmzn temel
nkoulu olduunu kefedersek, o zaman da korkar myz? "Fi
lipus, beni gren B abay grmtr" de, Efendimiz Filippus'a
ve tm bizlere (Yu 1 4,9).1 00 sa'nn yz Tanrnn yzdr:
Tanr ite byledir. Bizim iin zulm grp ac eken, lerek bi
ze bar armaan eden sa, bize Tanrnn yzn yanstr. Bu bi
zi tehlikeye atan, korkutan bir bak deildir, bu bizi kurtaran bir
baktr.
Tanr var olduu iin, bize kendisini gsterdii iin ve bizi
yalnz brakmad iin sevinmeli, neelenmeli ve kutlamal
yz.Baz arkadalarmzn telefon numarasnn bizde olmas, bi
zi seven, yardmmza komaya hazr olan, ilikilerimize mesa
fe koymayan iyi insanlarla arkadalk yapmak bizi teselli eder,
g verir: onlar her zaman iin arayabiliriz onlar da bizi istedik
leri zaman arayabilirler. te Tanrnn Kurtarc sa'da vcuda
gelmesi ite tam tamna bunu sylemektedir: Tanr telefon def1 04

terine hepimizin telefon numaralarn yazd. Teknolojiye ya da


paraya gereksinimiz olmadan onu arayabiliriz: o her zaman bizi
dinlemeye hazrdr. Vaftizleo ve vaftizi pekitirme dualary1ao2 onun ailesinden birisi olmaya balarz. Her zaman bizi
arlamaya hazrdr: "Ben dnyann sonuna kadar, her gn sizlerle birlikteyim"(Mt 28,20). 1 03
Ancak ncil, zellikle bugn ok nemli olan bir saptama da
ha yapmaktadr: sa, ayn konumas ierisinde defalarca "Pa
raclito"I04 diyerek, Gerein Ruhu'nun gerei gstereceini
vaat etmektedir (Yu 1 6, 1 3). 1 05 Ne anlama geliyor bu ar? La
tince'de bu szck Consolatorl 06 szcyle evriliyor, Teselli
Eden. Bu Latince szck, kelime anlamyla ele alndnda, yal
nz olduumuzda bizimle birlikte olan Kii, anlamna gelmekte
dir. B ylelikle yalnzlmz o eski yalnzlk olmaktan kmak
tadr. nsanolu iin yalnzlk hzn zaman demektir: insann
sevgiye gereksinimi vardr ve yalnzlk insandaki bu sevgi ek
sikliini ortaya kartr. Yalnzlk bir sevgi kaybnn da vurul
masdr, bize zel yaammzdaki bir kaygy, tehlikeyi gsterir.
Sevilmeme, insan mutsuzluunun, kiinin hznnn ana nede
nidir. Consolator szc ite bu hi yalnz olmama, sevgi yok
sunluu ekmeme, sevgi nedeniyle terk edilmemi olma duru
munu tanmlar. Kutsal Ruh araclyla Tanr yalnzlmza gi
rer ve sevgide hayal krklna uram halimizi yok eder. Bu
gerek bir teselli etmedir. Szcklerle snrl kalmayan, etkin ve
etkileyici bir gc olan bir tesellidir bu. Ortaada, insanlara,
ac ekenlerin yalnzlna ortak olma zorunluluu getirilmesi,
ite bu Teselli Eden Ruh tanmndan hareket ederek gelitirilmi
bir anlaytr. Bu nedenle ilk hastaneler, ilk dknler evi hep
Kutsal Ruhun adna ithaf edilmitir: bylelikle insanlar Kutsal
Ruhun grevlerini stlenmeye balamlar, "teselli eden" olma
ilevini stlenmiler, ac ekenlerin, yallarn yalnzlklarna

105

ortak olarak onlar aydnla kavuturmaya almlardr.


Bugn, yaadmz bu ada, hepimizin arld grev de
ite bu!
Dier taraftan Yunanca paracletos szc baka bir ekilde
de evrilebilir: " savunan". Anlamn ncil' de Esinlemeler Kita
b 1 2. Blm 1 0. ayette daha ak biimde okuyabiliriz: "Bun
dan sonra gkte yksek bir sesin yle dediini duydum: "Tan
rmzn kurtar, gc, egemenlii ve Mesih'inin yetkisi imdi
gerekleti. nk kardelerimizin sulaycs, onlar Tanrm
zn nnde gece gndz sulayan, aa atld". Yreinde Tan
ry hissetmeyen, insan da hissedemez. Tanry yadsyanlar, ok
ksa bir sre sonra doaya zarar veren, srekli olarak insanlar
sulayan, insanlardan ikayet eden kiilere dnrler. nk
ancak insanlar sulayarak, doay hrpalayarak Tanry tanma
mann yaratt aykr konumlarnda kendi sylediklerini kendi
kendileri destekleyebilirler: bunlar yapan Tanr iyi olamaz! Bu
onlarn mantk yrtme biimleridir. Kutsal Ruh, Tanrnn Ru
hu sulayc deildir, o insann ve yaradln savunucusudur.
Tanrnn kendisi bizzat insanlarn ve yaratlm olanlarn yann
dadr. Yaradlta Tanr, bizi savunarak kendini gsteriyor ve sa
vunuyor. Tanr bizim iin vardr. Bunu sa'nn kat ettii yolu iz
lediimizde ak bir biimde grrz. lm kapsndan ieri gi
rinceye kadar bizim yanmzda olan ve bizim tarafmz tutan tek
eydir. Bu bilin Paulus iin cokun bir sevin nedeni olmakta
dr: "yleyse buna ne diyelim? Tanr bizden yana ise, kim bize
kar olabilir? ... Tanrnn setiklerini kim sulayacak? Onlar
aklayan Tanrdr. Kim suf karacak? lm, stelik dirilmi
olan Mesih sa, Tanrnn sandadr ve bizim iin araclk et
mektedir. Mesih'in sevgisiiden bizi kim ayrabilir? Sknt m,
elem . mi, zulm m, alk m, plaklk m, tehlike mi, kl
m? ... Eminin ki, ne lm, ne yaam, ne melekler, ne ynetim1 06

ler, ne imdiki ne gelecek zaman, ne gler, ne ykseklik, ne de


rinlik, ne de yaratlm baka herhangi bir ey bizi Rabcimiz
Mesih sa'da olan Tanr sevgisinden ayrmaya yetecektir"(M
8,3 1 -39). 107
Byle bir Tanr bizim iin sevin kaynadr ve bunun iin
onu anar ve kutlarz. Onu tanmak, yeniden kefetmek yaad
mz yzylda byk bir anlam tayor. kinci Dnya Sava'nn
o korkun gnlerini anmaktayz. Hitler'in tm o korkun eylem
leri sonucunda yenilmi olmasndan tr, Avrupa'nn yeniden
zgrlne kavumasndan tr sevinliyiz. Ancak gzmz
den karmamamz gereken gerek u ki, bugn de dnya kor
kun zulmler ve tehlikelerle doludur.Tanr anlaynn alet edi
lerek ve arptlarak kullanlmas da en az 20.yzylda savunu
lan ideolojilerin k noktas olan Tanry yadsmalar kadar
tehlikelidir. Bu ideolojiler ve bu ideolojiler sonrasnda kurulan
totaliter rejimler, dnyay, ite ve dta, ruhlarn derinliklerine
kadar kurak bir le evirdiler. te tam da tarihin bu evresinde
Avrupa'nn ve dnyann sa'da esinlenen Tanrnn varlna,
Kutsal Ruh aracl ile yanmzdan ayrlmayan Tanrya, her za
mankinden daha ok gereksinimi var. Tanrnn dnyada var ol
duuna inanmak, insan kendi kendisini yok etmekten kurtara
cak tek g olarak aramzda olmasn kabul etmek, biz Hristi
yanlarn grevleri arasndadr.
Tanr tektir, lkte tektir: O sonsuz yalnzlk iinde deil
sonsuz sevgi iindedir, Kiinin karlkl ilikilerini kuran bu
sevgidir, her varln ve her yaam biiminin ilk ve balangta
ki zdr. Sevgiden yaam bulan teklik, lenmi teklik ok y
ce bir birliktir. Yap tann, plak gzle grlemeyecek olan
maddesel tekliinden daha ycedir.
B u en yce teklik, kat ve dengeli bir duru anlamnda deil
dir, sevgi anlamndadr. B u gizemin en iyi betimleniini bize
1 07

1 5.yzylda Andrej Rublev armaan etmitir: Teslisi betimleyen


o mehur ikona bize bu gizemli birliktelii anlatr. Sz konusu
ikona Tanrnn kendisinde var olan lmsz gizemi betimleme
mektedir: bunu kim yapmaya cesaret edebilir ki? Bu gizemi ta
rihin bize sunduu bir gzellii betimlemeye alarak yanstr.
Mamre meeliinin yannda adamn brahim Peygamberi zi
yarete gelilerini konu eder (Yar 1 8 , 1 -33) . 1 08 brahim Peygam
ber bu adamlarn sradan adamlar olmadklarn hemen anlad.
Tanr, onlar aracl ile kendisine grnyordu. Rublev 'in iko
nasnda olaydaki gizem korunmu ve farkl boyutlar mkem
mel bir anlatmla yanstlmtr: bir sr olarak kalmas istenmi
ve yle braklmtr. konann sanatsal zenginliinden hareket
ederek bir baka zelliini, Kiilerin gizemini betimleyen olayn
doal evresini irdelemek isterim. Rublev'in tek bir aa olarak
betimledii Marme 'nin Meelii 1 09 yaknlarndayz: bu tek aa
hayat aac olarak betimlenmitir ve bu tek hayat aac, yery
zn yaratan, ayakta durmasnda destek olan, kurtaran ve her
trl yaam biiminin kayna olan o teslisin, B aba, Oul ve
Kutsal Ruh lemesinin verdii sevgiden baka bir ey olamaz.
Bize Yuhanna Kitab 1 . Blm 14. ayeti artran adrl !O ve
brahim'in evi de ikonada betimlenmitir: "Sz beden olup ara
mzda yaad ve adrn bizlerin arasna kurdu" (Yu 1 , 1 4). 1 1 1
Tanr Sznn temel ksm insan bedenine dnm, bu halin
bizzat kendisi de adra ve Tanrnn oturduu barnaa dn
mtr: Tanr bizim snamz ve barnamz olmutur. bra
him ' in bu kiiye verdii "krpe ve besili bir buza" gibi he
diyelerin yerini ikonada kasel l2 almtr: Eukharistia 1 1 3 iareti,
Tanrnn kendi kendisini armaan ettiinin iareti: "sevgi, feda
karlk, kendini feda etme, yaradl izlemekte ve ortaya k
kaynan oluturmaktadr".! 14 Aa, adr, kase: bunlar bize
Tanrnn gizemini anlatyor, onun zne, lenen sevgisine, tes108

lis sevgisine ynelebilme gc veriyor. te bugn kutladmz


Tanr bu Tanrdr. Bize nee ve mutluluk veren Tanr, bu Tanr
dr. O bizim dnyamzn tek gerek umududur. Amin.

109

Hristiyanlarn bar salama sorumluluklar *

Bugn, 6 Haziran gn bize, altm yl nce Avrupa ve onun


zgrl iin savalmas iin verilen tarihi karar hatrlatmak
tadr. Ancak yalnzca gemii anmayacaz. B u hatrlama ayn
zamanda gelecek iin de bir ynlendirme niteliinde olacaktr.
Ama imdi, bir an iin gemie yle bir bakalm. Altm yl n
ce verilen karar, Avrupa'y ve dnyay, insan hor gren, aa
layan insanlk d bir diktatrden kurtarma kararyd. nsanlk
onuru, yeni bir dnya kurmak isteyen bir gcn lgnl onu
cunda ayaklar altna alnm, kullanlm ve kendi amalarna
alet edilmiti. Tanrdan sz ediliyordu ama aslnda Tanr ismi,
mutlak egemenlii elinde bulunduran gcn amalarna alet
edilmi bir etiket gibi kullanlyordu. Tanrnn isteklerinin hi
bir deeri yoktu. nemli olan egemen gcn istek ve iradesiydi.
Bu nedenle insana, Tanrnn sayg duyulmas gereken bir yans
mas olarak deil, i grdrlebilecek bir "insan malzemesi"
olarak baklyordu: aslnda insan, Tanrnn hor grlp yaralan
d iin aalanp yaralanyordu. Saylar bilinemeyecek kadar
ok insan, toplama kamplarnda basit bir malzeme gibi kullanl
dlar. Azmsanmayacak kadar ok sayda gen de sava alanla
rnda topraa dtler: bugn biz burada bu topraa girmi in
sanlar saygyla anmak iin toplandk. Savan her iki tarafnda
*

6 Haziran 2004 gn; Bayeux Katedralinde yaplan anma treninde yaplan


konuma.

110

da arpanlarn u anda Tanrnn merhametine sndklarn bi


liyoruz. Her biri Tanrnn evladdr, her biri tek tek Tanr tara
fndan tannr, onun tarafndan sevilir, isimleriyle bilinirler.
imdi iyi ellerde olduklarn biliyoruz, onlar artk Tanrnn elle
rindeler, merhamet ve balamann hayrl ellerindeler. Bugn,
Tanrnn bu hayr zerinde dnmek, yeniden insan onurunu ve
her insan tekil olarak dnmemize yarayacak bir miras gibidir.
Bize ne kadar yabanc ve sevimsiz gelirse gelsin, her insann
Tanrnn bir grnm olduunu kabul etmeyi renmeliyiz.
Her insana baktmzda, gelecekte yol arkadamz olacan,
baka bir dnyada yeniden karlaacamz bir yol arkadamz
olduunu kabul etmeliyiz. Sonsuz qayatla ilgili, bir gn Tanr ile
yz yze geleceimizi dnerek, gndelik hayatmzda ve ya
ammzn btnnde yeni bir istek, eilim ve yetenek gelitir
meliyiz. Benim kuamda, te dnya ve sonsuz yaam fikri hep
bir kenara atlm, geitirilmi ve hatta kilisenin vaazlarnda bi
le ikinci derecede nem tayan, sradan bir konu olarak alglan
mtr. Gerek inananlar, gerekse Sz' s syleyenler, belki de te
dnya dncesine fazla kaplmann Hristiyanlar bu dnyay
nemsememek, bu dnyann ileriyle ilgilenmemek gibi, bu
dnyann tarihsel ve somut gereklii zerinde fazla durmamak
gibi bir sonucu olabileceinden kayglandlar. Hristiyanlarn bu
dnya dzenini kurma konusunda yarm az ilgileneceklerini,
bu urata gnlsz olacaklarn sandlar. Hristiyanlarn yaa
dklar bu dnyadan te dnyaya kap gitmek gibi bir tutum ta
knmasalard, dnyann daha iyi ve daha insanca yaanlabilecek
bir yer olaca yzyllardan beri syleniyordu. B u durumda, te
dnyay dnmek iin daha ok zamann olduu, imdi dnya
y daha yaanabilir klmak iin daha ok almak gerektii d
nlyordu. Elbette bu ideolojilerle dnya daha yaanabilir ve
daha insanca olmad, tam tersine,sonsuz yaamn bilinci ve so111

rumluluunun altnda imdiki zaman yaayan, yaad


gnlere daha derin ve youn bir anlam katt. Tann bize rahatm
za bakp, verdii yeteneklerimizi kullanmamamz deil tam ter
sine bize bahettii deerli yeteneklerimizi deer retmekte kul
lanmamz syler (Mt 24, 14-30). 1 1 6 Dier taraftan sonsuz yaam
bilinciyle yaayan kii, her eyi ve hemen isteme, her eyi ve he
men tketme agzllnden kurtulur. nk iinde bulundu
u zamann alma zaman olduunu ve byk bayramn zama
nnn daha sonra geleceini bilir. u anda nnde bulunduumuz
bu lm tarlalar bizi lm unutmamaya, imdiki zaman, son
suzluk ufkunu gz ard etmeden iyi yaamaya davet ediyor.
Bu dncelerimizi ok iyi zetleyebilecek anahtar keli
me var: balama, bar, sorumluluk. kinci Dnya Sava'nn
kanl arpmalarndan sonra, yreimizle ve derin kranlar
mzla deerini bildiimiz bir balama dnemi balamtr.
Amerika B irleik Devletleri, bir zamanlarn hasmlarnn kalk
np ayaa kalkabilmeleri ve yeniden doup yaayabilmeleri iin,
geni ve kapsaml bir yardm programn uygulamaya koydular.
ngiltere ve Fransa, kinci Dnya Sava srasnda dmanlar
olan lkeleri, baladlar ve el sktlar. Charles De Gaulle, bu
nun anlamn yle aklad: bir dnem dman olarak kalmak
bizim zorunluluumuz idiyse, imdi dost olmak bizim sevinci
mizdir. Avrupa'da, zellikle de Atlantik tesi ittifakla gerek
letirilen ve dnya tarihi iin nemli kararlardan biri olarak bu
balama sreci, Hristiyanlk inancnn ruhunun znden do
mutur. Yalnzca affetme, balama bar yaratabilir, koullan
iyiletirecek olan iddet deil adalettir. inde bulunduumuz
ada, yaanlan anlamazlklarn zmlenmesinde geerlilii
olan siyasal tavrn ana ilkesi, lt bu olmaldr. branilere
Mektup'da Kurtarc sa'nn kanndan cokuyla sz ederken,
baka bir lk daha ykselmektedir, Habil' in aktlm kann1 12

dan daha da farkl olan (b 1 2,4). 1 1 7 Bu misillime yapan, intika


ma aran bir lk deildir, bu balamaya ardr. Efeslile
re yazlan mektupta da ayn gereklikten sz edilir: bizim bar
mz Kurtarcmzdr. lmyle birlikte o ayrmclk, kin ve
dmanlk duvarn ykmtr. Akan kanyla, yani lme ve kay
bna kadar giden sevgisiyle, lm deneyimi srasnda bile, yan
banda ve ok uzanda olanlara tek bir eyi anlatmaya al
yordu (Ef 2, 14-22). 1 1 8 Gstermeye altmz Tanr budur, bi
ze rehber olmas gereken insan grnts de budur. Kurtarcnn
bar Hristiyanlk snrlarn aar ve gerek yakndakiler iin ge
rekse uzaktakiler iin geerliliini korur. Gerek kk, gerekse
byk eyler kar davran zelliimiz onun tutumuna dayan
mal ve onun izini srmelidir.
Bylece dnce silsilemizin son anahtar kelimesine geliyo
rum: "sorumluluk" kavramna. Birinci Dnya Sava 'ndan ba
layarak ve kinci Dnya Sava deneyiminden sonra gittike
glenen bir lk ykseldi : "Bir daha asla sava olmasn!". Ne
yazk ki yaanlan gerek bu istekten olduka farkl bir grnt
sergiliyor: 1 945 'i izleyen yllarda dnyann farkl corafyalarn
da son derece kanl felaketler yaand. Bir kez daha hakszlk ve
ktln, sakland yerden ban kaldrmasndan ve ne yazk
ki zaman zaman askeri gleri de araya koyarak, hakszlk ve
ktle kar bar ve adaleti savunmann gerekli olacandan
kayg duymalyz. O halde umudumuz ne olmaldr? Ne yapma
lyz? 20. Yzyln totaliter ideolojileri bize hakszln olmad
zgr bir dnyann yeniden ina edilmesini vaat etmilerdi ama
bu hedefi gerekletirebilmek iin ileri srdkleri iddialar ma
sum insanlarn kymyla, ekatomb'lal l9 sonuland. Ancak bu
topik ryalar Hristiyanlarn vicdanlarna iledi, izini brakacak
biimde derinden etkiledi ve yer etti. nsanlar yaadklar tarih
sel dnemde ve o tarih iin bir umut beklentisi ve istei iindey113

ken, Kurtarcnn yeniden yeryzne dnmesinin beklentisi, ta


rih d bir zamandaki kurtulu umuduna gnderme yapmakta
dr. Yeni Ahitteki "Tanrnn Krall" teriminden hareket ede
rek, "Tanr" kavramn bir kenara atmak ve hem Hristiyanlar
hem de Hristiyan olmayanlar ayn biimde kucaklayan yeni bir
topyay betimlemek iin "krallk" kavramndan sz etmek ter
cih edilir oldu: "krall", yani daha iyi bir dnyay yaarken, ta
rih srerken kurmak gereklidir. Oysa ki inancmzdan yararl
hibir ey kartlmyor ve bu "krallk" kurmann reeteleri,
ideolojilerin yanl anlamalarna meydan brakacak kadar da be
lirsiz. Ancak ideolojiler ve tbpyalar, insanlar yanla ynelte
bilecek yalanc hayaletlerdir. Bir kez daha kendi kendimize sor
malyz: "bize ne vaat edilmiti?", "ne yapmamz gerekir?". H
ristiyanln bu sorulara verdii yant aamaldr. ncelikle
insanlar tarafndan ina edilen deil Tanr tarafndan armaan
olarak verilen gklerin vaat edilmi Kuds ' vardr. Bu hikaye
nin tesinde, insan zgrlnn bir kez daha kt amalarla
kullanldndan, ktln bir kez daha tm dnyaya egemen
olmaya altndan sz eden o eski kehanetten dem vurulur.
Yuhanna'nn Esinlemeleri bu sonu korkun grntler izerek
ayrntlaryla anlatr. Bu karanlk grntlerin arasndan bt
nn dier yars da grlebilmektedir ve o taraf da ok nemli
dir: Tanr kty de seilebilecek kadar zgrlklere izin veri
yorsa (bu tezde dorulanan eyler, her seferinde farkl farkl da
olsa oktur), O, dnyann ellerinin arasndan kayp gitmesine
hibir zaman izin vermeyecektir. Evet, Esinlemelerde ykmdan
sz edilir ama bu snrl bir yer tutar, gelecekte yaanlacak bu
kt kader, kitabn belirli bir yzdesini rnein te biri kadar
bir yer kaplar.
Dnya, her ne kadar geliebilecei bir zemin bulsa da kt
le deil, Tanrya aittir. Bu kesin olarak bilinen temel bir do114

rudur ve kyamet grntlerinin yer ald kitapta ok nemli ve


kesin bir sonuca ulam yargdr. Nitekim, Esinlemelerin anlat
t, gelecekte gerekleecek o korkun eyler, zaten nceden
bilinmektedir; onlar dnyaya tmyle egemen olmay baara
mayacaklardr ve dnyay yakp ykamayacaklardr: ilettii me
sajn z budur. 1 20
Son olarak, gelecee ynelik olarak sorduumuz sorularn
Hristiyan inanc erevesinde verilecek yantta, nc aama
nn ad Ethos'dur, yani sorumluluktur. zgrlklerde yoksun
bir dnya olmas pahasna da olsa sonunda daha iyi ve doru bir
dnya ina etme konusuna odaklanan, tarihsel ilerleyerek geli
me anlaynn byl bir ekicilii deildir bu. Tanr dnyaya
destek olmaktadr. Bu desteini znde bizim zgrlklerimize
dayanarak vermektedir. Bu zgrlk iyiye ynelik ve ktnn
zgrlne kar durabilen bir zgrlk kullanm olmaldr.
nan daha iyi bir dnya yaratmaz. Ancak, ktlk denizine kar
durabilecek set, mevzi ve siperleri oluturacak tm etik g
leri uyarr ve birletirir. nan, ktle ynelerek zgrl
mz arpk bir biimde kullanma giriimlerine kar iyilii se
me zgrlmz uyandrr ve glendirir. Jkinci Dnya Sava
'nda topraa verdiimiz insanlarn mezarlarndan bizlere, iyi
gleri daha da gl klma sorumluluu mesaj kmaktadr: bu
almak iin yaplan bir davettir, bu, destek noktas, merkezi
Tanr olan btnlemi, birlemi bir dnyay oluturan tm o
gerein ve deerlerin domas ve glenmesi iin yaamak ve
bunun iin gerekirse ac ekmek iin bir davettir. Tanr, brahim
Peygambere en az on doru adam bulabilirse Sodom ehrini yok
etmeme sz vermiti (Yar 1 8,32). 1 2 1 O halde, bir ehrin yklp
yok olmamas iin, o adamlarn saysnn onun altna dmeme
sine almalyz.
115

Balanma ltfu*

kinci Dnya Sava 'nda kaybettiimiz llerimizin aziz ha


tralar nnde diz kyoruz. Sava denilen o kanl kymda
umutlar ve gelecekleri yklan genlerimizi dnyoruz. Ve
biz Almanlar olarak, onlarn gelecekle ilgili ideallerinin ve Dev
lete kar olan ilikilerinde gsterdikleri drstlk ve gvenin,
haksz ve adaletsiz bir rejimin ellerinde alet olmas daha da ok
zyor, yreklerimize iliyor.
Ancak, yalnzca Tanrnn grebildii vicdanlara sahip bu
genlerin onurlar lekelenmemitir. Onlarn her biri, srdrdk
leri yaamla ve lmleriyle tek balarna Tanrnn nndedirler;
her biri, btn llerimiz gibi, balayc iyilii ile saknp gz
leyen, bildiimiz o Tanrnn nndeler. dnyalarnda yaa
dklar korkun i hesaplamalar, kuku ve sorulara karn onlar
yalnzca grevlerini yaptlar. Ama imdi onlar da bize bakyor
ve soruyorlar: "Ya siz? Sizler, ocuklarnz savaa gitmesin di
ye ne yapardnz? Dnyann bir kez daha yalan, iddet ve nefret
le yklp yok olmamas iin ne yapardnz?
Eer bu bir ac ve bir vicdan muhasebesi an olmasnn yan
sra bir de minnettarlk anysa, bunun nedeni, bu mezarlar ze
rinden bir balanmann domu olmasdr. 1 22 Bir zamanlar
birbirleri ile dman olanlar imdi el ele tutuarak ayn yolda
*

5 Haziran 2004 tarihinde, Almanya'nn Caen kentindeki La Cambe mezar


lnda yaplan konuma.

1 16

yryen dostlar oldular. Her ne kadar gemi bir olayn bak


asyla bakyor olsak da, llerimizin gsterdikleri fedakarlk
lar boa gitmemitir. Birinci Dnya Sava'ndan sonra birbiriy
le savaan lkeler arasnda, zellikle de Franszlar ile Almanlar
arasnda hn, kin ve dmanlk kalmt. Bu nefret ruhlar zehir
liyordu. Versailles Anlamas l23, bilinli olarak Almanya'y
aalamak istiyordu. Anlama ok yksek sava tazminatlar
yklenmiti. Bylece stlenilen ykler, insanlar oradan oraya
savurdu ve u ideolojilere ve diktatrle kaplar ardna kadar
alm oldu. Almanya'y zgrlne, kaybedilen onuruna ve
itibarna, eski byklne kavuturmak safsatas yanda buldu
ve bu amala toplumda ayn amaca doru yryen insanlarn sa
ys artt. Ancak "gze gz, die di" ilkesinin bar getireme
yeceini hep birlikte grdk. Tanrya krler olsun ki, kinci
Dnya Sava'ndan sonra ayn eyler yinelenmedi. Marshall
Plan ile Amerikallar biz Almanlara yaptklar byk yardm
larla, zgrlk ve refah salayarak lkemizi yeniden kurabilme
frsat verdiler. Smrgecilik dneminin sona ermesiyle kurulan
yeni dnya dzeninde ve Bat ile Dou arasnda iddetli anla
mazlklarn yaand bu dnemde, hemen, yalnzca birlemi
bir Avrupa 'nn gelecekte dnya tarihinde sz hakk olabilecei
bilinci olgunlamt. Ktamz parampara eden ulusalc ideolo
jilerin, yerini yeni bir dayanmaya brakmas iin ortadan kalk
malarnn gereklilii anlalmt. Fransa ve Almanya arasnda,
arkalarnda yalnzca kanl izler brakm olan ve yzyllarca s
ren anlamazlklardan sonra, bu gerein uygulanma gereklilii
anlalmt. Tanrya krler olsun ki, Fransa ile Almanya ara
snda git gide daha da pekien bir dostluk, 20.yzyln ikinci ya
rsndan sonra, zellikle de 50 '1i yllarn balarnda, birlemenin
ilk ekirdeini oluturdu ve bu ekirdei evreleyen daireler git
tike daha darya doru bymeye balad . Bugn , bize o bir
1 17

zamanlarn lme yazgl anlamazlklarn anmsatan bu me


zarlarn banda, dost olarak ve birbirini balam insanlar ola
rak duruyoruz.
imdi gemie dnp, aama aama gelien bu balama ve
dayanma srecine baktmzda, bunun, biimsel olarak yeni
dnya dzeninin gerektirdii ve olanakl kld, akla dayal bir
sre olduunu gryoruz. Ancak bundan, akln kendiliinden
birletirici bir biimde alglad ve bu ekilde gelitii anlam
kmamal. Tarih, bize sk sk akla ve manta aykr davranld
n gstermektedir. Balama siyaseti srecinin yaama gei
rilmesi, ok sayda siyasetinin eseridir: Adenauer, Schumann,
De Gasperi, De Gaulle'nin isimlerini anmalyz. Onlar zeki ve
tarafsz insanlard ve salkl bir siyaset gerekliine sahiptiler:
bu gereklik, bu insanlarn akln Etlos'u, arnm ve durulua
ermi bir akln Ethos' u olarak tanmladklar ey, kklerini H
ristiyanlk Ethos' unun toprana salmt. Siyasetin saf bir prag
matizm olmadn, ahliiki bir olay olmas gerektiini biliyorlar
d: siyasetin taraflarndan biri adalet ve adaletin yannda bar
tr. Siyasal dzen ve g, kaynan hakkn temel ilkelerinde
bulmaldrlar. Eer politika zn, gcn ahliiki temellere da
yanm halinden ve kayna haklar ilkesi olan bir dzenden
oluturuyorsa, o halde bu politikann dayanak noktas temel etik
ltlerdir diyebiliriz. O halde, adaletin temel ltleri nerede
oluup gelimektedir? Onlar nerede aramal ve nerede bulmal
yz? Bu insanlar iin, adaletin temel dayanak noktasnn, tm
alar boyunca geerliliini korumu olan On Emirde yazl
olanlarn olduu ok aktr; onlar bu emirleri, Hristiyanln
verdii mesajlar altnda bir kez daha okumular, bu konu
zerinde derinlemesine dnmler ve yeniden yorumlamlar
dr. Hristiyan inancnn, Avrupa'nn yaamasndaki tarihsel ro
l tartma gtrmez bir gerektir. Yalnzca Avrupa'nn douu
1 18

deil, ayn zamanda Yunan-Roma Uygarlnn yklmasndan


ve barbar akmlar dneminden sonra yaamasnda da Hristi
yanlk inancnn byk pay vardr. Ayn ekilde, kinci Dnya
Sava'ndan sonra Avrupa'nn yeniden douu da kaynan H
ristiyanlkta ve Tanrya kar olan sorumluluunda bulur: Naziz
min yklmasndan sonra kabul edilen Alman Anayasamzda da
ok net bir biimde yazl olduu gibi, haklara dayal Devletin
znn ve temelinin bu olduunu biliyoruz. Bugn, haklar ve
adalet konusunda kale gibi gl, farkl kltrlerden gelen fark
l kiiler iin ortak bir Avrupa ina etmek isteyen kimse, Tanr
ile ilgili hibir eyi tanmayan, belirli bir kltre dayanmayan
ama tm kltrleri kendi adalet metresi ile lmeye kalkan so
yut bir akla dayanmay dnmemelidir. O halde hangi adalet
metresini kullanmaldr? Bylesine soyut bir akl hangi zgrl
gvence altna alabilir neleri reddedebilir? Bugn hala Tanr
karsnda duyulan sorumluluk, yce deerlere dayanmak, H
ristiyan inanc gerei, herkes iin ortak olduu iin Hristiyan
lk inancna zg aklamalarnn tesinde yer alan her trl de
er, ekonomik bir cephe olmaktan ok teye geebilecek bir
Avrupa'nn inas iin vazgeilemeyecek glerdir: yalnz ken
disi iin deil, tm insanlk iin geerli olabilecek bir haklar
topluluu, bir haklar kalesi bu glerle kurulabilir.
La Cambe'de yatan ller, Tanrnn huzurunda bar iinde
ler ama bize sormaya devam ediyorlar: "Sizler, bar iin ne ya
pyorsunuz?". Haklara kaynaklk eden ilkeleri yitirebilecek ve
ait olduu kklerden bizi skp atabilecek bir Devlete kar dur
mamz iin bizi beki tayin ediyorlar. kinci Dnya Sava'nn
yaatt aclar ve yaanan ktlklerin ans ile Tanrya kr
ler olsun ki Avrupa'da gereklemi olan balama:n anl
gemiinin ans, bize Avrupa'y ve dnyay iyiletirecek gle
rin nerede olduunu gstermektedir. Yalnzca Tanry dnyam119

za sokabilirsek, yalnzca bunu yapabilsek, yeryz daha aydn


lk ve dnya daha insancl olabilir.

120

NOTLAR

1 Svolta per 1 'Europa (Avrupa'nn dnm noktas), San Pa


olo, Cinisello, 1992.

2 Heredot, Tarih I, 4, Torino 1 996,63


3 Avrupa'nn oluumuna, gerek corafi gerekse, deerler an

lamnda geni ve keskin bir bak iin bkz. P.Brown.


4 Snr yolu, patika, snr izgisi anlamnda Latince szck.
Burada Akdeniz, ayrm izgisi olarak su yolu kastedilmektedir
(.N.)
5 Fransa kastedilmektedir (.N.)
6 Bkz.H Gollwitzer, Europa, F.Prinz.

7 Bkn. Gollwitzer, a.g.e., s:826.


8 Burada genel olarak tm slam dinini kabul etmi devletle

rin B izans' a ynelik olarak 7 .yzyldan itibaren balayan akn


ve fetihleri kastedilmektedir. Bununla birlikte talyanca'da yay
gn olarak kullanlan "Trkler"ile ilgili terimler nedeniyle, bu
aknlarn, Trk Devletlerinin ve Beyliklerinin, daha 5 . yzylda
Hun Trkleri ile balayan aknlarn da ieriyor olabileceini d
ndrmektedir. (.N.)
9 Rahiplik kurumu ile ilgili zengin bir okuma nerisi olarak
H.Fisher ve F.Prinz'i neririm.
1 0 Endro Von vanka, 1990 ylnda "Plato Christianus, Kili
senin Pederleri 'ne anlaynda Platon eletirisine giri" isimli ki
tabn yazar teologdur. (.N.)
121

1 1 Tevrat, Yaratl Kitab 1 4.Blm 1 8.ayet: Yce Tanrnn


kahini olan alem Kral Melkisedek ekmek ve arap getirdi.
(.N.)
12 E.Von Ivanka, 1 968.

13 Hristiyanlk inannda ruhlarn rehberi olan kiiye veri


len ad. sa Peygamber yi oban olarak anlr. (.N.)
14 Aziz Gelasius I , 492-496 tarihleri arasnda papaplk yap

t. Dnya deerlerinin ruhani deerlere uymas gerektiini ileri


srd ve Roma Kilisesi'nin stnln savundu. stanbul Patrii
ne, metropolit rtbesine kar kt. Papaz snfna sk bir disip
lin getirdi. zellikle Gelasius Kararnamesi ile tannd. Kutsal
Kitap 'n ana metinleri ile pheli metinleri birbirinden ayran bu
kararnamenin Damaius tarafndan kartld sylenir. (.N.)
1 5 Okuma metinleri ve belgeler iin Bkz. U.Duchrow. Konu

ile ilgili geni bilgi ayrca H.Rahner, 1 97 9 iindedir. Stephan


Horu bana, Byk Lui'nin bir metnini salad. Bu metinde, Pa
pann 22 Mays 45 2 tarihinde mparatora yazd mektup bulun
maktadr ve Kalkedon'a 28 Emirin reddedildii yazlmaktadr.
Bu metnin ieriinde, Konstantinopolis'in, Roma'nn yan sra,
mparatorluk merkezi olarak ncelikli konumu vurgulanmakta
dr. "Habeat sicut optamus Constantinopolitana civitas gloriam
suam, et protegente Dei dextera diutumo clementiae vestrae fru
atur imperio, alia tamen ratio est rerum saecularium alia divina
rum, nec praeter illam petram quam Dominus in fundamento po
suit stabilis erit ulla constructio" (Kostantinopolis yurttalarnn
bir soyluluu var ve Tanr uzun sredir ltfu ile sizin imparator
luunuzu desteklemektedir.bununla birlikte, gerek dnya ile il
gili gerekse Tanrya kar grevleriniz vardr.mparatorluun te
mellerini glendirmek ve istikrar salamaktr). Bu sorun hak
knda ayrca bkz.A.Michel. Yine ayn ciltte, Thomas O.Mar1 22

tin 'in Kalkedon'a 28 Emir hakkndaki katks da bulunmaktadr.


1 6 Fransa'da 75 4-978, Almanya'da 754-9 1 l , talya'da ara

lkl olarak 774-90 1 arasnda hkm sren slalenin hkmran


l anlatlmaktadr. Slaleye Charlemagne 'ye atfen Karo
lenj ' ler ya da Karlovenj'ler denilmektedir. Karolenj mparator
luu, Charlemagne zamannda (M.S. 742-8 10) en parlak dne
mine ulat. ldnde btn Avrupa, Kuzey Denizi 'nden Ak
deniz 'e, Atlas Okyanusu'ndan Elbe-Saale-Tuna hattna, tal
ya'da Benevento 'ya ve spanya'da Ebra rmana kadar tek
kralln ynetimi altnda birlemiti. Daha sonra aile arasnda
topraklar paylald ve ayr ayr krallklara blnd. k d
nemi olan bu dnemden sonra aile, bu krallklar yneten eit
li kollarn ortadan kalkmasyla son buldu. (.N.)
1 7 Dou Roma mparatorluu. Romallar, douda sahip ol
duklar topraklar, Germenlerin, slavlarn ve Perslerin saldrla
rndan korumak amacyla bir askeri ve siyasi merkez kurdular.
Constantinus, eski Bizantion 'un yerine, kendi adna verdii eh
ri, Kostantinopolis 'i ite bu amala kurdu. Bununla birlikte, Ro
ma mparatorluunun 395 tarihinde yklmasndan sonra Roma
mparatorluundan ayrlarak bamsz bir imparatorluk haline
geldi. (.N.)
1 8 O.Hiltbrunner, 1 95 0, s : 1 02.

1 9 Yazara zg bir tanmlama olarak, orijinaline uygun ola


rak evrilmitir. Kral kavramnn kapsam belirsizdir. Bu ad ok
zaman tek bana ve az ok etken otoriteyle uyruklarn yneten
hkmdar ifade eder. Genellikle mrnn sonuna kadar en
yksek devlet otoritesini, btn devlet bakan yetkilerini, seim
ya da veraset yoluyla elinde bulunduran ya da bulundurma yet
kisine sahip kimseye kral denmektedir. mparator ise, eitli
milletlerden meydana gelen byk bir devleti yneten kimsedir.
mparatorluk, farkl din, rk ve uluslardan insanlarn bir arada
1 23

yaad topluluu anlatmaktadr. Osmanl, Pax Ottomana er


. evesinde, farkl insan topluluklarnn bar iinde bir arada ya
ad bir ynetim biimi olmas nedeniyle, mparatorluk tan
mna daha uymaktadr. (.N.)
20

Protestanlk. Hristiyan dininde geni kapsaml bir reform


hareketidir. Bu harekete Rnesans 'n getirdii ulusallk bilinci
de etken olmutur. Bu yzden Protestan Kiliseleri bamsz ve
ulusaldr, Katolik Kiliseleri gibi Papann yetkesine bal ve
uluslar arars nitelikte deildir. Kuramsal adan birok Katolik
dogmalarn yadsmtr. rnein, Tanr bann karlksz ol
duu.gnah kartmann zorunlu olmad, bir Hristiyan' n so
rularnn karln papadan deil en yksek yetke olarak kutsal
kitaptan alabilir,Hristiyanlarn Tanrya ulamak iin kilise g
revlilerine gereksinimleri yoktur, papazlar evlenebilir gibi yeni
ve akln szgecinden gemi reformcu yanlar vardr. (.N.)
21 Almanya ve skandinav lkelerinde Luther'ci, ngilte

re'de Anglikan, Fransa ve svire'de Calvin' ci, skoya'da Pres


biteryen kiliseler Protestanlktan krlmalar anlatr. Hepsi Pro
testan' dr ancak aralarnda gr ve reti ayrlklar vardr. Bu
ayrlklar, ibadet yntemlerinden ba ve kurtuluun nitelii gi
bi temel dogmalara kadar eitli alanlarda belirmektedir. (.N.)
22 Roma mparatorluu'nun bakenti Roma, dili Latince'dir
,

ve Hristiyanlk mezhebi olarak Katoliklii semilerdir. Hristiyanlk Papann dinsel bakanln kabul eden bir anlaytadr.
Tarihi olarak Bat Roma mparatorluu bu nedenle Latin-Kato
lik olarak adlandrlr. Hristiyanln birliinin salanmas ve
Kutsal mparatorluun kurulmas iin Papay ba Hristiyan y
netici saymak gerekir dncesine kar kan kimi din grevli
lerinin Kiliseden ayrlmas sonucunda Hristiyanlkta mezhepi
lik balamtr. 16. Yzylda Roma kilisesini protesto eden Al
man papaz Martin Luther'in reformuyla oluan mezhebe Protes124

tanlk ad verilmitir. Almanya'da gelimeye balad ve o ta


rihlerde Almanya topraklarnda Germen mparatorluu hkm
srd iin Germen- Protestan olarak adlandrlr. Hristiyanl
n nc mezhebi ise Ortodoksluktur. M.S . 1 054 ylnda Ro
ma'dan ayrlan, onu tanmayan Bizans ve ona bal Dou Kili
seleri Ortodoks'tur. Kiliselerin dini lideri Patriktir. Bu toprak
larda gelien kltr Yunan kltr, dil Yunanca olduu iin Bi
zans- Ortodoks, Yunan-Bizans ya da Yunan-Ortodoks olarak
adlandrlrlar. (.N.)
23 Siyaset szc olarak laiklik, dnya ilerini dinden ayr

ma olarak tanmlanan laiklik, derebeylik dzeninin teokratik


devlet anlayna kar bir burjuva tepkisidir. Metnin daha ileri
blmlerinde sektiler ve seklerizmle birlikte de kullanlacaktr.
Toplumbilimsel bir terim olarak seklerlik,dnyallatrma, din
den bamszlatrp laikletirmeyi dile getirir.Felsefi anlamda,
dnyaclk ad da verilen kavram, metafizii bir yana brakarak
dnyayla uramay yeleyen, olguculuk akmnn getirdii bir
eilimdir. te dnyadaki yaam dlemek yerine dnyadaki
yaam dzenlemek gerektiini ileri srer .(.N.)
24 A.J. Toynbee, 1 95 8, s:3 70; J.Holdt, 1 997 , s:53.

25 O. Spengler, Mnih 1 927 . leri srd tez erevesinde


yaplan tartmalar iin bkz. Holdt iinde s: 1 3 - 1 7. Spengler'in
tezine kar k, zellikle iki dnya sava yllar arasndaki
dnemde, ahlak felsefesi almalarnn vazgeilmez konusu ol
du. Bunun iin bkz. Steinbchel, 1 938 ve 1 947.
26 E. Chargaff'n u cmlesine de gnderme yaplmas zo

runlu hale gelir: "herkesin aslan kesildii ve istedii her eyi ya


pabildii yer, rnein serbest piyasa/pazarda, toplum kan revan
iinde kalm cesetler toplumuna dner" , E. Chargaff, Stuttgart,
1 955, s: 1 68.

1 25

27 Tevrat 'n k Blfnnde yazl olan v e Te.vrat'n temel


ilkelerini oluturan, Tanrnn Musevilere gnderdiine inanlan
on buyruk. Bu buyruklarn iki ta levha zerine tanrnn parma
yla yazldna inanlr. Bu on emir unlardr:
1 . Benden baka hibirTanr 'ya tapmayacaksn.
2. Put yapmayacaksn.
3. Tanr adn gereks iz yere kullanmayacaksn.
4. Cumartesi gnn kutsal sayacaksn ve hibir i grneyeceksin.
5. Ana-Babana sayg gstereceksin.
6. ldrneyeceksin.
7. Zina etmeyeceksin.
8. almayacaksn.
9. Yalan sylemeyeceksin.
1 0. Komunun evine, karsna, klesine, cariyesine, malna
gz koymayacaksn.
28 Kapal say, kapal, kuatlm yer, konum anlamnda La
tince deyi. Hukukta ayni haklarda kapal adet ilkesini ifade
eder. Buna gre ayni haklar kanunda teker teker saylmtr ve
taraflar kendi iradeleriyle, kanunda yazl ayni haklardan baka
'
yeni bir ayni hak tipi yaratamazlar. (.N)
29

Ya Tanr ya doa, Tanr ya da doa anlamna gelen Latin

ce deyi. (.N.)
30 Muhafz, koruyucu anlamnda Latince szck (.N.).
3 1 Hristiyanlarn kutsal kitab. Yeni szleme (ahd) anla
mndadr. Eski ahit ise Yahudi dininin kutsal kitabna verilen
addr. Ahit szc ile Tanr ile yaplan szlemeyi gnderne
yaplmaktadr. Bu szleme gerei Tanrnn buyruklarn yerine
getirecek olan srail oullarna Tann Filisti n ' i verecektir. Ancak
Yahudiler, Eski Ahitle Tanrya verdikleri szleri yerine getirne-

126

dikleri iin vatanlarndan srlerek cezalandrlmlardr. Ne var


ki Tanr onlara acm ve Yeni Ahitle yeni bir anlama nermi
tir. Bu yeni szlemeye uyarlarsa Filistin onlara tekrar verile
cektir. (.N.)
32 Kurtarc anlamnda Latince szck. (.N.)
33 Szlk anlamyla yol demek olan Tao, topyekun dzenin
dile getiriliidir. Taoculuun kurucusu Lao-Tse'dir. Evren bu il
keyle var olmutur ve bu ilkeyle gelimektedir. Evrende bir d
zen vardr, ad Tao'dur. Ancak bu dozen Taoculua gore bir ger
ekler dzeni deil, bir dler dzenidir.
34 Sanskrite' de hukuk ve varlk anlamlarn dile getiren te

rim. (.N.)
35 zdeki ve tanrsz bir Hint inan yaps. in, Japonya,
Tibet etkin olan bir inantr. Yaratlmam ve yok olmayacak bir
ilk zdek vardr. Bu ilk zdek, mekanik bir yasayla evreni ve ev
rensel olan her eyi oluturmutur. Her ey doar, yaar ve lr,
dier bir deyile evren evrimseldir ve sonsuzca gelimektedir.
(.N.)
36 Sanskrite acdan kama anlamna gelen bir szck. Hint
Budizm 'inde acdan arnm ruhu anlatan bir terimdir. (.N.)
3 7 Yahudi peygamberi Yakup 'un lakabdr. Yahudiler bun

dan tr srail oullar adyla anlrlar. Szck olarak branici


de tanrya kar savaan,onunla green anlamndadr. (.N.)
38 Yaratl Kitab .Blm 6. ve . ayetler: "Kim insan ka
7
9
n dkerse, kendi kan da insan tarafndan dklecektir. nk
Tanr insan kendi suretinde yaratt. Verimli olu, oaln. Yer
yznde reyin artn." 8. ayet: Tanr Nuh'a ve oullarna yle
dedi: 9- 10.ayetler: "Sizinle ve gelecek kuaklarnzla, sizinle
birlikte btn canllarla-kular, evcil ve yabanl hayvanlar, ge
miden kan btn hayvanlarla-anlamam srdrmek istiyo127

rum. 1 1 . ayet: Sizinle anlamam srdreceim:Bir daha tufanla


btn canllar yok olmayacak. Yeryzn yok eden tufan bir da
ha olmayacak." (.N.)
3 9 Tevrat, Danyal (Daniel) kitab 2. blm 44. ayet: Bu kral

lar dneminde Gklerin Tanrs hi yklmayacak, baka halkn


eline gemeyecek bir krallk kuracaktr. Bu krallk nceki kral
lklar ezip yok edecek, kendisiyle sonsuza dek srecek. (.N.)
40 Tevrat, Danyal Kitab 2.Blm 34. ayet: Sen bakyorsun
ki, bir ta insan eli demeden kesilip heykelin demirden, kilden
ayaklarna arparak onlar parampara etti. (.N.)
4 1 M.. 1 67 ylnda Suriye Kral Aniokhos IV Epiphanes,

Musevilerin din zgrln ortadan kaldrarak Yahudileri Yu


nanlatrmak istedi. Bunun zerine Asman ailesinden gelen ha
ham Mattatias, gerek Kuds 'te yaayanlar gerekse, Anadolu,
Msr, ran, Suriye topraklarnda yaayan Musevi gruplar krala
kar ayaklanmaya zorlad. Bu ayaklanmalar Mattatias ve 5 o
lu tarafndan ynetilmitir.Yahudilere kumanda etmi olan oul
larna kilise yazarlarnn verdigi ad Makkabi'dir. Balangta
basit birer askeri nderken daha sonra bapapaz, daha sonra da
ilerde kral unvan alacak olan Asmoni 'ler, hanedannn kurucular oldular. (.N.)
42 Eski Ahittin yazld bugnk Filistin topraklarnn ie

risinde kalan Kumran Vadisinde, Lut Gl'nn kuzey batsnda


ve Yehu ehri'nin 12 km gneyindeki bir maarada 1 947 yln
da, eski brani'ce dilinde yazlm el yazmalar bulunmutur.
Tevrat'n ieriini de oluturan bu el yazmas mektuplar, gerek
tarih, gerekse dinler tarihi asndan ok nemli edebi eser ola
rak kabul edilmektedir. (.N.)
43 kinci Yahudi ayaklanmasnn (M.S. 1 32- 1 35) ba Si
mon'un lakab.Yldzn olu anlamna gelen lakabnn Mesihlik1 28

le ilgili bir anlam vardr. B ar-Kokheba Kuds ' ele geirdikten

sonra, mparator Hadrianus 'un Bretagna'dan ard Julius

Severus, Yahudi direniini yava yava krd. Bar-Kokheba im

diki Bitter kalesine kapatld ve orada ld.

(.N.)

44 Antrosofi, Macar teolog Rudolf Steiner'in gelitirdii bir

kuramdr. Bu kurama gre yeryz ve insan srekli evrim gei

ren, reinkamasyondan geen tanrsal bir grngdr. Dnya

Tanr tarafndan var edildiinden bu yana 5 evre geirmitir.


6.Evre 3000'li yllarn sonunda balayacaktr. u anda yery

znde var olan Ari 7 rk ve devlet vardr. A.B .D.de fsyonu ger
eklemekte ve u anda bilemediimiz yeni bir rkn tohumlar

atlmaktadr. Dnya iklim, bitki rts ve hayvan tr olarak da


evrim geirecektir. rnein Avrupa'nn gneyi lleecek ve

Avrupa, douya doru g edecektir. Bu g sonucunda Avru


pa arlkla sar rktan oluan bir kta haline gelecektir.

(.N.)

45 Musevi inancnda ahat, Cuma gn gn batmndan Cu

martesi gn gtinbatmna kadar geen sredir. Bu sre dinlen


me ve ibadete ayrlmtr. Hristiyan inancnda da Tanrnn dn

yay 6 gnde yaratt ve 7 .gnde dinlendiine, dolays ile cu

m artesi gnnn Tanrnn gn olduuna inanlr. Bu gnde a


llmaz ve 6 gn iinde yaplanlar deerlendirilerek mutlu olu

nur. Hristiyanlk inancna gre, sa Peygamberin ahat gnn

den nceki gn armha gerilmi ve sekiz gn sonra dirilerek


dnyaya geri gelmitir. Bu nedenle, Hristiyanlar, Cuma gnn

den sonraki sekizinci gn olan Pazar gnn, yeniden dnyaya

gelmenin gn olarak, dualarla ve kranlarla ibadet ederek ge

irirler.

(.N.)

46 B urada kyamet olarak yer alan szck, Yunanca akla

ma, vahiy, esin anlamna gelen apocaliptus szcnden tre

mi kelimenin yerine kullanlmtr. ncil 'in son blmn olu

turan Yohanna 'nn Esinlemesi, kyamet gnnden sz etmekte1 29

dir. Metin, M.S. ilk yzylda olduka yaygn ve sembolizm y


nnden zengin bir yazn tr olan apokaliptik trde yazlmtr.
Bu yazn tr, Tanrnn insanlk tarihindeki amacn aklamay
hedef edinir. Tanrnn tek egemen olduu, iyi ve mkemmel
amacn gerekletirmek iin sonunda dnya tarihini doast
olaylarla etkileyecei gr, apokaliptik grn arlk nokta
sn oluturur.Tanrnn kartlar, simgesel olarak ou kez kar
mza canavarlar biiminde kan ktln eitli gleridir.
Grnen, konuan melekler, kyasya dven byk gler
vardr. Sonunda Tanrya inanp zulm grm olanlarn c al
nr. Yuhanna ncil'in Esinlemeler blmnde yazlanlarn,
sa'nn esinlemeleri olduunu, Tanrnn yakn zamanda olmas
gereken olaylar, kullarna gstermesi iin sa'ya bu esini verdi
ini zellikle belirtmitir. (.N.)
47 Tevrat'tan Danyal Kitab /.Blm 4.ayet: Birinci yaratk
aslana benziyordu, kartal kanatlar vard. Ben bakarken kanatla
r kopartld, yaratk yerden kaldrld, insan gibi ayaklar zeri
ne durduruldu. Ona bir insan yrei verildi. (.N.)
48 Hemen hemen btn dinler ve inanlarda, evrenin bitimi

ne doru, kyamet gnnden nce, bir kurtarcnn gelecei ve


btn dzensizlikleri dzene dntrecei inanc vardr. Ms
lmanlar Mehdiye, Hristiyanlar ve Museviler Mesih'e, Budist
ler Buda 'ya, Brahmanistler Vinu 'ya, .dnyay dzenleyici ola
rak inanrlar. (.N.)
49 Hristiyanlarn kutsal kitab. Mjde anlamna gelen Yu

nanca evangeliondan tretilerek evangile' e dnm, daha


sonra Arapalatrlarak ncil olmutur. Musevilerin kitab gibi
peygamberlerce deil, yine Kuran gibi tanr tarafndan yazlma
mtr. sa'nn tutumu, yaam ve szlerini saptamak iin insan
lar tarafndan yazlmtr. 60'1 akn ncil vardr, Katolik Kilise
si bunlardan drdn kabul etmektedir. sa'nn havarileri/elile130

ri olan Matta, Markos, Luka ve Yohanna tarafndan yazlan bu


drt yaptn drdne birden ncil (Evangil) ad verilir. lk drt
kitaptan sonra gelen Havarilerin leri blmnde ise sa'nn
setii bu elilerin, zellikle Anadolu' da inanl topluluklar na
sl oluturduklar anlatlr. 4 kitap ve bir Havarilerin ilerinden
sonra 2 1 tane mektup gelir. B u mektuplar, sa'nn rencileri ta
rafndan, Hristiyan inancn benimseyen topluluklara yol gs
termek, sa'nn retisine uygun bir yaam srmelerini sala
mak ve karlatklar sorunlarn stesinden nasl gelebilecekle
rini gstermek amacyla yazlan mektuplardr. ncil'in son bl
mnde ise HavariYohanna'nn gelecekteki olaylar haber verdi
i peygamberlik szlerinin yer ald Esinlemeler Kitap bu
lunmaktadr. (.N.)
50 ncil'i oluturan kitapklar blmlere, blmler de ayet

lere ayrlmtr. Bir ayet arandnda, ksaltlm olarak yazlm


kitap ismindeki ilgili blm numarasna (bab) ve oradaki ayet
numarasna bakmak gerekir. Rml 3 , l -6, Romallara Mektuplar
kitabnn 1 3 . blmndeki 1 ve 6 numaral ayeti anlatmaktadr.
l Pt 2 , 1 3- 1 7 ise Petrus'un B irinci Mektubu 2. blmndeki 1 3
v e 1 7 numaral ayet demektir. Rm1 3, 1 : Herkes, altnda bulun
duu ynetime bal olsun nk Tanrdan olmayan ynetim
yoktur. Var olanlar Tanr tarafndan kurulmutur. Rm 1 3 , 6: Ver
gi demenizin nedeni de budur. te yneticiler, Tanrnn bu
ama iin gayretle alan hizmetkarlardr. l Pt 2,1 3 : nsanlar
arasnda yetkili klnm her kuruma, gerek her eyin stnde
olan krala (burada Roma mparatoru kastedilmektedir), gerek
ktlk yapanlarn cezalandrlmas ve iyilik edenlerin onurlan
drlmas iin kral tarafndan gnderilen valilere Rabb'in adna
baml olun. l Pt 2, 1 7 : B tn insanlara sayg gsterin. manl
kardelerinizi sevin. Tanrdan korkun, krala sayg gsterin.
(.N.)
131

5 1 Musevilerin drt byk peygamberinden biri. Eski Ahitte


yer alan iki kitap, Yeremya ve Yeremya'nn mersiyeleri (atla
r) onundur. Onun anda Kuds iki kez Kalde'liler tarafndan
alnm ve srailliler tutsak klnarak Babil'e gnderilmilerdir.
Atlar bu felaketler iin sylenmektedir. (.N.)
5 2Yeeya branice' de "Rab kurtarr" anlamna gelir.

M..740-700 arasnda Yerualim'de yaad sanlmaktadr.


Musa ldkten sonra gelen, drt byk Musevi peygamberinden
biridir. Kitab 3 blmden oluur ve ikinci blmnde Tanrnn
tarihi ynlendiren Egemen Rab olduu, halknn araclyla
teki uluslar da bereketlenen tasarlar olduudur. nemli olan
bu ikinci blm nedeniyle kinci Yeeya'da denir. Yeeya Ki
tab 45 . Blm 1 . ayette, Tanrnn Rabbn Pers Kral Kore'i ye
ni bir greve atananlara yapt gibi bana zeytinya srerek
meshettii ve sa elinden tuttuu yazlmaktadr. Oysa ki Kore
Musevi dinini ve Onun Tanr anlayn kabul etmemektedir.
(.N.)
5 3 Marcus kitab, 1 2.blm, ayet 1 7: sa'da onlara, "Sezar'n

hakk Sezar'a, Tanrnn hakkn da Tanrya verin" dedi. (.N.)


54 Yuhanna kitab 1 9 .Blm, 1 1 .ayet: sa, "Sana gkten ve

rilmemi olsayd, benim zerimde hibir yetkin olmazd" diye


karlk verdi. "Bu nedenle beni sana teslim edenin gnah daha
byktr". (.N.)
55 2Se 3, 10: Hatta sizinle birlikteyken size u buyruu ver

mitik: "almak istemeyen yemek de yemesin ! " 2Se 3 , 1 2: y


lelerine Rab sa Mesih'in adna yalvaryor ve unu buyuruyoruz:
sakin bir ekilde alp kendi ekmeklerinden yesinler. (.N.)
56 Ahret bilimi. En ilkel dinlerden en gelimi inanlar olan

dinlere kadar btn inan sisitemlerinde olan, ruhun lmszl


, tednya, cennet ve cehennem, llerin belli bir sonda yeni132

den dirilmeleri gibi gelecee ve sonu'a (Yunanca Eskha


tos'dan) dair btn inansal tasarmlarn kapsand dal. (.N.)
57 1 Tn 2,2: Her eyden nce unu tlerim: Tanr yoluna

tam bir ballk ve arballk iinde sakin ve huzurlu bir yaam


srelim diye, krallar ve tm st yneticiler dahil, btn insanlar
iin dilekler sunulsun, dualar, niyazlar ve krler edilsin.
(.N.)
5 8 Atina'da M.. 3 .yzylda Zenan tarafndan ileri srlen

felsefi dnce biimi. Hristiyanln karsna ok gl bir


engel olarak kp onu etkileyen ve kendisinden dnler verme
ye zorlayan bir felsefe retisidir. lk kez Tanr kavramn doa
da bulunan zdeksel bir g olarak tanmlam ve bir eit tek
tanrclk gelitirmitir. Yar dinsel trebiliminde doaya uygun
duk ltn koymutur.Bu dnceye gre, ahlak fikrine,doa
yasalarna gre yaayarak, tutkulardan kurtularak ve erdemler
kabul edilen eyler zerinde allarak varlacak bir kaytszlk,
kaygszlk hali ile ulala bilinir. (.N.)
59 Derin ve tam bilgi anlamna gelen Yunanca gnose szc
nden tretilmitir. Tanrsal bilgiye btnyle varlabileceini
savunan eklektik Hristiyan gizemcilidir. Hristiyan disiplini
iinde sapkn saylmlardr nk imanla yetinmezler ve
sa'nn cisimlemesi gibi Hristiyan dogmalarn yadsrlar. Kimi
dnrler, Kabala 'y Musevi agnostisizmi, Batnilii de Ms
lman agnostisizmi sayarlar. (.N.)
60 Yunanca'da aklla deil de duyguyla kavrama anlayn

anlatan szck. (.N.)


6 1 Latince "Recta ratio" olarak kullanlm olan "doru akl"

kavram, akln kabul ettii dorudur nermesine gnderme yap


maktadr. (.N.)
62 Paolo Flores D' Arcais, yaayan talyan felsefeci. Micro133

Mega isimli derginin yayn ynetmenidir. Eyll 2000 tarihinde,


kitabn yazar Joseph Ratzinger ile dergide "Tanr var m? Ko
nulu bir tartma yapmlardr. Kendini Tanr tanmaz olarak ta
nmlayan D 'Arcais, bu tartmada "hakikat ve inan,laiklik ve
akl, olguculuk ve hogr, krtaj, Paskal ve Pinochet"gibi fark
l konulara deinilmitir. Tartma metni daha sonra, 3 Mays
2005 tarihinde Micro-Mega Yaynlar ierisinde 1 1 2 sayfalk bir
kitap olarak yaynlanmtr.
63 H. Kng; Niin bir dnya etii, Brescia 2004.
64 R. Spaemann; n.570-57 1 , s:8 93-904.
65 Yunanca ahlak, rf ve adet anlamna gelen szck. (.N.)
66 Olaydan sonra, olumasndan sonra anlamnda kullanlan

Latince deyi. (.N.)


67 Dominiken tarikatndan, Rnesans spanyol din-bilimci.
1492- 1 5 46 yllarnda yaam, 1 5 04 ylnda Paris 'e sanat ve din
bilim dersleri almaya gelmi, 1 5 1 5 - 1 5 23 yllar ararsnda Pa
ris'te din-bilim hocal yapm. Hi kitap yazmam ancak ders
notlar daha sonra rencisi de olan spanya Kral tarafndan
Kutsal Roma mparatorluu ismiyle baslmtr. (.N.)
68 Uluslararas hukuk, devletler hukuku anlamna gelen ve
farkl toplumlarn birbirleri olan ilikilerinde karlkl haklar
nn dzenlendii ve bugn de kullanlan Latince hukuk terimi.
(.N.)
69 Evrim felsefesine en etkileyici yaklam, belli dzeltme

ler yaplm olsa da hala etkisini srdren J .Monod, Milano


1974 de bulunmaktadr. Evrim felsefesinin gerek ve doru bi
limsel sonular iin ise bkz. R. Junker - S. Scherer, We
yel, 1 9 84. Evrim kuramna bal felsefe ile karlatrmal bir a
lma iin bkz. J. Ratzinger, Siena 2003, s: 1 45- 1 92.
70 Domizio Ulpiano (M.S. 2.yzyl-Roma 228) hukuku ve
13 4

Romal siyaseti. Justinianus 'un Digest'inde kullanlm ok sa


yda yaznn yazar. 222 Ylnda srgn edilmi ancak Severius
Aleksandros dneminde yeniden Roma'ya arlarak nemli
grevler verilmitir. Roma valisi/yargc olarak grev yapmtr.
(.N.)
7 l Doal haklar, doann tm canl canl varlklara verdii

eydir. (.N.)
7 2 Ortaan doal haklar anlaynn boyutu ( genel ola

rak varoluun dinamikleri, insanlar ve hayvanlarca ortak kulla


nlan doann ynelimi (Ulpiano), insann aklla dayal doas
na zg ynelim), iin nerilecek makale PH.Delhaye, 82 1 ,82 5 .
Decretum Gratiani'nin giri blm, doal haklar kavram iin
nemli bir blmdr. "Humanum genus duobus regitur, natura
li videlicet iure et moribus. Ius naturale est quod in lege et Evan
gelio continetur, quo quisque iubetur alii facere quod sibi vult fi
eri et prohibetur alii inferre quod sibi nolit fieri" (nsan trne
iki ey yol gsterir; doal haklar ve lm. Doal haklar, ncil' de
ve yasada yazd gibidir. Onur duyacamz eyleri yapmamz
emreder, onur duymayacamz eyleri yapmamz yasaklar).
(.N.)
7 3 Burada slam kltr ile Hristiyan kltrnn perspektif
leri kastedilmektedir. (.N.)
74 Haklya hakl, hakla ilgili, yasaya uygun anlamlarna ge
len Latince bir deyi. (.N.)
75 Habermas konferansta yapt konumada, Tahran'dan bir

meslektann gzlemlerini aktarm ancak bu gzleme kar


karak onun yerine Cari Schmitt, Martin Heidegger ve Levi-Stra
uss 'un grlerine yer vermiti. Habermas'n konumas s:2-4
de yaynland. talyanca s ise s:23 9-25 0 de yer ald.
76 Daha nce ad geen eserimde daha iyi aklamaya al135

mtm. Ayn zamanda bkz. M.Fiedrowicz, 200 1 .


7 7 S af kan olmayan, melez anlamnda Latince deyi. (.N.)
7 8 Gz ard edilebilir, gzden kartlabilir nicelik, anlamna

gelen Franszca deyi. (.N.)

79 ncil, Romallar Kitab 1 3 .Blm, 1 . ayet : Herkes, altn


da bulunduu ynetime bal olsun. nk Tanrdan olmayan

ynetim yoktur. Var olanlar Tanr tarafndan kurulmutur.


(.N.)

80 Adil, hakl,doru sava anlamna gelen Latince deyi.

(.N.)

8 1 M. . . 4 .yzylda Atina'da kurulmu, Sokrates gelenein

den gelen felsefe okulu. Toplum hayatna egemen olan sosyal

uzlamalar, insana dair idealleri kabul etmeyen, her trl gele

nei reddeden bir anlay (.N .)

82 Katolik kilisesinin, konsller dneminden sonra, ortaya

kan birletirici eilimi. Hristiyanlkta, zellikle de Katolik

Kilisesinde dogmalar ve kilise disiplinini dzenleyen kurallar,

M.S. 2.yzyldan beri toplanmakta olan, piskopos ve tanrbilim


cilerden oluan kurulca dzenlenmektedir. Modem ada tm

Hristiyan mezhep ve kiliselerinin katlm ile gerekletirilen

bu kurullar, tm dinlerde var o lan ortak tinsel motifleri yeniden


deerlendirmektedirler. (.N.)

83 Tanr armaan olarak vermemise de, her ne kadar Tanr

armaan deilse de, anlamna gelen Latince deyim. (.N.)

84 Agnostisizm, nesnelerin kendiliklerinin hi bir zaman bi

linemeyeceini ileri sren bfr felsefi akmdr. Tarihsel olarak,

bilimin denetiminden yoksun insan dncesinin dt byk

yanlglara bir tepki olarak belirmitir.Terim ilk kez ngiliz d


nr Huxley tarafndan Yunanca bilinemez anlamna gelen ag

nstos szcnden tretilerek kendi retisini adlandrmak


136

iin kullanlmtr. Terim daha sonra btn bilinemezci retile


ri kapsamtr. (.N.)
8 5 Tanr armaan olarak vermise, Tanr dllendirendir, an
lamna gelen Latince deyim. (.N.)
86 L.Kolakowski, 1982.

87 Tanrtanmazlk. Tanry yok sayan retilerin genel ad.


(.N.)
88 Logos szc Yunanca'da usla kavrama anlamndadr
ve duyguyla kavrama anlamndaki pathos szc karlnda
kullanlr. Kavrama, seme anlamndan gelen leg szcnden
tremitir. Kk anlamyla ilgili olarak us ve bu usa dayanan sz,
yasa, dzen,bilgi, bilim anlamlarn da dile getirir. (.N.)
8 9 Gorgias, Platon'un ( ya da Eflatun, M.. 427 -347) olgun

luk dnemi ncesi, genlik dnemi sonras, geit dnemi yapt


larndandr. Dnsel yapsn toplad tm yaptlarnda olduu
gibi burada da devlet, idealar, bilgi, evrenin doumu, lmsz
lk gibi be kuramndan sz etmektedir. Gorgias'da Sokrates t
rebilimini diyaloglarla gelitirilmitir. lllk ya da dzen er
demini temel erdem kabul etmektedir. dealar retisinin izleri
ve belirtileri de yine bu geit dnemi eserinde bulunmaktadr.
(.N.)
90 Platon, Gorgias 5 25 a-5 26c; Milano 2002.
9 1 K. Hbner, 2003, s: 1 48.
92 Teslis: Hristiyanlk inannda, Tanr, sa ve Kutsal Ruh
lemesinin tek bir unsurda, Tanr'da toplanmasna inanlmas.
Hem tektir hem lemedir. (.N.)
9 3 sa'nn doduu gn olan 2 5 Aralk gn kutlanan bay

ram. (.N.)
94 sa'nn ldkten sonra diriliinin kutland bayram.

137

sa'nn armha gerilii ve lm gn olarak kabul edilen 2 1


Mart izleyen dolunaydan sonraki Pazar gn kutlanr. (.N.)
95 ncil'e gre, 6 Ocak tarihinde, yeni doan bebek sa'y zi

yaret etmeye Dou'dan gelen kahinin, sa'nn gelecekte ya


pacaklar hakknda esinlemelerde bulunmasnn kutland bay
ram. (.N.)
96 Paskalya'dan be gn sonra, Kutsal Ruh'un yeryzne

iniinin kutland bayram. (.N.)


97 Pavlus'un Korintlilere B irinci Mektubu 8. Blm 5 . ayet.
(.N.)
98 Sz konusu ayet 9 1 .Mezmur'un 1 .ayetidir. Zebur diye de

bilinen Mezmurlar, ilahi ve dua kitab olarak, brani iirinin en


belirgin zelliklerini tayan bir kitaptr. Eski Ahit'in iinde yer
alr ve 1 5 0 Mezmur'dan oluur. (.N.)
99 Eski Ahit Yaradl Kitab 3 .Blm 8. ayet: Derken, g
.

nn serinliinde bahede yryen Rab Tanr 'nn sesini duydu


lar. O'ndan kap aalarn arasna gizlendiler. (.N.)
1 00 Yuhanna Kitab 14. Blm 9 ayet: sa "Filipus" dedi,

"bunca zamandr sizinle birlikteyim. Beni daha tanmadn m?


Beni grm olan, Baba'y grmtr. Sen nasl "Bize, baba'y
gster" diyorsun? (.N.)
1 0 1 Hristiyan Kiliselerinin, yeni doan bebein bandan

aaya su dkerek ya da suya batrlarak ilk kez Tanr adna


kutsanmalar. (.N.)
1 02 Katolik Kilisesinde,doumdan sonra vaftiz edilmi olan
ocuklarn, Kutsal Ruhun kutsamas ve inanlarnn pekitiril
mesi iin bulu ana geldiklerinde baka bir trenle inanlarn
tazelenmesi ve pekitirilmesi. (.N.)
1 03 Matta Kitab 28. Blm (son buyruk) 20.ayet: "Size bu138

yurtluum her eye uymay onlara retin. te ben, dnyann


sonuna dek her an sizinle birlikteyim". (.N.)
1 04 Yardmc, koruyucu, destekleyici, yanda, savunan, hi

maye eden, anlamlarna gelen Yunanca szck. (.N.)


1 05 Yuhanna Kitab 1 6.Blm 1 3. ayet: "Ne var ki O, yani
Gerein Ruhu gelince, sizi her geree yneltecek. O kendili
inden konumayacak, yalnz iittiklerini syleyeck ve gelecek
olanlar size bildirecek". (.N.)
1 06 Avutan, teselli eden anlamnda Latince szck. (.N.)

1 07 ncil, Romanillar Kitab 8.Blm 3 1 -33-3 5 -38-3 9 . ayet

ler. (.N.)
1 08 Yaradl Kitab, 1 8.Blm, 1 -33 sayl ayetler aras.
(.N.)
1 09 Tevrat' n Yaradl kitabnda yer alan isimlerden biri

Marme'dir. Tufandan kurtulup gemiden kan Nuh ve olu


Sam, Ham ve Yafet'dir. Yeryzne yaylan btn insanlar on
lardan remitir. Sam'n soyundan gelenlerden biri de Av
ram'dr. Avram Kenan topraklarna yerlemitir. Avram, kendi
sini destekleyen adamlar olan Ekol' la Aner'in kardei Amorlu
Mamre'nin meeliinde yayordu (Yaratl Kitab 14.Blm
1 3 . ayet). Avram adrn skt, gidip Hevron'daki Mamre me
eliine yerleti. Orada Rab'be bir sunak yapt (Yaratl Kitab,
3 .Blm, 1 8 . ayet). Hevron,Lut Gl'nn dousunda bulun
maktadr. (.N.)
1 10 Burada adr, Tanklk adrn, eski Yahudilerin tana

bilir tapnaklarn anlatr. Tapnma adrlar anlamnda kullanl


maktadr. (.N.)
1 1 1 Yuhanna Kitab 1 .Blm 14. ayet: Sz insan olup ara

mzda yaad. Biz de Onun yceliini, Babadan gelen, ltuf ve


gerekle dolu olan biricik Oullun yceliini grdk. Yuhanna
139

Kitab 1 .Blm 1 5. ayet: Yahya Ona tanklk etti. Yksek sesle


yle dedi: '"Benden sonra gelen benden stndr. nk O
benden nce vard' diye szn ettiim kii budur". (.N.)
1 1 2 Kiliselerde kadeh biimindeki kutsal kase anlatlmakta

dr. Kase byk ac simgesi olarak kullanlmaktadr. (.N.)


1 1 3 Yunanca'da minnet ve krann dile getirilii anlamna

gelir. Ekmekte bedenin, arapta kann var olduu inancna daya


nan Isa Peygamberi kutsama treninin addr. ncil'e gr sa
Peygamber son yemekte bizzat kendi vcudunun ekmek ve ka
nnn arap olduunu sylemitir. Markos Kitab 14. Blm'n
iindeki Fsh Yemei Babnda 22. ayet yle der: sa yemek s
rasnda eline ekmek ald, kredip ekmei bld ve "Aln, bu
benim bedenimdir" diyerek rencilerine verdi. 23. ayet: sonra
bir kase alp kretti ve bunu rencilerine verdi. Hepsi bundan
iti. 24. ayet: "Bu benim kanm" dedi. sa, "Biroklar uruna
aktlan antlama kandr. 25 . ayet: Size dorusunu syleyeyim,
Tanr'nn Egemenliinde tazesini ieceim o gne dek, asmann
rnnden bir daha imeyeceim". 26. ayet: lahi syledikten
sonra dar kp Zeytin Da'na doru gittiler. (.N.)
1 14 P. Evdokimov, 2002.

1 1 5 Sz syleyende Tanrnn szn syleyen, yani n


cil'den sz eden din grevlileri kastedilmektedir. Yuhanna n
cil'i, dier Matta, Markos ve Luka ncil'lerinden farkl olarak
sa'nn doumunu anlatarak balamaz. sa'nn balangtan beri
Tanryla birlikte bulunmu, beden alp aramzda yaam olan
Tanr Sz olduunu aklamakla balar. Yuhanna Kitab 1. B
lm 1 . ayet: Balangta Sz vard. Sz Tanryla birlikteydi ve
Sz Tanryd. 2. ayet: Balangta O, Tanryla birlikteydi. 3.
ayet: Her ey Onun araclyla var oldu, var olan hibir ey On
suz olmad. (.N.)
140

1 1 6 Matta Kitab 24.Blm 1 4 .ayet: Gksel Egemenliin bu


mjdesi tm uluslara bir tanklk olmak zere btn dnyada
duyurulacak, ve son o zaman gelecek. 30. ayet: O zaman nsa
nolu 'nun belirtisi gkte grnecek. Yeryzndeki btn halk
lar alayp dvnecek. nsanolu 'nun gkteki bulutlar zerinde
byk g ve grkemle geldiini grecekler. (N.)
1 1 7 branilere Mektup Kitab 1 2.Blm 4. ayet: Gnaha kar
.

verdiiniz mcadelede henz kannz aktana dek dayanmak


zorunda kalm deilsiniz (.N.).
1 1 8 Pavlus'un Efesliler Mektubu Kitab 2.Blm 14.ayet:
nk Mesih ' in . kendisi barklmzdr. Kutsal Yasay, buy
ruklar ve kurallaryla birlikte etkisiz klarak iki topluluu bir
letirdi, kendi bedenindeki engel duvarn, yani dmanl yk
t. Amac, bu iki topluluktan kendisinde yeni bir insan yaratarak
esenlii salamak, dmanl armhta ldrmek ve armh
araclyla bir bedende iki topluluu Tanryla bartrmakt. 22.
ayet: Siz de Ruh araclyla, Tanrnn konutu olmak zere hep
birlikte Mesih'te bina ediliyorsunuz. (.N.)
1 1 9 Yunanca yz kzn kurban edilmesi anlamna gelen
deyi. Deyi, antik ada, Tanrlarn hiddetinden ve gazabndan
korunmak iin, halkn onlarn erefine yz kz kurban etme
lerini anlatmaktadr. (.N.)
1 20 Yuhanna'nn Esinlemeleri grnmlerden oluur. Bu
grlinmler, Hristiyanlarn bask altnda yaadklar Roma m
paratoru Neron'un (M.S. 54-68) yllarnda ya da Domitian d
neminde (M.S. 8 1 -96) kitaba kaynaklk etmilerdir. Kitap, dn
yann urayaca Tanr gazabndan ve Tanr yargsndan sz
eder. nsanlar bu yargya aldrmaz, tvbe etmeye yanamazlar.
Sz konusu yarg, yedi mhrn almas, yedi borazann aln
mas ve Tanr fkesiyle dolu yedi tasn yeryzne boaltlmasy-

la gerekleir. Ejderha, yani eytan, gkten yeryzne atlr.


Kendisi ve yandalar bir sre iin sahip olduklar gc sergiler.
Ne var ki, birer birer yenilgiye urarlar. Canavar ve sahte pey
gamber ve sonunda eytan ate glne atlr. ller yaptklar
na gre yarglanrlar. Adlar yaam kitabnda bulunanlar yeni bir
ge, yeni bir dnyaya kavuur. Bundan byle Tanr 'nn konu
tu insanlarn arasndadr. Tanr onlarn arasnda yaayacaktr.
Onlarn gzlerindeki btn yalar silecektir. Artk lm olma
yacaktr. Artk ne yas, ne alay, ne de strap olacaktr. Adlar
yaam kitabnda olmayanlar ate glne atlrlar, onlar iin ikin
ci lm budur. (.N.)
1 2 1 Tevrat, Yaratl Kitab 1 8 .Blm 32. ayet: brahim, "Ya
Rab, fkelenme ama, bir kez daha konuacam" dedi, "Eer on
kii bulursan?". Rab, "On kiinin hatr iin kenti yok etmeyece
im" diye yantlad.
1 22 Hristiyan inannda, Eukharistia treninde, sa Pey
gamberin ektii aclar simgeleyen bir kasenin iine, kann
simgeleyen krmz arap ve etini simgeleyen niasta ve undan
yaplan kk, yuvarlak, tad glla yaprana benzeyen para
lar koyulur. ledikleri gnahlar, ayini ynetecek olan din g
revlisine kartm olan inananlar, ayinden sonra srayla rahibin
nnde eilirler, rahip kasenin iindeki kk paralar, Tanr
ve sa adna balandklarn syleyerek, cemaat yelerinin
azlarna verir. Gnah ileyen, gnah kartarak arnan ve
sa'nn temsilcisi tarafndan bir kez daha balanarak simgesel
olarak sa'nn eti ve kann dualarla alan inanan rahatlam ve
bir kez daha gnah ilememeye yemin etmi olmaktadr. Balk
ta yer alan balanma szc, yukarda sz edilen balan
ma/balama anlamndadr. Bu Tanrnn insanlara bahettii bir
ltuftur. (.N.)
1 23 28 H aziran 1 9 1 9 ylnda imzalanan ve Birinci Dnya Sa1 42

va'na son veren antlama. Bu antlamaya gre Almanya; Al


sace-Lorraine blgesi Fransa'ya geri veriliyordu, Eupen Mal
medy ve Moresnet, Belika'ya, Poznan ve Bat Prusya'nn bir
blm Polonya'ya veriliyordu. Almanya Mamel'i ve Danzig
kentini kaybediyor, btn smrgelerinden mttefikleri lehine
vaz geecek, ordusunu kltecek, fazla malzeme komisyon de
netiminde tahrip edilecek, yeni sava malzemesi retemeyecek,
ayrca 20 milyon altn mark sava tazminat deyecek ve istila
ettii topraklarda el koyduu her eyi iade edecekti. (N.)

1 43

You might also like