Professional Documents
Culture Documents
YARALI
BILIN
Geleneksel Toplumlarda
Kltrel izofreni
kutuphaneci - eskikitaplarim.com
METS YAYINLARI
Metis Yaynlan
Bamusahip Sokak 3/2
Caalolu/lstanbul
Yaral Bilin, Daryush Shayegan
zgn Ad: Le Regard Mutile
1989 Albin Michel, Paris
1991 Metis Yaynlar
Bu evirinin btn yay m haklar
Metis Yaynlan'na aittir
Birinci Basm: Ekim t991
Kapak Resmi: Erol Akyava
Kapak Tasarm: Semih Skmen
ISBN 975-7650-70-6
Daryush Shayegan
YARALI
BiLiN
Geleneksel Toplumlarda
Kltrel izofreni
eviren: Haldun Bayr
METS YAYINLARI
indekiler
1. Blm
ATLAMA
1. Ayn zamanda bir balang da olan
bir sona ertelenmilik
10
il. Tarihte "tatil"
20
III. iki rnek: in ve slam dnyas
24
iV. Kimlik kayb korkusu
30
2. Blm
ONTOLOJK UYUMSUZLUK
1. Gerek hep baka yerde
40
il. Skolastik khneleme
45
IIL Paradigma deiimi
52
iV. ki paradigma arasnda eliki zaman
58
3. Blm
ARPIKLIKLARIN ALANI
I. Fikre "ge kalm" bir bilin
/ 66
il. Yamann iki yz: Batllama ve slamileme
85
III. Mekan-d bir dnya
111
4. Blm
ARPIKLIKLARIN TOPLUMSAL ZEMN
1. Entelekteller
134
il. deologlar
155
III. Teknolmtlar
163
iV. Tanr stratejisi uzmanlar
172
Birinci Blm
ATLAMA*
* Le
SONA ERTELENMlUK 1 1
ve kendine zg bir hakimiyet mant olan yeni bir paradigma olarak
ele alnmam, maddi gcnn yardmyla bizi ele geiren, en derin da
12 YARALI BlLlN
SONA ERTELENMLiK 13
Dnyaya bakm, eylerin sihirli bir iklim iinde yzmesini
salayan bir ilk ehre deiikliine gndermektedir beni. eylerin ya
adklar ve ilevlerini buld uklar dnya, bilincime, b unlar kavrayp
deneyini yaayan bakt;ki gerek younl ukla yansmaz. Ben bir yok
luk dnya-;nda yaarm: Dncem, eyler zerinde hi etki yapmayan
fikirler meydana getirir. ierinin kapsamyla darnn biimleri, artk
organik olarak denk dmemektedir. Tasarlanan fikirler, doal ekoloji
mi ksmen mahveden arpklklarla tema-;a getiklerinde biimsizlc
mektedirler. Tasarladm eyin karmda duran eye gre "ge kalm"
olmas, yalnzca kronolojik bir uy umsuzluk deil, ontolojik bir b
lnmedir. eyler, gereklik alglarmn evriminden ok daha hzl de
imilerdir. Bu dnmler gndermelerimi saptrp srdm izleri
datm, ama ruhumun derin katmanlarnda deiiklik yapmamlar
dr. Gereklii "mitoslatrma" eilimim yledir ki eylerin tarihsel bir
evrim srecinden ziyade, tzel baktaki deimez zlere inanrm.
Beni drt bir yanda) evreleyen sanayi retimi karsnda ge kalm
tasavvurlarmn ieriinde, dolduramadm bir boluk almaktadr.
B u byk boluk yalnzca yaam tarzndaki bir deiim deildir, alg
lama tarzmn da sapmasdr. Dncem, tarihteki byk sarsntlarn
uzanda kalmtr. Bat'da teknik-bilimsel altst olularn neden oldu
u devrimler, bilinci her seferinde yeni bir bakn gereklerine uyduran
bir paradigma deiikliine yol amken, benim durumumda byle ol
mamtr. Bilincim hala byl dnyann zamannda yaamaktadr.
Srekli bir bombardman sonucunda yeni eylerdeki t<ngellcnmez eki
ci! iin etkisinde olduum dorudur, ama bunlarn eceresi ve arkeoloji
si benim iin bilinmez olarak kalmaktadr. Yeni sylemler bana doru
dan dokunup, zihnimde silinmez izler brakmakta, ama hep kendi ece
resine gnderen hafzamn ieriini bakalatrmay pek baaramamak
tadrlar. Zamann deitiini, dnyann dnme uradn, tarihin
durmadan yeni retim biimlerini, yeni toplumsal ilikileri biimlen
dirdiini bilirim, ama bu tarihin ierii benim yokluumda olumu
tur: Yaratlnda yer almadm gibi bu tarihin sonularndan da so
rumlu deilim. Btn bildiim, bu yeni dnyann amansz bir mant
nn olduu, bana hazr bir yapy dayatt ve benim bunun seyrini
deitirmeyi de, tam u anda bulunduumuz yere varmak iin onun al
d yolu geri geri gidebilmeyi de beceremediimdir.
14 YARALI BlLlN
Akas, ben neredeyim? Tarihsel koordinatlarm btnyle baka.
Ben hesaplarm, ne
SONA ERTELENMlUK 15
16 YARALI BiLN
giler nereden kmaktadr? Dekart
ratlarn, ayn ksr sloganlarn can skc tekrarn grrm, tpk lde
SONA ERTELENMIUK 17
18
YARALI BlLlN
SONA ERTELENMIUK 19
il
TARHTE "TATL"
1.
sya ve A !r
U.!l n
.
ocuklar olan bizler yz yldr tarihte "tatil"deyiz (kukusuz stis
TARiHTE ''TATiL" 21
22 YARALI B1L1N
an yal bir adam grd. Adam bostana sulama arklar amt. Kuyu
ya kendisi iniyor ve elleriyle kard bir kova suyu arka dkyordu.
Btn yorgunluuna ramen ok kt bir sonu elde ediyordu.
"Zi Gung: 'Bir gnde yz ark sulamann bir yolu var. Az bir yor
gunlukla byk sonulara ulalyor. Sen de yapmak istemez misin?'
dedi. Bostanc ayaa kalkt, ona bakt: 'Nasl bir yol'!' dedi.
"Zi Gung: 'Arkas ar n hafif aa bir levye alrsn. Bylece bol
bol su ekebilirsin. Bunun ad zincirli kuyudur,' dedi.
"Yal adamn surat fkeyle gerildi, sonra glerek yle dedi:
'Ustam der ki: Makina kullanan kii btn ilerini makina gibi grr;
ilerini makina gibi gren kiinin makina gibi bir yrei olur. Ve
gsnde makina gibi bir yrek olan kii masumiyetini kaybeder. Saf
masumiyetini kaybeden kii ruhunun hareketlerinde kararsz olur. Ruh
kararszl doru anlamla uyuamaz. Bu eyleri bilmediimden deil
- kullanmaktan utanrm."2
Bu inli bilgenin neredeyse yirmi be yzyl nce sylediini, bir
Hindu ya da bir Mslman rahatlkla benimseyebilir. Belki bir Ms
lman bu kadar kesin szcklerle dile getirmezdi, ama Mslman'n,
hangi konuda olursa olsun saplant derecesindeki yenilik korkusunda
-gerek dnce alanndaki yeniliklerden, gerek teknik alandakilerden
korkusunda- bu fikir yine de vardr. Yenilik yapmaktan korkulup,
bakalarna kar edilginlcilince, bakalarnn eline kalnr. Kanl
maz olarak bamza gelen de bu oldu. Bir gn geldi, tuzaa dt
mz, kaderimizin dizginlerini artk elimizde tutamadmz, toprakla
rmzdan demiryollarnn getiini, telgraf direklerinin tarlalarmz a
gibi sardn, buharl gemilerin limanlarmz kuattn grdk.
Tavrmz geri ekilme oldu: Tpk asrlk tatilimizi zararsz srdrerek
anlarmz seyre daldmz gibi, evremizde dolanan bu tccarlar,
misyonerleri ve seferdeki birlikleri pasif bir ekilde inceledik. Tavr
mz, kinci Dnya Sava srasnda uifak Dcvletleri'nin lkede bulun
ma" zerine Temsilciler Meclisi'nde kendisine sorulan sorulara, "Ge
liyorlar, gi9_iy()!l.\r, i l!-l.l'klar d Y -k1" tarihi cevabn vere;
__
_ _
nn Babakan-'nn tavrndan pek farkl deildi.
Gszlmzden ylesine emindik ki zamannda ilahi gce atfet2. Aktaran W. Heisenberg, La naure dans la physique conemporaine, Gallimard,
"'Id ces", Paris, ss. 25-26.
TARHTE '!ATIL" 23
liimiz sihirli nitelikleri bu kurnaz yabanclara atfettik. Bu ngilizler'
in ii, diyorduk! Bu Ruslar'n ii! Bu ngiliz, Amerikan vb. gizli ser
vislerinin komplosu. ah gitti, nk "onlar" yle karar verdiler. Yeri
ni mam ald nk "onlar" yle istediler. Ben deliler gibi yollara d
p bardm, nk BBC tarafndan hipnotize edilmi, CIA tarafn
dan maa olarak kullanlmtm. Tm dnya bize kar birleiyor, bizi
smryor, itip kakyor, hrpalyordu ve biz srtmza saplanan bunca
baktan iflahmz kesilmi bir halde umutsuzca iin iinden zarara u
rnmadan syrlmaya alyorduk. Dn masum ocuklar olan biz
ler abamz nihayetine erdirmemi miydik? Dev antlarmz dikme
mi miydik? manmzn ateinde kl olana kadar yanmam mydk?
Sonunda usanp, mekanizmalar hakknda hibir ey bilmediimiz
yntemleri, nesneleri ve fikirleri tketmeye koyulduk. Teknik gcn
hakim olduu bir dnyada eski bilgilerimizin, tpk inli bostancnn
kova'l gibi gdk kaldn, fikirlerimizin tedavlden kalktn farl<et
tik. Yanlmamzn doruuysa, nmze gelen eylerin doasnda bir
ayklama yapabileceimize saflkla kanaat getirmemiz oldu: Kuruyu
yatan ayrma yanlsamas. Teknii ve ateli silahlan seip, bunlarn
temelinde yatan laikletirici ve ykc fikirleri kahramanca reddetmek.
Yani hem eriat'n her yerde varlna tamamen boyun een tam bir
Mslman, hem giriimci bir kapitalist, hem ibitirici bir teknokrat,
hem de (neden olma'ln?) ateli bir milliyeti olmak. Sonra, daha hare
kete gemeye vakit olmadan ve olan bitenin gerekten bilincine varma
dan rman te yaka'>na gemilik bile: Dnyada olanlarla kafalar
mzda olanlar arasnda bir uurum olumutu. Taradaki tatil aniden
son buluyordu, nk arada geen 7.amanda dnya deimi, tarih iler
lemi, tandk ekolojimiz yklmt ve biz bir
no man's Lan<fe
atl
111
lN VE lSLAM DNYASI 25
kendi cokularna katlmamz istiyorlar. Yamur iin dua ederlerken
sihirli yollar bildikleri zannn yayyorlar. Saatlerinin, klavikordlar
nn, yakn gsteren gzlklerinin sergiledikleri ustalk gz kamatr
yor. Bolca altnlar sayesinde kendilerine yandalar buluyorlar, insanla
n ar nezaketleriyle batan karyorlar,"4 diyecektir. nk btn bu
manevralarn ardnda, inliler'i gz gre gre kandrma ve gelenekle
rinden saptrma niyeti vardr. Bundan dolay eletirel inliler'in uyar
lar, bu giriimdeki dnl manevraya iaret etmektedir: tanahkiirlar
parayla bylemek, aklllar bilimsel bilgilerle batan karmak, ah
laklar ahlaksal kurallarla kandrmak ve sr.tdan lmlleri cehennem
korkusuyla banazlatrmak: Bununla birlikte, inliler'in eletirel tav
r ikiyanh kalacaktr; bu ikiyanhl, tm tarih boyunca Bau'nn tek
nik gcnn boyunduruuna giren, ama dinle bilimi birbirine bala
yan organik balantlar pek ortaya karamayan tm Doulu halklarda
gryoruz.
Bu noktadan itibaren; tpk dier Doulu halklar iin olduu gibi
inliler iin de en kolay zm, teknik ile tekniin temeli olan meta
fizik arasnda bir ayrm yapmaktan ibare\ olacaktr. Yararl ve igrr
olan kabul edip atadan kalma gelenee kart ve zararl olan tekini
reddetmek. in tarafnda, misyonerlerin az ok materyalist olduklarn
dan pek yerinde olarak kukulanlmaktadr, nk, uyank bir yazarn
iaret ettii gibi, "Gkteki Sahip'e5 saygda kusur etmemek bahanesiy
le Gn ve Yerin zekadan yoksun olduklarn; Gne'in, Ay'n ve ge
zegenlerin ham eyler olduklann; da ve rmak tanrlarnn, Yer tanntarnn ve Hasat tanrlarnn eytan olduklarn ve atalarmz iin kur
ban etmenin gerekli olmadn ilan etmek makul bir ey midir?"6
Bu inli'nin tam yerinde ortaya kard ve Cizvitlcr'in rettii
ey (doa deerlendirmeleri daha o zamanlar dinden bamszlamu),
Bau bilimini douran zel olaydan, yani simgcsizletirmeden ya da Al
man dnrlerinin dedii gibi dnyann bybozumundan (die Ent
zauberung) baka bir ey deildi. Bilindii gibi bu olay dnyevi, l
lebilir ve matematik olarak belirlenebilir bir doa fikrini ml..iin k
lan temel nermelerden biri oldu. Evrenin jeometr bir Tanr tarafndan
4. a . g .e., s. 65.
5. Misyonerler !sa'nn adn, Konfys bir yananlam vermek iin Gkteki Sa
hip olarak evirmilerdi.
6. Jacques Gemct, a.g.e., s. 277.
26 YARALI BlL1N
1N VE ISLAM DONYASI 27
lanmak zorunda kaldnda, Mslmanlar'n tutumu bu yeni duruma u
reconquis
bu gelmitir.
28 YARALI BlLlN
sal, ticari ve toprakla ilgili avantajlar salayan Kk Kaynarca Anla
mas'yla son bulmas; 1783'te Krm'n Ruslar tarafndan ilhak edilme
si; kltrel etkilerinden dolay en nemlisi de .. l}<J'Q.JQl!l!J!are'n
Msr sefcri.9 "Bu nc olayn nemli sonular oldu. Mslman
t
G;(fa ransz 0cvrimi'nin yeni ilkelerinin yaylmas olanaC
verdi: bu, kafirler dnyasyla tsam dnyas amsmdaki duvar delen ve
Mslmanlar'n dnce ve davmnlarn derinden etkileyen ilk Avru-.'
pal dnce hareketiydi ( ... . Bu, Avrupa'da, dinsel olmayan unsurlarla
ifade eden bir ideolojiye dayanan ilk top1umsal ve zihinsel altst o
lutu. Rnesans, Reform, bilimsel devrim ya da Aydnlanma devrimi
_gibi daha nceki Avrupal hareketler, onlarn farkna dahi varmayan s- ,
lam dnya-;nda hibir yank uyandnnarnt. Belki de bundaki balca
'neden bu hareketlerin hepsinin ifadelerinde az ok Hristiyan olmalar
ve sonu olarak, slam'n zihinsel savunmasnn onlara tm kaplar
kapamasyd [ ...).Mslmanlar, bu tr laik bir ideolojide ya da daha
dorusu dinsel olarak yansz bir ideolojide, Ball'nn gelimesinin ve
bilgisinin srlarn verecek olan tlsm, yaam tarzlarn ve gelenekle
rini tehlikeye aunadan bulmay dahi umabilirlerdi."10
oprak
-F
1982, s. 43.
!O. a .g . e., ss. 43-44.
1 1 . a .g . e., s. 282.
lN VE lSLAM DNYASI 29
geirilen ve oaltlan eseridir; yazarn nszde belirttiine gre Arap
okurlardan ziyade Baul okurlara yneliktir."12
Bu durum gnmze kadar vahimlerek gelmitir ve halen btn a
lanlarda ok yetersiz binakm almalara karn, Batl edebiyat ve d
nce eserlerinin en nemli leri slam lkelerinin dillerinde bulunamaz.
Bazlar evrilmise de o kadar kusurlu ve kua evrilmi haldedirler ki
bizzat kendileri, zihinsel kirlenmenin ve epistemolojik arpklklarn
kayna olmaktadr, tabii zellikle insan bilimlerinde felaket halini a
lan tekbiimli terminoloji eksiklii de bunun cabasdr. Bundan dolay
kltrl Mslman, Avrupa dillerinden birini iyi bilmiyorsa Bat'nn
yaratt byk eserlere kesinlikle gvenilir bir giri yapamaz. Ona
kendi dilinin sunduu, genellikle klasik dnemin byk eserleriyle s
nrldr. Gerek insan bilimleri, gerek doa bilimleri alannda yzyllar
dan beri dnlm, yazlm ve kefedilmi herey Mslman'a an
cak eviriler araclyla ulaabilmektedir ve eviriler de gnmzdeki
haliyle gerekten acnacak durumdadr.
1 2. a . g . e .
IV
KMLK KAYBI KORKUSU
ip.<o faco*
nmeden kendine kamu alan nda yer bulamaz. Hangi tryle olursa
olsun "fondamantal izm"e her geri dn, eninde sonunda "bir eksik
liin telafi edilmesi"dir (Abdlvahap El Bayati), ya da milliyetilik ka
dar laiklik yanllnn da baarszlklarn hasr alt etmeye yarayan
bir kaamaktr. slam'n, geriye dnmekle ve her tr deiiklii reddet
mekle, Nahda'nn aydnlk slam'ndan kopup uzun vadede bir tr Ki* ipso faco: fii li olarak (.n.).
32 YARALI BLN
s.
s.
s.
97.
1 46.
1 45.
olmas
diyalojik
rnein bir hukuk sistemiyle bir dierini kar karya getiren eliki
aciy
(Nahda) kn 5
Haziran 1 967'
s.
20. a . g . e . ,
s.
197.
19. a .,g . e . , s. 2 1 4 .
2 1 9.
2 1 . a . g . e . , s. 267.
34 YARALI B1L1N
22. a . g . e . ,
23. a.g . e . ,
s.
1 1 6.
s.
1 53 .
36 YARALI BlLIN
__
24. Octavio Paz, Une planete e quare ou cinq mondes, Gallimard, Paris, 1985, s.
1 9 8.
2 5 . L'fslam e n q uesion, s. 208.
kinci Blm
*
ONTOLOJK UYUMSUZLUK
42 YARALI BlLlN
Dn
celer (semeler), evi ren: ismet Zeki Eybolu, Olu Yay., stanbul, 1 966.
[sz konusu alnt hu se5mcde yoktur])
44 YARALI BILIN
yanlsamadr. Gelenek, tabii hfila kaldysa, ontt>lojik olarak moJemlik
ncesinde yer alan balang noktasn yeniden yakalayamaz. Daima
modemlik-sonns l x>st-modem l dneme yapr kahr. Beyazlarn yap
u katliamlardan mucizevi olarak kurtulan nadir Amazon kabilden,
ya da yeryznun Tanr bilir hangi cra kesinde yaayp giden baz
kabileler dnda, kkeni ve mekan ne olursa olsun btn kltiir l::r ,
modernliin etkisini, yani bilincin yukardan aaya bu glin yaa
mlardr. Artk hepimiz karm blgelerinde ya)'oruz; tm bakla
II
SKOLASTK KHNELEME
metafiziinin yerine bir Varolma metafizii koyarak gerek bir devrime yol
am tr. Bkz. H. Corbin, llisoire de la philosophie islamique, Gallimard
Folio, Paris, 1 986, ss. 467-476. (Trke'de: lsiam Felsefesi Tarihi, eviren:
Hseyin Hatemi, lletiim Yay., stanbul, 1 9 86.)
46 YARALI BLN
SKOLASTIK KHNELEME 47
leri kadar gz alc uygarlklarla temas srasnda bu kategoriler art
c bkalamlara ve olaanst sentezlere uramur.
S. Radhakrinan5 Hint felsefesini u dnemlere ayrr: 1 .) Veda l ar
'
48
YARALI B1L1N
SKOLASTIK KHNELEME 49
50 YARALI BLN
SKOLASTIK KHNELEME 5 1
9. a.g.e.
1 0. a.g.e.
1 1 . C . P . Fitzgerald, China: A Shor Culura/ Hislory, Ncw York, 1 959; Marcel
Granet, La Pensee chinoise, Paris, 1 934; J. \'ecdham, Science and Civilizalion
in China, !."den IV.'e, Cambridgc, 1 945 - 1 965.
111
PARADGMA DEGM
gne dek.
Tarihten bu ekilme, bir lde Latin Amerika'y da etkilemitir.
Octavio Paz ranllar, Hintliler ve inliler'in Bat'dan farkl uygarlk
lardan geldiklerine, Latin Amerikallar'n ise Bat uygarlnn uzants
olduklarna iaret eder, hakl olarak. spanya ve Portekiz'e gbek ba
yla balanmllr Latin Amerikallar. Sonu\ olarnk Bau'nn Amerika'
daki bir kutbunu temsil ederler, teki kutup Amerika Birleik Devlet
leri ve Kanada'dan olumutur.12 Bununla birlikte bu ballk nemli
farkllklar gizlemektedir. Paz farkllk sayar: 1) Kolomb-ncesi
uygarlklardan gelen yerli topluluklarnn kltrel katks; 2) slam'dan
etkilenmi spanyol uygarlnn kendine zg karakteri; 3) Kar-Re
form. Kar-Reform domakta olan modernliin yadsnmas olmutur.
- -
1 2. Octavio Paz, Une planete et quare ou cinq mondes, Gallimard, Paris, 1 985,
s . 1 89 .
PARAD1GMA DEllMl 53
spanyol monarisi kendi davasn bir ideolojinin davasyla birletire
3.
lanm eski ilahi kesinliklerin yerinde kalan boluu" bir ekilde yan
---
. .
kendileri de Marx adna yemin ediyorlar, ama hem eskiler hem yeniler
iin akl, bir Doru'nun hizmetinde ol<n bir silahur. Ay( nn grevi de
s.
s.
191.
1 92.
s.
74.
54
YARALI BLN
s.
91.
PARADGMA DEGIIMI 55
2 1 . a .g .e . ,
s.
1 58.
56 YARALI BiLiN
ren, "Lavoisier farkl bir dnyada alu . 22
"
tm iz
ecektir, yle ki duraan bir fikir olan temsil etme fikrinin yerini evEski Yunanca'da: Bilim; Franszca'daki kullanm: "Bir toplumsal grup, ya da bir
----- -
--
:::_!.<le
l me zz kurallam blgnn btn". (.n.).
22. a.g.e.,
23. a.g.e . ,
ss.
s.
1 66 - 1 67.
1 69.
PARADiGMA DEllMl 57
24. Flamingo, Lond ra, 1 984 (Trke'de: Bat Dncesinde Dnm Noktas, e
viren: Mustafa Annaan, insan Yaynlan, stanbul, 1 989).
IV
K PARADGMA ARASINDA
ELK ZAMANI
27. a .g . e . ,
s.
58.
68.
28. a . g . e . , s . 72.
29. Muhammed Arkun, la pensie arabe, PUF, Paris, 1979.
s.
60
YARALI BtLlN
nilik yapma (bidat) fikri yeniden deer kazanacak, uzun sredir kapal
olan itihad (kiisel karar alma aba'>) kapsnn ald sylenecek
tir.34 lerleme fikrinin Kur'an'da zaten zmni olarak bulunduunu sy
leyerek ilerlemeyi hakl karmaya kadar gidi lecektir. Gemiten kat
bir kopula uzaklamay dileyen nadir dnrler dnda tepki lerin o
u, suret dmanlna [iconoclastiej zen gstereceklerdir. rnein
Cemaleddin gibi biri, birok temel noktada Renan'la mutabk olmakla
birlikte35, Panislamizm'in militan ncln yapmaktan da aa
kalmayacaktr. her tarafndan Bergson ve Nietzsche akan bir kbal, iler
lemeyle Kur'an' uzlatrmak iin akl almaz zihinsel cambazlklar ya
pacaktr36; Abduh gibi biri ilk slam'n altn anda rnek modeller a
rayacaktr:J!m m(lSU_ll!Q.!!d'()Zl_<t'!l.1 olan Mslmanlar'dr. slam
tersten giyilmi bir krktr, tersyz edin herey yoluna girecektir. Ve
bu ilk karlama evresinde dnrler, sorunun neminin bilincinde
olmakla birlikte epey mulak kalrlar.. kn belirtilerini hissedip
gerilemeyi grrler; am_!!j!erlemx.. he!!! . de bu ilerlemeyi frenle
yen eyleri korumak istemektedirler. Gnah keileri aranmakta, temeli
"ilinolan paradigmann eletirilmesi ycnne dine vcut veren kurumlar
sorun edmciiedlr. fsfam hastaland bun n nedeni, her tarafa taas_.'
"'Sp ve.nlrilk-itilIDari -saID-caiTi sark1iliirffi:t>ilgryisak:Cn"dileri-
ncvcif blreyliafffiegetirmeleridir.
- Fakat yeni paradigmann, ancak eski paradigmann aleyhine kurula
bi lecclgCr-el yadsinmak iadlr: lslaffiiJlil imlcbadamaz olmad
n, hatta bilimin lslam'n kapsam iinde olduunu sylemek, ne ts
lam'n sorununu ne de bilimin sorununu zmektedir, nk ikisi ara
snda birbirlerine indirgenememelerinden oluan ukur bir saha vardr.
-slam' miL'>elliindcn uzaklatrrken bilimin dilini yeniden kut-;alla
trmakla edeerdedir bu. slam'n yeniden ortaya k, ilk biimiyle
gerekleebilecei mmkn kabul edilse bile, drt yzyldan da fazla
bir sredir bilimsel devrime olanak veren bu epistemolojik altst olu34. R. B runschvig, "Probleme de la decadence'', C/assicisme et declin cu/ure/ dans
/'histoire de /'lsla "da, G.P. Maisonneuve et Larose, Paris, 1 977, ss. 29-5 1 .
35. Emesi Renan 29 an 1 88 3 'te Sorbonne"da, yanklar uyandran bir konferans
vermiti: "L'lslamisme et la Science", (Le Journal des debas"da yaynlanmt).
Renan bu konferansta, l s lamn bilimsel kafaya zt olduunu kesin olarak belir.
d
cmafcJJlnTi-ccvab daha ziyade lml olmutu.
ur'an, '.\uh Suresi, 1 4 : "Oysa O, sizi tavr tavr yaratmtr"; lnikak
36
Suresi, 19: "Siz, hi lanmasz tabakadan tabakaya bineceksiniz'".
fJk -C
62 YARALI BLN
u elinin tersiyle silemeyecektir - dnyann en byk iyi niyetiyle
bile yaplsa.
Yeniden dou dneminden
(Nahda)
devrimler dnemine
lSevre)
geild iinde eyler sicil deitirir. Bu iki dnem arasnda hem srekli
lik hem de sreksizlik vardr. Sreksizlik dildeki deiime baldr,
nk bu evre hereyden nce ideolojiktir. Arkun'un yerinde tespitiyle:
"Sz konusu olan, bilimsel dm:enin aba gsterdii gibi nesnel
gerei kavramaktan ziyade, tahamml edilmez olduu yargsna var
lan varolu koullarn daha arzu edilir lkscl koullara dntrmek
tir."37 Baka bir deyile, nceki dnemde zellikle kltrel uyuuklua
kar militanlaan eletirel dnce evresi, epistemolojik grevinden u
zaklap kuru bir ekilde sosyolojiklemektedir. lk sorgulamalardaki
tazeliin yerini hazrlop cevaplar almakta, ilk zamanlardaki eletirinin
yerine kavga ideolojisi oturmaktadr. Ama bu iki dnem arasnda s
reklilik de vardr, nk asliyet
(asala)
Sevre
s.
1 07.
64 YARALI B1L1N
bundan
ntrardk koyu bir orba elde ederiz; bu orbada bir araya gelen tm un
surlar, kendilerini oluturan ve varolu nedenlerini dorulayan zemin
den kopanlm olmalanndan tr, ontolojik arlklann yitirmi o
lurlar. Bylesi bir dnce ancak
nc Blm
ARPIKLIKLARIN ALANI
gereklik-tesi
68 YARALI BIL1N
1 . DNYANIN B YBOZUMU5
J ung, dnyann bybozumunu aklarken yle yazyor: "in tuhaf
yan bilimin, astronomi yasalarnn kefiyle balam olmas, yani en
uzak yanstmalardan geri ekilmeyle balam olmasdr. Evreni etkile
yen animizmin dnda kalan ilk admd bu. Her adm bir dieri izledi
. dirdi ama gndelik hayutmzda hala yanstmalar cirit atyor r ... ] ."6
Sonra yle ekl iyor: " Yldzlarn yeryzne dmesi ve en soylu sim
gelcrimizin soluklamasndan beri bilindnda gizli bir hayat hkm
sryor. B undan tr bugn psikoloj i var ve bi lindndan sz edi
70 YARALI BLiN
btn bunlar yersiz olurdu ve yledir de. nk o simgeler yukarnn
tinidir ve onlar yaad srece tin de 'yukarda'dr [ ... ]. Ama bizim bi
lindmz, doay andran ve svlatrlm denebilecek bir tini gizle
mektedir ve bu tinin etkisiyle bulanklamtr. Gkyz bizim iin,
bir zamanlar varolan eylerin gzel bir ans, bo ve evrensel bir alan
haline gelmitir."7
Ama yanstmalann ie ekildii btn durumlar dnleme olgusuna
yol aar, bundan tr "nemli bir bilin parasnn deersizletii,
dolaysyla ortadan yok olduu her sefer, te tarafta, bilinli olann
iinde bir dnleme onaya kar".8 Bat'da her geri ekilmeye bir ikame
denk der. te yandan, geri ekilme almas eletirinin ypratc faa
liyetiyle hzlanmaktadr. Dnce tarihinin birok yadsyc deerlen
dirmesi vardr ve bu deerlendirmelerin yol at bakalamlar farkl
biimlerde grlr: pasif ve aktif nihilizm (Nietzsche), Varln ekil
mesi (Heidegger), akln ar.sallatnlmas (Adomo, Horkheimer) ya da
halenin yitirilii (Benjamin). Bilinci kmseyen btn bu grlerin
ortak paydas, merkezde bir noktaya doru ayn yolda birlemeleridir:
B ir zamanlar burada olan, ama artk olmayan bir eyin ie ekilmesi.
Aydnlanma a'yla birlikte, akl vahyin yerini alr, tpk temel ei
lim ve itkilerin, akln otoriter hkmdarlnn pabucunu dama atma
lar gibi.
Bu birbirinin yerine geiler, bilgi alannda olduu gibi retim bi
imleri ve toplumsal ilikiler alanlarnda da kategorilerin sarsnt geir
melerine yol amaktadr. Modernliin, eletirinin zc abalan saye
sinde gn na kt dnlrse, bu sarsnt daha da artma\ctadr.
Derinlerdeki her deimeyi kendine denk den bir bilinlenme izle
mitir: fikir ve fikri kendine mal eden bilin arasnda hep denklik ve
ebiimlilik vardr. Buna karlk, Bat-d kltrel alanlarda yanst
mann ie ekilmesi ve dnleme olgular birbirlerine uymamaktadr.
Hereyden nce, yanstmalarn ie ekilii bu blgelerde, isel olarak
yaanm tarihsel deneyler gibi kabul edilmemekte, dardan gelen dar
beler halinde yaanmaktadr. Homojen bir kltrn iinde bilincin bir
parasnn deer kaybetmesini dnlemeye yardm eden yer deitirme
ler bu kltrlerde i grememektedirler, nk kendisini aan, radikal
7. a .g.e.
8. C.G. Jung, Problemes de l'ame moderne, Buchet-Chastel, Paris, 1 960, s. 1 80.
cogito'nun
cogio da deildir,
s.
1 57.
72 YARALI BlLlN
edilen ikincil kavramsal srelere nazaran zdeleme ilikilerinin daha
byk bir nem kazanmalarna yol aar. Bundan dolay da bizde, durak
a priori
( 1 7. yzyln ortala
episteme.
ney alan"na yneltir: hayat, emek ve dil; yani insann biyolojik, sos
a priori si
'
episteme'si
ve tanrlarn ekilmesi
dnyann Grnt
episteme
paradigma
Yaps adl
kitabnda gelitirdi
zamanlarn ilk balarndan itibaren Bau ile yery znn Bat dnda ka
lan dier uygarlklarn kar karya getiren ontolojik uyumsuzluu
(Bkz. 2.
ss.
69-100.
74 YARALI BLN
(con venientia),
tio )11,
episteme'nin
episteme 1 7.
min blgesinde hareket etmez ol ur. Benzerlik artk bir bilgi biimi ol
maktan ziyade, zihindeki bulank grntlerin ve hatalarn kaynadr.
Benzeim itibarn kaybedince, kozmik yanlsama, iftlenme tiyatrosu
ve gz aldatma oyunlar belirir. B u yan lmaca dnyasnn ye:i kahra* Divination: Kehanet; Erudition: Bilgi birikimi. (. n.)
1 6.
17.
1 8.
1 9.
20.
76 YARALI BLN<_
man Cervantes'in Don Kiot'udur. Cervantes "Rnesans dnyasnn
negatifini"21 izmitir: Yaznn artk dnya nesiri olmad, ben1:erlik
lerin kesinlik kayna olmaktan ktklar, her eyin sayklama ve iro
niye dnd bir evren. Dnyann sihiri dalnca simgelerdeki ifreyi
zmek olamkszdr, nk "yaz ve 0yler ank birbirlerine
benzemez
ler" .22 Don Kiot eyler arasnda babo dolar; "rnekseme iinde
yabanclamur".23 Bundan dolay
ilkidir,
...
] aksine ayrt
etmeye
taxinomia,
mahesis, yani
"evrensel l
18.
taxinomia
aracl
s.
61.
22. a .g .e . , s . 62.
23.
24.
25.
26.
27.
28.
a.g . e .
a.g.e.
a .g . e . , s . 69.
a . g . e . , s. 89.
a.g . e . , s . 7 1 .
a.g .e . , s. 92.
Meninas
s.
s.
s.
29.
23 1 .
220.
78
YARALI BlLIN
Bylesi bir arkeolojik dnm hareketi iinde " insan, hem bir bilgi
nesnesi hem de bilginin znesi olarak mulak bir konumda ortaya
kar" .32
Bylelikle insan, Velasquez'in tablosundaki bo yerinden kverir:
Dlanm, mesafeli tutulmu Kral iken, her yerde mevcut bir varlk
haline gelir. Dnyann merkezinde yerini alr, artk tarih ve antropoloji
birbirlerine baldrlar, "tarih (emek, retim, birikim ve gerek mali
yetlerin bymesi), ancak bir doal varl k olarak insann sonlu olmas
lsnde vardr" .33 Klasik episteme insana has zgl bir alan belirle
episteme,
"sz ko
a . g . e . , s . 323.
a .g . e . , s. 27 1 .
a . g . e . , s . 329.
a . g . e . , s . 3 1 9.
a .g . e . , s. 329.
a . g . e . , s. 3 2 1 .
3. EPIS1EMOLOJIK iZOFREN/
Michel Foucault'nun bu baeserinin ok youn bu zeti bize ne
retebilir? Arkeoloj ik yntemdeki farkl episeme'ler zerinde bu kadar
durmamn nedeni, bunlarn, bazlar iin ok kau olsa da, yeraltndaki
kaymalar, Bau dncesinin farkl dnemlerindeki duraklamalar aa
vurmasdr. Bu, bence Bat-d uygarlklar iin can alc nemde bir
noktadr, nk bu uygarlklarn ou tinsel alanlarda vardklar inanl
maz bllinle ramen dncedeki bu sarsntlar yaamamlardr: 1in asl, ne klasik a, ne eletirel a ne de modern zamanlar yaa
mlardr. Bakalarnn kefaletiyle bunlara maruz kalmlardr. Modern
lik, insanlk tarihinde, kendi trnde ei bulunmaz, mthi bir srecin
sonu olmutur. Bat uygarl iki bin ila iki bin be yz yllk (..
80
YARALI BLN
82 YARALI BLN
kar. Bunun sonucunda az ok ebiimli kalabilen episteme'lerin fark
l yaplarnn aksine, burada, biimle ierik arasnda h ibir ebiimlilik
yoktur; nk biimle ierik karlkl olarak heterojen episteme'lerden
beslenmekted irier.
Burada varln kmsenemeyecek bir blm hala sempati ve r
nekseme yoluyla varolmakta ve kltrel gereklik-tesi'nin sihirli
stoklarndan beslenmektedir, teki blmyse insan bilimlerinden, top
lum felsefelerinden ve diyalektik materyalizmden etkilenmekte ve rne
in, ahiret bilgisiyle pozitivizmi kantnnaktadr. Byle bir karkl
n sonucu hep melezlik olmaktadr ve birbirlerine ancak yamalama
yoluyla uyabilmektedirler. Foucault'nun rneklerinden yararlanarak,
iimizde bir yerlerde natralist Aldrovandi ve Buffon ile biyolojist Cu
vier'nin tepitiklerini syleyebiliriz. B uffon, Aldrovandi gibi bir
natralistte, "bir hayvann anatomisi, izleri, ayrntl tasviri, yaad
mekanlar, mitolojik deeri ve bu hayvandan tpta ya da byclkte
nasl yararlan labilecei zerine aklamalar, eletirellikten yoksun
fabller, ikinci elden alntlar ve iinden klmaz bir kesin tasvir kar
maas"46 grd iin hayrete der. Bu hayret nedendir? Foucaull'ya
gre Aldrovandi ve Buffon'un bak alar, "eylere ayn sistemle ba
lanmamtr, stelik episteme'lerinin yatknl da farkldr. Aldrovan
di, tepeden trnaa yazl olan bir doay titizlikle gzleml iyordu ".47
Byl bir dnyada yaadn sylesek de olur.
Bize dnersek, bilincimiz simgelerin sihirli dzeyinde i grrken,
fikirlerimiz yeni zamanlarn episeme'de yarau mtasyonlardan do
arlar. B izim dnyamz henz tam anlamyla bybozumuna
uramamtr: Gkyz simgelerinden btnyle temizlenmemitir;
yanstmalar, ciddi ekilde yara almalarna ramen ayaktadrlar. Urad
btn ykmlara ramen kam u alanmz eski hafzann solgun grnt
lerini iinde barndrmaktadr. Bu grntlerin dlanmas henz inan
larn zellemesi noktasna varmamtr. Simgeler yorumsamasyla ta
rihsellik arasnda skp kalnca, akla gelebilen tm uydurma zm
lere doru itilmekteyiz.
Ama bu durum, hi deilse elikili biimiyle, yalnzca Doul ular'a
vergi bir ey deildir. Baz Batllar da bunun kurban olmaktadrlar:
46. Les Mos et /es choses, s. 54.
47. a.g.e . , s. 55.
1 9. yzyldan kalma es
as corpusu
habe
84
YARALI BILlN
il
YAMANIN K YZ:
BATILILAMA VE SLAMLE M E
86 YARALI
BiLN
arlar: arpklk. Peki neden? nk, zerine yeni veya eski sylem
yamalanan "zemin" ne odur, ne de teki; melezdir, yani ikisinin kar
mdr ve daha o anda bir krlma ve pamzit alan yaraur. ki durumda da
sakatlanm bir bakla kar karyayzdr, tpk biimleri bozan bir
ayna karsnda olduu gibi, grnt arpk ve bozuktur.
Yaplan yamann doas ister laik, ister dinsel olsun pek nemli de
ildir, sonu hep ikisinin-aras olur. Ya sylem, zerine yamand ze
minden "ileride" olacaktr, ya da "gecikmi" olacaktr, ama hibir za
man gereklie uygun olmayacaktr, hele bu gerekliin de ayn lde
sakatlanm olduu hesaba katlrsa: Gereklik, ne modemlerin onun
hakknda yrttkleri fikirlere uyacaktr, ne de gelenekilerin kafasn
daki grntye. Uyum eksiklii iki durumda da kendini hissettirecek
tir.
arpklamaya gtren farkl aamalar daha iyi anlamak iin zet
leyelim. Yukarda da belirttiimiz gibi kendimizi, epistemolojik an
lamda, farkl "iki tarihsel a priori"ye birlikte damgasn vuran, birbi
rinden ayrlm iki dnyann, yani heterojen iki paradigmann ya da iki
episteme'nin (bumda paradigma ve episteme kavramlarn ayn anlamda
kullanyorum) kesitii yerde bulunan duraklamal atlaklara yerletiri
yoruz. Bu episeme'/er-aras durumda, iki paradigmann kesitiini ve
kar karya konmu iki ekran gihi birbirlerinin grntlerini biim
sizletirdiklerini de eklemitik. ki pamdigmann kesimeleri srasnda
-modernlie nazaran ge kalm bilincin ieriini oluturan- eski
pamdigmann, yeni paradigmann "madde"si haline geldiini, bylelik
le de kendimize temsil ettiimiz dnyann felsefi altyap asndan lle
gel-sonras'na, ierik asndan ise Galilei-ncesi'ne ait olduunu da
vurgulamtk. Nihayet, bu iki' paradigmann kesitii noktada her tr
arpkla ahit olunduunu ve arpklklarn da yamalama yntemiyle
i grdklerini ve bu yamalarn da iki yz olduunu grmtk: Bat
llama ve slamileme. Peki, bu episeme '/er-aras kavgada, sonunda
tekine yapsal olarak stnlk salamay baaran paradigma hangisi
dir? Kukusuz yeni paradigma -yani en geni anlamyla modcmlik
gclencin sihirli ieriinin geni izlerini tayan ar basmaktadr.
Yeryz leinde onu alttan alta yayan ebekeden dlay, alglama ay
gtnn sinsi bir ekilde iselletirdii bu paradigma, istesek de isteme
sek de ou zaman da haberimiz olmadan- bakmzn a priori bi-
BATILILAMA VE 1SLAM1LEME 87
88 YARALI BiLN
lerinden gelen
hareketinden
BATILILAMA VE lSLAMlLEME 89
yaplam zemini olmayan yeni paradigma, neredeyse Ortaa' and
ran, dolaysyla da devrimci fikirleri toplumsal olarak gerekletirmeye
yiz, bilemiyorum."55 Eletiri ister Diderot'daki gibi doal bir din adna
lerin tel tel ayrlmas olsun, btn bu eletirilerin hedefledii ey, iki .
yzyl nce ngiliz Francis Bacon'un ldolae menis diye adlandrd e
a, kukusuz, dnce tarihindeki en verimli dnemlerden biridir hatta en belirleyicisi olduunu da syleyebilirim. nk, zmlen
sailnc <lini
}e
yr
YARALI BlLlN
90
..
:.si11i
'-1:!-i!
56. Le Regne de la criique, Fr.'ya ev. : Hans H ildenbrand, Editions de Minuit, Pa-
57. a . g . e .
58. a.g . e . , s . 9 1 .
BATILILAMA VE 1SLAM1LEME 91
...
.. -
92 YARALI BlLlN
2. iYiLERLE KTLER
Trl trl yamalarn dourduu yanl alglamalarn manevi yndeki
yansmas Maniheist iyi ler-ktler gryle olur. Krlan cevizlerin
bedelini deyecek birisi bir yerlerde hep vardr. yleyse bize gereken
gnah keileridir: kk ve byk eytanlar, komplolar, sada ya da
solda fesat eteleri, srtmzda evrilen kalle entrikalar. yi olansa, bu
rada yetien, bu topraktan, bu yakc gne altnda kendiliinden f
kran eylerdir; lmcl olduu ortaya ksa bile o, bozulmam ger
ektir, iteki eydir. Bu bozulmam ey bir fikir de olabilir, bir ey
de, bir snf da, bir kii de. "Dnyann lanetlisi" de olabilir, "iteki s
mrgeli"ye kar mcadele eder, ya da daha moda bir dille kibirlinin
karsndaki mahrum insandr. Yabanclatmn modernlie kar kan
kltrel kimlik olabilir -tabi i bunun ne olduuna da bir karar vermek
gerekir-; Karanlklar Prensi'nin hesabna hereyi dnyeviletirenlerin
laikliine kar kan atalarn dini de olabilir. B ir siyah vardr, bir de
beyaz; pastel tonlara, ak-koyu dalmnn nanslarna, alacakanml
n grilerine, arn renklerin ince farkllna yer yoktur burada. Bu inat
alkanlklar ve indirgeyici grler kafalarda ylesine yer etmitir
ki srekli olarak yeni ekillerde ortaya karlar, dayanak noktalar olay
lar tarafndan yalanlandnda bile yeniden saldrya geerler. Tpk ge
BATILILAMA VE 1SLAM1LEME 93
94 YARALI BLN
rinin ufkunda mahkum edilebilir tek "muhatap" hata eski rejimdir. Pe
ki neden? nk eski reji m " er"in, yabancnn cisimlemi halidir,
oysa yeni rej im aile arasnda olan zel bir itir.
Bu yarglarn kken inde de ba'iit bir gerein g1. nnde bulundurul
mamas yatmaktadr: Gelime yolundaki btn toplumlarda kutupla
ma kanlmazdr - modernlii az bile olsa zmsemeye alan btn
toplumlar ka<itediyorum. B tn sanayileme srelerinde halk kltr
ne yabanclm bir brokratlar snfnn (yerli smrgel i lerin bir tr)
ortaya kmasnn nne geilemez. Bu,,:;re, iktidara asgari katlmla
rn dahi otokratik rejim tarafndan engellendii geleneksel bir kltrde
yaandnda, bu kiisizlemi ynn daha da arpc olduu dorudur.
Ama yine de hibir ey bu kesimin hkm srmesini engelleyemez,
nk doa-; gerei bu kesim teknolojik rasyonaliteye baldr. Zaten,
gelimeyle az-gelime arasnda bir ara zm olabileceini pek sanm
yorum . Vahi bir sanayi lemenin knlklarnn felaket dzeyinde yan
etkileri olaca ve iddetli tepkilere, hatta gerilemelere yol aaca do
rudur, ama her tr gelime fikrini sorgulama konusu yapmak ve bunun
yerine mucizevi reeteler koymak bana an topyac grnyor. Bazda
n benimsemeden nce uyarlama gerektiini sylyorlar. Peki! Ama na
3)
Grevi,
hibir k i isel uraya bal olmayan bir ilevi temsil etmek olan
BATIULAMA VE lSLAMlLEME 95
kiiliksiz bir brokrasinin ortaya tk.64
Amerikal sosyolog Daniel Beli, sanayi toplumuna bal yapsal
kartlklarn derinine inerken farkl emberi ayrt eder; bu emberle
rin hr biri farkl eksende bir ilkeye uymaktadr: tckno-ekonom ik, y
netimsel ve kltrel. " Bunlar birbirleriyle uyum halinde dei ldirler ve
farkl deiim ritimlcri arzederler. Farkl nonnlarn uymak tadrlar ve bu
normlar farkl, hatta kart tavrlar dorular. Toplumdaki eitli kart
lklardan sorumlu olan da bu emberler arasndaki uyumsuzluktur."65
Tekno-ekonomik emberin temel d irei ilevsel rnsyonalitedir. Max
Wcber'de de grld gibi ilevsel msyonalitc, "uzmanlama, ilevle
rin aynt n lmas ve de faaliyetierin dzenlenmesi zorunluluuna bal
olan66" brokrasi ve hiyerariden olumutur. grrln lt ya
rarl lk ve verimli liktir. nsanlar grev ve ilevleri dzeyine indirgen
m itir, kiisizletirildikleri de sylenebilir; yle ki yetke, bireye deil,
grevlerin ra'iyoncl olarak yerine getirilii srasnda bulunduu konu
ma aittir. Bunun sonucunda iletme, btnyle teknokratik bir nitelik
kazanr. Max Weber'in betimlediine ok yakn olan bu tekno-ekono
mik embere Bell ynetimsel emberi ekler; bu ember demokratik bir
toplumda eitl ik fikri tarafndan ynlendirilir: yasa nnde eitlik,
yurttal k haklarnn eitlii, frsat eitl ii, baka bir deyile Tocque
ville'in Amerika zerine yazd o nl eserde bahsettii koul eitlii.
Nasl tekno-ekonomik emberin yaps brokrasi ve hiyerariden olu
uyorsa, ynetimsel emberin ekseni de temsil etme ve katlm zerin
de bulunur. Kltrel ember terimiyle ise Beli, Ernst Cassirer gibi,
s imgesel biimler alannn tmn kasteder: "Resim, i ir, roman, dini
faaliyetler, dualar, dini usuller ve kurallar insan dncesinin hayalci
bir biimde ifade edilmesidir67."
Grld gibi farkl emberlerin deiim ritim leri fark ldr. Tekno
ekonomik dzende deiim izgiselken -nk igrrlk ilkesi s
rekli yenilii gdler-, kltr alannda hep bir ricorso, yani insann
64. Bkz. l'Ehique proteslane el /'esprit du capialisme , Plon, Paris, 1 964, s. 24;
ve Economie et sociee, Plon, Paris, 1 97 1 , lll, 6. bl. (Trke.de: Protestan
A hlak ve Kapitalizmin Ruhu, eviren: Zeynep Aruoba, Hil Yay., lst., 1 985).
65. les Contradicions culturelles du capitalisme, Franszca'ya ev.: Maie Matig
non, PCF, Pari s, 1 979, ss. 20-2 1 .
66. a . g . e . , s . 2 1 .
67. a .g . e . , s. 22.
96 YARALI BlLlN
temel ve felsefi sorunlarna bir dn vardr. B uradan da
ayrlmas
emberlerin
3. CEHALETiN KUTSANMASI
Bu krlmalar, smrgccilik-karu sylemler klf altnda, ya da daha
cazip gelen kimlik talepleri mazeretiyle grnmez klndnda, ger
ekliin bir blm maskelenmi olmaz m? Bu krlmalarn nedeni
de, paradigmalarn altst oluundan ve toplumsal manzarann ani dn
mnden doan "indirgenemez ayrlklar" deil midir? Btn teknik
bilgiler, yabanc bir balamdan gelmeleri, dolaysyla da lkenin kl
tryle badamaz olmalar nedeniyle, bir saldryla, buna bal olarak
da smrgeci bir hareketle e tutulabilirler. B urada nemli olan, ie ka68. a . g . e . , s.24.
BATIULAMA VE lSLAMlLEME 97
panarak bu d katkya kaytsz kalnp kalnamaddr. Madem ki bu
olanaksz grnyor, yleyse neden bir brokratn zorunlu olarak s
mrgeli bir yerli olduu sylenerek kestirip aulyor? Tekno-ekonomik
emberin dnda kalnabilinir mi? Her tr kalknma iradesine sn evi
rerek ve modernliin i'.ararl etkilerinden vebadan kaar gibi kaarak m
yapacaz bunu? Her tr deersel
[<Uio/ogiqueJ
renkten bamsz ve z
ah
laksa//atr/maktadtr. Ama ahlaksallaurrken deerler ylesine yer de
eyanlattrlmaka,
kusanmakadr. Ac gereklerin burukluunu hazmedebilmek i
(muhacir).
barzakh duru
98 YARALI BlL1N
ekil
BATILILAMA VE 1SLAM1LEME 99
B urada da, yazarn dokunakl tonuna ramen ayn kutuplamay bu
l uruz. Bu sefer yerli sm rgeliler -devrimin yardmyla- (g edilen
lke nazarnda) i gmenlere dnmlerdir, dnyann laneti ileriyse
d avareler haline gelmilerdir - kapitalizmin rm bakentlerinde
yoksulluk eken lks berdular. Avarelik, yoksulluk, mahrumlarn ve
baldrplaklarn cehaleri, bal bana deerler haline gelirler; ama bu,
bunlarn yoksun ve madur olmalarndan cr deil, kurban olmala
rndan ve byle kalmak isremelerinden trdr. nsani durumunu iyi
letirmek yasaktr! zellikle de bilmek yasaktr! B i len kii kendini
denk alsn, nk yalan imparatorluunu ele geinni demektir.
Entelektellerimizin sakat bir baklar olduunu sylediim izde,
eylerin temsil ediliini aksatan btn bu tkanma ve yamama meka
nizmalarn kastediyoruz. Ve bunlarn eletirel glerinin eksik oldu
unu sylememizse bir rtmecedir aslnda, nk eletirel gleri hi
olmamtr. Atadan kalma arlklarmzn altn eelemekten korkuyo
ruz, nk oralarda gmlp gitnekten ve kimliimizi kaybetmekten
ekiniyoruz. Ruhumuzun labirentlerinde bize musallat olan hafsalaya
smaz gemite asl olan ve nereden kt bilinmeyen hayaletler gi
bi ortaya kan fikirlerle kar karya bulunan bizler, bir de Promethe
us gibi dnyay yeniden kurma grevine kendimizi adan11 oluyoruz.
deolojik onarm ve yamalardan baka ne kalmaktadr? Bu eilim
rettiimiz her eyde grnr: edebiyatta, sanatta ve Fikirler Cumhu
riyeti'nde. Kimse bunun elinden kaamaz, Tanr'nn monarisini temsil
ettii kabul cdill-I"!!. bile bunun iine saplanif:--"' -- -
4 . /SLAMILEME
Gnmzdeki uygulan yla slamileme, trnde btnyle yeni bir
olgudur. slami leme, bir bakma, bir kltrel kimlik felsefesinin z
vanadan ktnda varabilecei en u snrdr; teki'nin yadsnmas gi
bi dizginlenemez bir kendini onaylama noktasdr bu snr. slamile
me ayn zamanda, topl umsal muhayyilede sakl duran btn arpklk
larn gncelletirilmesidir de. Atalar Gelenei'nin Kkeni'ne bir dn
olmas istenir, yani Selefler geleneinin kkenine: Zorunlu olarak iha
net ve sapma olan her tr tarihten nceki zaman yaayan Selet1er. Do-
BATILILAMA VE ISLAMILEME 1 Ol
neksel kesimler de dahi l olmak zere hayaun hibir kesimini affetme
yen bir ykmn ortasnda, batmakta olan bir sal gibi srklenmekte
dir. Bu ykm hereye el uzatmaktad r: grenekler. alkanlklar, retim
biimleri, toplumsal ilikiler ve dnyay temsil etme biimleri. Tarih
sel olarak birbirini tutmayan dnyalar yan yana dizil mitir: y ksek
teknolojinin yannda en ilkel davranlar; harabe kal ntlarnn, arsa
larn ortasnda dnce mabetleri; spermarketler, dev mantarlar gibi
bi.en gkdelenler. B u
dnr olan Ebu Hamid El Gazali (1058- 1 1 1 1), ki hem ranl'dr hem
de filozoflara kar acma'iz olduu kabul edilir70, ark ve mzii d
talamamtr.
ve Vec
(sekr).72
72. a .g . e .
kendisi de i
yin
siyasal olarak egemen ideoloji (slam) olabilir veya tek parti diktatr
l olabilir. O andan itibaren her yerde hkm sren bu
kitsch'e
do
104 YARALI
BlLlN
(sarl/ah) kwulma">nda.
Hatr saylr sayda kadn, iktidarn keyfince ynetilmeyi reddedip
isyanlarn -bazen incelik dolu- dolayl yol larla gsterdilerse de, ok
sayda fanatiklemi kadn "mazoist bir katlm"da bulundular. Kadn
larn bu tavrlaryla, daha nce Alman ve talyan faist ynetimlerinde
gzlemlenen tavrlar arasndaki benzerlik artcdr. M.A. Macciocchi
faizmle kadnlar arasndaki ilikileri incelerken yle der: "Faizm ilk
bandan beri kadnlardan,.mazoist olarak nitelendireceim bir katlm
elde etmeye almtr: faistlerin amblem olarak setii ve hemen her
yere izdikleri, bere ve kara gmleklerine dikip kasla kasla dolatkla
r kurukafalarn ortasnda kadnlarn, iffet-kefare'lcrini kutlayan dullar
adna ve deimez lm klt adna, boalmann her tr yolunubir
lm itkisi (Freud) iinde kabullenmesini beklemitir. Yaamdan bu
vazgeiten,
baka
1 1 0 YARALI BlLlN
etkilerini gsterecektir; tabi i dpedz kaskat bir Sovyetlemeye
varlmazsa, ki bu da mmkndr. Bu duruma hangi adan baklmak
istenirse istensin, slam zaten bahanedir. Kendi irkin grnmyle,
iktidarn eitli grnmlerini olduklarndan daha gz alc klma hiz
meti grmektedir. slami rejim btn Bat aleyhtarlna ramen Ba
t'nn tm teknik rnlerini cokuyla karlamakta, karmak aralar
killi acemice, killi eytani bir ustalkla kullanmaktadr. Basn yayn or
ganlarndan lgnlk derecesinde smrerek yararlanldn, ldrc
silahlarn kullanlma biimlerini ve Bolevikler'den slarnclar'a kadar
her tr rakibi tehir etmek iin televizyonda dzenlenen itiraf program
larn hatrlayalm.
slarnileme'nin byk tehlikesi yalnzca anlklarnda, yz seksen
derecelik dnlerinde, yordamlamalarnda, zarnandlnda deil, ya
planm bir tarihsel dzen kuramadndan tr kaosa yol amasnda
ve bu kaosun da iktidar kulislerinde zaman kollayan en ykc unsurla
ra yaramasndadr. Bu Pandora kutusundan herey kabilir: en gerek
d tekboynuzlu hayvanlar, siyasal hayvanatn en korkun canavarlar,
hayalcilerin her eidi, Kaddafi'den Pol Pot'a kadar. Zira devrimin put
latrlmas bal bana bir ama haline gelmekte ve kendi cinlerini
yaratmaktadr. slam, varlk nedenine yabanc maceralara srklenmek
tedir. Bu macerada kanatlar tutumakta ve tarihi amak isterken, enin
de sonunda ideolojik bir yan-rne dnmektedir.
III
M EKAN-DII BR DNYA
de
unda- ehadet, cihat veya takyye gibi kutsal fikirlerin, tarihin "mo
tor"u, snf m cadelesi ve sessizlik yasas gibi siyasal kavramlar dze
yine indirgenmesi yoluyla bilinli ya da bilinsiz bir seklarizasyon o
luturabilir.
B irka rnek verelim. iiler arasnda nemli bir kltrel yer kapla
yan
akyye
1 12 YARALI
B1L1N
80. Hamid nayet, Mot:krn lslamic Poliical Thought, Macmillan Press, Londra,
1 982, ss. 1 8 1 - 1 94 (Trke'de: ada slami Siyasi Dnce, eviren: Yusuf
Ziya, Yneli Yay., lst., 1 9 88.).
8 1 . a .g . e .
1 14
YARALI BLN
gerek -tesi,
ne
gerek,
ne de
ar-gerek
dnya olacakur?
Iiaudril lard'a dnelim. Avrupallar'la Amerikallar ara;nda temel bir
farkllk vardr. "Onlar fikirlerden yola kp gereklik retmekte, bizse
gereklii fi kirlere veya ideolojilere dntrmekteyiz."84 Peki neden?
nk, diyor Baudrillard, "Amerika'da yeni olan ey, birinci dzey (il
kel ve vahi) ile nc tip (mutlak berzetirim) arasnda ol uan ok
tur. kinci derece yoktur. Biz ki her zaman ikinci dzeye, tepk ililie, i
kiye blnmeye, mutsuz b i lince ayrcal k tandk, bu durumu kavra
mamz zordur. "85
Amerika'nn bir bakma ikinci derecede baar szla urad ve
nc dzeyi an lde gelitirdii sylenebilir. Baudri llard'n nerdi
i btn betimlemeler bu yndedir: "B tnsel bilginin, btnn un
surlar nn her birinde bul unmas anlamnda Amerika, lazerle ekilmi
dev bir kabartma l fotoraf gibidir. "86 Amerika bir benzetirmedir ve
bu benzetirme sayesinde dnya ancak reklam ileviyle varolmakta
dr87. Amerika muazzam bir video kayt cihazdr. Tm bu tanmlama
lar Amerikan kltrnn u zgl yeteneini bel irgin letirmeyi hedef
ler: bir benzetirim dnyasn retme gc, yle ki Woody Allen'n
filminde
1 1 6 YARALI B1L1N
muhayyileyi gerekletirerek muhayyilenin nne geen eydir."88
Bundan dolay Amerikan yaam tarz kurgusaldr, nk "gereklik i
inde muhayyilenin alma-;dr".89
Bylelikle btnyle dayanak yoksunluuna varlr. Ayna aamas
nn yerine video aamasnn gelmesinden tr90 grnt artk bir tek
kendine gnderme yapmaktadr. yle ki benzetirim kendinin-reklam,
hayat sinema olmaktadr, nk "btn mekanlar ve btn yaam tarz
lar sinematografiktir".91
1 9. yzyln
ge).
(ikinci Bildir
a . g . e . , s . 201 .
a.g . e . , s . 1 90.
a . g . e . , s . 1 56.
1 1 8 YARALI BLN
MEKAN-DII BR DNYA 1 19
levinden uzaklatnlm nesnenin bylesine iirilmesinde bir
baka olgu da gzlemlenir. Nesne kullanlabilir bir oyuncak dzeyine
alaltlm, biimsizletirilmi, datlm deildir; sadece, ayn za
mancla yeniden ele geirilmitir, bir tr evcilletirmedir bu. Nesneyi
"insaniletirerek" , hem gzlerden koruma amacyla nazarl klar takarak
-upk hayvan lam aslan eyalara da taklan o turkuaz mavisi nazarlk
lar gibi-, veya kt etkilerden korumak iin Kur'an'dan ayetler ya da
sihirli szlerle donatarak canl bir nesne haline getirilir. Nesne canlan
drlr, ona daha zl bir ikinci hayaun soluu flenir, daha "arkaik"
bir hayatn soluu ki bu hayatn, bynn kalbinden, yani teknoloji
ncesi animizmden geldii sylenebilir.
Nesneyi bakalamlarn doal evrimine yeniden sokan esnek bir
tz yararna, ilevinden yoksun brakmak, nesnenin teknik olarak knl
ganlamasna yol aar. Drt tekerlekli bir at haline getirilen araba, da
ha zengin bir ikinci hay,atla makyajlanmakla birlikte yapsal bir yeter
sizliin acsn eker. Bakm eksiklii arabay " hasta" bir eya haline
getirir: el altndaki olanaklarla gn gnne tamir edilen, gz alc bir
gelin gibi sslenen, giydirilen, martlan, ama en derin mekanizmas
ypratlan, eski bir araf gibi onarlan, yamalanan nesne ok sert bir
kaderin btn bahtszl klarna maruz kalr. Makinalarn yaam sresi
hakknda, bizde yle derler: "Gen lsn! " (cevan-merd), yani vaktin
den nce, upk olgunlua erimeden len gen bir adam iin sylendi
i gibi. Kanksanm bu lm ler, eyann ileviyle kullanan arasnda
ki uyumsuzluu ele verir. levsellii reddedilirken mahkum edil m i
olur, ama erken bir lme mahkum ederken de baka bir dzeyde haya
ta dndrlm, ondan yararlanan insanln suretinde esrarengiz bir
nesne haline getirilmi olur: Doann sertliklerine, zalim bir kaderin
tersliklerine boyun een, ama hem Tanr'nn sonsuzl uunu hem de u
dnyadaki her tr varoluun iretiliini yanstan sihirli bir nesne.
Nesneyi paralayarak deersizletiren bu biimsizletirici mekan da
tam olarak, daha nce arpklk alan olarak adlandrdmzdr. Ancak
bu arpkln sadece nesnelere zg olmadnn, bunun etkilerinin e
debiyatta, sanatta, dncede, hatta psikolojik tavrlarda hissedildii
nin altn izmek gerekir. Tunus'taki otobslerin tuzbuz olabilecek el
den geirilmi nesnelere dnmesi hakknda Hele Beji yle yazyor:
" B unlar yolda giderken sanki gitmiyor g ibidirler. Sanki yolun iine
120 YARALI
BlLlN
dnme ura
leirildiklerinde, gerekliin
gncel
4. ARP/KLiK S YLEMi
128
YARALI BlLlN
Parsifafde.
Filozofumuz'a gelince, ondaki geri dn gr Heidegger'ci bir
hava yaymaktadr. Dnyann, dinin ve sanatn kaderini, Varln Unu
tuluu'nun ontolojik ifre anahtaryla grmektedir aslnda. Bat sanat
eytani bir sanattr, nk bu sanatta hakikat benlik, kibir ve alt-bi
lin (nefs) biimleri altnda gizlenmektedir. Yeniden deerlere dn
1 07. "La Question de la technique", Essais et conferences'da, Gallimard, Paris,
1 958, s . 1 8.
(rahmani)
(dia-logue) ve
(sym-pahie) adr,
diyalog
130
YARALI BlLIN
a priort
Sovyeleme'ye
maruz kal
(vali)
mektedir.
Kitap boyunca betimlediimiz birok arpklk gz nnde tutulur
sa, bu arpklklarn hepsinin karma oluumlu olmalar dnda, indir
gemeci bir mantktan da az ok etkilendiklerini tespit etmek zorunlu
olur. tekinin eytaniletirilmesi, kend inin cennetlikletirilmesidir.
Sz konusu olan, yeryz lanetlileriyle yerli smrgel i ler arasndaki
mcadeleler, ya da snmaclarla srgnler, ya da asli kltrle sokak
kltr, ya da balayc sanatla eytani sanat arasndaki mcadeleler
bile olsa. ndirgenemez kartlk ortadadr: Kartln ileyebilmesi
iin kendinin halisnasyonlu vgsyle tekinin sayklamal inkar
gerekmektedir. leyiinin bir baka yolu da yamalamadr, nk var
lmzn bir paras bilinsiz olarak, zorunlu ve kanlmaz olarak
Batl kalmaktadr. Ama inkar edilen Bat, kendi kefettiimiz Bat
deildir, kendi kendini datm haliyle Bat'dr. Bu noktada, Bat'nn
ihra ettii fikirlerin, gnmzde, bir bumerang etkisiyle dosdoru
Drdnc Blm
ARPIKLIKLARIN
TOPLUMSAL ZEMN
I
ENTELEKTELLE R
ENTELEKTELLER 135
istisna vardr) ounlukla ok kt olan bu eviri lerden yararlanrlar.
ou zaman balam nn d nda yaplm olan bu eviriler, sadan
soldan birbirinden kopuk bilgi krnular deviren ve bunlardan fikirle
rini desteklemek iin yerli yersiz yararlanan btn bir yazar ve ente
lektel kuan beslemitir. Kesin yarg lar da, kapsam l ve eletirel
usavurmadan z iyade toptan mahkum euneye bavuran o indirgemeci
grler de bundan ileri gelmektedir. te yandan, eviriler tutarl bir
siyaset ve btnlkl bir gr olmadan yapld iin, bir dnce e
koln tanmamza az ok olanak verebilecek uyumlu bilgi bloklar o
larak sunulmazlar, hibir zel balamla ilikilendiri lemeyen bilgi par
alar halinde dalrlar ve okuru, zgl bir alanda ynlendirmekten zi
yade, insan bilimleri labirentinde kaybederler. Uygun bir ereve iinde
dnce akm larn yerletiren felsefi bir haritann eksiklii iddetle
ekilmektedir.
rnein Sartre'm bir kitab okunur, ama bu kiinin ada Fransz
dncesi iindeki rolnn ne olduu, hangi kaynaklardan beslendii,
hangi fikir ai lelerine baland, Alman Yarol uuluu'yla ne gibi bir
ba olduu ve n ihayet, ada Avrupa felsefesindeki yerinin ne olduu
bilinmez. Freud, cinselliin yaratcs, yani " m stehcen" biri olarak
grlr (onun hakknda slami ideologlar tarafndan anlau lan irkin
l ikleri okumak yeterlidir), ama Freud dncesinin modern rasyona
l izm akmnda at epistemolojik gediklerden habersiz kalnr, tpk
derinlik psikoloj isinin muazzam kapsamnn zerinde pek durulmad
g i bi. Farkl tarihsel dnemlerin arpmas ve bir dnemden tekine
geie damgasn vuran krlmalar ender olarak gz nnde bul unduru
lur. Okur, istense de istenmese de tm yeryznn tarihi haline gelen
Bat tarihinin farkl dnemlerinin ardnda bul unan kavramsal yaplarn
neler olduunu bilmez - nk tarihe izgisel bir bak yoktur.
Bu derin boluklar tutarl bir bilgi btn oluturamazlar ve bilgi
ebekesinde "delikler" amalarndan tr aydnlatlmam okurun ala
bildiine keyfi ve aceleci karsamalaryla doldurulurlar, yle ki bu
bahL<;z dn rlerde en ipe sapa gelmez bak alarna rastlarz. Ter
m inoloj i dzeyindeki birok arpk l a, bir de muhayyilenin halsinas
yonlu biimsizliklcri eklenir. Yanl anlamalar birikir ve byye b
yye, daha gln olan baka yanl anlamalara neden olur, yle ki b
tn neml i fikirlerin temelden bozulduu biims izletiriei aynalar
i ..?1.:
ENfELEKTELLER 137
K ua dnm evirilerin yaratt boluklara bir de ikinci dilden
yaplan eviriler eklenmektedir. ngilizce bir eser Farsa'ya Fransz
ca'dan evrilmektedir, ya da Almanca bir eser ngilizce versiyonundan
evrilmekted ir. Fark l Avrupa dillerindeki yaklak versiyonlardan
Farsa'ya yaplan bu eviriler, yanl anlamalar daha da vahimletir
mekte, fikir arpklklar alann gzle grlr lde kuvvetlendir
mektedir.
Bazen umulmadk ra;tlantlar sonucunda, Avrupa' da hi tannmayan
ya da az tannan bir yazar, baarl bir eviri sayesinde ne n ne de de
rinliiyle orantl bir nem kazanmaktadr. G ustave Le Bon'un La
Ci
(gnose)
ENTELEKTELLER 139
genler de ayn yolu ters ynde katetmektedirler, yani "yerli" Batlla
maclar'n kt evirileri araclyla Bat kltrne giri yapmaktadr
lar. Bundan dolay Baul lamac lar'da da, szm ona gelenekilerde de
buras ile oras ikilemi ortaya kmaktadr. Hep bir yerlerde karanlk
kalan bir eyler, doldurulmas gereken bir boluk vardr; ve bu boluk
lar, bilgilerin dokusunda pot yapan delikler gibidirler.
s.
202.
ENTELEKTOELLER 141
ciler, iki farkl oluumdan (Bat'nn dolayl ya da dolaysz olarak
tannmas) gelen gruplarda olabilirler; gelenekiler de yabanc lkelerde
modem bir eitim grm olabilirler, tpk ABD'den gelen sakall "s
lami " teknokratlarn ou gibi.
Entelektellerin ideolojik oluumlar, eitimleri, siyasal tercihleri,
Gelenek karsndaki iki yanl tutumlar ne olursa olsun, ran toplu
m unun yaplanm iki kutbunda yer almaktadrlar: eknokralar
2. IK/Ll KLOSTROFOBi*
Kukusuz en kalabalk grup olan vasat entelekteller grubuna zellii
ni veren ey
kltrel klosrofobisi'dir.
u zaman hakldr) ve kltrel taleplerine (bunlar daha az hakldr) ra* Klostrofobi: Kapal yer korkusu. (. n.)
ENTELEKTELLER 143
ss.
1 3- 14.
144 YARALI
B1L1N
tir- iki syleme kaulan iki fikirler dizgesi arasnda bir aktarc duru
mundadr.
Entelijensiya eletirel roln yerine getirebilseydi, bu iki dnyann
birleme noktas olurdu kukusuz. kisini birbirine balar ve kavram
sal arka-planlarn zorunlu olarak ayran krlma izgisine dokunmadan
-ki bu ok nemlidir- diyaloglarn birbirine eklemleyebilirdi. Zira
dnce bu rol, yan tutmadan ve bilinli olarak yerine getirebilse,
farkl bilgilerin a!unda yatan kavramsal katmanlar, birinden dierine
geilen duraklar ve iki syleme de .niteliini veren alglama
biimlerini gzler nne sererdi. Ksacas entelijensiya, kimseyi
dierine indirgemeden, badamazlklar gibi verimli akmalar da gn
na kavuturarak bu karlamann zgr alann hazrlayabilirdi.
Bu ilevi yerine getinnesinin tek koulu, taknlan tavrlarn ve hizip
ekimelerinjn dnda kalmasyd. lran'da altml ve yetmili yllarda
ortaya kan Geleneic-Modernlik ilikileri ve Batllama zerinde ek
senlenen byk tartma, tartmann ban ekenler iki sylemi bir
birine karurmaktan kansalar ve yeni bir taassubun geli ortamn
bilinsiz olarak hazrlamasaJar verimli olabilirdi. Ama kany kzle
rin nne koup, laikliin temellerini kerten ranl entelijensiya,
nostaljik bir arkaizmin yararna modernlii tasfiye etti ve bunu yapar
ken hedefini ard. Zir. devrimden sonra, olaylar tarafndan kelimenin
tam anlamyla kk kaznd; frUnaya kar duramamasndan tr pes
edip bir tr yasadlkta kayboldu ve yeni sistemin kenarlarnda elin
den geldiince tutunmaya alt.
Aslnda bizim lkemizde entelekteller, alma masalarnn ardnda
skunetle dnen bilge dnrlerden ziyade, yel deirmenlerine kar
sava aan hallar andrrlar. Bizim dnyamzda entelektel olmak,
hereyden nce iktidara muhalif olmaktr. Gelip geen rejimlerin
ounun ya baskc, ya da dpedz totaliter olduu gz nnde bulun
durulduunda anlalr bir eydir bu. Ama ne yazk ki bu muhalefet,
yeteri kadar dnlmemi ve kaba kalmaktadr. Beraberinde ne bir
eletirel zmleme, ne bir yeni perspektif, ne de mesafe koyma tavn
gelmektedir. Muhalifin rejime bakaldrmas, bir ocuun babasna ya
da annesine bakaldrmas gibi olmaktadr. ktidarn kltrel balamn
hibir zaman gz nnde bulundurmamaktadr. Neden bir dieri deil
de bu iktidar i bandadr? Nasl olur da hep ayn modeller, amansz
ENTELEKTELLER 145
ENfELEKTOELLER 147
rc bir keif i olunsun, baka bilgi aralar gerektiren sorunlar sz
konusu olduka bir adm bile ileriye gidemeyiz. Olgular ve toplumsal
m.a.,yonlar zmlemek iin, fikir dnyasndaki kafa karklklann
zmek iin, kltrel dayanak noktalarnn izlerini bulmak iin, ke
limenin hmanist anlamnda bir kltr adam olmak gerekmektedir.
Ye ne yazk ki bunun eksikliini iddetle hissetmekteyiz. Dnrleri
m iz hakknda Berdyayev'in Rus dnrleri iin dediklerini syleyebi
liriz - aklmdan yazyorum: " Ya nihilisttirler, ya da kyameti. Kl
trel deerlerin billurlat ikisinin-arasndan yoksundurlar."
10. a .g . e .
1 L a .g . e .
ENTELEKTELLER 149
para dnceleri, aktardklar kltrn bir suretidir: Avaz ktnca
bann ama salam hibir ey yaratmayan, saa sola arpan ama kk
salaca bir yer bulamayan bir sahte-kltr. Siyasal veya varolusal
terci he gre deien iki ar tepki de buradan domakadr: ya
kzgnlk tepkisi ki bu sizi kinci bir ideolog yapar, ya da baarszlk
tepkisi ki bu da hnca ve bybozumuna yol aar. B u son duygu yeri
geldiinde mistik bir havayla birleip yce bir yararszln izini tar.
l kenin kltrnde, bu duygunun derin kkleri vardr. rnein to
plumsal muhayyilede ok yaygn olan sufizmin imtina yolunu dne
lim. Gobincau'nun her zamanki keskin gryle ima ettii bu duygu
dur: " Dnyann hibir deeri olmadn, hata varolmadn; kadn ve
ocuk sevgisinin sahte olduunu; saduyulu insan n, iine kapanmas,
kendisiyle yetinmesi ve ihanet edecekleri kesin olan arkadalara gven
memesi gerektiini; ve mutluluu, gvenlii, hatalarnn kolay affn,
en m fik hogry ve nihayet Tanr'y kendi nde bulabileceini din
leye dinleye yetien, bylesi derslerle byyen ve bu derslerin bylesi
ne evrensel bir ek ilde kabul grdn gren insanlarn ounun, en
saf egoizmi ve bunun btn sonu larn, yani en basitinden aile iinde,
ehi rlerinde ve vatanlarnda etraflarnda olup bitenlere tam bir kaytsz
lkla yaklamay bir fazilet olarak grmemeleri olaanst olurdu." 1 2
baarszl
s.
75.
gnlk-kullanml
bir tarih felsefesi, duygusal temell i determinist bir gr, yeri gel
diinde kullanlan bir metafiziktir." 1 5
Zira eyleme gemeden, klmz d a kprdatmadan baarszlklar
evrimine tahamml etmemizi, kanlmaz olana tevekkl etmemizi
ve grnd kadaryla hibir anlama gelmeyen bir varol uu gze al
mamz salayan da bu negatif selamettir. Ve Cioran yle ba l yor:
"Harcadm iyi niyet ne olursa olsun, o [negatif selamet] olmasa, ha1 4. a . g . e .
1 5. La Tenaion d'exiser, Gallimard, Paris, 1 986. s. 58.
ENTELEKTELLER 151
yatm bu kadar rnek bir ekilde heba edebilir m iydim? Bunun iin
bana yardm etti, itti, cesaretlendirdi. Hayatta baaramamak o kadar ko
lay deildir, bunu ok abuk unuturuz; bunun iin kkl bir gelenek,
uzun bir hazrlanma ve birka kuan emei gerekir. Bu i bitirildi
inde herey ok gzel iler. Size miras olarak yararszln kesinlii
kalr: atalarnzn sizin iin alnteriyle ve saysz aalanmaya uraya
rak elde ettikleri bir m lktr bu. Siz talihliler, bundan yararlanrsnz,
bunu gzler nne serersiniz."16
Fakat Cioran'daki zihin keskinliine sahip olmak, sadece kadere ma
ruz kalmak deildir; kaderin sakncal mekanizmasn aa vurup ka
derden kunulmaktr da; bylelikle kader neredeyse savlmakta, Bhaga
_vad Gia da, amurun iine batrlmasna ramen, irkefin dndayken
el dememi kalabilen lots iei gibi olunmaktadr.
'
4.
1 9. a . g . e . ,
20. a . g . e . ,
s.
s.
52.
53.
ENTELEKTELLER 153
Penlu yazarla birlikte ben de, eski rejime muhalif olup, sonra yeni
rejime kar da tavr alan baz revata entelektellerimizin yurtdna
kar kmaz, daha da hogrsz baka bir rehberin kollarna neden
atldklarn anlamyorum. Baka bir deyile, ismini hak eden bir ente
lektel ia'il olur da, Halkn Mcahitleri gibi, ileyii en sapkn tari
katlara benzeyen, karizmatik efle karsnn mistik evliliklerinin hem
tarihsel bir olay hem de ideolojik bir devrim gibi kutland bir siya<;af
hareketin dava'>yla birleebilir? Akl ha<>talklarn tedavi eden, ruhsal
kkenli bedensel bozukluklar hafifleten ve yeri geldiinde beyin yka
mada gl bir yardmc gibi etki eden, tedaviye ynelik bir ideolojidir
bu.
Saygn olmaya al an entelektellerin geerli bir aklama
gstermeden, lideri, Peygamber'in sesi haline gelmi, liderin evlilii,
kurucu bir kut<>al-evlilik eylemi haline gelmi, yetkileri (Ortaa
hkmdarlar gibi) cin arpmlar veya czzamllar iyiletiren kera
metli bir karizma haline gelmi olan bir harekete balanmalar, bal
bana vahim bir patolojik vakadr. Bu olgu nasl aklanabilir? Bu en
telektelleri oportnistler, sahtekarlar ya da ikbal avclar olarak nitele
mek bizi fazla uzaa gtrmez. Belki kimileri gerekten yledirler. A
ma kimileri de hakikaten samim idirler ve ruhlarndaki tm temiz co
kuyla inanrlar. Dert de burada balamaktadr. Bylesi bir sahtekarla
nasl inanlabilir? Derin bir krlmadan doan o acl gereklik dnda
neyle aklanabilir? Bu krlma farkl biimler almaktadr: baktaki
yar-fellilik biimi, davr.nlardaki izofreni biimi ve nihayet, don
m u tavrlar taklit eden arkaizm ile ilerlemeci fikirlerin sahte
modemlii arasndaki ayrlma biimi. En azndan artc olan bu ka
tlmda, iddetin olduu haliyle pu tlat r lm as yatmaktadr belki de.
Ku beyinli militanlarn gzpekliklcri, fedakarlklar , intihar andran
tavrlar bu entelektelleri batan karmaktadr; hareketle seve seve z
delemekte ve yaratclklarnn idi edilmesinin dnlemesini, ehit
olma iradeleri ve erkeksi btnlkleriyle her tr eletirel, hatta pratik
incelemenin dnda kalp kendinde deer haline gelen arlk sper
kahramanlara yaplan bir geiimde bulmaktadrlar. Vargas Llosa'nn
szn ettii yar-fellilii yaratan da ok saydaki bu kartlklardr.
Bunun yetenekle bir ilgisi yoktur. Hem byk bir yazar olunup hem
de tutarsz olunabilir.
il
DEOLOGLAR
teminin kalbna bir kez dkldkten sonra, bir yandan kendini bozul
lar."22
Kukusunu her tr bilgi araynda bir silaha dntren ente
lektelin m utsuz bilinci nazarnda ideoloun, keskin a priori'lerin
yardmyla kurulan sarslmaz kesinl iklere sahip olma avantaj vardr.
Hcreydcn nce kavgalarn zerinde konumlanan ve en st hedefi kur
tulu olan bilge nazarnda ideolog, belirli bir inanca somut olarak
balanmtr. Doruyu elinde bulundurduunu zanneden insanlarn i
nancna sahiptir ve kendine kafa tutulmasna ya da bu doru zerindeki
tekelinin tartma konusu yaplmasna katlanamaz. te yandan, ente
lektellerimizin ou endie verici bir eletirel g eksiklii ektiine
ve gerekliin birok cephesini bolayarak kesin yarglarda bulunma
eiliminde olduuna gre, entelektelle ideolog arasndaki ayrm iz
gisinin pek belirgin olmad sonucuna varabiliriz. Bu belki Bat top
lumlar iin de geerlidir, ama Bat'da ndJ'.apl_an ar5k. .
eletiri vardr ki sonunda, insanlarda her tr dnce ekol virsne
kar birtfbajt k geiiffi'CktCd!f. ...\vlpaodida, en nailiC-k.illlar<la
ou ?.aman sama sapan iddialarda buJunan geveze idcoJogJann oJdvu
dorudur; ama bu tavrlarn yan banda dengeyi-ycniden-klirdll cetni"
ld<lf--Scc sramasn enciicyen ctafui mafiT sC.iCrikmilkl<irr:
te yandan, teadership'in itcrhangTbir dzeyine-vaffilk !il yeteneifo-:
rini gelitirmek. kendini eitmek, bir kariyer yapmak ve eninde sonun
da sorumlu bir kamu ahsiyeti olmak gerekmektedir. B izim lkemiz
deyse bakaldr per se bir deerdir, zellikle siyasal olduunda. Hem
bir hi hem de bir kahraman olunabilir. Potansiyel ehitler kulbne
girmek yeterlidir. Ondan sonra her tr aba ve yetenekten muafz olu
ruz. ktidar tarafndan birka aylna hapsedil ip, muzaffer bir ekilde
serbest braklndnda, annda mthi bir hret gelmektedir. Kitap
biimi wriln_i n abes a12_tal l klar binlerce satmaktadr. Hapishane,
hr tr kahramanl n ilk aciiilll.-hcrt.r top-;iiTI.-iafbaarmln altn yu..
murilayan tavug olmaka<lr-ve her zamanki"glbi aptalolan iktidar,
tuzaa girmekte ve hcdCtini dernete<J_lr -:::-- aptallin aru.
Entelektellerim izin ounun idlog oJduu sJ'.!_eilir, yani s
te bilin, sahte zm sem(! v_e fikirle!n _bilinsizce ll!!e!lemesi ibi
* Per se : Kendi iinde, kendi bana. (.n.)
22. Daryush Shayegan , "'L'ldfologie en tant que point de rencontre entre deux
mond"s"', in Scien:e e conscience, Stock, Paris, 1 980, ss. 470-47 1 .
DEOLOOLAR 157
ve mekann,
yzyllarn ve toplum
dmann
1DEOLOOLAR 159
Varlk'n gi
yani
gksel
karlyla
altlm
benliini ileri srerek doaya hkmeder, ama doa, onun akln mitosa
lDEOLOOLAR 161
lanmz yle sonular: "Kar konulmaz ilerleme ile kar konulmaz
basknn uursuzluu. "23 Peki yleyse bu trajik diyalektiin kmazn
dan nasl klr? Eletiri sayesinde ban keskin ucu zerinde kalarak
ve her tr ideolojik kimlik engelinden kanarak. Adomo'nun, diyalek
tii "kimlik-sizliin kesin bilinci "24 olarak nitelemesi, bence hakiki
entelektelin tanm olarak yorumlanabilir. Zira hakiki entelektel,
kartlklarn tesinde kkensel ortak balar (mitos ve akl) yeniden
bulan bilge-mistiin aksine, ya da akln soysuzlam servenlerini
3. JK/Il iNDiRGEME
Kargaann zerinde kalan bilge-mistiin yoluyla c. etirel ente
lektelin kahramanca yolu arasnda kalan ideolog, ancak karma bir
zm seebilir: aptallam bir akl yeniden mitolojiletirmekten
ibaret olan zmU. Dnyann bizim blmmzdeki dnrlerin
ounun bilge ya da entelektel olamayp ideolog olmalar bundan
trdr. deoloun hakiki bilgileri yoktur, alt-bilgileri vardr. Ace
leyle tasarlanm bilgi paralan ve kaba izgilerle izilmi dar
grleri eyleme sokulmak zorundadr. Kafalar alevlendirmek,
dnyann ehresini deitirmek, duygusal salgn yaymak zorundadr.
Dnp dolap yineledii, yeniden geveledii, havada yaygn bir ideo
loji gibi her tr balamn dnda yaylabilen ar basitletirilmi
sylemi, tm eilimleriyle btn radikaller tarafndan benimsenebil
mektedir. rnein ran'da herkes kendine uygun bir ey bulmutur.
Kral-Halk diyalektik retisini gelitirmek istediinde, krallk rejimi
bile eski tfek Marksistleri yaygn olarak yardma armtr.
Alman hazrlop kategoriler kafalar biimlendirivermi ve alg ye
timizin iinde, idrakmzn a priori yaplan haline gelen kalplar olu23. La DiaJectique de la raison, Gallinard, Paris, 1 974, s. 5 1 .
24. Th. W . Adorno, Dialectique Negaive, Payot, Paris, 1978, s . 1 3.
geme
nk
III
TEKNOKRATLAR
s.
17 (frke'de:
Akl Tutulmas, eviren: Orhan Koak, Metis Yay., lst., 1 990 [2. basm)).
zndan grnle.
te yandan, modem toplumlarda teknokratn ilevi, dier ember
lerle, zellikle de hkmet ve kltr emberleriyle (Daniel Bell26) o
lan bariz ayrmalar aa vurur. Zira bu farkl emberler, farkl dei
TEKNOKRATLAR 165
btn giriimleri n , otosansre uramadklannda, daha balarken
ukand slam lkelerinde kltrel ember hereyi felce uratmaktadr.
B uralarda din, toplumsal ve hukuksal alanlar Tanr'nn ya,.mana gre
ynetmeye alt kadar, ekonomiyi de slamiletirme abasndadr.
Modernliin bu lkelerdeki icraat bandan beri bir lde, dinsel
kltrn drt bir yana yaylan varlna kar teknik-ekonomik ve hu
kuksal emberlerin gitgide gelitirilerek dzenlenmesi olmutur.
G nmzde, yeniliklere en ok kar koyan lkeler bile sanay
ilemenin n bilgilerinden vazgeememekledirler, en azndan askeri
alanda. Dolaysyla her yerde teknokmtlar vardr, yerine getirdikleri tek
nik ve yararc ilevler gerei , mesleklerini entelektellerden daha
il:"rr bir ekilde, hatta daha titizl ikle yapmaktadrlar. Zira teknok
nu ilevi, yukarda da dediimiz gibi, akln arasal latrlmasyla s
nrl bile olsa, entelektel, kendine den grev olan eletirinin dze
yinde kalamamaktadr.
men'
manage
meafizik'tir;
TEKNOKRATLAR 167
geni alanlarn btnyle retebilmelidir. Entelektel iin yaz neyse,
teknokrat iin de kalknma odur. Verim lilik ve ilev izgisellii gerek
tiren kalknma olmazsa teknokratn varolu nedeni ortadan kalkar. O
ancak eylerin hareket ettii, sanayi ve retimin hep gndemde olduu
lkelerde i grebilir. Yeryzndeki btn lkelerin u veya bu ynde
evrim gstermelerinden tr, hizmetinden vazgeilemeyeceini bilir.
Teknokrat, dindar veya ateist olabilir, u veya bu ideolojiyi benimse
yebilir, ama ne derse desin, ne yaparsa yapsn, eylemi geleneksel kl
tre yine de zarar verir, en azndan ilevinin yabanc doas yznden.
Zira aksini iddia etse bile iliine kadar "Batllam"tr. B ilgilerinin
hemen hepsi, ister istemez temel direklerinden biri olduu modernlik
ten domutur. " Yerli " entelektel, zellikle de halis memleket rn
olan entelektel karsndaki ikiyanll buradan gelir. B iraz gnln
ho eder, bilgi edinmek iin biraz merak eder, ama ender olarak gerek
bir ilgi gsterir. Tabii, Gelenek tarafndan cezbedilip btnyle teki
tarafa gemediyse ve geteklikten kopup yce zlemler yaayan, ezeli
balanglarn afana doru gerileyen bir tutkun haline gelmemise.
Zira yaadmz sihirli yerlerde kimse bu trden raydan kmalara kar
gvence altnda deildir.
2. NOSTALJiNiN UMUTSUZLUCU
levi iine an ilemise lkesinin kltryle arasna mesafe koyar.
Kl tr hakkndaki fikri soyuttur, kibirlidir, tzeldir ve bu kltr
yanstan halkn sefaletiyle belirgin bir ilikisi yoktur. lkede halen
varolan kltr aalarken, ona miras kalan gemi alarn hazinele
rini abartr. Gemiin byk eserleriyle, iirle, sanatla, edebiyatla il
gi lenir, ama ona gre ucuz bir karma indirgenmi olan lke
kltrnn d durumuna kmsemeyle bakar. Gemiin byk
eserlerinden gurur duymakla birlikte, durmadan imdiki zamandan
yaknr. Ardnda yzlerce yllk ar zlme, sessizlik ve siyasal
bybozumu olduunu bilir; modernliin ortaya kndan beri kendi
mirasnn tarihin dnda kaldn bilir; yaad gnde bile tortusuna
kadar tkenmi rezervlerden yararlanldn, cmert kaynaklarn hani
dir kuruduunu bilir; kendi kendinin hayaleti haline gelmi bir dnyay
[ ...]
gibi efkatle
s.
203.
TEKNOKRATLAR 169
Tenaion d"exiser,
ss.
54-55.
TEKNOKRATLAR 171
da auklar olarak deerlendiriyordu. B u sn fn devrim srasnda, kendi
sinin cisimletirdii rejime kar taraf olduu dorudur, ama bunu,
evresini taklit ederek yapmur. B ir yanda si yasal kurtulu dilerken,
te yanda buna gerekten inanm yordu. Rejimin yklna neden olur
ken, bunu iinden gelerek istemiyordu. Bu snf zerinde arln his
settiren bir alnyazs pay vard ; bu alnyazs acl bir alayc l k bedeli
yaama kat lmaktan kandk lar gibi, dnyadaki modern lik yanls
akm lara ylesine uygun ve ylesine meru olan grlerini bile savu
namad lar. Kendilerini dinletebilecekleri alanda -bu alan geni bir
karlar yelpazesi ol uturuyordu- teslim olmalar, birtakm kk ca
IV
TANRI STRATEJS UZMANLARI
174
YARALI BlLlN
1.
Q!i[_
gibi
olaanst bir
(takyye) onlarn
Hamid nayet, do
(meruti)
ilahi yasann
(meru)
259.
Uyar'y37
38. On ikinci !marn, dier adyla Yeniden Can Veren, Mehdf, Zamann Sahibi, 24
Temmuz 874"tc be yandayken grlmez olmutur. 94 l "c kadar sren Kk
Gizlilik I Gaybe-i Sura] dneminde lmam , Sefirler [Sefura -i Erbaa! vastasyla
iletiim kurmutur. Ama son sefirin lmesinden beri "Byk Gizlilik"' [Gaybet-i
(ismet)
en, 1 978 , s . 1 7 1 .
<farrih-i izadi),
Feda'
iy.n-e isl.m bile bu fikirden yakalarn syramad, olsa olsa bunun
1 906 Anayasas'nda ol
s.
62.
1 906
rahip
Velayet-ifakih
tos'un
mi
{ kutupyldz kitapl }
752
? _QQQL.
_,
2