You are on page 1of 1033

Zindankap, Deirmen Sokak, No: 15 34134

Eminn/stanbul
Tel: (0212) 522 02 02 - Faks: (0212) 513 54 00
zgn Ad
Kunst und Alltagsleben im Osmanischen Reich
C. H. Becksche Verlagsbuchhandlung (Oscar
Beck), Mnih 1995
Tarih Vakti Yurt Yaynlar
Yayma Hazrlayan
Hasan Kuruyazc, Ayen Anadol
Kapak Resmi
Mangala oynayan 2 gen kz
Osmanl Saraynn ocuklar, Hlya Tezcan s. 160
Kitap Tasarm
Haluk Tunay

Kitap Uygulama
Aysel Kazc
Kapak Uygulama
Hann Ylmaz (Myra)
Bask
G.M. Matbaaclk ve Ticaret A..
(0212) 629 00 24
Birinci Basm: 1997
kinci Basm: 1998
nc Basm: 2000
Drdnc Basm: 2002
Beinci Basm: 2005
Altnc Basm: Temmuz 2008, Kasm 2008, Mays
2009, Kasm 2009, ubat 2010
ISBN 978-975-333-066-4

iindekiler
Telif Sayfas
Kapak
thaf
nsz
BRNC BLM GR
KNC
BLM
BR
MPARATORLUUNUN DOUU

DNYA

I KLTR: OLUUMU VE YAYILII


NC BLM YENAIN BAINDA
OSMANLI
MPARATORLUUNUN
EKONOMK VE SOSYAL YAPISI
DRDNC BLM DNYA VE ZAMAN
KAVRAMI
BENC BLM SINIRLAR VE SINIRLARI
AANLAR
ALTINCI BLM KADIN KLTR

II SANATLAR
YEDNC BLM MMARLAR, VAKIFLAR
VE YAPILARDA GZELLK
SEKZNC BLM KENTTE YAAMAK:
KENT BLNC VE EV KLTR
DOKUZUNCU BLM DN TRENLER,
ENLKLER VE BEZEME SANATI
ONUNCU BOLUM OKUYAN, YAZAN VE
ANLATAN
ON BRNC BLM YEME-ME VE DOST
SOHBETLER

III DEEN KLTR


ON KNC BLM KRZLER VE YEN
BALANGILAR (1770-1839)
ON
NC
BLM
ALAFRANGA,
TOPLUM ELETRS VE DOMATESLER
OSMANLI ST TABAKA KLTRNDE
DEM (1840-1914)
ON DRDNC BLM SONU
RESMLER
KAYNAKA

Yazar Hakknda

Zdenka Vesel ve Rudolf Veselyye

nsz

Bu kitab, Almanyadaki okurlar dnerek


hazrladm. Bu nedenle evrilmesi iin teklif
aldm zaman hem sevindim, hem de telalandm. Sevindim, nk ok severek
yazdm bu kitabn Almanya dnda da okur kazanacak olmas beni onurlandrd. stelik Osmanl tarihiyle ilgili bir kitabn, konuya
ilgi duyan ve kitab deerlendirecek kadar
ilgili sorunlardan anlayan bir okur kitlesine
ulamas, hi phesiz ki onun Trke
yaymlanmasna da baldr. Baka bir deyile, Trke olarak kmasyla kitap asl
yerine dnm olur ve bu dn bana,
uzun bir yolculuktan sonra evine dnm bir
yolcunun sevincini tattrmtr.

te yandan bu kitabn kimi okurlara pek


yabanc
gelebilecei
olasl
beni
dndrd, hatta ciddi kayglara drd.
Zira bu kitapta ska Avrupa tarihine gnderme yaplyor. Bu gndermelerin bir
blm stanbuldaki yayn ynetmenleri
tarafndan karlm olabilir. Fakat esas
olarak bu gndermeler belirli bir yaklamn
rn olarak kitabn plannda yer
aldndan, u veya bu cmleyi karmakla
zlecek bir sorun oluturmuyorlar. Bu
durumda bu kitabn Trkiyedeki okurlar,
arada srada yine Avrupa tarihiyle ilgili
cmleciklere, hatta paragraflara rastlayacaklardr.
Ayrca durumu yeniden deerlendirdiim
zaman bu gndermelerin kimi zaman pek de
o kadar sakncal olmadna kanaat getirdim. Zira artk bugnk tarih bilimi Osmanl uygarln ayn ktay, hatta ayn dnyay
paylat dier uygarlklardan ayr, da
tmyle kapal bir uygarlk olarak dnmyor. Divan airleri, ulema, vakanvisler

ve yazl uygarla aina olmu bakalar da


Cahiliye ann Arap airlerini, ortaa
Arap dnyasnda oluturulan fkh ve hadis
ilmini, randa yaratlan mesnevileri, Memlk ve Timur dnemi tarihlerini dolayl veya
dolaysz olarak tanm ve kendi yaptlarn,
bildikleri rneklere gre ayarlamlard.
Resim sanatna gelince Timur dnemi
minyatr sanat Osmanl sarayna alan
nakkalara vazgeilmez bir rnek olmutur.
Sonu olarak bu eskileri tanma fasl, herhangi bir yapt yaratmann nkouludur. lgili yazar, air veya vakanvis ne kadar yaratc olursa olsun, seilen dalda belirli
sayda rnek bilinmeden, henz hibir yapt
meydana getirilememitir.
Dnyann dier kesimlerinde de ska
rastladmz gibi Osmanllar da yapt yaratmalar iin gerekli ve nemli olan kimi esin kaynaklarn kendi dnyalarnn dnda
bulmulardr. Hatta siyasi plandaki dmanlklar byle bir esin arayn her zaman engellemitir. Bir rnek verelim: Daha nceki

paragrafta Timurun evresinde yaratlan


sanatlarn Osmanl dnyasndaki etkisi
zerinde ksaca durulmutu. Oysa hepimizin bildii gibi Timur, Sivas halknn byk
bir blmn kltan geiren ve zamannn
Osmanl sultan olan Yldrm Bayezidi
Ankara yaknnda ar bir yenilgiye uratan
kiidir. Siyasi dzeyde Timur istilasndan
kalm birok olumsuz hatralarn 16.
yzylda da var olduu phesizdir. Oysa bu
dnemin nemli yazar ve tarihisi Mustafa
li, Timur ve Timur soyundan gelen
hkmdarlarn tevik ettikleri saray uygarlna duyduu hayranl hibir zaman
gizlememitir. 19. yzyla geince benzeri
durumlara rastlanabilir: Osmanl mparatorluu ile Fransa arasndaki ilikiler her zaman dosta olmad bilinir. Bununla
birlikte, bu dnemde yaayan Osmanl aydnlarnn d dnya uygarlklaryla temaslar, nemli bir lde Fransz dilinin
araclyla olmutur.

Elsineyi selaseyi bilmek ve slam


dnyasnn neresinde olursa olsun bu
dillerde yazlm yaptlar zmlemek Osmanl saray uygarln benimsemek isteyen
kiinin zamann igal etmitir. Ancak Osmanl dnyasnda yapt yaratan kiilerin
nemlice bir blm, stanbul gibi ok
eitli yerlerden gelmi insanlar barndran
bir kentte yaam ve orada klasik slam
kltrnn kapsamna girmeyen olgularla
da karlamlardr. Bu sefer 18. yzyldan
bir rnek verelim: stanbulda kesilen koyunlar,
bugnk
Bulgaristan
veya
Makedonyadan gelen celepler tarafndan
Edirnekapya getirilmitir. Kara surlarnn
dndaki bahelerde ise Arnavutluk veya
Makedonyadan gelen bahvanlar i
grm ve bakkallarn hi de kmsenmeyecek bir blm, stanbula Yunanistandaki, bugnk ad Lamia olan zdin
veya Zeytun kasabasndan gelmilerdir. 17.
yzyla geri gidince deniz leventlerinin
nemlice bir blmnn eitli yerlerden

devirildikleri veya yeni Mslman ya da


Hristiyan olduklar anlalmaktadr; zaten
liman kentlerinde her yasaktan sonra yine
alan meyhaneler, bu tr kiilere hizmet
vermektedir. Daha da geri gidecek olursak
savalarn sonucu olarak 15. ve 16. yzyl
Bursasnda, nfusun sayca nemli bir
blmn, Srbistan, Macaristan, Ukrayna
ve tek tk de olsa Hindistandan getirilmi
kle ve azatllar oluturmaktadr. Bu insanlar dokumac, tccar yardmcs veya ev hizmetisi gibi mesleklerde altklarndan
yerli nfus ile i iedirler. Sonu olarak
gnn Selanik veya zmir gibi byk liman kentlerinde, Bursa veya Halep gibi
ticaret merkezlerinde, fakat zellikle birok
halktan insan barndran imparatorluk
bakentinde
geiren
kii,
elsineyi
selaseye dayanan uygarln yan sra bu
uygarlktan olduka farkl ve belki Dou
Akdeniz uygarl olarak adlandrabileceimiz uygarln iinde yorulmutur.

Bylece sarayn evresinde i yapan ve


yksek eitim grm insan grubunun
dna ktmz zaman ve gnlk yaam
zerinde younlaan bir almada, bunu
yapmak zorundayz uygarlk asndan
olduka karmak olan evrelere girmekteyiz. stelik bu giriimimiz, karlatrmal
tarih diyebileceimiz ve Osmanl tarihileri tarafndan henz pek denenmemi
bilim ufuklarn amaktadr. rnein stanbul, yeryznde nfus ve uygarlk asndan
byk bir eitlilik gsteren tek imparatorluk merkezi olmamtr. Tam tersine eski
alarda Akdeniz dnyasnn bakentleri
olan Roma ve skenderiye, yeniada ise
Hindistandaki Mool hkmdarlarnn
merkezleri olan Delhi ve Agra, 19.
yzyln bakenti diye bilinen Paris, veya
bugnk New York ile ayn kategorilere
girmektedir. Bylesi eitli katmanlardan
oluan bu kenti anlamamz iin, Osmanl
tarihini bilmemiz yeterli deildir. Ali Ufk
gibi bir 17. yzyl musikiinas ve aydnnn

dnyas, bir yandan Osmanl kaynaklarndan, dier yandan ise zamannn Bat
ve Orta Avrupasnda geerli olan dnce
akmlarndan beslenmitir. Bu incelemede
sz edilecek ve kimi zaman olduka
mtevaz bir hayat srdren daha baka pek
ok insan, snrlardan geme deneyimini
Ali Ufk ile paylamlardr. Bu kitapta
byle insanlarn maceras n plana
karldna gre, zaman zaman Avrupa
tarihine yaplan gndermeler, tmyle
zamansz olmayabilir.
SURAIYA FAROQHI Mnih, Mart 1997

Harita 1. Osmanl mparatorluunda kentler.

BRNC BLM
GR
Bu kitapta Osmanl mparatorluundaki
baz sanatlarn uygulanmas ve insanlarca kabul edilmesini, zellikle de mimarlk ve
onunla akraba bir sanat dal olan sslemeyi
anlatacaz. Zaman zaman byk ustalarn
byk eserlerine gndermeler yapacak olsak
da, bu almann ana eksenini onlar oluturmayacak. Daha ok, okuma yazma bilen ya
da en azndan yazl kltre dolayl olarak
ulaabilen Osmanl kentlisinin, evresinde
yaratlan yaplara, kitaplara ve enliklere ne
lde ve hangi koullar altnda katld sorusu zerinde duracaz. Bu belirleme, sanat
eserini yaptranlar, sanatkrlar ve izleyiciler
arasndaki ilikileri ele almamz gerektii anlamna geliyor. Ayn ekilde, rnein enlik-

lerde olduu gibi, karmza bir arada kan


eitli sanat dallar arasndaki ilikileri de
incelemek istiyoruz. Bu ereve iinde, mimarlk ve bezeme sanatnn yan sra, Osmanl dneminde enliklerin ayrlmaz
paras olan seyirlik gsteriler, gnlk ve
mektup gibi sradan yaz etkinlikleri, bir de
alk sanat balca inceleme alanlarmz
oluturacak. Alk sanatn en son srada
anmamz, neminin dierlerinden daha az
olduu anlamna gelmiyor. Geri alk,
eskiden olduu gibi bugn de gndelik bir
ura, ama dar bir erevede de olsa, sanatsal yaratcla olanak veriyor.
Bunlardan baka, sanat retimi asndan
belirleyici nemi olan bilginin yaylmasna
yarayan insanlar aras iletiim alarn da
ele alacaz. rnein Osmanl mimarlnn
bir eserini anlamak istiyorsak, mimarlarn
nasl eitildii konusunda da bir eyler bilmek zorundayz. Mimarlktaki belirli
biimler ve enliklerin simgesel ierikleri
zerine yaz yazan ya da bir mimarlk es-

erinin gzel saylabilmesi iin hangi nitelikleri tamas gerektii sorusunu ele alan
saray evresi yazarlarna ilikin bilgi sahibi
olmamz da gerek. ansmz varsa bunlar,
padiahn yakn evresindeki kiiler
tarafndan okunmu, dile getirdikleri
grler de bina planlamasnda etkili olmu
yazlar olur. Ayrca bu metinler, dolayl
biimde de olsa, u ya da bu padiahn bir
mimarlk eserinin ina edilmesi ya da resmi
bir enliin dzenlenmesinde gtm
olabilecei politik ama hakknda da bilgi
verirler. Tabii ksa bir kitapta kltrel
adan nemli iletiim alarnn sadece
kk bir blmnden sz etme olana
vardr. Haklarnda grece fazla belge bulunduu iin bizim burada zerinde duracamz baz iletiim alar belki de sanat
retimi asndan, kaynak eksiklii nedeniyle ele alnamayan daha bakalar kadar
nemli olmayabilir. Yine de bu yolla, bilgilerin gnlk aktarm ile sanatsal retim

arasndaki balanty gn na karmak


olana vardr.
Bir Uzak Kaln Tarihi
Osmanl dnemine ilikin byle toplu bir
bak denemesi imdiye kadar pek yaplmad. Tabii ki mimarlk, resim ve seyirlik
gsterilere ilikin birok yaz var. Mimarlk
tarihinde, teden beri nem verilen konulardan biri olan binalarn belgelenmesinin
yan sra, plan ve cephe izimlerine tarihsel
aklamalar getirebilme abalar da sryor.1 Resim tarihi alannda, insan ve hayvan
tasvirlerinin yaplmasn engelleyen dini yasaktan tr, elde kalan olanaklar zerinde
aratrmalar yapld; hat sanat, soyut
bezemeler, bitki ve iek tasvirleri incelendi. Ama tarihiler iin bu yasan,
genellikle saray evresi balamnda, ou
kez dar tutulmas ya da delinmesi de bir o
kadar nemli.2 Tiyatrobilimciler, hem Osmanl topraklarnda kkl bir gelenei olan

tuluat tiyatrosuyla, hem de 19. yzyln


ikinci yarsnda stanbulda hzla poplerlik
kazanan Avrupa kaynakl repertuvar
tiyatrosuyla ilgilendiler. Ama btn bu
deiik sanat dallarn toplumsal ereveleri
iinde bir arada inceleme denemesi neredeyse hi yok. Bu eksiklik ksmen birok
Yakndou ve Trkiye uzmannn yntem
konusundaki tutuculuuyla aklanabilir.
Siyaset ve kltr tarihinin grece deeri
zerindeki tartma Almanyada daha 19.
yzyln sonlarnda ortaya kmt. Ama
kltr tarihileri kendilerini ancak snrl
lde kabul ettirebilmilerdi ve o sralar
henz bamsz bir disiplin haline gelememi olan Osmanl tarihi bu tartma
kapsamna girmemiti.3
1930lardan beri, modern Trk tarihilerinin yaptklar almalar artyor ve bu
almalar daha ok yaymlanyor; bu
yzden biraz gecikmeyle de olsa, artk daha
kapsaml malzemeye ulamak olana var.
Bu bilgiler deiik kltr olaylar arasnda

ne gibi bir balant olduu sorusunu daha


kolay yantlanabilir hale getiriyor. Ama bu
n almalarn yararlar yine de belirli
snrlar iinde kalyor. nk Trk tarih
ekol, kltr ve toplum ilikisiyle, son be
on yl bir yana braklrsa, sadece ilk
dnemlerinde, yani 1930larn sonuna kadar
youn olarak ilgilendi. Oysa byle bir ilgi
oda olmakszn edebiyat, sanat ve
gndelik kltr arasndaki balantlarn ne
olduu sorusunu yantlama olana yok.4
Toplum ve kltr ilikisi zerinde daha sonralar, bata Sabri lgener ve Abdlbaki
Glpnarl olmak zere, sadece belirli
birka aratrmac alt. Glpnarl
Mevlevilik ve Mevlevi edebiyat konusunda
birok alma yapt. 1960lardan beri de
erif Mardin 19. yzylla 20. yzyln
balarndaki din, politik ideoloji ve edebiyat
gibi konular zerine eiliyor.5
Tarihilerin ou politik, ekonomik ve
toplumsal yaplara yneldiler ya da eitli
metinleri yayma hazrladlar. Bu olgu ks-

men yle aklanabilir: Kltr tarihi ayn


zamanda dinle bir hesaplamay da ierir,
bu dnemin, ou dnyevi eilimlere sahip
tarihileri ise dine epeyce yabancdr. te
yandan din konusundaki bu yabancl
yksek sesle dile getirmemek, Trkiyede
dn olduu gibi bugn de terbiyenin bir
gerei kabul ediliyor, bu yzden konunun
btnne ynelik hesaplamay da ieren
doyurucu almalara ok az rastlanyor.
Bunlarn da tesinde, ierdii zengin
malzemenin bugn bile ancak bir blm
gnna karlabilmi olan Osmanl
arivlerinde bir almay sonulandrmak,
byk bir aba gerektiriyor ve sk sk dile
getirilmese de, tarihi bir bilim niteliine
kavuturacak temel verilerin sadece ariv
malzemesinden
elde
edilebilecei
6
dncesi ar basyor. Trk toplumsal
tarih aratrmalarna, kent ve blge planlamacl ile kurulan ibirlii de nemli
lde damga vurdu. Bu alanda, politik
ideoloji, sanatsal simgecilik, hatta kiisel

duygularn dile getirilmesi gibi konular ele


alanlarn dncelerinden ok, ticarete,
zanaata ve politik kuramlara ynelik
zmlemeler geerli oldu.
Gndelik Kltrn Kefi
Ama bugn durum deimeye balad:
Gnmz Trkiyesinde dinci hareketler
yirmi yl ncesinden ok daha belirgin; bu
noktada da kltrel etmenlerin ne lde
etkili olduu sorusu yeni bir biimde gndeme geliyor. Bunun dnda zellikle elit
kltr evrelerinde, bir zamanlar abartl bir
deer biilen devlete kar kukular artmakta; devletin dndaki toplumsal dinamiin ilenebilmesi, ancak kltrel etmenlerin de iin iine sokulmasn benimsemekle
olanakl.7 te yandan, Avrupal tarihiler
arasndaki tartmalarn da etkili olduunu
sylemeliyiz; nk son yirmi be yl
iinde, kltr tarihinden ne anlalmas
gerektii hakkndaki dnceler esasl

biimde deiti.8 Bugn artk bu kavramla


sadece sanat, bilim ve edebiyat kastedilmiyor, gndelik kltr de iin iine katld.
Gndelik kltr geni bir kavram. Komu
ziyaretlerinde dikkat edilmesi gereken nezaket kurallarndan yemein nasl hazrlandna, ya da ocuklarn nasl yetitirildiine kadar pek ok eyi ieriyor.
Gndelik kltrde, renklere yklenen
simgesel zelliklerden, erkeklerin kahvelerde ya da kadnlarn rg rerken anlattklar hikyelere kadar pek ok eyin yeri
var. Tarihilerin gndelik kltr kavram ad
altnda ele alp aratrdklar alanlarn ou,
halkbilimciler ve etnologlar tarafndan da
incelenmekte.9
Gndelik kltre ynelik ilgi ksmen,
gnmzde pek ok tarihinin kafasnda demokratik n kabullerin nemli bir rol oynamasyla balantlandrlabilir; oysa, en
azndan Almanyada 1960larn ncesinde
byle bir ilgiyle ok az karlaabilirdiniz.10
Bu n kabullerin yerlemesiyle, sadece

birka kiiyi ilgilendiren yksek kltrn


yannda, sz konusu elit tabaka iinde yer
almayan insanlarn kltrel grleri de
tarihilerin ufkuna girdi. lkin, ekonomik
yaama katlan zanaatkarlar, kyller, uaklar ve hizmeti kadnlarla insan olarak ilgilenildi. Ama 1970lerle birlikte, znellikle
bu gruplarn yelerinin ounlukla piyasaya
uygun davranmadklar, tersine kendilerine
zg toplumsal bir deerler sistemine sahip
olduklar bilinci geliti. rnein daha 19.
yzylda, serbest piyasann ykseli
dneminde sistemli olarak bu piyasann
yasalarn bozan bir davran biimi, sadece
ve sadece toplumsal ve kltrel aklama
modelleriyle ele alnabilirdi; bu durum tabii
ki ekonomi ve toplum tarihilerinin bilincine gndelik kltrn sokulmasn kolaylatrd.11
Bu deiikliin Osmanl toplumunun incelenmesine ynelik etkilerine gelince:
Yakn zamanlarda gndelik kltr konusundaki aratrma sonular, bu terim

aka kullanlmasa bile, bir araya topland.


Bu erevede elimizde ev kltrne ve
stanbul
sokaklarnda,
bazen
de
Boaziinde ya da Halite padiahn emriyle dzenlenen enliklere ilikin bir dizi
alma, hatta son zamanlarda ortaya kan
bir anlat ve an edebiyat var.12 Artk eldeki
kaytlardan, 16. yzyln sonlarnda ya da
19. yzyln balarnda hali vakti yerinde bir
ailenin evinde hangi eyalarn bulunduunu
gayet iyi biliyoruz. Ama dnyann pek ok
yerinde olduu gibi burada da yoksul insanlara ilikin bilgilerimiz ok eksik. 17.
yzylda yaam olan Evliya elebi gibi
Osmanl yazarlar da, birok Avrupal da,
kazanlan savalar, padiahlarn oullarnn
ya da kzlarnn doumlarn ya da hacca
gidenlerin salimen geri dnlerini kutlamak
iin
dzenlenen
elenceleri
ayrntlaryla anlatmlard.13 Uzun yllar,
Osmanl toplumunda anlarn ve en genelde
yazarnn azndan anlatlm hikyelerin
bulunmad dnlm, bu bolua

gereke olarak da, 19. yzyln ortalarndan


nce birey olma bilincinin bulunmad
gsterilmiti.
Oysa
son
yllardaki
aratrmalardan elde edilen sonular bu
savn en azndan iyice greceli olduunun
kabul edilmesi gerektiini ortaya koydu.14
Yksek Kltr, Halk Kltr, Popler
Kltr
Bu kltrde yaratc ya da sradan kullanc
olarak yer alan kadn ve erkeklerin
oluturduu evre de ok nemli. lk
dnemlerde yksek kltr ve halk kltr
kavramlaryla almak kabul gryordu.
Ama daha yakndan baklnca, bu kavram
ifti zerine kurulan bir zmlemeyle
karmak gerekliin ok zor kavranabilecei anlalr.15 Yksek kltrde olay ilk
bakta gayet basit grnr. Osmanl st
tabakasnn bir mensubu olarak kabul edilebilmek iin, bu kltr iinde yer almak
zorunluydu; bunun anlam kiinin Msl-

man olmas (var olan baz istisnalar kural


bozmuyordu), yazl ve szl Osmanlcay
bilmesi ve bu tabakada geerli olan davran
kurallarna uymasyd.16 Bu grubun ya da
daha dorusu bu grubun en kltrl mensuplarnn kltr de Osmanl yksek kltr
olarak adlandrlmalyd.
Oysa, szcn gerek anlamyla ok
snrl bir evreyi kapsayan ve ilk bakta
olduka homojen gibi gelen bu kltrn
iinde de gzle grlebilen alt kltrler
vard. lmiye snfnn saygn bir mensubu
olarak nce mderrislik yapmak, daha sonra
da kadla gemek isteyen bir kii, eriatla
ve fkhla uramak, dolaysyla bu konudaki Arapa metinleri okumak zorundayd. Bu yzden de deneyimlerinin ufku, Fars
ve Osmanl edebiyat ile ilgilenen devlet
ricalinden daha farklyd. nk mensuplar
16. yzyln ikinci yarsndan itibaren nadiren medrese eitimi gren Osmanl
merkezi brokrasisinde (kalemiye), grece
dnyevi bir kltr ar basmaktayd.17 Os-

manl brokratlarnn ou dini sradan,


doal bir olgu olarak ele alm olmallardr
ki, gndelik yazmalarda bu konuda pek
ender gr belirtmilerdir. Ulemann yan
sra, hem st snftan insanlar, hem de
alan snflardan kiileri bir araya getiren
bir derviler evresi de vard ve bu kesimde
de eitli kltrel gelenekler sz konusuydu. Baz tarikatlarda, rnein mensuplarnn ou st tabakadan gelen Mevlevilikte, ulemann ounun hi de ho karlamad devran ve sema trnden uygulamalar tasavvuf yaantsnn en u noktasn oluturmaktayd.18 Yani temel kabullerdeki gr birliine karn Osmanl
st tabakasnda, birbirlerine aka aykr
alt kltrleri ieren alt gruplar vard. Baz
grler nce ok dar bir grup iinde ortaya
konuyor, ancak bundan sonra daha geni bir
kesim tarafndan benimsenebiliyordu.
rnein, mlkiye ya da ilmiye snflarndan
birine katlmak zere yetimeyen ve 19.
yzylla 20. yzyln balarnda belirleyici

bir konuma ulaacak olan ktiplerin grece


dnyevi kltrleri asndan durum byleydi.19
Tabii ki eitli alt kltrlerden kendi bireysel sentezlerini oluturmaya alan insanlar da vard ve bunlar ounlukla en yaratc olanlard. Daha sonralar bir tarihi
olarak n kazanan Ahmed Cevdet din eitimini tamamlamak zere 19. yzyln ortalarnda stanbula geldiinde, medresede
rendikleriyle yetinmek istememiti.20 Bu
amala, kendisine Farsa ve edebiyat dersi
veren Nakibendilerin toplantlarna katlmakla kalmam, ayrca zel retmenlerden ders almt. 16. yzylda, ok iyi eitim
grm, tarihi ve brokrat Mustafa Ali
medrese alt kltrn, gerek kalemiye,
gerekse tasavvuf kltrleriyle birletirebildii iin zellikle gurur duyuyordu.21
Tabii byle ularda dolaan kiiler, zaman
zaman, iinde bulunduklar eitli evrelerin elikili taleplerini hissediyorlard.
Mustafa li bu erevede ortaya kan

sorunlarn skntsn mr boyunca ekmiti.


Halk kltr kavram ise ok daha
sorunlu. Yenian balarnda Avrupal
tarihiler arasndaki tartmalarda bu kavramla uzun sre, hmaniste yetimi st
tabakann Latinceye dayanan yazl
kltrnde yer almayan insanlarn kltr
kastedildi.22 Oysa aydn ve saray
kltrnn dnda kalm olan Avrupal
kentli ve kyller hi de homojen bir kitle
oluturmuyordu. Bu erevede zanaatkrlar,
tara soylular ve toplumun her kesiminden
kadnlar vard; bunlar sadece kendi ana
dillerinde okuyup yazabiliyor ve okumak
iin almanaklar, dua kitaplar, kk risaleler satn alyorlard. Ama grlerini ve
dnce kalplarn sadece ksmen szl
gelenekten edindikleri iin, onlarn
kltrn halk kltr olarak tanmlamak
doru deildi. Bu yzden gnmzde
birok kltr tarihisi, ikili yksek kltrhalk kltr emasn kaba bulup redded-

iyor. Ama bu dalist anlay olduka inat;


tam byk bir grlt patrtyla kapdan
dar atlmken, hi de ho olmayan bir
biimde bacadan ieri girmeye kalkyor.23
Burada iki seenek var: Birincisi kendi
kltr evrelerinin yksek dillerinden ilgili
olduklar kltrlerle birlikte dlanan, ama
yazl iletiimde yine de yer alan insanlarn
ana dillerinin kltrn belirten nc bir
kategori ortaya konabilir.24 Bu kltr iin
popler kltr terimi benimsendi. Popler
kltr zellikle Balkanlarn Hristiyan
halklar arasnda 20. yzyln balarna
kadar belirleyici oldu. Rum Patrikhanesine
ait ruhban okulunda ya da yurtdndaki
yksekokullarda renim grm kiilerden
oluan kk bir elit grup bir yana
braklrsa, bu blgede herhangi bir yksek
kltre dahil olabilen insanlarn says ok
dkt. Osmanl-Trk alannda ise popler
kltr neredeyse hi aratrlmamtr. Tarihiler ve filologlar daha ok sarayn ve ulemann kltr zerinde durmular, folklor

aratrmaclar ise eserleri ksmen szl,


ksmen de yazl olarak gnmze ulaan
halk airleri gibi g bir konuyla ilgilenmilerdir.25 Osmanlca-Trke olarak
yazlm, baslm ve datlm popler
edebiyat eserleri konusunda u anda ok az
ey biliyoruz. Bu alanda elimizde Bulgaristan ya da Yunanistan zerine yaplm
almalarla karlatrlabilecek lekte bir
ey yok.
kinci seenek, bu anlamda bir kltr
snflandrmasndan tmyle vazgemek.
18. yzyl Parisindeki ev, saray ve sokak
kltr ile uraan Fransz tarihiler, ellerindeki gazeteleri, risaleleri, mahkemede ve
poliste alnm ifadeleri ve daha baka
malzemeyi ikili ya da l bir ema iine
yerletirmeye almyorlar.26 rnein yanl bir bilginin -belki de geree uyan bir
haberin- gazeteciye kraln memurlarndan
birisi tarafndan fsldandn sylemekle
yetiniyorlar. 18. yzyl Fransasnda hi de
seyrek karlalmayan byle bir olguyu uy-

gun biimde snflandrmak, kral ve


memurlarn popler edebiyatn reticisi
olarak gstermek baya zor olurdu. Her
snflandrma denemesi, yalnzca insanlar
deil edebi rnler de birden fazla kltre
dahil olduunda, daha da zorlaacaktr. 17.
yzylda bile Avrupadaki en soylu beyler
arasnda Latinceyi ok az bildikleri iin dini
ayinleri izleyemeyenler vard. Bu insanlar
saray halknn nde gelenlerinden olabilirlerdi ve kukusuz saray kltrnde de bir
paylar vard. Ama ayin srasnda tespih
ekerek dua eden ve Latince okuyamayan
bu kiileri popler kltr dzlemine yerletirmek de olanakldr.27
Bu kitapta yksek kltr, popler kltr
ve halk kltr gibi terimlerden olabildiince kanmaya kararlym. Bu, ilkesel
olmaktan ok pragmatik bir karar. Daha
nce de belirtildii gibi, Osmanl-Trk
evresindeki kitap retimine ilikin henz
ok az n alma var. Bunun nedeni sadece
19. yzyl sonlarndan nce kitap basmnn

yaygn olmamas deil; nk sonu olarak


el yazmalar da geni bir okuyucu kitlesi
iin byk lekte retilebilir.28 Ama kent
popler kltr diye adlandrlabilecek
eyler zerine ok az ey bilindiinden,
Trke yazan ve Mslman olan kentlilerin
tm iin ortak saylabilecek homojen bir
popler kltrden yola klp klamayacan saptamak olana yok. Blgesel ve
belki de toplumsal farklarn bu kadar byk
olmasndan tr, byle birok kltrden
yola kmak gerektii de dnlebilir.
Aratrmalarmz daha da gelitiinde, bu
grece soyut dzlemde alabileceiz. u
srada daha ok Mslman kentlilerin
kltr zerinde durmak, gayrimslimlere
de frsat ktka gz atmak amaca daha uygun grnyor. Bu insanlar sarayn dzenledii enliklere katldklarnda ya da
kyllerden ve gebelerden dinledikleriyle
menakbnameler kaleme aldklarnda, dar
evrelerinin kltrnn dna kmaktay-

dlar; biz de onlar bu yolda izlemeye gayret


edeceiz.29
Kltrlerin eitlilii
Osmanl mparatorluunda kltr alannda,
yenian bandaki Avrupa lkelerinden
ok daha fazla eitliliin bulunduunu gz
nnde tutmak gerekir. Yahudilerin ortaan sonlarnda srgn edilmelerinden ve
eitli reformasyon ve kar-reformasyon
hareketlerinden sonra Avrupa lkelerinin
ounda sadece kk dini aznlklar
kalmt.30 Osmanl mparatorluu egemenliindeki Balkanlarda u ya da bu younlukta Ortodoks Rumlar, Katolikler ve
bugnk ad Transilvanya olan Erdel blgesinde belirli sayda Protestanlar yaamaktayd. Bunlarn yannda zellikle stanbul
ve Selanikte Yahudiler de vard. Anadoluda, saylar 19. yzyla oranla 16.
yzylda daha az da olsa, Rumlar ve Ermeniler yayordu. Bu gruplarn her biri iba-

detlerinde, gndelik yaamda konuulandan


farkl bir dil kullanyordu. rnein Sefarad
Yahudileri gndelik yaamlarnda, yabanc
dil bilen Evliya elebinin Yahudice diye
deerlendirdii bir spanyol lehesi
konuuyorlard.31 Orta Anadoludaki Ortodoks Rumlarn iinde gndelik yaamda
Trke konuan ve ocuklarna Trke adlar koyanlarn says hi de az deildi;
Rumca sadece din adamlar tarafndan ayinlerde kullanlyordu. te yandan Anadolu
Mslmanlar arasnda da deiik inanca
sahip byk bir grup, Aleviler, vard. Bunlar, Mslman olmayanlarn tersine,
takibata uramlard; ama bu takibat onlar
arasnda yine de byk bir zlmeye yol
amamt. Aleviler gnmz Trkiyesinde
de nemli bir dini aznlk olarak varln
srdryor. Osmanl mparatorluunda, inanl Kzlbalar (bu ad balarna sardklar
sarktan gelmektedir) camiye gitmiyorlar,
devlet kurumlarndan olabildiince uzak
duruyorlard. ou Tanr-insann zaman za-

man yeryznde grndne inanyordu;


Hz. Muhammedin damad Hz. Ali ve ilk
Safevi hkmdar ah smail (1487-1524)
onlara gre Tanr-insann rnekleriydi.
Kzlba kltrndeki pek ok ey sadece
szl olarak aktarlmtr, bu yzden sadece
paralar halinde bilinmektedir. Ama yazl
aktarlan edebi eserler de vardr ve bunlar,
Alevilerin ada Trk kltrne en nemli
katksdr.32
O halde saray ve ulemann kltrnn
yannda, reayann birok grubu arasnda da
yazl kltrler varln srdryordu ve
biz bugn bu kltrlere on ya da yirmi yl
ncesine gre daha byk bir deer veriyoruz. Ortodoks Rumlarla Latinler arasndaki
ortaa atmalarnn hzn yitirdii 17.
yzyldan balamak zere, saylar hi de
az olmayan Rum, Padovada ya da baka
talyan yksekokullarnda renim grd.33
Bu akademik merkezlerdeki eitim etkinlii
stanbuldaki zengin Rum tccar aileleri
olan Fenerliler tarafndan destekleniyordu.

Gerekli paray ksmen, Eflak ve Bodanda


Osmanl voyvodas olarak grev yapan Fenerliler salyordu.34 17. ve 18. yzyllar
boyunca Msrdaki askeri birliklerin
komutanlar da eitli binalar ina ettirmilerdi. Bunlar, 15. yzyldan beri
padiahlar tarafndan desteklenen ve btn
eyaletlere yaylm olan imparatorluk
slubunun eleriyle Msrn ortaa
(Memlk) mimarlk sanatnn motiflerini
birletiriyordu.35 Elinizdeki kitapta insan
zahmetten kurtaran bu yksek kltr-halk
kltr ikilisinin izlerine zaman zaman
rastlamak olasysa da, Osmanl evresinde
bu ksaltmay kullanabilmenin, yenia
balarndaki Fransaya oranla ok daha zor
olduu aktr.

Osmanl mparatorluunun ekirdeini


Oluturan
lkelerdeki
Mslman
Kentliler
Osmanl kltrnn btn bu ynlerini ortaya koyabilmek iin tek bir kitap deil,
ciltler tutan bir dizi gerekir, bu da tek kiinin
altndan kalkabilecei bir i deildir. O
halde bir seim yapmak gerekiyor. Bu
kitapta, btn n aklamalara karn zaman
zaman yksek kltrlerden sz ediliyorsa,
bununla ulemann ve fkh eitimi grmeyen devlet hizmetlilerinin daha ok stanbulda yaylm olan kltrleri kastedilmektedir. Aslnda saray kltr de tmyle
konunun dnda braklamaz; nk bu
kltr, dar anlamda dinin de tesinde, kentlilerin etkilendii nemli kaynaklardan
biridir. Ama bizim amzdan saray kltr,
saray dndaki insanlarn bu kltrle hesaplamas lsnde nem tamaktadr.
Bu yksek kltre sadece snrl bir
biimde giren kadn ve erkeklerden, daha

ok Mslman olanlarla, Anadoluda, stanbulda ve Rumelinin dousundaki


kentlerde yaayanlarla ilgileneceiz. Sonuncularn anadilleri balangta farkl
idiyse de, yaz yazarken ou kez Trkeyi
kullanmlard. Aralarndan saray kltrn
bilen ve belirli bir dini eitimi olanlar,
yazlarn brlerine gre daha ok Arapa
ve Farsa szckle sslemilerdi. Ortodoks
ve Katolik Hristiyanlarn Bosnal Mslman komularn Trk diye adlandrm olmalar ve hl da byle adlandrmalar, bu
Mslmanlar arasnda Trkenin yaygn olmasyla ilikili bulunsa gerektir.36 Bu
balamda stanbulda oturanlarn zel bir
nemi vard. nk burada OsmanlcaTrke okuyup yazanlarn says, imparatorluun baka herhangi bir yerine gre ok
daha fazlayd. Ayrca camilerdeki, tekke ve
zaviyelerdeki ok sayda ktphane de
kentlilerin yazl kltre ulamalarn kolaylatryordu.
Ayrca
ktphaneler
yazmalarn grece korunabildii yerlerdi,

dolaysyla
sradan
kentlilere
ait
yazmalar, stanbulda, baka yerlerde
olduundan daha oktu. Ktphaneler
ounlukla ta binalard; evlerde saklanan
yazmalarn ou yok olup giderken,
ktphaneler yangna kar daha bir gvenlikliydiler.
Anadoludaki kentlilerin sesi ok daha az
duyulur; bu durum Osmanl mparatorluunun btn blgeleri arasnda Anadolunun hl en az aratrlm blge olduu
gereini yanstyor. Anadolu kentlerinin
birounun sadece orta byklkte olmalarndan tr, okuryazar kentlilerin toplanabilecei eitim kurumlar da epeyce
kk aplyd. En fazla eitim kurumuna
rastlanan kentler, saysz klliyenin bulunduu eski bakent Bursa, bir de Mevlevi
derghna ait (varln gnmzde de koruyan) zengin bir ktphanenin yer ald
Konyayd.37
Corafi adan belirtmek gerekirse, ilgileneceimiz alan tarihilerin teden beri

Osmanl mparatorluunun ekirdei diye


adlandrdklar,
yani
Gneydou
Avrupadan Bat ve Orta Anadoluya kadar
uzanan blge olacak.38 Gneydou Avrupa
derken bugnk Yunanistan, Bulgaristan,
Arnavutluk, Makedonya, Srbistan ve
Bosna-Herseki kastediyoruz. Gnmzde
byk bir blm Hrvatistana ait Dalmaya kylar da Osmanllarn bu ekirdek
blgesi iindeydi. ekirdee girmeyen
yerler ise bugnk Romanyada bulunan
Eflak ve Bodandr. Geri bu iki blgenin
voyvodalarn saray atard, ama orada
Mslmanlatrlm bir yerli st tabaka
yoktu, Mslman Trk de azd. Osmanl
egemenlii grece ksa (1540-1683)
srd ve sk sk sava kan bir snr blgesi olduu iin Macaristan da incelememizin dnda tuttuk. Benzer nedenlerle
Dou Anadoluyu da kapsam dnda braktk. Bu blgede ok az kent merkezi buluyordu ve bunun da tesinde 19. ve 20. yzyllardaki savalar buralardaki ktphane ve

arivlerde saklanan malzemeye nemli


lde zarar vermiti. Daha kapsaml bir
eserde, Diyarbakr, Gaziantep, Bitlis ve Van
daha fazla ele alnabilirdi, ama bizim bu
almamzda bir seim yapmamz
gerekliydi. Kukusuz en nemli kayp, Arap
vilayetlerinin, yani bugnk Suriye, Msr,
Irak, Libya, Tunus ve Cezayirin inceleme
kapsamnn dnda tutulmu olmasdr.
Yine de bu blgelerin ouyla, zellikle de
Suriye, Msr ve Tunus ile ilgili, eitli
Avrupa dillerinde yazlm zengin incelemelerin varl bizi bir lde avutmaktadr.39
Bu kitabn konusu olan kentliler, tm
sanayi ncesi toplumlarda olduu gibi, toplam nfusun sadece kk bir blmn
oluturuyordu. Osmanl mparatorluu nfusunun byk ounluu kyllerdi. Baz
blgelerde, zellikle Orta Anadoluda
gebeler ve yar gebelerin de nemli bir
rol vard. Ama kentlerin dnda epeyce
az sayda cami ve dini bina bulunmaktayd;

sanayi ncesi baka kyl toplumlarda


olduu gibi Osmanllarda da okuryazar
says ok azd. Bunlarn da tesinde, var
olan birka kaynak ou zaman kamuoyuna
ulamam ya da baka biimde deerlendirilmiti. Yazk ki bu yzden, nfusun byk
ounluunun kltrne sadece olanaklarn
elverdii lde eilmekle yetinmek
zorundayz.
Osmanl Dnyasnda Zihniyet Tarihi
Son otuz ylda Avrupa kltr tarihindeki
yenilenmede zihniyet tarihi dediimiz almann kukusuz nemli bir rol vardr.40
Bu konuda yaplan incelemeler, ender yaz
yazan kiilerin brakt izlerin peindedir.
Tarihiler allm kaynaklarda karln
bulamadklar sorulara bu kiilerin vasiyetnamelerinde kullandklar deiik biimlerden, llerin ansna hazrlatlan kitabelerden, askerlerin ailelerine yazdklar basit
mektuplardan, mezarlklardaki ve park-

lardaki antlardan yant bulup karmaya


alrlar: Hangi toplumsal gruplar rgtl
dinden kopmu ya da tam tersi ona
ynelmi, yeni yerleen politik sistemlerin
deeri ne, ya da dostluk ve sevgi ne biimde
dile getirilmi? zlenen yntem yledir:
Olabildiince sreklilik tayan belgeler bir
araya getirilir ve ardndan bu malzeme tablo
ve grafikler halinde dzenlenip insanlarn
davranlarndaki gze arpan deiikliklerden sonular karlmaya allr. Tabii bu
yntemde de kaynak eksiklii yznden
alamayan snrlarla sk sk karlalr.
Ama inanlmayacak kadar ok rnekte
grlebilecei gibi, bir kez sorular sorulduktan sonra, bunlarla ilgili kaynaklar da
bulunabilmektedir.
Osmanl dnyasnda bu yntem, zellikle
17. yzyln sonlarnda balayan dnem
asndan ilgintir; nk bu dnemden
kalm mezartalar ya da oradan buradan
okunarak edinilmi bilgilerin zaman zaman
kaydedildii mecmualar gibi insanlarn zel

yaamna ilikin ok sayda kaynaa sahibiz. eitli vakfiyeler de bu balamda ele


alnabilir. Byk kentlerin kad sicillerinde
dzenli olarak tutulmu kaza kaytlar da
zihniyet tarihi asndan bavurulabilecek
kaynaklardr. Ama bu malzemeleri deerlendirmek olduka zordur, nk sadece belirli baz konularda (rnein stanbuldaki
baz mezar talar konusunda) n almalar
yaplmtr. ou kez yerel tarihe ynelik
masrafl aratrmalar yapmak gerekir ki,
aratrmaclar bunlar sk sk herhangi bir
kurumun destei olmadan yrtmek
zorunda
kalrlar.41
Ama
bu
tr
aratrmalarn yardmyla, elit tabakaya
dahil olmayan Osmanl kentlileri asndan
dinin ne anlam tadna dair bir fikir edinebilme olana vardr. Elinizdeki kitapta
bu tr aratrmalara bir ereve oluturmaya
altk.

Kltr atmalar ve Toplumsal


Gerilimler
Osmanl toplumunda birbirleriyle ak ya da
gizli mcadele srdren toplumsal gruplar
var olduundan ve bu gruplarn ounun
kendine zg kltrleri de bulunduundan,
toplumsal atmalarn kltr alanna da
tanmas hi de az karlalan bir durum
deildir. 16. yzylda Anadolu gebelerinin, merkezi iktidarn sapkn gzyle bakt
bir din bilgininin teslim edilmesi isteine
uymamalar ve ona kitaplaryla birlikte saklanabilecei bir yer salamalar her eyden
nce politik bir tavrd.42 Ama bu gebe
grubunun nderleri ayn zamanda, konukseverliin gerekleri, ayn boyun insanlar
arasndaki ba (sulanan bu din bilgini ayn
boydan da olabilirdi), hatta belki de gerek
inanla sapknlk arasndaki snr gibi konularda Osmanl merkezi ynetimiyle kendi
aralarndaki fark dile getirmi oluyorlard.
Ama bunlar politikay aan kltrel

kartlklard. Ya da zanaatkarlar sevmedikleri rakiplerini kendilerinden uzak tutmak


iin onlar hamdest diye, yani yeterince
yetimemi kiiler olarak adlandrdklarnda
(bunu da ierse bile), olas mterilerinin
sadece ekonomik karlarna hitap etmiyorlard.43 20. yzyln balarnda ortadan
silinene kadar Osmanl lonca kltr,
zanaatkarlarn kent toplumuyla btnlemesini salamaya ynelik bir tren ve
davran kurallar sistemi olan ftvvetin
damgasn tayordu. Lonca kurallarna
uymayan zanaatkar sadece ekonomik deil,
toplumsal olarak da dlanyordu. Kitabn
ilerki sayfalarnda toplumsal temel zerindeki kltr atmalaryla sk sk
karlaacaz.
Bu olguyu Osmanl balamnda zellikle
vurgulamak gerekiyor. nk uzun yllar
egemen olan yaklam, 19. yzyln ortalarndan nceki toplumsal atmalarn st
tabakann eitli gruplar arasndaki
kavgalarla snrl olduu biimindeydi.

Buna belki zaman zaman tek tek milletlerin


insanlar arasndaki hesaplamalar katmak
gerekebiliyordu. Bu egemen yaklama gre
Osmanl politik snfnn dnda toplum
birbirinin zerinde yer alan yatay
tabakalardan deil, yan yana dikine duran
rkn, yani direklerden oluuyordu. Bu kabullere dayanlarak toplumsal atmalarn
en alt dzeyde olduu bir toplum tablosu
iziliyordu. Ayn tartma uzun yllar
Avrupa toplum tarihi evresinde, zellikle
de sanayi ncesi Fransayla ilgili olarak
srdrlmt. Bu tartma erevesinde
gnmzde birok Fransz toplum tarihisi,
17. yzylda srekli artan kraliyet vergileri
karsndaki ayaklanmalarn, tara soylularyla kyllerin ibirlii sonucu ortaya
ktn ne sryorlar. Onlara gre bu
ayaklanmalar 19. ve 20. yzyllardaki snf
atmalaryla
hibir
biimde
44
karlatrlamaz. Oysa yerel dzlemde,
yoksullarla zenginler arasndaki kanl
atmalar hi de az rastlanr olaylar deildi.

Osmanl toplumu iin de benzer bir temel


yapdan yola kmak istiyorum. Gndelik
politik yaamda gebelerle yerleikler ya
da askerlerle kyller arasndaki atmalar,
zenginlerle yoksullar arasndaki kavgalara
gre daha fazla gze batyordu. Yine de bu
atmalarn birouna bakldnda, hali
vakti yerinde tccarlarla yoksul zanaatkarlar, askeri snftan vergi demeyen ayrcalkl kapkullaryla gvencesi olmayan
leventler arasndaki elikiler nemli bir rol
oynuyordu. Tekil olaylarda, bir atmada
hangi elikilerin belirleyici olduunu
saptamak her zaman kolay deildir. Tekil
olaylarda iyi belgelenmi atmalarn
ayrntlaryla incelenmesi muhakkak baz
srprizler getirecektir. Ama bir kltr tarihi,
kltr atmalar olmadan dnlemez.
G ve zenginlik farklar bir kez kurumlar
araclyla belirginletikten sonra (ki bu
kurumlar iinde devlet en nemli rol oynar), kltr tarihiyle ayrlmaz balar olan

toplum tarihi, toplumsal atmalar olmadan


dnlemez.
Kltr atmalaryla toplumsal gerilimlerin arasnda sk bir ba bulunduu
grnde diretiliyorsa da, hangisinin daha
nemli olduuna dair henz bir ey sylenmi deildir. ou kez bunlardan birinin ya
da brnn lehinde kant bulmak zor olsa
bile, ben yine de toplumsal gerilimlerin belirleyici olduu kansndaym. Ele alnan bir
kltr atmas toplumsal arka plan
dorultusunda aratrldnda, elde bulunan
belgelerden yola kmak gerekecektir.
nk rnein filanca edebi polemiin ya
da karlkl iki tarikat eyhinin arasndaki
falanca tartmann arkasnda belirli bir
toplumsal atmann yatt gibi kantlanamayacak trden savlarn kimseye bir
yarar olmaz. En kts de, byle bir durumda (benim mantkl bulduum) model
saygnln yitirir: Gerekten de din ya da
edebiyat alannda gndelik yaamdan uzakm gibi grnen sorunlara ilikin grler,

nce kendi alanlarnn zdinamii iinde


anlalmaldr. Ama bu gr dile getirenin
toplumsal konumu da nemlidir. Osmanl
st tabakasndan, rnein tarihi Mustafa
li gibi bir insan, devlet grevlisi olacaklar
iin din ve hukuk eitiminin nemi zerinde
duruyorsa, bu gr kesinlikle onun kendi
mesleki karlaryla da balantl olarak
grlmelidir.45 Bununla birlikte, entelektel grlerin toplumsal bir bakla
yorumlanmas, ancak elde yeteri kadar
kaynak varsa ve nemli malzemelerin hepsi
incelenmise doyurucu sonulara gtrebilir.
Araclar
u ana kadar kltr toplumsal kavgalarn,
dlanmalarn, hatta bazen de ste kmann
arac olarak grdk. st tabaka, egemen
olanlarla egemenlik altnda tutulanlar
arasndaki ayrm akllarna yerletirmek
amacyla, halkn nne baz kltrel

gstergeler koyuyordu. rnein yzyllardr sk sk tekrarlanan, ama her zaman


da uyulmayan kyafet talimatnameleri bu
amaca hizmet ediyordu. Mustafa Ali gibi
aydn bir Osmanlnn grne gre, st
tabaka ile sradan vergi mkellefleri
arasndaki duvarlar, btn egemenlik sisteminin iyi ilemesinin temel n kouluydu.46 Dinden sapm diye baklan Kzlbalar zerindeki basklar ve 17. yzyln
sonlarndan balamak zere gebelerin zaman zaman zorunlu iskna tabi tutulmalar
bir kenara braklrsa, 17. yzyln ortalarndan nce st tabaka kltrnn halk
arasnda yaygnlatrlmasna ynelik die
dokunur bir abann olmamas bu duruma
denk dyordu. Gebelerin zorunlu
isknnn toplumsal, politik ve ekonomik
boyutlarnn yan sra kltrel boyutlar da
vard; bir zamanlarn gebeleri yerleik
kltre almalydlar. Ama kltrlerin
birbirine uyumu, egemenlerin giriimi olmakszn da gerekleebiliyordu. Bunun bir

kant, dervilerin, kent kent dolaan mollalarn ve imamlarn, yazma alkanln


Anadolunun ve Rumelinin en ssz kelerine kadar tam olduklarna ilikin bilgilerimizdir. Yrelerinde erdiine inanlan
insanlarn yaam yklerinin, ou kez
lmlerinden uzun yllar sonra yazl hale
getirilmi olmasn da bu kiilere borluyuz.47
Modern tarih aratrmalarnn en byk
baarlarndan birisi, kltrel araclar olarak
dervilerin etkinliklerini aydnlatabilmi olmasdr. Bu araclk, Trk boylarnn Anadoluya geldikleri 11. yzyla kadar uzanr.
Ama derviler daha sonraki dnemlerde de
araclk etmilerdir. rnein Hac Bekta
Veli Dergh Orta Anadolunun ilerinde,
en yaknndaki kent olan Krehirden bile
olduka uzakta, krsal bir alandayd. Sapalna ramen, Hac Bektaa sayg besleyen Osmanl st tabakasndan birok kii
buray ziyaret ediyordu.48 19. yzyla
gelindiinde burada, dergh mensuplarnn

ya da ziyarete gelenlerin balad


yazmalardan
zengin
bir
ktphane
olumutu. Kimi baka tarikat mensuplar
ise byk bir dergh ziyaret ettiklerinde,
kendilerine gereken metinlerin kopyasn da
karyorlard. Ktphanelerden bu yolla
yararlanma 19. yzyln sonlarna kadar
srd.
Uzun zamandan beri aratrma konusu
olan, ama henz kesin yant verilmemi bir
soru, Osmanl toplumunun kltr alannda
18. yzyldan beri Avrupadan almaya
balad yeniliklere kimlerin araclk ettiidir. Konuyla ilgili en eski yaynlarda
karlalan modele gre, Osmanl st
tabakas Avrupadan gelen yenilikleri ancak
srekli askeri yenilgilerin basksyla kabullenmitir. Yine bu gre gre btn
bunlara, sadece zorunlu teknik yeniliklerle
snrl kalmas ve Osmanl kltrnn
zne dokunulmamas kouluyla olumlu
baklmtr. Bu modelde gerek paynn bulunduu kesindir, nk bu davran biim-

iyle bugn bile tutucu evrelerde karlalmaktadr. Bu modeli benimseyen tarihiler,


mesleki eitimleri gerei Franszca renen
gen insanlarn farkl metinleri, en bata da
edebiyat metinlerini okumaktan alkonamayacaklarn da kabul etmektedirler.
Ayrca kabul edilen bir baka olgu da, eitli
durumlarda neyin teknik eitim kapsamna
girdiini saptamann epeyce g olduudur.
rnein fizik ve matematik bir bilim olarak
balistiin temellerini olutururken, birok
matematiki felsefeyle ilgilenmeyi, alma
alanlarnn getirdii bir gereklilik olarak
aklyorlard. Bu aklamada da doruluk
paynn olduu kesin; ama birok soru yine
de yantsz kalyor. rnein kendi ders kitaplaryla yetinmek istemeyen gen insanlarn
niin zellikle belirli baz kitaplara
yneldikleri merak konusudur.49 Osmanl
askeri okullarndaki retmenlerin etkinliklerini bu bak as altnda daha yakndan
aydnlatmak gerekir. 19. yzyln ortalarnda Osmanl ynetimi tarafndan

renim iin Avrupaya gnderilmeye


balayan genlerin eitimi ve daha sonra
yaptklar iler de hem Fransz, hem de Osmanl kaynaklarna dayanlarak daha
ayrntl ele alnmaldr. Kltrel deiikliklere araclk eden kiiler olarak bu insanlar
zellikle nemli bir rol oynam olmaldrlar.50
Bundan baka gnmzdeki anlay erevesinde, askeri alann mutlak ncelii
olduu gr karsnda da baz kukular
duymak gerekir. Daha nceleri hibir istisna
getirilmeksizin kabul edilmi olan, Osmanl
mparatorluunun
srekli
yry
halindeki bir ordu olduu ve bu yzden de
kltrel deiimin tmnn askeri zorunluluklarla aklanmas gerektii dncesine,
bugn daha kukuyla baklmaktadr. Yenian balarnda Avrupa devletlerinin
temel etkinlii de sava deil miydi? Dev
gibi bir orduya sahip Prusya dnda, mutlakyeti Fransa 1789da art arda gelen
savalarn ykn tayamad iin k-

mt.51 Yani Osmanl mparatorluu,


adalarndan daha az ya da ok sava
bir tablo izmiyordu. Bu yzden de Osmanl st tabakasnn sadece askeri-politik motiflerle hareket ettii varsaymn hakl
gsterecek zel bir neden sz konusu
deildir.
Deien bu bak as iinde, Osmanl
Mslmanlarnn kendi dnemlerindeki
Avrupa ile kurduklar dorudan ya da
dolayl iliki ok merkezi bir rol oynuyor.
Bugn biliyoruz ki, 16. ve 17. yzyllardaki
Mslman Osmanl tccarlar, bir zamanlar
varsayld gibi, kfirlerle iliki kurmakta dini koullanmalar nedeniyle ekingen davranm deillerdi.52 Hatta bu tccarlar Venedike o kadar sk gidip geliyorlard
ki, daha 17. yzyln balarnda Venedikli
yneticiler onlar iin Fondacco dei Turchi
adl bir konaklama yeri kurmay gerekli
grmlerdi. lke iinde de, kendi isteiyle
ya da tutsak olarak buraya gelmi ve sonra
yerlemi pek ok kiinin varl dolaysyla

iliki olanaklar vard. zellikle Anadoluda


yaayan Hristiyanlarn says hi de az
deildi ve bu insanlarn yazp daha sonra
bastrdklar kitaplar herhangi bir Mslman tarafndan pek okunmu olmasa bile,
yine de szl anlatm biimindeki bir
aracl hesaba katmak gerekir.53 Son
zamanlarda yaplm okumaya deer bir
aratrma, u ya da bu biimde Osmanl mparatorluu topraklarna girmi spanyol,
Fransz, talyan balklarn, askerlerin ve
zanaatkrlarn baz insani ilikiler kurduklarn ve her iki kltr evresinin yazarlarnn da bundan haberlerinin olmadn
ortaya koymutur.54 te yandan Osmanl
tccarlar, balklar ve askerleri de komu
Akdeniz lkelerindeki yaam tarzyla
tanmlard. Sonu olarak, Avrupa
kaynaklarnda sk sk anlatlan insani
ilikilerin, ancak iki taraf da buna hazr
olduu zaman kurulabildii ortaya kyor.
zellikle alt tabaka Mslman Osmanllarn Avrupa konusunda o dnemde, kita-

plarda anlatlandan ok daha fazla bilgi


sahibi olduklar varsaymna ben de
katlyorum.
Bir Uyar: Geleneksel Kltr
zellikle 1950ler ve 1960larda konuyla ilgili yaynlarda sk sk rastlanan bir kavrama
bu kitapta bilinli olarak yer verilmedi. Bu
kavram, birok aratrmacya gre btn
sanayi ncesi toplumlarn alt tabakalarnn
sahip olduu, geleneksel kltr kavramdr.
Bu kavram stnde duran toplumbilimciler,
modern kltrn 19. yzyln sonlarnda ve
esas olarak da 20. yzyln balarnda yaygnlaan ynlerini geleneksel olmayan
toplum tanmnn belirleyici lt kabul etmektedirler. Buna rnek olarak gazete okuma verilebilir. Ama radyo dinleme ya da
seimlere katlma da ayn kapsamdadr. Bu
tr etkinliklerle henz tanmam btn
toplumlar geleneksel toplumlar olarak snflandrlmaktadr ve bu anlamda kylerde

oturanlar politik st tabakadan olanlara gre


ok daha uzun sre geleneksel konumda
kalmaktadr. Geleneksel kltr kavramnda,
toplum iin karakteristik olann, anonimlik
deil, birbirlerini kiisel olarak ya da en
azndan anlatlanlardan tanyan kiilerin ortak etkinlii olduu varsaym da yer almaktadr.55
Amalarmz asndan geleneksel kltr
kavramn
kullanmamamzn
balca
nedeni, bu kavrama gre modern
nitelendirmesine giren insani ilikilerin ok
az ile alveriimizin olmasdr. Fakat kavramlar, deerlerini durum ve kavray
arasna bir snr koyarak edinirler. Ama
geleneksel kltr kavramna daha nemli
bir baka itirazmz var. Geleneksel
kltrden sz edildiinde, i elikilerinden
grece arnm bir sistem dnlr, ya da
en azndan, gerekte var olan elikiler
toplumun yeleri tarafndan ounlukla alglanmaz. Oysa bu kitap tam da Osmanl
kltrnn ezamanl olmayan elerini ve

elikilerini ele almaktadr ve bu anlamda


bu kltre geleneksel nitelendirmesi
yaplamaz.
Dnemlere Ayrma zerine
Dnemlere ayrma ii ilk bakta, karmak
bir malzemeyi dzenli hale getirmek iin
yaplan basit bir ilem gibi grnr. O zaman da dnemlerin snrlar zerinde tartmak, bir oyun ya da bir renci tuhafl
gibi gelir. Ama daha yakndan bakldnda,
dnemlerin snrlarnn hibir zaman
rastlantyla seilmedii, tersine, bunu yapan
tarihilerin toplumsal dnmleri nasl
grdklerini yanstt ortaya kar. rnein
eer bir arpma ya da bir hanedann ykselii kltr tarihinde de bir dnemin snr
olarak kabul ediliyorsa, bu yaklam ayn
zamanda (en azndan tartlan bu zel durumda), politik olaylarn birincil, kltrel
deiimlerin
ise
ikincil
nitelikte
grldn ortaya koyar. Osmanl tarihi,

zellikle de Osmanl kltr tarihi,


gemiten bugne kadar sregelen nyarglardan kurtulmann zor olduu bir alandr.
Bu yzden de, dnemlerin snrlar gibi
skc bir sorunu biraz ayrntl olarak ele
almamz gerekiyor.
Daha nce kltr tarihi erevesinde ortaya km tanmlamalar btn bir dnemi
kapsayacak kadar geniletmek Avrupa
kltr tarihinde hep yaplagelmitir. Bunun
sonucunda bir barok iirden, bir klasik
nesirden ve benzerlerinden sz ederiz. Osmanl kltr tarihi henz balangcnda
olduu iin, bugne kadar bu erevede bir
dnemletirmeye
gidilmemitir.
Ama
edebiyat ve mimarlk tarihileri kendi
alma alanlarnda daha ok yol
almlardr. Bu alanlarn her ikisinde de bir
erken dnemin varl kabul ediliyor. Klasik
sentez ad verilen erken dnemde, 15.
yzyln sonlaryla 16. yzylda iyice
arln artracak olan saray kltr henz
ortaya kmamtr. Erken dnem, mimarlk

tarihilerine gre daha 14. yzyln ikinci


yarsnda sona ermiken, edebiyat tarihileri
15. yzyln ortalarna kadar srdn kabul ediyorlar.56 Bu zaman iinde Trkiye
Trkesi edebiyat dili olarak ortaya kmtr. Bu erevede Arapadan, zellikle
de Farsadan saysz szck ve terkip
alnmtr. 16. yzyln ikinci yarsnda
Mustafa li, kendisinin gerek kltr
olarak grd saray ve medrese kltrn
Osmanl mparatorluunda yerli yerine
oturtanlarn Arap ve ranl bilginlerle
edebiyatlar olduunu ileri srebilmitir.
Ama ona gre bu kazanm henz hi de
salamca yerlemi deildir ve padiahn
srekli dikkati ve destei olmadan bu narin
iein yaama ans yoktur.57
15. yzyln ortalar sadece edebiyat tarihinde deil, mimarlk alannda da bir
dnm noktasdr. Fatih Sultan Mehmed (hd
1451-81) stanbulu fethettikten sonra
Edirnede ve zellikle yeni bakent stanbulda grkemli bir imar etkinlii balat-

mt. Bu etkinlikle birlikte Topkap


Sarayna egzotik (zellikle ran kkenli)
motifler girdi.58
Deiim cami mimarisine biraz daha
sonra, yaklak 1500lerde ulat. nk 14.
yzyln sonlar ve 15. yzyln balarnda
Bursadaki selatin camilerinde rastlanan ve
arka arkaya iki kubbe ile yanlardaki kanatlardan oluan (ve ters T adyla anlan)
plan bu tarihlerde btnyle terk
edilmiti.59 Onun yerini ortadaki tek bir
kubbenin yarm kubbelerle desteklendii,
kare ya da dikdrtgen biimindeki merkezi
planl yap almt. Bu biim, baz deiiklikler olsa da, bundan sonra Osmanl mparatorluundaki mimarlk etkinliklerinin
hepsinde korundu. Bu biimin ortaya k,
mimarlk tarihinde bir dnm noktasn,
Mimar Sinann eserleriyle zenginleen
klasik slubun balangcn iaret ediyordu.
1538-1589 arasnda mimarba olarak grev
yapan Mimar Sinann damgasn vurduu
bu slup, 18. yzyln balarna kadar an-

tsal Osmanl yaplarnda deimeden


srdrld.60
Baka bir dnm noktas olarak 1570ler
grlebilir. O tarihlerde II. Selimin
Edirnede yaptrd Selimiye Camiinin
tamamlanmasyla (1574-75) en azndan
bugnk bak amza gre, klasik slup
doruk noktasna ulamt.61 Ama dnemin
aydn kiilerinin pek ou, parann deer
yitirmesini, askeri yapdaki rgtlenme
sorunlarn ve uzun savalarn artk byk
fetihlerle sonulanmamasn, politik bir
kn ilk iaretleri olarak gryorlard.62
Gnmzde baz tarihiler bu tr ifadeleri
snrlandrmak, onlara kukuyla bakmak
eilimindedirler: ehzade Korkud, k
zamanlar sylemini daha Osmanl padiahlarnn byk fetihleri srdrdkleri 16.
yzyln balarnda bile kullanmt.63 Ama
ayn yzyln ikinci yarsnda, 1570lerde ve
1580lerde, aydnlarn, byk saygyla anlan ve lmnn zerinden henz uzun bir
zaman gememi olan Kanuni Sultan Sley-

mannkinden (hd 1520-66) farkl bir ada


yaadklarna inanyor olmalar hayli ilgintir.
16. yzyln sonlarn, 17. yzyl ve 18.
yzyln balarn ayrntlaryla ele alabilmek iin 16. yzyln ikinci yarsna kadarki
gelimeleri zetlemekle yetineceiz. Bunun
pratik bir nedeni var. 1560-70lere ait
belgelerin saysnda ani bir art gzlenmektedir ve bunun devlet brokrasisindeki
bymeyle ilgili olduu kesindir. Daha
yakn zaman dilimlerinden de biliyoruz ki,
brokratlarn says arttka yazl belgelerin
says da artmaktadr. te yandan kitabmzda resmi alann dnda mahrem ve
zel yaamn kltrne de deinmemiz
gerektiinden, yazma etkinlii o derece
yaygnlam olmaldr ki, bunlara ilikin
kaynaklar var olabilsin. Bunun dnda bu
kitabn yazarnn alma alan yenian
balardr ve ounlukla zor bir ura olan
kaynak tarama ii iin nbilgilerin elde
edilmesi zorunludur.

Kitapta ayrntlaryla ve konu balklarna


gre blmlenmi olarak ele alnan dnem,
aa yukar 18. yzyln ortalarnda sona
erer. Konuyu 1789a kadar ayrntlaryla
srdrmek pratik zorunluluklar yznden
olanakszdr. (Askeri reformlar yapmay
tasarlayan, aydn grl III. Selimin tahta
kt 1789 yl, yeni bir dnemin
balangc olarak da kabul grmektedir.) 18.
yzyln zel zorluklar vardr; nk bir
yandan, bu yzyldan kalma Osmanlya
ilikin ok sayda belge vardr, te yandan
da zerinde ok az aratrma yaplm bir
dnemdir. Ayrca bu dnemin zengin ariv
malzemesinin de ancak ok az bir blm
kataloglanm ve aratrmaya ak hale getirilmitir. Kitapta, 1730 sonras dnem bu
yzden olduka ksa oldu. Yeni yrtlmekte olan aratrmalarn bu alanda daha
ne kadar ok kefedecek eyin olduunu
gstermesi, bu eksiklii daha da zc hale
getiriyor. Ama yine de bu hedef, imdilik
sadece gelecee ynelik gzel bir d.

Buna karlk seilen zaman kesiti,


1718den 1730a kadar sren ve kltr
tarihi asndan ok ilgin bir dnem olan
Lale Devrini yaknlan aydnlatmaya
olanak veriyor. Bu dnemde Avrupadan
gelen barok ve rokoko sluplarnn etkileri
grlr; ama bu etkilenme mimarlktan ok
sslemede gze arpar.64 Bu sluplara sanat
tarihileri yllarca kt gzle bakmtr.
Milliyeti eilimli Cumhuriyet dnemi
aratrmaclar, bu sluba ve ona bal
olarak saray evresinde yaygnlaan
grkemli yaay biimine stanbul halknn
iddetle kar km olmasn kendilerine
dayanak yapmlardr. Bu yzden de bu
slubu daha ok, ulusal gelenekleri unutmu saray evresinin lkeye soktuu
yabanc bir ithal rn olarak grmlerdir.65 Avrupal tarihiler ise, romantik milliyeti dncelerden fazlaca etkilenmi
olduklar iin, bu kozmopolit slubun
keyfine yeterince varamamlardr. Ancak
son yllarda, aratrmaclarn hi deilse bir

blmnn milliyeti tarih yazmnn


dnce
emalarn
sorgulamaya
balamalarndan sonra, bu tr binalardaki
zgr
biimleni
ve
zerafet
ilgi
uyandrmtr. Bu ilginin nedeni 18. yzyla
genelde artk (sadece Osmanl tarihileri
arasnda deil, son dnem Hindistan tarihileri arasnda da grld gibi) olumlu
baklmaya balanmasdr.66 Eskiden 18.
yzyl, Osmanl kltrnn kmeye
balayp Avrupa etkisinin yaygnlat bir
zaman kesiti olarak deersiz grlrken,
bugn artk bu dnemin zerafeti ve canllna deer verilmektedir.
Bu uzun 18. yzyln (1718- yak. 1840)
sona erdii an saptamak o kadar kolay bir
i deildir. Ama grnd kadaryla, yaklak 1840tan sonra yabanc eler ele daha
deiik alnmaya balamtr. Artk sz konusu olan, onlarsz da ileyebilen bir
sisteme, u ya da bu egzotik kltr elerinin eklenmesi deil, st tabaka kltrnn
tmnn yeniden yaplanmasdr. Bu sre

roman, yalboya resim, tiyatro ve daha


sonralar sinema gibi yeni sanat biimlerinin ortaya kmas ve halka ulamasyla
sonulanmtr. Ayrca gndelik kltr de
bundan etkilenmitir. Pastaneler 19.
yzyln sonlarnda stanbulun sadece belirli semtlerinde grlrken, daha sonraki
yllarda giderek yaygnlamlardr. Cumhuriyet dneminde pastanelerin nemi,
kahvelere sadece erkeklerin gitmesine
karlk, buralara kadnlarn ya da kark
gruplarn da gidiyor olmasnda yatmaktadr.
Son iki blmden biri 1770 ile Tanzimat
Fermannn ilan edildii 1839 arasndaki
dnemi, ikincisi ise Osmanl mparatorluunun gerek 19. yzyl olarak adlandrlabilecek yllar ele almaktadr.
Bununla kastedilen, bir aratrmada Osmanl mparatorluunun En Uzun Yzyl
ad altnda ele alnm olan 1839 ile 1908
arasndaki zaman dilimidir.67 Burada
dnemin balangc olarak 1770 tarihi
seilmitir, nk 1760 ile 1770 arasnda

bolluktan bunalma doru bir konjonktr


deiiklii olmu ve bunun sonucunda ortaya kan para sknts yap etkinliklerini
de etkilemitir. 1839 ise sanat alannda da
bir yol ayrm noktas oluturur: Bugn
Divanyolunda hl ayakta duran II. Mahmudun trbesi ar ktlesiyle, Osmanl
rokokosunun artk gerilerde kaldn haber
vermektedir.68
Kitabmz 1908 ylnda, Jntrk devrimiyle sona ermektedir. Bu olay, II. Abdlhamidin istibdatnn sonu anlamna gelir.
Geri II. Abdlhamid ertesi yl iktidar yeniden eline geirmek iin bir giriimde bulunmutur, ama baar kazanamad gibi
tahtn da kaybetmitir. 1912de Balkan
Savann patlak vermesine daha drt yl
vardr. Bunu izleyen ve Balkan Savandan
I. Dnya Savana, Kurtulu Savandan
1923te Cumhuriyetin kurulmasna ve Lozan Antlamasna kadar uzanan sava
dnemi, ciddi karklklarn ve ykmlarn
yaand bir zaman kesitidir ve bu sre

iinde, para gerektiren kltr etkinliklerinin


hibirinde bir yaam belirtisi grlmez. Bu
dnemin hemen sadece edebiyat ve
gndelik kltr asndan verimli olduu
sylenebilir ve bu yzden kitabn kapsam
dnda braklmtr.
Bilim alannda henz tartlm zel
konularn seilip yeniden yorumlanmasna
dayanan bu kitapta, yazarn temel dnceleri ister istemez, monografk bir almada
olduundan ok daha fazla n plana kacaktr. Bu yzden burada temel bir kabul
aka ortaya koymak gerekir: Her kltrde
olduu gibi Osmanl kltr de, iinde
yaayanlara, uzak durmalar olduka zor
davran biimleri sunmutur. Ama bunu
sylemek, bu insanlarn sadece nceden belirlenmi kalplara gre davranmaya zorlandklar ve baka hibir seenekleri olmad anlamna da gelmez. Ben daha ok,
tmyle sradan insanlarn bile zaman zaman kltrlerinin onlara sunduu elerden
yeni baz zmler yarattklarn varsayarak

yola kyorum. Bu seenekleri, kimlerin


hangi koullar altnda deerlendirdikleri,
kitabmzn konusunu oluturacaktr.69
1 Az saydaki toplu bak denemelerinden birisi
olarak Turan (1990) belirtilebilir. Mimarlk tarihi konusunda temel eserler olarak Goodwin (1971) ve
Kuran (1987) kullanlmtr.
2 Renda (1990).
3 Bu tartmann, 1880lerde gen bir kltr bilimcinin aratrmalarn nasl etkilediini Gombrich
(1984) ok gzel ortaya koyuyor, s. 42 vd.
4 Cumhuriyet dnemi Trk tarih yazm iin kr.
Berktay (1991).
5 Glpnarl (1931), (1953) vd; Mardin (1962),
(1983) vd.
6 Ocak (1991), Kafadar (1989).

7 Devletin kutsanmas ve bunu amann olanaklaryla ilgili olarak bkz. Berktay (1992).
8 Muchembled (1978), Vovelle (1982), Ginzburg
(1982) yeni tarz kltr tarihi iin gzel rneklerdir.
9 Bu ilikilerle ilgili olarak hem Berlioz ve Le
Goffun tarihe ynelik etnoloji konusundaki, hem
de Vaucheznin dini anlayn tarihi konusundaki
aratrma raporlarn karlatrn. kisi de Duby ve
Balard (ed.) (1991) iinde.
10 Almanyada gndelik kltr zerine yaplan
aratrmalarda sradan insanlarn sanayilemeyi,
nasyonal sosyalizmi ve sava nasl almladklar ortaya konmaya allmaktadr.
11 Burada E. P. Thompsonn almalar yn gsterici olmutur. zellikle bkz. Thompson (1971).
12 rnein mamolu (1992), And (1982), Kafadar
(1989).

13 Evliya elebi (1896/97-1938), c. 10, s. 406 vd;


And (1982), Reyhanl (1983), s. 48 vd.
14 Kafadar (1989).
15 Chartier (1984), s.17-18.
16 Findley (1980), s. 8 vd.
17 Fleischer (1986), s.35 vd.
18 Glpnarl (1953), s.167.
19 Findley (1980), s. 9-11.
20 Chambers (1973), s. 454.
21 Fleischer (1986), s. 136 vd.
22 Halk kltr ile ilgilenen tarihiler deiik
tanmlamalar yapyorlar, Muchembled (1978) bu
kavram okuma yazma bilmeyenlerin, zellikle de
kyllerin kltr anlamnda kullanyor, s. 11-19.
Buna karlk Chartier (1982) aydn, soylu ve ynet-

ici olmayan herkesin kltrn popler kltr olarak


tanmlyor s. 88 vd.
23 Chartier (1982) culture populaire teriminden
olabildiince kanmak istediini yazyor, s. 10.
24 Bulgaristan, Yunanistan ve eski Yugoslavyadaki
popler kltre ilikin ayrntl bir aratrma iin bkz.
Roth (ed.) (1983).
25 Birok almasnda zellikle eserleri yazl
olarak gnmze kadar ulam halk airleri zerinde duran Pertev Naili Boratav (Paris) bu alann
duayeni saylr.
26 Kr. Farge (1992).
27 Sallmann (1986) ilk bakta halk dinine, hatta
byye mal edilebilecek uygulamalarn 16. yzyln
sonlarna doru Napolide de st zmre arasnda ne
kadar yaygn olduunu gayet ak ortaya koyuyor.

28 Balkanlarda uzun yllar bu tr retim yaygnd.


Kr. Kechagioglou (1993), s. 64 vd.
29 Azdan aza yaylan metinlerin yazya geirilmesi sorunu iin kr. A. ve J. Assmann, yay. Hardmeier (1993).
30 Delumeau (1973) ve (1977).
31 Lewis (1982), s. 82.
32 Glpnarl (1963).
33 McNeill (1974).
34 Yayna kimin hazrlad belirtilmemi olan Symposium (1974) adl eserde Fenerlilerin kltrel etkinliklerine ilikin genel bir fikir veriliyor.
35 Raymond (1984), s. 91 vd.

36 Eski Yugoslavya blgesinde 16. yzylda metinlerini Osmanlca olarak yazan yazarlar iin kr. Popovic (1992).
37 Bu yazma koleksiyonunun katalogu konusunda
kr. Glpnarl (1967).
38 Hangi blgelerin Osmanl mparatorluunun
ekirdei olabilecei konusunda bkz. Kreiser (1979).
39 Raymond (1984) ve (1985), Osmanl dnemindeki Arap kent kltr konusuna bir giri sunuyor.
40 Vovelle (1982), s. 25 vd.
41 Bacqu-Grammont vd (1991) ve Laqueur (1993)
bu almann u sradaki en yeni sonularn ortaya
koyuyorlar.
42 Ahmet Refik (1932).
43 nalck (1969).

44 Tartmann bir zeti iin kr. Le Roy Ladurie


(1977), c. 1, s. 819 vd.
45 Fleischer (1986), s. 204.
46 Tietze (1982), Fleischer (1986), s. 6-8.
47 Faroqhi (1979) bu duruma ilikin baz bilgiler
ieriyor.
48 Fleischer (1986) s. 167.
49 Mardin (1962) bu sorunu tartyor.
50 Adnan imann bu konuya ilikin doktora tezi
yazk ki yaymlanmamtr.
51 Goubertde (1966) XIV. Louisnin bitmek bilmeyen savalar nedeniyle Fransann gcnn
tkenmesine ilikin etkileyici szler yer alyor, s.
252 vd.
52 Kafadar (1986).

53 Tietze (1991).
54 Bennassar ve Bennassar (1989).
55 Lerner (1958).
56 Bombac, ev. Melikoff (1968) Osmanl edebiyatnn klasik dnemini politik bir olayla, 1453te
Konstantinopolisin fethiyle balatyor, s. 267 vd.
57 Fleischer (1986), s. 253 vd.
58 Necipolu (1991), s. 212 vd.
59 Goodwin (1971), s. 178, 185.
60 age, s. 333-355.
61 Kuran (1987), s. 169.
62 Cemal Kafadar bu k bilinci konusunda bir
aratrma hazrlyor.
63 Fleischer (1990).

64 Arel (1975) bu konuyu yeniden deerlendiriyor.


65 Olduka olumsuz bir deerlendirme iin bkz.
Kuran (1987), s. 246.
66 zellikle bkz. Bayly (1989).
67 Ortayl (1983).
68 Akn (1993).
69 Mziin bu almann dnda braklmak
zorunda kalnmas zc oldu. Osmanl mziinin
dikkati ekici bir yan da, 17. yzyldan, hatta tek
tk de 16. yzyldan kalma nota rnekleriyle daha
baka bilgilere sahip olmamz ve bunlara dayanarak
sz konusu paralarn nasl icra edildii konusunda
sonular karabilmemiz. Bunu zellikle, Albertus
Bobovius imzasn da kullanan, Polonya kkenli Ali
Ufk Efendiye ve daha baka gzlemcilere borluyuz. Ali Ufk Efendi sarayda dinlenen mzii kaydetmiti. Bunun yannda daha baka mzik trleri
de vard. rnein gnmze kadar ulam olan

Mevlevi mzii bunlardan biridir. Mzik eitimimin


ve bilgimin bu konuda ie yarayabilecek bir eyler
syleyebilmeme yeterli olmadn kabul etmek
zorundaydm. Beni bilgilendiren Andreas Tietzeye
ve zellikle ok ey rendiim Cem Behara
teekkr ederim. Yetersiz bilgimle bir zet yapmaya
kalksaydm Beharn ilgin almalarna bir ey
eklemi olmayacaktm.

KNC BLM
BR DNYA
MPARATORLUUNUN
DOUU
Orta Asyadan g ettikleri kabul edilen
Trkler 11. yzyln sonlarnda Anadoluya
ve daha az olmak zere de Balkanlara yerlemeye baladlar. Seluklu Sultan Alparslann Bizans mparatoru Romanos Diogenesi yenilgiye uratp tutsak ald
1071deki Malazgirt Sava bu srete bir
dnm noktas oluturur.1 1176daki ardak
Savandan sonra Bat Anadolu da Trklerin
yerleim blgeleri arasna girdi. 13. yzyln
sonunda Bizansllar Anadolunun neredeyse
tmn yitirmilerdi; ellerinde sadece Philadelphia (Alaehir), Trabzon ve aslnda

baka bir devlete ait olan birka kk toprak paras kalmt.2 1258e kadar
Hallarn ve Venediklilerin Konstantinopolisten
srd
Palaeologoslarn
bakenti olan Nikaia (znik) bile 1331de
Osmanllarn eline gemiti.
Anadolu Gebeleri: Din ve syan
Anadoluya gelen Trklerin ou koyun besleyen ve eyalarn develerle tayan
gebeler olmalyd; aralarnda hali vakti
daha iyi olanlar ata biniyordu. Ama gelenlerin ou hzla yerleik dzene getiler.
Anadoludaki en kra topraklarda bile
bugnk gibi, sulama gerekmeksizin tarm
yaplabiliyor olmas bunu kolaylatrmt.3
Osmanl vergi kaytlarna toprak kullanmna ilikin ilk bilgilerin girdii 15.
yzyln ikinci yarsnda, Anadolu nfusu
byk lde yerleik kyllerden oluuyordu. Yerleik nfus 16. yzylda daha da
fazlalat; tabii her zaman var olan ve 20.

yzylda da sren yazlar hayvan otlatmak


iin kyn yaknlarndaki bir yaylaya kma
gelenei, yerleik dzene gemi olma
niteliini bozmuyordu.
Anadoluya g edenlerin hemen hepsi
Mslmand. Ama bazlarnn Mslmanlamas herhalde biraz yzeysel kalm olmalyd. Baz gruplar Bizans blgesine yerlemiler ve Hristiyan olmulard; bu topluluklardan en nemli olan bugn hl Romanyada yayan Gagavuzlard. Baz
aratrmaclar, 1923teki Ahali Mbadelesiyle Yunanistana gitmelerinden nce
Trke konuan ve Rumcay sadece dini
ayinlerde kullanan Karamanllarn da, ortaada Hristiyanlam Trk topluluklarndan birinin soyundan geldiini dnmektedirler.4 Ama Hristiyan Trkler, g
edenler arasnda yine de kk bir aznlktlar.
te yandan Mslman gebelerin ou,
renim grm kendilerinki gibi din bilgisine dayanan salam bir inantan henz

yoksundular. Gebelerin slami inanlarna yn verenler abdal denen dervilerle


baba ad verilen baz tarikat eyhleriydi.
Bunlar doa kltnn, bazen de baz
amanizm elerinin gnlk ibadete
girmesinde etkili oluyorlard.5 Bu erevede kendi dinamiine sahip yeni bir dini
sentez yaratmlard. Snni slamn sapknlk sayd bu din anlay, daha sonraki
yzyllar boyunca Osmanl, zellikle de
Anadolu kltr tarihinde nemli bir rol
oynayacakt. Babalarn ounun yazl
kltrle ilikisi ok az olduu iin, adlar
kaynaklarda gemez. Ama bunun, 13.
yzyln sonlarnda Anadoluda, Suriyede,
Bat randa etkili olmu ve allmam
kl ve sapkn grleriyle ulemay
kzdrm Barak Baba gibi istisnalar da
vardr. Barak Baba sonunda 1307/08 ylnda
randa, Gilan kentinde ldrtlmtr.6
Barak Babadan yaklak bir kuak nce,
yani 13. yzylda, mritleri tarihe Babailer
adyla geen isyanc baz babalar ortaya k-

mt. 1240 ncesinde, Baba lyas ve Baba


shak nderliinde Seluklu sultanlarna
kar byk bir ayaklanma balad.7
Seluklularn 1079 sonrasnda Orta Anadoluda kurduu devletin byk kentlerinde
incelikli bir saray ve kent kltr filizlenmiti. Kentlerden uzak blgelerde ise
gebe konfederasyonlarnn beyleri ksmen balarna buyruk bir yaam srdrmekteydiler. Friedrich Barbarossa, nc
Hal Seferi srasnda Kudse giderken
Seluklu topraklarndan gemi ve 1190da
Silifke yaknlarnda Gksuda boularak
lmt.
Babai Ayaklanmas Gneydou Anadoluda zellikle iddetliydi, ama Amasyada
da iddetli olmad sylenemezdi (daha
sonra, Osmanl dneminde de bu kentte sk
sk ayaklanma kacakt). Babailer 1240ta
Krehir yaknlarndaki Malyada yaplan
arpmada yenilip yok edildiler. Bu
arpmada Seluklularn emrinde Frenk,
yani Gney ya da Bat Avrupal paral ask-

erler de savamlard. Bu olay, Anadolu


Seluklu Devletinin sonunun balangc
oldu; yl sonra da Moollara yenik
dtler. Aa yukar ayn yllarda Moollar Orta Avrupada Silezyaya kadar
yayldlar. Ayaklanmalarn kanl biimde
bastrld bu dnemin karmaas iinde
canlarn kurtarabilen babalardan ikisi
byk olaslkla Hac Bekta ve eyh Edebali idi. Bylelikle, balattklar ayaklanmalar ilk bata hi de dini bir nitelik
tamayan babalarn hi olmazsa bazlar,
gitgide daha fazla Mslmanlaan Anadolu
toplumu iinde kendilerine bir yer edinmilerdi. nk babalarn kafa kaztma,
hayvan postlarndan basit giysiler giyme ve
grltl mzik yapma gibi detleri, tarikat
benzeri ilikilerle Tanrya giden yolu arayan ve ounlukla resmi dinle pek fazla ilgilenmeyen derviler arasnda en ok kabul
gren yaam tarzlarndand.
Hac
Bekta
herhalde
Malya
arpmasndan sa kurtulduktan sonra Su-

lucakarahyk kyne (bugnk Hacbekta) ekildi ve orada, ilerde Osmanl


politikasnda ok etkin bir yer alacak Bektai tarikatnn merkezi haline gelen bir
dergh kurdu. Ama Bektai tarikat rgtsel
biimine ancak 15. ve 16. yzyllarda
kavutu.8 eyh Edebali ise o zamanlar sadece znik ve Bilecik evresindeki kk
bir beylie hkmeden Osmanllara
baland. Osman Beyin (. 1326) din
danman oldu ve kzn da onunla
evlendirdi. 15. yzyla ait bir vakayinamede
Osmann bir gn ryasnda gbeinden
kp byyen bir aacn glgesinin btn
dnyay kapladn grd, eyh Edebalinin de bu ryay, Osmann gelecekte
dnyaya egemen olacann iareti olarak
yorumlad anlatlmaktadr.9
Gebeler ve yar gebeler Malyadaki
yenilgiye ramen, sapkn saylan slami anlaylarn
brakmadlar.
Grnd
kadaryla Babai geleneinden bir eyh, 14.
yzylda Orta Anadoluda Seluklularn

devam olarak ortaya kan ve daha sonralar Macarlarla ittifak yapacak olan Karaman Beyliinin kuruluunda anahtar
roln oynad.10 Ama Osmanl Devletine
kar daha byk bir gebe ayaklanmas
ancak 1500lerde, Osmanl egemenliinin
merkezlerinden uzaklardaki gebelerle
yar gebelerin siyasal memnuniyetsizliklerinin iyice younlat bir srada ortaya
kt. Buna, Safevi soyundan bir dervi olan
eyh smailin ah olarak ran tahtna kmas (1501) ve srtn kabilelerin gcne
dayamas yol amt. ah smail, Bat
randaki Erdebil kentinde Safeviye
tarikatn kuran eyh Safiyeddin shak
Erdebilinin (1252-1334) soyunun devam
olan Safevilerden geliyordu. ah smailin
dedesi eyh Cneyd 15. yzylda Anadoluya yerlemiti. Burada, sapkn gzyle
bakt gebeler evresinde iiliin ar
bir varyantn yaymaya almt.11 eyh
Cneyd ve daha sonralar da smail,
vaazlarnda Hz. Muhammedin amcasnn

olu ve damad Aliye, sahip olduu tarihsel roln ok tesinde semavi bir ilev atfediyorlard. Ar ii inantaki gebeler,
dini nderleri olarak grdkleri Safevilere
nemli bir destek saladlar ve eyh smail
bu destei daha sonra siyasal iktidar ele
geirmek iin kulland.
Osmanl Devleti iinde marjinalleen Anadolu gebeleri, sk sk yeni kurulan Safevi
Devletinin tarafn tutuyor, eitli ayaklanmalar siyasal gerilimi iyice artryordu.
1511/12deki ahkulu Ayaklanmas, o
sralar Anadolunun denetimini henz
tmyle eline geirememi olan Osmanl
Devleti iin ok byk bir tehlike yaratmt.12 Bu ortamda Osmanl sultanlarnn,
gebelerin sapkn saydklar dini uygulamalar karsndaki tutumlar deiti. Devletin ilk yllarnda Osmanl sultanlar egemenliklerini daha ok Hristiyan komularnn, yani Bizansllarn, Srplarn ve
Arnavutlarn zararna yaygnlatrmalard.
Bu dnemde gebe ve yar gebe

mritleriyle snr boylarnda savaan dervi


eyhlerin sapkn dncelerini hogryle
karlyorlard. Durum Safevilerin devlet
kurmalaryla deiti; 16. yzylda Osmanl
sultanlar ortodoks Snniliin militan
savalar haline geldiler.13
Sultan II. Bayezidin (hd. 1481-1512) bu
balam iinde Bektai tarikatna, gebeleri
Snnilie yneltsinler diye arka kt anlalmaktadr. Bu ama dorultusunda,
rnein Kuzey Anadoludaki Osmanckta
ve Hacbektata Bektai derghlarnn kurulmasn desteklemitir. Ama derviler
gebelere hitap edebilmek iin onlarn
dnce dnyalarna uyum salamak
zorundaydlar. Buna eklenecek bir baka
nokta da, ii Safevilere sempati beslediinden kukulanlan sapkn dervilerin
16. yzylda Anadoluda uradklar kanl
takibat srasnda, artk kurumlam ve bu
yzden de daha az tehdit altnda olan Bektailiin korumas altna ynelmi olmalardr. Bylece 15. yzyln sonlarnda

az ok Snni olan bir tarikat, yaklak


yzyllk bir dnem ierisinde ii dncelerin damgasn tayan bir cemaat haline
geldi. Bu inan topluluunun dnce
dnyasna, rnein Fazlullah Astarabadinin propagandasn yapt harf mistisizminin [hurufilik] nemli bir etkisi oldu.
Bu yzden Bektailerin ikonografisinde
harflerden oluan yzler nemli bir rol oynamaktayd.14
Yerleik
Yaayanlarn
Dini:
Mslmanlama
Anadoluda kalan Bizansl kyllerin ou
zamanla slamiyeti benimsedi; ama bu srecin nasl gerekletiine ilikin ipucu veren
ok az kaynaa sahibiz. Seluklu, ardndan
da Osmanl sultanlar Hristiyan ve Yahudi
nfusu Mslmanlatrmak iin planl
abalara girimemilerdi. Yine de reaya
asndan Mslman olmann ekici yanlar
oktu. Mslmanlar, gayrimslimlerin de-

mek zorunda olduu cizyeden muaftlar ve


mahkemede tanklklarna gayrimslim
komularnnkinden ok daha fazla deer
veriliyordu. Siyasal alanda yer edinme
isteindeki erkekler iin de Mslman olmak zel avantajlar salyordu. Geri 14.
yzylda ve 15. yzyln balarnda, egemenlik altndaki Balkan devletlerinin kk
soylular iin bir tmar elde etmek ve bu
sayede Osmanl ynetici snfna ykselmek
olana ara sra kyordu ve bunun iin
kendi inanlarndan vazgemeleri de gerekmiyordu.15 Ama burada sz konusu olan
tara yneticilikleriydi; merkezi ynetimde
bir makam sahibi olmak isteyenler Mslmanl kabul etmek ve Osmanl Trkesini
renmek zorundaydlar. Buna eklenecek
bir nokta da, Hristiyan ve Yahudi
cemaatlerine hogryle yaklalyor olsa
bile, bu cemaatlere mensup olanlara pek de
fazla
sayg
duyulmamasyd.
Gayrimslimlerin belirli kyafetler giymek
zorunda bulunmalar, binek hayvan kullan-

malarnn kstlanmas ya da camilerin


yaknnda oturmalarna izin verilmemesi
gibi sorunlar da baz kimselerin din
deitirmesine yol am olabilir.16
Birok yerde de Ortodoks kilise rgt,
12. ve 13. yzyllarda Trklerin Anadoluya
yaylmalar srasnda paralanp dalmt.
Konsillere katlan piskoposlarn listelerinden (notitiae episcopatum) bilgi elde etmek
her zaman kolay deildir; nk bu
listelerde adna rastladmz baz piskoposlar, atandklar blgelerde bir sredir bir
kilise yaam bulunmad iin grevlerini
yapamam olsalar gerektir. Buna karlk
grevlerini gerekten yerine getirebilen,
ama yollarn gvenlikli olmamas ya da
daha baka nedenlerden tr yola kp
konsilin topland yere ulaamam piskoposlarn bulunduunu da modern tarihiler
kolayca atlayabilmektedir. Kilise rgtlenmesinin dalmasnn, ayn zamanda cemaat
arasnda din deitirmeye de yol atn ancak belirli koullar iin varsayabiliriz.

Birok rnekten bildiimize gre, siyasal


gcn ekilip gitmek zorunda kald
blgelerde bazen bir din hibir kilise rgtlenmesi olmadan da kuaklar boyu
varln srdrebilmektedir. Sapkn olduklar gerekesiyle Bizans devlet kilisesinin
ve Balkanlarn kuzeyindeki Katolik hiyerarinin takibatna urayan cemaatler ou
kez zellikle slamiyete ynelmilerdir.
rnein ortaada Bosnada, ktlk
ilkesine de [eytana] en az Tanrya verdikleri kadar nem vererek dualist bir retiye
ynelen Bogomiller saysz baskya
uradklarnda byle olmutur. Ama slamiyeti seen Bonaklarn hepsinin Bogomil
evresinden olduuna inanmak da tmyle
yanl olur.17
Anadolunun ve Balkanlarn belirli
blgelerinin Mslmanlamasnda derviler
ok nemli rol oynamlardr. Daha 15.
yzylda kan bir rivayete gre Hac Bekta bir Ortodoks rahiple arkada olmu ve
bu kii sonunda slamiyeti benimsemiti.18

Benzer bir rivayet de Mevln Celaleddin


Ruminin lmnden ksa bir sre sonra
kmtr. Eflaknin yazd, ksmen efsanevi eler ieren biyografisinde anlatldna gre, Mevln Celaleddin sultana rica ederek, lme mahkm edilmi
gen
bir
Hristiyann
kurtulmasn
19
salam.
Gen adam bunun zerine
Mslmanl kabul ederek Mevlnnn
sadk mritlerinden biri olmu. Ama kii
olarak Mevlnnn zelliklerinden biri de,
inanlarn deitirmeyen Hristiyanlarla da
ilikisini srdrmesidir. rnein, Mevleviliin kurucusunun Konya dndaki bir manastrn keilerini sk sk ziyaret ettii anlatlr.20
Derviler slam dininin yaylmasna sadece vaazlar ve din konusunda rnek
oluturmalaryla deil, srf varlklaryla da
hizmet ediyorlard. Tannm bir velinin
lmnn ardndan mritleri, ou kez,
mezar banda yaplacak dualarn yerine
geleceine inanyorlard; sonunda bu tr

yerler ziyaretgh olup kyordu. Bu yolla


evliya mezarlarnn evresinde derghlar ve
ou kez kyler oluuyordu. Hatta bazen,
daha nceden de evresinde sayg gren bir
kiinin Mslman bir veliye dntne
de rastlanmaktadr;21 ama bu tr olaylarn
says ok kabark deildir. Yine de, ister
bir blgeye Mslman halkn nderi olarak
yeni gelsinler, isterse de henz Mslmanlamam halk arasnda misyoner gibi
alsnlar, derviler slamiyetin yaygnlatrlmasnda, genellikle kentlerde etkinlik
gsteren ulemadan ok daha baarl
olmulardr.
Dil
11. yzyldan itibaren Anadolunun Orta
Asyaya balants, bu dnemde Anadolu
saray evresinde ve ulema arasnda kullanlan dilin niin Farsa olduunu gsterir:
Buhara ve Semerkandl bilgelerin ou,
gnlk yaamlarnda Trk dillerinden birini

konusalar da, Farsay kullanmlardr.


Mevln Celaleddin Rumi iirlerini ve Mesnevi'sini Farsa yazmtr. stadn yaptlarnn renilmesi, onun kurduu tarikattaki
manevi
yaamn
temelini
oluturduundan,
Mevlevi
dervileri,
tarikatn ayinlerine katlabilmenin nkoulu
olarak 20. yzyla kadar bu dili renmilerdir.22 En bata bn Bibininki (.
1285ten sonra) olmak zere, 15. yzyla
kadar
vakayinameler
de
Farsa
yazlmtr.23
Arapaya ilahiyat ve slam hukukunun
dili olarak zen gsterilmi ve medreselerde
retilmitir. Bir kurum olarak medrese o
dnemde olduka yeniydi; ilk medreseleri
11. yzyln sonlarnda Byk Seluklu
Sultan Melikahn veziri Nizamlmlkn
kurduu kabul edilmekledir. Bu yeni okullar
Anadolu
Seluklularnda
saray
24
tarafndan zellikle desteklenmitir. Anadolu Seluklularnn bakenti Konyadaki,
yazn ve kn kullanmak iin ayr ayr

meknlar bulunan, grkemli inilerle


bezeli medrese yaplar bugn hl ayaktadr.25 Ayrca, medreselerin kurulmasndan
nce yaplageldii gibi, camilerde de hukuk
ve din dersleri verilmekteydi. Bu dnemden
bize ulaan Arapa metinler arasnda dini
vakflarn kurulularna ilikin belgeler
byk bir yer tutuyor. Birok cami ve
medresede, vakfn kurucusunun ve o srada
tahtta bulunan sultann adlarnn, vakfn
amacnn ve kurulu ylnn belirtildii kitabeler yer almaktadr.26 13. yzylda kurulmu baz vakflarn Arapa yazlm vakfiyeleri de mevcuttur. Ama bunlarn ou
daha sonraki yllara, Anadolu Seluklularnn glerini yitirdikleri dneme aittir.27
Arapa, Anadoluda 14. yzylda da yeterince yaygnd, yle ki Kuzey Afrikal
seyyah bn Battuta Anadoludaki gezileri
boyunca sk sk konuabilecei bir kimseyle
karlaabiliyordu. Ama kendinden sonraki
baz seyyahlar gibi o da evirmeninin dalaverelerinden ikyet edecektir.28

Derviler arasnda da inanlarn Arapa


dile getirenler vard. Varlklarn tmnn
Tanrda
birletii
dorultusundaki
grleri tartma konusu olan mutasavvf
bn Arabi (1165 Murcia - 1240 am)
Seluklu bakentinde kendine bu yolla
mrit toplamaya alyordu. Damad
Sadreddin Konevi de Konyada, gnmze
kadar ayakta kalm bir dergh kurmutu.
Derghn bugn mevcut olmayan zengin
ktphanesi 15. yzylda yreyi fetheden
Osmanl sultanlarnn gzlerini o derece
kamatrmt ki, fetihlerden sonra kendilerine sunulan vakf kaytlarndan kitaplarn
bir listesini karttrmlar ve 16. yzyl
boyunca bu kitaplar tekrar tekrar istinsah
ettirmilerdi. ou Arapa olan bu deerli
kopyalardan pek aznn bana daha sonraki
dnemde ne geldiini biliyoruz. Bazlar
bugn
Konyadaki
Yusuf
Aa
29
Ktphanesinde bulunuyor.
Anadolunun kentlerinde de konuulan
dil kukusuz balangtan beri Trkeydi.

Bu dilde yazl ilk eserler arasnda Mevln


Celaleddinin olu Sultan Veledin baz
iirleri de vardr. Sultan Veled Rumca dizeler de yazmtr.30 eyh Elvan elebinin,
byk bykbabas Babai nderi Baba lyasn onuruna yazd menakbname 14.
yzyl rnlerindendir.31 13. yzyln sonlaryla 14. yzyln balarnda ortaa ran
gelenei iersinde yer alan romantik destanlar Anadolu Trkesine aktarma denemeleri de vardr.32 15. yzylda Osmanl-Trk
edebiyat vakayiname gibi yeni trlere de
kaplarn amt; bu dnemden sonra
vakayiname ile menkbe arasndaki fark
iyice belirginlemeye balad.33 Daha sonraki tarihlerde, o zamana kadar el atlmam
alanlar da Trk diline ama abalar oldu.
rnein ilk kez 18. yzylda mezar ve vakf
kitabelerinin Trke yazlmas yaygnlat;
oysa daha nceleri bu tr yaztlarda Arapa
ve Farsann kullanlmas detti. 19.
yzyln sonlarnda slam hukuku Trke
olarak yazya geirildi ve bylece

Arapann slam hukuku alanndaki tek dil


olmas son buldu.34 Bu ereveden
bakldnda, Cumhuriyet dneminde siyaset adamlarnn ve edebiyatlarn,
yaamn akla gelebilen her alannda Trke
kullanlmas ve ayrca, gerektike uygun
uzmanlk dilleri oluturulmas giriimlerinin eski bir gelenek iinde yer ald grlr.
Kent Halk ve Yap Sanat
Anadoludaki Bizans kentleri daha ortaan balarnda ufalmt ve birka
istisna dnda bunlar gerek anlamda kentten ok, iyi korunan kk yerleim
birimleri diye adlandrmak gerekiyordu. Bu
yzden 13. yzylda Seluklularn korumas
altnda yeniden oluan Anadolu kentlerinde
Mslmanlar nfusun ounluunu ya da
en azndan nemli bir blmn oluturuyordu.35 Saraya yakn duran ve bu yzden
de Konya, Kayseri ve Sivas gibi merkezi
kentlere yerleen gebelerin yan sra, An-

adoluya bugnk Afganistandan ve Orta


Asyadan da kentliler gelmiti. Yeni
fethedilen blgelerde hzla gelikin bir
slam kltrnn ortaya kmasnn ve iirle
tarihsel edebiyat alannda 13. yzyl, mimarlkta da 12. yzyldan itibaren nemli
rnlerin verilmi olmasnn nedeni budur.36
Mslman kentlilerin g etmesi, en
azndan 13. yzylda, Cengiz Hann
fetihlerini izleyen sarsntlarla aklanabilir.
Moollarn aknlarndan etkilenenler daha
ok Yakndounun byk kentleri
olmutur. rnein 1221de Niapur ve
Merv, 1258de de Badat, Moollar
tarafndan
fethedilmi,
yamalanp
yklmtr; Halep bile bu kaderden kurtulamamtr.37 Ama Muhammed Celaleddin
Harezmahn paral askerlerden bir ordu
kurarak Moollarn zorunlu katlm dayatmasna kar kmaya almasndan tr
de Orta Asya kentleri byk aclar ekmilerdir. Afganistandaki Belh kentinde

doan Celaleddin Ruminin (1207-1273)


nl bir mutasavvf ve hoca olan babas,
byk olaslkla yneticilerle arasnn
bozulmas zerine lkesini terk ederek
Konyaya yerlemitir.38
Bugn eski Seluklu bakentlerinden
birini ziyaret edenler iin mimarlk ve yap
bezemesi rnekleri o dnemden kalan en
dikkat ekici ipularn oluturur. Daha
nce de sz edilen medreselerin yan sra,
bu kentlerde zellikle camiler gze arpar.
Bunlarn ou ortaada yaygn olan ulucami tipinde ina edilmitir. Ulucamiler,
aty ok saydaki ayak ya da stunun
tad dikdrtgen planl byk yaplardr.
Mihraplar ounlukla dikdrtgenin uzun
kenar zerinde yer alr. Kabartma ya da
renkli inilerle bezenerek daha belirgin hale
getirilmi de olsa, kk boyutlu oluundan
ve mekndaki ok sayda ayak ve stundan
tr namaz klanlarn tm mihrab iyi
gremezler.39 Anadoluda ina edilmi ulucamilerin ounun zeri kubbelerle

rtldr. Daha kk camiler bazen


medrese, dergh ve camiyi yaptrann
trbesinden oluan bir klliyenin iinde yer
alrlar. Bazlarnda ibadet ve eitim ayn
meknda yaplr. Bu tr kk camiler ou
zaman tek ya da ift kubbeli meknlardr.
15. ve 16. yzyllarda ulucami emas gitgide ortadan kaybolurken, bu tip iyice
gelimitir.40
Sivil mimarlk rneklerinden bugne
kalanlarn banda kervansaraylar ve kprler gelir. Kervansaraylar, Anadolu
Seluklu Devletinin bakenti Konyay liman kenti Antalyaya, Aksaray ve Kayseri
gibi baka nemli kentlere balayan yollar
zerindeydi.41 Ama daha douda, rnein
Malatya evresinde de byle kervansaraylara rastlanyordu. Bu durum, 13. yzylda
Asyann geni blgelerinde yaygnlam
olan Mool barnn (Pax Mongolica)
etkisiyle Anadoludan geen ticaret yollarnn nemini gsteren bir kanttr. Kervansaraylarn eitli meknlarla evrelen-

mi dikdrtgen biimli ak bir avlusu oluyordu. Bundan baka yolcular iin konaklama meknlaryla, ahr olarak dnld
anlalan, ou zaman antsal byklkte,
kapal bir yap da vard. Avlunun ortasnda,
altnda eme bulunan, ayaklar stnde
ykseltilmi bir mescit yer alyordu. Ama
ahrn yan sra en antsal blm, yaz
kuaklar ve daha baka oyma ve kabartmalarla bezeli takapyd. Bu tr antsal
takaplar bazen dini vakflara ait klliyelerde de bulunmaktadr. Bu takaplarn
iinde muhafz odas da olurdu ve ou kervansarayn tek giri yeriydi; bu da kervansarayn bir kale ve askeri garnizon
olarak kullanlmasna olanak veriyordu.
1272 ylnda Mool valisi Nureddin bin
Caca Krehirde bir medrese vakfn hem
kent halkna, hem de Mool askerlerine tescil ettirmek istediinde, her iki taraf Krehir yaknlarndaki bir kervansarayda bir
araya getirmiti.42

Osmanl ncesi dnemden kalan kprler


tarihiler iin zel bir nem tarlar; nk
bunlar, kimisi epey zamandr deimi olan
yollar hakknda ipucu salarlar.43 Bu
dneme ait hemen hibir konut gnmze
ulamamtr; sadece yrtlen kazlardan
Beyehir Gl yaknlarndaki Kubadbad
Sarayna dair bir fikir sahibi olabiliyoruz.
Bu sarayn temellerinden baka, ini
bezemelerinin de baz kalntlar bugne
ulamtr. Konyada da Seluklu sultanlarnn saraynn bir blm bugn ayaktadr.44 Btnyle Seluklu dneminde
yaplm kent surlar da yine ok enderdir.
rnein Konya surlar bu yzyln banda
yklmtr; Ankara Kalesindeki Seluklu
yaplar da daha eski tarihli Bizans kalesine
sonradan
yaplm
eklentilerdir.45
Ortaada ve yenia balarndaki Malatya
kentinin
yaknnda
kurulan
Eski
Malatyann kalesi geri byk lde
Seluklu dneminde yaplmtr, ama bugn
ok kt bir durumdadr ve yredeki cam-

ilerden ok daha az korunmutur. Bu


nedenle Seluklu dnemindeki byk
kentin grnmn ancak kaba izgilerle
gzmzde canlandrabilmekteyiz.
Daha sonraki dnemde, yani Anadolu
Seluklu Devletinin yklmasn izleyen,
Osmanllarn henz tmyle oturmu bir
devlet haline gelmedii yllarda durum
biraz daha iyidir; Gneybat Anadoluda bu
dnem 1430larda sona ermektedir. Bu
yrede iktidar boluunun ne zaman
balad belirsizdir, nk Gneybat Anadoluda Seluklu denetimi batan beri
gevektir. Burada kurulan Mentee
Beyliindeki Pein bir sre en nemli
kentlerden biri olmutur. Osmanl dneminde ise, sadece be kilometre tedeki
Milasn rekabetine dayanamayp krelmi,
ama hibir zaman yok olmamtr. En
nemli antlar, zellikle de Ahmed Gazi
Medresesi ayakta kalmtr, ayrca yrede
son yllarda kazlar yaplmtr.46 Kale de
iyi korunmu durumdadr; daha sonraki

dnemde pek ok Osmanl kentinde olduu


gibi, burada da yerleimin tamam deil de,
daha kk ve daha iyi savunulabilecek bir
blm surlarla evrilmitir. Ahmed Gazi
Medresesinden baka birok kervansaray
da kentin surlarla evrili ksmnn dnda
yer almaktayd.
Kazlar sonucunda tandmz bir baka
yer de ortaada Efesin yanna kurulan,
talyanlarn
Altiluogo,
Osmanllarn
Ayasolu adn verdikleri kenttir. Buras
bugnk yerleim blgesinden ayr bir yerdedir ve byk lde Bizans dnemiyle
Osmanl ncesi ge ortaada ortaya kmtr.47 Daha sonraki yllarda Kkmenderesin tad alvyonlar liman doldurarak kullanlmaz hale getirmi, bu da, 16.
yzyln balarnda hl ok canl olan
kentin kmesine yol amtr. Orta Anadoluya gelince, Krehir bu blge iin iyi
belgelenmi bir rnektir; Pein ve Ayasolu
gibi terk edilmemise de, 1450 ncesinde
sahip oldu nemi Osmanl dneminde kay-

betmitir.48 te yandan kentte ortaa sonlarnda yaplm birok yap, belki de bu


nem kayb nedeniyle, gnmze kadar
ayakta kalmtr. Yok olan yaplar konusunda da Osmanl vakfiyelerinde deerli
bilgiler bulunmaktadr.49 Yani ge ortaa
kentinin, en azndan Anadolu kentlerinin
tarihi, ksa bir sre sonra ortaya konabilecektir.
1453 Sonrasnda Siyasal Deiim
Sultan II. Mehmedin 1444-46 ve 1451-81
arasndaki saltanat dnemi Osmanl tarihinde siyasal bir deiime yol amtr; bu
deiim stanbulun fethinden ok daha
nemlidir. Bu dnemden balayarak
hkmdar, gayrimslim genler arasndan
devirilerek saraya getirildikten sonra
burada slami ilkeler ve hkmdara mutlak
sadakat dorultusunda eitilen siyasal bir
sekinler grubuna dayanmtr. Sadrazamlar
bile ou zaman bu grup iinden k-

mtr.50 Bu kapkullarnn stats klelerinkine eit deilse bile yakn bir konumda
olduu iin hkmdar onlar keyfi bir
biimde azletme, hatta yarglanmadan
ldrtme hakkna sahip olmutur.51 Buna
karlk kapkullar arasnda, mensuplar
birbirlerine sadakat balaryla bal ve ou
kez
hemerilik
temeline
dayanan
52
gruplamalar olumutur.
Fatih saray protokolnde, saray mimarlnda ve resmi enliklerin dzenlenmesinde baz kesin deiiklikler yapmt.
Padiahlnn daha ilk yllarnda evresindekilerle ilikileri hl grece gayri resmiydi. Baz nl ulemann aktardna
gre, o sralarda sultann huzurundakiler
eer varsa kzgnlklarn ya da hayal
krklklarn gizlemiyorlard; bu da belirli
bir insani yaknln varln ortaya koyuyordu.53 Buna karlk Fatihin daha sonraki yllarda oluturduu saray protokol
padiahla sradan faniler arasndaki byk
mesafenin altn iziyordu. Devlet ricali

arasnda Fatihin balatt hiyerarik iliki,


zellikle Kanuni Sultan Sleymann
saltanat dneminde (1520-1566) baz
deiikliklere uradysa da, temelde 19.
yzyla kadar korunageldi.54
Sanat Eserlerini Yaptranlar ve slup
Bunlarn da tesinde Fatih eski Anadolu
yerel hanedanlarnn siyasal nfuzunu da
nemli lde azaltt, temsilcilerinin
ounu Balkanlara g etmeye zorlad; bu
aileler oralarda nemli bir desteki kitlesi
bulamadlar ve birka kuak sonra siyasal
nfuzlarn yitirdiler.55 Fatih, saltanatnn
son yllarnda, ounu kkl Anadolu ailelerinin ynettii birok dini vakfa el koydu.
Ama kendisinden sonra tahta kan II.
Bayezid bu konuda geri adm att.56 Osmanl mparatorluunun politik yapsndaki
kkl deiiklikler kltrel alanda da
etkisini gsterdi. Anadolunun kkl ailelerinin mimarlk ve edebiyat alanlarnda her-

hangi bir eser sipari vermelerine artk pek


ender rastlanyordu. Yksek kltre ilikin
alanlarda sadece padiah ve birka ehzadeyle yksek devlet grevlisi sanatkrlara
bir eser smarlayabiliyordu. 1500den sonra,
rnein mimarlkta Saraybosnadan ama
kadar her yerde hemen ayn zellikleri
gsteren bir Osmanl imparatorluk
slubunun yaygnlamas ancak byle
aklanabilir.57
Geri Fatih dneminde bu btncl slup
henz olumamt. Padiah, yapt
fetihlerin bykln herkese gstermekten holanyordu. Bu amala stanbulda ina ettirdii sarayda eski Osmanl karakterini tayan yaplarn yannda ran ve talyan sluplarnda yaplara da yer vermiti.
Eski Osmanl karakterindeki yaplar, stanbuldan nceki bakentlerin, Edirne ve
Bursann biim dnyasn devam ettiriyorlard. ran slubundaki inili Kkle, Uzun
Hasana kar kazanlan zaferin anmsanmas istenmiti. Uzun Hasan Gneydou

Anadoluda Diyarbakrn yan sra rann


byk bir blmn de elinde tutmu bir
hkmdard.58
talyan
slubundaki
bezemelere gelince, bunlardan gnmze
kalanlar ok azdr. Ama padiahn Gentile
Bellini tarafndan yaplan nl portresi bize
ulat gibi, baz talyan Rnesans sanatlarnn gerekletirdikleri fresklere
ilikin yazl bilgiler de vardr. Orta Kap
ad da verilen Babsselamn Avrupa ortaana zg grnm de, Bizans ve Bat
Avrupa rneklerinin bilinli bir uyarlamasna dayanmaktadr.59 Fatihin saltanatnn son yllarnda talyann gneyindeki
Otranto Kalesinin Osmanllarn eline
gemesi, talyann yaknda fethedilecei
konusunda o yllardaki beklentinin tmyle
gereki olduunu gstermektedir. talyan
motiflerinin saray bezemeleri arasna katlmasyla da besbelli bu fetih daha nceden
gerekletirilmi olmaktadr. Sarayn tam
karsndaki Ayasofyann camiye evrilmesi, ge antik ve Bizans dnemlerinin

akropolisinin yeni sarayn ina edilecei yer


olarak seilmesi ise, bu arada Bizans elerinin gz ard edilmediinin kantlardr.60
Fatihin yaam boyunca destekledii bu
semeci (eklektisist) sanat slubu, o dnemde yaayanlarn eletirisinden uzak
kalmam olmaldr. Bu slubu semesi, Osmanl sultannn kendisini gelmi gemi bir
dizi dnya hkmdar arasna yerletirdiini
de ortaya koymaktadr. slam dncesine
gre bu hkmdarlar dizisi Eski Ahitteki
Sleyman ile balar. Byk skender de
bunlar arasndadr; Fatih saray ktphanesine onun yaamyksn getirtmi, zaman
zaman da okutup dinlemitir. Ama bu
Mslmanlk d gelenee dayandrlan
hkmdarlk ideali dnemin baz yazarlarnca byk kukuyla karlanmtr.
rnein Orta Anadolunun kkl bir ailesinden gelen ve Babai eyhi Baba lyasn
torununun torunu olan tarihi Akpaazade, sultann nevzuhur saray protokolnn karsna daha nceki Osmanl

hkmdarlarnn sade yaamn koyuyordu.


Ona gre bu hkmdarlar, ou Akpaazade gibi insanlarn evresinden gelen
birka danmanla yetinmiler, halktan da
ok fazla vergi almaya ynelmemilerdi.61
Fatihin ve zellikle de ondan sonra tahta
kan II. Bayezidin dnemlerinde,
Ayasofyann yapl ve daha sonraki
yazgs zerine ksmen Arap-Bizans geleneinden alnm, ksmen de yeni yaratlm
hikyeler kaleme alan ou anonim anlatclar ok daha sert ifadeler kullanmlardr. Bu hikyelerde Konstantinopolisstanbul kenti (slam dininde peygamber kabul edilen) Sleymann, kfirliini gizli
tutan einin fettanlklarna yenik dt
lanetli bir yer olarak grnmektedir. Bu
yzden imparatorlar kentinin tarihi, bir dizi
yangn, salgn ve baka felaketlerden olumaktadr ve grkemli kilisenin Tanr akna
ina edilmi olmas da durumu deitirmemektedir.62 Aktr ki, bu metinlerin yazarlar
bir
uyary
dile
getirmeyi

amalamlard: Osmanl sultan dnya


hkmdarlar arasna girip Bizans imparatorlarnn mirass olmamalyd. ounlukla bir baka seenek nerilmemiti. Ama
anlald kadaryla sultan ya kfirlerle
snrda sava bir devletin hkmdar
olarak, Osmanlnn ilk dnemlerindeki gibi
en aza indirgenmi bir devlet aygtyla
hareket etmeli, ya da bir slam hkmdar
olarak eski halifeleri rnek almalyd. Bu iki
model arasnda ortak noktalarn bulunduu
kesindir.63 Osmanl hkmranlna byle
bir bak asyla yaklaldnda, eski Bizans bakentini yeni batan ina etmek yerine, zaten byk lde yklm olan kenti
kaderine terk etmek daha doru olacakt.
Fatihin destekledii semeci slubun
yaam bulduu temel de bylelikle ortadan
kalkm olacakt.

Osmanl Kenti stanbul


Bu eletiri bizim iin nemli. En gl ve
gnmz gzlemcilerinin bak asna
gre, Osmanl dneminin g simgesi
olarak zel bir yeri bulunan sultanlarn gtt politikalarn, kendi dnemlerinde,
snrl bir okuryazar evre iinde bile
eletiriden uzak tutulmadn gsteriyor.
Aslna baklrsa, tam da sultan eletirenlerin uyardklar ey oldu ve stanbul, nce
Fatihin zorunlu nlemleriyle, ardndan da
gnll glerle hzla yeniden iskn
edildi.64 16. yzylda da Osmanl mparatorluunun payitaht, Avrupann ve Akdeniz yresinin en byk kenti haline geldi.
Fethin ve muzaffer Osmanl ordusunun
gn sren yamasnn hemen ardndan
sultan kentin yeniden iskn iin nlemler
almaya giriti. Kentin daha nceki sakinlerine geri dnmeleri ve evlerini yeniden elde
edebilmeleri iin sre tannd. Bundan
baka Anadolunun birok kentinden belirli

sayda insann stanbula gelip yerlemesi


istendi. Hali vakti daha iyi olanlardan
bazlar kendilerine ksa vadede ekonomik
bakmdan zarar getirecek nlemlere zaman
zaman kar durdular. Kentteki terk edilmi
evlerin ne olaca da anlamazlklara yol
at. Bunlar ilkin yeni gelenlere
devredilmi, ama daha sonra kendilerinden
Ayasofya Camisi vakfna kira demeleri istenmiti.
Yeni kurulan mahallelerin ekirdeini,
ounlukla sarayda nfuz sahibi kiiler
tarafndan yaptrlan camilerin oluturmas
ngrlmt. Maddi olanaklarn elverdii
lde mahalleye okul, ktphane, imaret
ya da eme gibi yaplar da yaptrlacakt.65
stanbullularn gndelik yaamn belirleyen bu ereve, baz deiikliklere urasa da,
btn Osmanl dnemi boyunca varln
srdrd. Kentin tarihsel semtlerinde yeni
bir dzenin ortaya kmas ancak Cumhuriyet dneminde gerekleti.

lk Osmanl vakflarnn en nemlisini


Fatih kendisi kurmutu. Bu vakfn bnyesinde camiden baka, en st dzeyde ulema
ve kad yetitirecek sekiz medrese, ayrca
bir darifa, bir tabhane, bir imaret ve bir
de kervansaray bulunuyordu. Vakfn
gelirini, sahip olduu arazi ve yaplarn yan
sra, bakentteki gayrimslimlerden alnan
cizye oluturuyordu; bu nedenle vakf
defterleri stanbulun nfus tarihi asndan
nemli bir kaynaktr.66 Hkmdarlarn
byk vakflar kurmas ortaa sonlarnda
Anadoludaki pek ok beylikte egemenliin
merulatrlmasnn gereklerinden biri kabul edilmi, bu gelenek 15. ve 16. yzyllarda Osmanl hkmdarlar tarafndan da
gittike
daha
byk
leklerde
67
srdrlmtr.

Balkanlarn
Osmanl
Egemenlik
Alanna Katlmas
11. yzyln sonuyla 15. yzyl arasnda Anadoluda ortaya kan ve ou ancak birka
kuak boyunca devam ettikten sonra yeniden yok olan Trk beylikleri iinde Osmanl Beylii, tarihinin daha ilk aamasnda
Balkanlara el atmasyla ayrt edilir.
Gelibolu yaknlarndaki impe Kalesi daha
1352de Bizansllardan alnmt. Orhan
Beyin (hd 1326-62) oullarndan Sleyman Paann ( 1357) ansn yaatmak
zere yine Gelibolu yaknlarndaki
Bolayrda bir vakf kurulmutu.68 Timur,
Yldrm Bayezidi (hd 1389/1402) 1402de
Ankara Savanda bozguna uratp devletini paraladnda, Balkan eyaletlerini
yenik hkmdarn oullarnn elinde brakt. Bylelikle Timur Osmanl Devletini, var
olu hakk kfirlere kar mcadelede yatan
politik bir kurulu olarak tanmlam oluyordu.69 Bu balam iinde, Edirnenin 1361

ya da 1362de imparatorluun resmi payitaht olmas ve bu konumunu stanbulun


fethine kadar korumas nem tamaktadr.
Ortaan sonlarnda Macaristan Balkanlardaki en gl devletti ve Osmanllarla
Macarlar arasndaki savalar 15. ve 16.
yzyllar boyunca srp gitti. Fatihin
baarszlkla sonulanan bir-iki seferinden
biri de, o zamanlar Macaristann snr
kalelerinden olan Belgrada yaplmt;
kenti ancak 1524te Kanuni ele geirdi. Macaristann byk blm 1526 ile 1541
arasnda fethedildi.70 Dier Balkan devletleri daha az direni gsterdiler ve
ounun
Osmanl
mparatorluuyla
kaynamas bir kuak sresinde tamamland. Bylece Arnavutlukun baz yerleri
daha 1431/32de Osmanllarn eline geti;
Fatihin, skender Beyin (asl ad Gjergj
Kastrioti) direniini krmasnn ardndan da
lkenin tm Osmanl denetimi altna
girdi.71

Osmanl Devletinin birliinin, zellikle


1402yi izleyen ar bunalm dneminde
nasl salanabildii uzmanlar arasnda hl
tartma konusudur. Anadolu hinterlandndan Osmanl topraklarna, ganimet
peinde koan bir gazi akn yaanyordu ve
bunlarn var olu nedeni bu devletin srekli
yaylmasyd.72 15. ya da 16. yzyln aydnlar arasnda sk sk cihattan sz
edilmekteydi. Rumelili bir sava veli olan
Kzl Delinin (Seyyid Ali Sultan diye de
bilinir), 15. yzyln balarnda ortaya kan
efsanesinde sava hileleri ve zulm gayet
geni tasvir edilmiti. Hile ve zulm slamiyete toprak ve reaya kazandrd iin hakl
grlyordu. Seyyid Ali Sultan yallk
gnlerinde Dimetoka yaknlarnda bir zaviye kurarak burada bir dervi yaam
srdrd. Ama sradan gaziler asndan
dini sylemin nemini ok fazla abartmamak gerekir. Balkanlara g edenlerin
arasnda birok da gebe ve yar gebe

vard ve onlar iin tek belirleyici enin din


olmad da kesindir.73
Bu durum, kfirlere ve ran ahnn ii
olan ve bu yzden de sapkn diye baklan
tebaasna kar yrtlen baarl seferlerin,
Osmanl egemenliini merulatran en
nemli ara haline gelebilmesini aklyor.
rnein bir vakanvis III. Murad (hd
1574-95), hkmdarl srasnda birok
sava yaplmasna karn, kalc fetihler gerekletirilememi olmasndan tr sert bir
dille eletirmitir. 17. yzyln sonlarna
gelindiinde bile iyi gitmeyen bir sava,
hatta kfirlerle yaplan ama avantaj
salamayan bir bar anlamas bile,
hkmdarn tahttan indirilmesine sebep
olabiliyordu.74 Ayrca gaza ideolojisi, sadece
bakentteki
devlet
grevlileri
asndan
nem
tamyordu;
snr
boylarndaki sancak beyleri ve askerler iin
ok daha nemliydi. Osmanl-Habsburg
snrnda sregelen ete savan belirleyen
ey, kukusuz ganimet ve terfi etme umudu

tayan iki tarafn askerlerinin maddi


karyd. Ama bu kar ou kez dorudan
dile getirilmiyordu; Osmanllarn dncesinde srekli bir cihat ideolojisi vard.75
Snrdaki askerlerin sultan ve vezirlerin kabul ettii bir atekese uymamalar da karlarnn nerede olduunu aklyor.
Balkan
Devletinden
Dnya
mparatorluuna
Fatihin torunu I. Selimin tahta kt
1512ye gelindiinde, Osmanl mparatorluu Balkanlarn en gl devleti olmutu.
Bu blgedeki kk devletlerin hemen hepsi fethedilmiti ve 1529da da Kanuninin
ordusu Viyanay kuatmt. Osmanl
aknclarnn Avusturyann Steiermark ve
Karintiya blgelerine yaptklar aknlar
daha sonraki yllarda sk sk anlatlp duracakt. 1541de Macaristann byk bir
blm Osmanllarn Buda eyaleti olmutu;
Erdel Beylii ise sultann vasal olarak

varln srdryordu. Macaristann


kk bir blm de Habsburglarn eline
geti. Bylece 1683teki I. Viyana Seferine
kadar ufak tefek deiiklikler dnda ayn
kalacak olan snr ortaya km oluyordu.76
Ama Anadoluda 16. yzyln balarnda
Osmanl egemenlii bat blgeleri ve Orta
Anadolunun baz blmleriyle snrlyd.
lkenin dou blmnde birok kk beylik vard, bunlarn en nemlisi bir Trkmen
boyu olan Dulkadiroullar tarafndan kurulmutu. Dulkadiroullar eidi kentlerde
oluturduklar nemli vakflarla adlarn
kalc klmlard. Dulkadirolu beyi Aladdevle, ei Gne Hatun ve hanedandan daha
bakalarnn Kahramanmara, Elbistan ve
Hacbektata yaptrdklar camiler bugn
de ayaktadr.77 Ama gl komusu Osmanllara olan yaknlna karlk bu devlet, politik adan yzn, Suriyeyi de egemenlii altnda tutan Msrdaki Memlk
sultanna evirmiti. Dulkadiroullar ve
br bamsz Anadolu beylikleri herhalde

bu politikann kendilerini hi olmazsa bir


sre Osmanl Devletine balanmaktan koruyacan dnmlerdi.
Ama 16. yzyln balarnda Memlk
Devleti de byk bir bunalm yaamaktayd. Ortaan sonlarndaki veba salgnlarndan Msr ve Suriye de dnemin
Avrupa devletleri gibi byk zarar
grmt. Memlk sultanlar, tarmsal retimdeki dn sonucu ortaya kan gelir
kaybn ticaret tekelleriyle dengelemeye
alm, ama uzak lkelerle ticaret yapan
tccarlarn kne yol amlard.78
Portekizlilerin Umut Burnunu kefi,
dolaysyla Hint Okyanusuna ulalmas,
ksa vadeli de olsa, Kzl Deniz zerinden
yaplan ticarete zarar verdi ve Memlk sultanlarnn gelirlerinin nemli lde azalmasna yol at. Ayrca Portekizliler,
Mekkeyi besleyen liman kenti Cidde bata
olmak zere, Kzl Denizdeki limanlara
saldrmaya baladlar. Memlk sultanlarnn
bu saldrlara kar koyabilecek gte

filolar yoktu. Bu yzden, 15. yzyln


ikinci yarsnda sk sk savatklar Osmanl
sultanlarna bavurarak destek istemek
zorunda kaldlar. Ticaretlerini gvence
altna
alabilmek
iin
Akdenizin
dousundaki bir devletin korumasna
gereksinme duyan Venedikliler ise dnemin
deitiini ok abuk kavramlar ve 16.
yzyln balarnda Memlklerden uzaklap Osmanllara yaklamlard.79
Grne baklrsa, baz ileri gelen Memlkler de Osmanl sultanlarn, Dou Akdenizin ykselen ve en ksa zamanda
uzlalmas gereken gc olarak kabul etmilerdi. Yavuz Sultan Selimin 1516/17de
dzenledii tek bir seferle nce Suriyeyi,
ardndan da Msr fethedebilmesi byle
aklanabilir. Varln daha ok Msrdan
gnderilen yardmla srdrebilen Mekke
erifi de kendiliinden Osmanllara balanmt. Bylece Osmanl sultanlar o
dnemin en gl hkmdarlar haline
geldiler. slam dnyasnda onlarn gcyle

sadece rana hkmeden Safeviler ve Mool


soyundan gelen Babrn 1526da Hindistanda kurduu Babrl (Hint-Trk) mparatorluu boy lebiliyordu. Osmanl sultanlar Memlkleri Suriyede deil ama
Msrda yerel yneticiler olarak braktlar.
Daha nce de yapld gibi, Kuzey Karadeniz blgesinden devirilen genler lkeye
getirilip askeri eitimle yetitiriliyor, sonra
da azat ediliyorlard. Bu gen insanlar
byk iklim deiikliine dayanp hayatta
kalabilirlerse, Msrn yerel ynetiminde
politik gce sahip olma ve ounlukla
byk bir servet yapma olanana kavuuyorlard.80 Ama elde ettikleri mevkiler miras
yoluyla ocuklarna gemiyordu; Msrl
kadnlarla yaptklar evliliklerden doan
ocuklar da sultann sradan tebaas
saylyordu.
Gemite, Osmanllarn Suriyedeki drt
yz yllk (1516-1918) ve Msrdaki yaklak yz yllk (1517-1840) egemenlikleri sadece bir k dnemi olarak grle-

gelmitir. Bu dnem aratrmaclar arasnda


da vey evlat muamelesi grmtr. 19.
yzyln sorunlarnn daha nceki dnemler
iin de geerli varsayld ancak son yirmi
ylda fark edilmitir. Bu nemsemeyiin bir
nedeni de Yakndounun ulusal devletlerinin, kiiliklerini sadece Avrupal smrgeci
glerden kurtulmakla deil, Osmanl Devletinden uzaklamakla da tanmlam olmalardr.81 Ama Suriyenin Fransz mandas altnda olduu yllarda yazan Fransz
aratrmaclarn da Fransay yeni Roma
olarak grmekten ve Osmanllar, kendi
egemenliklerinin daha nceki modeli olarak
thmet altnda tutmaktan pek holandklar
aktr.
Osmanllarda merkezle Arap vilayetleri
arasndaki ilikiler hem ekonomik, hem de
kltrel
bakmdan,
nceleri
dnldnden ok daha youndu. Suriyede, erkekleri hem Osmanlca hem de
Arapa bilen zengin ailelerinden oluan bir
snf ortaya kmt. Osmanl yneticilerin

ve zellikle askerlerin Arap vilayetlerinde


ok uzun sre kalp hayatlarn giderek blgeye uydurduklar sk sk grlrd.82 Bu
tr iki dillilie zellikle Halepte rastlanyordu. Ynetim dilindeki Osmanlca terimler
Arapaya girmiti; eitli etnik gruplardan
gelen Memlkler daha Osmanl dneminden nce de aralarnda Trke
konuarak anlatklar iin bu durum kolay
gereklemiti. Osmanllar da zellikle bir
dnya kenti olan Kahireye byk ilgi duyuyorlard. Bu yzden daha 16. yzylda
Memlk sultanlarnn vakayinameleri Osmanlca olarak da kaleme alnmt; daha
sonra, kentlerdeki antsal yaplar hakknda
eserler de yazld.83 Ancak, son zamanlarda
Osmanl dnemi Arap vilayetlerindeki tarih
yazmnda milliyetilikten kaynaklanan
Osmanlya kar di bilemenin grece
azalmasna ramen, kltrel ilikiler sorunu
bugne kadar sadece gayet tereddtle ele
alnabildi.

Memlk imparatorluu son yllarnda


Portekizlilerle yapt savata Osmanl sultanlarn mttefik olarak yannda bulmutu.
Msrda Osmanl egemenliinin iyice
salamlamasndan sonra, Kanuni bu
politikay yeniden gndeme getirdi; bundan
ama Kzl Denizi ve Mekkeye gnderilen
yardm gvence altna almakt; nk
Portekizliler, baarl olamamlarsa da,
daha 1542de Ciddeye saldrmlard.84
Daha uzun vadeli ama ise Portekizlileri
Hint Okyanusundan atmak ve olabilirse
Hindistann bat kysnda bir kpr ba
oluturmakt. 1538de Hindistann Diu liman yaknlarnda Osmanllarla Portekizliler arasnda bir deniz sava yapld; Osmanllarn yenilgisiyle sonulanan bu
savatan sonra Hint Okyanusuna ynelik
politika zerinde daha az durulur oldu. Ama
Portekizlilerle savata Osmanl sultanndan
yardm isteyen Kuzey Sumatradaki Ae
Sultanlna top ve topu gnderilerek askeri destek saland.85 Grne baklrsa, o

zamanlar Gney Asyada henz ok az kullanlan ateli silah uzman Osmanllar, bu


tr askeri misyonlardan bamsz olarak
da Hint Yarmadasna giden yolu bulmulard. Bundan baka Osmanl sultanlar
zaman zaman, Hindistann bat kysndaki
Kalikut (bugn Kojikod) gibi kentlerdeki
camilere balar yapyorlard.86 O zamanlar Hint Okyanusunda etkinlik gsteren
tccarlarn ou Mslman olduu iin, bu
balarn bir amac da o evrede Osmanl
sultanlarna politik bir temel salamak olabilir. Ama son zmlemede Hindistann
batsndaki ticari merkezleri denetim altna
alanlar Osmanllar deil, Delhi ve Agrada
egemenlik sren Babrl hkmdarlar
oldu.
16. yzyln ikinci yarsnda hem ekonomik, hem de siyasal zorluklarla karlaacak olan Osmanllarla Portekizliler
arasndaki atma, her iki tarafa da iki din
arasndaki bir atma olarak grld.
Portekiz krallar kendilerini Katolik yayl-

maclnn temel direi kabul ediyorlard


ve bir Hint liman olan Goa kentindeki
Portekiz temsilcilii ksa bir sre sonra
Uzakdoudaki misyonerlik etkinlikleri iin
bir atlama tahtas haline geldi. Portekiz kral
ve br yneticiler Gney Asyaya yaylmalar srasnda Mslman hkmdarlar
hep ba dmanlar olarak grdler. Osmanl sultanlar ise, slamiyetin koruyucusu
olma zelliklerinden dolay, hep Ae sultanlarnn destek talepleriyle karlatlar.
Bat Hint kylarndaki camilere duyulan
ilgi de, Osmanl hkmdarlarnn gznde
din ile devletin, resmi belgelerde de sk
sk rastland gibi, birbirine ayrlmaz
balarla bal olduunu gstermektedir.87
Din, Etnik Topluluk ve Osmanl Devlet
Aygt
Tarihi ve yazar Mustafa Ali daha 16.
yzyln ikinci yarsnda, Osmanllarn bir
nceki yzylda gerekletirdikleri byk

fetihlerin devlet asndan ne gibi bir nem


tad konusuna kafa yormutu. Bulduu
aklama, dneminin etnik klielerine dayanmaktadr ve bize ok az yardmc olabilir;
ama asl nemli olan onun bu soruyu sormu olmasdr.88 Osmanl Devletinin
Balkan Yarmadasndaki egemenliinin
sreklilik kazanmas, Osmanl kltrnn,
bu yrede yaayan insanlarn birou iin
yksek kltr haline gelmesine yol at.
Bylelikle rnein kimi Arnavutlar, Srplar
ya da Rumlar iin, Osmanl ordusuna girme,
Mslman olma ve baz durumlarda Osmanl egemenlik aygtnn st dzey mensuplar arasna ykselme gibi olanaklar ortaya kt.89 Ama artk kullandklar dil Osmanlca oluyor, kendi anayurtlar olan
vilayetlerde yaptrdklar yaplar da Osmanl slubunun kurallarna uyuyordu.
Dolaysyla bugn Bulgaristan, Yunanistan
ve Arnavutluk gibi yerlerde ayakta kalabilmi camiler Osmanl erken dnem mimarlk slubunu hatrlatr.90 Anadoluda or-

taya kan tarikatlar Balkanlarda ok hzla


yaylmtr. Daha 17. yzylda baz Balkan
kentlerinde Osmanlca yazan nemli yazarlar grlmektedir.91 Yzylmzn milliyeti
tarih yazclnda, bu kltrn ne lde
Trk gmenlerce Balkanlara tand ya
da Mslman olan Rum, Arnavut, Srp ya
da Bulgarlarn bu konuda ne lde rol oynad sk sk tartlmtr. Bu soruya doyurucu bir yant verme olana pek yoktur.
Dnemin nfus tarihi bakmndan kullanlabilecek biricik bilgiyi bir araya getiren
Osmanl yetkilileri iin en nemli ey din
olmu, etnik kken ise sadece belirli (ve
grece seyrek) durumlarda nem tamtr.
Btn bunlardan ortaya kan sonu, Osmanl tarihinin ve buna bal olarak kltr
tarihinin ancak, milli devlet snflandrmalarndan iyice uzak durularak analiz edilebileceidir.92 Kltr asndan
bakldnda, gebeler ve yar gebelerle
btnyle yerleik kyller arasndaki
kltr farkllklarnn etnik topluluklar

arasndaki snrlardan ok daha nemli


olduu aktr. Ayrca Osmanl mparatorluunun tebaasnn kendi kendisini tanmlamasnda, dini aidiyet etnik aidiyete gre
ok daha belirleyici olduu gibi, Osmanl
ynetimi de tebaasn dini ltlere gre
snflandrmtr.93 Bir kyn ya da kentin
hemerisi olmak kiinin kendisini belirlemesinde dile ya da bir halktan olmaya
gre ok daha nemli saylmtr.
Bunun dnda, sradan tebaayla Osmanl
egemen snf mensuplar arasndaki temel
fark, Osmanl mparatorluunda yaayan
herhangi bir insann nnde ak olan
kltrel olanaklar belirlemekteydi.94 Bu
snfn mensuplarnn (bazen istisnalara
rastlansa da) olaan koullarda Mslman
olmalar gerekiyordu. Siyasette baarl bir
yol tutturabilmek iin dili iyi kullanyor olmak nemli koullardan biriydi. nk st
tabaka mensuplar, kkenleri ne olursa
olsun, Osmanlca yaz dilini iyi bilmek
zorundaydlar; bu yaz dilini, anadili Trke

olanlar da ancak belirli bir renim grerek


kullanabilir hale geliyorlard. Etnik bakmdan Osmanl st tabakas ok karmakt.
Bunlar arasnda lkeye tutsak edilerek, ya
da kendi isteiyle seyyah ya da snmac
olarak gelmi spanyol, talyan, ranl gibi
yabanclar da bulunuyordu. mparatorluk
nfusu iinde ordunun ve ynetimin eitli
alanlarnda alan Anadolulular olduu
kadar Bosnallar, Msrllar olduu kadar
Srplar da vard.95 Etnik temelde her zaman
gruplamalar olsa da, Osmanl st
tabakasna girite etnik ltler belirleyici
deildi. Bu durum Trk milliyetiliinin,
Osmanl topraklarnda yaayan br etnik
gruplarn milliyetiliinden neden ok daha
sonra, ancak 19. yzyln sonlaryla 20.
yzyln balarnda ortaya ktn da aklamaktadr.
1 Vryonis (1971), s. 69 vd.

2 age, s. 285-286.
3 de Planhol (1968), s. 220 vd.
4 Gagavuzlar iin bkz. Dobrudja maddesi (Halil
nalck). Bkz. Vryonis (1971), s. 455 vd. Bu yazar
tmyle kar bir gr, burada sz konusu olann
daha sonralar Trklemi yerli nfus olduunu
savunuyor. Howard Reed EI2deki Karaman maddesinde bunlarn Anadolunun yerlisi, Rum olmayan
bir halktan gelmi olabileceklerini ileri sryor.
5 Kprl (1929), Ocak (1989). Anadolu kutsal efsanelerinde slam ncesi motiflerin varln
srdrmesi konusunda ayrca kr. Ocak (1983).
6 El2, Barak Baba maddesi (Bernard Lewis).
7 Bu ayaklanmada barol Baba shakn m, yoksa
Baba lyasn m oynad tartmaldr. Her ey
kronist Simon de St. Quentinde geen Paperraissolen (Baba Resulullah) Baba lyas m yoksa Baba
shak m olduunun kabul edilmesine baldr. 13.

yzylda Anadoluyu dolam olan Simon de St.


Quentinin bilgileri lkede uzun sreden beri yaayan Avrupal paral askerlerden kaynaklanmaktadr:
Ocak (1989), s. 2-3. Bkz. Cahen (1969) ve Ocak
(1989). Uzmanlar daha ok Ocakn grne katlmaktadrlar.
8 Ocak (1989), s. 87-95 ve Beldiceanu (1991).
Mslmanlkta derviliin tarihi iin bkz. Trimingham (1971).
9 Kafadar bu hikyenin iyi bir tartmasn veriyor.
10 Kr. A, Karamanllar maddesi (ihabettin Tekinda).
11 Kr. EI2, Shah Ismal maddesi (R. M. Savory).
Snnilik, Mslmanlarn byk ounluunu
kapsayan mezheptir. Snniler Hz. Muhammedden
sonra slam toplumunu yneten ilk drt halifeyi peygamberin meru ardl kabul ederler. Buna karlk
iiler halifeliin bu drd iinde sadece peygamberin amcasnn olu ve damad Alinin (hd 659-661)

hakk olduuna inanrlar. Alinin lmnden sonra


ise onun soyundan gelen imamlarn nderliini kabul ederlerse de, bunlarn hibirisi halife olmamtr.
909dan balayarak Kuzey Afrikada, 969-1171
arasnda da Msrda egemenlik sren Fatimiler de
Alinin soyundan geldiklerini ve meru halife olduklarn ileri srmlerdir. Kr. Hodgson (1974), c. 1, s.
212-223, c. 2, s. 23-29.
12 Sohrweide (1965), s. 145 vd.
13 Sohrweide (1965), s. 159; nalck (1973), s. 186
vd.
14 Mlikoff (1975), Glpnarl (1973), Birge (1965,
yeni basm), resim 6 ve 7. Ayrca bkz. EI2,
Hurufiyya maddesi (A. Bausani).
15 nalck (1953).
16 Dzda (1972), s. 91 vd. Ayrca din deitirenlere
baz dnemlerde sultann hazinesinden para da ver-

ilirdi. Bu bilgi iin Prof. Machiel Kiele teekkr


ederim.
17 Vryonis, s. 288 vd. Fransz, spanyol ve talyan
tarihlerinden tandmz Katharos mezhebi ile Montailloulular Katharos mezhebindendiler- ortak
yanlar olan Bogomiller iin kr. Cirkovic (1986),
s. 1157-1158 ve Montaillou iin Le Roy Ladurie
(1975). Yalnz Popovic (1993) dikkatli olmak gerektiini, Bogomillerin etkisinin kolaylkla abartlabileceini sylyor.
18 Glpnarl (1958), s. 56.
19 Vryonis (1973), s. 388.
20 age, s. 387.
21 Bu tartma iin kr. Tanyu (1967), s. 319-321 ve
Hasluck (1929).
22 Mevlevi kltrn 20. yzylda Abdlbaki
Glpnarl etkileyici bir biimde temsil etmitir. Bu

kitapta ondan sk sk alntlar yaplacaktr. Ans


nnde saygyla eiliriz.
23 El2, bn Bibi (H.W. Ouda).
24 Kr. El2, madrasa maddesi (G. Pederson ve G.
Makdisi).
25 Konyal (1964), s. 785 vd.
26 Bugn mze olan Karatay Medresesindeki kitabeler iin bkz. Konyal (1964), s. 845 vd.
27 Cacaolu Nureddin, yay. Temir (1959).
28 bn Battuta, ev. Defremery ve Sanguinetti
(1854), c. 2, s. 334 vd.
29 Uzluk (1958) 15. yzyln ortalarnda burada toplanm olan kitaplarn listesini veriyor, s. 11-13.
Ayrca kar. Ibn al-Arabi (Ahmet Ate).
30 Glpnarl (1953), s. 60 vd.

31 Elvan elebi, yay. Ernsal ve Ocak (1984).


32 Kr. EI2Othmanl-Literature maddesi (Gnl
Alpay Tekin).
33 Daha 15. ve 16. yzyllarda ana blmleri tarih
ya da biyografi arlkl olan bir eserin balang
blmleri ounlukla efsane havasnda oluyordu:
Kr. Takprzade, ev. Rescher (1927), s. 5 ve
Ak-Paa Sohn (Akpaazade), ev. Kreutel (1959),
s. 25. Benzer durumlarla eski Avrupa edebiyatnda
Rnesans ve Barok dnemlerinde de karlalr.
34 Kr. Neumann (1994). Burada sz konusu edilen,
Hanefi hukuk anlayna karlk gelen Mecelledir.
Hanefilik drt Snni mezhebinden biridir. Gnmz
Trkiyesinde olduu gibi, Osmanl mparatorluunda da Hanefiler sayca ar basmaktayd.
Mslman mezheplerle Hristiyanlktaki mezhepleri
ayn deildir.
35 Cahen (1988), s. 148 vd.

36 age, s. 211-224.
37 EI2, Nshapur (E. Honigmann ve C. E. Bosworth) ve Marw (A. Yakubowskii, C. E. Bosworth) maddeleri.
38 Glpnarl (1959), s. 40.
39 Kr. EI2, Masdjid maddesi (R. Hillenbrand).
40 Goodwin (1971), s. 59 vd.
41 zergin (1965), Erdmann (1961).
42 Cacaolu Nureddin, yay. Temir (1959), s. 165.
43 ulpan (1975).
44 Kr. Kubad-abad maddesi (M. Meinecke).
45 Kr. EI2, Ankara maddesi (F. Taeschner). Tuncer Baykara birok makalesinde bu dnem Anadolu
kentlerinin grnmn izmeyi denemitir.

46 Genel bir izlenim iin kr. Arel (1968).


47 Foss (1979).
48 Taeschner (1968).
49 zellikle Ankara Tapu ve Kadastro Genel
Mdrl 139 (992/1584).
50 nalck (1973), s. 95.
51 Devirme yoluyla sultann hizmetine girenlerin
kle olmadklarnn kantlanmas konusunda kr. nalck (1973), s. 78, 87. En azndan Msrda,
dnemin baz kiilerinin kapkullarnn statsn
sorunlu grdklerini Behrens-Abouseif ortaya koyuyor, (1994) s. 52-53.
52 Kunt (1974).
53 Takprzade, ev. Rescher (1927), s. 75-76.

54 Dilger (1967) II. Mehmedin Kanunnamesinin


aslnda byk blmyle 16. yzylda oluturulduu
savn ne sryor. Bu gre Fleischer (1986, s.
199) -orada alnt yaplan btn yazarlarla birlikteve Necipolu (1991, s. 20) kar kmaktadr.
55 Babinger (1962), s. 367.
56 Cvetkova (1963).
57 Sivas, Kayseri ve Elmaldaki klasik dnem
camileri iin kr. Goodwin (1971), resim 293, 313,
351. rnekler istendii kadar oaltlabilir.
58 Necipolu (1991), s. 212 vd, 250.
59 age, s. 51.
60 Necipolu (1992).
61 Akpaazade, ev. Kreutel (1959), s. 41, 55 ve
daha baka pek ok rnek.

62 Yerasimos (1990), s. 62 vd, 183 vd.


63 7. yzyldaki hkmdar ideali ve politik gereklik
iin kr. Hodgson (1973), c. 1, s. 197 vd.
64 nalck (1970). Ayrca kr. EI2, stanbul maddesi (nalck).
65 Ayverdi (1958).
66 Yaplarn dzeni iin kr. Goodwin (1971), s.
121-131, ilevi iin de Barkan (1963).
67 Karamanoullarnn Konyadaki vakflaryla
ilikili olarak bkz. Konyal (1967), s. 967.
68 nalck (1973), s. 9-10.
69 Alexandrescu-Dersca (yeni bask 1977); nalck
(1973), s. 16-17.
70 nalck (1973), s. 35-40.
71 nalck (1954a) ve (1954b)

72 Lindner (1983) ve Kafadar bu tartmaya yeni


katklar getirmektedir.
73 Beldiceanu (1971), Lindner (1983), s. 9 vd.
74 Fleischer (1986), s. 296-297. Bu adan
bakldnda III. Muradn yrtt savalar tarihi
Mustafa liye, lkeye zarar veren ve baz vezirlerin
kiisel hrslarndan kaynaklanan savalar olarak
grnyor. Ayrca bkz. Abou-El-Haj (1984), s. 22.
75 Fleischer (1986) tarihi ve yazar Mustafa Alinin
16. yzyln ikinci yarsnda snrdaki sava nasl
yaadn ok gzel canlandryor, s. 59 vd.
76 nalck (1973), s. 35-37.
77 Bayburtluolu (1973).
78 Labib (1965), s. 381-385.
79 Brummett (1991).

80 EI2, Mamluk maddesi (D. Ayalon).


81 Abou-El-Haj (1982).
82 Barbir (1979-80).
83 Behrens-Abouseif (1994), s. 1-14.
84 Uzunarl (1972), s. 23.
85 Reid (1969).
86 MD 28, s. 139, no.331 (984-1576/77).
87 nalck (1973), s. 57-58.
88 Fleischer (1986), s. 157 vd, 253 vd. 17. yzylda
ve 18. yzyln balarnda Osmanl st zmresindeki
etnik klieler iin bkz. Cantemir, yay. Dutu ve
Cernovodeanu (1973), s. 52-53.
89 Sokollu vezir ailesi iyi bir rnektir, kr. Fleischer
(1986), s. 305 vd.

90 Kiel (1990).
91 Kr. Samic (1986).
92 Bu sorunsaln Bulgaristan balamnda yaplan bir
tartmas iin kr. Kiel (1985).
93 Vergi mkelleflerinin adlarndan vergi kaytlarnda yer alanlarn etnik kimlii konusunda bazen
sonular kartlabilmektedir. Bazen karmza, hi
olmazsa ilk kurulduklar sralarda u ya da bu etnik
gruba ait olan mahalleler de kmaktadr.
94 nalck (1973), s. 65-69.
95 Ar milliyeti Trk tarihileri de bu yzden Osmanl mparatorluunun ynetici zmresini -Trk
olduu kantlanabilenler dnda- zaman zaman
ktleme eilimine girmilerdir. Kr. Danimend
(1971).

I
KLTR: OLUUMU VE
YAYILII

Kaynak: Suraiya Faroqhi, Taxation and Urban Activities, International


Journal of Turkish Studies, I (1979-80).

NC BLM
YENAIN BAINDA
OSMANLI
MPARATORLUUNUN
EKONOMK VE SOSYAL
YAPISI
16. ve 17. Yzyllarda Kentliler ve Ticaret
Yollar
16. yzyln balarnda nfusun byk
ounluu krsal blgelerde yaamaktayd.
Kentler grece kkt. Anadolunun en
nemli kenti olan Bursada 1530/31 yl vergi
kaytlarna gre 8003 kii vergi demiti. Her
evli vergi mkellefinin be kiilik bir ailesi
olduu kabul edilebilir; elde bu kabul
dorulayacak belgeler yoksa da, o dnem-

deki ocuk lm saysnn ykseklii gz


nne alndnda mantkl bir tahmin
olduu sylenebilir.1 Bu hesaba, vergilerin
biroundan muaf olan ve bu nedenle ad
vergi kaytlarnda gemeyen kiileri de katabilmek iin ayrca belirli bir yzde eklemek gerekir. Bunlar arasnda aileleriyle
birlikte kad ya da vali gibi yksek devlet
grevlileri ile kentte ksa sre yaayan ok
yoksul kiiler de vard. Bu sonuncular herhalde, ellerinde vergi defterleriyle kentin
mahallelerinde dolaan vergi tahsildarlarndan hep kayorlard.2 Sonuta
Bursada toplam 36.000 kiilik bir nfus ortaya kyor; 16. yzyln sonunda, nemli
bir nfus artnn ardndan bu say
70.000lere km olmaldr. Balkanlardaki kentlerin ou ok kkt;
bunlarn en nemlilerinden biri, 1569
ylndaki 3207 vergi mkellefi ve bylece
de yaklak 18.000 nfusuyla Atinayd.3
Balkanlardaki br nemli Osmanl
kentleri, yeni kurulmu olan ve uzun yllar

hemen sadece Mslmanlarn yaad


Saraybosna, eski payitaht Edirne, bir de
Selanikti.4 evresinde iyi avlaklarn bulunmas nedeniyle Edirneyi 16. ve 17. yzyllarda da sultanlar sk sk ziyaret ederdi. II.
Selim burada kendi adn tayan grkemli
bir cami yaptrmt. Sofya grece kkt; Belgradla Macaristann eski bakenti
Buda ise saysz sava yznden ok harap
olmulard.5
Osmanl mparatorluu Yavuz Sultan Selimin 1516/17de kt fetih seferi
sonunda byk kente daha sahip oldu.
Bunlardan Halep ve Kahire, o an
dnyadaki en nemli ticaret merkezlerindendi; am ise Akdeniz blgesinin Arap
Yarmadasyla balantsnda nemli bir rol
oynuyordu.6 Ayrca Kahire, Badatn
Moollar tarafndan tahrip edilmesinden
(1258) sonra, slam dnyasnn kltr
merkezi haline gelmiti.7 Buradaki
medreselerde Fastan Afganistan ve Hindistana kadar slam dnyasnn btn lkel-

erinden gelen rencilere, mderrislere


rastlanyordu. Msrdaki ortaa sonu
yaplar bugn de sanatseverlerin ilgisini
ekmeyi srdryor.8 Yazk ki elimizde
Kahireye ait bir Osmanl vergi defteri bulunmuyor; bu yzden de kentin nfusuna
ilikin tahminlerimiz, Bursa, Selanik ya da
Saraybosnannkilere gre ok daha az
gvenilir. Ama kentte 17. yzylda retim
ve ticaretle uraan yaklak 150.000 kii
olduu kabul edilmektedir, bu sayya ayrca
aile bireyleri de eklenmelidir.9 Kahire,
Hindistan ve Hint Okyanusundaki lkelerden yaplan transit ticaretten kazan salyor, Halep tccarlar ise randan zellikle
ham ipek ithaliyle urayorlard. Ham
ipekten, Tokat, Bursa ve daha baka Osmanl kentlerinde, Avrupa pazarnda ok
tutulan deerli dokumalar retiliyordu.10
Uzun mesafeleri balayan bir yol ann
tek bir gl devlet tarafndan denetleniyor
olmas, 16. ve 17. yzyllar boyunca Arap
dnyasnn ticaret kentlerine byk karlar

salad.11 Geri Osmanl mparatorluunun snrlar iinde i gmrkler vard,


ama bir gmrk birlii yoktu. Harlarn hesaplanabilir olmas ve grece etkili bir ynetimin bulunmas Kahire ve Halep tccarlarnn hatr saylr kazanlar elde etmesine
olanak salyordu. Osmanl sultanlar
byk kazan salayacak mallarn ticaretini, rnein kendilerinden nceki Memlklere gre, devlet tekeline ok daha az alyor,
bylece sradan tccarn kazan ansn
artryorlard.
Bunun dnda Osmanl ynetimi nemli
yollar soygunculara kar korumaya zen
gsteriyor ve baarl da oluyordu. Geri
Osmanl kervansaraylar, daha nceki
Seluklu dnemindekiler gibi grkemli
deildi. Ama saylar oktu ve kk kervanlara rahatlk olmasa da gvenlik salayacak kadar salam yaplmlard.12 Az kullanlan yollarn yaknlarndaki zaviyeler,
gelip geen yolculara daha fazla konukseverlik gsterebilmeleri iin vergiden muaf

tutuluyorlard.13 Baz kyler de daha az


vergi veriyor, karlnda yollarn belirli bir
blmnn gvenliini stleniyorlard.
Byle derbentlik yapan bir kyn sorumluluk blgesi iinde soyulanlar zarar ziyan
talebinde bulunabilirlerdi.14
Tabii soyguncularla derbentlerin ibirlii
yapt vakalar da yok deildi. Bundan
baka, Osmanl mparatorluu ile ran
arasndaki snr blgesinden geenler iin
durum ou zaman iyice belirsizdi. Kimin
kendi ynetimindeki topraklardan geen
kervanlardan gmrk resmi ve vergi alan,
ahtan ve sultandan bir lde bamsz bir
bey, kimin belirli bir politik talebi bulunmayan bir soyguncu etesi reisi olduu anlalmazd.15 Ama Avrupal tarihilerin
sava, devlet kurma ve rgtl su olgularnn yenian balarnda Avrupada da
birbirinden ayrt edilemediinin bilincine
varmalarndan beri, bu durum Osmanllara
zg olarak grlmemektedir.16 Rsum ok
ykselirse tccarlar kullandklar yolu

deitirebiliyor ve daha az istekte bulunan


bir hkmdarn blgesine kayabiliyorlard.
Bu durum zellikle Osmanl-ran snrnda
sk sk grlyordu; nk eitli Krt
beyleri tccarlara, kendi blgelerinden
gemeleri ve Erzurum, Diyarbakr gibi
yerlerdeki resmi Osmanl gmrk merkezlerine uramamalar kouluyla daha uygun
gmrk tarifeleri neriyorlard.17
Akdeniz Bir kmaz Sokak m?
ktisat tarihisi Sabri lgener (1911-1983)
tarafndan gelitirilen ve daha sonra baka
bilim adamlar tarafndan da kabul edilen
eski bir varsayma gre Osmanl mparatorluunun 15. ve 16. yzyllardaki politik
ve ekonomik stnl aslnda bir tr gz
aldanmasyd.18 Bu dnem, uzun vadede
Akdeniz dnyasnn zararna, Atlantik
lkelerinin yararna ileyen bir zaman
dilimine denk gelmiti. Kristof Kolombun
spanya krallarna balad Amerika

ktasnn zenginliklerinden (yerlilerin zararna) sadece Atlantik lkeleri yararlanmlard. Bu nedenle Osmanl egemenlik
alannda, 15. ve 16. yzyllarda en azndan
eitli blgeler dzeyinde grlen ekonomik byme uzun sre devam edemezdi;
az sonra ticaret yollar sszlat, byk
merkezler krelerek kk kentlere
dnt. lgenerin ve izleyicilerin
grne gre Osmanl kentlileri bundan
sonra ekonomik gelimenin btn olanaklarnn dnda kaldlar. Bu yzden de
dnyaya byk tccarlarn deil, kk
esnafn, komu terzi ve eldivencinin ok
dar gr asndan bakyorlard.19
Ama yeni aratrmalar, bu karamsar
bak en azndan snrlayacak baz eyleri
gn na kard. lgener 1940larda
almalarna balad sralarda, Vasco da
Gamann 1498de Portekizden Hindistana giden deniz yolunu amasyla Dou
Akdeniz transit ticaretinin kesinlikle sona
erdiine inanlyordu. Geri 1940ta bunun

tersini ortaya koyan bir alma yaymlanmt, ama sava nedeniyle fazla ilgi
uyandrmamt.20 Bu almann etkisi ancak 1950ler ve 1960larda, 1600lerde
kendini gsteren bunalm gibi 16. yzyl
sonlarnda Akdeniz ticaretinin ve Venedikin eritii zenginliin de ele alnmasyla
grld.21 Yeni varsaym, Portekizlilerin
Afrika'nn gneyinden dolanan deniz
yolunu kefetmesinin, Kzl Deniz zerinden yrtlen transit ticaretini sadece ksa
bir sre olumsuz etkilediini ne sryordu.
Yakndounun uzak lkelerle olan ticaretini sona erdiren ve bylece Dou Akdenizdeki ekonomik durgunlua yol aan olay,
Hollandallarn 1600 sonrasnda (gnmz
Endonezyasndaki) Baharat Adalarn
fethetmeleriydi. Ama bu aklama da uzun
sre geerli olmad. nk bir sre sonra,
Venedikin 17. yzylda gerekten derin bir
bunalma girdii, ama Kahire tccarlarnn
baz skntlara ramen uzak mesafe ticaretinden byk paralar kazandklar ortaya k-

t.22 Geri artk Venedike baharat getirilemiyordu, ama yerli tccarlar, Osmanl
mparatorluunda
tketilmek
zere
eskiden olduu gibi Kzl Deniz zerinden
Msra nemli miktarda ecza, boya maddesi ve baharat tayorlard. Bundan baka
imparatorluktaki hali vakti yerinde olan
kesim Hint kumalarn, zellikle de yksek
kaliteli ve -nakliye maliyetine karn- uygun
fiyatl pamuklu dokumalar ok tutuyordu.23 te yandan Yemende eskiden beri
var olan kahve tiryakilii 16. yzyln ikinci
yarsnda, merkezi ynetimin kar kmasna ramen, nce Anadolunun, az
sonra da Rumelinin en uzak kasabalarna
kadar yaylmaya balamt.24
Kahve ticareti Kahire ve stanbuldaki
tccarlar iin Avrupa ile yaplan transit
ticaretin yerini doldurabilecek, yksek krl
bir seenek oluturmutu. Bundan sadece
Venedikliler yarar salayamyordu, nk
Avrupada kahve ime zevki ancak 17.
yzyln sonlarnda yaylmt ve bunun da

tesinde, Venedikin hinterlandn oluturan


Alplerin kuzeyindeki blge Otuz Yl
Savalar nedeniyle ok fakir dmt.25
Daha sonra 18. yzyln ortalarnda Fransz
ve ngiliz tccarlar Karayip Adalarndan
getirdikleri kahveyle Yemen kahvesinin
karsna nemli bir rakip olarak knca,
Kahire transit ticareti iin bir bunalm
dnemi balad; stelik politik karklklar
da bu bunalmn iyice artmasna yol at.26
Ama Napoleonun sava nlemi olarak
ngiltereye kar uygulad kara ablukas
sonucu Halep kentinin Avrupayla yapt
ticaret durma noktasna geldiinde bile,
Halepli tccarlar ran ve Hindistanla
ilikilerini yeniden canlandrarak ayakta
kalmay baardlar.27 Yani ksacas Anadolu, Suriye ve Msrn 1500 ya da
1600lerde uzak mesafe ticareti iin ilgin
olmaktan kmaya balad varsaym zerinde ampirik olarak srar etme olana yoktur.

1760lardan sonra, Osmanl mparatorluundaki iktisadi sektrlerin birounun


ciddi zorluklarla kar karya kald
dnemde bile hl gelien sektrler vard.
Bunlarn en nemlilerinden biri Rum ticaret
gemilerinin etkinliiydi. Yunanistan o
sralarda henz bamsz bir devlet olmadndan, 18. yzyldaki Rum gemilerini
Osmanl gemisi olarak grmek gerekir.28
Hatta baz Rum gemi sahipleri Akdenizin
dna kmaya bile cesaret ediyorlard. 18.
yzyl Barselona liman kaytlar zerinde
yaplan son almalar, bunlardan kimisinin
Kastilyallarn tekelini atlatp Amerikayla
da ticaret yaptklarn gstermektedir.29
Balkanlar zerinden Viyana ve daha baka
Orta Avrupa kentleriyle yaplan ticaret de
bu dnemde serpilmiti. Lepiska
szcnn sarn anlamna gelmek
zere Osmanl diline girmesi bu ilikilerin
sonucunda olmutur ve byk bir olaslkla
bu szck, Leipzig fuarn ziyarete gidenlerin azndan yaylmtr.30

Ticaretin salad kazanla kltr etkinlikleri de destekleniyordu. 19. yzylda ortaya kan Yunan, Srp ve Bulgar milli
rnesanslar daha 18. yzyln son
dnemlerinde, zenginleen tccarlarn
Balkanlarn her kesinde okullarn ve
ktphanelerin kurulmasna para yardm
yapmalaryla balamt. Bunun sonucunda
oluan grece byk kitap piyasas matbaalarn almasna da neden olmu, eitli
halklarn dillerinde kitaplar baslmt. 18.
yzylda Osmanl merkezi ynetimi adna
Eflak ve Bodanda voyvodalk yapan zengin Fenerli Rumlar da bu etkinliklere arka
ktlar. Ynetici olarak bulunduklar
lkelerde yabanc olmalarna ve ounlukla
grevde ksa sre kalmalarna karn
ktphanelere, ressamlara ve mimarlara
destek oldular.31
Btn bunlara bakldnda, Osmanl mparatorluunun
daha
16.
yzylda
uluslararas ticaretin kmaz sokana
girdii ve bu yzden de ekonomik dinam-

iini yitirdii varsaymnn artk geerli olmad grlmektedir. Ortaya kmasndan


elli yl sonra yeniden gzden geirildiinde
bu varsaymn, tarihle ilgili byk aklama rneklerinin ou gibi kendi olutuu
dneme zg olduu grlr. Ama
varsaymn dneme bal oluu, tek bana,
varsaymn kullanlabilir ya da kullanlamaz
olduunu gstermeye yetmez. Byk Ekonomik Bunalm izleyen yllarda pek ok
kii dnya ticaretinin azalmas ve belirli
lkelerin dnya ticaretinden kopmas zerine kafa yormulard. O gnlerde, gemite
de ekonomik durgunluun ayn biimde
olutuunu varsaymak akla yakn geliyordu. Bunun artc yan sadece, bu
varsaymn, iinde olutuu konjonktrden
ok daha uzun mrl olmasdr.

Avrupa Snr Kuann Bir Paras


Olarak Osmanl mparatorluu
Bu anlay -insana has dnce tembelliinin yan sra- Avrupal ve Amerikal Dou
tarihilerinin aratrmalarnn konusuyla
ilikilerinin sorunlu olmasyla aklanabilir.
Avrupa dndaki ekonomik ve kltrel durgunluu, dnme ediminin deimez bir
bileeni haline getiren bir aklama modeli,
Byk Ekonomik Bunalmdan sonra da
uzun sre pek ok Avrupal ve Amerikal
iin ekici olmay srdrmt.32 Ayrca bu
modelin nemli eleri, 60l yllardan beri
Trkiye iinde ve dnda gelitirilen, ekonomik dinamii smrgecilik kart bir
yaklamla aklama denemelerine de uyuyordu. Dnya ticaretinin yn deitirmesi
sonuta kendiliinden olmam, 16. ve 17.
yzyllarda spanyollar, Portekizliler, ngilizler, Hollandallar ve Franszlarn giriimleriyle gereklemiti. Dnya ticaret
tarihine ilikin byle bir tablonun (ki Yakn-

dounun uzun sreli durgunluu temel


bileenlerinden birisidir) antiemperyalist
yorum modelleriyle alan milliyeti tarihiler iin de baz yararlar vard. Buna dayanarak, gelimi ekonomik yaplarn erken
smrgecilik tarafndan bozulduu fikri ortaya konabilirdi.33
Bu tr yorumlarn arkasnda yatan aklama modeli dnya ekonomik sistemi
adyla bilinir34 ve uzak mesafe ticareti
ilikilerinin ortaya kmasndan beri hep
yeni yeni ekonomik ve politik merkezlerin
olutuunu ve bunlarn, evrelerindeki
blgeleri egemenlikleri altna aldklarn
varsayar. Bu egemenlik byk bir imparatorluk biiminde olabilecei gibi, politik
bakmdan e dzeydeki devletlerden oluan
bir sistem biiminde de gerekleebilir.
Byle bir sistemde zaman zaman yer
deitirebilen bir merkez sz konusudur,
ama bu yer deitirme sistemin zlmesine
yol amaz. rnein 17. yzylda Avrupa
dnya ekonomik sisteminin merkezi Am-

sterdam olmuken, 18. yzylda bu kentin


yerini Londra almtr. Sistemin merkezi
youn bir manfaktr ve sermaye birikimi
ile kendini belli eder. Bu merkezin evresinde bir kuak vardr; 16. yzyldan itibaren
bu rol sk sk, politik zor kullanlarak
merkeze balanm olan ve merkezdeki
manfaktr iin hammadde salayan
smrgeler stlenmiti.35 te yandan
smrgeler metropollerden mamul mal da
satn alyordu. Smrgeler politik bakmdan
metropollerden daha aa dzeyde bulunduu iin bu ekonomik ilikideki karlkl
al veri eit olmuyor, uzun vadede bu
blgelerin yoksullamasna yol ayordu.
Osmanl imparatorluu 16. yzyln ortalarnda henz Avrupa ekonomik sisteminin dndayd. Bunu gsteren olgulardan
birisi, bu dneme kadar Osmanl-Avrupa
ticaretinin daha ok lks rnleri kapsyor
olmasdr. Ama bu durum 16. yzyln
ikinci yarsnda, Venedik ve Fransa gibi
yerlerde tahl ve pamuk ihtiyacnn art-

masyla deiti.36 Osmanllarn btn ihracat yasaklarna karn, Avrupal tccarlarn


verebildii grece yksek fiyatlar hammadde retiminin nemli bir ksmnn lke
dna karlmasna yol at. Bu da, dk
kazan hadlerinden tr ucuz hammaddeye baml olan lke ii el retimini zor
duruma soktu. Klasik bir rnek olarak
1570lerde, btn hammaddesinin randan
saland Bursadaki ipekli dokumacl
gsterilebilir. Avrupadaki ipek retiminin
atlm yapmasyla Venedikli, Fransz ve
ngiliz tccarlar ranl ham ipek reticilerine Bursal alclarn deyebileceklerinin
ok zerinde fiyatlar nermeye baladlar.37
Geri 17. yzylda Bursa blgesinde de ham
ipek retilmeye balamt; ama kimi tarihilerin grne gre bu durum ipekli dokumaclnn bunalmn, en azndan ksa
vadede
engelleyememitir.
Grne
baklrsa, baka zanaatlar gibi Bursadaki
ipekli dokumacl da daha sonralar yeniden kendini toparlamt. 17. yzyln son-

laryla 18. yzylda Avrupal tccarlarn


nne Hindistan ve inde pek ok yeni
olanaklarn kmasyla Akdeniz blgesi
ticareti ikinci dereceye dt.38 Bylece
Osmanl reticileri de bir kez daha soluk
alma olana buldular. Bu aklamaya gre,
Avrupal ipek reticileri bir d pazarda,
yani randa yarattklar ticari rekabet
yoluyla Osmanl reticilerini keye
sktrm oluyorlard. Ama br yandan
da, Avrupa, Osmanl mparatorluu ve ran
arasnda bylesine youn bir d ticaret olmasayd bu zanaat dal bylesine byk bir
gelime gsteremezdi. Kltr tarihi
asndan Bursa ipekli dokumaclnn
kader izgisi byk nem tar. nk bu
deerli ipekli kumalar Osmanl el sanatlar
arasnda zel bir yere sahiptir.
Dinamikler
Son yirmi ylda, Osmanl ekonomisi
asndan uzak mesafe ticaretinin, daha

nceleri kabul edildii kadar nemli olmad gr ortaya kmtr.39 Bu


grn sadece ekonomik bunalm
dnemleri iin deil, genelde de geerlilik
tad kabul edilmelidir. nk uzak
mesafe ticaretiyle uraanlarn says ok
azdr. 17. yzyl boyunca Halepin transit
ticaretinde en etkin rol oynayan tccarlar
da ya ngiltere ve Fransada ya da sfahanda oturmulardr. Buna karlk lke
iinde yaayanlar iin alma ve kazan
olana en ok yerel ve blgesel ticaret
alanndayd. Bir Osmanl (ya da yenia
balarndaki Avrupa) kentinin gelimesi
asndan bakldnda zengin bir hinterland, uluslararas transit ticaret bakmndan
elverili konumda olmaktan ok daha
nemliydi. Tabii ki -az saydaki uluslararas
merkezlerin dnda kalan- kentlerin
gelimesinde uzak mesafe ticaretinin
nemini tmyle yadsyacak kadar ileri gitmek de doru deildir. nk rnein
Halep sakinleri iin dorudan kazan ans

kstl olsa bile, komisyoncular, konut ve


depo kiraya verenler, deve sahipleri ve zellikle ticaret yolu zerinde yaayan bedeviler
iin birok dolayl olanak yaratlmt. Bedeviler ou kez kendi blgelerinden geen
kervanlardan bir koruma bedeli talep ediyorlard. Ama, Hint Okyanusu evresinde
yetien biber ve daha baka uluslararas
transit rn ticaretinin Osmanl mparatorluu iin tad nemin iyice abartld
rahatlkla ne srlebilir. Devletin ve
toplumun 16. yzyln sonlarndan itibaren
yaad politik, toplumsal ve ekonomik
bunalm temelde dnya ticaretiyle balarn
kopmasna balamak uygun olmaz.
ki baka etmen ok daha nemlidir. Bunlar vergi gelirlerinin Osmanl eliti
tarafndan kullanl tarz ile Avrupa devletleri ve ekonomileriyle ilikilerdir. Son
konu Avrupal tccarlarn sahip olduklar
ayrcalklar da kapsar. Bu ayrcalklar 18.
ve 19. yzyllarda ylesine artrlmtr ki,
Osmanl
Devletinin
hareket
etme

yeteneini gzle grlr biimde snrlandrmtr.40 Osmanl Devletinin vergi


gelirlerinin byk blmn sava giderlerini karlamak iin kullanmas ok zel bir
durum deildir; o dnemdeki Avrupa devletleri de baka trl davranmamlardr.
Asl sorun, sava iin gerekli malzemelerin
ya deerlerinin altnda fiyatlarla ya da
hibir deme yaplmadan alnmasdr.41 Bu
yol, ynetim iin kolay bir zmd; nk
sermaye
piyasasnn
neredeyse
hi
gelimemi olduu o dnemin koullarnda
rnein i pazarda borlanmak daha zordu.
Vergi toplayanlara ve baka sermaye sahiplerine borlanma yznden 17. ve 18.
yzyllarda Fransada devlet byk zorluklar iine dmt. Ama Osmanl reticileri
iin karln almadan mal vermek tam bir
felaket anlamna geliyordu; nk ynetim,
kendi asndan daha kolay olduundan, zayf iletmelerden ok, baarl olanlara
ykleniyordu. Bu yzden, silah ve tehizat
siparileri sayesinde reticilerin de durum-

larn dzeltebildii bir sava ekonomisi


patlamas yaanmyordu. Tam tersine, uzun
sren savalar ekonomik bunalmlarla
sonulanyor, bu bunalmlar da, en azndan
18. yzylda, bazen ordularn yeterince
donatlamamasna yol ayordu. Durum,
savalarn devlet hazinesine yk olduu bir
ksr dng haline gelmiti. Kstl mali
olanaklar, iktidardakilerin olabildiince
karlksz hizmet yaptrma eilimini
glendiriyor, bu ise reticilerin nemli
lde zayflamas sonucunu getiriyordu.
reticilerin zayflamas nedeniyle ordu
donatmak ve sava kazanmak gittike zorlayordu; bu da hazinenin yknn daha
ok artmasna yol ayordu.42
Bu aklama modeli akla hemen iki soru
getiriyor. Geri Osmanllarn savalarn
mali ykn karlama yntemleri henz
her ynyle aratrlm deil; ama eldeki
bilgiler, deerinin altnda demelerle mal
salama eiliminin 16. yzylda da var
olduunu gsteriyor.43 yleyse bu yntem

16. yzylda Osmanl ordularnn sava


kazanmasn niin engellemiyordu? Herhalde bunun aklamas, Habsburglarn ve
Rus arlarnn gcnn artmasyla 18.
yzylda savalarn Osmanllar iin yz ya
da yz elli yl ncekinden daha pahalya
gelmesinde yatyor olmal.44 Ayrca Osmanl devlet ynetiminin 15. yzyln ortalarna kadar bu kadar fazla masrafl olmad da unutulmamal.45 16. yzylda
reayann srtna binen ykn belirli bir oranda azaltlabildii dnlebilir. Baka bir
deyile, savalar 16. yzylda da ekonomik
zorluklara neden oluyor, ama reticileri
tmyle i gremez hale getirmiyordu.
Ayrca kazanlan her sava ganimet ve ek
vergi geliri salyordu. Bu gelirler ilk
planda devlete ve askerlere yaryorsa da,
tccarlar ve zanaatkarlar da en azndan
dolayl bir kazan salyorlard: nk ek
kaynaklar ounlukla tketim mallarna
dntrlyor, bu durum yerel fiyat

artlarna yol asa bile, kazan olanaklarn


artryordu.46
kinci sorun, tccar ve zanaatkarlarn Osmanl ynetiminin satn alma yntemlerine
gsterdikleri tepkide yatyor. Zanaatkarlar
loncalarda rgtlenmilerdi. Geri bu loncalar resmi makamlara vergi tahsilinde ve
toplumsal denetimde araclk ederek yararl
oluyorlard, ama kendi bnyelerinde rgtlenen zanaatkarlarn karlarn da gzetiyorlard. Loncalarn, kendi yeleri iin hi
de elverili olmayan devletin mal salama
politikasna kar kmalar daha akla
yaknd. nk yenierilerle ve baka askeri ya da yar askeri glerle aralarndaki
balantlar sonucu, stanbul, Kahire ya da
amdaki loncalar rahata politik bask
oluturma olanana sahiptiler. Ama byle
bir ey ok ender gereklemi olmal. Yalnz bir kez 18. yzylda stanbuldaki
zanaatkrlar, dzenlenecek bir sefer iin onlardan da bir fedakrlk istenmesini protesto
etmiler, sefer de yaplmamt.47 Ama Os-

manl zanaatkrlar ve politik beklentileri


konusunda bilgilerimiz henz o kadar
yetersiz ki, onlarn hogr snrlarnn
nerede bittii sorusunu yantlayabilecek
durumda deiliz.
Osmanl ekonomisinin hammadde reten
ve hazr mamul satn alan bir evre kua
olarak Avrupa erken kapitalizmine balanmasnn iki aamada gerekletii kabul
edilebilir. Bunlarn ilki 1570-80lerde
balam, ama ksa sre sonra durdurulmutu. nk Avrupa lkeleri Amerika ve
Gneydou Asyada, ilk bata, gl ve rgtl bir Osmanl Devletinin egemenliindeki Dou Akdenizde olduundan ok
daha hzl yaylabiliyorlard. Osmanl mparatorluunun Avrupa evre kuana
kesin olarak balanmas, ancak 18. yzyln
ikinci yarsndaki ikinci aamada gerekleti.48 Ama bu gr tek yanldr ve Osmanl mparatorluunun kendi iinden yaratt politik ve ekonomik kaynaklar ok az
gz nne almaktadr. Bu konuda, Osman-

lnn Anadolu, Suriye ve Balkanlardaki


kervan yollar zerinde srekli denetim kurmu olmas zellikle nemli olabilir. Ayrca
Mslman ve gayrimslim tccarlarn
srekli yeni etkinlik alanlar bulma abalarn da unutmamak gerekir. 18. yzyl
biterken ortaya kan ekonomik bunalmn
nedeni, Avrupallarn Dou Akdenizde bir
kpr ba elde etmek iin youn aba
gstermelerinin, Osmanl ekonomisinde beliren bir i bunalmla ayn zamana denk
dm olmasdr.49
Bir Kez Daha: Bat Avrupa Devletleri ve
Tccarlaryla ktisadi atma
Eski aratrmaclarn ounlukla gz
nnde tutmad, ama bizim iin byk
nem tayan i sorunlarn yannda, ngiliz,
Fransz ve daha kk apta da olsa Hollandal tccarlarn etkinliklerinin sonular da
hesaba katlmaldr. 16. yzyln sonlarna
doru Bursadaki ipekli dokumaclnda ve

daha baka zanaat dallarnda ortaya kan


zorluklar srekli bir kn balangc
olarak yorumlamamak gerekir. Yenia
Avrupa'snda iktisat tarihilerinin eskiden
beri yabancs olmadklar uzun sreli krizlerle karlatrlabilecek bu bunalm, daha
ok, elverisiz bir konjonktrn epeyce
uzun sren bir dnemi gibi grnmektedir.50 Baz zanaat alanlar kendilerini toparlayabilmilerdir. 18. yzylla 19.
yzyln balarnda Osmanl mparatorluunun baz blgelerinde, rnein
Filibede, yeni ve ok baarl bir retim
alan olarak abaclk ortaya kmt.51
Filibe abalar Anadolunun her kesine
yaylmt, hatta adr bezi ve filler iin
sar rts olarak kullanlmak zere
Hindistana kadar alc buluyordu; nk
yabanc tccarlar eitli abalarna ramen
18. yzyla kadar Osmanl rakiplerinin
datm sistemlerini paralamay ya da
kendi amalar dorultusunda ynlendirmeyi baaramamlard. Bu yzden de

Avrupadan ithal edilen mallarn iinde,


zengin mterilere hitap eden orta ve iyi
kalitedeki ynl kumalar trnden rnler
daha ok yer alyordu. Bu mteriler ounlukla ithalatn yapld ticaret merkezlerinin yaknlarnda oturuyorlard, oysa Osmanl i pazarnn byk blm eskiden beri
Avrupal tccarlara kapalyd.
Bu durum ilk kez Napoleonun yenilgisi
ve ardndan Avrupann Akdeniz ticaretinin
ngiliz korumas altnda yeniden canlanmasyla deiti.52 19. yzyln balarnda
ngiliz fabrikalarndaki retimin artk daha
ok buhar makineleriyle yaplyor olmas,
retim maliyetlerini drmt. Bunlarn
da tesinde d savalar, bu arada Msr Valisi Kavalal Mehmed Ali Paann (hd
1805-18) bamszlk abalar ve baka i
atmalar Osmanl merkezi ynetiminin
zayflamasna yol amt. 18. yzylda
tmyle Osmanllarn elinde bulunan ticaret
yollarnn denetiminden sz etmek artk
olanakszd. Osmanl Devletindeki pek ok

iletmenin iine dt bunalm, 19.


yzyl balarnda Avrupal gzlemciler zaman zaman ok gzel dile getirmilerdir.
Ama bu bunalm, Osmanl zanaatkrlarnn
artk sadece uzak yerlerde i yapabilecekleri
ya da ancak onarm ilerinde alabilecekleri anlamna gelmiyordu. Duruma uyum gsteren zanaat dallar da vard; rnein
dokumaclar ithal iplikle yerli tketim iin
kuma retiyorlard. Demiryolculuk ya da
kmr ocanda iilik gibi yeni meslek
gruplar da ortaya kmt.53 Ama yine de
temelde Osmanl lkesi Avrupa ekonomilerine ipek ve pamuk gibi hammaddelerle (en azndan 19. yzyln sonuna kadar)
tahl salayarak hizmet ediyordu.54 Dnya
pazar dorultusundaki bu btnlemenin
dnda kalan Osmanl iletmeleri, o tarihten
sonra, Avrupann ve ardndan da Birleik
Devletlerin ynlendirdii dnya konjontrndeki ini klara teslim olmak
zorunda kaldlar.

Krsal Alanda Yaam


15. yzyln sonlarnda btn 16. yzyl
boyunca Anadoluda ve Balkan eyaletlerinde yaayan kyllerin aralarndaki toplumsal ilikiler, yreden yreye ve blgeden
blgeye ok farklyd. Ama hepsinin ayr
ayr Osmanl Devletiyle olan ilikilerindeki
ortak noktalar, farkl noktalardan ok daha
fazlayd. Temel iktisadi birim, bir ailenin
ilettii ift idi. Hasat zaman bu iftlere
(komular aras yardmlama yoluyla) daha
fazla emek gc eklenebiliyordu. Bu
yardmlama Trkiyenin baz blgelerinde
bugn de varln srdrmektedir.55
plak mlkiyeti devlete ait olan bu
iftlerde, kyller miras brakma hakkna
sahip kiracydlar. Erkek ocuklar kaytsz
artsz iftin varisiydiler. Eer erkek ocuk
yoksa ift ailenin br bireylerine, zellikle
de kz ocuklarna miras kalabilirdi. 1584
tarihli Karaman eyaleti kanunnamesinde,
erkek ocuu bulunmayan bir kyl

ldnde iftinin ailesinden geri alnmasnn adil olmayaca yazldr; nk


kyl yaam boyunca emeini ekonomiye
harcamtr.56 Ama miras kz ocuklar
da, yeen ya da torun gibi br aile bireylerinden alnan zel bir bedeli demek
zorundaydlar. Miraslar bu bedeli her zaman da ses karmadan demiyorlard;
rnein 16. yzyln sonlarna doru Kuzey
Anadoludaki bir kyde dedesinden miras
kalan, henz reit olmam bir erkek
ocuunun ailesi, bu bedeli demek
istemedii iin olaylar kmt.57
ou durumda kyller demelerini, Osmanl merkezi ynetiminin yetkili kld
bir kiiye yaparlard. Tmar olarak bilinen
bu hak sipahilere verilirdi; sipahiler bu hak
karlnda askeri, gerektiinde de idari
baz hizmetleri yerine getirmekle ykmlydler.58 Bir sipahinin kendine bal kydeki
retimin
ayrntlarna
karp
karmamas, yerel koullara ve bir de tabii
kendi kiisel karlarna balyd. Elimizde,

bal olduklar sipahinin sadece onlardan


belirli vergileri toplamaya hakk olduunu,
bakaca bir hak iddia edemeyeceini ileri
sren kyllere hitaben yazlm 1648
tarihli bir ferman var. Bunda kyllere, tmar sahibini efendileri olarak kabul etmeleri emredilmektedir.59 Ama beri yandan
pek ok tmar sahibi de, askeri ykmllklerini yerine getirmeleri gerektii bahane
edilerek, tmarlar olan kylerden uzun sre
uzak braklyordu. Bunun da tesinde
merkezi ynetim bu askeri dirlik sahiplerinin yerlerini her an deitirebiliyor ve
onlar imparatorluun uzak bir vilayetine
gnderebiliyordu.60 Bylelikle, kiisel egemenlik ilikilerinin olumas iyice zorlatrlmt.
Bunlara karlk, tmar sahipleriyle
kyller arasnda gerginlik kmas da
merkezi ynetimin istedii bir eydi. Sk
karlalan atma nedenlerinden biri,
kyllerin sipahiye deyecekleri tahl
trnden vergiyi en yakn pazara

gtrmekle ykml olmalaryd.61 Bu pazar ou kez o derece uzak olurdu ki,


almayla deerlendirilebilecek zaman
yolda yitirilirdi. Birok eyalette bu iin
sresinin bir gn aamayaca kural vard,
ama buna ne lde uyulduunu bilemiyoruz. Bazen yaknda bir ky pazar bulunsa
da, sipahinin, fiyatlar daha yksek olduu
iin tahln kente gtrlmesinde direttii
de olurdu.62 Bir baka sorun, hasatn paylalmas srasnda ortaya kard; tmar
sahiplerinin ou, eer kendileri henz paylarn almamlarsa, kyllerin ekini tarladan kaldrmalarn yasaklard.63 Tmar
sahibi herhangi bir nedenle geciktiinde ya
da kyllerin ileri srd gibi kt niyeti
yznden gelmediinde hasat tarlada rr
ya da farelere yem olurdu. Beri yandan
kyller onu beklemeyip hasad yaparlarsa,
para cezas demek zorundaydlar.
Bir baka srtme de, kylnn kentte
almak ya da ansn baka bir yerde denemek gibi nedenlerde kyden ayrlmak is-

tediinde tmar sahibinden izin almak


zorunda olmasndan kard. Nfus artnn
ok olduu dnemlerde baz tmar sahiplerinin, ounlukla evlenememi ve huzursuzluk kayna olarak kabul edilen topraksz kyl genlerden kurtulabilmek iin
gurbete
gitmelerine
izin
verdikleri
64
dnlebilir. Ama kyllerin ou topraklarn izinsiz terk ederlerdi ve yllar
sonra sipahiler tarafndan hesap vermeye
arldklar da ok grlrd. Btn bu
risklere ramen topra terk edip gitme
olana vard, nk kantlama ykmll sipahiye aitti ve vergisini dzenli
deyen kiiler kentlerde komular
tarafndan ok iyi karlanyordu.65 ok
gerekirse kad ile anlalyor ve kad sz
konusu kiinin yllardr kentte oturduuna
ve bu yzden de buradan ayrlmak zorunda
olmadna karar veriyordu. Yine de bu
sorunla ilgili baz srtmeler (kad sicillerinde pek kaydna rastlanmasa da) yaanm
olmaldr.

Krlardaki srtmelerde sbap ilevi


gren olgulardan birisi, Anadoluda
gebelerle yerleikler arasndaki snrn
baka yerlere gre ok daha az belirgin
oluudur. Bu yzden sadece gebeler yer
yurt edinip kyl haline gelmiyordu; bunun
tersi de sz konusu olabiliyordu. Birok
yerde kyller aileleri ve hayvanlaryla
birlikte yazn yaylalara karken, gebe
zellikleri iyice ar basan baz topluluklar
da klar konakladklar yerlerde bir miktar
tarmla urayorlard.66 Yani bir yaam
biiminden brne gei olduka kolayd,
nk ou yerde yerleimin iyice seyrek
olmas krsal blgelerde yaayanlara belirli
bir esneklik olana salyordu. Kaamak
yapabilme olanann var olmas, kyllerle
sipahiler arasndaki srtmelere ramen,
niin ortaa ya da yenian balarndaki
Avrupada grdmz trden kyl ayaklanmalarnn ortaya kmadn aklayabilir.

Paral Askerler ve Ekya


Anadoluda zellikle 16. ve 17. yzyllarda
gen erkeklerin sipahilerin elinden kurtulabilmesi iin bir baka olanak daha vard.
Bu dnemden nce, eyalet beylerbeyleri ve
valileri vergi toplama ve karargh hizmetlerinin yerine getirilmesi iin tmarl
askerlerine arda bulunabiliyordu. Ama
16. yzyln ikinci yarsnda, sadece mzrak,
kl ve kalkanlarla donanm svariler
olarak tmarl askerleri artk giderek an
gerisinde kalmaktaydlar.67 Bu yzden Osmanl merkezi ynetimi tmarl sipahilerin
yerine yava yava mltezimleri geirdi ve
daha nceki baz tmar sahipleri de mltezimlik, tefecilik yapmaya ve ticaretle
uramaya baladlar. Bu geii beceremeyenler kyl konumuna dtler. Ama
deiim her yerde ayn hzla gereklemedi;
baz uzak blgelerde tmarlar ve sipahiler
19. yzyl balarna kadar varlklarn
srdrd. Artk beylerbeyleri ve valiler,

kendi eyaletlerini denetim altnda tutmakta


kullanacaklar askeri birlikleri kendileri
oluturmak zorundaydlar.68
Beylerbeyleri ve valiler bu i iin, ateli
silah kullanan ve kendi silahn kendi
salayan paral askerler tuttular. Bu paral
askerler, yasal politik etkinliin kendi
tekellerinde olmasn isteyen kapkullar
deil, ou Mslman kkenli genlerdi.
Eer iler merkezi ynetimin istedii gibi
yryebilseydi, bu insanlarn ateli silah edinmelerine kesinlikle izin verilmezdi. Ama
bu tr silahlarn gizlice retilmesi giderek
artt iin, edinilmesi de kolayd.69 Levent
ad verilen askerlerin oluturduu bu
dzensiz birlikler kalc deil, ounlukla
ksa sreliydi. Bunun dnda leventler
krsal blgelerde babo dolaarak
kendilerine yeni bir kap ararlard.
Efendileriyle sefere katlp sonra bir ara
savatan kam olan eski askerlerin de durumu aynyd. ou zaman bu geici askerler yeniden kylerine dnp sipahilerin

hizmetinde almaya pek istekli olmazlard.


Srekli kaps bulunmayan bir askerin
yaam tehlikelerle dolu olduundan, bu tr
gruplarn reisleri dzenli maa ve gvenceli
konum elde etmek iin aba harcarlard.
Bazlar bunu baarr, bir snr boyuna
komutan olarak gnderilirdi.70 Yine de bir
yere kaplanamayan pek ok asker olurdu;
bu yzden, kaps olan ve olmayan askerler
arasnda zellikle 17. yzylda iddetli
atmalar yaand. Bu atmalardan en
ok Anadolu zarar grd; nk babo
leventlerin
oluturduu
etelerin,
acmaszca davrandklarnda bir vali ya da
beylerbeyinin dikkatini ekmek ve bylece
bir i yakalamak anslar daha fazlayd. Bu
atmalar sresince, kyllere kar bir
lde insafl davranarak desteklerini almaya gayret eden kk ve yerel paral asker eteleri birleerek daha byk eteler
oluturuyorlard. Byk etelerin yerel
destee gereksinmesi daha azd. Bylece

belirli bunalm dnemlerinde, rnein 17.


yzyln balarnda ya da sonlarnda Osmanl topraklarnda, babozuk askerlerden
kurulu ve herhangi bir yerel gce bal olmayan eitli ordular ortaya kt.71 Byle
bir ordunun birka yl iinde btn Anadoluyu gneydoudan kuzeybatya kadar
geerek, ksa sreli de olsa baz nemli
kentleri (rnein 1599da Urfay) ele
geirmesi bunun en ar rneklerinden
biriydi. 1603te Ankarann bana da ayn
ey geldi, bu kaderi paylaan kk kentler
ise daha oktu.72
17. ve 18. yzyllarda Balkanlarda da
saysz ekya etesi vard, ama ortaya k
nedenleri biraz daha deiikti. Muhtemelen
Balkanlardaki sorun, krsal nfusun ve
buna bal olarak paral asker etelerinin de
byk blmnn Mslman olmamas
nedeniyle, dzensiz askerlerin srekli istihdam deildi. Zaten olamazd, nk byle
bir grev iin ounlukla Mslman olmak
koulu aranrd. Bu yzden snr blgeler-

inde i bulamayan askerlerin bazlar


geimlerini soygun ve yama ile salamaya
yneliyordu. Hayduk ad verilen bu
kiileri, daha eski kaynaklarda sk sk
karlald gibi, yerel bamszlk davas
uruna savaan ilk milliyetiler olarak kabul etmek gereki deildir.73 Davalar
uruna savaanlarla hibir ilgileri bulunmayan hayduklar, zenginlerden alp yoksullara veren soylu haydutlar olarak, nlerine kim karsa soyuyorlard.
Paral askerlerin ve gebelerin yan sra,
yaadklar yerleri belirli zamanlarda ya da
karlatklar baz skntlar yznden terk
edenler de vard. Miras anlamazlklar, salgn hastalklar, vergi tahsildarlarnn ar
talepleri ve ekya basknlar sk sk gen
kyllerin kylerinden ayrlmalarna yol
ayordu. Belirli zamanlarda g edenlere
bazen ok uzak mesafelere de giden gezgin
ameleler dahildi; rnein Arnavutlar daha
16. yzyln sonlarnda, tarla bekisi ve
tarm iisi olarak yaamlarn kazanmak

umuduyla Kuzeybat Anadoluya g etmilerdi.74 Skntl dnemler nedeniyle


kylerini terk eden gmenlere gelince, Osmanl Devleti 15. ve 16. yzyllarda zaman
zaman bunlar yeni fethedilen blgelere yerletirmeye almt. Bu politika ancak belirli lde baarl oldu; g edenlerin ou
kentlere, zellikle de stanbula gittiler.
Oralarda, bugne kadar hakknda pek bir
bilgi edinemediimiz bir alt kltr yarattlar.
iftlikler ve Yarclar
18. yzylda, zellikle Balkanlarn ky
blgelerinde tek tek daha byk iletmeler
ortaya km olsa bile, kyllerin byk
ounluu tek aile iftlikleri iletiyorlard.
Pek ou epeyce kk olan bu iftlikler
genellikle yerel yneticilere aitti. Yerel
yneticiler arac konumunda olmalarndan
yararlanarak keselerini doldurabiliyorlard.75 zellikle Osmanl merkezi yne-

timi btn bir vilayetin vergilerini bir seferde toptan talep ettiinde, tek tek kylerin
ve ailelerin deyecei vergi miktarnn
saptanmas ilemleri, bu yneticilerin baz
dolaplar evirerek kazan salamasna
olanak veriyordu. Baz kyler kollanyor,
bu yzden ortaya kan ak baka kylerin
vergisi artrlarak kapatlyordu. Byle durumlarda vergi miktarlarn saptayan ilgili
grevli, uygun bir karlk elde ediyor,
ayrca sadk yandalar da kazanm oluyordu. Ayrca, kyllerin rn olarak dedikleri vergilerin stanbula gnderilmeden,
ihracat yapan tccarlara satlp paraya evrilmesi gerektiinde de bir kazan olana
kyordu. Faizle bor verme de, slamiyetin
yasaklam olmasna karn ok yaygnd.
Yani, zellikle 18. yzyln ikinci yarsndan
itibaren kltr alannda da rol olan tara
eliti tmyle pazara ynelikti, ama zenginliinin asl kayna her zamanki gibi
politikti.76

18. yzylda ve 19. yzyln balarnda


bu tara elitinin topraklarn ekip bien
kyller, 16. yzyln tipik bir tmarndaki
kyllerden ok daha elverisiz koullarda
yayorlard. Eski dnemde, kendi arazilerini dzenli ekip bitikleri srece kyllerin
mlkiyet hakk gvence altndayd. Ama
yerel elite ait iftliklerin yaygn olduu
blgelerde bu hak ou kez ellerinden
alnyor ya da hi olmazsa snrlandrlyordu. Bylece bu kyller gndelik ii ya
da yarc durumuna dyor, yaam koullar da buna bal olarak ktleiyordu.
Ama bu sre yine de Orta ve Dou
Avrupada 16. yzyldan beri uygulanmakta
olan ikinci serflikten iyice farklyd (bu
ikisi
zaman
zaman
birbiriyle
karlatrlmtr). Toprakta egemenlik kuran ve topraklarn ekip bien kylleri serf
durumuna getiren Dou Avrupa soylular
kendi devlet erklerinin desteine sahiptiler.
Oysa Osmanl lkesinde byle bir durum
sz konusu deildi; merkezi ynetim, kyl

topraklarna yn tarafndan el konmasn,


fiilen varln srdren ama ilk firsatta ortadan kaldrlmas gereken bir olumsuzluk
olarak gryordu. Padiahlar, gndelik
iilerin
efendilerine
bamllklarn
hukuksal olarak da salama almay srekli
reddediyorlard.77
Btn bunlar erevesinde bakldnda,
uzak dalk blgelerdeki kyllerin iktisadi
olanaklar, ovalarda yaayan baml
yarclarnkinden ok daha iyiydi.78 Dalk
blgelerdeki
kyllerin
ou
katr
srcl yapyordu; Viyana ve Leipzigle
ticaretin gelimesiyle bazlar tamac ya da
sr tccar oldular. Bu kyller ikinci bir
i olarak yerel imalathanelerin rnlerini de
satyorlard. Yani ticaret sadece kentlerin
tekelinde kalmamt; krsal alanda yaayanlarn belirli bir blm de yeni ortaya
kan olanaklardan faydalanyordu.

Kent ve Kr
Osmanl mparatorluunda kent ve kr
arasndaki ayrm ortaa Avrupasnda pek
ok yerde olduundan daha azd. Krsal
alanlarda tccarlar olduu gibi, kentlilerin
birou da geimlerini sahip olduklar ba
ve bahelerden salyorlar, yazlar ou zaman aylarca bada yayorlard. Bu yar
tarmsal yaam biimine 20. yzyln ortalarnda dahi rastlamak olasyd. O yllarda
da, rnein Akehir gibi bir Orta Anadolu
kentinde zanaatkar ve perakendeci tccarlarn ou, yaamlarn kendi ileriyle
srdremedikleri
iin
bahelerine
muhtatlar. Hasat zamanlarnda iyerlerinin bulunduu semtler tenhalayor, dkknlarda en fazla bir rak braklyor, i sahipleri tarmla urayorlard. Ayrca baka Akdeniz blgelerinde de birok kent yar krsal
bir nitelie sahipti; Sicilyadaki birok
kentte 20. yzylda bile insanlarn ou
yaamlarn tarmla salyorlard.79

Ama kentle krsal kesim arasndaki


kltrel farkllk, ekonomik farkllktan
daha keskindi. Bu kitabn temel konusunu
oluturan yazl kltr, genel olarak
kentlerde gzleniyordu; krsal yrelerde sadece kk bir kesimin yazl kltrle ba
vard. Anadolu kylerinin pek ounda
camiler ancak 19. ve 20. yzyllarda ina
edilmiti. Kylerdeki okuma yazma bilenlerin ou bunu herhalde yakndaki bir
kentte ya da derghta renmilerdi. nk
16. yzyldaki vakf defterlerine (ki bunlar
medrese kaytlarn da iermektedir)
bakldnda, krsal blgelerde bu tr kuramlarn varlna ilikin ok az bilgiye
rastlanmaktadr. 17. yzylla 19. yzyl
arasnda, kylerde ok sayda okul
aldna dair bir bilgi yoktur; oysa baz
kk kentlerde byle bir artn olduu bilinmektedir. Btn bu nedenlerden tr
krsal kesimde yaayanlar kapsayan bir
kltr tarihi, ou zaman ancak 19.
yzyldan balatlabilmektedir.

Kltr
atmas
ve
Toplumsal
atmalar
Reaya ile askeri snf (seyfiye) arasndaki
fark, kent ve kr arasndaki ayrmdan daha
keskindi. Seyfiye neredeyse hi vergi
demiyordu ve meru politik iradenin
oluturulmasnda tek hak sahibi olduu iddiasndayd.80 Sultan, baz istisnalar
dnda, genelde kapkullarnn ayrcalk
isteklerine arka kard.81 te yandan
kapkulu ayrcalklarna reayann saldrmas
hi de ender deildi. Bunun en iyi rnekleri,
17. yzylda bazs baarl, bazs baarsz
birok ayaklanmaya katlan ve sultann
dzenli birliklerine alnmay isteyen paral
askerlerdi (leventler).82 Kentle krsal kesim
arasndaki ekonomik ve kltrel farkllklar,
ksmen, kapkullarnn (tmar sahipleri
dnda) genellikle kentlerde yayor olmalaryla aklanabilir. Politik ayrcalklarn devlet grevlilerine salad satn
alma gc kentlerde toplanyor ve ticari

mallarla zanaatkarlarn rettiklerine olan


talebi artryordu.
Osmanl merkezi ynetiminin sapknlk
sayd dini hareketlerin yaylmasndan
daha nceki blmde sz edilmiti. Osmanl sultan kendini Snni inancn temsilcisi
ve iileri yenilgiye uratan kii sayyordu;
bu ikinci gruba ran ah ve Anadoludaki
Aleviler giriyordu. Snni slamn savunucusu sultan, 16. yzyln ortalarnda gerekletirilmi byk mimari yaptlardan biri
olan Sleymaniyede simgelenmitir. Ama
17. yzyln balarnda Sultan Ahmed
Camiinin ina edilmesinde de (o dnemdeki Osmanl-ran ekimesinde dinin
arlnn nceki yllara gre daha geri
planda kalm olmasna karn), ii sapknlara kar zafer kazanm Snni hkmdar
motifi rol oynamtr. Cami iin yazlm bir
medhiyede, sultann bu yapy yaptrmakla
ah karsndaki konumunu iyice salamlatrd zellikle belirtilmektedir.83

Gayrimslim halkn ounlukta olduu


blgelerde de farkl yerel kltrn karsna
Osmanl sekinler tabakas karlyor ve bu
tabakann varl, antsal yaplarla vurgulanyordu. Yine de buralardaki yaplar,
stanbul ya da Edirnede ina edilenlere
gre kk saylrd. Ama saylar baz
yerlerde epeyce fazlayd ve srf orada bulunmalar bile gayrimslim kent sakinlerinin yaamn deitirmeye yetiyordu. nk
zaman zaman, camilerin evresinde oturan
gayrimslimlerin okluu nedeniyle yeterince byk bir Mslman cemaat oluamadna dair ikyetler ykseliyor, o zaman da gayrimslimler mlklerini satmak
ve baka yerlere tanmak zorunda kalyorlard. Baz kentlerde, herhalde, gayrimslim
evlerinin Mslmanlarnkilerden daha
alak yaplmasn ngren kurallar da vard;
ya da gayrimslimler evlerini ancak belirli
renklere boyayabiliyordu. Temelde yeni kilise yaplmas da yasakt ve mevcutlarn onarm iin sultann izni gerekiyordu. Ama

uygulamada bu tr kurallar sk sk gz ard


edilmi, hatta bazen Hristiyan halk yeni kiliseler ina etmek iin bile izin almay
baarmtr.84
Osmanl mparatorluundaki kltr
atmalarn anlamamz zorlatran ey,
sahip olduumuz zengin belge arivinin st
tabakann
grlerini
yanstmasdr;
gayrimslimlerin ileri gelenleri de tabii bu
kapsam iindedir. Nadiren okuma yazma bilen kyllerin, gebelerin ve yoksul
zanaatkrlarn grleri konusunda ise, sadece egemen kesimin ve yerel elitin elinden
km yazlarn yanstt kadaryla bilgi
edinebiliyoruz. Ama bu yansmada bile
ou kere gerekler arptlmtr. Ancak
Osmanl kltr, kartlklar iermeyen, bu
yzden de az ok duraan bir kltr olarak
grlmemelidir. Tam tersi, bu toplumda
aka kltrel ve toplumsal kartlklar
yaanmtr. Bundan sonraki blmde, ulemann kendi iinde iddetli bir atma
yaadn ve bu anlamazlklar yznden

toplum iindeki konumunun nemli lde


deitiini greceiz.
1 Barkan ve Merili (1988), s. 9; Barkan (1951), s.
12. Erder (1975) birbirlerinden ok farkl toplumlarda ampirik olarak gzlemlenen, yetikin erkeklerin nfusun btnyle olan ilikilerine dayanan tamamen deiik bir yntem neriyor. Pek ok durumda
iki yntem de birbirleriyle karlatrlabilir deerler
ortaya koyuyor. Bunlara gre Osmanl mparatorluunun pek ok yresi iin be kiiden oluan ortalama bir aile saptamas gereki bir saptamadr.
1530-31 Bursas iin, 6190 evli ve 1813 bekar vergi
mkellefi ile vergi mkellefi olmayanlar iin yzde
10luk bir fark birletiinde 36.000lik bir nfus
ortaya kar.
2 Alt tabakadan gmenler iin kr. Sengin
almas (1991). Yazara bana almas yaymlanmadan okuma izni verdii iin teekkr ederim.

3 Atina ile ilgili bilgiler iin Machiel Kiel'e teekkr


ederim.
4 Barkan (1951), s. 22.
5 Macaristann fethinin sona erdii 1554 yl
Budasyla ilgili bir betimleme iin kr. Busbecqin
Von den Steinen evirisi (1926), s. 20-21.
6 Raymond (1979).
7 Ortaa sonlarnda Kahire entelektel dnyas iin
kr. Petry (1981).
8 Behrens-Abouseif (1989).
9 Raymond (1973-74), c. 1, s. 204. Tm bu insanlar
hane reisleri olsayd, toplam 750.000 kii ederdi,
ama birok ran ve dier usta olmayan kiilerin
bekr olduu gz nne alndnda, bu say ok
fazladr. te yandan almayan pek ok Memlk da
sz konusuydu. 18. yzyln sonunda Kahirenin nfusu 263.000-300.000 kii olmaldr, bu say geen

yzyl iinde bir nfus kaybnn sz konusu


olduunu da hesaba katmay gerektirmektedir.
10 Dalsar (1960), S. 125 vd.
11 Raymond (1979).
12 Busbecq, Von den Steinen evirisi (1926), s.
25-26. Balkan yarmadasndaki kk kervansaraylar betimliyor.
13 Barkan (1942a).
14 Orhonlu (1967), s. 62.
15 Steensgaard (1974), s. 60 vd.
16 Tilly (1985).
17 Faroqhi (1984), s. 52.
18 lgener (1981), s. 22.

19 Ancak eldiven erken-modern Avrupaya gre


daha az kullanlyordu.
20 Lane (1940, yeni basm 1968).
21 Braudel (1966), c. 1, s. 510 vd. Birinci bask
1949da, 17. yzyln k iin kr. Sella (1968).
22 Raymond (1973-74), c. 2, s. 400 vd.
23 nalck (1979-80).
24 Hattox (1988), s. 72 vd.
25 Aymard (1989), s. 475; Sella (1968).
26 Raymond (1973-74), c. 1, s. 100, 174-179.
27 Wirth (1986).
28 Stoianovich (1960); Panzac (1992), s. 193.
29 Sz konusu olan, Aix-en-Provenceda Prof.
Daniel Panzacn rgtledii bir sempozyumda (son-

bahar 1991)
almalardr.

verilen,

henz

yaymlanmam

30 Redhouse (yeni basm 1921), s. 1625. Bu pasajdan beni haberdar eden Heidi Steine teekkr ederim.
31 Anonim (1980).
32 Statik Dou sterotipi burada bir rol oynam olmal. Kr. Said (1979).
33 Immanuel Wallerstein bu bak asn eitli
kitap ve makalelerde gelitirmitir. zellikle baknz
Wallerstein, Decdeli, Kasaba (yeni basm 1987).
34 Wallerstein (1974) yannda ayrca kr. Braudel
(1979), c. 3, zellikle s. 12-70. Takip eden blmde
buradaki grler temel olacaktr.
35 Wallerstein (1974), s. 310 vd.
36 Barkan (1975a).

37 izaka (yeni basm 1987). Gerber (1988), s.


13, 88 ise ipek manfaktrndeki krizin daha nceleri varsayldndan ok daha az arlk tad
grndedir.
38 izaka (1985).
39 Abdelnour (1982), s. 276 vd.
40 Bu problemin Haleple ilikilendirilerek aklanmasyla ilgili olarak kr. Masters (1988), s. 75 vd.
41 Gen (1984).
42 Osmanl finans ynetiminin, krizi sadece devlet
varlklarna dayanarak ama abas konusunda kr.
Cezar (1986).
43 Ger (1964) bu sorunu 16. yzyln sonlar
asndan zmlyor. Bir Osmanl seferinin
lojistiine ilikin bir aratrma iin kr. Pinkel
(1988).

44 18. yzyldaki sava finansman konusunda bkz.


Cezar (1986).
45 Lowryc(1988), s. 23, 34.
46 Fekete (1960) Macaristanda yaam bir askerin
mal varlyla ilgili gzel bir rnek sunuyor.
47 Aktepe (1958b), s. 38-39.
48 izaka (1985), s. 370 vd.
49 Bu sorunsalla ilgili olarak ayrca kr. slamolunan (1987), s. 19 vd; yazar Osmanl Devletinin
politik kaynaklarna vurgu yapyor, benim iin ise
szcn geni anlamnda ekonomik kaynaklar
nem tayor.
50 Braudel (1979), c. 3, s. 268 vd.
51 Todorov (1967-68).
52 Issawi (1980), s. 74-78.

53 Quataert (1983), s. 71 vd.


54 Bir rnek iin kr. Issawi (1980), s. 120.
55 Sirman (1988) bugnk Ban Anadoludaki kadn
balant alarn ve iblmn ele alyor, ama bu
alma maalesef henz yaymlanmad. Yazara
almasn inceleme olana verdii iin teekkr
ederim.
56 Faroqhi (1984), s. 244; Reindl-Kiel (1993-94).
57 Faroqhi (1986)(b).
58 nalck (1973), s. 104-118.
59 nalck (1965), s. 135-136.
60 Barkan (1975)(b), s. 23.
61 Ger (1964), s. 57.
62 Faroqhi (1984), s. 57.

63 Veinstein (1983) sorunu tmar sahibinin bak


asndan aydnlatyor.
64 Akda (1963), s. 44-47.
65 Faroqhi (1984), s. 270.
66 Anadoluya gelen gebelerin yerleimleri iin
kr. de Planhol (1968), s. 226-228.
67 nalck (1980), s. 288.
68 Kunt (1981), s. 54 vd.
69 nalck (1974).
70 Akda (1963), s. 214-215.
71 nalck (1980), s. 300 vd.
72 Akda (1963), s. 198, 221; Griswold (1983), s.
24-59.
73 Adanr (1982).

74 Faroqhi (1984), s. 271.


75 nalck (yeni basm 1985), McGowan (1981), s.
155 vd.
76 McGowan (1981), s. 56 vd.
77 age, s. 73.
78 Stoianovich (1960), McGowan (1981), s. 62-67.
79 Sanr (1949), s. 168; Braudel (1979), c. 1, s.
423-428.
80 nalck (1973), s. 68-69.
81 Akda (1963), s. 150 vd; Faroqhi (1992), s. 30.
82 nalck (1980).
83 Necipolu (1986)(b), Cafer elebi, Crane evirisi
(1987), s. 67.

84 Byk camilerin yenilenmesi iin de bu tr bir izin gerekiyordu. (Machiel Kiele verdii bu bilgiden
tr teekkr ederim.) Problematiin btn iin
kr. Kiel (1985).

DRDNC BLM
DNYA VE ZAMAN
KAVRAMI
nsanlarn
kendi
dnyalarna
dair
dncelerini, doduklarnda evrelerinde
var olan ve yaamlar boyunca oluturduklar
toplumsal ilikilerden ayrma olana yoktur.
Gazete ve televizyonun bulunmad bir
dnemde
Osmanl
mparatorluunun
Mslman ve gayrimslim ahalisi, yaadklar yerden ok uzakta olup bitenleri komularndan ya da loncadaki meslektalarndan
duyup reniyordu. zellikle vaizler ya da
rahipler ibadet srasnda bu tr haberlere
deinerek, yaylmasnda etkili oluyorlard.
Acaba byle yaylan bilgiler hangi kaynaklardan geliyordu? Burada resmi kanallarn

rol nemliydi; bir zaferin kutlanmas iin


enlik yaplmasn emreden ya da yeni bir
vergiyi bildiren fermanlar rnek gsterilebilir. Ayrca, Mslman ulema ve Ortodoks
din adamlarndan her dinden tccara kadar
resmi olmayan kiilerin yer ald iletiim
alar da vard. Bu alarn bazen Osmanl
mparatorluu dndaki blgelere kadar uzand da oluyordu; ama bu, daha ok bir
istisnayd. Genelde Osmanl kentlisinin kafasnda, kendisinin de dahil olduu iletiim
alarndan pratik olarak edindii, Osmanl
lemine dair (snr blgeleri de dahil) bir
kavram mevcuttu. Ama kadnlarn olanaklar daha snrlyd. Aadaki blmde zaman ve mekna ilikin yaygn grleri,
bunlarn ortaya karld toplumsal
gruplarla balantlar iinde ele alacaz.
Dank Balantlar
Anadolu ya da Rumeli kylerinden birinde
yaayan insanlar herhalde sadece kendi gz-

leriyle grdkleri snrl bir evreyi tanyorlard. Bu evre de kendi kylerinden baka,
yakn tepelerdeki yazlk otlaklardan, bir de
komu kylerden oluuyor olmalyd. Tabii
her blgenin byk kentini de bu arada saymak gerekir; nemli anlamazlklarda
kadya kmak, pazar ziyaret etmek ya da
ve cuma namazn byk bir camide klmak
iin kente gidilirdi. Payitaht stanbulun da
pek ok kylnn kafasnda nemli bir yeri
olmaldr. Tersaneye gnderilen aa
miktarnn artrlmas ya da ordu yeni bir sefere kaca iin ek vergi toplanmas gibi
kylnn srtna fazladan yk bindiren
emirler hep stanbuldan gelirdi. Baz
kylerin, belirli bir anlamazlk konusunda
kendilerini merkezi makamlarda temsil etmek zere stanbula heyetler gnderdii de
grlrd.1 Ama bir ky blgenin merkezi
olan kentten ne kadar uzaktaysa, bu tr
ilikiler de o kadar az olurdu; hatta yollar
ok ktyse, kadya bile ok ender gidilirdi.

Yine de uzak kylerde bile, en azndan


erkekler iin, d dnya konusunda bir
eyler renme olana vard. Dou
Rumelinin baz yrelerinde ve Anadoluda
yaayan gebelerin de buna katks olurdu.
Gebeler ounlukla hep belirli yerler
arasnda, rnein Adana yaknlarndaki
klk bir otlakla Toroslarn ykseklerindeki yazlk bir otlak arasnda gidip
gelirlerdi.2 Bunlar aslnda ok byk
mesafeler deildi. Ama atlar ve develeri
olduu iin gebeler kervanlara da hizmet
verirler ve hayvanlaryla birlikte src
olarak uzak ticaret merkezlerine kadar
giderlerdi.3 Bunlardan baka, uzak
mesafelere genler de vard; rnein 17.
yzylda Bozulu gebeleri Diyarbakr
yaknlarndaki otlaklarn terk edip eitli
yerlerde konaklayarak Orta Anadoluya
kadar gitmiler ve yolda srlerinin tarlalara zarar vermesine neden olmulard.
Hatta baz Bozulu gebeleri Sisam
adasna kadar ulamlar, yani birka

onyllk sre iinde bin kilometrenin zerinde yol amlard.4 Bu gidip gelmelerden
birok kylnn de haberi olmu olmalyd,
nk ou yerde kyllerle gebeler ayn
otlaklar paylarlar ve herhalde sadece mal
deil, haber alverii de yaparlard.
Haber ve bilgiler, bir de savalara katlan
insanlar araclyla yaylrd. Bu savalar
arasnda, ksa sreli bar dnemleri saylmazsa 1514ten 1639a kadar sren
Osmanl-ran ya da btn 16. yzylla 17.
yzyln sonlar boyunca yine hemen hi
kesintisiz yrtlen Osmanl-Avusturya
savalar saylabilir. Geri Osmanl mparatorluunda zorunlu askerlik yoktu. Sadece
byk bir ayaklanma olduu zaman bazen
bir vilayetin btn erkekleri, o da yedek
olarak askere alnrd.5 Ama yine de Anadolu ve Rumelinin devirme toplanan
blgelerine bu dnemin savalarna dair
dorudan haberler ulayor olmaldr.
nk devirme yoluyla padiahn hizmetine alnan birok erkein asl yurtlaryla

ilikileri hi kopmuyordu. Tam tersine,


saray hizmetinde ilerleyip belirli makamlara
geldiklerinde, ou zaman akrabalarnn
sorunlaryla ilgilenmiler, hatta bazen onlar
stanbula getirtmilerdir.
Tfekli yaya asker olarak hizmet etmek
zere 16. yzyln sonlarndan itibaren
orduya yazdrlan birok paral asker de
(kara leventleri) kyl ve gebe ailelerinden gelmeydi.6 ou zaman ksa bir sre
cret alabiliyor, daha sonra (kapsz kalnca)
baka bir olanak bulamazlarsa ekyalk
yapyorlard. A kalm, macera dkn ya
da karlm ky ocuklarnn da katld
bu tr etelerin varlna, rnein orum
gibi uzak blgelerde de allmt. 16.
yzyln sonlarnda bu blgede byle bir
ete yakalanm, mahkemede kyller
ekyann kendilerine bir zamanlar
Kafkasyada Osmanl hizmetinde savatklarn anlattklarn aklamlard.7 Bu da
talihsiz ve perian haydutlarn bile bazen

uzak yerlerden lkeye haber ve bilgi getirdiklerini gstermektedir.


Bir baka haber kayna da sava tutsaklaryd. Bunlar kle olarak satlp lkenin
i blgelerine gtrlyorlard. 16. ve 17.
yzyllarda Anadoluda birok Avusturyal,
Rus ve Ukraynal tutsak vard. ranllar
Mslman olduklar iin kle yaplamyorlard, ama bu haktan ranl sava tutsaklarnn hepsinin yararlanabildii de sylenemez. Ayrca hukuka en saygl kii olarak
bilinen Kanuni Sultan Sleyman bile,
Osmanl-ran atmasnn en ateli dneminde, Snnilerin sapkn olarak grdkleri
iilerin Mslman saylamayacan aklamt.8
Kleletirilmi
Rus
ve
Ukraynallarn ou, Osmanl sultanna
gevek balarla bal Krm Tatarlar
tarafndan
snr
blgesinde
tutsak
edilmilerdi. Bazlar ise, Kazaklarn stanbul yaknlarna kadar sarkarak bu evreyi
bile gvensiz hale getirdikleri bir dnem
olan 17. yzylda, kyya yakn Osmanl

yerleimlerine yaplan basknlar srasnda


yerli halkn yakaladklaryd.9 Bir ok kle
zamanla lkenin dilini reniyor, Mslman oluyor ve azat edildikten sonra Osmanl topraklarna yerleiyordu. Byle eski
kleler de yre halknn, uzak snr
boylarndaki yaam biimi ve savalar konusunda bilgi edinebildii daha baka
kaynaklard.
Kuzey Afrika vilayetlerinde olduu gibi
stanbulda da Osmanl mparatorluu'na
kendi istekleriyle gelmi spanyollar, talyanlar, Franszlar ve Macarlar vard.10
Birou kendi lkelerinde dini takibata
uramlard. rnein Kalvinci Macarlar
Kar Reformasyon dneminde Habsburg
mparatorluu'nda pek ok baskyla
karlamlard.11 1683ten sonra Habsburglarn korumas altna giren Srplar da
ounlukla Osmanl sultanna bal olarak
yaamay yeliyorlard, nk Osmanllar
onlar Ortodoksluktan Katoliklie gemeleri iin zorlamyorlard. Kuzey Afrikada

sk sk karlalan olaylardan biri de,


kalelerde (presidios) grevli spanyol askerlerinin iyi muamele grmedikleri ve
paralarn alamadklar iin yredeki yenieri birliklerine katlmalaryd. Kuzey
Afrika vilayetlerinde, askeri birlikler ve
korsan gemilerinin mrettebat baka
lkelerden gelenlerle oluturulurdu ve bu
kiilerin zellikle toplumda daha iyi bir
konuma ykselme olana, snflar arasnda
hl kat snrlarn bulunduu yenia
balar Avrupasnda olduundan ok daha
fazlayd.12 lkeye gelen btn bu insanlar,
balarndan geenler konusunda ok az ey
yazm olsalar bile, geldikleri yerlerle ilgili
bilgileri evrelerine aktaryorlard.
Blgeleraras rgtlenmeler: lmiye
Snf
Snrlar kesin olarak belirli gruplar iindeki
ilikiler asndan zellikle ilmiye snf
byk bir nem tar. Bunlarn bir blm

kad, mderris ya da mft olarak devlet


hizmetinde alyor, bir blm de imam,
vaiz ya da vakf emini olarak vakflarn
maa defterlerinde yer alyordu. Kadlk
makamna talip olabilmek iin ilkin deiik
mderrislerden ders alarak Arapa dilbilgisini ve Kurann eitli ynleri kadar, din
ve hukuk da renmi olmak gerekiyordu.
Burada sz konusu olan hukuk, eriatt ve
bu konunun incelenmesinde sadece Arapa
geerliydi.13 Osmanl mparatorluunda
uygulanan hukukun ikinci daln, yani sultan fermanlarna dayanan kanunu ise
kadlar, esas olarak uygulama srasnda
reniyorlard.14 Byk bir kadlk blgesinde ya da mahkemeden uzakta kalan bir
kasabada baz kadlar kendilerine veklet
etmek zere yreyi tanyan naipler atyor ve
bylece cra kyleri de etkinlik alanlarna
katmaya alyorlard.
1600lerde, kadlk mesleinde (kaza)
ykselmeyi uman bir gen, daha renciyken imparatorluun merkezine gitmekle

iyi bir i yapm oluyordu. nk ancak


Bursa,
Edirne
ve
stanbuldaki
medreselerde okuyan ve daha sonra buralarda mderrislik yapanlar nemli makamlara ykselme umudu besleyebiliyordu. Bu
yol, insan ansn da yardmyla stanbul
kadlna, Anadolu ya da Rumeli kazaskerliine kadar gtryordu. Son iki makamn
sahipleri ayn zamanda, 17. yzyla kadar
devlet ilerinin yrtlmesinde nemli bir
rol oynayan divan- hmayunun da yesi
oluyordu. stanbul, Edirne ya da Bursa
kentlerinden birinde uzun sre bulunma
zorunluluu, kad ya da mderris olanlarn
iinde Arap vilayetlerinden gelenlerin
saysnn neden grece az olduunu da bir
lde aklamaktadr. Eer byle olmasayd, tam tersi bir durum ortaya kacakt; yani
rnein Suriyeliler ve Msrllar ilkin
Arapay renmek gibi zahmetli bir ile
uramak zorunda kalmayacaklar iin,
daha batan byk bir avantaja sahip olacaklard.

16. ve 17. yzyllarda ilmiye snfndaki


bir gencin mesleinde ykselmesi her eyden nce kendi bilgisine ve mderrislikte
gsterdii baarya balyd; ama tabii
srtn dayayaca bir koruyucunun abalar
da ok nemliydi.15 stanbula geliin hemen ardndan aranmaya balanan byle bir
koruyucu, baz istisnalar grlmekle
birlikte, ou zaman stanbul kads ya da
bir kazasker olurdu. Bu kii, korumas
altndaki gencin ykselmesini kolaylatrabilirdi; nk yksek dereceli kadlar ve
mderrisler bir greve getirildikleri zaman
yanlarna meslee yeni balam genleri de
alabilirlerdi. Hatta korumalar altndaki
genci bir paaya salk verebilir ya da sultana
takdim edebilirlerdi. Bu tr ilikiler
meslekte ykselmede ou zaman byk
avantajlar salamaktayd. Ama bir koruyucuya bal olmann riskleri de vard.
Kazaskerler ya da eyhlislamlar da,
vezirler kadar sk olmasa bile, azledildikleri
zaman, korumalar altndaki genlerin

meslek yaam da byk lde tehlikeye


girerdi.16
Birok kad ve mderris, mesleklerinin
gelecei iin, meslektalarn ok yakndan
tanmak zorundayd. Nitelikli adaylarn
says mevcut makamlardan ok daha
fazlayd; yle ki kad ve mderrisler ksa
sreli memuriyetlerinin dnda uzun bir
sreyi, yeniden atanmak zere kazaskerlerin dikkatini ekebilmek umuduyla payitahtta geirirlerdi. Ama yksek dereceden
bir kadnn evresinde ayn amala dolanan
meslektalarna da rastlanrd. Meslek
evresinin dnda tannm bir ad olmak da
meslekte ykselmeye yardmc olabilirdi.
rnein gen bir bilginin akademik olmayan alanlarda bir yazar olarak tannd
da grlebilirdi. 16. yzyln ikinci
yarsnda yaayan air Bak, Kanuniye
iirlerini ok beendirdii iin kazaskerlie
kadar ykselmiti.17 Bugn sultann yanlmadn biliyoruz; nk Bak gnmzde
de Osmanl divan iirinin en nemli temsil-

cilerinden biri saylmaktadr. Ama yaad


dnemde meslektalar Bakiyi ok kskanmlar, pek de dosta davranmamlard.
Taradaki kadlarn da baka kadlarla
balantlarn srdrme olana vard;
nk kk rtbeli kadlarn atamalar
ou zaman snrl bir blge iinde gerekleir, kadlar geici ya da kesin emekliliklerini yine bu blgedeki bir kentte geirirlerdi. Grevdeki kad baz zor olaylarla
karlatnda,
orada
bulunan
meslektalaryla resmi olmayan gr al
veriinde bulunabilirdi. Yani ulema
karlkl birbirini bilir ve bir lde dayanma iinde olurdu; ama bu, birounun
arasnda, entrikalar dzenlemeye ve ihbarcla kadar varan kyasya bir dmanln
srmesine de engel deildi.
17. yzylda stanbulda vaizler arasnda
ok deiik trden bir balant ortaya kt.18 Bu vaizler Birgivi Mehmed Efendinin,
daha sonra da Kadzade (Mehmed Efendi)
ve
stvaninin
(Mehmed
Efendi)

rencileri olmulard ve Kadzadeliler


olarak da tannyorlard. Vaizden vaize
says 16 ila 20 arasnda deien ihtilafl
meseleler ortaya atyorlar ve Hz.
Muhammed dneminden o gne kadar
yaplm yeniliklerin [bidat saylarak] artk
uygulanmamasn istiyorlard. zellikle
dervilere ve tarikat ayinlerine kar kyorlard; devran, sema ve mziin yer ald
ayinlere dmanlklar daha da fazlayd.19
eriata aykr olduunu ileri srdkleri bu
yeniliklere kar sava amlard. Halk
arasnda Kadzadelileri tutan oktu; zaten
bu vaizlerin yaam tarzlar da ilmiye
snfnn st kademesindekilerin yaam tarzndan ok halknkine yaknd. Ama Kadzadelilerden olmayan ulema arasnda da, onlarn tarikatlara kar tutumunu az ya da ok
onaylayan birok kii vard. Btn bu
evrede, iinde Birgivi Mehmed Efendinin
retilerinin bir araya getirildii bir ilmihal
elden ele dolayordu. 1653 civarnda, iki
din bilgini yazdklar bir risaleyle buna kar

ktklarnda,
Birgivi
ve
Kadzade
yandalar, dini btn bir bilgine saygszlk
olduunu ileri srdkleri bu risaleyi, eyhlislama bask yaparak imha ettirilebilecek
kadar glydler.20 Kadzadeliler, hareketin nde gelenlerini 1656da Kbrsa sren
Sadrazam Kprl Mehmed Paann ald
nlemlerden sonra bile varlklarn
srdrdler. Sonraki yllarda padiahn
hocas Vani Efendi, Kadzadelilerin ba
destekilerden biri oldu. Yaplmasn srarla
istedii Viyana Seferi (1683) baarszlkla
sonulanp da Vani Efendi gzden dnce,
vaizlerin balant a da dald.21
Kadzadeliler hareketinin son bulmasndan sonra, 18. yzylda hukuk ve din
bilginlerinin belli ballar, ayn dnemdeki
Avrupa aristokrasileriyle karlatrlabilecek bir grup oluturdular. Bir nceki
yzyln din ekimelerine bir tepki olarak
pek ok yeni okul yaptrld; bu okullar
kuranlar, dini inanlarn, nde gelen hukuk
ve din bilginlerinin grleri dorultusunda

istikrar kazanacan umuyorlard. Mimarlk asndan ok baarl yaplar bugn


stanbulda hl hayranlkla izlenebilen bu
okullar, tmyle payitahttaki ilmiye ve kaza
snflarnn
bandakilerin
denetimi
altndaydlar. Edirne ve Bursa kentleri de, o
gne kadar Osmanl eitim sisteminde sahip
olduklar rol yitirmilerdi.22
lmiye snfnn nemli ailelere mensup
ileri gelenlerinin durumlar, zellikle iki
grev arasndaki uzun dnemleri 17.
yzyla gre daha kolay atlattklar iin,
artk daha istikrarlyd. nk 18. yzyln
balarnda, daha genlik yllarnda babasnn nfuzuyla nemli bir makama
gelmi olan yksek dereceli bir kad, yeni
bir greve atanmay bekledii srada,
tarann zengin kadlk makamlarnn
gelirlerinden maa talep edebiliyordu.
Dairedeki resmi ileri, unvan sahibinin
grevlendirdii bir kii, ounlukla da gen
bir akraba yrtyordu. Burada Fransz
Devrimi ncesi Avrupasyla belirli paralel-

likler olduu gzleniyor; orada da birok


din adam, bir kilisenin ya da papazlk blgesinin gelirlerini gerek amacnn dnda
kullanma olanana sahipti.23
Bu koullar altnda taradaki yksek
dereceli kaza ve ilmiye snf mensuplarnn
dini ve politik nfuzu nemli lde azalyordu. nk o zamana kadar aradaki
kadlk makamlar merkezle tara arasnda
nemli bir balant halkasyd. Mslman
tebaann bilincini Snnilik ynnde
salamlatrma ve gelitirme ii hukuk ve
din bilginlerinin grevleri arasnda bulunduu iin, iletiimdeki bu kopukluk, politik
adan bakldnda daha da arlayordu.
Bilginler tabii Snnilii temsil ediyorlard
ve Snniliin savunulup yaygnlatrlmas
da Osmanl sultanlarnn meruiyetinin
temelini oluturuyordu.24 Oysa hukuk ve
din bilginlerinin karsndaki, vaaz ve retinin alcs olan kitlenin dini grleri, ou
zaman Snnilikten u ya da bu lde
farklyd. Anadolunun birok yresinde,

Osmanl ynetimi tarafndan sapkn olarak


grlen Aleviler yayordu. Irakta saysz
ii vard, imparatorluun Hristiyan
halkndan sz etmek ise gereksiz. Yani tara
halknn kaza ve ilmiye snfnn tepesindekilerle olan balarnn gevemesi, ilmiye
aristokrasisi asndan rahatsz edici bir
politik zayflk anlamna geliyordu. Halk
desteindeki bu eksiklik, 19. yzyldaki
bunalmlar srasnda daha da belirgin bir hal
alacakt.
Blgeleraras Balantlar: Derviler
Osmanl dervilerinin birou, kurucularnn evliya sayld tarikatlara balyd
ve bu kurucularn koymu olduu ibadet
biimlerini yzyllar boyu devam ettirmilerdi. Halvetiye gibi byk tarikatlar
zaman iinde birok daha kk kola
ayrlmlar, ama bu kollar ayn kkten
geldiklerini reddetmemilerdi.25 Bazlar,
zellikle de Mevleviye ve Bektaiye, belirli

bir dergh tarikatn merkezi olarak kabul


etmilerdi. Bu derghn eyhinin ou zaman, br dergh eyhlerinin atanmasnda
sz hakk vard.26 Osmanl ynetiminin
gz de bu merkezi derghn eyhinin zerinde olurdu; hibir dergh eyhi ynetimin
onay olmadan grevini uzun sre yrtemezdi.
Baz tarikatlarn, rnein Nakibendiyenin Osmanl kolu (Hindistan kolu byle
deildi) mensuplarnn eriata harfi harfine
uymas artt; ulemadan da bu tr tarikatlara
ok katlan vard.27 Buna karlk baz
baka dervilere gre ise eriat sadece
henz tasavvufu tanmam kiiler iin
balaycyd. Bu grn en bilinen rnei,
arap yasana uymayan ve ayinlerini kadn
erkek birlikte yapan Bektailerdi. Bu iki u
rnein ortasnda yer alan grler de vard,
ayrca eitli tarikatlarn trenlerine,
rnein Mevlevilerin semahna btn ulemann bak ayn deildi. Ama, ulemayla

dervilerin iliki alar ou zaman


birbirine balyd.28
Tarikatlarda zaman dzlemindeki aidiyet
u ya da bu dervi derghnn eyhinin soyaacyla ifade edilmekteydi.29 Tarikatn
kurucusu ile onun yakn ya da uzak ahfad
olan halihazrdaki eyhi arasnda sadece
manevi evlatlk ilikisi de bulunabilirdi;
nk tasavvuf yoluna ancak o konuda
deneyimli bir stadn yol gstermesiyle
girilebiliyordu. Ama ou zaman gerek
akrabalk da sz konusuydu, nk oulun
kendi babasndan ders alarak yetitii
dergh says az deildi. Ayn manevi aileye
ait olduu kabul edilen deiik tarikatlar
arasndaki balant da bu tr soyaalarnn
yardmyla ortaya konmutur. Ayrca tarikat
kurucusu ile peygamber ve yeeni Ali
arasnda da ou kez bir ba kurulurdu.
Peygamber soyundan geldikleri kabul edilenlerin says ok olduundan, bu balarn
tarihsel bir gerei yanstt kabul edile-

bilecei gibi, uydurma bir gelenee dayandrld da dnlebilir.


Daha merkezi tarikatlar, taradan
bakente resmi kanallardan az ya da ok
bamsz bir bilgi ak salyorlard.
rnein tara erafndan biri halka rahatszlk verdiinde, stanbuldaki merkezi
dergha haber vermesi iin dervilerden
birinin aracl istenebiliyordu.30 Eer
tarikat eyhi sarayda sz sahibiyse, bu
giriim divana yaplan bir ikyetle tamamlanyor ve etkili de oluyordu. Mahmud
Hdai (1543/44-1628/29) gibi tannm bir
eyh kendi ky iin vergi indirimi salyabiliyordu; byle bir durum 16. ve 17.
yzyllarda Osmanllarn ilk dnemlerine
gre daha seyrek grlmekle birlikte,
derviler arasndaki iletiimin etkililiini
artrmaktayd.31

Kilisenin Balant Alar


Osmanl mparatorluunda Rum Ortodoks
Kilisesinin uzun sre ayrcalkl bir konumu oldu. Osmanl brokrasisi, devletin tebaas olan eitli halklar, pek ender durumlar dnda, etnik gruplar olarak grmyordu. Dini aidiyet ok daha nemliydi ve
bu nedenle hem Ortodoks Kilisesine bal
Balkanlardaki halklar, hem de Suriyedeki
Ortodokslar tmyle stanbuldaki Rum Ortodoks Patrikhanesine bal saylyorlard.32 Bununla birlikte, millet olarak adlandrlan dini gruplarn yaps ve kendi
aralarnda sralan 19. yzyldan nce, son
dnemlerde olduu kadar belirgin deildi.
Bu yzden 19. yzyln formel rgtlenmesinin izdmn 16. ya da 17. yzyllarda
da aramaktan kanmak gerekir.33
Yine de Rumcann sadece ibadet dili
deil, ayn zamanda Rum Ortodoks Kilisesinin iletiim arac da olmas, Rumca
konuan din adamlarna mesleklerinde yk-

selmek iin elverili olanaklar salyordu.


Kiliselerdeki yksek makamlara ulamak
18. yzyln ortalarna kadar neredeyse onlarn tekelindeydi. Ama bu tekelin ie yaramad zamanlar da olmutu. Srp kkenli
olan Sokollu Mehmed Paann sadrazaml zamannda, 1557de Pec kentindeki Srbistan Piskoposluuna yeniden ilerlik
kazandrlm ve bana nce paann bir
akrabas getirilmiti.34
Ortodoks Kilisesi en ok stanbuldaki
Patrikhane ile taradaki kiliseler arasndaki
balantnn zayflndan tr zarar gryordu. Rum Ortodoks Kilisesine yaknlk
duyan Avrupal seyyahlar bile -ki illa
duymalar gerekmiyordu- taradaki Ortodoks din adamlarnn entelektel dzeylerinin dk olmasndan yaknyorlard. Yeni
yetien gen din adamlarnn, braknz bir
niversite eitimi grmek, gidecek ruhban
okullar bile yoktu. Patriklerin ynettii
ruhban okulunda renim grme olanan
bulamayan papaz adaylar, 17. ve 18.

yzylda bile, grevleri iin gerekli metinleri bir rahip ya da kei eliinde srekli
tekrarlayarak ezberlemek zorundaydlar.
Geri bu tr eitim ortaa sonlarnda
Avrupada da uygulanmt, ama 17.
yzylda Reformasyonu ve Kar-Reformasyonu yaam insanlarn gznde
artk kabul edilemeyecek kadar geri kalm
bir yntemdi.35
Hali vakti yerinde olanlar iin Venedikte
okumak,
daha
da
iyisi
Padova
niversitesine gitmek olana vard. Venedik devleti 1570te Kbrs, 1660ta Giriti,
1710da da Tinos adasn kaybetmesine
karn, 1799da Napolon gelip kenti igal
edene kadar on Adalarn, yani Rumca
konuulan bir blgeyi elinde tutmutu.36 Bu
yzden Venedik ynetimi kentte bir Rum
Ortodoks cemaatinin varln, hatta bir
matbaa iletmelerini ve 1550den sonra da
adalarda
Rum
okullar
amalarn
hogryle karlamt. Ayrca Engizisyon,
resmi makamlarn (ok da tereddtle) ver-

dii izin olmadan Venedik devleti snrlar


iinde bir etkinlik gsteremiyordu. Bu
sayede de, Venedik egemenliindeki
Padova kentinin niversitesinde Pomponazzinin evresinde toplam olan YeniAristotelesiler maddi evren kavram zerinde felsefi dnceler retebiliyorlard.37
Papaz aday renciler iin renimin bu
yn herhalde sorunlar dourmutu; oysa
Padovada tp renimi gren Rumlara bu
tr dnceler ok daha yaknd. Bylece
stanbulda,
Rum
Ortodoks
Patrikhanesinin bulunduu Fener semtinde,
17. yzyl Avrupasnda oluan dnce
devriminin temel ilkelerinden haberli, akademik eitim grm, ruhban snfndan olmayan kk bir zmre ortaya kmt.
Ama Patrikhaneye bal ruhban okulunu
yaptklar mali yardmla ayakta tutan zengin
Fenerli tccar aileler taradaki din adamlarnn eitimiyle fazla ilgilenmediler. Bu
durumda, Venedikle kurulan balarn,
stanbuldaki Ortodoks aydnlarla bakent

dndaki cemaatler arasndaki bilgi akn


glendirmekten ok, zayflatm olduu
dnlebilir.
1620 ylndan ldrld 1638 ylna
kadar ksa aralar dnda srekli patriklik
makamnda oturan Kirillos Lukaris bu duruma are bulmak iin aba harcad.38
Lukaris de talyada renim grm ve o
zamanki patrikin temsilcisi olarak uzun sre
Polonyada kalmt. O dnemde Polonya
Kral Sigismund Augustun, halk Ortodoks
olan Ukraynada zorla bir (birletirilmi)
Rum Katolik kilisesi kurmasna (1595)
tank olmutu. Bu deneyimden sonra, Ortodoks din adamlarnn youn bir eitimden
gemeden Katolik Kilisesinin hcumlarna
kar koyamayacana inanmt. Patriklii
dneminde sadece talyadan kitaplar getirtmekle kalmad, bir matbaa kurulmas iin
de aba harcad ve bu i iin ngiliz Elisi
Thomas Roenin desteine bavurdu.
Yaynlaryla, Kalvincilie yakn grlerini
kendine bal din adamlar arasnda yayma

olana bulacakt. Fransz Eliliinde szleri ok geen Cizvitler bu giriime kar


ktlar. Fransz elisinin diplomatik giriimleri sonucu Osmanl makamlar
1628de matbaay imha ettiler.
Din kltr konusunda stanbuldan
taraya bilgi aknn ok snrl olduu
kesindi. Ama srf Ortodoks kilisesinin
varl bile, kilise yelerine kendi ky ya
da mahallelerinin dar ufkundan dar kabilme olana salyordu. Byle olanaklardan biri de, rnein Aynaroz Manastr ya
da Sinadaki Katharina Manastr gibi baz
manastrlarn keilerinin, padiahn ve patrikin verdii yetkiyle Ortodoks inan sahiplerinden yoksullara yardm toplamak iin
giritikleri gezilerdi. Her ne kadar yardm
toplama gezileri imparatorluun her
yannda yaplyorduysa da, elimizde en ok
Eflak ve Bodandaki gezilere ilikin bilgi
vardr.39 Nedeni, Eflak ve Bodann Osmanl sultanna bal olmakla birlikte,
Hristiyan
voyvodalar
tarafndan

ynetilmesi, dolaysyla kilise ileri konusunda daha rahat hareket edebilmeleridir.


Yardm iin dolaan keilerin bir eyler toplayp toplayamamas bir yana, srf oraya
gitmi ve birtakm haberler getirmi olmalar bile kk bir Rumen kentinin dindar insanlarnn kafasnda kendi kiliselerinin yaygnlat bilincini uyandryordu.
Corafyaclar
Ulema, derviler ve Ortodoks din adamlar
araclyla yaylan bilgiler birok insana
ulayordu. Ama din adamlarnn dorudan
ilettikleri mesajlar, bu dnyadan ok teki
dnyayla ilgiliydi. Ayrca, Osmanl mparatorluunda gerek Mslmanlar, gerekse
Ortodokslar arasnda bu dnyaya ynelik
bir kltr de yaygnd ve bu kltr iinde
hem corafyann, hem de gelenek ve
greneklerin nemli bir yeri vard.40
Portekizlilerin Hint Okyanusunda yaylmaya, Osmanllarn da gzlerini yeni yeni

bu yreye evirmeye balad 16. yzylda,


bu alanda daha ok, deniz haritalar hazrlamakla uraan kaptan ve amiraller akla
gelir. Piri Reisin (yak. 1470-1554) ad, Kolombdan kalma Atlas Okyanusu haritalarndan birinin bir baka izimiyle birlikte
anlr; bu haritann bilinen tek nshas bu
Osmanl versiyonudur. Piri Reis bir de, Akdeniz kylarn gsteren portolanlara yer
verdii Kitab- Bahriye'yi yazmt.41
Bunda Akdenizin sadece Osmanl egemenliindeki dou ve gney blmlerini deil,
kuzeybat kylarn da ayrntlaryla ele
almt. Osmanl ve Fransz ordularnn
birlikte Nicei fethetmesi (1543) ve bir Osmanl filosunun k Toulonda geirmesi
gibi olaylar Fransz Rivieras kylarnn da
ayrntl haritasnn kartabilmesine olanak
vermiti. Piri Reis bir sre de Hint Okyanusundaki Osmanl donanmasna komuta
ettiyse de, Portekizlilere kar yeteri kadar
baar gsteremedii iin 1554te padiah
tarafndan Msrda idam ettirildi.

Deniz subaylar da corafi ve ekonomik


bilgiler karlabilen askeri raporlar yazyorlard. Bunlardan Selman Reisin 1516da,
yani Msrn Osmanllarca fethinden hemen nce yazd bir mektupta, Hicazdaki
kutsal kentlerde yaamn Msrdan gelecek
tahla bal olduu gayet canl anlatlmtr.42 Yani Osmanl ynetimi
Msrn fethinin Hicazn elde edilmesine
de yol aacan nceden grebilmiti.
Ayrca, ou ordunun seferleri srasnda
hazrlanm yol haritalar vard. Seydi Ali
Reis, Portekizlilerle giritii bir arpmada
gemilerini kaybettikten sonra Hindistandan
yola kp ran zerinden lkesine dnmek
iin yapt yolculuu anlatan bir seyahatname yazmt.43 Mneatlara ya da
corafya el kitaplarna alnm ve bylece
geni bir kitleye ulam baz yol haritalar
da vard. rnein tarih yazar Feridun
Beyin
16.
yzylda
hazrlad
mneatnda Kanuninin 1533-36 arasnda
kt bir sefere yer verilmiti.44 Bu

dnemde ayrca baz seferleri konu eden ve


zengin minyatrlerle sslenmi kitaplar
hazrlamak da yaygnd. Bunun en nl
rnei, tarihilik, nakkalk ve sporculuk
gibi ok eitli alanlarda yeteneklerini ortaya koymu olan Matrak Nasuhun, o
sralar rann elinde bulunan Iraka kar
Kanuninin seferini konu alan eseridir
(1537).45 Eser Osmanl ordusunun sefer
boyunca konaklad en nemli menzilleri
tasvir eden minyatrlerle bezenmitir. Geri
minyatrler stilize edilmitir ama, kentlerde
yer alan yaplar o derece ayrntl izilmitir
ki, kitap mimarlk tarihi iin kaynak olarak
kullanlabilir. Aslnda Osmanl minyatr
sanatnda tarihi ve dini figrlere yer verilmesine karn, bu kitaptaki kent ve doa
grnmlerinde ne bir insana, ne de bir
hayvana rastlanmaktadr. te yandan, zellikle stanbul tasvirinde, kentin doru bir
haritasyla estetik gzellik tayan bir panoramann birletirilmeye alld gzlenmektedir.46 Bir baka resimli belge de Lala

Mustafa Paann 1578-79 yllarndaki


Kafkasya seferiyle ilgilidir. Kitabn metnini
yazm olan tarihi Mustafa liye saray
nakkahanesinde minyatrlerin hazrlanmasn denetlemesi iin de aylarca maa
verilmiti.47
Bu tr menzilnameler haritalarn izilmesinde byk nem tayordu. 18. ve 19.
yzyllarda Avrupal gezginler ounlukla
pusula ve yldzlarn yardmyla bulunduklar yeri tam olarak saptamaya, bylece
ellerindeki yol kaytlarnn gvenilirliini
artrmaya alrlard. Ama sadece hangi
yne gidildii ve yolun ka saat ektii
bilindii zaman da, bu yol kaytlar bir harita iin temel oluturabiliyordu. Cihannma
adl eserinde Avrupa corafya kitaplarndan
da geni lde yararlanm olan tarihi ve
corafyac Ktip elebinin evresinden
baz kiiler, menzilnameler ve ky krokileri
yardmyla bir Anadolu haritas hazrlamaya
almlard.48 Ama yaptklarna baknca,
Dou Anadoludan sadece birka byk yol

gzerghn bildikleri, Bat Anadoludan ise


birbiriyle kesien birok yol kayd elde etmi olduklar hemen anlalmaktadr. Evliya
elebi de bize, birounu kendi bulduu,
konaklama ve dinlenme yerlerine ilikin
saysz liste brakmtr. Ama pek ok
corafyacnn, zellikle de Mehmed kn
(yak. 1598) eserlerini okumasna ve istinsah
etmesine karn, onun asl merak bilimsel
corafya bilgileri vermek deil, gezilerini
hikye etmek olmutur.49
Gezilerle ve keiflerle ilgili bu
brokratik, bilimsel ve sanatsal belgeleri
kimlerin inceleme olana bulduu sorusuna yant vermek zor. Padiahlarn seferlerini anlatan grkemli minyatrlerle
bezeli
yazmalardan
haberi
olanlar
muhtemelen, sarayn koleksiyonlarn grebilme iznine sahip birka st dzey devlet
grevlisiydi. Evliya elebinin eseri 19.
yzyldan nce neredeyse hi kullanlmad.
Geri 18. yzylda istinsah edilmiti, ama
bu birka nsha da daha ok saray

ktphanesinde kald ve nadiren birilerinin


eline geebildi.50 Okuyucularn ou Ktip
elebinin Cihannma'sna ulam olmaldr; hatta kitap 1732de stanbulda
baslm ve ilk Osmanl basl metinlerinden
birisi olmutur.51 Ama matbaada baslan bu
ilk Osmanl eserleri okuyucunun fazla ilgisini ekmedii gibi, dnyaya baklarnda
kitaplardan etkilenen insanlarn says 18.
yzyln ilk yarsnda hl ok deildi.
Tccarlarn Balant Alar
Tccarlarn kendi aralarndaki iletiim konusunda sadece dolayl bilgilere sahibiz;
nk bu kesimden insanlarn kiisel kaytlar u ana kadar pek gn na km
deildir. Ama bir kentten bir bakasna nakit olmayan bir deme yapldnda, kad sicillerine kaydettirilerek onaylatlan bir tr
senet kullanlrd.52 Bu yntemde tccarlar
arasnda dzenli bir iletiim olmas gerekiyordu, nk ilgili kiilerin birbirini

tanmamas halinde byk bir risk gze


alnm olurdu. 17. ve 18. yzyllarda
Kahirede imparatorluun baka yerlerinden gelmi pek ok tccar bulunmaktayd.
18. yzyln ikinci yarsnda Tunuslularla
Cezayirlilerin yan sra, saylar fazla olmamakla birlikte Sryaniler de nem
kazandlar.53 Merkezleri Isfahan yaknlarndaki Yeni Culfada, Polonyada Lvov
kentinde ve Amsterdamda olan Ermenilere
ait ticaret alarnn en etkili olduu dnem,
17. yzyld.54 stanbul ve zmir de bu
alara balyd. Daha 18. yzyln
balarnda, randan Osmanl mparatorluuna yaplan ve Ermeni tccarlar iin
byk bir nem tayan ham ipek ithalatnn
gerilemeye balad yllarda, Erzurum
gmrk kaytlarnda birok Ermeninin adlar grlmeye balamt.
mparatorluk snrlarn da aan bu tr
youn ticaret ilikilerini gayrimslim aznlklara ait bir ayrcalk gibi grmek yanl
olur (oysa literatrde ounlukla byle

grlmtr). 16. yzyln sonlaryla 17.


yzyln balarnda Mslman Osmanllar
sk sk Venedike gidiyorlard. Bunlar
arasnda Mslman Bosnallar da, Anadolu
ve stanbul tccarlar da vard. Baz Osmanl tccarlar Venedike yerlemiler, kendi
lkelerinden gelenlere simsar ve tercman
olarak hizmet vermilerdi.55 Venedik
arivlerinde bu Mslman tccarlarn siparilerine ve sigorta ilerine ilikin pek ok
belge vardr. Bunlar kendi aralarnda da
ticaret yapyor ve stanbullu tccarlarla
srekli balants olan ayr bir grup oluturuyorlard.
Bu ticari balant alaryla aktarlan bilgiler kukusuz esas olarak ticaretle ilgiliydi.
rnein bir vergi mlteziminin ar
isteklerde bulunduunun ya da snr blgesindeki bir Krt beyinin kendi topraklarndan
gemelerini daha ekici klmak iin tccarlara elverili gmrk koullar nerdiinin
haberleri gelirdi. Tabii, ekyann kervan
yollarn kesmesi, korsanlarn saldrlar ya

da uzak bir ticaret merkezindeki iflaslar da


bir tccardan bir tccara iletilen haberler
arasndayd. Geri bu tr baz haberler
kahvehanelerde de konuuluyordu, ama
byk bir blm birbirleriyle sk bir i
ilikisi iindeki tccarlar arasnda sr olarak
saklanyordu.
Belirli bilgileri kendi evrelerinden olmayan insanlardan saklayan tccarlarn
arasndaki yakn ilikilerin tipik bir rneini
Evliya elebinin aktard bir hikyede
grebiliriz. Evliya elebinin anlattna
gre Mekkedeki baz tccarlar aralarnda
pazarlk yaparken ellerinin stne bir rt
rtyor, sonra birbirlerinin ellerini eitli
biimlerde skarak nerdikleri fiyat belirtiyorlarm.56 Anlamaya vardklarnda
da, yine belirli bir el skma biimiyle pazarl sonulandryorlarm; tabii dardan
bakanlar orada bir i balants yapldn
bile fark edemiyorlarm. Ksacas bir tccarn iini baaryla yrtebilmesi iin,
meslektalar arasndaki blgear bir

balant ana girmi olmas byk nem


tamaktayd; baz i ortaklarnn zamanla
birbirinin rakibi haline gelmesi bu durumun
nemini azaltmyordu.
Osmanl Dnyasnn Haber Merkezi
Osmanl mparatorluunun merkezi politik
yaps dorultusunda btn bilgiler stanbulda
toplanyordu.
Yukarda
da
grdmz gibi, eski bakent Bursa ve
Edirne 18. yzylda din ve hukuk eitiminin
merkezi olmaktan byk lde kmlard. Saraydan destek grmeyi tasarlayan ulema ve sanatlar stanbulda bulunmak ya da en azndan eserlerinin orada
tannmasn
salamak
zorundaydlar.
Kukusuz Halep, am ya da Kahirede
etkinlik gsteren sanatlar da vard.
Tarada da vakanvisler, airler, zellikle de
eserleri gnmze kadar ulam mimarlar
ve nakkalar bulunmaktayd. Ama yine de
bu mimarlarn, malakri ustalarnn, ahap

oymaclarn ya da kakmaclarn iinde adn


bildiklerimizin saysnn ok az olduunu
da belirtmek gerekir. sim yapmak isteyen
birinin bakente gitmesi kanlmazd.
En byk kitap koleksiyonlar da yine
stanbuldayd. Sarayda eitli yaplarda
saklanan koleksiyonlar vard. Ayrca 18.
yzyln balarnda III. Ahmed, sarayn
nc avlusunda zarif bir ktphane
yaptrmt. Ama saray dndaki bilginler
ve kitapseverler btn bu kitaplara ok ender ulaabiliyordu. Kent iinde vezirlerin ve
ulemadan
kiilerin
kurduklar
ktphanelerde ise durum byle deildi.
rnein 1661-76 arasnda sadrazamlk
yapan Kprl Ahmed Paann yaptrd
ktphane bunlardan biriydi. 1734lerde
Veziriazam Hekimolu Ali Paa kendi adn
tayan klliyesinin iinde k bir ktphane
yaptrmt. Ragb Paann 1763ten nceki
bir tarihte ina ettirdii zarif yap da bugn
hl ktphane olarak kullanlyor. Yeterli
paras olanlar, yazmalar satn da alabiliyor-

lard. Kentin merkezinde yazmalarn alnp


satld sahaf dkknlar vard; mteriler
ayrca minyatr de sipari edebiliyorlard.
Ama okuryazar olmayan ya da en
azndan kitap dnyasyla sadece snrl bir
ilikisi bulunan kiiler iin de stanbulda
geni bilgi edinme olanaklar vard. stanbulun bir liman kenti olmasnn bunda pay
bykt. Karadenizin her yerinden
bakente tahl, ya ve daha baka yiyecek
maddeleri getiren gemiler Haliin gney
kysna yanarlard. stanbul kads nemli
yiyeceklerin fiyatlarn saptamadan nce
burada kaptanlar ve tccarlarla bir araya
gelirdi.57 Karadeniz blgesindeki kuraklklarla, Kazak saldrlaryla, speklasyonlarla
ve kt gemi hasatlarla ilgili bilgiler
buraya akard. Kukusuz bu haber ve bilgilerin birouna Galata kahvehaneleriyle
meyhanelerinde de ulalabiliyordu. stanbulun saysz hanlar da ticaret konusundaki bilgi al veriinin yapld
nemli merkezlerdi (gnmzde varlk-

larn srdren bu yaplarn ou 17.


yzylda valide sultanlar ve st dzey devlet
ricali tarafndan yaptrlmtr). Ama stanbul ticari haberler ve bilgiler konusundaki
ayrcalkl konumunu yine de baka
merkezlerle paylayordu. Kahireye, zellikle Hindistan ticaretine ilikin pek ok
bilgi gelirdi. Ama iki denizin birletii ve
birok ticaret yolunun kesitii stanbulun
konumu, eitli pazarlara ilikin bilgiler toplamak isteyen tccarlarn iini nemli
lde kolaylatryordu.
Bakente haber ulatran kmsenmeyecek kaynaklardan birini de, divan hmayuna herhangi bir hukuksal sorunu iletmek
ya da taradaki bir devlet grevlisini ikyet
etmek iin kente gelenler oluturuyordu.
Hali vakti yerinde olanlar ikyetlerini iletmek iin kendileri gelirken, baz ky ya da
mahalle sakinleri de bakentte kendilerini
temsil etmesi iin bir kii tutup onun yol
masraflarn karlarlard.58 Byle gelenlerin says o kadar oalmt ki, resmi

makamlar bir ikyette bulunmann


bakente kapa atabilmek iin bahane
olarak kullanldndan kukulanmaya
balamt. Zaten 1600lerden sonra hkmet stanbula gelii denetlemeye alm,
tek bir konuyla uramak iin bakente gelmeye de zaman zaman snrlamalar getirmiti.59 Bu ikyet sahipleri herhalde
hanlarda ya da bazen akrabalarnda kalyorlard. Bylece, zorba valiler ya da rvet
alan kadlar hakkndaki ikyetleri bakent
halknn bir blm de duymu oluyordu.
Bakent halknn belirli bir blm
asndan, gerek srekli grevle, gerekse
rnein bir bar antlamas imzalamak iin
geici olarak gnderilmi yabanc lke
elileri de bir baka haber kaynayd. Venedik, Fransz, ngiliz, Hollanda ve Habsburg elilerinin yannda, tantanal trenlerle
gelen ran elilerini de anmak gerekir.
Bakent halknn haber almas asndan bu
elilerin hizmetkrlar ve tercmanlar
nem tayordu. Bu insanlar yabanc konuk-

larn alverilerini yapar, kentte bir yere


giderken onlara elik eder, hem kent
halkyla ilikilerini salar hem de denetlerlerdi. (Dil konusunda yetenekli ve macerasever bir insan olan Lady Mary
Montagu gibi, bu kiilerin eliinden kurtulabilen az sayda yabanc da olmutur).60
Bu insanlarn arasna, elileri korumakla
grevlendirilen yenierileri de katmak
gerekir. Hizmetkrlar ve tercmanlar, hizmet ettikleri grevlileri nemli kiiler
olarak gstermeye gayret ederlerdi, nk
onlarn saygnl bir dereceye kadar
kendilerinin de nemini artryordu; bir
yandan da kendilerinin kfirlerle (ya da
ranl eliler sz konusuysa sapknlarla)
bir tutulmamasna dikkat etmek zorundaydlar. Ailelerine ve komularna anlattklar,
herhalde bu elikinin izlerini tayordu.

an Gidiat
Osmanl toplumsal tarihini etnolojik
ynden ele alan almalarn says hl
olduka az. Bu yzden an gidiat
hakknda, sadece sarayn ve saray evresinin grlerini biraz belirli bir balam iinde
ortaya koyma olana var. Bu erevede,
Altn a sylemi nem kazanyor. Bu
syleme gre, Altn a sona erdiinde insan kalitesi decektir. Ayn sylem yenian balarnda Avrupa aydn geleneinde
de dikkate deer bir rol oynamt. Bu Altn
an hangi dnem olduu hakknda ise
farkl dnceler ileri srlebiliyordu. Hmanist Avrupa geleneinde Roma mparatorluunun idealletirilmesi olgusunun da
kantlad gibi, bunun mitolojik bir dnem
olmas hi de gerekmiyordu.61
Osmanl yazarlar ise Altn a mitosunu
yakn gemile ilikilendirmeyi pek seviyorlard. Kanuninin lmnden (1566) hemen sonra, imparatorlukta politik reform-

larn gereklilii dorultusunda risaleler


yazan yazarlar, bu hkmdarn dnemini
idealletirmeye balamlard bile. zellikle
17. yzyl Osmanl edebiyatnn kendine
zg trlerinden birini oluturan bu
risalelerde, 16. yzyln ortalarnda var olan
ya da var olduu iddia edilen koullar norm
haline getirildi. Mustafa Ali ya da Koi Bey
gibi yazarlar, gler dalm ilkesinden ve
o dnemin daha baka detlerinden uzaklalm olmasn askeri yenilgilerin ve
politik bunalmlarn sebebi olarak gryorlard.62 Kukusuz bu risalelerin tarihsel gereklie gz kapal tanklk ettiini kabul
etmek yanl olur. Ama bu yanllk sk sk
yaplm, bu risalelere dayanlarak,
Kanuninin lmnn ardndan Osmanl
Devletinin birdenbire kmeye balad
kabul edilmitir.63 Buradan da kolayca anlalaca gibi, gerilerde kalm bir Altn
a sylemini yorumlarken dikkatli olmak
gerekmektedir. nk daha 16. yzyln
balarnda, Kanuninin henz tahta k-

mad ve imparatorluun henz en geni


snrlarna ulamad bir dnemde bile, Osmanl edebiyatnda kten sz ediliyordu.
Dini btn ve eitimli bir insan olan ehzade Korkud (1470-1513) tahta kma
yarndan (hi olmazsa grnte)
ekilmesini, byle bir k dneminde bir
hkmdarn adil davranamayacan ne
srerek aklamt.64 k sylemi, gereklii dile getirmesinden ok, Osmanl aydnlarnn bir blmnn dncesini
yanstmas asndan nemlidir. Evliya
elebinin de aralarnda bulunduu daha
baka yazarlar ise dnyaya ok daha iyimser bir gzle bakyorlard. Evliya elebi
kendi dnemindeki k dncelerine
ok az nem vermi gibi grnmektedir.
Gelecee
ynelik
dncelerin
olumasnda kehanetlerin roln aratrmak
gerekir. O dnemde Avrupallar kadar Osmanllar da kehanetlere inanrlard. Yine de,
hi olmazsa Evliya elebi gibi bir yazar sz
konusu olduunda, bu sava ihtiyatla bakl-

maldr. nk onun Viyana konusunda anlattklar, olaylarn gereklemesinden


sonra ortaya kt apak olan kehanetleri
iermektedir. Evliya elebi bu kehanetleri
ya gvendii kiilerden renmi ya da
edebi endielerle kendisi uydurmutur.65
Eer ikincisi doruysa, artk masum bir inantan sz edilemez.
Hem Hristiyanlar hem de Mslmanlar
kyamet gnnde btn insanlarn yarglanacana inanrlar. slamiyetle Hristiyanlk arasndaki bu paralellik, Evliya
elebinin Aziz Stefan Katedralinde
grdn ileri srd bir Son Yarg resmini, slam inanndaki kyamet gnne
benzer biimde tasvir etmesini aklar.
Kyamet alametlerinden biri de Deccalin
ortaya kmasdr. Deccal bir eek zerinde
gelecek ve sahte peygamber kisvesinde insanl kandracaktr.66 Ama yaklamakta
olan kyametin bir baka habercisi saylan
Mehdi daha da nemlidir. Mehdi adil bir
hkmdar olarak btn dnyaya elini uzata-

cak ve Mesihin ikinci geliini hazrlayacaktr. Bunu da slam inancna gre


mahkeme izleyecektir. Osmanl mparatorluunda sk sk ayaklanmalar kyor ve bu
ayaklanmalarn nderleri kendilerinin mehdi olduunu ileri sryorlard. 1576-77de
Amasyada bir zanaatkr bu savla ortaya
km ve ardndan gelecek insanlar da bulmutu.67 1587de Trablusgarpta ayaklanan
ve Osmanllarn zerine asker gndermesine karn yllarca direnen sahte Mehdi
Yahya bin Yahyaya ilikin daha ok belge
vardr. Bu ayaklanmann uzun srmesinin
asl sebebi Osmanl donanmasnn Trablusgarpa ancak yazn gidebilmesi, o zaman da
Yahya bin Yahyann yandalaryla birlikte
dalara ekilmesiydi.68
Dnyann sonunun gelmi olabilecei
beklenti ve kayglaryla 16. yzyln sonlarna doru daha sk karlalmaktadr;
nk Hicretin bininci yl 1590-91e denk
dmektedir. Kuranda ve peygamberin
hadislerinde kyamet gnnn tarihine

ilikin ak bir bilgi bulunmamasna karn,


stanbuldaki aydn kiiler dahi slamiyetin
kuruluundan bin yl sonra dnyann
sonunun yaklam olabileceini dnyorlard.69 Tarihi ve edebiyat Mustafa Ali
bu beklentileri enine boyuna ele alm ve
bunlarn hibirinin bir gerekesinin bulunmad
sonucuna
varmt;
ama
adalarnn hepsi bu gr paylamyordu.70
Bunlarn da tesinde dnyann sonu
beklentisinin Osmanl saraynda uzun bir
gemii vard. 1520ler ve 1530larda, Viyanann ve belki de talyann fethinin ok
yaknm gibi grnd dnemlerde,
Mevlana sa adnda biri ve evresindekiler,
Kanuninin kyamette gelen evrensel
hkmdar olduunu yazmlard.71 Bu
kyamet beklentisi, Hicretin bininci
ylndaki kayglarn tersine, daha ok iyimser bir hava tayordu. Saraydaki baz yazarlar padiah, slam dinini dnyada insann
bulunduu her yere gtrecek olan adil

hkmdar diye vyorlard; kyamet gn


yarglanma korkusu ise pek dile getirilmiyordu. Bu bak as, belki de bir sre, sadece baz yazarlarn kiisel grlerini
deil, padiahn dncesini de yanstmt.72 Ama 1550lerde, Viyana ve hatta
Romann fethedilememesi bir yana, ehzadeler arasnda taht kavgalarnn da ortaya
kmasyla, padiahlarn egemenlik ideolojisinde dnyann sonuna ilikin bu boyut
artk grlmemeye balad. Bunun yerini,
padiah slam dini normlarnn bu
dnyadaki temsilcisi olarak ne karan bir
sylem ald.
Ama Osmanl tarihinde kyamet
beklentilerinin belki de en nls, Mslman deil Yahudi evrelerinden kmtr.73
Kendisini Yahudi mesihi olarak gsteren
Sabetay Sevi (1626-1676) daha nce Mora
yarmadasndaki Patrasta yaad sanlan
bir aileden geliyordu; babas, o yllarda yeni
yeni gelimekte olan liman kenti zmire
gelip yerlemiti. Gen Sabetay, zmirde

kendini Yahudi cemaatine mesih olarak kabul ettirmeye giriti, baarl olamaynca
Osmanl mparatorluunda oradan oraya
dolamaya balad. Msrda, Gazze ve
Kudste boy gsterdi. Sevinin, Yahudi
mistisizminden eler de ekledii vaazlar
Filistindeki kk cemaatler arasnda iddetli tartmalara yol at. Kudsl hahamlarn onu aforoz etmelerine karn, Sevi
birok mrit kazand ve Yahudi cemaatleri
iinde huzursuzluklar ba gsterdi. Sevinin
mritleri her eyden nce ran ve Kuzey
Afrikadaki yitik kavimlerin zaferlerini
bekliyorlard. Mritlerince mesih olarak kabul edilen Sevi zmire dnd ve 1665 sonlarnda oradaki cemaat iinde belirli bir nfuz kazand. Yaknda dnyann sonunun
gelecei beklentisiyle toplu olarak tvbe
ediliyordu. Bunun ardndan Sevi stanbula
gitti ve orada da bu tr bir akm oluturdu;
ama Osmanl makamlar tarafndan tutuklanp Geliboluya srld. Orada oturduu
srada da mesih hareketini yaymay

srdrd. Polonyadan bile Yahudi cemaati


temsilcileri geliyordu. Hasmlar Seviyi
sadrazama ikyet ettiler, o da szde mesihe
iki seenek sundu: ya slam dinini seecek
ya da idam edilecekti. Eyll 1666da Sabetay Sevi Edirnede divan- hmayun huzurunda slam dinini kabul etti. Mritlerinden
bir blm onu izlediler ve dnme diye
adlandrlan bir grup oluturdular. stanbuldaki bu dnmeler son dnemlere kadar
zgn kimliklerini korudular. Bazlar ise
mesihlik konusunda umut beslemeye
devam ettiler ve Sevinin, ya da yeni adyla
Aziz Mehmed Efendinin bana, daha sonraki yaamnda baz tatszlklarn gelmesine
sebep oldular.
Sabetay Sevinin hikyesi, Akdeniz
yresinde domu dinler arasnda 16. ve 17.
yzyllarda bile hl ortak kltrel zelliklerin var olduuna ilikin nemli bir kanttr. Bu yzden Sevi konusunda yaplan son
aratrmalarda, bu hareketin Osmanlya
zg arka plann daha fazla vurgulama ve

br dinlerdeki kyamet beklentileriyle


ilikilerini ortaya karma eilimi grlmektedir.74 Ayrca 16. yzylda Ortodoks
Kilisesinde de mesihlik olgusu bilinmiyor
deildi. 1565-66 tarihli bir fermanda, ad
belirtilmeyen bir keiin Tesalyada yaptklar anlatlmtr:75 Kei mritlerine, herhalde kyametin yaklamas nedeniyle tvbe
etmeleri iin olacak, ar pazardan uzak
durmalarn telkin ediyormu. (Bundan yaklak bir yzyl sonra Sabetay Sevinin baz
mritleri de byle davranacaklard.) Pazarlardan alnan harlarn azalmas zerine
kendi gelirleri de nemli derecede den
Tesalyal tmar sahipleri durumdan
ikyeti olmular. Bunun zerine Osmanl
makamlar, mritlerinin dnyaya yeniden
inmi Mesih olarak grdkleri vaizin peine
dmler.

nsanlar ve Balant Alar


Sabetay Sevinin hikyesi bize 17. yzyl
Osmanl Yahudileri arasnda rakip balant
alarnn varln ve bu alar iinde ok
zel haberlerin aktarldn gsterdi.
Sevinin gerek mritleri, gerekse hasmlar
Osmanl topraklarnn tmne, hatta snrlarn tesine de yaylmlard. Sevinin
hasmlarnn zorlamasyla padiah sonunda
ie el koymutu; demek ki bu kiilerin
sarayda iyi ilikileri vard.76 Kadzadeliler konusundaki atmalar nedeniyle
Mslman ulema arasnda da birbirine rakip
balant alarna rastlamtk. Orada da
(Osmanl ilmiye hiyerarisinin merkezi
yaps dorultusunda) stanbul, olayn
getii yer olarak Sabetay Sevi rneindekinden daha nemli bir rol oynamsa da,
corafi anlamda ok geni bir a sz konusuydu.
Birden fazla balant ana dahil olanlar
da vard; bunlarn banda hem ulemadan

hem de derviler evresinden bilgi edinenler


geliyordu. Din temelli bir balant a
iinde yer alan, ama tccar olduu iin ayn
zamanda baka tccarlarla ilikileri bulunanlar da kabiliyordu. Baz balant alar
Venedike, hatta rnein 18. yzylda
grld gibi Rum ve Srp tccarlar
araclyla Viyanaya kadar uzandndan,
bu tr ilikileri olanlarn bir lde Osmanl
mparatorluu snrlarnn tesine ulamas
da sz konusuydu.77 Bundan sonraki
blmde Osmanl tebaasnn kendi
dnyasnn snrlarn nasl algladn ve
Osmanl dnyasnn dna kan ya da bu
dnyann iine giren kiilerin karlat
sorunlar ele alacaz.
1 Bu ikyetler zerine zaman zaman belirli olumsuzluklarn ortadan kaldrlmas iin padiah fermanlar yaynlanyordu. Kr. nalck (1965) ve Faroqhi
(1992a).

2 de Planhol (1968), s. 220 vd.


3 Faroqhi (1984), s. 49.
4 de Planhol (1968), s. 235-238.
5 nalck (1980), s. 304 vd.
6 Kunt (1981), s. 22 vd.
7 Faroqhi (1994). Ayrca kr. blm 2.
8 Kzlbalara kfir denmesi hakknda bkz. Dzda
(1972), s. 9. Bir baka fetvaya gre ise Kzlbalar
kleletirmek yasakt (s. 111).
9 Faroqhi (1984), s. 100-101.
10 Bennassar ve Bennassar (1989), s. 251 vd.
11 Eickhoff (21992), s. 193.
12 Bennassar ve Bennassar (1989), s. 238 vd, 366 vd
bir bak sunuyor.

13 Uzunarl (1965), s. 19-32 retim plan ile ilgili genel bir bak sunuyor.
14 nalck (1973), s. 70-75.
15 Zilfi (1988), s. 57 vd.
16 Zilfi (1988), s. 216 vd bir zamanlar eyhlislam
olan babas Feyzullah ile birlikte gen yata
ldrlen Fethullahn (. 1703) yaamn anlatyor.
17 Tarihi Mustafa linin Baki ile olan ilikileri
iin kr. Fleischer (1986), s. 57-58.
18 Zilfi (1988), s. 129 vd.
19 Glpnarl (1953), s. 166-167 bu meseleye zellikle dmanla maruz kalm Mevlevi dervilerinin
bak asndan k tutuyor.
20 Zilfi (1988), s. 145-146.
21 age, s. 157.

22 age, s. 211.
23 18. yzyl Fransasnda kilise gelirlerinin kullanlmas hakknda bkz. Soboul (1970), s. 298-302.
24 slamolu-nan (1987), s. 20 vd.
25 Kissling (1953).
26 Glpnarl (1953), s. 156-158 17. yzylda tarikat
eyhinin ynetim grevlerini betimliyor; Faroqhi
(1981), s. 93 vd.
27 Kr. EI2deki Nakshbandiyya makalesi (Hamid
Algar ve K. A. Nizam).
28 17. yzylda dervi eyhlerinin cami vaizleri
olarak atanmalarna allmt; ama bu grevi yerine
getirebilmek iin din ve hukuk bilgisi sahibi olmak
gerekiyordu. Kr. Kafadar (1989).
29 Karamustafa bu konuda ilgin aklamalar ieriyor.

30 Babakanlk Osmanl Arivi, Mhimme


Defterleri 79, s. 323, no. 815 (1019-1610/11).
31 Mhimme Defterleri 82, s. 74 ve 76 (1027-1617).
32 Clogg (1982).
33 Braude (1982); Clogg (1982) ise millet sisteminin
15. yzylda ortaya ktna dair daha eski bir
gr savunuyor.
34 Runciman (1968), s. 204.
35 age, s. 219.
36 age, s. 214-219. Venedikin Avrupa sanat ve bilim
yeni dnyasyla Dou kiliseleri arasndaki balanty
salayan halka olmas hakknda ayrca kr. McNeill
(1974).
37 17. yzyln balarnda laik devlet anlayn
savunan Venedikli kuramc Fra Paolo Sarpi, Venedik
hkmetinin de hukuk danmanyd.

38 Runciman (1968), s. 259-288.


39 Schwarz (1970), s. 51 vd, 93.
40 Taeschner (1923) Osmanl corafyaclaryla ilgili
iyi bir panorama sunuyor. Ayrca bkz. Advar (1943),
s. 55-104.
41 Piri Reis, yay. H. Alpagut ve F. Kurtolu (1935).
42 Mughul (1965).
43 Advar (1943), s. 68-69.
44 Matrak Nasuh, yay. Hseyin G. Yurdaydn
(1976), s. 58 vd.
45 age, minyatrlerin tpkbasmlarn ieriyor.
46 age, tpk basm 8b ve 9a.
47 Fleischer (1986), s. 110.
48 Ktip elebi (1732), s. 629.

49 Taeschner (1923), s. 48 vd, 68.


50 Evliya elebi, yay. Van Bruinessen ve dierleri
(1988), s. 6.
51 Gdoura (1985).
52 Sahilliolu (1975).
53 Raymond (1973-74), c. 2, s. 482-496.
54 Khachikian (1967); Kvonian (1975); Erim
(1991).
55 Kafadar (1986).
56 Faroqhi(1990), s. 220.
57 Mantran (1962), s. 187-193.
58 Faroqhi (1992a).
59 Aktepe (1958a), s. 11. Hatta I. Mahmud o derece
ileri gitmiti ki, ahsi ikyet tamamen yasakland.

Artk sadece kentin ya da kasabalarn tamamn temsil eden kiiler stanbula gelebilecekti. Ayrca kr.
Montagu (1993), yay. Jack ve Desai.
60 18. yzylda Avrupal konsoloslarn ok sayda
gerek ya da szde tercman vard, nk birok
gayrimslim tercmanlk kisvesi altnda yabanc bir
gcn korunmas alana girmeye alyordu. Kr.
Ba (1983).
61 Bir rnek iin kr. Delumeau (1967), s. 219-220.
62 Kr. li, ev. ve yay. Tietze (1978 ve 1982).
63 Abou-El-Haj (1991), s. 44 vd kukularn dile getirerek, nalckn (1969) ran edebiyatna dahil ettii nasihatname ad verilen eserlerin politik gereklie ilikin objektif ifadeleri iermediini belirtiyor. Hakl olarak, oradaki ifadelerin politik
kavgalarda bir silah olarak ilev grdn ve sadece bu balamlar iinde doru deerlendirilebileceklerini kabul ediyor. Ayrca bu tr, iyi bir hkmdarn nasl olmas gerektiine dair yaznn Avrupada

da benzerleri var: ortaa sonlar Alman Beyliklerindeki devlet reformuna ilikin metinler ve 16. ve 17.
yzyl boyunca spanyada aktif olan Arbitristasn
yazlar bunlara rnektir.
64 Fleischer (1990).
65 Evliya elebi, ev. Kreutel (1957), s. 77,
228-230.
66 age, s. 259. Ayrca kr. EI2'deki Dadjdjal
makalesi (S. H. Longrigg).
67 Babakanlk Osmanl Arivi, Mhimine
Defterleri 29, s. 96, no: 231 (984/1576-77).
68 Faroqhi (1971).
69 Fleischer (1986), s. 134-138.
70 age, s. 134.
71 Flemming (1987).

72 Fleischer (1992).
73 Sholem (1973).
74 Fleischer (1992).
75 Babakanlk Osmanl Arivi, Mhimme
Defterleri 5, s. 196, no. 487 (973/1565-66).
76 Sholem (1973), s. 667 vd Sabetayn din
deitirmesini ayrntl olarak anlatyor.
77 Stoianovich (1960).

BENC BLM
SINIRLAR VE SINIRLARI
AANLAR
Farkl Kltrlerin Bir Arada Yaamas
Osmanl mparatorluu ok halkl bir devletti. Snrlar iinde ou Hristiyan olan
eitli Balkan halklar gibi, byk ounluu
Arapa konuan Mslman Suriyeliler,
Msrllar ve Irakllar da yayordu. Btn bu
gruplarn st tabakalarnn Osmanl yksek
kltrnde deiik llerde pay bulunuyordu, ama ok eitli yresel kltrler de
vard. zellikle Msr ve Suriye kltrleri
bugn artk iyice bilinmektedir. Antsal
mimarlk konusunda olduu kadar, gayri resmi yaplara, ssleme sanatna, edebiyat ve
bilime ilikin almalar da vardr.1 Bunlarn

da tesinde Anadoludaki Mslman


kyllerin ve gebelerin kltr ayn
yrenin kent kltrnden ok farklyd. Bu
kitapta olduu gibi, esas olarak byk
kentlerde oturanlar ele alndnda, kentle
krsal kesim arasndaki kartlk zellikle
gze batmaktadr. Kk kentlerde ekonomik yaam ounlukla krsal zellikler
tayordu; bu durum kltre de ayn biimde yansm olmal. Kitabn daha nceki
blmlerinde, Evliya elebi gibi kiilerin
canl tanklklar sayesinde, saraya yakn st
tabakalar ile sradan kentliler arasnda da
nemli farklar olduunu grmtk.
Bununla birlikte, dinin bir dil ya da kltr
grubuna ait olmaktan ok daha nemli
grld bir dnemde bu farklarn 19. ya
da 20. yzyldakinden daha baka bir deeri
vard. zellikle 18. yzylda baz paalar
kendi vilayetlerinin snrlar iinde olabildiince balarna buyruk davranmaya
gayret ederlerdi; banda bulunduklar
vilayetin yresel kltrnden destek almaya

hi kalkmaz, tersine kltr alannda


tmyle stanbulla balanty korumaya
zen gsterirlerdi. 18. yzylda ve 19.
yzyl balarnda Anadolu tara eraf,
konaklarnda selamlk odalarnn duvarlarna bakentten manzaralar ve cami resimleri yaptrmaktan zellikle holanrd.2
Suriyede de durum aynyd; 18. yzyln
balarnda hl Arapa konuan, ama Osmanl saray ve bakent kltrne yaknlk
besleyen nemli ailelerden bir grup vard.
Bazlar yaamlarnn byk bir blmn
stanbulda geiriyor ve Osmanlca eserler
kaleme alyorlard.3
Kltrler sk sk kesiiyordu; zellikle de
eitli kltrlerin temsilcileri vastasyla.
Bir kiinin birden fazla kltrn temsilcisi
olmasyla da sk karlalrd. rnein
Evliyann kendisi st tabakadan olmakla
birlikte, gezileri boyunca kk yerlerdeki
derviler, zanaatkarlar, tccarlar ve din
adamlaryla kurduu saysz ilikilerden
tr bize Osmanl Mslmanlarnn kent

kltr konusunda yol gsterici olabilmektedir. Osmanlcay hakkyla bilen aydn


gayrimslimler de vard; stanbullu Ermeniler arasnda, en azndan 19. yzylda,
gnlk dilleri Trke olan ve yaz yazarken
de bu dili kullanan pek ok kii bulunuyordu.4 Orta Anadolulu Karamanllar Trke
konuup Grek harfleriyle Trke yazyorlard ve Rum Ortodoks dininden olmalarna
ramen ou Rumca bilmiyordu.5 Yani bu
gruplar hem kendi dinlerine gre kilise
kltr, hem de Mslman Osmanl kent
kltr iinde yer alyorlard.
Osmanl m, Deil mi? Bir Gayrimslim
Aydn
Bodan Voyvodas Kantemirolu (Dimitrie
Cantemir, 1673-1723) ok retici bir
rnektir.6 Kantemirolu 17. yzyln sonlarnda Osmanl egemenliindeki Bodan
yneten Voyvoda Constantin Cantemirin
oluydu. On be yandayken, babasnn

davranlarnn denetim altnda tutulmasn


salamak zere bir tr rehine olarak stanbula gtrld. 1687den 1691e, daha
sonra da 1693ten 1710da Bodan voyvodalna atanana kadar (ksa aralklar
dnda) srekli stanbulda yaad. Ama sadece bir yl voyvodalk yapabildi. nk
Byk Petro ile Osmanllar arasndaki sava
srasnda arn tarafn tutmu, Rus birliklerinin ekilmesiyle de Moskovaya ve ardndan St. Petersburga gitmiti. 1720de
arn Kafkasya seferine katld, ama Astrahandan geri dndkten ksa sre sonra,
henz elli yanda bile deilken, Rusyadaki
iftliinde ld.
Kantemirolu stanbulda kald srada
Osmanlcay ve zellikle Osmanl musikisini rendi.7 Bunun yan sra mimarlkla ilgilendi ve planlarn da kendisi
hazrlayarak baz kiliseler ina ettirdi. Ama
daha ok kitap yazmakla urat; eitli
dillerde yazd on kitabn ou henz
yaarken ya da lmnden hemen sonra

basld. Bunlardan, iinde nota rneklerinin


de yer ald ikisi Osmanl mzii, ise
Bodan tarihi konusundayd. Bodan anlatt kitabn, 1714te kendisini yelie
seen ve Avrupada ok az tannan bu lke
zerine ondan tantc bilgi veren bir eser
isteyen Berlin Bilimler Akademisinin siparii zerine yazmt.8
Kantemirolunun kitaplar arasnda en
nls, Latince yazlm, ama sadece ngilizce (bir sre sonra da Franszca ve Almanca) evirisi baslm olan Osmanl mparatorluu tarihiydi.9 Kantemirolu bu kitab Rusyaya gittikten sonra yazmt.
Kitap, yaptn sradan bir ihanet ve bir
vasaln beyinden kopmas olarak grmek
istemeyen Kantemirolunun, davrann
bir lde hakl gstermek amacn tayordu. Kantemirolu bunun iin Osmanl
tarih yazmnda da bilinen, ama orada ok
daha baka bir anlamda kullanlan bir benzetmeye bavurmutu: Kantemirolunun
ileri srdne gre Osmanl mparatorluu

17. yzyln bitmesine doru son byk


askeri zaferlerini kazanmt ve o zamandan
beri de eik bir aa dalnn stnde duruyordu. Bu tr grler Mslman yazarlar
tarafndan da 16. yzyln sonlarndan itibaren sk sk belirtilmiti; ama onlarn
amac, akllca bir politikayla imparatorluun kn olabildiince ileri atmakt.
Oysa Kantemirolu Osmanl devlet ynetiminin iine dt skntlar kendi
politikas iin uygun bir frsat olarak gryordu. Bodan Voyvodas olarak Osmanl
mparatorluundan kopmakla kendi devletinin gelecekteki bamszln hazrlamaya almt ve ona gre bu bamszlk o gnk politik ortam iinde yeniden
somut bir olanak haline gelmiti.10 Btn
savunmalarda olduu gibi bu aklamay da
ihtiyatla
karlamak
gerekir.
Kantemirolunun taraf deitirmesinin asl
nedeni, vergi konusunda sadrazamla
aralarnda kan bir anlamazlk gibi grnmektedir.

Kantemirolu Osmanl tarihini iki koldan


ele almtr. Ana metinde politik ve askeri
olaylar padiahlarn hkm srdkleri yllara gre sralanm, Osmanl vakayinamelerindeki emay aynen izlemitir. Her
padiahn hkmdarlk dneminin sonunda
onun kiiliinin deerlendirildii bir blm
de yer almaktadr. Bu, Osmanl vakayinamelerinde rastlanmayan, Avrupa rneklerinden esinlenilmi bir tutumdur. Metnin
nemli yerlerine, bakiilerin azndan anlatlm gibi verilen, ama aslnda yazarn
kendi uydurduu konumalarn eklenmesi
de sonuta Yunan-Roma tarih yazcl
geleneinin bir uzantsdr. Kantemirolu
yaad dnemle ilgili kendi gzlemlerini
de yazmtr; buna hem Osmanl vakayinamelerinde, hem de Avrupa kroniklerinde
rastlyoruz. Dipnotlarda lkeye ilikin bilgiler verilmekte, zellikle o dnemin Osmanl politikasnda sz sahibi kiilerden,
ayrca gelenek ve greneklerden, deyimlerden, corafi zelliklerden ve tarihsel

belgelerden sz edilmektedir. Bu arada


kitapta yer yer kent ve saray dedikodular da
eksik deildir.11
Kitapta, zellikle 17. yzyl sonu stanbulunun mimarisi ve topografyasna ilikin
pek ok bilgi ve bir de harita bulunmaktadr.12 Yazar sadece bakentin baz yaplar
ile ilgili tarihsel bilgiler vermekle
kalmam, stanbul folklorundan rnekler
de sunmutur. rnein Kantemirolu btn
Osmanl camilerinin bir rnek minarelerinin
olduunu, ya da bir caminin btn minarelerinin birbirine ok benzediini belirtmektedir. Sadece Ayasofya bunun dnda kalmaktadr. stanbullular, bu grkemli yapnn
esiz gzelliinin gze arpmasn salamak iin padiahn minareleri mahsus farkl
yaptrdn sylemektedir.13 Bundan baka
usta bir mimar olarak Kantemirolu stanbuldaki kendi konaklarnn tarihiyle de ilgilenmitir. Bunlardan biri Ortakydedir ve
onun lkeyi terk etmesinden sonra
padiahn kzlarndan birine verilmitir.

Bugn bu konak artk ortada yok. Ama


Kantemirolunun kitabnn bana eklenmi haritada minicik bir vinyeti de yer alyor (bkz. Resim 1, s. 311) ve biz ona bakarak
bu yapnn grnn hi deilse yaklak
olarak gzmzde canlandrabiliyoruz.14
Rus saraynda Kantemirolunun tarih
kitabnn nemli politik bilgiler tayan bir
el kitab olarak grld anlalyor;
Byk Petronun istei zerine hizmete
zel Rusa bir evirisi hazrlanm, ama
yaymlanmamt. Kantemirolunun kendi
durumu ise daha karktr. Kitabnda hem
Ortodoks Kilisesinin, hem de tebaas
arasna girdii ve yeni prenslik unvann
borlu bulunduu arn tarafn tutuyor (bu
ikincisi hakkndaki tutumu ok ak olmamakla birlikte yine de hissediliyor).
Kantemirolu
kitabndaki
1683-1699
Osmanl-Avusturya
Savana
ilikin
blmde de (ki bu savalar o yllarn
padiahlarna ayrlm sayfalarn neredeyse
tmn dolduruyor), gnlnn Avusturya

imparatorundan yana olduunu aka ortaya koymaktadr. Osmanllarla Fransa


arasndaki yaknlama nedeniyle de en
Hristiyan kralla (XIV. Louis) onun diplomatlarn sk sk alayc bir dille anmaktadr.15 Kantemirolu slam dinini de byk
bir hasm olarak grmektedir.16 Bu
alardan bakldnda, Kantemirolu ile o
dnemde Osmanl-Avusturya atmasna
dair yaz yazm baka Avrupal yazarlar
arasnda pek fark yoktur.
te yandan Kantemirolu stanbuldaki
politik yaam ok yakndan bilmekte ve
Osmanl devlet dzenine duyduu hayranl sk sk dile getirmektedir. Ama bu
hayranlk sadece Kanuni Sultan Sleymana
ve bir lde de Yavuz Sultan Selime besledii yaknlkla17 snrl kalmamaktadr.
Kendi yaad ve kitabnn balnda
k dnemi diye and yllarn politik
olaylarn anlatrken bile, birok noktay
beenerek deerlendirmektedir. rnein
yeni bir padiahn tahta kmas nedeniyle

askere datlan clus bahiinden sz


ederek bu detin askerleri bahi alabilmek
iin sk sk padiah tahttan indirmeye
ynelttii savn tartmaktadr: Ona gre
clus bahiinin Osmanl Devletini
istikrarszla srkleyen bir yan yoktur.
nk askerlerin kendisini her an tahttan
indirebilecei dncesi, padiah mutlak
hkmranln istibdada dntrerek
ktye kullanmaktan caydrmaktadr.18
Kantemirolu,
padiahn
gvenini
yitirmedii srece neredeyse bir hkmdar
gibi hareket edebilen sadrazamn gcn de
yine ayrntlaryla anlatmtr.19 Yazara gre
bu g, hkmdara, askerler ve tebaann
ho karlamayaca bir eylemin suunu
vezire ykleme olanan vermektedir. Ama
sahip olduu bu gce ramen sadrazam
hkmdara sadk kalmak zorundadr.
nk halk Osmanl hanedanna sayg duymaktadr ve bataki padiah hal edildii takdirde tahta kendinin geeceini ummas
olanakszdr. Ayn biimde, padiahn zor

yoluyla tahttan indirilmesi ve yerine ounlukla gen ve deneyimsiz bir ehzadenin


geirilmesi de sadrazama bir yarar salamamaktadr. nk tahta yeni kan padiah
daha nceki efendisine sadk kalmayan bir
veziri hemen azletmekte ya da ldrtmektedir. Btn sorumluluu grevdeki sadrazama ykleme olana, padiahn
kamuoyunda duyulan huzursuzluklarn
ounu geitirebilmesini salamaktadr.
Ama bu olana kullanamayan ya da kullanmakta ge kalan padiah da, tahtn
kaybedebileceini
hesaba
katmak
zorundadr. 1703te kan ayaklanmada
hocas eyh Feyzullah feda etmek
istemeyen II. Mustafa bu durumu
yaamtr.
Gnmzn nemli bir Trk tarihisi bir
keresinde, Kantemirolunun stanbulda
bulunduu dnemde Osmanl aydnlarnn
Avrupa kltrn tanmalarna araclk ettiini
sylemiti.20
Gerekten
de
Kantemirolu, kendisi de nemli bir

edebiyat olan Sadrazam Rami Mehmed


Paayla ve Osmanl st tabakasndan tarihe
ve sanata ilgi duyan daha baka birok
kiiyle dosttu. Yaamnn son yllarnda, ilk
karsnn lmnn ardndan stanbula ve
Osmanl kltrne duyduu hasret iyice artm olmaldr. Yaam boyunca elikilerle
dolu bu insan, bundan sonra da Avrupada
Osmanl bak asn tantmaya alacaktr. Bu insancl yorum belki de
Kantemirolunun servenine en denk
denidir.
Kantemirolunun yaam yksnn
nereye kadar bir benzeri olmad ve ne
lde tipik zellikler tad aratrmaya
deer bir konudur. zellikle de onun Osmanly terk edip, yeni glenmeye balayan ve Osmanllara dman bir politik gcn
tarafna gemesinin, o dnemin kltrl
gayrimslimleri asndan tipik bir davran
olup olmad sorusu ele alnmaldr. Ama
u anki bilgilerimizle henz bu soruyu
yantlama olanamz bulunmuyor. Osmanl

gayrimslimlerinin entelektel yaam


ounlukla, ait olduklar ileri srlen bir
millet genelinde incelenmitir; oysa gerekte byle bir milletin varlndan ou zaman, sz konusu kiilerin yaad dnemden ok sonra sz edilebilir. Gnmz tarihileri, Kirillos Lukaris ile kltrl Yunan
kilise adamlarnn bir temsilcisi olarak ilgilenirler (kr. Blm 4). Kantemirolunun
eserleri zellikle Rumen bilim adamlar
tarafndan aratrlmtr; Rumenler onun
kitaplarn ve bestelerini kendi ulusal kltr
miraslarnn bir paras olarak grmektedir.21 Bu tmyle yanl da deildir;
nk Grek dili ve kltrel gelenei 17.
yzyldaki bir Ortodoks din adam iin gerekten ok nemliydi. Kantemirolu
Bodan tarihi konusundaki almalaryla,
voyvodalk unvannn mirass olmasnn
sadece rastlantsal nedenlere dayanmadn, kendisini gerekten o lkenin bir
insan olarak hissettiini de kantlamtr.
Ama baka adan ulusal devleti snr-

lamalarn
entelektel
Osmanl
gayrimslimlerinin uuruna zel bir katks
olmamtr. nk bu tarz bir yaklamda
onlarn yaamlarndaki Osmanl bileeni
kaybolmaktadr. Ayrca bu kiilerin kimliklerindeki Yunanllk ya da Bodanllk ar
tek yanl vurgulandnda, onlarn kozmopolit Avrupal yaklamlarnn da hakk verilmemi olur. Bu konu zerinde bal bana
bir kitap yazlabilir; biz burada soruna iaret
etmekle yetiniyoruz.
Snrlar ya da Baz Osmanllarn Yabanc
Diyarlar Nasl Grd zerine
Osmanl mparatorluunun sakinleri bu topraklar yaayarak renirlerdi; imparatorluk, bir nceki blmde yaplmaya
alld gibi, birbiriyle rten bir dizi
balant a olarak gz nne getirilirse,
politik snrnn ou kez bu balant
alarnn bittii noktalarla ayn olduu
grlr. Sadece tccarlarn balant

alarnn daha zel bir durumu vardr,


nk bu alar Tebriz, Viyana ya da Venedik gibi d ticaret merkezlerini de iine almaktadr. 16. yzyln ikinci yarsndan sonraki dnemde snrlar sz konusu
olduunda, Osmanl lkesinde yaayan
birinin aklna herhalde ilk nce batda
Avusturya, douda da Safevi ran gelirdi.
nk ne Msrn gneyinde, ne Yemende
ve ne de 17. yzyln sonlarna kadar Gney
Rusya ve Ukrayna bozkrlarnda Osmanl
Devletinin karsnda dzenli herhangi bir
byk devlet vard. 16. yzyln sonlarndan
kalan diplomatik metinlerden anlaldna
gre, Rusyann bozkr blgesine doru
yaylmas da uzun sre yle byk bir tehlike olarak grlmemiti.22 Buna karlk
Avusturya ve ran snrlarnda sk sk sava
kard ve bu savalar snr blgelerindeki
halk iin ar bir tehdit, daha ierlerdeki
vilayetlerin halk iin ise bitmez tkenmez
mali bir yk olutururdu. Sava sadece ask-

erlerle komutanlarn gznde, bazen


kazandran bir piyangoydu.
alan ve vergi deyen halkn sava
nasl karladna ilikin bilgi edinebileceimiz ok az belge var. Ama baz kiilerin
savan mali yknden kamaya altn
biliyoruz. Hangi loncann yamak olarak
hangi loncaya balanaca konusunda loncalar arasnda sk sk anlamazlk kard.
nk yamak lonca, bal olduu loncann
vergilerine katkda bulunmak zorundayd.23
Bazen loncalar orduyla birlikte giden ve
askerlere gerekli mallar salayan ustalar
karrlard; bu da eitli loncalardaki
ustalar arasnda zaman zaman anlamazlklara yol aard. Byle bir durumda kadya
kldnda, rnein vezirlerden ya da
padiahtan deil, rakip loncadan ikyeti
olunurdu. Ama 1730da farkl bir olay
yaand:
stanbuldaki
loncalarn
ustalarndan, klacak bir sefer iin n
deme yapmalar istendi; oysa seferin ne
zaman balayaca henz belli deildi.

Honutsuzluun yol at ayaklanma,


padiahn tahtn, sadrazamn da ban kaybetmesiyle sonuland.24 Bir sefere
klmadan nce loncalarn gsterili geit
alaylar dzenlemesi 17. yzylda stanbulda sk sk rastlanan olaylardand. Bu
belki de padiahla loncalar arasndaki uyumu ortaya karmaya ve doabilecek
honutsuzluklarn nn nceden almaya
yaryordu.25
Akll ve dil konusunda yetenekli (daha
sonralar da tercmanlk yapacak olan) gen
bir subayn Avusturya snrndaki yaam ve
resmen 1683ten 1699a kadar srse de bitmek bilmeyen kk snr atmalar
halinde uzayp giden sava konusundaki
dnceleri acaba neydi? Bunu, yaymclarnn Osman Aann Yaam ve Servenleri adn verdikleri bir kitaptan reniyoruz.26 Kitabn yazar Osman Aa
1688de ok gen yatayken savata nasl
tutsak dtn, kurtarmalk olarak istenen paray nasl bin bir glkle bir araya

getirdiini anlatyor. Ama efendisi sznde


durmayp onu azat etmiyor, Avusturyann
ilerine doru gtryor. Osman Aa daha
sonra Schallenberg kontunun hizmetine giriyor, pastaclk reniyor, Viyanada yayor, talya ve Macaristana yapt gezilerde
konta elik ediyor. Sonunda 1699da, Karlofa Antlamasnn ardndan Osmanl topraklarna kamay baaryor. Kaabilmek
iin subay niformas giyiyor; iyi dil
bilmesi de bu rol inandrc oynamasnda
yardmc oluyor. Tunadan aa yapt
tehlikeli yolculuk ve o gnlerde henz
saptanm yeni snr heyecanl olaylarla
amas da Osman Aann ka yksnde
yer alyor.
Gen yataki Osman Aa kendisini,
bana tutsaklk, soyulma ve karlma gibi
trl ktlkler gelmi, bunlara kar
korunmam bir insan olarak gryor. Bu
konuda devletin ald eitli nlemler ou
kez boa kmtr. Ama kendi durumuna
ilikin bu gereki deerlendirme hibir za-

man onun elini kolunu balamamtr. Tersine, son hedefine ulamak, yurduna dnebilmek iin srekli frsat kollamtr.27
Kafasnda hep bu hedef bulunan Osman
Aa, din deitirmesi ve yaam boyu kontun hizmetinde kalmas iin hanmnn
yapt btn nerileri geri eviriyor.
Yurduna, yani Temevar kentine geri dnebilmek iin yaamn tehlikeye atmaktan
ekinmiyor. Ama bu durum, servenleri
boyunca karlat insanlara deiik bir
gzle bakmasna engel olmuyor. Dmanlarnn da insan olarak davrandklarn kabul
ediyor. Yaad onca kt deneyime karn,
kafasnda bir dmanlk ve kendini
savunma dncesi yok. Sadece verdikleri
sz tutmayanlar ve birliklerinden
ayrlarak kendi balarna adam ldrp
yamaclk yapan askerleri suluyor. Terk
edilmi topraklar, yar harabeye dnm
yerleim blgelerini ksa ksa notlar halinde
anlatt blmler, savan dehetini ortaya
koyan, etkileyici belgeler.28 Hristiyan ve

Mslman dnyalarn ayran snr konusundaki deneyimleri Osman Aann eserinin temelini oluturuyor. Yine de
yurduna geri dnmesi, Avusturyada
yaad deneyimlerin olabildiince abuk
aklndan kaca anlamna gelmiyor. Osman Aa yaam boyunca tercman olarak
alyor, Alman tarihi konusunda bir kitap
yazyor ve olaylarn onu stanbula
srklemesinden sonra da yaamn imparatorun elisine tercmanlk ederek kazanyor.29
Kendi deneyimleri konusundaki bu iten
tutumu, 17. yzyln ikinci yarsnda savata
tutsak dmesini ve sonrasn anlatan bir
baka yazarda da gryoruz. Szn ettiimiz kii, tutsak edildikten sonra bir
Fransz soylusunun eline gemi olan Sleyman adndaki Msrl bir yenieri.30
Efendisi onu yannda Fransaya gtryor
ve yap ilerini renmesini salyor.
Fransadaki kaleleri ve Louvreu bir mimar
gzyle
inceleyen
Sleyman,
geri

dnnden sonra kaleme ald eserinde,


kfirlere yaknlk beslemekle sulanacan
dnerek deneyimlerini dile getirmekten
ilk nce ekindiini anlatyor. Ama
komutanlarnn, byle bir yanl anlalmadan korkmasna gerek olmadna
dair gvence vermeleri zerine, bildiklerini
yazmaya karar verdiini belirtiyor.
Bu Msrl yenierinin yazdklarnn hi
olmazsa bir blmnde, edebiyatta sk sk
bavurulan bir tutumun, yazarn seyahatnameyi kendi toplumunu eletirmek iin bir
ara olarak kullanmasnn sz konusu
olduu dnlebilir. Bu, 17. ve 18. yzyl
Avrupa edebiyatnda da ok sevilen bir tutumdur.31 Evliya elebinin bu yola
bavurduu konusunda ok kesin kantlar
bile gsterilebilir. rnein nl seyyah
Sakz adasna ve Viyanaya yapt gezilerle
ilgili yazdklarnda, kfirlerin kiliselerine ve
ktphanelerine nasl zen gsterdiklerini
anlatarak, Mslmanlarn da byle davranmalarnn iyi olaca yorumunu yapmak-

tadr.32 Budadan Viyanaya giderken yolda


grdn syledii ve byk olaslkla
ou kendi d gcnn rn olan yeni
kurulmu kentlerle ilgili bilgileri herhalde
sadece yazdklarn daha ilgin hale getirmek iin anlatmamtr. Bir amacnn da,
kendi insanlarnn alkan kfir motifini
gzlerinde canlandrabilmelerini ve rnek
almalarn salamak olduu aktr.
Evliya elebinin Seyahatname'sindeki
Viyana blm ayrca, hele imparatorun
yollad elilerle birlikte stanbula giden
pek
ok
yazarn
anlattklaryla
karlatrldnda, Osmanllarn snr
blgeleriyle ilikili deneyimleri konusunda
da pek ok bilgi ortaya koymaktadr.33
Kendi hkmdarlarnn saygnln, trenlerin ayrntlar zerinde inat pazarlklar
yaparak koruma abalarna gelince, stanbuldaki Avusturya ya da Fransz elilerinin
yazdklarnda da benzer eyler bulunmaktadr. Evliya elebi bu tartmalar belirli
bir mizah havasnda anlatr: Yazdna gre,

Osmanl elisi yannda getirdii armaanlar Viyana sarayna sunarken bir yandan da
mehter marlar alnmasn srf Avusturyallar istedi diye reddetmi. Oysa onlar bu
isteklerini belirtmeden nce tren srasnda
mehterin almasn kendisi sylemimi.34
Ama bunu bir yana brakacak olursak,
Evliyann anlattklar iki koldan ilerlemektedir: Bir yandan 1529daki Viyana kuatmasyla ilgili anlar uzun uzun anlatlr,
Kanuninin yar efsanevi komutanlarndan
Voyvoda Kasmn servenleri ile ad bilinmeyen bir erkez askerin kahramanlklar
ve lm tekrar tekrar karmza kar.35 Bu
kahramanlk hikyeleriyle kentin gelecekte
Osmanllar tarafndan fethedilecei umudu
belirtilmektedir. Evliyann, ara sra huzuruna kt Avusturya imparatorunu insan
olarak kabul edilemeyecek bir irkinlik
rnei olarak tasvir etmesi de bu umutlara
uymaktadr; bununla birlikte Habsburg
hanedan mensuplarnn birounun fizyonomisinin o dnemde Avrupada geerli

gzellik ltlerine pek uymad da bir


gerektir.36 Ancak Evliya, Osmanllarn
Viyanay fethedecei umudunu ortaya koyarken yine de baz ekinceler belirtmektedir, nk bu imparatorluk kentindeki
hayranlk duyduu yaplarn bir sava
srasnda harap olmaktan kurtulamayacan bilmektedir.
Evliya elebi, zellikle de saray ve Aziz
Stefan Katedralini tasvir ettii blmde
yaplarn ve sslemelerin gzelliini anlata
anlata bitiremez. Ama stanbuldaki kiliselerde grmedii zellikleri anlamakta
zorluk ekmekte, rnein katedralin kaburgal tonozlarn kubbe sanmaktadr.
Yaplar, baheleri, tablolar kfirlerin
olumlu ynleri olarak grd gibi, Viyanal doktorlarn ve cerrahlarn ustaln da
beenir, arada onlarla ilgili hikyeler anlatr.37 Tccarlar iin de vg dolu szler
sralar; kadnlarla erkeklerin herkesin iinde
birbirleriyle ilgilenmelerini eletirir, hemen

ardndan ortada pek ok gzel insann bulunduu zrn ileri srer.


Btn bu olumlu zelliklerin yannda
dini farkllk sorunu ok ender sz konusu
edilmektedir. Sanat, bilgin ve zanaatkrlarn kfir olmasnn, Evliyann gznde
Viyanallarn sanat ve ustalklarna verdii
deeri azaltt hakknda hibir ifade yoktur. Avrupal seyyahlarn Osmanl mparatorluunu anlattklar kitaplarnda sk sk
karlalan bir gr, snrn te
yanndaki insanlarn yanl dinden
olduklar iin deerli hibir ey yaratamayacaklar gr, Evliya elebiye tmyle
yabancdr.38 Evliyann gznde de Viyanallar yanl dindendir, ama bu yzden
onlar hi de barbar olarak grmez.
Evliya elebinin eitli alanlardaki
ustalklaryla bu kfirleri Osmanl Devletinin geleceine potansiyel bir katk
olarak grd ve bu adan baktnda onlarla ilikileri ilerletmenin yararl olduunu
dnd sylenebilir. Zaten Evliya da

sanat bir aileden gelmektedir, babas


sarayn kuyumcusu olmu, kendisi ise
genliinde mzik eitimi grmtr. Sadece bu nedenler bile, onun grd
yaplardan, resimlerden, hatta Viyanadaki
konserlerde dinledii mzikten etkilendiini dnmemiz iin yeterlidir.39
Ama btn bunlarn tesinde Evliyann
kentli kimlii de Viyanay genelde
olumlu deerlendirmesinde rol oynamtr.
Bizim bugn kltr olarak adlandrdmz
eyi, seyyahmzn kent olgusu dnda
dnmesi olanakszdr. Viyanallar kentlerine olan sevgilerini ona zen gstererek,
grkemli yaplarla donatarak ve temiz
tutarak kantlamaktaydlar; bu yzden de
Evliyann sempatisini kazanmlard.
Yabanclarn Osmanl Kltr evresine
Girii
Osmanl Devletinin gerek Avusturya,
gerekse ran snrnda kltrel anlamda iki

tarafa da ait olmayan bir blge vard ve


buradan iki yne doru da sk sk geiler
yaanyordu. 16. yzyldaki Osmanl-Safevi
atmas srasnda ranl Snni ulemadan
lkeye gelenler olmu ve bunlardan bazlar
Osmanl ynetiminde nemli yerlere ykselmeyi baarmt. rnein ileriki yllarda
ran tahtna oturacak olan II. smailin eski
hocas Mirza Mahdum 1586da stanbul
kadl payesini elde etmiti; ldnde de
Mekke kadsyd.40 Osmanllarn 16.
yzyln ikinci yarsnda, ksa ya da uzun
srelerle Kafkasyann ve Bat rann belirli blgelerini egemenlikleri altna aldklar dnemde lkeye gelen Farsa konuan
gmenlerin says zellikle oalmt. Osmanl brokrasisi iinde o gnlerde iki fraksiyon olumutu; Balkanlardaki eitli etnik topluluklardan devirilip saraya girmi
olan Rumelililerin karsnda randan
g edenler yer alyordu.41 Bu potansiyel
rakiplerin ortaya kmasna pek de iyi bir
gzle bakmayan tarihi Mustafa li,

sarayn yabanclar kullanrken son derece


seici davranmas gerektii dncesindeydi. ranl askerlerin ve brokratlarn Osmanl devlet aygtna girmesini, kapkullarnn ibirlii ve zellikle de padiaha
ballklar asndan potansiyel bir tehlike
olarak gryordu.42
Osmanl-Avusturya snrnda koullar
daha farklyd. Osmanllarn o yrede aldklar tutsaklar Mslman deildi. Bu yzden
ranllarn tersine, kle yaplabiliyor ve hizmetkr olarak evlerde ya da ii olarak
stanbul yaknlarndaki byk padiah vakflarna ait iftliklerde altrlabiliyorlard.
Baaryla dnlen seferlerden sonra bu
klelerin says artyor, dolaysyla fiyatlar
ucuzluyordu. 16. yzyln ortalarnda Osmanl topraklarnda birlikte yaptklar gezide Busbecq ve Dernschwam byle pek ok
kleye
rastlamlard.43
Akrabalar
tarafndan kurtarmalk denerek serbest
braklmas salanamayan bir tutsan Osmanl topraklarndan kabilme ans hi de

yksek deildi. Bazlar kamay deniyordu; ama yakalanma riski olduka fazlayd, nk Anadoluda pek ok vilayette
kaan klelerin ve kaybolan hayvanlarn
yakalanmasndan sorumlu zel devlet grevlileri bulunmaktayd. Bu i iin denen
cret olduka fazlayd ve bu, ilgili grevliyi
kukuland kimseleri kimliklerini saptamak zere gzaltna almaya yneltiyordu.
Azat edilen klelerin eline, byle bir durumla karlamamalar iin azat edildiklerini gsteren bir tkname verilirdi. Bazen
konsoloslar ya da eliler Avrupal kleleri
satn alrlar ve geri dnlerinde yanlarnda
gtrrlerdi. Ama bu, sorun yaratabilirdi;
nk Osmanl makamlar Mslman ya da
en azndan ilerde Mslman olabilecek i
gcnn yurtdna kn engellemeye
alrlard. 1587 tarihli bir fermanda Atinadaki bir kadnlar manastrnn rahibelerinin baz cariyeleri sakladklar ve onlarn
kamasna yardm ettikleri belirtilerek yerel
makamlarn bunu engellemesi emredilmek-

tedir.44 Bundan baka baz tutsaklarn da,


uzun bir ayrlktan sonra ailelerinin
kendilerini iyi karlayaca umudunu beslemesi pek dnlemezdi. Geen zaman
iinde miraslar paylalm, eler ya da
nianllar kocalarnn ldn varsayarak
oktan bir bakasyla evlenmi olabilirdi.
Bu yzden pek ok klenin, iinde bulunduu durumu kabullenerek kendine olabildii kadar yaanabilecek bir dnya kurduu dnlebilir. Bunun iin de sahibinin
gvenini kazanmas ya da bunu baaramazsa, onu kendisini daha lml olacan umduu bir baka efendiye satmaya raz etmesi
gerekirdi.45 Byle bir efendinin, bir sre
yararlandktan sonra klesini zel bir hizmete karlk olarak ya da hayrl bir i yapm olmak iin azat etmesine sk sk
rastlanrd.46 15. ve 16. yzyllarda
Bursada dokumaclarn ve kuma tccarlarnn klelerine, belirli bir miktar kuma
dokuyup tamamladklar zaman onlar azat
etme sz verdikleri ok grlmtr.47

Tanklar nnde verilmi byle bir sz


balayc olurdu ve efendi bu szn can
isteyince geri alamazd. Bazlar da klelerine, kendileri lnce zgr olacaklar sz
verirlerdi ki, bu da balayc bir szd.
Efendisinden bir ocuk douran bir cariye,
efendisi ocuu kendi nfusuna geirmise,
eriata gre onun lm zerine hemen
zgr olurdu. Ksacas pek ok kle iin
klelik, yaamlarnn ancak belirli bir
blm anlamna geliyordu; bir klenin
ocuunun btn yaam boyunca kle
kald ok grlen bir ey olmasa gerektir.
Bununla birlikte klelerin kaderleri yine de
esas olarak efendilerinin huyuna ve niyetine
balyd. 1604-1609 arasnda eitli tccarlarn ve askerlerin klesi olarak Osmanl
mparatorluunda gezmedik yer brakmayan Nrnbergli paral asker Hans Wild, en
sonunda Msrl bir yenieri komutanna
satldn, bu kiinin -br efendilerinden
farkl olarak- kendisine iyi davrandn,

para kazanma olana verdiini ve bir yl


sonra da azat ettiini anlatmaktadr.48
Kltrler
Arasndaki
nsanlar:
Denizciler ve Korsanlar
Kleyken azat edilmi bu gibi insanlar
kukusuz yaamlar boyunca iki kltr
arasnda kalmlard. Ama elimizde, bu durumun onlar nasl etkilediini gsterecek
fazla belge yok. Birden fazla kltre aidiyetle ilgili daha iyi belgelenmi rnekler
gemiciler ve korsanlardr. Bu kiilerin
dnya grleri, rnein 17. yzyldan
kalma zindanc-kaptan hikyesinde ortaya
konulmaktadr.49
Bu
hikyenin
de
kahraman olan deniz leventleri, Hristiyan,
zellikle de Malta gemilerine saldrrlard.
Savalarda ele geirilen gemilerin tayfalarndan kendilerine katlan olursa bunda
bir saknca grmezlerdi. Yeni yoldalar
daha sonra Mslman olmak isterlerse bunu
da sevinle karlar ve kutlarlard. Ama

Mslmanl (henz) sememi olanlar da,


eer
zindanc-kaptan
hikyesinin
kahraman gibi becerikliliklerini ve
cesaretlerini kantlamlarsa, byk sayg
grrlerdi.
Korsanlar, Osmanl Devleti de dahil
btn yerleik gler karsnda gayet
dikkatli davranmalar gerektiini bilirlerdi.
Hikyedeki korsan gemisinin reisi, Kbrs
valisi onu pohpohlayc szlerle huzuruna
davet ettiinde, bunun bir tuzak olduunu
dnerek hemen oradan uzaklamt.50
Valinin byle baskc bir politika uygularken, korsanlarn eylemleri yznden
yabanc devletlerle savaa yol aabilecek
karklklarn nne gemek gibi politik bir
nedeni olduu kukusuzdur. Ama kltrel
yabancln sz konusu olduu da unutulmamaldr; hikyede bir valinin terbiyesizlik yapan olunu gnl rahatlyla korsanlarn yanna verdii sahne de bunu ortaya
koymaktadr.51

Zindanc-kaptan ve arkadalar, sonuta


kendileriyle ayn evrenin insanlar olan
Cezayirli ve Tunuslu korsanlarla uzun sre
bir arada kalamazlar. stikrarszlk, denizcilerin ve korsanlarn kltrel zelliklerinden birisi gibi grnmektedir. Bunu
spanyol ve Papalk engizisyonlarnn
arivlerindeki saysz tutanaktan da biliyoruz. Bu tutanaklar, korsan gemilerinde
altktan sonra kendi istekleriyle ya da
zorunlu olarak (yani tutsak dtkleri iin)
engizisyonun geerli olduu blgeye geri
dnm kiilerle ilgilidir. Engizisyonda yarglanmakta olan birinin, Osmanllar
arasnda yaad srada geirdii kltrel
deiimi olabildiince gizlemesi, kendisi
iin daha iyi oluyordu. nk Hristiyanlara
kar silah kullanm olanlara (ki byle bir
durum ancak gnll bir seim sonucu gerekleiyordu), gemilerde kree mahkm
edilmi olanlardan ok daha acmasz davranlyordu.
Mahkeme,
efendilerinin
basksyla Mslman olmu tutsaklara da,

nlerinde kle olarak pek baka bir


seenein bulunmadn hesaba katarak
yumuak davranyordu.52
Bu koullar altnda bile, sz konusu
kiilerden pek ounun slam dnyasna
gnll olarak katldklar ve (baz durumlarda) yine gnll olarak yurtlarna geri
dndkleri anlalmaktadr. 16. yzyln
ikinci yarsyla 17. yzylda kk insanlar evresinde kltrler arasndaki snr,
yksek kltr evresinde olduundan ok
daha yumuakt. Kuzey Afrikada bulunmu olan baz spanyol ve Kalabriyal
balklar bu gerei fark etmiler ve iki
taraf arasnda rahata hareket edebilmek
iin bundan yararlanmlard.53 ok zel
bir konumlar olan deniz leventleri, Akdenizdeki Osmanl ve Katolik kltrleri
arasnda bir gei esi nitelii tayorlard
ve talyanca ve Rumcadan alnm saysz
deyim de ieren, kendilerine zg bir jargon
yaratmlard.54 Hem bir Osmanl hikyesi
olan zindanc-kaptanda, hem de eski

korsanlarla krek mahkmlarnn spanyol


ve talyan engizisyonlar nnde verdikleri
ifadelerde, bu insanlarn yaam gayet canl
ortaya kmaktadr.
Snrlar Aan Okumular
Haklarnda kstl kaynaklara sahip olduumuz balk, kyl ve asker gibi insanlarn
yan sra, kendi istekleriyle Osmanl topraklarna gelmeden ya da tutsak dtkten
sonra slam dinine geip bu lkede
kalmadan nce, kendi lkelerinde eitim
grm kiiler de vard. Buna 17. yzyldan
nl bir rnek Ali Ufkdir. Ali Ufk
1610da, o sralar Lehistan Krallna ait
olan Lvov kentinde Wojciech Bobowski
adyla dnyaya gelmiti.55 Latince ve talyanca kaleme ald yazlarnda Albertus ya
da Alberto Bobovius (bazen de Bobovio)
adn kulland. Onun soylu bir Protestan
Leh ailesinin ocuu olduu, savata Tatarlar tarafndan tutsak edilip stanbula

gtrld ve ksa bir sre sonra da saraya


alnd sanlmaktadr. Yana baklrsa
Evliya elebinin rencilerinden biri olmaldr; ama bilindii kadaryla Evliya
onun adn hi anmamtr.
Mslmanla gemesinden sonraki
adyla Ali Ufk, Evliya elebi gibi Enderunda yetimi, temel ders olarak mzii
semiti. Anlalan daha Lehistandayken
kkl bir mzik eitimi almt; nk
sarayda mzik derslerine baladktan ksa
bir sre sonra, rendii melodileri notaya
geirebiliyordu. Kendi anlattna gre, unuttuklarn bylelikle rahata hatrlayabiliyor ve yaamn kolaylatryordu.56 ald
mzik aleti santurdu. Bir sre sonra, birlikte
ders grd br iolanlar rendiklerini hatrlayamadklar zaman ondan
kendilerine zel ders vermesini rica etmeye balamlard; Ali Ufk hanendebala ykseltildi. Sarayda iolan ve
sonra da musiki hocas olarak toplam on
dokuz yl hizmet etti. Bu sre iinde, 17.

yzyln ilk yars boyunca Topkap


Saraynda alnp sylenen yaklak yz
melodinin notalarn bir defterde toplad.
Kendisi de ayrca besteler yapt.57
Ali Ufknin hem stanbulun aydnlar
evresinden, hem de o dnemde Osmanl
bakentinde yaayan okumu yabanclar
arasndan pek ok dostu vard. eitli bilim
dallaryla uram olan Osmanl bilgini
Hezarfen Hseyin Efendi (yak. 1600 1691) ile birlikte alt.58 Ali Ufk, Binbir
Gece Masallar'n ilk kez bir Avrupa diline
(Franszcaya) evirmi olan Antoine Galland da tanyordu. Galland, Fransz aydnlanmac Pierre Baylee Ali Ufkye ilikin
bilgi vermi, o da bu bilgileri kendi hazrlad szle almt.59 Bildiimiz
kadaryla Ali Ufk kltrler ve dinler aras
kiiliini yaam boyunca korudu. Osmanlca iirler yazd, Topkap Sarayndaki
yaam anlatt eseri byk n kazand;
Mezmurlarn Osmanlca evirisini besteledi, Kitab Mukaddesi Osmanlcaya

evirdi. Bu son eser hl kullanlmakta,


Trke konuan Hristiyanlar bugn, byk
lde Ali Ufknin evirisine dayanan Kitab Mukaddesi okumaktadr.60
Osmanllara katlan bir baka okumu
Avrupal da, Erdel Prensliindeki Kolozsvr (bugnk Kluj) kentinde doan brahim
Mteferrikayd (yak. 1674-1745). Doduu kentteki bir Latin okulunda yetitii
sanlmaktadr.61 Mteferrika, Osmanl topraklarna gemezden nce, gizli gizli Kutsal leme (Teslis) inancna kar kan
yazlar okuduunu anlatmaktadr. Szn
ettii yazlar herhalde teslise kar kan
niteryenlerin eserleri olmaldr. Erdelin
dolayl olarak Osmanl denetimi altnda bulunduu srece niteryenler bu lkede
etkin olmulard. Osmanllarn, Avrupa
lkelerinin ounda takibata urayan niteryenleri, Habsburglarn destekledii
kar-reformcu Katolikler karsnda bir
denge esi olarak grdkleri dnlebilir.
Ayrca Kutsal lemeyi kabul etmeme ger-

ekten de Mslmanlarla niteryenlerin


arasndaki ortak noktalardan biriydi.
brahim Mteferrikann kendisi de (hl
yaymlanmam olan) otobiyografisinde
bunu aka ortaya koymutur.62 Tersi
kantlanana kadar bu varsaymn, onun
Kalvenci bir sava tutsayken Mslmanl setii savndan daha geerli olduunu
kabul etmek gerekir.
brahimin Osmanl dili ve kltr konusundaki bilgisini nasl elde ettii gibi, Erdeldeyken adnn ne olduu da bilinmemektedir. Ama stanbula geldikten sonra
Osmanl brokrasisi iinde hzla ykseldi.
1715te Prens Eugenle mzakerelerde bulunmak zere Viyanaya gnderildi. Daha
sonra, Habsburglara kar bir OsmanlFransz ittifak oluturmak ve Macaristann
bamszln salamak amacyla 1717de
Osmanl Devletine gelen Rakczi Ferencin yanna mihmandar olarak verildi. Bu
grevdeyken, Osmanl ordusunun Avrupa

rnek alnarak modernletirilmesini nerdii askeri bir eser de yazd.63


Ama brahim Mteferrika bizim konumuz bakmndan bir diplomat ve bir askeri
yazar olarak deil, bir bilgin ve Osmanlca
kitap basan ilk matbaann kurucusu olarak
nem tamaktadr. lk balarda yazd bir
eser dnda, dini tartmalar iinde yer
almamtr. Konuyla ilgili fermanda da belirtildii gibi, dini eserlerin yaymlanmas,
kurduu matbaann alma snrlarnn
aka dnda tutulmutur. Bunun zerine
brahim Mteferrika daha ok tarih ve
corafya konusundaki eserlere ynelmitir.
Naimann (1655-1716) ve Mehmed
Raidin (. 1735) vakayinamelerini yaymlamtr.64 Bu eserlerin ouna kendi yorumlarn da eklemi, ayrca zellikle harita
yaymlamaya byk nem vermitir.

Kitap Basmadan Yana ve Kitap Basmaya


Kar
Uzun sreden beri, Trk ve Avrupal, son
zamanlarda da Tunuslu bilimadamlar
arasnda, Osmanlca kitap basmnn neden
ancak 18. yzylda gerekleebildii
tartlmaktadr. Bu durumu aklamak iin
dini, estetik, siyasal-toplumsal ve ekonomik
bir sr neden ileri srlmektedir. III.
Muradn 1588de kard fermandan
sonra Avrupada Arap harfleriyle baslm,
dini konular iermeyen kitaplarn getirilmesi ve bulundurulmas yasak deildi.65
Ama Osmanl okurlar genelde basl kitaplara fazla ilgi gstermiyorlard. rnein
bn Sinann bir eserine youn bir talep
olmu, ama Avrupadakinden daha dk
bir fiyat nerilmesine karn basm yine de
gerekletirilememiti.66
stanbuldaki kitapseverlerin pek ou
Avrupada kullanlan Arapa hurufat
beenmiyordu. Bunun en bata gelen

nedeni matbaaclarn ounlukla Kuzey


Afrika lkelerinde yaygn olan yaz trlerini
rnek almalaryd; stanbullu aydnlar ise bu
yaz trlerini benimsemedikleri gibi fazla
gzel de bulmuyorlard. Ayrca hat sanatnn varln srdrme kaygs da nemli
bir rol oynuyordu; nk bu sanat slam ortaanda ok yksek bir dzeye ulamt
ve yenian balarnda da stanbulda hl
nemini koruyordu.67 Herhalde matbaada
baslan irkin metinlerin byle deerli bir
sanat geriletmesine izin verilmemesi gerektiini dnen pek ok Osmanl bilgini ve
yazar vard.68
Bir baka sorun da, pek ok basl metnin
yanllar iermesinden kaynaklanyordu.
Kitap satn alanlar karlarnda nce slam
klasiklerinin, yaynclarn dil konusundaki
bilgisizlikleri sonucu yanllarla dolu
Avrupa basklarn bulmulard. O dnemin
okurlar kukusuz yanllar ieren yazmalar
da grmlerdi; ama zaten kukuyla baklan
bir yenilik sz konusu olduunda bu eksik-

lik zellikle gze batyordu. Ayrca matbaa


bir kez kabul edilirse, bir gn gelip Kurann da matbaada baslaca dncesi de
btn bunlara ekleniyordu; gerekten de bu
dnce 19. yzyln sonlarnda gerekleti.69 Oysa Tanr kelam olan Kuran
yzyllardan beri byk bir zenle kda
geirilmekte ve bu ii yapmak dini bakmdan byk bir sevap saylmaktayd. Dini
adan bakldnda da, bu kutsal metnin
matbaada baslan hatal bir rn haline
gelmesi kabul edilebilir bir ey deildi.
Bunun da tesinde, okuma yazma bilen
Mslmanlar Kurann matbaada baslmaya
balamasyla, nemli bir sevap ileme
olanan kaybedeceklerini hesaba katmak
zorundaydlar. nk yeterince basl nsha
ortaya knca, Kurann elle yazlmasnn
bir anlam kalmayacakt.
Bir baka sorun da, matbaann slam
dnyasna Hristiyanlardan gelen bir icat olmasndan kaynaklanyordu. Olaya bu
adan bakmak, rnein silah retme ya da

denizcilik teknikleri gibi baka alanlar sz


konusu olduunda fazla nemli deildi.
Byle konularda, kfirlere kar savata
baarl olabilmek iin onlarn bulularndan
yararlanmann zorunlu olduu gerekesi
geerliydi. Kukusuz Osmanl aydnlarnn
tm kltrel alverii sadece bu dar ereve iinde grmyordu. Evliya elebinin
Viyana ziyareti dolaysyla org mziinin
gzelliine deinmesi, onun org yapan ve
alan insanlara sanat olarak byk deer
verdiini ve sayg gsterdiini ortaya koymaktadr. Burada Evliyann yararll n
plana ald sylenemez.70 Ayrca Evliya
orgun Osmanl topraklarna getirilmesini de
nermemiti. Kitabn matbaada baslmasnn yabancl, aralarnda Osmanl
Hristiyanlarnn da bulunduu pek ok
kiinin gznde uzun sre bir sorun olarak
kald. 1652de bir Cizvit misyoneri yazma
risalelerle almay tercih ettiini, nk
basl metinlerin Osmanl Hristiyanlar

arasnda bile daha batan frenk damgasn


yediini yazyordu.71
Bunlarn da tesinde, btn ulema ve
yazarlarn kitap okuyanlarn saysnn ok
artmasna iyi bir ey gzyle baktklar da
sylenemez. Baka sanayilememi toplumlar gibi Osmanllarda da baz sorunlarn
aka tartlmas, ancak az sayda ve iyi
renim alm insanlar arasnda kalmak
artyla hogrlebiliyordu. Zaman zaman
iyice cesur tartmalara girimekten ekinmeyen, te yandan yneticilerle ulemann
ounun gznde kukulu kiiler olan
mutasavvflar, birok vakada takibata uramaktan kurtaran da bu anlay olmutu.
Yine de, insanlarn en gizli inan ve ibadetlerini dahi gzetlemeyi hedef edinmi
olan engizisyona benzer bir kurum yoktu.
Kk bir evre iinde ortaya atlp szle
ya da iyice ifreli biimde yazyla ifade edilen dncelere, kamuoyunda kzgnlk yaratmadka, resmi makamlar mdahale etmezdi.

Lady Montagunn yazdklarndan, Osmanl ricalinin de zaman zaman, byle


kltrl beylerden ve bazen de hanmlardan
oluan kapal evrelerde, iyice liberal
saylabilecek dnceler dile getirdiini
biliyoruz.72 Hatta baz yazarlarn ve
dervilerin, bilgilerin ou, herkesin okuyabilecei, ayn zamanda da sk bir
sansrn uygulanabilecei basl kitaplardan edinildiinde, zaten kstl olan
kendi zgrlk alanlarnn daha da
daralacandan
korkmu
olduklar
dnlebilir.
Osmanl brokrasisi de en azndan 17.
yzyln ortalarna kadar, basl kitaplarn
yaygnlamasnn bir huzursuzluk kayna
olabilecei dncesindeydi. Bunu, Kirillos
Lukaris tarafndan 1627de stanbulda
bastrlan Kalvenci risalelerin yol at tepkilerden de gryoruz.73 Belli ki, Ortodoks
Hristiyanlarn baka bir mezhebe geme
olasl tedirginlik yaratyordu, nk
byk bir olaslkla sadrazam ve danman-

lar byle bir inan deiiminin ne gibi


politik sonulara yol aacann nceden
kestirilemeyeceine inanyorlard. Yine de,
btn bu dncelerin sonucunda kitap
basm konusunda ortaya kan kukularn
bir anda olumadn da belirtmek gerekir.
17. yzyln balarnda Kalvencilerden
baka Katolik Kilisesi de Ortodokslar
kendi yanna ekmeye alyordu.
Avrupada
reform
ve
kar-reform
hareketlerinin yaratt gerginliklerin Otuz
Yl Savalarna yol at bir dnemde
Fransz eli, Kalvenci etkilerin yaylmasnn dourabilecei sonular sadrazama btn aklyla anlatmaya gayret
ettiini yazyordu.74 Ksacas, basl kitaba
kar kn tek nedeninin matbaaya kar
duyulan honutsuzluk olduunu ileri srebilmek olana yoktur.
Kitap basmaya kar beslenen dmanl
aklayan bu politik ve dini-kltrel gereklerin yan sra ekonomik bir neden de
sz konusuydu. Binlerce insan yaamn

istinsahla, yani el yazsyla kitap oaltarak


srdryordu. Marsigli bunlarn saysnn
17. yzylda stanbulda 90.000i bulduunu ileri srerse de, bu sav iyice
abartldr. Bundan baka, bir matbaa kurulmasnn maliyeti olduka yksekti. lk
aralarn Avrupadan ithal edilmesi gerekiyordu ve ok iyi usta olmas gereken matbaaclarn yetitirilmesi de yine paraya
balyd. brahim Mteferrikann kurduu
matbaann kendi yaad dnemde zaman
zaman alamamas ve lmnden sonra
da tmyle kapanm olmas bu mali
zorluklar nedeniyledir. 18. yzyln sonlarndaki birka giriimin ardndan esas
srekli matbaaclk 19. yzyl balarnda
stanbulda balamtr.75
Ak Din ve Kltr atmalar
Buraya kadar hem stanbuldaki sekinler
evresi, hem de lkenin eitli snr blgelerinde
yaayan
sradan
insanlar

balamnda kltrleraras tartmalar,


geileri ve slam-Hristiyan kltrleri
arasnda yle ya da byle baarl olmu
etkileimleri ele aldk. Din kltrlerinin
kendilerine sunduu kavramlarla soruna
yaklaan o dnemin insanlar, Hristiyan ve
slam dnyas arasndaki ilikiyi kukusuz
keskin bir kartlk olarak yaamlard.
Ama daha nce de grdmz gibi, 17.
ve 18. yzyl Osmanlsnn teki taraf ile
dorudan ilikisi, bu soyut ilkelere dayanarak kafasnda canlandrabileceinden
ou kez daha farklyd.
Bu yzden, baz ok iddetli kltr
atmalarnn Hristiyan-slam dnyas
kartlyla hibir ilgisinin olmadn, tersine slamn kendi i kartlklarndan
kaynaklandn belirtmek gerek. 16.
yzyln balarna kadar Anadoluda ve
baka slam lkelerinde ileci bir yaam tarz srdren derviler vard ve bu yaam tarz
ayn zamanda sradan kentlileri, zellikle de
ulemay kkrtma amacn tayordu. ler-

inden pek az grlerini yazl olarak dile


getirse de, bu ilecilerin gznde toplumda
kabul grm din adamlarnn dindarl
dnyevi bir gsteriten baka birey
deildi.76 Gerek ileci kendisini,
bedensel lmden nce yaam terk etmi
bir kii olarak gryordu. Dilenmek ya da
hi deilse almamak, ssz yerlerde ya
da mezarlklarda inzivaya ekilmek bu dindarlk biiminin gerekleriydi. Osmanl egemenliinin ilk yzyllarnda padiahlar bu
ilecilere hogr gstermi, hatta bazen
onlar korumalar altna almlard. Ama ii
Safevilere kar savan balamasyla
(1514), Osmanl padiahlar kendilerini gittike daha fazla, ulemann temsil ettii Snniliin savunucusu olarak tanmlamaya
baladlar. Bylelikle eriata ve kent
toplumunun detlerine uyum gstermeyen
derviler, stelik ounun ii olmamasna
karn, acmasz bir basknn hedefi haline
geldiler. Zaman iinde sadece kabul gren
bir tarikata snanlar takibattan kurtulab-

ildi; birou iin bu snak Bektai


tarikatyd.77
Baz aratrmaclarn toplum dman
sayd dervilerin bu takibata kar nasl
bir tavr ald bilgimiz dnda. Ama daha
bakalarnn bu atmada sessiz kalmayp
atak bir tutum takndn biliyoruz. Bu
tavr en etkileyici biimde Pir Sultan Abdala atfedilen iirlerde ortaya kmaktadr.
Pir Sultan hakknda bildiklerimiz, kendi
adn and baz iirlerden renebildiklerimizle snrldr. Elimizde bir de airin
kzlarndan birinin azndan yazlm bir
at var.78 Pir Sultan Abdal kendini ran
ahna yrekten bal bir mrit olarak
tanmlar; ah onun gznde dini bir figrdr
ve ne pahasna olursa olsun ondan
vazgemez. Kanl Sivasa, Osmanl valisi
Hzr Paann huzuruna getirilen Pir Sultan
bu ballndan vazgemeyi reddeder. Bir
de efsane vardr: Pir Sultana iinde ah
sz gemeyen iir okumas kouluyla
affedileceini sylerler.79 O bu neriyi ka-

bul eder ve her drtlnde ah and


iir okur. Bunun zerine lme mahkm
edilirse de, karar sknetle, hatta sevinle
kabul eder.
Bu hikyenin tarihsel gereklere uymas
iin 16. yzylda gemi olmas gerekiyor.
Ama uydurma gzyle baksak bile,
gnmze kadar ulaabilmi olmas, Osmanl eliti ile muhalif Kzlbalar arasnda
derin bir kltr atmasnn varln kantlamaktadr. Burada din atmasnn yan
sra, slamn savunucusu deil de, tam tersine dnyevi gcn temsilcisi olmakla
eletirilen ve dindarlarn boyun ememesi
istenen Osmanl padiahna kar politik bir
meydan okuma da sz konusudur. Bu tavr,
daha sonra Sivasta aslan Pir Sultann baz
trklerinin, 1960lar ve 1970lerin sol
grl renci hareketleri srasnda neden
o kadar ok sevilip sylendiini de aklar.

Kentliler, Gebeler ve Yerleikler


Bugn artk Alevi diye anlan Kzlbalarn,
Osmanl st tabakasnca dlanmas sadece
inanlarndan tr deildi. 16. yzyldaki
kanl takibata asl yol aan, kukusuz Kzlbalarn Osmanl padiahnn ba dman
ran ahna politik ballklaryd. Ama
buna Kzlbalarn (Amasya, Tokat ve Sivas
gibi orta byklkteki kentlerde oturanlar
da bulunmakla birlikte), asl ounluunun
kyl ve gebe olduunu eklemeyi, tabii
unutmamak gerekir. zellikle gebeler
Osmanl mparatorluunda sistemli bir
biimde politik gten uzak tutulmulard.
Ata binip silah kullanabilmelerine ramen,
16. yzyldan sonra savaa nadiren muharip
olarak gtrlmlerdi; herhalde padiahlar
onlarn, savan sonucunu etkileyecek bir
anda dman tarafna gemelerinden endie
duyuyorlard ve byle bir tehlike asl
Safevilerle yaplan savalarda sz konusu
olabilirdi. Alevilerin byle soyutlanmas,

ou Osmanl st tabakas mensuplarnn da


gebe ileri gelenleri ve eraf aileleriyle pek
iliki kuramamas sonucunu dourmu olmaldr. Bir istisna yine Evliya elebidir.
Evliya bir sre Bitlisteki Krt beyinin
saraynda kalmtr.80
Evliya, bakentli okurlarnn tmyle
yabancs olduklar bu evreyi ayrntlaryla
hikye etme frsatn karmamtr. Ama
hacca gittii srada (1671-72) karlat
Bedevilere kar hi de ayn yaknl beslememitir. nk Bedeviler merkezi ynetimin Lehistanla sava halinde olduu
kark bir dnemde, stelik Osmanl ynetiminin onlara dzenli yardmda bulunmasna karn, haclardan koruma paras
szdrmaya almlardr. Bu yzden Evliya
elebi Bedevilere pek de dosta olmayan
adlar yaktrm ve kervan komutannn
Medinede baz Bedevi reislerini nasl astrdn keyifle anlatmtr.81 uras aktr
ki, haclar soyan Bedeviler Osmanl
Mslmanlarnn ounun gznde Msl-

man bile saylmyordu. Bedevilerin bu tr


kazanlarn haklar olduunu dnmeleri,
bu balamda nem tamyordu.
Snrlar Aan Kadnlar
Bu ve bir nceki blmde ele alnan
balant alarna ve snrlara gz
atldnda, kadnlarn her eyden soyutlanm yaadklar, balant alaryla bir
ilikilerinin bulunmad ve hibir zaman
snr tesine gemedikleri izlenimi edinilebilir. Bu tabii ki doru deildir. Ama kadnlarn ilikili olduu haber alarndan geriye
ok daha az iz kalmtr. Biz yine de bir sonraki blmde kadnlarn toplumsal ilikileri
ve kltrel etkinlikleri konusunda baz bilgiler vereceiz; hi olmazsa stanbul yksek
tabakasnn kadnlar zerine syleyebileceimiz baz eyler var. Osmanl topraklarna isteyerek ya da istemeyerek gelen ve
bir sre sonra yine ayn biimde buradan
ayrlan insanlar arasnda da kadnlar vard.

Kantemirolu Ruslarn tarafna geerken


ailesini de birlikte gtrmt. Kars ve on
alt yandaki kz bu iklim ve kltr
deiikliine dayanamam, ksa bir sre
sonra lmlerdi.82 Osmanllarn savata
ald tutsaklar arasnda da kadnlar vard
ve bunlarn ou yaamlarnn geri kalann
Osmanl kltr ortamnda geirmilerdi. Ya
bir efendinin evinde hizmetkrlk etmiler
ya da yksek tabakadan bir hanma
satlmlard. (Bu fark nemliydi, nk bir
Osmanl kadnnn cariyesine kocas el sremezdi.) Efendilerinin eski cariyelerinin
geleceini, vasiyetnamelerinde onlara yer
vererek ya da kurduklar bir vakftan gelir
salayarak gvenceye almalar, bu insanlarn zamanla aileden saylmalarnn
gstergesidir. Bir efendinin cariyesini azat
edip onunla evlenmesi de az rastlanan olaylardan deildi.83
Cariyelikten gelip saygn bir konuma
ykselen kadnlara en ok sarayda
rastlanrd. Yaamnn byk bir blmn

nce iolan olarak, daha sonra da donanmada st dzeyde bir grev yaparak Osmanllarn arasnda geiren spanyol
soylusu
Gutierre
Pantoja
saraydan
ayrlrken det olduu zere eski bir cariyeyle evlendirilmiti (kr. Blm 6).
Onunla ilgili verdii tek bilgi Alime adnda
bir Rus kadn olduuydu; Hristiyanken
tad ad bile belirtmemiti. Pantojann
engizisyon nnde kendi yaam hakknda
ifade verdii srada ise bu kadn oktan
lmt.84 Ama sarayda daha ansl baka
cariyeler de olmutu. rnein Kanuninin
kadn olup nikh kydrtmay bile baaran
Hurrem Sultan da Rusyadan gelmi bir
cariyeydi.85 Baz kadnlar bu tr bir baar
yksn aka anlatmaktan kanmazlard. st dzey bir devlet adamnn
kars olan Fatma, Lady Montaguyle
arkadalk ederken, yabanc bir cariye olan
annesinin gemiinden sz edilmesinden
hibir rahatszlk duymadn sylemiti.86

Tabii Avrupal soylu ailelerin, zellikle


de Habsburglarn hizmetinde bulunmu
olan Osmanl kadnlar da vard. Arivlerden bu kadnlarn yaamlarna ilikin izler
aramak ilgin olabilir; bugne kadar byle
bir aratrma yaplmamtr. Ama Temevarl Osman Aann anlattklarndan
bu tr kadnlarn bazen kendi balarnn
aresine baktn biliyoruz. rnein tehlikelerle dolu ka srasnda Osman
Aann yannda iki de kadn bulunuyordu.87 Engizisyon mahkemelerinin kaytlarnda da zaman zaman, Osmanl mparatorluu ile Hristiyan krallklar arasndaki
snrlar u ya da bu yana doru am olan
kadnlardan
sz
edilmitir.
Snr
boylarndaki kadnlar sorunu bugne kadar
zlmemise de, kukusuz ilerde bu konuda bir sonuca ulalacaktr.88
1 Kr. Raymond (1984); Behrens-Abouself (1992).

2 Ark (1976); Renda (1989).


3 rnein tarihi Mustafa Naima (1655-1716); kr.
Thomas (1972). Ayrca kr. Barbir (1979-80).
4 Vartan Paann giriinde Tietze, yay. Andreas Tietze (1991), s. IX.
5 De Planhol (1958), s. 111, 17. yzylda Antalya
Rumlarnn sadece Trke konutuklarna dair
Evliya elebinin tankln da veriyor.
6 Kantemirolunun kimliine ilikin esas bilgi
kayna 1734te Kantemirolunun Osmanl tarihinin ngilizce evirisine eklenmi olan biyografidir:
Cantemir, Tindal evirisi (1734), s. 455-460; Dutu
ve Cernovodeanunun yapt sekideki yeni basks
(1973), s. 286-298.
7 Kendisi de besteci olan Kantemirolu bu konuda
iki kitap yazmtr.

8 Cantemir, yay. Dutu ve Cernovodeanu (1973), s.


12.
9 Cantemir, Tindal evirisi (1734) ve ngilizce eviriyi temel alan 1745 tarihli Almanca versiyonu.
Franszcas ise 1743 tarihli.
10 Cantemir, yay. Dutu ve Cernovodeanu (1973), s.
13. Ayrca kr. Fleischer (1986), s. 267 vd.
11 Bu notlardan pek ou 1973 tarihli seki cildinde
yeniden basld, ama burada esas tarihsel betimleme
yer almyor.
12 Cantemir, Tindal evirisi (1734), s. 1in kars.
13 Cantemir, yay. Dutu ve Cernovodeanu (1973), s.
130. Aslnda drt minare birbirine benzer.
14 izimle harita ayn yaprakta bulunuyor. Kendi
kent saray ile ilgili betimleme iin kr. age, s. 122.

15 Cantemir, Tindal evirisi (1734), s. 360. Yazar, s.


423-425te Fransz elisi Ferreoln diplomatik gaflarn olduka arpc anlatyor.
16 slamiyetten bir din olarak bahsetse de, saysz sfatlar kullanmaktan pek ekinmiyordu.
17 Cantemir, Tindal evirisi (1734), s. 172-173 ve
217.
18 age, s. 351.
19 age, s. 354.
20 Sz edilen Halil nalck: Cantemir, yay. Dutu ve
Cernovodeanu (1973), s. 9.
21 Kr. Cantemir, yay. Dudu ve Cernovodeanudaki
(1973) bibliyografya.
22 Etiyopya iin kr. Orhonlu (1974), Yemen iin
Yavuz (1984), Kuzey stepleri iin nalck (1948).

23 Faroqhi (1986).
24 Aktepe (1958b).
25 Kr. Blm 9.
26 Osman Aa, yay. R. Kreutel ve O. Spies (1954)
ve (1962). Burada temel alnan 1962 basks. [Bu kitabn Trkesi var: Temevarl Osman Aa, Gavurlarn Esiri, Milliyet Yaynlar, stanbul, 1971. inde
aka belirtilmemi olmakla birlikte, byk
olaslkla dipnot 26da sz edilen ve 1954te yaymlanm olan Almanca evirisinden evrilmitir, y.n.]
27 Kr. age, s. 107.
28 age, s. 35 vd.
29 age, s. 13.
30 Kafadar (1989), s. 132.

31 Montesquieu (yeni basm 1986) ve Defoe (yeni


basm 1975) tarafndan da kullanlyordu.
32 Evliya elebi (1896/97-1938), c. 9, s. 123 ve
Evliya elebi, Kreutel evirisi (1957), s. 109.
33 Kr. Evliya elebi, Kreutel evirisi (1957) ile
Schweigger, yay. Stein (1986), Busbecq, von den
Steinen evirisi (1926) ya da Dernschwam, yay.
Babinger (1923).
34 Evliya elebi, Kreutel evirisi (1957), s. 144-145.
35 age, s. 78. Ayrca kr. Erich Prokosch ve Karl
Teply tarafndan gzden geirilen yeni basm:
Evliya, yay. Kreutel, Prokosch ve Teply (1987).
36 age, s. 160 vd. ve Httl (1976), s. 135.
37 age, s. 126 vd.
38 Hmanistler asndan, pek ok Osmanlnn
Yunan-Roma antikana grece ilgisiz kalmas bir

eletiri nedeni olabiliyordu, kr. Busbecq, von Steinen evirisi (1926).


39 Evliya elebi, Kreutel evirisi, s. 114.
40 Faroqhi (1994), s. 152153.
41 Kunt (1974).
42 Fleischer (1986), s. 154-159.
43 Dernschwam, yay. Babinger (1923), s. 121.
44 Babakanlk Osmanl Arivi, Mhimme
Defterleri no. 48, s. 121, no. 322, Austos 1587.
Byk bir olaslkla burada sz konusu olan St.
Philothci Manastrdr. Bu manastr kurtarlm ya
da firar etmi kadn klelerin snma yeri olarak nlenmi -ya da Osmanllara gre ad ktye kmt:
Mackenzie (1992), s. 46-47. Osmanlca metinde kurucu kadnn ad Rusula olarak geiyor.

45 Wild, yay. Narcik ve Teply (1964) eitli yerlerde


bu tr sorunlarla ilgili ayrntl bilgi veriyor.
46 Ayn yerde, s. 228-230 Wild nasl azat edildiini
anlatyor.
47 Sahilliolu (1985).
48 Osmanl kleciliiyle ilgili genel bir bak iin
kr. Sahilliolu (1985).
49 Tietze (1942).
50 age, s. 176-178.
51 age, s. 190.
52 Bennasser ve Bennasser (1989), s. 309.
53 age, muhtelif blmlerde.
54 age, s. 202-226. Ayrca bkz. Kahane, Kahane ve
Tietze (1958).

55 Yeni bir biyografi Behar (1990)a giri olarak


konulmutur.
56 Behar (1990), s. 11.
57 age, s. 55 vd.
58 age, s. 21.
59 age, s. 9.
60 age, s. 25 vd, 33.
61 Kr. EI2deki brahim Mteferrika maddesi
(Niyazi Berkes) ve ayrca Berkes (1962).
62 Berkes grlerine temel olarak bunu almtr.
63 Berkes (1962), s. 718. Ayrca kr. Mikes (1978).
64 Bkz. EI2deki Matbaa maddesi (blm Gnay
Alpay Kut tarafndan kaleme alnmtr). Bu madde
sorunun btn hakknda genel bir bak sunuyor.

65 Gdoura (1985), s. 89 vd.


66 age, s. 97.
67 age, s. 99 vd.
68 Baz ok gzel paralarn basks iin kr. Atl
(1987), s. 64-73.
69 Gdoura (1985), s. 104-106, matbaaya duyulan
dini kukular tartyor.
70 Evliya, yaz. Kreutel ve Spies (1957), s. 114.
71 Gdoura (1985), s. 97.
73 Runciman (1968), s. 272-274.
74 Gdoura (1985), s. 90-91.
75 age, s. 115, 230 vd. Ayrca kr. brahim Mteferrikann matbaa iin yazd klavuz, s. 113 vd.
76 Karamustafa (1994).

77 Kprl (1935).
78 Pir Sultan Abdal, yay. Glpnarl ve Boratav (yeni
basm 1991), s. 50-51.
79 age, s. 42-45. 17. yzyldaki tarih belirtimiyle ilgili olarak kr. Jansky (1964).
80 Evliya elebi, yay. Dankoff (1990).
81 Faroqhi (1990), s. 89-95.
82 Cantemir, yay. Tindal (1734), s. 457-458.
83 Montagu, yay. Jack ve Desai (1993), s. 136;
Ayrca bkz. Bennasser ve Bennasser (1989), s.
289-307.
84 Bennasser ve Bennasser (1989), s. 133.
85 Uluay (1980), s. 34.
86 Montagu, yay. Jack ve Desai (1993), s. 119.

87 Osman Aa, ev. Kreutel ve Spies (1962), s.


147-148.
88 Ayrca kr. Bennasser ve Bennasser (1989), s.
288-307.

ALTINCI BLM
KADIN KLTR
Avrupa tarihyazm kadnlarn tarihteki yerini byk lde aratrmaya ancak u son
yirmi otuz ylda balad. Osmanl tarihyazmnda da benzer bir yneliin ortaya
kmas iin yine 1970lere kadar beklemek
gerekti. Bu almalarda ou zaman kadnlarn hangi maddi varlklara sahip olduklar
ve bununla ne yaptklar gibi sorular ne km ve kmaktadr.1 nk Avrupal kadnlardan farkl olarak Osmanl kadn 19. ve
20. yzyla kadar -en azndan hukuksal dzlemde- evlendikten sonra da servetinin denetimini elinde tutabiliyordu. Bulua erip de
reit olunca hukuksal kimlik kazanyor, yani
bir hakszla uradnda mahkemeye
bavurabiliyor, tabii bakalar da ondan

ikyeti
olabiliyordu.
Kentlerde
mahkemelere ulamak kolay olduu iin,
kadnlar bu hukuksal kimliin dourduu
olanaklar pratikte de kullanyorlard. Ama
onlarn
mahkemelerde
zorluklarla
karlamadklarn dnmemek gerek.
Burada sz konusu sadece aile erkeklerinin
gayri resmi basklar deildi, bunun dnda
eriatn kadnlarn tanklna getirdii
nemli kstlamalar da vard.2
Bu yzden 16. yzyldan 19. yzyln
balarna kadar kentlerde yaayan Osmanl
kadnlar hakknda elimizde bulunan
kaynaklarn ou mahkeme ktiplerinin
elinden km belgelerdir. Bunun dnda
kaynak taramas ok byk d gc gerektirir. Ksa bir sre ncesine kadar Avrupada
ortaa ve yenia ba tarihyazmnda,
kadnlarn tarihinin aslnda genel toplumun tarihinin iinde yer almas gerektii, ama
yazk ki bu konuda kaynaklarn eksik
olduu zryle karlalrd. Ama kadn
konusuna ilginin artmas pek ok yeni

malzemenin ortaya kmasna yol at.3


imdi Osmanl dnemini aratran tarihiler
de benzer glklerle ba etmek zorundalar.
Son yllarda Osmanl kadnlarna ynelik ilginin artmasyla birlikte bu alanda da mektuplar, gnlkler, ev idaresiyle ilgili ktlar
gibi yeni kaynaklar gn na kt. Trkiyede feminist akmlarn yaygnlamas
dorultusunda yakn gelecekte de nemli
aratrmalarn yaplaca aktr.4
Evli Kadnlar
Osmanl toplumunda hi evlenmeden
yaamn tamamlayan kimse pek olmazd.
Evlenmeyi aileler hazrlard; bazen gen
erkeklerin, istemedikleri bir evlilikten baka
bir yere tanarak kurtulduklar olurdu.
Gen kzlarla kadnlar bu konuda daha
aresizdi. Kad sicillerinde karlmay kabul etmi kadnlarla ilgili olaylara ok ender
rastlanrd; says yine ok az olmakla
birlikte biraz daha fazla karlalan bir olay

da baz kadnlarn reit deilken evlendirildiklerini ileri srerek artk reit olduklar
iin evliliklerinin geersiz saylmasn
istemeleriydi. eriata gre Mslman bir
erkein gayrimslim bir kadnla evlenebilmesine karlk bunun tersi yasakt; byle
evliliklerden doan ocuklar Mslman
olurlard.5 Bu durumdan zellikle snr
blgelerinde ya da gayrimslim nfusun
youn olduu yerlerde ok yararlanlrd.6
Ne eriatn gerekli grmesine, ne de bu konuda bir irade bulunmasna karn, bazen
Ortodoks Hristiyanlar (en azndan
Moradakiler) evliliklerini kad sicillerine
kaydettirirlerdi.7 Bu davrann nedeni konusunda ancak varsaymlar ileri srlebilir.
Btn zorluuna karn, kocalar hayattayken de aile karlarnn gzetilmesinde
etkin rol oynam Osmanl kadnlar vard.
rnein 18. yzylda Kayseri yaknlarndaki bir kyde oturan Hristiyan bir
kadnn ikyetini biliyoruz.8 Kadnn damad byk bir olaslkla karsn ldrm,

stelik baz kymetli eyalar nedeniyle


kaynana ile damat arasnda bir anlamazlk
da olmu. Nasl baarmsa, kadn davasnn
peinden stanbula kadar gelmi. Ayn
dnemden bildiimiz baka bir olay da bir
Orta Anadolu eraf ailesinden gelen Mslman bir kadnla ilgili.9 Kocas belirsiz bir
nedenden dolay tutuklannca kadn
ikyeti olmu ve onun serbest braklmas
iin yorulup usanmadan alm. Baz
enerji dolu kadnlarn erkek akrabalarnn
glgesinde
kalmaktan
kurtulmalarn
salayan baz olanaklara sahip olduklar
ak. Bunu nasl baardklarn ortaya karmaksa ayr bir aratrma konusu.10
Osmanllarda evlilik konusunda u ana
kadar yaplm aratrmalarn ortaya
kard belki de en nemli sonu, bugne
kadar (en azndan kentsel evrede) ok
kadnla evliliin roln iyice abartm
olduumuz. Elimizde bir kentte, hatta
kentin bir mahallesinde oturanlarn bile tam
bir listesi bulunmad iin say belirtmemiz

ok zorsa da, sayfalar dolusu zabtlarn


tutulduu miras davalarna bakld zaman,
ok kadnla evlenenlerin hi de fazla olmad grlmektedir.11 Bu belgelerde
kaytl eksiksiz veraset listelerinde e olarak
ok ender iki kadnn ad gemektedir; oysa
lenin dul elerinin her durumda mirastan
pay alma haklar vardr. Gerek yer, gerek
zaman bakmndan bu durumun saptand
rnek o kadar oktur ki, bir Anadolu
kentinde yaayan normal bir ailede tek
eli evliliin geerli olduunu kabul etmemiz kanlmazdr.
Boanma sk grlen bir olayd. Koca istedii zaman ve bir gereke gstermeden
karsn boayabiliyordu. Ama baz evliliklerin kadnn giriimiyle sona erdiini de
biliyoruz. Boanmay koca istemise,
kadnn, miktar daha evlenirken kararlatrlm olan bir mebla ve ayrca
aylk geimine yetecek kadar paray
istemeye hakk vard. Boanmak isteyen
kadnn kocasna bir miktar para demesi de

ok karlalan bir durumdu. Ya da boanmak isteyen kadnn en azndan kocasndan


hibir maddi istekte bulunmamay kabul etmesi gerekirdi.12 Tabii bu tr boanma
varlkl kadnlar iin geerliydi.
18.
yzyln
balarnda,
Lady
Montagunn tand stanbulun sekin
aileleri arasnda ok elilik ho karlanan
bir ey deildi. nl yazarn anlattna
gre bir tandnn kocas ikinci bir kadn
almt; ama bu olay nedeniyle adama kt
gzle baklmaya baland gibi, ilk kars
da onu bir daha odasna sokmamt.13 Bu
olaydan, baz sekin ailelerde kadnlarn evlilikte hanm sultanlar (padiahn kzlar ve
kzkardeleri) rnek aldklar sonucu
karlabilir. nk devlet ricalinden biri
eer bir hanm sultanla evlenecekse, daha
nceki einden ya da elerinden (ister
nikhl kars, ister cariyesi olsun) ayrlmak
ve bundan byle tek eli evlilik srdrmek
zorundayd.14

Kibar Osmanl kadnlarnn tek elilii


srdrme abalarnn, 18. yzylla 19.
yzyl balarnda, hanm sultanlarn toplum
yaamn zellikle etkiledikleri bir dnemle
balants olmaldr.15 Bu gl etki 16.
yzylda pek seyrek grlrd, 19. yzyln
sonlarnda, II. Abdlhamidin mutlakyet
ynetimi srasnda yeniden yitirildi. stanbulda 1880den sonraki evlilikler konusunda yaplan bir alma, bu dnemde
ok elilie neredeyse sadece saray
evresiyle st dzeydeki din grevlileri
arasnda rastlandn, ama tccar ve
zanaatkrlarda
grlmediini
ortaya
koymutur.16 Kentli kadnlarn tersine, st
tabaka kadnlarnn tek elilik abalarnda
pek de baarl olmadklar sylenebilir.
Osmanl hanm sultanlarnn yksek devlet ricaliyle yaptklar baz evlilikler (gereklemesinde ne gelinin, ne de damadn
rol bulunsa bile), mutlu srm gibi grnmektedir. Evliya elebi akrabas Melek
Ahmed Paann, on be yllk kars smi-

han Kaya Sultann doum yaparken lmesi


zerine nasl avutulmaz bir yasa
gmldn anlatr.17 Eini kaybeden
Ahmed Paann, onu avutmaya alan
Veziriazam Kprl Mehmed Paaya gsterdii fkeli tepki de ilgintir. Melek
Ahmed Paa, onu bir sre sonra bir baka
hanm sultanla evlendirebileceini syleyen
Kprlye, byle bir ie girieceine
lmesini sylemitir.18 Gerekten byle bir
olayn
yaanp
yaanmad
bizim
amzdan ok nemli deil. nk btn
bunlar Evliyann d gcnn rn bile
olsa, o da anlatt hikyenin kahramanyla
ayn evreden olduu iin, Melek Ahmed
Paann evliliiyle ilgili yorumu, en az
olayn kendisi kadar ilgi ekicidir.
Vezirle kars arasnda geimsizlik ba
gsterirse, koca kendi hanm sultannn
yzne, onu kendisinin semedii gereini
vurabiliyordu. 17. yzyldaki st tabakadan
bir iftin aralarnda bir gerginlik ortaya ktnda birbirlerini sulamalarn, sanki

tanmad kiilere ait bir hikye anlatyormu gibi de olsa aktaran Evliya elebi, benzersiz kiiliini ortaya koymaktadr.19
Hikye, hanm sultann kocasndan, yani
ok sevdii ilk kars ldkten sonra gerekten de baka bir Osmanl hanm sultanyla
evlenmek zorunda kalm olan Melek
Ahmed Paadan, daha fazla para
istemesiyle balyor. Bunun zerine koca
einin yal ve irkin olmasndan ikyet
ediyor (ikisi de o sralarda altmlarnda olmallar, hatta paa biraz daha yal da olabilir). stelik kendine hi sorulmadan, hatta
haberi bile olmadan evlendirildiini de ileri
sryor. Evliyann yazdna gre bu tartmann sonunda paa konan terk ediyor ve
akrabas olan yazara eini bir daha grmeye
hi niyeti olmadn anlatyor. Gerekten
de 18. yzyl Osmanl hanm sultanlarnn
kocalarnn yzn ok ender grmesi, hi
de az rastlanan bir olay deildir.20
Evliyann anlatt trden geimsizliklerin

bu eit boanmalarda ne lde rol oynadn ise bilmiyoruz.


Gnl leri
st tabakadan ailelerin kz ve erkek ocuklar iin ayn toplumsal evreden mstakbel bir ele tanmak kukusuz ok zor olmalyd. Kentlerdeki kk insanlarn ise
bu konuda, skk evlerde yaama zorunluluundan kaynaklansa bile, belli olanaklar
vard. Kyl ve gebe genlere gelince,
onlar birbirlerini tarla ya da bahede
alrken hi olmazsa bir kez grebiliyorlard. Bu yzden Lady Montagunn aktard ak simgeleri dizisinin sz konusu
evrelerin hangisinden kaynaklandn sormak gerekir. Bu ak simgeleri, bir kese
iindeki kk eyalardan oluan bir
koleksiyondur; eyalardan her biri bir ak
ilann simgelemektedir. lki bir incidir ve
Sen gzeller arasndaki incisin anlamna
gelir. Bir karanfilin sylemek istedii udur:

Sen bir karanfilsin, ama geip gidiyorsun,


sen bir gl goncassn, ama seni saklamak
mmkn deil, seni ne zamandan beri
seviyorum, ama senin bundan haberin yok.
Bir sa teli Sen benim bamn tacsn anlamna gelmektedir. zm ise (herhalde
siyah zm olacak) ayn bugn olduu gibi
iki gzm anlamn tayor. Bir para altn
telin anlam ise lyorum, hemen gel.
Mektubun altna eklenen bir miktar biber de
Bize doru drst bir haber gnder! demeye gelir.21
Lady Montagu bu bilgileri, mektuplat
ngiliz arkadalarnn ondan srarla Osmanl
ak mektuplar istemeleri zerine stanbuldaki kadn dostlarndan almt. Ama
byle olmas, bu ak simgelerinin gerekten
stanbulun yksek evrelerinde geerli
olduu anlamna da gelmemektedir. Pekl
bu bilgileri Lady Montaguy memnun etmek isteyen dostlarnn, evden eve
dolaarak kalburst ailelerin haremlerine
ziynet, kuma, hatta cariye getiren bohac

kadnlardan alm olduklarn da dnebiliriz. Kadnlar hamamndaki natrlar da


olas bilgi kaynaklar arasnda sayabiliriz.
Bu durumda sz geen simgeler daha ok
zanaatkr ve tccar evrelerine ait olabilir.
Bohac kadnlarn bazsnn gayrimslim
olmas, onlarn evresiyle balantlarn
olabileceini de akla getiriyor. Ak simgelerini okuma yazma bilmeyenlerin kullanma
ansnn da olmas zellikle ilgin bir durum. Ama bu gerek de, st tabakadan
birok kadnn ufkunun bile ancak szl
kltrle snrl olduu dnlrse, ak
simgelerinin
hangi
evrelerde
kullanldna dair bir ipucu vermiyor.
Topkap Saraynn arivinde dzenli
ak mektuplarnn bulunmas ilgin bir
noktadr. Bunlarn belki de en nlleri Hurrem Sultann seferde ordunun banda bulunan Kanuniye yazd yedi mektuptur.
Hurrem Osmanlcay henz yeterince
bilmedii iin bu mektuplarn hi olmazsa
ilk birka tanesini haremden baka bir kadn

kaleme alm olmaldr.22 Dolaysyla


bunlar sadece iki kii arasnda kalm mektuplar deildir. Ayrca mektuplarn bazsn
ssleyen iirlerin de Hurrem Sultana ait
olup olmad bilinmemektedir. Ama mektuplar yaymlayan aratrmac sonraki yllarda Hurrem Sultann Osmanlcay, rahatlkla byle iirler yazabilecek kadar iyi
rendiini kabul etmektedir.23
Araya haremden baka kadnlarn ve
belki de harem aalarnn girmi olmasna
karn bu mektuplarda yine de teklifsiz bir
hava sezilmektedir. rnein Hurrem haremdekilerin selamn da iletmekte ve adn belirtmedii paalardan birine selam gndermektedir.24 ehzade Mehmed muhakkak ki
kendisinden istendii zere, babasnn hasretinden feryat etmekte, bunu ehzadenin o
gnlerde lalasyla birlikte okumakta olduklar bir kitaba ilikin grleri izlemektedir.25 Hurremin mektuplarndaki resmi
hitaptan (siz) gayri resmi hitaba (sen)
geiler de ilgin. Bu hitaplarn ve geiin

kurallar var, ama bunlar henz aratrlp


ortaya karlm deil. Daha sonraki mektuplarda Hurrem Kanuniye yazl olarak
baz tler de veriyor.26 Kanuninin
yazd cevaplar elimizde yok; ama edebiyatlarn iirlerini ok beendikleri
padiahn bir kasidesini Hurrem iin yazd
kabul ediliyor.27
18. yzylda bir hanm sultanla evlendirilen paalar bazen karlarna kendi yazdklar ya da nl bir aire yazdrdklar bir
iir armaan ederlerdi. Lady Montagu byle
bir iiri hem szc szcne evirmi,
hem de zarif bir ngilizceyle iir diline aktarmtr.28 Bu iirdeki ben Damat
brahim Paadr ve yeni nikhland
karsn padiah izin vermedii iin henz
grememekte ve ak zlemiyle yanp tutumaktadr. Osmanl st tabakasnn duygusal
konulardaki davranlar zerinde bugne
kadar fazla durulmamtr. Onun iin akn
byle iirsel bir biimde dile getirmenin
brahim Paann kendi buluu mu, yoksa

bakalar tarafndan da sk sk bavurulan


bir
yol
mu
olduunu
yaplacak
aratrmalardan sonra reneceiz.
Kadnlar Arasnda Ahbaplk
Bu konuda anlatacaklarmz esas olarak
yksek
tabaka
kadnlaryla
snrl.
Zanaatkrlarn ve tccarlarn karlarna
ilikin bilgilere ok ender rastlanyor. Nerdeyse her konu zerinde bir eyler yazm
olan Evliya elebi dahi nemli bir bilgi vermiyor. Lady Montagunn anlattna gre
18. yzyl balarnda stanbullu kadnlar
birbirlerine uzun ziyaretler yapmaktadrlar.
Tabii sarayda yaamayan, dolaysyla kat
protokol kurallarna uymak zorunda bulunmayanlar iin bu ziyaretler ok daha kolaydr. Titiz bir gzlemci olan ngiliz yazar bu
fark ok abuk kavramtr. rnein Sultan
II. Mustafann dul hasekisini anlatrken,
onun bu ziyaretlerde kendini gstermeye
can attn, ama acemi olduu iin bunu

nasl yapacan bilemediini belirtmektedir. Buna karlk, yakn dostu olan


veziriazamn khyasnn gzel kars
toplumsal ilikilerde ok ustadr ve Lady
Montaguye gre Avrupadaki her saraya
yakacak bir kadndr.
Kentli kadnlar bu ev ziyaretlerinden
baka hamamlarda bir araya gelirlerdi. Bu
konudaki ilk canl tankla yine Lady
Montagunn anlattklarnda rastlyoruz.
19. yzylda hamam sefalar kibar hanmlar
arasnda yaygn bir det haline gelmiti;
bunlara sk sk Avrupal kadnlar da katlyordu.29 Bu ziyaretlere ne kadar nem verildii, hali vakti yerinde kadnlarn hamama
giderken yanlarna aldklar eyadan da belli
olurdu; bazlar yanlarnda bir de hizmetkr
getirir, eyalarn tatrlard.30 Bu eyalar
arasnda yer alan ilemeli havlular, sedef
kakmal (slak mermer stnde ayaklar slatmadan yrmeye yarayan) nalnlar
bugn mzelerde grmekteyiz. 18.
yzyldan kalma Buhariye ait bir

minyatrde de bu eyalardan bazs gze


arpyor.31
Bir araya gelip ahbaplk etmek iin bir
baka olanak da mesireye gitmekti.
Mesireye gitmek ya da gnmzdeki adyla
piknik yapmak 17. yzyldan bugne kadar
hep ok sevilen bir elence olmutur. Her
kentin evresinde aalkl krlk alanlar bulunur, buralarda ou zaman bir yatr da
olurdu. Byle yatr ziyaretleri kadnlar iin
hem dini bir grevi yerine getirme, hem de
bir araya gelme frsatyd. 18. yzyln
balarnda Kthane ok nl bir mesire
yeriydi.32 Mesireye km kadnlar gsteren o gnlerden kalm baz resimleri
Avrupallarn bu konuya besledikleri ilgiye
borluyuz. Anlald kadaryla bu tr resimler Osmanl minyatrcleri tarafndan
Avrupal ziyaretiler iin yaplmt.
Herkesin gittii mesire yerlerinden baka
bir de yazlklar vard.33 Bu konaklarn
bahelerinde k iin sebze ve meyve kurutulur, reel yaplrd. Reel yapmak

kukusuz ou zaman kadnlarn iiydi. Toplandklar zaman kibar kadnlarn neler


konutuklar konusunda tek bildiimiz yine,
stanbulda bir sre kaldktan sonra Osmanlcasn bu tr sohbetlere katlabilecek kadar
ilerletmi olan Lady Montagunn yazdklardr. Anlald kadaryla konumalarn
ou ocuk yapma evresinde geiyordu;
Lady Montagu, dostluk ettii kadnlar
evresinde ocuk douramayacak yaa gelmenin en byk bahtszlk olarak
grldn anlatyor.34 Ladyye inanmak
gerekirse, henz yal bir kadn olmadn
kantlamak iin hamile kalmak kibarlk
saylmaktayd. Ancak Evliya elebi de
gen yata evlenen Kaya Sultandan
bahsederken, onun, baz yaknlarnn ileri
srd gibi hamile kalrsa doum
yaparken leceine inanp ilk bata
kocasndan uzak durduunu yazmaktadr.
Kaya Sultann daha sonra gerekten bu
nedenle lmesinin de gsterdii gibi,
hamilelik ve doumun tehlikelerine kar

duyulan kayg, genelde iyimser bir kii olan


Lady Montagunn sandndan daha yaygnd. ocuk lm oran yksekti, nitekim
Bursa tereke defterleri de hayatta kalan
erkek ve kz ocuk saysnn ok fazla olmadn gsterir.35
Ziynet ve Giyim Kuam
Tereke kaytlar kentli kadnlarn giysi ve
ziynetleri konusunda da kaynak oluturur.
Lady Montagu stanbulda dostluk ettii
kadnlarn takt mcevherlerin gzelliine
ve deerlerinin ok yksek oluuna hayran
kalmt.36 Ama bizim amzdan daha ilgin olan, Bursadaki tereke defterleridir.
Bunlarda ad geenlerin ounun zanaatkrlarn ve tccarlarn karlaryla kzlar olduu
dnlebilir. Kadnlarn brakt miraslarda her zaman mcevherat yer almamaktadr. Byle bir lks bulunanlar ise
mcevher olarak daha ok altn ya da
gm kpeyi tercih etmilerdir.37 Hali

vakti daha yerinde olanlarn incili kpeleri


vardr (inci en sevilen mcevherdir). Bu
mcevherler herhalde Bahreynden geliyordu. Bilezik de sevilen ziynet eyas
arasndayd; sadece altndan yaplr ve ift
olarak satlrd.38 Buna karlk ucuna Kuran ya da muska mahfazas takl gerdanlklarn says ok azdr; yze de ok ender
rastlanmtr; baa taklan ziynetler ise
bugne kadar incelenen kadn terekeleri
arasnda hemen hi yoktur.39 Buna karlk
hali vakti yerinde Bursal kadnlarn deerli
madenlerden yaplma kemerlere merakl
olduu grlmtr. Gm kemerler
kadar, tokalar gmten ya da altn kaplama olan kuma kemerler de saptanmtr.
Bu tr kuma kemerlerin ou altn ve
gm ilemeli olmakta, arada bele ilemeli
bir al da balanmaktadr.40 Altn ve gm
ileme bazen giysilerde, yastk yzlerinde
ve daha baka kumalarda kullanlmaktadr.
Bu tr eyadan gnmze kalm olanlarn says ok azdr; mzelerde grlebi-

len rnekler ise ya saraydan gelme eyadr,


ya 19. yzyl gibi ge bir dneme aittir ya
da yakn zamanda deiiklie urayp
bugnk biimini almtr. Ama her gn
taklacak ziynet eyas reten sanatlar
belirli baz motifleri kuaklar boyu tekrarlamlardr; bundan dolay da 19. ya da 20.
yzylda yapld halde tpatp Bizans
dnemi rneklerine benzeyen kpelerle
karlalabilir.41 Bu adan baktmzda,
eldeki olanaklarn snrllna karn, 18.
yzylda yaam kentli bir kadnn kulland mcevherler konusunda bir lde
fikir sahibi olabilmekteyiz.
Gnmzdeki etnolojik aratrmalardan
ve gndelik yaamdan bildiimiz bir konu
da, evlenen bir kadna mcevher armaan
edildiidir. Burada, skntya dlrse,
mcevherin satlarak henz yeni kurulmu
olan aileye bir destek salayabilecei
dnlmektedir.42 Gnmzde bu amala
ou kez bilezik alnyor olmas, 18.
yzyln balarnda Bursada da benzer bir

durumun sz konusu olduunu akla getiriyor. Bileziklerin hep altndan olmasnn


nedeni ayn amala aklanabilir. Osmanl
hanm sultanlarnn da ziynet eyasn bir
yatrm arac olarak grdklerini ve
skntya dtke bunlardan bazsn erittirerek kullandklarn biliyoruz.
Erkek giyimine gelince... Giyimin insann toplum iindeki yerini ortaya koyduunda hem Avrupal, hem de Osmanl gzlemciler birlemektedir. Osmanl padiahlar her zaman (ayn ortaada ve yenia
balarnda Avrupadaki baka hkmdarlar
gibi) toplum dzenini hem istikrarl, hem de
saydam klmak istemilerdir. Bunu birbiri
ardndan kartlan, ama halkn hep kulak
ard ettii kyafet nizamnamelerinden anlyoruz. Kadnlarn toplum iindeki yerlerinin de giyimlerinden belli olmas istenmitir. 1564 tarihli bir hkmde,
gayrimslim kadnlarn tiftikten ya da kutni
denen bir ipek ve pamuklu karm kumatan yaplma etek giymeleri bildirilmek-

tedir.43 Kutni Bursada retilen bir kuma


olmaldr. Bu da giyimde yresel farklarn
bulunduunu gsterir; nk ayn kuman
imparatorluun her yerinde retildiini
dnmek olanakszdr. Osmanl gzlemcilerin belirli bir giyim folklorundan
haberleri olduunu biliyoruz. Evliya elebi
gezip grd byk kentlerdeki kadnlarn
sokaa karken giydikleri feracelerle taktklar yamaklarn hangi kumalardan
yapldn tek tek saymadan edemiyor.
Hatta Mekkeli kadnlarn srnd kokular bile anlatyor.44
Bu bilgileri u kalplam yarg izliyor:
... gayetl-gaye mestre havatnlerdir.
Bu, erkekler asndan bakldnda kadn
giysisinin en nemli ilevini ortaya koyuyor: Kadn, iffetini rtnerek kantlamaktadr. Aslnda ideal olan kadnn hibir yerinin grnmemesidir. zellikle 18.
yzylda, kadnlarn zaten snrl sokaa
kma olanaklarn daha da kstlayan bu
dorultuda bir dizi ferman karlmtr.45

Kadnlarn ok gittikleri nak dkknlar


bile bir keresinde bu anlay sonucu
kapatlmtr.
Kadnlarn, giysilerini ve mcevherlerini
en yakn aile bireyleri dnda baka kadnlarn da grmesini istedikleri anlalyor.
Lady Montagu gibi yabanc bir ziyaretinin
gittii her toplantda tepeden trnaa takp
taktrm kadnlar tarafndan karlanmas, bu konuya en azndan st tabaka
arasnda nem verildiini gsteriyor.46 Bir
kadnn giyiminin dostlar tarafndan iffetlilik, zenginlik ve klk asndan deerlendirildii ve bu tr haberlerin kadnlar
arasndaki balant alaryla yayld
varsaylabilir.
Daha birok konuda olduu gibi fakir
kadnlarn giysilerine dair bilgimiz de yok.
Hali vakti yerinde kadnlarn giyimi
pamuklu ya da ipekten, bol biilmi ince
bir i gmlekle, beli bir kuakla balanan
yine bol bir alvardan oluurdu.47 Bunun
stne entari giyilirdi. Sadece st tabakadan

kadnlar deil, zengin kentli kadnlar da entarilerini kadife ya da ipekten yaptrrlard.


Olanaklar snrl olanlar da beledi denen
daha ucuz bir kuma kullanrlard. Baa hotoz takmak da yaygnd. Hotoz yapmak iin
ounlukla baa bir fes ya da tepelik konur,
sonra bunun stne ilemeli bir kuma
rtlp mcevherli bir ineyle tutturulurdu.
Entarinin stne ayrca dolama denen bir
tr yelek giyilirdi; evler pek iyi stlmad
iin klar bu yelei kullanmak kanlmazd. Kadnlar sokakta bol bir mantoya
benzeyen ferace giyerler, ellerini yenlerinin
iine sokarlard.48 Yzlerini ise hotozlarnn stne tutturduklar iki paral bir
tlbentten oluan ve sadece gzlerini akta
brakan bir yamakla rterlerdi.
Gayrimslim kadnlar birok yerde
Mslman kadnlar gibi giyinirlerdi; yzlerini rtp rtmemeleri yreden yreye
deiirdi. Rumelide ve stanbulda genelde
yzlerinin bir blmn akta brakrlard;
Atinada gen kzlar pee takar, evli kadn-

lar yzlerini ak brakrlard.49 Dou Anadoluda ve Kafkaslarda yaayan Ermeni


kadnlar Mslman kadnlar gibi yzlerini
rterlerdi. Ama daha 16. ve 17. yzyllarda
bile gayrimslim kadnlarn gsterili yresel giysiler giydiine dair tanklklar vardr;
yani bunlar ferace kullanmyorlard. 16.
yzyldan kalma bir minyatrde rtl
Hristiyan kadnlarn yannda dekolte giyinenler de grlmektedir.50 1700lerde
Egedeki adalar gezen Fransz botaniki
Pitton de Tournefort kadnlarn giyimlerini
anlatmakla kalmam, yaptna tek tek
eitli
giysilerin
gravrlerini
de
eklemitir.51
Hane Reisi Olan ve Para Kazanan
Kadnlar
Osmanl kentlerinde evlenmeden yalnz
bana yaayan kadnlara pek rastlanmazd.
Ama dul kalan kadnlar da her zaman bir
erkek akrabalarnn evine tanmazlard.

zellikle Rumeli vilayetlerinde kocas


ldkten sonra onun topran ilemeye
devam eden kadnlar Osmanl vergi
hukukuna gre ayr bir grup olutururdu.52
Ama bir Orta Anadolu ticaret kenti olan
Tokatta da 1640lardaki vergi kaytlarna
gre bir kadn adna ilenmi pek ok hane
bulunmaktayd; yani bu kadnlar hane reisi
olarak kabul edilmi olmaldr. Dul kalan
kadn mirasn kk bir blmn alyor,
aslan pay lenin ocuklarna dyordu.
Ama koca daha evliliin banda karsna,
kendi lm halinde, paylalmadan nce
mirastan alnacak ve kadnn hemen eline
geecek bir miktar para verilmesini taahht
etmek zorundayd.53 Karsn dnen bir
koca ya da kzn korumak isteyen bir baba
daha hayattayken ona bir eyler balyor
ya da bir aile vakfnn mtevellisi yaparak
oradan bir gelir elde etmesini salyordu.54
Ama bu kaynaktan elde edilen gelir de ou
kez yetmediinden birok dul kadn bir an
nce yeniden evlenmek iin frsat kolluy-

ordu. Btn bunlar gereklemezse, dul


kalan kadn ocuklarna bakabilmek iin
para
kazanmann
yollarn
aramak
zorundayd.
Bu konuda olanaklar kstlyd. En iyisi,
kadnn bir miktar nakit parasnn olmas ve
bunu faize vererek ya da daha baka bir
biimde iletmesiydi. Tccar bir aile
evresinden gelen kadnlarn ticaretle
urat oluyordu.55 Bazlar paralarn bir
ortaa verip iletiyorlard. Mudaraba ad
verilen ticari anlamada, kii parasn iletmesi iin gezgin bir tccara verip onunla
ortak oluyordu. Bursadaki 17. yzyldan
kalma defterlerde bir kadn tccara ait mal
deposu da yer almaktadr. Eer bu i ticaret
yapan babasndan miras olarak kalmamsa,
bu kadnn kendi bana byk lekte
ticaret yapm olmas gerekmektedir.56
Zengin kadnlarn evlerine satmak iin giysi
ve mcevher getirirlerken bir yandan da
haber tayan bohac kadnlar da kk
apta ticaret yapyorlard. 18. yzylda

Bursa defterlerindeki kadn tereke listelerinin says hi de az deildir; bu listelerde


pek ok kadnn ortalamann hayli zerinde
miktarda ok deerli basma ve ilemeli kumaa sahip olduklar grlmektedir.57 Bu
kadnlarn bazs ine iine kar zel bir
ilgi besliyor olsa da, birounun, zellikle
de ellerinde byk miktarda kuma bulunanlarn bohaclk yaptn dnebiliriz.
Yaamn kendi kazanmak zorunda olan
dul bir kadnn zengin bir eve hizmeti
olarak girme ans olduka azd. nk hali
vakti yerinde kadnlarn birounun cariyeleri olurdu; bunlar kk yata satn alrlar,
bir zaman sonra azat edip evlendirirlerdi.
Bir de, rnein Ankarada 16. yzylda ortaya kp 20. yzyln balarna kadar yaygnln srdren bir det vard; yoksul bir
aile kk yataki kz ocuunu zengin bir
eve hizmeti olarak veriyordu. Kz orada
yetiiyor, baklyor ve yana uygun hizmetlerde bulunuyordu. Evlenme yana
geldiinde ise yannda kald aile onun

eyizini hazrlyordu. Damad bu ailenin mi


yoksa kzn kendi ailesinin mi seecei,
balangta yaplan anlamaya balyd. Bu
anlamalar ou zaman szl yaplm olmaldr; ama bazen kad sicillerine geirilmi olanlar da vardr.58
Para kazanmak zorunda olan, ama kk
apta ticaret yapabilmek iin yeterli sermayesi bulunmayan kadnlar iin are herhangi bir zanaata ynelmekti. Yalnz, yeniada Avrupann pek ok yerinde olduu
gibi Osmanllarda da kadnlar kolay kolay
loncalara alnmad iin bu da ok kolay
bir i deildi.59 Ama rnein 17. yzylda
Ankarada, nl tiftik ynnden kumalarn
dokunduu tezghlarn atlyelerde deil
evlerde bulunduu dikkati ekmektedir. O
halde zanaatkrn karsnn, dokuyucu olmasa bile, yardmc aile bireyi olarak
alt kabul edilebilir.60 zellikle tiftii
kadnlar eiriyor, bazen para karl belirli
bir tccar iin altklar da oluyordu.

Dindarlar
18. yzylda stanbuldaki st tabaka kadnlar arasnda ok beenilen iirlerin ve nazik
konuma biimlerinin, belirli bir eitimi
gerektirdii aktr. 17. ve 18. yzyllarda
Osmanl st tabakasnda bu tr bir eitim
kukusuz en bata din eitimiydi. Dini kitaplar okuyan ve bu kitaplarn ierii zerinde
konuabilen kadnlarn says akla gelebilecekten ok daha fazlayd. Geri sarayda
eitilen gen cariyelerin hepsine okuma
yazma retilmedii anlalmaktadr.61
Ama Osmanl kadnnn kltrn sadece
azdan rendiini varsaymak da ii fazla
basitletirmek olur. Bir rnekle bunu
netletirelim: 17. yzylda yaam stanbullu eyh ve vaiz Seyyid Hasan, Sobbetnamesinde kzkardelerinin birinden bir
kitap dn aldn yazyor. Bu kitap,
Trkeye evrilmi bir hadis kitabdr.62
Baka bir yerde de Seyyid Hasan yine bir

kzkardeiyle dini bir sohbet yaptn anlatyor.63


Peygamberin hadislerinin gvenilir bir
biimde aktarlmas, slam tarihinin en
bandan beri hibir zaman sadece erkeklere
zg bir ayrcalk olmamtr. rnein Hz.
Muhammedin ikinci ei Hz. Ayenin
rivayet ettii bir dizi hadis vardr. slam ortaanda yaam birok bilgin, muhaddiselerden de hadisler rendiklerini belirtmilerdir.64 Ama fkh renimi yapma ve
kadlk etme hakk kadnlara tannmamtr;
oysa
srf
kuram-hukuk
asndan
bakldnda, ulemadan pek ok kii, kadlk
yolunun (belirli baz snrlamalarn bulunmasna karn) kadnlara da ak olduu
grndedir.65
eyhlislam Feyzullah Efendi 17.
yzylda yaayan eitim grm bir kadn
anlatmaktadr. ehzade Mustafann hocas
olan Feyzullah Efendi, rencisinin 1695te
tahta kndan sonra byk nfuz sahibi
olmutu. O dnemde, yksek bir mevkiye

gelenlerin kendi akrabalarna elverili


olanaklar
salamas
Osmanl
st
tabakasnda normal karlanyordu; bu tutum yenia balarnda Avrupada da sz
konusuydu. Ama Feyzullah Efendi kendi
oullarnn birounu, daha ok gen olmalarna bakmadan hemen ilmiye snfnda
yksek grevlere getirdi ve gelenei bozarak vezirlerin sorumluluundaki birok
devlet iine karmaya balad. Sonunda bu
olaylar
onun
1703te
azledilerek
ldrlmesine yol at.66 Ama lmeden
nce 1702de, ailesinin gemiini, kendi
yapt ileri ve oullarnn ykseliini anlatt iki kk risale yazmt. Bunlarn
sadece aile iinde okunmasn ngrm olmalyd ki, iinde ailedeki kadnlardan da
sz etmiti.67
Bu kadnlar arasnda, konumuz asndan
bizim iin ilgin olan Feyzullah Efendinin
anneannesi Pir Hanmdr. Piri Hanm hem
kocasndan, hem de baka ulema, eyh ve
din adamlarndan hadis, tefsir ve Hz.

Muhammedin yaam konularnda ders


almtr.68 Ayrca evliya efsaneleriyle de ilgilenmitir. Pir Hanmn evlendikten sonra
iine girdii evre dini konular renme
asndan kukusuz ok elveriliydi, nk
kocas hem bir tarikat eyhi hem de o yllarda Safevilerin egemenlii altnda olan
Azerbaycandaki Gence kentinde (Snni)
mftyd. Karsnn okumasn desteklemi
olmaldr; nk baka trl Piri Hanmn
hocalara ulamas pek dnlemez.
Adndan kardmza gre babas ulema
ve dervi evrelerinden bir kii olmadna
gre, Piri Hanm evlenmeden nce babasnn evindeyken herhalde fazla bir
renim olana bulamamt.
Ulemann ve renim grm dervilerin
oluturduu evrede Seyyid Hasann
kzkardei ya da Pir Hanm gibi baka
kadnlarn da bulunduu kesindir. Ayrca
kk bir evre gz nnde tutularak
kaleme alnm risale ve kitaplarla
tanklmz artt lde bu tr kadnlara

ilikin bilgimiz de kukusuz artacaktr.


Yaknlarda, bir kadn mutasavvfla ilgili ok
ilgin bir olay gn na kt. Asiye Hatun
17.
yzylda
skpte
yaam
srdrmt.69 stanbulda da yaygn olan
Halveti tarikatna mensuptu, ama evresindeki baka dindar kadnlar gibi sadece trbe
ziyaretleri ve tecvit dinlemekle yetinmemiti. yi bir eitim grd akt ve
kendine zikretmeyi retecek bir eyh aryordu. nk Halvetilikte tasavvufa ilk adm
byle atlyordu; zikri, deneyimli birinin yol
gstericiliinde renmekten baka yol
yoktu. Asiye Hatun bir kadn olarak byk
zorluklarla karlamt, nk setii
eyhi dorudan ziyaret edemiyordu. Bu
yzden dini bilgileri mektupla renmeye
almt; mektuplarnda baka eylerin
yannda, grd dleri de anlatyordu.
eyh de (eyhlerin says aslnda ikiydi,
nk Asiye Hatun bir zaman sonra eski
eyhinin kendine daha fazla yardmc
olamayacan dnp yeni bir eyhe

balanmt) mridesinin dlerini aynen


erkek rencilerine yapt gibi yorumluyordu.70 Yazk ki ne bu iki eyhin yazdklar,
ne de Asiye Hatunun asl mektuplar
kalmtr. Ama mutasavvf olma yolundaki
Asiye Hatun kendi mektuplarnn bir kopyasn karp -belki de bunlar mektuplarnn
ilk taslaklaryd- sandnda saklamtr.
lmnden sonra ailesinin saklad bu
mektuplar sonunda bugn bulunduklar
Topkap Saray Ktphanesine ulamtr.
Tek bana bu olgu bile bu mektuplara
kendinden sonra akrabalarnn ve belki baz
sarayllarn da nem verdiini ve ilgi gsterdiini ortaya koymaktadr. Baz konularda Asiye Hatunun isteklerine sayg gsterildii onun byk olaslkla evlenmemi olmasndan da anlalmaktadr, nk bu Osmanl toplumunda pek sk karlalan bir
ey deildir.71 Kendi mektuplarndan
birisinde, olsa olsa eyhiyle evlenmeyi
dnebileceini
belirtmektedir,
ama
grnen o ki, byle bir olanak da

kmamtr.72 Geri ounluk dnya nimetlerinden uzak durma amacyla evlenmemenin Mslmanlkta yeri bulunmadn
ileri srerse de, zellikle kendini tasavvufa
adayan kiiler arasnda bu durum sk sk
grlmtr.73 Sonuta Asiye Hatunun
kendi istei dorultusunda evlenmemi olmas, ailesinin onun dini eilimlerine sayg
gsterdii anlamna gelmektedir. Byle bir
tepki aslnda grlmedik bir ey deildir;
eyhlislam Feyzullah Efendinin okumu
ve dindar bir insan olan anneannesinden
byk bir saygyla sz ettiini biraz nce
grmtk. Tabii ki bizim sadece ailesi
byle anlay gstermi olan kadnlarn
dnsel eilimleri konusunda bilgimiz var;
bakalaryla ilgili anlatlm hibir ey yok.
Asiye Hatunun eyhine yazd mektuplarda farkl duygu ve dnceler yer alyor.
eyh ile mridi arasndaki ilikilerde,
mridin eyhinin btn isteklerine boyun
emesi beklenirdi. Asiye Hatunun eyhiyle
evlenmeyi dnebileceini sylemesi bu

ereveye uymaktadr, nk sonuta evli


bir kadndan da beklenen itaattir. Ama Asiye Hatunun eyhine kar kt noktalar
da vardr. rnein eyh belirli bir dnem
de, onun Tanrnn bir adnn zikrinden daha
zor olduu kabul edilen bir baka adnn
zikrine geebilecek aamaya ulatn
sylediinde Asiye Hatun bu sevinli haberi
ihtiyatla karlyor. Gnmzde Asiye Hatunun metinlerini yayma hazrlayan
aratrmac da bu yzden kitaba Mtereddit Bir Mutasavvf baln koymu.
Aratrmac, Asiye Hatunun bu zeletirel
tutumunda kendi yeteneini deerlendirme
bakmndan kadnlara zg bir tutum da
gryor.74 Acaba Asiye Hatunu kendine
gsterilen gveni kabul etmemeye ynelten
bir alakgnlllk gsterisi miydi? te
yandan kendi setii yolun geleneklerine
aykr olarak eyhine kar gelmeye cesaret
etmesi, byk bir zgven kazanm olduu
anlamna da gelmektedir. Ciddi bir konuda
kiisel grn ifade ederek kendi ruhsal

durumunu en iyi kendinin deerlendirebileceini vurgulam olmaktadr.75


Sanata Yneli: Kadn airler
Hanendelerin
okuduu,
gndelik
Trkeyle yazlm arklardan kann
kadn airlerin kaleminden ktn
bilmiyoruz. zellikle ak edebiyatnda
kadnlarn azndan yazlm iirlere sk
rastlanr. Ayrca Pir Sultan Abdaln kznn
kanl Sivasta aslan babasn konu eden
bir at da vardr (kr. 5. Blm).76 Edebiyatta kadn yazarlar azsa da, her dnemde var
olmulardr. Ama iir yazacak d gc bulunan bir kadnn bu yeteneini gelitirmesi
iin bir erkekten ok daha fazla ansl ve
ibilir olmas gerekiyordu. Her eyden nce
Farsa renmek zorundayd, baka trl
Yakndou iirinin klasik eserlerini incelemesi olanakszd. Gen bir erkek
kltrn geniletirken zaten bu tr incelemelere yneliyordu, oysa bir kadnn

edebiyat alannda bilgi edinmesi her zaman


rastlanan bir olay deildi. Bundan baka,
yeni yetien bir kadn air kendi
adalarnn iirlerini de renmek
zorundayd. Ama iirler basl olmadndan
yazmalarn ele geirmek, ayrca edebiyat
evrelerine de girebilmek gerekiyordu.
Bunlarn ikisi de zor ilerdi, gen bir kadn
airin baarl olabilmesi ailesinin anlay
gstermesine balyd.77
Bu balamda babann tutumu ok nemliydi. En tannm Osmanl kadn airlerden
birisi hi evlenmemiti ve bu, babasnn
onay olmadan kukusuz mmkn deildi.
Bizim ilgilendiimiz zaman diliminden
daha nce yaam olmasna ramen
aada ele alacamz Mihr Hatun (yak.
1470-1515ten sonra), kendisi de iirler
yazan Amasya kadsnn kzyd.78 Kendisi
atalar arasnda Babai Ayaklanmas'nn nderlerinden Baba lyas da saymaktadr
(kr. 2. Blm). Yani bilginler, okumu
derviler yetitirmi bir aileden, bir edebiyat

geleneinin iinden geliyordu. Ayrca


Amasyada sancakbeylii yapan ehzade
Ahmedin evresindeki edebiyat evresine
girme ansn da elde etmiti. II. Bayezidn
olu olan ehzade, stanbulun beenilen
edebiyatlarndan bazlarn Amasyadaki
sarayna getirtmiti. lk balarda Mihr Hatun air olarak sesini bakentte duyuramad
ve Necatinin iirlerine yazd nazireler
Necatiyi ineleyici bir yant yazmaya
yneltti.79 Mihr Hatun kadn olarak erkek
meslektalar tarafndan ciddiye alnmadn belirtmi ve yetenekli kadnlarla
ilgili ksa, ama ateli bir savunma
yazmtr.80
Btn engellere karn sonunda Mihr
Hatun kendini kabul ettirmitir. Daha ileriki
yllarda II. Bayezidin dllendirdii airler
arasnda ad gemektedir. Yani artk
bakentte nlenmitir; bunun ehzade
Ahmedin yardmyla olduu kukusuzdur.81 Mihr Hatunun divan gnmze
ulamtr; bir divannn bulunmas, onun

deer verilen bir air olduunu ortaya koyar, nk birok nemsiz airden bugne,
mecmualara girmi birka dizeden baka bir
ey kalmamtr. Mihr Hatun ayrca kendi
dneminde yazlm uara tezkirelerine de
girmitir.82 Bu tezkireler, baka slam lkelerinde olduu gibi Osmanl mparatorluunda da aa yukar her dnemde
hazrlanmtr ve bir airin byle bir
tezkireye alnmas, adalar arasnda
beenildiini gsterir. Mihr Hatun
Amasyada evresinde bulunan airlerden
bazlarna k olmu, allmn tersine
iirlerinde bu kiilerin adlarn da anmtr.
Ama tezkire yazarlarnn hepsi de onun bu
ilikilerinin platonik olmaktan ileri gitmedii
dncesinde
birlemektedir.
airimiz geerli ahlak ve grg kurallarnn
dna hi kmam olmaldr.
16. yzyldan kadn air olarak Hubbi
Hatunun adn anmak gerekir.83 Ama asl
ad Zbeyde olan Fitnat Hanm (. 1780)
daha nldr. stanbulda yaayan Fitnatn

hem babas, hem de erkek kardei eyhlislamd. Fitnatn eitimini de daha gen
kzlnda onlar stlenmi olmaldr, nk
kaynaklar kocasnn (ki eyhlislam
Feyzullah Efendinin torunlarndandr) ok
safdil bir adam olduunu belirtmektedir.84
Fitnat airliinin yan sra hazrcevaplyla
da nldr ve adnn getii pek ok fkra
bulunmaktadr. Bunlarda Fitnatla bir erkek
airin edebiyat konusunda karlkl
ekitikleri ve bu arada ak sak dokundurmalar yaptklar da anlatlr.85 Bunlarn
ou yaktrma olabilir.86 Ama srf byle
fkralarn uydurulmas bile, hem bir kadnn
din ve gelenein belirledii snrlar iinde
air olarak etkinlik gstermesinin ne kadar
g olduunu kantlamakta, hem de Fitnatn, yaad dnemde air olarak kabul
edilmesinin ne kadar zor olduunu ortaya
koymaktadr.

Sanata Yneli: Bina Yaptran Kadnlar


Kadnlar kendi servetleri zerinde tasarruf
hakkna sahip olduklarndan, istedikleri zaman vakf da kurabiliyorlard. 16. yzyln
ortalarnda stanbuldaki vakflarn yzde
37sini kadnlar kurmutu. Ama bu, kadnlarn bina yaptrma konusunda da ayn
lde etkin olduklar anlamna gelmemektedir.87 Kadnlarn ou, zaten var olan bir
camiye gelir salamak amacyla bir miktar
para ya da bir ev vakfediyorlard. Yeni bir
bina ina ettirmeye, bu i iin bir mimar
bulmaya ve normalde bina yaptran birinin
uramak zorunda olduu daha baka ilere
kalkmyorlard. Tabii ki bu genel durumun
dna kanlar da oluyor, valide sultanlar,
hanm sultanlar ve daha baka sarayl kadnlar cami, eme ve benzeri binalar yaptryorlard. Kanuninin ei Hurrem Sultann
adn tayan klliye, Mihrimah Sultann
yaptrd iki cami (1548 ve 1565) ve daha
sonraki dnemlerden ebsefa Kadn

Camiiyle (1787) Zeynep Sultan Klliyesi


(1769) bugn hl stanbulu ssleyen bu
tr yaplardandr.88
Hanm sultanlarn merakl olduu bir
baka inaat etkinlii de, Boaz kylarnda
yazlk saraylar yaptrmakt. Bu saraylarn
hibiri gnmze kalmamtr.89 18.
yzylda saray sakinleri Topkap Saraynn
skc protokolnden kurtulmak iin zamanlarnn ounu Boaz kylarnda yeni
yaptrdklar ya da eskiden yaplm olup
da eklerle bytp yeniledikleri saraylarda
geiriyorlard. 18. yzylda birok hanm
sultana daha doduklarnda, olmazsa ocuk
yata nianlandklar ya da evlendikleri zaman bir saray verilirdi. Bu saraylarn harem
daireleri zellikle grkemli denmi ve
hanm sultann kocasna ayrlm selamlktan ok daha gz kamatrc olurdu.
Sonuta hanm sultann evlendirildii vezir
ya da vali padiah soyundan deildi, oysa
hanm sultann baz durumlarda padiah
temsil ettii kabul edilirdi.

Baz hanm sultanlar saraylarnn denmesine inceden inceye karrlard. Minderler, hallar ve perdeler onlarn beenisine
gre yenilenir, odalara yeni bir dzen getirilir ve en bata da bina batan aa yeniden
boyanrd; bunun nedeni boyann Boazn
nemli havasnda uzun sre dayanmamasyd. leri gelen kimseler konak ve yallarnn
boyanmasnda gz alc renkleri tercih
ederlerdi. Hanm sultan lrse saray hemen
bir baka hanm sultana verilir, bu kez de
o kendine gre deiiklikler yaptrrd. Bu
yzden, Avrupal seyyahlarn tasvir ettii
halleriyle bu yaplar sadece ina edildikleri
dnemin beenisini yanstmazlar, eitli
zamanlarda moda olmu sluplarn izlerini
de tarlard.90
Sanata Yneli: Dokumalar
Osmanl ilemeleri, kilimleri ve hallar
bugn hl hem Trkiyede, hem de
dardaki mze ve zel koleksiyonlar dol-

duruyor. Bu eserlerin retilmesine byk


lde kadnlar da katlmtr. Bunu yazl
kaynaklardan kardmz gibi, 19.
yzylda bu alanda pek ok kadnn alm
olmasndan da biliyoruz; tabii kadnlarla
erkekler arasndaki i blmnn 17. ve 18.
yzyllarda daha baka olduunu dnmemiz iin bir neden yok.91 Fransz seyyah
Nicolas de Nicolay 1550lerde padiahn
saraynda 200 gen kzn ine ii renmekte olduunu yazyor. Bununla birlikte
bu bilgi sadece duyduklarna dayanyor olmaldr, nk Nicolay kukusuz harem
hakknda
salam
kaynaklara
sahip
deildi.92 18. yzylda ise Lady Montagu,
II. Mustafann dul hasekisine ait yetikin
cariyelerin yaptklar ilemelere ilikin bilgiler veriyor. Adet olduu gibi hasekinin
evresi ocuk yata cariyelerle evrilidir ve
ya byk olanlarn grevi daha kklere
nak ilemeyi retmektir.93 Ama yetikin
Osmanl kadnlar da bu sanatla urayorlard. 17. yzyln ikinci yarsnda Hristiy-

an bir Osmanl kadnnn ei olarak kadnlarn dnyasna belirli llerde girme


olana bulan talyan seyyah Pietro della
Valle nak ileyen Osmanl kadnlarnn
maharetinden sz ediyor. zellikle opak kuma zerine yaplan ve iki yzden de
grlebilen bir ilemeyi vyor; bu herhalde ayn yzyln balarnda Avrupada da
moda olan glge iine benziyor olmaldr.94
Della Valle srma ilemelerden de
vgyle sz ediyor; ama bu ileri sadece
kadnlarn yapt sanlmamaldr.95 Erkek
zanaatkarlar da satlmak iin dkknlara ve
sipari zerine saraya nak ileri yapyorlard. Verdii rakamlar her zaman pek
gvenilir olmamakla birlikte, Evliya
elebiye gre 1638de sadece stanbulda
byle doksan erkek nak vard. 18.
yzylda bu dkknlar stanbullu kadnlarn
urak yeriydi.
te yandan kendileri kullanmak iin
deil, sipari zerine alan kadn naklar da vard. Haremdeki kadnlardan

birinden kaynaklanan bir bilgi de bu tr nak kadnlara saraydan yatak rts siparii verildiini gsteriyor.96 Ama nak
kadnlar ok ince bir iilik istenmesi zerine bu siparii kabul etmemiler. 17.
yzylda Bursada kadnlarn kendi yaptklar elilerini sattklar ve bunun iin vergi
de demedikleri bir arnn olduu bilinmektedir.97 Bunlarn iinde ilemelerin en
nde geldii dnlebilir. Konaklarn
haremlerine lks eya salayan bohac
kadnlar herhalde eitli ilemeler de satyorlard. Osmanl naklar 16. ve 17. yzyllarda Macaristann Avusturya egemenliindeki yerlerinde ve Gneydou Avrupa
saraylarnda da ok tutuluyordu. Cariye
satn alrken nak bilen kadnlar semeye
alanlar vard. Ayrca Mslman kadnlarla iliki kurup nak rnekleri getirten ya
da Trk hizmetkrlarndan Trk motifleri
renmeye alan kibar Hristiyan kadnlar da vard.98 Yalnz eski ilemelerin
stnde ne tarih, ne de bir ad bulun-

duundan, sanatlarn adlarn bilemiyoruz.


18. yzylda baz Avrupal ressamlarn
tablolarnda nak ileyen kadnlar da
gryoruz.99 Ama bunlara ihtiyatla bakmak
gerekir, nk bu ressamlarn bir haremin
iine gerekten girmi olmalar pek
dnlemez. En iyi olaslkla satmak zere
nak yapan kadnlar (ki bunlarn bir
blm de gayrimslimlerdir) grm ve
sonra bunlar kibar kadnlarn giysileri
iinde tasvir ederek resimlerine yerletirmi
olmaldrlar. Bu resimlerde ilenecek kuman bir gergefe gerildii grlmektedir.
Gergef daha 15. yzylda bir kadnn en
nemli eyalarndan birisiydi; o dneminden kalma bir mezar tann stnde de
bu tr bir aletin nnde oturan bir kadn
figr grlmektedir.100

Ve Hibir ey Bilmediklerimiz...
Anonim yazarlarn ou kadndr yargs
feminist edebiyat aratrmalarnda ok tutulan bir varsaymdr.101 Byk bir olaslkla
yaam olduklarnn dnda haklarnda
hibir ey syleyemediimiz bu anonim
kadn sanatlarla Osmanl kltrnde de
sk sk karlayoruz. zellikle hal ve
kilim dokuyan kadnlarn nemini belirtmek gerekir; bunlar kukusuz sadece 19. ve
20. yzylda deil, daha eski dnemlerde de
etkinlik gstermilerdir.
Bu trden baka bir grubu da kadn hanende ve sazendeler oluturmaktadr. Bunlar
zerine de belki bir gn bir eyler yazlacaktr. Sarayda sadece iolanlar arasnda
deil, haremdeki hizmetkrlar arasnda da
hanendeler vard ve mzik yaplmaktayd.
18. yzylda kibar stanbul hanmlar,
yetenek grdkleri cariyelerine mzik dersi
aldrtrlard.102 Grnen o ki, 19. yzylda
ve 20. yzyln balarnda Avrupann ter-

sine, Osmanllar mzikte amatrleri deil,


usta kadn sanatlar tercih etmilerdi. Bunlarn nasl bir eitim grdn ve ilerinden en nllerinin bir konan hareminden
bir bakasna yollanp yollanmadn
bilemiyoruz. Sylenebilecek tek ey,
bugne kadar yzlercesi incelenmi olan
tereke listelerinde mzik aletleriyle ilgili
hibir bilgiye rastlanmam olduudur. Yani
mzik aletleri her ne kadar sazende kadnlarn kendilerine aitse de, bunlarn miras
brakldn bugne kadar grm deiliz.
Osmanl kadnlarnn hepsinin de
gndelik ev ilerine boulup gitmedikleri,
hele hali vakti yerinde olanlarn bazlarnn
sadece giysilerle uramaktan, dost ziyaretleri yapmaktan ya da reel kaynatmaktan baka eyler de yaptklar grlyor. Bu
ilk bata sradan bir saptama gibi geliyor,
ama 16., 17. ve 18. yzylda yaam saysz
kadnn zaman zaman ellerinin hamuruyla
erkek ilerine gz diktikleri, bunda da
baarl olduklar sylenebilir.

Sonu olarak Osmanllarn uzun bir


edebiyat ve sanat geleneine dayanan eski
bir yksek kltre sahip olduklar aktr.
Ama kadnlarn Osmanl kltrne yapt
katk iki nedenden tr unutulup gitmitir.
Bir kere, Avrupallarnki dahil btn
ataerkil kltrler, kadnlarn baarlarn u
ya da bu biimde toplumun bilincinden
kazma eilimindedirler. te yandan,
rnein Delacroix gibi 19. yzyl ressamlarnda da izlenebilen egzotik Dou hayali iinde zgl bir kadn imgesi de yer almaktadr. Bu olumsuz bir imgedir ve kadn
dman bir bak asnn sonucudur, ama
zellikle bilimsellii kendinden menkl
evrelerde de uzun sre geerli olmutur.
Buna gre kadn, evresine erotik duygular
yaymas dnda hakknda sylenecek pek
bir ey olmayan, edilgen bir varlktr.
Erkein, ya da isterseniz siz bunu bilim
adamnn diye aln, rntgenci kafa yaps
bu erotik yn abartmaktan ve edilgen
Doulu kadn yabanc bir kltrn

simgesi gibi grmekten haz duymaktadr.


Bu simgeye yklenen anlama gre dii
olarak kabul edilen Yakndou toplumu,
dardaki birisi tarafndan, tabii ki bu birisi
erkektir, belirlenebilecek pasif bir varlk
olarak kendini hizmete sunmaktadr. Oysa
sanat alannda da kendini gsteren etkin
kadnlar bu tabloya uymaz. Tarihiler, zellikle de kadn tarihiler bu klielerin salt
hayal rn olduunu yazdklaryla birok
kez ortaya koydular. Mihr Hatunun szleriyle belirtecek olursak:
nki nks akl olur dirler nis Her szin
marur tutmakdur reva Lk Mihr dnn
zann budur Bu szi dir ol ki kmil usludur
Bir mennes yi durur kim ehl ola Bin
mzekkerden ki ol n-ehl ola Bir mennes
yi ki zihni pk ola Bin mzekkerden ki bidrk ola103
1 Jennings (1973), Gerber (1980).

2 eriata gre bir kadnn tankl erkeinkinin


yarsna eittir. Pek ok olayda iki erkek tank ya da
bir erkek ve iki kadn istenmektedir, Schacht (yeni
basm 1982), s. 193.
3 Almanya iin rnein Wunderin (1992) ve
Ennenin (1991) almalarn karlatrnz.
4 18. yzyl Osmanl ehzadelerinin ev btesi hesaplarna ilikin olarak kr. Tlay Artann hazrlanmakta olan ve benim gz atmama dosta olanak
salad yapn.
5 Schacht (yeni basm 1982), s. 132.
6 Ama gayrimslim kadn kocasnn mirasndan hak
talep edemiyordu ve kocann da byle bir hakk
yoktu.
7 Alexander (1985).
8 Babakanlk Osmanl Arivi, Ahkm Defterleri c.
1, s. 182, 185 (1156/1743-44).

9 Ayn yerde, c. 2, s. 213 (1159/1746).


10 20. yzylla ilgili bu ve bununla balantl sorunlar iin kr. Sirmann henz baslmam doktora
tezi.
11 Benim deneyimlerim Ankara ve Kayseri (16.-17.
yzyl) ile Bursa (18. yzyl ba) kentleriyle ilgili.
12 Jennings (1973).
13 Montagu, yay. Jack ve Desai (1993), s. 72.
14 Artan, szl bilgi.
15 Artan (1988), s. 366 vd ve Artan (1992).
16 Duben ve Behar (1991), s. 156.
17 Evliya elebi, ev. R. Dankoff (1991), s.
230-235.
18 age, s. 234.

19 age, s. 259 vd.


20 Artan (baskda). Yazara yazmalardan yararlanmama olanak salad iin teekkr ederim.
21 Montagu, yay. Jack ve Desai (1993), s. 120-121.
22 Uluay (1950), s. 11; mektuplar, modern Trke
Latin harfleriyle s. 29-47.
23 age, s. 27.
24 Padiah, Hurremin bu paaya niin kzdn soruyor. Hurrem yant daha sonraya erteliyor: Uluay
(1950), s. 31.
25 age, s. 31.
26 age, s. 43.
27 age, s. 8-9.
28 Montagu, yay. Jack ve Desai (1993), s. 76-79.

29 age, s. 58-60. Ayrca kr. Melman (1992), s.


77-98.
30 Kr. Avrupallara ait bir tasvir, Theunissen, Abelmann, Meulenkamp (1989), Resim No. 38.
31 Renda (1989), Resim No. 58.
32 Ayn yerde Padiah III. Ahmed (hd. 1703-1730)
de Sadabad ad verilen sarayn yaptrtm, ama bu
saray padiahn tahttan indirilmesinden sonra
yklmt. Dneme ilikin bir tasvir iin kr. And
(1982), Resim No. 20.
33 Kr. rnein Renda (1989), Resim No. 59daki
minyatr.
34 Montagu, yay. Jack ve Desai, s. 106-107.
35 zdeer (1988), s. 57 inceledii 1489-1640 yllarna ait tereke defterlerinde 3121 miras brakana
karlk 1659 oul ve 1402 kz miras dtn
hesaplyor. Bu ailelerde toplam ka ocuun

yaad ise ne yazk ki bilinmiyor. nk kaytlar


sadece annenin ya da babann lm srasnda (tablo
ayrtrmaya olanak vermiyor) ka ocuun hayatta
olduunu gsteriyor. Ayrca terekelerin zellikle
miras says az olduunda resmi kaytlara geirildiklerini varsaymak gerekir. nk bu vakalarda
mirasn sahipsiz kabul edilip devlete intikal ettirilme
tehlikesi mevcuttu ve bu tehlikeye kar bir nlem
olarak tereke resmi kaytlara geiriliyordu. Bu
sorunla ilgili bir tartma iin Christoph Neumanna
teekkr ediyorum.
36 Montagu, yay. Jack ve Desai (1993) s. 90, 117.
37 Bursa Kad Sicilleri B160 ve 162, muhtelif
yerlerde.
38 age.
39 stanbulun ileri gelen kadnlarnda bunlara
rastlanmaktayd. Kr. Montagu, yay. M. Jack ve A.
Desai (1993), s. 115; ayrca bkz. Elii Sanatlar
Mzesi Frankfurt/Main (1985), c. 2, 111. No. 87.

40 Bursa Kad Sicilleri B160 ve 162, muhtelif


yerlerde.
41 Padagean (1977)deki Resim No. 17yi Trkslam Eserleri Mzesinin etnografya blmnde ya
da Trk antikaclarnda grlebilen kpeyle
karlatrnz. Ayrca Elii Sanatlar Mzesi Frankfurt/Main sergi katalogu (1985), c. 2, 111. No. 7 /
11a-cye baknz.
42 Sirman (1988), s. 117.
43 Faroqhi (1980), s. 77.
44 Evliya elebi (1896/97-1938), c. 9, s. 781.
45 Helmecke (1993), s. 27.
46 Bu Lady Montagunn anlatmlarndan anlalmaktadr; kr. Montagu, yay. Jack ve Desai (1993),
s. 89 ve 115.

47 Sekin kadnlarn kostmn tasvir eden zellikle


18. yzyla ait pek ok minyatr mevcut; kr. Renda
(1989), Resim No. 57 ve 62.
48 nalck (1973), Resim No. 28 ve 30.
49 Mackenzie (1992), s. 64.
50 Renda (1989), Resim No. 7.
51 Pitton de Tournefort, yay. Yerasimos (1982), c. 1,
s. 178 ile 179 arasnda.
52 Osmanl tara ynetiminde kadnlarn sahip
olduklar olanaklara ilikin olarak kr. Reindl-Kiel
(hazrlanyor).
53 Jennings (1973), s. 75.
54 age, s. 106-107.
55 Jennings (1975), s. 195-196.

56 Murat izakaya mudaraba ve dier ticari ortaklklar hakkndaki kitabnn metnini gsterdii iin
teekkr ederim. Ayrca bkz. Gerber (1980), s. 235.
57 Bursa Kad Sicilleri, B160 ve 162, muhtelif
yerlerde.
58 Faroqhi (1984a), s. 279-280.
59 Gerber (1980), s. 237.
60 Faroqhi (1984b), zellikle s. 217.
61 Uluay (1985), s. 18.
62 [Seyyid Hasan], Sohbetname, Topkap Saray
Kitapl, Hazine 1426, B 1.29b.
63 Ayn yerde, B 1. 30a.
64 Berkey (1991), zellikle s. 151.
65 Schacht (yeni basm 1982), s. 127.

66 Abou-El-Haj (1984), s. 57-58.


67 Derin (1959), ayrca kr. Feyzullah, ev. Trek ve
Derin (1969-70). Yazar kendi otobiyografisinde evlilik yaam hakknda da baz bilgiler veriyor.
68 Derin (1959), s. 102.
69 Kafadar (1992), Hatun szc 17. yzylda hl
bir sayg ifadesiydi.
70 Kafadar (1992), s. 172-173.
71 age, s. 174.
72 age, s. 190.
73 Bilinli olarak toplumsal normlara ters hareket
eden ortaa slam mutasavvflaryla ilgili olarak
Ahmed Karamustafa henz baslmam olan bir
alma hazrlad. Elyazmalarna gz atmama izin
verdii iin yazara teekkr ederim.

74 Kafadar (1992), s. 170-171,175. Christoph Neumanna esin verdii iin teekkr ederim.
75 Kafadar (1992), s. 190.
76 Glpnarl ve Boratav (yeni basm 1991), s.
50-51.
77 Mihr Hatunun arkadalarndan birisi olan air
Zeynebin kariyerinde ykselmesi anlald
kadaryla bu zorluktan tr mmkn olmamt:
Gibb, yay. Browne (1900-1905), c. 2, s. 135 vd.
78 Kr. EI2deki Mihr makalesi (Theodor Menzel
ve Edith Ambros).
79 Ayn yerde; z ve Kut (1985), c. 2, s. 277.
80 z ve Kut (1985), c. 2, s. 229-230.
81 Ernsal (1977-79). Ayrca kr. Kappert (1976), s.
88.

82 rnein Ak elebi ve Latifininkine, ayrca kr.


Gibb, yay. Browne (1900-1905), c. 2, s. 123 vd.
83 Gibb, yay. Browne (1900-1905), c. 3, s. 170.
84 age, c. 4, s. 150-159.
85 age, s. 152-153.
86 Adaki Fitnat makalesi (Ali Canil Yntem).
87 Bacr (1983).
88 Goodwin (1971), s. 396, 414; Arel (1975), s. 71;
Uluay (1980), s. 109.
89 Artan (1988).
90 age.
91 Quataert (1986).
92 Helmecke (1993), s. 27.

93 Montagu, yay. Jack ve Desai (1993), s. 118.


94 Helmecke (1993), s. 27.
95 age, s. 28.
96 Tezcan, Deliba, Rogers (1980), s. 173.
97 Gerber (1982), s. 237-238.
98 Helmecke (1993), s. 32.
99 age, s. 25 ve 32.
100 age, s. 20.
101 Alnt Kafadar (1992), s. 171de yer alyor.
102 Montagu, yay. Jack ve Desai (1993), s. 88.
103 z ve Kut (1985), c. 2, s. 229-230. [Kadnlar
eksik akll olur derler. Bundan dolay onlarn her
szn bo saymak yerinde olur (derler). Mihr
duacnzn zann budur ki olgun ve akll kiiler bu

sz sylerler: Becerikli bir kadn, beceriksiz bin


erkekten iyidir. Zihni ak bir kadn, anlaysz bin
erkekten iyidir.]

II
SANATLAR

YEDNC BLM
MMARLAR, VAKIFLAR VE
YAPILARDA GZELLK
Fransz yazar Victor Hugoya baklacak
olursa, Avrupa ortaa bir mimarlk ayd.
Hugonun grne gre, zellikle o
dnemin dini yaplarnn deeri, ok sayda
insana hitap etmelerinden ve gndelik
yaamda sk sk ziyaret edilmelerinden geliyordu.1 Aslnda, rnein bir katedralin btn
zenginliiyle birlikte ierdii simgesel anlamlar, sadece bu konuda yeterli bilgisi
olanlar kavrayabiliyordu.2 Yine de, ibadete
gelen sradan insanlar da pencerelerdeki vitraylara, fresklere ya da stun balklarna
baktklarnda baz anlam dzlemlerini kavrayabiliyorlard. Bu da dnklk, mi-

marln sanat olarak gelimesi iin nemli


bir nkouldu. Hugoya gre, matbaann ortaya kmas ve ksa srede edebiyat insanlar en ok etkileyen sanat dal durumuna
getirmesi, mimarln nc roln yitirmesine yol amt. Victor Hugo iin birbirine
kart iki a sz konusuydu: Matbaann olmad, ama zengin bir mimarln bulunduu ortaa ve mimarln arka plana
itilip, edebiyatn nc sanat dal haline
geldii yenia.
Bu dncelerin, Osmanl mparatorluunu inceleyen kltr tarihileri iin de
ilgin yanlar olduu sylenebilir. nk
18. yzyla, hatta 19. yzyln ilk yllarna
kadar Osmanl sanatlarnn en nde geleni
hep mimarlk olmutu. Padiahlar, valide
sultanlar, hanm sultanlar, vezirler, ayrca
zellikle 18. yzylda tara ileri gelenlerinden birok kii nemli miktarlarda para harcayarak saysz cami, saray, medrese, tekke,
sebil ve imaret yaptrmt. 19. yzyl
ncesinde Avrupada olduu gibi Osmanl

mparatorluunda da nemli yaplarn ou


ibadethanelerdi. badete gidenler bu
yaplarn ierisine sadece fiziksel olarak
girmekle kalmyor, zelliklerini de olduka
kolay anlayabiliyorlard. nk edebiyattan
farkl olarak irek simgeler mimarlkta
tmyle yok deilse de, rolleri snrlyd.
Yani klasik dnem Osmanl mimarlnda
da (yak. 1450 - yak. 1680) halk etkileme
dncesinin ayr bir pay olduu ve bunun,
Victor Hugonun ileri srd gibi bu sanat
dalnn gelimesinde destekleyici bir rol
oynad kabul edilebilir.
Bugn btn Osmanl sanatlar arasnda
mimarla zel bir deer veriyoruz. Sebebi
ksmen znel olabilir, zira klasik dnemin
musikisi hakkndaki bilgimiz olduka azdr;
Osmanl musikisi daha iyi kaydedilip
korunmu olsayd, belki mimarlkla rekabete girebilirdi. Ancak bu savmz yine bir
lde pheyle karlanmaldr; nk 16.
ve 17. yzyllarda yaam Osmanl yazarlarnn, yaadklar dnemin mimarln

ok dndkleri, hatta bu konuda hayalglerini ilettikleri bilinmektedir. stanbuldaki byk yaplara ilikin birok iir,
menkbe ve yk vard. Sadece Osmanl
camileri deil, Bizans yaplar da bu yolla
stanbullularn hayal dnyasna eklemlenmiti.3 On ciltlik yaptnn nemli bir
blmn doum yeri stanbula ayrm
olan Evliya elebi, zellikle bakent mimarlnn Osmanl aydnnn hayal
dnyasn nasl bylediinin canl bir
tandr.4 naat ve yaplarla ilgili bu mitoloji Osmanl kentlisinin gndelik
kltrnn bir parasyd. Ama u ana
kadar, Osmanlnn gzel sanatlar arasnda
Victor Hugonun yapt gibi bir nem
sras oluturduuna ve mimarl en ste
yerletirdiine ilikin herhangi bir bulgu
yoktur.
te yandan, 1726ya kadar lkede Osmanlca kitap baslmamt; 19. yzyln
ikinci yarsna kadar baslan kitap says da
ok azd.5 Ayrca, kat sansr kurallar,

kitap ve gazetelerin yaygnlamasn ou


zaman engelliyordu. Ama btn bunlara
ramen 20. yzyln balarna gelindiinde
(belki de biraz daha nce) edebiyat,
kamuoyunu en ok etkileyen sanat dal
konumuna ykselmiti. Cumhuriyet Trkiyesi yazarlarnn iirleri, romanlar ve
mizahi ykleri sadece lke iinde geni bir
okur kitlesi bulmakla kalmad, baka dillere
de evrildi. O halde biraz basitletirerek, 19.
yzylda ve 20. yzyln balarnda Osmanl
toplumunun da mimarln arlkta olduu
bir adan edebiyatn birinci sraya ykseldii bir dneme getiini syleyebiliriz.
Bu blmde mimarln 16. ve 17. yzyllarda hangi nedenlerle bu derece etkili olabildiini incelemek istiyoruz.
Kamusal ve zel naatlar
Osmanl kentlerindeki yaplar iki eitti:
Antsal mimarlk eserleri tatan ina ediliyor, bazen ssleme ilevi gren tula da kul-

lanlyordu. Tulann zellikle 18. yzylda


yatay sralar halinde kullanlmasyla,
cephelerde kesme tan ak gri rengi yumuatld. Bu tr antsal yaplarn ounun
zeri kurun kapl kubbelerle rtlyordu.
Kubbelerin 15. yzyla kadar kiremitle kapland da olurdu. Antsal yaplarda kesme
talarn dzgn ilenmesine ok nem verilirdi. Eski yaplardan alnma malzemelerin
kullanlma nedeni ucuz ve kolay bulunur olmalar deil, simgesellikleri yksek, deerli
antika paralar olmalaryd.6 Bazen ini de
nemli bir bezeme malzemesi olurdu:
Yaplardaki ini kitabeler ou kez mavi ve
beyaz renklerdeydi; zellikle 15. ve 16.
yzyllarda, dnemin slubuna bal olarak
soyut ya da gereki iek motifleriyle
bezeli inilerle oluturulan byk panolar
vard. nsan antsal mimarlktaki slup
deiikliklerine bakarak, sanat tarihilerinin
ayrntl biimde tanmladklar eitli
dnemleri birbirinden ayrabilir.

Kamusal sluptan baka bir de zel inaat tarz vard. Bu tarzda yresel
malzemeler hkimdi. Ta, sadece Msr ve
Halep gibi aa ynnden fakir, daha ucuz
malzemenin bulunmad blgelerde ya da
evrede kan tan zellikle yumuak ve
kolay ilenebilir olduu Orta Anadoludaki
rgp gibi yrelerde kullanlrd.7 stanbuldaki konut yapmnda en ok kullanlan
malzeme ahapt ve bu evler rengrenk boyanrd. Kukusuz pek ok kii de evinin
hava koullarndan harap olmasna ve
bugn 19. yzyl sonu-20. yzyl
balarndan kalm ahap yaplarda
grdmz gibi, renginin koyu kahverengine dnmesine gz yummak zorunda
kalrd. Ahabn deniz yoluyla getirilemedii, bu yzden de ok pahal
olduu yerlerde hm yap teknii gelitirilmiti. Bu teknikte yapnn iskeleti
ahaptan yaplyor, iskeletin aras kerpi ya
da tulayla dolduruluyordu. Aacn daha da
az bulunduu Konya gibi yrelerde ise evler

kerpi ve amurdan ina ediliyor, sadece


tayc eler ve at ahap oluyordu. Ev
gzden karlp terk edilecei zaman ahap
malzeme alnyor, geriye sadece bir kerpi
yn kalyordu. Malatyallar 1838/39da
padiahn emriyle kentlerini klamas iin
Osmanl ordusunun emrine vermek zorunda
kaldklarnda
byle
bir
deneyim
8
yaamlard. Kn kaldklar ba evlerinden kente dndklerinde, askerlerin k
boyunca snmak iin evlerin ahap tavan
kirilerini yakmalar sonucunda koca kentin
deta bir ykntya dndn grdler.
Bunun zerine ba evlerine srekli olarak
yerlemeye karar verip eski bir sayfiye yeri
olan Aspuzuda bugnk Malatyay kurdular. Kurak bozkrlarda evlerin damlar
ounlukla dz yaplr ve yazlar teras
olarak kullanlrd. Yamurun bol olduu
ky eridinde ve ormanlk blgelerde ise
damlar eimli yaplr, stleri padavra (ince
tahta levha) ya da kiremitle kaplanrd.

Kamusal ve zel inaat tarzlar birbirlerinden farkl olmakla birlikte, hangisinin ne


zaman kullanldn saptamak her zaman
kolay bir i deildir. Padiahn, padiah
ailesinden birinin ya da bir beylerbeyinin
yaptrd cami, medrese ya da gelip geenlerin su itii bir sebil kamusal tarzda ina
edilirdi. 18. yzylda, daha alt dzeydeki
tara grevlilerinden de, zellikle Msrda,
bu tarzda yaplar ina ettirenler oldu.
Makam sahibi bir Osmanlnn kona, sadece oturmaya hizmet etmeyip ayrca
hkmranln da bir simgesiydi, ama
ounlukla iddial tarzda yaplmazd.9 Ne
var ki, ahap ve hm yaplarn ou, eer
yerlerine yeni yaplar yaplmak iin
yklmamlarsa, yangn ya da deprem gibi
felaketlere kurban gitmilerdir. stanbul ve
byk tara merkezlerindeki birok vezir ve
ynetici konandan gnmze kalabilenlerin saysnn bu kadar az olmasnn nedeni
budur.

Ayrca her blgenin kendi zel tarznda


ina edilmi camiler ve baka dini yaplar da
vard. Ankarada bugn hl drtgen planl,
ahap tavanl ve kiremit atl kk camiler
grlebilir.10 15. ile 18. yzyllar arasndaki
kamusal mimarlk tarznda eitli sluplarn birbirini izlemesine karlk, bu tr
kk yaplar ok az deiiklie uramtr.
Mimarlar eski yaplardan aldklar stunlar
ve daha baka paralar da kullanmlardr.
Gerektiinde, ksa kalan bir stunun altna
bir taban yerletirilmi, uzun gelen stununsa ucundan biraz kesilmitir. Tekkelerin
ou, en azndan 17. yzyldan sonra zel
tarzda ina edilmitir; nemli bir blm de
bir eve yaplan eklerle ortaya kmtr. Bu
tarzn dnda kalp da hakknda kesin bilgimiz olan ya da bugn kalntlar hl duranlarn says ise parmakla saylacak kadar
azdr. Kamusal tarzdaki tekkelerin ikisi,
Konyadaki zeri kubbelerle rtl Mevlevi
dergh ile Hacbektataki Bektai

derghdr.11 Bu tr yaplar ounlukla


yneticiler ya da sultanlar vakfetmitir.
Mimarlar ve Mimarlk Meslei
Kamusal mimarlkla zel inaat etkinlii
arasndaki farklardan biri de, kamusal
yaplarda sorumlu mimarn ad ounlukla
bilinirken, zel yaplarda bilinmemesidir.
Osmanl mimarlarnn ounun sadece adn
ve yaklak olarak alt zaman bilmekteyiz. Bazlar hakknda tarihilerin yazdklar da var. Bunlardan biri de, Fatih Sultan
Mehmedin Bizanstan kalma Havariyun
Kilisesinin yerine yaptrd Fatih Camii ve
Klliyesinin mimar olan Atik Sinandr.12
Anlald kadaryla bu mimarla II.
Mehmed arasnda, bugn de caminin
avlusunda grlebilen antik stunlarn kullanlmas konusunda bir anlamazlk kmt. Sultan bunun zerine mimar tutuklatm ve Sinann yaam hapishanede son
bulmutu. Bu olaydan tr sultan baz

adalar tarafndan iddetle eletirilmiti.


Osmanl klasik mimarlk slubunun yaratcs kabul edilen, ehzade (1548/49), Sleymaniye (1557) ve Selimiye camilerinin
(1574/75) mimar Sinan zerine ok daha
fazla bilgiye sahibiz.13 Daha 16. yzylda
Sinann eserlerinin, ayrntda birbirlerinden
biraz farkl birka listesi kaleme alnmtr.
Sinan yallnda arkadalarndan birine
ksa bir biyografisini de dikte ettirmitir.
Yerine geen Davudu ise sadece vakayinamelerden ve yazl belgelerden tanyoruz.14 Ama dnemindeki baz yazarlarn Osmanl mimarlnn doruu kabul ettikleri
Sultan Ahmed Camiinin mimar Mehmed
Aann, grne gre yakn evresindekilerden birinin kaleme alm olduu
epeyce ayrntl bir biyografisi var. Cafer
Efendi ismindeki bu yazar Mehmed
Aann ateli bir hayrandr ve onun en
nemli eserini nazm halinde aktarmakla
kalmam, yaamndaki ayn nemde olmayan olaylar da bir evliya menkbesi

slubuyla aktarmaya aba gstermitir.15


18. yzylda yaam birok mimarla ilgili
doyurucu ariv malzemesi vardr. Hatta ksa
bir sre nce bunlardan ok tannm olmayan birine ait tereke kayd bulunmu,
bylelikle bir Osmanl mimarnn mal
mlk ve mesleinde baar kazanmak iin
tuttuu yol konusunda bir lde fikir
sahibi olma olana domutur.16
Yani, Osmanl mimarlarnn hepsi
tmyle loncalarnn dayatmalarna ve
saray brokrasisinin emirlerine bal anonim zanaatkrlar deillerdi. Tersine, bazlar
sz ok geen, saygn kiilerdi. rnein
Sinan, Kanuni iin Sleymaniyeyi
yaparken, padiahtan bu byk klliyenin
en grnr bir yerine kendi trbesini yerletirme iznini almt. Kayseri yaknlarndaki Arnas kynde domu olan
Sinan, akrabalarna da hatr saylr ayrcalklar tannmasn salamt.17 Ama
onunki, yaklak elli yl sreyle mimarbalk yapm bir kii olarak zel bir dur-

umdu. Daha az tannm, yerel bir mimar bu


lde sz sahibi olmuyordu. rnein 17.
yzyln ilk yarsnda Kabenin onarmnda
grev alm olan bir ustann, ileriki yllarda
ortaya kabilecek hatalardan kendisinin
sorumlu tutulabilecei endiesi tad
grlmekte,18 yerel evrede bile olsa,
politik nfuzunun bulunmad anlalmaktadr.
Sleymaniyenin mimar Sinan, kpr
yapmndan
sorumlu
bir
yenieri
komutanyd ve Kanuni ona gen yata len
ehzadesinin ansna byk bir klliye ina
etme grevini vermeden nce pek az cami
yapmt.19 Sultan Ahmed Camiinin mimar Mehmed Aann mimarlk eitimiyle
ilgili olarak da ok az ey biliyoruz. Byk
bir olaslkla uzun yllar Sinann yannda
almt, ama biyografisi onu genelde
yetikin bir usta olarak sunuyor.
Merkezi ynetimin grev verecei mimarlar genelde Hassa Mimarlar Ocanda
eitim grrlerdi. Bu rgtlenmeye ilikin

bilgiler 16. yzyln balarna kadar gidiyor.20 Osmanl merkezi ynetim organlarnn
oundan farkl olarak bu ocaa girenlerin
Mslman olma zorunluluu yoktu.
Padiahn ya da ailesi yelerinin sipari ettii yaplarn projeleri hazrlandktan sonra
mimarba tarafndan onaylanr ve padiaha
sunulurdu. Bu uygulama, kaytlarda Koca
Sinana atfedilen yap saysnn niin bu
kadar ok olduunu da aklyor. Sinann
eserlerinde, kendileri de nemli birer sanat olan rencilerinin katklarn saptamak
olana pek yoksa da, bu katklarn epeyce
byk olduu kuku gtrmez. na edilecek yap stanbul dnda ise, antiyeye denetimle grevli (kukusuz gen) bir mimar
gnderilirdi. Bu yntem, 16. ve 17. yzyllarda tarada ina edilmi yaplarn bakent
slubundan niin ok az farkl olduunu
aklar.21 Ama Sinann eserlerinin listesine
bakldnda, dnemin grkemli yaplarnn
ounun stanbul ve evresinde ina
edildii grlmektedir.22

Tara Mimarlar
Mimar szc sadece bilinen anlamda mimarlar deil, daha alt dzeydeki yap
ustalarn da kapsar. Konutlar ounlukla
Hassa Mimarlar Ocandan yetime mimarlar deil, mal sahibi ile birlikte alan
bir dlger ya da duvarc yapard. stanbulda
ve Mekkede yeni yaplacak evlere dzenlemeler getiren, bugnk belediye yap
ynetmeliine benzetilebilecek kurallar
konmutu.23 rnein kma yapan st katlar sokaa taamaz, evlerin nndeki stlerine satlk mallar koyulan ta tezghlar belirli bir snr geemezdi. naat sahipleri ve
mimarlar bu kurallar bilmek zorundaydlar;
gerektii zaman da kad sicil defterlerine
bavurulurdu. nk imar dzenlemeleri
ounlukla fermanla bildirilir, mahkeme ktipleri bunlar sicil defterlerine geirirlerdi.
Ama, zellikle uygulandklarnda byk
masraflara yol aacak dzenlemeler, sk sk
gzard edilirdi.

17. yzyln balarndan itibaren Osmanl


mparatorluunun
birok
kentinde,
merkezi ynetim tarafndan bakentteki mimarban temsilen atanan bir ehir mimar
bulunmaktayd.24 Bu mimar, inaat ileriyle
uraan btn zanaatkrlar denetlemekle
grevliydi. Birok yerde bu ehir mimarnn
onay
olmadan
zel
bir
inaata
balanamazd. ehir mimar bazen inaat
malzemelerine de standart koyard; ama bu,
devletin yaptrdklarnn dnda grece ender rastlanan kagir yaplar iin sz konusu
olurdu. ehir mimar ayrca, inaat ve
yaplarla ilgili bir anlamazlk ktnda,
zm iin kadya yardmc olurdu.
rnein bir evin varisler arasnda paylatrlmas gerektiinde, hangi blmnn
hangi mirasnn hissesine dmesi gerektiini belirlerdi. Ayrca inaat iinde alan
zanaatkrlarn harlarn da ehir mimar toplard. Ama bu makam her eyden nce,
merkezi otoritenin tara kentleri zerindeki
brokratik denetiminin bir arac olarak

grmek gerekir. Yine de ortalama ehir mimarnn, grevinin bu ynn yerine getirirken ne lde baarl olduunu sylemek
gtr.
Yap Etkinliinin Kurumsal erevesi:
Vakf
Kaleler, saraylar ve kentlerdeki baz evler
bir kenara braklrsa, grkemli Osmanl
yaplarnn ou dini ya da hayrsever
amalarla yaptrlmt. Cuma namazlarnn
klnd byk camilerin yannda, gnde
be vakit namaz klnan daha kk semt
camileri de vard. Byk kentlerde gelecein kadlarnn yetitirildii, din ve eri
hukuk derslerinin verildii medreseler bulunuyordu. ocuklara okuma yazma ve
Kuran tecviti retilen sbyan mektepleri
daha kk, ama ou zenilerek yaplm
yaplard. Ayrca nemli yazmalarn bulunduu, herkese ak ktphaneler vard.
Byk derghlar ayinlerin yapld bir

salondan, tarikat kurucusunun mezarndan,


bazen buna bitiik bir mescitten, tarikat eyhinin evinden ve byk bir mutfaktan
oluuyordu. Bu mutfakta ou zaman sadece derviler iin deil, saylar epeyce
olan ziyaretiler iin de yemek hazrlanrd.
Herhangi bir tekkeye bal olmayan byk
tabhaneler de vard. Bunlar stanbulda
padiahn misafirhanesi ilevi gryorlard;
bakentte ii olan devlet grevlileri zaman
zaman buralarda kalrd. Tabhanenin mutfandan ayrca lm devlet grevlilerinin
dul elerine yemek kar, artan yemekler de
yoksullara datlrd. Baz vakflarn
bnyesinde hastaneler de bulunurdu. Ama
sebil gibi daha az masraf gerektiren
yaplarn says ok daha fazlayd. Sebiller
halka bedava ime suyu datan, yol kenarlarndaki ok zarif kk kkms
yaplard. Bugn bu sebillerin ou gazete
ve merubat satlan yer olarak kullanlmaktadr.25

Kurumsal adan bakldnda bu


yaplarn tm dini vakft. ereveleri, 7.
ve 8. yzyllarda kesin biimini alm olan
slam hukukuna gre izilmiti; yani Osmanllar bu ereveyi hazr bulmulard.26
Bir vakf dine hizmet etmek ya da hayr
yapmak amacyla kurulabilirdi. Vakfedilecek mal ve mlk ya yeni kurulan ya da daha
nce var olan bir vakfa verilirdi. Vakfedilen
eyler sonsuza kadar vakfa ait olurdu. Kadn
ya da erkek bir vakf kurucusu vakfnn
salam olup olmadn anlamak iin
mahkemeye bir dava ap mal ve mlknn
kendisine geri verilmesini ister, kaddan da
bunun olanaksz olduu karar kard. Bu
karar mahkeme defterine geirilir, bylece
vakfn kurallara uygun kurulduu belgelenmi olurdu. Ayrca vakfn varlklarnn ve
amalarnn tek tek sayld ve vakftan
para almas ngrlen kiilerin adlarnn belirtildii bir vakfiye de dzenlenirdi. Vakf
kurucusu bir de mtevelli belirlerdi. Mtevelli ou kez aileden seilirdi, bylelikle

baz vakflar belirli bir mlkn miras olarak


paylalp paralanmadan ailenin elinde kalmasna da hizmet ederdi.27
Dini vakflar hem erkekler, hem de
kadnlar kurabilirdi. Tek koul kurucunun
zgr olmas (yani kle olmamas) ve
vakfedilen toprak ve mallarn mlkiyetinin
tmyle kendine ait bulunmasyd. Osmanl
kanunlarna gre miri saylan tarla ve ayrlar ancak padiah zel olarak onaylarsa
vakfedilebilirdi.28 Bu kstlama nemliydi,
nk pek ok vakfn en nde gelen mal
varl arazi ve toprakt. Toprak hem stne
inaat yapmak iin gerekliydi, hem de vakfn yerine getirdii hizmetlere para salayan
nemli bir gelir kaynayd. Padiah bazen
akrabalarna ve yakn hizmetkrlarna,
btn bir kyn vergisini bir vakfa gelir
yapma izni verirdi; ayrca padiah vakflarnn da gelirlerinin nemli blm
tarmdan alnan vergilerden salanrd.29
Ama bir ky vakfedildii zaman burada
yaayan kyllerin hukuksal konumlar

deimezdi. Yani kyller rnein yeni kurulan vakfa bal hale gelmez, eskisi gibi
dorudan padiahn tebaas olmay
srdrrlerdi.
Tarm arazisi vakfetmek iin padiahtan
zel izin alamayan sradan kiiler ev ya da
bahe gibi mlklerini balarlard. Kitaplarn bir vakf ktphanesine veren bilginler de vard; saysz yazmann korunmu olmasn bu uygulamaya borluyuz. Osmanl mparatorluunun Trklerin ounlukta
bulunduu blgelerinde, zellikle de stanbulda, 16. yzyldan beri sren bir det de
bir camiye para banda bulunulmasyd.
Balanan bu paralar faiz karl (ounlukla % 10-15) ve gvence alnarak iletilir,30 elde edilen gelirle de caminin bakm
salanrd. Bu uygulamann da tutulmayan
bir yan vard, nk hukukularn birou
parann deerinin yeterince istikrarl olmad grndeydi, oysa vakf kurumunun temeli sreklilikti. Ayrca slam
hukukunun (gnmze kadar) srarla savun-

duu faiz yasa da aka delinmi oluyordu.31 Ama ulema arasndaki tartmann,
sradan balar byle balar yapmaktan alkoymad anlalyor. rnein 18.
yzyln ikinci yarsnda Bursada parasn
faizle ileten o kadar ok vakf vard ki,
bunlar iin ayrntl kaytlar tutulmutu.
Zengin kentliler, zellikle de devlet grevlileri sk sk dkkn, hamam, ar ve kervansaray gibi mlkler balarlard.32 Vakflara ait dkknlar, varislerine de gemek
zere zanaatkrlara icara verilirdi. Birok
vakfn daha bata kiracsndan kabul etmesini istedii bir koul, kiracnn mlke
yapaca eklentilerin kira sresinin sona ermesinden sonra hi karlksz vakfa braklmasyd. Ama kiraclar ounlukla krl
kyorlard; zellikle vakfn elinde
yangnda harap olan bir yapy yenileyecek
yeterli olanak yoksa, arsasn dk bir
kirayla stne inaat yapma sz verene
brakmak zorunda kalyordu.33

Bir vakftan, miras olarak brakma


hakkyla yer kiralayanlar balangta yksek bir miktar dyorlarsa da, sonraki yllk
kiralar ounlukla daha dk oluyordu.34
Miras hakk erkek ocuklarnd, baz
yrelerde kz ocuklar da bu haktan yararlanrd. Birok zanaatkr bu yoldan bir vakf
araclyla dkknlar zerindeki mlkiyet
hakkn salama alm oluyordu. Ama durum, 18. yzyln ikinci yarsnda Osmanl
ynetiminin bir dizi sava kaybederek ar
bir finansman darboazna girmesi,
dolaysyla vakflardan da gelir elde etmek
istemesiyle deiti. Geri slam hukukuna
gre vakf mallarna dokunulamyordu; ama
bu kural, vakf gelirlerinin dondurulmas
ve artann devlet kasasna aktarlmasyla deliniyordu. te yandan dolamdaki parann
sk sk deer kaybetmesinden tr vakflar
o derece byk zararlara uruyorlard ki,
ilemez hale geliyor, zellikle de sahip
olduklar yaplara bakamyorlard.

Birok vakfn mtevellisi zanaatkarlardan daha yksek kira isteyerek zarar


azaltmaya alyordu. Zanaatkarlar ise
kendilerini korumak iin aletlerini ve
dkknlarn gedik ad verilen zel bir
zilyetlik sistemine baladlar; bu zilyetlik
hakk sadece ait olduu lonca iinde el
deitirebiliyordu.35
Gedik
sistemi
1750lerden nce de hi bilinmiyor deildi,
ama bu tarihten sonraki yllarda iyice yaygnlat. u ya da bu dkknn gedik olduu
ileri srlnce, kadlar bunu ou zaman
kabul ediyorlard. Bunda, sabit bir iyeri bulunmayp seyyar alan satc ve zanaatkrlarn kt vergi mkellefi olduklar
dncesi de rol oynuyordu. Bylelikle, en
azndan stanbulda, birok zanaatkr vakflara kar karlarn koruyabiliyordu. Ama
bu gelimenin bir bedeli de vard: Birok
vakf paraszlk yznden hibir ey
yapamaz hale gelmi, kentlerdeki ekonomik
yaam esnekliinden ok ey kaybetmiti.

Pek ok vakf, han gibi daha byk mlklerini mzayedeyle bir mstecire kiralyor,
o da toptan kiralad mlk ikinci el olarak
tek tek tccarlara kiraya veriyordu.
Hamamlar da bazen byle iletiliyordu. yerlerini toptan kiralayan mstecirler, hanlarda beki, hamamlarda tellak ve natr gibi
iletme iin gerekli personeli kendileri tutuyorlard. Ama mstecirin byle gl bir
konuma gelmesi, baz kiraclarn bir handa
ok uzun sre kalmalarn ve kiralanan
meknlarda kendi gereksinmelerine gre
deiiklikler yapmalarn engellemiyordu.
Bir ticaret kenti olan Halepte, rnein
ngiliz ya da Venedikli tccarlarn
birleerek bir han birlikte kiralamalar det
olmutu. Byle bir han yzyllar boyunca
ayn tccar grubunun elinde kalyordu;
Avrupal konsoloslar da hanlar resmen
konsolosluk binas olarak kullanyorlard.36
Antsal boyutlardaki yaplarn ortaya kmasnda nemli rolleri bulunan byk vakflarn yannda, tek bir ev ya da dkkndan

oluan birok kk vakf da vard. Bu


yaplar yakn evrede bulunan malzemelerle
zel tarzda ina edilmilerdi ve
grnleri sradan bir konut ya da
dkkndan farkl deildi. Bir zanaatkrn
evini ya da dkknn bir vakf haline getirmesi hi de seyrek grlen bir olay
deildi.37 ocuklar ve torunlar her yl belirli zamanlarda onun ruhuna dua okutmak
kouluyla vakftan yararlanabilirlerdi. Ya da
bir ev kadn evini, azat ettii kadn klelerinin yararna olmak kouluyla bir vakfa
balayabilir ve bylelikle eski hizmetkrlarnn yallklarnda balarn sokacak bir
evlerinin olmasn salayabilirdi. Btn bu
bykl kkl vakflarn bir araya ylmas, nemli kentlerin merkezlerindeki topran byk bir blmn satlamaz hale
getirmiti. nk vakf mlkleri en fazla
dei toku edilebilir, ama elden
karlamazd.
Antsal yaplarn olduu kadar zel
yaplarn kaderi de vakf kurumuyla sk

skya balyd. Vakflar yaplarn ykn


tayor, varlklarnn srmesini salyorlard. Kukusuz paraszlk ya da yneticiler
arasndaki ekimeler sonucu yaplarn ihmal edildii ve giderek harap hale geldii
de oluyordu. Yerleimin youn olduu kent
merkezlerinde, hemen her yeni ina edilecek byk bina iin vakflar arasnda
grmeler yaplmas gerekiyordu. te
yandan 19. yzyla kadar yeni bir kentin
kurulmas, bir ya da daha fazla vakfn da
kurulmas anlamna geliyordu.38 Cami, okullar, bir kapal ar ve birka al veri
caddesinin ortaya kmasyla bir kentin
olumasnn koullar yaratldktan sonradr
ki insanlar da buraya yerlemeye balyorlard.
Sanatn ve Sanatlarn Korunmas
15. yzyln sonlarnda ve 16. yzylda
padiahlar, padiah ailesinin dier bireyleri
ve yksek devlet grevlileri yeni yaplar in-

a ettiren en nemli iverenlerdi. Kendilerinde byk bir mimar olma yetenei bulunduuna inanan genler Hassa Mimarlar
Ocana kabul edilmek iin aba gstermek zorundaydlar. Bu genler hamilerinin
dikkatini ekerlerse padiaha takdim edilirler, byk yaplar gerekletirme
olanan elde edebilirlerdi.39
Ama bu ilikilerin hibir anlamazlk
kmadan yrtld sanlmamaldr.
Kanuni ile Mimar Sinan arasndaki
koruyucu-sanat ilikisinde yaanm baz
skntlar, Osmanl Michelangelosunun
yallnda arkada Mustafa Saye
yazdrd biyografisinin bugne kadar
fazla dikkati ekmemi baz blmlerinde
konu edilmektedir. Anlamazlklar nce,
daha bir yenieri komutanyken Prut zerine kurduu bir kpr nedeniyle Sinanla
vezirler arasnda ortaya kmt. Sinan bu
kpry korumak iin bir hisar yaplmasna
gerek bulunmadn ileri srnce, bu yeni
hisara komutan atanmaktan korkmakla

sulanmt; komutanla atanrsa uzun bir


sre daha snr boyunda kalmas gerekecekti. Bu yzden de Sinan askerlikten
ayrlp hassa mimarlar arasna katlma nerisini memnuniyetle kabul etti.
Padiahn bu sulamalara katlp katlmadn, dahas bunlardan haberi olup olmadn bilmiyoruz. Ama Sleymaniye
Klliyesinin ina edildii srada (1550-57)
daha farkl bir olay yaand. Baz ileri
gelenlerin o gnlerde eitli bahanelerle
kendi konaklarnn inaatn srdrmeleri,
caminin yapm almalarn yavalatmt.40 Bu durum, Sinann mesleki
yeterlii konusunda baz kukularn yksek
sesle dile getirilmesine yol amt. Caminin byk kubbesinin salam olmad ileri
srlyor, Sinan tembellikle, duygusallkla
sulanyordu. Bir gn padiah byk bir
fkeyle inaata geldi ve Fatihin kendi mimarna, yani Sinannn talihsiz adana reva
grd sonun onun da bana gelebilecei
tehdidini savurdu. (Bu hikye ayrca

Kanuni ve saray evresinin, Atik Sinan II.


Mehmedin ldrttne inandn gsteren ilgin bir kanttr.) Bunun zerine Sinan
camiyi iki ay iinde bitireceine sz verdi.
Sarayda
akln
kard
sylentisi
dolamaya balamt, padiah ona szn
geri alma olana verdi; buna ramen Sinan
tutumunda diretti. Burada bizim iin Sinann szn gerekten tutmas ve iki ay
sonra caminin anahtarlarn teslim etmesinden ok daha nemli olan ey, onun ve
biyografisini yazan Mustafa Sanin mimarbann Osmanl sultanyla ilikilerini bu
derece kesin bir aklkla ortaya
koymalardr. Sultan, Sinann dmanlarnn etkisi altnda kalyor -brokratik
entrikalar canglnda kendini kantlamann
gl
Sinann
azndan
baka
blmlerde de anlatlmakta- ve yetenekli
kulunu lmle tehdit ediyor. Sinann
sonuta zafer kazanmasndan en bata dmanlar mahup oluyorsa da, padiahn da
pek iyi durumda kald sylenemez.

Mustafa Sanin bu olay, Kanuni dneminin Altn a olarak kabul edildii bir
srada yaptna ald da unutulmamaldr.
Vakf kuran kadnlarn rol zellikle ilgintir. eriata gre evli bir kadnn kendi
serveti zerinde tasarruf hakkna sahip olmas, st tabakadan kadnlara bir cami ya da
medrese yaptrma olana veriyordu. Mimar
Sinan ilk camilerinden birini bir kadnn
tand olanaklarla ina etmiti. 14.
yzyldan beri Osmanl saraynn kadnlar
eitli vakflar kurmaktaydlar. Karaman
hanedanndan biriyle evlenen Nefise Melek
Hatunun adna Karamanda 1388de
yaplan medrese bugn hl ayaktadr.41
mparatorluun Tokat, Manisa ya da Trabzon gibi tara kentlerinde de, bir sre oralarda sancakbeylii yapm ehzadelerin
annelerinin adn tayan camiler ina
edilmiti.42 Ne var ki bu yaplarn ortaya
kmasnda bu kadnlarn ne kadar paylarnn bulunduunu ya da kendilerinin
hibir rol olmadan camilerin sadece on-

larn adn yceltmek iin mi yaptrldn


bilmiyoruz.
16. yzylda Osmanl hanedan kadnlar
arasnda Hurrem Sultann dini yaplar
yaptrmaya zel ilgi gsterdii sylenebilir.
Mimar Sinan onun iin bir cami, bir
medrese ve daha baka binalardan oluan
bir klliye ina etmitir.43 Mekke, Medine
ve Kudste de onun adna, bazs
lmnden sonra olmak zere, hanlar ve
imaretler yaplmtr. Daha sonraki
dnemlerde haremdeki en nemli ve siyasal
nfuz sahibi kiiler olan valide sultanlar da
benzeri yaplar yaptrmlardr. 1598de
Valide
Safiye
Sultann
balatt
Eminnndeki Yeni Camiyi, uzun bir
aradan sonra 1663te Valide Turhan Sultan
bitirtmiti.44 Ama valide sultanlarn ve
baka sarayl kadnlarn vakfettikleri
yaplarn ou skdardayd.45 Valide
Safiye Sultan Kahirede de bir klliye kurdurmutu. Ama byk olaslkla bu, baz
koullarn rastlantyla bir araya gelmesinin

bir sonucuydu, nk bu klliyenin camisini ilkin kendisi deil, ona bal harem
aalarndan birisi yaptrmt.46
16. yzylda pek ok vezir de gerek stanbulda, gerekse doduklar yrelerde byk
yaplar ina ettirmilerdi. Sadrazam Sokollu
Mehmed Paa (. 1578) bakentte kendi
adn tayan bir cami yaptrd. Camiyle
medresenin mimarlk asndan ok ilgin
biimde bir araya getirildii bu yap znik
inileriyle bezeliydi. Sokollu ayrca kendi
memleketindeki Drina Nehri zerine bir kpr ina ettirdi.47 Devirme yoluyla saraya
girip yksek mevkilere erien daha birok
kii de doduklar yerlerde eitli yaplar
ina ettiriyorlard. Kayseri yaknlarnda
domu olan Mimar Sinan kendi kynde
bir eme yaptrmt48 ve bu pek ok benzer rnekten sadece biriydi. Bu yolla, lkenin en uzak kelerinde oturanlara bile, ilerinden birinin sultann hizmetinde yksek
mevkilere ulat hatrlatlyor ve dolayl

da olsa devletin merkeziyle balar salamlatrlyordu.


Dorudan Osmanl merkezi ynetiminin
talimatyla hareket etmeyen devlet grevlilerinin imar faaliyetleri en iyi Msrda incelenebilir. 19. yzyln balarna kadar
Msrda ynetim Memlklerin elindeydi.
Memlkler ortaadan beri Msrda politik
gc temsil ediyorlard. Kafkasyayla
bugnk Rusyann gneyinden gelmilerdi
ve etnik adan ounlukla Trk deil de
erkez ya da Grc olduklar halde gnlk
yaamda Trke konuuyorlard; asker
kleler olarak lkeye getirilmilerdi. slam
hukukunun Mslmanlarn kkletirilmesini yasaklamasna dayanarak, Memlklerin
kkenlerinde Mslman olmadklar sonucunu karabiliriz. Mslmanl kabul
edip eitimlerini tamamlamalarndan ve
Msrn iklimine uyum salamalarndan
sonra Memlkler asker snf olarak sivil
halk ynetmeye baladlar. 1250den sonra
Msr hkmdar da oldular. Memlk sul-

tan, en gl gruplar arasndaki politik,


ou kez de askeri hesaplamalarn sonunda
belirleniyordu.49
Msrn
1517de
fethedilmesinden
sonra
stanbuldaki
merkezi ynetim bu yeni ve zengin eyaleti
gnderdii bir valiyle ynetmeye balad.
Sultan olabilmek iin yrtlen rekabetin
ortadan kalkmasyla birlikte Memlkler
arasndaki silahl atmalarn da anlam
kalmamt. 1517den nce Memlk sultanlarnn egemenlii altnda bulunan Suriye
de dorudan Osmanl ynetimine girmiti.
Buna ramen Msrda grevlendirilmek
zere Memlklerin Kafkasyadan getirilmesine devam edildi. stanbuldaki
merkezi ynetim Msr Memlklerinden
yllk bir vergi alyordu. Yine de sekin
Memlklerin elinde sanat ve sanatlar
koruyabilmek iin yeterince kaynak kalyordu; ayrca Msr yneten bu askerler
1660-70lerden sonra gittike daha az vergi
verdikleri gibi, devlet harcamalar iin

kendilerine verilen paralar da gittike daha


ok kendi amalar iin kullanr olmulard.
Kahiredeki nde gelen Memlkler ve
zengin tccarlar kendilerine gsterili
konutlar ina ettirmilerdi; bunlarn bazs
gnmzde de ayaktadr.50 16. yzylda
stanbuldaki yaplar rnek alnyordu.
Oysa 18. yzylda, yani merkezi ynetimin
atad valilerin gerek bir glerinin kalmad ve egemenliin fiilen Memlklerle
yerel milislerin eline getii dnemde, ortaa Memlk slubuna zg eler
barndran bir tr yerel Msr slubu denebilecek bir mimarlk tarz tercih edilmeye
baland.51 Hatta elimizde, Osmanl
merkezi ynetiminin ok masrafl diye kar
kt baz yap projelerinin anlatld ve
yerel iktidar sahiplerinin sanata ve sanatlara arka karken gzettikleri hedefleri
grebildiimiz yazl metinler vardr.52
Mslman koruyucularn yannda, politik
konumlarna gre daha az ya da daha ok
i yapma olana bulunan gayrimslim san-

at koruyucular da vard. Fatih Sultan


Mehmedin saraynda Bizansl Hristiyan
tarihi Kritobulos ile Trabzonlu bilgin Georgios resmen desteklenmiti. 16. yzylda
da sarayda nfuz sahibi gayrimslimlerin
olduu biliniyor. Saygn Hristiyanlar da
kilise ve manastrlara bata bulunarak
sanat ve sanaty koruyorlard.53 Ayrca
Osmanl topraklarndaki manastrlarn
keileri ou zaman Hristiyanlarn youn
olduu blgelerde dolaarak destek ve
yardm arayabilirlerdi. Bir rnek vermek
gerekirse, Sinadaki Katharina Manastr bu
olanaktan byk lde yararlanmt.54 16.
yzylda, o zamanlar Osmanllarn elinde
bulunan Tesalyada sarp kayalarn doruunda Meteora manastrlar ina edildi,
Yunanistan ve Srbistann baz blgelerinde
yeni-bizans slubundaki bir mimarlk ve
resim sanat uzun bir sre varln rahata
srdrd.55 Daha sonra da 18. yzylda
Rum kltrnn koruyucusu ve destekleyicisi olma ilevini, Osmanl hkmetinde

tercmanlk, Eflak ve Bodanda voyvodalk yapan Fenerli Rum aileler


stendiler.56
naat Sahiplerinin Verdii Kararlar
Pek ok Osmanl sultannn yaptrdklar
mimarlk eserlerine byk bir ilgi gsterdikleri bilinir. zellikle Fatih Sultan
Mehmed ve Kanuni Sultan Sleymann bu
konudaki tutumlarna ilikin epeyce belge
vardr. Yaplar bir hkmdarn en nce
kendi imparatorluunun st tabakas
gznde merulamasna hizmet ederdi.
Ama rnein Mekkede yaptrlanlar, herhalde baka lkelerin Mslman halknn
da bu meruiyeti tanmasn salyordu.57
Mustafa Ali, Kanuninin bir yeri fethettikten hemen sonra orada ina ettirdii
yaplar onun byklnn kant olarak
ele alr. Ama ona gre bir sultan byle eserler yaptrma hakkn ancak kfirlere kar

yrtecei savalarda zaferler kazanmakla


elde edebilirdi.58
Padiah byk bir inaat giriimini onaylamadan nce, ounlukla hazrlanan projeyi grmek isterdi. Byle bir proje, planlarla cephe resimlerinden oluur, bazen
boyutlu maketler de yaplrd.59 Sleymaniyenin byle grkemli bir maketi olduu
bilinmektedir; eserin tamamlanmasndan
sonra da korunmu ya da belki sonradan
yaplmtr. leride tahta geecek olan ehzade Mehmedin 1582deki snneti iin
dzenlenen enlik alaynda byle bir Sleymaniye maketinin de geirildii bilinmektedir.
Hazine, grsel tasarmlarn yan sra inaatn bir n kefinin yaplmasn da isterdi.
Bu tr keif belgeleri genelde plan ve cephe
izimlerden daha iyi korunmutur. Bu
belgelerde ta, kurun ya da tula gibi yap
malzemelerinin fiyatlaryla birlikte dkm
yaplrd. Gerekli ign says ve buna
bal olarak ka usta, ka nitelikli ve nite-

liksiz ii altrlaca da belirtilirdi.60


Onarmlarda, n keif belgesinde ou zaman o kefin onarma hemen balanacana
gre hazrlandn belirten bir hkm de
yer alrd. Bylece onarmn balamas gecikirse maliyetin daha yksek olabilecei
belirtilmi olurdu.
Maliyeti nceden hesaplamak zor
olduunda, ilkin deneme iin belirli bir
blmn ina edildii sanlmaktadr.61
Mekkedeki Harem-i erifin bugn hl
grlebilen revak kubbelerinin yaplmasnda bu yol tutulmutu. nce kubbelerin bir blm yaplm, sonra toplam
400-500 tane olmas dnlen kubbelerin
hepsinin kaa kaca, tamamlanan bu
kubbelerle karlatrlarak hesaplanmt.
Herhalde sultan projeyi ok masrafl bulmu olmal ki, sonuta 152 kubbe
yaplmt. naatn bitiinden sonra hesaplar yeniden yaplrd. Malzeme ya da iilikte ilk keifte ngrlenden daha az har-

cand ortaya karsa, maliye daha sonraki


iler iin ayrlm paray ksard.
naata balanabilmesi iin, sipari
sahibinin arsay nceden salayp hazr etmesi gerekiyordu.62 zellikle vakflar iin
bu nemliydi, nk vakf kurucular sevap
ilemi olmak iin yap yaptrrlard. Bunun
nkoulu da arsann ve yap malzemelerinin
helal yoldan elde edilmi olmasyd. Oysa
Teodosios surlar iindeki kent daha 16.
yzyln ortalarnda birok vakf yapsyla
dolmutu ve yeni yaplacak vakf binalarn
bu i iin ngrlm yerden baka bir
yerde ina edebilmek iin arsalar dei toku etmek gerekiyordu. Bu tr ilemlerden
tr de binann maliyeti artyordu.63 naat
yaptracaklar bu sorunlardan kurtulmak iin
vakflarn daha tenha yerlerde, rnein o
sralar stanbuldan ayr bir yerleim olan
skdarda kuruyorlard. 16. yzyln
ikinci yarsnda skdar vakf saysnn artmasyla daha kalabalk bir semt haline
gelerek stanbula eklemlendi.

naat sahiplerinin temel kararlarndan


biri de bezemede pahal malzemenin kullanlmasyla ilgiliydi. Klasik Osmanl mimarl, teknik titizlik kadar, oranlar
arasndaki uyum, mekn yaratmadaki
eitlilik ve cephe dzenlemesindeki
dengeyle de tannr. Pahal mermer levhalar,
altn kaplama paralar, hatta saf altn ve
gm, sadece ok zel durumlarda,
rnein nemli kiilerin trbelerinde, zellikle de Hz. Muhammedin Medinedeki
mezarnda kullanlmtr. Kanuni, Sleymaniyenin vakfiyesinde ferah ve salam
bir cami yaplmasn, pahal bezeme
istemediini aka belirtmiti.64 Bezeme
iin yaplacak harcamann miktarnn
saptanmasnda sadece inaata ayrlan para
deil, yapnn nitelii de rol oynard.
Yaplardaki baz nitelikler de padiah
tarafndan saptanrd. rnein sadece
hkmdarlar birden ok minaresi olan cami
yaptrabilirdi. Dolaysyla byk yap
yaptranlarn kararlarnda sadece dini, es-

tetik ve mali koullar deil, politika da belirleyici bir rol oynuyordu.


Yap Malzemelerinin Salanmas
Nakliye masraflarnn yksek olmas
yznden, padiahn stanbulda yaptraca
inaatlarda bile Marmara Denizine yakn
ta ocaklarndan yararlanlyordu.65 Bu
ocaklardan
kfeki
ta,
Marmara
Adasndaki ocaklardan da mermer, gemilerle stanbula getirilebiliyordu. Ama ta
bloklarn gemilerle tanmas o kadar eziyetliydi ki, bu i ayn sava gemilerindeki
krek mahkmluu gibi bir ceza olarak
yaptrlyordu. stanbula ulaan ta bloklar
kz ya da atlarn ektii arabalarla tepelerdeki inaat yerlerine tanyordu. stanbuldaki selatin camileri hep kentin tepeleri
stnde yaplmt. Tulalar kentin biraz
dndaki tula harmanlarnda retiliyordu,
ayn ey har ve sva yapmakta kullanlan
kire iin de geerliydi.66

Anlald kadaryla padiah ve vezirler,


resmi sluptaki gsterili yaplar, ulam
zorluu nedeniyle inaatn zellikle zor
olduu yerlerde yaptrmann da hkmdara
duyulan saygnl artracan dnyorlard. Osmanl egemenliine girmesinden
sonra Mekkedeki Harem-i erifte, Memlkler dneminde yaplm olan dz atnn
yerine, Hicazda malzeme bulmann ve tamann ok masrafl olmasna ramen,
kk kubbeler yaptrlmas da ayn dncenin sonucuydu.67 Bazen nakliye gl
yapnn deerini artrabiliyordu. Sleymaniyenin inas srasnda, merkezi kubbenin
altna, iki yana yerletirilecek drt byk
stundan ok uzaktan getirilmiti. Bir
ya da iki stun Suriyedeki Baalbekten, bir
bakas da Msrdan gelmiti.68 Byk
masraflara yol aan bu nakliye ilemiyle bir
yandan Kanuninin imparatorluunun
bykl ortaya konuyor, br yandan da
hkmdarn gcnn yettii teknik olanaklar gsterilmi oluyordu. Anlalan ayn

dnemde, papann Romasnda da ayn


eyler dnlmt. 1586da Romada San
Pietro Bazilikasnn nndeki meydana
Roma mparatorluu dneminde kente getirilmi bir Msr dikilitann yerletirilmesi, byk bir olay olarak kutlanm ve
belgelere geirilmiti.69
Osmanl mimarlnda byk yaplar
tatan ina edilirdi, ama hem kap ve pencere doramalar, duvar kaplamalar ya da
mimber gibi eleri yapmak, hem de yap
iskelesi kurmak iin ok byk lde
ahap da kullanlrd. skele tahtalar inaatn bitiminde sklp yine kullanlyor
olsa da, nce antiyeye getirilmeleri
gerekiyordu. Ayrca Osmanllarn 1517de
Msr fethetmesinden sonra Kahirede inaat kerestesine talep gittike artmt.70
Ortaada Kahiredeki konutlar ve saraylar,
Memlk devlet ricalinin konak ve saraylar
hep kagirdi, ama lkenin Osmanllarn eline
gemesinden sonra Msr st tabakas
arasnda, Anadolunun baz yrelerindeki

evlerde son zamanlara kadar hl grlebilen, zengin nakl ahap tavanlar ok


beenilmeye balad. Ahap, Osmanl
fatihlerin itibar ettikleri yap formuydu, bu
yzden ahap tavan kaplamas hzla yaygnlat. Ahabn Msrda az bulunur ve pahal
olmas, herhalde bu moday daha da ekici
yapmt. Ykselen talep karsnda inaat
kerestesi ksmen Anadoludan kaak getirildi; nk Osmanl ynetimi zaten kstl
olan ahab bakentte kullanlmak zere,
zellikle de tersanenin ihtiyalar iin ayrmak istiyordu.71
Demir ve kurunun tedarik edilmesinde
de sk sk sorunlarla karlalyordu.72
Demir, pencere parmaklklarn ve byk
yaplardaki
ta
bloklarn
birbirine
baland kenetleri yapmak iin kullanlrd. Ayrca Osmanl mimarlar, stne
bir kubbenin oturduu ya da yarm kubbenin yasland kemerlerin i boluuna da
bazen demir gergi ubuklar yerletiriyorlard. Bu zm gze pek gzel grnmese

de, yapy salamlatryordu. Kurun esas


olarak tonoz ve kubbelerin stlerinin kaplanmasnda kullanlyordu. Yksek bir
yerden bakldnda, kurun kapl Osmanl
yaplar gri-mavi bir kubbe denizi gibi
grnyordu.
Doada ou kez gmle bir arada bulunan kurun ounlukla Balkanlarda
karlyordu. 16. yzylda Amerikadan da
bol miktarda gelmeye balaynca Akdeniz
yresinde gm ucuzlad, Balkanlardaki
ocaklar krl olmaktan kt, ou da terk
edildi. Dolaysyla yerel kurun retimi de
azald ve 17. yzylda kubbeler artk kimi
zaman ithal kurunla kaplanmaya balad.
zel yaplarda gerekli olan demir ounlukla Gney Bulgaristandaki Samoko
kentinde kk yksek frnlarda elde
ediliyordu.73 Sleymaniye gibi byk bir
yapya balanaca zaman Osmanl hazinesi
oradaki yksek frn sahiplerine kapasitelerini artrabilmeleri iin n deme yapmak
zorunda kalyordu. Bu uygulama yerel

kadlara zorluk karabiliyordu, nk


hangi iletmeye kredi verileceini saptama
sorumluluu kadlarnd. Bir frn sahibi
krediyi alp mal gndermediinde zararn
sorumluluu da bu kadlara aitti. Demir,
Meri zerinden Marmara Denizine
tanyor ya da stanbula kadar kervanlarla
getiriliyordu. Bazen oradan da daha uzak
yerlere gnderiliyordu. 16. yzyln ikinci
yarsnda II. Selim ve III. Murad
Mekkedeki Haremi erifte onarm ve
deiiklik yapmaya giritiklerinde de demir
Samokodan getirtilmiti.74
Yaplarda Gzellik
Osmanllarda mimarlkla ilgili hemen hibir
kuramsal kitap yoktu. Ama insanlarn kendi
dnemlerindeki bir yapda neleri gzel bulduklarn, nl yaplarn anlatld baz
yazlardan bulup karabiliriz. Cafer
Efendinin Sultan Ahmed Camii ile ilgili
yazdklarna yakndan bakmalyz.75 Evliya

elebinin Viyanadaki Aziz Stefan Katedrali zerine yazdklar da baka adan


nemli. nk arkasnda belirli bir sanat
gelenei bulunan, ayrca bu gelenei ok
az bilmesine ramen Evliya elebiye estetik adan ekici grnen byle bir yap,
bir Osmanl aydnnn gzellik konusundaki
dncelerini saptamamza yardmc olacaktr.76
Cafer Efendi, Mimar Mehmed Aann
yaamn anlatt ve sonuna Osmanlca
yap terimlerini ieren kk bir szlk de
ekledii Risale-i Mimariye'ye det olduu
zere Allaha, Hz. Muhammede ve drt
halifeye vgler dzerek balyor. Allahn
vld blmde tm evren byk kubbeli, kandillerle ve k saan mumlarla
bezeli, aydnlk pencereli ve yksek kemerli
bir cami olarak anlatlyor. Tanr byle
etkileyici bir yapy resimsiz, hesapsz
yaratm bir mimar olarak vlyor.77
Evrenin yaratl motifinin mimari benzetmelerle anlatlmasna Sultan Ahmed

Camii iin yazlm kasidede de rastlyoruz.


Kasidenin balang dizelerinde gkyz
bir kubbe, gkkua mihrab, gne ve ay
k saan mumlar, Sina Da ise deerli
oymalarla bezeli bir minber olarak tasvir
ediliyor. Burada da Tanry mimar olarak
vme yaklam var; te yandan Cafer
Efendi risalesinde Tanrnn yceliini,
Tanrnn glgesi olan padiahnkinden
daha az vurgulam. Vakf kuran Sultan
Ahmedi, eskiden baykularn yuva yapt
metruk bir yere cami yaptran cmert ve
hayrsever bir kii olarak vyor.
Sleymaniyeden bildiimiz bir motif de,
inaat halindeki camiye Hz. Sleymann,
hkmdarn ve peygamberin ibadethanesi
olarak baklmasdr.78 Hkmdara dzlen
vg camiye dzlen vgnn olmazsa olmaz bir parasdr; nk kasidenin bir sonraki blmnde minarelerdeki toplam on
drt erefenin, tahttaki I. Ahmed dahil o
gne kadar hkm sren on drt padiah
iaret ettii belirtiliyor. Bir baka kasidede

cami camiler ordusunun serdar- ekremi


olarak adlandrlyor ve bylelikle halifelik
unvann tayan nedeniyle mminlerin
serdar- ekremi padiaha gnderme
yaplm oluyor. Cafer Efendi padiahla bir
baka nemli imge arasnda da balant kuruyor ve camiyi cennetteki gl bahesi
olarak tanmlyor.79 Cafer Efendi kasidenin
sonundaki hayr duasnda padiahn kalbinin bir tomurcuk gibi amas umudunu dile
getirirken de ayn imgeyi padiahn yapt
iyi eyler iin kullanyor.
Gl ve blbllerle dolu cennet bahesi
imgesinin slam dnyasnda yap estetii
bakmndan uzun bir gemii var. Cafer
Efendinin Bahariye adn verdii
iirinde, caminin kandillerinin oynaan
alevleri lalelere, fkrtt sularn arkasndaki adrvan kafesteki blble benzetiliyor. Yksekteki hnkr mahfilini iirsel
dgcyle bir narn iki yana alm dallar gibi gren yazar stunlar da hurma
aacnn gvdesine benzetiyor.80 Ama as-

lnda var olmayan bu bahe insann


dgcnn bir rn. Burada, oluturduu
gl bahesine en kk bir ey eklenmesine
bile gerek olmayan mimarn sanat becerisini
kutlama frsat da ortaya kyor. Cami ve
ierdii cennet bahesi imgesi zarif bir
biimde ortaya konmu ve mimar tarafndan
gzellikte benzeri olmayan bir yere yerletirilmitir. Bunun da tesinde cami
simgesel bir anlam tamaktadr, hatta Cafer
Efendiye gre sanat eserinin btn tek bir
simgedir. Burada insanolunun yaratclnn olduu kadar hkmdar vmenin ve cennet bahesinin de simgeselliinin yannda, Tanrnn yaratclnn bir
yansmas olarak mziin yeri de nemli.
Cafer Efendi mzikten anlayan birinin
yardmyla yapya mzik terimleriyle yorum getiriyor.81 Sultan Ahmed Camiinin
yaratcs mimar Mehmed Aa genliinde
musiki ile urat iin, byle bir yorum
tmyle inandrc geliyor. Ama biz,
yaptrd caminin bu simgesel ynlerinden

padiahn ne kadar haberi olduunu yazk ki


bilemiyoruz.
Sultan Ahmed Camiinin yceltilmesinde
din ile estetik yan yanadr. Oysa slam
kltrnn dndaki bir yapy anlatan
Evliya elebi nce dinle estetik arasndaki
ilikiyi
sorgulamak
zorundayd.
Seyyahmz, Aziz Stefan Katedralini betimlerken hep yceltici sfatlar kullanyor,
... Rum ve Arap ve Acemde... yle bir
binay azim ve yle bir kr- kadim ina
olunmamtr ve olmaz da... diyor. Burada
Rum ve Arap ve Acemde... szleri aka
slam dnyasn da iine alyor.82 Stefan
Katedralinin gzelliine dzlen vglerdeki nemli bir motif de yapdaki zenginlikler. rnein Evliya deerli ve az bulunur
madenlerden yapldn ileri srd ve
gya kiliseyi tayan on alt stunu (kendi
bildiince) tarif ediyor. Ayrca kilisenin
para ve kitap bakmndan ne kadar zengin
olduunu gklere kararak anlatrken,
kubbelerin (yani tonozlarn) ldayan

mozaiklerle kapl olduunu sylyor. Bu ise


yazarn stanbuldaki Bizans kiliselerini
gre gre gelien dgcnn bir rn.
Dile getirilen bir baka motif de biim zenginlii: Kilisedeki saysz dua srasnn
arasnda gya birbirinin ei olan tek bir sra
bile yok.
Evliya katedrale vgler sralarken, mzie de ok nemli bir yer vermi.83 Ama
burada, Sultan Ahmed Camii rneinde
olduu gibi, mzikteki uyum araclyla
mimarlktaki uyuma bir gnderme yaplm
deil. Evliya daha ok org sesinin gzelliiyle ve org almann gerektirdii teknik
beceriyle ilgileniyor. Evliyay orada gezdirenlerin ona dnemin Avrupa kltrnde
orga ne kadar deer verildiini anlatm
olduklar ve gerek gzel ses karmann,
gerekse mzik yeteneinin neminin altn
zellikle izdikleri dnlebilir.84 Eer
byle bir ey sz konusu olmusa, orga
vgler sralamak Evliyann tutumuna ok
uygun dyor. Zaten yazdklarn gerek

ya da uydurma teknik harikalarla sslemeyi


ne kadar sevdiini biliyoruz.85 Ama
Evliyann orgu anlatrken dinle iliki kurmas da ilgin. Bunu yaparken Avrupada
da mzikilerin koruyucusu saylan gzel
sesli Davud Peygamberden sz ediyor;
onun Eski Ahitte yer alan David olduunu
bildii de kesin. Kutsal Ruh say da bu
balamda ele alyor. Ama bir yandan da orgda doast bir zellik bulunmadn, tam
tersine bunun insanoluna zg bir sanat
olduunu vurguluyor. Yani ihtiyatl olmak
kouluyla, Evliyann, tek tanrl her dinin de ortak grne uygun bir gzellik kavram ileri srd kabul edilebilir. Benzer
bir yaklam, katedraldeki resimler
hakknda sylediklerinde de grlyor.
yle etkileniyor ki, ... bir gne cennet tasviri var kira adem grdkte ruh teslim
edp... dahil-i cinn olaca gelr... diyor.
te yandan bir cehennem tasvirini de, byle
bir tasviri sipari edenlere, tvbe etmeleri
iin bir uyar olarak gryor.86

Evliyann anlattklarnda mzik ve resim, erevesini Stefan Katedrali mimarisinin izdii bir btnsel sanat yaptnn
birbirine eklemlenmi paralarn oluturuyor; bu yzden de org ya da resimler konusunda ne zaman bir eyler anlatsa, sonra
hemen yapnn kendisine dnyor. Evliya,
ankulesi ve bu kulenin hayali sakinleriyle
birlikte katedrali sadece kendi iinde uyumlu bir yer olarak deil, srekli etkinliklerin yer ald bir btn olarak gryor.
Orada ibadet edildii kadar, isteyen din ya
da bilim kitaplar okuyor, isteyen
tartmalara katlyor, isteyen mzik yapyor, isteyen din iin ile ekiyor. Haberi olsa
Victor Hugonun ok beenecei tasvirler
bunlar.
1 Hugo (yeni basm 1972), s. 238-240.
2 Yeni bir anlatm i in bkz. Erlande-Brandenbourg
(1989).

3 Yerasimos (1990).
4 Evliya elebi (1896/97-1938), c. 1.
5 Gdoura (1985), s. 79 vd.
6 Barkan (1972, 1979), c. 1, s. 332 vd.
7 Maury, Raymond, Revault, Zakarya (1983); Gaube
ve Wirth (1984), s. 113; mamolu (1992).
8 EI2, Malatya maddesi (Suraiya Faroqhi).
9 Osmanl hanm sultanlarnn ve st dzey
yetkililerinin Boazdaki yazlk saraylar umumiyetle ahapt.
10 ney (1971).
11 Konyal (1964), s. 629-691, Faroqhi (1976).
12 Yerasimos (1990), s. 143 vd.
13 Kuran (1987), s. 298-300.

14 Ahmed Refik (1977), s. 139-152 vd.


15 Cafer Efendi, yay. Crane (1987).
16 u anda bu dkmle ilgili bir alma hazrlyorum.
17 Ahmed Refik (1977), s. 116.
18 Faroqhi (1990), s. 154.
19 Kuran (1987), s. 298.
20 Turan (1963).
21 Kahiredeki Osmanl yaplar bir istisna tekil
ediyor; kr. Behrens-Abouseif (1989).
22 Kuran (1987), s. 286.
23 Ahmed Refik (yeni basm 1988), s. 58-61.
24 Orhonlu (yeni basm 1984 b).

25 El2, stanbul maddesi (Halil nalck).


26 EI1, Wakf maddesi. Pek ok Mslman
fkhs vakflarn Hz. Muhammed dneminde de
var olduu grn tayor.
27 Barkan ve Ayverdi (1970), s. XX vd.
28 Barkan (1980 a); ortaya kan sorunlarla ilgili bir
tartma iin bkz. Barnes (1980).
29 Barkan (1963), s. 252.
30 aatay (1971), s. 50-51.
31 Mandaville (1979).
32 Barkan ve Ayverdi (1970), s. X-XXXVII.
33 Faroqhi (1984), s. 31.
34 Barkan (1966), s. 56-57; Kreiser (1986).
35 Akarl (1985-86).

36 Gaube ve Wirth (1984), s. 146-147.


37 Bir zel ev vakf iin bkz. Barkan ve Ayverdi
(1970), s. 117.
38 Faroqhi (1984), s. 23-48.
39 Sinan iin kr. zengin literatrden Kuran (1987),
s. 39 vd, Mehmed Aa iin Cafer Efendi, ev. Crane
(1987), s. 32 vd.
40 Sa elebi, yay. S. Erdem (1988), s. 29-30, 72-73,
Saati (1990), s. 69, 83-85.
41 Konyal (1967), s. 461-482.
42 Kr. A'da Manisa (aatay Uluay), Tokat
(Tayyip Gkbilgin), Trabzon (ehabeddin Tekinda).
43 Kuran (1987), s. 46 vd. Ayrca kr. EI2de Khurrem Sultan (Susan Skilliter).

44 Bates (1978), s. 254-255.


45 Kadn hanedan yelerinin camilerini skdarda
yaptrtmalarnn nedenleri hakknda deiik grler
mevcut. Bates (1978), s. 254 sultan ailesinin kadnlarnn daha az tercih edilen yerlerdeki arsalarla yetinmek zorunda kaldklar grndedir. Buna
karlk Peirce (1988), hanedan kadnlar vakflarnn
tercihan kervan yollarnn sonlarna kurulduunu
dnmektedir. kinci dnceye katlan Machiel
Kiele, konuyla ilgili bir tartma iin teekkrlerimi
sunuyorum.
46 Behrens-Abouseif (1989).
47 Kuran (1987), s. 114 vd. Doduklar yerlere inaat yaptran vezirlerin says arttrlabilir.
48 Kuran (1987), s. 150-153e kpr iin baknz.
49 Kr. EI2'de Mamluk (David Ayalon ve P. Holt).

50 Maury, Raymond, Revault, Zakarya (1983), c. 2


bu literatr hakknda genel bir bak sunuyor.
51 Behrens-Abouseif (1989).
52 Babakanlk Osmanl Arivi, Mhimme
Defterleri 33, s. 39, No. 82 (985/1577-78).
53 Kiel (1985), s. 148 vd.
54 Vesel (1978-79), ayrca bkz. Kiel (1985), s. 149.
55 Resim sanat iin kr. Kiel (1985), s. 273 vd.
56 Anonim (1974).
57 Faroqhi (1990), s. 160 vd.
58 Mustafa li, yay. Tietze (1979-82), c. 1, s. 54.
59 Necipolu-Kafadar (1986 a).
60 Barkan (1972, 1979), c. 2, s. 211.

61 Faroqhi (1990), s. 140-141; Burton (yeni basm


1964), c. 2, s. 294.
62 Barkan (1972, 1979), c. 1, s. 51, 348.
63 Bates (1978), s. 258-259.
64 Necipolu-Kafadar (1986 b), s. 107.
65 Barkan (1972, 1979), c. 1, s. 351 vd.
66 age, c. 1, s. 359-360, 381 vd.
67 Faroqhi (1990), s. 135, 140-141.
68 Barkan (1972, 1979), c. 1, s. 336-343; Rogers
(1982).
69 Delumeau (1975), s. 76.
70 Maury, Raymond, Revault, Zakarya (1983).
71 Faroqhi (1984), s. 79.

72 Barkan (1972, 1979), c. 1, s. 361-380.


73 age, c. 1, s. 364-365.
74 Faroqhi (1990), s. 130.
75 Cafer Efendi, ev. Crance(1987), s. 64-76.
76 Evliya elebi, ev. Kreutel (1957), s. 105-122.
77 Cafer Efendi, ev. Crane (1987), s. 20
78 age, s. 67; Necipolu-Kafadar, (1986).
79 age, s. 73 vd.
80 Bu tketilmi konuya ilikin en yeni yaynlardan
bir tanesi Allen (1993). Bu sadece elektronik yoldan
yaynlanm yapt maalesef henz gremedim.
81 Cafer Efendi, ev. Crane (1987), s. 68-69.
82 Evliya elebi (1896/97), c. 7, s. 265.

83 age, s. 112-114.
84 rnein kr. Henry Purcell ve Georg Friedrich
Hndelin, orkestra enstrmanlar iinde orga zel
bir roln atfedildii mzik paralar. Hndelin mziinin gftesi John Drydene ait.
85 Faroqhi (1992 b).
86 Evliya elebi (1896/97), c. 7, s. 272. Evliya,
Mslmanlarn ve Hristiyanlarn dini gelenekleri
iinde temel bir ortak gzellik duygusuna sahip
olduklar postulasyla yetinmiyor. Zebur ve Tevratn
Yahudilerin kutsal kitaplar olduklarn belirterek
Yahudileri de buna dahil ediyor. Kr. Evliya elebi,
ev. Kreutel (1957), s. 113.

SEKZNC BLM
KENTTE YAAMAK: KENT
BLNC VE EV KLTR
Osmanl kentlerinde zel bir kent hukuku
yoktu; belediye ve belediye bakan kavramlar 19. ve 20. yzyllarda tanlm yeniliklerdir. Eski aratrmaclar bu durumdan, ortalama kentliler iin stanbul, Bursa ya da
Ankarada yayor olmann pek fark etmedii sonucunu karmlardr. Bu gre
gre, Osmanl mparatorluunda kentlerde
yaayanlar kendilerini bir kentin hemerisi
olmaktan nce bir dini cemaatin mensubu
olarak gryorlard. Dinin ve zellikle dini
cemaatlerin nemi kukusuz kmsenmemelidir. Dini cemaatlerin vergi tahsili ya da
anlamazlklarn zmlenmesi gibi din d

alanlarda da nemi bykt. Buraya kadar


sylenecek bir sz yok; ama bu eski
grten, bunlarn da tesinde, kk ve
iyice blnm cemaatler halinde yaayan
Osmanllarn kendi kentlerini fazla umursamadklar izlenimi edinmek de mmkn.
Eski aratrmalara gre nem verilen eyler
sadece din ve zel aile yaamyd, yani bir
yandan camiler y da kiliseler, te yandan
da konutlar. Bu toplumsal yapda gerek anlamda bir kent bilincine yer kalmam oluyor.1
Ama
gnmzde
yaplacak
aratrmalarn bu tabloyu epeyce deitirecei kesindir. Dini ba kukusuz nemliydi,
ama bu, daha baka balarn yok saylmas
anlamna gelmiyordu. Hatta bugn, dinler
ve tarikatlar arasndaki ayrmn ve bunun
dourduu politik atmalarn 1770lerden
sonra, eski yapdaki gruplarn gittike artan
Avrupa etkisi altnda politize olmas sonucu
ortaya kt ileri srlmektedir.2 Bizim bu
konudaki
grmzn
deimesinin

nedeni ksmen, smrgeci glerin Yakndou toplumlarnn yaps zerindeki


etkisini elli yl ncesine gre daha eletirel
bir gzle deerlendirmemizden kaynaklanyor. Ama bu deiim ksmen de, bizim
artk belediye bakanl ya da kent btesi
trnden kavramlar bir ya da iki kuak
ncesindeki gibi mutlak kavramlar olarak
grmememizle aklanabilir.
Bugn kentimizin baz ayrcalklar olmasndan ok, kentsel bilincin kltrde
ifade bulmasn istiyoruz. Osmanllarn
kente bir btn olarak baktklarn gsteren
ipularndan bir tanesi, 16. yzyl
minyatrleri arasnda sk sk rastladmz
kent panoramalardr. Bu resimlerde gze
arpan ey, bir kentin topografyasn bir
baka kentle kartrlamayacak biimde
vermek abasdr. zellikle bu tr pek ok
stanbul panoramas yaplmtr; 16.
yzylda Matrak Nasuhla balam, 18.
ve 19. yzyllarda da tarada konaklarn
duvarlarn ssleyen stanbul grnmler-

iyle srmtr.3 Pek ok mal da, retildikleri kentlerin adyla anlmtr; bu da bir
kentin nnn o kentin zanaatkrlarnn
nyle ilikilendirildiini gstermektedir.
Ayn biimde bazen bir dervi de bir kentin
simgesi olabilmektedir; belirli bir dnem
iin geerli olmakla birlikte, Merzifondaki
Pr Baba buna bir rnektir.4 Gen kzlarla
delikanllarn gzellii bile bir kente n
kazandrmaya
yetmektedir.5
Btn
bunlardan karlabilecek sonu, bugn bir
kentin temeli olarak grlen belediye, kent
hukuku, belediye meclisi gibi kavramlarn
kent bilincinin varl iin zorunlu nkoullar olmaddr.
Mahalleler
Osmanl kentleri, genelde be ile yz
arasnda ailenin yaad mahallelere blnmt; ama rnein Halepte grld
gibi daha byk mahalleler de olurdu.6 En
sk karlalan otuz krk ailenin yaad

mahallelerdi. Mahalleler, sakinlerinin vergilerinin saptanmasnda da belirli bir rol


oynuyorlard; ounlukla ayn mahallede
ayn dinden, etnik kkenden ya da mezhepten olanlar yaard.7 Bununla birlikte bir
mahalleye yabanc insanlarn gelip yerletii ve bunun sonucunda mahallenin
balangtaki niteliinin zamanla deiiklie urad da az olurdu. Birbirine komu
ailelerin ou akrabayd. Mahalle sakinleri
mahallelerine giren kan denetlemeye
alrlard; bu yzden arabalarn gemesine
olanak veren genie sokaklarn says
olduka azd. Hatta karklk dnemlerinde
baz kentlerde birbirinden duvarlarla
ayrlm mahalleler de grlmt. Pek ok
kmaz sokak vard ve bunlarn oundan
herkes geemezdi. Mlklerin mirasla blnmesi sonucu, karmak ve birbiri iine
girmi bir kent dokusu olumutu; bu doku
iinde byk yklerin tanmas ya da lam
sularnn atlmas, zm zor sorunlar
haline gelmiti.8

Mahallelerin d dnyaya bu lde


kapal kalabilmesinin nedeni, zanaatkr ve
tccarlarn ounun eviyle iinin ayr ayr
yerlerde olmasyd. zellikle byk
kentlerde i semtleri vard; hanlarn,
kapal arlarn, ou eitli vakflara ait
dkknlarla dolu sokaklarn bulunduu bu
semtlerde srekli oturan insan ok azd.9
Yazk ki zanaatkr ve tccarlarn her gn
ilerine gidip gelirken ne kadar zaman harcadklarna ilikin bilgimiz yok. Ama
kentlerin ounun gnmz llerine gre
olduka kk saylabilecei gz nne
alnrsa, bu mesafelerin ok fazla olmad
dnlebilir. stanbul ise, daha 18.
yzylda bile bir batan bir baa yaya
dolalamayacak kadar byk olmasyla bir
istisna oluturuyordu. Ama skdar, Galata
ve Eypte ikinci derecede kentsel merkezlerin olumu bulunmas, insanlarn ounu
uzak i yerlerine gitmekten kurtaryordu.
Ayrca Boazda, Halite ve Marmara
Denizinde de kaykla ulam ok yay-

gnd.10 Kayklar sayesinde Boazdaki


kylerin daha 18. yzylda kentle balants
salanmt.
Kent Yaamna Katlmada arnn Rol
Mahallelerin birbirlerine kapal olmasn
engelleyen olgulardan biri de i ilikileriydi.
Akta kurulan pazarlar ya da dkknlar
kadn ve erkek satclarla mterilerin bir
araya geldikleri yerlerdi. Mahalle iinde
ok fazla dkknn ya da atlyenin olmasndan pek holanlmasa da, gnlk
gereksinimler sadece kent merkezinden
deil, mahalle arasndan da karlanabilirdi.11 rnein frnlarn ve abuk bozulan
yiyeceklerin satld dkknlarn mteriye
yakn yerlerde olmas kanlmazd. Ayn
ey sk sk gidilen hamamlar iin de geerliydi; nk sadece ok zengin kiiler evlerinin yanna bir de ayr hamam yaptrabilirdi.
Kadnlar herhalde kent merkezindeki
dkknlara ancak zel baz durumlarda

gidebiliyorlard. Oysa kendi mahallelerindeki dkknlar farklyd. Kaytlarda, 18.


yzylda Halepte yoldan geen kadnlara
sarkntlk yapan terbiyesiz kiilere ilikin
pek ok ikyet dile getirilmitir.12 Bu
ikyetler, kadnlarn kendi mahallelerinde rahatsz edilmeden istedikleri gibi
sokaa kabildiklerini gstermektedir.
Ayak ilerinin ouna uaklarla ocuklar
gnderilse bile, herhalde alverie gitmek
de ahbap ziyaretlerinin yan sra evden
dar kmak iin nemli bir bahane
oluturuyordu. Kadn mterilerin tercih ettikleri belirli dkknlar vard. stanbulda
bunlarn banda, daha nce de belirtildii
gibi, nak dkknlar geliyordu. Bu
dkknlarn sahipleri sattklar mallarn bir
blmn evlerinde alan kadnlara sipari ediyorlard. Bursada kadnlarn kendi
elilerini sattklar bir ar bulunduundan
daha nce sz etmitik; stanbulda da zaman zaman benzer arlar olmutur. 16.
yzylda Eypteki kaymak dkknlar

kadn mterilerin ok gittii yerlerdi.13


Ksacas ar pazar ziyaretleri, o
dnemlerde biroklarnca ho karlanmasa
da, kadnlarn kent yaamna katlmasna
olanak salyordu.
Bunlarn dnda mahalle balamnda anlmas gereken bir kesim de, srekli kullanlan yiyecek maddelerini satan seyyar
satclarn yannda, zellikle sakalard.
rnein Ankarada kaleii gibi yksek
yerlerde kurulmu mahallelerde eme bulunmazd. En yakndaki emeye kadar
uzun bir yol gitmek istemeyenler, 19.
yzyla kadar Avrupa kentlerinde de yaygn
olduu gibi, suyu evlerine getirtmek
zorundaydlar. Seyyar satclar mal satmann yan sra herhalde evden eve haber de
tayorlard.
Mahalle aralarnda dolaan seyyar
satclar sattklar mallar ya kentin
dndaki ky ve bahelerden ya da kent
merkezine yerlemi toptanc tccarlardan
salamak zorundaydlar. Bu ilikiler

srasnda da zellikle kuraklklar, kesilen


kervan yollar, kt gitmi hasat ya da
artrlan vergi gibi haberlerin yayld aktr. Mahalleliyle satclar arasndaki bu
iliki, mahallelerin da kapal yaam
biimine kar bir denge esi yerine geiyor, bylece gnlk kk ticaret ilikileri,
ufak kent birimlerinin birleerek asl kenti
oluturmasna nemli bir katkda bulunuyordu.
Konutlar
Deil sradan insanlarn, hali vakti yerinde
kiilerin evlerine ilikin bilgilerimiz bile antsal yaplar konusunda bildiklerimize gre
azdr. Bir kere yangnlar, depremler ve zaman iindeki olaan eskime evlerin
ounun yok olup gitmesine yol ayordu.
rnein 18. yzyldan kalm bir yap bulunsa bile, yle ok deiiklie uram olmaktadr ki, artk ilk yapld zamanki durumunu saptamak zordur. Ayrca en gster-

isiz kamu yapsna bile konmas det olan


bir tarih kitabesine, evlerde hemen hi
rastlanmamaktadr. Birka yl nce Mudanyadaki ahap bir evde tarih kitabesinin bulunduunun fark edilmesi byk bir
heyecana yol amt.14
16. ve 17. yzyllarda Anadoluda bir
evde ou zaman tek aile yaamaktayd.
Nedeni evlerin ounun gayet kk olmasyd. Kayseride 17. yzyl balarndaki
birka yllk bir dneme ait kad sicillerinde
kaytl tek ya da iki odal hane says tm
hanelerin yzde 60n oluturmaktadr, ancak bu orann daha byk olduu da
dnlebilir.15 Beri yandan ev fiyatlarnn
at, kuma ya da daha baka mallarn fiyatlarndan ucuz olmasna karn insanlarn
neden byle skk hacimlerde yaadn
anlamak zordur. Normal koullarda ev, aile
reisi olan babann mlkiyetindeydi, onun
lm halinde de miras olarak oullarna,
kzlarna ve kk bir hissesi de dul eine
kalrd. Hisselerin aile iinde karlkl satl-

masyla bir sre sonra ev tekrar tek bir


kiinin mlkiyetine geerdi. Bazen kar
kocann evlerinin ortak mlkiyetine sahip
olduklarna da rastlanrd; ayrca ev sahibi
olan kadnlarn varl da bilinmektedir.
Gnmze kadar ulam konutlarn
ou, dnemlerinin ileri gelen ailelerinin
konaklardr; bunlarn grkemli selamlk
blmleri dikkati eker. Bugn Boazda
hl az sayda 18. yzyldan kalma yal
vardr. Kprl ailesine ait Amcazade Hseyin Paa Yals ok iyi korunmu durumdadr.16 Kentle ulam kayklarla saland
iin bu yallarn altlarndaki kaykhanelerin
nemi bykt. Kahirede de Birkatl-Fil
ad verilen gln evresinde zenginlerin
konaklarnn yer ald kibar bir semt bulunuyordu. Ayrca 18. yzylda oluan
Azbakiyya da zengin Memlklerin
oturduu bir semtti. Kagir yap geleneinin
yaygn olduu Kayseri gibi yrelerde 15. ve
16. yzyllardan baz konaklar kalmtr.17
Halep, am ve Kahire kentlerinde de zengin

denmi ve bazs kuaklar boyu ayn ailenin mlkiyetinde kalm konaklar bulunmaktadr.18
zel yaplarda yerel sluplar aka
grlmektedir. rnein bir ya da iki katl,
dz rtl, kap ve pencerelerinin kenarlar
ta oymalarla bezeli Kayseri evleri, sadece
350 km uzaktaki Ankara evlerinden
tmyle farkldr. Kaleiinde toplanm
olan Ankara evleri iki ya da katl hm
yaplardr ve oyma ileri cephelerinden ok
i hacimlerinde yer almaktadr. Kiler ve hizmeti odalarnn bulunduu alt katlar hemen
tmyle darya kapal dzenlenmitir.
Buna karlk st katlarda birok pencere
sokaa alr; kafesler yoldan geenlerin ve
komularn evin iini grmesine engel olur.
Antsal ya da kamusal mimarla gre
ok daha yava gereklemekle birlikte, anonim konut mimarlnda da slup deiiklikleri olmutur. stanbulun ok katl
konaklarnn zengin tara erafna ok
ekici geldii anlalmaktadr. Ankarada

17. yzylda, kukusuz stanbul evlerinin


etkisiyle, tek katl yaplardan ok katl
yaplara geilmitir.19 18. yzyln ikinci
yarsnda sarayda ve yksek devlet ricali
arasnda ok tutulan manzara resimleri, ayn
yzyln ikinci yarsnda tara erafnn
evlerinde de hzla yaygnlamtr.20
Yangnlarn yok etmesine (ve son elli ylda
arsa speklasyonunun yol at ykmlara)
karn, manzara resimli sslemelerin birok
rnei gnmze kadar korunabilmitir. Bu
nedenle yresel sluptaki konutlar da
kanlmaz olarak tarihsel bir deiim srecinin bir bileeni olarak grmemiz gerekiyor.
Saraylar dnda, 19. yzyl konutlarnn
planlarn da karabilmekteyiz.21 Osmanl
dneminin sonlarnda ve Cumhuriyetin
balarnda etkinlik gsteren mimarlar bu
alanda byk katklarda bulunmulardr.
Elli ya da yetmi yl kadar nce planlarn
kardklar, cephe ve kesitlerini izdikleri
birok evin bugn artk ayakta olmamas,

onlarn yapt rlveleri daha da deerli


hale getirmitir. Daha eski tarihli evler konusunda ise, sat belgelerinde yer alan bilgilerle yetinmek zorundayz.22 Yazl
belgelerdeki bilgilerle hl ayakta olan
yaplar karlatrma olanan sadece
Halep ve Kahire gibi konut mimarlnda
tan kullanld yerlerde bulabiliyoruz.23
17. yzyldaki Ankara ya da Kayseri
evlerinin ounun olduka kk yaplar
olduunu dnmek gerekiyor. Genellikle
evin tek odas olur, o da ocakla stlrd.
Kn yaza gre zorunlu olarak, ok daha
skk oturulurdu. Baz yrelerde yaz scaklar boyunca daha basit ve havadar olan
st katlara tanlr ya da dz damn yaygn
olduu yerlerde gndzleri burada oturulur,
geceleri de yatlrd. Osmanl evlerinde
odalar, yenia balarndaki Avrupa evlerinde olduu gibi i ie yaplmadndan, bir
odadan brne dorudan geilmezdi. Evin
eidi odalar daha ok bir sofann evresin-

de dizili olur, evde yaam ounlukla bu sofada geerdi.


Bu yaam dzeni ksmen, Osmanl
evinde oturma ve yatma meknlarnn
birbirinden ayr olmas anlaynn bulunmamasndan kaynaklanmaktayd. Yataklar
sabahlar yklklere kaldrlr, oda oturmaya uygun hale getirilirdi. Oturma
meknndan ayr bal bana bir mutfak, sadece byk evlerde olurdu.24 Yani evlerin
btn odalar ok ilevliydi. Selamlk, sadece stanbul zenginlerinin ya da taradaki
eraf ailelerinin konaklarnda vard.
Selamlkta konuklar divanhane ad verilen
byk bir odada arlanrlar, burada bazen
hizmetilerin konuklara ikram etmek zere
kahve piirdii ocakl bir ke de olurdu.25
Yeterli yer varsa selamlk giriteki avluda
ayr bir yap olarak ina edilirdi; avluda
ayrca ahr ve hizmetkrlar dairesi de
olurdu. Byle konaklarda aileye ait ikinci
bir avlu daha olur, buraya dardan sadece
kadn konuklar alnrd. O kadar varlkl ol-

mayanlarn evlerinde, evin beyi yabanc bir


konuk arladnda odalardan biri
boaltlrd.
Kent ii evlerinin baheli olanlar azd;
ama avlularnda birka aa ya da bazen
ss bitkileri bulunurdu. Zenginler bahelerine fskiyeli ss havuzlar yaptrrlard. Ama
yazlar doann tadn karmak iin yazla
gidilirdi. Zengin ailelerin ounun kent
dnda balar, baheleri vard; ekya tehlikesinin fazla olmad zamanlarda, havalar snnca yazlk evlere tanlrd. Dkkn
sahipleri ve zanaatkrlarn da yazlklara gitmesiyle kentler epeyce boalrd. Bu
mevsimde zellikle kadnlar rahat ederdi.
Aalar bahelerin iinin dardan grnmesini engelledii ve evrede oturanlar
akraba ya da tandk olduu iin, yabanc
erkekler kadnlar grmesinler diye kentteki
gibi nlemler almak gerekmezdi. 1568/69
tarihli bir fermandan, yazlk yerleim
yerlerinin bir tr zel blge gibi kabul
edildiini anlyoruz.26 Bu fermanla Divrii

ve Arapkir kasabalar halkna baz vergilerini toptan deme olana tannarak yazlkta
oturduklar srada vergi tahsildarlar
tarafndan rahatsz edilmemeleri salanmt.
Bir Dokuma Kltr
Osmanl
evlerinin
nasl
dendii
hakkndaki bilgilerimiz mimari biim bilgilerimizden daha fazla. Bununla birlikte
gnmze kadar ulam eyalarn hemen
tm zengin ailelerin evlerine ait. Odalar
gndzleri minder ve hallarla oturmaya uygun hale getirilirdi; zerine oturulan yass
ve byk minderlerle srt dayanan yastklar
farklyd.27 Evlerin ounda pencerelerin
nnde duvar boyunca yerli sedirler vard.
Bir evin zenginlii yastklardan belli
olurdu. pek dokumaclyla nl Bursada
18. yzyl balarnda her gn kullanlan
minderler, evlerde de dokunabilen kaba
ipekli kumatan yaplrd. Zengin evlerinde

kullanlan diba ve ipek kadife minderler ise


daha gsteriliydi.
Eve ayakkabyla girilmez, odalarda yere,
bazen de sedirlerin stne hal yaylrd. Osmanl evlerindeki hallar konusunda en iyi
bilgileri, 1541 ile 1699 arasnda Osmanl
egemenliinde kalan Macaristanda tutulmu kaytlara borluyuz.28 Bu yrede vasiyetnamelerde ve tereke defterlerinde
hallarn bulunduu meknlarn belirtilmesi
detti; oysa lkenin daha baka yerlerinde
tutulmu defterlerde ounlukla byle bir
bilgi yer almaz. Braov kentindeki gmrk
kaytlarndan, kullanmak zere kendilerine
Anadoludan eitli hallar getirttiklerini
rendiimiz Macar soylularyla zengin
kentlilerin Osmanl tarz bir yaam
srdrdklerini ileri sremeyiz.29 Ama Macar soylular, hl ortaadan izler tayan
ta konaklarn oturulabilir hale getirmek
iin duvarlara hal asarlard. ou zaman
bir duvara birden ok hal asld olurdu;
Szentdemeter Saraynda pek de byk ol-

mayan tek bir odada yedi hal birden bulunduu biliniyor.30 Mali durumu iyi olan
kiilerin evlerinde hallar vazgeilmez eyalard; Braovda belediye meclisi, erafn
kzlarna evlenirlerken hal hediye ederdi.
Kalvenci kiliselerde Aai Rabbani Ayininin yapld masann stne genellikle
bir hal rtlrd; Katolik kiliselerinde ise
haly daha ok sunan nndeki basamaklarn stne yayarlard. Kalvenci kiliselerde
niin daha ok sayda halnn korunmu
olduunu bu farkl kullanm biimi aklamaktadr.
Camilere de sk sk hal balanrd; ama
bazen bu hallarn camilerden alnd da
olurdu. 16. yzyl sonlarna ait bir belgede
bir hal hrsznn ad gemekte, yakalarn
kurtarmak iin hemerilerinin onu Kbrsa
gndermek istedikleri belirtilmektedir.31
Balanan hallarn ille de yeni olmas
gerekmezdi; baz yerlerde lenin stne
evdeki bir hal rtlr, cenaze treninden
sonra da o hal camiye verilirdi. Baz cam-

ilerde (rnein Sivas ve Divriide) byle


balar sonucu ok sayda hal ve kilim
birikmiti.32
Ama hallarn ou kullanla kullanla
eskimi ve sonunda atlmtr. Bu yzden
bugn mze ve koleksiyonlarda bulunan
hallarn says, bir zamanlar var olanlarla
karlatrlamayacak kadar azdr. Zaten Osmanl lkesinin o gnlerdeki zenginliini
bugn gzmzde canlandrabilmemiz pek
kolay deildir. Ama baz Avrupa lkelerinde, zellikle talya, ngiltere ve Hollandada
da 16. ve 17. yzyllarda ok sayda Osmanl hals bulunmaktayd. Bunlarn 15.
yzyldan (belki de daha ncesinden) beri
tablolarda yer ald grlmektedir.
Gnmze ulaan tablolar hallardan daha
ok olduu iin halcln ve Avrupaya
yaplan hal ticaretinin tarihini byk
lde tablolardan karyoruz. Bu balamda 1540-1700 arasnn ele alnd yeni bir
monografide, sadece Hollandal ressamlarn
yapt tablolardan karlm yaklak bin

hal rneinin bulunduu grlyor.33 te


yandan bugn Hollandadaki koleksiyonlarda, yenia balarndan beri lkede
olduu bilinen Dou hallarndan sadece
adet bulunmas, eskiyip yok olan hal
saysnn ne kadar yksek olduunu ortaya
koymaktadr.34
Kukusuz Mantegnann, Lottonun, Holbeinin ya da Jan Steenin tablolarndaki
rneklere bakarak zengin bir Osmanl
evindeki hallar konusunda yeterli bilgi edinemeyiz. nk bu ressamlarn grd
hallar ya Venedik dklerine, ya ngiliz
kralna gnderilmi diplomatik armaanlar,
ya da Uak, Kula gibi hal merkezlerinde
ihra edilmek zere retilmi mallard.35
19. yzyl ncesinde, Anadoluda hal dokuyucularn Avrupa beenisine uydurmak
iin geleneksel motiflerde deiiklik yapp
yapmadklarna ilikin fazla bir bilgimiz
yok. Ama Avrupada, fiyatlarnn ykseklii nedeniyle ithal hallarn sat her zaman iyi gitmedii iin, Avrupal tccarlarn

daha kolay satlan standart motifli mallar


tercih etmi olmalar akla daha yakn geliyor.36 Bu yzden, zellikle talyan ve Hollandal ressamlarn tablolarndaki hallara
bakarak, Osmanl hal merkezlerinde retilen hallarn izledii slup izgisi konusunda ancak genel bir bilgi edinilebilir.
Ama tablolarn elimizdeki eski hallara
gre bir avantaj, kesin tarihlerinin
saptanabilmesidir. Bu ok nemli bir noktadr, nk pek ok hal uzmannda
rastlanan bir nyargy, el iilii
bakmndan en nitelikli ve estetik adan en
gzel rneklerin, ayn zamanda en eski
rnekler olduu nyargsn rtmektedir.
Hatta bazen bundan, u ya da bu uzmann
ok houna gittii iin bir haly eski diye
sunmas gibi bir ksr dng de ortaya kmaktadr.37 Oysa tablolar araclyla kesin
tarihleri saptanan rnekler incelendiinde,
15., 16. ve 17. yzyllarda da dmleri
kaba, motifleri sradan pek ok halnn
retilmi olduu grlmektedir. zellikle

Hollandal ressamlar bu tr hatalar byk


bir ayrnt ustalyla belgelemilerdir.38
br yandan, genelde bu adan olumsuz
baklan daha yakn dnem hallar arasnda
da birinci snf rneklere rastlanabilmektedir.
Konu ettiimiz zaman diliminde, yani 16.
yzyln ikinci yarsyla 17. yzylda, daha
eski resimlerden bildiimiz hayvan motifli
hallarn Avrupada artk modasnn
getiini,39 buna karlk Lotto hallarnn
ok tutulduunu gryoruz. Bu ad,
tablolarnda bu hallar ok grdmz
ressam Lorenzo Lottodan (1480-1556) gelmektedir.40 Lotto hallarnn belli bal
zellii, bordrleriyle gbekleri arasnda
byk bir kartlk bulunmasdr. lk
rneklerin bordrlerinde grlen bulut motifinin in kkenli olduu dnlebilir.
Daha ge tarihli olanlarn ounun bordrnde ise kartu motifleri vardr. Eski
hallarn zemini, ileri girift bezemelerle az
ya da ok doldurulmu kk madalyon

sralarndan oluur. Daha yeni rneklerde,


girift bezemelerin iyice deiiklie
uramas sonucunda halnn btn deta
bir kilim grnm almtr. Yumuak bordrleriyle geometrik zemin motifleri
arasndaki kartla dikkat edilirse, Lotto
hallarn tanmak ok kolaydr.
Hem zgn rneklerinden bildiimiz,
hem de 17. yzyl Hollanda ressamlarnn
tablolarndan tandmz baka bir Osmanl
hals tr de Erdel (Siebenbrger)
hallardr. Daha ok Anadoludan, byk
bir olaslkla Uak yresinden gelen bu
hallarn bu adla tannmasnn nedeni, Erdeldeki Kalvenci kiliselerde ok kullanlmasdr.41 Erdel hallarnda, namaz seccadelerindeki gibi bir mihrap motifi bulunur. Ama ounda, halnn iki ucunda birer tane olmak zere, iki mihrap vardr. Bu
nedenle seccadeye fazla benzemez, daha
ok drt kesine birer eyrek madalyon
yerletirilmi izlenimi brakr. 17. yzylda
yaam Osmanl eyhlislamlarndan birisi

hallara mihrap ya da daha baka dini


simgeler konmasna engel olmak istemiti;
gerekesi de sk sk hal satn alan gvurlarn eline dmemesini salamakt.42 Ama
eitli lkelerde bulunan ve tablolarda yer
alan hallarn da ortaya koyduu gibi, bu yasaktan bir sonu kmamtr.
Anadolu hallarnn ou, hayvan ve gereki bitki motiflerine yer verilen ran ve
Hint hallarndan farkl olarak soyut motiflerle bezelidir. Bu farkn, slamdaki resim
yasana Osmanllarda br komu lkelerden daha fazla nem verilmi olmasndan
kaynaklandn ileri srenler olmutur.
Ama rnein Osmanl minyatr sanatnda
hayvan ve insan tasvirlerinin ok yaygn
olduu dnlnce, bu aklama geerliini yitirmektedir. 17. yzyl inilerinde de
bu tr tasvirler az deildir ve ininin saray
dnda da geni bir kullanm alan vardr.
Ayrca grece gereki iek motifleri 16.
yzyl Osmanl ini sanatnn da zelliklerindendir. Ama Osmanl hal sanat zerine

ok az sayda yazl kaynak bulunmas, bu


soruna inandrc bir aklama getirmeye
olanak vermemektedir.43 Oturmak ve
stne uzanmak iin kullanlan hallarn
yannda, yetikinlerin birounun bir de
namaz seccadesi olurdu. Sahibinin mali
durumuna gre deise de seccade genelde
ok deerli bir eya deildi.
ster evde retilmi, isterse de satn alnm olsun, her evin vazgeilmez eyalarndan biri de kilimdi. Bu yayglarda kullanlan motifler yresel folklora gre belirli
anlamlar tard. rnein bir gen kz kilim
dokurken setii motiflerle annesiyle babasna artk evlenmek istediini belirtebilirdi.44 Bu tr motiflerin ierdii anlamlar
sadece 19. ve 20. yzyl folkloru zerine
yaplm aratrmalardan bilmekteysek de,
daha nceki dnemlerde benzer ilikilerin
var olduunu kabul edebiliriz.
Deme yayglarnn daha ucuz bir tr
de keelerdi. Kee deiik kalnlklarda
retilir, bazen st eitli motiflerle

sslenirdi. 18. yzylda Rumelideki Yanbolu kentinde kee retimi byk boyutlara
ulat iin, kee szc bu kentin adyla
birlikte anlr olmutu.45
Yatakta ste rtmek iin pamuk yorgan
kullanlrd. Yorgan yapmak iin pamuk
atan hallalar bugn de ilerini srdrmektedir. Yorgan yzleri ounlukla parlak
ipekli kumatan yaplrd; atlas, diba ya da
daha basit beledi kumalarn kullanld da
olurdu. Trk yorganlarnda yz olarak
bugn de parlak, tek renkli saten kuma kullanlr; yorgancnn yorgan dikerken
oluturduu desen bu kuman stnde ok
gzel ortaya kar. Yorgan araf yorgann
alt tarafna teyellenerek tutturulur. Bu detin 18. yzylda ya da daha nce olup olmadn bilmiyoruz; ama byk olaslkla
vard. 18. yzylda Bursada yatak araflar
pamuklu kumatan, seyrek olarak da
ketenden yaplrd. Zenginler brmck
yatak araf kullanrlard.

Ev Eyas
Osmanllar masay bilmiyorlard; yere
ounlukla deriden yaplan ve sofra denen
bir tepsi koyup onun stnde yemek
yerlerdi; byle yer sofras olarak tahta ya
da madeni siniler de kullanlrd. Kentlerde
oturanlar uzun sredir yer sofrasnda
yemeseler de, sofra szc bugn hl yemek szc yerine kullanlr; rnein konuklar masaya deil, sofraya buyur edilir.
Eskiden kap kacan hemen hepsi bakrdan
olur, yemekten zehirlenmemek iin bunlarn
ii kalaylatlrd. Mahalleden mahalleye,
kyden kye dolaan kalayclar vard. Bakr
tencereler epeyce para ederdi ve hali vakti
yerinde bir ailenin birok tencere ve sahan
olurdu. Bazlar bunlardan ok gsterili
birka tanesini altn kaplatr ya da stne
adlarn kaztrlard.46 Byk yemek kazanlarnn simgesel bir anlam da vard: Yenieriler
ayaklandklarnda
padiah
tarafndan verilen yemei almazlar, yemek

kazann devirirlerdi; bu nedenle yenierilerin ayaklanmasna kazan kaldrma


denirdi. Bugn Hacbekta kentindeki Hac
Bekta Veli Derghnda bulunan kara
kazan, stndeki yazya gre yenieriler
tarafndan armaan edilmiti ve gemite
lenlerde kullanlmt.47 Byk derghlara urayan dervilerin nne bir kse
orba konmas detti ve gece gndz
kaynayan kazan konukseverliin simgesi
olmutu.
Yemek ou zaman ortadaki kaptan
yenirdi; sadece kahveyi herkes ayr ierdi,
bunun iin madeni zarflar iindeki fincanlar
kullanlrd. 18. yzyl balarnda ok yoksul kimselerin terekesi arasnda bile byle
kahve fincanlar ve cezvelerin bulunduu
grlmtr. Ayn dnemde, Bursada bir
handa kalrken birdenbire hastalanp len
baz tccar ya da zanaatkrlarn da yanlarnda fincan ve cezve bulunmutur.
Sradan kahve fincanlar Ktahya inisinden yaplrd. Zenginler in porselenin-

den fincan kullanrlard. Btn 17. yzyl


boyunca inden o kadar ok porselen ithal
edilmiti ki, bugn hl mzelerde gzlerimizi kamatran zarif znik inileri bu rekabete
dayanamayarak
piyasadan
48
ekilmiti. Ama kolay krlan bu kahve
takmlarndan eve almann det olmad
anlalyor. Elinde ok sayda kahve fincan
bulunanlar, bunlar i nedeniyle kullananlard; rnein 18. yzyl balarnda Bursal
bir berberin, sa keserken mterilerine
kahve ikram ettii biliniyor.
Gndelik kullanlan toprak mlekler ve
seramik kaplardan gnmze pek az
kalmtr. Kent ii kazlarda sk sk mlek
ve seramik paras bulunmaktaysa da, yakn
zamana kadar bunlar ciddi bir incelemeye
deecek kadar deerli grlmemitir. Buna
karlk mzelerde bykl kkl kseler,
leen ve ibrikler ve kibar ailelerin kulland daha baka seramik eya bulunmaktadr. Bazlarnn stnde ok ender olarak
tarih, bazen de sahibinin ad yazldr.

rnein 1510da yaplm bir ibrikte Ktahyal bir Ermeni olan Aprahamn ad
yazldr.49 Zengin mteriler iin retilmi
bu tr paralar, aka grlebilen bir tarihsel geliimi ortaya koyar: 15. yzylda
Timurun (1336-1405) saray slubu
dorultusunda soyut desenler ar basmaktadr. Buna karlk 16. yzylda iek motiflerinin, zellikle de karanfil ve lalelerin
daha ok tutulduu grlmektedir. Yzyln
ortalarnda krmz renk ilk kez kullanlmtr; ok nitelikli paralarda
krmzya boyanm desenlerin kabartma
gibi olduu gze arpmaktadr. Doal iek
motifleriyle oluturulmu gsterili kompozisyonlar sadece saray ve cami duvarlarn deil, grkemli sofra takmlarn da
sslemektedir. 17. yzylda Osmanl
inilerinin teknik kalitesi dmtr, ama
gemi, hayvan, bazen insan tasvirleri hl
yaplmak tadr.50 16. yzylda znik kenti
inileriyle n kazanmt. Ama anlald
kadaryla bu dnemde Ktahyada da ini

ustalar vard ve bu ustalar 17. yzylda


znik iniciliinin kmesinden sonra da
varlklarn srdrebilmilerdir. Ayrca 18.
ve 19. yzyllarda anakkalede de daha basit, ama renk asndan ok zengin seramikler retilmitir. Buradaki ustalar srahi,
testi, kp gibi byk boyutlu paralar da
yapmlardr.
Ankara
Etnografya
Mzesinde etkileyici bir deve heykelcii
yer almaktadr.
Giysiler ve eitli eyalar gmme
dolaplarda ya da sandklarda saklanrd.
Kayseride zengin evlerinde baodann
duvarlarndan birisi boydan boya raflarla ve
kapakl dolaplarla kapl olurdu.51 Tepedeki
byk gzlere yatak yorgan kaldrlr,
kk raflara kitap, kutu ya da lamba konurdu. inde ufak tefein sakland ekmeceler de ok kullanlan eyalar arasndayd.
Bir de sandklar vard ki, bunlar ift olarak
yaplp satlrd. Dzenli tutulmu kaytlarda, sandn ayakl m ayaksz m ya da

hasr m yoksa daha baka bir malzemeden


mi (rnein tahta m) olduu da belirtilirdi.
Bir Osmanl evindeki mobilyalar yenia
balarnda Avrupada kullanlanlardan
farklyd, ama yine de btn Akdeniz
toplumlar arasnda baz ortak noktalar yok
deildi. Fransz tarihi Fernand Braudelin
belirttiine gre, yenia balarnda k
mevsimini Hollandada ya da Almanyada
geirmek, Roma ya da Napolide geirmekten ok daha rahatt;52 nk klarn souk
gemesine ramen Akdeniz yresinde
stma iin fazla bir nlem alnmazd. Osmanllarda da klar yaam olduka zorlu
geiyor olmalyd. Geri oturma odalarnda
ve mutfaklarda ocaklar vard, ama Boazn
nemli souu herhalde ahap pencere ve
kaplarn aralklarndan ieriye giriyordu.53
Baz medrese yaplarnda pencereleri ok
kk aarak ya da hi yapmayarak ierdeki
scakl korumaya almlard; ama o zaman da hocalar ve renciler kn da gnn
uzun bir blmn darda geirmek

zorunda
kalyorlard.
Isnmak
iin
odalardaki ocaklardan baka, odun kmr
yaklan ve grece daha az duman karan
mangallar da vard. Mangaln stne bir
rt rtlr, ayaklar bunun altna sokularak
snlrd. Bu rt kolayca ate alabilir ya
da mangaln devrilmesine yol aabilirdi.
Ahap evlerin bol olduu stanbul ve Bursa
gibi kentleri zaman zaman harabeye eviren
byk yangnlarn birou byle km olmaldr.
Ama
18.
yzyl
balar
Bursasndaki bir bulguyu lkenin en
azndan Akdeniz evresindeki topraklar
iin genelletirebilirsek, mangaln sadece
iyi denmi evlerin eyas arasnda yer
aldn syleyebiliriz.
Karlatrma: Ortak Ynler ve Yresel
Farkllklar
Buraya kadar bir araya getirdiimiz stanbul
ve Bursa hakkndaki bilgileri Msr ve Suriye gibi yrelerdeki ev kltryle

karlatrdmzda, imparatorluun geni


topraklarna yaylm byk kentler
arasnda nemli ortak yanlarn bulunduu
ortaya kmaktadr.54 Bu yrelerin nde
de ar mobilyalar yoktu, yataklar kullanlmad zaman dolap ya da yklklere
kaldrlr, ayn odada gndzleri oturulur,
geceleri yatlrd. Her yrede de minder
stnde oturulurdu; bunlarn yreden
yreye yalnz kumalar deiik olurdu;
rnein Kahirenin scak ikliminde zellikle
yaz mevsiminde herhalde ynl olmayan
kumalar kullanlmtr. Suriyede olsun,
Msrda olsun, Anadolu ya da stanbulda
olsun, ortak detlerden bir bakas da kadnlarn hamama yalnz temizlik amacyla
deil, ayn zamanda ahbaplk etmek iin
gitmeleriydi.
Osmanl kentlerinde yaayanlarn hemen
hepsinin ortak yaam anlaylar da vard.
Mahalleye girip kan bilmek istemek,
evlere
yabanclarn
girmesini
ho
karlamamak bunlar arasndayd. Eve

gelen erkek konuklar ev halknn arasna


alnmaz, ayr bir odada arlanrd. Bundan
baka, yukardaki blgelerden her ndeki
kentlerde de kmaz sokaklar vard;
herkesin getii sokaklardan farkl olarak
bunlar daha ok o sokakta oturanlar kullanrd.
Ama hemen bu noktada farkllklar da
balyor. Anadolu kentlerinde birka evin
kulland tarik-i hass ad verilen zel yollarn says ok fazla deildi, kmaz sokaklarn oundan herkes geebilirdi. Oysa
Halepte, yalnz orada oturanlarn kulland yollar ok daha fazlayd.55 Kahire
ve stanbulda evlerde oturma odalar st
katlardayd, pencereleri sokaa bakard.56
Oysa, hemen hepsi dz ayak ya da tek katl
olan Halep evlerinin sokaa bakan duvarlarnda pencere bulunmazd.57 Buna
karlk her evin bir i avlusu olur, pencereler bu avluya alrd. Ankara, Kayseri ya da
Kahire gibi kentlerdeyse bu tr i avlular
bir evin vazgeilmez blmelerinden biri

deildi. Dev bir kent olan Kahirede i


avluya yalnz zengin evlerinde rastlanrd;
daha kendi halinde evlere merdiven
bandan geilerek girilirdi.58 Ksacas,
birok alanda ortak bir yaama anlayna
sahip olmak, mimarlkta da ortak biimlerin
ortaya kmas sonucunu getirmiyordu.
Bir ev ina edilirken, pencerelerin komu
evlerin iine bakmayacak gibi dzenlenmesine dikkat edilirdi. Bu kurala uymayanlar mahkemeye bile verilirdi. Ama inaatlar
genellikle kk arsalarda yapld iin, bu
abalar her zaman olumlu sonu vermezdi.
Ankara, Bursa, Halep ya da Kahiredeki
kad sicillerinden rendiimize gre, evler
dorudan birbirlerinin iine bakmasa da,
komular birbirlerinin aile sorunlarndan
yeterince haberleri oluyordu.59 Hamamlarda, kahvelerde ve kadnlarn ahbap ziyaretlerinde karlkl pek ok haber alnp
verildii anlalyor. O halde her evin
toplumsal adan az ya da ok kendi iine
kapal bir yaam srdne inanmak bizi

yanlgya srkler. Kahire ya da stanbulun


sokak dokusunun tam tersine, Halep kentinin mimari grnmne bakarak kolayca
byle bir sonu karlabilirse de, bu gereki bir sonu olmaz.
Evlerin nasl kullanld sorulduunda
da ortaya byle kk ayrmlar kar. Osmanl dneminde Kahirede ok ilevli
byk bir oturma odasnn, hela, yatak
odalar ya da mutfak gibi ilevsel meknlarla balanmas ok yaygnd; byle bir
meknlar btn aa yukar ayr bir daire
gibi kullanlrd.60 Daha byk evlerde bu
tr birden ok daire bulunurdu ve evin
sahibi her daireyi ailenin baka bir bireyine
miras brakrd. Aile dndan erkek konuklar geldiinde onlar bu dairelerden
birisinde arlamak ok kolay olurdu. stanbuldaki byk evlerde grlen harem ve
selamlk uygulamas Kahirede 18. yzylda
bile ok bilinmiyordu.61 Kahiredeki evlerin bakenttekilerden gerekten bugn
sanld kadar farkl olup olmadn, an-

cak stanbul evleri konusunda eriye sicillerindeki bilgilere dayanlarak hazrlanacak monografik bir alma ortaya karacaktr.
Bir btn olarak bakldnda, Osmanl
kent sakinlerinin bir evden bekledikleri, imparatorluun neresinde olursa olsun, farkszd.
19.
yzyla
gelene
kadar
gayrimslimlerin ev kltrleri de Mslmanlarnkinden ayr deildi; paras yetenler
yrenin slubuna uygun gzel evler
yaptrrlard.62
Ayrca
Mslmanlarla
gayrimslimlerin birbirlerine ev satt da
ok grlrd. Darya kapal gettolarn
bulunmamasnn, her iki tarafn ev
kltrlerinin byle benzemesinde nemli
bir pay bulunduu dnlebilir.
te yandan ilevlerin benzemesi kesinlikle
biimlerin
benzemesine
yol
amamt. nk yresel farkllklara
neden olan etmenler iklim koullar, evreden elde edilebilen inaat malzemeleri ve
en bata da farkl mimarlk gelenekleriydi.

Hatta yaplamas konusunda yzyllarca


geriye giden bilgilere sahip olduumuz
Kahire
kentinin
evlerini
firavunlar
dnemine balayan bir sreklilie dikkat
ekilmektedir.63 Anadoluda da bir yandan
Orta Asyadaki Trk evine, bir yandan da
eskia ve ortaadaki Anadolu mimarlk
geleneklerine balanan uzun erimli bir
srekliliin bulunduuna iaret edilir.64
Ayrca imparatorluun bakenti stanbuldaki yaplar tara kentlerinin zengin
eraf rnek almtr. Ama stanbula zg
mimarlk eleri ile yresel mimarlk geleneklerinin bir araya gelmesi ok farkl
bileimlere yol amtr. Biz henz, bu
bileimlerle ortaya km olabilecek
karmak yaplar zmeye almaktayz.
Osmanl Kent Kltrn Savunma
Sanat tarihileri, Osmanl kentlisinin
yaaynda, atalarnn gebe gemiine
balanan izleri zellikle vurgulamlardr.

Baz evlerin biimi, baheli evlerin


sevilmesi, eyann az olmas ve kolay tanabilir yayglarn kullanlmas hep bu dorultuda yorumlanmtr.65 Sadece krsal kesimde yaayanlarn deil, kentlerde oturanlarn
da sk sk yer deitirmesi birok gzlemcinin dikkatini ekmitir. Ekya yollarn
gvenliini tehdit eder hle geldii ya da bir
vergi mltezimi ar isteklerde bulunduu
zamanlarda insanlarn uzak yerlere g ettii ve btn bir mahallenin boald ok
grlmt.66 17. yzyl balarnda Varna
kentinin Dou Anadoludan kaanlarn
aknna uradna dair ikyetlerin olduu
bilinmektedir. Bu insanlarn Varnaya
Karadenizi bir boydan bir boya geerek
geldikleri aktr.67 Osmanl makamlarnn,
rnein 18. yzylda bakente insan aknn
engellemek iin yollar denetim altna alm
olmalarna karn, bugn hl yaygn olan
deyile ta topra altn olan stanbul, gmenlerin ana hedefi olarak kalmt.68

Ama kent nfusunun byk blmnn


bu hareketliliinden yola karak, kltr
asndan gerek anlamda kentli olmadklar
sonucunu karmak yanltc olur. Osmanl
kentlerinin kentsel niteliinin kmsenmesi byk lde 16. ve 17. yzyllarda
yaam Avrupal seyyahlarn yazdklarndan kaynaklanmaktadr. 20. yzyla
gelene kadar Avrupallarn kafasndaki Osmanl kenti imgesini hep bu yazarlarn
izlenimleri biimlendirmitir. Bat ve Orta
Avrupallar kendilerine yabanc bu kentlerin
ileyiini anlamakta ou kez byk zorluk
ekmilerdir. Bu durum zellikle Hans
Dernschwamn seyahat gnlnde aka
grlr. Dernschwam, ynetici olarak Fugger ailesinin hizmetinde bulunduktan sonra
emekli olmu, 16. yzyln ortalarnda da V.
Karln (arlken) elisine Viyanadan stanbula, oradan da Amasyaya kadar yapt
yolculukta elik etmitir.69 Kent dendiinde
aklna gelen, Augsburg ya da Nrnberg gibi,
ok katl kgir evlerin bulunduu, youn

nfusa sahip bir mekn olmaldr. Dnemin


Anadolu kentleri, alak yaplaryla onun
zerinde herhalde daha ok bir kr izlenimi
brakmtr. Avrupal yabanclar derinden
etkileyen tek kent, eski ve yeni pek ok antsal yaplaryla stanbul olmutur. Daha 16.
yzylda Pieter Coecke van Aalst ve Melchior Lorichs gibi ressamlar doadan resim yapmak zere Osmanl bakentine
gelmilerdir.70
Ama
Anadolu
ve
Rumelideki tara kentlerinin ou,
Avrupal seyyahlarn pek ilgisini ekmemitir.
Trk tarihilerin Osmanl kltrnn
gebe gemiini belki de ar derecede
vurgulamalar ve Avrupal seyyahlarn
ounun Osmanl tara kentlerine kar ilgisiz kalmalar, Avrupallarn, kentin Osmanl kltr iindeki nemini srekli
kmsemesine yol amtr. Oysa daha
yakndan incelendiinde, bu kltrn her
eye karn kentle byk balants olduu
grlr. Evliya elebi 17. yzyln ikinci

yarsnda yazd on ciltlik eserinin neredeyse


tmn
Osmanl
mparatorluundaki kentlere ayrmtr. Krsal
kesimde onu ilgilendiren sadece kentleri
birbirine balayan yollar, bir de yine bu yollarda karlat bedeviler, ekya, ayaklanmaclardr.71 Evliyann Osmanl kentlerini
tarihsel birimler olarak grd, kentlerin
adlarnn nereden kaynakland zerinde
kafa yormasndan ve kendini kentlerin kurucularna ilikin bir eyler yazmakla da
ykml saymasndan anlalr. Bu kiilerle
ilgili hibir ey bilmedii durumlarda ise (ki
bu sk sk sz konusu olmaktadr), kendi
kafasndan bir eyler uydurmutur. rnein
Mula kentinin kurucusu olduunu ileri
srd Mulu Beyi, baka hibir tarihi
tanmamaktadr.72 Tabii bu, Osmanl aydnlarnn gzlerinde kentlerinin deerli ve
sreklilii bulunan varlklar olduunu gsterir; yoksa bu tr hikyeler uydurmann
hibir anlam olmayaca aktr.

1 Suriye ve Msrn ekonomik ve sosyal yaamnda


kentin nemsiz olduunu savunma denemelerinden
birisi iin kr. Lapidus (1969).
2 Thieck (1985).
3 Denny (1970) ve Ark (1976) 18. yzyl sonlarndaki ve 19. yzyln tamamndaki birok kent
manzarasn tartyorlar.
4 Belirli dnemlerde, rnein 17. yzylda Mevlevi
eyhleri yredeki reayayla iddetli atmalara giriyorlard; kr. Glpnarl (1953), s. 154-164.
5 Bu tema 18. yzyl erotik Osmanl edebiyatnda
sk sk yer almtr. Ayrca bkz. rnein Mekkedeki
delikanllar ve kadnlardan sz eden Evliya elebi
(1896/97-1938), c. 9, s. 781.
6 Marcus (1989), s. 316.
7 15. yzyl stanbul mahalleleri iin bkz. Barkan ve
Ayverdi (1970), s. X XIV.

8 Ama kent tablosundaki karklklar ve belirsizlikler ou kez abartlmt, kr. Raymond (1985), s.
214 vd.
9 Faroqhi (1984), s. 23-48
10 Orhonlu (yeni basm 1984a)
11 Marcus (1989), s. 293-295.
12 age, s. 294.
13 Ahmed Refik (yeni basm 1988), s. 40.
14 Orta Dou Teknik niversitesi, Mimarlk
Fakltesi Restorasyon Blmnn szl bilgilendirmesi. mr Bakrer ve Emine Caner-Saltka
teekkr ederim.
15 Faroqhi (1987), s. 113.
16 Tlay Artan hanm sultanlarn Boazdaki saraylar zerinde alyor.

17 mamolu (1992) pek ok ilgin rnek yaymlad.


18 Kahire ile ilgili olarak kr. Maury, Raymond,
Revault, Zakarya (1983).
19 Faroqhi (1987), s. 113
20 Ark (1976) bu ssleme tipiyle ilgili pek ok
rnek veriyor.
21 Eldem (yl belirsiz).
22 Faroqhi (1987), s. 65-115.
23 Kr. Marcus (1989) ve Hanna (1991).
24 Kayseride ierisinde erzak da saklanan ve yemek
piirilebilen, togana denen stlabilir bir oturma
odas mevcuttu. mamolu (1992), s. 49 vd.
25 Birok zengin aile evinde selamlk zellikle gsterili denmiti.
26 Faroqhi (1985-86).

27 Pek ok Osmanl kentinde mevcut olan tereke


dkmlerinden bunu kesinkes saptamak mmkn,
kr. Barkan (1996).
28 Batri (1980).
29 age.
30 age.
31 Barkan (1949-50, 1951, 1951-52, 1953-54),
Ksm 1, s. 557.
32 Bu koleksiyonlarn bir ksmn 1972de kendim
de grmtm.
33 Ydema (1990, yeni basm 1991), s. 123.
34 age, s. 7
35 age, s. 27 vd, Hollanda tablolarnda gsterilen
Anadolu hallarnn biim dnyasn tartyor.

36 talyan ressamlarn tablolarndaki hallar iin kr.


Erdmann (1962).
37 Bode, Khnel (1984), s. 110.
38 Ydema (1990, yeni basm 1991), s. 31, 44.
39 Mills (1983), s. 14.
40 age, s. 16.
41 Ydema (1990, yeni basm 1991), s. 48-51
42 Faroqhi (1984), s. 138.
43 King (1983), s. 26.
44 1970lerde bir mze grevlisinin szl bilgilendirmesi (Antalya Mzesi).
45 Kou (1969), s. 152.
46 Faroqhi (1984), s. 181.

47 Faroqhi (1976).
48 Raby (1989), s. 285.
49 age, s. 72, 98.
50 age, s. 280 vd.
51 Bir rnek iin bkz. mamolu (1992), s. 110.
52 Braudel (1979), c. 1, s. 259-262.
53 Kayseride kara iklimi hkm srer, ama
mamolu (1992, s. 83-84) benzer eyleri bu kentin
evleriyle ilgili olarak da sylyor.
54 Bu karlatrma Abdel Nour (1982), Faroqhi
(1987), Marcus (1989) ve Hannaya (1991) dayanyor.
55 Marcus (1989), s. 282.
56 Kr. Faroqhi (1987) ve Hannadaki (1991)
illstrasyonlar.

57 Abdel Nour (1982), s. 125-136, Marcus (1989), s.


294.
58 Hanna (1991), s. 57.
59 Marcus (1989), s. 314-328 bu konuyla ilgili
ayrntl bir tartma sunuyor.
60 Hanna (1991), s. 57.
61 age, s. 42-43.
62 Hem 17. yzyl sonlar Kayserisinde hem de 18.
yzyl Halepinde Hristiyanlarn muhteem evleri
olabiliyordu. Kr. Marcus (1989), s. 318.
63 Hanna (1991), s. 42.
64 Kr. Arel (1982).
65 age.
66 Faroqhi (1984a), s. 275 vd.

67 age, s. 276.
68 Aktepe (1958).
69 Dernschwam, yay. Babinger (1925).
70 Raby (1982), s. 81.
71 Evliyann gzlemlerine ilikin olarak kr.
Faroqhi (1992b).
72 Evliya (1897-1938), c. 9, s. 200.

DOKUZUNCU BLM
DN TRENLER,
ENLKLER VE BEZEME
SANATI
Derghlar ve Trenler
Camilerin, saraylarn ve kklerin nasl ve
ne amala kullanldn bilmediimiz srece
ne Osmanl yap sanatn, ne de ev kltrn
kavrayabiliriz. rnein 15. yzyldaki byk
Osmanl camilerinde, ilerinde ocaklarn ve
yerli dolaplarn bulunduu yan meknlar yer
almaktayd. Bu odalarn oturmak iin
yaplm olduu sanlmaktadr. Kimi aratrmaclar, bazs gayet mkellef denmi bu
odalarn dervilerin barnmas iin kullanldn kabul eder.1 Ama hangi derviin,
bylesine nemsenerek dzenlenmi mekn-

larda barnmay talep edebilecek kadar saygnla sahip olduu sorusu akla gelmektedir. Acaba buralarda dervi eyhleri
srekli olarak m oturuyorlard, yoksa bir
sre sonra yerlerini yeni konuklara m
brakyorlard? Bu konuda sadece varsaymlarda bulunabiliriz. Bunun dnda yine
varsaym olarak, 16. yzyln balarnda bu
yap tipinin ortadan kalkmasn, dervilerin
o dnemlerde sk sk sapknlkla sulanmalar sonucu padiahlarn ve cami yaptran
devlet erknnn gznde saygnlklarn
yitirmi olmalarna balayabiliriz.
Bir derghn ortaya kmasnda en
nemli etken, bir dervi eyhinin lm
olurdu. eyhin mezar parmaklkla evrilir,
hatta bazen zerine bir kubbe yaplr ve bu
ermie (bazen bu bir kadn ermi de olabilirdi) adak adamaya ziyaretiler gelmeye
balard. Hastalar, ocuu olmayan kadnlar, daha yeni zamanlarda da snav
skntsyla bunalm renciler yatrn parmaklklarna ya da yakndaki bir aacn dal-

larna paavralar balayarak ermiin adaklarn yerine getirmesini salamaya alrlard.2 Bu det bugn de srmektedir. Ziyaretilerin banda ibadet ettikleri aalar,
talar ya da su kaynaklar da bu yatr alanna
dahil edilirdi. Dindar ziyaretilerin mezarn
banda yaktklar mumlarn isi yllar
getike trbenin tavannda ve duvarlarnda
birikirdi. Varlkl ziyaretiler ayakl byk
amdanlar ya da hallar balarlard. Daha
ileride greceimiz gibi bylesi birok kutsal yerin 19. ve zellikle de 20. yzylda ortadan kalkmas, deien bir dini anlayn
sonucuydu. 1920 ve 30larda din adamlar
mum yakmaya ya da aput balamaya artk
batl inan olarak bakyorlard. Yeni kurulan
Trkiye Cumhuriyetinde tarikatlarn yasaklanmasndan (1925) sonra birok dergh
tmyle ortadan kalkt. Bazlarnn son on
yl iinde yeniden ortaya kmas ise bambaka bir konudur.3 Erdii kabul edilen bir
dervi eyhinin gerek mezarnn evresinde ibadet edilmeye balanmas sk rastlanan

bir olaydysa da, bu tr ibadetin tek rnei


deildi. Bazen, artk hatrlanmayacak kadar
eski bir tarihte yaam bir veli iin de ibadet edildii olur, hatta ayn velinin mezarnn kendi yrelerinde bulunduuna inanan birden ok toplulua bile rastlanrd.
rnein, byk olaslkla 13. yzylda
Dobrucada yaam olan Sar Saltuk adl
gazinin, kendi topraklarnda gml bulunduunu ne sren yedi ayr ky kmtr.4
Bazen (ortaada Avrupada rastland
gibi) herhangi bir ermiin kemiklerinin yeri
kefedilirdi ve tabii bu tr keiflerin
altnda politik nedenler yatard. Bu olaylarn en nls kukusuz, Osmanllarn
1453te stanbulu fethetmesinden ksa sre
sonra, Araplarn 7. yzylda kenti kuatmas
srasnda ld sanlan Hz. Muhammedin
sancaktar Ebu Eyyub el-Ensarinin kemiklerinin bulunmasdr. slam tarihinin ilk
dnemleriyle hibir ba ortaya koyamayan
Osmanl padiah, bu keifle, peygamberin
verdiine inanlan bir grevi yerine getiren

kii olduunu ileri srme olana bulmutu.5 Mezarn zerine ina edilen trbe
ve evresinde oluan kutsal yer de, padiah
ile sahabe arasndaki ba vurguluyordu.
Sonraki dnemlerde Osmanl padiahlarnn, cluslarnn hemen ardndan yaplan
trenlerle burada eyhlislam ya da nakibleraf eliyle Osman Gazinin klcn
kuanmalar det oldu.
Pir trbelerinin evresinde oluan tekkelerin mimarisine bakldnda, tarikatn dini
detlerindeki tek nemli enin bu mezara
kar sayg olmad aka grlr.
rnein dervilerin topland meydanevi
de derghlarn nemli bir blmdr.
Mevlevi tekkelerinde semahane ad verilen
bu blm, birok semazenin ayin yapabilmesi ve bir de mutrib heyetinin yer alabilmesi iin epeyce byk tutulurdu.6 Ayinlere tarikattan olmayanlar da katlabildiinden, byk tekkelerde konuklar iin
de bir blm bulunurdu. Bektailerin ayinlerine katlabilmek iin en azndan tarikata

yaknlk duyan biri olarak tannmak


gerekirdi. Baz yerlerde de halk kendinin,
dergh kurmu olan pirin soyundan
geldiine inanrd; o zaman ayine katlanlarn says ok olurdu. Bektailerde sk sk
grld zere ayine katlan kadnlarn
saysnn yksek olmas, baz derghlarda
kadnlar iin, Hac Bekta Derghndaki
ekmekevi gibi, ayr bir binann yaplmasna
da yol aard.7 Derghlarn mutfaklar da
sadece ilevsel meknlar deildi. Osmanl
padiahlar derghlara bir lde, kurucu
pirlerinin n ve daha ok da dervilerinin
yolculara
gsterdikleri
konukseverlik
nedeniyle destek verirlerdi.8 Fazla ilek olmayan yollar boyunca kervansaraylar bulunmad ve yolcular kendi balarnn
aresine bakmak zorunda kald iin, bu
insanlarn gecelemek iin zaviyelere kabul
edilmesi byk nem tard. Beri yandan
dervilerin konukseverlii de ayr trensel
kurallara balanmt. Evliya elebinin,
zaviyelerde yolculara orba verilmesini an-

latt blmlerde bu durumu ok doru


olarak saptad grlmektedir.9 Konuklara
yemek karlmasnn nasl bir tren gibi alglanp nemsendii, mutfak binalarnn
kubbeli at rtleriyle, dekoratif bacalarla
hemen gze arpacak biimde ina edilmesi
de ortaya koymaktadr. Mevlevilikte bu
konu daha da ileri gtrlmt. Mevlevihanelerde mutfaktan sorumlu derviler, yani
kazanc ve a, yeni mritlerin derghta
yapacaklar ileri belirlerlerdi. Tarikata
girmek isteyen bir aday ilk nce yakacak
odunun salanmas gibi ayak ileriyle grevlendirilir, daha sonra derghn yiyecek ieceini ve baka gnlk gereksinmelerini
satn almak iin pazara gnderilirdi.
Sonunda tarikata kabul edildiinde yaplan
trende de, yeni mridin onuruna erbet
datan erbetiyle a dede yine nemli
bir rol oynarlard.10

Kentte Dzenlenen Sur- Hmayunlar


stanbul ve Edirne saraylarnn duvarlar arkasnda ya da 18. yzylda Boaz
kysndaki yallarn gzlerden uzak bahelerinde dzenlenen enlikler bizim konumuz
dnda. Ama padiahn isteiyle dzenlendii halde yalnzca sarayn snrlar
iinde kalmayp btn bakentte, hatta
bazen de byk tara kentlerinde kutlanan
byk
enlikler
olurdu.11
Osmanl
vakanvislerinin kaytlarnn yan sra, hem
Evliya elebinin, hem de Avrupal seyyahlarn kendi grp yazdklar sayesinde bu
enlikler hakknda bilgi edinebiliyoruz.
Geri yabanclarn hemen hibiri Osmanlcay bilmedii iin, enliklerin baz sahnelerini gzden karm ya da yanl anlamlard. zellikle, Osmanl kltrn iyi
tanmamalar nedeniyle, baz enliklerde
tasvir edilen sahneler araclyla belirtilen
politik grlerin ounu anlamam olmaldrlar. te yandan, diplomatik bir

grevi de olabilen bu seyyahlar iin baz


enlikler, Osmanl lkesinde geirdikleri
gnlerin en nemli olaylarndandr, bu
nedenle de btn ayrntlaryla anlatmlardr. Tabii yabanc ziyaretilerin ancak
herkesin katlabildii, yani sokak ve meydanlarda ya da sarayn ikinci avlusunda
dzenlenen enlikleri grebildiklerini unutmamak gerekir.
18. yzyln ortalarna kadar en grkemli
enlikler ehzadelerin snnetleri dolaysyla
dzenlenenlerdi.12 O kadar byk harcamalar yaplmasa bile, hanm sultanlarn
dnleri de gz alc olurdu.13 Padiah
dnlerinin, Osmanl sultanlarnn komu
ya da rakip beyliklerden hl kz aldklar
15. yzyl ortalarna kadar yapld biliniyor. Fatih Sultan Mehmedin Dulkadiroullarndan
Sitti
Hatunla
evlenmesi
dolaysyla yaplan dn treni (1449)
aydan fazla srmt.14 Ama 16. yzyla
gelindiinde Osmanllarn evresinde artk
kendilerine denk saylabilecek, kz alp

verebilecekleri hanedan kalmamt. Bu


tarihten sonra padiahlar ounlukla cariyelerle iliki kurar oldular. Evlendiklerinde
de daha ok ya azat edilmi cariyeleri ya
da nde gelen ricalin kzlarn seiyorlar ve
artk halkn da katld dnler yapmyorlard. ehzadelerin ise tahta kmadan nce
byle bir dn yapmalar asla sz konusu
deildi.
Oysa
snnet
dnleri
herkesin
katlaca gibi dzenlenirdi. Bu dnler
ou zaman birden ok ehzade iin
yapldndan, snnet edilenlerin yalar da
farkl olurdu. 1675te IV. Mehmed iki
olunu grkemli bir trenle snnet ettirmiti; o tarihte bu ehzadelerden Mustafa
(II. Mustafa, hd 1695-1703) on iki, Ahmed
(III. Ahmed, hd 1703-1730) iki yandayd.15 Padiah, dnn ilk gnlerinde
ocuklarn kentin dnda bir yerde hazrlanan enlik sslerini grmeye gtrrd.
Snnet olan her ehzade (ve evlenen her
hanm sultan) iin dn alaynda yer al-

mak zere nahl denen ssler hazrlanrd


(bkz. Resim 2). Aa ya da byk bir koni
biiminde olan bu nahllarn st gayet zengin yapma iek ve meyvelerle sslenir,
ou zaman altn ya da gm yaldzla kaplanrd. Nahllar byk olaslkla dl
bereketini simgeliyordu. Genellikle her
ocuk iin bir byk, ok sayda da kk
nahl yaplrd. Ayrca yine dn alaynda
gemek zere byk arabalarn stnde,
ekerden yaplm aalar, kkler vb
eylerle eker bahesi denen ssler hazrlanrd. Ama boya iin kullanlan maddelerin ou zehirli olduundan, bu nesnelerin
ok aznn yenilebildii sanlmaktadr.
Ayrca 19. yzyln ortalarna kadar ekerin
pahal ve zor bulunan bir madde olduu
dnlrse, bu tr sslerde sadece
grnmn sz konusu olduu da anlalr.16 Elimizde 1720de dzenlenen bir
enliin hazrlklar srasnda yaplm baz
harcamalar gsteren kaytlarn bulunmas,
iin perde arkasna da bir gz atabilmemize

olanak veriyor. Bunlardan, nahllarn ve


ekerden sslerin yaplmas, enlik lenindeki yiyecek ve ieceklerin salanmas,
enlii dzenleyenlere ve meale tutanlara
gerekli malzemelerin alnmas, yeni bakr
kap kacak edinilmesi, iolanlarn giydirilmesi, verilecek armaanlar ve dzenleme
giderleri iin 20.100 kuru sarfedildii anlalmaktadr. Ama enlik iin yaplan harcamalarn hepsi bu olmasa gerektir.17 Satn
alnan mallarn listesinde daha neler neler
vardr: Nahl yapmakta kullanlmak zere
kt, snmak ve demirci ocanda yakmak
iin odun kmr, keten kuma, st
dalndan sopa, iek sakss, tahta kova...
Hatta listede, ilerin hayrl gitmesi iin
satn alnan bir kurbanlk koyun da yer almaktadr.18 Yaptrma ii ok olacak ki,
gnmz llerine gre 18 kg tutkal alnm grnmektedir; ayrca nahllarn sslenecei yapma iek ve yemileri, ekerden
ssleri parlak renklere boyamak iin ivit,
hatta pahal bir madde olmasna karn 15

kg da safran satn alnmtr.19 Elimizde,


1720 ylndaki enliin srd on be gn
boyunca her gn devlet ricaline verilen
lenler iin satn alnan erzak gsteren
listeler de var.20 Kuzu eti ve dn
orbasnda ok fazla baharat kullanlm olmaldr, nk listede 118 kg karabiber yer
almaktadr. Ama bu miktarn bir yazm
hatas olmas daha byk bir olaslktr.
Tarn ve kakule miktar da hatr saylr
kadarsa da, karabiberden daha azdr. Buna
karlk 52 kgdan fazla safran kullanlm
olmas ar bir lks gstermektedir. Kuzey
Anadolu gibi stanbula yakn bir yrede
yetimesine karn safran, Gneydou
Asyadan gelen baharat, rnein kakule ya
da tarn kadar pahaldr. Safrann bu kadar
ok kullanlmasnn nedeni herhalde, renk
vermesi iin zerdeye katlmasdr. Grece
az kullanlan sakz da pahal bir maddedir,
okkas yani 1,28 kilosu 1.000 akedir. Tatl
olarak konuklara baklava sunulmutur.
Bundan baka herhalde (bugn de Bursa

kentinin bir zellii olan) kestane ekeri de


vard. nk listede 64 kg kestanenin
yannda 4.153 kg da eker yazldr. Ama
bu eker tabii, badem (519 kg), kuru zm,
hurma, elma, fndk, ceviz, kays gibi listede saylan baka meyvelerden ekerleme
yapmak ve yine listedeki 2817 adet limondan limonata hazrlamak iin de kullanlm olabilir. Baklavalarn erbetine de
12.088 kg bal katlmtr.
Ama kullanlan ekerin ve belki de baln
bu kadar ok olmasnn nedeni, ekerden
boyutlu tasvirlerin hazrlanmasyd. Bunlar
eitli boylarda yaplrsa da21 ounlukla
bir tepsiye konup ba stnde tanabilecek
bir byklkte olurdu. En sevilenler ku ve
balk tasvirleriydi (bkz. Resim 3); ama aslan
ya da pars gibi vahi hayvanlara, su perisi
gibi mitolojik figrlere de rastlanrd.22
eker baheleri gibi bu tasvirler de
rengrenk boyanrd. Ama enlik alaynn
sona ermesinden sonra ekerden yaplm
kularn, balklarn, deniz kzlarnn halka

ve askerlere datld bilindiine gre,


burada kullanlan boyalarn zehirli olmad
kabul edilebilir. ekerden tasvirlerin yaplmasnda belirli bir egzotik beeninin rol
oynad grlmektedir, nk bu tr bir
beeni, yenia balarnn Avrupa soylular
iin olduu kadar Osmanl ricali iin de
yabanc deildir. Skker nakka denen
ekerci ustalarnn arasnda, dedeleri spanya ve Venedikten geldii iin Avrupa
Rnesansna zg baz ssleme motiflerini
iyi bilen birok Yahudinin olduu da bilinmektedir.23 enlik mutfanda kullanlm
olan gda maddeleri arasnda byk
miktarda tereya (13.404 kg [10.472
okka]) gze arpmaktadr. Tereyayla
karlatrldnda un ok daha az yer tutmaktadr. Unun nemli miktar eit eit
baklavalar ve stla gibi tatllar iin harcanm olmaldr; nk 236 kileden (1.745
kg.) fazla pirin tketildii kaytldr.24
Pirincin en iyi cinsi zerdede kullanlmtr.
Padiahn hayrseverliini gstermek zere

ehzadelerle birlikte snnet ettirilen ocuklara zerde verilmesi detti. Bunlarn dnda
masraf listeleri, Trk mutfanda yourt ve
sebzenin de nemli bir yeri olduunu
gstermektedir. Kayman yan sra 209
kse ve 300 kgn zerinde de ak yourt
tketildiini grmekteyiz. Ak yourtla
herhalde gnmzde de yaplan torba
yourdu kastedilmitir. Listede sebze olarak
39.437 adet patlcanla yaklak 1.000 kg
kabak, yine ok miktarda bamya, ayrca 302
demet maydanoz ve daha baka baharl otlar
yer almaktadr. Ne yazk ki sebze yemeklerinin etli, yani scak m, yoksa souk, yani
zeytinyal m piirildii belli deil. Ama
zeytinyann miktarnn ok az olmasna
bakarak etli sebze yemeklerinin daha ok
yer tuttuunu dnebiliriz. Ekmek tketimi de kukusuz ok yksekti, ama bugne
kadar elimize bu konuda saysal bir veri
gememitir.25

Esnaf Alaylar
Snnet dn enliklerinde olduu gibi,
ordu sefere karken de esnaf loncalar alaylar dzenlerlerdi. Bakentteki eitli loncalarn (en azndan bir kez bunlara Edirnedeki
loncalarn da katld biliniyor) yeleri alay
kknde yer alan padiahn nnden
geerler, ona deerli armaanlar sunarlard.
Bu tr alaylarn anlatld kitaplara Srname denirdi (bkz. Resim 4). 1582de
Sultan III. Muradn, byk olu ehzade
Mehmedi (sonradan III. Mehmed) o gne
kadar grlmedik bir dnle snnet ettirmesi byle bir srnamede anlatlmtr.26
Bu kitapta yer alan minyatrlerde dn
enlii dolaysyla esnafn dzenledii geit
alay btn ayrntlaryla izlenebilmektedir.
Oysa olayn yazyla anlatld blmler,
geite katlan esnaf loncalarnn manzum
olarak yazlm listelerini vermekten ileriye
gemez. Evliya elebi, seyahatnamesinin
stanbula ayrd blmnde bir esnaf

alayn anlatrken 1637de yazlm byle


bir metinden yararlanm olmaldr.27
Evliya elebinin ada Eremya elebi
gibi baka yazarlar da esnaf alaylarn anlatmlarsa da, fazla ayrntya girmemilerdir.
1720 ylndan ise elimizde III. Ahmedin
drt olunun snnetinin anlatld Vehbinin Srname'si bulunmaktadr.28 Ayrca
18. yzyln byk Osmanl sanats
Levninin yapt minyatrleri de bu kitapta
grebilirsiniz. Osmanllarn enliklerinde
bulunan birok Avrupalnn esnaf alaylarna yle pek fazla ilgi gstermemi olmalar da artcdr.
Evliya elebi, 57 grupta toplanm 1.109
lonca sayar. Gruplarn her birinde, yeleri
ounlukla birbirine yakn meslekleri icra
eden loncalar yer almaktadr. Ama bu
gruplamay herhalde srf loncalar sayarken
kolaylk olsun diye Evliya elebi yapm
deildir; Eremya elebiye bakldnda da
benzer gruplarn bulunduu grlmektedir.
Evliya elebinin anlattna gre lonca

gruplarnn ounun banda sarayda grevli biri bulunurdu ve bu kii ayn zamanda o
lonca esnafnn rettii mallarla sarayn ya
da ordunun gereksinimini karlamakla da
sorumluydu. rnein saraya et salamakla
grevli olan kasapba ayn zamanda kasaplar loncasnn, peynirciler ve yourtular
loncasnn, mumcular ve kandilciler loncasnn da bayd. Saraydaki pazarba,
ayrca gemici, gemi marangozu, kaptan,
Akdeniz ve Karadenizde ticaret yapan tccarlar gibi deniz tamaclnda alanlarn
bal olduu loncalarn bayd.29 Bu uygulamada, Osmanl merkezi ynetiminin,
stanbuldaki askerlerle balar olmas
nedeniyle potansiyel tehlike gzyle bakt, ekonomik adan pek kr etmeyen
esnaf, devlet yapsna katma abas izlenmektedir. Ne yazk ki bu abann, sz konusu esnaf tarafndan nasl karlandna
ilikin hibir belgeye sahip deiliz.
Loncalarn birou geit alayna, araba
stnde ya da srtta tanan bir canl sahne

hazrlayarak katlrd. Osmanl minyatrlerinde herhangi bir dkknn iinin tasvir


edildii ender grlr, ama bu tr canl
sahneler pek oktur. Bu minyatrlerden,
grsel yan ar basan sahneler canlandrmak iin nasl aba harcand anlalmaktadr. Gnmz tiyatro tarihileri bu
grntleri Trk sahne sanatnn balang
aamalar olarak deerlendiriyorlar. Araba
stnde geirilen canl sahneler hazrlanrken ounlukla, o esnafn kulland en
belli bal ara ya da letlerden biri ortaya
yerletirilirdi (bkz. Resim 5). rnein
1582deki geit alayna katlan byle bir
sahnede, bir cam frn ile evresinde ie
fleyen camclar canlandrlmt.30 A
dkkn iletenler ortaya mutfak ocan
yerletirmiler, evresine piirdikleri yemekleri dizmilerdi. Hatta 1720deki geit
alaynda boyutlu bir hamam maketi
hazrlanm, tellaklar bunun stnde
mesleklerini nasl yaptklarn gstermilerdi.31 Meslek sahipleri yaptklar ileri

canlandrrken, bir yandan rettikleri mallar da sergilerlerdi. Dokumaclar ya deerli


kuma toplarn, ya da tepesine tu gibi kuma rnekleri taklm sopalar tayarak
geerlerdi. Zanaatkrlar enlikler iin hazrladklar sahnelerde meslekteki ustalklarn
gzler nne sermeye gayret ederler, ya
zellikle baarl bir eserlerini sergilerler, ya
da hareketli bir platformun stne yerletirdikleri tezghlarnda ustas olduklar
mal nasl rettiklerini gsterirlerdi.32 Loncalara bal zanaatkrlarn mesleki becerilerini byle ne karmaktan amalar,
usta olmayan sradan esnaftan kendilerini
ayrmakt. Ayn gayret sadece alaylarda
deil, pek ok loncal zanaatkrn herhangi
bir nedenle devlet kapsna verdii
dilekelerde de gze arpmaktadr. Beri
yandan
rgtlenmemi
zanaatkrlar
karsnda loncaya mensup ustalarn daha
gl olmas Osmanl ynetiminin de iine
gelirdi. nk rgtl olmayan ustalarn
denetlenebilmesi ok daha zordu. enlie

katlan baz arabalardaki sahnelere


bakldnda dkkn ve atlyelerdeki hiyerarik yap ok iyi grlmekte, ustalar ok
daha zengin giysileriyle kalfa ve raklardan
hemen ayrlmaktadr. Bu hiyerarinin
korunmasna gelince, grevli memurlarla
loncal ustalar arasnda bu konuda herhalde
bir kar birlii olumu olmaldr; alaylarda
canlandrlan sahnelerde de bu uzlamann
ifade bulduu izlenmektedir.
Baz alaylara esnaf ve zanaatkrlardan
baka devletin eitli katlarndan ulema da
katlrd. Bu durumda alay, yksek devlet
grevlileri tarafndan ynlendirilen Osmanl toplumunun btnnn canlandrld bir
gsteri haline dnm olurdu. Ayrca
daha ok yksek rtbeli grevlilerin
katld, halkn da sadece seyrettii alaylar
da yaplrd.33 stanbuldaki Avusturya
Elilii grevlilerinden biri 1720de yaplan
byle bir alay anlatmtr. Humbaracba
ve yenieri aasndan baka saraydan eitli
aalarn yer ald bu alaya ulema ve

eyhler de katlmtr. Bu sekin insanlarn


yannda, onlara uymayan bir tek berberler
vardr ki, onlar da ehzadeyle birlikte
dnleri yaplan br ocuklar snnet
edeceklerdir. Devlet aygtnn kendi
varln tebaaya kabul ettirmede bu tr
alaylar nasl kulland, kk bir ayrntya
bakldnda aka grlr: Alayda
marangozlar nahllarla yan yanadrlar,
nk alayn yolu zerindeki evlerin nahllarn gemesini engelleyen cumbalarn hemen ykarak yol amakla grevlendirilmilerdir. Tabii cumbalar yklan ev
sahiplerinin ziyanlar hemen tazmin
edilmiti.34 Osmanl Devletinin ezici ve bir
lde de korku verici gcn ortaya koyduu bu tr gsterilerin yan sra alaylara
ok gemeden bir tr karnaval esi de
eklendi. Avusturya Eliliinin kaytlarnda
anlatldna gre 1720deki alayda yenierilerle avularn arasnda vcutlarn
yaa bulam maskara klkl adamlar da bulunuyormu. Bunlar ellerindeki, geree

benzetilmi yalanc sopalarla geit alaynn


ok yaknna sokulan halk pataklyorlarm. Grevleri dzeni salamak gibi
grnyorsa da, daha baka tanklarn anlattklarndan bunlarn ayn zamanda bir eit
soytar olduklar da anlalmaktadr. En
azndan her iki roln birletirilmesiyle,
halkn hemen her gn karlat kolluk
gc gibi devlet aygtnn alt dzey grevlileriyle hafiften alay edilmektedir.
Gldr esine esnaf alaylarnda daha
da fazla yer verilirdi. 1720deki snnet
dnn
canlandran
minyatrlerde
zanaatkrlarn normalden ok daha byk
kuklalar tayarak getii grlmektedir.
Kukla olarak sakall, uzun kaftanl, bazs
pskll
balkl
adamlar
canland35
rlmtr. lerinden biri srtnda inanlmaz byklkteki bir balkabana benzeyen
bir nesne tamaktadr. Bir baka
minyatrde iki bal bir figr grnmektedir
(bkz. Resim 5). Soldaki ba sakalsz bir delikanlya, sadaki siyah sakall bir adama

aittir. Delikanlnn kafasndaki takkenin


altndan kk bir perem tamaktadr.
Daha yal olan adamn banda ise, resimdeki btn br insanlarnkinden farkl,
tepesi pskll, n siperlikli bir balk
vardr. Delikanl elinde, byk olaslkla bir
erkek ocuunu tasvir eden, krmz giysili
bir kukla tutmaktadr. Bu ikili figre elik
eden tfekli muhafzlardan en az birinin
yz siyaha boyaldr; belki resimde grlmeyen daha bakalarnn da yzleri boyaldr. Burada insan yaamnn aamalarnn
canlandrld dnlebilirse de, akla
neden yallk aamasna yer verilmedii
gelmektedir.36
Yenia
balarnda
Avrupada yaamn aamalar enine boyuna
incelenmitir, ama bu konunun Osmanllarda ele alnp alnmadn henz
bilmiyoruz.

enlikler in Hazrlanan Meknlar,


Fantastik Maketler ve Havai Fiek
Gsterileri
Rnesans dnemi Avrupa enliklerinde
yapld gibi, Osmanllarn kutlamalarnda
da tahtadan adr bezine, deerli kumalardan kandillere kadar trl malzemeler kullanlarak, her gn iinde yaanan gnlk meknlardan enlie zg fantastik
meknlar yaratlrd. Bunlardan en ok enlik adrlar beenilirdi.37 adrlarn pratik
bir faydas vard: lerinde, saraydaki dp
kurallarnn ve meknn kstlamas
olmadan byk topluluklar arlanabiliyor,
lenler dzenlenebiliyordu. Ayrca akla,
zaferle sonulanm seferleri ve fetihler
yapm byk sultanlar getirdii iin,
adrn Osmanl kltrnde simgesel bir
yeri de vard. Osmanl devlet ricali iinse
adr, kendi konumlarnn bir gstergesiydi.
rnein bir vezir gzden derse, adrnn
ipleri kesilirdi. adrlarn ounlukla

grkemli bir biimde sslenmesinin nedeni


de tadklar bu simgesel rold. Ne yazk ki
byk snnet trenleri iin kurulmu adrlardan hibiri gnmze kalmamtr; bu
nedenle bu konuda ancak yazl kaynaklardan ve baz minyatrlerden bilgi edinebilmekteyiz. adrlardan baka, nemli konuklarn gsterileri rahata izleyebilmeleri
iin kkler de ina edilirdi. IV. Mehmedin
1675te Edirnede yaptrd snnet ve
dn enlikleri srasnda, haremdeki
kadnlarn, kendileri grlmeden gsterileri
izleyebilmeleri iin hemen sarayn yanna
byle bir kk yaplmt.38 Baz
minyatrlerden anladmza gre, padiahlarn seferden geri dndklerinde yaplan
geit trenlerinde bakentin sokaklar
rengrenk deerli kumalar aslarak
sslenirdi.39 Bu ii kimin dzenlediini, kumalar mahalle halknn m astn, yoksa
hepsinin saraydan m gnderildiini yazk
ki bilmiyoruz. Kumalarn bazsn dokumaclar esnafnn verdii de dnlebilir.

Zaten byk lenlerde saraydaki kap kacak


yetmeyince, ilgili esnaftan dn alnmas
detti.
Birok alayda bina maketlerine de yer
verilirdi. 1720deki esnaf alaynda geirilen
hamam maketinden baka 1582deki enlikte de Sleymaniye Camiinin bir maketinin bulunduu bilinmektedir (kr. 7.
Blm).40 O tarihte Sleymaniye biteli
yirmi be yl olduuna gre, burada sz
geenin, Kanuniye fikir vermesi ve inaat
srasnda binann eitli blmlerinin
tamamlanmasndan sorumlu kalfalarla
ustalara yol gstermesi iin yaplan maket
olmad aktr. stanbuldaki byk camiler arasnda sonradan maketi yaplmak iin
Sleymaniyenin seilmesinin nedeni,
Kanuninin, lmnden (1566) ksa bir sre
sonra Osmanlnn Altn ann temsilcisi saylmaya balamas olmaldr.
enlik alaylar iin cami ve hamamdan
baka kale maketleri de hazrlanrd.
1720deki alayn tasvir edildii bir

minyatrde, bir filin ektii drt tekerlekli,


blmesiz bir arabann stne yerletirilmi
byle bir maket grlmektedir. katl kale
maketinin alt katnda tepesi dendanl duvarlarn arkasnda toplar ve askerler yer almakta, stte geride grkemli bir bur ykselmektedir.41 Kalenin alt kat duvarnn
stne yaplm bir resimde, ellerinde ku
yuvasna benzeyen birer let tayan iki
svari grlmektedir. Burcun st kat
duvarndaki baka bir resimde, silahsz iki
svarinin stne tfeklerini dorultmu piyadeler vardr. n planda, yars dendann arkasnda kalm, banda ok ssl bir balk,
elinde eri bir pala bulunan bir figr durmaktadr. Yerde arabann evresindeki
tfekli askerler barut dumanlar arasnda
drt bir yandan kaleye saldrmakta, burcun
tepesindekiler de gya kaleyi savunmaktadr. Burada, hangisi olduunu tam
saptayamasak da, tarihi bir olayn canlandrld aktr; belki de sz konusu, ksa
bir sre nce geen bir olay, Moradaki bir

kalenin Venediklilerden geri alnmasdr. Bu


kale maketinde dikkati eken ey duvarlarn
stndeki,
gerein
drtte
biri
byklndeki insan resimleridir (benzer
bir minyatr iin bkz. Resim 7). Grne
gre, Osmanllarn baka zaman uymaya
zen gsterdikleri insan ve hayvan tasviri
yasa, enlik srasnda bir kenara
braklmtr.42
16. ve 17. yzyllarda snnet dnleri
dolaysyla ya da yeni yaplan fetihleri kutlamak iin dzenlenen sava oyunlarnda da
kale maketlerine ok rastlanmaktadr. Bu
amala, tahta ve adr bezinden bir hisar
yaplp iine maket toplar ve Macar ya da
Avusturya askeri gibi giydirilmi adamlar
yerletirilmektedir.43 Yakn bir zamanda
Macaristanda ya da herhangi bir yerde ele
geirilen bir kalenin adn tayan makete
Osmanl askerleri saldrmakta ve temsili bir
arpmayla ele geirmektedir. Bu sava oyunlar gsteriyi izlemeye davet edilen
Avrupal konuklara hi de yabanc

olmamaldr; nk baka lkelerde, zellikle de spanyada, o dnemde bayram


elencelerinde bunlara benzer sava sahneleri canlandrlmas dettendir. Byle bir
arpma sahnesinin sonunda, kale maketi
atee verilmekte, bu da ilgiyle izlenmektedir.44
Gelelim kandillerle yaplan daha baka
bir gsteriye, yani donanma denen k gsterilerine.45 Donanmalar da ya yeni bir ehzadenin dnyaya gelmesi ya da yeni bir
kalenin, yeni bir kentin fethedilmesi gibi
olaylar kutlamak amacyla dzenlenirdi.
Byle zamanlarda evlere kandiller taklr,
camilerde minarelerin arasna mahyalar
kurulurdu. Paras olanlar renkli camlardan
kandiller asard.46
enliklerde geceleri havai fiek gsterileri de yaplrd (bkz. Resim 8). Osmanl
mparatorluunda en iyi fiek ustalar
Msrllard. Baz dindar kiileri kzdrsa da,
hacca gidenlerin salimen geri dnmeleri bu
ustalarn fiek gsterileriyle kutlanrd.47

17. ve 18. yzyllarda stanbulda bulunan


Avrupallarn gznde ise bu sanatn ustas
Trklerdi. Yahudi fiek ustalar da vard.
1720deki snnet dn kutlamalarnda
bir Yahudi ustann, teknik bir aksakla sinirlenen bir kzlar aas tarafndan ba
vurdurularak cezalandrld bilinmektedir.48 Ayrca bazen Avrupadan da fiek
ustalar getirtilirdi; bu tutumun nedeni yenilik ve deiiklik istei olsa gerektir.
Osmanllarda ve Avrupa lkelerinde
enlikler
Toplumdaki hiyerarik yapy aka ortaya
koyan enlik alaylarna Osmanllarda
olduu gibi Avrupada da hem ortaa sonlarnda, hem de Rnesansta ok sk
rastlanr. enlikler 18. yzylda da
srmtr. Her iki kltrde de, toplumun
hiyerarik yapsn yumuatmak ve kabul
edilebilir bir dzeyde tutmak iin, bu hiyerariyi bir lde hicvetme yoluna gi-

dilmitir.49 Ama Avrupadaki enlik alaylarnda ne kan ve 17. yzyldan itibaren


kiliseyle devletin mstehcen blmleri
ayklamasna ve sonunda halk enliklerinin
ortadan kalkmasna yol aan ar kaba espri
elerine Osmanllarda ok daha az itibar
edilmi olsa gerektir. Osmanl enliklerini
izlemi Avrupal aristokratlarn ya da yksek burjuvalarn hepsi, halkn davranlarndaki
dzen
ve
disiplini
50
vmlerdi.
Baz Avrupallar, kendi
kltr evrelerinde sonradan eriilen bir
nitelik olan disiplinli davran, Osmanllarda zaten mevcut bir tutum olarak gryorlard. Yine de enlik grevlileriyle alay
edilmesinin ya da (baz kukla oyunlarnn
metinleri gz nne alndnda) iktidar
elinde tutanlarn zayf ve gln yanlarn
ortaya karmann Osmanl toplumunda da
tabu saylmad anlalmaktadr.51
Osmanl enliklerinde sk sk karlalan
cambaz gsterileri, ayn havai fiek gsterileri gibi, Rnesans Avrupasndaki

elencelerde de yer alrd. Her iki kltrde


de alaylarn geecei yollar deerli kumalar aslarak sslenirdi. Bunu Osmanllarda minyatrlerde, Avrupa kltr evresinde ise Rnesans dnemi tablolarnda
grmekteyiz. Gerek d rn bina
maketleri, gerekse gerek yaamdan alnm
sahneler, Osmanllarda olduu kadar
Rnesans Avrupasnda da halk enliklerinin ayrlmaz paralar arasndayd.52 Bu ortak noktalar, Osmanl enliklerinin
Avrupallarn neden bu kadar ok ilgisini
ektiini aklamaktadr. nk bu enlikler birok bakmdan yabanc konuklarn
beklentilerine uygundu. Olayn temel yaps
bilindii zaman, bir gsteride ortaya konan
ustaln vlmesi ya da bir bakasnn
yetersiz bulunarak yerilmesi olasyd. Ayn
biimde, III. Ahmedin Fransadaki
bahelere, saraylara ve saray elencelerine
ilgi gstermesini de, her iki lkede de ortak
bir enlik kltrnn var olmas temelinde
deerlendirmek gerektir.

Hkmdar-Tebaa likisi ve enlikler


Eldeki Osmanl ve Avrupa kaynaklarn hepsi hemen sadece saray tarafndan dzenlenen enliklerden sz etmektedirler. Kahire ya
da am gibi kentlerdeki enliklerde de yksek devlet grevlileri, sadece padiahn bir
hizmetkr olarak orada bulunduklarn
zellikle belirtmilerdir. Gerek Osmanl,
gerekse Avrupal yazarlarn mektuplarnda,
gnlklerinde, seyahatname ve surnamelerinde padiah adna yaplan enliklere ok
byk bir ilgiyle yaklatklar halde, halk
enliklerine pek az yer verdikleri gzlenir.
Bu iki olgu birbirine sk skya baldr.
Ele aldmz kaynaklarn her biri sultann
gcnn
yceltildii
bir
sylemin
paralardr; Avrupal yazarlar da sultann
gc stnde durmulardr. Dolaysyla bu
yazlarda Osmanl toplumu, ksmen de olsa,
yansmtr. Hkmdar ve nde gelen devlet
grevlileri bir esnaf alay dzenlenmesini
kararlatrdnda, bu alayn ana izgilerini

belirleyen, onu dzenleyen esnaftan ok


politik g sahipleri olmutur. stelik bu
alay yazya dkenler de olay ou zaman
ayn bak asyla ele alarak padiahn
gcn, baka bir deyile mutlakyet ynetimini merulatrmaya ynelmilerdir.53
ktklar seferlerden zaferle geri
dndklerinde dzenlenen enlikler saylmazsa, padiahlar hemen btn gsterileri,
dardan izlerlerdi. Bu da Osmanl padiahlarnn, rnein genliinde mitolojik
konulu bir bale gsterisinde rol ald bilinen XIV. Louis gibi mutlakyeti Avrupa
hkmdarlarndan ayrldklar bir noktayd.54 Ama padiahn enliklerde sadece izleyici olarak yer almas, onun geri planda
kalmas anlamna da gelmezdi. 1582 ve
1720 yllarndaki byk enlikleri gsteren
minyatrlerin ounda, hkmdarn maiyetiyle birlikte gsterileri izledii adr ya
da balkonun hep kompozisyonun merkezine
yerletirildii grlmektedir (bkz. Resim 4
ve 6).55

Padiahn
dzenlettii
enliklerde
karlkl verilen armaanlar da nemli bir
yer tutard. Biz genelde, yksek devlet grevlilerinin ve yabanc elilerin armaanlarn
biliyoruz. Ama padiah ile tebaas da
birbirlerine
armaanlar
verirlerdi.
1720deki enlie ilikin bilgi edindiimiz
masraf listelerinde, eitli loncalarn verdii
armaanlar da kaytldr. Maddi deerleri
hatr saylr bir dzeyde olan bu armaanlarn, ounun hali vakti pek yerinde bulunmayan zanaatkrlara epeyce byk bir yk
getirdii anlalyor. Loncalarn bu tr masraflar aralarnda nasl paylatrdklar konusunda yazk ki elimizde henz herhangi
bir belge yok. Yine de yakn bir zamanda
stanbul kad sicilleri arasndan bu tr
belgelerin ortaya kaca dnlebilir.
te yandan padiahn da, gsterilerden duyduu honutluu belirtmek iin eitli loncalara ihsanda bulunduu bilinmektedir.56
Padiahn emriyle dzenlenen enliklere
bakent halknn ne tepki gsterdiine

gelince, bu konu bilinmezliini geni


lde srdryor. Bu balamda bir tek
olay biliyoruz, onda da aka olumsuz bir
tavr sz konusu. 1730 ylnda kan ve
stanbul esnafndan da destek gren bir yenieri ayaklanmas, yapt byk bayndrlk
ileriyle tannan Sadrazam Damat brahim
Paann ldrlmesine, daha sonra da III.
Ahmedin tahttan indirilmesine yol amt.
Bunun zerine yksek devlet ricali, eski
padiahn Sadbdda yaptrm olduu
kkleri yktrd. Fransadaki benzerleri
rnek alnarak yaplm olan bu kklerde
saray elenceleri dzenlenmekteydi.57 Bu
yaplarn yok edilmesi, grne gre,
ayaklanan askerin klaya geri dnmesi iin
verilmi dnlerden biriydi. Belki de bu
kklere, gvur icad bir yenilik olarak iyi
gzle baklmyordu. Herhalde yapm masraflar da gze batmt. Hatta stanbul
esnafnn gznde Sadbdn, Fransada
Devrim ncesinde ina edilen Petit-Trianon
ya da St-Cloud gibi, iyice olumsuz bir yeri

olduu da dnlebilir.58 Ayrca burada


dzenlenen elencelerin tr de tepki ekmi olabilir. Bunlar ne eskiden yapld
biimiyle saray kutlamalar, ne de
1720deki snnet dn trnden halkn
da katld enliklerdi; srf padiahn
gzdelerinden ve hanm sultanlardan oluan
bir evrede, ar ili dl elenceler
yaplyordu. stanbullu esnaf ve askerlerin
gznde bu yeni elence biiminin, artk
altklar iin meru saydklar trden saray
elenceleri gibi kabul edilebilir bir ey olmad da akla geliyor.
Halkn Kutlad Bayramlar
Kukusuz eker ve Kurban bayramlarnda
ziyaretler yaplr, olanaklar lsnde eker
ve tatl ikram edilir, ocuklara yeni giysiler
alnrd. Peygamberin doum gn de
Mevlit Kandili olarak kutlanrd. 16. ve 17.
yzyllarda Avrupal mterilere satmak
zere stanbul yaamndan sahneler izen

ressamlar, perdeleri kapal tahtrevanlar


iinde damadn evine gtrlen gelinlerin
yer ald dn alaylarn da tasvir etmilerdir. Ayrca snnetler de dn
yaplarak kutlanrd.59 18. yzyldan sonra
stanbulu ziyaret eden yabanclar Boaz ya
da Hali kylarnda hem kadnlarn hem de
erkeklerin katld piknikler yapldn,
bunlarn sonunda ounlukla evredeki bir
yatrn da ziyaret edildiini anlatmlardr.
Bu tr elencelerin daha eski dnemlerde
yapld da bilinmektedir; Evliya elebi
byk kentlerin birounun mesireleri
olduunu yazar.60 Ayrca herhangi bir
tarikatla yaknl bulunan aileler, derghta
yaplan trenlere katlrlard.
Osmanl kaynaklar halk enliklerinden
ounlukla, resmi makamlar huzursuz
edecek herhangi bir taknlk olmusa sz
etmektedir. enliklerin en nemli yanlarndan biri de, gndelik yaamda baka
zaman yasak olan eylere enlik srasnda
hogryle baklmas, hatta bazen tmyle

gz yumulmasyd. Her ne kadar Osmanllarda enlikler o gnlerdeki Avrupa


llerine gre ok sakin gemekteyse de,
yine de basklar hafifliyordu. rnein
padiahn dzenlettii enlikler srasnda
stanbullu erkeklerin, aralarnda Mslman
olan var m diye baklmadan Galata meyhanelerinde elenmelerine gz yumulduunu pek ok yazar anlatmaktadr.61
Oysa Osmanl padiahlar ve devlet ricalinin kendi dzenlemedikleri elencelere
(ayn yenia balarnda Avrupa mutlakyeti brokrasisi gibi) kukuyla baktklar anlalmaktadr. rnein 1564/65 tarihli
bir fermanla, Anadoludaki baz kentlerde
esnafn Mekkeden dnen haclar karlamak iin alay dzenlemeleri yasaklanmt.
Bir Yahudi ya da Hristiyan ihtida edip
Mslmanl setiinde de alay dzenlenirdi.62 Bu tr vesilelerin dini bakmdan
bir sorun oluturmayaca aktr; yine de
lonca halknn kalfa ve raklaryla birlikte
ellerinde bayraklar, donanmalar ve mzikli

oyunlar dzenleyerek stanbul sokaklarna


dklmelerinden kayg duyulmu olmaldr.
Oysa merkezi ynetimin basksnn daha
gevek olduu Kuzey Afrika eyaletlerinde
bu tr alaylar kentlerdeki yaamn bir
parasyd.63
Snni devlet grevlileri baka bayram
kutlamalarna sapknlk gzyle bakar, kutlayanlarn bu grte olup olmamalarna
aldrmadan yasaklarlard. rnein Hristiyanken ocuk yata devirilen ve Mslmanl sonradan kabul eden yenierilerin, 16.
yzyln sonlarnda Anadoludaki Seyitgazi
kasabasnda kutladklar byle bir bayramlar vard.64 O gn bir de panayr dzenlenirdi. Bayram, kasabaya da adn vermi
olan derghla ilintiliydi. Herhalde bayram
srasnda musiki eliinde sokaklardan
geiliyor, buna derghn dervileri de
katlyordu. Oysa Osmanl ynetiminin
gznde cami avlusuna musikinin girmesi
kabul edilebilir bir ey deildi. Yine de bu
bayram kutlamalarn yok etme giriimleri,

en azndan ksa vadede bir sonu vermemiti.


Osmanl makamlar 1572 ylnda bir
baka sapkn bayram kutlamasn ortaya
kardklarn sandlar. Trakyadaki bir
kasabada dzenlenen yllk panayrda bir
kilise treni de yer alyordu.65 Padiahn
fermannda panayrn ad, trenden nce belirtilmiti. Tren alayna hem Hristiyanlar,
hem de Mslmanlar katlyor, alayn
nnde ipekler ve gmlerle sslenmi bir
levha, byk olaslkla bir ikon tanyordu.
Bu herhalde o yre kilisesinin koruyucu
azizi adna dzenlenen bir trendi. Mslmanlarn katlmas ise, bunun bir bolluk ve
bereket treni olabileceini akla getiriyor.
Osmanl yetkililerinin gznde Mslmanlarn bir Hristiyan trenine katlmas, en
az byle bir bayramn kutlanmas kadar uygunsuzdu. Hristiyan halka ibadetlerini
bundan byle kilisenin dna tarmamalar
bildirildi. Ama asl, yneticilerin talimatlarna uymamalar halinde cezalandrl-

malar iin stanbula bavurulaca belirtilerek Mslman halkn kula bkld.


16. yzyln ikinci yarsnda Aydn
vilayetinde yaayan, Afrikadan getirilmi
(ve aralarnda azat edilmi olanlarn da bulunduu) klelerin de, bir bayramlarn kutlamak istediklerinde ayn olumsuz tavrla
karlatklar biliniyor.66 Ancak bu olayda
yetkililer sapknlk aramam, sadece
bayramn kutlanma biimini uygunsuz bulmulard. Anlaldna gre Afrikallar
kle sahiplerinden bahi toplamaya
kalkmlar,
kle
sahipleri
buna
yanamam; bunun zerine Afrikallar tehdit yolunu semiler, zenginler de
kendilerine kar zor kullanldn ne
srerek ikyeti olmulard.
Bazen de en sevilen bayram elencelerinden biri olan salncaklarn halkn ahlakn
koruma gerekesiyle yasaklandna tank
olmaktayz. Bu yasaklama, 17. yzyln
balarnda ortaya kmakla birlikte daha
sonraki yllarda da taraftar bulan Kadzade-

lilerin (kr. 4. Blm) kat grlerini benimseyerek politik konumunu bu yolla


glendirmeye alan padiahn bir giriimi de olabilir. Ama baz hkmdarlar da
sadece halkn bayram kutlamalarn denetim
altnda tutmak istemi olabilirler. Baka
zamanlar uyulmas gereken kurallarn,
padiahn buyruuyla dzenlenmi enliklerde bir lde inenmesine gz yumulabilirse de, bu kaaman ne zaman
yaplacan halktan u ya da bu grubun belirlemesinin kabul edilemeyecei aktr.
Kadnlarn enlikleri izlemesi bu konuya iyi
bir rnek oluturur: III. Mehmed, Eri seferinden dnnde (1596) yaplan alay
kadnlarn izlemesini zellikle istemi olabilir.67 1720deki snnet dnnde de,
padiahn verdii lenlere kadnlarn da
katlabilmesi iin ayr bir alan ayrlmt.68
Ama padiahn rzasyla yaplan bu tr enlikler dnda kadnlarn herkesin bulunduu yerlerde boy gstermesi ho karlanmazd.69

Osmanllardaki enliklerin en grkemli


ve gz kamatrc olanlar, padiahlarn
dzenlettikleriydi. Bu enlikler bir yandan
da, ynetici kesimle halk arasndaki gzle
grlmeyen atmalarn dna kmak iin
frsat oluturuyordu. Gerek Avrupal,
gerekse Osmanl yazarlar genellikle
padiahn toplumsal yaamda ne kmasn
olaan karlayp bunu eserlerinde de
yansttklarndan, sz edilen atmalar konusunda bugn herhangi bir bilgi bulup
karmak, epeyce aba harcamay gerektirmektedir. mparatorluun tebaasnn
tmnn (sapkn olduu ileri srlen
kyllerin, klelerin ya da kadnlarn) resmi gr, yani padiahn dzenlettii
enliklerde geerli olan toplumsal hiyerariyi kaytsz artsz kabul ettiini dnmek de saflk olur.
1 Eyice (1962/63).

2 Tanyu (1967) Ankara evresindeki yatrlar konusunda genel bilgi veriyor.


3 Merdivenkydeki Bektai derghnn yeniden
canlandrl hakknda kr. Bacqui-Grammont ve
dierleri (1991).
4 Hasluck (1929).
5 Yerasimos (1990), s. 202.
6 Semahanenin gzel bir rnei, stanbuldaki bugn
Divan Edebiyat Mzesi olan eski Galata Mevlevihanesinde bulunmaktadr.
7 Birge (yeni basm 1965), s. 176.
8 Barkan (1942).
9 Kr. Evliya elebi (1896/97-1938) c. 9, s. 274.
10 Glpnarl (1953), s. 391-393.

11 Thvenot (yeni basm 1980), s. 237 vd ile Dr.


Covelin 1675teki snnet treni kutlamalaryla ilgili
yazsndan yararlanlmtr. Kr. Nutku (1972) 16.
yzyl iin kr. Reyhanl (1983), s. 55-58.
12 Kr. Gkyay (1986).
13 And (1959) ve (1982).
14 Babinger (1962).
15 Nutku (1972), s. 42.
16 age, s. 72-73; And (1982), s. 297-226.
17 Babakanlk Osmanl Arivi, Maliyeden Mdevver (MM) 4729.
18 Nahllarn yapm iin kr. And (1982), s. 213.
19 MM 4729, s. 5 vd.
20 MM 4729, s. 14 vd.

21 And (1982), s. 92 1582deki snnet treni kutlamalar iin hazrlanm ekerden figrlerin
yapmn belgeleyen hesaplar veriyor.
22 And (1982), s. 94.
23 age, s. 92.
24 Keyl, eitli yerlere gre deiiklik gsteren bir
hacim lsdr. Burada bir keyl/kile 12,8 kg olarak
alnm olmal. Kar. Hinz (1955), s. 41.
25 Saray mutfann dzenli harcamalar iin kr.
Barkan (1979) saray enliklerinin dndaki yemeime tartmas iin bkz. Blm 11.
26 Bu yapt bir btn olarak baslmad. Ama baz
blmleri yaymlanmtr. Kitabn yeniden yaymlanm sayfalarnn listesi iin kr. And (1982), s. V.
27 Mantran (1962) s. 349-357.

28 Andda (1959) ve (1982) metinler ksaca anlatlr.


Bkz. Atln yaymlanmam doktora tezi (1969) ve
ayn konudaki yazlar (1993).
29 Mantran (1962), s. 356
30 Kr. And (1982), Resim No. 132
31 And (1982), Resim No: 26
32 age, s. 227 vd.
33 Viyana Meclis, Saray ve Devlet Arivi, Turcica I,
fs. 89 vd.
34 And (1982), s. 214 vd.
35 Nutku (1972), Resim No. 39.
36 And (1982), Resim No. 46.
37 Nutku (1972), s. 46 vd.
38 age, s. 52.

39 Reyhanl (1983), Resim No: 100.


40 Necipolu-Kafadar (1986a).
41 And (1982), Resim No: 60; ayrntl aklamalaryla da kr. s. 68.
42 Bu sorun iin kr. Kreiser (1978), s. 200. Burada
benzer, ama betimlenen minyatrle ayn olmayan bir
minyatr kullanlmtr.
43 And (1982), s. 123 vd.
44 age, s. 130-131.
45 age, s. 104 vd.
46 age, s. 104-105.
47 Faroqhi (1990), s. 53 ,73 .
48 And (1982), s. 115. Avrupadaki havai fiek gsterileri iin ayrca kr. Kohler ve Villon-Lechner
(1988).

49 Hafz Hseyin Ayvansaray (1864/65), s. 140da


enlik dzenleyicilerinin havayla doldurulmu
grz benzeri lobutlarnn Hsameddin adl bir kii
tarafndan kefedilmi olabileceini ne sryor. Bu
buluu sayesinde kendisine ilmiye snfnda bir yer
edindiini de belirtiyor. Ama verdii bilgiler kendi
iinde tutarl deildir.
50 And (1982), s. 38de 1675 snnet treni kutlamalarnda bizzat bulunmu olan ngiliz Dr.
Coveln yazdklarna dayanyor.
51 And (1982), s. 198; ama burada ikincil bir yazya
gnderir.
52 Rnesans dneminden Franszca ve ngilizce
rnekler iin kr. Yates (yeni basm 1985), s. 127 vd.
53 Busbecq, von Steinen evirisi (1926), s. 64-69da
mutlakyeti Kanuni ynetimini vyor; grleri
kendisinin gzlemledii sarayn bahesinde dzenlenen bir enlikle balantldr.

54 Goubert (1966), s. 108.


55 Kr. And (1982) ve Atl (1993)teki minyatrler.
56 And (1982), s. 227 vd.
57 Sadbd iin kr. Eldem (1977)deki rekonstrksiyon abalar.
58 Castan (1989), s. 434-435.
59 nalck (1973), Resim No. 27.
60 Evliya elebi (1896/97-1938), c. 9, s. 54te
mesirelerden zellikle Alaehir gibi kk bir yeri
belirterek sz ediyor.
61 And (1982), s. 38.
62 Babakanlk Arivi, Mhimme Defterleri (MD) 6,
562, No. 1222.
63 Bennassar ve Bennassar (1989), s. 314-317.

64 Faroqhi (1981a).
65 MD 19, s. 260, No. 521.
66 Faroqhi (1991).
67 Reyhanl (1983), s. 66.
68 And (1982), s. 98. Ama bu bilgi 19. yzyldan
kalmadr.
69 Ahmed Refik (yeni basm 1988 a), s. 40-41.

ONUNCU BLM
OKUYAN, YAZAN VE
ANLATAN
Mslman Osmanllarn gndelik kent
kltrnde yaptmz gezintimizde ilk
olarak mimarlk konularna, yani mahallelere, evlere ve konutlarn denmesine
deindik. enliklere gz atarken grsel sanatlar, gsteri sanatlarnn basit biimlerini
tanma olana bulduk. imdi de edebiyata
yneleceiz: Bu kitabn ieriine uygun
olarak, saray edebiyatn deil, daha ok kent
halknn gndelik dnyasnn yansd
edebiyat biimlerini ele alacaz. Gndelik
yaam iinde yer alan edebiyat rnlerinin
zellikle ilgin olmasnn nedeni, Osmanl
ynetiminin, kentlerin biimleniine karr

ve byk enlikleri denetlemeyi hemen hi


elden brakmazken, edebiyat alannda ok
kk bir rol oynamasdr. Bu durum en
azndan, yazarlar eserleri araclyla devlette bir grev elde etmeyi amalamadklar
srece geerli olmutur. Her ne kadar Osmanllarda byle yazarlara ok sk
rastlanrsa da, biz ok gerekmedike onlara
deinmeyeceiz.
16. ve 17. yzyllarda da din bilginleri
ve airlerin yazdklar kitaplar ya da iirler
nedeniyle cezalandrldklar, hatta idam
edildikleri bile olurdu.1 Ama ok az sayda
kitabn retildii bir ada, devlete srtn
dayayarak kitap toplatp imha ettiren ya da
metinlerin iinde belirli yasakl szckler
bulmaya alan resmi bir sansr kurumu
henz ortaya kmamt. ok snrl bir okur evresine ulaan kitaplar oaltlmaz, tek
nsha olarak kalrd. Yani birok kii,
medreselerdeki okumu ulema ya da
padiah ve sarayllar iin deil, kendisi ya
da yakn dost ve akraba evresi iin yazard.

Gndelik yaamn iinden kan edebiyat


rnlerine o kendine zg ekicilii salayan da bu samimiyetti.2
Aslnda kk bir okur evresi iin
yazmaya ynelenlerin yararlanabilecei
kurumlar da yok deildi. lerde greceimiz
gibi, derghlar genlerin yazl kltrle
iliki kurmalarna olanak salyorlard. lgilenenler derghlardaki ktphaneleri kullanabilir, derslere devam edebilirlerdi;
ayrca edebiyat metinlerinin yksek sesle
okunduu toplantlar da yaplrd; bunlara
erkek dinleyicilerden baka bazen kadnlarn katld da olurdu. Ayrca tasavvuf,
insanlarn kendilerinden sz etmelerine,
ryalarn anlatmalarna ak bir dnceydi. Btn bu nedenlerle, okuma, yazma,
hikye etme gibi edebiyat sanatlarnn,
derghlarla ok yakn balantlar vard.3

Eitim Sorunu
Kent nfusunun ne kadarnn okuryazar
olduu konusunda elimizde bilgi yok;
ayrca bu eksii gelecekte giderebilmemize
olanak verecek belgelerden de yoksunuz.
Ama yine de yksek kltrn sarayllar
ile ulemadan oluan dar bir evreyle snrl
kaldn, geri kalan lke halknn sadece
szl halk kltrn tandn dnmek
kukusuz yanl olur.4 Kentlerde masraflar
bireyler ya da hayr kurumlarnca karlanan
ok sayda sbyan mektebi vard. Sbyan
mekteplerinde erkek, bazen de kz ocuklar
okuma yazma ve Kuran okumay
renirlerdi.5 Sbyan mekteplerinin temel
hedefi din eitimiydi. Saylar az olmakla
birlikte, kent dnda da sbyan mektepleri
vard. rnein 19. yzyln balarnda Antalya'nn Elmal kasabas yaknlarndaki Bektailere ait Abdal Musa Zaviyesinde okul
olarak kullanlan biri klk, br yazlk iki
oda bulunuyordu.6

Temel eitimi tamamlayan rencilerden


sadece kk bir blm daha sonra medreseye devam etme olana bulur, orada
Arapa olarak eriat renir ve din bilgileri
edinirdi. Farsa renmek iin zel ders almaya gc yetenlerin says kukusuz ok
daha azd. Farsa hem edebiyat alannda
yetimek iin gerekliydi, hem de eksiksiz
Osmanlca bilgisine sahip olmann ilk adm
saylrd. nk edebi Osmanlca, kltrl
insanlarn bile gndelik konumalarnda
pek kullanmadklar birok alnt szckten
ve Farsa kalplardan oluan bir dildi.7
Yetikinler iin alm medreselerden
ayrmak amacyla sbyan mektebi ad verilen bu okullardan beklenen neydi? Bu okullar bitirenler, adal bir Osmanlcayla
yazlm metinleri kavrayamasalar da, okuyup yazmay tmyle renmi olurlard.
Eer Mslman Osmanl kentlisinin yazl
kltrn yakndan incelemek istiyorsak,
medrese ve saray kltrne bal olmayan,
ama srf szl gelenee de dayanmayan bir

alanla ilgilenmemiz gerekecektir. Buna benzer bir olgu Rnesans ve Barok dnemlerinde Avrupada da grlr. Bilimsel etkinliklerde Latincenin, saray kltrnde talyancann ve daha sonralar Franszcann geerli
olduu bu dnemlerde kentlerde yaayan
birok insan yabanc bir dil bilmiyordu,
ama okuyup yazmasn renmiti. Bu insanlar almanaklar, Katolikliin yaygn
olduu yrelerde azizlerin yaamlarndan
hikyeleri, Protestan evrelerde de ncili
okurlard. Pazar yerlerinden ve gezgin
satclardan edinilebilen ok sayda tek sayfalk yayn da unutmamak gerekir.8 19.
yzyln ikinci yarsna kadar baslm kitaplarn says ok az olduu iin Osmanllarda kentlilerin ne gibi eyler okuduunu
saptayabilmek gtr. Ama yazma kitaplar,
zellikle de Kuran en azndan 18. yzylda
Bursada uygun fiyatlarla elde etme olana
bulunduunu biliyoruz; ayrca tereke
defterlerinde de zaman zaman Trke kitaplar ya da Trke iir gibi kaytlara

rastlanmaktadr. Yazl kltrle kurulan


balar, ilk bakta sanldndan daha geniti.9
Derghlar: Kitap Dnyasna Alan Kap
Kitaplara ilgisi olan kentlilerin yazl
kltre ulamasnda derghlar byk rol
oynard ve bunlarn says oktu; byke
bir kentte rahatlkla yirminin stnde
dergha rastlanrd.10 Srekli derghta
yaayan dervi azd; bunlar da genellikle ya
ailesiyle birlikte dergh eyhi, ya da Bektailerdeki gibi evlenmemekten yana olan
dervilerdi.11 br derviler ibadetlerini
yerine getirmek, mutfak ve kilerde almak
ya da derghn baka ilerini yapmak iin
gndzleri gelirlerdi. Derghlardaki yaama
ilikin pek fazla bilgimiz olmad iin,
ailesi bulunmayan baz dervilerin derghn
bir kesinde kendi balarna geceleyip gecelemediklerini belirleyemiyoruz. Bunlardan baka ailecek tarikata balanm

olanlar da vard. Erkekler ileriyle gleriyle urarlar, akamlar ya da bayram gnleri derghta ibadet iin bir araya gelirlerdi;
tabii ibadetten sonra sk sk sohbetin koyulatrld da olurdu. Kadnlar gn ar
bir velinin mezarn ziyaret ederler, ocuklarnn olmas, hastalarnn iyilemesi iin
dua ederlerdi. Bektailerde ve Alevi topluluklarnda kadnlar da dini trenlere katlrlard.12
Byk tarikatlarn bnyesinde birok
tekke vard. Bazen tarikat ii balar fazla
sk olmazd. Ama bazen de, en ok da
Mevlevi ve Bektailerde, bir merkez dergh
olur, onun eyhi br derghlarn eyhlerinin adlarn, resmen atamas iin padiaha
sunard. ou zaman eyhlik, dergh kurmu olan pirin ailesi iinde babadan oula
geerdi; bu nedenle eyhlie aday olanlarn
says fazla olmazd. Bazen kadn eyhlere
de rastlanmtr; 15. yzylda bir derghta
arka arkaya iki kadnn eyhlik yapt bilinmektedir.13 Bazen, pirin ailesinden geldii

iin dergh ynetiminin bana getirilmi


kadnlara da rastlanrd; derghn gelir
giderini ellerinde tuttuklar iin bunlarn sz
hakk azmsanmayacak kadar oktu.
eyhlerin derghn kltr ilerindeki rolleri
bykt; kitap satn alnmasn salarlar,
nemli yazarlar uzunca bir sre kalmak
zere dergha davet ederler, hatta tarikata
girmelerine arac olurlard.14
Byke derghlarn bir de ktphaneleri
bulunurdu; kitaplar derviler ve baka
tarikat mensuplar balard. Bunun hi
kukusuz en nl rnei Mevlevi tarikatnn
Konyadaki merkez derghnn gnmze
kadar ulam olan ktphanesidir. Bu
ktphanenin yaymlanm olan ve kaln
cilt tutan katalounda Kuran tefsirlerinden
Buhari ve Mslim bin Haccac gibi bilginlerin hadis kitaplarna kadar pek ok eser
yer almaktadr.15 Ortaan byk din bilgini ve mutasavvflarndan Gazali, Attar ve
zellikle Muhyiddin Arabinin de birok
kitab vardr.16 Ktphanede pek ok iir

mecmuasnn yer ald da bilinmektedir.


Katalogda Cm, Hafz ve Sadinin yan sra
Kaygusuz Abdal, Lmi elebi ve Kanuni
Sleyman gibi Osmanl airlerinin eserleri
de kaytldr.17
Ama bu koleksiyonu benzersiz klan ey,
Anadolu tasavvufu alanndaki eserlerdir.
Bunlarn banda Mevlnnn kitaplar
gelir. Mevlevi dervileri kuaklar boyunca
onun eserlerini enine boyuna incelemilerdir.18 Ktphanede Mevlnnn mritlerinden Divane Mehmed elebinin eserleri
de vard. Mehmed elebi 16. yzyln
balarnda Anadoluyu batan baa
dolam bir mutasavvftr; hatta toplad
Mevlevi ve Bektai dervileriyle Mekkeye
hacca gittii de sylenir.19 Mevlnnn
yazd dil olan Farsaya Mevlevi derghlarnda ok nem verilirdi. Baz dervilerin,
Mevlnnn eserlerini anlamak iin bir n
hazrlk olarak ortaa ran airlerini okuduklar kesindir. Bu dini edebi alma iin
okunan kitaplar arasnda, Mevlnnn

yazdklarnn
erh
edildii,
Yusuf
Sineaknki gibi eserler de vard. 15.
yzylla 16. yzyln balarnda yaam
air ahidnin kendi yaamndan izler
tayan tasavvuf eserinin de ktphanede
yer ald bilinmektedir.20 Ayrca anlaldna gre birok Mevlevi dervii,
kendi tarikatlarndan olmasa bile tasavvuf
yolunda eser vermi yazarlarla da ilgilenmilerdir. rnein ktphanede, 17.
yzylda vaazlaryla hayranlk uyandrd
kadar tepki de ekmi olan Niyazi-i Msrnin bir eseri ya da Celvetiye dervii smail Hakknn ortaa mutasavvflarndan
Ferideddin Attarn bir eserine yazd erh
gibi kitaplar da bulunmaktadr.21
Buna karlk koleksiyonda, Osmanl
yazarlar arasnda nemli bir yer tutan
vakanvislerin eserlerinden ok az rnek
vardr. Ama yine de gnmz tarihileri iin
bu ktphane ok zengin bir kaynaktr.
rnein birka yl nce, tek nshas bu
ktphanede bulunan bir kitap yaymlan-

mtr. Bu, 13. yzylda Seluklulara kar


yaplan Babai Ayaklanmasnda ldrlen
Baba lyasn menakbnamesidir. Kitabn
yazar, Baba lyasn torununun ocuu
olan Elvan elebidir.22 Elvan elebi 14.
yzylda yaamtr ve eseri Anadolu
Trkesiyle yazlm, bugn iin bilinen en
eski metindir. Ayrca Elvan elebinin bu
manzum eseri bize, olaylar ou zaman
Seluklu sultanlarnn bak asndan anlatan br vakanvisleri denetleme
olanan da vermektedir.23
Baka birok derghn ktphanesi
bugn yok olup gitmitir. Ama elimizde Elmaldaki Abdal Musa Bektai Zaviyesinin
kitaplarn gsteren, 1826 ylndan kalm
bir liste var.24 Bu zaviye gemite Bektailiin en nemli merkezlerinden biri
idiyse de, yeri bugnn koullar iin bile
cra saylabilir. Bu nedenle ktphanesindeki 150 kadar yazmann bir araya getirilmesi o dnem iin byk zaman ve emek
harcanmasn
gerektirmi
olmaldr.

Koleksiyonda en ok bulunan kitabn Kuran


olduu grlyor. Bir de Kurann nasl
doru okunacan gsteren bir kitap bulunuyor. O evrede Arapa yabanc dil
olarak ancak okulda renildii iin, bu kitabn da zellikle ok sk kullanld
kukusuzdur.
Ktphanede
Birgivi
Mehmed Efendinin bir yaptnn da yer almas ilgintir; nk eriatn kat bir temsilcisi olan Birgivinin, dini yasaklara fazla
uymadklar dnlen Bektai dervilerine
dmanca duygular besledii bilinir.25
Ktphanede Mevlnnn eserlerinin
birok nshas, ayrca slam ortaann
baka mutasavvflarnn kitaplar da vard.
Hfz ve Cm gibi (bu sonuncusuna,
ada olan Fatih Sultan Mehmed ok
nem vermitir) ran, Bak ve Fuzul gibi
Osmanl airlerinin divanlaryla Fars ve Osmanl edebiyatlar da temsil ediliyordu. 18.
yzylda yaam Nabiden de bir kitap bulunuyordu.26 Hsrev ve irin ya da
Yusuf ile Zleyha gibi romantik ak

hikyelerinin bazsnn birden ok nshas


vard. Ama listede yazar adlar belirtilmedii iin bunlarn zgn Farsa
metinler mi, yoksa Osmanlca-Trke uyarlamalar m olduunu bilemiyoruz.27
Bu edebiyat deerlendirebilmek iin
Farsay
iyi
anlamak
gerekliydi.
Dolaysyla ktphanede Farsa-Trke
szlkler ve dilbilgisi kitaplar da bulunuyordu. Bunlarn dnda, Kuran reniminde
yardmc olarak Arapa dilbilgisi metinleri
vard. airlerin biyografileri ile ilgilenenler,
bu konuda da kitap bulabilirlerdi. Baka
bilim alanlarnda, rnein tp konusunda
kitap daha azd. Derviler, belki de pratik
nedenlerden dolay, ciddi biimde hukuk
kitaplar da toplamlard. Hanefi eriatyla
ilgili el kitaplarnn yannda bir fetva
mecmuasna, bir de padiah fermanlar
derlemesine yer verilmiti.28 Anadolu
velileriyle ilgili menakbnameler arasnda
Bektaliin kurucusu Hac Bektanki de
vard. Ama bu tr eserlerin says byle

byk bir Bektai tekkesinde olmas


beklenenden daha azd.29 Mevln Derghyla
Abdal
Musa
Zaviyesinin
ktphanelerinin byklkleri farkl olmakla birlikte, ierdikleri kitaplar benzer
nitelikteydi. Ama sadece popler kltr
kapsamna giren menakbnameler ve halk
diliyle yazlm dini iir kitaplar toplamak
deil, yksek Osmanl kltr asndan
kkl bir edebiyat bilgisine temel hazrlamakt. Bu nedenle, tarann uzak kelerinde olsalar bile, byk derghlarn
ktphanelerini klasik edebi kltrn
aracs olarak deerlendirmek gerektir.
Ayrca bu nitelikleri, derghlarn asl
ilevlerini yitirmelerine yol am da
deildir.
Derghlar, Menakbnameler ve Kurulu
Menkbeleri
Beri yandan gerek Konya Mevln Derghnda, gerekse Abdal Musa Zaviyesinde

eitli menakbnameler de bulunmaktayd;


bu
metinlerin
derviler
tarafndan
yazldn ve istinsah edildiini dnmek
gerekir. 19. yzyln sonlarnda yaanan bir
olay bu konuya iyi bir rnek oluturur.
Yaamna ilikin hemen hibir ey bilinmeyen bir dervi 1895 ylnda, Seyyid Ali
(Kzl Deli) Sultann yaamn anlatan bir
eseri istinsah etmi ve Hacbekta kasabasndaki Hac Bekta Derghnn
kitaplna balamt.30 Ama zgn
metni yeterince gzel bulmam ve
zamannn edebi Osmanlcasna uyarlamt. Elimizde ayn metnin daha az
edebi baka bir nshas da bulunduu
iin, yazarn yapt mdahaleleri aka
grebilmekteyiz. Ksacas, bugn sahip
olduumuz menakbnamelerin -ki bunlarn
ou 19. yzyldan kalma yazmalardrgnmze zgn biimleriyle ulamadn
hesaba katmamz gerekiyor.31 Bu menakbnameler bir dil ya da edebiyat kaygsyla
deil -oysa konunun bu yanna ilgi duyan

ulemadan ve devlet ricalinden pek ok kii


vard-, dini amalarla istinsah edilmekteydi.
nem verilen ey, sayg beslenen bir velinin
ya da tarikat kurucusunun yaamna ilikin
bir belgeye sahip olmakt. Ayrca byk
derghlar ziyaret edenler arasnda her zaman klasik Osmanl edebiyatn iyi bilen
kiiler de bulunduu iin, sekin dille
yazlm bir menakbname kukusuz pratik
adan da yararl bir belgeydi.
Bir derghn kendi pirinin menkbesini
nasl oluturduuna rnek olarak burada
Merzifonlu Piri Baba olayn daha yakndan
inceleyelim.32 Merzifon daha 15. yzyln
balarnda bile, elebi Mehmedin byk
bir hamam yaptrmasndan da anlalaca
gibi, ok nem verilen bir kentti. Piri Baba
bir sre, o yllarda henz ayakta olan bu
hamamn scaklnda barnmt. Asl
meslei ayakkabclkt, ama o mesleini
brakm, meczupluu semiti. Kehanetlerde bulunuyor, erkek ocuk douracak gebe kadnlar biliyordu. Kadnlara

ayrlan gnlerde de hamamda kalmay


srdrd iin, menkbeye gre dnemin
padiah, hakknda soruturma atrmt.
Ama o -menkbenin bir biimine baklrsagsterdii kerametler ve syledii kehanetlerle sonunda hkmdar ikna etmiti.
Menkbenin bir biimine gre de, Pr Baba
hkmdarla karlamasnda ondan ykl
bir ihsan koparm, dergh bu parayla ina
edilmiti. Bir baka menkbeye greyse, Pr
Baba veliler arasnda ok grlen bir dete
uyarak padiahn ihsann kabul etmemiti.
Menkbenin her iki biiminde de derghn,
Pr Babann lmnden sonra ina edildii
gemektedir. Ama bugn hl ayakta olan
derghn yerini lmnden az nce Pr
Babann setiinin ileri srlmesi, onunla
derghn kuruluu arasnda bir balant
oluturmak isteinin gstergesidir.
Bylece Pr Baba menkbesi de kurulu
efsaneleri kapsamna girmektedir. Yaam
boyunca gsterdii kerametler, ky kkenli
ayakkabcnn btn kentte tannan bir kii-

lik haline gelmesine yol amtr.


Hemerileri ona byk sayg gstermiler,
zaman zaman padiahlar bile arlayan
komu Amasya kentiyle aralarndaki rekabette ne gemek iin onu kullanmlardr.33 yle ya, cahil bir meczup nce
Amasya ulemasndan birini, sonra da
padiah zor duruma sokmutu. Ama yazk
ki bu menkbelerin azlarda ne zaman
dolamaya balad belirlenemiyor. Menkbelerde geen olaylara baklrsa Pr Baba
15. yzyln ortalarnda lm olmal; ama
bu tr metinlerindeki tarihi verilerin her zaman da gvenilir olmadn deneyimlerimizle biliyoruz. Bununla birlikte, derghn
16. yzyln balarnda var olduu, Pr
Babann ise o yllarda artk hayatta bulunmad kesin.
Menkbenin bugn bildiimiz her iki
biimi de 17. yzyldan kalmadr;
dolaysyla derghn ina edilmesiyle ilgili
olarak adlar geen yre erafnn da ayn
dnemde yaam insanlar olup olmadk-

larn bilmek bize ok ey kazandrrd. Pr


Baba menkbeleri iinde ilkini ve en
ayrntlsn Hoca brahim aktarmtr. Menkbenin ikinci, ama daha ksa bir biimini
de Evliya elebi anlatr. Byk olaslkla
Evliya menkbeyi 17. yzyln ortalarnda
gittii Merzifonda renmitir.34 Ama
yazk ki, bu menkbeyi birisinden mi dinlediini, yoksa mevcut bir yazmadan m okuduunu belirtmemitir. Aslnda, daha ok
bakentteki bir okur kitlesini dnerek
yazan Evliyann gznde, Pr Babann
kadnlar hamamnda yaamas trnden
pitoresk eler, derghn kurulu menkbesi
ya da yre erafnn bundaki rol gibi
eylerden ok daha ilgintir. Ayrca Evliya,
Pr Babay Osmanl zaferlerinin, zellikle
de stanbulun fethinin mjdecisi olarak
selamlamaktadr ki bu, menkbenin yerel
biiminde ok geri planda kalan bir
grtr.
Pr Baba menkbesi kk kent esnaf
evresinin bir gstergesi olarak zellikle

nem tar. Oysa bu evrenin dnce


biimi konusunda dorudan bilgi ok az
metinde grlr. Orta Anadolu kylleri ve
gerleri arasndan km baka menkbeler de vardr; nl Hac Bekta vilayetnamesi bunlardan biridir.35 Dimetoka
(bugn
Yunanistanda
Didimoteihon)
yaknlarnda bir zaviye kurmu olan Seyyid
Ali (Kzl Deli) Sultann menkbesinde de
Trklerin Balkanlardaki fetihleri anlatlr.
Menkbenin ilk biiminin 15. yzylda ortaya kt sanlmaktadr. Bu da bir kurulu
menkbesidir. Menkbenin eitli savalara
katlan kahraman daha sonra bir hcrede
ileye ekilir. Zamanla bu hcre evresinde
bir zaviye oluur ve 19. yzyln ortalarna
kadar varln srdrr.36 Menkbenin
banda din uruna savamann haklln
gsteren bir blm vardr: Kzl Deli
Sultana Balkanlar fethetme grevini, o
dnemde de saygn bir kii olan Hac Bekta Veli verir. Menkbenin yazl biimi sadece 19. yzyldan kalma yazmalarda yer

almaktadr. Bu nedenle, metnin geirmi


olabilecei deiiklikleri tam olarak
saptayamadmz gibi, ierdii dini motiflerin ve Osmanl padiahyla ilgili yerlerin daha sonraki dnemlerde eklenip eklenmediini de bilemiyoruz. nk yaptn esasn oluturan blmde, Kzl Delinin en
gl kuvvetli olduu yllarda kfirlere
kar yaplan savalar ve kazanlan zaferler
anlatlmakta, dini motifler ancak geri
planda yer almaktadr. Bu menkbenin,
ftuhat dneminde ortaya km kahramanlk destanlarndan birinin daha sonraki
dnemlere ulam bir biimi olduu
dnlebilir.37
Menkbelerin birou anonimdir; ya da
Pr Baba menkbesindeki Hoca brahim
gibi metinde bir yazarn ad gese de, o kii
zerine daha fazla bilgi bulunmaz. Ama
bazen, menkbeyi nakledenin, yksek Osmanlcayla yazan edebiyatlar tarafndan
kabul grm bir yazar olduu da dnlebilir. rnein 15. yzyln ikinci yarsnda

yaam bir air ve yazar olan Uzun


Firdevsinin, Hac Bekta menkbesinin
yazya dklmesinde nemli bir pay
olduu dnlmektedir.38 Bu metin Osmanl vilayetnamelerinin en nllerinden
biridir ve ierdii, insan bugn bile stnde
dnmeye ynelten birok hikyeyle (ki
bazlarnn kaynann daha eski Budac
rnekler olduu dnlebilir) konunun uzman olmayanlar iin ilgi ekicidir.39 Hac
Bekta vilayetnamesinin son blmlerinde
yine nemli bir derghn kurulu menkbesi
anlatlr. Bu dergh, mimari nitelii ve sahip
olduu dini eyann zenginlii gz nnde
tutulduunda, kurulduu orta halli Orta Anadolu kynn (bugnk Hacbekta kasabas) dzeyinin ok stndedir.
Menkbeye gre Hac Bektan trbesini
Yanko bn Madyan adl efsanevi mimar
yapmt. O gnlerde, fethediliinin zerinden henz ok zaman gememi olan stanbul kentindeki byk Bizans eserlerini ayn
mimarn yapt sylenirdi. Evliya elebi

de yazdklaryla bu efsanevi kiiliin adn


17. yzyla tamt.40 Ayrca Yankonun
slamiyeti setikten sonra mesleini uzun
yllar baaryla srdrd dnlmekte,
ldkten sonra da derghn giriine
gmld sanlmaktadr. Yine de Yanko
bn Madyan 15. yzyl sonlarnda stanbulla olan ilikisi balamnda, hi de ilerde
Evliya elebinin dneminde gsterildii
gibi sade bir efsane kiisi deildi. rnein
Fatihin stanbulu devletin yeni bakenti
yapma kararnn hatal bulunarak eletirildii ve kimin anlatt bilinmeyen, anonim
hikyelerde ad geiyordu.41 Bu karar ve
ona bal olarak da Fatihi Bizans imparatorlarnn ardl grme abalar, yaylmaclk giriimlerinin kartlar tarafndan
dnyann sonunun yaklatnn iareti
olarak alnyordu.42 Belki Yankonun din
deitirerek Mslman olmas bile yaylmaclk kart polemiklerin nn almak
iin uydurulmutu. Bu hikye de, lanetli bir
bakent kuran kfir Yanko bn Madyanla

ilgili maher efsaneleriyle aa yukar ayn


dnemde ortaya km olmaldr. Hac
Bekta menkbesini (eer doruysa) nakleden Uzun Firdevsi, iirleri pek fazla
tutulmasa da, muhtemelen II. Bayezidin
sarayna yaknd.43 Bylece Bektaliin
merkez derghnn kurulu menkbesiyle
Fatihin olu ve ardl arasnda bir ba kurulmaktadr. Son zamanlardaki aratrmaclar, hikyenin bu blmnn kesinlikle
uydurma olmadn kabul ediyorlar.44
Sofuluuyla tannan II. Bayezid, bir blm
ancak lafta Mslmanlatrlm gebe ve
yar gebe Anadolu halklarnn hak dinine
daha temelli ynlendirilmesi iin Bektaileri zellikle desteklemi olmaldr. Bektailerin zaman ierisinde, dine yneltmeleri beklenen kyllerin baz grlerini
benimsemeleri ise, bu politikann beklenmedik bir sonucuydu.

Kiisel Deneyimlerin Hikye Edilmesi


Buraya kadar dervilerin ve yaknlarnn
kendi eyhlerini ve derghlarnn kuruluunu nasl anlattklarn inceledik. Ama
tarikat evrelerinde insanlarn kendi kiisel
deneyimlerini dile getirmeleri baka yerlere
gre daha kolayd. Yakn zamana kadar,
birinci tekil ahs azndan (ben) anlatma
biiminin (ki buna otobiyografik eler de
girer) 19. yzyln ikinci yarsndan nce
Osmanl kltr evresinde ok ender kullanld dnlyordu.45 Aklamas da,
19. yzyln ortalarndaki deiimden nce
Osmanl kltrnde bireye yeterince deer
verilmedii, dolaysyla da yazarlarn bu anlatm tarzna ynelmedii ileri srlerek
yaplyordu. Ama son yllarda, ilerinde az
ya da ok, birinci tekil ahs azndan anlatmn bulunduu o kadar ok metin ortaya
kt ki, bu yargnn yeniden gzden geirilmesi zorunlu hale geldi.46 Avrupada
Rnesans dnemindeki birinci tekil ahs

anlatm konusunda yaplan yeni almalar


da, bugne kadar kabul gren dncelerin
deimesi gerektiini ortaya koyuyor.
Kiisel deneyimlerini yazmaya deer bulabilmeleri iin, insanlarn nce kendilerini birer birey olarak kabul etmelerinin gerektii,
bugn artk geerli olmayan bir dnce.47
nsanlar kendilerini ou kez toplumsal bir
grubun yesi olarak tanmlyorlar ve byle
bir bak asna, belirgin bir bireysellik
olmadan da yer var. Bir olay ben diyerek
hikye ediin kuramsal olanaklarna dair
grlerdeki bu deiiklik, galiba uzmanlarn bu tarzda yazlm yeni metinler aramaya hz vermelerine yol at.
Birinci tekil ahs olarak anlatan yazarlar
bazen tarikat evresi dndan da kard.
rnein sava tutsa olduu srada
yaad ac deneyimlerini kaleme alm
olan Osman Aann, bilebildiimiz kadar
herhangi bir tarikat ba yoktu (kr. 5.
Blm).48 Ama birinci tekil ahs azndan
anlatlm eserlerle tarikatlar evresinde ok

fazla karlamamz, bu iki olgu arasnda


balant olduunu dnmemize yol ayor.
Tasavvuf yolunun eitli aamalarndan
geerek ilerlemenin insan kendi benliine,
kendi ruhunun derinliklerine ynelttiini,
kiinin bir eyi kendi azndan hikye etmesinin de bunun doal sonularndan biri
saylabileceini unutmamak gerekir.
stanbullu Bir Derviin Gnl
Seyyid Hasan adl bir Snbliye tarikat
derviinin 1661-1665 yllar arasnda
dzenli tuttuu gnlk, birinci tekil kii
azndan anlatmn tarikatlar evresindeki
dikkat ekici rneklerinden biridir.49 Seyyid Hasan gnlnde kendi adn belirtmemitir, ama toplumsal evresi ve zellikle br Snbli dervileri zerine o kadar
ok ey anlatmtr ki, aratrmaclarn onun
kimliini saptamas zor olmamtr. Seyyid
Hasan gnln tuttuu srada krk
yalarndadr, stelik doum gnn de be-

lirtmitir. O yllarda belirli bir ii ya da bir


memuriyeti de yoktur. Sadece kendi geliriyle yaamaktadr, yani bugnk deyimle
rantiyedir. Seyyid Hasan ne yazk ki mali
kaynaklar zerine pek sz etmemitir.
Daha sonra Ferruh Kethda Tekkesine
eyh olmu, ksa bir sre sonra da gnlk
tutmay brakmtr. Tarikatta fazla ilerlememitir. Oysa bu tekkenin eyhi olmak,
Snbli tarikatnn merkez tekkesi postniini olmadan bir nceki basamak saylmaktadr. Seyyid Hasan kendi iine dnk,
alakgnll yaam tarzn lmne kadar
srdrm, ayrca cuma gnleri bir camide
vaazlar vermitir. 1688de yetmiine
ulat srada stanbulda vebadan
lmtr. Bildiimiz kadaryla Seyyid Hasan, o zamann koullarna gre uzun saylacak yaam sresince hi stanbul dna
kmamtr. Bu bakmdan da, bulunduu
makam asndan ulema hiyerarisinin
marjinal bir yesi olmasna ramen, kadlk
ya da mderrislik yapan ve grev aldklar

yerlerle bakent arasnda gidip gelen


ulemadan ayrlr.
Seyyid Hasan gnln tutmaya
balad gnlerde stanbulda ortal krp
geirmekte olan veba salgn karsnn
lmne de neden olmutur. O ise bu
felaketi son derece soukkanl karlar,
uzunca bir sredir evinden ayr olduunu,
dndnde karsn lmek zere bulduunu yazar.50 Btn ayrntlaryla
cenazenin kaldrln, lenin kefareti iin
nasl sadaka verildiini, nasl helva piirilip
datldn anlatr.51 Bu olay izleyen haftalarda gnln hemen her sayfasnda bir
lm olay yer almaktadr; lenler daha ok
kadn ve ocuklardr. Seyyid Hasan cenaze
trenlerine katlr ve tarikatnn eyhlerinden cenazeye gelenler olduka bunu da belirtir. Bazen de dostlaryla stanbul evresinde, zellikle de o zamann sevilen sayfiye
yeri Alibeykynde yaptklar gezintileri
anlatr. O dnemde Avrupada, en azndan
zenginler arasnda grld gibi, veba sal-

gn knca insanlarn bulunduklar yeri


terk edip kamalar, Mslman lkelerde
(tabii Osmanllarda da) dini bakmdan kabul
edilir bir ey deildir.52 Soukkanllkla aktard lm olaylar ve cenaze trenleri
Seyyid Hasan hi endielendirmemitir.
Veba salgn konusunda belki baka
dnceleri de vard, ama bunlar gnlne geirmemitir.
Bu gnln en ilgin yan, bize, stanbulun st orta tabakasndan birinin en
nemli uralar konusunda bir fikir vermesidir. almasna gerek olmad iin
Seyyid Hasan gnn bir dkknda ya da
i yerinde geirmek yerine, keyifli sohbet
toplantlarna katlabilmektedir. Dostlaryla
tekkede ya da olunun da katld gezintilerde bir araya gelmektedir.53 Geziler iin
dostlar birbirlerine at dn vermektedirler.
Seyyid Hasan alnanlarn geri verildiini de
zenle kaydetmitir.54 Kentin, 17. yzylda
birok hann ina edildii ticaret merkezinin, Seyyid Hasanla arkadalarnn yle pek

ilgisini ekmemi olduu grlyor. Buna


karlk ev ziyaretleri ok sk yaplmaktadr.
Seyyid Hasann dostlar da kukusuz onun
gibi varlkl olduklarndan, selamlklarnda
bir konuun gece yatsna kalabilecei bir
odalar muhtemelen vard. Ayrca Seyyid
Hasann akrabalarn ziyaret ettiini de
biliyoruz; rnein bir gece annesinde
kaldn yazmaktadr. Bundan anlaldna
gre annesi Seyyid Hasanla birlikte deil,
kendi evinde ya da belki ocuklarndan
baka birinin yannda oturmaktadr. Gnln
bakalarnn
okumas
iin
yazmadndan Seyyid Hasan ailenin kadnlarndan sz etmekte bir saknca grmemi,
kz kardeleriyle grmelerini de anlatmtr.55
Seyyid Hasan dini bir eitim grmtr;
ne yazk ki genliinde bir medrese bitirip
bitirmediini aklamyor. Ama bu kuvvetle
olasdr, nk bir vaizin belirli din bilgilerine sahip olmas gerekir; ancak bu bilgiler
aile iinde ve tekkelerde de edinilmi olab-

ilir.56 Seyyid Hasann yaz yazmaya alk


olduu anlalmaktadr; zaman zaman da
Osmanlca yazlm dini eserlerden sz etmektedir.57 Arapa bilgisinin ne dzeyde
olduunu bilmiyoruz. Ama Osmanlcaya
evrilmi dini eserleri okuyanlar onun gibi
kiilerdir. Okuma alkanlnn ls
bakmndan ise Seyyid Hasan, rnein
genliinde bir Latin okulunda okumakla
birlikte eitimin inceliklerine fazla gmlmemi ayn dnemin bir Fransz ileri geleniyle karlatrabiliriz.
Birinci Tekil ahs Anlatm Kullanan
Mutasavvflar
Seyyid Hasan bir dervi olmasna karn,
gnlnde kendi dini deneyimlerine hi
yer vermemitir. Geri kendi tarikatnn
sevgili ve saygdeer olarak tanmlad
bir eyhinden sz etmise de, onun dini hiyerarideki yerini belirtmemitir.58 Oysa Aziz Mahmud Hdanin, nl mutasavvf

eyh Muhyiddin ftadenin mridi olduu


srada, 1577/78 ylnda Arapa tuttuu gnlnde durum tmyle farkldr.59
Grne gre bu eser, Seyyid Hasannki
gibi deil de, tarikat evrelerinde okunmak
zere yazlmtr; ftadenin, Celvetiye
olarak bilinen yeni tarikatn silsilesinde
olduu da unutulmamal. Bu durum, gnln pek ok yazma nshasnn bulunmasn da aklar; ayrca eser daha 19.
yzyln ikinci yarsnda Osmanlcaya da
evrilmitir.60 Bu esere gsterilen ilginin
bir blm ftadenin yaam konusunda
anlatlanlar ve keramet hikyelerinden
kaynaklanrsa da, bir blm de yazar
Mahmud Hdaye duyulan saygdan ileri
gelmektedir. Sultan I. Ahmed, Hdaye besledii saygyla, onun doduu yer olan
erefli Kohisar baz vergilerden muaf
tutmutur. Avrupal diplomatlarn bile
saraya bir konuyu kabul ettirebilmek iin
Hdanin araclna bavurduklar bilinmektedir.61 Bu gnln deerini hi kay-

betmemesinin bir nedeni de, iinde pek ok


ryaya yer verilmi olmasdr. Tarikat
evrelerinde det olduu zere Hda bu
ryalar eyhine anlatm, o da bunlardan
rencisinin din yolundaki gelimesini
izlemitir. Ama bu ryalarla ilgilenmeyen
ve kendileri iin kitabn rya dndaki
blmlerini
istinsah
ettirenler
de
62
olmutur.
Her ne kadar ok okunmusa da, bu eserin aslnda bir edebi kurmaca deil, gerek
bir gnlk olduu anlalmaktadr. Pek ok
tarikat dervii gibi Hda de evlidir ve
gncesine aile yaamna ilikin birok bilgiye yer vermitir. rnein eyhi ftadeye,
karsnn doum yapmak zere olduunu
sylediini, onun da hayr dua ettiini anlatr. Ayn gn daha sonra bir kz dnyaya
gelince yeniden eyhine gidip haber verdiini, onun da bebein adn koyduunu
yazar. Bir buuk yl sonra kk kz ar
hastalannca, eyh nazara kar bir muska
verirse de, bir yarar olmaz.63 Gnlkte

eyh ftadenin aile yaamyla ilgili baz


bilgilere de rastlanmaktadr.
Hda, anlattklar arasnda cedlerini de
saymakta, bunlar ftadenin tasavvuftaki
mridi Hzrdan balatp, ftade zerinden kendine kadar ulatrmaktadr.64 Byk
bir eyhin mridi olan ve zamanla yine nl
bir eyh olan Hda, kendisini de
muhtemelen bir mrit olarak grmektedir.
Her iki eyhin dini kiilikleri, Hdanin
kiisel eserini bir tr din kitab haline getirmi olmaldr.
Mevlevi dervii ve air ahidnin, gzelliiyle insan byleyen yaamyks daha
eski bir dnemden, olaslkla 16. yzyln
ilk yarsndan kalmadr. Bu yaamyks
ahidnin, kendisini gerekten derinden
etkileyen, hayran olduu mridi Divane
Mehmed elebi zerine yazd bir risalede
yer almaktadr.65 Ama yazarn, Divane
Mehmed elebinin evresinde arap, hatta
esrar iildiini hi saklamadan belirtmesinden dolay, Mevlevi tarikatnn daha sonraki

yneticilerinin
bu
eseri
ellerinden
geldiince sakl tuttuklar anlalyor. Bizim
amacmz asndan ahidnin, henz
dervi olmad kendi genlik yllar zerine
anlattklar
daha
nemlidir.
Ailesi
Mulaldr, ama ie dnk bir tara yaam
srdkleri sylenemez. Dedelerinden biri
Balkanlardaki
savalara
katlr,
gayrimslim bir kz karp evlenir. Daha
sonra bir sre, o dnemde henz Osmanllarn elinde olmayan Msrda yaar. Bu
evlilikten dnyaya gelen oullarndan biri
(ki ilerde ahidnin babas olacaktr),
eitli
maceralar
geirdikten
sonra
Mulaya dner. Ama ksa bir sre sonra
bir Halvetiye derviine balanr, onun yol
gstermesiyle renimini tamamlamak
zere rana gider. Bu yolculuktan da
Mulaya geri dner ve eyhinin yerine
geer. Ama kars Halvetiye tarikatndan
deildir, Mevlnya baldr. ahid babasn kk yata vebadan kaybeder; iki

kz kardei ve aabeyi de bir gece ierisinde


ayn hastalktan lrler.
ahid
annesinin,
onu
babasnn
dostlarndan bir zanaatkrn yanna rak
verme isteine nasl kar ktn uzun uzadya anlatr. Gen adam rak olmak yerine
stanbula gider ve bir medresede eitim
grr. Bu arada kendisinin ve medrese
arkadalarnn gnlk yaamlarn, yaam
dolu gen insanlar birka gn, hatta birka
saat iinde alp gtren vebay uzun uzun
anlatr. Sonunda d krkl iinde, eitimini tamamlamadan Mulaya geri dner.
Eserinin bundan sonrasnda kendine din konusunda yol gsterecek bir rehber arayn
hikye eder, karlat eitli eyhlerin zayflklarn szn esirgemeden sralar.
Grnrde dnyevi bir yaam sren
Melamlere yaknlk duymaya balar.
Sonunda, Melamlie byk bir eilimi
olan Mevlevi eyhi Divane Mehmed
elebiyle tanr. ahidnin, burada
szn ettiimiz dndaki btn eserleri

Mevleviler tarafndan severek okunan, ok


nemli bir yazar haline gelmesinde, bu
tanmann byk rol olmutur.
ahidi kendi hikyesini bir dini aray
hikyesi olarak anlatmaktadr. Uzun sre
doru yolu aram, sonunda eyhinin
yardmyla bulmutur. Herhalde ahidi,
yazdklarnn insanlar tasavvufun heyecanlandrc ve esinlendirici ynne ekeceini
ummutu. Mevleviliin ilk dnemlerinde bu
nitelikler, din kurallarna uygun ve ll
davranmak gibi niteliklerin yan sra zaten
vard.66 17. yzylda din kurallarna ar
bal Kadzadelilerden korkan Mevlevilerin
ortadan kaldrmasna kadar, ahidnin kitab, onun bu umudunu belki de yerine getirmitir.67 ahidnin yalnzca eyhiyle
karlamasndan sz etmeyip ailesini ve
genliini de ayrntlaryla anlatm olmas
da belirtilmeye deer. ahidnin srarla
doru yolu aray, kiisel bir yky yazarn gznde olduu kadar, tarikat evresinden okurlar iin de ilgin klm olmaldr.

Evliya elebi: Dervilerin Dnyasnda


Dolaan Bir Seyyah
Seyyid Hasann gnl, edebi bir endie
gzetmeden, tarih srasyla tutulmu notlar
biimindedir; Hdanin anlattklarna
gelince, onda da ieriin, yazar kadar okurlar asndan da daha nemli bulunduu anlalyor. Birinci tekil ahs anlatmnn kullanld baka bir eserde, Evliya elebinin
yine o dnemde yazlm on ciltlik Seyahatnamesinde ise durum daha karmaktr.
Elimizdeki yazma nshalarnn saysnn
azlna baklrsa, dnemin okumu
yazmlarnn bu eserin edebi dzeyini yle
pek yksek bulmadklar dnlebilir.68
Buna karlk Evliyaya verilen deer 19.
yzyln ortalarndan beri durmadan artmtr. Hl hemen her yl bu byk
Seyahatname'nin eitli blmleri zerine
almalar
yaymlanmakta,
bunlarn
bazsnda Evliyann edebi deeri vlmek-

tedir. Onun bu eseri olmadan elinizdeki


kitap da pek zor ortaya kard.
Evliyann babas sarayda kuyumcuba,
annesi Sadrazam Melek Ahmed Paann
kz kardeidir; paa kt yolculuklarda
Evliyay yanna alm ve onu hep korumutur.69 Bu ilikilerine karn Evliya
hibir zaman devlet hizmetinde almay
dnmemitir. Sadece ara sra, o zamana
kadar grmedii yerlere gitme olana veren ufak tefek grevler karsa bunlar kabul
etmitir. lk gezilerini Anadoluda Karadeniz kylar boyunca yapm, daha sonra Anadolu ve Suriyenin her yerini dolamtr.
Bir sre, Osmanl Devletine bal olmakla
birlikte topraklarn olduka bamsz
yneten Bitlisli bir Krt beyinin saraynda
kalmtr. Orada resmen beyin musahibi
gibi kalmsa da, aslnda daha ok rehin
tutulmutur.70 Evliya sonralar Balkanlar
da dolam, Yunanistan, Srbistan, Bosna
ve Macaristan uzun uzadya anlatm, ama
baka herkesten ok daha iyi tand stan-

bulu tasvir ederken, onu btn grd


yerlerin dnda tutmutur.71 Buna karlk
Osmanl topraklarnn dna pek az kmtr. O zamanlar rann elinde bulunan
Kafkasya ve Azerbaycana yapm olduu
birka yolculuu anlatmtr. Ayrca
1664teki Uyvar seferinden sonra Avusturyayla bar grmesi yapmaya giden
eli Kara Mehmed Paann maiyetinde bulunmu (kr. 5. ve 7. blmler), bu sayede
Viyanadaki belediye, saray ve devlet
arivlerini de grmtr.
Evliya kendi dnemindeki okumu insanlarn gnlk konuma diliyle yazm,
Arapa ve Farsadan tretilmi, edebi Osmanlca iin olmazsa olmaz szckleri kullanmaktan kanmtr. Bununla birlikte
Arapay ve saray Osmanlcasn ok iyi
bilmektedir. Ayrca bilmedii yabanc
dillerden ve lehelerden ald szckleri
doru yazmasndan, kulann da ok iyi
olduu anlalmaktadr. 1655te Viyanada
kald gnlerde, bu kentte konuulan

diyalekti ok iyi kapm ve yazlarnda da


doru olarak vermitir.72 Dolaysyla, saray
Osmanlcasyla deil de dzgn bir gnlk
konuma
diliyle
yazm
olmasnn
temelinde bilgi eksiklii deil, tam tersine
bilinli bir edebi seim yatmaktadr. O
zamann seyahat edebiyat geleneklerinden
ayrlarak birinci tekil ahs azndan anlatmay semesi de bu yeniliki tavra uyar;
oysa Evliya bu tr seyahatnameler yazanlar, zellikle de 16. yzylda yaam
Mehmed Ak kesinlikle okumu ve ondan
yararlanmtr.73 Ama bakalarndan okuduklarn naklederken fazla titiz davranmamas, Evliyann kendini bir corafyac
olarak grmediini gsterir. Kaynaklardan
yararlanrken taknd edebi zgrlk,
onun bunlarla kendi arasna bir mesafe
koyma istei olarak deerlendirilebilir.
Oysa slam bilginleri, din ve hukuk dogmalarn hi deitirmeden srdrmek zere
yetitirildikleri iin, baka metinlerden
alnt yaparken titiz davranmay bir alkan-

lk haline getirmilerdir.74 Buna karlk


Evliyann, kendi dnemindeki szl hikye
sanatn ok yakndan tand anlalmaktadr; zaten Seyahatname'sinin birinci
cildinde stanbuldaki meddahlar anlatt
bir blm vardr.75 Ama bu, Evliyann
popler bir yazar olduunu gsteren bir
kant olarak kabul edilmemelidir. Aslnda
Osmanllarda meddah, st tabakann
elencelerinden biridir; hatta meddahlarn
bazen saraya arld bile bilinmektedir.76
Evliya dervilere ve velilere kar ayr bir
ilgi duymusa da, herhangi bir tarikata mensup olduuna dair bir bilgi yoktur. O daha
ok, seyahatlerinde konaklad yerlerde
grd yatr ve trbelere sayg gstermitir. Bu semeci davrana Osmanl st
tabakasndan insanlar arasnda ok rastlanr.
eitli yerlerdeki derghlarla ilgili bilgilerimizi, Evliyann ilgi alanlarnn geniliine
borluyuz. rnek olarak (daha nce de
ktphanesindeki kitaplarn listesi nedeniyle szn ettiimiz) Abdal Musa Zavi-

yesini anlatmasn ele alalm. Evliya zaviyenin, kerpiten bir duvarla kale gibi evrili
bir ban ortasnda yer aldn yazyor.77
Tekkenin trbesi bir kubbeyle rtlm,
bunun stne de ahaptan konik bir klah
yaplmtr. Prin mezarnn bulunduu
trbenin ii, belki de adaklar yerine gelmi
insanlarn getirdii hat levhalaryla doludur.
Herhalde tekkenin iinde de byle birok
hat vard. Evliya, slam dnyasnn her yerinden ziyarete gelenlerin, ayrlrken hatra
olarak tekkede sadaka tas, mzik leti gibi
eyler
braktklarn
anlatmaktadr.
Evliyann kendisi de trbeyi ziyaretinin
hatras olarak bir beyit yazp brakmtr.
Ayrca
tekkedeki
gnlk
yaamn
srdrlmesi
iin
kullanlan
servis
blmleri ve bu arada zellikle (ocakta
yanan atein zaviyenin kuruluundan beri
hi sndrlmedii sylenen) mutfak,
Evliyay ok etkileyen eyler arasndadr.
Evliya tekkenin nndeki ta kapl
alann, eyhin bir kerametiyle olutuunu

anlatr. Yani burada da karmza,


ksaltlm biimde de olsa, bir kurulu
menkbesi kmaktadr. Dervilerin tekkenin giriindeki amurdan yaknmalar zerine
eyh onlar toplayp balarna geer ve hep
birlikte dualar ederek, davul zurna alarak
yaknlardaki daa karlar. Ksa bir duadan
sonra Abdal Musa dadan ahfad adna
(burada kastedilenler Hz. Muhammedin
ailesidir) meydann denmesi iin gerekli
talar salamasn ister. Ama talarn her
biri bir eek ya da at byklnde olmaldr.78 Bunun zerine yer iddetle sarslmaya ve dervilerin dualar arasnda havada
talar uumaya balar. Ertesi sabah
uyandklarnda, 3000 adm uzunluundaki
yolun talarla gayet dzgn denmi
olduunu grrler. Talarn diziliindeki
dzeni hat sanatna benzeten Evliya da,
tekkeye geli gidiinde kukusuz bu
kaldrmn insanlara byk rahatlk
saladna tank olmutur.

Evliya burada kendisini bir dergh ve


trbeyi ziyaret eden dindar bir insan olarak
anlatmtr. Yazlarnn daha baka birok
yerinde de kendinden byle sz ettiine
rastlanr. Tekke eyhlerinden, ifa getirsin
diye bandaki sar okuyup flemelerini
istedii grlr.79 Ama Evliyann yaptn
bir tr hac yolculuu tasviri olarak kabul
etmek dorusu fazlaca abartl olur. Zaten,
ekonomik olanaklar yeterli olan her Mslmann yerine getirmekle ykml olduu
asl hac ziyaretini Evliyann ancak altmndan sonra yapm olmas da bunu
gstermektedir.80 Evliya ayrca hacca gitmeye, ryasnda babasyla hocasnn ihmalkrl nedeniyle onu uyarmalarndan
sonra karar verdiini de anlatr.81
Evliyann velilere ve trbelere duyduu
zel ilgi, ona da tekke kltr ynnden
baklmasna yol amtr. nk onun
seyahat ettii dnyann, yani Osmanl mparatorluunun her kesi, kentlerden kervan yollarna kadar eyhlerin, velilerin tr-

beleriyle doludur ve Evliya anlattklarnn


temelini, ziyaret ettii tekkelerde dinledii
ya da okuduu hikyelerle oluturmutur.
Ama bu yntemi kullanan bir tek o deildir;
Osmanl edebiyatnda hikye etme sanatna
el atanlarn pek ounun yaamlarnn u
ya da bu dneminde bir biimde mutlaka
bir tekkeyle ilikileri olmutur.82 Evliyann
kendi anlatmlarndaki temel motif, ifa bulmaz, tutkulu bir seyyah kiiliine sahip olmasdr. Ama onun seyahat ettii dnyay
arlkl olarak dervilerin ve tekkelerin
biimlendirdii de unutulmamaldr.
Yazlarnda Evliyann anlatc kiilii
ok belirgindir. Geri gzel bir binann ya
da tekkedeki bir trenin kendisinde
uyandrd duygulardan pek seyrek sz
eder; ama gzel yemekleri, tarihi kentleri,
keyifli gezintileri, ekici kadnlar ve
yakkl erkekleri anlatt yazlar, onun
yaamn gzelliklerinden mutluluk duyduunu ve okuyucularn da bu mutluluu
kendisiyle paylamaya davet ettiini gs-

terir. Bir trbeyi, artk neredeyse kalplam tasvirlerle anlatrken bile, bu


sahneyi gzmzde canlandrann kendisi,
yani Evliya elebi olduunu bir an bile
aklmzdan karmamza izin vermez. Bunu
kh, kald yerlerden birinde, kendisini hep
hatrlasnlar diye bir kitabe yazp braktn
syleyerek, kh tasvir ettii yerlerden
birinde srdrd bir sohbeti naklederek
gerekletirir. Birok din adamndan derinden etkilenmi olmasna ve onlarn biimlendirdii bir dnyada yaamasna karn
Evliyann kiiliinin en nde gelen nitelii
din deildir; o kendinin Osmanl st
tabakasnn bir mensubu, zellikle de bir
seyyah olduunu vurgular. Bu sonuncu
kiiliiyle lkenin en uzak kelerine bile
gitmeyi ihmal etmemi, gerein yeterli olmad durumlarda ie hayal gcn katmaktan da ekinmemitir. Seyyid Hasan ve
Aziz Mahmud Hda ile karlatrldnda
Evliya, dinle olan btn ilikisine karn,
dnyevi kiiliiyle ne kar.

Birinci Tekil ahs Anlatm, Derviler ve


Gndelik Yaamda Kendini fade Etmek
Burada ele alp incelediimiz metinler, 16.,
17. ve 18. yzyllarda Osmanl Mslman
st ve orta tabakas arasnda, yazdklar
gnlk ya da yaamyklerinde kendilerini
anlatanlara rastlandn aka gstermektedir. stelik bu, yakn zamanlara kadar
dnld gibi yle pek seyrek grlen
bir durum da deildir. Ama yine de kefedilmeyi bekleyen daha pek ok ey vardr;
aratrmaclar bu edebiyat trn ihmal ettikleri iin, bilinen metinler hep tesadflerle
ele gemitir ve ounun ktphane kataloglarndaki tanmlar da yetersizdir.
Bu kiisel metinlerin yazarlarnn,
bakentin edebi ya da politik yaam iinde
nde gelen kiiler olmadn da belirtmek
gerek. Osman Aa gibi eski bir subay ve
evirmen, Seyyid Hasan gibi kk bir
tekke eyhi, uzak bir tara kentindeki bir
Mevlevi dedesi, kk rtbeli Msrl bir

asker; bu kiilerin tm de kendi kiisel


yaantlarn yazmaya deer bulmulardr.
Evliya elebi de daha ok bu snflamaya
girer.83 Saray evresine mensup akrabalar
bulunmasna karn, adalar onu sradan
bir insan olarak grm olmaldrlar. Zaten
o da nemli bir devlet grevi stlenmedii
gibi, edebiyat alannda da ancak lmnden
yz elli yl sonra n kazanmaya balamtr.
Btn bunlar, yaklak 17. yzyln ikinci
yarsnda bir kltr deiiminin baladn
ortaya koymaktadr ve ayn deiim 18.
yzylda edebiyatn bir alannda da grlecektir. lk balarda ok belirgin biimde olmasa da, gndelik yaam gittike nem
kazanmaya, sradan insann yaantsna
ilgi duyulmaya balanmtr. Bu konuya
daha 16. yzylda ynelmi olan derghlar,
kiisele kar duyulan ilginin iyice ne
kmasna zellikle yardmc olmulardr.
Ktphaneler kuran, dini metinlerin aklanmasna bir esas getiren derviler,
bylece, kentlerdeki (hatta zaman zaman

taradaki) olduka byk bir kitlenin,


dnemin klasik edebiyat bilgilerine sahip
olabilmesine yol amlardr. Birok insana,
toplumun kabul edecei bir tarzda yazl
olarak kendilerini ifade etmenin yolunu
gstermilerdir. Tarikatlarnn kurulu menkbelerini
nakletmeyi
srdrmeleri,
dervilerin (ve onlara balananlarn)
kendilerini, dindar bir yaam srmelerine
olanak salayan bir topluluun mensuplar
olarak grmeye balamalarna yol amtr;
bu yle bir topluluktur ki, eski bir
ayakkabc ra ulemadan birini mahup
edebilmektedir. eyhin karsnda zorunlu
alakgnlllk gstermelerine karn, yksek dzeyde eitim alm evrelerden gelmeyen baz insanlarn, tasavvuf yolunda
ilerledikleri lde kendi muhakeme
glerine gvenleri artmaktadr. lerde
dervi olacak bir medrese mollasn lkenin
her yannda yollara dren de, Anadolunun en uzak kelerindeki eyhlerin
arasndaki
ekimeyi
bu
evrenin

dndakilerin gznde ilgi ekici klan da,


doru yolu arama, doru eyhi bulma
isteidir. Yazl kltre katklar snrl
kalm olan kadnlarn deneyimleri bile, bu
balam iinde deerlendirilmitir. 17.
yzyln zellikle ikinci yarsyla birlikte
kiilik bilincinin iyice glenmeye
balamasna yol aan tek etmen, kukusuz
tarikat kltr deildir. Ama bu kltrn
nemini de kmsememek gerekir.
1 Bunun en nl rnei Pir Sultan Abdaldr, bkz.
Glpnarl (1953), s. 99-103.
2 Kr. Kafadar (1989).
3 Kprl (1966), s. 392 vd.
4 Bir yannda saray ve ulema kltrnn, br
yannda da szl kltrn yer ald bu orta blgeye dikkati ekenlerin banda Pertev Naili Boratav
gelmektedir. Kr. Boratav (1973).

5 rnein stanbuldaki vakflarn kaytl olduu


1546 tarihli bir tahrir defterinde sbyan okullar yer
almaktadr, bkz. Barkan ve Ayverdi (1970).
6 Babakanlk Arivi, Maliyeden Mdevver blm
9771.
7 Mevlevi ve Nakibendi gibi baz derghlarda bu dil
retilirdi. Kr. Chambers (1973). Glpnarl (1953),
s. 90 vdde Mevlnnn iirlerinin daha sonraki
Mevlevi airleri tarafndan nasl elden geirildiini
gstermektedir.
8 Chartier (1982), s.87 vd.
9 1730lu yllara ait B 160 ve B 162 numaral Bursa
kad sicillerinin incelenmesiyle ortaya kmtr. Bu
siciller Ankarada Milli Ktphanededir.
10 16. yzylda stanbuldaki derghlarn saysnn
ne kadar ok olduunu grmek iin kr. Barkan ve
Ayverdi (1970).

11 Birge (yeni basm 1965), s.57-58.


12 age, s.171-172de Arnavut Bektailerin tarikata
kabulleri ve evlenmeleri ile ilgili ayrntl bilgi veriliyor.
13 Barkan (1942).
14 Tarihi ve yazar Mustafa li Bektailerin merkez
derghn ziyaret etmi ve izlenimlerini aktarmtr:
Fleischer (1986), s. 167.
15 Kr. Glpnarl (1967). Buhari (810-870), Buhara
ve evresinde olduu gibi Hicazda da etkinlik
gstermi hadis bilgini. Camis-Sahih adl kitab
trnn en deer verilen eserlerinden biridir. Mslim
bin Haccacn (817-875) ayn adl eseri de uzmanlar
tarafndan hemen hemen ayn dzeyde kabul edilir.
16 Gazali (1058-1111), kelam ve fkh bilgini,
mutasavvf. O zamana kadar birbiriyle badamayaca ileri srlen tasavvuf ile ilahiyatn yaratc bir
bireimini yapmaya aba gstermitir.

Ferideddin Attar (lm 12. yzyln sonu ya da 13.


yzyln ba) tasavvuf airi ve yazar.
Muhyiddin
Arabi
(1165-1240),
Endlsl
mutasavvf. Bir sre Anadoluda da yaamtr. Talebesi Sadreddin Konevinin Konyadaki Mevln
Derghna verdii baz kitaplar gnmze kadar
ulamtr. Baz din bilginleri tarafndan iddetle
eletirilmise de, Osmanl kltr evresinde ok saygn bir yeri olmutur. Yavuz Sultan Selim, Suriye
ve Msr fethettikten sonra amda Arabinin mezarnn bulunduu yerde yeni bir trbe, bir cami ve bir
tekke yaptrmtr.
17 Celaleddin Rum (1207-1273) byk tasavvuf
airi. Tahminen 1217de, bugn Afganistan snrlar
iinde kalan Belh kentinden Konyaya gelmitir.
Burada dervi emseddin Tebrizi ile karlamas
tasavvufa ynelmesine yol amtr. Eserlerinden
Mesnevi ve br iirleri zellikle etkileyicidir.

Cm (1414-1492) ranl mutasavvf ve air. Heratta


yaamtr. iir ve nesir olmak zere pek ok eseri
vardr. iirlerinden birounda tasavvuf eleri egemendir. Fatih Sultan Mehmedin de stanbula
gelerek yerlemesini istedii Cmye Osmanl yazarlar byk deer vermilerdir.
Hafz (1325 ?-1390 ?), lirik iirin, zellikle de
gazelin ustas ranl air. irazda yaamtr. iirleri
Goetheye West-stlicher Diwan (Divan- ark) adl
eserini yazmakta esin kayna olmutur.
Sadi (1213-19 aras-1292 ?), ranl air. irazda
yaamtr. iirlerinden baka secileriyle nldr. En
tannm eserleri Glistan ve Bostan'dr. Belirgin bir
kuku, dini hogr ve gnlk yaamdaki erdemler
iirlerinde yer verdii elerdir. Kulland deyilerin birou Farsa gnlk konuma diline girmitir.
Kaygusuz Abdal (lm 1415), Trk tasavvuf iirinin kurucularndan biri saylan air. Byk olaslkla,
mezar Elmalda bulunan ve veli olarak byk sayg

gren Abdal Musann mrididir. Yaama sevinci,


yergi ve mizah, iirlerinin en belirgin eleridir.
Lmi elebi (1472/73-1531/32), Osmanl divan
airi. Birok iirinde vgyle sz ettii Bursada
yaamtr. Cmnin yazd, slam mutasavvflarnn yaamyklerini anlatan eseri Trkeye
evirmi
ve
buna
Anadolu
dervilerinin
yaamyklerini eklemitir. Kanuni Sultan Sleyman (1494-1566), Muhibbi mahlasyla iirler
yazmtr. 15, 16 ve 17 numaral dipnotlardaki bilgilerin hemen tm El2'nin ilgili maddelerinden alnmtr. Sadi iin bkz. Rypka (1959), s. 241 vd;
Kanuni iin bkz. A'nin ilgili maddesi.
18 Glpnarl (1953), s. 28-150de en nemli
Mevlevi yazarlara ilikin genel bir bilgi bulunuyor.
19 Glpnarl (1953), s. 109-110.
20 age, s. 132 vd.

21 Bkz. EI2, Niyazi-i Msr ve smail Hakk


maddeleri (Franz Babinger ve Gnay Kut). Niyazii Misr (1617/18-1694), mutasavvf ve air.
Mutasavvf olarak vgyle karlanm, ama Osmanl ynetimi tarafndan birok kez Lmni adasna
srlmtr. smail Hakk (1652-1725), mutasavvf,
din bilgini ve air. Baka mutasavvflarn eserlerine
yazd erhlerde din ve dil konularn ele almtr.
22 Elvan elebi, yay. haz. Ernsal ve Ocak (1984).
23 age, s. XXXIV vd.
24 Faroqhi (1981b), s. 99 vd.
25 Birgivi Mehmed (yak. 1520-1573), Bayrami
dervii ve eriat bilgini. Her trl yenilie ve eriattan sapmaya iddetle kar kmtr. Bkz. EI2,
Birgev maddesi (Kasm Kufrev).
26 Baki (1526-1600), Rumeli kazaskeri ve Osmanl
divan edebiyatnn en nemli airlerinden. zellikle
Kanuninin lm (1566) zerine yazd mersiyesi

nldr. Fuzul (yak. 1480-1556), Irak kkenli divan


airi. Dneminin devlet ricaliyle ilgili jrileriyle nldr. Tasavvufa balanm, ama kendini tarikat ve
mezhep atmalarndan uzak tutmutur. Bektailerin
zellikle ok deer verdii bir airdir, EI2'deki ilgili
madde ile kr.
27 ran edebiyatnn en nemli temsilcilerinden biri
olan air Genceli Nizaminin (1141 civar-13.
yzyln ba) Hsrev ve irin hikyesi zerine
yazd romantik mesnevi dnya edebiyatnn doruklarndan biri olarak kabul edilir. Cmnin de Yusuf
ve Zleyha hikyesi zerine bir mesnevisi vardr.
Her iki airin EI2deki yaamyklerini kr.
28 Yaymlanm bir fetva mecmuas iin bkz.
Dzda (1972).
29 Faroqhi (1981b), s.100.
30 Ben yararlandm srada bu yazma Ankarada,
Cebeci Semt Ktphanesinde bulunuyordu.

31 Bu menakbname iin kr. Beldiceanu-Steinherr


(1971).
32 Faroqhi (1981b), s. 100.
33 ehzadelerin sancakbeylii yapt kent Amasya
iin bkz. Kappert (1976).
34 Bu menkbe basl nshann 2. cildinde kk
bir yer kaplamaktaysa da (bkz. Evliya elebi 1896/
97-1938) Topkap Saray Ktphanesi Badat Kk
304, varak 346-349da geni biimde gemektedir.
35 Glpnarl (1958).
36 Cebeci Semt Ktphanesindeki nshada kurulu
menkbesi s. 40 vdde yer almaktadr.
37 Boratav (1973), s. 37 vd.
38 Glpnarl (1958), s. XXII-XXIII.
39 Kissling (1945-49).

40 Yerasimos (1990), s. 244.


41 age, s. 76, 128 vd.
42 age, s.77 vd., 182 vd., ayrca kr. I. blm.s
43 Glpnarl (1958) s. XXII.
44 age, s. XXII, Melikoff (1975).
45 Kafadar (1989), s. 124. Ayrca kr. Zilfi (1977).
46 Bu yeni deerlendirmeyi Cemal Kafadara
borluyuz; bundan sonra gelen paragraflar onun
yapt n almaya dayanmaktadr. Bkz. Kafadar
(1989).
47 Kafadar (1989).
48 Osman Aa, yay. haz. ve eviren R. Kreutel ve
Otto Spies (1954).
49 Gkyay (1985), Kafadar (1989). Bu konuda anlatlanlar ayrca gnln ilk cildine dayanmaktadr:

Topkap Saray Ktphanesi (stanbul), Hazine


1426.
50 Kafadar (1989), s. 143.
51 Cenaze dolaysyla datlan helva konusunda
ayrca kr. Evliya elebi (1896/97-1938, c. 9, s. 590.
Buradan anlaldna gre, lnn arkasndan
datlan helvay kabul etmek ahlaki bir grev kabul
edilmektedir.
52 Hazine 1426, varak 24a vd, Kafadar (1989), s.
143 vd. Veba salgn srasnda insanlarn davranlar
konusunda bkz. Panzac (1985), s. 280 vd.
53 Hazine 1426, varak 27b vd.
54 agb, varak 28a.
55 agb, varak 28a, 29b. Ayrca bkz. Kafadar (1989).
56 Yaamyks iin bkz. Gkyay (1985) ve Kafadar (1989).

57 Hazine 1426, varak 29b.


58 Kr. Hazine 1426, varak 24a.
59 Beldiceanu-Steinherr (1961).
60 age, s. 13 vd.
61 De Groot (1978), s. 61.
62 Beldiceanu-Steinherr (1961), s. 15.
63 age, s. 12.
64 age, s. 98.
65 Glpnarl (1953), s. 108 vd, 136 vd. Bu
yaamyks Sleymaniye Ktphanesinde Halet
Ef. lave No. 74tedir; ama burada ele alnanlarn
kayna Glpnarlnn anlattklarna dayanmaktadr.
ahid ve Divane Mehmed elebi kukusuz, belirli
bir olgunluk dzeyine ulaanlarn zahiri dini kurallar dikkate almasnn gerekmedii grndeki

mutasavvflard. Bu gr paylaan derviler zellikle Bektailer arasnda oktu.


66 Glpnarl (1953), s. 77 vd.
67 Zilfi (1986).
68 Kreutel (1971), s. 273 vd.
69 A, Evliya elebi maddesi (Cavit Baysun).
70 Dankoff (1990) bu konaklamay anlatan yazy
yaymlam, ngilizceye evirmi ve yorumlamtr.
71 Burada sz konusu Seyahatname'nin 1. cildidir:
Evliya (1896/97-1938).
72 Kreutel (1957), s. 199.
73 Taeschner (1923).
74 Hodgson (1973/74), c.1, s. 324 vd.
75 Kprl (1966), s. 380 vd.

76 age, s. 380.
77 Evliya elebi (1896/97-1938), c. 9, s. 273.
78 age, c. 9, s. 275.
79 age, c. 2, yazma Topkap Saray, Badat Kk
304, varak 27b-28a.
80 EI2, hadjdj maddesi (A. J. Wensinck ve J. Jamier).
81 Evliya elebi (1896/97-1938), c. 9, s. 3-4.
82 Kprl (1966), s. 319-320.
83 Kafadar (1989), birinci tekil ahs azndan yazan
btn bu yazarlar ayrntlaryla tantmaktadr.

ON BRNC BLM
YEME-ME VE DOST
SOHBETLER
Snnet dnlerinde olduu gibi Osmanl
saraynda yaplan dier dn ve
elencelerde de byk ziyafetler n planda
tutulurdu. Yemek gndelik bir etkinlik
olduu iin, Osmanl yemek kltrn
gndelik grnts iinde daha yakndan
tanmakta fayda vardr. Ancak burada daha
ok byk topluluklara ya da en azndan
nemli bir konua verilen yemeklerden sz
edilecektir. Ayrca evlerde yenilen nler ve
bir vakf kuruluu ya da bir tekkenin misafirhanesinde sunulan yemeklere de deinilebilir. 16., 17. ve 18. yzyllarda sadece konuklara verilen bir yemek kltrnden sz

edebiliriz, nk elimizde, ancak bu


kltrle ilgili yeterli bilgi vardr.
Yeme ime kltr ele alnmak
istendiinde nce bu kltrn maddi
temelinden yani eldeki yemek malzemelerinden sz etmek gerekir. Bunlar, sz konusu
blgenin tarm rnlerinden ya da zellikle
stanbula, Mekkeye ve Medineye gemi
yoluyla gelen erzaktan oluurdu. Ayrca,
Osmanl kentlerinin farkl yiyecek zevkleri
de nemliydi. Bunlardan hangileri nemli
zamanlarda lks yiyeceklerin yerini alrd,
hangileri gndelik kullanm iindi, hangileri
de ktlk zamannda acil ihtiya olarak kullanlrd? Burada Osmanl kentlerinin
dnda kalan bir ortamda olumu gelenekler nemli bir rol oynard. 16. yzylda
zeytinya Anadoluda aydnlatmada kullanlr, yemeklerde ise pek grlmezdi. Yemek tereyayla pierdi.1 nceleri yava
yava, daha sonra ise temelden deiecek
olan tereya alkanl, bozkrlarda,

bykba hayvan yetitiricilerinin bulunduu yerlerde gelimiti.


O zamann insanlarnn belirli gda maddeleriyle ilgili toplumsal itibar anlaylar
besinlerin retilmesi ve datlmasnda
nemli bir etken oluturuyordu. Gda
malzemelerinden herhangi birine az ya da
ok itibar edilmesi, yalnzca bunlarn
alnn deil, hazrlann da etkilerdi.
rnein 16. yzylda Osmanl mparatorluunda etin sosyal itibar yksekti.
Bakentteki birok devlet grevlisinin makul fiyatla et satn alma istei, piyasada kabul
grmeyecei iin, devlet, fiyatlarn siyasi
nlemlerle gvence altna alnmas gerektiini dnyordu.3 Etin kuba kesilerek
ve soslu veya sebzeli piirilmesi alkanl
da etin az bulunmas yznden ortaya km olmaldr.
Dier bir konu da, sofrada bir araya gelmekle ilgilidir. Kim kiminle yemek yiyor ve
hangi artlarda yemek toplantlar yaplyordu? Burada zellikle kadnlarla erkekler

arasndaki ayrm nemlidir. Bu blmde


vereceimiz bilgiler daha ok erkeklerin
katld yemek toplantlaryla ilgilidir. 18.
yzyln banda, ngiliz bykelisinin
hanm sfatyla Edirne ve stanbulu ziyaret
eden Lady Mary Montagunn yazdklar
ok deerlidir, nk sadrazamn ei ve
dier yksek rtbeli Osmanl hanmlar
tarafndan yemee davet edilmi ve
yazlarnda kadnlarn yemek ortamlarndan
sz etmitir.4
Nn- Aziz5
Ekmek, en azndan Anadoluda, neredeyse
sadece budaydan yaplrd, arpa ekmei de
byk bir olaslkla ktlk zamannda tketilirdi. avdar aslnda pek bilinmeyen bir
tahl deildi, ancak o kadar az ekilirdi ki,
ekmek piirmek denince laf pek gemiyordu.6 Evliya elebi, Diyarbakr evresindeki dalarda yaayan Krt kyllerin ekmei kzl dardan yaptklarn yazmtr.7

Budaydan yaplan ekmeklerin deiik


eitleri bilinirdi. En ok sevilen beyaz ekmekti. Evliya elebi seyahatnamesinde Anadolu kentlerinin yresel yemeklerini anlattnda beyaz ekmein birok trnden de
sz eder.8 Frn olmayan evlerde de yass
ekmek sata piirilirdi. Daha 15. yzyln
balarnda, spanya elisi Ruy
Gonzales de Clavijo Timurun sarayna
giderken Anadoluda bu ekmei tatmt.9
Yakacan az olduu dnemlerde ekmein
yenebilmesi iin, nceden ekmekler piirilir, kurutularak hazr edilir, yenmeden nce
de slatlrd. Ekmek hamurundan drtgen
veya ay ekiller yaplr, ilerine et ya da sebze konulurdu, sonra yada kzartlr ya da
frnda piirilirdi. Buna 17. yzylda bugn
de kullandmz brek ad verildi.10
1640 tarihli bir stanbul narh defterinde
yalnzca bir ekmek eidinin ad gemektedir, bu da muhtemelen fodla diye bilinen trdr.11 1720 tarihli srnamede yer alan
bir minyatrde bu tr ekmek piiren

frnclar ve bir ta frnn izimi vardr.12


1640 tarihli narh defterine gre, iki eit
rek satn alnrd, biri kaba rek, dieri
de yal rekti. Ayrca, eit simit bulunurdu, bunlardan biri skkeri [tatl] halka,
ikincisi susaml halka, sonuncusu da bugn
Trkiyede hl ok yenen simitti. ki eit
hazr brek satn alnrd, ayrca gen
eklinde hamurdan yaplan tbe khisi
vard, ancak bugn bu eide pek rastlanmamaktadr. Bugn de tatil yerlerinde itahla
yenen, yada kzartlm yufkadan yaplan
gzleme vardr. Gzleme ad, piirilirken
ortaya kan gze benzer baloncuklardan
dolay taklmtr.13 Narh defterinde btn
bu eitlerin yan sra lokmann da ad
gemektedir. Gnmzde lokma denince
akla uruba batrlm kk toplar gelir,
oysa Mevlevilerde lokma sebzeyle
kartrlm bir eit pilavdr.14 Narh defterinde hangisinin kastedildiini kestirmek
pek kolay deildir.

Kaba rek hari, dier eitler sradan


ekmekten kat pahalyd. Bu pahal
eitler byk bir olaslkla bayramlarda ve
mesire yerlerinde yenirdi. 16. yzyln ortalarnda Habsburg elisi Busbecq, tuz,
yourt, sarmsak ve ekmekle karnn doyurabilen Anadolu insannn tevazuunu
vmtr.15 Tabii burada dikkate alnmas
gereken nokta Busbecqin kendi halkna bu
szleriyle ders vermek istemesidir. Yenieriler iftilerden daha anslyd. 16.
yzyln sonunda yenierilerin et ihtiyalarnn karlanmasn salama balamak
iin zel bir vergi konulmutu.16
ehriye, Bulgur ve Pirin
Ekmein yannda, bulgur ve dardan
yaplan bir eit lapa da bilinen bir gdayd;
bugn bulgurun yerini alan birok ehriye
eidi 17. yzylda stanbulda bilinmezdi.
Ancak 1640 tarihli narh defterinde iki eit
ehriyeden sz edilmektedir: stanbul ve

Kahire eidi. stanbul eidi beyaz ve


siyah
diye
ayrlrd.17
ehriye
gnmzde olduu gibi orbalara da
katlrd. Byk bir olaslkla tel ehriye o
zamanlar grece ok yeniydi, nk 16.
yzyln tabhane ve tekkelerinin mutfak
defterlerinde yalnzca bulgur orbasna
rastlyoruz.18 Bitlisi anlatrken Evliya
elebi, mantya benzeyen mahie adl bir
salal hamur yemeinden sz eder.19
Evliya elebi herse denen bulgur
lapasn Mekke civarnda grmt. 1670te
burada pirin hl bulgurun yerini
almamt. Seyyahmz hersenin etkisini
ver, kfirlerle savarken gazilerin bununla
beslendiklerinden sz eder. Ayrca kepenin
yannda dier yemek piirme gerelerinin
Peygamber zamanndan kalma olduunu iddia eder.20 Diyarbakr ve Bitlis gibi baka
yerlerde de gendime a veya mastaba
a denen lapa yemekleri ortaya kmt.21
16. yzylda pirin hl bir lkst, nk
Boyabat, Tosya ve bugnk Plovdiv evres-

inde ok snrl retim vard. Hali vakti iyi


olanlar pirinci biliyorlard. Tabhane hesaplarnda bu aka grlmektedir. Yaam
standard mutlaka daha mtevaz olan zaviyelerde bile 16. yzyln ikinci yarsnda
pirin tketimine rastlanmaktadr. Diyarbakrda karanfil ve tarnla tatlandrlm
bir karpuzlu pirin yemei yenirdi.22 Ayrca
bu deerli gda orba ve tatllarda kullanlmak zere sbye haline getirilirdi. 17.
yzylda, Nrnbergli sava tutsa Hans
Wilde Antalyann merhametli insanlar
hastal
srasnda
pirin
orbas
iirmilerdi. 1640 tarihli stanbul narh defterine gre kebaplardaki nohutlu pirin
orbasn iine limon skarak imek olanaklyd.23 Evliya bundan bahsetmemi olsa
da, 17. yzyln ikinci yarsnda Hicazda
pirin olduka yaygnlamt, nk Hint
hkmdarlarnn
byk
miktarlarda
Mekkeye gnderdikleri pirin, sadaka
olarak datlrd. Ya da pirin satndan
elde edilen kazan yine sadaka olarak

datlrd. 1670 civarnda bu blgede artk


buday tketiminin yannda pirin tketimi
de vard.
Et ve Balk
Etten sz edildiinde Anadoluda ve stanbulda kastedilen kuzu ya da koyun etiydi.
Ayrca Evliya elebinin de belirttii gibi
Sakz adas lezzetli sr eti ile nlenmiti.
Sr eti zellikle pastrma olarak tketilirdi. Pastrma 1640 tarihli stanbul narh
defterinde iki eit olarak grnr.24 Tavuk
eti anlalan ok az tketilirdi ve olduka da
pahalyd. Domuz eti Mslmanlar iin hem
haramd, hem de bu etten irenilirdi. Bir
Mslmann kendisini kfirlerden ayran
zellii, domuz etini yememesiydi. Buna
karlk Hristiyanlarn daha byk kapal
topluluklar halinde yaadklar Balkanlarda
domuz yetitirilmesi ve domuz etinin
tketilmesi yasak deildi. Hatta yetitiriciler devlete vergi vermilerdir.25

Kylerde kukusuz et yalnzca nemli


zamanlarda yenirdi; rnein dnlerde,
dier elencelerde ya da bir hayvan
yaralanp ldrlmek zorunda kalndnda
et yeme olana doard. Kentteki yoksullar
et yeme olanan ok daha az elde edebilmilerdi. Ancak 1640 tarihli stanbul
narh defterinde daha snrl bir parayla da
et yiyebilmenin mmkn olduu grlmektedir: nce ince dilimlenmi pastrmann
yannda bir de koyun etinden yaplm
sucuk vard, ayrca kebaplardan ba ve
paa satn alnabilirdi.26 Osmanl yetkililerinin belirledii zere krk byk para cier
kavurma bir akeye satlrd. Bu fiyat 150
dirhem (462 gr) ekmek fiyatna eitti.27
Dorusu stanbuldaki ilikiler anlalmazd: Yksek tabakadakilerin ve askerlerin ihtiyacn karlamak iin ok sayda koyun kente getirilir, onlarn pek beenmedii
etler de byk miktarlarda pazarda satlrd.
Evliyann Osmanl tara kentleri betimlemelerinde zellikle sevilen et yemekleri

zerine genel bilgiler vardr, hatta seyyah


bazen belirli yemeklerin tatlarnn nasl olmas gerektiini bile en ince ayrntsna
kadar anlatmtr. rnein Ktahya usul,
mtevaz bir paa yemeini anlatr ve
grnnn berrak, tadnn ilik gibi
olduunu syler.28 Birok Bat Anadolu
kentinde tandr kebaplar da ortaya kmtr. Ayrca etli pide vardr.29 Bitliste
keklik kzartma, keklikli brek, keklik pilav, yresel yemeklerdi.30 Ayrca Evliya,
Bitlis beyinin saraynda kalmt ve bu
nedenle allagelmi yiyeceklerden ok,
ziyafet yemeklerini tanm olmalyd.
Evliyann Edirne seyahatinde genellikle
sarayda konaklamakla birlikte daha ok
kentte dolam olmas, ancak bu
yryleri srasnda hibir nl et yemeinden sz etmemi oluu ilgi ekicidir.31
stanbulun koullar zgndr, nk
kentin zel bir balk tketimi vardr. Belirli
mevsimlerde balk, byk srler halinde

Boaza akn eder. Karadeniz de ayn


ekilde balk asndan zengin bir denizdir.
Kentte, mercan, gm, lfer, karagz, kefal hep taze yenirdi.32 Eer mevsimiyse,
1640larda stanbulda baln tanesi 3-4
ake olurdu. Ayrca baz balklardan pasdrma, bazlarndan lakerda ve turu
yaplrd. Bu balk zenginlii sayesinde
stanbul, gda temininde i ksmlardaki
kentlere gre nemli bir avantaja sahipti.
Taze balk yeme olana bir baka
blgede, Trabzonda da vard. Evliya
elebi, ounlukla Laz olan balk
satclarnn rtkanlklarn bile kaydetmitir.33 zellikle Karadenizde ok sk
tutulan
hamsiyi
artran
folklor
hareketlerini anlatm, hamsiyi tm
hastalklara iyi gelen bir ila olarak tantmtr. Hamsi kafas kzlemesinden kan
dumann evdeki bcekleri ve ylanlar uzaklatrd da sylenmektedir. Trabzonlular
bu balkla yaplan krk eit yemekle
vnrler. Hamsinin kzartlmas, orbada

ve sosla kullanlmas ya da breklere i


olarak hazrlanmas fazla bir aknlk yaratmaz. Her ne kadar Evliya elebi hamsinin
fazla kokmamasn vm olsa da, mehur
baklavann hamsili olmasn tasavvur etmek
dorusu gtr. Byk bir olaslkla hamsili
baklava dedikleri yufkadan yaplm, ii
hamsi ile doldurulup baklava eklinde
kesilmi bir brekti.
Evliya hamsiden ok etkilenmi olmal
ki, hibir zaman yapmad bir eyi yaparak
bu balkla ilgili bir yemek tarifini aktarmtr.34 Bunun iin, tahminen bugn
kullanlan teflon gibi yksek atee dayankl
ar bir tavaya ihtiya vardr. Temizlenen
hamsiler onar onar ilere ekilir. Maydanoz, kereviz, soan ve prasa kartrlr
ve bu karmn da iine karabiber ile tarn
katlr. Sonra tavaya, ilk sras balkla balamak zere st ste sebze ve balklar dizilir.
zerine zeytinya dklr ve tamam hafif
atete yaklak bir saat sreyle kzartlr.

Seyyahn anlattna gre bu yemek enlik


gnlerinde hazrlanrd.
Meyve ve Sebze
Anadolu kentlerindeki tekkelerin mutfak
defterlerinde orbalarda ve sebze yemeklerinde etin baharat gibi kullanldn
grrz.35 Ekmek ve orbadan ibaret olan
yemek listesinde, iklimin yetitirilmesine el
verdii yerlerde sebze ve meyve de yer alr,
el vermedii blgelerde de getirtilmeye
allrd. 1876 ylnda Arap Yarmadasnda ikamet eden ngiliz yazar ve
aratrmac seyyah Charles Doughty, birok
Osmanl hacs ve askerinin bulunduu
Ciddede Taif vahalarndan gelen sebze ve
meyvenin satldn anlatr.36 Bu sebze ve
meyveler, muhtemelen gayet meakkatli bir
yolculuk yapan develerle getirilirdi. Fiyat
listelerinde ad geen spanak, soan, lahana, havu, turp, marul, prasa ve asma
yapra eitleriyle kalitesi hakknda

ayrntl bir bilgi yoktur. Evliya elebi Bitlis betimlemesinde cacktan da sz eder.37
Meyvelerle ilgili, damak zevkini anlatan
birok edebi metin vardr. Fatih Sultan
Mehmedin oullarndan ehzade Cemin
(1459-1495) bir tand, ehzadenin
Avrupadaki srgn srasnda da karpuz,
zm, elma ve armudu ok severek yediini
anlatmtr. Bir 17. yzyl corafya metni
Malatyada kyllerin katlara eitli kelimeler ve ataszleri yazp sonra tam olgunlamam meyvelere yaptrdklarn belirtir. Kadn yaptrld yer yeil veya
sar kalrken, meyvenin dier yerleri olgunlaarak esas rengini alrd.38 Kyllerin
ounun okuma, yazma bilmediklerini
dnrsek bylesi meyve retiminin ne
kadar lks saylabilecei zellikle anlalr.
Evliya elebi Anadolu kentlerinde yetien
nemli rnleri betimlerken meyvelerden
de hep sz etmitir. rnein, Evliya Ktahyada 24 eit armut yetitiini, yedi
eit sulu kiraz ve zm olduunu, ancak

zmn pek iyi olmadn anlatr.39 Ege


sahillerinde turungilleri ve incir, badem ve
nar gibi meyveleri vmtr.40
Daha gneyde, scak ve nemli bir havas
olan Adanada da yetien turungiller ve incirin yan sra ekerkamn anlatm, Diyarbakr karpuzunu abartl szlerle
vmtr.41 Bitlisi anlatt blmde on bir
eit armuttan sz eder.42 Edirneyle ilgili
olarak krmz eftalileri ve bugn bile
kentin evresinde yetitirilen ok eitli
ayvalar anlatmtr.43
Meyveleri ven sadece Evliya deildi:
Veba salgn srasnda stanbullu dervi
Seyyid Hasan gnlne akrabalarnn ve
tandklarnn lmlerini not ediyordu ama
kendisine hediye edilen bir meyve sepetini
anlatmak iin bu ii yarm brakmt.44 Sepette iki armut ve iki zm eidi vard;
Seyyid Hasan meyvelerin anlatmnda
ayrntya girdiinden verdii bilgilerde bir
danklk grlr. Bu konuyla ilgili dier
bir belge de 18. yzyln balarnda, Osman

Aann anlardr. Askeri seferlerden


birinde Ligova kentinde tesadfen bir gn
konaklandn ve burada pazarda olgun
kirazlarn uygun bir fiyatla satldn
yazm, pek de lezzetli olduklarn belirtmitir.45
Tatllar
Meyvelere verilen deer tatllara dknlkle balantl olmalyd. Her ikisi de daha
16. ve 17. yzyllarda Osmanl mutfann
belirgin zellikleriydi. 16. yzyl vakf
defterlerinde byk miktarda kuru zm ve
kuzm tketildii grlmektedir. Bunlar
zamann ngilteresinde de ok sevilirdi.46
Tatlandrmada bal ve zm suyu da kullanlrd. ekerkam Msrdan ve
Kbrstan az miktarda getirtilirdi ve bu
nedenle byk bir lkst.47 1640 tarihli
stanbul narh defterinde drt eker eidinin
ad geer: Skker-i mkerrer, ham skker,
nebat skkeri ve beyaz, ehdne edn [iyi

kalite] denen pazarda dier eker eitlerinin yannda az miktarda sata sunulan bir
eit.48 Bunlarn dnda bir de baharatlanm ekerler vard. stanbulda Kapalarda satlan bu ekerler darn skkeri, karanfil skkeri, anison skkeri, anber
ve gl skkeri idi. Bunlarn kristal eker
olmad
dnlebilir,
muhtemelen
gnmzdeki akide ekerine benziyorlard.
Bu balamda Sakz adasndan esinlenerek
sakz ad verilen aa reinesinden yaplan
bir eit ekerden de sz edilebilir. Sakz,
devlet tekelindeydi ve 17. yzylda ou zaman valide sultann geliri olarak gsterilirdi.49 Evliya, devletten pek az miktarda
da olsa gelir karann lmle cezalandrldn ileri srer.50 1640 tarihli narh
defterinde eit sakza rastlandndan,
bugn hl bildiimiz sakz olarak varln
srdren bu pek rabet edilen damla sakz
herhalde pazarda da kolayca bulunabiliyordu.51

eker ve meyvelerden reel yaplrd. Bu


reeller Avrupada yaplan marmelatlardan
kat olmamalaryla ayrlrd. Evliya elebi
Bitlis beyinin saraynda yalnzca limon,
ravent ve armut reelini deil, yabani
havu, frenk zm ve kk hindistancevizi reelini de tatmtr.52 Ayrca
ziyafetlerde meyve uruplarnn eksik
olmamas gerekiyordu. Evliya elebi Bitliste nar, kays ve ravent erbetiyle birlikte
gelincik ve byk olaslkla baldran erbetiyle karlamt.53 Tatllarla ieceklerin
arasnda hoaflar vard. Evliya hoaflar
baz kentlerin bir zellii olarak nitelendirir.
Tirede vine hoaf bulunurdu ve durumlar
iyi olanlar bu hoaf dondurmayla yerlerdi.
Vine dalk yerlerde, rnein Uludadan
ya da Kei dandan toplanr ve iyice
korunarak mahzenlerde saklanrd. Busbecq
de kuru meyvelerden yaplm hoaflardan
sz etmitir: Ona gre Osmanl sofralar
enlik ve ziyafetlerde zellikle tatlyla
donatlrd.54

1720deki snnet dnnde, yemeklerin


yannda tm konuklara baklava sunulmutu.55 17. yzyln ortalarnda bu tatl,
cra bir kent olan Bitliste de bulunmaya
balamt.56 Ancak byk bir olaslkla bu
tatl, kentlilerin evlerinden ok bey
saraynda tketiliyordu. Fakat ayn tarihte
baklavay stanbulda herkes biliyordu. Her
ne kadar bu tatlnn 1640 tarihli narh defterinde ad gememekteyse de, baklavann
yapmnda ve sunulmasnda kullanlan
malzemelerin adlar belirtilmitir.57
Daha nce birok eidiyle tantmz
tatl ekmein yannda Osmanl mparatorluunun birok kentinde zel helva
eitleri vard. Helva deiik malzemelerden retilebilir ya da doal bir rn olabilirdi. rnein Diyarbakrda belirli
aalarn yapraklarndan yaplan kudret
helvas yenirdi.58 Edirnede helvann misk
ile
tatlandrld
sanlyor;
miskle
kartrlm eker stanbulda satlr ve
belki yalnzca byle bir tatlnn yapmnda

kullanlrd.59 stanbul narh defteri bir de


ak helvadan sz eder. Bunun yapm
hakknda hibir bilgi yoktur. Bu ak helvann
eitleri vard; biri ball ve bademli, dieri
de susamlyd. Ayrca ilgin isimleri olan iki
eit helva daha vardr ama nasl yapldklarn bilmiyoruz: Birinin ad firenk
helvas, dierinin sabun helvayd, herhalde helvaya grntsnden dolay bu ad
verilmiti. Osmanl brokratlar helvac
krei gibi tatl yapmnda gerekli gereleri
unutmam, her eyin tam kaydedilmesine
dikkat etmilerdi.60
Helva, kentlilerin trensel yaamlarnda
da nemli yer tutard. Evliya elebi llerin
ruhu iin datlan helvay anlatmtr.61
Burada helva sohbetleri olarak bilinen sohbetler yaplrd.62 Bir ayinin daha snk
ve dnyeviletirilmi bir biimi olan bu sohbetler ilk olarak Mevlevi tarikatnn kurucusu ve air Mevln Celaleddinin
yazlarnda karmza kmtr. Bu so-

hbetler 15 ve 16. yzylda lonca evrelerinde yaygnd.


Bu sohbetlerin anlam hakknda eitli
sylentiler vardr. lgili bilgileri 15. yzyl
Osmanl zanaatkar evresine ait bir metinden reniyoruz. Helva sohbeti zerine ilk
hikye Adem ile Tanrnn barmasyla ilintilidir. Ademin cennetten kovulmasndan
sonra suunu kabul etmesi ve Tanrnn
bykln tanmasyla barma gereklemi olmalyd. kinci hikye yine ayn
metinde gemekte ve hibir tutarszla
dmeden ilkini tamamlamaktadr. Burada
Hz. Muhammedin lmnden ksa bir sre
nce aile yeleri ve sahabesiyle bir helva
treni dzenlendii anlatlr.
nc bir hikye de dier iki hikyenin
bulunduu metinden km ve helva sohbetini Oniki mamdan biri olan Zeynel
Abidinin yaamndan bir olay ile
balantlandrmtr. ki zanaatkarn Zeynel
Abidinin hayatn kurtarmas, zanaatkrlardan birinin kk olunu kurban et-

mesiyle gereklemiti. Daha sonra


mamn iki kurtarcs loncalarnn eyhliine getirilmilerdi. Bu hikyeyi belgeleyen metne gre helva treni loncaya kabul
treninin bir parasdr. Ayrca lnn ardndan helva datma gelenei muhtemelen
mamn kurtarlmas iin kurban edilen
masum ocuun ansyla balantldr.
Erken Osmanl dnemi zanaatkrlar bu
kabul trenini Ftvvet tekilat iindeki
loncalarda yaparlard. Seluklu sonras,
hatta erken Osmanl dneminde birok Anadolulu bu tekilata ye olmutur. Bu
trende hazrlanan helvann en basit ekli
hurma ve stten oluurdu. Helva treni
hakknda bize bilgi sunan metinde ad geen
helvann yapl ekli daha karmaktr. Bu
helvada hurmann yannda bir de ya ve
zm urubu kullanlmtr. Zanaatkarn
kurban edilen ocuunun ruhuna hazrlanan
helvann yapl en kardr. Bu helvann
yapmnda hurmadan baka un, ya, bal ve
safran kullanldn gryoruz. Anlalan

hurma burada barol oynuyordu. Ancak


Anadoluda hurma yetimediinden bu
tren ticaretin Msra dek yaylmasyla yalnzca belirli bir evrede gelitirilip
srdrlebilmitir.
Trensel anlam olan baka bir tatl da
auredir. Bu tatl gnmzde, kuru zm,
kuzm, badem, fndk, kuru fasulye,
yarma ve antepfst karmndan yaplr.
Aureye genellikle gl suyu dklr ve nar
taneleriyle sslenir.63 Aure 16. yzylda da
yaplrd ve byk bir olaslkla benzer bir
karmd. Aurenin tad da piirenin olanaklarna gre byk deiiklik gsterirdi. Bu
tatlnn hazrlanmasnda tabhanelerin ve
dini vakflarn hesaplarnda grlen kuru
zm ve kuzm nemli bir yer tutar.
Aure aslnda Muharrem aynn onuncu
gnnde, peygamberin torunu Hseyinin
Kerbeladaki ansna hazrlanr ve datlr.
Bu gelenek, inanlarnda mam Hseyinin
nemli bir yeri olan iilere zg deildi,
Snnilerce de benimsenmiti. Dini vak-

flarda aure byk miktarda hazrlanr ve


datlrd. Gnmzde birok ev hanm bu
tatly hazrladklarnda tatmalar iin
komularna gnderir. Yenierilerin Hac
Bekta Derghna, yani velilerinin
derghna,
byk
bir
kazan
balamalaryla ilgili bir rivayet vardr. Bu
kazan yalnzca bayramlarda aure hazrlanmasnda kullanlm olmalyd.64 Bir vakf
yoksullatnda ve gda datmn kstlamak zorunda kaldnda, en azndan aure
datmnn srdrlmesine allrd.
ecekler ve St rnleri
yi yemeye ve imeye deer verenler iin
ncelikle suyun kalitesi nemliydi. zellikle 17. ve 18. yzylda ancak kstl gda
maddesi databilen ya da datmak isteyen
vakf sahipleri halka iyi ime suyu salarlard. Bu amala cretsiz su datlan kk,
k sebiller yaptrrlard.65 Evliya, Diyarbakr betimlemesinde o zamanlar kentin

kuzeyindeki inaatlar yznden henz kirletilmemi olan Dicle nehrinin suyundan


vgyle sz eder.66 Suyun gerek akarken
gerekse donmu halinin billursu berrakl
seyyah tarafndan zellikle vgye deer
bulunmutur. Ayrca bu suyun sindirimi
kolaylatrc olduu ve o zamanlar hkim
olan teorilere gre insanlarn hastalanmasna yol aan beden salgs fazlalnn
etkisini ortadan kaldrd ne srlrd.
Bitlis beyinin saraynda ieceklere,
padiahn saray hari, hibir yerde grlmeyecek denli byk bir rabet vard.
Daha nce deindiimiz erbetlerin
yannda Evliya elebi aydan sz etmi ve
bylece gnmzn bu ulusal ieceinin
Anadoludaki tketimiyle ilgili belki de en
eski belgelerden birini aktarmtr. ay
kesin olarak inden Rusya yoluyla ya da
Gneydou Asya ve Hicaz yoluyla gelirdi.
ayn yaygnlamasyla birlikte byk
miktarda in porseleni de Osmanl mparatorluuna girmiti.67 Ayrca bir orkide

trnn kknden yaplan ve gnmzde


hl sevilen bir k iecei olan salep gibi,
rezene ay da bilinirdi. Ayrca su, pirin
unu gibi koyulatrc maddelerle orbaya
benzer bir kvama getirilir ve scak olarak
tketilirdi. St de iilirdi; Evliya Diyarbakrdaki stn kalitesini vm ve Bitlis
beyinin saraynda konuklara st ikram
edildiini kaydetmitir.
St rnlerinden, uzun sre dayand
iin uzak mesafelerden de getirilebilen
tereya ok yaygnd; stanbulda kullanlan ya genellikle Karadenizin
batsndan gelirdi. Bir mutfakta kullanlan
ya btn yemeklerin tatlarn etkiler, buna
ramen u ana dek tereyayla ilgili bir
kayda rastlanmamtr. Tereyal taze ekmekten sz eden bir kaynak imdiye kadar
kmamtr. stanbul iinde ve evresinde
kadnlar -kukusuz erkekler de- kayma
ok severler, bu st rn dkknlarda
satlrd.68 Peynir de grece az anlatlmtr.
Ancak Seyyid Hasan vebadan len eini bir

kez daha grmek iin yola kmak zorunda


kaldnda, ekmein iine konmu bir para
kakaval peynirini yolda yemek zere
yanna aldn kaydetmeyi ihmal etmemitir.69
Mnlerin Hazrlan
Mn hazrlanmas ile ilgili bilgiler, tek tek
yemeklere oranla ok daha kstldr, ancak
sanatnda usta bir 18. yzyl Fransz
asnn dedii gibi, kt hazrlanm bir
mn yemein etkisini ortadan kaldrr.70
Bu ann ada Lady Mary Montagu,
bir dul padiah kadnnn verdii resmi
ziyafette her yemein tek tek sofraya getirildiini ve bir baka davette de orbann son
yemek olarak verildiini anlatr.71 Kahvalt
ile ilgili bildiklerimizi Bitlis beyinin
sarayna ziyareti srasnda her sabah kendisine tatl bir rekle birlikte eitli
marmelat ve reeller sunulmu olan Evliya
elebinin verdii bir-iki bilgiye borluy-

uz.72 Kahvaltda ne iildiini Evliya anlatmaz, ancak Seyyid Hasann gnlnde


sabahlar kahve iildii yazldr.73 Kahve
sadece aile ortamnda iilmezdi, kimi zaman da evin selamlnda konuk arlamann bir paras olarak ikram edilirdi.
Mnler hakknda en iyi bilgileri
arkadalaryla toplandklarnda neler yediklerini ou kez kaydetmi olan Seyyid Hasann gnlnden reniyoruz. Bu orta
halli evrede, anlald kadaryla lezzetli
ve eidi bol yemekler nemliydi. rnein
byk bir ziyafet sz konusu olmad halde
bir akam yemei 17 eitten oluabilirdi.
Gnlkte, bu akam yemeinde, etli bir tencere yemeinin tatl, eki ve normal
(yani zel bir katks bulunmayan) tr,
soan ve paz dolmalar, pilav ve brek
yendii anlatlr. Ayrca baklava, muhallebi
ve iki eit hoaf da vard. Ardndan gnlkte aka belirtilmemesine karn kahve
ikram edilirdi.74

Bu rnekten ve Seyyid Hasann gnlnde geen dier mnlerden anlaldna gre stanbuldaki durumu iyi
olan aileler gndelik yaamlarnda da genellikle gzel yemekler yiyorlard. Yani bu tr
yemekler bu evrelerde yalnzca dn ve
dini bayramlarla snrl deildi. Bu kitapta
mutfaa bu kadar geni yer ayrlmasnn
nedenlerinden biri de budur.
Kahve, arap ve Ttn
Cem Sultan afyonlu arabn arap olarak
deerlendirilemeyecei grndeydi, ancak tadn beenmese de bu arab ierdi.
Bitlis beyinin saraynda scak arap ikram
edilirdi. arabn ierdii alkol, snn
etkisiyle ortadan kalktndan iilmesinde
saknca yoktu.75 Evliyann szn ettii
arap alldk bir tr deildi, seyyahmz
muhtemelen bu arab gezisinde tanmt.
Ayrca Evliya zmirin aslan st denen
arabndan sz eder. zellikle de Sakz

adasndaki bir manastrda sunulan ve sarho


etmeyen bir arab anlatr, ancak adn belirtmez.76 Evliya muhtemelen bu manastrda panayrla birlikte dzenlenen bir koruyucu aziz ayinine katlm ya da en
azndan byle bir ayin kendisine anlatlmtr. O gn gayrimslimler ok iki
tketirken, adada yaayan az saydaki
Mslman da her an kabilecek bir atma
iin silahlanmt. Gayrimslimlerin bile
her zaman ve her yerde yle aka iki
imelerine yasalar izin vermiyordu. 16.
yzyln
ortalarnda
Busbecq
ve
Dernschwamn
yalanmakta
olan
Kanuniyi (hd. 1520-1566) ziyaret ettikleri
dnemde arap yasa daha da sertlemi,
ak satlar yasaklanmt. Elilikler iki
salamakta sk sk glk ekmilerdi.77
Osmanl ynetimi yasa kimi zaman sk
kimi zaman da gevek tutmutu. 17.
yzylda Kadzadeliler diye bilinen tutucular belli bir sre iin ynetimde sz sahibi
olduklarnda, yasaklar ok arttrmlard.

lk olarak yaamlarnn nemli bir paras


arap imek olan Mslman alt kltrlere
arap yasa getirilmiti. Alt kltrlerin
varl, hi deilse yeni yasaklar konmadan
nce, daha mtevaz kentlilerce bu
kusurlu dnyann acnacak bir yan olarak
kabul edilirdi. Burada zellikle 16. yzyln
ikinci yarsnda sefer iin toparlanm
leventlere deinebiliriz. Leventler beylerbeylerinin vergileri tahsil etmek iin kulland silahl gc de oluturuyordu.78
Korsan gemilerindeki denizcilerin de ok
itii kabul ediliyordu. 17. yzylda geen
bir korsan hikyesinde bir paann en byk
olu korsanlara katlm, babas da bunu ancak onun gibi bir sarhoun yapabileceini
sylemiti.79 yiyi kty ayrt etmesi
gereken bir din adamnn ya da st dzey bir
limin sradan bir vatanda gibi imesi ok
daha ktyd.
Ayrca bu balamda, tarikatlarda dolaysz
yoldan Tanrya ulaabildiklerini dnen ve
bu nedenle eriata ve yasaklarna bal ol-

madklarna inanan dervilerden de sz


edilebilir. Aralarndaki en nemli grup,
Bektailerdi. ok sayda Bektai fkras
derlemesi vardr, ne yazk ki bunlarn ortaya
k tarihleri genellikle tespit edilememektedir; bu yzden de bunlar kltr tarihilerinin kullanmas olduka gtr.80 Bu
fkralarda ounlukla ifte standartl, kibirli
bir lim Bektaiyi kkrtr, rakibinin
yannda arap ya da ara vmesini ister.
Burada tasavvuftaki a Tanrya ynelten ruhun sarholuu benzetmesi deil
gerek arap kastedildii, Abdal Musa
Zaviyesinin 1826 ylnda derlenen mal
defterlerinde grlmektedir.81 Dervilerin
Gneybat Anadolu sahilinde iinde zm
skmakta kullanlan mengeneler ve flar
bulunan araphaneleri vard.
Kahve 16. yzyln ikinci yarsndan itibaren hem evlerde hem de kahvehanelerde
iildi; 18. yzyln balarnda daha yaygnlat.82 1567 tarihli bir padiah fermannda
Kahiredeki askerlerin nbet banda bulun-

madklarndan ikyet edilir.83 Bu askerlere


ihtiya duyulduunda, onlar kahvehanelerden toplamak gerekirmi. Kahve zevki,
daha ortaada kahvesiyle nlenmi olan
Yemenden Mekkeye, oradan da haclarla
Msra gelen bir yenilikti. 1600lerde Ankaradaki bir kad sicilinde bir kahvehaneden
sz edilmitir. O zamanlar dier kentlerde
de kahve kavuran yerler vard ve mukataa
olarak verildiklerine gre byk bir
olaslkla devlet tekeli altndayd.84 16.
yzyln sonlarna doru bu iecek
Avrupada hemen hemen bilinmezken, Anadolunun cra kylerinde bile iiliyordu.
orumun bir kynde kk bir mukataa
geliri olan bir kii vergi toplama hakkn
bakasna verip buradan elde ettii parayla
kahve alarak kr edebileceini dnmt.85
O dnemde Yemen hl kahve retilen
tek blgeydi. Kahireli tccarlar kahve transit ticareti sayesinde 18. yzyln ortalarna
kadar ok iyi para kazanmlard.86 ncel-

eri ihracat Msra, Anadoluya ve


Rumeliye yaplrd; ancak 17. yzyln
ikinci yarsnda Fransz ve Hollandal tccarlar kuru kahveyle ilgilenmeye baladlar.
Hint dokumalar, boya, afyon ve kahve
sayesinde Kahireli tccarlar, 1600 ylndan
itibaren baharat ticaretinin Hollanda
tekeline
girmesine
Venedikli
meslektalarna gre ok daha rahat dayanabildiler.
Ancak 17. yzylda kahve tketimi
padiah emriyle sk sk yasakland, hatta bu
yzden kahvehaneler kapanmak zorunda
kald.87 Farkl fizyolojik etkilerine karn
kimi kadlar kahveyi arapla kyaslamlard. Zararnn ispatlanamaz oluu
da kahvenin Hz. Muhammed ve ilk halifeler
zamannda zararl bir yenilik olarak deerlendirilmesi iin yeterliydi. Kahvehanelerin
hzla bir sohbet merkezi haline gelmesi ve
bu sohbetlerin Osmanl devlet memurlarnca pek kontrol edilememesi bir dier
yasaklama gerekesi olarak gze arpar.

Kahve ithal eden byk tccarlar ticaretlerinin arada bir yasad ilan edilmesinden zarar etmiler, i ve d gmrk mltezimlerinin getirdii kaak kahveye de mteriler
yksek fiyat demek zorunda kalmlard.
te yandan macun biimindeki afyon
tketimine Osmanl devleti belirli bir
hogryle izin vermiti. Afyona olan
eilimi bilinmesine ramen zdemirolu
Osman Paa 1584 tarihinde sadrazamla
atanmt.88 Baz Anadolu kentlerinde iine
afyon ya da buna benzer maddeler konan
ber sat bir gelir kaynayd.89 Evliya
elebi Afyonkarahisarda sadece esnafn
deil, kadnlarn da afyon kullandklarn
aknlkla yazmtr. Isparta ve Afyonkarahisar evresinde haha 16. yzylda
retilmeye balanmt.90 Evliyann anlattna gre, kendileri gibi afyon ien
karlarna kazanamadklar iin kahvehanelerde oturan esnaf, stoklarn civar
blgelerden temin ediyordu.

Ancak ttn kullananlarn derdi bykt,


nk
ttn
Amerikada
yetiirdi,
dolaysyla hayli uzun bir yoldan geliyordu.
Ttn Amerikadan Osmanl mparatorluuna Avrupa zerinden, ya talyadan ya
da Habsburg-Osmanl snrndan getirilirdi.
Macaristanda savaan yenieriler ttn
kullanmnn yaylmasnda nemli bir rol
oynamlard. Bu konudaki bilgileri, arap
ve kahve yasa koyan Sultan IV. Muradn
(hd. 1623-1637) 1640da verdii bir
emirden reniyoruz. Bu metinde yenierilerin ve svarilerin ttn imeye
altklar yazldr. Ayrca Beyehirin uzak
ve kk bir kynde de yasak olmasna
ramen ttn retildiini reniyoruz; ancak sonralar bu konu aratrlacak ve sorumlular da cezalandrlacaktr.91
Sultan IV. Muradn 1640ta lmnden
sonra, Ktip elebinin (1609-1657)
derledii bir eserde IV. Muradn koyduu
yasaklarn ve verdii cezalarn ttnn yaygnlamasn pek engelleyemedii yazldr.

Yazar, yasaklardan sonra gizli gizli ttn


iildiini grdn belirtmitir. Ktip
elebinin kendisi ttn kullanmazd ve
ttn -birka tbbi istisna dnda- genel
olarak zararl bulurdu; ttn ime yasan
kaldran bir kadya bunu yapmamas gerektiini sylemiti. Burada pratik kayglar
ar basar: Kar durulamayan yasaklara
duyulan nefretin nemli bir rol vardr, ama
ttnn dinen yasaklanmas iin mutlak
zorlayc nedenlerin olmad dncesi de
nemlidir. Bylesi kukulu bir durumda zayflklaryla mcadele edilerek insanlarn
gnaha
girmemelerini
salamak
gerekliydi.92
Ziyafetlerde Sohbet ve Riteller
ounlukla saray evrelerinde verilen
ziyafetlerin anlatmlarna rastlyoruz; dier
evrelerde verilen yemekler hakknda bilgi
ise pek azdr. Sadrazam einin davetlisi olan
ngiliz elisinin ei Lady Mary Montagu

davet sahibiyle yemekten nce sohbet ettiklerini sylemitir.93 Lady Mary Montagu o
zamanlar yeterli Osmanlca bilmedii iin
sohbet bir Rum kadn tercman yardmyla
gerekleebilmitir. Sadrazamn ei Lady
Mary Montaguden tm yemek eitlerinden tatmasn istemitir. Bilgisi ve ufku geni olan elinin ei bu davette yemek ve ieceklerle ilgili yeni tecrbeler edinmiti, ancak nne getirilen her yemei tadamad
iin zldn yazmtr. Ziyafetin
sonunda kahve ikram edilmi ve iki cariye
Lady Mary Montagunn salarna, elbisesine ve mendiline koku skmtr. Lady Mary
Montagu, tercmanndan bunun bir nezaket
gstergesi olduunu renmitir. Son olarak
da sadrazamn ei cariyelerin saz alp raks
etmelerini emretmitir. Daveti veren sadrazamn ei gsteri pek gzel olmad iin
Lady Mary Montaguden zr dilemi,
kendisinin dnyevi elencelerle pek ilgilenmemesi nedeniyle cariyelerini de
eitemediini belirtmitir.

Lady Mary Montagu ayrca sadrazamn


khyasnn ei tarafndan da kahve imeye
davet edildiini yazmtr.94 Davet sahibesi
kendisini koltukta oturarak karlamt,
ayaklarnn dibinde de kzlar oturuyordu.
Sonra ev sahibesi ayaa kalkm, Lady
Mary Montaguye sayg gstererek odann
en deerli kesinde yer vermiti. Burada
da lavta ve gitar eliinde dans edilmi
ve Lady Mary Montagunn gelmesinden
honut grnen baz cariyeler de ark
sylemilerdi. Kahve ikramndan nce
odaya kokular serpilmiti, bu arada srekli
sohbet ediliyordu. Ayrlrken Lady Mary
Montaguye, tercmana ve iki hizmetisine
al hediye edilmiti; davetlinin seviyesine
uygun olarak, allar ince ilemelerle
bezeliydi. Anlalan elinin eiyle khyann
hanm iyi anlamlard; bu ziyafetin iten
havasnn yalnzca nezaket kurallarnn yerine
getirilmesinden
kaynaklanmad
pekl dnlebilir.

Lady Mary Montagunn anlattklarndan kendisine sunulan yemeklerin


alk olmad ve bilmedii trden
olduunu, ancak gsterilen nezakete ve iltifatlara alk olduunu anlyoruz. Osmanl
mparatorluunda soy esasna dayanan bir
aristokrasi bulunmadndan, 17. yzyl
sonuna doru, saraydaki asker ve sivil
brokratlarn, ayn zamanda yksek konumdaki ulemann bir de facto aristokrasi
oluturduunu
belirtmemiz
gerekir.95
Kendisi de bir ngiliz soylusu olan Lady
Mary Montagu bu soylu erkek ve kadnlarn
davranlarn yalnzca anlalr deil ayn
zamanda sevimli bulmu, bu da anlatmna
ayr bir ekicilik kazandrmtr.
Kadnlar hemcinsleri olan arkadalarnn
ya da tandklarnn evlerinde yemek, mzik
ve sohbet iin toplanrlard (kr. 6.
Blm).96 Kentli erkeklerin darda
grebilecekleri yerleri vard. Evliya
elebi Bursada 17. yzyln ortasnda 75
kahvehane olduunu yazmtr. Buralarda

hikyeler anlatlr ve ilgi ekici gsteriler


yaplrd. Bu yzden eitimli ve zengin
beyler de kahvehanelere gelirlerdi.97
Evliya, Kurban Alisi Hamzay dnemin en
iyi meddah sayyordu; baka bir meddah,
erif Ali de Firdevsnin klasik Farsa destanyla nlenmiti. Ne yazk ki erif Alinin
bu eseri zgn dilinde mi, yoksa Osmanlcaya evirerek mi anlattn bilmiyoruz.
O zamanlar Bursann en muteber kahvehanesi olan Emirde kek oynatlrd.
Evliya elebi Bursa sakinlerinin boza ikram
etmelerini grg kurallarn iyi bilmelerinin
bir iareti olarak anlatr.
eidi dini inanlardan iki sevenlerin bir
araya geldii meyhanelerin var olup olmad, varsa ne yaygnlkta olduu sorusuna cevap vermek mmkn deildir.
Kanuni Sultan Sleyman meyhaneleri
kapattrmtr, ancak ardllarnn yeniden
atrd sanlyor.98 IV. Murad iki ienlere
ve meyhanelere iddetle kar kmasyla
tannmtr. Yine de onun dneminde med-

dahlar, meyhane tutkunu sultann akamlar


dar ktnda karlat ve insanlar komik cevaplaryla kendi tarafna ekebilmesini bilen Bekri Mustafann hikyelerini anlatyorlard. Evliya elebi, Bekri ile ayn
dnemde
yaamt.
Eflak
beyi
Kantemirolu, Bekrnin fkralarn 18.
yzylda bir araya getirmitir.99 Bu
fkralarda tm kentin tand bu sarhoun,
padiah arap imeye nasl altrd ve aslnda ancak erdemli insanlara gsterilebilen
tevecchn ona gsterildii anlatlmaktadr.
stanbul narh defterinden o dnemde
bakentte hazr yemeklerin satldn
reniyoruz. Esnaf alaylarnda canl olarak
tasvir edilen sahneler de gsteriyor ki bu
yemekler sadece alnp sokakta yemek iin
deil, ayn zamanda evlerdeki byk sofralarda da yenmek iin hazrlanyordu.100
Et piiren dkknlar da vard. Gnmzn
kebaplar o dnemde ortaya kmtr. Ancak bu kebaplarn mterileri orta hal-

liydi, nk et satn alabilecek gte olanlar


evlerinde piirirlerdi.
Baz kebaplar ayn zamanda dervilerin
buluma yerleriydi. Mahmud Hdanin
(1543/44-1628/29) gnlnde, hocas ftadenin hocas olan Bursal dervi Hzrn
Bodan kkenli olduu ve bir devirme
hikyesiyle bir anda imparatorluun odak
noktas haline geldii yazldr. O zamanlar,
yenieri eitiminin bir paras olarak bir
ifti ailesinin yannda zorunlu alan
Hzrn ayaklar souktan donar; ustas ona
ie yaramaz yiyici der ve kapnn nne
koyar. Bunun zerine devirme Bursaya
gelir ve bir kebapnn yannda almaya
balar. Burada maddi durumunu dzeltir,
hatta baka genleri doyuracak dzeye gelir.
Bir dervi ve ruhsal ilerlemenin kayna
olarak Hzrn nnn, kebaplktaki
nne nemli bir katks olmu olsa
gerekir.101

Yemek Kltr
Osmanl kentlisinin sanata aln anlatan
bu kitapta yemek sanatna bu kadar geni
bir yer ayrlm olmas artc gelebilir.
Ama buraya kadar rendiklerimize bir
bakacak olursak, dost meclislerinin ve buna
bal yemek sanatnn sadece saray evresinde deil, zengin kentlilerde de nemli bir
yeri olduunu grrz. Ahbap toplantlarnda kadnlar ve erkekler ayr
yerlerde ama ayn yemekleri yerlerdi. Konuklara en azndan kahve ya da erbet ikram
edilirdi. Yksek sanatlarn scak kabul
grd evrelerdeki saygn hanmlarn,
haremlerindeki cariyelerin saz ve hanendelik eitimlerini denetlediini grmtk. yi
bir ziyafetten sonra mzikli elencelere
geilmesi, ziyafeti veren hanmn zevkini ve
organizasyon yeteneini misafirlerine
gsterebilmesi iin gerekliydi. Tabii ayn
ey erkeklerin ziyafetlerinde de geerlidir.102 Bu tr ziyafetlerde konuklara veri-

len yemek, zenle hazrlanm bir toplu


sanat olaynn odak noktasyd. Bu yzden
mzik ve edebiyat gsterilerini bu
ziyafetten ayrmak mmkn deildir. 15.
yzyldan itibaren Osmanl ziyafetlerine
katlm olan birok Avrupal erkein bu
noktalara Lady Mary Montagu kadar ilgi
gstermemi olmalar ok zcdr.
1 Bu blm iin EI2'de zengin bilgiler veren Matbakh maddesi (Halil nalck) esas alnmtr.
Faroqhi (1988), s. 55.
2 Faroqhi (1984), s. 222.
3 Montagu, (der.) Jack ve Desai (1993)
4 Ekmein tanm olarak nn- aziz kaynaklarda
sk sk kullanlmtr. 16. Yzylda Akdeniz blgesindeki beslenmede Osmanl tahlnn rol iin kr.
Braudel (1966), c. 1, s. 517-547.
5 slamolu ve Faroqhi (1979), s. 416.

6 Evliya elebi, (der.) Dankoff (1990), s. 144-145.


7 Kr. rnein Evliya (1896/97-1938), 9. cilt, s. 97,
s. 169, s. 359.
8 Ruy Gonzalez de Clavijo, (ev.) Markham (yeni
basm 1970), s. 68.
9 Gkyay (1985), s. 60.
10 Ekmek ve hamur ileri ile ilgili biraz farkl bir
liste Ktkolunda (1978) vardr. Erken 16. yy. iin
kr. Barkan (1942b), s. 331. Burada yemek ve
piirme maliyeti ile ilgili bir hesap vardr.
11 Bu tr frnlar daha byk evlerde de bulunurdu.
12 Ktkolu (1983), s. 91
13 Algar (1992).
14 Busbeck, (ev.) Von den Steinen (1926), s. 58, s.
110.

15 Ergen (1975), s. 160-161.


16 Ktkolu (1983), s. 92.
17 Bkz. Faroqhi (1988) s. 53.
18 Evliya elebi, (der.) Dankoff (1990), s. 144-145.
19 Evliya elebi (1896/97-1938), 9. cilt, s. 777.
20 Evliya elebi, (der.) Van Bruinessen ve dierleri
(1983), s. 170-171, Evliya (der.) Dankoff (1990, s.
144-145.
21 Faroqhi (1988), s. 53-54; Evliya elebi (der.) Van
Bruinessen ve dierleri (1988), s. 178-179.
22 Wild, (der.) Narciss ve Teply (1964), s. 246;
Ktkolu (1983), s. 93.
23 Evliya elebi (1896/97-1938), 9. cilt, s. 126;
Ktkolu (1983), s. 93-94.
24 McGowan (1969).

25 Ktkolu (1983), s. 91, s. 93.


26 Dirhem hakknda kr. Hinz (1955), s. 5. Osmanl
arlk lleri iin bkz. nalck (1983).
27 Evliya elebi (1896/97-1938), 9. cilt, s. 25.
28 rnein, Evliya elebi (1896/97-1938), 9. cilt, s.
25.
29 Evliya elebi, (der.) Dankoff (1988), s. 144-145.
30 Kreiser (1975), s. 236 vd.
31 Ktkolu (1983), s. 94.
32 Evliya elebi (1896/97-1938), 2. cilt, s. 92.
33 age, s. 93.
34 Faroqhi (1988), s. 67.
35 Doughty (yeni basm 1979), 2. cilt, s. 551.

36 Evliya elebi, (der.) Dankoff (1988), s. 144-145.


37 Caoursin, ev. Vatin (baskda), s. 301. Nicolas
Vatin byk bir itenlikle metnin bu blmne
dikkatimi ekmitir. Ktip elebi (1732), s. 600.
38 Evliya elebi (1896/97-1938), 9. cilt, s. 25.
39 age, s. 97.
40 age, s. 338; Evliya elebi, (der.) Van Bruinessen
ve dierleri (1988), s. 178-179.
41 Evliya elebi, (der.) Dankoff (1990), s. 144-145.
42 Kreiser (1975), s. 236 vd; Wild (1964), s.
246-247de ar hastalnn iyilemesinde Antalyann meyvelerinin kendisine ne kadar iyi geldiini
anlatr.
43 Seyyid Hasan, Sohbetname, 1. cilt, Resim 25a
44 Osman Aa, ev. Kreutel (1962), s. 21.

45 Faroqhi (1978), s. 60.


46 Jennings (1993), birok yerde, Osmanllarn
fethinden 1640a dek Kbrstaki eker retimi zerine birok belge gsterir.
47 Ktkolu (1983), s. 98.
48 Reindl-Kiel ve Kiel (1991).
49 Evliya elebi (1896/97-1938), 9. cilt, s. 114.
50 Ktkolu (1983), s. 99. Ayrca Evliya sakzn
yaygnlam baka trlerinin de olduunu ileri
srer; age, s. 126.
51 Evliya elebi, (der.) Dankoff (1990), s. 118-119.
Havu ekerlemeleri bugn hl randa hazrlanr;
bu bilgi iin Mnihten Dr. Eberhard Krgere
teekkr ederim.
52 Evliya elebi, (der.) Dankoff (1990), s. 144-145.

53 Evliya elebi (1896/97-1938), 9. cilt, s. 169; Busbecq, (ev.) Von den Steinen (1926), s. 58.
54 MM 4729.
55 Evliya elebi, (der.) Dankoff (1990), s. 144-145.
56 Ktkolu (1983), s. 220, s. 316.
57 Evliya elebi, (der.) Van Bruinessen ve dierleri
(1988), s. 170-171.
58 Kreiser (1975), s. 237; Ktkolu (1983), s. 101.
59 Ktkolu (1983) s. 310.
60 Evliya elebi (1896/97-1938), 9. cilt, s. 590.
61 Melikoff (1964). Bundan sonraki paragraflar bu
makaleye dayanmaktadr.
Dervi evrelerinde tatllara duyulan ilgi iin kr.
Algar (1992).

62 Hikyesi iin kr. Algar (1992).


63 Faroqhi (1976); Algar (1992).
64 EI2'deki stanbul maddesiyle (Halil nalck)
kr.
65 Evliya elebi, (der.) Van Bruinessen ve dierleri
(1988), s. 170.
66 Raby ve Ycel (1986) ile Raby (1986).
67 Braudel (1979), 1. cilt, s. 179 yaa ilikin bu
gr vurgular; Ahmed Refik (yeni basm 1988), s.
40.
68 Kafadar (1989), s. 143.
69 Yeniden dzenleyen Rombauer ve Rombauer
Becker (yeni basm 1973), s. 18.
70 Montagu, (der.) Jack ve Desai (1993), s. 88, s.
116.

71 Evliya elebi, (der.) Dankoff (1990), s. 118-119.


72 Seyyid Hasan, Sohbetname, 2. cilt, Resim 67b.
73 age, Resim 62b.
74 Caoursin, ev. Vatn (baskda), s. 301.
75 Evliya elebi (1896/97-1938), 9. cilt, s. 123;
Evliya elebi (der.) Dankoff (1990), s. 144-145.
76 Busbecq, (der.) Von den Steinen (1926), s. 20, s.
27; Dernschwam (1923), s. 101-103.
77 Leventler iin kr. Akda (1963), Cezar (1965),
nalck (1980).
78 Tietze (1942), s. 187-190.
79 Yldrm (1976).
80 Faroqhi (1981), s. 56.

81 Kissling (1957), Anonim (1980), Hattox (1988),


Desmet-Gregoire (1991).
82 Faroqhi (1986a), s. 91.
83 age, s. 89.
84 Faroqhi (1986b), s. 72; stanbul iin bkz. Mantran
(1962), s. 209-210.
85 Raymond (1973-74), 1. cilt s. 131 vd.
86 Kissling (1957), s. 353-354.
87 Hammer (1834), 2. cilt, s. 503.
88 Tapu ve Kadastro Genel Mdrl, Ankara,
Kuyudu Kadime 171, Resim 22b vd. Burada sz
edilen ber, lavdanom (afyon ruhu), hai otu ya da
afyon urubu olabilir.
89 Evliya elebi (1896/97-1938), 9. cilt, s. 33-34.
90 Mhimme Defterleri 88, s. 81.

91 Kissling (1957) Ktip elebinin savlar ile ilgili


genel bir bak vermektedir.
92 Montagu, (der.) Jack ve Desai (1993), s. 87.
93 age, s. 88.
94 Abou-El Haj (1991), s. 44 vd.
95 Lady Mary Montagu nl bir betimlemesinde
byle bir ziyareti anlatr: Montagu, (der.) Jack ve Desai (1993), s. 58-60, Bunun iin Melmann yorumlaryla ile kr. (1992), s. 77-98.
96 Evliya elebi (1896/97-1938), 2. cilt, s. 26.
97 Busbecq, (der.) Von den Steinen (1926), s.
180-181.
98 Cantemir (1734), s. 249-250; Jacob (1904).
99 Kafadar (1989), s. 143te iyi bir yaam tarzna
ynelik bir zdeyi olarak pazarda hazrlanm yi-

yeceklerden olabildiince kanlmas gerektiini


belirtir.
100 Beldiceanu-Steinherr (1956), s. 55-58.
101 16. yyn ikinci yarsndaki meclisler ve zellikleri ile ilgili kr. Fleischer (1986), s. 23.

III
DEEN KLTR

ON KNC BLM
KRZLER VE YEN
BALANGILAR (1770-1839)
mparatorluun birok blgesindeki halk iin
olduu kadar Osmanl st snf iin de 18.
yzyln son eyrei, bir kbus dnemiydi.
Birincisi, Anadoluda, Balkanlarn birok
yerinde, hatta Msrda uzun zamandr
yaanan ekonomik zenginlik 1760-1770 yllarnda sona ermiti. Bu durum, 18. yzyln
banda, Venedikliler ve Habsburglularla
yaplan uzun sreli savalarn 1718 ylnda
son bulmasyla kendisini gstermeye
balamt. Geri eski aratrmaclar 18.
yzyln btnn gerek devletin gerekse
Osmanl toplumunun bir kriz dnemi olarak
deerlendirmilerdi, ancak bu deerlendirme

ekonomik adan kesinlikle geerli deildir.


nk birok Anadolu kenti 17. yzyldaki
ayaklanmalar srasnda uram olduu zararlar 18. yzyln ilk yarsnda gidermiti.1
Osmanl ekonomisinin dokumaclk gibi
baz alanlar 18. yzyln bandan itibaren
byk bir gelime gstermiti. rnein
Tokatta pamuklu kuma reten bir imalathane kurulmu, ancak eski Ankara tiftii
dokumalar da pazardan kalkmamt. Ege
adalarndan Sakzda ipek kuma retiliyor,
gerekli sermaye de denizcilikten salanan
kazantan geliyordu.2
Ancak konjonktrn ani deiimi ok
dramatik oldu. Uzun bir bar dneminden
sonra 1768de Rusyaya kar giriilen yeni
bir savan hazrlklarnn karlanmas ve
savan kazanlmas, ekonomik bir krizin
ortasnda ok zordu. 1774teki Kk
Kaynarca Antlamasndan sonra stanbul
ilk Mslman snmac aknyla karlat.
Bunlar Ruslarn Krmda gittike artan
basklar nedeniyle lkelerini terk etmi

olan Tatarlard.3 Yitirilen sava ve ekonomik kriz nedeniyle oluan gvensizlik,


uzun bir refah dneminin ardndan ou insann hi beklemedii bir dizi gerileyiten
daha bykt.
Krizin Nedenleri
Aslnda 1760 ylndan itibaren yaanan
zorluklar birok etkenden kaynaklanyordu.
nemli bir blm, Avrupada gelimekte
olan kapitalist sistemin Osmanl ekonomisi
zerindeki dolayl ya da dolaysz, ama
gl basksyla ilintiliydi. Bu zamana dek
Kahireden
Osmanl
kentlerine
ve
Avrupaya yaplan kahve ticareti nemini
korumutu. Ancak 18. yzyln ikinci
yarsnda Karayiplerde Afrikal klelerin
yetitirdii caf des iles, Kahiredeki Yemen kahvesiyle rekabet etmeye balamt.4
Yerli sanayi kapitalist rekabetin tm
arln asl 1815ten sonra hissetmi olsa
da, ngilterede balayan sanayileme 18.

yzyln son eyreinde kendini belli etmiti. Kk Yunan kasabas Ambelakiadaki krmz pamuk iplii retimi,
makineletirilmi ngiliz dokuma fabrikalarndan gelen byk taleple en parlak
dnemini yaamt; ancak 1800 ylndan itibaren iplik fabrikalarnn makineletirilmesiyle bu yar fabrikasyon rnn pazar
da birka yl ierisinde ortadan kalkt.5
18. yzyln ikinci yarsnda Osmanl mparatorluunun nce II. Katarinann Rus
ordusuna, ardndan da devrim sonras Napolon Fransasna kar giritii savalarn
etkileri de nemliydi. Bu ordularn
donatm, gelitirilen strateji ve taktiklerin
uygulanmas, Osmanl Devletinin yalnzca
belirli sektrlerden beslenen ekonomisinin
gcn ayordu. Bu durum birok sanayi
kuruluunun verimliliini zamanla azaltan
vergi almlarna yol at. Osmanl ynetimi
teden beri zanaatkrlardan nemli askeri
malzemelerin yapmn ve hizmet gcn
talep eder, bu zanaatkarlara ya hi deme

yaplmaz ya da piyasa deerinin ok altnda


para verilirdi.6 Bylece devletin borlanmas nleniyordu, oysa Fransa Krall
1789da bu nedenle kmt. te yandan
sanayi sektrnde sermaye birikimi bu
yzden neredeyse olanaksz hale gelmiti.
Maliye iin en kolay zm verimli iletmelere iyice yklenmekti. Ancak bu iletmeler ounlukla sava koullarnn ar
yknden dolay piyasadan ekilirler ya da
rnlerini nemli oranda azaltmak zorunda
kalrlard. Daha ok 18. yzyln ikinci
yarsndaki uzun sreli savalarn ardndan
Osmanl sanayiinin birok kolu btnyle
durmutu.7
Gaziantepin pamuklu dokuma ihracatnn 1778-79a dek yolunda gidip daha
sonra krizden iddetle etkilenmesi savan
getirdii zararlara iyi bir rnek olarak
deerlendirilebilir. Halepin yaad ar
krize ramen yzyln ilk yarsnda kent
evresinde yeni giriimlerde bulunulmutur: 17. yzyldan beri hem Bat

Avrupada hem de Osmanl mparatorluunda nemli bir pazar pay elde etmi
olan pamuklu hint dokumas bu blgede
byk bir baaryla taklit edilerek
retilmiti.8 Gaziantepte yaplan taklit dokumalar gnmze dek rneklerinin
korunduu Marsilyaya gnderilirdi. Krize
neden olarak Osmanl mparatorluunun
ran ile sk sk savaa yol aan anlamazlklar gsterilir. Suriyede dokumaclara
byk zarar veren kt hasat ve olaanst
souk glkleri daha da artrm ve bu
glkler biraz olsun hafiflemeden, devrim
dnemi srasnda (1792den sonra)
Fransada kan savalar ihracat olanana
son vermitir.9
Dayankl Sektrler
1760larda balayan kriz dnemi srasnda,
birok ekonomi sektr, hatta imalathane
genel rahatszlktan pek az etkilenmiti. 18.
yzyln altm yllk ilk dilimi ticaretin en

parlak olduu dnemdi. Bu dnemde birok


gayrimslim Osmanl, Avrupal tccarlarn
simsar ve aracs konumundan kp kendi
hesabna almaya balamt. Viyanada
ve Habsburg mparatorluunun dier
kentlerinde Rum ve Srp tccarlarn aktif
kolonileri vard. Bunlar Habsburglu yneticiler tarafndan Ortodoks olular, zellikle
de padiahn tebaas olmalar nedeniyle
kukuyla karlanmlard geri, ancak yine
de nemli bir etkinlik gstermilerdi.10 O
zamanlar Habsburglarn elinde bulunan
Trieste liman ok daha iyi olanaklara
sahipti. Viyana hkmeti Triestede deniz
ar ticaretin canlanmas iin aba gsteriyordu ve kuzey talya blgesinin liman olan
Venedik o zamanlar gzden dm
olduundan, canlanma gerekten de olanakl grnyordu. Her ne kadar sonu alamam olsa da Habsburg ynetimi baz tccarlar Triesteden ine gitme konusunda
yreklendirmiti.11

Rum gemi sahipleri ve kaptanlar iin bu


yeni limann gayet elverili bir gmr
vard.12 1774 ylna kadar Osmanllara ait
olmayan gemilere kapal olan Karadenizde
Osmanl tebaasndaki Rum gemiciler uzun
sreden beri ayrcalkl bir konuma sahiptiler. Ancak Osmanllarn yenilgisiyle
sonulanan 1768-74 savann ardndan
Karadeniz nce Rus gemilerine, sonra da
dier gemilere alnca Rum gemiciler de
Rus bandras altnda konumlarn korumay
bildiler. Odessa liman, 1794 ylnda arlar
tarafndan tahl ticareti iin kurulmutu.13
Etkin bir cemaat oluturan Rum tccarlar
kente yerlemiti. 1821deki Yunan Ayaklanmasn dzenleyen Filiki Eterya adl rgt 1814 ylnda Rus egemenliindeki
Krmda kurulmutu.14 Franszlarn rekabet gc, Yedi Yl Savalar (1756-63),
Amerikan Bamszlk Sava (1774-83), ve
zellikle Fransz Devrimiyle birlikte Napoleonun fetih politikas sonucu giriilen
savalar (1792-1814) srasnda felce

uradnda, Rumlarn deniz ticareti en parlak dnemini yaad.15 Bu savalar


srasnda baz Rum gemileri ngilizlerin hizmetinde korsanlk bile yapmtr. Sava
kaynakl bu ekonomik ilerlemeler, Yunanl
armatrlerin, yzyln sonunda Osmanl
ekonomisinin birok sektrn etkisi altna
alan krizi nispeten zarar grmeden atlatmalarn salamtr.
Osmanl sanayii ve ticaretinin 1760a
kadar olan zenginlii 19. yzylda Balkanlarda grlen ulusu hareketlere de zemin
hazrlam, daha ok kentlerde biimlenmi
farkl bir toplum oluturmutu. Bu sreci
Bulgarlar iyi kullanmlard. 17. yzylda
Rusuk, Sofya ya da Vidin gibi kentlerdeki,
ounluu Osmanl ynetim mekanizmasyla ilintili az sayda zengin insan,
yoksul vatandalardan oluan ve ekonomik
adan daha az rgtl bir kitleyle kar
karya gelmiti.16 Durum, 18. yzyln
ak ierisinde baz tccarlarn, zenginlerden oluan gruplara girmeye balamasyla

deiiklie urad. Bu topluluk 19. yzylda


da farkl tamasn srdrm ve din adam
olmayan ama eitimli kiilerden kk bir
grup olumutu.17 zellikle kuma tccarlar zenginlemiti. Bu tccarlar yerel ynleri ileterek basit ve ucuz kuma rettirirlerdi, bunun yannda sk sk evredeki
iftileri zellikle kn ek dokumac
olarak ie alrlar, onlarn mallarnn Anadolunun her kesine satn dzenlerlerdi.
Bugn hl Balkan kentlerinde grlebilen
zarif konaklar bu tccarlarn en baarl
olanlarnn zenginliini yanstmaktadr.18
Bu tccarlar ayrca kilise ve okullara parasal ynden destek olmular ve 1806dan
balayarak Bulgarca kitaplar basan ilk matbaalarn kurulmasn salamlard.19 Onlar
olmadan 19. yzylda Bulgaristandaki
ulusal Rnesans ortaya kmayabilirdi.

Yerinden Ynetim ve Yerel ktidar


Sahipleri
16. yzylda ve 17. yzyln bir blmnde
Osmanl devleti o zamann teknik olanaklar
erevesinde dorudan merkezden ynetilirdi. Fakat 17. yzyldan itibaren srekli
artan paraszlk, valilere yerel ynetim iin
kaynak aktarlamamasna yol amt.
Bunun zerine valiler grevlerini yerine getirmelerini salayacak ekonomik kaynaklar
iin halktan vergi toplamak zorunda
kaldlar. ok sk deitirildiklerinden,
ayrca yerlerinde genellikle pek bulunmadklarndan, valiler blgeye vergi tahsildarlar atarlard. Bu tahsildarlarn elinde
hatr saylr yetkiler vard. Vergi ykmll altndaki bir vilayet sekenesinin
gtr vergilerini, az ya da ok yasad
kazan olanaklarnn ortaya kt baz ky
ve mahallelerde baz aileler kontrol altna
alm ve nfuz sahibi olmulard. 18.
yzylda ve 19. yzyln balarnda, bu tara

ileri gelenlerinden bazlar byk mlkler


edinmilerdi; ama bu mlkler, onlarn
yaptrm glerinin mutlak nkoulu
deildi.
18. yzylda birok blge artk yalnzca
grnte padiahn denetimi altndayd. Bu
balamda Tuzcuoullar Karadeniz sahilinin dousuna egemendi, Orta Anadoluda esas g apanoullarnn elindeydi, Ege
sahilinde Karaosmanoullar pamuk ve tahl
ihracatn denetliyordu. Balkan yarmadasnda da bylesi iktidar sahipleri vard,
kimi zaman bir eyaletin btnn denetimlerine almlard. Hatta 1808 ylnda bu
ynn oluturduu bir koalisyon devlet
ynetiminde resmen sz sahibi olmu,
bunun zerine II. Mahmud (hd. 1808-1838)
bu derebeylerini ypratabilmek iin uzun
sren ama baarl bir mcadele vermiti.
Bu derebeylerinden sadece bazlar
politikaya karmadan, toprak sahipleri
olarak varlklarn srdrebildiler. Bu
yzden gnmze ulaan yaplarn pek az

byk toprak sahiplerine ait olup ounluu


daha az nfuzlu yre erafndan kalmadr.20
Kltrel evrenin Etkileri: Vakflar
Osmanl kltr yaamn oluturan en
nemli unsurlardan olan dini vakflara bal
ok sayda cami, medrese, tekke ve
ktphane, ekonomik ve politik krizden zarar grmt. Aslnda slam hukuku vakflarn dokunulmazln sonsuza dek
gvence altna almtr. Fakat gerekte iler
ok farkl gelimiti. 18. yzylda, sk sk,
vakflara devletin keyfi belirledii ok az
bir para braklm, kalan ise sava harcamalarna aktarlmt.21 Geri vakflar sahip
olduklar dkknlarn kiralarn ykselterek
zararlarn gidermeye almlard,22 ancak
bu, ekonomik krizden ayn ekilde zarar
gren zanaatkrlarn tepkisine yol at. En
azndan stanbulda, zanaatkarlar mahkemeye bavurarak dkknlarnn, iindeki
ara gerele birlikte bir ustann gereksinim

duyduu donatma sahip meknlar olarak


kabul edilmesini ve sadece ayn loncann
yesine satlabilmesine izin verilmesini
saladlar. Bu hukuksal gelime kukusuz
birok ustann yaamn srdrebilmesine
olanak tanmt, ancak esnaf tekilat bu
yzden gemie oranla ok daha duraan
bir dnem geirmiti.
Bylece birok vakf gelir kaybn
gideremeyecek ve hizmet gcn koruyamayacak hale gelmiti. Hatta baz vakf
binalar, onarmlar iin para bulunamadndan harabeye dnp kmt.
Vakf sahibi ailelerin yeleri arasndaki
ynetim ve denetleme grevleri konusundaki anlamazlklar da cabasyd.
Vakflarn zel kiilerce ktye kullanld
hakknda 20. yzylda ok ey yazlmtr
ve kukusuz durum gerekten de byleydi.
Ancak Osmanl Devletinin 18. yzyldan
balayarak vakflar ilevsiz klmaya ynelik etkin bir alma yrttn de gzden
karmamak gerekir.23

Baniler: Padiah Ailesi ve Yksek


Dereceden Kullar
Ancak bu sorunlar 1770-1839 yllar
arasnda antsal yaplarn inasna engel olmad. Bu dnemde padiahn aile yeleri
ve st dereceli kullar gemitekilere gre
daha kk ve daha sade de olsalar cami
ve ktphaneler yaptrmlard. zellikle
baarl rneklerde, yaplarn ll ykseklii o yaplara zel bir narinlik ve zerafet
katmtr. III. Mustafann (hd. 1757-1774)
yaptrd, yannda kendi trbesi de olan
Laleli Camii bunlardan biridir. Bu cami
byk, havadar bir teras zerindedir, altnda
dkknlar vardr. Dardan baklnca cami
ieriden bakldndan daha yksek
grnr; nedeni bir altyap zerinde kurulmasdr. Ana kapya gei geni bir merdivenle
salanmtr.
Ama
teras,
Divanyoluna bir rampayla baldr; bu
sayede padiah terasa atyla girebiliyordu.
Padiah camideki hnkr mahfiline zel bir

girii kullanarak dorudan girerdi. Cami


mahfillerinin ykseltilmesi, dnemin dier
selatin camilerinde, rnein 1760ta
tamamlanm olan Ayazma Camiinde de
grlr. Mimarlar genellikle bu yaplarda
1755te
tamamlanm
Nuruosmaniye
Camiinden esinlenmilerdir. Nuruosmaniye talyan barok izgilerinin aka benimsendii ilk byk selatin camidir.24 Uzmanlarca her zaman iki kutupta ele alnmtr:
Bazlarnca, caminin yap elerindeki d
etkiler, ou kez Avrupa kltrnn hibir
eletiriye tabi tutulmadan taklidi, bazen de
yerel yap geleneine neredeyse bir ihanet
olarak deerlendirilmitir. Bazlar ise, caminin kimlii bilinmeyen mimarnn ve banisi
padiahlarn (I. Mahmud [hd. 1730-1754]
ve III. Osman [hd. 1754-1757]) yeni
zmlere cesurca yaklatklarn ve ne
kadar yaygn olursa olsun bir gelenee
skp kalmak istemediklerini belirtmilerdir.25 18. yzyln sonlarndaki kk ama
gz alc camilerin zellikle iyi bir rnei,

padiah kadnlarndan ebsefa Kadnn


1787de yaptrd, sslemeleriyle dikkat
eken camidir. Daha ge bir dnemde
(1822-1826) Nusretiye Camii, II. Mahmudun (hd. 1808-1839) emriyle rokoko ve
Fransz ampir stilinde alan bir mimar
tarafndan yaplmtr.26 Bu dnemde
padiahlar ve hanedan kadnlar tarafndan
yaptrlanlarn arasnda, 16. yzyl mimari
geleneine en ok camilerin yapmnda sk
skya bal kalnmtr; hemen hemen tm
drtgen planl ve kubbelidir. O dnemde
gelien dekoratif merdivenler gibi rampa,
pervaz ve portallerin sslenmesi de mimara
fantazisini gsterme olanan vermitir.
Yap ustalarnn Avrupa barok ve rokoko
motiflerini iyi uyguladklar bu mimarinin
yannda, 16. ve 17. yzyllardaki klasik Osmanl mimarisinden youn biimde etkilenmi baka bir yap tarz daha vard. 1778
ylnda byk olaslkla Mimar Mehmed
Tahir Aa tarafndan yaplan Beylerbeyi
Camii bu tarzn iyi bir rneini oluturur.27

18. yzylda sebiller zellikle rabet


gren bir hayrat tryd. Bunlar parmaklkl pencereleri olan kk, kagir
yaplard. lerinde byk bir testiyle gelip
geene su datan bir vakf grevlisi otururdu. Bylesi hayratlar azd, ancak rabet
grmelerinin tek nedeni seyreklikleri olmasa gerekti. Sebilleri yaptranlar ve mimarlar, grenlerin alkanlklarn fazla zorlamayacak ssleme biimlerini bu kk
binalarda deneme olana buluyorlard.
stanbulda kntl keleri, gbekli
kafesleri ve dekoratif yzey rlyefleriyle
kk, mcevher gibi sebiller yaplmt.
Dz, zenle rlm bir duvardan farkl,
dolaysyla da etkileyiciydiler. Kahirede bu
sebiller ok daha zengin donatlrd; nk
st katlarnda ounlukla bir Kuran okulu
olurdu. Giderek sebiller klliyelerin bir
paras olmaktan kp kendi tarzlar olan
yaplar haline geldiler ve kent yaamnda
byk nem kazandlar.28

O dnemin yap ilerinin nemli bir


blmn sebiller gibi ilevli binalar ve
saraylar oluturuyordu. III. Selim (hd.
1789-1807) skdarda, bugn hl kullanlan
devasa
Selimiye
Klasn
yaptrmt. Dier askeri yaplar o dnemde
Levend iftlii diye bilinen topraklar zerinde kurulmutu; o zamanlar kent dnda
kalan bu blge, bugn artk Levent semtinin
ortasndadr.29
Kentin
gneyinde,
Kkekmecede bir baruthane kurulmu,
devreye girebilmesi iin bir havuza gerek
duyulmutu.30 Yzyl akn bir sreyi
kapsayan yapm almalarnn ardndan 25
kmlik su ebekesinin denmesi 1839da
tamamland. Valide Bendi (1796) ve II.
Mahmud Bendinin (1839) tamamlanmas
da bu dneme rastlar. stanbulun su
skntsnn byk bir ksm, grkemli mimarisi olan bu bentler sayesinde giderilmiti.31 Sultan II. Mehmedden (hd.
1451-1481) itibaren zellikle Kanuni Sultan
Sleyman dneminde, su ihtiyacn karla-

mak iin yaplan almalar artmt. III. Selim ve II. Mahmud mali sknt ekilen bir
dnemde bile bu gelenei srdrebildiler.
Bu yaplardan bazlarnn askeri kullanma
da olanak vermesi, ilgiyi kukusuz
arttrmt.
Su ebekesi iin ina edilen yaplar kagir
olduklar iin ou salam kalmtr. Oysa
yine bu dnemde Boaziinde yaplan
padiah ve hanm sultan saraylar ounlukla sadece gravrlerde ya da edebi
kaynaklarda grlebilir. Byk bir blm
ahap olan bu binalar yangn ve ykmlar
yznden tarihe karmlardr.32 Bu konuda elimizde, bir hanm sultan ile
yaptrd inaattan sorumlu mimar
arasndaki ilikilere dair ilgin mektuplar
var.33 Geri genellikle daha eski
dnemlerde padiahn mimarna verdii
emirleri ya da mimarn emri verenin tutumuyla ilgili yorumlarn biliyoruz. Ancak
bildiim kadaryla ilk dorudan diyalog 18.
yzyln sonlarna aittir.

Karlsruhede doan ve daha sonra


Fransada yaayan Antoine Ignace Melling
(1763-1831) 1785 ylnda stanbula
geldiinde, Almancann yannda Franszca
ve talyancaya da hkimdi; Osmanlcay ise
stanbulda renmesi gerekmiti. III. Selimin kz kardei Hatice Sultan bu
yabancyla yazmak istediinden, olanaklar erevesinde Latin alfabesini renmiti. Burada ilgin bir nokta var: Hanm
Sultan ya da ktibesi biraz renci yazsna
benzer bir yazyla yazm, ama tek glk
ektii yer seslerin Latin harflerine uyarlanmas olmutu. Buna karlk Mellingin
dzgn yazsyla kaleme alnm mektuplar,
onun zellikle Osmanlca sz dizimi ve telaffuzunda byk sorunlarla karlam
olduunu gsteriyor. Ayrca ikisi de o
dnemde
Akdeniz
blgesinde
hl
uluslararas dil olarak kabul edilen talyancay da kullanmlard. Mellingin hanm
sultana yazd mektuplarndan biri talyancayd; Hatice Sultann mektuplarndan en

azndan birinin tarihi talyanca atlmt.


Ayrca sistematik olmayan imlada Latince
harflerin telaffuzunun bir blmnn Italyancada kullanld grlr.34
III. Selim ve kzkardeleri Beyhan
Sultanla Hatice Sultan sanata byk ilgi
gstermitir: III. Selim yetenekli bir
mzisyendi. Beyhan Sultan ann en
nemli airi eyh Galipin iirlerini istinsah
etmiti.35
Hatice
Sultan,
Mellingi
Boazdaki sahilsaraynda bir kkn
yapmnda grevlendirmiti. III. Selimin
kz kardeini yabanc bir mimar grevlendirmesi iin yreklendirdii ve
almalar eer beenilmi olsayd
Mellingin dorudan padiahn emrine girebilecek olduu sanlyor.36 Ancak bu noktaya asla ulalamad, nk Melling
gzden derek 1800de Hatice Sultann
hizmetinden alnd, nedeni de bilinmiyor.
Mektuplar ve baka kaynaklardan, sonralar Avrupada gravr ve peyzaj ressam
olarak nlenen Mellingin, Hatice Sultan

iin eitli almalar yaptn reniyoruz.


Bir bahe dzenlemesi yapm ve Hatice
Sultann sahilsarayndaki bir kk Fransz
neoklasik tarzda ina etmitir. Mellingin
gravrlerinden birinde, yalnn deniz
tarafndaki n cephesine rastlyoruz.
Grkemli duvarlarn inaat onun gzetiminde yaplmtr. Ne yazk ki hepsi yaymlanmam zgn mektuplardan birinde
padiahn kz kardei iin uzun sre bir trl
tamamlanamayan bir inci ilemeden, bir
dierinde de mcevherli bir ss eyasndan
sz edilir.37 Melling aslnda bir allround designer [her ie koan tasarmc] rol oynamtr; Hatice Sultan mektuplarnda ona
sradan bir hizmetkr diye bakm, o da bu
rol kabul etmitir.
Hatice Sultann Boazdaki sahilsaray,
bykl gz nne alndnda bir lde
Boazdaki dier yallardan biri gibi grlebilir.38 Dier tm komu yallar gibi bu yal
da fazla yksek deildi, ama yksek gibi
grnmesi optik eler kullanlarak salan-

mt. Mellingin Fransz klasik tarzda


yapt kkn zemin katndaki ni
bezemeleri de, sahilsarayn bir dizi renkli
nile sslenmi dier daireleriyle balant
salyor olmalyd. Buna ramen, bu
kkn muhtemelen srad bir grnm
vard. Dier dairelerin iki st kat varken,
kk, oda tavanlarnn daha yksek olabilmesi iin bir zemin kat ve bir de st kattan
oluuyordu. st katta, Osmanl evlerinde
alld zere elibrndelerle deil klasik
stunlar zerinde duran bir cumba vard.
Ancak dikkat ekici fark, atdaki hilalli
oval bir arma ile bezeli klasik alnlkta ortaya kyordu. Ayrca at, zerine dzenli
aralklarla kl vazolar yerletirilmi parmaklklarla kaplyd. Ne yazk ki komularn bu srad yap hakknda neler
dndklerini bilemiyoruz; Mellingin
gzden dmesine herhangi bir almasnn
neden olup olmadn da mektuplardan
renemiyoruz.

Tara Mimarisi
16. yzylda taradaki antsal yaplarn ou
merkezi ynetimin o blgede grevli
memurlar tarafndan yaptrlrd. Bu grevlilerden bazlar da devirme olarak toplanp
bakente gtrlmeden nce sz konusu
yrede yaam olanlard. Buna karlk 18.
yzyln ikinci yarsndaki birok inaat
sahibi yaamn tarada srdrm ve bulunduu yere de kuaklar boyunca kkl
ekilde yerlemi kiilerdi.39 Bu kiiler
imar ileriyle yresel konumlarnn gcn
gsterirlerdi. Aile gcn yitirdiinde, ou
kez yaplar bakmszlktan harap olmu ya
da yklmtr.
Yerel iktidar sahipleri kimi zaman bir
vakf kurarak kentlilerce hatrlanmay
istemilerdi. Bu amala apanoullar
ailesinin iki kua kendi kurduklar
Yozgatta ilgi ekici bir ifte cami
yaptrmlardr.40 Caminin eski blm
1778 ylnda Mustafa Bey tarafndan

yaptrlm, olu Sleyman da 1795te


ikinci bir blm eklemitir. Zamann zevkine uygun olarak, yapnn btnne
bakldnda perspektif bir grnm yaratabilmek iin orijinal ak son cemaat yeri
iki bina arasndaki balant blm olarak
yeniden dzenlenmitir.
Ancak bu yerel iktidar sahiplerinden
kalan yaplarn en ilgin olanlar genellikle
oturduklar evlerdir. Bu evlerin en grkemli
rnei Dou Beyazt yaknndaki shak
Paa Saraydr.41 Sarayda yerel paa ailesinin kuann emei vardr. 1784
ylndan nce tamamlanm olduu
varsaylr. Bu yapnn ilgi ekici zellii,
bylesi iktidar sahiplerinde hep grld
zere stanbul saraylarndan deil, Seluklu
rneklerinden
esinlenmi
oluudur.
Seluklu mimarisinin en parlak dnemi o
tarihten yaklak 500 yl nceydi;
dolaysyla sarayn, tarann cra bir blgesinde bu mimari tarzdan arta kalan bir yap
olmad, aksine bu tarzn seiminin bilinli

bir karar olduu akla geliyor. Ne yazk ki bu


kararn nedenlerini aklayan bir metinle u
ana dek karlamadk.
Saraya bir takapdan girilir, bu kapnn
bezeme motifleri, Seluklu mimarisinin 18.
yzyl tarznda yeniden yorumlandr.
Sarayn sahiplerinden biri ile einin trbesi
13. yzyln sonlarnda ve 14. yzylda
Moollarn Anadoluyu istilalar srasnda
yaptrdklar mezarlar andrr: Mezarlar
trbenin iinde deil, altndaki mezarlk
katndayd. Bu arkaik zelliklere karn
dnemin konfor anlay da ihmal
edilmemitir; uzun ve souk k gz nne
alnarak odalarn ou pek byk
yaplmam ve her birine de birer ocak konmutur. Ancak bu ocaklar snmada yetersiz
kaldndan, ayrca duvarlarn iine yerletirilen borularla merkezi bir kazandan
binaya scak hava yaylmas salanmtr.
Snr blgesindeki paalar genellikle
diledikleri gibi davranabilecek denli rahattlar. 1805 ylnda Napoleonun casusluk

greviyle ran ahna eli olarak gnderdii


Pierre Amedee Jaubert de bu durumu fark
etmiti. Jaubert henz Osmanl topraklarnda iken Dou Beyazt Kalesine
hapsedilmi, ancak kale komutan ve
komutann ailesinden bir kadnn yardmlar
sayesinde hayatta kalabilmiti.42 Bat
kentlerindeki yerel iktidar sahiplerinin
yetkileri daha mtevazyd, ama oturduklar
yerler ayrcalkl ve gsteriliydi. Yaplan
son aratrmalar Bat Anadoluda antika
ve Bizans dneminden beri sregelen kule
evi tarznn, bizim incelediimiz zaman
diliminde blgede yeniden canlandrldn
gstermitir.43 Bu canlann nedeni, kaak
ya da terhis olmu askerlerin sava dneminde yaratt asayisizlikten kaynaklanan
genel gvensiz ortamd. Ancak kule evleri,
bu evleri yaptran ailelerin kudretini de simgeliyordu ve bu simge, grntsyle
kukusuz nce yredeki ifti ve gebelerin gzn korkutmalyd. Bu ayrcalkl
evler, en azndan dolayl olarak, padiahn

iktidarna kar bir g gsterisi olarak da


alglanabilirdi. Geri taral iktidar sahipleri, yn, ou kez bir gsteriye kalktklarnda ayn kaderi paylam bir komunun
mdahalesiyle karlarlard, ancak genellikle bu komu, uzak blgelerdeki olaylara
kendi askeriyle el koyamayan padiahn
emriyle hareket ederdi.
Ege blgesindeki, ayrntl bir incelemeye konu olmu Arpaz Konanda (bkz.
Resim 9), dorudan bir ilikisi olmasa da,
ortaa Avrupasnn kalelerinde sk sk
rastladmz, bir ikili oluturan kule ile
ikamet yaps beraberliini gryoruz.44
Kulenin yanndaki ev iki katldr ve Osmanl evlerinde alld zere, oturma mekn
birinci kattadr; taraa da ev sakinlerine
Egenin gzel manzarasn seyretme olana
tanr. Bu btnsel yapnn kale benzeri
karakteri bir d duvarla daha da belirginlemitir. Kukusuz bu yaplar byke bir
ordu tarafndan kuatlmaya dayanabilecek
donatmdan yoksundular; ancak kudret gs-

terisi bakmndan amalarna tmyle


ulamlard.
Kentlerdeki eraf evleri ise tahkim
edilmi deildi. Ege blgesindeki Birgi
kasabasnda bugn hl varln srdren
akr Fahir Aann 18. yzyln sonlarndan kalma kona iyi bir rnek oluturur. Yap ar byk deildir; Osmanl
eraf, ayn dnemdeki bir ngiliz ya da
Fransz lordunun ikametgh byklnde
ev yaptrmazlard. Nedeni bu tr evlerin pek
rahat ve samimi grnmemeleri olabilir.45
Yaama mekn olarak dnlm olan st
katta, hem sokaa hem baheye alan pencereler, kelerde ak bir cihannma zellii gsteren iki oda, aralarnda da kk
bir oda vardr. Bunlardan biri yazlk olarak
dnlm, dieriyse klk olarak kullanlmtr. Bu gsterili odalar oyma ahap
tavanlarla sslenmitir; tavanlarn ortasnda
ahap bir gbek vardr. Bezenmesinde
genellikle byk bir dgcnn varln
hissettiren bylesi tavanlar, 19. yzyln

sonlarna dek varlkl ailelerin evlerinde


grlrd. Osmanl evlerinde yaama
meknnn nemli bir parasn oluturan
sofa, blgenin Akdeniz iklimine uygun
olarak, bir eyvan ile bahe tarafna alrd.
Mutfak ve hizmetkr odalarnn bulunduu
alt kat da baheye alrd.
Bezeme
akr Aann evindeki naklarn nemli
bir blm gnmze kadar ulamtr. Bu
naklar yapy gerek dardan, gerekse
ieriden aydnlk ve renkli gsterir. D
duvarlar da soyut motiflerle sslenmitir.
Lale, karanfil ya da smbl gibi vazoya
konulmu ya da bir fiyonkla balanm
iek demetleri de rabet gren bir bezeme
esiydi.46 Bu tr gereki tarzda izilmi
iek dzenlemeleri, padiah saraynda ve
byk camilerde sk sk rastlanan 16. yzyl
ini bezemelerinin tipik bir zelliidir.47 18.
yzylda meyve dzenlemeleri bu bezeme

motiflerine eklenmitir. Topkap Saray harem dairesindeki, 18. yzyln balarnda,


olanaklar el verdiince Avrupadaki yaam
biiminden esinlenerek sslenmi bir oda
bu trn ilk rneklerindendir.48 Bu bezeme
tarz zamann eme bezemelerinde de sk
sk kullanlm olan mermer iiliine de
yansmtr.49 Meyve ve iek kompozisyonlarna kadnlarn mezar talarnda da
rabet edilirdi. Erkeklerin mezar talarnda
ise ulema sarklar ya da dervi balklar
gibi simgeler kullanlrd. Bu bezemenin ilk
rneklerinden biri stanbullu Saliha Hatunun (. 1739/40) mezar tanda bulunur.
Mezar tann n tarafnda kseler iinde
meyveler ve bir blm gz alc biimde
bezenmi vazolara konmu gl buketi
kabartmalar grnr. Arka tarafndaysa
meyve dolu bir armut aac vardr ve iki
meyvesi aaya dmtr. Belki de
bununla lnn ocuklar simgelenmek istenmitir. 1812/13 tarihli bir mezar ta daha
alak ve daha kaln bir kabartmayla sslen-

miti; len kii burada gvdesine asma


sarlm bir selvi aac gibi dnlmt.
iirlerde pek narin bir gzellik vlrken
selvi imgesi kullanlrd; ancak selvi mezarlklara da dikilirdi.50 18. yzyldan itibaren sosyal ve siyasi statlerini gstermek
isteyen aileler bu tr mezar talar
yaptrmlardr. Bu dnemden kalan mezar
talarnn says daha eski dnemlere gre
ok daha fazladr. Erkek mezar talarndaki
iaretler dorudan rtbeleri belirtir. Kadn
mezar talarna da gzellik ve dourganlklaryla ailenin oluumuna dolayl ancak
nemli katkda bulunduklarn belirten
iaretler yerletirilirdi.
18. yzyln ikinci yarsnda bezemede
iek ve meyve elerinin yannda manzara
resimleri de yaygnlamtr. Bu tr resme
stanbulda padiah ve hanm sultanlarn
saraylarnda ilgi duyuluyordu, ancak byk
bir hzla taraya da yayld.51 akr Aa
Konann yazlk sofasnda, bu tr evlerde
kap ve pencere hattn tavandan ayran per-

vazda byk bir stanbul resmi vardr.52 Bu


motif, minyatr geleneinden kaynaklanr,
ancak buradaki temsili stilize resim birka
metrelik bir alan kaplamtr. Resimde
Sultan Ahmed Camii ve Ayasofya hemen
gze arpar; arka planda Kl Ali Paa
Camii ile Galata grnr, sa tarafndaysa
camileri ve bugn artk bulunmayan saray
ile skdar byk bir yer tutar. Ancak resmin en nemli esini n planda kk bir
ada grnen deniz oluturur. Ressam aday
kyya ok yakn resmetmi olmasna
karn, burasnn Kz Kulesi olduu son
derece aktr. Kz Kulesinin o dnemin
stanbul izim ve anlatmlarnda Osmanl
bakentinin simgesi olma zellii dier
byk antsal yaplara oranla ok daha
fazladr. Ayrca birok yelkenli gemi resme
canllk kazandrr. Ancak ressam deniz
ulamnda en ok kullanlan kayklara resimde yer vermemitir; byk bir olaslkla
kayklardaki insanlarn grlebilecei kaygs duyuluyordu. nk 19. yzyln ikinci

yarsna dek ev yaptranlar ve nakkalar, insan ve hayvan tasvirlerinden kanmlardr.53 Bu kaygy daha az tayan ressamlar ise iinde insan grnmeksizin yol
alan kayklar izmilerdir.
Manzara resimleri dini evrelerce de
tamamen sakncasz grlmt; nk bu
ss dini yaplarda da kullanlmtr. zellikle tarada, manzara resimleriyle bezenmi camiler vard. Ancak stanbuldaki
camilerde byle resimlerin az oluu, manzara resimlerinin, belki de daha sonra naklar
onaranlar tarafndan ortadan kaldrlm olmas ile aklanabilir.54 Cami sslemeleri
arasnda zellikle Mekke ve Medine resimleri gze arpar. Bu resimlerde haclarn
ziyaret ettii bu kutsal kentlerdeki camilerin
bykl vurgulanr. Bylece, minyatrclkte yzyllar boyunca kullanlm bir
motif duvar resimlerine uyarlanmtr.
Ressamlar bu resimlerde k oyunlar
deneyerek sabah ve akam kzllnda
pembe ve ak sar ltlar yayan

gkyzn yanstrlar. In dn
gsterebilmek iin aalarn tepeleri de sk
sk glgelendirilir. Bu eler de byk
olaslkla Avrupadaki zgn rneklerden
esinlenilerek kullanlmtr. ok sayda
Avrupalnn yaad stanbulun Pera (Beyolu) ve Galata semtlerinde grlen resimlerin, ayrca resimli rnek kitaplarnn,
gravrler ve suluboya almalarnn da ressamlar iin rnek tekil ettii sylenebilir.55
Bu manzara resimciliinin Anadoluya ve
Balkanlarn gneyine hzla yaylmas gezgin sanatkrlara balanr; ancak imdiye
dek bu insanlarn yaam ve almalar
zerine hibir bilgi elde edilememitir.
Baz durumlarda manzara resimleri
rlyeflerde de kullanlmtr.56 Bu ilgi
ekici bir yenilikti; nk kimi mezar ta
bezemeleri derinlemesine incelendiinde,
rlyeflerin o zamana dek ounlukla soyut
rneklerle snrl kald grlr. Rlyefler,
zmirdeki duvarlar bu tr sslemeler iin
olduka elverili olan sebillere yaplrd. En

gzel rnekler, zmirdeki kent manzaralaryla bezenmi olan, 1805 tarihli


akalolu Han nndeki sebil ve yine
1813/14 tarihli Dnerta olarak bilinen sebildir. zmir Hisar Camiinin minberini ssleyen hemen hemen ayn dneme ait bir
rlyef zellikle ilgi ekicidir (bkz. Resim
10). Bu kez sz konusu olan alagelindii
zere hayali bir kentin izimi ya da bir
stanbul motifi deil, bir zmir kent manzarasdr.57 Muhtemelen 1776-1839 yllar
arasnda zmirde o dnemin bezeme resimlerinde kullanlan motifleri rlyeflere
uyarlayan bir ta ustas okulu vard.
zmirin bir motif olarak kullanlmas
kukusuz bu aktif ticaret kenti sakinlerinin
bir kent bilinci gelitirmi olmasyla ilintilidir.
Avrupaya Farkl Bir Bak
O dnemin Osmanl mimar, ressam ve ta
ustalar ile Avrupal meslektalar arasnda

gr ayrlklarnn olduu birok kez


sylenmitir. Pek sekin olmayan Avrupal
sanatlarn da Osmanl st tabakasnn hizmetine girdii dnemler olmutu. Yaplan
aratrmalarda, Avrupaya duyulan youn
ilgi, genellikle dnemin ekonomik ve siyasi
krizlerinin elit tabakann zsaygsn sarsm olmasna balanmtr. Aratrmalara
gre, baarl lkelerin dzeyine ulamak
iin zm arayna girildiinden,
Avrupann askeri, teknik ve sonralar da
bilimsel gelimelerine ilgi gsterilmiti.58
Her ne kadar gerei btnyle kapsamasa
da bu aklamada kukusuz doru yanlar
vardr. Alman tarihinden alnm paralel bir
rnek verelim: Almanlarn kinci Dnya
Savanda yenilgiye uramas ve Nazi
cinayetlerinin ortaya karlmas, dnen
insanlarda kukusuz derin kayglar
uyandrmtr; bu kendi kltrnden uzaklama olgusu da Amerikan kltrne zel
bir ilginin duyulmasna yol amtr. Ancak
bu youn ilginin edebiyat ve sinemada ak

bir yknmeyle kendisini gsterdii ve yaratc gcn de zgrce kullanlmam


olduu yargsna varmak anlamsz olur.
Ayn ekilde, Avrupadan gelen baz sanatlarn kendi kltrel deerlerini kozmopolit Osmanl st tabakasna aktarmasyla
zellikle sanata duyulan entelektel merak
hi de kmsenmemelidir. Burada birka
rneini incelemi olduumuz rokoko ve
barok sluplarnn Osmanllarda kk
deiikliklerle uygulanmasndaki gl yaratclk dikkat ekicidir.59
Eitimli Osmanllar o dnemdeki Avrupa
yaamyla ilgili bilgileri sefaretnameler
araclyla
renebilmilerdir.
nce
Fransz, ardndan da sve sarayn eli
olarak yakndan grme olana bulan
Yirmisekiz Mehmed elebi 1720de bir sefaretname kaleme almtr.60 Baz sefaretnameler bal bana bir yapt olarak yaymlanrd; dierleri ise, tmyle ya da
ksaltlm bir ekilde, Osmanl saraynn sipariiyle yazlan, kimi baslan, ou yazma

olan vakayinamelere geirilirdi. Daha sonraki dnemde de, 1757/58de Viyana elisi
olan ve 1764/65te Prusyadaki ilk
bykelilik grevini yrten Ahmed Resm Efendinin yaptlar nemlidir. Ahmed
Resm, mimari yan pek grkemli olan ancak, yaam tarz dikkate alndnda, henz
bir tara kenti havasnn egemen olduu
Berlin zerine ll bir ironik sefaretname
kaleme almtr. Sefaretnamede o ana dek
hibir Mslmanla karlamam olan Berlinlilerin merak, sk sk, nemle kaydedilir.
Derkenarnda da Prusya kralnn diplomatik
karlama trenleri iin harcanan paradan
duyduu rahatszlk, yine alayl bir dille anlatlmtr.61
Zamann Avrupasndaki iktidar ilikilerinin i yzn birok byk vezirden daha
iyi bilen Ahmed Resm Efendi, deneyimli
bir diplomattr ama ilgisini grev alanyla
snrlamamtr.62 Berlinde yaayan ve
hem nadiren gelen misafirleri merak eden
hem de kendi zenginliklerini gstermek

isteyen Prusyal derebeylerinden sk sk


davetler almtr. Ahmed Resm, sefaretnamesinde her trl porselen eyayla tka
basa dolu odalarda bahedeymiesine
elenen varlkl Berlinlilerin porselen
tutkusuna iaret eder.63 Ayrca egzotik
iekler ekilmi k bahelerinin grkemi de
elinin dikkatini ekmitir. Bununla birlikte
Ahmed Resm, Saksonyann Dresden
porseleninin lkeye ithalini yasaklayan ve
bir porselen fabrikas yaptran kraln ticari
nlemlerine deinmeyi de ihmal etmemitir.
Ahmed Resm lkenin zamanla ikinci bir
Saksonya haline gelebileceini belirtmitir.
Ancak vatandalar kraln koyduu ithal yasa yznden nce olaanst yksek fiyatlar demek zorunda kalmlard.
Ahmed Resm Efendi komedilere ve
maskeli balolara da davet edilmi, ancak bu
balolar ounlukla rezillik olarak deerlendirmitir.64 1791/92de, III. Selimin
tahta
kn,
Habsburg
sarayna
bildirmekle grevlendirilmi olan Ebubekir

Ratib Efendinin tiyatro izlenimleriyle ilgili


bir raporu ise daha ilgi ekicidir.65 Ebubekir
Ratib Efendi o zamanlar Habsburglarn
elinde bulunan Temevarda uzunca bir sre
kalm, bir de trajedi izleme olana bulmutur. Ebubekir Ratib Efendi trajedi,
komedi ve operadan oluan tr tiyatro
oyunundan sz eder. Bizim iin nemli
olan, onun hayal oyunlarnn gstermeliklerindeki manzaralar andran dekorlar
nedeniyle, operay Osmanl hayal oyunlaryla karlatrmasdr.66
Ebubekir Ratib Efendi, mimiklerin
nemli bir yer tuttuu Osmanl meddahlarnn gsterileriyle komedi arasnda da bir
benzerlik olduunu fark etmitir. Opera ve
komedilerde mutlaka bulunmas gereken
bale gsterilerini engilerin gsterileriyle
karlatrmtr; bu dans gsterileri
Levnnin, 1720deki snnet trenini
gsteren minyatrlerinde sk sk betimlenmitir (bkz. Resim 11). Ebubekir Ratib
Efendi, gsterilerin konusunu ounlukla

eski
zamanlarn
ak
yklerinin
oluturduunu, ancak bunlarn da sk sk
rtl hiciv yoluyla gemiteki kral, general
ve sekin kiilere gnderme yapmak iin
kullanldn belirtmitir.
Eliler,
Avrupa
st
tabakasnn
yaantsn gzlemleyerek renmilerdir,
ancak ngilteredeki avam yaants ile ilgili
olarak da elimizde smail Bee adl eski bir
yenierinin kaleme ald olduka etkileyici
bir anlatm var.67 Osmanl ordusundaki
grevini gsteren bee adn smail Bee
ngilterede Bashaw diye deitirmitir.
smail Beenin 1735 ylnda varlkl bir ailenin ocuu olarak Edirnede dnyaya
geldii sanlyor. Kendi anlatmna gre,
deniz ticaretiyle uramak iin Osmanl
ynetimindeki
grevinden
erkenden
ayrlmt. Yine kendisi, spanyollar
tarafndan tutsak edildiini ve be yl boyunca kle olarak kadrgalarda ve eidi inaat ilerinde altrldn belirtir.
Sonunda Portekiz zerinden ngiltereye

kamay baarmt. Londrada, deniz ar


ticaretle uraan ve ngiliz tccarlarla
ilikileri bulunan kardelerinden biriyle
balant kurmay umuyordu. Ancak oraya
ulaamadan nerede ve nasl biriktirdii bilinmeyen tm paras alnm ve bylece
serseri bir hayat srdrmek zorunda
kalmt. Bu yokluklarla dolu hayat
ngilterenin herhangi bir yerine yerlemesine olanak tanmam, bir ngiliz ile evlenmi olmas da ona kolaylk salamamt;
nk evlendii kadn da kendisi gibi yerleik olmayan bir ortamdand. Ishmael
James Bashaw adn aldktan sonra, Piskopos Lincoln tarafndan vaftiz edilmesi bile
sorunlarnn zmne yetmedi. 1797de,
oradan oraya dolaan bir boyac, apkac,
ayakkabc ve demir iisi olarak yaad
maceralarla ilgili, ilk bakta romanvari kurmaca olarak alglanp okunabilecek bir anlat ortaya kmtr. Ancak aile, mahkeme
kararyla ocuklarnn adlar ve doum
tarihlerini kilise kaytlarna geirtmi,

ayrca
hayrseverlerin
yardmlarndan
yararlanmaya da hak kazanmtr. Bu eski
yenierinin srad kaderinin deimesi,
byk olaslkla, birdenbire bir i bulmasyla aklanabilir. Yaamnn belirli bir
dneminde eski lkesiyle tm kprleri kesinkes atmaya karar vermi olan bu adamn
hangi koullarda yaamyksn yazd
ve olas deiiklikleri yapt zellikle
merak konusudur.
Fransz Devriminin Etkileri
Ahmed Resm, Ebubekir Ratib, hatta Ishmael J. Bashaw Avrupadaki ilerlemeler ve
endstri devrimi gibi ksa ya da uzun
soluklu sreleri yaamlar, bu konular
zerinde de yllar boyunca dnmlerdir.
En azndan bizim bak amza gre,
Fransz Devrimi Avrupa tarihinin en nemli
olaylarndan birini oluturur. Oysa, devlet
borlarnn getirdii basknn, soylularn
vergiden muafiyetine gsterilen tepkilerin

ya da zengin Fransz ekonomisinin aniden


krize giriinin 1789 ylnda stanbulda
bilindii sylenemez. Gnmz tarihileri
ise bu olaylar devrimin nemli koullar
olarak deerlendirirler.68 Bu noktada devrim Osmanllar iin beklenmedik biimde
gelimitir. Osmanl devlet yneticileri
balangta devrimi, kfirlere ve zellikle
de Fransaya zg egzotik bir olay olarak
grmtr. Devrimin Osmanl toplumunu
dorudan etkileyebilecei nceleri dnlmemitir. Ancak Osmanl ynetici snfnn
o dnemde kar karya olduu ar sorunlarn, Fransadaki olaylar nedeniyle ksa
zamanda daha da artabilecei anlalmtr.
Henz ehzadeyken gen XVI. Louis ile
mektuplam olan III. Selim 1789 Nisannda I. Abdlhamidin (hd. 1774-1789)
ardndan tahta kmtr. III. Selim askeri
adan etkisi azalan yenierileri modern eitimli bir orduyla deitirmeyi tasarlyordu;
ancak bu giriimi onun 1807de tahtn,
birka ay sonra da yaamn yitirmesiyle

sonulanmtr.69 III. Selimin tahta k


Fransz Devriminin balangcndaki EtatsGnraux'nun toplantya arlmas olayna
(5 Mays 1789) rastlar. Ksa zamanda, stanbuldaki Fransz devrim yandalar ve
kardan arasnda kan tartmalar Osmanl
devlet grevlilerinin dikkatini ekmitir.
rnein,
XVI.
Louisnin
1792de
drlmesinin ardndan Cumhuriyet ynetimi stanbula zel bir eli gndermitir.
Ancak nceleri kraln temsilcisi, yeni elinin grevi devralmasna kar kmtr.
stanbulda yaayan Fransz cumhuriyetileri
mavi-beyaz-krmz,
kraln
yandalar da beyaz kokartlar tamaya
balaynca; bu kokart sava artc ve
alayc tepkilere de neden olmutur. Ayrca
padiah ynetiminden bu nedenle kan
tartmalarn zmlenmesi istenmitir.
nceleri Osmanl yetkilileri kokart
sava ve benzeri anlamazlklarda yansz
kalmaya karar vermi ve bunu Fransann
bir i sorunu olarak deerlendirmilerdir.

Ancak Napolonun 1798 ylnda Msra


saldrmas ve yl sonra ele geirmesiyle
bu dnce deimitir. Robespierrein
drlmesinin ardndan Fransada iktidara
gelen Direktuar, tehlikeli grd Napolonu bir sre iin Fransadan uzaklatrmak istemi, Osmanl mparatorluu ile
Fransa arasndaki sava 1798den 1802ye
dek srmt. Durum Osmanl-Fransz
ilikilerinin uzun tarihinde yeni bir dnemdi
ve kukusuz Osmanl d siyasetinden sorumlu olanlarn zorlu bir deerlendirme
srecine girmesine yol amt.70
Bu sorunla karlaan yalnzca Osmanllar deildi. Zira Fransz Devrimi ve Napolon iktidarna kar aldklar tavr,
1800lerde Avrupal aydnlarn yaam ve
toplumla ilgili grlerini btnyle belirlemitir. Ayrca Goethe, Schiller ve Beethovenin da farkl tarihi dnemelerde bu
konulara deinmi olduklarn syleyebiliriz.71 stanbuldaki baz gayrimslim aydnlar iin de durum pek farkl deildi; o

dnemde svein Osmanl nezdindeki


elisi olan Osmanl Ermenisi Mouradjea
dOhssonun hikyesi konuyu yakndan incelemeye olanak verir.72 Mouradjea
dOhsson Katolik bir ailenin olu olarak Ignatius Muradcan Tosunyan adyla 1740
ylnda stanbulda domutur. Babas uzun
yllar sve Eliliinde mtercim olarak
almtr; olu da ayn yolu izleyerek
1768 ylnda sve Eliliinin ba
mtercimi olmutur. Daha sonra sve aristokrasisine intisab edince Fransz arml
DOhsson adn almtr. 1788den itibaren
bu adla Franszca olarak yazd yedi ciltlik
yaptn yaymlamtr. Tableau gnral de
lEmpire ottoman gnmzde Osmanl mparatorluu ile ilgilenen her tarihinin ok
iyi bildii bir yapttr.73 Bu konuyla ilgili
dier birok yazardan farkl olarak
DOhsson yllarca bu lkede yaam ve
Osmanl devlet ynetiminin ileyi mekanizmasn kendi deneyimleriyle renmiti;
ayrca meslei gerei Osmanlca okuyup

yazabiliyordu. Fransada iki kez baslm


olan yapt konuyla ilgili dier kitaplarda
pek az rastladmz ilgin bir bak as
sunar: Anlatc, her ne kadar kkeninden
byk lde uzaklam olsa da, bir
yandan bir Osmanl aznlnn yesi, dier
yandan yabanc bir diplomattr. Ayrca
Avrupadaki entelektel yaamn merkezi
olan Fransa ile gl balar vardr. 1799
ylnda Fransaya yerlemi ve 1807de Paris yaknlarnda lmtr.
Ancak Fransaya gemeden nce stanbulda, Babli tarihinde ilk kez bir yabanc
elinin persona non grata ilan edilmesiyle
sonulanan, byk bir skandala neden
olmutur. Henz 1793te DOhsson
Jakobenlere duyduu sempatiyle dikkatleri
ekmiti. Kraln sadk elisi Choiseul-Gouffier o dnemde stanbulu terk etmiti;
Cumhuriyetin hizmetine girmi olan eski
Ste-Croix markisi Descorches, elilikteki
meslektalarnn
youn
protestolar
arasnda elinin halefi olarak greve

balamt. Bu aamada DOhsson bir arac


rol
oynayarak
Osmanl
yetkilileri
tarafndan kukuyla karlanan Cumhuriyeti elinin Babliye giriini kolaylatrmtr.
Napolonun
Msra
saldrmasnn ardndan Fransz Eliliine
Osmanl yetkililerce el konulmu ve burada
DOhssona Fransz eli tarafndan dzenli
demeler yapldn gsteren belgeler bulunmutur. 1799 Nisannda sve hkmeti
DOhssonu grevden almtr; ancak kendisinin svee gitmedii, aksine hemen
Fransaya yerleerek, burada yaptnn
yaymlanmasyla urat sanlyor.
Bu olayn ardndan Ancien Regimein
Avrupann dier lkelerindeki yandalarna
para yardmnda bulunmas epeyce yaygnlam, bu demeyi kabul etmek artk onursuzluk olarak deerlendirilmemitir. Ancak Fransz Devrimi ile birlikte politikann
ideolojik yapsnn oluturulmas, bu
konuyla ilgili grlerin deimesine mutlak biimde katkda bulunmutur. Ne yazk

ki, u ana dek, DOhssonun kendisine


yneltilen sulamalara deindii bir metne
rastlanmamtr. Bu yzden kendi yaklamn nasl belirlediini bilemiyoruz. Ancak belki de suskunluu tavrn gayet iyi belirtiyordur...
Bir Dnemin Rehabilitasyonu
Gerek yeni gerekse hl geerliliini koruyan
eski
aratrmalar,
1770-1830
arasndaki dnemin, burada yalnzca yzeysel olarak deinebildiimiz ekonomik ve
siyasi bunalmlarla dolu olmasna ramen
bir sanatsal yaratclk ve entelektel maceralar dnemi de olduunu ortaya koyar. Osmanl tarihinde sk sk yapld zere, uzun
sreli siyasi istikrar ve iktidarn glenmesini mutlak biimde kltrel verimlilik
dnemleriyle zdeletirmek her zaman
gerei yanstmaz. Ulusal devlet ve buna
bal ulusal kltrn artk tarihsel geliimin
non plus ultras olarak geerli olmad bu

dnemde, 1800 ylndaki zel konjonktrden en azndan ksa bir sre iin kaynaklanan olanaklar daha rahat deerlendirebiliriz. Canlln hep koruyan Osmanl edebi
ve mimari geleneiyle Avrupal sanatlara
duyulan ilgi arasndaki denge, esiz gzellikte yaptlarn ortaya kmasn olanakl
klmtr.74 zellikle gnmzde postmodern sanat anlaynn kltrel alnt olgusuna
yaklammz deitirmi olmas ve
birbirinden farkl elerin bir btnde
birleiminin yeniden sanatsal adan kabul
gren bir tarz haline geldiinin aklanmas,
bu ilgin dnemin daha yakndan incelenmesinin yolunu aabilecektir.75
1 Burada sz konusu olan Urfadaki ayaklanmadr;
Suraiya Faroqhinin EI2deki al-Ruha (Osmanl
Dnemi ve Modern a) maddesi ile kr.
2 Gen (1984); Stoianovich (1960).

3 Aksan (1995).
4 Raymond (1973-74), c. 1, s. 155 vd.
5 Stoianovich (1960), s. 257.
6 Gen (1984) kr, s. 64-72.
7 age.
8 Daniel Roche (1989), s. 126-127de, Fransa kral
gibi ngiltere kralnn da Hint dokumalarnn ithalini
yasakladn, ancak bu yasan pek nadiren uygulanabildiini anlatr.
9 Fukosowa (1987), s. 133 vd.
10 Stoianovich (1960), s. 265-266; Sandgruber
(1993), s. 675-676.
11 Dermigny (1964), c. 3, s. 249-250.
12 Paskaleva (1993), s. 1050.

13 Tsirpanlis (1993).
14 Shaw ve Shaw (1977), s. 17.
15 Panzac (1992); Tsirpanlis (1993).
16 Todorov (1980), s. 149 vd, 163-165.
17 Roth (1993), s. 20.
18 Todorov (1980), s. 217 vd.
19 Skowronski (1993), s. 137-139.
20 Kr. nalck (1980), McGowan (1981); 1808
olaylar iin bkz. Lewis (1968), s. 75.
21 Cezar (1986), s. 100-104.
22 Akarl (1986).
23 Daha 17. yzylda, Koi Bey vakflarn yaylmas
ve zel amalar iin kullanlmasn eletirmitir:
Barnes (1980), s. 134 vd.

24 Arel (1972) s. 59, 69.


25 Bu iki ynl yaklam, 18. yzyl mimarisinin
yeniden yorumlanna nemli katklarda bulunmu
olmasna karn, Arelin kitabnda da (1972) kendisini gsterir.
26 Goodwin (1971), s. 417.
27 age. s. 398-399.
28 Arel (1972) s. 70 vd; Behrens-Abouseif (1992).
29 Shaw (1971), s. 128 vd.
30 een (1991), s. 117.
31 Mller-Wiener (1977), s. 514-519.
32 Artan, basm aamasndaki kitabnda, Boaz
kylarndaki alanlarn kullanmnn tarihiyle ilgili
derin gzlemlerde bulunur.
33 Anhegger (1991).

34 age, s. 29-30.
35 Kr. Abdlbaki Glpnarlnn Adaki eyh
Galib makalesi.
36 Perot (1991), s. 20
37 Anhegger (1991), s. 28.
38 Boschma ve Perotda reprodksiyon (1991), s.
26.
39 Veinstein (1976), Fransz kaynaklarna dayanarak
Egedeki Karaosmanolu hanedannn g kullanmn olduka iyi yanstmtr.
40 Goodwin (1971), s. 400-401.
41 age. s. 404-407.
42 Jaubert (1821), s. 44-74. Jaubert i kalede tutuklanm ve bu yzden kalenin yaknlarndaki shak
Paa Sarayn grememitir. Ancak Jaubert, sarayn

blgede kt bir nnn olduunu bunun da saray


evresinde yaayan halkn saray masraflarn karlamak zorunda braklmasndan kaynaklandn anlatr. Ailenin o dnemdeki ileri gelenleri 1805te
yeniden Dou Beyazt kalesine yerlemilerdir.
43 Arel (1993).
44 age.
45 Eldem (t.y.), s. 71; Goodwin (1971), s. 435-437.
46 Kr. Goodwin (1971), s. 435-437deki fotoraflar.
47 rnek iin bkz. Goodwin (1971), s. 267.
48 Renda (1989), s. 70-71.
49 emelerde su byk bir hazneden akar, bu
hazneye de su su ebekesinden gelir. Sebillerde ise
su bardaklarla sunulduundan byle bir ebeke
balantsna gerek yoktur.

50 Laqueur (1994), Resim 14.


51 Renda (1989), s. 73-74.
52 Resimler: Goodwin (1971), s. 433 ve Ark (1976),
s. 87.
53 Renda (1989), s. 78-86; burada Osmanl nakkalnn bir icmali yaplr.
54 Arkn kitabndan (1976) cami bezemesi
rnekleri, s. 27-85; bunlarn byk bir blm 19.
yzyldan kalmadr.
55 Renda (1989), s. 79.
56 Ark (1976), s. 103-118; Arel (1986).
57 Arel (1989).
58 Lewis (1968), s. 41.
59 Kr. Cerasi (1986); o bu gr mimarlarn bak
asndan ele almtr.

60 Gcek (1987) bu metinle ilgili bir tartma balatmtr; Mehmed Efendi, derleyen Veinstein (1981),
Franszcaya bir eviri.
61 Ahmed Resm (1886), s. 45-47. Virginia Aksann
tarihi ve diplomatlar zerine yapt aratrmalar
ilerki blmlere k tutmutur.
62 Ahmed Resmnin siyasi durumu deerlendirmesi
iin kr. Ahmed Resm (1886), s. 39-40, 55.
63 age, s. 35-36.
64 age, s. 49-50.
65 Ebubekir Ratib iin kr. Uman (1989). Bu yazda
Ebubekirin tiyatroyu anlatt blm Latin harflerine evrilmitir (s. 158).
66 Bu gstermelikleri kr. And (1975), s. 45.

67 smail Bee/Ishmael James Bashaw hakkndaki


bilgi iin bu kii zerine bir kitap hazrlam olan
Aykut Kansuya teekkr ediyorum.
68 Fransz Devrimi ile ilgili tartmalar kukusuz
son bulmamtr ve daha uzun bir sre de bu konu
tartlmaya devam edecektir. Tarih yazcl ile ilgili daha yeni bir ekleme iin kr. Hobsbawm (1990).
69 Shaw (1971) bu karklklara ayrntl bir aklama getirmitir.
70 age. s. 249-289.
71 Goethe, Hermann ve Dorothea'da Fransz Devriminin geliiminin kendisinde yaratt hayal
krkln anlatmtr; ancak 1792 ylnda devrimi,
ok daha yansz bir biimde, bir dnya tarihi olay
olarak deerlendirmitir. Schiller, Girondinler iktidardayken cumhuriyetin onursal vatanda ilan
edilmitir. Ancak ilerki gelimeler onu da hayal
krklna uratmtr. Beethoven nc Senfonisini (Eroica) nce Napoleona adam, ancak

Napoleon kendisini imparator ilan edince bu ithaf


geri almtr.
72 Bu blm siyasi arka plann yetkin bir anlatmn
da ieren Beydilliye (1984) dayandrlmtr. Ayrca
bkz. Lewis (1968), sayfa 53; Shaw (1971), sayfa
247.
73 DOhsson (1788-1824).
74 Cerasi (1986), s. 9-10.
75 Holbrook (1992) bu ynde dnmeye sevk eder.

ON NC BLM
ALAFRANGA, TOPLUM
ELETRS VE
DOMATESLER
OSMANLI ST TABAKA
KLTRNDE DEM
(1840-1914)
Osmanl tarihinin en iyi aratrld dnem
19. yzyldr; bu, kltr tarihi alan iin de
geerlidir. ncelediimiz zaman diliminde
daha nceki yzyllarda da kabul gren baz
sanatlar, zellikle hayal oyunu ve tuluat zel
bir nem kazanmtr. Osmanl eliti, bazen
de bamsz alan zanaatkarlar, roman ve
fotoraflk gibi yaznsal ve grsel ifadenin
yeni biimlerini lkelerine yerletirmeye ve

kabul ettirmeye almlardr. Bu gelimenin tm ayrntlarn bir blmde vermek


mmkn deil, bu yzden bu kitabn ana
blmnde deindiimiz alanlara arlk
vereceiz: kentlerin oluumu ve mimarisi,
gndelik yaamda grsel ve yaznsal
oluumlar, yeme-ime sanat. 19. yzyldaki
youn deiimler bu snrl alanda ancak
ksmen ele alnabilir. Yine de asl sorun
burada ortaya kmaktadr: Osmanl yneticileri aslnda imparatorluu ayakta tutabilmek iin Avrupadan gelen kltrel yeniliklere izin verdiyse de, bu siyasi motif, birok
kadn ya da erkek yazar, fotoraf, tiyatrocu veya eletirmene sadece koullu olarak
hitap etmiti. Eletirmenler, daha ok yeni
bir meslei bir yenilik ve macera
heyecanyla uygulama amacndaydlar ve
yaamdan da tat alyorlard. Kukusuz, ilk
dnemlerdeki
Osmanl
yeni-mutlakyetilii gibi -yeni olumu olsa da- kutsal geleneklere kar yeterli saygy gstermedikleri iin sulanmlard. Ortaya kan

atma ve anlamalar bu blmde sk sk


dile getirilecektir.
O vakitlerde Avrupann hasta adam
olarak tanmlanan Osmanl mparatorluu,
Napoleon savalarnn sona ermesiyle
(1815) balayan ve bir yzyl sren sre
iinde, hzla k devresini yaamaya
balamt. Habsburg mparatorluu gibi
Osmanl devleti de, Bat Avrupay rnek
alarak birer ulusal devlet kurmak isteyen
baz tbi halklarn sekin kesimlerinin
saldrsna urad; Avusturya-Macaristan
gibi Osmanl mparatorluu da bugn artk
baz kesimlerde, zellikle Araplar arasnda
belli bir nostaljik anlam tamaktadr.1
Ayrca Balkanlarda Osmanl-sonras devletlerin oluumu, byk Avrupa devletlerinin kendilerine bal devletler yaratmak
istemelerinden dolay karmak bir sre
geirmiti. Bu dvel-i muazzama nce
ngiltere, Rusya ve Fransayd; 19. yzyln
sonuna doru aralarna Alman mparatorluu ve Avusturya-Macaristan da katld.2

Osmanl mparatorluunun topraklarn


kaybettii her savatan sonra, Avrupann
byk devletleri arasnda blme planlar
yaplmt. Fakat bu planlar, byk devletlerin birbirleriyle ekimesi ve Osmanl
ynetiminin hl nemli siyasi imknlara
sahip olmas nedeniyle gereklememiti.
19. yzylda Osmanl mparatorluu
Avrupal devletlerin hkim olduu dnya
ekonomisine ekonomik adan her gn biraz
daha baml olmaya balamt. Serbest
ticaret szlemeleri ve kapitlasyonlar Osmanl mparatorluunun kendi sanayiini
korumasn engellemiti. 1875den sonra
Osmanl ynetimi borlarn artk deyemeyince Avrupa denetimi glendirilmiti.
Devlet ekonomisinin knn sebepleri
arasnda, ordunun ve ulamn modernlemesi iin yaplan harcamalar vardr, fakat
uzun vadede bakldnda, eit olmayan antlamalar sonucu kaybedilen kaynaklar ve
kazan getiren blgelerin zerk olmalar n
plana kmaktadr.3

Osmanl sekinleri, baz Avrupal devletlerle ittifaklar kurarak bu krizin etkilerine


kar koymaya alm, duruma gre de ortaklarn deitirmilerdi. 19. yzyln
banda ngiltere en gvenilir mttefikti,
ama
Yunan
bamszlk
savan
desteklemesi, yeni bir mttefik arama ihtiyacn dourmutu. Genel olarak Rusya,
arlk rejiminin Balkanlara ve Akdenize
yaylma politikas nedeniyle en tehlikeli
dmand. Alman mparatorluunun kurulmasndan sonra, Osmanl devletinin daha
nceleri Prusya ile yrtt askeri ilikiler
daha da yaknlat. 19. yzyln sonuna
doru Alman irketleri, Badat demiryolunun finansman gibi ilerde ngiliz ve
Fransz irketleriyle belirgin bir rekabete
girmiti.4 Bu durum, Jntrk hkmetinin
1914 ylnda Birinci Dnya Savana,
neden ttifak Devletlerinin karsnda ve
Almanlarn tarafnda katldn aklamaktadr.

st Tabaka Tecrbe Kazanyor


Osmanlnn Avrupayla ittifak giriimleri i
politikada da nemli olaylara sebep
olmutu. 1839da Glhane Hatt- Hmayunu ilan edildi. Bu fermanla Sultan Abdlmecid (hd. 1839-1861) din fark gzetilmeden btn Osmanl tebaasnn can,
mal, rz ve namusunun korunacan beyan
etti. Bu somut koullar altnda, her eyden
nce imparatorluk topraklarnda u ya da bu
ekilde bar iinde birlikte yaayan btn
dini topluluklarn zel hak ve ykmllkleri kalkyordu.5 Gayrimslimlerin dedii
cizye de kaldrlmt. II. Mahmudun kanl
bir atma sonucu imha ettii yenierilerin
(1826)
yerine
kurulan
orduya
gayrimslimler de kabul edilmeye balanm, ayrca, ilkede de olsa brokraside yer
alma hakkna sahip olmulardr.6 Fakat
birok gayrimslim askerlik grevini
yapmamay tercih etti. Kukusuz birok
Mslman tebaa da askerlik yapmay

istemiyordu. Ancak, askere alnmama


imkn sadece gayrimslimlere zel bir
vergi karlnda verilmiti. Osmanl ynetiminin gayrimslimlere bu hakk salam
olmasnn
nedeni,
rnein
Balkan
Savanda Hristiyanlarn sadakatine gvenememesiydi.
Osmanl st tabakas iin Tanzimat, kul
olmaktan kurtulma anlamn tamaktayd.
Oysa daha nce II. Mahmud, merkezi ynetimi yeniden glendirerek tehlikeli bulduu vali ve paalar astrm, mal ve mlklerine el koymutu. Bilindii gibi ok
sayda yenieriyi de ldrtmt. Ancak,
Tanzimatn getirdii yenilikler II. Mahmudun yeni mutlakyetiliini ortadan
kaldrmamt. Tersine, II. Abdlhamid otuz
yl akn bir sre (1876-1909) imparatorluu otokratik rejimle ynetmi, st
tabakay tutuklayarak, srgne gndererek
ve rvet vererek boyun edirmek istedi.
Geri 1884te Merutiyet sadrazam Midhat
Paa Taif'e srgne gnderildi ve ldrld.

Ama siyasi hayatta sekinlerin ldrlmesi


yine de istisnai bir durumdu.7
1839dan Abdlhamidin 1876da ilan
edilen Merutiyeti kaldrmas ve dizginleri
eline almasna kadar, Osmanl devlet
mekanizmas padiah tarafndan deil
Franszlar
rnek
alan
sadrazamlar
tarafndan
epeyce
otokratik
tarzda
ynetilmitir. Gen Osmanl yazar Namk
Kemal (19. yzylda ortaya kan gen Almanlar ve dier gen muhalefet
hareketleri ile olan analojiye dikkat ediniz)
yenierilerin
ortadan
kaldrlmasyla
birlikte i denetim mekanizmasnn da ortadan kalktn, yeni merkeziyeti devlet
yapsnn da bu mekanizmann yerini dolduramadn belirtmitir.8
Gerekten de memnuniyetsizlik, askerlik
grevi, kaybedilen savalar, yabanc devletlerin
imparatorluun
i
ilerine
karmas, imparatorluktan kopan blgelerden gelen mlteciler, stanbulda seyrek de
olsa aadakilerin ayaklanmalarna yol

amt. Byk ayaklanmalar arasnda en


bilinen rnek, 1908de asker ve brokratlarn basksyla 1876 Kanun- Esasisini yeniden yrrle sokmak zorunda kalan Abdlhamidin 1909da iktidar tekrar eline
geirmesini salayan isyandr. Bu ayaklanmann amac, kltrel adan yabanc diye
baklan bir brokrasiye kar padiahn
gcn devam ettirmek ve yazl olmasa da
hkmdar ile halk arasnda kabul edilen
sosyal szlemeye yeniden geerlilik
kazandrmakt.9 Bu tr ayaklanmalarn
seyrek olmas, kukusuz nce, yenieriler
ortadan kaldrlnca stanbuldaki alt
tabakann gsz kalm olmasyla aklanabilir.10
Alternatif bir ynetim tabakas oluturabilecek nitelikte olan ulema bu konuda
birlikte hareket edemiyordu. lmiye hiyerarisinin tepesindekiler belirgin bir aristokrasi oluturmulard, ama bu dnemde
dini vakflarn de facto kamulatrlmasyla
gleri iyice snrlanmt.11 Zaten 18.

yzyldan itibaren halkla pek ilikileri


kalmamt. ou, merkezi ynetimdeki
asker ve brokratlar gibi, imparatorluun
kn ancak radikal bir deiimle engelleyebilecekleri grndeydiler. Ama bu
gr, ilmiye hiyerarisinin alt tabakasndan
destek almyordu.
Sultan Abdlhamid muhalefetin tarafsz
kalmasn salamak iin yeni-mutlakyeti
rejimini dini bir sylemle merulatrmt.
eri mahkemelerde 19. yzyln sonunda
artk davalar devlet hukukuna gre karara
balanmaya
baladndan,
ulemann
politikay etkileyebilme olasl zaten snrlanmt. te yandan rejimin dini
dorultusu Abdlhamidin teknik yeniliklere olan ilgisini, zellikle kendi iktidarnn
merulatrlmasna
yarayanlar
kstlamamt. Bu kategoriye zellikle tren yollar, telgraf hatt ve fotoraflk giriyordu.
Dindarlk ve teknik gelimeye olan ilgiden
oluan bu kombinasyon, bugn bile birok
Trk muhafazakrnn nemli bir zel-

liidir. Abdiilhamidin bu kesimlerde


poplaritesininin artmas, byk oranda bu
kombinasyona bal olmutur.12
Yabanc Bir Kltrn Benimsenmesi ve
Osmanlnn Aydnlanma a
Osmanl st tabakasnn yaamlarnn
birok cephesinde Avrupai biimleri aynen
benimseme kararn almas, kaybedilen
savalarn dourduu gvensizlik ortamyla
aklanabilir.13 Padiah ve aydnlar bu
Avrupai biimleri Osmanl kltrne katmakla, o dnemde gelimede pay sahibi olmay ve en azndan imparatorluun bir
blmn kurtarmay mit ediyorlard.
Avrupa roman, tiyatrosu veya yaam tarznn aktarlmasyla uraan yazar, gazeteci
ve politikaclar da ayn dncedeydiler.
Namk Kemal, en nl eserlerinden birinde
gen bir kadnn erkek kyafetine brnerek
kuatma altndaki Silistrenin savunul-

masnda
gsterdii
kahramanl
vmt.14
Ancak siyasi elitin bu sylemini abartmamak gerekir. Gen zppeler ve gsterili
yaam biimleri zerine yazlm hicivlerin
gsterdii gibi, Avrupai biimlerin denenmesi bazen sadece yzeysel bir oyun haline
gelebiliyordu.15 Ama bu arada, bir
kltrdeki deiikliklerin kabul edilmesinde yabanc kltrden alnanlarn yardm
olabileceini sylememiz gerekir.16 Bu
kitapta ele aldmz, 17. yzyln ikinci
yarsndan sonra oluan zel yaam
kltr ndan bakldnda, Osmanl
mparatorluunun son dnemlerinde meydana gelen kltrel deiikliklerin zgn
k noktalarn, altn izerek belirtmekte
fayda vardr. 19. yzylda sekin kltrde
meydana gelen deiiklikleri, aydnlanmann dourduu, ancak koullar gerei
snrl kalan sonular olarak deerlendirmek
hatal olmaz.17 Hatta ben, Osmanl mparatorluunun son yzylnda kaybedilen

savalar, kltr deiiminin bir taraftan sebebi olarak, dier taraftan da nemli bir engeli olarak deerlendiriyorum. nk, bu
savalar ve sonucunda Avrupa medyasnda
hasta adamn aka aalanmas,
Avrupa kltrn benimsemeye hazr kimi
sekinlerin cann skyordu.18
Tanzimat dnemi ve Sultan II. Abdlhamid devri siyaseti ve aydnlar, yabanc
bir kltre teslim olarak halktan soyutlanmlard. Bu olgu gnmzde de gze arpmaktadr. Bu soyutlanma mutlaklatrlmaz,
fakat st tabakann baz kesimlerinin siyasi
gruplarla ittifak kurmasn engellemitir.
Ulusallamann ve daha sonra demokrasi
idealinin n planda olduu bir dnemde
zellikle yazarlarn soyutlanm olmas,
byk bir ahlaki kusur olarak deerlendiriliyordu. Birok aydn yaadklar bu
elikiyi eserlerinde konu olarak ele
almtr. Mimari, tiyatro ve edebiyatta sk
sk ikili bir abayla kar karya geleceiz:
Bir taraftan mimarn veya yazarn getirdii

kltrel yenilie nem veriliyordu. Yeni


aratrmalarn ortaya kardna gre
zgnlk Avrupann klasik ve romantik
sanat geleneinde olduu kadar Osmanlda
da deerliydi. 18. yzyln sonunda, Avrupa
sanat geleneinin etkisinde kalmadan yazan
eyh Galip, tasavvuf felsefesinin elerini
kullanarak iirde zgn, benzersiz bir dil
kurmay denemiti.19
te yandan, eyh Galibden farkl olarak
19. yzyl aydnlar edebiyatn sosyal ve aydnlatc ilevini n plana karmaya
urayorlard. Aydnlar bakentteki orta ve
st tabakann mmkn olduunca byk bir
blmne hitap edebilmek iin, mevcut
gelenekleri uyarlayp baskn zevklerle
uzlatrmaya hazrlard. Her eyden nce
roman veya tiyatro gibi yeni trleri kullanmaktaki ama ou zaman edebiyat yapmak
deil, ok eliliin kaldrlmas veya her iki
ein de rzasyla yaplan evlilik gibi yeni
konulara geerlik kazandrmakt. Ancak,
didaktik elerin byle tarafl vurgulan

olumsuz
sonular
dourmutur:
Gnmzde, 19. yzyln ikinci yarsnda
yazlan romanlarn ve tiyatro eserlerinin ok
az okur ve seyircilere hitap edebilmektedir.20
Laikleme Sorunlar
19. yzylda Osmanl padiahlar ve siyasi
elitin yaam biimini deitirme abalar,
az ya da ok siyaseti dinden ayrma
denemesiyle paralel gelimitir.21 Bu
dnemde hibir padiah ateist veya liberal
dnceli deildi. Yazar Beir Fuad,
yzyln sonuna doru ateist olduunu aklad ve bu dncesini intihar ederek
somutlatrd iin bugne dek baz
evrelerde gz ard edilmitir.22 Dini
olduu gibi kabul etme ve tartmaya kapal
grme eilimi, 17. yzyldan beri, belki
daha nce bile vard. Bu eilim, zellikle,
medreselerde eitim grmeyip raklktan
yetimi brokratlar arasnda yaygnd. Bu

evrelerde inan sahibi olmann olumsuz


armlar vard. rnein, tarihi,
corafyac ve bibliyografya yazar Ktip
elebi (. 1657), Kadzadeliler diye bilinen ulema ile kartlar olan derviler
arasnda sregiden tartmay, bir cehalet ve
kendini bilmezlik iareti diye nitelendirerek
iddetle eletirmiti.23
zellikle Sultan II. Mahmud tarafndan
hzlandrlan laikleme eilimi, aslnda
nemli nedenlere dayanmaktayd. Asl
ama, orduyu finanse edecek paray bulmakt; bu nedenle, 18. yzylda balayan
vakflar devlet denetimi altna alma
denemeleri
artk
younlatrlmt.24
Nitekim 1826dan sonra vakflar zel bir
nezarete balanarak kamulatrlmt. Bu
durum, o gne dek vakf idaresinden nemli
gelirleri olan ulema ve zellikle ileri gelenlerin siyasi nfuzunun iyice azalmasna sebep oldu. Bir yandan medreseler devletin
denetimine sokulurken, dier yandan yeni
kurulan teknik okullarn yararna bu dini

okullar bilinli bir tavrla ihmal edildi. Bu


nedenle entelektel iddias olan ulema
baka eitim alanlar semek zorunda
kald.25 Gnmzde Trkiyede dine ilgi
duyan entelektel saysnn az olmasnda,
II. Mahmudun ve ardllarnn aldklar bu
kararn epeyce rol vardr.26
lk bakta II. Abdlhamid dneminde bu
gelimenin durdurulduunu dnmek
mmkn, nk bu dnemde hkmdarn
dini meruiyeti n plandayd. Osmanl
padiahnn tm Mslmanlarn halifesi olmas, zellikle imparatorluk dndaki,
Avrupann smrgelerindeki Mslmanlarn gznde vurgulanyordu.27 Hindistanda Osmanl padiahnn bu imaj siyasi
olarak da nem kazanmt; nitekim Osmanl halifesine Hintli Mslmanlarn gsterdii bu ilgi, Atatrkn 1924 ylnda bu kurumu lavetmesine yol at.28 te yandan
devlet kadrolarna teknik ve idari uzman
hazrlayan din d okullarn kurulmas, Abdlhamid dneminde de devam etti. zel-

likle askeri okullar, laikleme srecinde


nemli bir ilev stlendiler. rnein, ortaa arkeolojisinde nc olan ve tarihi eserlerin korunmas salayan Rifat Osman
Bey (1874-1933), askeri doktordu; daha
nce de kendisinden bahsettiimiz Beir
Fuad ise edebiyata atlmadan nce subay
olarak baarl yllar geirmiti.29
Ancak sanat alannda olduu gibi
laikleme srecinde de gerginlikler yaand.
Bir yandan srekli artan sayda entelektel,
cuma namazna gitmek veya oru tutmak
gibi
dini
grevlerden
uzaklamaya
balamlard; dier yandan ise dinin nemli
bir rol ald kltr ortamlarnda halka
yakn olmay istiyorlard. Bu atma zellikle 1930-1970 yllar arasnda yazlan romanlarda yansmtr. Ancak douu daha
nceye dayanr; 19. yzyln sonlarndaki
elikili ve ok snrl laikleme abalarnn
sonucunda ortaya kmtr.30

Mimarlk ve Kent Planmas


Avrupa motiflerinin sanata ve gndelik
yaama ksmen uyarlanmas ve laikleme
almalarndan doan gerginlikler, ehir
planlamasna da yansd.31 Buna bal
olarak yeni-mutlakyetiliin izlerini tayan Osmanl egemenlik ideolojisini binalarda, caddelerde ve meydanlarda
grntleme abas ortaya kt. Bu
dnemin baz istisnalar dnda st tabaka
yeleri ile Sultan Abdlmecid, Abdlaziz
ve II. Abdlhamid, zellikle bakentin yeni
bir ehre kazanmas gerektii grn
savundular. Bu ekilde, en azndan stanbulun ekonomik adan zengin blgeleri
uygarln gelimelerine kavuabilecekti.
Aslnda bu ifadenin vurgulamak istedii,
Avrupa basnnn iddiasnn aksine Osmanl
devletinin eski, kmekte olan bir imparatorluk olmad, hatta modern, dinamik bir
devlete dntyd. Kentsel rnek
olarak, birok Osmanl brokratnn ren-

cilik dneminde veya elilikte alrken


grd Haussman dnemi Parisi alnmaktayd.
Eski stanbulun dar sokaklarn arabalarn geebilmesi iin geniletmek bir
yandan egemen ideolojinin balca motifiydi, dier yandan da nemli bir ihtiyaca
cevap veriyordu. Bu tr yollarn yapm, insann kendini gsterebilmesini de salyordu, nk zellikle kadnlar iin arabaya
binmek, yksek statnn nemli bir
gstergesiydi. indekiler grlmese de bir
grup kadn tayan son derece gsterili bir
araba, Avrupal fotoraflarn ve mterilerinin en ok rabet ettii resimlerdi.
19. yzyl sonlarnn sanatsal adan baarl
bir romann ad da bu olguya dayanmaktayd: Araba Sevdas.32 Edebiyat olmasa
da iyi bir aileden gelen stanbullu bir
brokratn 1901-1909 yllar arasnda
yazm olduu gnlkte, arabann, st snf
stanbullularn yaamlarnda ne kadar
nemli olduunu grmek mmkndr: Ara-

bay satmak zorunda kalmak sosyal konumun knn iaretiydi.33 Dier yandan
Osmanl mparatorluunun gelime dneminde altn an yaayan, 1900lerde de
tekrar ayn nitelii kazanan bakent, daha
ok arabaya ihtiya duyuyordu. Kentin
deiik semtlerinde yaayan stanbullular
bu trafie kzyorlard ama tatlar olmadan
gda, odun ve dier tketim mallarna baka
yollardan ulamak neredeyse imknszd.
ok daha nemli bir konu yangnla
mcadeleydi.34 Antlar hari ahap evlerden oluan stanbuldaki en byk tehlike
yangnd. Yangn, kent yaamn tehdit eden
en byk unsurdu. Yangnlar evlerde yemek
piirirken, atlyelerde, bazen de k aylarnda odann nemini almas iin yaklan
mangaln zerine atlan tandr rtsnn tutumasyla meydana geliyordu. Artan nfusla birlikte bu yangnlar oalmt;
1845te kan Hocapaa yangn bu eski
semtin neredeyse tamamn yakmt.35
Gemi dnemlerde yangnlar sndrme

grevini yenieriler stlenmiti. 19.


yzylda bu grevi, basit tekerleklerle
hareket eden hortumlarla su pskrten tulumbaclar devrald. Tulumbaclarn ksa bir
sre sonra ok sevilen bir komediye konu
olmalar dolaysyla, pek de etkili olmadklar anlalmaktadr. Ancak stanbulun eski
semtlerinin darack kmaz sokaklarnn,
ou zaman tulumbaclarn zamannda
yangn yerine ulamasn imkansz kldn
sylemek gerek.
Bu nedenle, 19. yzylda Osmanl mparatorluunun sekinleri yangna kar nlem
olarak kmaz sokaklarn ortadan kaldrlmasn ve caddelerin dzeltilmesini ama
edindiler. Ayn sebepten ahap evlerin
yapm yasakland. Yangnlarn yaylmasn
sadece kgir binalar gerek anlamda engelliyordu. te yandan maddi imkn olmayanlar kgir inaat iin gerekli malzemeleri
alamyorlard, bu yzden Osmanl ynetimi
kgir bina yapmn sadece deerli caddelerde zorunlu tutmakla yetindi. Dier

sokaklarda ise evlerin arasna yangn duvarlar yaptrtt. Ayrca 19. yzylda kan
yangnlar, caddelerin geniletilebilmesini
salad. Bir blgede ondan fazla ev
yandysa, 1882de kartlan bir yasaya gre
bu blge yeniden parselleniyordu; mal
sahipleri ise caddenin geniletilmesi iin
arsalarnn bir blmnden feragat etmek
zorunda kalabiliyorlard. Bu dzenleme
1841 ylnda kartlan bir Fransz yasas
rnek alnarak yaplmt. Bu arada belirtmek gerekir: Osmanl yasalar ayn konudaki talya ve Prusya yasalarndan daha
eskidir.36
Kentin yenilenmesi iin yaplan projeler,
yeni bir ynetim yaps gerektiriyordu. 19.
yzyldan nce vilayetlerde zamannn
ounu bugn belediyenin yapaca ilerle
uraarak harcayan kady gryoruz. stanbulda ise sadrazam bata olmak zere ehir
ilerinden sorumlu grevliler bu tr belediye ileriyle uramt. Fakat bu ilerde uzman olan ve st tabakadan kent sakinlerinin

katlmn salayabilecek zel bir belediye


meclisi yoktu. 1857 ylndan sonra Osmanl
brokrasisi bu tr meclisleri denemeye
balad.37 Bu tarihlerde padiah ve nazrlar,
Perada yaayan Avrupallarn basksn ciddiye almak zorunda kalarak, Altnc Dairei Belediye diye adlandrlan blgede, yol
yapm ve klandrma gibi modern ehir
hizmetleri sunmaya baladlar. Gerekli finansmann salanmas amacyla, zengin
Avrupallar belediye ynetimine alnd.
Altnc Dairenin almalar, 1857-1877
arasnda gayet canlyd; bu arada tabii ki
yelerin zel karlar n planda tutulmutu.
1870de Altnc Daire, stanbulda trnn
ilk rnei olan kendi belediye binasna
kavumutu; bina bankalarn bulunduu
blgeye ok yaknd. Bugn hl kalabalk
ihane meydannn arka cephesine hkimdir.38
Galatadaki bankalar blgesinin imarnda
byk banka sahiplerinin sz byk nem
tamaktayd. Bir bankac ailesi olan Ka-

mondolara ait ariv ksa sre nce incelenmitir.39 Kamondolar kuaklar boyunca
stanbulda yaam kkl bir Yahudi
ailesiydi. Bankac, sanat koleksiyoncusu,
bilim ve sanatn koruyucusuydular. Aile
1869da Parise yerlemi, ama uzun yllar
Galatadaki mlklerini ellerinde tutmulardr. Kamondolar byk olaslkla
Parisin fnans evresini rnek alarak Galata
blgesinde birok i han yaptrmlard. 19.
yzyl sonu Levanten/eklektik tarzdaki Kamondo binalar ve dier hanlar son dneme
kadar pek ilgi ekmemi, hatta bir ou
yaklp yktrlmtr. Lbnanl Prens Said
Naum Duhaninin 1946da yazd PeraGalatann eski evleri hakkndaki Franszca
monografi yaymlandnda fazla ilgi ekmemiti. 1982de yaymlanan Trke evirisi ise byk baar kazanm, Pera nostalji
kltrnn olumasna byk katks
olmutur.40
1900lerde, zengin gayrimslim Osmanllarn, gezmeye gelen Avrupallarn ve her

geen gn says artan st tabakadan Mslmanlarn bulutuklar Grand Rue de Peraya


(bugnk stiklal Caddesi) dkknlar,
tiyatrolar ve kafeler dizilmeye balamt.
Buraya gelen zengin Mslmanlar genelde
erkeklerdi; te yandan baz tiyatrolarda,
zellikle kadn izleyiciler iin kafes arkasnda localar yaplyor ya da sadece
kadnlar iin gsteriler dzenleniyordu.
Yine 19. yzyln sonlarnda bu caddeye
yerleen yabanc moda salonlarna uramak
da gndelik yaamn bir paras olmutu.41
Bu dnemde zengin Mslman aileler
ehrin kuzey snrnda yeni olumakta olan
ilideki yeni apartman dairelerine tanmaya balamlard. 20. yzyln ortalarnda
ise, ili bir alveri merkezi olarak n salacakt. Bu tanmalarn en nemli nedeni,
aydnlatlan caddeler ve alveri merkezleri
gibi yeni sunulan hizmetlerdi. Hanmlarn
yaamlarnda yeni bir hareket alan
almt, o dnemin Avrupasnda olduu
gibi stanbulun yeni blgeleri de zellikle

hali vakti iyi olan hanmlara ekinmeden


kendilerini toplum iinde gsterebilecekleri
imknlar salamt.42 Yazlar Adalarn
modern taze havas ve baz Boaz kyleri
de benzer imknlar sunuyordu.43 20.
yzylda ise Beyolu ve daha sonralar
Ankara pastaneleri ailelerin ve kadnlarn
gidebilecei merkezlere dnt.
Tara vilayetlerinde ise, an deimesi
gerektiini gerekten dnen paalar, en
byk inaat projelerini Bursada gerekletirdiler.
rnein
1863-64
ve
1879-82de valilik yapan Ahmed Vefik Paa
(1823-1891), hl Brsann merkezini
oluturan ar yollarn yaptrmtr.44
Ahmed Vefik Paa almalarnda dier
paalara gre son derece titiz davranmt;
oysa stanbulda emberlitata hl
grlebilen, bir cephesi vahice kesilmi bir
hamam ve ortasndan blnen Ali Paa
Medresesi, Ahmed Vefik Paadan birka
yl nce giriilen Divanyolunu geniletme
almalarnn tatsz birer ansdr. Ahmed

Vefik Paa ise yeni bir cadde atrrken


Bursadaki Yryen Dede Trbesini,
kentin tarihi grnmn bozmamak iin
baka bir yere tatmtr. Hl var olan bir
tiyatro yaptrtm, oyun almalarn byk
bir ilgiyle izlemitir. Molierein birok eserini bizzat evirmi, oynanmasn salam,
bir de byk Osmanlca szlk hazrlamtr. Ancak kentte birok da dman
kazandndan, bu kltrel faaliyetler,
sonunda onun Bursadaki grevinden geri
arlmasna sebep olmutur. stanbulda
da, Bursann gelirlerini devletin boalan
hazinesine vereceine kltr ve mimari
ilere ayrd iin sulanmtr.
Bir yandan Avrupann byk kentlerinde
dier yandan Tunus gibi smrge merkezlerinde ina edilen yaplar ayn dnemin Osmanl yaplaryla karlatrldnda, ilk
gze
arpan
Osmanl
yaplarnn
45
mtevazl olacaktr. Sebebi, Osmanl
mparatorluunun son dneminde kaynaklarn snrl olmasdr. Bu snrl para o

dnemde stanbulda says her gn artan


Avrupallarn ve Osmanl st tabakasnn
oturduklar semtlere aktlmt. Ama 19.
yzyln ikinci yarsnda ekilmi fotoraflarda grlebilecei gibi, siyasi bask
yaplamayan Altnc Dairenin sokaklarnda
bile, uzun sre pek az yenileme almas
olmutur.
te yandan, stanbulda, smrge
kentlerinde grlen, kentin bir blmnn
Avrupai tarzda, dier blmnn ise az ok
ihmal edilmi bir eski kent olmas gibi bir
ztlk yoktur.46 Oysa Ankarada, eski ve
yeni kent arasndaki ztlk, tarihi semtlerdeki caddelerin yenilendii ve modern binalarn kurulduu stanbula gre daha ok
gze batmtr. Hatta 19. yzyln sonuna
doru, gnmzde okul, iyeri ve mze
olarak kullanlan binalardan anlalaca
gibi Kapalar civarnda st tabakadan
birok aile yaamt. Babli civarnda,
yeni kurulmakta olan gazete ve matbaalar
blgesi yer almaktayd. Birbirinden bam-

sz gerekletirilen ve stanbulun yenilenmesini amalayan bu inaat projeleri, Osmanl mparatorlunun son dnemine
egemen olan karmak durumu yanstyordu; imparatorluk maddi ve siyasi adan
bamlyd, ama st tabaka, mimari
alandaki deiim almalarnn denetimini
elinde tutuyordu.
Grsel
Kltrde
Yeni
Biimler:
Fotoraflk ve Mzeler
19. yzyldan nce saraya ya da belirli
tarikatlara mensup olmayan kent sakinleri,
insan ve hayvan tasvirlerini sadece enlikler
erevesinde grme olanana sahip
olmulard.47 Yzyln sonuna doru fotoraf ve karikatr, resmin hzla gndelik
kltrn bir paras olmasn salamtr.
Bu gelime, kendini belli etmeden, ama son
derece youn biimde, laikleme srecini
etkilemitir. 1850lerde Osmanl mparatorluuna giren fotoraf sanat, nceleri stan-

bulda yaayan Avrupallarn (James


Robertson, Guillaume Berggren) ve
gayrimslim aznlklarn, rnein Basile
Kargopoulosun veya Abdullah Frres
adyla alan Aliksan biraderlerin ilgisini
ekmitir. Bu fotoraflarn mterilerinin
byk bir blm Avrupalyd.48 Mslmanlar arasnda ise fotoraflk nce askerler arasnda yaygnlam, bylece daha
nce manzara resimlerinde yanstlabilen
askeri binalar kolayca kada geirilebilmitir.49 Ayrca, byk Osmanl kentlerinde yaayan erkek ve kadnlar, herkese
seyredilmedii iin dini adan bir sorun
tekil etmeyen insan resmine ulama
imknn da elde etmilerdir. rnein Abdlhamidin kzlarndan biri, babasnn uygun damat adaylarnn fotoraflarm nne
koyduunu ve evlenecei kiiyi bu fotoraflardan setiini anlarnda anlatmt.50
Fotorafnn
stdyosunda
toplum
tarafndan kabul gren kyafetlerle ya da
bayramlarda aile ortamnda fotoraflarn

ektiren ilk Osmanl erkek ve kadnlarnn


adlarn bilmiyoruz. Bu nedenle bu insanlarn hangi dine mensup olduklarn
sylemek mmkn deildir.51 19. yzyln
son yirmi ylnda ise i yerinde grup halinde
ya da st tabakadan Mslman Osmanl
ailelerinde aile fotoraflar ektirmek
olaan hale gelmiti.52 Bu tabakaya mensup
hanmlar, zellikle de gen kuaklar, rtnmeden ve Avrupa kyafetleriyle poz veriyorlard; hatta hanm sultanlarn da byle fotoraflar vardr. Baz fotoraflarda ise
hanmlar piyano banda veya ellerinde kemanla grnmektedir.53
Sultan
Abdlhamid
kendini
fotoraflarn hamisi ilan etmiti; hatta bu
dnemde faal olan nerdeyse tm stdyo fotoraflarna resmi bir unvan ihsan
edilmiti. Tabii, taradaki makam sahiplerinin fotoraflarla denetlenebilmesinin bu
konuda nemli bir rol oynad tartlamaz.
Zira padiah fotoraflara bakarak inaat
projelerinin kendisine bildirildii ekilde

yapldndan emin olabiliyordu; o zamanki


teknik, fotomontajla yanltma imkn vermiyordu. Ayrca Abdlhamidin hazrlatt
byk albmler, Avrupa devletlerine lkeyi
tantma olanan vermiti. Yzyl ortalarnda, tarihi yaplar, pitoresk manzaralar,
yolda alan zanaatkrlar, sokaktaki insanlar ve stdyo portreleri zerinde younlaan
Avrupallarn tersine, Osmanllar lkede
gerekleen yenilikleri fotoraflara aktarmtr.54 Bu fotoraflar bir yandan resmi
lenleri gstermekte, dier yandan da
hastane, tren istasyonu, hatta bir ttn fabrikasnn iini yanstmaktayd. Bu fotoraflar bir belge niteliinde deildir, nk fotoraf ekilecek mekn zenle ekillendirilirdi. Hatta bazen insanlar, sosyal hiyeraride sahip olduklar yere gre yerletirilirdi. Bazen de bir retim srecinin eitli
aamalar dikkat ekici ekilde sunulmu,
n plana kartlmt. Bylece 19. yzyl
Osmanl fotoraflar, gnmzdeki Trk
aydnlarnn ilgisi bu fotoraflarn daha ok

belgesel deeriyle snrl olsa bile, o


dnemin siyasi ve sosyal ideolojisini anlamakta nemli birer kaynak oluturur.
Fotoraflk ve mzeler, izleyicilere ok
ksa bir zaman ierisinde ok sayda resmi
bir arada grebilme imkn saladklar iin
ayn cmleden saylabilir. Geri birok
mze ancak Cumhuriyet dneminde kurulmutur, ancak 19. yzyln ikinci yarsnda
Topkap Saray arazisi iinde kurulan
Mze-i Hmayun, Osmanl topraklarnda
bulunan arkeolojik eserleri nceleri snrl
bir kitleye de olsa sunmutur. Bu mze, oryantalist tarzdaki tarihi resimleri Pariste
deiik sergilerde birok dl alan Osman
Hamdinin (1842-1910) abalaryla ortaya
kmtr. Osman Hamdi tiyatro oyunlar da
yazmt.55
Osman Hamdi 1881de fazla zengin olmayan ve dank bir eski eser koleksiyonunu devralmtr. O dnemin kavramlaryla kazlar yaptrtm, deerli arkeolojik
eserlerin darya karlmasn nlemitir.

Geri abalarnda snrl bir baar elde etmiti, ama yine de bu abalar bugn bu ok
dll oryantalist ressamn sol liberallerin
gznde bir simge olmasnn nedenini aklar.56 Ayrca Osman Hamdinin Osmanl st
tabakasndan kadnlarn portrelerini yapmas da nemlidir; hatta resimlerinin byk
bir blmne kendi ei modellik yapmtr.
Tiyatro
19. yzyl stanbulunda tr tiyatro
mevcuttu. Bu dnem, Karagz ve ortaoyununun en yaygn olduu dnemdi.57 Bir
de Avrupa tarzndaki tiyatro vard. Perada
zellikle Fransz ve talyan kumpanyalarnn oynad oyunlara ounlukla yerleik Levantenler (Osmanl tabiriyle tatl
su frenkleri) rabet ediyordu. Sadece
ikinci snf kumpanyalarn temsilleri deil,
ayn zamanda Sarah Bernhardt gibi nl oyuncular da izlenebiliyordu. Bu yabanc
tiyatrolarn yan sra tabii Osmanl tiyatro-

lar da vard; hem eviri hem telif eserler


sahneye koyarlard. 1870-1880 arasnda
faaliyet gsteren Osmanl Tiyatrosu bir repertuvar tiyatrosuydu ve Osmanlca yazlm
oyunlar sunma tekelini elinde tutuyordu.
Ancak 1884te oynanan bir oyun, Sultan
Abdlhamidin houna gitmeyince tiyatro
binas bir gecede byk olaslkla sultann
emriyle yerle bir edildi ve tiyatro topluluu
dald.58
Ermeni Gll Agopun (din deitirdikten sonra Yakup Efendi ismini almtr)
kurduu stanbuldaki bu ilk byk repertuvar tiyatrosunun neredeyse btn oyuncular da Ermeniydi. Trkler istisna olutururdu. Anlatlanlara gre Schillerin Haydutlar oyununun gsterimi srasnda ekipte yer
alan iki Trk oyuncu, sark sarmak
istemilerdi (oysa o dnemde stanbulda
artk sara pek rastlanmyordu). Kadn oyuncular ise istisnasz Ermeniydi (ilk Mslman kadn oyuncu olarak bilinen Afife
Jalenin
kariyeri
1920li
yllarda

balamt). Bu yzden oyuncularn diksiyonu sorun haline gelmiti, nk Ermeni


oyuncular (bazlar Ermenice eserlerde de
oynuyordu) Trkeyi kendi dillerinin
ivesiyle konuuyorlard. Ayrca yaz diline,
rnein Namk Kemalin (1840-1888) veya
Abdlhak Hamidin (1852-1937) oyunlarnda kullandklar yaz diline ou zaman
hkim deillerdi; bu sorunu az eitimli
Mslman oyuncular da yaamlar, aksaklklar yanl anlamalara yol amt. Yeni
repertuvar tiyatrosunu Karagz ve ortaoyununun aksine dzgn bir dil ve terbiye okulu olarak gren Osmanl aydnlar, bu tr
aksaklklara byk tepki gsterdiler.59
Gll Agop, oyunlar eviren, dzelten,
yazan ve oyunculara diksiyon dersi veren
aydnlardan oluan bir kurulu tiyatrosuna
dahil ederek bu soruna bir zm bulmaya
almt.
Bu tiyatroda baz oyuncular, rnein trajedi oyuncusu Hraya, byk n kazanmt. Ancak, yzyln sonundaki Ermeni

ulusal hareketi, Osmanl kltryle


kaynam olan bu oyuncular zor durumda
brakm, hatta birok oyuncu Kafkasyaya
g etmitir.
Baka bir sorun ise uygun oyun seiminin
zorluuydu.
Viyanadaki
Osmanl
eliliinde alan ve muhtemelen daha sonraki Sadrazam Ahmed Arifi Paa ile ayn
kii olan Arifi Bey, 1877 ylndan nce
Avusturyal bir gazeteciyle yapt bir rportajda bu konuyla ilgili sorunlar aklamt.60 Osmanl-Mslman aile kutsal
sayld iin aile ilikilerini anlatan oyunlar
eletiriye sebep olur diye kabul edilemezdi.
Siyasi oyunlar devlet kar nedeniyle
sahnelenemezdi; nitekim ok ksa bir sre
nce Namk Kemalin Vatan yahut Silistre
oyunu isyana yol at iin sahneden
kaldrlmt. (O vakitler ok sevilen tarihi
oyunlarn siyasi ierii olamazd, aile ii
entrikalar ise dnlemezdi.) Geriye sadece eviri metinler kalyordu. Ancak bu
oyunlarn konusu Osmanl seyircisine

yabanc kalyor, ilgisini pek ekmiyordu.


Sansr younlanca yzyln balarnda
artk pek yeni oyun yazlmaz oldu, tiyatrolar
sadece eviri oyunlarla yetinmek zorunda
kald. 1908de Kanun- Esasinin tekrar
yrrle girmesiyle zgn tiyatro eserlerine izin verildiinde, ilk balarda emprovize
metinlerle uralmas gerekmiti.61
Osmanl yazarlar ve tiyatrocular bu
koullarda snrlarn geniletebilmek iin
byk aba harcamlard. zerinde en ok
younlalan konu o dnemdeki aile
yaamnn
eletirisiydi.
inasinin
(1824-1871) air Evlenmesi adl komedisi,
ilk baarl Osmanl tiyatro oyunlarndandr;
konusu, elerin birbirlerini grmeden
evlenmeleridir.62 Ancak komedi yazar,
kahramann kadn grmeden nasl ak
olduunu aklamakta glk ekmiti.
Aklar birbirlerini nerede tanm olabilirdi
ki?
Bu sorunun en sevilen zm aklar
uzaktan
akraba
yapmakt,
bylece

ocukluklarnda birlikte oynam olabiliyorlard. Siyaset ve yurtseverlik konularn


ileyen dramlar da, youn sansre ramen
yazlmt; kaybedilen savalar ve mlteci
aknyla arlaan atmosferde bu tr konular
byk beeni kazanyordu. Btn bunlara
ramen yadsyamayacamz bir ey var:
Yzyl sonu Osmanl kalem sahiplerinin
dledii gibi, tiyatronun toplumda yenilik
altrmalarnn yapld yer olabilmesi,
genelde bir topya olarak kalmtr.
Mektuplar ve Anlar
19. yzyln ikinci yarsnda yaanan
kltrel deiimle birlikte artk anlat
birinci tekil ahs azndan yaplyordu.
Yazarlarn mektuplamaya ynelmesindeki
(Fazl Necib ve Beir Fuad [1852/53-1887]
arasndaki mektuplamaya sk sk deineceiz) asl ama, bu mektuplarn yaymlanmasyd. Fakat zel mektuplarn says da
artmaktayd: rnein nl tarihi ve devlet

adam Ahmed Cevdet (1822-1895)


karsnn okuma yazma renmesini
istemiti, bylece sk sk seyahat etmesine
ramen nc bir kiiyi araya koymadan
hanmyla mektuplama imknna sahip
oluyordu. Neyse ki bu mektuplarn bir ksm korunabilmitir.63 Bunun dnda nl
kiilerin terekelerinde, fotoraflarn yan
sra aile yaamlarndaki nemli olaylarn
yazl olduu metinler vardr. rnein ksa
bir sre nce, Osman Hamdinin babasnn,
1841de yapt evlilik ve bu evlilikten
doan be ocuu hakknda yazdklar ortaya kmtr.64
Anlara gelince, o dnemin Avrupasnda
da sk sk karlald gibi st dzey siyasi
belgeler bulmak mmkndr. 19. yzyln
son dnemlerinde, birok sadrazam anlarn yazp brakmtr. En bilineni,
ldrlen sadrazam Midhat Paann
(1822-1884) olunun ngilizce yaymlattrd anlardr. Bu yayn, Sultan Abdlhamidin emriyle Ahmed Cevdetin bakan-

lnda kurulan komisyonun Midhat


Paaya kar yrtt davada paann
temize kmasn salayacakt.65 Ahmed
Cevdetin biyografisi de ailesinden biri,
gazeteci-yazar olan kz Fatma Aliye
(1864-1936) tarafndan hazrlanmtr.
Fatma Aliye, iinde byd muhafazakr
ortama ramen yeni slubun etkili kadn
aydnlarndandr.66 Orta snftan bir
brokrat, ayn zamanda bir dervi olan A
brahim Dedenin anlar ise daha mtevaz
bir ortamda nemli bir rol oynamtr.67 Ancak, burada sz edilen eserlerin dnda da
kukusuz bilmediimiz pek ok belge
vardr. Bir ge Osmanl an edebiyat tarihinin eksikliini duyuyoruz ve her zaman
da duyacaz.
Kitaplar ve Matbuat Dnyas68
19. yzyln ikinci yarsnda basl kitaplarn
says ok artmt. II. Mahmud dneminden
itibaren kurulmaya balayan teknik okullar,

kitaplarnn bir blmn kendileri basyordu. zellikle Fransz grandes coles


rnek alnarak yaptrlan Mhendishane-i
Hmayun youn basm almalar yrtmtr.69 Ticari yaynevi kurucular ise,
kitap karma srecinde eitli ileri
kendileri halletmek zorunda kalyorlard.
lerinden biri uzun ve baarl almalar
dolaysyla ustal kabul edilen Ebuzziya
Tevfikti.70 Ebuzziya Tevfik yaynlarnn
yorumculuk ve editrln de yapyordu.
Ahmed Resmi Efendinin Berlin sefaretnamesini dipnotlarla derleyen kii yine
Ebuzziya Tevfiktir.71 Fakat Ebuzziya
Tevfik uluslararas nn yaynlarndaki
yaratc grafik dzenle elde etmitir;
Leipzigdeki bir kitap basmclar birlii,
Ebuzziya Tevfikin matbaacl hakknda
devaml bilgi vermiti.72
Gazeteci ve yazar Ahmed Midhat da kitaplarnn yaym ve basmyla kendisi ilgilenmek zorunda kalmt. stelik ifte risk
gze alyordu: Bir yanda o dnemin edebiy-

at yazarlarnn eserleriyle ilgilenen olup olmayaca riski vard. Dier yanda tm yazarlarn biraz da ortak derdi olan matbaa ve
kadn finanse edilmesi sorunu vard. Makina ve personel verimli kullanlmalyd,
nitekim Ahmed Midhat rakiplerinden
Ebuzziya Tevfikin kartt gazeteyi bir
sre basmak zorunda kalmt.73
Sadece Ermenice deil, hatta zellikle
Osmanlca yazl kitaplar basan Ermeni
matbaaclar da vard. Agop Boyacyan, vali,
szlk yazar ve tiyatrocu Ahmed Vefik
Paayla alm, 19. yzyln sonuna
doru, modern teknik donanmyla nlenmiti. 1890 ylnda gnmzde de kullanlmakta olan James Redhousen Osmanlcangilizce szlnn ilk basmn yapt.74
Arnavut kkenli yazar emseddin Saminin
hl kullanlan szln Ermeni bir matbaac, Kayseri kkenli Mihran Nakkaiyan
yaymlamtr.75
Bu yaynclarn ve matbaa sahiplerinin en
zor ii, kitaplarn mterilere ulatrlmasy-

d. 1880lerde bile paketlerin mterilere


ulatrlmas o kadar zaman alyordu ki,
abonelik sistemine gemek mmkn
deildi. Eletirmen ve yazar Beir Fuad, o
dnemlerde kard edebi ve popler
bilim arlkl dergisinin alc saysnn az
olmasn, kahvehanelerde dergi bulundurulmasna balamt.76 Dar bteli okurlar
dergileri kahvede okuduklarndan abone olmaya ihtiya duymuyorlard. Yazar ve
yaynclar bir de sansrle uramak
zorundaydlar. Sansrcler, hi umulmadk
kelimelerin arkasnda art niyet aryordu.
Bu sorun, aralarnda bir iki matbaac ve
yaync da bulunan muhbirler yznden
iyice bymt.77 Btn bu engeller
yznden kitaplar az baslyor, yaynclar
zarar ediyordu. Yaynevleri, zellikle sahibi
stanbuldan srgn edildiinde, ok sk
sahip deitirmi ya da kapatlmt;
Ebuzziya Tevfik de bu sknty ok ekmiti.

stanbul sekinleri kitaplar birer


koleksiyon objesi olarak gryorlard, bu
yzden hem kad kaliteli olan hem de ok
gzel tezhipli hat rneklerini ieren
yazmalar tercih ederlerdi. Yazma eserler
yzyln sonuna doru stanbul dndaki
blgelerde oka bulunurdu; dini menkbeler hl elle yazlyordu. Hatta 16. yzyl
vergi kaytlarnn elle kopya edildii bile
olmu, zellikle tarla uyumazlklarnda
klavuz olarak kullanlmtr.
Sekin Osmanl erkeklerinin okuma
alkanlklarn, sahip olduklar kitaplarn
listesinden renmek mmkndr. Bu
listeler, sahiplerinin lmnden sonra kitaplarn mzayedelerde satlmasn kolaylatrma amacyla hazrlanmtr.78 Bugne
kadar aralarnda Ahmed Vefik Paann
kitaplar da bulunan aa yukar otuz liste
incelenmitir. Ahmed Tevfik Paa ok
nemli bir ktphaneye sahipti. eyhlislam Arif Hikmet Efendi (. 1859) Medinede bir ktphaneye 5000 kitap

balamt, ama stanbuldaki evinde hl


ok deerli bir kitap koleksiyonu vard.
Byle istisnalarn dnda, iyi eitimli ve
makam sahibi bir Osmanlnn, yaam boyunca yzlerce, hatta bine yakn kitab olabiliyordu. En ok tercih edilen eserler Osmanl tarihleri ve divanlard. Arapa ve
Farsa metinlerle de karlalyordu. te
yandan Franszca kitaplar fazla talep
grmyordu, ancak kendisini ok ynl
yetitirmi olan Sadrazam Ali Paann bu
dilde aa yukar krk kitab vard.
Maalesef
aydnlarn
ktphaneleri
hakkndaki bilgilerimiz ok az. Beir Fuad
ve gazeteci arkada Fazl Necib arasndaki
mektuplamadan bu evrelerde Franszca
eserlere ve zellikle konusu doal bilimler
olan popler metinlere de ilgi duyulduunu
anlamak mmkndr.79
Bu dnemin eviri faaliyetleri ile ilgili
kapsaml bilgi bulamyoruz, bu nedenle
burada sadece bir rnekle, Victor Hugo
evirileriyle yetinmek zorunda kalacaz.80

Hugo, 19. yzyln son dneminde birok


Osmanl edebiyats tarafndan takdir
edilmitir. Namk Kemal ve Samipaazade
Sezai (1860-1936) dahil birok nemli yazar, Hugonun iirlerini evirmiti; hatta baz
metinler birka kez Osmanlcaya evrilmiti. Beir Fuad, Hugonun lmnden
birka ay sonra, airin yeni sluptaki ilk
edebi biyografisini yazmtr (1885). Ancak, Beir Fuad, Hugo sevenlerden ok
farkl bir edebiyat anlayna sahipti. Romanclarn hi yanna yaklamad doa
bilimlerini de dikkate alyor, bu sebeple
Emile Zolann, Tanrtanmazl ve sanatkrane olmamas yznden. sadece Osmanl edebiyatlar tarafndan deil Fransz
okurlar tarafndan da reddedilen naturalist
romanlarn savunuyordu.81
19. yzyl sonlarnda Osmanl edebiyatlar iin Victor Hugo her eyden nce
air olarak deer tamaktayd, oyunlar
ikincil kalrd. Dzyazlar ise ok snrl bir
ilgi uyandrmt; romanlarnn uzunluu,

kuzey
Fransa
veya
Normandiya
adalarndaki yaama ait n bilgilerin
gereklilii, ilginin azalmasna sebep
olmutu. te yandan Franszca ilk
basksnn kt ylda, 1862de, Jean
Valjean ve evlatl Cosettein yaamn anlatan romannn Osmanlca evirisi de
yaymlanmt. Ancak bu daha ok bir polis raporu slubuyla ele alnm snrl bir
zetti.
Hugonun iirlerinin bu kadar sk Osmanlcaya evrilmesinin sebebi, o zamana kadar
Osmanl iir geleneinde hi sz edilmeyen konulara deinmesidir. zellikle ocuklar bu konular arasndayd; Hugo ocuklar
nce babann sonra da bykbabann perspektifinden anlatmt. Hugonun siyasi
iirleriyle uramak gt; zellikle de III.
Napoleon olarak 1851de Fransz tacn
takan Kk Napoleona kar yazd
mcadele ve eletiri iirleriyle. Osmanl
yazarlar, sansre uramamak iin metinleri
masumlatrmaya almlard. Fakat

Samipaazade Sezai, 1851 savanda len


bir ocuun yksn anlatan iiri etkileyici bir dille evirmi ve taviz vermeyerek
eseri srgnde yaymlamt.82
lk Romanlar
Samipaazade Sezai sadece bir evirmen
olarak deil bir dzyaz ustas olarak da ne
kmtr. 1885te yaymlanan Sergzet
adl roman, Osmanl romannn balang
dneminin ikinci aamasdr.83 Burada
yazdklarmz nihai olarak grlmemelidir,
nk Osmanl romannn balang
dnemiyle ilgili srekli yeni bilgiler ortaya
kmaktadr. On yl nce, bir Osmanlca
szlk bir de corafya isimleri szl
yaymlam olan emseddin Saminin roman, ilk Osmanl roman olarak bilinmekteydi (yayn yl 1872). Oysa imdiki bilgilerimize gre Hristiyan Osmanllar yllar
nce bu yeni tr denemilerdi. Evangelinos Misailidis ve Vartan Paann

almalarnn uzun zaman bilinmemesi,


Osmanl edebiyat tarihilerinin bu yazarlarn kullandklar alfabeyi bilmemeleridir.
Tabii ayrca, daha sonraki dnemde ortaya
kan ulus rekabetinden dolay, asimile
olmu, Osmanllam aznlk yelerinin,
deyim yerindeyse, bir kmaza girdiklerini gz ard etmemek gerekir.
Ayn zamanda matbaac olan Evangelinos Misailidisin yazd macera roman
Osmanlcadr, ama Grek alfabesi kullanmtr. nk Misailidis bir Karamanl, bir
baka deyile bir Trk Hristiyan topluluundandr. Bu topluluk, 1923te TrkiyeYunanistan arasnda yaplan nfus mbadelesine kadar Anadoluda yaamtr.84 Osmanl devlet hizmetinde kariyer yapm
olan Vartan Paa, 1851de stanbulda zengin Ermeniler arasnda sahnelenen Romeo
ve Jlyet temal bir oyun yaymlamt. Bu
kesimlerde o zamanlar gndelik yaamda
Osmanlca konuulur, Ermenice ise edebiyat dili olarak kullanlrd. Oyundaki ak-

larn sonunu getiren aile atmas Gregoryen Ermeni ve Katolik Ermeniler arasnda
geiyordu. Sadece romanlarda deil, gerek
yaamda da baz ailelerin ve topluluklarn
din deitirerek Katoliklii ve daha sonralar da Protestanl kabul etmeleri Ermeniler arasnda atmalara yol amt;
Vartan Paann hikyesi hogrye ve anlaya bir davetti.85
emseddin Saminin eseri Taauk-u Talat ve Fitnat, toplum eletirisi de tayan bir
ak trajedisidir. On sekizinde olan Talat, bir
ttn tccarnn vey kz olan Fitnat
kafesin ardnda grerek ak olur ve duygular karlk grr. Fitnatn evden kmasna izin verilmemesi zerine henz
sakal kmam olan bu gen adam sevgilisini yakndan grebilmek iin kz klna
girer ve evi ziyarete gider. Tam evlenme
planlar yaplmak zereyken Fitnat zengin
bir adamla evlendirilir, bu adamn sonunda
z babas olduu ortaya kacaktr. Aklar
intihar eder, baba ise ldrr.86

stei dndaki evlilikten kurtulma ans


olmayan gen kadn motifi, romanda yan
figrlerle de ilenir. O dnemin tiyatro eserlerinde olduu gibi bu romann anlatcs
da, kadna zgr karar verebilme hakk verilmeden mutluluun olamayacan belirtmitir. stek d birliktelik ile ilgili baka
bir ar durum ise, kadn kahramann bir
kle olmasdr. 19. yzyln son dnemlerinde zgrlk ve kararllk konularyla ilgilenen Osmanl yazarlar, bu motifi zellikle
kullanmlardr. Ayrca klenin (kadn) yeni
alnmas gibi, iki kahramann nasl tantklarn aklamaktaki rahatlk da bu motifin
seilmesinde rol oynamtr. Bu sorun, Talat
ve Fitnatn durumunda da grdmz
gibi, zgr doan bir kz sz konusu
olduunda daha zor zlyordu. Samipaazade Sezainin Sergzet (1889) adl
romannda evin olu, satn alnp eve getirilen gzel bir kleye ak olur ve ailesinden
onun azat edilmesini ister, bylece onunla
evlenebilecektir. Yazar bu romanda gen

klenin oradan oraya satlmasn ve kaderinden kurtulma ansnn olmadn gsterir.


Romann sonunda, kz kamay baarr ama
sonra intihar eder, nk kendi ayaklar
zerinde durabilmesine olanak verecek bir
ii yoktur. aresizlikten byle bir sona
bavurur. Kendi ayaklar zerinde durabilmek, sadece kle kadnlarn deil, zgr
kadnlarn da gs germesi gereken bir
sorundu.87
Bu dnemde romanla uraan yazarlarn
amac ne anlatld olmutu, nasl anlatld deil. Samipaazade Sezai kua
biim tartmalarn ancak ucundan
yakalayabildiler. Daha nce, 17. yzyldan
beri ve belki de daha nceleri, meddahlarn
kulland eski Osmanl anlatm biimlerinde, anlatan olaya dorudan mdahale ediyordu. rnein bir hikyede bir paragraftan
dierine geilirken anlatc yle diyebiliyordu: Onlar (nceki blmn esas kiileri)
gidedursun, sevgili okura Anton Aann
evini anlatalm.88 Eski Fransz romannda

da bilinen bu sanatsal zellik, okuru sadece


elendirmeyi deil, ayn zamanda eitmeyi
de amalayan yazara byk kolaylklar
tanyordu. Bylece yazar, okura samimiyetle hitap etme ve mesajnn nemli
blmlerini tekrar hatrlatma imknn elde
ediyordu.89
te yandan 19. yzyln son eyreinde
romanla uramak, dnemin Fransz anlatm sanatyla da, zellikle Zolann hem
eletirilen hem de hayranlk uyandran romanlaryla hesaplamak anlamn tamtr.
Bu romanlarda anlatc her eyi bilir ancak
kendini hissettirmez. yknn aknda
yazarn hissedilmesi, onun beceriksizliine
balanrd. Bunun tesinde bu biim,
evrenin ayrntl tasvirini ve ba kahramanlarn i dnyalarnn aklanmasn gerektiriyordu. Ancak bu tasvirler, yazarlarn hl
didaktik bir tarz kullanmalarndan dolay
Osmanl romanlarnda fazla grlmyordu.
Okuma alkanl olan okur bu tasvirlerden
holanabilirdi, oysa pek okumayanlar

bunlar can skc bulacaklard.90 Eletirmenler ve edebiyat bilimcileri, erken Osmanl romanclarnn, romann konusunu ve
diyalou tek taraflla yol aacak derecede
vurguladklarn, kii ile yaad dnyann
sanatsal tasvirini didaktik tarzn arkasna attklarn ileri srmlerdir. Bu durum ancak
1900lerde deimitir.
Bat Uygarlnn Eletirisi
Gen, aresiz kzlar Osmanl romannda
neredeyse hep olumlu figrlerdir. te
yandan baz yazarlar, zellikle erotik
istekleri olan ileri yataki kadnlar bir tehdit olarak grmlerdir: Meddahlarn ok
kulland lanetli hanerli kadn, 19.
yzyln romanlarnda da entrikalar
evirmeye devam etmitir.91 Ancak, toplum
ve gelenekler eletirilirken kar klan,
genelde erkeklerdir. Aklarn mutluluunu
engellemeye alan anlaysz, dncesiz
muhafazakr babalardan daha nce sz et-

mitik. Avrupa kltrnden haberi olmayan,


fakat parasn kahvelerde, tiyatrolarda ve
Perann meyhanelerinde harcayan zppe
delikanl, tiyatrodan sonra artk romanlarn
da capcanl ve renkli kahramanyd.
Bu tipler muhakkak vard. Fakat roman
ve oyun yazarlarnn onlar ok kullanmalarnn sebebi bakayd.92 Osmanl mparatorluunun hem dtan hem de iten tehdit altnda olduu bir dnemde, toplumu
eletiren ve Osmanl kltrnn esasl bir
deiime ihtiyac olduunu ilan eden yazarlar, hakl olduklarn gstermek zorundaydlar. Baz yazarlar Mslman kadn ve
erkeklerin ahlaki stnln dile getirirken te yandan her iki cinsiyetin de Avrupa
eitimi almas gerektiini belirtmilerdi. Bu
nedenle iyi eitimli olmakla birlikte
diiliini kaybetmeyen kadn, Osmanl mparatorluunun son dneminde ve zellikle
Cumhuriyet dnemi Trk yazarlar
tarafndan byk bir zenle roman
kahraman olarak kullanlmtr. Gen ala-

franga zppe, bu kadn figrnn zdd


olarak yanstlmtr. Zppenin gln halini -ve kt sonunu- uzun uzun tasvir eden
yazar, yenilikleri savunmasna ramen hl
bir Osmanl olduunu ve hibir zaman
dmann saflarna gemediini okurlarna aklamak istemitir.
Toplumsal Yaam ve Yemek Kltrnde
Deiimler
Osmanl romannn da ortaya koyduu gibi,
19. yzyln sonuna doru birok sekin Osmanlnn gndelik yaam kltrlerinde
nemli deiiklikler oldu. Saray mensuplar
bata olmak zere st tabaka Fransadan
mobilya ithal etmeye balamlard; ama
ksa bir sre sonra stanbuldaki ustalar da
sandalye, masa ve komodin imal etmeye
baladlar. 19. yzyln ikinci yarsnda,
Mslman st snftan bir ev hanmnn
kocasyla birlikte toplum yaamna kart
pek grlmezdi. 1848deki baarsz bir

ihtilalden sonra Osmanl mparatorluuna


snan Polonyallar, teknik bilgilerinden
dolay ksa srede ynetim mekanizmasnda
yer almlar ve bazlar da Mslman
olmulard,
ama
kadnlar
toplum
yaamndan dlamama alkanlklarn
srdrmlerdi.93 Padiah saraynda da
yzyln sonunda bu gelenek yer edinmeye
balamt. Osmanl mparatorluunun son
ylnda, 1922de, ressam olarak da nlenen
Halife Abdlmecid Efendi, verdii ziyafete
Osmanl hanedanndan hem kadn hem de
erkekleri davet etmiti.
Halk kesimlerinin toplum yaamndaki
deiimin hz hakknda elimizde henz
yeterli bilgi yok.94 Ama bu deiimi yemek
tarifleriyle takip edebiliyoruz. 1900lerde
kadn dergilerinin oalmasyla, yemek
yapmak yazl kltrn konusu haline
gelmiti;
aslnda
yemek
kitaplar
1860lardan itibaren kmaya balamt.
Bugn artk Trk mutfann vazgeilmez
paralar olan saysz sebze ve yemek, o

dnemde yemek listelerine yeni yeni giriyordu. Bu yenilerin arasnda, zellikle de


Amerika kkenli domates vard. Patatesin
yaygnlamas da bu dneme denk der.
Ancak patates hibir zaman ekmek veya pilavn yerini almad, hatta bugn bile patates
kendi bana bir sebze olarak kabul edilir ve
apayr bir yemek tr oluturur.95
Yemek lezzetinden sz edildiinde
Fransz mutfa, zellikle de Italyan mutfa konumuzla balantldr. talyada da
ok sonralar ulusal yemek ilan edilen
makarna, domates sosuyla birlikte Trk
mutfana girmitir. Ama bu yemein
Birinci Dnya Savandan nce stanbula
Levantenler araclyla gelip gelmediinin
aratrlmas gerekmektedir. Pasta kelimesi
de Trk mutfana bu dnemlerde girmitir.
Ancak bu kelime rnein talyada olduu
gibi makarna deil, meyveli veya kremal
tatl anlamnda yerleti. ikolata veya
Franszlarn krem okolasnn Osmanl
kltrne nasl girdii bildiim kadaryla

henz aratrlmad. ay ise ancak


1930lardan sonra, Trkiyede de retilmeye balayarak Trklerin ulusal iecei
oldu; Osmanl mparatorluunun son yllarnda ay sadece egzotik bir bitki olarak
kabul ediliyordu.
Trk mutfayla bugne kadar sadece etnologlar veya alar ilgilenmitir; bu
nedenle de tarihsel incelemeler henz
balang safhasndadr. Ama sonu olarak
stanbul st ve orta tabakasnn kltr
ilikileri, mutfak repertuvarnda iz brakmtr. Hatta gnmzde, Avrupa mutfak
kltr de Osmanl mutfandan baz yemekleri listesine katmtr: Yaprak dolmas,
zellikle de dner ve cack.
Sreklilik ve Yeni Bir Balang
Glhane Hatt- Hmayunu (1839) ile Osmanl mparatorluunun resmen dalmas
(1923) arasndaki dnem, Cumhuriyetin n
tarihi olarak da tanmlanabilecek bir gei

dnemi saylmaktadr. Cumhuriyet Trkiyesi, 19. yzylda Balkanlarda kurulan


devletler gibi bir ulus-devlet kabul edilmi
ve edilmektedir. Ancak Trk milliyetilii
ok ge, 1908 ylndan sonra olumaya
balamtr. Bu nedenle bu kitapta sanat
ve milliyetilik konusuna deinilmemitir.
Geri 1908 ve 1914 yllar arasnda milliyeti dnce akmlar baz yaplarn
plannda nemli bir rol oynamtr ve mer
Seyfeddin (1884-1920) gibi yazarlar da bu
balamda hikyeler yazmtr. Ancak
gnmzde milliyeti olarak deerlendireceimiz metin ve resimler esas olarak
Cumhuriyet dnemine aittir.96
Gnmzn
Trkiye
Cumhuriyeti
vatandalar son Osmanl dneminde ortaya
kan sorunlarla hl karlamaktadr. Osmanl ynetici tabakasnn devamllnn
hl nemli izleri vardr: Atatrk, 1915te
anakkale Savanda kendisini ispatlam
bir Osmanl komutandr. 1908-1918 yllar
arasnda ynetimde olan Jntrkler, zel-

likle Cumhuriyetin ilk dnemindeki siyasi


mekanizmann saflarnda yer alyordu. Ne
var ki bir yandan da imparatorluun
knden sonra rejimin en nl isimleri
srgn edilmi, bazlar da Cumhuriyetin
ilk yllarnda ldrlmtr.97
Kiilerdeki srekliliin kltr alannda
da olup olmad aratrlmaldr. Yakup
Kadri Karaosmanolu veya Mehmet Akif
Ersoy gibi edebi ahsiyetler, son padiah
dneminde adlarn duyurmulardr; ancak
Cumhuriyet dneminde de, baz sorunlara
ramen, almalarna devam etmilerdir.
Trk tarihileri ve zellikle halk, Osmanl
tarihinden sz ederken bizim tarihimiz
der. Cumhuriyet tarihinin, Ankaradaki elit
tabakann kendini ihtilalci ve taht deviren
ilan edip Osmanl tarihini reddetmesiyle belirlenen jakoben dnemi ksa srede sona
ermitir.98
Buna ramen Osmanlnn son dnemindeki kltr yaamn sadece Cumhuriyete hazrlk gibi deerlendirmemek

gerekir. Sonuta bir ulusal devletin, tarihi


gelimenin sonucu (non plus ultra) olup olmad kesinlemi deildir. Bizim iin
nemli olan, siyasi ve askeri krizlerin youn
olduu bir dnemde Osmanl erkek, hatta
kadnlarnn, tiyatro, roman, yalboya resim ve fotoraflk gibi yeni sanat biimlerini renmeye hazr olduklarn bilmemizdir. Osmanlnn son dneminde yaayan
birok entelektel, laik kltr deneyimlerinin sonucunda varolu ve vicdan sorunlaryla
kar karya gelmilerdi. Bu ksa blmde,
baz tiyatro adamlarnn resmi evrelerce
sulanmalarna ramen kutsal devlet ve
toplum kurumlarn mizah yoluyla eletirdiklerini ve bu yzden de yerlerinden
edildiklerini
grdk.
Samipaazade
Sezainin srgnnden ve Beir Fuadn intiharndan sz ettiimiz gibi yzyl dnemecinde ortaya kan siyasi kavgalar nedeniyle srgne gnderilen Ermeni tiyatrocularn trajik sanat hayatlarn izledik. Mslmanlarn ve gayrimslimlerin bu giriimleri

bir gerei ortaya koymaktadr: 19. yzyl


sonlarnda gerekleen kltrel deiimleri
sadece Avrupa devletlerini siyasi ve askeri
alanda taklit etme abasna balamak doru
olmaz.
Aslnda bu kadn ve erkekler Avrupa
kltrne dayanarak kendi aydnlanma
srelerini balatma cesaretini gstermilerdir. Burada, bu giriimlerin belirdii siyasi
ortamn nasl i gerginliklere ve almas
g sorunlarn ortaya kmasna yol atn
grdk; dolaysyla da sanatlar ve eletirmenler elde ettikleri sonutan ounlukla
memnun kalmadlar. Ama bu sonular o
dnemde sanatnn ve onu seyrederek, okuyarak, dinleyerek izleyenlerin cesaretine,
deneme hevesine, esnekliine ve her eyden
nce oyun sevincine olan bakmz
deitirmemelidir.
1 Bu dnemdeki siyasi olaylar iin bkz. Shaw ve
Shaw (1977) ve Castellan (1991).

2 Trumpener (1968), Ortayl (1981).


3 Blaisdell, ev. Kuyucak ve Dalg (1979); Shaw ve
Shaw (1977), s. 223.
4 Trumpener (1968), s. 5-7. Hilmar Kaiser bu konuda ayrntl bir alma yapmtr.
5 Davison (21973), s. 38 vd.
6 Findley (1989), s. 142-143.
7 Shaw ve Shaw (1977), s. 172 Abdlhamidin
saltanat dnemini Tanzimatn Doruu olarak
nitelendirir. Ama tarihilerin ou iin bu dnem Osmanl meclisinin 1878de lav ile bitmitir. Midhat
Paa'nn lm konusunda bkz. age, s. 216.
8 Mardin (1962), s. 216.
9 Mardin (1988).
10 Shaw ve Shaw (1977), s. 279 vd.

11 Barnes (1986), s. 127.


12 Shaw ve Shaw (1977), s. 221 vd.
13 Lewis (1968), s. 45.
14 And (1972), s. 102-103, 367. Ortayl (1983) Osmanl st tabakasnn karlat bu sorunu gayet iyi
ortaya koyar. Ayrca bkz. Neumann (1994).
15 Evin (1983), s. 85-87; Mardin (1974).
16 rnek olarak 12. ve 13. yzyllar, 15.-16. yzyllar ve ge 18. yzyl ile erken 19. yzyllarda Avrupa
Rnesans verilebilir. Bu rnesansta, Yunan-Roma
sanat ve edebiyat yeniden yorumlanarak kltrn
deiiminde ara olarak kullanlmtr.
17 Evin (1983), s. 9-21; Mastakova (1994).
18 Bu sorunsal benimle tartt iin Huri slamolu nana teekkr ediyorum. Ayrca bkz. Timur
(1986).

19 Mardin (1974); Holbrook (1992).


20 Evin (1983), s. 9-21, 127.
21 Bu sorunsal iin bkz. Berkes (t.y., muhtemelen
1978).
22 Selahaddin Hilavn Beir Fuad hakkndaki nsznde (t.y.) s. 8.
23 nalck (1973), s. 185. Ktip elebi de
ulemadand ama kendini dervilere daha yakn
hissediyordu.
24 Barnes (1986), s. 84, 118 vd.
25 Chambers (1973).
26 hsanolu (1987).
27 Deringil (1991).
28 Azmi zcan bu konuda alyor.

29 Rifat Osman (ev.) nver (1989); Okay (t.y.), s.


41 vd.
30 Nazm Hikmetin (1902-1963) eserleri bu adan
incelenebilir.
31 Bu blm elike (1986) dayandrlmaktadr.
32 Bkz. Evin (1983), s. 158-172; Moran (1991), s.
57-67.
33 Dumont (1986).
34 Denel (1982), s. 58 vd.
35 Atasoy (1989), s. 15-18de stanbul tulumbaclarn anlatr. elik (1986), s. 55.
36 elik (1986), s. 167-168.
37 Onayl (1985); elik (1986), s. 45.

38 elik (1986) s. 46. 1865-1869 arasnda bakentin


sokak planlama almalar Islahat- Turuk Komisyonu tarafndan yaplyordu, age, s. 63.
39 Seni (1994).
40 Duhani (1982).
41 And (1972), s. 100. 1900 ylnda bir Osmanl
hanmnn sokaa k hakknda bkz. Dumont
(1986).
42 19. yy. sonlarnda Avrupann byk kentlerinde
kadnlarn yryleri iin bkz. Walkowitz (1992), s.
46-50.
43 Belge (1994), s. 255-260de bu adalarn gzel bir
zetini verir.
44 Erder (1976), s. 239 vd; And (1972), s. 89da
Ahmed Vefik Paann Bursa halkn tiyatrosuna
nasl zorba yntemlerle getirdiini anlatr.

45 elik (1986), s. 153-163.


46 age, s. 49-81. Janet Abu-Lughod (1980) bu olgu
iin urban apartheid terimini bulmutur.
47 Bu kesimlerde hat istifleriyle oluan eitli
hayvan tasvirleri revatayd. Kr. Birge (yeni basm
1965), resim 5, 6, 8, 9. Ama bu sanatn elimizdeki
rnekleri byk lde 19. yydan kalmadr.
48 ztuncay (1992), Beaug ve izgen (1993).
49 Beaug ve izgen (1993), s. 222 vd.
50 age, s. 179.
51 age, s. 137 vd.
52 Duben ve Beharda (1991) gzel rnekleri vardr.
53 Renda ve dierleri (1993), s. 249.
54 Beaug ve izgen (1993), s. 200-201.

55 Kr. Othman Hamdi" maddesi, EI2 (P. ve S.


Soucek).
56 Rona (1993).
57 And (1983), s. 118 vd.
58 And (1972), s. 217-218, 238-244.
59 age, s. 116-135.
60 age, s. 104-105.
61 age, s. 253.
62 age, s. 322.
63 Ktkolu (1986), s. 202 ve ayrca yazarla bu konuda yaptm konumalar. Paa, s. 210daki mektupta karsna birden fazla evlilii tasvip etmediine
dair teminat verir: ...Ben evlenecek olduum vakit
bamdan bir nikh gemek niyetiyle evlendim ve

Allahdan yle istedim. imdiye kadar baka suret


hatrma gelmedi ve Allah gstermesn.
64 Ko (1993).
65 Midhat Paa maddesi, EI2 (Roderic H. Davison).
66 Chambers (1973) geni lde bu kaynaktan
yararlanyor.
67 Findley (1989) bu metni verir.
68 Matbaaclk tarihini burada vermiyoruz. Bkz.
Matbuat maddesi, A (Vedat Gnyol).
69 Strauss (1993).
70 Bulgaristanda matbaaclk ve yaynevlerinin
balangcn ok daha iyi bilen Fidan (1993) ile kr.
71 Ahmed Resmi (1303/1886).
72 Strauss (1992), s. 327.

73 age, s. 314-315.
74 Redhouse (1921), Strauss (1992), s. 324.
75 Strauss (1992), s. 322.
76 Beir Fuad (t.y.), s. 59-60.
77 Strauss (1992), s. 323.
78 Kut (1994).
79 Beir Fuad (t.y.), eitli yerlerde.
80 Kerman (1978) bu konuda zengin malzemeye
sahip bir almadr.
81 Yazar Sezai, babasnn adyla, Sami Paazade
diye slenmiti. Soyad kanununun 1930larda kmasndan sonra bile yazarlar sadece kendi adlaryla
tannmaya devam ettiler (Yaar Kemal, Nazm
Hikmet vs). Ancak daha gen kuaklar, 1960lardan

itibaren hem ad hem de soyadlaryla nlendiler.


Beir Fuad (t.y.) eitli yerlerde.
82 Kerman (1978), s. 351-352; zn (2 1982), s.
122; Kerman (1978), s. 325-333.
83 Evin (1983), s. 146 vd.
84 Misailidis, Anhegger ve Gnyolda (1986).
85 Vartan Paa, Tietzede (1991); Matakova (1994).
86 Evin (1983), s. 55-64.
87 Mardin (1974); Evin (1983), s. 157; Parlatr
(1987).
88 Vartan Paa, Tietzede (1991), s. 6.
89 Evin (1983), 18-20, 32.
90 Emile Zolann romanlarnda da kolaylkla didaktik anlatma kayabilecek bir mesaj vardr. Bu
blmlerde yazar, kaltmn insann kaderini

etkilediini anlatmak ister. Ama yazar, hikyesindeki


bu mesajn gze batmamasna ve didaktik
olmamasna almtr.
91 Evin (1983), s. 33-35. Timura (1991, s. 33-37)
gre, 1900den nce Hseyin Rahmi Grpnar, erotik ilikilerinde kendi hayallerini gerekletirmek
isteyen kadnlar savunuyordu.
92 Bu konuda bkz. Mardin (1974) ve ayrca Timur
(1991), s. 38.
93 Ortayl (1983), s. 179.
94 Bkz. Dumont (1986).
95 Fransz mutfann Osmanl kltrne giriinin
getirdii kltrel sorunlar iin kr. Mardin (1974), s.
430.
96 20. yzyln balarnda yaplan yeni-Osmanl tarzndaki binalarn ima ettii milliyeti ifade iin kr.

Yavuz (1981), s. 110 vd. mer Seyfeddinin milliyeti grleri iin kr. Mardin (1974), s. 438.
97 Kemal Tahirin Kurt Kanunu roman (1969) bu
yllarn atmosferini yanstr.
98 Berktay (1991), s. 106 vd.

ON DRDNC BLM
SONU
Kitabmzn sonuna geldik. Hassa Mimarlar
Ocanda eitim alm ya da almam inaat
ustalar, yazarlar, enliklerde nahllar boyayanlar, gnlk yazarlar, derviler ve Osmanl st tabakasna mensup kadnlarn hepsi
bu hikyede rol oynad. Bu insanlarn seimi
monografk n almalarn varl sayesinde
ya da kimi kaynaklara birinci elden ulaabildiimiz iin mmkn olmutu. rnek
olarak an yazar Temevarl Osman Aay
veya eyhiyle mektuplaan skpl Asiye
Hatunu verebiliriz.1 kisi de saray ya da
ulema kltryle yorulmamt, esinlerini
alt tabakada szl olarak gelien kltr ortamndan da alm deillerdi; onlar okuma
yazma bilen kentlilerdi. Son zamanlarda

byle kiilere duyulan ilgi arttna gre,


mutlaka, Osmanl mparatorluunun dier
blgelerinde yaam benzer insanlar ve
yazdklaryla da tanacaz.
Vermek ve Almak
Osmanl saray kltrnden gelen kiilerle
de karlatk: rnein Mimar Sinan ve Mimar Mehmed Aa veya tarihi ve edebiyat
Mustafa li, tabii bir de her yerde hazr ve
nazr Evliya elebi.2 Ancak biz burada bu
kiilerin bir btn olarak eserlerinden deil,
bu kiilerin gndelik yaam alkanlklarn
ifade edilerinden ya da sradan
adalarnn faaliyetleri karsndaki tutum
ve hareket tarzlarndan sz ettik. Osmanl
kentlilerinin kltr, yksek kltrn eserlerini renip bilmeyi hibir ekilde
dlamyordu. Mimar Sinann ve Mimar
Mehmed Aann camilerinde herkes ibadet
edebiliyor, bylece camiye gitmek kadnlarn hayat tecrbelerinin bile bir paras

olabiliyordu. Mustafa Alinin (1541-1600)


kitaplar tarih ve siyaset yazarlarnn
almalarna kuaklar boyunca esin olmu,
Ali bu sayede, dolayl da olsa, Osmanl
brokratlar arasnda geni bir okur kitlesi
edinmiti. Evliya elebinin seyahatnamesindeki hikyeleri 19. yzyla kadar ok az
insan okumusa da, bu hikyeler kulaktan
kulaa geni kitlelere ulamt.
Osmanl kentli kltr, saray ortamyla
yakn iliki iinde ve ulemann dnceleriyle amalarnn etkisi altnda gelimitir.
rnein stanbullu zanaatkrlar, bir sefer ya
da snnet dn sebebiyle padiahn emriyle dzenlenen alaylarda, bin bir zahmetle
o canl tablolar yaratabildiyseler, bu kiilerin sarayla hibir balantlarnn olmad
sylenemez. Bu alaylar hakknda surnameler yazlmas bir gelenekti, en
baarllar padiaha sunulurdu; hatta iki
surname saray sanatlar tarafndan zengin
minyatrlerle bezenmiti.3 Surnameleri
yazan ve bezeyenlerin alaylarn planlan-

masnda da rol aldklarn sylemek


mmkndr. Bu durumda esnaf alaylar,
saray ile kent kltrnn bir araya geldii
bir noktada bulunmaktadr. 17. yzyldan itibaren de her gn daha ok zanaatkr, yenieri ocaklarna alnmaya balamt. Bu da
muhtemelen stanbul halknn saray
kltryle ilikisini artrmt, nk stanbullu yenieriler padiah ve saray
yakndan grebilme imknna sahipti. Din
konusuna gelince, hoca ve derviler sadece
dini bilgileri deil, dini tartmalar da aktaryorlard. Kadzadeliler etrafnda sregiden tartmalar, bakent sakinlerine dinlerinin ierii hakknda ayrntl bilgi veriyordu.4 Bazen derviler de meddahlar gibi
yazl kltrn sunduu bilgileri hikyelerinde aktarmlard.5 Bu bilgiler sayesinde
birok meddah saray evrelerinde de sayg
grmt.
almamz saray ve ulemann temsil ettii Osmanl yksek kltrnn sadece
veren olmadn varsayyor. Entelektel

ve siyasi elitin kltr ile halkn szl


kltr arasnda srekli gelien bir alveri
vard. Savmz ilk anda beylik gibi grnse
de asla deildir. Ortaa Avrupas tarihinde
tersini iddia eden bir akmn ileri srdne
gre, halkn okuma yazma bilmeyen byk
ounluu kilise ve soylularn yksek
kltrnden etkilenmi, ama genellikle
pasif kalmt.6 Bu, anonim halk ruhunun
yaam ve yaratclkla ilgili romantik
dncelerinin bir tepkisiyse, hatta hakl bir
tavrdr. Ancak ortaa Avrupasnda st
tabakalarn okuma yazma bilmelerine ramen, bu bilgilerini ok az kullandklarna da
dikkat ekmeliyiz. Bundan kan sonu, ortaa ya da erken yenia Avrupasndaki
st tabaka ile szl kltr arasndaki
ilikinin, 18. ya da 19. yzyla gre daha
youn olduudur.
Buna benzer bir durumu Osmanl
toplumu da yaad: Sradan kentliler
Arapa, Farsa ve Trkenin karmndan
oluan bir kltr ve edebiyat dili olan Os-

manlcay anlamakta glk ekiyordu.


Birok st tabaka mensubu ise gndelik
hayatlarnda youn olarak szl kltr
kullanyorlard. Bunun iyi bir rnei stanbullu dervi Seyyid Hasandr.7 Seyyid Hasann akc bir okuma yazmas olmakla
birlikte gnlnde bahsettii sosyal
ilikilerinin byk oranda szl kltre
dayandn gryoruz. Daha st dzey entelektel alanda ise buna benzer bir rnei,
bir yksek Osmanl brokrat olan Mustafa
li oluturur.8
Mustafa li medrese eitimi grm ve
bir saray adam olarak gen yata Kanuni
Sultan Sleymann saraynda kendine bir
hami
aramt
Osmanl
yksek
kltrnn tam ortasnda yer almt. Ama
byle biri bile, sradan halkn kltrne
uzak kalmamtr. Mustafa li tarikat
eyhleriyle yakn iliki kurmutu. Ancak,
linin tant eyhlerin tasavvufun entelektel temsilcileri olarak deerlendirilmeleri mmkn deildir. eyhlere yakn-

l linin bu dnce tarznn kimi temsilcilerine kar eletirel bir tutum taknmasn
engellememitir; hatta Sultan III. Muradn
(hd 1575-1595) bu kuku uyandran
eyhlerden fazlaca etkilendiini iddia etmitir. Demek ki Mustafa li gibi Osmanl
yksek kltrnn saygn bir temsilcisinin
bile szl kent kltrne yakn olduunu
sylemek mmkndr.
Szl ve yazl kltr arasndaki alverii aratryoruz; ama bu kitapta sadece
birka metnin zmlemesiyle yetinmek
zorunda kaldk. Bu metinler dini menkbelerdir ve yazlma gayeleri belirli bir
derghn douunu aklamaktr. Yazl anlatlara geen birer dou ya da ortaya k
hikyesi haline gelmeden nce szl aktarlan bu kahramanlk ve kutsallk hikyelerinde yaplan deiikliklerin izlerini bulmak da mmkndr. Karlatrma imknn
bize Evliya elebinin merak ve ilgi
alannn genilii vermitir; zira Evliya
elebi, bamsz birer yapt olarak elimize

geen menkbelerden bazlarnn paralel anlatmlarn salamtr. Saray eitimi alan


Evliya elebinin bize sunduu metnin
szl anlatmn prototipi olduu tabii ki
sylenemez. Dneminin nl meddahlarn
iyi tanyan Evliya, bu sanatn birok temsilcisinin ismini aktaran tek kaynaktr. Fakat
seyahatnamesi szl deil yazl kltrn
kapsamndadr. Denebilir ki Evliyann
amac, kltr corafyas ile ilgili bilgileri,
dgcnden
km
hikyelerle
birletirerek okurlarn elendirmek ve eitmekti.9 Bununla birlikte evliya menkbelerinin deiik bir versiyonunu sunmas byk
bir nimettir. nk elimizde birden fazla
versiyon olup karlatrma olanan bulduumuz takdirde zgn szl anlatya
epeyce yaklaabiliriz.
Bir Kentin zellii
Evliyalarn trbeleri ve zaviyeleri ok
deerli bir miras saylrd. Belirli bir

derghn dervi ve muhipleri de evliyalarla


zdeletirildiinde bu derghn bulunduu
kent ksa yoldan n kazanyordu. Evliya
elebinin eserinde yer alan Merzifonlu Piri
Baba bu kentin simgesi olmu, bu kente
farkl bir zellik kazandrmtr. rnein
baz metinlerde Merzifon dendiinde Piri
Babann kenti, Konya dendiinde Mevln
Celaleddin Ruminin veya erefli Kohisar
dendiinde Aziz Mahmud Hdanin kenti
akla gelecektir.
Yerel
zellikler
gndelik
yaam
balamnda da bir kenti dier kentlerden
ayrt etmeye yaryordu. Dokumalar veya
deri, yemek eitleri ve iecekler bu zelliklerden bazlaryd. Bu arada belli bir yreye
zg bir zellik baka bir yerde de taklit
edilebiliyordu. Ayrca pamuk ipliinin ya da
ynl kuman adn ald kentte deil de
evre blgelerde retilmesi ikincil nemdeydi. Bursal ipekiler, Ankaral tiftik dokumaclar ve Kayserili dericilerin sanatsal
yetileri, yaadklar kentlere bir ehre

kazandrmt. Bunu 17. yzyl corafya


kitaplarnda ve Evliya elebinin yazdklarnda grebiliyoruz.10 19. yzyl ncesinde Osmanl kentlerinin sadece birbirinden
kopuk mahallelerden, iddiasz evlerden,
dini kurumlardan ve loncalardan olutuunu
dnmek yanl olur. Yazl ve resimli
belgeler, Osmanl kentlilerinin ayr bir kent
hukuku ve kent ynetimi olmad halde
yaadklar kente zellikle bal olduklarn
gstermektedir.11
Ayrca, sadece Osmanl st tabakas
tarafndan kurulmusa da, camiler, kapal
arlar, medreseler ve antsal yaplar, her
bir Osmanl kentine dierlerinden farkl bir
kimlik kazandrmtr. Evliyaya gre bir
kent ncelikle kak, kagir camiler, medreseler, mahkeme binalar ve bu gibi binalarn
bileimiydi. Osmanl kentlerinin ou bir
padiah, padiah ailesinin yeleri veya
saray mensuplar tarafndan kurulan bir
vakf etrafnda oluuyor, bu da kent bilincinin gelimesinde nemli bir rol oynuy-

ordu. Osmanl idari uygulamalarna gre


gayet dzgn tutulan vakf defterlerindeki
listeler, kent olgusunu antsal binalardan
oluan bir btn olarak grme eilimini
glendirmitir. Bu listeler defterdarlk
arivinde saklanyordu, Osmanl tebaas
defterlere ulaamazd. Ama kitap yazan Osmanllarn byk bir blm devlet grevlisiydi veya vakf evresine mensuptu; bu
nedenle Evliya elebi gibi yazarlar, dolayl
ya da dolaysz olarak, bu defterlerdeki betimlemeleri muhtemelen grmlerdi.
Osmanl kentleri iinde en ok bakent
stanbul n plana kartlyordu. 16.
yzyldan itibaren bu kente hayran kalanlar
sadece Avrupal ressamlar deildi, Matrak
Nasuh (. tahminen 1564) gibi Osmanl ressamlar da stanbulu resimlerine konu etmilerdir.12 Evliya elebi, on ciltlik
seyahatnamesinin bir cildini tamamen stanbula ayrarak kentin pek ok blgesini betimlemitir; rnein, Teodosios surunu,
Yedikulenin dndaki mahalleyi, Eyp

Sultan trbesinin etrafnda oluan dini


merkezi, limanyla birlikte Galatay ve
Boaz kylerini anlatmtr. Evliya elebi
sadece yaplar anlatmakla kalmamtr. Bir
ekilde elde etmeyi baard surnamelerden yararlanarak stanbulda yaayan erkek
nfusun genel bir manzarasn izmeye
almtr.13 Evliyann oluturduu listeler, alaylarda padiahn nnden geen
stanbul erkek nfusunu kapsyordu:
Vezirden gece bekisine, yksek dzeydeki
din adamlarndan, Galata meyhanecisine
kadar deiik kiilerden sz etmitir. Anlalan Evliya elebi iin bu btnl
yanstmak almasnn asl hedefiydi ve
seyahatnamesinin birinci cildi, Matrak
Nasuhun stanbul panoramasnn karl
olarak grlebilir.
Bina yaptranlarn ve mimarlarn
gznde esiz deerde bir kent olan stanbulun zellikleri arasnda insan ve kltr
eitliliinin yan sra deniz de kmsenmeyecek bir paya sahipti. Deniz manza-

rasnn bir binann sahip olabilecei en


nemli zelliklerden biri olduuna dair
elimizde kantlar bulunmaktadr. Fatih
Sultan
Mehmedin
Sarayburnunda
yaptrd sarayn Boaza ve Marmaraya
bakan bir balkonu vard. 16. yzylda ise
padiahlar deniz kenarna kk, zarif kkler yaptryorlard; Vezir emsi Ahmed Paa
da Mimar Sinana deniz kenarna ok yakn
bir klliye yaptrmt. Ancak, deniz manzaral bina yapmnn altn a 18. yzyldr.
Boaz sahilleri yallarla dolmutu; padiah
denizde gezerken ricalin mal varl
hakknda kendisine bilgi verilebilmesi iin
bu yallarn dzgn sicillerini de tutturmutu.14 Boaz yallar ve deniz, stanbulun iki denizin birleme noktasndaki
zel konumunun, Osmanl st tabakasn da
bu zellikten mmkn olduunca faydalanmaya tevik ettiini belgelemektedir.
stanbulun yan sra imparatorluun
Halep, am ve Kahire gibi kentlerinin de
zel bir itibar vard. Bu itibar zellikle

Kahire ve amda eitim veren ulemann itibarndan kaynaklanmaktayd, ama dzenlenen enliklerin ltsnn da bu hrette
katks vard. zellikle Kahire ve evresi,
her yl Nil nehrinin tamasyla birlikte, hac
kervanlarn gidi dn ve Tantali Ahmed
gibi azizleri anma gnlerinde debdebeli enliklerin merkezi olmutur. Evliya elebi ve
ada Fransz Jean Thvenot bu kentte
dzenlenen enlikleri anlatmakla bitirememilerdir.15
Gayrimslimler
Kitabmz, imparatorluun OsmanlcaTrke konuan blgelerindeki Mslman
kent halk zerinde younlayor. Fakat bu
blgelerin kentlerinde baka dinlerden olan
ve kendi kent kltr varyasyonlarn
oluturan etnik ve dini cemaatler vard. Osmanl mparatorluunun zl ve kopu
srecinin 18. yzylda balamasna ramen,
bu cemaatlerin byk bir blm 19.

yzyln ikinci yarsna kadar kendilerini


Osmanl olarak tanmlamlardr. Geri
istisnalar
yok
deildi:
Dimitri
Kantemirolunun yeni ve artk Osmanl olmayan bir kimlie, baka bir deyile
Bodan-Rus prensi kimliine brnme abasn grmtk. ift kltrl bu yazarn
kimlik
deitirme
sreci
sancsz
gememiti; Kantemirolu yllar sonra da
Osmanl kltrne zlem duymaya devam
etmiti.16
Kendilerine yeni bir kimlik arayan dier
gayrimslimler arasnda Lbnanl Maruniler, Suriyeli Hristiyanlar ve ayr bir
Katolik cemaati oluturmak iin Vatikan
nezdinde teebbste bulunan Ermeniler yer
alyordu. 19. yzyl sonlarnda ise
Amerikal misyonerler Osmanl Hristiyanlara yeni bir seenek sundu: Protestanlk.
Mezhep deitirenler ticarette ok baarl
oluyorlard; 18. yzyln ikinci yarsnda
mezhep deitiren Suriyeliler Msr ticaretinde nemli bir yer edinmilerdi.17 Bir

yandan Avrupayla ilikileri, dier yandan


da aznlklar arasnda sk rastlanan sosyal
dayanma sayesinde baar kazanyorlard.
Ancak Osmanl kltrnden Avrupa
kltrne doru bu ideolojik ynelim,
elikilerini de beraberinde getirmiti.
rnein Vartan Paa, romannda bir ak
ilikisini anlatrken Gregoryen ve Katolik
Ermeniler arasndaki elikinin olumlu sonuca balanamayacan ok iyi biliyordu.18
Yaratclk ve Dnyaya Ak Olmak
Aratrmamz bugne kadar ihmal edilmi
bir zaman dilimini ele alyor: Bu alma
srasnda, 17. ve 18. yzyllarn kltrel
adan, gemite kabul edildiinden daha
nemli olduu ortaya kmtr. Literatrde,
ounlukla, birka nitelikli sanat eseri ksa
da bu dnemin bir sanatsal durgunluk
dnemi olduu, siyasi iktidarn kne
paralel olarak sanatsal alanda da kn

balad kabul edilir. Ama aratrmamzn


sonucunda pek ok adan yaratc ve yenilikler getiren bir srecin yaand ortaya
kt. rnein bu dnemde bu hakir veya
baka bir deyile ben olarak yani birinci
tekil ahs olarak anlatm oalmaya
balamt. Bu balamda, ncelikle Evliya
elebinin seyahatnamesini ve eitli gnlk
ve
otobiyografi
yazarlarnn
almalarn sayabiliriz.19 Ama 17. yzyl
ayn zamanda bir grup kozmopolit stanbullu entelektelin ortaya kt dnemdir;
bu grup bir yandan corafya zerinde
dnyordu, dier yandan da deiik
kltrel balamlardaki gzellik olgusu
zerine tartmaya akt. Ancak bu grup
ok kkt ve tam tersi bir ideolojiye sahip
olan Kadzadelilerin nfuzu daha fazlayd.
Unutmamalyz ki, bir an dinamizmini
anlayabilmek iin o an elikilerini
dikkate almak gerekir. 19. ve 20. yzyllar
sz konusu olunca bundan kimse phe etmez, ama daha eski dnemleri ancak btn

eliki ve gerilimleri hesaba katarak tatmin


edici bir ekilde anlatabiliriz.
17. yzyl Osmanl kltrnn yaratc
ynleri neden bunca zaman glgede
kalmtr? Bu soruya verilebilecek cevabn
anahtar, belki de, Osmanl kltr tarihinin
nclerinden Franz Taeschnerin bir
szdr. Taeschnere gre Osmanl
corafya
bilgisi
daha
gelimesinin
balangcnda Avrupann etkisi altnda
kalm, dolaysyla zgnlnden dn
vermiti.20 Bu sav baka alanlara da geniletilebilir. Ayrca birok insan iin inandrc
olmutur ve olmaktadr; nk Avrupann
sanat ve bilimadamnn zgnl
hakkndaki dnceleri, Trk milliyetilerinin dnceleriyle bu savda akmaktadr.
Dnyann hemen hemen tm milliyetilerinin yaptklar gibi Trk milliyetileri ulusal
geleneklerinin zgnln vurgulayp
kk darda olan her eyi reddetme
eilimindeydiler. Oysa kitabmz Taescherin szlerinin neredeyse tersine evrile-

bildiini gstermek iin kaleme alnmtr:


Yabanc bir kltrle kaynama maceras
kendi iinde yaratc bir sretir. Ve bu maceraya atlma cesaretinde bulunanlara,
bugne kadar gsterilen anlaytan daha
fazlasn gstermek gerekmektedir.
18. yzyl ve 19. yzylda yaam birok
Osmanl aydn, siyasi ve askeri inisiyatifi
tekrar ele geirebilmek iin kfirlerden
renilecek ok ey olduu savyla, Avrupa
ile youn kltr ilikileri kurulmas gerektiini savunuyordu.21 Ancak imdiye kadar
yaplan incelemelerde iin bu ynne tek
tarafl baklm, dolaysyla kltr alveriinin bu pratik yanlar ar vurgulanmtr.
Bu almada, pek de zarif olmayan bir dille
sanat ve kltrn kullanlmas diye
nitelendirebileceimiz olgunun, iin sadece
bir yn olduunu gstermeye altk.
Muhakkak ki baz Osmanl aydn ve yazarlar, pratik amalarn tesinde bir merak
gstermi, denemelere girimekten holanmtr. Evliya elebinin, Aziz Stefan

Katedraline ve org mziine duyduu ilgiyi Eski Ahitteki Davud Peygambere


kadar inerek aklamaya almas, bu tutumun ho ancak pek dikkate alnmam bir
rneidir.
Demir Perdelerden Nasl Geilir?
17. ve 18. yzyl Osmanl yazarlarnn
kendi kltrlerine komu olan kltrlere
duyduklar ilgiye pek dikkat ekilmemesinin baka nedenleri de vardr. Baz Avrupa ve
Trk tarihileri, 18. yzyln son yllarnda
Avrupa ve Osmanl dnyas arasnda bir
eit demir perde olduunu ileri
srmlerdir.22 Osmanllarda hakim olan
dnceye gre doru dinden olanlar ayn
zamanda kltrel stnle de sahip oluyorlard; kfirlere ve onlarn bilim ve sanatna yaklamak gereksiz, hatta zararlyd.
Bir Mslman Osmanl bir kfirle
tantnda, hatta arkadalk kurduunda,
bu gayrimslim arkadana Mslmanl

kabul etmesi iin bask yapmalyd. Hi


phesiz birok kii bu dnceyi olduu
gibi kabul etmiti. Ancak bu kitapta bu
dnce tarzna tereddtle bakan insanlara
da rastladk. Daha lml davrananlarn mutlaka sekinlerden olmas gerekmiyordu:
Hacca gitmeden nce ya da dnnde,
klesini -memleketine ve eski dinine dneceini bile bile- azat eden kiinin insani
iliki anlay, resmi evrelerin benimsedii
anlaytan farklyd. Konuyu biraz gelitirirsek, diyebiliriz ki hayatnn bir dnm noktasndaki bu adam, klesini muhtemelen
dini grevini yerine getirmek niyetiyle azat
etmiti. Bu zgrl nasl kullanacan
azat edilenin kendisi bilirdi, bu onun sorumluluuydu.23
Muhakkak ki bu gr aznlkta kalyordu. Ancak nemli olan, Osmanl
kltrn yekpare bir kltr olarak grmemektir. Tccar, balk, denizci ve tabii ki
askerler, Osmanl toplumunun alt katmanlarnda yer alyorlard. Osmanl snrlarn

ap uzun yllar dnmemeleri epeyce


alldk bir durumdu ve bu ayrlklar zaman
zaman ilgin gr alar yaratyordu.
rnein Osman Aa Avusturyadaki tutsaklndan sonra kaleme ald kitabnn
hibir satrnda savan kendisinin kt bir
ey olduunu ak ak yazmamt; ama
savan sebep olduu sefaleti ve ykm anlatrken sava olgusunu yceltmediini anlamamak mmkn deildir.24
Uzun lafn ksas, Osmanl lkesinde
yaayan kimi gruplar, ounluun iinde
yaad kltrn snrlarn amasn
bilmilerdir. Bu adan demir perde
simgesi retici olabilir. Bilindii gibi
1948-89 yllar arasnda Orta Avrupay ikiye ayran ve yaamn her bir alannda
etkisini gsteren sansr nlemlerinden ve
gezi yasaklarndan, ayn zamanda da telrg, hatta beton bloklarndan oluan snrlara
tank olduk. Oysa Souk Savan doruk
noktasna ulat ve grece ksa olan belirli
dnemleri hesaba katmazsak pek ok kltr

alverii demirperdenin varlna ramen


kesilmemitir. zellikle roman ve filmler
pek ok engellemelere ramen snrn her
iki yannda okur ve seyirci bulabilmitir.
Ancak, resmi olmayan kltr alverilerinin meydana gelebilmesi iin bir n koul
vardr: Snrn her iki yannda ilikileri
gelitirecek olan sanat, yazar, hatta
sradan insanlarn belirli ortak yanlan bulunmaldr. Oysa Osmanl-Avrupa kltr
ilikileri sz konusu olunca ilk olarak gze
arpan ortak yanlar deil, ayrlklardr. Bu
ayrlklarn en nemlisi dindir. Dinden
kaynaklanan ayrlk hem Mslmanlar hem
de Hristiyanlar iin tayin edici olmutur.25
Ayrca Avrupal eitim grm kiilerin
asndan baklrsa, 16. yzyldan itibaren
buna bir de Rnesans ve Hmanizma akmlarnn beraberinde getirdii eskia
merakn katmak gerekir. 18. yzyl ortalarnda stanbula gelen, kltrl ve gzel
Latincesiyle hl nl olan eli Ogier
Ghiselin de Busbecq Osmanl elitinin hl

her yerde varolan eskia kalntlarna kar


grece kaytszlklarn yadrgam ve ayplamtr. ster dini ister laik kltr alannda
olsun, Osmanl eliti ile Avrupadaki kartlar arasnda olduka kesin bir snr izgisi
gze arpmaktadr.
Kltr alanndaki farklarn yan sra, iktisadi yaam ve maddi kltr asndan Osmanl dnyas ile Avrupa arasnda pek ok
yan bulunmaktadr. Bu balamda Fernand
Braudelin 16. yzyl iin gelitirdii Akdeniz Birlii kavramn hatrlatmakta yarar
vardr. Geri kltr olgusunun bazen ar
derecede
vurguland
gnmzde
Braudelin bu yaklam modas gemi
gibi grnebilir.26 Ancak ortak iktisadi ve
teknolojik koullar zellikle 16. ve 17.
yzyllarda ve zellikle dar gelirli insanlar
arasnda baz ortak davranlara zemin
hazrlamtr.27 Hasadn iyi veya kt olmas, souk mevsimde yollarn kapanmas,
salgn hastalklar gibi olgular deiik
kltrlerde deiik bir ekilde yorumlanm

olabilir (bu fark zellikle salgn hastalklara


kar taknlan tutumlarda gze arpmaktadr).28 Ancak, mekn ve zamann zorlamasndan doan paralellikler de eksik
deildir. Tarlalarn verimini salamak iin
dini simgeleri kyn arazisinde gezdirmek
(bkz. s. 198) hem Trakya hem de Avrupa
kylsnn bavurduu bir yntem
olmutur. Osmanl kaynaklarna antropolojik bir bak getiren almalarn says
henz pek az olduundan bu kitapta kltr
alanndaki karlatrmalara ancak arada bir
yer verilebilmitir. Yine de alma hipotezi
olarak unu ileri srebiliriz: zellikle 18.
yzyla kadarki dnemlerde Osmanllarn
ve
Avrupallarn
gndelik
yaam
kltrndeki paralellikler sz konusu yllar
bizzat yaam insanlarn tahminlerinden
ok daha nemli olmutur.

Evlerde zel Yaam Kltr


D dnyaya duyduklar ilgi kadar kendi
zel yaamlarnn belli ynleri de Osmanl kentlileri iin nem tamtr. Edebiyat
alannda saptadmz zel yaam
kltrnn evlerin denmesinde bile
paraleli vard. Osmanl evleri 16. yzyln
klasik dneminde grece kkt ve
kolay ina edilebilir cinstendi. Ayr ayr ya
da badadi tarzda kullanlan ahap ve kerpi
tula gibi dayanksz malzeme Osmanl
kent evlerinde daha ok grlr, erken yenia Avrupa evlerinde ise daha az
rastlanrd. 19. yzyla kadar Osmanl evlerinde bugnk anlamda mobilya diye
niteleyebileceimiz ok az eya vard:
birka sandk ve kutu, stne kap kacak ya
da sini koymak iin tahtadan veya deriden
bir yer sofras altl, duvarda da zerine
lamba veya kitap konulan ilemeli raflar.
18. yzylda, rnein hali vakti yerinde
Bursal ailelerin evlerinde, Osmanl mpar-

atorluunun erken dnemlerine gre daha


ok hal, kilim, minder ve yastk bulunuyordu. Zira 18. yzyln balarnda Osmanl
dokumaclnda yeni bir atlm gereklemi,29 ancak dokumalarn sadece
kk bir blmnn ihra edilebilmesi
nedeniyle zengin aileler, giysiler iin ve ev
eyasnda kullanmak zere byk miktarda
kuma alabilir hale gelmilerdi. 18.
yzylda Bursada, sadece saraylarda alc
bulabilen ar diba kumalarn artk
retilmediine dair bir alma hipotezi ne
srlebilir. Dokumaclar ve tccarlar, kentli
bir alc grubuna ynelik daha mtevaz kumalar retip satmaya balam olabilirler.
Eer bu hipotez doruysa, demek ki sk sk
szn ettiimiz zel yaam kltr, sadece edebiyatta rastlanan bir olgu deildir.
Kadnlarn Rol
Btn bu gelimeleri kentli ailelerdeki
kadnlarn rolnden ayrmak mmkn

deildir. Aratrmalar, Bat ve Orta Anadolu


kentlerinde en azndan 17. yzyldan itibaren, tek eliliin kural olduunu ortaya
karyor. 19. yzyl sonlarndan 1940a
kadar stanbulda yaayan aileler zerine bir
aratrmann sahipleri de ayn sonulara
varmlardr.30 Bir erkek karsyla anlaamad zaman onu boayabiliyordu, ama bu
dnemde iki kadnla evli erkekler istisnayd. Sarayllar ve baz ulema ise bu kuraln
dndayd.31 18. yzyln balarnda birok
stanbullu hanmn kocalarn tek elilie
zorlamaya abaladklarn grmtk. Oysa
iler hep byle yrmyordu: Osmanl mparatorluunun 15. yzyldaki ykselme
devrinde, kle saysnn yksek olduu
Bursa gibi metropollerde kmsenmeyecek sayda erkek cariyeleriyle evlenmi,
veya bir cariyeyle birlikteliinden ocuu
olmutu.32 Bir baka deyile dnemin zgr
domu kadnlar, kocalarnn birlikte
olduklar cariyelerle ve bu kadnlarn

ocuklar, cariyelerin ocuklaryla rekabet


etmek zorunda kalmlard.
18. yzyln balarnda ise gemiteki
byle olaylar bilen kadn hemen hemen
kalmamt. Zira kle says azalmt ve
fiyatlar ok yksekti; artk ancak ok zengin birka ailenin evinde kle veya cariye
vard. Ayrca klelik konusundaki anlayn
deimi olabilecei de dnlebilir. Eer
Namk Kemal gibi romantik yazarlar 19.
yzyl ortalarnda zgr irade olmadan
akn da olamayacan vurgulamlarsa,
bunu durduk yerde hayal etmemilerdi.
Yazarlar, hi olmazsa baz okuyucularnn
beklentilerini kendi kurmaca dnyalarnda
belgeliyorlard.
zel Yaam Kltr ve Romann
Balangc
Kk evrelerdeki kltrel faaliyetlerin
dna kldnda, nmze ister istemez
Osmanl egemen elitinden olmayan ve

kararlar sadece kendi hayatlarn etkileyen


kadn ve erkekler kar. Seyyid Hasann,
bir akrabasnn lmnden duyduu kederi
anlatrken bile peynirin tadn ve meyvelerin gzelliini kayda deer bulduunu
grmtk.33 Asiye Hatunun, eyhine
yazd mektuplarla belgeledii gibi,
manevi dnya hakknda kendi kiisel
dncelerini oluturduunu saptamtk.
Bu yzden vicdan azab ektiyse de, kendisi
iin son derece nemli olan bir karar alp
eyhini deitirmiti.34
Byle hikyeler nemlidir, nk meddahlarn anlatt hikyelerle birlikte ge
19. yzyl roman iin birer kaynak olutururlar. Aralarnda, kendi zel yaamlarndan
kesitler anlatan kiilerin olmasn artk
garipsemeyen beyler ve hanmlar yeni romana da byle bir adan bakm olabilirler.
Ayrca meddah hikyelerinden bildikleri
karikatrletirilmi sahneleri, kap komularnda gzlemledikleri kiisel zellikler ve
zayflklarla birletirebiliyorlard. rnein

Vartan Paann romannda ba kahramann


bir
dkkndaki
alverii
anlatlr.
Kahramanmz bir yandan da apkac kza
kur yapmaya altndan ne istediini bir
trl anlatamaz. Durmadan kendini gstermeye abalar. Bu arada, apkac kzn sorularyla kahramann cevaplar arasndaki
eliki gayet elenceli bir sahne yaratr.35
Edebiyat tarihileri, minyatr tarz stilize
ablonlar yaratmak yerine insan karakterini
anlatabilmenin, ilk Osmanl roman yazar
kua iin ne kadar zor olduunu tekrar
tekrar vurgulamlardr.36 Geri 1900lerde
baz romanclar inandrc karakterler yaratmay baarmlard; stelik bu baar sadece Emile Zola, Alphonse Daudet ya da
Guy de Maupassant gibi yazarlarn etkisine
de balanamaz. Bu etki tabii ki nemliydi,
zellikle de edebiyat teknii asndan. Ancak Ahmed Midhat Efendi (1844-1912) gibi
yeni sluptaki erken Osmanl yazarlarnn
roman neden okuru etkileyebilecek bir ara
gibi grp didaktik mesajlarn iletmek iin

kullanmak
istediklerini
dnmemiz
gerekir. Bu dnemin baz okurlar zel
yaam kltrn dile getirmeyi baarm olmasaydlar, henz yeni ortaya kan roman
trnde srar etmek pek anlaml olamazd.
lk Osmanl yazarlarnn, bu yeni trn
okur zerindeki etkisini gzlerinde bytm olduklarn itiraf etsek de, romann okur kitlesini geniletecei varsaymnn
doru ktn kabul etmeliyiz. Daha nceleri siyaset dnyasndan uzak tutulan ve bu
yzden de siyasi-ahlaki risaleler ve ciltler
tutan antsal tarihler gibi eski edebiyat
trlerine ok az ilgi gsterebilen yksek
tabakaya mensup kadnlar, roman okurlarnn byk bir blmn oluturmaya
balamlard. Bylece, 17. yzyl sonlarndan itibaren zel yaamdaki kltr
elerinin gittike artmas romann bir anlat tr olarak abucak yerlemesini hazrlad.

Bir Sorun: nsan ve Hayvan Tasvirleri


Bu almada, Tanzimat dneminde Osmanl toplumunda grlen kltrel
deiimlerin sadece d dnyann etkisine
balanamayacan gstermeye altk.
Tam tersine Tanzimat sonras kltrel
deiimin yerli kaynaklarnn da varolduunu tahmin edebiliriz. Bu balamda 19.
yzylda glkle karlamadan hzla
yaylan resim sanatna daha yakndan
bakalm. Daha eski alarda da dinin insan
ve hayvan resmi yapma yasan aan
istisnalar olmutu mutlaka. rnein
Seluklu dneminde bugn Konya
Mzesinde sergilenen hayvan motifleri,
hatta insan bal hayvan figrleri yaplmt.
Ayrca 13. yzyldan itibaren kimi zaman
insan tasvirleriyle bezeli iniler yaplmt.
15. yzyl mezar talarndaki ko motifi de
dikkat ekmektedir.37 Osmanl saray
kltrnde de sultanlarn zevkine gre az ya
da ok insan tasviri vard. slamiyetin erken

dneminde, Emevilerden beri, hkmdarlar, sradan faniler iin geerli olan arap
ve tasvir yasan aka ihlal ederek ayrcalkl
olduklarn
kantlamaya
almlard.38 Fatih Sultan Mehmed bu
ayrcaln bol bol kullanm, hatta ressam
Gentile
Belliniye
kendi
portresini
39
yaptrmt. zellikle yallnda eriata
uygun yaamay her eyden stn tutan
Kanuni Sultan Sleyman bile saraydaki kabul trenlerini ve askeri seferleri kalc klmak iin minyatrler smarlamt; bugn
bu eserler Topkap Sarayndadr. 17.
yzylda padiah ve saray mensuplar tasvir
sanatyla daha az ilgilenmie benziyorlar.
Ancak bu dnemin baz yaptlar sonradan
yok olmu da olabilir. Oysa Lale Devrinde
(1718-1730) ve hemen sonraki yllarda
saray iin alan iki nemli minyatr ustas
vard: Levni ve Abdullah Buhari.
18. yzyl minyatrleri, ev yaants temalarna daha ok ilgi duyulduunu gsterir.
Oysa 16. yzylda kent panoramalar ve

enlikler eksik olmamsa da padiahn sefer ve zaferleri daha ok ilgi ekiyordu.


Ayrca klasik yazarlarn eserleri ve Hazreti
Muhammedin hayat da minyatr smarlayanlarn sevdii konulard. 18. yzylda
eskiden olduu gibi byk enlikler tasvir
edilirdi. Levni ve okulu bu elencelerin
gece grntlerini, zellikle havai fiek
gsterilerini tasvir etme cesaretini gstermilerdi.40 Aslnda amacmz asndan
gen kadn ve erkekleri gsteren albm
yapraklar daha ilgintir; rnein Levni ve
arkadalar hamam sahneleri vesilesiyle yar
plak bedenleri resmetmeyi denemilerdir.
Anlalan bu ressamlar ve onlara sipari
verenler artk sarayn prltsn ve ordularn
zaferlerini resme deer tek konu olarak
grmyorlard. ounlukla saraydan olan
bu kk resim severler evresinde, artk insanlarn tek bana resimleri ok sevilen bir
konuydu, ama bu sanat formu sakl kalmaya
mahkumdu.41

Saraya zg bu resim sanat sradan


Osmanl kentlisinin gznden ounlukla
uzak kald. Bu nedenle bu sanat sadece
tarihsel bir kaynak olarak kullandk, bu eserlerin retildii koullara fazla deinmedik. Ancak, alaylarda arabalar ssleyen
ekerden yaplm hayvan ve insan
heykelleri ya da byk enliklerde
seyredilebilen havai fiek gsterileri gibi
tasvirlere gelince durum deiiktir. Bunlar
da padiahn emriyle, ama saray dndaki
halk iin yaratlyordu. Bugne kadar bu objelerin tasvir yasana girip girmedii
sorununu inceleyen, o dnemden kalma bir
metin bulunamad. Alaylarda sergilenen insan ve hayvan tasvirlerinin putperestlik gibi
bir tehlikeye pek yol aamayaca gibi, kullanlan geici malzemelerin, bu tasvirlerin
kukulu durumunu bir ekilde hafiflettii
dnlebilir. Bunun yan sra gndelik
yaama hkim olan kurallarn enlikler
srasnda ihlal edildiini dnmek de
mmkndr. Bylece padiahn ayrcalk-

lar, ksa bir sre iin de olsa, kentlilerin


byk ounluuna da verilmi oluyordu.
Fotoraflk da Osmanllarn kent
yaantsna bir kudret iareti olarak
girmitir. Bu seferki ama dier zamanda
sadece sarayllarn grebildii insan ve
hayvan tasvirlerini bir enlik erevesinde
halkn da grmesini salamak deildi.
Aksine,
hedef
hkmdar
Osmanl
brokratlarna ve halka mmkn olduunca
srekli gstermekti. Fotorafn Osmanl
yaamna giriinin ilk rnei, dnem
padiahlarnn 19. yzyl ortalarnda makam
odalarnda giderek oalan portreleridir.42
Demek ki, 19. yzyln yeni mutlakyeti
ynetim eklinde, padiahn saray duvarlarnn ardndaki gizli, grnmeyen gc,
imparatorluu ynlendirmeye yetmiyor,
padiahn mevcudiyetini grnr klmas
gerekiyordu.
Tanzimat dnemi Osmanl sekinlerinin
kendilerini artk padiahn kulu olarak alglamamalar sonucu, bu tr egemenlik

iaretleri artk mutlaka padiaha zg olarak


da grlmyordu. Paalar ve askerler de rtbeleriyle, en ince ayrntsna kadar zen
gsterilen niformalar ve pozlaryla fotoraflarda grnmeye balamlard.43
Ayrca
fotoraf,
Osmanl
yksek
tabakasnn etkisiyle abucak zel yaam
kltrnn bir paras oldu. 20. yzyln
banda Osmanl eliti, fotoraflar bir aile
hatras ya da kartvizit olarak oktandr kullanyordu.44 Bu fotoraflarda gururla kk
ocuklarn gsteren babalar, gen iftler ve
kaynvalide dahil kuak aileler poz veriyorlard. Hatta Osman Hamdi hayranlkla
ve hafif glmseyerek bakt zarif gelininin yannda bir fotoraf ektirmiti. Yani fotoraf, ev ii yaamn ve aile evresinin
belgelenmesinde bir ara olarak ilev
gryordu. enliklerde tasvir sanatnn oktandr belirli bir rol oynuyor olmas, fotoraflarn bu kadar hzl kabul grmesini
kolaylatrm olabilir.

Bireyselliin Olmad Bir ada


Bireyler
Osmanl mparatorluu ile ilgili imdiye
kadarki tarih aratrmalarnn -birka istisna
hari- dayand varsaymlar yle anlatabiliriz: Devlet yaps, aile, mahalle ve din
kurumlar insanlar ylesine derinden
etkiliyordu ki, kendi inisiyatiflerini kullanamyor ya da bir maceraya atlamyorlard. zellikle gen insanlar zerindeki
kat sosyal kontrol mekanizmas, mterek
vergi ve kimin iledii bulunamayan
sularn sorumluluu, kyden kente gte
yaanan zorluklar, vb kendi inisiyatifini kullanmak isteyenler ve kendi bana bir ie
kalkanlarn iini hi kukusuz kolaylatrmyordu. Avrupa ve Kuzey Amerika
ile ilgili aratrmalar, bu toplumlarda da
benzer
risklerin
ve
snrlamalarn
yaandn gstermitir. Ancak tm bunlar,
baz insanlarn kendi kararlarn gerekletirmelerini ve kaleme almalarn en-

gelleyememitir. Bu dnemde Avrupallarn


yazd otobiyografilerle ilgilenen tarihiler, bu kadn ya da erkek yazarlarn sadece aile ve komuluk ilikileri gevedii
iin kendileri hakknda yazma frsat bulamad grndedirler. Baka bir deyile,
bu kiiler, byle ilikiler zerinde daha ok
dnmeye baladklar iin ve ait olduklar
grubun bir yesi olduklarnn bilincine
vardklar iin yazmlardr.45 Osmanl
balamnda da muhtemelen benzer bir
sreten geilmitir. Osmanl tccar, denizci ve dervilerin de -gerek erkek gerekse
kadn- toplumla ilikilerini kesmeden bir
bilin gelitirdikleri ve tamamen kiisel
olan tecrbelerini kaydetmeye deer
grdkleri tespit edilmitir. rnein Osman
Aa ve yoldalarnn, sava srasnda ve tehdit altnda bile zellikle belirttikleri kiraz
tad byle bir tecrbedir.46
1550-1780 arasnda Osmanl kltr, iki
temel motifin karlkl etkileimine dayanarak betimlenebilir. Bir yandan gnmz

sanat tarihilerini ok ilgilendiren hkmdarlk simgeleriyle karlamaktayz.47


Dier yandan ise gnlkleri ve ksa an
yazlar sayesinde dile gelmi baz insanlarn yaamlarna kar merakn arttn
gryoruz. Uzun vadede bu iki temaya dair
kaynaklar, Osmanllarn zel yaamlarn
hikye edebilmemize olanak veriyor. Oysa
on, on be yl nce byle bir almann
yaplabilecei
dnlemezdi.
Aratrmalarnn ana temas zel yaamn
tarihi olan Avrupa yenia tarihileri, olumakta olan mutlakyeti devletin halkn
kamusal olmayan hayatn nasl biimlendirdiini
aratrmtr.48
Bylece
Avrupada mutlakyeti devletlerde prens
ile mtevaz bir evin efendisi -ki o da e,
ocuklar ve hizmetkrlarn hkmdardrarasndaki analoji zerine birok ey
yazlmtr.49 zellikle 18. yzylda ve 19.
yzyl balarnda, Osmanl evrelerinde de
benzer sorunlar ortaya kar. 18. yzylda
st tabakann yaam biiminde ve sanat

alannda byk deiimlerin yaanmasna


ramen kadnlarn ev d etkinliklere
katlma giriiminin neden daha da kstlanmaya alld, zerinde dnlmesi
gereken bir konudur.50 Kadnlar toplumdan
uzaklatrma abalarnn ne kadar baarl
olduu, bu niyetin ardndaki karlarn ne
olduu ve padiahlarn hangi gdlerle bu
abalar destekledikleri bugne kadar tam
anlamyla aklanamamtr. Ancak yle
dnlebilir: O dnemde st tabakadan
baz kadnlarn ve zellikle Osmanl
hanedan kadnlarnn elde ettii g, byle
tepkilere yol am olabilir. Egemen
tabakaya mensup kadnlarn bu gc, sanat
eseri sipari etmelerinde de kendini gstermitir. yle grlyor ki sosyal tarihiler
daha uzun sre, bir yandan hkmdar ve
aile reisleri, dier yandan aile reisleri ile ev
halk arasndaki ilikiyi aratracaklar. Ancak artk 18. yzylda sanatlara ve yazarlara sipari verenler sadece padiah ve saray
deildi. Bu nedenle de sanat ve edebiyat

tarihi Osmanl halknn zel yaamndaki


gelimelere ynelmek zorundadr.
1 Osman Aa (1954 ve 1962), Kafadar (1992).
2 Kuran (1987), Cafer Efendi, yay. Crane (1987),
Fleischer (1986), Evliya elebi (1896/97-1938).
3 Atl (1993), And (1982).
4 Zilfi (1986).
5 Kprl (1966), s. 361-412.
6 Duby (1973), s. 299-308.
7 Kafadar (1989).
8 Fleischer (1986), s. 111-296.
9 Haarmann (1976).
10 Evliya elebi (1896/97-1938), eitli yerlerde.

11 Marcus (1989), Yusuf al-Halabnin 18. yzyl


Halep kroniini ayrntl olarak kullanmtr. Bu
kronik yerel yurtseverlik hakknda gzel bir belgedir.
12 Nasuhs-Silh, der. Yurdaydn (1976), III. 8B ve
9A; Evliya (1896/97-1938), c. 1.
13 Evliya (1896/97-1938), c. 1., s. 484 vd.
14 Osmanl devlet btesindeki an had safhada
olduu 18. yy sonlar ve 19. yy balarnda bir
mlkn kaytlara girilmesi, mlke el koymann ilk
adm anlamna gelir.
15 Gran (1979), s. 35-91; Thvenot, der. Yerasimos
(1980), s. 237-248; Evliya elebi (1896/97-1938), c.
10, s. 315, 393 ve eitli sayfalar).
16 nalckn Kantemire giri yazs, der. Dutu ve
Cernovodeanu (1973), s. 9. Christoph Neumanna,
bu sorunsal benimle tartt iin teekkr ederim.

17 Marcus (1989), s. 47, Raymond (1973-74), c. 2, s.


483.
18 Vartan Paa, der. Tietze (1991).
19 Kafadar (1989).
20 Taeschner (1923), s. 32.
21 Lewis (2. bask 1968), s. 60, 83-89.
22 Lewis (1982), s. 39.
23 Bennassar ve Bennassar (1989), s. 455.
24 Osman Aa, der. Kreutel ve Spies (1962), s. 34,
37 ve dier sayfalar.
25 Bennassar ve Bennassar (1989), siyasi elitten olmayan kiilerin gndelik yaamnn nasl dinsel
farkllklarn etkisi altnda kaldn ayrntlaryla
gstermektedir.
26 Hess (1978).

27 Bkz. Febvre (1977).


28 Panzac (1985), s. 279-311; Kafadar (1989).
29 Bursann 15. ve 18. yzyl ait tereke kaytlarnn
(Milli Ktphane, Ankara) incelenmesi sonucu ortaya kan ilk izlenim.
30 Ankaradaki veraset kaytlarna gre 17. yzylda
bir erkein ldnde ardnda birden fazla dul brakt rnekler nadirdir. Ancak bu temayla ilgili sistemli bir alma henz yoktur.
31 Duben ve Behar (1991), s. 148 vd.
32 Bu veriler Bursann 892-94/1487-89 yllarna ait
tereke kaytlarndan elde edilmitir.
33 Topkap Saray Ktphanesi, Hazine 1426, c. 25a.
34 Kafadar (1992), s. 174.
35 Vartan Paa, derleyen Tietze (1991), s. 2.

36 Evin (1983), s. 29.


37 Bkz. EI2'deki Akhlat maddesi (Franz
Taeschner). Hans-Peter Laqueura bu nerisi iin
teekkr ederim.
38 Grabar (1973).
39 Necipolu (1991), s. 14.
40 And (1982), III. 48-52.
41 Renda ve dierleri (1989), s. 63-68.
42 Beaug ve izgen (1993), s. 176.
43 age, s. 181.
44 age, s. 180.
45 Kafadar (1989), s. 135.
46 Osman Aa, der. Kreutel ve Spies (1962), s. 21.

47 zellikle Glru Necipolu Kafadarn eseriyle


kr.
48 Chartier (1989).
49 Wunder (1992), s. 261 vd.
50 Bu konuyla ilgili kr. Artann almalar.

RESMLER

Kaynak: Demetrius Cantemir, The History of the Growth and Decay of the
Othman Empire, Londra: Huart, 1734.

Resim 1. Kantemirolunun (Dimitrie


Cantemir) saray. Sarayn iki blmden
olumas dikkati ekiyor. Belki de Osmanl
saray ve konaklarnda olduu gibi bu sarayn
da bir blm selamlk, br blm harem
olarak dnlmtr. n planda grlen
iek tarhlarna geit veren bahe kapsnn
Avrupa klasisizmine zg motifler iermes-

ine karlk yaplar genelde Osmanl zellikleri tamaktadr.

Resim 2. Vehbi, Surname, stanbul: Topkap


Saray
Ktphanesi.
Minyatrlerini
Levninin yapt, 1720deki snnet dn
kutlamalarn gsteren surnameden mimari
eler ve ieklerle sslenmi iki nahl.

Resim 3. Bir surnamedeki esnaf alaynda


ekerden yaplm hayvan tasvirleri.

Resim 4. 1585 tarihli surnamede Atmeydannda padiahn nnden geen ku


tahnitileri. n planda burmal stun
grlyor (stanbul, Topkap Saray
Ktphanesi).

Resim 5. Levninin minyatrnde n planda


iki bal, dev boyutlu bir kukla ve arkadaki
tahtrevanda asl kuzu postlar dikkati
ekiyor.

Resim 6. 1720 enliinde Aynalkavak


Sarayndan Halite dzenlenen cambaz
gsterisini izleyen III. Ahmed. Vehbinin
Surnamesinden Levninin minyatr.

Resim 7. Levninin minyatr. Bir arpma


sahnesi. Tekerlekler stnde ekilen bir kale
maketi. Askerler, barut dumanlar arasnda
saldran dmana kar kaleyi savunuyor.
Burcun stndeki silahl asker resimleri ve
alttaki aalarla sslenmi kadrga maketi
ilgi ekici. Ayn kitaptaki baka bir
minyatrde kaleyi bir filin ektii grlyor.

Resim 8. Minyatrlerini Levninin yapt


surnameden (Topkap Saray Ktphanesi,
stanbul). Geceleyin deniz kenarnda havai
fiek gsterisi. n planda bir fiek ustas
var.

Resim 9. Arpaz, Beyler Kona: Kule


1830larda elden gemitir.

Fotoraf: Prof. Ayda Arel, stanbul.

Resim 10. zmirin eski kesimindeki Hisar


Camii diye de bilinen Yakub Bey Camii.
1592de yaplan cami 18. ve 19. yzylda

deiiklie uramtr. Camiin douya


bakan blmnde bu dnemden kalma minberde birok camiin grnd bir manzara
rlyefi vardr. Muhtemelen bu bir zmir
manzarasdr.

Resim 11. 18. yzyl minyatrnde sal


stnde dans eden kekler ve onlar izleyenler. Ebubekir Ratib Efendi bu gsterilerle
18.
yzylda
Avrupadaki
operay
karlatrmtr.

Kaynak: Suraiya Faroqhi, A Map of Anatolian Friday Mosques, Osmanl


Aratrmalar, 4 (1984), s. 173.

Harita 3. Anadolu'daki byk camiler (yaklak 1520-1535).

Kaynak: Suraiya Faroqhi, Der Bektaschi-Orden in Anatolien, Viyana,


1981.

Harita 4. 1565-1580 arasnda Anadoluda


medreseler.

KAYNAKA

Abdel Nour, Antoine. 1982. Introduction lhistoire


urbaine de la Syrie ottomane, XVI-XVIII sicle,
Beyrut: Universit Libanaise und Librairie Orientale.
Abou-El-Haj, Rifaat. 1982. The Social Uses of the
Past: Recent Arap Historiography of Ottoman
Rule, International Journal of Middle East Studies,
14, s. 185-201.
- 1984. The 1703 Rebellion and the Structure of Ottoman

Politics,

stanbul,

Leiden:

Nederlands

Historisch-Archeologisch Instituut.
-1991. Formation of the Ottoman State, The Ottoman
Empire Sixteenth to Eighteenth Centuries, Albany
NY: SUNY Press.

Abu-Lughod, Janet. 1980. Rabat, Urban Apartheid


in Marocco, Princeton N. J.: Princeton University
Press.
Adanr, Fikret. 1982. Haiduckentum und osmanische Herrschaft. Sozialgeschichtliche Aspekte der
Diskussion um das Frhneuzeitliche Ruberunwesen in Sdosteuropa, Sdost-Forschungen, 41,
s. 43-116.
Advar, Abdlhak Adnan. 1943. Osmanl Trklerinde lim, stanbul: Maarif Vekillii.
Ahmed Refik. 1932. Onaltnc Asrda Rafizlik ve
Bektalik, Onaltnc Asrda Trkiyede Rafizlik ve
Bektalie Dair Hazine-i Evrak Vesikalarn
Havidir, stanbul: Muallim Ahmet Halit.
-1977.

Trk

Mimarlar,

Hazine-i

Evrak

Vesikalarna Gre, stanbul: Sander.


- 1988 (yeni basm). Onuncu Asr- Hicride stanbul
Hayat, 1495-1591, stanbul: Enderun Kitapevi.

Ahmed Resm. 1303-1886. Sefaretname, stanbul:


Kitabhane-yi Ebuzziya.
Akarl, Engin. 1985/1986. Gedik: Implements,
Mastership, Shop Usufruct and Monopoly among
stanbul

Artisans,

1750-1850,

Wissenschaft-

skollegJahrbuch, s. 223-232.
Akda, Mustafa. 1963. Celali isyanlar, 1550-1603,
Ankara: A Dil ve Tarih Corafya Fakltesi.
Akn, Gnkut. 1993. Tanzimat ve bir Aydnlanma
Simgesi, Osman Hamdi Bey ve Dnemi, 17-18
Aralk 1992, stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar,
s. 123-133.
Aksan, Virginia. 1995. An Ottoman Statesman in
War and Peace: Ahmed Resmi Efendi 1700-1783,
Leiden: E. J. Brill.
Aktepe, Mnir. 1958a. stanbul Nfus Meselesine
Dair Baz Vesikalar. Tarih Dergisi, IX, 13, s. 1-30.

- 1958b. Patrona syan, 1730, stanbul: stanbul


niversitesi Edebiyat Fakltesi.
Aktre, Sevgi. 1978. 19. Yzyl Sonunda Anadolu
Kenti, Mekansal Yap zmlemesi, Ankara:
ODT Mimarlk Fakltesi.
Alexander, John. 1985. Law of the Conqueror
(the Ottoman State) and Law of the Conquered
(the Orthodox Church): the Case of Marriage and
Divorce, XVI Congrs International des Sciences
Historiques, Rapports, 2 cilt, Stuttgart: Comit International des Sciences Historiques, c. 1, s.
369-371.
Alexandrescu-Dersca, Marie-Mathilde. 1977 (yeni
basm). La campagne de Timur en Anatolie, Londra: Variorum.
Algar, Ayla. 1992. Food in the Life of the Tekke,
The Dervish Lodge, Architecture, Art and Sufism in
Ottoman Turkey, Raymond Lifehez (ed), Berkeley:
University of California Press, s. 296-306.

Allen, Terry. 1993. Imagining Paradise in Islamic


Art, elektron, yay., Sebastopol, CA: Solipsist Press.
And, Metin. 1959. Krk Gn Krk Gece. Eski Donanma ve enliklerde Seyirlik Oyunlar, stanbul:
Ta Yaynlar.
- 1972. Tanzimat ve stibdat Dneminde Trk
Tiyatrosu, 1839-1908, Ankara: Trkiye Bankas.
- 1975. Karagz, Turkish Shadow Theatre, Ankara:
Dost Yaynlar.
- 1982. Osmanl enliklerinde Trk Sanatlar, Ankara: Kltr ve Turizm Bakanl.
- 1983. Trk Tiyatrosunun Evreleri, Ankara:
Turhan Kitabevi.
Anhegger, Robert. 1991. Melling et la Sultane
Hadidg, Cornelis Boschma, Jacques Perot (ed),
Antoine-Ignace Melling (1763-1831), artiste-voyageur, Paris: Editions Paris-Muses, s. 28-31.

Anonim. 1980. Le caf en Mditerrane, histoire,


anthropologie, conomie, XVI-II-XX sicle, Aix-enProvence:

Institut

de

Recherches

mditer-

ranennes.
Arel, Ayda. 1968. Mentee Beylii Devrinde Pein
ehri, Anadolu Sanat Aratrmalar, I, s. 69-98.
-

1975.

Batlama

18.

Yzylda

Sreci,

stanbul

stanbul:

Mimarisinde

Mimarlk

Fakltesi.
- 1982. Osmanl Konut Geleneinde Tarihsel Sorunlar, zmir: Ege niversitesi Gzel Sanatlar
Fakltesi.
- 1986. Image architecturale et image urbaine dans
une srie de basreliefs ottomans de la region
genne," Turcica, s. 83-117.
- 1993. Gothic Towers and Baroque Mihrabs:
The Post-classical Architecture of Aegean Anatolia in the Eighteenth and Nineteenth Centuries,

Muqarnas, X, Essays in Honor of Oleg Grabar, s.


212-218.
Ark, Rhan. 1976. Batllama Dnemi Anadolu
Tasvir Sanat, Ankara: Trkiye Bankas.
Artan, Tlay. 1988. Architecture as a Theatre of
Life: Profile of the Eighteenth-Century Bosphorus, yaymlanmam doktora tezi, Massachusetts
Institute of Technology, Cambridge MA.
-1992. Topkap Saray Arivindeki Bir Grup Mimari izimin Dndrdkleri, Topkap Saray
Mzesi, Yllk, 5, s. 7-55.
- 1993. From Charismatic Leadership to Collective Rule, Introducing Materials on the Wealth and
Power of Ottoman Princesses in the Eighteenth
Century, Toplum ve Ekonomi, 4, s. 53-94
-(hazrlanyor) Early 20th Century Maps and
18th-19th Century Court Records: Sources for a
Combined Reconstruction of Urban Continuity on
the Bosporus.

Assmann, Aleida und Jan - Hardmeimer, Christof


(ed) 1993. Schrift und Gedchtnis, Archologie der
literarischen Kommumunikation I, Mnih: Wilhelm Fink Verlag.
Akpaazade. 1959. Vom Hirtenzelt zur Hohen
Pforte, Frhzeit und Aufstieg des Osmanenreiches
nach

der

Chronik

Denkwrdigkeiten

und

Zeitlufte des Hauses Osman vom Derwisch


Ahmed..., ev. Richard Kreutel. Viyana, Graz,
Kln: Styria.
Atasoy, Nurhan - Raby, Julian. 1989. znik, the
Pottery of Ottoman Turkey, Londra: Alexandria
Press.
Atl,

Esin.

1969.

Surname-i

Vehbi:

An

Eighteenth-Century Ottoman Book of Festivals,


yaymlanmam doktora tezi, University Microfilms.
- 1987. The Age of Sultan Sleyman the Magnificent, Washington DC, New York: National Gallery
of Art, Harry N Abrams Inc.

- 1993. The Story of an Eighteenth-Century Ottoman Festival, Muqarnas, 10, Essays in Honor of
Oleg Grabar, s. 181-200.
Augustinus, Aurelius. 1985. Die Bekenntnisse,
Mnih: dtv.
Aymard, Maurice. 1989. Friends and Neighbours, The History of Private Life, c. Ill, Passions
of the Renaissance, ev. Arthur Goldhammer,
Cambridge MA: Belknap Press ve Harvard
University Press, s. 447-492.
Ayverdi, Ekrem Hakk. 1958. Fatih Devri Sonlarnda stanbul Mahalleleri, ehrin Iskan ve Nfusu, Ankara: Vakflar Umum Mdrl.
Babinger, Franz. 1962a. Mehmeds II. Heirat mit
Sitt-Chatun, 1449, Aufstze und Abhandlungen
zur Geschichte Sdosteuropas und der Levante,
Mnih: Sdosteuropa Verlagsgesellschaft, c. 1, s.
335-369.

- 1962b. Beitrge zur Geschichte der MalqocOghlus, Aufstze und Abhandlungen zur Geshichte Siidosteuropas und der Levante, Mnchen:
Sdosteuropa Verlagsgesellschaft, c. I, s. 355-369.
Bacqu-Grammont, Jean-Louis ve di. 1991.
Anatolia Moderna/ Yeni Anadolu, stanbul, Paris:
Institut Franais dtudes anatolienncs ve Librairie dAmrique et dOrient.
Baer, Gabriel. 1983. Women and Waqf: An Analysis of the Istanbul Tahrir of 1546, Asian and
African Studies, 17, s. 9-27.
Ba, Ali hsan. 1983. Osmanl Ticaretinde Gayri
Mslimler, Kapitlasyonlar, Beratl Tccarlar ve
Hayriye Tccarlar, 1950-1839, Ankara: Turhan
Kitapevi.
Barbir, Karl. 1979/80. From Pasha to Efendi: The
Assimilation of Ottomans into Damascene Society
1516-1783, International Journal of Turkish Studies, 1, 1, s. 68-83.

Barkan, mer Ltfi. 1942a. Osmanl mparatorluunda bir skan ve Kolonizasyon Metodu
Olarak Vakflar ve Temlikler, Vakflar Dergisi, 11,
s. 279-386.
- 1942b. Baz Byk ehirlerde Eya ve Yiyecek
Fiyatlarnn Tesbit ve Teftii Hususlarn Tanzim
Eden Kanunlar, Tarih Vesikalar, 1, 5, s. 326-340;
11, 7, s. 15-40; 11, 9, s. 168-177.
- 1949/50, 1951/52, 1953/54. Osmanl mparatorluunda bir skan ve Kolonizasyon Metodu
Olarak Srgnler, stanbul niversitesi ktisat
Fakltesi Mecmuas, XI, 1-4, s. 524-569; XIII, 1-4,
s. 56-78; XV, 1-4, s. 209-237.
- 1951. Tarih Demografi Aratrmalar ve Osmanl Tarihi, Trkiyat Mecmuas, X, s. 1-26.
- 1963. ehirlerin Teekkl ve nkiaf Tarihi
Bakmndan: Osmanl mparatorluunda maret
Sitelerinin

Kurulu

Aratrmalar,

ve

stanbul

leyi

Tarzna

niversitesi

Fakltesi Mecmuas, 23, 1-2, s. 239-296.

Ait

ktisat

- 1966. Edirne Askeri Kassamna Ait Tereke


Defterleri, 1545-1659, Belgeler, 111, 5-6, s. 1-479.
- 1942-1970. Sleymaniye Cami ve mareti naat,
2 c., Ankara: Trk Tarih Kurumu.
- 1975a. Feodal Dzen ve Osmanl Tmar,
Trkiye

ktisat

Tarihi

Semineri,

Metinler/

Tartmalar... Osman Okyar ve nal Nalbantolu


(ed), Ankara: Hacettepe niversitesi, s. 1-32.
- 1975b. The Price Revolution of the Sixteenth
Century: A Turning Point in the Economic History of the Near East, International Journal of
Middle East Studies, 6, s. 3-28.
- 1979. stanbul Saraylarna ait Muhasebe
Defterleri, Belgeler IX., 13, s. 1-380.
- 1980 (yeni basm). Trk Toprak Hukuku Tatbikatnn

Osmanl

mparatorluunda

Ald

ekiller: mparatorluk Devrinde Toprak Mlk ve


Vakflarnn Hususiyeti, 1, Trkiyede Toprak
Meselesi, Toplu Eserler, Abidin Nesimi, Mustafa

ahin, Abdullah zkan (cd), stanbul: Gzlem


Yaynlar, s. 249-280 (a).
Barkan, mer Ltfi ve Ayverdi, Ekrem. 1970.
stanbul Vakflar Tahrir Defteri, 953 (1546) Tarihli,
stanbul: stanbul Fetih Cemiyeti.
Barkan, mer Ltfi ve Merili, Enver, 1988. Hdavendigr Livas Tahrir Defterleri 1, Ankara:
Atatrk Kltr, Dil ve Tarih Yksek Kurumu.
Barnes, John Robert. 1980. Evkaf Humayun;
Vakf Administration under the Ottoman Ministry
for Imperial Religious Foundations 1839 to 1875,
yaymlanmam doktora tezi, University of California, Los Angeles.
- 1986. An Introduction to Religious Foundations in
the Ottoman Empire, Leiden: E. J. Brill.
Batri, Ferenc. 1980. Turkish Rugs in Hungary,
Hal, 3, 2, s. 82-90.

Bates, lk. 1978. Women as Patrons of Architecture in Turkey, Women in the Muslim World,
Beck und Nikki Keddie (ed), Harvard: Harvard
University Press, s. 245-260.
Bayburtolu,

M.

Zafer,

1973.

Kahraman

Marata bir Grup Dulkadirolu Yaps, Vakflar


Dergisi, X, s. 234-250.
Bayly, Christopher A., 1989. Imperial Meridian,
the British Empire and the World, 1780-1830, Londra, New York: Longman.
Beaug, Gilbert ve izgen, Engin, t.y. yak. 1993.
Images dempire, Aux origines de la photographie
en Turquie, Trkiyede Fotorafn ncleri, stanbul: Institut dEtudes Franaises dstanbul.
Behar, Cem. 1990. Ali Ufk ve Mezmurlar, stanbul:
Pan Yaynclk.
Behrens-Abouseif, Doris. 1989. Islamic Architecture in Cairo -An Introduction, Leiden: E. J. Brill.

- 1992. The Abd al-Rahmn Katkhud Style in


18th Century Cairo, Annales Islamologiques, 26,
s. 117-126.
- 1994. Egypts Adjustment to Ottoman Rule, Institutions, Waqf and Architecture in Cairo, Leiden: E.
J. Brill.
Beldiceanu-Steinherr, Irne. 1961. Scheich ftde,
der Begrnder des Gelvetij-je Ordens, Mnih:
kendi yayn.
-1971. La Vita de Seyyid Ali Sultan et la conqute
de la thrace par les Turcs, Proceedings of the
Twenty-Seventh Internationl Congress of Orientalists, Ann Arbor, Michigan, 13-19th August 1967,
Wiesbaden, s. 275-276.
-1991. Les Bekta la lumire des recensements
ottomans, XV-XVI sicles, Wiener Zeitschrift fur
die Kunde des Morgenlandes, 81, s. 21-73.
Belge, Murat. 1994. stanbul Gezi Rehberi, stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar.

Bellan, Lucien-Louis. 1932. Chach Abbas I, Sa vie,


son histoire, Paris: Paul Geuthner.
Bennassar, Bartholom ve Bennassar, Lucile.
1989. Les chrtiens dAllah, Paris: Perrin.
Berkes, Niyazi. 1962. lk Trk Matbaas Kurucusunun Din ve Fikr Kimlii, Belleten, XXVI,
104, s. 715-737.
-t.y. yak. 1978. Trkiyede adalama, stanbul:
Dou-Bat Yaynlar.
Berkey, Jonathan. 1991. Women and Islamic
Education in the Mamluk Period, Women in
Middle East History, haz. Nikki Keddie ve Beth
Baron (ed), New Haven: Yale University Press, s.
143-160.
Berktay, Halil. 1991. Der Aufstieg und die gegenwrtige Krise der nationalistischen Geschichtsschreibung in der Trkei, Periplus, 1, s. 102-125.

- 1992. The Search for the Peasant in Western


and Turkish History/Historiography, New Approaches to State and Peasant in Ottoman History,
Halil Berktay ve Suraiya Faroqhi (ed), Londra:
Frank Cass, s. 109-184.
Beir, Fuad. t.y. lk Trk Materyalisti Beir Fuadn
Mektuplar, Selhattin Hilav (Giri), C. Parkan
zturan (ed), stanbul: ARBA Yaynlar.
Beydilli, Kemal. 1984. Ignatius Mouradgea
DOhsson,

Muradcan

Tosunyan,

stanbul

niversitesi Edebiyat Fakltesi Tarih Dergisi, 34, s.


247-314.
Birge, John Kingsley. 1965 (yeni basm). The Bektashi Order of Dervishes, Londra: Luzac.
Blaisdell, Donald. 1979. Osmanl mparatorluunda Avrupa Mal Denetimi Dyunuumumiye, ev. H. A. Kuyucak ve Ali hsan Dalg, stanbul: Dou-Bat Yaynlar.

Bode, Wilhelm von ve Khnei, Ernst. 1984.


Antique Rugs From the Near East, ev. Charles
Grant Ellis, Londra: Bell and Hyman Ltd.
Bombaci, Alessio. 1968. Histoire de la littrature
turque, ev. Irne Melikoff, Paris: C. Klincksieck.
Boratav, Pertev Naili. 1973. 100 Soruda Trk Halk
Edebiyat, stanbul: Gerek Yaynevi.
Boratav, Pertev Naili ve Glpnarl Abdlbaki.
1943.

Pir

Sultan

Abdal,

Ankara:

Ankara

niversitesi Dil ve Tarih-Corafya Fakltesi.


Braude, Benjamin. 1982. Foundation Myths of
the Millet System, Christians and Jews in the Ottoman Empire, Benjamin Braude ve Bernard
Lewis (ed), 2 c., New York, Londra: Holmes &
Meier, c. 1, s. 69-88.
Braudel, Fernand. 1966. La Mditerrane et le
monde mditerranen l'poque de Philippe II, 2 c.,
Paris: Armand Colin.

- 1979. Civilization matrielle, conomie et capitalisme, 3 c., Paris: Armand Colin.


Brummett, Palmira. 1991. Competition and
Coincidence: Venetian Trading Interests and Ottoman Expansion in the Early Sixteenth Century
Levant, New Perspectives on Turkey, 5-6, s. 29-52.
Burton, Richard. 1964 (yeni basm). Personal Narrative of a Pilgrimage to al-Madinah and Meccah, 2
c. New York: Dover Publications.
Busbecq, Ogier Ghiselin von, 1926. Vier Bride aus
der Trkei, Wolfram von den Steinen (ed. ve yorum), Erlangen: Verlag der Philosophischen Akademic.
Cacaolu Nur el-Din. 1959. Krehir Emiri Caca
olu Nur el-Dinin 1272 Tarihli Arapa-Moolca
Vakfiyesi, Ahmet Temir (haz.), Ankara: Trk
Tarih Kurumu.

[Cafer Efendi], Howard Crane (ed). 1987. Risle-i


Mimriye, an Early-seven-teenth-century Ottoman
Treatise on Architecture, Leiden: E. J. Brill.
Cahen, Claude. 1969. Baba Ishaq, Baba lyas,
Hadjdji Bektash et quelques autres, Turcia, 1, s.
53-64.
Cantemir, Demetrius. 1734. The History of the
Growth and Decay of the Ottoman Empire, ev. N.
Tindal, Londra: John James & Paul Knapton.
- 1743. Histoire de IEmpire Ottoman ou se voyentlcs causes dc son aggrandissement et de sa
dcadence, ev. M. de Joncquires, 4 c., Paris:
Huart.
- 1973. Dimitrie Cantemir, Historian of South East
European and Oriental Civilizations, Extracts from
The History of the Ottoman Empire, Alexandru
Dutu ve Paul Ccrnovodeanu (ed), Halil nalck
(nsz),

Bkre:

Association

dEtudes du Sud-Est Europen.

Internationale

Caoursin, Guillaume, (hazrlanyor) De casu regis Zizimi, Sultan Djem, Un prince ottoman
daprs deux sources contemporaines: Vakit-
Sultan Cem, OEuvres de Guillaume Caoursin, ev.
Nicolas Vatin, Ankara: Tarih Kurumu.
Castan, Nicole. 1989. The Public and the Private, History of Private Life, C. III, Philippe Aris
ve Roger Charrier (ed), ev. Arthur Goldhammer,
Cambridge MA: Belknap, s. 403-446.
Castellan, Georges. 1991. Histoire des Balkans,
XIV-XX sicle, Paris: Fayard.
Cerasi, Maurice. 1986. La citt del Levante, Civilt
urbana e architettura sotto gli Ottomani nei secoli
XVIII-XIX, Milano: Jaca Book.
Cezar, Mustafa. 1965. Osmanl Tarihinde Levendler, stanbul: stanbul Gzel Sanatlar Akademisi.
Cezar, Yavuz. 1986. Osmanl Maliyesinde Bunalm
ve Deiim Dnemi, XVIII. yydan Tanzimata Mali
Tarih, stanbul: Alan Yaynclk.

Chambers, Richard. 1973. The Education of a


Nineteenth-century Ottoman lim, Ahmed Cevdet
Paa, International Journal of Middle East Studies, 4, s. 440-464.
Charrier, Roger. 1982. Lectures et lecteurs dans la
France dAncien Rgime, Paris: Seuil.
- 1989. A History of Private Life, c. 3, Passions of
the Renaisance, ev. Arthur Goldhammer, Cambridge MA, Londra: The Belknap Press of Harvard University Press.
Cirkovic,

Sima.

1986.

Die

stlichen

Teile

Jugoslawiens 1350-1650, Handbuch der europischen Wirtschafts- und Sozialgeschichte, Wolfram


Fischer ve Hermann Kellenbenz (ed), Stuttgart:
Klett Cotta, c. 3, s. 1149-1187.
Clogg, Richard. 1982. The Greek Millet in the Ottoman Empire, Christians and Jews in the Ottoman Empire, Benjamin Braude ve Bernard Lewis
(ed), 2 c., New York, Londra: Holmes & Meier, c.
1, s. 185-208.

Cvetkova, Bistra. 1963. Sur certaines rformes


du rgime foncier au temps de Mehmet II, Journal of the Economic and Social History of the Orient,
VI, s. 104-120.
aatay, Neet. 1971. Osmanl mparatorluunda Rba-Faiz Konusu, Para Vakflar ve
Bankaclk, Vakflar Dergisi, IX, s. 39-57.
een, Kzm. 1991. stanbulun Vakf Sularndan
Halkal Sular, stanbul Bykehir Belediyesi ve
SK.
elik, Zeynep. 1986. The Remaking of stanbul,
Portrait of an Ottoman City in the Nineteenth Century, Seatde, Londra: University of Washington
Press [Trke basm: 19. Yzylda Osmanl
Bakenti: Deien stanbul. stanbul: Tarih Vakf
Yurt Yaynlar, 1996].
izaka, Murat. 1985. Incorporation of the
Middle East into the European World Economy,
Review, VIII, 3, s. 353-378.

- 1987 (yeni basm). Price History and the Bursa


Silk Industry: A Study in Ottoman Industrial Decline, 1150-1650, The Ottoman Empire and the
World Economy, Huri slamolu-nan (ed), Cambridge, Paris: Cambridge University Press ve
Maison des Sciences de lHomme, s. 247-261.
-(hazrlanyor) A Comparative History of Business and Finance: Islamic World and the West,
from the Seventh Century to the Present.
ulpan, Cevdet. 1975. Trk Ta Kprleri,
Ortaadan Osmanl Devri Sonuna Kadar, Ankara:
Trk Tarih Kurumu.
DallOglio Marino. 1978. Transylvanian Rugs Some Considerations and Opinions, Hah, 1, 3, s.
274-277.
Dalsar, Fahri. 1960. Trk Sanayi ve Ticaret Tarihinde Bursada pekilik, stanbul: stanbul
niversitesi ktisat Fakltesi.

Danimend, smail Hami. 1971. zahl Osmanl


Tarihi Kronolojisi, 5 c., stanbul: Trkiye Yaynevi.
Davison, Roderic H. 1973. Reform in the Ottoman
Empire, 1856-1876, New York: Gordian Press.
Defoe, Daniel. 1975. Robinson Crusoe, Mnih,
Zrich: Winkler Verlag.
Delumeau, Jean. 1967, 1973. La civilization de la
Renaisance, Paris: Arthaud.
- 1973. Naissance et affirmation de la Rforme, Paris: PUF.
- 1975. Rome au XVI sicle, Paris: Hachette.
-1977. Catholicism between Luther and Voltaire: a
New View of the Counter-Reformation, John Bossy
(Giri), Londra, Philadelphia: Burns & Oates,
Westminster Press.
Denel, Serim. 1982. Batllama Srecinde stanbulda Tasarm ve D Mekanlarda Deiim ve
Nedenleri, Ankara: ODT Mimarlk Fakltesi.

Denny, Walter B. 1970. A Sixteenth-Century Architectural Plan of Istanbul, Ars Orientalis, 8, s.


49-63.
Derin, Fahri. 1959. eyhlislam

Feyzullah

Efendinin Nesebi Hakknda bir Risale, Tarih


Dergisi, X, 14, s. 97-103.
Deringil, Selim. 1991. Legitimacy Structures in
the Ottoman State: The Reign of Abdlhamid II,
1876-1909, Internationa] Journal of Aliddle East
Studies, 23, 3, s. 345-359.
Dermigny, Louis. 1964. La Chine et lOccident, Le
commerce Canton au XVIII sicle 1719-1833, 3 c.,
Paris: S.E.V.P.E.N.
Dernschwam, Hans. 1923. Tagebuch einer Reise
nach Konstantinopel und Kleinasien (1553-55),
Fugger-Archivdeki aslndan haz. Franz Babinger,
Mnih, Leipzig: Duncker und Humblot.
Desmet-Grgoire, Helne. 1991. Contribution au
thme du et des cafs dans les Socits Proche-Ori-

ent, Cahiers de lIREMAM, Aix, Marseille: Centre


National de la Recherche Scientifique.
Dilger,

Konrad.

1967.

Untersuchungen

zur

Geschichte des osmanischen Hofzeremoniells im


15. und 16. Jahrhundert, Mnih: Dr. Dr. Rudolf
Trofenik.
Doughty, Charles M. 1979 (yeni basm). Travels in
Arabia Deserta, T. E. Lawrence (Giri), New York:
Dover Publications.
Duben, Alan ve Behar, Cem. 1991. Istanbul Households, Marriage, Family and Fertility 1880-1940,
Cambridge: Cambridge University Press.
Duby, Georges. 1973. Hommes et structures du
Moyen ge, Paris, Den Haag: Mouton.
Duby, Georges ve Balard, Michel (ed) 1991.
Lhistoire mdivale en France, bilan et perpectives,
Paris: Socit des historiens mdivistes de
lenseignement suprieur und Editions du Seuil.

Duhani, Said Naum. 1982. Eski nsanlar, Eski


Evler, XIX. Yzylda Beyolunun Sosyal Topografisi, ev. Cemal Sreya, stanbul: Trkiye Turing ve Otomobil Kurumu.
Dumont, Paul. 1986. Said Bey. The Everyday Life
of an Istanbul Townsman at the Beginning of the
XXth

Century,

Osmanistische

Studien

zur

Wirtschafts- und Sozialgeschichte, Hans Georg


Majer (ed), Wiesbaden: Otto Harrasowitz, s. 1-16.
Dzda, M. Erturul. 1972. eyhlislam Ebusuud
Efendi Fetvalar Inda 16. Asr Trk Hayat,
stanbul: Enderun.
Eflak, Ahmet. 1973. Ariflerin Menkbeleri, ev.
Tahsin Yazc, stanbul: Hrriyet Yaynlar.
Eickhoff, Ekkehard, 21992. Venedig, Wien und die
Osmanen, Umbruch in Sdosteuropa 1645-1700,
Stuttgart: Klett-Cotta.
Eidam, Liliana. 1993. Der Weg zum Professionalismus: Bulgarische Popularautoren 1878-1944,

Sdosteuropische Popularliteratur im 19. und 20.


Jahrhundert, Klaus Roth (ed), Mnchner Vereinigung ftir Volkskunde und Sdosteuropa Gesellschaft, s. 97-110.
Eldem, Sedad Hakk. 1977. Sadabad, stanbul.
-t.y. Trk Evi Plan Tipleri, stanbul: stanbul
niversitesi Mimarlk Fakltesi.
Elvan

elebi.

1984.

Menakbul-kudsiyye

fi

menasbil-nsiyye, Baba lyas- Horasan ve


sllesinin menkabevi tarihi, smail Ernsal ve Ahmet

Yaar

Ocak

(ed),

stanbul:

stanbul

niversitesi Edebiyat Fakltesi.


Ennen, Edith. 1991. Frauen im Mittelalter, Mnih:
C. H. Beck.
Erder, Leila. 1975. The Measurement of Preindustrial Population Changes: The Ottoman Empire from the 15th to the 16th Century, Middle
Eastern Studies, XI. 3, s. 284-301.

- 1976. The Making of Industrial Bursa: Economic Activity and Population in a Turkish City
1835-1975, yaymlanmam doktora tezi, Princeton University.
Erdmann, Kurt. 1961. Das anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts, Berlin: Mann.
- 1962. Europa und der Orientteppich, Berlin,
Mainz: Florian Kupferberg.
Ergen, zer, 1975. 1600-1615 Yllan Arasnda
Ankara ktisadi Tarihine Ait Aratrmalar,
Trkiye

iktisat

Tarihi

Semineri,

Metinler-

Tartmalar... iinde, Osman Okyar ve nal Nalbantolu (ed), Ankara: Hacettepe niversitesi.
Erim, Nee, 1991. Trade, Traders and the State in
Eighteenth Century Erzurum, New Perspectives
on Turkey, 5-6, s. 123-150.
Erlande-Brandenburg, Alain. 1980. La Cathdrale, Paris: Fayard.

Ernsal, smail E. 1977-79. Trk Edebiyat Tarihine Kaynak Olarak Arivlerin Deeri, Trkiyat
Mecmuas, XIX, s. 213-222.
Evin, Ahmet . 1983. Origins and Development of
the Turkish Novel, Minneapolis: Bibliotheca Islamica.
Evliya elebi. 1896/97-1938. Seyahatname, stanbul: kdam.
- 1957. Im Reiche des Goldenen Apfels, Des
trkischen Weltenbummlers
Evliya elebi denkwrdige Reise das Giaurenland
und in die Stadt und Festung Wien anno 1665, ev.
ve ak. Richard F. Kreutel, Graz: Verlag Styria.
[Evliya elebi] 1987. Im Reiche des Goldenen Apfels ..., ev. ve ak. Richard F. Kreutel, oaltan
Erich Prokosch ve Karl Teply, Graz, Wien, Kln:
Styria.

Evliya elebi. 1988. Evliya elebi in Diyarbekir,


ev. ve ed. Van Bruinessen ve di., Leiden: E. J.
Brill.
Evliya elebi. 1990. Evliya elebi in Biis, The
Relevant Sections of the Saya-hatname, ev. ak,
giri ve ed. Robert Dankoff, Leiden: E. J. Brill.
[Evliya elebi], 1991. The Intimate Life of an Ottoman Statesman, Melek Ahmed Paa, 1588-1662 as
Portrayed in Evliya elebis Book of Travels, ev.
ve Giri Robert Dankoff ve Rhoads Murphey, Albany, NY: SUNY Press.
Eyice, Semavi. 1962/63. lk Osmanl Devrinin
Dini-timai bir Messesesi, Zaviyeler ve Zaviyeli
Camiler, stanbul niversitesi ktisat Fakltesi
Mecmuas, 23, 1-2, s. 3-80
Farge, Ariette. 1992. Dire et mal dire. Lopinion
publique au XVIIle Sicle, Paris: Seuil.
Faroqhi, Suraiya. 1971. Der Aufstand des Yahya
ibn Yahya al-Suwaydi, Der Islam, 47, s. 67-92.

- 1976. The Tekke of Hac Bekta: Social Position


and Economic Avtivities, International Journal of
Middle East Studies, 7, s. 28-69.
- 1978. The Early History of the Balkan Fairs,
Sudost-Forschungen, XXXVII, s. 50-68.
- 1979. The Life Story of an Urban Saint in the
Ottoman Empire, Tarih Dergisi, XXXII, s.
655-678, 1009-1018.
-1980. Textile Production in Rumeli and the Arab
Provinces: Geographical Distribution and Internal Trade, 1560-1650, Osmanl Aratrmalar, 1, s.
61-83.
-1981a. Seyyid Gazi Revisited: The Foundation
as Seen through Sixteenth and Seventeenth-Century Documents, Turcica, XIII. s. 90-122.
- 1981b. Der Bektaschi-Orden in Anatolien, vom
spten fnfzehnten Jahrhundert bis 1826, Wien:
Verlag des Instituts fr Orientalistik.

- 1984a. Towns and Townsmen of Ottoman Anatolia,


Trade, Crafts and Food Production in an Urban
Setting, Cambridge: Cambridge University Press
[Trke basm: Osmanlda Kentler ve Kentliler,
stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar, 1994 (2.b)].
- 1984b. Mohair Manufacture and Mohair Workshops in Seventeenth
Century Ankara, stanbul niversitesi iktisat
Fakltesi Mecmuas, 41, 1-4, Ord. Prof mer Ltfi
Barkana Armaan, s. 211-236.
- 1985/86. Stadt-Landbeziehungen und die regionale Organisation im osmanischen Anatolien
des

16.-17.

Jarhrlunderts,

Jahrbuch

zur

Geschichte und Gesellschaft des Vorderen und Mittleren Orients, Berlin: Edition Pa-rabolis, s.
137-163.
- 1986a. Coffee and Spices: Official Ottoman Reactions to Venetian-Egyptian Trade in the Later
Sixteenth Century, Wiener Zeitschrift fur die
Kunde des Morgenlandes. 76, s. 87-93.

- 1986b. Town Officials, tmar-holders and Taxation: The Late Sixteenth Century Crisis as Seen
from orum, Turcica, XVIII, s. 53-82.
- 1987. Men of Modest Substance, House Owners
and House Property in Seventeenth-century Ankara
and Kayseri, Cambridge: Cambridge University
Press.
- 1988. Agricultural Crisis and the Art of FlutePlaying: The Worldly Affairs of the Mevlevi Dervishes (1595-1652), Turcica, XX, s. 43-70.
- 1990. Herrscher ber Mekka, die Geschichte der
Pilgerfahrt, Mnih, Zrich: Artemis [Trke
basm: Haclar ve Sultanlar, stanbul: Tarih Vakf
Yurt Yaynlar, 1995].
-1991. Black Slaves and Freedmen Celebrating
(Aydn, 1576), Turcica, XXI-XXIII, s. 205-215.
- 1992a. Political Activity among Ottoman Taxpayers and the Problem of Sultanic Legitimation,

1570-1650, Journal of the Economic and Social


History of the Orient, XXXV, s. 1-39.
- 1992b. Red Sea Trade and Communications as
Observed by Evliya elebi, 1671-72, New Perspectives on Turkey, 5-6 s. 87-106.
- 1994. The Life and Death of Oudaws in orum, Armaan Festschrift Andreas Tietze, Ingeborg Baldauf ve Suraiya Faroqhi (ed), Prag: Orientalisches Institut der Karls-niversitt.
Febvre, Lucien. 1977. Life in Renaissance France,
ev. Marian Rothstein, Cambridge MA: Harvard
University Press.
Fekete, Lajos. 1960. Das Heim eines trkischen
herrn in der Provinz im XVI Jahrhundert, Studia
Historica Acedemiae Scientiarum Hungaricae, 29,
5, s. 69-93.
[Feyzullah Efendi] Ahmed Trek ve etin Derin
(ev.) 1969/70. Feyzullah Efendinin Kendi Kale-

minden Hal Tercmesi, Tarih Dergisi, 23, s.


205-218; 24, s. 69-93
Findley, Carter V. 1980. Bureaucratic Reform in
the Ottoman Empire, the Sublime Porte 1789-1922,
Princeton, NJ: Princeton University Press.
- 1989. Ottoman Civil Officialdom, A Social History,
Princeton, NJ: Princeton University Press [Trke
Basm: Kalemiyeden Mlkiyeye, Osmanl Memurlarnn Toplumsal Tarihi, stanbul: Tarih Vakf
Yurt Yaynlar, 1996],
Finkel, Caroline. 1988. The Administration of Warfare: the Ottoman Military Campaigns in Hungary,
1593-1606, 2 c., Viyana: VWG0.
Fleischer, Cornell H. 1986. Bureaucrat and Intellectual in the Ottoman Empire, the Historian
Mustafa Al, 1541-1600, Princeton: University
Press [Trke basm: Mustafa Al, Bir Osmanl Aydn ve Brokrat, stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar, 1996].

- 1990. From ehzade Korkud to Mustafa Al:


Cultural Origins of the Ottoman Nashatname,
Congress on the Economic and Social History of
Turkey, Heath Lowry ve Ralph Hattox (ed), stanbul: SS Press, s. 67-78.
- 1992. The Lawgiver as Messiah: The Making
of the Imperial Image in the Reign of Sleyman,
Soliman le Magnitique et son temps, Actes du Colloque de Paris, Galeries Nationales du Grand Palais, 7-10 mars 1990, Paris: La Documentation
Franaise, s. 159-178.
Flemming, Barbara. 1987. Sahib-kiran und
Mahdi: Trkische Endzeiterwartungen im ersten
Jahrzehnt der Regierung Sleymans, Between
the Danube and the Caucasus, Gyrgi Kara (ed),
Budapest:

Verlag

der

Akademie

der

Wis-

senschaften, s. 43-62.
Foss, Clive. 1979. Ephesus after Antiquity: A late
Antique, Byzantine and Turkish City, Cambridge:
Cambridge University Press.

Fukasawa, Katsumi. 1987. Toilerie et commerce du


Levant, dAlep Marseille, Paris: Editions du
CNRS.
Gaube, Heinz ve Wirth, Eugen. 1984. Aleppo, Historische und geographische Beitrge zur baulichen
Gestaltung, zur sozialen Organisation und zur
wirtschaftlichen Dynamik einer vorderasiatishen
Fernhandelsmetropole, 2 c., Wiesbaden: Dr. Ludwig Rcichert.
Gdoura, Wahid, 1985. Le dbut de Limprimerie
arabe Istanbul et en Syrie: Evolution de
lenvironnement culturel, 1706-1787, Tunis: Institut Suprieur de Documentation.
Gen, Mehmed. 1984. Osmanl Ekonomisi ve
Sava, Yapt, 49, 4, s. 52-61; 50, 5, s. 86-93.
Gerber, Haim. 1980, Social and Economic
Positon of Women in an Ottoman City, Bursa
1600-1700, International Journal of Middle East
Studies, 12, s. 231-244.

-1988. Economy and Society in an Ottoman City:


Bursa,

1600-1700,

Jerusalem:

The

Hebrew

University.
Gibb, E. J. W. 1900-05. Edward G. Browne (ed), A
History of Ottoman Poetry, 4 c., Londra: Luzav &
Co.
Ginzburg, Carlo, 1982. The Cheese and the Worms,
the Cosmos of a Sixteenth-century Miller, ev. John
ve Anne Tedeschi, Harmondsworth: Penguin
Books.
Gombrich, Ernst H. 1984. Aby Warburg, eine intellektuelle

Biographie,

Frankfurt

a.

M.:

Suhrkamp.
Gonzalez de Clavijo, Ruy. 1970 (yeni basm). Narrative of the Embassy of Ruy Gonzalez de Clavijo to
the Court of Timur in Samarcand, AD 1403-1406 ...,
ev. ve notlar Clements R. Markham, New York:
Franklin.

Goodwin, Godfrey. 1971. A History of Ottoman Architecture, Londra: Thames and Hudson.
Goubert, Pierre. 1966. Louis XIV et vingt millions
de Franais, Paris: Fayard.
Gck, Fatma Mge. 1987. East Encounters West,
France and the Ottoman
Empire in the Eighteenth Century, Oxford, New
York: Oxford University Press.
Gkyay, Orhan aik. 1985. Sohbetname, Tarih
ve Toplum, 3, s. 128-136.
- 1986. Bir Saltanat Dn, Topkap Saray
Yll, 1, s. 21-56.
Glpnarl,

Abdlbaki.

1931.

Melamlik

ve

Melamler, stanbul: Devlet Matbaas.


- 1953. Mevlndan Sonra Mevlevlik, stanbul:
nkilap Kitabevi.

-(ed) 1958. Manakb- Hac Bek ta-1 Veli, VilyetNme, stanbul: nkilap Kitabevi.
- 1959. Mevlna Celleddin, Hayat, Felsefesi,
Eserleri, Eserlerinden Semeler, stanbul: nkilap.
- 1963. Alev-Bekta Nefesleri, stanbul: Remzi.
- 1967. Mevtana Mzesi Yazmalar Katalou, 3 c.,
Ankara: Milli Eitim Bakanl.
- 1973. Hurufilik Metinleri Katalou, Ankara:
Trk Tarih Kurumu.
- ve Boratav, Pertev Naili. 1991 (yeni basm). Pir
Sultan Abdal, stanbul: Der Yaynlar.
Grabar, Oleg. 1973. The Formation of Islamic Art,
New Haven, Londra: Yale University Press.
Gran, Peter. 1970. Islamic Roots of Capitalism,
Egypt, 1760-1840, Austin, London: University of
Texas Press.

Grisworld, William. 1983. The Great Anatolian Rebellion 1000-1020/1591-1611, Berlin: Klaus Schwarz Verlag.
de Groot, Alexander H. 1978. The Ottoman Empire
and the Dutch Republic, A History of the Earliest
Diplomatic Relations 1610-1630, Leiden, Istanbul:
Nederlands Instituut voor het Nabije Ooten.
Gro, Erich. 1927. Das Vilayet-name des Ha
Bektasch, Ein trkisches Derwisch-Evangelium,
Leipzig: Mayer und Mller.
Ger, Ltfi. 1964. XVI-XVII Asrlarda Osmanl
mparatorluunda Hububat Meselesi ve Hububattan Alnan Vergiler, stanbul: stanbul niversitesi
ktisat Fakltesi.
Haarmann, Ulrich. 1976. Evliya elebis Bericht
ber die Altertmer von Gize, Turcica, VIII., 1, s.
157-230.
Hafz Hseyin Ayvansaray. 1864-65. HadikatIcevami, stanbul: Matbaa-y Amire.

Hammer, Joseph von. 1834. Geshichte des Osmanischen Reiches, Grtenteils aus bisher unbenutzten
Handshrifien und Archiven, 4 c., Pesth: C. A. Hartleben.
Hanna, Nelly. 1991. Habiter au Caire, La maison
moyenne et scs habitants aux XVIle et aux XVIIle
sicles, Kairo: Institut franais dArchologie Orientale du Caire.
Hasluck, E W. 1929. Christianity and Islam under
the Sultans, Margaret Hasluck (ed), Oxford.
Hattox, Ralph. 1988. Coffee and Coffeehouses, The
Origins of a Social Beverage in the Medieval Near
East, Seattle, Londra: Washington University
Press.
Helmecke, Gisela. 1993. Die Stickereien, Reich
an Samt und Seide, Osmanische Gewebe und
Stickereien, Christian Erber (ed), Bremen: Edition
Temmen, s. 25-33.

Hess, Andrew. 1978. The Forgotten Frontier, A


History of the Sixteenth Century Ibero-African
Frontier, Chicago, Londra: University of Chicago
Press.
Hinz, Walther. 1955. Islamische Mae und
Gewichte umgerechnet ins metrische System,
Handbuch der Orientalistik, Berthold Spuler (ed),
c. 1, 1, Leiden: E. J. Brill.
Hobsbawm, E. J. 1990 Echoes of the Marseillaise,
Two Centuries Look Back on the French Revolution, Londra, New York: Verso Books.
Hodgson, Marshall G. S. 1974. The Venture of
Islam, Conscience and History in a World Civilization, Chicago, Londra: Chicago University Press.
Holbrook, Victoria Rowe. 1992. Originality and
Ottoman Poetics: In the Wilderness of the New,
Journal of the American Oriental Society, 112, 3, s.
440-454.

Hugo, Victor. 1972 (yeni basm). Notre Dame de


Paris, Giri yazs Jean Maurel, Paris: Librairie
Gnrale.
Httl, Ludwig. 1976. Max Emanuel, Der Blaue
Kurust 1679-1726, Eine Politische Biographie,
Mnih: Sddeutscher Verlag.
Ibn Battuta. 1854. Voyages dIbn Batoutah, ev. ve
ed. C. Dfrmery ve B. R. Sanguinetti, 4 c., Paris:
Librairie Impriale.
Issawi, Charles. 1980. The Economic History of
Turkey 1800-1914, Chicago: Chicago University
Press.
hsanolu, Ekmeleddin. 1987. Some Critical
Notes on the Introduction of Modern Sciences to
the Ottoman State and the Relation between
Science and Religion up to the End of the Nineteenth Century, Comit International dEtudes
pr-ottomanes et Ottomanes, VI Symposium, Cambridge lst-2th July 1984, Jean Louis Bacqu-Gram-

mont ve Emeri van Donzel (ed), Istanbul, Paris,


Leiden: The Divit Press, s. 235-252.
mamolu, Vacit. 1992. Geleneksel Kayseri Evleri.,
Ankara: Halkbank.
nalck, Halil. 1948. Osmanl-Rus Rekabetinin
Menei ve Don-Volga Kanal Teebbs, 1569,
Belleten XII, s. 349-402.
- 1953. Stefan Duandan Osmanl mparatorluuna: XV. Asrda Hristiyan Sipahiler ve
Meneleri, Fuad Kprl Armaan /Mlanges
Fuad Kprl, stanbul: A Dil ve TarihCorafya Fakltesi, s. 207-248.
- 1954a. Hicri 835 Tarihli Sret-i Defter-i Sancak-i
Arvanid, Ankara: Trk Tarih Kurumu.
- 1954b. Ottoman Methods of Conquest, Studia
Islamica, III, s. 103-129.
- 1965. Adletnmeler, Belgeler, II, 3-4, s.
42-149.

- 1969. Capital Formation in the Ottoman Empire, The Journal of Economic History, XIX, s.
97-140.
- 1970. The Policy of Mehmed II toward the
Greek Population of Istanbul and the Byzantine
Buildings of the City, Dumbarton Oaks Papers,
23, s. 213-249.
- 1973. The Ottoman Empire, the Classical Age.
1300-1600, Londra: Weidenfeld & Nicholson.
- 1974. The Socio-Political Effects of the Diffusion
of Fire-Arms in the Middle East, War, Technology
and Society in the Middle East, Bela Kiraly, Londra: Oxford University Press, s. 195-217.
- 1979/80. Osmanl Pamuklu Pazar, Hindistan
ve ngiltere: Pazar Rekabetinde Emek Maliyetinin
Rol, ODT Gelime Dergisi, zel say, Trkiye
ktisat Tarihi zerine Aratrmalar, II, s. 1-66.

- 1980. Military and Fiscal Transformation in the


Ottoman Empire, 1600-1700, Archivum Ottomanicum, VL, s. 283-337.
- 1983. Introduction to Ottoman Metrology,
Turcica, XV, s. 311-348.
- 1985 (yeni basm). The Emergence of Big
Farms, iftliks: State, Landlords and Tenants,
Studies in Ottoman Social and Economic History,
Londra: Variorum, No. VIII.
- 1993. Dervish and Sultan: Analysis of the Otman Baba Vilayetnamesi, Manifestations of
Sainthood in Islam, Grace Martin Smith ve Carl
W. Ernst (ed), stanbul: SS, s. 209-224.
- 1994. How to read Ashk Pasha-Zdes history Studies in Ottoman History in Honour of Professor V. L. Mnage, Colin Heywood ve Colin Imber (ed), stanbul SS Press, s. 139-156.
slamolu, Huri ve Faroqhi, Suraiya. 1979. Crop
Patterns and Agricultural Production Trends in

Sixteenth Century Anatolia, Review, II, 3, s.


401-436.
slamolu-nan, Huri. 1987. Introduction: Oriental Despotism in World System Perspective,
The Ottoman State and the World Economy, Huri
ts-lamolu-nan (ed), Cambridge ve Paris: Cambridge University Press ve Ma-ison des sciences de
lHomme, s. 1-26.
z, Fahir ve Kut, Gnay. 1985. XV. Yzylda
Nazm, Balangcndan Gnmze Kadar Byk
Trk Klsikleri, Tarih-Antoloji-Ansiklopedi, stanbul: tken ve St, c. 2, s. 109-260.
Jacob, Georg. 1904. Traditionen ber Bekri
Mustafa Aga, Revue orientale s. 1-7.
Jansky, Herbert. 1964. Zeitgeschichtliches in den
Liedern des Bekta-Dichters Pir Sultan Abdal,
Der slam, 39. 130-142.

Jaubert, Pierre Amede. 1821. Voyage en Armenie


et en Perse dans les annes 1805 et 1806, Paris:
Plicier und Nepveu.
Jennings, Ronald C. 1973. Loan and Credit in
Early 17th Century Ottoman Judicial Records:
The Sharia Court of Anatolian Kayseri, Journal
of the Economic and Social History of the Orient,
XVI, II-III, s. 165-216.
- 1975. Women in Early 17th Century Ottoman
Judicial Records - The
Sharia Court of Anatolian Kayseri, Journal of the
Economic and Social History of the Orient, XVIII.
1. s. 53-114.
- 1993. Christians and Muslims in Ottoman Cyprus
and the Mediterranean World, 1571-1640, New
York: New York University Press.
Kafadar, Cemal. 1986. A Death in Venice, 1575:
Anatolian Muslim Merchants Trading in the
Serenissima, Journal of Turkish Studies, 10,

Raiyyet Rsumu, Essays presented to Halil nalck


on his Seventieth Birthday by his Colleagues and
Students, s. 191-218.
- 1989. Self and Others: The Diary of a Dervish
in seventeenth-century Istanbul and First-person
Narratives in Ottoman Literature, Studia Islamica, LXIX, s. 121-150.
- 1992. Mtereddit Bir Mutasavvf: skpl Asiye Hatunun Rya Defteri 1641-43, Topkap
Saray Yll, 5, s. 168-222.
-(hazrlanyor) At the Edge of the World of
Islam: The Construction of the Ottoman State.
Kahane, Henry; Kahane, Rene; Tietze, Andreas.
1958. The Lingua Franca in the Levant, Turkish
Nautical Terms of Italian and Greek Origin, Urbana: University of Illinois Press.
Kappert, Petra. 1976. Die Osmanischen Prinzen
und ihre Residenz Amasya im 15. und 16. Jahrhun-

dert, Istanbul: Nederlands Historisch-Archeologisch Intituut.


Karamustafa, Ahmet T. Gods Unruly Friends,
Dervish Groups in the Islamic Later Middle Period,
1200-1550, Salt Lake City: University of Utah
Press.
Ktib elebi. 1145/1732. Cihn-num, stanbul:
brahim Mteferrika.
Kechagioglou, Giorgos. 1993. Neugriechische
belletristische Volkbcher, Vorberlegungen zu
bibliographischen sowie literatr- und gattungsgeschichtlichen Fragen, Sdosteuropische Popularliteratur im 19. und 20. Jahrhundert, Klaus
Roth (ed), Mnchner Vereinigung fr Volkskunde
und Sdosteuropa-Gesellschaft, s. 55-66.
Kemal Tahir. 1969. Kurt Kanunu, Ankara: Bilgi
Yaynevi.
Kerman, Zeynep. 1978. 1862-1910 Yllar Arasnda
Victor Hugodan Trkeye Yaplan Tercmeler

zerinde bir Aratrma, stanbul: .. Edebiyat


Fakltesi.
Kevonian, Kram. 1975. Marchands armniens
au XVIIe sicle. A Propos dun livre armnien
publi Amsterdam en 1699, Cahiers du Monde
Russe et Sovitique, XVI, s. 199-244.
Khachikian, Levon, 1967. Le registre dun
marchand armnien en Perse, en Inde et au
Tibet, Annales, Economies Socits Civilizations,
22, s. 231-278.
Kiel, Machiel. 1985. Art and Society of Bulgaria
in the Turkish Period, A Sketch of the Economic,
Juridical and Artistic Preconditions of Bulgarian
Post-Byzantine Art and its Place in the Development
of the Art of the Christian Balkans, 1360/70-1700,
Assen, Maastricht: Van Gorcum.
- 1990. Studies on the Ottoman Architecture of the
Balkans, Londra: Variorum.

King, Donald. 1983. The Carpets in the Exhibition, The Eastern Carpet in the Western World,
from the 15th to the 17th Century, Donald King
ve David Sylvester (ed), Londra: Arts Council of
Great Britain, s. 24-32.
Kissling, Hans-Joachim. 1945-49. Eine bektasitishe Version der Legende von den zwei Erzsndern, Zeitschrift der Deutschen Morgenlndischen Gesellschaft, 99, s. 181-201.
- 1953. Aus der Geschichte des Chalvetijje-Ordens, Zeitzchrift der Deutschen Morgenlndischen
Gesellschaft, 103, s. 233-289.
- 1957. Zur Geschichte der Rausch-und Genussgifte im Osmanischen Reiche, Sdost-Forschungen, XVI, s. 342-356.
Ko, Hawa. 1993. Bir Belge Inda brahim Edhem Paa ve Ailesi Hakknda Hatrlamalar, Osman Hamdi Bey ve Dnemi, 17 18 Aralk 1992,
Zeynep Roa (ed), stanbul: Tarih Vakf Yurt
Yaynlar, s. 27-40.

Kou, Reat Ekrem. 1969. Trk Giyim Kuam ve


Sslenme Szl, Ankara: Smerbank.
Khler, Georg ve Villion-Lcchncr, Alice. 1988. Die
Schne Kunst der Verschwendung, Fest und Feuerwerk in der europischen Geschichte, Zrich,
Mnih: Artemis.
Konyal, brahim Hakk. 1964. Abideleri ve Kitabeleri ile Konya Tarihi, Konya: Yeni Kitap
Basmevi.
Kprl, M. Fuad. 1935. Trk Halk Edebiyat
Ansiklopedisi, Ortaa ve Yenia Trklerinin Halk
Kltr zerine Corafya, Etnorafya, Etnoloji,
Tarih ve Edebiyat Lgati, No: 1 Aba-Abdal Musa,
stanbul.
- 1966. Edebiyat Aratrmalar, Ankara: Trk
Tarih Kurumu.
Kprlzade Mehmed Fuad. 1929. Influence du
chamanisme turco-mongol sur les ordres mystiques

musulmans,

stanbul:

stanbul

Darlfnunu

Trkiyat Enstits.
Krautel, Richard. 1971. Neues zur Evliy-elebiForschung, Der Islam, 48, s. 269-279.
Kreiser, Klaus. 1975. Edirne im 17. Jahrhundert
nach Evliya elebi, Ein Beitrag zur kenntnis der
Osmanischen stadt, Freiburg i. Br.: Klaus Schwarz
Verlag.
- 1978. ...dan die Trckhen leiden khain
Menschen Pildnuss ber die Praxis des Bilderverbots bei den Osmanen, Fifth Internationl
Congress of Turkish Art, G. Feher (ed), Budapete:
Verlag der Ungarischen Akademie der Wissenschaften, s. 549-556.
- 1979. ber den Kernraum des Osmanischen
Reichs, Die Trkei in Europa ..., Klaus-Detlev
Grothusen (ed), Gttingen: Vandenhoeck und
Ruprecht, s. 53-63.

- 1986. Icareteyn: Zur Doppelten Miete im Osmanischen Stiftungswesen, Journal of Turkish


Studies, 10, Raiyyet Rsmu, Essays presented to
Halil nalck on his Seventieth Birthday by his Colleagues and Students, s. 219-226.
Kunt, Metin. 1974. Ethnic-regional (cins) Solidarity in the Seventeenth Century Ottoman Establishment, International Journal for Middle East
Studies, V, s. 2133-239.
-1981. Bir Osmanl Valisinin Gelir-Gideri Diyarbekir, 1670-71, stanbul: Boazii niversitesi
Yaynlar.
Kuran, Aptullah. 1987. Sinan, the Grand Old
Master of Ottoman Architecture, Washington,
stanbul: Institute of Turkish Studies ve Ada
Press.
Kut, Turgut. 1944. Terekelerde kan Kitaplarn
Matbu Sat Defterleri, Mteferrika 2, s. 3-24.

Kkmer, dris. 1969. Dzenin Yabanclamas


Batlama, stanbul: Ant.
Ktkolu, Mbahat. 1978. 1009/1600 Tarihli
Narh Defterine Gre stanbulda eitli Eya ve
Hizmet Fiatlar, Tarih Enstits Dergisi, 9, s.
1-86.
- 1983. Osmanllarda Narh Messesesi ve 1640
Tarihli Narh Defteri, stanbul: Enderun Kitapevi.
- 1986. Cevdet Paa ve Aile i Mnasebetleri,
Ahmed Cevdet Paa Semineri, Mbahat Ktkolu
(ed), stanbul: I.. Edebiyat Fakltesi, s. 199-222.
Labib, Subhi Y. Handelsgeschichte Agyptens im
Spatmittelalter, 1171-1517, Vierteljahresschrift fur
Sozial- und Wirtschaftgeschichte, 46, Wiesbaden:
Franz Steiner GmbH, 1965.
Lane, Frederick. 1968. The Mediterranean Spice
Trade: Further Evidence of its Revival in the Sixteenth Century, Crisis and Change in the Venetian

Economy in the Sixteenth and Seventeenth Centuries, Brian Pullan (ed), Londra: Methuen, s. 47-58.
Lapidus, Ira. 1969. Muslim Cities and Islamic Societies, Middle Eastern Cities, Ira Lapidus (ed),
Berkeley, Los Angeles: University of California
Press.
Laqueur, Hans-Peter. 1993. Osmanische Friedhfe
und Grabsteine in Istanbul, Tbingen: Ernst Wasmuth Verlag.
Le Roy Ladurie, Emmanuel. 1975. Montaillou, village occitan de 1294 1324, Paris: Gallimard.
- 1977. Les Masses profondes: la paysannerie,
Histoire conomique et sociale de la France, c. 1, 2,
s. 483-865.
Lerner, Daniel. 1958. The Passing of Traditional
Society, Glencoe III: The Free Press.
Lewis, Bernard. 1968. The Emergence of Modern
Turkey, Londra: Oxford University Press.

- 1982. The Muslim Discovery of Europe, New


York, Londra: Norton.
Lindner, Rudi. 1983. Nomads and Ottomans in Medieval Anatolia, Bloomington/Indiana: Indiana
University.
Lowry, Heath. 1980. Changes in Fifteenth-Century Ottoman Peasant Taxation: the Case Study
of Radilofo, Radolibos, Continuity and Change
in Late Bayzantine and Early Ottoman Society,
Anthony Bryer ve Heath Lowry (ed), Birmingham, Washington: The University of Birmingham
ve Dumbarton Oaks, s. 23-38.
Mackenzie, Mollie. 1992. Turkish Athens, The Forgotten Centuries 1456-1832, Reading: Ithaca Press.
Majer, Hans Georg. 1990. Zur Ikonographie der
osmanischen Sultane, Das Bildnis in derkunst des
Orients, Martin Kraatz ve di. (ed), Stuttgart:
Franz Steiner.

- 1992. The Harem of Mustafa II, 1695-1703, Osmanl Aratrmalar, XII, s. 431-444.
Mandaville, Jon E. 1979. Usurious Piety: The
Cash waqf Controversy in the Ottoman Empire,
International Journal of Middle East Studies, X, 3,
s. 289-308.
Mantran, Robert. 1962. Istanbul dans la seconde
moiti du dix-septime sicle, Essai dhistoire institutionelle, conomique et sociale, Istanbul, Paris:
Institut Franais dArchologie dIstanbul ve
Andrien Maisonneuve.
Marcus, Abraham. 1989. The Middle East on the
Eve of Modernity, Aleppo in the Eighteenth Century, New York: Columbia-University Press.
Mardin, erif. 1962. The Genesis of Young Ottoman Thought, a Study in the Modernization of
Turkish Political Ideas, Princeton: Princeton
University Press.

- 1974. Super Westernization in Urban Life in the


Ottoman Empire in the Last Quarter of the Nineteenth Century, Turkey, Geographic and Social
Perspectives, Peter Benedict, Erol Tmertekin ve
Fatma Mansur (ed), Leiden: E. J. Brill, s. 403-446.
- 1983. Jn Trklerin Siyasi Fikirleri 1895-1908,
stanbul: letiim.
- 1988. Freedom in a Ottoman Perspective,
State, Democracy and the Military, Turkey in the
1980s, Metin Heper ve Ahmet Evin (ed), Berlin,
New York: Walter de Gruyter, s. 23-36.
Masters, Bruce. 1988. The Origins of Western Economic Dominance in the Middle East, Mercantilism
and the Islamic Economy in Aleppo, 1600-1750,
New York: New York University Press.
Maury, Bernard; Raymond, Andr; Revault,
Jacques; Zakarya, Mona. 1983. Palais et maisons
du Caire, c. 2, Epoque ottomane, XVIe-XVIIIe
sicles, Paris: Editions du CRNS.

McGowan, Bruce. 1969. Food Supply and Taxation on the Middle Danube, 1568-1579, Archivum
Ottomanicum, 1, s. 139-196.
- 1981. Economic Life in Ottoman Europe, Taxation, Trade and the Struggle for Land, 1600-1800,
Cambridge, Paris: Cambridge Press ve Maison
des Sciences de lHomme.
McNeill, Wiliam H. 1974. Venice, the Hinge of
Europe 1081-1797, Chicago, Londra: Chicago
University Press.
Mehmed Efendi. 1981. Le paradis des infidles, Un
ambassadeur ottoman en France sous la Rgence,
Paris: Franois Maspro/La Dcouverte.
Mlikoff, Irne. 1975. Le problme kzlba,
Turcica, VI. s. 49-67.
Melman, Billie. 1992. Womens Orients, English
Women and the Middle East, 1718-1918, Sexuality,
Religion and Work, Londra: Macmillan.

Mikes, Kelemen. 1978. Briefe aus der Trkei, ev.


ve ed. Gyula Zathureczky, Sybille Baronin
Manteuffel-Szege, Thomas von Boyay, Antal
Szerb, Graz, Wien, Kln: Styria.
Miller, Barnette. 1970 (yeni basm). Beyond the
Sublime Porte: The Grand Seraglio of Stambul,
Halide Edipin nszyle, New York: AMS.
Mills, John. 1978. Two Aspects of the Small Pattern Holbein Carpets, Hall, 1, 4, s. 324-329.
- 1983. The Coming of the Carpet to the West,
The Eastern Carpet in the Western World, from the
15th to the 17th Century, Donald King ve David
Sylvester (ed), Londra: Arts Council of Great Britain, s. 11-23.
Misailidis, Evangelinos. 1986. Seyreyle Dnyay
Temaa-i Dnya ve Cefakr-u Cefake, Robert Anhegger ve Vedat Gnyol (ed), stanbul: Cem
Yaynevi.

Montagu, Lady Mary Wortley. 1993. Turkish Embassy Letters, M. Jack ve A. Desai (ed), Londra:
William Pickering & Chattko.
Montesqieu, Charles-Louis de. 1986. Perserbricfc,
Frankfurt a. M.: Insel.
Moran, Berna. 1991. Trk Romanna Eletirel Bir
Bak, c. 1, Ahmet Mithattan A. H. Tanpnara,
stanbul: letiim Yaynlar.
Muchembled, Robert. 1978. Culture Populaire et
culture des lites dans la France moderne, XVXVIII sicles, Paris: Flammarion.
Mughul, Yakub, 1965. Portekizlilerle Kzldenizde Mcadele ve Hicazda Osmanl Hakimiyetinin Yerlemesi Hakknda Bir Vesika ..., Belgeler,
II, 3-4 s. 37-47.
Murphey, Rhoads, 1988. Provisioning Istanbul:
The State and Subsistence in the Early Modern
Middle East, Food and Foodways, 2, s. 217-263.

Museum fur Kunsthandwerk, Frankfurt/Main.


1985. Trkische Kunts und kltr aus osmanischer
Zeit, 2 c., Recklinghausen: Aurel Bongeris.
Mustafa l. 1978-1982. Mustafa ls Counsel for
Sultans of 1581, evrimyaz ve ed. Andreas Tietze,
2

c.,

Viyana:

Verlag

der

sterreichischen

Akademie der Wissenschaften.


Mller-Wiener, Wolfgang. 1977. Bildlexikon zur
Topographie

Istanbuls,

Byzantion-

Konstantinupolis-stanbul bis zum Beginn des 17.


Jahrhunderts, Tbingen: Ernst Wasmuth.
Nasuhs-silh

(Matrak).

1976.

Beyn-i

Menzil- Sefer i Trkeyn-i Sultn Sleyman Hn,


Hseyin G. Yurdaydn (ed), Ankara: Trk Tarih
Kurumu.
Nayr, Zeynep, 1975. Osmanl Mimarlnda Sultan
Ahmed Klliyesi ve Sonras, 1609-1690, stanbul:
T Mimarlk Fakltesi.

Necipolu-Kafadar, Glru. 1986a. Plans and


Models in 15th and 16th Century Ottoman Architectural Practice, Journal of the Society of Architectural Historians, XLX, 3, s. 224-243.
- 1986b. The Sleymaniye Complex in stanbul:
An Interpretation, Mukarnas, 3, s. 92-117.
-1991. Architecture, Ceremonial and Power, The
Topkapi Palace in the Fifteenth and Sixteenth Centuries, Cambridge MA: The Architectural History
Foundation ve MIT Press.
- 1992. The Life of an Imperial Monument: Hagia
Sophia after Byzantium, Hagia Sophia from the
Age of Justinian to the Present, Robert Mark ve
Ahmet S. akmak (ed), Cambridge: Cambridge
University Press, s. 195-225.
Neumann, Christoph, 1994. Das indirekte Argument, Ein Pldoyer fiir die Tanzimat vermittels der
Historie, Die geschichtliche Bedeutung von Ahmed
Cevdet Paas Tarih, Mnster, Hamburg: Lit Verlag.

Ocak, A. Yaar, 1989. La rvolte de Baba Resul


au la formation de lhtrodoxie musulmane en
Anatolie au Xllle sicle, Ankara: Conseil Suprme
dAtatrk pour Culture, Langue et Histoire.
-1991. Les ractions socio-religieuses contre
lidologie officielle ottomane et la question de
zendeqa ve ilhd (hrsie et athisme) au XVIe
sicle, Turcica, XXI-XXIII, s. 71-82.
DOhsson, Mouradjea. 1788-1824. Tableau gnral
de lEmpire Ottoman, 7 c., Paris: LImprimerie de
Monsieur ve Firmin Didot.
Okay, M. Orhan, t.y. Trk Pozitivist ve Natralisti
Beir Fuad, stanbul: Dergh Yaynlar.
Orhonlu, Cengiz. 1967. Osmanl mparatorluunda
Derbent Tekilat, stanbul: stanbul niversitesi
Edebiyat Fakltesi.
-1974. Osmanl mparatorluunun Gney Siyaseti,
Habe Eyaleti, stanbul: stanbul niversitesi
Edebiyat Fakltesi.

- 1984a (yeni basm). stanbulda Kayklk ve


Kayk letmecilii, Osmanl mparatorluunda
ehircilik ve Ulam, Salih zbaran (ed), zmir:
Ege niversitesi Edebiyat Fakltesi, s. 83-103.
- 1984b (yeni basm). ehir Mimarlar s. 83-103.
Ortayl, lber, 1981, kinci Abdlhamit Dneminde
Osmanl mparatorluunda Alman Nfuzu, Ankara: A Siyasal Bilgiler Fakltesi.
- 1983. mparatorluun En Uzun Yzyl, stanbul:
Hil Yayn.
- 1985. Tanzimattan Cumhuriyete Yerel Ynetim
Gelenei, stanbul: Hil Yaym.
Osman Aa. 1954. Leben und Abenteuer des
Dolmestschers Osman Aga, Eine trkische Autobiographie aus der Zeit der grossen Kriege gegen sterreich, Richard Kreutel ve Otto Spies (ev. ve
ed.),

Bonn:

Orientalisches

Universitt Bonn.

Seminar

der

[Osman Aa], 1962. Der Gefangene der Giauren,


Die abenteuerlichen Schicksale des Osman Aa
aus Temeschwar, von ihm sebst erzahlt, Richard F.
Kreutel ve Otto Spies (ev. ve giri), Graz, Wien,
Kln: Verlag Styria.
ney, Gnl. 1971. Ankarada Trk Devri Yaplar,
Turkish Period Buildings in Ankara, Ankara: Dil
ve Tarih-Corafya Fakltesi Yaynlar.
zdeer, Hseyin. 1988. 1463-1640 Yllar Bursa
ehri

Tereke

Defterleri,

stanbul:

stanbul

niversitesi ktisat Fakltesi.


zergin, M. Kemal. 1965. Anadoluda Seluklu
Kervansaraylar, Tarih Dergisi, XV, 20, s.
141-170.
Ozn, Mustafa Nihat. 1985. Trkede Roman,
stanbul: letiim Yaynlar.
Oztuncay, Bahattin. 1992. James Robertson, Pioneer of Photography in the Ottoman Empire, stanbul: Eren.

Panzac, Daniel. 1985. La peste dans lEmpire Ottoman, 1700-1850, Louvain: Editions peeters.
- 1992. International and Domestic Maritime
Trade in the Ottoman Empire during the 18th
Century, International Journal of Middle East
Studies, 24, s. 189-206.
Parlatr, smail. 1987. Tanzimat Edebiyatnda Klelik, Ankara: Trk Tarih Kurumu.
Patlagean, Evelyne. 1977. Pauvret conomique et
pauvret sociale Byzance, 4e-7e sicles, Paris, Den
Haag: Mouton.
Peirce, Leslie. 1988. Shifting Boundaries: Images
of Ottoman Royal Women in the 16th and 17th
Centuries, Critical Matrix, 4, 1, s. 43-81.
- 1993. The Imperial Harem, Women and Sovereignty in the Ottaman Empire, New York, Oxford
University Press [Trke basm: Harem-i Hmayun, stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar, 1996].

Petry, Cari. 1981. The Civilian Elite of Cairo in


the Later Middle Ages, Princeton: Princeton
University Press.
Piri Reis. 1935. Kitab Bahriye, Haydar Alpaget ve
Fevzi Kurtolu (ed), stanbul: Trk Tarih Kurumu.
Planhol, Xavier de. 1958. De la plaine Pamphylienne aux lacs pisidieus, nomadisme et vie paysanne,
Paris: Institut Franais dArchologie dIstanbul
ve Andrien Maisonneuve.
- 1968. Les fondements gographiques de lhistoire
de lIslam, Paris: Flammarion.
Popovic, Xavier de. 1968. Reprsentation du
pass et transmission de lidentit chez les musulmans du Balkans, Les Balkans lpoque ottomane, Revue du monde musulman et de la Mditerrane, Daniel Panzac (ed), Aix-en-Provence:
Editions Edisud, 66, s. 139-144.

Quataert, Donald. 1983. Social Disintegration and


Popular Resistance in the Ottoman empire,
1881-1908, New York: New York University Press.
- 1986. Machine Breaking and the Changing Carpet Industry of Western Anatolia, 1860-1908,
Journal of Social History, 19, 3, s. 473-489.
Raby, Julian. 1982. Venice, Drer and the Oriental
Mode, Londra: Islamic Art Publications, Sotheby.
- 1983. Mehmed the Coquerors Greek Scriptorium, Dumbarton Oaks Papers, 37, s. 15-34.
- 1986. The Porcelain Trade Routes, Chinese
Ceramics in the Topkap Saray Museum, Istanbul,
Complete Catalogue, I Yuan and Ming Dynasty Celadon Wares, Regina Krahl ve John Ayer (ed),
Londra: Sothebys Publications, s. 55-64.
Raby, Julian ve Ycel, nsal. 1986. Chinese Porcelain at the Ottoman Court, Chinese Ceramics
in the Topkap Saray Museum, Istanbul, Complete
Catalogue, I Yuan and Ming Dynasty Celadon

Wares, Regina Krahl ve John Ayer (ed), Londra:


Sothebys Publications, s. 27-54.
Raymond, Andr. 1973-74. Artisans et commerants au Caire au XVIIle sicle, 2 c., Damaskus: Institut Franais de Damas.
- 1979. La conqute ottomane et le dvloppement des grandes villes arabes. Le cas du Caire, de
Damas et dAlep, Rue de Occident musulman et
de la mditerrane, 1, s. 115-134.
- 1984. The Great Arab Cities in the 16th-18th centuries, an Introduction, New York, Londra: New
York University Press.
- 1985. Grandes villes arabes lpoque ottomane,
Paris: Sindbad [Trke basm: Osmanl Dneminde Arap Kentleri, stanbul: Tarih Vakf Yurt
Yaynlar, 1995].
Redhouse, James W. 1921 (yeni basm). A Turkish
and English Lexicon, stanbul: American Board
Mission ve H. Matteosian.

Reid. Anthony. 1969. Sixteenth Century Turkish


Influence in Western Indonesia, Journal of
Southeast Asian History, X, 3, s. 395-414.
Reindl-Kiel, Hedda. (hazrlanyor) A Woman
Timar-Holder in Ankara Province during the Second Half of the 16th Century, Journal of the
Economic and Social History of the Orient.
Reindl-Kiel, Hedda ve Kiel, Machiel. 1991.
Kaugummi fur den Sultan, Ein Beitrag zur
Wirtschaftgeschichte der Insel Chios im 17.
Jahrhundert, Osmanl Aratrmalar, XI, s.
181-205.
Renda, Gnsel. 1989. Die tarditionelle trkische
Malerei und das Einsetzen der wesdichen Einflsse, Geshichte der trkischen Malerei, Istanbul:
Pala-sar SA, s. 15-86.
-ve di. 1993. alarboyu Anadoluda Kadn, Anadolu Kadnnn 9000 Yl, Ankara: TC Kltr
Bakanl.

Reyhanl, Tlay. 1983. ngiliz Gezginlerine Gre


XVI. Yzylda stanbulda Hayat, 1582-1599, Ankara: Kltr ve Turizm Bakanl.
Rfat Osman. 1989 (yeni basm). Edirne Saray,
Sheyl nver (ed), Ankara: Trk Tarih Kurumu.
Roche, Daniel. 1989. La culture des apparences,
lhistoire du vtement, XVIle et XVIIIe sicles, Paris: Fayard.
Rodinson, Maxime. 1987. Europe and the Mystique
of Islam, ev. Roger Veinus, Seattle, Londra:
University of Washington Press.
Rogers, Michael. 1982. The State and the Arts in
Ottoman Turkey, International Journal of Middle
East Studies, 14, s. 71-86, 283-313.
Rombauer, Irma S. ve Rombauer-Becker, Marion.
1973 (yeni basm). The Joy of Cooking, New York:
The New American Library.

Rona, Zeynep (ed). 1993. Osman Hamdi Beyve


Dnemi, Sempozyum 17-18 Aralk 1922, stanbul:
Tarih Vakfi Yurt Yaynlar.
Roth, Klaus. 1993. Populare Lesestoffe in Sdosteuropa, Sdosteuropaische Popularliteratur
im 19. und 20. Jahrhundert, Klaus Roth (ed),
Mnih: Mnchner Vereinigung fur Volkskunde,
Sdosteuropa-Gesellschaft, s. 11-32.
Runciman, Steven. 1968. The Great Church in
Captivity, A Study of the Patriarchate of Constantinople from the Eve of the Turkish Conquest to
the Greek War of Independence, Cambridge: Cambridge University Press.
Saati, Suphi. 1990. Tezkiret-l Bnyan'n Topkap

Saray

Revan

Kitaplndaki

Yazma

Nshas, Topkap Saray Yll, 4, s. 55-102.


Sack, Dorothe. 1989. Damaskus, Entwicklung und
Struktur

einer

orientalisch-islamischen

Mainz/Rhein: Verlag Philipp von Zabern.

Stadt,

Sahilliolu, Halil. 1975. Bursa Kad Sicillerinde


ve D demeler Arac Olarak Kitabl-Kad
ve Sfteceler, Trkiye ktisat Tarihi Semineri
Metinler-Tartmalar ..., Osman Okyar ve nal
Nalbantolu (ed), Ankara: Hacettepe niversitesi,
s. 103-144.
- 1985. Slaves in the Social and Economic Life of
Bursa in the late 15th and early 16th Centuries,
Turcica, XVIII. s. 43-112.
Sai elebi. 1988. Tezkiretl Bnyan, Sadk Erdem
(ed), stanbul: Binbirdirek Yayn.
Said, Edward. 1978. Orientalism, New York: Random House.
Sallmann, Jean-Michel. 1986. Chercheurs de
trsors et jeteuses de sorts, la qute du surnaturel
Naples au XVIe sicle, Paris: Aubier.
Sandgruber,

Roman.

1650-1850,

Handbuch

1993.

sterreichs

der

europishen

Wirtschafts- und Sozialgeschichte, c. 4, Europishe

Wirtshafts-und Sozialgeschichte von der Mitte des


17. Jahrhunderts bis zur Mitte des 19. Jahrhunderts, Ilja Mieck (ed), Stuttgart: Klett Cotta, s.
619-687.
Schacht, Joseph. 1982 (yeni basm). An Introduction to Islamic Law, Oxford: Oxford UniversityClarendon Press.
Schleiermacher, Friedrich Daniel Ernst. 1984.
Kritische Gesamtausgabe, 1. b., c. 2, Schriften aus
der Berliner zeit 1796-1799, Gnter Meckenstock
(ed), Berlin, New York: De Gruyter.
Scholem, Gershom. 1973. Sabbatai Sevi, the Mystical

Messiah,

1626-1676,

ev.

R.

J.

Zwi

Werblowsky, Princeton: Princeton University


Press.
Schwarz, Hans-Gnther. 1990. Der orientalische
Teppich in der wesdichen Literatur, sthetik und
Kunst, Mnih: Iudicium Verlag.

Schwarz, Klaus. 1970. Osmanische Sultansurkunden des Sinai Klosters in trkischer Sprache,
Freiburg i. Br.: Klaus Schwarz Verlag.
Schweigger, Salomon. 1986. Zum Hofe des
trkischen Sultans, Heidi Stein (ed), Leipzig: FA
Brockhaus.
Sella, Domenico. 1968. Crisis and Transformation in Venetian Trade, Crisis and Change in the
Venetian Economy in the Sixteenth and Seventeenth
Centuries, Brian Pullan (ed), Londra: Methuen, s.
88-105.
Seng, Yvonne. 1991. The skdar Estates (tereke)
as Records of Daily Life in an Ottoman Town
1521-24, baslmam doktora tezi, University of
Chicago.
Seni, Nora. 1994. The Camondos and their Imprint on 19th Century Istanbul, International
Journal of Middle East Studies, 26, s. 663-675.

Seyyid Hasan. Sohbetname, Topkap Saray


Ktphanesi, Hazine 1426, c. 1, Hazine 1418.
Shaw, Stanford J. 1977. History of the Ottoman
Empire and Modern Turkey, c. 2, ve Ezel Kural
Shaw, Reform, Revolution and Republic: The Rise
of Modern Turkey, 1808-1975, Cambridge: Cambridge University Press.
Snr,

Ferruh.

1949.

Sultan

Dalarndan

Sakaryaya, Akehir, Eme ve Turgut Ovalariyle


Yukar Sakaryadan iki Vadi Boyu ve Akehir, Ankara: Ulus Basmevi.
Sievernich, Gereon (ed). 1989. Europa und der Orient: 800-1900, Berlin, Gtersloh, Mnih: Berliner
Festspiele und Bertelsmann.
Sirman, Aye Nket. 1988. Peasants and Family
Farms: the Position of Households in Cotton Production in a Village of Western Turkey,
baslmam doktora tezi, University College, Londra.

Skowronski, Monika. 1993. Die Distribution bulgarischer Volksbcher im 19. und 20. Jahrhundert
(bis 1944), Sdosteuropische Popularliteratur im
19. und 20. Jahrhundert, Klaus Roth (cd), Mnih:
Mnchner

Vereinigung

fur

Volkskunde,

Sdosteuropa-Gesellschaft, s. 137-158.
Smith, Grce M. 1983. Food Practices at the
Kadirihane Dergah in Istanbul, Journal of
Turkish Studies, 7, s. 403-406.
Soboul, Albert, 1970. La civilisation et la rvolution
franaise, I, La crise de lAncien Rgime, Paris:
Arthaud.
Sohrweide, Hanna. 1965. Der Sieg der Safawiden
in Persien und seine Rckwirkungen auf die
Schiiten Anatoliens im 16. Jahrhundert, Der
Islam, 41, s. 95-223.
Soysal, Ismail. 1964. Fransz htilli ve TrkFransz Diplomasi Mnasebetleri, 1789-1802, Ankara: Trk Tarih Kurumu.

Steensgaard, Niels. 1974. The Asian Trade Revolution of the Seventeenth Century, The East India
Companies and the Dclin of the Caravan Trade,
Chicago: University of Chicago Press.
Stoianovich, Traian. 1960. The Conquering
Balkan Orthodox Merchant, The Journal of Economic History, XX, s. 234-313.
Strauss, Johann. 1992. Zum Istanbuler Buchwesen in der zweiten Hlfte des 19. Jahrhunderts,
Osmanl Aratrmalar, XII, s. 307-338.
-1993. stanbulda Kitap Yayn ve Basmevleri,
Mteferrika, 1, s. 5-18.
Symposium. 1974. Lpoque phanariote, 21-25
Octobre 1970. A la Mmoire de Cleobule Tsourkas,
Selanik: Institute for Balkan Studies.
amic, Jasna. 1986. Divan de Kaim, Vie et oeuvre
dun Pote bosniaque du XVIIe sicle, Paris: Institut Franais dEtudes Anatoliennes ve Editions
Recherche sur les Civilizations.

Taeschner, Franz. 1923. Die geographische Literatur der Osmanen, Zeitchrift der Deutschen Morgenlndischen Gesellschaft, 2, 1, s. 31-56.
- 1968. Krehir, ein altes Kulturzentrum aus
spt- und nachseldschukischer Zeit, Necati Lugal
Armaan, Ankara: Trk Tarih Kurumu, s.
577-592.
Tanyu, Hikmet. 1967. Ankara ve evresinde Adak
ve Adak Yerleri, Ankara: Ankara niversitesi
Basmevi.
Takprzde. 1927. E-aqaiq en-nomnijje von
Takprzde, enthaltend die Biographien der
trkischen und im osmanischen Reiche wirkenden
Gelehrten, Derwish-Scheihs und Arzte von der Regierung Sultan Otmns bis zu der slaimns des
Grossen, ev. O. Rescher, Istanbul: Phoenix.
Tezcan, Hlya; Deliba, Selmi; Rogers, John Michael. 1980. Topkap Saray Museum, Textilien, ev.
Karin Hein, Herrsching/Ammersee: Schuler Verlagsgesellschaft.

Theunissen, Hans; Abelmann, Annelies; Meulenkamp, Wim. 1989. Topkapi en Turkomanic, TurksNederlandse ontmoetingen sinds 1600 in samemverking met Museum voor Volkenkunde, Rotterdam,
Museum Het Princes-sehof, Leuwarden, Amsterdam: De Batafsche Leeuw.
Thvenot, Jean. 1980 (ksaltlm yeni basm). Voyage du Levant, Stphane Yrasimos (ed. ve giri),
Paris: Maspro.
Thieck,

Jean-Pierre.

1985.

Dcentralization

otomane et affirmation urbaine Alep la fin du


XVTIIme sicle, Mouvements communautaires
et espaces urbains au Machreq, Beyrut: Centre
dEtudes et de Recherches sur le Moyen Orient
Contemporain, s. 117-168.
Thomas, Lewis. 1972. A Study of Naima, Norman
Itzkowitz (ed), New York: New York University
Press.

Thompson, E. P. 1971. The Moral Economy of


the English Crowd in the Eighteenth Century,
Past and Present, 50, s. 76-136.
Tietze, Andreas. 1942. Die Geschichte vom
Kerkermeister-Kapitn, Ein trkischer Seeruberroman aus dem 17. Jahrhundert, Acta Orientalia, 19, s. 152-210.
- 1992. Mustafa Al on Luxury and the Status
Symbols of Ottoman Gentlemen, Studia Turcologica Memoriae Alexii Bombaci Dicata, Napoli: Istituto Universitario Orientali, s. 577-590.
Tilly, Charles. 1985. War Making and State Making as Organized Crime, Bringing the State Back
in, Peter B. Evans, Dietrich Rueschemeyer ve
Theda Skocpol (ed), Cambridge: Cambridge
University Press, s. 169-191.
Timur, Taner. 1986. Osmanl Kimlii, Istanbul: Hil
Yayn.

- 1991. Osmanl-Trk Romannda Tarih, Toplum ve


Kimlik, stanbul: AFA Yaynlar.
Todorov, Nikolay. 1967/68. 19.cu Yzyln lk
Yarsnda Bulgaristan Esnaf Tekilatnda Baz
Karakter Deimeleri, stanbul niversitesi ktisat Fakltesi Mecmuas, 27, 1-2, s. 1-36.
- 1980. La ville balkanique aux XVe XIXc sicles,
Dveloppement socio-conomique et dmographique, Bkre: AIESEE.
P[itton] de Tournefort, Joseph. 1982. Voyage dun
botaniste, 2 c., Stphane Yrasimos (ed), Paris:
Franois Maspro, La Dcouverte.
Trimingham, Spencer. 1971. The Sufi Orders in
Islam, Oxford, Londra: Oxford University Press.
Trumpener, Ulrich. 1968. Germany and the Ottoman Empire 1914-1918, Princeton NJ: Princeton
University Press.

Tsirpanlis, Zacharias. 1993. Der griechische


Raum 1650-1850, Handbuch der Europischen
Wirtschafts- und Sozialgeschichte, c. 4, Wolfram
Fischer ve Ilya Mieck (ed), s. 1060-1070.
Turan, erafettin. 1963. Osmanl Tekilatnda
Hassa Mimarlar, Tarih Aratrmalar Dergisi, 1,
1, s. 157-202.
- 1990. Trk Kltr Tarihi, Trk Kltrnden
Trkiye Kltrne ve Evrensellie, Ankara: Bilgi
Yaynevi.
Uman,

Abdullah.

1989.

Ebubekir

Ratip

Efendinin Neme Seyahatnamesi, Tarih ve


Toplum, 69, s. 155-160.
Uluay, aatay. 1950. Osmanl Sultanlarna Ak
Mektuplar, stanbul: Tarih Dnyas Mecmuas
Yaynlar.
- 1956. Haremden Mektuplar, stanbul: Vakit Matbaas.

- 1980. Padiahlarn Kadnlar ve Kzlar, Ankara:


Trk Tarih Kurumu.
- 1985 (yeni basm). Harem II, Ankara: Trk Tarih
Kurumu Basmevi.
Ursinus, Michael. 1989. Klassisches Altertum
und europisches Mittelalter im Urteil sptosmanischer

Geschichtsschreiber,

Zeitschrift

fr

Trkeistudien, 2, 2, s. 69-78.
Uzluk, Feridun Nafiz. 1958. Fatih Devrinde Karaman Eyaleti Vakflar Fihristi, Tapu ve Kadastro
Umum Mdrl Arivindeki Deftere Gre, Ankara: Vakflar Umum Mdrl.
Uzunarl, smail Hakk. 1945. Osmanl Devletinin Saray Tekilat, Ankara: Trk Tarih Kurumu.
- 1965. Osmanl Devletinin lmiye Tekilat, Ankara: Trk Tarih Kurumu.
- 1972. Mekke-i Mkerreme Emirleri, Ankara:
Trk Trih Kurumu.

lgener, Sabri. 1981. ktisadi zlmenin Ahlak ve


Zihniyet Dnyas, stanbul: DER Yaynlar.
Vartan Paa. 1991. Akabi Hikyesi, lk Trke Roman (1851 ), Andreas Tietze (ed), stanbul: Eren.
Veinstein, Gilles. 1976. Ayn de la rgion
dIzmir et commerce du Levant (Deuxime Moiti
du XVIIIe), Etudes balkaniques, XII, 3, s. 71-83.
- 1983. Lhivernage en campagne, talon dAchille
du systme militaire ottoman classique, propos
des siphi de Roumlie en 1559-1560, Studia
Islamica, LVIII, s. 109-143.
Vesela-Pranosilova,

Zdenka.

1978/79.

Sur

lactivit du monastre de Ste-Cathrine de Sinai


en Bosnie, Prilozi za Orientainu Filologiju,
XXVIII-XXIX, s. 257-267.
Vovelle, Michel. 1982. Idologies et mentalits, Paris: Francois Maspro.

Vryonis, Spiros. 1971. The Decline of Medieval


Hellenism in Asia Minor and the Process of Islamization From the Eleventh through the Fifteenth Century, Berkeley, Los Angeles: University of California Press.
Walkowitz, Judith R. 1992. City of Dreadful Delight, Narratives of Sexual Danger in Late Victorian
London, Chicago, Londra: Chicago University
Press.
Wallerstein, Immanuel. 1974. The Modern World
System, Capitalist Agriculture and the Origins of
the European World Economy in the Sixteenth Century, New York, San Francisco, London: Academic
Press.
Wallerstein, Immanuel; Decdeli, Hale; Kasaba,
Reat. 1987. The Incorporation of the Ottoman
Empire into the World Economy, The Ottoman
Empire and the World Economy, Huri slamolunan

(ed),

Cambridge,

Paris:

Cambridge

University Press ve Maison des Sciences de


lHomme, s. 88-100.
Wild, Johann. 1964. Reysbeschreibung eines Gefangenen Christen Anno 1604, Georg A. Narciss ve
Karl Teply (ed), Stuttgart: Steingrben Verlag.
Wirth, Eugen. 1974-75. Der Orientteppich und
Europa. Ein Beitrag zu den vielfltigen Aspekten
west-stlicher Kulturkontakte und Wirtschaftsbeziehungen, Mitteilungen der Frnkischen Geographischen Gesellschaft, 21-22, s. 291-400.
- 1986. Aleppo im 19. Jahrhundert - ein Beispiel
fr die Stabilitt und Dynamik sptosmanischer
Wirtschaft, Osmanische Studien zur Wirtsc-haftsund Sozialgeschichte, In memoriam Vanco Boskov,
Wiesbaden: Otto Harrassowitz, s. 186-205.
Wunder, Heide. 1992. Er ist die Sonn, sie ist der
Mond. Frauen in der Frhen Neuzeit, Mnih: C. H.
Beck.

Yates, Frances A. 1985 (yeni basm). Astraea, The


Imperial Theme in the Sixteenth Century, London:
Roudedge and Kegan Paul.
Yavuz, Hulusi. 1984. Kabe ve Haremeyn iin Yemende Osmanl Hakimiyeti, 1517-1571, stanbul:
kendi yayn.
Yavuz, Yldrm. 1981. Mimar Kemalettin ve Birinci
Ulusal Mimarlk Dnemi, Ankara: ODT Mimarlk Fakltesi.
Ydema, Onno. 1990, yeni basm 1991. Carpets and
their

Datings

in

Netherlandish

Paintings

1540-1700, Wappingers Falls NY: Antique Collector Club.


Yrasimos, Stephane. 1990. La Fondation de Constantinople et de Sainte-Sophie dans les traditions
turques, stanbul, Paris: Institut franais dtudes
anatoliennes ve Librairie dAmrique et dOrient.

Yldrm, Dursun. 1976. Trk Edebiyatnda Bektai


Tipine Bal Fkralar, nceleme-Metin, Ankara:
Kltr Bakanl.
Zilfi, Madeline. 1977. The Diary of a Mderris: A
New Source for Ottoman Biography, Journal of
Turkish Studies, 1, s. 157-173.
- 1986. Discordant Revivalism in SeventeenthCentury Istanbul, The Journal of Near Eastern
Studies, 45, 4, s. 251-269.
- 1988. The Politics of Piety: The Ottoman Ulema
in the Postclassical Age, 1600-1800, Minneapolis:
Bibliotheca Islamica.

PROF. DR. SURAIYA FAROQHI halen


stanbul Bilgi niversitesi Tarih Blmnde
almaktadr. 1995ten bu yana yaynlanan
kitaplar: The Ottoman Empire and the World
Around it, 1540s to 1774 (London: I. B. Tauris, 2004), 290pp. Geschichte des Osmanischen Reiches (Munich: C. H, Beck Verlag,
scrices Beck-Wissen, 2000), 127pp. Approaching Ottoman History: an Introduction
to the Sources (Cambridge University Press,
1999), 262pp. (Turkish translation of an expanded version by Zeynep Altok: Osmanl
Tarihi Nasl ncelenir?, stanbul: Tarih Vakf
Yurt Yaynlar, 1999$ Greek translation by
Kostas Kambourides, Salonica: University
Studio Press, 2006)
Makalelerinin topland kitap: Stories of Ottoman Men and Women, Establishing Status

Establishing Control, 358pp. /stanbul:


Eren, 2002)
Editrln yapt kitaplar: The Cambridge History of Turkey, vol. 3, The Later
Ottoman Empire ed. by Suraiya Faroqhi
(Cambridge: Cambridge University Press,
2006) Crafts and Craftsmen of the Middle
East, Fashioning the Individual in the
Muslim Mediterranean, ed, by Suraiya
Faroqhi and Randi Deguilhem (London:
Tauris, 2005) Ottoman Costumes, From
Textile to Identity, ed. by Suraiya Faroqhi
and Christoph Neumann (Istanbul: Eren,
2004). The Illuminated Table, the Prosperous House, Food and Shelter in Otoman
Material Culture, ed, by Suraiya Faroqhi
and Christoph Neumann (Istanbul: OrientInstitut, 2003). Ottoman Historiography:
Turkey and Southeastern Europa, ed. by
Fikret Adanr and Suraiya Faroqhi (Leiden:
E. J. Brill, 2002).

Thank you for evaluating ePub to PDF Converter.


That is a trial version. Get full version in http://www.epubto-pdf.com/?pdf_out

You might also like