You are on page 1of 10

SYASET FELSEFES

Siyaset felsefesinin ne olduunu anlamak iin Leo Straussun nl


konferansnda (Siyaset felsefesi nedir?; 1992) dile getirdii iki tuzaktan
korunmak gerekir.
Birinci yanlg siyaset felsefesini felsefenin, siyasetin zel alannda genel
felsefenin problemlerinin ya da kavramlarnn yer deitirmesiyle olumu ek
bir dal yapmaktr. Bu fikir, nce hem dnceye hem olguya bal bir engelle
karlar genel felsefe ya da metafizik tarihiyle siyaset felsefesi tarihi
arasndaki ak sapma.
Gerekten de ilk planda, bir siyaset felsefesi tarihi yazmak isteniyorsa, belli
bal blmlerinin ve eklemlenmelerinin genel felsefe tarihininkiyle ayn
olamayaca dncesini reddetmek zor gzkmektedir. Antikite balamnda
Platon
ve Aristoteles , her iki durumda da ayn derecede nemli bir yere sahiptirler
kesinlikle ama eitli helenistik filozoflar sz konusu olduunda ayn eyi
sylemek o kadar mmkn deildir; buna karlk modern felsefede sapmalar
son derece belirgindir: Descartes ya da Husserl gibi nemli filozoflar temelleri
olan bir felsefe siyaseti brakmamlardr (onlarn siyasal dncelerini
yeniden yaplandrmak mmkn olsa da bu gerek deimez) ve Makyavel,
Montesquieu ya da Rousseau gibi nemli siyaset felsefecileri zellikle saf bir
felsefe yapma kaygs iinde olmamlardr (bununla birlikte byk bir hayranlk
ve ilgi ekmilerdir). Kesinlikle rastlantsal olmayan bu durum gerekten siyaset
felsefesinin nemli bir zelliidir: siyaset felsefesi zel bir sorundan doar ve
onunla yaar: felsefe hem temel olan hem felsefi bir temeli olmayan ama
dnyann ya da doal yaamn ontolojik ya da fenomenolojik sorununa
indirgenemeyen sorular soran insan yaamnn bir boyutu arasndaki iliki
sorunu
.
Siyaset felsefesinin problemleri ona kendiliklerinden gelitirilmi ve elikili
argmanlar reten insan topluluklarnn yaam araclyla verilmitir ve bu
durum, bir yandan dnceye sadece sistematik tutarllk zorlayclklar
olmayan zel zorlayclklar empoze ederek nyansmal bir deneyim
aratrmasn bir sorunsal yapar.
kinci yanlg bakmldr ve siyaset felsefesini, genel olarak siyasal
dnceyle kartrarak ve onun kendi mantn siyasal dnceler mant
stne oturtarak, sitede zaten yaygn olan fikirlerin basit bir biimlendirilmesi
gibi grmekle ilgilidir. Bu noktada siyaset ve deneyim ya da tm teki dnce
alanlar iin ayn ey sz konusudur; felsefe bu biimsel zorlamalarla ve zellikle
de onu besleyen telosla ilgin hale gelir: gerek anlamda ancak ilkelerin
tartlmasyla, bu tartmada dorudan ya da dolayl biimde total gereklik
sorusu sorulduunda ortaya kar (iddialarn radikal bir eletirisinin ya da
gerek sylemin hayallerinin paradoksal biimi altnda olsa da).
Dolaysyla siyaset felsefesi ncelikli olarak sitenin gerek siyasetinde
gerekten var olan deneyim ve dncelerle gerekli, almaz ve belirsiz biimde
sorunsal bir ilikiyle belirginleir. Yaam dnyasyla olan bu temel ilikinin
sonucu speklasyon olaslklarn nceden snrlamaktr: problemlerini siyasete
veren ve bylelikle siyaseti siyasetin ortak nlayn destekleyen anlaylar ve
kavramlar arasnda minumum bir sreklilie zorlayan siyasetin kendisidir.
te yandan burada filozof zel bir siyasal konum iinde yer alr ve onun bu
konumunun temelinde, zelliinin ortak dnce ve argmanlar at

varsaylan evrensel ierikli bir sylem iddiasnda olmas yatar; filozof ve site
arasndaki srekli gerilim buradan doar ve bu gerilimin btnyle yok edilmesi
mmkn deildir; gerekten de felsefenin amac yaygn inanlarn ya da
saduyunun geerliliini dorulamak ve merulatrmak olsa da bu proje her
zaman ar ya da sert bir iddiann iareti gibi gzkebilir nk en azndan
kendi meruiyetini gz nnde bulundurma balamnda bir bilin eksiklii
nvarsaym sz konusudur.
Dolaysyla siyaset felsefesinin basit bir olumsuz tanm (siyaset felsefesi genel
felsefenin basit bir uygulamas deildir, var olan siyasal dncelerin
sistemletirilmesi de deildir) bu temel zelliklerin bazlarnn belirlenmesi iin
yeterlidir. nk felsefi-olmayanla gerekli bir iliki kurar, siyaset felsefesi her
zaman zel karsamal ve yurttalkla ilintili bir balama baldr: philosophia
perennis burada balamsalc bir biim altnda var alabilir ancak.
Siyaset felsefesi genel bir destekten yararlanan dncelere dayandndan
klasik felsefe ve sa duyu ilikisi sorusuna zel bir ierik kazandrr sadece
akademik bir sorun olabilecek ey felsefe ve site arasndaki srekli gerilimin
nedeni durumuna gelir. Site iin siyaset felsefesinin varl, tarafl olmak
istemediinden daha radikal olabilecek bir tartma olasl yaratr; filozof iin
siyasal sorunlarn tartlmas, onun sadece teorik zellikler tamayan ama ayn
zamanda onun zel etkinliini de dikkate alan teki insanlarla ilikisi konusunda
zel bir dnceyi gerekli klar.
Dolaysyla siyaset felsefesinin zgnl, bir yandan felsefeyi felsefi olmayan
yaama ok gl bir biimde balarken, felsefenin kendisini teorik ve pratik
temel bir sorun yapmas olgusuna baldr. Dolaysyla ancak filozof ve site
arasndaki ilikinin baz nemli figrleri rnei araclyla anlalabilir. zellikle
burada temel sorunlar ayn zamanda en nemli sorunlardr: felsefenin douu,
modern dnm ve ada dnce iindeki yeri. Dolaysyla biz de
sokratik felsefenin getirdii problemden hareket edip, daha sonra felsefenin
modern dnyayla -ksmen felsefenin eseri olan-kurduu zel ilikiler stnde
duracaz.
Filozof ve toplulukFelsefenin Yunanistanda doduu ve klasik biimini Atinada
Sokrates, Platon ve Aristoteles le ald sylenirken felsefenin ortaya k ve
Grek Sitesinde ve zellikle de Atina demokrasisinde ortaya kan siyasal
zgrlk arasndaki iliki akla kavuturulur. Ama bu tarihsel ba hem temel
hem sorunsaldr. Gerekten de, bir yanda felsefenin douu gelenein, mitin ve
tm dinsel ve siyasal otoritelerin ve de bunlara bal yaam biimlerinin
sarslmas sonucunu dourmutur ve demokrasi de zellikle bu kkl
deiimden domutur.
Logosu ya da doay sitenin pozitif dzeniyle kartlatrabilmek iin her
eyden nce miras alnan siyasal dzenlerin biimlerinin tartlmasnn meru
olmas ve din ve gelenek otoriteleri dnda bir otoriteye dayanmas gerekir.
Buna karlk site ve felsefe arasndaki ilikiler her zaman tartma yaratmtr
ve siyaset felsefesinin kurucusu Sokrates de kendisi hakknda alan davann bir
iftiraya ya da bir yanl anlamaya dayand sylenemeyecek olsa da Atina
demokrasisinin en byk kurban olmutur; gerekten de onun retisi baz
alardan Atina rejiminin meruiyeti iin bir tehdit gibi grlebilir.
Sokratesin ok ak yurtsever tavr sz konusu deildir burada nk (belki
rencisi Platonun tersine) kendisi rnek bir yurttat; Atinann girimi
olduu savalara katlm, ocuklarn vatan iin feda etmi, demosa sadece
onun yapm olduu yasalar savunmak iin kar kmtr ve baz
antidemokratik aristokratlarla (Kritias ve Alkibiades gibi) ilikiler kurduysa da
ykc komplolara katlm olabilecei konusunda kesin bilgiler yoktur elde.

Bununla birlikte Sokratesin retisinde hem demokrasiyle hem de genel olarak


Siteyle uyumayan bireyler vardr; gerekten de Sokrates, her eyden nce
her zel dncenin kesin karakterini ortaya karmakla kalmaz: muhataplarn
kendileriyle elikiye drerek fikrin siyasal tartma ve kararlara temel
oluturamayacan gsterir; ve bu da byk sofist tarafndan yeniden ele alnan
ve kuramsallatrlan yurttalarn evrensel siyasal yetenei Atina postulatn
ortadan kaldrr (bkz. Platon, Protagoras); ayrca daimon referans ve felsefi
bilgiyi srarla savunmasyla (bilginin snrlarnn bilinmesi olarak) sitenin ve
dinsel rgtlenmesinin aslnda eksik olduu dncesini ne srer. Bylece
Platonun Sokrates retisini birok bakmdan radikalletirmi olduu
mmknse de bu reti her halkarda Atina demokrasisinin kabul edebilecei
izginin snrnda kalmtr
Sokratesin yaam ve retisi, dolaysyla, ierii siyaset felsefesi asndan ok
nemli ifte bir ders verir: felsefenin konusu, ortak siyasal deneyim dnda,
baka hibir yerde bulunmaz; bu, yaygn tartmalar araclyla aklanmtr ve
ayrca Kriton da (Sokrates, Platonun bu diyalogunda, kendisini yurttalarnn
mahkum ettii lm cezas nedeniyle kamaya raz etmek isteyince Atina
yasalarn gsterir) grld gibi filozof kendisini eiten ve yasalaryla
koruyan siteye olan borcunu grmezlikten gelemez.
te yandan ise filozof basit bir ortak bilin ve ortak anlayla yetinemez nk
onlardan daha farkl gerekeler ileri srer ve nk dncesi ksmen geerli
kalplarn arkasnda gizlenmitir (L. Strauss, 1989, N. B. s. 45-46): bu ayn
zamanda u anlama gelir: filozof, siyasal dzeni onaylasa da siteye tam
anlamyla sadk deildir, site iyi kt adil ve dolaysyla felsefenin
gerekliliklerine uygun bir dzen salam olsa da durum deimez. Felsefe ve
siyaset arasndaki kark ve ayn zamanda siyaset felsefesinde de var olan bu
iliki siyaset sorunu alannda iki kart zme yol aar ve bunlar Platon ve
Aristoteles araclyla rneklemek uygun olur.
Platon un Devlet i (Cumhuriyet) geleneksel anlamda siyaset felsefesinin
iddialarnn en radikal formlasyonu olarak bilinir. Gerekten de, tpk adaletin
bir bireyde, ruhun mantkl ksmnn teki unsurlar (cesaret ve arzu)
ynetebilmesi kouluyla gerekleebilecei eklindeki dnce gibi Platona
gre site ancak filozoflar kral ya da krallar filozof olduklarnda adil olabilir ve bu
da btn rejimlerin zellikle de demokrasinin meruiyetini inkar etmek
anlamna gelir ; ayrca filozof gelenekleri ve kurumlar Yunanllarnkinden
radikal biimde farkl bir sitenin plann izer ve bu rejimin bir reform ya da
kkl bir yeniden yaplanmayla empoze edilebileceini aka kabul eder.
Ama Devletin asl retisinin hogr olduunu iddia etmek de mmkndr
nk diyaloglar hem kallipolis (gzel kent) hkmranlnn olanakszln
hem de genel olarak siyasal dzenin yozlama zelliini getirir. Platonun daha
sonraki yaptlarnda (zellikle Politika ve Yasalar ) adil sitenin gerekleebilirlii
sorunu kesinlikle yepyeni bir nem kazanr ama bu zellik Platonun radikal bir
inac olarak grlmesini engelleyen ideal ve mmkn olan arasndaki yeni
atklar ve sapmalarla yansr. Yksek bir Politikann temsil ettii biimdeki
bir krallk sanat Yasalara saygyla salanamaz-ama Politikann etkili olmasnn
kukululuu yasann egemenliinin yelenmesi sonucunu dourur; herkesin
zgrln koruyan demokrasiye gelince meru rejimlerin en az iyi olan ama
yozlam rejimlerin de en kabul edilebilir olandr: yozlama Site iin her zaman
mmkn olabilecek bir kader olduundan, genellikle demokrasinin aslnda en iyi
rejim olduunu sylemek mmkn olabilir.

Yasalar da tanmlanan rejime (stats olduka gizemli gzken) gelince, bu


rejim, Yunan sitelerinin, zellikle de Atinann hukukunun ve siyasal
rgtlenmesinin birok zelliini almtr ve aristokrasi ve demokrasi
(aristokratik olmaktan ok demokratik) karm bir rejim olarak ortaya kar.
Burada Platon siyasetinin btnn yorumlama nerisi diye bir ey sz konusu
deildir tabii ki, ama siyaset felsefesinin ve amalarnn tanmn ilgilendiren
zelliklerden bazlar deerlendirilebilir; Platonun yaratt ve
mkemmelletirdii ey, belli bir karsama stratejisine bal,
pozitivite eletirisini,
reform tasarsn ve
filozofun siyasal konumu stne
dnceyi belli bir biimde dzenleyen bir felsefe tipidir.
Bu giriim iki biimde anlalabilir; en basiti adil site modelini belirleyen
btnyle speklatif bir dnemle, modelin gereklemesi ve pozitivitenin
kard engeller probleminin daha belirgin biimde gelitirildii ilan ci bir
dnem arasnda ayrm yapmaktr; bu ereve iinde filozofun tanm balamnda
en nemli sorun, onun, kanun yapc hatta amac adil (ya da olabildiince adil)
bir site yaratmak olan aydn zorba ile ilikisinin anlalmasdr.
Ama Platonculuun yapsn bu biimde sunmak, onun aka paradoksal
karakterini yeteri kadar dikkate almad iin, Platonun dncesini ar
basitletirmek olarak dnlebilir. Ayn zamanda, Platonun zgn felsefesi
ok byk lde elikili olduundan (bkz. metafizik diyaloglar dizisi, N. B.
Parm ve Le Sophiste) siyaset felsefesi de son derece sorunsal hatta trajiktir:
dealar probleminin ebediliine (daha sonra negatif teolojiyi douracak olan
tema) siyasal adaletin krlganl denk der. Platonda, hem mitik anlatlarn
(Krtias) hem de mantksal oluumun (Devlet) konusunu oluturabilecek olan
sitelerin yozlamas sorunu zellikle bu ekilde anlalabilir; ama bu yorum
zellikle basit bir gereklik olgusu olmayan, daha derin bir ekilde bir ilkenin
zorluunun yansmas olan ve dolaysyla sreklilik kazanan Site ve filozof
arasndaki atma balamnda sokratik probleme tm ieriini kazandrr.
devam edecek
Felsefe konusunda belli bir okul vizyonu, ou zaman Aristoteles in
gerekilikini ya da ampirizmini Platon un idealizmiyle kartlatrr; bu
bak as genellikle iki filozof arasndaki ilikilerin kmsenmesi sonucunu
doursa da Sokratesin gerek sitelere kar tavrn hi deilse ksmen ontolojisi
belirlemitir: Aristoteles Timaios ve Yasalar a kar, doann ilahi dzene gre
zel yapsn karr ve bu dnyadaki insani etkinliklerin-ve insani eylem ya da
inisiyatifin- zel alann kesin biimde belirler.
Bu onda ihtiyat (Phronesis) kavramnn kazand yeni bir nem ve zellikle
de Platonun sitede var olan konumlar tartmas ve onun doas arasnda
kurduu ilikilerin ters dnmesiyle yansr. Platonda yaygn sylemler
soruturmann hareket noktasdr ama soruturma da dnceyle bir kopukluu
gerekli klan bir bak devrimi pahasna gerekleebilir.
Aristotelesde soruturma dorudan doruya siyasetin doas ile ilgilidir,
ortak dnceleri entegre eder ve felsefe sanki taraflarn (halk, aristokrasi)
karlkl iddialarn gndeme getiren sitedeki tartmalar uzatyormu gibi etkin
olur. Bu demektir ki gerek rejimler bir meruiyet hipotezinden yararlanrlar ve
bu da siyasal mkemmelliin belirlenmesinde nemli bir deiim getirir; rejim,
en iyi her eyden nce, belirlenmi koullarda en iyidir ve doaya, dnlen
siyasal topluluun kompozisyon ve kapsamna gre en iyidir; baz durumlarda
en iyi olan monaridir, baz durumlarda ise aristokrasidir, gene baz koullarda
en iyi politeiadr (yani lml demokrasi).

Siyaset felsefesi iin iki nemli sonu kar buradan. Bu sonulardan ilki felsefi
sylemleri topluluklarn birbirlerini doal olarak anlayacaklar biimde
yaklatrmaktr: filozofun etkinlii ncelikli olarak toplumun (burada site)
postulatlarn akla kavuturmak, farkl rejimlerin dnlmesine olanak
veren kavramlar retmek ve genel tartma iinde yer alan btn argmanlar
anlamlandrmaktr.
kinci sonu ise gereki filozofun dzenleyici hrslarnn doyurulmasnn
Platonun hrslarnn doyurulmasndan daha kolay olduudur; siyasal
mkemmellik baz koullarda her zaman greliyse onu gerekletirmekten
vazgemek iin hibir ilkesel neden yoktur
Sradan syleme daha yakn olan, insani dzenin zerkliine ve siyaset ve
egemenlik arasndaki, farka daha hassas olan Aristoteles ayn zamanda mevcut
rejimleri de (Atina rejimleri de dahil olmak zere) destekler; bununla birlikte
Platonun filozof ve site arasndaki tam bir uzlama olasl konusundaki
kukularndan bireyleri de lml bir biimde korur: dnce yaam pratik
yaamdan stndr ve site ereti bir dengeye dayanr (lskenderin hocasnn
bilmemesinin pek mmkn gzkmedii).
Platon ve Aristoteles rneklerinden hareketle siyaset felsefesinin iki ideal
tipinin kolayca oluturulmas mmkndr: birinci tip filozoflar duyulur olann
ve pozitivitenin eletirisinin negatif ve elikili yolunu n plana karrlar, bunun
kart tip iinde yer alan filozoflar toplumlarn doal (ve elikili) biimde
kendisini anlamasn n plana karrlar. Ama unu da belirtmek gerekir ki bu iki
tip hem Platonda hem Aristoteleste grlen klasik felsefenin postulatlarna sk
skya bal deildir ve modern balamda bunun rneklerini bulmak mmkndr
ki bu rnekler siyaset felsefesinin aralarnda etkin olduu iki kutbu gerek
anlamda tanmlarlar.
ki modern rnek, Rousseau ve Hume rnei, burada, siyaset felsefesinin i
yapsnda-ve gerek siyasetle ilikisinde- srekli olan belirlememizi salarlar.
lkeler asndan, Platona Rousseau dan daha radikal biimde kar kan baka
bir dnr yoktur; bununla birlikte Rousseau Platonun, eitim stne en gzel
yapt olarak niteledii Devletine her zaman derin bir hayranlk duymutur. Ama
zellikle Goldschmidtin belirttii gibi Rousseaunun Platona duyduu sempati,
iki filozofu ayran birok ey olmasna ramen gerek yaknlklara dayanr
Rousseaunun antropolojik postulatlar (insan doas nn dzeltilebilirliine
ncelik tanyan), siyasal ilkeleri (siyasal iliki doal deildir, karlkl
szlemeye dayanr, yurttalarn eitliini gerektirir) Platonunkilere gerekten
kardr ama retisi Yunan felsefesiyle ayn genetik (baknz iki sylev)
kukucu ve trajik biim altnda ortaya kar.
Modern yozlamann ifa edilmesinden sonra gelen Cenevre vatandann ektii
eziyet, Emile in d krkl ve Toplum Szlemesi
nin krlganl, siyaset felsefesi ve yalnzgezer ayrl, gerekten de modern
bireyciliin (temsilcilerinden biri de Rousseaudur) egemen olduu bir balam
iinde bir Sokrates-Platon deneyiminin yinelenmesi gibi grlebilirler.
Ayrca Platonda bu deneyim, Polonya ve Korsika stne metinlerin genellikle
Yasalara mal edilen rol stlendii daha rahatlatc bir sekansa eklenebilir.
Hume kesinlikle hem felsefi, hem yurttalk balamnda bir antik miras
eletirmenidir: hem cumhuriyeti yurttalk modelini, hem de antik doa
dncesini reddeder ve bir yandan zel yaam ve yurttalk, te yandan

da insan doasn oluturan yapaylklar n plana karr. Ama onun siyasal


dncesinin zamannn felsefesi ve siyasetiyle kurduu ilikiler bizim
Aristoteleste bulduumuz ilikilere benzer.
Gerekten de bir yandan Denemeler , nsan Doas stne nceleme
nin antropolojisinin nvarsaymlardr (zellikle insann egoist bir hayvana
indirgenmesinin reddedilmesine olanak veren sempati kavram ve rasyonel bir
evrensel toplum projesi); ama Humeun siyasal yazlan esasen bir gentlemann
ada tartmaya mdahalesi gibidir: ngiliz rejiminin karakterini, karlar ve
fikirleri temsil eden ve ayn zaman da eletirel bir deerlendirme ve ngiliz
siyasetinde yer alan kart ilkelerin (pasif itaat ve ilk szleme) ksmen
yinelenmesini neren partiler aras mcadelelerden hareketle analiz eder.
Dolaysyla, onda, ngiliz rejiminin karakterinin anlalmas, doal siyaset
deneyiminin bir uzantsdr ama filozof Hume, aydn elitinkine yakn olan ama
onunla karmayan zel bir konum istemeyi de srdrr.
Dolaysyla siyaset felsefesini tanmlayan zellik onun iki ayr dzlemde yer alan
sorunlar aydnlatma abasdr. Birinciler siyasal dzenin kendisiyle, akln
kefettii gerekliliklerle ilikileriyle ilgilidir; felsefe toplumlarda gerekten var
olan meruiyet ilkelerini anlama, eletirmeive/ya da kurma abas iinde
olduunda bunlarla karlar. Ama bu sorunlar dnme kendiliinden Akln
gleri ve gerek sylemin topik ya da reformcu misyonu stne
dnmeye gtrr; felsefe ve siyasal dzen arasndaki ilikiyle ilgili ve felsefe
iin srekli alternatifler tanmlayan ikinci dzlemde yer alan bir dizi sorun
buradan doar: srekli bir siyaset felsefesi bu anlamda vardr ama bu felsefe
zel bir polemik balam dnda ortaya kmaz kesinlikle; bize den,
felsefeden moderniteye ve ada dnyaya gelenleri incelemektir.
Siyasal modernite Ve felsefi modernite
Siyaset felsefesi felsefe-olmayanla atmal ama ayrcalkl bir iliki kurar
ama siyasal rejimlerin ya da otorite biimlerinin tarihsel farkllndan
etkilenmesi olgusu onu tm srekli unsurlardan yoksun etmeye yetmez.
Modernitenin-ve Eskiler ve Yeniler atmasnn - getirdii problem farkldr:
bir yandan modern devletlerin, sonra da liberal demokrasilerin douunu
salayan kltrel deiimin filozofun ve felsefenin statsnn koullarn
btnyle deitirip deitirmediinin, te yandan da siyaset felsefesinin
kendisinin varlnn felsefe tarihinin, daha sonra da sosyal bilimlerin
gelimesiyle tehdit edilip edilmediinin bilinmesi sz konusudur. Bu sorulan
yantlamak iin modern deimenin bir yorumunu taslaklandrmak, daha sonra
da felsefeye getirdii sonulan irdelemek kanlmazdr.
Burada modernitenin iki zellii ok nemlidir: iinde yaadmz siyaset
dnyas ksmen modern felsefeden gelir ve modern felsefenin temeli felsefenin
bir otokritiinin meyvesidir.
Siyasal yaantmzn doal verileri (siyasetin ve dinin ayrlmas, plralizm,
bireyin ve sivil toplumun gelimesi, eitliki dinamik) dnldnde,
gerekten de bunlarn, temelde modern felsefenin rnleri olan klasik gelenein
ve Hristiyan mirasnn eletirisi olmadan dnlemeyecei aktr.
Hegel ve Tocqueville gibi farkl beyinlerin belirttikleri gibi, insan haklarna
dayanan ve ilkelerini kendiliklerinden ak seik bulan (Amerikan Bamszlk
Bildirgesi) XVIII. yzyl devrimlerinden gelen demokrasiler iin gerektir bu;
Hegel Fransz devrimini felsefi rasyonalizmin douuyla karlatrlabilecek bir
olay gibi grr ve Tocqueville Amerikan demokrasisinin kurumlarn ve
geleneklerini Kartezyanizmle ayn dnceden beslenen Amerikallarn felsefi

tavrna indirger. Ama Burken insan haklar ve Fransz devrimine getirdii


eletiri (bunlarn metafizikin meyveleri olmas) bir yandan birey adna
dzenler toplumu eletirisini, te yandan da tek bir siyasal topluluk idealiyle
kopuu ve hiziplerin en azndan ksmen saygnlklarna kavuturulmasnn n
koullar olan parti ve temsil dahil olmak zere tm liberal siyasal biimleri
kapsayabilir.
Modern felsefe ve siyaset arasndaki bu yaknlklarn en ak iareti Bodin ve
Hobbestan Rousseauya Federalist yazarlara kadar siyaset felsefesinden
ayrlmaz olan, ona en nemli kavramlarn salayan ve zellikle en nemli
temasn (bireyin zgrl ve siyasal topluluun gc arasndaki sentez) aa
karan kamu hukuku hukuksal teorisinde bulunur.
unu da belirtmek gerekir ki modern dnya- belki de farknda olmadan-daha
nceki dnyalardan ok daha fazla felsefeye balysa da felsefe ancak onun
sadece kavramlar ve yntemleriyle deil hrslaryla da ilgilenen daha nceki
felsefe geleneinin tmnn eletirilmesi pahasna bu kadar nemli bir rol
oynayabilmitir.
XV. ve XVII. yzyl arasndaki kopma yeterince bilinir ve burada tarihini bir kez
daha izmenin gerei yoktur. Sadece unu hatrlayalm ki bu kopu, hem doa
anlayyla ilgili (Aristoteleste kosmos hiyerarize olmutu ve kapalyd ve doa
esasen amasallamt) hem de bilim anlayyla ilgili (matematii doa
bilimine uygulayan ilk modeller gerek ve sahte arasnda araclk eden
Aristotelesyen bir olas dnyay da reddetme eilimi iindedirler)
Aristotelesi mirastan ifte bir kopu pahasna modern bilimin douunu
salamtr. Ama unu da eklemek gerekir ki Aristotelesiliin bu eletirisine
aslnda Aristotelesten ok Platonu hedef alan klasik gelenein tmyle
reddedilmesi elik eder; oysa modern siyaset felsefesinin temelinde yer alan
kesinlikle bu polemiktir ve doal bir siyasal eitsizlik dncesinin eletirisi (V.
Goldschmidt, 1984, 1, s. 249-271) ya da Hobbes ya da Spinozada bulduumuz
klasiklerin topik anlaynn Makyavelyen ifas da ona elik ederler.
Klasik felsefeye bu saldrnn ieriini anlayabilmek iin en iyi tank, en radikal
olmas dolaysyla Hobbes dur. Autoritas non veritas facit legem diyen
Hobbesun amac zellikle iktidar gereklik araclyla snrlama kisvesi
altnda zorla ele geirmeyi amalayan (hukukun temelinin Kutsal Kitapta yer
alan gereklik olduu iddia edilirse gerek iktidar, hukuksal ve siyasal ieriini
belirlemek iin Kutsal Kitabn otantik anlamn dile getirmekle ilgilenecektir; bir
baka deyile gerein yorumlanmasnn kendisi bir otorite olgusudur yani
irade ve iktidar olgusudur ve gerek olgusu deildir) kiliselerin siyasal
iddialarn reddetmektir. Ama dolayl olarak, eletirisi, siyasal dzeni, doa
adna yarglama iddiasyla ya da daha da ileri giderek filozof- kral savunusuyla
klasik felsefeye ayn zorbalk kukusunu atar.
Hobbesun daha derinlemesine olarak hedefledii insanlarn, siyasal dzenin
kurulmasna ynelik ilke oluturacak amalar arasnda doal bir hiyerari
dncesidir. Bu son noktada liberal ve demokratik rejimler, Leviathan n
yazar iin temel eitlikilik balants olan kat egemenlik retisini (bkz.
szgelimi Kelsenin demokrasi stne tezleri) brakm olsalar da her zaman
Hobbesu olmulardr. Bu, ayn zamanda, modern eitlikiliin, yeni felsefeyi
siyasetin gerek temeli yaparken, filozof un kendisinin iddialarnn radikal
biimde ortadan kaldrlmas koulunu getirdii anlamna da gelir: siyaset
felsefesi bundan byle, ksmen kendi eseri olan ama filozofun herhangi birinden
daha fazla zel bir otorite isteyemeyecei bir dnyada etkin olacaktr.
Leo Strauss gibi bazlarnn, modernitenin, ilke olarak siyaset felsefesini
tehlikeye drdn dnmelerinin nedeni de anlalmaktadr. Doann

yerine tarihin ikin rasyonalitesini koyarak ya da pratik sorunlar konusunda


gerek bir sylem olasln inkar ederek rasyonel bir pozitivite eletirisi
dncesini tartmaya amak sz konusu deildir sadece; ayrca bu eletirinin
modern felsefenin tmn kapsayamayaca da aktr: modernite tmyle
tarih deildir ve pratik sorunlarn gereklie uygun olduu dncesi,
zellikle eletirelci gelenekte asla ortadan kalkmamtr.
Straussu tarihselcilik eletirisi daha ok, anlam, toplumun rasyonalizasyon
projesinin karl modern felsefenin temel eitlikilikinin toptan gndeme
getirilmesi hazrl olan bir hazrlk argman gibi anlalmaldr. Straussun
Makyavel ve Hobbes da bulduu temel konumun anlam zellikle budur: onlarn
gerekiliklerini ve kukuculuklarn klasik felsefeye, tersine hayat veren
(Straussa gre tersi nk antik filozoflar, kendilerinin yksek bir yaam
temsil etme-ve dnemlerinin toplumsal dzenini doal bulduklar iin deiliddialarndan siyasal sonular karmaya kabul ediyorlard, aristokratik ynetim
ilkelerinde belli bir gereklik pay buluyorlad) mkemmelliin aratrlmasndan
vazgemenin balants gibi grr.
Straussun eletirisine cevap vermek iin (ya da bu eletirideki gereklie hak
vermek iin) felsefe ve doal siyaset dnyas arasnda, bir siyaset felsefesinin
yer alabilmesi iin yeterli bir mesafe bulunup bulunmadn grmek amacyla
filozofun modern dnyadaki konumundan hareket etmek gerekir. Buradaki
temel yenilik doal dnyann, modern metafizikten gelen rasyonalitesinin
kendisinin zmsenmesidir ve bu da filozofun ortak temsiller tartmasnda
artk sadece felsefe olmayanla ilgisi olduu anlamna gelir: dolaysyla gerek
sylem aratrmas doal tavrdan kopmak iin yeterli deildir ve buna karlk
pozitivitenin eletirisi Akln otokritiinden ayrlmaz.
Modernite zellikle Aydnlanma Filozoflar projesi insan dnyasnn
rasyonalizasyonudur ve ayn zamanda felsefeyi gerekletirme abasdr. Bu
yzden akln gerekletii ortam olan (Akl zellikle bitmi bir anlkta dorudan
doruya bulunamayacandan cismani bir biim altnda deerlendiriyoruz onu)
tarih dncesinden ayrlmaz. Bu anlamda modern siyaset felsefesi Tarih
Felsefesinin farkl modelleriyle ayrcalkl ilikiler kurar (L. Ferry 1984, c. Il).
Pozitiviteyi akln gerekliliklerine gre dntrme istei, tarihi, pratik akln
egemenlik ya da gelenekten kaynaklanan akldlkla ztlat ntr bir alan
haline getiren militan bir felsefe oluturabilir ( Fichte ): akl iin maddi bir
yap iin de gelime gereklilii Hegelci giriimi merulatrarak akln nasl
tarihin somut akldlnda etkin olduunu gsterir; modernitenin eletirisi
global bir rasyonalizm tartmasyla-akla kar Tarihin karld- yeni boyutlar
kazanabilir:bu Burke ve Alman romantizmiyle alan yoldur. Ama bu felsefe ve
felsefe olmayan arasnda ki aynmn kaybolmas anlamna gelmez pek. Temel bir
deiiklie urayanlar felsefenin kendi kendisini anlamasnn koullardr ve bu
zellik filozof ve toplum arasndaki ilikilerin gndeme getirilmesinden ok
farkl rasyonalite ya da dnce dzlemleri arasndaki ilikilerin sistematik
biimde aklanmasn n plana karr: yerinin kendisinde rasyonalite
olduundan felsefe doal dnyayla ilikisinden daha ok akln dolaysz
biimleriyle olan ilikiyle tanmlanr.
Dncenin eletirelci ideali, anlk ve akl arasndaki Hegelci kartlk, doal
durumla ilgili dogmatizmin fenomenolojik eletirisi bu yeni sorunun yantlardr;
bunlar ayrca tarih felsefesi iinde de anlaml uzantlar olarak yer alrlar: Kant
tarihin rasyonalitesini sadece dnce ilkesi ya da umut olarak kabul eder,
Hegel Aydnlanmaclarn tavrlarnda anln somutlamasn grr ve
fenomenoloji bir sbjektivi te tarihi yorumuna gtrr.
Siyaset felsefesi de, ona nemli temalarndan bazlarn vermi olsa da tarih

felsefesi yararna ortadan kalkmaz; tarihselciliinin bilinci (gerek ya da sahte)


modern hmanitenin dolaysz verilerinin zellikleri arasnda yer alr ve ksmen
onun siyasal koulunu belirler: dolaysyla tarih felsefeleri ve meruiyetlerinin
snrlar tartmas siyaset felsefesinin tmleyici parasn oluturur.
Modern siyaset felsefesi dnyaya meruiyet ilkelerinin getirilmesine katkda
bulunmutur; deneysel bilim ve teknikle birleen bu ilkeler insanlar arasndaki
ilikileri derinlemesine dei tirmilerdir; sz konusu ilikiler kapitalizm ( Marx
), aktivitenin rasyonalizasyonu ( Weber ), pozitif dncenin ortaya k
( Comte ) ya da koullarn eitliinin gelimesi ( Tocqueville ) biiminde
tanmlanabilir. Oysa bu dnyann (bu noktada Yunan dnyasn srdren ve
radikalletiren) temel karakterlerinden biri kendisini eletirme kapasitesinde
yatar; bu kapasite onu, yaam biimlerini, kurumlarn ve ilkelerini srekli
tartmaya gtrr. Dolaysyla siyaset felsefesi onunla, ksmen, Atina
demokrasisiyle kurduu ilikilere benzeyen ilikiler kurar: bir ak toplumun
varln gerekli klar ama ne srd gerekliliklerin basit bir biimde
biimlendirilmesiyle karmas mmkn deildir. Bununla birlikte zorluk,
modern (enstrmantal ve eitliki) rasyonalite dnyasnda pozitivitenin
eletirilmesinin akln eletirilmesinden ayrlmaz olmas olgusuyla bir kat daha
artar ve bylelikle siyaset felsefecisi felsefenin kendisini eletirmesinin
enstrman olur.
Modernitede siyaset felsefesinin belli bal figrleri bu paradoksal koulu,
herbiri kendince aklarlar. Modern yapaycln kendi kendini eletirmesi klasik
mirasn ( Vico, Montesquieu ) ksmen yeniden saygnlna kavumas noktasna
gidebilir; siyasal gelime ve bilimlerin gelimesi arasndaki farkllklar,
modernitenin metafizik ilkeleri pozitif dnceyi kartlatrrlar ( Comte );
modern dncenin blnmesi liberal mantk ve yurttalk mant arasnda
atma dourur ( Rousseau, Constant ); burjuva dnyasnn meruiyeti ilkeleri
ve snf ilikileri gereklii arasndaki eliki hem Aydnlanma projesinin hem de
ilkelerinin saptrlm ieriinin eletirisini gerekli klar ( Marx ). Her halk
gerek siyasetin filozof tarafndan eletirilmesi, sadece doal siyasetten deil
felsefeden kan ilkeler arasndaki bir diyalogdan geer.
XX. yzylda siyaset felsefesi
Siyaset felsefesi, gnmzde, esasen siyasetle, modern an bandan bu yana
gelen konumunu tanmlayan ayn ok anlaml ilikileri korur ama ksmen
yepyeni sorunlar ortaya karan ada kltrn gelimesinden de etkilenmitir.
Alman idealizmi Sistem (Hegelde gerek gr alarnn btnlemesi olarak,
Fichtede speklatif hayalin genelletirilmi eletirisi olarak) biimiyle
tamamlanacak olan felsefenin sonu dncesinde dorua ulamt. Daha sonra
ki felsefe tarihi belli bir adan, bu dnceyi gerek anlamda zayflatmamtr
nk en zgn dnrler (Nietzsche, Heidegger) sbjektivite metafiziinin
eletirelci ya da speklatif sistematizasyonunun akln felsefi tarihini bitirdii
dncesini kabul etmilerdir. Ancak u anlama gelir bu: felsefe gnmzde
canl bir etkinlik olmaya devam etmekle birlikte Hegel hatta Nietzsche
dnemindeki hrslara sahip deildir; gerekten de felsefe her zamankinden da
ha ok, her anahtar elinde olmayan tartmalardan ya da teorilerden
kaynaklanan kavramlar ve pratikler stnde dnmeye baldr. Oysa
kesinlikle doal koul olan esas siyaset felsefesinin paradoksal gc buradan
gelir.
lk epistemolojik sorun siyaset felsefesinin, baz temsilcileri, insani etkinliin ve
zellikle de egemenliin gerek temellerini tanmama eilimindeki idealist bir

disiplini aka hor gren toplum bilimlerine gre zgnl sorunudur. Bu


tartmay gerek anlamda yantlamamann iki bakml biimi vardr.
Bunlardan birincisi felsefe ve toplum bilimleri arasndaki ayrm hukuksal bir
durumu yanstan (siyaset felsefesi dev olarak varlkla ya da toplum bilimlerinin
var olan irdeledikleri veya gllk stne kurulduklar ontolojiyle
ilgilendiinden) srekli bir veri olarak grmekle ilikilidir.
Daha incelikli olan ikincisi ise felsefe ve insan bilimleri arasndaki ayrm
silmekle ilikilidir ve szgelimi Aristoteles, Montesquieu ya da Rousseaunun
baz ada aratrmaclardan ok daha fazla sosyologlar gibi dnmeyi
baardklarn gsterirler .
Birinci durumun balca kusuru bilginin var olan konfigrasyonunu doal
grmek ve felsefe ve toplum bilimleri arasnda ki tarihsel balarn
karmakln tanmamaktr.
Daha ak olan kart tavra gelince, farkl sylemler ya da disiplinler arasndaki
olas rastlamalar stnde durur ve nemli yazarlarn sosyolojik
zmlemeleri ve onlarn zellikle felsefi dnceleri arasndaki ilikiyi
aklamaz. Gerekten de siyaset felsefesi ve toplum bilimleri arasnda verimli bir
diyalog kurulmas isteniyorsa, en iyi yol, hi kukusuz bunlarn ortak alanndan
yola kmaktr: modern toplumun paradokslarnn anlalmas (modernitenin
diyalektiini kendi slubuna gre aklayan) ve insani etkinliinin kavrad
koullar stnde dnme (akl ve rasyonalite stne felsefi tartmalarn
yinelenmesinden geer).
Modern dnya ancak rasyonalizmle ilikisiyle anlalabileceinden sosyoloji ya
da tarih srekli biimde yeniden felsefi olmak durumundadrlar: dnyamzn
kendisini anlamasnn bu boyutunu daha etkin biimde dikkate almak siyaset
felsefecilerine. Ama siyaset felsefesinin nnde temel sorun durmaktadr:
siyasetin kendisinin anlalmas. Bu adan XX. yzyl filozofun karsna yeni
meydan okumalarla kmaya devam etmitir. XX. yzyl bilinen
snflandrmalarn dna kan ve modern ideallerin rasyonalizmin ya da
modernitenin baz zellikleriyle yadsnamaz yaknlklaryla modern ideallerin
ok kaba ve sert olumsuzlamalarn bir araya getiren rejimlerin (totaliter
sistemler) ortaya kn grmtr. Liberal demokrasinin kendisi liberal
ilkelerle en azndan ksmen kopmas (bkz. himayeci devlet) sayesinde
yaayabilmitir ve gncel gelimesi klasik egemenlik teorisi konusunda yeni
sorular gndeme getirir.
Dolaysyla siyaset felsefesinin gelecei balamnda ilk koul onun var olan
dnebilmesidir. kinci koul ise, ona liberal demokrasilerin saduyusunun
aklanmasn yasaklayan kendi doasnn bilincinde olmasdr: felsefe, aydn da
olsa grle, dnceyle karamaz ve zellikle de bu niteliiyle deerlidir
demokratik dnyada.

You might also like