You are on page 1of 4

Dnmek, Hissetmek, Alglamak

Madde I.

Ulus Baker

Sanatta asli olan ne vardr? Burada bu soruyu genel olarak deil, sanatn maddiliine,
hatta dorudan doruya malzemesine ilikin olarak ortaya atacam: malzeme sanatta
"asli" midir, onun esasna m aittir, gerekten? Ya da sanat, retildii malzemeye,
teknikler btnne, szgelimi heykel iin taa, plastie, kile, mermere, tahtaya
indirgenebilir mi? Edebiyat szcklerden, sz dizimlerinden mi oluuyor? Resim bir
malzemeler terkibi, tualden ve boyalardan ibaretmi gibi dnlebilir mi? Bu trden
indirgemeler,

sanat

konusundaki

fikirlerimizi

ilk

bakta

ar

kstlamakta,

katlatrmakta gibidirler. Bahtin'in, Rus Biimcilerinin bu trden bir "malzeme estetii"


anlayna kar kmakla ie baladn hatrlayalm... Ama, ayn sorular "asl"a, artk
sanatn aslna ilikin olarak ortaya atldklarnda, iin btn manzaras deiir: szgelimi
bir heykeltran grnrdeki malzemesini ele alrsanz, herkes heykelin "malzemesinin"
yontulan herhangi bir --yapay ya da doal-- madde olduunu sylemekte hemfikir
olabilir. Oysa birisi kp da, heykelin "asli" malzemesinin szgelimi k olduunu,
tekilerin tmyle heykeltran seimine bal olduklarn ve birbirleriyle her an yer
deitirebileceklerini sylerse iler biraz karacaktr. Gerekten de, kim heykel
sanatnn "yonttuunun" mermerden ya da tahtadan daha ok, eseri grlebilir klan k
olmadn kolay kolay iddia edebilir? Bir heykel, kh tahtadan, kh metalden, kh
mermerden ya da baka bir eyden ibarettir ve bunlar, alara, akmlara, usluplara gre
deiebilen malzemelerdir. Bylece, Michelangelo bir mermer blounu yontmann ,
oradaki gizli, potansiyel bir biimi, daha dorusu bir ekli ortaya karmak, grnr
klabilmek olduunu syleyecektir. Grnr-klmak ise, dorudan doruya, Rnesans
dneminde yeniden canlanan bir Platon etkisine, "k metafiziine" balanan bir
mefhumdur. Ik, kendinden bir ey kaybetmeden, harcamadan, bir anlamda varlklara
grlebilirliklerini "bahedip" kazandran metafizik dnyasna ait bir Tanr gibidir:
Lux .... Bylece, Plotinos'tan beridir, tm Antik ve Ortaa metafiziini kateden bir
ayrmla, kaynak olarak k, yani Lux ile yansma olarak k, yani Lumen arasndaki
ayrmla karlarz. Ik bylece, ilahi bir nitelik kazanmt; tek tek varlklar, doay
ve dnyay grlebilir kland; karanlklar igal ediyor, tyordu. Bylece, mesela

heykelin asli malzemesinin, bu metafizik karakterli ve ilahi n gnderdii


nmlarn, lumenin yontulmas olduunu rahatlkla syleyebiliriz.
Ama k, ayn zamanda mimarinin de malzemesidir. Bir sre sonra, btn sanatlar,
herbiri bir eyi "grlebilir" kldklarn iddia ederek, asl malzemelerinin k olduunu,
bunun heykelin bir ayrcal, zellii olmadn syleyebilirler. Kim tiyatronun,
sinemann, dijital resmin dorudan doruya kla balantl olmadn iddia edebilir?
Kukusuz, yine de sanatlardan herbiri, baka baka "asli" malzemelere sahip kmay
srdreceklerdir --bylece mimari, heykelden farkl olarak, da bir malzeme olarak
barndrmakla birlikte, szgelimi sesi de biimlendirdiini, geometri ilmiyle iie
olduunu, ya da, Le Corbusier'nin Modulor'unda olduu gibi, bir dokuma, otomatik
olarak biimlendirilecek bir faade sanat olduunu iddia edebilir. Gerekten de, modern
hayatta kamusal ile kiiseli ayrdeden belli bir mimari katk, ses yaltmn da en az
grlebilirlii engelleyen duvarn imali kadar nemli klar --otelde, bitiik odadaki
sesleri duymamalsnz, onlar da sizi duyamamallar...
Her ey, bu tr sorular boyunca ilerledike, btn sanatlarn birbirlerine kartklarn,
sorularn da sonsuzca, stelik tam bir cevaba kavuturulmay beklemeden iie
getiklerini, birbirlerini tam bir cevap bulmakszn. drterek retip durduklarn
gsteriyor: bylece, a ihtiya duymadan dinleyebileceinizi sandnz mziin bile,
pekl mimarl da harekete geirdiini, Barok bir eserin alnabilecei yer ile, bir
Rock mzii konserinin verilebilecei yerin ayn olmayacan, bu durumun da asla
tesadfi olmadn farkedebilirsiniz. Ayn ekilde, Bach'n Fg Sanat, hem bir
matematik, hem de bir nota dizisi estetiine, baka bir deyile "kaligrafi" sanatna
dayanyor gibidir.
Bu sorular srdrmekle artk samalamaya baladmz, sonsuzca sorular, elikiler
iinde debelenip durduumuz, bu yzden daha "salam" sorular sormak zorunda
olduumuz hissedilebilir. Sanat eserinin "biricikliinden" yola kmann, ya da
soyutlama yoluyla, sanat eserinin biiminden ve ieriinden bahsetmenin daha doru
olaca, malzemeden yola kan bir estetiin hibir yere eritirmeyecei, yolumuzu
kaybettiren bir indirgeme, hatta bir kmazdan baka bir ey olmad sylenebilir.
Bilimin, sanatn, disiplinlerin temas hatlarnn silikletii bir postmodernizmi mi
ayrcalkl kldmz sorgulanabilir. Oysa sorun, tam aksine, tam da modernliimizi

belirleyen bir boyut zerinde yer almaktadr: bu modern sorulara ben "ak sorular"
diyorum. Cevap almay beklemeksizin, belirsizliklerle, dncede yarattklar
sarsntlarla, kaslma ve gevemelerle, kmazlarla naslsa ilerleyip duran sorulardr
bunlar. Kh bir indirgemeden, soyutlamadan, kh Gilles Deleuze'n syledii gibi
"eylerin ortasndan", au milieu treyen, neredeyse amasz sorular...
Bu sayede, iki dnme biimini hemen ayrdetme ansna eriiyoruz yine de: "Ak
sorularla" ileyen modern bir biim ile, "kapal" sorularla ilerleyen arkaik biim...
Szgelimi, bizimkine yakn konular aratrrken Aristo yle davranrd: nce eylerin
nedenlerini aratralm ---diyeceiz ki, hereyin, hayvanlarn, insan yapm eylerin,
doal varlklarn, gkteki yldzlarn mutlaka bir nedeni olmal... Thales her eyin
nedeninin bir ilke, mesela su olduunu sylyordu; Herakleitos ise ate diyordu bu
ilkeye. Aristo, ii daha da karmaklatrarak, en azndan drt neden trn ayrdetmek
gerektiini iddia etmiti: Birinci neden, bir eyin ne iin varolduuydu ve buna "ereksel
neden", causa finalis diyordu. kincisi, eyin znn tarifi, o ey neyse onu syleyen, o
eyin "tanm" olan "biimsel neden", yani causa formalis idi --ki bu ilk ikisinin ayn ey
olduunu sylyordu Aristo. ncs, "maddi neden"di (causa materialis) ve eyin
neden, tatan m, topraktan m, yoksa yldzs madde etherden mi yaplm olduunu
anlatrd; sonuncusu ise, hareket ettirici ilke, yani "faal neden"dedii eydi. Bylece,
ayakkab yapan biri, daha dorusu bir kunduracnn icra ettii emek (tekhne),
ayakkabnn "faal nedeni"dir (causa efficiens). Ama ayakkabnn varolmasnn baka
nedeni daha olmaldr: imal edilecei malzeme, tahta, kuma, ksele vesaire;
ayakkabnn, yalnzca ayakkabcnn kafasnda deil, herkeste varolan "ideal" modeli,
yani biimi --"eidos"u; ve son olarak, ayakkabnn kimin iin yapld (giyecek kii iin
"ayakkaby" ayakkab klacak olan ey... ayakkabnn amac...) Daha Platon
diyaloglarnda belirlenen bu dnme biimi, hibir zaman ortadan kalkmad (kalkamaz
da zaten), ama nnde sonunda, Descartes dnemine kadar temel ve klasik dnya
grn, kapal bir dnya (kozmos) tasavvurunu oluturmay srdrd. eylerin
grnrdeki karmakln indirgeyecek bir yntem (fikirlerin tretilmesi iin mantk,
eyleri snflandrmak iin kategoriler, eylerin kendilerini tanmlamak iin metafizik,
eyleri betimlemek iin fizik, eylerin zn ve neye hasredilmi olduklarn anlatmak
iin felsefe...)

Oysa Ortaan sonlarnda, Alexandre Koyr'nin deyiiyle, kapal bir dnya


tasarmndan ak bir evren tasarmna geildi. Aristocu dnya tasarm ve kainat
fikrinin paralanmas, her eyin nce bir ara mistikleip, ardndan yeniden, baka
yntemler icat edilerek, yeniden anlamlandrld bir dnemdi bu. "Ak sorular" adn
vermek istediim eyi olanakl klan, zgrletiren, ama yine de ii sk tutmak uruna
birtakm salam yntemlere ihtiya duran bir sreti bu. O aa dek, sorulabilir
sorularn belli bir karar. nizam, snrl bir adedi varm gibiydi; biimler ve amalar
snrlyd, evren somuttu, dzenliydi --dzenleyicisinin, yani Tanrnn hikmetinin
belirtisiydi --bu sayede burnumuz gzlk takmak, balklar tutulup yenmek iindi...
Ak sorular ise, ilk bakta hibir zaman cevap bulmuyor, srekli elikilere dyor
gibi grnseler bile, hissedilebilecei gibi, bize daha az ey retiyor deiller.
Birbirlerinden ok farkl trden eyler, varlklar ve fikirler, kendilerini homojenlemeye
kolayca terketmeyen sezgiler, indirgenemez tekillikler, znel k noktalar, srekli
olarak birbirleriyle kavuup zlen, birbirlerini drtp duran, savuran oulluklar
halinde, ak ulu bir sistem fikrine doru iteliyorlar bizi... Bugnn "postmodern"
denen fikri hayatnda en eletirilebilir kii olarak beliren, u Kartezyen yntemin, ruhbeden ikiliinin mucidi Descartes'n, insan bilincini etsizletiren bu dnrn bile, ne
kadar harikulade, ne kadar coku verici bir darbeyi tm dnyann dnme biimine
vurmu, orada ne kadar da nemli bir devrim gerekletirmi olduunu hatrlayalm: Bu
muazzam darbe, Cogito, "dnyorum"dur...

You might also like