You are on page 1of 115

w

FRIEDRICH
NIETZSCHE

II

\>
w

1
PUTLARIN
I ALACAKARANLII
HASAN L YCEL KLASKLER DZS
A L M A N C A A S L I N D A N E V R E N : M U ST A FA T Z EL

T R K Y E

BANKASI

$!

K lt r Yaynlar

Hmanizma ruhunun ilk anlay ve duyu merhalesi, insan


varlnn en mahhas ekilde ifadesi olan sanat eserlerinin be
nimsenmesiyle balar. Sanat ubeleri iinde edebiyat, bu ifade
nin zihin unsurlar en zengin olandr. Bunun iindir ki bir mil
letin, dier milletler edebiyatn kendi dilinde, daha dorusu
kendi idrakinde tekrar etmesi; zek ve anlama kudretini o eser
ler nispetinde artrmas, canlandrmas ve yeniden yaratmasdr.
te tercme faaliyetini, biz, bu bakmdan ehemmiyetli ve me
deniyet dvamz iin messir bellemekteyiz. Zeksnn her cep
hesini bu trl eserlerin her trlsne tevcih edebilmi milletler
de dncenin en silinmez vastas olan yaz ve onun mimarisi
demek olan edebiyat, btn ktlenin ruhuna kadar iliyen ve si
nen bir tesire sahiptir. Bu tesirdeki fert ve cemiyet ittisali, za
manda ve meknda btn hudutlar delip aacak bir salamlk
ve yaygnl gsterir. Hangi milletin ktpanesi bu ynden zen
ginse o millet, medeniyet leminde daha yksek bir idrak sevi
yesinde demektir. Bu itibarla tercme hareketini sistemli ve dik
katli bir surette idare etmek, Trk irfannn en nemli bir cep
hesini kuvvetlendirmek, onun genilemesine, ilerlemesine hiz
met etmektir. Bu yolda bilgi ve emeklerini esirgemiyen Trk
mnevverlerine kranla duyguluyum. Onlarn himmetleri ile
be sene iinde, hi deilse, devlet eli ile yz ciltlik, hususi teeb
bslerin gayreti ve gene devletin yardm ile, onun drt be mis
li fazla olmak zere zengin bir tercme ktpanemiz olacaktr.
Bilhassa Trk dilinin, bu emeklerden elde edecei byk fayda
y dnp de imdiden tercme faaliyetine yakn ilgi ve sevgi
duymamak, hibir Trk okuru iin mmkn olamyacaktr.

23 Haziran 1941
M aarif Vekili
Haan Ali Ycel

FRIEDRICH NIETZSCHE
PUTLARIN ALACAKARANLII
YA DA EKLE NASIL FELSEFE YAPILIR?
ZGN ADI

GTZFN-DMMFRUNG
ODER
WIE MAN MT DEM HAMMER PHIl.OSOI'HIRT
ALMANCA ASLINDAN EVREN

MUSTAFA TZEL
.

TRKYE BANKASI KLTR YAYINLARI, lO IO

Sertifika No: 11213


G R SEL YNETMEN

BlROI. BAYRAM
GRAFK TASARIM VE UYGULAMA

TRKYE BANKASI KLTR YAYINLARI


I . BASKI MAYIS 2010 , STANBUL

ISBN 978-9944-88-922-3 ( c i l t l i )
ISBN 978-9944-88-915-5 ( k a r t o n k a p a k l i )
BASKI

YAYLACIK MATBAACILIK
LTROS YOLU FA TH SANAY STES NO: 1 2 /1 9 7 - 2 0 3
TOPKAPI STANBUL

(0212) 612 58 60
Sertifika No: 11931
Bu kitabn tm yayn haklan sakldr.
Tantm amacyla, kaynak gstermek artyla yaplacak ksa alntlar dnda
gerek metin, gerek grsel malzeme yaynevinden i/.in alnmadan hibir yolla
oaltlama/., yaymlanamaz ve datlamaz.
TRKYE BANKASI KLTR YAYINLARI
STKLAL CADDES, NO: I4 4 /4 BEYOLU 3 4 4 3 0 STANBUL

Tel. (0212) 252 39 91


Fax. (0212) 252 39 95
www.iskultur.com.tr

fi

HAAN
L
YCEL
KLASKLER

D iZ S

cxxxv

F R I EDR I CH N I E T Z S C H E
PUTLARIN ALACAKARANLII
YA DA
EKLE NASIL FELSEFE YAPILIR?
A L M A N C A A S L I N D A N E V R E N :
MU S T AF A TZEL

TRKYE

BANKASI

Kltr Yaynlar

indekiler
nsz .......................................................................................................... 1
zdeyiler ve O k lar ................................................................................3
Sokratesin Sorunu ................................................................................11
Felsefede A kl ....................................................................................19
H akiki D n y a mn Sonunda Bir M asal O luu ......................... 25
K ar D oa O larak A hlak ................................................................. 27
D rt Byk Yanlg .............................................................................. 33
nsanl yiletirenler .........................................................................43
Alnanlarda Eksik O lan N e?

............................................................49

Z am ana Aykr Birinin G z Gezdirmeleri .................................... 57


Eskilere N e Borluyum ? ..............................................................., 103
eki K onuuyor ................................................................................111

nsz
Karanlk ve llerin zerinde sorum luluk gerektiren bir
davann ortasnda neesini korum ak, hi de azm sanm aya
cak bir meziyettir: stelik, needen daha gerekli ne vardr?
Delice needen payn alm am hibir ey baarya ulam az.
A ncak g fazlasdr gcn kant. T m d e e r l e
r i n b i r y e n i d e n d e e r l e n d i r i l i i , bu soru
iareti yle kara yle devasadr ki, glge salar, onu koyann
stne byle bir grev yazgs zorlar her an, gnee ko
m aya, ok arlam bir ciddiyeti stnden silkip atm aya.
H er yol mubahtr bunun iin, her vaka bir mutluluk vaka
sdr. zellikle de sava. Sava her zam an byk aklllyd
ok manevilemi, ok derinlemi tinlerin; yaralanm ada bile
iyiletirici bir g vardr hl. Kaynan, bilginlerin merakn
dan sakladm bir sz, oktandr sloganm olmutu:
Increscunt animi, virescit volnere virtus.1
Durum a gre daha ok tercih ettiim bir baka iyileme
de, p u t l a r

yoklamaktr...

Gerekliklerden fazla

put var dnyada: budur benim kt bakm bu dnyaya,


benim kt k u 1 a m dr ayn zam anda... Burada bir
kez e k i l e

sorular sorm ak ve belki, yant olarak o n-

Increscunt animi, virescit volnere virtus (Lat.): Tek bir yara, maneviyat de
rinletirip erdemleri gelitirin Furius Antias, Aulus Gellius, 18,1 1 ,4 . (.n.)

l ii bo sesi dinlemek, o ikin barsaklardan geleni na


sl da ekicidir bu, kulaklarnn ardnda da kulaklar olan bi
ri iin tam da sessiz kalm ak isteyenin, karsnda y k
sek

sesli

olmas

g e r e k t i i , e s k i bir psikolog ve

fareli kyn kavalcs olan benim iin...


Bu yaz da bal ele veriyor ya her eyden nce bir
dinlenme, bir gne lekesi, bir psikologun tembelliine ka
maktr. Belki yeni bir savatr da? Yeni putlar d a yoklanacak
m ?.. Bu kk yaz bir byk sava ilandr; putlar yokla
m aya gelince, burada bir diyapozonla dokunur gibi ekile
dokunulacak olanlar; bu defa an putlar deil ezeli putlar
dr, bunlardan daha eski, daha ikna olunm u, daha iiril
mi putlar yoktur kesinlikle... Yoktur, daha ii bo olanlar
da... Kendilerine e n

ok

inanlm

putlar olm alar

n engellemez bu durum; stelik, en sekin rnekte bile, ke


sinlikle put denilmez onlara...
Torino, 30 Eyll 1888,
Tm Deerlerin Yeniden Deerlendiriliinin
ilk kitabnn^ bittii gn.

FR IE D R IC H N IE T Z S C H E

zdeyiler ve Oklar

Aylaklk her psikolojinin badr. N asl? yoksa psikoloji


bir gnah m yd?1

2
imizdeki en cesur bile nadiren cesaret eder, asl b i l d i
ine...
3
Yalnz yaam ak iin bir hayvan ya da bir tanr olunmal
diyor Aristoteles. nc durum eksik: ikisi birden olun
m al f i l o z o f . . .
4
Basittir her hakikat Bir yalan deil mi bu iki kat?2

Nietzsche burada bir Alman ataszyle oynuyor: Miggang ist aller


Laster Anfang: Aylaklk tm gnahlarn badr, (.n.)
Einfach: Basit, zwiefach: ki kat. (.n.)

5
Birok eyi asla ve asla bilmek

istemiyorum.

Bilgelik bilgiye de snrlar izer.

6
Kii kendi yabanl doas iinde dinler kafasn en iyi,
kendi doadlndan, tinselliinden...
7
N asl? insan yalnzca tanrnn bir hatas m? Yoksa tanr
yalnzca bir hatas m insann?

8
Yaamn

Sava

O k u lu ndan.

Beni l

drmeyen, beni gl klar.


9
Kendine yardm et: Sonra da herkes yardm eder sana.
Kom unu sevme ilkesi.

10
Kii eylemlerinin karsnda korkakla kaplm am al!
Onlar sonradan ortada brakm am al! Vicdan azab, ya
kkszdr!
11
Bir E e k

Trajik Olabilir mi? N e tayabildii, ne de

srtndan atabildii bir yk altnda telef olduu iin?... Filo


zoflarn durumu.

12
Kii yaam a ilikin kendi n e d e n ? ine sahipse, hemen
hemen her n a s 1 1 ? la uyum gsterebilir nsan mutlu ol
m aya a l m a z ;

yalnzca bir ngiliz yapar bunu.


13

Erkek kadn yaratt peki nereden? Bir kaburga kemi


inden tanrsnn; ideaPinin...
14
N e? aryor m usun? on katna, yz katna m km ak isti
yorsun? yandalar m aryorsun? S f r l a r

ara!

15
lmlerinden

Sonraki

insanlar

rne

in ben daha kt anlalacaklardr, adalarndan, am a


daha iyi i i t i l e c e k l e r d i r .

D ah a k atis: hi an lal

m ay acaz ite b u r a d a n k ay n ak lan y or otoritem iz.


16
Kadnlarn

Arasnda.

H akikat? Ah, tan

myorsunuz siz hakikati! Bir suikast deil midir o, tm utan


m alarm za?
17
Benim sevdiim trden bir sanat bu, mtevazdr gerek
sinimlerinde: aslnda iki ey istiyor, ekmeini ve sanatn
panem et C i r c e n . . . 3
panem et Circen: Nietzsche, Latince panem et circences (ekmek ve
oyunlar) deyimindeki oyunlar circences in yerine, Odysseus efsanesinde
ki, insanlar hayvana dntren byc Kirkenin adn koymu, (.n.)

18
stencini olaylarn iine katm asn bilmeyen, hi olm azsa
bir a n l a m

katar iin iine: yani orada zaten bir istencin

olduuna inanr ( inanm a ilkesi).


19
N asl? erdemi setiniz ve gsnz kabarttnz ve ayn
zam anda sakncas olm ayann yararlarna m bakyorsunuz,
hasetle? A m a erdemle

vazgeilir,

avantajlar

d an ... (bir antisemitin evinin kapsna.)

20
Yetkin kadnn edebiyat yap, kk bir gnah ileyii
gibidir: denemek iin, ereti, etrafna baknarak, birisi fark
ediyor m u diye ve birisi fark etsin d i y e . . .

21
Yalnzca, sahte erdemlere sahip olunam ayacak durum la
ra girmek; daha ok, ip stndeki bir cam baz gibi, ya d
lecek ya da ayakta durulacak ya da ucuz kurtulunacak...

22
K t insanlarn arklar yoktur. N asl oluyor da,
Ruslarn arklar oluyor?
23
Alman tini ; on sekiz yldr bir contradictio in adjecto.4
*

contradictio in adjecto (Lat.): Nitelemede eliki, bir terimle ona eklenen


nitelik arasndaki eliki, (.n.)

24
Balanglar aram aktan, kanser olunur. Tarihi geriye
doru bakar; sonunda geriye doru da i n a n r .
25
H onutluk, souk algnlndan korur. yi giyinmesini bi
len bir kadnn d grlm m dr? Yani, handiy
se giyinmi bir kadndan sz ediyorum.
26
Tm sistematikilerden kuku duyuyorum ve onlar g
rnce yolumu deitiriyorum. Sistem istemi, drstlk yok
luudur.
27
Kadnn derin olduu kabul edilir neden? nk asla
inilemez onun temeline. Kadn, s bile deildir henz.
28

Kadn, erkek erdemlerine sahipse, kap gitmeli ondan;


erkek erdemlerine sahip deilse, zaten kendisi kap gider.
29
Eskiden ne ok kemirecek eyi vard vicdann kendi
kendisini?5 nasl da iyi dileri vard? Ya bugn? neyi ek
sik ? Bir di hekiminin sorusu.
'

Yazar, Almanca beissen (srmak) ve Gewissenbiss (vicdan rahatsz


l) szckleriyle oynuyor, (.n.)

30
Dncesizlik etmenin bir defayla snrl kalm as ok en
derdir. Kii ilk dncesizliinde, her zam an ok fazla ey ya
par. Tam da bu yzden ikinci bir dncesizlik daha yapar
bu defa da ok az ey yapar...
31
zerine baslan solucan kvrlr. Akllcadr bu. Yeniden
zerine baslm a olasln azaltm olur bylelikle. Ahlakn
diliyle: A l a k g n l l l k .

32
Yalana ve aldatm aya ynelik, ar duyarl bir nam us an
layndan kaynaklanan bir nefret vardr; yalan tanrsal bir
buyrukla y a s a k l a n d

srece, korkaklktan kaynak

lanan benzer bir nefret de vardr yalana ynelik. Yalan sy


leyemeyecek kadar korkak...
33
N e kadar az ey gerekir m utlulua! Bir gaydann sesi.
M ziksiz yaam bir hata olurdu. Almanlarn gzlerinde can
landrdklar tanr bile ark sylyordur.
34
O n ne peut penser et crire quassis.6 (G. Flaubert).
te elimdesin, nihilist! Knn stnde oturm ak, kutsal ruha

On ne peut penser et crire quassis. (Fr.): Oturmadka ne dnebilen,


ne yazabilen biri, (.n.)

kar ilenmi bir g n a h t r


an

zellikle. Yalnzca d o l a

dncelerin deeri vardr.


35

Biz psikologlarn, atlar gibi olduum uz vakalar vardr,


huysuzlatmz: Kendi glgemizi grrz nmzde ve
dizlerimizin ba zlr. Bir psikologun herhangi bir eyi
grebilmesi iin, k e n d i n i

grm ezden gelmesi gerekir.


36

Biz ahlak-szlar7 erdeme

zarar

m veriyoruz?

A naristlerin, h km darlara verdiinden daha az. H


km darlar, an cak kendilerine ate edilm esinden bu yana,
yeniden salam oturuyorlar tahtlarnda. Ahlak: a h l a k

vur ma l .
37
nden

gidiyorsun yle mi? oban olduun iin

mi? yoksa istisna olduun iin mi? Bir nc seenek de k a


p kurtulan olmaktr... B i r i n c i

vicdan sorusu.

38
Sahici misin? yoksa yalnzca bir oyuncu mu? Bir temsilci
mi? yoksa temsil edilenin kendisi mi? Yoksa nihayetinde
taklit edilen bir oyuncu musun sadece... k i n c i

vicdan

sorusu.

ahlak-szlar: immoralisten, verili, somut bir ahlak balamnda ah


laksz olanlar deil de, genel olarak ahlak kabul ermeyenler anla
mnda. (.n.)

39
Hayal
yor:

Krklna

Urayan

Konuu

Byk insanlar aradm , her zam an, yalnzca onlarn

idealinin m a y m u n l a r

oldu, bulduum.
40

Seyreden biri misin? yoksa om uz veren mi? yoksa, ba


n evirip, yoluna giden mi?.. n c

vicdan sorusu.

41
Birlikte yrm ek mi istersin? nden yrm ek mi? yoksa
kendi bana yrm ek m i?... kii bilmeli istedii eyin ne
olduunu,

ve onu istiyor o l d u u n u .

Drdn-

c vicdan sorusu.
42
Bunlar birer basam akt benim iin, onlarn zerine ktm
bunun iin onlarn stnden gemem gerekti. A m a onla
rn stnde dinlenmek istediimi dndler...
43
N e nemi var ki b e n i m
hakkm v a r

hakl oluum un! ok fazla

benim ve gnmzde en iyi glen, en son

glen de oluyor.
44
M utluluum un forml: bir evet, bir hayr, dz bir izgi,
bir h e d e f . . .

Sokratesin Sorunu
1
Yaam hakknda, tm zam anlarda en bilgeler hep ayn
yargya varmlardr: d e m e z . . .

H er zam an ve her yer

de ayn ses duyulmutur azlarndan, kuku dolu, efkr


dolu, yaam yorgunluu dolu, yaam a kar direnme dolu
bir ses. Sokrates bile demiti ki lrken: yaam ak uzun
sre hasta olm ak demek: kurtarc A sklepiosa bir horoz
borluyum . Sokrates bile bkmt. Neyi k a n t l a r
bu? Neye i a r e t

eder

bu? Eskiden denilmiti ki, (

ah, dediler bunu, hem de yeterince yksek sesle ve bizim k


tmserlerimizden nce!): Burada her halkrda bir hakikat
pay bulunmal! Consensus sapientum ,1 hakikati kantlar.
Bugn de hl byle mi konuacaz? h a k k m z

var

m buna? Burada her halkrda bir h a s t a l k pay bu


lunmal b i z

de yant veriyoruz: bu tm zamanlarn

bilgeleri, onlar nce bir yakndan grmeli! Belki hepsi de


ayaklarnn stnde salam duram yorlard artk? ge? sal
lantl? dekadanlar? Yoksa bir karga gibi mi grnr bilge
lik yeryznde, en ufak bir le kokusuyla heyecanlanan?...

2
Bu kadirbilmezlik, byk bilgelerin k - t i p l e r i
olduklar, ilkin tam da onlarn karsnda en gl bir biim
de aydn ve aydn olm ayan bir nyargnn bulunduu bir va
kada geldi aklma: Sokratesi ve Platonu ykl sem ptom la'
r olarak grdm . Yunan zlmesinin aralar olarak, sz
de Yunan olarak, anti-Yunan olarak ( Tragedyann D ou
u 1872). Sz konusu consensus sapientum bunu her ge
en gn daha iyi kavradm zerinde uzlam a vardklar
ey konusunda hakl olduklarn kantlam aktan ok uzak:
asl kantlad, onlarn, bu en bilgelerin herhangi bir konu
da f i z y o l o j i k olarak uzlatklardr. Yaam a kar ayn
biimde negatif durm ak durm ak zorunda olm ak iin. Ya
am hakknda, yaam dan yana ya da ona kar yarglar, de
er yarglar, nihayetinde asla doru olamazlar, bu tr
yarglar kendi balarna birer budalalktrlar. Kesinlikle par
man buna doru uzatm ak ve kavram ak gerekir, bu ar
tc finessei,2 y a a m n
meyeceini.

deerinin

kestirile-

Yaayan biri tarafndan deil, nk by

le biri bir taraftr, hatta tartm a konusudur ve yarg deil


dir; bir l tarafndan da olam az, baka bir nedenle. Bir fi
lozof asndan ise yaam n d e e r i n d e

bir sorun gr

m ek, bylelikle hatta kendisine kar bir itiraz, bilgeliin ze


rinde bir soru iareti, bir bilge olmay olarak kalr. N a
sl? ve tm bu byk bilgeler yalnzca dekadan olm akla
kalm ayp, bilge bile deil miydiler? A m a ben Sokratesin
sorununa dnyorum.
3
Sokrates, kkeni gerei, halkn en alt tabakasm dand:
Sokrates avam d. Biliniyor, hl bizzat grnyor, ne kadar

irkin olduu. N e ki, kendi bam a bir itiraz olan irkinlik.


Yunanllarn arasnda handiyse bir aksini kantlamadr. Sok
rates bir Yunanl myd ki? irkinlik, melezlenmi, melezlen
me yoluyla k e t v u r u l m u bir gelimenin anlatmdr
ou kez. Bir baka rnekte, g e r i l e y e n

bir gelime ola

rak grnr. Krim inologlar arasndaki antropologla^ tipik


sulunun irkin olduunu sylyorlar bize: m onstrum in
fronte, m onstrum in anim o.3 A m a sulu bir dekadandr.
Sokrates tipik bir sulu m uydu? Sokratesin dostlarna
bu k adar itici gelen, en azndan o nl fizyonom -yargsyla elimiyor. Y z h atlarndan anlayan bir yaban c, A ti
n a ya geldiinde, Sokratesin yzne kar syledi, onun bir
canavar o l d u u n u ,

tm kt huylar ve hrslar

iinde barndrdn. Ve Sokrates sadece u yant verdi: Be


ni tanyorsunuz, baym !
4
Sokratesteki dekadansa iaret eden, yalnzca igdlerin
deki, itiraf ettii kargaa ve anari deildir: m antksal olann
st ste dllenmesi ve onun ayrt edici zellii olan, o r a
itik

cinfikirliliidir.

Sokratesin daymenio-

n u 4 diye, dinsel olarak yorum lanan o iitme halsinasyonlarn da un utm ayalm . O n d ak i her ey ab artl, kom ik,
karik atrd r, her ey ayn z am an d a gizlenm i, art niyet
li, yeraltndadr. S o k ra te sin k u rd u u akl = erdem =
m utluluk denklem inin hangi alerjiden kayn aklan dn
k av ram ay a alyorum : gelm i gem i en tu h af denk
lem dir bu ve eski H elenlerin tm igdlerini karsn a
alr stelik.
J
<

monstrum in fronte, monstrum in animo (Lat.): Yz bir canavar gibi,


ruhu da bir canavar, (.n.)
Sokrates, iinde kk bir cin (daymenion) bulunduunu ve yanl bir i
yaptnda kendisini uyardn sylerdi, (.n.)

5
Sokratesle birlikte, Yunanllarn zevki, diyalektikten ya
na deiir: ne oluyordu aslnda burada? H er eyden nce,
bylelikle s e k i n

bir beeni yenilm ektedir; a y ak tak

m , diyalektikle b a olm aktadr. S o k rate sten nce, se


kinlerin arasn d a diyalektik tav rlar reddedilirdi: kt ta
vrlar o larak grlr, kiiyi kk drrlerdi. Genler
de bu tav rlara kar uyarlrd. Gerekelerin bu tarzd a su
n uluuna d a ku kuyla baklrd. E depli konular, tpk
edepli in sanlar gibi, gerekelerini ellerinde byle tam az
lar. Be p arm an birden gsterm ek yakk alm az, ilkin
kantlanm ay gerektiren, pek de deerli deildir. O to rite
rin henz iyi ah lak a dahil old uu, gerekelendirm e nin
deil, emretm enin geerli olduu her yerde, diyalektiki
bir tr soytardr: glnr on a, ciddiye alnmaz. Sokra
tes kendisini c i d d i y e

aldrtan

soytaryd: ne olm u

tu aslnda orada?

6
Ancak, elde baka yntem olmaynca bavurulur diya
lektie. Onunla kuku uyandrld, onun pek ikna edici ol
m ad bilinir. Bir diyalektiki-etkisi, izleri en kolay silinebi
lecek eydir: konuulan her toplantnn deneyimi kantlar
bunu. Baka silahlan kalmayanlarn elinde bir m e r u
mdafaa

olabilir ancak. H akkn s k e

ske

a 1-

m olm ak gerekir: diyalektikten yararlanlm asa daha iyi


dir. Yahudiler bu yzden diyalektikiydiler; kurnaz tilki Rein
ecke Fuchs5 yleydi: ne? yoksa Sokrates de mi yleydi?

'

Reinecke Fuchs: Almanlar, bir hayvan masalndaki tilkiye Reinecke is


mini vermiler. Goethe de, Reinecke Fuchs adl eserinde bu masal ile
mitir. (.n.)

Sokratesin ironisi, dile gelii midir ayaklanm ann?

ayaktakm hncnn? Ezilen biri olarak tasmn bak darbe


lerinde, kendi gaddarlnn tadn m karyor? hayran b
rakt sekinlerden i n t i k a m

m alyor? Bir diyalek-

tiki, acm asz bir silah tutm aktadr elinde, onunla kendini
bir tiran yapabilir; galip geldiinde, rezil eder. Diyalektiki,
bir budala olmadn kantlam aya zorlar rakibini: fkelen
dirir; ayn zam anda aresiz brakr onu. Bir diyalektiki, ra
kibinin anlan i k t i d a r s z k l a r .
tik yalnzca bir i n t i k a m

N asl? diyalek

biimi midir Sokrateste?

8
Sokratesin neyle itici olabileceini anlalr kldm: onun
byleyici o l m a s

da bir o kadar aklanm ay beklemek

tedir. Yeni tr bir A g o n6 kefetmi oluu; Atinann se


kin evreleri iin bunun ilk kl ustas oluu bir eydir. Helenlerin agonal drtlerine seslenerek byledi gen er
keklerle olanlarn yapt grein bir baka eidini ortaya
koydu. Sokrates ayn zam anda byk bir e r o t i k i y d i .
9
A m a Sokrates daha da fazlasn bildi. Sekin Atmallarn
ardndakini

grd; kendi davasnn, kendi dava aler

jisinin oktandr bir istisna oluturmadn kavrad. Ayn


trden bir dejenerasyon, her yerde alttan alta hazrlanyor
du: eski Atina, sonuna yaklayordu. Ve Sokrates tm
dnyann kendisine g e r e k

duyduunu anlad onun

yntemine, onun tedavisine, onun kiisel kendini-koruma


s

Agon: Eski Yunanda yarma; agonal drt: yarma drts, (.n.)

becerisine... H er yerde igdler anari iindeydi: her yerde


taknlkta be adm tedeydi: m onstrum in anim o genel bir
tehlikeydi. Drtler tiran olm ak istiyorlar; daha gl olan
bir k a r

tiran

bulm al ... O fizyonomist, Sokratesin

ne tm kt hrslarn bir m aaras olduunu yzne


kar sylediinde, byk ironici, ona anahtar veren bir sz
ck daha syledi. D orudur bu , dedi, am a hepsinin efen
disi oldum . Sokrates, kendisinin stesinden nasl geldi?
onun davas yalnzca u bir rnekti, yalnzca o zam anlar ge
nel bir zorunluluk haline gelmeye balayann, en gze ar
pan rneiydi: artk hi kimsenin kendine egemen olam ad
nn, igdlerin birbirlerine kar yneldiklerinin. Sokrates
bu u rnek olarak byler onun korkutucu irkinlii,
onu her gze bildirdi: kendiliinden anlalaca gibi, daha
da byledi, bir yant, bir zm , bir t e d a v i

grn

olarak, bu vakann.

10
Sokratesin yapt gibi, a k l

bir tiran yapm ak gereki

yorsa, baka bir eyi tiran yapm a tehlikesi hi de kk ol


m am al. Aklclk o zam anlar bir k u r t a r c

olarak d

nlmt, ne Sokratesin ne de hastalarnn keyfine kal


mt aklc olm ak de rigueurd,7 onlarn s o n

aresiy-

di bu. T m bir Yunan dnmesinin, kendini aklcln s


tne atndaki fanatizm , bir acil durumu ele veriyor: tehli
kedeydiler, tek bir seenekleri vard. Ya yok olm ak ya da
abes-aklc

olm ak... Platondan itibaren Yunan filo

zoflarnn ahlakl patolojik koullarn rndr; diyalek


tie verdikleri deer de yle. Akl = erdem = mutluluk sade
ce u anlam a gelir: Sokratesin yapt gibi yapm al ve karan
lk arzulara kar srekli bir g n

oluturmal

akln gn . N e pahasna olursa olsun, akll, berrak, ay


dnlk olunmal: igdlere, bilinmeyene verilen her taviz,
aaya

eker...
11

Sokratesin neyle bylediini akladm: bir hekim, bir


kurtarc gibi grnd. Onun ne pahasna olursa olsun
aklclk inancndaki yanlgy gstermek gerekli mi? Fi
lozoflarn ve ahlaklarn kendi kendilerini kandrmalardr,
dekadansa kar savam akla, onun dna ktklarn dn
meleri. D na km ak, onlarn gcn aar: are olarak,
kurtulu olarak setikleri de, yine dekadansn bir anlatmdr
onun anlatmn d e i t i r i y o r l a r ,

kendisini orta

dan kaldrmyorlar. Sokrates bir yanl anlam ayd; t m


iyileme
bir

yanl

ahlak,

Hristiyan

anlamayd...

ahlak

da

En gzalc gn , ne

pahasna olursa olsun aklclk; aydnlk, souk, dikkatli, bi


linli, igdsz yaam n, igdlere kar direnen yaamn
kendisi yalnzca bir hastalkt, bir baka hastalkt ve ke
sinlikle erdem e, sahk lla, m utlulua geri dnmenin
bir yolu deildi... igdlerle savam ak z o r u n d a
budur dekadansn forml: yaam y k s e l d i i

olm ak
sre

ce, mutluluk eittir igd.

12

Kendisi de kavrad m bunu, kendini kandranlarn bu

en aklls? Sonunda syledi mi bunu kendine, lm e kar


sergiledii cesaretin b i l g e l i i y l e ? . . .
yordu

Sokrates i s t i

lmeyi: Atina deil, o verdi kendi kendisine ze

hir anan... Sokrates bir hekim deil, dedi usulca kendi


kendine: yalnzca lm dr burada hekim... Sokrates yalnz
ca, uzun sredir hastayd...

Felsefede Akl

Soruyorlar bana, nedir filozoflardaki btn bu alerji di


ye?... Szgelimi tarih duygusu eksiklikleri, oluun dnl
mesine bile duyduktan nefret, M srclklar.1 Bir davay tarihsellikten karm akla, ona bir s a y g n l k

kazandrdk

larn sanyorlar, sub specie aetem i,2 bu davay bir m um


yaya dntrmekle. Filozoflarn binlerce yldan beri kullan
dklar her ey, kavram -m um yalarndan ibaretti; gerek olan
hibir ey ellerinden canl kurtulam ad. Tapndklarn ld
rrler, iini boaltp doldururlar, kavram -putlarna tapan bu
beyler, her ey iin yaam sal bir tehlike olutururlar, tapn
dklarnda. lm , deiim ve yallk kadar dlleme ve b
yme de birer itirazdr onlar iin, hatta birer aksini kant
lamadr. Var olan o l u m a z ;

oluan v a r

deildir...

imdi, hepsi, hatta mitsizlik iinde, var olana inanyorlar.


N e ki, onu ele geiremedikleri iin, onun kendilerinden giz
lenmesinin nedenlerini aryorlar. Var olan alglam am za

Msrclklar: Tanrlar bile bu dnyal olan eski Yunanllara deil de,


bu dnyay bile teki dnya ya gre rgtlemi eski Msrllara yakn
olular anlamnda, (.n.)
sub specie aetemi (Lat.): Sonsuzluk bak asyla, sonsuzluun nda, (.n.)

engel olan bir grn, bir hile olmal: nerede bu hilebaz?


Yakaladk on u , diye baryorlar, sevinle, duyusallktr o! Z a t e n

ahlaksz

olan

bu duyular; hakiki

dnya hakknda aldatyorlar bizi. Ahlak: duyularn aldat


m acasndan, olutan, tarihten, yalandan kurtulm aktr ta
rih duyulara, yalana inanm aktan baka bir ey deildir. Ah
lak: hayr demektir, duyulara inandran her eye, insanln
geri kalanna: hepsi halk bunlarn. Filozof olm ak, m um ya
olmaktr, bir mezarc mimiiyle monotono-teizmi3 oyna
m aktr! H er eyden nce de, brakalm u b e d e n i ,
duyularn bu zavall sabit fikrini! Var olan btn mantk ya
nlglarna kaplmtr o, rtlmt^ olanakszdr hatta,
gerekmi gibi davranacak kadar kstah olm asna karn! ...

2
Byk bir saygyla, H e r a k l e i t o s un adn ayr tutu
yorum. Baka filozoflar duyularn tankln eitlilik ve de
iim gsterdikleri iin reddederlerken, H erakleitos eyleri
kalc ve birlikliymiler gibi gsterdikleri iin reddetti duyu
larn tankln. Herakleitos da duyulara hakszlk etti. D u
yular, ne Eleallarn ne de H erakleitosun inand tarzda ya
lan sylerler hi yalan sylemezler. Onlarn tanklndan
bizim ne y a p t m z d r ,

yalan asl oluturan, rne

in birlik yalann, eysellik, tz, sreklilik yalann... Duyu


larn tankln arptm am za akl neden olur. Duyular
oluu, yok oluu, deiimi gsterdikleri srece yalan syle
mezler... A m a Herakleitos, varln bo bir kurgu olduu k o
nusunda, sonsuza dek hakl kalacaktr. Biricik dnya gr
nte dnyadr: hakiki dnya onun stne eklenmi bir
yalandr

yalnzca.

monotono-teizm: Tekdze, teksesli ilahiyatlk. (.n.)

lif
J

tf!

N asl da hassas gzlem aletleridir duyularmz! rne

in, hibir filozofun saygyla ve kranla sz etmedii u bu


run, u sralar elimizin altndaki en ho aratr: bir spektros
kopun bile saptayam ad en kk devinim farklarn sap
tayabilir. Bugn bilimde, duyularn tankln k a b u l

et

m e y e karar verecek k ad ar ilerideyiz onlar daha da kes


kinletirmeyi, silahlandrmay, sonuna dek dnmeyi re
necek kadar. Geri kalan sak at doum dur ve henz-bilim-deildir: baka bir deyile metafizikti^ teolojidir, psikolojidir,
bilgi kuramdr. Y a d a

biimler-bilimidir, simgeler reti

sidir: tpk m antk gibi ve u uygulamal m antk, m atem atik


gibi. O nlarda gereklie bir sorun olarak bile rastlanm az;
m antk gibi bir simgeler-uzlamnn deerinin ne olduu so
rusu olarak bile rastlanm az.
4
Filozoflarn dier alerjisi de daha az tehlikeli deil: so
nuncuyu ve birinciyi birbirinden ayrt edememeye dayan
yor. En son geleni ne yazk! hi gelmemeliydi! en yk
sek kavram lar , yani en genel, en bo kavram lar, buharla
an gerekliin son buusunu en baa, balang o l a r a k
yerletiriyorlar. Bu da yine onlarn sayg duym a tarznn bir
anlatm sadece: yksek olan, alak olandan y e t i e m e z ,
yetimi o l a m a z . . .

Ahlak: birinci snf olan ne varsa

kendi kendinin nedeni olmaldr. Kkeninin baka bir eyde


olm as bir itirazdr, deerden-duyulan kukudur. T m stn
deerler birinci derecedendirler tm yksek kavramlar, var
olan, m utlak olan, iyi, hakiki, yetkin tm bunlar oluum
'

rn olamazlar, dolaysyla kendi kendisinin nedeni o 1 maldrlar.

T m bunlar birbirinden farkl, kendi ken

disiyle elikili de olam az... Bylelikle o mthi tanr kav-

ramlarna varyorlar... En sonuncu, en ince, en bo olann en


birinci olduu, kendinde neden, ens realissimum4 olduu k a
bul ediliyor... insanlk hastalkl rmceklerin beyin h asarla
rm ciddiye alm ak zorundayd sanki! Pahalya dedi bu
nun bedelini!..
5

Nihayet, bunun karsna b i z i m

(nezaket icab

biz diyorum...) yanlg ve grn sorununu nasl deiik


bir tarzda ele aldmz koyalm . Eskiden bakalam a, de
im e, hatta oluum , grnteliin kant olarak, bizi ya
nltan bir eyin var olm as gerektiinin bir iareti olarak ka
bul edilirdi. Bugn ise tam tersine, tam da akl-nyargsnn,
bizi, birlii, zdelii, sreklilii, tz, nedeni, eysellii,
varl kabul etmeye zorlad kadar, bir lde yanlgya
dtm z, yanlgya z o r u n l u

olduum uzu gryo

ruz; sk bir gzden geirme temelinde, yle eminiz ki, yanl


gnn burada yattna. Byk yldzn devinimlerindekinden
farkl deil durum: onun devinimlerinde gzlerimiz, burada
ise d i l i m i z

yapyor yanlgnn avukatln. Dil, oluum u

gerei, psikolojinin en tortulam biimidir: dil metafizii


nin, akas: a k l n ,

temel varsaymlarn bilince kard

m zda, kab a bir fetiin iine gireriz. O d u r her yerde bir


eyleyen ve bir eylem gren: istencin neden olduuna inanr;
Ben e inanan, varlk olarak, tz olarak Bene inanan, ve
Ben-tzne duyduu inanc tm eylere y a n s t a n
bylelikle ey kavram n y a r a t m

olur... Varlk her

yerde neden olarak dnlr, a t f e d i l i r ;

varlk kav

ram ben kavramnn ardndan, ondan tretilmi olarak


gelir... Balangta istencin, e t k i y e n
tencin bir y e t i

bir ey olduu is

olduu yanlgsnn dourduu byk fela-

ket vardr... Bugn onun yalnzca bir szck olduunu bili


yoruz... ok ok sonradan, bin kat aydnlanm bir dnya
da, filozoflar akln kategorilerini kullanm aktaki g v e n
liin,

znel g v e n l i i n

bilincine ararak vardlar:

bu kategorilerin deneyden kaynaklanm ayaca sonucunu


kardlar deneyin tm onlarla eliki iindeydi. P e k i
bu

kategoriler

nereden

geliyor?

Sonra,

H indistanda da, Yunanistanda da ayn hataya dld:


daha nce, daha yksekteki bir dnyada yaam olmalyz
( ok d a h a

alttaki

bir d n y a

denilseydi:

hakikate uygun olurdu!) tanrsal olm u olmalyz, n k


aklmz v a r! ... Aslnda imdiye kadar hibir ey, rnein
Eleallarn formle ettii biimiyle, varlk yanlgsndan daha
naif bir ikna gcne sahip olmamtr: sylediimiz her sz
ck, her cmle ondan yanadr! Eleallarn kartlar da hl
onlarn varlk-kavramnn batan kartclnn etkisindendir: dierlerinin yan sra, A t o m u n u

bulduunda De-

m okritos... Dilde akl : ah ne yal hilebaz kadndr o! K or


karm ki kurtulam ayacaz tanrdan, hl gram ere inand
mz iin...

6
Bu kadar nemli, bu kadar yeni bir kavray drt sav ha
linde toparladm iin kran duyulacaktr bana: bylelikle
anlam ay kolaylatryorum , bylelikle kar klmasn k
krtyorum.
Birinci

nerme:

B u dnyann grnte ola

rak tanm lanm asnda gsterilen gerekeler, asl onun gerek


liini temellendirirler baka trden bir gereklik, kesinlik
le kantlanam az.
kinci

nerme:

eylerin hakiki varlna veril

mi olan kstaslar; var olmaynn, h i l i i n

kstaslardr

hakiki dnya gerek dnyayla elime zerine kurul

m utur: aslnda, yalnzca a h l a k s a l - o p t i k

bir yanlg

dan ibaret olduu iin grnte bir dnyadr.


nc

nerme:

Bu dnyadan b ak a bir dn

ya m asal uydurmann, -iim izde yaam n karalanm as, k


ltlmesi, kukulu hale sokulm as ynnde bir igdnn
egemen olmadn varsayarsak-, hibir anlam yoktur: aksi
halde yaam dan b ak a , daha iyi bir yaam n hayaliyle
intikam

alm

Drdnc

oluruz.

nerme:

Dnyay hakiki ve g

rnte dnyalara ayrm ak, ister Hristiyanln, ister


K antn (nihayetinde o da s i n s i bir Hristiyan) yapt bi
imde olsun, yalnzca dekadansn bir telkinidir k
mekte

olan

yaam n bir belirtisidir... Sanatnn gr

ne gereklikten daha byk bir deer vermesi, bu nerme


ye bir itiraz oluturmaz. nk burada grn
kez da ha

b ir

gereklik anlamndadr, ancak ondan yaplm

bir seme, bir glendirme, bir dzeltidir... Trajik sanat k


tm ser d e i l d i r ,

tam da kukulu ve korkun olan

her eye evet diyendir, o D i o n y s o s u d u r . . .

Hakiki Dnyann Sonunda Bir Masal


Oluu
Bir Yanlgnn yks
1. H akiki dnya bilge, d in da erdemli kii iin ulalabi
lir kendisi o dnyann iinde yaar, kendisi o d n y a d r.
(Bu fikrin en eski biimi, grece akllca, basit, ikna edici.
Ben, Platon, hakikatin k e n d i s i y i m cmlesinin
yeniden yazlm hali.)
2. H akiki dnya, imdi ulalam az, am a bilge, dindar, er
demli kiiye vaat edilmitir ( tvbe eden gnahkra ).
(Fikrin gelimesi: daha incelmitir, daha kukulu, daha
akl alm az, k a d n l a m t r ,

Hristiyanlam

tr...)
3. H akiki dnya, ulalam az, kantlanam az, vaat edile
mez, am a imdiden bir avuntu, bir ykm llk, bir buyruk
olarak dnlmtr.
(Aslnda yine ayn gne, am a sisin ve kukunun arasn
dan ldyor; fikir yceltilmitir, solgun, kuzeyli, Knigsbergli1 olmutur.)
4. H akiki dnya ulalam az? En azndan ulalmad.
Ulalmad iin b i l i n m i y o r

da. Dolaysyla avutucu,

Knigsbergli: Kantn Knigsbergli oluuna atfen, Kantgil anlamnda.


(.n.)

kurtarc, ykmleyici de deil: bilinmeyen bir ey bizi neye


ykmleyebilir ki?
(Sabah grilii. Akln ilk esneyii. Pozitivizmin horoz t
.)
5. H akiki dnya artk hibir eye yaram ayan, daha
fazla ykmleyici bile olm ayan bir fikir, yararsz, gereksizlemi bir fikir, dolaysyla rtlm bir fikir: ortadan
kaldralm onu!
(Gn ; kahvalt; saduyunun ve neenin geri gelii;
Platonun utantan kzarm as; tm zgr tinlilerin eyta
ni grlts.)
6. H akiki dnyay ortadan kaldrdk: hangi dnya kald
geriye? belki grnteki dnya?...
Hakiki

dnya

ile

nteki

dnyay

da

Ama

birlikte
ortadan

olamaz!
bu

gr

kaldrdk!

(len; glgenin en ksa dt an; en uzun yanlgnn


sonu; insanln doruk noktas; IN C IPIT Z A R A T H U S
T R A .)2

Incipit Zarathustra (Lat.): Zerdt Balyor. Nietzsche, Die frhliche


Wissenschaft (en Bilim, 1882) adl yaptnn drdnc kitabna, bir
sonraki yapt Byle Syledi Zerdt n giriindeki Zerdtn nkonumas n son aforizma olarak olduu gibi (sadece Urmi glnn adn
da ekleyerek) koymutu. en BilirTin drdnc kitabnn, 342 numa
ral bu son aforizmasma Nietzsche, Incipit tragoedia (Tragedya Bal
yor) adn vermiti, (.n.)

Kar Doa Olarak Ahlak


l
Tm tutkularn, sadece felaket getirdikleri, kurbanlarn
aptalln arlyla aaya ektikleri bir dnemleri vardr
bir de, tinle evlendikleri, tinsel letik 1eri , ileri, ok ileri
bir dnemleri. Eskiden, tutkudaki aptallk yznden, tutku
nun kendisine sava almt: onu yok etmeye yemin edil
miti tm eski ahlak-canavarlar il faut tuer les passion s 1 diye az birlii etmilerdi. Bunun en nl forml
Yeni Ahitte, laf aram zda, olaylara kesinlikle y k s e k t e n
baklm ayan u da vaaznda yer almaktadr. O rad a rnein
cinsellik hakknda, kssadan hisse niyetine gzn srmene
neden oluyorsa koparp at on u 2 denilmektedir: ne mutlu ki
hibir Hristiyan bu talim ata uymuyor. Tutkular ve hrslar,
salt onlarn aptallklarn ve aptallklarnn naho sonular
n nlemek iin y o k

etmek,

bugn bizim gnmzde

bizzat aptalln iflah olm az bir biimidir. H er di arsn, di


i s k p

atarak

dindirme yoluna giden diilere hay

ranlk duymuyoruz artk... Biraz drst olunursa, Hristi


yanln yetitii zeminde, t u t k u n u n

tinselleti

il faut tuer les passions (Fr.): Tutkular ldrmeli. (.n.)


gzn srmene...: bkz. Kitab Mukaddes, Yeni Ahit, M attaya Gre n
cil, 5, 29. (.n.)

r i 1m e s i

gibi bir kavramn kurulmasnn olanakszl

kabul edilecektir. Bilindii gibi ilk kilise, tin yoksullar ndan yana, zekilere 3 kar savam t: tutkuya kar ze
kice bir sava yrtmesi nasl beklenirdi ki ondan? Kilise,
tutkuya kar, her anlam da kesip atm a yntemiyle savayor:
kilisenin pratii, tedavi yntemi

kastrasyondur.

Asla sorm uyor: nasl tinselletirilir, gzelletirilir; tanrsallatrlr bu tutku? tm zam anlar boyunca, disiplin vur
gusunu kkn kazm ak (tinselliin, gururun, iktidar hrs
nn, mlkiyet hrsnn, intikam hrsnn) zerinde yapmtr.
N e ki, tutkularn kkne vurm ak, yaam n kkne vur
maktr: kilisenin pratii y a a m a

dmandr.

2
Ayn yntem, idi etme, kkn kazm a yntemi, hrs
larna gem vuram ayacak kadar zayf istenli, dejenere kiiler
tarafndan da bir hrsla savam ak iin seilir: kendileri ile bir
tutku arasnda benzetme yapacak olursak (ve benzetme yap
m adan ) la T rappeye,4 herhangi bir kesin dmanlk-ilanna, bir u u r u m a

gerek duyan yapdaki kiiler tarafn

dan. R adikal yntemler sadece dejenere olm ular iin kanl


mazdr; istencin zayfl, daha dorusu, bir uyarya tepki ver
meme yeteneksizlii, dejenerasyonun yalnzca bir baka bii
midir. Tensellie kar radikal bir dmanlk, can dmanl,
dndrc bir semptomdur: bylelikle bu tr ar birinin
genel durumu zerine tahminlerde bulunma hakkmz doan
Sz konusu dmanlk, sz konusu nefret, doruk noktas

zekiler: Intelligenten; Almancada Geistreich szc de zeki anlamna


geliyo, dz anlam: tin asndan zengin olan. Nietzsche bu szce gn
derme yapyor, (.n.)
la Trappe: Fransada bir manastr. Hi konumama, vejetaryen beslenme
gibi kat kurallar olan Katolik Trappistler tarikat 1662 ylnda burada
kurulmutur, (.n.}

na ancak bu tr kiileri radikal bir tedavi iin, eytan lann


reddetmek iin gereken dayanklla artk sahip olm adkla
rnda ular. Din adamlarnn ve filozoflarn tm bir tarihini,
sanatlarnki de dahil, gzden geirelim: duyulara kar en
zehirli szler, iktidarszlar tarafndan d e i l ,
tarafndan da d e i l ,

mnzeviler

mnzevi olamayanlar, mnzevi ol

may gereksinmiler tarafndan sylenmitir...


3
Tenselliin tinselletirilmesinin ad, a k t r :

Hristi

yanla kar byk bir zaferdir bu. Bir baka zafer de,
dmanl
lara

tinselletirmemizdir. Bu zafer d m a n

sahip olm ann derin deerini kavram aya dayanr: k

sacas, eskiden yapldndan tam tersi ynde eylemeye ve


sonu karm aya dayanr. Kilise, tm zam anlarda dm an
larn yok etmek istemiti: biz, biz ahlak-szlar ve Deccaller,
kilisenin varln srdrmesinin kendi yararmza olduunu
gryoruz... Politik alanda da dm anlk tinsellemitir ar
tk, ok daha akll, ok daha dnerek, ok daha a c
yarak.

Hemen her parti, rakip partinin zayflamamas-

nn, kuvvetten dmemesinin, kendi varln korum asnn


karm a olduunu kavryor; ayn ey byk apl politika
iin de geerli. zellikle yeni bir yaratm , rnein yeni bir
krallk, dostlardan ok dm anlara gerek duyar: ancak kar
tlk iinde kendini zorunlu hisseder, ancak kartlk iinde
zorunlu olur... iimizdeki dm an a da farkl davranmayz:
dmanl orada da tinselletirmi, orada da deerini kavramzdr. Ancak eliki dolu olm ak pahasna v e r i m l i
olunur; ancak ruhun gevememesi, huzuru zlememesi ko
uluyla gen kalnr... Eskiden en ok zlediimiz ey, ruhun
bar , H r i s t i y a n

zlemi, imdi bize en yabanc ey

olm utur; ahlak-ineinden ve temiz vicdann besili m utlulu


undan daha az kskandmz bir ey yok. Savatan vazge

ildiinde, b y k

yaam dan vazgeilmi oldu... oysa bir

ok durum da ruhun bar bir yanl anlam adr yalnzca,


daha onurlu bir ad alam ayan b a k a

bir eydir. D o

lam basz ve nyargsz birka rnek. Ruhun bar rne


in zengin dirimselliin ahlaksal (ya da dinsel) alana tatl tat
l mas olabilir. Ya d a yorgunluun balangc, akam n,
her trden akam n sald ilk glgedir. Ya d a havann rutu
betli olduunun, gney rzgrlarnn yaklatnn bir iare
tidir. Ya da iyi bir sindirim sonucunda farknda olm adan his
sedilen kran duygusudur (bu arada insan sevgisi denili
yor buna). Ya da nekahet dneminde, her eyin tadn yeni
alan ve bekleyen bir hastann huzura-kavumasdr... Ya da
egemen tutkum uzun skca bir doyurulm asn izleyen du
rumdur, ender bir doygunluun verdii honutluk duygusu
dur. Ya da istencimizin, arzularmzn, gnahlarmzn yal
lk zayfldr. Ya da kibrin kandrm asyla, kendini ahlaksal
olarak donatm am a tembelliidir. Ya da edimin, yaratmn,
etkimenin, istemenin ortasnda olgunluk ve ustaln anlat
mdr, dinginlik iinde soluk almadr, u l a l m

isten

zgrl dr... P u t l a r n - A l a c a k a r a n l :

kim

bilir? Belki bu da yalnzca bir tr ruh bar ...


4

Bir ilkeyi ksaca anlatyorum . Ahlaktaki her doalc

lk, yani her s a l k l

ahlak bir yaam a igdsnn

egemenliindedir yaam n herhangi bir buyruu belirli bir


yapm al ve yapm am al yasasyla yerine getirilir, byle
likle yaamn yolunun nndeki herhangi bir engel ve d
m anlk bertaraf edilir. D o a

kart

ahlak, yani im

diye dek retilmi, sayg duyulmu ve vaaz edilmi olan he


men her ahlak, tam tersine, tam da yaam n igdlerine
kar

ynelir bu igdlerin kh gizliden gizliye, kh

yksek sesle ve kstaha y a r g l a n d r . Tanr kal

k.

bin iini bilir 5 demekle, yaam n en dk ve en yce arzu


larna hayr der ve tanry y a a m n

dman

olarak

grr... Tanrnn houna giden aziz, ideal hadmdr... Tanr


nn krall nn b a l a d

yerde, yaam sona erer...


S

Diyelim ki yaam a kar, Hristiyanlkta adeta dokunul


m azlk kazanm olan byle bir itirazdaki kstahlk kavra
nlm olsun, bylelikle, ne iyi ki, bak a bir ey de kavranl
m olur: byle bir itirazn yararszl, grntelii, sam a
l, y a l a n c l .

Yaanann, yaayanlar cephesinden

yarglanm as, sonunda yine de belirli bir yaam tarznn be


lirtisi olarak kalr: hakl m, haksz m olduu sorusu ise he
nz ortaya atlm bile deildk Yaam n d e e r i
na deinebilmek iin bile: yaam n d n d a

sorunu

bir konum

da bulunm ak gerekirdi ve te yandan, yaam onu yaam


biri, biroklan , herkes k ad ar iyi tanm ak gerekirdi: bu so
runun, bizim iin ulalam az bir sorun olduunu kavram ak
iin yeterli gerekeler bunlar. Deerlerden sz ettiimizde,
yaam n esinlemesiyle, yaam n bak asyla konuuyo
ruz: yaam n kendisi zorluyor bizi, deerler koym aya, yaam
bizim araclmzla deerleniyor, deerleri koyduum uz
zaman...

Buradan anlalyor ki, tanry yaam n kar

kavram ve yaam n yarglan olarak kavrayan a h l a k n


kar

doas

da, yalnzca yaam n bir deer yargsdr

hangi yaam n? h a n g i

yaam tarz? A m a yantn

verdim zaten: km ekte olan, zayflam, yorgun, yarglan


m yaam n. A hlak, im diye k ad ar anlald haliyle
son olarak da, Schopenhauer tarafndan tanm land gibi
yaam a istencinin olum suzlanm as olarak
dans-igdsnn
J

deka-

ta kendisidir, kendini bir buyruk

Tanr... bilir : bkz. Kitab Mukaddes, Yeni Ahit, Lukaya Gre ncil, 16,
15. (.n.)

haline getirir: ve der ki: Y o k

o l ! yarglanmlarn

yargsdr bu...

6
Sonunda bir de insan yle ve yle o l m a l y d !
demenin nasl bir saflk olduunu dnelim. Gereklik bize
byleyici bir tip zenginliini, geici bir biim oyunu ve de
iim i bolluunu gsteriyor: kesinde oturan zavall ahlak
nn biri de diyor ki: H ayr! insan b a k a t r l olm a
lyd ?.. H atta biliyor da, nasl olm as gerektiini, bu sefil
yobaz, duvara iziyor kendini ve ecce h om o! diyor... Am a,
ahlak salt bir bireye ynelse ve ona sen yle ve yle o 1 m a l y d n ! dese bile, gln durum a dmekten kurtu
lam az. Birey bir para yazgdr, nden ve arkadan, gelecek ve
olacak olan her ey iin fazladan bir yasa, fazladan bir zo
runluluktur. O na kendini deitir demek, her eyin dei
mesini istemektir, geriye ynelik olarak bile... Ve gerekten,
tutarl ahlaklar vard, insann farkl, yani erdemli olmasn
istediler, onun kendi suretlerine gre, yani yobaz olmasn is
tediler: bu am ala dnyay o l u m s u z l a d l a r !

Az buz

bir lgnlk deil! H addini bilmezliin haddini bilen bir tr


deil!... Ahlak, y a r g l a d

srece yaam dnm ek,

gzetm ek, hedeflemek asndan deil, kendi bana, zgl


bir yanlgdr, acm am ak gerekir ona, d e j e n e r e o l
mularn

alerjisidir,

tarifsiz zararlar vermitir!...

Biz tekiler, biz ahlak-szlar, tam tersine, kalbimizi geni tut


tuk, her trden anlam a, kavram a, o n a y l a m a y a .

Ko

lay kolay olumsuzlamyoruz, e v e t l e y e n olm akta aryo


ruz onurumuzu. Gitgide daha ok ald gzlerimiz, din a d a
mnn ilahi deliliinin, din adam ndaki h a s t a l k l

akln

horgrd her eyi kullanacan ve onlardan yararlanaca


n bilen ekonomiye; iren yobaz, din adam , iffetli trlerin
den bile kendine pay karan, yaam n yasasndaki o ekono
miye, hangi yarar? Am a biz kendimiz, biz ahlak-szlarz ite bunun yant...

Drt Byk Yanlg


l
Neden
s.

ile

Sonucu

sonucu
neden

kartrma
ile

yanlg

kartrmaktan

daha tehlikeli bir yanlg yoktur: akln asl rezillii diyorum


ben buna. Yine de bu yanlg insanln en eski ve en yeni
alkanlklarm dandr: bizim aram zda bile kutsanm tr ve
din , a h la k adn almtr. Dinin ve ahlakn kurduu her
cmle, bu yanlgy ierir; din adam lar ve ahlakyasas-koyucular akln bu rezilliinin mellifidirler. Bir rnek vere
yim: nl C orn aronun1 kitabn herkes bilir, bu kitapta sk
diyetini uzun ve mutlu bir yaam n ve de erdemli ree
tesi olarak nerir. Bu k ad ar ok okunan pek az kitap vardr;
bu kitap, bugn bile ngilterede her yl binlerce nsha basl
maktadr. H i kukum yok ki, baka hibir kitap, (gerei gi
bi, ncil dnda) bu iyi niyetli tuhaflk k ad ar belaya yol a
m am , bu kadar ok yaam k s a l t m a m t r .

Bu

nun nedeni: sonucun nedenle kartrlmasdr. Bu dar kafal


talyan, diyetini uzun yaam asnn n e d e n i

olarak gr

m t: oysa uzun yaam n nkoulu, m etabolizm ann ola


anst yaval, kstl tketim, onun sk diyetinin nede-

Cornaro: Ludwig Comaro (.n.)

niydi. Az ya da ok yemek onun elinde deildi, lll


bir zgr isten deildi: daha fazla yediinde hasta olu
yordu. Sazan bal deilse kii, a d a m a k l l

yemekle iyi

bir i yapm olur, bunu yapm ak zorundadr da. B i z i m


am zda yaayan bir bilgin, sinirsel enerjisini ok hzl t
kettii iin, C o rn aro nun rejimiyle, yaam n da tketecek
tir. Crede experto.2

2
H er dinin ve her ahlakn temelinde yatan en genel for
ml: unlar ve unlar yap, unlar ve unlar yapm a
mutlu olursun. Aksi halde... eklindedir. H er ahlak, her din
bu buyruktan
lmsz

oluur,

akln byk ilk gnah,

aklszlk

diyorum ben buna. Benim di

limde bu forml tersyz oluyor tm deerleri yeniden


deerlendirme min i l k

rnei: iyi gelimi, m utlu bir

insan belirli eylemleri yapm aldr ve baka baz eylemlerden


de igdsel olarak kanr; fizyolojik adan oluturduu
dzeni, insanlarla ve nesnelerle olan ilikilerine aktarr. For
mle edersek: erdemi, mutluluunun

sonucudur...

Uzun bir yaam , zengin bir dl, erdemin dl d e i l d i r ,


metabolizmann yavalatlm as erdemin kendisidir ve baka
eylerin yan sra uzun bir yaam la ve zengin bir dlle, ksa
cas C o r n a r i z m l e

sonulanr. Din kurum u ve ahlak

diyorlar ki: bir soy, bir halk, gnah ve lks yznden yok
olur. Benim y e n i d e n

o l u t u r u l m u aklm diyor

ki: bir halk yok oluyorsa, fizyolojik olarak yozlayorsa,


bunun

ardndan

gnah ve lks gelir (yani, yaratlm

her doann bildii, hep daha gl ve daha sk uyanlara du


yulan gereksinim). Bu gen adam erkenden sararp solar.
D ostlar derler ki: u ve u hastalktr bunun sulusu. Ben di

yorum ki: onun hasta o l u u ,

onun hastala d i r e n -

m e y i i , zaten yoksullam bir yaam n, kaltm sal bir t


kenmiliin sonucuydu. Gazete okuru der ki: Byle bir hata,
partiyi kertir. Benim d a h a

yksek

politikam diyor

ki: Bylesi hatalar yapan bir parti, zaten bitmitir gdsel-gvenlii kalm am tr artk. H er anlam da her hata ig
dsel yozlam ann, istencin dalmasnn bir sonucudur:
kt

olan

hemen hemen byle tanmlanr. y i o l a n

ne varsa igddr ve dolaysyla kolay, zorunlu, zgr


dr. Zahm et bir itirazdr, tanr, kahram andan tipik olarak
farkldr (benim dilimde: aya h a f i f

olm ak, tanrsalln

en birinci ayrt edici zelliidir).


3
Yanl

Bir

Nedensellik

Yanlgs.

T m zam anlar boyunca, bir nedenin ne olduunun bilindi


ine inanld: peki bu bilgimizi, daha dorusu, byle bir bil
giye sahip olduum uz inancn nereden aldk? Hibirinin
gerekten kendini kantlam ad nl isel gerekler ala
nndan. steme ediminde kendimizin bile nedensel davrand
m za inanyorduk; orada hi olm azsa nedensellii i b a
nda

yakaladmz

dnyorduk. Bunun gibi,

bir eylemin tm antecedentialarnn,3 nedenlerinin bilinte


aranm alar gerektiinden ve arandnda orada bulunacak
larndan kuku duyulmuyordu. gerekeler olarak: yok
sa o eylemi yapm akta zgr, o n d a n

sorum lu olunmazd.

Son olarak, bir dnceye neden olunduuna kim kar k


mtr? Dnceye Benin neden olduuna?... Nedenselliin
gvencelenmi grnd bu isel gerek ten birincisi
ve en ikna edici olan n e d e n

olarak

istentir;

bir bilincin ( tinin ) neden olarak kavran ve daha sonra

da Benin ( zne nin) neden olarak kavran istencin ne


densellii bir veri olarak, e m p i r i4 olarak sabit kabul edil
dikten sonra domutur... Bu arada bu konu zerinde daha
iyi dndk. Bugn artk tm bunlarn tek szcne bile
inanmyoruz. sel dnya hayaller ve seraplarla doludur:
isten de onlardan biridir, isten artk devinmiyor, dolaysy
la artk bir eyi de aklamyor salt olaylara elik ediyor,
etmeyebilir de. u g d denilen ey: bir baka yanlg. Bi
lincin salt bir yzey fenomeni, eylemin sadece elikisi, bir
eylemin antecedentiasn oluturm aktan ok, onlar gizliyor.
Ve hatta u Ben! Bir m asal oldu, bir kurm aca, bir szck
oyunu: dnmeyi, hissetmeyi ve istemeyi tam am en brak
t!.. Bu ne demektir? Tinsel nedenler diye bir ey yoktur!
Bunlarn szm ona empirisi, m ortu ekmitir, ite bu de
mektir! Ve biz sz konusu empiri yi kibarlkla ktye
kullandk, dnyay bunun zerine y a r a t t k ,

bir neden-

ler-dnyas olarak, bir isten dnyas olarak, bir tinler-dnyas5 olarak. En eski ve en uzun psikoloji ibandayd bura
da, kesinlikle baka bir ey deildi yapt: tm olup biten bir
edimdi onun gznde, tm edimler bir istencin sonucuydu,
dnyay bir eylemler okluu olarak grd, her olayn altn
da bir eylemci (bir zne ) kyordu. nsan, en sk inand
isel gerei ni, istenci, tini, Beni, kendi zerine yan
stt nce varlk kavramn Ben kavram ndan tretti, ey
ler in kendi suretine gre, kendi neden olarak Ben kavra
m na gre var olanlar olduklarn varsayd. D ah a sonra, ey
lerde hep k e n d i s i n i n
larn

onlarn

iine

koyduk

bulm as ne srpriz? eyin kendisi, bir kez daha

syleyelim, ey kavram , neden olarak Bene duyulan inan


cn bir yansm asdr yalnzca... Sizin u atom unuz bile, m e
4

empiri: Deney. Gereklik zerine kavramsal olmayan her trl bilginin


temeli, (.n.)
tinler dnyas: Geister-Welt; Geist balamna gre hortlak, hayalet an
lamna da gelir, (.n.)

kaniki ve fiziki beyefendiler, ne kadar ok yanlg, ne ka


dar ok psikoloji tortusu kalm sizin atom unuzda! Ken
dinde ey in, metafizikilerin horrendum pudendum unun6
szn bile etmiyorum! N eden olarak tin yanlgs gereklik
le kartrld! Ve gerekliin lt yapld! Ve adna t a n r denildi!
4
Hayali

Nedenler

Yanlgs.

Dlerden

balayalm : belirli bir duyum sam aya, rnein uzaktaki bir


top atnn sonucunda oluan bir duyum sam aya sonradan
bir neden atfedilir (ou kez, bakahram an tam da d g
ren olan kk bir rom an yazlr). Bu arada sz konusu du
yum sam a, bir rezonans tarznda devam eder: n plana k
m ak iin nedensel drtnn ona izin vermesini bekler adeta,
artk bir rastlant olarak deil, an lam olarak. Top at
nedensel bir biimde, zamann aka tersine evrilmesiyle
ortaya kar. D ah a sonraki, gdlenme ilknce ou kez yl
drm hzyla geen yzlerce ayrntyla yaantlanr, top at
da onu izler... N e olm utur? Belirli bir duyum sam ann
rettii

tasarmlar, bu durumun nedeni olarak yanl

anlalmlardr. Gerekten, uyankken de aynsn yapa


rz. Genel duygularmzn ou organlarn etkileiminde
ki her trl ketvurm a, bask, gerilim, zellikle nervus
sym pathicusun7 durum unda olduu gibi, bizim nedenler
drtm z uyarrlar: bir n e d e n e sahip olm ak, y l e
ya da

byle

duyum sam ak, kendimizi kt ya da iyi

hissetmek isteriz. Kendimizi yle ya da byle hissediyor


oluumuz

yaln gereini saptam ak asla yetmez bize: bu

horrendum pudendum (Lat.): Utan verici rperti, (.n.)


nervus sympathicus (Lat.): Bedenin sinirsel ilevlerini ykseltmeye yne
lik sinir sistemi, (.n.)

geree izin vermemiz onun b i l i n c i n e

varm am z

ancak ona bir tr gdlenme atfettikten s o n r a

m mkn

olur. _Byle bir durum da, bilgimizin dnda faaliyete ge


en bellek, ayn trden benzeri durumlar ve bunlarla i ie
gemi nedensel yorum lam alar da ortaya karr, onlarn
nedenselliini d e i l .

Geri tasarm larn, elik eden bilin-

olaylarnn, nedenler olduklarna ilikin inan, bellekle bir


likte gelir. Bylelikle, hakikatte nedenin a r a t r l m a s
n engelleyen ve hatta dlayan, belirli bir nedenler-yorumu
alkanlk

halini alr.
5

Bunun

Psikolojik

Aklamas.

Bilin

meyen bir eyi, bilinen bir eye dayandrm ak, hafifletil; sa


kinletirir, tatmin eder, ayrca bir g duygusu verir. Bilinme
yenle birlikte tehlike, huzursuzluk, endie gelir, ilk igd,
rahatsz edici durumlar o r t a d a n

kaldrmaya

neliktir. Birinci ilke: herhangi bir aklam a, hibir aklam a


olm am asndan iyidir. Temelde yalnzca, skc bir tasarm
dan kurtulm ak sz konusu olduundan, kurtulm a yntem
lerini semekte pek de kat davranlm az: bilinmeyeni bili
nen olarak gsteren ilk dnce, o k ad ar iyi gelir ki, onun
doruluu kabul edilir . D oruluun kstas olarak h a z
( kuvvet ) kant. Demek ki, neden-drts koulludur
ve korku duygusuyla uyarlr. N eden ? sorusu bir biimde
sorulabiliyorsa, kendisi iin nedeni deil, daha ok bir n e
den

trn

bulm ak iin sorulur sakinletirici, z

grletirici, hafifletici bir nedeni. Zaten b i l i n e n ,

yaan-

tlanm, bellee kaydedilm i bir eyin neden olarak varsaylm as, bu gereksinimin ilk sonucudur. Yeni, yaantlanm am ,
yabanc olan, neden olarak dikkate alnmaz. Dem ek ki
aranan neden olarak yalnzca bir aklam a tr deil, ya
banc, yeni, yaantlanm am duygusunu en sklkla ortadan

kaldran s e i l m i

ve t e r c i h

tr, en b i l d i k

aklam alar aranm aktadr. Sonu

edilen

bir aklam a

ta: Bir tr neden varsaym her zam an ar basar, sistemle


meye doru younlar ve sonunda b a a t
k ar yani t e k i

olarak ortaya

nedenleri ve aklam alar basite dta

brakr. Banker hemen ii dnp Hristiyan g


nah !, gen kz da akn.

6
Tm

Ahlak

Nedenler
meyen

ve

Din

Kavramna

Alan
Girer.

Bu

Hayali

Hoa

git

genel duygularn aklan . Bu duygularn do

m asna, bize dm an varlklar yol aar (kt ruhlar: en n


l vaka histeriklerin cadlar olarak yanl anlalm as). Bu
duygularn dom asna, uygun bulunmayan eylemler yol
aar ( gnah duygusu, gnahkrlk duygusu fizyolojik
bir honutsuzlua yklenir insan kendisiyle bark olm a
m ak iin her zam an gerekeler bulur). Bu duygular cezalar
olarak, yapm am olm am z gereken, o l m a m

olm am z

gereken bir eyin, bedeli olarak doarlar (Schopenhauerin


bunu kstah bir biimde genelletirdii cmlede, ahlak, ney
se o olarak, yaam asl zehirleyen ve ona iftira eden olarak
grnyor: ister bedensel olsun, ister ruhsal, her byk ac,
neyi hak ettiimizi bildirir; nk onu hak etmeseydik, bize
gelemezdi. sten ve Tasarm O larak D nya, 2 , 666). Bu
duygular iyi dnlmemi, yolunda gitmeyen eylemlerin
sonular olarak doarlar ( duygulanmlar, duyular neden
olarak, su olarak kabul edilirler; fizyolojik olaanst
durumlar,

baka

olaanst durum larn yardm yla

hak edilm i olarak yorumlanrlar.) H o a

giden

genel duygularn aklan . Bu duygular tanrya gven


mekten doarlar. Bu duygular iyi eylemlere ilikin bilinten
doarlar ( vicdan rahatl denilen ey, rahatlatc bir sindi

rime tpatp benzeyen, fizyolojik bir durumdur). Bu duygu


lar giriim lerin b aary la son ulan m asn dan doarlar
( naif bir yanl karm: bir giriimin baaryla sonulan
, bir hastalk hastasnda, ya d a Pascalda kesinlikle hoa gi
den genel duygular uyandrmaz). Bu duygular inan, sevgi ve
um ut yoluyla doarlar Hristiyan erdemleri . Aslnda
tm bunlar, s o n u

durumlarn szm ona aklam alar

dr ve adeta holanm a ya da holanm am a duygularnn yan


l bir leheye tercme ediliidir: fizyolojik temel duyu yine
gl ve zengin olduu i i n ,

um ut etmeye yatkndr kii;

doluluk, kuvvet duygusu insana huzur verdii iin, tanrya


gvenilir. Ahlak ve din tam am en y a n l g

psikolo

j i s i alanna girer: her tekil vakad a neden ve sonu birbiriyle kartrlr; ya da hakikat, hakiki olduuna i n a m l a nn

sonucuyla kartrlr; ya da bilincin bir durumu, bu

durumun nedeniyle kartrlr.


7
zgr

isten

Yanlgs.

Bugn artk z

gr isten kavram yla duygudalk kurmuyoruz: ok iyi bi


liyoruz sadece, ne olduunu insanl onlarn anlad an
lam da sorum lu klm ak ,yan i o n l a r
ml

klmak

kendine

ba

am acna ynelik, gelmi gemi teolog-

marifetlerinin en kt nls... Burada yalnzca tm bu " s o


rum lu klma psikolojisini veriyorum. Sorumluluklarn
arand her yerde bu kavram , sorum luluk arayan c e z a
landrmak

ve

yarglamak

isteme

igds

olur. Herhangi bir yle-ve-yle-olma istenci, niyetler, so


rumluluk edimlerine dayandrldnda, olu masumiyetin
den yoksun braklr: isten retisi esasen cezalandrm a, ya
ni sulu-bulmak-isteme am acna hizmet iin uydurulmutur.
Eski psikolojinin tam am nn, isten-psikolojisinin temelinde
onlar yaratanlarn, eski insan topluluklarnn tepesindeki

din adam larnn kendilerine, ceza verme h a k k n

tan

m ak istemeleri ya da tanrya byle bir hakk tanm ak is


temeleri yatar... nsanlarn zgr olduklar dnlm tr
ki yarglanabilsinler; cezalandrlabilsinler, s u l u

ola

bilsinler: dolaysyla her eylemin isteyerek yapldnn, her


eylemin sebebinin bilinte yattnn dnlmesi g e r e k
mitir

(bylelikle in psychologicis8 e n t e m e l

kalpa

zanlk, psikolojinin kendi ilkesi yaplmtr...) T e r s

yn-

de

bir harekete getiimiz, zellikle biz ahlak-szlarm var

gcmzle su kavram n ve ceza kavram n dnyadan yeni


den atm aya altmz ve psikolojiyi, tarihi, doay, to p
lum sal kurum lan ve yaptrmlar, bu kavram lardan arndr
m aya altmz g n m z d e ;

bizim gzm zde, t

rel dnya dzeni kavram yla oluun masumiyetine ceza


ve su bulatrm aya devam eden teologlardan daha radi
kal bir rakip yoktur. Hristiyanlk bir cellat metafiziidir...

8
Bizim

retimiz yalnzca ne olabilir? nsana nitelik

lerini hi kimsenin v e r m e d i i ,

ne tanrnn, ne toplu

mun, ne anne-babasnn ve atalarnn, ne de k e n d i


disinin

ken

( burada son reddedilen dncenin samalr,

dnlr zgrlk olarak K ant tarafndan, belki daha


nce Platon tarafndan da, retilmitir). H i

kimse

sorum lu deildir, varoluundan, u ve u yapda oluundan,


bu koullarda, bu ortam da oluundan. Varln yazgsall,
var olm u ve var olacak olan her eyin yazgsallndan kopanlam az. Kendine ait bir niyetin, bir istencin, bir amacn
sonucu d e i l d i r

o; onunla bir insan ideali ne ya da bir

m utluluk ideali ne ya da bir ahlaksallk ideali ne ulam a


denemesi yaplyor d e i l d i r ,

onun varln herhan

gi bir am aca

armaan

etmek

istemek samadr.

A m a kavram n biz uydurduk: gereklikte y o k t u r


am a... Kii zorunludur, felaketin bir parasdr; btne ait
tir, btnn iinde v a r d r ,

bizim varlmz yargla

yabilecek, lebilecek, kyaslayabilecek, m ahkm edebilecek


bir ey yoktur... Z a t e n ,
bir

ey

yoktur!

btnn

dnda

hi

H i kimsenin daha fazla sorum

lu klnam ayaca, var olm a tarznn bir causa prim aya9 dayandrlam ayaca, dnyann ne bilin ne de tin olarak bir
birlik oluturduu, i t e
grleme,

budur

ilk

byk

ancak bylelikle yeniden kurulmutur,

oluun m a s u m i y e t i . . .

Tanr kavram imdiye k a

dar, varolua kar en byk i t i r a z d . . .

Tanry yads

yoruz, tanrya kar sorum lu olmay yadsyoruz: ancak


bylelikle

kurtaryoruz dnyay.

nsanl yiletirenler
l
Filozoflardan ne istediim biliniyor: kendilerini iyinin ve
ktnn t e s i n e

koysun lar ahlaksal yargnn yanl

sam asnn s t n e

ksnlar. Bu istem, ilk kez benim for

mle ettiim bir kavraya dayanyor: a h l a k s a l


ekler

diye

bir

ey

yoktur.

ger

Ahlaksal yargnn,

dinsel yargyla ortak yan: olm ayan gerekliklere inanm as


dr. Ahlak belirli fenomenlerin yalnzca bir yorumlandr,
daha dorusu, bir y a n l

yorumlandr. Ahlaksal yarg

da, dinsel yarg gibi, gerek olan kavramnn, gerek olan ile
hayali olan arasndaki ayrmn bile henz bulunmad bir
cahillik basam ana aittir: dolaysyla, byle bir basam akta,
h akikat denildiinde, bizim bugn kuruntular dedii
miz eyler tanm lanm olur sadece. Bu bakm dan, ahlaksal
yargy asla harfi harfine alm am ak gerekir: bu haliyle her za
m an yalnzca sam alk ierir. A m a s e m i y o t i k

olarak

paha biilmezliini korur: en azndan bilenlerin nezdinde,


kendi kendilerini anlam ay yeterince b i l e m e m i
kltrlerin ve i dnyalarn en deerli gerekliklerini aa
vurur. Ahlak salt bir iaret dili, salt sem ptomatolojidir, on
dan yararlanabilm ek iin n e y i n
nceden bilmek gerekir.

sz konusu olduunu

2
lk olarak, ereti bir rnek. Tm zam anlarda insanlar
iyiletirmek istenmitir: her eyden nce buna ahlak denil
mitir. N e ki, ayn szcn altnda ok farkl bir eilim de
gizlidir. H em vahi insann

evcilletirilmesine,

hem de belirli bir insan trnn t e r b i y e

edilmesine

iyiletirme denilmitir: ancak bu zoolojik terimler dile ge


tiriyorlar gereklikleri elbette, tipik iyiletirici , din ad a
m bu gereklikleri bilmez bilmek i s t e m e z . . .

Bir

hayvann evcilletirilmesine iyiletirm e adn verm ek, bi


zim kulaklarm za adeta bir ak a gibi gelmektedir. H ay v a
nat bahelerinde neler olup bittiini bilen biri, o rad a can a
varn iyiletirilebildiinden kuku duyar. O rada hayvan
zayflatlr, daha az zararl hale getirilir, depresif korku duy
gusuyla, acyla, yaralarla, alkla h a s t a l k l

bir canava

ra dntrlr. Din adam larnn iyiletirdii , evcil


lemi insann durum u da farkl deildir. Kilisenin p ratik
te her eyden nce bir h ayvan at bahesi olduu erken or
taa d a, drt bir yan d a Sarn ca n a v a r n en gzel r
neklerine srek av dzenlendi rnein sekin Cermenler iyiletirildi . Bunun ardndan m an astra gtrlen,
byle iyiletirilm i bir Cerm en neye benziyordu? Bir in
san karikatrne, bir hilkat garibesine: bir g n ah k r o l
m utu, kafese tklm t, korkun kavram larn arasn a
hapsedilm iti... O ra d a yatyor ite, h asta, zavall, kendine
kar ok kt davranyor; yaam drtlerine kar nefretle
dolu, hl gl ve mutlu kalm her eye kar kukuyla d o
lu. Ksacas bir Hristiyan ... Fizyolojik adan sylersek:
hayvanla savam da, onu zayf klm ann biricik yntemi
onu h astalan d rm ak olabilir. Kilise bunu anlad: insan
mahvetti,
nu iddia etti...

zayflatt am a onu iyiletirmi olduu

3
Ahlak denilen eyin dier durum unu, belirli bir rkn ve
trn t e r b i y e

edilmesi

durumunu ele alalm. Bu

nun en m uazzam rneini, M anu Y asas 1 olarak bir din


haline getirilmi olan H int ahlak vermektedir. Burada en az
drt rk bir defada terbiye etmek grevi konulmutur: bir
ruhban rk, bir sava rk, bir tccar ve ifti rk ve nihaye
tinde bir hizmetiler rk, udralar. Belli ki artk hayvan ter
biyecilerinin arasnda deiliz: byle bir terbiye etme plann
tasarlam ak iin bile yz kat daha yum uak ve daha akll bir
insan tr gerekir. nsan, Hristiyan hastalar ve zindanlar ha
vasndan bu daha salkl, daha yksek, daha g e n i

dn

yaya girdiinde, nefes alr. N e kadar da sefildir Yeni Ahit ,


M an u karsnda, nasl da pis kokar! A m a bu dzenleme
nin de k o r k u n
la deil, o n u n

olm as gerekiyordu, bu defa hayvan


kart-kavram yla, terbiye-edilmemi-in-

sanla, kark insanla, andalayla2 savam nda. Bu defa da,


tehlikesiz klm ak, zayflatm ak iin, onu h a s t a

yapm ak

tan baka aresi yoktu, byk say ya kar bir savat


bu. Belki de bizim duygularmza, H int ahlaknn bu koru
yucu ltlerinden daha aykr gelen bir ey yoktur. rnein
nc buyruk (Avadana-astra I), pis sebzelere ilikindir.
Kutsal metnin onlara tahl taneleri ve taneli meyveler ya da
su

ve ate verilmesini yasaklayn dikkate alarak, anda-

lanm yemesine izin verilen biricik gdann, sarm sak ve soan


olm as gerektiini emreder. Ayn buyruk, andalann gerek
sindikleri suyu ne rm aklardan, ne kaynaklardan ne de gl
cklerden alabileceklerini, ancak bataklk kenarlarndaki ve

Manu: Ahlak tleri ieren Eski Hint (Budist) Yasalar Kitabnn ad.
nsan demek olan szck, bu kitapta insann ilk atas gibi bir anlam
da kullanlr, (.n.)
andala (Sanskrite): Hint toplumunun insan artklar , genellikle dile
nerek geinen, miskin insanlar, (.n.)

hayvanlarn ayak izleriyle oluan ukurlardaki suyu iebile


ceklerini belirler. Ayn ekilde, andalalarm ellerini ykam a
lar ve y k a n m a l a r

da yasaklanmtr; nk onlara

ltfedilen su, ancak susuzluu gidermek iin kullanlabile


cektir; Son olarak, udra kadnlarnn, andala kadnlarna
doum yardm yapm alarn yasaklar; andala kadnlarnn
bu olayda b i r b i r l e r i n e

yardm

etmeleri

de

yasaktr... Byle bir salk polisi baarsz kalm az: lm


cl salgnlar; iren zhrevi hastalklar ve dolaysyla yine er
kek ocuklarnn snnet edilmesini, kz ocuklarnn fer du
daklarnn kesilmesini emreden bak yaras M an u nun
kendisi der ki: andalalalar zina, ensest ve su rndrler
( terbiye etme kavram nn varaca z o r u n l u

sonu

budur). Giysi olarak, ancak cesetlerin stndeki paavralar


rtnebilirler; tabak olarak yalnzca krk anaklar; ss ola
rak hurda demirleri kullanabilirler; ancak kt ruhlara ibadet
edebilirler; rahat yz grmeden bir yerden bir yere dolap
durm alar gerekir. Soldan saa doru yazm alar ve sa elleri
ni yaz yazm ak amacyla kullanmalar yasaklanmtr: sa
elin kullanlmas ve soldan saa yazm a yalnzca e r d e m l i
lerin

ayrcaldr; r k t a n

insanlarn.

4
Bu emirler yeterince retici: bir kere a r y a n

insanl

var onlarda, tam am en katksz, tam am en balangsal


sa f kan kavram nn, m asum bir kavram n zdd olduunu
reniyoruz. te yandan, bu insanla kar nefretin, bu
andala-nefretinin h a n g i
bir d e h a

halkta lmszletii, bir din,

haline geldii anlalyor... Bu gr asndan,

nciller birinci derecede nemli birer belgedirler; Enoun3

Enoun kitab: Eski Ahite gre Yahudilerin atalarndan olan Enoun


vahiy yoluyla yazdna inanlan kitap, (.n.)

kitab daha da nemlidir: Yahudi kkenlerinden filizlenen


ve anlalabilecei gibi bu topran rn olan Hristiyanlk,
her terbiye etme, rk, ayrcalk ahlaknn k a r
tini

hareke

oluturur: kusursuz bir a n t i - a r y a n

dinidir:

Hristiyanlk tm aryan deerlerinin yeniden deerlendirilii


dir; andala deerlerinin zaferidir; yoksullara, dklere va
az edilen Incildir, tm ezilmilerin, sefillerin, nasipsizlerin,
tutunam ayanlarn, rk a kar genel-ayaklanmasdr
lm szandala-intikam : s e v g i

dini...

5
Terbiye

etme

ahlak ve e v c i l l e t i r m e

ahla

k, kendilerini kabul ettirmek iin kullandklar aralar a


sndan, tam am en yakrlar birbirlerine: en st ilke olarak
unu koyabiliriz ki: ahlak y a p m a k iin, onun karsnda,
koulsuz istence sahip olunmaldr. Beni en uzun sre ardn
da koturan, en byk, en t e k i n s i z

sorundur bu: insan

l iyiletirenler in psikolojisi. K k ve temelde mtevaz


bir olgu, pia fraus4 denilen olgu, bu soruna bir ilk yaklam
da bulunmam salad: pia fraus, insanl iyiletiren tm
filozoflarn ve din adam larnn, ata yadigr. N e M an u, ne
Platon, ne Konfyus, ne de Yahudi ve Hristiyan retm en
ler, yalan syleme h a k k n a
ku duymadlar... o k

sahip olduklarndan hi ku

baka

haklardan

da kuku

duymadlar, zl bir biiminde syleyecek olursak: imdiye


kadar insanl ahlakl yapm ak iin kullanlan tm yntem
ler, temelde a h l a k d y d l a r .

Alnanlarda Eksik Olan Ne ?

Almanlarn arasnda, tin sahibi olm ak yetmiyor gn


mzde: bir de onu stlenmek, tin sahibi olmay s t n e
almak

gerekiyor...

Belki tanyorum dur Almanlar, belki onlara bir ift haki


kati bizzat sylemeye hakkm vardr. Yani Alm anya nemli
bir m iktarda irsi ve eitimle alnm beceriklilik sergiliyor,
dolaysyla ylan enerji hzinesini bir sre boyunca savur
ganca elden karabiliyor: Onunla egemenlik kazanan, yk
sek bir kltr d e i l d i r ,

ne de igdlerin gzel bir tad,

sekin bir gzellii dir; Avrupann herhangi bir lkesinin


ortaya koyabileceinden d a h a

erkeke

erdemlerdir.

D ah a fazla zgven ve zsayg, ilikilerde, grevlerin kar


lkllnda dah a fazla gven, ok alkanlk, ok sebat
ve kstek olunm aktan ok tevik edilm esi gereken irsi bir
lllk. Burada, itaat etmekle kk dlm eden itaat
edildiini de ekleyeyim buna... Ve hi kim se aalam yor
dm ann...
G ryorsunuz Alm anlara kar adil olm ak arzusunda
ym: kendime ihanet etmek istemiyorum bu konuda, on
lara itirazm da sylemeliyim yani. Pahaldr bedeli, iktida
ra gelmenin: iktidar a p t a l l a t r r . . .

Alm anlar d

nrlerin halk denilmiti bir zam anlar onlara: dnyor


lar m bugn hl? Almanlarn can sklyor imdi tinden,
Alm anlar gvenmiyorlar imdi tine, politika yutuyor gerek
ten tinsel eyler iin gereken tm ciddiyetlerini, Almanya,
Almanya her eyin stnde 1 Korkarm ki, buydu Alman fel
sefesinin sonu... Alman filozoflar var m? Alm an airleri
var m? i y i Alman kitaplar var m ? diye soruyorlar bana
yurtdnda. Kpkrmz kesiliyorum, am a mitsiz durum lar
da da koruduum cesaretle, yant veriyorum: Evet, B i s m a r c k ! Bugn hangi kitaplarn okunduunu syleme
ye de dilim varabilseydi... Lanetli ortalamalk igds!

Alman tini ne o l a b i l i r d i ,

imdiye kadar bu k o

nuda kim melankolik dnceler kurm ad ki! A m a bu halk


bile isteye aptallatrd kendini, yle bir bin yldr nerdeyse:
Avrupann iki byk uyuturucusu, alkol ve Hristiyanlk,
baka hibir yerde byle gnahkrca ktye kullanlm am
tr. H atta son zam anlarda bir ncs de eklendi buna; tek
bana yeterlidir o, tinin tm ince ve cesur devingenliini l
drmeye: mziktir bu, bizim kabz olm u, kabz edici Alman
mziimiz. N e kadar ok ask suratl arlk, uyuukluk,
rutubet, pijam a, ne kadar ok b i r a

var Alm an zeksnda!

N asl oluyor da, varlklarn tinsel hedeflere adayan gen er


kekler, tinselliin ilk igdsn, t i n i n
ruma

igdsn

kendini

ko

ilerinde hissetmiyorlar da bi

ra iiyorlar?... Bilgin genliin alkoliklii belki de onlarn bil


ginlii asndan henz bir soru iareti deil tin olm adan
da byk bir bilgin olunabilir hatta , am a baka her a
dan bir sorun olarak kalyor. Birann tine katt tatl soy-

Almanya, Almanya...: H. Hoffmann von Fallerslebenin 1841 ylnda


yazd Lied der Deutschen (Almanlarn arks)nn ilk dizesi, (.n.)

suzlam a nerede yok ki! Bir defasnda, adeta nl bir rnek


te, byle bir yozlam aya parm ak basm tm ilk Alm an z
gr dnrm zn, a k l l

D avid Straussun2 birahane

ncilinin ve yeni inancn yazar olarak yozlam asna... Bo


una deildi sevimli esm er e3 vg dolu dizeler yazm as
lmne

sadakat...
3

Alm an tininden sz ettim: kabalatndan, slatn

dan. Yeterli mi bu? Aslnda bam baka bir ey, beni deh
ete dren: Alm an ciddiyeti, Alm an derinlii, tinsel konu
lardaki Alman t u t k u s u ,

hep daha fazla baaa gidi

yor. Pathos deiti, entelektellik deil yalnzca. Zam an


zam an bir el sryorum Alm an niversitelerine: nasl bir ha
va var bilginleri arasnda, nasl da ruhsuz, nasl da yetingen
ve lklam bir tinsellik! Byk bir yanl anlam a olurdu,
burada Alm an bilimi rnek gsterilerek itiraz edilmek istenseydi bana ve ayrca, benden tek bir satrn bile okunm a
dnn bir kant olurdu bu. On yedi yldr yorulm adm , im
diki bilim sektrmzn t i n s i z l e t i r i c i

etkisini orta

ya koym ak iin. Bilimlerin m uazzam kapsam nn gnm z


de her bireyi m ahkm ettii kat klelik, daha dolu, daha
zengin, d a h a

d e r i n yaratltaki insanlarn artk kendi

lerine uygun bir eitim ve e i t i c i

bulamaylarnn bir

nedenidir. Bizim kltrm z hibir eyden ekm emektedir

David Strauss: Alman Protestan dnr ve din tarihisi (1808-1874).


Diyalektik felsefeyi ve evrim kuramn din tarihine uygulamtr.
sann Yaam zerine Eletirel lnceleme sinde (1835-1836), In
cildeki yklerin birer efsane olduunu ne srd. Eski ve Yeni
nan kitabnda Hristiyanla kar bilimsel maddecilii savundu,
sann Yaam n yeniden basksnda yumuatnca, Nietzschenin
tepkisini ekti. Nietzsche Zamana Aykr Baklar n ilk kitabnda
David Straussu eletirdi, (.n.)
sevimli esmer: Bira kastediliyor, (.n.)

kibirli koltuk-miskinlerinden4 ve krnt-insanlklarn ar


bolluundan ektii k a d a r ; bizim niversitelerimiz, is
tekleri h i l a f n a , tindeki igd-ktrmletirilmesinin
bu trnn asl seralar olmulardr. Ve tm Avrupann bu ko
nuda bir fikri vardr byk politika kimseyi yanltmaz... Al
m anyann Avrupann dz lkesi5 olduu, her geen gn daha
ok kabul edilmektedir B e n

kendi tarzmca ciddi olabi

leceim bir Alman a r y o r u m

hl, bir o k adar daha

da ok aryorum neeli olabileceim bir tanesini! P u t l a rn-Alacakaranl:

ah, kim kavryor bugn, bu

rada bir mnzevnin n a s l

bir c i d d i y e t t e n

kendi

ni toparladn! Bu nee, bizim en anlalm az yanmz...


4
Bir tahminde bulunalm: Alman kltrnn kt ap a
k deildir sadece, bunun iin yeterli nedenler de var. N iha
yetinde hi kimse, elindekinden fazlasn harcayam az bi
reyler iin geerlidir bu, halklar iin de. Kii kendini iktidar,
byk politika, ekonom i, dnya ticareti, parlamentarizm, askeri-karlar iin harcarsa kendindeki akl, ciddiyet, is
ten, kendini am a miktarn b u ynde harcarsa, teki yn
de bunlar eksik kalr. Kltr ve devlet bu konuda kendi
mizi aldatm ayalm birbirleriyle uzlam az ztlktadrlar:
Kltr-devleti m odem bir dnceden ibarettir. Biri die
rinin srtndan beslenir, biri dierinin zararna geniler. Tm
byk kltr dnemleri, siyasal k dnemleridir: kltr
anlam nda byk olan eyler, politika dydlar, hatta a n tipolitiktiler.

Goethe yreini N apolyon fenome

nine vermiti zgrlk savalar nda geri almt... Al

'

koltuk-miskini: Eckensteher. (.n.)


Avrupann dz lkesi: Buradaki dz Flach , s, bask, baya anlamla
rn da ieriyor, (.n.)

m anyann bir byk g olarak ykselmesiyle ayn anda,


Fransa k l t r

devleti

olarak deim i bir nem ka

zanyordu. Bugn bile ok sayda yeni ciddiyet, ok sayda


tinsel t u t k u

Parise g etmitir; pesimizm sorunu rne

in, Wagner sorunu, hemen hemen tm psikolojik ve sanat


sal sorunlar, orada Alm anyadakilerden daha hassas ve daha
ayrntl ele alnmlardr Almanlarn kendileri bu tarz bir
ciddiyete y e t e n e k s i z d i r l e r ,

Avrupa kltrnn

tarihinde Reich m6 douunun her eyden nce bir anlam


vardr: a r l k

merkezinin

telenmesi.

Her

yerde imdiden biliniyor ki: asl meselede ve bu kltrdr


hl Almanlarn esam esi artk okunmuyor. Soruyorlar:
Avrupa iin h e s a b a

katlacak

tek bir tin gsterebi

lir misiniz? Goethenizin, Hegelinizin, Heinrich Heinenizin,


Schopenhauerinizin katld gibi? Artk tek bir Alman fi
lozofunun bulunmayna armann sonu gelmez.
5
Alm anyadaki tm yksek eitim sistemi, asl meseleyi el
den karmtr: am aca gtren a r a
Eitimin, y e t i i m i n

olarak a m a c .

bizzat am a olduu Reich n

deil bu am ala e i t i c i l e r e

gerek olduu lise

retmenlerine ve niversite bilginlerine d e i l


du... K e n d i l e r i

de

eitimli

unutul

eiticiler gerekiyor,

stn, sekin tinler, her an kantlanan, konuarak ve susarak


kantlanan, olgunlam , t a t l l a m

kltrler, lise

nin ve niversitenin bugn genliin karsna yksek d a


d lar olarak kartt, okum u hdkler d e i l .
ler e k s i k ,
<

Eitici

istisnalarn istisnalar saylm azsa, eitimin

Reich: mparatorluk. Nietzsche 800 ylnda kurulan ve daha sonra Kut


sal Roma Germen mparatorluu adn alan birinci imparatorlukla,
1871 ylnda Bismarck tarafndan kurulan ve 1918 ylna kadar sren
ikinci Alman mparatorluu arasnda bir karlatrma yapyor, (.n.)

birinci

koulu: b u

yzdendir

Alm an kltrnn

k. O en ender bulunur istisnalardan birisi de, Baseldeki saygdeer dostum Ja k o b Burckhardttr:7 ncelikle
ona borludur Basel, insanlktaki stnln. Alm an
yann Yksek O kullar nn gerekten baardklar ey ise,
olabildiince az zam an kaybyla, ok sayda gen erkei dev
let hizmeti iin yararl,

yararlanlabilir

klm ak

amacyla, gaddarca bir terbiyedir. Yksek Eitim ve o k


say

en batan eliir birbiriyle. H er yksek eitim yal

nzca istisnaya aittir: byle yksek bir ayrcalk hakkna sa


hip olm ak iin, ayrcalkl olm ak gerekir. T m byk, tm
gzel eyler asla herkesin ortak m al olam azlar: pulchrum est
paucorum hom inum .8 Alm an kltrnn kn belirle
yen nedir? Yksek eitim in art bir a y r c a l k
y genel o r t a

mal

olm a

haline gelmi yetiim in de-

m okratizmi... Askeri ayrcalklarn, yksek okullara o k fazla-gidilmesini,

yani onlarn kn, resmen

zorladklarn da unutm amal. Bugnk A lm anyada ar


tk hi kimse ocuklarna sekin bir eitim vermekte zgr
deildir: Y ksek okullarmzn tm de, en m ulak ortalam ala gre dzenlenmilerdir, retmenleriyle, retim
planlaryla, retim hedefleriyle. Ve her yerde yakksz bir
tela, sanki gen adam 23 yanda tam am olm am sa,
asl soru ya: h a n g i

meslek? sorusuna henz bir yant

veremiyorsa, bir eyler karlm gibi. D ah a yksek tr


de bir insan, izninizle syleyelim ki, meslekleri sevmez,
tam da kendini grevlendirilmi9 bildii iin... Zam an var

*
i

Jakob Burckhardt: svireli sanat ve kltr tarihisi (1818-1897). tal


yadaki Rnesansn Tarihi ve Yunanllarn Kltr Tarihi zerine kitapla
ryla adalarn ve zellikle de Baselde kendisiyle dostluk kuran Nietzscheyi etkilemitir, (.n.)
pulchrum est paucorum hominum (Lat.): Gzellik olaanst insanlarda
bulunur. Horatius, Sermones I, 9. 44. (.n.)
grevlendirilmi: Almancadaki Beruf (meslek) szc, berufen (ar
mak, grevlendirmek) fiilinden gelin (.n.)

dr, kendine zaman tanr, aklndan bile geirmez tamam


olmay, kii, yksek kltr asndan, otuz yanda, henz
yeni balayan biridir, bir ocuktur. Bizim azna kadar do
lu liselerimiz, ar yklenmi, serseme evrilmi lise ret
menleriniz bir skandaldir: bu durumlar, geenlerde Heidel
berg profesrlerinin yapt gibi, korumaya almak iin s e b e p 1 e r vardr belki, gerekeleri yoktur bunun.

Evet

diyen

ve kar kma ve eletiriyle yalnzca

dolayl, yalnzca gnlsz bir ilikisi bulunan tarzmn dna


kmamak iin, eitimcilere gereksinim duyulan grev be
lirliyorum hemen. G r m e y i
renmeli, k o n u m a y

renmeli, d n m e y i

ve y a z m a y

renmeli: bu

nn de hedefi sekin bir kltrdr. G r m e y i

renmek gz dinginlie, sabra, kendine-yaklalmasnaizin-vermeye altrmak; yargy bir kenara brakp, tekil r
nei drt bir yandan kuatmay ve kavramay renmek.
Tinselliin i 1 k neitimidir bu: bir uyarana hemen tepki
vermemek,
Grmeyi

engelleyici, dlayc igdleri ie komak.

renmekten, benim anladm, felsefed

syleyile gl isten denilen eydir: burada asl olan is


tiyor o l m a m a k t r ,

karar askya a l a b i l m e k t i r .

Tm tindlk, tm sradanlk, bir uyarya direni gsterememe yeteneksizliine dayanr tepki vermek g e r e k i yordur,

her itilime uyulur. Birok durumda byle bir zo

runluluk zaten Hastalkllktc, ktr, tkeni belirtisidir


felsefed kabaln gnah adyla tanmlad hemen
her ey, t e p k i

vermeme

fizyolojik yeteneksizliinden

ibarettir. Grmeyi-renmi-olmann yararl bir uygula


mas: r e n e n

biri olarak kii yava, kukucu, kar

koyucu olacaktr. Her trden yabancya, yeninin yakla


masna ilkin dmanca bir sessizlikle izin verecektir eli-

ni ondan geri ekecektir. Tm kaplar ak brakmak, her


kk gerek karsnda, itaatkrca yz-koyun-uzanmak,
her zaman sramaya hazr bir kendini bakalarnn ve ba
ka eylerin yerine koymak, yerine k m e k ,

ksacas n

l modem nesnellik kt beenidir, par excellence10 b a yalktr.


7
Dnmeyi

renmek: bizim okullarmzda artk

bundan eser yok. niversitelerde, hatta asl felsefe bilginleri


arasnda bile mantk, kuram olarak, pratik olarak, z a n a a t olarak lmeye yz tuttu. Alman kitaplarn okuyun: d
nmenin bir teknik, bir retim plan, bir ustalk istenci ge
rektirdiinin en kk bir ans bile kalmam dncenin
de dans etmenin gerektirdii gibi, bir tr dans etmek olarak
renilmeyi gerektirdiinin... Tinsel alandaki
ayaklarn

hafif

tm kaslara zerk ettii o ince rpertiyi, Al

manlarn arasnda kendi deneyiminden bilen var m hl?


Tinsel davranlarda kt sakarlk, elin kavraytaki hantall
yurtdnda Alman zyle kartrlacak kadar Alnan
lara zgdr bu. Almann nanslara hassas p a r m a k l a
r

yoktur... Almanlarn filozoflarna, zellikle de gelmi

gemi o en arpk kavram-ktrmne, b y k

Kanta

katlanm olmalar bile, Alman zarafeti hakknda kk bir


fikir vermez. Her biimde d a n s

etmek,

sekin ei

timin dnda tutulamaz, ayaklarla, kavramlarla, szcklerle


dans edebilmek; kalemle de dans edebilmek gerektiini sy
lememe gerek var m hl, y a z m a y

renmek gerek

tiini? Ama bu noktada, Alman okurlar iin tam bir bil


mece olurum...

Zamana Aykr Birinin Gz Gezdirmeleri

Benim

Olanakszlarm.

Seneca:

da erdemin boa greisi. R o u s s e a u :

ya

ya da impu

ris naturalibusta 1 doaya geri dn S c h i 11 e r : ya


da Sckingenin ahlak-trompetisi. D a n t e : ya da me
zarlarda e d e b i y a t

yapan

srtlan. K a n t :

dnlr karakter olarak bo laf.2 V i c t o r


ya da samalk denizindeki Pharus.3
ainalk okulu kadnlara. G e o r g e

ya da

Hugo:

L i szt :

ya da

Sand:

ya da

lactea ubertas,4 akas: gzel sluplu samal inek.


M i c h e l e t : 5 ya da ceketini kartan coku...

Car-

1y 1 e : 6 ya da geri tepmi len yemei olarak ktmserlik.

impuris naturalibus (Lat.): Nietzsche burada plak, anadan dom a


anlamna gelen in puris naturalibus deyimiyle oynuyor. Bu durumda
impuris naturalibus rtl, rtnm gibi bir anlam a geliyor, (.n.)

bo laf: N ietzsche burada Kant ve bo laf anlam na gelen can t sz


ckleriyle oynuyor, (.n.)

Pharus: Antik skenderiye kentinin aklarnda bir ada (imdi yarmada).


M 280/279 ylnda ina edilen deniz feneri, dnyann yedi harikasndan
biri saylmaktadr, (.n.)

lactea ubertas (Lat.): St gibi verimlilik, (.n.)

M ichelet: Fransz tarihi (1 7 9 8 -1 8 7 4 ). Anlatt tarihi olaylara kendi ki


iliini de katarak yeni bir yntem gelitirmitir, (.n.)

Cariyle: T hom as Cariyle (1 7 9 5 -1 8 8 1 ) sko dnr. Bazan Nietzscheci


de saylan yazar, kahram an ve stinsan dncelerini, N ietzschenin
onaylamad bir ro m a n tik lik le yorumlamtr, (.n.)

John
Les

Stuart

frres

de

Mili:

ya da inciten berraklk,

G o n c o u r t : 7 y a d a Homerosla sa

vaan iki Aias.8 Offenbachn mzii. Z o l a :

ya da

pis kokm a sevinci

2
R e n a n . Teoloji, ya da akln ilk gnah araclyla
mahvedilmesi (Hristiyanlk). Bir kez genel trden bir evet ya
da hayr diyerek riske girdii anda, sefil bir dzenlilikle ska
layan Renann tankl. rnein la science9 ve la noblessei
bir araya getirmek istedi: ama la science demokrasiye aitti
apak ortada deil mi? Hi de azmsanmayacak bir hrsla,
bir tin aristokratizmi sergilemeyi arzuluyor: ama ayn zaman
da onun tam kart retisinin, vangile des humblesn10
karsnda diz kyor, yalnzca diz de kmyor... or
ganlaryla Hristiyan, Katolik ve hatta rahip kaldktan son
ra, tm zgr dnrlk, modernlik, alayclk ve rzgr
gl kvrakl neye yarar! Renanm tm yaratcl, tpk
bir Cizvit ve bir gnah kartma papazndaki gibi, ayartclndadr; tinselliinde papazlarn byk altndan geni ge
ni glmsemesi bile eksik deildir tm din adamlar gi

Les frres de G oncourt: G oncourt kardeler; Edm ond H uot (1 8 2 2 -1 8 9 6 )


ve Jules H uot de G oncourt (1 8 3 0 -1 8 7 0 ). O rtak rnler veren Fransz ya
zar kardeler. Kltr ve sanat tarihi alm alarnn yan sra rom anlar da
yazmlardr. Rom anlarnda gereklii bilimsel derecede eksiksiz serimleme abasyla, natralizmin ncleri saylrlar, (.n.)

iki Aias: H om erosun lyada ve Odysseia destanlarnda iki Aiasn ad ge


er. Byk Aias Telem onun oludur. Akhalarn Akhilleustan sonra en
cesur kahramandr. Akhilleusun silahlarnn Odysseusa verilmesine si
nirlenerek Odysseusu ldrm ek ister. Akl bana gelince kendini ld
rr. Lokris kral Oileusun olu kk Aias ise T ro yann alnmas srasn
da khin Kassandraya kar sert tavr yznden A thenann tepkisini e
ker. lkesine dnerken boularak lr, (.n.)

la science, la noblesse (Fr.): bilim, asalet, (.n.)

vangile des humbles (Fr.): Alakgnlllerin ncili, (.n.)

bi, sevdii zaman tehlikelidir ancak. Hi kimse boy le


mez onunla, yaam tehdit eder bir biimde tapnmakta...
Renann bu tini, s i n i r

bozucu

bir tin, fazladan bir

beladr yoksul, hasta, iradesi hasta Fransann bana.


3
S a i n t e - B e u v e . 11 Erkeklikten eser yok; tm er
kek tinlerine kar kk bir fkeyle dolu. Dolayor ortalk
ta, hassas, merakl, can sklm, kolaan edercesine, te
melde bir kadn kii, kadn-intikam ve kadm-duyarl ile.
Psikolog olarak bir mdisance12 dehas; bitmez tkenmez
aralar da var bunun iin, hi kimse daha iyi beceremez, bir
vgye zehir katmay. En dk igdlerde avam, ve Rousseaunun hncyla akraba: d o l a y s y l a

romantik

nk her trl romantizmin altndan, Rousseaunun hn


igds hrsla bryor. Devrimci, ama korku yoluyla
adamakll dizginlenmi. Gl olan hibir eyin karsnda
zgr deil (kamuoyu, akademi, saray, ve hatta Port R o
yal13). nsanlardaki ve nesnelerdeki her bykle, kendi
kendine inanan her eye kzgn. Byk olan bir de g ola
rak hissetmeye yetecek kadar edebiyat ve yar-kadn; ken
dini srekli stne baslm hisseden nl solucan gibi, s
rekli iki bklm. Eletirmen olarak ltsz, belkemiksiz ve
omurgasz, birok konuda kozmopolit bir sefihin diliyle ko
nuuyor, ama sefahati itiraf etmeye bile cesareti yok. Tarihi
olarak felsefeye, felsefi bakn g c n e

sahip deil, bu

yzden tm temel konularda yargya varma grevini yads

Sainte-Beuve: Fransz edebiyat tarihisi ve eletirmen (1 8 0 4 -1 8 6 9 ). (.n.)

12

mdisance (Fr.): iftira, dedikodu, (.n.)

Port R oyal: Fransada Versaillesn gneyinde bir manastr. 17. yzylda


Jansenciler bu manastrda yerletiler. Saint Beuve 1 8 3 7 ylnda Lozanda
verdii derslerde Port R oyal m anastrn anlatm ve bu dersler temelinde
nl kitab Port R o y a P yazmt, (.n.)

yor nesnellik maskesinin ardna snarak. ncelmi,


ypranm bir beeninin en yksek merciyi oluturduu
konulara kar baka trl davranyor: bu arada gerekten
kendi bana olmaya cesareti var, kendinden haz alyor
orada bir u s t a . Birka sayfa sonra Baudelairein bir n
biimi.
4
Imitatio

C h r i s t i , 14 fizyolojik bir tepki gsterme

den elimde tutamadm kitaplardandr: yayd sonsuz ka


dnslk parfm iin zaten bir Fransz olmak gerekir ya
da bir Wagnerci... Bu azizin aktan yle zgn bir sz edi
tarz vardr ki, Parisli kadnlarda bile merak uyandrr.
Franszlarn, bilimin d o l a m b a l
Rom aya kartmak isteyen o e n

yolu

akll

zerinden
Cizvitin, A.

Comteun, bu kitaptan esinlendii syleniyor bana. nanrm


buna: yrein dini...
5

G . E 1 i o t .15 Hristiyan tanrsndan kurtuldular ve


imdi Hristiyan ahlakna bal kalma gerektiine daha bir
inanyorlar: bir n g i l i z

tutarlldr bu, onu Eliot usul

ahlak kadncklar yznden inemek istemiyoruz, ngilte


rede teolojiden her kk zgrleim karlnda, korkun
bir biimde bir ahlak-fanatii olarak yeniden saygnlk ka
zanmak gerekir. Orada denen b e d e l

budur. Biz ba

kalar iin durum bakadr. Hristiyan inancndan vazgeildi


inde, Hristiyan ahlakna sahip olma h a k k n n

zemini

Im itatio Christi (Lat.): M esihe Benzemek, 1 3 9 0 -1 4 4 0 arasnda yazlm

15

G . Eliot: George Eliot, ngiliz kadn yazar M ary Ann Evansm {1 8 1 9

Hristiyan din kitab, (.n.)


1 880) takm a ad. (.n.)

de ortadan kalkm olur. Bu kesinlikle kendiliinden anla


lr bir durum d e i l d i r :

bu noktay, ngiliz dzkafalla-

rna inat, hep yeniden ortaya sermek gerekir. Hristiyanlk


bir sistemdir, eylerin bir arada dnlm ve t o p 1 u bir
grnmdr. Ondan bir temel kavram, tanrya duyulan
inan kartldnda, bylelikle btn sistem de ker: elde
artk zorunlu bir ey kalmaz. Hristiyanlk, insann kendisi
iin neyin iyi, neyin kt olduunu bilmediini, b i l e m e
yeceini

varsayar: bunu bir tek bilene, tanrya inanr.

Hristiyan ahlak bir emirdir: kkeni akndr; her trl ele


tirinin, her trl eletiri hakknn tesindedir; ancak hakikat
tanr ise, sahiptir hakikate tanrya inanla birlikte ayakta
durur ve yklr. ngilizler gerekten, neyin iyi, neyin kt
olduunu, kendiliklerinden, sezgisel olarak bildiklerine
inanyorlarsa; bunun sonucunda, ahlakn garantisi olarak
Hristiyanla artk gereksinimlerinin kalmadn dn
yorlarsa, bu sadece Hristiyan deer yargsnn egemenliinin
bir s o n u c u d u r
derinliinin

ve bu egemenliin g c n n

ve

bir anlatmdr: yle ki, ngiliz ahlaknn

kkeni unutulmutur; yle ki, bu ahlakn var olma hakknn


son-derece-koullu oluu artk duyumsanmamaktadr. ngi
lizler iin ahlak henz bir sorun deildir...

6
George

Sand.

Lettres dun voyageurdeki16 ilk

mektuplar okudum: tpk Rousseaunun elinden kma her


ey gibi sahte, yapmack, iirmece, abartl. Bu alacal bulacal duvar kd slubuna dayanamyorum; cmert duygu
lara ynelik ayaktakm-hrslarna dayanamadn gibi. El
bette en berbat da, erkeksilikleri, eitimsiz delikanllarn ta
vrlarn ieren kadn ivebazl. Tm bunlara karn ne

kadar da souk biri olmu olmal, bu dayanlmaz kadn sa


nat! Bir saat gibi kurdu kendini ve yazd... Souk, Hugo
gibi, Balzac gibi, edebiyat yapan tm romantikler gibi! Nasl
da kendinden honut uzanm olmal, tpk ustas Rousseau
gibi, kt anlamda bir Alman yan bulunan bu verimli yazinei, ve her halkrda ancak Fransz beenisinin kyle
mmkn olabilmi olari! Ne ki Renan tapyordu ona...
7
Psikologlar

iin

Ahlak.

Dedikodu-psiko-

lojisi yapmamal! Asla gzlemlemek i i n

gzlemlememe-

li! Yanl bir bak kazandrr bu, bir alk, zorla elde eden
ve abartan bir bak. Yaantlamak-i s t e m e k olarak yaantlamak yrmez bu. Yaantda kii dnp de kendi
ne b a k a m a z ,

burada her bak kem gzldr. D o

utan bir psikolog, igdyle saknr kendini, grmek iin


grmekten; doutan ressam iin de geerlidir ayns. Asla
doaya gre almaz, igdlerine, kendi karanlk
odasna brakr vakann, doann, yaantlanann
szgeten geirilmesini ve anlatlmasn... Ancak g e n e l
olan, son, sonu gelir onun bilincine: tekil durumlarn keyfi
olarak soyutlanmasn bilmez o. Baka trl yapldnda
ne olur? rnein Parisli romanclarn tarzyla byk ve k
k dedikodu-psikolojisi yapldnda? Gereklie adeta pu
su kurar b u , eve her akam bir avu tuhafl yannda ge
tirir b u . . .

Ama bakn, sonunda ne kyor bundan bir

lekeler yn, en iyi durumda bir mozaik, her halkrda birbirine-eklenmi, huzursuz, canhra renklerden oluan bir
ey. Bunun en ktsn Goncourtlar baard: gz, p s i
k o l o g -gzn dpedz actmayan cmleyi bile yan ya
na getiremiyorlar. Sanatsal olarak kmsenen doa bir
model deildir. Abartr, arptr, boluklar brakr. Doa
rastlantdr.

Doaya gre a l m a k ,

bana

kt bir iaret gibi grnyor: boyun emeyi, zayfl, yaz


gcl ele veriyor bu petit faitsten17 nce toz-toprak-iinde-uzanmak b t n c l
mek, n e d i r

olan

bir sanatya yakmaz. Gr

baka trden tinlerin iidir bu,

anti-artistiklerin,

gerek tinlerin. Bilmeli kii,

k i m olduunu...

8
Sanatnn

Psikolojisi

zerine.

Sana

tn var olmas iin, herhangi bir estetik edimin ve bakmann


olmas iin, fizyolojik bir n kabul kanlmazdr: c o
k u n l u k . Cokunluun nce, tm mekanizmann uyarlabilirliini artrm olmas gerekir: daha nce bir sanata va
rlmaz. Birbirlerinden ok farkl koullanan tm cokunluk
trlerinin gc yeter buna: ncelikle de cinsel uyarm cokuluunun, bu en eski ve en balangsal cokunluk biiminin.
Tm byk hrslarn, tm gl duygulanmlarn sonucun
da doan cokunluk da yledir; len cokunluu, yarma,
yiitlik gsterisi, zafer cokunluu, tm ar hareketlerin
cokunluu; ykmdan duyulan cokunluk; belirli meteoro
lojik etkiler altndaki cokunluk, rnein bahar cokunluu,
ya da uyuturucularn etkisiyle doan cokunluk; son olarak
da istencin cokunluu, ar yklenmi ve kabarm bir is
tencin cokunluu Cokunluun asl zellii gcn art
mas ve doluluk duygusudur. Bu duygudan nesnelere de ve
rilir, nesneler bizden onu almaya z o r l a n r ,

onlara teca

vz edilir, bu srece i d e a l i z e e t m e k denir. Burada


bir nyargdan kurtaralm kendimizi: idealize etmek, genel
likle sanld gibi, kk olann, ikincil olann kartlmas
na ya da hesaba katlmamasna dayanmaz. Asl belirleyici
olan, ana zelliklerin olaanst v u r g u l a n m a s d r ,
bylece tekiler ortadan kaybolurlar.

9
Bu durumda kii her eyi kendi bolluuyla zenginletirir:
ne gryorsa, ne istiyorsa, onu kabarm, sk, kuvvet ykl
grr. Bu durumdaki insan, eyleri, kendi gcn yanstncaya kadar dntrr kendi mkemmelliinin yansmalar
oluncaya kadar. Bu mkemmele dntrmek z o r u n d a
olmak sanattr kiinin kendisi dndaki her ey yine de
kendinden haz duymasn salar; sanatta insan kendinden
mkemmellik olarak haz duyar. Kart bir durum, ig
dnn zgn bir anti-sanatl dnlebilir, tm nesne
leri yoksullatran, incelten, ince hastalkl yapan bir var ol
ma tarz. Ve aslnda, tarihte bol bol vardr bu tr anti-sanatlardan, byle yaam al ekenlerden: zorunluluk iinde
eyleri iine almak, onlar kemirmek, zayflatmak zorunda
olanlardan. Bu, rnein sahici Hristiyanlarn, rnein Pas
caln durumudur: ayn zamanda sanat olan bir Hristiyan
vaki

deildir...

ocuka davranp da Raffaeli ya da

on dokuzuncu yzyln herhangi bir homeopatik18 Hristiyamn rnek vererek itiraz etmeyin bana: Raffael, evet diyor
du, Raffael evet y a p y o r d u ,

dolaysyla Raffael Hris

tiyan deildi...

10
Tarafmdan estetik bilimine sokulmu, ikisi de coku tr
leri olarak kavranm Apolloncu ve Dionysosu kart-kavramlar, ne anlama geliyor? Apolloncu coku her eyden
nce gz, vizyon gcne sahip olacak kadar uyarlm tu
tuyor. Ressam, heykeltra, destanc kusursuz vizyonerlerdir.
Buna karlk, Dionysosu durumda duygulanm sistemi ta
mamen uyarlm ve ykseltilmitir: yle ki, tm anlatm
aralarn bir defada boaltr ve serimleme, taklit etme, de-

itirme, dntrme, her trden mimik ve oyunculuk gc


n ayn anda dar boca eder. Asl zellik olarak metamor
foz, tepki v e r m e m e y e yeteneksiz olma ( her iaret
karsnda h e r role giren belirli histeriklere benzer biim
de). Dionysosu insann, herhangi bir telkini anlamamas
olanakszd^ hibir duygulanm iaretini atlamaz, anlayan ve
zen igdye en yksek derecede sahiptir, bildirme-sanatna da. Her teze, her duyguya brnr: srekli deiir. Bu
gn anladmz biimiyle mzik de duygulanmlarn hep
birden uyarlmas ve boalmasdr, ama yine de duygulan
mn ok daha tam bir anlatm-dnyasnn kalntsdr yalnz
ca, Dionysosu pantomimciliin salt bir t o r t u s u d u r .
Mzii ayr bir sanat olarak olanakl klmak iin, bir dizi du
yu, zellikle de kas duyusu susturulmutur (en azndan g
rece olarak: nk her trl ritim bir lde hl kaslarm
za hitap eder): insan hissettii her eyi hemen bedeniyle tak
lit etmesin ve sergilemesin diye. Yine de b u asl Dionysos
u normal durumdur, her halkrda balangtaki durum
dur; mzik bu durumun, ona en yakn yetenein yok olma
s pahasna yava yava ulalm bir zelletiriliidir.

11
Tiyatro oyuncusu, mim sanats, dans, mzisyen, lirik
air igdlerinde temelde akrabadrlar ve znde ayndr
lar, ama zamanla uzmanlam ve birbirlerinden ayrlmlar
dr kart konumlarda yer alacak kadar. Lirik air en uzun
sre mzisyenle bir ve ayn kii olmutur; tiyatro oyuncusu
da dansyla. Ki i m a r ne Dionysosu ne de Apolloncu
bir durum oluturur: burada byk isten edimi, dalar ye
rinden oynatan isten, sanatn gerektirdii byk istencin
cokusu vardr. En gl insanlar, her zaman mimarlara esin
vermilerdir; mimar her zaman iktidarn telkini altnda kal
mtr. Yapda gururun, arlk karsndaki zaferin, g is
tencinin grnr olmas gerekir; mimarlk, iktidarn biim-

lerle ikna ediciliidir bir tr, kimi zaman ikna eder, hatta
gnl okar, kimi zaman da yalnzca emreder. En yksek
iktidar ve gvenlik duygusu, b y k s l u b u olanda
dile gelir. Baka kanta gerek duymayan iktidar; hoa git
mekle aalanan; zor yant veren; evresinde hibir tank
hissetmeyen; bilincinde olmadan, kendisine kar klmas
sayesinde yaayan; k e n d i

kendine

dayanan, yazgsal,

yasalardan bir yasa: B u sz eder byk slup olarak, ken


disinden.

12
Thomas

C a r i y l e m yaamn okudum, bilgiye ve

istence aykr bu fars, hazm bozukluu durumlarnn bu


kahramanca-ahlaksal yorumunu. Cariyle, gl szck
lerin ve tavrlarn adam, z o r u n l u l u k t a n

dolay bela-

gati, srekli gl bir inanca sahip olma isteminin v e buna


yeteneksiz olma duygusunun kamlad ( bu bakmdan
tipik bir romantik!). Gl bir inan istemi gl bir inancn
kant deildir, tam tersidir. Bu inanca s a h i p
unda,

olundu

gzel kuku lksne sahip olma hakkn da tanr

kii kendine: yeterince gvenilir; yeterince salamdr; yeterin


ce balanmtr bunun iin. Cariyle gl inanlara sahip in
sanlara duyduu saygy ok yksek sesle dile getirerek ve
daha az saf olanlara hiddetlenerek, kendi iindeki bir eyi
uyuturuyor: grltye g e r e k s i n i y o r .

Kendi kendine

kar srekli tutkulu bir d r s t o l m a y budur


onun propriumu,19 bununla salyor ve koruyor ilginlii
ni. Elbette, ngilterede tam da drstl yznden hay
ranlk duyuluyor ona... mdi, bu ngilizlere zgdr; ve ngilizlerin kusursuz bo laf halk olduklar dikkate alnrsa, yal
nzca anlalr deil, doru da. Aslnda Cariyle, bir ngiliz
ateistidir ve yle o l m a m a k t a

aryor onurunu.

13
E m e r s o n . 20 Carlyledan daha aydnlanm, daha
gevek, daha basit, daha incelmi, her eyden nce de daha
mutlu... gdsel olarak sadece Ambrossiadan21 beslenen,
eylerin hazmedilemez yann ilerinde olduu gibi brakan
biri. Carlylela kyaslandnda bir beeni adam. Emersonu
ok seven Cariyle, yine de yle demiti onun hakknda: ye
terince sracak ey vermiyor b i z e : bu szler hakl gr
nebilir; ama Emersonun aleyhine deil. Her trl ciddi
yetin cesaretini kran o iyi niyetli ve zeki nee vardr Emersonda; kesinlikle bilmez imdiden ne kadar yal olduunu
ve daha ne kadar gen kalacan, Lope de Vegann22 bir
szyle yo me succedo a mi mismo23 diyebilirdi kendisi
hakknda. Tini daima bir neden bulur; honut ve hatta m
teekkir olmak iin, ve zaman zaman teet geer, bir ak ran
devusundan tamquam re bene qesta24 geri dnen saf adamn
neeli aknlma. Ut desint vires, diye konutu kranla,
tamen est laudanda voluptas25
14
Anti-Darwin.

u nl y a a m

uruna sa

va kantlanm olmaktan ok ne srlm gibi geliyor


bana. Rastlanlmyor deil buna, ama bir istisna olarak; zor
luk durumu, alk durumu deil, zenginlik, bolluk, hatta sa
211

Em erson: R alph W aldo Em erson, (1 8 0 3 -1 8 8 2 ). Am erikal ai; deneme

21

Ambrossia (mit.): Eski Yunan tanrlarnn ikisi, (.n.)

22

Lope de Vega: Lope Felix de Vega Carpio, (1 5 6 2 -1 6 3 5 ). spanyol Altn

23

yo me sucedo a mi m ismo (sp.): Ben kendi kendimin mirassym. (.n.)

yazar ve dnn Felsefesiyle N ietzscheyi de etkilemitir, (.n.)

ann en nemli oyun yazar, (.n.)


24

tam quam re bene gesta (sp.): Grevini baarm gibi, (.n.)

2'

U t desint vires, tamen est laudanda voluptas (sp.): G eksik am a, hrs


yine de vlmeye deer, (.n.)

ma bir israftr daha ok, yaamn genel grnm, sava


lan yerde, i k t i d a r

iin savalr... Malthusu doayla

kartrmamak Diyelim ki ama, vardr bu sava ve as


lnda rastlanmaktadr da buna , o zaman ne yazk ki Dar
win okulunun istediinden, belki onlarla birlikte isteyeb i leceimizden

tam tersi ynde ilemektedir; yani g

l, ncelikli, mutlu istisnalarn zararna. Trler mkemmel


lik iinde geliiyor deiller: zayflar gitgide daha ok, gllere hkmediyorlar nk, saysal stnlk onlarda, da
ha da a k l l l a r . . .

Darwin, tini unuttu ( ngilizlere

zgdr bu!), z a y f l a r d a

daha

ok

tin

var...

Tine sahip olabilmek iin, tine gerek duymak gerekir, ona


artk gerek duyulmadnda, yitirilir tin. G sahibi olan, tin
den vazgeer ( brak gitsin! diye dnlyor bugnler
de Almanyada

m p a r a t o r l u k

kalmal biz

de26...). Tin deyince, grld gibi, zeni, sabr, hileyi,


arptmay, kendine tamamen hkim olmay ve taklitilik
olan her eyi anlyorum, (sonuncusuna, erdem denilen eyin
byk bir blm de giriyor).
15
P s i k o l o g - K a z u i s t i i . 27 Bir insan sarrafdr
bu: niye inceler ki aslnda insanlar? Onlarn zerinden kk
menfaatler kapmaya bakar, ya da byk, o bir Politikusdur!28... uradaki de bir insan sarrafdr: ve diyorsunuz
ki, bundan kendisi iin bir ey beklemez, byk bir kendini
dnmeyendir o. Daha keskin gzlerle bakn! Belki d a h a

mparatorluk...: Lutherin nl Ein feste Bug ilahisinden alm. zgn ba

27

Kazuistik: zellikle dinbilim ve hukukta, genel bir ilkeyi tek tek rnek

lamnda Reich (mparatorluk) tanrnn krall anlamnda kullanlyor (.n.)


lerle temellendirme ilemi; genellikle dem agoji ve kl krk y arm a an
lamnda. (.n.)
28

Politikus: Politika adam , (.n.)

da

kt

bir menfaat bekliyordun insanlardan stn ol

duunu hissetmek, onlara tepeden bakabilmek, artk kendi


ni onlarla bir tutmamak. Bu kendini dnmeyen bir insan-a a 1 1 a y a n dr: u birincisi ise, ilk brakt izlenim
ne olursa olsun, daha insani bir trdr. Hi olmazsa eit bir
yere koymaktadr kendini, insanlarn i i n e . . .
16
Almanlarn p s i k o l o j i k

lsnn

bir dizi va

kada kuku gtrr olduunu dnyorum, bu vakalarn


listesini vermeye mtevazlm engel oluyor. Bir vakada, sa
vm gerekelendirmek iin byk bir vesile eksiklii ekme
yeceim: Almanlar, K a n t

hakknda ve benim deyiimle

onun Arka kaplar felsefesi hakknda yanlm olmalarn


dan tr affedemiyorum bu entelektel drstlk t i p i
deildi

Duymak bile istemediim dier ey ise kt

nl bir ve; Almanlar Goethe v e Schiller diyorlar,


korkarm Schiller ve Goethe diyorlar... T a n m y o r
l a r m hl bu Schilleri? Daha kt veler de va; ku
laklarmla duydum, yine de sadece niversite-profesrleri
arasnda Schopenhauer ve Hartmann denildiini...
17
Tinsel insanlar; ama ilerinden en yreklileri, oun en
acl trajedileri de yaarlar: ite tam da bu yzden sayg du
yarlar yaama, onlarn karsna en byk muhalefetiyle k
t iin.
18
E n t e l e k t e l

V i c d a n zerine. Gnmzde

sahici bir ikiyzllkten daha ender bulunan ey yokmu gi

bi geliyor bana. Bu bitkiye, kltrmzn yumuak havas


nn yaramadna ilikin kukum ok byk: ikiyzllk
gl inan ana aittir: kiinin baka bir inanca sahipmi
gibi grnmek z o r u n l u l u u

altnda bile, kendi inan

cndan kopmad bir aa. Bugn kopuluyor ondan; ya da,


daha yaygn olan, ikinci bir inan daha ekleniyor stne,
drst

kalnyor her halkrda. Hi kukusuz, gn

mzde, eskiden olduundan ok daha byk sayda inanca


sahip olmak olanakl: olanakl yani serbest, yani z a r a r
sz.

Kendi kendine kar hogr buradan kaynaklanyor.

Kendi kendine kar hogr de birden fazla inanca izin


veriyor: bunlar bir arada uyum iinde yayorlar; gnmz
de tm dnyann yapt gibi, rezil olmaktan kamyorlar.
Bugn nasl rezil olunur? Tutarl olunduunda. Dz bir iz
gide yrndnde. Be anlaml olunmadnda. Sahici
olunduunda... Modem insann baz gnahlar ilemeyecek
kadar rahat olduundan korkuyorum: bu yzden zellikle
bu gnahlarn soyu tkeniyor. Gl istence bal olan her
trl kt ve belki de isten gll olmazsa, kt de
olmaz bizim lk iklimimizde, bir erdem olarak yozla
yor... Tandm az saydaki ikiyzl, ikiyzllk taklidi ya
pyorlard: bugn hemen hemen her on insandan biri gibi,
birer oyuncuydular.
19
Gzel

ve

irkin.

Hibir ey bizim gzellik

duygumuzdan daha koullu, yani daha s n r l

deildir.

Bu duyguyu, insann insandan duyduu hazdan bamsz


olarak dnmek isteyen, ayaklarnn altndaki zemini yitirir
hemen. Kendinde gzel bir laftr yalnzca, bir kavram bi
le deil. Gzellikte, insan mkemmellik lt olarak kendi
ni koyar; seilmi rneklerde, kendine tapar. Bir tr, bundan
baka hibir biimde yalnzca kendine evet d i y e m e z .

En a l t t a k i

igds, kendini koruma ve kendini oalt

ma igds byle yceltmelerde bile parldamaktadr. n


san dnyann gzellikle dolup tatna inanyor bunun
nedeninin kendisi olduunu u n u t u y o r .

Yalnzca kendi-

siydi, dnyaya gzellii armaan eden, ah! yalnzca ok insanca-pek insanca bir gzellii... Aslnda insan kendini nes
nelerde yanstyor, ona kendi imgesini geri yanstan her eyi
gzel kabul ediyor: gzel yargs onun t r n n - k i birliliidir...

Elbette, phecinin kulana kk bir

kuku yle fsldayabilir: insann onu gzel kabul etmesiyle,


dnya gerekten gzelletirilmi midir? Dnyay i n s a n
latrd

o: hepsi bu. Oysa bize, gzelin modelininin in

san olduunu gvenceleyen bir ey yoktur, hibir ey. Daha


stn bir beeni yargcnn gznde nasl grndn kim
bilebilir? Belki tehlikeli? Hatta belki elendirici? Belki biraz
geliigzel?... Ah, tanr Dionysos, neden ekiyorsun kulak
larm? diye sormutu Ariadne, N axostaki29 o nl diya
logda, felsefi sevgilisine. Bir tr mizah buluyorum kulakla
rnda, Ariadne: neden daha uzun deiller?

20
Hibir ey gzel deildir, yalnzca insan gzeldir: her es
tetik bu naiflie dayanp onlarn b i r i n c i

hakikatidir bu.

Derhal kincisini de ekleyelim buna: hibir ey y o z l a m insandan daha irkin deildir estetik yarg alannn
snrlarn bylece belirlemi oluyoruz Fizyolojik olarak
dnldnde, irkin olan her ey insan zayflatr ve ke
derlendirir. rmeyi, tehlikeyi, gszl anmsatr ona;
gerekten g kaybettirir bu srada. irkin olann etkisi di

Ariadne N a x o sta: Eski Yunan m itolojisinde, Theseusa labirentten k


m as iin ipini veren Ariadne, D ionysosla iliki kurduu iin N axo s Adasnda Artemis tarafndan ldrlr, (.n.)

namometre ile llebilir. nsann morali ne zaman bozulsa,


yaknlarda irkin bir ey bulunduunun kokusunu alm
tr. G duygusu, g istenci, yreklilii, cesareti irkinle
azalr, gzelle artar bunlar... Her iki durumdan da b i r s o
nuca

varrz:

bunun nclleri, igdde bol miktar

da birikmitir. irkin olan, dejenerasyonun bir iareti ve be


lirtisi olarak anlalr: en uzaktan bile dejenerasyonu anmsa
tan, bizde irkin yargsn dourur. Her tr tkenmilik,
arlk, yallk, yorgunluk belirtisi, her trl zgrszlk,
sanc olarak, fel olarak, zellikle de zlmenin, rmenin
kokusu, rengi, biimi, simgesel denecek kadar seyrelmi olsa
bile tm bunlar ayn reaksiyonu, irkin deer yargsn
dourur, Bir n e f r e t

kar ortaya: kimden nefret ediyor

dur burada insan? Hi kuku yok ki buna: k e n d i


nin

knden.

tipi

Trnn en derindeki igdsy

le nefret ediyordur; bu nefrette rperti, zen, derinlik, uza


gr vardr nefretinin en derinden gelenidir bu. Onun sa
yesindedir sanatn d e r i n l i i . . .

21
S c h o p e n h a u e r . Schopenhauer, dikkate alnma
ya deer son Alman ( Goethe gibi, Hegel gibi, Heinrich
Heine gibi bir A v r u p a olaydr ve s a l t

yerel, ulusal

deildir) bir psikolog iin birinci snf bir vakadr: yani, ya


amn nihilist bir toptan-deersizletirilmesi uruna, tam da
kar mercileri, yaama istencinin byk apta kendiniolumlamalarm, yaamn bolluk biimlerini sahaya srmek
gibi kt niyetli, dahiyane bir aba olarak. Schopenhauer, s
rasyla s a n a t ,

kahramanl, dehay, gzellii, byk

duygudal, bilgiyi, hakikat istencini, tragedyay, olumsuzlamamn ya da istencin olumsuzlama gereksiniminin


sonular olarak yorumlad tarih boyunca, Hristiyanl
saymazsak, gelmi gemi en byk psikolojik kalpazanlk.

Daha yakndan baklrsa, Schopenhauerin yalnzca Hristi


yan yorumunun mirass olduu grlr: ancak o, Hristi
yanln r e d d e t t i i ,

insanln byk kltr-gerekle-

rini daha Hristiyanca, yani nihilist bir anlamda o l u m l a


may

bilmiti ( elbette kurtulua gtren yollar ola

rak, kurtuluun nbiimleri olarak, kurtulu gereksini


minin uyaranlar olarak...)

22
Tek bir rnei ele alyorum. Schopenhauer g z e l l i k
ten,

melankolik bir hararetle sz ediyor. Neden ola ki?

nk gzellii, zerinden daha teye varlan, ya da daha


teye varma arzusu duyulan bir k p r

olarak gryor...

Gzellik onun gznde istenten bir anlna kurtulutur


daimi kurtulua cezbeder... Schopenhauer gzellii isten
cin odak noktasndan, cinsellikten kurtard iin ver, g
zellikte dlleme drtsnn o l u m s u z l a n d n

rr... lahi adam! Sana kar kan birisi var, korkarm, doa
dr o. Doada sesin, rengin, kokunun, ritmik devinimin g
zellii niye vardr? gzellii a a

kartan

nedir?

Ne mutlu ki bir filozof da kar kyor ona. Hi de yle za


yf bir otorite deil bu, tanrsal Platon ( Schopenhauer
byle adlandryor onu) baka bir cmle kuruyor: tm gzel
lik dllemeye kkrtr, diyor tam da budur, diyor, onun et
kisinin zel ismi, en tenselinden en tinseline...
23
Platon daha da ileri gidiyor. Hristiyan deil, Yunanl
olmay gerektiren bir masumiyetle, Atinada byle gzel o
lanlar olmasayd, Platon felsefesi diye bir eyin de olamaya
can sylyor: bu olanlara bakmak, filozofun ruhunda
erotik bir coku dourmakta ve tm yce eylerin tohumla

rn byle gzel bir topraa ekinceye kadar rahat vermemek


tedir ruha. Bir baka ilahi adam! insan kulaklarna inana
myor, Platona inansa bile. En azndan anlyoruz ki, Ati
nada felsefe b a k a

trl,

zellikle alenen, yaplyor

du. Bir mnzevinin kavramlar rmcek-a-gibi rmesinin,


Spinozann tarzyla amor intellectualis deinin30 Yunanllk
la uzaktan yakndan bir ilikisi yoktur. Platonun tarznca
felsefe, daha ok erotik bir rekabet olarak tanmlanabilirdi,
agonal jimnastiin ve bunun k o u l l a r n n

srdrl

mesi ve iselletirilmesi olarak... Platonun bu felsefi erotiz


minden ne ortaya kt sonunda? Yunan agonunun yeni bir
sanat biimi: diyalektik. Hl anmsyorum Schopenhauere k a r

ve Platonun onuruna, k l a s i k

Fransann

btn yksek kltr ve edebiyatnn cinsel ilgi zemininde ye


titiini. O kltr ve edebiyatn her yerinde kanelik, duyu
lar, cinsel-rekabet, kadn arayabilirsiniz eliniz asla bo
kalmayacaktr...
24
L art

pour

l a r t . 31 Sanatta bir ama bulunma

sna kar sava, her zaman, sanattaki a h l a k l l a t r c eilime, sanatn ahlaka tabi klnmasna kar savatr.
Lart pour lart: ahlak eytan gtrsn! demektir Ama
henz bu dmanlk bile, nyargnn ar bastn ele verir.
Ahlak vaaz ve insanlar-iyiletirme amac sanattan dtalandmda, daha uzunca bir sre, sanatn genel olarak amasz,
hedefsiz, anlamsz, ksacas lart pour lart kendi kuyru
unu sran bir solucan olduu sonucu kmaz bundan.
Ahlaksal bir ama olacana, hi ama olmasn daha iyi!
byle konuur yaln tutku. Buna karlk, bir psikolog u

am or intellectualis dei (Lat.): Akl varl olan tanrya duyulan sevgi, (.n.)

'i

Lart pour lart (Fr.): Sanat iin sanat, (.n.)

soruyu sorar: tm sanat ne yapyor? vmyor mu? yceltmi


yor mu? semiyor mu? tercih etmiyor mu? Tm bunlarla be
lirli deer bimeleri g l e n d i r i y o r
tyor...

ya da z a y f l a

Bu yalnzca bir yan rn m? Bir rastlant m?

Sanatnn igdsnn bunda asla pay yok mu? Ya da: Sa


natnn sanat o l a b i l m e s i n i n

koulu deil mi bu?..

sanatnn en temel igds sanata m dayanyor, yoksa da


ha ok sanatn anlamna, y a a m a
arzulanr

oluuna

m ?

yaamn

m? Sanat yaamak iin en

byk uyarandr: nasl olur da amasz, hedefsiz, lart pour


lart olarak anlalabilir? Bir soru kalyor geriye: sanat ya
amn birok irkin, sert, kuku gtrr yann da grnr
klyor bylelikle yaamdan soutmu grnmyor mu?
Aslnda, ona bu anlam veren filozoflar da vard: Schopen
hauer, sanatn genel-hedefinin istenten kurtulma oldu
unu retti, tragedyann en byk yararnn tevekkl ruh
haline sokma olduunu vd. Ama bu daha nce za
ten aklamtm ktmserlerin-bakdr ve kem gz
l d r : sanatlarn kendilerine danmak gerekir. T r a
gedya

sanats,

iletmektedir?

kendisine

ilikin

neyi

Gsterdii durum korkun olann ve

kuku gtrr olann karsnda tam da korku i e r m e


yen

bir durum deil midir? Bu durum son derece arzu

lanr bir durumdur; bu durumu bilen, en byk saygyla


onurlandrr onu. Onu iletir, iletmesi g e r e k i r ,

bir sanat

, bir iletme dehas olduu srece. Gl bir dman, stn


bir felaket, dehet verici bir sorun karsndaki duygunun ce
surluu ve zgrl bu m u z a f f e r a n e

durumdur

tragedya sanatsnn setii, ycelttii. Tragedyadan nce


ruhlarmzdaki sava yn, Saturnalia32 enliklerini kutlu

'2

Saturnalia enlikleri: Eski R o m a da, R om a tanrs Satrn adna 17 Aralkta kutlanan enlikler. Bu enliklerde her trl snfsal fark ve rtbe yok
saylrd, (.n.)

yordu; acya alkn olan, acy seen, k a h r a m a n

insan,

tragedyayla birlikte kendi varoluunu ver yalnzca ona


sunar tragedya sanats, bu en tatl vahetin ikisini.
25
nsanlara gnl indirmek, yreinin kaplarn herkese
ak tutmak, liberal bir tavrdr, ama yalnzca liberal. S e
kin

bir konukseverlie yetkin olan yrekler, sk skya e

kilmi perdelerinden ve rtlm panjurlarndan anlalrlar:


en iyi odalarn bo tutarlar. Neden mi? gnl indirme
nin sz konusu o l m a d

konuklar bekledikleri iin...

26
Kendimizi anlattmzda, kendimize yeterince deer ver
miyoruz. Asl yaantlarmz kesinlikle boboaz deillerdir,
isteseler de kendilerini anlatamazlar. nk, anlatacak sz
ck bulamyorlar. Bir eyi anlatacak szckleri bulabiliyorsak, onun dna da kmzdr oktan. Her konumada bir
nebze aalama da vardr. Dil, yle grnyor ki, yalnzca
ortalama, orta boy, anlatlabilir olan iin bulunmutur. Dille
birlikte, konuan kii de k a b a l a t r r kendini Sar
dilsizler ve dier filozoflar iin geerli bir ahlaktan.
27
Bu portre byleyici gzellikte!33... Edebiyat-kadn,
tatminsiz, heyecanlanm, yrei ve i organlar ssz, orga
nizmasnn derinliklerinden aut liberi aut libri34 fsldayan

Bu portre...: M ozartn Sihirli Flt operasnda Tam inonun szleri, (.n.)

'4

aut liberi aut libri (Fn): Ya ocukla ya kitaplar. Kitaplarnda savunduu


zgr ak, yaamnda da rnekleyen George Sanda bir gnderme. (.n.)

buyrua, sancl bir merakla her an itaat etmeye hazr: edebiyat-kadm, doann sesini Latince konusa bile anlayacak
kadar kltrl, te yandan gizliden gizliye kendi kendisiyle
Franszca yle konuacak kadar da kibirli ve aptal: je me
verrai, je me lirai, je mextasierai et je dirai: Possible, que jaie
eu tant desprit?35...
28
Kendini dnmeyenler konuuyor. Bizim iin bil
gece, sabrl, stn olmaktan daha kolay yok. Balama ve
duygudalk akyor stmzden, samala varan bir biim
de adiliz, her eyi balyoruz. Tam da bu yzden biraz da
ha kat olmamz gerekti; tam da bu yzden, zaman zaman
kk bir heyecan, bir heyecan gnah b e s l e m e m i z
gerekti. Ac gelebilir bu bize; kendi aramzda glebiliriz bile,
suratmz ekitmi halimize. Ama ne are! Baka bir yolunu
bilmiyoruz kendimizi amann: budur b i z i m
miz, bizim tvbekrlmz... K e n d i n i

ilecilii

dnmek

kendini dnmeyenlerin erdemi...


29
B ir

Doktora

Snavndan.

Tm yksek

okul sisteminin grevi nedir? Bir insandan makine yap


mak. Bunun yntemi nedir? Sklmay renmeli.
Nasl ulalr buna? dev kavramyla. Kimi rnek al
mal? Filologu: i n e k l e m e y i

retir. Kimdir

mkemmel insan? Devlet-memuru. Devlet-memuru


iin en stn forml hangi felsefe verir? Kantnki: ken
dinde ey olarak devlet memuru, grn olarak devlet me
murlarnn zerinde hkim klnmtr.
'5

je me verrai... (Fr.): Kendimi greceim, yazdklarm okuyacam , ken


dimden geip diyeceim ki: bu kadar akll olm am mmkn m? (.n.)

30
Aptallk

Hakk.

Bitkin ve yava soluyan ii,

iyi niyetli bakan, olaylar oluruna brakan: gnmzde, a


lma (v e mparatorluk ! ) anda, toplumun tm s
nflarnda rastlanan bu tipik figr: bugn zellikle s a n a t
sahipleniyor, kitaplar ve hepsinden nce, dergiler dahil ol
mak zere bir o kadar da, gzel doay, talyay... Akam
insan, Faustun szn ettii uykuya dalm yabani drt
leriyle yaz tatiline, deniz kysna, buzula, Bayreutha gerek
sinin.. Byle zamanlarda sanatn k a t k s z

budala-

11 k hakk vardr, tin, espiri ve maneviyat iin bir tr ta


til olarak. Wagner bunu anlamt. K a t k s z

budala-

11 k tazeler...
31
B ir

Diyet

Sorunu

Daha.

Julius Caesarn

kendini hastalklardan ve ba arsndan koruduu yntem


ler: muazzam yryler, en basit yaam tarz, srekli ak
havada kalma, srekli meguliyet bunlar genel olarak,
bakm ve koruma nlemleridir ar krlganlna kar, ad
na deha denilen, o narin ve en ar bask altnda alan ma
kinenin.
32
Ahlak-sz
d

srece,

Konuuyor.

nsan, a r z u l a

bir filozofun beenisine en ok aykr d

en eydir... Filozof, insan yalnzca edimlerinde grdnde,


bu en cesur, en kurnaz, en dayankl hayvan labirent gibi du
rumlarda yolunu arm bir halde bile grse, nasl da hay
ranlk uyandrc olarak grnecektir ona insan! Hl ona
hitap ediyordur... Ama filozof, arzulayan insan horgrr,

arzulayabilen insan da, genel olarak insann tm arzula


rn, tm i d e a l l e r i n i .

Bir filozof nihilist olabilseydi, in

sann tm ideallerinin ardnda hibir ey bulamad iin


olurdu. Hatta, hii bile bulamad iin yalnzca hi dee
ri olmayan, sama, hastalkl, korkak, bitkin yaamnn ii
lip b o a l t l m

anandan geri kalan her trl tortu

yu... Gereklik olarak bu denli saygdeer olan insan, nasl


oluyor da, arzulad anda, hibir saygy hak etmiyor? Ger
eklik olarak bu kadar deerli oluunun cezasn m ekme
si gerekiyor? Edimini, her edimdeki kafa ve isten gerilimini,
elini hayali ve sama olana doru uzatarak m dengelemeli?
Arzuladklarnn tarihi imdiye dek partie honteuseyd36 insann: onu uzun sre okumaktan kanmal, insan
hakl kartan, onun gerekliidir onu sonsuza dek hakl
kartacaktr. Ne kadar deerlidir gerek insan, herhangi bir
salt arzulanm, dlenmi, yapmack ve uydurma bir insan
la kyaslandnda? Herhangi bir i d e a l

insanla... Ve im

di de ideal insan aykr dyo filozofun beenisine.


33
Egoizmin

Doal

Deeri.

Bencilliin dee

ri, ona sahip olann fizyolojik deeri kadardr: deeri ok"b


yk olabilip hibir deeri olmayabilir ve aalk olabilir. Her
bireye, yaamn ykselen izgisini mi, alalan izgisini mi serimledii asndan baklabilir. Bu konuda bir karar verildi
inde, onun bencilliinin deerinin ne olduuna ilikin bir
kural da elde edilir. izginin ykseliini serimliyorsa, aslnda
onun deeri olaanstdr ve onunla birlikte bir adm
ileri

giden

genel yaamn uruna, kendisi iin en iyi

koullar yaratma ve koruma abas da ar olabilir. Halkn


ve felsefecilerin bugne kadar anlad anlamyla birey,

Individuum,37 bir yanlgdr: kendi bana bir ey, bir atom,


zincirin bir halkas deildir, eski zamanlardan miras kalm
deildir kendisine kadar varan tm bir insanlk izgisinin
bizzat kendisidir... Alalan izgiyi, k, kronik yozlama
y, hastalanmay serimliyorsa ( Hastalklar; genel olarak
kn sonulardrlar, nedenleri d e i l ) , fazla bir deeri
yoktur onun, hakkaniyet, gelimilerden olabildiince az e
yi a l m a s n

gerektirir. Onlarn ancak bir asaladr...


34

Hristiyan

ve

lumun d t e k i

Anarist.

Bir anarist, top

tabakalarnn szcs olarak, gzel

bir fkeyle hukuk, adalet, eit haklar talep ediyorsa,


aslnda kltrszlnn basksyla yapyordur bunu, ken
disine ac ektiren eyin ne olduunu kavrayamayan n e y i n yoksulu olduunu: yaamn... Bir neden-igds et
kindir onda: kendini kt hissetmesinden birisi sulu olma
ldr... Gzel fkesi de iyi gelir ona, kfretmek bir zevktir,
tm sefil yaratklar iin, kk bir g sarholuu verir.
Yaknma, ikyeti olma bile, onun uruna yaama katlanlabilmesini salayan bir ekicilik kazandrabilir yaama: da
ha ince dozda bir intikam, her yaknmada bulunur, kendini
kt hissediini, duruma gre kendi kt halini baka trl
olanlarn stne bir hakszlk gibi, h a k s z

bir ayrcalk

gibi atar kii. Ben bir pisliim, sen de yle olmalsn: bu


mantkla yaplr devrim. ikyeti-olmak hibir durumda
ie yaramaz: zayflktan kaynaklanr. Kiinin kendini kt
hissediinin suunu, bakalarna ya da k e n d i

kendisi

n e yklemesinin birincisini sosyalistler, kincisini de r


nein Hristiyanlar yapyor aslnda hibir fark yoktur.
Bunlarn ortak, diyelim ki ayn zamanda r e z i l

yan, biri-

sinin ac ekiyor oluundan, herhangi bir kimsenin s u l u


olmas gerektiidir ksacas, ac eken, ektii aclara kar
, intikamn baln yazmaktadr kendi reetesine. Bir haz-gereksinimi olarak rastgele nedenlerdir: ac eken, kk inti
kamn almak iin her yerde nedenler bulabilip bir Hristiyansa, bir daha syleyelim, k e n d i

iinde

bulur on

lar... Hristiyan ve Anarist ikisi de dekadandr. Ama


bir Hristiyan dnyay yarglar, ona kara alar, onu leke
lerken, sosyalist bir iinin t o p l u m u

yarglayndaki,

ona kara alndaki, onu lekeleyiindeki igdnn aynsy


la yapar bunu: ahiret gn bile intikamn tatl avuntusu
dur sosyalist iinin bekledii devrimin, biraz daha uzak
bir zamanda dnlenidir... teki dnyann kendisi de
bu dnyaya amur atmann bir arac deilse, ne gerek var
bir teki dnyaya?...
35
Dekadans

Ahlaknn

Eletirisi.

Di

erkm bir ahlak, bencilliin k r e 1 d i i bir ahlak,


her koulda kt bir belirtidir. Bireyler iin geerli olduu
kadar, zellikle halklar iin de geerlidir bu. Bencillik eksil
meye baladnda, en iyi ey eksiliyor demektir. gdsel
olarak, k e n d i n e -zararl olan semek, karsz gdle
rin c a z i b e s i n e

kaplmak, adeta dekadansn formln

vermektedir. K e n d i

karn gzetmemek bu sadece

ahlaksal bir incir yapradr, tamamen farkl, fizyolojik bir


gerekliin rtld: Kendi karm nasl gzeteceimi
b i l e m i y o r u m ... gdlerin dalmas! nsan dier
km olduunda, ii bitmi demektir. N aif bir biimde
B e n artk be para etmem demek yerine, der ki, deka
dansn azndaki ahlak-yalan: Hibir eyin deeri yok
yaam

be para etmez... Byle bir yarg byk bir teh

like oluturur nihayetinde, bulacdr, toplumun btn

rk zemininde kimi zaman tropik bir kavram bitkisi gi


bi byr, bazen bir dine (Hristiyanlk), bazen felsefeye
(Schopenhauerlik) dnr. Baz koullarda rmenin
zemininde yetimi bir zehirli bitki, havasyla binlerce yl
boyunca zehirler y a a m . . .
36
Hekimler

iin

Ahlak.

Hasta, toplumun bir

asaladr. Belirli bir durumda daha da uzun yaamak ks


tahlktr. Yaamn anlam, yaama h a k k

kaybolduktan

sonra, hekimlere ve uygulamalara korkaka bir ballk iin


de ot gibi yaamaya devam etmek, toplumda derin bir horgr uyandrmalyd. Hekimler de, bu horgrnn ileticileri
olmalydlar reete deil, her gn yeni bir doz t i k s i n ti,

hastalarna... Yeni bir sorumluluk yaratmak, hekim

iin, yaamn, y k s e l e n
yozlaan

yaamn en yksek karnn,

yaam acmaszca aaya ve kenara itmeyi

gerektirdii tm durumlar iin rnein dlleme hakk


iin, dourulma hakk iin, yaama hakk iin... Onurlu bir
biimde yaamak artk mmkn deilse, onurlu bir biimde
lmek iin. Gnll olarak seilen lm, tam zamannda,
neeyle ve sevinle, ocuklarn ve tanklarn ortasnda ger
ekletirilen lm: yle ki gerek bir vedalama mmkndr
henz, veda eden h e n z o r a d a d r ,

ayrca ulalann

ve istenilenin gerek bir deerlendirilii, yaamn bir z e t 1 e n i i tm bunlar, Hristiyanln lm saatini dn


trd sefil ve rpertici komedinin tam zddn oluturur.
Hristiyanln, len kiinin zayfln zorunlu bir vicdan ter
biyesi, lme tarzn insan ve gemi hakknda bir deer-yarglamas olarak ktye kulland asla unutulmamal! Bu
noktada, nyargnn tm korkaklklarna inat, ncelikle, ni
hayetinde ayn zamanda doal olmayan bir lm, bir in
tihar olan szmona d o a l

lmn, doru yani fizyolo-

jik deerini belirlemek gerekir. Kii, asla kendisinden baka


syla birlikte gitmez lme. Ancak en aalk koullarda bir
lmdr bu, gnlszce bir lm, y a n l
kaka bir lmdr. Y a a m

zamanda, kor

sevgisinden tr , baka

trl istemeli lm, zgrce, bilinli, rastlantya yer brak


madan, bir baskn gibi ani deil... Son olarak, ktmser bey
lere ve teki dekadanlara bir tavsiye. Dourulmay engelle
mek, elimizde deil: ama bu hatay nk bazen bir ha
tadr telafi etmek elimizde. Kii kendini l a v e d e r s e ,
en saygdeer ii yapm olur: bununla, adeta yaamay hak
eder... toplumun, o da bir ey mi! yaamn ta kendisinin fe
ragat, kanszlk ve baka erdemler iindeki herhangi bir yaamdan daha fazla kar vardr bunda kii, tekileri
kendi grntsnden kurtarmtr, yaam bir i t i r a z d a n
kurtarmtr... Ktmserlik, pur,38 vert, a n c a k

bay k

tmserin kendi kendini rtmesiyle k a n t l a r

kendi

n i : yaam, Schopenhauerin yapt gibi salt isten ve ta


sarm ile olumsuzlamamak iin, onun mantnda bir adm
daha ileri gidilmesi gerekir
haueri

olumsuzlamak

ilknce

Schopen-

gerekir... Bu arada, k

tmserlik, ne kadar bulac olsa da yine de bir dnemin, bir


soyun hastalklln genelde artrmaz: onun bir anlatmdr.
Koleraya yakalanld gibi yakalanlr ona: bunun iin bn
yenin yeterince hastalkl olmas gerekir. Ktmserlik fazla
dan bir kiiyi daha dekadans yapmaz; kolera salgnnn az
d yllardaki toplam lm vakalarnn, teki yllardan da
ha fazla olmadn, istatistiklerden anmsyorum.
37
Daha

Ahlakl

Olduumuza

Dair.

Benim iyinin ve ktnn tesinde kavramma kar, bek-

lenilecei zere, bilindii gibi Almanyada ahlakn kendisi


olarak kabul edilen, modem aptallamann tm v a h e t i
harekete geirildi: bu konuda enfes ykler anlatabilirdim.
Her eyden nce, amzn trel yarg alanndaki yadsna
maz stnl, bu alanda gerekten kaydettiimiz i l e r
leme

anmsatld bana: b i z imle kyaslandnda, Cesare

Borgiann39 daha stn bir insan olduu, bir tr s t in san

olduu, benim yaptm gibi ne srlemezmi

kesinlikle... sviredeki Bund dergisinin editr, byle bir


eye girimekteki cesaretime duyduu saygy belirtmekten
de geri kalmayarak, yaptm, onunla tm ciddi duygularn
ortadan kaldrlmasn istediim biiminde anladn sy
lemeye kadar vardrd ii. Mteekkirim!40 Yant olarak,
gerekten

daha

ahlakl

olduk,

sorusu

nu sorma hakkn gryorum kendimde. Tm dnyann bu


na inanyor oluu, imdiden buna kar bir itiraz oluturu
yor... Biz modern insanlar, ok narin, ok krlgan, yzlerce
zen gstererek ve gsterilerek, aslnda sergilediimiz bu na
rin insanln, merhamette, yardmseverlikte, karlkl g
vende u l a l a n

bu hemfikirliliin, olumlu bir ilerleme

olduunu, bununla Rnesans insanlarndan ok ileride oldu


umuzu zannediyoruz. Oysa her a byle dnr, byle
dnmek z o r u n d a d r .

uras kesin ki, kendimizi R

nesans koullar iine sokamayz, yleymi gibi dnemeyiz


bile; sinirlerimiz o gereklie dayanamaz, kaslarmzn sz
n bile etmiyorum. Oysa bu yeteneksizlikle, bir ilerleme de
il, yalnzca bir baka, daha ge bir bnye, zorunlu olarak
daha b o l z e n l i

bir ahlakn doduu kantlanm olu-

Cesare Borgia (1 4 7 5/ 76-1507); talyada Rnesans dnemi nderlerin


den. Valentinois Dk. zledii politikalardan tr M achiavelli onu
Prens tipine rnek gstermitir. Ailesine bile acmaszca davranmasy
la tannr, (.n.)

M teekkirim : Sehr verbunden! Nietzsche Buradaki ok nazik teek


kr biimiyle, Bund dergisiyle alay ediyor, (.n.)

yor. Narinliimizi ve geliimizi, fizyolojik yallmz bir an


iin yok sayalm, insanlama ahlakmz da derhal deerini
yitirir hibir ahlakn kendi bana deeri yoktur : bizzat
bizde kmseme duygusu uyandracaktr. te yandan, biz
modernlerin, kesinlikle hibir kayaya arpmak istemeyen,
kaln vatkal insancllmzla, Cesare Borgiann adalar
n glmekten atlatacak bir komedi oluturacamza hi
kukumuz yok. Aslnda, ister istemez, llerin tesinde ko
miiz, modem erdemlerimizle... Dmanca ve gvensizlik
uyandran igdlerin dtalanmas buydu bizim ilerlememiz d i r i m s e l l i i n

genel dtalannn sonu

larndan yalnzca birini oluturuyor: byle koullu, byle ge


bir varoluu srdrmek, yz kat daha fazla aba, daha faz
la zen gerektirir. Bu durumda herkes karlkl yardm eder
birbirine, herkes bir lde hasta ve hastabakcdr. Sonra
buna erdem denir : yaam baka trl, daha tam, da
ha savurgan, daha takn bilen insanlarn arasnda, baka bir
ad verilirdi buna, korkaklk belki, zavalllk, kocakar
ahlak... Treleri yumuatmz budur benim ilkem, budur isterseniz, benim getirdiim y e n i l i k

kn bir

sonucudur; trenin katl ve korkunluu ise, tam tersine


bir yaam bolluunun sonucu olabilir: sonra elbette daha
fazla cesaret edilebilir, daha ok meydan okunabilir, ok ey
de i s r a f

edilebilir.

Eskiden beri yaam besleyen

kkler, bizim iin birer zehir olurdu... Kaytsz olmak bu


da bir gllk biimidir bunun iin de yine yalyz, ge
kalmz: ona kar ilknce benim uyardm duygudalkahlakmz limpressionisme morale41 diyebileceim ey, de
kadan olan her eye zg fizyolojik ar hassasln bir ba
ka anlatmdr. Schopenhauerin

merhamet-ahla-

k y 1 a denedii, kendini bilimselmi gibi sunma hareketi

ok talihsiz bir deneme ahlaktaki asl dekadans hare


ketidir. Hristiyan ahlakyla yakndan akrabadr. Gl a
lar,

sekin

kltrler, merhamete, komusunu sev-

meye, benliin ve benlik duygusunun eksikliine, horgrlesi bir ey olarak bakarlar. alar o l u m l u
rine

enerjile

gre deerlendirilir ve bylece o savurgan ve fela

ket dolu Rnesans ann son b y k

a olduu sonu

cu kyor ve bizim, korkak, kendimize-efkatimizle ve kom


u sevgimizle, alma, iddiaszlk, hakseverlik, bilimsellik
toplayc, ekonomik, makinasal erdemlerimizle z a y f
bir a olduumuz sonucu kyor... Erdemlerimiz koullara
baldr, zayflklarmzn sonucunda o r t a y a
lardr.

km

Eitlik, eit haklar kuramnda yalnzca dile

gelen, gerekten bir lde birbirine benzeme, aslnda k


e aittir: insanla insan, zmreyle zmre arasndaki uurum,
tiplerin oulluu, kendisi olma, kendini ste karma isten
ci, m e s a f e

p a t h o s u dediim ey, her g l

an

zgn yandr. Ar ular arasndaki enerji, aklk gn


mzde gitgide klyor ar ular da sonunda birbirle
rine benzeyerek ortadan kalkyor... Tm siyasal kuramlar
mz v e devlet yaplarmz, Alman mparatorluu da ke
sinlikle dahil olmak zere, kn sonular, zorunlu so
nulardr; dekadansn bilinsiz etkisi tek tek bilimlerin ide
allerine varncaya dek, egemen olmutur. ngiltere ve Fran
sadaki sosyolojinin tamamna itirazm, deneyimlerinden
yalnzca toplumun k - y a p l a n m a s n

bilmesi

ve kendi k-igdlerini tam bir masumiyetle, sosyolojik


deer yargsnn normu olarak almasdr. kmekte olan
yaam, organize eden, yani ayran, uurumlar aan, aaya
ve yukarya yerletiren her trl kuvvetin azal, gnmz
sosyolojisinin i d e a l i

olarak formlleniyor... Sosyalistleri

miz dekadandrlar, ama Bay Herbert Spencer da bir deka


dandr, dierkmln zaferini istemeye deer bir ey ola
rak gryor!...

38
Benim

zgrlk

Kavramm.

Bazen, bir

eyin deeri, onunla neye ulaldna deil, onun iin ne


dendiine bize neye m a l

olduuna

dayanr. Bir

rnek vereyim. Liberal kurumlar, ulaldklar andan itiba


ren, liberal olmaktan karlar: daha sonra zgrle liberal
kurumlardan daha kt ve kalc zararlar veren olmaz. Etki
lerinin n e

olduu ok iyi biliniyor: g istencinin altn

oyuyorlar, da ve vadiyi ayn seviyeye dzleyip, ahlak diye


yceltiyorlar bunu, kk, korkak ve keyifli klyorlar
sr hayvandr, onlarla her defasnda zaferini kutlayan. Li
beralizm: akas s r - h a y v a n - y a p m a . . .

Ayn

kurumlar, onlara ulalmak iin sava verildii srece, tama


men baka sonular douruyorlar, pratikte zgrl gl
bir biimde destekliyorlar. Daha dorusu, savatr bu sonu
lar ortaya kartan, liberal kurumlar uruna verilen sava,
liberal

o l m a y a n igdlerin srmesini salayan sa

va. Ve sava zgrle eitir. Nedir ki zgrlk! Kendinden


sorumlu olma istencine sahip olmak. Bizi ayran mesafeyi
korumak. Zahmete, sertlie, yoksunlua kar, hatta yaa
mn kendisine kar kaytsz olmak. Kendi davas iin insan
lar feda etmeye hazr olmak, kendisi de dahil olmak zere.
zgrlk demek, erkeksi, savatan ve zaferden holanan i
gdlerin, teki igdler zerinde, rnein mutluluk i
gds zerinde egemen olmas demektir. z g r l e
in i insan, en az bir o kadar da, zgrlemi t i n ,

esna

fn, Hristiyanlarn, ineklerin, ngilizlerin ve teki demokrat


larn dledikleri aalk refah trn ayaklaryla iner.
zgr insan s a v a d r .

Neyle llr zgrlk,

bireylerde ve halklarda? Almas gereken direnile, mal ol


duu y u k a r d a

kalma abasyla. En yksek zgr insan

tipini, srekli en yksek direniin ald yerde aramak gere


kir: tiranlktan be adm tede, klelik tehlikesinin hemen

eiinde. Psikolojik adan dorudur bu, burada tiran de


yince, kendine kar maksimum otoriteyi ve terbiyeyi davet
eden, acmasz ve korkun igdler anlalsn en gzel ti
pi Julius Caesardr ; siyasal adan da dorudur bu, tarih
te bir gezinti yaplsn yeter. Biraz deeri olan, deer k a z a
n a n -halklar, bu deere asla liberal kurumlarla ulamadlar:
byk t e h l i k e

onlar byk saygy hak eden halklar

yapt; bize arelerimizi, erdemlerimizi, savunmamz ve silah


larmz, bizim t i n i m i z i
maya z o r l a y a n . . .

reten tehlike, bizi gl ol

Birinci temel ilke: gl olmak zo

runda olunmal, yoksa asla gl olunmaz. Gl, gelmi


gemi en gl insan tr iin o byk seralar; Roma ve Ve
nedik tarz aristokratik kent devletleri, zgrl, tam da
benim zgrlk szcn anladm anlamda anladlar: sa
hip olunan ve o 1 u n m a y a n bir ey olarak, i s t e n e n ,
fethedilen...
39
Modernliin

Eletirisi.

Kuramlarmz ar

tk bir ie yaramyor: bu konuda hemfikiriz. Ama kuramlar


dan deil, b i z d e n

kaynaklanyor bu durum. Kuramlarn

yetimesini salayan tm igdlerimizi kaybettikten sonra,


imdi de kuramlarmz kaybediyoruz, nk biz artk onla
rn iine yaramyoruz. Demokratizm, rgtleyici gcn k-biimi olmutur her zaman: daha nsanca Pek nsan
ca kitabmn I. cildinde, 318. sayfasnda,42 modern demok
rasiyi, Alman mparatorluu gibi yarm biimleriyle bir
likte, d e v l e t i n

biimi

olarak tanmlam

tm. Kuramlarn olabilmesi iin, ktlk derecesinde antili


beral trden bir istencin, igdnn, buyruun olmas gere

42

Nietzsche nsanca Pek nsanca I kitabnn Alm anca basksna gnder


me yapyor. Burada sz edilen, kitaptaki 4 7 2 . fragmandr, (.n.)

kir: gelenek istenci, otorite, istenci, yzyllar srecek bir so


rumluluk istenci, ileriye ve geriye doru in infinitum43 bir
soylar-silsilesinin d a y a n m a s

istenci. Bu isten varsa,

imperium Romanum44 gibi bir ey kurulur: ya da gnmz


de bnyesinde kalclk olan, bekleyebilen, hl bir eyler va
at edebilen b i r i c i k

g, Rusya gibi Rusya, Alman m-

paratorluunun kuruluuyla birlikte kritik bir duruma gir


mi olan acnas Avrupa kk devletiliinin ve sinirliliinin
kart-kavram... Btn bir Bat dnyas, kurumlarn ondan
yeerdii, gelecein ondan filizlendii bu igdye sahip de
il artk: belki de modem tiniyle bu kadar ok elien ba
ka bir ey yok. Bunun iin yaanyor, ok hzl yaanyor,
ok sorumsuz yaanyor: tam da buna deniliyor zgrlk.
Kurumlan kurum y a p a n

zellik aalanyor, ondan nef

ret ediliyor, yadsnyor: otorite szcnn sadece telaffuz


bile edildii yerde, yeni bir klelik tehlikesine inanlyor. Po
litikaclarmzn, siyasal partilerimizin deer-igdsndeki
dekadans bu noktaya kadar varyor: i g d s e l
rak

seiyorlar,

ola

zlmekte olan, sonu hzlandra

n... Bunun bir kant, m o d e r n

evlilik.

Akl adna ne

varsa modern evlilikten apak uzaklamtr: bu evlilie kar


deil, modernlie kar bir itiraz oluturur. Evliliin akl
erkein hukuksal adan tek bana sorumlu oluuna daya
nyordu: evliliin arlk noktasn bu oluturuyordu, imdi
ise iki aya zerinde sendeliyor. Evliliin akl onun ilke
sel olarak zlemezliine dayanyordu: bylelikle duygu
nun, tutkunun ve ann rastlants karsnda kendisine i t a
at

ettirmeyi

bilen bir vurguya sahipti. Evlililiin akl,

ailelerin, elerin seimindeki sorumluluuna da dayanyor


du. A k - e v l i l i i n d e n

4!

yana artan bir hogryle,

in infinitum (Lat.): Sonsuza dek; bitmeyen, sonu gelmeyen, sonsuza dek


uzanan, (.n.)

<4

imperium R om anum : R om a imparatorluu, (.n.)

adeta evliliin temeli, onu asl bir kurum y a p a n

ey, ara

dan kartld. Bir kurum asla ve hibir zaman bir ar tepki


zerine kurulmaz; evlilik, sylendii gibi ak zerine ku
rulmaz, evlilik cinsel drt zerine kurulur, mlkiyet
drts zerine (mlk olarak kadn ve ocuk), i k t i d a r
drts

zerine kurulup bu drt ki srekli olarak ikti

darn en kk birimini, ulalm bir g, nfuz, zenginlik


niceliini fizyolojik adan da sabit tutmak iin, uzun grev
lere, yzyllar arasndaki igd-dayanmasina hazrlan
mak iin, ocuklara ve varislere gereksinen aileyi organize
eder. Bir kurum olarak evlilik en byk, en kalc rgtlen
me biiminin olumlanmasn daha kendi iinde kavrar: top
lumun kendisi, birbirine en uzak soylara varncaya kadar, bir
btn olarak kendisine kefil olmadka, evliliin hibir anla
m yoktur. Modem evlilik anlamn y i t i r d i ,

dola

ysyla ortadan kaldrlyor.


40
i-Sorunu.
trl

Aptallk, aslnda bugn

her

aptalln sebebini oluturan igd-yozlamas, bir

ii-sorununun varlna dayanyor. Belirli eyler hakknda


soru sorulmaz:

igdnn birinci buyruu. Avru

pal iilerle, ondan ilkin bir sorun yapldktan sonra ne ya


plmak istendiini kesinlikle gremiyorum. Adm adm daha
ok soru sormayacak, mtevazlktan daha uzak sorular sor
mayacak kadar iyi bir durumda bulunuyor. Sonunda byk
ounluk ondan yana. Burada mtevaz ve yetingen bir in
san trnn, bir inli tipinin snflatna ilikin umut ta
mamen tkendi: ve bu snfn akl olurdu, adeta bir zorunlu
luk olmu olurdu. Ne yapld? Bunun koullar dahil her
ey, daha nve halindeyken yok edildi. Bir iiyi snf ola
rak olanakl klan, k e n d i s i

olarak

olanakl klan i

gdlerin kk, sorumsuz bir dncesizlikle, tamamen ka-

znd, iiler askerlie elverili klndlar koalisyon hakk, si


yasal oy hakk verildi onlara: iilerin bugnk varoluunu
imdiden bir acil durum olarak (ahlaksal adan sylenirse,
haksz

olarak) duyumsamasna amal m? Peki ne i s -

t e n i y o r ? diye soralm bir daha. Bir amaca ulamak iste


niyorsa, bunun aralar da istenmelidir: kleler isteniyorsa, o
zaman onlara efendilik eitimi vermek, soytarlktr.
41
Benim kastet m e diim zgrlk... Gnmzdeki
gibi zamanlarda, igdlerine braklm olmak, fazladan bir
beladr. gdler birbirleriyle eliir, birbirlerini bozar, y
karlar; m o d e r n l i i

fizyolojik z-eliki olarak tanm

lamtm. Eitimin akl, demir bir disiplin altnda, bu igdsistemlerinin en azndan bir tanesinin, bir dierinin kuvvet
kazanmas, glenmesi, egemen olmas uruna f e l

ol

masn

ola

ister. Bugn birey, ancak b u d a n a r a k

nakl klnmalyd: olanakl, yani b t n . . .

Tam tersi

oluyor: bamszlk, zgrce gelime, laiser aller45 talebi tam


da hibir dizginin yeterince s k

olamayaca

kii

ler tarafndan en ateli bir biimde ne srlyor politi


kada da byle, sanatta da. Ama bu d e k a d a n s n bir be
lirtisidir: bizim modern zgrlk kavrammz, igdyozlamasmn fazladan bir kantdr.
42
nan

Nerede

Gerekli.

Ahlaklar ve aziz

ler arasnda, en az rastlanan ey drstlktr; belki tam ter


sini sylyorlardr, belki d e i n a n y o r l a r d r
diklerine. Bir inan, b i l i n l i

bu syle

ikiyzllkten daha yarar-

l, daha etkili, daha ikna ediciyse, ok gemeden igdsel


olarak ikiyzllk m a s u m l u k olur: byk azizlerin an
lalmas iin birinci ilke. Baka bir tr aziz olan filozoflarn
zanaatlar da, yalnzca belirli hakikatlere izin vermelerini ge
rektirir: yani zanaatlarnn k a m u s a l bir yaptrma sahip
olmasn salayan hakikatlere, Kanta konuursak,
pratik

akln hakikatlerine. Neyi kantlamalar g e r e k

tiini

bilirler, pratiktirler bu konuda, birbirlerini bu

hakikatler hakknda gr birlii iinde olmalarndan ta


nrlar. Yalan sylememelisin akas: s a k n n
kendinizi,

filozof beyim, hakikati sylemekten...


43

Muhafazakarlarn

Kulana

Sylenen.

Eskiden bilinmeyen, bugn bilinen, bilinebilen , herhan


gi bir anlamda ve derecede bir g e r i 1e m e , bir geri dn
kesinlikle mmkn deildir. En azndan biz fizyologlar bili
yoruz bunu. Ne var ki tm din adamlar ve ahlaklar buna
inandlar insanl daha eski bir erdem ltne geri gtr
mek, geri d n d r m e k

i s t e d i l e r . Ahlak her zaman

bir Prokrustes yatayd. Politikaclar bile bu konuda erdem


vaizlerini taklit ettiler Bugn hl, her eyin a k r e p y r
yyle

geri geri gitmesini hayal eden partiler var. Ama

akrep olmak, hi kimsenin elinde deil. aresi yok: ileriye,


yani a d m a d m d e k a d a n s a d o r u gitmek ge
rekiyor ( budur b e n i m modern ilerleme tanmm...).
Bu gelimenin nne s e t e k i l e b i l i r

ve set ekilerek

yozlamann birikmesi, toplanmas, daha iddetli ve daha


a p a n s z olmas salanabilir: daha fazlas yaplamaz.
44
Benim

Deha

Kavramm.

Byk adamlar

da, byk zamanlar da, ilerinde muazzam bir kuvvetin bi


riktii patlayc maddeler gibidirler; var olma koullar dai

ma tarihsel ve fizyolojik olarak, uzun bir sre boyunca top


lanm, biriktirilmi, tasarruf edilmi ve korunmu olmalar
dr, uzun sredir hibir patlamann gereklememi olu
udur. Gerilim bu lde arttnda, en rastlantsal bir uya
ran, dehay, eylemi, byk yazgy dourmaya yeter.
Sonrasnda evrenin, an, an ruhunun, kamuoyunun hibir nemi kalmaz! Napolyon rneine bakl
sn. Devrim Fransas ve daha ok da devrim-ncesi Fransas, kendi barndan Napolyona en zt tipi kartrd, onu da
kartt.

Ve Napolyon, f a r k l

olduu iin, Fran

sada ryp dalan uygarlktan daha gl, daha uzun


srm, daha eski bir uygarln varisi olduu iin, burada
hkmdar oldu, yalnzca burada hkmdar d . Byk in
sanlar zorunludurlar, ortaya ktklar dnem, rastlantsal
dr; hemen hemen her zaman, ortaya ktklar dnemin
efendisi olularnn tek nedeni, daha gl, daha eski olula
rdr, uzun sre biriktirilmi olulardr. Bir deha ile yaad
dnem arasnda, gl ile zayf, yal ile gen arasndaki gi
bi bir iliki vardr: dnem her zaman grece olarak daha
gentir, daha zayftr, daha erginlememitr, daha kendine
gvensiz, daha ocuksudur. Bugn bu konuda Fransada
tamamen

farkl

dnlyor oluu (Almanyada da

yle: ama bunun bir nemi yok), orada kuramn ortama ait,
gerek bir nevrozlu-kuram olmas, dokunulmazlk ve adeta
bilimsellik kazanmas ve fizyologlar arasnda ona inanlma
s: ite bu iyi kokmuyor, insanda hazin dnceler uyan
dryor. ngilterede de farkl dnlmyor, ama buna
kimsenin can sklmayacaktr. ngilizlerin nnde dehayla
ve byk adamla anlamak iin yalnzca iki yol vardr: ya
Bucklem tarzyla, d e m o k r a t i k
Carlylen tarzyla d i n d a r

bir biimde, ya da

bir biimde. Byk insan

lardaki ve zamanlardaki t e h l i k e ,

olaanstdr: her

trden bitkinlik, sterillik adm adm izler onlar. Byk


adam bir sondur; byk dnem, rnein Rnesans, bir son
dur. Deha yaptlarnda, eylemlerinde zorunlu olarak

bir savurgandr, k e n d i n i

harcyor

oluudur,

bykl... Kendini koruma igds adeta askya alnm


tr; coup taan kuvvetlerin devasa basnc ona byle her tr
l korumay ve dikkati yasaklar. Buna feda etme denir; ken
di kahramanl ile vnr; kendi esenliine kar kaytszl
yla, bir ideale, byk bir davaya, bir vatana adanmlyla:
tm bunlar yanl anlamalardr... Taar, aar, tketir kendini,
acmaz kendine, yazgsallkla, felaket getirerek, istei dn
da, bir nehrin kylarnn dna tamasnn, istei dnda olu
u gibi. Bylesi patlamalara ok ey borlu olunduu iin, bu
na karlk onlara da ok ey hediye edilmitir, rnein bir tr
stn

ahlak...

Bu da insann kran duyma tarzdr:

kendisine iyilik yapanlar y a n l

anlar.

45
Sulu

ve

Ona

Akraba

Olan.

Sulu tipi,

elverisiz koullardaki gl insan, hasta edilmi gl bir


insan tipidir. Her gl insann igdsndeki silah ve ko
runma olan her eyin h a k l

olarak

var

olduu

yabanllk, belirli bir daha zgr ve daha tehlikeli doa ve


varolu biimi eksiktir onda. E r d e m l e r i

toplumdan

srgn edilmilerdir; beraberinde getirdii en canl igdle


ri, ok gemeden en bunaltc duygulanmlarla, kukuyla,
korkuyla, onursuzlukla arpklarlar. Bu da handiyse, fizyo
lojik yozlamann r e e t e s i d i r .

En iyi yapabildii, en

severek yapt eyi, gizli gizli, uzun bir gerilim iinde, dik
katle, sinsilikle yapmak zorunda kalan, kanszlar; ve ig
dlerinden hep tehlike, kovuturma, bela hasat ettii iin,
duygusu da bu igdlere kar ynelir onlar tehlikeli
olarak duyumsar. Dalardan ya da denizin servenlerinden
gelen doal yapl bir insan zorunlu olarak bir suluya yoz
latran, toplumdur; bizim uysal, ortalama, yontulmu toplumumuz. Ya da hemen hemen zorunlu olarak: nk, by

le bir insann toplumdan daha gl kt rnekler vardr:


Korsikal Napolyon en nl rnektin Burada var olan sorun
iin Dostoyevskinin tankl nem tayor yeri gelmi
ken, Dostoyevski kendisinde renecek bir eyler bulduum
biricik psikologdur: yaammn en gzel anslarndan biridir
Stendhali kefediimden de gzel. S Almanlar hor grme
ye on kat hakk olan bu d e r i n

insan, aralarnda uzun s

re yaad, ou ar sululardan oluan, topluma yeniden


karmalar artk olanaksz Sibirya mahkmlarn, kendi
beklediinden de ok farkl bulmutu hemen hemen Rus
topranda yetien en iyi, en sert ve en deerli aatan yon
tulmulard. Sulu rneini genelletirelim: herhangi bir ne
denle, toplum tarafndan onaylanmayan, iyi, yararl bulun
madklarn bilen karakterleri dnelim, eit olunmad
na, dlanm, deersiz, kirli kabul edildiine ilikin o andala duygusu. Tm bu karakterlerin dnceleri ve eylemle
ri, yeraltna ait olann rengini tar; her ey, varolular gn
nda olanlardakinden daha soluktur onlarda. Oysa bu
gn bizim sekin bulduumuz, hemen hemen tm varolu
biimleri, eskiden bu yan-mezar havasnda yayorlard: bi
limsel karakter, sanat, deha, zgr tinli, oyuncu, tccar b
yk kaif. D i n

adam

en stn tip olarak kabul edildi

i srece, h e r deerli insan tr deersizletirilmiti... Za^


man geliyor sz veriyorum bu tipin e n
kabul edilmesinin, b i z i m

deersiz

andalamz, en sahte, en na

mussuz insan tr olarak kabul edilmesinin... Bugn bile


dnyada, en azndan Avrupada hkm srm en yumuak
ahlak rejimi altnda her sapknln, her uzun, ok uzun s
re a l t t a

kalmann,

her allmadk, saydam olma

yan varolu biiminin, suluda yetkinleen tipe yaknlatrd


na dikkat ekiyorum. Tinin tm yenileyicileri, bir srelii
ne soluk ve meum andala damgasn tamlardr alnlarnda: byle alglandklar iin d e i l ,

kendilerini alla-

geldik ve saygn olandan ayran korkun uurumu bizzat

hissettikleri iin. Hemen hemen her deha kendi gelimelerin


den biri olarak bilir Catilina46 varoluunu, zaten v a r
olan,

artk var o l m a y a c a k

olan her eye kar bir

nefret, intikam ve isyan duygusunu... Catilina

her

imparatorun n-varolu biimi.


46
Burada

Manzara

Ak.

Bir filozofun sus

mas, ruhun ykseklii olabilir; kendisiyle elimesi, ak ola


bilir; bilen kii yalan sylyorsa, nezaketten olabilir. ok in
celikle sylenmi bir szdr: il est indigne des grands coeurs
de rpandre le trouble, quils ressentent:47 buna bir de, e n
yakksz

olann

karsnda

korkmamann

da, ruhun bykl olabileceini eklemek gerekir. Seven


bir kadn, onurunu feda eder; bilen biri sevince belki in
sanln feda eder; seven bir tanr, oldu bir Yahudi...
47
Gzellik

Rastlant

Deil.

Bir soyun ya

da ailenin gzellii, tm davranlarnn zerafeti ve iyilii de


zerinde alarak elde edilmitir: deha rneindeki gibi, ku
aklar boyunca biriktirilmi emein rndr, iyi beeniye
byk kurbanlar vermi olmak gerekip onun uruna birok
ey yapm, birok eyi yapmam olmak gerekir Fran
sann on yedinci yzyl her iki adan da hayranlk uyand

Catilina: Lucis Sergius Catilina (M 1 08-M 62), Rom a soylusu. Konsle


yelii reddedilince, Senatonun egemenliine son vermek iin bir komplo
dzenledi. Cicero M 6 3 te Catilina Sylevlerinde onu sulaynca Catili
na R om ay terk etmek zorunda kald, Pistoriada ld. Catilina varoluu,
kaybedecek hibir eyi olmayan insan anlamnda kullanlyor. (.n.)

4?

il est indigne des grands coeurs de rpandre le trouble, quils ressentent


(Fr.): Skntlarn da vurm ak, byk yreklere yakmaz, (.n.)

rcdr bu yzylda toplum, mekn, giysiler; cinsel doyum


iin bir seme ilkesine sahip olunmu olmaldr; gzellik ya
rara, kanya, engelie tercih edilmi olmaldr. En st ilke,
kii kendisini bile gevek brakmamaldr. yi eyler ola
anst pahaldrlar ve her zaman u yasa geerlidir, on
lara s a h i p

olan

biri,

onlar e d i n e n d e n

farkl

biridir. yi olan her ey, kaltmla alnr: kaltmla alnmam


olan eksiktir, bir balangtr... Atinada, bu konudaki a
knln dile getiren Ciceronun zamannda, erkekler ve de
likanllar, gzellikte kadnlardan fersah fersah stndler:
ama erkek cinsinin kendisi, gzelliin hizmetinde yzyllar
boyunca ne kadar emek ve aba istemiti kendisinden!
Buradaki yntem hakknda yanlmamak gerekir: duygula
rn ve dncelerin sadece terbiye edilmesi hemen hemen
hibir eydir ( tamamen yanltc bir eitim olan Alman
kltrnn byk yanlgs burada yatmaktadr): nce b e d e n i ikna etmek gerekir. nemli ve seilmi jestlerin kat
bir biimde korunmas, yalnzca kendini gevek brakma
yan insanlarla yaamak ykmll, nemli ve seilmi
olmak iin tamamen yeterlidir: iki, kuak sonra zaten her
ey i s e l l e t i r i l m i

olur. Halkn ve insanln yazg

snda, kltre doru yerden balamaktr, belirleyici olan


(din adamlarnn ve yar din adamlarnn uursuz batl inan
c gibi) ruhtan deil: doru yer bedendir, jestlerdir, diyet
tir, fizyolojidir, g e r i s i

arkadan gelir... Yunanllar bu yz

den tarihin ilk k l t r - o l a y

olarak kalyorlar gere

kenin ne olduunu biliyor, y a p y o r l a r d ;

Hristiyan

ln bedeni aalam olmas, imdiye kadarki en byk ta


lihsizliiydi insanln.
48
Benim

Anladm

ilerleme.

Ben de do

aya geri dnten sz ediyorum, aslnda bu bir geri gidi

deil, bir y k s e l i

olsa da yukarya, yksek, zgr

korkun doaya ve doalla, byk grevlerle oynayan, oy


nayabilen... Bir b e n z e t m e y l e

syleyecek olursak: Na-

polyon bir para, benim anladm gibi doaya geri d


n^

(rnein rebus tacticiste,48 dahas, askerlerin bildi

i gibi, stratejik alanda). Ya Rousseau o nereye dnmek


istiyordu aslnda? Rousseau, idealistin ve alan bir kii
de topland bu ilk modern insan , kendi grnmne
katlanabilmek iin ahlaki saygnla gereksinim duyan;
dizginsiz kibirden ve dizginsizce kendini aalamaktan
hastalanm. Kendini yeni an eiine yerletiren bu ha
tal doum da doaya geri dnmek istiyordu bir kez
daha soralm, Rousseau nereye dnmek istiyordu? Ben,
daha devrimdeki Rousseaudan nefret ediyorum: devrim
bu idealist ve alak ikiliin dnya-tarihsel anlatmdr. Bu
devrimin oynad kanl fars, onun ahlak-szl beni
pek ilgilendirmiyor: benim nefret ettiim ey, ondaki Rousseaucu a h l a k s a l l k t r

devrimin hl etkili olduu

ve s ve ortalama olan her eyi kendine ikna ettii szmona hakikatleridir. Eitlik retisi!... Ama zehirlerin en ze
hirlisidir bu: adaletin sonu olduu halde, adalet tarafndan
vaaz edilmi gibi g r n r . . .

Eit olana eit, eit olma

yana eit olmayan adaletin gerek sz b u olurdu: ve bu


radan kan sonu, eit olmayanlar asla eit yapmamaktr.
Sz konusu eitlik retisi etrafnda bu kadar korkun ve
kanl olaylar yaand iin, bu kusursuz modem ideada
bir tr grkem ve ate kzll vardr, o yzden bir t i y a t
ro

oyunu

olarak devrim, en soylu nleri bile ayartm-

tr. Nihayetinde bu, ona daha fazla sayg gstermek iin bir
neden deildir Devrimi, nasl duyumsanmas gerekiyorsa
yle, t i k s i n t i y l e
Goethe...

alglayan tek bir kii biliyorum

49
G o e t h e . Bir Alman olay deil, bir Avrupa olay:
on sekizinci yzyl doaya bir geri dnle, Rnesansn do
allna bir y k s e l i l e

ama yolunda muaazzam bir

deneme, yzyln cephesinden bir tr kendini ama. Goe


the o yzyln en gl igdlerini barndryordu: duyarl
lk, doaya tapma, tarihsellie kar olma, idealistlik, gerekdiilik ve devrimcilik ( sonuncusu yalnzca gerekdlm
bir biimidir), tarihten, doa biliminden, Antik adan ve
de Spinozadan, zellikle de pratik etkinlikten yararland;
kendini snrl ufuklarla evreledi; yaamdan kopmad, iine
girdi; baarsz deildi ve olabildiince ok ey ald stne,
zerine, iine. stedii b t n s e l l i k t i ;

akln, tenselli-

in, duygunun, istencin ( Goethenin ncl olan Kantn


vaaz ettii, en rktc skolastikte) birbirinden ayr oluuy
la savat; kendini bir btnlk olarak disipline etti, kendini
y a r a t t . . . Goethe, gerekd zihniyetli bir an ortasn
da, inanm bir gerekiydi: bu konuda kendisiyle akraba
olan her eye evet dedi, Napolyon adndaki o ens realissimumdan49 daha byk bir yaants olmamt. Goethe
gl, iyi yetimi, her bedensel olayda becerikli, kendi ken
dini dizginleyebilen, kendisine saygs olan bir insan tasarl
yordu, doalln tm kapsamn ve zenginliini kendine yaktrabilen, bu zgrlk iin yeterince gl bir insan; zayf
lndan deil, gllnden dolay hogrl insan: orta
lama karakterin yok oluuna neden olacak eyi, kendi yara
r iin kullanmasn bildii iin; artk kendisi iin yasaklan
m hibir ey bulunmayan insan, yoksa bir z a y f l k
olurdu bu, ister gnah, ister erdem denilseydi adna... Byle
zgrlemi

bir tin, neeli ve gvenen bir meumlukla

duruyor evrenin ortasnda, yalnzca bireyin horgrlesi ol


duu, her eyin btnde zld ve olumland inancy
la a r t k

olumsuzlamyor...

Byle bir inan

ise, olas tm inanlarn en ycesidir: onu, D i o n y s o s


adyla vaftiz ettim.
50
Goethenin bir kii olarak ulamaya alt her eye, bir
anlamda on yedinci yzyln da ulamaya alt sylenebi
lir: anlamada, onaylamada evrensellik, herkesin kendineyaklamasna-izin-vermek, pervasz bir gerekilik, gerek
olan her eye duyulan derin bir sayg. Bunun toplam-sonucunun bir Goethe deil de, bir kaos oluu, nihilist bir i-eki, baka-neden-neyin-geleceini-bilemeyi, pratikte srekli
yeniden
ya

on

sekizinci

yzyla

bavurma

iten bir yorgunluk igds? ( rnein duygu-ro-

mantizmi olarak, dierkmlk ve ar-duygusallk olarak,


beenide feminizm, politikada sosyalizm olarak.) On seki
zinci yzyl deil mi bu, hele ki son yllarnda, sadece glen
mi, k a b a l a m

bir on sekizinci yzyl? Yani bir d e -

k a d a n s yzyl? yle ki, Goethe yalnzca Almanya iin


deil, tm Avrupa iin bir ara olay, nafile bir gzellik olmu
tu Ama onlara, yalnzca kamusal bir yarar dikkate alan,
sefilce bir perspektiften bakldnda, byk insanlar yanl
anlalrlar. Onlardan bir yarar salamamay bilmek, b e l
ki

bu da

bykle

girer...
51

Goethe, derin bir sayg duyduum son Almandr: benim


duyumsadm eyi duyumsamt, armh konu
sunda da anlayoruz onunla... Sk sk soruluyor bana, ne
den A l m a n c a

yazyorum diye: baka hibir yerde, ana

vatanmdaki kadar az okunmuyorum oysa. Peki kim syle


yebilir ki, bugn okunmay a r z u

ediyor

bile olduu

mu? Zamann, dilerini zerlerinde bo yere denedii ey


ler yaratmak; biimiyle, t z y l e ,

kk bir lmszlk

iin abalamak kendimden daha azn bekleyecek kadar


mtevaz olmadm imdiye kadar. Almanlarn arasnda ilk
ustas olduum aforizma, zdeyi, bengiliin biimleri
dir; benim hrsm, bakalarnn bir kitapta sylediini on
cmlede sylemektir baka herkesin bir kitapta s y l e
mediini...
nsanla,
d t m
vereceim.

sahip

olduu

en

derin

kitab,

Zer

verdim: ok yaknda en bamsz kitab da

Eskilere N e Borluyum?
l
Son olarak da, ona giden geideri aradm, belki de ye
ni bir geit bulduum o dnya eski dnya hakknda
bir sz Sabrl bir beeninin tam tersi olabilen beenim,
burada da gz kapal evet demekten ok uzaktr: kesinlik
le evet demekten holanmaz, hayr tercih eder en ok sevdi
i de, hibir ey sylememektir... Kltrler hakknda, kitap
lar hakknda geerlidir bu durum yerler ve manzaralar
hakknda da geerlidir. Aslnda ok az sayda antik kitabn
yeri vardr benim yaammda; en nlleri yoktur bunlarn
arasnda. slup duygum, biim olarak epigram duygum,
Sallustla1 karlatm anda uyand adeta. Saygdeer
retmenim Corssenin, en yksek notu en kt Latince ren
cisine verdiindeki aknln hi unutamam , bir hamle
de hazrdm. Sktrlm, kat, temelde olabildiince fazla
tzle, gzel sze ve gzel duyguya kar souk bir k
tlk bunlarda buldum kendimi. Zerdtme varncaya
kadar R o m a

slubuna, biimdeki aere perenniusa2

Sailust (M 8 7 -M 3 5 ), Caesarn tarih yazcs ve yanda. R om a mparatorluundaki isava dnem inin en retici betimlemelerini vermi
tir. (.n.)
aere perennius (Lat.): Tuntan daha dayankl, (.n.)

ynelik ciddi bi/ hrs grlr bende. Horatiusla ilk kar


latmda da farkl bir ey yaamamtm. Bugne kadar
baka hibir airden, balangta Horatiusun bir kasidesinin
verdii sanatsal hazz almadm. Baz dillerde, burada ulala
n i s t e m e k

bile olanakszdr. Her szcn ses olarak,

yer olarak, kavram olarak saa ve sola ve btnn tesine


gcn tard bu szckler mozaii, simgelerin kapsam
ve saysndaki bu minimum, simgelerin enerjisinde bu yolla
elde edilen maksimum tm bunlar Romaldr ve, bana
inanmak isteniyorsa, par excellence s e k i n d i r .

Buna

karlk iir sanatnda baka ne varsa, hepsi de biraz pop


lerdir salt bir duygu-gevezelii...

2
Yunanllara ise, kesinlikle bunlara benzer gl izlenim
ler borlu deilim; laf dolatrmadan syleyecek olursam,
onlar bizim iin, Romallarn olduu ey o l a m a z l a r .
Yunanllardan bir ey r e n i l m i y o r

tarzlar ok

yabanc, klasik bir etkide bulunmayacak kadar da ak


kan. Yaz yazmay kim bir Yunanldan renebilirdi! Rom a
llar o l m a s a y d

kim renebilirdi!... Platon, diye itiraz

etmeyin bana! Platon sz konusu olduunda temelden bir


kukucuyum ben ve s a n a t

Platona aydnlar arasnda

adet olduu zere hayranlk duymay asla onaylamadm. So


nunda, eskilerin arasndaki en incelmi beeni yarglar bile
benden yana. Bana yle geliyor ki, Platon, tm slup biim
lerini harmanlyor, bylece i 1 k slup dekadan oluyor: sa
tura Manippeay3 bulan kiniklerinki gibi bir gnah var boy
nunda. Platoncu diyalog, diyalektiin bu korkun kendini
beenmi ve ocuksu tarznn, ekici bir etkide bulunabilme
si iin, hi iyi bir Fransz yazarn okumam olmak gerekir

satura M anippea: Yunanl kinik M enipposun tarznda yazd dzyaz


yergi, (.n.)

rnein Fontenelleyi.4 Platon can skcdr. Ne de ol


sa, Platona beslediim gvensizliin kk derinlerde yat
yor: onu Helenlerin tm temel igdlerinden yle sapm,
yle ahlakllam, yle vaktinden nce-Hristiyan buluyo
rum ki daha o zamandan, iyi kavramn en st kavram
olarak alyor tm bir Platon fenomeni iin, kat byk
kat ya da, kulaa daha iyi geliyorsa idealizm szc
n kullanmay, baka herhangi bir szce tercih ediyo
rum. Bu Atinalnn, eitimini Msrllardan (belki de, M
srdaki Yahudilerden?...) almas, pahalya mal oldu Hristi
yanlk denen byk felakette, Platon, ideal denilen o mu
laklk ve bylenmedir ki Antik an soylu yaratllarnn,
kendi kendilerini yanl anlamalarn ve armha gtren
kprden gemelerini olanakl klmtr... Ve kilise kavra
mnda, kilisenin yapsnda, sisteminde, pratiinde ne kadar
ok Platon var! O dnemde her trl Platonculuktan,
kendimi toparlaym, tercihim, t e d a v i m

Thukydi-

d e s d i . Thukydides ve belki Machiavellinin Prensi ko


ulsuz isten, en ok kendini kandrmama ve g e r e k l i k
teki

akl grme araclyla daha yakndrlar bana n e

akPda, ne de ahlakt9... Klasik eitimli gencin, lisede


ki terbiyesinin dl olarak yaama tad, Yunanllarn
acnas bir biimde ideal olarak gzel gsterilmelerinden iyi
lemek iin, Thukydidesden bakas adamakll bir tedavi
oluturmaz. Onu satr satr okumak ve art dncelerini de
szleri kadar net okumak gerekir: bu kadar art dnceli d
nr says azdr. Thukydidesle s o f i s t l e r - k l t r ,
yani g e r e k i l e r - k l t r , en yetkin anlatmn bu
lur: Sokratesi okullarn drt bir yana skn eden ahlak ve

Fontenelle: Bem hard Le Bovier de Fontenelle (1 6 5 7 -1 7 5 7 ); Fransz bilim


adam ve edebiyat. Aydnlanmaya zg dnceler, Fontenellenin ya
ptlarnda nveler halinde bulunur. Bilimsel bulu ve ilkeleri geni evre
lere yaymtr. H er ey olanakldr herkes hakldr ilkesiyle lmll ve
kukuculuu dile getirmitir, (.n.)

ideal dolandrclnn ortasndaki bu paha biilmez hare


ket. Yunan igdsnn d e k a d a n s

olarak Yunan fel

sefesi; eski Helenlerin igdsnde yer alan o gl, kat,


sert gerekliin byk toplam, son vahyi olarak Thukydides. Gereklik karsndaki c e s a r e t t i r ,

Thukydides ve

Platon gibi karakterleri birbirinden ayran: Platon gereklik


karsnda bir dlektir, b u n u n
ideale, Thukydides k e n d i n e

sonucunda

snr

egemendir, bunun sonu

cunda eylere de egemen olur...


3
Yunanllarda, gzel ruhlarn, altn ortalarn ve yet
kinliklerin izini srmekten, rnein onlarda byklkteki
dinginlie, ideal zihniyete, yce safla hayran olmaktan
bu yce saflktan, en sonunda bir niaiserie allemandedan5
beni koruyan, iimdeki psikolog oldu. Onlarn en gl i
gdsn, g istencini grdm, bu drtnn dizginsiz g
c karsnda tir tir titrediklerini grdm tm kurumlarnn, ilerindeki p a t l a y c

madde

yznden kendile

rini birbirlerine kar gvencelemek iin aldklar, koruma


nlemlerinden doduunu grdm, ilerindeki muazzam ge
rilim sonra, darya kar korkun ve acmasz bir dman
lkta boalyordu: her birinin yurttalar birbirlerini rahat b
raksnlar diye, ehir devletleri birbirlerini parampara edi
yorlard. Gl olmak zorunluluu vard: tehlike yaknday
d , her yerde pusu kurmutu. Helenlere zg muhteem
bedensel esneklik, pervasz gerekilik ve ahlak-szk, bir
doa deil, bir z o r u n l u l u k t u .

Sonradan ortaya

kmt, bandan beri var deildi. enliklerle ve sanatlarla


kendini e n y u k a r d a
da g s t e r m e k t e n

hissetmekten, kendini en yukar

baka bir ey isteniyor deildi: bun-

lar kendi kendini yceltmenin, duruma gre, korku salma


nn aralardr... Yunanllar, Almanlarn yapt gibi, filozof
larna gre deerlendirmek, rnein Sokratesi okullarn
darkafallndan, Helen olann aslnda ne olduuna dair so
nular karmak iin yararlanmak... Filozoflar Yunanlln
dekadanlardrlar eski, sekin beeninin kar hareketleridir
ler ( agonal igdye kar, Polise kar, rkn deerine
kar, gelenein otoritesine kar). Sokratesi erdemler vaaz
edilmilerdir, n k

Yunanllarn elinden yitmilerdir:

parlamaya hazr, dlek, dengesiz, komedyendiler hepsi, ken


dilerine ahlak vaaz edilmesine izin vermek iin fazladan bir
ka nedenleri vard. Bir ie yaradndan deil, ama byk
szler ve tavrlar dekadanlara ok yakr...
4
Bendim, daha eski, henz zengin ve coup taan Helen i
gdsn anlamak iin, Dionysos adn tayan harika feno
meni ilk ciddiye alan: ancak kuvvet f a z l a l y l a

ak

lanabilir bu fenomen. Bununla yeni bir ey yaplm olduu


nu, Baseldeki Jacob Burckhardt gibi Yunanllarn kltrleri
hakknda gnmzde en derin bilgiye sahip kii, onlar ya
kndan izleyen birisi, anlard: Burckhardt Cultur der Griechen6 kitabna, sz edilen fenomen hakknda ayr bir b
lm ekledi. Tam tersi isteniyorsa, Alman filologlarnn Dionysosu olann yaknna gelilerindeki adeta elendirici i
gd yoksulluuna baklsn. zellikle, kitaplarn arasnda
kurumu bir kurtuun saygn gveniyle bu gizemli durum
lar dnyasna srnen ve kendini, tiksindirici lde dn
cesiz ve ocuksu olmakla, bilimsel olduuna ikna eden nl
Lobeck7 Lobeck, tm engin bilgisiyle, bizlere aslnda bu
6

Cultur D er Griechen: Yunanllarn kltr. (.n.)

Lobeck: Christian August Lobeck (1 7 8 1 -1 8 6 0 ), Alman klasik filologu.


Eski Yunan dili ve grameri zerine kitaplar yazd, (.n.)

tuhaflklarn hibir anlamnn olmadn anlatmaya alt.


Ona gre, rahipler bu tr orjilere katlanlara baz deersiz
eyleri iletmi olmalydlar aslnda, rnein arabn zevkleri
kamlad, insann baz koullarda meyvelerle beslendii,
bitkilerin ilkbaharda iek atklar, sonbaharda solduklar
gibi. Antik Dnyaya szcn tam anlamyla yaylm, orjiastik8 kkenli o artc riteller, simgeler ve mitler bolluu
ise, Lobecke, bir derece daha zeki olmak iin bir frsat ver
miti. Yunanllarn diyor (Aglaophamus I, 6 7 2 de), ya
pacak baka ileri olmadnda glyor, sryor, oradan ora
ya koturuyorlard ya da bazen insann can bunu da istedi
i iin, bir yere oturup alyor ve szlanyorlard. Sonra
bakalar

da geldi yanlarna ve dikkatlerini eken bu

varlklar iin herhangi bir aklama bulmaya baladlar; bylece, sz konusu adetlerin aklanmas iin saysz enlik ve
mit ortaya kt. te yandan, enliklerde yaplan bu m a s
karalklarn

da zorunlu olarak enlik trenine dahil

olduuna inanld ve bunlar dini trenlerin vazgeilmez bir


paras olarak korundu Aalk lakrdlar bunlar, Lobeckin bir anlna bile ciddiye alnacak bir yan yok. Winckelmannn9 ve Goethenin kurduklar Yunan kavramn
sorguladmzda, ve o kavramn, Dionysosu sanatn yeer
dii unsurla? orjiazmla uyumadn grdmzde
tamamen baka trl etkileniyoruz. Aslnda Goethenin
byle bir eyi, Yunan ruhunun olanaklarnn ilkesel olarak
dnda tuttuuna hi kukum yok.
Goethe

Yunanllar

Dolaysyla,

anlamad.

nk ancak

Dionysos gizemlerinde, Dionysosu durumun psikolojisinde


dile gelir Helen igdsnn temel olgusu onun yaama
istenci . Helenler bu gizemlerle neyi gvenceliyorlard? Ben

orjiazm: Kaynayan arzunun boanmas, (.n.)

W inckelm ann: Alman arkeolog ve sanat tarihisi, (1 7 1 7 -1 7 6 8 ). Yazla


ryla Eski Yunan kltr ve sanatna duyulan ilgiyi artrmtr, (.n.)

gi yaam, yaamn bengi dnn; gemite vaat edilen ve


kutsanan gelecek; lmn ve deiimin tesinde, yaama se
vinli bir evet; dlleme yoluyla, cinsellik gizemleri yoluyla
genel yaam srdrmek olarak h a k i k i
den, Yunanllarn gznde c i n s e l

yaam. Bu yz

simge en saygdeer

simgeydi, tm Antik a dinsellii iindeki asl derin anlam


d. Dlleme, hamilelik, doum eylemlerindeki her ayrnt, en
yce ve en vakur duygular uyandryordu. Gizemler reti
sinde a c kutsaldr: douran kadnn sanclar genel ola
rak acy kutsallatrp olu ve byme adna ne varsa, ge
lecei gvenceleyen ne varsa, acy g e r e k t i r i r . . .

Yarat

ma zevki olmas iin, yaama istencinin kendini sonsuza dek


olumlamas iin, douran kadnn ektii sancnn da son
suza dek var olmas g e r e k i r . . .
Dionysos szc: Y u n a n

Tm bu anlamlara gelir

simgeselliinden, dionysiala-

rn10 simgeselliinden daha st bir simgesellik bilmiyorum.


Bu simgesellikte yaamn en derin igds, yaamn gelece
ine, bengiliine ynelik igd, dinsel olarak duyumsanmtr yaama giden k u t s a l

yol olarak dlleme...

Ancak, temelinde yaama kar duyulan hn bulunan Hris


tiyanlk, cinsellii pis bir ey yapt: yaammzn balangc
na, nkouluna a m u r

att...
5

Coup taan, acnn bile bir uyaran etkisi gsterdii bir


yaam ve kuvvet duygusu olarak orjiazmn psikolojisi, hem
Aristoteles tarafndan, hem de zel olarak bizim ktmser
lerimiz tarafndan yanl anlalm olan t r a j i k

duygu

kavramnn anahtarn verdi bana. Tragedya, Helenlerde


Schopenhauerin anlad gibi bir ktmserlii kantlamak
tan ok uzaktr; byle bir ktmserliin kesin reddedilii ve
o

dionysia: Eski Yunanda tanr D ionysos iin yaplan trenlen (.n.)

kar-mercii

olarak kabul edilebilir ancak. En tuhaf

ve en sert sorunlar karsnda bile yaama evet demek; yaa


mn en stn tiplerinin k u r b a n

oluunda, kendi tken

mezliinden sevin duyan yaama istenci buna Dionysosa dedim ben, bunu kefettim, t r a j i k

ozann psikolojisi

ne giden kpr olarak. Korkudan ve acmadan kurtulmak


iin d e i l ,

kendini, tehlikeli bir duygulanmdan, onu id

detle boaltarak arndrmak iin deil Aristoteles byle


anlyordu : tersine, korkunun ve acmann tesinde, b i z
zat

oluun bengi hazz o l m a k ,

yok

etme

haz

zn da iinde barndran o haz... Bylelikle, yeniden, bala


dm noktaya geliyorum Tragedyann Douu benim
tm deerleri yeniden deerlendiriimdi: bylelikle yeniden
uzanyorum, benim istememin, y a p a b i l m e m i n

yeer

dii topraa ben, filozof Dionysosun son havarisi,


ben, bengi dnn retmeni...

eki Konuuyor
Byle

Syledi

Neden
bir

bu

kadar

soruyorum

yoksa

kmr,
deil

ben

size,

kardelerim

ah

byle

yumuak,

neden

her

Neden

az y a z g
Ve

bu

var
var

yazg

rinde

kadar
kadar

nasl

ok

uy

inkar
Bu

ve

kadar
-

acmaszlar

ol

kazanacaksnz

be

zaferi?
imek

demek

benimle

di

raz

baklarnzda?

birlikte
ve

bu

kadar

olmayacak,

Sertliiniz
mek

bu

eye

misiniz?

yreklerinizde?

mayacaksanz:
nimle

miyiz?

kardelerim:

deil

Neden

reddedi

elmasa;

yumuaksnz?

salsnz,
snz?

3.

s e r t s i n ? demiti

alelade

biz y a k n - a k r a b a

Neden
ye

bu k a d a r

zamanlar,

Oysa

Zerdt,

gibi

akmak,

istemiyorsa:
birlikte

nasl

kes

gnn

bi

yarata

caksnz?
nk

yaratanlar

b;i m u m u n a
/ e r i n e

basar

basmay,

serttir.
gibi

mutluluk

mel i s i n i z ,

Ellerinizi,

binlerce
olarak

yln
gr

Binlerce

yllk

madenin

zerine

mutluluk

olarak

den

sert,

asil

daha

olandr

olan.
Bu y e n i

istencin

kazr

gibi

grmelisiniz
madenden

yalnzca,

levhay

ey k a r d e l e r i m :

daha

maden
asil.

btnyle

koyuyorum

Sert

zerine,

kazmay

olun!

En
sert

zerinize,

Friedrich Wilhelm Nietzsche (1844-1900): Geleneksel


din, ahlak ve felsefe anlaylarn kendine zg youn ve
arpc bir dille eletiren en etkili ada felsefecilerdendir.
Bonn niversitesi tide teoloji okumaya balayan Nietzsche
daha sonra filolojiye yneldi. Leipzig niversitesinde
renimini srdrd, henz renci iken Basel niversitesi
filoloji profesrlne aday gsterildi. 1869'da snav ve
tez koulu aranmadan, yalnzca yazlarna dayanarak
doktor unvan verilen Nietzsche profesrl srasnda
klasik filoloji almalarndan uzaklat ve felsefeyle
uramaya balad. Tragedyann Douu, Zam ana Aykr
Baklar, insanca Pek insanca, Tan Kzll, en Bilim,
Byle Syledi Zerdt, iyinin ve Ktnn tesinde,
Ahlakn Soykt, Ecce Homo, Wagner Olay, Dionysos
Dithyramboslar, Putlarn Alacakaranl, Antichrist,
Nietzsche W agnere Kar balca byk

eserleri arasnda yer almaktadr.

F. NIETZSCHE - BTN ESERLER :


Mustafa Tzel (1959): Kuann en verimli Almanca
evirm enlerindendir. Yola Thom as Bernhardm
zyaamyksel roman belisi ile kt. Arada
Drrenm att'a, Schopenhauere urad. Son
yllardaysa, en ok Nietzsche eviriyor.

KDVtoMhyit,
10 TL

You might also like