You are on page 1of 55

1-KADR:

staddan sonra, kendisinden tebli aldmz ilk ruh dostumuzdur. Dnyadan ayrlm
olduu tarih bizim hesap edemeyeceimiz kadar ok eski ve belki tarihten evvelki devirlere
kadar gider.Bu gn kendisinde hibir beeri hviyeti kalmamtr.Binaenaleyh Kadri ismi de
takma bir isimdir.Bu zattan elde ettiimiz istifadeler sonsuzdur.Halen de kendisinden
nurlanmaktayz.Kadriye medyumluk yapan sevgili arkadamz R dir.Kendisinden
izin almadm iin ve tevazuu dereceside bence malm bulunduu iin bu kymetli dostum
hakknda fazla bilgi vermeyeceim.
2-AKIN:
Gene beer hviyetini oktan beri kaybetmi ok kymetli bir ruh dostumuzdur. Kendisinden
bilhassa, metapsiik ve ilm bilgilerin kymetli anahtarlarn aldk.Ve ok faydalandk.Bu
muhterem ruha vastalk yapan medyom,kymetli arkadalarmzdan Bn. Nezihe Bayurgildir.
N. Bayurgil Eczacdr. Halen bir anne olan bu kardeimiz ismi gibi nezih ve asl bir ev
kadndr. Ei bu kitabn nerini dorudan doruya deruhte eden sevgili dostumuz Muammer
Bayurgildir.
3-MUSTAFA MOLLA:
Binlerce yllk tebliatna hlen devam etmekte olan ok kymetli ve ok itimat ettiimiz
byk bir ruh dostumuzdur. Bu muhterem zat da dierleri gibi beer hviyetini oktan, belki
gene bizim hesap edemeyeceimiz kadar eski zamanlardan beri kaybetmi bir
varlktr.Binaenaleyh onun ismi de dierlerininki gibi srf bizim ihtiyalarmz karlamak
maksad ile tertiplenmi uydurma bir isimdir.Bu muhterem ruha vastalk yapan zat sevgili
dostumuz Macit Araydr.Macit Aray retmendir ve zmirde bulunmaktadr.Kendisi
varlnn mhim bir ksmn medyomluunun icaplarna balam takdir ettiimiz bir
arkadatr.
4-HAP:
Halen Trkiye Metapsiik cemiyetinin manevi yardmcs ve yol gstericisi olan bu varlk ok
muhterem sevgili ruh dostumuzdur. Kendisinden her sahada istifade ederek ve gene ondan
aldmz ilm ve ahlk bilgilere dayanarak yolumuza devam etmekteyiz.Bu zatn hviyetinin
de dierleri gibi beer hibir vasf kalmamtr.Bizden kendisinin ne kadar uzaklam olduu
bizzat kendi tebligat miyannda bulunan u manzum ktas ok ak olarak anlatr: (sayfa 6)
<<Ol dnya mektebin bitirdim oktan beri,
<<Muhtelif seryattan birok ilmm var.
<<Gezdim, dolatm bir zaman ems kameri,
<<Nuru ak ilhden, pk ilhamm var.

(sayfa 6)
(sayfa 6)

<<Ol ilham sizlere sunmaa amadeyim.


<<Yeter ki nue ehlolun ben bir badeyim.>>
Bu ktadaki mna, bu varln beeri hviyetinin oktan kaybolmu bulunduunu
gsterir.Hatt araya bir sr dier alemlerin hviyetlerinin de girip km olduunu ifham
eder.Esasen onun tebligatnn her ksmndaki derinlik ve kudret bunu bize bilvasta olarak da
anlatmaktadr.
ihap kelimesi de dierleri gibi uydurma bir isimdir. Yani dnyada evvelce bu isimde birisi
yaam ve sonra lmte de bizimle gene ayn ismi kullanarak konumaa balam gibi bir
hl burada yoktur. Dier ruh dostlarmzn da nasl isim isimlendirilmi olduklar hakknda bir
fikir verebilecek olan ihap dostumuzun, kendisini isimlendirme hline dair olan kaytlar
onun teblilerinden kararak arz ediyorum:

<<B.R. Kendinize bir isim takacaktnz?


<<ihap-Onu bir deneyelim. Dostum, bir deneyelim. Biraz evvel de sylediim gibi
medyomunuzun kark zihn durumu bilmem ki iyi netice verecek mi? Fakat denesek hibir
eyi zayi etmi olmayz. Arzum, ismimi manzum olarak medyomunuza syletmek idi.Bunu
biliyorsunuz.Geen sefer medyomunuz ksmen heyecan,ksmen de zihn ve beden
rahatszl sebebi ile beceremedi bu sefer inallah muvaffak olur.Ne demitik:
<<Gelin siz bana bir kervan deyin,
<<lh yolda hep ren deyin,
<<Ezelden balam yola sonu ebette,
<<Durmayacak, durmad hi bir zaman deyin.
<<Dem oldu o kervan vard bir gle,
<<Dnd, veda etti getii le,
<<yle bir gl ki tek katras bin umman nur,
<<Yayard civarna hep haz ve huzur
<<Brakn da bunun sonunu nesren syleyelim. nk yukardaki manada pek kusur etmedi
amma, nazm ve vezni bozdu. Pek basit bir usul ve vezin kullanmama ramen! Eh, ne
yapalm. Medyomunuzun bugn kaabiliyeti yoktur. Ama gene bir gn bunun sonunu nesren
syleyeceim.
<<O bahsolunan kervn susuzluk ateiyle, pek tabi nurlu, feyizli olan o gle atlmakta
hibir zaman tereddt gstermedi. O atl bin nurlu, feyizli su zerrecikleri sat etrafa. yle
su zerrecikleri ki deminde sylediim gibi, her biri bin umman nur Bu zerreciklerden,
ihaplardan bir tanesi arznza dt. Size nasip oldu.
(sayfa 7)
<<imdi desem ki benim ismim ihaptr. Sanmayn. Beni, manzum olarak sylediim
ksmda da ifade ettiim gibi kervan farz ederseniz o kervann suya atlndan; muazzam
nurlu, feyizli gle atlndan srayan bir zerresini, o gln bir zerresini ihap telkki
ederseniz ve onun bir zerresinin size nasip olduunu Allaha krederek kabul ederseniz ihap
isminin pek bana ait olmadn anlarsnz.
<<Olum, istediim, daha dorusu bana bir nam mstear olarak takmak ismi ihap olarak
kabul ediyorum. Ne dersiniz?
<<B.R. - Muvafk.
<<ihap Eh.. Peki. u halde ben, demin de sylediim gibi ihap oldum. Allahn izni ile
vazifemi liyakatle baarr yani size faydal olur, bir az kolunuzdan tutup yan yana
yryebilirsem gnn birinde bu ihap ismine bihakkn lyk olmak ltfu bana verilir.>>
te btn ruh dostlarmzn isimleri aa yukar byle sembolik kymetlerin birer
ifadesidir. Yukardaki kymetli ihap dostumuzun verdii misal de bunu bize ok gzel
gsteriyor.
Bu kymetli varla vasta olan medyom sevgili dostlarmzdan Reat Bayer isminde bir
banka eflerinden bir zattr. Kendisini tanyanlar ondaki samimiyet ve drstln derecesini
takdir etmekten geri kalmazlar. (sayfa 8)
M. MOLLA: ubat 2,1949
<<nsan o derece hr bir varlktr ki isteklerine mmanaa edecek bir irade yle dursun,
onlar tervi ve teshil eyleyecek her trl avamil halk olunmutur.>> (sayfa 34)
<<Her muhitin, her zamann ve her hlin bir icab vardr.>>stad. (sayfa 37)
AKIN: Austos 14,1948

MEdyom:Nezihe BAyurgil

<<Sylediim gibi, btn kinatn byk bir devri ve gidii vardr. Her ey phesiz
birbirine baldr. Ve btn hareketler birbirinin hem meneini, hem de mntehasn tekil
eder. Hem illeti, hem de neticesidir. Bu bakmdan her ey, btn hareketler, kinatn btn
gidii, her tesadf edeceiniz hdise plnlanm ve izilmitir.>> (sayfa 38)
AKIN: Austos 24,1948
<<Btn dnya nizam kurulmutur, demitim. Bu nizamn balangc ve sonunu
bilmiyoruz.>>
(sayfa 38)
AKIN : Temmuz 31, 1948
<<Btn hdiseler birbirine baldr. Bir evvelki, bir ondan sonrakini hazrlar. Ve netice
daima yksee dorudur.>>
(sayfa 38)
Bu emann esasn bize bize ruh dostlarmzdan Akn vermitir. lliyet prensibinin
zincirlerini, hudutsuz bir kainat dolduran namtanahi mikplar tekil eder.Taktim ettiimiz
emada, birbirir zerine mevzu 3 kat mevcut(a-b-c) Beher katta birisi nde , dieri arkada
olmak zere dizilmi mikplar bulunmaktadr(d-e). Beher srada drder adet mikp vardr.)FG-H-) ve (f-g-h-i). Btn bu teekkl hudutsuz ve nihayetsiz bir mekn iinde, her
tarafndan uzatrsak namtanahi sayda, daha dorusu saysz mikplar elde ederiz. Bunu
kinatmz farz edelim. Bu mikplarn her birinde 8 tane ke var. Ve bu keler, birbirine
mcavir bulunan mikplarda mterektir. te bu kelerin her birini, illiyet prensibi
zincirinin, daha dorusu ebekesinin bir halkas olarak kabul ediyoruz. Ve mikplarn
dlilerini de bu halkalar veya hdiseleri birbirine balayan mnasebetler gibi telkki
ediyoruz.
(sayfa 38,39)

KADR : Nisan 27, 1947


<<Herkes ektiini bier. Yaplan i ne kadar g olursa onun getirecei iyilik de o kadar
byk olur.>> (sayfa 41)
KADR : Mays 5 1947
<<Herkes kendi ektiini bier, demitim. Sizde imdi ekiniz. Bunlar tomurcuk aacak.
Meyvelerini toplayacaksnz. Buras yani spatyum, o tomurcuklarn canland yerdir. Sizlerin

meyvelerini bende grmekle eref duyacam. Her yaptnz iin izleri birer ok gibi burada
aksediyor.>> (sayfa 41)
KADR : Austos 26, 1949
<< Dnyada her hareketin kendine mahsus bir hedefi mevcuttur. En ufak bir iin tesirinin;
senelerce sonra meydana gelecek bir hdisenin bir noktada balangc, bir iniks olmas
mmkndr. Fakat ne yaplan o iten insanda kalan bir hatra mevcut bulunur, ne de bu yeni
hdisenin zuhurunun eski ile bir mnasebeti aranabilir.
<<nsanlar hayatlarnda, en kk hareketlerinin bile hibir zaman neticesiz kalmayacana
kani olurlarsa ilerindeki nizam, onlar uzun zaman felketlere kar korur. Ve yanlarndaki
yksek varlklarn yardmlar ile de bir takm bdireleri kolaylkla atlatabilirler.
<<Her eyin sebebini aramak, insanlarn tecesss hassalar icabndan olmakla beraber, bu
araylarla nadiren hakikati bulmak ok az kimseye myesser olmutur. Her iin muhakkak bu
dnyada, yaplan bir hareketle alkasn bulmak imknszdr. ok byk bir plnn yalnz bir
noktasndan balamak ve yalnz bilinen mahdut ksmlarn mtala ederek bir neticeye
varmak ok defa insan byk mkller iinde brakr.>> (sayfa 41-42)
KADR : Ekim 13, 1949
<<Hakka hrmet etmek, onun karln beklememek, verileni almak, aldn kabul etmek,
kendine lyk olan semek insanlk iin byk bir fazilettir. Herkes dnyada kendisine
verileni kabul etmesini bilseydi, bu gnk dnyann ekli baka trl olurdu. Herkes kendi
kymetini daima yksek takdir etmek, eline geeni mnasip grmemek, ok stnn
istemek, lyk olmad saltanata erimek sevdas iledir ki tuttuu yolun dna kmtr.
<<Ne ekersen muhakkak onun karln grmen zarurettir. Az alana ok verilmesi baz
zarur sebepler ilcasi iledir. Herkes ne kadar alrsa onun karln beklemek ve bekledii
kadar da almak zorundadr. Gelen senin beklediin bile olmasa sana en mnasip den odur.
Onu kabul et ki hi olmazsa daha ykseklere hak kazanm olasn.>>
HACI AL : Austos 29, 1949
<<Size u kadar bildireyim ki kinatnzda, yani gerek iinde bulunduunuz, gerek
hazrlamak istediiniz lemlerde bir hdiseyi (neden, ne iin) diye sormak arzusunda
bulunuyorsanz o hdiseyi ilk olarak ele aldnz zaman onu muhakkak dier hdiselere bal
olduunu bilin ve ona gre neticelere varn.>>
STAD :
<<(Tabiat kanunlar, btn avalimde tecelli eden iradei ilhe kanunlardr) (sayfa 45)
AKIN :
<<Tabiat kanunlar, ilh irade kanunlardr.>>

(sayfa 46)

KADR : Ocak 15, 1947


<<Varlklarn takip ettikleri birtakm kanunlar ve nizamlar vardr. Bunlar deta bir ders
program eklinde ve birbirini mteakip yaplmas hazrlanm hlde ve muntazam olarak
cereyan temin edilmi bir vaziyettedir. Ne olursa olsun, bu programda hibir ekilde
fedakrlk icrasna imkn ve ihtimal mevcut deildir. Bazlar buna tabiat kanunlar derler.
Fakat muhakkak ve hakik olan bir ey varsa bu, aksamadan cereyan eden bir harekettir.

<<te btn lemler bu nizama tbi olarak daima kolaydan gce doru birtakm terakkiler
gstererek akp gitmektedirler. Bu ekilde muntazam bir terakki ve inkiaf, varlklarn
ykselmelerini ve lemlerin nizamlarn meydana getirir.>> (sayfa 48)
STAD : Temmuz 12, 1936
<<Evvelce sylediim gibi kanunu tabiat dediiniz kaideler o kadar ok, o kadar
mtenevvidir ki bunlarn birinin neticesi dier birinin neticesine uymayabilir. Fakat bu iki
netice de birbirine benzemekle beraber gene kanunu tabiatn mevldudur.>>
Keza
STAD : Mays 31, 1936
<<Evvel unu syleyeyim ki tabiat kanunlar, sizin ihata edemeyeceiniz derecede ok
mull ve mulaktr. Binaenaleyh bir ksm tabiat kanunlarna muhalif gibi grnen bir
irade, dier bir takm tabiat kanunlarnn tesiri ile kendini tahakkuk ettirir.>> (sayfa 49)
MUSTAFA MOLLA : ubat 21, 1948 Medyom : M: Aray
<<Size nceleri de tekrarladm gibi insan buraya da (spatyoma,B.R.) gene kendi irade ve
istekleri dahilinde ve isabetli ve isabetsiz karar ve istekleri ile geliyor. Htta buradan yukarya
gitmeniz veya tekrar dnyanza dnmeniz gene sizin istekleri(elimdeki kitapta devam yok
sayfa 56 son paragraf)
<<Allah nasl olur da sizi ancak kendi istei dahilinde evirip idare eder ki o takdirde ne
ahsiyetinizin, ne de hayatnzn manas kalr. Dikkat etmiyor musunuz: sizin iin Allahn
hkim olan taraf deil, fakat sadece kanunlar vardr. Bu kanunlar ne Allahtr ne de insan!
Hdiselerin cereyan ise ne Allahla ne de byle kalb bir hkm ihtizas ile tespit olunmu
herhangi bir ekil ve suretle alkadar deildir. nsan ilelebet hrdr.
<<yiliklerin sizi ne kadar yksek merhalelere ykseltmekte olduunu, ruhen ne kadar ve
nasl derinleip deta sonsuzluu teneffs eder, hle geldiinizi pekl anlyorsunuz. O hlde
ne iin fenalklara, sukuta rza gsteriyorsunuz? Bu da m Allahtan?
<<yi hller Allaha doru, fakat kt hlleriniz kime dorudur? Ne iin dnmezsiniz ki
Allah bize nihayetsiz bir hrriyeti ahsiye ve iktidar ruhiye verdii hlde btn mal ve
seviyelerinizi anacak onunla kabili ifade gryoruz?
<<Bu dva ezeli bir cidal safhasdr. Yaayacaksnz. Pek iyi, pek fena. Fakat muhakkak
gayeye uygun decek seviye ve idraki ill istihsal etmeniz lzm ve mecburidir. ster bin kere
dnyaya gelin, ister bir kere. Ne elde ederseniz sizin iindir.
<<Allah, Allaha kfredenleri helk ediyor mu? Onlarn sizden daha mreffeh olduklarna
ok kere ahit olmuyor musunuz? Bu, ne mna ifade eder?>> (sayfa 57)
MUSTAFA MOLLA : Nisan 1, 1948 Medyom: Macit Aray
<<lhi ihsan nedir? Bu sual bizden size doru sorulursa ne gibi bir cevapla karlarz,
diye merak ve endie duymaktayz. hsann insandan teye varma tahamml ve tecellisi
olduunu unutmamalsnz. yle bir idraki prfeyze nail olacaksnz ki buna ihsan
diyebilirsiniz. ylece ve her trl hakikat perdelerinin bir bir kaldrlmasna nasip oluyor. Ve
bu uzun yolda (tekaml yolunda B.R.) size ek ve phenin zararlarnn devamna artk
msaade edilmiyor.
<<hsan bir kere, yreinizde alm, bir ilhi cihete dorulmu temennilerin dua ve
yalvarmalarla birlikte vsunuz dahilinde almanzn bir armaan demektir. Byle bir eye
mahsar olmann imknlar ne trldr ve derece olabilmelidir? Asl size burada izah
eylemekten bir trl bir trl kendini alamayacam en mhim mesele budur.

<<hsan ilhinin tabiatta varlklara, her eye amil olduunu izaha da lzum yoktur,
zannndaym. Evvelemirde bu, insann ahsen her trl dnya endielerine ramen en az bir
sahi zihni ile anlayabilecei bir hakikattir.
<< Biz, bizden evvelini ve sonrasn tyinden acizken ne ile iddia edebiliriz ki umuru
dnyeviye ve uhreviye meselelerinde ilhi mesan, birinci hengi tekil etmediine inanalm.
Elbette bir trl tasavurdur. Ve o da bizden stn, bizden sonradr. O hlde kati hakaykn
zuhuru gene onun iradesine vabestedir. Bylece dnn: hangi imkn vardr ki Allah katnda
bir sr olsun? Bunun hibir sebebi mevcut olamaz. En ufak bir cehitle en yksek bir irade
arasnda netice itibari ile byk farklarn zuhurunu grmenizden tabi bir ey olamaz. Bir
daldaki meyvenin alnmas bile bir cehte mtevakftr. Bu cehit ite size elmay getirmitir.
Fakat bu elmay dala getiren kimdir? Siz sadece almaktasnz. Amma dnmelisiniz ki bizde
kendimize gre bir ey ihzar edebiliriz. Tabiat karnzda btn gizli almalar ile neler
veriyorsa siz de ruhen ylece ykselme emeli ile dolmalsnz. Ve isteyecekle-( Elimdeki
kitapta son satr yok sayfa 60)

AKIN : 31.7.1948
<<Her ruh kendi kabileyi nispetinde ve ruhi seviyesine gre tabiat kanunlarnn tatbikat
sahasnda yer alr>>
AKIN: 14.8.1948
<<phesiz, ruhlar tabiat kanunlarn tatbikata memur deiller midir?>>
AKIN: 28.8.1948
<<Her ruhun kendisine gre vazife ekli vardr. Ve ruhlar ykseldike tabiat kanunlarndan
istifade ekli bsbtn bakalar. Kinat nizamnn tatbikinde en ufandan en byne
kadar btn ruhlar bilerek veya bilmeyerek kendi imknlar dahilinde vazifelenmilerdir
MUSTAFA MOLLA : Ekim 11, 1949 Medyom : M.Aray
<< B.R: - Yksek varlklarn, ilhi irade kanunlarnn tatbikatnda birer mil, birer vazifedar
olduklarn sanyoruz. Buna ne dersiniz?
<<M. Molla Eer bunu siz anlayabiliyorsanz ve gerekten samimiyetle hakikatin nansna
varabiliyorsanz hemen ve kati olarak syleyeyim ki evet. Fakat bir ey anlamadan bir trl
bunun garabetinden kurtulmaa muvaffak olmadan snrl dnenler iin bunda, hayr,
mnas vardr.>> (sayfa 65)
KADR : temmuz 5, 1948
<<Tabiat kanunlar o kadar kuvvetlidir ki insanlar bunlarla mcadele edecek vaziyette
deildir. Yalnz, o kuvvetleri, kendi lehlerinde ve istifadelerine yarayacak ekilde kullanmak
aklln gstermi olanlar, hayatta ok muvaffak olurlar.
<<Bu kudretleri, gittikleri istikametten geri evirmek iin mcadelede bulunmak bo yere
hareket etmek demektir. Bunlarn gidi yollarn deitirmek sureti ile onlardan byk
istifadeler temin edilir. Mesel kuvvetli akan bir sudan asrnzn tekemml nispetinde
istifade etmek kolay ve herkes iin yaplmas mmkn bir itir. Fakat bu suyu bsbtn
durdurmaa almak doru deildir.
<<Gnlk btn hdiselerde size messir olan kuvvetleri kendi tarafnza ekmeyi bilirseniz
ondan fayda grrsnz. Bir gnlk hayatnzda sabahtan akama kadar tabiattaki kuvvetlerin
zerinize ne ekilde messir olmakta bulunduunu bir kere dnnz. Evvel gne, ak
havadaki cereyanlar, akan sular, itiiniz sular, rzgrlarn istikametine nazaran kendi
mevkiiniz, bulunduunuz yerde, yattnz yerlerde, yldzlara ve aya kar olan vaziyetiniz

zerinde durur ve bunlar kontrol edebilir ve sizin iin en istifadeli cepheyi kendinize
verebilirsiniz. Bu kudretler muzur deil, ok byk faydalar vererek zerinize, kendi
kudretlerinden birer para eklerler. Bunlarn tersini yaparsanz o kuvvetler sizi yere serer.
Bunun iin dikkatli olunuz.>> (sayfa 69)
KADR : Eyll 3, 1947
<<Hibir kudret ezel kanunun dna kamaz. Her eyde bir tedri kaidesi vardr. Hayatta,
btn varlklar her isteklerine birden nail olmak imkn ve frsatn bulsalard btn lemlerin
hi birisine lzum kalmazd. Bunlar (arzunun dnda vaki olan hadiseler) geilmesi zaruri
olan sarp, dik ve bazen kayalk, bazen de gneli yollardr.>> ( sayfa 69)
STAD : Mays 5, 1936
<<nsan iradesinin tabiat kanunlar karsnda mevkii, o kanunlara tevafuk ettike tesirini
gstermesi, muhalefet ettike gstermemesi, eklindedir.
<<Evvel unu syleyeyim ki tabiat kanunlar sizin ihata edemeyeceiniz derecede ok
mull ve mulktr. Binaenaleyh, bir ksm tabiat kanunlarna muhalif gibi grnen bir
irade dier bir takm tabiat kanunlarnn tesiri ile kendisini tahakkuk ettirir. Her iki takdirde
de, eer maksad hayr ise ona gre, erre matuf ise gene ona gre akbete vasl olur. ( sayfa
70)
KADR : Mart 8, 1949
<<Hayatta maruz kalnan hdiseler, birer mecburiyetin eseridir. Her ite muhakkak bir
sebep aramak lzmdr. Bu sebebin aranmas esasa tesir etmemekle beraber, siz ona lzumlu
kuvveti vermek mecburiyetinde olduunuzu hissedip, bir emek sarf ederek bu ii yrtmeniz
lzm.
<< nsanlar babo, yalnz bana bir yerde bulunduklar zaman etraflarna baknarak hibir
ey dnmeden bir istikamet takip ederler. Ve yrmeye balarlar. O yolda saatlerce
yrdkten sonra karlarna, senelerden beri grmedikleri bir arkadalar kar. te bu yola
sapmak ve dnmeden yrm olmak o arkada ile temas hazrlayc bir n harekettir. Bu
sebebi grp dnen insan karlaaca dier vakalar daha tertipli takip edebilir.
<<Byk ormanlarda, karanlk gecelerde yolunu arm olan kimse ne bir yldz, ne bir iz
bulamayp burada vahi hayvanlar tarafndan paralanmak ve lmek tehlikesi ile karlar.
Bunlar, hibir midin kalmad zamanda mnasz gibi yaptklar bir yry ile necat yolunu
bulmu ve hayatlarn kurtarmlardr. Onlarn o yolu bulular ne bir talihtir, ne de tesadf.>>
(yazar notu: Bu szler, bilgileri noksan olanlar iin sebepsiz ve maksatsz grnen hadiseler in
hakikatte byle olmayp bir kinat nizam iinde plnl bir tertip ile vukua geldiini
gstermektedir)
<<Burada onun ( ormanda yolunu kaybedenin) erimee mecbur kald bir ok hedeflerin
mevcudiyeti ve kendini kurtarmak iin cehdetmi bulunmas esasi bahis mevzuudur. Arzu ile
azim birleir ve tyin edilen yol zerinde de bulunulmu olursa muvaffak olmamak iin hibir
sebep ortada kalmaz.>> (sayfa 71 son iki paragraf ,sayfa 72)
KADR : Temmuz 30, 1947
<<Ne zaman bir kmaza tesadf eder de bunun mna ve sebebini bulamazsanz bunun
ismine siz mukadderat, dersiniz. Onun belki izah edilecek sebepleri vardr. Ve belki
mukadderat, yahut sizin el emeiniz mahsuldr. Bu bir yoldur ki bzlarna karanlk,
bzlarna alaca aydnlk, bazlarna gnlk gneliktir.
<< Geri dnlmez bir istikametin iinde yuvarlanan bir varln her an karlamaya mecbur
olduu engellerin ismi mukadderattr. Bunlarn izilmi bir evresi olduunu, her hareketin
muhakkak bir aksinin mevcut bulunduunu bilmek ve anlamak da bzlar iin
mukadderdir.>> (sayfa 74)
AKIN : Temmuz 31, 1948 Medyom : Bn Nezihe Bayurgil

<<Btn kinat, zincirleme olarak yaylan ilhi irade kanunlarnn icaplarnn


tecelliyatndan baka bir ey deildir.>> ( sayfa 102)
HACI AL :
<<mknlar elinizdedir. Bu imknlar kullanmakla ilerde neler bulacaksnz! >> (sayfa 102)
KADR : Haziran 28, 1948
<<nsanlar, yapacaklar i hakknda kendilerine bir nizam vermeli, bir yol izmelidirler.
Olum, sen ne olmak istiyorsun, diye ocua sorarlar. O da kendi sevdii meslei syler.
Onun kabiliyetini ana ve babas dnr. Muvafksa tevik eder, deilse yerine bakasnn
gemesine gayret eder.
<<Sen ne yapmak istiyorsun? Evvel bunu tyin etmelisin ki ondan sonra yapacan iler bu
tuttuun yolda seni yetitirici bir hl iktisap edebilsin. Aksi hlde nasl yetiebilirsin?>>
(sayfa 104)
<< MUSTAFA MOLLA :ubat 23, 1951 MEdyom : Macit Aray
<<Hayatnz dorudan doruya bir uuri adap erevesindeki faaliyetlerinizin kadrosunu
tekil eden bir cehitler kompleksinden baka bir ey deildir. O hayat, yolun mahiyetine
intibak eden bir su deil, bilkis onun istikameti dahilinde, fakat ona galip bir tarz ve say
mahlku olan insann kendi mucizesi hlinde demektir.>>
<< Bu gnk beeri tekml ancak ruh seviyesinin bir mucizesidir. Hibir zaman
mkemmel ve kinatmul bir prensibe, varmas, insann mukadderi bakmndan vsl olaca
bir netice deilse de bu yolda aramann ve yorulmann, tefekkr zavisyesinden ehemmiyeti
pek byktr.
<< nsann mukadderi, onun bizzat kullanmaa balad, kaadir olduu bir iradenin
meyveleridir. Fakat bunun dna kan her trl ehval ilhi murada tbidir.>> (sayfa 104-105)
MEVLANA CELLETTN : ubat 23, 1951 Medyom : M. Aray
<<nsan muhitinden ok ey alr. Fakat asla benliindeki fezail veya fenalklar bir hamlede
vermez. Veya cemiyet ianesi ile ihya ve ifna edemez. imizdeki ifriti sol elimizle beslerken,
sa elimizle de semalara umak zere benliimizi teyi etmekte olan gene biziz. nsan ancak
kendi crufunu kendi iradesi ile temizleyebilir.>> (sayfa 105)
MUSTAFA MOLLA : Mart 16, 1951 Medyom : M. Aray
<<Tekml yolunun mevanii o kadar fazladr ki Hangi yerinden bahis alsa nihayet
vaziyet birbirinin ayn gibidir. Mesel, tembellik bir mniadr. Ve biliriz, mnialar ya bizzat
kendi uyuukluunuzdan veya muhitinize, agh olmadnz sebeplerden dolays ile, hakim
bulunamaynzdan, yani aa yukar ruhi rkudetten doan baz sebeplerle izah edilebilir.
<< Bu mnialar, gene biliriz ki hayatnz batan sona kadar vasatnz mesafelerince alar
iine alm bulunmaktadr. radenizin ve hr yaratlm olmanzn byk sebeplerinden biride
budur. Zira insan, yryecei yolda gene kendi vasta ve melekeleri takip eylemekte ve bu
yollar btn karakterleri ile insanlarn i ve d yaplarnda herhangi bir cepheye hitap
etmektedirler. Bu arada engellerinizin, yani iradi cepheye mteallik olan minalarn eitli
tezahrleri ve isimlendirilmeleri bulunabilir. Bu gene tekrar edelim, tembellik, uyuukluk,
yani bilmeden atalet bir baka tbiri ile: isteklerin harekete gemeyi hlidir. Bu hl,
tecesssleri lzumsuz klan ve binaenaleyh deta nebati bir plnda yaanrm gibi bir nevi
humma saylabilir nevidendir.>> (sayfa 106)
MUSTAFA MOLLA : Mart 16 , 1951 Medyom : M .Aray
<<Kimi insan dnyada bir oyun topu sanarak onu kr tesadflerin esiri bir zavall
hkmnde mtela etmee alr. Kimisi gkten inen yldrmlarn, hibir kusuru olmayan
insana arparak ldrlmesini ilhi takdir diye anar. Bir bakas da takdir ok mulaktr,
iinden klamaz, diyerek bir sr hurafeye, safsataya yol aacak mehuller, dmler
yaratr. Herkes kendine gre bir telkkiye sahip de olsa ortada dosdoru bir hakikat emas
dururken saa sola koarak bilinmezlie gitmenin bir hikmeti elbette mevcut deildir.

<<Mukadder evvel kendi apnzda ve kendi ynnzden ele alnmas zaruri bir
meseledir.>> (sayfa 107)
AKIN : Temmuz, 1948 Medyom Nezihe Bayurgil
<<Keyfe tbi bir cebriyecilii artk kabul edemezsiniz. Kinatta hkim olan ilh irade
kanunlar var. Bir sr hdiseler bu kanunlarn icabat dahilinde birinden dierine intikal
etmek sureti ile akp giderler. Bu ak, ruhlarn yksek melekelerini kullanmalar ile emniyet
altna alnmtr. Tesadf diye bir ey yoktur. Hdiseler tabiat kanunlar dahilinde, ruhlarn
kudretleri ile mtenasiben yrtlr ve ruh kendine ihtiyac olana doru gider.>> (sayfa 117)
MUSTAFA MOLLA : Ocak 18, 1950
<<Siz bir yokutan aa inerken komanz nasl tehlikeli ise, yoku yukar da ayn sratle
kmanz zorsa hdiseler ve vasatlar birbiri ile yle ayarlanm bulunmaktadrlar ki herhangi
bir canlnn uuri veya insiyaki intibaklar, mmkn olabilecek seyir takip etmekte gecikmez.
Yokutan aa sratle ini bir yuvarlanmay, yoku yukar koma bir takat tkenmesini icap
ettiriyor. O hlde:
<<Mukader hdiseler muhitlerle de size kar, ikaz edici mahiyette mekanik vazife ve
ihtarlarn muhafaza ederler.>> (sayfa 118)
KADR : Ocak 22, 1951 Medyom :
<<Cihan saran byk kuvvet her zaman ve herkesin gz nnde ve ak bir ekilde
tezahr etmez. Byk kudretler, kendi vsatlerine uygun bir ekilde ok evvelden hazrlanm
bir intizamla ar ar ve tam zamannda messir olacak bir surette hareket ederler. te bu
betaattir ki insanlarn gznden bu byk kudreti her an saklar ve onu grmeyen gzlere kar
kaln bir perde ile rter. Bunlarn ani tesirlerinin dnyanzda hibir zaman, hibir varlk
tarafndan mahede edilmesine imkn yoktur. Her attnz admn sizi byk bir kudrete
doru sevk etmekte olduuna, hayatnzn en byk saadet ve kederinin izlendii bir yolda
sizi hazrlayc bir noktaya doru srklemekte olduuna inanrz.
<<te tekmle doru giden varlklarda grlen dnce ve olgunluk eserleri, bu byk
kudretlerin hareket tarzlarna yaklamakta olduunu gsterir. nsanlar, kendi hareketlerinin
her safhasnda ileride karlaacaklar vakalar iin, kendi mukadderlerine birer izgi
ekmektedirler. Bunun iin btn varlklar, ilerini Allaha snarak, en doruyu dnerek,
en gzeli seerek ifa etmekle mkelleftirler. Bunun dnda neticedeki vukuatn, artk onlarn
elinde deil, kendi plnlar icabnda aranmas lzumu ortaya kar. Siz de ilerinizi geri
brakmamak, aceleden saknmak, sonunda da evvellere istinad eden noktalar aramak, onu
bulmaa imkn olmasa bile mukadderin tecellisini kabul etmek durumundayz.>> (sayfa 119)
KADR : Nisan 26, 1948 Medyom :
<<nsanlar, muhtelif kudretler altnda bu dnyaya gemliler ve daima birbirine zt olan
tesirlerle mcadele etmek mecburiyetinde kalmlardr. nsanlar, her zaman, birbirinin aksi
olan ilerle kar karya gelerek kendi kudretlerini gstereceklerdir. Hsn niyet; yalnz bir
arzu, iten gelen bir dilek ve manevi kudretlerle tahakkuk edecek bir kuvvettir. Bu, ayn
zamanda hareket hline de inkilp ettirilirse iyi bir i olur. Yalnz dnce ve fikir hlinde
kalrsa iyi bir iek gibi saklanmas pek uzun zaman srmeyecek ve kalbin bir kesinde
sararp solacaktr. Kuru bir hsn niyet neticesiz bir iten baka bir ey olamaz. Onu
kymetlendirecek, hareketlerdir. Bunun da sonu ayet o istek gibi gzel kmazsa bumukadderdir. Fakat sen gene bu hareketlerinle onu istediinin yoluna evirmee azmetmekle
vazifeni yapm bir amele, alkan bir talebe olursun.>> (sayfa 120)
ihap sayfa 126 1. msahede
<<Merhaba ey hazirun, benim aziz kardelerim. Hepinizi muhabbetle selamlarm. Bu akam
size dier bir sahne gsterildi. Bu, muhakkak ki, emin olunuz ki bir varln evvelki
numunelerde olduu gibi imajinasyonlarndan ibarettir.Bu varlk aranzdan, dnyanzdan hatt

muhitinizden pek yeni, ok yeni sizin zamannzla bundan tam 27 dakika evvel (saat 19,10
dan 27dakika evvel B.R.) lm denilen hadise ile ayrlm olan bir varln imajinasyonlarn
tekil eder. majinasyon demekte yerinde olmuyor. Bu varlk henz teevv hline
balamam bir vaziyette bulunuyor. Medyomunuzun grd bu imajlar, tamam ile bu
varln imajlardr. Size naklen verildi. Bu gn iin belki bu imajlardan bir mna karmanz
mmkn olmayacaktr. Fakat bu varln teevv hlini de biraz sonra btn fikirleri ile
zdrap ve imajlar ile nakledeceimizi vaadederim. O zaman bu mukayese ilmi bir netice
verecektir, zannederim.
ihap 2. mahede sayfa 128
<<Size, bir mddetten beri baladmz, tahminimize gre sizlerin istifadenizi salayan
tecrbelerimize bugnde, bir numune vermek sureti ile devam ettik. Bu zavall varlk bundan
bir iki ay mukaddem, size gene burada tantlmt. O varlk henz teevv hline bile
girmemiti. O gn bu noktay bildirmitik. Bu gn u anda teevvn derinliklerinde
kvranmaktadr. Kendisine dua etmek sizler iin bir vazife olmaldr. Bu zavall varlk
dnyanzda hi de basit tannmayan, hatt lim, fzl denebilen ve arkasndan bir ok
talebeleri koan bir varln t kendisidir. Yolundan kendisi istifade edememi olmakla
birlikte, bir ok insan hakikaten tekml yolunda tevik edici rolleri olmu ve bu varlk
sayesinde bir ok insanlar muvaffakiyetten muvaffakiyetlere atlmtr. Halbuki kendisi de
yazk ki yola koyduu insanlara uyup muvaffakiyet gsterememi, netice elde edememitir.
Bizde biliyorsunuz ki, her geliimizde bu noktay tebaruz ettirdik. Her eyden evvel i
varln dinlemek, slh nefis lazmdr dedik. Islah nefis etmedikten sonra sizlerden birok
insanlar istifade etse bile, edecek olsalar bile siz grdnz varln ziyetinde iseniz
alacanz netice bundan ibarettir. Bu varlk da birok insanlar irat etti amma bunu gaye ile
yapmad. Eer gayesi srf onlarn menfaati iin olsayd bu gn ki vaziyete hi bir surette
dmezdi. O, bu yolda ancak bir hret ve menfaat kazanmak iin yrmtr. Bundan
bakalar istifade etmitir. Fakat kendisi asla...
Bu numune zerinde durulursa slh nefis iin size ok mhim baarlar temin eder.
Hissediyorum, ok kr hi biriniz bu durumda deilsiniz. Fakat en basit kusurlarnz bile
bu numuneden ibret alp dzeltmeniz mmkndr. Pek basittir, pek kolaydr.
ihap 3 mahede sayfa 130
Merhaba ey hazirun, benim aziz kardelerim. Hepinizi muhabbetle kucaklarm, selamlarm.
Bu akam size, sizlere sunulan tecrbe ve bunun faili varlk huzurunuzda birinci defa deil,
nc defa karlyor. Kendisi dnyanzdan pek ksa bir mddet evvel ayrlm ve ok daha
ksa bir mddet sonra gene oraya dnecektir. Bu misal geen celsemizin banda size verilmek
istenen misalin kendisini tekil eder. O gn buna muvaffak olunamamt. Ayn zamanda bu
mevzu, ayn celsemizde, dua ve ibadet bahsinde ileri srlen fikirlere de bir misal tekil eder.
Dier taraftan bu misal baka birok noktalardan zerinde durmanz icap ettirecektir. Bu
noktalara siz temas ettike dneceiz, konuacaz. Bir nokta daha zerine, celsemizin
sonunda konumamza son vermeden evvel tekrar avdet edeceiz.
u noktay hatrlatmak isterim ki ( burada B.R.nin arada vaki olan mdahalesine iaret
ediyor. B.R.) Bu misaller verilirken siz bu varlklarla temas etmek imknna haiz deilsiniz.
Esasen bu ihtiya olsayd baka ekilde arz olunurdu. Bunlar birer rnek eklinde
verilmektedir. Siz onlar yalnz mahede ve not etmekle iktifa edeceksiniz sizin fikirleriniz
hibir zaman onlara ulaamayacaktr.
KADR : Mays 24, 1948
<<Muvaffakiyet yalnz alma ile olmaz. alma sebeptir. Bir ok hareketlerin bir araya
gelmesi, ve mukadderin izdii plnn erevesine girmi bulunmas iledir ki onlarn neticesi

olarak insan muvaffakiyete kavuur. Biri eksik olursa ya almandaki noksan, ya hsn
niyetin tam olmamas, yahut kaderinin bu ie msait bulunmamasnn neticesidir. Bunlarn
de bir araya gelirse yine senin muvaffak olman iin lzumlu bz hususlara ihtiya vardr.
te bunlar da kendiliinden muhtelif sebepler taht tesirinde olarak meydana kar ki buna da
bazlar talih, bazlar tesadf derler. Ne talih, ne tesadftr. Bunlar senin o yolda yrmeni
hazrlayc sebebi meydana getirmek iin senin yaptn mesainin garnitrleridir.>> ( sayfa
132)
EM : Medyum : M. Aray
<< yi dediiniz sizin arzularnz, kt dediiniz de sizin arzularnz erevesinde
kalplanm, ekillenmitir. Onlara, talihin bir sevki diye de bakabilirsiniz. Fakat bu talihte
ancak sizin arzunuzun kisvesini ifade eden baka bir tecellidir.>> ( sayfa 133)
MUSTAFA MOLLA : ubat 9, 1951 Medyom : M. Aray
<<nsan demek, kudretleri, arz plnndaki dier canllara nazaran en stn mahlk demektir.
u hlde onlara tefavvukunuz maddi ktlenizin azameti ile deil, bilkis manev kudretinizin
vsati ile llrse ve hakikatte byle olduuna gre ruhi vsatinizin ebed seyir ve izan
yolundaki karakteri tezahr eder, zannndaym. O hlde talihiniz sizi gene sizin irad
kudretlerinizle olan nispetiniz ayarnda karlanr. Bundan mtevellit neticeler, Hlikin size
mteveccih arzularnn en iyi ekli tahakkukuna doru yaklamanz temine matuftur.>>(syf
133-134)
MUSTAFA MOLLA : Nisan 1, 1948 M. Aray
<<mknlar zuhur ediyor, farkndasnz. Fakat bunlardan hanginiz ne anladnz? yle
periansnz ki bu tarafa doru olmanza asla mahal brakmyorsunuz. Size tecelliyi bu
hlinizle mi vereceiz?
<<Siz ufku ruyetinizi perdelemeyiniz. Anlamasn bildike en kk hadiseler dahi
mnidardr. Bu bir keyfiyet ifade etmez mi ? Daha ileri tezahratla, yani ihsan Rabbani ile
buluamyorsanz, onu gremiyorsanz bundan bize ne? Bu ihsanlar tevali edip gidiyor ve
etmekte ve edecek.>> (sayfa 134)
KADR : 17/6/1949
<<Sarf edilen emeklerin mahsul, ona verilen kuvvetle mtanasip bir ekilde netice verir.
Hibir emek neticesiz ve mahsulsz kalmaz. ayet bu netice az olursa bu azlk yaplan
himmetin eksik kalmasndan yahut, bulunduu muhite uygun olarak seilmi olmasndan ileri
gelir. Bu sebepler aranr ve bulunursa ya kuvveti attrmak, ya muhiti yaplan emee uygun
decek bir yerde hazrlamak daha iyi netice verebilir.
<< Dnyada hibir eyin neticesiz kalmayacana inanm olan insanlarn daima, yaptklar
ii iyi dnerek bouna bir hline inkilp etmemesi iin kuvvetlerini verimli bir sahaya
hasretmeleri hem etraflarn, hem kendi emeklerini uurlu bir duruma sokmalar ellerinin bo
kalmamasna inta eder. Bunun iin insan, kendi muhitine en msait olacak tarzda kendi
hareketini tanzim ile mkelleftir. Bundan ald neticeye gre de hareketinin ya eklini, ya
istikametini tebdil ederek ve daima slha doru admlar atarak hem etrafn mstefit klmay,
hem de istikbale giden yolu daha dnyada iken baarr.>>
KADR : 24/6/1949
<<nsanlar hayatla mcadeleden kanmamaldr. Hayat onlara tecrbe sahas hazrlad
iin bundan kamak korkaklktr. Ona katlmak, fakat bu atln da mnasn bilmek esastr.
Neden atlyorsun? Ve neyi mit ediyorsun? Ne elde etmek istiyorsun? Bunlara balayarak
hareket dersen muvaffakiyet elindedir.
<<Hayatta mcadele edenler hibir zaman ne yapmak istediklerini doru olarak tespit
etmemilerdir. Edenler ok azdr. Bir tandnza ve gvendiinize sorunuz: Neden bu kadar

alyor ne maksatla kazanyorsun deyiniz. Zengin olmak iin, refaha kavumak, istikbali
temin etmek iin diye cevap verirler. Yani hep dnya iinden bahsederler. Ben bu kazanc bir
silh olarak kullanmak, nme dikilen engelleri ykmak iin kullanacam, onunla doru yolu
bulmann arelerini arayarak yollar, yollarda saplanm olanlar kurtararak, bakalarnn
dierlerinin selmetini, beeriyetin menfaatini dnerek hayat mcadelesine girdim.
Kazanrsam bu muvaffakiyet benim deil, beni buraya gnderenlerin ve arkada
brakacaklarmn olacak, diye cevap vermezler. Eer byle cevap verirlerse o zaman hayat
imtihannda kazanm bir talebe ve hakik bir insan olurlar.>>(sayfa 139)
MUSTAFA MOLLA : 2/2/1948
<<Verilebilecek, yahut daha dorusu kazanlacak lem nceden istenmi, tayin olunmu bir
merhaledir. yle ise her istein ardndan bir ufuk, her ufkun ardndan bir yeni feza
belirmektedir. drak iktidara gredir. KUDRETLERNZN KENDNZE MEVUT
MERHALEYE SZ GTRMES N CEHTNZN TAHRK GEREKTR. Demek
istiyorum ki insan bylece mukaddere tbi, fakat kr krne deil, bilkis istek ve
izanla.>>(sayfa 140)
KADR : 4/6/1947
<<Katillerin de bu dnya da birer vazifeleri vardr. Fakat bu vazifenin verili tarznn esaslar
ok evvellere dayanr. Hibir ruh kendi istei ile bir varln hayatn sndrmek istemez.
Bunlar ac olmakla beraber yaplmas bzlar iin zaruri olan mecburiyetlerdir. Ve plnn bu
ekilde devamn da lzum ve ihtiya bazen vardr. Bunun, bz ruhlar iin ne kadar byk
ikence tekil ettiini t o zaman burada, yani dnyaya gelmeye hazrlandklar bir zamanda
anlarlar. Bazen byle bir vazifeyi zerine almamak iin burada direnenler vardr. Onlar byk
bir azabn ac izlerini zerinde tadklar bir zamanda yeniden byle bir mecburiyetle
karlamay hi arzu etmezler. Ama bunu kabul etmek, bir vazifenin ifas bakmndan bir
kymet arz eder. Ve ister istemez bu yola srklenirler.
<<Fakat byle bir vazifeyi alp muvaffakiyetle baarabilen ruhlarda vardr. te onlar bu ok
elim imtihandan muvaffakiyet kazanarak kacak varlklardr. Btn hareket, onlarn bu katli
irtikp edici bir ekilde hazrlanm olmasna ramen, ruhun snmez kaynaklarndan fkran
yksek kudretlerinin ani feveranlar onlarn bu muvaffakiyetli hareketi gstermelerinde
messir olmu ve bu vazifeyi yapmalarndan mtevellit bir azapla karlamalar ihtimali
yerine bir mkfata nail olmulardr.>> (sayfa 143)
KADR: 21/5/1947
<<Ben bata ne dedim? Hat, sizin her gn karlatnz, banz her gn vurduunuz ve
vuracanz bir ta dedim. Hat bir yol gstericidir. Sizin vicdannz ve ruhunuzu parlatcdr.
Fakat dediim ekilde hatadan istifade ederek doru yolu grmek ve hatay dzeltmek art
ile Bu suretle hatadan edilecek istifadeleri ilerleterek ykselmek ve ykseltmek lzmdr.
Hatay olduu gibi brakmak doru deildir. Hata olmasayd tekaml olmazd. Cehennem
hsn niyetliler iin yaplm diye bir darb mesel vardr bilir misiniz? >>
<<Bu cehennemin ne demek olduunu anlyorsunuz. Fena niyetli veya fenal vazife
edinmi olanlar mstesna olmak zere hibir kimse fenalk etmek istemez. Bir insan iyilik
iin bir harekete teebbs eder ve neticede bu teebbsnn, iyilik yapt insann aleyhine
netice verdiini grr. te hatay yapmtr. Fakat zlr, ezilir, bunu dzeltmek iin yollar
arar, gnlerce uykusu kaar, strap eker ve strab artka da ruhu ykselir, tekml eder.
Fakat bazs da bu yapt iin karsndakine fenalk yaptn grnce hibir znt
duymadan oh olsun, der. Bir daha da hi kimseye iyilik yaparsam da bana lnet olsun, der.
Onun burada ettii iyilik esasen ne bir iyiliktir, ne bir fazilet. O fenaln daha ak olarak
tecellisine ahit olmak iin byle bir imtihana tbi tutulmutur fakat vermi olduu kararla da
ve yapt ile de bu imtihanda muvaffak olamamtr. Bunlar hep birer tecrbe, birer
imtihandr.>>

Keza ayn celsede muhterem dostumuz sormu olduumuz sualin cevab da bu noktay tenvir
etmektedir:
<<B.R. Bir insan iyi maksatla bir ie teebbs etse fakat o ite bir hata yapmasnn
muhtemel olduunu da dnse ve o ii yaptktan sonra da hata tahakkuk etse o insan mesul
mudur?
<<KADR Bilirse o ii yapmamas lzm. O ie neden girdi? Eer bir takm mecburiyetler
araya karmsa ve bu yzden o ii yapmaktan kaamamsa mazurdur. Fakat bunlar yle
uzun eyler ki Bunlar hep birer kader. Bunlarn ou evvelce ( yani geirilmi mellerin
neticelerine gre B.R.) izilmi bir plann iinde gemi hdiselerdir. Acaba bu adamn byle
kendisini hatalara zorla srkleyen bir meslei semesi ve istemeyerek byle bir ie girimesi
bir sebebe dayanyor mu? Neden o adam o muhakkak o meslee girmek mecburiyeti iine
dmtr? Bunlarnda ayr ayr sebepleri var. ayet o adam hsn niyeti ile, hatalara
deceini anlayarak bu iten kanm, fakat buna ramen gene o meslee intisap etmek
zorunda kalmsa demek ki o anda bundan kamak onun elinde deildir. Yani bu, onun iin bir
mukaddermi ve onun iin bu yolu tutmak mecburiyeti varm. O bu yolda hatalara decek
ve bu yzden de strabn ekecek ve bylece, strabn hayrl kamlarn yiyerek asl doru
yolu bulacaktr.
<<Bu adamn yalnz bir hataya dtn anlamas, hatta bunu evvelden grmesi bile bir
fazilettir. Hatay yapmadan grmek onu yapmamaya almaktr. Elde olmayarak yaplmsa
bu hata ona ztrap ekmesi iin mecburen yaptrlmtr. Onun bu hatay hemen anlayarak
mecrasn bozmas ve hareketlerini dzgn bir yola sevk ederek ykselmesi lazmdr. Fakat
bilerek ve elinde olarak o hatay devam ettirmek deil.
<< Bir de hatalardan korkarak mesleini terk etmek vardr. Ben size intihar eden iin ne
yazdrmtm? te burada da ayn hl vardr. Bu suretle hareket eden birisi korkaktr.
Korkan yeri yoktur. Grecek, bilecek, hatasn tashih etmeye alacak tashihini istedii
hlde muvaffak olamad hatalarnn da azap ve strabn duyacak, bu straplarn iinde
boulacak, ezilecek fakat o gene hsn niyetle hatadan kurtulmak yolunda gsterdii cehit ve
gayretlerle nasl olduunu bilmeden doru yolunu bulacak. Byle yapmayp da hata
yapacam diye ii yar yolda brakp dnerse bu yol asla onun doru yolu olmayacaktr. Ve
asl bu dnd noktadan itibaren kuyularn girdaplarna dm bulunacaktr.>>( sayfa 143144-145)
EM : 4/3/1948
<<siz evvelden beri yaplmas icap edenlerin derin bir lkaydi iinde ihmalini kabullendiniz.
Vardnz netice de bu gnk ahvalinizdir. yle mi? (sayfa 148)
KADR : 12/ 4/1948
<< En kk bir hareket bile birka sene sonra eserini gsterecek mhim bir iin
balangcn tekil etmektedir. Hibir hareket dnya da ne sebepsiz,ne de maksatszdr. Bir tek
adm atlrken dahi bunun mutasavver bir kaderin tecellisi iin sarf edilen bir emek olduunu
kabul etmek lzmdr. Bu kadere ( yani ilahi irade kanunlarnn icabatna B.R.) giden yollarda
ki iekleri ineyerek atlamak, yahut yanndan dolap zahmet etmek yine sizin elinizdedir.
<< Ne olursa olsun, hsn niyetin, insanlarn felh ve necat iin en kymetli ve kestirme bir
yol olduuna inanmak icap eder. Hsn niyet olunca kin ve intikam ortadan kalkar, ktlk
maksatlar tamamen silinir. Yaptnz iin neticesi baz icaplarla ktde olsa siz o zaman bu
iten her zaman kendinizi terbiye etmek imknn kazanm olursunuz. Kymetli varlklar
dorularn yardmnda bulunmaktadrlar. nsanlar hareketlerinin mkfatlar ile hemhenk,
kt ilerinin cezalar ile de mterektirler.>> (sayfa 151)
MUSTAFA MOLLA : 2/2/1948

<<hda olunacak her saat, gemi saatlerin mahiyetine baldr. Verilebilecek, yahut daha
dorusu kazanlacak alem nceden istenmi, tyin olunmu bir merhaledir. yle ise her
istein ardndan bir ufuk, her ufkun ardndan bir feza belirmektedir.>> (152)
MUSTAFA MOLLA :
<< Siz buraya (yani spatyuma B.R.) her eyinizle gelirsiniz. Yani iyinizde ktnzde
beraberinizde Bundan anlaynz ki olmas mmkn olduu kadarsnz. steinizi
hayatnzda iken tyin ve tespit ediyorsunuz. Burada da ona gresiniz.>> (sayfa 152)
KADR : 17/06/1949
<<Sarf edilen emeklerin mahsul, ona verilen kuvvetle mtenasip bir ekilde neticelenir. Hi
bir emek mahsulsz ve neticesiz kalmaz. ayet bu netice az olursa bu azlk, yaplan himmetin
eksik kalmasndan, yahut bulunduu muhite uygun olarak seilmemi bulunmasndan ileri
gelir. Bu sebepler aranr ve bulunursa ya kuvveti artrmak, ya muhiti yaplan emee uygun
decek bir yerde hazrlamak daha iyi netice verebilir.
<<Dnya da yaplan hibir eyin neticesiz kalmayacana inanm olan insanlar daima
yaptklar ii dnerek bouna bir emek hline inklp etmemesi iin kuvvetlerini verimli bir
sahaya hasrederler ve hem etraflarn, hem kendi emeklerini uurlu bir duruma sokmak sureti
ile ellerinin bo kalmamasn temin ederler. Bunun iin insanlar kendi muhitlerine en msait
olacak tarzda kendi hareketlerini tanzim ile mkelleftirler. Bundan aldklar neticelere gre ya
eklini, ya istikametini tebdil ederek ve daima slha doru admlar atarak hem etraflarn
mstefit etmeyi, hem de istikbale giden yollarn temizlemeyi dnyada iken baarm
olurlar.>> (sayfa 156)
MUSTAFA MOLLA : ubat 19, 1949
<< Daha ne kadar zaman var olaca bilinmeyen bu artlar iindeki leminizin ileri hllerini
kendi varlnzdan anlayabilmelisiniz. O dnya size gredir. Ve sizinle mtenasiptir.
Dilerseniz dnyanzn da bir harabe olmasn tahakkuk ettirmek elinizdedir. Dilerseniz
dnyanz nispeten cennet yapmakta elinizdedir.
<<Ancak bu ikinci kka gre yaanan lemi takdise lyk bir hayat sahnesi iar ile
vasflanm hle getirdiiniz zaman hakik dnya olur. stemezseniz o dnya ayan merhamet
bir raddede kalr ve size muhteem bir mezarlkta olur.>> (156 sonu-157)
HAP : austos 14, 1951
<< n baktn miratta kendin grrsn,
Ancak sen sana lyk olan yolda yrrsn.>>
HAP : Austos 16, 1951
<< Ol dnya mektebin bitirdim oktan beri,
Muhtelif seyyarattan pak ilmm var.
Gezdim dolatm bir zaman ems kameri
Nuru ak ilahiden, pk ilhamm var
Ol ilham sizleri sunmaya mdeyim,
Yeter ki nua ehlonun ben bir bdeyim.>> ( sayfa 157)
HAP: Mart 27, 1952

HAP :Eyll 11, 1951


<< Merhaba ey hazirun, ey ezeliyetin muzlim yerlerinden binbir meekkatle buralara kadar
erien ve ebediyetin nurlu, feyizli yollarna prtehalk atlmak arzusu ile meml olan
dostlarm.
<<Bilesiniz ki beeriyet, o kendi kulaklarn tkayan, gzlerini yuman, deta lemi mnaya
kar kendi kendini parmaklar ile kr eden beeriyet anacak siz ve sizin gibiler sayesinde

belki kendilerini birka adm tede bekleyen uurumdan kurtarabilecektir. Yeter ki size bu
vazife, bu yksek ilhi vazife verildi sanmaynz. Bu vazife siz, LKAYAT KESBETTKE,
MSTEHAK OLACAANIZ NSBETTE peyderpey hail olacaksnz. Liyakat babnda
evvelki szlerim kulaklarnzda kalm olsa gerek. Liyakat slh nefisle kabil olacak bir
itir.>> ( sayfa 158)
HAP : Mart 27, 1952
<<Dostlarm, buraya mdavemette bulunan arkadalarnzn ekserisinin fikrini zahiren hakl
olarak kurcalayan mesele, benim burada gelip konutuum hususlarn hi de mstesna
fevkalde birer mahiyet tamaddr.
<<Diyorlar ki bu szler, bu fikirler esasen malmdur, biliniyor. Bu mevzuda sizinle bir kere
daha konumutuk. bu kadar basit olsayd kendilerine hak vermek lzm gelirdi. Evet,
benim sylediklerim imdiye kadar mkerreren sylenmi basit veya birisi tarafndan
sylenebilecek vadidedir. Ancak, zerinde durulacak nokta udur ki eer btn bu szler
yalnz sylenmek gayesi ile tekellm edilmi olsayd ve i yalnz bu kadarla kalsayd
dnyanz bugn ki seviyesine hibir zaman gelemezdi.
<<Bir ok szler sylendiyse bunlar mtemadiyen tekrar teyit ve tekit edilmesi muhakkak
sizin efal ve harektnz zerinde baz tebeddlt ve iyilie matuf kazanlar temin etmesi ve
sizi tekmle abuk admlarla yrtmesi iindir.
<<imdi btn bu sz ve sohbetleri sizler ve iinizden bazlar duyup, dnp kendilerinin
de bilmekte olduklarn syleyebilirler. Ve onlarn bunda hakl olduklar da muhakkakdr.
Fakat bu szlerin onlar tarafndan yalnz bilinmesi onlarn tekrar sylenmemesine kfi bir
sebep tekil eder mi ? Onlarn nasihat, irat ve szlerinin noksansz olarak hangilerini
yapmlardr? Herhangi bir mevzu olursa olsun iinizden biri kp da: Ben bu mevzuda
kusursuzum diyebilir mi? Kendisini bu nasihatlerimden mstani edebilir mi addedebilir mi?
Bu imknszdr.
<<Bizim sylediimiz szler basittir. Onlarn tatbiki ise pek az insan tarafndan kabil
olabilmitir. Bunu da sylerken byk bir msamaha ile konutuumu bilesiniz. bu kadar
m? Hayr. Nail olmak istediiniz nura kavumanz iin bir taraftan da liyakat sahibi olmanz
lzm geldiini mkerreren sylemedim mi? Cehit ve gayretinizdir ki sizi gark feyzi nur
edecektir. Cehit ve gayretsiz hibir ilhama ulaamazsnz. Ne verilirse liyakatnz orannda
verilir. Buradaki szlerim emin olunuz ki iinizden ancak 5-10 arkadan liyakat seviyesini
amamaktadr. Bunlar fevkalde ve dnyada sylenmi szlerden farkl grmeyenler henz
maalesef O , (5-10) arkada seviyesine de varamadklar iin bu iddiaya saplanmaktadrlar.
Henz bu irada lyk olsalard bundan istifade yolunu hemen bulacaklar ve bu istifade
yolunu hemen bulacaklar ve bu nasihatleri zihinlerine, benliklerine nakedeceklerdi. Onlar
burada kendi liyakatleri stnde irat olunurlar da bunu anlamazlar. Zaten lzm olan ilhi
tecelli de buradadr.
<<Size ilk mlki olduumuz gn ne demitik? (1- ihapn austos 14,1951 tebliine
baknz) <<n baktn miratta kendin grrsn, ancak lyk olduun yolda yrrsn.>>
dememi miydik? nsan bakt aynada kendisini gremezse lyk olduu yolu nasl bulacak?
Dier bir celsede de gene ayn mevzua temas etmi ve medyomun manzum olarak syledii
bir szn sonunda denmitir ki : << Ol ilham size sunmaa amadeyim, yeter ki nua ehlonun
ben bir bdeyim.>>
<<Biz bdeyi herkese uzatrz. Onu elimizden lyk olanlar alr. Lyk olmayanlar o bdeye
elini dediremez, mahrum kalr.
<< Hibir gayeye bir hamlede varmak mmkn deildir. Ancak ehli idrak olmayanlar
gayeye bir hamlede varabileceklerini sanarlar. Ve beyhude uralar dururlar. Her eyde bir
tedricin ve bu tedrite byk sayu gayretin lzm olduunu hatrdan karmaynz.>>( sayfa
158-159)

TEBL : Haziran 5, 1952


<< Bombo kafal insanlar biliyorum. Sratle bir yolda kosalar, kosalar nereye varrlar?...
Kafa bo olunca gz grmez ki Gz kr olunca nndeki uurumlara dmek iten bile
deil?... Biz bazen kotuk, amma bombotuk Bazen cotuk Cotuk amma murada
ulatk
<<Allah Byk Allah. Her zaman denlere elini uzatr. Bundan en ufak bir pheniz
olmasn. Amma, bunlar herkese takdir ediliyor mu ki?... nsan oluyor dyor da, bu
dmesine sebep olan boluunu, krln grmyor da, kendi gzn kapatm apaklarn
grmyor da gene Allaha isyan ediyor Allah, diyor, bana yardm etmedi Allah kimseden
yardmn esirgemedi ki Yalnz Allaha yalvarmasn, ona ynelmesini bilmek lzm
nsan dnce Allaha ne kadar candan yalvarrsa yalvarsn bu hibir netice vermez
Yalvarmadan evvel bu skutun sebeplerini, millerini bilmek lzm Koan yorulur
Bazen de yava gitmek lzm gelir Yavalk bazen temkin ihsan eder.>> (Sayfa 159-160)
HAP: Haziran 12, 1952
<<Bilirsiniz ki bundan bir mddet evvel geldik ve size dedik ki sizleri bir mddeti
muvakkate iin terkeylemek zaruretindeyiz. Evet bu mddet bugn burada sona erdi. Ve size
saadet ve sevinle avdet ettik.
<<Gryor, anlyor ve memnun oluyoruz ki bu mnasebetin inkita ve mddeti tahmin
ettiimiz gibi ie yarad. Ve muvaffakiyet temin etti. Muvaffakiyet temin etti dedikse bunuda
mbala ile ele almamak lzm gelir. Haddi zatnda pek czi. Hatta hibir muvaffakiyet elde
etmediniz. Elde edilen muvaffakiyet bu sahada deildir. Biraz derlendiniz, belki de
toparlandnz Biz buraya avdet ettikse aldnz kk neticeden dolay deil, bu yolda
byk muvaffakiyet elde etme arzusu gstermeniz ve bunun iinde de cehit ve gayret sarf
etmeniz iin kfi gelmitir.
<<nsan urar, bir mr feda eder de gene arpa boyu yol gidemez. Bu muvaffakiyetsizlik
deildir. Biz avdet ettikse bu hibir zaman iin iyi bir netice aldnz diye deildir. Buraya
avdet ettikse ( ki bundan mesuduz, msterihiz) gene iinizde grdmz, sezdiimiz baz
alevler, nurlar ve atelerdendir. Bu szm de gene lehinize istismar etmeyiniz. Alev tabiri
biraz fazla olacak. Buna kvlcm diyelim. inizde, ne yazk ki iinizde birka arkada iinde
az biraz kvlcm gzkyor. Avdet ettikse bu kvlcm iin avdet ettik. Bu kvlcm biraz
evvelde sylediim gibi mbala ile ele alnmamaldr. Fakat kmsenmemelidir de.
<<Biliniz ki bu birka kiinin iindeki kvlcm o muazzam dnyanzda pek mahdut
kimselerde mevcuttur. Biz de bunun iin avdet ettik. Kaabil olsa da bu kvlcmlar alev hline
getirsek. Kaabil olsa da onlar iinizden alev hlinde sksek de bir meale gibi elinize
verebilsek. O zaman arkanzdan gururla bakacaz. inizdeki kvlcm ister alev olsun, onu
skp, elinize bir meale gibi alp bir taburun nne dmedike sratli tekml yoluna
dmek isabetsiz bir i olur. Kvlcm ne kadar byrse bysn, etrafna salmadan bir ey
ifade etmez. Tekml bakalarna nur vermekle elde edilecektir
<< Bittabi bizden size gelecek ilhamlar da bu hamlelerinizin nispeti dahilinde olacak.
Bunun hududu haricine ne ben, ne de burada stmzde veya benim derecemdeki varlklar
aamaz, taamaz. Neye lyksanz bizlerden onu alacaksnz. Liyakatiniz orannda nispetinde
lyk olduunuz yardm alacaksnz.>> ( sayfa 160- 161)
KADR . Mays 5, 1947
<<Herkes kendi ektiini bier. Bunu ben size syledim. Ekiniz. Bunlar tomurcuk aacak.
Meyvelerini toplayacaksnz. Buras( Ruh lemi B.R.) O tomurcuklarn canland yerdir.
Sizlerin meyvelerini ben de grmekle eref duyacam. Her yaptnzn izleri birer ok gibi
buraya da aksediyor. Ben onlarn iyi tesirlerini grdke seviniyorum. Size gelmemin sebebi
de budur.>>( sayfa 161)

HAP: Mart 20, 19... (net deil burada)


<<Merhaba ey hazirun, benim aziz kardelerim. Hepinizi muhabbetle kucaklar selmlarm.
<<Bilirsiniz ki zaman zaman meclisinize gelerek dilimizin dnd kadar,
kudretsizliimizin vsatini, azametini nazar itibare almadan kudreti ilhiden sz atk, adaleti
ilhiden bahsettik, murad ilhiden kelam eyledik. Maksadmz sizlere mfit olmak
bulunduuna gre Ulu Tanr elbette ki bu cretimizi nazar msamaha ile karlayacaktr. Bu
gn de bu crette devam ederiz. Ve size o takdiri ilhi babnda sz sylemee meyyal
bulunuruz.
<<Bu mevzuu intihaba geen celse sonunda celse dnda iken arkadalarnzla yaptnz
msahabe sebep olmutur. O msahabe esnasnda mukadderat var mdr, yok mudur?
eklinde konuuldu. Trl fikir ve dnceler ileri srld. Btn bu msahabenin safahat
bana medyomunuz delleti ile intikal etmi bulunmaktadr.
<< Evvelemirde mevzua girmeden nce u noktay belliyesiniz ki Mukadderat bahsi
mevzularnn en ballarndan, en vsatlilerinden biridir. Onun zerinde ne kadar durulsa kati
neticeye varlamaz, pezirayi hitam edilmi nazariye ile baklamaz.
<<Mevzuumuza, mukadderat var m, yok mu? Sualleri ile girmeyelim de biraz evvel
maksadm irae ederken kullandm terkiple, yani takdiri ilh ile szlerimize iptidar
eyleyelim. Mukadderat kelimesi yerine takdiri ilh terkibini tercih eder ve kullanrsak
nmzdeki ufuklar daha ok alr ve maksada daha abuk eriiriz.
<<Sathi gre sahip olan baz insanlar birbirine: Mademki istikbalimize ait baz hadisat
fevkalde bir ekilde evvelden grenlerimiz oluyor ve baz ryalarmz da tahakkuk ediyor, u
hlde bir mukadderat vardr. Ve bunlar daha ileri giderek derler ki mademki bir istikbal var,
mukadderat vardr.
<<Hayr dostlarm. Ebediyete kadar uzanan istikbalimiz mevcut olsun. Ve bunun bir ksm
hakknda da evvelden bilgi edinelim. Bu, bir mukadderatn mevcut olduunu ve bundan
kalamayacan hi bir zaman ispat etmez. Hi bir zaman byle dnceye yer verilemez.
Byle bir dnce ile, kinat dolduran varlklar iple oynatlan kuklalara benzetmee hi
birimizin hak ve salhiyeti yoktur.
<<Btn kinat dolduran varlklarn her birinin tad ruh birer lemai ilhdir ki bunlar
kendi mukadderatlarn bizzat kendileri yaratmaa kadirdirler. stikbalin ufak bir ksmn
evvelden grmemiz, anlammz bunun ne bakalar, ne de Allah tarafndan bizim iin tekdir
edildiine, mukadder klndna bir delil tekil etmez. stikbalimizden arada srada mlumat
sahibi olabiliyorsak bu bir mukadderin mevcut olduundan deil, ruhumuzun kabiliyeti
nispetinde istikbalde temevv edebilme imknlarmzn oaldndan neet ede gelmektedir.
stikbalini gren insan, mazisini hatrlayan, daha dorusu mazisinde yaayan insann
yaptndan baka bir ey yapm deildir.
<<Takdiri ilh sznden muradmza gelince: Btn lem ve kinatlar ve bu lem ve
kinatlarda yaayan bedenli ve bedensiz varlklar yaratan,Ulu Tanr muhakkak ki her varln
btn hayat safahatini en ufak teferratna gre bilir ve takdir eder. Bu bili ve takdir edi
Allahn varlklar birer kurulu oyuncak gibi hazrladndan deil, kendi arzusuna gre
istedii hareketi ve efali almak iin kurduundan mtevellit deildir. Bu bili ve takdir edi
Allahn Mutlak Varl ile ilgili imtiza etmi byk bir hkikattir.
<<Dostlarm, Allah, kendi hava ve hevesine ve kaprislerine gre tanzim etmek isteyen bir
ocuk durumuna drmek gafletine kaplmayal. En basit bir akli selim bizi bu
dncelerden uzak tutacak kudrettedir. Eer byle olmasayd, bizler ve sizler ve btn
kinattaki varlklar birer bez ve mukavvadan hazrlanm kuklalar kadar masum ve susuz
bulunurduk. Bu takdirde de ne tekml, ne de tekml elde etmek iin sarf edilen bunca
gayret ve ekilen bunca meakkat yersiz olur, beyhude olurdu.

<<imdi bu sz burada bitirdikten sonra kendimize: Mukadderat var mdr, yok mudur?
Sualini daha rahat sorabiliriz. Dostlarm mukadderat vardr, nk onu biz kendi ellerimizle
hazrlyoruz. Mukadderat yoktur, zira biz efal harektmz tebdil, tayir ve tenzih etmekle
mukadderatmz deitirebiliriz. Szlerim bu kadar. Hepinizin nefislerinizi slah ederek
mukadderatnz kendi ellerinizle en iyi ve en imkn dahilinde bir ekilde hazrlamanz
dilerim.>> (sayfa 162-163)
KADR :Haziran 8, 1947
<<Dnyalarn da kendilerine gre nizamlar vardr. Bu dnyalar Allah tarafndan konmu
birer kanun ve henk iinde dolaan birer yldz, birer deverandr. Siz bu deverann iine
karm birer rnek; ufack, ok kk bir toz zerresi gibisiniz. Her tesir sizi oradan oraya
savurur. Ancak sizin iinizdeki kudrettir ki size bir istikamet tyinine yardm edebilir. Ancak
bu kudretle, yryebileceiniz noktaya doru gidebilirsiniz.
<< nnze birok engeller kar, rzgrlar artar. Frtnalar, yamurlar, tipiler sizi
hedefinizden ayrmak ister. Bazen yolunuzu ok kaybedersiniz. Bunalrsnz. stikamet
grnmez olur. O zaman sizin iinizdeki cevherin ancak kudretidir ki yeniden size bir k
verir. Yolunu kaybetmi denizdeki gemiciler nasl bir deniz fenerini bulunca kurtulu almeti
diye sevinirlerse sizde o hedefi yeniden bulunca sevinirsiniz. Oraya doru koarken ufuklar
gene kararr. Dnyanz zddna dner. Maksat ve gayenizi kaybedersiniz. Gene bolukta
bocalamaa frtnann nne katlp komaya balarsnz. Ta ki ikinci bir hamle ile gene
hedefinizi grebilesiniz. Fakat bu, insana acaba ka defa myesser olabilir? Bazlar, byle
yollarn kaybettikten sonra birka defa daha hedeflerini grebilirler. Bazlar kaybettikten
sonra belki bir defa daha, bazen de hi bulamazlar
<<Baknz o byk lemde o koca kinat iinde bir zerre bir tozun kaybolmas kimi
alkadar eder? ayet o bir cevher ise herkes zlr. Alkadar olanlar oalr. Fakat hakikaten
toz zerresi ise kime ne?... O zaman o bocalayacak, abalayacak, nihayet gnn birinde bir
yere yapacak ve onun yardm ile biraz yol katettikten sonra tekrar bolua frlayacak,
yeniden kendi kudretinin gsterdii hedefe doru hamle edecek, trmanacak. Bakalm bu sefer
ne olacak? Ulaacak m, yoksa kalacak m? Veya biraz daha ileri frlayacak m? Kader,
nasip te o nasip ki herkese mukadder olduu kadar myesser olacak, ilerinden gelen
nurlu cevheri dinleyenlere yolu gsterecek Eer o bunu gene anlamazsa tekrar ayn deveran
iinde o lemin kanunlarna uyarak yksek bir yerden havaya frlatlm bir kat paras gibi
ar ar sallanarak, senelerce bolukta bo ve hedefsiz kalacak.
<<Ne yle, ne de byle bir kaderin nasip olmasn insanlar iin hibir varlk arzu etmez.
Fakat bzlar vardr ki bu nasibe kendileri el aar, kucak aar, koar, arar ve kendi aya ile
kuyusunu kazar. Kolundan ekmek isteyenleri dirsekler, dver, beni yolumdan alkoymayn
diye Kim olursa olsun yoluna kanlar ezer, nne yatanlar iner.
<<Hibir yksek varlk en sefil bir varln bile bu felkete ulamasn istemez. Bizim
lemlerimizde ekilen azaplarn ite en by budur. Onlar yolundan evirmek iin ekilen
ikenceler, azaplarn en bydr. nne yatarz, arkasndan koarz. Fakat ne yapalm? O,
dinlemez. Gider, kendisini zorla kuyuya atar. Arkasndan atlarz elini vermez. p atarz,
tutmaz. Alarz, dvnrz. Bizi dinlemez. Ne yapalm ite nasip>> (sayfa 170-171)
MUSTAFA MOLLA : ubat 2, 1948
<< nsan iman zafnda inannca, ceberuttan merhamete, izanszlktan izana, cinayetten
halskrla, cimrilikten sahavete, bencillikten umumilie ve her eye kaadir hle gelinceye
kadar binlerce safahattan geerek unu anlayacaktr: Yollar bir veya muhtelif, fakat gaye
ayndr. O gaye sizin vsatinizden haritir. hda olunacak her saat, gemi saatlerin mahiyetine
baldr. Verilebilecek yahut daha uygunu, kazanlacak lem, nceden istenmi tayin olunmu
bir merhaledir. yle ise her istein ardndan bir ufuk, her ufkun ardndan bir yeni feza
belirmektedir. Bu cihetlere gz gezdirip unu dnn. yle bir lemden sual atnz ve yle

cevaplar aldnz ki bunlar sizin bu ana kadar sizin malmunuz deildi. Bu hliniz neyi
anlatacak? unu: drak iktidara gredir. Kudretinizin kendinize mevut merhaleye sizi
gtrmesi iin cehtinizin tahriki gerektir. Demek istiyorum ki insan bylece mukaddere tbi,
fakat kr krne deil bilkis, istek ve izanla.>>
MUSTAFA MOLLA :
<<Siz buraya (2) her eyinizle gelirsiniz. yinizde ktnzde beraberinizde olarak(3)
Mesalar bu yolda(4) Yani anlayn ki olmas mmkn olduu kadarsnz.(5) Fakat bir gn
gelirde kat olunmu mesafeyi tekrar dnmek zorunda kalrsnz(6). yle ki ac ve tatl her
suretle ikinci bir yolculuk balar. Ne diyeyim? Aclarn acs budur ite!... Dnmemek elinizde
olsayd ne l.(7) Siz istediinize tbisiniz. Ve yle geldiniz ve yle dnyorsunuz.(8) Burada
sanki mutlak bir saik vardr ki o sizden teye gememee kadar vermitir.(9) steklerinizi
hayatnzda tyin ve tespit ediyorsunuz. Burada da ona greseniz.>> (sayfa 176)
MUSTAFA MOLLA : Eyll 7, 1949
<<Daha samim ve gayretli olmak art ile her ferdin yrd yolda -hatt arzularnn
fevkinde byk rehakr kudretlere vsl olmas neden gayri kaabil olsun? Bunun u neticeyi
size ilham etmesini arzularm.
<<nsann her zaman byk bir ruh perianl iinde dolamas yznden kendini bir btn
kudreti, ve bir btn azameti iinde hissetmesine bir trl akl erdirememesi, kendisinin
egoist ve gayri kaabili telfi, geriletici duygulara ve fikri sabitlere mahkmiyetini inta
etmekte buluyor.
<<te byle bir arzu ki ne ileri, ne geri, fakat daima kendi etrafnda dnp dolaan ve hatt
varlndan birok eyleri andrarak tketmek zere bulunan bir kudretler kompleksinin
ufulne doru gidi!
<<nsann, yollarn vuzuhla grmesi bu ynden zaruri grlyor. Her admn hesabna
muttali olmak vardr. Her yolun gayesine doru bir iten emniyet ve huzur duymak vardr.
Her ann dolgunluuna yaslanm bir varlk pln dairesinde pr cui bir mevcudiyet saadeti
vardr. Amma btn bunlarn ne kadar clz ve gelip geici birtakm ihtiraslara feda edilmekte
olduu hakikati, bunlarn ok daha fevkinde duran bir keyfiyeti inkra vesile olamaz.
<<Adnz dnn. Bir derin ummann, ihata edilemez bir ufku tilnn zerinde uu
mahlku olan insan, bu, seni bedbaht etmemek iin kfi olan deerindir. Ondaki bykl,
ondaki haz ve ulviyeti sana ancak, senin kinatnn kade ve intizar hlindeki reha ufuklarn
getirebilecektir. Onun iin:
<<1-Elden verilen hibir kymet yoktur(1) Ve hudutsuzluktan gelmeyenin sizi hudutsuz bir
yolda bir adm bile yrtmeye mecali yoktur.(2) Bir ann namtenahi paralarndan birine
yapp kalmak (3) istei ile sizi, size ramen esir eden kr ihtirasa ne diyebilirsiniz? Demek
ki biraz daha kollarnzn scak zincirlerinden syrlarak nur toplayabilme irade ve kudretine
doru almanz lzm geliyor. nsan ununla acayiptir: Daima istifa!...
<< 2- lem bir istina, bir hudut, bir durak lemi deildir. Eer lem bir karar lemi olsayd
asrlarn getirdii ve gtrd bu dnya safahatinin gayesini nasl izaha kaadir olacaktk?
<< 3-Fakat bu hazz btn vsati ile idrak etmenizde ho bir ey olmayacaktr.(4) Sizi
aczinizin kaln yorganlar rtecek sratin haz ve meltemlerinden korumazsa hliniz neye
varrd. Bununla beraber gafletinize, snarak, sarlarak kendinizi ne kadar bahtiyar
hissediyorsanz nefsinizin bu bahtiyarlndan teye bir eylerin, acaba baka kudretlerin haz
ve saadeti yok mudur, diye bir an iin dnmeniz icap etmez mi?
<<4- inizden biri ile, yeni doan gnein altnda(5) karlaarak konumak isterdim.
(Dostum, shhatine ve neene hayranm. Allaha birlikte kredelim. Fakat neden bu sabahn
temiz ruhaniyetinde byle derin bir vecde dalm gibi dalgn yryorsun. Dnk hesaplarn
hl bitiremedin mi? Kasan dolup boalyor. Fakat ne are ki onun, kendi iinden ve dndan
haberi yok.Ve bundan dolay da sana hakik deerde bir ey veremiyor.(6) O hlde sen

kasandan ne bekliyorsun? Neyi, hangi bitmezi bu kadar tell bu kadar yorgunluklara mal
olan cehitlerle hesaplamaa koyulmusun?
<<Ben sana zamann stnde bir deer kefettim. Onun ad llerin dnda bir kymettir ki
senden sana doru her an tamakta fakat sen onu, yani kendini bir an istememektesin.Bu
kadar yorularak btn varln urunda helk ettiin, zaman ve mekn iinde mahve mahkm
kasanla kyas kabul etmeyecek kadar zaman ve meknn stnde yok olmayan ve ebediyen
senin olan asl kymetini, yani z varln takdir etmiyor ve istemiyorsun.
<<iekler mlevven nazarlarla yollarnn zerinde sana bakyorlar. Kular ve gne keza
Fakat sen bizzat kendinin sudaki aksinden bile bir ey anlatmamak frsatna malik deilsin.
Btn fani realitelere ruhunun scak hakikatlerini feda ederek kollarn amsn. Niye
acelecisin,niye yorgunsun, ve neden bunlardan byk bir alka ve tatmin duymaktasn?...
Sana seninle beraber her eyinin bir gn yok oluvereceini sylemediler mi? Bir anda
lveren insanlarn dnyaya ait her eylerini gene bir anda burada brakverdiklerini grmedin
mi? (7).
<<Fakat o insan bana ne cevap verecek? Sustuumu grnce: Bu acayip suallerinle benden
bir karlk bekliyorsan bil ki sen bir delisin. Zira stn olan, beer fevkinde olan her ey
bizim iin mehuldr. Eer yolumuza k tutan u adi feneri neden dolay diye tetkik edersek
zannmca bunda ben daha byk rol ve ehemmiyet kazanrm,(8) diyecek.
<<te hamdolsun ki byle cevaba hedef olmamak, muhatap olmamak iin hibirinize
rastlamyorum. Fakat sizden artacak hsran kucaklayan bizleriz.(9) Siz gnlerinizin lleri
ve hayatnzn hesaplar ile mtegil, yorgun ve mnal yayorken biz lszlk iinde sizin
iin ne kadar yorgun ve bedbahtz.(10)
<<Rabbe yalvaryoruz. O size arzn solmaz baharn verseydi,(11) Semann tkenmez
ferahln bahetseydi,(12) gene ayanzn altndakileri kucaklamakta devam etmenizi bizde
birlikte kolaylatrrdk ve siz mabudunuzun kr ibadetileri olmazdnz. Ve bugnk gibi
ruhlarnz bo ve vatanndan mahrum kalmazd.>>(sayfa 177-180)
HAP: Aralk 19,1951
<<Merhaba ey hazirun, benim aziz kardelerim, ey yolcular, bilirsiniz ki sizler, daha dorusu
bizler de hepimiz ayn yolun yolcusuyuz. ster mutekit, ister mnkir, ister mtedeyyin, ister
kfir olun. Hepimiz ayn yolun yolcusuyuz. Hatt isterseniz maddiyun gruhuna bal olun,
isterseniz lemi mnaya ina bulunun, hepimiz ayn yolun yolcusuyuz. O yol daima geni,
feyizli, nurlu devam edip gidiyor ve gidecek.>>
<<Sanmaynz ki o yol bazen karanlk, bazen hendekli ve uurumlu olur. Hayr. Her zaman
nurlu, ak ve feyizlidir. Eer iinizde kendini zulmette grenler varsa sanmasnlar ki o yolda
deildirler. Hayr, gene o yoldadrlar Ancak, nlerini grmee yegne vasta olan i
varlklarn i nurlarn istimalden ciz bulunuyorlar. O feneri, o nuru iinizden skp
nnze tutunuz. Yolunuzu, o feyizli, nurlu yolu grmee kfi gelecektir.
<<Sizlere, yalnz n gsteren gemici feneri gibi, yalnz n caml fenerler gerekmez. Her
tarafa k samal, nnz, arkanz, sanz, solunuzu tenvir etmelidir. Bir yolda ancak
byle yrnr. cab hle gre banzn stne ykselteceiniz o fenerin camlarn krmaktan
bir an bile tereddt etmeyin. Hi bir rzgr o feneri sndremez. Azimli yolcular kimse
yolundan dndremez. Feneri ykseltiniz. Banzn stne tutunuz ki sizden geride
bulunanlar da nurunuzdan istifade etsin. Sizin nnzde gidenler olmasayd acaba bu yolun
eiinden ka adm yryebilirdiniz? Yrmek yalnz kendi ahs mevzuu bahis deildir.
Yry bir topluluk hlinde oluyor ve olacaktr da. Farz ediniz ki dnyanzda tek
banasnz. Sanr msnz ki gene ayn seri hatvelerle tekml edebilirsiniz? Hayr dostlarm,
nnz, arkanz hibir zaman nazar tetkikten rak tutmadan yrynz. Sa ve sol tetkiki
ayrca yolunuzu size gsterecek bir unsurdur. Bunlar tetkik etmek kendi yrd yolun
selmeti iin insana lzmdr, elzemdir.

<< Szmzn banda ne dedikti? Hangi akideye sahip olursanz olun ayn yolun
yolcusuyuz. u hlde herhangi bir akideye salik olmak, herhangi bir ekoln saliki olmak
tekml yolunda bir husus merhale kat edilmesine medar olamaz. nk herkes ayn yolda
yolcu deil mi? u hlde sizin dnce ve grlerinize mugayir bulunan zihniyetler ve
bunlarn sahipleri de emin olunuz ki belki de ayn hzla bu geni ve feyizli, nurlu yolda
yryorlar. Ve yryecekler. u hlde tekml bir ekol intihap neticesinde elde edilir bir
keyfiyet deildir. Tekml iin ne lzm geldii, celselerimizin bidayetinden beri
sylediklerimiz yegn yegn tekrar ele alnr ve tetkik edilirse grlr. u hlde her fikri, her
dnceyi hrmetle, sevgi ile karlamalsz. En aykr greceiniz en sama bulduunuz
fikirler bile size istifade temin etmekten uzak kalmayacaktr. Bugn size sylemek istediim
sz bunlardan ibaret oluyor. Bu szlerim hakknda tereddt izhar eden kimse varsa kendisini
dinelemeye memnuniyetle madeyim.
<<B.R. Kfirler ve mnkirler de ayn yolda olduklarna nazaran, mesel Allahn varln
inkr eden bir insann bu dncelerinin, Allaha iman eden baka bir insann dncelerine
nazaran belki daha ilerde bir kymet ifade edeceini zannedecek destanlarmz da bulunabilir
bu noktay biraz daha ak olarak ltfen izah buyurur musunuz?
<<. H ben yle bir ey sylemedim. Hayr, dedim ki ister mutekit, ister mnkir,ister
mtedeyyin, ister kfir olsun, hepiniz ayn yolun yolcususunuz, dedim. Bu demek deildir ki
bu yolda yryenler arasnda mesafe fark yoktur. Szlerimin sonu daha byk dikkatle
dinlense byle bir imda bulunmadm grlrd.
<<B.R. Denildi ki kanaatlerin hangi hangisi olursa olsun, tekml babnda hi birisinin
dierine faikiyeti yoktur. Ekoln tekmlde rol yoktur
<<ihap Dostum, gene szlerim yanl anlalm. Szlerimden murat u idi ki kfir bile
olsa tekml edecektir, etmektedir ve ediyor da. Ve ayn nurlu, geni, feyizli yolda yryor,
dedim. Tekmln ekol fark yoktur, szlerinden muradm da u idi; Bu maksad size izah iin
misal vereyim: imdi buradaki arkadalarnz, tabi yeni girmi olanlar mevzuu bahis deil,
( misafirleriniz de hari tutuluyor) hepiniz bir ekoln saliki deil misiniz? Evet, fakat hepiniz
tekmlde ayn merhaleye mi vardnz?
<< B.R. Hayr
<< ihap u hlde bu ekole sluknz sizi tekmlnz iin bir ey kazandrm vaziyete
pek sokmuyor. Ekoln btn mevzuatn hazm ve kabul ederde, filiyat tekmln geri
merhalelerde kalmas icap ettirecek birok vukuatla dolu olabilir. Siz bunu kabul ediyor
musunuz? Maksadm bu idi. Sizler bu ekol kabul etmekle tekml ettiinizi iddia
edemezsiniz. Gayem bunu izaht.>> (sayfa 181-183)
KADR: ubat 28,1949
<<Bakas zerinde grlen ztrap sana ne kadar messir olursa ite o devre iinde bu da
senin iin bir tecrbe olur, bir kymet ifade eder. Neden eski insanlarn hayatlarndan ibretle
bahsederler. Onlarn yaadklar devrelerde geirdikleri byk mklleri bir kymet olarak
mtala ederler? nk bunlarn hepsi bir hayat boyunca bir insan tarafndan tatbik edilemez.
Yalnz iyiyi grp ondan nasibini almak ve byk tecrbe iinde kendini bulundurmak gibi
bir insanlk yoktur. Ve bu hakikati dnyada bilende ok azdr.
<<Her muzdaripten bir saadet szar. O saadet sizin ondan aldnz teessr kadar byk, ve
kazandnz tecrbe derecesinde kymetlidir. Her neeli ve mesut insandan gene size bir
saadet ve kymet akar. Onlardan aldnz ibret sizi ne derece intibaha davet etmi ise sizin
saadetiniz de o kadar olur. nk o neenin altndaki zdrab da grr vaktinde tedbirler
alrsnz.>>
<<Hayatta insann evresinde byle birok hdiseler dolanp durur. Bu hdiselerden onun
ibret aynasna akseden ksmlar, kendi cevherinin bykl derecesinde olanlardr.
Bazlarna karanlk bir gecede ufack bir yldz bile akseder de, bazlarnnkine gnlk

gnelik bir gnde koskoca bir heyl, glge bile brakmaz. te insanlarn kymetleri
buradadr. Daima gznz bu aynann ak bir kaps hlinde bulundurmanz, her eyi
olduu gibi deil, sebep ve neticelerini iinize almanz, ondan bir hisse almanz ve bu arada
teessr ve zdrap duyduunuz derecede saadete ulamanz imknna her an maliksiniz.Fakat
bunu sylemek tatbik etmek gibi g deildir. Yalnz size tekrarlanan bu yzlerce gzel
szlerin bir ksmn olsun tatbik edecek bir kudrette bulunmanz artk icap eder.
<<SENN TECRBEN YALNIZ HAYATINDA DEL, BAKALARININ HAYATI VE
ONLARIN TECRBELER LE DE HEM HENKTR SEN HER EY AHSINA
NHSAR ETTRRSEN BUNA NE BR MR, NE DE BR KA MR KFAYET
EDER. Bakalar namna alp ondan bir zevk duymay saadet tlakki ettiimiz mddete,
bakalarnn zdrabna ortak olup kendinizi felketlerden kurtardka, bakalarnn
saadetinden rnek alp bu saadete nasl ulatklarn anlamaya gayret ettike sen bir adamsn.
<<te insanln byk kymetleri byle balar, yoksa bir insanla bir hayvan arasnda hibir
fark kalmaz. Bir defa dnn. Bir hayvan yalnz kendi nefsi ve hayatiyeti iin alr. Yalnz
kendini doyurmak, bakalarnn menfaatini deil, yalnz ahsn dnmek, dierlerinin
zdrabndan deil, kendi zdrabndan zlmek hassasna maliktir. Demek insan bundan ok
baka trl olacak ki, hayvann yaptnn aksini yapacak ki aradaki byk fark tebarz
edebilsin.
<<Hayatnz bu gibi ilerle mahmul geerse, siz gnnz bir kayp gibi deil, bir kazan gibi
telkki etmenin yollarn bulursanz o vakit yaadnz anlaynz. Yoksa sebepsiz hareketler,
bakasna zarar verici hdiseler, hatt hibir zarar vermeden dahi bakas iin faydasz
geirilen mr ne kadar yazktr.
<<Hareketinizi daima kontrol edip insan olmaya gayret etmek, yalnz gayret de deil, bunu
bir fiil tatbik etmek gibi hareketlerinize alma sahasna intikal ettirmekle mkellefsiniz.
Daima glkleri grnz. Byk azap ekenlerin vaziyeti size rnek olsun. nsan u anda
dnyanzda ne byk ikenceler altnda inleyen ne kadar ok adette varlklarn mevcut
olduunu bir defa dnse bile, iinde bulunduu vaziyetin ne byk bir kymet olduunu
takdir etmekten kendini alamaz.
<<Milyonlarcas zdrap ekerken dierlerinin onlara nazaran mesut olduklarn dnmek
gayet tabiidir. Hayatnz, istikbalinizi yalnz siz hazrlyorsunuz. Hareketleriniz bunlara
rehber oluyor. Siz, izilen yolda giderken etrafnz ykmak deil, yapmak ve oralara
kymetler alamak, size ne kadar yardm yaplyorsa daha ounu bakalarna yapmakla
mkellefsiniz.
<<nsanln daima ilerlemesi yolunda fedakrlktan ekinmemeli. Ve hayat insan kendisine
ikence kayna deil, bir saadet vastas yapmaldr. Bu hareketleri, elinizde imkn ve vasta
mevcut iken yapnz. Ve hayrl, uurlu yerlerde emek sarf ediniz. Allah da size yardm
eder.>>(sayfa 185-187)

KADR: Eyll 29, 1947


< Azapsz dnya lezzetsiz meyvedir. Siz zdrabn esasn, saadetin bir azn orada tadp reneceksiniz.
Hepsinden bir para, yalnz renmenize yetecek kadar, sizi yetitirecek ve yol gsterecek kadar. Fakat
bazlar ok zor ve g anladklar iin onlarn azap ve zdraplar fazla oluyor. Bu da kaderin bir cilvesi,
onun eski defterlerinin hesap bakiyesidir. Biz de, siz de zlecek, ve bu zlmede sizin ykselmenize vesile
olacak. Bu suretle siz de onlarla bir para azap duyacak ve ekeceksiniz. Bakalarnn azab size bir rnek
olursa siz o tecrbeyi kendi nefsinizde yapmsnz gibi byk bir kudret kazanrsnz. Siz o tecrbeyi
anlam ve bir mesafe katetmi gibi hafiflersiniz. Ne mutlu ol varla ki kendi kalbinde bakalarnn
ztrabn tayabilir. ACIYNZ, MFK VE RAHM OLUNUZ. OK STFADE EDERSNZ. BYLE
BR KUDRET KAZANIRSANIZ SZN KEND ZERNZDE BR TECRBE LE AZAP, IZTIRAP
EKMENZE BLE AYRICA LZUM KALMAZ. >> (sayfa 188)

AKIN: Eyll 18, 1948


<< Tabiatta her ey maksatl, her ey bir gaye iindir. Bu gaye daima tekmle doru giden bir yoldur.
Bu yoldaki przler ve duraklamalar daima bir sarsnt ile mukabele grr. Buna mukabil, bu yolda icap
eden btn hadiselerin vukuu tekml gayesine doru atlm adm olur. >>(188-190)
KADR: Ocak 12, 1948
<< etin yollardan uzun uzun gittikten sonra bir meydana klr. Oradan bir takm istikametlere giden
muhtelif yollar balamtr. Geilen o etin yolun yorgunluu burada bir az avunmakla unutulur. Yeni bir
yola buradan tekrar balanr. Bu yollar da bazen dz, daha ferah, bazen daha kark ve allk, bazen de
evvelce tepilmi olan yolun ok benzeri, belki de daha ktsdr.
<< Her insan bir yola karken muhakkak bunun iyi olmasn zler. Kendisini zmiyecek bir istikameti
takip etmesini ister. Fakat birok yollarn hepsinin de ok iyi ve gzel olmasna imkn olmad gibi,
herkesin de iyi yerden gemesine bazen lzum ve imkn bulunamaz. Bunun iin bazen kt, bazen da iyi
yolu tepmek zarureti hasl olur. Ne yapalm, bu da ekilecek bir zaruret, bir mecburiyettir.
<< Bu yeni istikametin tayinine esas, insann o ilk getii etin yolda gsterdii azim, irade ve tavru
harekettir. Burada yorulann, ter dkenin dinlendikten sonra geecei yol muhakkak daha dzgn ve
maksada daha elverilidir. >>(190)

LM VE MUKADDERAT
Bir celsede kymetli Kadri dostumuza yle bir sual sormutuk:
<< Mukadder olan hastalklar tedaviye uraanlar, tabiat kanunlarna, ( yani mukaddere ) kar gelmi
olmazlar m?
Bu sualimiz karsnda muhterem dostumuz u cevab vermiti:
<< - Bu, vazifenizdir. Siz her hastay iyi etmekle mkellefsiniz. Hangisinin mukadder, hangisinin gayri
mukadder olduu sizce malum mu? Szm yanl anlalm. Doktorlar lm geciktiremez. Geriye hi
eviremez. O, yalnz ztrab tahfif eder. Hangi ekilde olursa olsun, byle ztraplar yalnz doktor deil,
insaniyet sahibi herkesin elinde ise durdurmas bir vazifedir. Siz o hastann mukadderat ile deil,
gnlk acsn azaltmak ii ile uraacaksnz. brkne esasen eliniz ermez, gcnz yetmez. Siz hemen
ie balar, kim olursa olsun, hastalk sebeplerini aramaa alrsnz.
<< Yalnz, baz hastalklar vardr ki birok hekimler bir araya geldikleri halde bir trl iinden
kamazlar. Iztrab tahfif etmek deil, hareketleri ile onun azabn arttrrlar. Demek kimsenin elinde
olmyan bir itir bu. Yani sizin hududunuzun dnda bir hastalk. Ona da bir ey yapamazsnz.>> ( 1671947 )
Bu cevab mteakip tekrar kendisine u suali sorduk:
<< - Tedavisi mmknsz bir vaka karsnda, yani lm mukadder bir hasta karsnda doktor ne kadar
hazik ve iyi niyetli olursa olsun, hasta ldkten sonra o doktor muvaffak olamad diye etrafta hsl olan
kanaat onun izzeti nefsini rencide etmez mi? >> Bu soruya da u cevab aldk:
<< - ayet o doktor imanl bir insansa ve o hastann ne durumda olduunu aa yukar bir ihtimalle
anlamsa onun yapaca i, yalnz, Allaha ve bir de byk varlklara yalvarmak, o hastann hi olmazsa
ztrabnn bir az tahfifi iin meslei dahilinde elinden geleni yapmaktr. ayet byle deil de o doktor
tamamen maddi bir insansa byle bir doktor zaten byle yollara hi sapmaz. O, anlamad eyi daha ok
kartrmamak vazifesi ile mkelleftir. yle kark bir hale sokar ki ne bakalar, ne hasta, ne de
yanndakiler iin ne yola ktn anlayabilir. Hastann azabnn hafiflemesi gene mukadder ise ona
yukarda sylediim ekilde imanl bir doktor tesadf eder. Sonra, ayet memlekette bir doktor varsa onun
szne herkes inanr, aksini iddia edecek kimse bulunmaz. Hasta kurtulamazsa bile doktorun izzeti nefsi
krlmaz. ayet birok doktorlar varsa byle uzun bir hastalkta hemen bunlarn hepsi onu grm olur ve
hi biride muvaffakiyet gsteremez. u halde gene hibirinin izzeti nefsi krlmaz.
<< Yalnz, bir vazifenin ifas bakmndan dnlrse burada izzeti nefsin pek gze grnmemesi
lazmdr. zaten zorluk buradan balyor. Ne zaman bu silah ( yani izzeti nefis davasn B. R ) kullanmak
lazmsa onu tam zamannda ve yerinde ele almak icap eder. Yani bazen izzeti nefsin krlmas pahasna bile

olsa bir hastay tamamen tehis ettiine kani olduktan ve onu iyi etmee azim ve sebat edip iyi bir netice
alma ihtimal iinde grdkten sonra ufak tefek eylerle ylmamak ve vazifeye devam etmek izzeti nefis
pahasna da olsa bir insann ztrabn tahfif etmek ve hayatn kurtarmaa almak lazmdr. >>(190-192)
Gene baka bir celsede muhterem dostumuza u suali sormutuk:
<< - O halde hekimler, hastay lmden kurtarmak iin deil, teselli ve teskin etmek iin alyorlar,
demektir. yle mi? >>
Bu sualimize kar sevgili dostumuzun u cevabn aldk:
<< Syledim ya, azab, ztrab dindirmek onun vazifesidir. Ecele are olur mu? Hasta yaayacaksa
doktor yle bir tehis kor ki o tehis yanl bile olsa verecei ilalar derhal tesirini gsterir. Bilmez misiniz,
doktorun verdii ilatan ziyade hastann yaama kudretini lmek, yani onun lmemek hususundaki
azminin derecesine bakmak lazmdr. Bu da ok kymetlidir.
<< Doktorlar, ilalar, hocalar hep birer vastadr. Bunlar icap edenin ayana gelir. Bazs hekim bulamaz,
kendi kendine de iyi olur, amma onun hekim bulamad iin gnlerce ac ekmesi mukaddermi. Hep birer
vastasnz. Hem cinsinize ne ekilde olursa olsun yardmla mkellefsiniz. Bunu siz yapacaksnz. Netice
size ait deil. Yukarda syledim. Siz o hastay yaatmak ve ztrabn dindirmek iin urarsnz.
Muvaffakiyet sizden kmtr. O iyi olursa netice iyi biter. Olmazsa siz hsn niyetinizle vazifenizi
baarmanzdan mtevellit gene bir haz duyarsnz. >>
( 23- 7- 1947 )
Dostumuza tekrar u suali sorduk:
<< - O halde hekimler bir hastaln illetini aratrp duraca yerde onun dorudan doruya ztraplarn
dindirici palyatif bir tedavi eklini takip etmelidir, demek oluyor. yle mi? >>
Bunun da cevab u oldu:
<< - lleti bulamazsa ztrab dindirecek ilac belki bulamaz. lletin aranmas, ztrabn dindirilmesine
yardm dokunmaktan baka neye yarar? Her hastaln illeti acaba malum mudur? Bir insan bir hastala
yakalanr. Bir ok doktorlarla karlar. Hepsi baka syler. Acaba bu baka baka szlerin, hastalk
isimlerinin hakiki illetle daima bir ilgisi var mdr? >> ( 23- 7 -1947 ) (192-193)
Kymetli ruh dostumuz Kadriye ayni celsede sormu olduumuz dier bir sual de u idi:
<< - Bazlar hastalar lmden kurtarmaa alrlar ve kendi kudretleri ile bu ii baaracaklarn sanrlar
ve mukadderi kabul etmezler bu hususta ne buyurursunuz? >>
Cevab:
<< Kimse lecek bir adam kurtaramaz. Ama almak gene lazm. Bir hastann hastalnn illetini
bulmak iin onu senelerce ztrap iinde brakmak doru olur mu? Sonra ( asl illeti bulup hastay lmden
kurtaracam diye, onun ztraplarn gidermek vazifesini ihmal ederek, B. R. ) bu illeti arad, arad
bulamad ne olacak? Yalnz burada sebebi, yani zahiri sebebi abuk bulmak, o hastaln daha az ztrapl
olmasn temin eder. Yani hastalk kefedilince o hastaln ilalar da mcerrep olduundan abuk tesir
eder. lleti aramadan gelii gzel ac dindirici ilalarla ztrab dindirmek muvakkat bir itir. Her ba
aryana bir hap vermek o hapn tesirinin devam mddetince ztrab durdurur. Fakat ar bilahare gene
devam edecektir. O ztrab kknden kesmek iin o hastaln meneini bulup tedavi etmek daha kolaydr.
Ve daha emin olarak neticeye varlr. Yani o hastalk tamamen tedavi edilir. Iztrap derhal geer, fakat
mukadderse gene o adam lr, o da baka. >> ( 23- 7- 1947 ) (193-194)
Fakat burada ben, asl mevzuumuzu ilgilendiren Kadri dostumun, o kadnla geen muvasalamz mteakip
sylemi olduu aadaki szleri nakletmek istiyorum:
<< - Siz mdahale etmemi olsaydnz o kadn gene lecekti. Evvela bunu kabul etmeniz lazm. Bu kadn
oraya giderken leceini de biliyordu ( 2 ) . u halde siz mecburen bir vazifenin ifasna hizmet ettiniz. Hem
kendi mesleiniz bakmndan, hem de hsn niyetle bir insann kurtarlmas iin elinizden geleni yaptnz.
Netice alamadnzsa bu sizin kendi kudretinizin dndadr. Ne sizin, ne de bakalarnn bundan, iyi bir

netice almalar da imknszd.


<< Sizin ztrap ekmenizde lazmdr. Ve bunu da yaptnz. Hi bir sunu taksiriniz olmad halde sizin
bu duyduunuz derin ii szs size byk kuvvetler eklemitir. Onun ekecei azaplarn bir ksm arln
siz zerinize aldnz. Onu andka onun zerinden kalkan bir ksm yk sizin ruhunuza yklenmitir. Bu da
onun burada bir az daha hafiflemesini temin etmitir. Ak olann siz dn gece kendiniz grdnz. ( 3 ) Ve
anladnz. Sizin o gece duyduunuz sknt, onun azabn tahfif edici ve bu ykn kendi zerinize
alnmasndan ileri gelen bir azaptan baka bir ey deildi. Bu da lzumlu idi ve ben buna vasta oldum. >> (
3-9-1947 ) (195)

AKIN: Austos 14, 1948


Medyom: N. Bayurgil
<< B. R. u halde bir hastay, Ahmet isminde bir doktor kurtarr. Mehmet isminde dier bir doktor
ldrebilir, yle mi?
<< Akn Tesadfi bir ey mevzuu bahis deildir. Ahmet, Mehmet burada hi bir rol oynamaz. Eer o
hastann iyi olmas icap ediyorsa iyi olacaktr. >> (196)

KADR: Temmuz19, 1948


<< Bu hayatn sonu ne zaman olsa gelecektir. Bunu dnmek insanlar iin lazmdr. Ona ehemmiyet
vermemek, kendinizi ondan uzaklarda bulundurmanz demektir. nsanlar dnyadan kolay kolay ayrlmak
istemezler. Bu, tabii bir arzudur. Fakat mukadderin nne geilemeyeceini bildikten ve iyi hareketlerle
hayatnz ieklendirdikten sonra ekinecek bir ey kalmaz. Temiz ve dierlerine yardmc olanlar Allah
korur. Allah kalbinizde tadka vcudunuzu elik bir zrhla fenalklara kar korumu olursunuz. yi
insanlar iyi varlklarn yardmna ve Cenab Hakkn ltfuna daima muhtatrlar. Ve bu da onlardan
esirgenmez. Siz de byle dnn. yi olunuz sizi koruyacaklar. Siz de mesut olacaksnz. >> ( 19- 7
1948 ) (196)
MEHMET: Nisan 2, 1949

Medyom: R. Doksat

<< Hayvanlarn hayat da insanlarn ki gibi mukadderdir. Fakat bunlar ok kompleks, ok kark
meselelerdir. O kadar ince hesaplara mstenittir ki size kati olarak yledir veya byledir diye nasl izah
edebilirim?
<< Elbette hadiseler tayin edilmitir. Fakat muayyen icaplarn bu tayin iinde rolleri vardr. Mesela bir
ocuk doar domaz bir kediyi ldrr. Bu ocuk bu kediyi bomakla eprvnde yanl bir adm atm
olur. Bomad takdirde doru adm atar. Fakat onun nne kan kedinin kati olarak o tarihte lm
takarrr etmi demektir. Bununla beraber o ocuun o kediyi ldrmesi mukadder deildir. O ocuun,
lm mukadder olan kedi ile karlamas mukadderdir. Burada muhakkak ldrmek mevzuu bahis
deildir. Eer ocuk o anda fena bir eprvn balangc olarak kediyi ldrrse kedinin zaten lm
tahakkuk etmiti, o lecekti o ocuun eli ile lm bulundu. Eer ocuk kediyi ldrmemek sureti ile
eprvnde iyi adm atsayd, kedi onun elinden lmeyecekti. Fakat gene o baka bir sebepten lecekti.
Mukadder budur.
<< O halde kedinin de dnya zerinde muayyen bir hayat vardr. Bununla beraber bu hal arazi birtakm
sebeplerle deiebilir. Bu ilerde o varln dnya hayatndaki tekmln ikmal etmesi esastr. Bu cihet ve
dnyadaki her eit mahlkatn btn hal ve hareketi ulu varlklar tarafndan daimi surette kontrol
edilmektedir. Oraca her ey malum olmaktadr. Binaenaleyh onlarn eprvlerinde muvaffak olup
olmadklar evvela kendi ruhlarnda iz brakr, ondan sonra da yukarlara doru, daha yukarlara doru intikal
eder. Demek ki her ey onlara malum olur. Eprvlerin tamamlanp tamamlanmadklar ve bunlara gre
lm vaktinin tayini de onlara baldr. Benim burada srarla zerinde durduum nokta udur: Bir varlk
spatyomdan bedenlenerek dnyaya inerken ben u kadar yaayacam diye kati bir kararla dnyaya inmez.
Bu, yaama srasnda dier yksek varlklar tarafndan tayin edilir. Ve ne olursa olsun onlar msaade
etmedike, hangi hadise olursa olsun o lmez.
<< B. R. lm mddeti, ruh dnyaya indikten sonra m yoksa daha evvel mi taayyn ediyor?
<< Mehmet Bu onlarn kudretleri dahilinde bir eydir. Onlar iin gelmi, gemi ve gelecek diye birey
yoktur. Binaenaleyh bu sualinizin cevabn ben kendi kudretimin haricinde gryorum. Ayni malumat ve
kudreti ben de haiz olsaydm o zaman size bunun hakknda cevap verebilirdim. Lakin ben bunlar
bilmiyorum.
<< B. R. Peki o byk varlklara tevecch etseniz ve onlardan istiane eyleseniz bu hususta baz eyler

renip bize bildirebilir misiniz? Bu bilgiye ihtiyacmz var.


<< Mehmet Mukadderse bunu reniriz. Hep beraber duamz yapalm. Ve isteyelim, bakalm
renebilecek miyiz. ( Duadan sonra ) Ulu Tanrnn izni ile size bu meseleyi sizin artlarnz dahilinde,
anlayabileceiniz ekilde ve ancak msaade edilen nispette ok kabaca u ekilde anlatmak istiyorum.
Dnyada satran diye bir oyun vardr. Bir satran oyuncusu oynad. Karsndakinin, talarn ne ekilde
oynayacan ve ayni zamanda btn ihtimalleri hesaba katarak kendi oynad tan ne ekilde neticeler
douracan evvelden kestirebilir. Fakat tekrar ediyorum, bu ok kaba bir tebih oluyor. Bunu anlatmak
isteyiimin sebebi u: Nasl oluyor da bu kadar eitli ihtimal ve eprvleri haiz mahlkatn btn
hareketlerinden kacak neticeleri yksek bir ruh bilebilir, diye dnebilirsiniz. Bilmem bu kaba satran
misali sizi tatmin eder mi? Geri onlar ok daha stn ve sizin, mahiyetini izah edemeyeceiniz ekilde
Allah tarafndan bu ile vazifelendirilmilerdir. >> (197-198)
MUSTAFA MOLLA: Eyll 18, 1948
<< Ruh kemal yolundadr. lm bu kemalin tahakkukuna yarar ekilde llm, biilmi olmasa da
gene mukadder bir safhada tkenmee mahkmdur. Yani mukaddere baldr. O halde mrnzn her
saniyesi, ruhunuzu bir takm servetler kazandrmak sureti ile zaruri bir ahenk revine uymak zorundadr.
Saniyelerinizi israfa hi bir zaman sahibi salahiyet deilsiniz.>> (199)

AKIN: Austos 14, 1948


Medyom: N. Bayurgil
<< nsann, dnyada muhakkak geirmesi lazm gelen mukadder bir mr hem vardr, hem yoktur,
diyorum. nk kendisi veya bu taayyn keyfiyetine sebep olan varlklar onu bilmezler. Bu, pek yksek
ruhlarn, yani byk tabiat kanunlarn tatbik eden yksek varlklarn iidir. >> (199)
AKIN: Austos, 14 1948
<< B. R. Dier kymetli varlklardan aldmz tebligatta deniliyor ki lm vakti tespit edilmitir. Onu
ne uzatmak, ne ksaltmak mmkn deildir. Siz bu hususta ne mtalaada bulunuyorsunuz?
<< Akn sylediim gibi btn kinatn byk bir deveran ve gidii vardr. phesiz ki her ey
birbirine baldr. Ve btn hareketler birbirinin hem meneini, hem mntehasn tekil eder. Hem sebebi,
hem de neticesidir. Nihayet bunlardan unu da karabilirsiniz ki btn hareketler, btn kinatn gidii, her
tesadf ettiiniz hadise planlanm ve izilmitir. Bu plan ilahi irade kanunlar dahilinde ve onlar tatbike
memur yksek varlklar tarafndan tatbik edilir ki bu derece yksek varlklarla dnyadaki sizler irtibata
geemezsiniz. Ve siz hi bir vakit lm ann nceden tayin edemezsiniz. Ve bilemezsiniz. Sizin, dnyaya
gelirken ancak yapacanz ey, eksik olan taraflarnz ikmal edebilmenize yarayc bir plan, burada size
yardmc dier varlklarnda icap eden yardmlar altnda tasavvur ederek dnyaya inmenizdir. Fakat ne siz,
ne de sizi hazrlayan ruhlar lm zamannz tayin edemezler. >>

AKIN: Austos, 14 1948


<< B. R. Dier kymetli varlklardan aldmz tebligatta deniliyor ki lm vakti tespit edilmitir. Onu
ne uzatmak, ne ksaltmak mmkn deildir. Siz bu hususta ne mtalaada bulunuyorsunuz?
<< Akn sylediim gibi btn kinatn byk bir deveran ve gidii vardr. phesiz ki her ey
birbirine baldr. Ve btn hareketler birbirinin hem meneini, hem mntehasn tekil eder. Hem sebebi,
hem de neticesidir. Nihayet bunlardan unu da karabilirsiniz ki btn hareketler, btn kinatn gidii, her
tesadf ettiiniz hadise planlanm ve izilmitir. Bu plan ilahi irade kanunlar dahilinde ve onlar tatbike
memur yksek varlklar tarafndan tatbik edilir ki bu derece yksek varlklarla dnyadaki sizler irtibata
geemezsiniz. Ve siz hi bir vakit lm ann nceden tayin edemezsiniz. Ve bilemezsiniz. Sizin, dnyaya
gelirken ancak yapacanz ey, eksik olan taraflarnz ikmal edebilmenize yarayc bir plan, burada size
yardmc dier varlklarnda icap eden yardmlar altnda tasavvur ederek dnyaya inmenizdir. Fakat ne siz,
ne de sizi hazrlayan ruhlar lm zamannz tayin edemezler. >> (200)

AKIN: Austos 14, 1948


<< B. R. lm an insanlar iin evvelden mi taayyn etmitir?
<< Akn Hem evet, hem de hayr. nk burada dnyaya gelmezden evvel byle lm ann tespit

eden bir plan tertibi yoktur. Yani bu lemde plan hazrlanrken lmn, u saatte, u dakikada vuku
bulaca plana konulmaz. Ancak, sylediim gibi, insan dnyaya gelecek, cehit ve irade sarf edecek,
ruhunun btn melekelerini kullanacak ve ancak eksik olan melekelerini inkiaf ettirdikten sonra lecektir.
Gene yukarda sylediim gibi btn bu plan ve onun tatbiki nasl yksek tabiat kanunlarnn kurduu
nizam dahilinde oluyorsa ite imdi sylemek istediim lm de bu nizam ve intizam dahilinde cereyan
eder. Bu son mana ile de sualinizin cevab ( evet ) dir. Yani yksek tabiat kanunlarna, onun maksatl
realitesine uygun ekilde bir lm, zamannda vukua gelir. Fakat bu zaman, dnyaya inmezden evvel tespit
edilmez.
<< B. R Demek ki insan dnyaya gelmezden evvel ( ben u saat ve dakikada ) yani ( u tarihte
leceim ) karar ile dnyaya gelmiyor. Ancak dnyaya indikten sonra geirecei hayat artlarna gre
tabiat kanunlarnn icaplar dahilinde, dnyadan ayrlaca zaman tespit edilmi oluyor, yle mi?
<< Akn Tespit edilmi deil de lm an zaman ilahi irade kanunlar icabna ve kendi durumuna gre
oluyor.
<< Yani kinatta bir ak, bir gidi daima tekmle, iyilie doru ykseli, bir deveran vardr. Ve bu
deveran bildiiniz gibi maksatl ve planldr. te her hareket, her ey buna uygun olarak cereyan eder. Ve
bu arada btn bu maksat ve plana ta, toprak, her ey btn kainatlar dahi dahildir. Onlarn hareketleri,
onlarn gidileri, her ey byk ilahi irade kanunlarnn seyri dahilinde vukua gelir.
<< B. R. Mesela bir adam, insanlarn zaman anlayna gre 30 uncu yann filan gn, saat ve
dakikasnda lecektir diye dnyaya gelmezden evvel bir kayda tabi tutulabilir mi?
<< Akn Hayr byle bir kayt evvelden konmaz. Ancak bu taayyn sizin bilmediiniz zamanlarda,
bilmediiniz ekillerde ve ilahi irade kanunlarnn icaplarna gre yaplr. >> (201-202)

MUSTAFA MOLLA: Ocak, 9 1951

Medyom: M. Aray

<< Sual mrmz, dnya eprvlerindeki baarmza gre uzayp ksalmakta mdr, yoksa doumdan
nce kati olarak ayarlanm mdr?
<< M. Molla Bir ocuun daha ileri yataki bir insandan zekca stn olmas, onu yetitirmek zere
sarf ettii zaman ve emeklere malikiyetini imdiden ifade etmez mi? Nasl olurda bir adam bu ocuktan
geri kalabilir? Mmkn. Karakterlerin okluu ortasndaki hviyeti muhakkak ki iradenin vasfn ve
faaliyet derecesini ispat etmektedir. Sizi bu cihetten ett yapmaa sevk ediyoruz.
<< Tekml byle bir ilerilik kaydedince bir ocuun bir gn adam ana vasl oluncaya kadar kazanc
zamann ok stne km demektir. Acaba bu nasl tahakkuk etmektedir? imdi hakl ve insafl
dnelim: Dnyadaki nfusun yeknu gz nne alnsn. Herkes iin ve her an iin kymetler hesaplansn,
fert be fert kazanlar kyaslansn. Greceksiniz ki ortalama muvaffakiyet birok defa sfrn altna dahi
decektir. Siz kendi malik olduunuz kudretlerinizi sadece rasyonel bir plan dahilinde kullanma cehtini
gsterebilseydiniz zannmzca her birinizin bir dahi olmamanz iin hi bir sebep bulunamazd. yle deil
midir?
<< Ancak, ekmei elde etmek iin mutlaka buday da ekip bimee mecbur deilsiniz. Birbirlerinizin
iini blm olmanz size zaman kazandryorsa, yani birer Robenson olmaktan kurtuluyorsanz
mrnzn yllarla ifadesi nasl kati bir l ifade eder? Zira hi kimsenin kazanc birbirinin ayni deildir.
Ayni artlar ve imkanlar dahilinde iki ahsn tutaca istikamet baka neticeler getirir. Halbuki zaman
mterek ve aynidir.
<< imdi, bir saatlik ii 10 saatte yapan bir adama gre mr daha uzun olmaldr. Belki ta devri adam
bu cihetten ok fazla almaa ve ok abuk muvaffak olmaa mecburdu. Bu cihetten mr ksa ve hatta
kaza ve cinayetlere sahne de olup inkitaa urar, dnyada ok az bulunabilirdi. Amma demir devrini idrak
etmi bir insan iin hayatn uzun gemesi mmkndr. Bunu ihmal eden sizlersiniz. Bu, takdir ii de
olmakla beraber iradenin mdahelesi ile insan, iinde bulunduu vasat kendi arzularna gre de ayarlar ve
bu suretle zaman ksabilir, yahut uzatr.
<< Kaabiliyetler derecesinde zamann ifade kymeti tehalf eder. Bu suretle mr kati bir l deil,
bilakis yaanm veya yaanmakta olan mukadder bir kadronun ikmalidir. Buna gre her lnn ne kadar
izafi bir hkm ifade edeceini bulabilirsiniz. >> (202-203)
KADR: Temmuz 23, 1947
<< Baz arzi lmler vardr. Fakat bunlarda o mukadderin erevesi iine girmitir. Yani bir insan bile
bile kendisini atee atsa dahi bunun atee yaklamasn inta eden birtakm kudretlerin muhakkak mevcut

olmas zaruridir. Yalnz bu mukadderin de daima lehte olan ksmlarn sylemitim. Mesela intihar eden bir
adam pekl intihar etmeyebilir. Fakat muhakkak bu, o adamn daha 100 sene yaayacan gstermez. O,
onun bir tecrbe devresidir. Kendisini ldrmezse, ruh kudretleri kendi vaziyetini idrak edip harekete
geerse o an iin bu adam pekl lmez. Fakat ne zaman lecei gene malumdur. O da hi aksamadan
kendi hkmn gene icra eder. Daha fazla sylemem. >> (204)

SLEYMAN ELEBi :
Kalbinde duyduun sesi bil: Tanrnn sesi
Bir ses ki mmtenidir ann vasf edilmesi (208)

ARLOT: Mart 23, 1951


Medyom: R. Bayer
<< Dostum, bilirsiniz ki tekml ancak dnyanzda, insanlarda vicdan unsuru ile hzlanr. Ve
tekmldeki sk admlar balca, vicdan terazisinin kefelerinin mtemadi hareketi ile neticelendirilir.
Vicdan ise sizce malum olduu zere bir taraftan iyilik, feragat, dier taraftan hotkamlk gibi mevzularn
llmesini salayan bir melekedir. Hlbuki vicdann faaliyetine, rolne sebebiyet veren bu iyilikler ve
ktlkler her telakki ve dnceye gre muhteliftir. Ve her insana gre deiir. Maksadm bir misal ile
izah edersem belki daha kolay anlatabilirim. Mesela, siz yolda giderken zavall fakir bir ocuk grseniz,
kendisine bir miktar yardm yapp lazm gelen nasihati de verdikten sonra yolunuza devam ederken
arkanzdan bir tandnz size yetiip bu yaptnz hareketin yanl olduunu, kendine gre hakl
sebeplerle izah etse ve dese ki: Dostum, sen ocua bu paray vermekle iyilik yaptn sanyorsun. Fakat
hakikatte bu bir ktlktr. Sen ocua bir iyilik deil, fenalk yaptn. nk o bu suretle almak ihtiya
ve arzusunu duymayacak, senin gibi yardmda bulunanlar da tevali ettike dilencilii kendisine bir meslek
ittihaz edecek ve bu suretle bsbtn fena bir yola girecek dese hi de haksz bir iddiada bulunmu
saylmaz. Bilmem maksadm anlatabildim mi? Bu misali kabalatrarak geriye, hafifleterek yukar doru
karrsanz size insan ldrmenin bile o nebata yaplm bir fenalk telakki edecek insanlara rastlamanz
kaabildir.
<< imdi bu durum karsnda madem ki tekaml fena hal, dnce ve hareketlerden kurtulma sureti ile
elde edilebiliyor, ve tekaml yolunda admlar ancak iyilie mteveccihen atlan admlar sayesinde
muvaffakiyete eriyor imdi size vermek istediim mevzu budur: Mademki ortada standart iyilik ve standart
ktlk mefhumu ayrlmamaktadr, tekaml nasl izah etmek lazm gelecektir
? >> (211)
<< Siz neticeye deil, teebbse bakacaksnz. imdi bir adam btn bir kinat zehirlemek, insanlar
ldrmek dnce ve gayesi ile senelerce alsa ve bir mikrop, bir hap kefine urasa ve byle bir ey de
bulsa tecrbe iin bir hayvana veya bir insana yuttursa ve bu hayvann, lecei yerde birok hastalklarn
getii de grlse ve onun bu suretle beeriyete birok yardm dokunmu olsun. ( imdi bunu bir tarafa
alalm ) Dier bir adam da btn beeriyetin byk azaplarn dindirmek iin urasa ve bir ila bulsa ve
bunu bir hastann tedavisi iin verse ve byle bir ka adam da lse acaba bu iki alimden hangisi
kabahatlidir? Birincisi.
<< u halde neticelere deil, daima hareket noktasna bakacaksnz. Daima hareket noktas, teebbs
gayesi, ve niyet drstl esas. Netice sonra gelir. Siz iyi niyetle iyi i grnz de verdiiniz ila adam
ldrrse o, sizin elinizde olmayan sebeplere baldr. >> ve mukadderdir. ( 216)
MUSTAFA MOLLA: ubat, 20, 1951

Medyom: M. Aray

<< nsann gayri mesul olabilmesi iin onun:


<< 1 Ya sabi,
<< 2 Ya muvazenesiz,
<< 3 Ya hayvan veya nebat
ile mukayese edilmekte olduunu hadiseler ima etmektedir. Oysaki insan bu demek deildir. Ve onun kendi
iar ve dopdolu kapasitesi dahilinde mtalaa etmek zorundayz. Zira hakikat bizi, bu veheye doru icbar

etmektedir. >>
M. MOLLA: Nisan 3, 1951

Medyom: M. A.

<< Hayvanlarn hrriyeti, birbirlerinin kudretleri ve manevi sevkler icab hamleleri ile karlar.
nsanlarn ise uuri kudretleri ( buradaki uuri tabiri, bize gre bir az evvel izah ettiimiz fehim ve anlay
manalarna yaklar. B. R. ) daha ok aktif ve eitli surette messir olacandan manevi bir hava yaratarak
cemiyet otoritesine girmi ve bylece iradesinin getirecei neticeler bakmndan daha mkl artlarla kar
karya kalmak zorunu idrak etmitir...
Bu suretle insan tabiatn mutlak esiri deil, bilakis ondan hz ve ilham alarak hedefler tayin eden bir uur
ve binnetice bir irade sahibidir. >> << Mesuliyet insann vuzuh ve uur sahalarnca olan irtibat ynnden
doacak neticelerle kar karya gelmesi halinden baka bir ey deildir. >> (218 -219)

MUSTAFA MOLLA: Austos 6, 1950

Medyom: M. Aray

<< Takdir edersiniz ki bu kadar acele ile geilmesi icap eden byk hayat yolundan tede sizi hasretle
bekleyenlerin arzular mevzu bahistir. Bu tpk sevdiklerinizin en iyi mertebelerde bulunmasn arzu
ediiniz gibi bir harekettir. Hayat dikkatle takip edilince mtemadi bir reni ve her renilenin
arkasndaki mehule doru bir mkerrer cehitler safhas, bir nihayetsiz mcadele yrydr. Onu yle
mkemmel, yle acele ikmale almalsnz ki gerekten insan olarak var bulunmanzn btn manas
tahakkuk eylesin.
<< Dikkat ediniz: Ne kadar bol ve eitli ve ne kadar kudretli melekelerle mcehhez bulunuyorsunuz.
Btn bunlara ramen ne kadar bitip tkenmek bilmez bir aciz itikas ve gene deruni hamlelerinize
bizatihi iradenizi bigane klan isteksizlik, vuzuhsuzluk ve bilgiden kaan bir aknlnz hkm
srmektedir. Bu asrda veya gemi asrlarda, yahut gelecek herhangi bir zamanda bu artlar haiz bir fert
veya cemiyette bu byle olmak mukadderi ile muttasftr.
<< mknsz olan ne vardr? mknsz olan yok olan eydir. O halde varlk tamamen imknlar safhasdr.
Byle olunca da her imknn bir vastas ve bir melekesi mevzuu bahistir.
<< Siz neyin zerinde ikence duymusanz mutlaka o melekeye ok ar bir yk tahmil etmektesiniz. u
halde zorun kaplar nnde ricat etmeden tahammlmz toplayabilirseniz arz sizin tahayylnze
smayan bir cennet, cennet ise arza smayan bir tahayyl olur. Ne yazk ki devirler kendilerine ikence
yapmak iin daima huzur ve skn cephesinden ricat tercih eylemilerdir. Ve eyleyeceklerdir. Esasen
hususi mlakatlarmz da bunu size mkerreren ispat edecek tecrbeler ve delillerle doludur.
<< Dimanz yormamak iin daima elenceyi, midenizi yormamak iin yememeyi, yktnz nispette
yapma, arzu nispetinde mkemmeliyet yolunu tutma... Velhasl bir sr tezatlarla dolu hallerinizi
grdke elbette sizin huzur iinde yaayamamanzn sebeplerini elle tutarcasna grmekteyiz. Bir kere:
<< 1 Bu hayat canl bir uyku haline ifra edilmee alld iindir ki bizzat siz, arzn ve gklerin
makarrnda binlerce hileli yollar bularak gene kendinizi uyanmaa icbar ediyorsunuz. Bu niin olmalyd?
Hem sebep siz, hem pimanlk urunda savaan siz. Hem dman, hem dost, hem iyi, hem fenasnz. Kendi
barnzdan fkran kendi aleminizin kanunu olarak benimsemisiniz. Tanrya gelince, sizce btn
huzursuzluklarnzn mesul O saylmaktadr. Bu ise gafletin en kesif zamanlarna mahsus tipik bir
tezahrdr. Hayat ikence olmaktan kurtararak byk bir huzur melcei, bir ruhaniyet makarr yapacak siz
olduunuz kadar, onu cehenneme evirecek de gene sizlersiniz. Ellerinizdeki vastalarn ayarlanmasna
gre neticeleriniz gene sizi karlarken, bir nevi ocuk aknl ile kendi hatalarnzn nnde ricata
mecbur kalyorsunuz.
<< 2 Kk hesaplarn merkezi halli olmu bir vasat, icabat hayatiyeye gre dzenlerden, tuzaklardan
ibaret bir korkun kurnazlk kompleksi sizi vicdannzdan uzak bir merhalede tutmakta ise, mesul olan gene
sizsiniz. Adaletiniz size hasmolmu uurunuz size cinnet getirmi, vicdannz size cezalar fkran bir
menba mefsedet olmu ve tabiat ile Tanr da en byk zulmn kahhar bir sembol mevkiinde kalmtr.
Byle bir hayat iin en gzel kurtulu elbette mutlak demde aranr.
<< nsanolu! Tatl ryalarn zehreden sensin! Fecirleri kapayan dumanl gzlerindeki karanl hi bir
k kovamyor. Ona kendi i leminin snmez afaklarndan menfezler amadka zindannn bekisi
olmaktan kurtulamayacaksn.
<< Sana ne gzel bir armaan verildi deil mi? Onu ne yaptn, ne yapyorsun? Hlbuki ne yapamazdn!

Rabbin verdiini, eytann yolu istikametinde harcarken, dostun ve mridin vereceinden ne hayr
bekleyebilirsin? uurun sana yar deilse gayrin tlerinden ne umabilirsin? Sadakatin nispetinde
hayatnn hikmetini arayabilseydin bir gn bu ksa yolculuun sonunu esefle grecek, kendi varlnn
manasn baka zaviyeden bulmaa alacaktn.
<< Senden alnm hi bir ey yokken, btn melekat meflu bir iskelet halinde ne korkunsun! Senden
daha boucu zulmet, senden daha ok rkten heyula, senden daha zalim mntehir var mdr? Dnya
sayfalarna neler yazdn bilir misin? Fakat ne garip... Yazdklarn okuyup anlamayan gene sen deil misin?
<< Oh kardeim, bir kreyi, ruhumun takatnda bir zerreden hafif tayabilirim, fakat senin crufuna
yeter bir vsata malik deilim. Onun iin ellerini ge aacan zaman birlikte yalvaralm. Ve semayi
batan baa sarsalm. Mukadder yemilerinin en gzelleri ayaklarnn altna dklsnler. Kollarndaki
kudrete duacym. Allah senin atine byk bir reha gnei, gnlne lmez ve tkenmez hamleler ak
versin!...
MUSTAFA MOLLA: Mart 25, 1951

Medyom: M. A.

<< nsan takdir diye kendi dndan hayat sahalarnn en ince taraflarna kadar hakim bir evveliyat karar
tasavvur etmekte ve yarnki gnei ayarlam olann, kendi iradesi ile boy lmee veya onu hie
saymaa kalktn dnmee daima meyyal bulunmutur. Bu suretle kendi mevcudiyetinizi tehiz eden
en kaba ve reel uzuvlarnz bile sanki bir << hi ie yaramazlk >> maksad ile yaratlm sanlmakta
demektir. Siz her eyi ayni yolda ve ayni tarzda dnrseniz fatalizmin ne kadar souk ve kt bir itikat
halini alacana tabiat ile vasl olmanz kolaylar. Tesadfn kolunda yryen fatal, insan uur ve irade
ile bir amansz istihza kahkahasnn nlad ifritler ve eytanlar diyarna doru sevke abalar. Demek ki
bir yandan siz, arzularnzn en iyi ve en mteal olanlara mteveccih bulunmasn istersiniz, dier taraftan
bir laubali tezahr ile kskvrak balanm saylmaktasnz. Bu tezatlarn ortadan kalkmas iin mesul olan
insann kendi fena huylarnn mesuliyetini idrak etmesi lazmdr.
<< drakin muhayyile ile i birlii yapamamas ve akidelerin bu mihenkle llmeden hazr
bulunmasdr ki insanlarn ayaklarna her an elme taklmas tehlike ve endiesini dourmakta bulunuyor.
Siz, kati olarak beyan edelim ki, her eyden evvel vcut kalesinin dndaki arpmalardan, boucu ve
iren hava ve huzursuzluktan bihaber grnmek itiyad ile ikinci bir zarfa brnm, kendine suikast
hazrlamak iin mrnn her ann kudretleri ile doldurmu bir bedbahtsnz. Onlar irade haricinde mtalaa
edebilmek iin dediim gibi, siz de an az akl harici bir tesadf mekanizmas aramak ve bulmak icap
edecektir. ve d varlnzdaki btn meseleler size racidir. Ve mesuliyetlerinizin, gklerin nihayetinde
bir merkeze aitmi gibi sizi oyalamas gene kasten tarafnzdan uydurulmu bir telakkiden baka nedir? u
halde sizi en evvel ikna veya ifal eden, kendi ruhani evrenizdeki havann mahiyetidir. Bu suretle ruhani
seyrin mkemmel ve engelsiz devam, sizin iradi faaliyetlerinizdeki vuzuh ve gayeperestlikle mtenasiptir.
<< nsann ihtiraslar kendi seviyei kemali ile mtenasiptir. Bu kanunu, dier mhim bulduunuz
kanunlarla bir arada ve daha ince tetkik etmeniz lazmdr. Bu suretle arz plan, bilhassa maddi huzur
bakmndan tamamen imknszlklar arz eder. timai manzara ve itimai rmcek alar bunun belli bal
bir neticei tezahrdr.
<< Kiminiz u nevi hareketi hakikatmi gibi karlayp inanmaa savarken, kiminiz bunlarn hi olduu
iddiasndasnz. Biriniz iman diye bir ey tutturmu giderken, kiminiz inkrdan bir ey beklermi gibi
israrla zevk duymaktadr.
<< Bir milletin mimarisi, yani yaratlndaki hususiyet her manas ile bir dierinin belki tamamen
zddnadr. Byle bir lemde nasl ahenk ve dirsek temas kabildir? Ve bu yzden nasl huzur ve skunu
ruhani teesss mmkndr?...
<< Bylece muhtelif tipler, ihtiraslarn oyunca halinde yollarna devam ederlerken pek az kimseye de
ku bak bir gr nasip olabilmektedir. Su dna ara sra kabilen balk gibi sizi de bu stte bulunu,
namtenahi zevkiyap edemez, zordur. Mutlaka kesafetin koynuna snmaa hepiniz mecbursunuz. Yalnz
derece fark ile.
<< htiraslarnz yollarnzn mana ve mahiyetidir. Onlarn delaleti ile elde etmek zorunda kaldklarnz,
karnzda sizi ikaza ve iknaa zorlarlar. Bylece mukadderin bir baka vehesi tezahr yolundadr. Demek
ki insan, mukadderini isteklerini hali cereyanda bulunduu bataklarndan takip eder.
<< Zihniyetler, ihtiraslarn arz eraiti ile burun buruna gelmelerinden doma bir manevi toplanma, bir
hazinei ruhani mesabesindedir. Ve phesiz buda ihtiraslarn tenevv ve mahiyetleri ile mtenasip bir netice
oluyor. Size bu kadarlkla bir etd mevzuu vermi oluyoruz. Ancak mtebaki ksmlarn kendiniz tertip ve
tezyin ile mkellefsiniz. >>

MAHEDE: 1
ubat 28, 1952
<< Acaba bu rya m... Yoksa hakikat mi?... Hi bir ey gremiyorum. Cehennemi bir toz bulutu ile
sarlm bulunuyorum... Artk ne gnei, ne aym, ne dnyay... Ne bizzat kendimi grebiliyorum!...
<< ok eski zamanda bana << Muhterem peder >> derlerdi. Biliyor ve itiraf ediyorum ki ben bu
ihtirama asla layk deildim. Ben menfur canavardan baka bir ey deildim. Ah!... Bu toz... Beni saran bu
toz bulutu... Her zerreyi bir yank, ifas mmkn olmayan ac bir yara halinde duyuyorum. Bu, beni, ilk
admlarn atarken ocuklarn takip eden bir anne gibi takip ediyor.
<< Ey Sema... Ey Allahm!... Benim bu iniltilerime kar bu kadar zalim ve bigane mi olacaktn? Bu
cehennemde ebediyen mi kalacam?... Niin? Sen beni yarattn, ve dnyaya gnderdin... Sonra da
bedenimi geri aldn. Niin ruhumu terk ettin? Beni byle ektirmee hakkn var m? ( 1 ) Bu bir
muammadr... Ey Allahm, asla lmeyen bu can ekimekteki varla rahmet... rahmet!... >>
Muhterem ruh dostumuz ihapn bu varlk hakkndaki vermi olduu izahat da udur.
HAP: ubat 28, 1952
<< Size bir az evvel iittirilen szler, aranzdan buraya intikal etmi muzdarip bir varln teessrnden
baka bir ey deildir. te byle dnyadaki efaliniz buraya mnakistir. Ve insan layk olduu ekilde
buraya intikal eder. Bu, tabii ve ilahi bir neticedir.
<< Bu akam verilen numune ilahi bir kanunun spatyoma mnakis tecellisidir, dedik. Bu szlerimi yanl
tefsir ve telakki etmemenizi diler ve isterim. Sanmaynz ki bu ztrap bu varla bir ceza eklinde
verilmitir. Hayr. Bu ztrab, bu varlk muhakkak ki kendi elleri ile hazrlad ve burada neticesini alyor.
<< Bu akamki varlk teevvten kendini kurtarmak zere bulunan bir ruh olduunu muazzam ztrap
iinde kvranmas ile gstermektedir. Iztrap, sanmaynz ki kt bir eydir. Iztrap ekmeseydik bu gnk
varlmz mertebelere hi bir zaman eriemezdik. Bu varlk da pek tabii olarak kendini kurtarmaktan hali
kalmayacaktr.
<< Bu gibi ztraplar dorudan doruya duyulan vicdan azaplardr. Vicdan ztrabn duymak da gene
biliniz ki her varla maalesef nasip olamaz. Bu varlk sanld kadar geri bir varlk deildir. Bunu undan
da anlyoruz ki vicdan ile ztrap duymaktadr. Eer baz efalimiz, dnyadaki harektmz daha dnyada
iken vicdanmz kurcalamazsa pek tabii olarak biz o menfur hareketimize dnyada devam ederiz. Fakat i
buraya gelince pek tabii, bir az deiir. Fakat bu deime, bu tebeddl o zaman bir az ge kalm olmaz m?
Dilenir ve arzu edilir ki vicdannzn sesini dnyada duyasnz. Ve hareketlerinizi yapmadan tadil yoluna
gidesiniz. Hi olmazsa dnyada ekerek buraya daha hafif ykle gelmei tercih ediniz. Ne kadar urasanz
gene maalesef yknz olacak. Bu bir zarurettir. Esasen dnyanzda bunu icap ettirir. Aranzdan demin
bahsettiim mahiyette yksz gelenler ok azdr.
<< Dostlarm, insanlar nefislerinin zebunudurlar. Bu bir az da yle olmak zaruretindedir. Buna cevaz
vermek zorundayz. Ben size desem ki hi egoist olmaynz. Bu sizden, henz varmadnz merhalenin
neticesini beklemek olur. Hodkmlktan, nefis arzularnn tatmininden dnyanzda tamamen kurtulmaa
maalesef imkn yoktur. Hatta bir az daha ileri mertebedeki lemlerde gene yoktur. Fakat tedricen azalacak
ve nihayet bu nefis tazyikinden bu hodkmlktan kurtulacaz. Ve gemie hayretle atf nazar eyleyeceiz.
Dnyanzda kabil olduu kadar hodkmlktan kurtulmaa almanz sizden beklenen neticedir. Ne
yapsanz tam manas ile hodkmlktan dnyada kurtulamazsnz. nk hayatnz korumak iin bu
lazmdr. Fakat bunun da bir derecesi var.
<< Yaamak iin alacanz gdalar hodkmcadr. Ya bir nebat, ya bir hayvan dezenkarne edeceksiniz. Bu
bir zarurettir. Denizde bir balk kaldka daha kn yutacak. Bu bala ahlaktan bahsetsen bundan hi
netice alamazsn. Sanmaynz ki sizin durumunuz bundan farkldr. Siz de balk vaziyetindesiniz. Fakat bir
misalle maksad izah edelim: Yaamanz iin tegaddi etmeniz lazmdr. Bu da ancak nebat ve hayvan
yemekle oluyor. Fakat bu ii bir ihtiya karl olarak yapmak baka bir ey, zevk iin yapmak baka bir
eydir. Tfeini omzuna vurup av dediiniz ii yapan av merakllarn siz bir zaruret diye kabul edebilir
misiniz? Yaamanz iin tabiat kanunu icab ldreceksiniz. Bu misal de durumunuzun pek ilerde
olmadn gsterse gerek.

<< nsan ezeli tekml yolunda olduunu bilmelidir. Kendilerini ileri varm sananlar daima aldanrlar.
Tekmlle iinizde baz hisler uyanacak, tatbik etmeseniz bile, yediiniz hayvanlarn, sizin yaamanz iin
mecburiyet altnda yenildiini duyarak zleceksiniz. te o zaman bu dnyada iinizi, vazifenizi
bitirdiinizi anlamalsnz. O zaman bu dnya size bir yurt olmaktan uzaklar ve baka lemlere gemeniz
kaabil olur. Yeter ki bu gibi dnceleri ta derundan byk bir samimiyet ve vicdan azabile duyasnz.
Kalbinizden en ufak bir hodkml bile reddediniz. >>
MAHEDE: 2
Mart 13, 1952

Medyom: B. R.

<< Gkyz dal ve yaprak... Ye ot ve toprak... Sam aa, solum aa... Btn afak aa... Ah...
isimlerini bilmem ki ... Fakat ne zarar var? Onlarda benim ismimi bilmezler... Amma i balarla balyz
birbirimize biz.
<< Koca asr dide glgeleri var... Vakur ve gngrm halleri ile bana mfik, babacan birer ihtiyar gibi
bakyorlar. Ve sanki lisan hal ile bu dncelerime, fikirlerime itirak ediyorlar...
<< Ben aalar ok severim... teden beri... Ey aalar... Aalar! Sizden olmak istiyorum... Siz olmak
istiyorum, siz olmak istiyorum... Koca gvdelerinize kollarmla sarlmak, yllarca orada kalmak istiyorum...
Damarlarmdaki kan size vermek, parmaklarmla dal olmak, ayaklarmdan kk salmak istiyorum... Siz
olmak istiyorum.
<< Civarmdaki aalar alt dallarn indiriyorlar... ndiriyorlar da srtm okuyorlar... Svazlyorlar. Ve
sanki bana lisan hal ile: yr, yr yolun ak olsun, diyorlar...
<< Yryorum... Yryorum... Hep yryorum. Yolumdaki aalar, dallarn ayni mfik eda ile
kaldryor... Gayet girift allar tarakla taranm gibi, ayrlyor, zlyor... Bana yol ayor... Yryorum...
Yryorum... Daima ileriye...
Ahhh, ltfen aalar, allar, dallar ku dolu... Ne gzel renkleri var... Ne gzel tleri var... Ama,
hepsinin, hepsinin... Yolumdaki otlar, emenler ne yeil... Bir tutam sar ot bulmak muhal... Ayaklaya
basmaa kyamyorum da pabularm karp frlatyorum. Yaln ayak yrmek ok daha rahat... Daha
insana kalp istirahat veriyor... Getiim, ezdiim otlar arkamdan hemen doruluyor, dzeliyor...
<< Burada, bu diyarda insan olarak yalnz ben varm... Ama hi de yalnz deilim... te aalar, kular,
otlar ve birok hayvanlar var... Birounu tanyorum... Aslanlar, kaplanlar, ylanlar... Hepsi, hepsi burada
yan yana birer karde gibi huzurla yryorlar... Ne garip!... Hi birinin dierinden korkusu grlmyor...
Asl garibi o deil de benim mevcudiyetim onlara hi bir korku, hi bir endie vermiyor.
<< Ey hayvanlar.. Siz insanolunu tanmyorsunuz galiba... Ben onlardan ne de olsa bir mmessil olarak
bulunuyorum... Ben onlar ok iyi tanrm... ok iyi tanrm. Ehhh... Onun iin zaten onlara kzgnm...
Ksknm. Ahh, onlar burada olsalard bir ksmnz muzr diye itlaf eder, bir ksmnz da faydal veya ehli
diye gene imha eder veya istismar ederdi. Siz onlarn bu gaddarln tefrik etmek iin ok safsnz.
Hayvanlar, hayvanlar da insanlar gibi byle bir tasnifi yapabilselerdi muhakkak ki en muzr ve gaddar
mahlkatn bana insanlar yazmakta hi tereddt etmezlerdi. Ne yazk!... Onlar gaddarlkta o kadar ileri
giderler ki hatta Allahn, sizleri, siz hayvanlar kendileri iin yarattn bile sanrlar. Ve utanmadan hatta
sylerler...
<< Ehhh... Yryorum... Yryorum... Ey hayvanlar ne olur beni de kendinizden saynz. Beni de sizden
farzediniz... u kardaki ku ne gzel... Yanndaki ceylanla adeta akalayor... Srtna konuyor, kulan
gdklyor... Ceylanda adeta mukabele ediyor... Benim dncemi duydu mu ki utu... Uup ta omzuma
kondu. Avucumun iine oturdu... Yerlemee alyor... Ne mesut hayvan... Bir kanadn ileriye... Bir
kanadn geriye uzatt... Yerleiyor. Avucumun iinde depreniyor... Gagasn arkaya evirdi... Tylerinin
iine saklyor... Ahhh... Uyandrmasam.
<< Akam da nerede ise olacak... Gel kuum, gel kuum... Seninle u aacn altnda uzanalm... u
aacn altnda uzanalm. Seninle... Seni yavaack gsmn stne oturtaym. Byle bir ormanda uykuya
dalmak iin insana deli derlerdi... Ben aalar, hayvanlar, kular severim, diye bana deli dediler, veli
dediler...
<< Ohhh... Ne rahat. Ne huzurla balayan bir uyku balangc... Ne rahat bir uyku balangc... Allahm
sana ok kr. >> ( Ses kesildi ) .
Bu varlk hakknda ihap dostumun izah:
<< Bu akam da teevv halindeki bir varlktan dier bir sahne gsterdik. Evvelki toplantmzda gene

teevv halindeki bir varln hayatndan (1) bir sahne gstermitik. Aradaki fark zabtlar okursanz
greceksiniz.
<< Teevv halinde bulunan varlklarn btn teevv safhalarn bandan sonuna kadar gstermee
pek imkn yoktur. Olamaz da. Ancak sizlere en lzumlu, en karakteristik numuneleri veriyoruz. Bir varln
teevv halini, bu teevv halinden sizlere gsterilen sahne ile tespite tamam ile imkan yoktur. Fakat
yinede az ok bir fikir verecektir. Ve faydadan hali kalmayacaktr.
<< Bu akamki temas ettiiniz varlk, ufak tefek baz prz ve kusurlarndan, bu teevv halinden sonra
kurtulursa artk dnyanzdan ebediyen ayrlmaa namzet bulunan varlklardan biridir. Evvelki varlk ise
daha dnyaya gelip gitme vazifesi yeni balam olan bir varlktr. Bu gnk varln tabiata, kulara
hayvanlara ve bilhassa aalara sevgisini tahlil size der. Bunu dnecek ve greceksiniz ki bilhassa
aalara olan meclubiyeti, bu varlklarn, hayatlarn idame ettirmek iin dier hi bir varln zararna
almad zan ve dncesidir. Aalar o kadar sever, o kadar onlar yksek ve kutsi tutar ki kendisi de
onlardan olmak ister. nk bu mahlku hi zararsz, yani dier bir enkarneye hi zarar vermeden yaayan
bir mahlk zanneder de ondan. Onun da bu dncesi doru veya yanl... Bu, mevzuumuz deil.
<< Hayvanlar da sever. Onlar insanlardan stn grr bu da mevzuumuz deil. Fakat burada
gsterilmek istenen udur ki dnyanzdan kurtulmak zere bulunan bu varlk hi bir varla zarar
vermemek dncesi ile o kadar mebu bulunuyor ki bu da kendisinin, dnyanz mektebini bitirmesine
mncer olacaktr. >>
MAHEDE: 3
Nisan 3, 1952
<< Benim can kardelerim, insan kardelerim. Hepinize huzur dilerim. yle bir huzur ki uzun sren ve
meakkatle geen bir yolculuun sonunda menzili maksuda varnca beklenilen, aranlan huzurdan
bambaka. Yol sadece uzun deil de ayni zamanda sonsuzdur. Erieceimiz, varacamz btn ahikalar
menzili maksut deil, birer merhaleden ibaret kalr. Menzili maksut kendi azametini bu merhalelerde
ykseldiimiz nispette bize gsterir, ayan ederken sratimiz nispetinde de derinlere dalar giderse bundan da
nevmidiye, bedbinlie dmemeliyiz. Bu hal bizi mitsizlie deil, ancak dnceye sevk etmelidir. Evet
dnelim, dnelim. Bize mevut bu nuranur ve bi hesap merhaleleri dnelim... Ve bunlarn her birini
sratle kat ederken Allaha layk bir kul olmaa alalm. Hi olmazsa bu dnceler esnasnda herhangi bir
hicapla kvranmayalm, bunalmayalm. te o zaman derin bir haz ve huzura varrz ki bu haz ve huzur,
btn benliimizi, derunumuzu sarar, istila eder. Ben de size, szlerime balarken byle bir huzur
temennisiyle ie giritim. Gene szlerime balarken can kardelerim, insan kardelerim dedim. Evet btn
canl mahlukat hep benim kardeimdir. nsan kardelerim dedim. Ehh ne de olsa onlarn arasndan henz
yeni ayrlm ve insanlk merhalesini yeni bitirmi bir varlm. Ben sizleri, insanlar, btn canl
mahlkat, hatta canszlar da ok severim. yle severim ki tarifi bilmem imkan dahiline girer mi. Her eyi
ok sevdim de bama binlerce badireler geldi. Her eyi sevdim de bana deli dediler, veli dediler. Deli
dediler... desinler. Veli dediler, desinler. Ben hepsinden honudum, memnunum. Ulu Tanrdan onlara da bu
benim vardm merhaleye varmalarn niyaz ederim. Ve henz varamayanlarn da kendilerine deli
denmesini, veli denmesini yalvarrm. Henz imdi gryor ve idrak ediyorum ki btn bu badireler ve
mfik mezalim hep benim nefime alt. Gryorum ki bu merhaleleri, bu badireleri atlatmaa
borluyum. Yalnz o ztrap ve badireler mi benim nefime alt? Hayr. Henz gene yeni gryor ve idrak
ediyorum ki kime el uzattm, kime yardm etmek istedimse, hangi zavall mahlka nazar muhabbetle
baktmsa kendi nefime altm. te beni de bu zyor. nk bunu dnmekle kendi menfaati iin
alm bir hotkamdan farkl olmuyorum.
<< Ulu Tanr bilir ki ben byle menfur bir gayeyi gtmedim, aramadm. Kardelerim, ben buraya
aranzdan ne de olsa yeni ayrlm bir ahs olarak gelmi bulunuyorum. Beni sizlere, hissiyatm sylemek
zere vazife ile gnderdiler. Sizlere bu bir ka szm iinde bir eyler verebildi isem memnunum ve
mesudum. Allaha ok kr. Beni buraya gnderen, imdi medyomunuzdan aldm intibalara gre, ikinci
defa gnderen varla ve sizlerin hepinize derin sevgilerimi sunarm. Yolunuz ak olsun. Allahtan hepinize
huzur dilerim. Allaha smarladk. >>
Rehberiniz ihabn izahati:
<< Bilmem ki fazla izahat vermee hacet kald m? Size bir az evvel tebli veren varlk, hi de
yabancnz deildir. Kendisi medyomunuzla o kadar sk irtibata geti ki bundan sizler de ben de memnun

olmalyz. yle zannediyorum ki kendisinden icabnda istifade edeceiz. Bize den vazife bu varln
teevv haline mteallik sahne ile bu gnk tebliin mukayesesini yapmaktr. Bu mukayese sizler iin
faydal olacaktr. Bu fayda da aranzdan yeni ayrlan bu varln ulat merhaleye varmak iin efalinizin
eksik taraflarn, kusurlarnz grmektir. Siz de oraya varmaa namzetsiniz. Bu varln gerek teevv
halini, gerek bu gnk teblii mukayese ederken kendi noksannz grrseniz kazancnz byk olur. >>
MAHEDE: 4
MEDYOM : R. Bayer,
HAZRUN: M. Bayurgil, Dr. Bilge, H. Nuri,
N Selen, E. Kahya, Cemil Taner, Abide Koray,
smail Koray, Sedat, Hseyin Demirhan,
Behet Kurom, B. Ruhselman

Austos 7, 952
Saat 20, 20

( Bu mahede evvelce, 28/2/1952 tarihinde celsemize takdim edilmi olan ve ztrapl bir teevv
iinde grnen bir rahibin spatyomdaki mteakip hayatna aittir. Burada ayni ahsiyet derhal tebarz
edecek fakat hem ztrabn hafifledii, hem de uyanmaa doru bir durumun hsl olduu grlecektir. )
<< Ey ekseri insanlarn ruhuna ismini ilemi olan, ey bir elini srmekle amalarn gzn aan, zr
delileri an vahitte makul adamlar srasna koyan ey peygamberlerin ulusu neredesin? Asrlarca, asrlarca
ztraplar... Iztraplar altnda hep, hep inledim... Iztraplar ektim, bunaldm... imdi bu ztraplar dindi
mi?... Evet, dindi. Ama ben rahat mym, sakin miyim? Bir kere elini uzatp sormadn bana!... Ben hep seni
andm. Seni aradm...
<< Iztraplar dindi. Fakat ben yaptklarmn acsn ekmek istiyorum. Bunlar demek istiyorum. Gene
ztrap ekerek... Kaabil olsa da bir kere daha o dnyaya inebilsem ve evvelce yaptm hatalar tamir
edebilsem... Oh... Kaabil olsa da oraya bir daha insem ve yaptklarm desem!... Fakat ne yazk.... nsanlar
dnyaya ancak bir defa gelirler. Bunu biliyorum, ne zamandan beri biliyorum?... Fakat dnyaya tekrar rahip
olmak, ztrap ekmek iin inebilsem!... Fakat insan dnyaya nasl inebilir? Biz bunu kitab mukaddeste
grmedik. Oh keke hakikat olsa da dnyaya insem ve borlarm desem. Ve gene farz muhal olarak
buraya gelsem de huzur bulsam...
<< Ey sa, ey peygamberlerin ulusu, sen bana ne zaman yardm edeceksin? Sana olan imanm
sarsldm ki?... Allahn hr olu nerdesin?...
<< Diyorlar ki Allahn olu olmaz. Sana biz yardm etmek istiyoruz. Sen gene bizi dinlemiyorsun da
Allahn olundan hahsediyorsun. Sana sa da yardm etmek ister, herkes de... Yeter ki sen taklm olduun
fikirleri terk et. Sen dnyaya gideceksin. Ve borlarn deyecek ve tekrar buraya geleceksin... Oh, kaabil
olsa da dnyaya gitsem ve bu szlere inansam!... >
( Cemiyetin manevi rehberi ihap dostumuzun bu varln ruh haline dair verdii izahat:)
<< Merhaba ey hazirun, benim aziz kardelerim. Hepinizi muhabbetle kucaklarm, selamlarm. Bir az
evvel dinlediiniz varlk size her halde, anlam olacanz gibi, ikinci defa gelmektedir. Bu onun, sizinle
ikinci irtibatn tekil ediyor. Bu varlk dnyaya inecektir. Ve kendisine layk olan hayatta yaayacaktr. Ve
tekrar buraya intikal edecektir. Sizin bu numunelerden karmanz lazm gelen bir deil, bir ok meseleler
var. Bunlar u anda hemen takdir edemiyorsanz zerlerinde durduunuz zaman anlayacaksnz.
<< Bir az evvelki szlerine dikkat atfolundu ise bu rahibin yava yava, kendi dininin peygamberi olan
saya kar itimat ve itikadn kaybetme yoluna girdii grlecektir. Bu varlk bir az daha yksek bir ruh
seviyesine varm olsayd imdiki dnceleri dnya grlerinden ok daha uzakta, baka bir realite iinde
tecelli edecekti.
<< Ruhlar, teevv hallerini mteakip dnyadaki grlerini, dncelerini terk ederler. Ve terk etmek
mukadderdir. Bu, onlar iin bir zarurettir, bir tekml hamlesidir. Hi bir varlk dnyadaki iddialarn ruh
leminde sonuna kadar srarla srdrmez. Hangi mezhep, tarikat ve dine mensup olursa olsun, kendi nne
serilecek ve hakikate makes olacak grleri burada netice itibari ile kendisini, dncesinden, tarikatndan,
her eyinden, baka trl grmee sevk edecektir. nsan dnyada bakadr, ruh leminde gene bakadr.
Dnyadaki grler, itikatlar, ballklar fanidir. Muhakkak ki her grte, ne kadar ileri olursa olsun,
buraya gelince byk farklar, byk nurlar olacaktr. Dnyadaki grler hakikate ne kadar yakn olursa
olsun, buraya gelince milyon kere nurlanacak, milyon kere parlayacak...
<< Bu varlk henz gene hayatndaki rahip klk ve slubunda konuuyorsa bu da kendisinin henz

tamamen icap eden mertebelere varmam olduunu gsterir. Gn gelecek ki o da dnyadaki grlerini
deitirmek zaruretinde kalacak... Bundan hi bir kimse istisna edilemez. Hatta dinlerin banileri olan
peygamberler bile. >>
MAHEDE: 5
MEDYOM : Bilbas
HAZRUN : Dr. Muammer Bilge, Muammer Bayurgil,
Ayhan Uluarda, Hsrev Nurlu,
Orhan Kseraif, Dr. Bedri Ruhselman.

8/12/952
Saat 19

BRNC CELSE
<< Kemal Yolcusu Medyom iin syleyeceklerim var: Medyomunuz ve btn medyomlar unu
bilsinler ki alacaklar tebligat ne kadar yksek olursa olsun, bundan yersiz bir iftihar duymamaldrlar.
Bunlar, icap ederse da banda bir obana da verilebilir.
<< Medyom bir insandr. Ve sadece cemiyet iindeki hususi ve umumi kymetleri ile bir kymettir.
Yksek tebli ona sadece vazifesini yaptrr, o kadar. Beeriyete fayda temin eden radyomuzun
erevesinin tahtas ne ise medyomun da rol o kadardr. Hi bir medyom, insanla ben faydal oluyorum
diye gururlanmamaldr. tekilere de syleyiniz: Onlar sadece bir radyo erevesinden baka bir ey
deildirler. Ve insaniyete hizmetleri de bu nispettedir.
<< Biz gndereceimiz vibrasyonlar baz, daha geri varlklara mracaat ederek onlarn kanal ile size
aksettirmee alyoruz. Bu, bizim vazifemizdir. Medyomun vcudunu, bedenini bu vibrasyonlara
ayarlamak bizim vazifemizdir. Bunda iftihar duyulacak hi bir ey yoktur. Mamafih medyomunuz byle bir
his tamamaktadr.
***
<< Merak ettiiniz bir mevzu var: Spatyom nerededir diye sorarsanz kendi kendinize... Bir misal
verirsem anlarsnz: hasselerinize arpmayacak kadar kk zerrecikler vardr. Bunlar gneli havada
isimlendirir, toz dersiniz. Nasl tozlar sizi muhit ise ruh lemleri de ylece muhittir. Ara yerde sempati,
ahenk olmazsa birbirinizden habersiz kalrsnz. lmn balad bir insan hayatnn sonu spatyomdur.
Ben bu kelimelerden holanmam. Bunlar sizin bulduunuz kelimelerdir. Ben btn insanln anlayaca,
kavrayaca kelimeler istiyorum. Teblileriniz, teblilerimiz herkese hitap eder mahiyette olmaldr.
<< Bir az sonra u lm mnasebetini hazrlamaa alacam. Dardan hi bir mdahale olmamaldr.
sminizle hitap etmedike medyoma yardm edemezsiniz. Belki arr bir ey ister, vermelisiniz. Tekrar
ediyorum: eitli yollarla gndereceimiz vibrasyonlar menelerini kaybederlerse medyom kt duruma
der. Siz de. Tecrbe esnasnda dse, kalksa hi bir mdahelede bulunmayacaksnz. Bunlar, gelen
vibrasyonlarn size aksidir. Medyom burada sadece bir hoparlr rolndedir, binaenaleyh korkulacak hi bir
ey yoktur. Ancak kendi bnyesini kt hissettii zaman isminizle size hitap eder o zaman yardm
etmelisiniz. Vibrasyonlar eitli kaynaklardan gelecei iin onlar ayrmak size der. Bu tecrbede
greceiniz tezahrleri u safhalar iinde ayrarak mtalaa edebilirsiniz:
<< 1 Medyom kendisini fena hisseder. Ve uzanr. Etrafndakilere seslenir. Ailesini arr. Onlarla
konuur. Fakat bu seslerin bir ksmn ailesi alamayaca iin ona yardm edemezler. Yava yava hayattan
feragat lazm olduunu anlar. Ruh, bedeni yava yava terk eder. Bu srada hasta konuur. Fakat onu,
etrafndakilerden hi bir kimse duyamaz. nk o artk bedeni ile konumamaktadr. O her eyi terke hazr
bir durumdadr. Son olarak hviyetini de kaybeder.
<< Medyom, etrafnda: yani hasta, etrafnda lm anna girerken varlklar grr. Bunlar kendisine
yardm edecek olan hami varlklardr. Fakat ksa bir zaman sonra onlar da kaybeder. Bu hal bir lm
sknudur. Bunun arkasndan medyom derhal kalkar. Etrafn, yani etrafndaki insanlar grmee balar.
te o anda, bir insan anlayna gre hasta lmtr. O da bu len kimsenin kim olduunu merak eder.
Dier insanlarla beraber onun kim olduunu aratrr. Ondan sonra asl teevv devri balayacaktr.
<< te bu noktada hasta, hviyetini tamam ile kaybeder. Hami varlklar bir mddet iin aradan
ekilirler. O, kendi kendisini tehis etmee alr. Hasselerini arar, cismini arar... Bulamaz. O zaman, yani
bedenini bulamaynca maddeden syrldn fark eder. Bu, teevvn ksa bir devridir. Fakat o, gene
hayatla lm arasnda tereddtler geirmektedir. Hayata kar olan sempatisi henz bitmi deildir. Etraf
karanlktr. Bu karanlk sizin anladnz manada bir zulmet deildir. Bu karanlk uurun boalmas gibidir.

O, bir ey dnemez. Bir mddet sonra yava yava aydnlklar balar. Fikirler gelir. Hamiler yaklamaa
balar. Ona: yeni hayatnn kendisini beklediini, hakiki hayatn bundan sonra balayacan, isterse
dnyada ve dnyalarda tecrbeler yapabileceini, nnde imknlarn mevcut olduunu bildirirler. te o
zaman o, teevvten kurtulmu ve ne yapacan tasarlamaa alabilecek duruma girmi bir varlk halini
alr.
<< Bir az sonra medyomun almaa balayaca eitli vibrasyonlar siz bu sylediim plann
yardm ile tefrik edebileceksiniz. Bu program bunlar ayrabilmenize msaittir. >>
( Birinci celseye muvakkaten nihayet verildi. Bu fasladan istifade ederek tecrbeyi daha iyi tespit etmek
maksad ile tecrbe odasna, medyomu rahatsz etmeyecek ekilde ses alc bir aletin yerletirilmesi iin
hazrlk yaplmaa karar verildi. Fakat bu i evvelden hazrlanmam olduu iin bir trl kolay
yaplamyordu. Ve vakit geiyordu. Bu suretle 45 dakikalk bir fasla medyomun bariz
sabrszlanmalarna ramen araya girdi. Ve nihayet bu ite muvaffakiyet temin edilemeyeceine karar
verilerek ses alma tertibat hazrlna devam edilmedi ve tecrbeye baland. kinci celse, yani tecrbe saat
20,50 de balad. )
KNC CELSE 6
MEDYOM ve HAZRUN : Ayni

Saat 20,50

( ki dakikalk intizar... Medyom yava yava ve hasta, bitkin bir hal iinde ayaa kalkt ve inleyerek
kanepenin stne uzand. Konuuyor: )
<< Ayyyhh... Ortalk kararyor. ( ses ok yava ve derinden geliyor. ) hhh.. hhh... kzm... kzm... hhh...
beni duymuyor... hhh... hhh... kzm... ahhh... ne bo yere okuyup duruyorlar!... Okuyorlar... Ne
okuyorlar? Onlar... yalnz beni kaybediyorlar... hhh... hhh... ahhh.... ben... ben... btn bir hayat... teker
teker onlar yaamay... duymay... her eyi kaybediyorum... hhh... grmyorum..... Hayatm... bunca
beslediim... itina ettiim... u kaba maddem... bana yar olmuyor imdi...... bana ne!... ( yatt yerde
ellerini birbiri zerine koyuyor ) ellerimi kavuturuyorlar........ Bamn altndan yast ekiyorlar....
yastktan... yataktan... onlardan bana ne!... vcudumun yars bir demirba eya gibi daha imdiden terk
edilmi........ ( olduka uzun bir skuttan sonra ) Iklar...
<< Ikl bir alem... baka mahlk bunlar... beni aryorlar... k... bir k... artk hi bir ey
gremiyorum... hi bir ey... ( evvelkinden daha uzun bir skt. ) Bu kaba hviyetim bile bana ait deil
artk. Hi bir ey beni alakadar etmiyor... ne ilgim var!... aralarnda... son olarak hviyetim ve ismim de
kayboluyor.. evet... madde ve ruhun birlemesinden doan bir insan ismi beni alakadar etmiyor... artk..
( gene uzun bir skt ) .. ( birdenbire yatt yerden kalkt, diz kt, etrafna akn, akn baknyor.
Adeta barrcasna ok yksek ve acele bir sesle: ) grltler var.. grltler oluyor... baryorlar...
baryorlar... ne berbat grltler bunlar... Ayyyy... bir l... ( keskin ve ac bir tonla bararak: ) bir l
var... herkes alyor.. acaba kim lm olabilir?... ( sesini gene perde perde yavalatyor ) evet... bana ne!...
( gene heyecanl ve korkuyu andran bir telala: ) ya ben?... ya ben? ( ackl ve mitsiz bir haykrla: ) ben
neyim?... ben neyim imdi?.. ta paras?... evet... bir ta parasym... asrlarca kalacam... sessiz
kalacam..... fakat dnyorum... ben bir ta paras deilim... bir aa...... dim dik duracak bir aa...
hayr... hayr.... ben insanm.... Ahhhhh.. insanm ben... ama tekiler beni neden grmyorlar?... ( tela ve
byk bir endie iinde vcudunu yokluyor ve abuk abuk telala: ) ayaklarm.. kollarm.. etrafm... hi bir
eyim yok benim... o halde ben insan deilim... ( byk bir ztrap ve endie iinde: ) ama ben neyim?...
kimim ben?... ( ok ac ve korkun bir haykrla bararak: ) neyim?... neyim ben?... karanlk... bombo...
bombo... simsiyah bir alem.... ben bunun iinde kaybolmuum... neyim ben... hi birisi deilim ben...
tekiler ne?... maddem yok benim.... fakat... fakat.... kafama bu fikirler nerden geliyor?.... aydnlk....
beynimin iinde... ama beynim yok.... yle bir hviyetim ki... ( iddetle, korku ve heyecanla bararak ve
abuk abuk konuarak: ) grlecek, tutulacak hi bir eyim yok... ama ben varm...ben bir eyim...
maddesiz varlk.... ( bir mddet skut ) ... evet... evet... evet... demek benim hafif de olsa bir bedenim var...
bu bedenim olmasa hi bir varlkla temas edemem... iptidai ruhlarn da demek bir bedeni var... Acaba
yeniden hayata katlsam m?... yapabilir miyim... Yapabilir miyim bunu?... Orada kzm vard... ( tam bu
srada ton deiiyor amirane fakat metin, kati ve messir bir sesle ve kelimeleri tane tane, ak olarak
sylemek suretiyle: )
<< SEN BU HAYAT YOLCULUUNUN NDE HER STEDN ZAMAN EVLATLARIN

MUHTN OLABLR. HAKK HAYATIN MD BALIYOR.... ( sesi ok hafifledi teemmlle ve


teslimiyetle: ) evet... hayat imdi balyor... Bu aydnlklarn tesinde bana tekml yolunu iaret
ediyorlar... Artk kzm, evim ve tekiler beni alakadar etmezler... Dnya hayatnn icap ettirdii birer
niformadr onlar... bedenim, hviyetim, hatta ismim bile. ( ses kesildi. ) ...... ( medyom transtan kurtuldu. )
>>
( Yukarda ki celseyi hemen mteakip medyom tekrar trans haline girmek ihtiyacn gsterdi ve adeta
gayri ihtiyari olarak kendinden geti ve bu suretle saat 21,10 da nc celse alm oldu. )
NC CELSE
<< Bu tecrbe istediim neticeyi vermedi. Saati gemiti. Sizin dakikalarnzla bu tecrbe 40 dakika
srecekti. lerde baka bir meseleyi hallederken ameli olarak bu noktaya gene temas ederim. Bir iki celse
sade yaz ile iktifa edeceiz. Ameli ksmlarda eksik kalan paralar tarifle tespit edilsin.
<< Medyom kendisine tecrbe esnasnda gelen vibrasyonlarn ounu alamamtr. Buna almas
lazmd. 15 gn sonra baka bir observasyon mahede edeceksiniz. Bu obsesyona aittir. Bilmem ki buna
ihtiyacnz var m?
<< B. R. Evet, var.
<< O halde bunu yapacaz.
<< Yalnz yukardaki mahedede medyomun zapt edemedii vibrasyonlardan eksik kalan bilginin
bazlarn tebli halinde size ben anlatmak istiyorum ta ki bilginizde ok azla eksiklik kalmasn.
<< Ruh beden mnasebetleri kesilirken hasta tedricen btn hayat ve eyay unutmaya alr. Onlara
kar bir << adam sende >> cilik balar. Teevv devresi ksa geecek kimselerde lmden bir mddet
nce hayatla olan mnasebet gever. O, ruhunda bir hazrlk hisseder. Hasta olsun, olmasn. O, bunu bilir.
Bazen kendisine bildirilir.
<< Ruh bedeni kolay brakamaz. Ve brakrken de pek ok esef eder. O, kendisini bekleyen hakiki
hayatnn balayacandan bihaberdir. lm annda asl cesedini ve hviyetini brakrken pek ok konuur.
Size o konumalar aksettiremedik. Medyom katlat. Gelen vibrasyonlar alamad.
<< lm devresi ksa srer. lrken insan, yani ruh henz, ldn bilmez. teki canllarn iinde
dolar. ( Bu dolama bittabi imajinasyonladr. ) Niin kendisini onlarn gremediklerini merak eder. Onlara
seslenir, sesini duyuramaz. nk artk onun hasseleri yoktur. Arar. Hasselerini arar. Bulamaz. Ve asl biz
ruh leminin sakinleri, buna lm deriz. Hviyetini kaybeder, benliini kaybeder Bizim anladmz
manadaki lm budur. O zaman ona kimse ilimez. O bu devri yalnz geirmee mecburdur. Bu anda o, her
aklna gelen eyi hviyet edinmee alr. Fakat nihayet, kendisinde bir cevherin mevcut olduunu anlar. O
cevher ne tatr, ne aatr, ne insandr o cevher, kainat boyunca kendisine yetecek iktidar, iradeyi
toplam bir uur melekesidir.
<< Saysz lemlerin, insan anlay ile hudutsuz dnyalarn arka taraflarnda her trl imknlara uyarak
tekml yapacak olan bir hazinedir, bu uur melekesi... Kinat boyunca kendisine lazm olan kaabiliyetler
bunda meknuzdur. imdi onlar, bir nebat yetitirir gibi inkiaf ettirecektir. Onun her cephesi bir lemde
ziynetlenecek, ve benliinde sakl olan, meknuz bulunan bu cevherleri o, lemlerin, kainatn seyrine
ayarlayacaktr. Bunun iindir ki insan basit bir mahlk deildir. Onun arkasnda kinatlar kucaklyabilen,
yani kinatlar boyunca inkiafa hazr olan bir cevher sakldr.
<< B. R. Bu akamki mahededen ok mstefit olduk ve aydnlandk...
<< K. Y. Aydnlattm pek zannetmiyorum. Ksa ve kat oldu. Belki sadece sizi dndrr, o kadar.
<< B. R. lrken hasta ztrap eker mi?
<< K. Y. Iztrap bedenin terk edildii son hadde kadar devam eder. Ruhun bedenle iliii olduu
mddete vardr. Fakat dediim gibi medyomumuz bu akamki tecrbesinde buna ait vibrasyonlar alamad
ve size aksettiremedi. Sorunuz.
<< B. R. Bu tecrbede teevv halinin ok ksa srdn grdk. Bu kadar ksa sren teevv hali
olur mu?
<< K. Y. Teevv hali safha safhadr. Teevv siz u manada anlyorsunuz: Sizce teevv ne
yaptn bilmez bir halin ifadesidir. Fakat teevv bazen ne yaptn bildii halde, iinde yaad bir
durum da olabilir. Burada yle varlklar mevcuttur ki kendilerine gre mkemmel addedilirler. Fakat onlar,
hakiki nizama intibak edemedikleri iin teevv halinde saylrlar. Teevv derece derece, kademe
kademedir.
<< yle varlklar mevcuttur ki teevv devrelerinde iken plan tanzim ederek yeniden bedenlenmek
isterler. Ve ayet bedenlenmelerine bir engel yoksa bu msaade kendilerine verilir. Bu suretle onlar hayata
inerler. Tecrbeler yaparlar. Onlarn tanzim etmi olduklar dnya planlar bakalar iin zararsz, kendileri

iin faydaszdr. te bu hal onlarn bu duraklama devresinde olduklarn ve teevvten kurtulamadklarn


izah eder. Baka bir ey daha sylemek istiyorum: Bundan evvelki celselerde mesela bir zelzele neticesinde
hayatlarn top yekn kaybeden insanlardan bahsetmitik. Bunlar, planlar iyi hazrlanmam varlklar
olabilirler. Bir...
<< ki, teevv devrine has planlar olabilir.
<< , bakalarnn tekmlne yardm etmek iin dnyaya gelmi olabilirler. Gzlerinizin nnde
yanarak len bir ocuun halini dnnz. Buna acrsnz. Fakat o size hi bir zaman unutmayacanz
ztrab tattrr. Bununla hem kendi plann tamamlam, hem de size yardm etmi olur. Fakat unutmaynz
ki bu varlk dnyaya yalnz byle bir adama ztrap tattrmak iin gelmi deildir. Onun kendine mahsus
bir tekaml plan vardr, hatta onun bu plan dier bir oklarnn planlar ile mnasebettardr.
<< B. R. Yanl planla dnyaya inen varlklardan bahsettiniz. Ve neticede bu plann geriye
evrileceini, sylediniz. Hlbuki biz una da kaniiz: hayatta ve kinatta bo, manasz ve faydasz hi bir
hareket yoktur.
<< K. Y. Bunu yanl anladnz. Bo ve manasz hi bir ey yoktur. Nitekim byle teevv halile
yerinde ve uygun olmayan planlar tanzim ederek dnyaya inen ve bu suretle de grg ve tecrbesini
arttrm olur ki bu da hayata bir defa inmee deer.
<< Bir plan hazrlayabilmek iin varln evvela hviyetine sahip olmas lazmdr. Yani kendisini bir ey
sanmas lazmdr. Teevv hali de gene kendisini bir ey sanmaktr. imdi teevvtekileri brakalm da
normal bir plan tanzimi zerinde duralm. Bunun iin bavurulacak areler unlardr:
<< Evvela farz ediniz ki o, dnyada bir ett yapacaktr. Bu arzusunu evvela kendi hami varlna bildirir.
Hami varlk da, dnyay himaye eden varla byle bir arzunun hsl olduunu bildirir. Ve bunun tatbikinin
msait olup olmadn ondan sorar. ayet hayata inmesinde bir mahsur yoksa plann tanzim etmesi o
varla hamisi tarafndan sylenir. Diyelim ki bu varlk dnyada Ahmet olmak istiyor. Kendisini hayata
nakledecek iki varla ihtiyac daha onun ihtiyac vardr. Anne, baba. Byle iki varlk arayacaktr. Bunlarn
da ruh leminde, kendisini hayata indirmei kabul etmi olduklarn farz edelim. Fakat Ahmet hviyetini
daha nceden, bu anne ve babadan baka birisi tasarlamsa plan reddedilir. Bu sefer o, ayni gayeye matuf
baka bir zemin arar. Bu defa da bulduunu kabul edelim. Yani anne ve babala dier iki ruh raz olsunlar.
bununla da bitmez. Bir muhit lazmdr. O muhitte de birinci, ikinci, onuncu... ilh. Derecede alakalanaca
kimseler mevcut olacaktr. Bunlarn da daha ruh leminde reylerini almak icap eder. Mesela Ahmet
evlenecektir. Bir kz dnyaya gelecektir. Eer kznn ruhunu ruh leminde ikna edebilmi ise ona baba
olabilir. Aksi takdirde plan gene bozuktur.
<< Dnyaya inmek kolay deildir. ok geni bir mlahazaya ve pek hassas bir sansre ihtiya vardr.
nne gelen her varlk her lemde tecrbe yapamaz. Kinatta bir nizam vardr. Siz bu nizamn iinde
olduunuz iin onu gremiyorsunuz. Yksekten baktnz zaman, yle ahenk, yle ak bulursunuz ki
ancak alemler, arasnda fizik, imi kanunlar, matematik formlleri kuran yksek varlklarn bu ileri nasl
idare ettiklerini o zaman anlayabilirsiniz. Kinatta tekml seviyeleri vardr. Her basamakta o basamaa
mensup olan varlklar hrdrler. Fakat daha sttekilerin daima himayesi ve kontrol altndadrlar. Ebediyen
karanlklar iinde gmlm ve hviyetini kaybetmi, yani kinatta yok olmu bir varlk mevcut deildir.
ayet muvakkaten byle bir durumu andran bir hal varsa o, bir tecrbeye arz edilmitir, tekmln safha
ve icaplarn geiriyordur. >>

KADR: Temmuz 9, 1947


<< Siz iki vazife ile mkellefsiniz. Bunun biri, halen hayatnzn idamesi iin size verilmi ve imdiye
kadar ne kadar muvaffak olabildinizse onu tatbik ettiiniz, hayatta yani dnyada yaamnzla ilgili ve
yapmaa mecbur bulunduunuz bir vazife. Dieri sizin edebi hayatnz hazrlayc birtakm yksek
faziletler ve fedakrlklarn iktihamna sizi mecbur brakan bir vazife.
<< Siz dnyada bulunduunuz mddete bu iki vazifeyi birbirinden ayramayacaksn. Yani birine ne
kadar emek veriyorsanz tekine de o kadar gayret ve mesai sarf edeceksiniz. te bu tefrik edilmeyen iki
msavi kudrettir ki sizi daima birinden birini tercihe mecbur brakmak istedike siz bunu katiyen
yapmayacaksnz, yani birini ihmal edip dierine azami bir kudret sarf etmeyeceksiniz. nk bunun ikisi
de hayatta iken kymetlidir.
<< Bu aleme ( ruh alemine. B. R. ) geldiiniz zaman gene ayni iki vazife sizi bekleyecektir. Biri,
buradaki iiniz. Dieri gene ykselmek hususunda mecburen yapacanz bir itir. ayet siz bunu dnyada
byle alrsanz bu iki vazifeyi muvaffakiyetle baarmaa muktedir olursunuz.
<< u halde hem hayatndaki dzeni bozmayacak ve sizin gidiinizi hi bir engelle karlatrmayacak
ekilde dnya ilerine azami gayret sarf edeceksiniz. Ayni kudrette gene sizi ykseltici ve esas vazifenizi

daima kymetli bir nur olarak parlatmaa vesile olan br vazifenize de azami bir gayret sarf edeceksiniz.
Tabii mkl amma, bu mkldr ki sizin bu vazifelerinizin her ikisinin de kymetli olmasna ok byk
yardm dokunacaktr.
<< Bu ilerinizde engeller ktka sizin yaknnzda bulunan varlklar ellerinden geldii kadar her iki
vazife iin size yardmda bulunurlar. Baknz ben ikinci vazifeniz iin sorduklarnz yapyorum. >>
KADR: Temmuz 9, 1947
<< Hayatta her iki vazifenizde de en yksek dereceyi almaa ve hayatta kaldnz mddete hi bir
iinizi ihmal etmemee mecbursunuz. Bunu en iyi ekilde ve baarabildiiniz kadar yapnca buraya
geldiiniz zaman ondan kazanm olduunuz melekelerden byk istifadeler elde edecek ve burada da
ykselmenize bu, sizin iin vesile olacaktr. Daima, orta deil, iyi ve en iyi yapmaa ve 10a erimee
gayret ediniz. Aldnzla iktifa deil, alabileceiniz kadarn almaa gayret ediniz.
<< Ykselmee deil, ok ok ykseklere kadar ulamak azim ve emeliniz olsun. ok ykseklere
baknz ki hi olmazsa daha az, daha z ilerleye ilerleye hedefinizi kendinize yaklatrmak frsatn bulmu
olasnz. Onun iin daima kendi iinizde her zaman fedakr ve faal olacaksnz. Fakat vazifelerinizi ihmal
etmeyeceksiniz.
<< Sizin de bakalarna hi bir surette uymayan tabiatlarnz, ruh kudretleriniz var. Onlarn inkiaf belki
size daha baka kimselerin eriemedii mazhariyetleri de verebilir. Fakat yalnz bir tarafl alan bir
makine daima o tarafn parlamasna vesile verdii kadar dier tarafn krlenmesine sebep olur. En iyi
makine odur ki btn kudretlerini ayni derecede sarf edip birinin deil, her tarafn mkemmel ve istihsal
kudretinin azami bir dereceye kmasn temin etmi olur. >>
KADR: Temmuz 16, 1947
<< Bir insan hayatta iken kendisini yalnz manevi hususlar iin yetitirmee hasretse ve buna maddi
imknlar da bulsa, bu adam bu iinde de ok muvaffak olsa muhakkak bu varln tekml gsterili ve
herkes tarafndan nazar dikkati ekecek kadar cazibelidir. Fakat buna mukabil baka bir varlk size,
geenlerde sylediim ekilde iki vazifesini de birden ve msavi ekilde yapm olsa, fakat bu vazifelerden
her biri iin sarf ettii kudret kadar olmasa ( tabii mesaisi iki ksma ayrlmtr ) bile gene bu ikincinin
ykselme derecesi birinciden ok daha ilerde daha verimli ve istifadelidir. nk bu ikincinin tuttuu yol
ana kanunlarn erevesi iinde, yani ne tamamen manevi, ne de maddi. Hem tecrbe, hem tekml, ikisi
birbirine girmi olarak ve birbirini desteklemek sureti ile elde edilmi bir neticedir ki ok hayrldr. Bu
ikinci yolun, sahibine brakt tesirler de ok istifadelidir. Mesela siz gnlk vazifenizle ok yorulmu bile
olsanz ve iinizi de muvaffakiyeti ile baarsanz o gece, yorgunluunuza mukabil iinizde derin bir huzur
ve haz duyarsnz. Hlbuki yaptnz iin dnyaya ait ve manevi ilerle ilgisi hemen hemen yok denecek
kadar az olmasna ramen, bu maddi iin manevi cepheden sizi mahzuzu etmi olmasna neye
hamledersiniz? Demek bazen maddi vetireler de ( insan hissetmeden ) manevi kudretlerle i birlii
yapabiliyorlar. imdi bir de bu varlk manevi bakmdan da dnya ilerine sarld nispette bu cephesini de
tamamlam ise duyaca haz, yalnz bir tarafl olarak alan bir varlk tarafndan duyulmayacak kadar
byktr.
<< Hem bir vazifenin ifas, hem de manevi kudretlerin ykselmesi iin yaplmas zaruri iler elbirlii ile
mtereken yrmesi icap eden ilerdir. kisi ayr ayr olmaz deil, olur. Fakat her ikisinin beraber olmas
icab kanun ve her varln istifadesinin daha verimli olabilecei en gzel bir yoldur. >>
KADR: Temmuz 16, 1947
<< Her hareketinizin gsterdii neticeler, yani o karlatnz eylere kar hareket tarznz, sizin ruhi
kudretinizle karlat zaman vermi olduu intiban neticesidir ki sizin ykselmenize bir nottur. Btn
ilere kar iinizden gelen bir tepki ile hareket etmeniz gayet tabiidir. Mesela sabah iinize giderken
yapmaa mecbur olduunuz bir takm hareketler vardr. Bunlar ne kadar bir gn evvelkine benzemi gibi
grnse de aralarnda ok byk farklar vardr.
<< Bir gn daha erken, bir gn ge kalrsnz. Yolda ayni insanlara rastlamazsnz. lk karlatnz
varlktan aldnz ilk ualar sizin o gnk hayatnz zerinde akama kadar byk tesirler brakr. Sizin
ruhunuzun akislerine, dolays ile iinize de messir olur. O gn yolda, sevmediiniz insanlarn size
duyurmak istedikleri szleri duyarak zlrsnz. Ve bu da o gn sizinle karlaacak insanlara kar
yapma itiyad edindiiniz hareketler zerinde messir olur, sizi tahrik eder ve sizde neticeler brakr. te o
gn sizin ykselme dereceniz btn aldnz bu intibalar ve ksmen sizin tahammlnz ve gsterdiiniz
azim ve irade ile kudretinizin sarslmas neticesine dayanr. Siz bunlara ramen o gn ilerinize imdiye
kadar yazdrdm ekilde baarabildinizse ne mutlu size. Fakat bu o kadar mkldr ki yle az bir azim

ve irade kudreti ile elde edilmesi mmkn deildir. te btn bu muvaffakiyetler sizin aldnz vazifeyi
hi ihmal etmeden, ylmadan, ne ekilde olursa olsun size vaki olan mdahaleleri hie sayarak sonuna
kadar aksaksz gtrmenize baldr. Mkl olduu nispette kymetli neticeler verir. Kim olursanz olunuz,
hangi meslekten bulunursanz bulununuz karlatnz vaziyetlerde hibir deiiklik olamaz.
<< Bazen insanlar, iler ters gittii zaman << bu gn galiba ters tarafmdan kalktm >> derler. Yani kendi
tersliklerini o gn kendileri de tamamen idrak etmiler demektir. Bunu bilmek deil yapmamak esastr. Her
varln, ne tarafndan kalkarsa kalksn kendi ruh kudretini parlak akislerini hi bir ekilde
paslandramayacak ekilde harekete hazr bulundurmas ve kendine gelen kt ualardan mteessir olmak
sureti ile o ualar kabul etmesi deil, bilakis onlar hie sayarak o ualar aynen aksettirip kendi parlak
cevherini gstermesi ve iini bildii gibi yapmaa gayret etmesi esastr. Netice vazifedir. Vazifenin ifas,
tecrbenin muvaffakiyetle neticelenmi olmas demektir. Herkes kendi vazifesini ifa edip etmediini, yani
tecrbedeki muvaffakiyet derecesini her gn ufak bir cehitle aa yukar doruya yakn bir ihtimalle tayin
edebilir. Bazen yanld olur amma, bu lehte olarak kaydetmek lazmdr. Mesela ok kk grd ve
hatta hi ehemmiyet vermedii, bazen aklndan bile km olduu yle hareketler olur ki onun akisleri ve
yksek kymetleri yzlercesini bilerek ve azmederek uramakla elde edilemez. Esasen bunlar ok
kymetlidir. Karnza o gn kveren ve sizi ehemmiyetsiz gibi grnen ve sizden bir i isteyen ve siz de
onu hsn kabul ederek derhal yapmak imknn bulup yaptnz bir i sizin tamamen hatrnzdan
kmtr. te bu kk i dier byklerden daha byk olur ki hakiki tecrbeler insann nne byle hi
mit edilmedii zamanda ve meknda ve hi bir manas olmad zannedilen bir ekilde kar ve uur
ekseriya kendisini bir tarafa ekerek ruh kudreti bunun ifasnda tamamen serbest kalr.>>
KADR: Haziran 4, 1947
<< Size birok eyler syledim. Birok dersler vermee altm. Gnde size birok frsat zuhur ediyor,
edecek dedim. Bunlar karmaynz. Hemen nne geiniz ve istifade ediniz dedim. Her akam yatakta bir
defa dnnz. Ka kii ile ka maksatla grtnz. Ve fedakrlk muhasebesi ne kadar oldu? Bu gn ne
yaptnz, ka kiiye iyi muamele ettiniz? inizden zlerek, ne gibi faydal ilerin temini mmkn iken
yapamadm dediniz. Ne gibi ilerde muvaffak oldunuz? te gl fidannza usare akmaa balad. Ve bunu
yapmadnzsa su verdiniz amma verdiiniz su yukar kamad. te bu tembellik.
<< Ka fakiri ve yardma muhta insan teselli ettiniz? Bu gn hi karnza kmad m? Para ile deil,
ka kiinin gnln kendi tarafndan ektiniz? Acaba imdi u saatte sizin iin ka kii lehinizde
konuuyor? te bunlarn hesab, ( yani yapmamaktan mtevellit hesab B.R ) sizin tembelliinizin
neticesidir. Ben biliyorum bunlar ok az yapyorsunuz. Yahut yaparken cayyorsunuz. Bir ok iler araya
giriyor onlara kouyor, ve asl iinizi, yani asl olan bu iinizi ihmal ediyorsunuz. Hlbuki bunlar byk
ilerdir. Dier yapacanz bir az bekler. Fakat bir fakir sizin yardm edeceinizi, kendisine teselli
vereceinizi nereden bilsin? Ve sizi ne kadar beklesin? Gyn krlr, gzleri yal, sngs dk, kafas
nde gider. Gider ve sizin gl fidannz (1) onun gzne arpmaz. Hlbuki o fakirin gznden sevin ile
kacak ya sizin fidannza ulaacak ki o gl gzel renkli olabilsin. Siz ne zannettiniz, o gl sulamak iin
kova ile eme suyu mu dkeceksiniz? te o yaptnz ilerin sevin gzyalar bu ieklerinizi
canlandracak, faziletli ilerin brakt i hazlar, teselli apalar bu gl bytecek... Baka nasl olur ya?
<< Ona ihtimam, binlerce kalbin ince noktalarndan koparak gelecek errarelerle ancak olabilecek. yle
bir fidan baheye deil, her bir kk bir kalbin ta iine gmlmtr. Kkleri havada diye bunun iin
syledim. O gl aacnn kkleri toprakta deil, her bir zerresi bir kalbin ta iinde duruyor. O kalpten
akacak bir damla tatl suyu ieine ulatrmak iin rpnyor. te byle sular birikerek o iee gidecek
ve sizin glnz byle nev nema bulacak. >>
KADR: Austos 5, 1947
<< B.R. Bir adam hayatnn mhim bir ksmn yalnz musiki dinlemekle geirse ve yalnz musiki ile
megul olsa bu adam da dnyadaki vazifelerini tam olarak yapm insanlar gibi sratli bir tekamle mazhar
olabilirler mi?
<< Kadri Canm siz bunlar biliyorsunuz fakat gene soruyorsunuz. Hayatta muvaffak olmak, yani her
iki vazifeyi de muvaffakiyetle baarmak iin yaplmas zaruri birok iler vardr. Bu ileri yapmadan bir
adm dahi ileri atmann imkn ve ihtimali yoktur. Bunlardan biri, dnyadaki vazifelerinizdir ki insan her
zaman bir kmazla kar karya brakp birok deruni mcadelelerin vukuuna sebep olan ve hayat
mcadelesi denilen yaama tarz iin gsterilecek gayretlerdir. Dieri de, ruhi kudretleri ykseltici, fazilet,
fedakarlk, sevgi ve sair duygularn muhtelif ekillerde tebarz ettirile ettirile bunlar artk bir itiyat haline
sokmak sureti ile tekamln hazrlanmas faaliyetidir. Musiki bu ruhi hareketlerin meydana karlmasnn

yalnz bir ksmnda insana ok kolaylk gsterici bir yol olur. Yalnz bu ksmn zerinde mmkn olduu
kadar azami bir kudret sarf ederek bunu altrmakla btn dier vazifelerin ifasna imkn hsl olur mu?
<< Maddi hayattan bir misal daha syleyeyim: Mademki hayatta mcadele mecburiyeti vardr, bunlar
baarmak da icap eder. u halde bir adam bir yere kapanp kendi kendine yalnz bir tahta parasn yontsa
ve bunda kadar byk bir meleke sahibi olsa ki o tahtay hi kimse onun kadar yontamasa. Acaba bu adam,
btn hayatnda kendisi iin yapmaa mecbur olduu birok vazifelerini ifa etmi midir?
<< te musiki yalnz bir tarafa hizmet edici ve o vazifenin kolaylanmasna byk yardm dokunucu bir
harekettir. Bu ayet dier kudretlerle mtereken ilerse o zaman bu adam ok ykselir. Mesela ok gzel
besteler yapan ve o bestelere btn ruhunun en byk kudretlerini katan bir musikiinas bu hareketini
fazilet ve fedakrlklarla birletirerek her hususta tam bir ekilde alsa muhakkak bu adam iyi bir i
grm ve iki vazifesini de baar ile bitirmi saylr. Fakat byle yapmayp da sabahlara kadar bir
mzikholde menfaat mukabili alrsa ve hakikaten kudret sahibi bir varlk ise dier vasflarn harekete
getirmeden alt mddete byk bir netice almas da mmkn olmaz. >>
KADR: Mart 8, 1949
<< Vazife, iki trldr: Biri dnyada kendisine tahmil edilmi olan ykleri tamak mecburiyeti, dieri
de bunlar yapabilmek iin kendi iradesi ile kendine yklemi olduu dier bir vazife. Bir insann lmemek
iin almas bir vazifedir. Fakat bir insan hem kendini yaatmas, hem de lmek zere bulunan bir bakas
iin de alarak, yorularak onun hayatn idameye gayret etmesi ikinci bir vazifedir. Birincisini yapar ve
iinde muvaffak olmu bir insan gibi kar. kincisini yapar, biroklarnn yapamadklar ve grmek
imknn bulamadklar byk bir kymetin bir parasn elde etmek imknna sahip bir varlk olduunu
ispat edebilir.
<< Vazife yaplrken tabii fedakrlk da lazmdr. En ufak olarak kendi ahsnz iin dahi vazifenizi
yaparken bir fedakrlkla kar karya bulunuyorsunuz. Karnnz doyurmak iin katlandnz hareketler
bile az fedakrlk m? Fakat bunu arttrmak ve bakalar iin de byk yorgunluklara katlanmak, onlarn da
hisselerini ayrmak bir fedakrlk deil midir? ESASEN SAADET, BAKALARI N VERLEN
EMEKLERN RUHTA BIRAKTII HAZLARDIR. >>
HAP: Aralk 11, 1952
Medyom: R. Bayer
<< imdiye kadar her nokta zerinde durduk, fakat bu gnk dnya hayatnza uygun mesai zerinde
fazla zaman sarf etmedik. Bu cihet de ihmal edilmeyecek kadar byktr, muazzamdr. zerinde durmamz
lazm gelir. Byk bir yolun bandayz. Ve bu yolun da sonsuz olduuna inanyoruz. Bu yolda
yryeceiz. Azmetmiiz. Esasen azmetsek de yryeceiz, etmesek de yryeceiz. Fakat iman ile
yrnen yol baka, imansz olarak yrnen yol baka kat edilir. Aralarndaki fark burada uzun uzadya izah
edecek deiliz. Tekml yolu budur. Bu yoldan dnyada sizi alkoyan noktalar nelerdir?
<< Bunlar muhtelif vesilelerle syledik. Ve hlasa edebilirsek yle demek lazm gelecektir: Hodkmlk
ve nefsaniyete zebun olmak, tekml yolunda adeta srati sfra indirmek demek olur. imdi biz bu
tekamlmz engelleyen, kstekleyen noktalar ksaca u iki kelime ile hlasa eyleyip geersek matlup
neticeyi elde etmi saylmayz:
<< Hodkmlk ve nefsaniyete zebun olmak!... Filhakika bu iki kelimede bir ok hakikatler mndemitir.
Fakat ne yazk ki bu hilasa szler insanlar tahrik edemez. Ve istenilen neticeyi veremez. Sizden beklenilen,
btn bu gerilikleri, hodkml ve nefsaniyete zebun oluu tevlit eden hallerin teker teker bulunmasdr,
misallerle ortaya konmasdr ve her teferrat zerinde durulmasdr. te o zaman hodkmln ve
nefsaniyete de zebun oluun zararlar aikr bir ekilde ortaya kar. Ve bunlardan saknmak kolaylar.
<< imdi burada size sorsak, hodkml bir ka misalle tarif edin desek ancak bir iki misal aklnza
gelir. Girift misaller ortaya konulamaz. Bir ktl anlamak iin ve anlatmak iin onun tehiri lazm gelir.
Onu yapmak size der. Biz ilk szlerimizde, ekseriya gzellikten, sevgiden, dierkmlktan bahsettik.
Fakat aksini o kadar ele almadk. Onu da ele almamz lazm gelir. Ve gelmi bulunuyor. Bunlar bir ka
kelime ile hlasa etmeyelim. Teker teker tehir edelim. Herkes hissesine deni alsn ve ona gre
hareketini tadil, nefsini slah eylesin. Bunlar tatbik edilirse herkes mstefit olacak ve kendisinin bir ok
hodkmln ve nefsaniyete zebun taraflarn grp tefrik edecektir. imdi ben size nefsaniyete zebun olu
halinden ve hodkmlktan bir tek misal vereyim, dier misalleri siz celse haricinde bulur, istifade edersiniz.
Arzu edersiniz neticeleri bana sylersiniz. Konuuruz, mbahase ederiz.
<< Varlklarn mkerreren dnyaya dnnde birok gayelerin mevcut olduu malumumuzdur. Buraya,
yani dnyanza ve dnyalara birok iler yapmak, birok baarlar elde etmek iin inilir, girilir. Bu giri
esnasnda ruhlarda bu arzu belirli veya belirsiz ekilde vardr, gizlidir, meknuzdur. Fakat bedene giriten

sonra her zaman ayni gzel istekler ve arzular tecelli etmez. Bunlar bedenin, yani nefsaniyetin taht
tesirinde baz garip ve acayip ekillerle tecelli eder. Denebilir ki dnyada insanlarn en geri taraf, burada
iken aldklar, edindikleri, hissettikleri tekrar ediyorum aldklar, edindikleri, hissettikleri gzel
neticeleri, gzel hisleri, bedene girdikten sonra baka trl, baka ekillerde tezahr ettirmeleridir. Bu gzel
istek ve arzular ve baar gayeleri dnyada ne yazk ki HEMCNSNE KARI BR TEFAVVUK
HSSLE TEZAHR EDYOR. Hemcinsine kar tevaffuk ne pahasna olursa olsun teafavvuk hissi
ayan kabul deildir. Eer bu tefavvuk hissi gene dierkm bir dnce ile olsa kaabili izah ve mazeret
kabul eden bir ey olurdu. Bu hal ekseriya dnyada kendi mesleinde hi bir surette baar gstermeyen
insanlarda daha ok aikr bir ekilde tecelli ediyor. Dnyada bir baar gsteremeyen insan, meru yolda
bir baar gsteremeyen insan hemcinsine kar tefavvuku gayri meru yollarda aryor. Bu da gene
NEFSANYETE ZEBUN OLUUN BR NUMUNESDR. Bence en kt numunesidir. Dnyaya
inmekten maksat hemcinsine kar tefavvuk olmasa gerek. Bunu sizlere bilmem, uzun uzadya izaha ihtiya
var m. Hemcinslerine tefavvuk deil, onlara hadim olmak, faydal olmak ve bunun iinde kendi nefsinizi
ve menfaatlerinizi feda etmek... te hemcinsinize tefavvuku bu yolda arayp grmezseniz matlup olan
neticeyi alamazsnz ve bu da nefsaniyete zebun oluun bir tecellisi olur. >>
KADR: Aralk 29, 1947
<< Hayat ok aprak yoldur. O yolda yol gstericiler az olduu nispette o yol gstericilere uyan
insanlar da pek azdr. Daima bir arlatanlk ve her eyi zerine ekmek arzusu insanlardaki hret hrs, bu
varlklar daha karanlk bir izbeye srklemektedir.
<< Ne kar, ne kadar byk olursa olsun, ne kadar hret kazanm bulunursa bulunsun en byk bir
ressam, en gzel bir sanatkr bile 39-40 sene sonra herkes unutur. Bu mu lazm? Yoksa hi kimse
tanmasn, fakat binlerce ve binlerce sene o herkesi tansn ve huzur iinde kalsn. te iki yol. Yalnz biri
pein, teki veresiye. Fakat bu yle veresiye ki bilenler iin peinden daha kymetli, bilmeyenler iin de
denmesi imkn olmayan bir bonodur. Sizin de hayatta bu yolu takip etmeniz daha iyidir.
<< ok tannan bir insan ok nazar altndadr. Gzden kanz. nk o nazarlarn iinde iyileri ne kadar
oksa ktleri ondan daha oktur. Mevki ykseldike etrafndakilerin hrslar ve hyanet arzular artar.
Bundan kanmak herkes iin imknsz bir harekettir. Elde bir ey olmaynca, sebebi ve yolu bilinmeyince
bunlara kar koymaa imkn bulunmaz. Mahvolur insan. Huzur iinde grnse bile kalp byk bir tazyik
altnda bunalr. >>
KADR: Mays 3, 1948
<< nsaniyet byk bir la birlikte yuvarlanyor. Bu, gittike byyor. Fakat bir yere saplanacaktr.
Bunun istikametinde bulunanlar da o la birlikte yuvarlanmaa mahkmdur. Bundan masun kalmak iin
iki are vardr. Ya o gelen n istikametinden uzaklamak, yani dnyadan uzaa kamak, yahut salam bir
yere yapp n gelip gemesini beklemek. Ve o tuttuun yerin kudretine gvenip orada kalabilmek. Bu
hareketler sizi ve insaniyeti ancak kurtarr. Dierleri de la birlikte srklenmee mahk3umdur.
<< Siz ki bu kadar zamandr bu ilerle megul oluyorsunuz, ahlakn kudreti hakknda bile pheniz
vardr. Artk dierlerinin dtkleri uurumlara glmek mi, yoksa alamak m lazmdr. nsanlar o kadar
cahil ve etraflarndan o kadar bihaberdir ki gzlerinin nnde akan bir kandil eklinde grmekte srar
ve ters yollarda, uzun mesafeler kat etmekle demgzardrlar. Yazk insanlara!... Yazk onlarn felahna
yardm etmek emelini tamayan, byk namn tayanlara.
<< Bir insan bir tramvay altnda inenmek tehlikesine maruz bir ocuu grr de kurtarmaz m?
Dnyada byklkleri ile nen insanlar yalnz beeriyete hizmet etmi ve onlarn yaamasna, tecrbe
devrelerinin uzun srmemesine hadim olmu insanlardr. Hrs, ykselmek kaygs, ksa bir zaman iin de
olsa hkmdar olmak hevesi nedense varlklarn gzlerini yle boyuyor ki yaanacak zamann ksal bile
bu renklerin kuvvetini deitiremiyor.
<< Yarnn ne olacan bilmedii halde hemcinsine yardm iin fedakrlktan ekinmeyen, iyi
hareketleri ile bakasnn felaketini deil, saadetini hazrlayan kimse hakiki bir insandr. Bunun dndaki
kt eyler, menfaat duygular bu mahdut zaman karartr.
<< Hayat ksa, hakiki hayatn bir ryas kadar ksadr. ( ryada ele geen servet ve kymetlerin
uyandktan sonra insana ne faydas vardr! B. R. ) Bir varln geirecei uzun, namtenahi hayata nispetle,
dnyada yaanlan bir mr o hayatn bir saniyesi bile deildir. Byle ksa bir zamanda yaplan byk
ilerdir ki insanlara fazilete giden yollarn kaplarn aar, onlar saadete srkler.
<< Bahar insana nee verir. Ve birok hatralar canlandrr. Yeillikler, kularn t souk ve karanlk
gnlerin sona erdiinin bir mjdesidir. Bununla beraber, insanlar bir manzaraya bakarak bazen ac eyler de
dnrler. Baka bir bahar daha acaba grebilecek miyim, bu gzel dnya manzaralarn nasl

brakacam diye endieye de derler. Bunlar hi hatrlamayanlarda vardr. Onlar yalnz bu dnya ileri ile
megul olduklarndan bu gibi ilerle uramazlar. Fakat ilk hastalandklar anda, btn bahar, ayr ayr
hatrlanan bu aclarn hepsi birden onun stne yklenir. Hayat simsiyah bir zindana dner. Hlbuki
bunlara kar evvelden beri her zaman ilgi duyanlarn mmaresesi artacandan bu gibi basklardan
kendilerini korurlar. Onlar bilirler ki bu dnyann bahar hakiki hayattaki klardan bile daha iyi deildir.
Onlar bilirler ki ahlakl ve faziletli insanlarn gidecekleri yerler dnyadaki bu gzel baharlarla
llemeyecek kadar mkemmel ve ok can alcdr.
<< Mahlklar, daima Halklarna yaklamak iin ellerinde Ona doru rpnan bir kudret tarlar. O
kudret Halka yaklatka onu geri evirip mahzun etmezler. Yeter ki Ona yaklamak yollarn aram,
bulmu, hi olmazsa kalbinden geirmi olsun.
<< Allah o kadar byktr ki ben bir celsede bunun tarifine imkn olmayacan sylemitim. O kadar
rahimdir ki hi bir kelime ile izah edilemez. Bunu bilen ve inanan ve Onu bir kere candan anan bile
korkmasn. Yalnz zlemesini bilsin. Daima kendinden kklere yardm elini uzatmasn bilmi bir varlk
olsun, bu bile yeter. Ama bu kadar size yetmez. Bu ancak kendini bilmeyenlere, aciz ve zavalllara yeter.
Siz bu kadar kk ilerle yetinmeyiniz. nk onlarn mkfat ile siz iktifa etmezsiniz. Siz de kendi
bilginizi, derece ve kaabiliyetiniz kadar isteyiniz. Ve almaa gayret ediniz. Size ne mutlu ki kendi
kudretinizle kendinize yeni bir vehe verecek bir irade sahibi, karln gzetmeden bakasna mal
vermekten ekinmeyen mflis bir tccarsnz. Dnyada sizinle de alay eden oktur: Elinize bir ey
gemeden kymetli vakitleriniz ziyaa urar, derler. Ne yapalm, dnyada byle cahillere, aptallara ihtiya
olacak ki akll geinenlere yol gstersinler. Azim ve kudretinizle her zaman yeni bir kapy aacak bir
cesaret gsteriniz. Noksan bilginiz size rehber olmuyorsa beklersiniz. Zaman gelince daha byk eylere
de ulamak imknn bulursunuz. Temiz kalnz, kendi benliinizi tanynz. inizden geenleri, bir adam
gelip de sizin yznze kar sylemek kudretini gsterse, bu szlerden yznz kzarmayacak ise o zaman
sevininiz. >>
KADR: Mays 24, 1948
<< Sual Akl, zek ve kurnazlk arasndaki fark bize izah buyurur musunuz?
<< Kadri Bunlar insanlar tarafndan kendi kudretlerini lmek iin bulunmu kelimelerdir. Akll insan,
doru yolu bulan insandr. Kurnaz bir insan, cahil bile olsa kendisi iin en karl istikameti semesini bilen
bir insan demektir. Yalnz akl, iyi bir yol gstericidir. Fakat yalnz kurnazlk, insan bir yere kadar ulatrp
orada eli bo brakan ve pek szne inanlmas icap etmeyen bir arkadatr. Zek ile akl birbirine pek
karr. Zek hem akl hem de kurnazl ihtiva eder. Zeki bir insanda ikisi de itima halindedir.
<< Akll bir insan, zeki ve kurnaz bir insan odur ki kendi gittii yolu iyi seip hem dnyada, hem burada
isteyeceini iyi bilen ve bunun iin hazrlk yapm ve yapacak olan insan demektir. Dnyada ok para
kazanan, insanlar dolandrarak kaaneler kuran insana da zeki derler. Ama, bunlar ok budaladr. O kadar
hazrl, yarn bile pheli bir hayat iin yapyorlar. Asl zek, kendisinin ebedi hayatn hazrlamak
arelerini arayp bulan adamdr. Sizin bile imdiki hareketiniz bir az akllcadr. Hele zek derecesine
ularsanz o zaman hakiki vaziyeti de anlarsnz. Benim syleyeceim bunlardr. Dierleri dnya ileri ve
sizin hareket tarznza baldr. Onlar da sizi alakadar eder. >>
KADR: Ekim 13, 1949
<< sraf nasl mazarratl bir i ise, yerinde ve zamannda yaplmas lzumlu bir fedakarlktan ekinmek
de ondan daha ok zararl ve azaba sebep olan bir itir. Bir eyi vermek ve ondan hi bir karlk
beklememek; bir vazifenin ifas ile mkellef klndn bir zamanda ondan kanmak kadar hasise bir
mana ifade eder.
<< Hasislik, maln saknmak, mecburi bir hareketin ( bakalarna yaplacak maddi ve manevi yardmlara
mteallik, B. R. ) ifasndan kanmak, bir vazifeyi yerinde ve zamannda yapamamak; lm halinde senin
eline bakan bir biareyi grmemezlikten gelmek kadar ktdr. nsan bir eyi vererek, kendisinde byle bir
itiyadn teesss etmesini salar. Bir gn dnya malnn hepsini ve btn varln terk edebilmek kudretini
kazanm olur. Bu gn bir para veremeyen, btn mevcudunu bir anda feda edemez ki. te o zaman en
byk ztrap da buradan balar. >>
MUSTAFA MOLLA: Nisan 15, 1948
<< Kendini yalnz bilen insan iki nevi ztraptan birine mptela grnr. Biri yalnz nefsinin maphesinde
kalm, ikincisi, kendini aarak bakalarnn aclarna deva tayabilmek iktidarna vasl olmu insan.
<< Hi dnebilir misiniz ki insan olsun da insanlk mealesinden nasibedar olmasn? Byle bir yolda
yrrken elbette sizden daha aciz, daha dknlere gerek maddi, gerek manevi halaskar eliniz

yetiebilmeli . Ve siz kendi z benliinizden bakalarna armaan edebilmelisiniz.


<< HSSET BR KAPANITIR. Eer ruh bir menba muzi ise onun st ar bir kapakla kapatlm ve
bir zulmet kuyusu haline sokulmutur. Buna, insann kendi maneviyatnn intihar demek daha mnasip
olacak.
Eer sizden tama kudretiniz mevcutsa ite o zaman bakalarna verebilecek nurlarnz var demektir. Her
ey istein mahsuldr. Neyi ve hangi hedefi arzu etmiseniz sizin vasl olacanz odur. nsan hayvandan
itibaren teselsl ettirilirse grlr ki hayvan kendinden tesini dnmedii halde insan daha maeri ve
daha feragatkar ve fedakrdr. Bu, insanln tahakkuku ve tehisi adna en byk bir l olarak ele
alnabilir.
<< Bir az dikkat ederseniz hasis insann uurunun dahi fevkalade hudutlanm olduunu seebilirsiniz.
Onlarn dnyasnda ideal budur. Ve bundan bahsedilmedike her ey kymetten uzaktr. Hlbuki hisset bir
gayri tabiilik ifadesidir. nsan muazzam bir kinat iindedir. Ve grebilse anlar ki her ey, her zerre bu
dnyada bir ey vermekle mahzuzdur. Gnein en parlak oluu en ok verici ve tkenmez bir menba
bulunuu gzlerinizin nnde durur. Bylece mtalaa olunursa hayatnzn erevesinde, insanlarn neden
hasta olduklarn anlarsnz. >>
KADR: Kasm 29, 1948
<< nsanlar almaktan, ihtiyalarndan fazla da olsa verilen her eyi kabul etmekten uzak kalmamlardr.
nk bu da insanlarn, dnyaya gelirken beraber tadklar yklerden birisidir. Daima almak. Hlbuki
insanlar iin herkese datmak hatta manevi kudretlerinden de verebilmek bir insanlktr. Daima almak
deil, aldklarnzdan ve sizde mevcut bulunanlardan bir ksmn da vermee gayret ediniz. Bu, vermekle
almak arasnda bir msavat temin etme vaziyetini ihdas ederse iyidir.
<< yi insanlar bu dnyada oktur. Fakat bunlarn daha stne karak etrafa da iyilik saabilmek
lazmdr. Bakalarna yaptnz hizmetlerle ve onlarn zerinde braktnz intibalarla kendi kymetiniz
ykselir. Kazandnz kalpler sizin ykselmenize vasta olacak birer kademedir.
<< Temiz bir muhit, iyi niyet, iyi mesai, gzel manzaral serin bir yer. Fakat ziyaretileri olmazsa ne ie
yarar? yle bir yer tasavvur ediniz: Gzel, bakml, fevkalade manzaral olsun. Siz oray istediiniz kadar
sslenmi pek gzel eylerle bezemisiniz. Fakat gnler aylar geiyor, hi kimse sizin sarf ettiiniz
emeklerinizden istifade etmiyor. Siz de zlr, yaptklarnza acrsnz. Demek yalnz hsn niyet, kendi
hesabna temizlik, iyi harekete azmetmek kfi deil. Onun neeli ziyaretilerini de hazrlamak lazm. >>
MUSTAFA MOLLA: Ocak 11, 1948
<< Hayrl yol daima mtekabil hrmet yoludur. Hlbuki cemiyetiniz bundan derin bir cehil ve uslanmaz
ihtiraslar zincirinde zebundur. Siz muhta olanlar iin, sizden bir ey bekleyenler iin yaamasn
unuttuunuz anda ne orada, ne burada ahsiyetiniz bir vehim olmaktan ileri geemez. >>
KADR: Austos 16, 1948
<< Bilgi, insaniyete hizmet ettii zaman byk bir kymet arz eder. Bir ok malumat sahibi olan bir insan
bunu gzel bir ekilde kullanmasn bilmez, kendisinden bakalarnn istifadesini temin edemezse o bilginin
kymeti yoktur. nsanlar yalnz bana kendi ruh ve bedenleri ile bir bilgidirler. nk daima tetkik mevzuu
olabilirler. Bakalarn da ayni nispette tetkik edebilirler. lmi etrafa mull bir ekilde gsterebilmek ve
bu kudreti izhar edebilmek esastr. nsanlar, bakalarnn nam ve hesabna yapm olduklar ilerle
nrler. Hi bir kymet mevcut mudur ki insan onu yalnz kendisine hasretmi olsun da bundan vicdanen
bir huzur duyabilsin ve kendisine bir eref hissesi ayrabilsin. Bir kere dnn: daima bakasna yapm
olduunuz ufak bir hizmet bile sizde bir mahsuniyet tevlit eder. Fakat kendi nefsinize inhisar ettirdiiniz o
kadar byk iler vardr ki bundan ne siz bir srur duyarsnz, ne de bakalarna anlatrken gururunuz
ykselir. u halde yaptklarnz ahsnzn deil, bakalarnn ondan edecekleri istifadeyi dnerek tanzim
etmeniz kendi lehinize bir hareket olur.
<< nsanlar yalnz balarna kaldklar zaman kendilerinin mesut olmalarna imkn yoktur. ok evvelki
teblilerin birinde bahsetmitim. Bir ehirde tek bana kalm, btn servetlere malik olmu bir insan
bunlardan ne bir fayda grr, ne de mesut olur. Onu bakalarna da tattracak bir zemin ve zaman bulabilir,
yapt iler etraftan grlrse o zaman mesrur olur. Sporcular da byle deil mi? Kendi kendine ok hzl
koan yahut atlayan bir insan bunu tek bana yaparsa hi bir zevk duymaz, etraf seyrederse hem kendi,
hem civar memnun ve mteheyyi kalr. nsan kendi kudretini etrafa temil ederse bu en iyi bir hareket
olur. Kapal cevherler, klar sndrlm bir lambadan farkszdr. >>
MUSTAFA MOLLA: Nisan 4, 1948
<< Mevzuumuz insan ruhundaki azaplarn eitleri ve sureti husullerine dairdir. yleki bu hususta siz,
hayat ruzmerrenizde birikmi iyi veya fena itiyatlarn dnda da mstakil dnyevi amillerin tesirlerini

mahede edersiniz. Bunlar iki kanalda mtalaa olunabilir.


<< Ruhi ztraplarn birinci amili, en ziyade sizde messir ve spontane birtakm ruhi telakkiyetn husul
ve reaksiyonudur. Bunu bir az izah etmek gerekir. Bu potansiyel bir birikme, yani sizin gayri meru
leminizin iktisap eyledii fakat sarahatten idrak edemediiniz birtakm messirlerdir.
<< kinci messir amiller, bilhassa hayatnz erevesinden ruhunuzda tesirlerini gsterir. Akas,
birinci hususat siz haberdar olmadan toplarsnz. kinci nevi ztraplarnz harici ve itimai amillerden gelir.
Her ne yoldan olursa olsun insan ruhunun tezelzle ve teevve dar olmas, gayenin hayre mteveccih
bulunmasna daima dmandr. Bu ztraplar eer insani idealler urunda meydana gelmemise.
<< Eer bu hususatn iyi mtalaa edilmesi lazm gelirse ztraplarnz iki neve ayrarak mtalaa
eylemeniz belki vazh ittilanz iin hayrldr.
<< Bir nevi ztrap egoist heyecanlarn tatmin olunmamasndan doar. kinci kk tekil eden ztraplar
nefsaniyetin fevkine ykselmi, yani << ben >> den ziyade herkese ynelmi asilane duygularn, istenen
neticelere varamam olmasndan mtevellittir, denebilir. Peygamberane ztraplar diye de adlandrlabilen
bu nevi azaplarn yksek insan karakterlerini ifade ettiinde phe yoktur. Kalbiniz ruhani bir lemin
nazm olamazsa da hi deilse zulmet iinde bir kandil iktidarna vasl olma zleyebilecek bir yksek
isteyiin aiyan olabilmelidir.
<< En byk duygular, en yksek ztraplarla llr. Zira insan ne glmenin, ne alamann, fakat sadece
ruhi ztrap ve hazlarnn susan deryasnn amak ruhaniyetinde megul saylmaldr. Yoksa harc alaim
birok heyecan ifadesi de olsa dklemeyen aclarn ruhlarnz zerindeki arl ifade eder ki derin ve
kesif ykleri tayabilme iktidarna sahipsiniz.
<< Bylece mtalaa ettikten sonra mevzuun daha derinliine doru gidebiliriz. Niin seviniyorsunuz?
Niin meyus oluyorsunuz? Bunlarn tetkik ve tehisleri sizin asilane ve gayri asilane telakkiyat ve
heyecanlarnzn birer ifadesi, birer ls makamndadr. Herkes ayni ruhi iktidarn sahibi olamaz. Bu bir
iktidar ruhani demektir ki emeklerinizin, ruhunuzun manevi glgelerinde biriktirdii, ktan mevcelere
baldr. nsan vardr ki kendi manevi durgunluunu dahi kefe kaadir olamaz. nsan vardr ki tamamen
zddna, nefsinin dna kabilmi ve kendini unutarak nevi beerin aclarna mstarak olmutur.
<< Bir glgeyi tamann, bir vehme kurban yaamann, bir nefse hizmetkr ve zebun olmann itiyad
snrlarndan teye komanz, elverirse daha da ilerlere varabilme imknlarn aratrmanz sizin
yaratlnz icabndadr.
<< nsan o yzden byktr ki kendini ancak bir kii olmaktan kurtarmak yolunda savar ve nefsinin iyi
bakmdan melei, fena bakmdan mcahidi manzarasnda grlr. Bu yollarn her ikisi de nihayet sizi
hayra ekecek olan rehakr isteyilerin ve intizarlarn birer baka tezahrleridir. Asil insan karakteri, bir
bakasnn saadetinden haz duyabilme karakteridir. Sonra da kendi nefsinin vsatnda bakalarna
verebilecek ruhani serveti olabilenlerdir. Sizi dndren sadece ahsi alailikten ibaretse bundan teye
geebilmenize hangi tarikle imkn grebilirsiniz?
<< Dnyanz bir cesedin, bir sonu gene ayni hudutlar ierisinde, ayni eylere inklap etmee mahkm bir
maddi bedenin gayesi olan bir dnya deildir. Ruhunuz, ite zerinde insan damgasnn tanmamasna
sebep olan en asil ve en n cepheniz. Onun zerinde kuracanz bina ebediyen sarslmayacak olan binadr
ki gene onun zerinden daha yukarlara eriebilmek iin halaskar haberleri vadeden irtifalar grrsnz.
<< llaki << ben >> im ve btn bu dnya benim uurumdur, ondan mada hi bir ey reel olamaz, diyen
insan nce dnmelidir ki bu lemin nizamlar arasnda kendi uuru da o nizamlarn kurucusu tarafndan
baholunmutur. Yoksa kendi dediiniz mstakil bir hviyet mevcut olduu halde amili mutlak olsayd
kinatn mimarisinde elbette bir ta bulunmak iktiza ederdi. Bu nasl oluyor ki bir babann emei ile
byd ve gene o babann yksek veya yksek olmayan huylarn iktisap eyledii iin ona hrmetle ba
eer de susan bir namtenahi kudretin icazkar sknetinde bir sr sezmez. yleyse onlarn dnceleri
kendilerinden teye ve yukarya hi bir ifade sahibi olabilmek iradesini aramamaktadr.
<< Bylece en byk ztrap sizin ahidi bulunduunuz birok bedbahtlklarn sahibi kimseler tarafndan
temsil edilmektedir. Ve bunlar bu ac hakikatin bir an dahi farknda deillerdir. Ruhun ebediyete giden
cihetlerine pencerelerini aamam kimseler bu kadar byk bir ruhani lem iinde hudut ifadesinden
kurtulamamakla elbette acnmas lazm gelen bir seviyede kalmlardr ki ite bu anlarn amac vicdannda
toplanan zehirler gibidir.
<< Sizin iin bir ders olsun diye sylenmi birok ata szleri vardr. fakat bilir misiniz, bunlar en ziyade
iinize yaryarak size maddi imkanlar vadeden ilerde birer destek olmaktan ileri tutulmamakta ve en
manevi cepheleri ile dahi maddi itialara birer rnek olsun diye kullanlmaktadr. Samimi olmak iin bu
gn hi bir sebep tasavvur edilemez. Demek istediim udur:
<< Manen ykselme veya alalma ne demektir? Bunun zerinde durmak ve dnmek adeta msbet bir
zihniyetten uzaklamak telakki ediliyor. Btn byle gayri edebi ve gayri insani emeller peinde komann

bilinmeden ruhta brakaca neticeler elbette ki bir gn vicdann zehirlerini oaltp insan baka bir zebun
aa srkleyecektir. Uykularnda rahat edemeyenler, akbetlerini sadece gelip geici meseleler urunda
telef edenler... te ztraplarn en ac olanlarndan bir ka. Harici ve itimai avamilin ruhlarnzda brakt
tesirler elbette gzlerinizin nndedir. Onlardan bir intibah dersi almazsanz yaamanzn hep ayni tempoda
devam demek olan gz yummalarnz size bu dnyada olduunuzdan ileri bir merhale vadedemez. Skt
mukarrerdir. Yani insan, yle bir zaman gelecek ki elbette dnya dili ile konuamayacak ve dnyadaki kt
gidilere bir dzen vermek iktidarn kendinde bulsa dahi imknlarn elde edemeyecektir. Bu ise ite daimi
azaplarnzdan birinin rneidir.
<< Dnyada braklan en iyi rnek, sizin istikbalinizdeki haleti ruhiyenizin bir ifadesi olmaktadr.
Azaplarnz, nefsaniyetinizden daha teler varabilmeli. Ve siz, bakalarn ihata ve tenvir eyleyen bir
gnein feyzine mazhar olmuasna hakm olabilmelisiniz. Keke nefsimden ziyade bakalar iin rehakr
olabilsem diyen insan azmi takdise layktr. >>
MUSTAFA MOLLA: Aralk 2, 1950
<< nsanlarn en kt, en hrpalayc, hatta tek manas ile ldrc halleri iradeleri ile kendi
egoizmalarna kendilerini balayarak ktrm kallardr. Sizi bu kadar kesif ve dondurucu bir karanlk
dehlizden kurtarmak emeli ile ba baa almaa davet etmi isek; bakalar iin bu bir vehim, oyuncak
veya tehlike diye tavsif de edilse btn veballeri zerimize olmak artyla, saadetimizi temin eden bir
vesiledir. Fakat, hemcinslerinizi aldklarnzdan hissemend eylemek en ileri vazifenizdir. Bunu yapabilmek
iin tenkit tebliimizi okuyunuz. Ve her ferdin ilkin karanlk cephesi ile temasa gemeden onun aydnlna
ihtiyacnz varm gibi birlikte kendi labirentine ininiz. Zulmetle ilkin o karlanca aresini sizden
sormasa da beklemee balayacaktr. te insanlarn en tipik halleri.
<< Zihni atalet, grmemezlikten hz alr. Ve kesafeti bu suretle oalarak ruh da bir ikinci mezar
uurumu amaa koyulur. Binaenaleyh kendi havanz kendiniz bol bol teneffs edip inirah ufuklarna
doru kanat aarken geride kalanlar unutmaynz. Hatta son yolcu siz olmaa alnz. radn ve tenkidin
en faydals budur. >>
KADR: ubat 28, 1949
<< Senin tecrben yalnz senin hayatnla deil, bakalarnn hayat ve onlarn tecrbeleri ile de
hemahenktir. Sen her eyi ahsna inhisar ettirirsen buna ne bir mr, ne de bir ka mr kifayet eder.
Bakalar namna alp ondan zevk duyma bir saadet telakki ettiiniz mddete bakalarnn ztrabna
ortak olup kendinizi felaketlerden kurtardka, bakalarnn saadetinden rnek alp onlarn bu saadete nasl
ulatklarn anlamaa gayret ettike sen bir adamsn. te insanln byk kymetleri byle balar. Yoksa
bir insanla bir hayvan arasnda hi bir fark kalmaz.
<< Bir defa dnn. Bir hayvan yalnz kendi nefsi ve hayatiyeti iin alr. Yalnz kendini doyurmak,
bakalarnn menfaatini deil, yalnz ahsn dnmek, dierinin ztraplarndan deil, kendi ztrabndan
zlmek hassasna maliktir. Demek insan bundan ok baka trl olacak ki hayvann yaptnn aksini
yapacak ki aradaki byk fark tezahr edebilsin. Hayatnz byle geerse ve byle geen gnnz bir
kayp deil, bir kazan gibi telakki ederseniz o vakit yaadnz anlarsnz. Yoksa sebepsiz hareketlere,
bakasna zarar verici hadiselere, hatta hi zarar vermeden dahi bakalar iin faydasz geirilen gnlere ne
yazk.
<< Hareketinizi daima kontrol edip insan olmaa gayret etmek, yalnz gayretle deil, bunu bilfiil tatbik
etmek gibi hareketlerinizi alma sahanza intikal ettirmekle mkellefsiziniz.
<< nsanln daima ilerlemesi yolunda fedakrlklardan ekinmemeli. Ve insan, hayatn kendisine bir
ikence kayna deil, bir saadet vastas yapmaldr. Bu hareketleri, elinizde imkan ve vasta mevcut iken
yapnz. Ve hayrl, uurlu yerlere emek sarf ediniz. Allah da size yardm eder.
MUSTAFA MOLLA: Mart 28, 1949
<< Ferdin arzusu, kendi siasn mmkn mertebe iradi bir seyyale ile setrederek stn olan her trl
nfuz ve feyz hareketlerini meneder. Bir kere dnyann btn boucu, ekici halleri ile hembezm olmaa
alm bir insan, onun fevkindeki manevi ufuklar ve cihanlarn temevvcatn asla ahiz ve zepteylemeye
kaadir olamaz.
<< Dnyann artlarn gz nne getiriniz. Sizi alarna drecek nice tertipli ve suni intizarlarla
karlarsnz. Herkes bir ihtirasn penesinde zebun olmaa msaittir. nk dnyada bu gibi itici, haydi
oraya veya haydi bu tarafa diye kuvvetle cebredici nice gizli kumandalar mevcuttur. Mesela, para ihtiras
urunda her nevi delaleti kabul ederek sadece maddi kazan yol ve vastalarnn yardmn ideal tanyanlar
mevcuttur. Mesela, hrszlkla kolay geinme yolunu arayanlar vardr. bir bakasn ldrebildiklerine

baklrsa bu delalet gayri kabili mukavemet haller de iktisap ediyor demektir. O halde dnyanzda avlayc,
daha dorusu, sizi, stn olmaa sevketmek isteyen iradeye ramen yolunuzdan evirici nice cazibeler
mevcuttur. Bunlarla badanca elbette bunlarn fevkinde idealleri kaybedersiniz. Onun iin, size daima
ruhunuzun stne kmekte olan ve an be an yanmakta bulunan bir kinat maddiye rtsnn kllerini
biriktiren vasatnzn gafil avlayc, stc yorganlarn atnz diyeceiz. Zira bunlar ancak oralara manevi
baklar evrilince grlebilir. Byle olduu iin de ancak ruhi bir vuzuh balar. Faraza dnyevi ihtiraslarn
crufu ve gafleti iinde hemahenk bularak nefsini alklamakta olan bir adama yaklap, dier iyi bir
adamn daha hayrl yollar gstermee almas onda mthi reaksiyonlar uyandrabilir. Peygamberler bile
byk mukavemetler grdler. sa niin armha gerildi? O halde ruh planlarnca veya ilahi evamirin
llerini, yani tatbik mesuliyetini tayan muvazzah varlklarca yaplacak her nevi i tenvirine gzleri
hemen kan tutmu bir insann vukufu nasl kaabili tasavvurdur? >>
MUSTAFA MOLLA: Aralk 22, 1948
<< Hayat bir otorite deildir. Yani ellerinizi kollarnz balayan bir slta deildir. nnzde namtenahi
imkn ve vastalar mevcuttur. Cemiyetten tabiata, tabiattan cemiyete ard aras kesilmeyen memadi aklar
devam etmektedir. Kendinizi tabiat ve cemiyet aynasnda grnz. Daha nce anlattn gibi, eer bir
nizam umumide, bu kll ahenktarda bir ruh ve mana sahibi iseniz biliniz ki hi bir cehit dahi sarf
etmesiniz size bilinmeyen yollardan ve bilinmeyen lemlerden namtenahi bildirmeler akn etmektedir.
<< Siz kendi benliinizi o kadar abuk renebilseydiniz onun kemalini bir hamlede iktisaba kaadir
olabilirdiniz. Hlbuki insan, merhaleden merhaleye bir namtenahi kou mahlkudur. Onun btn
mcadelesi haddi zatnda kendi nefsine ynelmi bir iktisab servet, bir vuzuhu tam, bir kymeti ilahi
demektir. nsann, aynaya baknca grd yz hareketlerindeki vuzuh ve mana kadar kendini cemiyet ve
tabiat mvacehesinde de manen temaa eylemesi mmkndr.
<< Bir gnlk hayatnzn hatrasn o gnn son saatinde tekrarlaynz. ( Bundan sonraki murakabei
nefis bahsinde tafsilat vardr B. R. ) ikinci bir gnlk faaliyetin muhasebesini de bir gn evvelki gibi
tekrarlaynz. Ve nihayet bir ka gn sonra hayatnzn kadrosundaki faaliyetleriniz sizin manevi portrenizi
tersim eyleyecektir. Ancak bitaraf bir tetkik yolu ile kendi i ve d yapnzn mahiyetini bylelikle tespite
bir derece kaadir olabilirsiniz.
<< Bizim mtemadiyen ve srarla verdiimiz bu teblilerden kast zaten sizi sizin iin vazh
klabilmekten gayri nedir? Nereye gidiyorsunuz? Nerelere kadar gidebilmek kudretini haizsiniz? Yoldanz
ve yknz nelerden ibarettir? Bunlar her zaman gz nnde bulundurarak ruhunuzu, dnyanzn mahdut
cehitlerindeki mahdut zaviyeli duraklar ( maddi faaliyetin gayeletirilmesi B.R.)
iin inkisama mahkm klp btnlnden mahrum etmeyesiniz.
<< Dava yle kark ve karanlk bir lemi izan davasdr ki gerekten en byk hadise insann varlnda
dnp dolaan muhteem iradenin ve istein cevaplarna kaadir ve hakm bir raddeye vasl olabilmektedir.
Nefsinizi, krlnde ve muvakkat endielerin aldatc ve gelip geici cazibesinde mahkm ve bi kadri
kymet bir hale zebun etmeyiniz. Zira insan hr yaratlmtr. Ve irade, her istenenin seferber olma
kumandasn derhal ifaya mecburdur. Siz de kendinizi en devaml ve en ulvi olana doru evirmee
alnz. nsan bir gn belki arzn mihverini deitirmee muvaffak olabilir, fakat asla insiyak ve
ihtiraslarnn krbalayc ve zebun edici kr iptilalarndan tamamen kurtulamaz. Cehitler ve btn bu
faaliyetlerin nasibi, en az kendimizden bir karanlk paray skp atabilmek ve onun darack
menfezlerinden ilahi nur ve feyzin inaatn temin eylemektedir. >>

MUSTAFA MOLLA: Mart 13, 1948


<< Olduunuz derecenin en stnde bulunmanza lzum yoksa zaten bulunduunuz yerde durmanz
elverirdi. Bir ta, bir hkimiyet ve hatta bir istek izhar edemedii gibi siz de byle endielerden vareste
kalabilirsiniz. Demek ki insan olmann artlar tahakkuk edince insan hviyeti nasibinin fevkine doru
kmaa hakikaten mstenit yaratlmtr.
<< htiraslarnzn zincirinde zebun olmanz da ayni yolda, ayni mihver etrafnda dnp dolamanzdan
baka ey ifade etmeyeceine gre de bu ihtiraslarnz gene tatan ve dier cansz mevattan en az ileri bir
tarafnz bile ispata vesile olamaz. htiras, merhaleler vadetmedii srece krdr. Olduu yerdedir. Ve bir
adm ilerisine dmandr. nk deien halet, ksr kalmaa mahkm cephenin tamamen zddna bir
inkiaf seyri demektir. O halde siz de ihtiraslarnz ona gre ayarlayacaksnz. Olduunuzdan ileri varmaa
medar olmayacak iler ve arzularla vakit geirmeyeceksiniz. Zira bu kaybedilmi zaman sizden

sorulacaktr. Ve bu sorulduuna gre bir zaman sonra gene bizzat kendiniz byle bir netice karsnda bo
braktnz ikmale mecbur kalacaksnz. >>

KADR: Mart 15, 1951


<< Samimi olmayan bir insanla dost olmanza imkn yoktur. Zira dostluk iin art, fedakrlk
yapmaktadr. Gayri samimi bir insan ise fedakrlk yapamaz. Fedakrlk yapamaynca dost da olamaz. u
halde tekml etmek iin kademe olan fedakrl, dostu iin bile yapmaktan ekinen bir insan bir adm
geri, onu yukar karan basaman altndadr. >>
MUSTAFA MOLLA: Mart 16, 1951
<< Samimiyetsizlii douran avamil, insann kendisine kar vazh olmamasndan baka bir ey deildir.
Kendisini his ve idrak etmek ise verecei karara gre ayarlanm olmann bir iardr. Bu merhaleye vusul
arttr. Aksi takdirde bir bocalama ve binnetice yolunda bulunanlar tevi adeta mukadder bir hale gelir.
>>
ARLOT: Mart 17, 1951
<< Samimiyetsizlik yalnz bakasn aldatmakla kalsa... Fakat maalesef i bu kadarla bitmiyor. Bu
samimiyetsizlii ikinci bir huy edinen insanlar kendi kendilerini aldatma yoluna bir r hazrlyorlar. Bu
hazrlk ise tekml yavalatacak kadar gerilik tekil eder. >>
KADR: Temmuz 19, 1948
<< nsanlar bir devir iinde geirdikleri hayatlarn bilselerdi ve buna muktedir olabilselerdi birok
hakikatlerin khnne daha ak olarak aina km bulunurlard. O zaman hareketleriyle, imdiki bilgisiz
zamanlar iindeki gibi babo dolaan serserilikten karak, neticeli ve kymetli lleri daima insanlar
ellerinden hazr bulurlard. Bir devre bir asrdan uzun bir kymettedir. Bir hayat, bir devre deildir. Ruh
alemi de byle muhtelif devrelerden terekkp eder. Bir varln dnyada geirmi olduu bir veya bir ka
hayat ekil itibar ile bir devreye ayrlr. Dier lemlerde geen mddetler de byle devrelerle llr. Her
devre bir asrdan ok bir zaman srer. Ruhlarn kudret derecelerine gre bu devreler bazen ksalr, bazen
uzar.
<< Ruh leminde yaanlan zamanla da byle devrelere taksim edilmitir. Her devre ayni mntakada,
derece itibar ile birbirinden daha yksekte bulunur. Bunlarn hitamnda dier yeni bir devrenin faaliyeti ba
gsterir. Bu devrelerin birbirine olan mnasebeti, iki hayat arasndaki deiik ekiller gibi bir yaknlk
gstermez. Yani dnyada bulunan bir insan yeni bir devreye geerken amas mecburiyetinde bulunduu
byk bir mesafe vardr. Fakat bir varlk ayni bir devre iinde ikinci bir hayata hazrlanyorsa bunun
yapmak mecburiyetinde bulunduu hareket, bir devre atlamasna nazaran byk bir fark arz eder. O
bakmdan, devreler arasndaki bu ayrlktr ki insann o yeni devre iin iyice yourulmasn ve oras iin
lzumlu kudreti iktisap etmesini icap ettirir. Ancak bu sayededir ki o yeni devrenin gayri kabili tahamml
gibi grnen byk tesirlerine mukavemet edebilir. te bu akam yeni bir mevzua temas etmi
oluyorsunuz. Daima hayatta bulunanlarn kendisini bir yukar devreye atlatabilmek iin hazrlkl
bulunmalar ve buna uygun erait iinde yetimeleri lazmdr. BUNLARIN BAINDA NEFSE
HKMYET GELR.
<< Arzu daima insan iinden vuran gizli bir dmandr. Onun hareketlerine boyun emek elindeki silah
teslim etmek demektir. lk mukavemet byle balar. Bundaki ykseli dier devreye hazrlk iin lzumlu
bir kudret olarak ruhta toplanr.
<< u halde sizin de ilk i olarak arzularnza hkim olmak metanetini elinizde bulundurmanz lazmdr.
Evvela kk ilerden balayarak bu kudreti gittike ykseltmek ve bir mmarese eklinde, byk bir
mkilata uramadan temin etmek mmkndr. Bu ekilde, insanlar dierleri zerinde de farkl bir tekml
hamlesi kaydetmi olurlar.
<< Nefsine hkim bir insan, daima dierlerinin yannda stn kalr. Bu da pekl yapabileceimiz bir
itir. Her yeni devre iin lzumlu bir takm kymetlere ihtiya vardr ki bunlar yava yava elde edilecektir.
te ruh kudretlerinin derecesine gre bazlar bunu bir ka gelite, bazlar daha az bir zamanda ikmal eder.
Hazr bir duruma geldikten sonra dier devreye atlayabilir.>>

KADR: Mays 13, 1947


<< Vicdan, arzu, nefis gibi hassalar ruhun nne dikilmi birer engeldir. Arzuyu ve nefsi vicdan
kstekler. Bunlarn hangisi daha kuvvetli gelirse o, brksn atlatr. Ve frlar gider. Dieri arkada
bakakalr. Bunlar ruha verilmi birer hassadr. Ve ruh bu hassalara uymakla da mkelleftir.
<< Ruhta birok feveranlar, isyanlar meydana gelir. te bu isyan bastran taraf ruhta ya bir
muvaffakiyet, ya bir knt brakacak olan taraftr. te bu da menfi veya mspet tecrbelerin birer ana
hatt olur. >>
HAP: Ekim 23, 1951
<< Vicdan sesi herkesin iinde baka trl ihtizaz eder. Ve iki ahs misal olarak ele alnrsa birinin evet
dediine dieri hayr, der. Hi phe etmeyin ki ikisi de tekml ediyor. Yeter ki gayeleri dierkmlk,
feragat ve bakalarna yardm etmek olsun. Hodkmlk bahis mevzuu ise bu ekildeki hareketlerde hi bir
tekml aramak beyhudedir. Bu ksa cevapla verilen mevzuun ehemmiyetini olabilir ki baz yeni
arkadalarnz takdir etmeyebilirler. Onun iin bu mevzuu burada terk etmemelerini ve zerinde uzun
mddet dnmelerini tavsiye ederim. >>
HAP: Eyll 11, 1951
<< Btn bu szlerinizi toplayp size, nefis mrakabesinin ne ekilde yaplmas lazm geldii hakknda bir
iki kelam edeceim. Belki bu szlerimden sonra bu murakebe iinde noksanlarnz grecek ve eksiklerinizi
bu szlerime gre tahsis yoluna gideceksiniz.
<< Mrakabei nefis mahkemesinde bir hkim bulunur, bir de maznun. Hkim, vicdannzdr, maznun ise
nefsiniz. Bu maznunun, bilesiniz ki muhakkak ve muhakkak suu ve sular mevcuttur. Eer iinizden biri
kagelir de bir suum yok, derse o, kendi suunu kendi iinde grebilinceye kadar buraya devamdan
istifadesiz kalsa gerek.
<< Hkim olan vicdannz hi bir zaman msamaha, mlayemet, af nedir bilmemelidir. Biliniz ki kinatta
yegane mlayemet, af ve msamahann yer alamayaca mevki, mahkemei nefis salonudur. Bir insan ki
kendi nefsini mrakabe esnasnda nefsini mazur grr, onun sularn mlayemetle, afla karlar o,
bakalarna kar gaddar ve hodkmdr. Nefse kar hi bir zaman mlayemet etmemelidir ki dierkam
olunsun.
<< Biliniz ki, hepinizin bandan gemitir ki insan, vicdann sesini bazen tamam duyar. Tamam duyduu
anlar olduu halde adeta kendi kendini aldatrcasna yapt su ve kabahatleri mazur gsterecek bahaneleri
de icat etmekten geri kalmaz. Ve bu ite o kadar ok hner gsterir ki bu, ayan hayret derecededir.
<< nsan, nefsini mrakabede demin de sylediim gibi adeta zalim bir hkimlik roln vicdanna
vermelidir. Eer sizler bu mrakabei nefis hususunda ahsen bu ekilde hareket etmediyseniz yeniden
dnnz. Bu ekilde kendinizi hazrlayabilirseniz ne mutlu size. Bunun, emin olunuz ki zannettiiniz
kadar kolay bir i olmayacan idrak ederim. Amma ne dedimdi: beeriyeti bir ka adm tede bekleyen
karanlk uurumdan kurtarmaa namzet olanlarn bu darl yrtmalar lazm gelmez mi? >> (292-293)
HAP: Eyll 13, 1951
<< Mrakabei nefsi bu ekilde daimi kendine i edinen arkadalar, zannetmesi ki derhal btn hatalarndan
kurtulacak, btn bildiiniz fazilet ve iyilikleri kendinde toplayacaktr. Hayr!... Bu ancak tedrici olabilecek
bir nimettir. Mrakabei nefis; hatalarn grmek, hi bir bahanesiz grmek demektir. Tashih ise daha zor ve
etin bir yoldur. Bu tashihi yapmak ve ilahi yola daha azimli bir ekilde, yrmek ancak bu mrakabei
nefisle olacaktr. Hatanz przsz, tereddtsz grebilmek, o hatalar bertaraf etmek demek olmamakla
beraber, tahmininizden pek byk, pek stn bir baar olacaktr. Ne mutlu yalnz hatay tam, kusursuz ve
onu zalim vicdan gz nnde muhakeme eden arkadalarnza. Zannetmeyiniz ki hepiniz mrakabei nefis
yaptnz da birdenbire dnyanzn en temiz insanlar haline geldiniz. Ne mmkn! Buna kolay kolay
erimek pek kaabil deildir. Ancak karnca adm ile bir adm atsanz gene byk muvaffakiyet olacaktr.
Bu szlerim sizin cesaretinizi krmamaldr. G olan iler byk muvaffakiyet salar. >>(294)
<< KADR: Temmuz 19, 1948
<< Sual Nefse hkimiyet eksersizini nasl yapalm?
<< Kadri Bir gn iinde hatrnza gelen isteklerinizi gznzn nnden geiriniz. Sizin iin faydas
olmayan birtakm i arzular kendini gstermektedir. Bunlardan bilhassa hounuza gitmesi muhtemel
hareketlerden sarfnazar etmeniz sayesinde bu i yoluna girer. inizden bir elence yerini gidip grmek
gelir. Bu arzu zaman getike kudretini arttrr. ayet siz kendi metanetinizi attrmak gayesi ile bundan sarf
nazar ederseniz bu terbiyeyi kazanm olursunuz. Cann skld iin bir ey imek, bir ey yapmak

iinizden gelir. Israrla bu da yapmamaa azmeder ve yapmazsnz. O zaman arzularn miktar da azalr. Bu
azal, istein bitmesinden deil, sizin irade kudretiniz karsnda o arzularn, kendi yzlerini
gstermemesinden ileri gelir.
<< Vazife ve bir maksat urunda gsterilen mukarrer istekler tabii bunun dndadr. Size hi bir faydas
melhuz olmayan, srf elence mahiyetini arz eden istekler iindir bu.
<< nsanlar ne kadar kudret sahibi olurlarsa kendilerini muhitlerine o kadar iyi tantrlar. Ve daha byk
iler yapmak iktidarn kazanrlar. Kudretler maddi ve manevi olmak zere iki ksma ayrlr.
<< Bir memleketin banda bulunan ve byk iler gren insanlar, tabii kudretli ahslardr. Bunlardaki
maddi kymet ayet manevisi ile birleirse o zaman ok byk bir kabiliyet halinde kendisini gsterir.
Peygamber, asr iinde byk bir hkmdar, kumandan, ayni zamanda yksek maneviyat ve ruh sahibi bir
ahsiyetti. Yalnz bana srf manevi bir kudret sahibi bulunsayd gene bir kymet olmakla beraber
byk hareketlerinin aksi, belki, bu gne kadar gelemezdi.
<< Maddi hareketler zerinde gsterilecek byk ilerdir ki maneviyatn mtemadiyen gelimesini
temin eden bir zemin hazrlam olur. Yalnz maddi kymetlerle mcehhez byk irade adamlarnn da uzun
senelere intikal eden baz erefli menkbeleri olmutur. Fakat bunlarda da gene yksek bir ruh kudretinin
yardm daima nmayan olmutur. Ruhi kudretler maddi enerjilerle birlemedii takdirde o hareketler uzun
ve byk akisli olamaz. u halde maddi sahada devaml iler peinde komak, insan maneviyatnn da
kuvvetlenmesine yardm eder. Bir keye ekilmi bir insan bir ktphaneye saklanm kymetli bir kitaba
benzer. Onu gz nne arz edip bakalarnn istifadesine yararl bir hale sokmaktan ekindike ne o kitabn
kymet arz etmesine, ne de okumak isteyenlerin ondan faydalanmasna ihtimal bulunmaz. Daima almak,
teebbs etmek, muvaffakiyet arzusunu tamak ve bu hareketlere kendi manevi kudretinden ( bu
kudretlerin neler olabilecei yukarlarda tekrar tekrar sylenmitir. B. R. ) paralar ekleyerek ruh kuvvetini
devaml olarak salndracak sahalar aramak, glkleri yenmee azmetmektir ki yeni ve st devre iin
lzumlu bir kymete kendinizi hazrlam olursunuz. >>(298-299)
KADR: Ocak 31, 1949
<< Bir aa sahibi; bir gl yetitirmek iin ne byk zahmetlere katlanr. Neticede yalnz gzel bir gl elde
eder. Ve her gn sarf etmi olduu emeklerin mkfat olarak da bunu kabul eder. Belki bu, verilen
emeklere, sarf edilen fedakrlklara karlk olmayabilir. nk o ufak iek iin bazen aylarca uramak
lzumu hsl olmutur. Fakat geenler unutulduu iin o gzel koncann manzaras ve yeni bir douun
insan zerindeki neeli tesiri o fedakrlklarn zerini ince bir perde ile rter ve sevince sebep olur. Her
verilen emek byle bir ka ayda karln verebilseydi insan ondan abuk bkmazd. Bir ka sene bou
bouna almak, sonra da ufack bir iek elde etmek... Fakat arzun ok byk, ve nasibin de arzun gibi ise
onun bykl nispetinde karlksz almak mecburiyetindesin. Ta ki mevsimi hulul edinceye kadar.
<< Bir zaman sylemitim: Bir aac diker ve beklersiniz. Sonra onu kurudu diye sker, kklerini karr,
fakat daha ya olduunu grr ve teessre dersiniz demitim. Sebepsiz ve vakitsiz zntlerle vakit
geirmemek, manasz hareketlere kalkmamak, beklemek ve zamann anlayabilmek marifettir. Bazen bir
ok seneler hi bir karlk grmeden beklemek lzumu hsl olur. Bu kadar manasz bir bekleyiin
zerinde sebat edebilmek salam bir karakter ve yksek bir cesarete baldr. yle meyve veren aalar
vardr ki onlarn nev nemas birok seneler bazen da bir mre bedeldir. Fakat gene bunu dikerler.
Kendileri o aaca verdikleri emeklerin neticesini grmeseler bile kendilerinden sonra gelenlere bir yardm
olur dncesi, onlar byle karlksz fedakrla sevk etmitir.
<< Her eyde muhakkak karlk beklenmez. Siz kendi ruhi kudretinizi, kendi kabiliyetinizi evvela
kendinize ispat ediniz de onun mkfat er ya da ge sizi bulur. Size yetimese bile arkanzdan gelerek sizi
gene bir gn bulur. Siz kendi vazifenizi yapnz bu kadar da kfidir.
<< nsanlar daima bir i mukabilinde bir yorgunlua katlanmaa almlardr. Hi karlk beklemeden
yorulmak ahmaklk gibi gelir. Fakat en ufak bir hareketin bile manasz ve maksatsz kalmayacan
leminizde onun bir aksinin muhakkak meydana geleceini bilmelisiniz. Bu hareketiniz size ve civarnza
ne kadar hayr vermise o kadar mfit neticeler tevlit edecektir. Bunun iin, manasz bir i yaptnz
dnmeden siz fedakrlk yapnz. Onun neticesi ister olsun, isterse olmasn. Sizin beklemediiniz
zamanlarda elinize yapan, sizi refaha kavuturan, karanlk yerlerde size k tutan ve bir iz gsteren, byle
evvelce mkfatn gremediiniz fedakrlklarn karl ile karlatnz zaman bu karln neye
mukabil olduunu hatrnza bile getiremezsiniz. Bu size verilmi bir cevaptr.
<< radenin kuvvetlenmesine byk yardm dokunan hareketlerden biri de sabrdr. Sabr etmesini bilen
insan, kendine hkim olma renmi insandr. Kusurlarn mazur gstermek iin insann serdettii
mazeretlerin ve asabiyetin en mhim tedavisi sabrdr. YAPILMAMASINI ARZU ETTNZ HER
HANG BR KTL AYET YENEMYORSANIZ BEKLEYNZ. VE ONU BEKLETNZ. Bu

sabr ne kadar uzun zaman gstermek kudretine malik olursanz emin olunuz kazancnz da o kadar byk
olur. Belki de bu irade kudretiniz sizi o ktlkten bsbtn alkoyacaktr. yilik yapmada acele, ktlkler
iin de o kadar arlk. nsana bir kymet verilmesine sebep olan ar ballk ite bu gibi ilerde baa
alnmaldr.
<< Byk bir rman etrafnda sralanm birtakm salkm stler vardr. Onlara baknz. Altndan,
asrlardr devam eden ve her gn rengini deitiren byk bir su akmaktadr. O, dallarn bu suya batrm
onun gidiini, rpnarak ve talara arparak akn seyreder. Yapraklar bazen suya dalar, bazen ondan
ayrlr. Yava yava salnr ve gayet metin bir sabr ve sebat numunesi gibi karadan uzak. Byle olmasna
ramen gene byk bir metanetle hem topraa iltifat eder, hem de suya nee salar. nsanlar onun altna bir
para serinlemek iin gittikleri zaman onlara da kollarn aar. Ve herkese elinden gelen yardm yapar.
Fakat hi bir ey beklemez. Bir gn byk bir sel onu kknden koparp iine alacak, yahut kelbi deline
deline ii boalp, kp gidecek. Fakat gene neeli ve sabrl bir hareketle hedefe doru srklenecek ve
hi bir ztrabn izini tamadan szlecektir.
<< Hayatta tabiat kanunlarna uyan eylere bakarak rnek alnz. Bir iee, bir aaca, bir kua, bir taa,
bir topraa... Sonra da dnp kendinize baknz. Onlarla aranzda milyonlarca fark vardr. Fakat onlarn
gsterdii irade kudretini siz gsteremiyorsunuz. Onlarn sabr sizde yok. Onlardan ok stnsnz.
Sizin
kudretleriniz o kadar byk bir tekemml gstermitir ki onlar yannzda bir cemat, bir hayvan
kalmtr. Fakat siz insanlnz her zaman gsteriniz. Ve hatrlaynz. Nasl bir kuru dal bir gzel iek
meydana getiriyorsa sizin ruhunuzun iekleri de ondan ok stn ve gzel olsun. Bir aacn nelerinden
istifade ediliyor? Meyvelerinden, glgesinden, yaprandan, dalndan, odunundan. Sen bir aa deilsin. u
halde senin etrafna temin ettiin istifade onunkinden pek ok olmaldr. Bir gl aac neler yapyor. Siz
onun ieklerinden daha kymetli eyler meydana getirin. Onu koklayanlar, bir gl koklayanlardan
milyonlarca defa fazla olsun. Ne yapalm, bir iek iin bir bahe sahibi nelere katlanyorsa siz de elinizi
incitmek, kalbinizi krmak, kendinizi zmek pahasna da olsa byle fedakarlklara katlannz ki sizin de
ieiniz byle gzel ve nazarlar ekici olsun.
<< nsanlarn birbirine yardmlar nasl byk bir vazife ise kendine kar kendi yardmlarn da kabul
etmesi yle bir vazifedir. Bunun iin, kendini tanyarak, bilerek, zayf taraflarn kuvvetlendirerek, idrak
ederek btn kymetlerini bir araya toplamal ve ondan gzel bir iek kmal ki heyeti umumiyeye arz
edilebilecek bir deerde olsun. Etrafnza baktnz zaman, grdklerinizi kendinizle mukayeseye
kalktnz zaman yalnz ekil ve tavrlarna bakarak deil, onlarn insanlara verdikleri faydalar ile
yaptnz ileri mukayese ediniz. O zaman gsnz ilerde, banz yukarda kalrsa iftihar ediniz. Yoksa,
bir aa kadar mfit olamadm, bana yazk deil mi diye banz eik kalmasn. Dikkat ediniz. Size bu
kudreti Allah fazlas ile balam. Eliniz, kolunuz, kafanz ilerken i bandan kamayarak verilen
vazifeyi yapmak frsatn karma bir an hatrnzdan karmaynz. >>(300-302)
KADR: Temmuz 23, 1947
<< Zamann icaplar btn varlklar zerinde muhtelif ekilde tesirler icra eder. Bu tesirler her varln
kendi z kudretine gre muhtelif durumlarda birtakm yeni yeni tezahrler halinde kendisini gsterir. Onun
iin her yeni karlalan durum ile o varln kudreti arasnda devaml bir mcadele mevcuttur. te bu
mcadelenin normal bir hale gelip iyi ve verimli bir netice verebilmesi iin ya o gnk icaplarn tesirlerini
bir az azaltc tedbirler almak, yahut ruh kudretinin mukavemetini muhtelif tecrbe ve birtakm terbiyelerle
ykseltip o icaplara uyacak hale sokmak zarureti vardr. Aksi halde muvaffakiyet deil, devaml bir
mcadele, neticesiz bir savatan baka elde bir ey kalamaz.
<< Bulunduunuz asrn size tahmil etmi olduu ne gibi ilerin bulunacan iyice dnerek onlar,
gnlk hadiselerin sizin ruhunuzdaki akisleri ile bir defa karlatrmanz lazmdr. Bu tesirler sizin ruh
kudretinizi sarsacak bir hale gelmi bulunuyorlarsa o zaman siz bu hadiseleri azaltc tedbirleri bulmakla
mkellefsiniz. Yahut kendi ruh kudretinizi buna uyacak ekilde ykseltmek yoluyla galebe alacaksnz.
<< Bu iki yoldan birincisi, bu gn ve sizler iin daha mmkn, ikinci yol ise ok evvellerden sa ve
Muhammet zamannda tatbikine imkn olan bir hareketti. Onlar, kendi ruhi kudretlerini terbiye ederek o
zamann hadiselerini bu ruh kudretleriyle muhakkak ve mspet bir ekilde karlayabilirlerdi. Yani
kendilerine hakaret eden ve tokat atan bir adama ruh kudretlerinin ykseklii eseri olarak br yanaklarn
da uzatrlard.
<< Siz, bulunduunuz zaman iinde bu hareketi yapamayp birinci ekli tatbik ederseniz muvaffakiyetiniz
daha verimli olur. Yani siz o icaplar deitirme yollarn bulmaa alacaksnz. Daha ak syleyeyim:
Size byle bir hareket yapmak isteyen ahsa bu hareketi yaptrmamak, onun btn dncelerini deiik bir
yola sevk etmek arelerini arayarak o gnn icabn baka bir ekle sokmak suretiyle muvaffakiyet

kazanacaksnz.
<< Bu sylediim misal yalnz bir tokat hadisesinde deildir, her gn sizinle kar karya bulunan bir ok
hareketler sizin ruhunuzda ayni ekilde akisler brakmaktadr. ( 1 ) Siz bunlar zamann ve kendi
varlnzn ve hayatnzn icaplarna uyacak bir ekilde geli istikametlerini deitirerek o hadiseleri
yenmek arelerini araynz. Tabii bu esnada sizin ruhi kudretleriniz de mterek alacak ve muvaffakiyet
iki yoldan olacaktr. Fakat grnen hareket birinci ksmda tam bir temerkz halinde kendini gsterecektir.
Bu ekilde ancak sizin iin hayati ve ruhi artlara en uygun bir tedbir alnm olur. Sizin skldnz
hadiselerde tutmak istediiniz yola bir esas olmak iin bunlar yazdryorum. Siz bunlardan kendi
kudretiniz ve istifadeniz derecesinde mstefit olabilirsiniz. Fazlasn sylemek imknszdr. Siz de bunu
takdir edersiniz. Bir yolu tamamen ak olarak gstermek tamamen menedilmi bir kanun gibidir. Bu
kadarn bile ne byk fedakrlklarla sylediimi takdir ediniz. Yalnz ne demek istediimi anlaynz bu
kadar kfi.
<< nsan dnyaya geldii andan itibaren devaml bir mcadele iinde yuvarlanmaa mahkmdur. Bu, ite
hayattr.
<< Her safhas ayr bir ekil gsteren, insana bazen ok ac, bazen tatl anlar yaatan, fakat sebebi ve
manas ve maksad ne olduu anlalamayan ve uzun gibi grnp geen bir faaliyettir. te bunun ad
hayattr.
<< Hayat ebedi varlklarn tekml iin kurulmu bir yolun bandan gemee hazrlanan bir varln ilk
admn att bir merdivendir. Bunlarn kademeleri gittike ykselir, ykselir. Fakat bu ykseliin muhtelif
dereceleri olmakla beraber iktisap edilen irtifa ok azdr. te bunun ad hayattr.
<< Bu balang ok uzun ve girift yollardan istikametini izen ilk hareket noktasdr ki insanlar durmadan
aldklar hz ile ileri doru frlarlar. Ve bazlar bu hzla o kadar ykseklere ve yukarlara karlar ki oradan
kat etmi olduklar mesafeye baktklar zaman gzleri kararr. ( sizin de bunlarn arasnda bulunmanz ne
kadar candan isterim. ) te bunun ad hayattr.
<< Mcadele, devaml bir kavga ve her mcadelede olduu gibi dayak yeme, gzya dkme, azap ekme
safhalar bu geen gnlerin birer icabdr. Ve byle olmas, sizin de bunlarn iinde bulunmanz lazmdr ki
bunun ad hayattr.
<< Baka yolun, baka istikametlerin her birinin geit yerleri, kprleri hepsi burada balar. Atladnz
nispette, kendi hznzn ald kudret nispetinden bu bir ka yolu birden aarak, birok yeni istikametlerin
eiine varmak kudretini bu geirdiiniz anlarda kazanm olursunuz ki bunun ad hayattr.
<<Bu devaml mcadele iinde benliini tanyarak, kendi gittii yolu seerek, bilerek istedii istikameti
kendi ruhunda tayin etmek kudretini kazanm olanlar pek oktur.
<< Fakat yalnz kavga ve hayat dncesi ile bir gnn ertesi sabah olmayacan sanarak sadece
kendilerini bu topraa balam bulunanlar da vardr ki ite bunun ad hayattr.
<< Siz mcehhez bulunduunuz yksek kudretlerinizi daima hareket halinde ve uyank bir ekilde
bulundurduka yollarnz her zaman ak ve parlak olur. Ben size ok yazdrdm. Siz neticelere deil,
teebbslerinize baknz. O ie teebbs etmek onun neticesini almaktan ok daha byktr. Mademki siz
uyanksnz, btn ruhi kudretlerinizi tam bir randmanla harekete geirmee bu gn iin imkn
bulamasanz bile icabnda bunlar kullanabileceinize inannz var ya bu bile size muvaffakiyetiniz ve iyi
neticeler almanz iin kfidir.
<< Fakat bu kadar hercmer iinde, bu devaml mcadelede bir toz zerresi kudretinden baka bir ey
olmayan bir varln ok tabii olarak urayaca birok engeller vardr. Siz bu engellere arparak ve
mcadele ederek ykselecekseniz, unutmaynz. Bu mcadeleniz, yeter ki sizin iyi dncenize ve kudretli
varlnza kadar aksetsin ve her mcadelenin sizin varlnzda iyi bir netice ve tesiri bulunsun. nsanlarn
uymaa mecbur olduu birtakm kanun, nizam ve zorluklar vardr. Tabiat kanunlarnn vermi olduu
mkller bir varla yetmiyormu gibi birtakm itimai zaruretler de bu kanunlarn kudretini bsbtn
arttrmtr.
<< ok eski zamanlarda yaayanlar muhakkak ki sizin maruz kaldnz engellerden ok azlarna tesadf
etmilerdir. Asr ilerledike, medeniyet arttka hayata ballk ve ruhi kudretlerin kendi inkiaflarn
gstermelerindeki zorluk da o nispette artar. Tabii bu mklat iinde eskilerin vardklar mertebelerin
yarsna bile varmak ok byk bir muvaffakiyettir. Birtakm maddi huzuzat tatmam olanlarn ondan
fedakrlk etmelerinin hi bir kymeti yoktur. Fakat grp, anlayp, bildikten sonra fedakrlk etmek
dierlerine nazaran ok mesafe almak demektir. Size verilmi olan vazifelerin hsn surette ifas; sizin
mcadeledeki kudretinizin, almanzn, azim ve iradenizin faaliyetlerine ok baldr. >> (303-306)

KADR: Austos 17, 1950


<< Solgun ufuklarn arkasndan doan bir ay, bir dnyay aydnlatrken bunun aksi tarafnda bulunan bir
alemi de koyu bir zulmet istila eder. Her tarafn nur iinde bulunmas her zaman imkan dahilinde deildir.
<< Bir zulmetten sonra kavuulan byk bir aydnlk insana hakiki sevinci hissetmesine en byk bir
medar olur. Gkyznde devaml olarak her gece bir ay mevcut olsayd onun muayyen faslalarla
grlmesini itiyakla bekleyenlerin mevcudu muhakkak daha az olurdu.
<< Elden kaan ve az olan nimetler insan daha ok cezbedici sebeplerdir. Bir eyin azl onun kymetini
gsterir. okluk deil, z ve hakiki olanlara kymet atfedilmenin ehemmiyeti bundan ileri gelir.
<< nsanlar ztrap ve zulmeti tatmadka hakiki bir nura kavumann saadetini hissedemezler. Hayatta
geen gnler daima birbirinin ayni olsayd yaamann zevki daha az, dnya da byk bir tecrbe sahas
olmaa layk olmayacak kadar bktrc ve usandrc olurdu. Bazen glerek, bazen alayarak insan, gittii
yolda oyalayc birer unsur haline gelmi olan bu hareketlerdir. Bu muhtelif hayat iinde kendi ruh
kudretini gstermek gibi bir kabiliyete mazhar olmakla yaplacak vazifeyi kolaylatrmak imkn elde
edilmi olur. Karun kadar zengin olarak devaml ekilde dnyada yaamaktan hi bir zevk almaa imkn
yoktur. Yalnz bu kudretle de, vazife ifasn kolaylatrc sebepleri elde etmek mmkn olamaz. Btn
hayat fakru zaruret iinde gemi bir insanda birok ilerinin aksamasna karlk elde ettii tecrbelerle, o
Karuna yaklamas ve onu gemesi de mmkndr. Fakat o Karun da o fakirin kudretine yaklaacak bir
dirayet gsterirse onun da tasavvur edemeyecei kadar byk bir mertebeye varmas imkn daima
mevcuttur.
<< nsanlar alayarak, bararak, birbirini ineyerek bir ktle halinde bir yere doru akp gidiyorlar. Bu
aknda nlerine kan engelleri de beraber srkleyerek daha binlerce mihnetzedeyi kendilerine ekleyerek
daima mevcudunu arttrmakta fakat ulaacaklar malum hedefleri olmadndan yakp ykmann arkasn
bir trl getirememektedirler. Bu ktlenin nnde aciz bir vcutla direnmek, onu durdurmaa hi bir zaman
kifayet etmemekle beraber bu n hi olmazsa bir az sarslmasna, bir ka bahtszn bu felaketten
kendilerini tahlis edebilmelerine bu direnme belki sebep olabilir. Bir ktleye, ktle diye uymak deil, onun
hedefini tasvip etmek veya etmemekle ona iltihak kararn vermek lazmdr. Her zaman okluun karar
doru olamaz. Bazen azlk da kendi yksek kudretiyle bu okluu durdurmu ve onun baka istikametlere
tevcihine imkn bulabilmitir. Milyonlarn gittii yolu bir tek ahs baka tarafa yneltmi ve beeriyetin bir
felah izine sapmalarn temin etmitir.
<< Bir adam bir ktle ile uramaktan aciz bir zavall ne yapar diye dnmek deil, bir tek kiinin
yardm ile o ktleden bir kiinin eksilmesine amil olmaa azmetmek lazmdr. Kalpten gelen bir kudretle
doruyu hissetmek ve oklua uymakla deil, hakikate ermee gayret etmekle insan kendi felahn bulur.
Sen de o ktleden isen onlarla, deien yalnz kendi kudretinle n, hi bir zaman ruhi ihtiyacna cevap
vermeyen hisler altnda zebun olmak esaretini kendine mal etme. Layk olacan mertebe, senin ezelden
erimek kaygsn tadn bir emeldir. Onun, seni ikaz etmek istedii hislerden fari olmadka hatrna
gelen birok fikirlerle emelini evirmedike o, sana gidecein yolu her zaman gsterecektir. Emin ol. Ve
yle admn at.
<< Hayat bir tecrbe ise onun iinde kendi kudretini en bariz ekilde kendine gstermekle mkellef bir
mmeyyizsin. SEN KEND KENDNE KARI MTHAN EDLEN BR TALEBE VE H BR LTMAS
TANIMIYAN ZALM BR HOCASIN. Sende iki cevher mevcut ki biri seni yetitirmee gayret sarf
etmekte, dieri de yetimee uramaktadr. Biri dersten ylan bir talebe, dieri amansz, mstebit bir
rehber. Sen bunlarn her ikisini de gz nnde tutup kendi hkmn daima kendin verecek, bakalar da
senin bu hareketinden bir ders alacak ve sen ayni zamanda bir de yol gsterici olacaksn. Vazifeni alrken
sana k tutucu kudret gene senin ruhuna bahedilmi, bakalarna yardm iin de kendin vazifeli
klnmsn. Ne kadar cevherli bir talebe olursan mmeyyiz tarafn o kadar taleplerini arttracak, sen tembel
olduka o senin slahndan mit kesince seni yalnz bana brakacaktr. Sen ondan ayrlmadka, onun
zulm ve istibdadna boyun edike o talebe ortadan kalkp btn hakikate aina bir varlk olacak ve bu
muhtelif ahsiyetlerin, yalnz senin ruhunun tecrbe ve kudretini arttrc bir vastadan ibaret olduunu
anlayacak ve doruyu o zaman reneceksin.
<< ile ekmek, ztrap duymak, teessr ve azap iinde bulunmak hi bir ey ifade etmez. Bunlar senin bir
ufkunda ay doarken dier bir ufuktan bu ayn batn gsteren delillerdir. Senin teessrn belki bakasnn
saadeti iin bir hazrlk, senin srurun dierinin ufkundaki bir hilalin batmaya balamasdr. Senin hayatn
da byle birtakm cevherlerden dolanmakta, bir ufuktan batarken dierinde kendini gstermekte, ruhun
yeni bir tecrbe devresine balamaktadr.
<< Hayata olduu gibi intibak edebilmek onun tesirinden ok azaba kaplmamak, geici sevinlere kendini
brakmamak, byk ktle karsnda tek bir varlk, fakat hakikate erimek azmini gden kudretli bir varlk
olarak dikilmek azmini brakmamak lazmdr. >> (307-309)

AKIN : Austos 15, 1948


<< Tabiatta bir ak, bir gidi, daima tekamle, iyilie doru ykseli ve bir deveran vardr. Bu deveran
bildiiniz gibi, maksatl ve planldr. te her hareket, her ey buna uygun olarak cereyan eder. Bu maksat
ve plana ta, toprak, her ey, btn kainatlar dahildir. Onlarn hareketleri, onlarn nizamlar, onlarn gidileri
her ey tabiat kanunlarnn, byk ilahi irade kanunlarnn seyri dahilinde vukua gelir. >> (343)
MUSTAFA MOLLA : Mart 13, 1949
<< Aleminiz de byk nizam yolu zerinde bir geittir. Ve orada her ey hesapl ve her ey gayeye en
vazh, en ksa, ve messir yoldan hesapl bir dereceye kadar muvazzaftr. >>(343)
M. MOLLA : Nisan 26, 1949
<< Kainat bir btnlk manzumesidir. O kadar ki sizin ruhunuzdaki byk tesant ahenginden ki bunu
kurmaa alyoruz en kk bir atoma kadar byk ve ilahi bir kanunu kllinin cari olduunu
mahede her frsatta ve her vesile ile mmkndr. >> (343)
M. MOLLA : Nisan 15, 1949
<< Kainatta her ey yle bir titiz l zerine kurulmu ve ylece en azdan, en oa doru
ahenkletirilmitir ki bunlardan en ufak bir hareket solakl belki btnn herci mercini inta eyler. >>
(344)
M. MOLLA : Ekim 30, 1949
<< Kainattaki byk nizam, mukaddes intizar halini, gai halindeki mebbet fecirlere doru ilhamla
sarho bir haldeki koular grebilecek insan dnyanz evresinde mukadder yolculuu elde edebilmi
saylmaldr. Ancak, bu pek kolay olur ve kolay tedarik edilir ireti bir iktisap olamaz. >> (344)

You might also like