You are on page 1of 81

ICHAEL

MODERN
UYGARLIIN
HAYAL
KIRIKLIKLARI

Bar KILIN

maa

L-T

anuas

MICHAEL

FLMLER

Bans KILINC

Bans KILINC

<10
IL I T6 R A T 0 RKI
a c a d e m i a

Bar KILIN

do

Yazar: Ba r K IL IN

Literatrk Academia Yaynlan: 67


nceleme-Aratrma: 61

Bu kitap ve kitabn zgn zellikleri tamamen Nve Kltr Merkezi'ne aittir. Hibir ekilde taklit edilemez.
Yaynevinin izni olmadan ksmen ya da tamamen kopyalanamaz, oaltlamaz.
Nve Kltr Merkezi hukuk sorumluluk ve takibat hakkn sakl tutar.

1. Bask
T e m m u z - 201 4

Genel Yayn Ynetmeni: sm a il A L I K A N


Editrler: m e r Z E R - M e t e K A Z A Z - Sa lih T R YA K

ISBN: 9 7 8 -6 0 5 -3 3 7 -0 3 1 -4

T.C. Kltr ve Turizm Bakanl


Yaync Sertifika No: 16195

Kapak Tasarm: N K M M e d y a
Bask ncesi Hazrlk: N K M M e d y a

Bask & Cilt: S e b a t O fse t M a tb a a c lk


Fevzi akmak Mh. Hac Bayram Cad. No: 57 Karatay/KONYA
Tel: +90.332.3420153 sebat@sebat.com
KTBS. No: 16198

K T P H A N E BLG K A R T I
-Cataloging in Publication Data (CIP)KILIN / Bar
Michael Haneke Filmleri: Modern Uygarln Hayal Krklklar

ANAHTAR KAVRAM LAR


-Key Concepts1. Sinema, 2. Sanat, 3. Toplum, 4. Analiz

www.nuvekultur.com
nuve@nuvekultur.com
romantikkitap@gmaii.com

M. Muzaffer Cad. Rampal ar Alt Kat No: 35-36-41 Meram/KONYA


Tel: 0.332.352 23 03 Faks: 0.332.342 42 96
Alemdar Mah. Himaye-i Etfal Sok. A ydom u Han No: 7/G
Caalolu/STANBUL Telefaks: 0.212.511 37 86

Bar KILIN

Eitim
Dok. 2012 Anadolu niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, Sinema ve Televizyon Anabilim Dal
Y.Ls. 2008 Seluk niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, Radyo Televizyon ve Sinema Anabilim Dal
Ls. 2004 Anadolu niversitesi, iletiim Bilimleri Fakltesi, Sinema ve Televizyon Blm

2 0 1 3 -... Yardmc Doent Doktor, Anadolu niversitesi, Akretim Fakltesi


2008-2012 Aratrma Grevlisi, Anadolu niversitesi, letiim Bilimleri Fakltesi
2005-2008 Aratrma Grevlisi, Seluk niversitesi, letiim Fakltesi

Yayn
Kln, B. (2009). Roman Bir Film: Fransz Sanatndaki Eletirel Gelenek zerine. Seluk niversitesi
Edebiyat Fakltesi Edebiyat Dergisi, 21,23-33.
Kln, B. (2008). Kapitalist bir etkinlik olarak futbolun bys ve kahramanlan. Gazi niversitesi
iletiim Fakltesi letiim Kuram ve Aratrma Dergisi, 26 K-Bahar, 273-289.
Kln, B. (2008). Yabanclam Karakterler ve Politik Eletiri: Yavuz Turgul Sinemasndan 'Muhsin
Bey' rnei. Seluk niversitesi iletiim Fakltesi Akademik Dergisi, Temmuz 2008,220-235.
Kln, B. (2009). Sex and The City Dizisi ve Postmodern Hayatlar. inde F. Akyrek ve E. N. Orhon,
Dizi Senaryosu Yazmak (ss. 280-294). stanbul: MediaCat Kitaplar. (Kln, B. (2007).
Modern nsann Kurtuluu, "Demir Kafes" indeki "zgrlk": Sex And The City Dizisi ve
Postmodern Hayatlar', iletiim ve tesi, (Edit: M. Bilal Ark, Mustafa eker). Konya: Tablet
Kitapevi Yaynlarmdan alnt.
Kln, B. (2009). Zeki Demirkubuz Sinemas. Trk Filmlerini Ynetenler-1, (Edit: M. Soydan) Kayseri:
Lain Yaynlar.
Kln, B. (2007). Modern insann Kurtuluu, 'Demir Kafes" indeki zgrlk: Sex And The City
Dizisi ve Postmodern Hayatlar1, iletiim ve tesi, (Edit: M. Bilal Ark, Mustafa eker).
Konya: Tablet Kitapevi Yaynlar.
Kln, B. (2005). Sinema Sayfalarndan Sinema Perdesine Yansyanlar, Kral plak, (Edit: M. Bilal Ark),
Konya: Tablet Kitapevi Yaynlar.
Kln, B. (2005). Satn Alnamayan Sanat Sanat Deildir, Kral plak, (Edit. M. Bilal Ark), Konya: Tablet
Kitapevi Yaynlar.
Kln, B. (2011). Zeki Demirkubuz Filmleri zerine Bir Deneme: Sinema Edebiyat ilikisi. Sekans
Sinema Yazlar Sekisi, 5,124-140,15/12/2011.

Bilimde ilerledike, onun her derde deva olaca ynndeki


modern iddiaya, yaadklar insani yoksunluklar ve mutsuzluk
lar rnek gstererek kar kacak dnya kadar insann olduu
nu sylemek mmkndr ve hatta bu insanlarn yakn tarihte
tank olduumuz birok olayn, yaanlan yoksunluu ve mut
suzluu azaltmak yerine artrdn sylemeleri de mmkndr.
Bu kar kn ne kadar hakl olduunu hepimiz biliyoruz.
Elimizden hibir ey gelmediini ve ikyet etmekten baka a
remizin olmadn syleyerek, btn olup bitenlere seyirci kal
mak yerine; kar karya kaldmz ve bizi, kimi noktalarda,
daha da gsz klan modern uygarln yaratt yoksunluklar
ve mutsuzluklar gidermenin ya da en azndan azaltmann yol
larn aramak en dorusudur belki de.
Sanat bu yollardan sadece biridir ve belki de onun herhangi
bir mecrasnda retilmi olanlara dikkat kesilmek; onda, mo
dern uygarln yaratt yoksunluklarn ve mutsuzluklarn kay
na olan elikileri grmeye almak, yapabileceklerimizin en
kolaydr. Tpk roman gibi modern uygarln bize en byk
hediyesi olan sinema da sz edilen bu elikileri grnr klan
nemli bir mecradr.
Bu almada Dr. Bar Kln, yaayan en iyi ynetmenler
den biri olarak kabul edilen ve filmlerinde ounlukla modern
toplumdaki insanlarn sorunlarn ve bunalmlarn plak bir
gereklikle sergileyen Michael Hanekeyi ve filmlerini akademik
bir slupla analiz etmeye almtr.

Gen yana ramen sahip olduu entelektel birikimle ve


bilim alanna hkimiyetiyle gz dolduran almalar yapan sev
gili meslektam ve kardeim Dr. Bar Kln bu baarl al
masndan dolay tebrik ediyorum. Kendisinin gelecekte de lite
ratre ok deerli katklar sunacana inanyorum.

Prof. Dr. Naci GNDOAN


Anadolu niversitesi Rektr

Micheal Hanekenin filmleri zerine yazlan bu kitap nce


likle, modernizmin hayal krklklarn filmlerinde ileyen ve
her filmiyle amzn gizil dramlarn iaret eden usta ynet
meni ve filmlerini, sinema hafzamza salam bir ekilde kazyabilmemiz iin dikkate deer bir giriim ... Dolaysyla ncelikle
kitabn yazar Bar Kln ve bu kitab yayn yelpazesine alan
Literatrk Yaynlarn kutlarm ... Bar Kln bundan nceki
almalarnda olduu gibi bu kitabnda da evrenini geni tu
tarak iinde yaadmz an karanlklarna filmleriyle dire
nen Hanekeyi merkezine almaktadr. Hanekenin filmleri ara
snda kprler kurarak; siyasetten, tarihe, sanattan ekonomiye
uzanan yetkin bir bakla bu filmleri analiz etmektedir, zellik
le sosyal bilimler ile sinema arasnda bu tr birincil ilikiler kur
mak, akademide ok da rastlanan bir durum deildir. Bu kitabn
bu yn ile belirli kalplar gzeterek yaplan ezbere almalarn
tesine geen bir alma rnei olduunu syleyebilirim. Bu
zenli almann karln bulacan umuyor ve sevgili Bartan benzer almalarn nicesini beklediimizin altn izmek
istiyorum...

Prof. Dr. M. Bilal A RIK


Akdeniz niversitesi
letiim Fakltesi Dekan

NSZ
ncelikle balkta kullandm bir kavrama aklk getir
mek isterim: modern kavramna. Kukusuz bu kavram grd
mzde aklmza hemen somut olarak, Fransz htilli, Sanayi
Devrimi ve rasyonel olarak dzenlenmi yaaymz ile ilgili
daha birok ey aklmza gelecektir; burada kullandm bii
miyle modern szc bu eyleri iermekle birlikte, daha da
tesini sylemektedir. lk olarak modern kavramnn 5. yzyl
da ortaya ktn ve Hristiyan an antikiteden ayrt etmek
zere kullanldn belirtelim. kinci olarak modern kavram
nn 17. yzyldan sonra sanat ve edebiyattaki belirli eilimleri
adlandrmak iin kullanldna da deinmek gerekir. nc
olarak ise modernin btn bu kullanmlaryla iki anlam iinde
barndrdm, yeni ve ayn zamanda gncel anlamlarna gel
diine de dikkat ekmek isterim. zellikle yeni anlamyla mo
dern, farkl eylerin bir arada yaamas, eskiyle yanyanal da
ierir. Gncel anlamyla modern ise tam tersine eskinin artk
var olmad, onun artk geersiz kaldn anlatmak iin kulla
nlr (Kovacs, 2010: 8).
Ben ise modern hayal krklklar derken, moderni, Haneke
filmlerinin eskinin hayal krklklar zerine ykselen atlarn
bir devam olduunu; dile getirdii gncel bireysel ve toplumsal
huzursuzluklarn ve hayal krklklarnn da ancak bu eskininkilerin anlalmasyla alabileceini sylemek iin kullandm.
Dolaysyla modern ile hayal krklklarna dair gncel olan her
ne varsa, eskinin yitip gitmesiyle deil, bilinaltmzn derinlik

lerinde zorla gizlenmesi nedeniyle vardr demekteyim, tpk Hanakenin Sakl da syledii gibi.
Bugn grmediimiz, gemie ait sandmz, bilinalt
mza sakladmz ve aslnda fildii kulelerimizin hemen yanbamda yaayan, ekmeinin derdine dm, karn tokluuna
almak zorunda braklan yzbinlerce insan, orta snfa ait ha
yaller ile oyalanrken; orta snf kendine ait hayallerini ve umut
larn yitirmi, zamann endie iinde kendi kurduu ve ipinin
ucunu kard kuklalarn oyununu anlamaya almakla ge
irmektedir. iten gemeden, bu aamaya nasl geldiimizi, bi
linaltmz biraz kurcalamak ve umut baladmz dzenein
hayallerimizi gerekletirmek yle dursun bizi nerelere getirdi
ini grmek zorundayz. Edindiimiz bilgilerin grnr olan,
neden-sonu ilikisi iinde anlamak ve onun daha iyi ilemesini
salamak dnda hibir ie yaramadnn farkna varmalyz.
Teknolojiye balln, modern kleler yarattn, bizleri daha
da yalnzlatrmakta olduunu, gn getike baml olduu
muz bilgi kaynaklarnn kendisinin, bizleri daha mutlu klma
olanaklarna sahip olmadn, kendine bile faydas olmayan in
san eliyle retilmi yeni modern putlar yaratm olduumuzu
grmeliyiz. Bizi daha hrsl klan btn modern motivasyonla
rn, lm gerei karsnda ne kadar anlamsz olduunu an
lamalyz. Bu dnya gibi gelip geici statlerin gcne snp,
esrikliine kaplp hemen yan bamzda duran insanlarn dert
lerine derman olmay kendimize zl grmemeliyiz.
Btn bunlar sylerken niin bu kitab hazrladm ve Haneke filmlerini setiim ile ilgili sorulara cevap vermi olduu
mu dnyorum. Bu kitabn, bu tr kayglarla ilgili tartmala
r artracan ve bu tartmalara sanatn kk ve naif evreni
ne snan hemen herkesin katlacan umuyorum. Sinemann
beni kendisine eken bys tam da buras.
Bu kitab hazrlamam hi kolay olmad. Kklme, dene
yimsizliime bakmadan, bana gvenerek, bizim gibilerin ayakta

kalmasna destek olan Sayn Hocam, Rektrm Prof. Dr. Naci


GNDOANa da teekkrlerimi sunarm. Gnlden yaplan
iyiliklerin hibir zaman unutulmayacan biliyorum. Byle bir
iyilii ben hak ediyor muyum bilmiyorum ama bana yapt iyi
likleri unutmayacam, Hocam, aabeyim Akdeniz niversitesi
letiim Fakltesi Dekan Prof. Dr. Muhammed Bilal ARIKa ve
ismini burada anmam istemeyeceini dndm, hakkn
hibir zaman deyemeyeceim Sayn Hocam a da teekkr et
mezsem burada yazdklarmn hibir anlam olmayacan d
nyorum. Bu kitab hazrladm srada, benden yardmlarn
esirgemeyen, birok sorumluluu birlikte srtlanmakta oldu
um arkadalarm M. aatay Toka, H. Hande Kaynara ve Sibel
Kurta teekkr ederim.
Son sz yine senin iin. Hep sylediim gibi sen olmazsan
bunlarn hibiri olmazd.
ELFe ...

Bar KILIN

M ICHAEL HANEKE

Ksa zgem ii
23 Mart 1946da Almanyann Mnih ehrinde doan Michael Ha
neke, AvusturyalI yazar ve ynetmendir. Ayn zamanda Viyana Film
Akademisinde ynetmen profesr olarak almaktadr. Kariyerine
1967 ylnda oyun yazar olarak balam, 1970 ylndan itibaren de
serbest bir ekilde televizyon ve tiyatro ynetmenlii yapmtr. Viya
na niversitesinde psikoloji, felsefe ve sahne bilimleri eitimi alm
tr. 21 yllk televizyon deneyimi ardndan 46 yanda, ilk uzun metraj
filmini ekmitir. 2001 ylnda, Cannes Film Festivalinde Franszca
ektii Piyano retm eni (The Piano Teacher, 2001) filmi ile byk
dl, 2005 ylnda Sakl (Hidden, 2005) filmi ile en iyi ynetmen
dln kazanan Haneke, ayn festivalde Beyaz Bant (The White
Ribbon, 2009) ve Ak (Amour, 2012) filmleriyle iki kez Altn Pal
miye dln kazanmtr.

Filmografisi
Ak (Amour, 2012)
Beyaz Bant (The White Ribbon, 2009)
lmcl Oyunlar (Funny Games, 2007)
Sakl (Hidden, 2005)
Kurdun Gn (Time of the Wolf, 2003)
Piyano retm eni (The Piano Teacher, 2001)
Bilinmeyen Kod (Code Unknown, 2000)
lmcl Oyunlar (Funny Games, 1997)
ato (Das Schlo, 1997)
Tesadfi Bir Kronolojinin 71 Paras (71 Fragmente einer
Chronologie des Zufalls, 1994)
Bennynin Videosu (Bennys Video, 1992)
Yedinci Kita (Der siebente Kontinent, 1989)
Gle Giden Yol (Drei Wege zum See, 1976) (TV filmi)
Liverpooldan Sonra (After Liverpool, 1973) (TV filmi)

nsz................................................................................................. v
nsz.................................................................................................vii
nsz................................................................................................. ix
Michael Haneke..............................................................................xii

Michael Haneke Filmleri:


Modern Uygarln Hayalknklklan
G iri.......................................................................................

Biemden erie Haneke Film leri................................. 9


Modern Hayal Krklklar:
Haneke filmlerinde ierii tartrken..........................23
Sonu..................................................................................... 53
Kaynaka.............................................................................. 57

MICHAEL HANEKE FLMLER:


MODERN UYGARLIIN HAYALKIRIKLIKLARI
Giri

...imdiki hayat eski adilik, anari, dzensizlik, sayklama,


bozukluk, kronik delilik, burjuva durgunluk, ruhsal arptklk
(nk insan deil de dnya bir anormal olmutur), istenmi na
mussuzluk ve arptc yalana sofuluk, soylu her eyin pis aa
lanmas, btnyle, ilkel bir hakszln gereklemesi stne ku
rulu bir dzenin talebi sonunda rgtl cinayet atmosferi iinde
kendini korumaktadr (Artaud, 1991: 7) Antonin Artauda gre.
Ve toplum kendi dzeni devam etsin diye, dzenin rasyonalitesi
zerine sz syleyenleri, tpk Van Gogha yapt gibi deli olarak
ilan edip, sylenenleri boa karmann rasyonel yollarn da bu
lur. Yine de barmaya devam eden, rm dzenin ileyii
hakknda sz syleyenler hep vardr. Tarkovskinin Nostaljisini
(1983) hatrlatmak gerekir. Kendini yakmaya hazr bir adam, bu
eylemden hemen nce seyirciye, bizlere, dnyaya dner ve Siz

salkl olanlar! Salnz ne anlama gelir? nsanolunun btn


gzleri, iine daldmz ukura bakyor... Dnyay ykntnn
eiine getirenler, szm ona salkl olanlardr... Deli bir adam
sizden utanmanz sylyorsa ne biim bir dnyadr buras diye
bitirdii uzun bir nutuk eker. Btn bunlar bir anlamda aydn
lanmann ve ba tac ettii rasyonalitenin yol at hayal krk
lklar zerine sylenen szlerdir ve yeni de deildir. Burada he
men aydnlanmann onlara gre ikiyzll karsnda Alman

Romantiklerinin serzenileri akllara gelir. air August Wilhelm


Schlegelin Orta a yldzl bir geceye benzetmesi, aydnlan
mann sz edilen hayal krklklaryla ilgilidir:
...am a ne yldzl bir geceydi bu! Bugn bana yle ge
liyor ki, bulank, geici bir alacakaranlk iinde yayoruz.
Geceyi aydnlatan o yldzlar kararm ve ou yerde gzden
kaybolmu ama gne de domam. Yani bir evrensel anla
y ve mutluluk gneinin nerdeyse doaca sk sk bildiril
di. Oysa gerekler bu haberi dorulamad. Bu haberin ger
eklemesi yolunda herhangi bir belirti varsa, bu sabahlar
gn domadan nce kendini hissettiren souktan baka bir
ey deildir. (Akt. Nutku, 2001: 101)

Rasyonaliteyi ve modern retim biimini temsil eden bur


juva snf hareketinin, Georg Lukcsn syledii gibi toplumun
geri kalann kendi kar etrafnda rgtleyebilmesi (Lukcs,
1998: 120) feodal retim ilikileri ierisinde horlanm oun
luu, zgrlk ve eitlik gibi ideallere balayabilme yetenei ile
ancak mmkn olabilmitir. zgrlk faydaszdr, eer gzle

rimizin iine bakmaya, yemeye, imeye ve bizimle yatmaya ce


saretiniz yoksa (Nostalji,1983) der, Tarkosvkinin delisi. Bur
juvazinin byle bir niyetinin olmad iktidarn, aristokrasi ile
paylamaya rza gstermesi ile kendini oktan gstermitir de.
Burjuvazi ile birlikte yola kanlarn payna, bulabilirse eer g
nn neredeyse tamamnda ve sadece karn tokluuna almak
dnce, Schlegel gibi romantiklerin iinden ktklar burjuva
hareketine, ellerindeki silahlarn elverdii lde ve aresizce
saldrdklar grlr. Engelsin Goethe zerine syledikleri, ro
mantiklerin bu aresizliini aka gsterir:
Almanyann sefaletini yenmeye Goethenin bile gc
yetmemitir: tam tersine kendi yenilmitir buna ve Alman
larn en bynn bu sefalete yenilmesi, bu sefaletin iten
fethedilemeyeceinin en byk kantdr... Mizac, ener
jisi, btn manevi eilimi, onu pratik hayata yneltiyordu,

karlat pratik hayatta sefildi. Nefret etmesi gereken bir


evrede yaamas ve bu evrenin, iinde hareket edebilecei,
baland biricik evre olmas ikilemi, ite Goethe hep bu
ikilem iinde bulmutur kendini, yalandka da bu gl
air sava yorgunu olarak nemsiz W eimar bakanl ardna
ekmitir kendini. (Marx, Engels ve Lenin, 2006: 173, 174)

Goethenin ve adalarnn iinde yaadklar sefil ortamn


izlerini srmek zor deildir. Bunun iin burjuvann aristokrasi
ile paylamaya karar verdii iktidarnn glgesinde kalan, yar
yolda braklmlarn, bu iktidarn devam iin gerekli sermaye
birikimini salamakla ykmllerin, alma koullarn ve al
dklar cretleri incelemek yeterlidir. Tarihin sayfalar, yaanan
sefaleti gsteren olduka etkileyici daha birok rnekle doludur.
Marksn New York Tribne iin yazd, 20 Austos 1858de
yaymlanan, Byk Britanyada Deliliin Art balkl nicel
verilerle destekledii yazs, bunlardan sadece birisidir. Yazy,
Marks yle bitirir: Genel olarak sylemek gerekirse; ngilterede,

slahhanelerin deli koularnn yannda bir kadnn yatak odas


gibi durmayacak pek az ar vardr ve ardaki drt ayakllarn
grd muamele, yoksul akl hastalarnn grdne kyasla,
duygusal bir ak ilikisi gibi kalr. (Marx, 2008: 96). Bu izleri,
klasik yazarlarn eserlerinde srmek de mmkndr. Zolann
Germinalini bir de bu gzle okumak gerekir.
Marks benzer baka bir yazsnda, orta snfn aristok

rasiye vurduu darbelerin aynsn ii snfndan yiyeceini


(Marx, 2008: 89) syler. Bu imdiye kadar gereklememi ve
biroklar iin de belki gereklemesi hibir zaman mmkn
olamayacak bir temenni gibi grlebilir. Ancak neredeyse b
tn insanla sirayet eden ve aristokrasiyi yerinden eden re
tim biim i ve ilikilerinin yaratt kim i hayal krklklarnn,
orta snfa, ii snfnn yapabileceklerinden ok daha by
n yaptn da kimse reddetmeyecektir. Yarattklar dzeni

kontrol edemez hale gelen orta snfn, retim biim inin ko


ullandrd ilikilerin gerekliliklerini yerine getirmemesi du
rumunda karlaaca sistemin dna itilme cezas; Madam
Bovaryyi intihara srkleyen insani yoksunluklar karsnda
hibir ey deildir. Ya da herhangi bir irket sahibini iflasa s
rkleyen herhangi bir ekonomik kriz, Raskalnikovu baltayla
yal bir kadn paralatan ruhsal bunalm karsnda olduk
a nemsiz kalr. Lukcs, bu bunalma neden olarak, snfsal
ykselii mmkn klan Napolyon idealinin k karsnda
insann i dnyasna dnn ve orada karlat derin bo
luu gsterir (Lukcs, 2012: 101-120). Belki de sorun gerek
ten bu boluktur: orta snfn btn insanla armaan ettii
ve Adornonun ve Horkheimern syledii gibi onu deneyim
yoksunu hale getiren rasyonalitenin yaratt boluk; Freudun
Uygarln Huzurluunda szn ettii bireysel ve toplumsal
kakla neden rasyonalitenin yaratt boluk.
nsanl, llerini gmebilecei kadar insan bile bir araya
getiremeyecek duruma dren rasyonalitenin, bu ayini dahi
uzmanlara havale etmesi karsnda, hepimize tarihsel sistemi

mizin bir gn, herkesin yeterli imknlardan yararlanaca ve hi


kimsenin bakalarnn sahip olmad imtiyazlara sahip olma
yaca bir toplumsal dzen kurmay vaat etmesi (Wallerstein,
2003: 154) ne kadar gerekidir? Bu soruya cevap bulamad,
bulmak istemedii ya da bulmakta geciktii iindir ki sanat, bi
limin alternatifi haline gelmitir ama modern bilim onu edebi
yat diye kmserken, kendi bysnn dna kan sanaty
da deli olarak ilan etme eilimindedir:
Pozitivist sansr, sanata olduu kadar toplumsal alann
bilgiden arndrlm zel bir blgesi olan resmi tapnmaya
da seve seve gz yumarken; bilgi olma iddias tasa hibir
yadsmaya izin vermez. Dnmenin fiili olan ynlendir
mekten uzaklamas, yani varoluun by emberinin d
na atlan her adm bilimsel zihniyete gre delilik ve zykm

demektir; tpk ruhlara yakarmak iin izdii by embe


rinin dna kmann ilkel bycnn gznde de delilik
ve zykm olmas gibi. (Adorno ve Horkheimer, 2010: 46)

Sulamalar, ou zaman engellemelere dnse de Roy Armesn syledii gibi gerek sanat her zaman, az da olsa bili
min nndedir. Picasso, Hiroima yok edilmeden ok nce Guernicay yapm; Dostoyevski, Freuddan ok nce bilinaltn
anlamaya almtr (Armes, 2011: 189). Burada, bilinaltn
dolduran bastrlmlklarn nedenlerini arama konusunda Luis
Bunuelin abalarn da hatrlatmakta yarar vardr. Pozitivist
sansrn szmad neredeyse hibir yer yoktur. Sosyal bilim
ler de bundan payn almtr. Toplumun daha iyi ynetilerek
ilerlemesini gerekletirme ncl zerine kurulmu olan sos
yal bilimlerin, stelik bu rasyonel arayn en gvenilir yntemi
olarak sunulmu olduu dnlrse (Wallerstein, 2003: 153),
yaanan hayal krklklarn anlama konusunda, sanatn niin
bir adm gerisinde kald ok daha iyi anlalabilir.
Pozitivist sansrn, sosyal bilimleri iine drd bu du
rumu amak iin; yani sosyal bilimlerin, rasyonel tahakkmn
yaratt modern hayal krklklarm aklamak yle dursun,
daha da karmaklatrmasna kar yaplabilecek ey, ona atfe
dilen ynetimini yeniden sorgulamaktr. Yaplmas gereken ey,
uzmanlk alanlar adna izilen snrlar sorgulamak, yaplan
ayrmlarn stesinden gelebilmektir (Gulbenkian Komisyonu,
1996: 73). Bylece her eyi hesaplanabilir klmak iin saylara
balayan ve soyut niceliklere indirgeyen aydnlanmann rasyonalitesi sarslabilir (Adorno ve Horkheimer, 2010: 24) ve belki
artk niteliklere deer verilir hale gelinebilir. nsan bolukta b
rakan grngler arasndaki neden-sonu ilikileri yerine, daha
derinlere baklabilir. Pozitivist sansrn etkisi altndaki sosyal
bilimlerin sanattan alaca derslerden biri belki de budur. Bu
ders alnd takdirde gerek bir felsefi bak kazanlabilecek;
sz edilen sansrn etkisinde kalan modern dnyann filozof

larnn, bu dnyann katlmclarna neden yerine getirilemez


vaatlerde bulunduu, bu vaatlerin neden kt ve rasyonalitenin yaratt hayal krklklarnn sonular (Wallerstein, 2003:
155), ok daha iyi ortaya konabilecektir.
Bu kitapta, fazla byk usta kalmad, zamanmzn gerek
ktl budur, diyen Tarkovskinin delisine (Nostalji, 1983)
ve Adornonun uzmanlk alanlarnn tesine geen kiilere z
lem duyulduu (Adorno, 2008: 147) vurgusuna kulak verilerek;
bilinen ynteminin dnda bir tavrla sosyal bilimler ile sanat
arasnda kurulabilecek olas ilikinin yollar aranmaktadr. Bu
nun iin modern hayal krklklarn, kendine zg sinema di
liyle yanstan Haneke filmlerinin sosyal bilimlerin eliyle eleti
risi yaplmaya allmaktadr. Asla belirli bir tema zerine bir

film yapmak zere yola kmam (Schiefer, 2012: l)1 diyen Hanekenin filmlerini anlamak iin sosyal bilimler ie koulmaktadr.
Bu yaplrken de Haneke filmleri ile sosyal bilimler arasnda bu
trden bir iliki kurulup kurulamayaca ve ayrca bugne ait
bireysel ve toplumsal hayal krklklarnn ve bunlarn saldr
ganca davurumlarnn byle bir iliki yardmyla aklanmas
nn mmkn olup olmayaca sorular tartlmaktadr. Bunun
iin ncelikle Haneke filmlerinin biemsel zellikleri zerinde
durulacaktr. Bu biemsel zellikler, belirli bir ierii yanstabilmenin bir yolu olarak grlrse eer, bu ierii anlamak iin
de sosyolojinin, psikolojinin ve ekonominin kesien snrlarnda
gezinmek gerekecektir. kinci olarak yaplacak da budur. Sonu
olarak da Armesa tekrar kulak verirsek eer bir sanat olarak
Hanekenin bir bilim adamndan ya da eletirmenden ok daha
fazla yaad evrenin atmosferinin bilincinde olduu (Armes,
2011: 189) iddia edilmektedir. Tek bana bu iddiaya cevap bul
ma abas bile, ynetmen ve filmleri hakknda film eletirisi ve
sinema tarihi incelemeleri asndan olduka kullanl bilgile

http://www.afc.at/iart/pri3/afc/main.iart?content-id=1164272180506&artikel
id=1332442011817 (Eriim Tarihi: 20.04.2014)

rin edinilmesini salayabilecektir. Ayrca unun da sylenmesi


gerekir ki o da bu kitapta sadece konusu ve yzeysel bakld
nda dramatik yaps ile Hollywoodun ilgisini ektii iin ol
duka popler hale gelen ve belki de bu nedenle 2007 ylnda
yine Hollywood eliyle yeniden ekilerek ynetmenini nlendi
ren lmcl Oyunlar (Funny Games, 1997) ile ynetmenin
bu filminden sonra ekmi olduu ve Cannes dhil birok et
kin festivalde dl alm olan br filmlerinin inceleme konusu
edildiidir.

Biemden erie Haneke Filmleri


Haneke filmlerinin biemsel zelliklerini, Edward Saidin
Ge Dnem slubu kitabnda Adorno ile ilgili syledikleri
ni dikkate alarak anlamaya almak gerekir. Said, ister zgn
Almancasndan isterse de saysz evirisinden okunsun, Ador
no okumann ne kadar zor olduunu ve Fredric Jamesonn,

Adorno cmlelerindeki keskin zeky, esiz incelii ve karmak


bir sistematie sahip i hareketleri, cmlelerin ieriini kendi ke
limeleriyle zetlemeye alanlarn bir, iki, derken hemen her
giriiminin neredeyse rutin olarak sonusuz kalmasn ok gzel
anlattn (Said, 2008: 33) syler. Said, ayn kitabnn baka bir
yerinde, Adornonun Schnbergi zmlerken Lukcsa yapt
atflardan sz ederken, aslnda Adornoyu okumann niin zor
olduunu da anlatm olur:
Adorno, Schnbergin on iki ton yntemini neredeyse
kelimesi kelimesine Lukcsn zne-nesne amaznn dra
mndan alnan terimlerle betimler; ama her sentez frsat
doduunda; Adornonun Schnbergi sentezi reddeder.
Adornonun nefes kesici bir biimde geriye ynelik bir kesit,
Lukcsn gittii yolu sondan baa kat etmesini salayan bir
son dnem prosedr ina ettiini grrz. Adorno, Schn
bergin aslnda neyle ilgili olduu konusundaki grleriyle,
Lukcsn kendini modern mitsizliin bataklndan kur
tarmak iin byk uralarla tasarlad zmleri en az
onun kadar uraarak paralara ayrr ve ie yaramaz klar.
Yeni mziin ticari alan mutlak olarak reddetmesine odak
lanan Adornonun szleri, sanatn altndaki toplumsal zemi
ni kesip alr. nk ssleme, yanlsama, uzlama, iletiim,
hmanizm ve baaryla savarken, sanat savunmak imkn
sz hale gelir. (Said, 2008: 37)

Modern mitsizliin bataklndan; yaratt hayal krklk


larndan kurtulmak iin Hegelin btnlk idealizmden feyz
alnarak, deiik filozoflar eliyle ina edilen dnme biimi

Adornoya gre yeni deildir.2 Bu tam da sz edilen modern


mitsizliin bataklna insanolunu iten rasyonel tahakkmn
eseri olan dnme biimidir. Byle olunca da bu dnme bi
iminin szd sanat, rasyonel tahakkm yeniden retmekten
baka bir ie yaramaz (Adorno ve Horkheimer, 2010: 54-58).
Haneke filmlerinde de biemsel olarak bu ie yaramazlktan
saknld ve geleneksel film dilinin zellikleri ile ina edilmi
gibi grnen akn, Brechtyen dokunularla srekli bozulduu
grlr. Ynetmenin bir tr filmi (gerilim) parodisi olarak ni
telendirdii lmcl Oyunlar (Funny Games, 1997), byle
bir filmdir. nk Hanekeye gre lmcl Oyunlar, heyecan
dolu bir tr filmi gibi grnr ancak filmin ilerleyen sahnele
rinde bu bozulur ve film kendi zerine konuur hale gelir (Akt.
Wray, 2007: 2).3 Bir tr filmi parodisi olabilmesini salayan da
filmin bu yndr. New York Timesl eletirmen John Wrayi fil
mi izlerken rahatsz eden ey de filmin biemi ile yakndan ilgili
olan bu parodisel durumudur:
lmcl O yunlarn temel nermesi basittir: Sempatik,
zengin, uyumlu bir aileyi yazlklarnda komularnn misa
firleri olduunu iddia eden iki iyi giyimli gen adam ziya
ret eder. lerleyen saatlerde bu iki kibar, konukan yabanc
aileyi artan bir ekilde sadistleen, zaman zaman dorudan
izleyici ile konuma biiminde film aksiyonunun dna
taan tartmalarna katlmaya zorlar. Bu, kenarda kalan
dramatikletirme tekniinde yeni hibir ey yoktur. Brecht
bundan faydalanmtr. Shakespeare btn oyunlarn bu
nun etrafnda ina etmitir. Antik Yunan korosu baka bir
amaca hizmet etmez, fakat film bilinen heyecan dolu klasik
film aknn aksi bir biimde son derece rahatsz edicidir.

Adorno ve Horkheimer, Aydnlanmann Diyalektii adl eserlerinde bu


yzden, mitolojiye atfta bulunarak aydnlanmay aklamaya alrlar.
Bkz. ss. 19-115.

h ttp ://w w w .n y tim e s .c o m /2 0 0 7 /0 9 /2 3 /m a g a z in e /2 3 h a n e k e -t.h tm l


(Eriim Tarihi: 08.04.2014)

ki gen adam kurbanlar ile aka dalga geer; fakat bu aa


lamalarn ou seyirci tarafndan kabul edilir. (2007: 2)4

"lmcl Oyunlar", 1997

Bu kabullenmilikte uzun yllardr medyann veri bombar


dmanna maruz kalmln pay byktr. Haneke nin sadece
bu filme zg olmayan rahatsz edici biemsel tavrnn hedefi de
bu duyarszlktr. Seyircinin zamannn ounda kar karya
kald ve alt iddet hali, geleneksel film diline szar szmaz
seyirciyi oka uratr. Hanekenin syledii gibi kendi zerine
konuan bu film (2007: 2) nedeniyle seyirci, kendi yaam ile
yzlemek, onun hakknda dnmek zorunda kalr. Bu yzle
menin biemsel nedeni sadece karakterlerin kurbanlarn kendi
elenceli oyunlarna dhil etmeye alrken, kameraya dnerek
seyirci ile konumalar deildir. Film balar balamaz, klasik
ezgilerden ar rock tonlarna gei (Mozarttan John Zornun
sert punk mziine gei); kurbanlarnn yan banda hibir ey
yokmu gibi, gnlk alkanlklara atfta bulunurcasna ak du
ran televizyon; hi beklenmeyen biimde patlayan tfekten
kan kurunla evin kk ocuunun vuruluu ve daha birok

kesit, geleneksel film akna bir darbedir. Belki de bu darbenin


asl, buna dair ipular nedeniyle hep kurtulacan zannettii
miz kurbanlarn filmin sonuna kadar, sadece var olan oyunu iki
gen adam iin daha renkli klmaktan baka bir ey yapamama
lardr. Ynetmen bu kurgu sayesinde tpk Adornonun yapt
gibi her uzlama frsat ortaya ktnda onu ortadan kaldrr:
Kurbanlar iin her kurtulu frsat, yeni bir oyuna dnr.

"lmcl Oyunlar", 1997

Eletirmen Christopher Sharretta gre ynetmenin Bergman, Resnais ve Antonioni gibi sanatlarn endielerini, tpk
daha nce bu tr sanatlarn ortaya att, onlarca tamamen
cevaplanm olsa bile, medya ann daha karmak hale ge
tirdii sorularn grmezden gelindiini gstermek istercesine
gndeme getiren (Sharrett, 2003: 2)5 Bilinmeyen Kod (Code
Unknow, 2000) adl filmi de benzer, yabanclatrn biemsel
zelliklerle bezelidir. Hanekenin bu endielere dikkat ekerken
de tpk bu ynetmenler gibi davrand grlr. rnein gele
neksel film biimine ait, birbirine grnr bir biimde, neden
sonu ilikisi ile sk skya balanm sahneler ve sekanslar bu
filmde yoktur. Sahneleri ve sekanslar birbirine balayan ba-

lar grnmezdir ve eer bu balarn grnr olmas isteniyor


sa filmin ana karakterlerinin bunu yapabilmesi iin sabretmek
ve filmi seyrederken olduka dikkatli olmak gerekir. nk asi
bir gencin sokak banda dilenen bir kadna frlatt burutu
rulmu kese kd, sahneler ve sekanslarla paralanan yabanc
lam ilikiler yuman harekete geirir. Bu kk ayrntnn
gzden karlmas durumunda ise filmi anlamak imknszlar.
Filmi anlayabilmek, birbirine yabanclam dnyalarn birbiri
ne ne kadar yakn olabileceini grebilmek ve aslnda, gerekte
rasyonel tahakkmn dayatt btnn yapayln kavramak
ile ancak mmkn olabilir ve Haneke, bu yapayl gsterebil
mek iin sahneler ve sekanslar arasnda, geleneksel film aknda
srekli kurulan yapay btn paralara ayrr.

"Bilinmeyen Kod", 2000

Geleneksel film diline ait bileenlerin neredeyse hemen hep


si, Haneke elinde modern hayal krklklarn yanstan bir ara
haline dnr. Schubertin bestelerinin Isabelle Huppert ile bir
likte barol oynad Piyano retmeni (The Piano Teacher,
2001), geleneksel film diline ait nemli bir bileen olan mziin,
bu trden kullanm iin etkileyici bir rnektir. Aslnda derin

bir bilgi birikimini gerekli klmas bile tek bana mziklerin


geleneksel ilevinin dnda kullanldn gstermesi asndan
yeterlidir. Ancak mziin geleneksel kullanm ve bu kullanmn
koullandrd seyir alkanlklar, Schubert bestelerinin kulla
nm amac konusunda seyredenleri ve hatta film kurdu eletir
menleri dahi yanltabilmektedir. Bu alkanlklar, seyredenleri
ve eletirmenleri, ana karakterlerin, sahnelerin ve sekanslarn
duygu durumu ile mziin ak arasnda bir iliki kurmaya zor
layabilmektedir ki bunun gibi filmlerde mziin yabanclatrn
bir enstrman olarak kullanldn grmeye de engeldir.

Mimk^ 4 V
/

<

V
1

"Piyano retmeni", 2001

Benzer bir alkanln zorlamasyla, bu filmde de Die Winterreissendaki gezginin ruh durumu ile Profesr Erikann (Kohut) ruhsal durumu arasnda bir iliki kurulmaya alld ve
filmin zaman zaman bunu mmkn kld grlr. Hanekenin
de syledii gibi, Profesrn sahip olduu gibi byk problem
lere sahip herhangi biri, onlar Schubertin sahip olduu olduka
karmak hissiyata sahip baka bir sanat araclyla yanstabi
lir; fakat bunun tesinde bir yorum yapmak bu film iin mm
kn deildir (Akt. Sharrett, 2003: 4).6 nk Piyano retme-

ni, artk basklanamaz hale gelen doal (insani) durumun izofrenik gelgitlerine dair bir filmdir ve Die Winterreisse da bu
gelgitleri yanstabilme abasnn biemsel bir bileenidir: Orta
snf temsil eden bir karakter olarak Erika, ayn zamanda kendi
varlyla uygarln yaad huzursuzluu grnr hale geti
rir ve uygarln geldii bu aama, orta snfn yaam biiminde
onarlmaz krlmalar meydana getirirken; modern besteci Schubertin biemi de bu krlmalarla rtmektedir:
szlerin derin ve sakl anlam larn, ruhlara ileyen
bir ifadeyle ortaya kararak kendinden sonraki besteciler
zerinde olduka etkili olmutur. Ani ton geileri, m elanko
lik ezgileri, lirik anlatm ve znel yaklamyla rom antikler;
oluturduu soyut atmosferlerle de zellikle empresyonistler
iin ciddi bir referans olm utur... Schubertin ezgileri, srekli
yaplan modlasyonlarla her defasnda deiken tnlar iin
de bir bakalam gsterir. Deikenlik, beklenmeyen anlarda
yapld iin dnem in geleneksel bestecileri tarafndan s
rekli eletirilere m aruz kalmtr. (Eren, 2014: 27)

Biemsel zellikleri dikkate alndnda Hanekenin film


lerini, ilk bakta geleneksel ticari film (birinci sinema) yapm
larn andran ancak sadece bu benzerlikten yararlanan filmler
olarak nitelendirmek mmkndr. Ancak u tespit de olduka
nemlidir: Haneke her filminde farkl yabanclatrc zellik
lerden yararlanr. lmcl Oyunlar ile Kurdun Gn (Time
of the Wolf, 2003) ya da Bilinmeyen Kod ile Sakl (Hidden,
2005) arasndaki tek ortak nokta, bu filmlerin sz edilen gele
neksel film anlatsn kullanr gibi grnrken, bu yapy krma
ya almalardr. rnein ynetmenin burjuva snfnn dn
yay ynetme ya da dnme biiminin iflas ediini konu ettii
filmi Kurdun Gn, tr olarak sonu heyecanla beklenen bir
felaket filmi gibi balasa da, ksa bir sre sonra giderek can skc
bir film haline gelir ki ynetmenin bunu uzun, duraan ekim
ler ve ksa diyaloglar ile salad grlr. Film ilerledike filmin

nasl bitecei artk nemsizleir. Bu nedenle seyircinin yapmas


gereken tek ey, olduka az olan diyaloglar ile bezenen sahneleri
zmlemeye aba sarf etmektir. nk bu film de tpk brle
ri gibi asla alk olunan biimde bitmeyecektir.
Benzer cmleler Sakl iin de kurulabilir. Bu film de ilk
bakta, bir gerilim
filmi izlenimi ya
ratr. Kapya bra
klan ya da iyerine
yollanan her videokaset, bu tr film
lere zg yklerde
sonunda zlmesi
beklenen birer d
mdr. yiyle ktnn kesin bir biimde birbirinden ayrld,
filmde de ortaya kan rahatsz edici sapknlklarn peinen su
land ve cezalandrlmasnn beklendii bu tr filmlerin aksi
ne, atlan dmlerle byk bir tarihin tartmaya ald gr
lr. Her bir videokaset, Paul Eluardn Aclarn Bakenti dedii
Parisin kanl gemiine yaplan bir yolculua dnr. Sanat,
edebiyat ve siyaseti gnlk yaamnn vazgeilmez bir paras
haline getirerek vicdann rahatlatmaya alan entelektel bir
adamn (Georges) sahte burjuva dnyas, videonun yapay ger
eklii iinde altst olur. Sradan gnlk yaamn kayt altna
alnmas, sadece bir adamn gemii ile hesaplamas deildir.
Kayt altna alnan ayn zamanda o gemi ile kurulmu bug
nn modern dnyasnn yapayldr. Bu yzden filmde ou
zaman neyin gerek neyin kayt olduu birbirine karr. Video
kaset ve bu kasetlerle yollanan resimler, geleneksel film dilinde
akn, heyecanla devam iin birer dm olarak kullanlp, fai
lin bulunmasna ynelik birer ipucu olarak grlebilecekken, bu
filmde Hanekenin syledii gibi felsefi bir tartmann7 dayana
haline gelir. Video kaytlar gibi tr filmlerine zg gelenek
sel ak bozan baka biemsel bileenleri de gz ard etmemek
7

Akt. Sharrett, 2003: 9

gerekir. Ryalar, videokasetlerin faili sanlan adamn (Majidin)


boazn kesii, Majidin olunun Georges ile yapt anlamsz/
sonusuz tartma gibi daha birok bileen, geleneksel film ak
n bozma giriimidir.

"Sakl", 2005
Lukcsn tarihsel roman ile ilgili vgleri hemen herkese
bilinir. Kuramc, tarihsel roman ile neyi kastettiini, Tarihsel
Roman, ada Gerekiliin Anlam, Avrupa Gerekilii
ve Avrupa Edebiyat ve Varoluuluk gibi kitaplarnda rnek
leriyle anlatr ve bu kitaplarda, tarihsel romana zg iki temel
zelliin ne kt grlr. Lukcs, btnlk ve tipiklik gibi
kavramlarn tarihsel bir roman iin vazgeilmez bir ereve ol
duuna ve Balzac, Flaubert, Zola, Tolstoy ve Stendhal gibi birok
romancnn bu biemsel zorunluluklar yerine getirme becerileri
ile ada romanclara rnek olabileceine dikkat eker. Bu, ro
manda retim ilikilerinin kk bir evreninin yaratlarak, bu
ilikileri temsil eden karakterin kendi snfsal aidiyetleri ile bir
likte resmedilebilmesidir. Lukcs, ada roman, tarihsel roma
nn yolunu tutmayp, modern dnemin yeni sanatsal ynelimle
rinin etkisinde kalmas nedeniyle de eletirir. ada romann,
kimi rnekleri ile Lukcsn vgsn alm olsa da tarihsel
romana ait anlatm zelliklerinin artk miladn doldurduu ve

eletirel yeteneini yitirmi olduu iin farkl anlatm yollarna


bavurmas anlalabilir bir tercihtir.8

"Beyaz Bant", 2009

Sinemada da tarihsel romana zg zellikleri iinde barnd


ran filmler grmek mmkndr9; ancak tpk ada romanc
larn yapt gibi yeni anlatm olanaklar peine den rnekler
daha oktur. Ancak tarihsel romann zelliklerini kullanrken,
farkl tekniklerle bu romana ait anlatm akn bozan ynetmen
olduka azdr ve Haneke bunlardan sadece biridir. Haneke, Be
yaz Bant (The White Ribbon, 2009) filminde kimi yabanc
latrn Brechtyen dokunulara bavurarak, tarihsel roman gibi
grnen filmini, eitli insan yaantlarnn i yzne doru
yneltir. Birinci Dnya Savann hemen ncesinde kk bir
Alman kasabasnda yaananlar, Lukcsn vd tarihsel ro8

Bkz. Lukcs, G. (2000). ada Gerekiliin Anlam. (5. basm) (ev. C.


apan). stanbul: Payel Yaynevi.
Bkz. Lukcs, G. (2008). Tarihsel Roman. (ev. . Doan). Ankara: Epos
Yaynlar.
Bkz. Lukcs, G. (2012). Avrupa Edebiyat ve Varoluuluk. (ev. V.
Yldrm). Ankara: Epos Yaynlar.

Luchino Viscontinin Leopar (The Leopard-1963) filmi ve Bernardo


Bertoluccinin 1900 (Novecento 1900-1976) filmi, bunlardan sadece
birkadr.

mann btnlk ve tipiklik zelliklerini de iinde barndran


garip bir ykye dnr. Snfsal temsiller, i dnyalarnn kar
makl ile sunulur. Anlatcnn ynlendirmelerinin, yknn
gidiatn anlamay kolaylatraca yerde zorlatrmas olduka
anlalmazdr. Sonunda ne anlatld sorulduunda, sradan bir
seyircinin hibir ey demesinin olduka olas olduu bu filmde,
geleneksel akn iine yarayacak srad birok olay, ezeli ve ebe
di deimez insana zg yaantlar gstermeyi kolaylatrmak
iin vardr. Btn bunlar ile Haneke, Lukcsn kendini modern
mitsizliin bataklndan kurtarmak iin byk uralarla ta
sarlad zme uygun olduu iin vd tarihsel roman biemini, en az onun kadar uraarak paralara ayrmakta ve ie
yaramaz klmaktadr.
Schubertin barolde olduu bir baka Haneke filmi, Aktr
(Amour, 2012). Hatta filmde, sinemaseverlerin, Krzysztof Kielowskinin Krmz (Rouge, 1994) filminden tand Fransz
aktr Jean-Louis Trintignantn (Georges) ve Alain Resnaisn
Hiroima Sevgilim (Hiroshima Mon Amour, 1959) filminden
tand Fransz aktris Emmanuelle Rivann (Anne) Schuberte
elik ettii bile sylenebilir. Ak, tpk gerek yaamdaki gibi
gerek ile gerekiliin, d ile annn birbiriyle przszce kay
nat bir ykye sahiptir ve bu ynyle de seyirciye, Impromptusun hissettirdiine benzer eyler hissettirir.
Impromptus, 19. yzylda hazrlksz, doalama ya da bir
anda ortaya km izlenimi verecek ekilde bestelenen piyano
paralar iin kullanlan bir kavramdr.10Hazrlkszlk, doala
ma ve bir anda ortaya k gibi kavramlarn, btn hayatn ras
yonel bir ekilde dzenlendii Batnn herhangi bir bakentinde
kabul edilmesi ise mmkn deildir. Filmin biemini var eden
de bu diyalektik kartlktr. Haneke, Schubertin 19. yzylda
bestesiyle yaptn, 21. yzylda filmiyle yapmaktadr. Modern
yaamn kabul edilemez olarak grd ey, Haneke tarafndan

doal ve kanlmaz bir son olarak gsterilir. Schubertin rasyo


nel tonel dzenlemelerle hissettirmeye alt duygusal karma
a ve insani belirsizlii, Haneke rasyonel gerekliliklere uygun
neden sonu ilikileri ile rlm sahne ve sekanslarla hissettir
meye alr. Ak gibi lmn de, btn rasyonel dzenlemelere
ramen var olduunu sylemeye alrken, basit temsiller, iki
kiilik bir yaam ve kk bir ev yeterli olur. Bu evde olan biten
her ey; zellikle orta snfa ait yaama biimi, belirli bir dzen
iinde, arbal ve seviyeli ilikiler iinde gsterilir.

"Ak", 2012

rnein Georges ve Anne arasndaki akta bu arballn


izlerini srmek mmkndr. Hatta bu arbal yaam biim i
nin aniden ortaya kan, beklenmeyen, hazrlksz yakalanlan
bir hastalk karsnda bile srdrld grlr. Ancak orta
snfn srdrmeye alt rasyonel ve arbal yaam biimi,
hastalk ve lm karsnda aresiz kalr. nk rasyonel tasa
rlar ile gereklik arasnda byk bir fark vardr. Annein Georgesa, tasarlarn ve gerekliin nadiren birbiriyle rttn
(Amour, 2012) sylemesinin nedeni de belki budur. Belki de bu
yzden tpk Impromptusda olduu gibi, bu filmin de gelenek
sel film akna ait tek bir duygusal ynelimi yoktur. Yaanan
hayal krklklarm yanstan fark duygularn, geleneksel film

akna ait neden sonu ilikisi iinde bir araya getirilmesi sz


konusudur ki Schubertin Impromptus ile yapt da budur: Tek
bir temann olmay, birden fazla duygunun farkl fragmanlarla
anlatlyor ve sonucun, belirli bir duygusal ynelime izin vermi
yor olmas, filmi anlamak iin de olduka nemlidir ve film ya
kndan incelendiinde Hanekenin de Schubert gibi iirsel olan
ile dramatik olan bir araya getirebildii grlr:
Schubertin Im prom ptusu form larn, an ahtarlarn ve
tem po gstergelerinin eitliliine sahip olan geni bir duy
gusal eitlilii da v u ru r... Schubertin Im prom ptusundaki konular, arp c bir dizi duygu durum unu ve dram atik
arm k ap sar... Bununla birlikte Schubertin Im prom ptu s ile deiik ses ve ifade biim ine yapt en nem li katk,
zam annn en etkileyici ve yaratc bestekr olarak dram a
duygusu ile lirizm i przsz bir ekilde bir araya getirebil
dii gerei olabilir. (U chino, 2007: 30, 31)

Haneke filmlerinin biemsel ynelimleri ile ilgili sylenen


ler, filmlerin ieriklerinin incelenmesini de gerekli klmaktadr.
nk biemsel ynelimler, aslnda neyin nasl sylendii ile
ilgilidir. Hanekenin ne sylemek istediini, daha dorusu film
lerin biemsel ynelimleri incelenirken de zaman zaman dein
mek zorunda kalnan modern hayal krklklar ile syledikle
rini, sosyal bilimler eliyle ve uzmanlk alanlarnn snrlarn
zorlayarak anlamaya almakta da yarar vardr ki ortaya kan
sonular, filmlerin biemsel ynelimlerini daha iyi anlamay ko
laylatrsn.

Modern Hayal Krklklar: Haneke


filmlerinde ierii tartrken...

Christopher Sharrett, Haneke ile yapt ve Bilinen Dnya


baln att rportajna, Haneke filmleri, deiik dzeylerde
modern toplumun hayal krklklarm belgelemektedir (Sharrett,
2003: l)11 cmlesi ile balar. Kukusuz, bu belgeleme abasnn
yeni ve Hanekeye zg olduunu sylemek olduka zordur.
zellikle benzer snfsal aidiyetlerine ramen tpk Haneke gibi
birok sanat, yaad an hayal krklklar zerine sz sy
leme gerei duymutur. Modern toplumun baarszlklar ve ha
yal krklklar ile ilgili, imdiye kadar neredeyse sylenmemi
sz kalmam gibidir. Ancak bir baarszlktan ya da hayal k
rklklarndan sz edilecekse eer baarszln ve hayal krk
lklarnn mekn ve zaman aidiyetliklerine de dikkat edilmesi
gerekir. Ksaca hangi modern toplumdan sz ediliyorsa, sz ko
nusu olann da o modern toplumun baarszlklar ve hayal k
rklklar olduu gz ard edilmemelidir. rnein romantiklerin
bakaldrdklar ve iinden ktklar toplumsal dzen ile Jean L.
Godardn filmleriyle betimledii ve eletirdii toplumsal dze
nin ayn olduunu sylemek mmkn deildir.
Haneke filmlerini eletirirken de, bu filmlerin zamansal ve
meknsal aidiyetlikleri nemsenmelidir. Ernst Fischerin syle
dii gibi yeni biimlerin eninde sonunda yeni zlerce belirlendi
i dnlyorsa eer, Haneke filmlerindeki yeni biemi anla
mann yollarndan biri de, onu belirleyen z iyi tespit edebil
mektir. nk
Sanat alanndan belirli bir yapt, akm ya da dnemi
zm leyebileceim iz zam an, nyarglardan saknm am z
gerekir. Am a sanat tarih in in genel grnn bir btn
olarak ele aldm z zam an, sanatta z ve biim deim ele
rinin, eninde sonunda, toplum sal ve ekonom ik deimelerin
sonucu olduunu grm eden ed em eyiz... Yeni bir zn za

m an zam an eski biimlerle dile getirildiine rastlan r; am a


yeni zn eski kalplar p aralarcasna ortaya kp yeni bi
im ler yaratt da grlr. (Fischer, 2010: 139)

Milan Kundera Roman Sanat kitabnda, insan hayal k


rklklarnn derin kuyularna iten, onu tpk doa gibi uzman
lalm bilimsel disiplinlerin iinde unutarak bir nesne haline
getiren modern an, ayn zamanda romann douuna hizmet
ederek kendini affettirdiini ma eder (Kundera, 2005: 15-18).
Byle bakldnda, edebiyatta, romantiklerden varoluulara;
sinemada da, Dadaistlerden Yeni Gerekilere sanat mecralar,
dile getirdikleri hayal krklklar ile ne kadar modern aa ait
seler; Hitler ve atom bombas da yaratt hayal krklklar ile
o kadar modern aa aittir ve sz edilen sanat mecralarna ait
eserlerin yaanlan gereklikle temas ne kadar yapaysa, Hitler
ve atom bombasnn da o kadar gerektir. Haneke filmlerinin
biemsel ynelimi de bu kartlkla ilgileniyor grnmektedir.
Kullanlan yabanclatrc btn bileenler, ayn zamanda sa
natn yaanlan gereklik karsndaki yapaylna ve gsz
lne birer gnderme gibidir. Buradaki temel soru ise Haneke
filmlerinde konu edilen gerekliin ne olduudur.
ncelikle modern a, deien retim biimi ve ona zg
ilikiler a ierisinde tanmlamak gerekir. Topraa bal feo
dal retim biimi ve ona zg retim ilikilerinin, ardl tarihsel
zorunluluklarn sonucu kapitalizme doru evrildii ve kapita
lizmin, modern an douunda, yeni bir retim biimi ola
rak stne den grevi fazlasyla yerine getirdiini sylemek
mmkndr. Kusursuz ileyiini, modern bilimin gelimesine
borlu olan kapitalizm ayn zamanda, bu bilimin srekli yeni
den retilmesini salayan tarihsel bir ynelim olarak nitelendi
rilirse eer, modernizmin hayal krklklarnn da bu ynelimle
ilikisini kurmak kolaylar.
kinci olarak ise modern a tanmlanrken kapitalist retim
biimi ve ilikileri ile bu ilikileri douran ve bu ilikiler sayesinde

kendini srekli yeniden reten bilimsel dn arasndaki ya


kn iliki de unutulmamaldr. Rasyonalite olarak adlandrlan
bu dn, fiziki ve toplumsal evreyi belirsizlikten arndrmak,
kontrol edilebilir hale getirmek ve mmkn olduunca kusursuz
bir ekilde ilemesi iin bunlar meta retim srecinin emrine
vermek zere alr. Meta retim srecinin, yani kapitalizmin
kusursuzluu iblmne dayanr ve bu iblm de tpk bilime
olduu gibi hayatn her alanna dayatlr, rgensel her alma ve
yaam sreci, paralanp elerine ayrlr ve bylelikle, yapay ola
rak birbirinden kopuk hale getirilen paralar, bu paralarla ruhsal
ve fiziksel dzeyde uyumlu hale sokulmu uzmanlar aracly
la en aklc bir ekilde iletilir (Lukcs, 1998: 182). Belirli ilerin
birbirinden kopuk hale getirilerek rasyonelletirilmesi ve yalnz
latrlmas, sonunda, o ileri ister istemez zerk bir duruma iter.
Bu da onlarn toplumsal btnn bir paras olmaktan ok uzak,
kendi balarna kendi zgl yasalarnn mantna gre gelimesi
ve ilemesi anlamna gelir (1998:183,184).
blm sonunda ortaya kan paralanmlk yle bir hal
alr ki insana, her ey, onun emek ve yeteneinden yoksun kendi
kendine iliyormu gibi gelir (1998:60). Bunun ilk sonucu olarak
gsterilebilecek hayati durum yabanclamadr ve yabancla
ma, modern an ilk hayal krkl olarak da gsterilebilir.
nk sadece ihtiya duyulan uzvuyla meta retim srecine d
hil edildii iin kendi bedenine; ihtiya duyulan uzvu nedeniy
le makinenin bir paras ve rekabet etmesi gereken bir yabanc
olarak grld iin tekine; meta retim srecinin belirli bir
alanna dhil edildii ve bunun bilgisi dnda bilgi edinmeye
gc yetmedii iin de (ar yorgunluk, parasal ve zaman yok
luu nedeniyle), bu srecin ve tabi ki fiziki ve toplumsal evre
nin btnne yabanclaan insan artk, zorla dhil edildii meta
retim srecinin gerektirdii fiziki ihtiyalarn en az dzeyde
karlamaktan baka bir ey yapamaz haldedir. Modern bilimin
ya da bu bilimi koullandran rasyonel dnn, meta retim
srecinin gereklilikleri iin insana, beygir gibi almasn sala

yacak kadar kazanmak zorunda olduunu nermesi ve alma


d zamanlar onu bir insan olarak grmeyerek, byle dnme
yi yine rasyonalitenin etkisinde ekillenen, hukuka, tbba, dine,
istatistie, politikaya ve yoksullar evine brakmas (Marx, 2009:
25) ise olduka ilgintir.
Asl sorun ise modern an, onu tanmlayan bileenlerinin
neden olduu, sz edilen yabanclamann ok tesinde ve sa
dece ii snfnda deil; insanln btnnde yol at hayal
krklklardr.
Bunlardan ilki, meta retim srecinin gerekli kld ib
lmnde kendine ait zorunlu alana sktrlan insann Kunderann syledii gibi, bilgide ilerledike dnyann btnn de
kendini de gzden karmas ve giderek varln unutuluu de
nilen eyin iinde kaybolmasdr (Kundera, 2005; 15, 16). kin
ci olarak rasyonel tahakkme boyun eerek, kendine dayatlan
alann dnme biiminin dnda var olabilecek dnme ye
tisini giderek yitirmesi, hayatn br alanlar ve yapay olarak
blnm bu alanlarn btn konusunda deneyim yoksunu
hale gelmesidir. ncs, ait olduu ve onu giderek daha da
s hale getiren snrl deneyim alannn gerektirdii ahlaki zo
runluluklara uymasna ramen, kendisine cevap vermeyen uy
garln karsnda sulu ilan edilerek vicdani olarak bask altna
alnmas ve bunun sonunda nevrotik huzursuzluklar yaayarak
uygarl tehdit eder hale gelmesidir. Son olarak ise zaten ulal
mas mmkn olmayan mutluluk adresinin yerinin haritada s
rekli deitirilmesi ve srekli deien bu adrese ulaamamaktan
da sorumlu tutulmasdr.
Bu tr konularla uraan hemen herkes Freudun Uygarln
Huzursuzluu kitabn bilir. Bireydeki ve uygarlktaki huzur
suzluklarn, birey ile uygarln geliimi arasndaki benzerlik ile
aklanmaya alld bu kitapta, insann deimez nihai amac
nn, mutluluk ve haz aray olduu sylenir. Ayrca bu amacnn
biri olumlu, br de olumsuz iki hedefi vardr: ac ve keyifsizlik

veren eylerin yokluu; kincisi de youn haz duygularnn var


l. Ancak Freud a gre bu isteklerin hayata gemesi neredeyse
imknszdr. Evrenin btn oluumlar insann mutluluk aray
na ve onunla yakndan ilikili haz isteine kardr. Dolaysyla
mutsuzluk duymak daha kolaydr ve ac, insan ynden kua
tr: K aderi k ve yo k olu olan, uyar iaretleri olarak ar ve
kaygdan d a yoksun kalm ayan kendi vcudum uz; kar durulm az,
acm asz, ykc glerle bizi m ahveden d dnya ve son olarak da
br insanlarla ilikilerim iz. (Freud, 2004: 36,37)

Zaman ve mekn kontroln giderek artran ve kendi uzuv


larn tamamlayan teknik bulular ve zellikle bu bululara n
clk eden rasyonel dn sayesinde tpk tanr gibi mutlak
g ve bilgi idealine ulam gibi grnse de bu benzeyiin, in
sana mutluluk getirdiini sylemek zordur (Freud, 2004: 50).
zellikle br insanlarla ilikilerinin ya da kendi kurduu top
lumsal dzenin ideallerinin gereklilikleri dorultusunda ger
ekletirdikleri ve feda ettikleri, ne kendi vcudunun yok oluu
ne de doann acmaszl karsnda insan gl klabilmitir.
Aksine modern uygarlkla birlikte ortaya kan ve srekli yeni
den retilen toplumsal ideallerin, bu gszln saklamaya
ynelik abasnn ve isteklerinin, insan giderek daha gsz ve
mutsuz hale getirdii bile sylenebilir. Freudun toplumun kendi
idealleri uyarnca insana dayatt engellemelerin ekilmez hale
gelmesinin onu nevrotikletirdiinin saptandn sylemesi de
(2004: 46,47) bu anlamda olduka nemlidir.
nsann sahip olduu yaam enerjisinin (cinsel enerji/libido),
yceltilme yoluyla belirli alanlara kaydrlarak uygarln gelii
mi iin kullanlmas, bu igdnn btnyle tatmin edilebil
dii anlamna gelmez. Ayn zamanda toplumun kendi idealleri
dorultusunda insanla dayatt engellerden sz ederken, bu
ideallerin yine ayn insanlk tarafndan ekillendirildiini gz
den karmamak gerekir. Ancak bunun olduka geerli bir nede
ni olduu da bilinmelidir. Bu anlamda toplumun kuruluu ya da

insanlar aras ilikilerin dzenlenmesi insann sz edilen temel


igdsn tatmin etmeye ynelik gvenli bir ortam yaratma
abasnn bir rndr (2004: 54, 55). nk
Byle bir aba olmazsa bu ilikiler bireyin keyfi irade
sine kalmtr; yani fiziksel adan daha gl olan birey,
bu ii kendi karlarna ve igdsel itkilerine uygun olarak
halledecektir. Bu kiinin kendisinden gl bir baka bireye
atmas bir ey deitirmez. nsanlarn birlikte yaamas an
cak tek tek her bireyden daha gl bir ounluun bir ara
ya gelmesi ve tek tek her bireyin karsna bir btn olarak
kmas ile mmkn olur. Bu topluluun gc, kaba kuv
vet olarak damgalanan bireyin gc karsna hak olarak
kar. Bireyin gcnn yerine topluluun gcnn geiril
mesi uygarlk asndan belirleyici admdr. Bu topluluun
zn -tek bana birey, tatmin olanaklarn kstlayan hi
bir ey tanmazken- topluluk yelerinin kendi tatmin ola
naklarnn snrlandrmas oluturur. Demek ki uygarln
ilk talebi adalettir; yani bir kez kurulmu olan hukuk dze
ninin, bir daha tek bir bireyin yararna bozulmayacann
garantisidir. (2004: 53)

nsanln rasyonel dne ve meta retim srecinin ge


rekliliklerine inanarak boyun emesinin nedeninin de bu adalet
talebi olduu sylenebilir; yani modern uygarln bir gn, her
kesin yeterli im knlardan yararlanaca ve hi kim senin bakala
rnn sahip olm ad im tiyazlara sahip olm ayaca bir toplum sal
d zen kurm ay v a a t etm esidir. (Wallerstein, 2003: 154) Ancak

modern uygarln yaratt hayal krklklar, sadece bu vaadin,


sylenildii gibi zellikle alanlar iin gereklememi olma
syla ilikili deildir; bunun ok daha tesinde bir gereklik sz
konusudur. Bu gereklik btn bilgisine ve uygarlk adna feda
ettiklerine ramen insanln iine dt boluk ile ilgilidir:
Meta retim sreci iin gerekli olan ve herkesi, belirledii uz
manlk alanlarna hapseden rasyonel dnn insanla, var
ln unutturmasdr. Varln unutuluu, Max Weberin de-

mirkafes ve brokrasi metaforu ile aklad byk dzene


in iine hapsedilen insanln, kendini feda ederek, toplumun
btncl mutluluu adna altn zannederken, sadece bu
kafesin ileyii adna alr hale gelmesidir, yle ki bu dn,
sonunda, btnn ileyiinin deimez ve bilinemez bir dng
olarak kabul edildii; kendi iledii cinayeti dahi stnn emri
ne itaatle aklayan ve yaplan doru kabul eden, kendi ahlakn
yaratabilmitir:
Bir kurumun yelerinin, otorite sahibi kiiye itaat eder
ken, o kiiye bir birey olarak itaat ykmllnde bulun
madklar, kiilerden ayr olarak dzene uymakta olduklar
savunulmaktadr. Buna gre, ancak dzen gereince g sa
hibine tannm olan ve snrlar rasyonel olarak belirlenmi
alan iinde kendisine boyun eilmesi bir ykmllk haline
gelmektedir. (Weber, 2006: 45)

Weberin Ekonomi ve Toplum kitabnda eitli eylem tiple


rinden ve bu eylem tiplerinin toplumsal ya da ekonomik olarak
nasl ekillendiinden sz ederken anlattklarn; meta retim
srecinin ve onun dn biiminin yaratt ahlaki deer
standartlar asndan yeniden dnmekte yarar vardr. We
ber, toplumsal eylem tiplerinden sz ederken zellikle iki ey
lem tipini ne karr. Bunlar, arasal rasyonel eylem ile deer
rasyonel eylemdir. Bakldnda ikinci eylem tipi, grev, eref,
gzellik aray, d in i bir ar, kiisel ballk y a da neden ibaret
olursa olsun bir davann nem i tarafndan d a ya tlr gzken
inanlarn, kendisine olas bedelleri ne olursa olsun uygulam aya
koyan insanlarn, koulsuz eylemleri olarak nitelenir ve arasal

rasyonellik asndan aklddr (irrasyonel) (Weber, 2012: 133,


134). Oysa eylemin, deer rasyonellie ait duygusal ve geleneksel
gdlerle gereklemesinin mmkn olmad arasal rasyonel
eylemde hemen her ey, kiinin hesaplanan ve br kiiler ile
toplum tarafndan beklenen, kendi hedeflerine ulaabilmesi iin
kullanlan aralar olarak grlr. Burada ama olduka nemli-

dir ki amaca ulatrabilecek her ey rasyonel olarak deerlendiri


len aralar olarak belirir (2012:134). Bu toplumsal eylem tipiyle,
W eberin ekonomik olarak tanmlad biimsel rasyonel eylem
tipi arasnda bir koutluk kurmak mmkndr. Hatta kiiyi
balayan eitli koulsuz emirleri ve talepleri ieren deer rasyo
nellii ile biimsel rasyonalite arasnda da bir iliki kurulabilir.
nk koulsuz da olsa herhangi bir gd ile gerekletirilen
eylemler de, bu eylemleri talep eden ya da emreden dzenleyici
nin amalar dorultusunda biimsel rasyonalitenin gerektirdii
ekilde ve aciliyet srasna gre dzenlenebilir (Weber, 2012: 133,
134, 200). Dolaysyla burada, dzenleyicinin tasarlad lee
gre marjinal fayda sz konusu edilebilir. Sonuta meta retim
sreci asndan marjinal fayda, kiinin ait olduu uzmanlk ala
n dorultusunda kendinden istenenleri gereince yerine getir
mesi halinde, kendini gerekletirebilmesi iin ona salanacak
olanaklar ile ilgili olabilir. yleyse kii, kendini gerekletire
bilecei uygun olanaklarn salanmas; yani adil bir toplumsal
dzen adna her eyleminin hesaplanabilir olduu ve rakamsal ya
da parasal karlkla lld biimsel rasyonel eylemler dze
nei iinde; ahlaki ve toplumsal olarak da arasal rasyonelliin
demirkafesi iinde eylemeye itilecektir. ster demokratik ister
otoriter isterse de totaliter rejimler, hangisi olursa olsun toplum
sal olarak eylemlerin ahlaki dayanaklar, sonuta arasal; eko
nomik dayanaklar da biimsel rasyonalitenin gerektirdii hale
brnecektir. Burada asl gerekleecek olan ise mutluluk talebi
yerine, neyin marjinal olarak faydal olacana karar veren ve bu
dorultuda toplumsal dzeni tasarlayanlarn istekleri ve hatta
kendi kontrollerinden de kan ve herkesi kendine baml klan
meta retim srecinin zorunluluklardr. Bu tam olarak rasyo
nel dncenin esas ama haline geldii ve herkesin bu dn
n esiri olarak hibir ekilde mutlu olamad ve varln unu
tulduu bir uygarln var edildii anlamna gelir. Bir kapitalist
iin snrsz sermaye birikimi gds bile varln unutuluu
ile ilgili zorunlu, sonsuz ve amasz eylemler dizisini gerektirir:

"flas, k a p ita list sistem in a cm a sz bir tem izlik m alzem esi olmu,
tm iktisadi aktrleri du rm a d a n u veya bu lde, ok inenmi
y o lla n izlem eye zorlam , k o lek tif olarak gitgide daha ok serm aye
birikm esini salayan y n d e d avran m alar iin bask ya p m tr.

(Wallerstein, 2006:16)
i, memur ya da kapitalist kiilerin, stats her ne olursa ol
sun meta retim srecinin ileyii adna, kendine ait alan ierisin
de uyulmas gereken rasyonel kurallar btnyle epeevre sarl
mas durumu, varln unutuluu kadar ve bu unutuluu hzlan
drma eilimi tayan baka bir sorunu daha yaratr. Sadece kendi
kendisinin ileyiini sonsuz ve mkemmel klmak zere alan
meta retim srecinin ve onu koullandran rasyonel dnn,
kiileri, kendi alanlar iine hapsederek, o alan dndaki btn
fiziki ve toplumsal evre hakknda; hatta bizzat meta retim sre
nin btn ve tabi ki kendi dnyasnn zorunluluklar konusunda
deneyim yoksunu hale getirmesi de nemli bir hayal krkldr.
Bu durum dzeni ve boyun emeyi, dnyay boyunduruu altna
alrken renen benliin, ksa srede hakikat ile dzenleyici d
nceyi tmyle bir tutar hale gelmesiyle12 ilgilidir ve sadece ii
ya da fiziki emeini satarak para kazanan br alanlar iin de
il, btn insanla sirayet etmitir. Mitosla aydnlanma arasnda
bir koutluk kurarak, modern dnyann hayal krklklarn dile
getirmeye alan Adorno nun ve Horkheimern syledikleri, bu
noktada olduka nemlidir:
Durdurulamaz ilerlemenin laneti durdurulamaz geri
lemedir. .. Bu yalnzca duyusal dnyann cismani yaknla
dayal deneyime ilikin bir gerileme deildir; ayn zamanda
duyusal deneyimi boyunduruu altna almak iin kendini
ondan ayran bana buyruk anl da etkiler. Anlksal i
levin birletirilmesi sayesinde duyular zerindeki egemen
liin gerekletirilmesi, dnmenin gr birlii retmek
iin bir kenara ekilmesi; dnmenin yan sra deneyimin
de fakirlemesi anlamna gelir. Dnme ve deneyimin bir
birinden ayrlmas her ikisini de sakat brakr. Kk ola12

Adorno ve Horkheimer, 2010: 32

nn gdmlenmesinden fazlas sz konusu olunca, kurnaz


Odysseustan gnmzn naif genel mdrlerine dek tm
efendilerin iyice belledikleri gibi dnmenin rgtlenme
ve ynetimle snrlanmas, yukardakileri etkisi altna alan
bir kstlanml da beraberinde getirir... Mitostan bu yana
itaatkar proletaryann payna bir tek sar kulaklarn d
mesi, komutay elinde tutan duraanlndan daha iyi deil
dir. Toplumun meyve misali ar olgunluu, varln hk
medenlerin hamlna borludur. retim sistemine gerektii
gibi hizmet edebilmesi iin insan bedenini oktan kendine
uygun hale getirmi olan toplumsal, ekonomik ve bilim
sel aygt ne kadar karmak ve hassas hale gelirse, bedenin
muktedir olduu yaamlar o oranda fakirleir. Niteliklerin
elenip ilevlere evrilmesi, bilime dayal rasyonelletirilmi
alma biimleri yoluyla halklarn deneyim dnyasna ya
ylr ve bu deneyim dnyasnn amfibilerinkine benzetme
eilim i gsterir. Kitlelerin bugnk gerileyii duyulmam
olan kendi kulaklaryla iitme, dokunulmam olana ken
di elleriyle dokunma becerisinden yoksun olmaldr; yenik
dm her bir sylenceselin yerini alan, yeni bir krlk bi
imidir. (Adorno ve Horkheimer, 2010: 58, 59)

Adornonun ve Horkheimern ok nceleri saptad mo


dern dnyaya zg deneyim yoksunluu halini, Zygmunt Bauman, akkan modern dnyann ve onun dayatt yeni yaam
biiminin ok daha hzl bir ekilde artrdn syler. nk
yeni yaam biimi, yeni nesillere, deneyim edinmek yerine, uu
cu mutluluu ve hazz yakalamak zere srekli deneyim topla
may mecbur klar. nsan yaam bir sanat eseri ise eer
Gemi kuaklar muhtemelen kalc deerlere sahip,
ebedi, zamann akna ve kaderin cilvesine kar direngen
olan bir eyler dnecektir. Eski ustalarn alkanlklarn
izleyerek, ilk fra darbelerini uygulamadan nce tuvallerini
kl krk yararak kullanma hazrlayacak ve boya katman
larnn kuruduka atlamayacan ve ebediyen olmasa da,
yllarca renklerindeki canll koruyacan garantiye al

mak iin zcleri de ayn dikkatle seecektir... Daha gen


kuaklar ise, u andaki nl sanatlarn pratiklerini happeningleri ve enstalasyonlar taklit etmelerini salayacak
hnerler ve rnekler bulmaya alacaktr... Genler, sanat
yaptlarn, odalarndaki duvar ktlarnn zerlerine ya
ptrdklar posterlere ve dier afilerle ilikilendiriyor da
olabilir. Afilerin, tpk duvar ktlar gibi, sonsuza kadar
odalarn ssleyemeyeceini bilirler. Er ge yeni idollerin su
retine yer amak iin duvardan sklerek gncellenmeleri
gerekecektir. (Bauman, 2013: 86, 87)

Sonuta temel hayati deneyimleri edinmekten bile mahrum


brakan modern srecin, yaam alanlarnn ok tesine taya
rak uzmanlara devrettii, hastalk, yallk ve lm gibi durum
lar ve yas tutma ile yine uzmanlara devrettii, baz gnlk yaam
uygulamalar karsnda, insanl aresiz brakt sylenebilir.
l m , lmek ve yas tutmak artk gnlk yaamla b
tnlk iinde deildir; lm, nce tp kurumlarnda bir
alt-blm haline getirilerek tecrit edilm i bir alana, sonra da
bu konuda uzman kurumlara -bakmevlerine- tanmtr.
Yas, bu yzyln byk ksmnda dzensiz biimde srk
lenm i, yas tutmayla ilgili yerleik toplumsal kurallarn ge
erliliini kaybediinin ardndan da yava, nispeten yaltl
m bireylere rehberlik edecek profesyonel uzman sistemler
kmaya balamtr. (Craib, 2006: 28, 29)

nc hayal krkl ise sz edildii gibi modern srecin,


kendini gerekletirebilecei, mutluluk ve hazza ulaabilecei
uygun bir toplumsal ortam bulma umudunu yitirmesi ile insan
ln, yaam enerjisini (cinsellik/libido) ve bunu gerekletirme
sini kolaylatracak ya da zorlatracak olan saldrganlk igd
sn feda ederek uyum salad toplumsal yaam tehdit eder
hale gelmesidir. Freudun bu konuda syledikleri olduka dikkat
ekicidir: toplumun ekonomik yapsnn cinsel zgrln mik
tarn etkilediini sylemesi gibi. Bununla kastedilen, uygarl
n kendi kullanm iin cinsellikten byk m iktarda ruhsal enerji

ekip alm as gerektiinden, ekonom ik zorunluluun gerektirdii


ekilde hareket etti idir (Freud, 2004: 60). Bu cinsel enerjinin,

ekonominin gereklilikler dorultusunda, uygun ve ak olan be


lirli kanallara aktarlmas srecidir:
Gereklik, uygarln hakkna den balarla yetinme
diini, toplumun yelerini birbirlerine libido asndan da
balamak istediini, bunun iin her yolu atn, gl z
delemeler salamak iin her yolu atn, topluluk ban
arkadalk ilikileri ile glendirmek iin byk miktarda
amac ketlenmi libidoyu seferber ettiini gsterir bize. Bu
niyetlerin gerekletirilmesi iin cinsel yaamn kstlanma
s kanlmazdr. (2004: 65)

Freud, Uygarlk, insanlarn saldrganlk igdlerine set ek


mek, bunlarn davurum larn kart ruhsal tepkiler kurm a yolu y
la dk d zeyde tutm ak iin elinde ne varsa seferber etm ek zoru n
dadr. (2004: 68) diyerek, baka bir insani duruma daha dikkat

eker ki bu igdnn de tpk libido gibi adalet talebinin toplum


tarafndan yerine getirilmemesi karsnda, bireyleri ve btnn
de uygarl huzursuz klacak bir tehdit haline geldiidir.
Uygarlk insanlarn yalnzca cinselliini deil, saldr
ganlk eilim ini de byle byk fedakrlklara zorladna
gre, insanlarn uygarln iinde kendilerini mutlu his
setmekle zorluk ekmelerini daha bir anlalrlk kazanr.
Hibir igd kstlamas tanmadklar iin, ilk insanlar
bu anlamda gerekten de daha iyi durumdaydlar. Bunu
dengeleyen unsur, bylesi bir mutluluu uzun sre tatma
garantisinin ok dk oluuydu. Uygarlk insann mutlu
luk olanann bir blmn bir para gvenlik ile takas et
mitir. Ancak unutmamamz gereken bir nokta, ilkel ailede
yalnzca aile reisinin byle bir igd zgrlnn keyfini
karddr; dier bireyler kleci bir bask altnda yayor
du. Uygarln nimetlerinden yararlanan aznlk ile bunlar
dan yoksun bir ounluk arasndaki kartlk, uygarln bu
ilk alarnda arla vardrlmt. Bugn yaamakta olan

ilkel halklarn titiz bir ekilde incelenmesi, bunlarn ig


dsel yaamlarnn zgrlk asndan hi de imrenilecek
durumda olm adn gstermitir; bu yaamda modern uy
gar insannkinden farkl, belki de daha kat kstlamalar sz
konusudur. (2004: 70, 71)
M odern uygar in sann , ilkel insandan daha rahat koullarda
k endini gerekletirm e olan an bulduu nu sylem ek ne kadar
dorudur bilinm ez; ancak adalet terazisini artarak, toplum un
belirli bir k esim in i daha zgr ve m utlu k lan m eta retim s
recinin dnm e b iim in in , rasyonalitenin artk h em en her
kesi, kendi ileyiin e m ahk m etm esin in m odern uygarl ve
m odern in san i huzursuz eden tem el tehdit olduunu sylem ek
m m kndr. D olaysyla toplum sal ve in san i nevrozlarn art
n, uygarlk adna belirli kanallara aktarlm ak istenen libido
ve saldrganlk igdsn n bastrlam am asn, buna balam ak
ok daha dorudur. A dornonun ve H orkheim ern syledikleri
de, yaanlan bu durum u olduka anlalr bir ekilde zetle
mektedir:
Dnm enin mantktan uzaklatrlmasyla, insanla
rn fabrika ve brolarda olgunlamalar niversite derslik
lerinde onaylanm olur. Nasl tabu, tabulatran erke bula
yorsa, Aydnlanma da kendisini oluturan zihne bular.
Ama bylece bireysel yazg ya da kriz ve sava gibi kolektif
bir yazg sz konusu olduunda, doa, kendisini defedecei
ni vaat eden srecin araclyla, gerek bir z-varl koru
ma mcadelesi olarak dizginlerinden boanr. (Adorno ve
Horkheimer, 2010: 52)
M utluluk, haz aray ve acdan ka ile ilgili bireyin soru m
lu tu tu lm asn n , baka bir hayal krk lna daha neden olduu
sylenebilir ki bu da m odern uygarln b aarszln faturas
n, tek tek in san lara k a rlm a s, s rek li a ltn d a n kayan m ut
lu lu k filik a sn a u la a m a d iin de sulan m asd r. A lain de
B ottonn bu durum u m eritokratik dzen ile aklad grlr.

Bu dzende, baarl kiiler baary hak ediyorsa eer, ayn ey


baarszlar iin de sylenebilir. nk bu dzende, fakirlik de
tpk zenginlik gibi adil bir makamca datlr bireylere. Alak
stat, can skc olmasnn yan sra, artk kiinin hak ettii bir
durumdur ki kiinin mutsuzluu da bu durumla yakndan ili
kilidir (Botton, 2008: 99). yleyse meritokratik dzenin gerekli
liklerini yerine getirmek, mutlu olmak ve acdan kanmak iin
her ey yaplmaldr. Baumann kiinin mutluluk ve haz aray
ile acdan kannn iflas etmi modern uygarlk idealince s
rekli hale getiriliinden sz ederken aslnda, Freudun artk uy
garl tehdit eder hale geldiini syledii libido ve saldrganlk
igdsnn, akkan modern uygarln kaygan zemininde in
sanlar, toplumsal szleme ncesi; Hobbesun syledii gibi bir
birinin kurduu olduu dneme geri gtrdn de sylemi
olur (Bauman, 2013: 77).
Btn insanl iine alabilecek denli geni ve dzgn
bir filika bulamadklar iin can yeleklerine yneldiler: Her
kesin sahip olduu, geici olarak, ba dman kr tutku
larla boulmu ama kolektif delilikten kurtulur kurtulmaz
dirilip eski gcne kavuaca kesin olan keskin yetiye, yani
kiisel kara yneldiler... Modern projenin ortaya kard
dnyann, teoride deilse de pratikte insanlar mutluluk
(en azndan kerameti kendinden menkul danmanlar ve
kiralk mavirlerinin yan sra reklam metni yazarlarnn
da taslan izdii mutluluk) arayna zorlamalym gibi
hareket ettiini syleyebiliriz. nsanlar yedi gn yirmi drt
saat doru ve uygun olduunu dndkleri yollar terk et
mek, el stnde tuttuklar ve kendilerini mutlu ettiini d
ndkleri eylere srtlarn dnmek ve gerekte olduklarn
dan farkl olmak iin eki dzen verilmeye, eitilmeye, t
almaya, kandrlmaya ve ayartlmaya eilimlidirler. nsanlar
yaamlarnn geri kalann rekabeti giriim ya da giriimci
rekabet uruna kurban etmeye hazr iilere, sonsuz ekilde
oaltlabilecek arzu ve isteklerle hareket eden tketicilere,
gnmz siyaseten doruculuunun baka alternatif yok

srmn kaytsz artsz kabullenen yurttalara dntr


meye allyor... (2013: 76, 78)

Modern projenin bunu dayatyor olmasn kabullenip kabul


lenmemek baka bir tartmay gerekli klar ve bu konu hakknda
sylenecek ok fazla ey de olabilir. Ancak unu sylemek mm
kndr ki o da rasyonel dnn sonunda insanl, (belki
imdilik bu meta retim srecinin iine yaryor olabilir) kontrol
etmeye alt igdler ile ba baa brakt gereidir. B
yk bir toplumsal huzursuzluk ve insann insann kurdu haline
geldii bir rasyonel dzen sz konusudur. Bundan saklanmak,
kamaz ve grmezlikten gelmek artk mmkn deildir. Burada
lmcl Oyunlarn cinayetleri elenceli hale getiren oyunlarm
hatrlatmak yerinde bir davran olur. Rasyonel olarak dzenlen
mi ve hemen her seferinde kusursuz bir ekilde ileyen cinayetler
serisinin arkasnda sradan gerekeler aranmasn engelleyen, asl
sorunun rasyonel ileyiin kendisinde olduunu gsteren, bu i
leyiin amaszlna ve insanl getirdii noktaya dikkat eken,
Georgun Neden bunlar yapyorsunuz? sorusu ile balayan Paul
ile yapt u konuma olduka nemlidir:
Paul: Bilmiyorum... Anlatmas zor sen de biliyorsun...
Bu bir oyun... Babas baard ama o baaramad. Aslnda o
kt ve yozlam bir aileden geliyor. Be kardeinin hepsi
uyuturucu bamls. Baba alkolik, annesinin de ne yapt
n siz hayal edin. in gerei onu beceren de o. Zor ama
gerek.
Georg: rensiniz, ocuun nnde terbiyesizce dav
ranmayn.
Paul: Pardon nasl bir cevap istersiniz, hangisi sizi tat
min eder? Zaten sylediklerim doru deil. Siz de benim
kadar iyi biliyorsunuz. Ona bir bakn. Kt bir evreden
geldiine gerekten inanyor musunuz? Gryorsunuz ya o
mark serserinin teki. Dnyann pislii ve irenlii onu
sarm. Yaamn boluu altnda ezilmi. ok zor bundan
emin olun. Gryorsunuz, yine glyor. Pekala tatmin ol

dunuz mu ya da baka bir ey anlataym m? Aslnda o bir


uyuturucu bamls. Bunun iin sinirleri bu kadar gergin.
Ben de bir bamlym. k evlerde oturan zengin aileleri so
yuyoruz. Bylece mal alabiliyoruz. Herkes birbirinden ha
bersiz. Yalnz kimse kimseyle ilgilenmiyor. Issz doayla ba
baa. Herkes birbirinden korkuyor, artk yle bu toplum. Bu
kadar yeter mi? Daha uzun metraj sresine ulaamadk m?
Mantkl bir gelimeyle gerek bir son istiyorsunuz deil mi?
Oyunun kurallarna uyman yeter ve her ey yoluna girer...
(lm cl Oyunlar, 1997)

"lmcl Oyunlar", 1997

lmcl Oyunlarda cinayetleri olaan klan her oyunun


kuralna uygun, rasyonel bir biimde dzenlenmesi ile olay r
gsnn kurulduu grlr. Bu anlatsal dzenleme, her eyin
yolunda gittiini; daha dorusu cinayetlerin rasyonel bir ekilde
ilenebildiini gstermek iin nemlidir. Bu adan lmcl
Oyunlar, temel igdler zerindeki ar basky, adalet talebi
ni, herkesin kendini gerekletirebilecei uygun ortam idealini
ve bu ideale rasyonel kurallarna uyarak rza gsteren bireyle
rin hangi son ile kar karya kaldn gsteren elenceli bir
filmdir. Elencelidir, nk gzel ve iyi planlanm bir hafta
sonu tatiline, gzel ve iyi planlanm bir saldrdr. Belirsizlikten
arndrlm ve hkimiyet altna alnm doal dzenin tam or

tasnda, uygarln gbeinde tarih ncesinin dizginlenmemi


azgnlklar hortlam (igdler, libido ve saldrganlk) ve bu
hortlay, uygarln istedii biime brnmtr. Doa kendini
kontrol eden ya da etmeye alan, bunda iddial olan rasyonel
dnn eliyle dizginlerinden boalmtr. Mutluluk ve haz
araynn bu boal sonunda, geldii nokta budur ve hala bu
noktay alglayamam zihinler, Sirenlerin ezgilerinin grd
ilevi gren klasik mziin ezgilerinden kendini kurtaramayarak, gl olann elinde oyuncak haline gelmitir. Aslnda bu
gzel, zevkten ldrtan ezgilerin arkasnda toplumun rten,
herkesi herkese dman haline getiren, ileyiini rasyonel d
ne borlu modern dzenin, cinayeti doallatran motivas
yonlar sakldr. Ynetmen bu gizi ortaya karmak ister gibidir:
Filmin hemen banda, bir anlamda esriklik hali olarak nitelen
dirilebilecek rock mzii seanslarna gnderme yaplarak, Mo
zarttan John Zornun sert punk mziine geiin nedeni budur.
Bylece Haneke, bu motivasyonlarn insan, doann acmaszl
karsnda deneyim yoksunu kldn da sylemi olur. Georg
ve ailesinin bu acmaszlk karsnda ne yapacaklarn bileme
mesi, kendilerine sunulan frsatlar dahi deerlendirememeleri
ve btn oyunu seyre dalmaktan baka are bulamamalar bu
yoksunlukla ilgilidir.
Ynetmenin
ayrca bu yoksun
lua

daha

dikkat
istedii

fazla

ekmek
iin

Pa-

ulu ve Peteri ayn


oyunlar

srekli

klarak iledikleri
cinayetler serisi ile deneyim yoksunluunu ama abasna sok
tuu grlr. Bu abay, uzun ve sabr gerektiren almalar ola
rak deil, ksa sreli mutluluk ve haz avcl ile tanmlamak da
yerinde bir davran olur.

Bu tr deneyim yoksunluklarm temelde varln unutu


luuna; varln unutuluuna yol aan hemen herkesin davra
nlarnn meta retim srecinin gereklilikleri dorultusunda
dzenlendii ve arasal ya da meta retim srecinin koullan
drd deer rasyonalitesine uygun belirlendii bir uygarlk s
recine balamak mmkndr. Byle bakldnda bu srecin,
byk insani trajedileri dahi, ou zaman entelektel tartma
meknlarna tayarak yemek aras sohbetlerine malzeme etti
i sylenebilir. Bu sohbetlerde malzeme edilen, fotoraflar e
kilen, dramlar zlerek kayt edilen ve geleceklerinden endie
duyulan insanlarn neredeyse hepsi, Batnn metropollerinde
grmezden gelinen tekidir. Haneke, Bilinmeyen Kodda, bu
gerei gsterir: Dikkat ekilmek istenen tekiletirilenlerin bu
sohbetlere fiziki yaknldr. lk bakta yle grnse de aclarn
bakentlerinin entelektellerinin duyarszlklar deildir sorun;
sorun, arasal ya da meta retim srecinin koullandrd deer
rasyonalitesinin insanlar, yaanlan byk aclar bakalarnn
sorumluluuyla aklar hale getirmesidir; yani varl unutturuluudur. Balkanlarda yaanlan insanlk ayb, sohbetlere konu
edilerek dertlenilecek bir sorun olarak grlrken, bu samimi
yetin bir p tenekesi kadar deer biilen, bu ayba maruz kalm,
hemen yan balarndaki bir Balkan gmenine gsterilmeyiini
aklamak olduka zordur. Ynetmenin bu filmde aklanmas
zor olan bu duruma dikkat ekerken, akkan modern toplumun
tuzana dm, Batnn metropollerinde serkelik peinde ha
yatlarn rten entelektellerin ikiyzllne kar tavrn,
Annein yzne, bindii metroda, karlat gmen olduu
anlalan serseri genlerden birine tkrterek gsterir. Aslnda
Hanekenin dikkat ekmek istedii ey ile Baumann akkan
modern toplumun, mutluluk ve haz iin her eyi gze alan birey
leri iin syledikleri, neredeyse ayndr:
Baka insanlarn talihsizlikleriyle ya da gezegenin zc
durumuyla ilgili kayglarmza sarlam deiliz. Bu trden

endieler hakknda szmz esirgemeyi brakm da deiliz.


Hakszla uramlarn savunmas iin olduu kadar, payla
tmz gezegenin korunmas iin de harekete geme arzumu
zu aklamaktan da caym deiliz. Bu tr aklamalar zeri
ne (en azndan ara sra) harekete gemeyi de brakm deiliz.
Aslnda durum tam tersi gibi grnyor: Benliin kendi ken
dine gnderme yapmasnn fevkalade ykselii, paradoksal
bir ekilde, insanlarn strabna kar artan bir hassasiyetle,
hatta en uzaktaki yabanclarn maruz kald iddet, ac ve s
traba duyulan nefret ve (are bulmaya ynelik) younlam
hayrseverlikle omuz omuza gider. Ancak Lipovetskynin do
ru bir ekilde gzlemledii gibi, bu tr ahlaki drtler ve yce
gnlllk feveranlar, zorunluluklar ve uygulamaya yne
lik yaptrmlar elinden alnm, Ego nceliine uyarlanm
olan acsz ahlak rnekleridir. nsann kendisinden baka
bir ey uruna harekete gemesine sra gelince, tutkular,
Egonun esenlii ve fiziksel sal her eyin nne geer ve
etmek istediimiz yardmn snrlarn belirler... ounlukla
kendimizden baka bir eye (ya da kiiye) ballk davu
rumlar her ne kadar iten, hevesli ve ateli olsa da fedakrlk
noktasna varmadan durur... (Bauman, 2013:65,66)

Bilinmeyen Kod", 2000


Yeteri k adar fedakrlk yapm ve toplum sal adalet ideali
dorultusunda libidosunu ve saldrganlk igdsn bastr-

m bir bireyden, daha fazlasn istemek ne kadar dorudur? Bu


paradoksal durumun, meta retim srecinin kendisinde bizzat
tekrar kullanma sokularak yeniden retildii dnldnde,
rasyonel tahakkmn bir sre sonra kendi eliyle hayatn d
na attn, yeniden hayatn iine porno olarak sokmas olduka
normal hale gelir. nce metalaan ve porno haline gelen insani
durum, bir sre sonra kontrol edilemez bir g olur ve toplum
sal adalet talebini yerine getirmeyi vaat eden rasyonel dn
me biiminden intikamn alr. Adornonun ve Horkheimern
syledii gibi doa kendisini defedeceini syleyen dnme
biiminin eliyle dizginlerinden boalarak, kendini korumann
yolunu bulur (Adorno ve Horkheimer, 2010: 52). Profesr Erika
Kohutun yaants, bunun iyi bir rneidir. Erika Kohut, orta
snfn iine doduu yaant biiminin yol at deneyim yok
sunluu halini temsil ettii gibi; bu yoksunlua bulanm yaam
biimini koullandran dnme biiminin sonunda insanlar
ne hale soktuunu da gsterir. Btn yaants rasyonel bir bi
imde dzenlenmi olmasna ramen, igdlerin yava yava
ama saldrganca hortlay, sz edildii gibi rasyonalitenin
kendini yeniden retebilmek adna igdleri toplumsal alana
uydurmaya almasnn nafileliine de atfta bulunur. Piyano
retm eninde Schubertin Die Winterreisenm kullanmn da
bu gzle grmek yerinde olur. Artk durumu fark etmi, olan bi
teni anlam K Gezgininin adna kulak vermek gerekir, tpk
Kohutun yapt gibi ama i iten gemi de olabilir (The Piano
Teacher, 2001):

Uzun ve yksek sesle havlayan kpekler,


Benim cesur koruyucularm,
Dnya uyuyor ama
Benim uyumama izin vermeyin.

"Piyano retmeni", 2001

Gzyalar ierisinde ryalarmn sonuna geldim


Niin burada, uyuyanlarn arasnda oyalanaym?

Bir frtna koptu,


Gkyz gri bir elbiseye brnd,
Bulutlar parampara oldu,
Byk bir karmaa iinde...

Kpekler havlyor,
Zincirlerini zorluyorlar,
nsanlar ise yataklarnda uyuyor,
Sahip olamadklarn dleyerek,
iyiden ve ktden arndlar...

K Gezgininin bu adn, olabildiince rasyonel dzenlen


mi yaants ile kendini iine vakfeden bir piyanistin haykr
olarak grmemek iin hibir neden yoktur. Profesrn, ii iin,
her trl belirsizlikten arndrlm bir yaam biimini gerek
li grmesi ve deimez bir ekilde kendini buna inandrmas,
ilerleyen zamanlarda ortaya kan bu isyann daha da artrm
tr. Profesr Kohut nceleri bu inanmlkla yaamn kolayca
srdrr ancak zaman getike libidosunun zorlamalar ile bu
inanmlk arasnda gelgitler yaar hale gelir. Filmde nemli

olan da bu gelgitler sonunda gelinen noktadr. zellikle renci


si olmak iin abalayan Walter Klemenene rastlamasyla birlik
te, profesrn bambaka birine dnmesi olduka anlamldr.
nk igdler, artk kontrol edilemez bir biimde ve grg
szce kendini da vurmaktadr. Balardaki gelgitler, rnein
seyirlik kalan pornografik eilimler grmezden gelinse de, hatta
uygar toplum, kendi kurallar uyarnca cezalandrlmas gereken
bu ihlal gibi pek ok ihlale ses etmeksizin gz yummaya mecbur
kalsa da (Freud, 2004: 61) durum artk bambakadr. Sapknlk
ve arlk, gz yumulabilecek, rasyonel dnn kabul ede
bilecei pek ok ihlalden biri deildir. Profesr, igdlerinin
zorlamalar karsnda bu ihlali gze alr. Deneyim yoksunu k
lnd ve bu yzden mutsuz olduu her ne varsa yaamak iin
btn yaamn alt st etmeye hazrdr. Doa kendini korumak
iin elinden geleni yapmaktadr ve bu, Erika Kohutu deli ola
rak gsterse de o, bu sulamaya kendini kaybetmi biri olarak
oktan razdr. Klemenen ile karlat o ilk anda, isyann dile
getirmeden hemen nce sylediklerine sinmi bir kabullenmi
liktir bu:
Walter Klemenen: Hastann yaralar ile ilgileniyorlar m?
Profesr Kohut: Schumannn Fantasia C Majorundaki
Adornoyu okudunuz mu?
Walter Klemenen: Alacakaranlndan bahseder. Henz
akln kaybetmemitir. Tam bir blm nce, akln kaybet
tiini fark etmitir. Bu ona ac verir ama son bir kez daha
dayanr.
Profesr Kohut: Tamamen kaybolmadan nce kendini
kaybetmenin nasl bir ey olduunun farkna varmaktadr.
(Piyano retm eni, 2001)

"Piyano retm eni, 2001

Uygar toplumun, bunu yapanlar deli olarak ithaf etmekten


te gidemediini, kendini kaybettiini ya da kendini kaybetme
nin nasl bir ey olduunu itiraf etmesinin mmkn olmadn
ve hatta byk ykmlarn dahi uygarl bu itirafa zorlayamadn sylemek mmkndr. Ancak Haneke, tpk br benzer
sanatlar gibi uygarln iine dt durumu ona zorla ka
bul ettirmek iin aba sarf etmeye devam etmektedir ki Kur
dun Gn de sanki bu amala yaplm bir filmdir. Film, sz
edilen uygarln huzursuzluklarna dikkat ekerken, btn
gnlk pratiklerini makinalara devretmi, meta retim sre
cine kendisini brakm bir neslin, bu srecin kmesi ile ba
baa kald doa karsnda ne yapacan bilmemesini de ken
dine konu edinmitir: yani insanln deneyim yoksunu olduu,
dnyaya ilk kez ayak bast tarih ncesi zamanlara dnn.
Hanekenin kendisi ile yaplan bir syleide, gerekletirmeyi
dnd projelerinden sz ederken de deindii gibi bu film,

Elektriin artk olmad, sularn musluklardan akmad bir


zamanda, insanlarn birbirlerine nasl davranacana ilikin bir
filmdir... ve aslnda insanln ilk kayglarna odaklanmaktadr.
(Akt. Sharrett, 2003: 9).13
Kurdun Gn, ncelikle meta retim srecinin snrl alan

dnda kalan fiziki ve toplumsal evre ile ilgili deneyim yoksun


luunun, insanlar nasl aresiz brakabileceini gsterir. Bylece
iblmne rzann, toplumsal adalet talebi ile ilikisine ve ibl
mnn son aamasndan ilk zamanlarna dn ile birlikte, g
l olann adaletinin aka (modern zamanlardan farkl olarak)
nasl hkm srmeye balayacandan da sz etmi olur. Kendi
kendine ileyen, rasyonel dn tarafndan saland iddia
edilen toplumsal adaletin bir ekilde ortadan kalkmas ile birlik
te, insanln kendini tutmasna, igdlerini bastrmasna gerek
duymayaca bir toplumsal dzene hemen geri dnlecei de gs
terilmi olur. Aslnda ynetmenin asl amac, byle bir durumda
yaanabilecek olaslklar zerinden, btn insanla sirayet etmi
deneyim yoksunluuna deinmek; rasyonel yaantnn temel i
gdleri nasl bastrdn ve insanln sakl iyzn, grme
ye, gstermeye almaktr: Belki de bunu yaparken btn olup
bitenin bir gn son bulacan anlatmaktr: Greceksin her ey

dzelecek. Belki de yarn. Belki yarn byk bir araba gelecek bura
ya. Bir spor araba. Bahse girerim seviyorsundur onlar. Ve bir gen
dar kp, her eyin yoluna girdiini syleyecek. Kzarm gver
cinlerimizle, iecek bol bol suyumuz olacak ve belki de len tekrar
hayata dnecek. Ne dersin? (Time of the Wolf, 2003)

"Kurdun Gn", 2003

"Sakl", 2005

Hanekenin Sakldan sonra ektii filmi, Beyaz Banttr. lk


bakta Beyaz Bant, zellikle Lukcsn tarihsel roman tanm
larken kulland nitelikleri tayan tarihsel bir film gibi gr
nr. Birinci Dnya Savann hemen ncesinde, feodal ilikile
rin hkim olduu bir Alman kasabasnda yaanan olaylar silsi
lesi, Alman toplumunun kk bir evreni iinde kurgulanarak
anlatlm gibidir. stelik filmin geleneksel anlat saflarna dhil
edilmesini kolaylatracak birok atmay iinde barndrd
bile sylenebilir. Filmin erkek kahramanlarndan birinin zaman
zaman anlatc olarak film akna mdahalesi, heyecan doru
a tamay kolaylatrr. Ancak heyecan hibir zaman dorua
ulamayacaktr. nk filmin sorunu anlats ile rtmeyecek
kadar tematiktir. Kasabada yaanan ve tarihsel olarak zamann
Alman toplumuna zg gibi gzken hemen her ey, uygarla
ait evrensel sorunlardr. Toplumsal adalet talebinin salanama
d bir topluluun igdsel davurumlar tartlmakta, libi
donun ve saldrganln, uygarln yararna, zellikle alma
nn kutsallna dem vurarak kullanmnn ie yaramazlna
dikkat ekilmektedir. Drstl, safl, yardmseverlii ve as-

lnda komunu kendin


gibi sev dsturu (Freud,
2004: 65) sayesinde top

lumsal birlii salamaya


ynelik abas ile kasa
bann papaz dahi iki

"Beyaz Bant", 2009

yzldr. ocuklarnn
koluna balad beyaz

bandn, bunlarn hibirini salamayacan bilse de, renilmi


aresizlikle kasabada olan biten aymazlklara ve istismarlara gz
yummaktadr. Aslnda bu gz yumu uygarln selameti adna
zorunludur, tabi ki, feodal ilikilerin srekli yeniden retilmesi,
bu ilikilerin iinde kendi gcn koruyabilmesi iin. Uygarlk
kendini yeniden retebilmek iin mutluluk ve haz araynn
kimi arlklarn (kasaba doktorunun kzna uygulad cinsel
istismar, ilenen cinayetleri ve feodal beyin ocuunun dvl
mesini ve doktora dzenlenen yaralama teebbs gibi ktlk
leri) grmezden gelebilmektedir. Grmezden gelemeyecei tek
ey, uygarln gelimesi adna rasyonel olann gerekliliklerinin
yerine getirilmemesi, feodal beyin topraklarnn ilenmemesi,
isteklerinin yerine getirilmemesidir. Bunun olmasyla en azn
dan gz yumulan ihlallerin bir ksm daha kendiliinden orta
dan kalkabilir:
almann libido ekonomisindeki nemini ksa bir ge
nel bak iinde yeterince deerlendirmek mmkn deildir.
Bireyi gereklie en fazla balayan -en azndan gerekliin
bir parasna, topluma salam bir ekilde yerletiren- yaam
teknii almadr. Libidonun narsistik, saldrgan ve hatta
erotik bileenlerinin esasl bir blmn alma hayatna
ve buna bal insan ilikilerine kaydrma olana, alma
hayatna, toplum iindeki varoluun korunmas ve hakl
gsterilmesindeki vazgeilmezliinden geri kalmayan bir
deer katar. (Freud, 2004: 40)

Umutlu da olsa Haneke insanln karanlk yz ile ilgili sz


sylemekten geri durmaz. Saklda olduu gibi politik tarihi an
latyor gibi grnse de, vurgulamak istenilen asl sorun bakadr.
Sorun, uygarln ikiyzllyle ilgili olduu kadar, rasyonel
dnme biiminin bu ikiyzll artk tayamaz hale geldi
i, kn artk balad ve uygarln ban yorgannn altna
saklayarak yaanlan huzursuzluklardan kaamayaca ile ilgili
dir. Gemii ile hesaplaan George un yapt aslnda uygarlktan
yaplmas istenendir. Bu yzden onun abas bounadr. Sakladk
lar, sadece onun gemiine ait deildir, sz konusu olan btn
uygarla ait bir huzursuzluktur. Gl olan, her zaman ayakta
kalmaktadr ama onu gl klan aslnda uygarl gsz bra
kr. Uygarlk uruna vazgeilenler yle dursun, kendini temsil
edenleri dahi yar yolda brakmtr: Georgeun srtnda tad
yk, Parisin srtnda tad yktr. Vaat ettiklerinin aksine, Batnn metropollerini ina eden rasyonalitenin sunduu mutluluk
deil, acdr. Snfsal farkllk gzetmeksizin btn insanla si
rayet eden duygu tam da budur: ac ve pimanlk. Ancak yine de
bu duygular deneyimlemek, unuttuunu yeniden anmak yerine,
uygarlk, kafasn her zaman yapt gibi topran altna gmmek
te (George, filmin sonunda soyunur ve yatana girerek, yorgann
altna gmlr), anlk mutluluk ve hazz tercih etmektedir. Hane
ke yine de Georgeun kendisiyle hesaplamasn, uygarln kendi
si ile hesaplamas haline dntrmekte ve bylece ona sanatn
gsz isyan iinde bir ans daha vermektedir:
Sakl sahici dzeyde yaplm, Fransann Cezayiri i
galiyle ilgili bir film, fakat daha kiisel bir hikye zerin
de duran bir film , zellikle kiisel sululuun, bu sululuu
inkr edii anlatan bir film. Ana karakter, dier Arap ka
rakter ile birlikte bir Fransz erkei. Fakat bu filmi, bireysel
sululuk ile ilgili politik bir hikye olarak grmekten ok,
gemiin bir hikyesi olarak grmek akas yanl olur. Bu
yzden bu film in hikyesi politik deil de felsefi olarak nite-

Sinemann naif gcne snan hemen her ynetmenin son


szn syledii bir filmi vardr, denir ve bu filmler genellikle
brlerinin devam ve hatta onlarn tamamlaycs niteliindedir.
Ak da byle bir film mi bilinmez ama Haneke, bu son filmin
de, sanki br btn filmlerinde dillendirdii modern uygarlk
ile ilgili kayglarn gidermenin; hayal krklklarna son verme
nin bir yolu varm gibi davranr ve bu filmi ile srasyla btn
filmlerine sinmi ve giderek artan umutsuzluuna son vermek
istediini hissettirir. Mutluluk ve haz araynn grgszce ve
umarszca da vurduu, saldrganln hi olmad kadar artt
ve hayatn hemen her alanna sirayet eden meydan okumalarn
insanln ilk zamanlarm aratmad modern uygarln kur
tulu yolunu, iki yal an deneyim yoksunu brakldklar bir
sorun karsnda; lmn acmasz amaz karsnda takndk
lar esiz tutum araclyla gsterir. Bu yle esiz bir tutumdur ki
Georgea yal ve hasta eini bile ldrtr. Eini bakm evlerinin
ya da hasta bakclarn insafna brakmak yerine ve daha fazla ac
ekmesine gz yummaktansa kendi ac ekmeyi gze alr. Bylece
sorumluluk almann, karlksz ve sonsuz sevginin, romantik bir
bakaldr gibi gzkse de tek kar yol olduunu sylemi olur.
Rasyonel dn ile gereklik, gereklik ile dler arasnda b
yk bir fark olsa da, Annein Georgea syledii gibi, tasarlar ve
gereklik nadiren birbiriyle rtse de (Amour, 2012), bu ba
kaldr tek kar yoldur. Ynetmen hastalar hastanelere, yallar
bakm evlerine; hastaneleri ve bakm evlerini yaam alanlarnn
ok tesine tayarak, grmekten imtina eden modern uygarln
kurtuluunu, nesli gemi yal bir kar-kocann abas ile rnek
lendirir. stelik bu yal iftin rasyonel dn dnyann ba
na musallat eden ve sonrasnda kendi suunun bedelini demek
zorunda kalan orta snf temsil ediyor olmas da olduka nem
lidir. Baumann syledii gibi, m odern an afanda hzla o
alan topyac tasarlar, m utsuzluk nedir bilm eyen bir toplum un
erevesini izerken, esas olarak orta snfa a it dleri ve zlem leri
yanstm , dolam a sokm u ve kaydetm itir. (Bauman, 2013: 73).

yleyse yine orta snfa ait, dlerden ve zlemlerden sz etmenin


hibir zarar yoktur, nk Adorno ve Horkheimern da syledii
gibi, thakaya yolculuu srasnda yoldalarndan ok daha nce,
ilk Odisseas deneyim yoksunu klnr (Adorno ve Horkheimer,
2010: 86-102). Dlerine ve zlemlerine kavuabilmek adna her
eyi gze alarak yola kan belki de ilk odur. En azndan Walter
Benyaminin deyiiyle kazann eliyle yazlan tarih byle syler
(Benjamin, 2006: 40, 42). Haneke de bunu kabul etmi gibidir ve
ncesinde, gnmz uygarlnn iinde bulunduu duruma kar
kp onu eletirirken, yapt uygarlk dmanl deildir; en
doal hakkn kullanr ve bu son filmiyle de bu uygarln iinde
tpk Baumann yapt gibi kendince zmler retmeye alr:
Umutlar keldikleri gereklikler ierisinde ou za
man fark etmek zordur. Grnen o ki kendi zenginliklerinin
ve hazlarnn peindeki bencil bireylerin ilettii piyasann
grnmez eli, insanlar karlkl zulmlerin dehetinden
korumakta isteksiz ve aciz kalmtr. Elbette, ne ou insan
tutkularnn bamllndan kurtarmay ne de zgrletir
mekte baarl olduu aznl mutlu etmeyi baarmtr. Ki
isel kara aykr olduu iddia edilen ve kiisel kazanlara
ilikin tem kinli ve mantkl hesaplamalar sonrasnda yz
evrilecek ve belki de bastrlacak drtlerin, mutluluk iin,
en az saf kiisel yararlarn izinden gitmek kadar vazgeilmez
olduu anlalmtr. nsanlarn yaamlarnda tatmin olma
lar iin, almaya, mahremiyetlerini korumaya ve kendilerini
savunmaya olduu kadar, vermeye, sevmeye ve paylamaya
ihtiya duyduklar ortaya kmtr. Anlalan o ki insanlk
durumu olarak bilinen mulak, eliki dolu kmaza basit,
dolaysz, tek hamleli zmler bulmak mmkn deildir.
(Bauman, 2013: 77, 78)

"Ak", 2012

Sonu
H er eyden vazgeen her eye m alik olur" (Safa, 1989:161) der
Peyami Safa imek adl romannda. Hanekenin de filmlerinde
byle bir vazgeii nerdii sylenirse ok da yanl olmaz; yan
l olmaz ama bunun neo-liberal politikalar evreninde, bencili
in krklendii bir uygarlk plannda, romantik ve naif bir te
menni olarak kalmas olasl olduka yksek. nk mutluluk
ve hazzn saldrganca temini konusunda bireylerin olabildiince
motive edildii bir ortamda, stelik aksi ynde davranldnda
yok saylma, sevilmeme ve baarszln ar ykn tek bana
yklenmeyle kar karya kalnd bir toplumda, baka trl
davranmak ne mmkn. Byle bir durumda malik olunacak tek
eyin hibir ey olaca da kesin. Ama yine de uygarl huzur
suz klan her ne varsa, hayal krklklar her neyse bunlarn ze
rinde durmak ve uygarl sapt yanl yol ile ilgili uyarma kay
gsn, bu delilik olarak grlse dahi, gstermek tek are. Malik
olunacak tek ey, karlksz sevmektir; kaybedilecek olan, son
suz klacak ey budur. Belki de bu yzden son filmi A kta bunu
sylemektedir Haneke. Bu adan, Haneke nin sanat, libidonun
isteklerini gidermenin ikame yolu olarak grmediini sylemek
gerekir. Tpk Edward Saidin Ge Dnem slubunda szn
ettii birok yaratc gibi Haneke de sinemasn, uygarln sa
nat ikame olarak grd alann dna karmaya alm bir
ynetmendir. Bunu zellikle birinci sinemann kulland ve
kullanmaktan da hibir zaman vazgemedii anlat yapsn sk
lkla krarak, sylemek istediklerini uygarln popler kldkla
r ile yan yana getirerek yapabilmitir. Tematik filmler ekerken,

bu filmlere zg anlat dilini kullanmakta srarc olmak yerine,


kendine zg bir sinema dili oluturmay yelemitir. Bunun
iin zaman zaman birinci sinemann, zaman zaman da ikinci
sinemann anlatm olanaklarndan yararlanmtr. Olmayacak
bir zamanda, sinemay popler olann bataklndan karmaya
abalam, benciliin bataklna den birok konuyu sorum
luluk alannn iinde tartmay denemitir. Bu adan, Haneke
hemen her sinemaseverin ilk bakta anlayabilecei gibi kendine
zg bir sinema diline sahiptir.
Sosyal bilimlerin liberal ideolojisinin eklentisi olarak dodu
unu syler Immanuel Wallerstein (Wallerstein, 2003:171). Ben
ciliin tuzana dm modern uygarlk, bu sk ilikiye ku
kusuz ok ey borludur. Yine Wallersteinn syledii gibi eer
byle devam ederse ki liberalizm kendini bencilii krkleyerek
yeniden retmeyi becerebilmitir, o lrken, sosyal bilimler de
lecektir (2003: 171). Uygarln sosyal bilimlerle sz edilen
sk ilikisinden doan sakat ocuu ise onun iyimserlikle dolu
ngrleridir. Bu yzden yaanan toplumsal huzursuzluklar ve
daha da tesi byk hayal krklklar zerine sosyal bilimle
rin syleyecek sz olmazsa eer, gerekten, her zaman apriori
ballklar varsayan ve onu uzmanlk alanlarna paralanmak
zorunda brakan ampirik almalar iinde kaybolup gidecektir
(2003: 172).
Bu kitapta aksi ynde davranlarak, insan zeksn yine
onun sorunlarna uygulamaya; evrensel gereklerin tespit edil
diini iddia etmeyerek, byle olsa bile bunlarn ne kadar karma
k, elikili ve oul olduuna dikkat ekmeye alld sy
lenebilir (2003: 172). Bylece sanatn sonsuz anlam dnyasnn
(Ycel, 2009: 107) bu karmak, elikili ve oul gerekliin bir
yansmas olarak grlebilmesi kolaylaabilir. Sanatn bu sonsuz
anlam dnyasndan paym alm sinemann sosyal bilimler ile
ilikisi de bu bakmdan olduka nemlidir. zellikle bir filmi
anlamann yollarn bulma konusunda, sosyal bilimleri uzman

lk alanlar snrlarn zorlayarak yardma armak gereklidir.


Kukusuz bu yaplrken, bilimcilerin toplumsal kklerinden ba
msz olamayacan ve nesnel gereklere iaret edileceini ve
sonsuz anlamlar dnyasnn btnnn kefedileceinin sy
lenmesinin ok da gereki bir giriim olmad kabul edilme
lidir (2003:172). Bir filmi eletirirken o filmde, sonsuz anlamlar
aramak yerine eletirmenin kendi bulunduu aya gre bir an
lam aramasnn ok daha uygun bir aba olaca da grlmeli
dir (Ycel, 2009: 107) ki bylece belki sonsuz anlamlar alanna
szlabilecektir.
Bu kitapta saldrganln ve meydan okumalarn bireysel
davurumun merkezine oturduu bugnlerde, snrlar zor
lanm uzmanlk alanlar ile sosyal bilimler ie koulmu ve bu
yolla Haneke filmleri eletirilerek, bu filmlere yansm modern
uygarln elikilerini anlamann, aklamann ve tartmann
olanaklar zerinde durulmutur. Aslnda yine Wallersteinn
syledii gibi, ampirik sonular bulmann tesinde, marjinal
fayday gzeterek meta retim srecinin gereklilikleri dorul
tusunda hazrlanm bir lek dnda, nemsenen bir deerle
hazrlanm bir lekle, deer rasyonalitesine gre (ya da tzel)
sosyal bilimleri ie komak olduka nemlidir. Bilginin insa
ni hale gelebilmesi iin bu bir zorunluluk olarak grlmelidir
(2003: 170, 171):
Bugn rasyonalitenin bir zamanlar sunarm gibi grn
d garantiler -iktidardakilere sunulan garantiler ama ayn
zamanda ezilenlere de sunulan garantiler, baka garantilertamamen ortadan kalkm gibi grnyor, zgrlk l
ile kar karyayz. Tzel bir rasyonaliteyi maskeleyen biim
sel rasyonaliteye amanszca tabi olma durumundan kurtulup,
zgrlemeye ynelik bir lk bu... Karanlk bir dneme
giriyoruz; bu dnemde Bosna ve Los Angelesda yaanan kor
kun olaylar byyp her yerde karmza kacak. Entelekt
el snf olarak sorumluluklarmzla kar karyayz. Ve belirli
bir siyaseti rasyonel olarak adlandrarak ve bylesi bir siya

setin erdemlerini dolaysz olarak tartmay reddederek siya


seti yadsmak ie yarayacak en son eydir... Ben, biz sosyal
bilimcilerin kendimizi btnyle deitirmemiz gerektiine,
aksi takdirde toplumla rabtamz yitirip nemsiz akademinin
nemsiz bir kesine ekilerek, unutulmu bir tanrnn son
keileri olarak anlamsz trenlerle vakit geirmeye mahkm
olacamza inanyorum. Hayatta kalmamzn kilit unsuru
nun, tzel rasyonaliteyi entelektel kayglarmzn merkezine
geri getirmek olduuna inanyorum.

Bugn yaanan hayal krklklar ve uygarln geldii son


nokta zerine sz sylemenin, girilen karanlk dnem; Balkan
lardan dnyann drt bir tarafna ve zellikle Orta Douya s
rayan ve sanki hi bitmeyecek gibi duran savalar ve gerekeleri
hakknda dikkat kesilmenin tam zamandr. Sosyal bilimcilerin
kendini bundan saknmasnn artk sz konusu olmadn sy
lemek gerekir ki eer bilim gerekten sanatla boy lebilmek
istiyorsa onu hafife almak yerine belki nce onu anlamaya al
makla ie balamaldr.

Kaynaka
Adomo, T. W. (2008). Kltr endstrisi kltr ynetim i (3. bask) (ev.
N. nler, M. Tzel, E. Gen). stanbul: letiim Yaynlar.
Adorno, T. W. ve Horkheimer, M. (2010). A ydn lan m an n d iya
lektii (ev. N. lner, E. . Karadoan). stanbul:
Kabalc Yaynevi.
Armes, R. (2011). Sinem a ve gereklik (ev. Z. . Barkot). stan
bul: Doruk Yaymclk.
Artaud, A. (1991). Van Gogh (ev. A.D. Soysal). stanbul: Nisan
Yaynlar.
Bauman, Z. (2013). Yaam san at (2. bask) (ev. A. Sar). stan
bul: Versus Kitap.
Batton, A d (2008). S tat endiesi (4. Basm) (ev. A. S. Bayer)
stanbul: Sel Yaynclk.
Benjamin, W. (2006). Son bakta ak (4. bask) (ev. N. Grbilek). stanbul: Metis Yaynlar.
Craib, I. (2006). H ayal krklt (ev. A. Onacak). stanbul: Ay
rnt Yaynlar.

Eren. O. (2014). K lasik B at klasik m zii tarihinde krlm a an la


r. Ankara: Sevda-Cenap ve Mzik Vakf Yaynlar.
Fischer, E. (2010). Sanatn gereklilii (11. Bask) (ev. Cevat a
pan). stanbul: Payel Yaynevi.
Freud, S. (2004). Uygarln huzursuzluu (2. bask) (ev. H. Barcan). stanbul: Metis Yaynlar.
Gulbenkian Komisyonu. (1996). Sosyal bilim leri an (ev. . Tekelli). stanbul: Metis Yaynlar.
Kovacs, A. B. (2010). M o d ern izm i seyretm ek. (ev. E. Ylmaz).
Ankara: De Ki Basm Yaym.
Kundere, M. (2005). R om an sanat (2. bask) (ev. A. Bora). s
tanbul: Can Yaynlar.
Lukcs, G. (1998). Tarih ve sn f bilinci (ev. Y. ner). stanbul:
Belge Yaynlar.
Lukcs, G. (2000). ada gerekiliin anlam (5. basm) (ev. C.
apan). stanbul: Payel Yaynevi.
Lukcs, G. (2008). Tarihsel rom an (ev. . Doan). Ankara: Epos
Yaynlar.
Lukcs, G. (2012). A vru p a edebiyat ve varoluuluk (ev. V. Yl
drm). Ankara: Epos Yaynlar.
Nutku, . (2001). D ram sanat (4. bask). stanbul: Kabalc Yaynevi.
Marx, K., Engels, F. ve Lenin, V. I. (2006). Sanat ve edebiyat (2. bas
k) (ev. A. allar). stanbul: Evrensel Basm Yayn.
Marx, K. (2008). G azete y a zla r (ev. S. Sertabibolu). stanbul:
Sel Yaynclk.
Marx, K. (2009). 1844 el y a zm a la r (5. bask) (ev. M. Belge). s
tanbul: Birikim Yaynlar.

Safa, P. (1989). im ek (8. bask). stanbul: tken Yaynlar.


Said, E. W. (2008). Ge dnem slubu (ev. . elik). stanbul:
Metis Yaynlar.
Uchino, T. (2007). A n analysis o fth re e im prom ptu s f o r p ia n o op.
68 by Lowell Lieberm ann. Arizona: The University of
Arizona.
Wallerstein, I. M. (2003). B ildiim iz dnyann sonu (ev. T. Birkan). stanbul: Metis Yaynlar.
Wallerstein, I. M. (2006). Tarihsel k a p ita lizm (4. bask) (ev. N.
Alpay). stanbul: Metis Yaynlar.
Weber, M. (2006). B rokrasi ve otorite (ev. H. B. Akn). Ankara:
Adres Yaynlar.
Weber, M. (2012). E konom i ve toplum (ev. L. Boyac).stanbul:
Yarn Yaynlar.
Ycel, T. (2009). E letiri ku ram lar (11. bask). stanbul: Trkiye
Bankas Kltr Yaynlar.

nternet Kaynaklar

http://www.kinoeye.org/04/01/interview01.php (Eriim Tarihi:


03.03.2014)
http://ww w .nytim es.com /2007/09/23/m agazine/23haneke-t.
html (Eriim Tarihi: 08.04.2014)
http://en.wikipedia.org/wiki/Impromptu
25.05.2014)

(Eriim

Tarihi:

htt p:// www.afc.at/jart/prj3/afc/main.jartTcontent-id = 1164272180506& artikel_id= 1332442011817


(Eriim Tarihi: 20.04.2014)

MICHAEL

LU

FLMLER

Bans KILINC

L-T

Her eyden vazgeen her eye m alik olur der


Peyam i Safa im ek adl rom annda. H anekenin
de film lerinde byle b ir vazgeii nerdii sylenirse
ok da yanl olm az; yanl olm az am a b u n u n neoliberal p o litikalar evreninde, benciliin krklendii
bir uygarlk plannda, rom antik ve n aif bir tem enni
olarak kalm as olasl olduka yksek. nk
m utluluk ve hazzn saldrganca tem ini konusunda
bireylerin olabildiince m otive edildii b ir ortam da,
stelik aksi ynde davram ldnda yok saylm a,
sevilm em e ve baarszln ar yk n tek bana
yklenm eyle kar karya kalnd bir toplum da,
baka trl davranm ak ne m m k n . Byle bir
d u ru m d a m alik olunacak tek eyin hibir ey olaca
da kesin.

TVde iddete hayr*


iddet eleri ieren TV programlarn
reklamlaryla destekleyen irketlerin
rnlerini satn alma._
TV'de iddete sen d e hayr de!

You might also like