Professional Documents
Culture Documents
D nceler-Tartm alar-Syleiler
Selahatti Hilavm
YKY'deki kitaplar:
Felsefe Yazlar (1993)
Edebiyat Yazlar (1993)
Entelekteller ve Eylem (2008)
SELAHATTN HLAV
Entelekteller ve E ylem
Dnceler-Tartmalar-Syleiler
H azrlayan:
S em a R ifa t
Q E30
STANBUL
i in d e k il e r
Sunu
Entelekteller ve Eylem
Sunu
Entelekteller ve Eylem
"Entelektel" szcnn Franszcadaki kayna olan intellectuel, dnce ve kltr rnlerine byk ilgi duyan, bunlardan
tat alan, zihinsel yaants ar basan kii anlamna geliyor. Dili
mizde aa yukar ayn anlamda kullanlan ve 20. yzyln bala
rnda ortaya km olan "mnevver" ve daha sonra onun yerini
almaya alan "aydn" szckleri de var. Okumuluu, nyarg
lardan syrlm eletirel dnce ve hatta grg sahibi olmay
da ieren bu iki szck, ilk ve temel anlamnda ele alndnda,
mtellectel'den deil de Franszca eclaire'den (aydnlanm) kaynak
lanm gibi grnyor. te yandan, arlk Rusyas'nda renim
grm ve daha sonra Trkiye'ye gelmi baz soyda yazarlarn
kulland "frka-i mnevvere" (aydnlar snf, zmresi) deyii,
sadece bilgili ve kltrl olmakla kalmayp toplumsal ve siyasal
sorunlara ilgi duyan ve zm getirmek amacyla etkinlik gs
teren kiileri de kapsamas bakmndan, Rusada kullanlan ve
1920'li yllarda Franszcaya da gemi olan intelligetsia (entelijensiya) szcnden aktarlm izlenimini veriyor. "M nevver" ve
"aydn"dan sonra, bizde "entelektel"in ortaya kmas da buna
benzer bir anlam geniletme ve ayrt etme gereksiniminin duyul
mu olmasnn sonucudur belki. Bunlarn yan sra, gnmzde
halkn, genellikle anlalmayan yapay bir dille konuan ve bilgili
ve kltrl olma iddias gdenleri "entel" diye nitelemesinde, cid
diyet ve etkinlik yerine bo lakrdnn ar basmasndaki gln
ln vurguland ve eski Karagz-Hacivat ilikisinin yeniden
ortaya kp yaandnn belirtildii sylenebilir.
12
Entelekteller ve Eylem
Entelekteller ve Eylem
13
14
Entelekteller ve Eylem
Entelekteller ve Eylem
15
17
18
Entelekteller ve Eylem
19
20
Entelekteller ve Eylen
21
22
Entelekteller ve Eylem
23
24
Entelekteller ve Eylem
25
26
Entelekteller ve Eylem
27
28
Entelekteller ve Eylem
29
31
32
Entelekteller ve Eylem
ortaya k ve grnlerine, yani Hegelci anlamda "fenomenolojik" dzeyine ilikin olan bir anlay bu. Sanatn derinlerin
de yatan ve belirleyici olan kaynaklar ve eilim ler konusunda
ise, Bazin'in, Heinrich VVlfflin tarafndan ileri srlen ve sanat
tarihindeki iki dnemi, yani zaman ve meknla snrl iki fark
l slubu deil de insanolunun hayat karsnda benimsedii
iki farkl ve kart tutumu belirten ve psikolojik zellik tayan
"K lasik" ve "Barok" kavramlarna dayand grlyor. Bazin,
VVlfflin'in ileri srd bu kavramlar aklarken yle diyor:
"Klasisizm , birlik ve btnlk demektir ve doay insan lei
ne indirger.
Klasisizmin bir varlk halini dile getirmesine karlk Barok,
olu ve deimeyi dile getirir ve doaya adeta k olduu iin,
insan kozmik ritmin iine eken bir dalmdr. Barok insano
lunun tutkularn, hznlerini, aclarn, ak ve lm dile geti
rir; Klasisizm ise btn ruhsal yetileri akln denetimine girm i
ve gcnn doruk noktasna ulam olgun insanla ilgilenir sa
dece." (s. 564) Sanat yaratnn ve dolaysyla sanat rnlerinin
daha da derinde yatan kaynaklarn ve belirleyici eilimleri ele
alnca da yle diyor Bazin: "Biri Avrasya'nn Dou'sunu, teki
Bat'sn kapsayan evrilm i uygarlklarn iki blgesi de, plastik
sanatlar, kavrayabildikleri lde ilemilerdir. Bu iki blge ara
sndaki farkllklar, temellerinde yatan ritimleri arasndaki ben
zerlii grmemizi engellememelidir. Gerekten de, bu iki blge
nin her birinde kart merkezlere dayanan iki farkl kutup yer
alr ve bunlarn birincisi, insanoluna, evrene olan balln ve
doast glere boyun eiini hatrlatmaya ynelir; kincisi ise
bunun tersine, insanolunu, bu glerden kurtulmaya ve dn
ce araclyla hem dnyaya hem de kendine egemen olacak e
kilde sadece kendi gcne gven duymaya ynlendirir." (s. 572)
Bu alntlar, Bazin'in, sanat yaratnn derinlerde yatan di
namik g olarak insanolundaki iki kart eilimi kabullen
diini ortaya koyuyor. Bunlarn birincisi, Bazin'in de belirttii
gibi, kendi varoluunu doast gler (bunlar arasnda tektanrc dinlerin Tanrs da yer alr) asndan ele alan ve anlam
landran edilgin ve akl-d diyebileceimiz eilim; kincisi ise
doast glere kar kan ve kendisinin dndakini (bunun
33
34
Entelekteller ve Eylem
35
Toulouse-Lautrec zerine
I
Lautrec'in resmi konusunu gzellemiyor. Amac hoa gide
cek nenler izmek deil. Tersine irkini, tiksindiriciyi ele alyor.
Sanatn gzelinin, doal (tabi) gzelin de doal irkinin de te
sinde olduunu gsterir resimleri.
II
'
M
Oysa ki Lautrec'in bildirisinin temelinde ada insan kafa
sn belirleyen ana dncelerden ikisi, hem de en nemli ikisi
uzanyor: Zamann geri dnmezlii, zaman karsnda insann
hilii dncesiyle, toplumsal kymetlerin sahtelii, bounal, yetersizlii, soyutluu dncesi.
Toulouse-Lautrec zerine
37
IV
te yandan bu karamsar dnya grnden hi ayrlmayan
bir nitelik var. Alayclk bu (humour). Baz sanatlar karamsar
olduklar halde alayc deillerdir. nsandan btn btn umu
du kesmemi olanlarda grlmez bu nitelik. (Picasso Tep oqu e
bleu" [Mavi Dnem], Buffet "le cirque" [sirk], Rouault.) Bu sa
natlar insann gelecek byklnn, kurtuluunun, kendi
ni amasnn hangi ynde gerekleeceini gstermemilerdir
ama, byle bir umuda alan yollar da tm kapamamlardr.
Lautrec bu yollar alayclkla almamasna kapamtr. Hilik,
bounalk, ac, insann iinden kamad mutlak durumlardr
onun gznde, insan bunlar hi mi hi aamayacaktr. Glmek
ten, alaya almaktan baka ne gelir elden. Kara geree kar elin
de kalm tek tutum (tavr) alayclktr Lautrec'in. Gerekten de
alay dnyaya kar takmlabilecek tavrlardan biridir ama gere
i deitirmeye alan bir tavr deil, insan oyalayan, bireysel,
"ferd" bir zm (solution) salayan, tm znel (enfs) bir ta
vr. Baka bir deyimle sadece zneyi etkileyen bir tavr; nesneyi
deil; yani bir avunma arac yoksa insanla dnya bantlarn
dzenleyen gerek bir zm deil. Eninde sonunda gerei
olduu gibi kabullenmeyi, umutsuzluu, insann gerek kar
sndaki yenilgisini gsterir. Srrealistler "Alayclk umutsuzlu
un yzndeki m askedir" diyorlar; Lautrec'in alaycl elden
drmemesi karamsar dnya grnn baka bir zelliinin,
acy, hilii, umutsuzluu mutlak belirlenim ler gibi grd
nn kantdr.
38
Entelekteller ve Eylem
1/
Lautrec'in, bayaptn (aheser), insann hilii, komii bi
linli bir ekilde gsterdii, onu meslek edindii yerden yani
sirkten kartmas rasgele deildir. "Le cirque" ismini tayan
bu yapt bir sra desenden kurulmu. Canbazlar, hayvan terbi
yecilerini, palyaolar gsteriyor. nsan korkutuyor, karartyor
bu resimler. lk iki krizinden sonra, iyileme dneminde izmi
hepsini; hem de aklndan.
VI
Yukarki notlar (II1-IV) Lautrec'in karikatriim s bir de
sene katn da aklyor. Bu ynden Goya'ya, Daumier'ye
benziyor. Karakalem desenleri, Baudelaire'in Daumier'nin
desenleri iin sylediini doruluyor: "kendiliinden renkli"
- naturellement color.
40
Entelekteller ve Eylem
41
ncii air
Nerval, aralarnda snr bulunmayan, kimi zaman iie ge
en, kim i zaman rten ve birbiriyle dngse! bir iliki iinde
bulunan ryalar ile gereklerin, semboller ve imgeler ile gncel
ve somut yaantlarn airi. Bilind ile bilin, imdi ile gemi
ve gem i ile imdi arasndaki bir ezam anllkta sembol-imgelere ya da imge-sembollere brnen varlklar arasnda dolayor.
Art arda gelen anlardan oluan izgisel bir zaman iinde deil,
ama Fvthagoras dairesel bir zaman iinde ve ruhgne, var
lklarn eitli tenlere br irebileceine inanyor. Bat ve Dou ef
sanelerinde, kadim yklerde, folklorda, tarih kitaplarnda, eski
dinlerde ve gizemlerinde, ermilerde, sanat eserlerinde, ocuk
luk anlarnda, tutkun olduu kadnlarda ve bol bol yapt se
yahatlerde yaamn tesindeki bir baka yer'i aryor; ryasall
ve imgelem gc iinde, bal olduuna inanabilecei bir kken
ve bir soyaac yaratmak istiyor kendine. Nitekim, Dou'da Seya
hat' te, Lbnanl Drzi eyhinin kzyla evlenme tasarsyla ilgili
olarak yle diyor: "Hepimizin ilk yurdu olan bu kutsal topra
n bir kzyla birlemem, iirin ve babalarmzn inanlarnn
fkrd bu can balayan insanlk kaynaklarndan yeniden
42
Entelekteller ve Eylem
43
Mistisizm ve Gerekilik
Nerval, felsefi gr bakmndan, oktanrcln da etki
sinde kalm bir tmtanrc, bir mistik. Okuduu ok sayda ki
tapta batini (irek) ve gizemli dinsel retileri inceliyor, ruhgne inanyor. Dou'da yapt seyahatten dnnde, ikinci ve
drdnc yzyllar arasnda Bat'da ortaya km olan ve Dou
kltlerini (sis, Kybele, Mithra ve Gne tapnmalar) pek de tu
tarl olmayan bir bileim iinde eritme amac gden akm ze
rinde nemle duruyor. Bu arada, onsekizinci yzylda yaam
olan ve aralarnda Jacques Cazotte ve Restif de la Bretonne gibi
tanrsal bir esin ve bilgiyle aydnlanm olarak bilinen yazarla
rn retilerini inceliyor ve bu konuda daha nce yazdklarna
da yer verdii bir kitap yaymlyor (Les Illumins ou les Prcur
seurs du socialisme, Lecou, 1852). Nerval'in felsefe ve din tarihi
konusundaki geni ve derin bilgisi bu kitapta kendini aka
gsterir. Btn bu ilgiler, eilimler, aratrm alar ve incelemeler
Dou'da Seyahatin son ve kesin m etninde eitli alardan dile
gelmitir. Nerval Masonluu da benimsemiti. Nitekim, yle di
yor: "Ama benim, dul kadnn ocuklar'ndan biri ve bir louveteau
(farmason stat ocuu) olduumu" (Dou'da Seyahat, Yazma).
"Dul kadnn ocuklar" sz Mason topluluu yelerini belirtir
ve Masonlarn manevi atalar olarak kabul ettikleri ve ad Kutsal
Kitapta geen Hiram usta, Naftali kabilesinden dul bir kadnn
oludur. Nerval, Dou'da Seyahat'te, Lbnan'da bulunduu sra
da inceledii ii kkenli Drzi dini ile M asonluk arasnda iliki
kurarak yle diyor: "Drzi akkallar (din bilginleri), Dou'nun
44
Entelekteller ve Eylem
45
46
Entelekteller ve Eylem
C en in / Je :Vmv/ ve D ou da Seyahat
47
48
Entelekteller ve Eylem
Delilikle Yzlemek
Nerval sanrlarn, grmlerini, ryalarn yazya dken
Swedenborg, Apuleius ve Dante'den sz ettikten sonra, kendi
akl hastal iin yle diyor: "Onlar rnek alacam ve tmyle
zihnim izin gizemleri iinde gemi olan bir hastaln izlenim le
rini tam tamna aktarmaya alacam - b u hastalk terimini ni
in kullandm bilmiyorum; nk, bana gelince, kendimi bu
kadar iyi hi hissetm emitim . Kimi zaman, gcmn v etkinli
imin iki katna ktna inanyordum; her eyi biliyordum, her
eyi kavryordum gibi geliyordu bana; imgelem gcm de son
suz hazlar sunuyordu" (agj., s. 754). Nerval'in yeteneine hayran
olan ve hastalnn tedavisiyle yakndan ilgilenen Dr. Blanche
da bir mektubunda yle yazyor: "Ayn imgelem gcne ve ay
n alma yatknlna sahip olduuna inanarak, eskiden oldu
u gibi, eserlerinin kazancyla yaayacan umuyordu ve her
zamandan daha fazla alyordu, ama bu beklentileri boa m
kt acaba? Bamsz yaratl ve mizacnn ycelii, en salam
dostlarndan bir ey kabul etm esini engelledi. Bu ruhsal neden
lerin etkisinde akl gitgide yoldan kt; zellikle de deliliine
yzleerek bakt iin" (agi/., s. LXV1I-LXVIII).
"Yzleerek bakm ak" szlerinin Nerval'in deliliine doal
bir eymi gibi baktn, ondan gocunup kanmadn, belki
de bir rya gibi grdn belirttii sylenebilir. Gerekten de,
Nerval'de sanrlar ve grmler ile dilde ve yazta gsterdii ola
anst zek, betim lem e yetenei, saydamlk ve amazlk bir
arada. Bu iki u her zaman etkileiyor, iie geiyor ve birbirini
49
Louis Aragon
Louis Aragon
51
52
Entelekteller ve Eylem
Louis Aragon
53
55
56
Entelekteller ve Eylem
57
59
60
61
62
Entelekteller ve Eylem
63
64
Entelekteller ve Eylem
65
66
67
69
70
Entelekteller ve Eylem
71
72
73
74
Entelekteller ve Eylem
75
77
iki szcn de, "bir yere ya da varla doru ekil m ilii" dile
getirdii sylenebilir. Nitekim abdal, "gezgin dervi" anlamna
geliyor ve derin dinsel ball ve ounlukla da mistik inan
lar olan bir tr sava "misyoner"i belirtiyor. stelik bu sz
ck, Osmanlcada sk sk grlen bir ilemden geirilerek Farsa
kurala gre oul eki "an" sonuna eklenip abdalan haline geti
rilmi (Abdalan- Rum'da grld gibi).
Yukarda ele aldmz drt szck bugnk dilim izde temel
anlam larndan farkl llerde de olsa syrlm tr ve "ahmak",
"salak", "alk", "deli" "lgn", "bn", "geri zekl" ve "kak"
anlamna gelir. Ve byle bir dilsel deiim anlam bilim in ince
leme alanna girer. te yandan, organik ve zihinsel kusurlar
ampirik bilgiye dayal olarak dile getiren bu szcklerin gnde
rimde bulunduu gereklerin psikopatoloji ve psikiyatri tarafn
dan bilimsel tanmlar, snflandrm alar ve terimlerle ele alnd
n da biliyoruz.
Ne var ki, ay szcklerin gemiine dnerek ve anlam
larn kaynanda ve kendinde ele alarak baz felsefi yorumlar
yapmak da olanakldr.
rnein, balangta, "kendine ya da bir baka varla
doru ekilmi, cin tutmu, ak yznden kendini kaybetmi,
varln dinsel ve mistik amalara adam kii" anlamna gelen
bu szcklerde, insan bilincinin kendine ve dnyaya ynelik
tutumuna, yani bireyin varolusal tavrna ilikin ortak bir nokta
bulunduu sylenebilir.
Buradaki ortak nokta, bu szcklerin belirttii birey tipi
nin ve dolaysyla bilin formunun, normal denilen insanla
rn bilin formundan farkl ve genellikle ona kart olmasdr.
Normal denilen insan bireyin bilinci; younluktan ve doluluk
tan yoksun, gzenekli iine szm olan, ama iyice fark etmedii
ve elenme ya da gsteri merakyla unutmaya alt lm
korkusuyla, gndelik yaamn durmadan tekrarlanan kasvetli
olaylaryla ve maddi endielerle belirlenmi; kendini iinde bul
duu geleneksel ve hazrlop deer yarglaryla, yani verilmiolan'la kaplanm ve dolaymsz, eletiriden yoksun ve gerek
bireysellie, yani otantiklie deil herkes gibi olmaya ynelmi
bir bilin formudur. Buna karlk, yukarda ele aldmz sz
78
Enrclekteer ve Eylem
cklerin ortak noktasnn, bu otantik olmayan bilincin olumsuzlanmasna gnderimde bulunduu sylenebilir. Bu olumsuz
la ma, verilmi bireyselliin "kendine doru ekilme ya da bir
baka nesneye doru ekilm e"yle dolaymlanmasmda; kendini
daha yksek bir dzeyde yeniden bulmasnda ve dolulua ula
masnda ortaya kyor. (Tmlk, younluk ve dolulua ulama
abasna alkol kullanmnda ve erotizmde de rastland ileri
srlebilir.)
Dolaysyla, bu drt szcn ortak noktasnn belirttii
bilin formunun, genellikle ada felsefenin ve zellikle varo
luuluun zerinde nemle durduu kendi-olma, yani otan
tiklik sorununa, eski bir zam an diliminde ve farkl bir kltr
ve ideoloji erevesi iinde verilmi bir cevabn rn olduu
sylenebilir.
K itap-lk, O cak-ubat, 2000, Say 39, s. 63-64.
"Kavram" Kavram*
ndeyi
Felsefe dilim izdeki kavram szc, ng. ve Fr. concept
(Lat. concipere'den: almak, iine almak) karl. Alm. begreifen
(greifen'den; tutmak, yakalamak). Tutmak
kavramak ->
kavram. Buradan (Almancadan [Begriff]) hareket edilmi olsa
gerek.
Osmanlca (daha nceki) mefhum szc, fehm'den
geliyor; anlam ak demek mefhum, anlalm olan anlamnda.
Kavram'a ok yakn bir szck de (Fr. ve ng.) notion (Lat.
Notio
Noscere'den; bilmek). Bizde fikir diye karlanagelmitir. Notiou, balang bilgileri, gr, anlay, hatta inan anlam
na da gelir ve fikir szcnde bu sonuncu anlam lar da vardr.
Fikir kimi zaman kavram'm eanlamls olarak kullanlr. Ean
lamls olm asnn nedeni, kavram gibi fikir'in de genel ve soyut
bir dnce olmasdr.
Ama szlklerde yaplan tanm larda, fik irin, bir zihinsel
etkinliin, yani soyutlam ann, yar-bilinli ve kendiliinden
olumu bir rn, bir genel fikir olduu zerinde durulu
yor, anlam nn da kesin ve net olm ad belirtiliyor. Bu genel
fikir'in, soyutlam a yeteneinin zihne dorudan verdii, ara
ya bilinli dnm e girm eden kendiliinden ortaya kan bir
zihinsel rn, teknik bir felsefe terimi kullanm ak gerekirse,
dolaym z bir rn olduu anlam na gelir. Bu tr bir yetenee
dayanan ve bireyin iinde bulunduu kltr evresiyle, gele
* 24 A ralk 204'te YKY'de yaplan konuma iin hazrlanm m etin, (yay. haz. n.)
80
Encclckceller ve Eylem
81
Sonu:
Bu aklamalardan Trke felsefe dili bakm ndan bir sonu
karlabilir.
yle ki, aralarndaki fark belirtmeye altmz kavram la
v e fikirle, yabanc dildeki bir metin cmlesi iinde concept ve notio
szckleri olarak karlaabiliriz. Aralarndaki fark, hatta eliki
belirtilmi olabilir bu cmlede. O zaman her ikisini de ya kavram
ya da fikir szcyle karlayamayz. Bizde, aralarnda anlam
fark olan szckleri, Trke olduuna inanlan ve dolaysyla ille
de kullanlmas gerektii dnlen tek bir szckle karlama
eilimi varolagelmitir. Bu kargaaya ve yaplan evirinin anlalamamasma yol aar. rnek vrit-ralit / sadece gereklik.
S efahattin liila v ve Pnris M ektu plar, S em a Rifat, stanbul,
K ltr Yay., 2006, s. 195-198.
Cinsiyet ve Psikanaliz
evirisi in Terim Aklamalar*
83
84
Entelckceller ve Eylem
85
Felsefe Terimleri
- T artm a-
Felsefe Terimleri
87
88
Emelekrelk-r ve Eylem
Felsefe Terimleri
89
90
Entelekteller ve Eylem
Experim ent (Alm.): Bilim sel aratrm an n yntem e dayanarak yapt deney.
Erfalrng (Aln.): A lglam a, d uyum lam a, duygulanm a gibi, insan b ilin cin e ve
rilm i olan larn tm ; genel anlam da deney.
E xprience (ng.).
Exprience (Fr.).
Exprience vcu e ( Fr.).
Erlebnis (Alm.).
Exprim entation (Fr.). (not 3'teki anlam ).
Felsefe Terimleri
91
92
Entelekteller ve Eylem
93
94
Entelekteller ve Eylem
95
96
Entelekteller ve Eylem
dedii gibi bugn Trkein gidii zaten genei olarak belli bir
ynde olduu iin ve zellikle teknik bir dil olan felsefe de sz
konusu olduunda, zlemeyi genellikle benimsemek zorunda
yz kukusuz... Nitekim yllardr da yle yapyoruz ve bu ba
kmdan bence, burada nemli bir sorun sz konusu deil.
.S.: Tabii, burada dil siyaseti, politikas szn ben daha
geni bir balamda anlamak ve yorumlamak istiyorum. imdi,
Bedia Hanm'm gerekletirdii almann ardnda aslnda belli
bir dnme tarz var. Yani bizim burada yapacamz terim a
lmalarnn, soyut bir alma olduuna inanmyorum. Bu ayn
zamanda, bir felsefe almas olmak zorundadr. yle akla
yaym: zaten bir felsefe szl hazrlamak demek, felsefeyi bir
bilim olarak grmek, bilimsel bir yaklam benimsemek ve fel
sefeyi bir am masasna yatrmak demektir. Bu bir tutumdur; ve
biz bu tutumu az benimseyebiliriz ya da kendimize paylar ay
rabiliriz ve deriz ki, "biz szl yaptk ama, tabii ki dil sryor
yeni anlamlar kyor..." o baka, ama bunu bu biimde koymak
lazm. Bunu bu biimde koymann u yarar da var: bence, felsefe
szlkleri, ancak felsefeciler tarafndan yaplabilir... Basit bir do
ru gibi grnebilir bu, ama ortammzda zellikle vurgulanmas
gereken bir ey. Bir felsefe szl, ancak bir felsefe dncesinin
rndr. Baka trls olamaz. Buradaki almamzn byle
bir yn de olabilecei kansndaym. Hele Trke terimler sz
konusu olduunda, o zaman, dille dnmenin, orada bir iliki
si var; yani bir politika izleniyorsa orada da bir karar veriliyor
ve bu karar dediiniz gibi hatta politik bir karardr; belki bunun
ideolojik bir karar olduu dahi bir noktada sylenebilir. Yani biz,
Trke terimler kullanrken, bir ey getiriliyor; bunun arkasnda
bir dnme tarz da getiriliyor olduu kansndaym.
T.D.: Herhalde o konuda zamanla aykrlklar veya benzer
likler, uyumalar ya da atmalar ortaya kacak; yani bunu
batan kestirmek, batan programlamak mmkn deil san
rm. Bu, herhalde zamanla belirir.
B.A.: Bir noktay aklamak isterim. Aslnda Selahattin
Bey'e katlyorum. Yani bu konu, bizim felsefe terimlerinin d
nda. Buna ramen, Teoman'a bir cevap vermek istiyorum: Top
luma mal olmu dedi; bunun ls de yok. Otuz yl nce toplu
97
98
Entelekteller ve Eylem
99
Contemplation (Fr.).
Mditation (Fr.).
Rflexion (Fr.).
Spculation (Fr.).
Mtaphore (Fr.).
100
Entelekteller ve Eylem
Felsefe Terimleri
101
Costruction (Fr.).
Ficlio (Fr.).
Sige (Fr.).
Ses (Fr.).
103
104
Enrelekriieller ve Eylem
105
106
Etclc-kceller ve Eylem
107
108
Entelekteller ve Eylem
109
110
Entelekteller ve Eylem
111
112
Entelekteller ve Eylem
Selah attin Badatl: Benim dndm programa gre, yapltas gereken ey, Selahattin Hilav'm entelektel kiiliinin ya da kim
liinin maddi ve manevi koullarn ortaya koymak. sterseniz konuyu
biraz daha aalm: Selahattin Hilavn dncelerini kitaplarndan bi
liyoruz. Ancak, bu dnceleri oluturan manevi ve maddi artlar ne
lerdir? Nerelerden dolaarak buraya geldi? Bunun yarar ne olacak? ki
ey olacak. Bir, kitaplarnda ve yazlarnda, gerekmedii iin aklan
mam ya da yeterince ak olmayan noktalarn aklanmasna yardm a
olacaktr. Bir de, hi dokunulmam noktalan;yani nasl bir entelektel
kiilie sahip olduu ve bunu oluturan artlarn neler olduunu ak
lamaya katkda bulunacaktr. Ama budur.
Selah attin Hilav: Background'u yani.
S.B.: Evet, evet. Bu dncelerin altnda yatan ey nedir?
Selah attin H ilav : imdi yle olunca, senin soruna girebili
rim. Ama bunlar yazya dklrken gz nne alnr, paranteze
alnr, sonra belki gene konur.
S.B. : imdi, tabii bu benim dncem, katlyor musunuz bilmi
yorum. Ama aa be yukar meselemiz bu.
Selah attin Hilav: Evet yani, bir adam nasl yetimi, neler
deimi, bir iki bir eyler yazm, bir hikaye gibi bunlar...
S.B.: Bu sylediklerimiz bizim iin ak; ama konuya bizim kadar
yaknl olmayan kiiler iin biraz daha aalm bence. Bir bakma, Se* Konum aya katlanlar: Selahattin Badatl, Aziz Erhan, Vahap Tezgel, Tarih: 10
M art ve 13 Mart 2004. Yer. Suadiye, Selahattin H ilav'n evi.
114
Entelekteller ve Eylem
115
116
Entelekteller ve Eylem
117
118
Entelekteller ve Eylem
119
bir srat salyor. Bizim Alman derdi ki, "tim sah dnn, su
karm ayacaksnz." nk denize, suya mukavemet ederek bir
ey yaplmaz. Ona uyarak. Kltr meselelerinde de bu byledir.
Bou bouna boumu olursun.
S.B.: Enerjinin yarsn suyla bouarak harcarsn, doru.
Selah attin Hilav: Sonra, arada Fatih dman diye bir kulp
var bizim orada. O zam anlar byle gzel kulpler var: Atletizm
aralar, halter. aramba'dan Fatih Camii'ne gelirken, sadayd
bu kulp. imdi nerededir bilmiyorum. Bu benim sylediim 60
sene evvel. Ama ben abuk bktm, yzmeyle uratm iin.
Avclk meselesi de nemli. 7-8 yalarndaydm. Babam beni de
karyor. Bir de Glauber derler, ufak tfekler vard, ok ince,
ocuk tfei. Sama da atar, tek kurun da atar. Samayla me
sela, batankara derler, yenebilen bir ku vardr, serenin by
, onu vurabilirsin. Onunla alyorsun. Sonra, 12 yana falan
gelince, ifteyi verdiler elime. Bldrcn falan. Kkekmece
Gl'ne gidiyoruz. O zaman orada hibir ey yok, ev mev yok.
Ve mthi yaban rdei vardr. Bir de sandal almt peder. O
sandalla kyoruz. Keklie giderdik, saa sola, Gebze'ye falan.
Ttniftlii mi nedir, oraya. Trakya'da da baz yerlere giderdik.
Keklik avlardk, tavan falan; domuz da var. Byle byle devam
ettik.
S.B.: A daya ne zaman tandnz? Adada yazlk m var?
S elah attin Hilav: Kkyal'da kiradaydk. Ada'da kk
bir ev aldk. 44-45'ti.
S.B.: Ne taraftayd?
S elah attin Hilav: Liman derler, Ada'n sol taraf.
A ziz Erhan: Buradan, anlattklarnzdan, babanz M ehmet Mihri Beyin ok ynlii bir kii olduu ortaya kyor. Hukukuluu var,
medrese hocal var, spora, mzie dkn; btn bunlarn sizin ze
rinizde tabii ok byk olumlu etkileri var. yle deil mi?
Selah attin Hilav: Bu kendiliinden oluyor tabii, aile iinde,
nk doal evre bu.
A .E .: M ehmet Milri Bey, Cumhuriyet'in kuruluuyla, medrese
ler lavedilince mi hukuk renciliine balyor?
Selah attin Hilav: Hayr, hayr. Daha evvel balyor. 1921'de.
Baro'dan ald belge 1921 tarihli. Medrese hocasyken, ayn za
120
Entelekteller ve Eylem
121
122
Entelekteller ve Eylem
diye aktedron falan alyor. Bu Aktedron Fikret de, hem iki ier
hem aktedron alr. Grsen ok ilgin bir ressamdr. ntihar etti.
Vahap Tezel: Aktedron nedir hocam?
Sefahattin Hilav: Aktedron glendiricidir. Doping gibi.
Vitaminden daha kuvvetli. ok iki itiinde, onu iersen ay
lyorsun. imdi bunlar arap iiyorlarnn ikisi. Lambo'da. O za
man Lambo var. Benim niversitedeki ilk yllarm, 45-46. Lise'yi
atlam olduk.
S.B.: Oraya dneceiz tabii.
Selah attin Hilav: Bunlar ierlerken, bir ey olmu. Daym
bir eye mi sinirlenmi, ne olduysa. Aktedron Fikret de bir ey
yapmaz ya, imiler falan, bu grmeden daym bunun kadehine
aktedron koymu. Aktedronlu ikiyi iince, biraz sonra, "yaktn
beni, yaktn" demi. Yok ya geer imdi deyip biraz daha im i
ler. Esprili, ok ho bir insand. ok mert. ok drst. ok sa
lam. ki sene falan kadar nce vefat etti.
A.E.: Evet hocam, o zaman lise yllarna dnelim.
Selahattin Hilav: Evet, liseye geelim bakalm ne olacak.
Benim Lise'ye giriim sanyorum 1942'dir.Yani 14 yandaym.
nk kk yata okula baladm. Tabii lisede bambaka bir
lem var. Sonra stanbul Lisesi ok byk, nemli bir lise.
V.T.: Peki hocam, o lise'ye girm ek iin bir snav falan var m?
Selah attin Hilav: Hayr, hayr, hibir ey aranmyor. O ka
dar az adam varki. Sonra herkes, biraz da kendi semtindeki lise
ye gidiyor. Ben mesela, Fatih'te oturuyorum, Sultanahmet'e gi
diyorum. Tramvaya binersin, on dakika sonra ordas. stanbul
o zaman bambaka. Hi bugnle alakas yok. Medeni bir ehir.
Bu kadar olur.
V.T.: O Lise yabanc dilde eitim veriyor mu?
Selah attin Hilav: O zaman liselerde Franszca, ngilizce,
Almanca var. Vefa'da da yle, Pertevniyal'de de yle, stanbul
Lisesi'nde de yle. O zaman yleydi. stediin dili seiyordun.
nk snflarda az renci var. Bizim snflarmz 35 kii faland. Hatta Almanca ok azd. Ben ngilizce snfndaydm. Bir de
bizim ocukluumuzda, Ablam lar da 8-9'da ngilizce dersi alr
d. Hepimiz, Ablalarm da, kardeim de, ngilizce blmnde,
snfnda okuduk.
123
124
Encdekceller ve Eylem
125
126
Entelekteller ve Eylem
127
128
Entelekteller ve Eylem
129
130
Entelekteller ve Eylem
131
132
Entelekteller ve Eylem
var. imdi sve'te olan Aydn vard. Byle sanat, yazar falan
orada toplanrd. Kz arkadalar da var. Leyl da, Leyl Erbil de
gelirdi. Sonra Gner, Gner Kuban. Bir nevi toplant yeri. O za
man, bugnk gibi yerler yok. Ya meyhane var, ya oras, kokteyl
salonu gibi bir yer.
Bir yanda Lambo'daki bohem hayat, sanat evresi; yazar
izer arkadalar. br yanda Bykada'da tamamen Batl diye
bileceimiz (tabii parantez" iinde) bir hayat. Kadn erkek ili
kisi asndan hayli kolay ve zengin bir hayat. Bu daha evvel de
belirttiim gibi, nemli bir ey. Kitaplar, zengin bir yaama. Ay
rca spor meselesi var. O zam anlar profesyonel olarak yzmeye
katlyorum. Dereceler alyorum. Bu arada durmadan okuyoruz.
Byiikada'ya gittiim iz zaman. Pederin ufak bir ev ald tarih,
44 ya da 45, benim niversitede 1. snfa girdiim yldr. ni
versitede, hocalarmzla, bilgilenme asndan ok olumlu bir
ilikideyiz.
S.B.: Edebiyat Fakltesi Felsefe Bliimii'ne yazldn. O dnem, fel
sefe blmnde Fiilini Ziya lken, Takiyeddin Mengol, Halil Veh
bi Eralp, Mazhar evket pirolt var. Fiilini Ziya lken'in en verimli
dnemi. O sralarda nsan'/ karyor mt/d?,
Selahattin Hilav: Sanyorum, o zaman karmyordu artk.
Hilmi Ziya Bey benim zerimde ok etkili olmutur. Oradaki
eitim ve genellikle de yetimem zerinde. Hocalarmz ok
iyi. Hepsi dar da okumu. Takiyeddin Bey ve Mazhar evket
Almanya'da, Halil Vehbi Bey Fransa'da, Sorbonne'da, Macit Bey
de Almanya'da.
s
imdi ilk derse girdiim iz zaman, ok ho bir durum oldu.
15-20 kiilik bir snf 1. snf. Takiyeddin Bey bize sordu. "Felse
fe Nedir?" diye. Tabii hepimiz, okullarda ezberlediimiz eyleri
sylyoruz. "Tamam, ok gzel" falan dedi. Sonra," Kusura bak
mayn, bunlar ok soyut eyler. Ben felsefeciyim. Soyut dn
ceden anlam am " dedi. (.Glmeler) Bu beni ok etkilemiti. ok
ho bir insan. Daha evvel de Reichenbach'a, Hans Reichenbach'a
asistanlk yapm. Sonra Nusret Bey yapyor, Nusret Hzr. Macit
Bey de Almanya'da bulunmu.
Yani, klasik felsefe eitim ini biz orada, belli bir yere kadar da
olsa, ve felsefe tarihini, belli bir yere kadar, doru drst aldk.
133
134
Encelektiieller vc Eylem
135
136
Entelekteller ve Eylem
137
138
Entelekteller ve Eylem
oraya kar yaarken, ayin var. Ayinden biraz evvel gidiyor. Mil
let gelince onu orada gryor. Para veriyorlar, bozuk para. Ayin
balaynca, kaplar kapanyor, hava souk. Bu geliyor meyha
neye. Biraz duruyor. Ayin bitmeden biraz evvel gidiyor, tekrar
orda bekliyor. Herkes onun iki saat orada beklediini sanyor.
Yani ok ilgin insanlarla beraberdik. Gnlerimiz byle geti.
S.B.; Ortama uymak iin bu iki denemeden sonra, hangi yllar bil
miyorum ama orada Sartre; jean enet gibi rl kiilerle bir tanklk
oldu deil mi? Kaimelerde mi rastlatnz? Yoksa....
Selahattin Hilav: Sartre ile hi tanklmz olmad. Ama
ben o zaman Globe'dan Lenin'i btn kitaplarn almtm.
Onlar okuyorum hep. Bir de jean-Paul Sartre'm La Nause'sini
(Bulant) evirmeye baladm. Ama Sartre ile tanmadk. Jean
Genet, bizim o szn ettiim kahveye gelirdi. Fakat yle pek
kimseyle konumazd. Yalnz, bir talyan arkadamz var, ok
yakkl; onun arkadayd. Tabii Genet korkun bir adam, her
adan. Edebiyat asndan; hayat. Katillik. Hrszlk. Her ey
var. Ama hep topluma kar olmak eklinde bir eyleri... Zaten,
sradan bir adam deil. Btn yazdklarndan anlyoruz. ok
byk bir yazar. Jean-Paul Sartre'm 700 sayfalk kitab var onun
hakknda: Saint-Cenet (Aziz Genet).
Renes soka 44 numarada da i niversitesi var. Fran
sz Komnist Partisi'nin niversitesi. Oraya devam ediyorum
srekli olarak. Yllarca srd. Tabii ok iyi hocalar var orda da.
Guy Besse Desanti; Lefebvre bir iki defa geldi: O zaman partiyle
arasnda soukluk balamt.
Lefebvre ile de Lksemburg Bahesi'nde bir iki defa gzel
konumamz oldu. Bir ey sordum ben ona. O zaman Que saisje? serisinden LeM arxisme'ini (Marksizm) okuyorum. ok ilgin,
gzel bir kitap. O vard yanmda. O vesileyle bir ey sordum.
Biraz konutuk. "Ne yapyorsun?" falan. Bir defa geerken, gene
"Nasl gidiyor?" falan diye sordu. Ama Lucien Goldmann ile
ok yakn bir ilikim iz vard. Bizim sokakta oturuyordu, biraz
daha aada. Le Select'e geliyor hep. Orada tantk. ok yakn.
Bisikletiyle gelir; amarhaneye giderken, benim amarlarm
da alr. ok ho bir adam. Goldmann ok byk akademisyen
lerle ve bilginlerle almtr ama, benim bildiim, resmi bir ku
139
140
Entelekteller ve Eylem
Y A P I
K R E D
Y A Y I N L A R I
Ite o d o r W . A dorno
C O G T O
D id e ro t & D A le m b e rt
Ansiklopedi
Zeynep A tikk an
Z e y n e p D ire k
Amerikan Cinneti
A is to te le s
zerine Denemeler
Retorik
Fizik
Feminist Baklar
ikinci zmlemeler
S e n c e r D iv il io u
IVarcus A u re liu s
Dnceler
R a g p D uran
Rona A ybay
Sosyalizmin nclerinden Robert Owen
Yaam, Eylemi, retisi
fe s to n B a c h e la rd
Yok Felsefesi
Hikayesi
Su ve Dler
M ic h e l F o u c au lt
Fbland B arth e s
Gstergebillmsel Serven
H e rb e rt J . G ans
J a n B a u d rilla rd
Tam Ekran
Jo s O rteg a y G as sel
G o va n n a B o rrad o ri (haz.)
Sevgi stne
Avclk stne
R a y m o n d G euss
Kamusal eyler. zel eyler
P e rre B ou rd ie u
Z iy a G kalp
Kar Ateler
Btn Eserleri - 1
N y a zi B erkes
M a c itG k b e r k
Trkiye'de adalama
Isaiah B erlin
B ozkurt G ven
Romantikliin Kkleri
Kltrn abesi
ic B lo n d el
T e n G r nberg
Ak
T ilin B u m in
Hegel
1927-2000
J ra n -C la u d e C a rri re vd .
Psikanalizin inden
S e la h a ttin H ila v
R G .C o llin g w o o d
Edebiyat Yazlar
Felsefe Yazlar
C la u d e C . H opkins
Reklamclk Yaantm & Bilimsel
PostModernist Kllr
tra h im A gah ubuku
Gazzall ve phecilik
G D e le u z e -F . G u a tta ri
Felsefe Nedir?
Y A P I
J rg e n H a b e rm a s
Reklamclk
M a x H o rk h e im e r
Geleneksel ve Eletirel Kuram
T u rh a n lg a z
Tencere Kapak
K R E D
Y A Y I N L A R I
C O G T O
Y A P I
K R E D
Y A Y I N L A R I
C O G T O
Claude Levi-Strauss
Marksizm ve Biim
Yaban Dnce
Hznl Dnenceler
Blent Tanr
Trkiye'de Kongre iktidarlar
Medya Tarihi
Nurhan Kavakl
Tzvetan Todorov
Metinleri
A lain Touraine
Radyo Dersleri
G erald Kelsey
Demokrasi Nedir?
Televizyon Yazarl
Modernliin Eletirisi
Alexandre Kojve
Yaayabilecek miyiz?
Aysun Kktener
Batrice Lenoir
Aydn Uur
Sanat Yapt
M arshall M cLuhan
Demokrasi
N erm i Uygur
Gutenberg Galaksisi
Predrag M atvejevic
Felsefenin ars
Akdeniz'in Kitab
Kltr Kuram
Prens Sabahaddin
Baka-Sevgisi
A braham S. M oles
Gnele
Bunalmdan Yaama Kltr
Belirsizin Bilimleri
Dilin Gc
nsal Oskay
Hubert Reeves
Sorunu
Salkmlar
lk Saniye
Yaama Felsefesi
Dipten Gelen
Denemeli Denemesiz
iimin Sesi
Politika zerine
M eh m e t R ifat
Kuramlar 1
XX. Yzylda Dilbilim ve Gstergebilim
Kuramlar 2
Homo Semioticus ve
Genel Gstergebilim Sorunlar
A iun nsal
Anadolu'da Kan Davas
P eter W icke
Bertrand Russel
Mozarttan Madonna'ya
P eter M . Senge
Sarle Sartre' Anlatyor
Beinci Disiplin
Y A P I
K R E D
Y A Y I N L A R I
C O G T O