Professional Documents
Culture Documents
si
bilim : 3
birinci bask : istanbul 1995 ikinci bask : istanbul
1998 nc basm : istanbul 2000
isbn 975-574-068-6
orijinal ismi semantics and communication (third
dition)
kelimelerin byl dnyas john c. condon, jr
dizgi-idzcn insan
kapak dzeri i erhan akaolu
hask-cilt erkam matbaas
Kelimelerin
Byl Dnyas
Anlambilim ve letiim
insan yaynlan
indekiler
nsz
11
2. Tecrbeden Sembole
25
41
4. Sembolik Dnm
71
83
101
7. Yaratclk
115
129
183
nsz
asndan
yaratclk
ve
problem
zmnn
in-
karmak
sembolleri
nakleden
teknolojiler
tarafndan
NSZ
I.C.
Albuquerque, NM 1984
kelimedir."
Veya:
"Anlambilim,
kelimeler
hakknda
dettendir. Anlambilim hakkndaki bir kitap ise anlambihepsi de anlambilim kelimesine cevap tekil ediyor. Evet,
anlambilim incelemesi, insanlarn kelimelere ve dier sembollere
nasl karlk verdiklerinin incelenmesidir.
10
B I R
TUTUMA GR
ciddi
kullanldnda,
anlambilim
(semantik)
terimi,
(din
sembollerin,
armalarn,
bayraklarn)
anlamlarnn
yaklam bulunduundan,
bunlarn hepsi bizim ilgi alanmza girmiyor. Baz bilginler
kelimelerin tarih geliiminin (etimoloji) peindedir; dilbilim
bilginleri kelimelerin sosyal ve coraf bir blgedeki dalma ve
yaylmasn aratrarak blgesel farkllklara dikkat ekerler.
kitabn hacminin darlndan dolay, ilgi-
11
ANLAMB LM VE GSTERGEBlLM
incelenmesi.
Bu
adan,
syntactics
iml,
szdizimi,
Prentice-Hall, 1946).
zerinde
hangi
etkiyi
yapar
grndn
bana
bir
sistem
olarak
dili
incelemekten
holanan
12
B I R
TUTUMA GR
Bu
ilgiyi
en
fazla
duyan
dilbilimcilerin
ou
davranmz
da
olgunlamam
ve
bozuk
olacaktr.
and Saity, 2. bas., (Lakeville, Conn.: The International NonAristotelian Library, 1947).
13
14
B I R
TUTUMA GR
Yzyldan fazla bir zaman nce, Charles Darwin, Trlerin Kkeni isimli
kitabnda, dnmze yol gstermeye hl devam eden bir fikir
ortaya att. Yaam srdrme mekanizmas igr- mez hale geldiinde,
yaratn hayat son bulur. Arlarn veya kunduzlarn M 2000 ylnda
yaamlarn srdrmek iin ihtiya duyduklar eyler, MS 2000 ylnda
15
Grey Walter, The Living Hrain, (New York, N.Y.: WAV. Norton,
16
B I R
TUTUMA GR
1953), s. 15.
1Nim
goril
ise
altyzden
fazla
iaret
rendi.
Purdue
2Herbert
18
BR TUTUMA GIRt
yetenei
sadece
ve
sadece
insanlarn,
doutan
lde
evrelerini
oluturabilmeleri
anlamna
geliyor;
tecrbesi,
tecrbe
zerine
kurulu
olduundan,
deiim
20
B I R
TUTUMA GR
3Bernard
DeVoto (yay. haz.), The Portable Mark Twain (New York: Viking, 1946), s.
563.
21
olu- yormuasna bazen nbetler geiriyormu. Ne kadar kzgn olduunu "Neredeyse sara nbeti geirecektim" diye ifade eden bir
konumac bir nbete yol aabiliyormu. Hatta farkl ba- lamlardaki
nbet sz dahi sarasnn tutmasna neden olabiliyormu. renci, bir
baka
iaret
tepkisinin,
"Saram
var!"
dediinde
snfnda
gzlenebileceini ekliyor.
oumuz iin, ou zaman, iaret tepkilerimiz, seyrek olmasa da
daha az grnr niteliktedir. Sonulara atlarken, sylenileni kayna
yznden dinlemeyi reddederken ("O ne sylerse sylesin, inanma!"),
veya belli kelimelerden utanrken de iaret yoluyla tepki gsteririz. Bu
tr tepkiler, en iyi ekilde kullanlabilecek olan dilin kaynaklarn
kullanmamz engeller. Dili akllca kullanmay renmek ise, dille
neyin kullanlmayacan renmekle balar.
22
2
Tecrbeden sembole
23
iaretleri
kontrol
edemediiniz
bir
biimde
tepkinizi
24
TECRBEDEN SEMBOLE
doularn
ve
gzden
kaybolduklar
kyya
doru
dzenli
25
26
TECRBEDEN SEMBOLE
karlatrn.
Bu
imajn
yznzn
gerek
deerlerimizin,
hedeflerimizin
sonucu
olan
optik
veya
27
konumay
yanstlyordu.
srasndaki
gre
gz
hareketlerine
Aletler
ayarlanmt.
bu
sre
Denekler,
ne
5Eckhard
28
TECRBEDEN SEMBOLE
ktye
kullanmaktadr.
uuralt
mesajlar
semantik
tepkiler
uyandran
kelimelerin,
varlklarndan
rahatsz
edenlere
gre
daha
fazla
dikkat
sarfederiz.
Neden
bu
yanl
grmediniz?
Bunun
izahyla,
baz
muhakemelerindeki
tarafgirlii
grememesinin,
ve
30
TECRBEDEN SEMBOLE
dir. Bir olaya veya evreden gelen bir etkiye (refleks veya alkanlk
haline gelmi davranlar hari) belirlenmi bir tarzda "tepki
gstermeyiz." O na kadar getirdiimiz eylere gre davranrz, ve her
birimizin getirdii eyler, az ya da ok, benzersizdir. Ki, o na dek
getirdiimiz bu anlamlar olmasa, etrafmzdaki olaylar "birbirinden
kopuk" hadiselere dnerdi.7
Herhangi bir meslekte veya maharette yetimi bir insan,
maharetsiz birisinin gremedii, iitemedii, hissedemedii eyleri
grr, iitir ve hisseder. nsanlar farkl uralara girip farkl maharet ve
ilgilere sahip olduka, alglar da buna uygun olarak deiir. zel bir
eitimin gerekmedii alanlarda dahi, bir kimsenin neyi grd ve
neye kr kald o kiinin ilgi ve gemiine baldr.
Evine gelen misafirler hibir ey duymad halde, gen anne
bebeinin alama sesini duymay renir. nsan en ince iaretlerden
yakn arkadan veya sevgilisini bireyin rahatsz edip etmediini
anlar.
Eitim olmadan, eitimli kiinin alglad eyleri alglamadmz
farkedemeyiz. Mesel, yabanc bir dili renirken, tak- lid dnda, yeni
sesleri iitmek iin titiz bir eitim gereklidir. ngilizce renen bir
Ispanyola ngilizce yes ile kendi dilindeki "zhess" benzer gelir, tpk biz
spanyolca renirken onun mesa s ile bizim "maysuh"umuzun bize
benzer gelmesi gibi.
Btn bunlar u anlama geliyor: deal objektiflie benzer birey
gremediimiz gibi, srekli biimde kendi nev-i ahsm-, za mnhasr
alglarmz tekrar ederiz. Kendi kendimiz olmada uzmanlamaktan
holanrz. Ve (doru fikirli deil) hemfikir olduumuz kiilerle
biraraya geldike, kendi kendimize dnyaya bu bak asnn doru
olmas gerektii eklinde bir destek veririz; zira tandmz ve sayg
duyduumuz baka herkes de ayn eyi ok ho karlamaktadr. Bu
gereklik sosyal hayatla ilgili olduunda; ve siyas, rk, ekonomik ve
ahlk manzaralara baktmzda, alglarmz en aikr biimde snrl
ve gdmldr. Sorun kendi kendinize: Dnyay sizden farkl gren
ka arkadanz var? Varlna inandnzdan farkl bir dnya
7a.g.e.,
s. 133
31
alrken,
genellikle
bildiimiz
veya
bamzdan
ve
hatrladmz
ksm
da
muhtemelen
asl
baz
kayplar
ve
arptmalar
hemen
hemen
veya
dier
sembolleri
bir
objektif
"gereklik"le
32
TECRBEDEN SEMBOLE
etkisi
vardr,
ayn
zamanda
snavlarda
nelerin
8 Edmund
Gerald Holton (ed.), Science and Culture (Boston: Beacon Press, 1967), s. 24-38.
33
olmak
baka
eydir,
onlarn
34
TECRBEDEN SEMBOLE
I___________________I
I__________________ I
I__________________ I
Szsz (eyler, olaylar, vd. dnyas) ile szl; nesne ile sembol
arasndaki ayrm anlambilimin bu zet incelenmesinin balang
noktasyd. "eyler"i, yani szsz dnyay ifade problemiyle
35
9Schacter
'in teorisi ve ilgili almalara dair, bkz. Chris L. Kleinke, Self- Perception:
36
DLN RENLMES
bilmektedir.
ocuun btn bunlar nasl rendii, aranlan zel bir /.la bal
olarak ya aka ya da ok az bilinir. Bebekler de empanzeler de ses
ynnden ayn eyi yapmak iin donatlmn, her ikisi de kt
taklitidir; fakat yetikin konumaclarn
41
42
kartrlmasna
daarcnzn
aksine,
bu
kadar
tr
uzanr.
kelimelerin
Temel
kelime
tanmlanmas
ve
Noam
Chomsky'nin
eserleri
byk
katkda
Birinci
ilgilenmektedir.
Blm'de
Ancak,
bahsettiimiz
eserinin
"syntactic"
sonular
bizim
ynyle
anlambilim
kalrlar.
Genel
anlambilim
teorisini
gelitirirken
devam
ettiren
ocuun
44
dil
alkanlklar
varsaymlar
simlendirme deti
ocuk hereyin bir ismi olduunu ve bu isimlerin anne babas isin ok
nem tadn renir; nk ocuk bireyle birlikte bir eit ses
kardnda bu anne babasnn houna gider, ve
lean Piaget, The Child's Conception of the World, (Patersan, N.J.: Litt- lefield, Adams
and Co., 1929, 1963), s. 38.
^Korzybski'nin anlambilim bilinci vastasyla evrensel bir terapi usul bulma
tutkusu gereklememi, ve onun usulleri sk bir eletiriye maruz kalmtr.
Korzybski'ye ynelik yneik en zekice eletirilerden biri, lohn Carroll'un, genel
anlambilim lehinde veya aleyhinde o kadar ok yazar tarafndan karakterize edilen
polemiklerden azade olarak ynelttii eletiridir. Bkz. John Carroll, The Study of
Language (Cambridge, Ma.: Harvard Univ. Press, 1963), s. 164-168.
46
isimlendirdii
gibi
isimlendirmediklerinde
dzeltilen
bir
dili
konumasna
veya
dierlerinin
konutuklarn
Belki,
bazen problemlere
kadar
ok
eyi
isimlendirebilece-
gimizin
farknda
noktalarnn
isimlerini
bilmenizden
deil,
ayn
zamanda
48
yukardaki
noktalarnn
hibirisinin
birbirine
kastediyoruz.
gecilik,
yaammzdaki
blnemeyen
kullanmaya
baladmzda
tek
bir
tecrbeden,
50
dierlerince
yle
tanmlanm
birisi
olabileceini
yatmaktadr.
Bu
adan
bakldnda,
yalnzca
yle
veya
kaybedilecek bir "ey"mi gibi, salktan bahsedebiliriz; halbuki bir
ferdin nropsikolojik sisteminin evresiyle olan ilikisi asndan
yaplacak bir tanm daha salkl olacaktr. "Salk" bir ey deil, her dem
deien bir srecin snrl bir tanmdr.
Salk, etiket ve tutumlarmzn anlamna mkemmel bir rnek
sunmaktadr. ayet salk bir kimsenin iinde duran bir durumsa,
sal "dzeltmek" iin herhalde o kiiye yardm etmek isteriz. Fakat
ayet salk hareketli bir ilikiler dizisinin bir eit alglanna
verdiimiz isimden ibaretse, bir kimsenin saln saysz noktadan
etkileyebiliriz. Bir dzeyde, vitamin veya ila yazabiliriz. Ama bir baka
dzeyde, dikkatimizin o kimsenin yaay haline, aile ilikilerine veya
mahallesine ynelmesi gerekmektedir. Belki de problem o kiinin iiyle
ilgilidir, ki bu durumda mill ekonominin, hatta ve hatta milletleraras
ilikilerin onun salyla oynadn grebiliriz.
Bu tr dn, gnmz siyaset yapmnn parasn tekil
etmektedir. Suu daha fazla polis grevlendirerek mi, yoksa daha iyi
mesken ve i imknlar salayarak m azaltrz? Bu tr meseleleri
mahall dzeyde mi zmeye alabiliriz, yoksa daha uygunu daha
byk lekte bireyler yapmaya almak m? Bazlar, byle byk
lekli zmlerin gayriahs olduu cevabn vermektedir. Muhakkak
52
ki ou kez yle. Ancak, sal, suu veya saygy ferdin iinde duran
veya durmayan nitelikler olarak grmek, tersini yapmaktr: Sanki bir
e/mi gibi, hareketli sosyal sistemin bir davurumunu tedavi etmek.
zellikle de sosyal ilikilerimizde geci tutumdan sre tutumuna
doru deiim son derece nem tamaktadr. Tutumunu balnda
yanstan grup dinamii; lider, sapkn ye, gerek or- tak\e i tutarllk gibi
terimleri bir makinenin iinde kendi bana hareket eden paralar olarak
deil, bir grup iindeki birbirinden ayrd edilmez ilikiler olarak
grmektedir. Karlkl bir konumay anlatrken, birini anlatp dierini
anlatmazlk edemezsiniz. Bir grubun bir yesi ayrldnda veya bir
dieri eklendiinde, sadece gruptaki kiilerin saysn deitirmezsiniz,
tm grubun mahiyet ve ileyiini deitirirsiniz. Evde, bykanne aileyle birlikte yaamaya balamsa, yalnzca bykanneyi eklemekle
kalamaz, yeni bir ilikiler modeli kurarsnz. Artk elinizde nceki
tecrbe art bykanne deil, tamamyla yeni bir tecrbe vardr. Ayn
ekilde ailenin bir yesi lrse, yalnzca "birini karamazsnz; ortada,
uyum salamanz gereken tamamen yeni bir davran kalb vardr.
Bir kimse, kelimelerin temsil ettiini, eklenebilecek veya karlabilecek duraan eler olarak kabul ederek sre tecrbesine
ilikin anlayn arpttnda, bu elerin ekli ve maddesi olan elle
tutulur
eyler
olduunu
dnebilir.
ocuklar,
dnceye
byk
ounluu,
zamann
kazanabilecekleri,
10Jean
Piaget, The Child's Conception of World (Paterson, N.J.: Littlefi- eld, Adams and
olutuuna
inandmzda,
dilimiz
tarafndan
gafil
hibir
Japonca-Ingilizce
szl
bu
tr
bireyi
54
azaldka,
bu
kelime
haznesi
de
zayflad.
Teknolojik
otomobil
eitleri
iin
kullandmz
kelimelerin
saysn
ayrmak
zelliklerinden
mmkndr.
bazlarn
tehis
Genelde,
etmek,
dier
kendi
gruplarn
grubumuzu
55
56
11 Milletleraras
zgl
(spesifik)
olduunu
farketmilerdir.
Kategoriler,
cilerin vurgulam
olduu ey,
yksek
soyutlama
12Bu
58
Soyutlama
dzeyleri
tasarmn
netletirmek
iin,
u anda
edilebilir.
Aada,
air
(e.e.
cummings)'in
bir
rnei
verilmektedir:
kapsayan, gereki grn ada bir ifadesi iin, baknz Richard Weaver, Ideas
Htire ('.sequences (Chicago: Chicago iv. Yaynlar, 1947), zellikle Giri ile 1. ve
8. Blmler.
59
K E L M E LBurada
E R N bir
B ey
Y var.
L DNYASI
Birisi iin, bu "ey" tamamen inkiaf eden evrensel ne'eli belirli oluta
derindi n hayrette brakan mucizev bir varlktr.
Bir bakasna, bu "ayn ey", tabandan ikiye biilseydi size ka yanda
olduunu syleyecek bireyi ifade etmektedir. Baka birine, bu
"tpksnn ayns" ey mevcut deildir, nk imekli bir frtna
yoktur; ama eer bir imekli frtna olsayd, bu "tpksnn ayns" ey
zellikle uzak durulmas gereken birey olarak mevcut olacakt.
Drdnc birisine, bu "tpksnn aynsnn ta kendisi" ey, lyknca
eziyet grdnde "kereste" denilen bireyi temsil eder; ki o da
mnasebetsizce eziyet edildiinde, "para" denilen baka bireyi; o da
(belki de hepsinden fazla) "sevgili" denilen bakaca bireyi temsil eder*
Sk sk, ayn eyden farkl soyutlama dzeylerinde bahsettiimizden, uygun dzeyde neden bahsettiimizin farknda olmamz
nemlidir. zellikle hangi tr yemekten holandnz sorulduunda
in yemei belki lyknca zgl (spesifik) olabilir. Ama bu in'de ne
yazk ki soyut kalr.
Bu kitaptaki veya kendi konumanzdaki herhangi bir cmleye
rastgele bakarsanz, muhtelif soyutlama dzeylerini temsil eden
kelimelerle karlarsnz. Konuurken veya yazarken, yksek veya
alak, tek bir soyutlama dzeyinde kalmak ok zordur. Byle bir alan
olmasayd, eyler arasnda hibir dzenlemeyi gsteremez veya ilikilere
iaret edemezdik. Mtemadiyen tek bir dzeyde kalan konuma da
skc ve anlalmas zordur.
Siyas bir nutuk, karikatrnde, birisi, ateli ateli, her anlama
gelebilecek, dolaysyla hibir anlam ifade etmeyen olduka
"Geurge G. Firmage, y.h., e.e. cummigs: A Miscelhmy (Cambridge,
Ma.: Harvard niv. Yay. 1957); s. 12.
60
gerekmez,
te
yandan,
"Hayvannzn ismi ne?" diyen bir misafire ocuk "bir kpek" demise
fazla yardmc olmu saylmaz. Bir kimsenin konumasnn ne kadar
zgl veya ne kadar soyut olmas gerektiini, durumun neyi
gerektirdiinin bilinmesi tayin eder. Duyu-veri dnyasnda olduka
zgl bireyi temsil eden kelimelere mi, yoksa, hepsine birden tek
cevabn verilmesinin aptallk olduu fazlasyla ok ihtimali temsil eden
kelimelere mi karlk vermekte olduumuzu bilmek daha zordur.
Genellikle, tannabilir duyu-veri tanmlamalarndan uzaklatmz
lde, aklamalarmz ve karlklarmz yanltc olur.
Bireyi elde etmek iin bilinli biimde sembollerimizle oynarken
(bir i bavurusu yapar ve bir benzin istasyonunda almlmz
"petrol sanayiinin iinde bulunmutuk biiminde anlatrken veya bir
masaj salonuna yaptmz ziyareti tbb bir harcamaym gibi
vergilerimizden derken) artc bir eviklikle dzeyden dzeye
atlarz. Belki bu cimnastikleri oyunun paras olarak grebiliriz.
Gelgelelim, ayn sramalar nyargnn hararetiyle veya dncesiz
vatanseverlikle yaparken, oyun ruhunuz ortada grnmez.
Dilin yatay boyutu (soyutlama dzeyleri) fikri, birden yir- nibee
kadar
zgl
dzeyleri
lebileceimiz
anlamna
gelmemelidir.
yksek
dzeyde,
olduunu
syleyebiliriz.
Ama
szlk
dzeylerinde
bulunabilir-ayn
snf
iindeki
fertler
daarcnda
grnmediini
hatrlatmaktadr.
"ocuklar
dzeyli
soyutlama
hereye
uygulanabiliyor
mu?
64
getirildiinde,
nesneletirmeye
ilikin
problemler
daha
da
etkileyici
bir
etki
meydana
getirmek
iin
birbirine
tutumluluunu
gstermekte,
ama
ayn
zamanda,
bizi,
de
soyutlamalar
duyu-veri
dahil,
son
derece
tecrbesiyle
faydaldr.
ak
seik
Yksek
dzeyli
biimde
ilile
M/
dil
67
4
Sembolik dnm
68
SEMBOLK DNM
gereklie
dntrr.
Profesr
Richard
Dettering'in
(izdm)
etti.
Russell,
70
SEMBOLK DNM
Sapir (Dil, Kltr ve Kiilik; Edward Sapir'in Ansna Denemeler), (Menasha, Wis.:
Sapir Memorial Publication Fund, 1941), s. 75-93. Mkemmel bir tetkik ve yorum
sunan, Whorfun eserlerinin derlemesi iin, bkz. John Carroll (y.h.), Language,
Thought and Reality: Selected Writings of Benjamin Lee Wharf (Dil, Dnce ve
Gereklik: Benjamin Lee Whorfun Seme Yazlar) (Cambridge, Ma.: MIT Press,
1956). 'Gary Witherspoon, Language and Art in the Navajo Universe (Ann Arbor,
Mich.: University of Michigan Press, 1977), s. 48-49.
hlkrda,
ngilizce'yi
doru biimde
konumak
Bir
uncs
soruda
bir
tuzak
olduunu
Gramer her cmle iin bir zne bulmamz gerektirdii isin, bu,
zayf
grnmekle
kalmayp,
sorumluluu
da
kaldrr
SEMBOLK DNM
grdm veya onu gryorum anlamndaki "o burada" ile, birisi onun
burada olduunu bana syledi veya burada olduunu sanyorum,
nk ceketi burada anlamna gelen "o burada" farkl olacaktr. Bu tr
fiiller, tarif ifadeleriyle karm ifadeleri arasnda ayrm yapmaktadr.
Yoksa, ingilizce'yi konuanlar, dilleri bu tr ayrmlar yapmalarn icap
ettiren konumaclardan daha mi fazla karm eilimlisi?
SYNTACTIC SAHASI
bildiklerimiz
veya
bildiimizi
dndklerimiz
ko-
13Pirin
SEMBOLK DNM
durumunda
kalmtk.
imdiki
gzden
geirilmi
felsefelerle
duvar
kartrlmamaldr;
kelimesinin
sembolize
duvar
iin
ettii
nesneye
kelimemiz
doru
deyiiyle
"mantk
uzantlarna
dek,"
eletirmenlerin
kullanmann
hl
mmkn
olduunu;
fakat,
free
byle
bir
ifade
sylenememekte; dnlememektedir.
Anlambilime
ilgi
duyan
rencilere
Bindokuzyzkrkdrt'
farketmeden
getii
otlar
birbirinden
ayrmay
renmektedir.
Ayrca, her ne kadar, dilbilimsel izafiyeti gr ciddiye alanlar
daha ok kltrel antropologlar ve her kltrn biricik- ligini bulmaya
alan dierleri ise de, eletirmenler insanlar arasndaki benzerlikleri ve
dilin evrensel ynlerini vurgulamaya eilimlidir.
yle etkileyici bir delil szkonusudur: Biyolojik olarak her fert,
evresindekilerin konutuu dile uygun olan ama yalnzca duyduunu
tekrarlamakla snrl olmayan szler karacak ekilde donanmtr.
ocuklar, ana dillerinin genel kurallarna uysa dahi, garip ifadeler
kurabilirler. lk dili renmenin zaman ve aamalar dnyann her
yerindeki ocuklar iin ayn gzkmektedir. Bu iki gzlem, dildeki en
aikr farkllklarn bazlarnn dnd kadar nemli olmadn;
dilde dahi kendisini aa vuran, insanolunun evrenselliinin
szkonusu olduunu ifade etmektedir. Ancak, bu dilbilimci okulunun
76
SEMBOLK DNM
deil,
kyasladmzdan,
dilleri
ve
hipotezleri
dillerin
ispatlyor
birbirine
deiliz.
evrilmesini
Ve
baz
lm
Hibir kategori tarafsz deildir. Tek bana bir snflandrma deil, ounlukla
snflandrmaya elik eden bir tutum ama yanstr. Size bir arkadamdan, Bay
Jackson'dan szedecek olsam; ona kar tutumlarnz, onun bir kolej mdr,
matematik rencisi, futbolcu, air veya zenci olduunu syleyiime gre
farkllk gsterebilecektir. Arkadamn tm bu terimler - le-bir karl u ya da
bu ekilde etkilemesi kastedilmemi te- rimlerle-tanmlanmas mmkn olabilir.
Ama sizin tutumunuz her farkl snflamayla birlikte farkllk gsterebilir. Herhangi bir etiketin anlam ksmen dinleyende sakl olduundan, arkadam
Jackson'n sizin iin ne anlam ifade ettiini bilemem. Belki futbolculardan
holanyor, renci airlerden ho- lanmyorsunuzdur. Belki tm matematik
rencilerinin harika olduunu, fakat ou siyah'n rencilerden daha iyi atlet
olduunu dnyorsunuzdur. Eer yleyse, arkadam Jackson hakknda
deil, kelimelere gsterdiiniz karlklar hakknda konutuunuz aktr.
Popler iknaclar-hatipler, reklamclar, gazeteciler vd.-s- nflamann
etkisini-ok iyi bilirler. Lehte ya da ktleyici bir terime gsterilecek genellikle
tutarl tepki tahmin edilebiliyorsa, byle bir snflama vurgulanabilir. rnein,
bir Chicago gazetesi ayn eyalet senatr iin iki snflama dizisi kullanrd:
Birini, onayladklar eylemleri yorumlarken, dierini ise onaylamadklar
eylemleri yorumlarken. (Ola ki, bir nceki cmlede yeralan "eyalet senatr"
snflamama
tepkinizi
belirtesiniz).
Bir
durumda,
Senatr,
"Daha
tyi-Hkmet-Dernegi'nin-en-iyi-milletvekili-dln-iki-kez-kazanm-kii"ydi.
Dier
balamda
ise
"i-yanls-solcu-Bamsz-Semenler-yesi-Illinois-Sena- tr"yd.
Popler propaganda aygtlarndan birisi isim takma'dr ve kimi kez
rencilere bunun irkin bir uygulama olduu retilir.
78
H NCTMEZ K
ismi-ki biz sadece bilgi sunuyoruz) olmas gibi, her trl etiketleme bir isim
takma'dr. Eilim, aleyhte tepkilere yol aan etkilemelerin isim takma olduunu,
lehte olanlarn ya da alkanlkla kullandklarmzn ise isim takma olmadn
dnme ynndedir. Elbette ki bu doru deildir. Aaron Burr'a bir vatan haini
(ki mahkeme yle dememitir), George Washington^ da bir vatanperver dersek,
her ikisine de isim takm oluruz.
Tpk, bizim yaydmza bilgi, onlann yaydna propaganda dememiz gibi,
gerilimler trmandnda ya da meseleler kutup- latnda biz/onlar gibi
kelimeleri kullanabiliyoruz. Sava zamanndaki haberler en bariz rneklerden
bazlarn sergiler: Biz bilgi toplarz, onlarn casusu vardr; biz hrriyet
savalarn destekleriz, onlar terristlere yataklk eder; biz srpriz saldrlar
dzenleriz; onlar sinsi saldrlar yaparlar.
Ancak, szsz dnyann zn bir isimle yakaladmz ya da nitelediimizi
dndmzdedir ki, kendimizi zora sokarz. Hibir kelimenin bunu
yapmayacan ve her snflamann, larkl tutum ve tepkilerle ilgili olan, birok
muhtemel snflamadan biri olduunu anladmz srece dilimiz bizi aldatmaz.
KELMELER HAKKINDAK KELMELER HAKKINDAK
KELMELER... HAKKINDA BAZI KELlMELER
79
Bir kiinin duyduu dier hisler, mesel ak, tabidir, istenir ve insandir.
"O-HANIMEFENDl-DELDt" SENDROMU
Malum bir mizah atsnda, szsz dzeydeki bir ey alnr ve birbirini dlar
gzken iki farkl ama yerinde isim kullanlarak, bu ey hakknda konuulur. Bu
"O hanmefendi deil, karmd" klasik izgisinin, ve kastsz mizahn temelini
oluturmaktadr; birinin "O benim arkadam deil, kardeimdir" demesindeki
gibi. Ayn teknii, Falstaff'n hrszlk ilerinden vazgetii IV. Henry'de
Shakespeare kullanmt. "Bu hayattan vazgemeliyim, ve ondan vazgeeceim",
diye aklamada bulunur arkadalarna Falstaff. Hal ona hemen baka bir
hrszlk teklif edince, Falstaff ba-gz stne kabul eder. Bu tutarszln nedeni
sorulduunda, yle cevap verir: "nk, bu benim mesleim, Hal. Bir adamn
mesleinde almas da gnah filan deil." Dier bir ifadeyle, "O gnah deil,
benim
mesleim."
Ayn
ilkenin
btn
uygulamalar
mizahla
sonulanmamaktadr.
Herhangi bir ey eitli ekillerde snflanabildii iin, bu ayn ey iin
yaplan farkl snflamalar arasnda zorunlu bir atma olmas art deildir.
Buna ramen, farkl snflamalarn birbirini dladn varsaydmzda,
kendimize sk sk problem karrz. Bir tatilin dinlendirici mi, yoksa faal mi
olmas gerektii sorulunca, onun her iki nitelii de ayn anda tayabileceini
unutabiliyoruz. Edeb bir eserin iyi bir konuyu mu aktarmas, yoksa mesaj m
80
H NCTMEZ K
unutabiliyoruz. rencilerin bir dersi bilgilenmek iin mi, yoksa iyi bir not
almak
iin
mi
almas
gerektii
sorulunca,
iki
gerein
atmadn
kategoriye-iyi veya
81
kt,
doru ve
yanl,
siyah veya
olduu konusunda hibir ihtilaf yoktur. Fakat, baz vak'alar var ki deiim o
kadar net olmayp, bir kelime anlam problemi olmaktan uzaktr; mesele
biyoloji, tp, hukuk ve ahlkiyat sahalarnn yorumlarn gerektirebilir. Sadece
birka yl nce, kalp at durduunda kiinin ld yaygn ekilde kabul
ediliyordu. imdi ise, bir kere durmu kalplerin altrlmas veya kalp nakli
yaplmas elbette ki mmkndr. Bu nedenle, birok doktora ve baz kanunlara
gre lmn tayininde belirleyici organ beyin olmutur. Ancak, bu noktada,
baz kstaslara gre bir kiinin canl, baka kstaslara gre lm saylmas
mmkndr.
82
H NCTMEZ K
baka olaylar var mdr? Az-ok, bir derece, birazck veya ounlukla eklinde
isabetle tanmlanamayacak baka olaylar var mdr? Bir gen kz birazck hamile
olabilir mi? Bireyi yapmak veya yapmamak iin tercihte bulunulduu
durumlar vardr; (bu her ne kadar ok karmak bir szsz olaya etiket uygulamas ise de) bir sann sulu veya susuz bulunmas, evlenmek veya
evlenmeme (ve phesiz, burada da olaanst fedakrlklar vardr) gibi.
Gerilim zamanlarnda, grnrdeki tercihlerin says daralr. Yaygn bir
ikna teknii, biri cazip, dieri ise pek zor hayattar bir tercih olan alternatifleri
kutuplatrarak gerilimlerin stne oynamaktr. Gnahlarnz balanacak m,
yoksa lanetlenecek misiniz? zmn m, yoksa problemin mi parassnz?
Amerika: Ya seversin, ya da gidersin.
Belirli akl hastalklar, iki-deerli ynelim asndan tanmlanmtr:
Dnyasn tehditlertehdit olmayanlar eklinde deerlendiren paranoya
mesel. ncelikli kitab People in Quanda- ries'de, Wendell Johnson, birok akl
rahatszln
semantik
yn
bozukluuna
dayandrlabilecei-iddiasnda
bulunmaktadr.2
:\Vendell
Johnson, People in Quandaries (New York: Harper and Row, 1946), s. 294-335
in
dikotomilerde
yazarlar
yle
nevrotiklerden
demektedir:
daha
"Sonular,
rahat
ettiini
normallerin
kesin
gstermektedir."
isimleri iin bariz bir uygunluk varsa da, bunlar, dikkatli olmazsak bize ok
sayda problem karabilir.
Roman Katolikleri, Cumhuriyetiler veya kardelik cemiyetleri hakknda
yazacaksam, ak kr, bu etiketlerle snflanm olan hepsini dahil etmek gerekir.
stersem, ilve niteleme kelimelerini ekleyebilirim: "spanya'da, 1603'deki
Roman Katolikleri" veya "kinci Ekmenik Konseyindeki Roman Katolikleri"
gibi ifadeyi biraz daha zglletiren kelimeleri. Gndelik konumalardan karlacak
bir
rnekleme,
muhtemelen,
daha
zglleme
zahmetine
H NCTMEZ K
katlansak,
genelletirilmi
etiketlerin
uuk
tehlikelerinden
kanabiliriz.
ETKETE HAK VERDRMEK
Kelimeler kimi defa, tanmladklar eyleri bilfiil deitirmeye vesile olur. Bir
kiinin baka bir kiiye dair belli bir zaman ve yerdeki izlenimini nitelemek iin
taklan etiketler ona yapp kalabilmektedir.
Etiketin delalet ettii ey olma potansiyelimiz her zaman vardr. ster
bakalar, isterse kendimiz taralndan taklm olsun ("utanga," "tam bir
mankafa," "tipik snf palyaonuz"), etiketlerimize hak verdirecek ekilde
hareket edebiliriz.
Kekeleme problemi zerine geni yazlar yazan Wendell Johnson, kiilerin
ancak
kendilerine
"kekeme"
denmesinden
sonra
kekeme
olduuna
inanmaktadr. Dier trl geici bir konuma zorluuna dikkat eken bir ismin
verildii ("Sanrm bizim John kekeme") ocuk, meraka dp yeni etiketine
mukabele etmeye balar ve mukabelelerinde "kekemeleir." Davranna
anlam/nem verecek kelimeler olmasa, John'un bu tr problemlerden
kurtulmas mmkndr.
85
hi sahip olmamaktansa "Ben Terazi burcunda- nm" veya "Ben bir satran
tutkunuyum" demeyi tercih edebilirsiniz. Kendinizi "matematikte baarsz"
veya "berbat bir hatip" ya da "harika bir tip" diye etiketlerseniz, bunun byle
olduunu ispatlamaya devam edebilirsiniz. Bu tr etiketlere verdiimiz
karlklar bize yn salar; bu yn geriye doru olsa bile. Bu tr etiketlere
karlk vermek, tercihler ok da hikmetli olmasa dahi, neyi yapacamza ve
neyi yapmayacamza karar vermemize yardm eder. Byle bir davranta,
etiketin ilk olarak hangi artlarda takldn ve duruma ilikin yorumumuzun
hangi dereceye kadar etiket seimimizi tayin ettiini unuturuz. 4
YLE SYLE, YLE OLSUN
1982 ylnda, ok sayda gazeteye ayn anda yazan bir borsa tahlilcisi, borsa
endekslerinin nemli lde deceini tahmin etti ve saylar milyonlar bulan
okuyucularna ellerindeki hisseleri abucak satmalarn tavsiye etti. ki ey oldu.
Okuyucular ve tahminini duyanlar sattlar; ve tahmin edildii zere, borsa fiyatlar tehlikeye girdi. Bir yorum, danmann olacaklar nceden grd ve
izleyicilerini uyaracak hnerlere sahip olduu eklindeydi. Dier yorum ise, o
kadar ok insann, piyasann deceini dnerek, abucak elindekini sattn,
bunun da piyasann dmesine yol atn ileri sryordu, ikinci rnek, "kendi
kendini gerekletiren kehanet" diye bilinegelen eyin bir rneidir. Ki bu
olguyu ilk kez sosyolog Robert K. Merton tehis etmiti.
Kendi kendini gerekletiren kehanetin, ancak tahminin yapld alann bir
ekilde tahmini yapan kii tarafndan etkilene- bilmesi halinde ilediine dikkat
edin. Bu kehanet, "Yarn yamur yamayacak" gibi aklamalara uygulanmaz.
Kendi kendisini gerekletiren kehanetin gc olaanstdr. Mesel,
kampsnzdeki
rencileri
veya
yeni
tandnz
apartmandaki
olacaksnz.
H NCTMEZ K
hakknda
azametli
aklamalar
yaparken
bir
taraftan
da
dayatmzda,
bir
tr
strateji
uyguluyoruzdur.
Dilin
umum
ak-seik biimde izildii bir dnyay resmettii iin bir kovboy filminden
holanrken, doru ya da yanl, idaresi bizimkinden daha kolay bir dnyaya
sembolik olarak giriyoruzdur. Kendimizi daha nemli ve daha sorumlu hissetmek iin yalnzca denetimi elinde tutan adamla zdelemeye ihtiya duyarz.
Bu tr zdeleme, sk sk program, film, kitap veya dier tecrbe sona erdikten
bir sre sonrasna dek devam eder. Haber programlarndaki, "gerek dnya"nn
giderek karmaaya girdii bir zamanda kovboy filmlerinin televizyondaki
yetikin program haline gelmesi herhalde tesadf deildir. Baa kabileceimiz
bir dnya bulmak amacyla, fantazilere, mehur kiilerin biyografilerine veya
eitli melodramlara kaabilmekteyiz. Siyas nutuklardaki, merasimlerdeki,
mezuniyet gn konumalarndaki vd. popler davetkr sylemin ou ayn
fonksiyonu icra etmektedir.
AMA KELMELER BEN H NCTM EZ Ki
Mittyizm
Keke
doru
olsayd
bu.
Ta
ve
sopann
at
yaralar
6
"Cici" kelimeler ve "kaka" kelimeler
lm, dnyev varln sona erii; ve bedenin baz ksmlar, terler, salglar ve o
blgelerle anlan irade d dier eylemler. Bu konulardan her biri sembolik anlamla ykldr, fakat ayn zamanda szgelii giyecek veya barnaktan daha
fazla, hayatn bir zaruretidir. Her ne kadar bu kelimelerden birou, hayatn
gerekleri denilebilecek eyleri ifade ediyorsa da, hayat hakkndaki dier
gereklerden ok daha duygusal ekilde deerlendirilmektedir. nsanlar nefes alp
verme konusunda tiksinmemektedir. Yemek yemek ise ortalarda bir yerdedir,
nk tabulu yemekler ve detler ve bazen kelimelerin seiminde itina (masa
rtsnn ve mumlarn bulunduu zera- fetli bir sahnede) vardr.
Tabulu szlere dair artc bir teoriyi ngiliz antropolog Edmund Leach
ileri srmtr.1 Kategoriler hakkndaki duygular zerine ve ya/ya da mantnn
bir uyarlamasna dayandndan, bu teorinin anlambilimsel bir teori saylmas
mmkndr. Leach, ocuun sosyal ve fizik dnyay blnmez bir btn
eklinde alglad varsaymyla balyor. Ancak bir dilin renilmesiy- ledir ki,
dnya ayr kategorilere blnr. ocuun gznde, kendi paras olan ile
olmayan arasndaki ayrm nem kazanr. (Psikologlar, son derece etkili
olabilecek bir renme tecrbesinden oka szetmilerdir: Anne ocuun bir
uzants deildir.) Yine de, dil ile ayrlm ayr ayr eyler ile ayrmam eyler,
hem bir eit, hem baka eit grnen eyler arasnda birok boluk devam
etmektedir. Her ocuun hem ben ve ayn zamanda hem de hen-deil eklinde
hissedecei eyler vardr. Leach'n grne
'Edmund Leach, "Verbal Categories and A n i m a l Abuse", Eric Lenneberg (ed.), New
Directions in the Study of Language iinde (Cambridge, M.: MIT Press, 1967).
92
gre, bunlarn tabulu olmas ihtimali vardr-ya da, korku, sknt, veya baz
teori,
nelerin
yenebileceini
ve
nelerin
yenemeyeceini
nasl
snfladmza dek uzanr. Mesel, evcil hayvanlar insat- d ile bizden biri
arasnda belirsiz bir noktadadr. Leach, ayn zamanda, szl olarak bakalarn
tahkir eden ve aalama duygusu uyandran hayvanlarn bize en yakn ve en
aina hayvanlar olduuna; allmam hayvanlarn ne kadar korku verici olurlarsa
olsunlar,
bakalarn
tahkir
iin
kullanlmadna
inanmaktadr.
lmle ilgili akla gelen hibir kelime, bir editr veya yaync veya okuyucu
tarafndan kada dklmeyecektir. lm, l, lmek, gmlmek veya lnn
yaklmas, hatta ve hatta ceset diye yazabilirim ve kimse de muhtemelen oka
girmez veya yz k- zarmaz. Kfr olarak dahi birisinin l dtn
sylemek, ayn kiiden vcudunun bir blgesine karlk gelen argo bir kelimeyle bahsetmek kadar alt-st edici olmayacaktr. Buna karlk, ayet bir kii,
ailesinden birisi lm birisine bir basal kart gndermek istese, kartta
93
14Octavio
1957), s. 3
Sava zamannda (mevsim gibi gzken sava zaman gibi bir tabu ne kadar
genelde
kullanm
kalrken,
dierleri
kelime
daarcna
Herhalde
ocuklarn
sylememeyi
rendikleri
ve
onlarn
yerine
hsntabirdi.
Hsntabirle-
rin
allm
kaderi,
sonunda,
yerine
Cinsellik birka harflik bir kelime, fakat bazlar onun sk sk kullanld ekliyle
tabulu bir kelimeden ok bir hsntabir olduunu iddia edecektir. ayet bir
toplumu kelimelerinden, en- ok konutuu konulardan, ve bunu nasl
konutuundan tanmak mmknse, bu toplumun cinsellie hemen hemen
herey- den fazla deer verdii muhakkaktr.
insanlar, son yirmibe yl boyunca Birleik Devletler'de ve darda yaanan
ok karmak ve ok sayda deiimi gzden karan bir gvenle "cinsel
devrim"den bahsetmektedir. Baz deiimler teknolojikti, doum kontrol hap
ve hamilelii nleyici dier teknolojiler gibi. Dierleri, igcndeki kadnlarn
saysnn artmas da dahil, sosyal ve ekonomik deiimlerdi. Annelerin evde
ocuklaryla birlikte kald aileler ancak yzde ondr- d bulmaktadr. Sonra,
daha ak resimlerin ve "mstehcen" szlerin baslmasna veya filmde, bantta,
96
deiimler izledi. Gnmz genlerine, sadece birka sene nce bir film
yapmcsnn hamile kelimesinin bir filmde sylenmesine izin verilmesi iin
mahkemede sava vermi olmas artc gelir; sadece bir kuak nce,
Hollywood sinema kanununun, Mickey Mouse izgi filmlerinde kan ineklerin
memelerinin gsterilmemesini istemesi de inanlmaz gelmektedir.
Aldous Huxley'in kehanet roman Cesur Yeni Dnya, bir bebek fabrikasnda
tp bebeklerin dklmesiyle reme yaplan bir gelecek toplumunu tasvir
etmektedir. 15 Bir sahnede, bir grup okul ocuu mdr tarafndan fabrikada
gezdirilmektedir. Gen ziyaretilere tarihte geen bir olay anlatrken, mdr
ebeveyn kelimesini kullanr. Durur ve ocuklara anne ya da ba- ba'nm anlamn
bilip bilmediklerini sorar.
Rahatsz edici bir sessizlik oldu. Erkek ocuklarn birkann yz kzard. Ayp
sz ile saf bilim arasndaki nemli ama ok ince ayrm yapmay henz
renmemilerdi. Sonunda, birisi elini kaldracak cesareti gsterdi.
"nsanlar eskiden..." Duraklad; yanaklarna kan hcum
etti. "ey, eskiden dourgandlar."
"ok doru." Mdr onaylarcastna ban sallad.
"Ve bebekler (tpe) dkld zaman..."
"Doduu," diye geldi dzeltme.
"ey, ite o zaman, onlar ebeveyndi-bebekleri kastetmiyorum tabi; dierleri."
Zavall ocuk utantan eziliyordu.
"Ksaca," diye zetledi Mdr, "ebeveyn baba ve anneydi." Gerekte bilim olan
bu ayp sz, ocuklarn gzlerini kard sessizlie grltyle dt. "Anne"
diye tekrarlad...
Roman hiciv nitelikli, ama bir zamanlar gayet tabi ve insan grlen eyin
tabulu hale gelebilecei hususu, gerek dnyada bilim kurgu romanlardan daha
sk meydana gelmektedir. Bugn birok kimse tavuk ya da hindi etinden beyaz et
ve siyah et diye szetmektedir. Bu tabirler, gs ve diz demekten kanmak iin
Victoria dneminde popler hale gelen hsntabirlerdi. O kelimeler fazlasyla
imal, Huxley'in ifadesiyle ok fazla aypt; bir hayvan iin kullanldnda dahi.
15AIdous
zorlatracak kadar normal gelen birok kelimeden kanrd. Giysi isimleri bile
bundan etkilenmiti. Kadn iarna- rnn Franszca bir hsntabiri vard:
lingerie; ve hi sama ol- mayan/anlamszlk-kart hsntabircilii, aza
alnamayanlar vard. Eer tamamyla cinsellii hatra getiriyorsa, hayvan tabirleri
deitirildi: eek (donkey) merkebin (ass), bir sre de erkek- inek (he-cow) Boa'nn
(buil) yerini ald ve kanck (bitch) dii kpek (lady dog) haline geldi. Gnmzde
pek ok insan, ayp szlerle bilimi birbirine kartrmann ne kadar kolay
olduunu gsteren bir tavrla, eski tabirlerden hl rahatsz olmaktadr.
Dier hsntabirlere gelince, cinsellikle ilgili olanlar hsn- tabir olarak
uzun bir sre devam edebilir veya yerine getii kelimelerin naho
armlarndan bazlarn kazanabilir. Mesel, cinsel temas (sexual intercourse)
bir asr nce, iftleme kelimesinin yerine gemi bir hsntabirden baka birey
deildi. Temas kelimesi, karlkl konuma da dahil, her trl sosyal etkileim
anlamn artryordu ve hl yeri geldiinde yle kullanlmaktadr: "Ge
kaldm iin affedersiniz arkadalar, ama ktphane merdivenlerinde temasta
[grmede] bulunuyordum." Bugn ou Amerikal iin, temasn, yegne
olmasa da en abuk akla gelen anlam cinseldir. Sonuta, kelime hsnta- bir
olarak etkinliinin byk ksmn kaybetmitir. Yakn zamana dayanan bir
hsntabirler szlne gre, biriyle yatmak bin yldan daha eskiymi.
Kaba ve hsntabirce kelimeleri ve ifadeleriyle, baz tabulu konularn
anlambilimi hakknda zel birey var. Tabulu kelimeler ou kez allm
kelimelerin oununkinden daha farkl iletiim fonksiyonu grmektedir. Baz
kimselerin tepkilerinin iddetinde olduu kadar, neden tabulu konular
olduuna dair teorilerde de, sihirli kelime'nin bir delili vardr; sanki belli bir kelimeyi sylemek veya hatta dnmek korkun bireyin olmasna yol aacakm
gibidir. Kfr olarak kullanldnda, bu kelimeler boalma salar: Kzgnlk,
gerginlik ya da ac duygularnn rahatlamasna yardm eder. Aklar arasndaki
mahrem durumlarda, baz tabirler en youn erotik ak ifadeleri haline gelmekte
ve dolaysyla anlamlar birincil olarak hissi nitelik kazanmaktadr. Ve phe
yok ki, asl olarak tarif veya habercilik tabirleri olabilmektedir bunlar. Onlar bu
fonksiyonu grse de, baz eletirmenler, sanki kelimeler birbirinin yerine
geebilirmi gibi, yle soracaktr: "Neden bu kelimeyi kullanmak zorundasn?"
(Bu, Bakan Harry Truman hakknda anlatlan bir hikyeyi akla getiriyor.
Truman kaba dil kullanmasyla dikkat ekermi. Bayan IVuman'n bir dostu,
Bakan konumalarnda gbre yerine "verim arttrc kimyevi madde" demeye
98
ikna etmesini tavsiye etmi. First Lady cevap vermi: "Hayatm, ona gbre
16Barbara
100
ounlukla
kelimeler
dzeyindeki
duygularla
urama
101
7
Yaratclk
E N N N D E K K A Z ^LAMBLM
ESERLERNDEK deimez konulardan birisi,
102
iin
olduu
retilen
birok
renci,
renebilecekleri
eyi
katlanlarn
yarsndan
fazlas
problemi
zemedi.
kinci
da
muhakkak.
Dolaysyla,
birok
psikologun
ocuklarn
arabiliriz.
(3.
B-
lm'deki
kendimiz
iin
yaptmz
snflamalar da hatrlayn.)
Tuhaf iftler
Genellikle birlikte bulunmayan farkl farkl tandk onbe-yirmi madde toplayn:
Anahtarlar, bir kurunkalem, bir orap, bir havu veya sarmsak, bir ivi; ne
kadar ilgisiz olurlarsa o kadar iyidir. Sonra da bu maddeleri size tamamen ilgisiz
gelecek ekilde ift ift ayrn, anahtarlar ve havuz gibi.
Maddelerin hepsini tuhaf iftler halinde ayrdktan sonra, her bir iftin
neleri ortaklatna dair yazabildiiniz kadar aklama yazn. Artk daha fazla
neden dnemeyinceye dek yazn ve daha sonra dier ifte gein. Bu
altrmann o maddelerden soyutlamalar yapmanza ve yeni, yaratc
biimlerde sembolle- tirilmelerine yardm ettiini greceksiniz.
105
belki de. Maddeleri hatrlayacak ve onlara tek tek bakm olmanza ve onlar
mantk bir tertiple gruplam olmanza gre ok daha iyi biimde nasl iftlere
ayrlabileceklerini greceksiniz.
Buna benzer, allmam snflama altrmalar, evremize ve etrafmzdaki
kiilere bakmzn esnekliini arttrmaya ok yardm edebilir. Ancak, eyleri
herkes bizimki gibi-anahtarlar ve havular-gruplamaya balarsa, terkipler ve
kurduumuz mantk tamamyla tabi gelecektir. Tpk, gzalc bir sanat
eserinin, orijinalin dikkat ekici vasfn kaybedecek denli bir klie haline indirgenebilmesi gibi, herhangi bir snflama da rutinleebilir.
Gelenein basklar ve brokrasilerin kstlamalar, snflamalar konusunda
son derece katdr. Resm politikalara bal, her bir vak'ay deimez bir
kategoriler dizisine uyduran brokrat, yeni fikirler ortaya atma lzumunu
hissetmez. Gerekten de, kat bir sistemin asl amac ve stnl onun
standartlatrmasnda, ferdlerin deimesinden zahir etkilenmezliinde yatar.
Sistemin kurban olduunu hisseden birisi, muhtemelen her ferdin veya
durumun
biriciklii
karsnda
kaytszlk
duyacaktr.
renciyken,
Benchley'in
"yaratc"
cevaplar
daima
takdir
tanmlanamayan
kavramlar
olsun,
kelimeler
yksek
dzeyli
arka kapa toplarlar (0,75+0,75=1,5), buna her cildin sayfalar iin verilen
santimleri eklerler ve le arparlar, ve toplum olarak 19.5 cm.yi bulurlar. Sonra
da 1. cildin 0,75 cm.sini ve 3. cildin 0,75 cm.sini karak 18 cm.ye ularlar.
izim yapan kimseler ise muhtemelen farkl bir sayya ulaacaktr. Niin?
Bir resim veya diyagram izdiimizde nem tayabilecek ayrntlarn farkna
varmamz, nesneyi hayal etmemiz halindekinden daha muhtemeldir. Hl bir
soyutlama olsa da, bir izim, yalnzca kelimeyle uyandrlan bir imajdan daha
dk bir soyutlama dzeyindedir. Ansiklopediler rnei iin, bir rafa olaan
srasyla konulmu cilt izin. imdi sorun kendi kendinize, 1. cildin birinci
sayfas nerede, 3. cildin son sayfas nerede? Dostumuz kitap kurdu ne kadar
seyahat edecek?
TANIMLAR
Bir kelimenin nasl kullanlacan gstermek amacyla zaman zaman bir tanm
sunarz. Bireyi tanmlamak onun sahasn daraltr ve snrlar koyar.
Tanmlanabilecek olan yalnzca kelimeler deildir. Sosyologlar ve iletiimciler,
durumlarn tanmlarndan da bahsederler, rnein, bir snfn farkl rencilerce
eitli farkl ekillerde tanmlanmas mmkndr. Birisi iin, snf, retmenlerin konutuu, rencilerin dinledii ve retmenin sylediklerini yazd bir
yer olabilir. Bir baka renci iin, snf, rencilerle retmen arasnda fikir
alveriinin yapld yerdir. Daha baka bir renci belirli bir snf, havaya
umadan geilmeye allan bir eit mayn tarlas olarak tanmlayabilir.
Duruma dair her tanm, rencilerin nasl hareket edeceini ve rencinin bakalarnn hareketlerini nasl yorumlayacan etkileyecektir.
Belki de durumlar tanmlarken hangi tanmn toplumca arzu edilir
olduunu hesaplamay o kadar dert ediniyoruz ki, muhayyilesi daha veya daha
yaratc olmay baaramyoruz.
Bir defasnda karm yeni bir ehirde i aramaktan ekinir hale gelmiti.
Kendisini yetenekli, tecrbeli bir meslek kadn olarak tanmlyordu ve bir i
bulma kurumuna girdiinde karlat muameleden rahatsz oluyordu.
Anlalan "isiz mracaatlardan birisi daha" eklinde tanmlanyordu. ki ya da
naho tecrbeden sonra durumu yeniden tanmlamaya karar verdi. Bir baka
kuruma girdiinde vaziyeti tersine evirdi. Resepsiyon memuruna daha olumlu
bir tarzda yaklaarak, ksaca, yeni bir i aramakta olmadn aklad. Kendi
gemi ve niteliklerine uygun birisi iin ehirdeki en uygun kurumu aryordu.
108
KELM
E L E R N mdryle,
B Y L D mlakat
N Y A S I yaplan deil mlakat
Birdenbire kendisini
kurumun
biimimizde daha
yaratc olabilirdik.
kendisini
gstermektedir.
Bir
otomobil
kazasnda
boynu
gln
iaretlerde
gryoruz:
"GARSONUNUZUN
KABA
110
G-
DN VE O -DN
hayatta
yolumuzu
izerken
kelimelere
fazlasyla
bel
renci,
o sz nerede
okuduunu
K E L sayfasn
M E L E R Nayor
B Y ve
L oD sz
N Y Aokuyorken
SI
kitab buluyor, kitabn
hayal etmi;
kiiler
arasnda,
Cornell
niversite-
si'nden
Prof.
Titchner
kullanrkenki gibi,
bazen duyular
birbirine
katyormu
gibi
112
8
Tecrbemizi dzene koymak
LANFlF.LD
Chung'u hatrlarsnz, hani devre arasnda bir kse pirin pilavn mideye
indirip sahaya km, Plainfeld'i galibiyete tam ve takma imrenen
Blackboard Bowl'dan davet alnmasna neden olmutu? Hatrlamyor musunuz?
Belki onu hatrlayamayacak kadar gensiniz, nk Plainfield Cumartesi gecesi
futbol sonularnda yer aldnda bundan otuz sene nceydi. Hatrlamazsnz,
nk Plainfield Eyalet Koleji diye bir kolej de yoktu. New Jersey'li bir halkla
ilikilercinin hi bulunmad ve hakknda bilgi edinmeye dikkat etmedii
yerlerden gelen futbol ma sonular mnacatn- dan ylmasyla gelitirdii
Grand Deception'da (Byk Aldat) Alexander Klein'n tanmlad gibi,
kocaman bir akayd bu. Eer Time dergisi takm ve mehur kaptan Chung
hakknda bir yaz hazrlamak istememi olsayd, Plainfield onbiri muhteem
Blackboard Bowl'a da gitmi olacakt. En sonunda yakay ele verdiler, son haber
blteni, Johnny de dahil takmn bir snavda kopya ekerken yakalandn
bildirdi ve oyun sona erdi.
Okuduumuz ya da radyo veya televizyonda dinlediimiz eylerin ou
hi grmediimiz kiilerle, hi bulunmadmz yerlerle ve belki olmu, belki de
hi olamayacak olaylarla ilgilidir. O ylki spor haberlerinde, Plainfield Eyalet
retmen Koleji, Notre Dame veya Slippery Rock kadar sembolik gereklie sahipti. Birileri kp doruluunu kontrol edip de byle bir okul olmadn,
tamamen oyundan ibaret olduunu kefedinceye kadar yle deildi. Bu
113
E L hakknda
M E L E R N daha
B Y salkl
L D Nbilgiye
YASI
hounuza gittiyse Kve
sahip olduunuzu
nasl
bildiimizi
bilebilmek
iin,
sylediklerimizi
deerlendirirken gvenilirlii noktasnda baz standartlar veya kstaslar koyabilmek isteriz. Her trl ifade trne izin vermek, ama aralarnda yine de ayrm
yapabilmek isteriz: Mesel, bazlarnn gerek, bazlarnn ise nsezi diyecei
eyler arasnda; ahs bir yarg olduu iin hikimsenin kar kp
tartamayaca eyler; ve ne olduunu bilmeden, anlamak iin anlam
olduumuz iin neredeyse hepimizin zerinde anlamaya vard aklamalar
arasnda ayrm yapabilmeyi isteriz.
Temel bir ayrm olarak grnen eyle balayacaz.
FTE STANDART: DUYU VER VE SSTEM
Kelimelerin
standartlardan
birisi
ile
snanabileceini
Duyu-veri
vurgusu
ynelimi
ile
sistem
vurgusu
yneliminin
karlatrlmasn, eitim, felsefe, siyas teori, din vd. gibi eitli sahalardaki
kart eilimlerin
T E C Rkyaslanmasnda
B E M Z D Z E uygun
N E K O bir
Y M yol
A K olarak buluyoruz. Szgelii,
Bat dnyasndaki klasik eitim yzyllardr "yedi yksek ilim"i vurgulamtr.
Modern yksek ilim kolejleri, uzun sredir bu asl yedi disiplinden ayr dm
durumdadr. Ancak bu asl yedi (belagat, dilbilgisi, mantk, matematik,
geometri, mzik ve astronomi) son derece sistem ynelimliydi. Hepsi de
sistemlerin kurallarnn renilmesiyle ilgiliydi: ilk , yani Trivium, ncelikle
szl sistemlerdi; son drd, yani Quadrivium ise ncelikle saysald. Bilimsel
grnen tek dal astronomiydi, ama-bitkileri ve hayvanlar deil de-yldzlar ve
gezegenleri inceleyerek, merakl rencilerin aratrc ellerinden uzak m uzak
bir gerekliin "ebed sistemi" kefedilmek isteniyordu. Eitimdeki daha ada
sahalar ise-tabi ve sosyal bilimler, saha aratrmalar vd.-bilakis ok daha
duyu-veri ynelimlidir.
Tmdengelimci
muhakeme,
biimsel
mantk,
matematik
ve
insan
K E biimde
LMELER
N B Y olduundan
L D N Y A Sbaz
I
ayrmn bile, ok net
iki-deerli
Doulu felsefeciler
Plato
duyu
verilerine
gvensizlik
duyuyordu.
Ebed,
kalc/deimez ve her yerde ayn olacak kadar srekli bireye duyduu istek,
kimi kez klasik tutum denilen eyi temsil eder. Mesel, Theatetus'unda, bu kitabn
nceki blmnde sunulmu olan kiileraras algnn bir tanmn koyar ortaya.
Ancak, kiilerin eyleri farkl farkl grd noktasn belirtmek yerine, Plato,
ok karmak olduu iin algya gvenmememiz gerektiini belirtir. Daha
gvenilir birey iinse, Plato bu duyu dnyasndan deil de ylesi problemlerin
mevcut olmad bir ideal dnyasndan olan bir sisteme ynelmitir.
Yzylmzn bir Platoncusu, Richard Weaver, bu gr ak seik ifade eder:
Tabi olarak, herey, bilgiyle ne kastettiimize baldr. Ben u klasik nermeye
bal kalacam: Duyumsama dzeyinde bilgi yoktur, o nedenle bilgi
evrensellerdendir ve hakikat olarak bildiimiz herey tahminde bulunmamz
salar.
'F.S.C. Northrop, The Meeting of East and West, (New York: MacMil- lan, 1946).
17Richard
117
TECRBEMZ
18Topyekn
Her gn, olaylar iimize yarar grnen bir sisteme yerletirmek iin frsat
buluruz. Eer souk bir k sabahysa ve araba birinci defada veya ikinci defada
veya nc defada almyorsa, araba drdnc (ya da n'inci) defada alacak
m, yoksa otobse binmemiz mi gerekli, buna karar vermeliyizdir. Karar annda,
gemi tecrbelere dayanan bir sisteme gveniriz. Uzanmsal tecrbeden
younsal yoruma yneliriz ("Bu araba eninde sonunda alacak" ya da "Bu
araba asla almayacak"). Bunun ne zaman yaplaca nceden tahmin
edilemez. Ya da, ancak belli ihtimal snr iinde tahmin edilebilir. Eer tamamen
sistem ynelimliyseniz, denemeden nce neler olacan bilirsiniz. Eer saf
tmevarmcysanz, hibir zaman bilmezsiniz.
Sk sk, baka kiiler hakknda, onlarn sistemlerinin sonularna dayanarak
yarglar veririz. Ahmak iin, "Bazlar ne zaman ekileceini bilmiyor," deriz.
Kahraman iin de, "Bazlarnda deerli eyler var," deriz. Belki ahmak ile
kahraman ayn kiidirama, kahraman bir defa daha fazla denemitir.
119
K E zorlama
L M E L E ve
RN
B Y L ziyade
D N Yceza
A S I sayesinde, son derece
Yunan mitolojisi,
metanetten
syleyebiliriz.
Bu
bizim
tercihimiz
olduunda,
kesinkes
bilmediimizi biliriz. Tahmin edilebilir bir davran iinde hareket etmeye yatknzdr, doru, fakat bunun nedeni herhangi bireyin kanlmaz oluu deil,
klasik deyimle, kendi mitolojimizin rn haline ge- liimizdir. Bu anlamda,
asla vazgemeyen inanan ile hep vazgeen nrotik, onlara verdiimiz etiket
dnda o kadar farkl deildir. Bizim mrmz ise onlarn arasndaki o geni
lkede geer.
Meydana gelecek eylere ilikin tahminimizin (yani, bir tecrbeyi bir sistem
halinde snflaymzn) meydana gelen eylerin tayininde etkili olduunu
gsteren ok sayda rnek vardr. Bu rnekleri 5. Blm'de tartmtk. Fakat
"dnya bizim irademizden bamsz" olduu lde, tahminlerde bulunmaya
mecburuz. Yaptmz tahminler ise ksmen dnyay nasl tanmladmza bal
olacaktr.
OLAAN DL
19Bu
klasik Yunan cezasnn bir aklamasdr. Yunan trajedisinde olduu gibi, kanlmazlk
(sistem) fikri zalim Yunan ceza anlaynda kritik nem arzeder. Belki, belirliliin deil,
ihtimalin kural olduu gnmzde, bizim cezaya ynelik tavr almz farkldr.
120
istiyorsak,
bunlar
ok
nemli
deerlendirme
standartlar
drdncs
ise
bir
totoloji.
Bu
drt
tip
cmle,
gndelik
Diyelim ki, nmzde bir kpek var, ve kpek havlyor. O zaman u ifade
zerinde anlamamz gerekir: "Kpek havlyor." Hepimiz sar olsaydk,
kpein azn ap kapadn grebilir, fakat kpein havlayp havlamadn
syleyemezdik. ("Azn ap kapadn gryorum, fakat hibir ey
iitmiyorum-havlyor nu?") Havlyor kelimesi genellikle sese atfta bulunur. Ses
hakknda bir aklama yapmamz iinse, o sesi alglayabilmemiz gerekir.
Ayn ekilde, kpei gzlemleyemeseydik, elimizde hibir anlama temeli
kalmazd. Mesel, diyelim ki, tecrbeyle biliyoruz ki, Barney'nin evindeki
telefon aldnda kpei vahi ekilde havlar. Barney'nin evine telefon edip,
121
K E L Mhavlamaya
ELERN B
Y L D N Ybilmenin
ASI
telefon alnca kpeinin
balayacan
tam zaman diye
fakat
kpei
gzlemleyemediimizden,
anlamamz
merulatrlamaz.
En doru ve kesin aklamalar, gzlemleme yeteneine sahip kiilerin
gzlemledii eylere ilikin aklamalardr. Tek bir kiinin snrl kalmas
nedeniyle, gzlemde bulunabilen ve gzlemleri hakknda anlaabilen kiilerin
says arttka, onlarn ortak tasvir aklamalarna o kadar ok gvenebiliriz. Bir
aklamaya gven duymak iin, tek bana anlama yeterli bir kstas deildir.
Fromm'un "isimsiz otorite" dedii alkanln basksndan, "yaygn kanaat"ten
vd. ak zorlamann en aikar biimlerine dek, toplumda anlama meydana
getirmenin ok eitli yollar vardr. 5 Birden fazla gzlem yeteneine sahip
kiinin gzlemledii eylere ilikin yaplan aklamalara, tasvir ifadeleri
diyeceiz. Bu standartlara gre, bir numaral aklama, eer havladn gzlemlediimiz bir kpek hakknda yaplyorsa, tasvir ifadesidir.
IKARIM FADELER
Diyelim ki, nmzde bir kpek duruyor ve iimizden birisi "Kpek salkl"
diyor. Karmzda gzlemleyecek birey (birey- ler yapan kpek) var belki, ama
sal havlamay gzlemlediimiz gibi gzlemleyebilir miyiz? Salkl sfat,
genelde gzlemle- nemeyen bir dahil durum iin kullanlr. Bilhassa kendimiz
'Anlamann bireyin tek bana delili olduuna inananlara, Hans Christian Andersen'in
"mparator'un Yeni Giysisi"ni okumalar tavsiye edilir.
ifadeleri,
dorulanabilme
yeteneklerine
gre
sralanabilir.
aklamam
gemi
olaylarn tasvire
dayal bir
genellemesi de
olsun
karmlar
yapabilecei
iin
deil,
davranlarmz
R D N Y A S I
K E LY A
MR
E LGEI R F
N ABD
EY L
E
L
20 Yarg'y,
Yarglar mahiyetlerine
gre
deerlendirmemiz
ve
tek-tip yarglar
Kpek
hakkndaki
drdnc
ifade
daha
da
farkl.
Drt
aya
K E L M E L E R N birbirine
B Y L kartrldnda,
DNYASI
Farkl ifade snflandrmalar
konumalar da
Bir szn hangi balam iinde sylendii bilinmeden, o sz bir tasvir, karm,
yarg veya totoloji diye snflamaya girimek nereden baklsa risklidir. zleyen
blmde, balamn baz ynleri zerine daha fazla eyler syleyeceiz, fakat
imdi tek bana bulunan ifadelerin deerlendirilmesindeki genel probleme
deineceiz.
126
bulundurmamz
deerlendirmemiz
iin
gerekir;
llerimizle
nk
snanmas
bunlarn,
aklamay
gerekecektir.
Szgelimi,
"Yamur yayor" ifadesi sadece, kii havay gzlemise, bir tasvir ifadesidir.
Eer gkgrltsn ve suyun atya arpmasna benzeyen bir sesi iitmeye
dayal olarak sylenmise, cmle, bu tecrbelere dayanan bir karmdr. Daha
kesin konuan birisi yle diyecektir: "Gkgrltsn ve atya den suya
benzer sesleri duyuyorum, ve bundan yamur yadn karyorum." Bu
nemsizmi gibi geliyorsa, bunun nedeni yamur yamazken yayor diye
tahminde bulunmann genelde zarar yokmu gibi grnmesi olabilir. Fakat
yaammzn byk ksmnda tasvirlere deil, karmlara dayanarak hareket ederiz.
Byle zamanlarda, karmlarda bulunduumuzu bilmek bizi daha uyank ve
dikkatli klabilir. Sanki karmmz bir tasvir kadar doru ve kesinmi gibi
"nmdeki araba az sonra dnecek" demeye gre, "nmdeki arabann sa
sinyal lambas yanp snyor (tasvir), ve bundan onun dneceini (karm)
anlyorum" demek, bizi hareketimizde daha fazla ihtiyata sevkedecektir.
Aklamalarn deerlendirilmesi hususunda daha keskin bir eletirel tutum
gelitirmenin yollarndan birisi, herhangi bir aklamaya neden olabilecek farkl
farkl balamlar ve zgl durumlar hayal etmektir. Bu bir anlamda geriye
alyor olsa da, rnek aklamalar zerinde hayal kurmamz, kendimizin ve
bakalarnn konuma alkanlklarna kar daha eletirel olmamza yardm
eder. Aadaki rneklere bakarak, her birisi iin, farkl deerlendirmeleri sonu
127
K E L balamlar
M E L E R Nve
B
YL
D N Y A Sdurumlar
I
veren, farkl muhtemel
farkl
muhtemel
hayal etmeye
aln.
1) Kibar kimseler en son bitirir.
2) Btn yollar Roma'ya kar.
3) ubat en souk aydr.
4) Fkra, insan dinlendiren ho bir fasladr.
5) Lincoln: byk bir adam, byk bir araba!
KONU FARKLARI
sistem
ynelimleri
arasndaki
kartl
hatrlatacaktr.
karmlarn
Ta
s
21Aslnda
* duyu-veriler temeline gre deimez. Max Planck yle demitir: "Yeni bir bilimsel
hakikat, muhaliflerini ikna ederek
ve grmelerini
129
KEL
M E L Edavran
RN BY
L D N Ykonu
A S I olmutur. Bilimsel
nusu olmaktan kp
sosyal
tasvirlerine
yntem, yani en ince tecrbeler oluturma giriimi, ke- j sintisiz bir sretir.
Kendi tecrbelerimizi oluturma biimimiz fr olabildiince dikkatli olabilir,
fakat kendi tecrbelerimin tasvir- 1 lerine dayanarak bakalarnn nasl
davrandna ilikin yapt- f m ahs karmlar beni "nsan genelde ok
vicdanl ve drsttr" eklindeki yargya ulatrmaz.
LEMSEL BR TUTUM
lk peyda etmi yeni bir neslin bymesi sayesinde zafere ular." (Ak-
J
130
Dil aratrmas bizi aikr bir ikircie srkler. Bir taraftan, dnyay birok
biimde tasvir etme hrriyetimiz varm gibi grnr; dier taraftan ise,
dnyay nasl tasvir edersek edelim, ke"F.S.C. Northrop, The Logic of the Sciences and Humanities (New York:
World Publishing Co., 1959), s. 130.
KELM
ELERN BY
DNYASI
Artk dilimizin getirdii
snrlamalarn
ve Lyetersizliklerinin
farkndayzdr. Bu
ilkenin
uygulanmasyla,
aklamalar
gzlemlenebi-
len
132
9
insanlar insanlarla konutuunda
inandklarmz ve istediklerimizi bakalaryla paylamann bata gelen aracdr:
Kelimeler bizim iletiim aracmzdr. Fakat, birisi bir konumaya kulak misafiri
olur, kelimesi kelimesine anlar ve syleneni tamamen yanl anlar. Kiiler
arasndaki iletiimin anlalmas, en az nemli hususu iine alr ve bu
hususlarn ilki, geleneksel olarak anlambilim aratrmalarnn paras olmutur.
GSTERGEBlLMiN ALANINDA
133
K E L bunlarn
M E L E R ilkini,
N B Yyani
L gndelik
D N Y A Sdil
I
Bu kitapta, esasen
alkanlklarmz ve
134
22Paul
KELME
L E R etmektedir.
N B Y L Onlarn
D N Y A Sda
I
konumacnn maksadn
tekil
ileri srd gibi,
birok
kltr,
iletilmek
istenen
hereyin
kelimelere
23Edward
K E kitabn
L M E L Ebiti
R N kelimeleri
B Y L anlamlarn
D N Y A S I neredeyse tamamen
tesis eder; o yzden,
oraya kadarki ksmdan alr. Son sayfada kadn kahramann "Sonsuza dek,
hoakal" szn glerek mi yoksa alayarak m sylediini, kitabn tamamn
okumamsak anlayamayz, te yandan, bir konserve kutusunun nasl
alacan anlatan talimatlar, daha nce hemen hi bilgi sahibi olunmadn
farzeder. Bir operann anlam (metni veren) librettoda bulunmad gibi, bir din
ibadetin anlam dua ve ilahilerin kelime anlamnn anlalmasyla anlalmaz.
Her ikisi de yksek derecede balama dayaldr ve bir opera hayranna veya bir
abid'e zahir olan anlamlar, dardan gelmi bir ziyaretiye grnmeyecektir. Bir
haber, szgelii New York Borsas'nn kapan fiyatlar balam noktasnda ok
dktr: Hemen hemen anlamn tamamn zikredilen belirli bir fiyat tar; ne o
haberi okuyan ve ne de haberi okuyann ses tonu vs.
Kelimelerimizin farkl maksatlar veya ilevler yanstan ok saydaki
anlamlarndan
bazlarna
gemeden
nce,
kelimeleri
syleyi
Leo Rosten The Joys of Yiddish24 isimli zevkli kitabnda Yidi- ce'nin zenginliinin
baz kelimelerin "Yidi ses tonu" tarafndan belirlenen birden fazla anlam
tamasnda yattn syler. Ros- ten, karsndan yle bir telgraf alan bir Rus'un
hikayesini anlatr: DOKTOR AMELYAT DlYOR AMELYAT. Adam hemen u
cevab gnderir: DOKTOR AMELYAT DlYOR AMELYAT. Bu haberleme
yneticilerde phelere yol aar ve bunlarn gizli bir ifre olup olmadn
aratrrlar. Fakat adam telgraf yanl okuduklar iin onlar protesto eder.
Karsnn syledii sadece ve sadece udur: "Doktor ameliyat diyor. Ameliyat?"
Ve cevap: "Doktor ameliyat diyor, ameliyat!"
Ses tonunda, konumadaki ini-klarda, konumann hz ve perdesinde,
sesin yksekliinde, vs.deki anlam tayan farkllklara verilen genel isim
yandil'dir (paralanguage). Yandil, yz- yze yaplan sradan konumalarda dahi
btnn yalnzca bir ksmnn belli bir ifadeye belli bir yorumu katmak (veya
belirli bir maksad ima etmek) iin iletildiini syler. Sosyal ortam (bir kokteyl
partisi veya bir cenaze merasimi), szd iaretlerin muazzam genilii (yz
ifadesi, sa stili, giysi, gz hareketi, duru, konuan kiilerin arasndaki mesafe
ve mimikler), ve hatta duymay umduumuzla duyduumuzu dndmz
arasndaki farkllk birbirine benzeyen ifadeleri farkl komutlar haline
getiriverir. Baz yazarlar btn bu farkl veheleri farkl komutlar diye
isimlendirmektedir.
Baz
yazarlar
ise
iletiimin
btn
bu vehelerine
24Leo
K E L M E Lfazlasyla
E R N B bal
Y L kalarak
D N Y Ayabanc
SI
kelimelerin lafz anlamna
dil renen ve
Duygu paylam iin geerli olabilecek yegne kural udur: letiim konusu
yle birey olmaldr ki, her iki taraf da onun hakknda bireyler syleyebilsin.
Bundandr
ki, herkes hava hakknda konumaktadr, nemli olan ey
NSANLAR NSANLARLA KONUTUUNDA
konumaktr; ve bundandr ki, duygu paylamlarnn ou bir soruyla balar.
nk cevapsz soru olmaz.
Duygu paylamnda belli bir malumat talep ediyor deiliz- dir ve bizden
de tam tamna ve dosdoru bir cevap vermemiz de istenmemektedir. "Naslsn?"
sorusuyla selamlandmzda, soruyu doktorumuz sormu gibi cevap vermeyiz.
Tam tamna bir cevap verdiimizde ise yazar James Thurber'n "Karnz nasl?"
sorusuna verdii u cevap gibi mizah ykl olur: "Neye gre nasl?"
Ancak, selamlamann bir eidinde belirli bir malumat istenir. Gizli rgt
yeleri herkesin parolay, zel el skma eklini, veya dier sembol bilip
bilmediini belirlemek iin karlatklarnda bazen ifreli konuurlar. Gizli
soruya verilen cevap doru deilse, o kii bir Mason biraderi veya Theta bacs
vs. olarak kabul edilmez ve iletiimin devam etmesi mmkn olmaz. Bu tr
ifreli duygu paylamlar, rgt yelerinin ortaya karldklar takdirde
baskya urama ihtimali olduu zamanlara dek uzanr. Gnmzn baz "gizli
rgtleri" arasnda durum tersine dnm grnyor. ifreli selamlamalar,
"gizli" yelerden ziyade dardakilerin menfaati iin ounlukla sesli biimde
yaplmaktadr. Duygu paylamlar genelde en kastsz, hatta rast- gele olan
iletiim biimidir. Bir davette misafirlere srayla ho- geldin diyen ev sahibinin
"Az nce kaynanam ldrdm" gibi bir sz karsnda glmseyip "Gzel,
umarm kendinizi iyi his- sediyorsunuzdur" cevabn verdii hikayeler iyi
bilinir. Bunlar, duygu paylam konumalarna ne kadar az anlam yklendiini
ve
konuan
kiinin ne
dediine
ou
kez
kulak
bile
verilmediini
letiimin ilkinin zdd olan ikinci bir ilevi daha vardr. Verdiimiz selamn
gerek mesaj o olsa bile, hemen hibir zaman konumamza "Seni gryorum
ve seninle dostum" diye balamadmz gibi, daha fazla iletiimin nne
gemek iin de dorudan doruya "Seninle artk daha fazla konumak
istemiyorum" demeyiz. Elbette, bu bazen syleniyor. Fakat, ustalk kazandmz daha incelikli yollar bulunuyor.
141
K Etepkileri
L M E L Evardr:
R N B "Haa!"
Y L "Aptalca
D N Y Abirey!"
SI
Aradan syrlma
"Ya ya, eminim!"
vs. Konumacnn bunlarla iletiime set ekmeyi mi, yoksa ne iseler onu mu
kastettiini belirlemek ou kez gtr. Her iki durumda da, karlkl
konumaya son vermek iin, iyi seilmi birka tepki yeter-bir arkadala son
vermek iinse biraz daha fazlas.
Sonra, konumacya veya konuya ilgisizlii gsteren korunmal laflar veya
mrltlar: "Ya, sahi mi?" "Anlyorum..." "Gerekten de," veya "Hmmm."
Bu kck ilgisiz karlklar bir konumay sona erdirecek, aksi takdirde
ayn amaca byk laf kalabalklaryla ulalacaktr. Ya konuulan dil hibir ey
sylemiyor gzkmekte, ya da ifresini zmek o kadar zordur ki, uramaya
demez gzkmektedir. mark ocuklarn, szlye kalkan rencilerin, ve
baz milletvekillerinin ok tuttuklar bir teknik, konuyla ilgisi olmayan birey
hakknda konuup durmaktr.
KAYIT-AKTARMA LEVLER
KONUTUUNDA
letiimin ara niteliiyle ilgili kategori, eitli ifade trlerine izin verecek
denli gevektir. fade ekilleriyle, ak ve seik biimde aralk nitelii tayan
ifadeler vardr. "Kapy kapat" dediimizde kap kapanyorsa, kardmz sesin
kapnn kapanmasnda etkili olduunu farzedebiliyoruz. Yol at sonular o
kadar kolay biimde azmzdan kan szlere atfedilemeyecek ifadeler de
vardr. Piknie gitmeyi planladmz bir gnde yamur yayorsa ve biz de
"Yamur,
yamur,
din
artk"
arksn
sylyorsak-ve
yamur
da
K E L ierebilmekteM E L E R N B dir.
Y LBir
Dnceki
N Y A ksmda
SI
duygu paylam vg
belirtildii gibi,
belli bir amaca ulalmasna, ou kez, duygusal iletiim en iyi ekilde arac olur.
Toplumumuzda, duygusal iletiimi kullanmak erkeklerden ok kadnlarn
geleneksel rolnn paras olmutur. Gelenein kendilerine yeterli g
vermedii yerlerde kadnlar hedeflerine dolayl yollardan ulamak zorunda
kalmlardr. Ve bu dolayllk duygusal dil klna brnen bir amaca dnk
arzular eklinde yansyabilmektedir.
Vkaya veya tasvire ilikin duygusal olmayan dil veya ak ve net
isteklerde kullanlan dil, kiiler aras iletiimde yaygn olan daha arzu edilir
dilden deildir. Bilim adamna raporunu yazarken aklk ve belirginliinden
tr gpta ve sayg duysak da, onu kur yaparken o kadar ak ve net
bulmayabiliriz. Belki de bunun nedeni, bilim adamlarnn ayn gaye peinde
koan kimselerle iletiim kurmasna karlk, diplomatlar veya aklarn birbirlerinin ayn gaye peinde olduklarndan emin olmamasdr.
Duygusal dil ayn zamanda ikna edici dildir. nsan, birok durumda,
kendisinden dorudan istendii takdirde bireyi yapmayacak; yle bireyi
kabul etmesinin neden mmkn olmadn farkedecektir. Grne baklrsa,
biz istediimizi dndmz eyleri yapmay tercih ederiz, yapmamz
sylenenleri deil. Bir niversite snfndaki rencilerin profesrleri zerinde
gerekletirdii bir deney anlatlr, renciler, hocalarn normalde yapmad
ve kendisinden istense kesinlikle yapmayaca bireyi yapmaya zorlamak
amacyla basit renme (mka- fat-ceza) teorisini uygulayacak bir grup
oluturur. Bu rnekte, sze dayanmamasna ramen, duygusal mkafat ve
cezalar, ara niteliindeki gayeler iin kullanlan duygusal dilin faydasna
benzetilebilir, renciler, profesre dersi snfn kesinden an- lattrmaya karar
verirler. Bunun iin kullanlan vasta da, her iyi hoca gibi profesrn
rencilerin yz ifadelerine, her sz not almadaki isteklerine, yapt esprilere
glmseyip glmseme- diklerine, nktelerine glp glmediklerine dikkat
etmesidir. Profesrn istenen keye doru her ilerleyiinde bu tepkiler olumlu
olarak gsterilir. Aksi istikamette gittiinde ise renciler sklm grnerek,
pencerelerden dary seyrederek, ayaklarn oynatarak, ve ocukluktan beri
tekrar edilen dier rencilik davranlarn sergileyerek karlk verir. Sonu:
Yaryln sonunda, profesr snfn o kesinden ders anlatmaktadr.
Diyelim ki, bu hikaye uydurma; fakat duygusal iletiim bir dizi durumda
dinleyiciyi dorudan istenildiinde yapmayaca eylere sevkeder. Bunu
satclar bilir ("Sadece sizin iin zel bir indirim yapacam"); profesrler bilir
("Eminim, Artaud ve Beckett'e ilikin aratrmalarnz sizi bu soruyu sormaya
144
25Cynthia
Nelson, "Saints and Sinners: Paralles in the Sex-Role Differentiation in the Family
K E L konuan
MELERN
BYL D
N Y A S bir
I
dklrken, ispanyolca
komularmz
benzer
duyguyu ifade iin
gemi
tecrbelerde
gerilimimizin
nasl
boaldn
hatrlayabiliriz.
ayet baka bir dil zerinde aratrma yapmsanz, o dildeki en yaygn
beddua
ve
svg
kelimelerini
renmisinizdir.
Kelimesi
kelimesine
evrildiinde bunlar size fazla birey ifade etmeyebilir. Zaten edemezler de,
nk onlara anlamlarn veren tecrbelerle biraraya gelmi deildirler. Ayn
146
gzlem btn kelimeler iin yaplabilir belki; fakat, bu genel ilkenin en u rnei
en gl duygularla birlikte ortaya kan iini dkme dilidir.
NSANLAR NSANLARLA
KONUTUUNDA
SHR
26
kelimelere
duyulan
inancn
yaygn
bir
rnei,
muhtemel
kafanzdan
kovalamaya
alp
almadnz
veya
26Susanne
Langer dilin sihir ilevini ayin'in iine dahil ediyor ve yle diyor: "Sih ir... bir
yntem olarak deil bir dil olarak, daha byk bir olgunun, yani dinin dili olan ayinin
parasdr." (Philosophy in a New Key (Cambridge, MA.: Harvard University Press, 1942), s. 39.)
Her ne kadar bunun tarih bir temele sahip olduu sylenebilirse de ve gnmzde sihir ve
birbiriyle ak biimde ilikili
ise de, ikisi arasnda bir ayrm yapmann faydas vardr.
147
L kan
MELE
R N Bmi
Ygelmektedir,
L D N Y Ayoksa
SI
arap Hz. isa'nn etiK Eve
haline
sadece onun et ve
Yer, bir Senato Alt-komite oturum salonu. Altm yandaki cinayet san,
Joseph M. Valachi, sakin biimde, Cosa Nostra diye bilinen su rgtnn
tarihini ve yntemlerini sorgu memurlarna anlatyor. Basnda kan haberlere
baklrsa, ahit, rgte kabul nasl edildiini anlatna dek tamamen rahatt.
New York Times' tan Emanuel Perlmutter bildiriyor:
Valachi, uzun bir masann etrafnda 30-35 adamn oturduu byke bir odaya
alndn syledi. "Masann zerinde bir silah ve bir bak vard" diyen Valachi
szlerine yle devam etti: "Kenarda oturdum. Beni
7Ernst
Cassirer, Language and Myth (New York: Dover Publications, tarihsiz), s. 50-51.
149
27Emanuel
Perlmutter, "Valachi, Names 5 as Crime Chiefs in New York Area", New York
baz
ayinlerde
kut-
sanagelen
eylerden
birisinin
genlik
olduunu
K E L M E sadece
L E R N dilin
B Y maksadnn
L D N Y Aanlalmas
SI
mevcutsa, bu tr tutumlar
deil, bizzat
Diplomasi ve lllk dnda samimi dostluklar dndmz eyi sylemekten bizi alkoyar.
Mesel, diyelim ki, baz arkadalarnz
bir oyunda rol sahibi. Siz de al
KONUTUUNDA
NSANLAR NSANLARLA
Sonra,
tiyatrodan
karken,
arkadalarnz
ve
ynetmenle
farkl
iletiim
fonksiyonlarn
birbirine
kartrdklar
ceketinden
sylemeniz,
kuracanz
glmseyiinden,
duygusal
sesinden
iletiime
balta
vs.
holandnz
vuracak
olan
yarg
rahatlk
ihtiyalarmz
karlandka,
sembolik
salk
ve
rahatlk
153
Hastorf, Albert H. and Hadley Cantril, "They Saw A Game: A Case Study,"
The Journal of Abnormal and Social Psychology 49 (January, 1954) (Reprinted as
Bobbs-MerrillTReprint
in the Social Sciences, number P-147.)
AVSYE EDLEBLECEK KTAPLAR
Hayakawa, S. I. (ed.) Language, Meaning and Maturity. New York: Harper &
Row, 1954.
______ Language in Thought and Action. Second edition. New
York: Harcourt Brace Jovanovich, 1964.
______ (ed.) Our Language and Our World. New York: Harper & Row, 1959.
______ Symbol, Status, and Personality. New York: Harcourt
Brace Jovanovich, 1963.
Heinlein, Robert. A Stranger in a Strange Land. Berkeley: Berkeley Medal ian
Books, 1961. (Bir bilim-kurgu roman)
Henle, Paul (ed.). Language, Thought and Culture. Ann Arbor: Ann Arbor
Paperbacks, 1965.
Holton, Gerald (ed.) Science and Culture, Boston: Beacon Press, 1967.
Johnson, Wendell. Your Most Enchanted Listener. New York: Harper 8c Row,
1956.
Korzybski, Alfred. Science and Sanity: An Introduction to Non- Aristotelian
Systems and General Semantics. Lancaster, Penn.: Science Press Printing Co., 1933.
______ Selections from Science and Sanity. Compiled and arranged by
Guthrie Janssen. Lakeville, Conn.: Institute of General Semantics, 1947.
Kuhn, Thomas S. The Structure of Scientific Revolutions. (Geniletilmi)
second. Chicago: University of Chicago Press, 1970.
Lakoff, George and Mark Johnson, Metaphors We Live By. Chicago:
University of Chicago Press, 1980.
Langer, Susanne K. Philosophy in a New Key. Cambridge: Harvard Univ.
Press. 1942.
Lee, Dorothy. Freedom and Culture. Englewood Cliffs. N.J.: Prentice-Hall,.
1959.
Lee, Irving. Customs and Crises in Communication. New York: Harper & Row,
1954.
______ . The Language of Wisdom and Folly. New York: Harper & Row, 1949.
Lenneberg, Eric. The Biological Foundations of Language. New York: John
Wiley and Sons, 1967.
McKellar, Peter. Imagination and Thinking: A Psychological Analysis. New
York: Basic Books, 1957.
Miller, Casey and Kate Swift, Words and Women. Garden City, N.Y.:
Doubleday, 1977.
Miller, George. Language and Communication. New York: McGraw-Hill, 1951.
155
KEL
M E L Language
E R N B Yand
L Behavior.
D N Y A Englewood
SI
Morris, Charles.
Signs,
Cliffs, N.J.:
Prentice-Hall, 1946.
Northrop, F.S.C. The Logic of the Sciences and the Humanities. New York:
Macmillan, 1947.
Ogden, C.K. and I.A. Richards. The Meaning of Meaning. Third edition,
revised. New York: Harcourt Brace Jovanovich, 1930.
Orwell, George. 1984. London: George Allen, 1948.
Osgood, Charles, George J. Suci, and Percy H. Tannenbaum. The
Measurement of Meaning. Urbana: University of Illinois Press, 1957.
Papert, Seymour, Mind-Storms: Children, Computers and Powerful Ideas. New
York: Basic Books, Inc., 1980.
Piaget, Jean. The Language and Thought of the Child. New York: Harcourt
Brace Jovanovich, 1926.
Popper, Karl R. The Logic of Scientific Discovery. New York: Science Editions,.
1961.
Rapoport, Anatol. Fights, Games and Debates. New York: Harper & Row,
1960.
______ . Operational Philosophy. New York: Harper & Row,
1953.
Reichenbach, Hans. The Rise of Scientific Philosophy. Berkeley: University of
California Press, 1959.
Rogers, Carl R. On Becoming a Person. Boston: Houghton Mifflin, 1967.
Ruesch, Jrgen, Therapeutic Communication. New York: W.W.Norton, 1961.
______ and Gregory Bateson. Communication: The Social Matrix of Psychiatry.
New York: W.W. Norton, 1951.
Russell, Bertrand. An Inquiry into Meaning and Truth. Baltimore: Penguin
Books, 1962.
Sapir, Edward. Language: An Introduction to the Study of Speech. New York:
Harcourt Brace Jovanovich, 1921.
Satir, Virginia, Conjoint Family Therapy. Palo Alto: Science Books, 1964.
Shannon, Clyde and Warren Weaver. The Mathematical Theory of
Communication. Urbana: University of Illinois Press, 1951.
Stewart, Edward C. American Cultural Patterns: A Cross-Cultu- ral Perspective.
Pittsburgh: Regional Council for International Education, 1971.
Ullmann, Stephen. Semantics: An Introduction to the Science of Meaning. New
York: Barnes and Noble, 1962.
Von Bertalanffy, Ludwig. General Systems Theory. New York: Braziler, 1968.
Watzlawick, Paul. How Real is Real? New York: Random House, 1976.
Watzlawick, Paul, Janet Beavin, and Don Jackson. The Pragmatics of Human
Communication. New York: W.W. Norton, 1967.
156
Weinberg, Harry. Levels of Knowing and Existence. New York: Harper & Row,
1959.
White, Leslie.
The Science of Culture. New York: Grove Press, 1963.
TAVSYE EDLEBLECEK KTAPLAR
Whorf, Benjamin Lee. Language, Thought and Reality: Selected Writings of
Benjamin Lee Whorf (John B. Carroll, ed.) New York John Wiley and Sons, 1956.
Wiener, Norbert. The Human Use of Human Beings: Cybernetics and Society.
Boston: Houghton Mifflin, 1950.
rfan Dizisi
Dnce Dizisi
nceleme'Aratrma
Dizisi
* BREYSEL VE
DEMENN
Cevdet Said
TOPLUMSAL
YASALARI
Alternatif Dizi
letiim Dizisi