Professional Documents
Culture Documents
Yenilenebilir biyokütle ve biyokütleden elde edilen yakıtlar çevresel fayda sağlaması sebebiyle
günümüz enerji kullanımında kolaylıkla fosil yakıtların yerine geçebilecektir.
Biyokütlenin gazlaştırılması; katı yakıtların ısıl çevirim teknolojisiyle yanabilen bir gaza
dönüştürülmesi işlemidir. Sınırlandırılmış oksijen, hava, buhar veya bunların kombinasyonları
reaksiyonu başlatmaktadır. Üretilen gaz karbonmonoksit, karbondioksit, hidrojen, metan, su ve
azot'un yanısıra kömür parçacıkları, kül ve katran gibi artıklarıda içermektedir. Üretilen gaz
temizlendikten sonra kazanlarda, motorlarda, türbinlerde ısı ve güç üretilmek üzere
kullanılmaktadır. Gazlaştırma tekniği ile biyokütleden, yüksek bir randımanla petrolle çalışan güç
ve ısı sağlayan tirbünlerde kullanılacak bir gaz yakıt elde edilebilir.
Biyokütle kaynaklarının sağlanması fosil kaynak sağlanmasından daha pahalıdır. Fakat biyokütle
yenilenebilir bir kaynak olmasıyla tükenmekte olan fosil yakıtların yanında sürdürülebilir global
enerjinin önemli bir unsurudur. Buna ilaveten sera gazları emisyonu ve karbon döngüsünü
azaltıp, kırsal ekonominin gelişimiyle yeşil endüstriyi desteklemektedir. Biyokültenin
gazlaştırılması ile elde edilen gaz yakıt doğal gazın kullanıldığı yerlerde küçük modifikasyonlar
yapılarak kullanımı yaygınlaştırılabilir ve gelecekte kolaylıkla doğal gazın kullanıldığı yerlerde
enerjinin büyük bir kısmı bu yakıttan sağlanabilir.
Biyokütleden gazlaştırılma ile elde edilen temizlenmiş gaz yakıt ısı ve buhar üreten kazanlarda
direk yakılarak veya Stirling motorlarda %20-30 verimlilikte elektrik üretimi için
kullanılabilmektedir. Basınçlı gazlaştırma tirbünlerinde ise %40 veya daha fazla verimlilikte
elektrik üretimi yapılabilmektedir.
Gazlaştırma 18. yy'ın sonlarından bu yana bilinen bir teknolojidir. Özellikle gelişmekte olan
ülkeler için günümüzden geleceğe önemli bir rol oynayan biyokütlenin kullanılabilir olduğu o
yıllardan bu yana ispatlanmıştır. Bilinen bir husus da bir enerji kaynağı olarak kullanılan
biyokütlenin birçok dezavantajının olduğudur. Düşük enerji yoğunluğuna sahip ( yaklaşık 16-20
MJ/kg ) ham biyokütle kaynakları direk olarak yakıldığı takdirde, çok düşük randıman sağlar ve
iç ve dış mekanlarda yüksek sevyede hava kirliliği oluşmasına neden olur.
Gazlaştırma biyokütleden gaz yakıt elde edilen termokimyasal bir dönüşüm prosesidir. Diğer bir
deyişle biyokütle termokimyasal bir dönüşümle gaz yakıta dönüştürülür. Modernize edilmiş
biyokütle enerjisi teknolojilerinin amacı üretim ve kullanım sırasında emisyonları azaltırken
yakıtın yoğunluğunu arttırmaktır.
2.GAZLAŞTIRMANIN KİMYASI
• Kuruma
• Oksidasyon
• Piroliz (Distilasyon)
• Reaksiyon (Karbonlaştırma)
• Gazlaştırma (İndirgenme)
Kurutma:
Içinde % 35'den daha fazla su ihtiva
eden biyokütle termokimyasal dönüşüm
sonucu elektrik üretimi için uygun
değildir. Direk yakma için %8-15 arası
nem oranı uygun olup, 50-100 cm arası
parça boyutu idealdir. Karbonlaştırma
işlemi %8-15 arası nem oranları tercih
edilir. Odunun gazlaştırma sistemde
kullanılabilmesi için odun içindeki nemin
ayarlanması gerekir. Bu da ancak
kurutma işlemi ile gerçekleşir.
I. Safha : Oksidasyon
C + O2 = CO2 + Heat
H + O2 = H2O + Heat
Biyokütlenin organik mollekülleri karbon (C) ve hidrojen (H), yukarıdaki reaksiyonlar gereğince,
okside olarak ısı enerjisi açığa çıkarırlar.Bu reaksiyonlar sıcaklığın dışarıya verildiği ekzotermik
reaksiyonlardır. Bunlar sırasıyla karbondioksit ve su buharına dönüşürler. Yanma sonucu
yanmayan inorganik minerallerin bulunduğu kül de açığa çıkmaktadır.
Piroliz - Orta sıcaklık - Kısa süreli reaksiyon - % 75 Biyokütle - %12 Kömür - % 13 Gaz
C6 H10 O5 + Heat = Cx Hz + CO
C6 H10 O5 + Heat = Cn Hm Oy
Bunun yanısıra yüksek sıcaklıkta indirgenme reaksiyonundan bağımsız olarak üçüncü bir
reaksiyon basamağı oluşur: yukarıdaki reaksiyonlar. Bu reaksiyon basamağı için gerekli olan
enerji oksidasyon basamağında açığa çıkan enerjiden sağlanır. Reaksiyon sonucu yüksek
molleküllü biyokütle daha düşük molleküllere ve karbonmonoksite ayrışır.
Karbonlaştırmada; odun, turba, maden kömürü gibi organik maddeler havasız ortamda kimyasal
parçalanmaya uğrarlar. Bu işlem de farklı sıcaklık bölgelerinde gerçekleşir ( 150 - 500 ºC ).
Karbonlaşma işlemi sonucu açığa çıkan
gaz bileşenleri: %50 CO2 , %35 CO, %10 CH4 , %5 diger hidrokarbon ve H2'dir.Gaz karışımının
yaklaşık kalori değeri 8.9 MJ/m3'tür. Odunun karbonlaştırılmasındaki sıvı ürünler ise sulu kısım
ve katrandır.
Organik maddelerin gazlaştırılmasında yaklaşık 500 °C sıcaklığa kadar olan süreç piroliz safhası
olup burada; karbon, gazlar (kalorifik değeri 20 MJ/m3'e kadar çıkabilir) ve katran elde edilir.
Isıtma 1000 °C'a kadar çıkıldığında karbon da su buharıyla tepkimeye girerek CO ve H2 üretilir.
Ham maddedeki değişken oksijen oranına bağlı olarak gazlaştırma işlemi için ilave oksijen girdisi
gerekmeyebilir.
Gazlaştırmada önemli olan biyokütlenin nem oranının % 30'u geçmemesidir. Nem oranı arttıkça
gazın kalorifik değeri düşmektedir. Ayrıca hacimsel olarak yanabilir gaz olan CO miktarı
düşerken CO2 miktarı da artmaktadır. Bitkisel atıklar yakılırsa kısmi yanmada kalori değeri 4.5-6
MJ/m3 olan gaz üretilir.
Gazlaştırıcının içindeki kor halinde bulunan maddeye su buharı püskürtülürse su gazı elde edilir:
Bu gazın kalorifik değeri 10MJ/m3 dür.
H2O + C + Heat = H2 + CO
Oluşan karbondioksit ve hidrojen reaksiyonları gereğince indirgenme reaksiyonu olan ikinci bir
işleme tabii olarak karbon monoksit ve hidrojene dönüşürler. Bunun yanısıra kömür ve katran
da oluşur teknoloji gereğince katrana dönüşen kömür gazlaştırılır. Oluşan gazlar yanıcı gazdır ve
üründeki partikül madde konsantrasyonu azalmıştır.
C6 H10 O5 + O2 Cx Hz + Cn Hm Ok + CO + H2 + Heat
• Koku
• Gürültü
• Yanma/patlama riski
• CO zehirlenmesi
• Akıt gaz ve
• Pis su çıkışı (gazın temizlenme prosesinden kaynaklı)
Biyokütle gazlaştırma prosesinde katı yakıt deposu, yanabilen tozlar, yakıtın kurutulması ve
üretilen gaz temel risk faktörlerini oluştururlar. Renksiz ve kokusuz olan karbon monoksit gazı
solunduğunda tehlikeli bir toksik etki yaratır.
• Gazlaştırıcı bir sistem başlıca; bir gazlaştırıcı ünite, temizleme sistemi ve enerji dönüşüm
sisteminden (yakma veya içten yanmalı motor) oluşur.
• Gazlaştırmada en önemli problem gaz üretmek değildir. Üretilen gazın içten yanmalı
motorların kullanabileceği şekilde fiziksel ve kimyasal özelliklerini sağlamaktır.
• Gazlaştırıcıda üretilen yanabilir gazlarda homojen bir karışım yoktur ve zamana bağlı olarak
da gazın fiziksel ve kimyasal özellikleri (bileşimi, enerji miktarı, kirliliği) değişebilir.
• Gazlaştırıcı ile içten yanmalı makina arasında bir depolama tankı yoktur. Bu nedenle
depolama problem oluşturmaktadır. Üretilen gaz motorda yakılmadan önce ise çok iyi
temizlenmelidir.
4.GAZLAŞTIRMA TEKNOLOJİSİ
Gazlaştırma gazlaştırıcı denen katı yakıtların oksidantlar ( hava, oksijen, buhar, hidrojen, karbon
dioksit veya bunların çeşitli karışımları ) ile temas edebileceği yakıt yatağı şeklinde hazırlanmış
bir reaktör içinde meydana gelmektedir.
• Güç kaynaklı gazlaştırıcılar: İçten yanmalı motorlarda mil gücü sağlamak için kullanılır.
Akışkan ve entegre yataklı gazlaştırıcılar gazlaştırma için güçlü ve işlevsel olduğu halde
genellikle projesi, inşası ve işletilmesi çok pahalı olduğu için küçük ölçekli işletmeler ( 1MWe)
için tavsiye edilmez.
Sabit yataklı gazlaştırıcılar, proje ve inşası basit olduğu için özellikle fakir ülkelerde yaygın
olarak kullanılırlar. Yatırım, işletme ve bakım masrafları akışkan ve entegre yataklı
gazlaştırıcılardan daha uygundur.
5.GAZLAŞTIRMA REAKTÖRLERİ
Gaz Bileşimi:
H 2 - 12 -1 5 %
CO - 1 8 - 20 %
CH 4 - 3-6%
CO 2 - 10-12%
N 2 - 45- 50 %
H 2 O - 2-5%
Hava ve yakıt girişi yönüne göre sabit yataklı gazlaştırıcılar dört tipe ayrılmaktadır:
1- Aşağı akışlı
2- Yukarı akışlı
3- Karşıt akışlı
4- Açık akışlı
Aşağı akışlı gazlaştırıcılarda biyokütle yakıt girişi yukarıdan olup hava ise yakıtın içinden
geçerek aşağıya akış yapar. Bu gazlaştırıcılar:
• İyi bir gazlaştırma işlemi için biyokütle kurutularak nem içeriği %20'nin altına çekilmelidir,
• Aşağı akışlı gazlaştırıcıların avantajı üretilen gaz içerisinde çok düşük miktarda katran
bulunmasıdır.
Yukarı akışlı gazlaştırıcılarda biyokütle aşağıya doğru hareket ederken gaz yuklarıya doğru bir
çıkış sağlar. Bu gazlaştırıcılar
• Boyutları, biçimleri ve biyokütle parçalarının nem içeriği aşağı akışlı gazlaştırıcılara nazaran
daha esnektirler,
• Genellikle basit tasrımlıdırlar ve yüksek kül ve nem içerikli daha az kaliteli gaz verirler,
• Gaz % 10-20 uçucu yağlar(katran) içerdiğinden motorlar ve türbinler için kullanımı uygun
değildir.
Gaz Bileşimi:
H2 - 12 -1 5 %
CO - 1 8 - 20 %
CH4 - 3-6%
CO2 - 10-12%
N2 - 45- 50 %
H2O - 2-5%
• Yüksek bir hızla alttan verilen havayla yakıt ısıtılmış olan yatağa yukarı doğru itilir,
• Belli bir sıcaklıkta ısıtılan yatak biyokütlenin kısmi yanması ve gazlaştırılması için yeterlidir,
• Biyokütle parçaları akışkan olmasına rağmen biyokütle parçacıklarının boyu 10 cm'den küçük,
nem içeriği % 65'den fazla olmamalıdır,
• Akışkan yataklarda üretilen gaz düşük miktarda katran içermesine karşın, sabit yataklılara
göre partikül içeriği daha fazladır,
• Eğer gazlaştırıcı basınçlı ise üretilen basınçlı gaz gaz türbinlerinde elektrik ve güç üretiminde
kullanılmaya uygundur.
Akışkan yataklı gazlaştırıcılar uzun dayanma süresi kadar daha iyi bir karışım sağlanabilmesi,
optimum kinetik, partikül/gaz etkileşimi ve ısı transferi bakımından avantajlara sahiptir. Akışkan
yataklı gazlaştırıcılar kabarcıklı ve sirkülasyonlu gazlaştırıcılar olmak üzere ikiye ayrılabilirler.
Kabarcıklı akışkan yataklı gazlaştırıcılar iyi bir sıcaklık kontrolü, yüksek dönüşüm oranı, iyi bir
ayrışma potansiyeli, katalitik işlemlerin mümkün olması, hammadde miktarı ve nem içeriğine ve
partikül boyutlandırılmasına töleranslı gazlaştırıcılardır.
Sirkülasyonlu akışkan yataklı gazlaştırıcılar ısıl gücü 10MW'dan yüksek yakıt üretimi için daha
uygundurlar. Kabarcıklı akışkan yataklı gazlaştırıcılar ile karşılaştırıldığında içerdiği ilave
avantajlar sayesinde yüksek bir gaz kalitesi sağlamaktadır.
• Bu sistemlerde kapasitenin üst limiti yoktur. Kapasite tamamen biyokütle veya yerel enerji
ihtiyacının kullanımına göre tespit elilebilir,
• Gazlaştırma ajanı genellikle atmosferik basınçta ki havadır, fakat 100MW'dan daha büyük gaz
türbinlerinde basınçlı gazlaştırma avantajlı olabilecektir,
• Düşük sıcaklıktan dolayı (850°C civarında) tam yanma olmaması ve az miktardaki kül içeriği
tehlikelidir.
Katran, kömür ve kül üretilen gazdan arta kalan atıklar olarak bilinen yan ürünlerdir. Üretilen
gazın içten yanmalı motorlarda yanabilmesi için katran ve partiküllerin temizlenmesi gerekir.
Üretilen gazın yanabilen içeriği başlıca karbon monoksit, hidrojen ve hidrokarbon gazlar
(hammaddeye bağlı) ve azotun değişik oranlarda karışımıdır. Gazlaştırma reaksiyonu ile üretilen
gaz bileşimindeki diğer gazlara nazaran azot içerikli gazın ısıl değeri daha düşüktür (4 - 6
MJ/m3).
• Üretilen gazın enerji içeriği içten yanmalı motorlarda, kazanlarda ve fırınlarda kullanıma
uygundur fakat azot içeren gaz orta ve uzun taşımacılık için tavsiye edilmez. Biyokütlenin
gazlaştırılmasında tam kapasiteli yanmanın sağlanabilmesi için havanın yerine oksidant olarak
saf oksijen veya buhar kullanıldığında yüksek enerji yoğunluğuna sahip gaz elde edilir.
• Isıl değeri düşük olmasın rağmen gaz motorları ve türbinlerinde, elektrik üretiminde veya
içten yanmalı motorlarda katı biyokütle gazlaştırılarak enerji kaynağı olarak kullanılmaya
başlanmıştır. Bu metodla kullanılabilir ve modernize edilen gaz yakıtlar daha az zararlı emisyon
salınımı ile geleneksel yakıtlar gibi kullanılabilir. Gazlaştırma katı biyokütle enerjijisini
değerlendirmenin bir yolu olarak bilinir.
Entegre Biyokütle Gazlaştırma Tesisi – İsveç
• Fosil yakıtlar kükürt dioksit, azot oksitler ve radyoaktif alanlar (nükleer) atmosfer kirletilirken,
direk yakma yerine gazlaştırma teknolojisi kullanımında emisyonlar büyük bir şekilde
sıfırlanabilmektedir.
• Gazlaştırma yöntemi ile elde edilen gazın kalitesi iyileştirildiğinden, makinalarda kullanımında
daha verimli ısı ve elektrik enerjisi elde edilebilmektedir,
• Gazlaştırma atıkların çevirim teknolojisinde (kentsel atıklardan zirai artıklara kadar) kullanışlı
ve yüksek kaliteli enerji sağlaması bakımından türünün tek örneğidir.
Gazlaştırmanın avantajı gaz yakıtı yakmadan önce içerdiği zararlı maddeleri uzaklaştırmasıdır.
• Buna ilaveten içten yanmalı motorlarda gazlaştırma yakıtı
kullanıldığında petrol yakıta nazaran daha az emisyon değerlerine
sahiptir.
Linyit rezervleri açısından zengin bir ülke olmamıza karşın linyitlerimizin kül, nem ve
kükürt miktarları yüksek olup ısıl değeri düşüktür. Bu yüzden bunların herhangi bir
işleme tabii tutulmadan değerlendirilmesi ekonomik değildir. Bu linyitlerimizi
gazlaştırmakla değerlendirebiliriz.
Eğer kömür gazlaştırma tesisleri büyük linyit sahaları yakınına inşaa edilirse temiz ve
nakli kolay, ısıl değeri linyitimize göre yüksek gaz elde etmek mümkündür.
Kömürü su buharı, hava, oksijen ve hidrojen ile tepkimeye sokarak gaz ürünler elde
etmektir. Kömürlerin gazlaştırılmasıyla üretilen gazların bileşimi ve miktarı, kömürün
cinsine ve aktivitesine, kullanılan gazların türüne ve uygulanan gazlaştırma işlemine
(basınç, sıcaklık, v.b.) bağlıdır. Kullanılan gazların bileşimi aşağıdaki gibi olup,
gerekirse CO2 'de eklenmektedir: Hava, Hava + Su Buharı, Su Buharı, Oksijen + Su
Buharı, Oksijen ile zenginleştirilmiş Hava + Su Buharı, Oksijen ile zenginleştirilmiş
Hava Üflenen gazın bileşimine göre sistemden, jeneratör gazı, su gazı, şehir gazı,
sentez gazı veya kuvvet gazı elde edilebilir. Kömür gazı, ısıl değerine göre genellikle
üç grup altında toplanabilir.
1- Düşük ısıl değerli
2- Orta ısıl değerli
3- Yüksek ısıl değerli
Düşük ve orta ısıl değerli gazların üretimi daha ekonomiktir. Ancak, ısıl değerlerinin
düşük olması nedenyiyle, aynı miktar enerji üretimi için gerekli dağıtım gideri, yüksek
ısıl değerli gaza oranla fazla olmaktadır. Bu durum, düşük ve orta ısıl değerli gazın
üretildiği yerin hemen yakınında kullanılmasını zorunlu kılmaktadır. Gazlaştırma ile
üretilen en düşük ısıl değerli gaz, hava ve su buharı karışımıyla üretilen jeneratör
gazıdır. Jeneratör gazından daha yüksek ısıl değere sahip gaz ise su gazıdır. Su gazı
eldesi için, su içeriği düşük ve katransız yakıtlar kullanılır. Bunun nedeni katranlı
yakıtlar için su gazı verimi %67-72, katransızlar için ise %85-90 dolayında olmasıdır.
Oksijen veya oksijenle zenginleştirilmiş hava ile yürütülen gazlaştırma, sürekli bir
çalışmayı gerektirir. Sonuçta yüksek ısıl değerli bir gaz elde edilir. Bu sistemin diğer
üstünlüğü de, gazlaştırma bölgesindeki yüksek sıcaklık sayesinde, cürufun sıvı halde
çekilmesidir. Oksijen kullanılarak yapılan gazlaştırmada, aşırı sıcaklık yükselmelerine
engel olmak amacıyla yapılan oldukça yüksek bir buhar fazlası ile çalışılır. Üflenen
gazın azot, oksijen ve su buharı derişimlerinin denetlenmesiyle elde edilen jeneratör
gazının H2, CO2, N2 içerikleri geniş sınırlar arasında değiştirilir. Bazı yakıtların
gazlaştırılmasından oluşan katran, kısmen gaz ürünle sürüklenerek boruların
kirlenmesine neden olur. Bu tür gazlar bazı brülör tiplerinde kullanılamaz. Katran,
aslında çok değerli organik bileşikler içeren bir üründür. Bu üründen naftalin,
antrasen, fenol ve türevleri gibi Organik Kimya Sanayi'nde önemli hammaddeler elde
edilir.
a) Nem: Sabit yataklı gazlaştırıcılarda nem %35 ve kül içeriği %10'u geçmemek
koşuluyla gazlaştırma işlemi uygulanmamaktadır. Kömürün nem içeriği bu değeri
aştığında bir ön kurutma gerekmektedir. Sürüklenmeli yatak sistemlerinde yüksek
oranda nem içeriği gazlaştırma için verilen su buharına yardımcı olmaktadır. Fakat bu
durumda sisteme ısı verilmesi gereklidir.
1. Kül içeriği arttıkça, yanıcı ve gazlaştırılacak madde miktarları azalmakta; buna bağlı
olarak, gazlaştırma verimi düşmektedir.
2. Kül içeriği arttıkça, kömürün gazlaşması güçleşmekte, belirli bir kül oranında
imkansızlaşmaktadır.
kaynak: kimyasal.net
Kömür gazından enerji üretimi, son dönemde rüzgar, jeotermal ve hidrolik gibi
yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık veren Türkiye`nin enerjide yeni umudu
oldu.
Edinilen bilgiye göre, hükümetin, enerjide alternatif ve yerel kaynaklara ağırlık
veren politikası, sektördeki kamu kurumlarını da yeni arayışlara sevk etti.
Yapılan çalışmalar sonucunda, enerji taşıyan gazlarla ilgili olarak her türlü
araştırmanın yapıldığı, merkezi ABD`nin Şikago kentinde bulunan Gaz Teknoloji
Enstitüsü (GTI) ile Türk kömürlerine uygulanabilen şimdiki kömür gazlaştırma
tekniklerinin incelenme ve değerlendirmesini yapmak üzere sözleşme
imzalanması önerisi üzerinde görüş birliğine varıldı. Bu çerçevede Tunçbilek,
Soma ve Seyitömer kömürlerinden temsili olarak alınan üç numune, GTI`de test
ve analizler yapılmak üzere ABD`ye gönderildi.
TKİ Genel Müdürü Dr. Selahaddin Anaç, yaptığı açıklamada Türkiye`de petrol ve
doğal gaz kaynakları sınırlı olduğundan değerlendirebilecek tek yerli fosil yakıtın
kömür, kömürün doğrudan yakılarak enerji üretiminde kullanımı yerine,
doğrudan sıvılaştırma ve gazlaştırma yöntemleriyle değerlendirilmesinin de en
doğru uygulamalardan birisi olacağını bildirdi.
Son yıllarda başta Çin Halk Cumhuriyeti olmak üzere Güney Afrika Cumhuriyeti,
ABD, Kanada, Avustralya ve Avrupa ülkelerinin hızlı bir şekilde kömürün yer altı
ve yer üstü gazlaştırmasıyla elektrik, yakıt (sıvı ve gaz), metanol, amonyak gibi
çeşitli kimyasal maddeler ve hidrojen üretilmesi konularında yatırım yaptıklarını
anlatan Anaç, `Gazlaştırma teknolojisindeki gelişmeler, geleceğin enerjisi olarak
tanımlanan hidrojen ve yakıt pillerinin ticarileşmesinde çok önemli rol alacağını
göstermektedir` dedi.