Professional Documents
Culture Documents
nsanlar,
genel olarak, nesne yerine konulmu, nesneletirilmi olmaktan
asla holanmazlar ve gazeteciler bakalarndan da daha fazla
olarak b
t
ndan holanmazlar. Kendilerini hedef alnm, mim
lenmi hissederler, oysa ki, bir ortamn zmleniinde ne ka
dar ilerlerseniz, bireyleri de sorumluluklarndan o kadar arn
drmaya ynelirsiniz -bu, o ortamda olup biten her eyi doru
larsnz anlamma gelmez- ve ortamn nasl alhm ne kadar
iyi anlarsanz, ona katlan insanlarn, kullanc olduklar lde
de kullanlan olduklarn daha iyi anlarsnz. Hatta ou kez,
kendileri daha ok kullanldklar ve kullanldklarnn bilincin
de olmadklar lde, kullanma iini daha iyi yaparlar. Bu
nokta zerinde duruyor, ama bir yandan, her eye ramen,
sylediim eyin bir eletiri olarak alglanacan da biliyorum;
bu tepki, ayn zamanda kendini zmlemeye kar korumann
da bir tarzdr. una da inanyorm ki, kiilerin yozlamas,
zmlemeyi denemek istediim pazar pay rekabeti gibi meka
nizmalar boyunca, oyunun btn zerinde etkili olan o yap
sal yozlama (iyi de hil yozlamadan sz etmek gerekir mi?)
trn maskeledii lde, skandallarn, u ya da bu sunucu
nun yaph ilerin ve verdii zararlarn, ya da kimi yapmcla
rn insann gzlerini yuvalarndan dar uratacak cretlerinin
duyurulmas, konuyu znden saptrabilir.
Dolaysyla, televizyonun simgesel iddetin zellikle zararl
bir biimini uygulamasna yol aan bir dizi mekanizmay aa
karmak isterim. Simgesel iddet, ona maruz kalanlarn ve ay
n zamanda da, ou kez, onu uygulayanlarn sessiz su ortak
lyla ve her iki tarafn da onu uyguladklar ya da ona maruz
22 Televizyon erine
kaldklarnn bilincinde olmadklar lde uygulanan bir id
dettir. Btn bilimler gibi sosyolojinin ilevi de gizli eyleri a
a karmaktr; bunu yaparken, toplumsal mnasebetlerde ve
zellikle de medyatik iletiim mnasebetlerinde kendini gste
ren simgesel iddetin nemsiz gibi gsterilmesine katkda bu
lunabilir.
En kolayndan balayalm: sansasyon basn iin her zaman
en yelenesi otlak olan gelge oa
:
Iar lits divers]; kan ve cin
sellik, dram ve su her zaman sat yaptrmtr ve izleyici kitle
sinin saltanat, ciddi yazl basnn sunduu rnek tarafndan
dayatlan saygnlk kaygsnn imdiye kadar dlamaya ya da
uzaklatrmaya zorlam olduu bu dolgu malzemelerini, yeni
den birinci sayfaya, televizyon, haberlerinin alna ykselt
mek zorundayd. Ama gelge olaylar, ayn zamanda da oyala
yc olaylardr. Gzbaclarn ok basit bir ilkeleri vardr, seyir
cinin dikkatini yaptklan numaradan baka bir eye yneltirler.
Televizyonun, rein haberler dzeyindeki simgesel eylemi
nin bir blm, dikkatleri, herkesin ilgisini ekecek trden, om
nibs olarak nitelenebilecek -yani herkes iin geerli olan- olay
larda younlahrmaktan ibarettir. Omnibs olaylar, sylenegel
dii zere, hi kimseyi artmamak zorunda olan, hibir tercih
iermeyen, blmeyen, uzlam salayan, herkesi ilgilendiren
ama hibir nemli eye dokunmayan bir kipte ilgilendiren
olaylardr. Gelge olay, ite bu trden, basit, ilkel nevaledir, hi
bir sakncas olmakszn herkesi ilgilendirdii ve zaman ald,
baka seyleri sylemek iin kullanlabilecek zaman harcad
iin ok nemli olan haberdir. Oysa, zaman, tele-izyonda ala
bildiine az bulunan bir nevaledir. Ve eer bunca deerli dak
slam,
slami,
slam
c - trban
slamc m?
zlenme-ora
nnyla btnlemi olan sormlulann sahip olduklan besbelli
lik duygusu, gelip nerdii konunun, "Bunun ilgi ekici hibir
yn yok ... " yantyla reddedildiini gren paraba alan
bir gazeteci tarafndan da paylalmak zorunda deildir. Bu or
tam trdemi gibi tasarlanabilemez: ortak ynleri -bunu unut
mamak gerek- izlenme-orannn basksna maruz kalmak olan
ve bizzat yneticilerinin de izlenme-orannn aracndan baka
bir ey olmadklar insanlar arasnda evrimsel tarzda dolap
duran enformasyonun (ksr) dngsnn dayatt bu devasa
trde bulamacn iine ufack farkllklar sokutunnak uruna
umutsuzca mcadele eden kkler, genler, bozguncular, can
skclar vardr.
vedilik ve d
nce arasnda, olumsuz bir ba kuruyordum. Bu, felsefec:
sylemin eski bir ainaldr: Platon'un, vakti olan filozof ile
agora
'
da, kamusal meydanda ve ivedilik iinde bulunan insan
lar arasnda kurduu kartlktr. Syledii ey, aa yukar,
ivedilik iindeyken dnmenin mmkn olmaddr. Dpe
dz aristokratik bir yaklamdr. Vakti olan ve de ayrcal ze
rinde kendini fazla sorgulamayan ayrcalklnn bak asdr.
Ama iin bu tarafn tartmann yeri deil; kesin olan ey, d
nce ile zaman arasnda bir ba olduudur. Ve televizyonun
karmza kard balca problemlerden biri de dnce ile
hz arasndaki balantlar sornudur. Hzn iinde dnmek
mmkn mdr? Televizyon, hzlandrlm hzda dndk
leri varsaylan dnrlere sz vermek suretiyle, kendini yal
nzca birtakm Jst-thinkr'lara, glgelerinden daha hzl d
nen dnrlere mahkm etmiyor mu? . . .
Gerekten de, bu dnrlerin, neden btnyle zel olan
bu koullara yant vermeye muktedir olduklan, neden artk hi
kimsenin dnmedii koullarda dnmeyi baardklarn
kendimize sormamz gerekir. Bunun yant, bana yle geliyor
ki, bu dnrlerin "buyur edilmi fikirler''le dnyor olma
landr. Faubert'in szn ettii "buyur edilmi fikirler'', her
kese kabul edilmi olan, sradan, kararlatnlm, ortak fikir-
lerdir; ama ayn zamanda da, onlar kabul ettiinizde, esasen
kabul edilmi olan fikirlerdir, yle ki, kabul etmek diye bir
problem ortaya kmaz. Oysa, ister bir sylem, ister bir kitap ya
da televizyondan yaylan bir mesaj sz konusu olsun, iletiimin
baat problemi, kabul etme koullarnn yerine getirilmi olup
olmadklarnn bilinmesidir; acaba dinleyen kii sylemekte ol
duum eyin ifresini zecek anahtara sahip mi? Bir "buyur
edilmi fikir'' yaydnzda, bu i olup bitmi gibidir; problem
zlmtr.
rne
in, Durand'n sekinleri konu alan ve yakndan izlemi oldu
um bir programnda, btn bu insanlar mevcuttu. Attali, Sar
kozy, Mine ... vard. Programn belli bir annda, Sarkozy'ye hita
ben konuan Attali, "Nicolas ... Sarkozy" dedi. Kk isim ile
soy ismi arasnda bir anlk bir sessizlik oldu: eer kk isimle
yetinmi olsayd, bu iki insann birbirlerinin orta olduklar,
birbirlerini ok yakndan tandklar herkese farkedilmi ola
cakt, oysa ki, grnrde, kart partilere mensuptlar. Burada,
farkedilmeden geebilecek bir ortakln, uzlamln iareti
vard. Aslnda, srekli arlanlarn oluturduklar evren, s
rekli bir z-glendirme mant iinde ileyen kapal bir i-ta
nklk dnyasdr. (Christine Ockrent'in programnda, Serge
July ile Philippe Alexandre arasndaki tarbma, ya da bu tart
mann youn zeti olan ve Guignols tarafndan gerekletrilen
parodisi, bu adan baktkta, rnek bir olaydr.)! Bunlar birbiri
ne kar olan insanlardr, ama bu kartlk ylesine uzlamsal
dr ki ...
n
sanlar, bir eylerin olduunu hissetmekte, ama bu dnyann ne
kadar kapal olduunu, kendi zerine kapanm olduunu, do
laysyla onlarn problemlerine, hattS onlarn varolularna ka
pal olduunu grememektedirler.
Gerekten dor, sahtece gerek tartmalar da vardr. Bun
lardan birini hzla zrleyeceim: demokratik tarhmanm
btn grntlerine sahip olduundan ve a Jrtiori akl yrte
bilmek iin, Kasm grevleri srasnda Cavada'nm dzenlemi
olduu tartma programn setim. Oysa, bu tartma srasnda
cereyan edenlere bakldkta (imdiye kadar yaptm gibi, en
grnr olandan en gizli olana gitme yntemine bavuraca
m), bir dizi sansr ilemi grlmektedir.
Birind dzey: sunucunun rol.
rnein, bir "evet, evet evet. . . " deme tarz vardr ki, muhatab
zorlar, ona sabrszl ya da ilgisizlii hissettirir ... (Yaphmz
mlakatlarda, insanlara birtakm katlm imleri, ilgi imleri yol
lamann ok nemli olduunu biliriz, aksi takdirde muhatapla
nmz bezginlie derler ve konuma yava yava anlamszla
r: onlar, kck eyler beklerler, "evet, evet''ler, onaylar tarz
da ba sallamalar, birtakm kk kavray imleri beklerler).
Sunucu, bu belirsiz imleri, ou kez bilinli olmaktan ok bi
linsiz bir tarzda kullanr.
kinci dzeye
gelmek gerek: setin oluumu. Bu oluum belirleyicidir. Bu, so
nucu bizatihi set olan grnmez bir almadr.
rnein, daha
Ser ve Kulisleri
39
nceden giriilen bir ar almas sz konusudur: arlmas
dnlmeyen kiiler vardr; arlan ama ary reddeden ki
iler vardr. Set oradadr ve alglanm olan alglanm olmaya
n saklar: ina edilmi bir alglarm olann iinde, inaatn top
lumsal koullan grlmez. Do
.
laysyla, insan kendi kendine,
"u ie bak, falanca kii yok" demez. Bu kullanma abasna bir
rnek (bin tane rnekten biri): grevler srasnda, Cerde de minuit
[Geceyars evresi] adl programda, entelekteller ve grevler
zerine pepee iki yayn yapld. Entelekteller arasnda,
aa be yukar, iki cephe vard.
nsanlarn
tylerini rperten kitle basn (Raymond Williams, iirde ortaya
kan btn bir romantik devrime, kitle basnnn peydahlan
nm
z
leyicilerin zihinsel yaplarna mkemmelen uyarlanm durum
da. Televizyonun ahlakln, bu manhk iinde zmlenmesi
gereken telethon yann antrabilirdim. Gide, "
yi duygularla
kt edebiyat yaplyor" diyordu, ama, iyi duygularla "izlen
me-oran yaplyor". Televizyon alanlarnn ahlakl ze
rinde durup dnmek gerekirdi: ou kez sinik olduklar hal
de, kesinlikle muhteem bir ahlaki uydurculuk yanstan eyler
sylyorlar. Televizyon haberlerini okuyan, tartma program-
52 Televizyon zerine
larn yneten sunucularmz, spor yorumcularmz, pek de faz
la zorlanmakszn, kendilerini tipik bir kk-burjuva ahlak
nn szcleri yapan ve "toplum sorunlar" adn verdikleri ey
hakknda, varolardaki saldrganlklar ya da okullardaki iddet
eylemleri hakknda "ne dnmek gerektiini" syleyen, k
men birer gnah kartc haline geldiler. Ayn ey, sanat ve ede
biyat alan iin de geerli: edebi olduu sylenen yaynlarn en
tannmlar -stelik giderek daha fazla ubudiyet iinde- yerle
ik deerlere, uydumculua ve akademicilie, ya da pazarn
deerlerine hizmet etmekteler.
Gazeteciler -gazetecilik alan demek daha doru olur- top
IUmsal dnya iindeki nemlerini, enformasyonun byk l
ekli retim ve yaylmn salayan aygtlar zerindeki olgusal
bir tekeli ellerinde bulundurmakta olmalarna ve bu aralar
eliyle, sradan yurttalara, ama ayn zamanda da kltrn teki
reticilerine, bilim adamlarna, sanatlara, yazarlara, kimi za
man "kamu alan" diye adlandralan eye, kolayca ulaabilme
lerine borludurlar, yani byk lekli yayna. (Birey olarak ya
da bir birliin, herhangi bir gruplamann yesi kimliiyle, bel
li bir enformasyonu geni lekte yaymak istediinizde takld
nz ey, ite bu tekeldir.) Kltrel retim alannn aa d
zeyde, bask alhndaki bir konumunu igal etmelerine ramen,
kesinlikle az rastlanr bir egemenlik uygulamaktadrlar: kamu
ya kar syleme, kamusal olarak varolma, tannma, kmusal
saygnlgt erime (ki, bu, siyaset adamlar ve baz entelekteller
asndan en bata gelen hedeftir) aralar zerinde erk sahibi
dirler. Bu da, entelektel deerleriyle ou kez orantszlk gs
teren bir saygnlkla evrelenmi olmalarn (en azndan, ile
rinde en gl olanlarnn) salar ... Ve bu saygnlk gcnn
bir blmn kendi karlar iin kullanabilirler (gazetecilerin,
hattA en tannm olanlarnn bile, zaman zaman egemen olabil
dikleri -aralarnda yer almak iin can attklar- entelekteller
ve siyasetiler gibi kategorilere kyasla, yapsal ynden daha
aa konumda olmalar, srekli bir entelektel-kart eilim
sergilemekte olularn da hi phesiz aklamaktadr).
Ama en nemlisi de, bir kltr reticisi asndan, ok nl
bile olsa, en azndan televizyonun ortaya kna kadar tmy-
Grnmeyen Yaplanma ve Etkileri 53
l e dnlemez olan kamusal grnrle, kendini byk l
ekte ifade edebilmeye, srekli olarak eriebilecek durumda
bulunmalarndan tr, kendi dnya gr ilkelerini, kendi
sorunsallarn, kendi bak alann toplumun btnne daya
tabilmektedirler. Buna kar, gazetecilik dnyasnn blnm,
farkllam ve eitlenmi olduu, dolaysyla btn kanaatle
ri, btn bak alarn temsil etmeye ya da bunlara kendilerini
ifade etme frsat sunmaya elverili olduu sylenecektir (ve
gazeteciliin ekranndan geebilmek iin, belli bir noktaya ka
dar ve asgari bir simgesel arlk tamak kouluyla, gaeteciler
ve gazeteler arasndaki rekabetten yararlanmann mmkn ol
duu da dordur). Ama u var ki, gazetecilik alan, tpk teki
alanlar gibi, bir paylalm n-varsaylmlar ve inanlar bt
n zerinde durmaktadr (tavr ve kanaat farkllklarnn te
sinde). Belli bir dnce kategorileri sistemi iinde, konuulan
dille olan belli bir mnasebet iinde, rnein, "televizyonda
iyi-gider'' gibisinden bir nosyonun btn ierimleri iinde, ka
ytl bulunan bu n-varsaylmlar, gazetecilerin toplumsal ger
eklik iinde ve ayn zamanda da simgesel retimlerin btn
iinde, uyguladklar elemenin ilkesinde yer alrlar. Hibir sy
lem (bilimsel zmleme, siyasal tavr, vb.) ya da eylem (gste
ri, grev, vb.) yoktur ki, kamusal tartma dzlemine eriebilmek
iin gazeteciliin uygulad o eleme snavndan gemek zo
rnda kalmasn, yani gazetecilerin, yalnzca kendilerini ilgilen
direni, "ilgilerini ekmeyi", yani onlarn kategorilerine, onlarn
szgeleri iine girmeyi baaran tutup, :rttalarn btnne
ulamay hak edecek simgesel ifadeleri nemsizliin ya da
umursamazln iine atmak suretiyle, farknda bile olmadan
uyguladklar o muhteem sansiire taklmasn.
Televizyonun, yayn aralar uzam iindeki grece arl
nn ve egemen hale gelmi olan bu televizyon zerindeki te
cimsel basknn arlnn bymesinin bir baka ve kavran
mas daha g olan sonucu da, televizyon araclyla bir klt
rel eylem politikasndan bir tr kendiliindenliki demagojiye
geitir (bu demagoji, kendini elbette en ok televizyonda
olumlamaktadr, ama ciddi denen gazeteleri de sarmaktadr:
bunlar, serbest krsler, serbest grler eklinde verilen bu
54 Televizyon zerine
trden okur mektuplarna giderek daha byk bir yer ayr
maktadrlar). SO'li yllann televizyonu, kltrel olma iddiasn
dayd ve herkese kltrel iddia tayan rnler (belgeseller,
klasik yaptlardan uyarlamalar, kltr tarhmalar, vb.) dayat
mak ve geni halk kitlesinin beenilerini oluturmak iin bir
bakma kendi tekelinden yararlanyordu; 90'l yllann televiz
yonu, en geni izleyc kitlesine ulamak iin, televizyon izleyi
cilerine, paradigmas tlk-show, yaam kesitlerinin, yaanhlann
hi saklsz tehiri olan, ounlukla arlklar ieren ve bir eit
rntgencilii ve tehircilii tatmine yarayan ham rnler (esa
sen hpk, insanlarn, bir anhk grnrle eriebilmek uruna,
sfadan seyirci olarak bile olsa katlmak iin yanp tututuklar
televizyon oyunlar gibi) sunarak, bu beenileri smrmeyi ve
martmay hedeflemektedir. Bu bir yana, ben bazlannn ge
miin pedagojik-pederahi televizyonu iin besledikleri nostal
jiyi paylamyorm ve o televizyonun da byk lekli yayn
aralarnn gerekten demokratik bir kullanmn, popler be
enilerin karsna, poplist kendiliindenlikilik ve demagojik
itaatkArlktan daha fazla karamadn dnyorum.
ZLENME-ORANININ HAKEMLGNDEK
MCADELELER
u halde, g dengesinin, karlkl etkileimlerin ald bi
imi bile ynlendirdii lde, farkl organlar arasndaki bu
dengeye kadar ilerleyebilmek iin grntlerin tesine, setler
de grnen eyin ve hatta gazetecilik alannn iinde etkiyen
rekabetin de tesine gemek gerekiyor. Bugn, falan ya da filan
gazeteci arasnda neden faan ya da filan tarhmann olduunu
anlamak iin, bu insanlarn gazetecilik uzamnn iinde temsil
cileri olduklar basn organlarnn konumunu ve onlann bu or
ganlarn iindeki konumunu devreye soknak gerekir. Ayn e
kilde, L Monde'un bir bayazarnn neyi yazp neyi yazamaya
can anlamak iin de bu iki etmeni hep aklda tutmak gerekir.
Konumdan kaynaklanan bu basklar birtakm yasaklar ya da
etik buyruklar olarak yaanacaklardr: "bu, L Monde'un gele-
Grnmeyen y,p lanma ve Etkileri 5 5
neiyle badamaz" ya da "bu
,
Le Monde'un anlayna aykr
dr", "burada bu yaplamaz", vb. Etik davran kurallar bii
minde szcelendirilmi olan btn bu deneyimler, alann yap
snn, bu alan iinde belli bir konumu igal eden bir kii zerin
den yeniden aktarlmas olma
t
adr.
Bir alann iindeki farkl oyuncular, kendi1eriyle rekabet
iinde bulunduklar teki edicilerin polemik temsiliyetlerine
sahiptirler: onlar hakknda basmakalp deyiler, svgler re
tirler (sportif uzamda, sporlann herbiri teki sporlarn basma
kalplatnlm imgelerini ret
i
rler, ngby oyuncular futbolcu
lardan sz ederken, onlara "penguenler" derler). Bu temsiliyet
ler, ou kez, g dengesini he
s
aba katan ve onu dntrmeyi
ya da muhafaza etmeyi hedefl
e
yen mcadele stratejileridir. Ha
lihazrda, yazl basndaki gaze
t
ecilerde ve zellikle de bu basn
iinde edilgin bir konum igal eden, kk gazetelerde ve k
k konumlarda alanlar arasnda, televizyona kar son de
rece eletirel bir sylemin geli
ti
i gzlenmektedir.
Aslnda, bu temsiliyetler
z
itibariyle onlar dile getirenin
konumunun, az ok yadsnan
b
iimler altnda dile geldii tavr
allardr. Ama ayn zamanda da, konumu dntrmeyi he
defleyen stratejilerdir. Bugn,
g
azetecilik ortamnda, televizyon
evresinde verilen mcadele odak niteliindedir; bu da, bu nes
nenin incelenmesini ok zor bir hale getirmektedir. Bilgilik tas
layan sylemin bir blm, televizyonda alan insanlarn te
levizyon hakknda sylediklerinin kayda alnmasndan ibaret
tir. (Gazeteciler, bir sosyolog hakknda, onun syledii eyin
kendilerinin dndkleri e
y
e yakn olmasnn iyi olacan
ok daha gnlden syleyecekl
erdir. Bu yzden de, televizyon
zerindeki gerei sylemey
e
altkta, televizyonda alan
insanlar indinde popler olmay umabilmek imkanszdr - ve
esasen, bunun byle olmas da iyidir.) Bu bir yana, yazl basn
gazeteciliinin televizyona kyasla aamal olarak gerilediine
ilikin iaretlere sahibiz: gaz
et
elerin hepsinde de, televizyon
ekinin sahip olduu yerin hi durmadan artmakta oluu, gaze
tecilerin televizyon tarafndan alntlanmaya en byk deeri
vermekte olular (ve ayn zaranda, elbette ki, televizyonda
grnmeye; nk bu, onlarn kendi gazeteleri iinde paye ka-
56 Televizyon zerine
zanmalarna katkda bulunmaktadr: arlk kazanmak isteyen
bir gazeteci televizyonda da bir yayn yapmak zorundadr; tele
vizyon gazetecilerinin yazl basnda ok nemli konumlar elde
ettikleri bile grlmekte, bylelikle de yazy, meslein bizatihi
zglln, sorgulanr hale getirmektedirler: eer televizyon
daki bir kadn sunucu bugnden yarn
S
bir gazetenin yneticisi
olabiliyorsa, insan gazetecinin zgl uzmanlnn neden ibaret
olduunu sormak zorunda kalr); Amerikallarn gndem
(agenda] adm verdikleri eyin (sz edilmesi gereken ey, baya
zlann konusu, nemli problemler) giderek daha byk lde
televizyon tarafndan tanmlanmakta oluu (enformasyonun
ylkarda betimlediim evrimsel dolam iinde, televizyonun
arl belirleyicidir ve eer bir konu -bir olay, bir tartma
yazh basna mensup gazeteciler tarafndan ortaya atlacak bile
olsa, ancak televizyon tarafndan yeniden ele alndnda, yeni
den dzenlendiinde belirleyici, odaksal hale gelir ve ayn an
da da, siyasal bir etkinlikle donanr). Yazl basndaki gazeteci
lerin konumu tehdit altna girmekte ve ayn anda da meslein
zgll sorgulanr olmaktadr. Burada sylediim her ey
aklanmay ve dorulanmay gerektirecektir: bu ayn zamanda
da belli bir saydaki aratrmalar ve bir program zerinde te
mellenen bir bilanodur. Bunlar son derece karmak, bilginin
ancak ok nemli bir ampirik almayla gerekten ilerletilebi
lecei eylerdir (ama bu, varolmayan bir bilimin, "mediyolo
ji"nin, kerameti kendinden menkul kimi sahiplerinin, her trl
anketten bile nce, medya dnyasnn durumu konusundaki
kendi kesin sonularn nermelerini engellemiyor).
Ama en nemlisi; televizyonun ve rakip televizyonlar ara
sndan da, sansasyonelin, gsterisel olann, olaandnn aran
nda en fazla sinizm ve de baar gsterenlerin simgesel arl
nn bymesiyle birlikte, imdiye kadar sansasyon basn de
nen ve spor haberleri ile gelge haberlerde younlaan gazete
lere braklm olan belli bir enformasyon anlaynn, kendini
gazetecilik alannn btnne dayatmakta oluudur. Ve ayn
anda da, en az mklpesent olan izleyici kitlesinin beklentileri
karsnda hi sknt duymadan eilebilme yatkmlklarndan
tr byk paralar karlnda ie alnan, dolaysyla en si-
Grnmeyen Yaplanma ve Etkileri 57
niklerinden, deontolojinin her trlsne ve a frtiori, her trl
siyasal sorgulamaya kar en ilgisizlerinden olan belli bir gaze
teci kategorisi, kendi "deerlerini", kendi tercihlerini, kendi
duru ve konuma tarzlarn, kendi "insanlk idealini", gazete
cilerin tamamna dayatma eilimi gstermektedir. Pazar payla
n iin srdrlen rekabet tarafndan srklenen televizyonlar,
sansasyon gazetelerinin eski yntemlerine giderek daha fazla
bavurmakta, eer btn arl veremiyorlarsa o zaman ilk
sray, gelge olaylara ya da spor haberlerine ayrmaktadrlar:
dnyada cereyan edenler ne olursa olsun, televizyon haberle
rindeki aln Fransz futbol ampiyonasnn sonularna, ya
da, saat yirmideki haberlerde ayrnhlaryla yer almak zere
programlanm u ya da bu trden bir baka sportif olaya, ya
da siyasal yaamn en ykms ve en ritellemi grnm
ne (yabanc devlet bakanlarnn ziyareti, ya da devlet bakan
nn yabanc lkeyi ziyareti, vb.), bu arada elbette doal afetlere,
kazalara, yangnlara, ksacas sradan bir merak uyandrabile
cek ve de hibir zgl n uzmanlk, en bata da siyasal uzman
lk gerektirmeyen eylere ayrlmas, giderek daha sklkla g
rlmektedir. Daha nce syledim, dikkati, gelge haberlerin,
hibir siyasal sonulan bulunmayan ama "dersler karmak" ya
da "toplum problemlerine" dntrmek iin dramatikletiri
len olaylar zerinde sabitletirmek ve orada tutmak suretiyle,
siyasal boluk yaratmak, siyasetdlatrmak ve dnyadaki ya
am ykmsye ve dedikoduya (yldzlarn ya da kraliyet aile
lerinin yaamyla, ulusal ya da gezegensel boyutta olabilir bu)
indirgemek gibi bir etkileri vardr: televizyon filozoflar, yapay
olarak snenin nne tanm ve olay halinde oluturulmu
bulunan nemsiz olana, ykms ve arzi olana yeniden anlam
vermek iin, ou kez, ite burada yardma arlrlar; okulda
trban taklmas, bir retmene saldr ya da herhangi baka
"toplum olay", Finkielkraut'vari hastalkl ayplamalar ya da
Comte-Sponville'vari ahlakiyat dnceler dourmak iin iyi
kurgulanm olaylardr. Ve ayn sansasyon, dolaysyla tecimsl'i
baar aray, gelge olaylar arasnda bir seim yapm11y.1 d.
yneltebilir ve bu seilmi olaylar, demagoji ni n 11 11hi k r l .
rna (kendiliinden ya da hesapl) trkcdi l di kl l r nt l , r l . . l
58 Televizyon Uzerine
itki ve tutkulan gdklayarak (ocuk karma ve halkn tepkisi
ni dourtabilecek skandallar trnden olaylarla) muazzam bir
ilgi uyandrabilirler, hattA tmyle duygusal ve arndra ya da
ayn lde tutkulu ama saldrgan olabilen ve, ocuklarn ld
rlmesi gibi ya da aalanm grplara balananlar trnden
olaylarda, simgesel linlere yaklaan seferberlik biimlerine yol
aabilirler.
Bundan kan sonu, yazl basndaki gazetecilerin bugn
bir tercih karsnda bulunduklardr: egemen model dorultu
sunda gitmek, yani hemen hemen televizyon haberleri gibi
olan gazeteler yapmak m gerekir, yoksa fark oaltmak, bir
ln farkll stratejisi oluturmak m gerekir? Her iki ynde
de kaybetmek pahasna rekabete girimek, kltrel mesajn ke
sin tanmna balanm kitleyi kaybetmek mi gerekir, yoksa
farkll artrak m? Problem, gazetecilik alan iinde sanlm
alt-alan olan grntsel alann kendi iinde de ayn ekilde
gndemdedir. Gzlemlerimin halihazrdaki durumu itibariyle,
"izlenme-oran anlay"nn kurbanlan olan sorumlularn, bi
lind bir tutumla, gerek anlamda bir sei yapmadklarn
dnyorm. (Nitekim, byk toplumsal tercihlerin hi kim
se tarafndan yaplmadktan, ok dzenli bir ekilde gzlen
mektedir. Eer sosyolog her zaman biraz rahatszlk veriyorsa,
bunun nedeni, bilinsiz kalnmas yelenen eylerin bi1incine
varmaya zorlamasdr.) Genel eilimin, eski tarz kltrel re
tim organlanm, her trl kta yenilgiye urayacaklan bir ala
na ynelmek uruna zgllklerini yitirmeye srklediini
dnyorum. Nitekim kltrel kanal, "Arte'"ye dnen "La
Spt", ok hzl bir ekilde, dn vermez, hatta saldrgan bir i
reklik politikasndan, prime-time'daki kolaylklar ve irekliin
gecenin ilerlemi saatlerine itilmesiyle sonulanan gizli pazar
lklan oaltmaya gtren izlenme-orannn zorlamalaryla, u
ya da bu lde utan verici bir uzlamaya geiverdi. Le Monde
ayn trden bir sei karsnda bulunuyor. zmlemenin ay
nntlanna girecek deilim; grnmeyen -bir bakma, genele
kim kuvveti gibi hi kimsenin grmedii ama ne olup bittiini
anlamak iin varsaylmalar gereken eyler olan- yaplann
zmnden bireysel deneyimlere nasl geilebileceini, grn-
Grnmeyen Yaplanma 1e Etkileri 59
meyen g dengelerinin kiisel ahmalar iinde varolusal ter
cihler olarak nasl yeniden dile geleceklerini gstermek iin, sa
nn yeterince ey syledim.
Gazetecilik alannn bir zellii vardr: d glere, kltrel
retimin btn teki alanlarndan, matematin alanndan,
edebiyatn alanndan, hukukun alanndan, bilimsel alandan,
vb. ok daha fazla bamldr. ok dorudan bir ekilde talebe
bamldr; belki siyasal alandan da fazla olarak, pazann yapt
nmc etkisine, halk oylamasnn etkisine maruzdur. Btn alan
larda gzlenen "annm" ya da "teimsel" olan seenei (rne
in, tiyatro iin bu, bulvar tiyahosu ile avangard tiyatro arasn
daki kartlktr, bu kartlk, bir yanda daha kltrl, te yan
da daha az kltrl, bir yanda daha fazla renci, te yanda
daha ok tccar banndran bir kitle arasndaki benzer kartlk
larla, TFl ve L Monde arasndaki kartln edeeridir) gaze
tecilik alanna zel bir katlkla kendini dayahr ve tecimsel kut
bun arl burada zellikle gldr: younluk bakmndan
benzersiz olmasnn tesinde, imdiki zaman iinde, eer baka
alanlardaki ekliyle ezamanl olarak kyaslanrsa, edeeri de
bulunmamaktadr. Ama bunun dnda, gazetecilik evreninde,
bilimsel evnde gzlemlenen eyin benzerini bulamazsnz; r
nein, birtakm yasaklan ineyenin harcanmasna ya da, tersi
ne, oyunun kurallarna uyann meslektalannn takdirini topla
masna yol aan (rnein birtakm atflar, alntlar eklinde te
zahr eden) o bir tr ikin adaleti . . . Gazetecilikte, olumlu ya da
olumsuz, yaptnmlar nerededir? Koza halindeki tek eletiri
oda, Guignols tr talama programlandr.
dllere gelince,
"tekrarlar'' dan (bir baka gazeteci tarafndan alnhlanmak) ba
ka bir ey yoktUr, ama bu da nadir, pek grnr olmayan ve
ikircikli bir gstergedir.
TELEVZYONUN BASKI GC
Gazeteciliin evreni bir alandr ama izlenme-oran aracl
yla ekonomik alann basks altndadr. Ve fazlaswla hetero
nom, tecimsel baskdara ok gl bir ekilde maruz bu alan,
60 Televizyon zerine
yap olarak, btn teki alanlar zerinde bizzat bir bask uygu
lamaktadr. Bu yapsal, nesnel, anonim, -grnmez etkinin do
rdan grnen eyle, genelde ilan edilen eyle, yani falann ya
da filann mdahalesiyle hibir iliii yoktur . . . Sorumlular ilan
etmekle yetinilemez, yetinmemek gerekir.
rnein Viyanal b
yk talamac Kari Kraus, bugn L Nouvel Obserteur'n ge
nel yayn mdrne tekabl etmesi gereken kiiye ok iddetle
saldryordu: btn zamann, onun, kltr tahrip eden klt
rel uydumculuunu, nemsiz ve acnas yazarlara gsterdii
yaknl, ban fikirleri gzden drmek iin onlar riyakar
ca reten tutumunu aa karmakla geiriyordu ... Ve ayn
ekilde, ok genel bir tarzda, eletiriler insanlara ynelirler.
Oysa, insan sosyolojiyle urat zaman, kadnlarn ya da er
keklerin sorumluluk tadklarn, ama kendi imkanlar ve im
kanszlklar iinde, byk lde, iine yerletirilmi olduklar
yap ve bu yap iinde igal ettikleri konum tarafndan belirlen
diklerini reniyor. Dolaysyla, falan gazeteciye, falan filozofa
ya da falan filozof-gazeteciye ynelik polemikle yetinmek
mmkn deildir ... Ama herkesin kendi gnah keisi vardr.
Bu kurala bazen ben de uyarm: Bernard-Henri Levy yazar-ga
zeteci ya da filozof-gazetecinin bir tr simgesi haline gelmitir.
Ama Bernard-Henri Levy'den sz etmek bir sosyologa yak
maz ... Onun bir yapnn bir tr glgeolayndan [ipiphinomtne]
ibaret olduunu, bir elektronun olduu ekilde, bir alann ifa
desi olduunu grmek gerekir. Eer onu reten ve ona k
men gcn veren alan anlalmazsa hibir ey anlalamaz.
zmlemeyi draratikletirmerek ve eyleni de aklc bir
biimde ynlendirmek iin bu nemlidir. Nitekim ben inanyo
rm ki (ve bunlar bir televizyon kanalndan sunmakta oluum
bunu kantlyor), buradakiler trnden zmlemeler olaylarn
gidiini, bir lde de olsa, deitirmeye katkda bulunabilirler.
Btn bilimler bu iddiay tarlar. Auguste Comte yle diyor
du: "Bilim ve dolaysyla ngr, ngr ve dolaysyla ey
lem". Toplum bilimi de btn teki bilimler gibi bu emeli gt
me hakkna sahiptir. Sosyolog da, gazetecilik gibi bir uzam,
daha yola karken oradaki itkileri, duygular, ttkular,
zmleme abasyla anlaan tutku ve itkileri betimlediinde,
Grnmeyen Yaplanma ve Etkileri 6 1
belli bir etkinlik umudu tar.
rnekleri en arnm ev
renin iinden, kat bilimlerin bilimsel evreninden semek gere
kirdi (toplum bilimlerinin evreninde bu zor olurdu, nk sos
yologlar dnyadan sz atklar zaman, bu, iinde herkesin he
deflere, karlara sahip olduu bir dnyadr; yle ki, sosyolojiy
le hibir iliii bulunmayan nedenlerden tr, herkesin ken
dince iyi ve kt sosyologlar vardr). Tarih ya da antropoloji,
ya da biyoloji ve fizik gibi, aka daha bamsz olan disiplin
lerde, saygmlklarm elde edilmesi, medyatik kutsanmaya ve
meslektalar indinde kazanlm olan ne ne kadar borlu
olunduu pek de bilinmeyen bir saygnla bal olabildii l
de, medyann hakemlii de giderek daha nemli hale gel
mektedir. An eyler syler gibi grnyorum ama, ne yazk
ki, medyatik glerin, yani medya tarafndan medyalahnlm
ekonomik glerin, en arnm bilimlerin alan iindeki mda
halelerine ilikin rekleri oaltabilirim. Bu nedenledir ki, te
levizyonda gr aklamal m, aklamamal m sorsu, t
myle odaksal bir sorudur ve bilim cemaatinin bu soruyla ger
ek anlamda ilgilenmesini isterdim. Nitekim, betimleyegeldi
im btn bu mekanizmalarn bilincine varlmasnn, bilimsel
gelime iin koul olan zerklii televizyonun artan bask g
cne kar koruyacak kolektif giriimlere gtrmesi nemli
olurdu.
Medyann g dayatma eylemiriin bilimsel evren gibi ev
renler zerinde etki gsterebilmesi iin, sz konusu alan iinde
birtakm suortaklklar bulmas gerekir. Sosyoloun anlalma
sn salad bir suortakl. Gazeteciler, niversite mensupla
nmn, bir rapor hazrlama talebiyle, bir ar dilenerek, unutul
mu olmalarndan tr itirazlarm dile getirerek medyaya
melerini ou zaman byk bir tatmiri duygusuyla gzler
ler ve tank olduklar, olduka dehet verici eyler duyulduka,
yazarlarn, sanatlarn ve de bilim adamlarnn znel zerkli
inden gerekten de pheye dme noktasna gelinir. Bu ba-
Grnmeyen Yaplanma ve Etkileri 67
mll bir kenara kaydetmek ve zellikle bunun nedenlerini,
ya da buna yol aan olgular anlamaya almak gerekfektedir.
Bir bakma, kimin ibirlii yaptn anlamaya almak gerek
mektedir. Szc amal olarak kullanyorum. Actes de la
rcherche en sciences sociles'de, Gisele Sapiro'nun, igal altndaki
Fransa'nn edebiyat alam zerine bir makalesini ieren bir say
yaymladk. Bu mkemmel zmlemenin erei, kimin ibirlik
i olduunu ya da kimin olmadn syleyip geriye dnk bir
hesaplamaya gitmek deildi. Sz konusu olan, belli bir sayda
ki deikenlerden yola karak, belli bir anda, yazarlarn neden
falanca taraf yerine filanca taraf setiklerini anlamakt. abuk
yol almak iin zetlersem, denilebi1ir ki, insa,nlar meslektalar
tarafndan ne kadar fazla kabul gryorlarsa, dolaysyla zgl
sermaye ynnden zenginseler, direnmeye de o kadar eilimli
olmaktadrlar; bunun tersine, tastamam edebi uralan iinde
ne kadar heteronom kalyorlarsa, yani tecimselin ekimine ka
plmlarsa (tpk, baanl romanlarn yazan olan ve bugn de
edeErlerine rastlanan Claude Farrere gibi), ibirliine de o ka
dar yatkn olmaktadrlar.
Ama zerk szcyle neyin anlalmas gerektiini daha
iyi aklamak zorundaym. Fazlasyla zerk bir alan, rein
matematiin alam, iindeki reticilerin rakiplerinden, yani sun
duklan kefi onlarn yerine yapabilecek olanlardan bakaca
mterilerinin bulunmad bir alandr. (Benim dm sosyolo
jinin de bu durma gelmesidir: maalesef herkes kanyor ona.
Herkes onu bildiini sanyor ve bay Peyreffite, bana sosyoloji
dersleri vereye kalkyor. Ama, diyeceksiniz ki, kendisiyle
birlikte televizyonda tarhmaya kacak sosyologlar ve tarihi
ler bulduuna gre neden kalkmasn ... )
lm cezasn
yeniden getirmek gerekiyor!" Yerel siyasetiler ie karrlar,
Front National'e7 yakn kiiler zellikle kkrtlm bir halde
dirler. Olayn biraz daha bilincinde olan Toulouse'lu bir gazete
ci uyarmaya alr: "Dikkat, bu bir lin eylemidir, dnmek
gerekiyor''. Bu kez avukat kurulular ie karrlar ve doru-
70 Televizyon zerine
dan yargnn iva edici olduunu ilan ederler ... Bask younla
r; ve sonuta, mebbet hapis karar kar. Bu hzlandrlm
filmde, seferber edici enformasyon arac olarak hareket eden
medya zerinden, ille de demokratik olmalar gerekmeyen ko
lektif tutkularn basksna ve ivedilie kar korunmas gereken
ve normal olarak siyasal alann grece zerk mant tarafndan
salanan mesafeyi ortadan kaldran, dorudan demokrasinin
bir tr sapkn biiminin nasl yerleebildii grlmektedir. B
tn bir yargsal ve hatti siyasal manhn, kendisine kar ku
rlduu bir intkam mantnn yeniden olutuu grlmekte
dir. Gazetecilerin, dnmleme iin wrunlu olan mesafeyi ko
yamadklan iin, yangna krkle giden itfaiyi rol oyna
dklar bile olmaktadr. Bir gelge olayn (gen bir Franszn ay
n ekilde Fransz olan ama "Afrika kkenli" bir baka gen ta
rafndan ldrlmesi) aa kanlmasyla, olay yaratmaya kat
kda bulunabilirler, ardndan, bizzat kendilerinin yakm ol
duk1an atee benzin dkmeye gelenleri, yani Front National'i
sularlarken, manete karmak, btn televizyon haberlerinin
banda yineleyip durmak, vb. suretiyle olay yaratm olan ga
zetelerin bizzat syledikleri gibi, berikiler elbette "olayn neden
olduu heyecan" smrmekte ya da smrmeye almakta
drlar; ve sonra da kp, bara ara sulayarak, kullanmalara
kalkmasna katkda bulunduktan ve ona en gzel kullanma
aralanm sunmaya devam ettikleri kiinin rk mdahalesini
tumturak1 bir ekilde mahk\m ederek, kendilerine o gzelim
insanlk ruhundan, erdemden bir k8r pay karabilirler.
GRME HAKKI VE IKMA DEV
imdi de irekilik (esottrisme] ile sekincilik (tlitisme] ara
sndaki ilikiler sornu zerinde birka ey sylemek isterdim.
Bu, XIX. yzyldan balayarak, btn dnrlerin, iinde de
belenmi ve bazen de saplanp kalm olduklar bir'problemdir.
z-
Grnmeyen Yaplanma ve Etkileri 7 3
lenme-oran tarafndan ynetilen televizyon, sinik demagogla
rn inandrmaya altklarnn tersine, pazarn, aydnlanm,
aklc bir kolektif kanaatin, bir kamusal akln demokratik ifade
siyle badamayan basklarn, olanca arlyla zgr ve ay
dnlanm olduu varsaylan tketici zerine yklemektedir.
Eletirel dnrler ve ezilmilerin karlarn dile getirmekle
ykml rgtler, bu probleme berrak bir ekilde kafa yorma
nn ok uzandadrlar. Bu durum, betimlemeye altm b
tn o mekanizmalarn glendirilmesine az buz katkda bulun
mamaktadr.
74 Televizyon zerine
Notla
1 Srge July: Libtion gazetrsinin genel yayn ynetmeni; Guignols: Frans tele
vizyonunda, zellikle devlet adamlannn Nkukla"lanyla gerekletirilen bir kara
alay program [.N.J.
2 Mkhel Foucaull kstediliyor [.N.).
J "Yamurdan ve iyi havadan sz emek" deyiminin Trke karl "havadan su
dan s etmek"lir ve sna ttn S etmeyi anlatmaktadr. Cmlenin d;ha
sonraki ifadeler neeniyle, "havadan sudan" eklinde olma11 gereken (dorl
evir yerine, "yamurdan ve iyi havadan" demeyi yeledik (.N.J.
4 Piene Beurdieu'nn ytnetii bilimsel dergi (.N.].
5 CNRS; Cenhe National de la Recherche Sientifique/Bilimsel Arattrma Ulusal
merkezi !.N.J
Bemard Pivot: Frans televizyonunun en ok izlenen kltr programnn ya
pmcs (.N.).
7 Front National: Mim Cephe, Jean-Marie Le Pen'in liderliindeki an milliyeti
parti (.N.J.
EKLER
GAZETECLGN BASKI GC'
Burada konu, "gazetecilerin sahip olduklar erk" deil
-"drdnc erk" olarak gazeteci1ik de deil- ama pazarn
(okurlar ve ilan verenler) taleplerine giderek daha fazla boyun
een bir ga7.tecilik alanndaki mekanizmalarn, nce gazeteciler
(ve gazeteci-entelekteller) zerinde, sonra da ve ksmen onlar
araalyla, kltrel retimin farkl alanlan, edebiyat alan, sa
nat alan, bilim alan zerinde uyguladklar bask gcdr.
Dolaysyla, kendisi de pazarn basklar alhnda ezilmi olan bu
alann ykledii yapsal basknn, farkl alanlarn iindeki g
dengelerini, orada yaplan ve orada retilen eyi etkileyerek,
fenomen olarak ok farkl bu evrenler iinde ok benzer etkiler
yaparak, az ya da ok derinlemesine bir ekilde nasl deitirdi
inin incelenmesi sz konusudur. Bu inceleme, birbirine kart
iki hatadan, hi grlmemi ey yanlsamas ile hep byle olur
yanlsamasndan birine ya da tekine dmeden yaplmaya a
llacaktr.
Gazetecilik alannn ve onun araclyla da pazarn mant
nn, en zerk olanlan da dahil olmak zere kltrel retim
alanlan zerinde uygulad bask gc, hi de radikal bir ye
nilik deildir: geen yzyln yazarlanndan alntlanacak me
tinlerle, o gcn, bu korunmu evrenlerin iinde yaratt en
genel etkiler, tmyle gereki bir tablo halinde ve hi glk
ekmeden ortaya konabilirdi.1 Ama, trdeliklerin etkisiyle or
taya kan bulumalarn tesinde, grece hi rastlanmadk zel
likler sunan halihazrdaki konumlann zglln yok scy
maktan kanmak gerekir: televizyonun gelimesinin gazl'h'li-
Daha nce Aclt l mltm sinKt slt'dc yaymlannu olan tu mtlm !>11T.1<l.1 w
den vnnin yararl oa dndm; bu mllinde, yul.rd; dah. kul. . ml . l . l hr 1 1 1
rimini sundugum temalardn binu daha k ve daha dmtlnu l r l \1 1 1 1 < l "
rimlemilim.
78 Televizyon ztrine
lik alan iinde ve onun araclyla, kltrel retimin btn
teki alanlar iinde yarath etkiler, younluk ve genilikleri
bakmndan, sanayi edebiyatnn, byk basn ve tefrika ynte
miyle ortaya knn yazarlarda, Raymond Williams' a gre
"kltr"n modem tanmlarn getiren fkeli tepkiler ya da is
yanlar dourarak yol am olduklan etkilerden, kyaslanama
yacak kadar daha nemlidirler.
Gazetecilik alam, biim ve etkinlikleriyle onun kendi yap
sna, yani farkl gazete ve gazetecilerin, d kuvvetlere, okur pa
zarnn kuvvetleri ile ilan veren pazarnn kuvvetlerine kyasla
sahip olduklar zerkliklerine gre dalmna bal olan bir et
kHer btnnn arlm, kltrel retimin farkl alanlar ze
rinde duyurur. Bir yayn organn zerklik derecesi hi phesiz
ilanlardan ve devlet yardmndan (ilan ya da sbvansiyon ek
lindeki) kaynaklanan gelirlerinin payna ve ayn zamanda da
ilan verenlerin younluk derecesine gre llr. Herhangi bir
gazetecinin zerklik derecesine gelince, bu nce basndaki yo
unlama derecesine baldr (basn, potansiyel iverenlerin sa
ysn azaltmak suretiyle i gvensizliini artrr); sonra da ga
zetecinin alt gazetenin gazeteler uzam iindeki konumu
na, yani az ok "entelektel" ya da "tecimsel" kutuplardan biri
ne yakn oluuna baldr; daha sonra, gazete ya da basn orga
n iinde, sahip olduu farkl stat gvencelerini (zellikle n
lenmeye bal olan) ve ayn zamanda da cretini (halkla iliki
lerin yumuak biimlerinde asgari zafiyet ve sermayedarlarn
bask g
C
nn uygulanma alan bulduu iae ya da cret sa
layan iler karsnda da asgari bamllk etmeni) belirleyen
konumuna (kadrolu, para ba alan, vb.) baldr; ve niha
yet enformasyon retimindeki zerk yeinliine baldr (bi
limsel konulan basitletirerek ileyenler ya da ekonomi muha
birleri gibi baz gazeteciler, zellikle baml durumda
d
rlar).
Nitekim u ok aktr ki, farkl erkler ve zellikle de hkmet
mercileri, yalnzca uygulayabilecek gte olduklar ekonomik
zorlamalar araclyla deil, ama ayn zamanda da meru en
formasyonun tekeli -bilhassa rsmi kynaklar- olmann verdii
yetkiyle, her trl basky uygulayarak hareket ederler; bu te
kel, hkmet yetkililerine ve idareye, rnein polise, ama ayn
Gazeteciliin Bask Gc 79
zamanda yargsal, bilimsel, vb. yetkililere, nce, onlar gazeteci
lerle kar karya getiren mcadelelerindeki silahlar salar ve
onlar, bu mcadele iinde, enformasyonlar ya da bunlar ak
tarmakla ykml edimcileri kullanmaya alrlarken, basn
da kendi ynnden, elde eheye almak ve zel haber niteli
inden emin olmak iin, enformasyonu elinde tutanlar kullan
maya alr. Devletin en yksek yetkililerine, eylemleriyle, ka
rarlaryla ve gazetecilik alan iindeki mdahaleleriyle (mla
katlar, basn toplantlan, vb.) gndemi ve kendilerini gazetelere
dayatan olaylarn aamal-dzenini belirleme yeinliini veren
olaanst simgesel erk de unutulmamaldr.
GAZETECLK ALANININ BAZI ZELLKLER
Gazetecilik alannn, btn teki alanlarda, "arnm"n za
rarna olarak "tedmsel"in, "meslek" ilke ve deerlerinin korn
masna en bal reticilerin harcanmas uruna ekonomik ve si
yasal erklerin batankarclna en duyarl reticilerin g
lendirilmesine nasl katkda bulunduunu anlamak iin, bir
yandan, onun kendini teki alanlarnkiyle trde bir yaplanma
uyarnca rgtlediini, bir yandan da "tecimsel"in arlnn
onda ok daha byk olduunu grmek gerekir.
Gazetecilik alan bu ekliyle, XIX. yzylda, her eyden n
ce "haberler", tercihan da "sansasyonel", ya da, daha iyisi, "san
sasyon tayc" haberler sunan gazeteler ile zmlemeler ve
"yorumlar" neren ve "nesnelliin2" deerlerini yksek sesle
olumlayarak birinci trdekilerden farklln gstermeye nem
veren gazeteler arasndaki kartlk evresinde olumutur; iki
mantk ile iki merulatrma ilkesi arasndaki bir kartln ala
ndr: isel "deerleri" ya da ilkeleri en eksiksiz biimde kabul
edenlerin meslektalarca kabul grmesi ve girdilerin, okurlarn,
izleyicilerin ya da seyircilerin saysnda, dolaysyla sat raka
mnda (best-sellers) ve parasal karda somutlaan, en byk o
unluk tarafndan kabul edilmesi; bu ikinci durumda halkoyu
nun yaptrm kanlmaz bir ekilde pazarn tefhim ettii bir
karar olmaktadr.
BO Televizyon zerine
u halde, edebi ya da sanatsal alan gibi, gazetecilik alan da
zgl, tmyle k1trel bir mantn varolduu yerdir ve bu
mantk, basn mensuplarnn birbirleri zerinde arlm du
yurduklar ve sayg gsterilmesinin (bu bazen deontoloji olarak
adlandrlr) mesleki saygnlkla n kazanmann temelini olu
turduu zorlamalar ve karlkl kontrollerle, kendini gazeteci
lere dayatmaktadr. Aslnda, belki de, bizatihi deer ve anlaml
l onlar yapan ve bundan yararlananlarn alan iindeki konu
muna bal bulunduu "tekrarlar'' dnda, grece tartmasz
olan pek az olumlu yaptrm vardr; olumsuz yaptrmlara, r
nein alntsnn kaynan bildirmeyen kiiye ynelik yapt
rmlara gelince, bunlar neredeyse hi yoktur - yle ki, bir gaze
tenin kaynak gsterilmesine, zellikle de kk bir basn orga
n sz konusuysa, ancak kendini temize karmak amacyla
bavurulmaktadr.
Ama, hpk siyasal ve ekonomik alanlar gibi ve bilimin, sa
natn ya da edebiyahn alanlanndan, ya da hatta yargnn ala
nndan da daha fazla olarak, gazetecilik alan, mterinin do
rdan, ya da izlenme-orannn dolayl yaptrm araclyla, s
rekli bir ekilde pazarn kararlarnn snamasna tabidir (devle
tin yapt yardm, pazarn dolaysz basklar karsnda belli
bir bamszlk salayabilse bile). Ve gazeteciler, pazara daha
dorudan bir ekilde baml bir organda (bir kltr kanalna
kar tecimsel bir televizyon kanal, vb. ) daha yksek bir maka
m (kanal ynetmeni, yazileri mdr, vb.) igal ettikleri l
de, retimde (''basite vermek", "ksaca vermek", vb.) ya da
rnlerin ve hatta yapmclarn deerlendirilmesinde de ("tele
vizyonda iyi gidiyor'', "kendini iyi satyor'', vb.) "izlenme-ora
m kstas"n benimsemeye hi phesiz daha yatkn olmakta
drlar; buna karn en gen ve en yeni gazetecilerse, kendilerin
den "kdemli"J olanlarn daha gereki ya da daha sinik talep
lerine kar "meslek"in ilke ve deerlerini savunmaya daha
yatkndrlar.
Haber denen ve fazlasyla dayanksz olan bu maln retimi
ne ynelik bir alann zgl manh iinde, mteri uruna giri
elen rekabet, ncelik iin, yani en yeni haberler (atlatma) iin
giriilen bir rekabet biimini almaya ynelir - ve bu, elbette, te-
Gazetecilijin Bask Gc 81
cimse! kutba daha yakn olunduu lde daha fazladr. Paza
rn basks ancak alan etkisi araclyla kendini gsterir: nite
kim, mterinin kazanlmasnda birer koz olarak aranm ve
deerlendirilmi olan bu atlatmalardan birou, okurlar ve se
yirciler tarafndan bilinmeden kalmaya ve yalnzca rakipler ta
rafndan farkedilmi olmaya mahkUmdurlar (yalnzca gazeteci
ler btn gazeteleri okuduklar iin . . . ).
ki evrenin
zgl taleplerinden kurtulmak ve bunlardan her birine, bir te
kinde az ok iyi bir ekilde kazanm olduklar erkleri ithal et
mek iin ifte-aidiyetlerini kullanan bu "gazeteci-entelektel
ler'n iki byk etki uygulayabilecek durmdadrlar: bir yan
dan, niversiteye zg irekilik ile gazeteci1iin drakl
[exoterisme] arasnda iyi tanmlanmam bir ara-yerde konum
lanm yeni kltrel retm biimlerini buyur etmek; te yan
dan, zellikle kendi eletirel yarglan araclyla, kltrel re
timlerin deerlendirilmesinde pazarn yaphrmlarna bir ente
lektel otorite grntsnn onaym vermek ve baz tketici
kategorilerinin allodoxia'ya (teki-gr, teki-knaat - . N. ) y
nelik doal eilimlerini glendirmek suretiyle, izlenme-oran
84 Televizyon zerine
ya da best-seller list'in, hem kltrel rnlerin kabul grmesin
deki etkisini, hem de, tercihleri (yaynclarn tercihlerini, rne
in) daha az talepkir ve daha ok satan rnlere ynelterek,
dolayl yoldan ve be1li bir vadede retim zerindeki etkisini ar
trmaya ynelik ilkeler dayatmak.
Ve bunlar, "nesnellik"i, ilgili btn tarafar karsnda se
meci [eklektik] tarafszlk ve onlarla bir tr iyi ilikiler iinde ya
ama-bilgisiyle aynlatrarak vasat kltr rnlerini avangard
yaptlar sanan, ya da saduyu deerleri adna avangard arahr
malan (ve yalnz sanat konusundakileri de deil) karalayanla
rn desteine de gvenebilirler;& ama bu sonuncular da bu kez,
"kltrel deerler odana" olan mesafeleri ve sahiplenme ye
teneklerinin snrlarn kendilerinden saklamaya dnk doal
eilimleriyle -basitletirici dergilerin okurlarnn ska kullan
dklar, "bu, dzey ok yksek ve herkese anlalabilen bir bi
limsel dergidir'' formlnn ok iyi bir ekilde anhrd sel
deception manh uyarnca-, tpk kendileri gibi, allodoxia'ya ei
limli btn tketicilerin onayna ya da hatta su ortaklna g
venebilirler.
Alann zerklii ve geici taleplere, bugn izlenme-orannn
simgeledii ve geen yzyln yazarlarnn, sanahn (bilim iin
de ayn ey sylenebilirdi) genel oyun karanna tibi olabilecei
fikrine kar ayaklandklarnda zellikle hedef aldklar taleple
re direnme yeteneiyle mmkn klnm olan kazanmlar, ken
dilerini bylece tehdit altnda kalm bulabilmektedirler. Bu
tehdit karsnda, alanlara ve onlarn zerklik derecesine gre
az ya da ok rastlanr trden iki strateji izlemek mmkndr:
alann en u noktalarn sk bir ekilde saptamak ve gazetecili
in dnce ve eyleme tarznn mdahalesiyle tehdit edilen s
nrlar yeniden izmeye almak; ya da fildii kuleye ekilmi
olmaktan kaynaklanan deerleri dayatmak iin fildii kuleden
kmak (Zola'nm balatt model uyarnca) ve uzmanlam
alanlarda ya da darda ve bizatihi gazetecilik alannn iinde,
zerklik sayesinde mmkn klnm olan kazanmlar ve fetih
leri d Meme dayatmaya almak zere, her trl uygun ara
lardan yararlanmak.
Bilim konusunda aydnlk bir yargya ulamann ekonomik
Gazereciliin Bak Gc 85
ve kltrel koullar vardr ve ayn anda, bilimsel retimin bi
zatihi koullarn, yani bilim sitesini (ya da sanahnkini) dar
dan gelen, dolaysyla uygunsuz ve yersiz retim ve deerlen
dirme ilkelerinin ykc peydahlanna kar koruyan giriteki
engeli yok etmeksizin, genel oydan (ya da kamuoyu yoklama
sndan) bilimin sorunlarn zmesini (bazen, dolayl yoldan ve
bilmeden yaplsa da) talep etmek mmkn deildir. Ama, gi
riteki engelin teki yne dopu alabilemeyecei ve zerklik sa
yesinde mmkn klnm kazanmlarn yeniden ve demokra
tik bir paylam iin almann znde mmkn olmad se
nucunu karmamak gerekir. Bunun tek koulu, en ileri gitmi
bilimsel ya da sanatsal arahrmann en nadir kazanmlarn
yaymay hedefleyen her trl eylemin, aslnda gazetecilik ala
nnn elinde tuttuu, o enformasyonu (bilimsel ya da sanatsal)
yayma arlar tekelinin sorgulanmasn, ve ayn zamanda da,
kltrel reticiler ile tketicilerin byk kitlesi arasna girebile
cek olanaklara sahip olanlarn (bu durumda, siyaset adamlar
da bunlar arasnda saylabilir) tecimsel demagojisiyle ahlm,
en fazla saydaki kiinin beklentileri tasarmnn eletirisini var
saydnn aka grlmesidir.
Meslekten reticiler (ya da rnleri) ile sradan tketiciler
(okurlar, dinleyiciler, seyirciler ve ayn zamanda da semenler)
arasndaki, temelini uzmanlam retim alanlarnn zerkli
inde bulan mesafe, alanlara gre az ya da ok fazla, almas
az ya da ok zor ve demokratik ilkeler asndan az ya da ok
kabul edilmez niteliktedir. Ve, grntlerin tersine, ilan edilmi
ilkelerini yalanlad politikann dzeni iinde de gzlenir. Ga
zetecilik alanna ve siyasal alana atlm olan edimciler her ne
kadar srekli bir rekabet ve mcadele ilikisi iinde bulunsalar
ve gazetecilik alam, son derece gl etkiler yapt siyasal alan
iinde, belli bir ekilde evrilmi olsa da, bu iki alann ortak ya
m, ok dorudan ve ok sk bir ekilde pazarn ve halkoyla
masnn yaphrmn basks altnda bulunmalardr. Bunun so
nucu olarak, gazetecilik alannn bask gc, siyasal alana y
nelmi olan edimcilerin, en byk ounluun talep ve beklen
tilerinin basksna boyun emeye ynelik, bazen tutkusal ve
dnlmemi ve ou kez de basnn kazandrd anlamla sc-
86 Televizyon zcrine
ferber edici hak talepleri halinde oluturulmu eilimlerini pe
kitirir.
Kendisine zerkliini salayan zgrlkleri ve eletirel erk
leri kul1and dur.umlar dnda, basn, zellikle de grntsel
(ve tecimsel) basn, bizzat hesaba katmak zorunda olduu ka
muoyu yoklamasyla ayn dorultuda hareket eder: siyasal ala
nn kendi iine kapanmasn glendirmeye ynelten aklc de
magoji arac olarak da hizmet edebilmekle beraber, kamuoyu
yoklamas, semenlerle dorudan, aracsz bir iliki kurar ve bu
iliki, olumu klnaatleri oluturmak ve nermek iin toplum
sal ynden vekilet verilmi bireysel ya da kolektif (siyasal par
tiler ya da sendikalar gibi) btn edimcileri oyun d brakr;
btn vekalet sahiplerini ve btn szcleri "kamuoyu"nun
mer ifadesinin tekeli zerindeki iddialarndan (gemiin ba
yazarlarnca faylalan) ve ayn anda da, kendilerine vekalet
verenlerin gerek ya da varsaylm kanaatlerinin eletirel bir
oluumuna (ve bazen de, yasama meclislerinde olduu gibi ko
lektif oluum) alma yeinliklerinden yoksun brakr.
Btn bunlar yznden, tecimsel mantn, her zaman iin
demagojinin batan kar tarafndan yoklaan (zellikle de
kamuoyu yoklamasnn demagojiyi aklclabrlm tarzda uy
gulama olanan sunduu bir anda) bir siyasal alan zerindeki
artan bask gcne bizzat tAbi olan bir gazetecilik alannn dur
madan byyen, bask gc, siyasal alannn zerkliini ve ayn
anda da, temsilcilerin (siyasiler ya da bakalar), kendi1erine ta
nnm olan uzmanlk yetkilerine ya da kolekti degerlerin mulu
fzlar olma otoritelerine bavurma yeinliklerini azaltmaya
yardmc olur.
Bitirirken, bir "sofuca ikiyzllk" pahasna, tefhim ettikle
ri kararlarn ilkelerini d basklarda ve zellikle de ekonomik
basklarda deil de, muhafzlar olduklar akn normlarda bul
duu inancn srdrebilecek gte olan yarglarn durumuna
deinmemek olur mu? Yargsal alan, olduunu sand ey ya
ni siyasaln ya da ekonominin zorunluluklaryla her trden uz
lamadan arnm bir evren deildir. Ama kendini yleymi gi
bi kabul ettireyi baarakta oluu, tmyle gerek olan top
lumsal etkiler yaratmasna ve ncelikle de bu etkileri, meslei
Gazececilijin Bask Gc 87
hukuku uygulamak olanlar zerinde yaratmasna yardmc ol
maktadr. Ama eer, akn ve evrensel dorulara ve deerlere
itaat etmek yle dursun, btn toplumsal edimciler gibi, onla
rn da, sreleri ya da aamal-dzenleri altst ederek arlkla
rn duyuran ekonomik zorunluluklarn ya da gazetelere geen
baarlarn batankarclnn basks gibi zorlamalara maruz
bulunduklar aleni bir bilinirlik kazanrsa, kolektif ikiyzll
n az ok samimi cisimlemeleri olan yarglar ne hale gele
ceklerdir?
KURL KOYUCU KK POST-SCRPTUM
Gazetecilerin stne abanan ve bu kez de onlarn btn kltr
reticilerinin stne ykledikleri gizli basklan aga karmak -sy
lemek gerekir mi?-, sorumlular sergilemek, sulular gstermek degil
dir.9 Birincilere de tekilere de, durumun bilincine vararak, bu mek
nizmalarn bask gcnden kurtulmalar iin bir olabilirlik sunmaya
almak ve belki de, yayn aralar tekelini (hemen hemen tmyle)
elinde tutan, sanatlar, yazarlar, bilim adamlar ve gzeteciler arasn
da, krlkl danmaya dayanan bir eylemin progamn nermektir.
Yalnzca byle bir ibirligi, aratrmann en evrensel kzanmlarnn
yaygnlatrlmasnd ve ayn zamanda da, bir bakma, evrensele eri
me koullarnn pratik evrensellemesinde, etkili bir ekilde almaya
imkn verecektir.
88 Ttlevizyon zerine
Notla
1 ein, Jean-Marie Coulemol ve Daniel Oterin, Edebiyat Adn/1n, Ya:rlar v
Bohemlu adl kitab okundukta bu durm grlr; kitapta, yazarlarn, zellikle
hasmlarn ya da edebi ilem iinde holarma gitmeyen eylern btnn yan
stmak iin giritikleri abalarda, ilkesine sahip kmak.n yarattklar edebi or
tamn kendilikli sosyolojisinin kuncu simgelerine ve gzlemlerne ilikin ok s
yda mek bulunacaktr Cbkz. J. -M. Goulemot vr O. Oter, Gs de ittir, timins
et Bohbt, lars, Minerve, 192). Ama trdeliklern szgisini, geen yzyldaki
edebi alcnn ileyiine ilikin bir zmleme ile bugnk edebi alann gizli ile
yiine ilikin bir betimlemenin strlar arasndan okumak da mmkndr (Phi
lippe Munay'nin yapt gibi, "Des rigles de )'art au coulisss de s misere"
("Sanatn Kurallanndan Sfletinin Kulislerine"), Ar Pm, 186, Haziran 193, s.
"""
2 "Nesnellik" fikrnin, s;ygnlk kaygsmdaki gazetelerin, enformasyonu, popler
basnn sradan anlatsndan farkl klmak iin gsterdikleri abann n ola
rak Amerikan gazeteciliinde yze kmas konusunda, bk. M. Shudson, Disco
wng tle Nes (Haberlern Kefedilmesi), New Yorl, Bask Books, 1978. Fran
sa'nn durmunda, edebi alana dnk ve yczya nem venm gazler ile siya
sal alana yakn gazeteciler arasndaki kartln, zgn bir "meslek"'in icad ve
farklamasna (zellikle, rportaj yazannn ortaya kyla) ilikin bu srece ge
tirebildii katk hakknda T. Feenczi'nin kitabna bavrlabilir, L'inwtion d
jouna/isme m FN: naissna dt l pr modee a la fn du XIJesicle !Fran' da
Gazeteciliin cad: XIX. Yzyln Snunda Moem Basnn DouuL Plon, 193.
Bu kartln FranslZ gazele ve dergilerinin alan iinde ald biim ve bunun
kdn ve erkek okurlann farkl kategorleryle ilisi konusunda, bk. P. Bourdi
eu, L Distindion, Critiqut sl du jugmmt dt gout (Aynm: Beeni Yargsnn
Toplumsl Eletirisi!, Paris, Minuit Yay., 1979, s. 517-526.
3 Tpk edebi alanda olduu gibi, dsal kstas, st bapnsn uygun qamal-
zen, isel kstas, gazetecilik uciddiyeti" kstasna gr belirlenen aamal-dze.
nin hemen hemen tersidir. V bir aprazlama yap (ayn zmanda eebi, sanatsal
ya da yargsl alanlann da yaps olan) uyannca oluJan dalmn kanakl,
kendisi de bir alt-alan olarak ileyen, yazl, ssli ya da grntl her baSJn orga
nnn iinde, bir ukltrl" kutup ile bir "tecimsel" kutup arasnda bliren ve ala
nn btnn dzenleyen k111tbn bulunmakta oluuyla artma olmaktadr,
yle ki, iie giri bir dizi yapyla ( a:b::bl:b2 tipinde) uramak gerekir.
4 Televizyona anlanlann konumalan zerinde arln duyuran ve hemen he
men hi (arkedilmeyen yapsl snsiir ou kez tmyle keyfl bir ekilde dayat
lan zaman kstlama lan araclyla gereklemektedir.
5 Eer bugn "bu ekidi" olumlamas, her trl kntlamada ve de gazetecilik ala
nnn da ok tesinde, bunca sklkla brma kabiliyorsa, bunun bir nedeni
de, szmona acelesi olanlann, son gelene, yani en gen olana tartlmaz bir s
tnlk slayan ve nce ile sonra arasndaki hemen hemen bombo kartlk t
rnden bir eye indirgenebilir olduu iin, onlan kendilerni kantlamaktan kur
taran bu deerlendirme ilkesini kullanmakta besbelli bir karlarnn olmasdr.
6 Bunun iin, gazeteci sornlann (tpk TFl ve Arte arasnda yaplan tercih gibi)
gazeteciliin dili olabilecek bir dille szcelendinek yeter: "Culture et t41evision:
entre la ohabitation et l'apartheidu [uKltr ve Televizyon: Birlikte YaJama ve
Gazeteciliin Bask Gc 8
9
Apartheid Arasnd;HI (0. Wlon, tlogt d grom publi (zleyici Kitlesinin vg
s), P;ris, Fammrion, 19, s. 163). Bilimsel zmlemenin ne kadar engebli
bir yolda, ne kadar :orlu bir alma gerektirdiini dorlamak zere, sr;dan
dilin n-kunaca ve nvaraymlarndan kopmann, nesnenin uygun bir kurlu
unun koulu olarak ne lde kendini dayatn da bu arada sylememize i.in
verilsin.
7 Snrlar belirsiz bu kalegorinin iinde, kltr konusunda "snai" bir retimin or
t;ya kt andan itibaren yerlemi bulunan bir gelenek uynnca, gazeeilik
mesleinden, zgl alanlar zerinde etkili olabileek (Jdanov elkii) erker (dene
tim ya da zellikle kutsma) deil de vlma olanak/an talep eden kltrel reli
cileri ayr bir yere koymak gerkir.
8 Modern snat; ynelik yakn tarihli iirazlann bir ou, ;vangard sanat halkoy
lamas ya da, ;yn eye gelecei zere, kamuoyu ar;lrmasna t.bi klnm ol
s;yd elde edilecek ol;n krarlard;n er bu kararlan bekleyenlerin iddialan
yznden deilse- hibir ekilde ayrJmamaktadr.
9 Kayda alnm konumalann ya da baslm meinlern "1/s e yaymlandklar
;nda yaratabilecekleri "eretilik" ve karikatr etkisine dmemek iin, kant
lamalanm olanca gcn verebileek ve ayrca da, tandk ieriklen kopar
mak sureliyle sradanlktan kran kayl drc etkiyle, okura, sradan
ban rtini iinde skal;d btn edeer meler hatrlalabilecek olan bl
geleri gsterekten birok k vazgemiizdir.
OLMPYAT OYUNLARI
BR ZMLEME PROGRAMI
Olimpiyat oyunlanndan sz ettiimiz zaman tam olarak
neyi anlyoruz? Grnrdeki gnderge, "gerek"teki tezahr
dr, yani tastamam sportif bir gsteri, dnyann drt bir ke
sinden gelmi atletlerin, evrenselci lklerin bayra altnda
gerekleen karlamas ve milliyeti olmasa da, fazlasyla ulu
sal renkler tayan bir ritel, ulusal takmlann resmigeidi, ulu
sal bayraklarn gndere ekildii, ulusal marlar eliindeki
madalya trenleri. Gizlenmi olan gnderge, bu gsterinin, te
levizyon kanallar tarafndan filme alnp yaynlanan tasvirleri
nin btn, stadyumda sunulan ve grnte ulusal adan
farkllatrlmam olan (zira yarma uluslararas niteliktedir)
malzeme iinden yaplan ulusal seimlerdir.
ki ynden de giz
lenmi bir nesne; zira hi kimse onu grmemekte, her televiz
yon izleyicisi olimpik gsteriyi dorluu iinde grd ya
nlsamasna sahip olabilmekte.
Her ulusal televizyon, ulusal ya da milliyeti gururu oka
mak iin daha elverili durumda olan bir atlete ya da belli bir
spor dalna daha byk bir yer verdiinden tr, televizyon
daki gsterim, her ne kadar basit bir kayt gibi grnse de, k
kenleri btn bir evren olan atletler arasndaki sportif rekabeti
farkl uluslarn ampiyonlar (gerektii ekilde grevlendiril
mi savalar anlamnda) arasndaki bir ahmaya dntr
mektedir.
Bu simgesel bakalatrma srecini anlayabilmek iin, n
celikle olimpik gsterinin, yani yarmalarn kendilerinin, ama
ayn zamanda da al ve kapan trenleri gibi, bunlar evre-
Bu metin, Berlin'de dzenlenen, Annual Meting 992 o tlt Plilosopliml Soritly
fr lh Stuly o Spr'a sunulmu olan bildirgenin ksaltlm halidir.
9
2 Televizyon zerine
leyen her trl nmayilerin toplumsal inasn zmlemek
gerekmektedir. Daha sonra da, bu gsterinin televizyondan
yaynlanan ve reklam spotlarnn taycs olarak pazar mant
na tabi bir tecimsel rn haline gelmesi ve dolaysyla, olabi
lecek en geni kitleyi olabildii kadar srekli bir ekilde yaka
layacak ve ekran banda tutacak tarzda tasarlanm olmas
gereken grntsnn retili biimini zmlemek gerek
mektedir: bu rn, ekonomik ynden egemen lkelerde en
ok izleyici toplayan saatlerde sunulmak zorunda olmak dn
da, farkl ulusal kitlelerin u ya da bu spora ynelik tercihleri
ne, hatta, kendi uluslar iin baarlar, milliyeti duygularna
f
se doyumlar getirmeye elverili spor ve karlamalann uy
gun bir seimiyle, ulusal ya da milliyeti beklentilerine bile bo
yun eerek, izleyicinin talebine de uymak zorundadr. Bunun
sonucu olarak, rnein, uluslararas spor karlamalarndaki
farkl spor dallannn greli arl, giderek, bunlarn televiz
yondaki baanlanna ve buna bal ekonomik karlara baml
olma eilimindedir. Televizyon yaynnn getirdii basklar,
olimpik sporlarn seimini, yarmalarn yaplaca yerleri ve
zamanlar, hatta karlamalann ve dl trenlerinin nasl ce
reyan edeceini dahi, giderek daha fazla etkilemektedir. Nite
kim Seul Olimpiyatlan'nda, atletizm karlamalannn anahtar
konumdaki finallerinin yaplaca saatler, bu yarmalarn
Amerika Birleik Devletleri'nde akamn ilk saatlerine rastla
yan en fazla izlenme dilimine denk decek ekilde tesbit edil
mesiyle sonulanmtr (devasa mali imkanlarla karlanan pa
zarlklar sonunda).
Dolaysyla Olimpiyat Oyunlar'nn televizyon gsterisi ya
da daha iyisi, pazarlama dilinde sylendii ekliyle "iletiim
arac" olarak retilme alannn btnn, yani, oyunlara ilikin
grntlerin ve sylemlerin retim ve tecimselletirilmesi iin
rekabete girimi edimciler ve kurumlar arasndaki nesnel ili
kilerin btnn zmleme nesnesi yapmak gerekmektedir:
spor yneticilerinden ve byk sanayi markalannn (Adidas,
Coca-Cola vb.) temsilcilerinden oluan kk bir kmarilla'nn
egemenliinde, 20 milyon dolarlk btesiyle aama aama b
yk bir tecimsel girime dntrlm olan, yayn (Barselona
Olimpiyat Oyunlar
93
Olimpiyatlar iin 633 milyar dolar) ve sponsorluk haklarnn
satn kontrol ederken olimpiyatlarn yaplaca kentlerin se
imini de belirleyen Uluslararas Olimpiyat Komitesi; naklen
yayn haklar (ulusal ya da dilsel corafya leinde) iin reka
bet halindeki byk televizyon irketleri (zellikle Amerikan
irketleri); rnlerini Olimpiyat Oyunlar ile zdeletirmenin
("resmi sponsor" olarak) dnya haklarn ncelikle elde edebil
mek uruna rekabete giren okuluslu byk irketler (Coca
Cola, Kodak, Ricoh, Philips, vb.);I ve nihayet, Oyunlarn gste
riminin inasndaki, grntlerin kadraj ve montajndaki, yo
rmun hazrlanmasndaki bireysel ve kolektif almalarn
ynlendirmeye yarayan rekabet ilikileri iine gmlm bir
halde, televizyona, radyoya ya da gazetelere grnt ve yorum
retenler (Barselona' da 10.000 kii) ... en sonunda da, televizyo
nun, olimpik gsterinin gezegen boyutlarna tanmasyla ret
tii, uluslarn arasndaki rekabet younlamasnn eitli etkile
rini; devletlerin uluslararas baarlara doru yneltilmi bir
spor politikasnn belirmesi gibi, utkularn simgesel ve ekono
mik smrlmesi gibi, sportif retimin dopinge ve kat antren
man biimlerine bavurmay ierecek ekilde sanayiletirilmesi
gibi etkilerini zmlemek gerekmektedir.2
Sanatsal retimde, sanatnn dorudan grnr olan faali
yeti nasl btn edimcilerin, kendi rekabetleri iinde ve bu re
kabet araclyla sanat eserinin anlamn ve deerini, daha de
rinlerde ise, btn sanatsal oyunun temelinde yatan, sanatn ve
sanatnn deerine duyulan inana retmekte ibirlii yapan
eletirmenlerin, galeri yneticilerinin, mze yetkilerinin, vb et
kisini gizliyorsa,3 ayn ekilde, sportif oyunda da, ampiyon,
yz metre koucusu ya da dekatloncu, bir bakma iki kez retil
mi olan bir gsterinin grnrdeki znesinden baka bir ey
deildir:4 bir ilk kezinde, stadyumdaki sportif yarmann iyi
bir ekilde gemesine katkda bulunan edimcilerin tmii t. ra
fndan, atletler, antrenrler, hekimler, organizatrler, hahmll'r,
kronometre tutanlar, yani trensellii tmyle sahwyl' lPv. 1 1 1
l ar tarafndan; bi r ikinci kezinde de, ou zam<11 \ - 1
:
. 1 1 1 1 :.
olduklar nesnel ilikiler ebekesinin iizl'rll'ri ndl ' . g rl
)
1 1 1 1 h .
settirdii rekabetin ve btn bi r zorlam. l . r ... b - 1 1 1 1 1 1 1 1 1 l w. .
94 Televizyon zerine
altnda, bu gsterinin, grntler ve sylemler halinde yeniden
retimini gerekletirenler tarafndan.
Bu iki derceli toplumsal inaat iinde angaje olmu edimcile
rin davranlarn yneten mekanizmalan bilince tamaya y
nelik bir arahrma ve bir dmlemeyi srdrmek kouluy
ladr ki, "Olimpiyat Oyunlar"ndan sz ettimiz zaman iaret
ettiimiz kresel olaya katlan kiiler, her birimizin btn te
kiler zerinde uyguladklar etkiye katkda bulunurken etkile
rine maruz kaldmz bu mekanizmalarn kolektif bir ekilde
stesinden gelindiine emin olabilecekler ve bylece, Olimpi
yat Oyunlar'nn ierdikleri ve bugn yok olma tehdidi altnda
bulunan evrenselci gizilglerin gelimesini kolaylahrabile
ceklerdir.s
Olimpiyat Oyunlar
95
Notlar:
1 Sponsorlara, "dirt yllk bir dnem boyunca, lrin trlcrinin nceliine ve i[(ti
nin sr(klligine dayanan tam bir iletiim program" Onerilmektedir. Bu "prog
ram, yetmi be karlamann her biri iin, stadyumda, n-smi destekleyicinin te
cimsel unvannn ilann, maskot ve amblemlerinin kullanlmasn ve yapaag
faaliyetle ilikn birtakm serbestlikleri kapsmaktadr." 1986'da, her sponor,
70 milyon FF; karlnda (yaklak olarak 1 trilyon 750 milyar TL.), "btn Ote
ki spor karlamalannda olduundan ok daha dnemli, bnzersiz bir sergileme"
sayesinde, "televizyondan yaynlanan dlnyann en byik olaynda" kendine
dueek pay sahiplenebiliyordu < Simson ve A. Jennngs, Mam lsse sr /es /O
[Olimpiyat Oyunlanna El Koymak], Paris, Fammarion, 192, s. 137).
2 Ylksek rekabet isteyen spor, byolo ve psikolojiye ilikin blim dallann seferber
ederek, insan bdenini etkin ve yorlmaz bir makineye dnhneye yonclik
bir snai teknoloy, giderek daha ok devreye sokmaktadr. Ulusal takmlar ve
devletler arasndaki rekabetin mant, yasaklanm uyanclara ve ac veren ant
renmanlara bavuray duradan daha fazla dayatmaktadr (k. /. Hoberan,
Morl Egines. The Sciece of Pern ece ard /he Delrnaizlio ofSpr [Tnsel
Makineler. Performans Blim ve Sprn nsanszlatnlmas], New York, The
Fre Press, 192).
3 Bkz. Pierre Bourdeu, L Rigles de /'art (Sanatn Kurallan], Paris, Editons du S
uil, 192
4 Koreh yetkililer tarafndan eitli olimpik hsiyetlcre datlan anaanlann,
Uluslararas Olimpiyat Komites yeleri iin 1. 100 dolar, atletler iinse 110 dolar
deerinde olmas, olimpk "show-business"in farkl oyun<ulannm gerek deger
leri konusunda kaba br gsterge olutunaktadr (k. V Simson ve A. Jen
nings, Mi basse sr/es /O, s 201).
5 GOsterinin retimine ve bu gisterinin gsterlmesnin iretimine katlan edim<
lern uymak zornda olacaklar (elbette, On<elikle, uyulmasn salamakla y
kml olduklan kar gtmeme ilkesinin ignenmesinden oncelikle yararlan
makta olan Olimpiyat Komitesi yoneti<lerinden balamak uzer) lkeleri blirle
yen bir Olirrpyat rlr, ya da yalnz atletleri deil, ama onlarn baanlann goste
ren ve yormlayan kileride balaya<ak bir olimpiyat yemini dlnlebilir
(bylee, atletlerin, rnen ulusl bayraklanna binnerek ref tur atmalar ti
rinden milhyeti nmayiler girimelen yasklanabilir)
SONSZ: GAZETECLK VE SYASET
Biraz nce okuduunuz zmlemenin en gzde Fransz
gazetecilerinde yaratm olduu. tepkilerin an sertliini nasl
aklamak gerekir?l Bunu nedeni, benim nceden yaptm b
tn uyanlara ve n-yalanlamalara karn, kendilerini hedef
alnm gibi hissetmeleri olabilemez (en azndan -yaknlan ve
benzerleri zerinden- dorudan ya da dolayl olarak adh adn
ca anlm olanlar dnda). Gsterdikler erdemli fke hi p
hesiz, bir ynyle, metinletirmenin etkisine balanabilir: bu i
lem, kanlmaz bir ekilde, sze elik eden yazl olmayan ks
m, ses tonunu, jestleri, mimii, yani iyi niyetli bir izleyici a
sndan, anlatmak ve ikna etmek kaygsnn canlandrd bir
sylem ile, aralarndan birounun grm olduu polemiki
risale arasndaki fark kendiliinden ortaya koyan btn eyle
ri yok etmektedir. Ama bu fke asl, gazetecilik anlaynn
(baka bir zamanda, bu anlay, onlar U Mistre du monde '
[Dnyann Sefaleti] gibi bir kitap yznden celallenmeye gt
rebilirdi) en tipik zellik1erinden bazlaryla aklanabilir: yeni
olan "vahiy" diye adlandrlan eyle niteleme yatknl gibi,
ya da eylemleri ve dnceleri ynlendiren ve de bilinmesi f
ke dolu mahkUmiyet kararlarndan ok, anlayl hogry
kolaylatran grnmez yap ve mekanizmalara (burada, gaze
tecilik alanna ait olanlar) zarar verek pahasna, toplumsal
evrenin en dorudan izlenen grntsn, yani bireyleri, yap
tktan eyleri ve zellikle de kt eyleri, ou kez ihbar etme
ve yarglamannki olan bir perspektiften ne karmaya ynelik
doal eilim gibi; ya da yine, sonulara ulamaya yarayan giri
imin kendisinden ok "sonular"la "varsaylm sonularla) il
gilenme yatknl gibi. Nitekim bir anm aklma geliyor ve on
yllk bir aratrmann sonucu olan L Noblesse d'Etat [ Devlet
98
Televizyon zerim
Soyluluu) adl kitabm ktnda, nl Okullar2 konu alacak
ve Eski Mezunlar Dernei Bakannn bu okullar "lehinde", be
nimse "aleyhinde" konuacam bir tartmaya katlmam ne
ren ve de byle bir neriyi reddebilmemi bir trl anlayama
yan o gazeteciyi anmsyorum. Ayn ekilde, kitabma tepki du
yan ''byk kalemler" de orada devreye soktuum yntemi (ve
zellikle de gazetecilik evreninin bir alan olarak zmlenmesi
ni) dpedz ve sadece ayra iine alarak, ne yaptklarn bile
bilmeden, onu bylece, birka polemik kla enilendirilmi
sradan bir tavr ala indirgediler.
Yine de, yeni yanl anlamalara yol amak pahasna, gaze
tecilik alannn, ilkesini gazetecilik alannn yapsnda ve gaze
tecilerin o alanda peydahlanan zgl karlarnda bulan siyasal
alana ilikin tmyle tikel bir gry, nasl retip dayattn
gstermeye alarak, bu yntemi yeniden betimlemek isterim.
Skc olma kaygsnn ve ne pahasna olursa olsun oyala
ma endiesinin egemenliindeki bir evrende, siyaset, youn iz
leme/ dinleme saatlerinden olabildiince dlanan nankr bir
konu, fazla heyecan vermeyen, hatti yorucu, ve de ilenmesi
zor, ilgin klnmas gereken bir gsteri gibi grnmeye koulu
dur. Hemen her yerde, Avrupa' da olduu kadar Amerka Birle
ik Devletleri'nde de gzlemlenen ve giderek, yorumcuyu ve
arahrmac muhabiri elendiren sunucuyla, enformasyonu,
zmlemeyi, derinlemesine syleiyi, uzmanlann tartmasn
ya da rportaj dpedz oyalamaya ve zellikle de unvanl ve
kendi aralannda deiebilen konumaclar (ki, balanmaz
su: rnek olarak bazlarn anmtm) arasndaki talk show' lann
anlamsz gevezeliklerine kurban eden eilim buradan kaynak
lanmaktadr. Bu kurgusal alveriler iindeki sylenen eyi ve
de asl sylenmesi mmkn olmayan eyi gerekten anlayabil
mek iin, Amerika Birleik Devletleri'nde panelistler diye adlan
dnlan bu kiilerin seilme koullarn ayrnhl bir ekilde
zmlemek gerekmektedir: her zaman serbest olmak, yani her
zaman gelip katlmaya, ama bir yandan da, btn sorulara, ga
zetecilerin kendi kendilerine sorup durduktan en acayip ya da
en artclanna bile yant vermek suretiyle, oyunu kurallanna
gre oynamaya hazr olmak (bu bizatihi tuttologo'nun tanm-
Sonsz: Gazetecilik ve Siyaset 99
dr); orada olabilmek ve bylece "medyatik" nn salad,
basn organlar indindeki saygnlk, kazan getirici konferans
lar iin arlar almak, vb. trnden, dorudan ya da dolayl
karlarn gvenceye alabilmek iin her eye hazr olmak, yani
her trl dne (konuya, teki kahlmcla_ra, vb. ilikin dn
ler), hertrl uzlamaya ve her trl gizli anlamaya hazr ol
mak; Amerika Birleik Devletleri'nde ve giderek de Avrpa' da,
baz progamclarn panelistleri semek iin yaphklar n-mla
katlarda, zellikle, ak ve parlak ifadelerle basit tavr allar
sergilemeye ve kendini karmak malimatlarn sknhsna sok
mamaya (''le less you know, the betler off you are" /Nerede
gl isen, brak o yann grnsn" zdeyii uyarnca) dikkat
etmek.
Ama bu demagojik sadeletirme politikasn (bilgilendir
menin demokratik niyetinin, ya da elendirirken eitmenin, t
myle zt kutbunda yer alan) dorulamak iin kamunun bek
lentilerini ileri sren gazeteciler, kendi yatknlklarn, kendi ba
k alarn kamuya yanstmaktan baka bir ey yapmamakta
drlar; zellikle de, izleyiciyi skma korkusu, onlar, tartmaya
kar kavgaya, diyaletie kar polemie ncelik vermeye ve in
sanlarn kendi gerekelerini, yani bte a, vergi oranlarnn
drlmesi ya da d borlar gibi, bizatihi tartmann hedefi
olan eyi tarttracak yerde, o insanlar (en bata da siyasetiler)
arasndaki srtmeyi basat klmak zere ellerinden geleni
yapmaya ynelttii zaman. Siyaset dnyasyla ilgili uzmanlk
larnn z, bir gzlemin ve bir sorturmann nesnelliinden
ok, ilikilerin ve srlarn (hatti sylentilerin ve dedikodularn)
mahremiyetine dayanan bir bilgiden ibaret olduu iin, hedef
lerden ok oyun ve oyuncularla, tarmalarn znden ok salt
siyasal taktik sorunlaryla, sylemlerin ieriinden ok bu sy
lemlerin siyaset alannn mant (koalisyonlarn, ittifaklarn ya
da kiiler arasndaki ahmalarn mant) iindeki siyasal etki
siyle ilgilenerek, gerekten de her eyi uzman olduklar bir ala
na ekmek eilimindedirler (Fransa' da ki son seimler srasnda
grld zere, sa ve sol arasndaki tartmann ikili mi
-muhalefetin Jideri olan Jospin ile san bakam Juppe arasn
da- yoksa drtl m -bir yanda, jospin ve komnist mttefiki
100 Televizyon zerine
Hue ile te yanda Jupp ve merkezci mttefiki Letard arasn
da- srdrlmek zorunda olduu trnden, dpedz yapay
olgular [arteact] icat ederek bunu siyasal tartmaya dayathkla
n bile olmaktadr; byle bir mdahale, tarafszlk grnt
j
leri
nin alhnda, sol partler arasndaki olas gr aynlklann orta
ya karrk suretiyle, muhafazakar partilerin iini kolaylahr
maya yarayan bir siyasal dayatmayd). Asil ye stats tama
makla beraber son derece etkili oyunclar konumunda bulun
duklar ve siyasetilere, kendi balarna elde edemeyecekleri
(bugn, topluca ve "kma yapma" oyununu sonuna kadar
kullandklan, yaznsal alan dnda) ama mutlaka gereksindik
leri simgesel hizmetleri sunabilecek durumda olduklan siyaset
dnyas iindeki ikircikli konumlan yznden Thersites'in3 ba
k asn benimsemeye ve anlan, en kar gtmez tavr allan
ve en samimi inanlann nedenlerini siyaset alan iindeki ko
numlara (bir partinin ya da bir "akmn" iindeki rekabetler gi
bi) bal karlarda aramaya iten, doalama tarzndaki bir ku
ku felsefesine yatkndrlar.
Btn bunlar, gerek yormlarnda sergiledikleri beklenti
lerde, gffek mllkatlarnda ynelttikleri sorlarda, onlar, si
yaset dnyasna ilikin sinik bir gr, birbirlerine kar kma
ya zorlayan rekabete bal karlar tarafndan gdlen inansz
muhterislerin manevralanna terkedilmi bir tr arena tasarla
maya ve bunu nermeye yneltmektedir. (u gerei de sras
gelmiken belirtelim ki, anlan bu yolda cesaretlendiren ey, si
yasetileri ortaya karaya ve onlara n kazandraya gid
rek daha byk lde katkda bulunan gerek "caucs" (klik,
odak) haline gelen gazetecilik alannn gereklerine uyarlanmak
suretiyle, siyasette baanya ulamak iin giderek daha zorunlu
olan ve de zornlu olarak sinik olmas gerekmeksizin zellikl"e
hesaplanm bulunan bu tr bir siyasal pazarlama iinde, siya
setilere yardmc olmakla grevli araclar konumundaki siya
sal danman ve mavirlerin tutumudur.) Salt siyasal "mikro
kozmos" a ve ona balanabilecek olan olgulara ve etkilere y
nelik bu dikkat, kamunun, ya da en azndan siyasal tavr alla
rn varolular zerinde ve toplumsal evrende ortaya karabi
leceklei gerek sonular konusunda daha duyarl olan kesim-
Sonsz: Gaze[ecilik ve Siyasec 1 0 1
!erinin bak asyla bir kopukluk yaratma eilimindedir. Bu,
zellikle televizyonun yldzlarnda, toplumla aralarndaki
ekonomik ve toplumsal ayrcalklarla btnleen mesafeler y
znden, alabildiine glenmi ve bym olan bir kopuk
luktur. Nitekim, medya yldzlarnn, altml yllardan beri
Amerika Birleik Devletleri'nde ve Avrupa lkelerinin oun
da son derece yksek olan -Avrupa' da 100.000 dolar ve zerin
de, Amerika cephesindeyse milyonlarca dolar dzeyinde sey
reden-4 cretlerine, talk show'lara katlma, konferans tureleri
ne kma, gazetelerde dzenli olarak yazlar yazma, zellikle
profesyonel gruplar iin dzenlenen toplanhlarda "yneticilik
ler" stlenme gibi faaliyetlerden saladklar ve ou kez l
sz miktarlara ulaan meblalar da ekledikleri bilinmektedir
(gazeteciliin alan iinde erk ve ayrcalklarn paylamna ili
kin yapdaki danklk, ite bu yoldan durmadan bymekte,
her zaman ekranda olma politikasyla (bu, konferans ve "yne
ticilik" pazarndaki kotalannn dmemesi iin gereklidir) sim
gesel sermayelerini muhafaza etmek zornda olan kk kapi
talist giriimcilerin yan sra, geicilik yznden bir tr otosan
sre mahkUm edilmi ok geni bir alt-proletarya gelimekte
dir).5
Bu etkilere, gazeteciliin alan iindeki rekabetin, daha n
ce de iaret ettiim etkileri eklenmektedir; tpk, atlatma hber
[scoop] saplants ve en yeni, eriilmesi en zor olan enformasyo
na tarhmasz bir ekilde ayrcalk tanma eilimi gibi, ya da en
incelikli ve en aykr, yani ou kez en sinik yormu getrmek
iin srdrlen rekabetin kztrd yar gibi, ya da yine,
olaylarn ak konusunda nisyanla malul kehanet oyunlar, ya
ni bir yandan fazla maliyeti olmayan (sportif bahislere yakn
bir tarzda) bir yandan da gnlk gazete yazsnn hemen he
men eksiksiz kopukluu ile ardk uydumculuklarn hzl ev
riminin yol ah unutkanlk tarafndan korunduklar iin tas
tamam bir yaptrmszlktan yararlanan tanlar ve tahminler
(rnein, btn lkelerin gazetecilerini, 1989'da, birka ay iin
de, yeni demokrasilerin grkemli ykseliini ululamaktan i
ren etnik savalar mahkUm etmeye gtrm olanlar) gibi.
Btn bu mekanizmalar topyekUn bir siyasetdlatrma
1 02 Televizyon erine
etkisi (depolitizasyon) ya da, daha kesin bir ifadeyle, siyaset
karsnda hayal krkl etkisi yaratmak iin birbirleriyle ya
nmaktadrlar. Oyalama aray, zel bir gayret iine bile gir
meksizin, siyasal yaam ne zaman nemli, ama grnte skc
bir sorunu gndeme getirse, dikkatleri bir gsteriye (ya da bir
skandala) doru evirmeye, ya da daha incelikli bir tarzda, "ak
talite" denen eyi, hpk O.J. Simpson davasnn oluturduu
rnekte olduu gibi, ou kez gelge olay ile show arasnda bir
yerde konumlanm oyalayc olaylardan oluan bir rapsodiye,
Trkiye' deki bir deprem ve bir bte kstlama tasarsnn su
nulmas, bir sportif utku ve sansasyon yaratan bir dava gibi,
zamandizinsel rastlamann rastlanhlanyla birbirine eklenmi,
birbiriyle orantsz olaylarn ba k belirsiz akna dntr
meye iterken, bu olaylar da, ann ve aktelin iinde grlecek
eyler olma durumuna indirgenerek ve btn ncellerinden ya
da sonularndan koparlmak suretiyle sama olana indirgen
mektedir. Hissedilmeyen deiiklikler, yani, ktalarn hareketle
rinde olduu gibi, ann iinde duyumsanmaz ve alglanmaz
olarak kalan ve etkilerini ancak zaman iinde btnyle ortaya
karan her trl sre karsndaki ilgisizlik, gn gnne d
nme mantnn ve gazetecileri, gnlk olann peinde koan
o gazetecileri, dnyann, anlk ve kopukluku bir tasvirini
retmeye mahkm etmek zere, nemli ile yeninin [scoop) bir
ve ayn ey olduunu dayatan rekabetin kolaylatrd yapsal
nisyann etkilerini pekitirmektedir. Gazeteciler, zaman ve zel
likle de ilgi ve bilgi yokluundan (belge toplama almalar o
u kez ayn konuya ilikin olarak basnda km yazlar oku
makla snrl kaldndan), olaylan (rnein bir okuldaki iddet
eylemini), iinde yer aldktan ilikiler sistemine (tipik aile yap
s, bu yapnn emek pazarndaki arz ve taleple ilikili olmas,
bu pazann vergi konusunda izlenen politikayla ilikili olmas,
vb. gibi) yerletirmek suretiyle gerekten anlalabilir klmaya
almamaktadrlar, bu konuda, hi phesiz, siyasetilerin ve
zellikle de hkmetteki sorumlularn, aldklar kararlarda ve
bunlarn duyurulmasnda, ilk anda grnr etkileri bulunma
yan edimler yerine ksa vadeli giriimlerinin, "aklamann et
kileri"ni de tayacak ekilde n plana karlmas ynndeki
Sonsz: Gazc[ecilik ve Siyaset 1 03
eiliminden cesaret almakta ve onlar da, karlk olarak, o siya
setileri ayn eilimi srdrmeleri iin cesaretlendirmektedirlcr.
Tarihselcilik dna itilmi ve tarihselcilik dna iten, ato
mize edilmi ve atomize eden bu bak as, paradigmasal ger
eklemesini televizyonun gncel haberlerinden yansyan dn
ya imgesinde bulmaktadr: sonuta hepsi birbirine benzer hale
gelen grnte sama yklerin birbirini izlemesi, sefil halkla
nn sonu gelmez resmigeitleri, tek aklama yaplmakszn pey
dahlanan ve zm bulunmakszn kaybolacak olan, bylece
hert rl siyasal zorunluluktan arndrlm bir halde, en iyi ko
ulda bir insan acma dalgasndan bakac a bir ey yaratmala
n mmkn olmayan olaylar zinciri, bugn Zaire, dn Biafra,
yarn Kongo. Aralannda bir ba kurulmayan ve tarihsel bir
perspektife oturlmakszn birbirini izleyen bu trajediler, kasr
galar, orman yangnlan, seller gibi doal afetlerden tam olarak
aynmamaktadrlar ve o doal afetler de "aktalite"nin iinde
fazlasyla mevcutturlar, nk gazetecilik meslei asndan,
ayinsel demesek bile gelenekseldirler ve zellikle de haberleti
rilmeleri hem kolay hem de ucuzdur. Geride braktklar kur
banlara gelince, gerek anlamyla siyasal bir dayanma ya da
isyan duygusu uyandrabilme anslar, trenlerin raydan kma
s ve de daha baka kazalarda olduundan daha fazla deildir.
Bylece, niye olduklar hibir ekilde anlalmayan ve engellen
meleri de mmkn olmayan felaketlerin sama sapan ardkl
eklinde bir tarih felsefesinin ilimndan ibaret bir dnya tas
virini reten ey, zellikle rekabete kazandrd zel biim ve
tartmasz dayath rutinler ve dnce alkanlklar arasn
dan, aslnda gazetecilik alannn mantdr. Etnik savalar ve
rk kinlerle, iddet ve sula dolu bu dnya, her eyden nce
bir yana ekilip kendisinden korunmak gereken anlalmaz ve
kayg verici bir tehditler ortamndan baka bir ey deildir. Ve
gazeteciliin dnyadan sz ama tarz, hele de etnomerkczci ya
da rk deyimler eiinde gelitiinde (zellikle Afrika ya da
"varolar" konusunda sklkla grld gibi), seferber etmeye
de siyasallatrmaya da elverili olmamaktadr; tersine, tpk
su ve iddetin durmadan azgnlatklar yanlsamasnn g
venliki bak asnn endie ve fobilerini beslemesi gibi, ya-
1 04 Televizyon zerine
hanc dmanlna iten kayglan ykselmekten baka bir kat
ks olmas mmkn deildir. Dnyann, televizyonun sundu
u ekliyle, sradan lmller iin hi de cazip olmad duy
gusu, siyaset oyununun, bir bakma sporcular ile seyirciler ara
snda benzer bir kopuklua yol aan yksek dzey sporlarn
daki gibi, profesyonellerin ii olduu eklindeki izlenimle atba
gitmekte ve bu da, zellikle siyasete en az yakn duranlarda,
elbette kurulu dzenin korunmasna yardm eden kaderci bir
ykmszlk halinin glenmesine neden olmaktadr. "Post
modem" denen bel1i bir "kltrel eletri" ile, alma koullan,
hedefleri (azami izleyicinin, dolaysyla "daha iyi satmaya" im
kan veren "kk arh"nn aranmas) ve dnce tarzlar iin
de, reklamclara, giderek daha fazla yaklaan televizyon prog
ramclarnn sinizminin, izleyicilerin etkin sinizminde (zellikle
zpping' de somutlaan sinizm) snnn ya da panzehirini bula
bileceini varsaymak iin, gerekten de halkn "direnme" yete
neklerine (yadsnmaz, ama snrl yetenekler) olan iman bede
ne ivilemi olmak gerekmektedir: "bildiimi bildiini biliyo
rum" tipinden statejik oynlarn eletirel ve dnmsel yar
iine girme yatknln ve televizyon programclar ile rek
lamclarn kullanc (maniple edici) sinizmini douran "alayc
ve metinlertesi" mesajlarn karsna, nc ya da drdnc
dereceen bir "okumay" karma yeteneinin evrensel oldu
unu sanmak, gerekten de, skolastik yanlsamann poplist
biimi altndaki en sapkn trlerinden birine yuvarlanmaktr.
Sonsz: Gazetecilik ve Siyaet 1 05
Notlar
1 Tlnizyo uint, byk tartmalarn konusu oldu ve aylar boyunca Frana'run
btn byk gazetecilerini ve gnlk gazetelerin, haftalk dergilerin ve eleviz
yon kanallarnn yazr ve yormculanru ayaa kaldrd. Bu sre boyunca kitap
bt-fl listeinin bapndayd.
2 Frans'nn, uzun gemileriyle, rencilerine verdikleri eitimle, yetitirdikleri
kiiliklerle nlenmi okullan; louis le Grand lisesi, Srbonne, Ecele Norale Su
P'rieure, cole Polytechniqe gibi eitim kurmlan kastediliyor (.N.)
3 Therites, llyad destarunn gln, irkin ve korkak khramandr.Orduda isyan
krmaya yellendii iin Odyssus tarahndan spayla evire evire dvlr. Ak
hileus'un istemeden ldrd Amazon Pantheile'nin ceedi krsndaki zd
rabn alaya alr ve krgsyla lnn gzlwini oyar. Akhileus da yumruyla ka
fasru ezerek onu ldrr C.N.).
4 Bk. Jame Fallow5, Brng tl Ntw. Ho Mtdi Undmint Ammam DmO1c
(Habrlern SunulUfu. Medya Amerkan Demokrasisini Nasl kertiyor!, New
York, Vntage Bok, 19.
5 Bkz. Patrick Champagne, " jumalise enre prkarte et concrenceR ! "Gei
ellik ve Rekabt Arasna Skan Gazetecilik"), Ulr, 29 Aralk 196.