You are on page 1of 270

Metapsiik Tetkikler

ve lm Aratrmalar Dernei
Tarafndan Hazrlanp, Dzenlenmitir
Bu Kitabn Her Trl Hakk
Metapsiik Tetkikler
ve
lmi Aratrmalar Derneine
Aittir

Dernekten- Yaz zin Alnmadan
Hi Bir Alnt Yaplamaz

Kapak Dzeni
Halk ZDEN

Dizgi
Ruh ve Madde Yaynlar Tel 143 18 14

Kapak ve Bask
Bak Ofset Tel 522 89 90
Genel Datan
Meta Basm Yaym Sanayii ve TicJLtcLtL
Tel 152 6125
1. Bask / stanbul 1975
2. Bask I stanbul 1990
N D E K L E R
Kaynak Kitaplar 4
nsz .. 5
Ruhlarla Temas Meselesi Hakknda Birka Sz ,. 11
Ruhlara Dair 18
Spatyom Hayatna Bir Bak 20
Ruh Kabiliyetlerinin ve Ruh leminin Tehis ve Tasnifndeki
Gleri fade Eden Orijinal ki Tebli 31
Spatyomda Bir Gezinti 36
A - ntihar Edenler 37
B- Katiller - 51
C - Hasisler ve Hodbinler 90
D - Avareler 99
E - Kibir, Gurur ve Benlik Sahibi Kurumlu Varlklar 127
F - Bilgisizler, Dogmatikler ve Mutaassplar (Banazlar) 137
Spatyomun lk Merhalesinin Teevv Devresine Ait uursuzluk
Hli . 225
Kardesizmaya Gre Ruhlarn Snflamas 258
nc Grup - Mtekmil Olmayan Ruhlar 262
kinci Grup - yi Ruhlar 266
Birinci Grup - Saf Ruhlar .... 268
KAYNAK KTAPLAR
(Met i n aras nda geen rakamlarn stte bulunanlar aa daki cetvelde takdim
ol unan ki t apl ar n ismine mukabil sra numaral ar n , al t t aki rakaml ar i se ki t ab n
sayf a numaral ar n gsterir.)
1- ALLAN KARDEC, Le Livre Des Mdiums Paris, 1924 (Ed del B. P. S)
2 - Dr . GUSTAVE GELEY , L'Ectoplasmie et La Cl ai rvoyance Pari s, 1924
(Li brai ri e Fix. Alcan)
3- CHARL ES R1CHET, Trai t De Mtapsychi que Pari s, 1923 (Lib. Fl . Al -
can)
4- GABR EL DELANNE, Recherches Sur La Mdiumnit Paris, 1923 (Ed. de
l a B. P. S.)
5- Dr. BEDR RUHSELMAN, Ruh ve Kinat Istanbul, 1946 (Gayret Kitabe-
y i )
6- AL L AN KARDEC, Le Livre Des Esprits, Paris, 1922 (Li . Des Sci ences
Psychi ques)
7- RUF NA NOEEGGERATH, La Survie. Paris, 1929 (P. Aeymai re, Lib, Ed-
i t . )
8 - COL E T T E et . G. T R ET, Le Monde Invisible Vous Parl e, Pari s, 1947
(Vigot Fes, Esit.)
9- AL BE RT PAUCHARD L'Autre Monde, Ses Possi bi li s I nf i ni es, Ses
Sphes de Beaut et de Joie, Cenve, 1940 (Lib. I. H. Jeheber)
1 0 - GA BR E L DELANNE, L'Ame Est Immortelle, Pari s, 1923 (Ed. de l a B.
P. S.)
1 1 - L ON DEN S Dans L 'Invisible Pari s, 1922 (Li b. Des Sci ences psy-
chi ques).
1 2 - LON DEN S GABR EL DELANNE, Le Probme De L 'Etre et De La De-
stin, Paris, 1929 (Les Editions Jean Meyer).
1 3 - Le Sauveur Des Peuples. Fvrier, 1864 No. 6
1 4 - Revue Scientifique et Moral e Du Spiritisme. Ma, 1 9 0 1 .
1 5 - C . W. LEADBEATER, L'Autre Ct De La Mort Paris, 1923 (Ed. De La
Famille Thosophique).
1 6 - PAUL LABERENNE, L'Origin Des Mondes, Paris, 1947 (Ed. Hier et Au-
j our d' hui )
1 7 - LUC EN RUDAUX , Sur Les Autres Mondes, Pari s, 1937
1 8 -
1 9 - A L L A N KARDEC, Qu' est-ce que Le Spi ri ti sme, Pari s, (Li b. Des Sci .
Psychi ques)
2 0 - L ON DEN S, Aprs La Mort. Pari s, 1929 (Ed. Jean Meyer).
2 1 - LON DEN S, Le Monde Invisible et La Guerre 1919, Paris ( ED DE La
B.P. S.)
2 2 - Dr. FERNAND BOTTEY Le' magntisme Animal" Etude Cri ti que et Ex-
pri mentale Sur L'hypnotisme ou Sommeil Nerveux Pari s, 1888
2 3 - LADEME, La Nvrose Hypnotique Paris 1881
2 4 -
2 5 - F. E. A., Fantomlar Nas l Konuuyor. Bursa, 1944 Y eni Bas mevi .
2 6 - AL L AN KARDEC, Le Ci el et L 'Enfer Sel on Le Spiritisme Pari s 1923
(ED. De La B. P. S.)
NSZ
Spiritizm'in yz yl akn sreden beri insanlk iin salad
bilgi ve grg imknlarnn esas : bedensiz varlklardan alnan ruh-
sal tebligata dayanr. Ruhsal tebligatn retisi dahilinde gelien
spiritik hakiktler, ayni paralelde bir dier esasl temeli de gelitir-
mitir. Bu temel, medyom ismi verilen zel yetenekli ve bu yetenek
vs'atince vazifeli kiilerin madd ve manev abalan sonucunda
kurulmutur. Medyomluk ve tebligat birbirinden kesinlikle aynla-
mayan iki kurumdur. Biri dierin ayrlmaz tamamlayc parasdr.
Medyomun asl amac, psiik yetenekler tazahr ettirmek deil,
bedensiz varlklarla, eitli seviyelerde olmak zere irtibat kurarak,
insanlara stn bir realitenin tekml ettirici bilgilerini aktara-
bilmekdir. Bu durum spiritzm bakmndan en nemli bir noktadr.
Medyomlar ayni zamanda psiik yeteneklere de sahip bulunabilirler.
eitli metapsiik tezahratn ortaya kmasna vastalk eden med-
yomlarm ruhsal dnya ile olan ilikilerinde nceden bilmeleri gere-
ken birok bilgi mevcuttur. Metapsiik tezahrat (telekinezi, ek-
toplzmik grnmler, aporlar, dedublman v.s.) bir yerde doru-
dan doruya spiritik irtibat gerektirmez. Bedensiz varlklarn
rehberlerin tesirlerin yardm ve dzenleme olarak bu psiik
almalara itirak edebilirler, ama phesiz psiik sjenin ruhsal
ve bedensel duyarl ve yeteneini de gznnde tutmak zarureti
mevcuttur.
Medyomluk, ipnotizm, manyetizm ve psiizm (animik tezahr-
ler) gibi btn ruhsal konularn tetkik ve mtalas, unutulmamak
gerekir ki, onlarn ancak bir inceleme vastas olarak kabul edil-
mesi temeline dayanr. Bunlar bir ama olarak seerek ie girien-
lerin faydal ve tatmin edici sonulara ulaacaklar kuku gtrr.
Bu ileri bir vasta olarak, tekmle yardmc, uuru temizleyen,
uyandrc bir ara olarak seersek, o zaman metafizik ya da spiritik
uygulamalar doal ve hayrl karlanabilir.
5
Ruhlarla temas kurmak ve onlardan bir takm bilgiler almak
iin yle pek byk bilgiye ve teknie gerek yoktur. Bir masa
banda yalan yanl ruh davetim becerenler oktur. Kargmza
kan hassas bir kimseyi az bir bilgi ve tecrbeyle uyutmak mm-
kn olabilir. Meselenin karmak yn bundan sonra kar kar-
nza: ruhsal varl davet ettiniz, hassas sun' uykuya soktunuz,
sonra ne yapacaiz?
Bir ruhla karlamak veya uyuyan bir insann karsnda bu-
lunmak eer sadece o ruhu gzlemek ya da o insann uykusunu
seyretmek iin ise buna harcanacak en kk bir emee bile yazk
olur. Bu seyretme merak bir ka deneyden sonra tatmin edilir ve
i de biter. Hele eer bir insan bunu, bakalarna kar bir gsteri
veya marifet diye veyahut da herhangi bir karn temin etmek
maksadiyle yapyorsa, imdiden arzedeyim ki, bu i tasavvur edi-
len fayday deil, akllarda bile olmyan zararlar ve belki de fel-
ketleri mucip olabilir ki, bu haller de gene az ok ksa bir zamanda
deneylerin ya kesilmesine veya soysuzlamasna sebep olur.
Fakat gerekte i byle mi ya?... Adamlar bu yolda senelerce,
btn hayatlar mddetince ve hatt bazan bir ka hayat boyunca
alyorlar da gene ilerini bitiremiyorlar. O adamlar bu kadar
uzun sren almalar esnasnda acaba neler yapyorlar? Neler
aryorlar? Bu bitmek tkenmek bilmiyen ilerin acaba mahiyeti
nedir?... ite bu ilerin konusu hakkndaki pek ksa grlerim
bile metapsiik tetkikatn gayesine temas eden tatbikat ilgilendi-
riri baz bahisleri amama sebebiyet verdi.
Medyomluu ve manyetizma yapmasin renmek herkes iin
nihayet bir saatlik itir; fakat onlarn amalad yollarda bu ileri
vasta olarak kullanmak kudretini kazanmak, kfi derecede bilgi
ve grg kabiliyetlerinden mahrum herhangi bir insann beceremi-
yecei kadar byk bir meseledir. Zira spiritizma, manyetizma
maniplasyonu, yni ruh arma ve adam uyutma marifeti,
dier ilim ubelerindeki vastalarn kullanlmasndaki glk ya-
nnda hibir zorluk arzetmez. Bunlarn hepsi bir iki saatte renil-
mesi mmkn ok basit eylerdir. Fakat, bu kk ve basit ile-
rin tatbikatna geince insann karlaabilecei sonularn ciddi-
yeti ve ehemmiyeti ve ekseriya iinde klamyacak kadar kark
muammalarla yz yze gelinmesi ve bilhassa baz zuhuratn insan
kolundan tutup iyi veya kt yollara srkleyici kudretler gster-
mesi, hibir ilm vastann tatbikat srasnda rastlanmyacak husus
haller ve glkler arzeder.
6
Halbuki kupkuru bir fizik veya hayvanat kitab gibi yazlm
bir medyomluk veya manyetizma kitabnn bu yolda iyi bir rehber
olamyaca aikrdr. Bu eksii tamamlamak ve aratrcnn her
admnda karlamas muhtemel srprizlere ve mehul yeni ufuk-
lara doru selmet ve emniyetle yryebilmesini salamak maksa-
diyle yaplacak yayma lzum vard ve ite bu lzumu duyarak bu
ie girimi bulunuyoruz.
Mmkndr ki, bu kitapda her okuyucunun mutat dncelerine
uymyacak baz mahedeler ve olaylardan bahsedilecek ve yazarn
bunlar zerinde bazan uzun uzadya durduu grlecektir. Buna
kar sabrszlk ve tahammlszlk gsterenlerin esasen bu mev-
zularda derinlemee niyetleri yoktur. Bylelerine kar hibir s-
zm olamaz. Fakat samimiyetle, azimle ve bilhassa hsnniyetle
bir geree varmak, mull bir bilgiye sahibolmak istiyen okuyu-
cularma unu arzedeyim ki, ileride, biraz daha mesafe katettik-
ten sonra, bugn mellifin, zerinde durduu bu mahedeler yarn
bakalarnn da ehemmiyetle zerinde durmak istiyecekleri eyler
olacaktr.
Bu mahedeler, bu hikyeler, bu olaylar ve nihayet btn bun-
lar hakkndaki tahliller ve dnceler doru mudur, deil midir
meselesi, ancak bir kl iinde halledilebilecek ilerdendir. Onlarn
bir ka kelime veya cmle ile, hatt bir iki kitap yazp okuyuver-
mekle zlmesine imkn yoktur.
Bu ilerde gerek, samim ve iyi niyetli aratrcya lzm olan
ey sabrla, sebatla ve ilh kanunlar altnda insan yksek fikir-
lere gtren yiyi, doruyu ve gzeli bulmak akyle acele etme-
den, menfi tesir ve dncelerle tela dp heyecana kaplmadan
ve bilhassa yorulmadan almak ve almaktr. Bu almak belki
aylarca, belki senelerce ve belki de, kim bilir, birka hayat boyunca
srecektir.
Bu kitap, isminden de anlalaca gibi medyomluk serisine
aittir. Fakat yukarda arzedilen sebeplerden dolay okuyucular
buradaki medyomluk bahisleri arasnda morali, ruh ve tek-
ml bahislerini ilgilendiren bir sr yazlara ve mahedelere de
rasgeleceklerdir. Bizim gibi dnen kimselerin bu hli, bir usul-
szlk deil, lzumlu bir zarur icap olarak kabul edeceklerine
kni bulunuyoruz.
Bu kitapta medyomlua dorudan doruya girilmiyor. Zira
medyomluun teorik, bilimsel ve tatbik konularna girmeden evvel
7
ruhlar tanmak lzmgelir. insan konumak, grmek ve arkada-
lk yapmak istedii kimseleri evvel tanmak ister. Biz kuvvetle
tahmin ediyoruz ki, Spiritizm yapmay tasarhyan kimselerin ara-
snda, ruhlarn kimler olduunu, hangi artlar altnda yaadkla-
rn, ne trl imknlar dahilinde insanlarla temas haline geebil-
diklerini, bunlardan insana ne gibi iyiliklerin veya ne gibi ktlk-
lerin gelebileceini dnmee lzum grmeyen insanlar ok vardr.
Bu mesele gerekten mhimdir. Onun iin klsik ve eski piritler
de her eyden evvel ruhlar tanmaa ve onlarn karakterleri, ka-
biliyetleri, niyet ve maksatlar hakknda mmkn olabildii kadar
doru fikirler edinmee almlardr.
Bununla beraber unu da arzedelim ki, ruhlar hakkndaki bu
ilk bilgi ile medypmluk sahasmda ilerlemek iin belki de farknda
olmadan ilk admlarmz atm olacaz. Okuyucularmzn bu u-
suz bucaksz alma sahasnn balangcnda olduu gibi btn
devamnda da ayni kolaylkla veya ayni belirsiz glklerle ve ayni
tedric tekmlle ilerlemelerini temenni ederiz.
Bu kitapta takdim edilen mahedelerin baz ksmlarnda,
hatt yalnz yeni balayan okuyucularm iin deil, bu ilerde az-
ok klsik spiritizma bilgisi ile aydnlanm kimselerin bile yadr-
gyabilecekleri ve izahnda mkilta decekleri noktalara rast-
gelmek mmkn olacaktr. Bunlarn izahn hemen bu kitaptan bek-
lemek doru deildir. Zaten bu mmkn olsayd btn medyomluk
bahsini birtek kitabn iine sdrmak bizim iin de tercih edilecek
bir i olurdu. Binaenaleyh byle henz izaha muhta mahedelerin
derhal izahiyle uramaktan ziyade o mahedelerin, iinde bulu-
nulan mevzu iin, neticelerinden istifade etmek gerekir.
A
Ruh ve Madde Yaynlar arasnda byk bir boluu doldura-
can umduumuz Ruhlar Arasnda, ruhsal almalarn irti-
bat kurma dalnda aba harcayan kiilere rehberlik edebilecek
niteliktedir. Bilgi ve uur dzeyi ne seviyede, spiritizm'de ne trl
geliim olursa olsun, ruhsal irtibatlar esnasnda bu kitapta verilen
bilgi ve mahadeler geerlidir.
Bu kitap spiritizm tekniini deil, ruh leminin eitli tekml
kademelerine bal varlklarn gerek ve geici ruh haletini tan-
tan, reten, bilgi veren bir kitaptr. Salam, emin ve hzl bir a-
lmay iyiniyet ve idrakli olarak isteyen her uygulayc, byle bir
eserden ok istifade edebilir.
8
Metapsiik Aratrmalar Derneinin devi, yelerinin ve onun
tesir alanna giren insanlarn gelecekte vuku bulacak temel dei-
ime hazrlanmalar bakmndan, onlara n-bilgiler vermek, de-
itirici bilgileri ihtiyalarna gre yorumlayabilmek ve anlaya-
bilmek zere kapasitelerini arttrmaktr. Her eylemimizin amac bu
hedefe yneliktir. Ne doktrin, ne inan ne de baka ama endiesi
Lamyarak Ruhsal dare Mekanizmas'nn evrensel maksat ve
gayesine, beer dzeyde hizmette bulunmak tek amacmzdr.
Ruh ve Madde Yaynlan
RUHLARLA TEMAS MESELES HAKKINDA
BRKA SZ
Her eyden evvel ruhlarla grmek deyiminin dellet ettii
mna zerinde biraz durmamz lzm geliyor. Zira bize gre, med-
yomluun mhim srlar bu mna iinde gizlenmitir.
Ruhlarla grmek tbiri ilk hamlade akla geldii gibi hi de
basit ve herkesin kolaylkla kavrayabilecei bir hdisenin ifadesi
deildir. Burada ok ey bilmek, ok ey grmek, ok ey dnmek
ve bilhassa ok ey duymakla ancak sezilebilecek ve nadiren ula-
lacak muvaffakiyet mertebeleri vardr. Bu kadarck szden sonra
(Ruhlarla nasl grlr?) sualini hemen bir iki satrlk yaz ile
cevaplandrma dnmediimizi okuyucular derhal anlam ola-
caklardr.
Medyomluk ve melekesini kullanarak veya kullanmyarak ruh-
larla grmek meselesinin mtalasna gemezden evvel dnya
hayatnda birbirimizle olan gnlk mnasebetlerimize ksaca bir gz
atmamz faydal olur. ki insan birbiriyle nasl grr? Bunun en
yaylm ve bilinen ekli, kar karya geip dille veya iaretlerle
konumaktr. nsanlar arasnda en ilkel bir anlama vastas olan
bu tarzdaki grmei herkes bilir ve tatbik eder. Fakat i bu de-
recede kalmaz, biraz daha ileri gider. Uzak mesafeden birbiriyle
grmek iin ormanlarda yayan ilkel insanlarn kullandklar
tamtam sesleri veya alev klan yerine, uygarlam insanlar yazy
ikme etmilerdir. Bunlar uzaktaki dostlarna mektuplar, yazlar
gndererek anlarlar. Bu da bir balant vastasdr, ama evvelki-
lerden ok ilerde.
imdi, bu dereceye ykselmemi, vahet halinde bulunan bir
insana eer meden bir insan bir mektup gnderse ve bu mektupla
hatt o vahi insann hayatn ilgilendiren baz mhim haberleri
11
ona bildirmek isterse o zavall vahi bu mektubun bir ifade vastas
olup olmadn dnmedii gibi ayni zamanda ondan bir mna
karabilecek kabiliyette de olmadndan ona hibir kymet vermez
ve o mektubun, ne kimden geldiini, ne de ne maksatla gnderildi-
ini dnmei aklna bile getirmez. Halbuki onun iin kendi ha-
yatiyle ilgili mhim haberler vardr.
Fakat ehirli ylemi ya?... O, kendisine gelen byle bir mek-
tuba evvelkinden bambaka mna verir. Ve ne yapp yaparak onu
anlamaa alr, anlamak arelerini muhakkak aratrr. Okuma-
sn bilmiyorsa onu okuyabilecekleri arar bulur. Yazmm mnasm
anlamyorsa onu kendisine anlatabileceklere bavurur. Ve herhalde
mrnde mektup grmemi bir vahinin yapt gibi onun ss diye
bann zerinde tamaa veyahut da ayaklariyle ineyip gemee
kalkmaz. O, bu mektubun kendisine bir maksad anlatmak iin
gnderilmi bir tebli olduunu ve bir fikri, bir duyguyu ifade
ettiini dnp, ona bu bakmdan kymet verebilecek, bilgi ve grg
seviyesine ykselmi br varlktr.
imdi bilgi ve grgs biraz daha ilerlemi insanlara geelim :
Bir telefon veya telgraf muhaberesi karsnda evvelki ehirlinin
bunlara nazaran durumu da aa yukar mektuptan anlamyan
vahinin o ilk ehirliye gre olan durumuna benzer. Yni, bu ilk
ehirli bu arac hi duymam, grmemi ve kullanmam ise bir
telefon veya telgraf santral iinde bulunduu halde ikinci ehirli-
nin husus maksatlarla kendisine haberler gndermek iin bu vas-
talar kullanmak hususunda gsterdii btn cehitlere ramen ona
derdini anlatmas mmkn olmaz. Zira, o, ne bunu anlyabilecek ve
ne de ondan istifade edecek durumdadr, teki paralanarak btn
telefon zillerini aldrd, btn verici makineleri harekete getir-
dii halde bizim k bunlar sadece hayretle ve bazen de hayran-
lkla bir mddet seyrettikten sonra, bu grltlerden hibir ey
anlamadan, hibir istifade etmeden safiyane bir akmlk haliyle
oradan uzaklap gider. Buna mukabil bu ileri grm, anlam ve
onlara inanm olanlar iin bu aralardan hergn bol bol istifade
etmek kadar tabi bir hal tasavvur edebilir mi?
Ama i bu kadarla kalmyor. Bundan yz sene evvel Amerika'da
teneffs eden herhangi bir insann nefes alp veriini Asya'nn bir
ehrinin bir evinde oturan herhangi bir dier insann hemen hemen
ayni zamanda iitebileceini ve bu nefes grltlerinin grnrde
hibir ara olmad halde, Amerika'dan Asya'ya kadar bir anda
gidebileceini sylemi olsalard, bata akademisyen limler olduu
12
halde, buna hibir kimse inanmazd, deil mi? Ve farzedelim ki,
o zaman Asya'daki bu ilerden haberi olmyan insanlara Amerika'-
daki adamlar byle radyofonik dalgalarla baz mhim haberler
gndermi bulunsalard, hatt Asya'dakilerin ellerinde birer radyo
alc leti dahi tesadfen bulunmu olsayd, gene onlarn bu dalga-
lardan ve bu dalgalarn getirdii bilgilerden hibir haberleri ol-
mazd. Bundan baka eer onlar biraz da lim geiniyor idiysiler,
byle muazzam bir haber tufan iinde yzdklerini mtemadiyen
inkr etmekten de ekinmezlerdi! Acaba bu hlin, bir mektuptan
anlamad iin ona kymet vermeyen ilkel bir insann arzettii hal-
den fark var mdr? Halbuki bu iin hakikti ve artlan anlal-
dktan ve onun tatbikatna girimenin yollar ve icaplar renilip
onlara inandktan sonra radyo neriyat insanlar arasnda en fay-
dal, en lzumlu ve belki de en kudretli bir anlama vastas olarak
kabul edilmitir. Ve bugn bu hal o kadar tabiemitir ki, akam
st koltuuna kurulmu Asya'l bir insan ingiltere'den kendisine
gnderilen havadislerin nereden, nasl, ne tarzda ve hangi yollar-
dan geldiklerini dnmeden ve bu makinenin o havadisleri haki-
katen dardan alp kendisine verdii meselesi zerinde zerre kadar
phe ile durmadan sadece alm olduu havadislerin kymet ve
mahiyetlerini anlamaa alr. Ve elindeki radyo makinesinin de
bu ilere ancak vastalk yapan aratan baka bir ey olmadn
takdir eder. Halbuki radyo ilerine yeni almak zere olanlar iin
bu havadisler ve musiki paralar ikinci plnda kalr, onlar asl
igal eden ey bu makinenin iinde bulunan eytan kefetmek ve
bu seslerin hakikaten iddia edildii gibi uzak memleketlerden gelip
gelmediini tahkik etmektir.
Fakat keke iler burada kalsayd da bu gnk inkarc bz
akademisyen dostlarmzn, ilkel bir insann kendisine gnderilen
mektubu kymetlendiremedii iin ineyip gemesi gibi, bir telgraf
veya bir telefon merkezinde bulunan grgsz ehirlinin kendisine
kucak kucak gelen haberler karsnda bn bn bakmarak hibir ey
anlamadan orasn terketmesi gibi, veyahut da onbinlerce haber,
tebli ye mzik dalgalarnn tufan iine gmlm olmasna ramen
ve bir radyo leti de elinin altnda bulunduu halde srf onu lm-
basn yakmak, istasyon iaretlerini bulmak iin lzumlu maniplas-
yonlar bilmediinden o, dalgalardan hibir haber alamyan ve bun-
dan daha beteri, o haberlerin mevcudiyetlerini inatla inkr edecek
kadar evrende olup bitenlerden habersiz bulunan bir insann dm
olduu gibi zavall sonuca dm olduklarn grmeseydik!
Ama bu temenniden ne kar? Bu kibeti gryoruz ve grece-
13
iz. nk insan Hazreti dem'denberi insan olarak yaamtr.
Binama leyli o, her insann geirmesi mukadder olan tekml kade-
melerinden birer birer gemek zorundadr.
Evet, filhakika iler burada durmuyor, fcugn daha ilerisini
srenler ve aratranlar insanlarn uzaktan birbirine tesir ettikle-
rini, birbirine baz fikirler ve duygular gnderebildiklerini kefetmi
bulunuyorlar. Hatt bu fikir dalgalar bir takmlboratuvar alet-
leriyle dahi tesbit edilerek bugn akademik mefhumiine bile girmi
bulunuyor. ngiliz Ruh Aratrma Cemiyetinin Proceedings ismi
altnda 21 cildi aan neriyat bu neviden ilm mahedelerle
doludur. Bununla beraber herkesin bu kitaplar kartrp oku-
mas ve onlarn zerlerinde durmas mmkn olabilecek kadar
zaman henz gememitir. Binaenaleyh byle yksek tertipteki mu-
vasalalar bahsinde daha birok mektuplar inenecek, daha birok
telgraf ve telefon istasyonlar, bir koyunun yapt gibi ziyaret
edilecek ve daha bir ok radyo dalgalar inkr edilerek istifadesiz
bir halde ziyan olup gidecektir.
Bugn bir insan baz artlar altnda dier bir insana fikrini
gnderip ona istedii eyi telkin edebiliyor. Burada elbetteki radyo
meselesinden daha yksek ve ince tertipte iler vardr. Fakat bun-
larn esaslar birbirinden daha yksek ve ince tertiptedir. Fakat
bunlarn esaslar birbirinden asla ayr eyler deildir. Hembirincisi,
hemde ikincisi zerinde durulmas lzmgelen tek dva, dardan
gnderilmi olan haberci dalyalara kar insan ruhunun alc hale
getirilmi olmasndan ibarettir. Bununla akademi bugn megul
olmuyor, diye birok kimsenin yapt gibi bu hakikti ilimd
addetmek hakkna malik deiliz. Ve akademinin de bu dvay ele
almakla mkellef olduuna kni bulunuyoruz. Eer o, bunu yapm-
yorsa vazifesine henz balamam demektir.
Bir insan bilerek bilmiyerek, istiyerek istemiyerek dier bir
insann ryasnda veya uyank halinde ona baz fikirler ve duygular
telkin edebilir. Ruh ve Kinat Kitabnda buna dair baz misller
zikredilmitir. Mesel bir tp operatrnn, ahbab olan diinin
ryasna girerek onun midesi zerinde ameliyat yapmas hikyesi
bunlardan birisidir (5/576). u halde, ryada idrak ve fehmettii-
miz baz duygu ve dncelerin uur altmzda ki kaynaklarnn
hangi millerle uyandrlm olduklarn daha geni bir dnce ile
aratrmak icabeder. Keza gene yle misller zikredilmitir ki, bun-
larda da bir insandan dier insana fikir ve duygu intikllerinin
vukuu bariz olarak grlr.
14
Bir sabah kalktnz zaman aklnza birdenbire dostunuz Xge-
lir. Fakat leye doru ya ondan bir haber alrsnz veya bizzat ken-
disini grrsnz. Bu hdiseye biz, tesadf deyip geiverenlerden
deiliz. Halk arasnda yaylm olan: Seni andm, kulaklarn n-
lad m? veyahut Kulaklarm nlyor, galiba beni andlar sz-
n bir hurafe telkki edenlerin bu haline acmamak elden gelmez.
Zira bunlar, ne dnce intikaline (transmission de pensee), ne te-
lepati'ye, ne durugr (klervoyyans) hdisesine dair mspet, ina-
nlr ve ilm tetkikatn hi birinden haberi olmyan ve bunlar ze-
rinde kafalarm zerre kadar yormam bulunan kimselerdir.
Bugn ilm bir hakikttir ki, baz insanlar hi grmedikleri bir
kitab, bir mektubu, bir gazeteyi mkemmelen okuyabilir ve bir in-
sann kafasndaki dnceleri kefedebilir. Biz bunlann birok
misllerini bizzat grdk ve tetkik ettik.
Bir taraftan ruhlarn mevcudiyetini biroklarna inkr ettiren
cehaletin de sebebi bu inkarclarn ruhlardan haber alamam ol-
makta bulunmalardr; dier taraftan ise bu haberler ruh,yollar-
dan kendilerine mtemadiyen geldii halde tpk evvelce zikrettiim,
haber tufan iinde bihaber kalm, biareler gibi bunlar da bu ha-
berleri idrak edememektedirler. Demek ki, bu insanlar, gafletleri-
nin neticesi olan bu duygusuzluklarm hareket noktas olarak kabul
ve ona gre de ruhlarn mevcudiyetlerini inkr ediyorlar; fakat
ruhlar inkr ettikleri iin de, bu gafletlerini gidermeye yanya-
cak mspet faaliyete gemee, yani ruhlarla grmenin ilm yol-
larn aratrmaa lzum grmyorlar. Ve onlarn bu cehitsizlikleri
de ruhlardan gnderilen haberleri duyma kabiliyetlerinin inkiafna
mni oluyor. u halde bugnk ortalama ilim seviyesi bakmndan
beeriyet bir fasit daire (dng) iinde yuvarlanp durmakta ve
bu girdaptan kendisini kurtarp ileri atlmak, yksek realitelere
ulamak kudretini henz gsterememektedir. Bu geriliin sebepleri
zerinde durmay faydasz ve lzumsuz gryorum.
Hulsa, ruhlarn bizimle henz nsiyetsizliimizin neticesi
olarakher zaman anlamak kudretini gsteremediimiz gizli m-
nasebetleri de vardr. Ve bu mnasebet dndmz ve tahmin
edebildiimizden daha ok fazla ve mulldr. Biz bunlar grme-
mekte srar ettike onlarn tesirlerinden kendimizi kurtarm olma-
yz, yalnz onlarn mahiyet ve istikametlerini deitirmi oluruz ki,
bu da bizim lehimize bir netice vermez. Zira o tesirler istenmeyen
gzlerimize gene batar; fakat artk onlar, tabii, istifadeli ve yk-
seltici birer duygu halinde deil, ihmal edilmi ve terbiyesiz brakl-
m veya kt ve yanl yollarda terbiye edilmi marazi, zararl ve
alaltc zorlama halinde kendisini gsterir. leride ruhlarn bu gizli
tesirleri bahsine bir az daha ayrntl olarak tekrar dneceiz.
Fakat ruhlar byle gizli tesirlerle de iktifa etmiyorlar ve ken-
dilerini tantabilmek iin daha aalara inerek adet bir ara halin-
de, mesel bir radyo makinesi gibi (bu tebih ok kabadr) kullan-
dklar medyomlarm madd imknlarm faaliyete geiriyorlar ve bu
sayede karmzda konuuyormu, yaz yazyormu ve hatt kendi-
lerini bize gsteriyormu gibi hdiseler husule getiriyorlar. Ve b-
tn bu tezahrler iinde alelade bir insann asla beceremiyecei
bir takm iler yapyorlar : rnein, ok yksek duygu ve dnce
mahsul fikirleri ve bilgileri, takip edilmiyecek sratle ona yazd-
ryorlar, syletiyorlar, ak, berrak grler halinde gsteriyorlar.
Daha he yapsnlar? Ve hl buna inanmyan baz insanlar acaba
ruhlardan daha ne bekliyorlar? Ve ruhlar onlara bundan baka
daha ne yapabirler? Haydi bakalm o sistematik inkarc, efendi
kendi kafasna gre farzetsin de kendisini bir mddet iin ruh ha-
linde spatyoma gemi grsn, acaba bu zat kendi mevcudiyetini
kendisi gibi dnen insanlara kabul ettirebilmek iin nasl hareket
edecektir? Bu sualin cevab cidden merak ekicidir.
Fakat gene bir ok insanlar bu ie inandrmak mmkn olma-
yacaktr. Zira insan Hazreti dem'den beri insan olarak yaamtr.
Ve tekmln her safhasndan hazmede ede gemek zorundadr.
Binaenaleyh bunlarn iinde halen bilmedikleri ve anlyamadklan
iin hsnniyetle ve masumane bir ruh haleti ile henz Inanmyan-
lar bulunacak.
Bunlarn iinde, bir tarafta dnyann binbir zevk ve elencesi
dururken byle skc eylerle uramann sras m, diyen adam
sende iler bulunacak.
Bunlarn iinde baz byk hakiktlerin heybetli ehresinden
rkecek kadar kendilerini kabahatli sayarak bu ilerden kaanlar
bulunacak.
Bunlarn iinde, birka gnlk mrden sonra son bir gnn
en son saniyesinde btn madd kymet ve servetlerini bir anda b-
rakmak zorunda kalacaklarm dnmeyip, gaye ittihaz edindikleri
bir iki kymetsiz maddi deerin ancak bir tekml vastas olduunu
idrak etmek istemeyenler bulunacak.
Ve nihayet bunlarn iinde, saplanm olduklar bir takm batl
dnce ve itikatlarn gayyasndan kenderini kurtaramadklar
iin ne pahasna olursa olsun, hakikti grmemee karar vermi
olanlar bulunacak...
16
Biz btn bunlar kendi hallerine brakyoruz. Zira balarn
zorla br tarafa dndrenler, yni ruhlarn mevcut olduu ve
insanlar iradetmek iin onlara muhtelif vastalarla tebligat gn-
derdii hakiktine gzlerini smsk yummak isteyenler karsnda
bugn bizim gibilerin rpnp durduklar gibi onlar da kim bilir
gelecek hangi bir gnde ayni eyi yapacaklardr.
Bir sesi duymak iin ilk yapacamz ey kulaklarmz tkamak
deil, bilkis amak ve sesin geldii tarafa evirmektir. Keza bir
manzaray grmek iin de gzlerimizi smsk yummayz. . Bilkis
hem aarz, hem de icabnda onlar drbn, gzlk, mikroskop, teles-
kop gibi bir sr yardmc letle de takviye ederiz. Bundan baka,
iitilmi bir szn veya grlm bir manzarann kymet ve mana-
sn anlamak iin gene ilk yapacamz ey o sz bir kulakla alp
br kulakla vermek veya o manzaray bir gzle alp br gzle
atmak deil, onlara ait kafamzn iinde bir dnce ameliyesi ge-
irerek bu iitilen ve grlen eyleri hazmetmee almak olur.
Bunun gibi, fizik lemimizin henz uzaktan uzaa sezmee
balad kozmik nlarn skl derecesine indirecek kadar muhi-
timize yaklatrm olduklar yksek intiar ve titreimleriyle (vib-
rasyonlariyle) dnyaya baz eyler sylemek ve kendi istifademiz
bakmndan baz eyler hakknda bizi aydnlatmak isteyen varlk-
larn ruhumuz kanaliyle gnderdikleri imajlar (imgeleri) sinir sis-
temimize yanstmaa ve bunun iin de sinir sistemimizi usul daire-
sinde hazrlamaa, yni fizyo-psikolojik kabiliyet ve imknlarmz
genileterek bize gelen imajlar organizma mikrofonu ile bytp te-
barz ettirmee ve ayni zamanda da onlarn tamakta olduklar de-
rin ve mull mnalar anlamaa ve tatbik etmee almakla m-
kellef bulunuyoruz. te ykselme ve tekml yolu budur ve bu iler
de bu yolda yaplr. Byle yapldka ruhumuzda yeni yeni inkiflar
balar ve muhitimizle ve bilhassa hibirimizin mevcudiyetini inkr
edemiyecei, iinde yzdmz sonsuz biUnmiyenler alemiyle olan
mnasebetlerimizi daha iyi anlyabUmemizin imkn artar. Aksi
halde kulan seslere, gzn renk ve ekillere kar smsk tkyan
ve iittii sesleri, grd manzaralar hie saymak alkanlnda
bulunan bir insann etrafndan toplyabildii eyler ne kadar faki-
rane olursa, kendi ruhumuzun nihayetsiz kudretleri ve kinatn
saysz imknlar hakkndaki bizim bilgilerimiz de o kadar iptidai
ve zavall bir durumda kalmaa mahkm bulunur. Aa yukar bu
gnk manzara da budur.
u halde iimize gelen her duyguyu, grdmz her ryay,
karlatmz her hdiseyi, nazar tetkikten geirmee, onlarn
17
iyilik veya fenalklarn aratrmaa ve btn bu mahedeler ara-
sndaki mnasebetleri bulmaa ve bilhassa bu olularn sebeplerini
kefetmee alrsak, bu hususta ilk karlaacamz mkilttan
Bonra nmzde muazzam bir kinatn geni ufuklar iinde tabaka
tabaka aldm ve kendimizin de orada bir kymet ifade etmek
durumuna lyk bulunduumuzu idrak etmee balarz.
Bu hususta lzumlu olan almalarn usulleri ve egzersizleri
neriyatmzn konusu iindedir. Fakat daima arzettiim gibi bun-
larn kymeti ancak aratrclarn gsterecekleri iyiniyetle cehit
ve gayrete baldr. Bu uzun bahsi imdilik burada keserek okuyu-
cularmla birlikte spatyoma girmek ve biraz da orada dolamak
istiyorum.
RUHLARA DAR
Eer bu kitaplar btn psiik, metapsiik ve spiritik konulan
iyice tetkik etmi ve kavram bir okuyucu ktlesi iin hazrlam
olsaydm, bu bahsi burada amaa lzum grmezdim. Fakat bilhassa
son zamanlarda bu ilerle yalandan alkal grnen ve hatt ken-
dilerini kompetan (uzman) zenneden baz kiilerin de dahil olduu
byk bir aratrc zmresinin ruhlarla grmek meselesi kar-
sndaki henz hazrlksz durumu, bu ii t bandan itibaren ele
almann lzumunu bana hissettirdi. Zira byle yaplmadka ruhlarla
temas bahsinde mtalaya mevzu tekil eden vetirelerin (srele-
rin), hdiselerin ve vak'alann arzu edilir derecede verimli bir bilgi
altnda grlmesine imkn hsl olmyacaktr. Binaenaleyh
ruhlarla grmek bahsine girimezden evvel ruhlar kimlerdir,
mevzuu zerinde durmak lzun geliyor.
Ruh hakknda evvelce* izahat verilmiti, onlan burada tek-
rarlyacak deilim. Ancak zerinde duruduumuz bahislere okuyu-
cularmn hazrlanabilmesini Balyacak lzumlu baz bilgileri burada
belirtmeyi faydal gryorum.
Ruh, dnyamzda ve madde kinatnda ancak madd arala te-
zahr zemini bulan messir bir kudrettir. Bu kudret devaml bir
1
tekml halindedir. Ve bu olgunluk da ruhun maddelerle olan mna-
sebetinde mevcuttur. Binaenaleyh onun bir taraftan geriye doru
uzanp simsiyah ufuklar iinde kaybolan karanlk, dier taraftan
beer gznn dayanamyaca nurlu sahalarda eriye doru akp
* B. Ruhselman . Ruh ve Kinat. (91-104) arasndaki sayfalara mracaat.
18
giden aydnlk hayat safhalar vardr. Geri hayat safhalarn sonu-
landran cehalet ve grgszlkten dolay beceriksizlik ve ocukluk
haline mukabil, grg ve tecrbe e inkif etmi kudretli ve yapc
melekelerin ruhta tezahr onun ileri hayat safhalarn vasflandrr.
u halde ruhlar derece derece ykselerek birbirinden ayrlrlar.
Acaba ruhlarn bu tekml derecelerini tebarz ettiren hususiyetleri
nelerdir? Bu byk suali u kck kitabmda kendi kendime sor-
mak istemezdim ve onu bilhara neredilecek daha geni mevzular
iinde mtala etmei arzulardm. Fakat medyomluun birok ince
ve karanlk noktalarndan bir ksmm aydnlatmak iin bu mecburi-
yete katlanmak zarureti hsl oldu.
Her eyden evvel unu arzedeyim ki, ruhlarn huzurlarm, geri
taraflarn, aa duygu ve dncelerini veyahut da meziyetlerini,
ileri kabiliyetlerini, yksek duygu ve dncelerini renmee a-
lmakla, onlarn ancak bizimle temas noktalar bakmndan dere-
celerini stnkr tayin edebilmek imkanmbuluruz.
Acaba bir aratrcnn byle bir tasnife ihtiyac var mdr?
Denilebilir ki, ruhlarla grmee niyet etmi herkesin bu hususta
azok bilgiye sahip olmas arttr. Bu cihetin ihmalinden tr za-
rarlar baka yerlerde uzun uzadya anlatacaz.
Burada baz okuyucularmn aklna yle bir fikir gelebilir :
Gremediimiz, duyamadmz, hatt mevcudiyetine bile nazlana
nazlana inanmaa altmz varlklarn zelliklerine ve ruh halle-
rine dair izilmi hayali bir emann tatbikatta, ne faydas olabir?
Bu fikri bir itiraz olarak ileri sren aziz okuyucumun yerden ge
kadar hakk var. Zira o gremiyor, duyamyor ve nazlana nazlana
inanyor veya inanmyor. Ama, ne yapalm ki, u biare yazar dos-
tunuzun da bunun aksini idda etmekte yerden ge kadar hakk
var. nk o da gryor, duyuyor ve kendi varlna kendisini inan-
dran bilgi, duygu ve grg temellerine mstenit salam bir inanla
ruhlarn varlklarna ve onlar var edene inanyor. Bu inan ne
telkinle, ne sadece arzu etmekle, ne iitmek ve grmekle, ne cenne-
tin ekicilii ve ne de cehennemin korkusu ile mmkn deildir. Bu,
senelerce sren sabrl ve devaml bir almann, bir cesaretin, bir
abann temin ettii grg ve tecrbelerin mahsldr. Sathi al-
malarla elde edilemez. Fakat bir defa elde edildikten sonra artk
kaybolmamak zere ruhta, byk bir kymet halinde mevcudiyetini
daima hissettirir. Ben bunu btn okuyucularm iin temenni ederim.
19
SPATYOM HAYATINA BR BAKI
imdi aklmza u sual gelebilir : Acaba dnyada cari olan kai-
deler spatyomda da aynen mevcut mudur? Bu sualin cevabn ve-
rebilmek iin evvelce baka yerlerde (5/288-304) spatyom hakknda
neredilmi kanaatlerimizi okuyucularmza ksaca hatrlatmann
lzumunu duyuyoruz.
Spatyom bilgisi hakkndaki anlay ve grmzn balang
ve bitim noktalar arasnda kalmak artiyle, neo-spiritalizma ince-
lemelerine dayanarak, biz, orann hayatm umum grte mer-
haleye ayrabiliyoruz. imdi bu merhaleleri sratle gzden geire-
lim :
1 nsanlarn, lm mteakip, tekml derecelerine gre az
ok devaml olarak geirecekleri ilk merhaleyi biz ruhlarn kendi-
liinden tahayyl durumlarna ait bir devre diye kabul ediyoruz.
Bu merhaledeki ruhlarn arama klasik spiritlerin teevv ** ha-
linde dedikleri ruhlarla, okuyucularmza biraz sonra sunacamz
stat Allan Kardec'in (6/43) tasnif cedvelinde yazl nc gurup-
taki, yni 10, 9, 8, 7 ve 6 nc snflardaki ruhlar ve onu mteakip
gene takdim edeceimiz Colette ve Georges Tiret'nin tasniflerine
gre (8/37) birinci, ikinci ve hatt ksmen nc mertebelerdeki
ruhlar dahil edebiliriz. Aada, zikrettiimiz unsurun bir araya
gelmesi, bu merhaledeki ruhlarn umum! evsaf m neticelendirmitir,
diyebiliriz:
A Bu merhalede bulunan ruhlarn birok melekeleri henz
inkiaf etmemitir veya kapank haldedir. Bu ortamda aratrc ve
bulucu kudretleri de uyuklama halindedir. Aratrmak ve bulmak;
bir cehitle, bir fikri takiple, sabrl ve sebatl bir alma ile mm-
kndr. Fakat bu iler her eyden evvel ruhun mhim bir kudreti-
nin, mhim bir melekesinin yerinde ve yolu ile kullanlmasna ba-
ldr. Yni irade ne kadar btnlne yakn mkemmeliyet iinde
kullanlrsa aratrclk ve buluculuk kabiliyeti de o nispette tek-
ml etmi bir hal alr. rade hayvanlarda, bile mevcut olduuna gre,
iradesiz hi bir insan ruhunun mevcudiyeti' tasavvur edilemez.
Ancak burada mhim olan nokta, iradeye verilecek istikmetin
uura lyk olup olmamas meselesi zerinde toplanr. Hayvanlar
bilmeden iradelerini kullanrlar. Gene byle bilmeden iradelerini
kullanan insanlara biz, bir bakmdan hakl, bir bakmdan da haksz
br dnya, fthlret.
** Karklk . kendini, yerini, durumunu bilememe.
20
olarak iradesiz adam deriz. Buradaki mesele udur : Hayvanlar-
daki irade, iten gelen igdlerle ve d tesirlerden dolay zorlama-
larla adeta otomatikman istikamet alr. Bir rmcek igdsyle
yuvasn yapar. Onun burada uuru ve u veya bu maksada matuf
bir dncesi yoktur. Zira bu iki meleke onun ruhunda henz inki-
af etmi bir halele dedir. Binaenaleyh yuvasn ne kendisinin
yaptnn farkndadr, ne de onu ne maksatla yaptn bilmektedir.
Keza ayn rmcek, yuvasna taklan kk bir sinein zerine at-
lrken de bunu ne maksatla yaptm, bu hayvan yakalamakla ne
faydalar temin ettiini asla dnmeden bu ii yapar. Bununla be-
raber onun yapt btn bu iler ancak kendi iradesinin faaliyete
gemesiyle mmkndr. Ama, bu irade istikametini rmcein uu-
rundan deil, igdlerinden ve zorlamalarndan alr. te byle bir
iradeye biz
:
kendiliinden irade diyoruz, otomatik irade de deni-
lebilir. Bu hal insanlarda da grlr. Fakat otomatik irade ruh
kapanklnn bir vasf olarak kabul edildiine gre, byle bir ira-
denin uurlu iradeye stnl bir insanda ne kadar tebarrz etmi
bulunuyorsa onun ruhunun o kadar kapal ve realitesinin o kadar
dar olduuna hakl olarak hkmedebiliriz.
Burada unu da arzedeyim ki, bir insan, uurunun ve zek-
snn erebilecei seviyenin fevkindeki plnlardan gelen baz stn
zorlamalara ve ilhamlara tbi olarak da iradesine istikamet vere-
bilir ki, bu hli evvelki ile kartrmamak icap eder. Zira bunlarda
krkrne ve uursuzca deil, bilkis kuvvetli imanla o yksek
ilhamlara bal bir uurun muvafakati ve mutabakat bahis mevzuu-
dur ki, bu hli baka yerlerde ayrca mtala edeceiz.
ite spatyoma yeni gemi olan her ruhta evvel byle bir
iradesizlik hli, yni kendiliinden istikmetini alan iradi teza-
hrat grlr. Yalnz ilerlemi ruhlarda bu hl ok ksa, hatt ba-
zan bir ka dakikalk zaman kadar srer ve geer. Fakat geri ruh-
larda gerilikleri nispetinde bu ruh halini vasflandran merhale ok
uzun ve hatt ekseriya o ruhun btn spatyom hayat boyunca de-
vam eder. Byle ruhlar kendilerini tamamiyle pasif hissederler.
Etraflarnda bir ok olaylarm cereyan ettiini grrler, fakat bun-
larn ekserisinin kendi taraflarndan, kendi iradeleriyle husule ge-
tirilmi olmasna ramen ne maksatla ve kimin tarafndan husule
getirildii hakknda onlarn hibir malmat olmaz. * O ruhlar,
sadece o hadiselerin iinde ister istemez ve tamamiyle pasif olarak
srklenip giderler. ou naho ve strapl olan bu imajlar onlar,
* Bir nev'l teevv.
21
dardan kendilerine zorla kabul ettiriliyormu gibi telkki ettik-
lerinden, onlardan kurtulmak iin beyhude yere mcadele edip du-
rurlar. Halbuki bu zavalllar dnemezler ve bilemezler ki, bu
imajlar ancak kendi inanlarnn ve kendi iradeleriyle yaplm ima-
jinasyonlannm bir hsasdr. Ve onlarla mcadele ettike o hadi-
selerin mevcudiyetlerini bsbtn kabul etmi ve onlarn realitele-
rine inanm bulunmaktadrlar. Byle yaptka da bilmeden irade-
leriyle onlarn hayatiyetini daha ziyade kuvvetlendirerek kendi
zerlerindeki tazyiklerini arttrmaa mteveccih olan istikametlerine
yol vermektedirler. Bu hal de onlarn spatyomdaki straplarn ve
azap, hatt ikence ekmelerini mucip olan hadisat daha kuvvetli
olarak yaatmakta ve srdrmektedir.
te bu bahsin sonunda ayrca Teevv halinin uursuzluu>
diye aacamz bahiste de uzun uzadya izah edeceimiz bu kark
ruh halinin millerinden birisi bu otomatik iradedir. Bu halde faa-<
liyet gsteren bir varlk uursuzdur ve daha tuhaf akndr.
B kinci unsur, gene yukardakine bal bir ruh kapankl
ile tebarz eder. Biliyoruz ki, (5/368-440) imajinasyon irade ile
balar, irade ile biter. radesiz imajinasyon mmkn deildir. Hal-
buki en geri insan varlnda bile imajinasyon melekesi az ok inki-
af etmi bulunmaktadr. te bir ruhun imajinasyonu temin eden
iradesi eer otomatik bir irade ise o imajinasyon, o ruh iin yabanc
meneli kalr ve o kendi imajinasyonu mahsul olan imajlar dar-
dan, yabanc kaynaklardan geliyormu gibi zan ve kabul eder. Bu
tpk kalbinin hareketleri kendi ruhunun kudretiyle vukua gelen bir
insann bunu takdir edemeyip onun kendi iradesi dnda bir kuv-
vetin tesiriyle hareket ettiine inanmasna benzer.
Bu hususta insanlar ok tuhaftrlar. Ufak bir cehit sarfiyle ko-
layca renebilmeleri mmkn olan baz hakiktleri srf kendi-
lerini itiyatlarna balyan taassuplar (banazlklar) yznden
bilmemekte srar edip dururlar ve bundan da gene kendilerinden
baka kimse bir ey kaybetmez.
rnein, baz insanlar kendi ruhlarnda cereyan eden en gze
batc hadiseler hakknda bile hi olmazsa yabanc bir varlk gibi
uzaktan dahi kk bir ilgi gstermek kudretinden yoksundurlar.
Byleleri, mesel, rya, telepati, dnce intikali, nsezi gibi
bilhassa gelecek spatyom hayatlarnn deta birer paras ha-
linde olan iradeye ve tahayyle ilikin bir sr dier ruh tezah-
ratla ve bu tezahratn husulnde rol oynyan yksek ruh melekeleri
22
ile megul olmaktan ekinirler, kanrlar. Ve bunun yerine srf
madd olduklar iin kymet verdikleri belki de yksek ruh mele-
kelerinden birinin veya bir kann inkiaf aleyhindeki baz arzu
ve temayllerine btn uurlarn balarlar, ite spatyomda ruhun
en byk yardmcs olan byle yksek melekelerini dnyada iken
inkiaf ettirmemek gafletini gstermi insanlarn lmlerinden son-
ra girecekleri ilk spatyom merhalesinde kullanmaa alkn olma-
dklar bu melekelerinin bir ksmndan uzun mddet istifade ede-
memeleri ve dier ksmmdan da ancak uursuzca faydalanmalar
kadar tabi bir ey tasavvur edilemez. Ve sonuncu ksma giren
tahayyl melekesinin de byle uursuzca kullanlmas, ruhun spt-
yomdaki strap sebeplerinden bazlarn tekil eden sonucu dourur.
Ruh ve Kinat kitabnn spatyom bahsinde bu, baz misller ile kfi
derecede izah edilmiti. Ayrca onlara burada da dier misller
eklenecektir.
u halde ne kadar geri olursa olsun insanlk mertebesinin mhim
bir vasf olan tahayyl melekesinin, hele serbestlemi bir ruhta,
uursuzca ve otomatik halde dahi olsa faaliyete gemesi zarurdir,
ite bu zaruretin bir neticesi olarak kendiliinden tahayyl kudre-
tiyle vukbulan objektif ve sbjektif btn imajlar sanki dardan
geliyormu, sanki kendi iradesinin dnda cereyan ediyormu gibi
bu ruhta aldatc duygular uyandrr ve bylece, bilmeden vicdann-
dan kopup gelen iyi kt eylerin hdiseler halinde iinde yaan-
masndan dolay byk bir aknlk duyar ve bu da ilk zaman-
lardabu acemi varl karmakark (teevve dren) ve st-
rapl duruma sokan mhim bir unsur olur. Klsik spiritlerin bu
haleti ruhiyeyi teevv h diye tasvir etmelerinde bu bakmdan
byk bir isabet vardr. Zira mesel, bir kaatilin dnyada iledii
bir sua gre kendisinde husule gelmi olan btn kt ruh halle-
rini vicdannn zorlamalar, tahayyl yolu e en korkun, en canl
ve dokunakl ekiller, renkler, sesler gibi bir sr imajlar halinde
kendi muhitinde canlandrr. Ve o zaman bu zavall varlk, dnyada,
bizzat kendi yaratt baz imajlar realite zanneden tmarhanelik
bir delinin intibakszlk ve strap hallerini btn plakl ile gs-
terir.
C nc unsur, spatyoma yeni intikl etmi insanlarn dn-
yadan henz yeni ayrlm olmalar neticesinde buraya ait, yni
madd ilikilerle ilgili bir sr greneklerden, itiyatlardan ve arzu-
lardan kendilerini kurtaramam olmalar ve bunlar ruhlarnda, ora-
larda da devam ettirmeleridir. Dnyadan getirilen bu lzumsuz
23
unsurlar, maddeler, deerler ruhlarn maddeye ballklarna ve
tekml derecelerine gre, , ya ok ksa zamanda defolurlar veya
uzun zaman, hatt .ikinci bir enkarnasyon mddetinin giriine ba-
langcna kadar ve hatt muhtelif spatyom hayatlarnda devam eden
ruhun korkun bir strap kayna ve ekilmez bir ba bels olarak
srp giderler.
ite br leme geince geri ruhlarda uzun zaman srp, giden
bu yukarda saydm zararl unsurun ruhta bir araya gelmesi,
spatyomun neo-spiritalizmaya gre ayrlm birinci merhalesindeki
varlklarnn ruh hallerine ait umum evsafm gsteren emay ko-
laylkla izmemizde bize yardm edebilir. Yukarki unsurlarn bir
araya gelmesinden dolay ruh hallerin eitlerini dnp bulduka
byle geri mntakalarda uzun mddet srnp duran zavall varlk-
larn ektikleri straplar hakknda ak fikirler edinmek mmkn
olur. Ve yukarda sylenen sebeplerden dolay bu yoldaki zihn ara-
tirmalar esnasnda gsterilecek cehitlerin de insan ruhu iin ayrca
mhim bir kazan ve istikbale mteveccih bir hazrlk olduunu an-
latmaa lzum kalmaz.
Demek ki, bu merhalede bulunan ruhlarn genel durumlarn
ylece hulsa edebiliriz : Bu ruhlar bir taraftan, dnyadaki kt
fiil ve niyetlerinin vicdanlarnda izmi olduu sarsc ve ezici inti-
balar hmildirler; dier taraftan da dnya balarndan dolay geri
ve madd ihtiraslarnn, arzularnn ve itiyatlarnn esiri olarak
spatyoma gelmilerdir, ite bir taraftan bu azap verici izleri ve in-
tibalar tayan vicdann, dier taraftan da yersiz ve tatmini imkn-
sz madd ihtiraslarn, arzularn ve itiyatlarn birbirine zt tesiri
altnda kendi kendine harekete geen tahayyl melekesi spatyoma
yeni gemi bir varln oradaki lemini azok uzun bir zaman iin
yaratm olur. Ruhlarn geirmesi lzm gelen bu merhaleye biz
spatyomun kendiliinden tahayyl devresi diyoruz.
Alkanlklarn ve vicdan zorlamalarn kuvvetlerini kaybetme-
leri nispetlerinde ruhun uuru alr, uur aldka da kendiliinden
olan tahayyl, uurlu tahayyl haline intikl ederek ikinci merha-
leye geilir. Fakat her yerde olduu gibi bu gei de keskin hudut-
larla olmayp tatl ve tedric bir seyirle oluur.
II Spatyomun, neo-spiritalizmaya gre birinci merhalesini
takibeden merhalelerindeki ruhlarn durumlar ve evsaf bu yksek
merhalelerde onlarn inkif lan vaki olduka, bizim fehim (anlay-
llk) ve idrakimizden, madd ve manev anlay kabiliyetlerimizden
ve btn kavray imknlarmzdan kp uzaklamaa balar. Zira
24
buradan itibaren ruh kendini bulur, etrafyle olan mnasebetlerini
tanmaa balar ve azok kefolunmu ruh melekelerini gittike
daha byk serbestlikle kullanabilir. Bu bile bile kullanlacak duru-
ma geirdikleri kudretler arasnda tahayyl melekesi de vardr. te
bu sebepten dolay spatyomun bu mntakalanna uurlu tahayyl
merhalesi diyoruz. (5) Bize gre, Allan Kardec'in tasnif cetvelinin
ikinci gurubundaki, yni beinci, drdnc, nc ve ikinci smf-
lanndaki ruhlarla, Colette ve Georges Tiretn'in takdim ettikleri
cetvelin nc ve drdnc smflanndaki ruhlar bu merhalenin
varlklardr.
Bu merhaledeki ruhlarn btn evsafn mtala etmek insan-
lar iin mmkn olmamakla beraber, onlarn muhtelif kaynaklardan
bilgi sahamza aksettirilen baz hususiyetlerini gznnde tutarak
anlyabileceimiz birka bariz vasfn u cmleler iinde tophyabi-
riz : Bu merhaledeki ruhlar; inkiaf yolundaki yksek kudret ve
kabiliyetlerini, kazanm olduklar kymetleri ve etraflariyle kendi
varlklar arasndaki mnasebetleri illiyet (determinizm) prensibi
altnda grp takdir etmee balamlardr. Bu sebepten dolay
bunlarn spatyomdaki en mhim megalelerini bizzat kendileri ve
kendilerinin muhitleriyle olan mnasebetleri hakkndaki mevzular
zerinde aratrmalarda bulunmak, yni bir tek kelime ile : Kendi-
lerini bulmaa almak tekil eder. Demek ki, buras, ruhun ken-
disini bizzat uuruyla yetitirmee, daha dorusu evren olaylaryla
ilgili olarak kendi hayatn plnlatrmaa balad ilk yksek mer-
halelerden birisidir.
Yukarki szlerden sonra bu merhalenin bilhassa ilk ksmlarn-
daki varlklariyle temasta bulunacak spiritlerin dikkat etmeleri l-
zm gelen baz noktalar zerinde durmak icabeder : Bunlarn szleri
ve ifadeleri samim olmakla beraber daha ziyade ind ve ahsdir.
Ve byle ahs ve zat intihalara dayanan bilgiler, bugnk dnya-
mzn azok ykselmi dnce seviyesindeki varlklarn her nok-
tasnda henz tatmin edici bir mul gstermiyebilir. Zira bunlarda
lemmul (evreni ilgilendiren) mnasebetlere dair yksek bilgiler
henz lzumu derecesinde tekml etmemitir. Binaenaleyh btn
bilgileri kendilerinin ve kendileriyle muhitleri arasndaki mnase-
betlerin hududunu tecavz edemez. phesiz bu varlklarla temas-
tan edilecek istifade bilhassa moral sahalarda pek byk ve kymet-
li ve bugnk beeriyet iin de ok ayan arzu olabilir. Yalnz,
lemmul bir ilim mevzuuna ilikin yksek ruh konularn mtala-
snda sadece bu ruhlardan alnacak bilgilerin bugnk fikr ve tec-
rbeye dayanan ilm durumumuz karsnda umulan faydalariyle
25
beraber ekseriya hatadan korunmu olmadklarn da her an gz-'
nnde tutmak lzm gelir.
te bu ciheti takdir edemiyen baz tecrbesiz muarzlarmz
muhtelif spiritizma topluluklannca alnm tebligatn bazan birbirini
tutmaym veya birbirini nakzediini bu bilgisizlikleri yzn-
den ruhlarla insanlar arasndaki irtibat (ba kurma) imkn
aleyhinde bir silh olarak kullanmak gafletinde bulunmulardr.
II Bu dereceye ykselmi ruhlarn tekil ettii nc mer-
hale, buutlu realitemizin yukar doru olan hududunu ye son
mertebelerini gsterir. Binaenaleyh bunlarn evsaf hakknda insan
diliyle sylenebilecek szlerin kymeti hemen hi derecesinde kalr.
Bunlar tekrar bu dnyalara mecbur geli ve gidilerden kendilerini
kurtarm byk varlklardr. Bu ruhlarda, bizim bildiimiz ve ta-
savvur edebildiimiz yksek ruh melekeleri btn hametiyle faa-
liyete gemi olmakla beraber henz mevcudiyetlerinden haberdar
bile olmadmz dier daha yksek ruh melekelerinden bazlar da
yeni yeni inkiaf etmee balamtr. u halde biz bunlar tasnifi-
mizin haricinde tuturak sadece buutlu realitemizin son mmtaka-
sn igal eden varlklar olarak kabul etmekle kalacaz. Burada
buutlu realitemizin son merhalesi dememizin sebebi de udur : Bu
merhaleden itibaren gittike bizim buutlu realitelerimizin imkn-
lar tamamiyle tkenir, yksek maddeler alemindeki, bizimle hi
mnasebeti bulunmyan varlklarn hayatna doru bir hareket
balar.
Bu nc merhaledeki ruhlar, tekml derecelerine gre ol-
duka ilerlemi bilgi, grg ve tecrbeleriyle ve bazan da daha yk-
sektekilerden grdkleri yardm ve aldklar direktiflerle, kinatn
ahenk ve nizamn temin eden ilh kanunlarn kendi kudretleri da-
hilinde tatbikatna memur edilmi veyahut bu hakk kazanm byk
varlklardr. Bunlar, Allan Kardec'in cetvelinde birinci, yni yukar-
ya doru son gurupta, keza olette ve Georges Tiret'nin tasniflerin-
de de beinci derecede yer tutan ruhlardr.
Bu merhaledeki ruhlarn insanlarla ok nadiren ve ancak asr-
lardan asrlara vukbulan dorudan doruya temaslar neticesinde
byk hakiktler meydana kar ve bunlarn hkmleri yeryznde
asrlarca payidar olur. Zira bunlarn ifadeleri, szleri ve talimat,
henz tecrbeleri kfi dereceye gelmemi varlklarn ahs mahe-
lcrinden kardklar ind hkmlerden ve nazariyelerden bambaka
kymette eylerdir. Yni, bu talimat evren olaylarm yneten, tedvir
26
eden byk ilh kanunlara nfuz etmi yksek kaynaklarla temas-
tan tr ok mull bgilere dayanan byk kymetlerdir. Bun-
larda ne tezat (eliki), ne de bizim anladmz mnda hat mev-
cut deildir.
Dediimiz gibi, bunlarn dnya ile dorudan doruya temaslar
ancak lzum ve ihtiya hsl olduka pek uzun faslalarla vukua
gelir. Bununla beraber bu yksek kudretlerden aa boanan nur
ve bilgi sana beeriyetin kararm ufuklarn asrlar boyunca
aydnlatmaa kfi gelecek kadar zengin ve kudretlidir.
Bu merhaleyi takibedecek lemlerdeki varlklar, artk hibir
tnsan olunun veya kznn tasnif cetvelinin hibir tarafna smyan
devasa (ok byk, ok ulu) ruhlardr. Bunlarn kim ve nasl var-
lklar olduklar hakknda hibir dnce, muhakeme, tahayyl ve
hatt uydurma bir tasavvur bile mmkn deildir. Srp giden
(sonsuz) tekml halinde usuz bucaksz kinatta ebed ykseli-
lerine devam ederek idrakimizden tamamiyle kaybolup giden ve
baz.tecrbesi noksan varlklarn ruhuna ilh kudretler halinde do-
an bu mertebedeki ruhlar, bir neo-spiritaliste gre buutlu d-
nce ve realitelerin hudutlarn am ve bu yce duruma liyakt-
lerinin icab olan yksek ruh melekelerini ok uzun grg ve tecr-
be devreleri geirdikten sonra inkiaf ettirmi, fakat ideal kemal
(olgunluk) zirvelerine nispetle hl tekmln henz aa safha-
larndan daha ileri gidememi yksek varlklardr. Daha ileri gide-
memi diyoruz, nk bunlardan daha ilerde olan ruhlarn taraf-
mzdan sz konusu bile edilmesi mmkn deildir. Byle uydurma
bir drt bnutluluk hikayesiyle idrkimizin dna kardmz ruh-
lar hakknda evvelce Ruh ve Kinat acundaki kitabmda sylemi
olduklarma ilve edecek birtek szm yoktur. (5/283=304)
u halde ne kadar yce vasflarla donanm bulunurlarsa bu-
lunsunlar, gerek Allan Kardec'in, gerek Colette ve G. Tiret'nin ve
gerek okltist ve mutasavvf limlerin ruh tasnifine dair yaptklar
cetvellerin ne yksek ve en son mertebelerindekilerinin dhi, drt
buutlu itibar ettiimiz lemin ve daha erisindeki lemlerin byk
varlklaryle ilgisi yoktur. Demek ki, biraz aada takdim edeceim
klsik spirillerin ruhlar hakkndaki tasniflerinin son mertebesindeki
varlklar, yukarda yazdm spatyomun ancak nc merhalesin-
deki ruhlar olacaktr.
Fakat klsik tasniflerin bizce asl kymeti de buradadr. Ve
onlar bu bakmdan, tatbikat sahasnda okuyucularmza ok istifa-
deli bir mevzu olarak takdim ediyoruz. Zira spiritizma denemele-
27
rinde, ounluk vki olduu gibi acemi ve henz yetimemi med-
yomlarla yaplan celselerde hemen hemen ilk karlalacak ruhlar
bu birinci ve nadiren de ikinci mertebedeki varlklar arasnda bulu-
nanlardr. Halbuki bilhassa stat Allan Kardec'in bu devredeki ruh-
lar hakknda derin bir tetkik ve tahlil neticesinde tertiplemi oldu-
u tasnifi kfi derecede tafsiltl ve henz tecrbesi az aratrclar
iin kymetli bir rehber olmaa lyk durumdadr.
Anlalyor ki, btn spatyom hayat bu tasnifimiz iinde olan-
lardakinden ibaret deildir. Yukar doru ykselen ruhsal evrimler,
ykselmeler hakknda hibir bilgi ve dncemiz mevcut olmad
gibi, aalara doru inen varlklar hakknda da kat'i bir bilgisiz-
lik iinde bulunduumuzu hissediyoruz. Mesel, biz spatyomun en
geri varlklarnn igal ettikleri mntakay beer' dncelerle yapl-
m bir ruh tasnifi cetvelinin en aa ve geriden balang merhalesi
olarak kabul ediyoruz. Ama hakiktte i byle deildir. Zira bu cet-
vellerin en aa snflarnda bile ne bitkilerin ve hatt ne de hay-
vanlarn ismi ve cismi yoktur. Kald ki, geri ruh mertebeleri bitki
halindeki varlklardan daha ok aalara da inip gider (5/421). u
halde hem aadan, hem de yukardan bizim tasnif cetvellerimizin
dnda kalan ruhlar sonsuzdur. Gerek dnyada ve gerek spatyomda
olsun, bu ciheti dnmemi baz varlklarn hkmleri onlar o
kadar byk hatlara ve o kadar kt mtalalara srklemitir ki,
bunlarn dncelere yanl istikmet vermeleri ihtimali bakmn-
dan ok zararl neticeleri olabilir. Byle nispeten dar grl varlk-
lar (ki bunlar ekseriya ikinci merhalede bulunan ruhlardr), ruh
lemi hakkndaki idrak ve fehim kabiliyetlerinin son haddine gelin-
ce bu haddin st ksmlarnda bulunan varlklar tanrlatrmak, alt
ksmlarnn banda bulunanlar da yoketmekten baka yaplacak i
kalmadn zannederler. Nitekim, biraz sonra takdim edeceim iki
klsik tasnifin altnda ve stnde kalan ruhlar hakknda o tasnifleri
yapanlar tarafndan sarfedilmi baz dnceler, okuyucularma bu
hususta ak bir fikir verecektir. Bunlar bilgilerinin durduu yerde
hiss hkmlerle ilerlemee alan ve bittabi gz kapal yryen
her varln dmesi mukadder byk hatlardandr. Ruh lemle-
riyle temas arzu eden okuyucularmn dikkatlerini bu noktaya ehem-
miyetle ekerim.
Ruhlarn mertebeleri hakknda yaplm beeri bir tasnifte
insan kavraycnn neden yukar doru durduu yerde ruhlar tanr-
lam ve neden aa doru durduu yerde de yoklara karp git-
mi olsunlar? Sanki aresiz insann fehim ve idrki kinatn mizam
ve ls mdr?
28
Dnmeli ki, ne kadar geri olursa olsun, bir insan ruhu btn
hayvan ve hatt bitki ruhlarndan daha ok mtekmil bir varhk
haline girmitir. Geri insan varlklarm yok ettikten sonra onlardan
daha ok geride bulunan hayvan ve bitki ruhlarn haydi haydi
yoketmek icap edecektir. Bu dnce byk hatlarla malldr.
Byle htl bir hkm, hatt spatyomdaki bir varln tebliine
dahi dayanm olsa, muhakkak surette henz yetersiz mul derece-
sindeki bir grn mahsul saylmaldr. Bununla beraber bu htl
dnceleri de biz hakl gryoruz. Zira bunlar, belirli hudutlar
arasnda hapsolup kalm varlklarn, ancak nasipleri olan grle-
rinin mahsuldr.
Demek ki, aada vereceimiz, gerek A. Kardec ve gerek
Colette ve G. Tiret taraflarndan takdim edilmi tasniflerin kymeti
tekrar ediyorum ancak insan realitesine yalan realite ere-
vesi iinde kalan bir lemin varlklariyle alkaldr. Ne aa, ne de
yukar doru bu ereveyi aacak durumlarda bulunan varlklarn
byle tasniflerle hibir ilgisi olamaz. Yni, umumi ve mull mna-
siyle bir spatyom hayat sz konusu edilince akl ve idrkimizin ala
kavrayamyaca bir erginlik, bir derinlik ve bir ykseklik iinde
kaybolup giden muazzam bir kinat mefhumu dnlr. O zaman
spatyomu dolduran saysz varlklarn, ne nitelik, ne de saylar hak-
knda hemen hemen hi bir ey bilmiyoruz, diyebiliriz. Zira bu husus-
taki ilkel ve nisb bilgimizin kymeti, bir tek bilinenin sonsuz, bilin-
meyenlere nispeti gibi sfrdr!
Madde lemi sonsuzdur. Bu sonsuzluk ruhlarn messiriyet ve
faaliyetleri nne sonsuz imknlar yayar. Ruhlar ise koca evrenin
stndeki kudretlere sahip ve saysz messiriyet imknlarm var-
lklarna toplam her admnda, her ykselmesinde, tabaka tabaka
almakta ebediyen devam eden varlklardr. Hem kendilerinde son-
suzluk arzeden madde kinatnn teessriyet kabiliyeti ile ruhlarn
namtenahi (sonsuz) olan messiriyet kudretlerinin karlamasn-
dan dolay, saysz olaylar ve imknlar, bir avuluk kafateimizin
iindeki, birka hcrelik beyin parasna nasl scunlabilir?
te bu dncelerin tesiri altnda biz bu bahsi bir ilkel bilgi
vasfiyle isimlendiriyoruz. Fakat medyomluk tatbikatna geen ve
ruhlarla temas niyetinde bulunan btn aratrclar iin bu ilkel
bilginin birinci derecede lzumu ve faydas vardr. kadar ki, bu
bilgilere sahip olmyan kimselerin spiritizma celseleri yolu ile muay-
yen kemal (olgunluk) mertebelerine ulamaktan kendilerini alako-
yucu byk engellerle karlamalar daima mmkndr.
29
Btn bu mtalalardan sonra bu ilkel bilgiyi hazrlayc un-
surlara gemekte ve bu sahalarda dier aratrclarn da yapm
olduklar byk hizmetlerin kymetli neticelerini okuyucularmza
sunmakta hibir saknca kalmyor.
Yukarda unsurlar dan bahsettim; bundan maksadm bu
ilkel * bgiyi edinirken mracaat edilen aratrma vastalarndan
bazlardr ki, spatyomdan dnyaya haber gnderen ruhlarn bu
husustaki tebligat bunlar arasmda mhim bir yer tutar. Bylece,
biraz evvel takdim edilen neo-spiritalizmaya gre, spatyom mer-
halelerini tyin edebilmek hususunda yazarn, byk abalar sar-
federek toplam olduu birok mahedeler arasmda, ruhlardan
alnm tebligat da vardr. Evvel gerek bu orijinal almalara ve
gerek bakalarnn mesaisine ait teblilerin birka tanesini yazdk-
tan sonra dier aratrclarn dorudan doruya ruhlardan alarak
naklettikleri klsik ruh tasniflerini okuyucularmza sunacaz.
* lkel : iptidai, balangta olan, yani balayan.
30
RUH KABLYETLERNN ve RUH LEMNN
TEHS ve TASNFNDEK GLER
FADE EDEN ORJNAL K TEBL
lk yazacamz teblii Akn ismiyle kendini tantan ve yksek
teblileriyle bizi ok faydalandran kymetli bir varlktan son za-
manlarda aldk. Bu tebli, btn spatyom hayatnn tasnif edilemi-
yecei hakkndaki dncelerimizi ok mantksal ve bilgili bir ifade
ile teyid etmektedir.
Ruhlar snflandrmak doru deildir. Zira ruhlar, yni madde
leminden ruh lemine intikal eden ruhlar bir mddet sonra ken-
dilerini bu leme altrrlar. Ve zaten o, intikalinden itibaren artk
bu lemin maldr. Yalnz kendisi bir mddet bunu idrak edemez.
Ancak bu idrak edi dnya realitesinden kurtulan bir ruh iin bahis
mevzuudur.
Akm'n burada neo-spiritalizmaya gre birinci ve ikinci mer-
halelerdeki ruhlara temas ettiini okuyucularm elbette anlamlar-
dr. Devam edelim:
Dier lemlerden buraya intikal eden ruhlarn buraya intikal-
lerinden sonra realiteleri ayrlr. Bu o kadar komplike bir mevzudur
ki, onlar snflar halinde ayrmaa imkn ve ihtimal yoktur.
Gene dikkat edilirse Akn'n, mevzuu, umum ruh hayatna
evirdii grlr. Bunu da gayet tabi telkki etmelidir, zira yk-
selmi bir ruh etraf bir insan gz e grmez. Bizim iin kocaman
bir lem olan spatyomun ilk merhalesi byle ruhlara gre sratle
gelip geen ve zerinde uzun uzadya durmaa demiyen ehemmi-
yetsiz bir devredir. te Akn dostumuzun da burada ayni ruh ha-
leti iinde konutuunu gryoruz. imdi sz gene bu varla
brakyorum :
O halde ruhlar snflandrma neden bir konu olarak sei-
yorlar?... Ruhlar snflara ayrmak demek, onlarn tekml dere-
celerini ayr ayr mtala etmek demektir. Eer buradaki ruhlarn
durumunu tespit etmek iin, mtala etmek iin bunu yapyorlarsa
31
buna imkn yoktur. Ancak, sizinle temas haline geebilen ruhlarla
irtibat tesis ederek onlardan alacanz malmata gre bir ruh lemi
tasarlamanz mmkn olsa bile o, kenderinden malmat aldnz
ruhlar da bu lemin mul iinde, yni tekml devresi dahilinde
bulunduklarndan, sonsuz tekml merhaleleri hakknda onlar size
ne dereceye kadar shhatli haber verebilirler? (Medyom: Bn.
Nezihe, Operatr: B. Ruhselman, Rehber: Akn, Celse tarihi:
31-VII-948, Vetire : Mantali)
Eu szler bizim yukardanberi arzetmekte olduumuz fikirlerin
ksaca ifadesidir. Btn bunlardan anlalyor ki, ruhlar snflan-
drmak, derecelere ayrmak kolay ve her zaman mmkn olabilecek
ilerden deildir. Hatt ruhlar bir tarafa brakalm, dnyada ya-
yan insanlara bir nazar atfedersek onlarn bile ne ekil ve emai-
line bakarak, ne de yaptklar ileri grerek tekml derecelerini
kolay kolay tayin etmee muvaffak olamayz. te ikinci vereceim
tebli de vaktiyle statla * aramzda bu mevzua dair gemi olan
bir muhavereden (karlkl konumadan) alnmtr:
B. R. Bir insann yzne, tenasbne veya haric ekline
bakarak onun ruhi olgunluu hakknda azok fikir edinebilir miyiz?
U Bunda iki suretle yanlabilirsiniz: Biri sizin (delillerinize
istinaden karar vermedeki) hat ihtimali, dieri o haric manzara-
nn hakikte uygun olmamas ihtimali.
B. R. ok gzel. Bizim yanlmamz ihtimalini bertaraf edin-
ce haric manzarann ruh kemalta makes olup olmyacan
(Ruhsal olgunluu aksettirip aksettirmeyeceini) renebilir miyiz?
Bunu da syledim, her zaman sdk bir delil addoluna-
maz.
B. R. Yni, ahenkli bir ekilden mahrum, irkin bir insann
yksek bir ruh veyahut ahenkli bir bedene malik gzel bir adamm
kt bir ruh tamas mmkn mdr?
htimali vardr. nk ahenklilik veya ahenksizlik sizin
hkmnze tbi kalmtr. Esasen ruhun manzarai hariciyesi (d
grn) ile hviyeti batmas (asl kiilii) arasnda mutlaka mu-
tabakat vardr, denilemez.
B. R. u halde, pehlivan klkl, dev csseli adam da ince
ve faal bir ruh ve buna mukabil narin ve zayf yaplm insanlarda
da durgun ve kaba bir ruh bulunabilir, yle mi?
stat, nurlandnc szlerinden bir Ksmn Ruh ve Kainat kitabnda iktibas
ettiimiz, drt buutlu alemden bize tebli vermek' ltfunda bulunan
yksek bir ruhtur.
32
. Evet. Cevabmdan anlamsnzdr.
B. R. Demek ki, bir insann d grn ruh kusurlarnn
makesi (ekran) olamyor? Mesel, bir hrszn, bir kaatilin bir ah-
lkszn yzne bakarak onun geriliini anlamak kabil deil midir?
U. Demin sylediim gibi her vakit deil.
B. R. Niin her vakit deil, niin bazan kabil?
U. Onu demin iki ihtimaleden bahsetmek suretiyle izah
etmitim.
B. R, Muayyen ksurlar ifade eden muayyen illetler bede-
nin herhangi bir yerinde zahir olamaz m?
. Mutlaka de.
B. R. Bunlarn bedende zahir olup olmadklarm biz, tabiat
kanunlar muktezasndan (gereinden) addediyorduk?
. Evet. Fakat tabiat kanunlarnn, sizin ihata edemiye-
ceiniz kadar mull ve mulak olduunu da hatrlaynz.
B. R. Bir adamn herhangi bir beden maluliyetine bakp
onun herhangi ruh bir kusurdan eri geldiini de syliyemez
miyiz?
. Hayr. Yanlmanz .ihtimali olduunu sylemitim.
B. R. Baz adamlara bakp biz, bu adam iyi veya kt kii-
ye benziyor, diyebiliyoruz. Bize bu iyik veya ktlk duygusunu
veren ey bu adamn nesidir?
. Hat ve sevab muhtemel olan bu hkmnzde en ziyade
mil olan sizin hatsiniz (intuition = sezi kudreti) dir.
B. R. u halde bizim hatsimiz o adamm iyilik veya kt-
ln tayin hususunda zahir bir illet veya almetten ziyade i
gryor, yle mi?
U. Evet. Grdnz zevahir (d grnm) o hatsin (sezi-
cin) bir mnebbihi (uyaran) oluyor. Verdiiniz hkmn de hat ve
sevabnn muhtemel olduunu sylemitim. Bu da dnyevi kanun-
larn muktezasdr (gereidir).
B. R. Burada bizce mhim bir meselenin izahn rica edi-
yoruz: Baz adamlarn bir uzuvlarnn noksan olduunu, mesel
ayaksz, kr, beyni bozuk... hallerde bulunduunu gryoruz.
Acaba bu haller onun ruhunda mevcut herhangi bir kusurun neti-
33
cesi midir, yoksa bu madd maluliyetin ruh kusurlariyle hi bir ilgisi
yok mudur?
. Hibir alkas yoktur, denilemez. Evveldenberi vukbu-
lan izahlarmdan anlalmtr ki, ruh, istedii kalb kendi irade-
siyle intihabeder (seer). Ve bu intihapta bir ok miller mdahale
eder (karr). Binaenaleyh ruhun herhangi bir hayatnda iktisab
ettii (hakettii - kazand) kusurun mukabili (karl) olarak
kendi bedenini o yolda semi olmas melhuzdur (muhtemeldir,
umulurK Yalnz, her kusurlu bedende mutlaka kusurlu bir ruhun
bulunduuna hkm vermemelisiniz
(stat celselerinden 14/VI/1936)
Bu tebligata nazaran dnyada bile bir insann susuna, busuna
bakarak onun tekml derecesi hakknda kolayca sz syliyebilecek
durumda bulunmuyoruz. Muhakkak ki, bu hususta onlarn fiilleri
ve davranlar bize biraz daha yakn bilgi verse bile bununla dahi,
insanlarn kemal dereceleri hakknda kesin hkmlerde bulunmann
ekseriya mmkn olmyacam gene stadn aadaki szlerinden
anlyoruz :
B. R. Ruhun madd ikerini iradesiyle azaltabilmesi iin
her eyden evvel yapmas lzm gelen ey nedir?
. Madde ile olan incizabm (balantsn) azaltc areler
umumiyetle o vastalardr.
B. R. Ruhun madde ile olan kuvvetli balantsn azaltc
arelere ait birka misl ltfeder misiniz?
. Onlar hepiniz biliyorsunuz: Ruhun maaliyata (yceli-
e) temayl. Maaliyatla neyi kastettiimi anlyorsunuz.
B. R. Byle muayyen bir dereceye kadar ykselmi bir ruh
tekrar maddeye balanabilir mi?
. Olabir. Muhtelif sebeplerle: Gerek kendisinin messi-
rat hariciye (d tesirler) altnda maddeye merbutiyetini (balan-
tsn) hissetmesi, gerek fena muhitlerde buluna buluna onlarn inti-
zarna (titreimlerine) uymas byle bir netice tevlit edebilir.
B. R. Bu hale ruhun bir gerilii diyebilir miyiz?
U. Srf ruh nokta nazarndan hayr. Fakat maddeye mer-
but (bal) ruh nokta nazarndan evet
Burada unu kaydedelim ki, yukardaki cmlede srf ruh
tabiri, spatyomda perisprisi ile tezahr eden ruha matuftur. Mad-
34
deye merbut ruh sz ile de stat dnyada insan halinde yayan
ruhu kastetmektedir. imdi gene statla konumamza devam edi-
yoruz :
B. R. Bu gerilik yalnz maddeye merbut olduu mddete
mi vaki olur, yni dnyadan ayrldktan sonra ruh spatyomda tekrar
eski yksek mertebesini bulmaz m?
U. O, kendisi iin kazanlm bir mertebedir. Fakat dnyada
bu mertebeden biraz aa mertebeye dlebilir.
B. R. u halde ykselmi bir ruh iin tekrar dmek yoktur,
yle mi?
. Tam sukut (d) yoktur. Ufak sukutlar vardr, o da
madde lemindedir.
(stat celselerinden: 17.V.1936)
Filhakika, ruhun insan halinde maddeye balanmas onun esas
cevherinde kefolunmu bir sr kabiliyetlerinin muvakkaten karar-
masn ve ruhun madde leminde biraz daha geri durumda grn-
mesini inta ediyor. Daha akas iyi bir ruhun dnyaya inince
ufak tefek baz kt amellerine rasgelmek mmkn oluyor. u halde
ne d grnne, ne de fiil ve davranlarna bakarak insanlarn
olgunluu derecesi hakknda isabetli hkmlerde bulunabilmemiz
her vakit mmkn deildir.
te bize en yakn grnen varlklarn ruh durumlarnn tehisi
hususunda byle, bir ok glklerle kar karya bulunduumuzu
grp dururken, daha kk bir kesini bile adamakll tanyama-
dmz koca bir spatyomun bizim tepemizden bakacak, gzlerimizi
kamatracak kadar yksek mntakalarmda bulunan devasa varlk-
larn bir hayvanat veya nebatat kitabnda yaptmz gibi snflan-
drmaa kalkmak phesiz aklmzdan gemez. Biz ancak:
a Temasta bulunduumuz varlklarn ruh hallerini kendi
kudret ve kabiyetlerimize gre tetkik ve tahlil etmekle,
b Temasta bulunabildiimiz varlklarn en ykseinden bu
hususta alm olduumuz tebligat incelemekle,
c Nihayet bu ynde alm kymetli dier aratrclarm
bize makl ve ilm grnen neriyatndan istifade ederek dnya ile
ilk safta temas haline gemesi muhtemel ruhlarn, spiritizma al-
malarnn bilhassa balangcnda her rak iin ok lzumlu olan
baz sfatlarm tantmaa urayoruz. Bu hususta okuyucularmza
daha mull bilgi verebilmek iin imdi kendi orijinal mahede-
lerimizden bir ka tanesiyle baz dier tebligat da takdim edeceiz.
35
SPATYOMDA BR GEZNT
Bu bahiste spatyomun bize ancak yakn mmtakalarnn anl-
yabileceimiz dille ve imajla mtalasna girieceiz. "Ve bylece,
oradakilerin ruh halleri hakknda fikir edinmee alacaz.
u halde hi olmazsa dnyadakilerle temas sahas geni ve
maddeye yakn ruhlarn tehisine yanyacak baz hususiyetlerini
tebarz ettirebilmek iin ne kadar kaabil ise o kadar fazla mahede
toplamak ve dnya ile temasta bulunan ruhlarn ruh hallerine n-
fuz etmee o kadar fazla almak lzmdr. Bunu dnerek biz
bu bahsi biraz genie tutmak istedik. Zira una henz kanz ki,
mtala mahedeye dayanr. Mahede unsurlarndan mahrum bir
mtala ister mspet, ister menfi yolda olsun, insan bo ve hayal
neticelere srkliyen skolastik bir esaret zinciri halini alr.
te bu dnce Ue biz, yrdmz yoldan mmkn mertebe
doru neticeler alabilmek iin bolca mahede toplamak prensibini
takip ediyor ve okuyucularmza da bu suretle yararl olma arzu
ediyoruz. Tek vak'a, tek mahede tek tarafl gr dourur, bu
da ruhta hareketsizlii mucip olur. Ruhun hareketsizlii ise tek-
mln arlamas demektir.
Bu kitabmzn ve bilhassa iinde bulunduumuz bahsin mev-
zuu spatyom hadiseleriyle ve spatyom hayatiyle ilgilidir. Binaenaleyh
madelerimizi oradan toplamakla mkellef bulunuyoruz. Bir mem-
leket hakknda doru ve ak bir fikir edinmek iin ya o memleketi
bizzat gidip grmek veya oradaki insanlarla grerek onlardan
bilgi almak lzmdr. Spatyom ahvali sadece dnyadaki mantk ve
dnce e kefedilemez. Oras ile temasmz ne kadar ok artarsa
ve oradakilerden ne kadar ok ey renebirsek bu hususta o
kadar fazla salhiyetle sz syliyebiliriz.
uras bir hakikattir ki, spatyoma gemi varlklar tekml
derecelerine gre az ok uzun sren bir devre iinde spatyomun
ilk merhalesinde yaamaa mecburdurlar. Bu mevzu zerinde du-
rurken okuyucularma, bilhassa bu bahse dair Ruh ve Kinat kita-
bnda neretmi olduum mislleri bir kere daha gzden geirme-
lerini tavsiye ederim (5/234-288). Bu kitabmzn hacminin k-
ln ve yeniden ekliyeceimiz mislleri gznnde tutunca orada
yazm olduumuz mislleri burada da tekrar etmee maalesef
imkn bulamadk.
* Spatyom: br dnya, hiret, te-lem.
36
u sayfalarda verilecek misller bilhassa dnyadan yeni ayrl-
m varlklarn kendilerinde henz mevcut madd ihtiraslarn, te-
mayllerini, itiyatlarn, dnce, duygu ve itikatlarm canlandran
tipleri gsterecektir. Bunlar ksmen kendi almalarmz neticesin-
de bizzat elde etmi olduumuz orijinal mahedelere dayanr. Ve
bir mahede, bir mdekkike, yni cidd bir aratrcya ok dikkate
ayan bilgiler verir.
te ancak byle bol mahede zerinde durup tetkikat yap-
tktan sonradr ki yukarda serdetmi (aklam) olduum ihti-
raz (saknlan) kaytlar da gznnde tutmak artiyle ruh
leminin hi olmazsa bize yakn ksmarndaker hakknda yapla-
cak tasniften istifade etmek imkn hsl olur.
A - NTHAR EDENLER
Btn spiritalist ekollerce intihar ok kt, ok iren ve
mthi felketlerle dolu strapl neticeleri hazrlyan bir harekettir.
Bir insann intihar edebilmesi iin bana nelerin geleceini ve bu
kt hareketiyle bir adm tede kendisine ne kadar byk felket-
leri hazrlam bulunduunu bilmiyecek kadar cahil ve kk olmas
lzmgelir. ok uzun ve ok mhim olan bu mevzuun mtalasn
moral bahislere ait baka bir esere brakarak imdilik sadece spat-
yomdakileri tanmak maksadiyle buna temas ediyor ve evvel ilk
spiritizma klliyatndan birka misl vermekle ie balyorum.
1 Bu misli intihar etmi bir zavallnn spatyomdaki fec ruh
halini gsteriyor. imdi sz, bu mahedeyi takdim eden byk
aratrc Allan Kardec'e brakyorum :
1858 senesi Nisannn yedinci gn akama doru elli yanda
kadar bir adam Paris'de Samaritaine messesesine bir banyo almak
zere girmi ve bir locaya kapanmt. zerinden iki saat getii
halde garson bu adamn dar kmadn grerek merak etmi ve
rahatsz olup olmadn anlamak iin kamarasna girmiti. eri
girer girmez korkun bir manzara ile karlat. Bu bedbaht adam
boazn ustura ile kesmiti ve banyosunun suyu onun boynundan
fkran kanla boyanmt. Kadavra morga gnderildi.
< lmnden alt gn senra adamn ruhu Paris Spiritizma Ce-
miyeti tarafndan davet edildi :
(Davet) (Medyomun rehber ruhu cevap veriyor:)
R. r. Biras bekleyiniz... imdi geldi, buradadr.
Sual imdi nerede bulunuyorsunuz?
37
Cevap Bilmiyorum. Siz syleyiniz ben neredeyim?
S. Siz spiritizma ile megul olan bir insan topluluu iinde-
siniz. Onlar sizin iyiliinizi arzu eden kimselerdir.
C. Ben yayor muyum, syleyiniz? Tabutumun iinde bo-
uluyorum. Burada Allan Kardec'in u notlan vardr: Bedeninden
aynlm olmasna ramen onun ruhu hl cisman maddenin gir-
daplar iine tamamiyle gml bulunmaktadr. Ve onun yersel
fikirleri hl canl olarak yaamaktadr. O, ldn bilmiyor.
S. Bizim yanmza gelmenize kim sebeb oldu?
C. Sizin yannzda teselli duyduumu hissediyorum.
S. Intihannzm sebebi nedir?
C. Ben ldm m? Hayr. Hl bedenimdeyim. Merha-
metli bir el ksa da bu ii bitirse!
Bu adam boazn keserek kendisini ldrd iin btn dik-
katini bu uzvu zerinde toplamtr. O oktan ld veya boul-
duu halde hl boulma ameliyesinin bitmediini duyuyor ve bu
ii bitirecek bir insann kmasn ve kendisini azaptan kurtarmasn
temenni ediyor. Bu hal intihar edenlerin mmeyyiz vasflarndan
birisidir. Devam edelim :
S. Niin kendinizi tantacak bir niane brakmadnz?
C. Ben terkedilmitim, straptan katm, azab buldum.
S. Hl mehul olarak m kalma arzu ediyorsun?
C. Evet. Kanayan bir yaraya kzgn demir sokmaynz...
S. Mstakbel bir hayatn mevcudiyeti hakkndaki dnce
nasl oldu da sizin bu intiharnza mni olamad
C. Ben istikbale inanmyordum. mitsizdim, istikbal mit
demektir.
S. Hayatnzn snmek zere bulunduunu hissettiiniz anda
neler dndnz?
C. Hibir ey dnmedim. Yalnz duydum ki... Hem benim
hayatm snm deildir k, Ruhum bedenime bal. Ve kurtlann
bedenimi kemirdiini duyuyorum (26/344).
Ruh ve Kinat kitabn okuyanlar bu tablonun hakik mnsn
ok iyi takdir etmilerdir. Buradaki hdise uursuzca bir imajinatif
faaliyetten domu bir sr imajlann ruhu her yerde, her zaman
takip etmesinden ileri gelmitir.
2 imdiki vereceim misl, oluna kavumak iin hayatn
38
yok eden bir annenin br lemdeki kt ruh hlini gstermek-
tedir.
1865 senesi Mart aynda M. C. adndaki bir kadn Paris civa-
rnda, kk bir ehirde ticaret yapyordu. 21 yandaki olu ile
beraber yayordu. ocuk ok ar hasta idi. Birgn lmek zere
bulunduunu hissetti ve annesini yanma ard. Ve ancak annesini
kucaklyacak kadar "kuvveti kendisinde bulabildi. Kadm gz yalar
arasnda oluna u szleri sylemiti :
Git, olum. Benden evvel git. Ben de senin yanma gelmekte
gecikmiyeceim. Bu szleri sylerken bam elleri arasnda sakl-
yarak odadan dar frlayp gitti.
Bu hazin sahnede hazr bulunanlar C.'nin bu szlerini sadece
bir acnn alelade infilkna atfettiler. Hasta ld. Anneyi evin her
tarafnda aradlar. Ve nihayet onu atda asl olarak buldular.
Hem annesinin, hem de olun cenaze merasimi birlikte yapld.
Hdiseden bir ok gn sonra evvel olun ruhu davet edildi:
Sual Sizin lmnzden mitsizlie derek intihar eden
annenizin lmnden haberiniz var m?
Cevap Evet. Eer onun bu kt hareketinin benim zerim-
de husule getirdii elem olmasayd, bugn ben pek mesut olacak-
tr. Zavall ve harikulade anne! O, bu gelip geici ayrlk tecrbesi-
ne dayanamad. Sevdii oluna kavumak emeliyle tuttuu yol,
heyhat, onu olundan bilkis uzaklatrd!... Bu ayrlk pek uzun
srecek. Eer o, Tanrnn iradesine uyma kalbine yerletirmi ol-
sayd ve kendisini arndracak ceza borcunu kabul edip urad
snav karsnda tahamml, tevazu ve pimanlk duygularn gs-
terseydi, birlememiz ok ksa bir zamanda vukua gelecekti. Fakat
o, bu hareketiyle ne vakit bitecei belli olmyan uzun bir zaman
iin bu neticeyi geciktirdi.
Dua ediniz. Oh, onun iin dua ediniz!. Ve bilhassa onun bu
hazin lmn duyarak zlen anneler, sakn onu taklit etmeyiniz.
mza : Benjamin C..<
Bunu mteakip intihar eden annenin ruhu medyomun rehber
ruhu yardmyle arld :
Anne Olumu istiyorum! Onu bana iade etmee kudretiniz
var m? Zlimler!... Onu nurlu yerlere gtrmek zere elimden
aldlar. Ve beni karanlkta braktlar!... Ben onu istiyorum... O be-
39
nimdir!... Anne sevgisinin hibir kymeti yok mudur?. Nasl olur i
Onu dokuz ay tamak, kendi st ile, kendi eti ile, kendi kan ile
beslemek, ilk admlarna rehber olmak ve mukaddes Rabbin ve
annesinin isimlerini ona hecelettirmek, onu faal, zeki, namuslu,
ailesini sever bir insan haline koymak ve nihayet ona balanan
mitlerin tahakkuk etmee balad ve onun nnde parlak bir
istikbalin almaa yztuttuu zamanda ve bir anda onu kaybet-
mek!... Hayr, bu olamaz!... Allah dil deil. Bu, annelerin Allah
deil; O, annelerin elemlerini ve mitsizliklerini anlamyor... Zira
ben olumla beraber olmak iin kendimi ldrmtm. Beni tekrar
dirilter... Olum! Olum, nerdesin?...
Sual Zavall anne, sizin aclarnz paylayoruz. Fakat ne
yazk ki, siz olunuza kavumak iin ok hazin bir areye bavur-
musunuz: ntihar, Tanrnn nazarnda bir cinayettir Ve siz dn-
meli idiniz ki, onun kanunlarn ineyen her insan cezalanr... te
imdi sizin olunuzu grmekten mahrum kalmanz da sizin cezanz-
dr.
Anne Hayr, ben Allah insanlardan iyi tanrdm. Ben onun
cehennemine inanmazdm. Birbirini seven ruhlarn ebediyen bir ara-
da yayacaklarma inanrdm. Meer aldanmm!... Allah iyi ve
dil deildir. nk o, benim aclarmn ve elemlerimin sonsuzluunu
anlamad. Oh!.. Olumu kim bana verecek! Acaba onu ebediyen mi
kaybettim? Merhamet, merhamet Allahm!...
Sual Sakinlesiniz bakalm, mitsizce taknlnza nihayet
veriniz. Dnnz ki, eer olunuzu tekrar grmek iin bir are
aryorsanz, bu, sizin yaptnz gibi Allaha kfretmek deildir.
Kendinizi ona ho gstereceiniz yerde, zerinize daha byk id-
deti ekiyorsunuz.
Anne Bana artk olumu gremiyeceimi sylyorlar. Onu
cennete gtrdler, o halde ben cehennemde miyim? Annelerin ce-
henneminde miyim? Byle bir yer var m? Ben ondan fenasn
gryorum... (26/353)
Yukardaki mahedelerde bizi ilgilendiren u noktalar ok
ayan dikkattir. Bu noktalar metinde de tarafmdan byk harf-
lerle iaret edilmitir :
a ntihar eden bir kimse uzun zaman ldn bilmiyor ve
buna inanamyor.
b Tam intihar edecei saniyedeki ok ac; ok strapl ve
40
ok mphem ve korkulu ruh halinin ve duygularnn gittike idde-
tini arttrarak devam ettiini gryor.
c ntiharna sebep olan milin ortadan kalmadktan baka
salndakinden daha kt, daha ar bask ile kendini ezmekte
devam ettiini ve hatt ebedletiini zannediyor.
te btn bu haller bir spiritizma celsesinde teevv gste-
ren byle bir ruhun balca strap kaynam tekil ediyor.
3 imdi vereceimiz misl tbirimi mazur grnz
ifte kavrulmutur. Yni, bu hikyenin kahraman hem Tanrnn
varln inkr etmek, hem de kendini ldrmek talihsizliine ura-
m bir zavalldr :
M. J. B. D... mnevver bir zatt. Fakat ademci (yokluku)
materyalist fikirleriyle kafas son haddine kadar doymu hale gel-
miti. Ne Tanrya, ne de bizzat kendi ruhuna inanrd. lmnden
iki sene sonra, akrabalarnn talebi zerine, Paris Spiritizma Cemi-
yeti tarafndan* davet edildi.
Davet. Istrap ekiyorum! Ben lanetlenmi bir adamm.
S. Biz. akbetinizi renmek istiyen akrabalarnzn ricas
zerine sizi davet ettik. Bu davetimizin sizin zerinizde ho mu,
yoksa zahmetli mi tesir yaptn ltfen syler misiniz?
Cevap Zahmetli.
S. lmnz arzunuzla m vaki oldu?
C. Evet. (Medyom cok glkle yazyor, yaz kaba, inti-
zamsz, titrek ve okunamyacak kadar ktdr. Balangta hiddet
almeti var, kalem krlyor, kt yrtlyor.)
S. Sakin olunuz, hepimiz sizin iin Tanrya dua edeceiz.
C. Tanrya inanmaa icbar ediliyorum.
S. Kendinizi mahvetmee sizi sevkeden mil ne idi?
C. mitsizce geen bir hayatn 'sknts...
S. Hayatn devrimlerinden kamak istediinize gre bari
bundan bir ey kazandnz m? imdi daha mutlu bir halde misiniz?
C. Niin varlk yok?
S. Ltfen, muktedir olabdiiniz kadar oradaki halinizi
anlatnz.
C. Btn inkr etmi olduum eylere inanmaa mecbur
tutulmaktan tr azap ekiyorum.
S. Salnzda tam olduunuz yokluku maddeci d-
nceler size nereden gelmiti?
41
C. Daha evvelki hayatta ben kt bir insandm. Bunun
neticesi olarak ruhum, son hayatmda phe hissiyle eziyet edilmek
akbetine mahkm edildi. Ve ite bu hisse dayanamyarak kendimi
ldrdm.
C. Kendinizi suda boduunuz srada neticenin nasl ola-
cam umuyordunuz? O anda neler dnyordunuz?
C. Hibir ey. Benim iin hayatn sonu yoktu. Fakat i
olup bittikten sonra bu dnyadaki mahkmiyetimin kendimi ldr-
memle nihayet bulmadn ve daha ok ekecek strabmn olduu-
nu grdm.
S. Artk imdi Tanrnn, ruhun ve gelecek hayatn mevcu-
diyetine inanyor musunuz?
C. Maalesef hayr. Daha bu duruma gelecek kadar azabm
bitirmi deilim.
S. Erkek kardeinizi orada grdnz m?
C. Oh! Hayr.
S. Niin?
C. Neden ikencelerimizi bir araya getirelim? Felaket
uzaklatrr, saadet birletirir, heyhat!
S. Biraderinizi buraya, sizin yannza arsak, onu gr-
mekten memnun olur musunuz?
C. Hayr, hayr! Ben ok aalardaym.
S. Onu armamz neden istemiyorsunuz?
G. O da mesut deil de ondan.
S. Onu grmekten korkuyorsunuz...
C. Hayr, sonra...
S. Ailenizden bir dileiniz var m?
C. Benim iin dua etsinler.
S. nsanlar arasnda sizin dnyada tam olduunuz ka-
naati gdenler var; bunlar hakknda ne dersiniz?
C. Ah!... Talihsizler! Dier hayatn varlna inanabse-
ler! Onlar iin en hayrl dileim budur. Eer onlar buradaki benim
hazin durumumu bilselerdi derin derin dnlrlerdi.
(Bunu mteakip bu zatn kendisi gibi materyalist olan, fakat
tabi lmle len biraderi arlyor. O da teki gibi bedbaht ol-
makla beraber cndan daha sakin haldedir; yazlar ak ve okunak-
ldr.)
(Davet Bizim ektiimiz strap sizler iin faydal bir ders
olsun. Ve baka hayatn mevcudiyetine sizi inandrsn. O hayat ki,
orada imanszln ve kabahatlerin cezas ekilir.
42
S. Buraya ardmz biraderinizle grebiliyor musu-
nuz?
C. Hayr, o benden kayor.
S. Siz ondan daha sakin bulunuyorsunuz, ekmekte oldu-
unuz strap hakknda bize daha ak bir fikir verebilir misiniz?
C. Arz zerinde kabahatlerinizi itiraf etmek zorunda kald-
nz zaman izzeti nefsinizin ve gururunuzun incinmesinden dolay
bir strap duymaz msnz? Hatada olduunuzu size ispat eden
birisi karsnda kk dmeniz endiesi ruhunuzu isyana sevket-
tirmez mi? Peki, btn hayatmca lm tesinde hibir eyin mev-
cut olmadna iyice inanm bir kimsenin ne trl azap ekmesini
istiyorsunuz? O, buraya gelip de birdenbire parlak hakikt gnei
ile karlanca canszlar, itibarszlk iinde kalr ve bunun arka-
sndan da Tanrnn varln uzun zamandanberi unutmu olmaktan
mtevellit vicdan azab iinde kvranmaa balar. te o zaman
bu hali dayanlmaz bir ekil alr. O, ne huzur bulabilir, ne de istira-
hat. Onun bir azck skneti ancak ara sra kendisine temas edip
geen Tanr rahmetiyle mmkn olabilir. Zira kibir etmesi, bizim
zavall ruhlarmz kamilen sarsmtr. (Yni kibir, ilh rahmetin
bu ruhlara nfuz edebilmesine engel olur. B. R.) Bu uursuz elbi-
senin zerimizden atlm olmas iin daha ok uzun zamana ihtiya-
cmz vardr. Bizim bundan kurtulabilmemize ancak kardelerimizin
dualar yardm edebilir.
S. Bu kullandnz karde tbiri dnyadaki insanlara
m, yoksa ruhlara m aittir?
C. Her ikisine de. (26/365)
Yukardaki misl, intihar edenlerini gurubuna dahil olmakla be-
raber, dnyada iken yanl ve kt bir kanaate saplanm varlk-
larn spatyom hayatlariyle de ilgili bulunduundan biraz sonra ar-
zedeceim bu trl ruhlarn gurubuna da gzel bir mahede olarak
sokulabilir.
imdi ahsi mesaimiz neticesinde alm olduumuz teblilerin
intihar aleyhinde bulunan paralarndan bazlarn yazmaa sra
geldi. Bunlar bu zavall ve mustarip varlklarn haleti ruhiyelerini
btn canll ile gsteriyor.
(Orijinal mahede Medyom L..., tarih 21-V-1947, Vetire:
psikografi, rehber : Kadri, Operatr: B. Ruhselman.)
B. R. ntihar edenlerin ilk spatyom hayatlar hakknda bizi
ltfen biraz aydnlatr msnz?
43
K. Onun intihar ederken duyduu o ilk anlardaki fena bir
ruh strab vardr ya... Tabi siz bunu bilmezsiniz. Ben de anlata-
mam. Nasl syliyeyim? te anladmz o strap iinde kendini
ldren, srekli olarak bocalar. En fena azap, idam mahkmunu
astklar zaman deil, onu hapishaneden sehpaya gtrdkleri za-
man zarfnda mahkmun geirdii ruh strabdr. Asldktan sonra
duyduu azaplar bunun yannda hitir. Tabi hi deil, yni biri
pheli, dieri bilinendir. O, sehpaya gidinciye kadar lmn ne
olduunu bilmedii iin iki strap arasndadr. Asldktan sonra hi
olmazsa birinden kurtulmutur.
te intihar eden de tfei ekinceye kadar muhtelif ruh halleri
iinde ve bir ok strap ekerek kvranr, en fena anlar yaar. Ve
intihar da esasen bu azaptan kurtulmak iin yapmt. lerek bu
azaptan kurtulacan kurmutu. Halbuki lnce azabnn bitmeyip,
tersine arttn grr. Fakat bir daha lmee imkn yok ki, ona
teebbs etsin de bu straptan kurtulabilsin!... Bu, yle fena bir
haldir ki, anlatmya kelime bulamyorum...
O zaman bu ruh ne yapar? Onun yanma hi bir varlk, hatt
en baya ruhlar bile yanaamaz. Bu ruhun karanlk iinde, kendi
strabiyle babaa byle senelerce kaldn tasavvur ediniz... Neti-
ceyi gremez, srekli bir strap iindedir. Bu strabn ne vakit bite-
ceini takdir edemez, sonunun ne olduunu, ne olabileceini kesti-
remez. Gidecei yol malm deil... Velhasl, ben bu kadarna deil,
hatt bunun ok yakn derecelerine bile sizin, ne dmanlarnzn,
hibir kimsenin ahit olmamasn dilerim.
Byk dostumuz Kadri'nin bu szleri bir mntehirin ok kor-
kun olan haleti ruhiyesini btn hususiyetleriyle ve incelikleriyle
aka belirtmektedir. Bu ifadelerden anlalaca gibi intihar eden
kimsenin haleti ruhiyesi, tabancay akana dayayp tetii ekin-
ceye kadar geen andaki kt ve strapl ruh haletinin daha id-
detlenmi ve srekli olarak devam eden eklidir. Kurun namludan
kar, kafatasn paralar, btn bu bir anlk zaman iinde, sinir-
leri ne kadar kuvvetli olursa olsun, her insann ve bilhassa inti-
har gibi alaka ve dice bir dknl irtikp edecek kadar
kcrkak ve zayf ruhlu bir kimsenin korku, pimanlk ve phe
karmndan ekillenmi, apraklk iinde yuvarlanaca bir
kuyu, bir boluk, bir karanlk vardr. te intihar ederken onun
dnyada iine yuvarland bu kuyu, bu azap ukuru spatyom
hayatnn bir balangc ve bir temelta olur ve bu hal balaynca
felket tahamml edilmez bir ekil alr. Bunun bir saniyelik tahay-
44
yl bile insan dnce ve duygusunu allak bullak ederken, bir de
ne vakit bitecei belli olmadan bu strabn iddetinden hi bir
ey kaybetmeksizin seneler ve senelerce devam ediini dnmee
kimse dayanamaz.
imdi bu katagoryadaki varlklarn haleti ruhiyelerini ok gzel
ifade eden bir mahedeyi takdim ediyorum. Bunun byk bir ilm
kymeti vardr. Bu mahedenin ehemmiyetini takdir iin metapsi-
ik mevzuatn birok ince noktasna nfuz etmi olmak lzmdr.
Burada biz bu cihetin izahna giriecek deiliz. Bu izah ancak ileride
tedricen elde edilecek bilgilerin yardm ile mmkn olacaktr.
Bu mahede gerek ekli ve gerek izah bakmndan tamamiyle
orijinaldir. Yni, klsik spiritualist ekole mensup bir nazariyeci iin
bu mahede henz kapal bir kutu gibi kalr.
Bilhassa psikolojik infisal yolu ile almalarda iyi ve bariz
neticeler halinde tebellr eden bu nevi mahedeler az deildir. Bu
kitabn dier bentlerinde de bunlardan istifade edilecektir. Bu m-
ahedenin mnsm kolaylatrmak iin bir iki kelime ile onun ek-
lini izah etmek faydal olacaktr.
Burada birbirinden uzak ve mahiyet itibariyle birbirinden ayr
iki hdise muayyen bir haleti ruhiye iinde bulunan medyom tara-
fndan sra ile takip edilmektedir. Bu hdiselerden biri, dezenkrne
olmu, yni lm bir insan ruhunun henz dnyadan ayrlmazdan
evvelki hayatna aittir. Dieri ise onun dnyadan ayrlm mtea-
kip balyan spatyom hayatiyle ilgilidir. ok sayam dikkat ve
retici mahiyette neticeler veren
1
bu tarzdaki aratrmalar zerinde
imdiye kadar pek durulmamtr. Yni, br lemdeki varlklarla
konuulurken onlarn dnyamzdaki hayatiyle de ayni zamanda,
ayni yoldan megul olunmamtr. Ruhlarn spatyomda tetkik mev-
zuu olarak seilen hayatlariyle mukayeseli bir ett unsuru kymetini
haiz dnyadaki hayatlar, ya o adamlar dnyada iken tanyan de-
neycilerin tanklna gre veya o ruhlar kendi dnya hayatlarna
ait anlatabildikleri hikyelere nazaran veyahut da bir rehber ruhun
ifadesi esas tutularak mtala edilebilmitir. Btn bunlar daima
noksan ve hatal arelerdir. Burada bizim kullandmz usul ile,
medyomumuz kudreti derecesine gre~ o ruhun hali hazrdaki
hayatn mahede edebildii kadar aklk ve emniyetle mazisine
ait baz mhim hdiseleri de aynen grebiliyor. Bu aa yukar,
Ruh ve Kinat Kitabnda uzun uzadya bahsettiimiz ekminezi gibi
bir fenomendir (5/536 - 562).
45
u halde bu usul ile alld taktirde oktan lm bir insan
ruhunu, dnyadaki hayatnn son safhasnda yakalayp spatyoma
intikaline kadar takip etmek ve spatyomdaki hayatnn mtalasna
da bir sinema eridinde olduu gibi devam etmek mmkndr.
Medyomluun bu varyetesi hakknda medyom serisi neriyatmzda
lzumu derecesinde bilgi verilecektir.
imdi tamamiyle kendi tecrbelerimiz neticesinde elde etmi
olduumuz bu mahedeyi ayrntlariyle takdim ediyoruz.
(Orijinal mahede. Medyom : B. Hseyin Turgut. Operatr:
B. Ruhselman. Rehber: ems ruh. Vetire: Psikolojik in-
fisah. Tarih : 22/VII/1974, Yer : izmir.)
(Bu mahede iki ksmdr : Birinci ksm, medyomun spat-
yomda temasta bulunduu, kendini ldren insan ruhunun henz
spatyoma gemezden evvelki dnya hayatna aittir. kincisi ise ayni
ruhun medyom tarafmdan mahede edilen spatyomdaki hayat
safhasiyle ilgilidir.)
Birinci Ksm
H. T. Kalabalk bir yer gryorum. Byk bir ehir. eh-
resi gayet deimi, tannmaz hale gelmi (Mevzuu bahis olan ahs,
medyomun spatyomda irtibatta bulunduu bir ruhun dnyadaki
halidir.)... ok pejmrde kyafette... Hasta ve atei var. Kafatas
boalm, kalbindeki hisleri snm... Hem fikirleri, hem de duygu-
lar darma dank ve mahiyetsiz bir hal alm... Bir histen die-
rine, bir dnceden bakasna atlyor. Birbirine zt haller iinde
strap ekiyor...
Bu satrlarda ok mhim, psikolojik hakiktler vardr. Tekrar
ediyoruz: Bu imajlar birer fantezi deildir. Zira onlarn ilm izah
yaplmtr. Bunlar o ruhun intihar etmezden evvelki dnya haya-
tndan gerek paralardr. Ve bu zavall ruh dnyada iken bu ruh
hlini aynen geirmi olmaldr.
Cebine sokmu olduu ellerinin trnaklariyle kendi etlerini
yrtyor... Etrafndaki ehreler ona mutlu ve kendisine kar lkayt
grnyor. O, bir ehre aryor... Bu, kendisine acyacak bir ehre-
dir. Fakat onu bulamyor... Birisi yanndan geerken acr gibi ona
bakt. Ama, o da durmad ve ban salhyarak acele ile oradan
uzaklat.
46
Hava souk ve rutubetli. O bu soukluk ve sefalet iinde her-
kesi mutlu, herkesin hayatn ekici gryor. Ve herkesin elenmek-
te, zevketmekte olduunu dnyor...
Geliigzel bir yn tuttu gidiyor... Hep gidiyor. imdi ehir
dna kt (Burada medyomun sesi iyice ve iitmiyecek kadar
yavalam ve kslmt). Fakat buradan teye nereye gideceini
bilmiyor. Onu bir osenin zerinde gryorum. Ayana bir ey
dokundu: Demir yolunun zerinde. imdi yorulduunu duyuyor. Ve
demirin zerine oturuyor. Atei o kadar fazla ki, havann ok souk
olmasna ramen, kendisini yakyor. Bundan tr, zerinde otur-
duu demirin serinlii ona haz verdi... imdi aklndan demiryolu
geiyor: Bu yol neye yarar?... Buradan imdi bir tren geecek,
nnde ar bir lokomotif, arkasmda da vagonlar var. Herhalde bu
vagonlarn iinde yz glen adamlar seyahat ediyorlar... Onlar
kskanyor. Fakat bu srada uuru biraz yerine gelir gibi oluyor ve
kendi kendine soruyor: Acaba bu trenin iinde de benim gibi strap
eken var m? Ac ac gld... Varsa o da benim gibi yapsn!....
dedi. Ve, boynu tam demirin hizasna gelecek ekilde, bam yere
koydu. Bir mddet bekledi... Kulana gelen uultu uzaktan bir
trenin yaklamakta olduunu haber veriyor... Fakat henz ok
uzakta... Birdenbire zihninde bir kvlcm akt. Ya makinist kendi-
sini grr de treni durdurursa?... Bunu dnerek ayaa kalkt.
Dnemeli bir yer aryor... Yryor. Tren yolunun bir tepeciin
yannda kavis yapt bir yerine geldi. Buras mnasip, diyor. Oraya
yatt (Uzunca bir skt.)..., Trenin kendisine ok yaklatna hk-
mettii bir anda gzlerini ayor. Demir ktlenin kendisine ancak
bir karlk mesafede olduunu gryor... Tren geti. Bir et ym
gryorum...
Mahedenin bu birinci ksmm, bu vetirenin ileyiini izah
edeceim kitapta yazmaklm lzmgelirdi. Fakat aadaki
ksmla bu yazdm ksm kar karya getirilince biribirinden bam-
baka iki haleti ruhiyenin nasl meydana ktn tebarz ettirme-
nin faydasn dnerek byle hareket etmek zorunda kaldm. Bi-
rinci ksmadaki ruh hali ne kadar korkun ve strapl olursa olsun
gene az ok uurludur. O, muhitini tanyor, olduka muhakeme ede-
biliyor, hviyetini tamamen kaybetmemitir. Medyoma intikal etti-
rebilecek kadar strabn mdriktir. Bu strap ekiini duymas
dahi varln idrak edebilmi olduunu gstermesi bakmndan bir
kymettir!... Henz iradesi serbest. stediini yapabiyor. Demir
yolunun bir yerinden kalkp, dier bir yerine yatabiliyor. te ora-
dan da kalkar ve bu felkete, bu alakla meydan vermez.
47
Fakat mahedenin ikinci ksmna gelince felketin deheti
btn plakl ile kendisini gsteriyor. Bu ksmndaki ruhu o kadar
akn gryoruz ki, onu tanmak hemen hemen mmkn olmuyor.
Onun artk ne muhakemesi, ne dncesi, ne iradesi, ne huzuru, ne
mazisi, ne hli ve istikbli kalmyor. O kadar ki, medyom ondan
rabtal hibir fikir alamad gibi, ona istedii gibi de yaklaam-
yor. Ve bizim btn telkinlerimize, ricalarmza, medyomun da
kendi abalarna ramen onunla grebilmek mmkn olmuyor.
Kendisi yalnz kendisine gre deil, bir mahide nazaran bile ya-
yor mu, l m, insan m, hayvan m!... Bel deil. Eer medyom
o srada bir hayvann ruhu e karlam olsayd, belki onda, bu
zavall bedbahttan biraz daha fazla zek ve hayat eseri grebilirdi.
Kimbilir onun bu hali ka zamandanberi devam ediyor. te aada
okuyucularnm bizzat tetkik edecekleri bu haleti ruhiyeyi, ancak
yukarda vermi olduum misllerle ve byk dostumuz Kadri'nin
izahat sayesinde biraz anlyabilmek mmkn olacaktr.
kinci Ksm
(Uzun bir skttan sonra :)
Operatr (Medyoma hitaben:) imdi neredesiniz?
H. T. st ve alt, iki tabaka arasnda, iki lem arasnda
intiar ediyorum (tesir yayyorum)...
B. R. Duygunuz nasl?
H. T. Bana sempatik olmyan bir lemle ac, tatl temaslar
yapyorum.
B. R. Siz halen kimsiniz?
H. T. Hangi devredeki benden bahsediyorsunuz? Dnya-
daki mi, buradaki mi?
B. R. imdi iinde bulunduunuz muhit ve andaki sizden
bahsediyorum.
H. T. Bu anda muhitinin antipatisi e mcadele halinde
bulunan, fakat beeriyetin istifadesi maksadiyle bilgi toplamaa
alan ve bunun iin etrafiyle anlamak istiyen bir karde... (Bu-
rada, dorudan doruya bu vetirenin izahna ilikin olan medyomun
szlerinden imdilik sarfnazar ediyoruz. B. R.)
B. R. ntihar eden adamn dnyadaki son hayat safhasn
rendik. imdi bu ayni adamn spatyomdaki hayatm takip etmek
istiyoruz. ems ruhun yardm ve himayesiyle mahzur yoksa
bu ii tahakkuk ettiriniz.
H. T. Mahzur yok...
48
B. R. O halde demin gemiinden bahsettiiniz ruhu ma-
hede ediniz.
H. T. O, ihtizaz yapamyor veyahut daha dorusu ok
byk cehitler sarfederek ancak kesik kesik intiarlar yapabiyor.
Bunlar da bir nevi ikence ve eziyet duyanlarn ifadesidir. Bu ruhun
yapabildii ihtizaz orada bulunan dier mustarip ruhlarmkinden de
daha baka trl... (Spatyom dinde intiar, ihtizaz yapmak gibi
tbirler, konumak, muvasala peyda etmek, anlatmak, anlamak
anlamlarna gelir. B. R.) Bu ihtizazlar hem ksa, hem de dar sia
dahilinde ok sratli bir karakter gsteriyor. Bunlarda mn yok
gibi... Ancak glkle unlar sezilebiliyor: Arz kresine doru bir
ekili, bir temayl, madd beden iine girmek hasreti... O hep mad-
d bedene biran evvel kavuma istiyor.
Nerettii ihtizazlar bir nevi noksanlk ifade ediyor... Bir
tatminsizlik, zorla bozulmu bir nizamn huzursuzluu var... O
kadar ihtizazlar intizamsz ki, adet etrafnda bile intizamszlk
husule getiriyor... O, mutlaka madde ile temasa gemek derdiyle
rpmyor... Ve gayr muntazam olan ihtizazlar hedefsiz istikamet-
lerde dalp gidiyor... Bu varlk bu muhitte bulunduu halde,
kendisinin, burann mal olduunu zannetmiyor.
Zira o muntazam ileyen bir mekanizma iinde kendi ahenk-
sizlik ve intizamszl ile bir prz halinde kalmtr, (intihar et-
menin bu kt akbeti, yni azab; bazlarnn akllarna gelebilecei
gibi ilh bir kapris veya ceza mahiyetinde bir ey deildir. Yukar-
daki cmle iinde, bu hdisenin ilm izahnn anahtarlar vardr ki,
sras gelince ondan da bahsedilecektir. B. R.) O, buradan kurtulmak
istiyor. Lkin o husustaki kanun ve kurallar dolayse bunu yapa-
myor, kendi iradesi buna muktedir deildir (Herhalde bu varlk
spatyoma uzunca zaman evvel gemitir. O, bedeninden kurtuldu-
unu, yni ldn biliyor; fakat buna, yni spatyom hayatna
tahamml edemiyor ve tekrar bedene dnmek hrs iinde rpm-
yor. u halde intihar eden evvel az ok uzun bir devre zarfnda
bedeninden kurtulamadn, lmediini zannederek azap ekiyor;
fakat bu devre getikten sonra balyan mteakip devrede de bede-
ninden ayrlmaktan mtevellit baka bir azap iine dmekte ge-
cikmiyor. B. R.). Hrn bir grn var... Meyus... Ahenk bozucu
bir varlk... Bir trl karamsar olamyor... Huzur bulamyor...
Yapm olduu zoraki hareket onu, bulunduu muhitten tamamlan-
mam olarak ekip ald iin o, buras ile kaynaamyor, istik-
rarsz olarak, kendi iradesi dnda bir takm kanunlara ve cere-
yanlara tbi...
49
Kendisinde bir eksiklik duyuyor... Hi bir arzusu, hibir su-
rette temin edilmiyor... htizazlar tam deil, hedefsiz ve istikamet-
leri mtemadiyen deierek onu adet gayr muntazam ve akn
bir kkrtc varlk halinde kendi leminden kopmu bir para gibi
menfaya (srgn yerine) srp gtryor... Kr krne gidiyor
(Dikkat edilirse bu adamn salndaki ruh hallerine ait baz mo-
tifleri buradaki hayatnda da grmek mmkn olur. B. R.). D
kuvvetler onu tutmasa o, bir yere arpacak... Sbjektif cephesi ok
kapal... ok menfi... O, karanlk, strap ve iddetli bir ihtiya
karsnda, bir tamamlanmak ihtiyac iinde tatmin edilmemi ol-
maktan mtevellit huzursuzluk duygusu ile avare bir halde... Ben
onu imdi byle gryorum.
B. R. Bu adamdan fikir alabiliyor musunuz, kendisi bu
durum hakkmda ne dnyor?
H. T. ok eksik ve hemen hemen anlamyacak kadar
kark olarak alyorum. O, kendisine demir ktle arpaca na
kadar, durumunu iyice kavnyabiliyordu. O zaman ondan ok iyi
fikir alabiliyordum; onunla temasm iyi idi. Fakat imdi de temasm
olduu halde muntazam fikirler ondan bana gelmiyor... O, ahenkli
ve muntazam bir ihtizaz yapamyor. ntiarlarnda hibir fikir te-
bellr etmiyor (imdi bu varlkla bir spiritizma celsesinde kar
karya bulunduunuzu dnnz, onunla anlaabilmeniz nasl
mmkn olur? B. R. ). . . Bana ondan ihtizazlar geliyor, ama ok
sik ve eksik olarak... Belki de bu ihtizazlardan istikrar olma-
d iin mn kmyor. Zira bu varlk bir lemi tamamlamadan
oradan ayrlmann, kanun icab olan sonular yznden ancak eksik
ihtizazlar yapabiliyor, ayni zamanda da bulunduu hale intibak-
szlk yznden kararl bir durum gsteremiyor.
B. R. Bu varlk dnyadaki ve oradaki hayat hakkmda ne
dnyor, ldn biliyor mu?
H. T. htizazlar gibi idraki de bulank ve noksan. Dnya
hayatiyle tuhaf bir lem arasnda gayri muayyen ve acaip bir du-
rumda kalm olmaktan mtevellit bir aknlk iinde bulunuyor.
Tebellr etmi mspet bir fikre mlik deil.
Bu tek mahede ayrca bir bror, hatt bir kitab doldura-
bilecek tetkik ve tahlile msait ilm mahiyeti haizdir. Neo-spirita-
lizmann moral serisine mteallik neriyatmz srasnda bu neviden
mahedeler zerinde baka bir bakmdan da uzun uzadya durula-
caktr.
50
B- KATLLER
imdi kaatillerin, mcrimlerin (sulularn) ve canilerin spat-
yomdaki haleti ruhiyelerini mtala etmee balyoruz. e evvel,
gene Allan Kardec'in mahedeleriyle balyacam. Byk bir
aratrc ve gzlemci olan Allan Kardec byle ok geri varlklarn
hayatm iki zmreye ayryor : Birinci zmredekiler hatlarn an-
lamaa balam ve yaptklarna piman olmu varlklardr; ikinci
zmredekiler ise, henz bu derece ilerlememi, yni hatlarm itiraf
edecek durumuna girmemi cani ve geri varlklardr. Bunlar henz
strap ekmee balamamlardr.
Halbuki bu grn doru olmakla beraber tamamiyle zahiri-
dir. Yni, hem birinci, hem de ikinci zmredekiler azap ekmekten
korunmasz kalmamlardr, yalnz ikincilerin teevv hallerini
inta eden (sonulandran) dnyaya ballklar ve bu ballktan
dolay beer itiyatlarla krlemi olmalar, mesel gurur ve kibirleri
bu ektikleri azab maskeliyecek kadar iddetli olduundan, onlar
sanki azap ekmiyormu gibi grnrler. Bunlarn bazlar da azap
ve strap gayyasna o kadar gmlmlerdir ki, bunu ifade ede-
bilmek iin en ufak bir hareket, bir kudret, bir zek eseri bile gs-
termiyecek durumdadrlar. Biraz aada nakledeceim Kadri'nin
kymetli tebligatndan baz paralarla bu hakikti daha ak olarak
okuyucularma aklam olacam.
Bu ikinci guruptakilerin durumu birincikilerden phesiz daha
ok hazindir. Zira strab aka ekmee balam olanlar artk bu
yola, yni deme yoluna girmilerdir. Halbuki dieleri buna henz
balamamlardr bile. Ve onlarn vicdanlarnda artan tazyik son
haddini bulup gnn birinde btn iddetiyle infilk ederek byk-
lenme bulutunu datt zaman bu ruhlarn, iinde yuvarlandklar
azabn iddetine yalnz ahit olmaa bile her varlk dayamyacaktr.
imdi Allan Kardec'in birinci zmredeki varlklardan, yni
piman olmu, straplarn duymaa katlanm ve kabahatlerini,
azaplarm izhar etmek kudretini iktisap etmi kaatillerden bahis bir
iki mahedesini veriyorum :
31/XI/1857 de idam edilen kaat Lemaire 29/XII/1958 de
(yni idamndan bir sene sonra) celseye davet edilmitir :
Davet.
Cevap Buradaym.
Sual Bizi grnce ne duydunuz?
51
C. Utanyorum.
S. dam edileceiniz son na kadar aklnz banzda m
idi?
C. Evet.
S. damnz mteakip yeni hayatnz derhal kavryabildi-
niz mi?
C. Muazzam bir teevv haline daldun ve hl da o hal-
deyim. dam edileceim srada mthi bir strap iinde idim. Kal-
bim szlyordu/Giyotinin ayak ucuna ne olduunu adyamadm
bir eyin yuvarlandn grdm. Akan kan da grdm. O zaman
strabm daha ok iddetlendi.
S. Bu bahsettiiniz strap mesel bir yaralanmadan veya
bir uzvun kesilmesinden mtevellit ac gibi yalmz fizik acdan m
ibaretti?
C. Hayr, burada bir vicdan azabn tasavvur ediniz. Bu,
byk bir straptr (Grlyor ki, bu ruh, o esnada ne kafasnn
kesildiini, ne beden acsn duymam; fakat ondan daha beter olan
vicdannn azab iinde br leme intikal etmitir. Bu noktaya ge-
lince, dnyada iken vicdana ve onun tevlit edebecei azaba ehem-
miyet vermek istemiyenlerin bu gafletine kar ne kadar acsak
azdr. B. R.).
S. Bu azabn daha ziyade iddetlendiini ne vakit duymaa
baladnz?
C. Ruhum serbestlenince...
S. Yeni hayatnza girdiiniz zaman ilk duygunuz ne ol-
mutu?.
C. Tahamml edilmez bir strap, sebebini tayin edemedi-
im, haner gibi saplanan bir vicdan azab.
S. Sizinle birlikte idam edilen su ortaklarnzla orada
bulutunuz mu?
C. Evet, bu da bedbahtlmz arttrmak iin oldu. Zira
birbirimizi grmemiz de devaml bir azaptr, birimiz dierini cina-
yetle itham ediyor (Btn bunlarn birer imajdan ibaret olduunu;
fakat ruhlarda gerek birer intiba braktklarm okuyucularmza
hatrlatrz. B. R.) (5/229-234)
S. ldrdklerinizi orada gryor musunuz?
52
C. Gryorum. Onlar mesut. Onlarn nazarlar beni her
yerde takip ediyor. O nazarlarn ta ruhuma nfuz ettiini duyuyo-
rum. Onlardan kamaa beyhude yere urayorum.
S. Cinayetinizin affedileceini mid ediyor musunuz?
C. Bilmiyorum.
S. Onu nasl diyebileceinizi dnyorsunuz?
C. Yeni tecrbeler geirmekle. Fakat bana yle geliyor ki
benimle bu tecrbelere balyacam zaman arasnda bir ebediyet
var!
S. imdi naslsnz?
C. Ben straplarmn iindeyim.
S. Salnzla Montdidier hapishanesinden nasl kam
olduunuzu bize anlatr msnz?
C. Artk bir ey bilmiyorum. Istrabm o kadar iddetli ki,
artk cinayeti hatrlamyorum. Beni braknz (26/387).
Burada tebarz ettirilmesi lzm gelen mhim nokta: Kaatilin
bir senedenberi hl strap ve vicdan azab ekmesi, strabnn
bazan btn htralarm silecek kadar iddetlenmesi ve ldrd
insanlarn kendi zerindeki basksm duymakta devam etmesidir,
ite bir kaatil haleti ruhiyesinin bu vasflar ok karakteristiktir.
imdi gene ayni yazardan aldm tipik dier bir mahedeyi
takdim ediyorum. Bu da Allan Kardec'e gre ikinci zmredeki
kaatillere aittir.
Paris spiritizma cemiyetinde bir gn, ruhlarn br leme in-
tikal eder etmez geirecekleri teevv devresi hakknda bir m-
nakaa yaplyordu. Tam bu srada davet edilmeden mehul bir
ruh kendi kendisine geldi. Ve aadaki konumay yapt. Geri
imzasn atmamit ama, onun korkun bir cani olduu yazlarn-
dan anlalyordu :
? Teevvten ne bahsedip duruyorsunuz? Niin byle bo
lkrdlarla vakit geiriyorsunuz? Siz rya gryorsunuz ve bo
eyler peinde kouyorsunuz. Megul grndnz eyler hakkn-
da sizin hibir bilginiz yok.
Hayr, efendiler; teevv diye bir ey yoktur. Byle bir ey
ancak sizin beyninizde mevcut olabilir, ite ben de tam mnsiyle
53
lm bulunuyorum. Ve ben kendimi, etrafm, her yeri aka
gryorum. Hayat matemli bir komedidir. lm bir tethitir, bir
cezadr, bir arzudur. Bunlar lmden korkanlarn, onu alklyan-
larn veya onu temenni edenlerin zaaf veya kuvvetleri derecesine
gre deien telkkilerdir- Fakat herkes iin lm, ac bir istihzadr.
Ik, tpk sivri bir ok gibi benim ince varlma saplanyor. Ve
varbm kamatryor. Beni hapishanenin karanl iinde braka-
rak cezalandrdlar, katolikliin batl itikatlarndan hlyalanarak
mezarn karanl iinde de cezalandracaklarn zannetmilerdi.
Peki efendiler, fakat asl karanlkta olan sizlersiniz. Ve cemiyetten
kovulmu olan ben, sizin stnzdeyim.
Ben dncemle kuvvetli halde kalmak istiyorum. Etrafmda
nlyan ihtarlardan nefret ediyorum. Her eyi ak olarak gr-
yorum...
Cinayet! Bu bir kelimeden ibarettir. Her yerde cinayet yap-
lyor. Eer cinayet insan ktleleri tarafndan yaplrsa alklanyor,
tekbana yaplanlar ise ayplanyor. Manaszlk!
Bana acmanz istemiyorum... Hi bir ey istemiyorum. Ben
kendime yeterim. Ve ben bu iren k ile mcadele etmesini bili-
rim, imza : Dn insan olan birisi (26/240).
Bu tebli ilgi ekicidir. Burada en belirli olan ruh karakteri
kibir ve kstahlktr. Ve bunlar, biri azab maskeliyen, dieri de
maskelenmi azaptan mtevellit huzursuzluun tesellisini ariyan iki
aldatc haleti ruhiyedir. Bu ruh azap ekmiyor deil, fakat ektii
azaba, ne kendisini inandrmak istiyor, ne de bakalarmn ona
inanmasna tahamml edebiliyor ki, onun bu kvran dahi evvel-
kilerine eklenmi ikinci bir strap kayna oluyor.
Biz byle bir haleti ruhiyeyi bir uursuzluk hali olarak vasf-
landryoruz. Fakat bu deyimi dnyada anladmz uursuzluk
mnsna almamak lzmgelir. Bu, tam mnsiyle spatyomun ilk
merhalesinde mevcut teevv halinin bir modalitesidir. Bu sakat
haleti ruhiye zerinde, bu bahsin sonunda duracak ve okuyucula-
rma ak fikir vermee alacam.
Zahiren lakayt, fakat hakiktte mthi strap eken bu caninin
azabnn iddeti hakknda bir fikir edinebilmek iin yle dne-
biliriz. yle bir insan tasavvur ediniz ki, ekmekte olduu byk
bir azabn temelli olarak yakasna yaptna ve hatt gittike daha
da iddetleneceine inanm bulunsun ve kaytsz artsz btn var-
54
hklara kar bu azabm inkr etmek ve herkesi azap ekmediine
inandrmak ihtiyac iinde rpmsm, bu adamn ekmekte olduu
azap ve strap kendisi iin ne kadar etkili ve tahammlst olur!
te yukarda bahis mevzuu edilen kaatil de byle kark ve ok
kt bir ruh hali iinde bulunmaktadr. Bu kaatilin vicdanmn
btn akl ile feryadna mani olan kibiri; onun ayn zamanda
bu derin teevv ve uursuzluk halini de meydana getiriyor.
Demek ki, Allan Kardec'in kaerlenmiler gurubuna soktuu
bu ok geri varlklarn kaytszlklar tamamiyle d grnt ve
aldatcdr. Ve hakiktte bu zavalllar, iten kemiren ve kvrand- -
ran iddetli azaplarn atei iinde ne olduunu bilmeden kvranp
durmaktadrlar. Teneffs imknsz bir havada uzun zaman nefe-
sini tutmak zorunda kalan bir adamn boulacak gibi duyduu s-
knt, byle azaplarn bakalarna anlatmak kudretinden yoksun
bulunan mustariplerin duyduklar skntnn bindebirini bile ifade
etmiyecek kadar kaba ve madd bir misli olabilir.
Nitekim o kadar kendini tutmak istemesine ramen bu varl-
n : Ik beni kamatryor, bu uursuz k ile tek bama mca-
dele edeceim gibi szler sarfetmesi, bir refulmamn* arada beli-
ren patlamas gibi kabul olunabir.
(Orijinal mahede. Medyom : L... Operatr : B. Ruhsel-
man, Rehber : Kadri, Tarih : 4/VI/1947, Yer : zmir, Vetire :
psikografi.) ,
B. R. Baz kaatiller vardr ki, adam ldrdkleri halde hi
strap ekmiyorlar ve tnmyorlar.
K. Ya, ya... Siz yle zannedersiniz. Hi byle umursamyan
kaatil olur mu? Esasen umursamyacak bir insan olsa o, kaatil
olur mu idi?
Evet, o da bir azap eker ama, hani ben size evvelce kibirden
ve gururdan bahsetmitim... ite bunlarn da kibirleri ve gururlar
o azab ekmekte olduklarn gstermee bile mni olur. Fakat
bunlarn bu gururlan, dier azap eken kaatillerin azaplan yannda
daha ok elimdir. O ,ok azap ektiklerini gsterenler, artk doru
yola doru gitmee balamlardr. Halbuki bu azap ekmiyor g-
rnenler, doru yola giden yolun daha yarsna bile gelmemilerdir.
Onlar bu yolun henz balangcmdadrlar. Ka defa kaatil, ka defa
* Refulman : uuraltna itme, bastrma.
55
maktul olacaklardr da, ondan sonra azaplarn duyan ve itiraf
eden kaatillerin yerine geebileceklerdir. imdi azap ekmiyor gibi
grnseler be siz onlara inanmayn. Onlarn ektikleri, hakiktte
ok byktr; bunlar ne kt eylerdir. Bunlar dnmek bile sizi
zer, ruhunuza tesir eder.
Fakat bir ksm ruhlar da vardr ki, bunlar hakikaten en geri
bir durumdadrlar. Belki Kadri'nin yUkardaki szlerinin mnsn-
dan da taacak kadar geride bulunan bu ruhlarda gurur, kibir,
bbrlenme gibi en aalk duygularn seviyesinden de aada
bulunan korkun temayller vardr. Onun iin bunlar, yukardaki-
ler gibi straplarn byklk siperiyle rtebilecek kudreti dahi
gsteremezler. Bunlarn durumu, tam teevv halinin tipik birer
rneidir, denilebilir. Bunlar phesiz birer hayvan gibidir, ama
insanlkla hayvanln hududundaki varlklardr. Bu varlklara
insanlam hayvan ruhu demek cahiz olur. Bunlar spatyomun
ancak en derin teevv halindeki ruhlardr. imdi vereceim misl
byle ok geri bir ruhun teevve dm halini gsterir.
Klsik usullerle yaplan irtibat yollarnda (Psikografi, psiko-
foni...), bu ruhlarla anlamak ve onlarn hakik durumlar hakkn-
da ayrntl bilgi toplyabilmek, psikolojik infisal usuliyle aratr-
mada olduu kadar kolay ve hatt mmkn deildir.
Bu varlklar tamamiyle teevv halinde bulunan uursuz,
kendi lemlerine dalm ve ok dar, belki de yalnz bir tek imaj
zerinde tekasf etmi (younlam) realitelerinden baka ey
grmeyen zavalllardr. Onlarn bu realiteleri, bir tek temaylleri, bir
tek zorunlukla ihata edilmitir. Bu ilca, bu temayl de, bu en geri
varlklarda, bir kaatil, bir cinayet hrsnn ifadesidir.
Bunlar hakikaten mahiyet ve ekline asla vkf olmadklar
mthi bir haleti ruhiyenin zebunudurlar. Bu haleti ruhiye ise ken-
diliinden bir straptr. Byle hayvan ihtiraslarn uursuzluu
iine gmlm bu varlklarn mall, btl ve dalletle sfatlanan
szlerine olan inanlarmdaki kuvvet, onlarn durumlarna ayrca
korkun bir hl, iren bir manzara verir. Onlar straplarndan
bahsetmezler; fakat bu bahsetmeyi, ne onlarn straptan, azaptan
korunmu olduklarndan, ne de herhangi bir maksatla onu sakla-
mak istediklerinden ileri gelmez. Onlarn hareketleri, krbac yedik-
ten sonra bir hayvann, sevinle mi, yoksa can acs ile mi olduu
anlalmyan kousuna benzer. Daha dorusu, onlar henz saadetin
kk bir zerresini bile tatmam olduklarndan, straplarnn ha-
kik kymetini anlamak durumuna henz girmemilerdir.
56
te aada takdim edeceim mahede byle bir varln
mislini verecektir. Gayet ar bir durum gsteren, fakat yukarda
arzettiim misllerdekinden daha ok korkun olan bu misldeki
haleti ruhiyeyi istemiye istemiye, fakat bilhassa medyomluk ile-
riyle megul olacak okuyucularmn ruhlar hakknda mmkn ol-
duu kadar geni bilgi edinmelerine hizmet maksadiyle mecburen
veriyorum: Bu, A. Kardec'in kaerlenmi dedii aa seviyeden
daha ok dkn bir ruh seviyesinin tipik bir rneidir.
Bu mahede tamamiyle orijinaldir ve ancak pek kuvvetli psi-
kolojik infisal medyomlariyle bu kadar ak imajlar hvi olarak
elde edilebir. Pek kuvvetli medyomlarla dediimin sebebi udur:
Medyomluk hakkndaki neriyatmz takip etmek zahmetini
ihtiyar edecek okuyucularm ileride takdir edeceklerdir ki, bu kadar
korkun bir varln muhitine girmek, avrasma karmak trans
halinde iken her medyomun, herkesin kvrabilecei i dedir. Bu,
ancak ok kuvvetli ruhlarn himayeleri altnda yaplmasna cevaz
verilebilecek bir tetkik mevzuu olabilir. te insan d denecek ka-
dar cani ve o kadar geri olan bu ifritin ok byk bir ihtiyata ve
lzumlu koruyucu tedbirlere mracaat ederek alm olduumuz
mahedesini, bir hayli skmt iinde, okuyucularmza sunuyoruz :
(Orijinal mahede Medyom: H. Turgut, Operatr: B. Ruh-
selman, Rehber: ems, Tarih: 2/VIH/1947, Yer: zmir, Vetire:
psikolojik infisal).
B. R. Bu szlerinizden, geri muhitlerle ve varlklarla tema-
smzn faydal olacan karyoruz. Bu hususta bize ltfen yardm
ediniz ve medyomumuz byle geri bir varlkla temas haline geti-
riniz. (Medyoma hitaben :) Karnzda bulunan varln ve ondan
daha yksek varlklarn himayesi altnda ve Tanrnn msaadesiyle,
umumun faydalanacam gznnde tutarak, geri ve karanlk mn-
takalara doru ininiz. Ve orada geici olarak kalacanz asla
unutmaynz. (Bu srada medyom geri bir lemle sempatize olmaa
balamtr.)
H. T. Mehuliyet... Souk... Karanlk... (uzun bir skt.)
Bu kelimenin ifade ettii mefhum, klsik ve modern tebli-
lerde en geri spatyom mmtakalarnda hkm sren ruh halinin
mmeyyiz (belirgin) vasf olarak kabul edilmitir: Mehuliyet,
souk, karanlk... Buna bir de yalnzlk duygusunu ilve ederseniz,
ite gerek cehennemi kefetmi olursunuz. nk bedeninden ay-
rlm ve seyyal (akc) hle gemi bir ruh varl iin bu kelime-
57
lerin ifade ettii mnlarda, kinden daha ar, daha korkun hibir
manev azap dnlemez. Mahedeye devam edelim :
B. R. Bu iinde bulunduunuz evrenin sizin zerinizdeki
tesiri nasldr?
H. T. Arlk... Sknt... Cokunluk... Korkun hayallerle
dolu... ok san renkte gz... Ar buharlar... Hava yerine buhar-
lamalar...
te geri bir spatyom mntakas, psikolojik infisal yolu ile ora-
lara girebilmi bir insan zerinde byle ok ar ve skc bir intiba
brakr. Bu neviden tecrbeler yaplrken bir medyomun buna ben-
zer bir sahne iine dmesi operatrn derhal nazan dikkatini
ekmelidir. Dikkat edilirse, yukandaki intibalar geriliin, ktl-
n, darln, isyann ve bilhassa san gz n ifade -ettii canavar-
ln ve nihayet strabn, korkunun ve mitsizliin birer sembol-
dr. Bir medyomun ve bilhassa operatrn nazanndan kamamas
lzmgelen bu noktalar ok mhimdir. Gene devam ediyoruz :
H. T. Saniyede sonsuz titreim yapan varlklar. Bu titre-
imler iki periyot iinde cereyan ediyor. Birinde, bir lhzack yk-
seklik, gzellik beliriyor. Fakat bu, ok ksa birim an kadar, ancak
sryor ve onu mteakip ayni ehre derhal deiiyor ve altndan
ok korkun bir ekil gzkyor. Bu da uzun srmyor ve tekrar
ehre, hoa gidebilecek bir manzara alyor. Bu hoa gidecek man-
zaraya bakarak ona yaklamak istiyorum, fakat bu hlim karsn-
da birdenbire kendisini srtst bir uuruma atyor. ok kayor,
uzaklayor. 'D balad anda benim zerimde ok korkun bir
ehre intiban brakyor. Ve yok oluyor.. Fakat tekrar zuhur edi-
yor.
Okuyuculanmm izniyle burada mahedeyi ksa bir zaman iin
gene keseceim. Bu szlerde gayet ak bir hakiktin ifadesi vardr.
Ruhlar ne kadar geri olurlarsa olsunlar, nihayet ruh olmak itiba-
riyle onlarn cevherlerinde bir parlaklk vardr. Bu varlklarn
kararmas maddelerle irtibat neticesinde husule gelen ve grg-
szlkten, tecrbesizlikten doan bir hdisedir. Yni bu karart,
bu korkunluk, onlann cevherinde deil, yanl yollarda iktisap
etmi olduklan ruh-madde mnasebetine ait zelliklerindedir. te
bu bu cevherin ldamas ve madd mnasebetlerin younluunu
yrtp datmas iin ruhun tekml dediimiz safahattan gemesi
lzmdr (5/421-490).
Ruhlarn cevherlerinde mevcut olan bu parlaklk onlann en
58
geri ve korkun hallerinde iken bile arasra ani ve lhzavi temalar
(parlaklk, alev halinde) kar ve kaybolur. Medyomumuz oradaki
seyyal gr ile bu cevheri nuru imek gibi akarken grmtr.
Yalnz o geri ve zavall varln bizzat kendisinin belki de bundan
pek az haberi vardr veya hi haberi yoktur. Ve o, daima kendisini,
medyomun tarif ettii korkun ehresiyle ve sar gzlerinin ifade
ettii caniyane temaylleriyle tanmaktadr. Binaenaleyh bu varlk
bu vahi halini bizzat kendisi srdrmektedir. Yni, iinde bulun-
duu halin fenaln anlayp, iyi kt bir yolda dzelmek ihtiyacm
ye lzumunu duyaca ana kadar, daha dorusu teevv hali ge-
inceye kadar onun bu ar durumu srp gidecektir. Bu an acaba
ne kadar uzun srebilir? Kimbilir? Fakat onun iin bu, sonu gel-
miyecek bir ebediyet demektir. Bunun da sebebini aadaki satr-
lar, yni bu korkun varln ruh hlini belirten yazlar okuyucu-
larmza ok ak olarak gsterecektir.
B. R. Peki, bu varln ruhsal durumuna renmee al-
nz. Arzularnn ve temayllerinin (eilimlerinin) ne olduunu
kendisinden sorunuz.
H. T. Soruyorum... (ki dakikalk skttan sonra, medyom
ruhun azndan konumaya, yni ondan kendisine gelen intibalar
aynen sylemee balyor).
?. Uzun trnakla sk!... Nerede iyi dedikleri bir ey grr-
sen o, ktdr. Dilerini batr!... Kan rengi yakuttur... Onun rengi
kadar gzel hibir renk yoktur!... Her yerde onu ara, kar, bul!
Onunla gzlerin zevkyap olsun (zevklere doysun)... Dille yala!...
Kokla!. En kymetli cevher kandr... Kollarna kuvvet ver! Hep-
sinden kuvvetli ol! ki para yapmak zere trnaklarn batr ve
ayr! (Burada, vahi bir hayvann paralama i gdsn hatrla-
mamak mmkn deildir. B. R.) itecein ses feryat deildir.
nk senin houna gidecek... Madem ki, houna gidecektir o,
feryat olamaz... Yok et!...
Sevgi, kalbini kemirmek demektir... Di, kemirmek iindir.
Testere gibi przlenmi, demirle kuvvet tatbik ederek bedenleri
kes!...
te, tehlikeli, korkun ve iren bir canavar!... Tecrbesi, z,
ve belki de hi yok, srf elence maksadiyle veya merak saikyle
spiritizma yapmaa kalkan ve nne her kan varln peine
taklmann tehlikesinden bihaber bulunan bir medyomu, bir opera-
tr, bir asistan dnnz. Bunlar byle bir muhite dtkleri
59
zaman, byle korkun bir varlkla belki de baka bir maske, yni
sureti haktan grnen bir ehre altnda karlap onun kt
telkinlerine hedef olmakta devam ederlerse, muhakkak ki, tehlikeli
uurumlarn kenarnda dolamaa balamlar demektir. te bu
misller ayni zamanda okuyucularma spiritizmann tatbikatna ait
lzumlu bilgileri de bylece vermi oluyor. Mahedemize devam
edelim :
B. R. fadelerinizde byk bir caninin haleti ruhiyesi oku-
nuyor. Hayatnzdan memnun musunuz?
?. Hiddet iindeyim. Memnun deilim. nk benim syle-
diklerimin, baka birisi tersini sylyor.
Buradaki baka birisi, bizzat medyomun ruhudur. Medyom bu
ruhtan gelen intiarn aynen nakletmekte beraber, ruhen onlara
muarz bulunuyor ve bu intihalardan sklyor. Bittabi onun bu s-
knts ve aykr durumu o srada irtibat halinde bulunduu caninin
ruhuna intikal ediyor ve o da bundan hiddetleniyor.
B. R. Memnun olmadnz ok iyi tahmin ediyorum. Siz
mthi bir strapla kar karya bulunuyorsunuz. Bu da byle
deil mi?
?. Hepiniz benimle beraber gelirseniz strap iinde kalmam.
Ve geliniz, oklar geliyor, siz de geliniz.
Burada ok mhim bir nokta zerinde durmak lzmdr.'
llerki eserlerimizde obsesyon bahsini ele aldmz zaman bu* nok-
taya tekrar avdet edeceiz. Istrap eken herhangi bir ruh kendi
strab gibi strap eken ne kadar ok kimseyi etrafnda grrse,
azabmn o nispette azalacan zanneder ve bunun iin de kendi
azapl yoluna bir ok kimsenin katlmasn ister- Obsesyonun balca
millerinden birisi de budur. te onlarn bu aldatc duygulan ken-
dilerini, mesut telkki ettikleri bakalannm zerine saldrmaa ve
frsat bulunca onlan da kendi yollanna ekmee ve kendi azaplarna
ortak yapmaa sevkeder. Bu mevzu tamamiyle obsesyon bahsiyle
ilgili olduundan, bunun zerinde burada fazla ayrntlara girimi-
yorum.
B. R Biz btn strapl kardelerimize el uzatmaa daima
hazrz, bunda teredddmz yoktur. Ancak, sizin arzunuz yerinde
deildir. Niin sz bfzi kendi bulunduunuz azapl, strapl, alak
ve karanlk yerlere ekmek istiyorsunuz da, kendiniz bize doru
hi olmazsa bir admck ilerlemek abasn gstermiyorsunuz?
60
?. Ykselmek, bolua doru gitmek demektir... Aksine
arlasn ki, arln zevkini ve kudretini tatm olasnz.. Benimle
beraber geliniz... Benim hareketim ok zahmetsizdir. Kendimi bra-
knca, byk mesafeleri zahmetsizce, byk sratin zevkini tadarak
idrak ediyorum... Bunun aksine olan hareket, ykselmek dediiniz
ey, aadan tepelere doru bir yoldur ve ok zahmetlidir, tatsz-
dr. Banz ezer. Alalmak iin daha zevk vericidir.
Burada tam bir uursuzluk halinin hezeyan olan ve ok aa
ve geri bir realiteyi ifade eden iptida bir mantk ve muhakemeye
ahit oluyoruz. Aada da grlecei gibi bu biareyi yukar doru
biraz harekete getirmek iin operatrn kulland btn mukabil
yoldaki mantk ve muhakeme neticesiz kalm ve bu korkun var-
ln iinde bulunduu girdaptan sklebilmesi mmkn olama-
mtr.
B. R. Kardeim, siz tek tarafl grnzle zevk zannetii-
niz bir felketli hayatn gayyasna dalm bulunuyorsunuz. Demin
bahsettiiniz strabnzn sebebi de budur. Ve biz sizin, banzdan
bastm zannettiiniz ve boluk dediiniz yksek mntakalarda,
sizin bugn tasavvur edemeiniz bir hafiflik iinde ykseliyor ve
bunda gene sizin maalesef bugn tatmaktan mahrum bulunduunuz
zevkleri tadyoruz. Siz ykselmekten korkuyorsunuz. Biz de sizin
buralara bir srayta kamyacamz biliyoruz. Ancak hi olmaz-
sa, yni henz kamasanz bile imdilik yalnz banz yukar e-
virmekle dahi iktifa etseniz kfidir. Zira bu hareketiniz sizin iin
yukarya doru bir dnmn balangc olacak ve strabnzla niha-
yet bulacana dair mit klar belirlemekte gecikmiyecektir.
Artk bu yuvarlanmak zevkini terkediniz. Zira bu, zevk deil, sizin
azabnzn hakik kaynadr. Eer banz dahi yukar evirecek
kadar u anda kendinizde bir kudret gremiyorsanz, hi olmazsa,
aaya doru yuvarlanmaktan zevk duymann manaszlm kabul
etree alnz. Bu da sizin iin gene bir dnm noktas olacaktr.
Bir defa bunu yapmak cehdini gsteriniz, ondan sonra asl zevkin
ne demek olduunu sezmee balyacaksnz.
?. Atele yakmamn... Demirle kesmenin... Zevki bence ma-
lmdur... Siz bunu bilmediiniz iin byle teklifte bulunuyorsunuz.
Ate iinde, can sahibi bir varln yanmas, demir altnda ezilmesi
benim saadetimi arttrr. Yanann da saadetini arttrr. , bu saa-
deti anlamaz. Zevke, strap der.
Demir, kan, ate, skmak, nefesini keserek cannn bedeninden
nasl ayrldn, hem parmaklarla hissetmek, hem gzle grmek...
61
Onun azndan kan son havay kendi cierine ekmek... Bu byk
zevkleri siz niin benimle beraber tatmak istemiyorsunuz?
Nefesini kesiniz!... Eminiz!... Ondan size gelsin, sizin cann-
za can versin... Parmaklarnzn altnda scak bir cismin nasl gzel
gzel serinlediini grrsnz.
v
Artk burada bu hezeyanlar kesiyoruz.
B. R. (Medyoma hitaben:) Bu varlkla irtibatnz kesiniz.
Ve bu muhitten aldnz son itiba anlatnz.
H. T. (ok ezgin ve adet nefesi tutulmu gibi derinden
gelen bir sesle:) Kokmu et, kemik, pisk, korkun kular, korkun
bcekler ve yerde srnen hayvanlarla,dolu bir yer buras... Bura-
dan kurtulmaa alyorum ve beni burada alakoymak istiyen kuv-
vetlerle mcadele halindeyim. Ben istemlyerek buraya gelmi birisi-
yim, hi istemiyerek...
Bu takdim ettiim vak'adaki haleti ruhiyeyi gsterecek, dnya-
da pek az canavar ruhu bulunur, zannederim.
imdi bir psikograf medyomla alrken kendiliinden gelen,
fakat derin strap iinde kvranan ve hibir ifadede bulunamayacak
kadar azabm idrak etmi olan baka bir kaatilin haleti ruhiyesine
ait dier mahedeyi de arzediyorum. Bu korkun varln ektii
azap neticesinde ondan medyoma akseden intiarlar medyomu pek
fazla sarsmtr. Ve bu hal medyomun yazs zerinde de bariz tesir-
ler gstermitir. Bu ve benzerleri olan dier yazlarn, ileriki eser-
lerimizde okuyucularmza bir fikir vermek zere, fotograferi tak-
dim edilecektir. Medyom aada kopyasn arzettiim mahedeyi
bazan ok kt yazlarla, bazan karalamalarla, bazan da ktlar
yrtarak bize verraitir. Ve hatt metin arasnda iaret ettiimiz
yerlerde medyomun ihtillar (arpntlar) iinde rpnarak ve
hmkrarak alad anlar da olmutur :
(Orijinal mahede Medyom: A..., Operatr : B. Ruhselman,
Tarih, 13/IV/1947.)
(Medyomun eli iddetle hareket etmee balad. Btn vcudu
ihtillar iinde sarslyordu. Kda bir sr karalamalar yaptktan
sonra:)
B. R. Kimsiniz?
?. Nuri.
62
B. R. Neci idiniz?
?. (Gayet fena ve okunaksz baz kelimeler karalandktan
sonra:) Gemici.
B. R. Kadn m idiniz, erkek mi idiniz?
?. Erkek.
B. R. Okuyup yazmasn biliyor mu idiniz?
?. Hayr.
B. R. imdi rahat msnz?
?. Gemici, Evet. yi, evet, evet, istemem, evet, evet...
Yazlarn ekli, manaszl veya daha dorusu monoideik bir
karakter arzetmesi, bu varln amiyane tbirle burnunun ucunu
bile grecek halde olmadn gstermee kfi geliyor. Bu ruh b-
tn varhiyle azap deryasnn iine gmlmtr, denilebilir.
Bununla beraber yukarda arzettiimiz caniden kendisinin daha
yukarda bulunmakta olduunu syliyebiliriz, ' zira bu onun henz
varmad seviyeye, yni azabn btn arl ile duyabilmek
seviyesine ulamtr ki, bu da yukarda sylediim gibi ok geri
ruhlar iin bir dnm noktasdr. Mahedemize devam edelim :
B. R. Biz sizi armadk, ne diye geldiniz, ne istiyorsu-
nuz?
?. -~ Nuri, Sait, Sait, Sait, Sait... (Bu kelime tekrarlana tek-
rarlana yazlyor, elin srati gittike artyor ve nihayet okunmaz
bir hale geliyor ve karalamalar bunu takibediyor.
Burada ne istiyorsunuz sualiyle sahneye kan Sait kelimesi,
nin mnasebeti vardr. ayan dikkattir ki, medyom celseden sonra
bu Sait ile Nuri'nin ayni ahsa ait olduunu sylemi ve byle bir
kanaat izhar etmiti. Ancak mteakip celsede bunun byle olmad-
n ve Nuri'nin, Sait'i sayklamakta olduunu grdk.
B. R. Ne istiyorsunuz, anlamyoruz.
?. (ok iddetli el hareketleriyle karalamalar ve okunmas
mmkn olmyan yazlar...)
Bu artlar altnda ve medyomun da ok byk skntlar iinde
olduu grlerek bu celseye devam edilemedi. Bir hafta sonra m-
teakip celse ald. Aadaki mahede, bu ikinci celseye aittir :
B. R. Siz kimsiniz?
63
?. Nuri.
B. R. Suallerimize cevap verebilecek halde misiniz?
?. Evet.
B; R. Siz geen defa medyoma gelen gemici Nuri misiniz?
?. Gemici, gemici, gemici, gemici, fakat...
Dikkat edilirse bu ruhun zerinde iki kelimenin ok messir ro-
lnn olduu grlr: Gemici ve Nuri... Bunun sebebi de biraz
aada anlalacaktr.
B. R. Hangi tarihlerde yaamtnz, hatrlyabiliyor musu-
nuz?
?. Yz sene, yz sene (ok hrnca hareketlerle izilen
daireler, karalamalar, mnsz kelimeler, tabu ki, bu yz sene mef-
humunu bize gre hibir kymet tamaz. B. R.).
B. R. Siz kimsiniz?
?. -Nuri.
B. R. Sakin olunuz, ok heyecanlsnz. Sakin olunuz.
?. Olur. Evet, Nuri, Nuri, Nuri, Nuri, (yazlar gittike s-
ratleniyor ve okunmaz hale geliyor; nihayet izgilere, karalamalara
inkilp ediyor).
B. R, Buraya niin geldiniz?
?. Nuri, Nuri, Nuri, siz ardnz...
B. R. Estafurullah, biz sizi ne ardk, ne de tanyoruz.
Gene dikkat edilirse bir ruh sorulanlar anlyabecek kadar bir
zek eseri gsterebiliyor. Fakat iinde bulunduu azabn iddetiyle
ve uurunun ok kapal olmas yznden muntazam cevaplar ve-
remiyor. Szleri, tam anladmz mnda bir hezeyan (samala-
ma) halinde kalyor. Bu tablo, dikkat eden okuyucularma, evvelce'
takdim etmi olduumuz bir mahadede geen medyomun ifade-
lerini hatrlatacaktr. Orada medyom psikolojik infisal haliyle ruh-
tan dorudan doruya alm olduu intihalarn kesik kesik ihtizaz-
lar halinde ve gayr muntazam, nizamsz ve mnsz olduunu
sylyordu.
B. R. Ne istiyorsunuz?
64
?. Yardm, azap...
B. R. Neyiniz var?
?. Azaptaym, (medyomun eli o kadar ihtill ve iddetli
hareketler yapyor ki, bir an durdurmak istenildi, fakat muvaffa-
kiyet hsl olmad; sratle ve btn kol hareketiyle daireler, iz-
giler, ekiller iziliyor.)
Byle bir man azara kargsnda hakikaten azap eken ve en
korkun straplar iinde kvranan bir varlkla karg karya bulun-
duunu hl idrak edemiyen bir insann ne azaptan, ne straptan,
ne ksandan, ne de ruhtan haberi olmadna korkmadan hkmede-
biliriz. Ve henz bu isleri renmemi bir kimsenin de spitizma
yapmaa kalkmasnn ne manm, ne de zerre kadar faydas mel-
huzdur.
B. R Ne oluyorsunuz, bu kadar rpnmanzn sebebi nedir,
sakin olunuz.
?. Azaptaym, yardm, yardm, yardm...
Dikkat edilirse grlr ki, bu ruhun nerettii ihtizazlar haki-
katen ok gayr muntazamve kesik kesiktir. O, strapl hayat
iine o kadar gmlm ve azap onu o kadar kucaklam ki, bu
ruhun, derdini anlatmasna msaade edecek kadar sakin hali pek
az var. Ve ancak o anda syUyebileceini sylyor ve bunu m-
teakip gene asabiyle kucak kucaa kalyor- Bu hali u mislle izah
edebiliriz:
Dnyada ok byk aa ve strap eken bir namtasavvur
ediniz; o, sizinle konuamaz ve derdini, hkrklar arasnda kesik
kesik ve kendince strabnn sembol olan tekrar tekrar syledii
bir iki kelime ile anlatmaa alr. O, deta bir kelime ile bir ki-
taplk lakrdy anlatmak ister; zira bundan fazlasna takati ve
kudreti yoktur. te burada da ayni hali gryoruz. Devamedelim.
B. R Bu azabnzn sebebi nedir?
?. Sait yznden. Sah yznden.
B. R Sait kim? Niin Sait yznden azap ekiyorsunuz?
c ?. Bodum.
B. R. Kimi bodunuz? Saidi mi? imdi onu grebiliyor mu-
sunuz?
?. Hayr, hayr, hayr...
B. R. Onu neden bodunuz?
?. Para yznden, para yznden, evet, evet, evet (Med-
65
yomun ihtillar artyor, korkutacak bir hal alyor, ayni zamanda
hnkrarak alyor. Elini durdurmak mmkn deil, artk yazm-
yor, sadece btn kolunun kuvvetiyle karalyor, kalem krlyor,
ktlar yrtlyor, mthi dramatik bir sahne karsnda bulunu-
yoruz.)
?. Sait, Sait, Sait, Sait, Sait... ilh.
B. R. Nuri, size hitap ediyorum. Sakin olunuz. Azabnzn
hafifletilmesi resi ancak sknetle aratrlabilir.
?. - Sakin, sakin, sakin, sakin, Sait, Sait, Sait, Sait... ilh.
B. R. Tekrar ediyorum, sakin olunuz, sakin olmazsanz
celseyi kesmek zorunda kalacam, medyomun bundan fazla sarsl-
masn istemiyorum. Size ihtar ediyorum; sakin olunuz!
?. Evet, evet, evet, Sait, Sait. Sait..,,
B. R. Said'in ruhunu aryoruz.
?. Sait, Sait, Sait, Sait... ilh.
B. R. Sait, burada msnz?
?. Sait, Sait, Sait, Sait, Sait... ilh.
B. R. Pekl, ne istiyorsunuz, zorunuz nedir?
?. intikam, intikam, intikam, intikam... ilh. (Yazlar gene
okunmaz bir hald ald. Medyom ok fazla sarsntlar iinde, bu
artlar altnda celsenin daha fazla devamnda mahzurlar grl-
yor, biraz daha ve ihtiyatla devam etmek istiyoruz.)
Burada okuyucularmn nazar dikkatini ok mhim bir nokta
zerine ekmek isterim. Geri bu noktamn tetkik ve izah edilecei
yer bu kitabmz deildir. Bu, ayrca ve uzun uzadya mtala ede-
ceimiz bir mevzudur. Fakat hem ehemmiyetine binaen, hem de
yanl anlalmas ok kolay ve mahzurlu olan bu meseleyi burada
ksaca gzden geirmei lzumlu gryorum. Nitekim eski ara-
trclar byle mahedeler karsnda aldanmlar ve bu aldanlar
yznden de ok mhim hatalarla mall nazariyeler ve fikirler or-
taya atmlardr. Mesele udur: Her davet edilen ruh gelemez. Bu
ok ndir ve hususi artlara bal bir itir. O kadar ndirdir ki,
kaide olarak, eer kendi kendisine evvelce gelmi deil ise, arlan
hibir ruh gelmez, diyebiliriz. Bunun sebeplerini baka yerde izah
edeceiz. Halbuki burada biz Sait'i istiyoruz, der demez derhal
onun geldii ve hatt intikamdan bile bahsettii grlyor. O halde
bu ne demektir? Eer burada biz de kfi derecede tecrbe sahibi
olmu bulunmasaydk, bir ou gibi bunun, ardmz ruh oldu-
unu derhal kabul eder ve ona gre de bir sr nazariyeler ve fikir-
66
ler yrtrdk. Halbuki mesele hi de byle deildir. Ve bunun
izah da tarafmzdan yaplmtr : Burada Sait imzasn atan ve
Sait namna konuan gene Nuri'dir. Fakat o, bunu bilmeden yapyor.
Yni, ldrm olduu Sait'in imajlar, bu cinayet aleyhindeki biz-
zat kendi vicdannda teekkl etmi btn dier, korkun ve strap
verici imajlarla birlikte onun, yni Nuri'nin etrafm sarm bulun-
maktadr. Bu ruhun vicdan, kendi varlndan ayrlm ve yabanc
bir kaynak halinde karsna dikilmi, onu mtemadiyen tazip et-
mektedir (5/229-256).
te bu mihanikiyetle, Nuri'nin kendisi aleyhinde intikam his-
leri beslediine inanm olan bu bedbaht, onu, bu imaniyle bizzat ya-
ratm ve karsna dikmi bulunuyor. Medyomun ald ihtizazlar
da Nuri'nin bu objektiflemi sbjektif duygu ve imajlarndan ba-
ka bir ey deildir. Spiritizma celselerinde en ok aldatc hdiseler-
den biri olan bu noktay asla hatrdan karmamaldr. Fakat burada
biz bu bilgiden istifade ederek Nuri'nin ruhunu, kendisinin bildiin-
den de fazla olarak renmek ve tahlil etmek imknm elde etmi
bulunuyoruz.
?. Nuri, Nuri, Nuri, Nuri, Nuri... ilh. (htillarla ve git-
tike sratlenerek ve okunmaz bir hale gelerek yazlyor. Ve ara-
sra araya Sait kelimeleri de karyor.)
B. t. (Medyoma hitaben :) Durunuz! (Durmuyor, devam
ediyor.). (Nuri'ye hitaben:) Durunuz, dinleyiniz. (Durmuyor,
devam ediyor.). (Sait'e hitaben:) Durunuz, dinleyiniz. (Medyomun'
elindeki kalem kararszlayor ve arlayor, bekler, gibi bir hal
alyor.). Bu intikam hissini beslemekte siz daha ziyade strap duy-
muyor musunuz? (Buradaki Sait'e hitap etmek sz, de aldatcdr.
Operatr karsnda Sait'in olmadm bile bile ona hitap ediyor.
Bu hl, tpk bir delinin spontane (kendiliinden) imajinasyonu ile
yaratt uydurma imajlarda, sanki hakiktte onlar varm gibi bir
doktorun hitap etmesine ve bu suretle hastasnn haleti ruhiyesine
iyice nfuz etmee ve onun itimadn kazanmaya almasna ben-
zer.)
?. Evet, evet, evet, evet... ilh. (Medyom iddetle sarsl-
yor.)
B. R .O halde Nuri'yi affediniz.
?. Evet, evet, evet... (Medyom iddetle alyor ve ok yor-
gun ve bitap haldedir.)
B. R. (Nuri'ye hitap ediyorum.) imdi kendinizi biraz daha
iyi hissediyor musunuz?
67
?. yi, iyi, l, l, teekkr ederim. (Bunu mteakip med-
yomderhal bir sknete geiyor ve hareketleri yavalyor ve yava
hareketle okunakl olarak Nuri, Sait kelimelerini yazyor ve celse
bitiyor.
Buradaki sknet, hakiktte Sait'in Nuri'yi affetmesi netice-
sinde Nuri'nin duyduu bir saadetin ifadesi deildir. Sait'in kendi-
sinin affedildiine'dair operatr tarafndan Nuri'nin inandrlmas
neticesinde husule gelmi nisb bir sknettir bu. Binaenaleyh bu
tesellinin devam pek ksa srecek ve yaratc imajinasyonun m-
1
temadiyen bu zavall varln karsna karaca yeni yeni tazip
edici (azap verici) imajlar ve Nuri'ler onu tekrar ve belki de eski-
sinden daha strapl hallere sokacaktr.
te bazen ruhlar byle hibir mn ifade etmiyen hezeyan ha-
linde sz sylerken, sath bir mahit, sama diye bunlar geer,
tecrbesiz bir mahit de kelimesi kelimesine doru olarak kabul
eder. Evvelki de, ikincisi de hatal yoldadr. Bu islerden ilm ve
msbet neticeler alnmak isteniyorsa, bir ilmin temeli atlmak arzu
ediliyorsa, hereyden evvel ok mahede toplamak ve elde edilen
mahedeleri, bir noktasn bile ihmal etmeden derin derin tetkik
etmek ve her tezahrn en kk ve ehemmiyetsiz bile grnse
hakik kymetini bulup tebarz ettirmee almak lzmdr. Bu
kudreti gosteremiyentern, bu kadar derin almalara, gndelik
ileri msait olmyanlarm spiritizma celselerinde yapabilecekleri
hibir i yoktur.
Bir kaatin spatyomdaki durumu ok eitli ve her vakit ma-
hiyetine nfuz edemediimiz strap ve azaplarla doludur. Byle
ok kt bir ruh haletinin varyeteleri zerinde, uzun uzadya bura-
da duramyacaz. Zira bu bahsimizde yazdklarmzdan fazlasna
lzumyoktur. Yalnz bu haleti ruhiyenin ana hatlarmnot etmek,
bir operatre, bir medyoma lzumlu tehisi koydurabilmee kfi
gelir, tte bu maksatla, son olarak byk dostumuz Kadri'nin aa-
daki szlerini yazmaktan kendimizi alamadk; zira bunlar bir
kaatilin spatyomdaki hayatnn ve azabnn arlk merkezinin,
hangi noktalar zerinde toplandmaka ve phesiz, yetki bir
dle anlatyor :
(Orijinal mahede. Medyom: L..., Operatr: B. Ruhselman,
Rehber: Kadri, Tarih : 4/VI/1M7, Vetire : psikografL)
... Siz bir kaatilin, kaatil fiilini hemen irtikbmmteakip
hissettii o me'umdakikay dnyada hissedemezsiniz. O, yle bir
andr ki, ne yaptklar, ne yapacaklar, ne de gidecekleri istikmetin
68
en ufak bir izini bile kendi ruhlarnda duymazlar. Yaptklarna
piman, yapacaklar eylere kar akn, yapmak istediklerinden ve
gelecek gnlerinden bihaber, korkulu ve endieli bir durumdur bu.
ldrdklerinin ruhlarnn btn kuvvetiyle kendUerinin zerlerine
yklendiini hissederler. Fakat bu skletin neden ve nasl olduunu
anlyamazlar. Kamak istedike o siklet arln arttrr, komak
istedike ayaklarna taklr. O, hangi istikamette gitmek isterse, bu
onu, o yolun aksi istikametine gitmee tevik eder. Bu ok mte-
reddit ve artc olan hal, kaatilin btn ruhuna, btn varlna
ve dolaysiyle btn bedenine sirayet eder.
Bu aknlk devresinde onun heyecanl durumu, korkulu ve
karardk dncesi, btn varln yle sarsar ki, bunun neticesin-
de husule gelen hareketlerindeki intizamszlk, onun uuraltna de-
il, bizzat uuruna tesir eder. O, yapm olduu kaatil fiilinin fecaa-
tinden kamak istedike, bu kark ruh halleri, onu bUJds oraya
balar. Kaatil oradan kaar, gnlerce uzaklar, fakat gene dner,
dolar ve kaatil, irtikap ettii noktann civarndan bir admbile
ayrlamaz.
Artk onun ruhu, o noktaya zmdrlenmi gibidir. Onu yakalar-
lar, hapse tkarlar, fakat hapiste olan yalnz onun vcududur. Ruhu
br tarafta, yni kaatil fiilinin vukbulduu yerde, ivili olarak
kalmtr, lenlerin mezardaki cesetleri nasl yalnz, toprakta ve
ruhlar ayr yerde ise, bu kaatilin de ldrd andan itibaren, ruhu
bedenini terketmi, bedeni tek bana kalm bir avaredir. Artk o,
hava dalgalarnda maksatsz, gayesiz sallanan bir uurtmann, bir
yaprak kdn veya ufak bir rzgrn tesiriyle sallanarak gittii
ve gidecei yeri belli olmyan, sonbahar rzgrlarnn nne katlp
uuan, sararm yapraklarn tuttuu istikamet gibi uursuzca,
maksatszca ve gayesizce bir istikmette srklenir durur.
O ivilenmi ruh, hatt insan halinde iken idamedilmi bile
olsa, ivilendii yerde akan olarak kalacaktr. T ki, o azap sona
ersin, iviler sklsn. Ve o, kendisini iviledii yerden kurtarabilsin
de, buraya (yani spatyoma) gelsin veyahut gelebilsin!
Burada kymetli dostumuzun szn biraz keseceim. T ki,
okuyucularmiin baz noktalar karanlk kalmasn. HemRuh ve
Kinat da, hemde bu kitabn ilk bahislerinde sylediimiz gibi,
spatyomun Uk merhalesi, ruhlarn spatyomdaki hakiki hviyetlerini
henz almam olduklar kark ve mevve bir geittir. Buradaki
ruhlar spatyomdan ziyade dnyaya yakn bir realite iinde yaar-
lar. Orada grdkleri, iittikleri, velhasl karlatklar btn imaj-
69
lar, onlarn hep dnyadaki itiyatlarna, arzu ve temayllerine bal
ve menelerini bu itiyatlardan, temayllerden ve arzulardan alm
eylerdir. Onun iin geri bu ruhlar grnte spatyoma gemi
iseler de, yni yayanlara nazaran br leme intikal etmi bulu-
nuyorlarsa da, hakiktte, yni onlarn haleti ruhiyelerine gre,
lm olduklarn bilmelerine ramen,, gene dnyada geirmi ol-
duklar hayat iinde, fakat az ok acaip bir ekilde yaamakta
devam etmekten kendilerini kurtarm deildirler.
Esasen zamann, meknm nisb mefhumlar olduu dn-
lnce, bir varln urada veya u ve bu zamanda yaamasndan
ziyade, asl u veya bu haleti ruhiye, u veya bu realite iinde
yaamakta olmasna, ehemmiyet vermek icap eder.
Spatyomuh yksek varlklarndan alm olduumuz btn teb-
lilerde, bu teevv merhalesinin, spatyom hayatndan addedilmek
istenmediini grdk. Onlar bu merhaleyi daha ziyade dnyaya
ait bir geit olarak kabul etmee mtemayil grnyorlar. te
Kadri'nin de, kesmi olduumuz son cmlesinde anlatmak istedii
hakikt budur. imdi dostumuzun kymetli szlerine tekrar devam
ediyoruz :
Onun lm, bu azabnn bitimi ile ancak balyabilir.
Yukardaki izahatmdan sonra, bu szlerin mns da kolaylk-
la anlalabilir. Yni, o kaatin hakik spatyom hayatna girebil-
mesi iin, kendiliinden imajlarla dolu olan bu azapl, strapl,
korkun ve mevve muhitten kurtulmas lzmdr. Devam edi-
yoruz :
te byle bir azap, hibir yerde ei bulunmyan bir straptr.
Ne oradan, ne de buradan bir insanst varln bile kudret ve
talkati bu azabn izahna kifayet etmez. Bu yle bir hakikttir ki,
onu ben bundan daha mufassal anlatamam ve anlatacak olann da
bulunabileceini zannetmem.
B. R. Kaatil lmn mteakip spatyoma hemen intikl
eder mi, yoksa dnyada m kalr? Nerede yaar? Burasn ltfen
biraz daha izah eder misiniz?
K. Onun ruhu, adam ldrd yerde akldr. O lse bile,
ruhunu gene ldrd yerde grr. Ve ilk anda dr olduu azab
seneler ve senelerce eker. Bu sz, yani akl sz bir telmihtir.
Hakikaten ruhun orada aklm olduunu zannetmeyiniz. Bu yle
bir fikirdir ki, yni o ruh, oraya o suretle akl olarak kalr ki o,
kendisini oradan kurtarrsa, azaptan, ikeceden kurtulacan zan-
70
neder. Oradan kamak ister. ite onun oraya akl kalmas, onun
orada kalmas, azabnn devamdr, demek istedim.
Okuyucularma arzetmi olduum izahlardan sonra bu nokta-
nn anlalmyacak taraf kalmam olsa gerekir. Hakikaten burada,
sanki elle tutulur bir ruh varm da, onu kaatii fiilinin irtikp edil-
dii yere ivilemiler de, oradan kurtulamyormu gibi bir mn
yoktur. Gene teblie dnyorum :
Yni, bir kaatil yakalanmak ve hapse tklmak suretiyle madd
cezasn ekmekle, i azaplarnn dineceini zanneder. (nk kaa-
til fiilini irtikp ettii yerden bu suretle zorla kendisini kurtarm
olacaklarn dnr. B. R.) Hatt bunun iin bazs kendisini teslim
ederek hapse girer. Fakat ldrd adam da daima onunla bera-
berdir. Ve nereye giderse gitsin, kaatil fiilini iledii yer, hep onun
nndedir, daima kendini orada grr. Hatt bunu grmemek iin
kendi gzlerini, kendi elleriyle karan kaatiller olmutur. Onlar
zannederler W, gzlerini karrlarsa grmiyecekler. ve bu azaptan
kurtulacaklar.
Gzlerini deil, beyinlerini, btn vcutlarnn hcrelerini
ayr ayr karsalar, bu azap gene devam edecektir. Hatt lseler
bile...
Anlattm canm, ldkten sonra bu azap gene onlar iviler
olduu yerde, dnyadaki gibi takip edecektir. Bir azabn bundan
daha by olamaz. Bir insann kendi eliyle, kendi gzn kara-
bilmesi iin, ne gibi tesirler altnda kalmas lzm geldiini dn-
meli, te bu tesirlerin iddetidir ki, onu oraya ivilemee mecbur
brakr. Anladnz m?
B. R. Kaatillerin spatyomdaki azaplarnn husulnde vic-
danlarnn mdahalesinin rol var mdr?
K. Anlattm ya. Dnyada dururlar. 0vil*. ivili. . Bir trl
kurtulamazlar. te onlarn en azapl hali... Bundan daha kts
olur mu? ldkleri halde, daima dnyada yaarlar, ldrdkleri
n ve ldrdkleri adam mteakip duyduklar kt ve bunaltc
hisleri, senelerce yayarak azap ve strap iinde kvranrlar. Bun-
dan daha kt bir imaj varsa, onu da yaasn, Fakat onun bu
ektikleri yannda, dier btn imajlar hi kain*. O, ekecek. Yalnz
burada deil, bir daha dnyaya gelip, ayni azaplar mucip halleri
tekrarlyarak, seneler ve senelerce ekecek... Ne beyim ben! Bu-
nun ne zaman sona ereceini kimse bilmez. Daha ne syliyeyim?
Hep tekrarhyacam.
71
Bunlara ek olarak, Derneimizde alnm iki orijinal mahe-
deyi de buraya geirmeyi yararl bulduk (Ruh ve Madde) :
Rehber Yarlk : Hamdi (H.)
Medyom: O. G. (M.)
Operatr: R. K.
Gn ve Yeri : stanbul Dernek Binas 13.10.1961.
Hazr bulananlar : Baz tiye ve konaklar.
nc Ksm
(Bu ksm, ok geri, vahi bir varln mahedesidir.)
R. K. Evet.
M. h... (Skntl bir sesle, medyom.) Ar bir takmbu-
lutlar gryorum.
R. K. Evet.
M. Ah... ok scak.
R. K. Neredesiniz?
M. Der gibi alaldm. Oh... Boulacamneredeyse... Ba-
hara benziyor bunlar.
R. K. Evet.
H. ok, ok koyu, kesif.
R. K. Neye dellet ediyor bunlar?
M. Vani bakl, ince, krdan gibi biri var. Nereden geldim
buraya? diyor.
R. K. Kimmi o, sorun bakalmkimsiniz diye?
M. Hseyin, Hasan, Mustafa, ne dersen de, diyor.
R. K. Hayr, dnyada hangi hviyetle yaadnz?
V. Ne dnyas?
R. K. Bizimdnya.
V. Hadi canmsizde, ne yaamasndan bahsediyorsunuz ?
R. K. Yaamadnz m?
V. Buna yaamak m dersiniz?
R. K. Nasl yaadnz?
M. Hh... 26 sene hapis yatm. Trabzon'da hapis yatm.
R. K. Sebebi neymi?
M. Camide birini vurmu, namaz klarken.
R. K. Niin?
M. Nenize gerek, niin, diyor. Oh... korkun buras, ok ar..
72
R. K. Peki, yni, imdi, buradaki vaziyetlerle karlamanzn
sebebi, bu dnyadaki hayat, geirdii hayat mdr acaba?
M. Dnyada gne vardr diyor, gnei sevmezmi. Gzel
olan ey toprakm. Denizi de sevmezmi; simsiyah toprak diyor;
toprak can verir ama, can alr diyor. Nemli, rutubetli toprak
diyor, yle parmaklarn topraa geirmek istiyormu, yolmak,
koparmak istiyormu. Siz hi yoldunuz mu? diyor.
R. K. Hayr.
M. Onun tadn tattnz m, nefsinizde diyor.
R. K. Bunun ne tad olabilir ki, anlamadm.
M. O hazlarm en by, dnyadaki hazlarm en ykseidir
bu diyor. Bu bir saadettir, o bir sevintir diyor. Bununla dolu-
nuz, ruhunuzu doldurunuz. Yoksa siz yle mesut olmak, bu hazz
duymak istemiyor musunuz? Glerim size diyor. Yazk size, erkek
be deilsiniz diyor.
R. K. Neden?
M. Erkek olan insann cierini skmeliymi. Siz hi bir b-
an deride kard hrty iittiniz mi? Bunun kadar gzel bir
ses bulunabilir mi dnyada? Ku termi, pf..., Bilir misiniz, f-
kran bir fskiyenin kard sesi, bir damardan fkran kan da
verir. Bilir misiniz ki, koyun kurban edilirken, onun her nefes al,
grtlandan kann, nefesine tbi olarak akn seyretmek ne byk
bir zevktir. Nasl fkrr, durur, tekrar fkrr diyor.
R. K. Bunun neresi zevk ve niin zevk? Daha gzel, mesel
yeillikler, manzaralar dururken, ille kan, lm falan gibi eyler
nasl?
M. Yeillikler insan straba gtrr, kt yola sevk edermi.
R. K. Neden?
M. Halbuki o kamn, o kadar gzel bir lezzeti varm ki,
scackm.
R. K. Belki scak olabilir ama, kann lezzeti eki, tuzludur.
M. Ekiliinde lezzeti gzeldir diyor, o scack; scaklk
inam str, insann benliine ilermi.
R. K. Fikirlerimizde pek anlaamyoruz. nk bizim iyi
gremediimiz eylere, siz iyi diyorsunuz.
V. Tabi gremediniz. Bunu bir defa yapn, bakm ondan son-
ra ne kadar zevk alacaksnz, bana nasl hak vereceksiniz.
R. K. Ama bu gremeyiimiz, grememekten, idraksizlikten
deil, bilkis bunu tetkik edip, dndk, zerinde durduk, buna
ramen...
73
M. idrk nedir? diyor.
R. K. Tasvip edemiyoruz, doru bulmuyoruz.
M. Doru bulmuyorsanz, neye kurban kesiyorsunuz? He-
pinizde bir para bu zevk var diyor, ama siz bu zevki meydana
kartmay bilmiyorsunuz.
R. K. Hepimizde bu zevkin olduunu neye istinaden syl-
yorsunuz?
V. Soruma cevap veremediniz, bu szlerimi ispat etmez mi?
R. K. Belki de vermek istemedik.
V. Neden? Ne sebebi olabitir ki?
R. K. Faydal bir ey de.
V. Veremediniz canm siz de... Veremediniz, bunun tadm,
zevkim de bilmiyorsunuz, bilmediiniz iin de veremezsiniz. Bunun
verdiiniz anda yanma gelmek istersiniz (Medyomda derin nefes-
ler.).
R. K. Evet.
H. Ne dersiniz, haftaya devam edelim mi?
R. K. Evet Yalnz Hamdi dostumuzla konuuyoruz deil mi?
H. Evet.
R. K. Bunlar hakknda biraz izahat verilebir mi acaba, bu
gsterilen varlklarn durumu hakknda?
H. Vaka, her ne kadar siz bu ortamdan baz eyler, baz
bilgiler edinmek istedinizse de, nce sizlere bu ekilde baz ma-
hedeler vermei mnasip grdm. nk bu zavalllar ve zavall-
lktan kurtulmu olanlarn kendi realitelerini gsterir, yle ki,
onlar, baka bir leme gemilerdir. ldklerim bilmezler, yaarlar,
bir lem iinde yaarlar, kendi realiteleri dahinde ve gene bir
hrriyet iinde yaarlar. Vakta ki, doruyu idrak edene kadar.
Esasen bunlarn ifade ettii eyleri siz de biliyorsunuz. Vaka bu-
rada bir altrma da mevzuu bahis idi. Zannediyorum daha sonra
(devam tetsek iyi olur.
Rehber Varlk : Hamdi (H.)
Medyom : O. G. (M.)
Operatr : R. K.
Gn ve yeri : 30.3.1962 stanbul Dernek Binamz.
Hazr bulunanlar : Baz ye ve konuklar.
(Bu celsede, bir nceki varln uyaniyle lm hakknda ilgin
bilgiler bulacaksnz.)
74
Medyom stmde bir kum yn var. stne doru kyo-
rum. Bir l, usuz, bucaksz bir l. Bir kervan geliyor kardan.
O kadar gzel ki. Yalnz develer var. Bir palmiyenin yanndan ge-
iyorlar. Onlarn gittii yere doru emi. Yapraklarn da ona
doru uzatm. Balarnda bir adam var. Yorgun, sopasna dayana-
rak yryor. Neden deveye binmiyor? Aksyor admlan. Gne ok
scak. Kumlara gmlyor ayaklan. Diz boyu kum, yryor, ama
ite...
R. K. Bu sembolden anlatlmak istenen mn nedir acaba?
Hamdi Bir andr bu dostum. Halbuki bize ne kadar uzun
gelir. Her zamanki gibi iinize bir mit tutmak, sizleri evkle,
gayretle yrmee tevik etmek iin. Bugn benim sizden soracak-
larm var.
R. K. Buyurunuz.
H. Her zaman siz- benden sorarsnz. ster misiniz bir kere
de tersi olsun?
R. K. Hay hay.
H. Yanl anlayamaymz beni. Sylediim gibi, sdece ii-
nizdeki o mit n biraz daha olsun parlatabilmek iin, siz de
bana yardmc olunuz. Sizi dinliyorum dostum. Sorunuz bir eyler,
ama bana deil.
R. K. Biz mi soralm efendim?
H. Evet dostum, siz sorunuz.
R. K. Hangi mevzuda sormanz tavsiye...
H. Tamamen serbestsiniz.
R. K. Pekl. lm mevzuu zerinde biraz durahm. Bunun
hakknda bir takm misller verdiniz ve lm tesi teevv durum-
lann, muhtelif safhalarn, gsterdiniz. Acaba, bu lm hdisesinin
mns nedir ve bunun lzurm ve zaruretleri nelerden ibarettir?
H. Gzel bir soru tertiplediniz. Sorunuz dostum.
R. K. Evet, bu kadar.
H. Cevab versin bir arkadanz.
R. K. Biz kendimiz vereceiz, hay hay, evet. steyen bir
arkada cevap versin buna. Buyurun.
H. Y. lm..
R. K. Biraz yksek sesle.
H. Y. lm, bulunduumuz realiteden baka bir realiteye
gei ve yeni bir tekmln balangc olarak karmza kan bir
hdisedir.
75
R. K. Evet.
H. Y. Spatyoma intikl eder etmez, dnya hayatndaki btn
hdiseler orada, bir daha ruhun tekml seviyesine gre ksa veya
uzun mddetli olarak yaanr. Geri ruhlar iin bilhassa bu daha
uzundur ve hatt ldn dahi bilmez ve dnyaya ball, mad-
deye ball daha fazladr.
R. K. imdi o teferruatna gitmeden, esas lm hdisesi
hakkmda sylediinizi bir kere daha tekrar edin, ltfen.
H. Y. lm...
H. Bir yeni realiteye geitir, dedi arkadamz.
R. K. Evet.
H. Bir baka arkadamz nasl syler acaba?
R. K. Syleyiniz.
A. O. lm, bir enkarnasyon sahasndan, muayyen bir sre
iinde alnacak bilgileri, o sahadan ayrlp, daha sptil bir vasatta
kalmasdr.
R. K. Evet.
A. O. Bir zarurettir tabi bu.
R. K. Sizin, Erol bey. Buna ilve edeceiniz, bunlara...
E. H. Yeni bir realiteye geitir, diyebilirim.
H. Dostlarm, arkadalarm benim. Bunun, sizden sorma-
mn bir tek sebebi vard. Sadece sizlerin iindeki ekingenlii, kor-
kuyu gidermenizin gerektiini syleyebilmek. Unutmaynz, insan
kendi tekmlnde daima korkmadan yrmelidir. Bilgi noksanl
korkulacak bir ey deildir. Onu almaktan kananlardan ve sizin
de kanmanz isteyenlerden korkmaldr. Herkes kendi realitesini
yaar. Bu realiteyi aklamakta hi bir mahzur yoktur. ekinmeden
her dnlen sylenmelidir ki, insan kendi iini, kendi z benliini
daha iyi idrak etsin. Dostum, sizinle sk sk grmek isteyen bir
kimse var, biliyorsunuz. Byk straplar iinde kvranan bir kimse
O bugn, sizin sayenizde yryecei yolu, daha aydnlk olarak gr-
m olan biri. Sizi zleyen, sizinle her zaman konumak iin yanp
tutuan, fakat hl kendi gururundan, kendini syramam, size
kzdn zanneden, kzmas icap ettiini zanneden biri. Sizi ok
seviyor. Onunla karlamak ister misiniz?
R. K. Gayet tabi memnuniyetle.
H. Onun bakmndan ok faydal olacaktr bu.
76
R. K. Evet, biz de ona faydal olabilmekten her zaman mem-
nunuz ve ayni sevgilerle mebuyuz.
V. Nasl, neeliyimbugn deil mi?
R. K. ~yle misiniz?
V. Hah, baladn gene siz demee! yleyimtabi ya, sen
zgn msn? Bana m zldn yoksa?
R. K. Size zlecek bir ey yok.
V. Sen diyecektin hani?
R .K Peki.
V. Hah ha!...
R- K.Senin zlecek bir durumunu gremiyorum.
V. H...
R. K. Bilkis karlam olmamzdan dolay memnunum.
V. Gremediini, kendinde sylyorsun dett mi? Ha unu
hileydin.
R. R, Ama, yni zlecek bir ey yok, onu gremiyorum.
V. te zlecek bir ey yok, diye dnyada ben o kadar ok
ey ektim. Nasl gene benimsylediimbir dereceye kadar hakl
olduumnokta var deil mi? Denin dostu olmaz demitim, hatr-
ladn m?
R. K . Evet.
V. Teyit ediyorsun ite szm.
R. K. Doru, bir bakma yle. Fakat dostu olanlar da kyor.
V. kmyor ki. Uf... ok can skyorsun bugn yine.
R. K. Baknz, mesel zavalllara, fakirlere yardmetmek
isteyen, bunu karlksz yapmak isteyen bir takminsanlar da var.
V. Nerede var? Sen varsn, ama ben dnyada iken sen nerede
idin Allah askna?
R. K Benden daha Serileri var muhakkak. Benden ok daha
ilerileri var.
V. Kimvar?
R. K. Mesela, bir adamgidiyor, Afrika'nn ortasnda, vahi-
lere yardmediyor. Albert Schweitser denilen bir adam.
V. Vay, enayi vay!
R. K. Ve bunu byk bir zevkle, saadetle yapyor.
V. O iin sathi taraf.
R. K. Evet, baka ne taraf olabilir?
V. Belki de dedir, kimbilir.
R. K. Ama her trl konforu ve imkn brakp, vahilerin
arasna gitmesi iin, ama size hak veriyorum, byle insanlar ok
deil dnyada, bunlar az, fakat. var.
77
V. Vahilerin arasna gitmesine hi lzum yoktu ki, Gel-
seydi benim yaadm yerlere, grseydi o kpr altn. Kpr alt
diyorum, sakn alnma, kpr alt deil tabi o, lf alkanl.
R. K. Evet.
V. Ne yapm bu adam?
R. K. Bu adam bir takm vahilere hem salk bakmmdan
yardm ediyor, hem kltr ynnden onlar gelitirmee alyor
ve kendi her trl rahatn fed ediyor, hatt lmn gze alyor.
V. Brak kendi rahatn fed etmesini, o vahilerin rahatn
bozmasa daha iyi de miydi? Hem kuzum onlara vahi demee
ne hakkmz var bizim? Onlar belki mesuttular orda. O adam ge-
lince strab renmilerdir.
R. K. Acaba byle mi?
V. Tabi.
R. K. Yoksa...
V. Geri bir kavimde, o senin bahsettiin lhi Adalet kendini
daha fazla gstermez mi?
R. K. Ne bakmdan? Geri kavimde nasl gsterir lh Ada-
let kendini?
V. Nasl gsterir,, hasta olur, lml hastalksa lr, cezalar
die di; gze gzdr. Ne olur. biliyor musun, ne dnyorum?
R. K. Bu tabi insanlk deil her halde deil mi?
V. Bu, biz ilerledik mi acaba? Bu insanlk deil de, babamn
annemi ldrmesi mi insanlk?
R. K. O da dep.
V. Ne farkmz var, o geri kavimden?
R. K. Bir bakma fark var. O da u ynden: Geri kavim,
yapt hareketin hta olduunu dhi bilmiyor, brs onu bile bile
yapyor.
V. Kim diyor bildiini?
R. K. Yni biliyor ve arkasndan strabn ekiyor. Bu bir
tekml seviyesi muhakkak, tekileri onu hta olarak ta kabul
etmiyor.
V. Istrabn eken o mu? Kimbilir, belki de annemdir. Sen
onun iin dua etmitin geen defa, biliyor musun? Ne iyi etmitin.
Sana k kzyorum, ama bu taraflarn gzmn nne geliyor, o
zaman da seviyorum seni.
R. K. Evet.
V. Ama inanamyorum ite.
R. K. Dostum, esasnda kzmanz, size aykr gibi gzken
78
dncelerden oluyor. Yoksa ben size sevgi duyarken, siz bana
dmanlk duyamazsnz.
V. Ah, dnyadaki bir insan nasl sevgi duyar?
R. K. Ruh iin yer mevzuu bahis mi?
V. Neden olmasn?
R. K. Peki, o halde nasl benimle irtibata geiyorsunuz?
V. Ne bileyimben.
R. K. Demek ki, mevzuu bahis deil.
V. Eer, oh neden olmasn, pekl yapardmgene. Dua et-
sene annemiin. Ama sen onun iin etmiyorsun ki. Tutuyorsun
benimiin etmee kalkyorsun. Evet, belki haklsn bak, ben annemi
severdimdnyada iken, ok severdim. Onun iin alardm. Sevdiim
yegne insand o, baka da hi bir eyi sevmezdim, hi bir eyi.
R. K. Peki, acaba babanz iin dua etmemize ne dersiniz?
V. Ne lzumu var?
R. K. Sapland bir hatadan kurtulmas iin.
V. Saplandmnereden biliyorsun?
R. K. Bir hata yaptna gre.
V. Ben de adamldrdm. Ama o annemi ldrd. Arada
bir fark olsa gerek deil mi? Eh, ikimiz de ktyz. Peki, iyi olan
kim? yi nedir Allah akna, var m byle bir ey?
R. K. Kt nedir sizce?
V. - Kt her eydir. Sana bakarsn ktdr, soluna bakar-
sn ktdr, selmverirsin ktdr, adamldrrsn ktdr.
Sayaymm daha, istiyor musun?
R. K. Yni kt nedir indinizde?
V. Btn insanlar ktdr, onlarn yaptklar her ey kt-
dr. Ktnn yannda iyilik, iyilik sadece, sadece bir isim, bir te-
selli, lzumsuz, geri bir teselli bazen biliyor musun? Yok bunun
ilerisi, zlenen bir ey o iyflik. Sadece zlenen bir ey.
R. K. Ktlk, her halde bir bakasna...
V. Ktlk mevcut, iyilik mevcut de. te aradaki fark bu.
yiler mevcut, ama iyilik deil. O iyilerde ktlk yapyor de mi?
Alalmo mislimizi: Beni mahkmeden, o hkimiyilik mi yap-
yordu? Oh!... Amayalmbu bahsi tekrar (Medyomda strabl
ifade.).
R. K. imdi baknz, umum mefhumlar zerinde mahsus
duruyorumki, bu mefhumlarn mahiyetine, mnsna girersek...
V. Girmeyelimite.
R. K. Daha iyi bir ekilde anlarz kendimizi.
V. htiyacmz kald m ki, artk kendimizi anlamaya?!...
79
R. K Muhakkak var.
V. Bir tek ey var dndm, bir tek ey.
>R. K. Bir arkadamz, J... hanmsize bir sual soracak.
J. G. Demin dediniz ki, iyilik sadece zlenir, mevcut deildir,
ben size unu soruyorum: yilik niin zlenir?
V. Ktlk ktdr de onun iin. Ne demek istiyorsunuz
yni?
R. K. Ktln kt olduunu kabul ediyorsunuz.
V. Kapatalmbunu dedim.
R. K. Ktln kt olduunu kabul ettiiniz anda, iyili-
in de iyi olduunu kabul etmek lzm.
V. Mevcut deil ki, Ktlk kt tabu, tabi kt, nasl kabul
etmem.
R. K. Kt oluunun sebebi nedir?
V. Senin ok sevdiin bir insan, gznn nnde ldrr-
lerse, bu ktlk deil midir?
R. K. Yni bir kimsenin bir bakasna...
V. Sen ona iyilik yapmak istersin, kuvvetin yetimez, ay-
ramazsn, mni olamazsn. Bu takdirde iyilik, ite zleyiten baka
nedir ki?
R. K. Yni bir kimsenin, bakasna faydal olmas iyilik,
zararl olmas da ktlktr.
V. Brak u mektep azlarm. Bakasna faydal olmas...
R. K. Evet
V. Ben bakasna faydal ne insanlar grdm- Alay etmek
iin, karp fakire sadaka verenleri de grdm.
R. K. Peki sizin..,
V. Ben de faydal olsun, diye adamldrdm, biliyor
musun?
R. K. Ha, bu kast ile adamldrdnz oldu mu acaba?
V. Oldu ya, syledimya sana. Ama kt bir ey, o da kt
bir ey. Oh... Hakkmyoktu da ondan. Sen syledin bunu bana, ne-,
den syledin? Neden syledin de.... Brak ne olursun, brak artk
beni, bktmhepsinden, bktmbunlarn. stemiyorum, istemiyorum,
dnmeyi istemiyorum, konumay istemiyorum. Oh... Ne olurdu,
ne olurdu, ben bir hi olsaydm, bir ta paras olsaydm. Brak
beni, ne olursun brak!
R. K. Sizin iin her zaman...
V. Ben kimseye yalvarmadan.
R. K. Dostane yardnru&rnz gndermee amadeyiz. Bu
80
yardmlarmza belki ihtiyacnz yok, fakat ihtiyacnz olduu cihet-
ler bulunabilir. nk her insan birbirine muhta.
V. Sen de bana faydal olacaksn de mi?
R. K. Biz de sana muhtacz, siz de muhta olabilirsiniz.
V. Bana neden muhtasnz?
R. K. Hi belli olmaz dostum, herhangi bir yerde, hi birimi-
zin yapamayaca eyi siz yapabilirsiniz. Her insan bir cevherdir.
V. Oh!... Ne cevher, ne cevher!... Biliyor musunuz bazen de
houma gidiyor senin konumalarn. Nasl cevherdir insan.
R. K. Yni her insan bir stn taraf vardr. Bu belki bir
takmdnceler, yanl inanlar, telkkilerle hth yollara sap-
lanmtr. Fakat...
V. Dinlemiyorumartk seni.
R. K. Bunlardan syrlacaktr. Ve muhakkak btn parlak-
lyla birgn ortaya kacaktr.
V. Konu, konu; yaknda mebus olursun.
R. K. Efendim?
V. Dinlemiyorumartk seni. ekil artk.
R. K. Dnmenizi rica ediyorum.
V. O dnceler beni bu hle getirdi ya.
R. K. Bu hlinizden memnun deil misiniz?
V. H...? Ne biiminsansn sen... Yegne yolu bu muydu
sanki? Bunlar olmasa olmaz myd? Dnyorum, dnyorum,
biliyor musun? Bu dnceler bana neye ml oluyor?
R. K. Belki biraz zlmee.
V. Ha, biraz zlmee. Kurtaryorumda kendimi bu zn-
tlerden. Ama gzmn nne hep annemgeliyor. O geldii nda
da zlmee balyorum. Onun iin deil, onun iin zldm
zannediyorum, ama hep kendimgzmn nne geliyorum, biliyor
musun?
R. K. Niin?
V. Hadi ordan mnasebetsiz sen de, tutmu Niin? diyor!
R. K. Niin kendiniz iin zlm gibi oluyorsunuz?
V. Niinini bilsem. Dnyorumite. Niin kendimiin
zleceim, zlecek neyimvar benim? Hi kimse bana zlmedi
ki. Neydimsanki ben, hi. Peimden alayacak bir kimse bile yoktu.
Ama o ne kadar mesut biliyor musun, annem? Ben onun peinden
aladm, ok aladm. Onun mezarnn basma gittim, tertemizle-
dim. Dua ettimonun iin. Ama isyan ettimen sonunda. Oraya,
ah!... Oraya son gidiimde izi de yoktu, izi bile yoktu.
R. K. Annenizle....
81
V. Ne olurdu onunla birazck konuabilseydim! Sen konu-
ur musun onunla?
R. K. cap ederse konuuruz, gayet tabi.
V. Ne olur icap etsin.
R. K. Siz hi karlamadnz m annenizle?
V. Karlamadm. Nasl karlarm?
R. K. Karlamay, ister misiniz?
V. Ah, ok isterim!
R. K. Peki. birlikte rica edelimve dua edelim. Yalnz...
VKorkuyorum.
R. K. Tahammll olacaksnz.
V. Korkuyorum.
R. K. Belki size byk yardm dokunur.
V. Bana sen yardmetmelisin. Ya bana sorarsa, neden, ne-
den sen de babann yaptmyaptn? diye. O zaman ben ne cevap
veririm? Yok... Yok
;
.. Karlamyaum, sen konu onunla. Oh!..-
R. K. Evet.
V.Dua et onun iin.
R. K. Hamdi dostumuz, eer bu varln, bizimhuzuru-
muzda, bizimyardmmzla annesiyle karlamas, mnasipse ve
kendi tekmlleri ynnden faydalysa, bu hususta yardrmamz
rica ediyoruz.
H. Ne kadar ar ve mesuliyetli bir talepte bulunduunuzu
biliyor musunuz dostum?
R. K. Eer bir mahzuru yoksa.
H. Unutmaynz, siz arada bulunacaksnz.
R. K Evet.
V. - Oh!... stemiyorum... (Medyomok heyecanl.).
R. K. Evet.
V. Ah... Sakin olamamki.'
R. K. Gryor musunuz?
V. Gitsin...
R. K. Hayr.
V. (Medyomalamakl ifade ile.). Ne olursun, gitsin!
R. K. Gitmemesi ve sizinle mutlaka grmesi lzm. Sakin
olunuz, sknetle konusunuz. Unutmaynz ki, onun iin fedkrlk
yapmtnz. (Medyomalyor.).
R. K. Onu grmek istemiyordunuz. Onu sevdiinizi syle-
yiniz.
V. ok, ok dua ettim(Alyor.). Ne olur olum, zlmesin
benimiin, ne olur, of!... itmiyor beni.
I
82
R. K. Sizin iyiliiniz iin dua ettiine eminim, huzurunuz iin
dua ettiine eminim. Baklarna dikkat ediniz, onun duygularm
anlarsnz. Sakin olursanz, konuabilirsiniz.
V. akn brakma beni.
R. K. Evet.
V. Affetsin beni, syle ona ne olursun, affetsin beni
R. K. Affetmesini biz de rica ediyoruz ve sana yardmet-
mesini biz de istiyoruz. Onun yardmlar...
V. Sakin olmam sylyor bana.
R. K. ok daha kolaylkla ulaacaktr size onun yardmlar.
nk sizi ok candan seven biri.
V. Hi insan annesinden korkar m?
R. K. Evet.
V. Ama ben ok ktlk yaptm. Gitmesin ne olur.
R. K. Artk bundan byle, sizi hi bir zaman brakmaz. Yal-
nz... (Medyomalyor). Sakin olun, size her zaman yardmede-
cek. Fakat yine bir mddet bizimvastamzla olmas daha iyidir.
V. Ne olur brakma beni, ne olursun, korkuyorum. Hi bu
kadar korkmamtm. Kendimden korkuyorum-
R. K. Btn yardmlar sadece AUahtan gelir.
V. Biliyor musun, ne olurdu, hepsini, her eyi, her eyi ho
grrdm, ne olurdu ben o adam, oh!... Ona ben ktlk etmemi
olsaydm. Her eyi, bana yaplan her eyi, btn, btn ktlk-
leri ho grrdm. Keke ben yapmasaydm.
R. K. Sakin olunuz, mademki, hatnz anladnz.
V. te korkun olan bu.
R. K. Bundan kurtulma yoluna girdiniz demektir. Evet.
V. Kolay kolay kurtulunmaz bundan.
R. K. Istraplarla, muhakkak strap ekersiniz, hepimiz
ekeceiz.
V. Oh!, sen anlayamazsn bunu.
R. K. Sabrl olmak lzm.
V. Sen anlayamazsn bunu.
H. Dostum, sormak istediiniz bir iki ey varsa, cevap ver-
mee hazrm. Yoksa bugnlk burada keselim, zira baz sebebleri
var.
R. K. Bu yaptmz bu mdahalenin varla, yni strap
eken dostumuza bir faydas oldu mu?
IL -- Nasl bir fayda dnyorsunuz?
R. K. Yni tekmlnn hzlanmas ynnden.
H. Bunun cevabn kendiniz verebilirsiniz dostum.
83
R. K. Evet.
, H. Unutmaynz ki, bu varln karsna sizin km olma-
nz ona yaplm bir yardmdan ibarettir. Bir iltimas deil. Yaa-
mas lzm, bu iinde bulunduu hayat. Siz bunu hzlandrdnz.
Ama unutmaynz ki, onun gibi sonsuz, saysz, btn onlarn hepsi
bunu yayorlar. Onlar bunu o lh Nizamn bir aksakl, byk-
l olarak kabul edebilirler. Halbuki bu ne kadar ulv bir yoldur.
Ne kadar gzeldir, bir insamn kendi benliinde mevcut cevherleri
bulup, teker teker karmas. Sonra onlar ilemesi. Hatlarmgr-
meden bu cevheri nasl ileyebilirler? Grmek, her zaman her eyi
izah etmez, kifayetli deildir. Bu grnenin idrki arttr, bilinmesi
arttr. te burada ok sk bir i birlii grnr. Bu idrk onlar
bakalarna da yardma sevk eder. Ondan sonra bu ektikleri strap-
larn kendileri iin ne byk saadetler olduunu grrler. te dos-
tum, straplar da bazen gzeldir. Onlarn iinde ok eyler gizlidir.
Bunlara, kelime acizliinden saadet diyoruz, huzur diyoruz, biraz
daha stnne nur diyoruz. lh tesir diyoruz, ama bir bilsen, bir
buseniz bunlar ne kadar ciz kalyor, o duyulanlarn yannda. Yo-
lunuz ak olsun dostlarm. Hoa kaim.
Rehber Varlk : Hamdi (H.)
Medyom: O. O. (M.)
Operatr: R. K.
Gn ve yeri: 22.6.1962
(
stanbul Dernek Binamz.
Hazr bulunanlar : Baz ye ve konuklar.
Birinci Ksm
(Bu Birinci Ksm, uyanmaa balayan nceki geri, vahi var-
ln uyanmasiyle iine dt gerek straplarn gstermek-
tedir. Ki, bu straplar, vicdan azaplardr.)
V. Yeter Rabbim... (Medyomok strapl bir ifade ier-
sinde)... Yeter artk. Grmyoruz artk sizinle de mi? Konu-
amyoruz artk...
' R. K. Sizi dinliyoruz biz.
V. Neden terkediyorsunuz hu, ohhhhh, ohhhhhhh... Beni
ne hallere getirdiniz... Siz deil, yaptklarmgetirdi bu halleri...
Ohhhhhh!. Hm! Sylesenize bireyler...
84
R. K. Naslsnz imdi, ltfen syler misiniz, bana? Bu (du-
rumda) mevzuda ne gibi bir sknt ekiyorsunuz?
V. Berbat... Lyk deilimbunlara, ohhhhh, hm, ahhhhh!...
R. K. Nesine lyk desiniz?
V. Ohhhhh, ektiklerimin, olmamas lzmd, bitmeliydi ar-
tk!. Ohh, ohh!... Siz nasl tasavvur edersiniz bunlar, grmyor-
sunuz ki!...
R. K- Hissediyoruz.
V. Ahhhhhh!... Benimgibi deil...
R. K. Gayet tbi deil, sizin gibi.
V. Benimgibi deil...
R. K. Fakat...
V. Benimgibi de...
R. K. Bitmeliydi derken, niin (bu durumun) bitmesini l-
zumlu grdnz? l
V. ok ektim...
" R. K. Ne gibi?
V. ok ektimohhhhhhh, ok ektimohhhhhhhh!... Asr-
lardr byleyim!... Ohhhhhh!... Hep ekecekmiyim?...
R. K. Daha yeni
V. Balangc daha gzeldi...
R. K. Dostum...
V. Balang...
R. K. Hi bir varln gayesi, ne strap ekmek, ne de saa-
detler iinde yzmektir, bunlarn her ikisi de birer vastadr.
V. Gaye nedir ki?
R. K. Gaye, bizimolgunlamamzdr.
V. Istrap... hinim, ohhhhhhhh!...
R. K. Hatalarmz grmemiz ve o hatalardan syrlarak...
V. Hatalar yznden strap ekiyoruz ite, ohhhhhhhh!...
Ohhhhhh!.;.
R. K. Bu straplar ekince de bir dahahata yapmamaa
alyoruz.
V. Ohhhhh!... Ohhhhh!... Yapmazdmbir daha... Ama niye ?
Niye byle cezalandrlaym?... Ohhhhh... ok fazla Jju...
R. K. Kimse cezalandrlamaz. Sizi...
V. Evet, evet, evet, ben, ben kendim, ohhhhh... Ne olur
biraz deise ve...
R. K. Gryorsunuz ki, strab size veren kendi vicdannz
cluyor. Bu da vicdannzn uyandn, kudretlendiini ifade etmez
mi? Sizin iyi, tesirler aldnz gstermez mi?
85
V. Peki, ne olacak bu byle?
R. K. Nihayet dinecek bunlarn hepsi.
V. Ne zaman?
R. K. Byk bir huzura kavuacaksnz.
V. Ahhhhh... Bouluyorum...
R. K. Byk bir saadete kavuacaksnz.
V. Allahmbana yol gstersin. Onu...
R K. Ve o zaman.
V. Yeter artk...
R. K. Bu ektiiniz skntlarn kymetli olduunu rene-
cksiniz.
V. (Uzun bir skt)...
R. K. imdi mesel, eskisi gibi...
M. Yok artk...
R K. Bir adamldrmenin... hakl olabeceini dnebi-
liyor musunuz?
M. O yok artk, o yukarda...
Rehber Varlk : Hamdi (H.)
Medyom: O. G. (M.)
Operatr : R. K.
Gn ve Yeri : 13.9.1961 stanbul Dernek Binamz.
Hazr bulunanlar : Baz ye ve konuklar.
kinci Ksm
(Ayn celsenin bu ikinci ksm da vicdan azabyle kvranan bir
annenin lmnden sonraki hlini bize gstermektedir.)
R. K. Evet.
M. Daha yksejiyorum. Bir hanmvar karmda. Yalvar-
rmbeni kurtarn diyor.
r; K. Evet, kimmi bu hanm? Ne imi derdi?
M. Mediha diyor.
R. K. Soyad?
M. Bilmiyormu. Sebebini bilmedii bir durummu. Rahat
deilmi, sknt iinde imi. O da alyor. rpmyor adet. Bir
dindar gibi byle acaib haller var.
R. K. Yal bir kadn m?
86
M. Gen bir kadn. Orta yal, pek gen deil, 35 falan her-
halde. Bu zntden salar beyazlam, yle diyor, kendisi kan-
sermi.
R K. Peki.
M. Hastahanede lm.
K. K. Esas zntsnn sebebi neymi?
M. Bodum diyor. Kendi ocuunu bomu. aylkken".
R K. Niin?
M ekemiyordum, kskanyordum diyor. Kendisi de bil-
miyor sebebini. Cinnet getirdim diyor. Normal deildim diyor.
Korkun seslerle alyor. Korkun, tarif edilmesi imknsz.
R. K Peki. bu hareketinizin, imdi hat olduunu idrk
ediyor musunuz?
M. ok daha nce idrk ettimdiyor.
R. K. Yni. dnyada yaarken idrk ettiniz mi?
M. Daimi bir vicdan azab, iinde kalm ve zaten o yzden
kanser olmu. Onun gnahmdemek iin, o kadar aclar ekmi
ama, deyememi ki... Hastahanede lm, ameliyat srasnda...
R K. ldkten sonra, bu dnyaya geldikten sonra ocuunu
grm m?
M. Hayr. O ok uzaklarda, ykseklerde imi. Grmek isti-
yormu, yalvarmak, onu kollarna almak istiyormu. Mtemadiyen
alyor. Onu bana bir kerecik gsterin diyor.
R K. Biz rica ederiz, dua ederiz. Kendisine de bizimle be-
raber dua etsin.
M Dua ile olur mu bu? diyor.
R K. Gayet tab. En bata dua ile. Byk varlklardan,
llahtan istemek. Bu ekilde hatasn idrk edip, onun skntsn...
M. Dnyada kendisi, kendisini af etmesi iin ok yalvarm,
fakat gene de kanser olmu.
R. K. E... Kuru kuruya af edilmez.
M te cezam ekiyorum diyor. Onun iin bana gster-
mezler olumu diyor.
R K. imdi bu cezann belki de miad dolmutur. Dolmak
zeredir.
M. Ebediyen srecek diyor.
R. K. Duay hi bir zaman elden brakmamak lzm. Hi
bir ey ebediyen srmez.
M. Nasl dua edebilirimki, bu vaziyette? diyor.
87
R. K. midi hi bir zaman kesmeden. Allahtan mid kesil-
mez.
M. ok uzak, ok uzak diyor. Bazen bir k grr gibi
oluyormu, ona doru komak istiyormu, hemen kouyormu. O
n daha da uzamdaym olu.
R. K. Siz gene dua etmekte devamediniz. Biz de sizin iin
dua ediyoruz. Daima iyiliinizi talep ediyoruz. Daha dorusu tek-
ml etmenizi talep ediyoruz.
M. Tekml m? diyor.
Rehber Varlk : Haindi (H.)
Medyom: O. G. (M.)
Operatr : R. K.
Gn ve yeri: 13.10.1961 stanbul Dernek Binamz.
Hazr bulunanlar : Baz ye ve konuklar.
kinci Ksm
(Bu celsenin ikinci ksm, bir nceki varln uyannn deva-
mdr.)
M. Nurlu bir k, bu baka birisi. Bu yolu bana siz atnz,
diyor.
R. K. Evet, hogeldiler, kimmi bunlar?
M. Sizin sayenizde buraya geldim, diyor. Mediha hanm.
R. K. EfendimMediha. sminiz Mediha m?
V. yle idi.
R. K. Evet, peki.
M. Bakn ne kadar deiti buras, ne kadar gzel, karanlk
deii artk. Prl prl, hembir deiiklik, bir hafiflik hissediyorum
kendimde, diyor. Rahatlkla ykseliyorum, ykselmek istiyorum
ama, gene de bir merhaleye, bir mertebeye kadar. Fakat hissedi-
yorumyaklatm ocuuma, diyor. O orada m acaba?
R. K. Bilmiyoruz, belki de oradadr.
V. Orada olamaz, o da ykseliyor nk.
R. K. Onun orada veya daha aada, daha yukarda oldu-
una...
R. K. Evet, yksek devrelere, mertebelere ulamanz...
88
M. Yni, kanserin gemesini mi kastediyorsunuz? diyor.
R. K. Hayr. Ruhen daha olgun bir hale gelmenizi, iyiyi
ktden daha iyi tefrik etmenizi, hata ile sevab iyice ayrmanz...
M. Ben olumu, bodum, ruhen nasl olgunlarm?
R. K. Herkes olgunlar. Vahi hayvanlar bile, hayvanlar,
insanlar paralayan vahi hayvanlar bile olgunlar. Onlar bile ni-
hayet olgunlaarak bir gn insan haline gelirler.
M. Evet, ama onlar hi bir zaman kendi ocuklarm ldr-
mediler, diyor.
R. K. Onlar da ldrdler. Kendi yavrusunu yiyen kediler
yok mudur?
M. Bana yardm edeceinizi vaad ediyor musunuz? diyor.
R. K. Evet. Bunu tekrar sylyorum. imdi de dua ediyoruz,
isterseniz benimle beraber tekrar ediniz: Ulu Tanrm, bu kendisini
Mediha ismiyle tantan mustarip kardeimize ltfen yardmlarnz,
kurtarc, ferahlatc tesirlerinizi gnderiniz. Bu kardeimiz strap
ekerek, hatasn daha iyi idrk etmektedir, idrki arttka bundan
kurtulacaktr. Gnderilecek yardmlarla, ltfen idrki daha ok ve
dal;a abuk parlasn, daha abuk huzura kavusun. Ona ltfen
yanlm ediniz.
M. O gene gryorum. Teekkr ederim diyor.
R. K. Evet. Kendisi de dua etmekte devam etsin.
V. Muhakkak yukarda.
R. K. Ama neresinde olduuna emin misiniz?
M. Ben ykseldike, o da ykseliyor, ama yle gzel, yle
tatl bir ykseli ki, bu... Adet ona kavumu gibiyim. Yeni bir
heves, yeni bir sevin var iimde. Bilmiyorum, yaamak istiyorum,
diyor.
R. K. Evet. Kznzla beraber mi, yoksa ondan ayr m?
M. Bilmiyorum ki, ondan ayr olacam zannediyorum. Byle
bir his varm.
R. K. Peki, tekrar acaba ne zaman gelecekmi dnyaya?
M. Bilmiyormu, fakat geleceim, ok yaknda geleceim,
diyor.
R. K. Ne kadar mesel? Bir ay veyahut be sene filn?
M. Hesap eder gibi bir hli var. Bir sene srer, diyor, en
azndan. Belki daha da abuk olur.
r K. Nerede olacana dair bir eyiniz var m? Reenkar-
nasyonun?
M. Gitmem lzm, ama nerede olduunu bilmiyorum, diyor.
89
Bunun sevinci sarm her tarafn. Gidersem gene kadn olarak
giderim, diyor.
Artk bu kadar tafsilttan sonra, arzu etmem ama, eer cel-
selerinize byle korkun bir varlk gelirse, ona tehis koymakta
glk ekmiyeceinizi zannederim.
C-HASSLER ve HODBNLER
Dnyada iken btn hayatlarn para biriktirmek, altn topla-
mak iin geilmi ve zenginlii bir vasta deil ,gaye olarak kabul
etmi baz kimseler vardr. Bunlarda yardm ve muavenet gibi di-
erkmla bal duygularn hi birisi yoktur. Byle kimseler
yardma muhta insanlardan adet nefret ederler. Bu hareketle-
rini makl gstermek iin de kendi telkkilerine gre bir sr se-
bepler ve deliller bulmaa alrlar, bir sr fikirler yrtrler,
hulsa bir fakire bir kuru vermemek iin yz kuruluk ene yorar-
lar. Buradaki btn dva onlarn ruhuna ilemi olan cimrilik duy-
gusunun rencide edilmemesi etrafnda cereyan eder. ite byle
zavalllarn da, hususiyle spatyomun ilk merhalelerinde, olduka
mevve halleriyle karlarz. Deneycilerin rasgelmeleri ok muh-
temel olan bu nevideki ruhlar hakknda da bir iki misl vermei
lzumlu ve faydal gryorum, tik mahede Allan Kardec'den
alnmtr. Hayatnda iken hasislii ile tannm bir adamn spat-
yomdaki haleti ruhiyesini gsteriyor:
Angouleme'de iren bir hasis hayat geirerek, yaam olan
herkesin tand bir adam vard. L. ismini tayan bir adam, ser-
vetinin okluuna ramen evinin atsnda oturmakla mrn ge-
irmiti. Evin dier ksmlar bo dururdu. Komular onu gnlerce
meydanda grmediler ve polise haber verdiler. Polis eve girdii
vakit u manzara ile karlanmt: U. lm halinde bulunuyordu.
Banda yars yanm, kttan bir takke vard. zeri tozla dolu bir
masaya dayanmt, istirakla seyrediyormu gibi gzlerini masa-
nn zerine serpilmi birka altna dikmiti.
Adalet makam, ailesinden uzun zamandanberi ayr yaamak-
ta bulunan bu adamn menfaatini korumak iin evin orasna bura-
sna saklanm, btn paralarn toplatt, mahekeme kasasna sak-
latt ve sonra da darlacezede metruk bir halde braklan L. e onlar
iade etti. Adam bunu mteakip lmt.
Ruhunun ilk daveti, lmnden birka gn sonra yapld.
Geldi ve asla lmemi olduundan bahsetti. Ve mtemadiyen ken-
disinden gasbolunan paralarm istedi. Bu davetin zerinden aylar
90
geti. Ayn gurup tarafndan 25/DX/1863 de tekrar davet edildi.
Celsede bir yazc, bir de somnambul haline konulmu grc med-
ycmvard. Grc Medyomhayatnda iken, bu adam hi tanma-
mt, bununla beraber fizyonomisi ve kiyafeti ile doru olarak onu
tarif etti. Ve kendisi vastasiyle sorulan suallerin cevabmruhtan
ald. Ayn zamanda yazc medyomda ruhun tesiri altnda aa-
daki teblii yazd. Bunlarn mukayeseli mtalas iin ikisi de
takdimedildi.
Yazc Medyom: Bn. B...
?. Benden daha ne is-
tiyorsunuz? Rica ederimbeni
braknz. Beni skmaa bala-
dnz. alm olduunuz para-
larm bana iade etseydiniz da-
ha iyi olurdu. Yaptnz iin
iren olduunu dnmyor
musunuz? Ben ki, btn m-
rilmce, kk bir servet yapa-
bilmek iin namuskrane al-
tm. Peki! Ama, efendiler b-
tn paralarm elimden aldlar.
Beni mahvettiler. imdi ben
sokak kaldrm zerinde kal-
dm. Bam nereye koyacam
bilmiyorum. Oh! Paralarm
ltfen bana veriniz- Eer beni
memnun ederseniz, size minnet-
tar kalrm.
Grc Medyom
berteau.
B. Gim-
Medyom Orada yaz
yazan bir ihtiyar gryorum.
ok sknt veren bir adam! A-
znda di olmamakla beraber
bir de kaln dudaklar ve sar-
kk az var. Pamuktan yapl-
m gibi bir takke giymi. ze-
rindeki elbisesi ok kirli. Aman
Allahm! Ne sknt veren bir
adam!
Operatr, ruha dnyay terkettikten sonra kendisinden bir
eyin gasp veya sirkat edilebilmesinin bahis mevzuu olamyacan
anlatmaya alyor.
?. Benden bir ey al-
madklarn ve hi bir eyimin
noksan olmadm sylyorsu-
nuz. Kstahlk yapyorsunuz, O
halde paralarmnerede? Bunu
hie mi sayyorsunuz.
O. Siz kimsiniz?
O. M. Gimberteau, bu
yazlar yazan mh mudur?
G. Eve;t. medyomun ya-
nnda duruyor. Her taraftan
taa tutulmu bir insan gibi.
Bu, eski bir kaplan.
91
s
? te gryorsunuz
ya, yannzdaym.
O. Fakat niin mtema-
diyen dnyada braktnz ser-
veti arayp duruyorsunu? Onu
daha iyisi, bulunduunuz lem-
de temin etmee alsanza!
?. Oh! Aradm eyin
nerede olduunu bana derhal
sylemeliydiniz. Siz kt bir
maskarasnz, anlyor musunuz?
O. Siz Allaha inanm- '
yor musunuz?
?. Ben onunla teerrf
etmedim. Param istiyorum.
O. Buraya sizi zorla m O- O, buraya zorla m
getirdiler? getirilmitir.
?. yle dnebilirsi- G. Onu iten birisi daha
niz. Ve eer sizin karnzda var.
O. Demek ki, bizimle
beraber olmaktan cannz sk-
lyor.
?. Hem de pek ok (Ka-
lem iddetle masaya arpt ve
krld) (10/66).
te byle ok hasis bir adamn, lmnden hatt aylarca son-
ra bile bir spiritizma celsesine gelebilmek frsatm bulduu zaman
orada gsterecei tipik haleti ruhiyesi bu olur.
imdi, bu mevzua dair almalarmz srasnda elde etmi ol-
duumuz dier bir mahedeyi naklediyoruz. Bu mahede btn
tehir olunmam iin beni zorla-
m olmasalard, oktan buras-
n terkederdim-
O. Mademki bizimle be-
raber bulunmaktan sklyor,
neden gitmiyor?
G. nk siz onu ar-
dnz ve bu da onun iinde bu-
lunduu durumu anlyabilmesi-
ne yaryacaktr.
92
tafsiltiyle ilmi, metdik ve retici mahiyettedir. Burada, haya-
tnda iken, altmtoplamaktan baka hi bir faaliyet zerinde dur-
mam hasis bir zavallnn maddeden ayrldktan sonra, rplak
kalan ruhunun objektif ve sbjektif hallerini btn hususiyetle-
riyle greceiz.
Bu mahede, psikolojik infisal yolu ile alnmtr. Ve vak'a Ue
ilgili kaynaklardan ve plnlardan, imajlarn dorudan doruya med-
yomun ruhuna aksettirimesi suretiyle elde edilmitir: te mahe-
deye asl orijinaliteyi ve hususiyeti veren nokta da budur.
Dikkat edilince mahede altnda bulunan ruhun hayatnda,
birisi dnyaya ait, dieri de br leme getikten sonra tebarz
eden iki haleti ruhiye grlr. Bu mahede evvelce zikrettiim*
metotla ilgili bulunduundan orada geen mlhazalar burada da
kymetini muhafaza edecektir. Binaenaleyh, bu mahedeyi de iki
ksmda mtala etmek lzmgeliyor. Birinci ksmdaki paralar
bu hasis ruhun dnyadaki son gnlerine ait, medyomumuzda husu-
le gelen intihalardr. kinci ksmdaker ise ruhun artk spatyoma
intiklinden sonraki hayatna ait imajlardr.
Medyom: B. H. Turgut (B. R.)
Operatr : Ruhselman (B. R.),
Rehber : ems.
Tarih: 1/VD3/1947.
Yer : zmir,
Yetire : psikolojik infissi.
Birinci Ksm
B. R.... Bu celsede gene karanlk muhitlerde, baz tetkik-
ler yapmak istiyoruz. Medyomumuzu, mesel dnyada iken para-
sn fena kullanm, hasis bir adamn ruhu ile temasa getirmenizi
ve bu hususta yardmda bulunmanz rica ediyoruz.
. - Her trl temas medyonumuz iin mmkn ve msaittir.
B. R. O halde medyomumuzu muvakkat bir zaman iin ve
icabnda derhal tekrar kendi muhitine dnmek sartiyle byle geri
93
bir plna, ltfen indiriniz ve himayenizi onun zerinden eksik etme-
yiniz. (Uzunca bir skttan sonra:)
B.. R. (Medyoma hitaben:) Naslsnz, neredesiniz?
H. T. (Bu srada medyomun sesi deimi, kendisinde
hakik bir uyuma hali balam ve ok derinden, ok yava sesle
ve deta yar uyku halinde gibi konumaa balamtr. Aadaki
cevaplar', ruhun mazisine ait ok madd bir hayatn sembolik
imajlar halinde medyomun ruhuna akseden intihalarnn ifadesidir.)
Bir daha geri vermek zere, her eyi yutan, (absorpsiyon ve re-
zorpsiyon yapan) bir ihtizaz muhitindeyim. Etrafnda bir nevi ha-
yatszlk, ksr bir saha tevlit eden, bununla beraber ihtizaz yap-
makta olan bir varlkla devre tekil edip, temas haline geiyorum.
leride medyomluun, neo-spiritalizmaya gre izah yaplr-
ken burada kullanlan ihtizaz, devre tekil etmek, intiar,
temas sahas, ilh. gibi tabirlerin ilm mns tebarz ettirilecek-
tir. imdilik, mahedenin karanlk kalmamas iin yalnz u ka-
dar syleyebiliriz : Bu szleriyle medyom, kendisinde ksrlk, ne-
keslik, verimsizlik velhasl kimseye zerre kadar, faydas dokunma-
yan bo bir varhk intiban brakan bir ruh, veya bir insan ile kar-
lam olduunu anlatyor. Devamedelim:
B. R. imdi bu varln sbjektif ruh hallerine nfuz edi-
niz ve ondan aldnz intibalar bize naklediniz.
H. T. Kzgn kuml... Her zerre kumdan byk bir
hareket intiar ediyor. Hesapsz 4cumtaneleri bir araya toplanm,
geni bir saha tekil ediyor.
Bu szleri bir edebiyat telkki etmemelidir. Burada bir realite
vardr, bu realite de medyomun o anda karlam olduu hasis
ruhun, dnyadaki son gnlerine ait duygularnn sembollerle ifa-
desidir. Nitekimaadaki yazlarda bu sembollerin gittike can-
land ve mullendii grlecektir.
Bu saha, hudutlanmak istemiyor, ok genilemek istiyor. Her
zerresi dieriyle birleerek, byk miktarda hareket neereden kum-
lardan mteekkil olan bu saha mtemadiyen rutubeti yutmak isti-
yor. zerinde dolaan hava tabakalarn emerek, onlarn haiz oldu-
u rutubeti ekiyor, mtemadiyen ekiyor. Bununla beraber kendi-
sini harareti.kzgnh bir trl gemiyor. Ne kadar su varsa, hep-
sinin kendisine dklmesini istiyor. Sahas geniledike zerinde
dolaan rutubet tabakasn daha fazla ekip hepsini yutmak ve ha-
raretini sndrmek iin, bir zerreye kfi gelecek kadar deil, sa-
94
ysz btn zerrelerini tatmin edecek kadar ok rutubet almak hr-
sna dyor- Halbuki bu istek ok mbalaldr. Burada kkl
bir egoizma ile kar karyaym: Her yer l olsun. Her yer l
olduktan sonra, bu ller birlesin... Ben olsun, ben olaym. Tabiat-
ta ne kadar su varsa, nerede rutubet varsa hepsi bana gelsin. Ben
onu kucaklyaym, onu yutaym. Zaman hi bitmesin. Ebediyet ie-
risinde hep ekeyim, hep yutaym. Bu rutubet bir taraftan bana
girsin, fakat hi bir tarafmdan dar kmasn... imde kalsn...
Byle bir taraftan gelip, iimde kalan rutubet birike birike, beni
iirerek, bylterek akl ve hayali geen eb'ada ulatrsn. Bu
eb'at geniliyerek btn kinat istil etsin. Btn evreni birlie
dntrsn. Bu birimancak o olsun.
Toplanan da gibi kumynlarndan arasra bir tek zerre
alp etrafma ataym. Fakat o da benden temelli gitmesin. Attm
o kumzerresi tekrar bana dnsn. Ve hatt bir zerreye mukabU
uval dolusu gelsin. Onunla beraber denizler, nehirler de gelsin,
hepsini ieyim... Snmiyen hararetimvar...
Tekrar ediyoruz, bu bir realitedir. Ve dnyada yle insanlar
vardr ki, yukarda canlandrlan kt duygularn belki birok mis-
liyle yanar, tutuurlar. Fakat duygularnn milyonda birini bile anla-
tamazlar ve bu da onlarn daha dnyada iken balyan byk azap-
larndan biri olur. Bu zavall insanlar aramzda gya normal bir
haleti ruhiye iinde imi gibi dolarlar. Zahiren belki msterih ve
hatt, bazlarna gre mesut grnrler, fakat dikkatli ve olgun
bir mahit bunlarn ekmekte olduklar azab ve kendilerini sinsi
sinsi kemiren strapl hayat ancak, medyomumuzun fezadaki ihti-
zazlardan alarak anlatm olduu bu intibalariyle ifade edebilir.
Medyombu ihtizazlar nasl almtr, hangi mihanikiyetle (me-
kanizmayla, ileyile, sistemle) bu reel dediimiz intibalar onda
husule gelmitir. Bu mevzua burada girilemez. Ve ileride karaca-
mz ayr bir kitabn, belki de btn hacmini doldurmaa kfi
gelecek izahatla aziz okuyucularmbu husustaki meraklarn tat-
min etmi olabilirler. imdilik yalnz u kadarmsyliyebilirim. Bu-
rada medyom, karlam olduu bir ruhun mazisine, dnya haya-
tna dnm ve dnyada yaarken, onu kemiren duygularna nfuz
etmitir. Binaenaleyh yukardaki ifadeler hasis ruhun insan halin-
deki duygularnn, medyomn ruhunda yeniden canlanm olmas-
nn bir tezahrdr.
imdiye kadar aklanan duygular sadece ate gibi kavurucu
bir hrsn ifadesi idi. Bundan sonra araya baka ve as mhimolan
95
unsurun, yni strabn karmaa ve gittike tazyikini arttrmaa
baladmgryoruz.
O, bir an iin dnyor. Ya btn bunlar kima kalacak?...
Alyor... Kalbi kska iinde sklyor... O kadar ok kumtopla-
m ki, bunlar kaldrabilmesine asla imkn yok...
Bu haleti ruhiye dnyadan spatyoma byle hazrlksz gemek
zere bulunan ruhlarn, belki hakikaten azaplarnn balangcm
tekil eder :
Avucunu kuma batrarak dolduruyor... Bu defa olmad,
daha ok alabilirdim, diyor. Ellerini tekrar daldryor. Avucunu
alabildiine geniletiyor. Fakat ellerini yukar kaldrrken, parmak-
larnn arasndan kumlarn dkldn gryor ve alyor... te
hararetini sndrebmenin aresini asl imdi bulmutur: Gzya
ile sndrecek!... Havadaki'rutubet, muhitteki sular, d lemden
gelen sular onu sndremiyor... imdi kendi iinden gelen ifraz et-
tii suyu kullanarak hararetini sndrmek istiyor. Fakat hele bu
tecrbe hi kfi gelmedi... Byk strap iinde... ok sknts
var... Hereyi unutmu halde grnyor... Kummefhumu kaybol-
du... Yalnz adet var... ok olsa... tanelerin miktar... Yalnz adet.
Say... Onun dnda hibir ey yok...
imdi btn bu adetler, bu saylar maden haline geiyor...
Herbiri krmz birer altn... Altn ynlar... Hi, hi, hi, hi, hi...
Yukardaki haleti ruhiye artk spatyoma dnmek zere bulu-
nan bu zavallnn son dnyev duygulariyle beslenmektedir, br
leme giderken hibir eyini beraber gtremiyeceini dnyor ve
ilk azabmduymaa bahyor. Servetini, byk bir hrsla ruhuna
yaptrm olduu parasn brakmak istemiyor; Fakat ne yapsm
ki, br leme gtrmek iin bu servetini koymaa yaryacak bo
bir para kesecii bile yok!... Ancak bu ii grebilecek iki avucu
var ama, o da muazzamservetini ihata edecek kadar byk dein-
ite azabn sebebi!... Mahedenin son satrlarnda medyomun gl-
mee baladn gryoruz. Celse sonunda rendiimize gre,
medyomun tuhaf bir manzaraya ahit olmas onu byle gldrm-
tr, Medyomyle bir ahne grmtr: Zavall varlk bu srada
arkas st yatm, srtn altn kmelerine dayam, bir merkebin
drt ayan havaya kaldrp srtn topraa srtmesi gibi altn-
lara srtnmektedir. Burada artk sembolik tasvirler bitiyor ve
byle ok kt gemi bir hayatn son demleri hakik imajlarla
anlatlmaa balanyor :
96
Bir yerde bir mahzen gryorum... Trl kaplar iersinde
gm, ve altn madenleri duruyor... Ik yok. Tek mum bile
yok... Hava yok... Rutubet kokan pis bir yer... Hatt ayni yerde
defi hacet etmitir... Uzuri zaman o aradan kmam... Yannda
bozulmaa bahyan yiyecekler var... Kurumu et paras, kuru ek-
mek, yosunlam su... Kendisinde hemen hemen hibir duygu yok
gibi... Bir nevi cinnet halinde bulunuyor... Altnlar parlyorsa da
zihninde parlyan bir kvlcmgibi her zaman akis yapamyor. Ba-
zen altndan intiar eden ualar bir aydnlk uas gibi mantk
dncelere ve makl hislere bir hamle yaptrmaa kfi gelebilir-
ken onda bu tesiri yapamyor... Nefile... Yzn souk madene
kapyor, vcudundaki harareti ona naklediyor, ylece serinliyor.
Humma ierisinde kendisinden gemitir. Ve ylece orada ld...
Girdii bu mahzeni kimse bilmedii iin kendisine hi iliil-
memi. .. Aradan ok zaman gemi... Etler dalm, kemiklerin
zeri tozlanm... Maden paralar birbirine karm... Bu yerde
kntler hsl olmu ve insan gznden oras kaybolup gitmi!.
Anlalyor ki, bu zavall varlk altnlarn gmd mahzeni
kendisine mezar yapm!... Ve sevgilileri ile kucak kucaa o mezar-
da yalnzlk, hastalk ve humma iinde can vermi.
Burada mahedenin ok retici olan birinci ksm bitiyor,
fakat daha ok retici olan ikinci ksm balyor. Bu ksmda bu
miskin insann spatyomda bahyan enteresan hayatmtakip ediyo-
ruz. Bu hayat da grlecei gibi boluun ve tatmini bahis mevzuu
olmyan sonsuz mahrumiyet duygularnn bir ifadesidir.
kinci Ksm
B. R. imdi bu ruhu ne halde gryorsunuz?
H. T. Kendisi mtemadiyen dolap duruyor, boluk iin-
de akp gidiyor. Aramsaz olamyor. Ar maddeye kavumak iin
kendisine yeni bir klf aramakta, arz kresine srnerek, toprak-
lara temas ederek mtemadiyen dolamakta... htizazlar snk,
ok menfi, hep strap iinde maddeye bal ve hatt msait bir
ekran bulursa adet bir fantomgibi bi olmazsa bir an iin dn-
yada tezahr etmek, bir an iin tekrar maddenin soukluuna do-
kunup onu gsne serpmek, iinde yuvarlanmak, ondan zevk duy-
mak istiyor...
97
Bilhassa son satrlar, ilerde obsesyon hakknda yazacamz
kitabn mevzuuna dahi kymetli bilgileri ihtiva ediyor. Orada da
bu bigilerden istifade edilecektir. Medyomluun en mhim bahis-
lerin birini tekil eden bu tasallut keyfiyeti her operatrn, her
medyomun ve hatt ne medyom, ne operatr olmyan her hassas
kimsenin bilmesi lzmgelen bir hdisedir.
ite byle yukardaki gibi, geri bir ruhun dnyaya olan ar
ball hemen hemen gayr uuri bir irade ile mnasip ve msait
grd bir vasata doru kendisini eker ve ayn zamanda o va-
satla kendisi arasnda gittike kuvvetlenen bir takm balar peyda
olur ki, bu hal, obsesyonun izahna yanyan mhim unsurlardan
birini tekil eder.
Dnyada iken btn faauyetini kesif ve ar maddeler zerinde
toplam bu zavall varln spatyomda bu maddelerden tamamiyle
mahrum kald zaman kendisini boluk ve byk bir mahrumiyet
iin de hissedecei tabiidir. Nitekim aadaki ifadeler de bunu
gsteriyor :
O kt bir lem ierisinde bou bouna dolayor... Nedense
hibir gaye yok... Neden yn yapmak istediini bilmiyen ve mec-
nunca sevdii madde zerinde can veren bu varln lmnden beri
iki asr kadar vakit gemi... Bu mddet zarfnda kendine mabih
baka ruhlar yznden kendisine dnyaya inmek sras gelmemi.
Maddeye kavumak hasretini tatmin edememitir.
ekingendir, kayor... Kimse ile temas etmek istemiyor. Ken-
disi ile ancak kesi kesik temas edebdim. Bu ruh, ruhlar arasnda
adet en kt bir plnda, en aa bir tabakada bulunuyor. Adet
arz kresi zerindeki cisimler ierisinde saklanr derecede... Ar-
ln zerinden bir trl atamyor. ekirdei onu daima aa do-
ru ekiyor. Bir canl adamn kalbi yerinden skld zaman ne
kadar strap duyarsa, bu da o kadar fazla strap duymaktadr-
Hem hastal, hem de ynlar oaltrken yapm olduu iler
ak bir kitapta olduu gibi nnde duruyor. Bu hem madendir,
hem de kitaptr. Zira her maden paras zerinde bir kitap yazacak
kadar tarih ve hdise vardr.
Ruh huzur bulmamtr. Karanlk, karklk, pislik ierisinde
strap, eziyet ve ebedi susuzluk ekiyor. Kupkuru bir snger gibi,
mesamatl bir ta gibi sklp duruyor. Ben onu yakalamak istedik-
e o kayor. Ben de ona sokulamyorum. Kar karyayz, fakat
ihtizazlar yabanc olduundan tamamiyle szlemiyor.
Yukarda hasis bir ruhun spatyomdaki haleti ruhiyesi btn
tafsiltiyle gsterilmitir. Bir spiritizma celsesinde byle bir ruhla
98
karlald zaman onunla ne tarzda bir muvasala yaplabileceini
bu mahede aka gsteriyor.
D-AVARELER
Bir ksm ruhlar da vardr ki, bunlar dnyadaki hayatlarnda
fena insan olarak saylmamlardr. Fakat onlarn spatyomda ba-
Iyan hayatlar kendilerinin iyi insan olmadklarn gstermee kfi
geliyor. Bunlar dnyada iken sadece etin ve maddelerin zevkine g-
mlm, nefsaniyeti ve dnya zevklerini gaye ittihaz edinmi ve
onlarn dnda manev hibir kymet tanmam, binaenaleyh ruhen
bombo kalm biarelerdir. Esasen iyi dnlrse eli bo olarak
br leme intikal eden bir kimsenin orada bir eylere nail olabi-
leceini beklemenin de yerinde bir i olmyac anlalr. Bu, tpk
lise derslerine hi almam, btn mektep hayatm avarelikle ge-
irmi bir tenbel talebenin yksek mekteplerden birine tap olan
alkan ve
-
yetimi msabakaclar arasnda muvaffakiyet bekle-
mesine benzer. O, bu kudretli talebe arkadalar meyannda ne
kadar zavall ve eli bo olarak kalrsa, byle avare bir ruh da
spatyomda dier liyakatli varlklarn arasnda o kadar zavall ve
biare kalr. Bunlar da spiritizma ile fiilen megul olacak arat-
rclarn az ok tammas faydal olur. Ben okuyucularma bu ruh-
larn karakterlerini bize aksettirebildikleri ekilde gstermek iin
bunlara ait bir, iki mahedeyi de takdim etmek istiyorum, ilk ve-
receim mahade Allan Kardec'den alnmtr :
Angele isminde mehul bir ruh davet edilmeden medyoma
geldi :
Sual Yapm olduunuz hatalardan dolay pimanlk du-
yuyor musunuz?
Cevap Hayr.
S. O halde niin celsemize geldiniz?
C. Denemek iin.
S. Demek ki, mesut deilsiniz?
C. Hayr.
S. Istrap m ekiyorsunuz?
C. Hayr. (Burada da bu ruhun ileri derecede kibir sahibi
olduunu ve ektii strab dahi syliyebilecek kadar tevazu gs-
termediini gryoruz.)
S. O halde neyiniz eksik?
C. Sulh ve semet.
S. Nasl oluyor da ruh hayatnda sulh ve selmetten mah-
rum kalyorsunuz?
99
. C. Bu, maziye ait duygum, teessf ve vicdan azabndan
ileri geliyor.
S. Mademki vicdan azab duyuyorsunuz, yapm olduu-
nuz ilerden dolay nadimoldunuz, demektir?
C. Hayr, istikbalden korktuumiin teessf ediyorum.
S. istikbalden niin korkuyorsnuz?
C. ' Mehulden korkuyorum.
S. Son hayatnzda neler yaptma bize anlatr msnz?
Anlatrsanz sizi tenvir edebilmemize yardmetmi olursunuz.
a Hibir ey.
s. Hayatnzdaki itima mevktiniz nasld?
c. Orta.
s. Evli mi idiniz?
a Hemevli, hemde anne.
s. Bu iki roln vecibesi olan vazifelerinizi ifa etmi mi
idiniz.?
C. Hayr. Kocamcanm skyordu. ocuklarmda yle.
S. Hayatmz nasl geti?
c. Gen kzken elenmekle... Gen kadn iken sklmakla.
s. 1 Meguliyetiniz neydi?
a Hi.
s. O halde evinizi kimidare ediyordu?
a Hizmeti.
s Sizin imdiki korku ve teessfnzn sebebini bu geir-
mi olduunuz hayatmboluunda arayabilir miyiz?
C. Belki hakkn var.
S. ..
Mahadenin arkas buradaki mevzuumuzdan ziyade moral
bahisleri ilgilendirdiinden onlar burada yazmaa lzumgrmyo-
ruz. Ancak bu zavall kadnn haleti ruhiyesini mmkn olduu
kadar tamolarak tantabilmek iin. A. Kardec'in bu kadn hakkn-
da medyomun rehber ruhundan alm olduu tamamlayc bilgileri
de vermei faydal gryoruz; Rehber ruh u izahat veriyor :
Angele, ahs teebbsten mahrumve bu sebepten dolay ha-
yatn kendisi gibi bakalar iin de bo, beyhude geirmi mah-
lklardan birisidir. Onun holand ey yalmz zevk ve elence idi.
Mtala, aile ve cemiyet vazifeleri hakknda d, hibir ey yapa-
bilme kabiliyetini gstermemiti.
O'nun yalnz bu gnl elenceleri hayatnn tek gzelliini
tekil ediyordu. (26/427)
100
Ben bir bayan tanrdm. Burada kendisinin dnyadaki hvi-
yetini aklyamyacam. Fakat, unu syliyebilirimki, bu baya-
nn hayat hi de tenkit ve muahazayi mucip bir halde gemi de-
ildi. Fakat bir insann spatyomdaki hayatmtetkik ederken onun
yalnz son dnya hayatmda iken yapt ileri nazar itibare ala-
rak, ona gre neticeler beklemek asla doru deildir. Mesel, dnya
hayatnda adet herkese numune olacak yksek bir ahlkla yaa-
m bir insann bazan spatyomhayatnda hi beklenilmiyen strap-
lara duar olduu grld gibi, bunun aksine olarak ahrette
yatacak yeri yoktur dedikleri kimselerin de oraya geince, prl
prl parlak birer varlk halini aldklarmgrmek de mmkn ola-
gelen hallerdendir. Bu meseleyi moral bahislere ait eserlerimizde
ayrca mtala mevzuu yapacaz. te hayatnda iken kendisini
ok saydmz bu bayan da tahmin ve dncelerimizin hilfna
olarak maalesef byle kt ve celsede biri mtessir edecek kadar
strapl haller gsterdi.
C... ismiyle anarak okuyucularmza bu bayann ruhunu tak-
dimedeceim.
Medyom: L... (M.)
Operatr : B. Buhselman (B. R.)
Rehber: Kadri (K.)
Tarih : 3/K/1947.
Vetire : Psikografi.
B. R. (Rehber ruha hitaben:) Ltfen Bayan C.'nin ruhu ile
medyomumuzu temas haline getirir misiniz?
K. Sizi zmez mi?
G. R. zlmemee alrz, (bir mddet intizardan sonra:)
imdi kiminle temas halindeyiz?
?. Kadri.
B. R. Tekrar rica ediyoruz, eer mahzur yoksa ve mm-
knse Bayan C... ile bizi temas haline getiriniz. (Bir mddet daha
intizardan sonra medyomiddetlice bir sarsnt geirdi. Ve ok
zahmetli bir hareketle ar ar yazmaa balad medyommu-
tat teblileri alrken saniyede ortalama bir buuk kelime yazar.)
?. C...
B. R. Siz hakikaten bayan C... misiniz?
101
c. a... c...
B. R. B i z i ml e g r me i a r z u e d i y o r mu s u n u z ? S e f a g e l -
d i n i z .
C. B e n d e k u d r e t y o k . B a n a b i r i v a s t a o l ma z s a s i z e b i r
e y s y l i y e me m. K e n d i a z md a n d e i l , a n c a k v a s t a o l a n n a z n -
d a n s y l i y e b i l i y o r u m.
B. R. Si z i n b u k t d u r u mu n u z u i n t a e d e n k a b a h a t i n i z
n e y d i ? B u s i z i n h a y a t n z d a b y l e b i r d u r u m a s i z i d r e c e k f e n a
b i r h a r e k e t i n i z i n o l d u u n u b i l mi y o r u z ?
C. V a r , b u n l a r ok e s k i z a ma n l a r a a i t . B a n a y a p t n z
b t n i y i l i k l e r i a n l y o r u m. ( B u b a y a n n h a y a t n d a o p e r a t r o n u n
s h h d u r u m u n a y a k n d a n a l k a g s t e r mi t i . ) B e n h e n z s t r a b n
b a l a n g c n d a y m. B e n i m i i n d u a e di ni z .
B. R. D u a e d e c e i m, s i z d e c e s a r e t i n i z i t o p l y a r a k k e n d i n i z
i i n d u a e d i n i z .
C. K a d r i v a s t a s i y l e b a n a y a r d m e d i n i z . ( B u z a t me d y o -
m u n r e h b e r i d i r . ) B u n u t e mi n e d e b i l i r s e n i z o k b a h t i y a r o l a c a m.
F a k a t o , o k a d a r b y k b i r i n s a n k i , b e n i m o n a y a n a m a m o k z o r .
O n u n n u r u o l ma s a s i z e b u k a d a r y a k l a m a a h i b i r z a m a n i m k n
v e i h t i ma l b u l a ma z d m. B y l e s z l e r i , b u r a y a g e l d i m g e l e l i d a h a i l k
d e f a s y l e me k k u d r e t i n i k e n d i md e b u l a b i l i y o r u m. ( B u b a y a n d a v e t -
t e n sene e v v e l d e z e n k a r n e o l mu t u . ) B y k i mk n s z l k v e k u d -
r e t s i z l i k i i n d e y i m. O n u n ( K a d r i ' n i n ) o k u z a k t a n b a n a k a d a r g e -
l e n e n u f a k b i r u a , b a n a b u k a d a r b y k b i r k u d r e t v e r d i . A k s i
h a l d e b u n u k i ms e n i n y a p m a a m u k t e d i r o l a m y a c a n b i l i y o r u m.
B. R. Si z i b u k a d a r k a r a n l a v e y a l n z l a s r k l i y e n k a -
b a h a t i n i z n e y d i ?
C. Si z i n b i l me d i i n i z b i r ok e y l e r v a r k i , i md i b e n on-
l a r s y l i y e me m. B u n l a r v a k t i y l e g e i r d i i m ok e s k i z a ma n l a r a a i t
e y l e r d i r . E s a s e n son h a y a t m d a g e i r mi o l d u u m l m m n f e c a a -
t i d e e v v e l k i h a t a l a r m n b i r n e t i c e s i i d i . ( f i l h a k i k a k e n d i s i b i r
a me l i y a t n e t i c e s i n d e , a c b i r e k i l d e d n y a d a n a y r l m t ) . O l -
m m n f e c a a t i b e n i m i md i k i e k d i k l e r i mi n d e h e t i n i b i r a z h a f i f -
l e t mi o l d u . A k s i h a l d e be n b u n d a n d a h a o k f e n a b i r d u r u m d a
b u l u n a b i l i r d i m. B u d a mu k a d d e r . i md i ok i y i a n l y o r u m, a m a o k
g e ! . . . B e n b u a n l a y s a y e s i n d e b u r a y a k a d a r g e l e b i l d i m. V e
i i mi n a c s n b i r d o s t a a ma k f r s a t n b u l d u m. B u n a i m k n o l ma -
s a y d , ok k a r a n l k v e z i n d a n i i n d e b u n a l p k a l m a k t a d e v a m e d e -
c e k t i m.
B. R. Bu f e r a h l a ma n z a ok me mn u n o l d u m. Bu h u s u s t a k i
y a r d m n d a n d o l a y K a d r i d o s t u mu z a t e e k k r e d e c e i m.
102
C. Beni ona biraz yaklatrnz. Baka trl anlatamyo-
rum. Bu alkanz buna vesile oldu. Sizi ok iyi ve drst bir dost
olarak imdi daha iyi anladm. Beni anan ve dnen yalnz siz
varmsnz. Sizden baka ne dnen, ne de soran var. (Burada
mhimbir nokta var : Bu bayan anan, hemde candan anan kim-
sesi yok deil, fakat ona kadar gidebilecek bir fikir ancak yksek
bir varln (Kadri gibi) yardm ile mmkn olabiliyor, demektir.
Bu mahede, deneysel spiritalizma tatbikatnn yalnz dnyadaki
insanlara deil, srasnda spatyomda sknt eken ve bizlerin yard-
mna muhta olan ruhlara da byk faydalar salyabileceini by-
lece gstermi oluyor.)
B. R. Zannedersembunda biraz yanlyorsunuz. Sizi d-
nen dier dostlarnz ve sevdikleriniz de var. Mesel zevciniz, o-
cuunuz, kardeiniz... v.s.
<-C._Belki yle ama, bana kadar yaklaan hi bir ey yok.
Onlarn dnceleri derin deil. Pek ksa atlm birer ta gibi
yollarda kalmad ne malm? iyi ve candan, deruh ve kalb olm-
yan, sadece azdan anlar yar yolda kalrlar. Benimve bizim
gibilerin bunlardan daha ok byklerine ihtiyalar var.
<?B. R. Sizin bir yavrunuz vard, onu dnyada brakmt-
nz ve ok severdiniz. imdi onun hakknda ne dnyorsunuz?
C. yi gremiyorum, onu deil, hibir ey gremiyorum.
(ite buras ok acdr. Zira bu insan dnyada tanyanlar
onun ocuuna ne kadar byk ve kuvvetli balarla bal olduunu
bilirler. Istrabn iddetine baknz ki, dnyada iken her an megul
olduu, hibir rn hatrndan karmad yavrusuna bile orada
unutmu gibidir. Bu hal strap eken varlklarn balca hususiyet-
lerinden birini tekil eder. Fakat bunu yadrgamamak lzmgelir.
Bu bayann lecei gn, hemen btn saatlerinde ve son dakika-
sna kadar b?n yannda bulunmutum. Hasta strap iinde idi.
Ve onbir saat zarfnda, o da artk agoninin balamasna tekaddm
eden ve btn madd straplarn birdenbire dindii son bir ka
'saniye zarfnda ocuunu ancak bir defa. hatrlyabilmek frsatn
bulmutu. Eer bu madd straplar agoninin balangcna kadar
devametmi olsayd, muhakkak o, hi bir kimseyi hatrliyamadan,
hi bir kimseyi anmadan gidecekti. Fakat grlyor ki, dnya ha-
yatn mteakip o arada balyan daha ar, daha ezici ve daha ok
zahmetli manev azaplar dnyada brakm olduu en sevgili var-
lklar bile ona unutturacak kadar tazyikini arttrm bulunuyor.).
103
B. R. ocuunuzu hatrlamyor musunuz?
C. Hatrladm. Ama, yle anlardaym ki, yalnz kendi ben-
liimi dnmekten baka bir eyi gzm grmyor. te bu syle-
diiniz ahslan (ocuu, zevci, akrabas v.s.) imdi sizin sormanz
zerine hatrlayabiliyorum. Yni, buraya geldim geleli, ilk defa
olarak. (Aradan sene getii dnlrse bu biare annenin ne
byk bir sknt iinde bulunmakta olduu kolayca anlalr.).
Arada ilve ettiim notlardan sonra bu mahede hakknda
imdilik syliyecek baka szm kalmyor. Fakat Neo-spiritaliz-
maya gre moral bahislere dair yazacamz eserlerde bu ve buna
benzer daha bir ok mahedeleri ele alarak uzun uzadya tetkik
mevzuu yapmak lzm gelecektir. O zaman dnyadaki efal ve ha-
rektmzla, kendimize ve cemiyete kar olan vazifelerimiz hakkn-
da ok enteresan bilgiler zerinde durmu olacaz.
Bunlara^ ilveten biz de iki misl celsesi daha ekledik. Yararl
olacan umarz (Ruh ve Madde) :
Kerber Varlk : Ilamdi (H.)
Medyorn : O. G. (M.)
Operatr : R. K.
Gn ve Yeri : 22.6.1902 stanbul Dernek Binamz.
Hazr bulunanlar : Baz ye ve konuklar.
kinci Ksm
(Bu ksmda da bir baka trden teevvn srdren bir
varln spatyom hayatn izliyeceksiniz.)
I. Hayvanat bahesi gibi etrafm.
R. K. Evet.
1. Bakm, kedileri seviyorum, ite imdi de.
R. K. Kiminle gryoruz?
1. O canavar gitti, kimim? brahim; tanmyor musunuz? Beni
tanyorsunuz ya ite. Hiiiiiii bay! bak! minnack, birbirleriyle kavga
104
ediyorlar, amma da neeli eyler ha! Nasl da konuuyorlar ordan
oraya! Bak bak, una bak, pamuk gibi bembeyaz birey iste.
R. K. Onlar ne aryorlar orda?
. Etrafmda dnp duruyorlar, gzel, ama gelseler de sev-
sem, gidiyor ite, kayor, rktme sakn e mi? Onlara verecek bir
eyim de yok ki! Hi, hi, hiii saatimi da veremem ya, ayakkabla-
rm da veremem, ah biraz cier olsayd yanmda!
R. K. Okayamaz msnz?
1. Okarm, ama rkek, rkekler, ama kayorlar, birbirle-
riyle oynyorlar, alt alta, st ste, bak! Baksana unun haline, bo-
uuyorlar birbirleriyle, bu kadar kedinin arasna bir kpek girse
hm, hiii, hii, vay o kpein haline, ne eker eyler, ama hiiii, hiii,
bi tanesi hasta galiba, otlan yiyor, hasta olunca ot yermi, di mi?
R. K. Peki, nereden biliyormu acaba ot yemenin lzumlu
olduunu?
. Amma da acayip sual ha?
R. K. Evet.
. Kediler yer ite otlar, hasta olunca, kedi konumuyor ki,
soraym kendisine nerden biliyormu. Hem de bak imen yiyor,
bilmem, hastaya da benzemiyor, ama belki karn ok ackmtr,
benim yok ki, ona verecek bir eyim, gel!... Hhhh, rktyorsun
ite, hehhh, gel, gel, gel, gel, gel, bak geliyor yumuack, burada
ite, ama ne eker ey. cecik de sesi var, hepsi de yavru, nerden
kmlar bunlar byle hepsi birden! Amma komik eyler ha!,..
Bu kedinin arasna bir tane yn atlsayd, ne hale gelirlerdi. Keke
bir hasrm olsayd. Onlar byle trnaklann srerler hasra; sen
severmisin kedileri?
R. K. Ben? Severim tabii.
. Ben atlan daha ok severim.
R. K. Burada onlan yetitirmen iin biraz. .
t Heyy, bu kadar kediyi mi?
R. K. Kedile tabii, oyunlar moyunlar bi eyler var arasnda..
. Onlara oyun retmiye lzum yok ki...
R. K .Bilgili oyunlar vardr mesel...
. Nasl bilgili oyunlar?
R, K. emberin arasndan gemeler filn.
1. ember yok ki? Onlar ne yapyor, biliyor musun? Hi, hi
altta kalann can ksn. Bir tanesi altta, onun stne atlyorlar
105
hep. O da memnun ama halinden.kurtuluyor da onlarn stne at-
lyor hem!... Birbirlerinin kulaklarn srmaya alyorlar, onlann
srmasndan da ne olacak? Inceeik sesleri var. O, oooo oh yle
grltl ki, bak hele, bir tanesi hepsinden baskn kyor. Kafa
tutuyor brlerine bu tekir, bu siyahl beyazl, bu bir de marur
ki, hih tokat atyor! Anneleri de nerde bunlarn, bilmem ki, hepsi
burdan nasl gelmiler buraya byle. Ya hayvanat bahesinden
kamlar, ya da sirkten, sirkte kedi yoktu, ama ben gitmitim bir
defa. unlarm arasna bir tane balon atsak patlatrlar di mi tr-
naklarile- Ah bir hasr paras olsa tr tr, bir ip olsa ne gzel
oynarlard. Bir tanesi ayamn dibine geliyor, una bak, srnmeye
kalkyor. Pireler mi dersin, bak, okuyorum, ok munis bir ey bu,
ne eker!
R. K. ' En ok hangi hayvanla.r seviyorsun?
I. Hiii, atlan severim ama, ama derler ya eek inatdr,
diye, inanma, at da inatdr, hele bir tuttu mu inatlar, insan deli
ederler. Yaz gn buram buram ter dkyordum, yrmek bmi
yordu, haaryd. Bir ykld, ayaa kalkmak bilmedi, bir defa-
snda da.
R. K. Peki, niin seviyorsunuz atlar?
I. Yo. . Belki de kedileri de seviyorum, yalnz atlar deil,
atlar, atlar, atlan, neden seviyorum biliyor musunuz, onlar daha
iyi tanrm da onun iin, onlar, onlar ne dayak dmandr, dayak-
tan anlarlar, zannedersin kalkmyacak, bir yeri kmld zannedersin,
bir sopa ekersin, kalkar.
R. K. Sevginiz dayakla m oluyor yni?
I. Eh, geirirsin uval kafasna, saman da yer; yer, ama
i grmeyince ne yapmal, ekmek paras, o ekecek arabay.
R. K. Peki, insanlara kar sevginiz nasl?
1. nsanlara m, insanlardan ne grdm ki, insanlar on kuru
bahi vermeyi bile istemiyorlar, insanlar evimi ykp, beni sokakta
brakyorlar, insanlar dediin kim yahu?
R. K. Peki, hayvanlardan ne gryorsun?
. Oynuyorlar .
R. K. nsanlar da oynuyorlar.
I. -- Hii, hi hiii, iftetelli di mi?
II. K. Her eyi oynuyorlar.
. nsanlar sevimli deil hayvanlar kadar, insanlardan ocuk
gelir alar, tam gelirsin eve dinlenniye, yatrmamtr, onun da
mzmzl stnde, ala babam ala, bi sopa ekersin, susar. n-
sanlar da sopadan anlyor.
106
R. K. Evet. Bir ey sorabilir miyim?
1. Sopa... Sopa cennetten kma, ondan sonra hepsi ekilir
bi keye, susarlar, iin kolay deil, iin dorusu bu.
R. K. Ondan sonra sizi ok severler, sayarlar tabi.
I. Korkarlar benden, isterse saymasnlar, severler de tbi,
ekmek paras getiren kim?
R. K. nsanlar niye sevmiyorsun yni?
. Seviyorum, niye sevmiyeyim, insanlarn iyileri de var,
adama yardm edenler de var, beni bir kere hastaneye gtrdler
otomobille de, ofr parasn almad, hem de ne dedi biliyor musun,
meslektaz, dedi, sonra gittim, buldum, almad bir trl, hh mes-
lekta! Ben araba srerim, o taksi. Amma da meslekta ha! Alma-
d, ama ite acdndan mdr, nedir?!...
R. K. Evet demek ki. iyiler de var. Fakat siz, insanlarn bu
iyiliini, ktln. .
. nsanlarn iyileri...
R. K. Size hizmet etme ve etmemelerine gre mi deerlen-
diriyorsunuz?
t. - Hiii, gryorlar ite, sabahtan akama kadar, al ba
ham al, 10 kuru bahi vermezler, nedir, giderler, garsonlar,
ahhhhhhh bi garson olsaydm, ne kazanyor onlar, ahhh hem ye-
mek imek ordan, gel gelelim bi trl olmuyor ki, olak elim yok
mu, niyetlenmedim de deil, bi de sakardm ki, sorma! Bak, atlar
neden seviyorum biliyor musun? Brakrsn onlar kendi haline, o
btn yollar tanr; hem de yollarn kenarndan gider. Hem yle
gider ki, bazen ben ok kzarm, su ofrler atlar kadar yolda git-
meyi bilseler, kardan araba gelir, otomobil gelir, kenara eker
arabay.
R. K. Evet.
. Hem fazla da ykl oldu mu araba, bunlar bir acayip
mahlklar...
R. K. Peki, imdi siz ne ile meklsnz orada,
. imdi mi? Hiiii ite. kediler vard, biraz nce bi yer-
deydi ama..
R. K. Ondan nce?.
1. Gittiler galiba, ona nce do biiyler vard... Haaaa, bir
ejderha vard ya, o da gitti, yok oldu, rya galiba bu hor hlde',
nasl gitti biliyor musun? Bon koa koa katm galiba, onun ya-
nndan, geriledi, geriledi... Ufukta kayboldu, gitti. Kedicikler ne-
107
rede acaba, bunlar elendiriyordu, heminsan, sahi benimat ne
yapyor adaba? Grmedimon hi?
R. K. Evet, peki baka birey yapmay dnyor musunuz?
Rehber Varlk : Mahmut (M.)
Medyom: . S. (.)
Operatr: A. .
Gn ve Yeri : 31.1.1963 stanbul Dernek Binamz.
Hazr bulunanlar : Baz ye ve konuklar.
Birinci Ksm
(Birinci ksm, hayatn ilesine kendisini kaptrm bir varln
br dnyadaki dzensiz durumunu dile getirmektedir.)
Bugn mutad vehile bir misl daha gstermek isti-
yorumsize.
A. C*. Hayhay memnun oluruz.
M. Gelecek varlk, kaabiliyetlerini tamamen kreltmi, k-
reltmi demiyeyim: bunlar hi bir zaman krelmez, fakat derine
gmm, tamamen kaabiliyetlerini kullanmamaa gayret etmi bir
varlk. Bu dnyadaki enkarnasyonlannda ve spatyomdaki hayatn-
da bunun strabn ekegelmi. Ve bu varlktan sonra sizin arzu-
nuza kalm, bunu kat'i olarak sylemiyorum, isterseniz geen haf-
ta konutuunuz Sami varl, o varlkla tekrar bir temas ediniz.
Yardmlarnz dokunabilir ona.
A. . Nasl tensip ederseniz, intibak etmee alrz.
M. Teekkr ederim.
A. . Estafurullah, biz teekkr ederiz.
V. Ne gzel, sevdimsizleri.
A. . Teekkr ederiz. Biz de sevdik sizi. Kimsiniz dostum,
tanalm.
V. Selim. Selim.
A. . Selim, ok gzel.
V. Hayatm hatrlatmayn bana.
A. . Hayhay, nasl isterseniz. Konualm, naslsnz orada?
Bulunduunuz yerde rahat msnz?.
108
V. Rahatlk!... Rahatlk mefhumunu unuttumoktan.
A. . Neden acaba?
V. Ne demekti o?!..,
A. . Biraz kendinizden bahsedin bize, konusalm, nce sizi
dinleyelim.
V. ok, ok ok zor. Kimse yz vermiyor bana, niye?...
Sizinle konumaa ne kadar aba gsterdim, ne kadar gayret et-
tim, uzun zamandan beri, gene de muvaffak olamadm. Bugn
oldu naslsa, bilmiyorum!
A. . ok kr.
V. Kime?.
A. . Kime kredilir?
V. Allah diyeceksiniz de mi?...
A. . Gayet tab.
V. Bilmem, fikirlerinize hrmet ederim. Ama insan kmaza
giriyor, dnemiyor.
A. . Bir admattktan sonra ikinci admgelir.
V. O adm, o admbolua atlrsa!...
A. . Boluk mu acaba?
V. yle deil mi?. Allah tarif edebilir misiniz?
A. . Mevcuttur.
V. Mevcuttur.
A. . Yeter yle ise kretmek iin. Tarif sonraki bir i>
Mademki mevcuttur, O'na kredilir.
V. Fonksiyonu nedir?. Bir fonksiyonunu gremiyorumki...
Evet, varolmuuz, yayoruz ite...
A. . Kinatlar var etmitir, varlklar var etmitir, onlara
yaama imknlar vermitir. En iyi ekilde yaama kudretleri ile
tehiz etmitir. Ve bu...
V. En iyi ekilde mi?.
A. . Evet. Bu kudretierimizi, bizimaydnla karmamz
lzm. Eer kendi kudretlerimizi biz meydana karamyorsak, on-
lara gerekli deeri biz veremiyorsak, kimin suu var bunda, dostum?
V. En iyi ekilde yaama imkn vermi olsa, ben rahat
unutur muydum?...
A. . Rahat olmadnz m siz?.
V. Unuttumdiyorum, artk rahat unuttum. Her an byle
diken stnde oturur gibiyim.
A. . uhalde belki baz hatalarnz olmutur; bunu kabul
eder miyiz acaba? Ben ahsen ediyorum, benimok hatamvar.
109
V. Hata, hata, hata, hata. MademAllah bu kadar byk,
affetmesi lzm.
A . rade serbestisi vermi kullarna, hrriyet vermi.
V. stedii zaman, istedii zaman alyor ama.
A. . Alyor; Ben grmedimhi. Herey serbest.
V. istedii zaman ldryor.
A. . Onda da bir fayda var.
V. Acaba?
A. . Var tab.
V. Bu straba att beni.
A. . Baka varlklar rahat iindeler deil mi?.
V. imdi, orada hep, dnyaya almtm, ne gzel; Buraya
alamyorum, ok zor...
A. . Alrsnz. Neden dnyay aryorsunuz?.
V. Ne bileyim. Bakn gzel bir nokta, neden dnyay ar-
yorumben?. Belki, belki evet, belki, belki dncelerimden korku-
yorumda ondan. . -
A. . Dnceleriniz sizi neden korkutsun?.
V. Dnyada iken bu kadar dncelerimle babaa kal-
mazdm.
A. . Neden acaba?
V. Daha bir sr problemvard etrafmda. Buras bombo.
nsann camsklyor,
V. Evet
A. . Belki byk kaabiliyetleriniz vardr. Kullanmak im-
knn bulmadnz, kymetli kaabihyetieriniz vardr.
V. Kaabiliyet?!
A. . Ruh enerjeriniz vardr.
V. Bir baltaya sap olamadktan sonra kaabiyet ne arar
bizde!
A. . Siz onlar uurunuza karn bir defa. Belki size ge-
rekli ortamda verirler.
V. ok, ok evvelden sizin gibi bir gurup daha grmtm.
Tanmtm. Onlarla da konumutum. Yardm, dediler, st pln
dediler, bir sr bir eyler syleder, bilmiyorum. Yardmalr-
mz szde burada, Ben gremiyorumyle bir ey.
A. . Siz o sylenenler zerinde dnmediniz mi?.
V. Dndm. Dnmeden baka iimyok zaten. Byle
oturup dnyoruz. Tembelletimburada.
A. . Burada yardmalnmayacana nereden hkmettiniz?
V. Kimden alacam?. Etrafm...
110
A. . Buraya sizi kim evketti, dostum? Nasl karlatk?
V. Buraya?
A. . Evet.
v
- ok uratm, ok uratm, aba gsterdim, elde ettim.
A. . Sizin gibi bir ok uraanlar var. Onlara da msaade
ediyorlar m?
V. Kim urayor?... Vardr tabii.
A. . Ama msaade etmiyorlar.
V. Orada da byle deil mi?. nsan urar, urar, on kii
urar, biri mdr olur, olabilir, olamaz. Bu biraz da ans ii.
Belki benim ansm vard da oldu.
A. . ans diye bir ey yok dostum. Atlan admlarn yerini
bulmas vardr. stikmetini bulmas vardr. Ve size bu bir yar-
dmdr, bizimle karlamanz. Bizim iin de yardmdr. Sizinle
tantk.
V. Peki, peki, bir adamn piyango kazanmasn nasl izah
edersiniz? ans, ans ite.
A. . ans deildir dostum. Onun kaderinde byle zengin
olma dummu vardr-
V. imdi siz beni dndreceksiniz. stemiyorum havadan
sudan bahsedelim.
A. . Hay hay, nasl isterseniz. Kendiniz fikirler sylyor-
sunuz, hali ile biz de cevap veriyoruz.
V. Doru, doru, haklsnz, haklsnz. Benim de baka
dncem kalmad zaten ki. Hava, su hepsi, hasret kaldk. Nedir
bu boluk, anlamyorum- Siz de anlamazsnz ya... Bombo bir
yer, yni dnyadaki gibi deil. Ne bastn yeri gryorum, ne iin-
de bulunduun ortam anlayabiliyorsun. Zaman yok. u yok, bu
yok. Anlamyorum, anlamyorum.
A. . Sizinle hakikaten u son sylediiniz cmle zerinde
duralm. Etrafnz bombo dediniz. Fakat siz bir kymetsiniz dos-
tum. Kendi ruhunuzda meknuz bir sr cevherler var.
V. <Neler mesel?.
A. . Tanr tarafndan bahedilmi bir sr bgiler var.
V. Neler mesel?.
A. . Onlar kymetlendirin, senteze tbi tutun. Gemi ha-
yatnz dnn.
A. . Dneceksiniz. uurunuza kar elbet.
V. Dnnz, bir (insann) kafasndaki derin, saklanm
bir eyi kartabilmek iin bir takm bilgilere ihtiyac vardr. Ve
111
ayet bu bilgiler de saklanmsa, nasl bu bilgilerden yoksun olarak
istedii kaabiliyeti ortaya kartabilir?
A. . Onun yollarna tevessl etmesi lzm.
V. Nedir yollan?.
A. . Hatrlamas iin baz ipularndan hareket etmesi l-
zm. Etrafn bombo gryorsa, etrafna dostlarn gelmesi iin
hareketlere tevessl etmesi lzm.
V. Dost, dost, dost, dost... Bir takmbir eyler var, herhal-
de benimgibi bir sr varlklar var. Bir sr insanlar var.
A. . Olabilir ama, sizin dostunuz var m?
V. Olamyorumki, onlarla dost
A. . Neden olamyorsunuz? te balon, bir hareket noktas
buras.
V. ok, ok sath, ne beyim...
A. . Kendinize uygun dost bulamyorsunuz orada?
V. Evet, anlamyorlar beni.
A. . Anlamyorlar!... Yuknya ynelin yle ise.
V. Yukarya? Bulunduumyeri anlamyorumki, yukars
neresi, aas neresi, ne bileyim?
A. . Dua edin de size yardmlar gelsin. uurunuzda fikirler
hlinde dostum. lh yardmlar size bulunduunuz muhiti de an-
latr.
V. Bana, bana saadeti tarif eder misiniz?
A. .Saadet? Siz tarif edin dostum: nce sizi dinleyelim,
madem siz sylediniz.
V. SAADET, bulduramyorumtarifini. Saadeti grmedim
ki hi. Saadet, rahatlk bana, saadet rahatlk... Dncelerin derin-
liine inmek desem... Biraz bo kalyor gibime geliyor.
A. . Kamak.
V. Kamak... Kantnyorum, ite bu noktada kantnyo-'
rum.
A. . Kartrmak demedimdostum, hakiktlerden kamak
olur. uurunuzun derinliklerine de inin.
V. O zaman, o zaman rahatmkayor. Rahat olamyorum.
A. . u halde ne yapmak lzm, gerek saadete ulaabil-
mek iin: uurunuzdaki bilgeri yeni bir sraya koyacaksnz, onlar
iyiye, geree uygun ekilde tasnif edeceksiniz. Sonra onlarn kar-
lmetrafnzda greceksiniz, saadet burada doar. Bilgerinizin,
aydnlk bilgerinizin, uur huzurunuzun etraf da temaasdr saadet.
V. yle ise ben, saadete ulaamayacam.
A. . Ulaacaksnz.
112
V. uur huzuru ha... Ne dediniz uur huzuru mu?
A. . Evet.
V. Etraftaki...?
A. . Etrafta temaa etmektir.
V. uurda huzur yoksa, yle ise saadete nasl ulalr?.
A.. O zaman yaplacak i var demektir daha. almak
lzmdemektir. uurumuzda huzur tesis edeceksiniz. Bilgilerinizin
sentezimyapacaksnz. mknlarnz, hatalarnz anlayacaksnz.
Noksansz olduunuz kadar, huzur iinde olacaksnz. Hatalarnz
size yol gsterecek.
V. Ah..., Hata... Mukadder diyorsunuz, arkadan da hata
diyorsunuz. Anlamyorum! Madembu takdir edilmi..., Allah diyo-
ruz, mukadder diyoruz, madembu takdir edilmise daha ne hata
olsun... Dnyadayz, dnyada bir takmeyler yapyoruz, bunlar
hata m?. Bilmiyorum...
A. . imdi dostum, takdir meselesini anlamamz lzm.
Acaba btn bizimfl ve hareketlerimizi Tanr takdir mi ediyor
nceden? Yoksa, bunlar bizimhr irademizle attmz admlar m
oluyor; onlarn Uerideki neticeleri mi oluyor mukadderimiz? Mey-
valann m topluyoruz?.
V. E, bu admatmamz isteyen Tanr deil mi?
A. . Biziz. Biz istiyor, admatyoruz.
V. O zaman Tanrnn fonksiyonu ne oluyor?.
A. . Tanrnn fonksiyonu, yaratma, var etme.
V. Bu kadarck?
A. . Sonra Tanrnn hakknda bizimfikrimiz olamaz. O her
eyi bilir. Fakat O'nun bilgisi, bizimistememize mni tekil etmez.
Biz kendi varlmzda, tamamen
V. Yoruldum, anlamyorum. nemiyorum, inemiyorum, ine-
miyorum...,
A. . Evet, biraz kark mevzuudur, g de. Ben de bazan
kartryorum. Yava yava tetkik etmek lzm. sterseniz yeniden
tekrarlyaym fikrimi?.
V. - yi olur.
A. . Peki, gayret edeceim. Bakn imdi dostum: Tanr
btn kinatlar var etti, btn ruhlar, btn varlklar yaratt.
Tabii Tanr yaratt kinatlarn ve btn varlklarn her halini
bilir. Tamamdeil mi?.
V. >Batakini kabul edersek tamam.
A. . Tabu, Tanr bilir. Fakat tanrnn bilmesi, benimadm-
113
larm istediimgibi atmama mni midir?. Ben istersembu tarafa
giderim, istersembr tarafa.
V. Tanr, Tanr fikrini kabul ediyoruz. Bu kadar byk bir
varlk, bu kadar byk bir kuvvet, bir insann admlarmdoruya
ekecek takatta deil mi?
A. . Ona hrriyet vermi ama.
V. Hmm...
A. . Ona en byk nimeti vermi: Hrriyet, semek.
V. Niye? Niin veriyor sahi?
A.. ahsiyeti vardr da onda, yaratt varln ahsiyeti
vardr. Sizin, benimkendimize has orijinal ahsiyetimiz var. iste-
riz ve yaparz. Tanr bu kudretleri bahsetmitir bize. Tanr kendi
verdiini kendi bozmaz. Bize hemhrriyet vermitir hemde mni
olur. Olmaz byle ey. Tanr verdiini bozmaz. Biz hrz dostum.
Tanrnn verdii irade ile hrz. Onun iin mes'uliyetler bize aittir.
Hatalarmzn mes'l biziz. Sevaplarmzn da mesul insan biziz.
V. Peki, byle olsun. te gene rahatm karacak bir sr
ey elde ettim. Dneceiz bunun stnde de demek....
A. . Evet. Biraz nceki konumamza gelirsek, belki uu-
runuzdaki bilgiler daha iyi bir tertibe girerler. Daha rahat, daha
geree uygun bir sralana tbi olurlar, bilhassa yukardan da
yardmisterseniz, bu kolaylkla olur.
V. Yukardan yardmistemek... Beni grmyor mu onlar,
istemee ne lzumvar? Mademyardmetmee muktedirler, neye
yardmetmiyorlar?
A. . Siz hak kazann.
V. Bu zavall durumla hak kazanm de miyimzaten
yardma.
A. . Admda atn, gayret de gsterin. Fail sizsiniz, bunu
hi unutmayn. Fiili yapan daima siz olacaksnz, siz isteyeceksiniz,
siz konuacaksnz, sizin gayretlerinizin karl gelecektir. Kanun-
dur bu. Durduunuz yerde gelmez. Sizin durumunuzu bilirler, bizim
durumumuzu da bilirler. Fakat biz lyk olma yolunda bir adm
atmazsak, olduumuz yerde kalrz. Onlar beklerler, sabrldrlar.
Her ey bizde bitiyor dostum. Biz bir adm, onlar yz adm...
V. Ne kolay konuuyorsunuz.
A. . Evet, sylemesi kolay tabii, mhimolan onu tatbik
edebilmek.
V. Zor.
A. . Tanr tatbik etmek imknlarmbahetsin bize. Kar-
mza hdiseler karsn, dncelerimize k tutsun.
H
V. Bu Tanr niye bu kadar strap verir, anlamyorum!
A. . Tanr saadet veriyor dostum, eer oraya balamak
lazmsa. Mes'ut insanlar, varlklar yok mu?.
V. Kata ka?. Hayatmkata ka saadet, kata ka st-
rap, bir lsemkorkarsnz, Korkun bir ey.
A. . Acaba sizin strap ekmenize, hayatnzn hangi h-
diseleri sebep tekil etmitir? Dnmek ister misiniz?.
V. Ne kt. Niye dene vururlar hep?
A. . Dmesin diye.
V. Dmesin diye mi?. Daha ziyade bataa srklyorlar.
A. . Siz dmemei renirsiniz dostum. Tecrbeniz artar.
V. Kalkamadktan sonra, dmemei renmisin ka para?
A. . Sizin ynnzden byle, vuran ynnden bir hata
tab. Dene yardmetmek lzm. Fakat o tecrbeden siz dme-
mei renirsiniz. Size vuran da bir imtihan kaybetmi olur.
V. Dnyann durumu nasl?. Bilmiyorum.
A. . imdiki durumyle mi?. Merak ediyor musunuz?
V. Ediyorum, tab.
A. . ok oldu mu dnyadan ayrlan?
V. Bilmem.
A. . Ka senesi idi mesel?
V. Bilmiyorum, unuttum.
A. . Dnya iyi, ite malumdnya, kendi hkmnce cereyan
ediyor hdiseler...
V. Belki yz sene filn olmutur bilmem. Belki de...
A. . Ka sene tahmin ediyorsunuz?,
V. Eski idi ama...
A. . Nerede yaamtnz.
V. Trkiye.
A. . Neresinde?
V. zmir.
A. . zmir.
V. tzmirdeydim.
A. . Ka senesiydi acaba? 19... yahut?
V. 1900'd ama, neydi, bilmiyorum. Niye unuttumama,
halbuki ne kadar bilmemicap eden bir ey. Buras acaip, unutu-
yorum. imdi saat ka?
A. . Saat. orada saat var m, sizce kymeti olacak m saa-
tin? Syleyelim, hay hay.
V. Bilmem, belki bundan sonra bir l sistemi olur.
A. . Saat, akamdokuz buuk zannederim.
115
V. Gece?
A. . Evet. Dnyada gece, gndz var malm.
V. Komik.
A. . Evet, imdi oras nasl?
V. Buras m?
A. . Evet.
V. Bilmiyorumki, o kadar, bir boluk, ne olduunu bile an-
lamyorum. Bir takmvarlklar hissediyorum.
A. . Konuuyor musunuz onlarla?
V. Gremiyorum, ne bileyimbir his edi, his edi.
A. . Bir konuma imkn vardr herhalde.
V. Var, var bir temas. Fikirlerini anlyorum.
A. . Konumaa devamedin yleyse.
V. Sylemek istediklerini anlyorum, fakat beenmiyorum
ki. Benimgibi insanlar.
A. . Belki sizden daha kaabiliyetlileri de vardr.
V. Bktmaramaktan. Yok... Yok... Yok...
A. . Siz arayn.
V. Bana kimse yaklamyor ki, iyerden.
A. - Yaklar. Niin yaklamasn, siz onlar bekliyorsunuz,
yardmlarna hazr vaziyettesiniz, faydalar oluyor, arn onlar.
V. Hayatta niin gsterdiimiz abalarn sonucunu elde
edemiyoruz, anlamyorum.
A. . Belki elde etmiiz dostum.
V. Yo... Ne beyim, madd olarak bahsediyorum.
A. . art m?
V. .Hayatta art deil mi?
A. . Bence br tarafta (dnyada) art deil.
V. Hayattan bahsediyorumben.
A. . Hayat geicidir dostum.
V. Ama strap veriyor. Bir ben yaamadmki, yalnz, ar-
kamda bir ae ykld benimle beraber. Ben srndm, srndm,
srndrdler beni. Neye yaptlar bunu, anlayamyorum.
A. . Kazanlar vardr sizde. Istraplarn, hayatn derin,
byk kazanlar olmutur dostum. Ruhunuzda bunlar vardr.
Grlebilir bunlar.
V. Bilmem, evet bir kazan var, o da strap ekmee al
tim. Bundan sonra da belki ekeceimstraplar hafif gelir. Btn
kazancmbu.
A. . Hayr, zannetmem.
V. Nasr tuttu her tarafm. Istrap ekmee altm.
116
A. . Byle olduunu zannetmiyorum dostum.
V. Biliyorum, zor, ok zor.
A. O. Muhakkak zor, zorluklan yenmek en byk basan.
Tannya kr ki, problemlerimiz zordur, kazanlan da ok olur,
nk...
MAHMUT. Brakalm dnsn.
A. . Hay hay sizi dinliyoruz.
M. Grdnz, cidden ekilmee msait bir ortam, deil mi?
A. . Evet.
M. Fakat, ite bakn, uurun derinliine inemiyor, fikirlerin,
bundan korkuyor. Korkmakta deil de, alkanl yok belki, bu
fikirlerin bir dzene uymas lzm. te strab onun iin ekiyor.
Fakat grdnz, strab ne mnda alyor.
A. . Evet efendim.
M. Bakn, kendisinde olan bilgi kankl, strabn hakik
mnsn ona tantamaz. Ancak bunu bir dzene soktuktan sonra-
dr ki, strabn hakik mnsm anlayacaktr.
A. . Evet efendim, Acaba konumalarmz faydal olmu
mudur dostumuza?
M. ok, ok faydal olmutur, kendisi de bunu itiraf etti,
tahmin ederim. Ak olarak deil ama, gizli olarak bir itiraf vard.
Kendisine dnmek iin bir takm materyaller daha kt. Bir
takm dokmanlar elde etti; bunlar stnde dnecek ve bunu
bir rahatszlk olarak vasflandryor kendisi ama; bu dnce faa-
liyetlerinden alaca faydalan idrk edemediinden dolaydr, bu
kt sfat takyor, bu dnceye.
Rehber Varlk : Mahmut (M.)
Medyom : . S. (.)
Operatr : A. .
(n ve Yeri : 28.2.1963 stanbul Dernek Binamz.
Hazr bulunanlar : Baz ye ve konuklar.
(Bu celsede de, yine dnyasal tutku ve zentilerinden henz
syrlamam bir spatyom varlnn imajinatif yaantsna ta-
nk oluyoruz.)
A. . Spatyomda bulunan bir varlk imajinatif bir takm
faaliyetlerde bulunuyor. Bu meydana getirmi olduu imajinasyon-
117
lar o varln dndaki spatyommaddelerine tesir ederek mi te-
ekkl eder, yoksa bu imajinatif faaliyet onun kendi uuru dahi-
linde olan bir ismidir?
M. Bu nokta enteresan. Yalnz unu belirtmek isterimki,
zaten civardaki maddeler uurun bir ekran eklindedir. majinas-
yon faaliyeti, imajinatif faaliyet, varln kendi uuru iinde, kendi
uur sahas dahilinde yapm olduu bir faaliyettir. Bunu kabul
edersiniz tahmin ediyorum.
A. O. Evet efendim.
M. Bu faaliyetin, kabaca, vcut bulmas, ancak bir ekrana
ihtiya gstermektedir ki, bu ekran da civardaki maddeler olacak-
tr. Bilmemanlatabildimmi? Biraz zor bunu izah etmek.
M. Sizlerin sorduu sualle ilgili olarak, arzu ederseniz, bir
misl, bermutat bir misl vereyim.
A. . Memnun kalrz efendim.
M. Ve bu varln imajinasyonunu bizzat siz tetkik edin.
A. O. Acaba bir ey sorabilir miyim?
M. Buyurun.
A. . Bu imajinatif faaliyetini, tabu vereceiniz misli bil-
miyoruz, fakat acaba medyomumuz o varln imajinatif faaliyetini
grerek takip etmek...
M. imdilik, imdilik buna imkn yok.
A. . Yok. Peki efendim.
M. leride olabilir.
A. . Hay hay... Bekliyoruz efendim.
V. Ayanz ildiniz mi?
A. . Efendim?
V- Ayaklarnz silin.
A. . Hay hay, silelimefendim.
V. Ne istiyorsunuz?
A. . Sizinle konumak.
V. Kirlettiniz buralarm.
A. . zr dileriz, sizinle konumak istiyoruz. Nerede bulu-
nuyorsunuz siz? Bulunduunuz yeri tarif eder misiniz?
V. Oturuyorum.
A. . Neresi oras?
V. Grmyor musunuz beni?
A. . Gryorum, hay, hay. Sizin tarif etmenizi rica etmi-
tim.
V. Lzumsuz iler mdr.
A. . Kiminle tanyoruz dostum?
118
V. Ahmet.
A. O. ok gzel.
V. Ahmet Berman.
A. . Herman?
V. Berman.
A. . Berman, evet efendim. Memnun olduk dostum. Orada
nasl bulunuyorsunuz? Nasl bir durumdasnz?
V. Siz evinizde naslsnz? ite yleyim.
A. . Gzel.
V. Oturuyorum. Evimi beendiniz mi?
A. . Gzel. Eviniz ok gzel, cidden gzel. Tabii biz ancak
sizin oturduunuz yeri gryoruz. imdi dier ksmlar bize tarif
etmek ltfunda bulunur musunuz? Evinizi iyi tanyalm.
V. Ufack.
A. . Ufak; ok gzel. ,
V. Tamkafam dinlemek iin.
A. . Gzel.
V. U oda, bir hol. Tabi hel, mutfak.
A. . Tabii onlar da var. Bahesi var m evinizin?
V. Var.
A. . Nerede bulunuyor eviniz?
V. tMmtakasn ben de bilmiyorum.
V. . Zarar yok.
V. Tatl bir meylin stnde.
A. . Baka evler var m yamnda, etrafnda?
V. Ah!... istemem.
A. . istemiyorsunuz, gzel yleyse. Kendiniz...
V. istemem.
A. . Arzunuza uygun bir ev semisiniz.
V. Yalnz, zaman zaman, uzakta grr gibi oluyorumtten
bacalar.
A. . Him... Komularnz var.
V. Bilmem, aramamda.
A. . Aramazsnz.
V. Tek bama oturuyorum. Rahat ettim, biliyor musunuz?
A. . Ne zamandan...
V. Aada bulamamtmben bu rahat.
A. . Aada bulamadnz. Yni, dnyada demek istiyor-
sunuz?
V. Tabii, oraya tepeden baktma gre?... Dnya ayaklar-
mn altnda... Dnya? Ben de dnyada saylmaz mym?
119
A. . Tabii, bir bakma yle. Eviniz var, gayet gzel. ok
oldu mu buraya tamal?
V. Batan kuramadm bunu, bu evi. ok uratm.
A. . Nasl kurdunuz? Anlatr msnz?
V. Kerpiten yaptm.
A. . Hmm... Gzel... Kolay...
V. Kendim yaptm.
A. . Kendiniz yaptnz.
V. Uratm, ok uratm.
A. . Tabii nce kerpi hazrladnz.
V. Tabii.
A. . G olur.
V. Sonra yamur, rzgr, filn, bunlar da epiy aksatt al-
malarm.
A. . Evet, baka, evinizde yapmak istediiniz bir eyler
var m acaba dndnz?
V. Hepsini tamamladm.
A. . Evet.
V. Bir tek, bir tek ey eksik.
A. O. Nedir o efendim?
V. Valla onu ben evvelden de grmemitim ya! Bir televiz-
yon istiyorum.
A. . ok gzel, enteresan. Evet.,.. Eee... Onu da...
V. Fakat...
A. . Efendim?
V. Bilemiyorum. Burada kimse olmad iin, kendim yap
mam lzm.
A. . Malzemeleri var m acaba?
V. Nedir malzemesi? Onu bemiyorum. Radyoyu yaptm
ama...
A .0. Radyoyu yaptnz, ok gzel. Mzik, falan dinliyor
musunuz? Tabii...
V. Dinliyorum arada srada.
A. . Nereyi, hangi istasyonu dinliyorsunuz en ok?
V. Valla istasyonlar ilgilendirmiyor beni.
A. . Mzik olsun. Dinliyorsunuz.
V. Evet.
A. . Ne'eli paralar, gzel...
V. Zaten, dmeyi evirdim mi mzik balyor. Bu yaknda
hep mzik var!...
A. . ok gzel, seviyor musunuz?
120
V . Se v me z o l u r m u y u m ?
A. . o k g z e l .
V . B i l h a s s a s a z e s e r l e r i n i .
A . . T e l e v i z y o n i i n y l e h a r e k e t e d e r s i n i z , b e n i m a k l m a
g e l d i , b i l m e m f a y d a l o l u r m u ? l e r i d e b a c a l a r g r d m d e d i n i z .
O n l a r a k a d a r g i d e r s i n i z b i r g n , i y i b i r g n d e .
V . o k u z a k a ma .
A . . Ol s u n , y r y e y r y e k a r s n z , o r d a d o s t l a r a f i l n
r a s t l a r s n z , b e l k i s i z e o ma l z e me l e r i v e r i r l e r . S o n r a o n l a r a l r ,
t e k n i i n e u y g u n e k i l d e i n a e d e r s i n i z , e l i n i z d e n g e l i y o r , k a a b i -
y e t l i s i n i z . G r l y o r .
V . Tabu, h e r e y g e l i r e l i md e n ,
A . . o k g z e l
V . Ge l me s e i d i y a p a m a z d m b u n l a r z a t e n ; b e c e r i k l i i n s a -
n md r .
A. . o k g z e l .
V . A m a n n e y a p a c a m ? ! T e l e v i z y o n s u z d a o t u r u y o r u m i t e .
A . . B a k a k i ms e d e y o k d e i l mi ?
V . D r d r d a n k u r t u l d u m , o y e t e r b a n a .
A . . Sa h i . Me s l e i n i z n e y d i d o s t u m s i z i n ? O n u s o r ma
u n u t t u m be n . A a d a n e i l e me g u l o l u y o r d u n u z ?
V . M a r a n g o z .
A . . M a r a n g o z d u n u z , g z e l .
V . T a h t a l a r l a u r a r d m.
A . . D k k n n z v a r m i d i ?
V . D k k n ? V a r d .
A . . N e r e d e i d i ?
V . A m a b r a k n b u n l a r , b e n i m e v i m d a h a r a h a t .
A . . B r a k a l m , h a y h a y .
V. Si z n a s l g i r d i n i z ?
A. . Si z d a v e t e t t i n i z , b i z g e l d i k . .
V . B e n mi d a v e t e t t i m !
A . . M i s a f i r s e v e r s i n i z t a b i i .
V . M u h a k k a k , t a b i i ; m u h a k k a k , t a b i i .
A . . B i z s i z i t a n m a k t a n o k m e m n u n o l d u k .
V . M e r a k e t t i m, n a s l g i r d i n i z s a h i ?
A . . K a p d a n g i r d i k .
V . K a p a l n ma d . A k m y d ?
A . . A r a l k t k a p , s i z i g r n c e a r t k m s a a d e a l ma d k ,
z r d i l e r i z a ma , T a n r mi s a f i r i . . .
V . Y o k , y o k , T a n r mi s a f i r i , d o r u . T a n r mi s a f i r i .
121
A. . iyi karladnz iin teekkr ederiz.
V. Estafurullah.
A. . Sizi tandmza memnun olduk.
V. Biz Trklerin misafirperverlii zaten ...
A. . Doru.
V. Tanr misafiri...
A'. . Efendim.
V. Bir hizmeti bulmal.
A. . Bir hizmeti bulmal, hay hay, Nasl bulacaksnz onu
da, okhnza bir are geliyor mu?
V. ite onu bilmiyorum.
A. . Ya!... Benimde aklma hep o bacalar geliyor. Oraya
gitseniz, dier baka evleri greceksiniz, baka ahslar da gre-
ceksiniz.
V. Dnyada da bakalarmmerak ettim, rahatmkat.
imdi ordan katm- ktmyukarlara. Tepeden bakp, alay edi-
yorum.
A. . Neden katnz dnyadan?
V. Biraz da kardlar ya...
A. . Doru.
V. Belki kalsaydm, kamak da istemezdim. Fakat grdm
buras daha rahat. Bata, balangta bu tepeye zor ktm, zor
ktm; ok karanlkt. Aada karanlk karanlk, koruluklar var.
A. . Pekiyi, dnyay nasl braktnz? Onu anlatr msnz
bi'se, dostum.
V. Dnyay... Havagaz, Bir gn dkknda idim; uyuyor-
dum.
A. . Uyuyordunuz. Musluk ak m kalm?
V. BUmiyorum.
A. . Siz amadnz herhalde.
V. Yok, kuyumu kazdlar benim.
A. . Evet.
V. Biliyorum, biliyorum, istiyerek yaptdar bunu.
A. . Bakalar yaptlar, diyorsunuz.
V. Ama buras daha rahat. Tavuklarmvar.
A. . ok gzel.
V. Civcivlerimvar.
A. . Kesiyor musunuz onlar?
V. Acyorum.
A. E. Gzel. Daha iyi tabii; kesmeyin. Yumurtalarndan is-
tifade edersiniz, hemde.
322
V. Yumurta... Haa, sahi, yumurtlamadlar imdiye kadar.
A. . Evet, yumurtlarlar; belki daha gentirler, kktrler.
V. Ama civcivleri var.
A. . nce yumurtlamtr, grmemisinizdir siz.
V. Niye grmedim?
A. . Nasl civcivler? Tarif eder misiniz? Ne renkleri var?
V. San, sar. san, san, hepsi san.
A. . Onlann sesleri de gzeldir deil mi?
V. Ha, bir ku lzmsahi eve, bir de kpek. Biliyor musu-
nuz, dnyada iken hep bu hayat isterdim; nihayet kavutum. Hi
aynlmyacamburadan. Baz kara kara bulutlar geliyor.
A. . Geer.
V. Geiyorlar.
A. . Pekiyi, dnyay hi zlemiyor musunuz dostum? Ko-
nualmsizinle.
V. Zaman zaman.
A. . Neleri zlyorsunuz mesel?
V. Bazan etrafmda arkada anyor canm. O zamanlar zl-
yorum. Biliyor musunuz aalann da tad var; deiik bir tad
var.
A. . Ne gibi?
V. O mcadelenin, o, ne bileyim, o...
A. . Yaay tarznn...
V. Yaaynn da ayn bir tad var. Ama bu tat biraz mayho!
A. . E, biraz, tabu yorucudur muhakkak.
V. Buras da ayr, oras ayn.
A. . Aay...
V. Fakat yukardan bakyorumda, pek kimse bu tarafa
kmak istemiyor.
A. . Yerlerine sk balanmlar.
V. Ben ok, ok uzam; pek de gremiyorum.
A. . Yukanya kmak lzmm? Sizin kanaatiniz nedir?
V. Yni benimyerime?
A. . Evet, aadan yukanya gelmek lzmm? Hi olmazsa
bir mddet iin, mukayese edin bakalm.
V. Dnyada grdmz ey, yni aada grdnz
ey. Geliniyordu; benimgibi oray, kzp brakanlar oldu. Demek
ki, lzm.
A. . Pekiyi, tekrar aaya inmek ister misiniz?
V. stemem.
A. . stemezsiniz, pekiyi.
123
V. Rahat buras.
A. . Evinizde ne gibi faaliyetlerde bulunuyorsunuz?
V.. Kitap okuyorum, mzik dinliyorum.
A. . Hayvanlarla megul oluyorsunuz.
V. Hayvanlarla megul oluyorum. Tam tatil yapyorum,
yni anlyacanz. minemi yakyorum, pipomu iiyorum.
A. . Bir de televizyon olsa, diyorsunuz-
V. O da art deil ya canm.
A. . Olmasa da olur, gzel. Siz huzur iindesiniz ya.
V. Yalnz geldiimden beri biraz, merak ettim.
A. . Neyi?
V. Etrafm gezinmei. Yukarda ormanlar var galiba, nk
etekteyim. Grmyor musunuz onlar?
A. . Grdm, pencereden grnyor. Gezin, sizde gezin
oralar bakalm...
V. Ama oras, aadakiler gibi karanlk olursa...
A. . Gitmezsiniz o zaman.
V. Daha iyi buras.
A. . Bu evinize yapma istediiniz ilveler filn var m
baka ?
V. imdilik yok. tcap ettii anda yapyorum, yaparm. Ama
kerpiten zor oluyor.
E. T. Ne kadar zamandan beri orada yayorsunuz acaba?
Daha dorusu ne kadar zaman oldu, dnyadan ayrlal? Bir tarih
verebilir misiniz?
V. ki sene. te ksurat da var.
A. . Evet, ehemmiyeti yok. Yok deil mi sizin iin de?
V. Burada rahatm ya, ben ona bakyorum. Peki, bu ne ola-
cak yni? Haydi rahatm. Aada da zaman zaman rahattm,
zaman zaman rahatszdm...
A. C*. Yni buradaki devaml rahat olmay pek maksatl
bulmuyorsunuz; onu anladm ben. Rahat, ne olacak, llnihaye rahat!.
V. nan... Bir sr eyler rettiler bize, ne bileyim ben.
Hayatta da. yle, byle, Cennet dediler. Her halde buras cennet.
A. . Gayet tabii, rahatsanz, cennet. Huzur iinde ise vic-
dannz, cennet tabii.
V. Vicdanm huzur iinde. Kimse de beni hesaba ekmedi.
A. . Vicdannz bu ii yapmad.
V. Vicdan m yapar bu-ii?
A. . Huzur iinde olmak iin vicdann insan hesaba ek-
mesi lzmdr. Yni yapt ilerin hepsinin iyi olmas lzm ki, vic-
124
dan ona huzursuzluk vermesin, strap ektirmesin. u ii kt
yaptm demesin. Cennet oluyor, o zaman.
V. Cehennemne taraf?
A. . Kt ilerin yapld yer. Kt ileri yapan bir insa-
nn strab.
V. Istrab m?
A. . Evet.
V. Anlamadm.
A. . yle dnelim, dostum: Bir insan dnn ki aada,
dnyada ok ktlkler yapm olsun; yukarya ykseldii zaman
viedamonu rahatsz eder. Sen der, bu hareketleri kt yaptm,
bakalarna zarar verdin. O karanlk bir yerde bulunur, onun iin
straptr. Cehennemolur tabii, o hayat, yle deil mi dostum?
Beni dinliyor musunuz?
V. Evet. Bana byle atelerden bahsederlerdi.
A. . Demek ki, yle deilmi, sembolikmi onlar.
V. Grmedim, bilmiyorumki.
. . Sembolikmi...
V. Bulunduumyer neresi?
A. . Muhakkak ki, cennet denebilir.
V. Ne ise, bana ne efendim. Oh buradaymya ben. Burada
kalacamya, ohh! Ama bizimaileden birisini alsamburaya ne
rahat ederler.
A. . E. gelirse gelir.
V. istiyorumonu; bazan aklma geliyor, aa inip de alsam,
diye ama eniyorum; ok uzak.
A. . Uzakta brakn yleyse. Sizin orada baka arkadala-
rnz yok mu?
V. istemem, istemem.
A. . Sizden nce gidenler yok mu?
V. istemem, grmedim, grmek de istemem. Brakn Allah-
akma yahu!
A. . iyi insanlar vardr.
V. iyi insanlar m?
A . Tabii.
V. Aadan gelenleri biliyorumben.
A. . iyisi de vardr.
V. Grmedimben iyilerini hi.
A . Siz iyisiniz mesel, sizin gibi olanlar da vardr, kendiniz
gibi. Bir de onlar arayn bakalm. Dostluk tesis edersiniz.
V. Ben grmedimki ama...
125
A. . Aratrn, seslenin etrafa, ormana gidin, bacalarn bu-
lunduu yerlere gidin; sonunda bakarsnz bir ziyareti gelir bir gn
kapnza- Kymetli bir dost gelir, size yardmda bulunur.
V Bazan eyler buluyorum; byle mektup gibi.
A. . Ne yazyor?
V. Ne bileyimben, bir sr acaip eyler.
A. . Mesel ne?
V. Pek de anlamyorummnlarn, galiba yabanc dil, ya-
banc dili galiba. Hembenimadresimi bilmiyorlar ki kimse, nasl?!.
Postacy da grmedimhi.
A. . Belki sizin anhyacanz lisan da kullanrlar, dikkatle
okuyan onlar. Belki bir dosttan geliyordur o mektuplar.'
V Pek kymet de vermedimya...
A. . Verin, verin. Siz gnderseniz bakasna, bakas kymet
vermese zlrsnz herhalde, deil mi?.
V. Doru, doru.
A. . Yapmayn siz yleyse onu.
V. Yalnz bu Tanr misafiri lfna birilerinde rastladmama,
hangisinde idi bilmiyorum. Tanr misafiri!
A. . Evet.
V. Sen, Tanr misafiri misin yle bir ey.
A. . ok gzel.
V. Acaip!
A. . O zaman bakn, Ahmet dostum. Yapacak i var sizin
iin : Gelen btn mektuplar dikkatle okumak. Orada size bir haber
varsa, beklemek.
V. Zaten bekliyorum; vereceklerse versinler.
A. . Verirler o zaman, mademki siz...
V. Ama okuyacam, onlar okuyacam.
A. . ok gzel.
V. Atmadmsa okurum.
A. . Ben de ayni eyi yapardm: doru bir hareket.
V. Uyku bastrd.
A. . Peki, sizi yanlz brakalm.
V. Hayrl, iyi gnler.
A. . Hayrl, iyi gnler dostum. Grelim...
V. nallah!
A. . yi uykular.
V. Sk sk buyurun.
A. . Hay hay, rahatsz ederiz.
V. Mektuplar okurum; size anlatrm.
126
A. . Hay hay teekkr ederiz. Konuuruz.
V. Gle gle.
A. . Allahsmarladk.
M. Grdnz. Dikkat ederseniz, iraajinasyon, uur saha-
snda hazrlanm, etraftaki ptil maddelerden faydalanarak vtt-
cude getirilmitir.
A. . Evet.
M. Daha incelenmesi lzm; herhalde sizin elinizde de buna
benzer bir sr misller vardr tahmin ediyorum. Fakat bu uur
sahas bahsine ileride, bata da sylediimgibi gene dneceim.
E - KBR, GURUR ve BENLK SAHB KURUMLU VARLIKLAR
Baz insanlar vardr ki, dnyada mlik olduklar byk bir ser-
vetin, igal ettikleri mhimsosyal bir mevkiin ruhlarnda husule
getirmi olduu byklk duygusu Ue sarho olmulardr. Bunlar,
ok geici olan bu durumlarnn sadece bir tekml vasta olduunu
anlamayp, onlar gaye ittihaz ederek, sanki ezelden ebede kadar
srp gidecekmi gibi benimserler. Ve maddeten o mevkilerden, o
kudretlerden ayrlm olsalar bile ruhen onlara bal olarak kal-
mlardr. Fakat bu ok kt olan ruh halinin teesss iin mut-
laka byk bir servet, yksek bir mevki lzmdeUdir. Her insan,
iinde bulunduu madd ve ruh durumu herhangi bir ruh halinin
tesiri altnda kalarak mbalaa ile kendi ruhunda byltebilir.
Mesel, itima ve mal mevkileri alelade seviyede bulunan yle
kimseler vardr ki, bunlar kendilerini dier insanlardan stn ve
hemcinsleri arasmda imtiyazl zannederler. Bu da belki gemi
hayatlarn hl devameden kt intibalar olsa gerektir. Kitab-
mzn mevzuundan kt iin bu nokta zerinde imdilik durmuyo-
ruz.
te byle hakikaten erge byk bir strap kayna olacak
bu fena haleti ruhiye, bir ruhun olduu yerde ivilenmesini ve orada
kalakalmasn neticelendirir. Ve o ruh, bulunduu yerden bir kar
bile ykselmek imkn ve kudretini btn bu halin devam mdde-
tince kaybetmi olur.
Byle kimselerin dnyadaki durumlar bu kt haleti ruhiye-
lerinin neticelerini tebarz ettirmee ekseriya msait olmamakla
beraber, bilkis saplandklar benlik girdaplarna onlar daha ziya-
de gmmee yardmeder. Fakat daha dnyada iken bile sinsi sinsi
127
bir teevv halinde bahyan bu neticeler; maddelerin, mevkilerin,
servetin ve madd imknlarn birdenbire ortadan kalkvermesini
mteakip btn iddetiyle ve arl ile kendisini gstermekte ge-
cikmez, O zaman ruh, mahrumiyetler ve imknszlklar karsnda
gsterecei, zerre kadar kendisini tatmin etmiyen rpnlarnn ne-
ticesizliinden, beyhudeliinden ve mtemadiyen boa gitmesinden
mtevellit bir strap veya azap iinde bunalmaa balyacaktr.
Bir spiritizma celsesinde, byle bir ruhla karlaabilmek daima
mmkn ve maalesef ok vukua gelen hallerdendir. Binaenaleyh
byle bir durumu da okuyucularma mehedelerle tantma arzu
ediyorum. Bu takdimedeceimmahede byle bir haleti ruhiye-
nin tipik bir rneidir.
Fransa' da 1858'de len Oude Kraliesinin Ruhu le Mlakat
Sual Dnyadaki hayatnz terkederken ne duydunuz?
Cevap Bunu syliyemem. Hl teevv iindeyim.
S. Mesut musunuz?
C. Hayat kaybettiime mteessifim. Bilmiyorum neden,
fakat bana haner gibi saplanan bir strabn iindeyim. Hayata
kavumak, bu strab benden uzaklatracak. Bedenimin kabirden
kalkmasn istiyorum.
S. Kendi memleketinizde gmlmeyip, hristiyanlar ara-
snda gmlmekten teessf duyuyor musunuz?
C. Evet. Hint topra benimcesedimin zerine daha az
arlk verirdi.
S. Size yaplan muhteemcenaze merasimi hakknda neler
dnyorsunuz?
C. Bunlar benimiin azd. Ben bir kralie idim. Bunu iyi
biliniz.
S. Sizin bu mertebenize hrmet ediyoruz. Ve bUgimizm
artmas iin bize cevap vermek ltfunda bulunmanz sizden rica
ediyoruz. Olunuzun, gnn birinde babasnn memleketini geri
alacamzannediyor musunuz?
C. phesiz!. Benimkanmhkmsrecek. O, buna l-
yktr.
S. Olunuzun, bu haklarn geri almasna dnyada bulun-
duunuz zamanki gibi nemveriyor musunuz?
C. Benimkanm, halkn kanna karamaz.
128
S. lmkdnzn zerine doduunuz yerin ismini yaz-
mamlar imdi bize onu syliyebilir misiniz? ,
C. Ben en asil Hint kamndan dnyaya geldim. Delhide do-
duumu zannediyorum.
S. Siz ki, dnyada iken muhteem, lks bir hayat geir-
mitiniz, etrafnz an ve erefle evrilmiti. Bu halinizi imdi nasl
karlyorsunuz?
C. Bana kar byle hareket etmee mecburdular.
S. Dnyada iken igal etmi olduunuz mevki imdi bu-
lunduunuz lemde size bir stnlk veriyor mu?
C. Ben daima kralieyim... Bana hizmet etmek iin daima
esirler gnderiyorlar. Fakat bilmiyorumneden, burada bana yak-
lamak istiyenler pek bulunmuyor. Ama ben, hep gene ben'im.
Btn bu imajlar aldatcdr (5/229 - 304), Orada ne krahe,
ne hizmeti, ne esir, ne saray... ne saltanat yoktur. Fakat bu za-
vall ruhun dnyadan getirdii ar ykler, yni onun kibir, gurur
ve benlii kendisinin spatyomdaki balca strabn sebebi olan- bu
imajlar dourmasna sebep olmaktadr. Ve bu varlk, bu ruh zaa-
fndan, yni benliinden, gurur ve kibirinden kurtulmadka bu
imajlardan ve imajlarn dourduu azaplardan yakasn kurtarm-
yacaktr. Mahedeye devamediyoruz:
S. Mslman dininden mi idiniz, Hindu dininden mi?
C. Mslman. Fakat ben, Allahla megul ofamyacak kadar
byktm.
' S. Beeriyetin saadeti bakmndan Mslmanlk ile Hris-
tiyanlk arasnda ne fark gryorsunuz?
C. Hristiyanlk dini abestir. O, btn insanlarn karde
olduklarmsylyor.
S. Muhammet hakknda dnceniz nedir?
C. O bir kral olu deildi.
S. Onun ilh bir vazifesi olduuna inanyor musunuz?
C. Bundan bana ne!
C. sa hakkndaki dnceniz nedir?
C. Bir doramac olunun benimkafam igal etmee de-
eri yoktur.
Buradaki haleti ruhiye ok karakteristiktir. Dikkat edilince bu
kadnn nazarnda dier btn kymetleri sfra indiren ruh haleti-
nin, meneini daima byklk iddiasndan almakta olduu g-
rlyor.
S. Kadnlarn rtnmeleri hakknda ne dnyorsunuz?
129
C, Zannederimki, kadnlar, hkimolmak iin yaratlm-
lardr. Ben de kadmdm.
S. Arasra Avrupa kadnlarnn mlik olduklar serbestlie
gpta ettiiniz oldu mu?
C. Hayr, onlarn serbestiiklerinin ne kymeti var? (nk
kralie deiller. B. R.)
S. Son terkettiiniz dnya hayatnzdan evvelin dnya-ha-
yatnz hatrlyor musunuz?
C. Ben daima kralie olarak yaam olmalym. (Bittabi
buradaki cevap bir hatrlama mahsul deil, bir fikixlen ibaret-
tir. B. R.).
S. Niin bizimdavetimize bu kadar acele ile geddiniz?
C. Bunu ben istemedim, beni mecbur ettiler (Bu ruhun
celseye gelmesine yardmeden varlk medyomun rehberidir. B. R.)..
Sana cevap vermee tenezzl edeceimmi zannediyorsun? Benim
yanmda siz kimoluyorsunuz?.
S. Sizi buraya gelmee kimicbar etti?
C. Onu bilmiyorum... Fakat byle yapt diye onun ben-
den daha byk birisi olmas icap etmez.
S. u anda hangi kyafette bulunuyorsunuz?
C. Ben hep kralieyim... Kralielikten lnce ayrldma
m zannediyorsun? Siz saygszsnz... unu biliniz ki, laralielerin
yannda byle konuulmaz.
S. Eer u anda sizi grmek mmkn olsayd, kralie
kyafetinizle ve mcevherlerinizle mi grecektik?
C. phesiz.
Bu son cevap ayan dikkattir ve spatyomun baka bir bakm-
dan da mtalasn icap ettirecek ayr bir mevzuyla ilgidir. Ruh-
larn spatyomdaki kyafetleri, meknlar, yalan, cinsiyetleri baka
yerde ayrca mtala edilecektir.
S. Nasl oluyor da btn bunlan terkettiiniz halde ruhu-
nuz hl o kyafeti muhafaza ediyor?
C. Onlarn hibiri beni terketmi deildir. Ben nceden ne
k8dar gzel idiysem, imdi de o kadar gzelimBilmiyorum, be-
nimhakkmda nasl oluyor da byle dnebiliyorsunuz? uras
hakikt ki, siz beni grmemisiniz.
S. Bizimaramzda bulunmaktan mtevellit ne gibi hisler
duyuyorsunuz?
C. Eer elimden gelseydi sizin iinizde bulunmazdm. Bana
lzmgelen hrmeti gstermiyorsunuz!
130
Bu srada medyomun rehber ruhu u szlerle muhavereye
nihayet veriyor:
Rehber Braknz artk bu akn zavally. Onun krl-
ne acynz. O size bir misl oluyor. Siz ne kadar dnseniz onun
bu benliinden dolay ekmekte olduu azabn derecesini anlya-
mazsnz... (26/334).
Ruh ve Kinat okuyanlar buradaki imajlarn nasl bir miha-
nikiyetle husule geldiini ok iyi birler. Byle mustarip varlklarla,
bilhassa balang celselerinde karlamak daima mmkndr.
Elimizde buna dair misller ok vardr. Fakat yukardaki mahede,
dierlerini aratmyacak kadar tipik ve karakteristiktir. Byle var-
lklarla karlanca yaplacak i, onlara efkat ve merhametle
muamele etmektir. Onlar pohpohlyarak bu imajlarmdaha ziyade
takviye etmek, nasl bu zavalllarn aleyhinde kt neticeler verirse;
bu ruhlarn bu acaip durumlarmbir alay konusu mevzuu yapmak
da bu biarelerin o kadar fenaln mucip olur ve bu ii yapan da
o nisbette mesuliyetli durumlara sokar- Bu da spiritUalizma mora-
line ait mhimbir hakikttir. Binaenaleyh byle bir varlkla kar
karya gelen bir operatr, ottu .krmadan, tahrik etmeden, ok
byk bir ustalkla uyandrmaa ve irat etmee almaldr. Bun-
da eer, o muvaffak olabilirse, ok hayrl bir i yapm saylr;
aksi hakte, yni balad ii yanl yollara sevkedip, beceremedii
takdirde doacak sonularn ters fiilleriyle zarara urayabilir.
. ***
Gurur ve kibirUlie, bir yeni rnei de bizimburaya aktarma-
mz herhalde faydal olur, diye dndk (Ruh ve Madde) :
Rehber Varlk: Mahmut (M.)
Medyom: . S. ()
Operatr: A. .
Gn ve Yeri : 24X1963 stanbul Denek Binamz.
Hazr bulunanlar : Baz uye ve konaklar.
(Bu misl celsesinde, gururlu . kibirli bir varln br lem-
deki teevv durumu gsterdektedir bize.)
M. Bu nizamdahilinde bulunduunuz mevkinin hizmetini
tammnsyle vermee aln
A. . Evet.
131
M. Size verilmi olan bir takm meknuz kaabiliyetlerinizin
inkif iin, zaten ruhunuzda, varlnzda mevcut bulunan ar-
zuyu, istei yeterli bir ekilde kullanmyorsunuz; buna mni olu-
yorsunuz. Bu, kendi kendinize engel olma durumundan kurtulmaa
bakm.
A. . Evet.
M. Hislerinizi, nilerinizi serbest brakn. Onlar, onlar ki,
ancak sizi nnzdeki yolda muvaffak klacaktr. Size bir hrriyet
verilmitir. Bu hrriyetin artlarn yerine getirmek, bu hrriyetten
zami fayday salamak vazifenizdir. Siz bir takmsabit fikirlerle
hrriyetinizi kltmee alyorsunuz ve hrriyetinizi klttke
de bir takmileri baardnz zannediyorsunuz. Bu ynden sizi
kurtaracak olan kuvvet, gene sizdedir, bunu unutmayn. Sizler buna
muktedirsiniz.
A. . ok doru. Acaba bizlerde mni olarak grdmz
hususlar hakikaten o ahslarda mni tekil etmeyen ehemmiyetsiz
eyler midir?
M. Her hdiseye kendi kymetini verdiimiz anda, plnmz
da kendi yerine oturtabildiimiz anda, her hdise, zaten bir ok
problemlerimiz kendiliinden hl olacaktr. Halbuki bir takmh-
diseler var ki, bunlara haddinden fazla kymet vererek balanyor-
sunuz. Bu hdiseleri gznnde gayeletiriyorsunuz. Bunlara kendi
kymetlerini verdiiniz anda, iinde bulunduunuz kmazlar ken-
diliinden alp size yol verecektir.
A. . Evet. Bu iratlarnz iin teekkr ederiz.
M. Sizlere bu akambir misl vermek istiyorum.
A. . Hay hay, memnun oluruz.
V. Siz...
A. . Evet.
V. Siz kimsiniz?.
A. . Sizin dostunuz. Tanalm.
V. Tanmak?!...
A. . Evet, Sizin isminizi biz rica ediyoruz, biz de syleriz.
V. erefim, erefimle oynuyorsunuz.
A. . Estafurullah. Biz, hi kimsenin erefiyle oynamayz.
Biz hrmet ederiz herkese.
V. Benimle tanmak sizin haremiz m?
A. . Eh... Ltfederseniz isminizi, biz eref duyarz.
V. Ne iinize yaryacak?
A. . Yok, insanlarn konumalar iin nce tanmalar
lzmtabii. Bu bir kaide.
132
V. Benle konumak, ko...
A. . Belki bizimhaddimiz deil, fakat ite tanyamadk,
zr dileriz. Tantnz kendinizi ltfen.
V. Kkln ortaya koyuyorsunuz. Tanyamamlar!...
Neyse mhimdeil tanmanz, tanmanz. Ne istiyorsunuz benden?
A. . Hi konumak, sohbet etmek. Naslsnz?
V. Ben mi?
A. . Evet.
V. Ben muazzam. yle bir kuvvet var ki elimde u anda,
istesemneler yaparm.
A. . Neymi o kuvvet acaba, bilmek isteriz?
V. Her ey benimelimde. Dnya, dnya bana kk geldi,
ben ayrldmoradan. Benimkudretimi kabul etmez dnya, kabul
etmez, kabul etmez...
A. . Neydi sizin dnyada vazifeniz?.
V. Hih...
A. - Ne i yapardnz dnyada?
V. Anlamazsnz.
A. . Sylerseniz anlarz tab.
V. Yok--. Sizin idrkiniz kabul etmez bunu. Benimvazifemi
uurlandramazsmz siz.
A. . Evet, sylerseniz tab anlamaa alrz.
V. Dzeni kurmak, dzen, dzen, benimelimde idi ama, ok
ok dikbalhk ettiler...
A. . Ne dzeni idi acaba?
V. Her ey, benimiznimolmadan hi bir ey olmazd. Ama
benimkymetimi anlamadlar. Ben de kzdmbraktmoray.
A. . Evet, yle olur ekseri. Takdir etmezler insann yanur
dayken.
V. Burada da imdi gene benimkymetimi pek anlamyor-
lar ya...
A. . Siz anlatnz onlara, gsteriniz kaabUiyetlerinizi onlara.
V. Gsteriyorum, gsteriyorum.
A. . Tabii gstereceksiniz.
V. Gsteriyorum.
A. . Usul bu.
V. Btn hmmonlara ynelmi zaten. Etraf zindan
edeceimonlara. *
A. . Neydi adnz sizin, acaba rica etsek. Mkemmel konu-
uyoruz, dost olduk. Artk adnz bizden esirgemezsiniz her halde.
V. Syliyeyim. Sami, Sami, Sami derlerdi bana.
133
t
A. . Soyadnz. Aile adnz yok mu idi?
V, Size ne bundan?
A. . Ama imdi isminizi sylediniz. nsan tambilmek ister.
Gfene siz bilirsiniz.
V. Soyubyk, deyin bana.
A. . Soyubyk!... Oras muhakkak tabu.
V. Byle olsun soy adm, yle olsun isterdim. Zaten byk
bir soydan gelirimben.
A. . Mesleiniz neydi sizin?
V. Benim, benimiin meslek diye bir ey yoktur benimiin.
Ben, hereyi yapabilecek kabiliyetler var bende.
A. . Ama bir eyle megul oldunuz tabu deil mi?
V. Oldumtab.
A. . Neydi?
V. Oldumtabii.
A. . Neydi?
V. Toplumu dzeltmek istedim. Toplumu dzeltmek istedim.
altm, altm, ok altm.
A. . Resmi bir mevkiniz var m idi? Mesel, devlet daire-
sinde bir sfatnz?
V. Evet. Diyorumya, kymetimi bilmeder, harcadlar beni.
A. . Ya... Evet... nallah takdir ederler kymetinizi.
V. Ettireceim.
A. . Ettireceksiniz evet.
V. sterlerse etmesinler.
A. O. Nasl bir durumda bulunuyorsunuz imdi?
V. Kimseyi yanma sokmuyorum.
A. . Evet.
V. Sokmuyorumkimseyi yanma, onlar benimyanma gire-
mezler, di insanlar. Hl dnya benimelimde, ama acyorum
sizlere.
A. . Mesel, neler yapabilirsiniz dnyaya?
V. Yok edebilirim.
A. . Nasl yapabilirsiniz, mesel bunu?
V. Mekanizmas?!...
A. . Biyor musunuz?
V. Tabii biliyorum.
A. . Neymi, nasm o? .
V. Anlamazsnz, bilgileriniz yetmez. Siz aalk, aalk
bir mahlksunuz. Size bunu anlatamam. in mi yok, size, uraa-
134
cambunlar anlatmaa... Brakn beni, brakn... Ben kendim,
kendimyapacam bilirim. Siz bana akl vermeyin, istemiyorum.
A. . Akis ima benimne geldi biliyor musunuz dostum. Ben
onlara yapacam bilirim dediiniz zaman: bu o aa dostlara,
insan kardelenilme yardmederim, ok yardmetmek imknlarm
var diye dnenimben.
V. Siz buna lyk msnz?!... Size, size btn, btn hm
la geleceimstnze.
A. . Fakstt u var : nsanlarn hepsinin lyk olup olma-
dklar sz mnakaa gtrr bir durumdur. Yksek insanlar
yardmeder.
V. Hepiniz, hepiniz ayn maln gzsnz, bilirim. Bilirim
sizleri ben, neler yaptnz bana, kymetimi" anlamadnz, kymetimi
anlamadnz, kymetimi anlamadnz. Size... btn hiddetimianlata-
myorum, size, kelime bulamyorum (kart).
A. . Sakin olup da konualm, sakin olmazsanz konua-
mayz sizle. Bakmbir ahbaplk, bir tanmamz oldu, merhaba de-
dik, bunu devamettirmek, ancak sknetle, akl hareket etmekle
olur. Konuacaz siz;inle. Siz syliyeceksiniz, biz de syliyeceiz,
anlaacaz. Dnyadan geldimdediniz, nasl ayrldnz? Hastalkla
m ldnz; yoksa bir ey mi oldu, baka bir ey mi oldu, baka
bir ey mi yaptlar?
V. Bana bir ey yapamazlar onlar.
A. . Nasl ldnz?
V. Kzdm, ayrldmoradan.
A. . Ne demek, kzdmayrldm.
V. Kymetimi anlamadlar, terkettimdnyay, zaten bana
dar geliyordu, kaabiliyetJerimi gsteremiyordumorada. imdi b-
tn kabiliyetler elimde. Her yerden bir anda haberdar olabiliyorum,
istediimii yapabiliyorum.
A. .ok gzel. Bakalar da var m byle bir anda her
yerden haberdar olan?
V. Bakalar m! O sana ait, o bana ait
A. . Ven var zannediyorum, acaba yanl m biliyorum?
V. Sen ne biliyorsun buras hakknda?
A. . Sizlerden bilmee alyoruz, reniyoruz ite. Siz-
den, mesel, imdi baz bilgiler alyoruz. Teekkr ederiz.
V. Benden mi?
A. . Tabii.
V. Tabii alacaksnz. Tabu vereceimbunlara size.
A. . Teekkr ederiz.
135
V. Ben verebilirimzaten bilgileri.
A. . Acaba ben eliyorumki, orada baka varlklar da yok
mu? Byle sizin kadar bilgili...
V. Var, var, var baka varlklar da var.
A. . ... Sizin kadar iyi...
V. Yok, onlar yok, ben bilirim.
A. . Siz bilirsiniz! Peki, hay hay retirsiniz de, ok iyi
olur.
V. Ukallar da var, Szde bana yardmetmek istiyorlar.
Bir takm, bir takmaknlar.
A. . Peki, ben imdi, unu anlayamadmdostum. Size yar
dmetmelerini istemek, yar dmetmei istemeleri ukallk m olu-
yor. Bu gayet normal bir ey.
V. Onlar bana nasl yardmedebilirler, onlar kim, ben kim?
A. . Belki sizden farkl eyler biliyorlardr. El elden s-
tndr derler, f
V. Muhakkak benden farkl eyler biliyorlar, ama, benden
ok aalk ey bunlar. Ben onlara tenezzl etmem, onlarn fikir-
lerine. Onlar kendi fikirlerini kendilerine saklasnlar. Ben yapaca-
m bbilirim.
A. . Peki, orada rahat msnz dostum? Halinizden mem-
nun musunuz?
V. Ben memnun olmyaymda kimolsun. Rahatmtab.
Kimse gelmiyor yanma. Oh! Yalnz bama...
A. . Yni, yannza kimsenin gelmemesi rahatlk m veri-
yor size?
V. Kafam dinliyorum. Hi kimse, anlamyacak insanlar yok
etrafmda. Ben burada rahatm, her hareketimserbest, istediimi
yapabiliyorum. Burada, hi olmazsa burada, kaabiliyetlerimi geli
tirmek iin, yeterli ortam buldum. Gelitirmek deil, zaten gelimi
ya bunlar. Bunlar tatbik edebilmek iin, yeterli ortam buldum.
Dnya bana dard. Braktm, lanetledimoray.
A. . Ama ite, ben merak ettimgene: Eer ltfederseniz
bize, nasl ldnz renmek isterdik; kendiliinizden mi, yoksa
bir ey mi yaptlar size?
V. Kzdm, attmkendimi.
A. . Dnydan ey ettiniz yni.
V. Terkettik.
A. . Tetkettiniz! Neler zerinde orada alyordunuz?
Kaabiliyetlerinizi, var olan kabiliyetlerinizi arttryorsunuz? Bir
mahzuru yoksa sylemek ltfunda bulunur musunuz?
136
V. Etrafmdaki varlklarla kedi fare gibi oynuyorum. Kaa-
biliyetlerimi gelitiriyorum. Kaabiliyetlerimi gelitiriyorum.
Mahmut. Evet
A. . Gsterdiiniz misl iin teekkr ederiz. Hakknda sy-
lemek istedikleriniz varsa, memnuniyetle dinliyoruz.
B. Bu misli, yukardaki szlerimle birletirin. Herhalde
faydal... Bir takmsorularnzn cevaplarnz bulacaksnz. Fayda-
l bir takmeyler elde edeceksiniz bundan tahmin ediyorum.
A. - Dneceiz zerinde.
M. Bu misl ve stteki szler cidden, ite gayet aikr, g-
ryorsunuz zaten, bir ferdin kendi hviyet sahasn nasl daraltt-
m. Ve burada hr zannediyor kendisini, bir nokta haline getiriyor
ve kendisi bu darack sahada gene en byk hrriyete ulatn
tahmin ediyor. Elbet sapk bir dnce ama uzatlan btn ellere
kaplarn kapam. Yalnz tabii hi bu varlk byle bir azaba mah-
kmedilmez. Eninde sonunda kurtulacaktr kendisi ve sizin yard
mnz da lzmbu ite...
F- BLGSZLER, DOGMATKLER VE MUTAASIPLAR
(BANAZLAR)
Bnyurgan varlklar.
imdiye kadar bahsettiimmahedeler teevv halinde bulu-
nan birinci merhaledeki ruhlarn ok geri haleti ruhuiyelerini gs-
teriyordu. Bu ruhlar, pek az dikkatli ve orta derecede bilgili m-
ahitler iin, hi bir tehlike arzetmiyen ve ancak ok ihtiyatszca
hareket edildii takdirde tehlikeli olabilen varlklard. Mesel, yu-
karda verdiimmisller arasnda geen azgn bir kaatilin kt tel-
kinlerinin zararl neticelerini takdir edemiyecek kadar, bilgiden
mahrumbir insan esasen spiritizma celselerinde byle geri ruhlarla
devaml bir temas temin edebilecek durumda da deildir. Dier
taraftan hatt pek cidd maksatla olmadan dahi (ki, bu hareket
hi bir aratrc iin ayan tavsiye dedir.) ruhlarla konumak
istiyenler bile, byle bir varlkla karlatklar zaman, onlarn bu
ekildeki apak kt sz ve telkinleriyle kolay kolay sempatize ola-
mazlar. Spiritizma celseleri dnda byle geri varlklarla irtibat
peyda etmi kimseler, yni obselerde (ki maalesef bunlar spiritizma
celselerinde yakalananlardan daha pek ok saydadr) ise, zaten
o ruhta, o seviyede ve o kabiliyette insanlar olduklarndan onlar
hakknda yaplacak hibir i kalmaz.
137
te bir cimrinin, bir sahtekrn, bir mntehirin (intihar ede-
nin), bir kaatilin veya kendini beenmi bir sersemin, geri haleti
ruhiyesini yakn bir ihtimalle tehis etmek ve ona gre tedbir al-
mak, tecrbesi az olan kimseler iin dahi mmkndr. Binaenaleyh
burada byk bir tehlike bahis mevzuu olamaz. Zira spiritizma cel-
selerinden bir insana gelebilecek yegne zarar, o insann tecrbe-
sizlii neticesinde kt ve geri bir ruhun tesirine kaplarak ve o
ruhun yalan yanl telkinlerini doru zannederek, btn davran-
larn, o telkinlerin istikametine uydurmasdr. Halbuki imdiye
kadar vermi olduummisller arasndaki varlklardan hibirinin
temayln kabul edecek veya hatt sadece ho grecek bir kimse-
nin okuyucularmn arasnda bulunmadna eminim.
Fakat bu bentte bahis mevzuu edeceim ruhlar hakknda da
byle dnrsem, ok byk bir gaflete dm olurum. Onun
iin bu bende ayrca kymet veriyor ve misllerimi de byk bir
dikkat ve itina ile semi bulunuyorum.
Bu gruptaki varlklar zerinde mmkn olduu kadar fazla
durmak lzmgeliyor. Yni, ruhlarla karlamak hevesinde bulunan
bir kimsenin, bu husustaki grg ve tecrbesini ve bilgisini mmkn
olduu kadar arttrmas lzumunu tebarz ettirmek icap ediyor.
Zira bu deneyciye, bir medyoma, bir operatre veya herhangi bir
insana, en byk tehlike daha ziyade bu bentte bahis mevzuu ede-
ceimvarlklardan gelebilir.
Eer bir aratrc, gerek spiritizma hareketleri iinde, gerek bu
hareketlerin tamamiyle dnda alrken byle bir varlkla gizli veya
aikr temasa geerse, ilk temaslarda hibir tehlike bahis mevzuu
olamaz. Ve hatt aratrn kendi bilgisi, tecrbesi ve ruh kudreti
ile bu varln hakik kymetini vaktinde takdir edip, ona fikren ve
hissen faik duruma geerse, bu varlktan zarar deil, fayda bile
grr. Ve kendisi de o varla mfit bir insan olabilir .Mesel, aa-
da vereceimiz mahadede olduu gibi dorudan doruya
deilse bilebilvasta p varln iradnauyanmasna ve bin-
netice ilerlemesine yardmetmi olur. Ve esasen biz de okuyucula-
rmza bu hususta yardmedebilmek maksadiyle bu kadar tafsilta
girimi bulunuyoruz.
Fakat, eer aratrc mevkiinde bulunan kimse bu husustakfi
derecede yetimemi ve bununla beraber daha fenas eer
kendisinin bu sahada yksek kabiliyetli, bilgili ve takdirkr bir
kimse olduuna inanm ise, o zaman felket balam demektir.
Zira kardaki ruh zararsz olan ilk mnasebetlerini kendi insiyak
138
ve temaylleri istikametinde srdrp kuvvetlendirmek ve nihayet
tecrbesiz insann aleyhinde onlar, zlmesi imknsz bir ba ha-
line getirmek frsatn bulmu olur. Ve bu da byle ruhlarn mumla
arayp bulamadklar cazip bir itir. nk bu gruptaki ruhlarn en
byk ihtiyalar, kendilerini kemiren tahakkmhrslarnn tatmi-
nidir. Bunlar, kaytsz ve artsz kendilerine teslimolacak mez,
mrit ve teb'a ararlar. Ve bunu bulamadklar anda atete yanar
gibi strap duyarlar. Zira bu zavall varlklar dnyada iken etraf-
larna topladklar baz safdil kimselerin hemruhlarna, hembeden-
lerine istedikleri gibi tasarruf etmiler, yalan yanl olan dnce-
lerini, akidelerini ve kanaatlerini alayarak insanlar itirazsz ve
mnakaasz kendi yollarna srklemiler ve bu suretle muayyen
bir zmre zerinde tahakkmhrslarn tatmin etmiler ve kendile-
rine krkrne tbi olabilecek baz zayf ruhlu insanlar her mu-
hitte bulabilmilerdir. Onlarda daha dnyada iken bylece yerle-
mi olan tahakkmhrs, spatyomun ilk merhalesindeki teevv
anlarnda da ayni iddette devameder, yni orada da kendilerine
tbi olacak mritleri ve emirlerini krkrne kabul edecek mmin-
leri ararlar; fakat bulamazlar.
Zira spatyomda btn ruhlar serbestliklerini kazanmlardr. Ne
kadar geri olurlarsa olsunlar, hibir geri varlk tarafndan onlarn
yanl bir yola zorla srklenmesine meydan verilmez. u halde
tahakkmhrsiyle yanan bu ruhlar, arzularn ancak mnasebete
giriebildikleri insanlarn zerinde tatbik etmee alrlar. Eer
bir insan kendisine bu cesareti verirse, o ruh, bu insana kuvvetle
balanm ve onu da kendisine balamak yoluna girmi olur. O
zaman dnyada iken kullanm olduu btn kandrma ve inandr-
ma taktiini o insan zerinde tatbik etmee koyulur, ilimden bah-
sediyorsa, aklna gelen yalan yanl faraziyeleri, nazariyeleri; ma-
nl, mnsz, lzumlu, lzumsuz delilleri ileri srer ve bunlarn ye-
rinde kullanlp kullanlmadn dnmez bile. Pek skrsa vakit
kazanmak ister, mevzuu baka celselere atar. ihsann, bol bol bilgi-
sizliini yzne vurur. Hi yerinde olmyan suallere boar. Bir
dinden veya tarikatten bahsediyorsa, insann en mukaddes tand
varlklara yapr. O varlklarla olan yaknlndan bahseder. Hatt
kendisini o varlklar yerine bile koymaktan ekinmez. Mesel, ken-
disini bir melek, Peygamber veki, Allah'n dostu veya elisi ve
hatt ii punduna getirip de karsndakini her szne lebbeyk!
dedirtebildikten sonra bizzat Allah diye takdimeder. Ve bunu yle
bir ustalkla yapar ki, yni bu maskaralklarna inanacak kadar
inamyle zavall bir hale sokar ki, onun tesiri dnda kalan bir
139
insan byle hezeyanlarla bir zavally onun nasl srkliyebildiine
hayret eder. Fakat buna mukabil bizzat o zavall insan, bu hli ok
tabii ve yerinde ve hatt kendisi iin kazanl ve imtiyazl bir i
telkki eder. Bu durumhsl olduktan sonra bir sr emirler, bir
sr merasim, bir sr dnyev, madd ve ruhun tekml ile hibir
alkas olmadktan maada; onun yerinde ivilenip kalmasn ve bir
admbile yryebilmek imknlarnn ortadan kaldrlmasn mucip
olan tavsiyeler, telkinler, nasihatler birbirini sr'atle takip etmee
balar. Bu hareket, ana taklm kk bir sinei kuvvetli ba-
lariyle sratle sarmaa ve kskvrak balamaa alan bir rm-
cein haline benzer. Her ba o sinein nasl biraz daha hareketsiz-
liini, biraz daha ataletini, biraz daha teslimiyetini mucip oluyorsa,
bu ruhun her telkini, her talimi de musallat olduu insanlarn y-
lece teslimiyetini, uymasna, ataletini,ve mahviyetini mucip
1
olur.
Ve bir an gelir ki, o insanlar artk btn iradelerini yalnz kendi-
lerine musallat olan o ruhun istedii yoldan gayri bir istikmete
evirmek kabiliyetini tamamiyle kaybetmi olurlar. Ve bu hal
teesss edinceye kadar onlar her eit abes, sama, yanl, batan
baa hatal fikirleri ve faraziyeleri hakikt diye yutmu ve tama-
miyle benimsenmi olurlar. Bu hazin hal, tekml bakmndan bir
insann manev lm saylr. O zaman bu insan kendisine hkme-
den ruhun bir oyunca, bir kuklas hlini alr ki, bu da kendisine
musallat olan ruhun tahakkuk ettirmek istedii yegne arzusudur.
Zira bu suretle birinin hakimiyetini, tekinin de mahkmiyeti tees-
ss etmi olur. Bir defa bu hl vukua geldikten sonra artk o inam
bu ruhtan ayrabilmek, hemen hemen mmkn olmaz. leride ta-
sallut bahsine dair yazacamz kitapta bu mevzua ait lzumlu
tafsilt vereteiz. Bu ruhlarn, bu tasallutu, bu yapkanl ne iyi,
ne de kt bir ii insana yaptrmak maksadna matuf olmyabilir
de. Ve ekseriya burada mil olan unsur yukarda sylediimiz
gibiruhun bakas zerindeki tahakkmhrsnn tatmini arzu-
sundan ibaret kalr. Yni bu, teevv halinde bulunan geri bir
spatyomvarlnn uursuzca yapt bir i olur.
Buraya gelince akla hakl olarak bir sual gelebilir. Peki ama.
nasl oluyor da uursuz, akn bir mahlk, akll bir insan bu ka-
dar kandracak derecede mantk, muhakeme, dnce kabiliyeti
gsterebiliyor; ok gzel bir slpla edibane cmleler, manzum
iirler, az ok hakimane szler ve hatt baz insanlarn hayranln
mucip olabilecek derecede ykseklii ifade eden fikirler yazdrabi-
liyor veya syletebiliyor. te esasen bu sahalardaki bilgi, grg ve
tecrbesi yeterli derecede olmyanlan bekliyen tehlikenin kap-
lar da bu suallerle alyor ya...
140
Fakat bu kitabm, medyomluun ok mhim, ok uzun bir bah-
sini tekil eden tasallut mevzuunu da ihtiva edebilecek hacimde
olmadndan yukardaki suallerin cevabn ancak sras ve yeri
gelince okuyucularma takdimedebileceim. imdilik yalnz u ka-
dar sylemek isterim: Orta derecede bgiye sahip bir insann ba-
n dndrebilecek ilm, felsef, din ve hatt ahlk manlarn bazan
gayet yksek edebiyatla, bazan da herkesin kolay kolay kvram-
yaca manzum, ok emekli, gsterili bir iirle ifade edmesi bir
ok tecrbesiz inam; yksek bir ruh ile karlam olduuna ko-
laylkla inandrabilir. te br defa bir celsede byle bir kanaat hasl
olduktan sonra ve ruha inanlp balanldktan sonra o celsedeki
medyom, operatr, asistan iin elde edilecek hibir istifade kalma-
dktan baka, yksek realitelere tabiatiyle ulalmas imkn da
belki ok uzun zaman iin ortadan kalkm olur.
Burada niin bu kadar fazla konutuk? Bunun sebebi var.
Spiritizma yapmak istiyen kimselerin, bilhassa bu gruptaki ruhla-
rn durumlar hakkndaki bilgiye, kymet ve ehemmiyet vermelerini
hemok lzumlu, hemde ok faydal grmekteyiz. Binaenaleyh bu
gruptaki ruhlar zerinde mmkn olduu kadar derin tetkiklerde
bulunmak her okuyucunun hatrnda kalmas lzmgelen bir i
olmaldr.
Bu ruhlar ne kadar zeki, akll, hkimgrnrlerse grnsn-
ler, unutulmamaldr ki, dehetli bir teevv, bir aknlk, bir
kapanklk iinde bulunmaktadrlar. Bunu uyamk bir uyku haline
benzetebiliriz. Buradaki uursuzluk ve teevv kelimelerinin del-
let ettii mny kitabmzn biraz ileriki bahislerinde uzun uzadya
izah edeceimiz iin burada onlarn tafsiltna girimiyoruz. Bu
ruhlarn vasflarna ait ince teferruat, baka kitaplarda yazaca-
mz tasallut bahsini Ugilendirdii iin, onlar zerinde de burada
fazla durmak istemiyoruz. Ancak bu sahada ilk admolarak bu
vasflardan birka tanesini okuyucularmza takdimetmei de fay-
dal gryoruz:
1 Bu ruhlar tamamiyle dnyev olan bir takmmuayyen,
sabit akidelere saplanp kalmlardr. Realitelerini deitirmekten
nefret ederler. Ve kanaatlerini sarsabilecek herhangi bir dnce
karsnda byk bir rkeklik ve tahammlszlk gsterirler. Bu
hal de baz tecrbesiz insanlar zerinde ayrca messir bir unsur
olur ve bu ruhlarn, byle insanlar zerindeki kudret ve kuvvetleri-
nin artmasna sebebiyet verir.
2 Ne pahasna olursa olsun bunlarda, herkesi kendi yolla-
141
rina srklemek ve bu yolda kendileri de bir ef, bir oban olarak
kalmak hrsnn tatmini bahis mevzuudur. Bu gayelerine varmak
iin ellerinden gelen btn vastalar kullanmaktan ekinmezler.
Nasihatler, ricalar, madd ve manev menfaat vaatleri, srarlar ve'
hatt sras gelince de tehditler, bu ruhlarn kullandklar kuvvetli
silhlardandr.
3 Bu varlklarn teblilerinde mmeyyiz bir vasf saylabi-
lecek hususiyetlerden biri de tahakkmve miriyet tezahrleridir.
Szlerinde az veya ok bariz olarak gze arpan bir zorbalk, lzu-
mundan fazla bir srar mevcuttur.
4 Gene yukardaki sebeplerden dolay, bunlar yaptklar
inamkendilerinden baka kimseyi dinlememee, hibir kitap oku-
mamaa, bhassa umum kltr verecek, inamuyandracak ky-
metli eserlerden uzaklatrmaa alrlar. Bunun iin de ok usta-
lkla ve insann temaylne uygun diller kullanarak, byle yksek
ve uyandrc eserleri, tesirleri altnda braktklar kimselerin naza-
rnda kymetsizletirmee ve hatt onlarn okunmasnn zararl bUe
olduuna onlarn inandrmaa urarlar ve ekseriya bu ide mu-
vaffak bUe olurlar. Artk byle bylenmi kimseler okuma, d-
nmei ve hatt bakalarndan yeni eyler renmei sistematik*
man reddederler. Ve kendi kaplarna, kendi lemlerine ekilerek
yalnz kendilerine tesir eden ruhtan aldklarmbir salt hakikt te-
lkki ederler ve byle gnden gne gerileyip dururlar. Ve nihayet
bu hal onlarn ruhlarnda kt ve daima geriletici bir taassubun
domasna sebep olur.
5 Byle ruhlarn tenkide tahammlleri yoktur. Ve bunlarn
lgat kitabndan bu kelime tamamiyle silinmitir. Bunu, esaretleri
altna aldklar insanlarn ruhlarndan da silmek iin onlar, ok
messir bir areye bavururlar. Bu messir are de insann akl ve
dncesini, muhakemesini ve yaratc imajinasyon kabUiyetini ifna
ve imha etmektir. Binaenaleyh bunlar ok kurnazca (fakat zekla-
riyle de, insiyaklariyle) bir tabiye kurmulardr ki, bu tabiye bir
ok gafil insanlarn kolaylkla yaptktan sonra kendilerini kurta-
rarmyacaklar bir kseye benzer. Bu ruhlar, insann byle kuyulara
dmemesi iin iine girdii en kymetli melekelerini, yni
akl, dnceyi, iradeyi, muhakemeyi, tasarlama ve imgeleme kabi-
liyetini tedricen ve sistematikman sfra indirirler, daha dorusu
onlar kendi mlkiyetleri altna alrlar. Bunun iin icat ettikleri
usl basittir, fakat ok messir ve kestirmedir: Hakikt yolunu
akl ve kalb yolu diye ikiye ayrmak ve nsanlar buna inan-
142
drmak! te bu, ruhlarn icat ettikleri uydurmak islerden birisidir.
Binaenaleyh bir ruhun, bir medyoma : Ben seni ak yolu ile deil,
kalb yolu ile, hakikte ulatracam. Akl yolu eytanidir, kalb yolu
rahmanidir gibi szler syledii anda, eer o medyom, o opera-
tr, o insan gene o ruhun peine taklp gitmek gafletini gsterirse,
onun da peine taklacak dier insanlarn haline yazk olur. Zira
ilk merhale olarak, bu geri ruh insanlar akl, muhakeme, dnce
ve muhayyileden uzaklatrdktan sonra onun kafasma hibir akl
ve dncenin, hibir mantk ve muhakemenin, hibir tahayyln
kabul edemiyecei mnsz, bo, yanl, tenakuslarla dolu, samalar
byk hakikt, diye sokmakta glk ekmezler ve bu da ne kalb
yoludur, ne ilimyolu. Bu olsa olsa, ancak geri varlklarn arzu et-
tikleri gibi, onlarn insan ruhunda saltanat tahtna kurulup oturma-
larn salyacak, en emin bir tahakkmyolu olabilir.
6 Bu ruhlarn bilgileri ok noksan ve snrldr. Fakat onla-
rn ekserisinin bu kk bilgilerine kuvvetle bal bulunmalar ha-
rice kar ve bilhassa bu ilerde henz tecrbe sahibi bulunmyan
insanlar nazarnda, o bilgilerinin mbalalanmasna sebep olur. Ve
iin iinde bulunup da, bylenmi insanlarda olduu gibi, tenkit
fikri ortadan kalkm bulunursa, o insanlar nazarnda, o ruhun her
samas byk ve mnakaas caiz olmayan bir mahz hakikt, bir
mahz hikmet ve keramet olur. Fakat hakikti gren, tecrbeli
bir mahit eer bu zavall varln szlerini bir araya toplarsa,
onlarda herkesin bulup syliyebilecei basit bir iki fikrin veya dn-
yada muayyen formllere saplanp kalm baz tarikat talimatnn
yzlerce defa tekerrrnden baka bir kymet bulamaz.
7 Binaenaleyh, insan bu varlklarn karsnda, onlarn sy-
lemi olduklarmdan bir iki kelime daha ziyade hakikti renmek
ister ve ii biraz kurcalamaa kalkrsa derhal ok bariz tezatlarla,
garip fikirlerle ve mnsz, hatt aka tehlikeli telkinlerle kar-
lamakta gecikmez. Ve nihayet sual sormaktan, daha ilerisini ara-
trmaktan menedilir.
8 Nihayet bu ruhlar kolay kolay def edilemezler.
1
Kapdan
atarsanz, pencereden girerler, pencereden kovarsanz, bacadan d-
erler. Gideceiz, derler, biraz sonra, ya baka bir kisve altnda
veya gene kendi kyafetleriyle medyoma gelirler.
Bu yazdklarmbu ruhlarn karakterleri hakknda okuyucula-
rma ilk fikri verebilmek iin, ok ksaltlm bilgilerdir. lerde,
tasallut bahsine dair yazacam eserde, bu geni ve tafsiltiyle
bilinmesi lzumlu olan mevzu zerinde uzun uzadya duracam.
143
imdi byle bir varlkla karlanca ne yapmal? Bu hususta
pratik olarak nasl hareket etmeli? Bu sualin cevab, bu kitabn
kadrosu dnda kalyor. Bununla beraber imdilik okuyucularma
bu hususta da pek muhtasar bir iki ey syliyebilirim.
Bu ruhlar, ilk temaslarnda hibir kimseye, hibir ekilde,
fenalk yapamazlar. Binaenaleyh byle varlklarla temas, atele
barutun* temasna benzetmemek lzmgelir. Onlarn bir insan ze-
rinde hkimiyet kurabilmeleri iin, en aa bir seneden fazla
zaman zarfnda medyomla muntazammnasebetler ve muvasalar
tesis etmi olmalar lzmdr. Zira obsesyon, yni tasallut, yakah-
yandan ziyade, yakalanann marifeti ve iidir. Yakalanan isterse ya-
kalanmaz ve yakaland zaman da her istedii anda kendisini kur-
tarabilir. Ancak ruhla uzun temas ve nsiyet neticesinde medyomda
yle bir hal balar, musallat ruha kar yle bir ekicilik hsl olur
ki, o bu tesirin altnda ondan ayrlmak arzu ve iradesini gsteremez.
Bu hal de dediimgibi olduka uzun bir zamanda teesss eder.
imdi, byle bir varlkla karlaan bir insan, eer ruh kabili-
yet bakmndan daha stn bir durumda ise, zaten karsndakinin
kimolduunu erge anlamakta gecikmez. Ve o zavallnn yolunu,
maksadm, nereden gelip, nereye ulamak istediini kefeder. Ve
ona kar byk bir tolerans gsterir, onu krmamaa alr, hatt
ona,acr ve arkadaa muamele eder. Eer bu zat hakikaten ok
tecrbeli, olgun, derin bilgi sahibi ve kendisine gvenecek derecede
ruh kudretlerine -mlik bulunuyorsa, herhangi bir milin ve phe-
siz dnya hayatndaki itiyat ve itikatlarn tesiri altnda saplanp
kalm olduu girdaptan, bu zavall ruhu ekip karmaa teebbs
eder. Ve onu daha yksek bir realiteye ulatrmann arelerini arar
ve neticesi saadetti bir i olur.
Fakat eer hyle bir ruhla karlaacak olan insann bilgisi,
duygusu ekseriya olduu gibi o ruhunkinden daha aa mer-
tebede bulunuyorsa, burada i olduka gleir. Ve o insann ikaz
etmee muktedir bir yardmc, zamannda yetiip, o adam kurtar-
mazsa ve o adamda bu ruhla hdiselerin seyrine tbi olup lfet
ve nsiyette uzun mddet devamederse, tasallut dediimiz hal
vukua gelir. te u yazlar, byle yalnz ve yannda kendilerini za-
mannda ikaz edecek yardmcdan mahrumolarak almak zorunda
kalan aratrclara ok hizmet edebilecektir, kanaatindeyim. Bu
takdirde onlarn yapacaklar ey, tehisi koyabildikleri veye te-J
masda bulunduklar ruhun, mahiyetinden pheye dtkleri anda
derhal bu ilerden anlyan ve msbet, verimli tecrbeleri meydanda
144
olan, itimada ayan bilginlere mracaat etmek, onlarn fikir ve na-
sihatlerini dikkatle takip etmekten ibaret kalr. Byle hareket edil-
dii takdirde bu ilerden zarar de, bilkis ok byk faydalar
(bittabi ruhi mnda faydalar) grlr ve ilm almann hakik
maksat ve gayeleri elde edilmi olur.
Bu kadar sz syledikten ve dinledikten sonra okuyucularm
ok hakl olarak benden bu gruptaki ruhlarn mmeyyiz vasflarn
tebarz ettiren baz mahedeler istiyeceklerdir. Ben de hep yk-
selmek istiyen, yerinde ivi ve mhl kalmaktan nefret eden sevgili
okuyucularm tatmin edebilmek iin, onlarn bu hakl arzularn
yerine getirmee alacam.
Bu gurupdaki ruhlar, birbirine nazaran muhtelif seviye ve
mertebelerde bulunurlar. Bunlarn derecelerini ayr ayr tyin ve
tahdit etmee imknlarmz msait deildir. Ancak, bu ruhlar
karakterize eden genel vasflar bildikten sonra, zaten bu tli tas*
nife de lzumkalmaz. Yalnz u kadar sylemek icap eder ki, bu
gurubun yksek mertebelerindeki varlklar, insanlar iin daha al-
datc, daha kuvvetli birer unsur olabirler. Nitekimbyleleri, bazan
o kadar belagatla, o kadar kuvvetli mantkla ve o kadar beer
realiteler dahilinde insan aklnn yatabilecei ekilde konuurlar ki,
bu szler birok akl banda insanlara bile bir by gibi tesir eder.
Ve kendilerine, byk hakiktleri ifa eden byk varlklarla kar
karya bulunduklar ansmverdirir. Ve o zaman onlarn szleri
ayni hakikt, ayni keramet gibi kabul edilir.
Bunlar madd ve dnyev icap ve zaruretlerin her trlsn,
kendilerinde yaatan ruhlardr. Mesel, bunlardan birisi ateli,
kudretli bir kahraman, bir vatanperverdir. Harpten darpten, id-
detten bahseder, yle kahramanca konuur ki, kahraman ruhlu bir
insan, btn varl ile kendisini ona teslimedebilir. Aada bunun
bir mislini veriyorum. Fakat, baka birisi de herhangi bir dinin
misyoneridir. Mensup bulunduu dinin muhafazas iin btn var-
l Ue rpmr. Medyomu, operatr, asistanlar kendi tarafna
ekmek iin imknlar dahilinde, bulunan her trl areye bavurur.
Hatt muvaffakiyetsizlikle karlanca strap eker, szlanr halde
bulunur v.s. Aada vereceimiz baka bir mahede de byle bir
varln haleti ruhiyesini gsterecektir. Keza dier birisi, herhangi
bir tarikatin eyhi, bir mahfilin efi, bir mezhebin imam olarak
gelir. Ve dnyada iken intisap etmi olduu ve kendisini hl ay-
ramad tarikatin, mahfilin, mezhebin akidelerine, telkkerine ve
hatt formalitelerine smsk bal olarak yalnz o sahada sz sy
145
ler, o sahann hududunu bir adm bile aamaz. Ve atrmak da
istemez. Byk ve derin bir taassup bu varln her hareketinde
aikr olur. Bunlarn yannda baka birisi de ulemalk taslar. Bir
akademisyen gibi konuur, ilimden, fizikten... kti bir dille bahse-
der ve sylediklerinden bakasnn doru olmadm iddia eder...
Aada buna dair de bir mahedemiz yazldr. Nihayet baka
ruhlar da ki, bunlara hepsinden sk ve hemen her mptedi celsesin-
de rastgelinir; hibir ey deildir, yalnz yksek ve tannm ah-
siyetlerin isimlerini taknarak onlarn azndan yalan yanl, yarm
yamalak szler sylerler, iirler yazdrrlar, nasihatler verirler,
acemice telkinlerde bulunurlar... v.s. Bunlar belki bu guruptaki
ruhlarn nispeten aa mertebelerinde bulunan varlklardr ve bun-
lara yakalanmak tehlikesi daha ok azdr. Zira bu ruhlarn falsola-
rn, daha dk zekl bir insan dahi meydana karabilir. Ancak,
eer bunu dahi beceremiyecek kadar dncesi ve akl kt bir insan
tek bana spiritizma yapmaa kalkr ve sk sk rastgelinen bu
varlklardan birine atarak, onun tesiri altna girerse, tehlike hep-
sininkinden daha ok byk olur. Zira bunlarn yapaca fenalk
evvelkilerde olduu gibi yalnz moral ve fikri bakmdan olmaz,
dier eserlerimizde sebep ve mihanikiyetini izah edeceimiz yollar-
dan ayn zamanda cisman ve fizik bakmdan da bir takm rahat-
szlklar ve teevvler halinde kendini gsterir. Ve ite asl obses-
yon, yni tasallut halinin tipik eklini bu nevideki ruhlfcrn tesirleri
meydana getirir. Gelecek neriyatmzda srasiyle bunlarn trlerin-
den, mihanikiyetlerinden misllerile uzun uzadya bahsedeceiz.
Fakat btn bu guruptaki ruhlarn dereceleri ve telkin ettik-
leri fikirler, ne olursa olsun, geni ve mull bir bgiye mlik olan
bir deneyci btn bu otoriterlerin kofluunu, dipsizliini azok
bir temastan sonra hi olmazsa kuvvetli bir ihtimale anlamakta ge-
cikmez. Esasen byle nfuzlu bir operatrn meclisine, byle bir
varlk da yanaamaz ve orada barnamaz. Eer o ruh slaha kabi-
liyetli ise, byle kudretli bir operatre derhal teslim olur ve btn
hviyetini aklar, fakat bu hal ok ndir grlen ahvldendir. Daha
sk olan ruhim ya medyomu daha ziyade kendisine balyarak
tehlikeli addedilen kimseleri ve bata operatr celseden uzaklatr-
mas veya eer uzun tecrbelerden sonra bu mmkn olmuyorsa,
kendisinin ekilip gitmesidir. Fakat ilerlemi vakalarda ekseriya, bi-
rinci ihtimal tahakkuk eder. Yni ruh medyomu operatrden ve
icap ederse btn asistanlardan tecrit eder ve tek basma kendisiyle
megul klar.
Bu kadar szden mhim bir netice kyor : Bir ruhla konu-
146
mak istiyenlerin bilhassa bir mezhebe, bir tarikate, bir ekole taas-
supla saplanp kalm ve o yoldan baka bir hakiktin bulunamya-
cama kuvvetle inanm ve bunun dna kmamaa karar vermi
olmamas; geni, mull bir bilgi ve gre sahip bulunmas ve
celselerde tamamiyle bitaraf bir hakikt aratrcs halinde kalmak
kudretini gsterebilmi olmas lzmdr. Zira spiritizma bir yoldur,
bir tekml vastasdr. nsan dnyadan alamyaca bilgileri ancak
bu areye ba vurarak almaa alr. Yoksa, esasen dnyada
mevcut olan yollar, realiteler, bilgiler hakknda bir sr talimat
verilmitir. Bunun iin br leme mracaat etmee ne lzum var?
O zaman bu i, ya bir elence veya bir merakn tatmini mak-
sadile yaplm olur ki, bunun da karl ekseriya insana ok pa-
halya mal olur. Burada medyomluun ve operatrln muvaf-
fakiyet artlarna temas etmi bulunuyoruz ve bahis de pek uzun
ve ileride ayrca tafsilatile izah edeceimiz baka bir mevzula ilgi-
lidir. imdilik bu kadarn syliyebildik.
Artk mahedeleri takdim etmee balyorum. lk vereceim
mahedeyi Leon Denis'den alyorum. B ruh eski bir muharibin
haleti ruhiyesini gsteriyor. Burada tam dnyadaki bir insan gibi
dnen, duyan ve ayni ihtiraslar, ayni heyecanlar tayan bir
varlkla karlayoruz. Bu varln syledii eylerin hepsi beeri-
dir. Ve tamamiyle dnyaya ait telkkilerin tercmandr. Spatyo-
mun yksek mntakalanndaki varlklarla buradaki tebatn hi-
bir alkas dnlemez. Fakat burada okuyucularmz iin bundan
daha retici dier bir nokta daha var: Bu teblii yksek bir var-
ln sz diye takdim eden mellif, Allan Kardec gibi dhi bir
stadn ekoln (kardeizma) dier bir sr eserinde muvaffaki-
yetle mdafaa edebilmek kudretini gstermi byk bir spiritizma
limidir. u halde bazen yle anlar oluyor ki, o zaman bu guruptaki
varlklar, tecrbeli kimseleri bile artmak ve onlara kendilerini
byk varlklar halinde tantabilmek imkn ve frsatn bulabiliyor-
lar. Bu keyfiyet de bilhassa mptediler iin ayan dikkat ve istifa-
delidir. Fakat Leon Denis'in bu varlklara lzumundan fazla kymet
vermesini mazur grmemiz icap eder. nk bunlar birinci Cihan
Harbinin en iddetli ve civcivli zamannda alnmtr. Memleketi
ate iinde yanan bir aratrc bitaraf ve salim bir dnce ile yk-
sek lemlerin, yksek talimatn kolay kolay ayrt edebecek art-
lar ve imknlar bulamaz. Binaenaleyh byle anlarda teselliye muh-
ta, kurtulu midi bekleyen bir insann, ancak beer insiyaklariy-
le br leme uzand zaman oradan alabecei eyler de tabii
dnyaya, insanlk icaplarna uygun olacaktr. Bundan baka o s-
147
ralarda bu gnk gibi bir neo-spiritalizma gr yoktu. Ruhlarn
tasnifini yapan mellifler spatyomun mevcut btn varlklarn
tasnif cetvellerine hemen hemen tamamiyle sdrabildiklerini zan-
nediyorlard *. Onlarn teevv hali diye spatyomun ilk merhale-
lerindeki ruhlar hakknda dndkleri ruh halleri, bizimbugn
anlam olduumuz mndan daha dar ve farkl idi **. Ve nihayet
ruhlarn tekmlleri hakknda eskilerin lleri daha ok msa-
mahal ve dnya grlerine yaknd. te btn bu artlar altnda
alan herhangi bir aratrcnn hat yapmas da gayet tabii ola-
cakt.
Bu mukaddimeden sonra Leon Denis'in kitabndan aldmbir
ka mahedeyi ksaca okuyucularma sunuyorum. Burada hakika-
ten ok gzel bir slbu beyanla, ok gzel bir lisanla ve nihayet
beer ve dnyev grle yksek ve ulv hisleri ifade eden szlerle
karlaacaz- Fakat urasn asla hatrdan karmamaldr ki, bu
ulv manzarasna ramen btn bu szler dnyamn realitelerinden,
ve icaplarndan kendisini henz kurtaramyacak kadar kremize
bal ve yakn spatyommerhalelerindeki varlklarn maldr. Yni,
bizimtasnifimize gre bunlar ancak spatyomun ilk merhalesinde ve
teevv halinde bulunan ruhlarn eseridir. Bunun dndaki bir id-
dia, spatyomun yksek merhalelerindeki realiteleri benler veya hi
olmazsa sezebilenler tarafndan asla kabul edemez.
Leon Denis'nin bu teblilere vermi olduu kymeti belirtmek
iin evvela onun u szleriyle ie balyorum:
Samimiyetinden ve klervoyans kudretinden phe etmediim
bir medyomsayesinde, ruhlarn dnya olaylar zerinde vukua ge-
len tesirlerini seneyi mtecaviz zamandanberi takip ve tesbit
ettim. Spatyomdaki dostlarmve bilhassa onlarin iinden yksek
bir ruh, mthi harbin aikr ve gizli manzaralar hakkndaki m-
lhazalarn bana, ara sra enkorporasyon yolu e bttdirdiler ***
(21/4).
Grlyor ki, mellif, bu tebligatn yksek varlklardan geldi-
ine inanmtr. Takriben 300 sayfay dolduran bu teblilerden ala-
cambirka parann bu guruptaki ruhlar hakknda okuyucularm
kfi derecede tenvir edeceini zannediyorum.
* ilerdeki Allan Kardec'in tasnifine mracaat.
** lerdeki spatyomun ilk merhalelerinin teevv devresine ait uursuzluk
hali bahsine mracaat.
*** Enkarporasyon tabiri, klasik spiritiere gre, bedeninden muvakkaten
ayrlm mdyoma, yabanc bir ruhun girerek o bedenin az ile insanlara
tebligat vermesine izafe edilmitir.
148
... Asrlardanberi Fransa'y her sahada ve bilhassa askerlik
sahasnda hret sahibi yapmaa ve onun lmez zaferini kurmaa
kendini vermi ruhlar oradalar... Onlar neferlerimizi ve onlarn
balarnda bulunanlar destekliyor...
Eski harplerin trajik bir gzellii ve bykl vard. O
zaman balar yukarda, sancaklar alm olarak aka vuruulurdu.
Bugn ise yalnz tuzak, pusu harbi oluyor... Almanlar hemharpte,
hemsulhte her yerde byk olan eyleri klttler, bozdular, yut-
tular... Hainlik, yalan onlarn mutat prensipleridir...
Kt cinler, kara, apulcu, kaatil retirlerin * ruhlar, ya onla-
rn iinde tekrar dnyaya gelmi olarak veya ruh halinde grn-
meden onlarn saflarnda bulunarak harp ediyorlar.
Bizimhatlarmza nezaret eden parlak ruhlar ise, daha asilne
ve daha fedakrca yaplan harplerin ne olduunu bilirler. imdiki
harplerde kullanlan bu taktikler, bu vetireler onlar meyus ediyor..
(24/41).
Byle fikirlerin yksek lemlerden deil, hatt neo-spiritaliz-
ma tasnifine gre henz ykselmee balam, ikinci merhaledeki
ruhlardan bile gelmesi beklenemez. Zira yksek varlklar hakikaten
beeri dncelerin ve grlerin stne km ruhlardr. Onlarn
dnyadaki boumalarla, ihtiraslarla, kin ve intikamduygulariyle
ne uzaktan, ne de yakndan alkalar kalmamtr. Bunlar bu harp-
lerin, bu mcadelelerin dnya icaplarna uygun ve bu gnk tek-
ml artlarna mutabk olduklarn bilmekle beraber, ne bu artlara
uyanlar alklamaa, ne de bu artlan srdrmee yeltenemezler.
Fakat buna mukabil, birinci merhaledeki ruhlar iin vaziyet bam-
bakadr. Onlar tambu szlerin eridir. Esasen bu ruhlar bu mer-
halede brakan mil de onlann bu haleti ruhiyeleridir. Devamedi-
yoruz
:
... Askerler gslerinizi ve cesur kalblerinizi dmanlara
kar geriniz. Sizin etiniz bizimetimizden, kannz bizimkanmzdan-
dr. Siz bizimrkmzn kuvveti ve midisiniz. Bizimdnce ve ira-
delerimizin inalar size dorudur. Ve sizin yaptnz hummal harp-
lerde sizi desteklemek iindir.
Bu gn; ovalardan, vadilerden, ormanlardan, meskn ehir-
lerden ve mnzevi krlardan ykselen ahenk ile birlemi borazan-
lann aaal seslerini ve marseyezin ** titrek aksanlarm siz de
dinleyiniz. Bu, vatann sesidir. Bu ses size unlar sylyor:
* Orta zamanlarda .Fransz hizmetinde bulunan Alman askerleri.
** Franszlarn mill marlar.
149
Mteyakkz olunuz ve dnnz. Siz bu dnyada en mukad-
des ey olan Allann insana verdii serbestlik prensibi iin harp
ediyorsunuz- Doduunuz ev iin, ecdadnzn gml bulunduu
mezarlk iin, sizi besliyen tarlalarnz iin, gemi nesillerin al-
malariyle yava yava kiliselerimizi, ktphanelerimizi dolduran b-
tn sanat ve gzellik hazineleri iin harp ediyorsunuz. nsan dn-
cesini en ak ve temiz olarak ifade ettiine btn dnyann ahit
bulunduu tatl dilimizi muhafaza etmek iin harp ediyorsunuz. Siz
ruhunuzu ve kalbinizi iinde dinlendirdiiniz aile yuvalarnzn be-
iklerini ve babalarnzn mezarlarn muhafaza ediyorsunuz.
Askerler! siz (21/45).
fadeler ne kadar kuvvetli ve bilhassa harp senelerinin psikolo-
jik realitesine ne kadar uygun! Bu szleri dinliyen birisi onlarn
spatyomdan deil, bir harp propagandas brosundan yaynlanm
olduunu zanneder. Halbuki bu szler bir medyomvastasiyle spat-
yomdan alnmtr! Belki bu tebligatn alnd memleketin harp
icaplarna uygun olduu iin byle mesajlarn o muhite madd bir
faydas dokunmu olabilir. Fakat bir ilim adam sfatiyle bunlar
burada bizi ilgilendirecek eyler deildir. Ve bunun mnakaas da
buradaki etdmzn kadrosu dndadr. Bizim burada tebarz
ettireceimiz tek mhimnokta udur : Bu szler ne kadar parlak,
ne kadar srkleyici, ne kadar zamann realitesine uygun olursa
olsun ancak, spatyomda olduka mevve ve kendisini dnya rea-
litesi erevesinden henz kurtaramam bir ruhun duygu ve d-
ncelerinin birer ifadesi olabilir, o kadar. Eer o srada medyomun
uuraltndan baz unsurlar iin iine karmam ise! Zira ayrca
baka bir bahiste uzun uzadya mtala edeceimiz bu uuraltnn
mdahalesi meselesi de geri ruhlarn medyoma musallat olmas ka-
dar ok defa tecrib spiritalizma konularmkartran ve in-
san yanltan ve yanl yollara sevkeden artc bir unsur olmutur.
Mamafih burada, uur altnn imajlar gibi geri bir ruhun mdaha-
lesinin de ayni kuvvetteki ihtimalle sahneye karabileceini kabul
ettikten sonra bu mahedeyi aa guruptaki ruhlara bir misl
olarak yazmakta hat etmi saylmayz. Zira ikisi de esasen ayn
realitenin maldr.
Okuyucularmz yukanki teblide geen fikirlerin ve telkinlerin
ne kadar yersel, beer ve ilkel olduunu, mteakip neriyatmzda
nakledeceimiz yksek varlklarn derin mull ve dnyann kk
endielerinin stnde dolaan manlar muhtevi tebligatn okuduk-
tan sonra kolaylkla takdir edeceklerdir. Ve bu derecedeki varlk-
150
larla muvasalay arzu etmek, medyomluk ileriyle uraan her
okuyucu hakkndaki temennilerin en hatrls olur. Zira bir tekml
vastas olmas lzmgelen spiritizmada her atlacak admbir drt
yol aznda durabilir. Bu yollar yanlara sapabilir, gne gibi parl-
yan arz st ahikalara doru ykselir veya sarp meyillerle aa-
lara inerek karanlk uurumlarda kaybolur gider. Bunlardan birinin
veya dierinin seimi ancak, yolcunun basireti, ruh kudreti ve ta-
hamml derecesi ile mtenasip olarak belirlenir ve tahakkuk eder.
te sk sk tekrarladmz bilgi ve sebatl almann rol bu ba-
kmdan mhimdir.
Fakat gene bu katagoryada bulunan nispeten daha aadaki
ruhlardan yle tebliler gelir ki, insan hakikaten bunlarn ruhlardan
gelebileceine inanmaz olur- Zira bunlarn szleri bir insann, hem
de ok madd, ok dnyev bir insann syliyecei kadar basit, ipti-
dai ve hatt sama sapan eyler olur. Maamafih bunlarda aldanmak
tehlikesi, deneyciler iin evvelkilere nazaran daha ok azdr. Haki-
katen byle bir ruhun szlerindeki gerilii nlyamamak iin insann
pek tecrbesiz, pek ihtiyatsz ve ruh lemi hakknda hemen hemen
hibir ey bilmiyecek kadar hazrlksz olduunu kabul etmek lzm
gelir.
Byle ruhlardan hemen her mptedi celsesinde ve bilhassa ilk
zamanlarda bir sr tebliler alnabilir, yni bu neviden tebligat
oktur. Bunlara misl olmak zere Faniler nasl konuuyor ismi
altnda Trke neredilmi kk bir kitaptan bz misller alarak
okuyucularma takdim edeceim. Fakat unu her eyden evvel be-
lirtmek isterimki, bu yazlarmla ne kimseyi incitmek, ne kimseyi
tenkit etmek aklmdan bile gemiyor. Ben burada sadece bir ilim
yapyorum. Ve herkesin karlamas mukadder olan bu yoldaki
neticeler hakknda okuyucularm tenvir ve ikaz etmek ve ruhlara
dair onlara mmkn olduu kadar mull bilgi vermek yegne
gayemi tekil ediyor. Muhakkak ki, bu tebligat alan zat, byk bir
hsnniyetle, fakat bu hususta gayri kfi bir bilgi ile alm ol-
maldr.
uuraltnn baz ipe sapa gelmiyen mdahalesinin ihtimal ve
imkn daima gznnde tutulmak artiyle, bu kk kitapta muh-
telif mehur adamlara izafeten, eitli imzalarla yazlm yazlarn
hep ayn varla ait olduunu beyan eyleriz. Bu da ancak arzetti-
imgibi ok geri, ok madd ve dnyada yayormuasma dnyaya
bal mevve bir ruh olabilir. imdi baz paralan aynen nakledi-
yorum:
151
Efendinin iirlerinden :
Evvel efendimi size takdimetmeliyim
Kendisi am'da yatar yedilerdendir o
Yedi kardein en by benimesimdir o
Yarama merhemolan iimi aandr o
Yazm, km bana tantandr o
Yeryznn en yaman aziz eyhimdir o
Selmi hazretleriyle, Tal babann divandr o
Esatiri bir celletin kahramandr o
Size el vermezse bana el verir o
Sizi korkutsa d beni korur o
Selmona ahrette yatan efendime selm
Beni o yaman koy iinde bekliyene selm (25/13).
Bunlar, ha uur altnn fantezileri olmu, ha ok geri bir ruhun
teblii- kisi de hibir mn ifade etmez ve ne teblii alan ne de
okuyan iin hibir fayda salyamaz. Bunlara batan aa sama
demekten baka syliyecek szmz yoktur. Ve esasen okuyucular-
mz da bunu ok iyi ve ilk nazarda takdir ederler.
imdi gene ayn kitaptan baka bir manzumeyi alyorum. Bu
da Zek Dedenin iirleri imi:
Esefimyere meydan okumaktr benim
aremi ite ben bylelikle bulanm
Ayare hizmet eylememeliyim
Kseler doldurur, krarmda
Yatmaktan artk bkmmdr
Yare veda etmeden gidenim
Didara hor bakmay, can gnlden dilerim
Efendinin sevdii, akama ben de diyemem.
lemin sevdiine ben de gnl veremem... ilh. (25/29).
Bunlar bir ruhtan m geliyor, yoksa acaba bir psikanaliz mevzuu
mudur? Kitabmz bu sualin cevab zerinde durmak iin yazlma-
mtr. Gene ayn kaynaktan :
FuzuU'nin rlerinden :
Kavser sulanmn sen oh ile iilen
Taan kpklerle pnardan dklen
Armaann kendi aksin mi yoksa
Meyden gezen baklar seni grrler.
Eski meyhanelerin boald imdi peykesi
Bak, yer almyor, tek sazl k perdesi
152
Eller zld artk kalmad taksimimiz
.En son bizimde gamoldu nasibimiz (25/35).
Nedim'in iirlerinden :
Yaklama ateimvar seni de yakar
Asabmbozuldu, sakn sinir buhran geirmiyeyim
Elimi tutma terlemi ok, belki tasam aar
Endieliyim, yarama merhemi kendimsreyim.
Yakna ate sramasn hali harabime ben yeteyim
Maha senden k ilve etmiler meer, aaym
Aklma neler geliyor aman ben kendi kendime kalaym
Asabmbozuldu Nedimolduumu unuttum, dur bakaym
Hani airle bahar, lleyle meclis, neredeyim
Ben imdi bende'deil, gklerde sabah seyredeyim (25/41)
Nedimazndan yazlan bu yazlar zerinde biraz durmak is-
terim. Teevv haline ait evvelce arazlar (tehisleri) hatrlyan
okuyucularmbu satrlarda bu bakmdan olduka enterasan ifade-
lere rasgeleceklerdir- Bu hakikaten Nedimmidir, baka gene te-
evv halinde bulunan dier bir varlk mdr, yoksa medyomun
bizzat kendi ruhundan, yni uuraltndan baz imajlarn dardan
gelen tesirlere kanmasiyle husule gelmi bir duygu ve dnce
halitas mdr veyahut acaba bu szler tamamiyle ve yalnz medyo-
ma m aittir, meseleleri zerinde burada maalesef duramyaeaz.
Zira bunlar neriyatmz arasnda baka yerlerde mtala edile-
cektir. Yalnz burada u kadarmarzedeyimki, bu meseleleri hallet-
mek ok kolay bir i deildir. Ve esasen bu iin hallini byle ge-
rilere brakmamn bir sebebi de oraya gelinceye kadar lzumlu
olan daha dier baz bilgilerin gzden geirilmi olmasn sala-
maktr.
ok oldu ama, gene bu kaynaktan bir yazy daha alacam.
Zira bu bahse dair tetkik edeceimiz fazlaca mislin gelecek bahis-
lerin mtalasnda da byk faydas olacaktr.
k mer'in rlerinden
:
Yanyana, babaa ikimiz arkadaz biz
Yaramazlar el ele azarlar ite ikimiz
Kalar atk efendimizin misafirleriniz burada diyor
Mns ne bilmemama sade besmele ekiyor
Amma biz ikimiz, amma biz ikimiz ne kadar haaryz
153
Afaki tutuyor sesimiz! Alt yaz k gese durmuyor enemiz
Masallar, arklar syliyen biz ikimiz
airler, ark bilen arkadalar da bizimmisafirimiz
Siz olun da efendimizin yerinde kzmaynz... ilh. (25/45).
te samalar ah diye bir ey varsa, o da budur! Burada se-
beplerini sras geldike mteakip neriyatmzda izah etmee al-
acamz medyanimik bir hdise muhakkak vardr. Binaenaleyh
medyomun ruhuna dardan gelen baz ucalarn (zorlamalarn) mev-
cudiyetini kabul etmek zorundayz. Fakat bu arada muhakkak med-
yomun bizzat kendi varlndan bir sr eylerin de sahneye kar-
m olduunu unutmamak icap eder. Hatt diyebiliriz ki, eer bu-
rada medyomun ruhu ie mdahale etmemi olsayd, biz bu tebli-
leri belki daha ok karmakark ve anlalmaz bir ekilde bulacak-
tk. nk bu yazlarn tetkikile anlalyor ki, darda bulunan kay-
nak tbir mazur grlsn burnunun ucunu grmiyecek kadar
derin bir cehalet ve ne olduunu bilemiyecek derecede ar teevv
iinde bulunan bir varlktr-
Burada baz okuyucularn aklna yle bir sual gelebilir: Nasl
oluyor da bu szler hemtebli halinde baka bir varlktan geliyor,
hem de medyomun bizzat uuraltndan kyor? Ve dardan ge-
lenler hangileridir, medyomun uur altndan kanlar hangileridir?
Bu kitabmzn mevzuu bu suallerin cevaplar zerinde durabilmemi-
ze msait deildir. Medyomluun vetirelerine, prensiplerine ait ilm
ve nazar bahislere tahsis edeceimiz eserlerde dier baka misllere
ve mahedelere dayanarak bu suallerin cevaplarn vermee ala-
caz.
Aada vereceimmahede bizzat kendi almalarmz sra-
snda bir medyom vastasiyle tesadf ettiimiz ruhlardan birine
aittir. Bu ruh henz birinci merhalede bir varlktr. Mamafih muhte-
lif teblilerinde gittike artan berraklk onun teevv halinin son-
larna geldiini ve uyanmak zere bulunduunu gsteriyor. Fakat
ne olursa olsun bu ruhun henz ykselememi olduunu ve dnyaya
ait gr ve telkkilerinden kendisini henz kurtaramam bulun-
duunu ifade eden bir sr szleri kendisinin birinci merhaledeki
ruhlar arasnda mtalasna bizi sevketmektedir. Biz burada onun
uyanmaa baladn gsteren taraflarn deil, teevv halinin ba-
riz ifadesi olan szlerini nakletmekle okuyucularmzn bu husustaki
bilgilerini geniletmee hizmet etmek istiyoruz.
Eu varlkla yazar arasnda geen muhavereyi takip eden oku-
yucularn dikkat nazarna arpacak olan ilk mesele ruhun iyice bil-
154
medii bir mevzu zerinde dvay kazanmak iin beyhude yere sarf
edip durduu gayret olacaktr. O, bu hususta bir ok tenakuslara
dt ve daha byk kmazlara girdiini grd halde bir trl
bilgisizliini itiraf edemiyor ve iddiasnda devam edip duruyor, ite
bu da bu guruptaki ruhlarn bir mmeyyiz vasfdr, denilebilir. Zira
onlar bu hale dren ey bilgilerinin kfi derecede olmaydr.
Dier taraftan bu merhalenin ne kadar yksek mertebelerinde bulu-
nurlarsa bulunsunlar, bunlarda az ok tahakkm arzusu da mevcut
olduundan, karlarmdakilerini tesirleri dna karmamak iin,
onlar cehillerinin itirafn yapmak cesaretini gsteremiyorlar. te
byle varlklarn hem cahil olmalar, hem de cehillerini gizlemee
almalar bu sebepten dolay kendilerine, bu guruptaki ruhlardan
olduu tehisini koydurmaa kfi geliyor-
(Orijinal Mahede : Medyon K. Operatr : B. Ruhsclman,
Tarih : 13/IV/1947, Yer : stanbul, Yetire : Psikografi).
B. R. Perispri ne demektir? Daha dorusu sualimi yle
soraym: Ruh bedene dorudan doruya m tesir eder, yoksa bir
vasta kullanarak m tesir eder?
H. (ruhun ismi) Perispri ruhla beden arasnda badr, bu
ok ehemmiyetsizdir.
B. R. Yni .ehemmiyetsiz szyle neyi kasdediyorsunuz, pe-
rispri olmazsa ruh bedene tesir edebilir mi?
H. ok gzel eder. Perispri bir yemek tuzuna benzer. Olsa
daha iyi, olmasa gene olur
Burada biraz duracam. Perispri hakknda bilgi edinmi olan
okuyucularm (5/155-1.96), bu szlerin ne kadar abes ve bo oldu-
unu takdir etmekte glk ekmezler. Bunlar bizim imdiye kadar
edinmi olduumuz bilgi ve fikirlere tamamiyle aykrdr. Ve bu
ruhla yazar arasndaki muhaverenin mteakip ksmlarn hararet-
lendiren ve ruhu hakikaten mkil duruma srklemee sebep olan
nokta da ruhun yukardaki szlerinin operatrnkine aykr gelmesi
olmutu.
Yalnz sras geldii iin, maalesef bir ok kimsenin kymet
vermedii mhim bir noktay burada tebarz ettirmeden geemiye-
ceim. Bir medyomun, bir operatrn veya ruhlarla kar karya
gelen herhangi bir aratrcnn byle gerek kendi telkkisine, gerek
etrafnda bulunanlarn bgi ve dncelerine uymayan tebliler al-
mas ndir olaylardan deildir. Eer bir aratnc kendisine yabanc
gelen her teblii: Bunlar bizim telkkilerimize uymad iin yan-
155
htr der, geerse onun spiritizma yolu ille tekmlde bir admlk
yol bile ilerlemesine imkn kalmaz. Her eyden evvel unu unut-
mamaldr ki, ruh alemiyle temas, ancak iinde bulunduumuz rea-
litelerin stne kmak, yni daha yksek realitelere ulamak mak-
sadiyle yaplr. Yoksa Ben ne renmi isem, o bana yetiir. Ve
kimse bana bildiimeylerin dnda hi bir ey retemez diyen
bir insann -ne yeni bir ey renmesine, ne ykselmesine, ne de bun-
lar temin etmee matuf bir alma yolu olan ruh alemiyle temasa
gemesine imkn ve lzumkalr (5/329-353). Bir spiritizma yolcu-
sunun mutlaka aratrc bir ruha sahip olmas en bata gelen art-
lardan birisidir. Baknz yksek bir celsede kymetli dostlarmzdan
biriyle konuurken, bu mevzua temas edildii zaman o ruh dostu-
muz ok hakl olarak bize u szleri sylemiti :
(Medyom: H- Turgut, Operatr : B. Ruhselman, Rehber : ems,
Tarih : l/VII/1947).
. Sabit kanaate sahip olanlar baka lemlerden tebli
istememelidir. Kendi leminizde sizce sabit kanaat ve fikirleriniz
varsa, o zaman baka lemlere doru uzanarak oradakilerle temas
etmek, onlardan tebU almak ihtiyac neden ileri gelsin? Arz kresi
zerinde, fizik lemde her mesele halledilmi ise, bunun dnda
arayacamz lemler sizin iin gayr hakik lemler mahiyetinde
kalr. Bu takdirde, o lemler sizler iin yok saylacaktr, nceden
salamolarak kabul edilmi telkkiler varsa ve bunlardan ayrlmak
mmkn deilse, uzak lemlerden tebli almak lzumsuz olur.
Bu szler ok mhimdir. Ve her ykselmek istiyen aratrc-
nn bu szleri tekrar tekrar okuyup zihnine yerletirmesi hakika-
ten faydal olur. imdiye kadar, bilhassa bu son guruptaki varlklar
hakknda sylemi olduunuz dnya realitesine balln yksek
lemlerle temas imknna sekte vermesi keyfiyeti bu szlerle de
salamlam bulunuyor.
Fakat realitemi ykselteyimderken imdi mtalasnda bulun:
duumuz geri ve alaltc bir ruhun peine taklmak gafletine d-
memee de almak ayni derecede lzumludur. te insan bu nazik
ve kark durumdan ancak grg ve bilgisi kurtarabilir. Kfi
derecede grg ve bilgisinden emin olmyan kimselerin kendi ba-
larna yeni bir fikri kabul veya reddederken kesin dil kullanmaktan
ekinmeleri menfaatleri bakmndan ayan tavsiyedir. Ve ill bu
ite kaybedecek kimseler varsa o da gene kendileri olur. Ve maa-
lesef her gn byle birok kimselerin, birok dvalar kaybedip
156
gittiklerini grmekteyiz. Byle kark ve g ilerden kurtulmann
yegne aresi tabiate, kinatn erebileceimiz kadar yksek ka-
nunlarna ve bilhassa ruh bahislerine ait bilgiyi arttrmaktr. Biz
neriyatmzla ruhlara ait konular tamamlamaa alyoruz, dier
ksmlar da insann umum malmatn geniletecek ilimmesse-
selerinde ikmal edilmesi icap eder.
te takdimettiimiz mahedenin bizimtelkkilerimize uygun
olmamas da bizi ilk hamlede ne msbet, ne de menfi bir yola sev-
ketmedi. Bununla beraber bu varlk karsnda ok uyank bulun-
mann ve verdii tebligatn hakik kymetini tyin etmee almann
lzumve ehemmiyetini hissettik ve onun zerinde btn dikkati-
mizi teksif eyledik. Netice okuyucularmzn bizzat taktir edecek-
leri ekilde tecelli etti ve biz de bu sayede, bu ruhun karsndaki
durumumuzu tesbit etmi olduk. imdi mahedemize devamediyo-
rum:
B. R ,-r- Peki; fakat perispri gibi bir vastay ortadan kald-,
rnca ruhun bedene veya baka bir madde zerine tesir suretini
nasl izah edebileceiz?
H. Bir ruh bedene perisprisiz, vibrasyonlarla (?) doru-
dan doruya tesir eder. (Grlyor ki, insann herhangi bir bahis
zerinde ilme mstenit bilgisi bulunmazsa, herhangi bir ruhun o
bahisteki iddialarn takdir imkn o insan iin cidden daralr.)
B. R. yle ise ruhlar bu bahsettiiniz vibrasyonlariyle dn-
yadaki insanlarn bedenleri zerine dorudan doruya tesir icra
ediyorlar, demek oluyor, yle mi?
H. Tabi ediyorlar. Ve byle tesirler daha kuvvetli oluyor.
Eer perispri ehemmiyetli olsayd, ruhlarn tesirlerini keserdi (?)
Burada bu varlk yanl olan iddiasn ondan daha yanl ve
ilkel bir mantkla maskelemee, yni kendi kendisini, emin olma-
d bir eye inandrmaa alyor. Devamedelim:
B. R. Ruhlar madd vasta kullanmadan bedene dorudan
doruya tesir eder, dediniz. u halde siz'bu vibrasyonlar gayr
madd addediyorsunuz, yle mi?
H- (iddetli hareketler, koyu ve sert izgilerle karalama-
lar ve sonra:) Ruhlar madde zerine ancak, demitim, medyom
vastasiyle tesir eder. Dorudan doruya maddeye tesirleri olmaz
(Bu dorudur.).
B. R. Kark bir yola saptk. Yukarki szlerinizle son
cmlenizi birbirine balamak hakikaten g. Ben anlamamz lzm
gelen noktay daha ak bir dille konumamz istiyorum. Dezen-
157
karne ruhlar (lm insan ruhlar) aralarnda grmek veya ev-
releriyle mnasebette bulunmak iin nas hareket ederler?
H . Onlar da birbirine gene vibrasyonlarla tesir ederler.
(Doru, fakat eksik. Nitekimbu eksiklik aada tebarz ediyor.).
B. R. Bu vibrasyonlar madd midir, yoksa gayr madd
midir?
H. Madde olamaz (ifadedeki katiyete dikkat edile.).
B. R. Spatyomda siz nasl bir muhit iinde bulunuyorsu-
nuz?
H. Bulunduumuz muhit ok kalabalk. Btn glgeler
halinde ekiller var. (te bu son cmle be tek bana, tecrbeli
bir aratrcy bu ruhun spatyomdaki derecesi hakknda tenvir
etmee bol bol kfi gelir- Zira okuyucularmz bilirler ki, spatyomda
ekil ve bedenleme ileri yalnz ilk merhaleye, yni kendilerini he-
nz dnyev liyatlardan ve realitelerden kurtaramam varlklarn
bulunduu merhaleye ait eylerdir. Bu ruh hakikaten bir ekil le-
minde bulunuyor. Bu birinci merhaledeki varlklar maddenin gbe-
inde yaadklar halde bunu ayrabilecek durumda deildirler.
Binaenaleyh bu ruhun szleri samimidir. Ve kendisi bildii, inand
gibi konuuyor. Yalnz aklanyor ve belki de aldandn henz bil-
miyor, yni henz teevv halinden kurtulmu deildir.
imdi bir de drbnn ters tarafndan bakarsak, dnyada da
bunlarn emsaline sk sk rastgeliriz. Bunlar da tpk tekilerin aksi-
ne olarak, fakat onlar gibi ruh hayatnda yaadklar, ancak ruh
kudretleriyle varlklarm kymetlendirdikleri, yni bizzat kendileri
her eyden evvel ruh olduklar halde maddeden baka bir ey gr-
mezler ve kabul etmezler. Bize gre yukardaki ruhun, spatyomda
tebarz eden ruh hayat ve hallerin tesiri altnda kalarak her eyi
ruh gzl ile grmesi ve maddeyi, madd hayatminkr etmesi
mevve bir ruh halinin ne kadar sfiyane ve masumane neticesi
ise, bunun tamamiyle tersine olarak, dnyada aydn geinen baz
kiilerin de, hayatn bariz madd vasflarnn tesiri altnda kalarak
her eyi maddeci gz ile grmeleri ve ruh hayatlarm, bizzat ken-
di ruhlarminkr etmeleri, dnyada maddelerden baka bir ey
grmemeleri, ayn derecede mevve bir madd hayatn masumane
ve safiyne neticesi saylmaa deer. Bunlarn ikisini de telkki
ve dncelerinde mazur grmek icap eder. Fakat bu mazeret ne
kadar meru olursa olsun, onlarn hakikt yolunda son sz sahibi
olmalarna hibir vakit hak kazandrm olmaz. Nitekimbilgisizi
ve grgszl yznden btn maddeyi inkr etmek gafletini
gsterdii iin bizimgibi madde ampiyonu olan fniler kar-
158
smda mkil durumlara den yukardaki mevve ruh misli, yarn
btn ruh hayatn inkr ederek br leme geen bir insan da
orann varlklar karsnda ayni terletici durumlara debilir. imdi
gene muhaveremizi nakle devamedelim:)
B- R. Bu bahsettiiniz ekiller nasldr?
H. Gayr muntazam, anlatlmaz.
B. R. Nasl gayr muntazam? Ltfen bir misl veriniz.
H. Uzun, ksa, yuvarlak, dz, byk, kk.
B. R. Peki, bunlar neyin ekilleri olabilir?
H. Bunlar insanlarn yaptklar iyik ve fenalk ekli.
B. R- Anlyamadm? Fakat eer bunlar maddenin deilse
neyin ekli olabir? yilik ve fenalk ancak madd bir mefhumha-
line sokulabilirse belki eklendirilebUir. Yoksa tamamiyle manev
bir mefhumnasl ekil alabilir, objesiz ekil olur mu?
H. Hayr, yanlyorsunuz. Bulut bir madde midir? Elle tu-
tulur mu? Misle niin dikkat etmediniz.? (Bilgisizlik bir karanlk
kuyudur. Onun iine dm bir kimse eer ykselmee almazsa
daha kesif karanlklara dalmakta gecikmez. Burada da ayn eyi
gryoruz. Bilgisi ok noksan olan bu varlk bir hatasn hakl gs-
termee altka daha byk hatalara dyor. lk nazarda ma-
naszl yznden mtalaya demez gibi grnen bu szlerin bura-
da bir bakmdan ehemmiyeti vardr. Zira kmazdan kendisini kur-
tarmak iin ruhun kulland taktii ve kendisine mahsus mant
bu kategoryadaki varlklar iin karakteristiktir.?
B. R. Bulut madde deil midir?
H. Hayr (!) *
B. R, O halde bulut nedir? Bulutun mahiyeti sizce nedir?
Ltfen bunun cevabmveriniz.
H. Bulut buharlam sv. (Bu cevap, bu varln bsb-
tn cahil olmadmgsteriyor. Fakat bu misl de ok iyi gste-
riyor ki, bir eyi yarmyamalak bilmek dah bir kymet olmakla
beraber bilinen eyleri yerinde ve yolu ile tatbik edememek felket-
tir. Dnyada da byleleri az mdr? Baz bahisler zerinde azok
bilgisi olduu halde bazen bir orta mektep talebesinin yapabecei
kadar sentez kabiliyetinden mahrumolduu iin, o bilgisini ok kt
yollarda kullanan kimseler mevcuttur. te bu ruh da byle. Bulu-
tun mayi olduunu biliyor, mayn de madde olduunu takdir ediyor.
Btn bunlara ramen bulutun madde olduunu anlyamyor- nk
* Burada okuyucularma unu arzetmek isterimki, medyomun bilgi derecesi
bulutun madde olmadn syliyecek kadar ilkel deildir.
159
dncesi, voliyle ilemiyor, uuru nisbeten kapanktr, teevv
halindedir. Devamediyor :).
B. R. Sv nedir?
H. Sv aktlan kabn eklini alan bir madde.
B. R .O halde bulut da bir madde olmak lzmger, deil
mi?
H. Hayr, olamaz. nk buhar olmutur (!).
B. R .Su buharlatktan sonra maddekten kyor mu?
H. te bu da insan ldkten sonra ruhun ald eklidir.
Ruh insan mdr? Hayr, fakat canl iken onu insan olarak kabul
ediyoruz. te bu da byledir. (Burada bu ruh bir realiteyi anlatmak
istiyor. Yni, ruhlarn dezenkarne olmalarm mteakip dnyev
gekillerini kaybederek amorf bir hale girdiklerini, grd ve bildii
gibi sylemek istiyor. Bunu anlyoruz ve bu mahedesini de doru
olarak kabul ediyoruz ve bu da kendisinin teevv halinden kur-
tulmak zere bulunduunu gsteren iaretlerden birisi oluyor- Fakat
bu halin nasl ve hangi vastalarla vukua geldii hakkndaki bilgi-
sinin eksiklii yznden eri srd yanl ve gayr ilm dnce
ve iddiasn burada tebarz ettirmek istiyoruz. Bunu yaparken o,
kendisinin dm olduu ukuru belki henz gremiyor veya g-
ryor da hatsn kabul etmek istemiyor. Hlsa o, kabul etmi
olduu realiteden ayrlmaa ve o realitenin bakalar tarafndan
rtldn grmee tahamml edemiyor ki, ite bu da evvelce
arzettiimiz gibi bu gruptaki ruhlarn hususiyetlerinden birini tekil
eder. Bu hal dnyada da byledir, br lemde de. Yanl bir fikir
zerinde srar etmek, o fikrin mnakaasnda mugaltaya sapmak,
nihayet kuvvetli ve hakl hcumlar karsnda iddetli ve kt reak-
siyonlar gstermek... Byle bir varlkla dnyada ve br lemde
karlanca yaplacak en iyi hareket, onunla katiyen mnakaa
etmemek; renmek ihtiyacn duyduunu hissettirmedike onu
kendi haline brakmaktr. Bunun tersine yaplacak her hareket onun
faydasn deil, belki byk zararlarn mucip olur. Nitekimburada
biz de bu ruhla mnakaa yapmyoruz. Yalnz sorduumuz suallerin
cevabna gre onun durumunu anlamaa ve mmknse kendisini
uyandrmaa alyoruz. Fakat onun inad devamediyor:).
B. R. Benimsualime cevap vermeciiniz. Su buhar olunca
maddelikten kyor mu? Ltfen bunun cevabmveriniz-
H. Evet. Ve misl de verdim.
B. R. Su buhar olunca maddekten kyorsa ne oluyor,
buna ne isimvereceiz?
160
H. Ona verdiimiz isimudur: eklini, vasfmtabiatn ba-
ka kuvvetleriyle deitiren sv.
B. R. Madde ne demektir?
H. Bize gre madde; elle tutulan, gzle grlen, kendiliin-
den ekjl deitirmiyen eylerdir-
B. R. Bulut veya buhar elle tutulmaz m?
H. Hayr. Ve eklini sk sk deitirir. Fark budur.
B. R. Fakat su buhar da elle tutulur. Yani, onun da mad-
delerle temas sahas vardr. Bu sayede de biz kocaman makineleri
iletir ve...
H. Yamur olunca ve i olunca...
B. R- Siz evvel benimszlerimi sonuna kadar dinleyiniz.
Ve szm kesmeyiniz. Ondan sonra istediinizi yazdrrsnz. Sizi
memnuniyetle dinleriz. Biz buhar kuvveti ile bir ok eyler yaparz.
Onunla...
H. Fakat maddeyi tuttuunuz gibi buhar hissedemezsiniz.
O, kuvvet halinde grlr.
B. R. Burada zannedersemyanl dnyorsunuz. Buhar
hissetmek yle dursun, onun tesirini bir elik darbesi kadar da id-
detli duyabiliriz. Hatt eer elimizi iddetli bir buhar tazyikine kar-
tutarsak para para yapabilir-
H. Elle onu tutamazsnz.
B. R. Siz gene ayni eyi sylyorsunuz. Doru. Onu elimizle
tutamayz, elimizle onun varln hissederiz. Siz galiba dnyada
iken buhar kuvveti ile karlamam olmalsnz.
H. Elle tutamazsnz. O, maddeler gibi tutulmaz, isterseniz
bunun tartmasn pazartesi gnne brakalm.
B- R. Pekl. O halde temasa ait sualimi imdilik kesiyorum.
Ve madde hakkndaki tarifinizin dier ksmna geiyorum. Madde
gzle grnen, dediniz. Bulut gzle grlmez mi?
H. Grlr.
B. R. Fakat siz demin maddenin tarif artlarndan birini
de gzle grmek, olduunu sylemitiniz. Mademki bulutun grl-
dn bizzat kendiniz kabul ediyorsunuz, u halde bulutun sizce
de madde olmas icap etmez mi?
H. Fakat, fark udur: eklini deitiren ve elle tutulmyan,
gzle grlmiyen.
B. R. Demin bulutun grndn sylemitiniz.
H- Gzle uzaktan grlr, iinde bulununca bir ey g-
rnmez.
161
B. R. Aziz kardeim, siz galiba dnyada iken bulutun ve-
ya sisin iine hi girmemisiniz. Ben bulutun iinden getiimza-
man bulut o kadar kuvvetle grnyordu ki, buluttan baka bir ey
gremiyordum. Buna ne dersiniz?
H. eklini gremiyorsunuz. Grdnz bulanklktr. Ne
olduu belli deil.
B. R. ekil meselesi ayr bir eydir. Bunlar birbirine kar-
trmaynz- Mesele bulutun grnp grnmemesindedir. Siz bir
grnmez, bir grnr, diyorsunuz. Tekrar soruyorum: Bulut g-
rnen bir ey midir?
H. Evet, fakat uzaktan (inat bir varla herhangi bir ha-
kikati kabul ettirmek kadar g bir ey yoktur, denebilir. Fakat
sevgili okuyucularm, eer ben ruh bilgisi bahisleri zerinde alr-
ken sadece byle madd bilgiden mahrumspatyomsakinlerine en
ilkel madd hakikatleri kabul ettirmek iin katlandmzahmet ile
kalsaydm, hibir skntmolmazd. Fakat her hakikat aratrc
gibi bizi de asl zen ey, ayni cehaletle, ayni kaamakl yollarda te-
zatlara derek, ii mugalataya boarak en iptida ruh hakikatleri
yoketmee inatla alan baz ruhlara dnyada da insan halinde sk
sk tesadf etmi olmaklmzdr. Ama, ne yapalm? Dnyann
ve spatyomun hali ite byledir. Orada yle olacak, burada da byle
olacak. Bunlar tekmln etin, g, fakat bazlar iin ok lzumlu
ve zarur yollarndandr. Mahedemize devamedelim:).
B. R. Ama, demin ben size bir misal vermitim. Bulutun
iinde bulunduumzaman onu grmtm, demitim- Eer bunu
beenmiyorsanz baka bir misal daha verebilirim: Baz byk e-
hirleri eit zamanlarda sis basar. O zaman gz gz grmez. So-
kakta yanan lambalar bile glkle grnr. Nakil vastalar iliye-
mez. Ve bu basan sisten baka hibir ey grnmez. Buna ne der-
siniz?
H. Nasl tarif edebilirsiniz eklini?
B. R. Gene ekil zerinde duruyorsunuz. O baka bir hik.-
yedir. isterseniz ekil bahsi zerinde ayrca dururuz. imdiki mev-
zuumuz udur: Siz bulutun uzaktan grnp yakndan grnmedi-
ini sylyorsunuz. Ben de yakndan grndne dair misaller
veriyorum- Siz de buna cevap veremiyorsunuz. Geliniz de bulut g-
rnr deyin ve konumamza devamedelim.
H. Hayr! Nasl tarif edilir bu grdnz ey?
B. R. Ben size bunu misallerle anlatmak istiyorum. Siz bir
mklden kendinizi kurtarmak iin yle bir yola sapyorsunuz ki,
162
o yol sizin karnza evvelkinden daha byk glkleri karyor.
Galiba siz kendinize gittike sizi kmazlara sokacak suallerin sorul-
masn istiyorsunuz. te imdi gene byle oldu. Baknz bana iki
defa srarla sorduunuz ey, benimsize baka bir sual sormaklm
inta etti:
H. Grlen bir ey tarif edilir, bulutu tarif ediniz.
B. R. Siz bir defa ltfen grmei tarif ediniz- Grmek den
neyi kaydediyorsunuz?
H. Grmek, eklini, rengini, vasfmmmkn olduu kadar
hafzaya yerletirip anlamak.
B. R. Grmek fiili nasl husule geliyor?
H. Grmek gzn ektii bir fotorafidir.
"B. R- ok doru. Fakat bu nasl oluyor? Bu ameliye nasl
vukua geliyor?
H. Bu, haric nlarn gz arkasna tesir ederek ve oradan
beyine giderek beyinde husule getirdii ekilleri okumak.
<'B. R. ekilleri mi, nlar m? Sznzn banda gz ar-
kasna giren n lardan bahsettiniz, sonra da ekillerin okunmas
n sylediniz. Burada i gene kart.
H. ekiller grdnz ekillerdir. Inlar gze tesir eder.
B. R- ekil mi tesir eder, n m?
H. In.
B. R. O halde araya ekil mefhumunu neden kartryor-
sunuz? Acaba sizin sylemek istediiniz u mudur: Inlar gzn
ark tarafndaki retina tabakasna arpar, orada husule gelen ha-
diseler sinir yolu ile beynin muayyen merkezlerine gider ve orada
gezden gelen nlarla ilgili intibalar husule getirir, yle mi?
H. Evet.
B- R. ok gzel. imdi anlayoruz galiba. Bulutlarn rengi,
kesafeti, hareketi vesairesi ile ilgili olan nlar gzn retinasna
arpar m. yoksa arpmza ni?
H. arpar tabii.
B. R. Peki. Retinaya arptktan sonra sinir yollar vastasiyle
beyne gider mi, gitmez mi?
H. Gider.
B. R. Beyne gittikten sonra orada intiba brakarak grme
fiilini husule getirir mi, getirmez mi?
H. Getirir.
B- R. O halde neden demindenberi bulut grnmez deyip
duruyorsunuz?
163
H. Uzaktan grnr, dedim (Eer tahamml az, ve bu
ilerle kfi derecede uramam birisi olsayd, burada ya ortasn-
dan atlard veya celseyi terkederdi. Fakat byle bir kimse de ne
dnyada, ne de spatyomda ruhlara dair lzumlu bilgileri elde ede-
mezdi. Zira, tekrar ediyorum: Ben insan byle ortasndan atlata-
cak ruhlara br lemden ziyade bu lemde rasgeldim. Adambir
defa, Nuh dedi mi artk onun peygamber demesine imkn bulamaz-
snz. Ne deseniz nafile. O, en belirli, en kati hakikatleri istiyerek ve
bilerek iner geer. Hi bir ey dnmez: Beyaza siyah der; siya-
ha beyaz, der. Deveye pire, denize ta der, der, der-- Btn mana-
szlklar, btn samalklar ruhunun kapankl derecesine gre
bir araya toplar ve ortaya atar. ite bunlar ruh ilminde bilgisini
arttrmak istiyenler iin ayr ve nemli birer tetkik mevzuudurlar.
Yalnz bunlarn karsnda sabrl, hazml, sakin ve metin olmak
lzmdr. Bu hal, hemonlar belki yola getirmek bakmndan faydal
olur, hemde mahidin mtalasn kolaylatrr. imdi gene dostu-
muzun szlerine avdet ediyoruz:)-
B. R. Evet, ama ben de demin size bunun misalini verdim.
Sisin iinde bulunan bir dmon metre ilerisini gremez. Zira sisin
grnen kesafeti, onun arkasndaki eyann grlmesine mni olur.
Tpk gz nne ekilmi bir duvarn arkasndaki eyleri gsterme-
mesi gibi. Deil mi?
H. te o sisi siz tarif ediniz. Uzaktan bir bulutu grd-
nz ekliyle, o bulutun iindeyken tarif edemezsiniz. Yani, onun gibi
gremezsiniz. Deminden beri bunu anlatmak istiyorum, anlamyor-
sunuz.
B- R. Evet. Maalesef biraz kaimkafamz var. Yalnz, ben
de size bir ey anlatmak istiyorum, fakat bir trl onu anlatamyo-
rum. Mamafih bunu anlatmak iin imdi size baka bir misal verece-
im, iki metre uzakta bir mangal duruyor, bunun zerinde bir su
tenceresi kaynamaktadr. Bu tencereden tekasf etmi, duman ha-
linde buhar kyor. Ben bunu gryor muyum, grmyor muyum?
H. karken gryorsunuz.
B. R. Ama bu buhar bana uzak bir yerde deil, iki metre-
lik ve hatt daha yakn bir yerde. Sizin iddianza gre bunu gr-
memekliimlzm gelirdi.
H. kan buhar ok uzakta olsa grmenize imkn yok-
Halbuki bulutlar kilometrelerce uzaktan grlr.
B. R. imdi bulutlardan bahsetmiyorum. .Ltfen baka ta-
164
raflara atlamaynz. Ben bu buhar gryor muyum, grmyor mu-
yum, onu syleyiniz.
H. Gryorsunuz.
B. R. Bu, bana yakn m, uzak m?
H- ok yakn deil.
B. R. Benden yarmmetre uzakta olsa ne dersiniz?
H. ki metre demitiniz.
B. R. Peki canm, imdi de yarmmetre diyelim, ne kar.
O zaman bu grdmbuhar bana yakn m, uzak m olur?
H. Yakn.
B. R. u halde onu yakndan da grebiliyorumdemektir,
deil mi?
H- Daha yaklan btn etrafnz sarar.
B. R. Hayr, sarmasn. Buna lzumyok. Tekrar soruyorum:
Bu yakn mesafeden suyun teksif olmu buharn grebiliyor mu-
yum?
H. - Evet.
B. R. Neden yarmsaattenberi vaktimizi beyhude yere i-
gal ettiniz? Kymetli vakitlerimizin kaybna sebep oldunuz (Bu s-
rada mcdyomun eli bir eyler yazmak istedi. Fakat operatr szle-
tine devamla buna meydan vermedi). Durunuz ve dinleyiniz. Ondan
sonra isterseniz konuursunuz-
H. Fakat bulutu tarif etmediniz.
-B. R. Benimmevzuumbulutun tarifi deil. Bu hususta sizi
imtihan etmek maksadn da gtmedim (Bundan sonra operatrn
nha hitaben uzunca bir teblii var. Bahsimiz medyomluun tatbika-
t olduundan bu sahada almak istiyenler iin byle grmelerin
lzumve faydalarn dnerek operatrn bu szlerini burada fazla
grmyor ve yazyoruz. Bunun hem bu bakmdan, hemde bu var-
lkla operatr byle bir konumaya girimee sevkeden meselenin
aydnlanmas bakmndan lzumlu olduuna kani buluyoruz:). Tab-
dir ki, herhangi bir varla kabiliyetinin stnde sualler sorulursa,
ondan tatmin edici cevaplar beklenemez. Binaenaleyh bu suallerimizi
ccrmakla amaladmz maksat her eyden evvel sizi tanmak ve
derecenize gre sizinle konuabilmek iindi. Bu husustaki iyi'niyet-
lerimizden emin- olabilirsiniz. imdi bu vesile ile size baz eyler
sylemek istiyorum Hi bir kimse her eyi bilir durumda deildir.
Hepimizin bilmedii bir ok ey var. Sizin de bilmediiniz yerde
durmanz lzmgeliyor. una inannz ki, ilimde bilerek yaplan lia-
165
talar, ne tefsirle, ne teville, ne de mugalta ile dzeltilebilir. Bilkis
bu hareketler insan daha g durumlara sokar.
imdi anlyorum ki, sizin madde hakkndaki bilginiz noksandr.
Bu hususta bilenlerle ska temas haline geip onlardan istifade et-
mei size tavsiye ederim. Bunun iin de evvel biliyorum iddia-
sndan vaz gemeniz icap eder.
Bizim sizinle - sizin iin etin olduunu grdmz bu ko-
numaya girimemize sebep olan ey, sizin de hatrlyacanz gibi,
perispri hakknda evvelce sorduumuz bir suale kar sizin katiyetle
ileri srdnz baz iddial szler olmutur. Mesel siz, ruhun pe-
rispriden ayrlacan iddia ediyor ve bunun aksine olan btn bil-
gilerin yanl ve hatal olduuna katiyen emin bulunduunuzu srar-
la sylyordunuz. Halbuki bu iddianzn neticesi bizim iin, ze-
rinde durduumuz mevzuun ehemmiyet ve ciddiyeti bakmndan
ok nazik bir mesele olurdu. Yani, eer sizin bu sznz doru
ksa idi, birok aratrc ile beraber bizim de vermi olduumuz
ruh bilgisine ait byk bir esasn mahiyetini deitirmemiz icap ede-
cekti ve bu hal, iinde bulunduumuz realitenin de belki byk sar-
sntlar geirmesini mucip olacakt. Demek ki, bize gre bu kadar
ehemmiyetli olan iddialarnzn hakikaten selhiyetli bir azdan
kp kmadn, her vastaya mracaat ederek tahkik,etmek bi-
zim iin ok lzumlu idi. Fakat bereket versin ki, bizi ok yorma-
dnz imdi eer kabul ederseniz, size kk bir tavsiyede bu-
lunmak fikri aklma geliyor- Madde ve perispri hakkndaki bilginizi
kfi dereceye kanncaya kadar karlaacanz varlklara bu va-
dide hocalk yapmaa kalkmaynz. imdilik unlar bilmenizi ve
mtala mevzuu yapmanz istifadeniz namna dilerim: Peris-
pri maddedir ve maddenin bildiimiz, bilmediimiz btn yksek
halleri ve yenilemeleri onun iin mmkndr. Maddenin ise sonu
bizlere malm deildir. Ruh, perisprisiz ne dier maddelere, ne de
beden zerine tesir edemez, yani perispri ruhun tesir vastasdr.
Ruhun madde alemindeki sizin de bahsetmi olduunuz vib-
rasyonlar ise, onun ancak madd vastalarla, maddeler zerindeki
tezahrlerinden baka bir ey deildir.
Artk bu meseleyi burada kapatyorum ve bu tertipteki sual-
lerime nihayet veriyorum.
H. Fakat, geenlerde size rica etmitim ki, bu mevzua daha
sonralar girielim. Halbuki siz ok acele ederek hemen bana sualler
sormaa baladnz.
B. R. Evet, bunu ben de biliyorum. Yalnz kanaatlerimizi
166
kknden sarsan bir mesele hakknda ortaya atm olduunuz menfi
bir fikri bu celsede de srarla tekrar ediiniz bu hareketimi mucip
oldu- Zira eer sizin bu iddianz rtmemi olsaydk, evvel kendi
realitemizin zerine bir iptal izgisi ekmemiz, ondan sonra da
imdiye kadar bu realite yolunda alm olan dier aratrclarn
varm olduklar msbet kanaatleri reddetmemiz lzm gelecekti, i
Bunun iin de uzun uzadya beklemee vaktimiz olamazd.
H. Fakat, o aratrclarn dncelerinin doruluundan
siz de katiyetle emin deilsiniz. Emin olsaydnz ayrca aratrma-
lara lzum grmezdiniz.
B. R. Burada da byk bir hataya dyorsunuz. Bizim bu
gnk durumumuzdan, kabiliyetlerimizden, kanaatlerimizden, hangi
delillere mstenit olarak desteklenmi bulunduumuzdan ve nihayet
tu celseleri yaparak ruhlarla niin mnasebet haline girmek istedi-
imizden v.s. haberdar deilsiniz. Bizim bu hususlarda ilm ve ms-
bet telkki ettiimiz bir sr deliller zerine dayanan kanaatlerimiz
var- Spatyomla temasmz ise, bu kanaatlerden mtevellit realitemizi
ykseltmek ve yeni bilgilerle, yeni mahedelerle daha yksek rea-
litelere ulamak iindir. Bizim her yksek realiteye ruhumuz ne
kadar ak ise. her varln gelii gzel ve gayr ilm telkinlerine
kar da o kadar gz ak ve hatt kapaldr... Eer siz iddialar-
nz ilm delil ve mahadelerle, mantk yollardan izah ve ispat et-
mi olsaydnz, biz sizi bu sahada saatlerce deil, gnlerce, aylarca,
senelerce dinler ve szlerinizden istifade arelerini arardk. Halbuki
siz tezatlara dtnz. Perisprinin ruhtan ayrlp ayrlmamas me-
selesi ve bu meselenin dourabilecei byk neticeler bizim bu ak-
am size sorduumuz eyler ok kk kalr. Fakat bu da lzm
imi. imdi size unu hatrlatrm: Bu hdise bizi rencide etmedi.
Sizinle temaslarmza eski sevgi ve sempatimizle devam edeceiz.
Ancak sizin de bizim gibi mtevaz olmanz arttr. imdi bir diye-
ceiniz var m?
H. Teekkr ederim.
B. R-
Yukardaki mahedeyi biraz tafsiltl yazdm iin okuyucu-
larmdan af dilerim. Buna lzum vard. Esasen byle br lemin
her eit varl ile karlalmas daima mmkn olan spiritizma
celselerinde tatbikat sahasna gemek istiyen aratrclarn buna
benzer mahadeleri mmkn olduu kadar fazla ve bol miktarda
tetkik etmeleri yalnz faydal deil, ok lzumlu bir itir. Mteakip
167
neriyatmzda da anlalaca gibi spiritizma celsesine gelen her
varln ruhtur, diye mutlaka her eyi doru sylemesi icap etmez.
Burada hatay sevaptan, alelade bir ruhu yksek varlklardan ayrt
edebilmek, ancak byle her trl varla ait mahadeleri ayrn-
tlariyle okuyup anlamaa almakla ve ayni zamanda onlar tat-
bikat sahasnda kullanmaa yava yava ve phesiz ilk zaman-
larda hatalar yaparak almakla mmkn olur.
Yukarda operatrn szlerinden anlalyor ki, bu varlk evvel-
ce sorulan bir suale kar imdiye kadar ilm kanaatle inanlm bir
realiteyi inemek ve ona inananlarn da bilgisizliklerini yzlerine
vurmak istemiti. Eer onun bu szleri doru olsayd, hemklsik,
hemde neo - spiritalizmalardaki ehemmiyetli baz mevzuatn yeni-
den gzden geirilmesi icap edecekti. Okuyucularmn bu sahadaki
ettlerini tamamlamak iin bu ruhun bu kadar konumaya sebep
olan o evvelki szlerini de buraca ilve etmek istiyorum.
(Orjinal celse Medyom: K., Operatr: B. Ruhselman, Ta-
rih: 6/IV/1948. Yer stanbul: vetire: Psikografi).
B. R. Yabanc dille, yani kendi bilmedikleri dille celse esna-
snda yaz yazan medyomlar, celseden sonra mutat hale geldikleri
zaman, o yazy tekrar yazabilirler mi?
H. Hayr, yazamaz (doru).
B. R. u halde medyomyabanc yazy ancak serbest ruh
halinde reniyor ve mutat haline geince onu tekrar unutuyor,
yle mi?
H. Tabii. Eer dikkat etmiseniz yabanc dilden bir kelime
yazdktan sonra kalembir mddet kt zerinde karalamalar yapar.
Bu hareket ruhun medyoma dnmesini gsterir (doru olabilir).
B. R. Burada ortaya bir mesele kyor, muvasala esnasn-
da medyomun ruhu degaje olurken perisprisiyle mi ayrlr, yoksa
perisprisini bedende brakarak m ayrlr?
H. Perispriyi bedende brakr. Eer brakmazsa fevkalde
yazar, fakat o zaman medyomkendisini hafife kaybetmi bir va-
ziyete der.
B. R. Biz eskidenberi perisprinin ruhtan madde kinatnda
iken asla ayrlamyacan dnyorduk. Ve bir ok hadisatn iza-
hn da ancak bu yoldan yapabiliyorduk. Hatt biz daha ileri giderek
klsik baz ekollerden ayrlyor ve perisprinin ruhtan ebediyen ay-
rlmamas fikrini mdafaa ediyoruz. Bundan biraz evvel baka bir
168
ruh da bu kanaatimizin hilfna olarak sizin gibi, perisprinin ara-
sra ruhtan ayrlabileceini syledii iin bu szlerinizin zerinde
durmak istiyoruz. nk sylediim sebepten dolay bu bahis bizim
iin ok mhimdir. Siz bu szlerinizin doruluundan katiyetle emin
misiniz, yoksa bir ak kap brakyor musunuz?
H. Katiyen eminim ve hi bir zaman yanlmyacam. Bu
kadar kitap yazan limlerin de sizinki gibi medyomlan vard. Zan-
netmeyin ki, onlarn fevkalde nedyomlan vard. Ben bu fikirde
hi. bir zaman j
r
anlmyorum. Bunu baka medyomlarmzla da ara-
trnz, ayni neticeyi alacaksnz.
B. R. : Burada yle bir mevzu alyor ve yle muazzam me-
seleler meydana kyor ki, buna sebep olan sizinle bu meseleler ze-
rinde uzun uzadya grmek lzumu hsl olacak. Siz byle kati
ifadenizle bir realiteyi ykmak teebbsne girimi bulunuyorsunuz.
u halde onun yerine ondan daha yksek bir realiteyi ikame etmek-
le mkellefsiniz. Binaenaleyh bu yeni kan meselelerin halli husu-
sunda sizden soracam btn ilm bahislerde beni tenvir etmenizi
rica ediyorum.
imdi perispirinin ruhtan ayrlp ayrlmad meselesi zerine
dnerek yeni bir etdn alfabesinden ie balyoruz. Bu ite sizin
de muvaffakiyetinizi temenni ederim.
H. Buna balamazdan evvel biraz daha sizinle anlaalm.
Ondan sonra size uzun uzadya izahat verebilirim.
B. R. Esasen ben de imdilik o kadar acele etmiyorum. Bi-
naenaleyh bu ii gelecek celseye brakyorum. Bize bir diyeceiniz*
var m?
H. yilikten kamaynz. yilie yaklan. Fenalktan uzak-
lasn. Daima kendinizi olduunuz gibi gsterin. Asla maskelenme-
yin. Maske fenaln kayna, felketlerin yuvasdr. yilii seviniz
ve iyilik yapnz.
Mahedemiz burada bitiyor. imdi bu ilerde az ok ilerlemi
olan okuyucularma soruyorum, bu ruh nasl bir varlktr, bu varl
ihmal edip bir kenara atabilir miyiz, yoksa onun her syledii sz
bir hakikat olarak kabul etmek mi icap eder?
te deneysel spiritalizmann glklerinden bazlar da bu su-
alin cevabnda vardr. Burada eski spiritlerden birinin bir ruhtan
ald tebliin u kymetli paralarn okuyucularma nakletmekten
kendimi alamyacam :
Spatyomdaki arz st varlklarn aralarnda ahenk vardr.
Bununla beraber onlar birbirine benzemez. Onlarn hi birisi btn
169
ilimleri kavram deildir. Bu varlklar arasnda saysz dereceler
vardr, sonsuz varyeteler grlr. Her ruh kinatn kucaklad
gzel hikmet prlantasnn bir yzn kendi hlesinde tar. O hal-
de riz her eyden evvel br lemin tek deil, bir ok sakini ile te-
masa geerek onlarn dncelerini, yaptklar ileri, sevdikleri ey-
leri renmee almalsnz. Zira onlarn her birinin kendine mahsus
bir ahsiyeti vardr. Ve aralarnda da bilgi beraberlii yoktur. On-
larn bilgi kabiliyetleri birbirinden farkldr. (7/76).
Geri yukardaki sualin cevab bu kitabmzn mevzuat iinde
deildir. Ve bu cevabn verilmesinden ziyade, bu yolda tatbiki icap
eden bilgileri mtala mevzuu yapmak lzmdr. Fakat mademki
bu bahiste bu kadar ehemmiyetle duruyoruz; onu uzaktan dahi olsa
ilgilendiren her suali hi olmazsa ksaca, bir iki kelime ile cevap-
landrmak lzumu hsl oluyor. u halde, imdilik u kadar syle-
mekle iktifa ediyorum: Spatyomdaki hi bir varlktan insana do-
rucan doruya hi bir fenalk gelemez. Binaenaleyh evvelce misalle-
rini vermi olduum kaatil, cani varlklarn aralarna girip, uzun
mddet onlara temas halinde kalmamaa alarak spatyomun her
varl ile grmekten asla ekinmemelidir. Ve hatt yukardaki
szlerden de gzelce anlalabildii gibi orann ok geri varhklarn-
rn bile uyank bir mahit iin elde edilecek byk istifadeler bu-
lunabilir. Kald ki, bizim mahedemizde bahis mevzuu olan H., de-
rece itibariyle uyanmaa yz tutmu ve fenal telkin edecek ruh-
larn seviyesinden yukar km, hsnniyet sahibi bir varlktr.
unu da syliyelim ki, biz bu varlktan bi'hassa obsesycna dair ok
doru, kymetli ve enteresan tebliler de aldk. Demek ki bir bahis-
te tenkit ettiimiz bir ruhtan baka bir bahiste byk istifadeler
elde ediyoruz. uras muhakkak ki, bu ruhun obsesyona dair sy-
ledii szler, kendisinden daha yksek ruhlar tarafndan, belki bu
kadar duyularak ve hakikate temas edilerek verilemezdi. Zira. ken-
disi bir obsedr ruh (yani, bakasna musallat olan ruh) olmak
durumundan henz kurtulmu ve ondan dolay da bahtiyarlm her
frsatta tekrar edegelmis bir varlktr. Obsesyon bahsini onun ha-
leti ruhiyesi kanaliyle renmek, phesiz ok faydal olurdu. Ve
hakikaten, tekrar ediyorum, biz bu zattan obsesyona dair ok isti-
fadeli eyler rendik. Fakat i burada duruyor. Ve onu burada
durdurma da bilmek lzmdr. Bilgi kadrosunu aan sahalarda
bir ruhu konuturmak hatadr. Ve bunda bilerek veya bilmiyerek
srar edildii takdirde ve bilhassa deneycilerin henz acemi ve ruh
mcbahisinde bilgisiz olduklar meclislerde tehlike bagsterir.
Yani, byle bir varln eksik veya yanl szlerine deimez
170
hakikat gibi kaplarak birok kimse yalan yanl bir yol tutar ve
o zaman ruh, hatt az ok ilerlemi bile olsa, yukarda tafsiltiyle
arzettiim numuneye uygun bir varlk halini alabilir. te tehlike
buradadr. Hlsa, ruhlar az ok tanmak ve bunun iin de lzumlu
olan bilgiye sahip bulunmak veya byle bir bilgiye sahip bulunanla-
rn peine taklmak, ruhlardan gelecek teblilerin, hareketlerin m-
nsn kymetendirebilecek malmatla mcehhez olmak ve durulmas
icap eden yerde durmak, devam edilecek yerde brakmamak; vel-
hasl uurla, bilgi ile, souk kanllkla, fakat, bilhassa byk bir
hsnniyetle ve kendisinin deil, bakalarnn iyiliini nde tutarak
almak, spiritizma tatbikatnn ilk artlarndandr. Bu kudreti
henz kendilerinde grmiyenlerin ruh davet etmekten ziyade bu sa-
hada ciddiyetle alm olanlarn neriyatn takip etmeleri daha
krl bir i olur, kanaatindeyim.
imdi bu guruptaki varlklara ait son mahedeyi veriyorum.
Bu mahedenin birka bakmdan kymeti ve retici taraf vardr.
Burada evvel, dnyada iken kilisenin dogmatik akidelerine saplan-
m bir papazn dnyev itiyatlarna spatyomda da ne kadar taas-
supla bal bulunduunu greceiz; saniyen, bu papazn bir spiritiz-
ma celsesinde dier ruhlarn gelmesine nasl mni olmak istediini
ve hatt bunu yapamam olmaktan dolay ne kadar strap ekti-
ini greceiz; nc olarak, yksek bir varln iradiyle ayni ru-
hun nasl birinci merhaleden ikinci merhaleye frlayp gittiini gre-
ceiz k, bilhassa okuyucularm iin bu hdise ayan dikkat ola-
cak. Ve ilerdeki neriyatmzda sras gelince byle yava yava
uyanmaa hazrlanm, ykselme yolunu tutmu ruhlarn bir irat
vesilesiyle merhaleler atlyabildiklerine dair yazacamz bahislerde
bu nevi misallerden ve mahedelerden ayrca istifade edeceiz. Ve
nihayet bu mahedenin sonunda taktm edeceimiz bu ruhu uyan-
dran yksek varln hakikaten derin, mull ve herkesin istifade
edebilecei tebliini okuyucularmza takdim etmi olacaz.
Bu mahadede cereyan eden hdise udur: Kymetli bir ara-
trc olarak eseriyle tandmz Rufina Noegrath, celselerinin birin-
de enkarnasyon medyomu vastasile akya -Muni'nin ruhu ile (biz
bunlar hemen daima takma isim olarak kabul ederiz. B.R.) gr-
erek ondan baz hakikatleri renmek istiyor. Ve mlakat saati tes-
bit ediliyor. Fakat bu randevuya rasgelen gnlerin birinde akdetmi
olduklar bir celsede ayni medyoma baka bir ruh musallat oluyor.
Bu ruh evvel kendisini asistanlara tantmak istemiyor. Fakat son-
radan rahip Celestin olduunu sylemek zorunda kalyor. Ve med-
yomu, akya-Muni'nin ruhu ile grmekten menetmee alyor.
171
Bunun iin de elinden gelen her vastaya mracaat edeceini, her
eyi yapacan aka sylyor. imdi evvel rahip Celestin'in din
taassup, tahakkmve otorite ifade eden, fakat ayni zamanda byk
bir i sknts ve huzursuzluk gsteren szlerini dinliyelim:
Kendimi henz kuvvetli hissetmiyorum. Fakat perembe gn
toplantnza geleceim. Hembaka ruhlarla da takviye edilmi ola-
rak geleceim. Siz de akya-Muni ile gremiyeceksiniz. Ben si-
zinle mnakaa etmek istiyorum. Perembe gn o ruhla yapaca-
nz bulumaya mn olacam. Evet, mni olacam! Eer icap eder-
se bunun iin biz yz kii olarak karnza kacaz.
Noegrath Seni iltifatla karlyoruz. Bizimtopluluumuzda
herkes kendi kanaatini sylemekte serbesttir. Ne istiyorsun?
? Kiliseye aykr neriyata hazrlanmaktan vazgemenizi
istiyorum. Hemde bunu srarla istiyorum. Siz bunlar neredemez-
sinir, bunu yapmaa mezun deilsiniz!. Eer kilise ortadan kalkar-
sa, o ancak kendi kendisini kaldrr (Bu srada asistanlardan birisi-
nin kafasna gelen bir itiraza kar ruh cevap veriyor.). Senin bu d-
ncen beni yolumdan eviremez. Oh... Bize kar gelmek iin bir
ounuz bir ara gelmisiniz. Siz oksunuz. Zira sizi kalabalk bir
dpman grubu halinde gryorum. Medyomlar kullanyorsunuz,
Feytani iler yapyorsunuz! Kiliseyi ve dini himaye eden bizler bu
hareketinizden ne kadar byk azap duyuyoruz!. Bizi tezyif ediyor-
sunuz, kovuyorsunuz. Oh! Perembe, perembe!. Ya perembe gn
buraya gelecek kuvveti kendimde bulamazsamne olacak?
Noegrath Ho, geleceksin. Senin samimi olarak hareket
ettiine inanyorum. Fakat bize ismini syle ki, senin iyiliin hak-
knda bir are dnelim.
<>: ?. Oh! Sizden yardmistemek, eytandan mukaddes su is-
temek gibi olur. Hl ismimi renmekte srar ediyor musunuz? Bu-
nu renin de ne yapacaksnz?
.Noegrath Gel! Perembe gn gel. Bu, bizimsana yapt-
rmz, dostane bir davettir. Bizimnasl bir gaye ile hareket ettiimi-
zi greceksin. Fen de Fernando gibi yapacaksn. Onunla gr (Bil-
mra uvsnan Fernando da nceleri celselere bu ruh gibi mutaassp
bir nanaz olarak gelmiti.).
?. (Byk bir hiddetle:) Fernando mu? Alak! O bir ka-
dna tutkunluu yznden dine ihanet etti (Dikkat edilirse bu ruhun
hep yresel dilde konutuu aka grlr. B. R.). Fakat Fernan-
172
do sizin iin artk lmtr. Biz onu tekrar geri aldk. O, artk
medyomunuza bir daha gelmiyecektir.
N. O halde bu dediini bizzat Fernando gelip tasdik etsin.
? Burada ne kadar rahatszm... Beni birey yakyor...
Perembe, Perembe!... Perembeye hazrladnz eyler tahakkuk
etmiyecek. Medyomu uyandrmaa alyorum. Perembe gn g-
receiz...
N. Eer seni kabul etmemizi istiyorsan bize ismini syle.
Ancak samimiyetinden emin olduktan sonra seni aracam.
?. Niin ismimi renmedike beni armak istemiyorsu-
nuz? Peki, olsun, ismimi syliyeceim... (tereddtle) Benimismim
Celestin idi.
N. Hangi Celestin?
C. Onu da m renmek istiyorsunuz? Rahip Celestin...
Evet, perembe gn geleceim, o zaman sizin ve taraftarlarnzn
bu dvay kazanp kazanamadn greceiz. (Celsede hazr bulu-
nan kadnlara hitaben:) Bayanlar, u saatte bir mcadeleye yol
atmiin affmz dilerim.
Rahip Celestin (7/163-167)
Sayn okuyucularm, dnyada yaarken ailesinden, hocalarndan
ve muhitinden ald tesirlerden kendini kurtaramyan, aklm, muha-
kemesini kullanarak ald eylere ne bir ey eklemek, ne de onlardan
bir ey karmak cesaretini gsteremiyen, yani tekml yolunda ah-
s cehit sarfederek daha yksek realiteleri aramak ve onlara ulamak
cehtinde bulunmyan bir rahibin spatyomdaki ruh halini bu ma-
hede bize ok ak olarak gstermektedir. Taassupla deimez kana-
atlere dayanan telkkilerin spatyomda bakalar tarafndan ykl-
mas ihtimalini dnmenin be bir ruha ne kadar azap verdiini,
gene bu mahedede sarahaten gryoruz. Burada, hatt yalan sy-
lemek de dahil olduu halde, ne pahasna olursa olsun dvasn ka-
zanmak istiyen rahip Celestin'in her trl vastaya mracaat etmek
kararn vermi olduu anlalyor. Nitekimismi geen Fernando, bu
celsenin akabinde kendi kendine medyomla muvasala haline geiyor
ve celsede bulunanlarn ellerini skyor ve onlara u szleri sylyor.
Sizi terketmediimi gstermek iin bir tebli vermee geldim
(Medyoma bir balad yazdnyor.)
imdi asl dikkate ayan olan hikyenin arka tarafn dinliye-
lim.
Perembe gn geliyor, o gn akya-Muni ile grmek mukar-
rerdir (kararlatrlmtr). Celse aktediliyor. Evvel acayip ve ta-
173
mamiyle uursuz ve iptida bir ruh kendini gsteriyor. Szlerinden
anlaldna gre bu ruh bir kilisenin bahvandr. Kendisinin he-
nz lmediini zannediyor. Ve hl kilisede bahvanlk yapmakta
olduunu iddia ediyor. Bu, phesiz gene spatyomun ilk merhalesine
ait bir ruh olmakla beraber dierlerine nazaran daha ok teevv
iinde yayn bir varlktr. Bize gre bu ruh, rahip Celestiri'in sem-
patisine kaplarak uursuzca celseye srklenmi olabilir. Zira bu
zavallvarln ne spatyomdan, ne lmden, ne medyomdan, ne celse-
den, ne dinden, ne mezhepten haberi yoktur. O, yalnz kilisesini,
bahesini, apasn sayklamaktadr. Bir fikir verebilmek iin onun
szlerinden de bir ka cmleyi naklediyorum:
Oooooo! Burada kapsenler
1
var ha!....
Bu szler bile bu biarenin papaz haleti ruhiyesini tayan var-
lklarla ilgili olarak gelmi olduunu gstermee kfidir. Devam
edelim.:
eytan beni nereye tkt!...
Bu ruh bu srada kendisini medyomun avras iinde hissettiin-
den ve bunun da mnsn anhyamadmdan yabanc bir yere girmi
olduunu zannediyor. O, burada bulunmaktan hemsklyor, hemde
kurtulmak istiyor. Demek ki onun medyomla irtibat bilmeden ve
belki de baka bir kuvvetin tesiri altnda vukua gelmitir.
Tuhaf haldeyim... (Bu srada medyomkendi kendini muayene
ediyor)
Bu hdisenin karanlk kalmamas iin kk bir izahda bulun-
may arzu ediyorum. Klsik spiritlerin enkarnasyon medyomluu
dedikleri bir medyomluk ekli vardr ki, gene klsik izahlara gre
ruhlar byle medyomlann bedenlerine nfuz ederler ve bu srada
medyomun asl kendi ruhu muvakkaten bedenini terketmi bulunur.
Bu hdise biz gre de dorudur. Fakat bu izah tamamiyle yanltr.
Onun iin shhatini kabul ettiimiz ve ahidi bulunduumuz bu h-
diseye biz enkarnasyon medyomluu demee de taraftar deiliz. Bu
cihetin izah, bu kitabmzn deil, ilerdeki neriyatmzn mevzuu
iinde bulunduundan burada bu hdiseyi bu kadar anlatmakla iktifa
ediyoruz. Enkarnasyon medyomluunda medyomun sesi, hatt
fizyonomisi deiir. Mimikleri, jestleri tamamiyle yabancdr ve ve-
rilen tebliin deiimine uygundur. Bu vak'aya ahit olanlar da sanki
medyomyerine baka birisi gelmi^de, o konuuyormu intiba hsl
(1) Kapsenler : Aziz Fransuva'nn dinsel tarikatna mensup olanlar. .
174
olur. Bu durumkarsnda tecrbesi ve bilgisi gayri kfi insanlarda
ve ruhlarda, ruhun, medyomun bedenine girmi olduu sans hsl
olabilir, ite bu bahvan da ii byle duymakta ve zannetmektedir.
Medyomun kendi kendisini muayene etmesinin mns da budur.
Yani, kendisini medyomun iinde zanneden ruhun bu acayip ve akl
erdiremedii hapisaneyi anlamak arzusu onu byle bir harekete sev-
ketmektedir.
Bana neler yapmlar?... Yeni elbiseler giydirmiler... Bu
kapsenler ok ef katli insanlar vesselam!... Fakat beni neyin iine
koymular?... Beni bir ukura atmlar!... Aaaa?... Ben nerede-
yim?... Burda kalmak istemiyorum. (ok derin bir teevv halinde
bulunan bu varlk spatyomda kendi imajlar olan bahesi, iekleri,
fidanlar arasnda yaarken byle kendisi iin mutat d olarak bir
medyoma balannca teevv halinin neticesi olan bu aknla
dmtr, B.R.). Burada rahatsz oluyorum... Ben eski elbiselerimi
ve kazmam istiyorum.
Sen kimsin?
? Ben manastrn bahvanym, ite!... (medyomdan k-
maa urar) karnz beni buradan!...
N. Buraya gelmezden evvel nerede idiniz?
?. Fakat neden soruyorsunuz, ben manastrda, bahede idim.
Hep oradaym. Bahvanm. Hayatmiyidir, vaktimho geiyor, ora-
ya tekrar dnmek istiyorum... Burada kalmak istemiyorum
N. Ne yapyorsun?
?. Ben mi?... Canmne yapacam?... Ben bir hademe pa-
pazm. Toprak ilerinde alrm. Bundan baka bir ie karmam.
Ah... Bak imdi bizzat onlar ieri giriyorlar... Bana letlerimi veri-
niz, gideceim... (Gider.)
(Bu srada rahip Celestin medyomla irtibat tesis etmitir.)
C. Siz bana burada randevu vermitiniz. Ben szme sd-
km. imdi sizin celsenizde bulunmas lzmgelen onun, burada bu-
lunmadmseziyorum(akya-Muni'yi kastediyor). Bundan bilisti-
fade dostlarm buraya getirdim. Eer medyomunuzu zaptedebilir-
sek btn hdiseler duracaktr.
Grlyor ki, rahip Celestin'in o andaki btn arzusu kendi
ayarndaki ruhlarn da yardm ile, akya-Muni imzas altmda o
saatte tebli verecek olan ruhun muvasalasna mni olmaktr.
175
(Daha emniyetsiz tavrla:) Siz kendinize gre dnyorsu-
nuz, Fakat biz size sizden nefret ettiimizi sylemek iin gelmedik.
Biz sadece sizin hatalarnzla mcadele edeceimizi haber vermee
geldik. Biz dnyaya gre lm kimseleriz, bunu biliyoruz, fakat sizi
kurtarmak istiyoruz. Siz bizim bu fevkalde iyi niyetimizin kyme-
tini sonradan takdir edeceksiniz...
Fakat biz burada olduumuz halde size ilham verecek ruhlar
gelmekten ekinmiyorlar, onlar sr ile geliyorlar!... unu itiraf
etmeli ki, onlarda acayip bir gzellik var... Her taraflarndan nur
fkryor. ok tuhaf ey, bunlar da kim!... Bunlar nereden geliyor?.
Geen celsede bunlarn varln sezmitim. Fakat, ya o zaman be-
nim gzlerim almad iin, yahut da onlar imdiki kadar kudretle
tezahr etmediklerinden u andaki gibi onlar grmemitim..., Bu-
nunla beraber biz gene onlarla karlaacaz!... Biz mevcut olan bir
eyin korunmasna karar vermi bulunuyoruz. Biz, ne kadar iyi
olursa olsun, felsefi bir sistemin katolik domasn tepesi st ge-
tirebileceini ve din talimata mni olacam zannetmiyoruz. Ben
fena bir kimse deilim, fakat mminlerle beraber bu dvay yrt-
mek istiyorum (Szlerdeki deiiklie dikkat edilirse, bu ruhun, yk-
sek varlklar karsnda zayf ln hissetmee baladn, mamafih
henz mezbuhane bir ekilde inadna devam etmee altm gr-
mek mmkn olur. B. R.). Medyomunuza fenalk yapacam sy-
yerek sizi tehdit etmek asla aklmdan gemez. Hayr!... Dostlar-
nz bana nasl bakyorlar!... Onlar ok kuvvetli... Bu kuvvet birer
k huzmesi halinde gzlerinden fkryor, bana nfuz ediyor. Ve
beni felce uratyor... Ah, bu byk lmezlik meselesi mezarn br
tarafnda da byle sizin dndnz gibi devam edecek miydi?...
Burada ruh kuvvetine dayanmyan bir inadn, mesnetsiz bir iti-
kadn kuvvetli ve yksek bir spatyom varlnn hatt yalnz manza-
ras karsnda bile yava yava eridiini gryoruz. Rahip Celes-
tin'in bir celse evvelki konuuunda rasgeldiimiz ifadedeki katiyet,
hiddet ve iddet yerine, bu celsede yumuak bir muhakemenin ve
mkul dncelerin kaim olmaa baladm gryoruz. Fakat ayni
zamanda sabit bir noktada saplanp kalm bir kanatn de tereddt-
ler, kararszlklar ve hatt biraz da isteksizlik iinde savunulmaa
uraldna ahit oluyoruz. Devam edelim:
Ebediyete, bu felsef dncelere sapmadan inannz. Yoksa
muhakkak kaybnz olacaktr, lmezlik fikri zerinde durunuz. Siz
din sahasn tecavz ediyorsunuz. Siz bunu yapmakta serbestsiniz
ama, bu serbestliiniz size felket getirecektir... Siz karanlk gece-
176
de, tek banza dinsiz, kilisesiz yryorsunuz. Sizin bu karlat-
nz aydnlk geici bir gz kamamasndan ibarettir. Ve muhakkak
kaybnz mucip olacak ve sizi mahvedecek alevlere doru kouyor-
sunuz. Sizin iyiliiniz iin ben burada kalma, bu bedeni muhafaza
etmei ve bir mcadele yapma istiyorum.
Oh... Vakit geiyor. Bu insanlar da size yaklayorlar. Bunlar
sizin muallimleriniz... Onlar size ok ey sylyorlar. Fakat ne ka
dar ok sylyorlarsa, o kadar da yanl konuuyorlar. Bu bedeni
muhafaza edememek ne kadar azapl ey...
Rahip Celestin
Burada yksek varlklarn stn ve hkimiradeleri bu zavall,
fakat iyi niyetli ruhun medyomla daha fazla irtibatta bulunmasna
msaade etmiyor, ite buradan itibaren akya-Muni ismi altnda
konuan yksek varln tebligat balyor. akya-Muni bir taraftan
celsedeki asistanlara tebli verirken, dier taraftan da spatyomda
kendisini o esnada dinliyen ruhlara, papazlara ve bilhassa rahip Ce-
lestin'e hitap etmektedir. Bu yksek varln szlerindeki asaleti, de-
rinlii ve mulll okuyucularmdndke takdir edeceklerdir
te bu mahedenin kymetlerinden biri de onun, henz geri bir var-
lk olan rahip Celestin ile, spatyomun btn dnyev kaytlardan
kendisini kurtarm yksek bir varln szleri arasndaki fark mu-
kayese yolu ile tebarz ettirmee msait oluundadr. Bu iki ruhun
szleri arasndaki fark grp taktir edebilen her okuyucu, ruhlarla
karlat zaman emniyetle bu ilerde ilerlemee msait bir kabi-
liyete maliktir, denilebilir. Aksi halde yle bir deneycinin, akya-
Muni gibi bir varln iratlarna kulak verecei yerde rahip Celestin
gibi himmete muhta bir zavallnn peine taklp gitmesi ve bunun
neticesi olarak da hemkendisinin, hemde o belki varln inkiaf
yollarn tkamas kadar tabii bir ey tasavvur edilemez. Onun iin
biz bilhassa moral serisine tahsis edeceimiz eserlerde bu yksek
varlklarn tebligatn bol bol okuyucularmza sunmak arzusundayz.
Bu tebliler ok azdr. Onlar bize bahedenlere ve o bahedenlere
msaade edene krederiz ki, byle ykseltici varlklarn kymetli
teblilerine biz bol bol mazhar olduk ve olmaktayz. Bunlardan her
okuyucumun istifade etmesini btn kalbimle temenni ederim. Bun-
larn her biri her insana bir ktr, bir nurdur. Karanlklardan ancak
bu klarla geilebilir. Ve bu klardan kimse doymu deildir ve
hibir kardeimin, hibir dostumun bunlardan kendisini doymu gr-
mek gafletine dmemesini Tanrdan dilerim.
imdi akya-Muni ismiyle konuan varl dinliyelim:
Tekmln seyri ok yavatr! Ykselmek, mihnet iinde geen
177
saysz enkarnasyoniarla mmkn olur! O halde neden bu yolu endie
ve korku ile kapamal? Beeriyet niin, phe iinde kalan, szleri
faraziyeden ibaret olan ve insann esasen bozuk ahlkl olarak ya-
ratlm olduunu eri srerek ve bu kanaati esas tutarak insan
yrtmek iin Allah tarafndan korkun cezalara ve ikencelere u-
ratlacana kendisini inanmaa mecbur eden baz ideologlarn bo
hayalleri iinde avutulup gitti?...
Oh, baz adamlar ne kadar ok fenalk yaptlar. (Bu srada
medyombirdenbire ayaa kalkyor ve asistanlar iin grnmez olan
birisine doru ellerini uzatyor:) Sizler ki hep beni dinliyorsunuz,
burada toplanm olan dnya d varlklar, bizlere baknz. Sizin
gzleriniz bizi parlak gryor, bizden saadet nuru fkryor. Bunun-
la beraber bizler de gene ok kk varlklarz! Bizimalnmzda par-
ladmgrdnz nur ancak bir kvlcmdan ibarettir. Ve onu hu-
sule getiren muazzambir nur mihrakndan bu kvlcmdaha pek ok
uzaklardadr.
Siz daima bir tethi boyunduruu altnda iki bklmolarak
kalm bulunuyorsunuz Biz sizin gznze parlak halde grnyor-
sak, siz yazk ki, bizimiin parlak deilsiniz! Siz kendinizi tatmin
edilmi grrken, biz kendimizi sizden daha ok mesut hissediyoruz.
Nereden geliyorsunuz?
Siz beiinizin yalanc hayaller iinde salland yer yznden
geliyorsunuz. Ve mezarn bu tarafna getikten sonra kendinizi yk-
seltebilmi deilsiniz. Gzlerinizin eri doru uzanabilmesi, sonsuz
ufuklar dep geebilmesi iin kfi derecede yksjelmediniz. Siz daha
henz arzn malsnz. Siz, bizimhlen iinde bulunduumuz, fa-
kat gene ayrlacamz ve sizin bilhare ulaacanz bu yerleri bir
boluk mu f arzediyorsunuz ve kendi cennetinizi bu boluun zerinde
bir yere mi koyuyorsunuz?
Oh! Hayr, hayr. Boluk asla yoktur. Ve sizin anladnz m-
nda bir cennet de yoktur. Alemler ve spatyomlar vardr. Bu lemler
ve bu spatyomlar meskndurlar. Ve sizin iddia ettiiniz gibi mutlu-
luun ve olgunluun son haddine varld haylazca bir coku halin-
de bombo durulacak hibir yer yoktur. Ve siz bizimgibi - size gre -
bir mezhebin emirlerine tbi olrayanlann, bir takmtatsz forml-
leri reddedenlerin ve nihayet kudretli dnceleri sayesinde dogma-
lar aarak varlklarn varlna doru hamle yapanlarn, iinde yan
malarna mahsus atele dolu, derin maaralardan geldiklerini iddia
edemezsiniz; bizim, sizin inandnz cehennemin birer kt oldu-
umuzu syliyemezsiniz.
178
Yzmzde parladn grdnz haz ve zevk, bizimhakikat
yolunda olduumuzu size isbat etmiyor mu?
Nereye gidiyorsunuz? Nereye gidiyorsunuz?
Siz, senelerce ve belki asrlarca bir daire iinde dnp durmak-
ta ve size, tanmadnz, bizimtanmasn ren(Jiimiz yolu gste-
recek mealeyi yerinizde durarak beklemekte senelerce ve belki de
asrlarca inat edeceksiniz. Fakat bir gn gelecek, bu beyhude bekle-
menin ve unyacanz hayal sukutunun strabn ekeceksiniz. Bize
bakmz. Bizi takip etmeniz iin sonsuz sevgiden tadmz eyleri
bizden alnz.
Heyhat!... Sizi niin mnsz ve korkun ryalarn iinde oya-
layp duruyorlar! Niin ocukluklarndan itibaren insanlar, hatt
en gzel olan fedakrlk hislerinin bile inkiafn felce uratmaa
yetecek derecede iddetli, korkun cezalara inandryorlar? Bir ce-
hennemkorkusiyle bu insanlar kendilerini sevk ve idare etmelerine
yaryacak kabiliyetlerini de belki kaybedecekler ve eri doru ham-
lelerine yol vermiyecekler... Niin onlarn ruhlarna bu hayeti Uka
ediyorlar, Niin onlar, zerine daima inmee hazr bir intikamyl-
drmnn korkusu altnda bulunduruyorlar?...
Ey insanlar!... Allah niin zalimolarak dnyorsunuz?...
mann ve vicdanmhrriyeti iin asrlarca sren bu kadar nefis fe-
dakrlklarndan, bu kadar ekilmi ikencelerden sonra dahi nasl
oluyor da hl dogmatik bir boyunduruun altnda eilebiliyorsu
nuz?... Niin sizi Tanrdan uzaklatran hatah bir yola zincirlenmi
olarak balanyorsunuz?.
Ey insanlar! Neden o, en ulv iyilie kar irtikp edilmi ifti-
ralara isyan etmiyorsunuz ve insan hayatnda geen straplar, de-
vaml bir borcun denmesi eklinde neden kabul etmiyorsunuz?...
Niin arz zerinde ve dier lemlerde beklenen tekmln ve
serbestliin dourucusu olan alma bir ceza telkki ediyorsunuz?
Oh! Nihayet arzn ehresi deimee balad. Beeriyet kalk-
myor. Btn enkarneler ve dezenkarneler bu tethi boyunduruunu
sarsmaa baladlar.
Keke arzn ehresi artk deise; keke beeriyet kalkmsa;
keke btn enkarneler ve dezenkarneler tethi boyunduruunu
sarssalar ve kendi soylarndan gelmi gen zeklara tekmlleri iin
hibir ey retmiyen, ok gzellemekle mkellef bu ruhlara, Tan-
rya doru ykselmeleri iin hibir yol gstermiyen ve onlarn dn-
179
yaya gelirken nceden damgalanm ve mhlanm (ivilenmi) ola-
rak gelmediklerine dair kendilerine hibir ey sylemiyen ebeveyn
keke ocuklarnn terbiyesinde bir sr yalan eyleri onlara telkin
etmekten vazgeseler!...
Niin dnyaya gelirken,bir aforozu, bir lekeyi, doutan Tanr
arzusiyle bir lekeyi beraber getirmi olduklarna ocuklar, inand-
ryorsunuz? O Tanr ki, sevgidir, insann yalnz tekmln, yksel-
mesini ister ve insan kendi suretinde yapmtr (Buradaki tabiri
yanl tefsir etmek ihtimali mevcut olduundan bu parantezi amak
zorunda kaldk. Geri bu bahis ancak neo spiritalizma moraline ait
serideki neriyatla ilgili ise de, burada okuyucularmn bu szler
hakknda yanl bir dnceye kaymamalar iin bir iki kelimelik
izahta bulunma faydal gryorum. Bu cmlenin mns, ilk ham-
lede akla gelebilecei gibi Tanr inamkendi biiminde, kendi ek-
linde veya kyafetinde yaratmtr, demek deildir. Bu ok mhimve
dier varlklarla da muhtelif zamanlarda aramzda bahis konusu
olmu bir mevzudur. Buradaki mn udur: smi geen suret, ta-
savvur kelimesiyle ilgilidir. Ve Tanr yalnz inamde, btn mah-
lkat, btn kinat kendi tasavvur ettii, istedii, dnd...
Velhasl beer kelimelerle onun iradesine mteallik dnebecei-
miz tarzda diledii gibi yaratmtr, demektir. Bu bahisler mtea-
kip neriyatmzda ayrca grlecektir. imdi gene teblie devam
ediyoruz) Ve o Tanr her varln kendisine mahsus bir gzellik iin-
de olmasn ister.
Ey beni dinliyen varlklar! Geliniz, bizi takip ediniz! Bizim
nurlarmz iinde geni bir smak vardr. Ve henz orada yer al-
mam olanlar da bizi takip edebirler. Zira bizimkanatlarmz se-
malarn kanatlarna arpt zaman o arpmadan yere sevgi dk-
lr. Tpk dalgalar zerinde kayan bir geminin brakt izlerin takip
edilmesi gibi bizlere katlanlar da izlerimizi takip edecekler. Geliniz,
dostlarm, bizi yukar doru takip ediniz. Biz orada sizin daha par-
lam olduunuzu greceiz Ve biz de oraya varnca size imdiki ol-
duumuzdan daha parlak grneceiz. Bizimnurlarmz size nfuz
edecek, sizi stacak ve o zaman biz, kinatn letafetini sizin hayran-
lkla temaa ettiinizi greceiz. Ondan sonra dnyaya tekrar indi-
iniz zaman sizin ruhunuzda bir ak nvesi mevcut bulunacak. Biz-
den alm olduunuz herkes hakkndaki sevgi, dnyadaki hayatnz
mddetince devamedecek ve buraya tekrar avdet edip bizimle bir-
likte br lemin daha gzel eylerini grmek zamanmarz zerinde
beklerken bu sevgi sizin oradaki yolunuzu aydnlatacak.
akya-Muni (7/165-167)
180
(Bu teblii mteakip rahip Celestin tekrar medyomla irtibat
haline geiyor ve acele acele asistanlarn ellerini skarken tarifi
mmkn olmyan bir cezbe halinde unlar sylyor: Allaha smar-
ladk, Allaha smarladk! Ben onun peinden gidiyorum. Bundan
sonra da medyomun rehberi olan Fenelon'un ruhu, rahip Celestin ile
beraber akya-Muni'yi dinliyen baz dier papazlarn da onu takip
ettiklerini bize syledi. (7/163-167)
Bu teblideki byk hakikatlerin mnsna iyice nfuz edebil-
mek iin insann bilhassa reenkarnasyonizma bahsine dair mevcut
bilgileri elde etmi olmas lzmgelir. (5 - nc cilt.) Bilhassa sy-
lediimiz gibi, neriyatmzn moral serisine baladmz zaman bu
mevzular zerinde derinleecek ve yukardaki teblide temas edilmi
olan baz noktalan daha geni bir l dahilinde birer tetkik mevzuu
olarak ele alacaz.
+
* *
Rehber Varlk : Hamdi (H.)
Medyom O. G. (M.)
Operatr : R. K.
Gn ve Yeri '13.9.1961 stanbul Dernek Binamz.
Hazr bulunanlar : Baz ye ve konuklar.
(Aada sunduumuz ruhsal mahede celsesi, henz teev-
v ierisinde bulunan, vicdan uyanmam, kindar bir varl-
n lmnden sonraki durumunu bize aksettirmektedir.)
Birinci Ksm
H. Bugn sizi dolatrmak istiyorum.
R. K. Nasl bir seyahat bu.
H. Vicdan hususunda konumutuk. imdi bunlar hakknda
misller vermek istiyorum.
R. K. Evet.
H. Etrafnzda baz varlklar var.
R. K. Evet.
K. Evet, gryorum, hissediyorumdaha dorusu (Medyom)
Konuunuz bunlarla.
R. K. Bize anlatnz bu varlklar nce. Medyoma hitaben
sylyorum, grdnz eyleri...
181
M. ekilsiz, devaml hareket eden baz karartlar grr gibi
gryorum. Sanki arka tarafmda deil de, yalnz n tarafmda bir
ok ekiller var. Bazlar gri, bazlar beyaz gibi. Ahret, diyor bir
tanesi. Ahmet Kilimeiolu. Merhaba dedim. Ne syliyeyim?
R. K. Kimmi bu Ahmet Kilimeiolu?
M. Dnyadan yeni ayrlm, fakat yaayan bir varlk...
R. K. Evet, nerede yaam?
M. ili Halaskar Gazi Caddesi.
R. K. Ne ile meglm?
M. Tccar.
R. K. Ne Tccar?
M. Tuhafiye maazas varm. Sirkeci taraflarnda, Mah-
mutpaa meydannda.
R. K. imdi durumu naslm acaba?
M. Durumum ok iyi, zlyorum fakat diyor.
R. K. Neye zlyormu?
M. Sebebini ben de pek iyi anlyamyorum. Yaptm baz
eylerden dolay.
R. K. Mesel ne gibi?
M. Birisini denize atmak istemi, onun hakknda plnlar
kurmu. Akas ldrmek istemi. Ama muvaffak olamam.
Muvaffak olamadndan dolay piman demi. Fakat bir znt
duyuyormu.
R. K. Niin ldrmek istemi bu zat?
M. Ben de ayn eyi sordum. Kklkten beri beraber b-
ymler. Ekmeime mni oldu diyor.
R. K. Yni, a m kald?
M. Hayr. Maazasn geniletmek istemi, baz eyler yap-
mak ietemi. Bilmem ki, sylesem siz bunu karaborsaclk adde-
dersiniz diyor. Allah Allah, adet tepiniyor. zntsnn sebebi
de o adamn hl yaamasym.
R. K. O yaayan adamn ii naslm acaba?
M. O da tccarm, kundura dkkn varm, ismi Selim'mi.
R. K. Soyad neymi?
M. Baki gibi bir ey dedi, anlyamadm.
R. K. Peki Mahmutpaa'daki meydanda dkkn dediine
gre, yerini, numaras ile filn tarif edebilir mi?
M. Yeil tentesi varm, gnelii varm. Kede imi.
R. K. Ka numara imi?
M. 156diyor.
182
R. K. Peki bunu, burada var m, diye tahkik edelim mi?
M. Orada var. Tahkikine ne lzum var diyor.
R. K. Belki kendisinin bize sylemesi icap eden, akrabasna,
evindeki akrabalarna sylemesi icap eden bir durum olabilir. O
bakmdan tahkik edelim.
M. Selim iin bol bol kfredin diyor.
R. K. Peki, ailesi, kars filn var m?
M. ki ocuum var diyor. Karm yaamyor diyor.
Onunla gremiyorlar m?
R. K. Kars ile gremiyorlar m?
M. Hayr.
R. K. ocuklar neredelermi.
M. Mektepteymi bir tanesi. Bir tanesi erkek, bir tanesi kz-
m. Mektepte olann ismi Sema imi. Halsgrgazi lkokuluna
devam ediyormu.
R. K. Sema. Soyad ne?
M. Kilimciolu.
R. K. imdi, o ocuk orada m oturuyor acaba?
M. Bir mddet ayn yerde oturmular. Sonra Konya'ya git
misler. Konya'da halalar varm. Mektebe orada m devam ede-
cek, bilmiyorum, diyor, bu sene.
R. K. Bu l Ahmet Bey ne kadar olmu leli?
M. Bir sene falan diyor.
R. K. Bir sene falan. Peki, imdi bizim kendisine herhangi
bir hizmetimiz dokunabilir mi?
M. Selim'e kfretmenizi syledim diyor.
R. K. Peki, bunu yapacaz. Baka?
M. Sahiden yapacak msnz? diyor.
R. K . Sizin kfrettiinizi syliyeceiz. Fakat bundan sizin
kazancnz ne olacak, bunu merak ediyoruz.
M. ^Hncm alm olacam diyor.
R. K. Aldnz hncnz, size ne faydas dokunacak?
M. Rahatlyacam.
R. K . Hn almakla rahatlanyor mu?
M. Baka nasl rahatlarm diyor.
R. K. Affetmekle.
M. Kimi?.
R. K. Selim'i.
M. Yaptklarndan sonra m? diyor.
R. K. Evet.
183
M. Kendi sylediinize kendiniz inanmyorsunuz? diyor.
R. K. Yok inanyorum. Fakat tabii bunu yapabilmek de zor
bir i. Kolay deil tabii... Fakat...
M. yle bir ey dnlmez bile diyor. O ancak dvlr-
m, dayak dman imi.
R. K. Btn bunlardan sizin de ayn derecede znt duya-
canz tabii deil mi?
M. Gryorum. Ah diye baryor. Ne olur onu dvn
diye yalvaryor.
R. K. Baknz Ahmet Bey, size hitap ediyorum. Mtemadi-
yen onun hayali ve ona strap vermek, sknt vermek dncesiyle
megulsnz. Zihninizin bu fikirle megul olmas sizi...
M. Istrap ekiyorum diyor.
R, K. Evet, sizin daha iyi dncelere, daha iyi lemlere
gitmenize mni oluyor. Banaleyh size strap veriyor.
M. Daha iyi duruma nasl geebilirim? diyor.
R. K. Bir kere nce bunun...
M. Dkknn orada brakm.
R. K. Bulunduu yerde dkkna ihtiya var m?
M. Bilmemki diyor.
R. K. Ne i yapyormu orada?
M. Hi bir ey yapmyormu.
R. K. Bir megalesi yok muymu?
M. Kendisi hep Selim'i dnyormu.
R. K. O halde ilk ii Selim'i unutmak. Ve bilkis Selim'in
iyiliini dnmek. En byk megale bu olacak kanaatimce. n-
k Selim'in iyiliini dndke, Selim'e yardmetmek iin ve Se-
lim'e hatasn kendisine hatrlatmak iin, bir takmilere giriecek
ki, bu da onun iin byk bir...
M. Ya ocuklarma da fenalk yaparsa? diyor.
R. K. Yo, bilkis utanmaa balar.
M. Konya'ya onun yznden gittiini zannediyor.
R. K. Ne mnasebet, burada bakacak kimsesi olmad iin
gitmitir. Halbuki bir insana hatasn gsterirsek, o insan bundan
mteessir olarak, utanarak zr dileme tarafna gider.
M. O mu zr diliyecek diyor. Nasl beden zr dili-
yebilir?
R. K. Ruhunuzdan zr diler.
184
M. Benimruhumyok ki diyor.
R. K. Peki, nasl yayormu imdi?
M. Baya yayorum diyor.
R. K. Bedenle mi yayorsunuz?
M. ,Bedenle tabii. Ama onu bir efime geirsem diyor.
II. K. yi ama, bir ksmcesedini...
M. Ruhumolsayd karm grrdm diyor.
R. K. Grmememiz, onun mevcut olmadn ispat etmez,
deil mi? Pekl baka bir yerde olabilir. Mesel burada oturdu-
unuz yerden, stanbul'da oturan bir insan Ankara'dakini gremez.
Gremedi diye yok demek deildir.
M. En iyisi oraya nasl gideyim diyor.
R. K. Oraya gidebilmek iin ilk nce kt dnceleri ka-
fanzdan atmanz lzm, sonra...
M. ok korkun bir hli var. Byle, yz takalls etmi.
Yanaklar ieri km gzleri mosmor. Zaten bir karart gibi gz-
leri. Adet tepiniyor. Kendi kendini yumrukluyor.
Rehber Varlk : Hamd (H.)
Medyom:. O. G. (M.)
Operatr : R. K.
Gn ve Yeri : 13.10.1981 stanbul Dernek Binamz.
Hazr bulunanlar : Baz ye ve konuklar.
Birinci Ksm
(Eu celsenin beinci ksm, lmve lmden sonras iin oriji-
nal bir mahededir ve bir nceki varln devamdr.)
H. lm, lm, lm, lm... Yklendiini her zaman his-
sederler. Bu onlar iin karanlk bir girdaptr. Korkarlar, sefalete
dtklerini, sonsuzlar iinde boulup, kaybolacaklarmzanneder-
ler. Yersiz bir korkunun neticesidir bu. lmyeni bir ufkun, yeni
bir lemin balangcdr. lmmadde tekmlnde, ruh tekmln-
de en tabii hak, en tabii merhalelerin ilerlemesini, merhalelerin al-
masn temin eden bir vastadr. lmher zaman iin bir gayeye
ulamak yolunda atlan admlardr. Teker teker, ar ar, sratli
sratli bu admlan saya saya yrrz. Bu admlar ki, bizi bir n
nuruna kavuturacak, o n nuru da her an durmadan yrme-
nizi temin edecektir. Biz ise bunlan atmaktan korkanz, atmak iste-
185
meyiz, geri dnmee alrz, geri dndrlmemiz iin yalvarrz.
Halbuki atacamz admlar arasnda yleleri vardr ki. biz bunlar
arzu ederiz, verilmesini isteriz. Fakat bunlarn en tabiisi olan byle
bir eyi istemeyiz. Bu mukadderatmza bal olup, geiveren bir
ey gibidir. Yrrz kendi yolumuzda her daim, kurtulamayz bu
yoldan.
R. K. Sizin son enkarnasyonunuzdaki lmvaziyetiniz hak-
knda, lmeklinden biraz izahat verir misiniz? Bir misl olarak o
zamanki haleti ruhiyeniz, sonradan karlatnz vaziyetler?
H. Bana bildirilmi olan bir durumu arzetmekteydi. Sonra
nelerle karlaacam hemen hemen biliyordum. Her zaman baz
tesirlerin kendi kendimi, iimi kemiren vicdani histerimin kuman-
das altndaydm. Bunlar beni temize kard. stediiniz malmat,
lmtesinde ilk olarak duyulan dncelere mi bal, yoksa son
enkarnasyonumda lmden nce duyulan baz dncelere mi bal?
R. K. Her ikisini de, yni lmeden nceki durumdan alp,
lmve lmden sonraki vaziyete varncaya kadar.
H. lmncesi halinin btn insanlarda mterek olan va-
sflar vardr. Hepsi biribirine benzerler. Bu bazen bir hastaln
vermi olduu bir takmentvitif bilgilere dayanr. Bazen bir hissi-
kablel-vk dediimiz bir sezie dayanr: Bazen aka bir ma-
hedeye, bir grgye dayanr. Fakat bunu hissedersiniz. Bunu his-
setmeniz demek, sizin o yolda epeyce ilerlemi olmanz demektir. Ve
bunu hissetmek sizin iinizde eer bir korku dourmuyorsa, bu
yolda ok ileri gitmisiniz demektir. Korku mehuldendir. lm
tesi ise, lmden nce mehul olmaktan kurtulur. Ancak bu ilerle-
mi, tekml etmi varlklar iin byle olduunu dnelim. Tek bir
misl olarak ahs durumuna gelirse, bu bir hastalk neticesi oldu.
R. K. Evet.
H. Bir takmstraplar ektiren, bir takmaclara mal olan
bir hastalkt bu. lmekli ni idi. lmeklinden burada syle-
mek istediimkalp atlar ve nefes duruu durumu idi. O andan
itibaren gayet hafif ve zinde bir ekilde olduumu hissettim. De-
vaml bir ykselme balad. Adet, mcadele ediyordum. Kendi
bedenimle mcadele ediyordum. O beni brakmamak istiyor, ben
ondan ayrlmak istiyordum. Ykselmek, ok ykselmek, tatl, say-
dam, lh bir musiki ile dolu bir leme gitmek istiyordum. Bu arzu
derin bir ekilde benliimi sarmt. Bu arzuya nail olabilmemiin
adet yalvaryordum, dua ediyordum. Etrafmda beni gzetleyen,
bana zlen hi kimse yoktu. Yapayalnzdm. Bedenimsouk bir
186
karanlkta tek bana kalmt. Ben ise bambaka bir lemde, bir
sonsuzluklar diyarnda, usuz bucaksz zenginlikler iinde yzyor-
dum. Byle bir nimete nasl ulaabdiimi idrk dahi edememitim.
Buna lyk olduumu dahi dnemiyordum. Nasl bana byle bir
ey verilebilirdi. Ben buna lyk olmak iin neler yapmtm. te
o zaman btn tekmlm, btn varlm, bir can tadm andan
itibaren geirmi olduum btn merhaleleri dnmee, zmn
nnde belirmee, btn benliimde beni sarmaa balad. Vicdan-
mn sesini gayet kuvvetli hissediyordum. Nefsaniyetim adet boul-
mutu. O anda ben bir hitim. Muhakeme ediliyordum, fakat st-
rap duymuyordum. nk strap duyacak eyler yapmamtm,
tunlardan kurtulmutum. Kendi benliime okluu gibi, bakalarnn
tekmlne de yardm etmitim. Bunlarn ilerlemesi benim ilerle-
memi, bu leme varmam salamt. Onlar hlen tekmllerine de-
vam etmektendiler. O anda benim iin her ey durmutu. Fakat
daha sonra bu durum tekrar deiecekti. O andaki haleti ruhiyem,
benliim tatl bir uyuukluk iinde, adet yapmak istedii her eyi
yapmak kudretine mlik, fakat hi bir ey yapmak istemeyen bir
canlnn durumu gibiydi. Hi bir ey yapmak istemiyordum. nk
bir takm hatralar iinde yaamaktaydm. Bunlar da umumiyetle
tatl hatralard. Ac hatralarda dahi tatl bir ksm vard. Adet
erimek iin strap ekmitim. Her strap bana bir takm kaplar
amt. Saadete ulamam iin baz yollar bana gstermiti. Ondan
sonra birden bire her ey tekrar deiti. Vicdanmn sesi artk ok
zayflamt. Ben cha tamamiyle hkimdim, btn bcnimle h-
kimdim. Fakat daima da onun kumandas altndaydm. Hata ile-
mekten korktuum iin o bana hkimdi, fakat o hatay ilemeye-
ceim iin de ben ona hkimdim.
R. K. .Evet, peki, br dnyada, yni spatyoma getiiniz
zaman karlatnz yeni artlar, faan hakknda bize biraz daha
izahat verir misiniz?
H. Bu anlattm ksmlar, sizin realiteleriniz dahinde olan
peylerdir. Bu artlar esasen sizin iin yeni deildir. Eer bu artlar-
da kendimi misl almam istiyorsanz, size verebileceim bundan
daha geni bir ey yoktur. Vaka vardr, fakat vermemin lzumu
yoktur. Size bir ey kazandrmaz. Eer daha deiik baz mahe-
deler istiyorsanz...
R. K. Memnun oluruz, nk bu mevzuda ne kadar ok m-
ahede olursa, lm hdisesi, lm tesi durumunu daha iyi anla-
m oluruz.
187
V. Ahmet.
R. K. Ho geldiniz.
V. Merhaba.
R. K. Merhaba dostum. Bu geenlerde grtmz bir
Ahmet vard, o mu acaba?
V. Kimciolu.
R. K. Kimciolu, evet ho geldiniz.
M. Kfrettiniz mi Selim'e? diyor.
R. K. Yerini bullamadk.
V. Nasl bulamazsnz, orada halen mevcut, bulmak isteme-
diniz herhalde.
R. K. Verdiiniz adreste bulunamad.
V. Yeil tenteli kede olduunu sylemitim. Adresler
deiebilir.
R. K. Numaras falan yok mu?
V. Bir zamanlar vard. Sizin syledikleriniz zerinde de
dndm, hi bir ey ifade etmez bunlar, bo eyler sylyor-
sunuz.
R. K. Yni, ktlk m yapacaksnz?
V. Yoo... Eer syledikleriniz doru olsayd, imdiye kadar
oktan karm grmemicap ederdi. Bakn size Selim'e kfretmenizi
sylemitim. Ama bu aslnda bir ocukluk, kfr edeceksiniz de ne
olacak? Bilmiyorum, bir eyler yapmanz ma...
R. K. imdi Ahmet bey sizden ricamz u, lmvaziyetiniz
nasl oldu, lmden nce ne gibi eyler duydunuz, ldnz esna-
da karlatnz vaziyetler neler, ldkten sonra nelerle ve kim-
lerle karlatnz?
V. Eer lmdenilen ey bu ise, ben halen sam, yayo-
rum. Sadece bir deiiklik, bir daha baka bir durum, bir lem
var. Hastalanmtm, ksa bir mddet iinde byle acaip, ite acaip
bir eyler oldu bende.
R. K. Evet, nasl acaip?
V. Ne bileyim, birden bire hr olduumu hissettim. Yni,
hr dediim bir serbestiyet, hafiflik hissettim. Hafiflik hissettim
ama, ite o Selim, o gz kr olas rahat brakmyor ki beni. Neye
rahat brakmyor sanki, yapacamyapt, daha ne istiyor.
R. K. Evet.
V. Ne syleyeyim. Burada var, birileri var vaka, bazen
188
grr gibi oluyorumama, ne yanlarna yaklamak kabil, ne konu-
mak kabil. Tuhaf eyler bunlar.
R. K. Mesel?
V. Bir hayal gibi byle, sizin gibi, sisten kar gibi geyorlar,
ondan sonra kayboluyorlar gene, dalyorlar, yok oluyorlar. Ne
ekilsiz eyler, her taraf gene aydnlk, ama bu sis o aydnlktan
da beyaz. Sonra yldzlar yok. Ama hep yeil tenteli Selim'in dk-
kn geliyor gzlerimin nne. Bazen karm dnyorum. o-
cuklarmda vard. Paraya da lzumyok, istediimkadar param
var. Uf... Ne kadar srecek bu byle, skntl, can skc bir ey
bu...
R. K. Peki, ldkten sonra, ne yaptnz, ne ettiniz, diye
hi soran, eden olmad m size, dnyadaki hayatnz?
V. Siz sordunuz ya.
R. K. Hayr, o tarzda deil? Yni ne gibi...
V. Yok ite ben sormaa alyorum, yni ne olacak bu,
soma ne olacak? Ama bir grnp, bir kayboluyorlar. Ne yapmam
lzm, bana bir ey syleyiniz.
R. K. Hay hay dostum. Bir kere iinizdeki btn kinleri,
dmanlklar ve kt dnceleri atacaksnz, bu art. nk
bakalarnn aacna zehir dken bir adamn kendi aacnn, kendi
saadet aacnn grbzlemesi imknsz.
V. Benimkinimyok artk, ama o beni rahat brakmyor ki...
R. K. Siz onu brakrsanz, o sizi brakmaa mecburdur. Siz
fikren bir taraftan isteyip, azdan da istemiyorumderseniz, ky-
meti yok.
V. Niin?
R. K. Tammnsile fikren ve fiilen hemhareketle, hem
dnceyle, kafanza asla onu getirmeyeceksiniz. Anlyorsunuz
deil mi?
189
Birka rnek de bizden sunalm(Ruh ve Madde) =
Rehber Varlk : Hamdi (H.)
Medyom O. G. (M.)
Operatr : R. K.
Gn ve yeri : 10.11.1961 Istanblu Dernek Binamz
Hazr bulunanlar : Baz ye ve konuklar.
Birinci Ksm
(Yine kindar, geri bir varln lmden sonraki yaantsn, te-
,'evvn, bu ksmda, gayet ak olarak izliyoruz.)
H. Hayat bir uurumdur, sonsuz, dipsiz bir uurum. Kular
uar, kanatlar vardr, insanlar da uar, insanlarn kanatlar bilgi-
dir. Bilgi yoluyla ancak ykselebilir. Her bilginin bir mns, her
mnnn muhtelif vasflan vardr. Her vasfn bir ok hlleri mev-
cuttur. Bunlarn her biri ayn ayr incelenir. nsanlar da ykselir,
bir sonsuzlua doru, uurumun stne doru, grnen berrakla
doru ykselir. Ama bu uu deildir. Duraklamalan olan bir
ykselmedir. Sonsuz bir ykselmedir. Devameder ezelden ebede. Bu
akamsizlerden baz eyler sormak istiyorum.
R. K. Buyurunuz.
H. Muhtelif baz misaller aldnz.
R. K. Evet.
H. Nasl bir netice kardnz bunlardan?
R. K. Daha ziyade teevv iindeki varlklarla karlatk.
Bu vadide teevvn eitlerimgryoruz burada. Bu ekilde daha
bir takmmisallerle, bu teevv hakkndaki bgimizin daha ok
genilemesi, gelimesi iin teferruatlannn ve eitlerinin daha iyi
grlmesinin ok iyi olur kanaatindeyiz.
H. Bu iin bir ksm. Daha baka?
R. K. Yani, hangi ynden, anlayamadm?
H. Bilhassa zerinde durmak istediimtekml ve dolayisiy-
le mukadderat.
R. K. Evet, burada verilen misllerden.
H. Bu soruyu niin sordumbiliyor musunuz? Verilen misl-
lerden birinde Peki bunun mukadderat ne olacak, bu varlk nasl
190
tekml edecek? diye sormutunuz; cevap vermeniz ve sizden bu-
nun neticesi zerinde dnmenizi beklemitim.
R. K. Verdiiniz misllerde unlar dnyorum. Dnyada
bir takmkinleri, garezleri iinde besleyen, br tarafta da bunu
devamettiren skntl bir atmosferden kurtulamyor. Mesel onun,
Mahmutpaa'daki dostuna hl ktlk yapmak isteyen bir ahs
misli vard. O halden, o strapl durumdan kendini kurtaramyor
ve durumunu da kendi nokta nazarndan gayet iyi falan diye ta-
rif etmee alyor; bir aknlk iinde, endie iinde olduu da
barizdir. Yni, tekml nokta nazarndan dncelerle ahsn
karlat neticelerin bariz bir mnasebeti olduu bu msilden
gzkyordu. Dierlerinde de tabi buna benzer hususlar da mev-
cut.
H. Ben ykselmenizi istiyorum, siz ise geri dnmee al-
yorsunuz. Pekl, yni isteiniz? Bu misller zerinde devam
etmek ve bir teevv hlinin, bir ok teferruat ile, detaylar ile
tarafnzdan mahede edilmesinin salanmasn?
R. K. -J- Mmknse rica ediyoruz.
R. Rahmi.
R, K. Evet.
R. Ey benimbyk babam, sen hl orada msn?
R. K. Kimin byk babas?
R. Benimbyk babam. Ne zoru vard beni bu kadar
dmee.
R. K. Medyomun byk babas m?
R. Hayr.
R. K. O halde kiminle gryoruz?
R. Syledimya Rahmi.
R. K. Rahmi.
R. Sandalc idimben.
R. K. Evet.
R. Sanki krekle vurmas yetimiyormu gibi, stelik denize
de atmaa kalkt.
R. K. Evet, yni byk babanz m sizi denize atmaa?
R. Tabi, ya baka kimolur.
R. K. Evet.
R. Enayinin biridir o. Akl sra sandal devirmee kalkt.
Ama, orabmda sakladmtabancadan haberi yoktu ki!. Korktu
enayi. T geriye kadar krek ektirdim.
191
R. K. Evet.
R. Neden rahatsz ediyorsunuz beni?
R. K. Hayr, rahatsz etmek deil, bilkis sizinle bir sohbet
iindeyiz, hasbhal ediyoruz.
R. Kimkime? Ne zorunuz var? Sordunuz mu ki bana, ben
sizinle hasbhal etmek istiyorum? Ah, o namussuz!...
R. K. Kime diyorsunuz o namussuz diye, yine byk baba-
nza m?
R. Herkese; namussuz olmayan var myd ki orada!
R. K. imdi naslsnz?
R. Neler sylyorsunuz siz?
R. K. Yni, u anda nasl bir vaziyette, ne haldesiniz, mem-
nun musunuz durumunuzdan?
R. Memnun olmayacak bir taraf yok ki. Kimmemnun ki,
hayatndan!...
R. K. Yni, memnun deilsiniz siz de?
R. Ne bileyimben.
R. K. Niin acaba memnun deilsiniz? Bunun zerinde d-
ndnz m?
R. Ne grdk ki, on kuru iin abala, akama kadar
krek ek, vapura git, srtnda kfe vapura trman, elma sat, fndk
sat, e... ne... ne olacak? Msr piir, gelsin ondan sonra o namus-
suz alsn hepsini! stelik bir de adam dvmee kalk. Ho beni
dvemez ya...
R. K. Peki, sizin babanz yok muydu Rahmi bey?
R. Ph... Rahmi bey mi?
R. K. Rahmi efendi mi diyelim?
R. Siz de ondan farkl deilsiniz galiba. Ne efendisi yahu...
R. K. Evet.
R. Neyse, anlalan siz kibarsnz.
R. K. Siz de kt bir insan deilsiniz. Gayet gzel konuu-
yorsunuz.
R. Alay etmeyin canmsiz de.
R. K. Yok hayr, asla, yni katiyyen alay etmek iin bir ey
konumuyorumsizinle. Gayet ciddi bir ekilde, dostane konumak
istiyorum.
R. E... Konualm.
R. K. Babanz ne olmutu?
R. Babam tanmyorumki.
R. K. Yni, siz kkken ld m?
192
R- Belki de yayordur, bilmem. Beni bulmular, sonra o st
nine bytm.
R. K. Evet.
R. Of'ta, sonra Trabzon'a gelmiiz. Uy ne deyusun. Kk-
ken durmadan balk tutardm. Eve balk getirince iyi idi, idare
ederdik. Ama getirmeyince, f... bir azar, bir kavga, kyamet ko-
pard.
R. K .Evet.
R. Sonra bmiyorum, bir yerden yuvarlandm, bir eyler
oldu. Bldrcn avna kmtm. Bilirmisiniz bldrcn biz nasl
tutarz?
R. K. Hayr.
R. Oh... Bir yamur yaar, gz gz grmez. Bundan sonra
kar insan eliyle toplar hepsini, te orada da vard bir tane. Onu
tutaymderken, ta kayd, ben de aa dtm. Yaralandmm ne,
bu kolumok aryor.
R. K. Evet, ondan sonra?
R. Ondan sonra bir eyler oldu ite.
R. K. Eve dnmediniz mi?
R. Ah... O eve canmdnmek istemiyor ki. Msaadesiz ka-
tumgeceleyin. Beni bldrcn avna yollamazd ki. O uyuyordu, o
kmaz. Softann biridir, akl sra dindar geinir. Her akamda
rak ier. Khya derler ona.
R. K. Bir yerde khya m?
R. Kayklar khyas.
R. K. Evet.
R. Byle kocaman vard. tonluk falan, kreklen gider.
Bir gn erkenden binmiler, karpuz yklemiler, 13 mil geldik, di-
yor, saatte ama, kesiyor tab. Neden beni dvmek istiyordu, anla-
myorumki!...
R. K. Peki, sizin niin dedeniz oluyor, yni dede mi diyor-
sunuz ona?
R. te, birine st nine derdim, ona *da dede derdim.
R. K. Evet, z dedeniz deil tabii.
R. te, yok baka kimsem.
R. K. Peki, size niin vurmak istiyordu eyle, falan, krekle;
denize falan atmak istiyordu?
R. aka yapaymdedim, sandaln altnda bir ey vard, man-
tar, onu kardm, denize attm. Sandal batacakt. O da kaldrd
krei, atla al unu, dedi, dvmek istedi. Az daha vuruyordu ka-
193
fama. Ama atlamadmtabii... Enayi kendisi atlad, bende tabanca
vard, yanmda. Onu ekince atlad, yze yze gitti, ald mantar,
geldi. Sonra dndk hep beraber sahille. Bir daha da eve gideme-
dim. Gittimeve ama, o gelmeden gittim. O namussuz bir daha
gelirse, demi, kapdan ieri alma, demi. Ama st nine ald ite,
o akamda. bir yamur , yad ki!...
R. K. Evet. Ondan sonra dtnz?
R. Dtmondan sonra galiba.
R. K. Dtkten sonra ldnz m?
R. Hu?...
R. K. ldnz, yni br dnyadan ayrldnz da, baka bir
leme mi gittiniz?
R. Rya gibi bir ey bu. Hani ryada vardr ya, insan ya-
taktan der bazen.
R. K. Evet.
R. Ondan sonra uyanr. te yle bir ey oldu ama, bu kolum
ok aryor. Kanamyor ama, krk galiba.
R, K. Evet, el'an aryor mu kolunuz?
R. Evet anyor ya.
R. K. Hangi kolunuzdu?
R. Sa kolum, omuzumdan.
R. K. Peki, sol elinizin avucunu, sa omuzunuz stne koyun.
R. Ne yapaym?
R. K. Sol avucunuzu, sa omuzunuzun stne koyun.
R. E...
R. K. imdi sa omuzunuz snmaa balaynca bana sy-
leyin.
R. K. inden koyun. Bir scaklk olacak.
R. Kolumanmasa gemici mangal yapar snrdm. O
daha iyi strd.
R. K. Hayr. Bu stmas, eldeki ifa tesirlerinin getiini
gstermek iindir.
R. Sen doktor muunu?
R. K. Evet. imdi sndn hissettiniz deil mi?
R. Evet, biraz.
R. K. imdi btn arlar geiyor.
R. Ya krk varsa?
R. K. O da iyileir.
R. Bizde yumurta srerler, incir koyarlar stne.
R. K. Ama krk olsa zaten kolunuzu oynatamazdnz. Ta-
mamm?
194
R. Bilmem, geiyor galiba. Krek ekebilirimartk ha?
R. K. Burada pek krek ekmee ihtiya yok zaten.
R. Ne yapar sonra o ihtiyar?
R. K. Dnyada kendi iini kendisi grecek. Siz imdi dn-
yaya yukardan bakyorsunuz.
R. Ya, yukardan bakaymderken, uurumdan dtmya
zaten.
R. K. Hayr; imdiki yukardan deil, yni ruh leminden,
br dnyadan bakyorsunuz.
R. Hayalet var m burada?
R. K. imdi sizden rica ediyorum. Acaba siz bizleri grebi-
liyor musunuz urada?
R. Ben sizinle konuuyorum.
R. K. Konuuyorsunuz tab. Fakat grebiyor musunuz?
R. Dedimya, ryada gibi gryorum.
R. K. Peki, u anda ben elimi ne ekilde tutuyorum.
R. Yukar kaldryorsunuz.
R. K. Baka ne yapyorum?
R. Ba parmanz ileride.
R. K. Evet
R. Dierlerini yummusunuz.
R. K. imdi nasl?
R. Avucunuzun iinde, br elinizin parma.
R. K. Hangi parma?
R. aret parma.
R. K. Ba parmamne vaziyette?
R. Yerinde duruyor.
R. K. Peki imdi hangi parmam uzatyorum?
R. ki parmanz, imdi oldu.
R. K. imdi hangi parmam uzatyorum?
R. Yukar doru iaret ve ba parmanz.
R. K. Peki imdi hangi parmam?
R. Yeter artk.
R. K. Hayr, grdnze kati olarak emin olmak iin so-
ruyorum. Demek ki, siz, ryadaki gibi gryorsunuz. Evet, tekrar
dnyaya gelmek ister misiniz?
R. Bir yatak olsa da biraz uyusam. Dnya deniz, uf... Ne
azgn deniz hemde. stememgene gelmeyi. Ne olacak gelip de sanki.
R. K. Daha iyi durumlarda yaayabilirsiniz.
R, Kimdiyor bunu?
195
R. K. Ben sylyorum. Yaamak mmkndr, diyorum.
R. istanbul'da ok para varm, diyorlar, oraya gitmek
isterdim.
R. K. Evet, baka syleyecek bir husus var m Rahmi bey?
Bize kendi durumunuz hakknda, dnceleriniz ve u andaki hu-
zurunuz, rahatnz hakknda daha geni bilgi vermenizi rica edi-
yoruz.
Rehber Varlk : Hamdi (H.)
Medyom: O. G. (M.)
Operatr : R. K.
Gn ve Yeri : 10.11.1961 istanbul Dernek Binamz.
Hazr bulunanlar : Baz ye ve konuklar.
kinci Ksm
(Bu izlenimde, sorumluluk duygusunu tutkulatrm bir var-
la aittir.)
U. Gene simsiyah, frtnal bir gk, Bilir misiniz havada
giderken birdenbire yolunuzu kaybetseniz, eksozdan kvlcmlar
kmaya balasa, deniz stnde olduunuzu bilseniz, atlamaa ce-
saretiniz olmasa, ne yapabilirdiniz siz.
M. . Btn itidalimi toplayp, kolay yoldan tayyareyi
kurtarma arelerini dnrdm.
U. Zaten o yzden bizde her ey oluyor ya. Siz hi uma-
msmz. Kolay yoldan tayyareyi kurtarmak demek, ne demek?
Deniz stne inemez ki bu meret. Kapasam, tekrar almaz. Hava
kt, bir yere gidemem. Uf... Ne fena. Atlamamlzmama, atla-
yamyorumite!
M. . Nereye gidiyorsunuz bu tayyareyle?
. Keif uuu yapyordum. Patlamas lzmd.
M. . Nereden beri yapyorsunuz bu keif uuunu?
U. Ar'nn zerinde dolatm. Sinop zerinden Eskiehir'e
dnecektim.
M. . Evet. sminiz nedir sizin?
;
U. mit.
M. . mit bey, peki. mit bey, ne oldu size sonra?
. Ne olacak, eksoz kzd ite, patlamas lzmd ama, pat
lamad galiba. Galiba deil, patlamad ite. Ama, bir tuhaf bir
eyler oldu. Dnmek istiyorum, dnemiyorum. Sanki asl kald!
196
I
M. . Evet, peki sonra ne oldunuz siz?
. Haberi de vermek lzmd. Sinop'un orta mahallelerinde,
ok g grnen, bir, yeil boyal bir ahap evden oluyor bu. Tesbit
ettimyerini. Bir de gemiyle dinliyorduk, kerterize aldk. Cevap
verdiler galiba. Cevap verince de kesildi. Ama, gemiden cevap
verdiler. ey, Bandrma, geminin ismi. Sylemek lzmd Binbaya.
Ah, aksi eytan, tamsras!
M. . Gemiyle hl irtibatta msnz?
. Gemiyi gryorumama, beni iitmiyorlar ki!
M. . Telsiziniz almyor mu?
. >almyor. Uak da almyor artk. Sanki asldm
kaldm!
M. . Bu Sinop'taki yeil ev kime aitti? Kadna m ait, size
mi?
. Bana falan deil, ne bileyimben. Bir neriyat yapld-
n sylediler. Telsizi tesbit etmek iin gittik, nitekimettimde:
49,9. Bandrma'dan da tespit ettiler, ben yerini bildirdimonlara,
kerterize aldk. Ama, cevap verdiler aadan, Bandrma'dan. Ce-
vap verilir mi hi, ne byk hata bu. Sustu tab.
M. . Ne cevab verdiler?
. Ne bileyimben, bir eyler yazdlar.
M. . Siz Eskiehir'den mi havalanmtnz?
U. Men Merzifon'dan kalktm. Uak arzalannca Sakarya
zerinden Eskiehir'e inmei dndm.
M. . Nerede oturuyorsunuz?
. Merzifon'da oturuyordum.
M. . sminiz mit'ti deil mi?
. Evet.
M. . Hviyet, hviyetinizi renebilir miyiz?
. stemen, 69 - 741 sicilim.
M. .Siciliniz?
. mit Soysal.
M. . Gnlerden ne mit bey?
. Sah.
M. . Tarihi hatrlyor musunuz?
. 1953.
M. . Ev adresiniz nedir?
. F-84, yeni aldk bunlar.
M. . Gzel uaklar m?
. yi sayllr ama, bakalar da var onlarda. Amerika'da
iken bunlarla umadk.
197
M. . 1953 senesi dediniz ama, tarih verebilir misiniz?
U. Tabii, Haziran.
M. O. Haziran, ka?
. Dn, 19'u muydu?
M. . Vallahi, ben de hatrlamyorumpek. Ben de kart-
ryorumimdi onu.
. Byle asl kaldm. Bandrma, Bandrma'dakiler ne ya-
pacaklar acaba?
M. . Bandrma'daker kimler?
. Hi tanmyorumonlar, geminin iindekeri.
M. . Evet, siz bir vazife uunda mydnz?
. Keif.
M. . Yni, Bandrma'nn telsizini mi, bir S.O.S. telsizini
mi?
U. Hayr, hayr; dedimya, Sinop'ta o yeil, yeil gzk-
yor ev, o yeil evden yaplyordu bu. Eminim, ksa mesafeli, zayf
bir verici idi bu.
M. . Evet,
. Yni, ok gitmez, mutlaka bir alc olmas lzm. Bir
denizalt herhalde. Onu da bulmak istiyordum, tamsrasyd bu-
nun. Yeni de uak halbuki, nasl olur, nasl yapar bunu.
M. . Aldnz telsizde neler vard? Tamteferruat vere-
bilir misiniz?
. Teferruatl nasl vereyimtelsizi. Telsizi, telsiz eyde
kald, plkta kald. Hi anlamadmbir eylerdi.
M. . ifre miydi?
U. Tabii ifreydi. Ama bunu zerler. Bandrma hata etti,
cevap verilmez byle eye.
M. . Evet.
. imdi brakr oray adam. Bu denizalty bir grebil-
seydim.
M. . Evet, Fakat siz belki biraz gecikeceksiniz, adresinizi
verir misiniz, eve haber gnderelim, yahut Binbanza?.
U. Sleyman Binbama bunu syleyin.
M. . Sleyman Binbanzn soyad nedir?
. Nafiz.
M. . Sleyman Nafiz. Evet, ne diyelim? Evinize sylenecek
bir ey var m? Belki biraz gecikirsiniz, isterseniz tabii.
. Berrin uyuyordur imdi.
M. . Olsun, ziyan yok.
. Siz brakn, ben sylerimona. Sleyman Binbama sy-
198
leyin. Bandrma Cevap vermemeliydi. 35 K.W. kadar, telsizin taka-
tini tahmin ettim. 49,9 ksa dalga verici.
M. . Evet
. 3 il 12 mil dahilinde dinlenmesi mmkn. Resmini aldm
evin ve plkta kaldi. Bir yoku zerinde, bahe iinde, etrafnda
beyaz, byk penceresi var. Aralarnda 20 metre bir mesafe var,
iki tane ev. zeri beyaz evin, zeri kiremitli; tekinin zeri dz
ve plka halinde talarla kapl.
M. . Evet.
. Byk bir ihtimalle teleskop anten kullanyorlar. nk
verici istikamet.
M. . Peki, evi nasl tehis edebildiniz?
. Evi hemgzmle grdm, hemresmini ektim.
M. . Hayr, bu telsiz dalgalarnn o evden ktmnasl
anladnz?
. Syledimya, iki direkt temasn birbiriyle kesimesi,
Binbambilir onu.
M. . Peki, Binbanza syleyelimama, isterseniz ev adre-
sinizi de verin, Berrin hanma haber verelim.
. Binbamonu da syler.
M. . Peki.
. Sakn Berrin'e bahsetmeyin bunlardan.
M. . Tabii.
. Hata m ettimyoksa sizlere sylemekle.
M. . Hayr, itimat edebilirsiniz. Biz memleket srlarn
kimseye vermeyiz.
U. Syleyin Binbama.
M. . ^ Tamamile emin olun, syleyeceiz.
. Bir daha bu kadar sk, ayn ua uua karmasn.
M. . Sizi mi?
. Btn F-84'leri.
M. . Evet, peki.
. Fena hava artlarnda, alak uuta ok fazla bir kzma
mevcut, ekzoz zerinden, bu kzma kontakt yaptryor, yaptrabilir
her an iin.
M. . Evet, imdi yor musunuz siz yni, yahut bir he-
yecan halindesiniz, hi sakin gzkmyorsunuz! Onu anlayama-
dm?
. Sakin nasl gzkrm, ua istediimyere gtremem.
Haber gecikecek; ikincisi, kt, ok kt Bandrma'nn yapt ey,
Adam kaybedeceiz.
199
M. . Evet, Bandrma vapuru dorusu isabetsiz hareket
etmi.
. Vapur deil o, mayn tarama gemisi. Tek bacal, ahap
tekne, Kanada yaps, flplar 7,5 dereceye atm, belki rapor l-
zmolur, alak uu, yaktla hi oynamyorum, 865 km. uu sr'-
atimvar, ok kt bir sallanma ve ok byk bir hararet yksel-
mesi mevcut. Her an bir kontakt olabilir. Kapatamyorum, al-
tramamtekrar. Kurtarmaa alacam.
M. . Yalnz m uuyorsunuz?
. Tabii yalnz, baka kimse binemez ki, bunlara. ok ar
ekiyor.
M. O. Evet.
. ok ar ekiyor, stop etmemlzm. Atlasamm acaba?
Ama fotoraflar ve plk var, atlayamamki. nmemlzm, inie
geeceim.
M. . Nasl hareket ederseniz ediniz. Fakat bize onu an-
latn. Etn hareketlerinizi dinlemek istiyoruz ve sizin kurtulma-
nz iin dua ediyoruz.
U. ok, ok sert iniyorum. Allah yardmcmolsun!...
Rehber Varlk : Hnmdi (H.)
Medyom.: o. G. (M.)
Operatr : R. K.
Gn ve Yeri =15.12.1961 stanbul Dernek Binamz.
Hazr bulunanlar : Baz ye ve konuklar.
(Bu celse, batan baa, bir nceki varln uyaniyle ilgili ve
obsesyon hakknda da bilgi veren ilgin bir teblidir.)
Hamdi. Bugn gene misller zerinde duracaz, sorulara
gemeden nce.
mit Soysal. Derin bir karanlk iindeyim. Ne oldu bana?
Bu angrt nedir? Etrafta camparalar gryorum. Her ey
darmadank. Bir yank hissediyorum. Yanyor muyum? Bacak-
larmyanyor galiba?... Altnda kald. Bu kadar sert olmamalyd
canm. Ah... Kurtulsa u bacamuradan...
R. K. Kiminle gryoruz?
200
U. Ne diyorsunuz?
R. K. Kiminle merref oluyoruz?
. mit.
R. K. Efendim?
. mit.
R. K. mit.
. Kurtarn u bacam, altnda kald.
R. K. Neyin altnda?
U. Tayyarenin altnda. Yanyorum... Yanyorum...
R. K. Siz uakta mydnz?
. Tabii uaktaydm. Atlayamadmbir trl.
R. K. Pilot falan mydnz?
. Tabii ?:i!otumya. stemenimhemde.
R. K. Soyadnz nedir?
. Soysal.
R. K. Soysal. mit Soysal, peki.
U. nemedim. ok sert, ok ar oldu bu. Bu infilk, infilk
etti gibi bir ey oldu. Etmedi ama, yanyor, yanyorum... Kaldm
iinde... Oh... u cam paralar, biraz daha, ah... Biraz daha
geri olsa u pencere, bir kabilsemdar... Uf... ok, ok strap
fena halde yanyorum, yardmedin bana.
R. K. Sakin olun.
. Ne duruyorsunuz orada.. Nasl sakin olurum.
R. K. Oradan kmay istediiniz anda kabilirsiniz.
. kamam ki...
R. K. Kuvvetle isteyiniz. Artk bedenen deil, ruhen k-
manz lzm. Bacanz dnmeyiniz. Ruhen kmay dnnz.
Unutunuz bacanz.
. Masmavi her yer.
R. K. Daha rahatsnz deil mi?
. Ne olduydu bana?
R. K. Evet, bir kaza geirdiniz.
. Ah... Peki, uak?
R. K. Artk ne ua dnnz, ne bedeninizi.
. Olmaz ki... imdi de beyazlayor her yer, sanki uu-
yorum gene. Bulut mudur bunlar?
R. K. imdi hangi ayda bulunuyoruz, hangi senenin, hangi
aynda?
. Ay aada kald, sene de aada kald.
201
R. K.'Bu aada hdise olduu zaman, hangi ayn hangi
gnyd?
U. 18 Temmuz 1953.
R. K. 18 Temmuz 1953.
. Yok, 20 Temmuz galiba!
R. K. Evet,
. Evet. 20 Temmuz 1953. Bir vazife uuuydu bu.
R. K. Evet. Peki o zamandan beri ne gibi bir vaziyetle ya-
adnz, geirdiniz, bu kaza olduundan beri?
. Kazay yaadm. Olmazd ki, atlamalydm. O da olmaz-
d. Bir boluk iindeyim. Kararyor bazen her tarafm.
R. K. Peki, bu kazay m dnyorsunuz o zamandan beri,
onun iinde mi yaadnz hep?.
. Yooo! Baka eyler de var. Ne olacak imdi? Olma-
malyd bu kaza, olmamalyd. Mhimbir eydi bu. imdi daha
iyiyim, ama biliyor musunuz?
R. K. Neden daha iyisiniz?
. Ben kk bir ocukken uma arzulardm. Sonra b-
ydm. Az uramadlar, bana mni olmak iin, ama genliin
atei ite. zmir'e katm, mektebe kaydolmak istedim. Az daha
gzlerimzayf, diye re karacaklard. Oldu ite sonra. Baba-
cmhayatta olsayd, benimher dediimi yapard, beni ikna eder-
di hi deilse. Amerika'ya gittik. Uzun mddet orada kaldm. D-
nyorum, hatta orada kalmam dahi isteyenler oldu. Neyse geelim
bunlar. Ama dner dnmez olmamalyd bu. Ne gzeldi o uu, o
Cumhuriyet Bayram gn. Hava da gzeldi, uak ta gzeldi. Bu
da gzeldi, ama neden oldu acaba? Olacandan ite.
R. K. Demin kazay. 18 Kasmm demitiniz?
. Yok yok, nasl kaza ile, anlamadm?
R. K. Bir. banzdan geen o kaza, uu esnasnda olan o
kaza, 18 Kasm'da m demitiniz?
. 18 Temmuz, 20 Temmuz, dedim.
R. K. 20 Temmuz, daha nceki hatranzdan bahsediyorsu-
nuz?
. Cumhuriyet Bayram daha nceydi.
R. K. Evet.
. Filo halinde umutuk. Biliyor musunuz bir kaza ola-
can deta hissetmitim. Binerken bana baryor gibiydi uak
Ama ok mhimdi o i . Uf...
202
R. K. Evli miydiniz, bekar mydnz?
. Hem de yeni evlliydim.
R. K. Evet; peki, ocuunuz falan oldu mu?
. Yok, olmad. Daha ay olmutu evleneli.
R. K. Hayr, siz, mesel, ldkten sonra, alkanz var m,
haberiniz var m?
. Hi birini grmedim, dnmedim bile.
R. K. Dnmediniz. ldkten scnra dnmediniz mi
ailenizi ?
. Dnyorum ite imdi.
R. K. Yni, bu ana kadar hi dnmediniz mi?
. Bilmem, dnmedim, dnemedim.
R. K. Peki.
. Olmazd ki... Uak dmemeliydi, iinde mhim eyler
vard.
R. K. Peki, bu gne kadar, bu hdiseden beri burada ne
gibi durumlar ierisinde yaadnz? Bize bunlar anlatr msnz
dtfen?
U. Hayal mey al baz eyler hatrlar gibi oluyordum. Gz-
mn nne bazen bireyler geliyordu. Bir denizalt, bir yelkenli,
alkasz eyler. Glersiniz sylesem, bir hindi yemei dahi dn-
dm. Amerika'da yl banda yerler. Noel'de yerler. Umumiyetle
yl banda yerler. Hep uakta kalyordu aklm, uaktayd zaten.
Olmazd ki, dmemesi.lzmd. Ne oldu acaba?
R. K. Uaa m ne oldu?
. Hayr filimler yanmtr, plk ne oldu?
R. K. Ne filimleriydi bunlar?
. Ah... Sinema tabii. Bir evi ekmitim; yerine verilmeliy-
di bunlar. Dveloppe edilmeliydi. Ah...
R. K. Olmu artk bir kaza ve...
. Olmu ama.
R. K. Dzeltilmesi de mmkn deil. Buna niin zlecek-
siniz bu kadar?
. O adam ne oldu acaba?
203
R. K. Ne olursa olsun, bo verin.
. Siz ne biiminsansnz.
R. K. Hayr ama...
. nsan memleketiyle alkal bir eye zlmez mi?
R. K. Evet, zldnz, bu gne kadar da zlmekte hakly-
dnz belki. Ama bunun mtemadiyyen devametmesinin size kazan-
draca nedir? Yapacanz bir ey var m?
. Benmkadar Binbamda sulu. Ua iyide kontrol et-
titmeliydi. Euna grnr kaza derler, grnmez deil. Kardk
adam, ok yazk...
R. K. Binba da m vard uakta?
Hamdi. Bu misli grmenizi bir kasd mahsusla istemitim.
Ayni misl zerinde konuurken, bundan nce bir soru sormu-
tunuz, yi bir soru olarak grmtm. Binaenaleyh cevaplanmasn
arzu ettim. Bu misl, halen grdnz durumdan ok daha yk-
sek bir seviyededir. Kendisi tamamen bir vazife kaygusu, adet
hrs iinde bulunduundan, uakla, kazayla alkasn kesememek-
tedir, Her an ua dnmekte ve dndke yaamaktadr. Onun
d nn sormutunuz. Neler hissettiini sormutunuz, ite bu
misl size onun iin gsterildi, sabrediniz dostlarm. Bir arzu veya
bir sorunuz var m? Sizi dinliyorum.
R. K. Siz acaba, bu varln ilk nndan itibaren geirdii
eitli ruh halleri hakknda biraz izahat verir misiniz?
H. Biraz dndnz takdirde kendiniz de kolaylkla ne-
ticeye varabilirsiniz. Bu adamda, gerek dnyadaki hayatndaki mes-
lei ciolaysiyle ve gerekse ruhi seviyesi bakmndan yle bir durum
vardr ki, yerine ulaamam bir fikir, bir plk yznden ailesini
dahi dnememektedir. Bu dnememe onda idrak neticesi mey-
dana gelmektedir. Yni, o derece bal, o derece yksek bir vazife
duygusu ile kar karyadr ki, kendisi gayet tabii olarak onu d-
nmeyi istememektedir. Bu grdnz olay hakikidir, isimler
izafidir. Tahkikini yapabilirsiniz.
R. K. Yni isim, esas isimdeil. Fakat hdise olmutur diyor-
dunuz o tarihte.
H. Aynen olmutur. Bilhassa bu telsiz muhaberesine nazar
dikkatinizi ekerim.
R. K. Evet; peki, gerek ismini niin vermedi varlk?
H. Varlk gerek ismini verdi. Onu, celselere balarken ok
daha nce size sylemitim.
204
R. K. Yni mit Soysal, evet. Peki, imdi bu misl zerinde
soracamikinci sual: Bu, aa yukar yedi sekiz senelik zaman
ierisinde bu varlk mtemadiyen bir vazifeyi yapamamann veya
hedefe ulaamamann verdii strap iinde kvranm; fikren,
ruhen, tekml ynnden bu hl ona nasl hizmet etmitir? Te-
kmlnn ilerlemesine nasl, ne gibi bir tesir yapmtr? Ne, ne
tarzda, hangi mekanizma ile yapmtr, bu tesir?
H. Biraz nce kendi hayatndan bahsetmi olmas, bunun
sizler iin bir balang noktas olabilir. Kendi hayatndan dn-
mekle ie balarsanz, devaml bir hrs iinde bu meslee girmek
istemi ve hatt bu yzden ailesini krmtr, yle ki, bu meslein
sonunda byle bir lmle karlaabileceini her daimdnya uu-
ruyla dahi bilmesine ramen tereddtszce bu meslee komutur.
Neticelenmemesi icap eden bir vazifeyi zerine almtr. Vazifeyi
hakkyla baarmaa almtr. Bunun iin hayatn dahi fed
etmekten ekinmemitir, lmnnda dnceleri, tamamen vazi-
fesini yapamamaktatr. lmden sonraki, kazaya ait olan intiba-
lar, balantlar da gene ayni mevzu zerinde toplamr. u halde
bu varln tekmln, bu varln bu hayatnn gayesini bu ynde
aramak icap edebilir. Esas olarak tabii.
R. K. Evet. Fakat esas benim...
H. Biraz daha derinlememizi isterseniz.
R. K. Evet.
H. Bilhassa askerlikte, orduda insan sk bir disiplin altnda
yetiir. Bu sk disiplin bir insan, ne kadar hava olursa olsun, onu
daha muntazam, daha muhkem, daha istikrarl bir hayat yaamaa
sevk eder. Sizlerin, bu varln mtebaki tekml seviyelerini gr-
menize msaade edildiini bildirmitim. Eer biraz sabrederseniz,
sorduunuz sualin cevabn kendiniz bizzat mahede ederek alr-
snz.
R. K. Yni gelecek celsede mi demek istiyorsunuz?
H. Gelecek celselerde olabilir bu.
R. K. Evet.
H. Mhimbir fonksiyonunuz var. Gelecek celsede demekle
ne kastettiinizi nce anlayamamtm. Daha dorusu ihtimal ver-
memitim. Fakat dndnz dorudur. Bu varln bilhassa bu
teevv halinden kurtulmasnda sizinle yapm olduu irtibat m-
himrol oynamaktadr. Bu ise sizin merakla beklediinizi tahmin
ettiim, grmek istediiniz mahedeleri gittike yaknlatrmak-
tadr.
205
R. K. Byle bir hizmette bulunabiliyorsak buna ok mem-
nunuz, Ve siz de byle hizmetleri bize, hizmet imknlarn am
olduunuz iin size de teekkr ederiz.
H. Hepimiz vazifemizi yapyoruz.
R. K. phesiz, tabii.
H. Ve bu teekkr hepimiz yksek plnlara etmeliyiz.
R. K. Evet.
H. Elele yrmek iyi eydir. Herkes biribirine yardmc olur.
Her kes biribirihi destekler. Msamaha, sevinci dourur. Sevin
ise ilm almaya evk ve gayret verir. evkli bir almadan iyi
neticeler doar. yi neticeler ise tekml etmemizle sonulanr. Te-
kml ise lh bir gayedir. Hepimizin mecbur olduumuz, yrme-
e mecbur olduumuz bir yoldur. Bu yolda ilm almalar ve do-
laysiyle alacamz bilgiler bizi her an sratli yrtr. Her an
amamz icap eden merhalelere yaklatrr. Hepsi bizi sevin ve
huzura garkeder. Unutmaynz ki, u anda siz sevin duyabilirsiniz.
Fakat bir gn bu varln size yardmetmiyeceini iddia edebilir
misiniz? Hepimiz vazifemizi yapyoruz. Hepimizin sadece sevinmee
ve bu nurdan bir nebzecik tatm olmann huzurunu duymaa hak-
kmz var. Bundan tesini yapamayz.
R. K. Evet. Gayet doru. imdi u verdiiniz kymetli izahat
zerine bir ey daha sormak isterimsize. Bu byk vazife al<3
veriinde bizlerin daha faydal olabilmemiz iin bilhassa br lem-
de irtibatta bulunduumuz varlklara, bu celseler vastasyla, daha
ok irtibatta bulunabilmemiz iin ne ekilde hareket etmemiz l-
zmdr? Bu hususta baz tavsiyelerde bulunabilir misiniz?
H. Bu sorunuz iki ekilde anlalabilir. Birisi, elinizde u
anda halen mevcut olan imknlarla, dieri de bu imknlar ne e-
kilde geniletebilmeniz babnda.
R. K. Tabii.
H. Elinizde u anda bulunan imknlarla, esasen bu varlk-
lara, size verilmi olan vazifenin mul nisbetinde faydal olu-
yorsunuz.
R. K. Bunlarn inkiaf...
H. Bundan daha geni ve daha mull olmas, ancak de-
min sylediimekilde ilm bir alma olarak bunlar yapmakla
mmkndr. Kabili teliftir. lm bir alma muntazamdr, tole-
ransldr, msamahakrdr. Durumunuz gayet iyidir. kinci bir
ekilde, elinizdeki imknlar geniletmek mevzuu bahis olursa, bu
taktirde, her eyden nce bunu btn samimiyetinizle istemeniz icap
206
eder. Fakat bu isteyi, her zaman onu yapabilmekle beraber y-
riimelidjr. Hi bir zaman yapabilme ihtimalleri beliren bir eyi
istemeyiniz. Kat' olarak yapacaksamz, buna talip olunuz. Bu tak-
dirde sizin iin ok daha deiik, yepyeni vasatlar hazrlanacaktr.
Karnza yeni yeni .ahslar, dnyev deyimle, baka medyomlar da
kacaktr. O vakit bu vazifeyi yapmann hazzn daha derin bir
ekilde tatabileceksiniz.
R. K. Evet. ok doru. mknlarmz nispetinde, daha do-
rusu benimzaman imknlarmn msaadesi nispetinde, almala-
rmz daha ilm, daha intizaml bir ekle sokmaa alyoruz,
urayoruz ve bunu ok samimi olarak istiyoruz.
H. Bundan daha gzel bir istek tasavvur edilemez.
R. K. Evet. imdi buradaki verilen mislden sonra, baz
arkadalarn akllarna gelen baz sualleri oldu. Msaade ederseniz
onlar da soracam.
H. Buyurunuz.
R. K. imdi, Adnan bey arkadamz diyor ki, buradaki bu
mislde, ahs kendini bu uak ierisinde gryor, daha yanyor
ekilde gryordu ve onun strabn duyuyordu. Fakat operatrn
Artk bedeninizi dnmeyiniz... demesi zerine derhal o durum-
dan kurtuldu.
H. Evet.
R. K .Bu durumun mekanizmas nasl oldu? Yni nas oldu
bu ey, bu durumdan kurtuldu ? diye arkada soruyor.
H. Sualiniz, gzel bir sual. Esasen biraz nce bunun cevabm
vermee kalktm. Siz bundan nceki celsenizde, bu ahsn lm
nn merak etmitiniz. Ve kazann btn teferruat ile sizlere an-
latlmasn istemitiniz. Bu gzel bir istek, gzel bir mahede idi.
Bunun iin size o kaza nn gsterdim. Ancak bu ahsm, opera-
trnzn syledii nda uaktan kurtulmas mevzuu bahis deildi.
nk o, bu nda, bu durumda bulunmuyordu. Grm, alm ol-
duunuz, onun tamamen ok gerilerde kalm olan bir dncesin-
den ibaretti.
R. K. Evet. Yni bunu siz hazrlam oldunuz. Daha dorusu
ekminezi yaptrdnz adet.
H. Bir deyimle, evet. Bunu hazrlayanlar hi bir zaman ben
deilim. Tabii sz gelii bu sizin sylediiniz.
R. K. Evet, yni burada bu varln bu durumda...
H. Yksek madeler altnda, bu varln daha geri bir
hayatn yaamas, daha nceki dnceleri tekrardan yaamas,
srf sizin mahedeniz iin mmkn olmutur.
207
R. K. Evet.
H. Biraz nce de bunu isimlendirdiiniz ekilde bir ekminezi
denemesi olarak kabul edebilirsiniz.
R. K. Evet. imdi bir arkadamzn, Jale hanmn, bir suali.
Teevv iindeki varlklarn uyanlarnda, bedenli varlklarn
fonksiyonlar nedir? Yni neden bedenli varlklarn buradaki m-
dahalesi lzumlu mudur? Yahut bedenli varlklarn burada...
H. Bedenli varlklarn buradaki mdahalesi her zaman l-
zumlu deildir. Fakat uzun mddet teevvten kurtulamayan ve
daha iyi bir syleyile, kurtulmak istemeyen varlklar zerinde,
bedenli varlklarn yakin mdahaleleri olabilir. nk, unutmaynz
ki, o durumda bulunan varlklar da bedenli saylrlar. Kendileri o
hayatlarn yaamaktadrlar ve yaamakla mkelleftirler. Bu tak-
tirde onlarn yukardan gelecek olan baz tesirlere kar antipati
beslemeleri, daha dorusu mukabil tesirler gndermeleri ve bunda
muvaffak olmalar bir vakadr. Dolaysiyle onlarn sempatize ola-
bilecei bir ok msait plnlar dahilinde sizler de mevcutsunuz.
Faka't, bu grm olduunuz bu bir iki misl sizleri yanl bir yola
sevk etmemelidir. Zira umummnda deildir bu.
R. K. Evet, yni bizimbu topluluun bir husus fonksiyonu
da vardr.
H. Yalnz bu topluluk deil, dnyada bu tip fonksiyonlar
icra eden topluluklar olduu gibi, bir ok ahslar da mevcuttur.
Ve hatt daha da ileri gidersek, bir topluluk veya bir oturum, bir
celse durumu olmadan da bu yardmlar mmkn olabilir.
R. K. Evet, buras enterasan. Bu nasl olur acaba? Mesel,
hi bir haberi olmadan, celse olmadan?!...
H. u anda siz bunu nasl dnebilirsiniz? En basit bir e-
kilde?
R. K. Belki yle dnebiriz. Bir rya ile, rya esnasnda
bir irtibat.
H. Her halde bir degajman durumu mevzuu bahistir.
R. K. Evet.
H. Dolayisiyle bunun eitli durumlarn siz mkemmelen bu-
labilir ve dnebilirsiniz.
R. K. Evet, ama burada yardmeden veya etmee alan
bedenlinin mutlaka bunu bilmesi, idrak etmesi, yni bunun uuruna
varmas art mdr? Byle fayday, yardm yapabilmesi iin?
H. Biraz daha derinletiriniz sorunuzu?
R. K. Yni unu demek istiyorum: imdi rya iinde olsun
veya byle celselerde olsun, herhangi bir ekilde teevv iinde
208
bulunan varla yardmetmek isteyen, isteyen deil farkmda olma-
dan byle bir yardmyapan bir varlk, her zaman bunun uuruna
vakf mdr? Yni her zaman yapt bu yardm bilmekte midir?
Yoksa bilmeden de yapabilir mi?
H. Farknda olmadan kelimesini nasl izah edersiniz?
R. K. Farknda olmadan kelimesiyle unu demek istiyorum:
Yni bir konuma olur, aralarnda bir muhavere olur.
H. Dnya uuruna bunun intikl etmesi eklinde mi?
R. K. Tamam, tamamonu demek istiyorum. Evet.
H. Dnya uuruna intikal edebilir, ancak bu ok ksa bir
zamanda unutulabilen, bir takm sezgiler halindedir umumiyetle.
R. K. Evet, fakat intikl etmeden de olabilir mi, diyorsunuz?
H. ntikl etmeden de olabilir. nk gayet iyi bilirsiniz
ki, degajmann bir ok halleri mevzuu bahistir. Ve bu ekilde bir
yardm, mutlak surette yksek bir himaye altnda olduu iin, tpk
demin grdnz misl gibi, bir takmdurumlar mevzuu bahis
olabir, husule gelebilir. Bu gayet tabii bir neticedir. Bu taktirde o
varlk bunu dnya uurunda katiyyen intikl edemez.
R. K. Evet.
H. Bilhassa o varlk, dnya hayatnda kendisinin bir yakini
olan dolaysiyle yakinen sempatize olabildii dier bir varla yar-
dmdurumunda ise ve bu yardm yapyorsa, bu taktirde kendisi
onu hatrlayacaktr. Fakat bu hatrlamalar, ona bir yardmyaptm,
eklinde deildir hi bir zaman, Ona ait baz ufak tefek hatralar
eklinde olabilir, bir takmdnceler, ondan alnan fikir dalgalan
eklinde olabilir. Deiik bir takma nanslar gsterebir. Fakat
uras muhakkaktr ki, bu anda mevzuu bahis olan ey birincinin,
yni degajman durumunda bulunan varln, ikinciye yardmdr.
Eer bunun aksini dnrseniz, o taktirde mesele tamamen dei-
ir ki, bunun bir mislini u anda siz gryorsunuz, bu celseyi, bu
oturumu yapmakla.
R. K. Evet.
H. Eer bu birinci ahs dnrseniz, bu taktirde bu yar-
dmn o dnyada yaayan varln mukadderatyla, onun tekml
ile, onun yrmekte olduu yolla yakinen alkal olmasna ramen,
her trl tesir icrasndan da uzak olmas icap eder. te esasen,
hatrlanmamann mhimsebeplerinden biri de budur.
R. K. Yni, her trl tesir icrasndan uzak olmas derken,
bu yapt yardmn, o bedenlinin hayatna, normal yaayna tesir
etmesini mi kastediyorsunuz?
209
H. Normal yaayna tesir edebilir baz ahvalde. Mukadde-
ratna tesir etmemesi icap etmektedir. nk ikinci varlk, unutma-
ynz ki, tamamen her eye kar polarize olmu bir durumdadr.
Mtemadiyyen zt tesirler gndermektedir. Ve b tesirler, hi bir
zaman o varlk zerinde hakik bir messiriyet gstermemelidir.
R. K. Evet, anladmimdi. Yni ona hizmet edeyim, derken
kendisi zarar grmemelidir.
H. Gayet tabii, ite dolayisiyle yksek bir himaye altnda
bulunduunu syledim. Ve hatrlanp hatrlanmamasnn sebebi de
izah edilmi oluyor.
R. K. Evet. Peki, yle bir vaziyet olmaz m? Mesel, dn-
yada iki insan bir mnasebette bulunurlar, birisi dierine bir to-
kat atar bilfarz. Bunu hatt belki ktlk yapyorum, diye yapar;
fakat neticede yapt hareketle kar tarafn tekmlne hizmet
etmi olur. Yni ona bir iyilik yapm olur netice olarak, tekml
ynnden. Bu ekilde idraksiz, imdi bu varln bunu bir hizmet
olarak yapmad; bilkis kendi kzgnln gidermek iin yapt
bizce meydanda. Yni ruhu da bunu bir hizmet yapyor olduunu
bilmeden, hizmet yaptn bilmeden, ruhen ve dnya uuruyla k-
tlk yapyorumhatt, diyerek dnmesine ramen, bir iyilik
yapmas mmkn olabilir mi? Buna benzer bir vaziyette, bir bedenli
ile bir bedensiz arasnda tabii. Bilmemanlatabildimmi?
H. Bir bedenli ile bir bedensiz arasnda, evet, anlyorum.
Bu her iki varln bulunduu seviyeye de bal bir eydir. Aradaki
seviye fark, tabii tekml ynnden bahsediyorum, byk bir
inkiaf kaydetmiyorsa veya kaydediyorsa, bu sylediiniz durum
da mevzuu bahis olabilir. Nitekim, bir ka defa kendisiyle bu e-
kilde temasa gelmi olan bir varla kar, bedensiz varln iinde
byk bir sempatize domaktadr. Byk bir sempati domaktadr.
O yalnz onunla karlamakta; istese, istemese kendi dnyas iin-
de yalnz onu grmektedir. Dolayisiyle onunla yakinen alkalanmak
arzusu da her daimiindedir. Ve bu arzu bazen bir himaye ekline
de denebilir. Mesel, eer o bedenli varlk, intihar etmi olan bir
bedensiz varla, onu teselli etmek iin, kendisinin de intihar etmek
istediini ve bu meyanda bunu sadece ve sadece kk ocuunu
ksz brakmamak iin yapmadn sylerse, o varlk bu intiharn
daha sonraki bir zamana braklmasn ve hatt onun ocuunu
bytiinceye kadar bundan vazgemesini isteyebilir. ok kaba bir
misl gayet tabii. Fakat ne derin mevzulara daldk. Bu durum
mevzuu bahistir, sylediiniz durumda mevzuu bahistir. Fakat
esas gaye, bedensiz olan varla yaplacak olan yardundr.
210
R. K. Evet, imdi bunun tersi tabii her zaman varit herhalde,
muhakkak. Yni bir bedensiz varlk, bir obsesyon hdisesinde ol-
duu gibi, bir bedenliye bir takm tesirler gndererek, hatt bunlar
kenJ keyfimi yerine getiriyorum, gibi. bir dnceye dalarak...
H. Yalnz, obsesyon hdisesinde arada byk bir fark vardr.
Bu bedensiz varlk bedenli ile, sadece bedenli onunla grmek
istedii taktirde grebilir. Anlatabiliyor muyum? Yni bedenlinin
bir ruh yaknlk, bir ruh ykselmesi ve bir degajman hli olmas
lzmdr. Bedensiz varlk, her istedii vakit onunla temasa gelemez,
esasen gelmesine msaade edilmez. Geldii n da bu obsesyon olur.
Obsesyon ise, bu artlar altnda vuku bulmaz. Onun ok daha de-
iik, ok daha geni gaye, maksat ve mnlar vardr. Esasen ok
yksek plnlar tarafndan hazrlanr,
R. H. Obsesyon hdisesi?
H. Gayet tabii.
R. K. Peki, degajman hli lzm m, diyorsunuz bu obsesyon
hali iin de? Burada bir karklk oldu galiba?
H. Obsesyonda, obsesyonda bedensiz varlk bedenli ile tema-
sa gelmek isterse, dier eklinde bedenli varlk bedensiz ile temasa
gelmek ister.
R. K. Evet, imdi daha iyi aydnland. Evet, ve obsesyon h-
disesinde, ayrca, st plnlarn da bir hazrlamas vardr, diyorsu-
nuz.
H. Obsesyon bir vazifedir. Her iki varlk iin bir imtihandr.
te sizin demin bahsettiiniz, olabilir mi, diye sorduunuz sualin
de bir ynden cevabdr.
R. K. Evet Peki, bu, her iki taraf iin de bir vazifesidir,
dediniz. Fakat bu yle bir durum ki, obsesyonlarda grdmz
ey, yni bu varlklar byle bir vazifeyi idrak ederek yapmyorlar;
bu, bir idraksiz bir durumdur.
H. Gayet tabii idraksiz bir durumdur.
R. K. Vazife deyince, vazifede bir idrak beklememiz icap
etmez mi?
H. O yaplan vazife, ok daha deiik plnlar tarafndan
idrak edilmitir. Ve unutmaynz ki, o varlklarn tekml iin, bu
vazifeyi idrak etmi olan plnlar, adet onlara bir otomatizma er-
evesi dahilinde bu vazifeyi yaptrmaktadrlar.
R. K. Evet, yni onlar otomatik durumdadrlar; idrak, daha
st, onlarn hamisi durumunda olan varlklara aittir, diyorsunuz.
H. yle olmas lzmdr. Sizin dnebildiiniz daha deiik
bir durum mevcut olabilir mi, bunun zerinde?
R. K. Hayr. Gayet makl bir izah. Gayet gzel.
211
Rehber Varlk : Mahmut (M.)
Medyom: . S. (.)
Operatr: A. .
Gn ve Yeri : 24.2.1983 stanbul Dernek Binamz.
Hazr bulunanlar : Baz ye ve konuklar.
(Bu celsede, banazlk balarndan syrlamam bir varln
teevvn mahede ediyoruz.)
V. Merhaba.
A. . Merhaba.
V. Sizleri yeni grdm.
A. . Memnun olduk. Tanalmdostumsizinle. sminizi
ltfeder misiniz?
V. Sleyman.
A. . ok gzel.
V. Sizleri de tanmak isterim.
A. . Hay hay. BenimadmAdnan, burada dier arkada-
larmz da var.
V. Memnun oldum.
A. . Teekkr ederiz.
V. Hepsi itimada ayan kiilere benziyor.
A. . - Tevecchnz.
V. Sevdim.
A. . Siz de byle bir ahsa benziyorsunuz. Soyadnz da
bize ayrca sylemek ister misiniz?
V. Soyadm? Sleyman... Altn. Sleyman Altn.
A. . ok gzel. Biraz bize kendinizden bahseder misiniz
dostum, konualm.
V. Benimhi orijinal bir tarafmyok M, sizler bahsedin
kendinizden, gayet... ne bileyimdmdz bir hayat yayorum.
A. . Mesel nelerle megul oluyorsunuz? Onlardan bah-
sedin.
- V. Bo durduumyok ki. Nelerle megul oluyorum? Bir
sr dnce, bir sr faaliyet; ne bileyim, yalnz acaip, allma-
m bir faaliyet; yalnz rahatm. Bir ae braktmgeride, bir sr
insan braktm, onlar strap ektiler, ben ayrldmdiye. Halbuki
ben mes'udum; eskisinden baka bir ekilde deil, eskiden naslsam
yine yleyim. Ben kendimi tatmin ediyorum. Onlar bizim... BUiyor
musunuz, bu straplar biraz da egoizma.
212
A. . Egoizma! Sizce bu egoizmay douran strabn hangi
ynden, egoizma oluu mevzubahis?
V. Sevilen bir kimsenin kayb karsnda duyulan strap
bence egoizmadr. Sevdiinin sahibi olmak ister herkes. Halbuki,
ne bileyimben, hepimiz iin bu gideceimiz yol ite. Ama ben, onlar
gryorum, tatmin oluyorum, kendimi... yetiyor bana bu...
A. . Evet.
V. Buras biraz...
A. . Nasl bir yer?
V. Biliyor musunuz uyku saatimi kartryorum.
A. . Mhimtabii.
V. Tuhaf, bir bakyorum sabah olmu, bir bakyorum...
Anlatamyorumki, acaip!...
A. . Bize oradaki faaliyetlerinizden bir ka misl verir
misiniz? Ne ile megul oluyorsunuz?
V. Ailemi seyrediyorum, dnyorum, zaten yapacak i
olmaynca insan dnr hep; dnr, dnr. Baka faaliyet?!..
te bir de uyku saatimi dnyorum, niye karyor diye. Anla-
myorum, ihtiya da duyuyorum. Ama karyor... Biliyorum, artk
ayrldm...
A. . Dnyadan...
V. Ama gene bu ihtiya var iimde.
A. . Olmas lzmm acaba? Dnelimbunun zerinde.
Dnyadan ayrldnz, beden yok artk.
V. Ben rahatsz deilimki, olmamasndan. Ama.,, ama...
Zaman gittike buna da alyor insan. Ben rahatsz deilim, gayet
rahat ite. Olamasa da olur, olsa da olur. Bir ey farketmiyor. Za-
manla alyorumbuna da, alyorum... Herhalde, zamanla kaybo-
lacak. Yalnz benimfonksiyonumnedir? Bu boluu... Haydi bir
hayat yaadk, doduk, bydk, ldk. Burada ne olacak? Burada
da domu saylrz. Orada ldk, burada doduk. E, sonu ne olacak?
Burada da doduk, bydk, yaadk, ldk m, diyeceiz?
A. . Herhalde yle olmayacak galiba.
V. Bilmem... Ama ben... te biraz acaip bu istihfamyat-
yor kafamda.
A. . Biz de dnyoruz.
V. Siz daha zor, siz daha zor, sizin iin. nk...
213
A. . inde deiliz.
V. Evet.
E. A. Oraya geceli ne kadar oldu tahminen?
V. il be. yle bir ey.
A. . Sene?
V. Evet.
E. A. Nerede ayrldnz dnyadan ?
V. Konya.
E. A. Konya'da m?
V. Evet
E. A. Hangi mahallede oturuyordunuz? Evinizi seyrettiinize
gre, biliyor musunuz mahallenizi?
V. Ne yapacaksnz?
E. A Hayr, ben Konya'y bilirimde, onun iin sordum.
V. Konya'y bilir... Brakn. Sadece ii deyin.
E. A. Bunu hatrlamaktan imtina ediinizin bir sebebi var m?
V. Vallahi ne bileyim, hatrlamak istemiyorum. Belki de
burada daha rahat oluum. Biliyor musunuz, insan byle bir bolua
dnce baz eyleri uurlandramyor.
E. A. Evet.
V. - r - Bir takmhisler...
E. A. Meslek olarak ne ile megul olurdunuz?
V. Renperdim.
E. A. Renper.
V. Peki, siz dediniz, buras hakknda Biz de dnyoruz-
dediniz. Denimbulunduumyer hakknda.
E. A. Evet.
V. Dndnz; bir netice elde ettiniz mi? Ben dnyo-
rum; bu bolua bir mn veremiyorum.
A. . Ben yle diyecektim, onun iin deil de; siz dediniz
ki, burada benimfonksiyonumne olacak?
V. Yni, dolaysyle bu boluun mns.
A. . Ben dedimki, sizinle beraber dnelimbunun zerinde.
V. Dnelim, ben ok dndm, netice yok. Bakyorum
etrafma kimse de yok! Hayret! O kadar lenler oldu, nereye gitti
bunlar?!...
214
A. . Evet, bakn baz noksanlklar gryorsunuz. Gzel,
ite bunlar bizimiin birer hareket noktas. Neden etrafnzda baka
varlklar yok; aslnda olmas lzm.
V. yle baladmburay: Buras ok byk, bu byklk
karsnda lenler o kadar az ki, nfus kesafeti az dyor.
A. . Fakat, orta yerde, bunu, yni bu kanaati biraz dei-
tirecek bilgi var tahmin ediyorum. Orada bir baka varlkla konu-
mak iin konumaya, sese lzumvar m? Yok.
V. Konumadm, bilmiyorumki!...
A. . Hi bir kimseyle konumadnz m?
V. Yok.
A. . Bu da ikinci bir nokta. Bir ok eyler var, bunlar
halletmek lzm. Bizimle nasl karlatnz dostum?
V. Dolayordum. Bir k gibi bir ey ekti beni, baktm
siz varsnz. Sizleri... Sahi!... Nasl konuuyoruz biz?
A. . Siz ne diyorsunuz? Ne dnyorsunuz?
V. ok enteresan. Ben ailemle Uk bata o kadar abaladm,
bunu yapamadm. Duymazlard beni.
A. . te, bakn burada, siz etramzda varlk yok dediniz..
Acaba yle olmaz m? Size bizimle grmek imknn veren bir
baka varlk, bir yksek dost bulunamaz m?
V. Byle olsayd, tutard kolumdan, getirirdi buraya.
A. . Belki baka vastalan vardr. Ki, k grdnz
sylediniz, oraya ekildiinizi sylediniz.
V. Ama bu kadar derin mevzulara...
A. . Evet.
V. Yardmedilirse, yardmedeceklerse etsinler, ne yapalm
yani?.
A. . Ediyorlar. Siz de hsnniyetle istiyeceksiniz.
V. Bana mhimolan bunun sonucudur. Mekanizmasndan
bana ne?
A. . Doru.
V. Ben geldim, sizi buldum.
A. . Gayet gzel de karlkl istifadeler ediyoruz, sonunda
da kazanl oluruz.
V. stifade?! Biliyor musmuz, ne benimkimseye istifdem
dokundu, ne kimsenin bana istifadesi dokundu.
A. . Dokunuyor.
V. Dokunmad, dokunmad.
A. . Biz istifade ediyoruz.
215
V. Nemden istifade ediyorsunuz?
A. . Spatyomdan kymetli bir dostumuzla konuuyoruz.
Oras hakknda bilgiler alyoruz. Siz deta bir vazife yapyorsunuz.
Gayet iyi bir ey. Bakn bir fonksiyonunuz var sizin, yok deil.
V. Sahiden istifade ediyor musunuz?
A. . Ediyoruz tabii. Gayet tabii.
V. Bilmiyor mu idiniz bunlar?
A. . Yeni bilgiler aldk. Bilgilerimiz artyor.
V. Eskiler nasld?
A. . Biraz daha azd.
V. Hmmm...
A. . Fonksiyonunuz var ite dostum.
V. Size gre fonksiyon. Benimbunda fonksiyonumyok ama.
A. . Olabilir dostum. Kendinizi bir bolukta hissediyorsu-
nuz yle mi? Etrafnzda kimse yok diyorsunuz.
V. Evet.
A. . O zaman yle yapmak daha faydal m olur, ben
dnyorumahsen, etrafnz aratrn, seslenin, sizinle dostluk
kuracak baka varlklar vardr. Yardmlar alacaksnz.
V. Nasl konuacam?
A. . Seslenin. Hi iyi insan, hi iyi dost yok mu deyin, ar-
kadalk edelim. Size, orada yol gstersin. Sorun. Muhakkak vardr
etrafnzda.
V. ok uzak deiller mi onlar benden? Onlar gremediime
gre...
A. . Yksek dostlara syleyin.
V. Peki... Bilmiyorumnasl, alacamama, buna...
A. . Bireyler yapmanz lzm.
V. Bunu da bir dneyim, bakalm...
A. . Hay hay.
V. Bunu da bir daarcma ataym.
A. . Evet.
E. A. Sleyman bey,
V. Buyurun.
E. A, Etrafnz bize anlatabilir misiniz? u anda nasl
bir muhitte bulunuyorsunuz?
V. Bulunduumyer alaca karanlk. afak yeni skm gibi
bir durum.
E. A. Evet.
V. Sizi byle tepeden seyrediyorum.
E. A. Bizleri gryor musunuz?
216
V. Bulank.
E. A. Acaba, saymaa aln bakalm. Bulank dahi olsa
karartlar bir sayn bakalm. Ka kiiyiz burada?
V. 6 m?... 8 kii galiba. Valla ite 6, 8 arada bir ey.
A. .imdi, ben bir ey daha rica edeceim, arkadamdan
Sayri. Ben bir hareket yapacam, o hareketi bana syleyebilir
misiniz?
V. Valla ok bulank gryorum, deneyelim bakalm.
A. . Yapyorumimdi... Bir hareket yaptm.
V.
A. . Evet.
V. Siz ne tarafta oturuyorsunuz?
A. . Een sizin karnzdaym.
V. Benim... Benim! Fark edemedim. Bir kol hareketi yap-
tnz galiba.
A. . Nasl bir kol hareketi?
V. ok bulank.
A. . Peki.
E A. imdi Sleyman bey, 8 kii dediniz. Bu 8 kiiden han-
gisi size daha yakn?
V. Valla, ktan, ktan byle byk bir ey var, kordon
gibi bir ey.
E. A. Evet. Bu kime bal?
V. Bu kordon geliyor...
E. A. Evet.
V. stnzde dalyor. Bir yn daha kuvvetli ama.
,E. A. Hangi yn bu? Onu tayin edebiliyor musunuz?
V. Bir koltuun stne doru.
E. A. Evet.
V. Daha kuvvetli. Hemde daha kuvvetli; olduka kuvvetli.
E A. Peki bu kordon nerden geliyor?
V. Bu kordon benle onun arasnda.
E. A. Yni sizden kan kordon nce...
V. Valla bu benden mi kt? Bilmiyorum. Yoksa... ite,
dedimya, bir k grdm... Geldim.
E. A. Peki, yni sizin istikametinizden geldi diyelim.
V. Evet.
E. A. Sizin istikametinizden gelen kordon iimizden birine
ilk nce varyor, yle mi ?
V. Dalyor da, ona daha kuvvetli gidiyor.
217
E. A. Siz bu daha kuvvetli oluu neye balyorsunuz? Yahut
zerinizde bir tesir hsl ediyor mu?
V. O beni daha can kulayla dinliyor gibime geliyor.
E. A. Evet. imdi... Evet, bir ey mi syliyecektiniz?
V. Acayip! Diyorumya ite, bu ynde ok almtmben,
dier insanlarla, muvaffak olamadm. Sizle nasl muvaffak oldum?
Bu ynde sizin bir almanz oldu mu? Benimle konumak iin.
E. A. Biz bir dost istiyorduk, sizin gibi bir dost istiyorduk;
siz bu bizimarmza geldiniz.
V. Siz mi ardnz beni?
E. A. Aa yukar.
V. Duymadm.
E. A. E, tabii, o k eklinde bir sinyal verdik size.
V. Anlamadm.
E. A. Hani k grmtnz ya, ite biz o k eklinde sizi
davet ettik.
V. Ik eklinde beni davet ettiniz?
E. A. Evet. Siz de geldiniz, bizimle konuuyorsunuz.
V. Kartrdm. \
E. A. imdi, sizi davet etmek iin, bir k yaktk sizin bu-
lunduunuz yerde.
V. Nasl yaktnz?
E. A. Biz buradan dua ettik Allaha ve dedik ki, Ulu Tanrm
dedik, bize kendisi ile konuacamz bir dost gnder.
V. Kabul etti demek.
E. A. Tabu, bizimbu duamz k eklinde gzkt size.
V. Ben ok ansszmyleyse.
E. A. Niin?
V. Benimkiler kabul olmuyor.
E. A .Olur. Sizinkiler de kabul olacak. imdi bir isteiniz
var m bizden?
V. Yok, ben rahatm. Arada srada canmsklyor ite. Ko-
nuuruz belki. sterseniz tabii. Gene de rahatmya ben... yle
acayip ki, konuulanlar anlyorumda, ben konuamyorum!. .
E. A. Muhakkak ses karacak ekilde konumanza lzum
var m?
V. Baka nasl konuulur?
E. A. Zihninizden dnrsnz. Dndnz zaman bize
intikl eder. Biz de dnrz, size intikl eder. te byle konuu-
yoruz dostum. /
V. Sahi benimaamoynamyor!
218
E. A. Tabii ya, pekl sizin sylediklerinizi anlyoruz.
V. f, kartrdnz kafam.
E. A. imdi bakn, size anlataymbir daha. Aznz oynat-
madan istediiniz eyleri zihninizden geirirsiniz, bize gelir. Biz de
azmz oynatmadan zihnimizden geirdiimiz eyleri size iletiriz.
Tamamm?
V. Peki, bu dncelerimi nasl anlyorsunuz? Siz korkun-
sunuz!
E. A. Efendim?
V. Siz ok mthi insanlarsnz yleyse. Benimdncelerimi
nasl anlyorsunuz?
E. A. Hayr, siz ne mthisiniz yleyse. Bizimdnceleri-
mizi de siz alyorsunuz.
V. Ha...
E. A. Ya... Yni ortada byle korkunluk yok Bunun usul
byle. Siz bunu dierleri ile konuurken...
V. E... Peki bir ey var. Zaten az oynatarak konumak
da ne demek; dnceleri nakletmek demek.
E. A. Tabii, ses halinde sylyoruz .
V. O, anda dnm olmaz mymben?
E. A. Tamam.
V. E... Anlamalar lzmdeil miydi yleyse?
E. A. Ama onlar bizimgibi size dnceyi nakledecek du-
rumda deiller. Yni usul bilmiyorlar.
V. E... Ben ne yapabilirimonlara?
E. A. Sizin pek birey yapacanz yok orada hakikaten.
V. Gene konuamyacamdemek?
E. A, Dolaysyle konuamyacaksnz tabii. Fakat...
V. Mhimdeil, mhimdeil benimiin.
E. A. Fvet, ok iyi bir ey bu. Fakat onlar iin...
V. Ekindendi, biliyor musunuz, ok eskiden.
E. A. Sizi iyi buldum. nk biz sizin bulunduunuz blgede
bir ok dostlarla konuuruz byle. Onlarla arkadalk etmek on-
larn hal ve hatrn sormak, dertlerine ortak olmay severiz. Sizi,
maallah iyi bulduk.
V. yiyimama...
E. A. Can skntnz bizi zd.
V. O canmn sknts da, ite, yapacak i yok, belki ondan.
Hep dnceden bkyor yni insan, biliyor musunuz?
219
E. A. Size bir ey tavsiye edeyim. Biz yapacak bir i bula-
madmz zaman, bir ey yapmaa alrz, icat ederiz, i ica;t
ederiz.
V. Hi bir imknnz yoksa nasl yaparsnz bunu?
E. A. Vardr. Bakn size bir metod syliyeyim, sizin bulun-
duunuz eye gre. Onu da bize baka bir arkadanz verdi, oraya
geenlerden biri.
V. Burada o kadar ok kii var m ki!?
E. A. Var, var; bakn onlar hep greceksiniz imdi, beni
dinliyorsunuz deil mi?
V. Dinliyorum.
E. A. imdi, dostum, Allaha inanr msnz?
V. nanrmama, bir ey halletmez.
E. A. imdi bakn, halleder. Halledecek tabii, etmez olur mu ?
V. Bir Allah, evet bir kuvvet.
E. A. O kuvvet epey kudretli. ok kudretli.
V. Ama ite vazifesini yapm, kinat yaratm.
E. A. Ama kontrol ediyor gene.
V. Kartrdm.
E A. Yapyor tabii, ara sra dzeltir.
V. Mademo kadar kudretti, bu kuvvetin kurduu kinatta
bozukluk olur mu ki, dzeltsin?
E. A. Olmaz ama ite, insanlara biraz hrriyet vermi. Biz
biraz amata yapyoruz, yni izmeden biraz yukar kyoruz da
onun iin. Eh, bize hrriyet vermi ya, verdiine gre, biz bittabi
serbest hareket edeceiz.
V. Bilmem, ite birazck hrriyetimiz var; tuhaf, hrriye-
timiz var, istediimizi yapamyoruz!...
E. A. Eh, tabu yle. Biraz yle, nk kudretimiz az.
V. Ben imdi, mesel, ne bileyim, bir ka kiiyi grmek is-
tiyorumetrafmda, yok. Hep aadan gryorum.
E. A. imdi bakn dostum, size bir ey daha syliyeyim.
Byk kuvvete samimiyet ve imanla dua edeceksiniz ve ayrca bu-
lunduunuz muhitin ok yukarlarnda bulunan yksek varlklara,
ruhlara, sizin gibi oraya ok daha yakn kudretli ellere, insanlara
ricada bulunacaksnz.
V. Burada da patronlar m var?
E. A. Bir bakma var. Fakat bu patronlar yeryzndeki
patronlar gibi muhakkak menfaat iin almazlar, samimiyetle
istenen her eyi verirler. Bunlar ok kabaday patronlar.
V. Kabaday?
220
E. A. Evet, yni karsndaki insana yardmetmeyi ok
severler; bu mnda.
V. Patron nasl olursa olsun, gene parasn dnr, gene
kazancmdnr.
E. A. imdi siz orada parayla urayorsunuz.
V. Kazan, para deil. Gene bir kazana olur.
E. A. Evet, onun bir kazanc olacak, mesel sizi kazanacak.
V. Beni kazanacak.
E. A. Tabii, bir dost, yardmedecek, kendine ders verecek,
bir dost kazanacak, bir talebe kazanacak.
V. Benimbildiim, talebe, hoca bulmak iin alr. imdi
hocalar m talebe bulmak iin alyor?
A. . Orada yle.
V. Peki.
A. . Fedakr hocalar.
V. Nasl dua edilecek buna?
E. A. imdi diyeceksiniz ki, Ulu Tanrm, ey yksek ruh
dostlar, ben burada biraz skntdaymve bo vaziyetteyim, sizler
ltfen bana yaplacak bir vazifede yahut beni daha baka trl
dncelere gtrecek bir fikirde yardmediniz! Sizlerden bunu rica
ediyorum, deyiniz.
V. Yapacaklar m?
E. A. Emin olun, size muhakkak yardmgelecektir.
V. Peki, o zaman herkes otursun dua etsin.
E. A. Evet, fakat herkes, sizin u anda dndnz gibi
dnemez ki, herkesin aklna dua etmek gelmez ki...
V. Etmekle hl olur mu?
E. A. Orada olur. Fakat ok samimi, hakikaten vazife iste-
mek lzm, yni...
V. Vazife istiyeceim?
E. A. Tabu.
V. Vazifeden kurtuldumyahu!
E. A. Sizin bulunduunuz yerde istenmeden bir kimseye
vazife verilmez, det yledir. Siz onun iin byle...
V. Vazife istemezse insan ne olur?
E. A. Sizin gibi avare avare dolar. Can sklr ondan sonra
da.
V. Ben elencelik kabilinden bireyler istiyorum.
E. A. Haa... Elencelik isteyin, olsun.
V. Ama arn verirlerse.
221
E. A. Vermezler. Onlar bizden daha yksek olduklar iin,
bizimne derecede kudretimiz olduunu bilirler. Bir baba kk
ocuuna elli kiloluk yk tatr m?
V. Benimki tastrd.
E. A. Ama yz kiloluk tatamazd.
V. Ezilirdimde ondan.
E. A. Tabii. Onun gibi, yni senin tayabileceini sana
verir. Ezileceini deil. Oradakiler de size ar yk vermiyeceklerdir.
V. Doru, o zaman iine yaramamzaten, ezildimmi.
E. A. Tabii, tabu, iine yaramazsn.
V. Neyse, pek...
A. . Burada bir menfaat durumunu gryor musunuz?
y. yle deil mi? Mademonlar patron, daha dorusu onlar,
byle talebe ariyan bir hoca, biz talebe ve gene bir eyler bek-
liyorlar.
A. . Bunu yle dnmez miyiz acaba? Sizin de o toplu-
lukta bir yeriniz olmas, bir vazifeniz olmas eklinde. Onlarn iine
yaramaz de de, orada bir kymetiniz var. Bir varlksnz siz de.
V, Aman canm, benim ne kymetimolacak, ite geinip
gidiyoruz arada.
A. . Yapn bakalm, belki hakikaten kymetiniz olacaktr.
Bunu bilmiyoruz imdi.
V. Valla byle kymetler peinde komak, tuhaf. Tanr diyo-
ruz. Tanr ne verdiyse raz oluyoruz. te mademyle byk kud-
ret diyoruz, madembize bir hrriyet vermi, bu hrriyete boyun
emek lzm. O kudrete kar m gelelim?
A. . Hayr, o mnada deil. Ama sizde olan da baka biri-
ne vermek mes'uliyetini hisseder insan.
V. Bir ey yok ki, ne vereyim.
A. . Olduu kadar.
V. Olduu kadarn vermek iin benden aasn bulmak
lzm. Benden aa yok, ite sondanm.
A. . Kader. Varlk namtenahi (sonsuza kadar) kademe-
lidir. Herey yerli yerindedir.
V. Ben de yerime ne yaktmyaa...
A. . Daha ykseklere de karsnz inallah.
E. A. imdi sizinle dua edelimmi?
V. Edelim.
E. A. Biz burada tekrar edelim, siz de tekrar edin. Bakalm
ne olacak.
V. Siz duyacak msnz?
222
E. A. Tabii, siz aklnzdan geirdiiniz zaman biz duyarz.
V. Peki.
E. A. - i - Biz de aklmzdan geirdiimiz zaman siz duyarsnz.
Anlatk deil mi?...
Efendim? Kiminle gryoruz?
Mahmut Dostunuz.
E. A. Deminki yardmnz ve misliniz iin ok teekkr
ederiz.
M. Bu durumcidden d grn itibariyle iyidir. Yalnz
bir nokta var ki, grld gibi teferruata dalm bir vaziyette.
E. A. Evet.
M. Etrafnzdaki kprdanlardan, etrafndaki olaylardan
dersini alamam ve z bilgiye inememi durumda. Bu bakmdan
rahat grnyor, fakat Ueride kendisi iin byk strapl engeller
hazrlanmakta. Tabii bunun msebbibi gene kendisi oluyor. O ba-
kmdan cidden kafasnda yarattnz, zihinde yarattnz istifam-
lar kendisi iin ok faydal oldu. Ve bir mislin daha hzlandr-
dnz yryn. Sizlere teekkr ederim.
E, A. Bu varln asl durumu nedir?
M. Ne bakmdan?
E. A. Tekml bakmndan.
M. Bunun?
E. A. Evet.
M. Evet
E. A. Bu grnen teevvn altndaki durumu sizce malm
mudur?
M. Bize gre, bizimiin biraz malmgibi grnr. Ama
unu da unutmayn ki, varlklar, dostlarmz, baz durumlarn o
kadar sadkatle gizlerler ki, onlara biz deil, bizimstmzdeki
dostlarmz bile vkf olamaz. Her varln kendine gre bir sakl
taraf, bir kendi hususiyeti bulunur. Bizimgrmz, sdece kendi
grmzdr.
E. A. Evet, onu rica etmitimzaten. Sizde nasl bir intiba
var?
M. Bu varlk, kendisinin deil gibi ite, fazla olmamtr,
madde hayatndan ayrlan. Ve kendisi dnya stnde mutaassp
bir evreden yetimi bir ahstr. Ve din balar, o mnda din
balar olduka kuvvetli ve ferd bask altna alm durumdayd. Ve
ayn zamanda iktisad bakmdan da alak bir ortamdan kmtr
ve bunu siz de tehis ettiniz tahmin ediyorum.
E. A. Evet.
223
M. Bu basklar altnda, kendi z varlndaki istekleri, kaa-
biliyetleri iyice derine itmi ve bu ynden de hi bir istei, hi bir
arzusu olmayan saf, az grl bir takmproblemler iinde, kendi
apnda bocalayan bir varlktr. Bu problemlerin de, tabu, kaabi-
yetlerinin frenlenmesi nisbetinde zmleri zorlamaktadr.
E. A. Evet.
M. Bunlar zamanla; bu istekleri, arzular ve kendisine, kendi
z varlnda sakl bulunan kaabiyetler, zamanla stlerindeki bas-
ky atmaya muktedir olacaklardr. O zaman ite esas karklk,
esas kaos balyacaktr. leride onu ok strapl engeller bekliyor,
dediimvakit bunu kastetmitim.
E. A. Evet efendim.
M. Kaybettii zaman, onun iin byk mnlar ifade edecek,
ama u anda bunu idrk edemiyor. Ona gzel bir yol izdiniz. Bize
kar da kapalyd. Kendi durumunu rahat buluyor ve durumundan
memnun! te esas tehlikeli taraf da bu...
E. A. Evet, evet, bir ey daha sorabilir miyiz?
M. Buyurun.
E. A. Varlkla mtereken dua edeceimiz zaman irtibat
kestiniz. Buna ait bir ey sylemek arzu eder misiniz?
M. Bunu biraz da kendisi istedi. Yni, kendisinin bu ynde
bir arzusunu grdm. Ve sizin am olduunuz gzel yoldan, bu
zoraki temasmdevam onu caydrabilirdi; size kar bir antipati
duyabilirdi. Bu ynden onun arzusuna uymay daha muvaffk bul-
dum.
E. A. - Dua etmek istemeyiinin baka sebebi var m?
M. -Bo buluyor.
E. A. -nemsemiyor?
M. nemsemiyor. Ve sizin ciddi mevzular stnde durmamz
onun kafasn olduka yordu. Olduka yordu, o bakmdan kestim.
Zaten sizde de o havay brakt tahmin ediyorum. Ciddi mevzular
stnde derinlemesine durmaktan kap, teferruatla uramay
tercih ediyor. Dediimgibi, z bilgiye inmekten kamakta...
E. A. .Evet. Hareketiniz gayet isabetli olmu. ok teekkr
ederiz.
M. Bugn iin benimsize verebileceimbu kadar. Bugnk
almamz ve bana yardmc olduunuz iin size teekkr ederim.
224
SPATYOMUN LK MERHALESNN TEEVV
DEVRESNE AT UURSUZLUK HAL
Spatyomun birinci merhalesinde teevv hali denen bir haleti
ruhiyenin tebarz ettiini evvelce sylemitik. Bu hali neticelendiren
unsurun bir nevi uursuzluk olduu okuyucularmn elbette nazar
dikkatini ekmitir. Ruh burada iradesini kullanyor, fakat bundan
haberi olmuyor; imajinasyon yapyor ve kendisinin hakikaten i-
kence ekmesine sebep olan bir sr korkulu imajlar yaratyor,
bundan da haberi olmuyor. Yani, anladmz mnda onun akl ba-
nda olduu halde btn bu yapt, kendi hayatiyle ilgili eylerin
hibirisinin kendisi tarafndan yapldn anlyamyor ve onlar reel
olarak mevcut eylermi gibi kabul ediyor. Demek ki burada bir an-
layszlk var. te pek mhimgrdmz bu hali biraz daha
ak olarak izah edebilmek iin bu bahsi am bulunuyoruz.
Evvel unu arzdelimki, spatyomun ilk merhalesine ait uur-
suzluk halini biz ilk spiritizma ulemasnn anlam olduundan biraz
daha geni mnda kabul ediyoruz. Bu hususta kendi dnceleri-
mizi aklamadan evvel onlarnkini gzden geirmemiz faydal ola-
caktr. En iyi olarak okuyucularma bunu gene eski spiritlerin di-
liyle anlatabileceini dnerek klsik spiritizmamn kurucusu olan
Allan Kardec'in bu husustaki fikirlerini okuyucularma taktimedi-
yorum. Bu zat ruhlarmteevv halindeki uursuzluunu, uurun
tammnsiyle daralm veya hatt ortadan bsbtn kalkm ol-
mas eklinde kabul ediyor. Mesel, byle bir ruh ne ldn bili-
yor, ne de hatt bazen kimolduunu ve ne yaptn taktir ede-
biliyor.
Geri yukarda vermi olduumuz misller arasnda bu kadar
uyumu varlklar da yok deildir ve A. Kardec'in bu hkmne
yanl demiyoruz. Fakat bize gre bu hal, uursuzluun ancak
ilkel bir safhasdr, btn uursuzluk halinin vasf olamaz. A.
Kardec spatyomdaki uursuzluu yle tasvir ediyordu :
lmesnasnda her ey karktr. Ruhun, kendisini tanya-
bmesi iin birka zaman gemesi lzmgelir. O bir nevi gaflet
225
iindedir. Ve sanki derin bir uykudan uyanp da ne halde bulun-
duunu henz anlyamam bir insan gibidir. Ayrlm olduu mad-
denin tesirinden kurtulduka ve dncelerini rten sisler dal-
dka gemie ait fikir ve hatralarn berrakl meydana kar.
Burada, teevv halindeki uursuzluun, gemie ait hatra ve
fikirlerin rtl olmasiyle takdir edilmesi fikri zerinde dururum.
Bu dorudur, fakat daha ileri gitmek artiyle. Yni, gemie ait
htra ve fikirlerin olmay, uursuzluun en ileri bir derecesidir.
Onun daha derece derece alan dier yle safhalar da vardr ki,
o safhalarda ruh gemie ait olan bu htra ve fikirlerini pekl
idrak edebilir ve esasen ite onun bu kadar, fakat yalnz bu kadar
idrkle kalmas ve daha ileri gidememesi ki, uursuzluk halinin
biraz aada bahsedeceimiz modalitelerini meydana getirir. Devam
edelim:
lm takip eden teevvn devamsresi ok deikendir.
Birka saatten bir ok aya, hatt bir ok seneye kadar uzayabilir.
Hayatlarmda iken gelecek hayata kendi kendini hazrlam olanlar
iin bu mddet ok uzun deildir. Zira onlar buradaki hayatlarn
derhal anlarlar.
Bu teevv hali ahslarn karekterlerine ve bilhassa lm
tarzlarna gre hususiyetler gsterir. iddetli lmlerde, intiharlar-
da, ikence ile ldrlenlerde, kazalarda, fellerde, yaralanmalarda
ruh akndr ve hayret iindedir. ldn zannetmez. Bedenini
grr, bu bedenin kendisine ait olduunu bilir, ve onu inatla muha-
faza etmee alr, ondan ayrlm olduunu anlyamaz. Sevitii
insanlarn yanma gider, onlara hitap eder; fakat onlarn kendisini
iitmediklerini grr ve bunun sebebini bilemez. Bu illzyon peris-
prinin bedenden tamamiyle ayrlaca na kadar devameder.
ite kymetli bir mahit (gzlemci) olan bu muhteremara-
trcnn ok doru ve mteakip mahedelere uygun olan bu tavsiri,
teevv ve uursuzluk hallerinin neo-spiritalizma gr ile ayr-
ca izahna lzumhissettiriyor. Bu kitabmz takip edecek olan ese-
rimizde uzun uzadya anlatacamz gibi ruhlar bir defa dezen-
karne olduktan sonra onlarn dnya olaylariyle dorudan doruya
sempatize olarak mnasebet haline girimeleri imkn klsik
grlerin hilfna olarakkatiyen ortadan kalkm bulunur. Ve
artk onun ne odasna girip kmas, ne evini ve ne de bedenini g-
rebilmesi ve biraz aada A. Kardec'in syledii ve zannettii gibi
cenaze merasimine itirak etmesi bahis mevzuu olamaz (Bunun
226
ilm ve tabi sebepleri gelecek kitabmzda izah edilecektir.). Fakat
A. Kardec bu dncelerine esas tuttuu mahedesinde hakldr!
Yni, ruhlar bedenlerini grdklerini, ldkleri oday ve mahalli
mahede ettiklerini ve hatt kendi cenaze alaylarna bizzat itirak
ettiklerini sylerler ve onlarn bu szleri de dorudur. Nitekimbi-
zim yukarda vermi olduumuz mahedelerin bazlarnda byle
misller gemiti. te ilk nazarda ok zor ve aprak grnen bu
hdiseyi, ancak neo-spiritalizmaya gre anlalacak bir teevv
hli ve bu teevv haliyle birlikte bulunan uursuzluk hakkndaki
bilgi ile aydnlatmak mmkn olabilecektir. Allan Kardec'e devam
ediyorum:
Ve ancak ondan sonradr ki. bu ruh kendisinin artk hayatta-
kiler arasnda bulunmadmanlar Onun lmedii hak-
kndaki illzyonunu arttran dier bir ey de tpk dnyadaki be-
denine benziyen bir beden iinde kendisini grmesidir. Zira bu
bedenin evvelkinden daha ok seyyal olduunu idrk edecek kadar
vakit henz gememitir. O, bu bedeni de evvelki gibi kesif, kat
bir beden zanneder. Eer bu srada onun dikkati bu noktaya eki-
lirse elile bedenini tutamamaktan mtevellit hayrete dt
grlr... (6/79).
Ayni mellif baka bir eserinde de teevv hali hakknda
unlar sylyor :
6. Bedensel hayatn ruhsal hayata dnm esnasnda
esas ehemmiyeti haiz bir fenomen daha vukua gelir. Bu da teev-
v hlidir. Bu esnada ruhta bir uyuma olur. Bu uyuma muvak-
katen onun melekelerini felce uratr ve duyumlarmhi olmazsa
ksmen deitirir. O, bir trl kataleptik hle girmi gibidir. O
halde k, son nefesi hakknda onun hemen hemen- hi bir bilgisi
olmamtr. Hemen hemen, diyoruz, zira biraz sonra bahsedecei-
miz bir vakada lmnn ruh idrak etmektedir.
mdi teevv hlini, lmesnasnda vukua gelen tabi bir
hl olarak kabul etmek lzmgeliyor. Onun devammddeti gayr
muayyendir. Bu, bir ka saatten bir ka seneye kadar deiir. Te-
evv hali kaybolduktan sonra ruhun hali derin bir uykudan uya-
nan insamnkine benzer. Fikirler kark, mphemve mtereddittir.
Hdisat sisler arasnda grr ve gr tedricen (yava yava)
berraklar ve hafza yerine gelir. (23/192).
Grlyor ki A. Kardec burada teevv halini ve uursuzlu-
u nihayete erdiriyor, ite bizimondan ayrldmz nokta da bu-
227
rada balyor; zira bu hali, teevvten ruhun uyan olarak deil;
teevv halini, nevilerinden bir uursuzluk varyetesi olarak kabul
ediyor ve teevvn devam sayyoruz.
Demek ki, eski deneysel spiritalistlere gre teevv hali bu-
lank, sisli, bulutlu bir vuzuhsuzluk iinde geen aknlk halinden
ibarettir. Nitekimgene, klsik spiritizma bilginlerinden ve Kardec
ekolnn kudretli elemanlarndan biri elan Leon Denis'nin aaya
naklettiimiz szleri de ayn gr ifade etmektedir :
Dnyadan br leme intikli mteakip bir nevi teevv ve
uyuma hali, kendilerini bu seyahate hazrlamam olan ruhlara
musallat olur. Bu haldeki ruhlarn melekeleri rtldr. Onlar
olaylar ancak az ok kesif bir sis tabakas arkasmdan idrak eder-
ler.
Burada da uursuzluk aa yukar Allan Kardec'inki gibi tev-
sik ediliyor: tekrar ediyorum, biz de buna itirak ediyoruz; fakat,
btn teevv halinin devam mddetince de, ancak teevv
halinin bir ksm iin.
Bu teevv halinin devam ruhun tabiatna ve moral kymet-
lere gre deiir. Geri ruhlar iin ok uzun, hatt senelerce sre-
bir. Ondan sonra duman yava yava dalr. drk netleir, ruh
berrak grn tekrar bulur...
Bu teevv halinde iken ruh kendisine yneltilen dnceler-
den haberdar olur. Sevgi, efkat ve kalp rabtasndan ileri gelen
ihtizazlar kendisini ihata eden sis tabakas iinde ona birer k gibi
grnr... (12/157)
A
Bu melliflerin szlerinin sptyoma ilk geen ruhlara mteallik
ksmlar dorudur. Bizde aratrmalarmz neticesinde ayni teza-
hrleri gsteren mahedeler elde ettik. Ancak unutmamal ki,
spiritizma modern haliylepek yeni bir yol, bir tekml va-
stasdr. Byle kadrosu geni olan bir mevzuun ksa bir zamanda
en mtekmil eklini alabileceini dnmek hat olur. Buna ilve-
ten bir de onun daima tekml yolunda ykselen realiteleri ifade
ettii gznnde tutulursa, o zaman ondan her sene bir yenik bek-
lemek icabeder. te teevv halinde tebarz eden uursuzluk me-
selesi hakkndaki bilgilerde de bu yzden baz yenilikler domutur.
Bize gre teevv hali, uur sahasnn sadece sislenmi ve
bulutlanm olmasndan ibaret bir hdise dedir. Geri klsiklerin
tarif ettikleri byle bir uursuzluk hali de mevcuttur, fakat ancak
228
intikalin ilk zamanlariyle, ok geri ve kapank ruhlarn (mntehir,
kaatil ve cani ruhlar gibi) spatyomda geirmeleri iktiza eden ol-
duka uzun anlar iin mevcuttur. Yoksa bu mndaki uursuzluun
ruhta kalmam olmasna ramen teevv hali pekl devamede-
bilir.
Teevv halinde bulunan yle uyank,, berrak grl ve iste-
dikleri gibi meramlarn ifade edeben varlklar vardr ki, bunlar
belgatte (dzgn konumada), edebiyatta, sanatta ve hatt ilimde
deme mtehassslar bile artabilecek kymette tebliler verebi-
lirler. iirler yazdrrlar, telmihli, cinasl szler syyebilirler. Bu-
nunla beraber bazen onlar hafif deil, hatt olduka derin bir te-
evv halinde bulunmaktadrlar. Eer kardesizmaya gre teev-
v halini tarif edersek, bunlarn bu halden oktan kurtulmu var-
lklar olduklarna inanmamz lzmgelir.
Maalesef eski melliflerin bu ok ehemmiyetli noktay lzumu
derecesinde tefrik edememi olmalar, bir sr mevve (karma-
kark) ruhlardan, onlarn dnyev telkkilerinin tesiri altnda sy-
lemi olduklar szleri hakikt diye alarak deneysel spiritalizma
felsefesini baz noktalarda kmaz yollara srklemelerine ve ucuz
cilllarla bu gzel yolu tahrip etmek frsatn gzliyen bir takm
tembel muarzlarn eline onlar iin aldatc ve rk de olsa bu
silhlar vermelerine sebep olmutur. Reenkarnasyonizma gibi, de-
neysel spiritalizmanmen kuvvetli, en esasl bir bahsini savunan
bir ksmcidd spiritiere kar gene ruhlardan alm olduklar teb-
ligata dayanarak reenkarnasyonizmay spiritizma namna ret ve -
rtmee kalkan dier bir ksmspiritlerin hali ve bu hale baka-
rak ruhlardan gelen szler birbirini tutmuyor, u halde ortada ruh
falan yoktur, hepsi uydurma eylerdir diye hcuma geen, ilimda-
arc be baz muarzlarn durumu bunun gzel bir mislini te-
kil eder. Halbuki bunun sebebi malmdur. Bu yanlla yol veren
sy, tehis hatasdr. Birinciler, btn halleriyle ve yksek bilgi-
leri ihtiva eden teblileriyle kendilerini tantm byk varlklardan
aldklar tebligat; ikinciler ise, henz teevv iinde bulunan za-
vall varlklarn szlerini aratrmalarna esas tutmulardr. Bu
zavall mevve varlklar zaten teevv hallerinin doal gerekle-
rine uyarak orada da dnyadaki kanaatleriyle yaamaktadrlar. Me-
sel, btn mrn, ya babasndan grd veya muhitinden -
rendii tek bir realiteye balam ve o realiteye mutlak bir hakikt
diye inanm herhangi felsef, din, itima akideye mensup bir zat,
kendi mesleinin dnda hibir doru yolun, hibir hakiktin mev-
cut olmyacana esas itibariyle imn ettiine gre hele hayatm-
229
da reenkarnasyonizma mevzuu zerinde bir defa bile durmam
veya durmak frsatn bulamam isespatyoma yeni getii s-
ralarda bir spiritizma celsesine gelebildii zaman temasta bulundu-
u insanlara, ruhlarn tekrar tekrar dnyalara gelip giderek tek-
ml edeceklerini syler ve bu mevzuun lehinde konuabilir mi?
phesiz hayr! Hatt o bununla da kalmaz, byle dnceleri
iddetle ret de edebilir. Fakat br taraftan, spirit olsun, hristiyan,
msevi, mslman olsun, dnyada iken duygusunu, dncesini
daima ileterek hakikt peinde komu, bilgisini arttrm, ruhunu
derinletirmi ve ykseltmi bir insan ruhu, spatyomda teevv
halinden kurtulup kendini bulduktan sonra bir medyomun vasta-
siyle tebli verirse, ite o zaman i deiir. Ve bylelerinden bir ka
deil yzlerce, binlerce tebli gelse hepsi birbirine uygun olur,
birbirini tamamlar.
Bize gre teevv hali hemen hemen spatyomun birinci mer-
halesi boyunca uzayan bir uursuzluk halidir. Fakat bu uursuzluk
hali, eskilerin anlad ve anlatmak istedii gibi, sadece bulanklk
veya sislilik, bulutluluk hali deildir. Eskiden tarif edilen bu hal,
umum uursuzluk halinin en ilkel ve en kapank bir safhas ola-
bilir. Ve hakikaten kimolursa olsun her insann az veya ok s-
ratle veya ok ar bir hzla bu safhadan lm mteakip
gemesi mukadderdir (5/197-224). Bu bir tabiat kanunudur. Fakat
az ok bir zaman sonra bu bulutlarn datlmasiyle, ruhun spatyoma
intikal etmi olduunu anlamasiyle, yni Kardesizma'ya gre uurun
almasiyle spatyomun ilk merhalesindeki bir varln teevv ha-
linden kurtulacan kabul etmek doru olmaz. Nitekimo varlk
bu haliyle de kendine gre dnr, muhakeme eder, duyar ve ka-
pasitesine gre bir sr faaliyet gsterebilir. Fakat onun btn
bu hareketlerinde dnyada yaarken kazanm olduu itiyatlarn;
topraa ait ekililerin insanla mteallik ihtiraslarn, temaylle-
rin; itimai, ailev, maer, din, terbiyev bir sr telkkilerin,
itikatlarn, kanaatlerin az ok kuvvetli tesirleri grlr. te bu
halin devamdr ki, ona uursuz vasfn koydurmaa bizleri sevke-
diyor. nk, bu balar, bu temayller, bu incizaplar (ekililer),
ihtiraslar, arzular, heyecanlar, bu itikatler, kanaatler yarmyama-
lak imanlar, bu taassupkr iddialar devamettike spatyomdaki
varlk, serbest imajinasyon melekesile onlarn kuvvetli tesirleri
altnda mtemadiyen imajlar yaratmakta ve o imajlar birer realite
halinde kabul ederek etrafndakilere de alamakta devamedecek-
tir. Nitekimeski ekoln nairleri arasnda bulunan Leon Deni de
bu hakikti sezmitir. Ve biz bylelerinin grlerini ne-spiritaliz-
230
maya doru uzatlm kymetli birer kpr telkki ediyoruz. Bize
yaklaan bu fikirleri, L. Denis'den naklen alyoruz :
Maddi bedeninden kurtulduktan sonra ruh henz heyecan, ih-
tiras ve yersel hayat esnasnda edinmi olduu imaj ve fikir alar
iinde mahsurdur. Onun yeni hayatna almas ve yeni hayatm
anlamas lzmdr. Ancak bunu yaptktan sonra kozmik muhitlere
girebilir.
Bir ok ruhlar iin br lemde ilk hayrete ayan olan ey,
orann esas itibariyle arz muhitinden farkl olmasdr. Orada arlk
kanunlar arzdakine nazaran daha gevektir. Duvarlar artk mania
tekil etmez. Ruh bu duvarlardan geebilir.
te mesel bu duvarlar da uursuzluk halinin yaratm ol-
duu, Leon Denis'in dedii gibi ruhun teevvn mucip fenomen-
lerdendir ki, eskiler maalesef bu duvarlar, bu binalar, aalan,
hatt ehirleri, fabrikalar, imalthaneleri... velhasl dnyadakine
benzer madd teekklt, bunlarn iinde yalnz imajinasyonlaryle
yaayan ruhlardan aldklar bilgilere dayanarak sanki daha seyyal
bir tabiatta spatyomda tabii olarak mevcutmu gibi kabul etmi-
lerdir. Yani, bize narazan btn bunlar yukarda sylemi olduu-
muz gibi, teevvten uyanm zannedilen, fakat hakiktte teev-
v halinin imajlar iinde yayarak konuan varlklar tarafndan
verilmi tebligattan dolay hatal bir dnce mahsuldr. imdi
L. Denis'ye devamediyoruz :
Ve ruh havalarda ykselebilir. Bununla beraber tayin ede-
medii baz manialar hl onu serbest brakmaz. O, her eyden
korkar ve her ey karsnda kararszlk gsterir. lerlemi ruhlar
btn yersel tesirlerden sratle kurtulurlar. Ve kendi durumlar
hakkndaki uurlarna abuk kavuurlar. Onlarn dnce hamleleri
madd rty yrtar. Gzlerinin nnde geni bir manzara alr.
Onlar, spatyomdaki durumlarn hemen hemen derhal anlarlar...
Aa ruhlar madd hayatn intibalarni uzun zaman muhafaza
ederler. Onlar hl fizik hayatta yaadklarmzannederler. Ve
dnyadaki ileriyle bazen senelerce megul olurlar. Materyalist iin
lm, anlalmaz bir muamma olur. O, evvelce bu hususta hibir
bilgi edinmemi olduundan seyyalev fizik bedeni, beden zanneder.
Ve yersel hayatn illzyonlar onda devameder. Onlar zevkleriyle ve
imajiner ihtiyalariyle dnyada yayor gibidirler. Bir mddet
sonra, yava yava ve hayrhah ruhlarn yardmlaryle onlarn u-
urlar alr...
231
Ortodoks bir mminin ruhu kararszlk iinde dolar. Ve
dnyada yaarken papazn kendisine vdetmi olduu cenneti ve
cennetle ilgili hazlar arar. Bazen bu neviden olanlarn srprizleri
pek byk olur. Ve spatyomun hakik kanunlarna alabilmeleri
iin bu ruhlarn uzun bir raklk devresi geirmeleri icap eder.
Onlar, beklemekte olduklar melek ve eytanlarn yerine, kendileri
gibi dnyada yaam olan bir takminsan ruhlariyle karlarlar.
Ve spatyomda mit ettikleri eylerin bylece geciktiini grdke
iddetli bir hayal krklna urarlar...
pheci olan ruhlar ve bunlarla beraber bedende mstakil bir
varln mevcudiyetini inkr etmi olanlar spatyoma geince ken-
dileini bir rya grmee baam zannederler. Bu halleri, hatlar
dzeeninceye kadar devameder... (12/174)
te bizimde sylemek istediklerimizin bir ksm, L. Denis'in
bu syledikleridir. O halde bize nazaran spatyomdaki teevv hali
e mterafk uursuzluk mefhumu nedir? uursuzluu ksaca ken-
dini ve evresini tanmamak deyimiyle ifade edebiliriz. imdi bu
fikir zerinde biraz durmak istiyorum.
Biliyoruz ki, insan ruhunun madde ile mnasebetlerine ait
bir sr melekeleri vardr ki, bunlar ruhun tekml derecesine ge
az ok faaliyete gemek zaruretindedirler. Ruh messir bir kudret-
tir. Eu kudrette miktarn tayin edemiyeceimiz kadar nihayetsiz
melekeler mevcuttur. Fakat bu melekeler ancak onun tekmlne
uygun olarak geliir. te muayyen bir tekml devresi sonunda
inkiaf etmi bulunan uur melekesi de onda mevcut olan bu kud-
retlerden birisidir. Ruh ancak uuruyla dier melekeleri hakknda
az ok bilgi ve vukuf sahibi olur. Ve bu sayede o, dier melekele-
rini kullanma yerlerini ve yollarn tayin ve taktir eder. uuru in-
kiaf ettike bu melekelerinin nerede, nasl, ne maksatla ve ne de-
receye kadar kullanlmas lzmgeldiini daha iyi ve yolunda bir
vukufla sezer. Demek ki, bir ruh, kendi melekeleri ve o melekeleri
kullanma yerleri ve tarzlar ve iinde bulunduu zaman ve mekna
ilikin hdiselerle kendi melekelerinin mnasebetleri hakknda ne
kadar mull ve geni bir uyanklk ve idrak sahibi olursa, onun
uuru o nisbette ak ve berrak saylr. Bilkis onun bu husustaki
anlay ne kadar dar ve mulsz ise, uuru da o kadar kapanm
ve daralm demek olur. Bir ar baln yaparken, bir karnca yuva-
sn kurarken, bir rmcek avn yakalarken bir sr ruh faaliyeti
gsterir. Bunlarn her biri onun az ok inkiaf etmi bir melekesi-
nin almas ile vukua gelir. Fakat bu melekelerinin nasl, niin,
232
nerede ve ne maksatla kullanldn bu hayvanlarn hibirisi bi-
lemez. Zira hayvan halinde iken onlarn uurlar kapaldr. Bununla
beraber onlarn yaptklar ite o kadar ak bir mkemmeliyet bu-
lunabilir ki, uur sahibi bir insan bile bu ilere hayran kalr. Bir
rmcein yuvasmdaki maharet, bir karnca, bir ar hayatndaki
intizaminkr edilemiyen hakiktlerdendir.
u halde ruhun melekelerini kullanma faaliyeti iki tarzda vu-
kua gelmektedir. Bunlardan birincisi otomatik faaliyet; ikincisi ise,
uurlu faaliyettir. Bir insanda da bu ki faaliyet ekline bariz olarak
rasgelinebilir. Mesel, kalbimizin at, phesiz ruhumuzun kudret
ve melekelerini kullanmas sayesinde vukua gelir. Fakat bundan hi
birimizin haberi olmaz. Binaenaleyh bu i otomatik olarak yaplr.
Halbuki insan, bir elbiseyi dikerken, bir hastay muayene ederken,
bir kpry yaparken sarfettii gene otomatik faaliyetler arasnda
bir ksmdier ruh faaliyetlerini de admadmuuriyle takip eder.
Ve bu ruh melekelerini yerinde, icabna gre ve lzumu derecesinde
kullanmaa alr. te bu da uurlu faaliyettir.
Otomatik faaliyetler, o srada ruhun vukufu dahilinde vki
olmadndan otomatik halin devam mddetince onlarn mu-
hit ve zamana intibaklarnda ruhun dorudan doruya faaliyeti
grnmez. Ancak muhit artlarnn aykr tesirleri derecesine gre
ve bu tesirlerin istikamet verdii yollarda, otomatik faaliyetlerin
muhite intibak iin ruh hareketleri vukua gelir. Yni ruh, yapmakta
olduu iin muhite ve zamana uymadn bilere,k deil, bu hususta
dardan almakta olduu tesirlere uyarak kendisini, daha dorusu
melekelerinin faaliyetini muhitine uydurmaa alr. te madde-
lerin ve madd faaliyetlerin ruh tekmlndeki rollerini de bu ba-
kmdan mtala etmek, ii kolaylatrr. phesiz, ruhun otomatik
faaliyetlerinin byle dardan tesirlerle muhite intibak ettirilmesi
keyfiyeti az ok uzun bir zamana muhtatr. Mesel, bir rmcek
muayyen artlara uygun olarak yapmaa alkn olduu yuvasn,
artlar deiik baka bir muhitte de aynen yapmaa devameder".
Fakat yeni artlar onun bu faaliyetine bir ok noktadan engel olur
ve ilk .zamanlarda rmcein yuvasn ok kt olarak veya glk-
ler iinde yapmasna sebebiyet verir, ite byle bir sr baarl,
baarsz deney ve almalardan sonra o hayvan veya onun nesli,
iinde bulunduu yeni artlara uygun ve muvaffakiyetli bir faaliyet
gstererek i grmee otomatikman alr. Yni, muhitine intibak
eder. Eer bu srada dardan gelen tesirler pek ni ve iddetli
olursa, bunlara kar hazrlanabilecek vakti bulamyan hayvan,
muhitine intibakszlk yznden mahfolur gider. Mutat artlar
233
altnda almaa alm bir kalb iin de vaziyet aynen byledir.
Vcut artlar deiebilir ve bu deiiklik ya ni veya tedric olur.
Ani olsun, tedric olsun, bu deiiklii, kalb daha evvelden grerek,
ona gre tedbir alamaz. Ancak bu tesirlere maruz kaldktan sonra
o tesirlerin altnda ve istikametinde kendisini yeni artlara gre
hazrlamaa alr. Eer bu tesirler yava yava tesss ederse,
kalb bu ide muvaffak olur; yok, iddetli ve ni olarak gelirse ha-
zrlksz yakalanan ruh, kalbi yeni vaziyete uydurmaa vakit bula-
maz ve bu organ intibakszlk yznden lykiyle idare edemez.
Bunun neticesinde kalb ar bir duruma der ve belki de durur.
Demek ki, otomatik ilerde ruh, faaliyetini dardan ald tesirlere
gre ve o tesirlerin devam mddetince ayarlamaa alr ve imkn
bulduka bunu yapar.
Halbuki uurlu faaliyetlerde i bsbtn baka trldr. Bu-
rada ruh, kullanmakta olduu melekelerini mdrik olduundan iin-
de bulunduu muhitin artlarna gre onlar ayarlamak ihtiyacn
daha evvelden dnr ve icab hale uygun faaliyetler gsterir.
Yni, muhite kendisini hazrlamak ihtiyacn daha evvelden duyar.
Mesel, scak memleketlerde evler yapmaa alm bir mimar, so-
uk bir memlekete gelince rmcek gibi hareket etmez, hemen
scak memleketlerde yapm olduu evler gibi otomatik bir faali-
yetle ev yapmaa kalkmaz. Yni, onun faaliyeti otomatik deildir.
O, souk memleketin icaplarn nceden, ie balamazdan evvel
dnr, hesabn-kitabm ona gre hazrlar ve ie balar. Ve gr-
gs, bilgisi nisbetinde az ok muvaffakiyetli bir eser meydana
getirir.
u halde otomatik ruh faaliyetleri ile uurlu ruh faaliyetlerinin
arasnda bir muhite intibak keyfiyeti bakmndan da byk fark
vardr. Birincisinde muhitten ruha gelen tesirler ruhi faaliyeti ha-
rekete geirir ve ona istikamet verdirir. kincisinde ise, bu hareket
ihtiyac, dorudan doruya ruhta doar ve istikameti de ruhun
grg ve tecrbesiyle belli olur. imdi bir ka misal vererek bu fi-
kirlerimizi biraz daha amak istiyoruz.
Aptal ile akll bir inamele alalm: Bunlarn arzettiimiz an-
lamda kabul edildiine gre, uur sahalarnda ok byk fark vardr.
Bunun iin bunlar ruh melekelerini ayni kudrette kullanamazlar.
Keza muhitlerine intibak bakmndan da aralarnda byk bir ka-
biliyet fark vardr. Aptal adam, her yerde alkn ruh faaliyetlerini
otomatikman yapar. Binaenaleyh onun muhite intibak kabiliyeti ok
zorluk ve glkle vukua gelir. Onun bu intibakn-'temin eden un-
234
surlar merkezden, yni ruhtan muhite doru deil, muhitten ruha
doru tecelli eder. Yni, onu kendisine uydurmak istiyen muhitin
yumruk ve tokatlarn yiye yiye o, iinde bulunduu muhit artlarna
ve icaplarna uyabilir veya yamaz. Halbuki akll adam, muhitinden
kendisine gelmesi umulan tokad yemeden ona kar hazrlanr; bu
suretle o, ya tokadn seyrini deitirir veya onun hafife gemesini
salam olur.
Muayyen bir maksatla bir topluluk iinde bulunduunuzu far-
zediniz. inizden birisi kp sizin bu maksatlarnza hi temas et-
miyen bambaka bir mevzu zerinde srarla konumaa balasn.
Ve ayn zamanda bu hareketinin de sizin realitenize uyup uymadm
dnecek kudret ve kabiliyeti gstermesin. Ve mtemadiyen kendi
aykr temposunda devamedip dursun. Siz bu adama hakl olarak
uursuzluk isnat edersiniz. Mesel, tbb bir toplantda yle bir
mdavim (devameden) vardr ki o, her toplantda mtemadiyen
tenekecilikten, bu toplulukla hi mnasebeti olmyacak ekilde,
bahseder durur. Szlerinin oradaki mnasebetsizlii hakknda da
hi bir bilgiye mlik bulunmaz. te eer siz bu adam ya affedemez
veya yola getiremezseniz, tmarhaneye kapatrsnz. Zira bu adam
uursuzdur ve bu sebepten dolay otomatik bir ruh faaliyeti iin-
dedir. Bu otomatik faaliyet onu, sizin muhitinize intibak imknlarn
iten gelen bir vukuf la aratrmak ve bulmak kudretinden yoksun
brakr.
Bnyamzdakilere ait bu mislleri tetkik ederek spatyomdaki
mevve (teevv-kanklk iindeki) ruhlarn durumlar hakkn-
da daha kolay fikir edinmek mmkn olur. Bu mlhazalar, karde-
sizmann tarif ettii uursuzluk haliyle bizimkinin arasnda olduka
bariz (belirli) farkn bulunduunu gsterecektir. Nitekimtp odas
toplantsnda tenekecilikten bahseden adamn kardesizmada ta-
rif edildii gibi, aklnda bulanklk, sislilik, bulutluluk v.s. gibi
haller yoktur. O, belki de en mkemmel ve usta bir tenekecidir. Ve
mevzuunu anlatrken de fevkalde serbest bir konuma gsterebilir.
Btn bunlara ramen gene uursuzdur ve bu ileri otomatik olarak
yapmaktadr. Bu adama spatyomdiliyle teevv halinde, dnya-
dakilerin dili ile de deli derler. nk o, uursuzluu yznden oto-
matik olarak kulland ruh melekelerini, iinde bulunduu muhite,
kendisinden gelen bilgi ve vukufla intibak kudretini gsteremiyor.
Bu mtalalardan sonra bahsimize rahat rahat girebiliriz. Bir
insan tasavvur ediniz ki o, dnyada iken her hangi bir meslee
btn varliyle balanm ve o meslein dnda hi bir eye ky-
235
met vermemi, hibir realiteyi kabul etmek istememi olsun. Mesel,
bir kiliseye btn mrnce kapanp ahretteki cennet: kapacam
diye ve yalnz bunun iin gece gndz vaktini inzivada ibadet-
le geiren ve kilise dndaki btn realiteleri tetkike lzumgr-
meksizin reddeden ve gz baka hibir ey grmiyen mteaassp bir
papaz dnnz. Ruhunu kilise dndaki hibir manev faaliyetle
gelitirmemi, tecrbe ve grgs eksik olarak br leme intikl
etmi bu papazn hali ne olacak. Kabul etmeli ki, spatyomda,bit
madde lemidir, orada da bir sr ruh faaliyetler, grlecek bir
sr ve hatt dn3'adakinden ok fazla iler yaplacaktr. hsanlarla
btn temasn kesmi, mhimruh faaliyetlerini dumura uram
ve hibir i gremez hale gelmi bu zatn ahretten bekledii yegne
ey, tahayyl ettii cennet ve o cennette geirecei atalet ve ten-
bellikle vasflanm, hakiktte mnsz, fakat onca mesut telkki
edilen bombo bir hayatr.
lmvki olur. Fakat o, bu bekledii hayat bulamaz. Hare-
ketsizlii kendisini, spatyomun muazzamve muhteemfaaliyetleri-
ne intibak ettiremiyecek bir duruma sokar. Eer o papaz ayni za-
manda dier ruh kudretlerini de dnyada iken altrm ve byle
dumura uratmam olsayd, az ok bir zamanda aklmbana top-
hyabilecek ve iinde bulunduu muhitle kendi durumu arasndaki
bu intibakszl gidermenin relerini arayacak, bulacak ve bu
suretle de teevv halini ok ksaltm olacakt. Halbuki imdi o,
bu vaziyette deil. Yni, bu zat dnyada geirmi olduu uzun bir
mrle kendisini yle bir takm yeknasak ve muayyen itiyatlara
balam ve onlarn biricik kymeti olduklarna o kadar kuvvetle
iman etmi ki, spatyomda o kymetleri yaatan btn madd sebep-
ler ortadan kalkt halde, kuvvetli imaniyle o, bunlar bizzat kendi
ruhunda otomatikman yaatmakta devameder durur. Bu otoma
tizma, onun dnyada iken hakiktine byk bir imanla inand ve
baland bir sr din merasimin ve o merasimle ilgili icaplarn
ve imajlarn uursuz bir imajinasyon yolu ile devaml ekilde tekrar
ediliinden baka bir ey deildir. te dnyadan ayrld ve btn
madd basklardan kurtulduu halde hl dnyev telkkilerinin ve
itiyatlarnn tesiri altmda devameden bu otomatizma, tpk vcutta
habersizce atan bir kalbin hareketi gibi, bu adammspatyomhaya-
tnda mihaniki bir i halinde onun tekml derecesine gre az
ek uzun bir zamansrp gidecektir. Ve o zaman bu ruhun
durumu hekimler odasnda hi mnasebeti olmad halce tenekeci-
likten bahsedip duran bir doktorun durumundan daha az fec olm-
yacaktr. Zira oralarda, ne inziva, ne kilise, ne cami veya havra, ne
236
ibadethane, ne fabrika, ne imalthane... yoktur. Oras aklmzn
eremiyecei geni ldeki tabiat kanunlariyle ilgili faaliyetlerin
kaynat bir yerdir. Orada geecek bir anlk bo vakit, isiz hayat
yoktur. Ykselme yolunda mtemadiyen cehit sarf etmek, istemek,
yapmak, velhasl mmkn olduu kadar ruhun kefolunmu mele-
kelerinden istifade etmek zaruridir. Btn mrn tek bir ruh
melekesinin faaliyeti zerinde toplam olan yukarda bahsettiim
papaz gibi ayni eyi yaparak ruhunu yalnz madd mefhumlara,
valnz ekle ait merasimlere balam bir hoca, bir haham, bir tek-
nisyen, bir imci, bir dkknc, bir esnaf... v.s. iin de vaziyet
byledir. Yni, btn bu ilerin hayatta bir gaye deil, ancak yk-
sek ruh kudretlerinin ve bilhassa fazilet, sevgi, efkat, fedakrlk
melekelerinin muhtelif yollarda inkiafna yanyan birer vasta ol-
duunu anlayp kabul etmemi ve hayatlarmona gre tertipleme-
mi her insann hangi meslekten, hangi yoldan giderse gitsin ula-
aca spatyomhayat, tekml derecesine gre az ok uzun byle
bir teevv hali olacaktr. Btn tecrbe ve mahedelerimiz bunu
gstermektedir.
Spatyomun uursuzluk dereceleri bakmndan varyetelerinin
okluu dnlrse, bu verdiimmisller onlarn yannda ok ba-
sit kalr. Hakiktte bu uursuzluun bir sr anlar vardr. Spekt-
reskopta maziye doru giden yeil rengin seyrini takip ediniz. O
sahanmher milimetresinin milyonlarda birinde yapacanz kesit-
lerdeki renklerin birbirinden farkl olduunu grrsnz. Daima
sylediimiz ve kabul ettiimiz gibi, tabiatta hdiseler birbirine hi
bir vakit bakla kesilm gibi keskin hudutlarla deierek gemez.
Keskin gibi grnen hudutlar, ancak bizim kaba duyumlarmzn
takdir edebildii izaf eylerdir. Spatyomun uursuzluk halinin de
byle ok eitli ve aklmzn alamyaca varyeteleri vardr. Fakat
biz yukarda vermi olduumuz misllerle bu deiikliklerin ancak
bir ka numunesini taktimetmi oluyoruz. Bu sahada her aratr-
cnn almas kendisine yeni bir varyetenin mislini muhakkak
bulduracaktr.
imdi byk ve kymetli spatyomdostlarmzdan Akn'mbu
teevv halindeki ruhlarn uursuzluu hakknda vermi olduu
tebliden bir iki paray okuyucularma arzediyorum.
237
(Orijinal Celse. Medyom: Bn. Nezihe Bayurgil, .operatr
!
Kuhselman, Rehber : Akn, Tarih : II/IX/1948, Yer : stanbul,
Vetire : Mantal.)
... Teevv halindeki ruhlarn szleri her vakit ipsiz sapsz,
deli samas gibi eyler deildir. Uzun mddet de srebilen teevv
halinde dnya realitesi burada da yaanyor, demektir. O halde.
byle insan, mesel, dnyada ok kymetli bir hatip idiyse ve iyi bir
filozof idiyse, burada da kendisini uzun zaman ayni ekilde filozof
zannedecek ve eer bir frsat bulursa dnyadaki bir ruhla sempatize
olarak ona hayret verecek kadar yksek hitabelerde bulunacak ve
filozofluk yapacaktr. Bunu dinliyenler onun hakikaten yksek bir
ruh olduunu (maamafjh bu da olabilir, Akn.) zannedeceklerdir.
Halbuki henz teevv halinde bulunan bu ruhun iyi taraf lan da,
kt taraflar da dnya realitesinde olduu gibi kalmtr. Onun
iin byle bir ruhu, ne byk bir kymet olarak kabul etmek, ne de
kymetsiz diye reddetmek doru olmaz. Yalnz o eer kymetsiz bir
varlk ise, szlerinde mtemadiyen tekrarlar grrsnz. Ve onun
yle dnceleri olur ki, bunlar, dier mteaddit yksek ruhlardan
alm olduunuz teblilerdeki fikirlere uymyabir. Ancak bu yol-
dan onlar ayrt edebilirsiniz. Bu da kuvvetli bir bilgi ile mmkn
olur. Aksi taktirde, evvel onun peinden koanlar ok olur. Fakat
byleleri gnn birinde birdenbire bir hayal sukutu ile karlamak-
ta gecikmez. Zira bu ruh da bir gn teevvten kurtulacaktr. Ve
o zamana kadar da o insanlarn bu ruh tarafndan salamlatrlm
olan inanlar altst olacaktr.
yle kimseler bilirimki, bunlar spatyomda teevv halinde
bulunan basit ve cahil bir varln birka mukaddes teimden bah-
setmeliyle ve sanki oradan sylenecek baka bir ey kalmam gibi
harc lembir iki ahlk formln temcit pilav halinde tekrar tek-
rar ortaya koymasiyle onun airane, edebiyane ve hatt filozofane
szlerinin peine taklp gitmiler ve ondan almakta olduklar tel-
kinlerin dnda hibir realiteyi kabul edemez hale gelmilerdir. Hal-
buki spatyoma, balanmak, darlamak iin deil; yaylmak, geni-
lemek iin girilir. Bir yerde ivilenip kalmak iin de, ahikalarda
yol almak iin orada yaamr.
te intibak edemedii bir muhitte dnyaya ait hezeyanlarm,
szlerini, konferans veya derslerini, fikir ve duygularn telkin
edecek kimseyi bulamayan (zira ruh leminde buna msaade edil-
mez) teevv halindeki varlk yalnzlnn skntsn ancak dn-
yadan kendisine kapsn aan bir insanoluna dehalet etmek sure-
238
tiyle gidermee alr. Bu ite onun hemen hemen hi bir fena
niyeti yoktur. Bununla beraber bilhassa, tecrbesiz topluluklarda bu
varlkla ve yalnz bu varlkla ok uzun zaman temasta bulunanlar
in ilerdeki neriyatmzda uzun uzadya bahsedeceimiz bir tasal-
lut (obsesy on) hali teesss edebilir (kurulur).
imdi burada akla yle bir sual gelebilir : Neo-spiritalizma
gr ile her melekenin bir bal, bir de serbest eklini kabul edi-
yoruz: Mesel bal hafza deyince insan bedeni iindeki ruhun mu-
tat hafzasn, serbest hafza deyince de bedenden ayrlarak serbest
hale gemi ruhun hafzasn kasdediyoruz. Ve serbest ruh mele-
kelerinin bal olanlara nispetle daha mull olduunu biliyoruz;
o halde nasl oluyor da bedenden tamamiyle kurtulmu bir ruh,
ancak bal uur iin mmkn olabilen byle uursuzluk halini ser-
best uura kavutuu zamanda da gsterebiliyor? Bu sual ne kadar
yerinde ve mhimgrnrse, onun cevabmvermek de o kadar
kolaydr.
Dnya hayatnda ruhun bedene ballnn, perispri zerinde
husule getirmi olduu derin intibalar vardr. Spatyoma henz ge-
mi olan bir ruh, geri bedeninden tamamiyle ve fiilen kurtulmutur,
ama perisprisinde bu rabtaya ait intibalar ykl olarak spatyoma
gemitir. Dnyada gaf il bir insan kendisini bedeninden ibaret zan-
neder. Ve bedeni sevk ve idare eden hkimve bedene bal, fakat
baka mahiyette bir kuvvetin mevcut bulunduunu ve o kuvvetin
de kendisi olduunu aklna bile getirmez. Bu kanaat onun iin ne
kadar tabii ise, teevv halinde bulunan bir spatyom sakini iin
de ayni ekilde yaratt bedenine kendisini bal hissetmesi ve onun
hkimiyeti altnda bulunduuna inanmas o kadar tabdir. Ve bu
inan da onun dnyadan perisprisiyle getirmui olduu intihalardr.
O halde burada bahis mevzuu olan intiban mahiyeti hakknda biraz
izahat vermek icap ediyor. Evvel bunun izahna, herkesin yapabi-
lecei bir tecrbeyi okuyucularma hatrlatmakla balyacam.
Yz sizin kar tarafnza gelmek zere bir tavuu, avularnz
aarak iki elinizle, iki yanndan skca tutunuz ve tavuu tuttuunuz
halde yere oturtunuz. O, nceleri, rpnmak ve kurtulmak ister,
barr, rahat durmaz. Fakat siz bir iki dakika kadar hi hareket
etmeden onu smsk tutmakta devamediniz. Biraz sonra tavuk
sakinleir ve hareket etmez olur. Bu bir nevi teslimiyettir. Yni,
tavuun ruhunda yakalanm ve tesbit edilmi olduuna ait bir in-
tiba husule gelmitir. Bu vaziyet teesss ettikten sonra yavaa
ellerinizi ekiniz, hayvan hi kmldamadan, hibir hareket yapma-
dan, sanki siz onu hep tutuyormusunuz gibi ayni vaziyeti uzunca
239
bir zaman muhafaza eder. Ve braktmz gibi durur, hatt eer
bu srada yemyemesi icap ederse yerinde, kmldamadan, ayaa
kalkmadan gagasiyle yemini yerden toplamaa urar. Yni, o
hl kendisinin sizin tarafnzdan tutulmakta olduunu zannetmek-
tedir. Halbuki siz onu oktan braktnz. te bu da, kendisi fiilen
serbest hale getikten sonra devameden tavuun bir teevv
halidir. Burada ne oluyor? Tavuk evvelce sizin tarafnzdan yaka-
landn ve zaptedildiini hissetmiti, biraz rpndktan ,sonra ta-
vukta husule gelen teslimiyet, bu zaptediliinin onun ruhu tarafn-
dan kabul edilmi olduunun ifadesidir ki, bu da otomatik bir
hdisedir. Bilhara siz onu braktnz, o serbestleti, ama onun
ruhundaki bu zaptediliinin kabulne dair husule gelmi olan intiba
devametmektedir; o henz silinmedi. Binaenaleyh onun ruh faa-
liyetleri sizin tarafnzdan tutulmu olduu zamandaki madd art-
lar altnda tezahr etmekte berdevamdr ve artk hakiktte mevcut
olmyan bu artlar o hayvancaz otomatik iradesiyle kendi ru-
hunda devamettirmektedir.
Fakat bu tavuk hikyesinden baka bu hususta daha bilimsel
ve deneysel mahedeler ve misller de gsterilebilir : pnoz hali
bu bakmdan bize ok dikkate ayan bilgiler verir. pnotik vetire-
lerle, bir sjeyi uyutmadan ona bir sr hareketler ve vaziyetler
telkin edebilirsiniz. Mesel :
1 Sjenin ellerini birbiri zerine koyarsanz, ellerinizle ha-
fife onun ellerini bu vaziyette tutarak kendisine unlar sylersiniz:
ok kuvvetli iplerle elleriniz smsk birbirine balanyor, yzlerce
kuvvetli ip ellerinizi birbirine balad. imdi katiyen ellerinizi bir-
birinden ayramazsnz. Siz onlar ayrmak istedike ipler daha ziyade
skacak ve ellerinizi birbirine daha kuvvetle balyacak; haydi
tecrbe ediniz! Bu srada sje ellerini birbirinden ayrmak ister
gibi vaziyetler alr, fakat bir trl onlar aamaz. O, bu srada
ellerini amak iin kendi kendine ok kuvvet sarfettiini zanneder
ama, eer muayene ederseniz onun ellerini amak iin yapt ceh-
tin zahir olduunu grrsnz. Yni sje, zahiren ellerini amaa
alyormu gibi grnrse de hakiktte bunun iin c.n kk bir
cehit bile sarf etmemektedir. Neden? nk onun ruhunda sizin
telkininize tbi olarak ellerinin almaz bir ekilde balanm oldu-
una dair husule gelen iman, ellerini amak hususundaki btn
melekelerini kullanabilmek, yni ellerini amak iin cehit gstermek
faaliyetini felce uratmtr. Nitekimo bu srada ellerini amak
iin en kk bir cehit gstermi olsa, onlar hibir glk ekme-
den derhal aacaktr. Fakat onun ruhuna sokmu olduunuz kuv-
240
vetli iplerle balanma intiban, ortada hi bir madd ipin mevcut
olmadn bilmesine ramen otomatik imajinasyonu ile o devam
ettirmekte ve hakiktte hibir ba mevcut olmad halde sanki
zlmesi imknsz iplerle balanm kadar ellerini bal duymak-
tadr.
2 Sjeyi arkas st yere yatrnz ve bir elinizle hafife
gsne basarak kendisine unlar syleyiniz: imdi zerinize ufak
bir siklet koyuyorum. Bu be kilo arlndadr. imdilik kalka-
bilirsiniz, deneyiniz. Sje bu srada kalkma dener ve kalkar. Gene
yatrnz ve ayn hale devamediniz ve unlar syleyiniz. imdi
bu tazyikin arl artyor, yirmi kilo oldu, elli ko oldu, imdi
tecrbe ederseniz belki pek glkle hareket edebirsiniz, ama asla
kalkamazsnz, tecrbe ediniz, bakalm. Sje tecrbe eder, biraz
kmldar, fakat kalkamaz. Gene devamediniz : imdi bu siklet pek
fazla artyor. Yz kilo oldu, bin kilo oldu, on bin kilo oldu... imdi
artk kalkmak deil, hibir tarafnz bile kmldatamazsinz. Tecr-
be ediniz, fakat tecrbe ettike siklet artacak ve sizi daha hareket-
siz bir hale sokacak. Haydi, tecrbe ediniz! Sjeye bu srada ba-
karsanz sanki kalkmak iin byk bir cehit sarfediyormu gibi
yznn kpkrmz olduunu grrsnz. Fakat yukarda dediim
gibi hakiktte onun kalkmak iin hibir cehit sarf ettii yoktur.
nk o, sizin ona telkin etmi olduunuz bu mbalaal arlkla-
rn, kilolarn tesirini ruhunda duymaktadr. Hakiktte ne byle bir
sikletin, ne de dardan madd bir tazyikin mevcut olmadmbil-
dii halde, telkinle ruhunda husule gelen intibalar o sikletin, o taz-
yikin maddeten mevcudiyeti kadar onun zerinde messir olmak-
tadr. nk ruhen inanm ve bunu kabul etmitir.
Bu deneyler ve mahedeler bize gsteriyor ki, ruhun madd
bir mevcudiyete bal olarak inand bir hdise, hakiktte o me-
cudiyet ortada olmasa dahi ayni kymeti muhafaza eder. Demek ki,
ruhta bir intiban husule gelmesi, o intiban husulnde mevzu olan
madd unsurun mevcudiyete kimve artl deildir. pnozun feno-
menik tezahrlerinde bu hakiktin binlerce mislini grmek mm-
kndr.
ite olduka uzun sren bir dnya hayatnn devaml ekde
madd ve cisman balar altnda kala kala her insann ruhunda bu
rabtalarn hakiktine yle kuvvetli bir imn hsl olmu ve o ruh
bu bedene balln o kadar kabullenmi bulunur ki, bu inanma
ve^fcabullenme iindeki onun teslimiyeti ile ellerinizin arasndaki bir
241
tavuun teslimiyeti arasnda, hemen hemen hibir fark kalmaz.
Binaenaleyh ellerinizi braktktan sonra bir tavuk kendisini nasl
hl ellerinizin arasnda hisseder ve harekete geemezse, tpk onun
gibi bedeninden kurtulduu halde bir insan ruhu da spatyomun ilk
merhalesinde ruhen kendisini bedene bal hissetmekten kurtaramaz
ve melekelerini, kabiliyetlerini de bedene bal bulunduu zamanki
artlarn imknlar dnda kullanamaz. te bal olan btn me-
lekeleri gibi uuru da bal kalr.
Teevv halinin devammddeti, ruhun tekml ile mtena-
sip (orantl) olarak uzar veya ksalr. imdiye dek olan tetkikat-
mza nazaran, yni fikrimizi tekzib edici kuvvetli bir mahedeye
rasgelinciye kadar yle dnebiliriz : Bu spatyomun birinci mer-
halesi bazen ok geri bir ruhun btn bir spatyomhayat boyunca
dahi srebilir ve ok kuvvetle muhtemeldir ki, bir ok ruhlar spat-
yomdaki ikinci merhaleye gemeden nce, yni henz teevv ha-
linden tamamiyle kurtulmadan tekrar dnyaya dnmektedirler. Ve
bu dnler de nisbeten bize gre, kisa zamanlarda vukua gelmek-
tedir. Mamafih bu mesele zerindeki tetkikatmza devametmekte-
yiz. Buna mukabil fazilet, fedakrlk, efkat, sevgi gibi spatyomda
uyandrc ruh melekelerini, bir insan, dnyada geirdii muhtelif
i hayatnda inkif ettirebildii ve bu suretle daha spatyoma ge-
meden dnyada iken madd ilikilerden kurtulmaa alt takdir-
de o insan ruhunun birinci merhaledeki teevv halinden sratle
kurtulabilmesi iin ortada hibir engel kalmaz... Zira bu kiilerin
bu yksek ruh melekelerinin inkifiyle artan perisprilerinin seyya-
liyeti, onlarn uzun mddet maddeye kendilerini bal hissetmelerine
mni olur. Bu uzun bahisleri de neo-spiritalizmaya gre moral
serisindeki neriyatmzda sras geldike ayr ayr ele alacaz.
Yni, cennet ve cehennemspatyomdaki teevv hali iindedir; bu
ne kadar azapl veya ne kadar zevkli olursa olsun, dnya ile hakik
ruh hayat arasnda ruhlarn dnyaya ballk derecelerine gre
az ok devaml bir geit olacaktr.
Bu bahsi kapatmadan evvel teevv halinde bulunan varlkla-
rn kymetleri ve spiritizma celselerinde onlara kar yaplmas l-
zmgelen muameleler hakknda da bir ka kelime yazmak istiyorum.
Geri bu bahis medyomluun baka mevzulariyle ilgili ve oralarda
sras geldike ayrntl olarak anlatlacak ise de, burada okuyucu-
larma ilk fikri vermei faydal gryorum.
Acaba teevv halinde bulunan btn ruhlar, geri varlklar
mdr? Deneysel spiritalizmann konularmiyi kavram okuyucu-
242
lar bu suale phesiz, (Hayr!) cevabn vereceklerdir. imdiye
kadar serdedilmi olan mlhazalardan okuyucularmok iyi anla-
mlardr ki, spatyomun birinci merhalesi dnyadan ayrlm her
varlk iin az ok devam mukadder olan bir duraktr. Halbuki
dnyadan intikl eden varlklar arasnda her tekml seviyesinde
ruhlar vardr. O halde bir spiritizma celsesinde karlamamz dai-
ma mmkn olan teevv halindeki bir varla hemen geri ruh
damgasn vurmak ok byk bir hat olur. Hakikaten karnza
yle bir varlk kabilir ki, o, dnyada ve belki de spatyomda bir
ok ruhu ikaz ve irat edebilecek kudrette tekml seviyesine ermi
bir varlktr. Fakat henz dnyadan aynlal kendisini toplyabilecek
kadar zaman gemedii iin o nda o, az ok teevv halinde bu-
lunabilir. Ve az zaman sonra uyanacaktr. Fakat byle bir varln
alelade Celselere gelmesi de ok ndir ahvaldendir. Bylelerine ge-
linceye kadar az ok dier mtekmil ruhlar da teevv halinde
bulunduklar halde celselere gelebilirler. Bunlar ksa zamanda bu
merhaleyi ikmal ederek ikinci merhaleye gemee namzet varlklar-
dr, ite bunlarn tekml dereceleri hakknda kesin hkmler ver-
mek kabil deildir. Burada vaziyeti idare edebilmek iin bilgi sahi-
bi olmak ve icabmda bu ilerde tecrbesi ve bilgisi olan aratrc-
larn fikirlerinden istifade etmek ve bu sahada yazlm cidd eser-
leri okumak icap eder. Bununla beraber bu ruhlar arasnda yukarda
misllerini vermi olduumyle geri varlklar (kaatil, cani, mn-
tehir) vardr ki, bunlarn teevv halindeki durumlarn pek az
tecrbesi olan kimseler dahi anlamakta glk ekmez. Bunlar kar-
snda da efkatli ve merhametli davranmak, asla kabalk gster-
memek ve onlarn kkln hakaretle yzlerine vurmamak,
fakat bilhassa tecrbesi az meclislerde bu varlklarla temas mm-
kn olduu kadar uzatmamak lzmdr. Medyomluun dier bahis-
lerinde sras gelince uzun uzadya bu noktalar zerinde durula-
caktr.
z olarak, ruhlarn spatyomda uursuzluktan ve sonu olarak
teevv halinden kurtulmalar demek, onlarn artk dnyada yaa-
madklarna yalnz dnceleriyle deil, duygulrile dahi inanm
ve bunu kabul etmi olmalar demektir. Ve bu halin tahakkuku da
ruhlarn tekml dereceleriyle az ok ksa veya uzun zamanda
mmkn olur. Bir ksmvarlklar, eer lzumvarsa, teevv hal-
lerinde ikenceler ekerler. Ve zaman gelince yksek varlklarn
yardmlariyle de teevvten kurtulurlar. Fakat esasen ilerlemi
olan ruhlar pek ksa zamanda kendi kendilerini toplarlar ve teev-
vten kurtularak uurlu imajinasyon merhalesi dediimiz, spatyo-
243
mun mteakip plnlarna ularlar. Bu merhaleye geldikten sonra,
ruhlar, artk gerek kendilerinin ve gerek baka ruhlarn tekmlle-
ri iin, lzumlu Olduu taktirde, btn imajlar, tahayyl meleke-
lerini kullanarak meydana getirebilirler; fakat birinci merhalede
olduu gibi, dnya imajlarnn iinde uursuzca ve zaruret
halinde yaamak kaydna tbi deildirler. Binaenaleyh bu ikinci
merhaledeki ruhlar iin, tabii ve mutat haliyle onlarn zarur ola-
rak tbi bulunduklar ne beden, ne kyafet, ne ekil, ne genlik,
ihtiyarlk ve ocukluk gibi haller, ne dnya insanlarnn muhtag
olduklar ilimdeki, felsefedeki, cemiyetteki, dindeki, hatt ahlktaki
maddeye, madd hayata ilikin itikatlar, telkkiler, cazibeler, te-
mayller ve ihtiraslar ortada kalmaz.
Bir ruh ki, btn varlyle inanarak ve balanarak dnyann
girdisinden, ktsndan demvuruyor ve dnyada yayormu gibi
konuuyor, yni kadnlndan, erkekliinden, ocukluun veya
filan-falan felsef ekole, filan-falan dine, filan-falan mahfe veya
mezhebe mensup olduundan bahsediyor ve insanlar hakknda dedi
kodu yapyor; hlasa, bir ruh ki, btn halleriyle ve davranlariyle
dnyadaki bir insan gibi yaamakta olduunu zannediyor; o ruhun
henz birinci spatyommerhalesinde, yni.teevv halindeki ruhlar
arasnda bulunduuna hemen hemen hkmedilebilir. Hemen hemen
diyorum, zira ikinci merhaledeki baz ilerlemi varlklar da temas-
ta bulunduklar insanlar irat etmek, yola getirmek ve onlara he-
nz hazmedemiyecekleri baz yksek hakiktleri onlarn seviyesine
inmek suretiyle hazmettirmee almak mecburiyetini duyarlar ve
o zaman onlar da bu sylediimiz gibi byk fedakrlklar gste-
rerek dnya realitelerinden, ilerine yanyaeak olanlarn kabul et-
mi gibi grnrler ve onlar iin hi phesiz ok strapl bir feda-
krlk olan bu tenezzl, muhakkak ki, ykseltmek istedikleri insan
mhlanm olduu yerden skp karmak gibi byk bir tekml
gayesine ynelik olur. Spiritizma celselerini idare etmek iin alan
deneycinin hi olmazsa byle yksek bir varln saygya deer bu
fedakrca hareketinin mnsn anlyacak kabiliyete ulam olmas
lzmgelir. Btn bu inceleme ve dncelerden sonra grlyor ki,
spiritizmanmtatbikatiyl uramak ve fiilen almak kolay ve her-
kesin istedii gibi yapabilecei ilerden deildir ve bizimde bu
ilere medyomluk serisi ismi altnda ayrmak istediimiz uzunca
neriyatmzdan dolay mazur grlmei beklemek, bu bakmdan
hakkmzdr.
Demek ki, burada imdilik u noktalan hatrmzdan karma-
mann nemini tesbit etmi oluyoruz :
244
1 ~ Birinci merhaledeki ruhlarn evsafmgsteren varlklar,
hakikaten bu merhalede bulunan geri varlklar olabilir.
2 Bunlar geri varlklar deildir, ancak dnyadan henz
ayrlm olmalar neticesinde her ruhun geirmesi zaruri olan k
merhalede bulunduklar srada insanlarla temas etmi olabilirler.
3 Ne odur, ne budur; birinci merhaledeki ruhlarn karak-
terlerini uurlu imajinasyon kabiliyetleriyle geici olarak ve irat
maksadiyle, yni yksek tekml gayesile kendilerinde canlandr-
mak fedakrln gsteren baz yksek varlklar da birinci merha-
ledeki ruhlar gibi tezahr edebilirler.
Btn bu yazdmz ve tesbit ettiimiz esasl noktalar iyice
kavradktan sonra ruhlarn tasnifine dair klsik spiritlerin kabul
etmi olduklar cetveli mahzurszca okuyucularmza nakledebiliriz.
Bu cetvelin kymeti daha ziyade mptediler iin pratik bakmdan
bahis mevzuu olabilir. Ancak, yukarda uzun uzadya arzetti^imiz
saknlan kaytlan daima gznnde tutmak artiyle. Yni, cetvel-
de zikrolunan ruhlarn evsafna dair yazlm szlerin ancak birinci
merhaledeki ruhlar hakknda bir dereceye kadar ayan kabul ol-
duunu ve bunlarn iine de bir sr artc ve kartrc unsur-
larn girebileceini unutmamak ve bu cetvelin kymetini daima de-
iken olarak kabul etmek kaydiyle, bilhassa yeni balayanlar iin
ilk zamanlarda bu cetvelden istifade edilecek noktalar bulunabilir.
Zira Allan Kardec kendisine mahsus kudretli mahede kabilliyeti
ile hakikaten bizimanladmz mndaki ruhlarn teevv halini
tebarz ettirecek evsaf, gene ruhlarn yardm ile tanzimetmi
olduu aadaki cetvelinde muvaffakiyetle gstermitir.
*
Bu blme ek olarak da, son mahede daha takdimedi-
yoruz (Ruh ve Madde) :
Kehber Varlk : Hamdi (H.)
Medyom: O. G. (M.)
Operatr : R. K.
Gn ve Yeri =13.9.1961 stanbul Dernek Binamz.
Hazr bulunanlar : Baz ye ve konuklar.
nc Ksm
(Bu ksmda vicdan anlayna gzel bir rnektir.) '
M. Ykseliyorum. Daha deiik bir yer. Biraz daha beyaz.
245
Yine burada bir varlk var. Ak sal, ihtiyar gibi, fakat effaf,
saydam. Dnyor. Kendi kendine baz hesaplar yapyor.
H. Bakn, vicdann, sizin anladnz mnda olmadn sy-
lemitim. Vicdan sadece iyiyi ktden ayrmak eklinde tecelli et-
mez. Vicdan, ayn zamanda ruhun ald bilgilerin tasnif ve muha-
kemesinde de mhimrol oynar.
R. K. Evet.
M. Kendi kendine bir takmhesaplar yapyor gibi bir hli
var adamn. Adet kt zerinde alyor. Soraymm bir eyler,
yaklaaymm?
R. K. Evet.
M. Gryorumkendisini uzaktan.
R. K. Evet. tsmi neymi bunun?
M. Merhaba dedim, ban bile evirmeden merhaba dedi.
lim, diye tantyor kendisini.
R. K. Ne limi? smi mi limmi?
M. Hayr, Ben limim diyor.
R. K. Ne zerine?
M. Tp zerinde alm. Bir ok dier eyleri de dnyada
bitirmi. Mhimbir keif zerinde alyormu.
R. K. smi ne imi acaba?
M. Ecnebi ismi gibi br ey verdi. Robert, diye bir ey. Al-
manm. Scheinfutt'ta yaam. Mnich yaknlarnda bir yermi.
Harp senelerinde bombardmandan lm. Tamo srada bir ey ze-
rinde almakta imi. Bu ok kuvvetli bir il olacakm. Ve dahili
kanamalara ok messirmi. Btn gayesi, beyin kanamasna kar
bir are bulmakm. ok da ilerlemimi.
R. K. Peki, imdi mesut mu? Hayatndan memnun mu acaba?
M. Memnun olmamak iin bir sebep yok diyor. Tbb da
yakinen takip ediyormu. ok geni deimeler olmu. Hatt kendi
dnd baz eyler olmu.
R. K. Peki, dnyada yaarken br dnyann varlna ina-
nyor mu imi?
M. Byle bir ey dnmedim diyor.
R. K. ldkten sonra, ne olacamdaha nce hi dnm
m?
M. Harp senelerinde lmo kadar tabii idi ki, bunu gayet
tabii dndm diyor. Yalnz bu ekilde, gene gayet rahat olarak,
kefime, ilcmn zerinde alarak devamedeceimi bilmiyordum
diyor.
R. K. Peki, dnyaya tekrar gelmeyi dnyor mu acaba?
246
M. Kefimi tamamladktan sonra gayet tabii geleceim
diyor.
R. K. Kefini orada m tamamlam olacak?
M. ahyormu zerinde. Her trl tatbik imkn varm
elinde. Her istedii ekilde, her eyi yapabiliyormu. Bak diyor.
Karsnda bir kimya lboratuvar var. Trl letler var. Ate, ya-
nyor, renkli renkli eyler kaynyor. ok ksa bir zaman sonra
tekrar geleceimdnyaya diyor.
R. K. Nerede gelecekmi acaba?
M. Avustralya'da. Oras ok daha msaitmi, almas iin.
Sidney ehrinde gelecekmi, fakat Melburn'da yerleecekmi.
R. K. Kimin ailesinden gelecekmi?
M. Bir Amerikal ifti ailesinden gelecekmi, ismi de benim
ismimin ayn olacak diyor.
R. K. Yni, Robert, yle mi?
M. Evet.
R. K. Peki, bu zatn ruh hli ve bilhassa vicdan kanaatleri
hakknda geni bilgi rica ediyoruz.
M. Eer vicdanmolmasayd ben bu ilc yapamazdm
diyor. Kendisini tp tahsiline vicdan sevketmi. Kk yata iken
o ok dvlrm. Ve daima byk bir adam olmay istermi.
Stutgard'da okumu ve orada bitirmi. Sonra harp balam, askere
almlar. S.S.'lerdenni. Sonra bir mlteci kampna vermiler.
Tahan... yakmlarmdaym. Ve bu kamp zerinde, baz imknlar
zerinde alm. Fakat, dier meslektalarnn yapt gibi, insan-
lar zerinde almam...
R. K. Hemdoktor, hemS.S. oluyor muymu?
M. Olabilirmi. Esasen byle yksek duruma km olanlar
kabul ederlermi. S.S. olabilmek iin, daha da baz artlar haiz
olmak lazmm. Fakat onun meslei ile hi bir alkas yokmu.
Askerlii hi bir zaman benimseyemedim. diyor. Esasen kfi
derecede tecrbe materyali mevcuttu diyor. Kendisine ok iyilik
etmiler; hembu asker olmas kendisine ok imknlar salam.
Fakat, orada arkadalarnn yapt vahetten znt duyuyormu.
Bir insan ikence ile ldrlemez ve tecrbelere let edilemez
diyor kendi. Mtevazi gibi bir hli var.
R. K. Evet, durumundan memnun deil mi?
M. Gayet memnun.
R. K. Evet; peki, kendisine teekkr ederiz.
247
Rehber Varlk : Mahmut (M.)
Eledyom: . S. (.)
Operatr : A. (X
Gn ve Yeri: 13.1.1063 istanbul Dernek Binamz.
Hazr bulunanlar : Baz ye ve konuklar.
(Yeni uyanmakta olan bir snatyomvarlnn, sabr ve tedrile
gelecei iin nasl aba harcadn, bu misl celsesi, gzel an-
latmaktadr.)
M. Ben isterimki, verilecek bilgilerin direkt yollardan deil,
endirekt yollardan, yni ferdin kendisi tarafndan alnabilecek yol-
lardan verilmesini arzu ederim. Bu bakmdan bir takm bilgiler,
mesel onlara vermek istediim, tekml ve teevv hakkindaki
bilgileri bu gibi eitli' tekml seviyesindeki varlklar karlarna
karlarak ve benim kontrolm altnda onlarla konuturarak bu
bilgileri onlardan almalarn daha uygun buldum ve bu yoldan bir
bilgi vermei dc ben daha uygun gryorum.
A. . Peki, imdi sizden rica etsek, bu celsemizde byle bir
mirfl takdimederler mi? Himayeleri altnda mnasip bir misl,
medyemu fasla sarcrnyacnk bir misl rica ediyoruz.
M. u anda size, sizinle temasa geirmek istediimbir ok
varlk, bir ok dost var burada ve hepsi, tahmin ediyorumve gr-
yorumki, buna can gnlden hazrlar. Byle bir temas onlar iin
bir frrat. Ama medyonnn durumuna uygun olan... size bugn on-
larn daima temasa getikleri ve altklar bir varl gstereyim.
A. . "Kimi?
M. Naim.
A. . Naimkimdir?
M. Cengiz'in babas.
A. . Bize bu misnli gstermenizden maksadnz nedir?
M. Bu, bugn iin bir deneme mahiyetindedir. nk etin
olduka kark, size istediim ekilde bir misl belki veremiyece-
im. nk kendisinin hasta olduunu sylemitim ve atei de
var.
A. . Bu mira!, hnngi durumda bulunuyor spatyomda?
M. Balangta, bunlarn grubunun temasa getikleri zaman-
da, gayet koyu bir teevvte idi. Fakat bu drtl grubun ok b-
248
yk bir aba gstermesiyle, ona uzattklar yardmelleriyle, elleri-
nin sayesinde bu teevv ve kendi abasyla tabii ki, bu teevv
atlatmtr. Bir takmyeni bilgiler, bir takmyeni kavramlar ve
bunlarn muvacehesinde bir yeni gr, meselelere yeni bir bak
as kazanm bir varlktr. Fakat halihazrda bir ikinci teevve
girmi durumdadr.
A. . Bu ikinci teevv nedir?
M. Tabii ki, teevvn mns zerinde durmak lzm, te-
evvn sebepleri arasnda alman bilgilerin hazmedilen ve bunlar
arasndaki ban teekkl devresi diyebiliriz. Bu ynden teevv
incelenecek olursa, bu Naimvarln lmnden sonra geirdii te-
evv safhasn atlatrken ald bilgilerin de tevlit edecei bir
teevv safhas mevcuttur. Kendisi bu teevv safhasndadr. Ve
bunu atlatmak zeredir.
A. . Hay hay.
M. Kendisini takdimediyorum. Gayet makl bulacaksnz.
nk olduka iyi bir durumdadr.
A. . Bekliyoruz... Evet, merhaba dostum.
N. Merhaba.
A. . Kiminle tanyoruz?
N. Cengiz tantsn.
A. . Size soruyoruz.
N. Naim.
A. . Soyadnz?
N. Bunlar, bunlar ok lzumsuz eyler.
A, . Neden?
N. Geti oniar artk, braktmdnyann mah, Naimde-
meseniz de olur.
A. . Evet.
N. Sadece bir tantma unsuru. Sizin aranzda kullandnz
bir rumuz, onun iin soyadnn bir mns yok.
A. . imdi nasl bir durumda bkmyorsunuz?
N. Mes'ut.
A. . Mes'utsunuz?
N. Yorgun.
A. . Yorgun, neden acaba?
N. Gsterilen abay tahmin ediyorumsiz de takdir edersi-
niz. Bu aba bir yorgunluk verir insana.
A. . Gsterdiiniz, aba hakkmda biraz izahat verir misiniz
bize?
249
N. Hu..-, olduka strapl, strapl, strapl devreler atlat-
tm, geirdim. Bunda benimabamn rol byktr. Fakat bana
yaknlarmtarafndan yaplan telkinlerin ve yukardan uzatlan
yardmellerinin de strapl devrelerden gememde byk bir rol
oldu. Bunu inkr edemem.
A. . Bu yukardan uzatlan yardmelleri nasl bir ey
acaba? Kimler size orada yardmetti?
N. Muhakkak bir ok varlklar, bir ok plnlar ama, benim
yakinen tandmbir tek varlk var.
A. . Kim?
N. Bu da kendini size Mahmut diye tantyor. Hlen bana
yardmelini uzatyor. O kadar onu bktracak hareketler yaptm
ki, utanyorumona kar.
A. . Evet, bir vazife yaplyor.
N. Muhakkak;,,onu takdir ediyorum. Ama gene de usanr.
A. . Bkmak diye bir ey yoktur.
N. Gene insan bir utan duyuyor. Bir minnet hissi bu. Nasl
izah edeyim, bilmiyorumvallahi. nsan teekkr etmek istiyor.
Fakat yukardan o kadar mtevazi, o kadar feyizli bir el uzanyor
ki, ona kar teekkr bile ifade edemiyor hisleri.
A. . Evet.
N. Tamkurtuldumzannetmitimstraplardan, saadetli bir
devreye gelmitim, fakat birden bire bu devrenin de ardnda mu-
kadder elan bir takmstraplar varm, onlara daldm.
A. . Bunlar nasl eyler acaba, brlerinden farkl m? -
N. ok farkl.
A. . Ne bakmdan?
N. Bir kere strabn mns deiiyor. Balangtaki strab-
larm, yalnzlk, sabit fikirler, dnyaya ballk. Bunlard; imdi
bunlar bana ok basit geliyor. Deliymiimben o nda... imdiki
straplar daha baka trl, ne bileyim... insan kendisine bir takm
vazifeler ediniyor. Bu vazifelerin hepsini bir arada yrtemiyor.
Bu vazifelerin vermi olduu bu yk altnda eziliyor. zah edemi-
yeceimpek, bunun gibi.
A. . Acaba, sizin u anda zerinize alm olduunuz vazi-
feler nelerdir? Bunlar bilmek isteriz, bir mahsuru yoksa tabii.
N. Vallahi, benimgzmde ilk plnda, karm, ocuumve
onlarn kurmu olduu bir grup var. Bu gruba ilh yardmlar uza-
nyor. Yalnz unu sylemek isterim; Sizi, bu grubu kimseden ayr-
m deilim. Buna balanm deilim. Ama, tabu ki, sempatimvar
bunlara kar, bunu takdir edersiniz.
250
A. . Yni, sizin iin her grup ayndr.
N. Muhakkak bir takmnans farklar vardr.
A. . Nans farklarn meydana getiren miller acaba sizin
dnyada iken akrabalk tesis etmi olmanzdan m?
N. Evet, evet, bunlar; evet, biliyorumhat, hat, hat,
hat.
A. . Estafurullah, hat deil.
N. Hat ama, kurtulamyorum.
A. . Daha objektif grme meselesi, hat deil. Hat diye
bir ey yoktur. Daima yeni bilgi kazanmak durumu vardr. Daha
objektif mtala, bakalmnasl oluyor.
N. Artk, yalnz artk o kadar stlere inandmki, bu hat-
lar beni yldrmyor... Eminimbunlar da atlatacam. Gelen yar-
dmlar beni bu duruma kardlar.
A. . Siz daha nceden Mahmut varl tanyor muydunuz?
Spatyoma intikl ettiiniz zaman?
N. Yok, yok.
A. . Gryorsunuz ki, o size yardmetti, tanmad halde.
N. Tanmad halde... evet...
A. . Bir l bu imdi bizimiin.
N. ok, ok byklk, onun katnn yksekliini ifade ede-
miyorum. Onun bulunduu seviyeyi idrak edemiyorum. Ama mu-
hakkak benimiin varlmas ok g bir seviye. /
A. . . Siz o varl gryor musunuz orada?
N. Gremiyorum.
A. . Nasl hissediyorsunuz varlm?
N. Bir takm, bir takmempoze desemdeil, telkinler oluyor.
Bir n sezi, anlamyorum, izah edemiyeceim.
A . Sizdeki bu n sezi ne gibi bir icraat yapyor, bu telkin,
bu empozisyon?
N. nmdeki problemler, burada taknacam, takip edece-
imhareket hattn tayinde bana bir takmempozisyonlar oluyor,
yukardan ama.
A. . Dnce tarznda m?
N. Evet, fikr.
A. . Yukardan geldiini anlyorsunuz? Bir l var m
elinizde ?
N. Muhakkak ki, her varln iinde bulunduu ortama gre
bir kymet hkm, bir l sistemi vardr. Bu tevcih edilen fikirler,
bu tevcih edilen yardmlar, benimbulunduumvasatn kymet l-
lerine uymuyor.
251
A. . Daha?
N. Daha stn, daha ince mi desem, yni sizin anladnz
mnda izah edemiyecek yahut edemiyeceimbir kavram. Bu he-
men anlalyor. O kadar, o kadar sarih ki!
A. . O zaman sizde dnme oluyor.bunu hissediyorsunuz?
N. Vazife, aldmkadar verebilmek.
A. . Evet, size yaplan yardmlarn icaplarn yerine getir-
mek.
N. Evet, ite bunu uurlandramyorum. Biliyorum, bunun
hakknda bir pln kuramyorum. Bu bana bir strap veriyor.
A. . Fakat, bir pln kurmak fikri zerinde bulunuyorsunuz
u nda.
N. Muhakkak, muhakkak.
A. . Bu sizin iin bir admdr.
N. Bunu ben de kabul ediyorum.
A. . ok gzel.
N. Ama bir n evvel neticeye ulamak... Evet, sabr lzm.
A. . Sabr ve tedri.
N. Tedri ve sabr?!...
A. . Tedri, acele etmeden, bir pln kurmann ihtiyacn
hissediyorsunuz, elinizde onun materyelleri de vardr belki, fakat
yavaa, dnerekten sentezi yapp, o size yaplan yardmn icap-
lar, o yardmn altnda yolunuzu yapacak, bulacaksnz.
N. Sizleri de dier gurup kadar sevdim.
A. . Teekkr ederiz. Bizler de sizinle tanmaktan zevk
duyduk, istifade ediyoruz.
N. Yalnz bir ara, ve halen de yleyimki, unu idrak ettim,
tek bama, aldmbilgilerin altnda, tek bama almam
lzm. Bu problemleri kendimzmemlzm. Onun iin bilhassa
drtl gurubun celselerine kar kaplarm kanadm. Buna da biraz
yukars sebep oldu desemyeridir. nk empozisyon oradan geli-
yor. Byle bir empoze edi durumu var. Fakat bu, yle acaip bir
ey ki, kendi mantma da uygun.
A. . Yukars insann kendi iindekini aydnlatr. Yaplacak
ey, herhalde daha ok almak. Kendinizi, kendi problemlerinizi
halletmeniz icap eden bir duruma gelmisiniz. Yukars yine yardm-
larna devamedecektir
N. Gemi hayatm dnyorumda, ne kadar ocuksu ha-
reketlerde bulunmuum, hatlarmvar, bunlar, yok etmek iin
imkn aryorumama, galiba bu hatlar halen mevcut bende.
A. . Fakat, imkn aramak iindesiniz, bu ynde yryn.
252
N. Evet.
A. . mkn arayn dostum. Yukars verir.
N. te bu durumlar, demin de sylediimdurumlar, bende
u gnlerde demiyeyim, gn tbiri...,
A. . Dnyev oluyor biraz deil mi efendim?
N. Evet,
A. . Bulunduunuz uur devrelerinde?...
N. Bulunduumuur devrelerinde beni skntya soktu. Bu
karklklar beni olduka zd. Fakat bu straplar da sevinle
karladm. Eskisi gibi deil, eskiden cidden zlrdm. Ve feveran
ederdimevvelce. imdi rahatm. Yalnz yorgunum. Bu da saadet
dolu bir yorgunluk.
A. . Sizinle tantmza cidden, arkadalar ve cemiyet
olarak teekkr ederiz. ok memnun kaldk. Sizinle nasipse tekrar
grrz. imdi Allahasmarladk diyelimve bizi Mahmut varlkla
temasa geirmenizi rica edeceiz.
N. Allah hepinizi korusun, iyi geceler.
A. . Siz de... Mahmut dostumuzun bu gstermi olduu
misl zerinde bize sylemek istedikleri var m? Memnuniyetle din-
liyoruz.
M. Bu mislde, bir ok sorularnzn cevaplarn bulabilirsi-
niz. Hatt bunlar gayet aktr. Teevvn mns, bir vazife
bilhassa sizin geen celselerde zerinde durduunuz vazife mef-
humuvazife idraki hakknda gayet gzel cevaplar bulabilirsiniz
1
Bunlar artk sizin kendi almalarnza kalm, kendi aratrmala-
rnza kalm eylerdir.
A. . zerinde duracaz dostum. Msaade eder misiniz?
M. Bekliyorum.
A. . Msaade ederseniz bu akamcelsemizi burada keselim.
Medyomumuz yorulmutur. Bize son olarak sylemek istediklerinizi
dinliyoruz.
M. Sabrn kymetini unutmayn, yapacanz plnlarda, ata-
canz admlarda ve nnze alan saadet dolu, nur dolu hayatla-
rn eiinde muhakkak ki, bir sendeleme, bir bocalama devresi ge-
ireceksiniz ve geirirsiniz de. Bu bocalama devrelerini atlatabilmek
ve bir zaman kaybna uramadan, nnze alan hayatn eiinden
atlyabilmek, gstereceiniz sabrn derecesine baldr... Bu ynden
aba gstermeniz lzmdr. Ayni zamanda madd dnyadaki tek-
ml merhalelerinizde, madd hayatn artlarnn icab olarak bir
takm, vicdann hth grebileceiniz hareketlerde bulunmaktasnz.
253
ve bundan belki siz de pimansnz. (Medyomun) olduu gibi. Fakat
kendi kymetinizi hi bir zaman inkr etmeyin ve kendi kymetinizi
tanmaa aln. Ancak bu ynde elde edeceiniz bilgilerle nnze
alan kaplardan geebileceksiniz ve bu bilgilerle ancak vazifeleri-
nizi if edeceksiniz. Tanr hi bir varl, hi bir dostu kapsndan
bo evirmiyecektir. Ona gvenin ve sizin stnzdeki varlklara
itimat edin. Bir ok problemleriniz, bir ok demiyeyimbtn prob-
lemlerinizde size uzanan yardmellerini mahede edeceksiniz. Bu,
birazck aba ile, azck bir aratrma ile grlebilecek yardmlar-
dr. Fakat gryorumki, btn demiyeyimounuz bu abadan
kanmaktasnz. Allah sizlerin uurlarnza berraklk versin ve ira.
denize kuvvet versin. Daima Allah yardmcmzdr. Ve st plnlar,
bu yardmlar iletmekle vazifeli olanardr. Bunu unutmayn. Bu
fikirlerimi naklederken birok kesiklikler oluyor, fakat bu, dorudan
doruya medyoma inhisar eden aksaklklar... Bu gnlk bu kadar.
yi geceler.
Rehber Yarlk : Hamd (HL)
Medyom: O. G. (M.)
Operatr: R. K.
Gn ve yeri : 22.6.1962 stanbul Dernek Binamz.
Hazr bulunanlar : Baz ye ve konuklar.
nc Ksm
(Bu ksmdaki varlk, uyanm; dnya insanmaydnlatmaa
alan spatyomvarhklarmdandr.)
Y. Arkadalarm, ben gene karnzdaym.
R. K. Kiminle?
Y. Byk zevk duyuyorumsizinle konumaktan, ama kendi-
mi taktimetmemlzmdeil mi her seferinde olduu gibi, Yusuf.
R. K. Evet, ho geldiniz dostum.
Y. yle hissediyorumki, bugnk konumamz ksa olacak,
sizlerle adet bir sohbet olacak; biliyor musunuz, sizler nasl baz
gayelerle bizlerle konumak istiyorsanz, bizlerin de sizlerle konu-
mak arzumuz ok byk bir ihtiya, adet bir oklarmz iin...
254
R. K. Evet.
Y. Byk faydalarnz oluyor, yle ki, sanki bir misafirlie
gitmi gibi karlanca konuulanlar nasldr, yle dahi olsa, siz-
lerle konuup hasbihi etmenin bize byk faydalar oluyor. Bili-
yorsunuz, birbirinden daha baka, daha deiik iki lem, birbirine
tamamen zt gibi grnen birok eyler var bu iki lemde, ama on
lar aslnda birbirini tamamlayc; ite onun iindir ki, birbirlerine
muhtatrlar, birbirlerinin seslerini iitmek, htt grmek, grn-
mek, konumak, onlarn, duygu, dncelerini almak; yaamak,
bunlar birer ihtiya... Hl hatr soralmdostum. Naslsnz?
R. K. Teekkr ederiz.
Y. Neler yapmaktasnz nelerle megulsnz, nasl yayor-
sunuz, her admattnz, her admn sizler iin ne kadar mkl,
fakat bunun karsnda ne kadar byk kazanlarla dolu olduunu
hepiniz biliyorsunuz.
R. K.Evet. Siz de byk bir gelimenin olduunu grmekle
bahtiyarz, geen konumanzda gayet istifadeli hususlardan bah-
settiniz.
Y. Dostum, bunun iin ben de medyoma kranm, anlyor-
sunuz deil mi? Sizin bunda ok byk bir fonksiyonunuz var, fa-
kat sizlerle beraber daha st dostlarmza kran borluyuz; unu
biliniz ki, size sylediklerim, benim, zerinde uzun uzun dnmek
mecburiyetinde kaldm, benimmalmolmayan eylerdir. Kendime
gre onlar biraz amya altmve rendiimher ey benimiin
de bir bilgi oldu, bir bilgi kayna oldu, kazanlm bireyler oldu.
yle ki, ben onlardan aldm size nakletmek ve. ve hemde arada
sizin konumalarnz, sizin amalarnzdan aldmeyi, kendi ha-
fzamda hfzetmek benimiin de ok istifadeli oldu. te elele y-
rmeye alyoruz dostum. Eer bunu yapabilirsek, benimiin ok
byk bir kazan olacak, biliyorum. Gayemin ne olduunu ok iyi
biliyorum. "Ve tekrar aranza da dneceim... Fakat yklendiim
bir vazife var, yle bir vazife ki, Bu vazifeden kazanacam
eyler, fedakrlk. Bunun ne olduunu bilmem sizin
aranza dndmzaman benimiin ok byk bir kazan olacak,
ok daha sratli bir tekml, bir ilerleme olacak, tammnsile ka-
zanlm, tatbik edilmi birey olacak. Geen defa biliyor musunuz
nefsaniyetten biraz bahsetmitik. Bizimlemimizden biraz bahset-
miye almtm. Bakmayn siz bana, bizimlemimiz diyoruTi,
ama aslnda hepimizin lemi, szn gelii bu, yle ya, arada bir,
bir ayrlk olmas lzm, ifade edebilmek iin. Sizlerin kymetli fi-
255
kirlerini de dinlemitim, ne dersiniz, bugn ne yapalm, konuuyo-
ruz, hasbhl ediyoruz. Bu benimok houma gidiyor. h, yle
olmas gerektiini de zannediyorum.
R. K. sterseniz, geen konutuunuz gibi, baz bahisler ze-
rinde konuabilirsiniz, memnuniyetle dinleriz.
Y. sterseniz gene biraz bu bizimlemimizden bahsedelim,
ne dersiniz?.
R. K. Hay hay.
Y. Sizler iin mehul olan nedir ki, hepsi deil mi? nsann
bilgisi arttka,, insan daha neler renmesi icabettiini ok daha
iyi anlyor, Evet, hepimiz bireyler biliyoruz, ama gene de bizler
iin mehul bu lem, buraya nasl geeriz, getikten sonra neler
hissederiz, grdmz yardmlar nasldr, nasl ilereriz? Dostum,
sizin leminizde ehirler, memleketler vardr. Bilir misiniz ki, bi-
zimlemimizdede bunun benzerleri vardr, ama bunlar sizin kendi
iinizdedir, dndnz, nda ok sevdiiniz birey olur, ok
korktuunuz bir ey de olur. Ta ki siz ona hkimoluncaya kadar.
Sizin leminizde dereler, sular akar; bizimlemimizde de dereler
akar, ama buna ilveten birey vardr, nurlu bir yldz topluluu,
bir yldz semas altnda akar bu dereler ve ne tuhaftf, sizin le-
minizde dereler, hep yokua gider, bu yoku aa gidi neyi ifade
ediyor bilir misiniz? Tabiat ibretlerle doludur, dostum, grmek l-
zmdr bunlar. Ulu Tanrmbyk, ok byk dalar yaratmtr,
almaz dalar, ama bir de bakaramz, bu almaz gibi grnen da-
larn tamortasnda mmbit bir ova, nefis sulan olan canllk, gzel
kokulu bir geit vardr. Ama bu geitten gemeyi bilmek lzmdr,
bazlan sadece bir heves, bir dnce uruna birey kazanacaklann
zannederek bu dalardan amak isterler ve onlarn manzaras, g-
zel uurumlar iinde kaybolur giderler. Bilir misiniz, Himalyalar
ne kadar gzeldir? Btn dnyann her tarafmda bu kadar gzel
dalar vardr. Ama o dalarn orada meydana gelmesine sebep ne-
dir, zelzeleler deil midir, dostum, oralan alt st eden, oralarn
kmesine sebep olan, byle sipsivri dalarn fkrmasna sebep olan
zelzeleler, bunlar ne byk ibrettir. Bizler iin diyeceksiniz ki, bu
almaz dalar, sizin leminizde yok mu? Hakl olarak burda da
vardr. Bunu siz kendi dncelerinizle de biliyorsunuz, kefetmi-
siniz, bu yle bir eydir ki, tpk sizin dnyada balayan tekml-
nzn burda devametmesi gibi, dnyanzda sizin tekmlnz iin
byle ibretler olur da, burda olmaz m? Ama bunlar deiiktir, bun-
lar ancak bir takmsembollerle ifade edebiliriz; yle ki. kelime-
ler ciz kalyor. Bu sembolleri amak bir tefsir meselesi olur, d-
256
nce meselesi olur. Hlbuki bu tarafta herey bambakadr, bura-
ya duhl ettiiniz nda, duhl ederken geeceiniz sarsntl dik
geitlerden, dik dalarn arasndan geeceiniz en iyi yolu bulup
getikten sonra ok bakalair, kendinizi sonsuz bir lemin kuca-
nda bulursunuz, yapayalnzsnz, kendi yolunuzda yryorsunuz,
fakat bu yle bir yalnzlk ki, her tarafnzn, her eyinizin dopdolu
olduunu hissedersiniz, size kar yle bir yaknlk vardr ki, nasl
anlataym, yalnzln ortasnda yle bir yaknlk mevcuttur ki, size
kar, eker gtrr, hissedersiniz, burda mhimolan hislerdir,
dncelerdir. Hisleriniz size burda yol gsterir, fakat bu hisler
madd hisler deil dostum. Dokunarak elde edeceiniz hisler deil;
burada bireyin kimden, nasl geldiini hissedersiniz, bunu size sy-
liyen hislerinizdir. Htt yle ki, size gelen dncenin, birka d-
ncenin muhtelif yerlerden dahi geldiini hissedersiniz; bu dn-
celer, bunu size syler. Aka syler ve siz de bunu anlarsnz,
sizin dncelerinizde o dncelerin sahiplerine ayn eyleri ifade
eder, anlar gidersiniz;bizimlemimizde ekil yoktur. ekilden kas-
tm; sizin dnyada etraf imza baknca grdnz eyler. Ama te-
ekkl vardr, kademe kademe takip edilen bir teekkl, bir dier
deimle organizasyon eliyoruz buna; ite o nda kuvvetle hisseder-
siniz ki, siz o teekkln ufack bir parassnz, bir yeriniz vardr,
doludur ve mhimbir vazifeyi ifa etmektesiniz, kendi kendinize kal-
dnzda dahi bir vazifeniz mevcuttur. Bu, ilhi bir kanun dahilinde
olup gider byle dostum, kademe kademe, zincir halkalar gibi, teker
teker yrr gider; ne birinin kymeti daha az, ne tekinin kymeti
daha fazladr, hepsi ayni yolda yrmektedir. Hepsinin kendine
gre bir vazifesi vardr ve bu vazifenin kymeti de ne dierinden
az. ne dierlerinden fazladr.
R. K. Evet.
Y. Havadan, sudan, elimizden geldii kadar biraz daldk,
toplamas size ait, dnmesi hepimize ait, yryelimbylece elele
bu akamda dostum. sterseniz dnmeniz ve dnebilmeniz iin
biraz ara verelimdeil mi, hepimiz ayni yolun yolcusu deil miyiz?
F. K. Evet.
Y. Buyurun, bir ey soracanz sezer gibiyim,
R. K. Var bir arkadan soraca bir ey, renelimde lt-
fen, bir dakika msaade edin... Evet, bir dahaki celseye sorarz
efendim.
Y. Pek gzel, istediiniz anda, istediiniz eyi sorabilirsiniz,
hi ekinmeyin, ben :'issediyorum:, Bazan dalyorumve birok
eyleri araya kartryorum, bana yle geliyor ki, daha dorusu
257
holanyorum bu ekilde konumaktan, ama bana yle geliyor ki,
araya ok fazlalklar koyuyorum. Fakat istiyorum, istiyorum: Her
szm, her kelimemsizler iin ve benimiin bir admolsun, bu tabii
bir arzudan ibaret kalyor, ilerlemek, tekml etmek arzusundan;
uras muhakkak ki, insann, bir eyin tahsiline balad nda ilk
esnada onun tamamn yapm olmaz, fakat bunu arzu eder, bu
muhakkak byledir. Bu, ruhunuzun en tabii bir ihtiyacdr. Bunu,
onun hareketiyle ancak badatrabiliriz. Dostlarm, bana o kadar
huzur ve zevk veriyorsunuz ki, sizlere mteekkir kalyorum.
R. K. Biz de, teekkr ederiz, istifade ile dinliyoruz.
Y. Hoa kaln.
KARDESZMAYA GRE RUHLARIN SINIFLAMASI
Dikkat edersek, Allan Kardec'in, tasnifini yaparken en ziyade
bizim birinci merhaleden addettiimiz ruhlarn zerinde durmu
ve ancak bu ruhlar hakknda tafsiltl mtallarda bulunmu oldu-
unu grrz. Ve esasen bunun da byle olmas lzmgelir. Zira
evvelce de sylediimiz gibi insan dnce ve zeks, ikinci merha-
leye intikl etmi ve hele onu da atlam ruhlarn yksek kabiliyet-
leri karsnda ok ciz durumda kalr. Biz buutlu realitemizin
en koyu ve madd zaruretlerinden kurtaramadmz dncemizle
o realitenin fevkine km gerekler hakknda kudret ve muvaffa-
kiyetle muhakemelerde bulunmak yle dursun, hatt onlar idrak
bile edecek durumda deiliz. A. Kardec bunu hi phesiz his ve
takdir edecek kabiliyette yksek bir insand. Fakat bazen yleleri
kmtr ki bunlar, kendi akllarnn durduu yerde btn realite-
lerin de durduunu zannetmek gafleti iinde kendilerini dipsiz ku-
yulara bilmeden atmlardr. te bilhassa byle eksik bir tetkik ve
mahede ile byk hakiktlere temas etmenin dourduu bu kt
neticeleri de okuyucularma gsterebilmek iin son zamanlarda ne-
redilmi bir eserden de (8) ruhlarn gene tasnifine dair yazlm bir
paray Allan Kardec'in tasnifi srasnda takdimedeceim. Orada
grlecektir ki, baz varlklar, kendi tasavvur edebildikleri seviyenin
stne ykselmi kudretteki ruhlar hemen allahlatnvermekte hi
bir mahzur grmyor. Fakat bu hali de o varlklar iin tabii grmek
icap eder. nk mahdut bir dnce, dar bir idrak, ksa bir gr
sahibi olan her varlk, kinat ve ruh kudreti hakkndaki btn
realitelerinin durduu yerde makam ilhinin baladn dn-
mezse baka ne yapabilir?
258
Fakat hakiktte bu gr pek iptidaidir. lh kudret karsn-
da hibir mertebe, hibir pln, hibir snf husus bir kymet kaza-
namaz. nk Ona hibir ey nisbet edilemez. Bu ok byk bir
mevzudur. Ve sras gelince mufassal olarak ele alnacaktr. Ancak
ne kadar yksek olursa olsun herhangi bir varln btn realitele-
rinin nihayet bulduu nokta Allahmikamet ettii yer deildir! Ruh
ve beden hakknda ok geri dnceleri olan baz kimseler, nasl
dnya maddelerinden kurtulunca maddeden ayrlm salt ruh kabul
ederlerse ve bu da ne kadar basit ve ilkel bir dnce olursa, madd
realitelerinin dndaki btn evren realitelerinin de kendi dnce-
leriyle sona erdiini ve yalnz Allah katnn baladm zanneden-
lerin dnceleri de o kadar iptida ve basit olur.
imdi btn bu mlhazalar gznnde tutarak Allan Kardec'-
in bilhassa balang celseleri iin faydal ve hatt lzumlu grd-
mz ruhlar hakkndaki tasnif cetvelini sunuyoruz. Bunu de gene,
bu muhteremaratrcnn bizzat kaleminden alarak naklediyoruz:
Ruhlarn tasnifi, onlarn ilerleme derecelerine, kazanm olduk-
lar vasflara ve henz syrlmak zorunda kaldklar kusurlara gre
tayin edilir. Bununla beraber bu tasnif hi de kati deildir. * Her
katagorya, kendisini vasflandran ancak bariz bir karakteriyle di-
erinden ayrlmtr. Fakat bir dereceden dier dereceye ruhlarn
intikalleri belirsiz bir seyirle oluur. Ve tabiatla gk kua renkle-
rimle veyahut insan alanun muhtelif safahatnda olduu gibi hu-
dutlaragelince btn kanaat silinir. Demek ki, bu meseledeki telak-
kilere nazaran tebarz edecek nokta! nazara gre ruhlarn tasnifi,
daha byk veya daha kk adetler arasmda da yaplabilir.
Burada takip edilen yol, dier ilm tasniflerin sistemlerinde
olduu gibidir. Yni bu sistemler, az veya ok mkemmel, az veya
ok makl, akla az veya ok uygun, olabilir. Fakat ne olursa olsun
bunlarn ilm esaslarndan hi bir ey deimez.
imdi buhususta kendilerinden sorarak aklamada bulundu-
umuz ruhlar bu tasnifi deitirebilirler. Fakat bu hal neticeyi boz-
maz. Zira onlar bizimuydurmu olduumuz eylere hi bir ehem-
miyet vermezler. Onlar iin her ey dnceye dayanr. ekilleri,
terimleri, tasnifleri, bir kelime ile sistemleri bize brakrlar. unu da
gzden asla uzak tutmamaldr k, tunlarn arasnda tpk insanlar
* A. Knrtlec bu szleriyle bizim fikrimizi ifade ediyor; tasniflerin izafiyetini
ve ancak bizim realitelerimizle ilgili bulunduunu anlatmak istiyor.
259
arasnda olduu gibi pek cahil varlklar vardr. * Btn ruhlar her
eyi bilirler gibi yanl bir kanaate temayln vukuuna kar ne ka-
dar fazla ikazda bulunsak azdr.
Her tasnif, bir usle, bir tahlile ve mevzuun iyiden iyiye bi-
linmi olmasna dayanr. mdi ruh leminde de yle mahdut bilgisi
olanlar vardr ki *, bunlar tpk dnyadakiler gibi cahildirler ve bir
btn kavramaa, bir sistemi formle etmee muktedir deillerdir.
Onlar herhangi bir tasnif ameliyesini, ya hi anlamazlar veyahut
ok noksan olarak kavrayabilirler. Onlara gre, kendilerinden yk-
sek her ruh birinci snftandr. Zira onlar bu ruhlar birbirinden
ayran bilgi kabiliyetlerini ve ahlk temaylleri ayrtedemezler. Bu
hal tpk dnyadaki kaba bir adamn uygar insanlara kar olan
durumuna benzer. Fakat bu ilere muittedir olanlar dahi kendi g-
rlerine gre zamanla tasniflerini deitirebilirler.
Linne'nin, Jussieu'nn, Tournefort'un ayr ayr bitki tasnif-
leri vardr. Fakat bu ayrlk bitkiler ilminin deimesini gerektirme-
mitir. nk onlar tasniflerini yaparken ne bitkiyi, ne de zellik-
lerini kendileri uydurmu deillerdi. Onlar sadece aralarndaki ben-
zerliklere gre gruplar ve snflar ayrmlard. te biz de byle
yaptk. Biz de ne ruhlar, ne de onlarn karakterlerini icat etmi
deiliz. Onlar grdk, mahede ettik ve szlerini, hareketlerini
dnce szgecinden geirdik. Ve sonra aralarndaki benzerliklere
gre tasnif ettik. Ve burada esas tuttuumuz konular da gene
kendilerinden aldk.
Ruhlar umumiyetle tasnifte, byk ksm veya esas
katagorya kabul ediyorlar. Bunlarn en sonuncusu en aada olan
ruhlardr. Bu katagoryadaki ruhlarda maddenin ruh zerine hki-
miyeti ve fenala temayl vasf vardr.
ikinci gruptakiler, ruhun maddeye hakimiyeti ve iyilik arzusu
ile vasflanrlar. Bunlar iyi ruhlardr.
Ve nihayet birinci gruptakiler gelir ki, bunlar da saf ruhlardr.
Bunlar tekmln en yksek derecisine varmlardr. (1)
Bu tasnif bize ok makl grnyor ve ruhlarn bariz karak-
terlerini gsteriyor. imdi bizimiimiz sadece, bunlarn (ikinci
* Spatyomun birinci merhalesinde. B. R.
(1) Kukusuz bu iddia, ancak butlu realitelerimiz dahilinde bir szdr ve
madde, kinat mefhumu ne kadar sonsuz ise bu szn kymeti de o kadar
mahduttur. Ve hi bir insan varlna ve insan varl ile temasta buluna-
bilecek hibir varla kemalin nerede balayp nerede bittii malm
deildir.
260
derece) snflarn ayrmak ve aralarndaki nanslar bulup mey-
dana karmaktan ibaret kalyor. Biz bunu da yine iyilik severlikle
ykl, talimatlarn bizden esirgemiyen ruhlarn yardmlariyle
yaptk.
Bu tablo sayesinde, mnasebet haline getiimiz ruhlarn yk-
seklik ve alaklk derecelerini kolayca tyin edebiliriz (2). Ve bin-
netice onlara ne dereceye kadar itimadn caiz olabileceini de tak-
dir etmi oluruz (2). Bu, aa yukar spiritizmann bir nevi anah-
tardr (3). Zira ruhlarla grrken onlarn fikr ve moral durum-
lar hakknda rasgeldiimiz eitlikler ve gayri tabii baz haller
hakknda bu tasnif bizi yegne aydnlatacak vastadr (4).
unu da gzden uzak tutmyahmki, ruhlar daima yalnz u
veya bu snfa ait olmazlar. Onlarn tekmlleri tedricen vaki olur.
Binaenaleyh bunlar bir taraflariyle bir snfa girerken henz geri
kalm baka bir taraflariyle de dier bir snfa dahil olurlar
(11/43).
Okuyucularmruhlarn tasnifine dair klsik spiritalizma ile
neo-spiritazma arasndaki farklar kolaylkla takdir edeceklerdir.
Bununla beraber ayn yolda birbirini takviyeden mtalalar da
okuyucularmz iin phesisiz ok istifadeli olacaktr. imdi asl
tasnife geiyoruz :
(2) Yukarda serdeden mlhazalar unutmamak artiyle
( 3) Fakat, maalesef her yerde kullanlamyor.
( 4 ) Zaruri olan her an aldanmak ihtimalini daima grnnde bulundurmak
artiyle.
261
NC GRUP
MTEKML OLMAYAN RUHLAR
Umum vasflar Maddenin ruha hkimiyeti. Fenala te-
mayl. Cehalet. Byklk. Bencillik ve btn bunlarn neticesi olan
kt ihtiraslar.
Bunlarda da Allah mefhumu vardr, fakat bunu anlyamazlar.
Eu gruptakilerin hepsi fena deildir. Bazlarnda tam manasiyle
ktlkten z'yade hafif mereplik hali vardr. Bazlar da ne iyilik,
ne kilk yaparlar. Fakat netice itibariyle asla iyilik yapmazlar ve
sfliliklerini daima gsterirler. Dierleri ele bilkis fenalktan zevk
duyarlar. Ve c?er bunu yapmak frsatn bulabilirlerse tatmin edi-
lirler. Onlar zeklarn ktle veya muziplie balarlar. Fakat
onlarn fikr kabiliyetleri ne kadar inkiaf etmi bulunursa bulun-
sn fikirleri yksek deildir. Ve duygular da azok irentir.
Bu snjftakilerin, ruh lemine ait bilgileri mahduttur. Ve bu
azck bildikleri eyi de dnyada iken edinmi olduklar yalan yanl
fikirlerle kartrmlardr. Bunlar bize ancak yanl ve noksan
bilgiler verebilirler;
Ffifcat dikkatli bir mahit, onlarn bulumalarnda da oun-
luk bu noksanlklar iinde bile - yksek ruhlardan intikal etmi b-
yk hakikatlerin ifadelerini bulurlar. Bu ruhlarn karakterleri.
Kzlerinden anlalr. Bulumalar srasnda kt bir fikir izhar
eden her ruh bu nc katagoryaya sokulabilir. Ve sonu olarak
br lemden bize telkin edilen her kt dnce bu snftaki bir
ruhtan geliyor, demek olur.
Bu ruhlar iyi varlklarn mutlu halde bulunduklarn grrler.
Bu manzara onlar iin srekli bir irkence olur. Zira onlar bu man-
zara karsnda gpta ve kskanln btn skntlarn duyarlar.
Onlar bedensel hayatlarnda ekmi olduklar straplarmhatrlar-
lar. Ve bu strapl intibalar onlar iin ekseriya dnyadakinden
daha ok zahmetlidir. O halde bunlar dnyada iken ekmi ve ba-
262
kalarma da ektirmi olduklar aclarn straplarn hakikaten
burada da ekerler.
Bu ruhlar bu strab uzun zaman ekmekte devam edecek-
lerinden bu strabn ebed olduunu zannederler. Tanr onlarn
slah iin, bunun byle olmasn ister.
Bu ruhlar balca be tl (ikinci derece) snfa taksimedi-
lebilirler :
102 ONUNCU SINIP : Kirli ruhlar Bunlar ktle
mtemayildirler, insanlar daha iyi aldatabilmek iin bu varlklar
her trl maskenin altna girebilirler. Ve haince nasihatler verirler,
itimatszlklar telkin ederler. Bunlar zayf ruhlu insanlara musal-
lat olurlar: O insanlar kendilerini mahvedinceye kadar bu ruhlarn
telkinlerine teslim olurlar. Onlar insanlar bu suretle kt yollara
sevketmekten ve onlarn tekmllerini geciktirmekten dolay yu-
varlanlarn ve ac eprvlcre duar olmalarn grmekle, kendi ih-
tiraslarn tatmin etmee alrlar.
Spirit celselerinde bunlar szleriyle tehis edilirler. fadelerin-
deki bayalk, insanlarn olduu gibi, bunarn da zek itibariyle
deilse bile ahlaken dknln gsterir, insanlarla musavalada
(ruhsal ilikide) bunlar, alaka temayllerini ortaya koyarlar.
Hatt kendilerini deitirmee urarlar ve makl bir tarzda konu-
maa alsalar bile bu rollerini uzun mddet devamettiremezler.
Onlarn bu gayretleri, hemen daima, asl mhiyetlerini meydana
koymakla neticelenmee mahkmdur.
Baz kimseler bylelerini birer er ilh olarak tanmtr.
Dier bazlar da onlara eytan, kt cin... v.s. demilerdir. Onla-
rn tesiri altndn kalm olan insanlar, alaltc ve habis ihtirasla-
rn dourduu ehvanilik, znlimlik, hilekrlk, ikiyzllk, cimrilik
gibi btn kabahatleri yapmaa eilimlidirler. Bu ruhlar fenal
hibir sebep olmadan, yalnz fenalk yapmak zevkini tatmak iin
icra ederler. Ve iyilie kar besledikleri kinin neticesi olarak kur-
banlarn daima namuslu insanlarn arasndan seerler. Bunlar
beeriyetin hangi snfna mensup olurlarsa olsunlar, ne kadar me-
deniyet cilsiyle boyanm bulunurlarsa bulunsunlar, hi bir ey
bunlarn rezalet ve alakln nleyemez.
Burada Allan Kardec'in szn keserek bir iki ey sylemek
istiyorum. Tamamiyle doru olan bu ruhi tahliller, spiritizma ile
uramak istiyenler kadar btn beeriyeti ilgilendirmesi lzmge-
len ve herkesi ikaza davet eden bir mevzu tekil eder. Burada olduu
263
gibi bunlardan, mteakip neriyatmzn baz konularnda ve bil-
hassa ruhlarn insanlara tasallutlar meselesinde de istifade edile-
cektir. imdi Kardec'e tekrar devamediyoruz :
103. DOKUZUNCU SINIF : Hafif ruhlar Bunlar cahil,
muzip ve alaycdrlar. Her eye burunlarn sokarlar. Szleri hibir
hakiktle mnasebettar olmad halde her eye cevap verirler,
kk mihnetlere ve kk sevinlere sebebiyet vermekten, endi-
eler uyandrmaktan, eytanlkla ve aldatarak, muziplik yaparak
insan hataya drmekten zevk duyarlar. Bu snftaki ruhlar hal-
kn cin, yeralt cceleri v.s. dedikleri varlklara tekabl eder. Bunlar
yksek ruhlara tabidirler. Yksek ruhlar onlar, ekseriya hizmeti-
lerimizi kullandmz gibi kullanrlar.
nsanlarla muvasala haline getikleri zaman ekseriya ltifeci
ve spirituel olurlar. Fakat hibir zaman bunlarda derinlik bulun-
maz. Onlar ineli ve eytan bir slup iinde yapmakta olduklar
kusurlar mdriktirler. Bazan yalanc isimler takndklar zaman
bunu fenalktan ziyade muziplik iin yaparlar. (Bu snf tetkike
muhtatr. B. R.).
104. SEKZNC SINIF : Sanki limruhlar Bunlarn
azok bilgileri vardr. Fakat hakiktte bildiklerinden daha ok
bilmekte olduklarn zannederler. Birka bakmdan mterakki
(ykselmi, tekml etmi) olan bu ruhlarn szleri ciddi bir ka-
rekter gsterir ve bu da onlar kabiliyetli ve nurlu tantr. Fakat
bu hf>l, ekseriya onlarn arz hayatndaki sistemlemi fikirlerinin
ve iddialarnn orada da ruhlarndaki akislerinden baka bir ey
deildir. Bu szler en abes ve ar hatalarn arasna karm bir-
ka hakikt parltsndan ibaret bir halitadr (karmdr). Ve bu
halita arasnda bu ruhlarn esiri bulunduklar; kendilerini been-
me, byklenme, kskanlk, inatlk gibi kusurlar daima grnr
(Bu snf tetkike muhtatr. B. R.).
"105. ALTINCI SINIF : Grltc ve ortal kartrc
ruhlar Bunlar kelimenin tammanasiyle hususi bir snf tekil
etmezler. Ve nc gurubun btn snflarnda bu nevi ruhlar bu-
lunabilir. Bunlar mevcudiyetlerini daima insan duyumlarna arpc
prkilde fizik tezahrler gstererek bildirirler. Bu tezahrler, oraya
bura va vurulan darbeler, kat cisimlerin gayri tabii hareketleri ve
yer deitirmeleri, havann sarslmas v.s. gibi.
Byle ruhlar deerlerinden daha ziyade maddeye bal gr-
nrler. Bu ruhlar, su, hava, sert cisimler ve arzalt maddeler gibi
eyler zerine tesir etmek suretiyle krenin unsurlarmdeitirici
264
balca miller gibi grnrler. Fakat mademki, bu fenomenler
maksatl ve uurlu olarak husule getiriliyor, o halde bunlarn rasgele
eyler olmamas ve ruhlar tarafndan husule getirilmesi icap eder.
te yksek ruhlar, bu ileri maiyetlerinde bulunan bu smfdaki ruh-
rra yaptrrlar. Zira bu maiyet ruhlar zekya ilikin ilerden ziyade
madd eyleri yapmaa muktedirdirler. Byk ruhlar bu tezahrle-
rin faydal olduuna hkmettikleri zaman o kkleri kendilerine
birer yardmc olarak kullanrlar.
265
KNC GRUP
Y RUHLAR
107. Umum vasflar Ruhun maddeye hkimiyeti, iyilik
arzusu. Bu ruhlarn iyilik yapmak vasf ve kudretleri, ermi olduk-
lar ruhi tekml derecelerinin bir neticesidir. Bunlarn bazlarnda
ilim, dierlerinde hikmet ve iyilik vardr. En ilerlemi olanlar ise,
bilgi i'.e ahlak vasflar kendilerinde toplamlardr. Gene derecele-
rine gre az ok madd bedenlerine ait baz izleri ykl bulunurlar.
Bu izler onlarn ya lisanlarnda, ya itiyatlarnda veya hatt baz
mani'lerinde bulunur. Eer bu da olmasayd o zaman bu ruhlar m-
kemmel varlklar gurubuna dahil olurlard. Onlar Allah ve ebediyeti
kabul ederler. Ve artk iyilerin mazhar olduklar hazlardan istifade
ederler. Bu ruhlar yapm olduklar iyilikten ve mni olabildikleri
ktlkten dolay saadet duyarlar Onlar birletiren sevgi, kendileri
iin tarifi imknsz bir saadet kayna olur. Onlarda, bu sevgiyi
ihll edebilecek (bozabilecek) ne gpta, ne vicdan azab, ne de gayr
mtekmil ruhlar ikencelere sevkeden herhangi bir hrs mevcut
deildir. Bununla beraber bu ruhlar da mutlak tekmle varncaya
kadar bir sr eprvler (imtihanlar, snavlar) geirmek zorunda-
drlar. (Buradaki mutlak tekml fikrine biz itirak edemiyoruz.
B. R.). Bunlar dezenkarne halde (yni, spatyomda. B. R.) bulunur-
larken insanlara iyi dnceler verirler, onlar fena yollardan dn-
drrler, lyk grdklerini himaye ederler. Gayr mtekmil ruh-
lar i tesirlerinden hoPanmyan kimseleri onlarn tasallutanndan
korurlar. Enkarne halde (yni, insan olarak dnyada iken) iyi hem-
cinsleri iin hayrsever olurlar. Onlarda ne kibir, ne bencillik, ihti-
ras, kin, ne garaz, ne de gpta ve kskanlk vardr. Bunlar iyilik
yanmak iin iyilii yaparlar. Bu guruptaki ruhlar halk dilinde ve
itikatlarnda koruyucu melekler diye tannmlardr. Hurafeperest-
lik ve cehalet devirlerinde bu ruhlar, hayr ilhlar zmresine soku-
lurdu. Bu gumptakiler balca drt tli (ikinci derece) snfa ay-
rlabilirler.
266
108. BENC SINIF: Hayr sever ruhlar Bunlarn h-
kimvasf iyiliktir. Bunlar insanlara hizmet etmekten, onlar himaye
etmekten (korumaktan) zevk alrlar. Fakat bu ruhlarn bilgilerini
iyilik tekil eder. Bunlarn tekmlleri fikr sahadan ziyade ahlk
sahada inkiaf etmitir.
109. DRDNC SINIF: Alimruhlar Bunlar dierle-
rinden ayran mmeyyiz vasflar bilhassa marifetlerinin geniliidir.
Bunlar ahlk meselelerden ziyade ilm meselelerle itigl ederler.
Ve bu sahada daha ok kabiliyetlidirler. Fakat bunlarn ilme olan
rabeti ancak umumun menfaati bakmndandr. Ve bu ie, ancak
gayri mtekmil ruhlarn vasf olan ihtiraslar asla kartrmazlar.
110. NC SINIF: Hkini ruhlar En yksek tertip-
teki moral vasflar (Bittabi bizimrealitelerimize gre B. R.), bun-
larn mmeyyiz, ayrc karakterlerini tekil eder. Bunlar hudutsuz
bir ilme mlik olmamakla beraber, eya ve insanlar hakknda salim
(salam) bir muhakeme kudretine yetecek kadar byk fikr kabi-
liyete maliktirler.
111. KNC STNIF : Yksek mhlar Bunlar ilmi, hik-
meti ve iyilii nefislerinde toplam varlklardr. Bunlarn szleri
yalnz hayrseverlik ifade eder. Bunlar her an deerli, yksek ve
ekseriya ulvdirler. Onlarn ykseklii, gayr bedensel, bedensel
olmayan lemdeki eyler hakknda en doru malmat insanlarn
renmesine msaade edildii kadarverebilmelerine kendile-
rini kabiliyetli klmtr. Onlarn iyi niyetler tayarak hakikti
ariyan ve bu hakikti anlyabilmelerine msaade edecek kadar
dnya balarndan kurtulmu olan kimselere memnuniyetle teb-
liler verirler. Fakat buna mukabil yalnz merak saiki ile hareket
edenlerden, iyilik yapma kabiliyetlerini kstekliyen maddelerin
tesiri altnda kalanlardan bu yksek ruhlar uzaklarlar.
Mstesna hallerde bunlar arzda tekrar doduklar zaman mut-
laka bir tekml iinde vazife alm olarak gelirler. Ve beeriyetin
yeryznde istekleri bulunduu kemlin (olgunluun) bir rneini
gsterirler.
267
BRNC GRUP
SAF RULAR
112. Umum vasflar Madd tesir sfr. Dier guruptaki
ruhlara nispetle mutlak ahlk ve fikr bir stnlk.
113. BRNC SINIF : Yegne snf Bu varlklar b-
tn tekml safhalarn ikmal etmilerdir. (Bittabi gene buutlu
realitelere gre. B. R.). Ve maddenin tekmil kirlerinden kurtulmu-
lardr (Burada madd ihtiraslardan ve madd esaretten kurtulmu-
lardr, demek daha doru olur. B. R.). Bir mahlk (yaratk, var-
lk) iin mmkn olan tekmln zirvesine vasl olduklarndan bun-
larn uryacaklan ne bir eprv, ne de bir ceza kalmamtr. Bunlar
artk yokedilmee mahkmbedenlerde tekrar domak mecburiye-
tinden kurtulmulardr (ite bu cmledeki fikirler, neo - spiritaliz-
ma gr ile doru saylamaz ve bizce asl ruh faaliyetleri ve ruh-
larn daha yksek tertipteki tekml merhaleleri bundan sonra
balamaktadr. B. R.).
Bu ruhlar, hibir eyle kartrlmas mmkn olmyan bir
saadet iindedirler. Zira onlarn nrtk ne ihtiyalar, ne de madd
deimelere maruz kalmalar bahis mevzuu deildir Fakat bu saa-
det ebed temaa iinde geen yeknesak bir avarelik deildir. Onlar
kinatn ahengini idame etmek iin Allahn emirlerini yerine ge-
tiren eliler ve habercilerdir. Onlar, kendilerinden kk olan btn
ruhlara emrederler, tekmlleri iin onlara yardmederler ve va-
zifeler verirler. Hznl zamanlarmda, insanlara yardmederler.
Onlar iyilie tevik ederler. Ve kendilerini, ulv saadetten uzak-
latran hatlarnn borlarn demee davet ederler (N. S.'ya gre
h'inlardan daha ok byk vazifeler alan saysz tekml merha-
lelerinde ruhlar vardr. B. R.).
Btn bu iler onlar iin tatl birer megaledir. Bunlar insan-
lar arasnda bazari melek ismiyle ydedilen ruhlardr, insanlar bun-
larla irtibatta bulunabilirler. Fakat bu ruhlar, srekli olarak emri
268
altnda bulundurduunu sylemek, bir insan iin fazla kendini
beenmilik olur. (11/43-53)
Allan Kardec'in bu tasnifinde, bir ksmm iaretlediim, fi-
kirlerimize aykr gelen baz noktalarn istisna edersek . heyeti
umumiyesiyle okuyucularmzn, zerinde durmalar kendileri iin
faydal olan kymetli bilgilerin bulunduunu zikretmeden geemiye-
ceim. Burada kendisinden ayrldmz noktalarn hangileri olduu-
nu da okuyucularmz mteakip neriyatmz takip ettike bizzat
bulup meydana karabileceklerdir.
Fakat aada taktimedeceim tasnif karsnda hakikaten
uyank olarak hareket etmemiz lzmgeliyor. Zira bu tasnifte rol
bulunduu anlalan varlklarn daha baka dier teblilerinde de
grdmz zayf fikirlerinden dolay grg ve tecrbelerine bir
ok cihetten itimat edemiyecek durumda bulunuyoruz. Binaenaleyh
didaktik ve akademik bir kymet verdiimiz iin deil, bu tasnifi
ancak nispeten o kadar ykselmemi varlklarn da bu hususta neler
dndn okuyucularmza tantmak ve bir de- fikirlerimize
uymasa dahiciddi bir emek rn olarak ortaya konmu ruh-
lardan bahis, en son bir esere gre ruhlarn tasnifi batandaki dn-
celere temas etmek iin sunuyor ve buradaki fikirlerin pek azna
itirak ediyoruz. Bunu da okuyucularm, bata uzun uzadya arzet-
tiimruh merhalelerine, ruh kudret ve kabiliyetlerine ait yazlarla
bu tasnifteki grleri karlatrnca anlamakta glk ekmiye-
ceklerdir. Tasnifte muanz bulunduumksmlar iaret etmiyeceim,
zira evvel bunlar iaret edilemiyecek kadar oktur. Saniyen bu i
bu kitabn mevzu iinde deildir. Ve nihayet hemgemi, hemgele-
cek neriyatmz bu noktalar aydnlatc mahiyettedir.
Sual Bize br lemin hayat, hazlar, istirahat ve mnta-
kalan hakknda izahat verir misiniz?
Cevap Bu bahiste, her ksm, ruhlarn kymetlerine gre
tefrik edeceiz
1 Evvel en aa ruhtan bahsedeceim. Bu, hayvanlktan
sonra, yalnz bir tek insan varlnda yaam bir ruhtur. Onun
ok kaba i gdleri kendisine ounluk olaylar olarak, fakat dai-
ma dnce halinde cinayetler iletir. Onun perisprisi lzumundan
fazla madde ile mahmuldr (doludur.). O. mutlak bir karanlk
iindedir. Ruh silsilesinin en aalk yeri olan bu mntkada bu za-
vall ruhlardan bir ou kaynar. Burada geirdikleri uzun mddet
zarfnda ruhlar ok ksa sren baz grme imknlarmbulabilir-
269
ler. Ve bu srada grmelerinin kendilerinde husule getirdii parlak
perisprilere ait hayaller onlar etkiler. Onun ekilsiz olan dncesi,
iinde bulunduu hali idrak edince kendisini kemiren fenalktan
kamak iin tekrar yaamaa karar verir. Ve yeni dnya hayatna
atlr. Eer bu ruhun kendisini igdsel abas yoksa; eer o, bu
halini memnunlukla kabul ediyorsa ve ok uzun bir zaman getik-
ten sonra dahi bu halden kurtulmak istemiyorsa, ne dnyada, ne
de br lemde hibir eye ulamadan eriyip gidecektir. Zira o,
lh Atei muhafaza etmee lyk deildir.
2 ki defa enkarne olmu ruhlar ki, bunlar irkinliklerini
henz azaltmlardr. Mamafi insancl igdleri daima aalk,
hayat da kabadr. Byle bir ruhta kk bir iyilik paras henz
belirmitir. Onun da fizik lm koyu karanlklar ve mitsizlik do-
urmutur. Onun ruhu kendisinden biraz daha mesut ruhlarn
ziyaretlerini kabul edebilir. Fakat kendisinin asla hareket etmek
selhiyeti yoktur. O, bizimmertebelerimizin aa mmtkalarmda,
korkun bir arln altnda gmlm olarak kalr. Fakat bu
szn tammny ifade etmediine dikkat ediniz. Biraz daha iler-
lediimiz zaman bizimatmosferimizi belki size daha hakik ehre-
siyle anlatabileceim.
mdi baz ruhlar bu zavall ruhu ziyarete gelirler. Onlar da
ok ykselmi deillerdir. Fakat onlar mutlak hakknda bir mari-
fet elde etmilerdir. Bu ruhlar aralarnda harikulade lemlere dair
konuurlar. Ve o zaman yeni bir dnya hayatna inmee davet olu-
nurlar.
3 imdi orta derecede iyi ruhlar mtala edelim: Bunlar
300 dnya enkarnasyonu geirmilerdir. Bunlar henz; bazan fena
ve paraya dkn veya sefih veya alak veya asaletsizdirler. Ve bu
da bazan bir ruh kusurundan daha tehlikelidir. lmden sonra bun-
larn perinprileri daha yksek bir mntkaya kmalarna msaade
edecek kadar hafif olur.
Bu derecede bulunan bir ruh tamkaranlktan kurtulmutur.
Onun etrafnda azok kesif bir sis tabakas vardr. Bu tabakann
kesiflii onun gnahlar nispetindedir. Bulunduklar yerden ok
uzaklamamak artiyle bu ruhlar bir az yer deitirme serbestliim*
elde etmilerdir. Onlarn kendilerinden daha aadaki ruhlar zi-
yaret etmee haklar vardr. Biraz da yukar kabilirler. Bu m-
nasebetle unu iaret edelimki, btn ruhlar dnyaya doru ha-
reket edebilirler. Ancak btn ruhlarn yapamyacaklan ey son-
suzlua doru hareket etmektir. O kadar acele etmemekle beraber,
270
bu derecedeki ruhlar tekrar dnyaya gelmek ihtiyacn duyarlar.
Bu derecede bulunan bir ruhun br lemdeki hali az ok faaldir.
Onun en iyi faaliyeti, tekrar dnyada yaamas hususunda kendisi-
ne msaade edilmi eyleri semee ve mtala etmee balamasiyle
talanr. Geri onun semesi snrldr, ama mevcuttur.
4 iyi ruh. Bunun lmnde kurtulu duygusu vardr. Peris-
prisi olduka hafiflemitir. Ve parlaktr. Hareket kabiliyeti ok b-
yktr. O, ok mutlu ruhlarn nail olduklar nurani muhite gark olur.
O da dierleri gibi harekette serbesttir. Fakat sratleri, daha iler-
lemi olanlannkinden henz azdr... Bizimruh mntkamzn te
biri, daha ok mesut ruhlara ayrlmtr. yi ruh derhal bu mutlu
mntkaya kar. Ve oradaki ok mutlu ruhlarn nail olduklar nu-
rni muhite gmlr. O da ortadakiler gibi hareketinde serbest ol-
makla beraber, o kadar sratli deildir. Dierleri bir fikir sratiyle
istedikleri yere gidebilirler. Bu ruhun vakti dier ruhlara yardm
etmekle geer. Eer arzu ederse o, dnyada ailesi efrad arasnda
bulunanlar da ziyaret eder. Bazen dier dnyalara gider. Ve onlar
tanr. Bu da onlarn gelecek hayatlar iin bir mecburiyettir. Bu
ruh da vakti gelinde tekrar dnyaya girecektir.
Onun yeni hayatn seme hakk ok genitir. Bir seyyah veya
mlk sahibi olarak m gelecek? u veya bu eprvden hangisini ka-
bul edecek, bunlar dnmesi gerek. Eksiini tamamlamak iin o
gelecek hayatmseer ve tekrar doar.
5 Saf ruh... Saf ruh temiz bir ok gibi sonsuzlua doru
frlar gider. Nihayet onun orada endieden azade, manialardan kur-
tulmu halde dinlenme vakti gelmitir. O, buhar halindedir. Ay gibi
parlaktr. Krelerin yava, fakat srekli evrimleriyle husule getir-
dikleri ilhi ahengi dinliyerek en kk bir arzu ile onlarn tazelik-
leri ve lklklar iine garkolur.
Saf ruh istedii zaman canl ve l olan btn yaknlarn
grr. O, kendisinden alak gnllce yardmistiyenlere yardm
etmee kendini mecbur klar. Ve kendisine gnderilen her dn-
ceyi hemen o anda iitir. Onun iin istikbl, ancak onu istikbl ola-
rak kabul etmesiyle mevcut olabilir. Zira o, kendi mukadderatn
tamamiyle tayin edebilir. Onda ilh kudret vardr. u halde eer
o isterse Satrn. Jpiter, Urans gezegenlerine karabilir, z bir
kelime ile, o ilhdir. (8/37-38)
Yukarki fikirlerin bir ok noktasnda bize greisabetsiz-
lik vardr. Baz taraflar da dncelerimize aa yukar uygun
271
gelebilir. Fakat ne olursa olsun, bu tebli, muayyen bir seviyedeki
varlk tarafndan, muayyen seviyedeki dncelere hitaben verilmi
ve bu bakmdan da mtalaya ayan grlmtr.
'A
. Bu kk kitabmburada bitiyor. Ancak, spatyomdediimiz
br leme dair sylenecek daha pek ok ey vardr. Ve ruhlar
arasndaki gezintimiz bu bakmdan bitmemitir. Esasen ruhlar iin
hibir vakit nihayete ermiyecek olan bu seyahatin kk bir ks-
mna da yaknda nerine alacam, br lemde adl kitabmda
Tanrnn izniyle ve sevgili okuyucularmla birlikte devamedece-
im().
(*) (Bu def eril eserin blmblm, basa yerlerinde, ileriye atfen yaynla-
naca bildirilen kitaplar, merhumun yeni bilgileri muvacehesinde,
yaynlamaktan vazgetikleri arasnda kalmtr. Ruh ve Madde.).
272

You might also like