You are on page 1of 126

1

2








El-Fkk f-esrr- mstenidt-i hikemil-fuss
Fussl-hikemin Srlar

SADREDDN KONEV












3






El-Fkk f-esrr- mstenidt-i hikemil-fuss
Fussl-hikemin Srlar
Sadreddin Konev
Tercme:
Ekrem Demirli
Z YAYINCILIK
ataleme Soka No: 27/2
Caalolu 34110 stanbul
telefon:
(212) 5207210
faks:
(212) 5115791
www.iz.com.tr
e-posta:
bilgi@iz.com.tr



4






SADREDDN KONEV
SADREDDN KONEV; XIII. asrda yaam (doum tarihi, yaklak 1210,
vefat tarihi, 1274), tasavvuf dncesine kazandrd boyutlar ve
kendisinden sonraya etkileriyle dnm noktas olmu bir sf-
dnrdr. Konev, ailesinin Seluklu dneminin nde gelen ynetici
ailelerinden birisi olmasnn salad imkanlarla, iyi bir eitim alm,
ocukluundan itibaren bnl-Arabnin tasavvuf terbiyesi altnda
yetimitir. Konevnin eserleri incelendiinde, bata tasavvuf olmak
zere, btn alt bilimleriyle felsefe ve kelam, bunun yan sra dier din
ilimler alannda bir uzman olduu grlr. Bu balamda Konevnin slam
dnce tarihindeki yeri, ksmen Gazliyi hatrlatacak ekilde, akln
metafizik alandaki imkanlarnn eletirel tahlili ve bunun devamnda kalbi
temizlemeyi ve ruhu arndrmay esas alan sf retiyi mstakil bir
bilim olarak ortaya koymas olarak grlebilir. Gerekten de Konev,
sfyle ilikisi asndan sbjektif, konusu asndan ise kayt altna
alnamayan bir alan ilk kez, belirli kural ve kaideleri olan ve her eyden
nemlisi miyar olan birbilim haline getirmeye almtr.
Konev, velud bir yazar olarak deerlendirilebilecek lde eser
yazmam olsa da, tasavvufa sadece dnceleriyle etki yapmakla
kalmam, bunun tesinde belirli bir slubun ve ifade biiminin
olumasna da neden olmutur.
Konevnin balca eserleri unlardr: Mifthl-gayb; en-Nefehtl-
ilhyye; el-Fkk f-kelimti mstenidti fussil-hikem; el-
Mrselt/Yazmalar; en-Nuss fi-tahkki tavril-mahss; Krk Hadis
erhi; erhu Esmillhil-Hsn; Tebsiratl-mbted ve tezkiretl-
mnteh, czl-beyn f tefsri mmil-Kurn/Fatiha Tefsiri


5






EKREM DEMRL




EKREM DEMRL; Rize-kizderede dodu. skdar mam Hatip Lisesini
(1988) ve Marmara niversitesi lahiyat Fakltesini bitirdikten sonra ayn
niversitenin Sosyal Bilimler Enstits bnyesinde tasavvuf alannda
yksek lisansa balad ve Enstittye aratrma grevlisi olarak atand
(1993). 1995te Abdullah lahinin Kefl-Varidat adl teziyle yksek
lisansn tamamlad. 2003te ayn enstitde Sadreddin Konevide Marifet
ve Vcd adl teziyle tasavvuf doktoru oldu. almalarn halen Konevi
arihleri ve bnl-Arab olmak zere arlkl olarak iki alanda srdren
yazarn Sadreddin Konev, Abdrrezzak Kaani, bn Sina ve bnl-
Arabden evirileri, dergilerde yaymlanm makaleleri ve ulusal ve
uluslararas sempozyumlarda sunulmu teblileri bulunmaktadr






6


Giri
Hamd, en gizli gaybnn doularndan susturucu nrlarnn gnelerini
yayan Allaha mahsustur. O, dehetli heybeti karsnda temiz ve nrlu
ruhlara hayet duygusu vermitir. Kahrnn tecellleriyle hkmnn ve
hikmetinin gereklemesi karsnda baba-nefisler/en-nufs-i ebiyye
boyun emitir.
Byk intikamnn arpmalarndan kibirli guruplar rkmtr. Bylelikle
eziklik duyarak Onun hkmne ram olmulardr.
O Allah, slam-iman ve takva ehline kerim hitabn iittirmitir; bu hitap
ile onlar, Hakkn srat- mstakimini tutmulardr. Bylece, Hakkn
emirlerine tam olarak itaat etmiler, nimetlerine ise kretmilerdir.
O Allah, ihsn makm ve byk sddkln ehli olan kimselerin kalplerine
amellerin ve bki eriatlarn byk srlarn tevdi etmitir.
O Allah, stn akl sahipleri ve Hakkn yasaklarndan saknan kimseleri,
kendilerini muttali kld hkmlerin srlar ve garip ilimlerle
nimetlendirmitir; bu ilim ve nimetler, skin arzlara ve seyyar feleklere
tevdi edilmilerdir.
O Allah, en mahrem izzet gaybnn perdesinde, keskin basret ve ilek
dncelerin kendisini idrk etmesini engellemitir.
O Allah, kendisine kavumak isteyen kimseleri de, vuslatyla
doyurmutur; onlar, Hakk Hakkn dndaki her eye tercih etmiler,
gl ve byk bir arzu ile Hakk talep etmilerdir.
Sonra, bu sekin ve deerli insanlarn arasndan bir gurubu kendi stn
mertebesine yneltmitir; kendilerine bilinip, onlara vuslatnn
srekliliini, sevgisinin halisliini gsterdikten sonra onlar ereflendirmi,
naipliini kendilerine tahsis etmitir. Bunun zerine bu sekin kullar, Hak
ile kullar arasnda vasta olmulardr.
Bu sekinler, vakitlerini, zhir-btn hallerini Hak ile doldurmulardr.
Hak, bu insanlarn taleplerine hemen icbet etmi, afak ve enfs
ayetlerinde kendilerine grnmtr; bylelikle onlar da, aydnlanm
7

kalplerle ve basretli gzlerle, Hakkn bilgisi ve mhedesiyle tahakkuk
etmilerdir.
Allahn rahmet ve selam, bu en stn makmdan en byk pay sahibi
olan kimsenin zerine olsun; o zt, ev edna/daha da yakn makmna
terakkisinin kemliyle, bu ulvi makmdan en temiz ve en yce noktaya
ulamtr; sz konusu makm, en gzel isim ve sfatlarn kaynadr. O
zt, Efendimiz Hz. Muhammeddir.
Ayrca rahmet ve selam, Hz. Peygamberin aile ve neslinin zerine, onun
kmil kardelerine, kmil vrislerinin zerine olsun. O kmil vrisler,
dnya ve hiret efendileridir.
*
*
*

Fussul-Hikem[1]
[1] Fussul-hikem, tasavvuf ile i ie girmi metafizik hakknda bir
kitaptr. Eserde yazarn amac, genel olarak varln tabitn ve mmkn
varln (alem) vcip varlk (Allah) ile olan ilikisini aratrmaktr. Eserdeki
en nemli yn, en kmil mazhrlar olan nebilerin sretlerinde tecell
eden ilh hakkatin aratrlmasdr. nk Fussul-hikemdeki her bir
fas, Kelime olarak isimlendirilen bir nebinin hakkati etrafnda
dnmektedir.
Ebul-Ala Afifi, Fussul-Hikemi ve bu eserin bnl-Arabnin eserleri aras
arasndaki yerini yle tespit etmektedir: bnl-Arab, bu kitapta ameli
ve nazari tasavvufun meselelerini sunmad gibi, salt felsef meseleleri
de ele almaz. Ya da, el-Fthtl-mekkiyye ve dier baz eserlerinde
yapt gibi, fkh meseleleri arz edip, bunlar tasavvuf adan
yorumlamaz. bnl-Arab, bu eserinde tasavvuf felsefesindeki bir sistemi
zetler. Bu sistem, onun hem akl ve hem de dini cokusundan taan
oturmu ve olgunlam bir sistemdir. Bu sistemde, varln tabit
hakknda genel bir nerme ortaya koyar ve bu nermeden Allah-alem ve
insan hakknda kabilecek btn sonular kartr; bu, eserin felsef
yndr. Ardndan bu felsefeyi, sf zevk ve ahs tecrbeyle teyide
ynelir; bu da, eserin sf yndr. (Bkz. Afifi, Fussul-Hikem
Okumalar in Anahtar, s. 53)

8

kitab, eyhimiz, imm, kmil, mmetin hdisi, kmillerin imm,
immlarn imm, Muhyil-hak ved-din Ebu Abdullah Muhammed b. Ali b.
el-Arabi et-Tanin (r.a) muhtasar kitaplarnn en nefislerinden birisidir.
Bu eser, onun son neeleri ve tenezzllerindendir. Fussul-Hikem,
Muhammed makmn kaynandan, zt ve ahadiyet/birlik zelliindeki
cem merebinden vrid olmu, bylelikle de, Hz. Peygamber (a.s)
Efendimizin Allah bilmek hakkndaki zevkinin zn ieren ve iinde
zikredilen byk veli ve nebilerin zevklerinin kaynana iret eden bir
kitap olarak gelmitir.
Ayrca bu eser, uyank ve basret sahiplerini, o veli ve nebilerin
zevklerinin zne, himmetlerinin ve arzularnn yneldii/taalluk eylerin
neticelerine, elde ettikleri rnlerin ieriklerine ve kemllerinin
nihyetlerine ird eder.
Binaenaleyh, Fussul-Hikem, onlardan her birisinin kmil makmnn
iermi olduu eyler zerine adeta bir mhr; bu makmlarn
kapsad ve kendilerinden zuhr eden eylerin asllarna dikkat eken bir
eser olmutur.
*
*
*
Kukusuz, bu zellikteki bir kitabn srlarna muttali olmak ve bu
mesbedeki bir ilmin kaynan renmek, tahakkuk etmeye baldr;
bu tahakkuk, btn bu srlar tadan, bu srlarn kendisine ald ve kef
edildii ve bu srlar getiren kimselere vris klar.
Hak, bu bareye, sonunculuk srrna kendisinin tahsis edildiini ve
Rabbinden baka- bnl-Arabyle birlikte olan hi kimsenin onun
kuatt srlara vris olamayacan bildirmitir. Bununla birlikte, bu yce
yayg drlecei ve bu ulv adr bozulaca iin znt duyuldu.[2]
2] Bu veciz ve sembolik ifadeleriyle Sadreddin Konev, gerek bnl-Arab
ile ilikisi ve gerekse tasavvufi srlarn aklanmasyla ilgili ok nemli
eyleri dile getirmi olmaktadr. bnl-Arabnin kendi devriyle
kendisinden Hz. Peygamberin devrine kadar olan dnemi marifet ve
srlara muttali olmak ynnden ayrt ettiini biliyoruz.
bnl-Arabye gre, Hz. Peygamber, devrinin artlarndan dolay srlar
aklamak yerine herkesin idrk etmede glk ekmeyecei dinin genel
hkmlerini aklamtr. Putperestliin yaygn olduu bir ortamda byle
9

bir tavr zorunlu olduu gibi, ayn zamanda peygamberlik grevi de her
insann tahamml edebilecei ve istidat farklarnn ortadan kalkt genel
hkmleri bildirmekle ilgilidir. bnl-Arab, kendi devrinin ise, tam
anlamyla bir keif ve alma dnemi olduunu belirtmektedir.
Bunu ise, bir hadiste ifade edildii gibi, Hakkn gece yarsnn son te
birlik dneminde yakn semaya inmesi ve bu tenezzlde hibir
dnemde gereklememi tecelllerin gereklemesiyle izah etmektedir.
Konev, pek ok ifadesinde dile getirdii gibi, kendisini daima bnl-
Arabnin gerek ve sahih vrisi olarak grmtr. Mesela en-Nefehat
isimli eserinde, ryada bnl-Arab ile arasnda geen uzun bir
konumay aktarmaktadr. Bu konumada Konev, bnl-Arabden bir
takm eyler talep etmektedir. Bunlardan birisi de, bnl-Arabye tahsis
dilmi zel bilgilere kendisinin de ortak klnmasdr. bnl-Arab, bu
talebin ok g karlanabilecek bir ey olduunu belirttikten sonra, kendi
olu da dahil olmak zere hibir talebesinin bu mertebeye
ulaamadndan sz eder. Bununla birlikte, Konevnin bu talebinin kabul
edildiini de belirtir. Bylelikle Konev, ya da ryadaki ifadesiyle bnl-
Arab, Konevnin gerek vrisi olduunu kabul etmi ve bunu
onaylamtr.
Konevnin bnl-Arab ile ilikisi hakkndaki yegane ifadesi bu deildir.
Pek ok eserinde, bnl-Arab ile ayn zevke ortak olmak ya da
bilgilerinin kaynana ve aslna muttali olmaktan sz eder. Nitekim, en
nemli eserlerinden birisi olan Fatiha Tefsirini de btnyle kendi
tecrbe ve ulat bilgilerle yazdn, hi kimsenin hatta bnl-Arabnin
eserlerinden bile bir iktibasta bulunmadn belirtir. Bununla birlikte
Konev, kendisinin son vris olduunu da belirtmektedir.
Burada Konev, bu adrn drlmesinden sz etmektedir. Bu deyim, bir
anlamda Kueyrinin Risalede aktard mehur bir msra
hatrlatmaktadr. Kueyri, sz konusu msray gerek tasavvufun ortadan
kalkt ve hakiki sufilerin artk yeryznde kalmadn ifade etmek iin
dile getirmitir. yle demektedir. adr o adr, fakat kadnlar, o
adrlarn kadnlar deil. Bylece iki sufinin ayn durumu ifade etmek
iin benzer terimleri kullandklarn grmekteyiz.
Konev, kendisinden sonra bu bilgilerin geleceiyle ilgili karamsar bir tavr
sergilemektedir. Bunun nedeni, Konevnin Deccl ve Mehdi devrinin
yaknlat ve artk zamann Hakkn kendisini yaratt ilk haline
dnmesi devri olduuna dair inancdr. Bunun neticesinde ise, Konev,
10

ilh marifet alannda kemle ulaldn ve kendisinden sonra bir
gerilemenin yaanacan dnmektedir. Konev, vasiyetnamesinde de
bu meseleye temas eder. Gerek Fatiha Tefsirinde ve gerekse
vasiyetnamesinde Mehdinin yakn bir zamanda geleceinden sz
etmektedir ve talebelerinden Mehdiye ulaanlara, kendisinin selamn
iletmelerini istemektedir.

Bunun zerine, bu camiliin kapsad baz kemlleri tayacak tbilerin
kalacan haber vermitir. Nitekim Hz. Peygamber yle buyurmutur:
Bu ilmi, her nesilden adil olanlar tar. Onlar, taknlarn tahrifini ve btl
yoldakilerin yanllklarn bu ilimden uzaklatrrlar.
*
*
*
Allaha hamd olsun, bu haber ile mesrr olundu. Durum, geciktirme ve
beklemek zere kald. Bylece Hak, bu vakitte erdemli nefis sahibi,
kardelerimizin sekinlerinden ve dostlarmzn en deerlilerinden bir
gurup ikme etti. Onlar, dk himmetli kimselerin duramayaca yerde
durmulardr; stelik, Hakkn sevdiklerinden ve muhkem kitabnda iret
etmi olduu temiz kimseler iin tercih ettii eyin gereini yapmlardr.
Allah yle buyurmaktadr: Her birisinin, iledikleri eyden dereceleri
vardr. (Ahkaf, 19) Hepsi ona ynelmitir, siz hayrlar iin yarnz.
(Bakara, 168)
Allah, onlar, deerli himmetleri ile yce mertebelerde yarmaya sevk
etmitir; onlar da, snrl dnceleri asndan maklun bir snr
olduunu grmlerdir.
nk, imkn hkmlerinin baskn olmasndan dolay, nazar akllarn,
hakkat ve srlarn idrk etmekte bamsz kalamayaca baz bilgiler
vardr. Onlarn basretleri, o eylerin rabban mutlak nrlarnn
tecellsinden beslenmi ve bu kitabn problemlerini zmeyi, kll kapal
srlarn ve yce ilimlerini aydnlatmay arzulamlardr.
Bu ilimler, akl sahiplerinin rhlarnn gdasdr.
O akl sahipleri, fikir ve his idrklerinin snrlarnn hapsinden
kurtulmulardr ve Hazretul-Kudsn geniliine kmlardr. Bylece,
eyann hakkatlerini kll mertebelerinde mutlak-mukaddes ilh idrkler
ile idrk etmilerdir.
11

Bu insanlar, bana, bu kitabn mhrlerini zmemi, kaynann srrn
aklamam, kapal ifdelerini anlamay temin edecek kilidini amam
nerdiler.
Tahakkuk sahibi olduklarn bildiim iin ve onlarn iratlaryla
yaratclarna yaknlamak iin, bu nerilerini kabul ettim. Bununla
beraber, bu kitabn giriinden baka bir blmn bnl-Arabnin
nevesine gre erh etmek istemedim, fakat Allah bereketi ile beni
rzklandrmtr.
Bu rzk, bnl-Arabnin muttali olduu eyi bilmede ortaklk, ona
aklanan ey ile merref olmak ve sebep ve vsta olmakszn, ilh
inyet ve zt rabta ile Allahtan bilgi almaktr. Bu da, vstalarn
hkmlerinin, sebeplerin, artlarn ve rabtalarn zelliklerinin ortaya
kard eylerden beni korur. Ayrca, bu abann sadece onun rzas iin
olmasn temin eder, ona yaklatrr, burada ve kymet gn beni ve
onlar bundan yararlandrr.
*
*
*
Bilinmelidir ki:
Allah irdnn nruyla senin anlayn asn ve ilmini, en yce zt ilminin
gerei ile tahkik ettirsin:
Fas[3],
[3] bnl-Arab, eserini Fussul-Hikem diye isimlendirmitir; bunun
anlalmas iin fas, hikmet ve hikmetlerin izafe edildii kelime
kavramlar zerinde durmak gerekmektedir.
Fas, oulu fuss. Fas, bir eyin z ve zbdesi demektir. Mesela,
yzn fass denildiinde bununla, yz ssleyen ta kast edilir.
Bunun zerine sahibinin ad yazlr. (Bkz. A. Avni Konuk, Fussul-Hikem
Tercme ve erhi, c. I s. 108). Konev, bu terimi zel olarak
peygamberlerin zevklerinin ve Allah hakkndaki marifetlerinin nihayeti ve
z olarak yorumlamaktadr.
kinci kavram ise, hikmet kavramdr.
Hikmet, ya da oulu hikem, eyann hakikatlerini gerei gibi bilmek ve
bunun gereine gre amel etmektir. Buna gre hikmet, birisi nazari ve
dieri de ameli olmak zere iki ksmdan olumaktadr. Bu ynyle
12

hikmet, hakikatleri gerei gibi idrk demek olan marifet, ya da
hakikatleri ve onlarn levazmn idrk demek olan ilimden daha zel bir
anlam tamaktadr . (bkz. A. Avni Konuk, age., c. I, 91).
Afifi ise, hikmetin bu genel tanmna daha farkl bir anlam yklemektedir.
Buna gre hikmet, zhiri bilgilerden ziyade btn bilgilere verilen bir
isimdir. Sufiler, ilk dnemlerden itibaren bu kavram kendi zel bilgileri
iin kullandklar gibi, bnl-Arab de bu kavram ayn anlamda
kullanmaktadr. (bkz. Afifi, age., 57). Her iki yorumla da hikmetin bilgi ve
bilginin gereine gre amel anlamlarna geldii grlmektedir.
u halde bnl-Arabnin szn ettii hikmetler, hem eyann
hakikatlerini gerei zere bilmek, hem de bu bilgilerin gereine gre
amel etmekten ibrettirler. Baka bir ifadeyle hikmetler, peygamberlerin
Tanr hakkndaki gerek bilgilerine ve bu bilgilerin gereine gre
mmetlerine kar davranlarna iaret etmektedirler.
bnl-Arab, bu hikmetleri Kelim diye isimlendirdii kimselere izafe
etmektedir. Bylece, nc ana kavrama ulamaktayz. Kelim,
kelimenin ouludur ve bununla kast edilen ey, her bir varln
hakikatidir. Eserdeki zel anlam ise, peygamberlerin hakikatleridir.

bu kitapta zikredilen mertebelerden her birisinin ilimlerinin sonundan ve
onlarn ahadiyet-i cem sretlerinden ibrettir. Her mertebenin
hkmlerinin mertebeye nispeti, bir adan, unsurun czlerinin
kendilerinden meydana gelen mizca nispeti gibidir. Mertebenin
hkmlerinin birlemesinden ilim mertebesinde taakkul edilen heyet ise,
tesviye edilmi/(msevvat) insn yaratl gibidir; bu mertebe, zikredilen
mertebelerde hangi mertebe olur ise olsun ve ilh isimlerden hangisine
istinat ederse etsin byledir.
limlerinin hatimesi olan ve kll hkmlerinin birlik zelliindeki cem
zelliini elinde tutan fas, bu tesviye edilmi yaratla flenen rh gibidir.
Her fassn naki, bu fassn anlamn, maklluunu ve bu mnevliin
klllii asndan kapsad tafsil ve ilm meseleleri ifde eden kelmdr.
*
*
*
13

Hikmet, onlar snrlamak yolu ile bu ilmi meselelerin ilkeleri ve kll
hkmlerinden ibrettir; bunun yannda, bunlarn kkenlerine ve Hakkn
mutlak ilminden ve kendisini bildirmesinden olan dayanaklarna dikkat
ekmektir. Hakkn kendisini bildirmesi, bu mertebede taayyn, bu
mertebede ve mertebe ile ilh irdeyi ve bu taayyn eden eyin srrn ve
bi-aynih amalanan eyi ifde edecek ekilde zuhr eden eyler
asndandr. lh irde, ilk zt irdenin taalluk ettii eydir.
Tbilik ve kelime ile kast edilen ey, zikredilen peygamberin
hakkatidir. Bu, o peygamberin kendi hususiyeti ve kendisi ve mmeti iin
Hakkn hkmnden taayyn eden pay asndandr; bu pay, kendisinden
dolay peygamber olarak isimlendirildii eratdr.
Peygamberin Hakk bilmesi, Hakkn onu ve zelliklerini bilmesi, bunlardan
zamana bal ve snrl olan ve zamana bal olmayan ve snrsz eyleri
bilmesi yn ise, onun velyeti cihetidir.
*
*
*
Her hakkatin, kendisine ait nisp bir kemli vardr. Evvelin ve hirin,
gerek kemli vardr. Bu ikisinin arasnda olanlarn kemli ise, htemin,
onun ve bakasnn durumunu ifde eden fas ile kendisi iin ahitlik ettii
orandadr. Bu mtercim olan htem, her eyi dile getirmi olmas ynyle
ve ahadiyet-i cemi/okluun birlii ile, ilh-zt ilim gibi her eyi ihta
eder. nk o, btn taayynleri birletiren, zt-ilm ilk taayynn
sretidir. Hakkn her taayynden nce olan mutlakl, bu taayyn
asndan taakkul edilir. Ayn zamanda Hakkn mebde oluu, varlnn
vciplii, birlii, varlk vericilii, yaratt eyi yaratmasnn kendisine ve
btn malmlara dir ilminin, malmun nefsinde olduu hal zere olan
bilgisinin gereine gre olduu, onu izhr etmesinin de onun hakkndaki
ilminin gereine gre olduu bu taayyn asndan bilinir.
Kelime diye isimlendirilen her eyin, insn hakkatten bir pay vardr;
her ne kadar hakkat daha fazlasn ierse bile, bunlar kll mertebe
birletirir: Birisi, insn hakkatin zhir hkmlerinin camiliine galip olan
birletirici mertebe; dieri, btn hkmlerin camiliine galip olan
mertebe; ncs ise, zuhr ve btnln itidl derecelerinde, zuhr ve
btnl birletiren mertebedir.
aret olunan hkmler ise, vcp ve imkn hkmleridir.
14

Bunlardan birisi, imkn mertebesinde vcp hkmleri ile imkna gre
zuhr eder; bunun enleri zerinde insan sret ile zuhur nispeti
hkm baskndr. Dieri ise, imkn hkmleri ile vcb mertebesinde
vcba gre zuhr eder. Dieri ise, kendisi ile iki tarafn taayyn ettii en
st orta nokta olan berzh makmnda zuhr eder.
Burada, mutlakl asndan zt gibi, iret olunan taayyn tarznda
mertebesi olmayan da vardr. ki taraf ve bunlar birletiren orta mertebe,
zt ile ve zttan taayyn eder. Zt, hibir mertebe, nispet, isim ve vasf
ile snrlanm/mukayyet deildir. Ayn ekilde bunlar, ondan nefy de
olunmazlar. Btn mertebeler ve mensuplar, zt ile zuhr ettikleri gibi,
ayn zamanda hepsi Ztta silinmilerdir/mstehlek.

I. Adem Fass
Adem Fassndaki Mhrn Almas[4]
[4] Fassn Fussul-Hikemdeki bal u ekildedir: Adem Kelimedeki
lhiyye Hikmetinin Aklanmas. Bu fasta bnl-Arab, insn- kmilin
ideal modeli olarak tasavvur ettii Adem ile, ulhiyet mertebesi
arasndaki ilikiyi ele almaktadr. Konevnin varlk ve bilgi anlaynn ana
kavramlarndan birisi, iki ey arasndaki mnasebet ve irtibat
kavramdr. Tanrnn aleme tesir etmesinin mmkn olabilmesi iin veya
alemin Tanry bilebilmesi iin her ikisi arasnda belirli bir mnasebet
bulunmaldr. Konev, bunu Miftahul-gayb isimli eserinde Bir ey,
kendisine her ynden zt baka bir eye tesir edemez ve Bir ey
kendisinden btnyle zt bir ey tarafndan bilinemez ilkeleriyle dile
getirmitir. u halde, insann Tanry bilebilmesi iin Tanr ile ve ulhiyet
mertebesi ile arasnda belirli bir iliki ve mnasebet bulunmaldr. bnl-
Arab, insann alemin yaratl sebebi olduunu belirtir. Baka bir ifadeyle
Tanrnn alemi yaratmadaki bilinmek amac, ancak insann yaratlmasyla
gereklemitir. Bu ynyle insan ya da Adem, alemin varlk ve sreklilik
sebebidir
Adem Kelime ve Ulhiyet Mertebesi ile likisi
Ademe ait/Adem kelimenin ulhiyet mertebesine/hazret tahsis
edilmesinin sebebi, ahadiyet-i cem ile ortaklktr. Binaenaleyh, Allah
ismi ile ifde edilen ulhiyet mertebesi, btn isimlerin zelliklerini, bu
isimlerin tafsil hkmlerini, balangta kendilerinden ortaya
15

kp/teferru, sonradan hkm onlarda sona eren nispetleri
kuatmaktadr; bu nispetler ile Zt arasnda isimlerden herhangi bir
vsta yoktur, nitekim ona, yani ilh mertebeye nispetle isimlerin
dndaki dier eyler ile zt arasnda da herhangi bir vasta yoktur. te,
insan da byledir.
yle ki: Hakkati ve mertebesi asndan insan ile Hak arasnda hibir
vsta yoktur; nk insann hakkati, vcb ve imkn hkmlerini
birletiren/cmi berzhlktan ibrettir. Dolaysyla insan, her iki taraf
da/vcb ve imkn ihta etmektedir.
te, bu nedenle bnl-Arab, insan hakknda yle buyurmutur: O
ezeli, hdis insandr ve ebed-daim yaratltr. nsan, bu adan btn
varlklardan daha nce ve kdemlidir.
*
*
*
nsann son/hir olmasnn srr ise, hkm ve eserlerin, bata
kendisinden ktklar/inbias gibi, tekrar insanda sona ermeleri, zhiri ve
btn olarak onda toplanm olmalardr.
yle ki: Hakkn btn enlerini/un ve bunlarn hkmlerini birletiren
eninin hkm, devridir; ayn ekilde, sz konusu bu enin hkm ve
ana-enlerden ibret olan levzmnn ki bunlar, mefatihul-gayb diye
ifade edilirler- hkm de, devridir. te bu nedenle devir srr, varlklarn
hallerinde, hkmlerinde ve ztlarnda zuhr etmitir. Binaenaleyh, akllar
ve nefisler de, cisimler ve ilimleriyle olan hkmleri asndan mnev
felekler gibidirler; felekler de onlardan (: mefatihul-gayb diye
isimlendirilen ana enler) meydana gelmiler ve onlardan zuhr
etmilerdir. Bylelikle, bu kuatc zellik ve devir, mnevi ve sr olarak
ortaya kmtr.
Akllar ve nefisler, vstalarn okluu ve azl, ztlarndaki okluk/kesret
hkmlerinin okluu ve azlna gre Hakkn katnda farkl mertebelerde
bulunduklar iin, Felekler, hkm ve ihtada farkllamtr. Buna gre,
en erefli akla en yakn olan felek, ihtas en fazla ve kendisindeki
okluun en az olduu felektir. Bu yaknlk derecesinden uzak olanlarda
ise, durum bunun aksinedir.
Nitekim, daha nce buna iret etmitik.
Varlk Devrdir
16

Aydnlanm akl ve kesinlemi/muhakkak mhede alannda durum
byle olduu iin, ilh Emir ve snnet, ilh yardmn varlklara
ulamasn ve hkmn ilh mertebeye/cenab- ilh dnnn, devr
olmasn gerektirmitir/iktiza. Nitekim, ilh haberlerde ve nebev
tembihlerde buna iret edildii gibi, bu durum, keif ve tahkik ile de
mhede edilmitir.
u halde, ilh yardm/meded-i ilh, mutlak-zt feyizden (: feyz-i akdes)
iret olunan berzhlk ile taayyn eder ve Akl- evvel/lk Akl
mertebesine ular; Akl-i evvel, Kalem diye ifde edilir. Bu yardm, daha
sonra Levhe, sonra Ara, sonra Krs ye, sonra pe pee dier
Feleklere ular. lh yardm, feleklerden Unsurlara, sonra
Mvelledt/(: cemadat-nebatat-hayvanat)a ular; bylece, uram
olduu her mertebenin zellikleri ile boyanm/insiba bir halde,
nihyette insana ular.
Bu yardmn kendisine ulat insan, slk ve uru ederek, akl ve
nefisler ile birleen/ittihat; kendi asl mertebesi olan berzhlk ile
birlemek iin onlar kendi zt ve asl mnsebeti ile aan kimselerden
olabilir. Bu durumda, sz konusu insana ulaan yardm, kesret iinde
kesretin ve kesret sretinin en ileri derecelerine vardktan sonra, onunla,
yani bu kesretin birliiyle/ahadiyet-i kesret berzhla ular. Bu
berzhln zelliklerden birisi, ahadiyetten sonra gelen vahdaniyettir.
Bylelikle, lk Akla ulaan feyzin kendisinden taayyn ettii makma
ulamasyla Dire tamamlanr.
Bu bir srdr ki, bunu bilmeyen ve mhede etmeyen kimse, Allah
Telann Emrin btn ona dner yetinin hakkatini anlayamaz (Hud,
123).
*
*
*
Bu zellie sahip kimse, hakknda birletirici/cmi nihai/hir unsur sreti
asndan yle denilmi kimsedir: O, en gzel srette yaratlmtr (Tin,
5); bu kiiye dair, hakkati asndan ise, ecri, snrszdr denilmitir.
Bu zellie sahip olmayan insan ise, esfel-i safiline/aalarn aas
ulamtr; bunun nedeni, o insann okluu/kesret sayesinde ilh ilk
vahdaniyet makmndan ibret olan kendi aslndan uzakldr. nk sz
konusu insan, kendileri iin direnin tamamland kmillerin aksine,
mertebelerin en ycesi olan zikredilen berzh mertebesinden, kesret ve
17

infial derecelerinin en zirvesine dm ve orada kalmtr. Kmiller de,
bu ulv mertebeden inmi olsalar bile, baz airlerin Peygamber Efendimizi
vg sadedinde syledikleri gibi, onlar inilerinde ykselmilerdir.
Allah, seni Ademden semitir,
Sen inmeye devam ettike, ykseliyorsun
*
*
*
Esfel-i safilinde duranlar ise, byle deillerdir; onlar, direnin yarsn
aamamlardr.
Bunu renmelisin, bu, Ademin ilh mertebeye tahsis edilmesinin/ihtisas
srrdr. Ayrca Ademin, mn asndan ncelii, sret asndan
sonral; vcb hkmlerinin kayna olan vahdaniyet zelliindeki
hakkat ile imkn hkmlerinin kayna olan kesret hkmlerini kendinde
toplamasnn ve iin sonunda vahdaniyete ulamasnn sebebi de budur.
Ademin vahdaniyete ulamasnn nedeni, udur: Herhangi bir ey haddi
atnda, zddna ular.
*
*
*
ittiin eyi dn; bu, ilh ve insn marifetin zdr. nk sana
anlattmz meseleyi renirsen, isimlerin mertebelerini, derecelerinin
farklln ve isimler asndan varlklarn derecelerinin farklln ve Allah
Telann; Ademe btn isimleri retti (Bakara, 31) yetinin srrn
idrk etmi olursun.
Ayrca, insann Hakkn halifesi olmasnn srrnn, zikredilen tarz zere,
vahdet ve kesreti birletirmek olduunu idrk edersin. Bylece, yardm
etme ve yardm istemenin srrn renirsin; malullarn, illetlerinin
sretleri ile zuhr etmesinin srrn bilirsin; Hz. Peygamberin Allah,
Ademi kendi sreti zerinde yaratmtr hdisinin srrn renirsin;
geri, bu mertebeye nail olanlar, zuhr ve hkmde farkldr, bunun
nedeni ise, sreti kabul eden istidtlarn farklldr.
Ayrca, bu ifade edilenlerin dnda aklanmas uzayacak srlar
renirsin.
Dn, Allahn izni ile doruya erersin.
18

Peygamberlerin Kelimeler Diye simlendirilmesi
Peygamberlerin Kelimeler diye isimlendirilmesi ve Hakkn ruhlar hatta
varlklar bu ekilde isimlendirmesinin anlalmas, maddenin ve
yaratmann keyfiyetinin bilinmesine baldr; madde, yaratmann
kendisinden, kendisinde ve kendisi sayesinde gerekletii eydir.
Yaratmann ve maddenin bilinmesi, ilimlerin en by, en kapals ve en
deerlilerinden birisidir. Bu bilginin aklamas, izaha muhtatr, buras
ise, onun yeri deildir. u var ki, bu bilginin esaslarn Fatiha tefsiri ve en-
Nefahat kitabnda zikretmitim. Burada, bu iretin iermi olduu baz
eyleri tembih tarznda zikredeceim:
*
*
*
Hak, indirmi olduu kitaplarnda yaratma tesrini kavl ile kinaye
etmitir: Nitekim, ayette Bir eyi irde ettiimizde ona
kavlimiz/szmz. buyurmutur. (Nahl, 40)
Bilinmelidir ki:
Hakkn fiili, zt ile beraber olursa, bu fiilin ismi kelm, kendisi ile zuhr
eden ey de, kelime olur; fiilin zt ile olmas, zt ile mefl arasnda
sadece makl nispetler vsta olduu iin onu takip etmesi demektir. Zt
mutlaklk, bunlarn taayyn ile taayyn eden eyden ayrlr.
Fail olan Hak ile meydana gelen ey arasnda vcd bir arac ya da
mazhr olan bir sret bulunup, fiilin gerekleme mahalli ve kudretin
nfuz mertebesi olan mefln mertebesi o eyi gerektirirse/istida bu,
kavil diye isimlendirilir. nk btn mteessirlerdeki/messer fih ilh
tesir, mefuln mertebesine gre meydana gelir ve taayyn eder. Alet ve
bu varln kendisinden meydana geldii tarzn/haysiyet sretinden ibret
olan mazhr da, meflun mertebesi gibidir.
*
*
*
Bu renildiinde, u da bilinmelidir ki:
lh-asl harfler, Hakkn kendi vahdaniyetindeki varlklar asndan eyay
taakkul etmesinden ibrettir. Bu taakkulun bir benzeri, sretlerinin ilim ile
zihninde taayyn etmelerinden nce insann nefsindeki tasavvurudur.
Bunlar, mnev, zihni ve hiss terkipten yoksun, tekil tasavvurlardr ve
mefatihul-gayb/Gaybn anahtarlar diye isimlendirilen ilk anahtarlardr.
19

Onlar, zt isimler ve asl enlerin esaslardr. Mhiyetler, bunlarn
levzm, taakkulun neticeleri ise, onlarn tarifleridir.
kinci taakkul ise, zt ilim mertebesinde nisb farkllamas/imtiyz
asndan mhiyetlerin taakkul edilmesidir. Bu mertebe,
irtisam/resmedilme mertebesidir. Muhakkiklerin bykleri ve
mtedeyyin filozoflar/mteellih hkema, eya, Hakkn nefsinde
nakedilmitir/irtisam diyerek bu mertebeye iret etmilerdir.
Bu meselede filozof/hkim ve muhakkik arasndaki fark udur: Muhakkike
gre sz konusu irtisam, mhiyeti ve ilminin ayn oluu asndan Ztn
bir vasf deildir, zttan nisb farkllamas/imtiyz asndan ilmin bir
vasfdr.
lim mertebesinde mhiyetin levzmndan soyut olarak taakkul edilmesi,
mnev-gayb harf olur.
Mhiyetlerin, feyiz veren varln/el-Vcd el-Mefaz kendi ve levazmnn
zerine yaylmasndan nce, levzm ile birlikte taakkul edilmesi itibaryla
ise, mnev-gayb kelime olurlar.
Mhiyetler Varln/Vcd levzmndan nce mhiyetlere bitimesinin
taakkul edilmesi itibriyle ise, vcd harf olurlar.
Varln mahiyetler ve kll levzm zerine yaylmasnn taakkulu
itibaryla ise, vcd kelime olurlar.
Beer Alem ile lh Alem Arasndaki Uyum
Kelimeler, beer alemde iki harften oluur; bunlarn says, bitiik ya da
ayr olarak, be harfe ulaabilir. Burada da, durum byledir.
Terkip derecelerinin buradaki benzeri, bundan sonra zikredilen be
esastr. Nefes-i Rahman ise, bu be esasa sirayet eder.
Beeri harflerin mahrelerinin esaslar da, betir. Bunlar, kalbin ii, sonra
gs, sonra boaz, sonra hanere, sonra da iki dudaktr. Bunlar,
asllarn mertebelerinin benzerleridir.
Dier mahreler ise, bu esaslar arasndan her iki tanesinin ortasnda
taayyn ederler.
20

En bsit varlk olan Akl- evvelin de, sadece bir eit terkibi vardr; bu
terkip, Akl- evvelin varlk ile vasflanm bir mhiyetinin olmasdr. Akl-
evvelin, imkna ait okluk/kesret hkmlerinden de bir hkm vardr; o
da, nefsinde mmkn olmasdr.
Akl- evvel, bu yegane itibrn dnda, bsit ve vciptir. Bu adan dier
akllar da byledir. Fakat Akl- evvel, dier akllar ile Hakkn zt arasnda
vsta olduu iin, onlarn hkm ve hkmleri artar; bu hkmler,
onlarn mertebelerinde belirli bir kesretin taakkul edilmesini gerektirir.
Fakat bu kesret, haklarnda terkip hkmn vermeyi gerektiren vcd
kesret deildir.
Felek nefisler ise, bir olan Varln nc mertebesindedirler. Sonra
Emir, be terkip mertebesine iner.
Nefisleri, bsit cisimler takip eder. Sonra beinci mertebe, mrekkep
cisimlerdir. Bunlar, daha nceden iret edilen esaslardr.
*
*
*
Nazil olan btn ilh kelmlarda bu yaratl tertibine riyet edilmitir:
nce harf, sonra kelime, sonra yet, sonra sure ve hepsini birletiren
kitap gelir.
Kitaplar ise, esasta, cinsler gibi drt tanedir: Tevrat, ncil, Zebur, Furkan
ve hepsini birletiren Kurn.
nsan, (: vcb ve imkn hkmlerini) kendinde toplayp, kll vcb
hkmleri ile imkn hkmlerine sahip olduu iin, Kitab diye
isimlendirilmitir. Kitaplarn ve ierdikleri eylerin farkll, bu kitaplarn
indirildii mmetlerin farkllnn ve peygamber olarak gnderilen kiinin
onlara getirdii eyin srrna dellet eder ve onu aklar.
*
*
*
Bu meseleyi idrk edersen, peygamberlerin kelimeler diye
isimlendirilmesinin sebebini; ayrca, rhlarn ve varlklarn da kelimeler
diye isimlendirilmesinin sebebini anlarsn.
Bu asln, kll ferleri vardr.
21

Bunlardan birisini, Fatiha Tefsirinde zikretmitim; bir tanesini de, Miftah-
gaybl-cem ve tafsiluhu isimli eserimde zikretmitim; bir tanesini de en-
Nefahatta zikrettim.
Bu ilmin esaslarndan daha fazlasn renmek isteyen kimse, bu asla
zikredilmi olan eyi katmaldr. Bu durumda pek ok deerli ilim ve
erefli ilimleri elde eder.
Allah, mrid ve hdidir.

II. it Fass
it Fassndaki Mhrn Almas[5]
5] Fassn bal u ekildedir: siyye Kelimesindeki Nefsiyye
Hikmetinin Aklanmas. bnl-Arab, kelimeyi peltek se ile
okumaktadr. Bu fastaki hikmetin nefs hikmet diye isimlendirilmesi, bir
nceki fas ile uyumludur. nceki fasta Adem ile varln btn
hakkatlerini kendinde toplayan ilh sret kast edilmiti. Hak, bilinmek
istediinde ayna mesabesindeki bu srette kendisi iin, kendisinde tecell
etmitir
kinci fasta ise bnl-Arab, Hz. Ademn olu it ile Hakkn bir baka
tecellsine iret etmektedir. Bu da, Hakkn varlklara varlk baheden
yaratc olarak tecellsidir. Hakkn tabit yaratmak olduu iin, bu ikinci
tecell, birinci tecellnin zorunlu bir tecellsi olmaktadr. kisi arasndaki
iliki, baba ile onun zorunlu ve tabi bir neticesi olan oul arasndaki iliki
gibidir.
Bununla birlikte bnl-Arabnin sisteminde yoktan yaratmak anlamnda
bir yaratln bulunmad malumdur. Yaratmak, ilh ilimde sbit olan
hakikatlerin varlk tecellsiyle harici alemde kartlmas demektir. Bunun
iin bnl-Arab, yaratma yerine fleme ya da nefes kelimesini tercih
etmi, it hikmetini de nefes hikmet diye isimlendirmitir. fleme
ya da nefes, bir eyin bir baka eyden kmasna ya da tamasna
iret eder. Bu anlamda varlk tecellsi, Nefes-i Rahmandr. Bylece,
rahmet kelimesi varlk bahetmek anlamnda kullanlmtr. Nefes-i
Rahman, ilh ilimde sbit olan hakikatler zerine yaylmakla, onlara
varlk kazandrm olmaktadr ve bylelikle, sbt halindeki eyler,
mevcut hale gelmi olmaktadrlar.
22


Nefs Hikmet ve t Peygamber ile likisi
Fassn, hikmetin, kelimenin, harflerin, kelimelerin ve Adem kelimenin
ulhiyet mertebesine tahsis edilmesinin srr zikredilmi olduu iin,
burada, her kelimenin Ademden sonra zikredilen peygambere ve sfta
tahsisindeki srrn aklanmasndan baka, zorunlu olarak dikkat ekilmesi
gereken bir ey kalmamtr.
Bilinmelidir ki:
Nefs (: peltek se ile) hikmet ve onun is (: peltek se ile) kelimesine
tahsis edilmesinin srrnn anlalmas, daha nceden bahsettiimiz bir
mukaddimenin hatrlanmasna baldr. Bununla beraber, burada tekrar o
mukaddimeye dikkat ekmemiz gerekir.
Bu mukaddime udur:
Hak, ztnn mutlakl/sirafet-i zt asndan her hangi bir eyin mebdei
ve kayna/masdar olarak nitelenemez. Binaenaleyh, taakkul edilen
mertebelerin ilki, btn taayynleri birletiren/cmi taayynn
mertebesidir; bu ilk taayynn, ahadiyet-i cem/okluun birlii zellii
vardr ve bu, hakki insana tahsis edilmitir -ki, Adem o insann
sretinden ibrettir.
u halde, bu ilk mertebeden sonra gelen mertebenin feyiz
vericilik/feyyazlk ve yaratmay gerektirmek ile nitelenen masdarlk
mertebesi olmas gerekmitir. Bylece nefs hikmet fassnn, it
kelimesine tahsis edilmesi art olmutur.
nk, kkeni itibryla it lafznn anlam, Allahn ikrm demektir ve
nefes de bir nefesin yaylmas ve feyiz vermesidir. Nefes, kendisini
kabul eden ve kendisi ile zuhr eden mhiyetler zerine yaylan varlktan
ibrettir. Bu feyiz, kayna ve kkeni asndan dikkate alndnda bir
olur ve bu itibr ile de, zt ikrm olarak isimlendirilir: nk o, ztnn
iktiza etmesi sayesinde Haktan sadr olmutur ve -kendisinden baka-
onun baka bir sebebi yoktur.
Bu ikrm, kbiliyetlerde sretinin taaddt etmesi/oalmas ve onlara
gre eitlenmesi/tenevvu asndan dikkate alnrsa, esm
23

ikrm/isimlere ait ikrm olarak isimlendirilir. Sz konusu esm ikrm,
balktaki srrn mhrnn zlmesidir.
Esm ikrm, zt ikrm zmnnda dnlr, nk o, bizzat
kbiliyetlerde ve kbiliyetlere gre eitlenme, oalma ve zuhr kabul
etmitir. Bu nedenle, bu fasta, hatmiyet/sonluk srrnn zikredilmesi art
olmutur, nk varlk diresi, insn makmda sona erer ve son
balang ile birleir.
Son/hatm mertebelerin ihta ve istiaplar keml derecededir. nk bu
mertebelerin sonuncusunun istiab, mn ve sret, sft ve hkm
asndan tamdr.
eyhimiz (r.a) bu fassn sonundaki ifadesiyle bu meseleye ince bir iret
ile dikkat ekmitir: nsani trde son doacak kii, it kademi zerine
olur ve o kz kardei ile birlikte doar.
Bylelikle eyhimiz, devr hkmn, mn ve sft asndan olduu gibi,
sret asndan da genelliini haber vermi, mhiyetlerde ve kabul
sonlu/mtenahi istidtlardaki hkm ve ikrm miktarnn sona ermesini
belirtmitir. Bu durum, istidtlar tam olan kbiliyetlerin aksinedir, nk
onlarn kbiliyetleri sonsuz olduu iin, ebed/sermed olarak bakidirler.
*
*
*
Melek ve baz insanlarn baylmamasnn sebebi, zikretmi olduumuz zt
feyzi srekli olarak kabul eden istiddn kemlidir. Bu zellie sahip olan
varlk, srafilin fleme makmnn zerinde bulunur; nk fleme,
kendisinden yksekte olana deil, bilakis, daha aa derecede olana
tesr eder.
Burada gerekten garip ilimler vardr ki, pek ok akl sahibi onlardan bahs
etmitir. Ehlullahtan bu ilimlere muttali olanlar, azdr.
ok kapal olduklar iin bu srlara dikkat ektim ve dnya ve hirette
bahettii nimetlerinden dolay Allaha krettim.
Hkm Ona aittir ve Ona dndrleceksiniz. (Kasas, 75)


24

III. Nuh Fass[6]
6] Nhiyye Kelimesindeki Subbh Hikmetin Aklanmas: bnl-
Arab, bu fasta tenzh-tebih kavramlar erevesinde Tanr hakkndaki
bilgilerimizi tahlil etmektedir. Bunu da, insann kuvvet ve melekelerini
dikkate aldmzda akl ve vehim gleri; bunlarn ideal temsilcilerini
dikkate aldmzda ise, en yetkin bir ekilde kendisinde temessl eden
Nuh peygamber ile kavmidir.
bnl-Arab, insann vehim gcnn Tanr hakknda tebih diye ifade
edilen daima Tanry somutlatran ve eyaya benzeten hkmler
verdiini belirtir. Buna karlk, insann akl gc, Tanry tenzh ve
eyadan farkl klan hkmler verir. Bu ikisi arasndaki atma, bnl-
Arabye gre, en iyi bir ekilde Nuh peygamber ile kavmi arasndaki
tartmada ortaya kmaktadr.
Konev, bu Fass ele alrken geni aklamalarda bulunmamakla birlikte,
dier eserlerinde bu konudaki grlerini bnl-Arab ile paralel bir
ekilde ortaya koymaktadr

Nuh Fassndaki Mhrn Almas
Tenzh ve Tebih
Bilinmelidir ki:
Hakkn nceliinin ve mebde oluunun kendisiyle sbit olduu ilh
mertebelerin ilki, daha nce akland zere, ahadiyet-i cem/okluun
birlii mertebesi olmutur. Bu nedenle, feyyazlk ve mastarlk sft,
akland tarzda tam olmutur.
Bu zt-ilh feyzi ilk kabul edenler de, rhlar alemi olmutur. Rhlar
alemi, imkn okluundan/kesret, terkipten ve vstalardan kazanlm
eksikliklerden en uzak olan varlklardr. Onlarn Hakkn
birliine/vahdaniyet nispetleri, dierlerine gre daha tamamdr ve
bylelikle de Hakkn mertebesi ile ilikileri sadece- bu adandr. Bunun
iin onlar, ilh kemllerden sadece vahdaniyet mertebesi ile irtibatlar
nispetinden ve varlk/vcd feyzini kabul etmelerinden kazanm/istifad
olduklar eyi idrk ederler; bu varlk feyzi, imkn ve vsta hkmlerinin
oundan halidir.
25

Binaenaleyh rhlarn ilmi, okluk ve terkipten mnezzehlii ve
mcerretlii halinde Hakk bilmek ile snrl olmutur. Bylelikle rhlar,
tenzh sft ile zuhr etmi ve onun ile boyanmlardr.
*
*
*
Nuh (a.s) peygamberlerin ilkidir ve rislet hkmlerinin birincisi de,
peygamberin mmetinden Hakk birlemelerini/tevhit, Onu ortaktan,
benzerden ve erikten tenzh etmelerini istemesidir. Bundan dolay, Nuh
(a.s)a hkim olan hal, tenzh sft olmutur. nk Nuh, risletin
zuhrunun balangc, onun hkmn ilk kabul eden kii ve iret edilen
tevhide insanlar ilk aran kimsedir.
Rhlar aleminin ncelii ve ilh-vahdan ilk feyzi kabul eden sftlar,
Nuhta zuhr etmitir; ruhlar, bu feyiz ve sft ile zuhr etmilerdir.
Bunun iin Nuh, kavminin putlara ve baka eylere taptklarn
grdnde, onlara kar fke ve hrs hali kendisine hkim olmutur.
Meleklerin Ademe kar yaptklar gibi, Nuh da kavmini eksiklik ve
hakszlk ile niteledikten sonra, onlara bela getirmitir. Melekler de,
Ademi knamlar ve eksiklik ile nitelemilerdir. Buna kar Hak,
maksatlarnn iyiliini gzetmekle beraber, azarlayarak onlar Ademi
knamaktan men etmitir. nk melekleri yle dnmeye sevk eden
ey, ilh mertebe hakkndaki gayretleri ve yarattklarndan hibir
kimsenin ona isyan komamas konusundaki hrslar olmutur.
Bu ifade ettiimiz hususu anlarsan, subbh hikmetin srrn ve bu
hikmetin niin Nuh (a.s)a tahsis edildiini de renirsin!

IV. dris Fass[7]
dris Fassndaki Mhrn Almas
Tesbih ve Takdis
Bilinmelidir ki:
Bundan nce subbh sft ile Nuh (a.s) arasndaki mnsebeti
aklamtk. Burada ise, eyh (r.a) aralarndaki ortaklktan dolay drisi,
Nuhtan sonra zikretmitir. yle ki:
26

Mn ve mertebede subbh sft takip eden ey, kudds sfttr. nk
Subbh, eksikliin kendisine ulamasndan mnezzeh ve uzak olan
demektir; Kudds ise, kudsiyetine zarar verecek ekilde kendisine
ktln ulamas imknn vehmettirecek her eyden mukaddes ve
temiz olan demektir.
Bu mnya Kurn- Kermden eitli yetler ile dikkat ekilmitir: Buna
rnek olarak, u ayeti zikredebiliriz: Allah, zalimlerin sylediklerinden
mnezzehtir. Hz. Peygamberin hdis ve dualarnda da, buna iret
edilmitir.
Bu hdisler arasnda unu zikredebiliriz: Peygamber Efendimiz (s.a.v)
Cebraile Rabbn namaz klar m? diye sormutur. Cebrail de, evet
demitir. Bunun zerine Peygamber Efendimiz onun namaz nedir? diye
sorar. Bunun zerine Cebrail, u cevab vermitir: Subbh, kudds,
vesiat rahmet gazab/rahmetim gazabm gemitir.
Bylece Cebrail, Kudds Subbha bititirmitir.
Hakk niteleyen kii, bu takdisteki eksiklik ynn bilmese bile, Kuddste
bu ilh mertebeye bir eksikliin ulamasn vehmettiren bir anlam vardr;
bu eksiklii, bu vasf ile nitelenen Hakkn bu gibi eksikliklerin kendisine
ulamasndan yceliini bilen kimse bilebilir.
Mekn ve Meknet Ykseklii
Bu sftn dris (a.s)a tahsisinin sebebi, kendisi iin gerekleen kemlin
takdis yoluyla gereklemi olmasdr; bu da, tbi skntlardan ve unsur
mizcndan kendisine arz olan eksikliklerden ve kirlerden soyutlanmas
ve rahatlamasdr.
Bunun yan sra dris (a.s.)n yksek bir mertebeye kartld
buyrulmutur. eyh (r.a)n de belirttii gibi, ykseklik/uluvv iki ksmdr:
Mekn ve meknet ykseklii. Hak, her ey ile beraber olduunu haber
vermitir. Eyann iki ykseklii olduu iin, eya ile arasnda mtereklik
olmamas iin Hakkn bu iki ykseklikten tenzh edilmesi gerekmitir.
Buna gre Hakkn mekn yksekliinden tenzhi, Onun mekn
olmaydr ki, bu aktr; meknet yksekliinden tenzhi ise yledir:
Eer Hak bir meknette olsa idi, onun ile snrlanm olur ve Hakkn
ycelii de, o ey ile ve o ey asndan sbit olurdu.
27

Bu mevhum ortaklktan dolay Allah, En yce olan Rabbnn ismini tesbih
et buyurmutur. (Ala, 1)
yle ki: Herhangi bir kimse iin bir ycelik vehmedilip, bu, kiinin kendi
inancna gre Hakka izafe edildiinde, Hak o eyden mnezzehtir.
*
*
*
Bundaki sr udur:
Hak, taayyn eden eylerde taayyn etmi/mteayyin deildir. Buna
gre, hiss iret Haktan nefy edildii gibi, akl iret de kendisinden
nefyedilir. Hak, beraberlikten veya meknet yksekliinden anlalan
eyden kaynaklanan (: yaratklar ile arasnda) ortaklk vehmini verecek
her eyden mnezzehtir. Hak yceliini snrlayan zel bir mekn ile
mukayyet olmad gibi, insanlarn iki ycelikten anladklar eyden de
mukaddes ve mnezzehtir.
Hakkn ykseklii, her vasf ieren kemle sahip olmas, ihtas asndan
ztnn iktiza ettii eylerden mnezzeh olmay ve kendisine izafe edilen
her vasfn keml ile isimlenmi olmasdr.
Bu ifade ettiimiz meseleyi anlarsan, takdisin srrn; Hakka izafesi layk
olan gerek yceliin srrn idrk edersin. Ayrca, insanlarn genelinin
anlad ekliyle bakasna izafe edilen her iki eit ykseklikten (: mekn
ve meknet ykseklii) Hakkn mnezzeh oluunu da anlarsn.
[7] drs Kelimedeki Kudds Hikmetin Aklanmas: Bu fas, bir
anlamda nceki fassn devam ve tamamlaycs gibidir. Buna gre, Nuh
Fassnda bnl-Arab, akln Tanr hakkndaki hkmlerini tahlil etmiti;
burada ise, mcerret nefsin Tanr karsndaki durumunu aklamaktadr

V. brahim Fass[8]
8] brahim Kelimedeki Mheyyeme Hikmeti: bnl-Arab,
Fassn banda yle demektedir: brahimin Hall diye
isimlendirilmesinin sebebi, zt- ilhiyyenin muttasf olduu
btn sftlara Halilin ztnn dahil olmasdr. Mheyyeme,
heyam veya heymandan tretilmitir; anlam, sevgide
arlk demektir. Mheyyeme hikmeti brahime nispet
28

edilmitir, nk Allah, Allah, brahimi dost edinmitir, yet-i
kermesinde onu dost edindiini belirtmitir. Halil, sevgisinde
ar, sevdiine kar ihlasl olan demektir.
brahim Fassndaki Mhrn Almas
ki Dostluk ve Hz. brahimin Sbt Sfatlar ile likisi
Bu konuda una dikkat ekeceiz:
Mheyyeme hikmetinin brahim kelimesine bitimesinin sebebi, udur:
Teheyym zellii, kendisini belirleyecek/taayyn zel bir cihete
yerlememeyi ve sahibinin kendisini snrlayan belirli bir sft ile
farkllamamasn gerektirir. Bu, daha sonra srrna dikkat ekeceim
dier dostluun/hullet aksine, perdelerin kalkmayndan meydana gelen
ilk dostluk makmdr.
Hz. brahime mahsus olan dostlua gelince: Bu dostluun, ilh-sbt
sftlar ile zuhr ncelii vardr.
yle ki: Hz. brahim, kendi hakkati ile, Zt sftlarla
rtmtr/giydirmitir. Bu mnasebetten dolay, sahih bir rivyette u
ifde edilmitir: Kymet gn insanlardan ilk giyinecek olan, brahim
(a.s)dr. nk bu, uygun bir mkafattr. Buna gre, ilk berzhn zhiri,
Hz. brahime aittir. brahim, kendisiyle kll vcb hkmlerinin imkn
mertebesinde kemle erdii ilk kiidir. Bylelikle o, bu kll hkmn
eserinin varlkta kendisi ile zuhr ettii kbiliyet ile bu hkmlerin
hepsine mukbil olmutur.
Sz konusu bu kll hkmler, brahimin tamamlad kelimelerdir.
brahim, bunlar tamamladktan sonra, insanlara imm olmutur.[9]
[9] brahim rabbinden kelimeler telakki etti ve onlar tamamlad ayetine
iaret edilmektedir
Dier dostluk ise, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammede mahsustur;
bunun ile birlikte hibir perde yoktur. nk ilk dostluun gerei,
sftlar ve zt kabiliyetler diye ifde edilen Hakkn belirli
taayynlerine mukabele etmektir; bu kabiliyetler ile farkllk meydana
gelir ki, bunlar, kbilin ztnn levzmndan ibrettirler.
Hz. Peygamberin dostluu ise, bundan farkldr. nk Hz. Peygamberin
dostluundaki mukabele, Hakkn zhirlik sftlar ile btn sftlar
29

arasnda gerekleir; bununla beraber, zuhr ve btnlk ile nitelenmi
hviyetten ibret olan hakkat/ayn birdir.
Bunun iin Hz. Peygamber, yaratklar arasnda brahim (a.s)a en ok
benzeyen ve onun dinini/millet ihya eden kimse olmutur. nk hviyet
ile tahakkuk etmekle, iki taraf ihya olur ve taayyn eder; bu iki taraf,
zhir ve btn tarafdr. nk zuhr, ancak kendisinden nceki bir
btnlktan olabilir. Buna gre, el-Btn ismi, hviyet taayynlerinin ilkidir.
Bundan dolay, her ikisinin de, hviyete istinad sbit olmu ve
tahakkuklar ona bal olmutur.
*
*
*
Hz. Hall brahim ve Peygamber Efendimiz, bunu, remiz ve iret diliyle
bildirmitir: Nebev bir haberde yle buyrulmutur: nsanlar kymet
gn kendilerine efaat etmesi iin Halle mracaat ederler ve yle
derler:
-Sen Allahn dostusun, bize efaat eyle!
brahim onlara yle cevap verir:
-Ben, tenin tesindeki dostum.
Hz. Peygamber, baka bir hdisinde yle haber vermitir: Halk, kymet
gnnde brahim (a.s)a mracaat ederler.
Hz. Peygamberin, Hakkn bahetmi olduu makmlardan kendisi iin
belirledii son makm, dostluk makmdr. Bu da, lmnden be gn
nce bir hutbesinde, Allaha hamd ettikten sonra syledii u hadisinde
ifade edilmitir: Ey nsanlar! Aranzda, kardelerim ve dostlarm vardr.
Ben sizden birinizi dost olarak semekten Allaha snrm. Eer bir dost
edinse idim, Ebubekiri dost edinirdim. Kukusuz Allah, brahimi dost
edindii gibi, beni de dost edinmitir. Bana yerin ve gn anahtarlar
verilmitir.
Bu ifde, Hz. Peygamberin en kmil hal ve makmlarn ve berzh
hakkati ile tam olarak zuhrunun srrn belirtmektedir. nk zikredilen
berzhln bir cemiyyeti/iki taraf da iermesi olsa da, cemiyyet, bazen
cemiyyetinde zuhr taraf ve zuhrunun srr hkim olan kimsede, bazen
de btn taraf hkim olan kimse iin gerekleebilir. Bazen ise, cemiyyet,
hibir taraf birbirine hkim olmayan kimse iin gerekleebilir.
30

*
*
*
Daha nce Adem fassnda ksmen iret etmi olsam bile, bu,
meselenin tamam ve zdr. Binaenaleyh, zikretmi olduum eye
dikkat edip, defalarca dnrsen, pek ok nemli eyi renirsin.
Bu renecein eylerden birisi udur:
eyhimiz (r.a.) her peygambere ait sftn o peygamberle mnsebetini
zikrederken, btn sftlar birletiren mertebe ile balamtr; bu
mertebe, ulhiyet mertebesidir. O, bu ulhiyet mertebesini, cemiyyet ve
ihtada ilk keml sahibi olan Hz. Ademe tahsis etmitir; bunu, sudurun
kayna olmada/mastariyyet ncelii olan zt ve esm ikrmlar takip
etmitir. eyhimiz, bu mertebede, isimlerde taakkul edilen kesret/okluk
vehmini ortadan kaldran tenzh sftlarn zikretmitir; bu okluk, Hakkn
zt ile onlar birletirmesi cihetinden taakkul edilir. Bunlar, ikrmlarn
kendisiyle nitelenmi olduklar mevhum kesreti de ortadan kaldrrlar.
Bylelikle u renilir ki: Hak asndan emir, kendisinde okluk olmayan
bir tek eydir. simlerde ve ikrmlarda taakkul edilen okluk/kesret,
kbiliyetlerden ortaya kmtr.
eyhimiz daha sonra subbh hikmeti, zikretmi, sonra da, akland
zere, kudds hikmeti zikretmitir.
Binaenaleyh, selb tenzh sftlarn zikrettikten sonra, sbt sft
hkmlerini, bunlarn mertebelerini ve ilk insn mazhrlarn zikretmek
art olmutur; bylelikle, Zt bilmek tamamlanr: nk, tenzhler, hibir
zaman tam bir bilgi ifde etmezler.
Bunun neticesinde ise, Hz. Hall brahim (a.s) ilh-sbt sfatlarn
hkmlerinin kendisi ile zuhr ettii ilk ayna ve bunlar ile
ahlaklanan/tahalluk ilk kimsedir; Hz. Peygamberimiz ise, bunlar ile
tahakkuk etmitir.
Tahalluk ve Tahakkuk
Bu noktada, tahalluk ve tahakkuk arasndaki fark udur: Tahalluk, bu
sfatlarn hkmlerinin tecellsine mazhr olmak iin aba ve gayret
gstermekle gerekleir; bunun neticesinde ise, bu sfatlarn hkmleriyle
tahalluk eden kimse, bunlarn hkmlerinin mahalli ve eserlerinin
oklarnn hedefidir. Bunlar ile tahakkuk etmek ise, ancak zt bir
31

mnsebet sayesinde gerekleir; sz konusu bu mnsebet, bu
sftlar ile tahakkuk eden kimsenin, Ztn aynas olmasn gerektirir.
Btn sftlar birletiren/cmi mertebe, btn isim ve sftlar tahakkuk
eden kimsede resmeder; bu resmetme, ondaki, yani tahakkuk
sahibindeki ilh resmedilmeye/irtisam benzer olarak deil, zt bir
resmedilmedir. Bylece sft ve isimlerin eserleri, bu sft ve isimlerle
tahalluk edenlerde ve dier tecellghlarda zuhr eder ve icra olunur; sz
konusu tecellghlar, bu isim ve sfatlarn eserlerinin mahalli olan insanlar
ve dier varlklardr.
Bunu renirsen, Allahn izni ile doruya erersin

VI. shak Fass[10]
10] shak Kelimedeki Hakkyye Hikmetinin Aklanmas: Bu
fas, byk lde ryalar ve onlarn bnl-Arabnin ortaya
koymu olduu sistemdeki yeriyle ilgilidir. Konev de, zellikle
hayal alemi ve bunun peygamber ile ilikisi zerinde
durmaktadr

shak Fassndaki Mhrn Almas
Selb ve Sbt Sfatlar
Bilinmelidir ki:
eyhimiz (r.a), bu kitapta zikredilen peygamberlerin durumunda vcd
tertibi[11]
[11] Peygamberlerin kronolojik sras kast edilmektedir.
dikkate almamtr; bununla beraber, gerekte bunlarn ou, iret
olunan tertibe uygundur. Buna mukbil, peygamber ile ona bitien sft
arasndaki mnsebete dikkat ekmeyi benimsemi, bu peygamberin
zevkinin kkenine ve bu zevkin Haktan olan dayanana iret etmitir.
32

Bununla birlikte Allah, kitabn bandan buraya kadar zikredilen
peygamberlerde, vcd-tertip mnsebetinin bulunduunu renmemizi
bahetmitir; nitekim, btn bunlara iret edilmitir.
*
*
*
Bu shak Fassna gelince: shak Fassnn kayna, sz konusu
peygamberin kendisi ile cesetlendii mnya uygun ve mutabk olan
sahih-hayal alemidir.
shak (a.s)n halinin balangcn, mukayyet-misl alemine
dayandrmaktaki sr udur: Selb sftlarn hkmlerinin en zeli, Hakkn
birliinden kesretin/okluk selb edilmesi olduu iin, selb ve tenzh
sftlar asndan Haktan sadr olan varlklar, birlie en yakn ve zuhr
mertebesinden en uzak olan varlklar olmutur; bu varlklar, rhlardr.
Bu sfatlardaki durum, sbt sftlarn aksinedir. nk sbt sftlar
asndan Haktan sadr olan varlklar, zuhra daha yakndr ve bunlarn
zuhr ile tahakkuk etmeleri daha tamamdr.
Sbt sft hkmleri ile ilk zuhr eden ve onlar ilk tayan kimsenin Hz.
Hall (a.s) olduunu aklamtk. Bylece, neticeden ibret olan
ocuunun halinde de, hayal aleminin hkm ve zelliklerinin ortaya
kmas art olmutur: nk mutlak misl alemi, rhlar alemi ve cisimler
alemi arasnda bulunan bir mertebedir.
En-Nefahat ve Fatiha tefsirinde, cela ve isticlann kemlini taleb iin
varlk tecellsinin/tecell-i vcd ilh-hviyet gaybndan balayan
seferinin srrn belirtmi ve bu seferin ilk mertebesinin mnlar alemi
olduunu aklamtm.
Bu alemi, rhlar alemi takip eder. Varln ondaki zuhru, mnlar
alemindekinden daha tamamdr. Bu alemi, misl alemi takip eder. Misl
alemi, nc mertebedir. Varln ondaki zuhru, rhlar alemindekinden
daha tamamdr. Onu da, his alemi takip eder. His alemi, drdnc
mertebedir. Onda varln zuhru, tamamlanr.
Bunun iin mahsus sretlerin ilki olan ve onlar ihta eden Ar,
Rahmann istiva makm olmutur. nk Arta varlk tecellsinin
zuhru tamama ermi ve istikrara kavumutur. Rahmet, varln ta
kendisidir/nefsl-vcd ve Rahman da, varlk/vcd oluu asndan
Haktr.
33

te bu nedenle istiva, kesinlikle er-Rahmandan baka bir isme izafe
olunmamtr.
Hayal Alemi
Sonra yle deriz:
Hayal aleminin iki mertebesi ve ismi vardr: nsana ait mukayyet mertebe
ve her hayal sahibine ait olan mertebe. Bu mertebe, snrll itibr ile
hayal diye isimlendirilmitir.
Mn ve rhlarn, misl alemine yansmas, bazen mutabk olur bazen ise
olmaz. Bu durum, diman eklinin uygunluu ve bozukluu, mizcn
itidli ve itidlden uzak olmas/inhiraf, musavvire gcnn kuvvet ve
zayflna baldr.
Bu alem, mutlaklk mertebesinde misl alemi olarak isimlendirilir. Bu
alemde cesetlenen her ey, kukusuz mutabktr. Binaenaleyh, mukayyet
hayal aleminde mutabakat sahih olunca, misl alemine benzerliinden
dolay, onda tecesst eden eyin shhat ve mutabakatnn
doruluu/hakkiyyet da bir haktr.
Bunun iin eyh (r.a) bu fassa hakk hikmet ismini vermitir, bunu
bilmelisin.
Hakkiyyet/doruluk ve mutabakatn baka bir gizli srr daha vardr ki,
bu srr bilmeyen kimse, mukayyet hayalin srrn ve hakkatini, ryann
srrn, mutlak misl aleminin srrn ve onda tecesst eden her eyin
uygunluk ve shhatinin sebebini bilemez.
*
*
*
Bilinmelidir ki:
Misl aleminin ez-Zhir isminin mazhr olan alemin sretine nispeti,
insan zihninin ve hayalinin kendi sretine nispeti gibidir. Alemin sretinin
rhu, bir adan, el-Btn isminin mazhrdr. Sreti olmayan makl
eyleri cesetlendiren ey, el-Btn ve el-Mdebbir ismidir; ayrca,
buradaki ilim ve kuvvette hi bir eksiklik sz konusu deildir.
nsann musavvire gc, bu alemdeki kuvvetin nshasdr. nk Hak,
kuvvet ve metanet sahibidir. Buradaki her ey, ancak bilindii ekli ile
cesetlenir. Bu ilme, asla cehalet bulaamaz. Bylece mutabakat ve
34

shhat, art olmutur. Ulv nefislere ve akllara nispetle de durum,
byledir.
nsanda ise, durum byle deildir. nk onun msavvire kuvveti,
rhunun ve daha nce renmi olduu eylerin nraniliine tbidir.
Bylelikle, insan, zt ile bu bilgiyi musavvire kuvvetine imla ettirir.
Musavvire gc de, diman durumunun cmertliine/cevdet, mizcnn
dzgnlne, bozukluuna, mekn ve zamann zelliine gre o eyin
benzerini meydana getirir. Bu durum, ncelikle el-Btn, ikinci olarak da
akllar ve nefisler gibi, misl aleminde tecesst eden eylerden farkldr.
u var ki, unu bilmek gerekir: nsann mukayyet hayallerinin misl
alemine nispeti, derelerin byk rmaa nispeti gibidir. Dereler, byk
rmaktan km ve bir taraflar ile de ona bitiiktirler. Baka bir ifadeyle,
her hayalin ucu, misl alemini takip eden cihetinden, misl alemine
bitiiktir.
Ryann Doruluk artlar
nsann hayal ve ryasnn shhatinin eitli artlar vardr, bunlarn bir
ksm mizla ilgilidir, bir ksm ise mizcn dnda baka eylerle ilgilidir.
Mizca ait artlar, diman durumunun shhati ve zikretmi olduumuz
dier eylerdir. Mizcn dnda olan ise, hayali ile misl alemi arasndaki
ittisal hkmnn devamlldr. Bu hkm, ilim ve bir cihetiyle misl
alemiyle birlemesini gerektiren gerek mnsebet ile meydana gelir.
Burada ok az kimsenin mhede ettii yce bir keif vardr: Onu
grdm ve iret edilen ittisal kapsndan mukayyet hayalden misl
alemine, bu kefin baz mazhrlarna dahil oldum. Onun sonuna ulatm
ve oradan rhlar alemine ktm. Daha sonra klarn kayna olan aleme
ktm.
Verdii nimetlerden dolay Allaha hamd olsun.
Rya Sahiplerinin Ksmlar
Bilinmelidir ki:
nsanlar, eitli mertebelerde bulunmaktadrlar. Bu mertebeler, ksm
ile snrlanr: Birisi kalpleri mhrlenen dk ksmdr. Bu gurupta olan
insanlarn kalblerine, abuk yok olan, ge gelen arz haller gibi eylerin
dnda, nceden nefsinde nakolunmu ya da yenilenmi hibir ey
35

ulamaz. kinci ksmn kalpleri, bazen temizlenir, meguliyetlerden
kurtulur; bu ksmn hayali, bazen mutlak misl alemi ile ilikili olur. Bu
durumda, bu insanlarn nefislerinin bu esnada idrk ettii her ey,
kalplerine k olarak yansr; kalpten de, dimaa yansr ve orada akseder.
Bu durumda kii, grd eyde i konumas/hadisn-nefs izi grrse,
musavvire kuvvetinin bu ryada miz ve zikrettiimiz dier eylerden
olan katks vardr.
Rya, i konumasndan kurtulmu, diman durumu sahih, miz da
mutedil ise, bu rya Allahtandr. Genellikle bu gibi bir rya, tbir edilmez.
nk yansma, asln sreti ile zhirin yansmasdr.
Peygamberlerin ounluunun ryas byledir.
Bu, Hz. Hall brahimin (a.s) ryasn yorumlamay ve zhirini
benimsemesinin sebebidir.
Kalbi Hakkn yerletii yer haline gelen kimsenin kalbine genellikle baka
bir ey yansmaz; bilakis, bu zellikteki bir kimsenin ryasnn
kayna/memba ve ilk yansma kalbinden dimanadr. Hall (a.s) birinci
hale alt, Hak ise, onu kalbi Hakk kuatan kimsenin makmna
ulatrmak istedii iin, ilh kalbinden dimana kan ey, bir tek
yansma olmutur.
Bu durumda ise, kalpten dimaa yansyan ey, esas sreti ile zuhr
etmez. Bu da, iin hakkatini ve ulv alemde, akllarn ve nefislerin
ztlarnda rhan olarak taayyn ediine gre; veya ahadiyet-i
cem/okluk birlii sft ile okluu birletiren/mtevahhidl-kesret
kalpten kt tarza gre, bu tasvir ile kastolunan eyi ifde eden bir
tevile ihtiya duymutur.
*
*
*
Bunu bil ve bunun hakknda dn, nk bu blm gizli ilimleri
iermektedir. Bunlar ile, nefislerin mertebeleri, farkllklar, dereceleri,
hasta ve sahih idrklerin ksmlar renilir. Ayrca, mukayyet hayal ve
misl-i mutlak arasndaki fark, bunlarn birbiriyle ve Hak ile ilikileri bilinir.
nk her mukayyet hayal, el-Btn isminin bir hkmdr, bu hkm,
mutlak misl aleminde ilim ve benzerlik kuvvetlerinin shhatinden dolay
sahih olarak cesetlenir. Bu hkm, her mukayyet hayalde tecessd eder;
bu alemdeki tecessd, musavvire kuvvetine, mahalle, idrk edenin
36

hallerine, ona hkim olan zaman ve idrk sftlarna baldr. Bunlardan
renilir ki, tevili olmayan rya onun gerektirdiidir; tevile ihtiya duyan
rya, hem dk kimselere hem de kmil insanlara aittir; tevili olmayan
ise, sadece orta kimselerin halidir.
Bunlarn dnda, bu blmde dikkat ektiim ve zetlediim pek ok ey,
bunlardan renilir.

VII. smail Fass[12]
[12] smail Kelimedeki Aliyye Hikmetinin Aklanmas: Bu
fas, Hak ve halk ya da bir ve ok arasndaki ilikinin baz
ynlerini aklamaktadr. Bu konuya, mellif nceki fassn
sonlarnda iret etmiti, fakat, burada rabler ismini verdii
ilh isimler ve bu isimlerin haric alem mazhrlarndan mukabili
olan ve kullar diye isimlendirdii eye ilave olarak, meseleyi
daha fazla aklamaktadr
smail Fassndaki Mhrn Almas
Zt Birlik ve Esm okluk
Bu fas, iki sfta taalluk eder ve dayanr: Bunlar, ykseklik ve rza
sftdr.
Bu fassn ilh mertebeden kayna ise, iki nispettir: Zt birlik ve esma
okluk/cemiyet.
smail (a.s)n uluvve tahsis edilmesinin srr, smailin, bir adan Hall
(a.s)n dier oullar ile olan ilikisidir. nk shak (a.s) adeta,
peygamberlerin mazhr olduu isimlerin srlarnn kab olduu gibi,
smail de, Hakkn ztna nispeti daha tamam olan Muhammed keml
srrnn kab gibidir.
Kurn- Kermden buna dair iret, Allah Telann Ankebut suresinde
Hall (a.s)n kssasyla ilgili ifdesidir. Biz ona shak ve Yakubu verdik.
Zrriyetine nbvvet ve kitab verdik. (Ankebut, 27)
Her peygamber, bir ismin mazhrdr. Burada kitap, btn eratlar
birletiren Emirdir. smail, peygamberimiz ile beraber, isimlerin
zelliklerini btn eratlarn hkmlerini birletiren bir erat ile
37

derlemekte yegane olmutur. Bu da, bnl-Arabnin fassn bandaki u
ifadesinin sebebidir: Bil ki, Allah msemmas, zt ile yegane, isimler ile
kldr.
eyhimiz, bylelikle, bu ismin birliinin bil-kuvve btn isimlerin toplam
olduunu belirtmitir.
bnl-Arab, Fussun muhtasarnda da, burada aynen zikredeceim
eyleri sylemitir. Bu ifdeleri, onun bu fass temellendirmesindeki asl
maksadnn, zikretmi olduum ey olduunu tespit eder. Eer Allah
zevkinin aslnda ve kkeninde eyhe ortakl nasip etmese idi, kelmnn
ieriinden maksadn anlamak mmkn olmazd. Fakat ben de, eyhin
zevkin kaynana ve aslna muttali olduumda, kelmnn ieriinden
maksadn anlayabildim, bunun iin de, bu kelimeleri zikretmeyi tercih
ettim.
Ardndan da, bu fassn srlarn tamamlayan ilaveleri ve bu fassn
muhtasarnda zikrettii ifdelerini zikredeceiz. Bunlara, baka bir ey
katmadk.
bnl-Arab yle demitir: Var olmayan, sonradan olan alemin varl,
yaratcsndan pek ok nispet talep etmitir. Bunlara, istersen isim de
diyebilirsin. Bunun olmas gerekir. Bunlarn hepsi ile, alemin varl
gereklemitir. Alem, ztn birliinden var olmutur. Kesretin birlii,
isimler asndan ona mensuptur. nk alemin hakkatleri, bunu ondan
talep etmitir. Alem mmkn olmam olsa idi, varl kabul etmezdi.
Alem iki emirden var olmutur: Birisi, zikretmi olduumuz nispetlerin
kesretinin kendisine mensup olduu ilh iktidar, dieri ise, kabuldr.
nk muhal/imkansz, tekvini kabul etmez. Bunun iin Allah Tela o da,
olur buyurdu ve tekvini, kabul asndan aleme nispet etti.
Bu, eyhin kelmnn metnidir.
*
*
*
Hz. Hall brahim (a.s), kendileri ile yaratln sretinin kemle erdii
sbt sftlar tad iin, onun iktidar sft asndan zta zel bir
nispeti olmutur. smail (a.s) ise, iktidarn gereklemesinin mahalli
olmasndan dolay alemin edilgenliinin/infial bir rnei olmutur. Bunun
iin O, Rabbnn katnda honuttur (Meryem, 55) buyrulmutur. nk
smailde, kudret hkmleri zuhr etmitir.
38

Kbiliyeti asndan alem, kendisine yansyan ve onda yerleen eyler iin
bir ev gibidir. Nitekim Allah Tela, alemin varl ve varlklar ile ilgili u
yeti ile buna iret etmitir: Tura yemin olsun, yazlm kitaba, rakk-i
menura ve mamr olan beyte yemin olsun ki. (Tur, 1-4)
Binaenaleyh, Tur, sbit hakkati ve imkn asndan alemin mertebesidir;
yazlm kitab, rakk- menur diye ifade edilen varlk safhasnda zuhr
eden mmknlerdir.
Bunun iin, mazhr olann benzer olmasyla ilgili hikmet, Hall (a.s)n
Kabenin banisi, yardmcsnn da smail (a.s) olmasn gerektirmitir.
nsanlar iin yaplm ilk ev olan Kabe, iktidar sft asndan
Yaratcsndan ilk yaratl kabul eden alemin hakkatinin bir benzeridir;
Akl- evvel, bu sftn sretidir.
eyhimiz (r.a.) Akl- evvelin hakkatinden ve onun nereden var
olduundan soru soranlara yle cevap vermitir: Akl-i evvel, baka bir
sfattan deil, sadece kudret sftndan yaratlmtr. Bunun iin, Kalem
diye isimlendirilmitir. nk Kalem, ele ilavedir, el ise, kudret sretidir.
Hz. Hall, bu adan, yaratc varlk sebeplerinin ilki olan Akl-i evvelin
mazhrdr; Akl- evvel, ayrca, imkn mertebesi zerinde tesis olan varlk
evini ayakta tutmada/ikamet arttr. smail ise, tafsil-yaratl yazgsnn
mahalli olmas asndan Levhten ibret olan nefsin mazhrdr.
*
*
*
Hall (a.s)n, Hakkn kitabnda bize haber verdii konumasndaki ifdesi,
Kurnn srlarna, btnlarna, hadlerine ve mutlaklklarna muttali olana
gre zikrettiimiz meseleye dellet eder. Bu yet, aAkl- evvel ve nefis
lisan ile olan u ifdedir: brahim ve smail beytin kaidelerini
ykselttiinde; bu, alemin varlna irettir. Ey Rabbimiz, bizden kabul
eyle. Sen iitensin ve alimsin. Rabbmz bizi mslman eyle yani senden
bize gelecek olan tasarruflara ya da senin aleminde bizim ile
gerekleecek eylere boyun eenler eyle. Ve zrriyetimizden sana
teslim olan bir mmet kl. Bize ibadetlerimizi gster, tvbemizi kabul eyle.
Sen rahim ve tvbeleri kabul edensin. Rabbimiz, onlara yani zrriyetine
kendilerinden bir peygamber gnder. Bu peygamber, onlara senin
ayetlerini okur ve onlara kitab, hikmeti retir ve onlar tezkiye eder. Sen
aziz ve hakimsin.(Bakara, 127-129)
Allah, baka bir yette de brahimin bu akl ve nefs ifdesini haber
vermitir ve yle demitir: brahim bu evi emin kl dediinde:, yani bu
39

alemi emin kl, yani yokluktan emin kl demektir. Ve beni ve oullarm
putlara tapmaktan koru, yani tbi sretlere. Burada oullar ve zrriyet,
birinci yetteki czi nefislerdir. Onlar, yani tbi-miz sretleri,
insanlardan pek ounu saptrmlardr (brahim, 35-36).
nk, onlarn rhan kuvvetleri ve sftlar tbi kuvvetlerin kahr altnda
silinip gitmilerdir/mstehlek. nsanlardan pek ounun hali byledir. Bu
durumda, onlarda rhan sftlar ve insn-hakki zelliklerden hibir ey
grlmez.
Nitekim Hak, onlarn hayvanlar gibi, hatta hayvanlardan da beter
olduklarn haber vermitir.
Bir baka yerde ise, bu insanlar taa benzetilmi ve mertebeleri
canszlarn mertebesinden daha dk yaplmtr. Hz. Peygamber
(a.s)dan rivyet edilen bir hdiste bu ekilde ifde edilmitir. Bu hdis
udur:
Hz. Peygamber bir gn dar km, Hz. merin anne babas zerine
yemin ettiini iitmitir. Bunun zerine yle der: Babalarnz zerine
yemin etmeyiniz. Allaha yemin olsun ki, yaratmann meydana getirdii
ey, cahiliyede len babalarnzdan daha hayrldr.
Bu ifde, bilinen yorum diliyle deil, btn-iret diliyle u yetin
anlamdr: Onlar insanlardan pek ounu saptrmtr. (brahim, 36)
Sonra yle demitir: Bana tbi olan da, yani temizlenmede ve
bedenini idare esnasnda kemli elde etmede bana tbi olan. Bu
kimsenin tbiatnn saltanat, Allahn tevfiki ile sonra da birinci yette
iret olunan kendilerine gnderilen peygamberin tezkiyesi ile aklnn
hkmleri altnda silinmitir: O bendendir. nk benim, hkim
olacam veya bana hkim olacak bir tbiatm olmasa bile, Hak bana ilgi
gsterdi ve imknmn hkmleri vcbumun hkmleri altnda ortadan
kalkmtr.
*
*
*
Haccn menasiki, mazhrlardr ve meleklere, nebilere ve velilere ait olan
hiss sretlerin ve misli sretlerden olan nefislerin mazhrlardr.
Tvbe ise, onunla bakalarna yardm ettii feyzinden almak iin, her
nefeste Hakka muhta olarak dnmektir.
40

Ekini olmayan vadi, mutlak muhtalk zelliine sahip olan kevn ve
fesat/olu ve bozulu alemidir. nk gerek ekin mahalli, varl
olmayan eyin varla kmasn gerektirir. Halbuki, kevn ve fesat alemi,
byle deildir. nk onun bir ksm, bir ksmna muhta olmasnn
yannda, ulv alemin yardmna da muhtatr. Allah Telann rzknz ve
umduklarnz, gktedir yetinde buna iret edilmitir. (Zariyat, 22)
Senin haram olan beytinde ; bu, hakki insann kalbine irettir. Bu
kalb, Hakk sdrm ve Hakkn zt ve btn isimleri iin bir istivgh
haline gelmitir. Rabbmz namaz ikme etmek iin; yani sana muhta
olarak srekli ynelmek ve senin de onlarn kblesi olman iin. nsanlarn
kalblerini onlara ynelt. Bu, nebilere, velilere ve onlara denk olan
kmillere indirilmi rhlara iret etmektedir. Onlar rzklandr. Bu rzk
ile, rhan tecellleri ve lednn ilimleri kastetmektedir. Belki krederler
(brahim, 37).
Sen gizlediimiz eyi bilirsin; yani gayr-i mecul/yaratlmam
istidtlarmzn bizim iin belirlenmemi eylerden neyi gerektirdiini
bilirsin. Akladmz da bilirsin., yani, bizim iin meydana gelmi ve
bil-fiil zuhr etmi eyi bilirsin. Allaha gkte ve yeryznde hibir ey
gizli kalmaz. (brahim, 38) Bununla da, vcb ve imkn hkmleri
arasnda zhir olan tesr ve teessr mertebelerini kastetmektedir. u
anlamda ki: Allah, ulv alemin sretlerinin istidtlarn ve ehlini bildii gibi,
sfl alemin istidtlarn ve ehlini de bilir. Bunun iin, mfred siga gelmi
ve gkler ve yerler denmemitir.
Sonra yle demitir: Yallmda smail ve shak bana balayan
Allaha hamd olsun. (brahim, 39) Bunlar, kinci Akl ve Nefistir.
*
*
*
Yakb (a.s)n bu konuyla ilikisi nedir? diye iddia edilebilir. nk Yakb,
yette ylece zikredilmitir: Biz ona shak ve Yakbu verdik. Onun
zrriyetine nbvvet ve kitab verdik. (Ankebut, 27)
Bu iddiaya karlk yle derim: Yakb, felein benzeridir. nk, lk
Akldan (: ikinci) akl, nefis ve felek sadr olmutur. Felekte 12 burcun
makliyeti taayyn ettii gibi, Yakbun da 12 ocuu olmutur.
Baka bir yette ise yle buyurmutur: brahimin dininden ancak
kendisine yazk eden yz evirir. (Bakara, 135) Yani nefsini ve onun
eref ve mertebesini bilmeyen kimse yz evirir. nk bu eref, nefiste
41

bil-kuvve bulunmaktadr, kemli tahsil etmek ile de bil-fiil zuhr eder.
Akl- evvelin/lk Akl dini, btn mnlardr ve Hakkn btn sftlardr.
brahimin dini, sftlarn hkmleri ile ve sbt-ilh ahlaklar ile tam
olarak zuhr etmektir.
Nitekim Allah Tela yle buyurmutur: Onlar tamamlamtr (Bakara,
126) bundan dolay da, immet ile zuhr etmitir. lk immet ise,
zikredilen kbiliyetinin kemlini telakki ettii iin Akl- evvele aittir. Son
peygamber oluu ile Hz. Peygamberimiz, kendisinde sona eren Akl- evvel
dini ile, brahim (a.s)n dinini birletirmitir. Bylece o, btn ilh
ahlaklarn, mnev sftlarn aynas, mazhr ve hepsinin tecellgh
olmutur. Bunun iin Hz. Peygamber; Ben iyi ahlak tamamlamak iin
gnderildim buyurmutur. Tamamlamak, mn ve sretleri
birletirmekle gerekleir. Bylece Hz. Peygamber, kullanl yerleri ile,
kt sftlar iin bile kemller ortaya kartr; bu kt sftlar, bu kemller
ile vlen fiiller olur.
*
*
*
Matla yorumu ile bu yetin brahim ve Kabe ile olan ilgisi udur:
Kukusuz Kabe, iki itibr ile rubbiyet sftnn evidir. Bu itibrlardan
birisi, msemmann isimden farkll, dieri ise, ondan farkl olmay
itibrdr. Bu beytin Rabbna ibadet etsinler (Kurey, 3) yeti buna
iret eder. Kabenin banisi olan Hz Hallin nefsinin makm da, yedinci
sema olmutur. nk Hz. Peygamber, Hz. brahimin makmnn yedinci
sema ve srtnn da Beyt-i Mamra dayanm olduunu sylemitir.
Bu evin, iki kaps vardr ve her gn yetmi bin melek bir kapdan girer,
bir baka kapdan karlar. Bir daha da, asla oraya dnmezler.
Baz zellikleri asndan Beyt-i mamrun insandaki benzeri, onun sur
kalbidir. Melekler, onun nefesleridir. Hakki kalbe hizmet ve sur kalpten
ibret olan mazhrn rahatlatmak iin girip, baka bir zellik ile de
karlar. Melekler, kalbe girilerinde souk, klarnda ise scaktrlar ve
bir daha kalbe dnmezler.
Hz. Peygamber, baka bir balamda, sahih haberde akl sahibinin Rab
isminin mertebesinin yedinci gk olacana istidlal edecei eye iret
etmitir. Bunlardan birisini, kymet hdisinde zikretmitir:
42

Semalar drlr ve her drlen semann melekleri iner ve bir tek saf
haline gelir. Halk, onlara gelir ve onlardan sual ederler. Onlar, meleklere:
-Rabbmz sizin iinizde midir? derler. Melekler ise:
-Hayr, o, gelecektir diye cevap verirler.
Yedinci kat drlp, drlm olan dier gklerin meleklerinden daha
fazla ve byk olan melekleri indiinde, halk onlara gelir ve sorar:
-Rabbmz sizde midir? Onlar, yle cevab verir:
-Evet, Rabbmz tenzh ederiz.
Onlarn Rabbmz tenzh ederiz sz, zikretmi olduumuz zere, ismin
bir adan msemmann ayn, bir adan ise ondan baka olmasndan
kaynaklanr.
Beyt-i mamr, Hakkn nazarnn mahalli ve Rabbn msemmasdr. Ar,
er-Rahman isminin; Krs er-Rahim isminin; yedinci gk, el-Alim isminin;
beincisi, el-Kahhar isminin; drdncs, el-Muhyi isminin; ncs el-
Musavvir isminin; ikincisi el-Bari isminin; birincisi ise el-Halik isminin
istivghdr.
Hakki kmil insann kalbi ise, Zta ait Allah isminin istivghdr. Bunun
iin Hak, o kalbe, beni sdrmtr diye iret etmitir.
*
*
*
Ztna mahsus mutlak birlii/ahadiyet asndan Hakka hibir isim izafe
edilemez ve Kabe de, er-Rab isminin mazhrdr; bu nedenle, ismin
msemmann ayn olmas itibr ile, Kabede hibir ekinin olmamas
arttr. nk Kabedeki ekin, buradaki, yani btn itibrlar dren
itibr zellii olan ztn birliine nispetle itibr, nispet, sft ve izafetler
gibidir.
u halde, mazhrlk mnsebetinin hkm, belirtiimiz gibi Kabede
hibir ekilde ekin olmamasn gerektirir.
Zttan ilk taayyn eden ey, ilminin ztnn ayn ya da ztn zerine zait
bir sft olmas asndan deil, nisb farkll/imtiyz asndan Hakkn
ilmi olduu iin, bu ilm taayyn, isimler ve ayan diye ifde edilen
btn taayynleri birletiren/cmi taayyn olmutur. Eya onlarda, yani
43

bu ilmi nispette resmedilmitir. Bu ilmi nispet, kendiliklerinde olduklar
hale gre bilinenlere/malmat iliir/taalluk.
Kabenin mahallinde ilk beliren ey de, ilmin mazhr olan zemzem
suyudur. Onun ortaya kmasnn sebebi, talep ve muhtaln/iftikar
kemlidir. Talep ve iftikar zelliiyle vasflanan kimse, sreti Kalem olan
ilh iktidarn nfuz mahalli olur.
Zemzem, iktidar ve kabul zelliiyle zuhr etmi, Hacer, Levh-i
mahfzdan ibret olan kbiliyet mazhr olmutur. Burada sz konusu
olan Levh-i mahfuz, mutlak imkn mertebesinin kbiliyeti deil, Kymet
gnne kadar halkm hakkndaki ilmimi yaz denilen Levh-i mahfzdur.
*
*
*
Hacerin kle olmasndaki sr udur:
Kalem-i alada, kesret/okluk ve imkn hkmlerinden mcerretlii
asndan, imkn hkmlerinden sadece birisi taakkul edilir; bu da, onun
nefsinde mmkn olmasdr. Bu itibrlarn dnda Kalem-i ala, Levh-i
mahfzun aksine, Rabbn takip eden yn itibr ile vciptir. Hacerin bir
adan Levh-i lahfzun mazhr olduunu sylemitik. Levh-i mahfz,
Hakkn kendisini temlik etmesiyle Kalemin mahkumu olmutur.
yle ki: Hak onu, Kalemin tesri iin bir mahal yapmtr. Bylece Levh,
mahkum olan Kalemin mahkumu olmutur. Hrriyet, Rabbna
mahkumluu sbit olsa bile Kaleme; klelik ise, Levhe aittir. Bundan
dolay, Hacerin kle olmas gerekmitir.
*
*
*
Hz. Peygamberin Zemzem, susuzluu gidermek iin deildir ve
Zemzem, doyurur ve hastaya if verir hdislerinde iki byk sr vardr:
Zemzemin, susuzluu gidermeyii, insanlarn Allah hakkndaki bilgilerinin
ounun zanlardan ibret olmas, gerek bilgiler olmaylarna iret
etmektedir. Bunun iin Allah Tela: Ben, kulumun bana olan zannna
greyim, benim hakkmda dilediini zannetsin buyurmutur.
Zemzemin, yemek ve hastaya if olmas ise, kader srrna muttali olan
ve Kalemin ilme tbi oluunu, gereklemesinin de vcipliini renen
kimse hakkndadr. Bu insan, kendisine uygun olan eyin gereklemesi
ile ferahlar, gereklemesi mukadder olmayan eyi beklemekten kurtulur,
44

uygun olmayan eyin gereklemesinden gnl hzn duymaz ve ona
kar koymaz.
Nitekim, Size yeryznde bir musibet isabet ettiinde, onu nceden bir
kitapta yazmzdr yetinde buna iret vardr (Hdid, 22). Ayrca
Kardklarnzla zlmemeniz ve elde ettiklerinizle sevinmemeniz iin..
(Hdid, 23) yeti de buna iret etmektedir.
Enes b. Malik, Hz. Peygambere hizmet ettii on sene zarfnda kendisine
hibir zaman yapt bir ey iin unu niin yaptn? ya da yapmad bir
ey iin de unu niin yapmadn? demediini rivyet etmitir. Hz.
Peygamber sadece, takdir olunmu olsa idi, gerekleirdi derdi.
Bu, byle bilinmelidir.
Kendi katmzdan bir rzk olarak, her eyin rnlerin toplanp getirilir.
Onlarn ou bilmezler (Kasas, 57) yetinin srr, ilmin malma tbilii
sretidir ve alimin, o ey hakkndaki bilgiyi kendisinden almasdr. Ayn
ekilde, ilh isimler de kbiliyetlerden taayyn etmilerdir ve bunlar
sayesinde ve bunlar cihetinden eserler, Hakka izafe edilirler.
Bu, insanlarn oundan gizli olan bir srdr. Bunun iin Allah onlarn
ou bilmezler buyurmutur.
Allaha yemin olsun ki: Bugn bana yle ilimler ve srlar zhir oldu ki,
eer onlarn klllerini tafsile balasa idim, aklamak iin pekok cilt bile
yetmezdi.
Bu blmde sana zikrettiim srlar bilip, bunlar zerinde iyice
derinleirsen, pekok ilimle merref olursun. Bunlar arasnda, eyhimizin
ilk fassda zt birlii/ahadiyet ve esma okluu/cemiyyet zikretmeye
balayn, icadn mnsn ve onun ilimden sonra kabul ve iktidara bal
oluunu zikretmesidir.
Bunun dnda pekok saysz ilimi renirsin.
Allah hakk syler ve dilediklerini srat- mstakime ulatrr.



45

VIII. Yakb Fass[13]
13] Fassn bal yledir: Yakb Kelimedeki Rhiyye Hikmetinin
Aklanmas: Bu fasta bnl-Arab, nce tedbir meselesini, ardndan ise
din konusunu ele almaktadr. bnl-Arab, din konusunu iki ekilde ele
alr. Birincisi, kayna ve kkeni itibaryla din; buna gre din, Tanr
katndan gelen din ve insanlarn katndaki din olmak zere iki ksma
ayrlr. Burada Tanr katndan gelen din ile, Tanrnn peygamberleri ile
insanlara ulatrd semavi dini kast etmektedir. kincisi ise, insanlar
arasndaki hikmet ve kurallardan/nevamis-i hikemiyye oluan dindir.
bnl-Arab, ari Tealann bu ikinci dini de makbul saydn
belirtmektedir.
Bunun ardndan ise, dinin szlk anlamlarndan hareket ederek tanr-kul
ilikilerini ve dinin tabiatn tahlil etmektedir

Yakb Fassndaki Mhrn Almas
Zt ve Kesb Tedbir
Bilinmelidir ki:
eyhimizin bu fassa rhi sft bititirmesi ve bu balamdaki
aklamalarn da dinin ve hkmlerinin zikrine dayandrmas, pek ok srr
iermektedir. Bunlar bilinmedii srece, eyhin, bu konudaki amac
anlalmaz.
Rhiyet sft ile dini birletiren birinci sr, tedbrdir.
Tedbr, iki ksmdr: Birincisi, zt tedbr, dieri ise, kesb tedbrdir. nsan
varl/nsha, her iki tedbri de ierir. nsann beks, dnyev ve uhrev
halinin salah, bu tedbirlere baldr.
Buna gre, zt tedbr, iermi olduu zt kuvvetler ve ulv alemden elde
edilip, insan mizcnn tbiatnda meydana gelmi kuvvetlerin gereine
gre, mizc tbiatn tedbri gibidir; nk onlar da, herhangi bir aba
olmakszn, feyizden tamlardr. Nitekim, mizc tbiatn bunlar kabul
etmesi, zt ile ve ulv eserlerden kabul etmi olduu eye gre onlar
kullanmas da herhangi bir aba olmakszn feyizden kaynaklanmaktadr.
46

Dier tedbr ise, rhun tedbridir. Bu da, iki ksmdr: Birisi, rhun akl
tedbridir. Bu tedbr, kemli elde etmek, Allahn ahlakyla ahlaklanmak,
sftlar ile bezenmek, mizcn hallerine ihtimm gstermeden ve
maslahatlarn gzetmeden, Hakkn katna benzemeyi talep iindir. Dieri
ise, bedeni tedbr etmek ve onun maslahatlarn gzetmektir.
Bu ikinci tedbr, rhi ve tbii tedbr olmak zere, iki tedbri birletirir:
nk bedeni tedbr ve bedenin maslahatlarn gzetmekten, kmil
tarzda, bek umulur. Ayn zamanda baz nefislere nispet ile bu tedbr ve
saln en uygun ekilde kalmasn temin iin zen gstermek, bizzt
arzu edilir. u anlamda ki, bu, gayedir, hatta buna nem verilir ve
kendisinden daha yce bir ama iin dikkate alnr. Bu stn ama,
ahlaklanmak, bezenmek ve Hakka benzemek gibi zikrettiimiz eylerdir.
Kukusuz bu tedbr, birinci tedbrden farkldr. Nefislerin beksna,
eratlerin haber verdii bedeni ve rhan dirilie inanmayan kimse, nefsi
asndan sadece mizcnn tedbrine nem verir ve sadece onu gzetir,
bunun dndaki baka bir eyi dikkate almaz.
Rhi sftn Yakb (a.s)a bitimesindeki dier sr ise, daha nceden
iret ettiimiz zere, Yakb (a.s)n Ar diye isimlendirilen birinci
felein misli ve mazhr gibi olmasdr. Ar, rhun tedbr ettii ilk
cismani srettir. Bundan dolay, rhi sftn burada zikredilmesi ve Yakb
(a.s)a bititirilmesi uygun olmutur.
Din ve Tedbir
Sonra yle derim:
Dinin durumu da byledir. eyhin zikrettii gibi, din, iki tanedir: Akl ve
er din. Bunlarn her birisinin, iki anlam vardr. Birisi itaat ve boyun
emektir. Allah Tela yle buyurmutur: Allah katnda din slamdr.
(Al-i mran, 19) Boyun emek ve itaat da, iki ksmdr: Zhir ve btn.
Bunlardan her birisi de iki ksma ayrlr. tbiat ve zt ile itaat ve nkyat;
aba ile olan inkyat ve itaat.
Dinin dier mns ise, karlk vermektir/ceza ve bu da, iki adan
gerekleir: Zt ve ird. Buna gre, zt ceza, adalet ve denge ile olur.
Bunun bilinmesi, bilgilerin en zor olanlarndan birisidir. rd olan ise,
kendisinde adaletin fazlas olduunu zannettirecek tarzda zuhr eder,
halbuki durum byle deildir.
47

Dinin idaresi de, iki ekildedir: Bunlardan birisi, imdiki zamanda, genel
ve zel olarak alemin maslahatn korumay ieren siyasettir. Buna,
dnyev szm ile iret ettim. Dier tedbr ise, hiret ilerini ve ilerin
sonucunu gzetmektir
*
*
*
Bu durum sahih olunca yle derim:
eyh, kitabn bandan buraya kadar, peygamberlerin srlar ve hallerinin
kkeni hakknda zikretmi olduu eylerde her mertebenin ncelik srrna
dikkat etmitir. phesiz ki, biz de, buna dikkat ektik, aklamalarmz
dnen kimse, bunu bilir.
Binaenaleyh, imdi de, rhi sft srrna ve onun bu izafet asndan
Yakb (a.s)a tahsis edilmesine ve dine bititirilmesine dikkat ektikten
sonra, cezalandrmalarn aslna ve mlaim olan ve olmayan cezalar ile
bunlarn kaynaklarna dikkat ekmemiz gerekmektedir.
lk kll cezalandrma, genel yaradl rahmeti/rahmet-i mme-i icadiyye
itibr ile taayyn etmitir; bu rahmet, mmknlerin yaratlm
kbiliyetinin mutlakl, onlarn, varln kendilerinde zuhru iin ayna
makmnda bulunmalar ve varln eserlerinin zuhru ve onlar ile varln
zuhrlarnn farkllamas ile, her eyi kuatmtr. Bu kbiliyetler,
zikredilmi olduu zere, isimlerin hkmlerinin zuhr ve taayynlerinde
art olduklar iin, kendileri ile zuhr eden zt varlk tecellsi ile,
kendilerine ait olan hakkatlerinin yerini almlar ve bir ksmnn hkm,
dierinde gereklemitir.
Bylece baz kbiliyetlerin, dierlerine kar istidt fazlal ve varl daha
kmil tarzda kabul etmekten ibret olan stnl ve Hakkn eksik
kbiliyetlere ve ekvet ile nitelenen varlklara kar hcceti aka ortaya
kmtr. Bu hccet, Hakkn mhiyeti asndan o kbiliyetleri bu ekvete
zorlamaddr; bilakis bu ekvet, bakalarndan deil, kendilerindendir.
Hakka ait olan ise, onlar bildii tarz zere, varlk tecellsi ile bu
kbiliyetleri izhr etmektir. Bu da, kaza ve kader srrnn anahtardr.
Bu, bilinmelidir.
Bu, muvfk olan cezann asldr.
48

Muvfk olmayan ey ile cezalandrmann asl ise, kaytlara, varlk
tecellsine kbiliyetlerden arz olan deimeye, kbilden istenilen eyi iyi
karlama veya karlamamaya baldr. Bu snrlamalarn karlndaki
teklifler, honut olunmayan tekliflerdir.
Her hangi bir kbilin kaytlar, kabul edilen tecelldeki deimeleri az ise
ve kendisinde honut karlama zuhr ederse, bu kbilin teklifi de az olur.
Ayrca, ondan giderilmemi ve gereklemesi zorunlu olan snrlamalar,
sahibi iin af ve mafiret edilir. Bunlarn hkmleri, kbilin kendileriyle
istenildii tarzda zuhr ettii dier hkm ve sftlarnn iinde ortadan
kalkmtr/mstehlek.
*
*
*
Bunu bil, bu, en kapal ilimlerdendir. Bunun srrn bilen kimse, vcbun,
teklifin, mubahln, haram diye isimlendirilen snrlamann, mutlak
helalin, affn, mafiretin srrn bilir. Ayrca, ekvetin, saadetin, Hakkn
honutluunun ve gazabnn, insanlarn kklerinin sorumlu
tutulmamasnn, hayvanlarn mkellef olmaynn sebebini bilir.
Hayvanlarn mkellef olmay, akladmz gibi, insann aksine onlarn
zt olarak boyun emeleri, tbi olarak itaat etmeleri ve kendilerinden
istenilen ey ile zuhr etmelerine baldr. nk insan, insn sreti
kabul etmesinden dolay hali ile, kendi hakkati iin tam bir ayna
olduunu iddia etmitir.
yle ki, bu hakkatin hkmleri, bil-fiil zuhr eder ve adil, gerek bir
l ile, kendine denk olacak ekilde imtihan edilir. Nitekim Allah Tela,
insn hakkatin iermi olduu bir takm makmlar lisan ile buna iret
etmitir: Acaba insanlar imn ettik dedikten sonra, denenmeden babo
braklacaklarn m sandlar?; Yalanclar bilsin ki. (Ankebut, 1-3)
Bu fasldan, zt ve genel rahmet srr, vcd feyzi ve onun vcd
tecellyi mutlak kabul karlnda olduu da bilinir. Mutlak kabul ile zel
tarzdaki kabul arasndaki fark da, buradan idrk edilir. Ayrca, bundan
baka zikri uzun sren eyler renilir.
Biz, burada sadece kll ilimlerden sz etmekteyiz; zetlemek istediim
iin bunlarn hepsini zikretmedim. aret ettiim eylerin dndaki
esaslara ise, eyhimiz (r.a) dikkat ekmitir. Biz burada ksa tuttuk.
*
*
*
49

Fakat bu Yakb fassn srlarndan latif bir ek kalmtr ki, onu zikrederek,
bu konudaki szm bitiriyorum:
Yakb (a.s) iki din vasf ile zuhr etmitir ve iki ceza ile cezalandrlmtr.
Mlaim olmayan ey ile cezalandrlmas, Yusuf (a.s)dan ayrlnn ona
verdii zntdr. Bu cezalandrma, kendisinden sadr olan bir fiilin
karlnda gereklemitir.
Nitekim, Hz. Peygamber (a.s)dan bu mnda bir rivyet sbit olmutur.
yle buyurmutur:
-Yakb (a.s), Yusuftan ayr dtkten sonra Rabbna mnacat edip,
yle demitir: Ya Rabbi! Olumu ve kalbimin ieini aldn. Onu bana
gnder, sonra bana dilediini yap.
Bunun zerine Allah ona yle vahyetmitir:
-Bunun niin olduunu bilmiyor musun? Yakb:
-Hayr diye karlk vermitir.
Ona yle denilmitir:
-Bir gn yemek yiyordun, kapna a bir dilenci geldi, ona bu yemekten
vermedin. Sen onu istedii eyden mahrum braktn gibi, senin istediin
eyden de, biz seni mahrum braktk.
Bunun zerine Yakb (a.s) tevbe etmitir.
Hz. Peygamber yle devam etmitir: Bundan sonra yemek yemek
istediinde bir ahs evinin nne dikip, yle bartrd: Allahn sraili
olan Yakb yemek yiyor, onunla beraber yemek isteyen gelsin.
Hz. Yakup, Yusuf kardeini buday leini ald gerekesiyle
tutuklaynca, Msr valisinin kim olduunu renmeden nce ona yle bir
mektup yazmtr:
Rahim ve rahman olan Allahn ad ile. Allahn sraili Yakbtan Msr
azizine, selam zerine olsun. Biz, belann kendilerine tahsis edildii bir
aileyiz. Dedem atee atld, Allah atei ona serin ve selametli kld. Babam
kurban edildi, Allah ona byk bir ko fidye verdi. Benim ise ok
sevdiim ve nsiyet ettiim bir oulum vard, Allah onu benden ald.
Bana, hrszlk yapt gerekesiyle senin benim bir baka ocuumu
50

tutukladn haberi ulat. Hayret, nasl olur! Muhakkak ki, ben hi
hrszlk yapmadm, bir hrsz da dnyaya getirmedim.
Bunun zerine Yusuf, ona yle cevap vermitir:
Selam olsun sana, Msr azizinden Allahn srailine. Kendi durumunu ve
atalarnn durumunu zikretmi olduun mektubun bana ulat. Biz bunu
rendik, onlar gibi sen de sabret ki, onlar gibi sen de muzaffer olursun.
Nefsini sabr ve rzaya ynelt.
Bundan dolay Allah, onu tabiatna mlaim gelen bir ey ile cezalandrm,
onu sevdii ve raz olduu tarzda oullar birletirmitir.
*
*
*
Buradaki dier bir sr da udur:
Hak, kendisinin istivgh ve mazhr olmas iin tecell etmeyi diledii
kalplerde ortak koulmasndan honut olmaz. Yusuf babasnn kalbinde
Yakb ile Hakkn dndaki eyler arasndaki bulunan btn ilgilerin yerini
alan bir mekn tutunca, Hak Yusufu kskanlk ile Yakuptan alm, hzn
ve ayrlk elemini kalbine vermitir. Yakup mitsiz kalp, sadece Hakka
yneldiinde ve siva hkmnden temizlendiinde, Allah evlatlarn en
gzel bir ekilde ona iade etmitir.
te bu da, mlaim ceza ile cezalandrmaktr.
Bu, rabban bir terbiye ve ilh bir tedavidir. Bunu bilen azdr, bu Allahn
yolunda deerli bir makmdr. Bunun pek ok bereketini tecrbe ettim ve
bu hkmn ve cezalandrmann shhatini kendimde ve Ehlullahtan bir
cemaatte mhede ettim.
Allaha hamd olsun.
IX. Yusuf Fass[14]
14] Yusf Kelimedeki Nryye Hikmetinin aklanmas:
bnl-Arab, Fassn balangcnda yle demektedir: Bu
Nryye hikmetidir. Onun nru, hayal hazretine yaylmtr.
Hayal hazreti de, inyet ehli iin vahyin balangcnn evveldir.
Bu fas, misl alemi, bu alemin insandaki hayal kuvvetiyle
ilikisi ve bu iliki vastasyla insana kef olunan varln rhn
sretlerinden bahseder. Konev ise, meselenin baka bir yn
51

zerinde durmaktadr. Konevnin buradaki ifadeleri, terimleri
mteradif anlamlarda kullanmas, zellikle varlk ve nr kavram
arasndaki mnasebetlerini aklamak zerinde younlamtr.
Bunun ardndan ise, ryalar konusunu ve bununla ilgili eitli
meseleleri ele alr.
Yusuf Fassndaki Mhrn Almas
Nur ve Varlk
Bu fas, nuriyye sftna izafe edilmitir.
Bilinmelidir ki:
Gerek nr, kendisi ile idrk olunduu halde, kendisi idrk olunmayan
eydir. nk o, nispet ve izafetlerden mcerretlii asndan Hakkn
ztnn ayndr. Bunun iin, Hz. Peygamber (a.s)e Rabbn grdn m?
diye sorduklarnda yle cevab vermitir: Nrndir, onu nasl
grebilirim?. Yani, grnmesi mmkn olmayan mcerret bir nrdur.
Hak da, kitabnda nrunun mazhr mertebelerinde zuhrunu zikrederken
buna iret etmitir ve yle buyurmutur: Allah gklerin ve yerin
nrudur (Nur, 35). Allah, misllendirme mertebelerini zikrettikten sonra
yle demitir: Nur zerine nrdur (Nur, 35). ki nrdan birisi ziya,
dieri ise asl-mutlak nrdur. Bunun iin tamamlayarak, yle demitir:
Allah, dilediini nruna hidyet eder. Yani Allah, mazhrlarda taayyn
ve sereyan eden nru ile, mutlak ve ahad olan nruna hidyet eder.
bn Abbasa (r.a) Hz. Peygamberin Rabbn grp grmediini
sorduklarnda, onun Rabbn grdn sylemi ve Hz. Aie (r.a)n
szn ve rivyetini zikretmitir. Hz. Aie yle demitir: Hz.
Peygambere Rabbn grp grmediini sordum. yle cevap verdi:
Nuranidir, nasl grebilirim?
bn Abbasa ikinci kez soru sorulunca, bn Abbas yle demitir: Yazk!
Bu, nrundan ibret olan kendi nrunda tecell ettii zaman geerlidir.
Yani zt, mazhrlardan, nispet ve izafetlerden tecerrd itibr ile idrk
edilemez ve grlemez; buna kar, mazhrlarda ve mertebelerin
perdesinin ardndan ise, idrk edilebilir. Nitekim bir air yle demitir:
Adeta onu grmene mani olan bir gne gibidir,
Bulut ile srlandnda ise, onu grmek mmkn olur.
52

Bu rnee benzer olarak, Hz. Peygamber, cennet mensuplarnn gne
ve ay grmeye benzeyen Hakk grmelerine iret ederek,
cennettekilerin Rablerini greceklerini ve Rableri ile aralarnda sadece
Adn cennetinde zt zerindeki kibriya rts bulunacan haber
vermitir. Bylece Hz. Peygamber (a.s), perde mertebelerinin beksna
dikkat ekmitir ki, bunlar, mazhr perdesidir.
Sana hakki nrun durumunu anlattm: O, kendisi ile idrk gerekletii
halde, kendisinin idrk edilmedii bir eydir.
Nurun Mertebeleri
Bilinmelidir ki:
Karanlk ne idrk edilir, ne de kendisi ile bir ey idrk olunur. Ziya ise,
idrk edilir ve kendisi ile idrk gerekleir.
Bu nden (: nr, karanlk ve ziya) her birisinin kendisine ait bir deeri
vardr. Hakki nrun deeri, ncelik ve asalet asndandr. nk bu nr,
rtl olan her eyin almasnn sebebidir. Karanln deeri, hakki
nrun kendisine bitimesiyle, bu ittisalden nce imknsz olan nrun
idrkinin gereklemesidir. Aydnln deeri ise, ztyla her iki durumu
cem etmesi ve bunun da, iki erefe sahip olmay gerektirmesi asndan
sbittir.
Hakki nrun, mertebesi daha vardr. Bunlardan birisi mutlak-srf
varla ortaklktr. Dieri, mutlak-hakki ilme ortaklktr. ncs ise,
zuhr ve izhr zellii olan ceme/okluk ait olmasdr. Bu okluun ve
onun ziyaya tahsis edilmesinin srrn ve kkenini daha sonra
belirteceim. Bylece, misl aleminin hakkati buradan renilecektir.
lmin, varlk ve nr ile ayniyet/ittihat yn, bir adan, bunlardan her
birisinin kapal olan ama zelliine sahip olmasdr.
Kapal/mestr olan eyin Varlk ile almas/kef udur: Varlk, esasta bir
iken, farkl okluklar kendisine arz olduu iin, farkl kabul derecesindeki
madutlarn varl bilinir. Bylece varlk, bu ynyle, madum mhiyetlerin
bilinmesinin sebebi haline gelmektedir, nk varlk olmasa idi, hibir
mhiyetin varl bilinemezdi. lim ise, madum mhiyetleri varlk
kefinden nce ortaya kartr ve varl nasl kabul ettiklerini, bu kabuln
bek, fena, bsitlik ve terkip gibi tbi zelliklerini bilir. Nrun amas ise,
53

varln kefinden daha sonra olmakla beraber, kefin makl olmasnda
varlk ve ilim ile ortaktr.
Varlk-lim ve Nr
Bu sbit olunca bilinmelidir ki:
Varlk, ilim ve nr arasnda, vahdetleri ve mutlaklklar asndan idrk
edilemez ve grlemez olmalar zellikleriyle herhangi bir ayrm yoktur;
stelik, zt ahadiyet mertebesinde aralarnda taaddt meydana
gelmitir. Bylelikle malmlar, -varln aksine- sadece taakkul
mertebesinde taalluklar asndan ilmi oalttklar iin ilim, varlktan
ayrlr. nk varlklar, Varl, tafsil mertebelerde oaltrlar ve onu
idrkler iin izhr ederler.
Hakki nr ile Vcd-i Mahzn msemmas arasndaki fark udur: Varlk,
Hakkn ilminde taayyn eden madum malmlarn kbiliyetleri ile idrkler
iin zuhr eder. Mutlak nrun idrk edilmesi ise, sadece mevcudun
mazhrnda mmkndr.
Bunu bilip, dnrsen, hakkatler arasndaki fark ve birbirlerinden nasl
ayrtklarn renirsin. Bu hakkatler, ilh isimlerin mhiyetleridir.
Ayrca, varlk hkm, ilim hkm ve nr hkm arasndaki fark ve
bunlardan her birisinin dieri ile ve nn kendilerine tbi olan dier
eyler ile ilikisini bilirsin.
aret olunan mutlak nr, Hakkn varlndan baka bir ey deildir.
Kukusuz mutlak varlk, kendisine zt olan yokluk mukbilinde dnlr.
nk izf yokluun taakkulde taayyn vardr. Varlk, nraniliin sahibi
olduu gibi, izf yokluk da, karanln sahibidir; bunun iin mmkn,
karanlk ile nitelenmitir. nk o, varlk ile aydnlanr ve sadece vehimde
zuhr eder. Mmknn karanl, yokluu takip eden iki vechesinden
birisindendir. Mmkne katlan ve mmknn kendisiyle nitelendii
btn eksiklikler, yokluk hkmlerindendir.
Nitekim Hz. Peygamber (a.s) u hdisi ile buna iret etmitir: Allah
halk karanlkta yaratt, sonra onlarn zerine nrunu yayd ve zuhr etti.
Burada yaratmak, takdir demektir. nk takdir, yaratmadan ncedir.
Hadiste zikredilen run yaylmas ise, varln mmknlere verilmesinden
kinayedir.
54

Bu durum bylece bilinmelidir.
*
*
*
Bu sbit olunca yle derim:
Varln mukbilinde dnlen yokluk, sadece taakkul dzeyinde
tahakkuk edebilir. Mutlak varlk ise, idrk olunamaz. Varla mukbil
olarak dnld mertebede adem/yokluk, varlk iin bir ayna gibidir.
ki taraf arasnda taayyn eden ey, misl aleminin hakkati ve zt
aydnlktr/ziya. Sonra bu hkm, iki ey arasnda orta olan her eye
szmtr.
yle ki: Varln nispeti, bir tarafa, dierine gre daha gl olursa, bu
tarafn nitelendii ey ile nitelenir ve onun ismi ile isimlenir.
Nitekim, rhlar alemi ve onun zerindeki isim ve sft alemleri nr ve
ebed varlk ile nitelendikleri gibi, kevn ve fesad aleminin sretleri zulmet
ve keder ile nitelenmilerdir. nk onlar, nr alemi olan rhlar aleminin
mukbilidirler. Bunun iin eyhimiz (r.a) bu hikmeti nuriyye diye
lakaplandrmtr. Yoksa, bu hikmet, saf-nr deil, ziy bir hakkattir.
Unsr insan yaratl ve rhanliin arasnda bulunan eyin anlam,
mukayyet hayal alemidir. Bu alemde zuhr eden sret, mukayyet hayal
sahibinin iki taraftan olan nispetine gre deiir: Eer nispeti, rhlar veya
daha st alemler tarafna daha gl ise, tahayylleri gerek, mevcut,
sahih, nrani ve ilmi olur.
Kevn ve fesat zelliindeki bozuk sretlerinin hkmlerinin ve itidlden
uzak olan eitli hallerinin basknlndan dolay, his alemiyle ilgisi daha
gl olursa, uyku ve uyanklktaki tahayylleri bozuk, gr ve inanlar
da, ilm-nrdan ve ebed varlk zelliinden soyutlandklar iin
isabetsizdir.
Bunlar, kark ryalar diye isimlendirilir.
eyhimiz (r.a), bu Yusuf fassnda alemin yaratlna, durumuna ve Hak
katndaki nispeti ynne iret ettii iin, bunun asln zikretmem
gerekmitir. Baka bir ifadeyle, yaratln asln ve sebebini zikretmem
gerekmitir.
Bu konuya daha nce ksmen deinmitim, fakat, imdi zet tarznda da
olsa bunu tamamlyorum.
55

*
*
*
yle derim:
Hak, nrdur. Nr, nrda grlemez, nrun tam olarak grlebilmesi,
karsnda karanln bulunmasna baldr.
Hakkn sevgisinin konusu, alemi yaratmaktr. Bunun sebebi de, Hakkn
hviyeti ve vahdeti asndan mcmel; kendi enlerinde zuhru
asndan ise mufassal olarak kendisini grmek istemesidir. Talep edilen
eyin kendisi ile gerekleecei ey de matlup olduuna gre, irde-i
ilhyyenin alemi yaratmaya taalluk etmesi art olmutur. nk
matlubun gereklemesi, ona baldr.
Bu talep de, cela ve isticlann kemlinden ibrettir.
lh enler, ztdir ve zt iin tam tecell/isticla sadece, bunlardan her bir
ende ve o ene gre zuhru ve bu enin asndan kendisini grmesi ile
gerekleir. Hakkn bu kendisini grmesi, bu en asndan ve bu enin
Hakkn mutlaklndan ve zel taayynnden kabul ettii ey oranndadr.
Bundan dolay, Hakkn kendisini kmil grmesi, btn enlerinde
zuhruna bal olmutur.
enler, zellikleri asndan farkl ve snrsz olduu iin Hakkn onlara
gre olan zuhrlarnn eitlenmesi, belirli bir sreye veya sona kadar
deil, srekli olmas arttr. Bu da, Hakkn ebed olarak yaratc
olmasnn srrdr.
*
*
*
Mertebeler, bir ynyle, zuhr ve btnlk/butn, mnev-rhan-misli-
hiss itidl ve sapmalar, tam cemiyet ve bunun eksik olmasyla snrldr.
Bunun iin, Emir, yaratma ile zuhr ve izhr hkmnn, inhiraf ve
itidlin, eksikliin ve kemlin devaml olmasn gerektirmitir. Bunlar,
mertebelere, mevtinlere, onlarn ve kbiliyetlerinin, heyetlerin ve hallerin
birlemesi, mizlarda ve sretlerde taakkul edilen terkipleri, hkm
srekli veya snrl olan saysal ilaveler gibi zelliklerine gredir.
*
*
*
Sonra yle derim:
56

drk edilmesi ve kendisi ile idrkin gereklemesi asndan nrun
mertebesi, aydnlk diye isimlendirilir ve kayna da daha nce de
zikredildii zere- misl alemidir. Misl aleminin mutlak misl alemi diye
isimlendirilmesi asndan bir genel mertebesi vardr; bunun yan sra, bir
de insn trn ve btn hayal sahiplerinin hayal alemine ait snrlamalar
olan zel mertebesi vardr. Nitekim, bu meseleye daha nce shak
fassnda iret etmitim.
yle ki: nsanlar mukayyet hayallerine gre iki ksmdrlar. shak
fassnda, Allahn myesser kld oranda bunlardan her birisinin
durumunu zikretmitim. Burada ise, Allahn izni ile, maksad aklamay
tamamlayacak ek bilgileri zikredeceim.
Her iki ksmn hallerinden birisi udur: Takyidi/snrlayc sftlarn ve
ahlak ve mizci bozukluk hkmlerin hayaline hkim olduu kimse,
hayalinin kaynan, kkenini ve alem-i mislden memban bilemez, -ona
ulama imkn bulunsa da- uhd ve ilim ile ona ulaamaz. Mukayyet
hayalindeki seyri, hayalinden misl alemine amas mmkn olan mutlak
misl alemine bitiik tarafna ulancaya kadar gerekleen kimse, mutlak
misl alemine girer ve orada Hakkn kendisine gsterdii eyleri
mhede eder; hatta bazen, shak fassnda akladmz zere, oradan
rhlar alemine, sonra ilim mertebesinin geniliine kar.
Bylece, henz bilinmeyen ve his aleminde zuhr edecekleri takdir
edilmi olaylarn hepsini renir.
Tbirci, tbiri ve rya mertebelerini tam olarak bilen bir kimse ise,
grd eyi ve kendisine grnen sretler ile ne kast edildiini bilmedii
iin kendisine tbirini soran rya sahibinden ryasn iittiinde, hayalinde
ryay canlandrr. Onu canlandrdnda, ryay misl alemine kadar
yrterek, bu ryann misl alemiyle ilikisini grr. Bu nispet ile rya ve
ierikleri hakknda akl yrtr. Bazen, bu ryay rhlar alemine ve daha
teki alemlere tar. Bylece, kendisini temsil eden bu srette
gsterilmek istenen hakkati renir ve amalanan eyi haber verir. Bu
haber verme, tbir diye isimlendirilir.
Ryada gsterilmek ve belirtilmek istenilen mn ile onu temsil eden
sret arasnda uyumsuzlua sebep olan bozukluklar, rya sahibinin
btnnn kirliliine, mizcnn ve dimann yapsnn bozukluuna ve hiss
hallerinin ktlne delildir. Hiss halleri, yalan, bayalk, vakitlerini ve
iyi hallerini zedeleyen kt ilere dalmasdr. Bylece, iyi hallerinin ve
sftlarnn hkmleri, kendisine hkim olan vasfn zmnnda yok olur.
57

Eer durum, bunun aksi ise, tersi olur. Hz. Peygamberin Ryas en
doru olannz, sz en doru olannzdr hdisi, buna iret etmektedir.
Ryann Ksmlar
Hz. Peygamber, baka bir hdiste de, ryann genel ksmlarna,
ryalardaki itidl ve inhiraf/sapma hkmlerine dikkat ekmitir. yle
buyurmutur: Rya ksmdr: Allahtan olan rya: Bu, hkmnn
meydana gelmesi, itidl sahiplerinin istidt ve hazrlna, mahallin ve
nefsin temizliine bal olan ksmdr. Bylece rya sahibi, kendisine
misl sretler vstas ile ulaacak ilh bilgilendirmeleri, rhan ve
mnev tecellleri telakki edebilir.
Hz. Peygamber, yle devam etmitir: kincisi, eytann kiiyi
zmesinden ibret olan rya. Bu da, daha nceden iret ettiimiz
zere, mizci sapmalarn, nefsani skntlarn ve diman yapsnn
bozukluu gibi eylerin neticesi olan ryadr.
Bunun ardndan ise, yle devam etmitir: ncs ise, kiinin kendisi
ile konutuu ryadr. Bu da, rya sahibinin, bu gibi ryalar grme
esnasnda kendisine hkim olan sftlarn ve tesri baskn olan halin
eseridir.
*
*
*
Uyuyan kimsenin grd eye muttali olmasn temin eden en gl
sebeplerden birisi, tevecchnn, btn himmet ve kesret
hkmlerinden yz evirme niyet ve arzusunun ve de tbiat perdesinin
tesinden nefsn bir uur iin rahat talep ederek eitli tasarruflarn
brakmay tercih etmesinin birlemesidir/tevahhud; bu, insann rahatnn
zikredilen zorunlu yz evirmeye bal olduuna hkmeder. nsann
tercihi -dier bilme tarzlarnda bu meselenin asln ve hkmnn
genelliini gerekletiremese de- budur.
-Mnlar asndan deil- mhiyetleri asndan kendisine temessl eden
sretlerin maddesi ise, his ve yakaza aleminden kendisine elik eden
eya; o esnada kendisine hakim olan vasflarn ve hallerin eserleridir.
Nitekim, daha nce buna iret edilmiti.
Kukusuz ki, sz konusu bu eyler, tbi, akl ve mnev olarak birbirlerini
ierirler/indirac. Bu karmlarn birbiriyle bir takm hkmleri vardr ki, bu
hkmler, temsilin formunda eitlenirler; bylece bunlar, sft, hal, ilim
58

ve inanlara mahsus tbi ve mnev itidl ve bozukluk derecelerine gre
iyi ve irkin olarak tezahr ederler.
Uyumadan nceki son nefeslerin, o esnada btnn ilgilendii eylere
gre, gl bir saltanat vardr. Eer bu esnada kiinin btn bir ey ile
megul olmayp, btn ile hatralardan, ilgilerden fiillerin ve ahsa yakn
zelliklerin niteliklerinden kurtulmu ise, bu durum, bilgilenmenin
artmasn ve uyuyann muttali olduu eyin nefsinde doru olarak
ekillenmesini belirleyen bir sebep olur.
*
*
*
Ryalarn hkmnn zuhrunun gecikmesi, nefsin mertebesinin
yceliine delildir. nk bu durumda nefis, ilim mertebesi ve mcerret
mnlar alemine yakn olan ulv alemlerde olacak eyleri idrk etmitir.
renme zaman ile muttali olunan eyin histe gereklemesi arasnda bir
zaman gemelidir. Bu sre, bu emrin her bir semada beklemesi gereken
orandadr. Bu emir, bu srede, o semann hkm ile boyanr ve
feleinden kendi hissesini ve ondaki eyi alr. Sonra emir, kendi altndaki
felee iner. Bylece kemli elde etmek ve uram olduu eylerin
kuvvetlerini elde etmek iin, son felee kadar iner.
nk her eit varlk ve emir, Kalem-i ala ve Levh-i mahfz
makmndan Ara, sonra Krsye, sonra da btn semalara menzil ve
makm olarak ulatktan sonra bu alemde ortaya kar.
Hdiste yle varit olmutur: lh emir, dnya semasndan ayrldktan
sonra, yl havada bekler. Daha sonra, yeryzne iner ve kendisine ait
mahal ile bitiir.
Bu durum, tecrbe edilmi ve ittifk edilmi mkaefe bilgilerinden
birisidir.
Ryann hkmnn ve tbir edilen eyin hzl meydana gelmesi, temiz
olsa bile, grenin nefsinin zayflna delildir. nk bu nefis, yce
alemlerde gereklemesi takdir olunmu olay ve ilerin sretlerini idrk
etmek iin ykselme ve uru imkn bulamamtr; bilakis bedeni
ilgilerden ve kevn meguliyetlerden soyutland esnada onun
ykseliinin nihyeti, yeryz ile birinci felek arasndaki hava olmutur.
Bylece elde ettii bu temizlenme orannda, baz olaylar hava
esnasndaki idrk etmi, bunlarn da, zuhru gecikmemitir.
59

Bu, mbtedi saliklerin halidir. Biz bu durumu, hem kendi pek ok
arkadamzda, hem de baka eyhlerin mritlerinde grdk.
Slmzn balang dneminde ise, bizzat kendimizde de bu hali
grmtk.
*
*
*
eyh mam Arif el-Muhakkik Sadul-mille ved-din Muhammed el-
Meyyed el-Hamevi (ks.)dan yle grdm: O, olaylar mutlak misl
aleminde grdnde, bu durumda grlen eyin, ezelde Hakkn ilminde
ebedi olarak taayyn etmi malmluunun sreti olduunu bilirdi; bu
sret kendisine temessl etmi ve hibir deime ve bakalama
olmakszn o eyi histe izhr etmitir.
Byle rya gren pek ok kii grdm. u var ki onlarn ou, grd
eyin ayn- sbiteden ibret olduunu bilmiyorlard; ayn- sbite, Hakkn
ilminde ezeli ve ebed olarak tek bir vetirede taayyn etmi malmlardan
ibrettir. Bu sret, mutlak misl aleminde temessl etmi ve o, bu hiss
aleme bu sret ile girecektir.
*
*
*
eyhimiz (r.a)n zevkinden mhede ettiim, tattm ve tecrbe ettiim
eylerin ise, anlalmas ya da akllarn onlara ulamas imknszdr.
nk o, ilh bilgileri ilim mertebesinde renmekteydi/isticla; bunun
neticesinde ise, ilmin malma tbi olmasnn keyfiyetini ve ilmin malmda
her hangi bir eseri olmadn bildirmitir, stelik malm, alimin ilminin
kendisine taallukunu belirler ve kendisi ile ilgili bilgiyi ona kendiliinden
verir.
Alimin ilmi ezeli ve zt bir ilim ise, malmun kendisi hakknda bilgi
vermesi de, ezeli ve ztdir. nk malmun ezeli ilh ilimde taayyn,
bir tek srete, ezeli ve ebed bir taayyndr.
Alimin ilmi hdis ve edilgen ise, bu ilmin malma taalluku da hdis ve
kendisi gibi edilgen olur. Bununla beraber malma taalluku asndan
ilim, her zaman malma tbidir.
eyhimiz, insanlarn czi ve kll istidtlarn mhede etmekteydi. Bu
istidtlarn neticelerini ve insanlarn akilik ve saidlik derecesindeki
nihyetine kadar devam eden istidtlar grrd. Onun bu eyden haber
vermesi, ahsa ynelik zel bir bakna tbi idi; yani bir ahs, kendi
60

halinin mhiyetine ve eksiklik veya keml durumunda hirette
karlaaca eylere muttali olmak ister, eyhimiz de, haber verir ve
yanlmazd.
Bu davrann, pek ok kez ve ilh ve kevn meselelerin dnda da olmak
zere, grdm. -Allahn fazl ve eyhimin bereketi ile- kader srrn ve
eya zerindeki ilh hkmn kaynan rendim. eyh de, verdiim
hkmde isabet etmemle beni mjdelemitir; isabet ediimin nedeni, bu
bilgiye ulamam ve bu yce kefin gereiyle irdenin gereklemesine
taalluk ettii eylerin bilgini renmi olmamdr. Artk, bundan sonra,
halim deimedi ve bozulmad.
Nimet veren ve ikrmda bulunan Allaha hamd olsun

X. Hud Fass[15]
[15] Fassn bal u ekildedir: Hdiyye Kelimesindeki
Ahadiyye Hikmetinin Aklanmas
Hud Fassndaki Mhrn Almas
Vahdet Mertebeleri
Bilinmelidir ki:
Vahdetin/birlik mertebesi vardr; her mertebenin de, bir itibr vardr.
Birinci mertebeye ait itibr, mhiyeti asndan vahdetin itibrdr. Bu
vecihten vahdet, ahadiyetten farkl deil, onun ayndr; dier iki vecihten
ise, ayn deildir. Bu vecihten vahdet, vahidin/bir bir sft deildir,
ztdr. Zta ait ahadiyet/mutlak birlik zikredilip, Hak veya ilimde
derinlemi muhakkik byklerden birisi onu ifde ettiinde, zikrettiimiz
bu itibr ile bu ismi ona vermitir.
Her eyin kendisine ait bir ahadiyeti vardr; bu ahadiyet, o eyin, zt
enlerden birisinin, iret edilen yorum ile ahadiyet ile nitelenmi zttan
farkl olmay asndan dikkate alnmasdr.
kinci mertebeye ait itibr ise, vahdetin vahidin bir sft olarak ele
alnmasdr. Bu, nispetlerin vahdeti ile sft ve izafetlerin ahadiyeti diye
isimlendirilir ve Hakka Allah ismi asndan izafe edilir. Allah ismi, btn
61

isim ve sftlarn kayna, halk indinde bilinen vahdet ve kesretin/okluk
kkenidir.
nc mertebeye ait itibr ise, kendisine hkmlerin katmay
asndan vahdetin ele alnmasdr.
Bu hkmler, iki ksmdr. Birisi, vahdette taakkul edilir, fakat zuhru, bir
veya daha fazla arta baldr. Bununla beraber bu birlik, zt ile bil-kuvve
onlar kapsar. kinci tr sft ve hkmleri ise, vahdet ztyla kapsamaz.
Bunlar, mutlak vahdetinin anlamndan hari birtakm eyler ile ona izafe
ve ilhak olunur. Mesela, bir, ikinin yars; n te biridir gibi.
Bu, nisb veya vcd oalma/taaddt manasndan anlalan eyin
balangcdr.
Kesretin/okluk ztt olan ve fiilin, failin ve kesretin kendisi ile zuhr ettii
mahallin birliinden dolay fiiller mertebesine ait olan bu vahdet, Hud
fassna aittir ve kssasnda zikredilen Hudun zevkidir. nk Hud,
alnlardan tutmak, yrmek ve srat zikretmitir ki, bunlarn hepsi,
tasarruf ve tesir hkmleridir ve kukusuz hepsi de fiildir.
u var ki, haber veriinde fiilin birlii, mteessir olan mahalde kendisine
arz olan ve fiili hazrlayc okluklara hkim olmutur. Bundaki sr ise,
Hi bir canl yoktur ki, onun alnndan tutmu olmasn (Hud, 56) yeti ile
iret edilen vsta ve sebeplerin dikkate alnmaydr. Burada, hi bir el,
sft veya baka bir ey zikretmeden, tutmay, ztn ayn olan hviyete
izafe etmitir.
Bu, orta derecedeki muhakkiklerin mhedesidir. nk onlarn
zevklerinin gerei, sebep ve vstalarn messir deil, hazrlayc
olmalardr:
Fiil, aslnda birdir ve Hakkn eseridir. Her hangi bir bakasnn, mahiyeti
asndan fiilde tesri yoktur. Fakat bu bir tek fiil, teessr eden
mahallerden farkl fiiller kazanr. Bu okluk, onu kesb eden kimseye
faydal olan veya imdi veya daha sonra birtakm zararlar olan niteliklere
baldr. Bu fayda ve zarar, bazen rhu, bazen, sreti ve yaratl, bazen
ise hem rhu ve hem de sreti asndan insana dner.
Bu snftan daha stn ve daha ak keif sahibi olan bir snf vardr.
Onlarn zevkinin gerei udur ki: lh ve esas itibryla mutlak olsa da
62

vahdan fiilin, hibir vasf yoktur; u var ki, bu fiil, tesr etmekle taayyn
eder.
*
*
*
Teklif tesiri, mertebelere gre gerekleir: Bu mertebelerde, vcb ve
imkn hkmleri, kendilerini kabul eden ve toplayan eyde
birlemilerdir. Bu birlemelerde, vcb hkmleri, imkn hkmlerine
baskn olursa, fiil snrlandktan ve okluu kabul ettikten sonra itaat ve
raz olunmu fiil olarak nitelenir. Eer imkn hkmleri vcb
hkmlerine baskn olur ve vstalarn zellikleri artarsa, durum bunun
aksi olur. yle ki: Fiil, bu tarzda belirlenmesi ve bu keyfiyet ile
ekillenmesi asndan gnah ve irkin fiil diye isimlenir.
Hsun ve kubuh, erat ve akl mertebesine mnasip olan eye, tbiat ve
ama asndan olan uygunlua racidir.
erat, bazen dnyada akllardan gizli kalm bir takm iyilikleri ve
ktlkleri ifde eder; bazen ise, bu fiili ileyenlere veya onunla
nitelenenlere netice olarak dnecek ktlkleri belirtir. Bunlarn hepsi,
ariin bu fiilin srr hakknda bilmi olduu ve faillerin geneline veya
ounluuna nispet ile olan zellii ve zel taadddne baldr. Ayn
zamanda ari, honut olunmayan fiile veya neticelerine braklm zararn
nasl telafi edileceini ve giderileceini, iyi fiil diye isimlendirilen fiile
braklm/tevdi faydann nasl elde edileceini aklar.
Baka bir snf daha vardr ki, onlarn zevklerinin ve mhedelerinin
gerei, btn sebep, art ve vstalarn, Hakkn taayynlerinden baka
bir taayyn olmadn bilmektir.
Btn bunlar, Hakkn vahdan fiilidir ve taayyn gerektiren ey ne olursa
olsun, o emre gre btn taayynler asndan Hakka dner. Bu fiilin
zhirde kendisine izafe edildii kimseye, fiilin hkm ve neticesi ular; bu
ulama, onun mhedesine, bilgisine, asl fiile ve tasarruf ve tasarruf
sahibinin birliine olan nispetine gredir. Ayrca, bu kimsenin fiillerinin
vcp hkm ile boyanmas, ilmin ne gemesinin sebebi ve srr ve
bunun gereine, bunun zayf olmasna veya hi olmayna gredir.
*
*
*
Bu mhedeyi tatmayan ve bilmeyen kimse, Allah Telann; Attnda
sen atmadn, fakat Allah att (Enfal, 17); Sana beyat edenler, Allaha
63

beyat etmitir. (Fetih, 15) yetlerinin srrn bilemez. Ayrca, Hz.
Peygamberin, Allah kulunun lisan zerine, kendisine hamd edeni
iitmitir, buyurduu hdisin srrn; Ben onun iitmesi, grmesi, eli ve
aya olurum. Benim ile iitir, benim ile grr, benim ile koar, benim ile
tutar hdisinin srrn da anlayamaz. Ayrca, Allah onlarn cezasn
versin, onlar sizin ellerinizle cezalandrr. (Tevbe, 16) yetinin srrn da
anlayamaz.
Bu kimse, fiillerin, kkenleri ve birlikleri/ahadiyet itibryla Hakka hangi
adan nispet edilebileceklerini de bilemez; fiiller oalsalar ve artsalar
da, hangi adan Hakka nispetlerinin sahih olduunu da bilemez.
Bu mdeyi tatmayan kimse, ayrca, Allah Telann Sana beyat
edenler Allaha beyat etmilerdir yeti ile iret ettii zel makm m,
yoksa, Attnda sen atmadn, Allah att yeti ile iret edilen phe
makm m daha stndr, bilemez; hakki ve nisb hsn ve kubuh
mertebesini de bilemez; fiillerin dnya, berzh, har, cehennem ve
cennetteki netice ve semerelerini ve bunlara ait srlar da bilemez.
Bu, bu fassn rhu ve srrdr. Bunun dndakilere ise eyhimiz (r.a),
yazlmas takdir ve emr olunduu lde dikkat ekmitir. Nitekim,
kendisi de buna iret etmitir.
Allah, mriddir.
XI. Salih Fass[16]
16] Salihiyye Kelimesindeki Fth hikmet: Bu fasta bnl-
Arab, yaratln anlamn ele almaktadr. Bu hikmetin fth
ya da fatih diye isimlendirilmesinin nedeni bnl-Arabnin
daha nce de temas ettiimiz varlk anlayyla ilgilidir. Bu
anlayta yaratmak, kesinlikle yoktan var olmak anlamna
gelmez; aksine yaratmak, ilh ilimde ya da gayb aleminde gizli
halde bulunan hakikatlerin almas, baka bir ifadeyle Hakkn
varlnn bu hakikatlere tecell etmesidir. Bu balamda,
zerinde durulan ok nemli bir kavram da, tesls ve yaratln
bu ilkeye dayanm olmasdr. Tesls, bnl-Arabnin eitli
vesilelerle ele ald gibi, ilh ilimde sbit olan eylik, bu eye
dnk ilh irade veya fiil ve zttan ibret olarak, bir tek eyin
eitli itibari durumlardr
Salih Fassndaki Mhrn Almas
64

Yaratl Srr ve Tesls
Bilinmelidir ki:
eyhimiz (r.a), bu fasta, tesls zerinde durmu ve yaratmann teslse
bal olmas konusunda aklama yapmtr.
Her fassn aslnn birtakm ilkelerine dikkat ekmeyi ieren birinci
blmde, eyhimiz, bu fassn esasyla ilgili olarak, yaratl srr ve onun
teslse dayanmasndan fazla bahs etmemitir. Ben, bu konudaki hikmeti
aklayacam.
Geri, eyh (r.a)tan bunu sormadm, kendisi ile bu konuda mzakere
etmedim ve bu ya da bir baka kitab hakknda aklama istemedim.
Bununla beraber, Allahn onun bereketlerinden ve tenezzllerinden bana
am olduu eyler, onun mertebesine ve mikatine uram olan Hakkn
feyzidir.
eyh, bu fass fth hikmet ile balklandrd gibi, zhir olan ilk
fetihten ibret olan yaratl srrna da dikkat ekmitir.
eyhin, fth deyip, fatihi dememesindeki sr ise udur: Fetihler,
eitli tarzlardadr ve saylar da, gaybn anahtarlarnn saylar kadardr.
eyhimiz, burada, ilh edebe riayet etmitir; bunun nedeni, zt gayb ve
ihta eden mutlak varlk mertebesinden olan yaradln balangcna
dikkat ekmede Hakka uymaktr.
Gaybn anahtarlarnn esaslarn, Fatiha Tefsirinde zikrederek, anlay ve
idrki snrl olan kimselerin suallerine cevap vermitim. Bu insanlar,
Gaybn anahtarlar bizim katmzdadr, onlar Allahtan bakas bilemez
yetinden (Enam, 59), o anahtarlar sadece Allahn bildiini, kmillerin
ise bilemeyeceini anlarlar. Ben ise, bunlarn, hangi adan bilinemez
olduunu hangi adan ise bilinebileceklerini akladm.
Bu fassn aklanmasnda da, gaybn anahtarlarnn bir baka ksmn
zikredeceim. Bunlardan nisb ve izf gayba ve hakki gayba ve zt, ilh
ilme ait olanlara dikkat ekeceim. Ayrca, eyhimiz (r.a)n ftuhu Salih
fassnda zikretmeyi tercihine sebep olan hikmete dikkat ekeceiz.
nce, Allahn yardm ve izni ile ilh fetihlerin trleri ile balyoruz.
Gayb Anahtarlar
65

Gayb anahtarlarnn ilki, ahadiyet-i cemdir/okluk birlii. Ahadiyet-i cem,
vcb ve imkn hkmlerini birletiren berzhtr. nk zt vahdet ve
mutlak vcd tecellye, yaratl gerektirmek ya da onu nefyetmek gibi,
sbt ve selb herhangi bir itibr izafe olunmaz. Vahdaniyet zelliindeki
eser ya da taaddt de, bunlara izafe edilemez. Nasl edilebilir ki?
Gerek/kesinlemi bilgi, messirin mteessirdeki tesrinin, bir irtibata
bal olduunu ifde etmitir. ki ey ya da eyler arasnda olan irtibat,
bir mnsebet ya da aralarndaki mterek bir emre gre olur.
tibarlardan soyutlanmas asndan zt-ahadiyet ile herhangi bir ey
arasnda hibir irtibat yoktur. Nitekim daha nce Hud fass aklanrken,
buna dikkat ekilmiti.
Bylece, Hakkn mebde/balang oluu ve ondan bir eyin ya da
eylerin meydana k nispetinin vahidiyet asndan geerli olduu
ortaya kmtr. nk Vahid/Bir ve vahidiyet/birlik, ahadiyeti/mutlak
birlik takip eder. Vahidiyet, nisb kesretleri olan sft ve isimlerin
kaynadr. Vahid olan Hak asndan bu isim ve sftlar ise, haysiyetler
veya itibrlardr. Bunlar, feyzi ve bir olan zt, ilh eserin oalmasn
ve gizli olan taayynlerinin, ztlar iin taaddt eden malmatlar vstas
ile izhrn gerektirir. Bunlar, zt ilim mertebesinde nakedilmilerdir.
aret olunan bu haysiyetler, vcb hkmleridir.
Her tesrin karlnda ona mukabele eden bir kbil bulunduu iin, bu
kbiliyetler, imkn hkmleri diye isimlendirilmitir. Bu itibrlar ve izf
sftlarn mertebeleri, e-ehid, er-Rakib ve el-Hasib gibi, farkl olduu
iin bunlar, Alimin levzmndan ve ona tbi olan eylerdir. El-Halik, el-
Bari, el-Musavvir, el-Kabz, el-Bsit, el-Falk, el-Fatr gibi isimler de, el-
Kadir isminin tbileri ve onun levzmndandr.
Bylece, dier isimlerin kendilerine tbi oluunu aklamak iin, ncelii
olan esas isimlerin aklanmas gerekir.
*
*
*
Bu sbit olunca, u da bilinmelidir ki:
Dikkat ekilen ahadiyet-i cemden sonra ilk gayb-miftah/anahtar, sadece
kmillerin bildii zt isimlerdir. Bunlar, aklanmas yasak olan Hakkn en
byk srlarndandr. lim, Hayat, rade ve Kudretten ibret olan ulhiyet
isimlerinin esaslar, zt isimlerin perde ve glgeleri gibidir. Hakki gayb,
66

bunlara, yani zt isimlere aittir. Bu isimler, zt ve hkm ile izf gayba
ait olduklarn sylediim miftahlara szarlar.
Hak, onlar yaratma, fatr, fetk, zer, halk, cal ve ihra diye
isimlendirmitir.
Fatr ve fetk, ztlar ile latif ve kesif, gl ve zayf eyleri cem eden
maddeleri ayran anahtarlardr. Bunlardan birisi, bir olan eyi oaltmak,
dieri ise mcmel olan amak iindir.
Zer ve felak ise, izhr, retme ve tekvinin anahtarlardr. Bunlardan birisi,
maddenin etkiyi kabul etmesi iin hazrlanmas; dieri ise bil-kuvve olan
eyi bil-fiile kartarak, tasarrufun kemle ermesi iindir.
Halk ise, cem, terkib ve tayin asndan cisim ve sretlere ait bir
anahtardr.
hra ise, iki trldr. Birisi, buluttan, yer altndan, madenlerden, da ve
su kaynaklarndan suyun kartlmasdr. Dieri ise, su ile, yeryzndeki
bitkilerin ortaya kartlmasdr.
Bunlarn hepsi de, anahtardr.
Cal, Hakka ve yaratklara gerekli sftlar yaratmann anahtardr.
Bunlardan, yani gayb miftahlarndan/anahtar birisi, fethin nasl olduunu
grmek ve beraberlik diye ifde olunan zt sirayet ile onu idrk
etmektir. Nitekim Allah, yle buyurmutur: Yaratan bilmez mi? O latif
ve habirdir. (Mlk, 14) O latiftir, nk yaratt eye sirayet etmi, hulul
ve karma olmakszn onun ile beraberdir. Ayrca, sirayetin nasl
olduunu ve onun ile olan hkmn bilir. Bu hkm, ilmin hkmnn
zuhrunun en sonuncusu ve en kmil derecesi olan yksek bilgi srrn
ortaya kartr.
Bunun iin iret ettiim gibi, ztyla fethin keyfiyetini idrkte Hakka ait
olan ey dedim; nk bu, kudretin makdura/kudretin konusu
taallukunun srrdr.
*
*
*
Rhlarn varlnn neticesi olduu Emr yaratln miftah ise,
szdr/kavil. nk o, baz Rabban harflerin birlemesinin sonucudur.
67

Bu meseleyi, sa fassnda zikredeceiz. Ayrca, Rabban harflerin hepsinin
mertebelerini ve srlarn Fatiha Tefsirinde akladk, oraya baklabilir.
nk tekrar edilmeleri, bu muhtasar esere layk olmayan fazla bir
aklamay gerektirir.
Mnlar aleminin yaratl ise, zt-ilk tevecchn ahadiyet-i cemin rhu
asndan neticesidir.
Ayrca bilinmelidir ki:
zf gayba ait olduunu sylediimiz isimlerin hkmlerinin, mnev
karmlar ve birbir iine tedahlleri vardr. zafetin zikredilen tarzda
dzenlenmesi, var olan eyde hkm itibryla yaygn ve hkim olan
durumun dikkate alnmasndan kaynaklanr. Mesela yle denir: Biber,
kuru ve slaktr; kabak ise, souk ve slaktr. Bununla beraber, bunlarn
her birisi tbiatlardan ve drt keyfiyetten hali deildir.
Bunu bil ve iittiin eyi dn! Sana miftahlarn trlerini ve cinslerini ve
bunlardan bilinecek eyleri zikrettim.
Bu konuda dnen kimse iin kitaplarda bulunmayacak akl ve idrklerin
ulaamayaca gizli srlar zikrettim.
Allah mriddir.
Salih Peygamber ve Fetihler Arasndaki liki
Salih (a.s) ve fetihler ve arasndaki iliki tr ise, kendisi ile gnderilmi
olduu mucizeden, yani kendisi iin dan yarld deveden kaynaklanr.
Hak, dorudan temas olmas ve ona rh flemesinden dolay Ademin
yaratln kendisine izafe ettii gibi, o deveyi de Salihe izafe etmitir.
Allah, izafeti kendi nefsine yaparak yle demitir: Muhakkak ki ben
topraktan bir insan yaratacam. Onu tesviye ettiimde ve rhumdan ona
flediimde ona secde ediniz. (Sad, 71-72)
Allah, bu gibi bir ifdeyi, baka kimse bir hakknda zikretmemitir. Hak,
u yetinde blisi azarlarken bu tekillie riyet etmitir: Kendi ellerim ile
yarattma secde etmekten seni ne alkoydu? (Sad, 75).
Allah Tela yaratl tarzndan haber verirken bakalar hakknda aradaki
vsta ve sebepleri dikkate alarak oul zamiri kullanmtr. Mesela bir
yerde biz fledik (Enbiya, 91) buyurmutur. Baka bir yerde ise,
ellerimizin yaratt mallar (Yasin, 71) buyurmutur.
68

Bu gibi ifdeler, Kitab, Snnette pek ok kez zikredilmitir.
*
*
*
Canllar, farkl trlerdedir; geri hepsinin yaratlnn/tekvin balangc,
canszlardan/cemadat meydana gelen kokumadr. u var ki, Adem, deve
vb. eylerin sadece baz ynlerden olsa bile baz ilave zellikleri vardr;
bunu da, sadece ehlullahn bykleri bilebilir.
Bilinmelidir ki:
Adem ve Havva (a.s), beeri oalma ve reme kapsnn iki anahtardr,
nk onlardan nce oalma yoktur. Onlar ise, toprak, amur, piirilmi
amur ve salsal diye ifde edilen canszlardan yaratlmlardr. Hak
onlarn balangtaki durumlarndan haber verirken yle buyurmutur:
Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan da, yannda huzur bulsun diye
zevcesini yaratan Odur. Ei ile birleince, hafif bir yk yklendi. Onu bir
mddet tad. Arlanca, rableri Allaha: Yemin olsun ki, bize kusursuz
bir ocuk verirsen, kredenlerden olacaz; diye dua ettiler (Araf, 179).
Rivayet olunmutur ki:
Onlarn murad, Allahn kendilerini zellii salih olan erkek bir ocuk ile
rzklandrmasyd. eytan onlar aldatm ve yle demitir: Eer ocuu
Abdul-Hars diye isimlendirirseniz, onun erkek olmasn temin ederim.
Onlar da, eytana kulak vermiler; ocuk doduunda -ki, o it (a.s) idi-
Adem ve Havva zannetmi ki, bu konuda eytann bir katks vardr.
Hak, bu durumu, sz konusu yetin akbinde onlar azarlayarak
zikretmitir.
Allah, daha sonra zt ve sftlar ile salih kld zrriyetinden birisini
yaratmtr. Allah, bu salih kiinin kavmi iin de, Ademi yaratt gibi,
canszdan meydana getirdii bir deve yaratmtr. Bu deveyi, kendisine
izafe edip, meleklerin Ademe secde ettii gibi kavminin de ona hrmet
etmesini emretmitir.
Binaenaleyh, Salih (a.s)a imn eden kimse, ilh emre boyun emeyi ve
secdeyi gerektiren meleki zelliinden dolay ona imn etmitir.
*
*
*
69

Salih peygamberin kavminin deveyi boazlamas ise, kibirlenen ve
kfirlerden olan iblisin tezahrlerinden birisidir. Kukusuz onlar, blis
kymet gnne kadar laneti hak ettii gibi, azab hak etmilerdir.
Eer sz uzatmaktan korkmasa idim, Musa (a.s)n niin aatan hitap
aldnn srrna ve dier konular hakknda aklama yapardm. Bunlarn
bir ksmn, Muhammed Fassnda zikredeceiz. ayet, imkan olsayd,
Nuh (a.s)a suyun, Hall (a.s)a atein ve Hud (a.s)a iddetli rzgarn
tahsisinin nedenini zikrederdim; anasr- erbaadan ve maden, nebat ve
hayvandan ibret olan mvelledttan her birisinin, Hakka sadece zel
bir adan istinat ettiini aklardm.
Zikrettiimiz peygamberlerden her birisinin risleti, mucizenin Hakka
istinat ettii ismin mertebesinden sudur etmitir.
Peygamberlerin ve onlarn mucizelerinin srlarn, Allahn nasip ettii
kadaryla, Muhammed Fassnda zikredeceiz.

XII. uayb Fass[17]
17] uayb Kelimedeki Kalbiyye Hikmetinin Aklanmas:
bnl-Arab, kalb ve arifin kalbi hakknda yle demektedir:
Kalb, yani rifin kalbi Allahn rahmetindendir. O ondan
genitir, nk o, Hak celle ve celli sdrmtr. Halbuki Hakkn
rahmeti, Hakk sdramaz. Kalb, Hakk bilmek melekesidir. Bu
konuda Konev, kalbin eitli vecihlerinden sz eder ki, bilginin
bunlarn hangisiyle gerekletii, bilginin nitelii ve derecesini
belirlemektedir
uayb Fassndaki Mhrn Almas
Kalb ve uayb Peygamber
eyhimizin, kalb hikmeti uayb kelimesine izafe etmesinin iki byk
srr vardr. Bunlardan birisinde, ismin lafznn anlamna riyet etmitir. Bu
lafz, uaybdir. uayb Araplardandr, ismi de, Arapa bir isimdir. Nitekim
rivyette byle yer almtr: Hud, Salih, uayb, Yunus ve Lt Arap
idiler.
70

Ez cmle, kalb, insan bedeninin, hatta yaratl tam olan btn canllarn
uzuvlarnda yaylan paralarn kayna olduu ve insan ve hayvanda ilk
meydana gelen organ olduu iin, zikredilen bititirme uygun olmutur.
Bununla beraber bu kalbi hikmetin uayb kelimesine bitimesini
gerektiren baka sebepler de vardr. Bunlarn bir ksmna daha sonra
dikkat ekeceim.
Kalb, zikrettiim gibi, blnmenin kayna olduu ve bunun iin de
kendisinden hayvan hayat meydana gelerek, sretin btn paralarna
sirayet ettii iin, kalb ile ve kalpten btn uzuvlara sreti ayakta tutan
yardm ulamtr. Bu durum, insann ve yaratl tam olan hayvanlarn
sretinde byle olduu gibi, ulv ve sfli btn alemin sretinde de
byledir.
Bu, erat, keif ve akl asndan sbit olan byk bir asldr.
Hz. Peygamber (a.s) buna eitli ifdelerinde dikkat ekmitir. Bunlardan
birisi udur: Hz. Peygamber buyurmutur ki: Cesette bir organ vardr ki,
o salih olduunda btn ceset salih olur, bozuk olduunda ise btn
ceset bozuk olur. Dikkat edin, o organ kalptir.
*
*
*
Alemin mutlak sretine gelince:
Zhir olan ulv alemin kalbi, gnetir. Onun mahalli, feleklerin kalbidir.
Ik yardm gneten yaylr ve btn yldzlara ular. Baz alardan baz
insanlar buna kar ksa bile, onlarn kar kmas, zikrettiimiz eye
zarar vermez.
Btn varlk sretlerinin kalbi ise, gerek insn- kmildir. O, vcb ve
imkn arasnda bir berzh, zt ile kdem ve hadisler ve hkmlerinden
ibret olan mertebe arasnda bir ayna gibidir. Bunun iin hilafet yeri,
yeryz olmutur.
Yeryz varlk diresinin merkezidir. Onun sreti ile imdi perdelenmi
olan mnev makm, Nefes-i Rahmannin sudurunun balang
mertebesidir. Nefes-i Rahman, btn varlk alemini yaratmak iin sudur
eder. Bundan dolay yeryzne inen hakki insann, halife olmas uygun
olmutur. nk insan, her ne kadar sret asndan son olan olsa bile,
rtbe ve mertebe asndan ilktir.
71

nsan, halk ve Hak arasnda vstadr. Allahtan baka her eyin beksnn
sebebi olan Hakkn feyzi ve yardm, onun ile ve onun mertebesinden ulv
ve sfli btn aleme ular. Eer iki ynden de baka olmayan berzhl
asndan insan olmasa idi, alemdeki hibir ey, irtibat ve mnsebet
olmadndan dolay vahdan olan ilh yardm kabul edemezdi ve bu
yardm ona ulamazd.
nsan, gklerin direidir.
Bu srdan dolay, insan, cem mertebesinin ve ahadiyetinin sreti olan ilh
hilafetinin mertebesi yeryznn merkezinden gkleri ve yeri ihta eden
Krs-yi Kerim ve Ar- Mecide gittiinde, alemin nizam bozulur ve
yeryz ve gkler deitirilir. Nitekim Peygamber Efendimiz, ifde
ettiimiz bu meseleye dikkat ekmitir: Yeryznde Allah Allah diyen
kimse bulunduu srece kymet kopmaz.
Hz. Peygamberin Allah kelimesini tekrarlayarak sylerken unu
kastetmitir: Yeryznde gerek olarak Allah diyen kimse bulunduu
srece kymet kopmaz. nk sadece Allah kelimesini syleyeni kast
etmi olsa idi, bunu tekrarlayarak, pekitirmezdi.
Kukusuz ki, Allah gerek olarak ve btn isimlerini birletiren en byk
ismi ile zel olarak sadece Hakk tam olarak bilen kimseler zikredebilir.
Yaratklardan Allah her asrda en iyi bilen kimse, Allahn halifesidir. O,
bu asrn kmilidir.
Bu hadisiyle Hz. Peygamber, adeta yle buyurmutur: Kymet
yeryznde insn- kmil olduu srece kopmaz. Bu kmil insan, iret
olunan ayakta/ikame tutan mnev direktir. stersen, ondan dolay
ayakta tutulur da diyebilirsin. nsan, gtnde ise, gkler paralanr,
gne drlr, yldzlar dklr ve parampara olur, dalar yrtlr,
yeryz sarslr ve kymet kopar.
Eer insan, mazhrl asndan mahalli Krs ve Yce Ar olan cennette
bulunmasa idi, cennetin durumu da yeryz ve gklerin durumu gibi
olurdu.
nsann mazhrl asndan bulunmas ile snrladm. nk Allah bana
retmitir ki, cennet insn- kmili sdramaz. Onun cennette olan
ksm, bu cennete uygun olan yndr. nsan-i kmil, her alemde, bu
aleme uygun olan yn ve bu alemin kendisinde insandan bulunan eye
gre Haktan talep ettii zellii bulunur.
72

Hatta yle derim:
Eer cehennem, insan-i kmilden hali kalsa idi, o da baki olmazd ve
Cehennem de kmil insan ile dolar. Nitekim hadis-i erifte zikredilen
Cabbarn ayan koymas ile buna iret edilmitir. Hz. Peygamber
yle buyurmutur: Cehennem srekli olarak daha fazla yok mu der?
(Kaf, 35) Ta ki, Cabbar onun zerine ayan koyar. Cabbar, Cehennemin
zerine ayan koyduunda bir blm, bir ksm zerine ker ve yle
der: Tamam, tamam! Yani yeter, yeter.
Hak tarafndan yle haber verilmitir ki:
Cehennemin zerine konulmu ayak, kmillerin sretinin bu alemde
kalan ve cennet aleminde kendilerine elik etmeyecek ksmdr. Bu da,
ince bir mnsebetten dolay ayak diye ifde edilmitir. nk insann
aya, bedeninin en son uzvudur. nsann unsr sreti de, mutlak insn
sretin en son uzvudur. nk bir btn olarak alemin sreti, insn
hakkatin sretinin uzuvlar gibidir. Bu yaratl, insn hakkatin kendisi ile
zuhr ettii son srettir. Bunun ile, uzuvlar gibi olduklarn sylediim
btn sretler kaim olur.
Kalbin Mertebeleri
Bilinmelidir ki:
Kalbin be mertebesi vardr: Mnev, rhan, misli, hiss ve bunlarn
hepsini birletiren mertebe. Bu be mertebeden her birisinin, bu
mertebenin hkmlerinin kayna ve onlardan ortaya kan
paralanmann kkeni olan bir mazhr vardr. Her kalbin de be yn
vardr. Birisi, Hakkn mertebesine yneldii vechidir. Bu durumda kalb ile
Hak arasnda vsta yoktur. Birisi, kendisi ile rhlar alemine yneldii
vechidir; bu adan kalb, rhlar vstas ile istiddnn gerektirdii eyi
Rabbndan alr. Birisi, misl alemine ait vechidir. Kalb, cem/okluk
makmyla olan ilikisi, mizcnn ve ahlaknn itidli, davran ve
tasavvurlarndaki hallerinin dzgnl ve huzur ve marifeti orannda bu
mertebeden pay alr. Bir vechi de, ehdet alemine dnktr; bu, ez-
Zhir ve el-hir isimlerine aittir. Kalbin kuatc olan vechi, ise ahadiyet-i
ceme aittir. Bu mertebeyi, mnev hviyet mertebesi, ncelik, sonralk,
butn, zuhr ve bu drt sftn hepsini cem ile, takip eder.
Her vechin, insanlardan bir mazhr vardr. Bu vecihlerden uayb (a.s)a
ait olan, misl vecihdir. O, bu mertebesinde bir adan insann yreinin
73

sol tarafnda gizli olan hayvani rha benzer. Hayvani rh, insn rh ile
miz arasnda bir berzhtr. nk o, bsit ve makl bir kuvvet olmas
asndan rha uygun ve onun ile ilikilidir; zt ile bedenin blmlerine
yaylm olan eitli kuvvetleri iermesi ve bedende eitli ve farkl
tasarruflar ile mutasarrf olmas asndan ise, czlerden ve farkl
tbiatlardan meydana gelmi olan mizca uygundur. Bunun iin, irtibat
ve yardm meydana getirir. nk bsit rhun mrekkep-miz ile
irtibat olmam olsa idi, bu mmkn olamazd.
Bu, btn ztlar farkl misller ile bir tek eyde birletirmeyi gerektiren
ilh hkm srlarndandr. rtibat ve onlar idare etmek ile ilgili tesr,
bunlara baldr.
*
*
*
Bu bilinince u da bilinmelidir ki:
Misli tasavvurlar, zhir ve hiss sretlerin neticesi olduu iin, Musa
(a.s)n terbiye edilmesi, ncelikle uayb (a.s) vstasyla olmutur.
Bunun iin Musaya ve mucizelerine hkim olan hal, ez-Zhir isminin
hkmleri olmutur. Hak, onu kendisi iin setiinden dolay, kemle
erdirmek isteyince, Musay Hzr (a.s)a gndermitir. Hzr ise, el-Btn
isminin mazhr ve kalb vechinin sretidir. Kalb vechi, Hakka dnktr ve
aralarnda hibir vsta yoktur. Nitekim buna, kssalarnda istedik ve
Rabbin istedi ki (Bk. Kehf, 72-71) yeti ile iret edilmitir. Ayrca, ona
kendi katmzdan ilim rettik. (Kehf, 65/) yeti de buna iret eder.
Bunlarn hepsi, Musev itirazlarn aksine, btn halleridir. nk Musev
itirazlarn dayana, zhir emirler ve bu emirler iin art olan husn ve
kubuh idi. Cem ve vcd kalbinin sreti haline gelen kimse ise, Hz.
Peygamberimiz gibidir. nk onun makm, varlk diresinin orta
noktasdr. O kii, kalbinin be vechi ile, btn alemlere, mertebe ve
hazretlere yneliktir; hepsinin hkmlerini zabt eder ve onlarn hepsinin
vasflarn dikkat ekilen birletiricilikle ortaya kartr.
*
*
*
uayba ait kalb hikmet hakknda dikkat ektiim eyi rendiinde,
onun risletindeki yetinin niin l ve tartya dikkat etmek olduunu
anlarsn. nk beden uzuvlar, kalpten beden paralarna yaylan
yardmdan, muhta olduu blm eksik ve fazla olmadan ald srece
74

yararlanabilir; gdalar da, byledir. Tartnn benzeri, gdann datlmas;
lnn benzeri ise, nefsani yardmdr.
aret ettiim eyi anlayp, bunu dikkate alp kyaslarsan, ondan alemin
sretine intikal edersin. Bu durumda Hz. Peygamber (a.s)n Yerler ve
gkler adalet ile ayakta durur hadisini ve Hakk, Mizn onun elindedir
eklinde vasf etmesinin srrn anlarsn. Ayrca Allah, kalbini nrlandrrsa
Kukusuz Allah gkleri ve yeri ayakta tutar(Fatr, 41) Her ge emrini
vahyetmitir (Fussilet, 12) yetlerinin srrn anlarsn.
Dikkat et, doruyu grrsn ve tatmin ol. Bu makm, geni aklamadan
uzak durma yeridir. Bu zetin, tafsile tahamml yoktur.
Allah, hidyete eritirendir.
*
*
*
(: Balangta zikredilen iki srdan) Dier sr ise, kalbin geniliine ve
rahmet ile olan ilikisine aittir. O rahmet, her eyi kuatr ve Hz.
Peygamberin buyurduu gibi, yz paraya blnr. Bunun bir ksmna
iret edeceim ve bunun ile bu fas hakkndaki szm sona
erdireceim.
Hak tarafndan genilik ile nitelenmesi asndan eyann en bykleri,
rahmet, insn kalb ve ilimdir. nk Allah, rahmetin genilii hakknda
yle buyurmutur: Benim rahmetim her eyi kuatmtr (Araf, 155).
Rahmet ve ilim hakknda da, meleklerin lisan ile yle buyurmutur: Ey
Rabbmz! Sen her eyi rahmet ve ilim olarak kuattn (Gafir, 7). nsn
kalbin genilii hakknda ise, yle buyurmutur: Beni, yerim ve gm
sdramad. Mmin kulumun kalbi beni sdrd.
Kukusuz bu eyin her birisi ve dierleri arasnda genilik asndan bir
fark vardr. Rahmet ve hkmleri, ilmin hakkati ve malmlara nasl
taalluk ettii ve Hakk sdran kalbin hakkatinin ne olduu bilinmeden,
bu fark tam olarak bilinemez.
nce Allahn yardm ve inyeti ile ilh, zt ilmin geniliini ve onun
Hakka ve malmlara taallukunu zikredeceiz.
Hakkn ilmi kendi ztna ve malmlara, iki ekilde taalluk eder. nk
Hakkn kendisini taakkul etmesi mertebesinde, bir taayyn vardr. Bu
taayynn, her alimin ilmindeki her eyin taayynne, hatta Hakkn
75

taakkul sahiplerinin taakkulndeki taayynne nispetle mutlakl vardr.
Onun ilmi, nefsindeki ve her taakkul sahibinin taakkulndeki taayyn
asndan taalluk eder. Hakkn ilmi, ztna bir baka ekilde taalluk eder.
O da, ztn mutlakl ve nefsindeki taayynlerinde snrlanmamas
asndan bilmesidir. Bu, kll ve icmali bir bilmedir.
Hakkn ilmi, malmlara da iki ekilde taalluk eder. Bunlardan birisi,
ilminde taayyn etmeleri asndan, dieri ise, birbirinden farkllklarnn
taakkulu asndan onlara ilimesidir. u var ki, bu ilm taalluk tarz,
btn mmknleri kapsamaz, bu, snrl bir devirde ya da devirlerde
varla girmesi mukadder olan eylere aittir.
lim, gayr- mtenahi olan btn mmknlere sadece icml ve kll
olarak taalluk eder; nitekim, daha nce mutlakl asndan Hakkn
durumu ile ilgili olarak buna iret etmitim.
Hak ile mmknler arasndaki bu nispet ve tam ortakln sebebi ise, en
ak olan bilgiye gre, mutlaklnda ve hviyetinin gaybnda gizli/kamin
olan ztnn enleridir/un- ilhiyye. Hibir kimse Hakk bilmesinde,
taakkul taayynleri ap, Hakkn kendisini taakkul etmesine ve bu
taayynn bir adan zt ve gayb olan mutlaklk ile bititiini/ittisal
mhedeye ulaamaz. Sz konusu bu mutlakln, vasf, ismi, resmi,
tanm ve hkm yoktur; sadece hakikati, vcb ve imkn ve bunlarn
hkmlerini birletiren bir berzh olan kimse bu mertebeye ulaabilir.
nk bu kimse, kendi mutlakl ile adem/yok itibr ile, Zt gaybnn
karsnda durur/mvacehe. Burada adem itibar dememizin nedeni,
okluk ve farkllk vehmetmeden, bu gayb mutlaklndan kendisinden
ayr olarak zihne getirecek fikri bir taakkulunun olmaydr.
Bunu anla, iittiin ve dikkat ektiim garip eyleri dnrsen,
zikredildii tarzda olmak aartyla ilimden daha geni hi bir ey
olmadn anlarsn!
*
*
*
Kitap ve snnette iret edilen rahmetin genilii ise, Levh-i mahfzda
Kalem-i alann yazmas ile taayyn eden baz hadiselere aittir. Bu
rahmet, yz blme ayrlmtr. Nitekim Hz. Peygamber, bir hadisinde
buna iret etmitir.
Hakk kuatan kalbin genilii ise, hakki insana ait zikredilen berzhlk
geniliidir. Hakiki insan, cem ve vcdun kalbidir. Cem ve vcdun
76

kalbi olan hakki insann kalbi, berzh zelliine sahiptir; ilmi de, nceden
dikkat ekilen ilimdir.
Bu mesele, bu fassn rhudur ve en gizli srrdr. Daha nceden zevki
asndan ve isminin hkm asndan uayba ait olan eylere dikkat
ekmitim.
uaybn genilikten olan pay ise, hayvani rha benzeyen kalb
mertebesine gredir; bu mertebe, ona nispet edilmitir. Bu mertebenin
hkmleri ve ubeleri de, mutlak cem ve vcd kalbinden olan pay
oranndadr. nk bu, belirli bir nispettir; bunun cem ve vcd
kalbine nispeti, mukayyet misl aleminin mutlak misl alemine nispeti
gibidir.
Bunu anla, sana kalbin esaslarn zikrettim.
Eer btnn birliini dikkate alp, her trl haysiyet ve itibrdan yz
evirirsen genilik ve hkmleri ortadan kalkm olur. nk,
dnlebilen her trl vahdet ve okluun zerinde gerek anlamda bir
olan bir ey hakknda, onun bir eyi sdrd veya bir eyin kendisini
sdrd sylenemez. nk, bu durumda ne adet vardr ve ne de tafsil!
Bu bilinmelidir.

XIII. Lt Fass[18]
18] Ltiyye Kelimesindeki Melkiyye Hikmetinin
Aklanmas: Bu fasta ele alnan nemli mesele, kuvvettir. Bu
fasta, her ne kadar lt peygamber ve kavminden sz ediliyorsa
da, gerekte Lt kavmi ile nefsin behim arzular; Lt
peygamber ile ise, bu duygular kontrol altna alan ve onlarda
tasarruf eden rh kuvvet kast edilmektedir.
Lt Fassndaki Mhrn Almas
lh Cezalandrma
eyh (r.a)n, bu hikmeti melek sfta izafe etmesinin sebebi, Lt (a.s)
ve mmetine hkim olan emre riyet etmektir. Ayrca, Lt peygamberin
(a.s.) kavminden grm olduu skntlarn karlnda Hakkn
peygamberi vastasyla verdii byk cezaya dikkat edilmitir. Nitekim
77

Hak, Ltun hal lisanyla onlara yle hitap etmitir: Eer benim gcm
olsa idi ya da byk bir kuvvete dayansa idim. (Hud, 85)
Bilinmelidir ki:
Hibir ilh ceza, sebepsiz meydana gelmez. Hakkn cezalandrmas,
kullarnn fiillerinin neticelerini ortaya kartmaktan ibrettir, nk O,
mutlak anlamda yaratcdr. Yaratklardan sadr olan fiiller ise, onlarn
neticelerinin maddesidir. Neticeler, maddeye gre ortaya karlar.
Binaenaleyh, maddelerin gc ve says artnda, neticelerinin zuhru da
iddetli ve gl olur; buna karn, maddeler zayf ve bsit olduklarnda
ise, neticenin meydana gelmesi gecikir ve ztt olan kuvvetin iine dahil
olur.
Nitekim, bu meseleye daha nce af, mafiret ve iyiliin ktl silmesi
ya da deitirmesi srrnda iret etmitim.
Bunlarn hepsinin aklamas, ilh hadislerin erhinde gemitir.
Cezalandrlanlarn eserlerinden baki kalan delillerin sebebi, onlarn kt
rhlarnn glerinin okluudur; bunlar, eseri baki olan iddetli
neticelerin ortaya kmasn gerektirmilerdir.
Bunu bil, bu, bu hikmetin srrdr.

XIV. zeyr Fass[19]
19] zeyr Kelimedeki Kaderiyye Hikmetinin Aklanmas:
Bu fasta bnl-Arab, zellikle kaza ve kader meselesini ele
almaktadr. bnl-Arab, Fassn balangcnda kaza terimini
yle tarif eder: Kaza, Allahn eyadaki hkmdr. Allahn
eyadaki hkm, o eya hakkndaki ilmine gredir. Bu ilmi
eyann kendisi, Allaha vermitir. bnl-Arab, zeyr
peygamberi gayb alemi hakkndaki bilgiyi vahiy yoluyla arayan
ve kader srrna muttali olmak isteyen bir peygamber sretinde
tasvir eder. Konev ise, aklamalarn zellikle yeniden yaratma
ve bunun tarzlar zerinde younlatrmtr
zeyr Fassndaki Mhrn Almas
Kader Meselesi
78

Bilinmelidir ki:
Hak, herhangi bir ey adna kendisinden bir eyi asla belirlemez/tayin; bu
ey, ister sft, ister fiil, ister hal, isterse de baka ey olsun ayndr.
nk Hakkn emri, birdir; sz konusu emir, Hakkn bir olan
varl/Vcd- vahid feyezan ettirmekle/ifaza gerekleen birlik
zelliindeki tesirinden ibrettir. Bu varlk, kendisini kabul eden
mmknlerin zerlerine yaylr/mnbasit; bu mmknler, ezeli ilimde
taayyn etmi gayr-i mecul/yaratlmam hakkatlerinin gerektirdii
tarzda, eitli ve farkl hal ve zelliklerde bu Varlk ile zuhr etmi ve onu
izhr etmilerdir.
Bu balamda, Uzeyr (a.s)n hakkatinin ve onun levzmnn hkmleri,
Uzeyrin kader srrn renmeyi talep ve harap olmu beldenin tekrar
eski haline gre yenilenmesi zerinde dnmeyi gerektirmitir; bunu
yaparken de, beldenin tekrar eski haline dnebileceini yadrgam ve
garipsemitir.
Bu nedenle Allah, zeyrin (as.) dncesi ve byle bir eyi yadrgamas
vesilesiyle, yenilenmenin tarzlarn ve ilme tbi olan kudret hkmlerinin
trlerini ona gstermitir; ilh kudretin tbi olduu ilim de, taallukta
malma tbidir.
Geri pek ok kimse, kudretin irdeye tbi olduunu, irdenin de tahsis
gerektirdiini zanneder. Halbuki, gerek keif, irdenin ancak ilm-i
ilhnin belirtmi olduu tahsisi olduunu ifde eder, yoksa, tahsisin
kayna irde deildir. Ayn ekilde, ilmin malmda hibir eseri yoktur;
malm, nefsindeki taayyn ve czilii olarak bulunduu hal zere
bilinmesi iin ilmin kendisine taallukunu belirler.
te bu, kader srrnn esasdr.
eyhimiz (r.a) geni aklamalarda bulunduu iin, burada tekrara
dmemek iin fazlasna gerek yoktur. Bununla beraber bu kitapta ve
dier eserlerimde bu konu hakknda yeterli bilgi verdim, Allaha hamd
olsun.
Mead Trleri
imdi ise, kudret hkmlerine, mead ve Allahn Uzeyrin halinde izhr
etmi olduu baz hkmlere dikkat ekeceim.
79

Mead, eitli tarzlarda gerekleir. Bunlardan birisi, czlerden meydana
gelmi belirli bir sretin bu czlerin paralanmasnn ardndan nceki
haline gre yenilenmesi ve birletirilmesidir. Bu tarz yenilemede, bu
sreti ayakta tutacak ve ona tasarruf imkn verecek ruhuyla birlemek
iin sret hazrlanr; bu tasarrufu, sret ve rha ait menfaatlerin
kazanlp,/celb, skntlarn ortadan kaldrlmasnda sretin ve sret
cihetinden rhun istidd gerektirir.
u yet-i kermede bu tarz yeniden yaratmaya iret vardr: nsanlar
onlarn kemiklerini bir araya getiremeyeceimizi mi sandlar? Bilakis,
onlarn parmak ularn bir araya getirmeye kadiriz. (Kyme, 3) Ayn
ekilde erat da, bu czlerin, nceden birlemelerini gerektiren artlar ile
toplanacaklar mahalle dnme emri gelinceye kadar kaynaklarnda
muhafaza edilmesi tarznda bu yenilemeye iret etmitir. Fakat birinci
toplanma, czlerin klllerden ayrlmasna baldr; ikincisi ise, taayyn
etmi mevcut czlerin birletirilmesidir.
Bunun iin Allah Tela yle buyurmutur: O halk yaratr, sonra iade
eder. Bu ona gre daha kolaydr (Rum, 27). nk, taayyn etmi
mevcut czleri yeniden birletirmek, varl klllerde silinmi/mstehlek
paralar yaratp, bunlar birletirmekten daha kolaydr. Bu, O, ona daha
kolaydr ayetinin anlamdr.
Burada sz edilen kolaylk, Hakka gre deil, olmas asndan meseleye
gredir: nk Hak iin hibir ey zor ve imknsz deildir.
Yeniden yaratmann dier bir tarz ise, mrekkep sreti czlerinin
blnmesinden korumaktr; bununla beraber, sretin diri kalmak istidd
kalmad iin rh kendisinden ayrlmtr. Bu istidt, sreti idare etmek
iin rhun kendisine ynelmesini gerektirir. Bu rhun kemline
ynelmesi, onu idare ettii zamanda srete ztnn gerektirdii bir eit
bek zellii kazandrr. nk bek, rhlarn zt bir zelliidir. Rhun
ayrlm olduu sreti idare etmekten yz evirip, baka bir mazhra
ynelmesi ve onda yerlemesinin sebebi, iki taraf, yani dnya ve intikal
etmi olduu alemi mlahazay birletirmekten aciz ve zayf olmasdr.
Rhun bedeni idare etmekten yz evirmesi, sretin czlerinin
dalmasn ve paralanmasn gerektirir.
Bu kmil, mukaddes, kll rhlar ise, hibir durum, dier birisinden
alkoyamaz, herhangi bir alem dier alemden perdeleyemez. nk
80

onlar, berzhta hapsedilmi deillerdir, bilakis, istedikleri zaman, bu
alemde zuhr edebilirler ve bu alemden tamamen yz evirmezler.
Bunu rendik ve mhede ettik. Ayrca, bunu mhede eden bir
gurup grdk. eyhimiz (r.a) Hz. Peygamber ile ve hirete intikal etmi
bu zellikteki kimseler ile gece ve gndz diledii vakit bir araya gelirdi.
Bunu defalarca tecrbe ettik.
Bu yeniden yaratma, Hz. Peygamber (a.s)n Allah, yeryzne
peygamberlerin cesetlerini yemeyi haram klmtr hadisi ile iret etmi
olduu tarzdr. Bunun sebebi de, ifde ettiim zere, mukaddes rhun bu
cesede elik etmesi ve ona kendi bek zelliini kazandrmasnn
bereketidir. Bununla beraber, bedeni idare etmeyi braktktan sonra da,
bedenden btnyle yz evirmez. Paralanmadan korunmu bu gibi bir
ceset, yardm kendisine ulat ve bir eit itidl kazanma emri ald
zaman, hayat ile btnleir ve kendisini idare etmek gayesiyle rhun ona
dnmesine istidt kazanr.
Bu tarz yeniden yaratma, Uzeyr (a.s)n karlat yeniden yaratma
gibidir.
*
*
*
Yeniden yaratmann dier bir tr ise udur: Mrekkep sret, paralara
ayrlm ve gerekli zellikleri dalm olsa da, bunlarn cevherleri, Allah
katnda alemlerin birisinde muhafaza edilmitir. Ehl-i kef, bu cevherleri,
kendilerini tayan bir eyde mhede ederler ki, bu, ucbuz-zenb diye
ifde edilir. Ucbuz-zenb, hayvani rhun ve btn mizc kuvvetlerin bu
cismn para ile ayakta durmas asndan, bu sretin cisimliinin ta
kendisidir. Hak, onu yeniden diriltmek dilediinde, bu kuvvetlere ve bu
cismn czlerin cevherlerine daha nceden tadklar arazlara benzeyen
ve kendilerine uygun arazlar ilave eder. Bunlar, hemen bu arazlar ile,
bulunduklar hale gre veya o anki halin ve vaktin gerektirdii tarzda
kaynarlar; bu kaynama, ayrca, bu ikinci birleme ve onunla ilgili birinci
itima ve nceki tedbirden meydana gelen sftlarn ve hallerin
neticelerinin zelliine gredir.
Uzeyr (a.s)n eeinin yeniden yaratlmas, bu kbilden olmutur.
Bunun iin Allah, yle buyurmutur: Kemiklere bak, onlar nasl
dzenliyor, sonra onlara nasl et giydiriyoruz? (Bakara, 259).
81

Allah Tela, bu makmda eit koruma izhr etmitir: Birisi, bilinen
sretin, hzl deimekten ve bakalamaktan korunup, bakalamadan
saknlmas ve bulunduu hal zere korunmasdr. Uzeyrin yemeinin ve
ieceinin korunmas byle olmutur. kinci tarz ise, onun sretini
bozulma ve paralara ayrlmaktan korunmasdr. Bununla beraber
zikredilen gerekelerde dikkat ektiim gibi, sretini idare eden rh
ondan ayrlmtr. nc tarz ise, czleri paralanm olsa da, eein
sretinin cevherlerini korumaktr; sonra, bu cevherleri tayan nceki
arazlara benzer baka arazlar yaratlr.
Bylece, i/emr tamamlanr ve ksmlar belirlenir.
Bu meseleyi anla, bu, eyhimizin dikkat ekmedii Uzeyrin halinin
srrdr; kudretle ilgili olan ise eyh, zikretmitir.

XV. sa Fass[20]
20] bnl-Arab, Fussul-Hikemde bu Fass u ekilde
balklandrmtr: sevyye Kelimesindeki Nebv Hikmet
sa Fassndaki Mhrn Almas
Varlklarn stnlk ve Dklklerinin Nedeni
Bilinmelidir ki:
Nebi lafz, hemze ve hemzesiz olarak okunmutur. ayet kelime
hemzeli ise, nebeeden tretilmitir ve haber vermek demektir.
Hemzesiz olarak ise, neba-yenbudan tretilmitir ve ykseldi
demektir.
eyhimiz (r.a)n bu hikmeti nbvvete bititirmek ile kast, haber
vermek anlamnda deildir. nk bu kitapta zikretmi olduu btn
peygamberler, bu konuda ortaktr. Burada kast ettii, ykseklik
anlamdr.
Yksekliin ve sa (a.s)a tahsis edilen dier eylerin anlamn, eitli
srlar ieren kll bir mukaddime sunduktan sonra Allahn nasip ettii
kadaryla anlatacam. Bu mukaddime ile, sa (a.s)n durumu ve
ykseltiliinin srlar hakknda zikredeceim eyler anlalr.
82

Varlklar eref, ktlk, eksiklik ve kemlde eit eittir: Yaratcs ile
arasnda vstalarn az olduu ya da ortadan kalkt, kendisinde imkna
ait kesret hkmlerinin azalp, ilh vahdaniyet mertebesi nispetinin
glendii kimse, en erefli ve vahdaniyeti asndan da Hakka en yakn
kimsedir.
Bir varlktaki vsta vecihlerinin okluu -imkn hkmlerinin
oalmasyla beraber- imkn ynlerinin artmas, onun zelilliine,
derecesinin dmesine ve vahdaniyet mertebesiyle bantsnn/nispet
uzaklna sebep olur. Eksiklik ve keml ise, ilh sftlar ile kevn
hakkatler arasndaki birlemelerin oalmasna gredir. nk bu,
Ademin sreti zerinde yaratlm olduu ilh mertebenin sretinden
payn okluunu ve benzerlik mertebesine yaknln veya bunun, yani
bu payn eksikliini gerektirir.
Hangi varlk, Rabban sftlar oka ierir ve kevn hakkatler ile bilfiil
zuhr eder ise, onun ilh benzerlik ve hilafet mertebesine nispeti daha
yakn, mertebenin sretinden pay da daha ok ve zikretmi olduumuz
eksiklikten olan pay daha azdr.
Eksiklik ve kemlin dereceleri, ilh ve kevni hakikatler arasndaki bilfiil
birlemelerin azlk ve okluuna gre farkllar. Bu sayede eksiklikler ve
nispi kemller ortaya kar, nebi ve veliler arasndaki stnlk sbit olur.
Her asr ve zamanda ztyla, mertebesiyle, ilmiyle, haliyle ve fiiliyle,
btn ilh isimlerin ve sftlarn hakkatleri ile kevn hakkatleri ve
bunlarn hkmlerini kuatan kimse, byk hilafet ve vahdaniyet
mertebesinin kendisine dayand kemlin sahibidir; kevni hkmlerin
okluklarnn sonu, berzahlarn berzahyla birleir. Bu berzah, zta ait
ilh-mutlak gayb ve vcib vahdaniyet hkmleri ile kevn sftlar ve
hakkatler ile onlarn mmkn hkmlerini ihata yoluyla birletirir.
Bylece, zikredilen bu zelliklere sahip olan kimse, eref ve stnlk
sahibidir.
Varlklarn Hak ile rtibatlar: ki rtibat Tarz
Her varln, Hak ile irtibat iki ekildedir. Birincisi, tertip ve vstalar
silsilesi asndan gerekleen irtibattr. Dieri ise, herhangi bir vstann
hkmnn bulunmad irtibattr.
Muhakkikler, btn varlklar ile Rab arasnda her hangi bir vstann
bulunmad bu tarz, vech-i has/zel tarz diye isimlendirirler. u var ki,
83

onlara gre bu tarzn kaps, yaratlmlarn ouna kapaldr. Hz.
Peygamber (a.s) pek ok iretinde buna dikkat ekmitir.
Bu balamda Hz. Peygamber, bazen Cebrailden, Cebrail, Mikailden,
Mikail, srafilden ve srafil de Allahtan rivyet ederdi; bazen ise Hz.
Peygamber, Cebrailden, o da, Allahtan, bazen de, Cebrailin aracl
olmakszn kendisi Allahtan rivyet ederek, yle derdi: Rabbim bana
buyurdu ki..
Hz. Peygamber, yle buyurmutur: Benim Allah ile bir vaktim vardr ki,
o vakitte Rabbimden baka kimse bana ortak olamaz. Bazen de,
Rabbm bana vermitir vb. ifdeler kullanr.
*
*
*
Bu esas ve zikri geen eyler netletii vakit, bilinmelidir ki:
Cebrail, Mikail ve Kalem-i alann dndakiler Allahtan vstal ve vstasz
olarak alrlar; nebi ve velilerin bykleri de, byledir. Cebrailin Allahtan
vstasz olarak ald eylerden birisi, Meryeme ilka etmi olduu sevi-
ilh hakkattir. Bu hakkat, birlemeleri rhlarn varlnn sebebi olan
harflerden meydana gelmitir. Bunlar, sekiz tanedir, dokuzuncusu ise,
her varla sirayet eden ve sa (a.s) ile ve onda taayyn eden ilh srrn
zuhrunu gerektiren nefsi tecelldir. Bu dokuzuncusu, bu harflerin
anlamlardr. Bu anlamlar da, vcb hkmlerinin toplamndan ibrettir.
Vcb hkmleri, zt isimlerin, ulhiyet mertebesinde olmas asndan
Hakkn tecellsiyle gerekleen tevecchlerinin ve sekiz kbiliyetin
mteessirde taayynnn eserleridir. -Bu da dokuzunculardr.-
Bunlar, on sekiz tanedir ve harflerden olan mazhrlar ise, yledir: Ba,
cim, dal, he, vav, ha, ta, ya, kaf, mim, fa, kaf, ra, ta, se, ha, sin ve z.
Rhlarn ve hallerinin varlnn farkllnn sebebi, zikredilen hakkatlerin
tevecchleri ile onlarn karsndaki mteessir varlklarn hakkatleri
arasndaki birlemenin gerekletii mertebelerdir.
*
*
*
Bunu bildiinde unu da renmelisin ki:
Bu on sekiz harfin noktasz olanlar, zikredilen hakkatlerin tevecchlerinin
mazhrlardr; noktallar ise, tesr edilen hakkatlerin kbiliyetlerinin
mazhrlardr.
84

Bunu anla, Allah en iyi bilendir.
Btn bu harflerin bir araya gelilerinin sreti, bir kelimedir; o da, sa
(a.s)n rh hakkatidir. sa (a.s)n sreti, ilh kelimenin Cebraile ait
zellik ile birlemesinden meydana gelmitir. Onun bu alemde bir sre
kalmasnn sebebi, Meryemin tbiatnn srrndan kazanlmtr. Tbi
kuvvetin Meryemden Cebrailin flemi olduu kelimeye siryet
etmesinin nedeni, Cebrailin yakkl ve alml bir erkek olarak
grnmesinin zelliidir; fiil hali ise, bir adan ihtilamn benzeridir.
Cebrailin makm Sidrededir, Sidre de, misl alemi, Ar, Krs ve
bunlarn ierdii eylere ait olan makmlarda unsur-tbiat alemi ile kll-
tbiat alemi arasnda vsta olduu iin ara/berzh makmdr. Bunun
iin Cebrailin sreti, Sidrenin zerindeki ve altndaki eylerin zelliklerini
iermitir.
sa (a.s)n lleri diriltmesinin sebebi, kendisinde hamurlam rhani
srrn basknldr.
saya (as.) verilen ilh izin ise, Hakkn onu yapaca eylere kadir
klmasndan ibrettir; bu da, zt isimlerin eserlerinden ve
tevecchlerinden ibrettir. Bunlarn, sann Kelimesinin hakkatinin
harflerinden ibret olduunu belirtmitim. Sretinin hilyesi ise, Cebraile
ait sretten meydana gelmi bir nispettir.
Cebrailin unsurlar aleminin tbiatnn ve ondan zuhr eden yedi gkler
ve unsurlarn iermi olduu mvelledt gibi eylerin rhu olduunu bilen
kimse, sa (a.s)n bir adan Cebrailin rhanliinin sreti ve az nce
berzhlk zelliiyle nitelenmi Sidredeki makmnn mazhr olduunu
bilir.
Hz. Meryem de, byk tbiatn sretidir.
*
*
*
Bu fasta zikredilen konular renen kimse, sa (a.s)n niin Allahn rhu
olduunu ve Allah isminin kuatt isimlerden hangisine nispet
edildiini bilir.
Allahn izni ile, sann zikredilmemi baz kll hallerini aklayacam;
bylece, -Allahn tevfik ve inyetiyle- sann htem oluu, velilerin
sonuncusu olmasnn srr ve daha nce dikkat ekilmi ilh-keml insn
85

hakkate ait byk kuatclktan olan pay renilir. Ayrca, Hz. sann
inmesi, Muhammed erat diresine girmesi ve bu esnada kendisine
vahyedilecek eyin Muhammed erat hkm ile ve zellikleri ile
boyanmasndaki hikmete de dikkat ekeceim.
Hz. sann bu zikredilen hallerinin gereklerinden ve hkmlerinden sz
konusu bu tembihlerin iermi olduu baka bir takm bilgiler de
renilir.
*
*
*
Hz. sann Hatem Oluunun Nedeni
Allahn yardm ve inyeti ile yle derim:
sa (a.s)n son/hatem oluu, iki adan sbittir. Bunlardan birisi, u
yetin ieriinde bulunmaktadr: sann durumu Allah katnda Adem
gibidir. (Al-i mran, 59) Binaenaleyh Adem (a.s), ilh-gerek kuatc
sreti ile ortaya kan ilk mazhrdr; Hak, bu sret ile yaratl
mertebelerini bitirmitir. sa (a.s) ise, bu kuatcln sreti ile deil,
rhunun sftyla zuhr etmitir. nk onun sreti, yeryzne,
mertebesi ise misl alemine aittir.
sa (a.s)n Ademe benzemesi, kuatclk ve son olu asndan sbittir.
Bunun iin Hak, Hz. sa ve Hz. Adem arasndaki benzemenin madde ve
yaratl asndan olmadnn bilinmesi iin u yette Ademi tarif
etmitir; Onu topraktan yaratt (Al-i mran, 59). Bilakis, Hz. Adem ile
Hz. sa arasndaki benzerlik, mesela dikkat ekmi olduum kuatclk ve
son olu gibi, baka alardan sbittir.
Hz. sann rhanlii kainatn sretine nispetle klldir ve hkm
ummdir; Hak da, onu tebiz niyetiyle deil, terif yolu ile kendisine
nispet etmitir. Bunun yan sra, bilinmektedir ki, taayyn ve zuhrda rh
bedene nispetle daha sonradr. Bunun iin czi rhlarn taayyn ve
kemle ulamay gerektiren tedbr iin bedenlere taalluk etmeleri, daha
nce meydana gelen miz sretine bal olmutur.
Buradan, ilh ve birletirici insn hakkatin kendisi ile zuhr ettii insn
yaratl mertebesinin nihayetin/hatm, sadece rhi fleme ile kemle
erecei bilinir. Bu, insanlarn sretlerinin fertlerine nispetle cz, varln
mutlak sretine nispetle de kldr. Bu mutlak sret, bazen Hakkn
zhiri bazen de, insn hakkatin sretinin tafsil diye ifde edilir.
86

Bu kitabn bu blmnde ifde ettiimiz bilgileri inceleyen kimseye,
Allahn yardm ile, iret edilen eyin doruluu gzkr.
*
*
*
Hz. sann son/hatem olu srrna dikkat eken dier yn ise, Hz.
Peygamber Efendimizin bir hadisinde ifde edilmitir. Bu hadis, kymet
alametlerini ve zelliklerini iermektedir. Buna gre, sa ve beraberindeki
mminler, kendilerine cennet tarafndan gelen bir rzgar ile vefat ederler.
Bir baka rivyette ise am, bir baka rivyette Yemen cihetinden
buyrulmutur. Bu rzgar onlara ulanca, hepsi lr ve yeryznde hibir
mmin kalmaz. nsanlarn ktleri yeryznde kalr ve vahi hayvanlar
gibi orada yaarlar; helal ve haram tanmazlar. te kymet de, onlarn
zerine kopar. O gn yeryznde hibir mmin kalmaynca, hibir velinin
de kalmayaca daha aikardr. Bylece, bu adan da, Hz. sann
htem oluu ortaya kar.
*
*
*
Hz. sann insna ait kuatclktan olan payna gelince: bu, kuatcln
rhunun zelliklerinden kll bir sfttr. Bu da, Hz. sann Muhammed
erat ve onun hkm diresine girmesini gerektirmitir. nk eri
hkmlerin srr, ilka eden ve ilka olunan asndan rhan bir nispettir.
sa (a.s)n sz konusu kuatcln rhuyla ilikisi glenince, eratlarn
sonuncusu olan kapsaml erat diresine girmesi ve kendisine vahyedilen
eyin Muhammed erat formu ile ekillenmesi vcip olmutur.
Hz. sann Nzul
sa (a.s)n iniinin iki sebebi vardr. Bunlardan birisi, kuatclk
hkmlerini tamamlamaktr; daha nce bu hkmlerin kll olanlarna
dikkat ekmitim. Dieri ise, uhrevi fecrin doumuna dikkat ekmektir.
Bunun iin Hz. sa, Deccl ile savar: nk Deccl, dnya hakkatinin
ve Hakkn ondaki hkmnn mazhrdr. Bunun iin, sa gz kr
olmutur.
yle ki: Deccl, rhu hayat diyar hiret olan rubbiyet mertebesinin
rhundan yoksundur. Bylece Hz. sa ile Deccl arasndaki kavga, dnya
ve hiret mazhrlar arasndaki kavgadr. Bu vakit, uhrevi fecrin doumu
ve dnyann yok olup, ortadan kalk zaman olduu iin, Hz. sann
Deccli helak etmesi ve bu helakin de, Beytul-Makdisde Lud kapsnda
87

gereklemesi art olmutur. nk Lud, iddetli kavga, ekime ve
husumet demektir.
Bunlar, Allahn sann srlar hakknda zikretmeyi nasib ettii baz
eylerdir. Onun srlar oktur, bunlar aklamaya girmek uzun srer.
Bunun ile yetindim, bunlarn bir ksmn Muhammed fassnda
zikredeceim.
Allah hakk syler ve doru yola ulatrr

XVI. Sleyman Fass[21]
21] Sleyman Kelimedeki Rahman Hikmetin Aklanmas:
Sleyman Fassndaki Mhrn Almas
Zt Rahmet ve Sfat Rahmet
Rahmet ncelikle iki ksma ayrlr. Bunlardan birisi zt rahmet, dieri ise
sfat rahmettir. Bu iki rahmetten her birisi de, iki ksma ayrlr: Umm ve
zel rahmet. Bylece esaslardan ibret olan drt usul ortaya kmtr.
Sonra bu esaslardan 99 fer ortaya kar, bylece rahmet, 100 olur.
Nitekim Hz. Peygamber u hadisi ile buna iret etmitir: Allahn yz
rahmeti vardr.
Hak, Kurn- Kerminde u yeti ile buna dikkat eker: Rahm ve
rahman olan Allahn ad ile. Hamd alemlerin Rabb olan Allaha
mahsustur. O rahman ve Rahmdir. (Fatiha, 1-3).
Besmeledeki iki rahmet, Zta ait umm ve zel rahmettir.
Fatihadaki iki rahmet ise, sftlara ait umm ve zel rahmettir. Dier
rahmetler ise, bunlardan ortaya kar.
Sleymana Tahsis Edilen Rahmet
Bunu anlaynca, unu da bilmelisin ki:
Sleyman (a.s)a ait rahmet, sfta ait umm rahmetten ve her eyi
kuatan zt rahmet hkmndendir. Bu zt rahmetin hkm de, umm
88

olmutur. Bunun iin Sleymann hkm ve alemdeki tasarrufu umm
olmu, Allah ulv ve sfli btn alemi ona amade/teshir klmtr.
Allahn sfli alemi Sleymana amade klmas aktr. nk Sleyman,
cinlere, insanlara, vahi hayvanlara, kulara ve dier kara ve deniz
canllarna hkmederdi ve hkm, unsurlara kadar ulamt. Allah rzgar
ona amade klm, o da Sleymann emriyle eserdi; suyu ona amade
klm, ate tabiatl/nar eytanlar Sleyman iin suya dalarlard.
Bu, tbiatlar zt olmakla beraber, ate ve su tabiatl iki eyi birletirmek
hususunda en nemli tesirlerden birisidir. Bunun iin Allah Tela u yeti
ile buna dikkat ekmitir: eytanlar arasnda da, onun iin dalglk
yapan ve baka iler grenler vard (Enbiya, 72). Allah Tela, onlarn
Sleyman iin yapm olduklar her eyin, bunun dnda olduunu haber
vermitir; nk, ztlar bir araya getirmek, zikrettiim gibi, zordur.
Yeryz de, ona amade klnmtr. Bylece Sleyman, yeryznde
diledii bir yerde yerleebilirdi.
Cinlerin ve ulv alemin Sleymana amade klnmas ise, basret sahipleri
iin aktr. nk bu alemde Sleyman (a.s)a myesser olan her ey,
Allahn kendisi iin bu alemi amade klmas ve tasarruf sebeplerini
retmesinin neticesidir.
Bunu anla! Bu, umm rahmete ait genel hkmn eserlerinden birisidir.
*
*
*
Zt-zel rahmet ise, inyettir. nyet, kadem-i sdk diye de
isimlendirilir; bu, ilim veya amel veya baka bir vesile olmakszn, Hakkn
baz kullarna ynelik sevgisinin eserlerinden ibrettir. Allah Tela, Hzr
hakkndaki u yeti ile buna iret etmitir: Ona kendi katmzdan bir
ilim verdik ve kendi katmzdan ona rettik. (Kehf, 52).
Sfta ait zel rahmet ise, saitlere aittir; bu rahmetin hkm, iki ksma
ayrlr: Birisi muvakkat/zamanl, dieri ise muvakkat olmayan ksm.
Muvakkat olan, hirette olmakszn, dnya hayatnda hal ve vakitlerinin
ounda muratlarna ulaarak mutlu olan saitlere aittir. Bunun iin Hak
u yeti ile, Sleyman (a.s)n istisna oluunun anlalaca ekilde bizi
ikaz etmitir: Onun bizim katmzda nimeti ve iyi var yeri vardr. (Sad,
35) Bylece Allah, Hz. Sleyman iin iki saadeti birletirmi, bunun
neticesinde ise onun saadeti muvakkat deil, ebed hkml olmutur.
89

Muvakkat olmayan zel rahmet hkm ise, cennet ehline mahsustur,
nk onlarn nimetleri ebeddir. Nitekim Allah Tela yle
buyurmaktadr: Snrsz bir ikrm (Hud, 158). Bu, kesintisiz,
skntlardan kurtulmu, eksik eylerle karmam bir ikrmdr. Allah,
yle buyurmutur: De ki, kullar iin kard zinet ve temiz rzklar kim
haram klar? Onlar dnya hayatnda, mminler iin; kymet gn ise,
halis olarak onlar iindir (Araf, 32). Bu yette geen kymet gn ise,
halis olarak ibresi, bu nimetlerin burada mminler iin kark ve elemli
olarak gerekleeceklerine iaret etmektedir.
Bu mertebe ve alemin zellikleri, o kimseye sadece sknt verir. O
nimetler, cennette ise, saidler iin dnyadaki elem ve skntlardan
arnm/halis olurlar. nk cennet, mukaddes, sknt veya elem veren
her trl eyden salim bir mahaldir. Cennet, Hz. Peygamberin de haber
verdii zere, Krsdedir ve ats da, Rahmann Ardr.
Bu Ar, Rahman ismi btn varlklar rahmet, ilim ve hkm itibr ile
kuatt gibi, btn sretleri ihta eder.
Krs ise, tahsis zelii olan Rahm isminin mazhr ve istiva-
gahdr/mstev. Ar da, sadece Rahman isminin istivghdr ve onun da
ummlik zellii vardr.
Daha nceki ifdelerimde, her semann Hakkn herhangi bir isminin
hkmnn mahalli olduuna dikkat ekmitim. Bu semann Hakka
dayanmas, ancak bu isim asndan olur ve onun makmndan kendisine
vahyolunan emir, iret olunan bu semada belirlenir.
Buna, u yet-i kerme ile iret edilmitir: Her semaya kendi emrini
vahy eder. (Fussilet, 12).
Bunu dn! Muhakkak ki, zt ve sfti rahmetin umm ve hususi olarak
iki ksma ayrldn renmi oldun. Ayrca, her eyi kuatm olan
rahmetin Varlk olduunu, Rahman isminin, nru var olan mmknler
zerine yaylan mutlak varlk olmas asndan Hakkn ismi olduunu
renmi oldun.
Nitekim Allah Tela u yetiyle bunu haber vermitir: Allah yerin ve
gklerin nrudur (Nur, 35). Sonra da, nrun zuhr mertebelerini ve
mazhrlarnn maddesinin rneklerini zikretmitir.
*
*
*
90

Bilinmelidir ki:
Bu varln, yaylmasnn balangc ve Hakkn hviyetinin gaybndan
taayyn asndan taayynde ve zuhrda kll mertebeleri vardr.
Bunlarn ilki, manalar alemidir, sonra rhlar alemi gelir. Bunlarn zuhr
mertebesine nispeti, manalar aleminin nispetinden daha kmildir. Sonra
rhlar ve manalar cesetlendiren misl alemi gelir. yle ki, bu alemde
zuhr ve taayyn eden her ey, cesetlenmi olarak taayyn eder. Sonra
his alemi gelir. Bu alemin evveli, btn mahsus cisimleri ihta eden ve
cihetleri snrlayan Arn sretidir; onda sona erer, yani hviyet
gaybndan sadr olan mnev varln seyri, kll mertebelerinde zuhr
eder.
Bu zuhrun nihyeti, his alemidir. nk varln Artan sonraki
taayynleri ve zuhrunun eitlenmeleri, tafsil ve terkipten ibrettir.
Bylece, zuhr derecelerinin Arta ve Ar ile tamamland ortaya
kmtr. Nitekim, daha nce bunu aklamtk. Bunun iin istiva dier
isimlere deil, sadece Rahman ismine izafe edilmitir. nk er-Rahman
ismi, her eyi kuatan rahmetin sretidir ve onun kll zuhrlar Arta
sona erer.
Genel-vcd hkm ise, zikredilen drt kll mertebenin her birisinde
zuhr eder ve onlarda tafsile kavuur. Bu mertebeleri, tafsil mertebeler
bu mertebeye gre takip eder.
Bu, Sleyman hikmetinde dikkat ekmi olduum eyi anladn ise, pek
ok srra vakf olmusundur. Bunlarn arasnda istiva srr da vardr.
Bu meseleleri anladktan sonra, istivay iki anlamyla doru olarak telakki
etmen gelir. Bu anlamlardan birisi, varln zuhr mertebeleri kemle
ermesi iin mnev seyir derecelerindeki tamamlanmadr. Dieri ise,
Artan, Ar ile ve onun zerindeki Mele-i aladan, gklere, yer yzne ve
ikisi arasndaki her eye yaylan hkm istiladr.
Bylece, istivann dier anlamlarn da renmi oldun. Arn tesindeki
hkmlerin sretlerinin, varln zuhrlarnn ve hkmlerinin tafsilleri
olduklarn rendin. Bunlardan bir gurup, her varlkta onun istiddnn
kabul ettii ve mnev diresinin geniliinin gerektirdii lde
toplanrlar.
*
*
*
91

Emir, insn trne ulancaya kadar cem ve zuhrda derecelenir.
nsan tr, btn tbi kuvvetlerin, vcb ve esma hkmlerin, melek
tevecchlerin ve felek eserlerin hedefi ve hepsinin birleme mahallidir.
Nitekim daha nce btn bunlara dikkat ekilmiti.
Fakat unu da bilmek gerekir ki: Bu hkmlerin, eserlerin ve zelliklerin,
taayyn, zuhr ve insn mertebede bir araya gelileri, insn mizlar ile
ve onlarda taayyn eden itidl derecelerine gre farkllar. Bunlar,
rhlarnn mertebelerinin taayyn sebebidir. nk insn-czi rhlarn
taayynlerinin farkllklar, mensuplarnn mizlarnn itidl derecelerinde
gerekleen farklla gredir.
Zikredilen hkmler ve eserler, taayyn eden zuhrlarn zellikleri
gaybten ehdet alemine, kuvveden fiile, btn aleminden zuhr alemine,
insn mertebede ortaya kmaya devam eder; adeta, daha nceden
zikredildii zere, tedric, hkm ve fiile gre zuhr eder. Bylece Emir,
zikredilen ekilde Davud ve Sleyman (a.s)lara ular.
Hz. Davud (as.), bu esm hkmlerin, rabban sftlarn, rhan eserlerin
ve tbi kuvvetlerin klllerinin mazhrdr; bylece, hilafet makm,
hkmleri ve hikmet hkmleri ve kitab ayrt etme ile zuhr etmeye hak
kazanmtr. Hz. Sleyman da, bunlarn hepsinde ona vris olmutur.
Bunlarn yannda, fiili tafsil, ak-zhir hkm ve kll-yce genel teshire
mstahak olmutur.
Sleymandan daha fazla mlk sahibi ve hkm daha umm hibir insan
varlkta zuhr etmedii gibi, kendisinden sonra da zuhr etmeyecektir.
nk, Allahn zuhrunu takdir ettii rubbiyet srlar ve Hakka ve
varlklara izafe edilen zikredilmi durumlar, ilim mertebesinden, Allah
katnda bilinen zuhr derecelerinin nihyetine ulat iin, Sleymann
duasna icbet edilmemitir. Bunlarn hepsi, zuhrlarnn kemle
ulamasndan sonra, btnlk mertebesinden zuhr mertebesine ortaya
klar esnasnda gerekleen tedricilik ile zuhr mertebesinden, btnlk
mertebesine dnerler. nk, ya btndan zuhr veya zuhrdan btn
vardr; btndan eksik olan her eyi zhir alr, zhirden eksileni de btn
alr.
*
*
*
Sleyman (a.s)n haline ait umm rahmet hkmnn umm rahmet
hakkatiyle ilikisi -ihta ve eserlerinin ummliinde de ortak olmakla
92

beraber- sft mevsuf ilikisi gibidir. Sleyman (a.s)a verilmi nimet de,
rahmet hakkati ve hkmyle karktr; bylece, kendisine bah edilen
eye ulamas da duaya bal olmutur.
Dua, sftn mevsuftan ayrl ve mevsufun derecesinden daha dk
olmas asndan rahmet hkmnn srrdr. Hakkn ona duay ilham
etmesi, duasna icbet etmesi ve ster ver, ister tut, hesapszdr (Sad,
39) yetiyle onu haberdar etmesi asndan ise dua, umm-zt rahmet
srrdr
Bunlar, Allahn Sleyman (a.s)n hallerinin srlar hakknda zikretmeyi
myesser kld bilgilerdir. eyhimiz (r.a), eserinde bunlara dikkat
ekmemitir. Eer onun muttali olduum hallerinin srlarn genie
aklasaydm, sz ok uzard ve insanlar sklrd. Akl sahipleri, Allahn
zikretmeyi nasip ettiiyle yetinmelidir.
Allah, mriddir.

XVII. Davud Fass[22]
22] Fassn bal yledir: Davdiyye Kelimesindeki
Vcdiyye Hikmetinin Aklanmas: Konevnin de belirttii
gibi, fas, byk lde bir nceki Fassn devam ve ondaki eitli
konularn ilavesi gibidir
Davud Fassndaki Mhrn Almas
Hz. Sleyman ve Davud (as.) Arasndaki Benzerlik
Bilinmelidir ki:
Bu fasta -Allahn izni ile- zikretmeye niyetlendiim eylerin ou, bir
adan Sleymann hallerinin srlarn aklarken zikrettiim konular
tamamlamaktr. nk, Hz. Sleymann hallerinin srlar ile Hz. Davudun
srlar arasnda byk bir ortaklk vardr. Hak, Kurn- Kerminde buna
iret etmitir. Biz Davud ve Sleymana ilim verdik. (Neml, 15).
yle ki: Kuran, Sleyman (a.s)n yle sylediini aktarr: Ey insanlar!
Bize ku dili retildi ve bize her ey verildi. (Neml, 14) Bylece
Sleyman, Davuda bahedilenlere ortak olmutur.
93

Hak, kr talebinde de onlar ortak klmtr. Bunun iin yle buyurur:
Onlar dediler ki: Hamd, Allaha mahsustur. Bizi kullarnn pek oundan
stn klmtr. (Neml, 15)
Onlar, emir ve hkmde de ortaktrlar. Nitekim Allah Tela yle
buyurur: Davud ve Sleyman, bir vakit bir ekin konusunda hkm
vermekteydiler. (Enbiya, 78) Her birisine hkm ve ilim verdik.
(Enbiya, 79)
Bu, eyhimiz (r.a)n bu hikmeti varla bititirmesinin sebebidir. Nitekim,
Fassn banda yle demektedir: Davud kelimedeki vcd hikmet
fass. Bylelikle eyh, adeta, varlk srr ve zuhr derecelerindeki seyri ve
onun her eyi kuatan rahmetin ayn olmasyla ilgili daha nce
akladm meselelere iret etmitir.
Davud Peygamberin Hilafeti
yle derim: Daha nce, rahmetin zt ve sfti rahmet olmak zere
iki ksm olduunu aklamtk; bunlardan her birisinin umm ve zel bir
hkm vardr. Bu balamda, umm rahmete ait genel hkm ve bunun
Sleyman (a.s)a mahsus oluunu ve bu konuyla ilikili eitli meseleleri
belirtmitik.
Bilinmelidir ki:
Sfatlara ait umm rahmete izafe edilen zel hkm, ilh hilafettendir.
Bunun hkmleri, varlk mertebelerinde ilh-kemli insn hakkat
mazhrlarna gre tedricen zuhr eder ve bunun zuhrlarnn kemli,
Adem srette sona erer. Adem sret, bunlarn arasnda en kmil
mazhrdr.
Adem sretten nceki mazhrlar ise, insn hakkatin kendileri ile ve
kendilerinde tam olarak zuhru iin istidat sahibi olmadklarndan dolay,
bazen ulhiyet ve bazen de hilafet diye tbir edilen mertebesinin
hkmlerinin zuhru da byle olmutur. Onlarn zuhru, Adem ile
tamamland iin, beeri arz mertebesinde onlarn baka bir zuhr, seyir
ve almalar olmutur.
Bunun iin Sleyman fassnda una iret ettim ki: Emir insn trne
ulancaya kadar, varln ve hkmlerinin gayb mertebesinden ehdet
mertebesine klar tedricidir. Bu zuhr da, baka zel bir tarzda
gerekleir. Sonra Emir, bir baka seyir ile insn trnn arznn ierdii
94

itidl mertebelerinde zuhra devam eder. nk hilafetin hkm
zerlerine halifelik hkmnn icra edilecei kimselerin azlndan dolay-
Adem ile tam olarak almaz/bast. Binaenaleyh, Ademin
mertebesinin/hilafet hkmlerinin muhatab olacak bu esnada
zrriyetinden pek az kimse var olmutur.
te bu nedenle Ademin hilafeti, rislet mertebesini iermemitir;
dolaysyla rislet, Hz. Ademde ve peygamberlerin ilki Nuh (a.s)
zamanna kadar onun zrriyetinden gelenlerde bil-kuvve halinde
kalmtr.
Hilafet hkmleri, adeta varlk gibi, kendileri ve halife olan asndan
zuhr ve almaya devam eder; ta ki i/emr, Davud (a.s)a ular: Hz.
Davudun varl ile hilafet mertebesi tamamlanr, bu mertebenin
hkmleri de, keml makmnn gereklemesinde art olan eyi if
ettikten sonra, varlkta en kmil derecesine gre yaylr.
Bu mertebenin hkm ve zikredilen sftlarn almas ise, olu Sleyman
ile kemle erer. Kurn- Kermde bu konuya dikkat ekilmitir; baka bir
ifadeyle Kuranda, fassn banda zikretmi olduum zere, Hz. Davud ile
Sleyman arasndaki hkm, ilim ve dier konulardaki ortakla dikkat
ekilmitir. Allah Tela, ona ve oluna bahetmi olduu nimetlere iret
etmitir ki, bu nimetleri kendilerinden nceki peygamberlere vermemitir.
Bu nimetler, ilim ve hilafet hkmlerinin yaylmas ve yaratklar iinde
tesrlerinin ummliidir.
Hz. Davudun Halifeliinin Hz. Ademin
Halifeliinden stn Olmas
Davud (a.s)n hilafetinin, Adem (a.s)n hilafetine stn oluunun
sebeplerinden birisi udur: Hz. Ademin, daha nce akland zere,
isimlerden pay onlar bilmesi idi; buna karn, Hz. Davudun isimlerden
olan pay ise, onlar ile ilim, hal ve amel asndan tahakkuk etmesidir.
Daha nce, ilim cihetinden isimlerle tahakkuk etmenin ne demek
olduuna iret edilmitir. Bununla beraber hilafet makm ile tahakkuk
etmenin en nemli, deerli ve stn artnn, ilim olduu akl sahiplerine
malumdur.
Amel asndan isimlerle tahakkuk etmeye gelince: Hz. Peygamber (a.s)
Hz. Davudun yeryzndeki en abid kul olduunu haber vermitir.
95

Hz. Davudun ilh isimler ile hal ile tahakkuk etmesine gelince: Hakkn
ona doksan dokuz hanm nikahlamay takdir etmesi, ilh isimlerin/esma-
i hsna bir rnei gibidir. Hz. Davud, bunu yze tamamlamak istemitir;
bu sayy yze tamamlayan ey, Allah ismidir, nk bu isim, Zta ve
mertebeye dellet eder.
yle ki: Hz. Davud, mertebenin iermi olduu her eye kabiliyeti
olduunu grdnde, bu sayy yze tamamlamak istemitir. nk
kmillerin zelliklerinden birisi udur: Hak katndan herhangi bir kimse
iin gereklemesi imknsz olan ey, kbiliyetlerinin kemlinden dolay
onlara gre imknsz deildir; bazen ise Hak, onlara zel bir ekilde -
vsta ve madde zellikleri olmakszn- bunun imknsz olduunu bildirir.
Bu durumda onlar, Rablerini tasdik eder ve bu eyin gereklemesinin
imknszlna hkmederler. Bu ikinci duruma rnek olarak, Hz. Musa
(a.s)n zel bir ekilde Hakk grmek istemesi verilebilir; Allah, bunun
imknsz olduunu haber verince, Hz. Musa, tvbe ve imn etmitir.
*
*
*
Yz isme mazhr olmay salayacak emrin gereklemesi, biztihi
imknszdr, nk Allah kendisine ortak koulmasn affetmez (Nisa,
38). Bunun iin Hak, kendi mertebesi karsnda edebe riyet edilen baz
rnekler vererek, bu konuda Hz Davudun dikkatini ekmitir; bu
rnekler, sz konusu mertebeyi tazim ve onu tembih iin verilmitir.
Bylelikle Hz. Davud unu renmitir ki: Allah, onu yle bir mertebeye
yerletirmitir ki, o mertebenin edebini yerine getiren ilk kimse, kendisini
o mertebeye yerletirendir. Nitekim Allah Tela yle buyurmaktadr: Ey
Davud! Biz seni yeryznde halife kldk. nsanlar arasnda hak ile
hkmet, heveslerine tbi olma. O seni Allahn yolundan saptrr. Allahn
yolundan saptranlarn kymet gnn unutmalarndan dolay iddetli bir
azab vardr (Sad, 24).
Bu yetteki edeb lisan, Allahn yolundan saptranlar ifdesidir. ayet
bu ayette edebe riayet edilmemi olsayd, muhatap siygasndan dolay
yetin yle olmas gerekirdi: Eer sen Allahn yolundan saptrrsan,
senin iin iddetli bir azap vardr. Allah, herhangi bir aklama
yapmadan, ikinci ahstan/muhatap, nc ahsa/gaib gemitir.
Bu ifadeyi dn ve anlamaya al; bylelikle Hz. Davud (a.s)n
hilafetinin Adem (a.s)n hilafetinden neden stn olduunu anlarsn.
nk Ademin hilafetinde, hkm aklama zellii yoktur; bunun yan
96

sra, Hz. Ademe hilafet verildiinde, hkmedecei insanlar yoktu. Bu
dnemde, cinlerden ise sadece blis var idi. blis ise, nceden ona secde
etmekten imtina etmi, ikinci olarak da, onu ve hanmn saptrm ve
aldatmtr.
Hz. Davud ve Sleyman (a.s)n hilafetleri ise, byle deildir: Onlarn
hkm, cinler, insanlar ve dier varlklara da gemekteydi. Cinler ve
eytanlar, onlara boyun emitir: Bina kuran ve dalglk yapan
eytanlar, demir halkalarla bal dier yaratklar onun emrine verdik
(Sad, 36-37).
Binaenaleyh, Hz. Adem ile Davudun hilafetleri arasnda ok byk farklar
vardr.
*
*
*
Hz. Davud ve Sleymann hilafetlerinin Hz. Ademin hilafetinden
stnl; ilimde ve maksada ulamadaki mertebelerinin ykseklii
hakkndaki grm destekleyen bir delil de, sahih bir isnat ile rivayet
edilen u hadistir: Muhakkak ki Allah, Sleyman ilim, mlk ve mal
arasnda muhayyer brakmtr. Bir baka rivyette ise maln yerine
nbvvet vardr. Sleyman ilmi semitir. Allah da, ilmi setii iin ona
mlk, mal ve nbvveti vermitir. Ademe gelince: Allah meleklerin
hepsini ona secde ettirmi ve onu cennete dahil etmi ve ona yle hitap
etmitir: imdi burada senin iin ne ackma ve ne de plak kalmak
vardr. Burada susuzluk ekmeyecek, scaktan da bunalmayacaksn.
(Taha, 118-119) Bununla beraber iblisin Rabbnz sizi u aatan sadece
melek olmaynz diye sakndrd (Araf, 25) hitabn duyduklarnda Adem
ve zevcesi onu tasdik etmiler ve onun sznden etkilenmilerdir.
*
*
*
Bu konu, iki nemli problemi iermektedir; hi kimsenin bunlara
deindiini grmedim ve zhir ve btn mensuplarndan hi kimse, bunlar
hakknda bana bir cevap verememitir: Adem (a.s) btn meleklerin
kendisine secde ettiini ve bylelikle onlardan stn olduunu grdkten
sonra; ilh isimleri, hilafeti ve Hakkn ona olan tavsiyesini bilmi olduu
halde, nasl olur da bu tavsiyeye muhalefet yapm ve iblisin sz ile
melek olmay arzulamtr? Nasl olur da, cennete giren bir insann -erat
dili ile- oradan kmayacan bilmeyebilir? Cennet aleminin kevn ve
fesad/olu ve bozulu kabul etmeyeceini, bu alemin bizatihi ebedlik
gerektireceini nasl bilmez?
97

Bu durum, ak bir ekilde, unu gstermektedir: Hz. Ademin ierisinde
bulunduu cennet, arz gkler ve yer, ya da Krs olan cennet deildir;
Krs, sekizinci felektir, bunun ats da, Rahmann Ardr. nk bu
cennete giren kimse, cennetin kevn ve fesad/olu ve bozulu alemi
olmadn, cennetteki nimetin de kesilen ve snrl bir nimet olmadn
bilir.
Buras, yle bir yerdir ki, bizatihi hakikatinin gerektirdii bilgiyi
vermektedir: O da, bu yerin nimetinin lm ile ya da baka herhangi bir
neden ile kesilmeyeceidir. Nitekim Allah Tela yle buyurmutur:
Snrsz bir ikrm. (Hud, 158); yani, bu alemdeki ikram, kesintisiz ve
snrszdr.
Dikkat ektiim bu garip ilimleri ve bunlarn srlarn anlarsan, doruyu
bulursun.
Adem ve Havva (a.s)n bu noktadaki durumlar, srail oullarnn durumu
gibidir. Onlar hakknda Allah Tela yle demitir: Kendileri iin daha
kt olan daha hayrl olan ile deitirdiler. ehre ininiz, orada istediiniz
vardr (Bakara, 41). Bu mnsebet ve ortaklktan dolay Hak, Bakara
suresindeki Adem kssasn Musa ve srail oullar kssasna bititirmitir;
bununla beraber, aralarnda ok uzun bir mddet vardr. Hak, bu
benzerlikte fiil ve hale dikkat etmi, zaman dikkate almamtr.
Bu srr anla, bu Kurn srlarndan birisidir.
Kurn- Kermde peygamberlerden bir gurup, pek ok yerde
zikredilmitir ve onlarn isimleri zel bir tertip ile bir yerde zikredilmi,
sonra baka bir yerde ilk tertipten farkl olarak zikredilmilerdir. Birinci
tertipte sonraya braklan ne alnm, nce zikredilen sonra zikredilmitir.
Bu peygamberler, nc ve drdnc bir yerde ise, ilk iki tertipten farkl
sralanmlardr; baka yerlerde de deiik olarak zikredilmilerdir.
Bunun sebebi udur: Peygamberler, mertebe ve derecelerinin farkllna
gre, bazen birbirlerine kar stnlklerine riyet edilerek
zikredilmilerdir; bu stnle, u yet ile iret edilmitir: Bunlar
resllerdir. Onlarn bazsn dierlerine stn kldk. (Bakara, 253) Bu
balamda, bazen kronolojik sonralk ve nceliklerine dikkat edilmitir;
bazen ise, sure veya kssada zikredilen fiil ve hale ortaklklar gz nnde
bulundurulmutur. Buna gre, ayet veya surede sz edilen konuya daha
uygun ve benzer olan peygamber, daha nce zikredilir, dier
peygamberler ise konuyla ilgilerine gre zikredilirler. Bazen ise, erat ve
98

hkmlerdeki ortaklklara dikkat edilir. Allah Tela yle buyurur: Sizden
her biriniz iin bir erat ve minhac yarattk (Maide, 48). Her insan
kendi merebini bilmitir (Bakara, 45).
Buna gre, iki peygamber arasnda meru hkmlerin aynl oalp,
birisinin stnl sbit olduunda, bu durumda dier peygamber daha
sonra zikredilir.
Bu meseleyi bil ve iyice ren! Bunun hkmnn her konuya sirayet
etiini grrsn.
Ben bu meseleye Hz. Adem kssasnn Musa ve srail oullar kssasnn
ardndan zikredilmesiyle ilgili olarak dikkat ektim. Bu nkte, burada bir
adan ylesine arz edilmi olsa bile, nemli bir aklamadr; bununla
Kurn yetlerinin, kssalarnn, sure ve yetlerinin tertip srlar anlalr.
Allah hadidir.

XVIII. Yunus Fass[23]
23] Ynsiyye Kelimesindeki Nefesiyye Hikmetinin
Aklanmas: Bu fassn temel konusu, insan, yani insann tabit
ve varlktaki mertebesidir; bunun iin bata insann byk alemi
kaplayan kk alem olarak kabul edilmesi ve btn varln
unsurlarn kendisinde barndrmas olmak zere, bu fas ile
birinci fas arasnda byk benzerlikler grmekteyiz. bnl-
Arab, yle demektedir: Kukusuz beer neeti Allah,
kemliyle rh, cisim ve nefis olarak kendi sreti zerine
yaratmtr. Binenaleyh onun nizamnn bozulmasn ondan
bakas tevelli edemez: Ya eliyle yahut onun emriyle: Allahn
emri olmadan o ii stlenen kii, kendi nefsine zulm eder ve
onun hakknda Allahn haddini aar.
Yunus Fassndaki Mhrn Almas
Beer Nefisler
Bilinmelidir ki:
Kmil olanlarnn dndaki veli ve nebiler, mertebelerinin ve ulv alemle
olan ilikilerinin farkllklarna gre, alemin hakkatlerinden ve ilh
99

isimlerden kll bir hakkatin mazhrdr; bu isimler, bu kll hakkate ve
onlarn rhlarna aittir. Sz konusu bu hakkatlerin rhlar, Mele-i aladr.
Hz. Peygamber (a.s) u hadisi ile bu duruma iret etmitir: Adem,
birinci semadadr, sa ikinci semada, Yusuf nc semada, Yunus
drdnc semadadr, Harun beinci semadadr, Musa altnc semadadr,
brahm yedinci semadadr.
Bu peygamberlerin rhlarnn, meknsz olduu aktr. Bunun ile kast
edilen, mertebe, ilim, hal ve mmetlerinin mertebeleri asndan bu
semayla ilikilerinin gl oluudur. Onlarn halleri, burada hkmlerinin
sretleri, yani mertebe ve semalarn hkmlerinin sretleridir.
Ehlullahn byklerinin stlahlarnda ittifk ile zikretmi olduklar u ifde
bu kbildendir: Baz veliler, Cebrail kalbi zerindedir, bazlar Mikail kalbi
zerindedir, bazlar, srafil kalbi zerindedir. Hepsine Allahn selam
olsun.
*
*
*
Bu hkm sbit olunca, u da bilinmelidir ki:
eyhimiz (r.a)n bu hikmeti nefs hikmet diye isimlendirmesindeki sr
udur: Hz. Yunus, bir adan insn nefislerin ve unsr bedenleri idare
etmesi asndan da misllerinin ortak olduu kll sftn mazhrdr; Hz.
Yunusun halleri de, mertebesinin ve istiddnn gereine gre, bu kll
sftn hkmlerinin ve misllerinin sretleridir.
Bu kaidenin takdim edilmesinden sonra yle derim:
Nefisler, esasta, ulv-kll rhlardan kmlardr. Bu kll rhlar, hkimlere
gre akllar diye isimlendirilir. Bunun iin, beeri nefisler, bu rhlara
eitli alardan gl bir ekilde benzerler; bu benzerlikler arasnda
bsitlik ve srekli var olmak zikredilebilir. Bundan dolay, bu nefislerin,
tedbr ve ynetmek iin cisimlere taalluk edilerinin, kendilerini baml ve
snrl yapmayaca ve diledikleri vakit -mstanilik zellii ile- bedenleri
idare etmekten vaz geebilecekleri zannedilmitir. Zannedilir ki: Nefisler,
adeta, kendilerinden ortaya ktklar yce rhlar gibidir.
Halbuki nefisler, bu rhlarn derecelerinden aa dp, bedeni idare ve
ynetmekten mstani kalamadklar iin, bu konuda kendilerinden
ortaya ktklar rhlarn zelliklerine sahip deillerdir.
100

Nefisler, bedenler ile birleip, tesr etmek iin miz hkmleri ile
boyannca, bedenlerle snrlanr ve beden ile olan beraberliklerinde de bu
snrllk artar. Bu durumda Hak, acizliklerini ve Hakkn, vstasyla
kendilerini yaratt ulv rhlarn derecesine ulaamayacaklarn onlara
gstermitir. Onlar da, muhta olularn ve bamllklarn grerek,
Hakka tazarru ve zt-muhtalk zelliiyle ynelmilerdir; bu ynelite,
Hak ile aralarnda herhangi bir vsta yoktur.
Bunun zerine Hak, onlarn bu taleplerine karlk vermi, kendi katndan
kuvvet ve nr ile onlara yardm etmitir. Bu nr ile nefisler, Allahn kudsi
mertebesi ve yce srlarndan kendilerine bildirmek istedii eylere
muttali olurlar; bylece, bu mukaddes mertebeye arzular yansr ve onun
ile birleirler/ittisal. Vsta hkmlerini ortadan kaldran bu birleme ile,
kuvvet ve basret sahipleri arasna katlmalarn gerektiren zellik elde
ederler ve her kapal eyin kaps bu nefislere alr.
Bylece, onlarn tedbrleri, herhangi bir sret ile snrlanmakszn mutlak
olarak gerekleir; hatta bu nefisler, snrlanma ve bamllk olmakszn
ayn anda eitli sretleri idare edebilecekleri keml ve kuvvet elde
ederler.
Bazen ilh inyet, bu nefislere bir kuvvet/izzet giydirir, bu kuvvet ile ulv
rhlarn mertebelerinde durabilirler ve adeta onlar gibi olurlar; bu durum,
kendileri ile onlar yaratan Rableri arasnda alan zel vecih asndan
kendilerine tecell edenin gzelliini ve bu ynden Rablerinden
kazandklar nimetleri grdkleri vakit gerekleir. Nefislerin elde ettikleri
nimetin bereketinden, bedenleri idare etmekle snrlanm olan sretlerine
kuvvet ve nrlar sirayet eder; bu kuvvet ve nrlar, ulv ve sfli varlklara
geme ve sirayet zelliine sahiptirler. Bu kuvvet ve nrlar, ahadiyet-i
cem/okluun birlii zellikleriyle, bedeni ynetmekle snrlanm olan bu
sret cihetinden varlklarda sret, mana, ruh ve misl olarak
gereklemi ve sbit olan farkllk sretini korurlar.[24]
24] Konev, bu ifadesinde Tahkik kaideleri arasnda zikretmi olduu bir
ilkeye iaret etmektedir. Buna gre, hibir ey arasnda bir mnasebet
ilikisi bulunmayan bir eye tesir edemez. Tanr-alem arasnda ya da
daha dar anlamda ruh-beden arasnda bir tesir-teessr iliki var ise, bu
durumda bunlarn arasnda eitli alardan mnasebet bulunmaldr ki,
bu iliki gerekleebilsin. Konev, baka ifadelerinde bu ilikinin eitli
tarzlarn ele almt. Burada ise, vahdet-kesret kavramlaryla bu ilikiyi
izah etmektedir. Nefisler, kendilerini asli sretlerinden kartan okluk ve
kesret zelliklerinden kurtulduklar slklerinin neticelerinde sretlerine
101

de sirayet eden baz nr ve kuvvetler elde ederler. Aslnda bu kuvvet,
daha nce de kendilerinde bulunmaktayd. Sln ve manevi terakkinin
gayesi, bil-kuvve olan bu durumu, bilfiil hale getirmektir
*
*
*
Bu makmlara derc etmi olduum eyleri anladn ise, unu da bilmelisin
ki:
Yunus (a.s), Kurn- Kermde bize zikredilen halleri itibryla, insn
rhun beden ile ilikisinin bir mislidir; kssasnda zikredilen balk ise,
Yunusa ait hayvani rhun mislidir.
Hayvani rhun balk olmasnn sebebi, ondaki hayat zelliinin zayfldr;
nk, baln akc/sail bir nefsi olmad gibi, insann hayvaniyeti de
zayf bir hayat sahibidir, bunun iin de, lm kabul eder. Halbuki,
insandan ayrlan rhu/ruh- mufark, byle deildir, nk bu rhun
zellikleri ebed olarak sbittir.
Yunus kssasnda zikredilen gemi ise, unsurlar aleminin bir rneidir. Bu
alem ile gemi arasndaki benzerlik yn ise, unsurlardan meydana gelen
mizlarn terkiplerinin sonsuzluudur.
Nida, icbet ve Allah Telann Ona kadir olamayacamz zannetti
(Enbiya, 78) yetinin srrna ise, bedenleri idare eden nefislerin
hallerinden bahsederken iret edilmiti.
Onu yz bin veya daha fazla kiiye peygamber olarak gnderdik
(Saffat, 67) yeti ise, alemlerin hakkatlerinin esaslarna ve kuvvetlerine,
ayrca bunlarn Yz yirmi drt bin civarndaki peygamberlerin saysna
gre olduuna irettir. nk her nebi ve vrisi olan veli, alemin hakkat
ve isimlerinden kll bir hakkatin mazhrdr.
Nitekim, daha nce fassn banda bu meseleye iret etmitim.
man ettiklerinde onlardan zillet azabn kaldrdk ve belirli bir sreye
kadar onlar nimetlendirdik (Yunus, 98) yetinin srr ise, Uzeyr (a.s)
kssasnda zikretmi olduum eyin bir rneidir: Kmillerin nefislerinin,
bedenlerinde ve kuvvetlerinde sirayet eden bir bereketi vardr. Bundan
dolay, onlar iin bir eit bek gerekleir ve rhlar onlardan ayrlsa bile,
bedenlerinin sretleri bozulmaz. Bu bedenler, uhrevi alemin yaratl
zamanna kadar baki kalrlar.
102

Hz. Peygamber (a.s) yle buyurmutur: Allah yeryzne nebilerin
cesetlerini yemeyi haram klmtr.
te bunlar, Allah Telann Yunus (a.s.)n zikrini myesser kld srlar
ve halleridir.
Bu meseleleri dn, Allah hadidir.

XIX. Eyyub Fass[25]
[25] Bu fassn bal yledir: Eyybiyye Kelimesindeki
Gaybiyye Hikmetinin Aklanmas: Bu Fassn konusu, gayb
alemidir. bnl-Arab, Fassn banda yle demektedir: Hayat
srr, suya siryet etmitir. Byle olunca su, unsurlarn ve
rknlerin asldr. Bunun iin Allah, diri olan her eyi sudan
yaratmtr. Varlktaki her ey, diri olarak mevcuttur. nk her
ey, Allahn tesbih ve hamdiyle varlkta bulunur. Fakat bu
tesbih ve hamd, sadece kef ile idrk olunur. Binenaleyh, her
ey diridir ve her eyin asl sudr
Eyyub Fassndaki Mhrn Almas
Gayb Hikmet ve Eyyb (as.) Peygamber
Bu hikmetin gayb hikmet olarak isimlendirilmesinde iki byk sr vardr
ki, Allahn izni ile bunlara dikkat ekeceim.
Bunlardan birisi udur: Bela ve skntlar, sretleri asndan btn
insanlara gre elem vericidir ve nefis ve tbiatlarna uygun deildir;
bunlara, sadece gaybi alemler ile ilikisi gl olan, ilh ve nebev
haberleri tasdik ettii veya hissin tesindeki alemlere muttali olduu iin
netice ve rnlerinin faydasn gzeten kimse tahamml edebilir. Bu kii,
akbetin iyi olacan bildii ve karlam olduu skntlarn karsnda
mit besledii iin, belalar kolaylkla karlar: Her iki durumda da fayda
grnmez, azap ise grnmektedir.
Bu isimlendirmedeki dier sr udur: nsan, kesin veya mhedeye
dayanan bir imn ile, belalara sabretmenin memnun kalnacak neticeleri
olduuna hkmetse bile, giden eyin aynsnn geriye dnmesi art
103

deildir; benzeri dnyada kendisiyle beraber olduu halde, telef olan
eyin ayns nasl ona dner ki?
Her iki srr da, Eyyub (a.s)n hali iermektedir.
Bu makmn kapsn sana atm, ehlinden isen ieriye gir! Eer girersen,
btn teklif srlarn, bedeni ve nefsani skntl ibadet srlarn renir;
tevik etmenin gereini; sadece hirette veya dnyada veya her ikisinde
bu amellere verilecek karln srrn anlarsn. Ayrca, insann abasnn
herhangi bir katksnn olmad ve kendiliinden gelen ilh balar ile
insann zhir ve btnndaki abalarnn dourduu balar arasndaki
fark renirsin.
Kmil nsanlarn Bela ve Skntlar
Peygamberlere ve ehlullahn byklerine ulaan bela ve skntlar,
ksma ayrlr; bunlarn her birisinin belli bir sebebi, hkm ve neticesi
vardr.
Bazen bunlar, baz veli ve nebilere nispetle, kalplerinin cilas ve
yaratlm/mecul vcd istidtlarnn tamamlaycs gibidirler; bylece sz
konusu veli ve nebiler, makmlarnn zevklerinin kendisiyle
tamamlanaca eyi kabule istidat kazanrlar. Onlar, bu zevkleri elde
etmiler, fakat tam olarak tahakkuk etmemilerdir. Bu skntlarla
karlamalar, eksik makmlarnn zevkini tamamlamalarn ve bunun
zirvesine ykselmelerini temin eder; bylece, bu zirve makmdaki eylere
muttali olurlar.
nk her hangi bir makm hakknda konumayan ve makmn
esaslarn snrlayacak ve ierdii her eye muttali olacak ekilde dile
getirmeyen kimse, sadece bu makm ile ilgili zevkini ifde etmi olur; bu
kimse, bu durumda, o makma hkim ve onu ihta etmi deildir.
Baka bir gurup bela ve skntlarn kmillere ulamasnn sebebi ise,
herhangi bir makmn herhangi bir ahsa ait olacan Hakkn ilminin
tespit etmi olmasdr; bununla beraber Hak, kendisi iin bu makmn
takdir edildii kimsenin belirli bir aba gstermesinin ve almasnn bu
kaderin gereklemesinde katks olduunu bilir.
Eer ilh kader ve tevfik, bu makmn gereklemesinde art olan
amelleri ilemeye yardm ederse, bu makm gerekleir; yardm etmez,
mr de, ilenmesi bu makmn gereklemesi iin art olan eyleri ifda
104

yeterli olmaz ise, Allah bu makm sahibine belalar gnderir, bu belalara
raz olmak, sabretmek ve nefsi Allahtan bakasna ikyet edip, bunlar
kaldrmas iin bakasndan yardm talebinden engellemek sretiyle bu
kiiyi rzklandrr. Btn bunlar, o makmn gereklemesinde art olan
amellerin karldr ve onlarn yerini alr.
Bunun neticesinde ise, ilh ilim tarafndan o kii iin takdir edilmi
makm, gerekleir.
Kukusuz sabr, rza ve -bakasna ynelmeden ve yardm talep etmeden-
srf Allaha ynelmek/ihlas, btn amellerdendir; bunlarn hkm, niyet
vb. gibi zhir hallerde ortaya kar.
Bu meseleyi ren ve sana zikrettiim hususlar dnrsen, Eyyub
(a.s)n karlat bela, sknt ve neticelerindeki pek ok srr renirsin.
*
*
*
nc ksmn sebebi ise, ilh mertebenin benzeri olan byklerin
hakkatlerinin aynasnn geniliidir. Allah Tela u yeti ile bunu
bildirmitir: Hibir ey yoktur ki katmzda onun hazineleri olmasn
(Hicr, 21).
Buna gre, hakkatinin aynas en geni olan kimsenin (: ulhiyet)
mertebeden olan eyi kabul ve ondan olan pay, daha oktur. Bu gibi
kimselerin saadet veren hazlar ve Hakka yaknln artmasna sebep olan
eylerdeki paylar ve Hakkn zel ikrmlar ile nasiplenmeleri bolca olduu
gibi, bunun yan sra, tbiat ve unsr mizca uygun olmayan eyleri
kabulleri de daha fazla olur; sz konusu unsr miz ile vcub ve imkan
birletirmek/cemiyet zellii tamamlanr ve (: ilh aleme) benzerlik sahih
olur.
Bylelikle, sana bela ve skntlarn srlarn akladm; bu ksmdaki sknt
ve belalar, byklere mahsustur.
Mminlerin geneline mahsus olan bela ve skntlar ise, birinci ksmn
ferleridir; bununla birlikte erat, bunlarn hkm ve neticelerini
bildirmitir. Binaenaleyh, bu konuda, zellikle de Eyyub (a.s)n halinin
srlarndan kapal kalan eyleri akladktan sonra, zikredilen konular
dnen kimse iin daha fazla aklamaya gerek yoktur.

105

XX. Yahya Fass[26]
26] bnl-Arab, bu Fass yle isimlendirmitir: Yahyaviyye
Kelimesindeki Celliyye Hikmetinin Aklanmas
Yahya Fassndaki Mhrn Almas
Cell Hikmet ve Hz. Yahya
Bu hikmetin cell hikmet diye isimlendirilmesinin iki sebebi vardr:
Bunlardan birisi, Yahya (a.s)n haline aittir; dieri ise Yahyann zt,
sft ve ismine aittir. ncelikle Yahyann ztna, sftna ve ismine
mahsus sebep ile balayp yle deriz:
Hakkn cell ve ikrm sahibi olduu sbittir. Nitekim, Onun isimlerinden
birisi de, el-Celildir. Haktan baka, sftnn ve isimlerinin okluunun
Ztnn birliinde silindii/mstehlek hibir varlk yoktur; Onun katnda,
her trl say ve saylan ortadan kalkar. Allah Telann Yahya (a.s)a bu
kemlden bir nasip vermesi, Onun inyetindendir. Bylece onu, kendi
mertebesine yerletirmi, onun isim ve sftn, ztnn birliine katmtr.
Byle bir nimet, Yahyadan (as.) nce var olan hi kimseye nasip
olmamtr.
Bylelikle Hak, bununla ve kendi sftlarnn esaslarndan olan evvellik
ile Yahyay ereflendirmitir; ayrca kendisine ocukken hkm verip,
dnyada ve lmden sonra da maherde iyi akbet ile mjdeleyerek onu
ereflendirmitir.
Allah Tela yle buyurmaktadr: Doduu gnde, ld gnde ve diri
olarak har olaca gnde ona selam olsun. (Meryem, 15). Bu, Salih
fassnn aklamasnda u ekilde dikkat ektiim trden bir nimettir:
Btn sebepler asndan Hak ile ilikisi gl olan kimsenin Hakka izafe
edilmesi daha tamam ve gl olur.
Yal bir kadn ve piri faniden bir ocuun meydana gelmesini zhir-
allm sebeplere izafe etmek gtr. Babasnn gn susmas, Hakkn
ona zikir ve tespihi emretmesi, kavmine de sabah-akam tespihi
emretmesi, Yahyann istiddn kemle erdirmenin sebebi olmutur; bu
istidt ile Yahya, ocukluk halinde Haktan hkm, temizlik ve sevgi elde
etmitir. Nitekim, Hz. Meryemin susmas da -Allahn izni ile- Hz. sann
konumasnda tezahr eden sebeplerden birisi olmutur: nk varlk,
106

zuhr ve btnlkta dner/devr; btndan eksilen eyi zhir alr ve onun ile
glendii gibi, bunun aksi de, geerlidir.
Bunu anlarsan, doru hkm verirsin.
*
*
*
u da bilinmelidir ki:
Himmet, btn sebeplerden birisidir. Yahya (a.s)n varlnn sebeplerinin
ilki, Allahn Meryemin halini gzel grmesidir; o da, himmetiyle Rabbine
ynelmi, Rabbi de onun duasn kabul etmi ve ona Yahyay vermitir.
Eer babas Zekeriyann varl olmasa ve Hak eini doum iin msait
hale getirmemi olsayd, Yahya da sa gibi beikte hikmet syleyen bir
kimse olurdu. Fakat bu durumda tbiatn hkm, rhanlik hkmnden
daha gl; sa (a.s)da ise, rhanlik hkm tbiat hkmne baskn
olduu iin Yahyann konumas ocukluk vaktine kadar gecikmitir.
lh Sfatlar
Bu fassn bu hikmet ile isimlendirilmesinde iret olunan dier durum ise
udur:
Bilindii gibi, sftlar, bir taksim ile ikiye ayrlr: Zt sftlar ve hl
sftlar. Zt sftlar, pek ok kimsece bilinir. Hali sftlar ise kzmak, rza,
kabz, bast ve benzeri sfatlardr.
Bu hali sftlar, Ehlullahn stlahnda esasa racidirler: Bunlardan birisi
cell makm, dieri cemal makm, dieri ise keml makmdr.
Buna gre, ilh celal makmnn sftlar, heybet, kabz, hayet, vera,
takva ve benzerleridir; cemal makmnn sftlar ise, reca, bast, ns, ltf,
rahmet, nimet, ihsn ve benzerleridir; keml makm ise, cell, cemal ve
bunlarn tbisi olan halleri ihta eder ve birletirir.
Hz. Yahyann zhir hallerine hkim olan sft, cell sftlar idi. Bunun iin
eyhimiz (r.a) onun hikmetini cell hikmet diye isimlendirmitir.
Bu anlama gelen bir hadis rivyet edilmitir. Bu hadise gre, bir gn
Yahya ve sa karlamlar. Yahya, say hogrsnden dolay
azarlayarak, Adeta, Allahn azap ve belasndan emin olmusun der. sa
ise, yle cevap verir: Sen de sanki Allahn rahmet ve fazlndan midini
kesmi gibisin.
107

Bunun zerine Allah ikisine birden yle vahyeder: Sizin en sevimli
olannz bana kar en iyi hkm olandr.
*
*
*
Bunlar, Allahn Yahya peygambere tahsis edilmi hikmetten, onun hal ve
zelliklerinden zikretmeyi nasip ettii hususlardr.
Bu aklamalar dn, Allahn izni ile doruyu bulursun.

XXI. Zekeriya Fass[27]
27] Fassn bal yledir: Zekrviyye Kelimesindeki
Mlikiyye Hikmetinin Aklanmas. bnl-Arab, Fassa u
ifadesiyle balar: Allahn rahmeti her eyi varlk ve hkm
olarak kuatmtr.
Zekeriya Fassndaki Mhrn Almas
Mlik Hikmet ve Zekeriya Peygamber (as.)
Zekeriya (a.s.)n hikmetinin mlik hikmet diye nitelenmesinin sebebi,
hallerine hkim olan eyin el-Mlik isminin hkm olmasdr. nk mlk,
iddet demektir; Melik de, edid demektir. Allah Tela, kuvvet ve
metanet sahibidir.
Allah, himmet ve tevecchne siryet eden bir kuvvet ile Zekeriyay
desteklemitir; bu da, netice vermi ve karlk dourmutur. Himmetin
btn sebeplerden olduuna dikkatini ekmitim; daha nce de, btn
sebeplerin hkmlerinin zhir, allm sebeplerin hkmlerinden daha
gl olduklarna ve bunlarn Hakka nispet edilmelerinin daha uygun
olduuna iret etmitim. Bunun iin emir aleminin mensuplar, halk
aleminin mensuplarndan daha gl ve daha messirdirler.
Burada da kssay hatrlatrz: Onun iin zevcesini slah ettik. (Enbiya,
90) Kukusuz Hak, Zekeriyaya ve zevcesine allm sebeplerin dnda
rabban-gaybi bir kuvvet ile yardm etmemi olsa idi, hanm msait
olmaz ve Zekeriyadan hamile kalamazd.
Bunun iin Hak, onu Yahya ile mjdelediinde Zekeriya buna arm ve
yle demitir: Rabbim benim nasl ocuum olur. Benim hanmm
108

yaldr, ben de yalandm. (Meryem, 8). Allah ona u ekilde cevap
vermitir: yledir, dedi. Rabbin: O bana kolaydr, daha nce sen hi bir
ey deilken seni de yaratmtm, buyurdu. (Meryem, 9).
Bu gibi eyler, zhir sebepler asndan gereklemesi zor hatta imknsz
olsa bile, mutlak kudret ve metanet sahibine nispetle gereklemeleri ok
kolaydr. Bu kuvvet, Haktan Zekeriyaya ve zevcesine ulat gibi,
onlardan da Yahyaya ulamtr. Bunun iin Allah Tela yle
buyurmutur: Ya Yahya, kitab kuvvetle tut. (Meryem, 12).
Bu meseleyi ren, bu, Zekeriya fassnn zdr.

XXII. lyas Fass[28]
28] Fassn bal yledir: lysiyye Kelimesindeki nsiyye
Hikmetinin Aklanmas: bnl-Arab, lyas peygamber
hakknda u bilgiyi vermektedir: drs, Nh (a.s.)dan nce
peygamber olan lystr. Allah, onu l mekna ykseltti. O,
feleklerin kalbinde sakin idi ki, buras gnetir. Bundan sonra
ise, Balebekke beldesinde bas olunmutur. Bal hkmdara
ait olan bir put idi. drs olan lys, hacet anlamna gelen
lbaneden Lbnan diye isimlendirilen dan paralanmas,
ateten bir at olarak temsil olundu. Onun btn yetleri, ateten
idi. Bylelikle ehvetsiz akl oldu. Bu konuda geni bilgi iin
bkz. Afifi, age., s. 243
lyas Fassndaki Mhrn Almas
Ulv Ruhlar ve Beer Ruhlar Arasndaki Mnasebet
Bu hikmet, Allahn kendisi ile lyas yaratm olduu zt sfttan dolay
ins sfta izafe edilmitir. Bylece lyas, bu zelliiyle, bir adan
meleklerle ve bir adan da insanlarla mnsebet iinde olmu, her iki
taife ile de nsiyet etmitir; onlar, lyas sever ve onunla otururlar, o da,
onlar sever ve onlarla otururdu.
fade ettiimiz ve Allahn nadir kullarndan bakasnn bilemeyecei bu
konudaki sr, udur: Ulv rhlarn kuvvetleri ile beer-mizc kuvvetler
arasnda farkl tarzlarda karmlar/imtiza vardr; bu karmlar, ulv
ruhlar ile beeri mizalar arasnda etkenlik-edilgenlik/fiil-infial, basknlk-
109

malupluk/galibiyet-malubiyet ortaya kartr; bu, dnya aleminde
gerekleen deiimlere benzeyen makl keyfiyetlere kadar ular. Dnya
alemindeki deiimlere rnek olarak, suyun havaya, havann atee ve
benzerlerine dnmesini verebiliriz.
Buna gre, rhanleen insanlardan bazlar, rhanliklerinde melek
mertebeye ularlar; bu insanlarn tbi-mizc kuvvetleri, rhan
kuvvetlerin tbiat kuvvetlerine hkim olmas nedeniyle, hkm sbit olan
rhan kuvvetlerde silinir; bu silinme, bu alemimizdeki deimelerin sreti
gibidir.
Bu, bu zellie sahip baz kimselerin nitelenmesidir.
Bu zellikteki birisinin bu alemde ortaya kmas, melein yakkl bir
insan olarak bu alemde gzkmesine benzer. Dnyada onu gren ise,
daha nce iret edilmi be zellikten birisinin hkmne gre onu grr.
Buna gre, gren ile grlen arasnda zt asndan bir iliki varsa,
rhanlemeden nce bulunduu asl sretinde onu grr; gren ile
grlen arasnda zt asndan bir mnsebet olmaz ise, aslda onlar
birletiren mertebeye gre veya mterek olduklar zellik, fiil ya da hale
gre onu grr. Grlen sretin keyfiyeti ise, ortak olduklar sftn, fiilin
veya halin keml ve eksikliine baldr.
Mertebedeki ortakla gelince: Buradaki durum, mertebeden olan
paylarnn farkllna gre deiir. Bu, Hzr (a.s)n durumudur.
Bunun zdd ise, sa (a.s)n durumudur. nk sann nispeti, melekidir;
tbi srette zuhru ise, ilka ve fleme mahalli olan annesinden dolaydr.
Daha nce de akladmz zere, bir eyin bir baka eydeki varl,
mahalle baldr; bu mahal, manev olabilecei gibi, suri de olabilir.
Bu balamda, Hakkn Kurn- Kermde iret etmi olduu eyi hatrla:
Nerede olursanz, o sizinle beraberdir. (Hadid, 4) Allah, zaman ve
mekndan mnezzeh olduu halde, kendisini kullar ile beraber
meknlara dahil etmitir.
Hz. Peygamber (a.s) da yle buyurmutur: Muhakkak ki kul namaz
klmaya kalktnda Allah onun vechi karsnda durur.
Bu gibi ifdeler, Kitab ve Snnette oka vardr.
110

Bu balamda, muhakkiklerin zerinde gr birliine vardklar u
kaideleri de hatrlanabilir: Hakkn tecell ettii kimsedeki tecellsi,
kendisine gre deil, tecell olunana gredir. Ayrca, aynann kendisine
yansyan ey ile ilikisi de hatrlanmaldr.
lyas (a.s)n rhan ve tbi kuvvetleri arasnda meydana gelen
karm/mmazece, rhanlemesinden/teravhun nce eite/msavat
yakn bir tarzda gerekletii iin lyas, ulv ve sfli mertebelerle
mnasebet kazanmtr. Bylece, sz konusu mertebeler ile nsiyeti
gereklemi, onlarn zelliklerini kendinde toplamtr/cem.
Bu balamda Hz. lyas, adeta, melek yaratl/neet-i melekiyye ile insn
yaratl/neet-i insaniyye arasnda bir berzh gibidir; bu sayede, her iki
yaratln hkmlerini kendinde toplamtr.

XXIII. Lokman Fass[29]
[29] Fassn ad yledir: Lokmniyye Kelimesindeki hsniye
Hikmetinin Aklanmas: Bu fassn konusu, ihsndr. hsan, szlkte,
mal, sz ya da amel ile yaplmas gereken eyi yapmak demektir. eriatta
ise, insann ibdetinde btn varlyla Allaha ynelmesi ve Onu bir
hadis- erifte ifde edildii gibi kblesinde tasavvur etmesidir. Hz.
Peygambere ihsnn mhiyetinden sorulduunda, yle cevap vermitir:
Allaha sanki onu gryormuasna ibdet etmendir. Fasn Lokman
peygamber ile ilikisi, kssasnda zikredilen ayetin de belirttii gibi,
Lokman peygamberin oluna ihsn tavsiye etmesi ve kendisinin de
ihsn ile maruf olmasdr. Sz konusu ayet udur: Lokman oluna
nasihat ederek demiti ki: Ey oulcuum! Allaha sakn irk koma, zira,
irk byk bir zulmdr. Ey oulcuum, yaptn ey, bir hardal tanesi
kadar olsa; ister bir kaya iinde bulunsun, ister gklerde veya yerin
iinde olsun, Allah onu getirir. phesiz Allah, Latftir; her eyden
haberdardr. (Lokman, 13-16).

Lokman Fassndaki Mhrn Almas
hsn Mertebeleri
Bu hikmetin ihsn sfta bitimesinin srr udur:
111

hsnn mertebesi vardr ve ihsnn birinci mertebesinin hkmleri ile
hikmet hkmleri arasnda birlik ve ortaklk vardr. Hikmet ve ihsn, bu
ynyle, iki karde gibidir. nk ihsnn hkm ve gerei, gereken bir
eyi, gerektii gibi yapmaktr; hikmetin gerei ise, bir eyi en uygun
ekilde yerli yerine koymak ve hikmet sahibinin, nefsine sahip olmasdr.
Nefsini rzaya muhalif tasarruflardan, yararsz sz ve grlerden, bozuk
tasavvurlardan, tavsiyelerden, nasihatlerden bilinen ve renilen
alkanlklardan zabt edebilen, bu hikmete ait ihsnn birinci mertebesinin
hkmlerine girer.
hsnn ikinci mertebesi ise, Cebrail (a.s)n ihsn nedir? diye Hz.
Peygambere sorduu soruda dile getirilmitir. Bunun zerine Hz.
Peygamber, ona yle cevap vermitir: hsn Allah gryormu gibi
ibadet etmendir. Bu da Hakk, kitaplarndan ve peygamberlerinin
ifdelerinde kendisini niteledii ekilde dnmektir; bunu yaparken de,
sadece imknsz grmek ya da nazari akln bu gibi haberlerle kast edilen
eyi anlayamamasndan kaynaklanan yanl tevillere ba vurmamak; bir
takm kyaslara ynelmemek, sftlarda ortaklk ve tebih bulunduu
vehmine sapmamak gerekir.
hsann nc mertebesi ise, grr gibi olmakszn mhedeye aittir.
Byklerden birisine yle sorulmutur: Rabbini grdn m? O da bu
soruya yle cevap vermitir: Grmediim Rabbe ibadet etmem.
Nitekim Hz. Peygamber (a.s), Gzmn nru namazdadr ve Namaz,
nrdur hadisleri ile buna iret etmitir. Bunun iin Hz. Peygamber,
namaz klarken nnden olduu gibi arkasndan da grrd; bu halin
namazn dnda olduu rivyet edilmemitir.
Bu anlama Lokman suresindeki bir yette de iret vardr: hsan sahibi
olarak kendisini btnyle Allaha teslim eden kimse (yani, btnyle
ztn Allaha boyun ediren kimse ki, o, mhede sahibidir) gerekten
de, salam bir kulpa yapmtr. Btn ilerin sonu Allaha varr.
(Lokman, 22)
*
*
*
Bylece, sftlardan her birisinin mertebesi olduu renilir: ilk, orta
ve yce. Allah Telann u yetini dnnz: man eden ve iyi iler
yapanlara, hakkyla saknp iyi iler yaptklar, sonra yine hakkyla saknp
imn ettikleri, sonra da hakkyla saknp ihsn ile iledikleri takdirde,
tattklarnda bir gnah yoktur. Allah, ihsn sahiplerini sever. (Maide, 93)
112

Bu yetin ihsnn zikredilmesi ve Hakkn ihsn sahiplerini sevdiinin
eklenmesiyle bittiine dikkat ediniz! Ayrca, zikredilen ihsn mertebelerini
dnnz!
Hakkn kelmn bu yetin nzul sebeplerinde snrl grerek anlamaynz!
Bu yet, arap haram olmadan nce len arap ienlerin hali nasldr
diye soran sahabeye cevap olarak nazil olmutur diye dnmeyiniz! Bu
yet, onlarn sorusunun cevabn ierse de, bundan, baka eylere dellet
etmeyecei sonucu kmaz. Bu balamda, Hz. Peygamber (a.s)n
Kurn- Kermden herbir yetin zhiri, btn, haddi ve matla vardr,
yetmie kadar gider hadisini hatrlaynz!

XXIV. Harun Fass
Harun Fassndaki Mhrn Almas[30]
30] Harniyye Kelimesindeki mmiyye Hikmetinin Aklanmas
mmet ve Trleri
Bilinmelidir ki:
Burada ve benzeri yerlerde zikredilen immet, hilafetin bir lakab olarak
zikredilmektedir; bu anlamda immet, tahakkm ve ncelik sahibidir.
mmet, bir adan, ulhiyet ile arasnda vstann olmad immet ve
vsta ile gerekleen immet diye iki ksma ayrlr.
Ulhiyet mertebesi ile arasnda vstann bulunmad immet, bazen,
varlkta umm hkm sahibi olarak bazen de, mukayyet olarak bulunur.
Vsta ile sbit olan immet ise, bunun zddnadr, nk bu tarz immet,
sadece mukayyet olabilir.
Vstasz immet, brahm (a.s)a sylenen u sz gibidir: Muhakkak ki
ben seni insanlara imm yapacam. (Bakara, 126) Vstal hilafet ise,
Musa (a.s)n Harunu kendi kavmi zerine halife yapmasdr.
Hz. Musa, kardeine yle hitap etmitir: Bana kavmimde halife ol ve
salih davran. (Araf, 162) Hz. Ebubekir hakknda sylenen Hz.
Peygamberin halifesi ifdesi de, vstal immet ksmna girmektedir.
113

Hz. Ebubekirin immeti, Mehdi (a.s)n hilafetinin aksinedir. nk Hz.
Peygamber, (a.s) onun hilafetini kendisine izafe etmemi, onu Allahn
halifesi diye isimlendirerek, yle demitir: Horasan diyarndan Siyah
sancaklarn geldiini grdnzde, srnerek bile olsa ona kounuz.
nk onlarn iinde hidyete ulatran Allahn halifesi vardr. Bunun
ardndan ise, yle demitir: O, yeryz zulm ve hakszlk ile dolmu
iken, onu adalet ve erdem ile doldurur.
Hz. Peygamber, bylelikle, Mehdinin hilafetinin ve hkmnn genelliine
ve Allahn vstasz halifesi olduuna iret etmitir.
Hz. Harunun mmeti
Tekrar Hz. Harunun immetini aklamaya ve hikmetinin immete izafe
edilmesindeki srra dnp yle deriz:
Kl ile gnderilen her peygamber, Hakkn halifesi ve byk
peygamberdir/ulul-azm. nk insanlarn ou, ulul-azm deyiminin
manasn bilemez. Onlar, Allahn teblilerini ulatran ve gnderilmi
olduklar kimseleri imna zorlayan kimselerdir. Eer bu kimseler
direnirlerse, peygamberler, onlarla savarlar.
Bu tavr, rislette bulunmaz, nk herhangi bir resl rislet grevi ile
gnderildiinde, savamak ile memur deildir. Onun grevi, sadece tebli
etmektir. Hz. Peygamber Efendimizin, peygamberliinin ilk zaman byle
idi. Nitekim bu dnemde Allah Tela, De ki: Ey kfirler! Benim dinim
bana, sizinki sizedir (Kafirun, 1) hitab gelmi, Senin zerine sadece
tebli etmek der buyurmutur. (Al-i imran, 25). Bu balamda, baka
bir yette ise yle buyrulmutur; De ki: Rabbnzdan gelen haktr:
Dileyen imn etsin, dileyen inkar etsin. (Kehf, 29).
Bu dnemde bu gibi rnekler ska tekrar edilmitir. Daha sonra ise byle
olmamtr. nk bundan sonra Hz. Peygamber, savamak emrolunmu
ve u yet nazil olmutur: Mriklerle topluca savanz. (Tevbe, 36)
Baka bir ayette ise, yle buyrulmutur: Onlar nerede bulursanz
ldrnz. (Nisa, 91)
*
*
*
Bu durum netletikten sonra yle derim:
114

Hz. Musa ve Harun (a.s)n kl ile gnderilmi olduklarnda kuku yoktur.
Onlar, rislet ve hilafet grevini birletiren Allahn halifelerindendir.
Bununla birlikte Hz. Harunun immet grevinde Hak ile arasnda vsta
bulunmaktadr. Onun immeti, kardei kendisini kavmine halife olarak
brakt iin, vstaldr. Bylece o, immetin iki eidini birletirmitir ve
immetle ilikisi glenmitir.
Bunun iin Harunun hikmeti, dier bir sfta deil, immete nispet
edilmitir.
Bunu bil, Allah mriddir.

XXV. Musa Fass[31]
31] Fassn bal yledir: Mseviyye Kelimesindeki
Ulviyye Hikmetinin aklanmas: bnl-Arab, Hz. Musann
ahsnda klli ruhlar ile czi ruhlarn ilikisini ele almaktadr.
Bunun nemli bir tezahr, Musadr zannyla ldrlen
ocuklarn ruhlarnn, Hz. Musaya g ve kuvvet olarak katlm
olmasdr. bnl-Arab, yle demektedir: Msdan dolay
ocuklarn ldrlmesinin hikmeti, kendisinden dolay ldrlen
her ocuun hayatnn Msya imdat olarak dnmesidir. nk
ocuklardan her birisi, Msdr diye ldrlmtr. Halbuki
ortada bir cahillik yok idi. Binenaleyh, kendisinden dolay
ldrlen her ocuun hayatnn Msya ait olmas gerekir.
Musa Fassndaki Mhrn Almas
Hz. Musann Peygamberlerden stnl
Bilinmelidir ki:
Bu hikmetin ulv sfta izafe edilmesinin srr, bir adan, Musa (a.s)n
mertebesinin ykseklii ve drt adan dier peygamberlerin oundan
stnldr.
Bunlardan birisi, Hz. Musann melek veya baka herhangi bir vsta
olmakszn Allahtan dorudan ilim almasdr.
115

kincisi, Hakkn onun iin Tevrat kendi eli ile yazmasdr; nk Tevratn
yazlmas, vstasz Allahn kendi eliyle gereklemitir. Nitekim Hz.
Peygamber, Allahn dorudan yapt ileri bildirirken yle buyurmutur:
Allah Tevrat kendi eli ile yazmtr. Tuba aacn kendi eli ile dikmitir.
Adn cennetini kendi eli ile yaratm, Ademi ise iki eli ile yaratmtr.
ncs ise, Hz. Peygambere ait camilik makmyla/(: ez-Zhir ve el-
Btn isimlerinin hkmlerinin mazhr olmak) yaknlk ilikisidir. Allah
Tela u yeti ile buna iret etmitir: Nasihat ve her eyin aklamasna
dir ne varsa, hepsini Musa iin Levhalarda yazdk. (Araf, 165)
Hak, ez-Zhir isminin ikrmlarndan Hz. Musann payn oalttnda,
baz alardan olsa bile, iki taraf birletirmek iin el-Btn isminin
hkmlerinin bir ynn de gstermek istemitir. Allah, Hzr (a.s)n
stnln ona gstermi, ve onunla bulumas iin kendisini tevik
etmitir. Sonra Musaya Hzra gidip, onunla arkada olmas iin izin
vermitir. Onlar buluturmu, irde hkmlerinden bir rnek grnceye
kadar Hz. Musa, Hzr ile arkada olmutur. Bylece, bu rnek ile irde ve
emir hkmleri arasndaki fark renmitir.
u var ki, teri renk ve zellik, Hz. Musaya hkim olmutur ve Hz.
Peygamber (a.s)n de haber verdii gibi Musa sabredememitir: Allahn
rahmeti bize ve Musann zerine olsun. Keke haberleri bize anlatlmas
iin sabretse idi. Doruluunda ittifk edilmi baka bir rivyette ise
yle buyrulmutur: Eer Musa sabretmi olsa idi, garip eyler grrd,
fakat eletirisi onu arkadandan ayrmtr.
*
*
*
Ez cmle: Musa (a.s)n Hzr ile karlamasndan sadece u fayda
meydana gelmitir ki: Hz. Musa, kendisine verilmi ilmi nihai ilim olarak
gryordu ve bu ilimden daha erefli bir ilim bulunmadn dnyordu.
Bu karlamayla Allah kendisine, bu ilmin tesinde de bir takm ilim ve
srlar olduunu gstermitir. Allah, bunlar diledii kullarna baheder.
Bunun ardndan Hz. Musa, kendisine verilmi ilmi nihai ilim olarak
grmemitir ki, bu da yeterlidir.
Musa (a.s)n peygamberlerin oundan stn olmasn temin eden
drdnc durum ise, Hz. Peygamber (a.s)n kymet hadisinde
mmetlerin kendisine arz olunmasyla ilgili haberidir. O (a.s.),
116

peygamberlerden hibirisinin mmetinin Musa (a.s)n mmetinden daha
fazla olduunu grmemitir.
Bir Yahudi, sahabeden birisiyle konuurken Musay btn insanla
stn klana yemin ederim ki.. diye yemin eder. Sahabi, yahudinin bu
szne kzm ve ona nasl bunu sylersin, bizim aramzda peygamber
vardr diye kp Yahudiyi Peygamber (a.s)a ikyet eder. Hz.
Peygamber (a.s), yle buyurur: Beni Musadan stn tutmaynz. nk
insanlar bayldklarnda ben ilk aylan olurum ve Musay Arta ayakta
dururken grrm. Onun Allahn baylmadan istisna ettii kimse olup
olmadn bilmiyorum.
Bunlar, hikmetinin ulv sfta izafe edilmesini gerektiren Hz. Musann
kemllerinden rendiklerimin bir ksmdr. Musann, Hzr (a.s) ile
karlama kssasn ve aralarnda geen olaylar ise, bu kssann ierdii
Rabban srlar ve gaybi ilimleri ieren hadis erhinde aklayacam. Hz.
Musann lmn, lm meleinin kendisine gelmesini ve gzn
karmasn ieren hadiste de, Allahn takdir ettii dier srlar
aklayacam.
Allah hakk syler.

XXVI. Halid Fass[32]
32] Fassn bal u ekildedir: Hlidiyye Kelimesindeki
Smediyye Hikmetinin Aklanmas: Bu fasta bnl-Arab, Hz.
Peygamber ile Hz. sa arasnda yaam Halid b. Sinandan ve
onunla ilgili samediyye hikmetinden sz etmektedir. bnl-
Arab, Halid b. Snan ve peygamberlii hakknda u bilgiyi
vermektedir: Halid b. Sinan, davasyla berzh nbvveti izhr
etmitir. nk o, lmden sonra berzhtaki hadiseleri
bildirmitir. Bundan dolay mezarnn almasn ve kendisine
sual sorulmasn talep etmitir. Bylelikle, berzh alemindeki
hkmn dnya hayat sreti gibi olduunu haber vermek
istemitir.
Halid Fassndaki Mhrn Almas
Es-Samed ve Halid b. Sinan
117

Bilinmelidir ki:
es-Samed isminin iki mns vardr. Bunlardan birisi, karn olmayan ey
demektir; dieri ise niyetlenmek ve ynelmek demektir.
Burada kast edilen ise, ynelmek ve niyetlenmektir. Bunun srr ise
udur: Hz. Halid b. Sinan, kendisine kar ktklar iin, yaarken kavmine
nbvvetinin hkmn izhr etmemi, ldkten bir sene sonra kabrini
ziyaret etmelerini vasiyet etmitir.
Kavmine ilerinde kesik kuyruklu bir eek bulunan koyun srs
geldiinde Halid kabrinden dirilmi ve Hakkn diledii ekilde bildiklerini
kavmine haber vermitir. Kavminin genleri, buna izin vermemi, o da,
nbvvetinin hkmlerini izhr etmemitir. Bylece onun nbvveti,
berzh nbvvet olmutur. Nitekim eyhimiz (r.a) buna iret etmitir.
Hz. Halidin kssasnn tafsil, hadis ve rivyetlerde zikredilmitir.
Nbvvetinin hkmleri bu mertebede zuhr etmedii iin Hz.
Peygamberimiz onu dikkate almamtr. Bunun iin yle demitir: Ben
sa b. Meryeme insanlarn en yaknym, nk benim ile onun arasnda
hibir peygamber yoktur.
Bunu bil, Allah mriddir.

XXVII. Muhammed Fass[33]
33] Fassn bal yledir: Muhammediyye Kelimesindeki
Ferdiyyet Hikmetinin aklanmas: bnl-Arab, yle
demektedir: Onun (a.s.) hikmeti ferdiyyet hikmeti olmutur.
nk o, bu insan trnn en kmilidir.
Muhammed Fassndaki Mhrn Almas
Kll Hikmet
eyhimiz (r.a), bu hikmeti kll hikmet ve ferdi hikmet diye
isimlendirmitir. Her iki ismin de bir srr vardr. Bunlar, Muhammed
kemlin srrn, kaynan, camiliini ve son oluunu, peygamberlerin
paylarnn ve yetlerinin onun mucize ve Haktan olan payna nispetinin
srrna dikkat eken kaideyi rendiinde anlarsn. Bu kaide ile, Allahn
izni ile bu faslar zerindeki konumam bitiriyorum.
118

Her ey, belirli bir adan ve zel bir itibr ile Hakkn bir mazhrdr;
kendileri ile mmknlerin var olduu bu itibr ile ve bu adan, Hakkn bir
ismi taayyn eder. Bu ismin zellii udur ki, bu varlk Hakka ancak bu
itibr ile ve bu adan istinat eder. Her varln Hak ile olan durumu
byledir.
u var ki, peygamber ve Ehlullahn bykleri ve dierleri arasnda fark
vardr. nk peygamberler ve bykler, kll isimlerin mazhrdr.
Onlarn dier varlklarn ve insanlarn istinat ettii dier isimlere olan
nispetleri, cinslerin ve trlerin ahslara nispeti gibidir. Ayrca, cinsler ve
trler, hkm ve ihtada farkl olduklar gibi, nebi ve veliler arasnda da
stnlk fark vardr.
Hz. Peygamber (a.s) kymet hadisinde buna iret etmitir: Bir
peygamber gelir, yannda be kii; bir peygamber gelir, onunla iki kii;
bir peygamber gelir, onunla bir tek kii; bir peygamber gelir, onun
yannda hi kimse yoktur.
*
*
*
aret ettiim eydeki sr udur: Hz. Peygamber Efendimizin ve onun
vrislerinden olan kmillerin dndaki her peygamber ve veli, Hak ile
belirli bir adan irtibatldr ve Ona istinat eder. Bu, Allahn isimlerinden
zel bir isim olarak isimlendirilir. Ztnn mutlakl, vahdetinin srfl ve
zt feyzinin vahdeti asndan hibir varlk, Hak ile ilikili deildir ve Ona
dayanmaz. Nitekim buna defalarca iret edilmitir.
Ehlullahn byklerinin ulat son nokta, Hak ile irtibatlarnn birinci
taayyne kmasdr. Sft ve isimlerin kayna olmas asndan bu
mertebe, vahdaniyeti ynyle Hakka izafe edilen btn taayynleri
birletiren zt birlii/ahadiyet takip eder. Bazlar, onu vcb hkmleri
diye isimlendirir; bunlar, itibr ve haysiyetlerin neticeleridir.
Bunlar, ayrca, mmkn malmlarn hkmleri asndan imkn
mertebesine izafe edilen eyleri de birletirir. mkan mertebesine izafe
edilen eyler, oalan imkna ait snrllklaryla ve muhtelif-eitli
istidtlaryla, mutlak ve zt arlk ile Haktan taan Vcd- Vahidi/Tek
Vcd oaltrlar.
Hz. Peygamberimizin ve onun kmil vrislerinin sft ve isimlerin
kaynadr dediim birinci taayyn ile ilikisi, dier insanlardan farkldr.
nk bu taayyn, Hakk bilmede ve ona dayanmada her adan onlarn
119

nihi mertebeleri deildir. Onlar, Haktan baka kimsenin bilmedii bir hal
ile dierlerinden ayrlrlar. Bu zel hali, insn- kmil olmas gerektiini
rendikleri kimsenin dndakilere sylemezler; bu istidada sahip kiiyi
terbiye etmek iin, bu ve benzeri eylere dikkatini ekerler.
u var ki, onun kemle ermesi, onu terbiye etmesi ve kemle erdirmesi
takdir edilmi kmil ve mkemmil birisinin terbiyesi eliyle gerekleir; bu
da, Hakkn en kmil enlerinden birisidir. nk o, Hakkn
mertebesinin/hazret sreti zere yaratmasyla zuhr eden ve kendisine
halife kld en kmil varlktr.
*
*
*
Geen ifdelerimde, her peygamberin Hakkn isimlerinden birisinin
mazhr olduunu sylemitim. Onun nbvvet ve risleti, Hakka bu isim
asndan dayanr.
Her peygamberin mucizeleri de -ister ok olsun, ister bir tane olsun-
rislet ve nbvvetinin Hakka istinat ettii hkmlerden ibrettir. Bu,
srrna vakf olan kimsenin peygamberlerin, velilerin ve mertebelerinin
velyet, nbvvet ve rislette farkllamasnn sebebini renecei bir
srdr.
Bu kimse, bu bilgiyle, Allah Telann Biz peygamberleri birbirine stn
kldk. (Bakara, 253) yetinin srrn anlar. Buradaki stnlk, eitli
tarzlarda olsa bile, rislet asndan deildir; nitekim Allah, yle
buyurmutur: Resllerden hibirisini ayrt etmeyiz. (Bakara, 275).
nk risletin hakkati bir olduu iin, btn peygamberler Hakka istinat
etmektedir. Bu stnlk, peygamberlerinin risletlerinin kaynanda ve
herhangi bir isim veya sfta istinat edilerinde ortaya kan stnlktr.
lh sft ve isimlerin hkm alannda ihta, taalluk ve tesr kuvvetinde
mertebelerinin farkl olduu gizli deildir. Nitekim buna baka yerlerde de
iret etmi, el-Halik, el-Bari, el-Musavvir, el-Kabz, el-Bsit ve benzeri
isimlerin el-Kadir isminin perdesi olduuna dikkat ekmitim. El-Kadir
ismi, zikrettiim isimleri ihta etmek ile beraber, el-Mrid ismine, o da,
el-Alim ismine tbidir.
simlerin mertebeleri, dikkat ekildii zere, eitlidir. Bunlarn bir ksm
cinsler gibi, bir ksm trler gibi, bir ksm da ahslar gibidir.
120

Bu kaideyi anlayp, aklnda tuttuunda her peygamberin getirmi olduu
mucizenin alemin esaslarndan birisine ait olduunu renirsin. O
peygamberin nbvvetinin Hakka istinad, bu asln ona dayand isim
asndan sbittir. Mesela Nuh (a.s) suya, brahm (a.s) Kabeyi yapmaya,
atee ve unsur aleminde kll-mutlak terkibin nasl gerekletiini
grmeye tahsis edilmitir. nk Hz. brahim, ihta eden camilik
mertebesine nispetinin yaknlndan, hkm ve diresinin genilii ile
dierlerinden stndr.
Hz. brahimin yakn olduu sz konusu camilik mertebesi ise, sadece Hz.
Peygamberimize aittir; binaenaleyh, Hz. Peygamberin camilik makmna
yakn olan peygamber, nbvvet ve ihta asndan dier peygamberlere
nispetle daha yce ve daha kmildir.
Musa (a.s)n nbvvet hkmlerini; ate, asa, aa, su, ta gibi
mucizelerini dn. Onun mucizelerinin, Hud (a.s)n aksine olarak,
sayda tekil saylarn sonu olan dokuzda bitiinin srrn dn. Hud
(a.s)n mucizesi ise, sadece rzgar idi.
Hz. Peygamber (a.s) Efendimizin, kelma tahsis edilmesine, rislet ve
peygamberliinin ummliine, btn yeryznn ona mescit ve
toprann da temiz klnmasna dikkat ediniz! Ayn blnmesi, ncekilerin
ve sonrakilerin ilimlerinin kendisine verilmesi gibi zelliklerini ve eratnn
hkmnn kymete bitimesini dnnz.
*
*
*
Ben bu srlar aklamaya balasaydm, sz uzard. Fakat Allahn yardm
ile bir rnek zikredeceim ki, bunu bilen kimse, hibir kitapta yazlmam
ve kimsenin aina olmad eyleri renir.
nce resllerin ilki olan Nuh (a.s)n mucizesinin zikri ile balyoruz. Sonra
Hz. brahm, Hz. Musa ve Hz. say, sonra da Allahn kendisi ile terii ve
risleti bitirdii Hz. Muhammedi zikredeceiz.
Ehlullahtan muhakkik olanlar, stn, suyun, baln ve arabn vehbi
ilimlerin mazhrlar olduunda ittifk etmilerdir. Onlarn bu ittifk ve
keiflerini zhir asndan destekleyen ey, sahih-nebev haberler ve
defalarca hadis kitaplarnda, rya yorumlarnda, havuz ile ilgili hadislerde
ve zikredilen rivyetlerde bulunmaktadr. Bunun yannda, vakalarda
defalarca tekerrr eden tecrbeler de bunu destekler.
121

Bu sbit olduktan sonra u da bilinmelidir ki:
Allahn yaratklarndaki hkmnn balangc, onlarn kendisi ile
irtibatlarnn sebebi ve kendisinin de onlara taallukunun kayna, ezeli-
zt ilmidir. Malmlarn sretleri, ezel ve ebede tek bir vetirede bu ilimde
taayyn etmilerdir. Bu ilim, Allahn yaratmasndaki ilk sebebidir.
Allahn kazas ve kaderi, ilmine tbidir; ilminin malmlara taalluku,
onlarn hakkatlerinin gerektirdii hale gredir. nk ilmin malma
taalluku, malma tbidir. Nitekim buna defalarca iret edilmitir.
Yaratklarla ilgili hkmn ve onlara taallukun kayna ve balangc,
ilimdir ve su da ilmin mazhrdr. Bundan dolay, ilh hikmetin kemli
asndan, Hakkn yaratklar zerindeki hkmnn sretini getirecek olan
ilk peygamberin mucizesinin Hakkn ilminin gereine gre su olmas
gerekmitir. Bu da, Nuh (a.s)n mucizesinin srrdr.
Kelm sft, ilmin sretlerinden birisi, bir nispeti ve ondan bir paydr; bu
ifdelerden hangisi sylenirse sylensin ayndr. Bu sret, Kn/Olden
ibrettir. Bununla, Hakkn yaratklarna tesrinin kaps alr ve varlklar,
ilim mertebesinden harice, farkl cins, tr ve ahslarna, eserlerinin
dnya ve hirette devamllklarna gre, zuhr etmilerdir. Bundan dolay,
Hz. Peygamber (a.s)n mucizesi kelm olmutur.
Hak, Kalem-i alaya lmimi kymete kadar yaratklarm zerine yaz
diye buyurduu iin, sadece Kelmn hkm, Allahn bu alemde varln
takdir ettii malmlarn hepsini kuatmtr. Ayn ekilde Hz. Peygamberin
erat da, dier peygamberlerin eratlarnn aksine, btn mahlukat ve
eratlar zerine umm olmu ve hiret ile bitimitir. Dier
peygamberlerin eratlar ise, cz, snrl ve hkm sonludur.
Hz. Peygamberin rislet ve erat genel olduu iin, btn arz, Hz.
Peygambere ve mmetine mescit klnm, arzn topra da temiz
klnmtr. nceki peygamberlerin ve Hz. sa, Hz. lyas gibi yaayan
peygamberlerin risletleri, Hz. Peygamberin risletinin hkmlerine
katlmlardr. Ayrca, Hzr (a.s)n nbvvetini kabul etmede perdeli olan
kimseler gr ayrlnda olsalar bile, Hzr (a.s) nbvveti de Hz.
Peygamberin nbvvetine ve eriatna katlmtr; nk muhakkiklerin
byk ounluu arasnda bu konuda gr ayrl yoktur.
*
*
*
122

Hz. Peygamber iin Ayn blnmesi ve Hz. Peygamberin onda tasarruf
edebilmi olmasnn sebebi udur:
Kamer/Ay felei, cisim/cirm asndan feleklerin en k olsa bile,
hkm asndan en kapsamlsdr. nk btn semalarn kuvvetleri ve
meleklerin tevecchleri, Kamer feleinde birleirler; sonra bu kuvvet ve
tevecchler, ondan yaylr ve bu aleme ve mensuplarna dalrlar. Bunun
iin bu sema, hilafet semas olmutur.
Basret sahipleri, ayn paralanmasnn srrna muttali olduklarnda, Hz.
Peygamber (a.s)n camilik/(: vcb ve imkan hkmlerini kendinde
birletirmesi) ve onun son peygamber olmasnn srr zuhr eder. nk o
peygamberlerin sonuncusu ve en camilik zelliinin sahibi olduu iin,
kuvvet ve ulv zellikler asndan feleklerin en kapsamls olan feleklerin
sonuncusunda tasarruf etmitir.
Hz. Peygamber, bu alemde tasarruf etmi ve arz ve semann
hazinelerinin anahtarlar kendisine verilmitir; nitekim, vefatndan be
gn nce syledii bir hadisinde bunu belirtmitir.
*
*
*
Hz. Peygamberin cmilik zelliine dellet eden kemlleri pek oktur.
Onlarn ou, bu alemde gizli, hirette ise aktr. Nitekim, kymet
hadisinde, kendisine efaat kapsnn almas ifdesi ile buna iret
etmitir. Ayrca, Ben Arn sanda Rabbimin katnda dururum, yle bir
makmda dururum ki benden baka alemlerden hibirisi orada duramaz
hadisi de buna iret eder. Hz. Peygamber, baka bir ifadesinde ise,
yle buyurmutur: Kymet gn ben insanlarn efendisiyim.
erat, akl ve keif asndan ittifk edilen bir ey udur: nsan iin bu
alemde ve bu yaratlta gereklememi hi bir keml, lmden sonra
hiret diyarnda da gereklemez. Dolaysyla iaret edilen btn bu
kemller, Hz. Peygamber iin bu alemde ve yaratlta fiilen
gereklemitir.
Hz. Peygamber, bu mertebelerin hkmnn gerektirdii ekilde bu
kemlleri gizlemitir; nk buras, rtme ve gizleme alemidir. Bu alemde
gizlenen ve rtlen kemller, o gn, gizlilikler ortaya kar (Tark, 9)
yetinin gereine gre, hirette ortaya kar; nk oras, alma alemi
ve vnme zamandr.
123

*
*
*
Hz. Peygambere tahsis edilmi kemllerden birisi de, her eit perdeyi
yrtan kmil dostluk makmdr; sz konusu dostluk, Hak tarafndan
sevilmi olmak/mahbubluk derecesidir. nk dostluun iki mertebesi
vardr; bunlardan birisi, seven ile sevilen arasnda perde baki kalmakla
beraber, tam komuluktur. Bu durum yle ifde edilmitir:
Rhun yolu bana karmtr
Bylece Hall Hall diye isimlendirilmitir.
Hz. Peygamber, dostluun iki mertebesi arasndaki fark, sra hadisinde
zikredilen kabul edilmi dualarnda bize bildirmitir. Bu, Hz. Peygamberin
Rabbine mracaat ederek, namazn ksaltlmasn istemek iin defa
Rabbi ile Hz. Musa arasnda gidip geldii hadistir. Hak, sonunda
kendisine yle demitir: Senin iin sildiim her rekatn karl vardr.
Ayrca mmetine dua ettii ve nc duay, yaratklarn brahime
varncaya kadar her peygambere ba vuracaklar kymet gnne tehir
ettim buyurduu iki duasnda da buna iret etmitir.
Kukusuz, ba vurulann derecesi, ba vuran ve muhta olandan daha
stndr. Bylece, bu ve benzeri hadislerle Hz. Peygamberin makmnn,
Hall brahimin makmndan stn olduu ortaya kmtr.
Hz. Peygamber, yle buyurmutur: O gn, yaratklar brahm (a.s)a
mracaat edip, ona yle derler: Sen Allahn dostusun, bize efaat
eyle. brahm yle cevab verir: Ben perde tesinden dostum. Bylece
Hz. brahim, kendi dostluunun var olan bir perdenin ardndan
gerekletiine dikkat ekmitir.
Hz. Peygamber (a.s)n dier peygamberlere olan stnln,
zikrettiimiz veya burada dile getirmediimiz deliller ile ve lmnden
be gn nce Allahn onu dost edindiini bildiren rivyetler ile sbit
olunca, bu dostluun brahmin dostluu gibi olmadn rendik. nk
Hz. Peygamberin btn peygamberlere kar stnl vardr. Hallin
dostluu, perde gerisinden olduu iin Hz. Peygamberin dostluunun
arasnda perdesiz bir dostluk olmas gerekir. Bu da, baka bir hadiste
aklam olduu zere, mahbubluk mertebesidir.
124

Bu mertebe, seven ve sevilenlerden her birisinin dieri iin bir ayna
olduu mertebedr. Bylece, onlardan her birisi, hem seven ve hem de
sevilene dnr, her birisinin iermi olduu eyler btn ile dierine
yansr.
Bu meseleyi anlaynz! Bu, Hz. Peygamberin son peygamber
olmasn/hatemn-nebiyyn ve daha nceden dikkat ekilen dier
kemllerini ieren camilik zelliinin sebebidir.
*
*
*
Hz. Peygambere mahsus Muhammed keml srr hakknda zikretmi
olduum eyleri ve sadece ona ait kemlleri dnrsen, onun dndaki
peygamberlerin mucizeleri asndan olan deerinin, Hz. Peygamber
(a.s)a ait camilik zelliine yaknlklar orannda olduunu anlarsn.
Bundan dolay, Hz. brahm (a.s)n mucizeleri, kendisine bir veya daha
fazla mucize verilen peygamberlerin mucizelerinden saysal olarak fazla
ve stn olmutur. nk onun en byk mucizesi, Kabenin yapmnn
ona tahsis edilmesiydi. Yeryz, hilafet mahalli ve cem mertebesinin
sretidir. Nitekim, bu durum bir hadiste yle dile getirilmitir: Allah
yeryzn Kabenin altndan drer.
Allah, Hz. brahme yeryznn merkezini ve yaratlnn balang
noktasn gstermitir; bu alemi terk ettikten sonra da, onu yer yznn
rhanliinin mahalli olan yedinci semaya yerletirmitir. Bylece Hz.
brahim, hem alemin sreti ve hem de rhanlii ile mnasebet elde
etmitir.
Allah, unsurlarn mahal asndan en stn olan ve kendisinden dolay
blisin, Ademe kar bbrlendii atei de brahime amade/teshir
klmtr. Eer, ayette zikredilen Hz. Adem ile blis arasnda geen
tartma blis ile Hz. brahm arasnda olsa idi, blis brahme kar
bbrlenemezdi; nk Hak, ona atei boyun edirmitir.
*
*
*
Hz. Musann mucizelerinden birisi, Hakkn ona muhta olduu eyde,
yani atete tecell etmesidir; ayrca, aa, asa ve kendisinden on iki
pnarn kt ta da, onun mucizelerindendir. Hz. Musann
mucizelerinden birisi de, bata suya atldnda, kendisini kurtararak
Hakkn kendisine suyu amade/msahhar klmasdr. Daha sonra da,
125

Firavun ve kavmi onu takip ettiklerinde de Hak, suyu Hz. Musaya boyun
edirmitir.
*
*
*
sa (a.s)n Hz. Peygambere mahsus camilik makmyla ilikisinin
shhati ise, onun zevk ve hal olarak Muhammed camilik diresine
girmesi ve onun hkm ile boyanmasyla sbittir. Allah, bu eriatn
hkmlerini ve hkmlerinin saltanatn Hz. sa ile sona erdirmitir.
Bunlarn hepsi, daha nceden Hakkn ona retmi olduu kitap, hikmet,
Tevrat ve ncile ilavedir.
Bu balamda, Hz. sann lleri diriltmek, amurdan ku yaratmak, ona
flemek, krleri iyi etmek ve insanlarn evlerinde yediklerini ve
depoladklarn bilmek ve gkten sofra indirmek gibi dier mucizeleri de
bunlara katlmaldr.
Bu hususlar anlalrsa, doruya ulalr!

Son Sz
Allahn Fussul-Hikemin dayand srlar aklamakta, dmlerini
zmekte ve kendisine izafe olunan peygamberlerin mertebelerinin
esasn aklamada myesser kld eyleri zikrettik; bunu yaparken de,
kitabn erhine dalmadk.
Szmz, Allahn her erat ve makm kendisi ile bitirdii makm
zerine bitiriyoruz.
Bu eserimizi, u cmlemiz ile sona erdiriyoruz:
Hamd, Allah iindir. O nimet ve ihsn verendir. Hamd, Allah iindir.
Selam umm olarak setii kullar zerine; zellikle de Hz.
Peygamberimiz ve onun deerli ailesi ve sekin kmiller zerinedir. Onlar
miraslar elde etmitir.
Allah bize yeter, O cell ve kerem sahibidir.


126

You might also like