You are on page 1of 14

. '. . .

INSAN BILIMLERI ARA~TIRMALARI





YENIHARRAN

'.

(:EVRESI

YIL : 2 SA YI : 5 - 6

~UBAT - MATIS 1994

Ii -

sAIIiBi ve YAZIiSLERi MtIDiJRtJ

Neziha KARAKU~

YAZIKURULU

A. Yilrnaz SOYYER Nurettin bZTURK Huseyin AYK OT Rahmi KARAKU~ Salih A YDEMiR Kadi.r ALBAYRAK

DiZGi

OZDAL ue.su TLF: 313 29 34 ~anllUrfa

BASKI

bZAL Matbaasi

TLF : 520 60 58 iSTANBUL

HABERLESME ADRESi

Tekel Cad .. 2. Sok,

Cahskan Apt Nu. 4 I'

Bahc;:elievler!~A LIURFA 'II

lLF: (414) 314 56 86 ,

3145718

.. Yazilann her tUrIii sorurnlulugu yazarlanna aittir.

... YaylIllanmak nzere g6nd::- : I rilen yazilar yaymlanmadigr ' takdirde iadeedilir.

i<;iNDEKILER

5

Din ve Felsefe

H iisamettin ERDEM

Bertrand Russell'm

Din Hakkindaki Gorusleri

. Rahmi KARAKUS

B ir Felsefecinin Rc!!llan~lhgl

- Muammer GURBUZ

Nannk Kemal'in Harabat Tenkidi u zerine Dusunceler NurettinOzrURK

Ziya Gokalp'in. . ,.

Din Sosyolojisine Giris Salih AYDEMIR

Geleneksel Sanatlanrrnzda Klasik Formlar Sorunu Hiiseyin. AYKUT

Cevre ye Sahsiyet Ibrahim CANAN

Harici Firkalan .

Adnan DEMIRCAN

24

45

Tevrat ve Talmut'a Gore Allah Anlayisi

gev. Kadir ALBAYRAK

49

61

65

68

71

84

NAMlK KEMAL'iN HARABAT TENKiDi UZERiNE Do.~trNCELER

Nurettin 6ZTURK*

R. Wellek ve A. Warren, edebiyat alanmda ilmi cahsmalara baslamarun en tabii ve makul ~eklinin edebi eserlerin kendilerini incelemek ve yorumlamak oldugu goru§tindedirler,. Yine onlann tesbitiyle son yillarda edebiyat incelernelerinde bizzat edebiyat eserlerinin kendileri uzerinde durulmast gerektiginin anlasilmig olmasi saghkh bir tepki olarak ortaya~akrm~tll"(l). Prof. Dr .. Mehmet Kaplan da Wellek ve Warren dogrultusunda.edip tarafmdan yazilmis olan esere hakiki edebiyat denilebilecegini ifade eder. Ona gore de okuyucu ancak edebf metin tile dogrudan dogwya temas etrnek surretiyJe onun hakkinda mnsahhas ve dogru bir fikir edinebilir(2).

Bu anlayism altinda tabiat bilimlerinin metodlanm insan bilimleri alarunda da uygulamak isteyen pozitivist bilim tutumuna ve onun rasyonel universalizmine kars; Schleiermacher ve Dilthey tarafmdan gelistirilen anlamaci aknn vardir .. Dilthey'in konuyla ilgili unlu sozu sudur: "Tabiau aciklaru: ama insaru ancak anlayabiliriz,,(3). Dilthey ve anlamaci yaklasimm diger dii§tintirleri evrenin btiyiik btitiinli.igtine degil de tek tek insani olaylann biricikligine dikkat cekerek, onemli olamn bu olaydaki espriyi (ideal tip, zihniyet, paradigma vb.) anIamak. oldugunu soylerler, Bunda struktllralizmin Saussure-Levi- Strauss ~izgisindeici yapi arasnrmast daetkili olmustur, Her yap; kendi ic;:inde yeterli ve anlamh bir biiti.indiir. Onu anlamak icin sebeplerinden cok unsurlanna ve unsurlartnm fonksiyonuna bakmalrdsr,

Anlamaci ve struktnralist yaklasumn bOttin c;:eicieiligi ve konuyu bir nolcta (ifade) uzerinde toplama egiliminin kolayhgina karsilik, edebiyat arasnncismm metne hakkmi verirken, onun belirli bit cevrenin drunu oldugunu unutmamasi gerekir. Sainte-Beuve ve H. Taine'le baslayip Gustave Lanson'la devam eden bu anlayis, Turk edebi-yat arastrrmacihgmda da ufuk ay1el bit etki gostermistir, xx. yuzyil basmdan bugiine dek yaygm clan anlayis da budur, Lauson, edebiyat tarihinde IrnUamlaeak yohr §U ozlu ve ;unlii sozuyle belirtmistir : "Edebiyat tarihi medeniyet tarihinin birlasmldIf(4).

Eser kadar onu meydana getiren dl§ etkiIere de hakkm; vermek gerektigine

,inanan Tanpinar, "Tiirk Edebiyannda Cereyanku" incelemesine §u ciimleyle girer :

"Modern Turk edebiyau bir medeniyet kriziy]« ba~lar,,(5). Yeni Turk edebiyatJ. alanmda onsuz olunmaz kaynak ozeHigini hep sfu:diiren XIX. Am Turk Edebiyatt Tarihi'ndeyse btl krizi ~oyle actklar :

"J839'dan sonraki. devrin bir hususiligi de memlekette g ittikce kuvvetini artttran

---...---

* Parnukkale Universitesi, Turk DiH Okutmarn

501 YEN! HRnnRN CEUnfSi

bir ikihgi dogurmasi, onun manzara ve ruh biiJilnlUgilnil kirmasidtr. Bugiin bile 'alafranga' ve 'alaturka', 'eski' ve 'yeni' tabirleri ile ifade edilen bu ikilik realitesi Tanzimai'tn en biiyUk!atalitesidir,.(6)

Tanpinar'm soztinti ettigi ikilik konusuna H .. Z. Uncen,. Y. Akc;:ura,. P. Safa ve N, S, Banarh gibi yazarlar da deginir, Ancak bu konu ayn bir incelemeyi gerektirir,

Kenan Akyuz'tin dedigi gibi bu eski-yeni, dogu-ban mucadalesi Tanzimat donemini a§lp Servet-i Funun donemine de gececek ve ancak yuzyrhn sonunda banh TUrk edebiyatrnmkesin zaferi ile bitebilecektir. Bu dnrumu ile Tanzimat doneminde Lenkid daha (rok dogu-bati edebiyatlanmn mucadalesini mihver yapan, divan. edebiyan if in yikici ve yeni TUrk edebiyati i(rID de yapiei bir nitelik ta§u.(7).

Tanzimat'tan soma baslayan sorunlar c;:evresinde gerceklesen edebiyat c;:al1§malanmn Servet-i Ftmun hareketine kadar suren devresini iki akima gore degerlendirrnek, ozellikle Fuat KoprUlU ve onun a~hgl ~aglrda gidenlerce Turk edebiyat tarihciligine yer'le§tirilmi§ bit gelenektir, Bu aknnlardan ilki ~inasi - Ziya pasa - Narruk Kemal, ikincisi de Herem - Hamit- Sezai mektebidir,

Ayru a1am i~inde yer alan Ziya Pasa ile Namik Kemal arasmdaki insani ili§kinin niteligini, Ziya Pasa He 1876 Kannn-r Esasi Komisyonunda cahsirken cektirdikleri resmin arkasma, Ziya Pasa'nm oItimti tizerine (17 Mayis 1880) Narruk Kemal'in yazdlgl ~u krt'a pek guzel anlatir :

"Hem mudnz, hem muvaftkn Ziya ile Kemfil $u'le-yi berkcyyede mevcild iki kuvvet gibi inihfid olmazsa hdsli nokta-yi maksudda Cehreler ma'kus idi §U giJrdug.un silret gibi Ittihad enikce ammd basina ziilimierin Ytldmmlar yagdmrdlk berk-s hiirriyet gibi Bir ziyddzr hiike dii~tii an'aetti in~ita! Mazhan bu hfik olan bin nur-l lllvviyet gibi Nur-l Hakk'a iltihaak etti Kemiil-i ziirtni

Tek btraku bu cihanda sevdigi millet gibi(8),"

Narmk Kernal'in isabetle soyledigi gibi •. "iki dost,,(9), hem muanz, hem de muvaftkn. Daha Tasvir-i Efkar'da yazmaya ba§Jadlgl ilk yillardan, yani "Smasi'den Soma", Namik Kemal eski edebiyan yIkarak biredebiyar-i cedide yaratrnaya hruj koymu§m. Dostu Ziya Pasa da Hnrriyet'in Lomira baskismda 7 Bylul 1868 1 L nushada pkan ~iir veJnsa makalesinde divan edebiyanna agrr bir dille ytiklenerek heceyi, balk siirini ve sade Turkce'yi yuceltiyordu, Yani aralannda klasik edebiyata karsi olus bakimmdan bir muvafakat vardi, Muarazamn ortaya cikmasi ise Ziya Pasa'mn Londra'da Ruya'yi yazarak Sultan Abdulaziz'e yaklasmaya ~ah§~asma kadar gider, Nanuk Kernal, dostunun Tanpmar'm sozleriyle "kudret karsismdaki bu acizini " dOgruSll bicaffedeme'm1§. ve Kendi Rnya'sim yazarak karsilik vermisti. Yine de iki edip dostun arasmda ciddi bir mesafe aplmaml§tlr,

Incelerneler Narrnk Kemal'i sonraki Akif gibi tavizsiz bir inane ve fikir abidesi

iNSAN BiliMLERi 51

olarak tamurken, Ziya Pasa'yi Tanzimat'm ikiligi (siianiyeti/diialitesi) icinde bir tiirlii safmi belirleyemernis bir idare-i maslahatci olarak gosterirler. Onlarla ilgili konular tizerine ister istemez bu goruntunun de golgesinin dii~tiigiinii belirtmek yararh olacaknr.Cunku kazamlrrus bir miieadalenin ardmda diiniin kendi gen;:egi ile bugnnun peneeresinden gortinti~ bicimi degisik olabilir.

1874 yihnda Namtk Kemal Vatan piyesi yiiziinden Magosa'da siirgii:nde iken, Ziya Pasa manzum bir onsozle tic;: ciltl:ik bir antoloji yaymlar(lO). Dostunun bu eseriyle kasideciligi, yani sultanlara ovgtHer diizme gelenegini ve dolaysiyla eski edebiyati diriltmeye c;:alt~u~l karanna varan Nanuk KemaI bu girisimden rahatsiz olur. Ote yandan bu rahatsizhgm alnnda, Ziya Pasa'mn kalemine ve sanatma duyulan guven de yakmaktadir. Yenilik davast Ziya Pasa'mn kaT§1 tarafa gecmesiyle biiyiik bir kayba u.grayacaknr. Bunun uzerine Nannk: Kemal, mektup seklinde kaleme alrugl Meshur Tahrib-l Harabat ve ardindan Takib'i H. Nazim ve Z. Resid Bey aracihgryla Ziya Pasaya ula§tlnr.(II).

EbUzziya Tevfik, Kemal Bey'in Harabat karsrsmdaki piskolojisini ve Tahrib de takib'in yazl.h§ §artlarml anlatngl bir yazasmda, Ta1hr.ib'in Magosa zindanmmn tenha bir kosesinde hem en on on iki saat zarfmda yazrlnns bireser oldugunu belirtir ve daha fazla aciklama yapmayi, anrlarmm kapisnu okuyucuya daha faz1a acmay; uygun gormez, (l2). Tahrlb eline ulasinca Ziya Pasa'nm ilk tepkisi "eserlerini almadun diye kiztyor" seklinde olur. Ancak bu tepki uzun siirmez.(13). Dostunun icine du§tUgu zorluklara kar§l ilgisiz kalrnayan Pasa, Kernal Bey'e para da gondermi§ti(l4). Bunlara ek olarak Ibnulemin'in yazdigma gore, Ziya Pasa Tahrib'e karsi yazdig; 74 beyitlik manzum cevabi da stirgundeki dostunu uzrnemek amaciyla gonderrneyip mahviyetkarhgmi goslerir(l5). Cunku Pasa herseye ragmen vefali bir dosttur. Bunu Kemal Bey de bilir.

Ne var ki yine de Tahrib ve Takip He TUrk edebiyat aJemi, Naci-Ekrem ve Akif-Fikret munakasalannda biitiin gerekli sonuclanna dogru ilerleyecek alan bir medeniyet kavgasmm mutevazi provasmi yapar,

Bir yuzyih a~an ve neredeyse bu donemi tek basma idare eden eski-yeni tartismasinm ilk edebi belgelerinden sayrlan bu iki risalenin psikolojik varlrk sebebini Tanpinar ty1e karikaturize eder : "Eskiyi hortlattyorsun, onu beraber gommeye azmetmi~tikl,,(1 ). Tanpmar'm bu sozlerinden yola cikarak, onun Tahrib ve Takib'i sogukkanh birer tenkid eseri olarak ele alamayacagmi ileri surrnek yanhs olmaz. Nitekim Namik Kemal Antolojisi'ni hazirlarken kaleme aldl~ Nanuk Kemal'in Hayati ve Eserleri kisrnmda daha onceki bir yazismdan naklen tekrarladigi sozler bunu gosterir :

"Her firsatta eskiye hiicum. etti. Tahrib-i Hadiblit ve Takib'te bu hucumu hakszdlga kadar gotiirdfL Bazt tenkii eserlerinde bum« da gecti, tidetii yzrtlCI oldu.{. .. } Tahrib-i Hardbdn okurken, daima goziimii11. oniine urnaklaruu etine gerirmi§ bir adam

gelil·u(17). .

Yine Tanpmar tenkitle iligili bir yazismda da amik Kemal'in yeniye kar§l duydugu sevgi ne kadar sathi ise, bu tenkitlerinde eskiye buldugu knsurlarrn da 0 kadar sathi oldugunu soyler(l8).

Tahrib ve Takib ile iligili gorti§ bildiren obur yazarlar da benzer tutum icinde-

dirler. Sozgelimi Kemal Bey'in oglu Ali Ekrem, Namik Kemal'in bu iki risalede pek dogru mutalealan yarunda haylice garazkarlrk gosterdigini yazmaktadrr,(!9l, t. Necmi Dilmen, Kemal Bey'in tenkitlerinde siyasi bir infialin ifadesine edebi vesilearadrgi icin her zaman hakh olmadignu ve §iddetinin, buldugu kusurlann onemini ge\;tigini soyler (20), l. Habib Sevuk, §'U gorustedir :

"Tenkitierinde es dost da ayumiyordu. $akirdi mevkiinde oian ve kardesi gibi sevdigi Recaizade Ekrem'i Meprizon terciimesi yuziinden §iddetle hlrpaladlg! gibi, agabeyi gibi hiamet ettigi miicadele arkadasi Ziya Pasa'run Harabat'ina kars: da Tahrib ve Takip'i yazdi. Birincide Pasa'nin eskilige kuvvet olacak oyle bir eser meydana getirmesinden dolayi Harabat'a yenilil: ideali namtna hiicum eder. ikillcide tse Harabat'a alinan eserleri-vukufla tedkikediyor"C2l).

M. N.O·z6n de Sev:iik'ten farkJl olmayan bir degerlendirme yapmaktadir :

"En aziz mefkiaesini miidafaa eden insaniara mahsus buyuk bir fedakdrlikla Ziya Pasa ile dostlugunu incitecek ve hatta kendisine sonra azap verecek bir §iddet ve hamle ile gayesine varmak isteyen insanlann her vasuayi mesru goren zihniyetiyle - hakli haksiz - Harabat't basuulan. sonuna kadar muaheze etti'1{22).

V. M .. Kocanirk, iki eserin de mntedil ve metodlu bir tenkid eseri onnadlgrm, kizgmhk eseri oldugunu, bir fikri degil bir duyguyu ifade ettigini; T. Alangu tenkidin saldinya kiydrgim; Kenan Akyuz tenkidin genellikle hissi bir hava tasrdtgmi ve a§mya kactigmi; Olcay bnertoy Narrnk Kemal'in elestirilerinde nesnel kalabilrnekten uzak, \;ok §iddetli ve yikicr oldngunu; Celal Taraker \;ok agu hucumlarda bulundngnnu; Himmet uc,; ise Kemal Bey'in tenkidlerinde eski-yeni mucadelesiain boyutlanm a§arnadlglm ve gelenek karsrsinda rhmh - sentezci olmak yerineasm tavtrlara y6neIctigini soyler (23).

Nihad Sami Banarh'nm konuyla ilgili gorti§leri ~6yl~dir ;

"Herhalde Tahrib-i HarabCit, Turk edebiyatinda satirik tenkidin zeki ifadeyle yazilmts, zevkli ve orjinal bir eseridir. Ancak bu eserin dahili blr tenkidi onda da acele de yapllml~ bau hatdlar bulundugunu gosterir(24).

Banarh, XVII. yuzyil sairlerinden Sabri He ilgili bilgi verirken, eITnin "Bi-hamdillati zamaninda be-kavl-i Sabrl-i §iikir

Gariban-i felek mecbiir-t dest-i §ekviidlr"

beytini anar veSabn-i §akir kelirnelerinin ikisini de Narruk Kemal'in Sabri'nin adi sandlglDl belirterek Tabribdeki bir yanhsa deginm:i§ oIur(25),

O. Go\;gi.in de Tahrlb ile Takib'i, Harabat'm dil ve iislGbundan muhtevaya kadar ~e§ith yonleriyle esash bir tenkidi olarak niteier(26).

Tahrib ve Takip hakkinda son ve ~ok onemli bir esere ve oradaki sormca da ozellikle ternas etmek gerekir, Nihad Sami Bey'in dedigi gibi dahili bir tenkid denebilecek olan Prof Dr. M. Kaya Bilgegil'in Harabat Karsismda Narruk Kemal adh eserinde, Namik Kemal'in Ziya Pasa'ya y6nelttigi suclamalar ve buldugu yanlislar ayrmhh bir sekilde 'ele almarak, ktasikedebiyat teorisine de vilif olmanm rahatligryla, . amik Kemal'in eski edebiyat ve nazariyan hak:k:mda saruldigi gibi fazla bilgisi olmadig; ve

liNSFlN Oi,LiMtEBli53

Ziya Pasa karsismda fesahat ve beHigat noktalanndan hakh gorulemeyecegi zengin or-

neklerle belirtilir, (27). '.

Tahrib'in basmda, Nanuk Kemal'in Harabat muaddimesine kar~l kendisinin de . mukaddime yazabilecegmi gostermek it;:in. kaleme aJdtgl bir "Makaddime-i Manzume" bulunmaktadtr. Bu davramsmm gerekcesinin, "kis! bilmed(gine diiJmandu·" soztiyle a((tkIar. 0 manzumsozu bilir ve bu 0 kadar bi.iyU:~ bir marifet degildir, N. Kemal bu manzum mukaddimede once soze Ziya Pasa'yi overek baslar, Pasa edipler zumresinin ovlinctidur7"OI1un yazilan sayesinde eski tarz bozulup yenilik ortaya cikmisnr, Terci-i Bend'i ile fikri, Terkib-i Bend'i He §iiri ihya etmistir. Veraset Mektuplan katiplere guzel yazi omegi olmustur, Hurriyet'teki makaleleri nstahguu ispat eder. Zafemame ve §erhi iistiine soz yoktur, Maksat edebiyata hizmet ise bunlar yeterlidir, Harabat'a gerek yok idi, <;iinbi Harabat acemtarzuu canlandirmaya yarar. Acem tarzmmustalan olarak Narruk Kemal, Nedim ve Nefi'yi sayar :

"Tarz-t Acem'i nirindir ihya ? Elvermedi mi Nedim it Nef"i ?

. Sf'rif! bize var ml hir; nef'!

En parlag! en buyiik yaiandir,"

Nanuk Kemal'in acem tarzim ve ustalarmi Ziya Pasa'ya karsr cikanp yalan dolan sozler soyledikleri ve mtibaJagaya. kapildiklan ir;:in elestirmesi, ashnda ~iir ve Insa'ya bir antnr .. I:;iink:u Pasa bu makalesinde Harabar'm tam aksine §oyl.e der:

"Siir her kavimde tabiidir. Ri'ry-i arzda ne kadar mile I ve akvam gebni§ ise, ciimlesinin kendilerine mahsus ~iirle/'i vaT idi. Osmanhlann siirleri nedir ? Necati ve Beki ve Nej': divanlartnda gorduguml1z bahr-i remel ve hezecden mahbun ve muctes kasaid lie gazeliyyat ve kuaat ve mesneviyya; muiir? Yoksa Hom ve ltri gibi mUslki~iniisanm rabt I makamat eyledikleri Nedim ve Vasrf sarkilari mullrZ Hayir bunlartn hicbirisi Osmanli siiri degildir; zira goriUiir ki bu nazimtarda Osmanu sairlen §uara-yz lran'a ve lraniler dahl Araplara taklid ile melez birsey yapdmisur ve bu taklid yalniz uslub-: naztmda degil, beth efkar Ii meaniye bile sirayet ederek, bizim suara-yt eslaf edCi-Yl nazm ve ifadede ve hayalat ve meanide Arap ve Acem'e miimkun mertebe taklide sa'» etmegi maariften addetmisler ve ambo bizim mensup oldugumuz milietin bit lisani ve siiri var midir ve bunutslah kabil midir, asia burastni midahaza etmemislerdir.

i§te anuk Kemal, bu metnin kendisince de altma imza atilabilecek kabullerini dayanak yaparak Ziya Pa§a'YI bir bakima doneklikle suclar. Mukaddime-i Manzumede marla sairliligin yalan dolan soz olmadignu, §uursuz siirin rnakbul sayilamayacaguu Nanuk Kernal §u rmsralarla vurgular :

"MakM/ ala rill §LlW~SUZ '§i'r? BiT kfira yarar m! nursuz mihr?

54 YEN i HHRH~N ICURES i

Cuhhfile de ayb iken. yalan soz Her sdyledigi yalan dolan soz Herkes Dna mimukallid olsun

Sozune yalan dolan mi dolsun?"

Bu beyitlerde Harabat mukaddimesine atiflar vardir, Ziya Pasa M~rut-u Ahval-i ~a'iri b~lllth bolumde §Qyle der:

"Si'rinde diyen yalan dolan soz lsde sana soylemez yalan siiz

ilm olmazsa sair olmaz insan Dilsiz soze Mdir olmaz insan.

Her iki yazann da ~iirle §uur ve ilim arasmda ilgi kurmasmda ve yalan uzerinde durmasmda herhalde Fuzfili'llin "iUmsiz_§iir temelsiz duvar gibi olur" ve "aldanma ki sair sozi; elbette yalandlr" Sozlerinin etkisi vardrr, Namik Kemal rsrarla akJa ve fenne uygun bit siir dimyasmm kurulmasi gerektigini belirtir:

"Turki'de kaside gormedim. ben Be§ beyti bile mutiibtk-« ten Mazmunlarz vehmdir zunundur Akla gore ddetii cUnimdur.

Kaside gelenegi dl§Inda N. Kemal'in Arap ve Fars edebiyanna bir diyecegi

yoktur:

"$i'r-i Arabi'ye ldfyoktur Fiirsi'de de ho§ kelam coktur."

$airegore Harabat'a bunlardan ornek ahnmis olsaydi Tehrib'e gerek kalmazdi,

HaIbuki eskilerin ktiru orneklerini ahp §imdiki sairlerden ·Bmek vermemek yanhsnr:

"Esliift ya etmek icin ibciil Uiyzk m! muastrini igjfil?

Arnk bu cagda Enveri, Selman, Zahir ve Unsuri gibiAcem §airlerinden medhiyeler secrnek uygun degildir, devir degi§mi§tir. Bu gornslerinde N. Kemal, bir mesrutiyetlri olarak edebiyatin kendi sorunlanyla degiI, pedagojik ve politik fonksiyonu ile ilgili bir kaygi icindedir.

Narmk KemaI Harabat'a ahnan Arap edebiyan orneklerinden genel olarak. rnemnnndur, Ancak Ka"b bin Zilheyr (Kaside-i Burde yazan) lie gazeliyat sahiplerini yanyana. koymak. ona gore uygun degildir. Hassan bin Sabit, Samuel, Lebid gibi §airleri unutmak da affedilemez, Onlar dururken Nevres'ten ornek almak yanhsur, Yalmz, gayet dostane ve mutevazi bir tavirla, soylediklerinde bulunaeak noksanhgi affetmenin muruvvet, reddeylemenin ise adalet olacagmi belirtir, Yam Tahrib ile Takib'in sam arala-

nuda iki dostun zemini saglam.baglihklanm gormek mumkundur, Narmk Kemal, Ziya

Pasa'ya Farsca §iirlerini tavsiye eder.Cunku : .

"Tek idi beya.n:~l Fiirisi'de Stili idi cihan-: Ftirisi'de"

Nefi'nin kasidesi dl§lUdaki Farsca §iirleri de almabilirdi. Fakat Nevres'in seyilmi§ olmasi yaziknr. Harabat'a onca eski ve yeni §air varken yeni donemde eskiyi kuvvetle .temsiI eden Osman Nevres (1820-1876),ten ornekler ahnmasma yok i~er1emi§tir Kemal Bey, Endise aym : Henuz pek turfanda olan yeniedebiyati baltalamamak gerekir, ~air Nevres'e son ve tarihi darbeyi indirmektencekimnez, Herhalde §u rrusralar olmasaydi Osman Nevres adi Encumen-i ~uara mensuplarmdan biri olmak drsmda amlmazdi :

"Nevres okunur belli midsr hir;;? Sairlige G§.inli nudir hie?

Bir ehl-i kemal eliyle heyhdt Bir har ola dahil-i NaruMt/"

Herhalde bu haraket Nevres'in ~ahsmmijzerinde bir hadde de sahiptir: daha ziyade konjonkrnreldiI. Ore yandan Kemal Bey, Encumen-i ~Ilara ic;:iIJde (1861) Nevres'i yeterince tanmu§tlJ, Tahrib'm mensuru kismmda onu Ali Riza Pasa'mn gazelini calmakla maruf bir zat olarak gosterir, Kemal Bey'i tenkidinde samimi oldugu olcude subjektif yapan, her an dinarnik tuttugu sevgileri ve nefretleri idi, Mesela Zeynelabidin Resit Bey'e Nevres'ihicvettigi iC;io; "Nevres hakkmda olan kita nefis Pek1iHi etmistir, Ben zati harifi sevmem; demistir, Onun Nevres dti§manIlgml Olfun de bitirmez, Nevres Olii.nce §oyle der: Herifi Aeemlerle bir takun Bektasiler veli itikat edecekler, ona teessuf oIunur. Bu nedenle Tahrib ve Takib bazen bir Nevres-narne seklinde takdim edilen Harabat'm bu yonune bit reddiye kilrgina burunur, Kemal Bey'in Pasa'ya yiiklenmesi yalmzca Nevres'ten cok ornek ahnmasi ve kendi §iirlerinden "birkacparca" aWluH§ olunmasi nedeniyle degildir(32). Tahrib'de aynea E§ref iPa§a ve Ekrem Bey'den ornek bulnnmaytsma da isaret eder .. Bencilik icinde olmarugml §u nusralar gosterir:

"B en gittiginiz yola gidedim Bir miintehtibdt cem'ededim SehnGmeleretmi~ olsam insad Bir beyitimi eylemezdi frdd"

Ancak Pasa'run antolojisinin 285 sahifesini kendi §iirlerine ayumasun tevazu ve fazilet sahibi olarak gordtigli dostuna yakisuramaz,

N. Kemal, hece-aruz konusunu bir oncelik - sonrahk, eski - yeni ve milli-ummi meselesi olarak ele almaz, Basanyla ilgilenir, Ziya Pasa'ya kaI§I sorusn §udur:

"Bizde astk Orner filanlar Neviii'den mukaddem. mi idi? (Konu§maslyla} Nedim Timurleng nedimlerinden mi idi? (Heceyle bir sarla yazan) Ziya Bey (Pasa) Devlet-i S elcukiyye rica linden midir?"

56 'YIENi: "RIUtRN ~EUBESi

Pasa, once de soylendigi gibi, N. Kemal'e gore basansizdrr, yii1l1di siirden anlamamaktadir, Aynca Ziya Pasa'mn mukaddimesinde §airleri imtihana ~ektigini soylemesi dogru degildir. "Yiabast mulaum nasbeder gibi, sairlere imiihan ile tayin-i meziyet - zahir - yeni cikn, ewe! yak idi i§bu risayet yelli f!kt~." Boylece Narruk Kemal, Ziya Pa~a'YI kendi sozleriyle cerh etmenin ince yolunu bulmustar. Takazaya aldlgl baska bir nok.ta da Pasa'mn hata ve sevabi gostermek ic;:in secmeler yapngmi soylemesidir. "Hie hata ve sevap gostermek: i!,-'in miintehiibdt mecmuast mi yaptltr? Demek ki bu eserde es'ann hem en giaelleri, kem en [enalari inuhab edilims!" Kemal Bey'in bu rnantik oyu nu esasen Harabat'r baglamasa da pelemikteki gii.ciinu. gosterir.

Kemal Bey bir edebiyat tarihi kavrammdan da haberdardir; .. ., tarih-i edebiyatanuzla hie muvafakati varmi?" Ancak, Mevlana'nm "Tiirki siihan"e temel koyanlar arasmda sayilmasuu isternesi, "eseriyle deliil tesiriyle"§eklinde duzeltilmelidir. Kemal Bey; Ziya Pasa'nm Nef'i ve Nabi ie;:ID soyledigi

"Yapd! iki tasral: bu. hiili Yanli birisi biri Rehflb"

Beyti uzerne §u duzeltmeyi yapar:

"Ey vdlaf-l her - mekdm Riim'un Biradi da ~an mE Erzurum'un?"

Yliztinii biitliniiyle banya dondiigu samlan Namik Kemal'in siyasi dU§i.inceleri bakrmmdan islamcilrgm onctlsu olrnasi (33) ve edebi sahada §u sozleri soylemesi, battcilik denen kavram ve etrafmdaki sorunlann ne kadar zanlarla tirUlo oldugunu da gosterir :

"Vdkw edebiyanmum hfil-i hiizinna nazaran Fdrlsi'den bir vakil iSligna bizim icin. kdbil olamayacagtnt inkdra mecdl yak. "

Buna ragmen Kemal Bey Turkce'yi savunmada tavizsizdir, Lisan-t Osmani'nin Edebiyan Hakkmda Bazi MuIahazatl ~amildir adli unlu makalesinin Tekmile-i Saded kisrmnda soyledigi §u sozler, Tahrib'deki gorti~lerinjn esas program lID verir:

"Tiakqemiz bir lisandir ki bilkuvve ~amil oldugu muhassenata gore diinyada en birinci lisanlardan addoiunmaga §ayii.ndw (34) .

"Hu; de ihmal edilecek cinsten olmayan ve Namik Kemah Tiirkr;iiliik cereyanuun On safina getiren bu tarihi goru~ti kaydettikten sonra yine edebiyata dOlleiim(35).

Nanuk Kemal sik sik imale ve san yanhslanna dikkat ceker, b-onik bir uslupla hamun, sultan gibi kelimeleri Ziya Pasa'run kullams seklini elestinr. Tiyatro alanmda niyin geri kalmdigirn tartrsir. Tabiata, akla ve fenne uygun biredebiyat-r sahiha istedigini belirtir. Eski edebiyati biitunuyle ve korukorune reddetmedigini ise ~u sozleri ispatlar :

"Ben Nefi'nin ne tabiat-i ~airanesinde alan kudret-i fevkaladey.i ve ne de ban ~§'arlndaki latefeti iaMr edenlerdenim. t, .. J Nefi'nin Sihiim-! Kazastndan btiliida yazdlglm beyitten ba~ka hakikaten mutabtk: ve mU§fIhih addolun.acak bir fah:riyyesi yolaur itikadindastm. "

Onun asil kar~l ~Ikt1gl unsur eski edebiyatm hakikete uymadrgiru israrla vurgu-

iNSRN BiLiMLERi 57

Iadig: mecaz tarafrdir. Fakat sanatta imaj ve muhayyilenin imkanlanna srrt donmek, sanati yok etmektir, Sanat yaratilrms ikinci bir dunyadir ve sanatkann hur imajt bu yaratmanm esas arnilidir, Buna ragmen Kemal Bey mesela felek imajma sozu getirerek onu yedi bash bir yilana, boyu serviye, yururneyi nehre benzetmeyi hos gormez, Ancak ileride kendisi de mesela tercumeyi, mavi gozltt ak benizli sail sacli bit Ingiliz kizma kara gozlii kara kash ve esrner benizli bir Arap dilberinin elbisesiyle ziynet vermeye benzetir. Demek ki ifade tesbihten ari olamaz; kaldr ki sanat...

Narmk Kemal, Tahrib'in ortalannda Fuzuli icin Ziya Pasa'mn yazdlgl §u beyti

igreri9 bul ur:

"Yaruknr 0 !1§!klli hiuibt Naznunda kokar ciger kebabi"

Arkasmdan Pasa'mn yanlrslanna bol bol tenia~ eder. t;agda§ olmayan §airlerin ayrn anda zikrini yanlrs bulur, Bilgi eksiklerine isaret eder (kamer murabbai), Numan pasa He Abdullah pasa'mn kanstmlmasmi yerer.Vasif hakkindaki "bilgisi ktsa' hiikumunu yerinde gormez, Soz arasinda divanlar He birlikte kullandigi kaynaklardan Kunhu'e -Ahbar'a Mevlid dolaysryla anf yapar, Mevlid'in Kur'an ile arasmda benzerlik kurulrnasiru elestirir. Pasa'run Nahifiyi Mesnevi terciirnesinden dolayi "fjdir-i kavi" diye tasvif ve tahsin etmesini de dogru bulmaz. Ona gore "terciimenin ~airlige taalluk eder bir yeti yoktur". Oysa Nahifi tercumesi yalmz bir ceviri degil eserin Turkce'de yeniden yaraulmasidir.

Tahrib ve Takib'de bazi gorusler tekrar edilmektedir. Mesela Nef'i'nin Vanh olarak gosterilmesine, Ziya Pasa'mn kendi siirlerine 90k yer vermesine ve Nevres konusuna sair birkac yerde birden deginir, Narruk KemaI bu durumun farkmdadtr .. Ona gore bu, yazmm geregidir; yiinkii kendisinin de dedigi gibi, bu tur yazilar istitrad kabilindendir.

Tahrib'in son krsimlan Arap ve Fars edebiyatlanna dair Ziya Pasa'nrn goruslerine yoneliktir, ~air burada da once oldugu gibi Harabat mukaddimesinde sayilan pir adlanyla eseri ahnansairler arasmdaki farka dikkat ceker. Firdevsi, Hakani, Nizami, Sadi, Enveri, Mevlana gibi sairler hakkindaki tercihleri elestirir. Arap §iirleri arasma Muallakattl's - Seb'a'dan Ebu Temmam'munlu bir kasidesinin almmayisina karst cikar, Ziya Pasa'run c;agatayca'Yl bir Turk lehcesi degil Turkce, Arapca ve Farsca ile birlikte dordilncii bir dil saymasirn da haklr olarak dogru bulmaz. Nihayet Tahrib Ziya Pasa'nm daha yararh isler ile ilgilenmesi temennisiyle biterken Narmk Kemal dinen, siyaseten ve edeben tuttugu yola aykin gelen sozler dolayisiyla kaleme sanldigtm ve Tahrib'i yazdigun belirtir,

Takibin ilk temas eUigi konu da yine Ziya Pasa'mn §iirlerinin antolojide 90k yer tutmasrdir. ~ait; Fuzuli, Baki, Naili, Sami, Nedim ve Kelirn gibi sairlerin terci-i bend, miiseddes ve muhamrneslerinin secmelere nicin ahnmadigrru sorar, Sairlerin dogum yerlerini belirtmek ona gore "su] eglence. icin toplanmis bir kitapta" gereksizdir. Fakat bu tutumun Harabat'i kucumsemek icin soylenmemisse, edebiyat arasnrmacihgr a91- smdan yanhs oldugu soylenmelidir. Aynca degum yeri ve mensei farkh pek cok pirin istanbul Turkcesine ve kiilturune yonelrnesini gostermek acismdan Pasa'nm tutumu ya-

58 YENI HARRON I;EURI'[s.i

rarhdrr, Bununla.birlikte d'ogum yerlerinde bazi yanhslar vardir. Nefi dismda Galib'de de boyle bir yanlt§ vardtr, Kemal Bey'in d'ed.igi gibi, Galin Telash degil Leskofcalrdu

0~ .

Nanuk Kemal Takib'de de tesbih ve mecazlardaki duzensizlik ve naho~luga egilir, Ahmed Pasa'nm bir beytinde sevgilinin saeim iri ve uzun bir yilana benzetmesini tabiat ve belagate gayr-i mutabik bulur ve sorar:

"Eslttfda her ne yaptlml~',: her ne saylenmis ise velev ki ser'a, akla, tabiata, insaniyet« mugayir olsun, ui-be - kiyamet bizde makbftl olup gidecek mi"

Suyun ve topragm yanmasi imajim elestirirken, mustakbel sembolizmle hesaplasir gibidir, Bugtm galat-r meshur alan bazi sozler! de dnzeltir: Enaniyet degil enaiyet ik:isi de fasih degil ihtiraattandrr. Ote yandan §airin irnaleyi Arap ve Fars aruzu i\=in tabu saymasr.Turkce'de ise bu dillerden gelen kelirnelerin bile imalesiz oldngunu soylemesi ilk )::ez dile getirilen bir tartismadir. Narruk Kemal buna bagh olarak aruz ile sade Turkce arasmdaki uyusmazhg; omeklendirir, Dikkat ~ektigi yanlislardan biri de iki ayn dilden (Arapca-Turkce) kelimenin Farsca terkip yapilmasidtr: "LaJz-1 neste". Neste'yi §air Turkce sayar,

Takib'de tercih ve soyleyi§ yanhslanna yogun olarak deginiImeye devam edilir, Bunlararasmda daha onceleri Ziya Pasa'rnn bir gazete yazisr (Tercuman-i Ahval'de) vesilesiyle diizelttigi giinbegiin sozii ilginetir. Namik Kemal, gun sozunnn Farsca'da \=agn§trrdlg1 (gun, gfme) anlami daha once Pa§a!'nm ima ettigigibi kullanarak tenkid yapmaya r;alt§maktadlL

Takib'in onemli bir yonu de sudur: Kemal Bey 16 yasmda yazdlgliig beyit ile Harabat'a ginneyikendi degerine ve §aitrl1ginin gelisimine uygun bulmaz, Ojgun Kemal'in §iirlerini secmemek, "diri diri defnolunmus" birinin "mezardan sadasim" isitmckle e~ oldugu icin tizgtindiir.

~air sectigi beyitlerde gordtigti tarih yanhslarina da tek tek temas eder. Orhan Gazi omur boyu gaza yapmarrns, 35 yilhk saltanatmrn 20 ytldan fazlast savassiz geemistir. Fatih Bayezidi veliahd nasbennernistir, Yavuzonce Acem'e sefer ennis, soma MlSIr'1 alrmsnr, Kmrn Harbi'nde Rusyadegil Osmanh harp ilan etmistir .. Donanma 11 ( ) He degil dar() ile yazihr.

Takib de Tahrib gibi Farsca ve Arapya eserlerle ilgili gOrii.§lede. ~air burada

sozu kisa kesmi~tir(37) .

Genel olarak Namik Kemal'in edebi tenkidleri, ozel olarak da Tahrib ve Takib hakkmda Ti.irk edebiyat dunyasmdaki yaygm gOrii§, sairin her turlu tenkidinde hiss! davranmis oldugu §eklindedir. Yukanda degi§ik edebiyat tarih ve tarihcilerinin Tahrib ve Takib ile ilgili dusunceleri verilmis idi. Bunlann hepsi de Namik Kernal'i sogukkanh bir tenkidci degil hissi bir yeni edebiyat taraftan saymakta birlesir .. Onda tenkid tenkid icin degil yeniligin ;ustiin gelebilmesi icindir. Daha II. Me§Tutiyet senelerinde Mehmet Akif bile §oyle yazryordu:

"Bizde evvelce intikadin kendi 16yle dursun. ismi bile yokiu. (. . ..) ilk intikadi te'li] olarak Kemal'in Tahrib ile Ta'kib'ini kabUl etmek zariaidir. Yalnasumsmi soylemeliyiz

iNSRN BiliMLERi 59

ki Ziya Pasa. merhiimun Hardbdt'ini intikad maksadtyla yaztlan bu iki eser pek cok muldhazati havi olmakla beraber asla bftara/ane dejJildir. Kemal Bey ififidline maglUb olarak bircok haksizliklar da yapnusur. (. . .) Zira son derecede hissiyaici, son derecede infidlatlna mahkum idi (38).

Bununla birlikte Akif, Narmk Kemal'in bu konuda mazur gorulmesi gerektigini de ozellikle belirtir. Donemi icinde ve bilinen ki§iligi ile Kemal Bey'in farkli olabilmesi beklenemezdi, Ancak bir eseri degerlendirirken ikide birde yazanru ignelemek, eserden cok yazara yuklenrnek, iktibaslan saglarn ve kunyesi aeiklanrrus eserlerden degil zihinden yapmak, sdziln anlamuidaki etki yerine yaratacagi ~oka bel baglamak, icinde bulunulan rnaddi ve manevi durumu tenkide yansitmak (projeksiyon) ve farkh bir muhataptan intikarn ahr gibi davranmak, eski He yeni arasmdaki yeri netlestirmeden bid adma digerine yuklenmek gibi tamamen tenkid dl§I tutumlara da dikkat cekilmelidir. Belki debir yenilik mursidi gibi gorulen N31mk Kemal, cevresinin beklentilerinin karsilanmasi icin kendini mecbur hissederek kaleme sanlrrusti. Nitekim Ebiizziya, Kemal Bey'in hafizasirnn De kadar gii~lU oldugunu, ne kadar cok beyti ezbere bildigini Numune-i Edebiyat-i Osrnaniye'de yazar (39).

Gerek bu tenkidlerde, gerekse diger eserlerinde Namik Kemal'i zaman zarnan sanatkarhktan da ilmilikten de ahkoyan amil, biitiin varhgtru kendi usnindeki ideale angajeederek kendi benliginden disanda yasarnasidrr.

NOTLAR:

I. Rene Wellek - Austin Warren, Edebiyat Biliminin Terneller], (~ev. A. E.. Uysal), Ank. 1983, s. 185., 186

2. Mehrnet Kaplan, Siir Tahlilleri, lst, 1988, s.7

3. Bkz. Paul Rabinow - William Sullivan, Toplumbilimlcrinde Yorumcu Yaklasun , (cev, T. Parla), Ist, 1990, s.1-15; Dogan Ozlem.Tarih felsefesi, lsi. 1992, s.181: Bedia Akarsu, Qagda§ Felsefe, 1st. 1979,

5.50,207 .

4. Gustave Lanson, Edebiyat Tarihi • Ilimlerde Usul, (xev. Y. Serif), Ist. 1937, s.6 ve aym metin: Van.

Tieghern, Muhtazar Avrupa Edebiyan, (cev, Y. $erif) Ist, 1935 icinde, bkz. s.5 5 .. Ahmet Hamdi Tanpmar, Edebiyat Uzerine Makaleler, hI. 1977, s.l Ol

6. Ahmet Hamdi Tanpinar, XIX .. Asir Turk Edehiyatr Tarihi, ist. 1976, $.136

7. Kenan Akyuz, Modern Tiirk Edebiyatmm Ana Cizgileri, Ank. 1982, s.67,,6&

8. Kenan Akyiiz Bah Tesirinden Turk Siiri Antolojisi, ist. 1986, resirn: s.28,klt'a : $.75 resim icinaynca bkz. Ninad Sarni Banarh, Resimli Tiirk Edebiyati Tarihi, ist. 1971, C. II, s.873

9. Sulcyman Nazif, Iki Dost(Namlk Kemal He Ziya Pap), [st. 1343

1.0. Aynntih bilgi icin: Akyuz, 198Q, 531-32; Onder G6ygiiu, Ziya Pasa, Ank, 1987a" s.25; Order G6~giiu, Ziya Pasa'rnn Hayau, Eserleri, Edebi ':'alisiyeti ve Butun Silrleri, Auk. 1987b, .s.33

11. N. Kernal'in tenkidleri icin: Ferlhan Yogurtcuoglu, Nanuk Kemal'in Edebi Tenkhleri. Ist. Turkiyat Ens.

Mez, Tezi nr. 329, 1948 ' 4; Kaya Bilgelgil, Harabat Kar§lsmda Narmk Kemal, ist, 1972 ve Kazim Yetis, Narmk Kemal'in Turk Dili ve Edehiyati uzerine Giirii§leri ve Yazrlarr 1st. 1989

12. Mehmet Kaplan, NanukKemal, ist. 1948, 5.94; Kaya Bilgegil bu siireyi dogru bulmaz. Tenkidin bir ha-

zrrlams safhasi gecirdigini dli~linlir. Bkz, K. Bilgegil, yage, s.n5

13. M. Kaplan, y.a.g.e., s.94

14. M. Kaplan, y.a.g,e., &.95

15. M. Kema1inaISonAmTurkSairleri.is!. 1988, c.n. &.822

16. A. H. Tanpmar, 1976, 5.422

17. A. H. Tanpmar, 19/7,5.21.3,242

18. A. H. Tanpmar, 1976, s:?5

19. Ali Ekrern.Nanuk Kemal, ist. 1992,5.58

20. Necip Pazil Krsakurek, Namlk Kemal,ist. 1940, S.XXXil, Dilmen'in notu

21. Ismail Habib Sevilk, Avrupa Edebiyatr ve Biz, Ist. 1941, c.n. s.584

22. Mustafa Nihat Ozun, Son Am Turk Edebiyati Tarihl, lst, 1941, s.356

601 Y[Ni "HRRON I;EURESi

23. Bkz. V .. Mahir Kocaturk Buyuk TUrk Edeblyan Tarlhl, Aqk. 1970.5,666;. Tahir Alangu, ]100 OnlO T,ijrk Eseri, 1st. 1974 s , :C.l s.609; K. Akyiiz, 1986,5.60; Olcay Oaertay, Edebiyatmuzda Ele~lir.i, Ank. 1980 s.43-44; Oleay Onertay, Tanzimat Doneminde Edebiyat AnlaYI§I, Konya 1981 s.79, Celal Tarakci Cenab Sahabbeddin'de Tenkid, Samsun 1986 5.6; Himmel U~. Ihmhlar ve Edebi Tenkid, Erzurum

1990. S.39 .

24. N. S. Banarli, 1971 C.Il, s.910

25, Banarlr, y.a.g.e., s.661; Bilgegil, 1972,8.232; Yetis, 1989,8.99

26. Onder Gtivgiin, Nanuk Kemal, Ank, 1987c,5.68

27. K.. Bilgegil, 1972, s.278: "Bu r;alrfma. sonunda, iddid edebiliriz ki, Ndnuk: Kemiitin Eski Edebi'llit'{l tamamen 1,111.:-if olusuna ddir besie.nen"mfimf kanaat hatdtldrr." Prof. Dr. Kaya Bilgegil'in bu eserini Bilge Ercilasun ~ur.ada tamtml§ ve degedendirmi~1ir: Tiilik. Kiill:iirii Ar~tmnalan Dergisi, Yrl : IU- IV - V - VI Turk Kwttirii Af§. Ens. Nesr, Ank. 1'966-196'95.321-323

28. Mehmet Kaplan - lnci Enginun- Birol Emil. Yeni Turk Edebiyah Anto'IQjisi, Ist, 1978. C.II, s .. 45

29. Harabat Mukaddiznesi'nden nakillerde ~u eserden istifade cdilmistir: Onder Gocgttn, 1987b

30. F. Kadri Timurtas, Tarih i~inde Turk Edebiyan, ist. 1981, s.194

31. N. Kernal bu sozu Tahrib'de anar, Bkz. Yetis, 1989, s.l34

32. BilgegiJ, 1972, s204 veBanarh, 1971. CJI. 5.910; M, Cernal Kuntay, Narmk Kemel, Devrinin Insanlan

ve Olaylan Arasmda, Isr, 1949 c.n .. kisnm L s, 312.,317

33. Bkz. MOmtaz'er Turkcne, Siya:.si id'eoloji Ola.rak Islamcdlgm Dogu~u,ist. 1992

34. Yetis, 1989, s.11

35. Tanpiuar, 1976, s.421

36. K. Bilgegil, 1972. 5.229'da. Telas diye okunan kelime, Yetit. 1989, s.148'de Palas ieklindedir.

37. Tahrib ve Takib'in baskilanipin bkz. : Mustafa Can, Namik Kemal BihliyografyasJ, Ank. 1988, s, 110 ve GOygiiu, 1987c, 5.192

38, A. vc N. Abduikadiroglu, M, A. Ersoy'un Makaleleri, Auk. 1987, s.l48 Akif gibi Kernal beyin tenkidleri uzerinde yorum yapmarms olmakla birlikte, Tefik Fikretin Harabat antolojisi icin yazdljtI ~u olgun vc aglrbash sanrlar, onUTI bir bakima Tahrib ve Takib'e bakism: da gosterir: "Hardba: ( ... J biitiin nevaklSlyla beraber sahib-i faulllla ilelebed ciilib-! sena va rahmet bir eser-i himmet olduifuna §uphe edilemez" Bkz. Tevfik Fikret, ViI ve Edcbiyat Yazilan, (haz, I. Parlanr), Ank. 1987 s.87

39. Bkz .. Inal, 1'988, c.n,. s. 829; Tahrib ve Takib biraz dabu mi1balagah IfIkdiTkarhklarlD neticesidir, M. C.

Kuntay ~unlan yazlyor:«Magosa ,f[irg.iiItl41Je liya Pasa hakkinda lstanbui'dan gelendedikodrllarm baslica iki menbah, vardi: Zeynelabidit: Resit, fivey dayl, Maltir. Bun/ann YaWlifl dedikodutu melauplann en esaslt yeri Hariihal'lI. liyo Pa§a'yo Magos{l siirgunwnm Hariibiit olke.sini arnracok en ufak §eJlerr bile Z. Reiil !lnUIm.uyor, surgiin« )'tJZlyordlt.. ( .. .) Magosa sfirgiiniinun heniiz yiiziimi gormeyen ve kendisiyle yalnrz mektuplasan bir gene bile HarJbfit hakksndaki dedikodulara kanstyordu. ( .. .) bu gellf Faik Resat Bey'di. ( ... J Kema/'ill Ziya hakkuulak: ofkes!!!i!! haksiz tarafianna bilmeyerek yardim. ediyordu," Kuntay 1949, c.n. Kisim 15.416-417 Kuntay'm §u tesbiti daha aciklayicrdir. «Magosa surgununun ede- . biyat munekkitligini Istanbul'dan tahrik edenler de oluyordu.( ... ) Onun rnunekkitligi Istanbul'dakilcri memnun ediyordu". y.a.g,e, s.326-327 Kernal Bey'in ezber kudreti rivayetine Kuntay da i§tirak eder.y.a.g.e., 5.315

You might also like