You are on page 1of 285

T.C.

ANKARA NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS SANAT TARH ANABLM DALI


TRKYEDE SANAT TARH KURAMININ ALIMLANII


Yksek Lisans Tezi


Bar ACAR

Ankara-2010

T.C. ANKARA NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS SANAT TARH ANABLM DALI

TRKYEDE SANAT TARH KURAMININ ALIMLANII


Yksek Lisans Tezi


Bar ACAR

Tez Danman Prof.Dr. Kymet GRAY


Ankara-2010

T.C. ANKARA NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS SANAT TARH ANABLM DALI

TRKYEDE SANAT TARH KURAMININ ALIMLANII


Yksek Lisans Tezi


Tez Danman : Prof.Dr. Kymet GRAY

Tez Jrisi yeleri mzas Ad ve Soyad .................................................................... ........................................ .................................................................... ........................................ .................................................................... ........................................ .................................................................... ......................................... .................................................................... ......................................... .................................................................... ......................................... Tez Snav Tarihi ..................................

TRKYE CUMHURYET ANKARA NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS MDRLNE Bu belge ile, bu tezdeki btn bilgilerin akademik kurallara ve etik davran ilkelerine uygun olarak toplanp sunulduunu beyan ederim. Bu kural ve ilkelerin gerei olarak, almada bana ait olmayan tm veri, dnce ve sonular andm ve kaynan gsterdiimi ayrca beyan ederim.(//200)

Tezi Hazrlayan rencinin Ad ve Soyad

mzas

TRKYEDE SANAT TARH KURAMININ ALIMLANII indekiler nsz 1. Giri 1 2. Tarih Tanm ve Tarih Yazmnn Geliim Evreleri ... 9 2.1. Tarih Nedir? ... 11 2.2. Antik Yunanda Tarih Kavram . 17 2.3. Roma Tarih Yazm 21 2.4. Tarih Yazmnda Dnm: Ortaa ve Rnesans 23 2.5. On Sekizinci Yzyl Tarih Yazm . 31 2.6. On Dokuzuncu Yzyl Tarih Yazm . 36 2.7. Yirminci Yzylda Tarih Yazm ... 41 3. Sanat Tarihi Yazm ve Sanat Tarihi Kuramnn Geliimi 55 3.1. Sanat Tarihi Yazmnda Kuram ve Disiplinler .. 57 3.1.1. Kurucu ncler: Vasari ve Winckelmann .. 58 3.1.2. Bilimsel Yntem: Wlfflin ve Riegl ... 65 3.1.3. Kltr Teorisi: Warburg ve Panosfky . 73 3.1.4. Yoruma Doru: Gombrich ve Damisch .. 82 3.1.5. Sanatn Sonu ve likisel Estetik: Danto ve Bourriaud ... 97 3.2. Sanat Tarihi Kuramnn Temel Kavramlar . 105 3.2.1. Biim ve Biem . 106 3.2.2. Tipolojik Snflandrma . 115 3.2.3. aruhu (Zeitgeist) ... 120 3.2.4. Aklama ve Yorum . 125
Syf. no:

4. Trkiyede Sanat Tarihi Yazm ve Sanat Tarihi Kuramnn Geliimi ..... 131 4.1. Cumhuriyet ncesi Sanat Tarihi Yazm ve Kuram ..... 134 4.1.1. Tanzimat Dneminde Sanat Tarihi Kuram ....... 134 4.1.1.1. Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisinin Al ve Sanat Tarihi Yazclnda Yeni Dnem ... 137 4.1.2. II. Merutiyet Dneminde Sanat Tarihi Kuram .. 140 4.2. Cumhuriyet Dneminde Sanat Tarihi Kuramnn Geliimi .... 141 4.2.1. Sanat Tarihi zerine Yaplan Etkinlik ve Yaynlarn Getirisi...... 154 4.2.1.1. Trkoloji Aratrmalarnn Sanat Tarihi Kuramna Etkisi..... 157 4.2.1.2. slam Sanat - Trk Sanat Ayrmasnn Sanat Tarihi Kuramna Etkisi..... 163 4.2.2. Sanatla Kurulan lke: Cumhuriyetle Deien Algnn Sanat Tarihi Disiplinin Geliimine Etkisi.. 169 4.2.2.1. Cumhuriyet Dnemi Tarih Yazm ve Pozitivizmin Etkisi .... 173 4.2.2.2. 1923-1950 Dnemi Sanat Tarihi Yazm ve Sanat Tarihi Kuramna Etkisi.. 188 4.2.2.3. 1950-2000 Dnemi Sanat Tarihi Yazm ve Sanat Tarihi Kuramna Etkisi . .193 4.3. Trkiyede Sanat Tarihinin Temel Kavramlar ... 202 4.3.1. Biem Tarihi Olarak Sanat Tarihi 205 4.3.2. Tipolojinin Sanat Tarihinde Kullanm 208 4.3.3. aruhu (Zeitgeist) ile Sanat Tarihini Aklamak ... 212 4.3.4. Sanat Tarihinde Yorum Denemeleri 216

5. Deerlendirme - Karlatrma .. 222 6. Sonu . 240 zet .... 244 Summary .... 245 Bibliyografya.. 246

NSZ

Sanat tarihi bir yandan gen bir disiplin; nk sanatyla retimi arasndaki bitmek bilmez gerilimi onun pei sra zmleyerek srekli bir imdi kuruyor; dolaysyla kendini de yeniliyor. Bir yandan da insanlk tarihinin en eski ve kkl giriimini zmlemeye almasyla uzun bir tarihsel gemii miras alyor. Disiplinin yalnzca sanatsal rne ya da onun retim srecine smayan, sanatsyla, ayla, almlaycsyla etkileim halinde bir ina sreci yaratan doas, onun zerine kuramsal yan ar basan bir inceleme yapmay da gerekli klyor. Kuramsal incelemenin gereklilii olarak; kat bir tarihsel aralkla snrlandrlamayan, tek bir blge ya da sanat tr zerine alann daraltamayan aratrmamzn kapsam, birbiriyle youn ilikisellik iinde olduunu dndmz byk alan halinde bir araya getirilmitir. lk byk alma alan tarih kavramnn incelenmesine ayrlmtr. Bir yandan tarih disiplinin oylumlu tarihsel geliimi, bir yandan kavramn Osmanl mparatorluu ve Cumhuriyet Trkiyesinde ele aln biiminin incelenmesi almamzn ilk ayan oluturmaktadr. kinci byk alan, sanat tarihi disiplinin tarih sahnesine kt ilk gnden bugne dein, kuramsal olarak ana belirlenimleriyle tartlmasn gerektirmektedir. nc ve son aamada, hazrlk olarak ilk iki blmde temel kavramlarn tarttmz, sanat tarihi kuramnn Trkiyede almlanmas sreci ele alnmtr. Trkiye sanat tarihi yazmnda disiplinin kuramsal anlamda varlk koullarnn aratrlmas, kuatc ve oylumlu byle bir alma alann tanmlamay zorunlu klmtr. Bylesi bir almaya kalkmak, hi kukusuz, bir-iki yl gibi mtevaz bir sreyle snrlandrlabilecek dar kapsaml bir aratrmayla olanakl deildir. Bu aratrma, sanat kuram ve sanat eletirisi zerine 90l yllarn ikinci yarsnda bu yana srdrdrmekte olduum sistematik almalar, makale ve yazlar sayesinde nispeten hzl bir biimde toparlanp bylesi bir tezin olumas sreci iin gerekli olana salamtr.

Bu almann, kuramsal hedefleri dnda, bir baka gl de adlandrmasndan kaynaklanmaktadr. Ne demektir, Sanat Tarihi Kuramnn Almlan? Bunun yerine, sylemesi ve savunmas daha az skntya sebep olacak, alglanma, yorumlanma ya da zmlenme szckleri neden yelenmemitir? Bu, esasen, sanat tarihi bilimine ilikin tutumumuzdan kaynaklanmaktadr. Bizce, sanat tarihi zel bir bilimdir. Nesnesi dier bilimler gibi, kolay tanmlanabilir deildir. Bu noktada, doa bilimleriyle olan farkllk aktr; ancak insan bilimlerinin ya da felsefenin varl iaret edilerek yaplacak bir itiraz da tarafmzdan kabul edilebilir deildir. Nesnesini yle ya da byle tanmlama konusunda geni bir olanaklar alan bulunan bu disiplinlere gre sanat tarihinin zgll, kanmzca, ele almaya alt nesnesinin nesnelemi tin olarak varlkbilimsel anlamda tabakalar aras bir hareketlilii zorunlu klmasdr. Sanat tarihi, kendisine en yakn alan olarak estetikle grlebilir balar olmasna karn dnmsel (reflection) dzeyde de kalamaz. O, gemile bugn, zihinle nesne, sanatyla almlayc arasnda salnan bir sarka gibi alr. Bu yzden sanat tarihisi, sanat, tarih ve bilim gibi her biri bal bana g alanlar olan byk insan yaratsn, bunlardan birini bir dierinin nne geirmeden, deerlendirebilmek zorundadr. Bu da onun her eyden nce almlayc olarak konumlanmasn gerektirir. Yaptla ba baa kalmay bilmeyen kii, onun stne sz syleme cretini de gstermemelidir. almamzn bal bu hassasiyete dikkat ekmek amacyla Sanat Tarihi Kuramnn Almlan? olarak seilmitir. Bu almann ortaya kmasnda, aklama ve ynlendirmeleriyle olduu kadar yreklendirmeleriyle de belirleyici olan Prof. Dr. Kymet GRAYa sonsuz sayg ve sevgilerimi sunmay bor bilirim. Onun gveni olmasa bylesi btnsel bir alma asla ortaya kmazd. Bunun dnda en byk ynlendirmeyi ve itkiyi, kendimi bildim bileli yoldam olan kitaplardan aldm syleyebilirim. Sanattan felsefeye, edebiyattan toplumbilime dek, en parlak rencisi olmasam da alkan bir izleyicisi olduumu dndm bilgi okulunun krssnde her zaman farkl farkl kitaplar vard. Arkasnda durduunu bildiim insan birikim karsnda byk bir tutkuyla bu kitaplara ok ey borlandm; umarm bir gn bu borcu hakkyla deyebilirim.

almann vcut bulmasnda teekkr listemin en balarnda yer almas gereken kii, kukusuz, bu sre boyunca benimle birlikte trl zorluklara gs geren sevgideer Nurten Aksakaldr. Onun inanc her zaman beni ekillendiren eylerin banda geldi. zellikle youn felsefi dokusu nedeniyle iine girmekte zorlandm almalarda, kusursuz eviri yeteneiyle bana yardmc olan ada Acara ve bam sktnda dost elini hissettiim zge ztrke de burada teekkr etmeliyim. Kuramsal ve felsefi anlamda bir yola k denemesi olarak grdm bu alma, yle mit ediyorum ki, sanat tarihinin yirmi birinci yzylda sz alan ve tavr gelitiren bir disiplin olarak yeniden yaplandrlmasnda kendinden sonra gelen almalara bir para olsun k tutabilir. O yzden, sonunda, aratrmann en byk motivasyonu olan bu almann almlaycsna dnmeliyim: Teekkrler.

1. GR

Trkiyede sanat tarihi almalar, gerek lkenin kkl tarihsel gemii gerek sanat yapt zerine olan youn ilgi nedeniyle Cumhuriyet ncesinden balayarak gnmze dek kesintisiz sregelmitir. Anadolu corafyasn olduu gibi, Osmanl mparatorluu ve ncesindeki dnemlere uzanan ok eitli corafyalarn kltrel birikimini de ele almay gerektiren lkemiz sanat tarihi disiplini, bu ok ynl doas gerei katmanl bir yapya sahiptir. Sz konusu tarihsel birikimin yan sra, Trkiye Cumhuriyetinin kuruluunda sanatn nc/ kurucu bir alan oluturduunu dnrsek, sanat tarihi biliminin nemi daha iyi anlalacaktr. lkemiz sanat tarihi disiplinin geliiminde, zerinde yaantmz kurduumuz sosyo-kltrel birikim ele alnrken disiplinin kendi doas zerinde yeterince durulmam olmas, sanat tarihi biliminin kuramsal yn zaman zaman eitli tartmalara konu olsa bile, sistematik bir incelemenin nesnesi yaplarak tm ynleriyle incelenmemi olmas tezimizin ortaya k sebebini oluturmutur. almamzn amac, sanat tarihi disiplinin lkemizde ne ekilde

almlandn tarihsel olarak ortaya koymak ve sistematik bir sunumla gnmzde sanat tarihi kuramnn ana hatlarn izmek olarak belirlenmitir. Kuramsal dzeyde yaplan bir almaya tarihsel snrlama koymann olanakszlndan dolay, almamzn snrlamas kapsam asndan yaplmtr. Tarih yazm, sanat tarihi kuram ve Trkiyede sanat tarihi olarak belirlenebilecek ana alma alannda; ilk iki alan, gerekli kavramsal temeli salamak asndan ana hatlar ile dnemsel belirleyicileri zerinden deerlendirilerek ele alnmtr. nc ve tezimizin ana baln oluturan alan ise Cumhuriyetin hemen ncesinden balayarak yirminci yzyln sonuna dek uzanan srete, zellikle genel sanat tarihi ve Trk sanat tarihi almalarnda kullanlan kavramsal ereveler zerine odaklanmtr.

Bunun iin, ncelikle, sanat tarihi kuramnn oluumunda sanat anlatmn biimlendiren tarih disiplininin kuramsal zemini tartma konusu edilecektir. Tarih, tarihsellik ve tarih yazmnn sorunsallatrlmas sanat tarihi disiplinin yntem asndan tarihle olan balarnn anlalmas ve kendine zg kuramsal dokusunun gn na karlmas iin birincil derecede nemlidir. Bu yzden yzyllar boyunca tarih yazm zerine olumu geni klliyat, satrbalaryla da olsa, taranarak sanat tarihi yazmndaki kuramsal yn etkileyen unsurlar ortaya konmaya allacaktr.

Bu amala, tarih kavramnn ve tarih yazmnn geliim evreleri, bu alan belirleyen tannm aratrmaclar zerinden deerlendirilmitir. Kuramsal anlamda, Hegelin Tarihte Akl, R.G. Collingwoodun Tarih Tasarm, G. Simmelin Tarih Felsefesinin Problemleri, W. Benjaminin Pasajlar, E. H. Carrn Tarih Nedir?, Eric Hobswann Tarih zerine, G.G. Foucaultnun Bilginin Arkeolojisi, Iggersin Yirminci Yzylda Tarihyazm, I. Wallersteinn Bildiimiz Dnyann Sonu, J. Kovelin Tarih ve Tin ve . Tekelinin Tarihyazm zerine Dnmek, ana kaynaklar olarak kullanlrken; tarih yazmnn tarihsel sre iinde geirdii deiimleri deerlendirmek zere bu alandaki en kapsaml almalardan biri olan E. Breisachn Tarihyazm, Arif Mfid Manselin Ege ve Yunan Tarihi, P. Veynein Yunanllar Mitlerine nanmlar Myd?, E. Gibbonun Roma mparatorluunun Gerileyi ve k Tarihi, M. Grantn Romadan Bizansa, P. Smithin Rnesans ve Reform a, C.W. Ceramn Tanrlar Mezarlar ve Bilginler, P. Burken Annales Okulu ve E. Snmezin Annales Okulu ve Trkiye'de Tarihyazm belirleyici kaynaklar olmutur.

Bunun yannda Homeros, Heseidos ve Heredotosun yaptlar, Diderot ve DAlambertin Ansiklopedisi, Nietzschenin kimi makaleleri, L. Althusser ve L. Goldmannn insan bilimleri iinde tarih zerine almalar, Lyotard ve Baudrillardn postmodernizm asndan tarih yorumlar almamz asndan nemli kaynaklar olarak kullanlmtr.

Sanat tarihi disiplininin oluumu ve kuramsal tercihleriyle birlikte geliimi almann geni kapsaml ikinci blmn oluturmaktadr. Tarih yazmnn bir
2

paras olarak sanat tarihi biliminin ortaya k aamalar, tarihsel sre iinde geirdii deiimler bu blmn balca aratrma konusudur. Burada dikkati almamzn merkezi sorunsalndan karmamak iin tercih edilen yntem, tarihsel geliimi genel bir anlat iinde deerlendirmek yerine, sanat tarihini kuram anlamnda etkilemi kimi aratrmaclar mihenk ta alarak, sz edilen dnemi ve o dnemi belirleyen kavramsal altyapy tartmak olmutur.

Bu kapsamda ele alnan, sanat tarihi kuramnn eitli problemlerine odaklanan yabanc dildeki balca kitaplar: D. Preziosinin The Art Of Art History ile Rethinking Art History, A.L. Rees ve F. Borzellonun editrln yaptklar The New Art History, H. Belting, The End Of The History Of Art, D. Carrierin Principles Of Art History Writing, J. Emerlingin Theory For Art History, E. Fernienin Art History And Its Methods A Critical Anthology, V.H. Minorun Art Historys History, M. Podronun The Critical Historians Of Art, M. Schapironun Theory And Philosophy Of Art: Style, Artist, And Society olarak sralanabilir.

Ayn kapsamda, E.H. Gombrchin Sanat Ve Yanlsama Resim Yoluyla Betimlemenin Psikolojisi, Resimde Anlam Sorunu ve Sanatn yks kitaplar, A. Hauserin Sanatn Toplumsal Tarihi, N. Hadjinicolaounun Sanat Tarihi ve Snf Mcadelesi, H. Wlfflinin Sanat Tarihinin Temel Kavramlar, E. Panofskynin Hmanist Bir Bilim Dal Olarak Sanat Tarihi ile konografi ve konoji Renaissance Sanatnn ncelenmesine Giri almalar deerlendirilmitir.

Konunun daha genel anlamda estetik ve sanat felsefesi asndan deerlendirilmesinde ise Hegelin Estetik Gzel Sanat zerine Dersler, . Tunalnn Felsefenin Inda Modern Resim, Estetik ve Sanat Ontolojisi kitaplar, Wrringerin Soyutlama ve zdeleyim, S.K. Yetkinin Estetik Doktrinler, R. Arnheimn Grsel Dnme, E. Akyrekin Ortaadan Yeniaa Felsefe ve Sanat, N. Bourriaudnun likisel Estetik kitaplar nemli almalar olarak kullanlmtr.

Genel olarak tarih yazm ve zel olarak sanat tarihinin kuramsal geliiminin ele alnd bu temel zerinde, Trkiyede sanat tarihi kuramnn almlan; yani uygulamadaki rneklerinden yola klarak sanat tarihinin kuramsal geliim srelerin ne ekilde iselletirildii ve yorumlandnn soruturulmas tezimizin ana gvdesini oluturacaktr. Asl olarak yirminci yzyln hemen balarnda belirlenmeye balam bu sre ele alnrken, Osmanl mparatorluunun son dnemlerine arlk veren bir girile tamamlanarak, tarihsel kopuklua izin verilmemeye allacaktr.

Bu kapsamda yararlandmz kitaplardan belli ballar; C.E. Arsevenin Trk Sanat ile Sanat ve Siyaset Hatralarm, C. Bayetin Muhtasar Sanaat Tarihi, E. Diezin Trk Sanat, Z. Gvemlinin Balangtan Bugne Trk ve Dnya Sanat Tarihi, . H. Baltacolunun Trk Plastik Sanatlar ve Sanat, R. Mantrann Osmanl mparatorluu Tarihi, N. Berkesin Trkiye'de adalama, H.Z. lkenin Trkiyede ada Dnce Tarihi, S. Bozdoann Modernizm ve Ulusun nas, O. Arkn Trk Sanat Trk Medeniyet ve Sanatna Dair Arkeolog Gz ile Anadolu, O. Aslanapann Trk Sanat ve Trkiyede Avusturyal Sanat Tarihileri ve Sanatkrlar, Doan Kubann Anadolu-Trk Mimarisinin Kaynak ve Sorunlar, Trk ve slam Sanat zerine Denemeler ve 100 Soruda Trkiye Sanat Tarihi, M. Cezarn Sanatta Batya Al ve Osman Hamdi, K. Bostancnn Mehmet Vahit Bey ve Gzel Sanatlar zerine Bir Terminoloji Risalesi, O. Arsaln Modern Osmanl Resminin Sosyolojisi 1839-1924, K. Girayin Mstakil Ressamlar ve Heykeltralar Birlii ve Cumhuriyetin lk Ressamlar, S. Mlayimin Sanat Tarihi Metodu, A. dekann Trkiye'de 50 Ylda Yaymlanm Arkeoloji, Sanat Tarihi Ve Mimarlk Tarihi le lgili Yaynlar Bibliyografyas - 1923/1973, K. zsezginin ada Trk Resim Sanat Tarihi, S. Tansuun ada Trk Sanat, Disiplin olmutur. Trk Resminde Yeni Dnem ve Kart Aramak, A. Akayn Sanat Tarihi Srad Bir

Bu abaya girimeden nce, aratrmamzn zerinde hareket edecei baz temel kavramlarn tanmlanmas nem tamaktadr. Bilimsel bir aratrma alan olarak sanat tarihi kuramn incelemeye gemeden, onun bilimsel kuram anlamndaki varln ve dayanak bulduu ilkeleri burada ksaca ortaya koymalyz.

Bilimlerin, sylence ve eitli teki anlat biimlerinden ayrarak kendilerini rgtl zgl alanlar olarak ortaya koymalar on yedinci yzyla, Rnesansa ya da daha da temelde ortaa iindeki kimi gelimelere kadar geriye gtrlmesine karn, bugn kullandmz anlamda varlk kazanmalar on dokuzundu yzyla tarihlenmektedir. On dokuzuncu yzyln son eyreinde bilgi teorisinde ortaya kan yeni gelimeler sonucunda, bilimlerin snflandrlmas ve yntemiyle ilgili tartmalar younlamtr. Bilimlerin varlk alanlar, objeleri karsnda takndklar tavrlar ve yntemleri de yine bu srete belirlenmitir (Mengolu, 2000: 27-28). Saydmz bu olgular tm bilimler iin farkl farkl da olsa, bilimsel disiplinler belli kategoriler altnda bir araya getirilebilirler. Windelbanda gre, bu snflandrma aklamaya dayal rasyonel bilimler ve deneye dayal bilimler olarak gerekleirken (Mengolu, 2000: 33); Diltheya gre, anlamaya dayal manevi bilimler ve gzleme dayal doa bilimleri olarak tanmlanmtr (Mengolu, 2000: 41). Windelband ve Diltheyn yntemi temel alarak yaptklar bu ayrmlar, bizim inceleme alanmz olan ve aklama ya da anlama kavramlaryla izah ettikleri sosyal bilimler alannn kuramsal zeminini de oluturmaktadr.

Bilimsel kuram ise olgu ya da olaylar sistemli olarak aklayan kavramsal bir yap olarak tanmlanmaktadr. Olgu ya da olaylarn zihinsel sreler sonunda bir sistem iinde birletirilmi halleri olan kuramlar, yine dnme srelerimizin rn olan varsaymlardan ayrlmaktadr. Kuram, kesin bir yasa olarak gsterilemese bile, belirli sayda rnek tarafndan dorulanm, ele ald konuya ilikin birok nermeyi bnyesinde tayan bir sistemdir. Kavramsal bir ema olarak da grlebilecek kuramlar, mantksal bir dzen iinde bir arada bulunan nermelerden oluur (Yldrm, 2000: 132-133)

Kuram dzeyine ykselmi bir aklama sistemi, iinde eliki tamakszn tutarl olmal, eildii alana bir btn olarak yaklaabilmeli ve dier sistemlerden bamsz hareket edebilmelidir. Bunun iin de, zellikle, ele aldklar konuya ilikin ortaya attklar terimler iyi seilmi olmaldr (Yldrm, 2000: 136). Bununla birlikte btn kuramlarn ortaya atldklar dnemin ve ele aldklar konularn erevesiyle snrl olduklar unutulmamaldr. Zaman iinde bir kuramsal sistemin geerliliini yitirmesi ve onun yerine bir bakasnn ikame etmesi, ayn zamanda bilimsel ilerlemenin itici gc olarak da deerlendirilir (Yldrm, 2000: 142-143).

te yandan yirminci yzyl bilim felsefesi alanndan bakacak olursak, Karl Poppern deyiiyle, bir kuram dorulanabilirliiyle deil nk bu, sonsuz saydaki rnein tketilebilir olmad iin geerli deildir yanllanabilirliiyle bilimsellik dzeyine ykselir (Demir, 2000: 49). Bilimsel kuramlar mitoslardan ayran eletirilebilir olmalar ve sz konusu eletiriler nda deiie ak olmalardr (Demir, 2000: 55-56). Thomas Kuhnun belirttii gibi, bilimsel anlamda her yeni kuram, sreklilikle olduu kadar sramayla da birlikte, bir paradigma1 deiimiyle, eski kuramlarn problem zme yetenekleri zayfladnda ya da baarszla uradnda ortaya kar (Kuhn, 1995: 104). Dolaysyla bilimsel anlamda bir kuram, ele ald nesneyi aklamakta dier disiplinlerden ayrlarak kendine zg aralar bulunan, ama ayn zamanda bu aralarn zaman iinde deitirme yeteneine de sahip olmaldr.

Kuramsal anlamda kendi terim ve nermeleri bulunduunu dndmz sanat tarihi yazmna ve sanat tarihinin kuramsal boyutlarna gemeden nce, disipline zg kuramsal ayrm noktasnda deerlendirmemiz gereken olgulardan bir dieri, disiplinin kendisine yakn olan alanlarla ilikisi ve ayrmlardr.

Nilfer Kuya, Kuhnun Bilimsel Devrimlerin Yapsna yazd nszde paradigma kavramn, szcn bu bilim adam tarafndan zaman iinde deien bir erevede kullanldnn da altn izerek, genel anlamda, belli bir gelenein ierdii somut ve rnek problem yahut bulmaca zm olarak tanmlandn belirtmektedir (Kuhn, 1995: 17).
1

Sanat tarihi, sanat eletirisi, estetik ve sanat felsefesi, uzun yllar boyunca ayn alan paylam, kimi zaman biri kimi zaman dieri n plana ksa da tarihsel ortaklklar olan, ancak bilimsel anlamda kendilerini disiplinlerinin zgll iinde ifade edebilmek iin snrlarn zenle izmi deyim yerindeyse karde alan tanmlamaktadrlar.

Sanat

felsefesi,

sanatn,

sanatsal

yaratmalarn

ve

beenilerin z ve anlamn konu olarak alan felsefe daldr Gzelin ve gzel sanatlarn doasn, yapsn, ileyiini inceleyen estetikten ayr tutulan sanat felsefesi, belirli sanat yaptlarn zmleyen ve tarihsel koullar iinde deerlendiren sanat eletirisinden de farkldr.

Sanat nceden

yaptlarnn

tannmas, estetik deer

yorumlanmas ltlerine

ve gre

deerlendirilmesi gibi grevleri bulunan sanat eletirisi yaptlarn benimsenmi deerlendirilmesini ierdiinden estetik kuramnn bir uygulama alan olarak grlebilir Uzun zaman sanatlarn yaam ykleriyle snrl kalm olan sanat tarihi yntemsel temelleri, 18. yydaki arkeolojik kaz ve buluntulardan sonra ortaya kan yeni bir bilim dal kimlii kazanmtr. (Bozkurt, 2000: 23-24)

Aristotelesin Poetikasndan bu yana tartma konusu edilen ve sanat yaptnn varlkbilim asndan incelenmesini konu alan sanat felsefesini bir kenara brakrsak (Aristoteles, 2002: 7-10; Tunal, 2001: 50-51); sanat tarihi, sanat eletiri ve estetik disiplinleri ayn zaman dilimi iinde zgl birer alan olarak tanmlanmaya balamlardr. Bumgarten 1750de Estetikini, Winckelmann 1764te Antik Sanatn Tarihini yaymlamtr. Bamsz salonlarn ortaya kmasyla, okuru aydnlatmak iin gazetelere yazlan sanat eletirisi yazlarnn kendini gstermeye balamas da yine on sekizinci yzyldadr (Bozkurt, 2000: 27). On dokuzuncu ve yirminci yzyllar boyunca bir arada gelimi olan bu alanlar iinde, sanat tarihine yneltilen en nemli eletiri, onun sanatsal varlk alann btnsellii ierisinde deil, paralara
7

ayrarak ele almasdr. Bu arada sanat yaptnn biim, biem, tipoloji gibi zelliklerinin yannda sosyolojik ve psikolojik ynlerine bakmaya alsa da, bu eler arasndaki ilintileri dikkate alacak geni bir kuramsal ereveyi yaratamam olmasdr (Bozkurt, 2000: 30).

te yandan sanat tarihinin bilimsel bir disiplin olarak ortaya k 19. yzyl sonlarn bulmasna karn, genel tarihten bamsz zerk sanat tarihi yazm, yksek Rnesans dnemine kadar geriye gtrlmektedir. Bu konuda baz kaynaklar sanat eseri koleksiyonunu bir milat olarak almlar ve tarih izelgesini Romaya, hatta daha ncesine gtrerek eitli aklamalarda bulunmulardr (Mlayim, 1994: 75-87). Ancak, kanmzca, sanat tarihi hakknda yaplacak kuramsal bir aratrma, ncelikle sanat yapt retilmesinin ya da toplanmasnn tarihine deil, sanat tarihi yazmnn tarihine odaklanmak durumundadr.

almamzn ileriki blmlerinde tartmaya alacamz olgu, kuramsal anlamda bilimsel bir disiplin olarak rgtlenmi sanat tarihleri yazmnn temel kavramlarnn tartlmasdr. Bununla birlikte, 1950de Gombrichin; Sanat diye bir ey yoktur aslnda. Yalnzca sanatlar vardr (Gombrich, 1999: 15); 1988de Sezer Tansunun; Sanat tarihi, sanatnn bireysel zgrleme srecinin, kendi benliini kantlama olgusunun da tarihidir (Tansu, 1995: 19) Ve 2005te Damischin, Sanat tarihi, sanat tarihini yapanlarn her zaman sanatlar olduunu unutan bir disiplin (Akay, 2009: 53), aklamalar da her noktada aklda tutulmaya allmtr.

2. Tarih Tanm ve Tarih Yazmnn Geliim Evreleri

Tarih disiplini insanlar iin yaamsal nem tamann yannda yzyllar boyunca kuramsal anlamda tartma konusu da edilmitir. Gndelik yaamn kural ve ileyii ile ilgili sorunlar konusunda belirleyici olan tarih kavramnn ilevsellii, sz konusu kavramn nasl ortaya ktn ve bu disiplin iindeki farkl ynelimlerin tartlmasn da beraberinde getirir. Tarih kavramnn anlalmas, yorumlanmas ve kuramsal olarak bir disiplin erevesinde ele alnmas sanat tarihi kuram iin de belirleyicidir. Bu yzden sanat tarihi kuram tarafndan uygulanan yntem ve disiplinlere gemeden nce tarih disiplininin genel grnm saptanmaya allacaktr. Antik Yunandan bu yana tarih yazmnda pek ok gelime yaanmtr. Bu gelimelerin tmn buraya tamak sz konusu olmasa bile, ana hatlaryla onlar zetlemek ve kuramsal anlamda bir arka plan oluturmak incelememiz asndan nem tamaktadr.

Tarih yazm ile ilgili kaynaklara bakldnda tarihin, ncelikle ynetici snf kltr olarak, daha sonra ulus devlet ideolojisinin bir paras biiminde ve on dokuzuncu yzyldan bu yana da bilimsel bir disiplin olarak karmza ktn grmekteyiz. (Tekeli, 1998: 29-30)

Tarih yazmnda zamann akp gidii iinde toplumun geirdii deiikliin niteliine ilikin olarak yaplan kabuller, tarih yazmndaki yorumlar, aklamalar deitirecektir. Bunlardan birincisi dngsel bir bak asdr. kincisi toplumlar srekli bir ilerleme iinde grmektedir. ncs ise tarihi, hep belirsiz bir eitlilikteki olgularn, belirsiz bir ak olarak grmektedir. (Tekeli, 1998: 57)

Aristotelesten beri kuramla tarih arasnda var olan atma2 tarihin pek ok farkl sosyal bilim kuramn kullanm olmasndan kaynaklanmaktadr. Gemiten kalan belge ve kantlara dayal bir yaps olan tarih, dil araclyla gemii yeniden kurarken kanlmaz olarak kendinden nce retilmi sosyalbilim kuramlarndan yararlanmaktadr.

nk gemiin kantlarndan gemiin yaantsna gemek iin n bilgiye gereksinmesi vardr. (Tekeli, 1998: 58).

Tarihi bu kant ve sistem kurucu n bilgilerden yararlanarak olaylar arasnda snflandrmalar yapar, onlar arasnda ilikiler kurar ve onlara anlamlar ykler. Bunlar yaparken de genellemeler kullanr (Hobsbawn, 1999: 67; Tekeli, 1998: 67)

Tarih yazmnn zerine gemiten bugne retilmi kuramsal almlarn ele alnaca bu blmde ncelikle Tarih Nedir? sorusunun zerine gidilecektir. Tarih konusunda alan aratrmac ve dnrlerin kalemlerinden tarih kavram konusundaki dnceler ve tarihe yaklama yntemleri ele alnacaktr. Antik Yunanda Tarih Kavram blm Homerosun3 almalarndan balayarak Heseidos, Heredotos, Tukydides gibi tarihilerin tarih anlaylarn konu edinecektir. Roma Tarih Yazm ile Antik Yunanda kent devletlerinin oluturduu siyasal rgtlenmeden Romann imparatorluk dzenine geite deien tarih yazm zerinde durulacaktr.

Aristotelesin almalarnda tarih kuramsal/ teorik bir alma alan olarak deil, belagata dayal edebi bir tr olarak ele alnmaktadr. Bkz.: . Tekeli, Tarih Yazm zerine Dnmek, Ankara, 1998, s. 53.
3 2

Ezra Erhat, lyadaya yazd nszde, Homeros destanlarnn bir kiiye mal edilmekle birlikte, aslnda, M.. sekizinci ve dokuzuncu yzyllar boyunca bir Homerosoullar slalesi tarafndan yazldn belirtmektedir. (Homeros, 2002: 11-12)

10

Tarih Yazmnda Dnm: Ortaa ve Rnesans bal ile ortaan yeni bir znelik konumu reterek gelitirdii tarih algsnn Rnesans iinde nasl deerlendirildii tartma konusu edilecektir.

On Sekizinci Yzyl Tarih Yazm, Aydnlanmann kavramlaryla tarihin yorumlanna ayrlrken; On Dokuzuncu Yzyl Tarih Yazmyla, tarihte Hegel devrimi; Yirminci Yzylda Tarih Yazmyla ise Annales Okulu merkez alnarak ok eitli eilimlerin tarih yazm iinde nasl vcut bulduu serimlenmeye allacaktr.

2.1. Tarih Nedir?

Tarih szcnn kkeninde bulunan Latince historien terimi renmeye almak, aratrmak, incelemek, kefe kmak, gezerek tanmak, sormak, soruturmak, sorarak bilgi edinmek, bilmek, tanmak ve sonunda sz ve yaz ile bildiini anlamak anlamna gelmektedir. Historia terimi ise aratrma, bilgi edinme, keif ve sonunda elde edilen bilgilerin dile getirilmesi, anlatlmas anlamlarn tar.

Toplumbilimleri zerine almalaryla tannan Lucien Goldmann, ana balk altnda ksaca deindiimiz tarih biliminin sosyal bilimlerle ilikisi iinde kuramsal temelinin saptanmas konusunda, tarihi genel anlamdaki insan bilimlerine gre deerlendirmek yanlsdr:

() Tarih bilimlerinin konusu, btn yerlerin ve btn zamanlarn insan eylemlerinden olumutur. Bu eylemler bir insan topluluunun varoluu ve yaps zerine bir nem ve bir etkiye sahip olduu ve olmakta olduu ve bu insan topluluunda, rtl olarak, imdiki zamandaki ve gelecekteki insan toplumunun
11

varoluu ve yaps zerinde bir nem ve bir etkiye sahip olduu lde btn yerlerin ve btn zamanlarn insan eylemlerinden olumutur. (Goldmann, 1998: 32-33)

Epeyce geni tutulmu bu tanmda insan eylemlerinin n plana kartlm olmasna karn, gelecek zamandaki insan eylemlerine k tutacak tarihin hangisi olduuna nasl karar verilecei aklk kazanm grnmemektedir. Bu yzden, ilk etapta, tarih kavramnn tanmnda olduu gibi ierimi zerinde de pek ok farkl yaklam bulunduunu syleyebiliriz. Tarih yazm zerine kapsaml almalar yrten tarihi Ernst Breisac bu soruya verilmi eitli cevaplar birletiren bir aklama yapar:

Tarih, ahlaki ve pratik dersler veren bir hocadr; tarih, gemie duyulan zleme bir cevaptr; tarih, eski veya yeni baz rejimlerin hakllk gerekesidir; tarih insann merakn tatmine yarayan bir aratr; Tanrnn kudretine bir kanttr ve nihayet tabii, tarih bir bilimdir. (Breisac, 2009: 16)

ngiliz tarihi Edward Hallett Carr ise Tarih Nedir? adl kitabnda bu duruma yle aklama getirir:

Tarih nedir? sorusunu yantlamay denediimizde, cevabmz bilerek ya da bilmeyerek, zaman iindeki kendi tutumumuzu yanstr ve daha geni bir soruya, iinde yaadmz toplum hakknda ne dndmz sorusuna vereceimiz karln bir parasn oluturur. (Carr, 2009: 10-11)

Ayn konu hakknda Eric Hobsbawn;

En genel anlamyla, tm toplumlarn zamansal ak ieren yaratl ve gelime mitleri vardr.


12

diyerek, kronoloji, soyaalar ve tarihelerin tm toplumlara zg olduunun altn izer (Carr, 1999: 36) Gemiin asl incelenme nedeninin, yazl kaynaklarn balangcndan bu yana, imdinin ve gelecein modeli olarak kullanlmas olduunu belirtir. (Hobsbawn, 1999: 41)

Tarihin yapabilecei, genelde tarihsel deiimin, zelde ise insan toplumlarnn son birka yzylda dramatik lde hzlanm ve kapsaml deiikliklerle gerekletirdii dnmlerin genel emalar ile mekanizmalarn kefetmektir. (Hobsbawn, 1999: 48-49)

Burada ele alnan dnm ve tarihin bundaki rol konusunda Carr, daha temkinli bir tutum iinde grnmektedir. Carr, pozitivist bir biimde ortaya konmu olgular ve kantlar ynnn tarih olarak nitelenmesi srecini, gemie ilikin sradan bir olgunun tarihi bir olguya dnme sreci olarak tanmlar ve bu srecin bilimselliinin aslnda yalnzca sz edilen olgunun eitli aratrmaclar tarafndan literatre geen kitaplarda anlmas, referans olarak gsterilmesi ve alntlanmas olgusu olduunu savlar (Carr, 2009: 15).

19.

Yzyl

olgular

fetiizmi,

bir

belgeler

fetiizmiyle

tamamlanm ve hakl klnmtr. Belgeler olgular tapnandaki kutsal sandktayd. Saygl tarihi onlara ba nnde yaklayor ve onlardan hu dolu bir sesle sz ediyordu. Bir olguyu bir belgede bulursanz o yledir. in aslna bakarsanz, bu belgeler resmi buyrultular, antlamalar, kira kaytlar, hkmet raporlar resmi yazmalar, zel mektuplar ve anlar bize ne sylerler? Hibir belge bize o belgeyi yazann kendisinin ne dndnden neyin olmu olduunu dndnden, neyin olmu olmas gerektiini ya da olabileceini dndnden, yahut belki yalnzca bakalarnn onun neyi dndn sanmalarn istediinden ya da hatta kendisinin ne dndn sandndan fazla bir ey syleyemez. Bunlarn hibiri tarihi onlar zerine
13

almaya ve onlar zmeye girimedike bir anlam tamaz. Belgeler iinde bulunsunlar ya da bulunmasnlar, olgular, tarihi onlardan herhangi bir biimde yararlanmadan nce tarihi tarafndan yine de ilenmek zorundadrlar. Tarihinin onlarla yapt ey eer byle diyebilirsem bir ileme srecidir. (Carr, 2009: 19-20)

Iggers de bu gre katlmaktadr. Tarihin bir takm gereklik, kastllk ve silsile varsaymlar zerinden hareket ettiini ve bunun Thukydidesten Rankeye, oradan yirminci yzyln ortalarna kadar geerli olduunu belirtir (Iggers, 2007: 3).

Biz ancak gemii gnmz asndan inceleyebilir, gemii anlaymz bugnn gzleriyle oluturabiliriz. diyen Carr (Carr, 2009: 29), tarihin ilenme srecinin doru deerlendirilmesi iin, tarihi gereklik ya da doruluklardan nce, tarihinin birey olarak kimliinin dikkate alnmas gerektiini, giderek tarihinin yaad tarihsel ve toplumsal erevenin ncelikli olarak deerlendirilmesini ne kartr (Carr, 2009: 52-53).

Tarihin ereksellikten uzak bir biimde belirli yasalarla ilediini ve bu yasalarn da tarihi ele alan tarihinin iinde bulunduu a tarafndan belirlendiini ne sren bu grler karsnda modernizmin ilk sosyologlarndan olarak anlan George Simmelin grn konumlandrabiliriz. yle der Simmel:

tarihin bir mna ve hedefi olduu ya da genel bir kavram biimine katld yalnzca varsaymsaldr. Ama te yandan bunlarn reddi de daha az varsaymsal deildir. (Simmel, 2008: 103)

Bununla grebiliriz.

birlikte

yntem

anlamnda

Simmelin

nerisinin

Carrn

nerilerinden ya da Hobsbawnn uyarlarndan uzak olmadn da aklamalarnda

14

Tarihsel hareketlerin yasalara gre olutuu kesindir ve soru yalnzca bu yasalarn ne trde ve ne ierikte olduudur. (Simmel, 2008: 103)

Olaylarn zamansal-nedensel devamnn ayn zamanda bir ilerleme olup olmad, gereklerin o srasn izlemeyen bu sraya sonradan eklenen bir ideale gre belirlenir Demek ki tarihte bir ilerleme grp grmeyiimiz, znellii nemsenecek bir deer kavramna baldr. (Simmel, 2008: 104)

Simmelin de szn ettii yntem konusunda, tarih kavramnn zerinde durulmas uzun bir gemie sahiptir. Antik alardan gnmze dek srekli farkl biimlerde tanmlanm olan tarih kavramnn bugn bizim genel olarak kullandmz anlamn kazanmas ise 19. yzyl sonunun rndr. 1880-90l yllarda Wilhelm Diltheyn (1833-1911) da aralarnda bulunduu bir grup Alman filozof tarafndan tartlmaya balayan Tarih nedir? sorusu, talyada Benedetto Croce (1866-1952), ngilterede R. George Collingwood (1889-1943) tarafndan gelitirilen tarih felsefesi zerine ciddi bir literatr olumasna n ayak olmutur (Carr, 2009: 25).

Tarihin ynetici snf kltrnn bir paras olmaktan kp, bilim haline gelmesi onun yapsnda nemli deiikliklerin olmasna neden oldu. Bu deiiklikleri u ana niteliklerde toplayabiliriz. Tarihin ilgilendii konular, siyasal ve dinsel olaylardan, toplumsal ve ekonomik olaylara kaymtr. Tarihin yalnz ilgilendii konular deil, bunlar sunu biimi de deimitir. Olaylar betimleyici bir anlatmdan, olaylar aklayc bir anlatma geilmitir. (Tekeli, 1998: 30)

Antik a Roma tarihi uzman Paul Veyne, Antik dnemden modern topluma aktarlan akademik yntemin ortaa tarafndan nasl dnme uratldn Yunanllar Mitlerine nanmlar Myd? adl almasnda deerlendirmitir. Veyne,
15

Antik Yunan tarihileriyle bugnk tarihileri kyaslarken, Yunanllarn btn bir toplumu, giderek yaam yeniden retebilmek iin tarihe bakmasna karn, bugnn tarihilerinin yalnzca dier tarihiler iin bilgi rettiini syler (Veyne, 2003: 24-25, 44). Carra gre de, on dokuzuncu yzyln balarnda byk adamlarn biyografisi olarak anlalan (Carr, 2009: 53, 169) ve Aydnlanmann getirdii bir takm ahlksal ltlerle bir yarglama mekanizmas kurularak ele alnan tarih anlay (Carr, 2009: 95, 125), 20. yzylda byk deiimler geirmitir. Nedensellik sorununu n plana alan bu yeni tipteki tarihi iin, Carr, olgular hakknda yeni balamlar iinde niin sorusunu soran kiidir der (Carr, 2009: 99). Eric Hobsbawn ise tarihin ideolojik olarak ya da yalanlarla arptlmasndan daha nemli olann anakronizme dayal olarak yaplan genellemelerden kaynaklandn belirtir. Antik Yunan toplumlarna ilikin tarihsel anlatlara bakldnda bunun ak olarak grndn syler. Makedonya zerine yazlm tarih, hi de yle olmad halde, bu blgenin tamamn Yunanl olarak gstermektedir. Buna karn Hobsbawn bu dnemde Yunanllarn tamamn kapsayan tek bir politik oluumdan sz edilemeyeceinin altn izer (Hobsbawn, 1999: 12). Dolaysyla tarih tarihsel srete yaanm olaylar nesnel bir ekilde incelemek iddiasndayken her zaman belirli bir znellik de tamaktadr. Btn bu tartmalarn nda E.H. Carr Tarih nedir? sorusuna ilikin belirledii u nokta her koulda belirgin bir geerlilik tamaktadr:

Tarih nedir? sorusuna ilk cevabm u olacaktr: Tarihi ile olgular arasnda kesintisiz bir karlkl etkileim sreci, bugn ile gemi arasnda bitmez bir diyalog. (Carr, 2009: 35)

almamzn sonraki blmlerinde tarihsel sre iinde tarih anlaynn deiimi ve geliimi zerin durulacaktr. Bununla birlikte bugn anladmz ve bu balk altnda sorguladmz anlamda tarihin biimlendirilii on dokuzuncu yzyln entelektel ortamna aittir. Wallerstein yine ayn yzylda ortaya atlm olan disiplinler mantn, ne zerine, ne
16

ekilde ve neyi eleyerek dnlmesi gerektiinin snrlarn izen bir yaklam olarak belirler. Toplumsal gelimelerin farkl farkl disiplinler altnda, mesleki uzmanlama ile incelenmesi gerektii dncesi Ranke devrimi olarak adlandrlan profesyonel tarihilik alann dourmutur (Wallerstein, 2003: 238).

2.2. Antik Yunanda Tarih Kavram

Tarih zerine ilk yazl kaynaklar olarak bilinen yaptlar Homerosun lyada ve Odysseia destanlardr. M.. sekizinci yzylda onya blgesinde yaad sanlan Homeros, lyadada Troya Savana ilikin sylenceleri bir araya getirir. Antik Yunanda gelenek-grenekleri, dini ve felsefi inanlar ve corafyas hakknda bilgiler verir. Odysseia ise Troya Savandan sonra, yurduna dnmek zere yola kan Odysseusun yolculuu srasnda yaad olaylar konu alr (Breisac, 2009: 21-23; Homeros, 2002: 7-18). Bu dnemde tarih gemiin yks olarak her eyden nce ders ve ilham vermeyi amalamakta; ou zaman da ondan elendirici olmas beklenmektedir. Bu adan ok ciddi bir tutarllk tamas da gerekli deildir. Kulaktan kulaa yaylan bir tarih anlaynn rn olan Homeros destanlarnda inandrclk, geerlilik ya da kantlama gerekli deildir; nk bu ksmlar zaten zaman iinde tedavlden dyor, sylenmeye sylenmeye unutulup giderek yerlerini daha uyumlu versiyonlara brakyorlard. (Breisac, 2009: 36-37)

Bugnn perspektifinden bakldnda lyada ve Odysseia birer soylular tarihidir. Olup bitenlerde sradan insanlarn, savaan askerlerin pek bir rol yokmu gibi grnr. lyadada on yl srm bir sava birka haftay kapsayan ve tanrlarla kahramanlarn karlamasn konu edinen bir anlatya dnmtr. Kahramanlklar ve onlardan kartlacak dersler dnda tarihin bir nemi yokmu gibi grnr.

17

Troyann kuatlmas, yaklp yklmas4, eer ki ondan karacamz bir ders yoksa, Homeros iin ok nemli deilmi gibidir (Breisac, 2009: 22-23). Hatta savan getii tarihler bile tam olarak belli deildir. Tarih yazm anlamnda zamann tam olarak belirlenmesi merkezi bir nem tekil etmez.

Kahramanlara yknen veya onlara hayranlk duyan kimseler iin, Troya Savann hangi tarihte yer aldnn ne nemi olabilir? (Breisac, 2009: 24)

Oysa Homerosu bir iki yzyl ara ile izledii dnlen Hesiodos tmyle farkl bir tarih anlay tamaktadr. Epik olarak Homerosun izinden giden Hesiodos, bugne ulaabilen iki yaptndan birinde tanrlarn yaants zerinde dururken, dierinde bir iftinin yaantsn anlatmtr (Heseidos, 1991: 1-4). Arif Mfid Mansel Ege ve Yunan Kltr adl almasnda bu byk airin zellikle dounun, belirgin olarak da Hurrilerin mitoslarna dayal bir anlat kurduunu belirtmektedir (Mansel, 1999: 211). Hesiodosn ler ve Gnler ve Theogonia eserlerine baktmzda buradaki tarih anlaynn artk deimeye balam olduunu grebiliriz. Kahraman destanlarndan te belirli bir yn olan bir anlat karsndayzdr. Her eyden nce insan topluluklarn be aa ayran Hesiodos, insanlk tarihini bir Altn adan d olarak resmederek tarihi dnemlere ayrma anlamnda ilk giriimi temsil eder (Breisac, 2009: 25). Bylece yava yava zamanda bir devamllk aray, iinde yaanlan zamandan balayarak geriye doru kesintisiz olarak devam eden bir tarih anlay yerlemeye balamtr. Artk Antik Yunan yaantsnn srdrld polislerde anlatlan kahramanlk hikyeleri her eyi aklamaya yetmemektedir; kent etrafnda merkezilemi yaantkurumlarn, kanunlarn, kurallarn, szlemelerin ve beklentilerin devamllna gereksinim duymaktadr (Breisac, 2009: 27).

Breisacn Homerosu anlatrken deindii Troya Savann getii Troya VIIa ile ilgili arkeolojik tartma iin bkz.: E. AKURGAL, Anadolu Uygarlklar, (7. Basm), stanbul, 2000, s. 135-138.

18

Antik dnem tarih yazmnda zerinde durulmas gereken ve tarihte ilk kez, air deil tarihi olarak anlan Herodotosa (M.. 484 - M.. 425) gelindiinde bile tarih anlats henz geni kapsaml olarak deerlendirilemez. M.. beinci yzylda yaam olan Herodotos, tarihin babas olarak da anlmaktadr. Gezilerinde grd yerleri ve insanlar anlatt, Herodot Tarihi olarak bilinen yaptyla tannan Herodotos, asl olarak, Persler ve Yunanlar arasnda yaplan Pers Savalarn (M.. 492-449) konu edinmitir. Bu yaptta izlenimlerle tarihsel olgular yan yana sralanmtr. Birbirinden kopuk, dank bir yap sergileyen kent devletleri iin tm Yunanllarn kullanaca ortak bir zaman cetveline henz gereksinim domamtr. Yine de Herodotosun tarihi, aratrmaclar tarafndan, geni bir kltrel birikimi yanstan ilk tarihsel alma olarak kabul edilmektedir (Breisac, 2009: 28-29).

Herodotos ve onu izleyen dnemde tarih yazar olarak karmza kan Thukydides (yak. M.. 460 M.. 395) Atina ile Sparta arasndaki 30 yl sren ve M.. 404 ylnda sona eren nl Pelopponnes Savalarn kaleme almtr. Thukydides, tarihi her eyden nce, siyas adan incelemitir. Thukydides yaptn, okuyana siyasi eitim kazandrmak, onlar siyasi olarak bilgilendirmek iin yazdn sylemektedir. Bu yzden de savan hikyesinden ok, onun nedenlerini ve sonularn ele alma yntemini benimser. Anlatmlarnda iirsel bir dehadan ok, sava hakknda ne, niye, nasl gibi sorulara verilen yantlar bulunmaktadr. Homerosun snrlar belirsiz ve edebi aratrmas bu tarihilerde zel bir alana odaklanm, gemii incelemek yoluyla, insan deneyiminin anlalmasn salayan bir kimlie brnmektedir. Hem Herodotos hem Thukydides iin geerli olan olgu, Homerosun aksine, yazdklar dnemi ve savalar yaam ya da bire bir yaayan ve etkilenen kiilerin tanklklarna bavurmu olmalardr (Breisac, 2009: 30). lk kez Thukydidesin tarihinde sava tetikleyen olayla savan ardnda yatan asl neden bir birinden ayrlarak ele alnmtr (Breisac, 2009: 33). Bu, bir bakma tehlikeli bir eydir de; nk politik olarak devlet adamlarnn kahramanlklara dayal sylenceye ve ahlksal derslere bu tip bir tarihten daha ok ihtiyac vardr. Nitekim her iki tarihi de zerinde altklar eserleri yznden srgn hayat yaamlardr (Breisac, 2009: 39)

19

Beinci yzylda Yunanllarn ilgisi devlet, iktidar ve hegemonya zerinde odaklanmt. Fakat Herodotosun tarihleri bireyler hakknda ykler anlatyordu ve Thukydides, devlet adamlarndan ve demogoglardan sz ettiinde, bireylerin nemini vurguluyordu. Daha sonra, drdnc yzylda, toplumsal ilikilerde yaanan tedrici zlme ve bununla birlikte gelen bireye arlk verme, biyografi trnn gelimesine yardmc oldu. (Breisac, 2009: 45-46)

Bireysel yaam yklerini merkeze alan yeni tipteki tarih anlay iin en gzel rneklerden biri Makedonyal Byk skenderin yaamn konu alan tarihlerdir. Breisac, bu dnemin byk tarihisi olarak anlacak bir isim bulunmadn, dnemin tarihilerinin rettii tarihlere bakldnda da nclleri kadar iyi bir yaptn retilmemi olduunu belirtir. Aratrmac bunu Yunan kent devletlerinden miras alnan tarih yazmnn, Byk skenderin rettii yeni tipteki toplumsal yaplanmaya uygun olmadn belirterek aklar. mparatorluk dnemi iin yeni bir tarih yazm gereklidir ve Homerosoullarndan bu yana srp gelen anlat biimi yeni a aklamak iin fazlasyla gdk kalmaktadr (Breisac, 2009: 50-51).

Ancak bu dnemde yepyeni bir olgu su yzne kmaktadr. Makedonyay, Msr, ran, Suriye ve Filistini iine katan byk Helen mparatorluunun kurucusuna ithafen kurulan skenderiye Ktphanesinde eski metinler ve Homeros destanlar toplanmakta ve arivlenmektedir. Burada alan bilim adamlarnn tarih yazmna katksndan sz edilemese de, yntem bakmndan tarih yazmnn kkeninde olan tartmalara yabanc olmadklar ne srlebilir (Breisac, 2009: 5152).

Yeni siyasi birimler iinde farkl kltrler bir araya geldike, oktan beri ihmal edilmi bir ii yeniden ele almak gerekti: standart bir takvim yaplmas. Tarihiler ancak byle bir takvim sayesinde, artk Yunan uygarlnn girmi olduu,
20

muazzam genilikteki yrelerde yaam bir ok farkl insan topluluunun brakt belgelere bir dzen verebilirdi. (Breisac, 2009: 57)

Antik Yunandaki tarih anlay izgisel deil, dngseldir, evrimseldir. F. Chateletnin gsterdii gibi, Antik Yunan insan evrim zerine kurulu olmayan bir tarih mefhumu tar. Ayn olgu ilkel kabileler iin de geerlidir.

Onlar gemi tarihlerini mithoslar (sylenceler) zerine oturturlar ve sylencelerini gncel yaama aktarrlar. Bu anlamda bizim anladmz anlamda, bir tarih dncesi gelitirmemilerdir. (Akay, 1991: 143)

2.3. Roma Tarih Yazm

M.. ikinci yzylda Akdenizde nemli bir g olan antik Roma, Yunan dncesini devralm bir grnm vermektedir. Yunan sitelerinden toplanm yaptlar ve bunlarn kopyalaryla ekillenen Romann kltr dnyas, nc yzyln sonlarndan itibaren tarih almalarna dair rnler de vermitir. Resmi kronikler, aile gelenekleri ve eitli kaynakalra dayanarak hazrlanan ilk Roma tarihi 200 ylna doru hazrlanmtr (Tanilli, 1991: 474-475).

Roma tarih yazmna ilikin erken dnem kaynaklar epey eitli olmasna karn, zellikle Yunan etkisi ve Etrsk kkeni zerinde durulmaktadr. Helenistik adan devralnan bu eilimler sonunda Yunanca yazan erken dnem tarihisi Plybiosta rastladmz faydac tarih anlayna ulaldn gryoruz. Bu dnemde tarih, bir imparatorluun arzularn yerine getirecek ve ideallerine uygun olacak ekilde siyaset ve askeriye zerine odaklanmtr. Vatandalar eitme, iyi nderler

21

ve devlet adamlar yetitirme tarihin en nemli varlk nedenleri arasnda yer almaktadr (Breisac, 2009: 74).

Roma topraklar Akdeniz havzasnda yayldka kltrel yap da hzla deimitir. Merkezi bir yapda toplanan byk servetler tarih yazmn da yeni bir ehreye sokmutur. Antik Yunan kklerden devralnan biyografi metodu ve dramatize etme biimi Roma tarihileri iin k noktasdr; ancak artk skenderiye Ktphanesinin bir getirisi olarak tarihsel aratrma tarih yazm ynetimini en ok etkileyen alandr (Breisac, 2009: 84). Augustus dnemini izleyen imparatorluk haline gelme sreci tamamlandnda tarih yazmnda belirgin iki eilim vardr: Biri, gemiin parlak dnemlerine bakarak iine dlen yozlamay yerme; dieri ise biyografide tarihin nedeni gibi bir ilev edinen kiilik kavramnn nem kazanmas (Breisac, 2009: 100-101). Bu dnemde Cicero, Aulus Gellius, Lukianos gibi tarihiler, tarihin nasl yazlmas gerektiine ilikin kitaplar da kaleme almtr (Breisac, 2009: 102).

politikada kleci toplumsal dzeni byk bir gle ayakta tutan Roma mapratorluu, d dnyaya kar izledii yaylmac politikayla dnya zerindeki en byk g durumuna gelmitir. Cumhuriyeti ynetim ve halkn senatoda temsil hakknn olmas tarih yazmn nemli bir konu olarak n plana karmtr (Tanilli, 1991: 538-539). Antoninus hanedanl dneminde en geni snrlarna ulaan imparatorluk araclyla, Latin dili byk bir yaylma gstermitir. Ancak ayn dnem Senecann ar karmak, anlalmas g tragedyalarnn da yazld dnem olmutur (Tanilli, 1991: 779-580).

Hristiyanln Roma toplumu iinde yaylmas Roma mparatorluunun dekadan bir egemen zihniyet tarafndan ynetilmesiyle ayn dneme rast gelmektedir. M.S. ikinci yzylda Hristiyan gruplar etkin bir nitelik kazanmaya balamlardr (Tanilli, 1991: 589). Severus hanedanl dneminde balayan ve bir biri zerine gelen askeri darbelerle de birleen bu sre sonunda (Tanilli, 1991: 598), 410 ylnda Alaricin Romay yamalamasnn ardndan o dnem iin dnyann
22

sonu anlamna gelen Roma mparatorluunun k gereklemitir (Grant, 2000: 25-26).

Bizansn Jstinyanus dneminde yaam olan Prokopiosun Yaplar kitabnn henz giriinde tarih yazmnn, gemi alar ve soylu atalar ycelten Roma etkisini grmek mmkndr.

Tarih,

atalarn

ansn

gelecek

kuaklara

iletir;

olaylar

unutturmaya alan zamana kar vgsn sunar; ktlklerin srekli olarak stne gider, bylece onlarn gcn engeller. Bu yzden, gemiteki eylemler, bizim tarafmzdan sadece, bu eylemi yapanlarla birlikte dikkate alnmaldr. (Prokopios, 1994: 16)

2.4. Tarih Yazmnda Dnm: Ortaa ve Rnesans

Bat tarih yazmna damgasn vuran ncil yorumu ve aklanmas erken dnemde Roma egemenliiyle bir atma iinde domutur. Ancak bundan sonra kilise babalarnn etkisi altnda orijinal dinsel metinlere uygunluk (Breisac, 2009: 115) ve kehanetler (Breisac, 2009: 128) temel tartma konusu olagelmitir. Ortaa Hristiyanlnn bugn hakim olan tarih yazmna en byk etkisi, zaman kavramnn bir yaradltan balayarak bir kyamete doru gelien izgisel bir tarih anlay etrafndan biimlenmesi olmutur (Breisac, 2009: 116-117).

Ortaa uzmanlar bu dnem iin birey kavramnn ortaya kt zaman dilimi tanm yapmaktadr. Blnemeyen bir varlk olarak birey (individuus) tanm, daha sonra atom iin kullanlmaya balamtr (zcan, 2005: 18). Bu birey iin hakikate alan kap ise sembollerdir (zcan, 2005: 20). Ortaa insan hem fiziksel anlamda grr; hem de metafizik anlamda vizyon sahibidir. (zcan, 2005: 22)
23

Erken ortaan barbar istilalaryla tanmlanan dneminden sonra sekizinci yzyln sonlarnda Karolenj Rnesans olarak anlan dnem ortaya kmtr. Kuzeyde byk baar kazanan Karolenjk alesinden Charlemagnenn Frank kralln birletirmesi sonucunda bugnk Bat uygarlnn temeli atlmtr (Tanilli, 1993: 162-164). Bu denmde Lombardlar, spanyollar ve ngilizlerden oluan bir aydn kesimin bir araya getirilmesiyle Romann edebi miras ve dnsel geliimi yeniden canlandrmaya allr. Roma dnyasnn yaptlarnn korunmasn salayan bu sre sonunda Latince de tekrar saygn bir dzeye ykselmitir (Tanilli, 1993: 181-183).

750 ve 900 yllar arasnda Karolenjler dneminde klasik imparatorluk ideallerine ve tarih yazm ilkelerine bir dn kendini gsterir (Breisac, 2009: 134140). Franklar ve Normandiyallarn etkisiyle kuzey lkeleri kta Avrupas zerinde basksn arttrdka dinsel glerle krallarn gleri arpmaya balamtr. Hal seferleri ve bu srada gelien kahramanlk hikyeleriyle de beslenen bu dnem tarih yazm krallardan hareket edip devleti bulgulamtr (Breisac, 2009: 158-162).

Avrupann byk oranda yenilenmeye balamas ise 1000 yl korkularnn aslmasyla birlikte gndeme gelmitir. Hristiyan babalarnn dnyann sonuna ilikin ngrlerinin doruk noktas olan 1000 yl korkusunun ortadan kalnmas ve Polonyal, Macar ve ek topluluklarnn Hristiyanla gemesiyle istilalara kar gvenlikli bir set oluturulmas yeni bir canlanmay da beraberinde getirmitir. Karolenj henadanlnn dalmasyla feodal toplumsal dzen ortaya kacaktr. Farkl ynetsel blgeler ve ar sabann bulunmasyla byk apl tarmsal retimle biimlenen bu dnemde kilise etkinlii kapsayc ve belirleyici ereve halini almtr (Tanilli, 1993: 287-289). Rahipler, feodal beyler ve kyllerden oluan kast dzeni keiler, valyeler ve serflerden oluan yeni bir toplumsal sistem getirmitir (Tanilli, 1993: 292-298).

Bu dnemde Boethius on ikinci yzyla damgasn vurarak, bu yzyllarn Boethius a olarak anlmasna yol aacaktr. Tek tek kiilerin tesinde ortaan kltrel belirleyenlerinden en bata geleni kukusuz okullardr. Ortaa okul
24

tipinden haberdardr: Manastr okullar, kent okullar ve niversiteler (Jeauneau 2003: 29). Karolenj Rnesans olarak adlandrlan dnemde okullar almtr. Schola, yani okul szcnden treyecek olan ve ortaan yksek dnemine damgasn vuran skolastik felsefe kaynaklarn buradan alacaktr. Bu okullar Aristoteles metafiziine dayanarak, usu bir temelde retime ynelmilerdir (Timuin 2000: 406). Elbette bu usu retimin amac, Charlemangen okula eili nedeni olarak aka grdmz gibi, yeterli edebiyat bilgisiyle donanm kilise yneticileri yetitirmektir (Jeauneau 2003: 31).

Dokuzuncu ve on ikinci yzyllar arasn kapsayan skolastik felsefenin erken evresinden, on ikinci yzyln sonunda, Arap felsefesiyle ilikiye geilmesiyle, yksek skolastik aamasna geilmitir (Akyrek 1994: 32). Yksek skolastii belirleyen bu dnemde yaplm ok saydaki evirilerdir (Gimpel 1996: 172-173). Skolastik iin ncelikli amacnsa Manicilerin Hristiyanln ilk iki yzylnda retiye soktuu dualizmi yok etmek olduunu syleyebiliriz. (Eco 1999: 38) Dilenci tarikatlarna papaln olumlu yaklam, zellikle de Bogomillerden etkilenmi olan ve Fransann gzeyinde etkinlik gsteren Katarizm ve Valdizm gibi gl akmlarn yattrlmas amacn tamaktadr. (Tanilli 1993: 445) nceki dneme gre ayrt edici zellii dnldnde, skolastiin ne tam anlamyla yeni bir dn, ne de bir kopu olduu grlecektir. Asl ayrm yntemdedir. (Akyrek 1994: 35) Skolastik felsefe aklc temellere dayanmaktadr. Yaamn amacn bilgiyi bulmak olarak grmtr. Bu ynyle de entelektalisttir. (Akyrek 1994: 38)

Tarihin alglannda meydana gelen deiimler byle bir ortamda ekillenmilerdir.

1400lerde, kent cumhuriyetleri, antik tarza duyduklar gveni belli etmekten holanyorlard; Milano ve Napoli saraylar ve papalk idare heyeti, klasik bilgiyi iyi ynetim ve saygnlk asndan bir nimet olarak gryorlard. Eskinin ilminde bu dikkate
25

deer canlanmann savunucular hnamizmaclard ve klasik metinleri kefeder, gzden geirir, yorumlar, retir ve verken, aslnda Hristiyanlkla taban tabana zt bir dnya grne sahip, putperest kltr yceltmi oluyorlard. (Breisac, 2009: 203)

Gittike, kent merkezlerinde toparlanan ve ileride ulusal yaplanmalar oluturacak olan yeni dnemin yneticileri bu dnemin hmanist tarih yazclarn birer teknisyen olarak kullanmlardr. Rnesans tarih yazm her ne kadar Antik kklerden beslense de kentlerde yaayan halklara bakan, buralardaki nemli kiilerin biyografileri zerinde odaklanan yeni bir yaplanma gstermektedir (Breisac, 2009: 205).

Kentsel yaant ve ticaretin gelimesiyle yeni sosyal snflarn ortaya kt on drdnc yzylla birlikte, krallklar kilise karsnda glenmeye balamtr. Kapitalizmin balang evreleri olarak kabul edilen bu dnemde burjuca snf da tarih sahnesine kmtr (Tanilli, 1990a: 30-32). Portekiz ve spanyann ban ektii corafi bulularla birlikte zenginleme srecinin hz kazanmasyla yeni bilimsel bulular da ortaya kmtr (Tanilli, 1990a: 38-39). Corafi keifler bir yandna smrge imparatorluklarn gndeme getirirken bir yandan da dnsel anlamda yeni bir sramaya iaret etmektedir. Antik kaynaklara geri dnme bu dnemde sanat ve bilimin bulumas olarak da tanmlanmtr (Tanilli, 1990a: 5860).

Medici ailesinin iktidar mcadelesinde olduu gibi, siyasi nitelii ar basan bu dneme zg yeni tipteki tarih yazm, rnein Machiavelli iin yalnzca gemiten ders ve rnek alma deil, gelecei yaratma iin ondan diledii gibi yararlanma zgrln de beraberinde getirecektir (Breisac, 2009: 208-209). Bylece Hmanistler, Batnn gemiini Karanlk a kavramn kullanarak yeniden ina ettiler. (Breisac, 2009: 210)

Bununla birlikte, erken Rnesans dneminde tarihiler saray yeleri ve siyasi gruplarn yapp ettiklerinden, yneticilerin erdemlerinden ve savalardan baka,
26

halkn tarihinden siyasi kssa karmak dnda bir yol izlememilerdir (Smith, 2001: 133). Hibir zaman evrensel bir dnya tarihi yazmaya kalkmamlardr. Onun yerine ulusal tarihler n plana kmaya balam; talyanlar, Almanlar ve ngilizler kendi tarihlerine odaklanarak Rnesansn tarih yazmna ana karakterini bylece vermilerdir. evirilerin de etkisiyle tarih bilinci srama yaparken, Aydnlanmann temel kavramlar ortaya kmaya balamtr (Breisac, 2009: 228-229).

Elizabeth dneminde, tarihin ok popler olduu belliydi. ngiliz okurlar, askeri tarih okuyabilir, tarih elkitaplarndan siyasi dersler ve doru davran biimleri karsayabilir, tarihelerle gemie zlem duygularn tatmin edebilir, tarih kitaplarndan dini vecit ve Anglikan kilisesinin savunusuna ynelik malzeme bulabilir, Yeni Dnya hakknda bir fikir edinebilir, antikaclarn topografik anlatlarndan erken dnem ngiliz yaam hakknda bilgi edinebilir, hatta ierinden en nls Shakespearein dramlar olmak zere, tarihi tiyatro oyunlaryla elenceli, retici ve esin verici saatler geirebilirlerdi. (Breisac, 2009: 229)

Yeni dnyann bulunuu ve dier corafi keiflerle birlikte ilk kez evrensel bir dnya tarihi yazma fikri gndeme gelmitir. Ancak burada da spanyol fetihilerin hayallerini ssleyen ey, evrensel bir Hristiyan tarihi yazmak olarak grnr (Breisac, 2009: 231-233). Ne var ki bu giriim, adm adm ilerledike, byle bir tarih iin ortak bir gemi bulmann imknszlyla sonulanacaktr (Breisac, 2009: 238-239).

Burke, Rnesans almasnn talya Dnda Rnesans balkl blmnde, Rnesansla Antikite arasnda kurulan bada olduu gibi, talya dndaki Rnesansn talya Rnesansyla ban da sorunsal haline getirmekten yana grnr. Yaygn kan, Rnesansn kuzey lkelerine talya gezisi yapan aratrmaclar tarafndan getirildii ynndedir. Bu yaklam, talyanlar etkin, yaratc, yeniliki gstermekteyken; Avrupann geri kalann pasif olarak tantmaktadr. Burke, bu dne kar kar. rnek olaraksa, Petrarcann en
27

nemli deneyimlerini Toscanada deil Avignonda yaadn, Van Eyck ve Weyden tarafndan gelitirilen yalboya resim tekniinin talya zerinde ok etkili olduunu syler. Holbein, Drer, Erasmus, Montaigne, Shakespeare, Cervantes gibi isimlerle birlikte dnldnde bu dn tarznn gerekiliini gz ard etmek olanakszlamaktadr (Burke, 2000: 41-42).

Reform szc gerekte olup biteni tam anlamyla aklamaz, yalnzca dnemin liderlerinin yapmak istedikleri eyi ifade eder. Yani bugnden baktmzda reform, o dnemde yaplan deil, yaplmak istenen bir eydir. (Smith, 2000: 246).

Buna karn 1517de Martin Lutherin Witteberg Kilisesinin kapsna ast 95 tez, yeni bir srecin tetikleyicisi olmutur (Akyrek, 1994: 126). Bu sre, Luther, Calvin ve Mnzer tarafndan farkl ekilde yorumlanmtr. Bu isim, reformasyon anlaynn birbirinden neredeyse tamamen farkl yorumunu vermektedir. Lutherin reformu daha ok byk burjuvazinin karlarna hizmet eden bir yapya sahipken Calvin, kk kasaba burjuvazisine ynelik bir eilim gsterir. Mnzer ise dinde reformu kyllk asndan yorumlayarak, devrimci bir eylemin ideolojisini yaratmak istemitir (enel, 1999: 290-291).

Engels, Kyller Savana yol aacak olan bu toplumsal snflar yle deerlendirmektedir:

Bir yanda yoksul dm, varolan burjuva dzene hl lonca ayrcalklar ile bal olan zanaatlar; te yanda, topraklarnda kovulmu kyller ile ilerinden karlm ve henz proleter durumuna dm hizmetkrlar. Bunlar arasnda, imdilik resmi toplumun dnda kalm ve yaama koullar bakmndan o gnn sanayisi ve lonca ayrcalklarnn izin verdii lde proletaryaya yaklaan, ama ayn zamanda ite tam bu nedenle, hemen hepsi gelecein ustalar ve burjuvalar olacak olan kalfalar. (Engels, 1999: 40)
28

1517de nl 95 Tezini Wittenbergde, Kale Kilisesi kapsna asmasnn amac, temelde endljans sistemine kar bir tartma nerisidir. Tartma tezlerinin bu ekilde kapya aslmas ise gelenee uygundur; fakat dnemin olaanst alkantl ortamnda bunlarn Almanca olarak baslp oaltlmas ve tm halk tarafndan tartlmas Protestan Reformunun balangc olmutur. Luther burada tezlerini henz kesin sonulara balam deildir. Aslnda papaln grmezden gelerek stesinden gelebilecei bu sorun, 1518de bu tezlere kar bir konsilin toplanp Lutherin kendini savunmas istemesiyle daha da bymtr. 1520ye gelindiinde sorun Hristiyanlk retisinin toptan bir sorgulamasna dnm bulunmaktadr. Papaln Luther tezlerini yaktrmasnn ardndan Luther, yzn Alman soylularna dner ve Alman Ulusunun Hristiyan Soylularna, Kilisenin Babil Tutsaklna likin ve Hristiyann zgrlne likin isimli bildirgelerini yaymlar. Bu bildirilerde ayin yapsna ilikin aklamalaryla hmanistlerle de aras alr. Bu, 1525te Erasmusla tamamen ztlamalarna yol amtr. Lutherin bakaldrsnn iinde, papaln din ticareti yaparak kendine zenginlik salayan bir kuruma dnmesi yatmaktadr. Bu tepki Lutheri, inananlarn kendi kendilerinin rahipleri olduu tezine kadar gtrecektir. Lutherin balangta devrimci, zgrlk bir hareket olarak halkn szcs olan ve ona nclk eden tutumu, kyl savalarnn balamasyla tutuculua dnecektir. Burjuvazinin dinsel aristokrasiyi saf d etme ve ulusal monariyi kurma yolundaki amalarna hizmet eden Lutherci anlay, Protestan Kilisesinin bak asn temsil etmektedir (enel, 1999: 292-294).

On yedinci yzyla gelindiinde Antika modelini kullanarak yazan tarihiler, iinden getikleri dnemin ne kadar parlak olursa olsun gemiin dier dnemlerinden ok da farkl olmad gereini fark etmilerdir.

Dnyayla ilgili yorumlarn says oalm, kapsamlar daralm ve herkese kabul edilen otoriteler temel alnmaz olmutur. (Breisac, 2009: 247)

29

Bu yzyln tipik rneklerinden biri olarak Baconn dnceleri artk belge ve bulgularla tarih yazmn farkl kefelere koymaktadr. Tarih yazm tmevarm ve tmdengelim yntemleriyle ilemektedir ve Descartesn nl Dnyorum, yleyse varm, sznden hareketle dnya dnen zneyi temel alan Kartezyen bir ikilie blnmtr. Bu yzylda tarihi asndan bile gndelik dnya matematiksel bir kesinlie gre ele alnmaya balamtr (Breisac, 2009: 249).

te yandan hmanist tarihilerin hibiri kilise tarihi zerine bir almaya kalkmaynca, bu boluktan bambaka bir ekol olarak deerlendirilebilecek Reformasyon hareketine dayanan kilise tarihi ortaya kmtr (Smith, 2001: 136137).

Rnesans dneminin bir mitoslatrma unsuru olarak ele alnarak ortaan karanlk bir dnem olarak tanmlanmas gemii ok eskiye dayanan bir yaklam deildir. Peter Burke, Rnesans zerine almasnda bu yaklamn on dokuzuncu yzyla mahsus olduunu ve Jules Michelet, John Huizinga ve Jacop Burckhardt gibi tarihiler tarafndan gelitirilen bir yorum olduunun altn izer (Burke, 2000: 7)

Bu Rnesans tasarm aslnda bir mittir Profesyonel tarihiler, mit kavramn, gemi hakkndaki yanl ve yanltc yarglar ifade etmek iin kullanrlar ve bu balamda, Burckhardtn Rnesans hakkndaki yarglarn eletirerek onun Rnesans-ortaa veya talya-Kuzey Avrupa gibi dramatik ztlklar kurmasna kar karlar. Onlarn bka asna gre, oluturulmakta olan bu tr yapay ztlklar, ortaada gelitirilen bir ok yenilii; 16. yzylda (veya daha sonraki yzyllarda) da varln srdrm olan ortaaa zg geleneksel tavrlar; ve Hollanda resmi ile mziinin talyan kltr zerindeki etkisini gz ard edecek kadar abartlr. (Burke, 2000: 8)

Bu adan bakldnda ortaa tarih yazm ok geni apl, bal bana bir aratrma konusu olsa da genel karakterini dinsel etkiden alm grnmektedir. Bu
30

konuda Roma mparatorluundan Bizansa gei dnemini incelemi olan Michael Grant yle demektedir:

Dinsel inanlar o ada byk ve etkin bir gce sahipti. nk din, istikrarsz bir dnyada tek denge ve istikrar kayna olarak grlyordu. (Grant, 2000: 4)

On yedinci yzyl bilimsel devrimlerin a olarak da anlmaktadr. Bu yzylda zellikle Descartesn ortaya att phecilik yaklam, kutsal olan etrafnda tartma d braklan pek ok dnya gerekliini tartlr hale getirmitir. Akl her eyin zerinde tutan bu yaklam fiziksel dnyay matematiksel verilerle incelemek gerektiini ne srerek bilimsel kesinlik anlayn da dourmutur (Tanilli, 1990a: 340-342) Sistematik felsefeyede yol aacak olan Descartesn aklla duygu arasnda kesin ayrm yapan Kartezyen felsefesi, Avrupada yaylarak pek ok dnr etkilemitir. Bunlar arasnda Pascal, Hobbes, Leibniz ve Spinoza saylabilir (Tanilli, 1990a: 352-353). Ayn dnemde doabilimleri alannda Kopernicus, Gallileo Newton gibi bilim adamlarnn ortaya att fikirlerle dnya ve evren algs yepyeni bir ereveye brnmtr (Tanilli, 1990a: 359-360).

2.5. On Sekizinci Yzyl Tarih Yazm

18. yzyl, hakl olarak, gerek yzyln tanklarnca, gerekse de sonradan tarihilerce, bir an sonu, modern bir an balangc olarak alglanm, duyumsanmtr. 1618-1648 yllar arasnda Avrupann hemen btn lkelerinin, Almanya merkez olmak zere birbiriyle kar karya geldikleri Otuz Yl Savalarnn sonular, zellikle Almanya iin paralanma olmutu Ansiklopediler Otuz Yl Savalarnn politik sonularn deerlendirirken, Avrupada bamsz ulus devletlerinin ortaya kna iaret ederler. (Atayman, 2005: 37-38)

31

Savalarn iinden yepyeni bir yaplanmayla balayan on sekizinci yzyln balangcnda niversitelerde tarih renimi hl belagat ya da kilise tarihi blmlerinde ilevsel grlmemektedir. Bamsz bir tarih dersi gerekli grlmemektedir (Breisac, 2009: 261-262). Bu dnemde Giambattista Vico (16681744) ile birlikte on yedinci yzyl tarih yazmnn Descartes kesinlik ilkesi yerine, bir topluluun dnce yapsnda, bak asnda deiiklik meydana getiren kltrel tarihin belirleyicilii tartlmaya balanmtr. Bylece tarihte anlam fikrinin tartlmaya baland, bir ekol olarak tarihselciin temel kavramlarnn yerli yerine oturaca bir dneme geilmitir5 (Breisac, 2009: 263-264). Bu dnemde ortaya kan ulusal tarihlerin balca gereksinimleri, yeni bir znelik konumu ve buna bal olarak retilmi bir teki kavramlatrmas, anlat biimindeki tarih anlaynn benimsenmesi ve olaylarn kendilerine zg tekil durumlar olarak ele alnmasdr. Bylece ulus-devlet iin kimlik oluturma sreci baaryla tamamlanm olur (Tekeli, 1998: 118). Condillac, anlat tartmasna dil asndan katk sunarak, gelecekte toplumlarn bu dnemde yazlanlara bekli de edebiyat gzyle bakacan syler; ancak hi deilse dil araclyla olas bir tarihten sz ediliyor olaca iin bunun bir sakncas yoktur (Guha, 2006: 29).

Aydnlanma olarak anlan hareket ortaya kmadan nce tarih yazmna genel karakteristiini veren, kilise vakayinameleri, siyasi anlar, krallarn yapt byk iler, siyasi ve askeri baarlar gibi eitli janrlar iine skm, anlatya yaslanan metinlerdir. Aydnlanma, ok daha geni bir perspektiften tolum yaamna bakan, ticareti, toplumsal yaantnn moral ynlerini vb. ieren, eitli yaam biimlerini incelemelere dahil eden bir tarih yazm gelitirmitir (Burke, 2002: 29-30).

Hristiyani ideallerden farkl olarak geliim/ ilerleme olgusu on sekizinci yzylda tarih sahnesine ktnda, gemi, imdiki zaman ve gelecek, bir zaman tablosunun zerinde, refah ve mutlulua doru giden yolun talar olarak dnyevi bir ierikle birbiri ardna sralanmtr. Aklclk temelinde rgtlenmi olan doa,

Iggers bu konudan unu belirtmektedir: Ortega y Gassetnin ifadesiyle syleyersek nsann doas yoktur; onun sahip olduu tek ey () tarihtir.Ama yine sarslmaz bir biimde tarihin, anlam ortaya kardna, anlamn ise kendini sadece tarihte aa vurduuna da inanlyordu. (Iggers, 2007: 29)
5

32

Newtonun yasalar uyarnca ileyen nceden kurulmu bir saat gibidir. Bilimsel bulularn ardndan on sekizinci yzyl iin geliim fikri Tanrnn dnyay yarattktan sonra her eyi yasalara gre ileyen bir dzenlilik iinde brakmas olgusuna dayanmaktadr. Bylece evrensel bir dnya tarihi iin daha nce mulakla sebep olan farkl kltrlerin, srekli deiim iinde olan rf ve adetlerin varl, zellikle Fransz tarihi ve dnrleri olan Voltairein, Montesquieunn yaptlarnda, Bat uygarlnn stnlnn kant olarak sunulmutur. Vahilie ya da ilkellie kar uygarlk teriminin kullanlmaya balamas da 1770 sonrasna denk gelmektedir. Ortak insan doasna ramen doudaki uygarlklar bu doann gelime dzeyinin daha ilkel noktalarnda olan ocukluk dnemindeki insan topluluklar olarak tanmlanmtr (Breisac, 2009: 265-266). te yandan Voltairein 14. Louis dnemini ele alrken kraln ya da dnemin tarihini yazmak istemediini, insan zihninin tarihini yazmak istediini sylemesi tarih fikrindeki sramay gstermesi asndan ilgi ekicidir (Snmez, 2008: 21).

Aydnlanma

ann

nemli

yaptlarndan,

bugnk

anlamda

ansiklopedinin ncs kabul edilen, Diderot ve DAlembertin editrlnde, iki yz akn bilim adam tarafndan hazrlanan ve 1772 ylnda yaymlanan Ansiklopedi ya da Bilimler, Sanatlar ve Zanaatlar Aklamal Szl dnemin sanat ve tarih anlay hakknda nemli ipular vermektedir.

Ansiklopedinin sanat maddesi sanat soyut ve metafizik bir terimdir saptamasyla sze balar; ardndan sanatn bilimle ayn anlamda kullanan bir szck olduuna deinilir. Sanatlar, kafa ve el iilii temel alnarak, zgr ve mekanik sanatlar olarak ikiye ayrldktan sonra, sanatn tarihine ancak mekanik sanatlar alannda yer verilir. Bacondan yola karak mekanik sanatlarn tarihinin oluturulmas felsefenin nemli ura alanlarndan biri olarak gsterilir (Diderot ve DAlambert, 2000: 255-257). Tarih ise, Ansiklopedinin yazarlarna gre, gerek olduu ileri srlen olaylarn anlatsdr. zellikle devlet yneticilerine hitap eden bir bilim olarak tarihin faydasnn gemiin hatalarndan ders karmak ve baarl bir ynetim sergilemek olduu vurgulanr. Tarih yazmnn ise Romal ustalara deinilse

33

de, modern zamanlarda matematik ve fizik gibi kesinlik isteyen bir ura olduunun alt izilmitir (Diderot ve DAlambert, 2000: 276-279).

Aydnlanma a tarih yazmnda, Diderot ve DAlambertin rnekledii gibi, Rnesans tarihilerinin gemii didik didik eden aratrmac tutumlar eletiri konusu edilmeye balanm, Aydnlanma ideali dorultusunda tarihinin syleyecek bir sz olmas gerektiinin zerinde durulmaya balanmtr (Breisac, 2009: 269). Aydnlanma dncesinin en nemli filozoflarndan biri olan Immanuel Kant da, Fransz ekolne yakn bir izgi izleyerek, tarihi akln zincirlerinden kurtulmas olarak almalarnda ilemitir (Breisac, 2009: 281).

lerleme fikri klasik anlamn Aristoteles, Agustinus, Fontenelle, Saint-Pierre, Condorcet, Comte, Spencer ve Tylorda bulduumuz bu fikirler yn ayrntl ve kapsaml bir deiim imgesini ierir. Olaylarn kaydn dme niteliindeki tarihe belli baz ynelimlerin verilmesini beraberinde tar. lerleme fikri, toplumsal ve kltrel farkllklarn kesin ve zgn yorumuna iaret eder ve toplumsal ve kltrel deime kuramlar ina edilirken farkllklarn kullanlabilecei anlamna gelir. Eyann belli bir doasn koyut (postulat) olarak ortaya atar; bir evrensellik varsayar ve bize insann dnyasnda ilerin nasl dndne ilikin zengin ve ayrntl bir resim sunan bir birbiriyle-balantlklar (mtekabiyetler) sistemi yaratr. (Bock, 1997: 53)

Hobsbawn ilerleme kavram konusunda temkinli davranmakla birlikte, kapsamn fazla geniletmeden asl anlamyla bu ifadenin, zaman iinde, bilginin birikimsellii yoluyla, karmak insan ilikilerini zmlemek iddiasnda olan tarihsel aratrmalar gittike daha iyi bir anlaya getireceini belirmektedir (Hobsbawn, 1999: 105).

Btn bunlarn yannda Aydnlanma geleneini ve tarih yazmn da tek bir izgi olarak dnememek gerekir. Voltaire ve Montesquieunn tam aksi
34

istikamette, Aydnlanmay bir tr kaybedilmi umut olarak gren Jean-Jacques Rousseau ve David Hume gibi dnrleri de kaydetmek gerekir. Bu dnrler tarih kuramnn btnsel bir ema nermek yerine, temkinli bir ampirisizmle hareket edilmesi gerektiini salk vermilerdir (Breisac, 2009: 270). Fransz kaynakl bu gre, on sekizinci yzyln nc eyreinde ngiltereden, Roma mparatorluunun Gerileyi ve k Tarihi6 ile Edward Gibbonun kaleminden gl bir destek gelmitir. Her devletin bir erdem zerine kurulu olduunu ne sren Gibbonun bu gr, Roma mparatorluundan olduu gibi, sz konusu erdem kaybedildike ke doru adm adm ilerlendiini ne srmektedir (Breisac, 2009: 279-280).

Bu dnemin sonlarnda iki byk deiimle karlarz. Bunlardan ilki 1780lerde ngilterede meydana gelen Sanayi Devrimi, ikincisi de Fransz Devrimidir. ngilterede zanaat telyelerinde balayan ve daha sonra fabrika srecinin nn aacak olan seri retim eilimleriyle ekonomik bymenin yol at Endstri Devrimi, 1840 ylnda ilk demiryolunun inas ve ar sanayinin kurulmasyla Avrupada byk deiimlere yol amtr (Hobsbawn, 1989: 56-61). Aydnlanma dneminin sonu Avrupann en kalabalk lkesi olan Fransada gereklemi ve btn dnyay etkisi altna alm kendinden nceki hibir olayla karlatrlmayacak toplumsal bir olay olan Fransz Devirmiyle gereklemitir (Hobsbawn, 1989: 102-103). O gne dek kle olmayan kiileri tanmlayan zgrlk szc Fransz devrimiyle birlikte evrensel bir anlam kazanarak siyasi bir ierik kazanmtr (Hobsbawn, 1989: 104). 1789da zgrlk, eitlik ve kardelik sloganlaryla balayan Fransz Devrimi, bir yandan burjuva snfnn kesin stlnln ortaya koyacak, bir yandan da yeni tipte bir toplumsal rgtlenme gerektirecek ulusuluk akmn beraberinde getirecektir (Tanilli, 1990b: 421). Krallk ynetimine kar kentlerde birikmi tccarlar ve yoksul halk kesimlerini bir araya getiren devrim hareketi, feodal rejimin kaldrlmasyla zgrlk, eitlik, kardelik sloganlarnn hkm srecei bir dnemi aar (Tanilli, 1990b: 444-446). 1790

E. GIBBON, Roma mparatorluunun Gerileyi ve k Tarihi, (ev. Asm Baltacgil), stanbul, 1994.
6

35

ylnda, kii zgrlnn yannda, vicdan zgrl, basn zgrl, mlkiyet zgrlnn yannda baskya kar direnme zgrln de tanyan nsan ve Yurtta Haklar Bildirgesi imzalanr (Tanilli, 1990b: 448-450). On sekizinci yzylda estetik disiplinin kurulmasyla sanat tarihi de yeni boyutlar kazanr. Bu dnemde zellikle Hegelin estetik teorilerinin etkisi altnda sanatsal dnemlemeler nem kazanmtr. Hegele gre, Dounun taycs olduu sembolik dnem, Antik Yunanca belirlenen klasik dnem ve Hristiyani bir z tayan acl kltrel dnemdir. Ayrca bu yzylda yaplan Pompei ve Herculaneum kazlaryla arkeoloji alannda ok nemli gelimeler kaydedilmitir (Mlayim, 1994: 94-96).

2.6. On Dokuzuncu Yzyl Tarih Yazm

Kukusuz on dokuzuncu yzyla karakterini veren en nemli olay Fransz Devrimidir. Bu devrimle beraber ulusuluk anlay Avrupada hzla yaylrken Napolon iktidar, Prusya Krall gibi gl devletler bu gr desteklemitir. Bu dnemde; dil ile tarih bana dikkat ekerek kaynan gvenirliliini kendi balam iinde dorula szyle Leopold von Ranke, tarihyapc olarak devleti deil Volku (halk) ne sren yaklamyla D.G. Herder, Romantizme n ayak olacak tutumlaryla Chateaubriand, birbirini izleyen kltrlerin sarmal biimde ilerleyerek zorunlu olarak zgrletirici yapda olduu teziyle Jules Michelet tarih felsefesini de ieren yeni ve kapsaml tarih yazmlar oluturmulardr (Breisac, 2009: 298-310).

1796-1815 yllar aras Fransada Napolyon iktidarnn belirledii bir dnem olarak karmza kar. Ekonomik knt ve siyasi dalgalanmalar iinde istikrarl bir ynetim vaadiyle ortaya kan Napolyon, cumhuriyet ideallerini impartorluk yaklamyla birletirir. Meclis ilemez hale getirilir, bireysel ve kamusal zgrlkler de askya alnr. (Tanilli, 1990b: 488-490). Bu dnemden itibaren burjuvazi zafer kazanm bir snf olarak devirdii aristokrat snfn yerine gemeye balamtr (Tanilli, 1990b: 492) Ticaret ve sanayi alanndaki gelimelerle birlikte Napolyon
36

iktidarnn simgeledii gl ulus devlet anlay btn dnyay etkilemitir (Tanilli, 1990b: 503-505)

On dokuzuncu yzyl tarih yazmnda en dikkat ekici gelime, Napolyonun devlet anlayndan byk oranda etkilenmi olan G.F.W. Hegelin (1770-1831) tarihi felsefi geliimin arkaplan haline getirmesi olmutur. Bylelikle, geici olgularla deil, zlerle urat iin felsefenin tarihe gre daha stn bir konumda bulunduu tezi ilk kez tersine evrilmitir. Hegelin anlaynda mutlak tinin7 kendini tarihte amlamas olarak ele alnan tarih, yine bir ideaya baldr; ama bu kez idea Platoncu ekilde daha nceden halihazrda bir yerde bulunan bir olgu olarak deil, kendini tarihsel sre iinde insanlarn ve toplumlarn yaantlarnda gerekletiren bir olgu olarak deerlendirilmitir (Breisac, 2009: 296-297). Hegele gre, organik doann bir tarihi yoktur; ancak tinin zaman tarihe dnecek nitelie sahiptir (Guha, 2006: 32). Arthur Danto da, Hegelin mutlak tin kavramn benzer bir ierikle yorumlamaktadr. Mutlak tin, Dantoda, din, felsefe ve sanat olarak, gereksinim duyduumuz anlam alandr (Danto, 1997: 188).

Dnya-tarihi, zerinden

tinin

tanrsal,

saltk

srecinin

en

yksek yolu

oluumlarna gre serimidir: orada tinin dorudan doruya kendi kendisinin-bilincine varmasnn basamakl gsterilir. Bu basamaklardaki oluumlar dnya-tarihinde ortaya kan halk-tinleridir, onlarn trel yaamnn, anayasalarnn, sanat, din ve bilimlerinin belirlenimleridir. Bu basamaklardan gemek, dnya-tininin sonsuz igdsnn, kar konulmaz isteinin gereidir: nk hem bu blmlenme hem de onlarn tmnn gereklemesi tinin kavramnda ierilmitir dnya-tarihi, tinin nasl yava yava bilinlenip doruyu istemeyi rendiini gsterir yalnzca. (Hegel, 2003: 79)

eitli kaynaklarda Hegelin geist kavram ruh olarak aktarlm olmasna karn, ngilizcede soulla karlanan ruh terimi yerine spiritin karl olarak Trkede tarihsel varlk alannda insan eylemlerinin btnn kapsayan bir terim olarak tinin kullanm tercih edilmitir. Bu konuda bkz.: J. Kovel, Tarih ve Tin Felsefesi zerine Bir nceleme, (ev. Hakan Pekinel, 2. Basm), stanbul, 2000.
7

37

Hegelin tarih anlayna gre tarih hem gemii hem onun bilgisini ayn anda iermektedir. Bir baka deyile gemi ancak onun bilincine varldnda tarih olarak deer kazanacaktr. nceden belirlenmi bir hedefe doru ynelmi dizge olarak tarih iinde anlatya dnmemi olaylara yer yoktur (Aksu, 2006: 66). Bu ifadeler Hegelin Aydnlanmann kavramlaryla nasl hareket ettiinin ak gstergeleridir. Bundan hemen sonra ise tarihsel geliimin, Hegelin kavramlaryla anacak olursak Tinin kendi bilincine varmas srecinin ilkel basamaklarnda olan halklar dnya tarihinin konusu edilemeyerek darda braklrlar. Hegel terimcesinde ayrcalkl bir yere sahip olan devlet kuram gereince, ancak kendi tarihini yarattnn bilincinde olan toplumlar bu tarih iinde deerlendirilebilir8 (Breisac, 2009: 298). Bir halkn tarihi olmamasn Hegel, yazmay bilmemesine deil, devlet aamasna geemedii iin byle bir tarihe gereksinim duymamasna balamtr (Guha, 2006: 22)9.

L. Althusser, tarih kavramn Hegeldeki kullanmn anlamak iin ayn anda ileyen iki sreklilik biimini deerlendirmek gerektiini syler. lki zamann trde srekliliidir. Bu, Hegel terimcesinde, tinin varolu iinde kendini tez-antitezsentez sreleriyle ileyen diyalektik bir tarzda serimlemesi olarak da anlalabilir. Tarih biliminin grevi bu diyalektik btnln yapsn bozmadan onu dnemselletirmektir. kincisi ise tarihsel varoluu imdi iinde birletiren zamann adaldr. Zamann sreklilii ve bir tarih olarak birikmesi ancak btn elerin birbiriyle ilikide olduu byle bir btnsellik iinde olanakl olmaktadr (Althusser, 1995: 133-134).

te yandan Rankenin de benzer bir grte olduu ileri srlebilir. Hindistan, in gibi uygarlklarn ok uzun bir kronolojiye sahip olduunu syleyen

Hegelin tarih grnn yirminci yzylda yaplm geni kapsaml eletirisi almamzn ileriki ksmlarnda bulunduundan bu blmde deinilmemitir. Bkz.: Yirminci Yzyl Tarih Yazm. Guha aratrmasnn ileriki aamasnda Hegelden u rnekleri de verir: nsann ancak devletle rasyonel bir varoluu olur. ve Devlet, Tanrnn dnyadaki yrynden ibarettir. (Guha, 2006: 58-59)
9 8

38

Ranke, yine de bunlarn kendi anladklar anlamda bir tarihten te doal bir tarih olduunu vurgulamtr (Iggers, 2007: 30).

Tarihin profesyonel bir disiplin olarak ortaya kmasnda Rankenin nemi byktr; keza ilk kez tarih aratrmalarnda birincil kaynaklara gidilmesi gerektiini, bunun dndaki her trl tarih yazmnn fazlasyla kurgusal olacan ne sren Rankedir (Iggers, 2007: 24-25). Yine de, bunun yannda, bu yzylda tarih yazm zerine gelitirilen tezlerden biri olan ve Ranke tarafndan savunulan anlat (narrative) olarak tarih yaklam, tarihsel bulgular i tutarl olan bir btn olarak bir araya getirme fikrini temel alr. Ranke, tarihte etkili olan soyut gleri gzlemenin imkn olmadn, onlar ancak olgular arasnda hareket ederken sezinleyerek anlat iinde yeniden kurduumuzda anlalr olduunu sylemektedir (Iggers, 2007: 2; Tekeli, 1998: 67). Buna karn Rankenin kurduu sk disipliner tutum sonrasnda da, zellikle izleyicileri tarafndan, siyasi olmayan tarih akademik alandan dlanmtr. Bu konuda Michelet ve Rankenin birbirine zt tutumlar iinde olduunu syleyebiliriz. Rankenin kat tutumuna karn Michelet aadan tarih olarak anlabilecek, ac ekenlerin dilinden bir tarih nermitir (Burke, 2002: 31).

Tarih yazmnda anlat biiminin ikna ediciliinin arkasnda toplumsal yaamn srekliliine ilikin gl bir sezgi yatmaktadr. Oysa ne tarihin yararland belgeler ne de insan deneyi srekli deildir. (Tekeli, 1998: 68)

On dokuzuncu yzylla beraber tarih ve tarihiler iin en nemli gelimelerden biri, tarihin gittike din adamlar ve filozoflardan boalan bir alan doldurmaya balamalar olmutur. Ortaya kan ulus devlerde nemli grevlerde yer alan tarihiler, Bismarck rneinde olduu gibi bizzat devlet bakanlar tarafndan devletlerin kuruluunda nemli rollerde bulunan kiiler olarak tantlmaktadr (Breisac, 2009: 334-335). Bu yzylla birlikte, gemite gereklii aslna uygun ama srekli olarak estetize etme abasyla da birlikte ele alan tarihi yaklam yerinin profesyonel olarak ileyen bir disipline brakmtr. (Iggers, 2007: 18)
39

Tarihe duyulan mthi gven, 1880lere dek, tm kukular yenmiti. Tarih artk baka bilimlerin ua deildi; yan disiplinleri ve kendine ait metodolojisiyle rtn ispat etmi, bal bana bir bilim dalyd. Mamafih metodolojisi hem onun nelere kadir olduunu gsteriyor hem de snrlarn ele veriyordu. Gemi yaam her ynyle, tam ve doru olarak yeniden canlandrma gayreti, kullanlan kaynaklarda ok eitlilie yol amt; yeni gelien yazbilim, salad malzeme asndan bunun nemli bir rneiydi. (Breisac, 2009: 337)

On dokuzunzu yzyln tarih yazm asndan nemli gelimelerinden biri de sosyolojinin kurucusu olarak tannan Auguste Comteun (1798-1857) gelitirdii pozitivizmdir. Pozitivizm, on dokuzuncu ortaya atlm olmasna karn asl etkisini yirminci yzyln balarnda gstermitir. Comteun Fransz Devriminin yaratt karmaay gidermek ve olumakta olan sanayi toplumunun rekabet, sosyal atma, zgr giriim fikirleri gibi sorunlarn zmek amacyla ortaya att teori, grlebilir olgular ve onlar arasndaki ilikiler dnda, hibir eyin bilgisine sahip olamayacamz inancna dayanr. (Keat - Urry, 1994: 86)

Toplumsal gelimeyi aamada ele alan Comtea gre; ortaaa kadar uzanan ilk evre olan teolojik evrede insanlar her eyi din ile aklamtr. On sekizinci yzyln sonuna dek sren metafizik evrede olaylar zgrlk, eitlik, zgrlk gibi soyut kavramlarla aklanmaya allmtr. Comteun pozitif evre olarak aklad evrede ise insan sadece gzlemlenebilir olana ynelmektedir. Olaylar arasndaki yasalar ve deimez balantlarn incelendii pozitivizm Aydnlanmann ve bilimlerdeki gelimelerden etkilenmitir. Comteun amac, toplum olaylarn bilimsel yntemlerle inceleyerek topluma yeni bir yn vermenin koullarn aratrmaktr (Keat - Urry, 1994: 86-89).

Comte, ie yaramaz anekdotlar irrasyonel bir merak duygusuyla kr krne derleyen ocuksu bir tarzda inceledikleri ufak ayrntlarla dalga geiyor ve nl bir sznde, adlarn yer
40

almad tarih eklinde betimledii bir tarih incelemesi eidini savunuyordu. (Burke, 2002: 33)

Bu yaklamla birlikte felsefe artk bilgi retme vasfndan yoksun braklmtr. Gzlem yapma, toplumsala yaantdaki dzenlilikleri bulma ve bunlardan genellemelere gitme eklinde zetlenebilecek pozitivist ilkeler, tarihilere insan yaantsn belirleyen i ve d olgular izleme roln bimektedir (Breisac, 2009: 348-349). Bu dnceyi izleyen Durkheim da tarihiye sosyologlara gerekli malzemeyi salama grevini vermitir. (Breisac, 2009: 352; Iggers, 2007: 35) Buna gre tarihiler belgenin tesinde mantk yrtmemeliydiler; eletirmeli fakat yorum yapmamalydlar. (Breisac, 2009: 356)

J. Burckhardt (1818-1897) da almalarnda bu gr gl bir yntemle birletirerek kullanmtr. Burckhardt, esas olarak tarihi byk g devlet, din ve kltr arasndaki etkileim olarak grr (Burke, 2002: 31). lgilendii dnemin, patronaj ilikilerini, ynetim yapsn, geleneklerini, slup ve sanat rneklerini, teknik gelimelerini, gndelik yaant rntlerini bir araya getirir. Bylece okuyucunun zihninde szn ettii dnemin tablosunu kurmaya abalar. (Mlayim, 1994: 102-103).

2.7. Yirminci Yzylda Tarih Yazm

Yirminci yzyln balar iin en nemli olgu tarih sahnesinde ilk keez bir Dnya Savann grlm olmasdr. 1914 ylnda balayan ve Almanya, Avusturya-Macaristan, Osmanl ve Bulgaristann ban ektii ttifak devletleriyle, ngiltere, Fransa, Rusyann ba ektii tilaf devletlerinin oluturduu ve yirmi bir lkenin yer ald sava drt yl boyunca srmtr. Daha sonra bu savaa ABD ve Japonyann da dahil olmasyla, denizar lkeleri kendi topraklarnn dnda savamaya iten bu byk sava, ardndan milyonlarca lm ve deimi bir dnya haritas brakmtr. On dokuzuncu yzyln byk ekonomik, sosyal ve bilimsel sramalar, Dnya Savayla birlikte yerini byk bir karamsarla brakmtr
41

(Hobsbawn, 1996: 34-36). te yandan savata galip glmek iin aranan yntemler teknolojik ilerlemeleri de pei sra getirmitir (Hobsbawn, 1996: 41).

Birinci Dnya Sava sonras dnya attk bambaka bir yerdir. Rosyada meydana gelen Sovyet Devrimi, kapitalizm ve sosyalizm eklinde iki farkl ekonomik sisteme bknm iki kutuplu bir dnya yaratmtr (Hobsbawn, 1996: 73). 1929da yaylan ekonomideki Byk Bunalmla birlikte dnya, srekli sava beklentisi iinde, gelime sylenine dayal eski dnyayla ilgisi olmayan bir yere dnmtr (Hobsbawn, 1996: 107). Birinci Dnya Savann sonucunda ortaya kan tabloyu deitirmek iin giriilen ve ekonomik kntyle beraber glenen Hitler Almanyasnn Sovyet Rusya karsnda bir alternatif olarak belirmesiyle belayan kinci Dnya Sava btn bu olumsuz etkileri pekitirmitir (Hobsbawn, 1996: 50-52). Asl etkisini Souk Sava olarak anlacak iki dnya sava aras dnemde gsterecek olan bu sre, atom bombalaryla birbirine kar g gsterisinde bulunan kaotik bir ruh hali yaratmtr (Hobsbawn, 1996: 263).

Yirminci yzyl belirleyen en nemli olgulardan bir dieri bilimsel sramalardr. Thomas Kuhnun Bilimsel Devrimlerin Yaps kitabnda altn izdii bu sramal yap, bilimlerin sanld gibi izgisel bir rota izleyerek gelimediini, bunun bir yere kadar doru olsa bile, a dnmleri olarak anlan gelimelere bakldnda Newton fiziinden Einstein fiziine geite olduu gibi tmyle paradigma deiimi eklinde gerekletiini ortaya koymaktadr10 (Kuhn, 1995: 7986)

Thomas Kuhn, fizikte bile, bilimsel almay oluturan kavramlarn, yalnzca disiplinin iinden gelen gelimelerin ve tartmalarn sonucu olmayp, bilimsel yaptn iinde oluturulduu

lk bakta konumuzla ilgisiz gibi grnmesine karn, Kuhnun 1962 ylnda yaymlanan almas bilimlerin almlannda olduu gibi tarihin ele aln konusunda da byk etkiye sahiptir. Bu nemli kitabn giri makalesinin Tarihe Den Rol alt baln tamas da bu saptamamz destekler niteliktedir.
10

42

kltrn daha geni entelektel akmlarna da yakndan bal olduunu ileri srmtr. (Iggers, 2007: 19)

Yirminci yzylda yeni bir tarih kuram kurmak yolunda nemli admlarndan biri de Wilhelm Diltheydan gelmitir. Dilthey, insan dnyasna ait olgularn doa bilimlerinden alnan yntemlerle deerlendirilemeyeceini, niyetler, amalar, tasarlar ve bunlar ynlendiren davranlarla rl olan insan dnyasnn pozitivistlerin yapt gibi dardan bir bakla anlalmasnn olanaksz olduunu savunmutur (Breisac, 2009: 357). Tm tarihsel bilginin greliliini de getiren bu bak as, tarihi dev sistemler iinde bir araya getirmek yerine kesitler halinde ondan faydalanmak ilkesini ne karmtr (Breisac, 2009: 358-359). Yorumbilimsel yntemi benimseyen Dilthey, duyularmza dardan verilen gstergeler araclyla ierdekini (i gereklii) tanma srecini anlamak olarak tanmlar ve dilsel zmlemeler araclyla tarihte yaratlm d gerekliklerin anlalabileceini ne srer (Tekeli, 1998: 72-73). Diltheyn anlam kavramn kabul eden Weber ise yalnzca buradaki anlamann asla aklc nedensel aklama ya da zmlemeden bamsz ele alnamayacan savunmaktadr (Iggers, 2007: 39).

Dier disiplinleri de etkisi altna alan tarihsel yaklamn altn a, Birinci Dnya Savana dek kesintisiz srmtr. On yedinci ve on sekizinci yzyldan beri gemii yeniden ina etmek iiyle uramakta olan tarihiler, yirminci yzyln sosyal ve bilimsel gelimeleriyle birlikte yeni bir yne doru yol alacaktr. O gne dek doay ve doa bilimlerinin nesnel yntemini temel alan, doadaki gibi deterministik, pozitivist ilkeleri benimseyen tarih yazm, ayn ekilde tarihsel gelimelerin doa bilimlerini takip edemeyeceini fark etmeye balamlardr. On dokuzuncu yzyln ikinci yarsndan itibaren byk bir hzla ilerleyen sanayileme yirminci yzyla gelindiinde iktisat tarihleri yazlmasn gerektirecek boyutlara ulamtr. (Breisac, 2009: 342-344).

Yirminci yzyl tarih yazmn etkileyen nemli dnrlerden biri de Friedrich Nietzschedir. Genellikle aforizmalar biiminde yazlm yaptlarnda genel olarak tarihilerin tutumunu eletiren Nietzsche, zellikle Tarihin Yaam in
43

Faydalar ve Sakncas kitabnda tarih kavram zerinde ayrntl olarak durur. Felsefesinin temeline koyduu doa ve yaam kavramlarn odak alarak tarihin yararl ve zararl ynlerini sralayan Nietzsche, imdiyi yaamay bilind ve tarihsiz olmakla zdeletirirken bir bireyin, bir halkn ve bit kltrn sal iin tarihsel olmayan da tarihsel olan da eit lde gereklidir, demektedir. (Nietzsche, 2006: 15) Antsal, koruyucu ve eletirel tarih olarak farkl tarih tipi belirleyen filozof, kendi tarih anlayn gcn tarihi olarak tanmlayarak tarihin bilim olarak ele alnmasna kar kmaktadr (Nietzsche, 2006: 35, 47)

inde ok farkl ular olmasna ve her utan da yeni ve farkl dallanmalar yaplabilmesine karn yirminci yzyl tarih yazmna ana hatlarn veren noktadan sz edilebilir. Bunlar srasyla; Hegelin dnya-tarihi kavramyla anlatt btncl tarih anlaynn eletirisi, Hegelden yola kan ancak bambaka sonulara ulaan Marksn iktisat temelinde ekillenen tarih anlay ve Anneles Okulunun byk tarihsel anlatlar yerine olaylarn gerisindeki uzun sreli (longue dure) gelimelerin incelenmesi yntemiyle temellenen yaklamlar oluturacaktr.

Bu srete makro tarihsel ve toplumsal sreler yerine, somut ve sradan bireylerden oluan kk toplumsal birimlerin incelenmesi tarihinin yeni ilgi alan olmutur (Igger, 2007: 15) Iggers, bu tip analizlerin gelien bilgisayar teknolojisi gibi olgular sonucu, nicel anlamda ok daha fazla ve detayl bilginin depolanmas sayesinde olanakl olduunun altn izmektedir (Iggers, 2007: 44-45).

1929 ylnda kurulan ve yeni tarihilik anlayn savunan yazarlardan oluan Annales dergisi zaman iinde bir tarih ekolne ve okuluna dnmtr. Lucien Febrvre, Marc Bloch, Fernand Braudel, Geoerges Duby, Jacques Le Goff, Emmanuel LeRoy Ladurie, Michel Foucault gibi isimlerin yer ald ekol, bireysel farkllklarn vurgulayarak kendini hibir zaman bir btn olarak ifade etmemilerse de, olaylardan oluan geleneksel anlatnn yerine sorun-odakl bir tarih anlayn nermitir. Siyaset oda yerine insan faaliyetlerinin farkl alanlarna odaklanmay seen bu tarihiler, dier bilimsel disiplinlerle sk ibirlii iinde olmay
44

nermilerdir. Bu tutumlar disiplinler arasnda duvarlar ortadan kaldrma ve dar uzmanlamaya kar kmaya kadar uzanmtr (Burke, 2002: 23-24).

Annales

okulunun

kurucu

ve

ilk

dnem

tarihilerinden

Blochun

almalarnda nemle zerinde durduu nokta kkenler putuna kar kmaktr. Blocha gre, bir tarihsel olgu srekli kendinden nceki bir baka olguyla aklanmaya alldnda, gemi hakkndaki cehalet imdi hakkndaki bilgiye zarar verdii gibi, imdiki zamann eylemini de tehlikeye atmaktadr. Bu yzden bir olgu kendi momentleri iinde incelenmelidir (Snmez, 2008: 59). Bloch, pozitivizmi de, buradan yola karak, belgelerin salt gereklii yanstt iddias dolaysyla eletirir. Belgeyi reten dnem ve yazarn sorgulanmas gerektii gibi, belgeyi seerek tarih yazmn reten tarihiye de kukuyla yaklalmas gerektiinin altn izer (Snmez, 2008: 60). Febvreye gre ise tarih, gemiin bugne gre dzenlenmesi gibi bir toplumsal ilev stlenmitir (Snmez, 2008: 67).

On dokuzuncu ve yirminci yzyl tarihilerine gre ok farkl bir zaman kavray sunan Annales Okulu temsilcileri, tarihi gemiten gelecee doru bir izgi zerindeki geliimden btnyle farkl olarak, zamann greceliinin ve ok katmanllnn altn izmilerdir (Iggers, 2007: 51). Anneles okulu tarihileri, her ne kadar farkl kuaktan temsilcilerinin ve tek tek her birinin ok farkl tarihsel yaklamlar varsa da, ortak nokta olarak hikye anlatan tarih yerine sistematik aklama ve problem zme okula genel karakterini veren ve onu dier ekollerden ayran devrimci bir yaklam sunmaktadr (Snmez, 2008: 50).

Tek bir tarihsel zaman yerine, yalnz farkl uygarlklar arasnda deil, her bir uygarln kendi iinde de, bir arada var olan oul zamanlar grrler. Bu dnce en ak biimde Braudelin Akdeniz kitabnda gelitirilir: Akdenizin bir corafi mekn olarak neredeyse duraan zaman (longue dure), toplumsal ve ekonomik yaplardaki deiimlerin ar ilerleyen zaman (conjuctures) ile siyasal olaylarn hzl akan zaman (evenements). (Iggers, 2007: 57)
45

Bloch ve Febvreden balayarak tarih yazmnda bir dnemin anlalmasnn ancak, maddi yaant, toplumsal dn, insanlarn sosyal ve doal ortam ile ilikileri zerine odaklanan disiplinleraras bir yntemle incelenmesi gerektii anlalmtr. Braudelin de belirttii gibi, bu tarihiler sayesinde tarih insan bilimlerini arkasna alarak gl bir disiplin haline gelmitir (Snmez, 2008: 61). Akdeniz Dnyas11 ile tannan Braudel ciltten oluan bu kitab yazarken yle bir blmleme yapar: Uzun sreyi tanmlayan jeo-tarih, toplumsal yapnn incelendii konjonktrel tarih ve olaylar kapsayan ksa sreli tarih. Tarihin farkl katmanlar halinde okunabilecei ngrs tayan bu blm corafi, toplumsal ve bireysel zaman da ayrt etmektedir (Snmez, 2008: 82). Barudelin tarih zerine szleri onun yntemini de ele vermesi bakmndan nemlidir:

Bahia yaknlarnda fosforlu ate bceklerinin gkyzn kaplad bir havai fiek gsterisine dalp gittiim geceyi hatrlyorum da; fiekler ykselirken nce snk olan klar sonra parldayp tekrar snkleirken son bir patlamayla gz alc bir parlaklkla salyor ve bunlarn hibiri geceyi gerek bir kla delemiyordu. Tarihsel olaylar da bunun gibidir, arpc bir parltnn ardnda gece hkm srer. (Burke, 2002: 69)

Braudele gre tarih, toplumsal, siyasal ve ekonomik olann kesime noktasnda, dnn, bugnn ve yarnn doktirinlerine toplam bir bak sergilemektedir. Tarihinin kesinlikle yapmamas gereken ey, bu olas tm tarihlerden herhangi birini darda brakarak inceleme yapmaktr (Snmez, 2008: 84).

Braudel sonrasnda Annales Okulu tarihileri iinde blgesel monografiler younlamtr (Snmez, 2008: 87). Genel olarak bu okulun tarih yazmna katksnn

Trkeye iki cilt halinde evrilmi bulunan kitabn tam knyesi yledir: F. BRAUDEL, 2. Felipe Dnemi'nde Akdeniz ve Akdeniz Dnyas, C. 1, (ev. Mehmet Ali Klbay), Ankara, 1993. F. BRAUDEL, 2. Felipe Dnemi'nde Akdeniz ve Akdeniz Dnyas, C. 2, (ev. Mehmet Ali Klbay), Ankara, 1994.
11

46

boyutlar tarih disiplinine ekledikleri sorun odakl tarih, karlatrmal tarih, jeotarih, uzun sre, tarihsel antropoloji, tarihsel psikoloji vb. kavramlar zerinden hesap edilebilir (Snmez, 2008: 89). Bu gruba dardan destek vermekle birlikte yntem anlamnda pek ok noktada Annales Okuluyla zdeleen Michel Foucault, tarih yazmnda Aydnlanmann izgisellik yaklamn ve deerlerini tartrken, tarihsel krlmalar eski ve yeni arasnda baz rtmeleri, etkileimleri ve yanklar daima iererir diyerek kesintililie olduu kadar, sreklilie de vurgu yapmaktadr (Best - Keller, 1991: 64-65). Bilginin pozitivistlerce savunulduu ekliyle ntr ve nesnel olmadn vurgulayan Foucault, ondan ancak iktidar rejimlerinin koparlamaz bir paras olarak sz edilebileceini belirtmektedir (Best - Keller, 1991: 71).

Bilginin Arkeolojisi kitabnda Foucault, yirminci yzylda tarihinin dier btn disiplinlerden beslenen bir yapda olduunu belirtir ve yle bir tarih tanm yapar:

Geleneksel biimi iinde tarih, gemiin antlarn bellee yerletirmek onlar dokman haline dntrmek ve ounlukla, kendiliklerinden szl olmayan ya da sylediklerinden baka olan eyi sessizce syleyen bu iaretleri konuturmak giriiminde bulunuyordu; tarih dkmanlar gnmzde ant haline dntren, ve insanlar tarafndankonumul iaretlerin zlecei yerde, insanlarn bulunduklar oyukta olduu gibi bilinmeye alld yerde, ayrmann, gruplandrmann, anlaml klmann, ilikiye sokmann, birlikler halinde kurmann szkonusu olduu bir elemanlar kitlesini gsteren eydir. (Foucault, 1999: 19)

Foucaultnun sz konusu almasnda tarihi ve bilgiyi yeniden tanmlarken zellikle arkeoloji tanmn semesi nemlidir. Foucault bununla arkeolojinin, 1) sylemlerin iinde gizlenen dnceleri deil, sylemlerin kendisini tanmaya altn, 2) sylemler hakknda ayrmsal bir zmleme yaparak onlar izlediini, 3) pskikoloji, sosyoloji ya da antropoloji gibi yaratc znenin edimine
47

deil sylemsel uygulamalarn tiplerini ve kurallarn tanmladn, 4) nesne-sylem hakkndaki sistematik betimleme olarak yeniden yazlm amaladn sylemektedir (Foucault, 1999: 178-179).

Bylece yirminci yzyl tarih yazmnn Aydnlanma eletirisiyle balayan; ancak bunun tesinde bireimci bir tak araylarda olan bir yap sergilediini syleyebiliriz. Bununla birlikte yirminci yzyln belki de en nemli tartma konusu Hegelin sistemi olmutur. Yirminci yzyl endstriyel, bilimsel sramalar ve sosyal alkantlar ile baladnda tarihe Hegelci bak as yerini byk oranda Marksist bak asna brakm durumdadr. zellikle Darwinin evrim kuramnn etkisiyle glenen Marksist tarih anlay, dnya tarihinin daha ok biyolojiye de dayal olsa bilimsel, nesnel bir aklamasn vaat ediyordu. Birinci Dnya Savayla birlikte bir yandan bu umutlar devam ederken bir yandan da toplumsal yapnn ald byk yara Jean-Jacques Rousseau, Schopenhauer, Nietzsche gibi filozoflarn hakl olabilecei dncesini beraberinde getirmitir. nsanlk idealinin bir k durumuna doru ilerledii dncesi baskn hale gelmeye balamtr (Breisac, 2009: 406-407).

Hegel rneindeki gibi bir tarihi bir olay kendi anlatmnn biti noktas olarak semektedir. Epistemolojik olarak ise byle bir yaklam bir sona doru yneli, tarih yazmnda ereksellik (teleology) sorununu ortaya karmaktadr. Bu ise tarihsel kadercilie dme tehlikesini beraberinde getirmektedir (Tekeli, 1998: 69). Bu anlamda Hegel felsefesi teleolojiktir.12 Oluu kendisine doru gidildii varsaylan sonul bir eree gre aklar (Akay, 1991: 139).

Hegelin tarihsel devinim fikrini anlatmak iin kulland alegorilerden en nemlisi kle-efendi diyalektiidir. Bu ilikide Hegel, znenin kendini nesnel hakikat haline getirmesi srecinde kleyle arpmasnn ve hatta onu yok etmesinin bile yeterli olmadn, kartn mutlak olarak yenmek ve kart tarafndan tannmak

Hegel teleolojiyi kullanma biimini Tarihte Aklda yle temellendirir: Dnyann ne olaca henz bilinmiyor, insann erei ona biim vermektir. (Hegel, 2003: 102)
12

48

iin onu kleletirmek zorunda olduunu belirtir. Edilgin olan bu tannma, ancak yenilmesine ramen olumsuzlama araclyla klenin kendi varlnn farkna varmasnda etkin bir kimlie brnr (Bumin, 2001: 35-39). Tinin kendini gerekletirmesi olarak tarih bylece ara basamaklar, aamalar halinde gerekleir (Aksu, 2006: 70).

Hintli Gney Asya tarihisi Ranajit Guha, bu konudaki eletirileri daha da ileriye gtrr. Ona gre Hegel, Doulu halklar tarihin ocukluk dnemi olarak tanmlarken ayn dnemde yaayan Antik Yunan iin erkeklik benzetmeleri yaparak elikili bir tutum sergilemektedir (Guha, 2006: 55). Hegelin tarih yorumunu tin adna konuan emparyalist/ smrgeci bir felsefe olarak niteleyen Guha (Guha, 2006: 69), tarih yazmna bir temsil sorunu olarak baklmas gerektiinin altn izer (Guha, 2006: 108-109).

On dokuzuncu yzyl sonunda Marksn tarih kuramna katklaryla tarihte ekonominin belirleyici rol ve kitle hareketlerinin nemi zerinde durulmaya balanmtr. Adam Smithin 1776da yaymlanan Milletlerin Zenginlii13 adl almasndan etkilenen Marks domakta olan sanayi toplumunun yaratt yabanclamaya dikkat ekerek, mevcut ii snfnn durumundan yola km ve bylece sanayilemenin karanlk yzn gstermeyi amalamtr. Hegelin diyalektik metodunu takip eden Marks, tarihi retici glerle retim ilikileri arasndaki birbirini izleyen deiimler olarak tanmlamtr (Breisac, 2009: 373). Marks ve Engels tarafndan yazlan Komnist Parti Manifestosunun ilk cmlesi de sz konusu tarih bilincine ayrlmtr:

Bugne kadarki tm toplum tarihleri snf mcadeleleri tarihidir. (Engels Marks, 1998: 46)

Weber ise Protestan Ahlak ve Kapitalizmin Ruhu adl almasyla bu tarih grne kar karak, kapitalizmin karmak insan ilikilerinden trediini ve

13

A. SMITH, Milletlerin Zenginlii, (ev. Haldun Derin), stanbul, 2009.

49

tarihin sadece ekonomik yorumlardan hareketle aklanmayacan savunmutur (Breisac, 2009: 376). Protestanln ada kapitalizmle ilgisini tartan Weber endstri devrimine giden yolda ortaan izini srmektedir. Meslek szcnn etimolojik zmlemesi yoluyla kavramn tanrya ardan, Protestan ahlknca kutsanan dnyevi alma kavramna nasl dntn incelemitir. Bu ve benzeri rnekler zerinden toplumsal yaantnn yalnzca ekonomik veriler tarafndan oluturulmu olmadn savlamtr (Weber, 2002: 125-128).

Toplumsal tarih yazmnda Marksist ekol, modern kapitalist toplumun eletirisinde baarl olmusa da, ele ald varsaymlar on dokuzuncu yzyl toplumuna yaslandndan zellikle 1950li yllardan sonra sanayi sonras toplumda eski dikkat ekiciliini yitirmitir (Iggers, 2007: 79). kinci Dnya Savann ardndan Marksist gelenek iinde de farkl yollar ortaya kmtr. i snf hareketleri olarak tarihten, bireylerin yaam deneyimleri zerine odaklanan bir sosyal emek tarihine doru bir eilim ortaya kmtr (Iggers, 2007: 76).

Yirminci yzyl tarih yazmlar, hangi gelenekten besleniyor olursa olsun, dar bir alana bakmak yerine ok daha geni bir erevede daha nce hesaba katlmam nfusun daha geni kesimlerini ieren ve tarihsel perspektifin siyasetten topluma doru genilemesini temsil eden daha demokratik bir yaklam sergilemektedir (Iggers, 2007: 3-4).

zellikle kinci Dnya Savann kresel lekte yaratt ykc etki pek ok dnr Aydnlanmann ideallerini ve hatta aydnlanma kavramnn kendisini sorgulama noktasna getirmitir. Bunlarn arasnda, T. Adorno ve M. Horkheimerin 1947 ylnda yaymladklar, Aydnlanmann Diyalektii bu eletirilerinin en nemli itirazlarn tamas bakmndan nemlidir. Yazarlarnn belirttii gibi, savan henz srmekte olduu bir dnemde yazlm olan bu kitap, mitoslar paralayarak, bo inanlar kaldrp atarak insanlar kendilerinin efendisi klacak Aydnlanma programnn yeryzn felaketin eiine getirdiini syleyerek yola kar. Yazarlara gre, bilgiden yola kan Aydnlanma dnrleri, matbaa, top ve pusulay ayn anda icat etmilerdir; ki bylece, doaya egemen olunabilecektir (Adorno - Horkheimer,
50

1995a: 19-20). Mitoslarn gerekst bir dnyann rn olduklar dncesinin bizzat Aydnlanma tarafndan retildiini savunan almada, doaya bal bir aklama biimi olan mitoslarn yerini doaya egemen aklc dnn almasyla byk bir yabanclama yaandnn alt izilir (Adorno - Horkheimer, 1995a: 2425). Bir zamanlar Homeros destanlarnn zafer kazanan tanr ve yar tanrlarla aklamaya alt dnya, Aydnlanmann dilinde tccarlar ve soylular tarafndan ynetilen ancak ayn olaylara bu kez anlalmaz cevaplar veren yeni bask biimleri retmektedir (Adorno - Horkheimer, 1995a: 30). Aydnlanmann elinde dil, egemenlikle birleerek deimeyen bir egemenlik arac olmutur (Adorno Horkheimer, 1995a: 38).

Tarih yitirmi olduumuz bir gstergeler sistemidir yani tarih bizim iin bir mite dnmtr. (Baudrillard, 1998: 61) Aydnlanma felsefesi tarafndan biimselletirilmi kavramlar artk dnme ediminin kendisinden uzaklamaya balamtr. Horkheimer, Toynbeenin tarih yazm asndan verdii mlekinin, kulland kilin klesi olma eilimini rnek gstererek dnmenin arasallatrlmasn eletirir. Sanayinin mekanize yaps akla da sirayet etmi ve bir feti, byl bir varlk haline gelmitir (Horkheimer, 2002: 68-69).

kinci Dnya savandan sonra ngiliz tarihi Arnold Toynbeenin 1947 ylnda yaymlad A Study of History14 almasyla beraber postmodern terimi kullanma girmitir. Toynbee bu almasnda Bat uygarlnn 1875lerden itibaren post-modern bir aa girdiini belirtmitir (Best - Keller, 1991: 19-20). Ancak terimin literatrde sklkla kullanlmaya balamas 1970lere rastlamaktadr (Best Keller, 1991: 28).

Fransz dnr Jean Francois Lyotard postmodern durum saptamas yaparken zellikle bilgi edinme srelerine dikkat ekmi ve buradaki meruiyet sorununu sorgulamtr.

14

A. TOYNBEE, Tarih Bilinci, C. 1, C. 2, (ev. Murat Belge), Bate Yaynlar: stanbul, 1978.

51

Modern bilimle birlikte, merulatrma sorununda iki yeni zellik grnmektedir. Hereyden nce, kantn nasl salanabilecei ya da ok daha genel olarak hakikatin artlarn kimin belirleyecei sorusuna bir karlk olarak bir ilk kant ya da akn otorite iin metafizik bir araytan vazgeilmektedir. Hakikatin artlar, bir baka deyile bilim oyununu kurallar bu oyuna ikindir. (Lyotard, 1997: 70)

te yandan modernizmin sonu ve postmodern dneme geile ilgili tartmalar da ok boyutludur. Pek ok aratrmac bu dnemi Toynbee ya da Lyotard gibi modernizmin sonu olarak deil, belirli bir tr modernizmin bitii olarak grmektedir15.

1960lardan sonra, eskiden tarihsel anlatnn tek merkezi olarak grnen Bat uygarl gittike artan sayda uygarlktan biri olarak anlmaya ve feminist tarih, aadan yukar tarih gibi o gne dek hi sz edilmemi pek ok farkl erevede zmlenmeye balanmtr (Iggers, 2007: 7-8). Ayn yllarda Roland Barthes tarih ile edebiyat arasndaki ayrm yadsrken, 1970lerde Paul de Man, Jacques Derrrida gibi dnrler dilin gereklie gnderme yapmaktan ziyade onu oluturduunu ne srerek tarihilerin d dnyaya dair hibir ey sylemediini ne srmlerdir (Iggers, 2007: 10).

Marcuse, 1964 ylnda yaymlanan Tek Boyutlu nsan almasnda, dil, tarih ve politika kavramlar zerinde durarak, kinci Dnya Sava sonrasnda gelien gstergebilim almalarna baka bir alandan katk sunar. Onun yaklamna gre dil, ancak belirli bir sylem iinde birikerek anlam kazanr. Bylece kavramlarn iaret ettii anlamlar dnyas szckler araclyla klielere dnrler. Politik olarak angaje edilebilen bu klieler, ilev grme yollarnn belirteci olarak anlam tanmlar ve kapar. Bunun politik dildeki uygulamalaryla eletirisini

len modernizm deil, onun idealist ve erekbilimsel versiyonu. (Bourriaud, 2005: 13) Ayrca bkz.: F. JAMESON, Postmodernizm ya da Ge Kapitalizmin Kltrel Mant, (ev. Nuri Plmer), stanbul, 1994. zellikle bkz.: s. 89-105.
15

52

zenginletiren Marcuse, bu ilemin ezici biimde somutluk tadndan sz eder (Marcuse, 1997: 74-76).

Kavramn duraan imgelerle ksaltlmas; kendini-dorulayan hipnotik formllerde durdurulmu gelime; elikiye kar baklk; eyin (ve kiinin) ilevi ile zdeletirilmesi bu eilimler tek-boyutlu bilinci konutuu dilde aa serer. (Marcuse, 1997: 80)

Marcuseun almasnda bizim amzdan ilgi ekici olan, bu srelerin tarih ve tarihsellikle kurduu ba zerinde durmasdr. Marcuse yukarda aklamaya altmz dilsel tahakkm, ilemsel ussalln, dolaysyla tarihin bastrlmas olarak yorumlar. Akademik olmaktan ok politik olan bu sorun, eski tarihsel kavramlarn gncel ilemsel yeniden-tanmlarla geersiz klnmasna yol amaktadr. Bu yzden ilevsel dil kktenci yolda kar-tarihsel bir dildir. (Marcuse, 1997: 81)

Foucault, Baudrillard, Deleuze ve Guattari gibi pek ok kuramcnn grleri zerinden yorum gelitirdikleri Derridann anlam yorumu bu noktada nem tamaktadr:

Anlamn anlam sonsuz imadr, gsterenin gsterilene sonu nereye varaca belirsiz bir ekilde yapt gndermedir Anlamn anlamnn gc, gsterilen anlama hibir mhlet, hibir duraksama tanmayan belli bir ar ve sonsuz mphemliktir daima tekrar anlamlandrr ve farkllar. (Best - Keller, 1991: 37)

Tarih yazmnn postmodern eletirisi, Batnn felsefe geleneinin soyut akl temel alarak rettii sistemle egemenliini pekitirdii, iddia edildiinin aksine tarihin iinde sreklilikler kadar kesintiler ve sramalarn olduu ve kurulan sylemin ataerkil iktidar somutlatrd savn ortaya atmaktadr. Bununla birlikte
53

Iggers, postmodernistlerin hakl itirazlarnn bulunmasna karn, herhangi bir aklc tarih anlaynn olanaklln yadsmakla pire iin yorgan yaktklarn belirtmektedir (Iggers, 2007: 14).

54

3. Sanat Tarihi Yazm ve Sanat Tarihi Kuramnn Geliimi

Sanat tarihi yazm iin milat, Rnesans ve onu yaratan on beinci yzyldr. Ancak disiplinin ilk net grnt verdii bu kadraj daha iyi tahlil edebilmek iin tarih sahnesinde bir para daha geriye gitmeye gerek var.

Ortaadan

Rnesansa

geerken

yaanan

gelimeler

salt

dn

alanndaym gibi grnmesine karn aslnda siyasal gelimelerle yan yana ve i iedirler. Huizingann deyimiyle ortaan gnbatm16, kilise ve imparatorluklar arasnda yaanan ciddi bir atmalarn afadr (enel, 1999: 251). On drdnc yzyldan itibaren artk skolastik gibi tek bir geliim evresi, btne ilikin bir aba grlmemektedir. Hmanizma, Yeni-Platonculuk, Aristotelesilik, Atomizm, phecilik, entelektel yaamda felsefi anlamda birbiriyle yaram akmlardr (Akyrek, 1994: 117). Modern dnyann tohumlarnn iinde barnd bu dnem, papaln, mezhep atmas sonucunda Paristen Avignona tanmasyla almaktadr (Jeauneau, 2003: 113). Dnemin belirleyici dnrleri Fransisken Aratrmalar Merkezinden Ioannes Duns Scotus yeni bir bilgi kuram gelitirerek soyutlama yoluyla bilmenin yanna grsel bilgiyi eklemitir (Jeauneau, 2003: 115). nsan istencini ve zgrln ne karan onun felsefesi ortaan edilgen insan anlaynn epeyce uzanda durmaktadr. Bu noktadan itibaren tarih sahnesinde birey olarak insan sahnededir (Akyrek, 1994: 97). Ayn zamanda Scotus, bu olma kuramn ortaya atarak, bireyin mutlak olarak benzersiz oluunu, biricikliini ortaya koymutur (Eco, 1999: 142-143).

Aristotelesi skolastie bir tepki olarak on beinci yzylda Floransada, Medici ailesinin giriimiyle, bir Platon Akademisi kurulmutur. zellikle sanat alannda, klasik ortaa anlaynda karlatmz, isel olann yansmas olarak gzelliin yerine, l, oran ve uyumu temel alan gzellik anlay Yeni-Platoncu

16

J. HUIZINGA, Ortaan Gnbatm, (ev. Mehmet Ali Klbay), Ankara, 1997.

55

bak asn zetler niteliktedir. Engels, antik aa olan bu keskin dn, diyalektiin ilkeleriyle yorumlayarak, yadsmann yadsnmas olarak tanmlamtr (Engels, 1991: 210-211). Ancak bu dnemde hl nedenle sonu arasnda kurulmas gereken iliki sk sk anlamla ama arasnda kurulmaktadr.

Dnce, belirli bir eyin kavramnn iine, ona herhangi bir iliki veya benzerlikle balanan tm kavramlar dahil eder. (Huizinga, 1997: 301)

Bu yzden eyler arasnda, keyfe gre ve sonsuz sayda paralellikler kurulabilmektedir. yle ki, bu ada en yksek kavramlarn binlerce simgesi vardr. (Huizinga, 1997: 304) Rnesans dncesinin habercisi olan Petrarca ve Boccaccio ise antik literatr byk bir alkla incelemilerdir. Antik aa duyulan bu ilgi yle bir boyuta ulamtr ki on beinci yzylda pek ok aile ocuklarna, Agamemnon, Achilles, Minerva gibi Yunan ve Latin isimleri koymulardr. Yine bu yzylda Medici, Urbino, Vatikan Ktphaneleri gibi birok ktphane oluturulmutur (Akyrek, 1994: 119).

Bu blm altnda, Sanat Tarihi Yazmnda Kuram ve Disiplinler ile Sanat Tarihi Kuramnn Temel Kavramlar ayrntlandrlarak tartlacaktr. Sanat Tarihi Yazmnda Kuram ve Disiplinler alt blmnde; sanat tarihinin kurucu ncleri olarak Vasari ve Winckelmann, sanat tarihinde bilimsel yntemin kurucular olark Wlfflin ve Riegl, sanat tarihinde kltr teorisini kuranlar olarak Warburg ve Gombrich, sanat tarihini yorum boyutunda gelitiren Panosfky ve Damisch ve son olarak sanatn sonu ve ilikisel estetik kavramlaryla sanat tarihinde yeni bir dnemin klarn yakan Danto ve Bourriaud nerdikleri kavramlar etrafnda ele alnacaklardr.

56

3.1. Sanat Tarihi Yazmnda Kuram ve Disiplinler

Antik Yunandan beri sanatn tarihiyle ilgili aratrmalar yapld bilinmektedir. Plinusun Doa Tarihinde kendi andan nceki yaptlardan sz ettii bilinmektedir. Ancak sanat tarihiyle ilgili asl canlanma Vasariyle birlikte Rnesansta yaanmtr. Sanat tarihinin zgl bir disiplin olarak ortaya kt yer ise Almanyadr. Almanyada, 1844 ylnda Kunstgeschichte adyla ilk sanat tarihi krss kurulmutur (Szen - Tanyeli, 2001: 209).

Antika aratrmalarndan, bireyin aratrlmasna dnn ideolojisi hmanizma olarak adlandrlmaktadr. Hmanizmann insan kiiliini n plana karan bireyselci (individualist) bak as en parlak biimde biyografilerde ortaya kmaktadr. Ortaada yazlan ve kiilerin bireysel zelliklerini deil de, onlarn kronolojik olarak tarih dkmn yapan metinlerinden farkl olarak, on drdnc yzyln sonlarnda talyada, rnein Venedik dolarnn yaamlarn konu alan, biyografiler ortaya kmtr. Gerek anlamyla ilk biyografi olarak ise Boccaccionun Dante biyografisi (1373-1374) iaret edilir. On beinci yzyln balarnda onu, Villani ve 16. yzylda Vasari izleyecektir (Akyrek, 1994: 123).

On drdnc yzylda Lorenzo Ghiberti (1378-1455) Antik adan kendi dnemine kadar olan sanatn geliimini sistematik olarak anlatan I Commentarti (Yorumlar) adl ilk kitabn yazar olarak kabul edilmektedir (Mlayim, 1994: 87). Romal Vitriviusun kitab Mimarlk zerine On Kitap17 ise 1480li yllarda bulunarak yeniden baslmtr (Burke, 2000: 16) Sanat tarihi formasyonundan ok, yazarn sanat felsefesi zerine grlerinin n plana kt bu kitap Rnesans derinden etkilemitir (Mlayim, 1994: 83).

Vasari, 1550 ylnda Vite depui Eccellenti Architetti, Acultori, Pittoriyi (En Byk Mimar, Heykelci ve Ressamlarn Yaam) yaymlayarak sanatlarn yaamyklerine odaklanan ilk sanat tarihi kitabn yazmtr. Bu kitap, yalnzca

17

VITRIVIUS, Mimarlk zerine On Kitap, (ev. Suna Gven, 4. Basm), stanbul, 2005.

57

sanat yaamykleriyle snrl deildir; ilkel dnemlerden yazld dneme dek sanatn geliimini teknik ve kltrel anlamda aklamay da dener. Cesare Ripa 1593te Iconologiay, Bellori 1672de Vite de Pittori, Scultori, ed Archittetti Moderniyi (Modern Ressam, Heykelci ve Mimarlarn Yaam) ve 1676da Principes de lArchitecture, de la Sculptre, de la Peinture et des Arts Qui En Dependenti (Mimarln, Resmin ve Onlara Bal Sanatlarn lkeleri), Roger de Piles 1672de Dialogue Sur le Colorisi (Renk Sanat zerine Konuma) yaymlar (Bozkurt, 2000: 26).

Sanat tarihinin bilimsel temellerinin atlmas anlamnda ise anlan iki nemli yapt olarak, Carl Friedrich von Rumohrun 1827-1831 arasnda yaymlanman Italienische Forschungen (talya Aratrmalar) ile Johan David Passavantnn 1839da Rafaellonun almalar zerine yazd kitab saylabilir (Bozkurt, 2000: 28).

Sanat tarihinin tamamen uzmanlamas ise 1813 ylnda Gttingende sanat tarihi krssnn kurulmasyla olur. Bundan sonra Almanya, Avusturya ve svire niversitelerin sanat tarihi blmleri birbiri ardna almtr. Akademi gelenei zerine uzman olan Nicholas Pesler, sanat tarihinin kurucu ismi olarak 1833te Berlin Sanat Akademisine atanan ve 1841-42de Handbuch der Kunstgeschichteyi (Sanat Tarihi El Kitab) yazan Franz Kugleri gsterir. Bizim anladmz anlamda sanat tarihi ise Rankenin rencisi olan Burckhardt ile balamtr. 1930larda ou Amerikaya g eden yahudi bilim adamlarnn toplu gne kadar Almanca konuan lkeler sanat tarihinde nc rol stlenmilerdir. (Minor, 1994: 20)

3.1.1. Kurucu ncler: Vasari ve Winckelmann

Sanat tarihi iin milat olarak kabul edilen kitaplardan ilki olan Georgio Vasarinin (1511-1574) yapt sanat biyografileri zerine odaklanmtr. Cimabue ile balayp Titiano ile son bulan sanat dizininin yannda yazar yaptn daha sonra
58

sanat tarihinde belirgin bir anlay olarak karmza kacak olan sanatlar doar, byr, lr eklinde zetlenebilecek doalc bir felsefeyle dmler (Mlayim, 1994: 89). Vasari iin biimin gelimesi insann gelimesine benzer. Vasari, Giotto ve Cimabueden balayarak o gne dek retilmi yaptlara bakarak, bebeklikten yetikinlie doru git gide gelien; sonunda yalla ve lme kadar ulaan bir dirimsellik metaforu modeli kurar (Minor, 1994: 131).

Vasari, yaptnda sluplarn kkenlerini ve nedenleriyle neden gelitiklerini ya da ktklerini aratrmay hedeflediini de sylemitir (Szen ve Tanyeli, 2001: 209). Vasarinin yapt anda en nl sanatlarnn yaamlarn ierdii kadar, Antik Yunan hayranlndan beslenen bir estetik doktirini de tamaktadr. 1563te ise Floransada Vasarinin sorumluluunda ve onun gelitirdii doktirinlerin nda, Cosimo Medici hamiliinde, bir akademi, mze ve kitaplk oluturulmutur. Kitabn ilk basksnn yapld 1550den 1563e kadar kitap yeni illstrasyonlarla zenginletirilmitir (Preziosi, 2009: 16-17).

Vasari, almasnn k noktasn yle anlatr:

Mimari, resim ve heykel sanatlarnn gelimesi muazzamdr. Bu sanatlar, burada bahsettiimiz ustalar tarafndan doruk noktasna kartlmtr. Sanatlarn hayatlar kitabn ikinci ksmn oluturmaktadr. Burada sz edilen sanatlar daha nceki sanatlara dzen, kural, oran, tasarm ve tarz katmlardr. (Vasari, 2009: 22)

Vasarinin tarzdan kast, modern binalarn inas iin ncelikle Antik yaplarn temel planlarn almaktr. Bu alma sonucunda dzen fikriyle yaplm mkemmel mimarlk rnleri ortaya kartlabilecektir. Antik Yunan mimarlna verilen bu nem, ondaki dor, iyon, korint gibi deiimleri bir btn iinde kendi doru elemanlarna kavuturmak iindir. Vasari, bir yandan doann tam olarak kopyalanmas gerektiini belirtirken, bir yandan da ideal gzellik sorununa deinir:
59

O halde tarz, srekli olarak en gzel nesneleri kopya etmekten kar. Mmkn olan en muazzam gzellik fikri iin en gzel kol bacak ve oranlar seilir. Tm figr almalarnda bu ilke gz nne alnr. Buna gzellik tarz denir. (Vasari, 2009: 22)

Floransada kurulan akademinin ardndan, Roma, Bologna ve dier talyan kentlerinde, ardndan Mazarin Fransasnda ve Almanya ile Avusturyada akademilerin kurulmasyla sistematik bir sanat tarihi yazm abas da artmaya balamtr. On yedinci yzylda Hollandada Karel Mander (1548-1606), talyada Filippo Baldinucci (1624-1696) ve Almanyada Matthias Quad von Kinkelbach eitli sanat tarihi kitaplar, szlkler ve rehberler hazrlamtr (Mlayim, 1994: 9192).

Carrirer, Principles of Art History Writing (Sanat Tarihi Yazmnn lkeleri) kitabnda Bir sanat yapt zerine Vasarinin aklamalar ayn resmin modern sanat tarihileri tarafndan yaplan yorumlarndan nasl farkllar? sorusunu sorar (Carrrier, 1991: 101) Gerekten de bu soru bizi Vasarinin sanat yaptn yorumlamasyla bugn yaplan yorumlamalar karlatrmaya gtrr. Elbette, bata terimce olmak zere, yaklam biimi de nemli oranda deimitir. te yandan bir resmin szcklere dnmesi noktasnda iki yorum arasnda byk bir uurum bulunmad da gzden kamayacaktr. Ekphrasis (resimbetim)18 kavram bir resimde tasvir edilen hikyenin szel olarak yeniden yaratmn tanmlar. Vasarinin metnine dndmzde, rnein Michelangelonun The Conversion of Paul (Pavlusun Din Deitirmesi) resmi zerine Vasari, askerler, Paulun pozisyonu ve at hakknda herhangi bir yorum yapmaz, o detaylar konusunda neredeyse hibir eyin zeirnde durmaz; yalnzca resmin hikyesi ile ilgilenir. Onun iin nemli olan

18

Resimbetim kavram Trkiye sanat tarihi literatrnde ok fala kullanlmamtr. Carrierin

biimbilim anlamnda nem verdii kavram, bir sanat esrinin grsel varlyla ilgilidir, oysa bir yorum onun derin anlamn ortaya karr (Carrier, 1991: 110).

60

Yahudilikten Hristiyanla geen Paulun yaad zora karn meleklerin kendisine verdii ruhani gle kurtulua ermesidir (Carrier, 1991: 103)

Vasarinin metni sistematik bir biimsel zmleme iermedii gibi, hibir dipnot ya da kendinden nceki resim yorumlarna dair referansla da ilgilenmez. Bugnn yorumlar ise daha nceki yorumlarn listesine gnderme yapan illstratif metinlerle birlikte ortay kar. nk bu yeni yorumlar, ancak rakip uzmanlar tarafndan ilgin bulurlarsa gzden geirilip referans olarak gsterileceklerdir. Oysa Vasarinin kendisini yakndan takip eden bir halefi bile yoktur. te yandan ilk sanat tarihi kitabn yazarken Vasarinin ayn zamanda bir ressam olduunu da unutmamak gerekir. (Carrier, 1991: 104)

Vasariden sonra ada anlamda sanat tarihi iin milat oluturan isimlerden biri Johan Joachim Winckelmanndr (1717-1768) Winckelmann, on sekizinci yzyln arkeolojik keiflere ev sahiplii yapan parltl bir dneminde tarih sahnesine kar. Alman sanat tarihisi ve arkeolog, yzyln sonuna doru etkin hale gelecek olan neoklasik akm iin de belirleyici olmutur. Arkeolojik yntemler ve sanat tarihi iin olduu kadar, sanat ve felsefe alannda da ses getirmi olan Winckelmannn almalar, Lessing, Herder, Goethe, Hlderlin, Heine, Nietzsche, George ve Spengler gibi sanat ve dnrleri de etkilemitir. Winckelmann, Vasariden farkl olarak tek tek yaptlara sistematik zmleme yapmay nermitir. Bununla birlikte, sanat yaptnda betimledii paralarn sanat yaptnn ifade gcn tamamn meydana getirmek iin birbiriyle nasl uyutuunu tam olarak aklayamaz (Carrier, 1991: 129). Winckelmanna gre sanat tarihi ne kadar bu bilimin temeli atm olursa olsun hl bir tr uygulamal sanat eletirisidir (Belting, 1987: 9).

Winckelmann iin Antik Yunan beenisi tam anlamyla bir sfr noktasdr. Btn beeninin kaynann buras olduunu syleyen sanat tarihi, Antik Yunann kendinden nceki toplumlarn aktardklar bir bileke iinde deerlendirerek ann sanatn yarattn belirtir. Vasaride olduu gibi Winckelmanna gre de byk olmann, kopyalanamaz olmann tek yolu Antikleri kopyalamaktr. Roma dnemini de, kopyayla uram da olsa, bu sebeple ver (Winckelmann, 2009: 27).
61

Bununla birlikte yalnzca Antik dnemin yaptlarn kopyalamak yeterli deildir. Winckelmanna gre, Michalangelo, Raffael ve Poussin, Antik sanat yaptna Aristotelesin Etikindeki gzlerle bakyorlard. Bylece bunlarn kaynandaki beeniyi yeniden yaratmalar olanakl olmutur. rnein Raffael gen sanatlar kendisi iin antik eserlerin eskiz yapmaya Yunanistana gndermektedir (Winckelmann, 2009: 28).

Sanatn dou, geliim ve sona erii zerine detayl bir tarih yazm da neren Winckelmann (Carrier, 1991: 122), farkl tarihsel dnemlerin tankln yapan estetik kategorilere denk den sluplar fikrini ortaya atmtr. (Bozkurt, 2000: 27)

Sanatn tarihi ifadesi terim de olarak ilk kez 1764 ylnda Winckelmannn Geschichte der Kunst des Alterthums (Antik Sanatn Tarihi) kitabnda yer almtr (Davis, 2009: 35; Minor, 1994: 20). Winckelmannn Antik sanat zerine yazd kitabnda nerdii sistematik inceleme yntemi, slup analizi, tarihsel kategorizasyon ve hatta ikonografik zmlemeyi de iermektedir. Winckelmann, Yunan sanatn oluturan farkl yaptlarda ne kadar zgrlk grrse grsn mutlaka belirli bir ortak koddan sz etmitir. Modern sanat tarihi iin son derece nemli olan biimsel yaklam ve tarihselcilik, Winckelmannn eserinde grlebilmektedir (Davis, 2009: 35-36). Bunun yannda Winckelmann, biyolojinin doa bilimlerine getirdii snflandrma yntemini arkeoloji alannda uygulayarak, ilk kez antik dneme ait yaptlar tipolojilerine gre snflandrmak yolun gitmitir (Mlayim, 1994: 296).

Antik

Sanatn

Tarihi,

Greko-Romen

dnyasndaki

siyasi

zgrlk

dnemleriyle bu dnyann klasik dnemleri arasnda genel bir ayrm zerine kurulmutur. Winckelmann, klasizmi, biimsel ve tarihsel nclere Msr, Etrks vb. gre tanmlar. Beinci ve drdnc yzyl Yunan ehir devletlerinin tarihsel zelliklerine ve bunlarn varsaylan zerk biimsel ifadelerinden klasizmi tam olarak ayrmaz (Davis, 2009: 36).

62

Winckelmann ayn zamanda genel eletiri iindeki aralardan birinin taklit edilmesine arac olmutur. 1759 ylnda yazd denemelerde kendi anda bize bugn grnen biimde bireysel sanat eserlerinin uzun uzadya odak noktas olmu betimlemelerini, estetik, etik deerlendirmelere ya da tarihsel eletirel incelemelere dntrlebilecek bir grng alan retmitir. Winckelmannn entelektel bir giriim ve akademik disiplin olarak sanat tarihinin kuruluuna formatif katks uzun uzadya deerlendirilmitir. Bu eser, daha sonradan sanat tarihinin profesyonel disiplin haline gelecek ikili yntemi bir araya getirmitir. Bunlar biimcilik ve tarihiliktir. Greko-Romen sanat tarihsel olarak aklamada biimi gz nne alnmas gereken konular olarak kefetmitir. (Davis, 2009: 35)

Winckelmannn satrlarnda znellikle nesnellik arasndaki ayrm kestirmek gtr. Kitabnn sonunda Winckelmann, Roma mparatorluunun ge dneminde Yunan Sanatnn D zerine olan blmde, kendi anavatannn tarihini yazan bir tarihi gibi, bu ykma inanmaya zorlandn syler. Winckelmann sanki Yunan Sanatnn dne ahitlik etmektedir. Winckelmann estetik hayalgcnde klasik Yunan kendi anavatan olarak grmektedir (Davis, 2009: 38-39).

Sanat tarihi disiplini, Winckelmanndan bu yana, genellikle sanatsal formunun nesnel tarihsel aklamas eklinde alan bir sanat tarihi yaklam retmitir. Disiplini oluturan ana paradigma budur. Davis, Winckelmannn yntemine ayn zamanda eletirel yaklamak gerektiini de vurgular. Aslnda bu yntemin disipline soktuu ey sanat tarihinin gerekleri deil, disiplin olarak kendi varldr. Displinin bilimselliini oluturan sre, bir takm varsaymlarn zerinden, ideal bir duruma gre oluturulmu kltrel belirlenmiliklerdir. Tarihinin kendi mekn ve beenisi, nesnel gereklik iddiasyla bastrlmaktadr.

Davis, Winckelmannn sanat tarihi disiplinin temellerini att almalarn incelerken, kayp olan halkalar (rnein kayp bir Yunan resmi gibi) vurgusunun ne
63

ktn belirtir ve sanat tarihinin her zaman bir eksiklik duygusuyla ilerlediini syler. zerine kafa yorulan ey, eksiltiyi sanat tarihisinin anlatsnn iine eklemektir. Disiplinin nesnel ihtiyac, kaybedilen eyin bir kopyas olduuna inanma zorunluluudur (Davis, 2009: 40). Winckelmannn ynteminde bir tarihi olabilmek iin mutlak olarak kendi anavatannn kysnda durmak gerekmektedir (Davis, 2009: 42).

Winckelmannn uygulamas gstermektedir ki, sanat tarihinin mr sanatn tarihinin kaybna yanp yaklmasdr. Sanat tarihi yalnzca bu kayptan kaynaklanamaz; daha ok o kayba ahitlii gerektirir. Bizim ahitliimiz de kaybn kendisinin deil, bize gre neyin kaybolduu gereine ahitlik etmektir. Sanatn tarihi kayptr; ama sanat tarihi hl bizimledir. Sanat tarihi bu nesneyi hayata dndrmeye alsa da sonu olarak onu huzurlu bir uykuya yatrr; kendi tarihine koyarken o andan bize ait bir ey karmak bizim grevimizdir. Sanatn tarihini sanat olarak anlamak iin, nesnelerin geri dndrlemez kaybn bildirmek iin sanat tarihini hayata dndren bir ey olarak grmekten vazgemelidir. (Davis, 2009: 43)

Bunun yannda Davis, Winckelmannn, klasik sanatn ieriinin temel ynlerinden biri olan Antik Yunan ecinsel erotizminin bilinli olarka gizlenmeye alld zerinde durmaktadr (Davis, 2009: 35). Winckelmannn Antik sanat nesnel bir tarihi aklama abasyla, nesnel estetiki tutumuyla siyasi-cinsel tepki birbiri stne biner. Davis, bu iki farkl ynn birletirilmesi abas olarak Winckelmannn diil olann ahitlii ve erkek olann imasn tayarak sanat tarihini icat ettiini syler (Davis, 2009: 44).

64

3.1.2. Bilimsel Yntem: Wlfflin ve Riegl

Sanat tarihinin bilimsel bir disiplin olarak ortaya k on dokuzuncu yzyl sonlarna rastlamaktadr. Bu yllarda Alois Riegl (1858-1905), Heinrich Wlfflin (1864-1945), Aby Warburg (1866-1929) gibi sanat tarihileri ilk kez sanat tarihinin ilkelerini ortaya koyarak zerk bir sanat tarihi disiplini ina etmilerdir. Sanat tanmna snrlar izen, tarihi sanatsal sluplara gre belirli dnemlere ayran, ayn dnemdeki yaptlarn ortak zelliklerini saptayan bu aratrmaclar, aralarnda pek ok fark olmasna karn on sekizinci yzyln ilerleme dncesine paralel olarak sanatn da nesnel kurallar dahilinde kavranabilir bir geliim izgisi gsterdii inancn tamlardr (Panofsky, 1995: 8-9).

Wlfflinin 1886 ylnda verdii doktora almas, Prologomena zu einer Psychologie der Architectur (Mimarinin Psikolojisi Hakknda ndeyiler) baln tamaktadr. 1888 ylnda Renaissance und Barock (Rnesans ve Barok) almasn yaymlam olan Wlfflin, 1893te hocas Burckhardtn yerine profesrle atanmtr. 1899 ylnda yaymlanan Die Klassische Kunst (Klasik Sanat) iinde ilk defa ifade tarz (darstellungsart) terimini kullanmtr. 1905te Die Kunst Albrecht Drers Mnchen (Albrecht Drerin Sanat) adl monografiden sonra 1915 ylnda Kunstgeschtlichte Grundbegriffe, das Problem der Stilentwicklung in der nueren Kunst (Sanat Tarihinin Temel Kavramlar) yaymlamtr. Bundan sonra, 1918de Die Bamberger Apokalypse (Bamberg Apokalipsi), 1931de her ulusun farkl biim duygular zerinde duran almas Italyen und das deutsche Formcfhl (talya ve Almanlarn Biim Duygusu) ve 1941de kendi deyimiyle biimin gelimesi zerine son saptamalarn yapt Gedanken zur Kunstgeschichte (Sanat Tarihi zerine Dnceler)i yaymlamtr (San, 1968: 147-148)

Wlfflin, Sanat Tarihinin Temel Kavramlar adl yaptnda Rnesans dnemi ve Barok dnem sanat yaptlarn ele alarak, bunlarn bilimsel zmlenmesi iin eitli alglama kategorileri nermitir. Wlfflinin kendisinin bir sanat tarihi olmak iddias tamadn syledii bu kitap, klasik sanatn karakterini aklamak isterken bir slup tarihinin ilksel aamalarn oluturmak durumunda kalmtr
65

(Wlfflin, 2000: 126). sluplar tarihinin de temelini oluturacak olan, izgiselglgesel, dzlem-derinlik, ak form-kapal form, okluk-birlik ve belirlilikbelirsizlik olarak belirlenen bu kategoriler tmyle biimsel bir ynteme gre belirlenmilerdir. Bylece biimsel olandan yola klarak nesnel/ bilimsel ltler elde etmek amalanmtr (Wlfflin, 2000: 281; Panofsky, 1995: 10). Wlfflin bu kategorileri belirledikten sonra, sanat tarihi ynteminin ana hatlarn yle izer:

Bu kavramlarn ne dereceye kadar her eyi kapsad ve hepsinin ayn nemde olup olmadklar burada bir yana braklabilir. nemli olan mnferit bir tarihi olay deil, nazariyedir. (Wlfflin, 2000: 281)

Wlfflinin Rnesans sanatyla Barok dnemi karlatrmak iin formle ettii izgisel ve resimsel olan kartl olduka kullanldr ve neredeyse yzyla yakn bir sre boyunca Avrupadaki Barok ve Rnesans tartmalarnn ana eksenini oluturmutur. Wlffline gre biim, bir eyin ya da bir nesneler grubunun en genel anlamda ayrt edici izgileri ya da karakteridir. Arkeologlar, antropologlar, kltr tarihileri ve sanat tarihileri, objeleri, davranlar ya da olaylar biimsel emalara yerletirerek dnmektedir. Bylece yapt reten sanatnn kimlii ve onun zerindeki tarihi ve corafi etki zerine bilgi elde edebilir hale gelir (Minor, 1994: 129-130). Wlfflinin tarihsel dnm noktalar tarafndan kendisine sunulmu alternatifler arasndan setii sanatn doa kanunlar, akademik incelemenin temel amac haline gelmitir (Belting, 1987: 22).

Kitaba yazd nszde Mazhar evket pirolu isabetli bir ekilde bu sorunun altn izmitir:

Wlfflin sanat yaptnda biim-ierik ayrm yaplamayacan biliyordu. Aratrma konusunu salt form olarak snrlandrrken, bile bile soyutlamaya gidiyor, somut yaptlarn yer ald sanat tarihi dzeyinden ayrlyordu. Fakat onun bize vermek istedii de bir sanat tarihi deildir. Sanat Tarihinin Temel Kavramlarnda
66

sanat yaptnn o zamana kadar zerinde durulmayan bir yann ele alyor, form geliimini ve bu geliimin yasalarn ortaya karmaya alyor. (Wlfflin, 2000: 6)

Wlfflin Sanat Tarihinin Temel Kavramlarna 1933 ylnda yazm olduu sonszde unlar belirtmektedir:

Sanatn tarih ynnden btn incelemeleri daima, sanat tarihini bir ifade tarihi haline getirme eilimindedirler: Tek tek sanatlarn eserlerinde onun kiilii aranr ve byk ekil ve tasarm deimeleri de, eitli yollarda kk salan ve tmyle bir an dnya grn, dnya duygusunu meydana getiren fikir hareketlerinin ani tepkiler olarak grlr. Kim byle bir yorumlamann ilk plandaki hakkn tanmazlk edebilir ve byle, btn kltr kapsayan bir genel grn gerekliliini inkr edebilir? Ama, tek tarafl olarak kullanld takdirde bu yorumdan, -konusunu grme alanndan ald iin-, sanatn ayrcalnn zarar grmesi tehlikesi vardr. Plastik sanatlarn, gz sanat olarak, kendi artlar ve kendi yaam kanunlar vardr. (Wlfflin, 2000: 280)

Grmenin tarihsel evrimini dnce tarihinin bir paras olarak deerlendirme sorunu zerinde dururken Wlfflin, kyaslanamayacak eyleri kyaslamaya kalkmann tehlikelerine dikkat ekmitir (Wlfflin, 2000: 286).

Bununla birlikte Wlfflinin yntemi yine de biimci davranmakla ve sanat yaptnn gerek anlamda incelenmesinin nne biimi engeller koymakla eletirilmitir. Bu eletiriler zellikle, adlarn olmad bir sanat tarihi kuram zerine yopunlamaktadr. Bunlara kar bir savunma olarak 1920 ylnda Kendi Adma Sanat Tarihinin lkeleri Adl Yaptmn Savunmas Olarak adl bildiriyi yaymlamtr. Burada Wlfflin yle der:

67

nsann tepesini attran, zvanadan karan eylerin en bata geleni, adlarn olmad sanat tarihi anlaydr. Nasl oldu da bu kavram benim aklma geldi, bilmiyorum; benim amacmsa, bireyin tesinde var olan eylerin de bulunduunu gstermektir yalnzca. Oysa eletirmen de ite tam bu noktada ie karyor: Sanat tarihinde deeri olan ey, en bata kiiliktir! Bireyi tasfiye etmek, tam takr olan bir dzeye inmek olur! Tarih yerine konmu kansz cansz bir emadr bu. Yanl anlalmann daha arpc biimi olamazd. Kimse kalkp da bireyin deerini sorgulam olmadna gre, bunca fkenin anlam ne? (Hadjinicolaou, 1998: 66)

Hadjinicolaounun da dikkat ektii gibi, bu grle pozitivizmin kurucusu olan Comteun kii adlarnn, hatta rk adlarnn olmad tarih grn rtmektedir19 (Hadjinicolaou, 1998: 66).

Belting, sanat tarihi iin iki nemli ismin, Wlfflin ve Rieglin yzyl sonu (fin de siecle) iindeki eilimleri birbirleriyle badatrm olduunu syler. Beltinge gre, bu iki sanat tarihisinin elinde tarihsel sanat, ada sanatn karakterine brnm gibidir. Riegldeki biem dncesi, Wlfflinle ilgin bir biimde birlemektedir. Yapt belirleyen btn faktrlerden soyutlanm olarak ele alnan biem, soyut bir saf sanat (art pur) dncesi elde edilebilir niteliktedir (Belting, 1987: 13).

Bu konuda Riegl yle demektedir:

Akademisyenlerin dikkatini gz ard edilmi bir kaynaa dikkat ekmeye alyorum. Bir sanat yaptn, ham maddesinin mekanik bir rn olarak grmek ya da amacn belirledii harici nedenlerin ve tekniin bir rn olarak grmek, kendi dnemlerinin sanat

Comteun bu gr almamzn ilk blmnde belirtilmiti. Bkz. 2.6. On Dokuzuncu Yzyl Tarih Yazm
19

68

istencinin

(kunstwollen)

zerine

sz

bildiren

yazarlarn

speklasyonudur

Her kim ki, insanolunun grsel belirimlerin siluetlerini, dzlemde ya da boluktaki renkleri farkl zamanlarda farkl ekillerde grmeye mahkm olduunu fark ederse; ite bu kii, sanat tarihsel aratrma alannda, alkan ve bilgili insanlarn kendi alarndaki sanat yaptlarndan ne bekledikleri hakkndaki szlerinin byk bir ilgiyi hak ettii dncesini hi duraksamadan benimseyecektir. (Riegl, 2009: 156-157)

On dokuzuncu yzyln sonlarna doru Avrupa uygarl Uzak Dou ve slam sanat rnekleriyle tanmaya balamtr. Bu tarihlerde Burckhardt, Riegl ve Fiedler, kiisellikten arnm bir sanat tarihi yazm iin sanat bilimi (kunstwissenschaft) terimini kullanmaya balar (Mlayim, 1994: 100). Hegel felsefesiyle derin balar bulunan Rieglin kuramnn z olarak anlan bu kavram sanatsal isten olarak da dnlmektedir. Rieglin ardndan pek ok aratrmac iin sanat tarihi yalnzca sanatnn bireysel etkinlii olarak deil, bir dnemin kolektif isteinin bir sonucu olarak da grlmeye balanmtr. Rieglin yaklamna gre Antik, Ortaa ve Modern olmak zere belirgin tinsel dnem tarasndan belirlenen bu istek balangta dinle daha sonrasnda ise bilim ve felsefeyle ilintilidir. Hippollyte Taine ve Burckhardt tarafndan da benzer ekilde kurgulanm olan ortam-odakl yaklam sanat tarihini genel kltr tarihinin bir paras olarak ortaya koymaktadr (Arsal, 2000: 21). Burckhardtn yntemi uyarnca;

Sanat eserinin yaratld ylda ortaya kan bir siyasi olayla veya bilim alannda elde edilen bir baaryla, sz konusu eserin balants kurulur. (Mlayim, 1994: 102)

Viyana Okulunun bir temsilcisi olan Riegl ise yaratc sanatnn kiiliini de hesaba katarak tarih yazmnn kat pozitivist biimleniini krmaya almtr (Mlayim, 1994: 103).
69

Sanat nesnelerinin biimini belirleyen etmenleri anlamaya alrken, Riegl, Hegelci diyalektiin dnya tinin kendini amlamas erekselliinden ayrmtr. Riegl, Ge Dnem Roma Sanat Endstrisi20 kitabnda u yargya varmtr: Dnemsel tinin bireysel eserler ve geliim dizileri zerine bilgi verdii sylenebilirken, deiiklikler mantn zlnn ya da biim sisteminin bizzat kendi yrngesi sonucu olarak meydana gelir. Bylelikle her nesne bir adm ya da sre zerindeki ortak kltrel sorunlarn estetik zmlerinin bir ann temsil etmeye balar.

Bu zmler Vasarininkine benzemeyen bir perspektif deil, ama Vasarinin ideale doru geliimci hareketi onda yok. Riele gre sanatn tarihi birbiriyle balantl bir dizi zmden meydana gelir. Bu zmlerin dngs ve yn, nceden belirlenmi ve kanlmaz olabilir; ama sosyal ve kltrel anlamda deiime srekli aktr. Bu adan Rieglin almalar byk bireysel sanatlarn soykt olarak organize edilmi sanat tarihinin karsnda durur. Belli bir yaratcnn bireysellii ve orijinallii biemsel deiimdeki daha geni kolektif bir harekete dahil edilir. Bu biemsel deiim, minik ve genel olarak anonim gelimelerden meydana gelir. Sanat ya da retici biemin balatcs olarak kendisinin olduu kadar sanatsal ve teknik kstlamalarn meydana getirdii sistemin de rndr.

Ge

Dnem

Roma

Sanat

Endstrisinin

tamam

Rieglin

lmnden sonra yaymlanmtr ve eski evrimsel sanatsal deiim modelleri iin sknt yaratmtr. zellikle nceki dnemde akademide yaygn olan dngsel ve organik modeller asndan sorun yaratmtr. nk roma ve erken Hristiyan eserleri, Riegle gre, her eyden nce bir biim dilinin mantksal bir biimde

20

Kitabn orijinal ismi: Sptrmische Kunstindustriedir.

70

ortaya k an olarak grlmtr. Kendinden ncekileri gre bu sanat ne daha aa ne de daha yksektir. Bunun yerine sanatsal istein yeterli ve yetkin ifadeleriydi. (Preziosi, 2009: 152)

Riegle gre her trl sanat doalc-yknmeci bir kaynaktan gelmektedir. Dolaysyla zanaatnn etkinliinden de karmza kan form uras sanat deil, sanat bu form urasn dourmutur (Cemal, 1996: 34).

Rieglin sanat tarihine soktuu sanatsal isten kavram, T. Lippsin sanat yapt konusunda deerlendirme yaparken estetik nesnenin biiminden deil de, bu nesneye bakan znenin davranndan hareket eden zdeleyim (einfhlung) retisinden yola kmaktadr (Worringer, 1985: 12).

zdeleyim eyleminin art, genel kavrayc (apperceptiv) bir etkinliktir. Her duyulur obje, benim iin varolduu srece, daima iki enin, duyulur veri ile benim kavrayc etkinliimin bilekesidir. (Worringer, 1985: 13)

Riegle gre sanat yapt, yukarda iaret ettiimiz sanat istencinin nesnelemesidir. Bu yorumlama sanat yaptn yalnzca malzeme ynnden deil, psikolojik ynyle de kavramann yolunu amtr ve sanat tarihini de isteme (wollen) tarihi olarak deerlendirmitir (Worringer, 1985: 17). Bu yoruma gre ilev, malzeme ve teknikten oluan maddi unsurlar sanat yaptnn z olmak bir kenara, sanat iin engel oluturan olumsuz etmenlere dnmtr (Worringer, 1985: 18).

Riegl, sanatsal isten (kunstwollen) kavramyla sanat tarihini sanatlarn tarihinden kesin olarak ayrmtr. Riegle gre bir sanat yapt, sanatnn dnemine gre deil, retildii an sanatsal istencine gnderme yaparak anlalmaldr. Bir a dierinden daha stn ya da aa grlemez; her a kendine gre anlalmaldr. Riegl bununla da kalmam dnya bak biimlerine gre sanat
71

tarihini, antika, ortaa ve modern a olarak dneme ayrmtr (Hadjinicolaou, 1998: 68-69).

Rieglin balatt sre, tikel insan topluluklarnn isel zlerinin tarihsel evrimine bavurarak tamamlanr ve bilimsel ilgi baarl bir biimde nesnenin kendisine, daha dorusu, biim yaratma istencinin (gestaltungwille) kendi bana bir varlk sahibi olan bir gerekleimi olarak sanat yaptna ynelir. Dolaysyla, hakl olarak belirtildii zer biem, isel yapsal ilkelere dayanmakta olan bir deiken haline gelir ve sanatsal isten seyircinin gzne arpan biimsel deiimlerde deil, her seferinde bu isel yapsal ilkelerde yeniden somutlar. Bu yeni kuramda, sanatsal istenin, dzlemler, oylumlar ve uzam gibi temel elerden yararland dorudur. Ne var ki, bunlar alglamann ve kullanmann nemi, insan kme ruhunun (gruppenpsyche) tikellii lehine bir hayli azalr. Bu kme ruhu, artk deimez bir duruma gelinceye kadar hi amadan tm ayrntl evrelerden geerek geliir. Bu gibi deimeyenler, erkenAvrupa ve Yakndou sanatsal gelimelerinde grlebilir ve bunlar tadklar neme gre, genel deimeyenler ve zel deimeyenler olarak snflandrlabilir. Deimeyen terimi, yalnzca biimde deil, ierikte de ifadesini bulan ve tarihsel gelimeleri srasnda byk kltr topluluklarnn iinde nceden var olan ya da aamal olarak oluan ve bylece o toplumlarn kalc bir zellii haline gelen belli baz temel tutumlar (Grundhaltungen) ifade eder. (Hadjinicolaou, 1998: 71)

Riegl, sanat iin gelitirilmi olan biemin almlann bilinli olarak daha sonralar meta kltr (material culture) olarak adlandrlacak her eye, moda olan btn nesnelere, gnlk tketim alknlna tamtr. (Belting, 1987: 19)

72

3.1.3. Kltr Teorisi: Warburg ve Panofsky

Riegl ve Wlfflinin almalarn deerlendirecek olursak unu grrz; ayrntlardaki farkllklara ramen her ikisi de sanat tarihin zerkliine ynelik bir kaygdan ve sanat tarihini genel uygarlk tarihinden ayrmak ve bylelikle Burckhadtla balayan gelenekten kopmak isteinden yola kmtr. (Wind, 2009: 189)

Alman kltr kuramcs ve sanat tarihisi Aby Warburg (1866-1929), asl olarak Rnesans ve Klasik Sanat zerine almtr. Warburg, 1886 ylndan itibaren sana tarihi ve arkeolojiye ilgi duymaya balam olan Warburg, 1888-1889 yllar arasnda Boticellinin Primavera tablosu zerine Florancadaki Sanat Tarihi Enstitsnde almtr. Bu alma srasnda ilk kez ikonografik ve ikonolojik yntemi kullanmtr. 1895 ylndan itibaren Amerikaya seyahatler yapan Warburg, buradaki yerli kabilelerin yaantlarn incelemitir. 1897de Florancaya, 1902de Hamburga dnen aratrmac, her hangi bir akademik krsye dahil olmamtr. 1921 ylnda depresyon ve izofreni belirtileriyle tedavi grmeye balayan Warburg, 1924 ylnda tedavi grd hastaneden taburcu edilmitir. Kendiyle adyla kurulan ktphane ve enstityle tanna aratrmac, zellikle Panofsky ve Gombrich zerinde etkili olmutur.

Warburg, Burckhardtn almasn biemin yaplandrlmas noktasnda Wlfflinin izgisinde gelitirmitir. Wlfflin, sanat tarihi ve kltr tarihini birbirinden ayrrken Burckhardtn yolunu izler. Ancak, Windin dikkat ektii gibi, Burckhardtn kitaplarnda disiplinlerin ayrmndan sz edilirken kstl olarak belirli prensipler oluturulmamtr. Yaptn kendisi byle bir ayrm zorunlu klmtr. Warburg, Burckhardtn dncesine kart olarak Wlfflinin gelitirdii saf sanatsal vizyon kavramn reddeder. Warburg, bu anlamda, Burckhardtn gzyle Rnesans insannn zerine yeniden eilmitir (Wind, 2009: 191).

Warburg, 1902 ylnda yaymlanan Portre Sanat ve Floransa Burjuvazisi yaptnda unlar kaydeder:
73

Jacop Burchardt, deneysel aratrma alannda nc bir yol amak iin gerekli abadan kanmam; nedensel etkenler olara durumun alglanabilen ve alglanamayan zorunluluklarn tantmak iin her sanat yaptn kendi ann artdzleminden nasl kaynaklandn bulup karmaya almtr. (Hadjinicolaou, 1998: 51)

Warburgun erken Rnesans insann incelerken psikolojik bir kuram gelitirmitir. Bu kuram kart psikolojik drtleri farkl geometrik noktalara atamaktadr. Hareket iin birlemekte olan eylerdir bu noktalar. nceden varolan biimlere tepki zerine psikolojik davrann kutupluluk kuramyla cevap verir. Bu kuram imajlarn tarihi boyunca nceden beri varolan ifadesel deerlerin kutuplaarak psikolojik bir kararszlk yarattn sylemektedir. Warburg bu kutuplama teorisini ortay atarken sanat tarihinin geleneksel syleminde (dini riteller tarihi, festivaller tarihi, kutsal kitap tarihi, edebi kltr gibi) ayrlmak zorunda kalmtr. (Wind, 2009: 193).

Warburg ktphanesi oluturulurken yntemini kltr bilim kavramyla tanmlamtr. Warburg kendi eserlerinde inceledii imajlar zerinde dnrken analitik bir resimsel ilev getirdiini dnmektedir. Zihnin o anda canlandrd imajla, nceki biimleri birletirdiini dnmektedir. Bu ise aratrmacya gre ifade etme drtsdr (Wind, 2009: 192).

Warburg ve Hamburg evresi yirminci yzyln banda sanat ve kltr teorisine ilikin temel sorular sorarak yeni bir yaklam getirmilerdir. Bu okulun abas, bayaptlarn tarihi olarak sanat tarihi yaklamnn ok tesine ulaan, film ya da tiyatro, sosyal jestler, bellek aratrmalar ya da politik ikonografi gibi alanlar da kapsayan imgesel olgulara ynelik bir ilgi alan oluturmutur. Bu ynyle, Uwe Fleckner, Warburgu, imge dnyalarnn birbiriyle ilikilerini kuran bir bireimci
74

deil, sanat ve kltr tarihini son derece keskin bir bakla terih eden titiz bir zmleyici olarak tanmlar (Akay, 2009: 96-97).

Warburg, ok eitli imgesel malzemeyi saatler boyunca ve doalama olarak aklamaya ynelik bir aba gstermitir (Akay, 2009: 99). Uzun yllar akl hastanesinde tedavi gren Warburg, sanat ve tarih szcklerini yan yana getirirken zamana dair farkl bir bak as retmeye almtr (Akay, 2009: 30).

Aby Warburg kaynakl dnce, sanat tarihinin hayaletlere ait bir zamanda gerekletiidir: nk hayaletler asla tam olarak lmez. Kaybolur ve yeniden ortaya karlar. (Akay, 2009: 34)

Warburgun, Avrupa sanatndaki klasik gelenein ve Bat kltr tarafndan dntrlen aray ve ifade biimlerinin kaderi zerine anlay ok disiplinleraras Winckelmanndan vardr. Aydnlanma Warburgun

rasyonalizminden

Nietzscheninkine yakndr. Akla ynelik pheleri ve uzlamaz gerilimlerin zmlenmesini ereve alarak buraya yaklamtr. Warburgun bat kltrnn geliim sreci zerine dn muzafferlik-kartdr. Warburg bu geliimi kendi kendine ykan bir geliim olarak grmtr. Warburgun bieme olan ilgisi Rieglinkinin kartdr. Warburg sanattaki biemi toplumsal ve kltrel uygulamalarn yansmasndan ok bir devam olarak grmtr. Bu ayn zamanda sanata disiplinleraras yaklamnn bir sonucudur. Her alandan ok eitli aratrmaclar kendi paradigmatik ifadelerin Warburgun Hamburgda yaratt ktphanenin dzenlenmesinde yer almtr. Bu ktphane Warburgun disipliner uzlamann snr polisi diye adlandrd eyi ve paralanm dar grl bilgiyi kullancnn grmemesi iin tasarlanmtr. Son projesi, dadac performans paralarna benzeyen, farkl tr ve kaynaklardan beslenen imajlarn tutarl ama izgisel olmayan bir kompozisyonunu hazrlamakt (Bilderatlas ve
75

Mnemosyne Saf Mantkdln Eletirisi iin Resimli Kitap). Bu kitap Warburgun karmak dncesinin bir davurumudur ve Benjaminin eserlerinden kendini gstermitir. (Preziosi, 2009: 153)

Warburgun Bellek Atlas (Atlas Mnemosyne) almas pozitivizmi ve evrimci yaklam reddeder. Formel bir sanat tarihi yerine pathosformel21 yaklamn nerir (Akay, 2009: 9-10). Ali Akayn aktardna gre, talyan felsefeci Giorgio Agamben, Warburgun almalarn henz ad konmam bir dal olarak tanmlamaktadr. Bugn Warburg Enstits olan ktphanesinde yrtt almalarnda Warburg, formel bir sanat tarihi yazmnn olanaksz olduunu ne srmtr. Estetikletiren formalist baka kar, pathosformel kavramyla formel yann ierikten ayr tutulamayacan vurgulamtr (Akay, 2009: 12-13).

Warburgun kendsisi arkaplanda kalmasna karn, okulu kltr tarihi incelemeleri konusunda epey n plana kmtr. zellikle Saxl ve Panofskynin almalar, sanatsal grsellik tarihinden teye gemeye almlardr. Panofsky, Avrupa kltrne dair geni bilgisiyle pek ok farkl kaynaa gndermeyle oluturduu incelemelerinde, simge ya da alegorilerin anlamnda oluan deiimleri ustalkla takip etmitir22. 1944 ylnda Warburg Enstits Londra niversitesinin

21

PATHOSFORMEL: Aby Warburg, Rnesans klasisizminde olduu gibi, belirli tarihsel dnemlerin

kaynam alg ve duygu kmelerince karakterize edildii dncesindeydi. Bu alg ve duygularn ifadesi, biimsel yaklamda belirli bir tutarllk gerektiriyordu. Warburg, pek ok deiik sanat daln gzden geirip folklordan dine kadar geni bir yelpazedeki kltrel uralar kelimelere dkerek pathosformel adn verdii -ki kabaca duygusal slubun kalp ya da formlleri diye evrilebilirbiimsel ilkeleri saptayabileceini dnyordu. Bkz.: BELTON, R.J., Words of Art, Kasm 2009, The University of British Columbia, https://people.ok.ubc.ca/creative/glossary/p_list.html
22

Bu konuda Hadjinicolaounun eletirisi, nasl Wlfflin biimin kendiliinden oluumunu

aklamamsa Panofskynin de ieriin oluumu zerine sz almam oluudur. Hadjinicolaou, Panofskynin biimden ayrlmayan ierik belirlemesini, ikonolojik yntemin verimini ve eitli yaptlar zerine gelitirdii zmlemelerini hayranlk uyandrc bulduunu belirtse de, asl bulmacay tamamlamak iin zlmesi gereken kk kk saysz bulmacadan oluan grkemli bir bulmaca gibi gren sanat tarihi anlayn sert bir dille eletirir (Hadjinicolaou, 1998: 53).

76

bnyesine katlr. Bu yllarda Enstitde daha ok Rnesans, Platonculuk, Vasari, sanat patronluu konulan ilenmektedir. Yaygn kan, Warburg'un bir ikonografi enstits olduudur. 1959'da E. H. Gombrich enstitnn bana getirilir (Gombrich, 1995: 22).

Eitimini Berlin, Mnih ve Hamburg niversitelerinde tamamlam olan Alman sanat tarihisi Erwin Panofsky (1892-1968), 1931ylnda Nazilerin lkede g kaznmas zerine Amerikaya giderek almalarna burada devam etmitir. Panofsky, 1915 ylndaki erken dnem yazlarndan itibaren Wlfflinin kuramn eletirmeye balamtr. 1934 ylnda yaymlad Early Netherlandish Painting (Erken Hollnada Resmi) makalesinde simge zmlemeleri ve ikonografik yntem zerine alsa da23, asl eletirisi 1939da yaymlanan Studies in Iconology (konoloji zerine almalar) kitabnda gn yzne kmtr. Bunun arkasndan 1951de yaymlad Gothic Architecture and Scholasticism (Gotik Mimarlk ve Skolstikilik) gibi kitaplaryla bu eletirisini gelitirmitir (Panofsky, 1995: 10)

Panofskynin Wlffline ilk eletirisi, onun biime dayal yaklamnn sanat yaptnn iinde bulunduu adan soyutlanmas olduu ynndedir. Sanatn iinde belirdii ortamn kltrel belirtilerinden biri olduunu ne sren Panofsky, bu belirtiler araclyla her dneme ait bir dnya gr olutuunu ileri srmektedir. Sanatlar ite bu dnya grnden etkilenerek yaptlarn retirler. Sanat yapt yalnzca biimsel ynden ele alndnda onun ierii anlalmadan kalacak, dolaysyla asl ortaya kma gerekesi olan dnya gryle ba kurulamayacaktr.

Panofskyye gre, sanat yapt, iinde olutuu ve bir paras olduu kltr ortamnn ierisinde yani dnemin felsefesi, toplumsal yaps, psikolojisi, dinsel ortam, politik ve ekonomik durumu vb. olgular ile birlikte ele alnp incelenmelidir. (Panofsky, 1995: 11)

23

Bu alma daha sonra gelitirilerek 1953 ylnda ayn adla kitap olarak da yaymlanmtr.

77

Panosfky, Wlfflinin kartlklarla temellenen be kategorisi yerine, biim, konu ve ierik tarafndan belirlenen, gnmz sanat tarihi tarafndan da sklkla bavurulan yntemi gelitirmitir. Tmevarm ve tmden gelim yntemiyle ileyen bu yntemde ncelikle n-ikonografik inceleme yaplmaktadr. Bu aamada yalnzca yaptta grlen olgular sralanr. Daha sonra ikonografik tanmlama olarak adlandrlan ve biimsel olarak bir nceki aamada zmlenmi olan olgular arasndaki balant aratrlr. Yaptta gizli olan ykler, simge ve alegoriler saptanr. Bu iki aamadan sonra yaptn ieriine ulaabileceimiz ikonolojik tanmlama aamasna geilir. Bylece, sanat yaptnn ilk aamalarda ele alnm olan biimsel elerinin, ortaya kt kltrel atmosferin ve sanat kiiliinin belirleyicisi olduu yaptn anlamna ulalm olur. Bir sanat tarihisi olmann yannda bir kltr tarihisi ve hmanist olarak da tanmlanan Panofsky, sanat tarihi ile felsefe arasndaki balar da yeniden kurmutur (Panofsky, 1995: 12-14).

Panofsky, sanat tarihini bir insan bilimi olarak tanmlam ve bu ynde gelimesine katk sunmay amaalamtr. Hmanistik Bir Bilim Dal Olarak Sanat Tarihi adl almasnda sanat tarihiisinin kapsaml bir arkeolojik zmlemenin tesinde malzemesine sezgisel bir estetik yeniden yaratma araclyla bakmas gerektiini belirtmitir (Panofsky, 1968: 22).

Sanat tarihi nesnelerinin ancak yeniden-yaratc bir estetik bireim sreciyle olumalar yznden, sanat tarihisi, ilgilendii yaptlarn stilistik strktrn karakterize etmeye alrken, zel glklerle karlar. Bu yaptlar fiziksel varlkar ya da fiziksel varlklar yerini tutacak baka eyler olarak deil de, ie dnk bir yaantnn nesneleri olarak betimlemek ozrundadr. Bu yzden biimleri, renkleri ve konstrksiyon elerini geometrik formller, dalga uzunluklar ve statik eitlikler araclyla anlatmas, ya da insan vcudunun bir konumunu anatomik zmlemelerle betimlenmesi, kabil olsa bile, yararszdr

78

Sanat tarihisinin yaantsnn yeniden-yaant oluu gibi, sanat tarihinin konular da ancak yeniden-kurucu terimlerle tanmlanabilir. (Panofsky, 1968: 28-29)

Panosfkynin gelitirdii kuramsal yaklam sanat yaptnn farkl katmanlar arasnda bir analiz yntemi nermektedir. Buna gre, yapt aamal bir inceleme srecinden geirilir. ncelikle ondaki doal anlam ortaya kartlr. Olgusal anlam ve ifadesel anlam olarak iki ayr aama barndran bu srete; olgusal anlam, biimleri tandmz nesnelere benzetmekle balar. Ardndan tandmz nesnelere benzettiimiz bu biimlerin durularndan onlarn bize verdii ifadesel zellikleri kartrz (Cmert, 1999: 11). Doal anlamn ardndan zmemiz gereken anlamal anlam karmza gelir. Bu aamada ilk aamada gerekletirdiimiz gndelik bilgilerimizin ndaki bak aarak sanatnn neden bu biimleri yan yana getirdiini aratrrz. Yaptta bir arada duran biimler seilme nedenleriyle, yan yana gelileriyle tarihsel olarak hangi kaynaklara referans vermektedir, bize hangi ykleri anlatmaktadr; bunu buluruz (Cmert, 1999: 12). Asl anlam ya da ierik olarak tanmlanan son aamada yapt, retildii toplumsal koullar, sanat kiilii, dnsel ortam ve genel insanlk tarihi iinde kendine at yerle ilikisi iinde ele alnr. lk aama nikonolojik tasvir, ikinci aama ikonografik zmleme olarak geerken, konolojik yorum adn alan bu son aama yapt bir btnlk alan olarak tanmlar ve yorumlar (Cmert, 1999: 13-14).

Panofsky, Burckhardt ve Diltheyn almalarndan hareketle sanat tarihinde Wlfflinin biimci yaklamnn yeterli olmadn fark etmitir. Diltheyn yorumbilimi, Saussuren dil bilim almalar ve Cassirerin dilin simgesel yan zerine almalar Panofskynin ikonolojik ynteminin temelini oluturmutur (Yeniehirliolu, 1993: 580). konografik yntem, imgelerin konularna ynelik bir analiz yntemidir. Panofsky bu yntem iinde deerlendirirken imgeyi toplumun, dnemin sanat tarafndan yorumlanm ifade biimi olarak deerlendirir (Yeniehirliolu, 1993: 580-581). Panofskynin ikonografik analizde en ok nem verdii ve anlambilimle zdeletirdii ikonoloji, zaman iinde ikonografinin rafine edilmi hali olarak anlalmaya balamtr. Panosfkynin ynteminde krlma
79

noktas, imgelerin zneleraras dolamda herkes tarafndan bilinen anlamnn ortaya karlmasdr. Tipolojinin snrlarn da bu anlamsal ereve izer. Panofskyye gre yorum, bireimsel sezgidir (Yeniehirliolu, 1993: 582-583).

Panofskynin geni bir kltrel birikim alannn perfpektifinden sanat yaptn deerlendiren Edinburg inceleme yntemini, yapt 1930-1960 almalarla arasnda edebiyat gelitiren zerine nemli yapt kuramclardan biri de Herbert Readdir (1893-1968). Read, 1930lu yllarn banda niversitesinde aratrmalarla sanat tarihi yaklamn bir arada ele almtr (Read, 1960: 17-18). Sanatn Anlam kitabnda Read, sant yaptn meydana getiren temel elemanlarn ne olduunu aratrmtr.24 Gzellik, uyum ve biim kavramlaryla yol alarak zihinsel bir kurgu olan kavramsal ereve izme ediminin mihenk talarn belirlemitir. Kitabn ikinci blmnde arkaik dnemlerden balayarak 1930lu yllara dek uzanan srete sanatsal akmlar deerlendirmitir (Read, 1960: 18-19).

Read, Sanatn Anlamnda, Schopenhauere dayanarak plastik sanatlardan edebiyata, oradan mimariye dek btn sanatlarn mzikteki soyutlua ulamaya altn sylemektedir25 (Read, 1960: 21-22). Gzellik kavramn duyumlarmz arasndaki biim balantlarnn birlii olarak tanmlayan Read, onu sanatla e tutmann yanll zerinde durarak sanat tarihinin bunun almas zerine kurulu olduunu belirtmektedir (Read, 1960: 23-24). Psikolojik adan sanat yaptnn kii zerinde etkiler uyandrdn, dolaysyla yaptn anszn hoa gittiini ne srmektedir (Read, 1960: 41)26.

24 25

Bu temel elemanlar, izgi, ton ve renk olarak ele almtr (Read, 1960: 51-64).

Sanat ve Endstri kitabnda Read, ortaan iinde biimlenmeye balam gzel ve uygulamal sanatlar ayrmndan yola karak, hmanistik sanatn biimde somutlanan duygu ve aklla, soyut sanatn da sezgi ve bilinaltyla hareket ettiini belirtmektedir (Read, 1973: 28-29). Bu duyguyu yaptnn ilerleyen sayfalarnda yle anlatmaktadr: Bir sanat eseri bizi her zaman artr; eserin ne olduunu dnmee vakit kalmadan o bize yapaca etkiyi yapmtr. (Read, 1960: 71)
26

80

Read, biim duygusunu bize uygarlk devirleri verir derken (Read, 1960: 67), Wlfflinin izgisine yakn bir tanm retmitir. Bununla birlikte, bunun ancak sanat psikolojisiyle birlikte ele alndnda anlaml olacan szlerin eklemitir (Read, 1960: 68).

Read, Sanat ve Toplum kitabnda, kltrel birikimi bir btn olarak ele almann nemi zerinde durarak, belirli bir ada yaayan sanatlarn rettii yaptlarla o adan uzak bir dnemde retilmi yaptlar karlatrmtr. Bun yaparken sanat retimini ideolojik bak asndan ayrmak gerektiini vurgulayan aratrmac, sanatnn yalnzca gncel gereksinimlerle yaamadn belirtitir (Read, 1981: 1-2). Bu kitabnda sanat ve toplum ilikisini antropolojiden rneklerle deerlendiren Read, sanatn diyalektik bir biimde ilerlediini, retime dorudan bal olmad halde kltrel bir e olarak ann zelliklerini tadn sylemektedir (Read, 1981: 6). eitli antropologlarn ve Freudun id-ego-sper ego ile biimlenen psikoloji kuramna atflarda bulunarak, yapt anlamaya alan Read, hibir yaklamn tek bana sanat yaptn kavramakta yeterli olmad zerinde durmaktadr. Sanat psikolojisinde idden gelen drtler, sper ego tarafndan bastrlmaya allsa da, toplumla diyalog iinde sanat yaptnda grnr olurlar (Read, 1981: 118-119).

Sanat ve Toplumun son blmnde yle sylemektedir:

Bizim kasdettiimiz anlam gzelliin d grnts deil, bilinsizlikten fkran canlln gc src enerjinin ulat yetkin sonulardr. (Read, 1981: 120)

81

3.1.4. Yoruma Doru: Gombrich ve Damisch

Ernst H. Gombrich, 1909da Viyana'da domutur. Gombrichin doduu yllarda Viyana, Avusturya-Macaristan mparatorluu'nun zlyor olmasna karn sanatsal adan retken bir bakenttir. Ruhbilimde Freud, felsefede Wittgenstein, mimaride Loos, mzikte Schnberg, imparatorluun bakentinde kendi alanlarnda yeniliki dnce ve almalaryla Viyana'y retken bir kente dntrmektedirler. Gombrich, imgelerin yorumlan konusunda fiziki olan Gottfried Spiegler'den, ruhbilim alanndaysa Freudtan etkilenmitir. (Gombrich, 1995: 11-15)

Sanat tarihi eitiminin ardndan Gombrich, Viyana Sanat Tarihi Mzesinin Uygulamal Sanatlar Blmnn bana getirilen Ernst Kris ile tanr. Krisin yannda Gombrich, iki nemli eilim kazanacaktr. Bunlardan ilki, Freudun ruh zmleyici yntemi; bir dieri ise, Krisin yakn balantlar bulunan Warburg Enstitsdr. Nazilerin g kazanmas zerine, Warburg Enstits 1933 ylnda Almanyadan ngiltereye tanr ve 1944 ylnda da Londra niversitesine balanr. Gombrich, Krisin araclyla, 1936 ylnda, Londraya geer ve kalc bir kadrosu olmaszn, burslu olarak enstitye dahil olur. O yllarda Warburg Enstits, AntikYunan ve Roma geleneine bal bir aratrma grubu izlenimi vermektedir. Warburg Entits, Panofskynin gelitirmekle urat ikonolojik yorumlama yntemini benimsemitir. Bu yntem, Panofskynin 1926 ylnda Hamburg niversitesinde verdii seminerlerden ve 1930 ylnda Warburg almalar olarak anlan aratrmalarndan hareketle, Wlfflin kuann sanat yaptn dneminden soyutlayarak ele alan aratrma yntemine kar kmaktadr (Panofsky, 1995: 7-13). konolojik yntem olarak anlan yeni anlayta, bir yaptn yorumlanmas ancak bir ulusun, bir dnemin, bir snfn, bir dinsel ya da felsefi anlayn, bir sanat kiilii tarafndan nitelenmi ve bir eserde younlam biimde ele alnmasyla mmkndr (Cmert, 1999: 14).

Gombrichin balca yaptlar unlardr: Sanatn yks (1950), The Sense of Order (Dzen Duygusu - 1979), Sanat ve Yanlsama (1960), Aby Warburg: An Intellectual Biography (Aby Warburg: Bir Entelektelin Biyografisi - 1970) ve The
82

Image and the Eye: Further Studies in the Psychology of Pictorial Representation (mge ve Gz - 1982) (Gombrich, 1995: 27).

Gombriche gre, biemlerin kendi ilerindeki evrimin mant asndan incelenmesi aydnlatc sonular veriyorsa, bunu szde tarihsel kanunlarn geerliliinden ok eletirmenlerin hassasiyetine verilmelidir. Wlfflin, belli bir ustann kulland ve her ne kadar belli bir neticeye varmyor da olsa ustalarn kendilerine rnek ald geleneklerin tartlmas iin bir terminoloji retmi ve sanatsal aralara dikkat ekmek iin bu ereveyi kullanmtr. Gombrich, bir sanatnn yaptlar tarihsel geliim sreci zincirinin ierisine konmas sayesinde, bu eserlerin yaratcnn kendinden ncekilerden neler rendiine, neyi dntrdne ve sras geldiinden sonraki nesiller tarafndan nasl kullanldna gzlerimizin aldn syler (Gombrich, 2009: 135).

te yandan Gombrich, Hegelin tarih felsefesini rnek gstererek, biime kolektif bir ruhun ifadesi olarak yaklama anlaynn Romantik felsefeye kadar gtrlebileceinden sz etmektedir. Biemin ayrt edici zellii, gelenei devam ettiren kiilerin belli grenekleri benimsemesinde yatar (Gombrich, 2009: 139).

Gombrichin Wlffline ilikin tartt olgulardan biri, Wlfflinin derslerinde kulland biimsel benzerlik ve farkllklar yntemidir. Wlfflin, Birinci Dnya Sava srasnda kefedilen projektr cihazn kullanarak, rencilerin nnde iki farkl sanat almasn ayn anda yanstarak, bunlarn biimsel benzerlik ve farkllklarn tarttrmtr. Bu yzden projektr ve dia makinesinin geliimi sanat zerine almalarda devrim niteliinde kabul edilmektedir. Dnyann her yerinden resim, heykel ve mimari uygulamalar bir araya getirilerek zerine deerlendirme yaplabilmitir. Bu sayede derslikler, kiisel ve srekli deien mzeler haline dnmtr. Gombrich bunun yanl ve kolay analojilere neden olabileceine dikkati ekmitir. Wlfflinin ynteminde gereinden fazla simetrikletirilmi ikilikler grlebilmektedir. Bu yntemin uzants olarak ortaya kan durum, sanat tarihilerin derslerde grsel yardm almadan anlatm yapmalarn zorlatrmtr. (Minor, 1994: 25-26)
83

Gombrich, Warburg Enstistnde alt yllarda, bir yandan Aby Warburg'un notlarn dzenlerken, bir yandan da Rnesans ve dnemin sanat patronlar konusunda aratrmalar yapmtr. O yllarda Warburg Enstits evresinde geerli olan Yeni-Platonculuk anlaynn yorumlan dorultusunda dnemin belgelerinden yola karak, Botticelli'nin resimleriyle Yeni-Platonculuk arasnda balant kurarak, Primaver'y bu adan yorumlamtr.

Gombrich, 1938-39 yllarnda Courtauld Enstitsnde ders vermeye balar. Bu arada ikonografi konulu bir ders kitab hazrlar ve amblemler, alegori ve mitoloji konularnda ksa metinler kaleme alr. 1939-45 arasnda BBCde Alman radyo yaynlarn dinlemek ve ngilizceye evirmek grevini stlenen Gombrich, bu dnemde para skntsndan dolay ald bir sipari zerine, pek de gnll olmayarak, ocuklara ynelik, popler bir sanat tarihi kitab hazrlamaya balar. Bu kitap yaymlanndan beri milyonlarca kiiye ulam olan Sanatn yks kitabdr (Gombrich, 1995: 18-20).

Sanat ve Yanlsama kitabnda Gombrich, resim yoluyla betimlemenin ruhbilimi zerinde durur. Sanatta yanlsama geleneini zmlerken, izgi ya da hava perspektifi gibi tekniklerin mantn inceler. Kitabn yaymlanndan sonra gelen eletirilerin en ciddilerinden biri bu yaptn betimleyici resmin bir savunusu olduudur. (Gombrich, 1995: 32) Dzen Duygusu, sanatta sslemeci yaklamn ruhbilimsel etkileri ve biimlenii zerinde durur. Alois Rieglin Stilfragen (Biem Sorunlar) adl almasndan yola kan kitap, dekoratif sanatlarn oluum mantn ve geliim izgisini takip eder. Uun Tkel, Gombrichin, burada, kendisi gibi bir Viyanal olan ssleme sutur dsturunun yaratcs Adolf Loos ile de hesaplatn sylemektedir. Gombrichin temel kitaplarn dnda, Studies in the Art of the Renaissance (Rnesans Sanat Aratrmalar) bal altnda toplanm drt kitab daha vardr. Bu yaptlar birer ikonografik inceleme rnei olarak gsterilmektedirler. Norm and Form (Dzen ve Biim - 1966)da Gombrich, Rnesansn nde gelen sanatsal kiiliklerini, tarihsel arka-plan iinde deerlendirirken, dnemin sanatsal geliim iindeki nemine deinir. Symbolic Images (Simgesel mgeler - 1972)de Gombrich, bir sanat yaptnn anlam konusunda ne sylenebileceini tartma
84

konusu eder. The Heritage of Apelles (Apellesin Kalt - 1976)de grsel biimlendirme, algnn deiimi ve New Light on Old Masters (Eski Ustalarn Yeni Iklar) k, form ve doku sorunlar zerinde durur (Gombrich, 1995: 28-34).

E. H. Gombrich, son yllarna kadar amz sanatna belli bir mesafeyle yaklamtr. Modern, zellikle de soyut sanat Gombrichin deerlendirme yapmaktan kand, kimi zaman eletiriler ynelttii bir alan olmutur. zellikle son yaptlarndan Topics of Our Time (Gnmzn Konular - 1991) adl kitabnda, yirminci yzyl sanatn, deiik sanat dallarndaki rnler balamnda yorumlarken bu eletirileri gzlemlemek mmkndr. Gestalt kuramn belirledii ruhbilimsel zmleme yntemiyle sanat tarihinin zgl sorunlarn zmlemeye alan Gombrich, yaptlarnda, alg, devinim, jestler, anlatm biimleri gibi olgularn zerinde durmutur. te yandan Warburg Enstitsnn almalar dorultusunda ikonografik zmleme yntemini farkl bir anlayla yaptlarnda izlemek mmkndr. Buna karn yntemlerin birer ablona dnme tehlikesinin de farknda olan sanat tarihisi, aslnda kendisinin belli bir yntemin savunucusu olmadn da dile getirmitir (Gombrich, 1995: 35-41).

Sanatn yksnde Gombrichi Warburg Okuluna balayan yntemsel izleri aka grebiliriz. Sanat yaptnn amacnn bilinmesi Gombrich iin, yaptn anlalmasnn n kouludur. Buysa ikonografik yntemin temel eilimlerinden biridir.

...Dnyada,

belirli

amala

dikilmemi

tek

bir

yap

gsteremezsiniz. Bu yaplar tapnma yeri, elence yeri veya konut olarak kullanan kimseler, onlar zellikle ie yararllk llerine gre deerlendirirler. Bunun dnda, ayrca yapnn tasarmn veya oranlarn kendi beenilerine az-ok uygun bulabilirler ve yapy, yalnz kullanlma asndan deil, ayn zamanda onu doru hale getiren baarl mimarn abalar bakmndan da
85

deerlendirebilirler. Gemite, resim ve heykel sanatna kar tutumun genellikle bundan pek fark yoktu. Bu sanat dallarnda verilen rnler, sadece sanat yaptlar deil, belirli grevleri olan objeler saylrd. Kimi yaplarn hangi gereksinmeler sonucu dikildiini bilmeyen birisi, bu konuda iyi bir deerlendirici olamaz. Ayn ekilde biz de, hangi amala yapldn bilmediimiz srece, gemiin sanatn anlayamayz. (Gombrich, 1999: 39)

Gombrich, sanat yaptnn anlalmasnda yaplma amacnn bilinmesini, yani onu yaratan zgn koullarn, toplumsal ortamn ve sanat kimliinin bilinmesini n koul olarak grmektedir. Bunun yan sra, yukardaki alntda dikkatimizi eken bir baka nokta, yapnn oranlaryla onun doruluu arasnda kurduu balantdr. Yap ilevi dnda oranlaryla, yani estetik yanyla doru olabilmitir. Bu ele al biiminin de, estetik ile oran-orant arasnda kurduu iliki balamnda ve gzel ile doru arasndaki ayrmamlk noktasnda, Warburg Okulunun Yeni-Platoncu yaklamyla rttn ne srebiliriz. Bu yaklam onun rasyonalist tutumuyla da rtmektedir. Sanatn yksnn Msr sanatyla Yunan sanatn anlatan blmleri karlatrldnda bu fark kolayca hissedilebilir. yle ki; Gombrich, Msr sanatndan sz ederken, onun hakkn teslim etmekte, ...zamanmzn sanatn, gnmzn herhangi bir evini ya da reklam afiini, yaklak be bin yl nce Nil vadisinde yeeren sanata balayan, ustadan raa, ondan da sanatsevere veya kopyacya aktaran dorudan bir kltr ilikisi vardr. demektedir (Gombrich, 1999: 55). Buradaki tarihselcilik ve izgisel geliime dayal yaklam, Yunan sanatn incelerken de devam eder. Ancak aradaki fark, burada Gombrich, Phidias, Miron ve Paraksitelesten sz ederken olduka cokulu bir dil kullanmaktadr.

Yunan sanatyla ilgili blm bitirirken Gombrich, yle demektedir:

Yunanl sanatlar, eski Dou sanatnn kat tabularn delip gemiler, canl gzlemden karlan ve says gittike artan ayrntlar ekleyerek, dnyann imgesini zenginletirecek bir keif yolculuuna kmlardr. Ne var ki onlarn yaptlar, doann
86

bilinmeyen her bir kesi-nin yansd aynalar deildir hibir zaman. Bu yaptlar, her zaman, kendilerini yaratan zeknn damgasn tarlar. (Gombrich, 1999: 115)

Burada eski dou sanatyla kastedilen Msr sanatdr. Bu satrlarda bizim iin nemli olan canl gzlem, ayrntlar eklemek ve dnyann imgesini zenginletirmek ifadeleridir. Bu ifadelerdeki cokunluk Gombrichin sanatsal gereklikle ilgili dncesini anlamamz iin ipular tamaktadr. Gombrichin kendisi de bunu fark etmi olmal ki hemen ardndan, bu yaptlar birer yanstc ayna deil, zeka rndrler deme gereksinimi duymutur. Gombrich, Giottodan sz ederken, onunla birlikte Gotik heykelin geree aynen benzeyen figrlerinin resme uyarlanmaya baladn sylemektedir (Gombrich, 1999: 201).

ada sanat uygulamalaryla kartl iinde dnldnde Gombrichin kafasndaki ayrm daha net ortaya kacaktr. Piet Modrian ve Ben Nicholsonn almalarndan sz ederken yle der Gombrich:

Bu gre ilikin ne dnrsek dnelim, kendini, birka renk ve tonu tam doru yerletirene kadar almaya adam bir sanatnn aklndan geenleri tahmin etmek zor olmayacaktr. Byk bir olaslkla, stnde iki kareden baka bir ey olmayan bir resmin yaratcs, gemite bir Meryem tablosu yapm sanatdan daha ok endie hissetmitir. Meryem'i yapan ressam ne elde etmek istediini biliyordu. Ona yol gsterecek bir gelenek vard ve kendi bana vermesi gereken kararlar snrlyd. Soyut resim yapan ressam ise, elindeki o iki kare ile, daha az imrenilecek bir durumda dr. Bu kareleri tuval zerinde oynatarak sonsuz saydaki olaslklar denerken, nerede ve ne zaman durmas gerektii hibir zaman bilinmeyebilir. (Gombrich, 1999: 583)

Gombriche gre, ada ressam daha az imrenilecek durumdadr. Onun yapt resim, stnde iki kareden baka bir ey olmayan bir resimdir. Daha da
87

kts estetii yaratma yolunda nerede ve ne zaman durmas gerektii hibir zaman bilinmeyebilir. Gombrichin tasarladndan baka trl bir gerekliin peinde olan ada sanatlara kar buradaki ifadelerde yer alan alays ton dikkat ekicidir. Gombrich, Sanat ve Yanlsama yaptnda sanat tarihinin alan ierisinde gerekliin yanstln ele alr. Kitabn ana sorusu, grnen dnyann, ayr zamanlarda ve eitli halklarda, neden bunca deiik biimler iinde betimlendiidir.

Sanatn bir tarihi vardr, nk sanatta yanlsama, sanatnn grngler dnyasna ilikin zmlemesinin yalnzca bir sonucu olmayp, ayn zamanda da onsuz olunamaz nitelikteki donanmdr. (Gombrich, 1992: 42)

Bu yapttaki incelemeler, Gestalt kuramn algda btnlklk yaklam erevesinde ekillenmitir. Dnya alglarmzdan yalnzca birine indirgenemez, ancak biz dnya zerine sz alrken tm alglama biimlerimizin sentezlenmi halinden sz etmekteyizdir (Ccelolu, 2004: 485-489).

Gombrich, bu alg kuramn sanat tarihiyle u ekilde birletirir.

Bir sanat yaptna, nceden ayarlanm bir alma aygtyla yaklarz. Gstergelerden ve geleneklerden olumu belli bir dizge bekleriz; bu dizgeyi kavrayp yorumlamaya hazr konumdayzdr. (Gombrich, 1992: 70-71)

Dorudan nesnel doalclk yoktur. aklamasyla Gombrich, sanatn kaynann, her ne kadar yleymi gibi grnse de, grnen dnyadan deil, insann i dnyasndan ve d dnyaya kar verdii tepkilerden aldn sylemektedir. Bu anlamda sanatn resimsel anlamda yaptnn dilin yaptndan farkl olmadn vurgular (Gombrich, 1992: 96-99). Bunun hemen arkasndan kulland baka bir ifade ise yledir:

88

Bir nesnenin yerine bir bakasn kullanmaya ynelik olan ve benim biraz titiz bir ifadeyle, mantksal bir snfn kapsamnn geniletilmesi, diye adlandrm olduum seenek, doal bir benzerlii temel almaktadr. (Gombrich, 1992: 117)

Burada doalla yaplan vurgu, Foucaultnun Rnesans epistemine atfettii, temsil ilikisinin doal olduu yolundaki inan rneklemektedir (Tekelolu, 2003: 4-5).

Rnesansn temsile yaklamndaki temel prensip, doann yanlsama yoluyla bire bir tuale yanstlabilecei yolundadr. Bunun iin eski alardan bu yana yapld gibi emalar kullanlmtr. Belirli emalar izleyen sanatlar, tuval zerinde retinada oluan grntye en yakn grnty elde etmek iin abalamlardr. On yedinci yzyl insanna, bugn bize bir soyutlama olarak grnen ema anlay doann gizlerinden birinin zlmesi olarak grlmtr (Gombrich, 1992: 166). Gombrich, Ortaada zde olan emayla imgenin, on yedinci yzylda imgeyle gerek arasnda bir yerlere yerletiini sylemitir (Gombrich, 1992: 175).

Adornonun gereklik konusundaki aklamalar, Gombrichin yaad elikili durumun kkenindeki zorluu gstermek iin nemlidir:

Sanat eserleri yalan sylemezler, sanat eserlerinin syledii ey kesinlikle dorudur. Bununla birlikte, sanat eserlerinin gereklii, onlarn, dardan nlerine getirilmi sorulara cevaplar olmalarnda yatar. Bu yzden sanattaki gerilim, ancak dtaki gerilimle bantl olarak anlam kazanr. Sanatsal deneyimin temel katmanlar, sanatn kendisinden kopmak istedii nesnel dnya ile benzerlik iindedir. (Adorno, 1998: 1-22)

89

Gombrichin Rnesans sanatn ele alrken k noktas perspektiftir. almasnn pek ok yerinde perspektifin genelgeerlik tadn sylemektedir (Gombrich, 1992: 241). Burada gerekliin temsili konusunda gvenilir bulunan perspektif, tek bir bak asna gre konumlanmtr ve dz bir izgiyi izlemektedir. Ancak hemen almann ilerleyen sayfalarnda grlecektir ki, iki gz arasndaki uzaklk bile byle bir bakn olanaklln ortadan kaldrmaktadr (Gombrich, 1992: 248). Florenski, yaptnda, bu sorunun kkeninde Kant-klidi uzay fikrinin bulunduunu belirtir. Bu tasarm, hipnotik bir etki tayan soyut-geometrik bir uzaydr. 20. yzyln banda matematiki Lobaevskinin ortaya att eriler geometrisi, perspektifin genelgeerliini kukuya drmektedir (Florenski, 2001: 11).

Gombrich, burada bir yandan soyut sanatn nc boyut aratrmalarn yetersiz bulduunu sylerken (Gombrich, 1992: 257), bir yandan da perspektifin grnr dnyann tek bir yorumuna izin verdiini, bunun dndaki yorumlara yer brakmadn vurgular (Gombrich, 1992: 261).

Rnesansn, Ortaan bitiminden itibaren, gz bedenden, retinay dokunmadan koparldn syleyen Pavel Florenski, perspektif egemenliindeki bak asn, imgelerin satn alnabilir birer meta deeri tamaya balamasyla ilikilendirmektedir (Florenski, 2001: 11). Perspektife dayal resmetmenin izini Antik Yunan tiyatrosuna kadar sren aratrmac, oyunu izleyen iin dekorun yanlma salayacak ekilde dzenlendiini, bunun da tek bir noktadan bak zorunlu kldn; dolaysyla da bunun ancak insana zg temel nitelikler olan hareket etme, dokunma gibi zelliklerin reddiyle mmkn olduunu belirtmektedir (Florenski, 2001: 57). Florenskiye gre, bylece yaam edim olarak deil, teatral bir temsil olarak bir gsteriye dnmektedir. Florenski, ayrca Giottonun resim anlaynn dnemindeki mysterialarn dekor tekniinden yola klarak kurgulandn da sylemektedir. Bylece Rnesansta bu ilke izlenerek tasarm yaamn yerine geirilmitir (Florenski, 2001: 61-69). Perspektif izim anlalmas daha kolay olan izim deildir, aksine Florenski, bu izim tekniinin anlalmasnn ortaa resimlerinde rastladmz rahatla oranla ok daha zor olduunu; ancak daha
90

ocukluktan balayarak, daha ok ortaa resimlerini andran izimlerimizin ve tm dnmzn bask altna alndn, perspektif izimin doruluunun insanlara dayatldn sylemektedir (Florenski, 2001: 107-109). Teorisini matematiksel postulatlarla da destekleyen Florenski, gereklikle resim arasnda benzerlik anlamnda bir kpr olmadnn altn izmektedir.

Temsil edilen ile temsil eden arasndaki eleme hangi ilkelerden yararlanlarak yaplm olursa olsun, bir temsil zorunlu olarak sadece iaret ederek gsterebilir ya da ima ederek anlatabilir. (Florenski, 2001: 125)

Gombrichin aadaki ifadelerinde Florenskinin aratrmasndaki kayglar paylatn hissedebiliriz:

Grme konimizden alnacak bir kesitin gerekten grdmz bir baka koniden daha ok temsil ettiini ileri srmek gerek mantk, gerekse ruhbilim asndan olanakszdr. (Gombrich, 1992: 317)

Sanat ve Yanlsamann son szleri olarak kitapta yer alan, grdmz ile bildiimiz arasnda ayrm yapamayacak olmamzdan dolay, grmeyi renmek zorunda olduumuz ve bylece iimizdeki Msrly bastrabileceimiz dncesi, Gombrichin gereklik ve sanat konusundaki dncesini zetler niteliktedir.

On yedinci yzyl Fransz barounun nemli temsilcisi N. Poussin iin kaleme ald makalesinde,

Poussinin gerek baars yaznsal bir espriyi yaayan bir grntye dntrebilmesidir. yle ki resim, alegorik terimlerle gsterilen eyin, resimsel terimlerle anlatm olmutur,

91

demektedir (Gombrich, 1992: 56).

Gombrich, bir yandan ikonografik yntemi kullanarak bir sanat yaptn, yaratld dnemin ilikileri iinde deerlendirmek gerektiini ne srerken, bir yandan da alg psikolojisine dayanarak yaptla almlayc arasndaki ilikiyi, yaptn dnemiyle olan ilikisinden daha nemli grdn ortaya koymutur.

Fransz estetik teorisyeni ve sanat tarihisi Hubert Damisch (1928-), Panosfkyden sonra ikonografik inceleme yntemi zerine alan nemli isimlerden biridir. Sorbonne niversitesinde fenomenoloji felsefecisi Merleau-Ponty ile birilikte alm olan Damisch, gstergebilim27 alannda sanat tarihine katk sunmutur.

Gstergebilimin sanat yaptlarn analiz etme teebbsleri ne kadar geerlidir? sorusuyla yola kan Damisch, bu sorunun sorulma amacn her trden

27

Ferdinand de Saussuren Genel Dilbilim Dersleri almayla birlikte, dili bir gstergeler btn

olarak; bir gsteren, bir gsterilen ve bir gstergeden kurulu bir yap olarak kabul eden gstergebilimin kavramlar tartlmaya balanmtr. Gsterge, nesnenin kendisi, yani gsterilenle, nesneyi iaret etmek iin kullandmz imgenin, yani gsterenin kesitii bir kavak olarak yapt kavramn sanat iin baat role ykseltmitir. 1920li yllarda, Rus Biimcileri olarak anlan Viktor iklovski, Roman Jakopson, Yuri Tinyanov gibi aratrmaclar bu almalar gelitirmilerdir. 1960larda zellikle edebiyat alannda Roland Barthes, Tzvetan Todorov gibi aratrmaclar tarafndan Yapsalclk akmnn n plana kartlmas da gstergebilim araclyla olmutur. Yapsalclk, sanat sz konusu olduunda sanatnn adn aza almay yasaklamtr. Bylece, yapt yaratcsndan bamszlam, tek bana bir gereklik olarak kabul edilmeye balanmtr. Bu yaklam, sanat eletirisindeki dankln, ift anlamllklarla rl belirsizlie yol aan imalarn nne gemeyi amalar. Gerekten de yaptn, onu ayakta tutan bir i yaps olmas ve eletirmenin kendi ayaklar zerinde duran bu yapy ortaya karmas gerektii dncesi sanat eletirisine yeni bir yn verir. Akma kar ortaya kan Post-yapsalc eletiri de yap fikrini skmeyi nerirken aslnda k fikri olarak yapy belirli bir oranda korumaktadr (Guiraud, 1994: 7-17; Moran, 1994: 165-188) Ayrca bkz.: E. BENVENISTE, Genel Dilbilim Sorunlar, (ev. Erdim ztokat), stanbul, 1995. ve F. SAUSSURE, Genel Dilbilim Dersleri, (ev. Berke Vardar), stanbul, 1998.

92

dogmatizmden bamszlk olarak aklar. Damische gre ikonografi analitik bir yapt retmitir ve bunu yaparak aslnda erken dnemlerinde gstergebilimin grevini stlenmitir. Daha nce resimbetim kavramuyla anlattmz sanat tarihi ekolnde bir yaptn aszcklerle anlatya dntrlmesi sreci gz nne alndnda Damischin nerisi, Antik dnemden beri yaplan uygulamalarn yeni bir etiket altnda toplanmas olarak da yorumlanabilir. Damisch bunu rneklenem iin Panofskyye daha yakndan bakmak gerektiini ne srer. konolojinin ikonografik zmleme srecinin sonunda ortaya kmas gibi, gstergebilim de sanatsal grnmlerde bir anlamn varln (figrlerin davrannn zmlenmesi, desenlerin, sembollerin ya da farkl konularn repertuarn karlmas vb. sonucunda) yaptn zmlenmesinde bulur. Damische gre ikonografi unu anlatr: Bir imaj almlanma ve zerine dnme iin tasarlanmamtr; yine de ncelikle bir okuma abas ve yorum gerektirir (Damisch, 2009: 236).

Gstergebilim nesnesini gstergenin yaam olarak ald ve nesnesini gsterge sistemlerinin ileyii olarak belirledii srece kendini farkl klar. konografi imajlarn temsillerini ve anlamlarn ortaya karmaya alrken, gstergebilim bunun aksine gsterge mekanizmasnn daha derinine inerek bu gsterme srecinin ana kaynaklarn ortaya karmaya alr; ki bu srete sanat yapt ayn zamanda olas sonutaki nokta olarak karmza kar [Bylece] bir zamanlar sanatn tarihinin hizmetisi olan ikonografi gstergebilimin hizmetisi olur. (Damisch, 2009: 237)

Damische gre sanat tarihinin ikonografiyi kendi yntemsel silah deposunun ne gzde silah oalrak kullanrken, uygulamada logosentirik modellere28 yapk olmaktan kurtulamamtr. Saussure ve zellikle de Wittgeinsteindan ile birlikte dilbilim ve dil felsefesi imaja eilmeye baladktan sonra sanat tarihi zorunlu olarak dilsel modellerle iliki kurmak zorunda kalmtr. Sonu olarak ikonografi

28

Szlerin temsil ettii nesnelerle birebir ba bulunduu dncesi.

93

imajlardaki gsterilenle ilgilenmektedir. Bu yzden, plastik gsterge, biemin bir arm olarak dzanlam ile zdelemektedir (Damisch, 2009: 238).

majn herhangi bir ikonografik okumas szel bir zincire eklenir. Bu szel zincirse kendi figrlerini deklare eder. (Damisch, 2009: 239)

Damisch, ikonografinin, dier temsil sistmlerine gre ayrcalkl konumunun, dz ya da doal anlamla asl anlam arasna getirmi olduu ayrmdan kaynaklandn belirtmektedir. Panofsky anlamn ikincil seviyedeki karakteristiklerini tanmlayarak, gstergenin d zelliklerini, dolaysyla ifadenin asl zelliklerinin siler ve yanstmac imajlara dayanan doalc nyarglar ykar. (Damisch, 2009: 240).

konografinin temelleri gstergenin metafiziindedir. majla gsterilen arasndaki ilikiyi bedenle ruh arasndaki ilikiyle grnmez klan eski Platoncu kuram, grnenle ak seik olan arasndaki fikir beyan edebilme sorununu bize gstermitir. konografi imajn makul vcuda geliine aldrmyor. Burada yardma ntralize etme fikriyle fenomenoloji gelmektedir. (Damisch, 2009: 241)

Gstergebilimin en temel prensibi gerekilik kart olmasdr. nsanlarn kltr gstergelerden olumutur. Bu gstergelerin her biri kendi dndaki bir eye karlk gelir. O ktlerde yaayan insanlar bu gstergelerin anlamn karmakla meguldrler.

Dil ile kendini belirten dncenin somut bir gsterimi deildir; bilindndan gelen drtleri serbest brakan faaliyetin bir rn ve bir mekndr (locus). (Damisch, 2009: 241).

94

Epistemoloji ve bilim felsefesi, bilgi ve gereklik zerine karmak grler gelitirmi olsa da, ki bu grlerin iinde mphem gereklere, nedenselliklere ve kantlara yer yoktur. Ayrca bu grlerde yorumlamann merkezi bir konuma sahiptir. Btn bunlar olurken sanat tarihi, pazarlkta akademik konumunu tmyle yitirmekten korkarak kendi pozitivistik temelinden zar zor feragat etmitir. (Damisch, 2009: 243)

V.H.

Minor,

sanat

tarihi

zerine

gstergebilimsel

yaklamlar

deerlendirirken, bu alandaki nemli makalelerden Mike Ball ve Norman Brysonn kaleme ald Semiotics and Art History (Gstergebilimler ve Sanat Tarihi) makalesini deerlendirir. Bu almann terimleri tanmlamakta yeterli zeni gstermediini belirten Minor, dilbilim disiplininin genel yaklamnn tekrar edilmesinin tesine ok geilmediini syleyerek eletirmektedir. Gstergebilimciler ortak duyum nosyonunun tesine geerek, izleyicinin yapt deifre etmesi iin bir tr kriptografi neririrler ve bylece anlamlarn zerindeki rty aa kartmay teklif ederler. Gstergebilime gre, ifade ettiimiz ey hibir zaman gerekten dndmz ey deildir. Bu yaklam ise eitli belirsizliklere sebep olmaktadr (Minor, 1994: 171-172)

Norman Brysonn Word and Image: French Painting of the Ancien Rgime (Sz ve maj: Antik Rejimin Fransz Resmi) kitabnda bu yaklamn tipik bir rneini gren Minor, burada sylemsel ve biimsel imajlar arasnda temel bir ayrm nerildiini syler. Ancak bunun da nerilebilecek pek ok yoldan yalnzca biri olarak gndn vurgular (Minor, 1994: 173). Benzer ekilde Amerikan filozof, matematiki ve fiziki C.S. Pierce de, sanat tarihine Saussuren dilbiliminden yola karak uygulanabilecek bir gstergebilim aray nermektedir. Pierce, dnceler, nesneler ve algsal zekaya karlk gelen ikonik, dizinsel ve sembolik bir sistem nermektedir. (Minor, 1994: 175)

Piercein kabul ettii ekliyle her malzeme, temsil halinde, byk oradan gelenekseldir. Temsil eden imge ve nesnesi arasnda kazara
95

ve mphem bir balantdan daha fazlas vardr. Grsel olan gsterge nedenli olarak dnlebilir, oysaki szel olan ayn oranda nedenli deildir. konik, dizisel ve sembolik olarak aamal bir emay ne srerken Piercen bize verdii aralar, Sassuren gsterge paradigmasndan daha ilevseldir. mge ve tanmlanabilir nesneler arasndaki mimesisi onaylar. (Minor, 1994: 175)

te yandan, Antik adan on dokuzuncu yzyla kadar sanatn klavuz prensiplerinden birinin taklit (mimesis) olduu gereine karn, resim ve heykelin doal anlamnn tesine gemek iin tarihilerin ve eletirmenler her zaman bir aba iinde olmulardr. (Minor, 1994: 181)

Doalclk ile uraan sanat eserleri dnyay temsil eder. Sanat yazm (artwriting) ise sanat eserlerini szl olarak temsil eder. Aynen Gombrichin Sanat ve Yanlsamasnda dorucu (truthful) sanatsal temsillerin geliimi tarihini anlatt gibi sanat tarihinin tarihi de sanat eserlerinin dorucu temsillerinin geliimini tasvir eder. (Carrier, 1991: 237)

Yukarda

ana

balklaryla

zerine

yaplan

tartmalar

yanstmaya

altmz gstergebilim asndan, sanatn kuramsal olarak tarih ve felsefe alannda sorduu btn sorularn kesitii kavakta yer aldn syleyen Damisch, bu sebeple sanat tarihinin korunmas gereken bir zerklii olduunun altn izmektedir. Ancak aratrmac, bunun iin ncelikle bu tamlamada yer alan tarih szcnn neyi iaret ettiini anlamak gerektiini belirtir.

Sanata balandnda tarih ne demek oluyor? Tarih szc, ekonomi tarihinden, hukuk tarihinden, sanat tarihinden sz ettiimizde ayn anlama gelmiyor. Tarih szc deiiyor, sanatta bugn beni ilgilendiren ey u ki: Sanatn, iinde hl tarihten sz edilebilecek bir anlam barndran son alanlardan biri olduunu
96

dnyorum Tarih gnmz sanatlarnn gemile olan, srdrlen ya da srdrlmeyen ilikilerinden baka bir ey deil; dier alanlarda tarihin ne olduu ok anlalmamasna karn Tarihi yapan bir eyler var. (Akay, 2009: 51)

Damisch, saptamalarn sadece 1960 sonrasyla deil, sanat tarihi geleneinin yzyl ba gelimeleriyle de genileterek, Riegl ve Panofskynin, Pierce ve Sausseren gstergebiliminin bak asn kullandn ne srmektedir. Ayn ekilde Schapironun metinleri de dorudan grsel gstergebilimin sorunlaryla ilgilenmitir. Bu ncllerden hareketle gn getike anlamn ok anlamll, yazarlk ve balam sorunsal, anlat sorunsal, cinsel farklln szel ve grsel gstergelerle olan balants sorunu ve yorumun geerlilii iddialar gibi ura alanlar domutur. Damisch, bylece gstergebilimin bilgiye pozitivist andan baklara meydan okuduunu sylemektedir.

Minor, gstergebilimsel gelenei deerlendirirken, her zmleme bir dier ifrelemedir ifadesini ne karr. Ne zamanki bir okuyucu ya da sanat tarihisi bir iin ifresini zdn dnse yeni bir ifre yaratm olacaktr. Metinler nasl ki dil ve onu oluturan gelenekler tarafndan snrlandrlmsa resimler de grsel hafza, imajlar ve sosyal tarihsel ierik tarafndan ayn derecede snrlanmlardr. zmleme yeni bir kodlama olduundan onu da yeniden evirmemiz gerekecektir. Anlamlandrma sonsuza kadar devam eder. ki aynay yz yze tutmaktan baka bir ey yapmyor oluruz (Minor, 1994: 162). Yapskmc yaklamn zorluu, grmeyi okumaya yapt da metne evirme zorluunu tar. (Minor, 1994: 163) Derridaya gre yapskmne ve yeniden balamlandrmaya maruz kalan her ey metindir (Minor, 1994: 168).

97

3.1.5. Sanatn Sonu ve likisel Estetik: Danto ve Bourriaud

Amerikal sanat dnr ve estetik teorisyeni Arthur Danto (1924-) After the End of Art kitabnda postmodernizm asndan dnemi yorumlar. amz iin Wlfflinin iddia ettii gibi belirleyici bir sluptan sz edilemiyorsa tarih sonras santn nesnel koulu salanm olur. Dantoya gre Sanat Tarihinin Temel Kavramlarnn ne srd Her ey her zaman mmkn deildir; belirli dnceler ancak gelimenin belirli aamalarnda dnlebilir. tezi geerliliini yitirmitir (Danto, 1997: 44). Wlfflin, sanatlarn her zaman belirli bir grsel emay devralarak retimde bulunduunu, bunun da sluplar yaratan ey olduunu savunmaktadr (Danto, 1997: 196). Danto, Wlfflinin kuramnn bel kemiini oluturan slup szcn ise yle tanmlar:

slup, bir grup sanat eserinin paylamakla kalmayp ayn zamanda sanat eseri kavramn felsefi anlamda belirledii de dnlen zelliklerin toplamdr. (Danto, 1997: 46)

Oysa gnmz sanatna baktmzda, sanat yapt teriminin kaplad alann, slupsal ayrmlar ortadan kaldracak ekilde, genilemi olduunu grrz. Dolaysyla gnmzde Wlfflinin savunduunun aksine her ey mmkn grnmektedir (Danto, 1997: 196).

Her eyin mmkn olduu anlay yaptn nasl grnebileceine dair apriori olarak hibir kstlama olmadn anlatmay amalar. (Danto, 1997: 196)

Burada savunduu her ey mmkndr yaklamn temellendirirken Danto, bununla tm biim olanaklarnn mmkn olduunu ne srdn syler. Tm biimler bize ait derken, buna karn yine de iinde yaadmz dneme zg biimler bulunabileceini savunan Danto, hlihazrdaki sanat tanmmzn

98

karlaabileceimiz tm biimleri sanat olarak kabul etmeye hazr olduunu belirtir (Danto, 1997: 197-198).

Tm yaam formlar bize ait derken, bunlarn kullanmyla bunlar hakknda sz sylemek arasnda bir ayrm yapyorum. Karlatmz rneklerde bunlar sz edebileceimiz biimde bizimdir; kullanabileceimiz biimde deil. (Danto, 1997: 206)

Modernizme kadar mimesisle zde olan sanat doay en yakn ekilde yanstmak idealini nne koymutur. Ancak modernizmle ve manifestolar ayla birlikte mimesis slup kavramyla yer deitirmitir. Yirminci yzylda manifestolar araclyla sanatn anlam bulunmaya allmtr. Adeta ideolojik birer ereve olarak ne srlen kavramlara uymayan yaptlar sanat alannn dna itilmitir. Danto grlerini byle akladktan sonra sanatn sonundan sonra sanat ifadesiyle tanmlad dnemi yle aklar:

Felsefi tanm olarak sanatn hibir slupsal zorlama tamad, dolaysyla her eyin sanat eseri olabildii an tarih sonrasna girildi. (Danto, 1997: 47)

Bu dnemin ilk olarak Pop Artla baladn syleyen Danto, Greenbergc eletirinin gerekte var olan eyler ile sanat eseri arasndaki fark ifade edemedii anda sanat tarihinin bir paradigma deiimi yaamak zorunda kaldn belirtir. Greenbergn Warhol ve Beuys konusunda syleyecek hibir eyinin kalmam olmas Dantoya gre anlatnn kilitlendii noktadr. Greenberge gre eitilmi bir gz iyi sanat eserini iyi olmayandan ayrabilmelidir. Oysa Warholun Brillo kutusu gibi bir eseri ya da renk kataloundaki sralamaya gre boyanm bir dizi tabloyu ayrt etmek iin gzn syleyecei herhangi bir ey kalmamtr. Bu, beeniye dayal Kant estetiinin sonudur (Danto, 1997: 90-91, 112). Aratrmacnn modernizmin sonu olarak ifade ettii bu dnemde maddeci estetik yerini anlam estetiine brakmtr (Danto, 1997: 77).
99

Vasariden Greenberge gei kullanmdan sz etmeye doru bir geitir. Sanat eletirisi de bu dorultuda yaptn konusundan yaptn neliine doru bir dnm geirmitir. (Danto, 1997: 107-108)

Danto, mevcut durumu tarif etmek iin kulland sanatn sonu ifadesini yle aklar:

Sanatn ldn ya da ressamlarn resim yapmay braktn deil, anlat olarak ina edilmi sanat tarihinin sona erdiini kastediyorum. (Danto, 1997: 126)

Danto, Gombrichin Sanatn yksnn giriinde kulland Sanat diye bir ey yoktur aslnda. Yalnzca sanatlar vardr. (Gombrich, 1999: 15) sznn zc bir tutuma iaret ettiini sylemektedir. Platondan bu yana sanat zerine yaklamlar zc bir nitelik tamaktadr; ancak sorun seilen zn doru olup olmad noktasnda ortaya kmaktadr (Danto, 1997: 194).

Fransz kratr ve sanat eletirmeni Nicolas Bourriaud (1965-) 1998 ylnda yaymlad likisel Estetik kitabyla sanat tarihi kuramna yeni bir adan bakmaktadr. 90l yllar sanat zerine yanl anlamalarn temelinde kuramsal bir eksikliin yattn syleyen Bourriaud (2005: 9), bu yllarn sanatnda belirleyici olan kavramlarn karlkl eylem, biraradalk ve ilikisellik olduunu ne srmektedir (2005: 11). Teknolojik gelimeler ve zellikle internetin bulunuuyla birlikte kopyalamann yaygnlamas orijinallii sorunsallatrmtr. Postprodksiyon, yani kopyann yeniden dzenleme yoluyla kaotik bir biimde dolama girmesi bu yllarn belirleyici unsurlardr (Bourriaud, 2004: 10-11). Bourriaudya gre, sanayi sonras toplumda orijinallii temellendiren bireysel zgrlemelerden ok, insanlar aras ilikilerin zgrlemesi aranmaktadr (Bourriaud, 2005: 97). Bourriaudnun bu dnem saptamas zerinden sanat tarihine ynelttii soru u ekildedir:

100

nsan ilikilerinin artk dorudan yaanmad, ama yerlerini heyecan verici temsillere brakarak uzaklat bir toplum. Gnmz sanatnn en yakc sorunsal da burada yuvalanmtr: Geleneksel olarak dnyayla olan balarn temsillerinin payna den, uygulamaya dayal alanda sanat tarihi sz konusu balar retmek hl mmkn mdr? (Bourriaud, 2005: 13)

Bourriaudya gre, modernizmin ne srd estetik, kltrel ve siyasal amalarn sarslmas sonucunda, kuramsal anlamda zerk ve zel bir simgesel uzam ifade etmekten ok, insanlarn karlkl eylemlerini ve bunun toplumsal ieriini barndran alan hedefleyen bir sanat modeli ile kar karya bulunmaktayz (Bourriaud, 2005: 22). Doksanl yllarn sanatnda belirli bir yne doru ilerlemeyi ifade eden akn ahlklk, tekrar kavuulacak bir kken ve resim heykel vb. gibi kodlanm kurallar yoktur (Bourriaud, 2005: 87). Onun yerine snrsz bir tartma ile birlikte varolmay, karlamay ve anlamn kolektif zmlenmesini neren bir yap gemitir (Bourriaud, 2005: 23, 27). Buna gre bakan kii sanat yaptnn e-yaratcs konumundadr (Bourriaud, 2005: 160).

Karlkl eylemliliin yeni hallerinin tredii ada dnyamzda, internet ve oklu ortamlar gibi iletiim alannda yaanan gelimeler, yeni kltrel kodlar yaratmaktadr (Bourriaud, 2005: 42). Bu dnemi Guy Debordun gsteri toplumu kavramlatrmasyla deerlendiren Bourriaud, sanat yaptn saysz taraf arasndaki bir tartmann geometrik noktas olarak deerlendirmektedir (2005: 43). Sanatlar, nesnelere, anlama giden sreci aratrmakta ve sergilemektedirler. (Bourriaud, 2005: 88) Sanat yapt kendini gerekleme potansiyeli tayan bir eylemin nerilmesi eklinde gstermektedir (Bourriaud, 2005: 121). nemli olan sanat iinin ne olduu deil, ne yaptdr. (Bourriaud, 2004: 15)

Yukardaki aklamalardan da anlalmaktadr ki, Bourriaud dikkatimizi estetik alannda sanat kavramnn yeniden tanmlanmasna ekmeye almaktadr. Bu noktada sanat yaptn iki farkl ekilde tanlamaktadr:
101

1. Sanat tarihi ad verilen bir anlatnn erevesinde sahnelenmi bir nesneler btnn niteleyen tantc terim. Sz konusu anlat, resim, heykel, mimari diye alt kme zerinden eletirel bir soyaac ortaya koyar ve nesnelerin getirebilecei kazanm sorunsallatrr.

2.

Sanat

szc

bugn

artk

yalnzca

bu

anlatlarn

anlambilimsel kalnts gibi grnyor, en ak tanm da u olabilir: Sanat, iaretlerin, formlarn, hareketlerin ya da nesnelerin yardmyla dnyada ilikiler retmeye yarayan bir etkinliktir. (Bourriaud, 2005: 177)

Bourriaud, ana hatlarn bu ekilde belirledii dnemde, sanatnn retim srecini deerlendirirken, estetik, tarihsel ve sosyal alandaki hareketini yeniden tanmlamaktadr. Kuramcya gre estetik, sanatnn yaptn maddi dile tercmesi; tarihsellik, sanatsal referanslar oyununa katlm; sosyallik ise sosyal ilikiler ve retimde tutarl bir konum edinmek olarak tanmlanmtr (Bourriaud, 2005: 74). Bourriaud, bu durumun sanat tarihi zerinde etkisini yle deerlendirir:

z itibariyle sanat tarihi, birbirini izleyen dsal iliki alanlarnn tarihi olarak okunabilir, bu alanlarn deimesi, yine kendi i evrimlerinin belirledii pratiklerle olur: Sanat tarihi, zel bir nesneler ve pratikler snfyla dolaylanan haliyle, dnyayla olan ilikilerin retiminin tarihidir.

Sz konusu tarih, bugn yeni bir seyir kazanm gibi grnyor: nsanlkla tanrsallk, ardndan insanlkla nesne arasnda bir ilikiler alan olan sanatsal pratik, artk insalararas ilikiler emberinde younlayor, doksanl yllarn bandan beri konuulan sanatsal pratikler de bunu gsteriyor. Sanat, giderek daha ak bir ekilde, iinin seyircileri arasnda yarataca ilikiler, ya da toplumsallama modellerinin kefi zerine odaklanyor. Bu zel retim, sadece
102

ideolojik ve pratik zemin deil, yeni formel alanlar da ortaya kartyor. (Bourriaud, 2005: 46)

Bourriaudnun bu dneme zg olarak nerdii estetik yaklam ise ilikisel estetik tanmlamasyla ifade edilmektedir. Bir sanat kuramndan ok bir form kuram olarak ifade edilen ilikisel estetik, modernizmin aksine kken ya da ynelim iaret etmez. Burada Bourriaud form kavramn Wlfflinin kulland anlamda salt biimsel bir ynelim olarak ele almad gibi, Panofskynin ierik-biim ilgisindeki formu da aan bir yne dikkat ekmektedir. Bourriaud, Damishten alntyla buradaki formu belirli bir dnemde retilen sanat yaptlarnn kalc bir karlama an olarak kabul eder (Bourriaud, 2005: 29-30). Doada kendi halinde forma olmadn, onu bakmzla bizim keserek karttmz vurgulayan Bourriaud, ada sanat pratiklerinin ele alrken formlardan ok oluumlardan sz etmenin yerinde olacan belirtir (Bourriaud, 2005: 31-32) Bu yaklam, formun buluma ve diyalog olarak retken konumunu ne teslim etmektedir (Bourriaud, 2005: 34). Bourriaudya gre, doksanl yllarn sanatlar altm ve yetmili yllarn sanatlaryla benzer bir yol izlemesine karn temel olarak sanatn tanm sorunsalyla uramak yerine baka bir alanda hareket etmektedir (Bourriaud, 2005: 49). ok eitli sorunlar balamnda yapt reten bu sanatlar iin balayc bir tarz ya da btnlk tayan bir ikonografi mevcut deildir (Bourriaud, 2005: 70). Temel olarak sanat yapt nermesinin yerini insan ilikileri alyor gibi grnmektedir (Bourriaud, 2005: 72).

Sanat tarihileri bekleyen iki nemli tuzak vardr. Bunlardan birincisi idealizmdir; idealizm, sanat, tamamen kendi yaslarnn gdmnde olan, zerk bir alan olarak kavramak demektir. Baka bir deyile, Althusserin ifadesine bavuracak olursak, sanat nereden geldii, nereye gittii, nerelerden geecei batan bilinen bir tren gibi alglamak anlamna gelir. kinci tuzak ise, tam tersine tarihin mekanik bir biimde kavrandr; her yeni teknolojik donanmn, sistematik olarak dnce biimlerinde belli

103

deiiklikler getireceini karmaya dayanr. (Bourriaud, 2005: 107)

Bu tehlikelere kar Bourriaud, sanat tarihisini ilikisel estetik olarak adlandrd, sanat yaptlarnn betimledikleri rettikleri ya da kaynaklk ettikleri insanlararas ilikilere dayanarak yarglamay neren yaklama davet etmektedir (Bourriaud, 2005: 175).

104

3.2. Sanat Tarihi Kuramnn Temel Kavramlar

Hem tarih yazmnn hem sanat tarihinin yukarda ele aldmz kronolojik tarihsel sreci ve bu sre iinde ortaya km olan kavramsal neriler, sanat tarihi kuram iin farkl farkl yaklamlarnda genel hatlarn izmektedir. Bu srete ortaya kan kavramsal neriler ne denli eitli olursa olsun, yine de belirli balklar altnda toplanarak bir araya getirilebilecek zellikler iermektedirler.

Hadjinicolaou, sanat tarihi disiplinin mevcut durumuna kar olduka sert bir tutum taknd Sanat Tarihi ve Snf Mcadelesi kitabnda, sanat tarihinin bilimsel olarak ileyebilmesi iin gerekli kavram ve aralardan yoksun olduunu, ancak baka bilimlerden devralnacak kavramlarla hareket edebileceini sylemektedir. Tarihle kuram arasnda her zaman belirli bir ayrm bulunduunu belirten aratrmac (1998: 10), sanat tarihi iin gerekli kavramsal aralarn ancak genel tarih kuramyla sanat tarihi kuramnn birletirilerek oluturulabileceini syler. (Hadjinicolaou, 1998: 14)

Hadjinicolaou, sanat tarihinin geliim sreci iinde karmza kan tip sanat tarihi yazmn eletirerek ie balar. Bunlar, sanatlarn tarihi olarak sanat tarihi, uygarlk tarihi olarak sanat tarihi ve sanat yaptlarnn tarihi olarak sanat tarihi yaklamlardr. Hadjinicolaouya gre; orta snf ideolojisi gerei sanatn yaygnlatrlmas amacn tayan birinci yaklam, sanat yaptyla sanaty zdeletirmitir; ikinci yaklam sanat ile a arasndaki varsaymsal bir baa dayaldr; nc yaklam ise sanat toplumsal snflardan ayrarak ele alma yanlgs tar. (Hadjinicolaou, 1998: 23)

Sanat tarihisi iin, sanatsal yaratnn ardnda yatan kiisel gdlenmeyi zmlemek deer tayabilir, hatta bu yararl bir psikoloji aratrmasnn konusunu da oluturabilir. Ama hibir zaman resmin kendisine ve toplumsal ilevine ilikin bir zmlemenin yerini tutmaz.

105

Burada yanl olan bireyi bir resmi retmeye iten gdy anlamakla, o resmi anlamann bir tutulmasdr. (Hadjinicolaou, 1998: 26-27)

Bu yzden ncelikle sanat tarihinin bir kuram olarak dnlebilmesi iin tarihsel srete ele ald kimi terimlerle onlarn sanat yaptn deerlendirmek iin oluturduu nermelere daha yakndan bakmak gerekmektedir. Bunlar biim ve biem ile ilgili kavramsal neriler; tipoloji, snflandrma ve tasnif etmeke gre ortaya atlm neriler; aruhu (zeitgeist) ve aruhunun sanat yaptn belirleyicilii ile ilgili neriler; son olarak da anlambilim ve znel yorum alannda ortaya atlm neriler olarak gruplanabilirler.

3.2.1. Biim ve Biem

Biim, gene olarak, bir nesnenin grme ya da dokunma yoluyla alglanan gereklii olarak tanmlanmtr (Szen - Tanyeli, 2001: 41).

Biim (Gestalt) psikolojisi zerine uzmanln yapm olan Alman sanat kuramcs Rudof Arnheim (1904-2007), kavram oluturmann balangcnn eklin alglanmasnda yattn ne srmektedir. Arnheima gre, d dnyada grdmz biimler algmzda rettiklerimize nadiren tam olarak uymaktadr. Yuvarlak, kare ya da kre biiminde tanmladmz dnya zerindeki formlarn ou aslnda alg mekanizmamz tarafndan belirli bir idealletirmeyle ele alnmaktadr (Arnheim, 2007: 43-44). Belirli bir soyutlama araclyla alan grsel algmz benzerlikleri grmek ve farkllklar ayrt etmek temelinde almaktadr (Arnheim, 2007: 87). Kolaylkla ayrt edilebilmeleri ve belirli bir genellemeye dayanmalaryla biimsel tanmlamalar, belirli bir nitelikler rntsne ilikindirler ve trlere ait bilgiler verirler, ki gemi deneyimlerimizden yararlanabilelim (Arnheim, 2007: 45).
106

Biimlerin bu ekilde genel kategoriler altnda birleerek anlaml bir ema oluturmas bizi sanat tarihinin bir ekilde algnn tarihiyle akyor olduu dncesine getirmektedir. Tarihsel srete sanat algsnda ve somut olarak sanat yaptlarnda oluan biimsel deiimler, grmenin kendisinin urad biimsel deiimle de ilikilidir (Crary, 2004: 17) zellikle on dokuzuncu yzylda, 1810 ylnda Goethe Zur Farbenlehre (Renk Teorisi)29 almasyla; ayrca Schopenhauer, Ruskin ve Turner eitli aratrmalaryla grsel algy biimleri grmenin birincil konumu olarak ilan etmilerdir (Crary, 2004: 150-151).

Hegele gre sanat yaptnda biim, bize dolaymsz olarak sunulan eydir. Oysa yapt olarak adlandrlan ey iin biim sadece bir balang andr. nk sanat yapt biimsel olarak karmzda duran nesnenin kendisi ya da dsal olarak olduu ey deildir. Biim araclyla varla gelen tindir nesneyi sanat yapt klan; biimi donatan anlamdr. sel olan, dsal olanda parldar ve kendisini dsal araclyla bilinir klar. (Hegel, 1994: 20). Hegel, bu noktada Winckelmanna geri dnerek, sanat tarihinin biim zerine yapt aratrma olmakszn tine ulamak iin gerekli duyumsamann yaratlamayacann altn izmektedir (Hegel, 1994: 63).

Biim kavramyla e zamanl dnlen biem kavramna ve onun plastik sanatlarda kullanmna ilikin en ayrntl zmlemelerden biri Gombrichin ayn adl makalesinde bulunmaktadr. Bu yzden, aadaki uzunca blm yazardan olduu gibi alntlama gereini duyduk:

Sanat tarihi biliminin kurucularndan H. Wlfflin de biim kavramn ele alrken psikolojiyi en nemli elerden biri olarak ne kartmtr. Ancak onun kuramnda biim biemin ayrlmaz bir paras olarak karmza kacaktr. Wlfflinde belirli bir ekil anlay zorunlu olarak belirli bir renk anlayna baldr ve kiisel slubun yannda, okul, memleket ve rk sluplarndan da sz

Craryye ait almann evirisinde Goethenin kitabnn ismi Ik ve Renk olarak belirtilmesine karn, burada sz edilen yapt, dneminde hayli yank uyandrm olan ve ngilizceye Theory of Colours olarak evrilen Zur Farbenlehre olmaldr.
29

107

etmek gerekir (Wlfflin, 2000: 18). Bunu ak bir ekilde u satrlarda dile getirmitir:

sanat tarihi de, he milletin ekil psikolojisi meselesini sistemli bir ekilde ele almak isterse nnde ok yararl bir grev bulunacaktr. (Wlfflin, 2000: 20)

Her sanat, kendisinin bal bulunduu belirli optik imknlar hazr bulur. Her zaman her ey mmkn deildir. Grn kendisinin tarihi vardr ve bu optik tabakalar meydana koymaya sanat tarihinin en bataki grevi gzyle bakmak gerekir. (Wlfflin, 2000: 22)

Daha sonra buradaki slup alanlarn kiisel slup, milli slup ve a slubu olarak kategorilendirecektir (Wlfflin, 2000: 21-22). Rnesans mimarisini anlatrken kulland her ekil, kapal ve eklemleri bamsz bir varlk halindedir. fadeleri onun biim kavramn nasl ele adln anlamamz asndan nemlidir (Wlfflin, 2000: 21).

Rnesanstan Baroka geii, birinde kat ekil, tekinde deien grnt; birincide kalc, llebilir, snrl ekil, ikincide hareket, grev iindeki hareket grev iinde ekil; birincide kendi bana nesne; ikincide ilikileri iindeki nesne (Wlfflin, 2000: 41) szleriyle ifade eden Wlfflin, almas iinde epeyce detaylandrd bu ayrmlarn yine de yeterli bulmadn da belirtir ve te dilin fkaral burada cn almaktadr. Btn bu gei basamaklarn belirtebilmek iin binlerce kelimeye ihtiya vardr. Bahis konusu olan hep izafi hkmlerdir. diye belirtir (Wlfflin, 2000: 45).

Wlfflinin biim anlayn tam olarak deerlendirebilmek iin onun sanat tarihisi etkinliini nasl grdn de deerlendirmek gerekir. Bunun aka bir karlatrma sorunu olduuna dikkat eken Wlfflin, yine de yaptn kendine has bir
108

grnnn olduunu ve tarihinin grevinin bunu ortaya karmak olduunu belirtir.

Her a nesneleri kendi gzyle grr ve kimse de bu haklarna itiraz edemez, ama tarihi her seferinde, bir nesnenin kendisinin nasl grnmek istediini sormak zorundadr. (Wlfflin, 2000: 84)

Dzlem ve Derinlik alt balnda heykel sanatn deerlendirirken biem sorunu hakkndaki u satrlar ilgi ekicidir:

Plastiin

tarihi

figrn

gelimesinin

bir

tarihi

olarak

tanmlanabilir. Balangtaki ekingenlik ve sknt atlr, kollar ve bacaklar kmldamaya ve gevemeye balar, tm olarak vcut harekete geer. Ama nesnel temalarn byle bir tarihi, bizim slup tarihinden anladmza tam olarak uymaz. Bununla unu sylemek istiyoruz ki, dzlem yzeylere indirgemek, zorunlu olarak hareket zenginliini ksmak demek deildir, bu sadece ekillerin baka trl bir dzenlenmesidir ve beri yandan, tamamyla belirli bir derinlik hareketi anlamnda olarak, dzlemlerin bilerek ortadan kaldrlmas karmaklna en uygun dmekteyse de, ok daha basit motiflerle de pekl uyuur. (Wlfflin, 2000: 129)

Bu satrlarla Wlfflin, slup sorununun basit bir ekilde hareket ya da nesnel gzlemlere dayal anlatmlarla snrl olmadn, bunun dinamik bir biimde tam olarak tanmlanm motiflerle ifade edilmesi gerektiini sylemektedir. Sanat yapt, Wlffline gre, ierisinden ne bir ey eksiltilebilecek ne de ierisine fazladan bir ey eklenebilecek tamamlan bir biimsel btn oluturur. Her sanat eseri, tam eklini alm bir ey, bir organizmadr. (Wlfflin, 2000: 148).

Bahtin Sanat ve Sorumluluk kitabnda deerlendirmelerini edebiyattan yola karak yapm olsa da sanat tarihinde yararlanabileceimiz bir biem anlay getirir.
109

ncelikle dnyay grme bieminden sz eden aratrmac, malzemeyi ileme bieminin ancak bunu izlediini syler. Estetik kltrn bir snrlar kltr olduunu belirten Bahtin, bu yzden tinin iinde rahat edecei ekilde biimlendirilmesi gerektiini belirtir (Bahtin, 2005: 252-253).

slup, dnyann, kendisini aan dna, darya yansmasna, darya dnmlne, snrlarna btnlk kaznadrr [snrlarn ekillendirilmesi ve birletirilmesi]. Bir dnya gr, insann ufkunu dzenler ve birletirir; slup ise insann evresini dzenler, birletirir. (Bahtin, 2005: 255)

Wlfflin de slup kavramn anlatmak iin kap ya da kanavie benzetmelerine bavurur. Bu kabn iinde belirli bir ierik bir araya gelmekte ya da kanavie zerine sanat hayal gcn dokumaktadr. Kitabna 1933 ylnda yazd sonszde, ematik bir biimde slubu ifade eden bu tanmlamalarn zararlar zerinde duran Wlfflin, bylece slubun biimi ierikten basit bir kavram dzeyine indirgediini belirmektedir (Wlfflin, 2000: 282). ne srd slupsal emalarn ok geni bir anlamda ele alnmas gerektii uyarsnda bulunan kuramc, tek tek sanatlar iin ok bir ey sylemese de bir dnemi aklamakta baarl olduunun altn izmektedir. Bu konuda psikoloji biliminden yola karak kendisinden ok sonra teoriletirilecek dilbilim yaklamlar iin de k yakar:

Bizim ematik kategorilerimizin ifade deeri ok geni anlamda alnmaldr. Hi phesiz bunlarn dnsel bir ynleri de vardr; ve bunlar bir yandan (tek tek sanatlar iin) nispeten ifadesiz saylabilirlerse de, bir an genel ehresi iin tamamyla aklaycdrlar ve arta bal ya da artlar hazrlayc elemanlar olarak dnce tarihine rlmlerdir. Sadece, onlar belirtmek iin zel bir psikoloji szlne ihtiya vardr. Nihayet bunlar, ancak gz tarafndan tam olarak anlalabilecek sanat eserleridir. Hangi kelimeler, (plastik olarak grlenin aksine) glgesel olarak
110

grlen bir alemin yaantsn, hatta aa yukar olsun aklamaya yetebilir? (Wlfflin, 2000: 284)

Dvorak ise 1920lerde u satrlar yazmaktadr:

Sanat yalnzca biim sorunlarnn zlmesinden ve biime ilikin sorunlarn almasndan ibaret deildir; ayn zamanda da daima ve en bata insanla, insanlk tarihine, bir o kadar da dinine, felsefesine ya da iirine egemen olan dncenin de ifadesidir. Sanat genel dnce tarihinin bir parasdr. (Hadjinicolaou, 1998: 53)

Gombrich, biem kavramn etimolojik ve tarihsel anlamda ele alarak olduka kapsaml bir deerlendirme hazrlamtr. Biem szc Latince stilustan geldiini
syleyen Gombrich, bunun Romallarn yaz aracndan kaynaklandn belirtir. Edebi anlamda biem iin daha ok genus dicendi / yazma biimi terimi kullanlsa da, biem szc bir yazarn yazma usln tanmlamada kullanlmtr.
30

Bu konuda epey kapsaml bir irdeleme yapan Gombrich unlar belirtir: Yunan ve romal retorik hocalarnn yazlar biemin farkl olanaklar ve snflandrmalar zerine imdiye kadar yaplm en ince ayrntlara sahip almalar bugn iin bile esizdir. Szcklerin etkileri toplumsal snf dzeninin getirdii sosyal ve psikolojik armlar beraberinde getiren soylu ya da mtevaz terimlerin en doru kullanma baldr. Ayn zen eski szck-yeni szck kullanmnn yaratt farkl tat katmanlarna da gsterilmelidir. Konunun gerektirdii biimde her iki kullanm da yerinde olabilir. Decorumun, biemin duruma uygunluunun doktrini budur. nemsiz konularda byk laflar etmek, ciddi durumlar iin gnlk konuma dilini kullanmak kadar sama olur. Belagat, bu adan bakldnda, bir jrinin akln elmek iin kullanlacak etkiye ulancaya kadar yava yava gelien bir beceridir. Ancak yozlama, mkemmeliyete yakn noktalara konumlanr. Bu etkilerin ar dozda kullanm gten yoksun, yavan ve sahte bir biem ortaya karr. Yalnzca biemin en baarl rneklerini (klasik yazarlarnki) srekli olarak almak bir biemin saf hliyle korunmasn salayabilir. Ayn zamanda mzie, mimariye ve grsel sanatlara da uygulanabilen bu doktrinler, on sekizinci yzyla kadarki eletiri kuramnn temelini oluturur. Rnesans dneminde Giorgio Vassari sanatn farkl uslleri ve bu usllerin kuralc alardan mkemmeliyete doru ilerlemelerini tartmtr. Biem szcnn grsel sanatlara uygulanmas ve yaygn kullanlmas ok yava oldu. Geri on altnc ve on yedinci yzyllarda birok benzer bulmak mmkndr. Szcn sanat tarihinde yaygn bir terim olarak kullanlmaya balamas on sekizinci yzyla rastlar. Winckelmannnn Antik Sanatn Tarihi adl kitabna bu konuya geni yer verilir. Winckelmannn Yunan biemini Yunan yaam tarznn bir ifadesi olarak ele almas Herder ve daha biroklarnn aynsn ortaa Gotikine yol at, bylece sonraki dnemlerin biemleri asndan sanatn tarihinin
30

111

te yandan biim ve biem sorunu, toplumsal boyutta da, srekli deiim gsteren bir olgu olarak karmza kmaktadr. Dvorakn rencisi olan Hollandal sanat tarihisi A. Hauser, 1953 ylnda yaymlanan Sanatn Toplumsal Tarihinde bu ynn altn izerek, tarihsel sre iinde biime ilikin eitli alglama mekanizmalar zerinde durmutur. zellikle kitabn Devrim ve Sanat adl alt blmnde, Klasik Yunan ya da Giottonun yaptlarnda gayet doal bir oldu olarak anlalan biimin, 18. yzyl saray aristokrasisi ile birlikte, ilk olarak, bir atma halinde ortaya ktna deinir (Hauser, 1995: 123). Burjuvazinin douu ve gelimesiyle birlikte biim doalclk ve biim arasnda bir mcadele de kendini gstermitir. Bir yandan biime sk skya bal olma abas, bir yandan da gerei idealletirmek yolunda bir atmadr burada sz konusu olan. Biim zerinden sregiden tartma ilk planda sanatsal/ estetik bir problem gibi grnrken, arka plannda sosyo-ekonomik bir belirlenim tamaktadr (Hauser, 1995: 124).

Yeni klasisizm, sanld kadar birdenbire ortaya kmamtr. Ortaadan beri, sanat kavramlar kat bir tektonik eilim ile biim zgrl gibi iki kutup arasnda gelimitir. Baka bir deyile sanat, klasisizme bal bir gr ile ona kart olan zt gr arasnda gidip gelmitir. Modern sanatn getirdii hibir deiiklik sanatta yepyeni bir evrenin balangc saylamaz. Yeniliklerin

yolu alm oldu. Sanat tarihinde kullanlan biem isimlerinin normatif balamlardan ktn belirtmekte fayda var. Bu isimler ya klasik normalara istenilen derecede baml/bal olma durumunu, ya da bu normlardan hkm giymi sapmalar ifade eder. Bylece, Gotik, Roma mparatorluunu ykanlarn barbar biemi olduu fikrinden yola kmtr. Barok ise tuhaf ve absrd gibi eitli szcklerin bir birleimidir. Rococo, 1797 dolaylarnda, J. L. Davisin rencileri tarafnda Pampmdour dneminin sahte gsterili beenisiyle alay etmek iin tretilmi bir terimdir. Hatta Romanesque bile ilk kez 1819 ylnda Roma bieminin yozlamas ve mannerismi eit derecede ifade eden bir terim olarak ortaya kmtr; Rnesansn safln bozan yapmaclk/zentilik zellikleri anlamna gelir. Demek oluyor ki klasik, postklasik, Romanesk, Gotik, Rnesans, manerist, barok, rococo ve neoklasik gibi terimler dizisi ilk kez klasik mkemmeliyet idealine uyup uymamalar durumuna gre kullanlmlardr. On sekizinci yzyldaki Gotik canlan bu fikre meydan okuyan ilk olguyken, ancak on dokuzuncu yzyla gelindiinde btn bir tarihsel biemler daarc/repertuar mimari iin kullanlabilir duruma geldi; bu yzyl, kendisinin biem konusunda giderek daha ok bilinlenmesini salayp o srarc soruya, amzn biemi nedire varmamz salayan koullar hazrlam oldu. Bylelikle eletirmenler ve tarihilerce gelitirilen biem kavramlar dnp dolap sanatlarn bana patlad. Bu tartmalar sredururken biem ile teknolojik gelimeler arasndaki iliki giderek n plana kmaya balamtr. (Gombrich, 2009: 130)

112

tm, bu iki eilimden birine baldr ve hibirini tmyle ortadan kaldrmaz Neo-klasisizmi yepyeni bir akm olarak grmek isteyen aratrmaclar, geliimin yalndan karmaa doru, dier bir deyile izgiselden resimsel olana ya da resimselden daha da resimsele doru gitmesini beklerler, ne var ki deiim sreci birden kesilir ve geliim geriye doru kayar. Wlfflin bu geriye gidiin, karmakln giderek artma srecine deil, d durumlara bal olduunu dnr. (Hauser, 1995: 129)

Hausere gre bu, d durumun her zaman belirleyici olduu daha geni bir ereveyi kabul etmek anlamna gelmektedir. Ancak aratrmac ayn zamanda her durumun i ie gemi pek ok karmak sre tarafndan belirlendiini ve bir yaptn ya da biemin deerlendirilmesi hususunda asla kolaya kaan dnemsle bir aklamaya gidilmemesi gerektiinin de altn izer. Klasisizmi deerlendirirken, bu srete yalnzca biimin ya da yalnzca konularn devrimci olarak nitelenemeyeceini, toplumsal tabakalarn sregiden atmann her aamasnda farkl bir seenei kolaylkla n plana karabildiini ortaya koyar (Hauser, 1995: 139). Sanat retimini grsel ideoloji31 balamnda deerlendiren Hadjinicolaou, yaptta ideolojik ynnde sanld gibi ieriinde deil yaptn retili biiminde olduunu vurgular (Hadjinicolaou, 1998: 21). Bir bireyin ya da bir yrenin grsel ideolojisinin olamayacan, dolaysyla bireysel ya da blgesel bir biemden sz edilemeyeceini vurgulayan Hadjinicolaou, kimi biemlerin bir tarihsel dnem boyunca bir blgede grlebilse bile bunun sebebinin o yredeki, o sanat

Hadjinicolaou, grsel ideoloji tanmndan ne kast ettiini almasnn ilerleyen blmlerinde yle aklar: Grsel ideoloji, bir tablonun biimsel ve izleksel elerinin her zgl durumdaki birleme tarzdr. Bu, toplumsal bir snfn tmel ideolojisinin tikel bir biimidir. (Hadjinicolaou, 1998: 102) Daha sonra, olumlayc grsel ideoloji ve eletirel grsel ideoloji ayrmn yapan aratrmac bu kavramlar yle tanmlar: Olumlayc grsel ideoloji, bir yaptn grsel ideolojisiyle o resmin kimi elerinin ait olduu br ideoloji tipleri arasndaki ilikide gze arpan bir elimenin bulunmamas anlamna gelir Eletirel grsel ideoloji, bir yaptn grsel ideolojisinin, kimi eleri yaptta bulunan dier grsel olmayan ideoloji trlerine ynelik eletirel bir ilev grd anlamna gelir. Eletiri yaptn konuyu ileyiiyle gerekletirilir. (Hadjinicolaou, 1998: 154-155)
31

113

zerindeki ynetim aygtnn grsel ideolojisinden kaynaklandn belirtir (Hadjinicolaou, 1998: 105-106). Hadjinicolaou, saptamalarn gelitirme tarzyla tutarl grnse de, eletirisini, baz imge tiplerini retme gereksiniminin zgl bir ideolojiyi ve belli bir toplumsal konumu ngerektirmesinden sz etmesi, pekl pozitivizmin bir baka boyuttaki toplum mhendislii olarak yorumlanabilir niteliktedir.

Hadjinicolaou, temellendirmektedir:

sanatnn

biemi

konusundaki

eletirisini

ise

yle

Sanat birbiri ardndan birka biem benimsemise, tairhi, bunlardan sadece bir tanesinin o sanatnn kiiliiyle badatn ve bir tek buna onun zgn biemi denmeye hak kazandn tantlamaya alr. Tipik olarak kabul edilen bu biemden nceki biemlerden, erken ya da haberci biemler, o sanatnn olgunluk dnemini izleyen biemlerden ise, ge ya da yallk dnemi biemleri vb. olarak sz edilir. (Hadjinicolaou, 1998: 110)

Hadjinicolaou, Biem sorunu sanat tarihinin z mdr? sorusunu sorar. Bu yzden ncelikle biem kavramnn tanmna bakmay nerir. Ne var ki bu konuda da pek ok ihtilaf vardr. Kimi ok mulak tanmlarn yannda Hadjinicolaou, bata anlatt sanat tarihi yazmna gre oluturulmu biem tanm saptar: lk tanm Wlfflinin bir ncekinin iinden kendiliinden oluan biemler yaklam tarafndan retilmitir. Kiisel, okul, lke, rk biemi eklinde snflandrlan bu biemler, biim dzenlemelerinin belirli tarzlardr. Oysa byle anlaldnda farkl corafyalarda farkl zaman dilimlerinde yeni yorumlarla ortaya kan benzer biemler sorunu zlemez hale gelmektedir. kinci tanm, Rieglin sanatsal isten dncesinde temellenen biimi deiime uratan g ile balantl olarak biem tanmlanr. W. Weidle, bu gc tinsel g ya da dinsel varyantlar olarak belirler. Malrauxde de bu g, kendi tanrlarna sahip bir uygarln simgesi olarak ele alnmtr. Bu tanm da formalizmin yerine tanrbilim geirilmi gibi grnmektedir.
114

Biemi toplumlar tarihinin bir paras olarak gren yaklama gre biem, kltrel, dinsel ve sosyolojik etkenler iinde bulunan anlatm alanlarnn zmlenmesiyle tanmlanmaldr. (Hadjinicolaou, 1998: 95-98)

3.2.2. Tipolojik Snflandrma

Tipolojik snflandrma giriimi sanat tarihi iin malzemesini sistematik deerlendirmek adna, kukusuz, kritik nemdedir. Ancak rgn anlamdaki sanat tarihi yazmndan ok daha uzun bir gemie sahip olan sanat yaptlarn tasnif etme giriimini doru deerlendirebilmek iin kkensel bir aratrma yapmalyz.

Kkeni paleolitik dnem mezarlarna kadar geriye gtrlen deerli eyalar bir araya toplama giriimi, yzyllar boyunca daha ok dinsel ve ynetsel bir arm tamtr. Ritel ve g simgeleri olan nesneler, ilk kez Helenistik Dnemde M.. 300de, skenderiye Ktphanesinde toplu olarak ve ktphane yapsyla birletirilerek tek at altnda bir araya getirilmitir. Bu, yaptlarn formasyona ynelik bir amala yan yana getirilmesi fikrinin temeli olarak dnlebilir. Bir araya getirilen sanat yaptlarnn halkn beenisine sunulmasysa, ilk kez, Romal zengin Asinius Pallio tarafndan gerekletirilmitir. Ortaa boyunca dinsel otoritelerin kontrolne giren bu koleksiyonerlie, on birinci yzyl civarnda resimler de dahil edilmeye balamtr (Ycel, 1999: 19-20).

Ortaan skolastik dncede temellenen tanrnn bir grnm olarak gzellik anlay, koleksiyon giriimlerinde belirleyici bir ynn altn izmitir. Tanrnn evi bir gzellik deposu olmaldr (Eco, 1999: 30) dncesi, ahlksal deerleri estetik temellere oturtmaktadr. (Eco, 1999: 61) Bylece sanat yaptlarnn toplanmas eyleminde, btn Ortaa da belirleyen egemen dn, hayranlk ile gzellik olgularnn birbirine kartrlmas temelinde olumutur (Eco, 1999: 31).

115

Rnesansla birlikteyse mzecilik iin kuramsal temel dnsel dzeyde olumaya balamtr. Toscanada I. Cosimo adna Uffizi Galerisinde Vasari tarafndan dzenlenen sergi, ilk kez snflandrma giriimini gndeme getirmitir. 1665 ylnda rnek bir mzeye ilikin tasarmlar sunan Samuel Van Quichbergin Inscription kitabn, C.F. Neickliusun mzeciliin el kitab olarak anlan ve mzelere toplanacak yaptlara ilikin kurallar getiren Museographia izlemitir (Ycel, 1999: 21).

1750lerin ardndan saylarnda ciddi bir art grlen mzeler, on dokuzuncu yzylda tarihle bir araya gelmilerdir. Bu tarihten itibaren tarihsel ilkeler yaptlara egemen olmaya balamlardr. Yaptlar insanolunun dnyevi baars olarak alglanmaya balam ve tarihin dorusal (teleolojik) bir biimde ilerledii fikri yer etmitir. Gelime kavramyla ilikilendirilen tarih, bir yandan Avrupa uygarln en yksek uygarlk olarak tanmlarken, olaylar ve anlatlardan kurulu bir zincir oluturmaya balamtr (Poiman, 2000: 15-19).

te yandan, on sekizinci yzylda, bir nceki yzylda byk bir grkem ve gsterile sunulan sanat yapt fikri ortadan kalkmaya balamtr. Pariste, 14. Louisnin koruyuculuundan kurtulan sanat, yeni koruyucular, yeni patronlar, yeni kltr merkezleri oluturmaya balamtr (Hauser, 1995: 17-20).

On sekizinci yzyl sanat reticisi ile alcs arasndaki ilikilerde bir denge meydana getirmitir. Bu yzylda zenginleen orta snf yeni bir alc olarak ortaya km ve 1699 Salon sergisinin ardndan gittike belirginleerek, 1725 ylna gelindiinde geni bir topluluun sanat yaptlarn izleyip eletirdii bir ortam yaratmtr. Solan Sergileri moda olmu ve sanatla ciddi anlamda ilgilenen bir kitle ortaya kmtr (Hauser, 1995: 145).

On sekizinci yzylda, mutlakiyetin k ve Aydnlanma ayla, kilise ve saray denetimindeki bani ilikisinin ortadan kalkmasyla, yeni kamusal ynetimle birlikte mze, ncelikle saray hazinesini, ikincil olarak da aydnlanma dnemi entelektelinin eitli alanlardaki koleksiyonlarn barndran, koruyan, snflandran,
116

bir yap olarak ortaya kmtr. Bu anlamda Fransz Devrimiyle sergileme gelenekleri arasndaki ilgiye dikkat ekilmektedir. Romantizmle yeni ynetsel yap arasndaki iliki bu balamda ne karlmtr (Claudon, 1994: 29-34). 1789 devriminden 4 yl sonra 1793te Louvreun galeri olarak halkn ziyaretine almas ve yava yava mzeye dnmesi de bu ilginin somut rnei olarak okunabilir (Ycel, 1999: 24).

On dokuzuncu yzylda ise sergilemenin arl ok byk lde artmtr. Bu dnemde Renoir, unu kafanza sokun, hi kimse resmilerin deeri hakknda bir ey syleyemez. Bu deeri belirleyen tek yer sat salonudur, demektedir. Yalnzca maddi olarak deil, dnsel anlamda da tm plastik sanatlar, salonlarn, dolaysyla da sergileme geleneinin etrafnda ekillenmitir (Serullaz, 1991: 249). 1863te alan Salon de Refuses ve Manetnin Olympia skandal, alternatif akmlarn bile ayn mantkla yaplandn gstermek iin gzel rneklerdir (Serullaz, 1991: 121).

On dokuzuncu yzylla birlikte sergileme geleneinin bu derece gl biimde ne kmas dnsel ve teknik anlamdaki gelimelerin sonucunda ortaya kmtr. Grme biimlerinde meydana gelmi olan byk bir deime, fotoraf ve sinemann ortaya kmas, Batda uzun bir teknolojik ve/veya ideolojik gelimenin tamamlanmasna karlk gelir. (Crary, 2004: 38) Camera obscurann icad ve yava yava fotoraf makinesine evrimlemesi, Deleuzen ifadeleriyle anlacak olursa, teknik olmaktan nce sosyal bir ileyiin paras olarak dnlmelidir (Crary, 2004: 44). Salt grntleri kopya etmekte kullanlan ve sanat tarihiler tarafndan da bu ekilde deerlendirilen camera obscurann fotoraf makinesine dnm, modernite ierisinde grme algsnn deiimine karlk gelmektedir. (Crary, 2004: 44-46).

Bu dnm yirminci yzyln ilk yarsnda da srmtr. Fovlar, 1905te Salon dAutomneda adlarna kavumular (Lynton, 1991: 26); Duchamp, ilk hazr yaptlarn 1914ten itibaren sergilemeye balasa da asl olarak nerdii kavram, 1917de New Yorktaki bir sergiye gnderdii eme yaptyla gndeme gelmitir (Lynton, 1991: 133). 1950 sonrasndaysa, Oluumlar (Happening), Arazi Sanat
117

(Land Art) gibi akmlar, allm anlamda resim, heykel ve grafikten ayrldklar gibi, bir galeride sergilenmek zere eserlerini dzenleyip, sonra bir adm geriden izleyicilerin onlara gsterdikleri ilgiyi seyretme anlayndan da uzaklatklarn sylemektedirler. (Lynton, 1991: 330)

Yirminci yzyln ikinci yarsndan itibaren mzecilik olgusundaki deiimi aklamas bakmndan Arazi Sanatnn temsilcilerinden Robert Smithsonun u szleri dikkat ekicidir:

Mzelerde, tpk bakmevleri ve tutukevlerinde olduu gibi, koular, hcreler - baka bir deyile galeri diye bilinen - ntr odalar vardr. Bir galeriye yerletirilen sanat yapt ykn ve enerjisini boaltarak tanabilir bir nesneye ya da d dnyadan kopuk bir yzeye dnr. (Ylmaz, 2004: 316)

Hal Foster, Tasarm ve Su adl almasnda, iki tr mzecilik anlayn kar karya getirmitir. Modernitenin biri rasyonalist, dieri irrasyonalist iki kart avangard zerinden tanmlanan bu ayrm, Baudelaire ve Valerynin mzeye baknda somutlanmaktadr (Foster, 2004: 82). Baudelairee gre resim bir bellek sanat, mze de bu sanatn mimarisidir. (Foster, 2004: 92) Valeryyse, mzenin, gemiin sanatn lme yolladmz yer olduu sylemektedir (Foster, 2004: 95). Adornonun Valery, Proust ve Mze almasndan aktarlan bu dncelerde mze, dlemsel bir yeniden canlanmayla eyleme arasnda gidip gelmektedir. (Foster, 2004: 96)

Walter Benjamin ise ayn sreci, yirminci yzylla beraber sanatn kutsallk halesinin, aurann ortadan kalktn syleyerek belirtmektedir. Ortadan kalkan bu klt deerinin yerini sanatn tehir deeri almakta, sanat artk piyasa ile mze iin retilmektedir. (Benjamin, 2004: 59-60; Foster, 2004: 101-102)

118

F. Jameson tarihselciin gemiin ya da gelecein temsili olmadn, imdiki zamann tarih olarak alglan olduunu syler. Jamesona gre olaylara ve eylere tarihselci bak, iinde yaanlan ana ancak belli bir uzaklktan, bir tarihsel perspektiften baklarak aina olunabilen bir an ifadesidir. imdiki zamann alglanmas ancak ellili yllar, seksenli yllar eklinde tanmlamalarla yeniden retilerek kendini gsterir (Jameson, 1994: 365).

Tipolojik snflandrma arlkl olarak dnemin artlaryla ilikili yaplm ve ok eitli etkenler tarafndan belirlenmitir. Bununla birlikte zellikle Vasariden beri sanat tarihi iin tipolojik snflandrma biimsel zmlemenin sonucunda belirli bayaptlar etrafnda olumu bir dizge olarak anlalmtr. Hadjinicolaou, bayaptlarn tarihi olarak sanat tarihi yaklamna kar gelirken, Gombrichin nl Sanat diye bir ey yoktur aslnda. Yalnzca sanatlar vardr (Gombrich, 1999: 15) ifadesine alternatif olabilecek u dnceyi dile getirir:

Sanat, var olan bir ey deildir. Sanattan sz etmek burjuva estetik ideolojinin bir zelliidir. Tek bana bir birim olarak sanat var olamaz; var olan eyler, eitli sanatlardr; resim retimi, mzik retimi eitli retim tipleridir. Bu bak asndan, tarih boyunca retilmi resimlerin yalnzca bayaptlarn deil resim retimi tarihinin bir paras olduu aktr. (Hadjinicolaou, 1998: 186)

Buna karn bayaptlarn belirledii sanat tarihi anlaynn var olmas, estetik bir deer olarak holanmadan, yani izleyicinin estetik ideolojisiyle resmin grsel ideolojisinin akmasndan kaynaklanmaktadr. Zaman iinde bir yaptn deerinin deimesi de bu sebepledir (Hadjinicolaou, 198: 187-188). Hadjinicolaouya gre, sanat tarihisinin grevi, sz konusu bu estetik etkiyle ileyen tarihsel deerlendirmeleri grsel ideoloji ile ilikisi iinde aklamaktr. Bunu yaparken de yalnzca iktisat tarihi, toplumsal ve siyasal tarihten deil, ideolojik dzlemin br alanlar (en bata da dinsel, felsefi ve yaznsal alanlar) ele alan bilimlerden de yararlanacaktr. (Hadjinicolaou, 1998: 191)
119

3.2.3. aruhu (Zeitgeist)

Wlfflin, Sanat Tarihinin Temel Kavramlar adl almasnda zellikle Rnesanstan Barok dneme geii incelerken amacnn, yeni bir a ruhunun nasl yeni bir ekli zorunlu kldn gstermek olduunu syler (Wlfflin, 2000: 20).

Sanat tarihisi iin, slup ve kltr alarn paralel olarak kabul etmekten daha tabii bir ey olamaz. (Wlfflin, 2000: 20)

Bayaptlar zerinden yola kan bir sanat tarihi yaklamn da eletiri szgecinin iinde tutan Wlfflin, bir dnemde her sanatya uyacak bir bak asnn olamayacann altn izmektedir.

gr evriminin psikolojik bakmdan apak, u halde rasyonel olduunu sylemitik. Buna gre, sanatn, o kadar kendine zg olan bu hayat, genel dnce tarihinin akna nasl uyabilmektedir? urasn sylemenin zaman gelmitir: Bizim dncelerimiz srasnda, kelimenin btn kapsamyla sanat hibir zaman sz konusu olmamtr, nk en nemli eleman olan konu daima bunlarn dnda tutulmutur; bunun ierisinde de sadece (morfolojik) ekli bir an nasl kurduu deil, ayn zamanda, insann nasl hissettii ve dnyann nesneleri karsnda akl ve duygu ynnden tutumunun ne olduu da girer. (Wlfflin, 2000: 285)

Sanat tarihisi iin biim, bir yandan kiisellik tesidir; ancak te yandan sanatlar hakknda olduu kadar kltr hakknda da fikir vericidir. Oysa biim kavram araclyla, sosyal ve entelektel durum hakknda bildirimde bulunmak bal bana bir sorunsala iaret etmektedir (Minor, 1994: 130). Tarihiler ve
120

filozoflar biimde zeitgeiste (aruhu) kant arayp bulmutur. Soyut ve belirsiz olmasna ramen zeitgeist bu ema iinde kendini dayatmtr. Sanat tarihiler, bu kavram araclyla Yunan ve Romann akln, Rnesansn ruhunu, Rokokonun nitelikiini ya da modernizmin atmoferini tanmlayabilmektedir. Buradaki temel iddia zeitgesitin biime kodlanm olduu ynndedir. Panofskynin sanat yaptnn zn aa karmak ve ieriin anlamnn ortaya karlmas iin nerdii yorumlama sistemi de aslnda bu yntemi kullanr (Minor, 1994: 131).

Biimlerin tarihi, insan artacak biimde 180 derece dnerek, bugn bize genel tarihi retir: Bir an bieminden yola klarak btn bir an ruhunun anlamnn yakalanmas. Bir sanat tarihisi, tarihi, sanatn tarihi araclyla aklayabilir. Bununla da kalmaz, deiimin ve geliimin haritasn tm plaklyla ortaya koyabilir, ayn zamanda sanat ardnda brakt izleri srerek, tarih boyunca urad dnmleri tespit ederek izah edebilir (Belting, 1987: 16).

Sanat tarihini biimsel geliiminin tarihi olarak anlamak, tarihsel gereklie ulamakta pek ok skntya yol amtr. Bu yzden zaman iinde biimsel analizin yerine, aslnda ok da farkl bir sreci tanmlamayan ikonoloji gemitir. nk ierik, ou zaman sanatsal biim ierisinde somutlar, tek bana varolmayabilir bile. Benzer ekilde biim de ieriin yorumlanmasndan ibarettir (Belting, 1987: 18).

konografik yntem, temel olarak, Avrupada Hristiyan sanat incelemeleri sonucunda sembolik ve alegorik yaplarn ematik bir yntem araclyla ele alnmas abalar sonucunda ortaya kmtr. lk rneklerine P. de Caylus ve E.Q. Visconti gibi aratrmaclarn on sekizinci ve on dokuzuncu yzylda yazdklar kitaplarda rastlanana bu yntem, yirminci yzylda Panosfky tarafndan sistemletirilmitir. Panosfkynin yaklamnda Viyana Okulundan Reglin halefi olan Dvorak tarafndan yrtlen dncelerin tarihi olarak sanat tarihi anlaynn
121

izleri grlmektedir. Tarihsel balamn belirleyici olduu ikonografik analiz geleneklerin tarihi olarak da grlebilir (Mlayim, 1994: 104-105).

Hauserin, on sekizinci yzylda arkeolojinin byk uyanna dair szleri de bu konuda ilgi ekicidir. Aratrmac, klasisizmin geliimini aklarken referans olarak kullanlan bu dnemdeki kazlar deerlendirirken; 1737 ve 1748deki Herculaneum ve Pompei kazlarnn toplumda uyanan yeni bir ilginin sonucu olarak bu kadar nemli hale geldiini belirtmektedir (Hauser, 1995: 132).

Suut Kemal Yetkin, Rieglin gelitirdii kuramsal yaklamn, byk oranda, 1865-1869 yllar arasnda Paris Gzel Sanatlar Okulunda estetik ve sanat tarihi profesr olarak grev yapan Hippolyte Taine tarafndan gelitirildiini vurgulamaktadr. Tainein bu tarihler arasnda verdii derlerdeki notlardan oluan Philosophie de l'Art (Sanat Felsefesi) kitab 1881de iki cilt halinde yaymlanmtr (Yetkin, 1972: 195)

Sanat tarihinin bamsz bir bilim dal olarak temellerinin atld on dokuzuncu yzyl Avrupasnn ruh halini anlamak iin Victor Cousinin u satrlarn okumakta fayda vardr:

Evet beyler, bana bir memleketin haritasn, d biimini, iklimini, sularn, rzgrlarn, ve btn doal caorafyasn veriniz, size bu memlekette yaayan insann nasl olacan ve memleketin tarihinde nasl bir yol oynayacan, ve nihayet temsil edecei fikri imdiden sylemeyi zerime alyorum. (Yetkin, 1972: 194)

Taine sanat yaptn meydana getiren artlar; yaptn iinde doduu fiziksel ve sosyal evre, onu yaratan rk ve yaratld tarihsel an olarak belirler (Yetkin, 1972: 195). Burada corafi artlara yapt zorunluluk vurgusu, Tainein doa bilimlerini gzel sanatlara uygulama isteini gstermektedir (Yetkin, 1972: 196). Tainee gre, her sanat eseri nceden gelmi olan eserlerin brakt izde
122

ykselir. (Yetkin, 1972: 197) Taine yapt aratrmalarda sanatta determinizm ilkesini gstermek iin uramtr (Yetkin, 1972: 198). Taine deerlendirme lt olarak neyin kullanlacana verdii yantla sanat tarihi disiplinine ait kritik bir kavram da ilk kez ele alr: Sanat yaptndaki ana karakterin durumu. Burada ana karakter, bir hiyerari iinde belirlenir. mr birka yl olan fikirler en stte, birka on yl sren daha salam yapl romantik tutkular bunun altnda, tam bir tarih dnemi boyunca sren Ortaa, Rnesans gibi karakterler, daha derinlerde hi deimeden kalan milletlerin karakteri, en derinde ise insan rkna ait deimeyen z bulunur. (Yetkin, 1972: 202-204). Ancak karakter yapta ieriini verirken bir de bunun kendine uygun biim ile sunulmas gerekir ki, yapt gerek anlamda deerli olsun (Yetkin, 1972: 206-207).

Hadjinicolaou, Tainein ortam kuramn eletirerek ve bu kuramn temeli olan sanatya etki eden, farkl kategorilere ayrlm kmelerin (sanatnn toplam retimi, okul, toplumsal dnce gibi) var olduu dncesini yadsr. te yanda bu kuramda her toplum yekpare bir btn gibi alglanmaktadr (Hadjinicolaou, 1998: 37-39).

Frederick Antal biim ve onu belirleyen ortam konusunda u saptamalar yapmaktadr:

Bir sanat yaptnn konusu, onun biimsel elerinden daha az nem tamaz. Her bir biemi konu ve biem elerinin zgl bir bileimi olarak kabul edersek, izleksel eler genel yaam grne, ele alnan resmilerin kaynakland felsefeye aracsz geie olanak verir. Bu tarzda anlalan sanat yaptlar, artk yaltlanm olmaktan karlar; biimsel olan am, daha derin bir eylere, yaama ilikin bir kavraya ulamzdr. Biimsel elere gelince, bunlar da son zmlemede gnn felsefelerine bamldrlar; ne var ki ilinti daha dolayldr ve ancak ilksel bant anlaldktan sonra aka fark edilebilir. undan ki, bir tablonun izlei, konusu, genelinde tablonun sanat tarafndan dile getirilen
123

genel izleyicinin grlerinin, fikirlerinin ne denli eksiksiz bir parasndan baka bir ey olmadn her eyden daha ak bir ekilde gsterir. Ne var ki, genel izleyici, yaama baknda hi de gr birlii iinde olmaz; ayn dnemde farkl biemlerin bir arada var olmasn, kesimler arasndaki ite bu gr farkll aklar. te yandan byle bir gr farkll bizim genel izleyici adn verdiimiz eyin badak bir gvde oluturmayp ou kez eitli kart kmelere blnm olmas olgusundan sonulanr. Genel izleyici kitlesi sanatn alcs olma zelliiyle toplumun bir baka ad olduundan, ikinci olarak yaplmas gereken ey, toplumu ve eitli toplum kesitleri arasndaki ilikiyi incelemektir. Bu amala, bu blmlemeyi retmi olan ekonomik ve toplumsal etmenleri soruturmamz gerekir. lk kaygmz bu olmaldr, nk ayamz salam bir topraa ancak burada basabiliriz. zetlersek: bir arada var olan biemlerin kkenlerini ve doasn, ancak toplumun eitli kesimlerini incelediimiz, onlarn felsefelerini yeniden ina edip, ardndan da sanatlarna nfuz ettiimiz takdirde anlayabiliriz. (Hadjinicolaou, 1998: 99)

Hegel, sanat yaptnn a, halk ve evresine ait olduunu syleyerek, tarihsellik tarafndan belirlendiini ve tikel olarak eitli dnce ve amalarla balantl olduunu syler. Bu yzden bu konuda uzman olmak tarihsel alanda byk bir donanm gerektirir. Bunun da tesinde bylesi bir uzmanlk, genel tarihsel durumlar dnda bireysellikler alannda da geni apl bir aratrmay gerektirir. Sanat yaptlar zerine yaplacak aratrmalarda yalnzca olgularla yetinilemeyeceini vurgulayan filozof, yaptlarn tm biimsel detaylarn zihninde saklayarak baka baka yaptlarla karlatrabilecek bir hayal gcnn gerekliliini vurgular (Hegel, 1994: 15)

Bununla birlikte sanat tarihinin, sanatn insan toplumu iindeki ilevinin tarihi olduu fikri ierik estetii olarak hor grlmtr (Belting, 1987: 9-10).

124

konografik yntem konusunda zsezginin sorduu bir soru olduka yerindedir: Acaba Panofskynin ynteminde olgusal ve ifadesel anlam olarak belirlenen, daha sonra da anlamal anlam ve nihayet asl anlam ve ierik olarak sralanan ayr evre, herhangi bir ykye ya da yazl metne gnderme yapmayan soyut bir sanat yaptn zmlemekte bize k tutabilir mi? (zsezgin, 1993: 382) zsezgin, bu soruyu, Emile Malenin nerdii alegori anahtarlar kavramyla yantlar. Maleye gre, her biim bir dncenin kalbdr. (zsezgin, 1993: 382) A. Ziss de bu gr destekler. Biimlerin, sanat yaptnn kompozisyonu iinde oluturduu kurgusal yap, ayn zamanda o yaptn retildii dnemin sanatsal grlerinin de bir paras, bir yansmasdr. (zsezgin, 1993: 384)

3.2.4. Aklama ve Yorum

Yorum sorununun dilsel yn konusunda sanat tarihisinin ykmll bir kat daha artar. Genellikle sanat tarihisinin sylemle, cmle dizilimiyle yaptlar yeniden kuran kii olduu dnlmektedir. Sedlmayer, bu konuda sanat tarihinin mzikte yorumlamaya benzer bir yaklamda olduunun altn izer. Ancak bu srecin asla yapttan kopmak anlamna gelmediini belirten Sedlmayer, yorumlamay alg yoluyla yeniden yaratm olarak tanmlar. (Hadjinicolaou, 1998: 146-147). zellikle gstergebilim kuramnn bak asndan bu yadsnamaz bir gereklik olarak durmaktadr. Hadjinicolaou, kitabnn sanat tarihisiyle dil ilgisine blmn 10 numaral dipnotunda H. Damisch ve J. Kristevann yaptlarn rnek gstererek bunlarn yeni bir bak as nerdiinden sz etmektedir32 (Hadjinicolaou, 1998: 151).

Bu konu zerindeki kritik kaynaklardan biri tartmasz biimde Derridann dil zerine almalar ve yapskmc kuramdr. Bu kuramsal yaklam Bat sanat tarihlerinde 70li yllardan bu yana etkin
32

125

H.P. Macherey, sanat tarihisine yorumlama yerine aklamay nerirken, bu aklamann da tek bir anlama indirgenemeyen bir zorunluluk tipi olduunu hibir zaman unutmamak gerektiini bildirir.

Bir yapt, bitmi biimin altna saklanm bir anlamn iine kapanmaz. Bir yaptn gereklilii, o yaptn anlamlarnn okluuna dayanr: Bir yapt aklamak bu eitliliin kaynan tanlamak ve ayrmna varmaktr. Bir yaptn tutarl olduuna degin dnceleri reddetmek gerekir, nk bu, eletirel abalar daima az ya da ok ak bir biimde tedirgin eder: Bir yapt (znel ya da nesnel) ynelimle (intention) yaratlmaz; verili belli koullar temelinde retilir. Bir yapt aklamak, onun gizli yaam kaynan bulup karmak deil (yorumsal kuruntu organizmik ve vitalisttir), onu bir kaynaktan fiili yoksunluu iinde grmektir; dolaysyla da bir yapt yapay olarak kendi iine hapsedecek ve srf bir btn oluturuyor diye ondan bir tmlk imgesi karsayacak olan (nk imgeler de karsanabilir) znl (asliintrinsic) zmleme ilkesini (ya da ikin eletiriyi) reddetmektir. Bir yaptn kendine degin bilgiyi olanakl klan yaps, ite bu isel yn deitirme ya da durgu dzenine sahip oluudur; o yaptn yaps ite bu dzen araclyla, yanstmakszn sergiledii, ayn ekilde tam olmayan bir gereklie denk der. (Hadjinicolaou, 1998: 149)

Sanat tarihisi Bialostocki imgelerin zaman iinde anlamlarnn deiimine dikkat ekmektedir. mgenin ierdii zgn anlam zaman iinde kaybolmakta ya da baka bir anlamla rtmeye balamaktadr. Panofskynin ikonografi yntemi bunun aa karlmas iin kullanlmtr (Yeniehirliolu, 1993: 584).

bir biimde kullanlyor olsa da Trkiyede sanat tarihine dair kuramsal almalarda vcut bulmu grnememektedir. Dolaysyla, burada onun, bayaptlarn ve onlar yaratanlarn tarihi anlamnda konumuzla ilikilenebilecek tarihte dehann dilini yapskme uratt nemsizin Arkeolojisi almasna yalnzca deinmekle yetineceiz. Bkz.: J. DERRIDA, nemsizin Arkeolojisi Condillac Okumas, (ev. Ali Utku, Mukadder Erkan), stanbul, 2007. (zellikle: Dehann Ertelenen Eylemi altbaln tayan 55.-68. sayfalar aras.)

126

Elli sene evvel sanat tarihileri Pieronun ikonografisini, Caravaggiodaki cinsellii ya da Manetnin feminizmini tartmyordu. Bugn ise bunlar byk birer tartma konusu. Yz yl sonra varlan bu uzlama deiiklie urayabilir. O zaman bizim u anki tartmalarmz, savlarmz da Paterin Giorgione zerine yazdklar gibi eski moda bir eye dnebilir. (Carrier, 1991: 238).

Sanat tarihini yazanlara gre yorumlamann amac, sanatnn ruhsal durumlarn yeniden yaratmaktr; bu yzden bu tr anlatlarn ieriki, biimlerinden kartlabilir. Carrier olduka retorikvari bulduu bu yaklam vazgeilebilir olarak grmektedir. Ancak hmanizma felsefesi terk edildii takdirde sanat tarihi yazm iindeki bylesi retorikler tartma gtrr bir konumu geleceklerdir (Carrier, 1991: 239).

Bir sanat yapt asla tek bir noktadan tam olarak anlalamaz. Anlalmas iin, fiziksel yapsndan, kronolojik gelimelere, yresel zelliklere kadar bir ok adan bakmak gerekmektedir.

Yorum, belirli bir malzeme tabanndan yola kan dncelerin, btn, anlalr ve derlitoplu bir fikir halinde yeni bir kimlikle ortaya konmasdr. (Mlayim, 1994: 320)

Doas gerei kiisel olan yorum, ayn zamanda nesnel ltlere ulaamaya abalyor ve ele alma biimini bir takm kantlarla temellendiriyorsa o oranda geerlilii artm olur. Bir sanat tarihisi iin yorumun, yntemsel aratrmann tesinde, ann bir btn olarak kavranmas ve genel bir estetik alg evreninde deerlendirilmesi gerekir (Mlayim, 1994: 320-321).

Yorumbilimin uygulamas, bize sanatsal ilerin incelenmesi iin bir dizi tavsiye vermi, sanat zerine tarihyazm konusunda ise
127

hibir zorunlu model sunmamtr Btn sorun, estetik deneyimler yani asl olarak akademi ncesi deneyimler akademik aratrmann nesnesi olarak ilan edildii zaman balar. Bu tarz sorunlar estetik ile yorumbilimin atalarna kadar geri gidilebilir Felsefi bir kavram olarak sanatn sonu, yorumbilimsel bir kavram olarak iin balangcnn gstergesidir (Belting, 1987: 20-21).

1960l yllarda C. Greenbergin eletirel yaklamlar sanat tarihi yazmn byk oranda etkilemitir. Onun soyut davurumculuk akm evresinde gelitirdii eletiri, Kantn estetik sorunlar sosyal alann tesinde bir yerde tanmlamasn temel almtr. Bu dnemde gelimi olan ve Greenbergc biimcilik olarak anlan yaklam, sanat kiiliini n plana kartmaktadr ve akln biimsel kategorilerle altn ve bunu malzemesine yanstt fikrini temel almaktadr. Greenberge gre biimlerin tarihi olaylarn tarihinden bamsz bir geliim izgisi izlemektedir. Modernizm iinde ok gl bir kanat oluturmu olan bu tutum, sanat yaptnn deerlendirilmesinde yalnzca grsel etkiyi hesaba katmay ngrr.33 (Giderer, 2003: 39-46) te yandan Greenbergn bugn de tartlmakta olan kimi nemli makalelerinde salt biimci bir deerlendirme ynteminin srdrldn savunmak gtr. 1939 ylnda yaymlanm bulunan Avant-garde and Kitsch adl makalesindeki u satrlar buna rnek gsterilebilir:

Her nerede bir nc varsa, orada ayn zamanda bir art (rareguard) da grrz. Dorusu bu ya, ncnn ortaya kyla ezamanl olarak sanayileen Batda, ikinci bir yeni kltrel oluum gndeme geldi: Almanlarn ki (kitsch) adn verdii ey:

Grenbergc modernizmin ve soyut davurumculuk akmnn dneminde nasl bir politik angajman olarak kullanld zerinde son yllarda pek ok yayn yaplm ve bunlarn bir ksm Trkeye de evrilmitir. Bu konu hakknda u iki kitaba bakmak kavramsal neri ve yorumlarn an siyasal gelimelerinden nasl etkilendiini grmek asndan fikir vericidir: S. GUILBAUT, New York Modern Sanat Dncesini Nasl ald? Soyut Davurumculuk, zgrlk ve Souk Sava, (ev. Elif Gkteke), stanbul, 2009.; F.S. SAUNDERS, Paray Verdi Dd ald CIA ve Kltrel Souk Sava, (ev. lker nce), stanbul, 2004.
33

128

kromotipleri, magazin kapaklar, ilstrsyonlar ilnlar, ssl, cill ucuz romanlar, izgi romanlar, Tin Pan Alley mzii, tepinme dans, Hollywood filmleri vb. eylerle bir arada boy gsteren popler, tecimsel (ticari) sanat, edebiyat Baya (ki), Bat Avrupa ve Amerikann halk ynlarn kentliletiren ve evrensel okur-yazarlk denilen olguyu gerekletiren endstri devriminin bir rndr. (Greenberg, 2004: 251)

Bugn sanat tarihinin kurucu isimlerinin yntemleri her lisanst rencisi tarafndan iyice bilinmektedir. yleyse gitgide daha derine inen yorumlar retme sreci sonsuza kadar srebilecek mi? diye sorar Carrier. Bu noktada, resim tarihi ile sanat yazm tarihi arasndaki paralellikler fikir vericidir. Modernist resim, doalc sanat gelenei bittikten sonra resmin nasl hayatna devam edeceini renmek zorunda kalmtr. Carriere gre, sanat tarihisi, retorik kullanmadan hikyesini anlatamayacan anlamtr (Carrier, 1991: 239).

Carrier, bu konuda Greenbergin eletirilerinin bir devrin sonuna iaret ettiini syler. Sanat tarihi anlatlarnda kullanlan sylem mecazlarnn ardndan zlmesi gereken son sorun; retorii konu alan bir eletirinin kendisini nasl greceinde kilitlenmektedir (Carrier, 1991: 240)

Nasl ki bir resmin kafa kartran ayrntlar zerine kafa yoran bir sanat tarihisinin ona bir anlam yaktrmas anlaml olduundan vazgemesine gre daha muhtemelse, ayn biimde bir sanat tarihi tarihisinin de nihilist olmak yerine yorumlama zerine yaplan tartmalar mantkl bir biimde anlamak iin bir yol bulmas daha olasdr. Sorun bir kez ortaya konulduunda becerikli hikye anlatcsnn amac hikyesini sonlandrmann bir yolunu bularak anlatnn kapann salamaktr. Btn tarihler bu adan sadece birer hikyedir. (Carrier, 1991: 241).

129

Carrier bu konuda kiisel yorum glerinin nemine deinerek sz kapatr: Panofsky, Riegl, Schapiro ve Wlfflinin takipileri yeni yorumlama biimleri yaratma konusunda onlar kadar hayal gc kuvvetli kimseler olmadka sanat tarihi ilgi ekici bir disiplin olarak kalamayacaktr (Carrier, 1991: 242).

130

4. Trkiyede Sanat Tarihi Yazm ve Sanat Tarihi Kuramnn Geliimi

Trkiyede sanat tarihi felsefesini de kapsayacak ekilde geni apl bir sanat tarihi kuram incelemesi yaplm deildir. lkemiz sanat tarihinin kuramsal geliim izgisini, bu izginin genel sanat tarihinden ayrld noktalar, kendine zg dinamikleri vb. zerine zaman zaman dar anlamda belirlemeler yaplmsa da, henz geni apl saptamalarla btnsel bir sonuca ulalabilmi deildir. Sanat tarihi almalar genellikle envanter almas dzeyinde kalarak kavramsal bir tartma yaratlmamtr. Celal Esad Arsevenin erken tarihli almalar, Oktay Aslanapann ve Sezer Tansuun Trk sanat zerine oluturduklar bireim bu konuda atlm nemli admlardr. Yine bu konuya dikkat eken almalardan biri olarak Seluk Mlayimin ilk basks 1983 ylnda yazlm olan Sanat Tarihi Metodu kitabn burada anmak gerekir. Bu kitabn giri ksmnda Mlayim unlar belirtmektedir:

Trk sanat ile ilgilenenler bu konuya ya bir inan alan olarak bakmlar ya da katalog ve envanter dizgesini amamay tercih etmilerdir. Kolayna kamadan, siyaset bilimcilerin tuzana dmeden bu ii baarmak gerekten g bir itir. (Mlayim, 1994: 1)

1975 ylnda, sanat tarihi eitiminin yirminci yl zerine yazd bir yazsnda Kaya zsezgin, temel olarak sanat tarihi eitimindeki yetersizlik ya da eksikliklerden kaynaklandn belirttii bu problem zerine unlar sylemektedir:

Trkiyede akademik dzeyde sanat tarihi eitimi, bundan tam yirmi yl nce balamt. Ankara ve stanbul niversitelerine bal olarak kurulan sanat tarihi krslerinin amac, bir yandan Trk sanat zerindeki aratrma ve inceleme abalarn younlatrmak, te yandan kltr kurumlarn ihtiyac olan elemanlarn yetimesini salayarak kltrmzn geleneksel ynlerinden en bata gelenini n plana karmak; yllardr gerektii gibi ele alnmam bu kltr dalnn sistemli eitimine ncelik vermekti. (zsezgin, 1975: 17)
131

Bu konuda zellikle 1970li yllarda iki ana grn egemen olduu ileri srlebilir. Bunlardan ilki, sanat tarihi yazm konusunda kuramsal bir eksiklik olduu ve bu temel olmakszn gerekli aratrmalarn btnsel bir ema sunmaktan uzak olduu ynndedir. Dier yaklam ise bylesi bir kuramsal temellendirme yapmak iin Trk sanat zerine yeterince envanter almas yaplmam olduunu savunmaktadr (zsezgin, 1975: 17).

1980li yllardan itibaren sanat tarihimizin, disiplinin kendi bilimsel yntemleriyle yeniden incelenmesi gereklilii domutur. Hem elde edilen gemie ynelik bilgi ve belgelerin oalm olmas hem de yeni kaynaklarn oalmas byle bir giriimi zorunlu hale getirmektedir (Giray, 2003: 91)

Ahmet Cemal ise bu sorunun tarih kavramnn ve tarih felsefesinin yanl anlalmasnn; daha doru bir ifadeyle, sanat tarihi felsefesinin yaplandrlmam olmasyla ilikilendirir. Egon Friedellden yola kan Cemal, tarihin olup bitenlerin kendisi deil, olup bitenlerin bilinmesi olduunun altn izer (Cemal, 1996: 31). Cemale gre, sanat tarihisi iin krlma noktas verilerin toplanmas deil, onlara doru sorularla yaklaarak doru sorgulanabilmesidir (Cemal, 1996: 37). Bu anlamda, Cemal, sanat tarihisinin sanat tarihi felsefesiyle uramasn bir snr am olarak deil, sanat tarihisi etkinliinin ayrlamaz bir paras olarak grr.

Sanat tarihi nedir? sorusu, canl sreklilii ierisinde hem btnyle l, herhangi bir alamaya olanak tanmayan bir zamanlar sanatsal diye adlandrlm dokularn ayklanmasn salayan, hem de bununla ezamanl olarak, dorudan sanatn ne olduunu srekli snamaya iten bir sorudur. (Cemal, 1996: 39)

Aslnda bu olgunun ok daha geni anlamda bir sanat tarihi analizini zorunlu kld da bir gerektir. Yirminci yzyl banda, endstri toplumuna gei srecinde

132

retilmi olan terminolojiyle gnmz sanatnn deerlendirilmesi ok da olanakl deildir34 (Erzen, 2003: 39).

Bu blmde Trkiyede sanat tarihi yazm ve sanat tarihinin temel kavramlarna ilikin yaplan almalara yer verilecektir. Bu almalar etrafnda olumu tartma ortam ve etkiler deerlendirilerek sanat tarihi kuramnn almlan tartlacaktr. Cumhuriyet ncesi Sanat Tarihi Kuramnn Geliimi blmnde Osmanl mparatorluunun son dnemlerinde Cumhuriyet dnemini etkileyecek olan kltr ve sanat etkinlikleri ana hatlaryla deerlendirilirken, zellikle Osman Hamdi ve Sanayi-i Nefise Mektebi zerinde durulacaktr. Cumhuriyet Dneminde Sanat Tarihi Kuramnn Geliimi blmnde Cumhuriyet devrimleriyle birlikte lkede yaanan hzl deiim gelimelerin iinde sanat etkinlikleri ve sanat tarihine verilen rol ele alnacaktr. Sanat Tarihi zerine Yaplan Etkinlik ve Yaynlarn Getirisi adn tayan blm, Trkoloji Aratrmalarnn Sanat Tarihi Kuramna Etkisi, slam Sanat - Trk Sanat Ayrmasnn Sanat Tarihi Kuramna Etkisi alt balklarn tamaktadr. Sanatla Kurulan lke: Cumhuriyetle Deien Algnn Sanat Tarihi Disiplinin Geliimine Etkisi blmnde srasyla, Cumhuriyet Dnemi Tarih Yazm ve Pozitivizmin Etkisi, 1923-1950 Dnemi Sanat Tarihi Yazm ve Sanat Tarihi Kuramna Etkisive 1950-2000 Dnemi Sanat Tarihi Yazm ve Sanat Tarihi Kuramna Etkisi konular ilenmitir. Bunu izleyen ve Trkiyede Sanat Tarihinin Temel Kavramlar adn tayan blm ise bir nceki blmde elde edilen veriler ile almamzn 3.2. Sanat Tarihi Kuramnn Temel Kavramlar balnda ele alnm olan terimler bir arada deerlendirilerek Trkiyede sanat tarihinin kavramlarnn almlanna odaklanacaktr.

Tezimizin son blmne doru bu konu tartma konusu edilmitir. Bkz.: Genel Sanat Tarihi Balamnda Kuramsal Almlar
34

133

4.1. Cumhuriyet ncesi Sanat Tarihi Yazm ve Kuram

Sanat tarihi kuramndan sz etmek iin ncelikle sanat tarihi yazmnn balanglarna deinmek gerekmektedir. Bu kaynaklarn en eskisi Seluklu dneminde Yazczade Ali tarafndan kaleme alnm olan Tevrih-i Al-i Seluktur (Seluklu Tarihi). slm ncesi Trk tarihinden Osmanllarn kuruluuna kadar geen dnemin anlatld bu kitap, drt blmden olumaktadr. Birinci blmnde Trk boylarnn tarihi, Ouz boylarnn isimleri ile eitli Trk adetlerine yer verilmitir (Yazczade, 2009: 7-9). Bu yapt izleyen ve sanat konusuna daha ok odaklanm olan ikinci tarih, Mimar Sinann yaamyks zerine odaklanan ve Mimar Sinann bir arkada olan, Sai Mustafa elebinin yazd Tezkiret-l Bnyandr (Yaplar Kitab). Ayn zamanda nakka olan Mustafa elebinin nu yaptnda Sinann 344 yaptna yer verilmitir (Ayvazolu, 1989: 979-980; Sai, 2003: 15). 1541-1600 tarihleri arasnda yaam olan Gelibolulu Mustafa Al bu dnemin nemli tarihilerinden biridir. Onun 1587 ylnda yazm olduu Menakb- Hnerveran (Hattatlarn ve Kitap Sanatlarnn Destanlar) sanat tarihi iinde belirli bir tr sanat yaptlarn bir arada deerlendiren ilk yapt olmasyla nem tar (Gelibolulu, 1982: 5). 17. yzyla gelindiinde ise Evliya elebinin Seyahatnamesi, doal ve gerek olaylara dayal anlatmyla bir kltr tarihi olarak karmza kar (Altuner, 2007: 80).

4.1.1. Tanzimat Dneminde Sanat Tarihi Kuram

Bu tarihten sonra, Osmanl mparatorluu iinde sanat tarihi yazm ve dolaysyla kuram etkileyecek gelimeler Batyla ilikiler zerinden biimlenmeye balamtr. Mustafa Cezar sanatta Batya al deerlendirirken Trkiyede Bat etkisinin ilk defa sanatta kendini gsterdiinin altn izmektedir. On sekizinci yzylda brahim Mteferrika tarafndan ilk matbaann kurulmasyla balayan gelimeleri deerlendiren Cezar, toplumlar arasnda en hzl ve kolay etkileimi sanat almalarnn dourduunu syler (Cezar: 1995: 16-17).
134

On sekizinci yzyln sonunda gerileme devrine giren Osmanl mparatorluu, izleyen yzylda eitli Batllama hareketleriyle eski gcn geri kazanmaya almsa da bunda baarl olamamtr. 1826 ylnda Yenieri Ocann datlmas, 1839 ylnda Tanzimat Ferman, 1876 ylnda Birinci Merutiyet ve 1908 ylnda kinci Merutiyet ilan edilse de gerek uluslararas alandaki baarszlklar gerek lke iindeki sorunlar artarak derinlemitir. Bununla birlikte, dar alanda yaplacak bir incelemeyle, on dokuzuncu yzyl ortalarndan balayarak yirminci yzyln banda belirgin bir canlanmadan sz edilebilmektedir (Mantran, 1999: 226).

Tanzimat Fermannn okunduu yl en nemli gelimelerden biri, Rdiye Okullar Nazrlnn kurulmasdr. lkokullarn (mekteb-i sbyan) ileyiinin dzenlenmesi ve Galatasaray Darafaka gibi liselerin (sultani) kurulmas gereklemitir (lken, 2005: 50). Batllama yanls bir sultan olarak Abdlmecidin giriimleriyle 1850 ylnda ilk niversitenin (Encmen-i Dani) kurulmas bu dnemin nemli gelimelerindendir (Mantran, 1999: 406).

Ahmet Hamdi Tanpnar, 19. Asr Trk Edebiyat Tarihi adl almasnda Encmen-i Daniin bu dnemde yeteri etkinlii gstermediini, eitim faaliyetlerini dzenlemekten ok, derslerde kullanlacak kitaplara ilikin eviri faaliyeti zerinde durduunu belirtmektedir (Tanpnar, 2003: 144).

Tanzimatla birlikte, ayn zamanda, ilk kez Batc, slamc ayrm ortaya kalkamtr. Siyasi birliin bozulmas korkusuyla gndeme gelmeyen bu ayrm o dnemle birlikte balca tartma konularndan biri haline gelmitir. Ancak, bununla birlikte, cumhuriye uzanan tarihsel sreci hazrlayacak olan ve iki anlay bnyesinde tayan Osmanlclk bireimi ortaya kmtr (lken, 2005: 76).

Krm Sava sonrasnda Osmanl kapsayc erevesinde mparatorluun kuruluundan balayarak tarihi boyunca sregiden bir toplumsal olgu olan farkl ulus ve dinlerin bir arada yaayabilecei tezinin tutarll evresinde bir araya gelen Osmanlclk anlay, zellikle slamc anlaya kar kararl bir dnce sistemi
135

gelitiren Ali ve Fuad Paalar tarafndan gelitirilmitir. Ancak Ziya Paann ba ektii slamc cephede ise, Batnn parlemantarizminin yalnzca Kuranda aranmas gerektii yolunda bir dnceyi savunmaktadr (Tanpnar, 2003: 152-153). Bu dnemde gazeteciliin gelimesi ve yaygnlamas sz konusu tartmalara kamusal bir nitelik kazandrmtr (Tanpnar, 2003: 154).

Hilmi Ziya lken, Trkiyede ada Dnce Tarihi almasnda, Birinci Merutiyet ncesinde balayan Servet-i Fnun dergisinde ortaya kan H. Tainein sanat felsefesi ve estetik anlay uzun dnem etkisini srdrdne dikkat ekmektedir. Hseyin Yalnn estetik dersleri temelde Tainein grlerini yanstmaktadr. Sanat metafizii yerine sanat bilimsel yntemlerle incelemek gerektiini ne sren Tainein estetii, bir yaptn, rk, tarih ve corafi koullar dikkate alarak deerlendirilmesi gerektiini ne srmektedir (lken, 2005: 141-142).

Tanzimattan sonra II. Mahmut dneminde hzla yaygnlaan Batllama hareketleri, gndelik yaantya da girerek insanlar nemli lde etkilemitir. Unkapan ve Galata kprlerinin bu yllarda bitirilmesi ve yeni sarayn Dolmabaheye ina edilmesiyle stanbul halk Batl yaantya n ayak olan Peraya almtr. Sokaklar ve caddeler aydnlatlm, Mekteb-i Sultani (Galatasaray Lisesi) eitime almtr. lk tiyatro kumpanyalar lkeye gelmeye balamtr (Arsel, 2000: 52-53).

te yandan bu gelimeler toplumsal anlamda bir ikilii de beraberinde getirmitir. Toplumsal yapda olduu gibi insanlarn gndelik yaantlarnda da grlebilen bu ikilikle, bir yandan Batllam, modern bir yaant ne karken bir yandan da gelenekselci dinsel bir yaant srdrlmeye allmaktadr (Arsel, 2000: 55).

136

4.1.1.1. Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisinin Al ve Sanat Tarihi Yazclnda Yeni Dnem

Osmanl mparatorluunun son dnemlerinde Batllama etkisiyle birlikte yaygnlamaya balayan kltr sanat tartmalar, Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisinin kuruluuyla yeni bir srece girecektir. Sanat tarihi yazm ve kuramnn ciddi bir problem olarak gndeme geldii ilk yllar, Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisinin kuruluuna giden srele birlikte tanmlanabilir.

1865 ylnda Abdlazizin arsyla stanbula gelen Guillemet adl bir ressam Perada Academie adl bir atlye kurmutur. ou aznlk rencilerinin devam ettii bu atlye iin Guillemet resmi bir akademi olmak iin aba gsterdiyse de bir sonuca ulaamamtr. 1883 ylnda Osman Hamdinin35 giriimleri ve Vallaurynin projeleriyle Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi, heykel atlyesinde Oskan Yervant Efendi, resim atyesinde Valeri ve Zarzecki, mimarlk eitimi konusunda da Vallury ve Bello ile eitime balamtr. Balangta yalnz erkek rencilerin eitim grd bu kuruma Trklerden ok yabanc uyruklu renciler ilgi gstermilerdir. 1910lu yllardaki yaynlardan takip edildii kadaryla Osman Hamdi, Trk sanatlar akademiye hoca olarak almamak konusunda eletiriler de almtr (Tansu, 1999: 103-104).

Mektebin kurulma gerekesi yledir:

Trk mzeciliinin kurucusu olarak anlan Osman Hamdi Bey, Osmanl mparatorluunun son dnemlerinde ok ynl bir kiilik olarak karmza kmaktadr (Cezar, 1995: 196). Avrupada hukuk renimi grd srada Gerome ve Boulangerden resim eitimi alan ve zaman zaman da arkeoloji derslerini takip eden Osman Hamdi, dokuz yl boyunca Pariste eitim grmtr (Cezar, 1995: 209). 1869da Trkiyeye dnen Osman Hamdi, ncelikle eitli grevlerde devlet memurluu yapmtr. Daha sonra sarayda Terifat- Amiriye Mdr Yardmcl yapan Osman Hamdi (Cezar, 1995: 212), 1881 ylnda Mze-i Hmayunun mdrlne atanmtr (Cezar, 1995: 217). Bu atamann hemen arkasnda da, lke snrlar ierisinde yaplacak kazlar ve elde edilen buluntularn yurtdna karlmasn denetlemeye ynelik, 1960lara kadar geerliliini koruyacak olan Asar- Atika Nizamnamesini hazrlamtr (Esin, 1993: 179-180). Osman Hamdi, Sanayi-i Nefise Mektebi ve Asar Atika Mzesi mdrlnn yan sra Dyunu Umumiyenin de Osmanl temsilcilii yapmtr (Tansu, 1999: 104).
35

137

Gzel sanatlara mahsus kurumlar meydana getirilmesi, az zaman iinde bu ite adm adm ykselmeyi salayacak ve bu kurumlar yabanc lkelere renci gndermekle deil, asl kendi lkemizin nitelik ve zelliklerinden izlenimler ve bilgiler edinerek hem hner sahibi kiiler yetitirecek, hem de gerekten bir Trk sanat vcuda getirecektir. (Tansu, 1999: 106)

Arseven, Sanayi-i Nefiseye girdii dnemden sz ederken burada daha ok Rum ve Ermeni kkenli rencilerin renim grdnden ve ressam olmak istemesinin kendi evresinde kk grldnden sz etmektedir. Zaten sonrasnda Abdlhamidin szleriyle askeri yaam gemek zorunda kalacaktr (Arseven, 1993: 42-43).

Sanayi-i Nefise Mektebi Trkiyede gzel sanatlarn alglanmasnda yepyeni bir ufuk amtr. Ksa zaman zarfnda plastik sanat alannda eitli kitaplar kaleme alnmtr. Montandi Efendinin 1873 yl tarihini tayan Usl- Mimari-i Osmn, Mahmut Esatn 1890da yaymlanan Tarih-i Sanayi ve Ohannes Paann 1892de yaymlad Fnunu Sanayi Nefise Mektebi bunlarn arasnda ilk sralar paylarlar. Bunlarn iinde estetik terimini ilk kez kullanan Ohannes Paann kaleme ald, bugnk adyla, Gzel Sanatlar Tarihidir. Bu kitap Ohannes Paann akademide okuttuu estetik derslerinin notlarndan olumaktadr (Ohannes, 2005: 16-17). Kitabn blmlendirilii ve ileni biimi Hippolite Tainein grlerini yanstmaktadr (Ohannes, 2005: 19).

II. Merutiyetin ilanyla beraber ortaya kan ve sanat tarihi yazmn etkileyen nemli olaylardan biri de Osmanl Ressamlar Cemiyeti Gazetesinin yayma balamasdr. 1908 ylnda kurulan ve ilk sanat rgtlenmesi olarak anlan cemiyet, Osmanl Ressamlar Cemiyeti Gazetesini, erif Abdlkadir Zade Hseyin Haim Beyin ynetiminde Mart 1911 ile Temmuz 1914 arasnda 18 say olarak yaymlamtr. Osman Asafn sorumlu ynetici olduu gazetede, sanatlara ilikin sorunlar ve gncel olaylara deinen yazlardan baka sanat tekniklerine ilikin makalelere de yer verilmitir.
138

Gazetenin sol st kesinde Osmanl ressamlar cemiyeti'nin nir-i efkrdr. Sanayi-i nefisenin her ubesinden bahseder ayda bir kere nerolunur. ibaresi yer almaktadr. (Gler, 1994: 36) Tarih-i Osmani Encmeni yelerinden Safvet Bey, gazeteye yollad bir yazsnda, gazetenin reticilik ilevinin nde geldiini sylerken ...Bize retin. oumuz slup nedir bilmiyor... demektedir. (Gler, 1994: 40)

Gazetede zellikle Bat kltrnn sanatsal anlamdaki en nemli esi olarak grlen resim eitimi zerinde durulurken, zaman zaman bu duru tartma konusu edilmitir. Bu srada akademide sanat tarihi retimi grevini stlenmi olan Vahid Bey, gazetede sanat tarihi yazlar yaymlamaktadr. Gazetede yaymlanan Tarih-i Sanat balkl yazsnda Mehmet Faik Bey, II. Merutiyet politikalaryla akademideki sanat retimi zerinde durmaktadr. Bir sanat tarihi kitabnn bulunmad bir dnemde, byk oranda eviri bilgilere yer verilen, genel sanat tarihi anlatmlarnn gazetede yer alm olmas nemlidir. (Gler, 1994: 49-51)

Bu dnem ayrca Halil Edhem Bey tarafndan Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisinin kuruluuna ait bilgileri kapsayan Elvah- Nakiye Koleksiyonu36 adl bir kitap da hazrlanmtr (Tansu, 1999: 104-105).

Paris, Berlin, Mnih, Viyana ve Madrid gibi kentlerdeki byk mzelerde bulunan, Bat resim sanatnn nemli ustalarna ait baz eserlerin, 42si yabanc 10u Trk ressamlarna yaptrlan kopyalar ile 85 Trk sanatsnn yaptlarn ieren ve Osmanl Mebuslar Meclisinin kararyla 1910-1916 yllar arasnda ayrlan belli miktarda denekle oluturulan Elvah- Nakliye Koleksiyonu lkemizde sanat alannda, belli bir ama dorultusunda toplanm ilk koleksiyon olmas asndan da ayr bir neme sahiptir. (Edhem, 1970)

Tansu, bu kitab ada Trk Sanat zerine ilk deerlendirme olarak kabul eder (Tansu, 1999: 362). Grenin bu konudaki yaklam ise yledir: 1910-16 yllar arasnda devlet tarafndan Elvah- Nakiye adl bir koleksiyon oluturulmaya allmtr. Bu koleksiyonda Batl sanatlarn tannm yaptlarnn Trk ressamlar tarafndan yaplm olan kopyalar da yer almaktadr (Gren, 2008: 75).
36

139

4.1.2. II. Merutiyet Dneminde Sanat Tarihi Kuram

Bu dnemde iktisad toparlanmayla birlikte, pek ok sosyal, siyasal fikir tartlm, pek ok yeni uygulama hayata geirilmi ya da geirilmeye allmtr. 1831 ylnda ilk resmi gazetenin yaymlanmasnn ardndan, 1860da inasi ilk zel gazete olan Tasvir-i Efkr kartmtr (Mantran, 1999: 408). Abdlhamit ynetiminin ardndan, zellikle Jn Trk hareketiyle birlikte kltrel anlamda ciddi bir canlanma yaanmtr. Abdlhamitin kat baskc ynetimini izleyen dnemde, talama gazeteleriyle birlikte, lkede 350den fazla gazete ve sreli yayn dolama girmitir. (Mantran, 1999: 227). 1911de Durkheim sosyolojisinden etkilenen Ziya Gkalpin kurucusu olduu Gen Kalemler dergisinin izledii ulusallama izgisi sonraki yllar iin belirleyici olacaktr (Mantran, 1999: 412-413).

Yeni sosyo-kltrel ortam beraberinde, sanat tarihini de etkileyecek olan, dil tartmalarn getirmitir. Pek ok aydnn dahil olduu bu tartmalar iinde zellikle Ali Suavi ilk Trkecilerden biri olarak ne kar. Onun Osmanlcaya aktarlm terimlerle ilgili yaklam kltrn kendi iinden rettii terimlerle, dardan aktarlan teknolojik terimlerin ayrlmas zerine gelimitir. Suvai, bilim dilinin ortak szcklerine Trke karlklar aramak yerine, Trkeyi etimolojik anlamda aratrma yoluna gidilmesini nermitir (lken, 2005: 85). Bu dnemde edebiyat alannda sren dil tartmalar, Ahmet Mithat Efendinin yeni dili poplerletirme abalar ve inasi ile Ziya Paann da destekledii gl bir hareketi dourmutur (lken, 2005: 114). Ayrca Ahmet Mithat ilk defa siyasi dnce dnda ilk kez Bat felsefesiyle kltr yaam zerinden tartmak gereini duymutur (lken, 2005: 115)

Sanat tarihine ilikin verileri bu yllarda yaymlanan gazetelerden takip etmek mmkndr. Saray evresinde toplanm olan sanatlara ait sergiler, tantm yazlar ve deerlendirmeler bu gazetelerde yer alr. Ayrca sergilere ait kataloglar da baslmaktadr (Giray, 2003: 66-67). Osmanl Ressamlar Cemiyeti Mecmuas bu dnemin yaynlar arasnda gzel sanatlar renimi konusunda yaymlad makalelerle ne kmaktadr. Dergide ayrca yabanc retim elemanlar yerine Trk
140

hocalarn atanmas, terminoloji sorununa ilikin tartmalar da dikkat ekmektedir (Giray, 2003: 68). Resim sanat zerine yazlan detayl eletiriler, akademinin snavlarna ilikin gzlemler ve deerlendirmeler, sanat tarihi anlamnda ilk atlmlar olarak grlebilirler (Giray, 2003: 70-71)

Osmanl mparatorluunda tarih yazarlna gelince; bilimsel bir disiplin olarak deilse de bu almalar on beinci ve on altnc yzyla kadar geriye gtrlebilen bir nitelie sahiptir. Resmi tarih yazmlar dnda menakpnamelerle ileyen bir epik gelenekten de sz edilmektedir (Mantran, 1999: 397-398). On yedinci yzylda Batl kaynaklarn da gz nne alnmaya balanmasyla (Mantran, 1999: 399) yeni bir sre balarken, 1720lerde yurtdnda grev yapan Yirmi Sekiz Mehmet Efendinin Sefaretnamesi tarihsel bakmdan dikkat ekici bir yere sahip olmutur (Mantran, 1999: 401).

1930lu yllara gelindiinde gazete ve dergilerde sanata stunlar ayrlmaya balanmtr (Giray, 2003: 74). Bu yazlarda genel olarak alan sergiler ve yarmalar eletirilmektedir. zellikle Nurullah Berkin bir ressam-yazar olarak Trk resim sanat zerine yazlar dikkat ekmektedir (Giray, 2003: 77). Sanata gsterilen bu ilginin iki nedeninden biri, kltrn devlet politikas olarak desteklenmesi ise dieri de, btn dnyay etkisi altna alan ekonomik krizin her alanda devletilii glendirmesi, zorunlu olarak n plana karmasdr (Giray, 2003: 79).

4.2. Cumhuriyet Dneminde Sanat Tarihi Kuramnn Geliimi

Cumhuriyet dneminden ncesinde ve Cumhuriyetin erken dnemlerinde, Celal Esad Arsevenin ilk almalarndan balayarak, yaplan neredeyse btn yaynlarda, Trk sanat aratrmalar yapabilmek iin bir temel oluturma amac gdlmtr. Arsevenin Franszca Trke karlatrmal szl, Vahid Beyin Baz Istlahat- Mhimme-i Snaiye Hakknda Mtalat (Gzel Sanatlar zerine Bir
141

Terminoloji Risalesi) kitab, Burhan Toprakn rencileri iin hazrlad slam Sanatlar ve Sanat Tarihi kitab nc almalar olmutur.

Trk Edebiyat Tarihinde Usul kitabnda yntem sorunu zerinde ilk kez duran Fuad Kprl, ayn kltr evresi iinde yetien ya da ortak tarihsel gemii olan toplumlarn yaptlarnn karlatrmal olarak incelenmesini nererek erken tarihlerde ok nemli bir alm yaratmtr (Mlayim, 1994: 23). Bu almasnda Kprl, plastik sanatlar deerlendirmelerinde de belirleyici ilkeleri tamakta olan, edebiyat yaptlarnn incelenmesi yntemi olarak unlar nerir:

1. Grdmz metin, muharririn el yazs deilse, aslna uygun mudur, deil midir? Aslna uygun deilse, yanl olarak m isnad olunuyor; yoksa tamamen uydurma mdr? 2. Metin acaba, tam ve sahih (exact) midir, yoksa fazla veya eksik midir? 3. Metnin tarihi ve yazld yer, intihsah tarihi, intihsah yeri, mstensihi mlum olmaldr. Yazma eserlerde bu kaytlara daima tesadf olunduu iin bu hususta mklat ekilmez. 4. Metnin harfiyen manasn kavramak ve tespit eylemek, yni lisann muhtelif tekaml devrelerine gre kelimelerin, cmlelerin hususi istalah ve tabirlerini delalet ettii manalarn aka tayn etmek lzmdr. O devir hususiyetlerine ima suretiyle yazlan cihetleri, mitolojiye mteallik nkteleri anlamadan bir metin hakknda fikir beyan etmek mmkn olmayaca bedihi ise de bu bedhatin sahte mtebahhirler tarafndan gz nne alnmad her gn grlyor. 5. Btn bu ilk hazrlklardan sonradr ki, metnin mevzuu, slubu, nkte ve incelikleri, hususiyetleri tetkik edilmelidir; tamamiyle edebi ve binaenaleyh daha fazla enfusi olan tetkik safhasnda, edebiyat tarihisinin ftri meziyetleri faaliyet icra edecektir. Metnin
142

fikri, hissi ve sanatkarne kuvvetini tayin etmek, eserin bizim zerimizdeki bedii tesirine meydan vermek demektir. 6. Tetkik ettiimiz eser, ne gibi ruh hallerinin ve teessr (imperession)lerin, ne trl bir tabiat zerinde nfuzdan vcuda gelmitir? Bunu anlamak iin, hal tercmelerine, muharirin ahsi ve umumi hayatna, tahsil ve tefekkr tarzna ve dahi sair rk, rs ve muhite ait tesirlere mracaat etmelidir. 7. Eserin nail olduu rabet ve icra ettii edebi ve itimai nfuzu tayin etmelidir. Nfuz icras meselesi daima rabetle tevem olmaz. Bazen zamannda ok hret kazanan bir eser ok gemeden unutulduu halde, uzun zaman dikkati ekmeyen bir eser de sonralar bir nfuz icra edebilir. (Mlayim, 1994: 152-156)

Seluk Mlayimin de iaret ettii gibi; bu inceleme tarz izleyen yllarda sanat tarihi iin de nemli ilkeler olarak karmza kacaktr. 1. madde orijinallik, 2. madde yenilenme, 3. madde yazt, 4. madde ikonografik analiz, 5. madde biim, biem ve ierik sorunlar, 6. madde toplumsal ve bireysel yapnn analizi, 7. madde acl yorum sorununu gndeme getirmektedir.

Bu balamda Sanat Tarihi yazm konusunda ipular ve grler belirleyen bir baka yazar-bilim insan da smayl Hakk Baltacoludur. Trk sanatnn incelenmesi konusunda smayl Hakk Baltacolunun 1934 tarihinde yaymlanm olan Sanat Estetik, Yaratma, Trk Sanati, Dil, Edebiyat, Temsil, Musiki, Resim, Mimarlk, Tezyini Sanat, ehircilik zerine Grmeler adl almasnda nerdii yntem yle sralanmaktadr:

1- Trk harsinin ekiller, cisimler zerinde nasl tecelli ettiini, surete, cisme nasl girdiini reneceiz. 2- Trk harsinin ecnebi unsurlar ne suretle bel ve hazmettiini, bu harsin temsil kabiliyetini reneceiz.
143

3- Trk harsinin dier nevi harsler zerindeki muayyen tesirlerini reneceiz, bu harsin beer maksatlara ne suretle hizmet ettiini reneceiz. 4- Trk harsinin mazisini bu gnk harse hatrlatacaz. Bu gnk Trk harsinin kanna kendi nevinden bir kan ilave edeceiz. 5- Bu hatrlatma sayesindedir ki itima Trk muhayyilesinin yaratc faaliyetine hz ve iddet vereceiz. (Hakk, 1934: 84)

Btn bu maddelerde Trk kltr (harsi) sanatsal incelemenin baat esi olarak grlmektedir. Bununla birlikte gemiteki Trk kltr elerinin bugne aktarlmas ve bylece yaratcla hz ve iddet verilmesi gnn ideolojik gereksinimlerinin bir sonucu gibi grnmektedir.

Sanat tarihi yazan kiinin sanat olmasa bile sanat duygusu tamas gerektiini belirten Baltacolu, bir yandan sanat sezgisi bir yandan da estetik bilgisi tamayan kiinin sanat tarihisi olamayacan vurgular (Baltacolu, 1971: 6).

Sanat tarihisinin grevini ise bu kez yle Trk Plastik Sanatlarnda tanmlar:

1- Gerek sanat eserini ayrmak. 2- Bu eserlerin zelliklerini belirtmek. 3- Bu eserlerin doum, lm artlarn belirtmek. 4- Bu eserlerin toplum zerindeki tesirlerini gstermek. 5Sanat devirlerinin kendilerinden nceki, sonraki

devirlerle olan mnasebetini gstermek. (Baltacolu, 1971: 6)

144

Bu tanmlarla 1926da yaymlanan makaledeki Trk Sanatn inceleme maddelerini karlatrrsak Baltacolunun almlama mekanizmasndaki deien ve sabit kalan eyler saptamak olasdr. ncelikle byk oranda ayn izgi zerinde ilerleyen iki makaleden 1971de yaymlanan Trk Sanat deil, genel olarak sanat tarihi zerinde durmaktadr. Ksa olmasna karn bilimsel anlamda daha tanmlayc olan bu maddeler sanat tarihi ynteminin ksa bir zeti gibidir. Ancak zellikle 4. maddede ne srlen sanat yaptnn toplum zerindeki etkisini incelemek grevi Baltacolunun 1926daki dncesinden ok da uzakta olmadn gstermektedir. Sanat tarihi bilimine biilen grev adeta sosyoloji disiplininin Comtecu ilk yorumundaki gibi topluma nclk etmektir. Bu yzden toplumsal yapnn sanat yaptndaki yansmasn deil, bunun aksi Baltacolunu ilgilendirir.

Bu makaledeki bir baka nemli deini sanat tiplerindeki deiimi zerinedir. Burada Baltacolu sanat tiplerindeki deiimin inklp (revolution) m tekaml (evolution) m olduu tartrken, evrim ve devrim srelerinin birbirini izleyen sreler olduunu anlatr. Gotikten Rnesansa, Klasikten Romantike geii bunun rnei olarak gsteren Baltacolu, bu durumun son rnei olarak deformasyon srecinin evrimiyle ortaya kan nonfigratif anlay iaret eder (Baltacolu, 1971: 7).

Seluk Mlayim, sanat tarihinin zerk bir bilim dal olarak varlk alann tanmlarken, ele alnan konunun erevesini izmenin zorluunu belirtmek adna birden fazla tanm ve aklama nerir. imdi tm de konunun belirli ynlerini aklayan bu tanmlara daha yakndan bakalm:

Sanat tarihine den; bir yapdan bir baka yapya geerken yitip gideni ve kazanlan btn zellikleriyle grp anlamak, deerlendirmektir. (Mlayim, 1994: 28)

Sanat tarihi, tarih koullarndan doan maddi kltr eyasn inceleyen bir bilimdir. (Mlayim, 1994: 29)
145

Sanat tarihinin konusunun; sanatn ana ekilleri, d ve i belirtileri ile ilgili gelime sreleri; bunlarn yap ve temalarn zaman ritimleri iinde incelemek olduunu syleyebiliriz. (Mlayim, 1994: 30)

Sanat tarihi sanatnn aksine bir ynde alr. Belirli bir zaman dilimde, belirli bir toplumsal yaant iinde, bir sanatnn elinde, bir yaratm srecinin sonucunda olumu olan sanat yapt sanat tarihisi iin k noktasdr (Mlayim, 1994: 37).

Trkiyede erken tarihlerde arkeoloji ve sanat tarihi alanndaki kurucu almalar yrtm olan Remiz Ouz Arkn 1940 ylnn r dergisinde yaymlad Trkiyede Sanat Tarihi balkl yaz, o yllarda sanat tarihinin almlanmas konusunda nemli makalelerden biridir.

Bu makalede Ark, arkeoloji almalarnn yannda yeni yeni nem kazanmaya balayan sanat tarihi almalarna ynelik olarak bir savunu gerekletirmitir. Ark, makalesine, bilim adamlarnn bir ksmna artc grndn syledii sanat tarihi alanndaki gelimelerin, yurtdndaki niversitelerde uzun yllardr krs, enstit ve yaynlarla var olduunu belirterek balar. Trkiyede o yllarda henz varlk gsteren iki nemli sanat eitimi kurumu olarak Gzel Sanatlar Akademisi ve Gazi Enstits vardr; ancak bu iki kurumda da sanat tarihinin bir laf ynndan baka bir ey olmad eklinde tartmalar srmektedir (Ark, 1975: 25). Bu yzden ncelikle tarih kavramndan balayarak sanat tarihiyle arkeoloji arasndaki ayrm ele alan Ark, unlar belirtir:

Sanat tarihi ile arkeoloji arasnda bir derinlik ve genilik fark vardr. nsan, yapt eya zerinde, sanat eseri zerinde aksetmi olarak telakki edip, btn yapt eserleri, gzel ve irkin, muvaffak olmu ve olmam kaydn, ihtirazn koymadan tetkik eden ve insanl bu tetkik ile tanyan; insanln eritii seviyeleri bu eit bir tetkik ile len, bu l neticesi de insanln yapt
146

eyay meydana getirmi iktisad, din, coraf, rk tarihi ve bedi sebepleri, kanunlar aratrp tesbit eyleyen arkeoloji vardr. (Ark, 1975: 28-29)

Sanat tarihinin belirleyici yn iin ayrm yaparken A. Ridderden alnt yaparak Biz yaratcy niyet ve tasavvurlaryla deil yarattklaryla leriz, fikrini savunan Ark (Ark, 1975: 26-27), insanlk tarihinin incelenmesi iin bilim adamlarnn eitli uzmanlamalar retmek zorunda olduunun altn izdikten sonra, sanat tarihinin yntem olarak arkeolojiden ok farkl bir yntemi olmadna inandn belirtir (Ark, 1975: 29).

Arkeolojinin meydana karp sraya koyduu eserler ierisinden, estetii alkalandranlar yani emotif (din, bedi) unsurlar hav, bulunanlar seerek, onlarn insanlk iinde grnlerini, zaman ve mekn srasyla tetkik eylemek sanat tarihinin mevzuudur. (Ark, 1975: 30)

Ark, makalesinde, sanat tarihinin tarihsel geliimin kltrel boyutunu arkeolojik bulgulardan ok daha ak bir ekilde ortaya koyduunu vurgulamaktadr.

Freskler, kabartmalar, anaklar zerindeki resimler, mhrler, idoller, mabet mezar ve ikametgh mimarl sayesindedirki, Ege medeniyetini bugn kymetlendirmek imknna mlikiz. Yani asker ve sivil, din ve mevta mimarlk vesikalar; heykeller, kabartmalar, resimler, figrinler, mhrler bize onlarn seviyesini, bir yazl metinden daha ak, daha eyi ifade etmektedir. (Ark, 1975: 35)

Ark, sanat tarihinin incelemesini yapmas konusunda dikkat edilecek nemli noktalardan birinin de kendini bir tek memleketin sanatna vakfetmeden,

147

sanatlarn birbiri zerindeki tesirini hesaba katarak hareket etmek olduunu belirtir (Ark, 1975: 31).

Burada Arkn grnn ufkunu daha iyi kavrayabilmek asndan ayn nokta zerinde de dursa bir noktann altn izmekte fayda grnmektedir:

Tekrar edelim: Sanat tarihi arkeolojinin esere tetkik metodunu kullanmakla beraber genilik iytibariyle ve gzel kaydn koymak suretiyle mevzuunu ondan ayrm tahdit de etmi olur. Ve bylece arkeoloun yetimesinde ilk ve en mhim safhay, arkeoloun kltr bakmndan olgunlamasnda da, edebiyat mstesna, dier ilimlerin hibirinin yapamad tesiri meydana getirir. Gzel eseri tatmayan, gzel eserleri meydana getiren cemiyetleri, ktalar bir de gzel eserlerin zaviyesinden grmesini bilmeyen gzel eserin karsnda tetkike, mukayeseye, hkm vermeye dayanmayan bir hayranlk duymayan arkeolo, bir tarihi bir ilim amelesinden baka bir ey deildir. O, ta yar fakat evi yapamaz! Onun elite=sekin zmre arasnda yer almas, resmi rtbesi ne olursa olsun bir cemiyetin kymet hkmlerine rehberlik, nazmlk eylemesi imknszdr, vey rehberlik nazmlk eylemesi sadece cinayettir! Bu itibarla da: memleketimizde, zevkin ve kltrn mthi bir ihtill ile savrulduu Trkiyemizde sanat tarihinin stnde mstesna bir ehemmiyetle durmak; bu hususta baz baka memleketlerin; doymu usanm bir tekmlde olmalarna ramen sanat tarihine yksek mekteplerinde liselerinde, niversitelerinde, ne kadar byk yer verdiklerini ibretle nazar dikkate almak bir vazifedir sanyoruz. (Ark, 1975: 37)

Bu noktada tartlmas gereken birka nokta gsterebiliriz. lerinden en ok gze arpan ise arkeologa kltr bakmndan olgunlamas iin sanat tarihinin katksn deerlendirirken edebiyat hari tutmasdr. Bu tutum ilgi ekicidir. ncelikle yeni kurulan Trkiye Cumhuriyetinde akademik disiplin iinde pozitivist
148

ilginin youn olduu ve sosyal bilimlerin hemen hepsinde doa bilimlerini rnek almann ilke edildii bir dnemde, Arkn, hi duraksamakszn, edebiyat referans alan olarak tanmlamasdr. lintili olarak da 1960l 70li yllarda Avrupada gelimeye balayacak, lkemizdeki etkisini ise 70lerde sonra ve zellikle 90l yllarda gsterecek olan semiotik (gstergebilimsel) yaklama k tutmasdr. Kanmzca bu iki zellik, 1940 ylnda dile getirilmi bu dncelerin deeri noktasnda dikkate alnmaldr.

kincisi bir nokta da Arkn sanat tarihi deerlendirmesinde gzele verdii nemdir. Yazsnda aka estetik haz almay bilmeyen ve estetik kategorileri karlatrmay bilmeyenleri ilim amelelii yapmakla eletirmektedir. Sanat tarihinin sanat felsefesi ve estetikten ayrlmasnn disiplinin zgll asndan bir zorunluluk olarak dnld bir dnemde bu yaklam nem tamaktadr.

Metin Szene gre, Cumhuriyet kendini ifade biiminin modernizm olduunu ilk olarak mimaride gstermitir. Ancak 1908den beri gelimekte olan dnsel hareketlerin uzants olarak mimaride ulusal gemii n plana karan bir izgi izlenmitir. Bu dnem Birinci Ulusal Mimarlk Dnemi olarak anlmaktadr (Szen, 1984: 27).

Cumhuriyetin ilk yllarnda, snrl saydaki mimarn hemen hemen tmne yakn, ulusal mimarlk akmna bal kalmtr. Bunun deiik nedenleri vardr. Bunlardan ilki yetitikleri kurumlardaki eitim dzenidir. Dnemin bu alanda en nemli eitim kurumlar olan Sanayi-i Nefise Mektebi ile, Mhendis Mektebinde yerli ve yabanc retim yeleri, eitimin arln bu tr bir mimarla verdiklerinden, bu dnemde, bu eilimde bir kuan yetimesine olanak salamlardr Kurumlarn ders programlar, ders kitaplar incelendiinde, ayrntlarna kadar, gemi 29)
149

mimarlk

rneklerinden

alntlara,

bunlarn

gnn

koullarna uyarlanm biimlerine rastlanmaktadr. (Szen, 1984:

1927 ylndan sonra nceki dneme karakterini veren Mimar Kemalettin, Vedat Tek, G. Mongeri gibi hocalarn yerini modernist anlayta yabanc mimarlarn almasyla yeni bir dneme geilmitir (Szen, 1984: 41). E. Egli, H. Poelzing, B. Taut, C. Holzmeister gibi dnemin tannm mimarlarnn eitim verdii, yine H. Jansen, Le Courbusier gibi pek ok tannm mimarn danman olarak grev yapt bu dnemde, uluslararas biemsel yaklamlarn arlk kazand kbik mimari etkileri gzlenmeye balamtr (Szen, 1984: 168-171). 1940lara kadar uzanan bu dnemde modern tekniklerle ama zellikle talya ve Almanyada gelien faist rejimlerin etkisiyle antsal yn ar basan, siyasal bildirge niteliinde yaplar ina edilmitir (Szen, 1984: 243). Sedad Hakk Eldemin 1940 ylnn Arkitekt dergisinde yaymlad bir makaleden u alntlar bu dnemin dikkatini nereye odakladn zetler niteliktedir:

Menevi artlarn vcut bulmas biraz da rejim meselesidir. Bunlar daha ziyade kuvvetli rejimler ve millet tarafndan tatbik edilebilir. Bu takdirde hkmetlerin oynayabilecei rol ok byktr. talyada yeni rejim kurulduu zamandan beri her ubeye olduu gibi mimariye de yeni idealler, formller, doktrinler verilmitir. Mimarlar kendilerine verilen direktif ereve dahilinde aratrmalar yaptktan sonra bugne mahsus karakteristik ve yerli bir mimari slup yaratabilmilerdir. Almanyaya gelince orada da yeni rejim mimariyi bsbtn yeni bir yola sevketmitir. (Szen, 1984: 244)

Burhan Asaf gibi bu srecin etkili yazarlar, zellikle Alman felsefe ve sanat tarihi kaynaklarndan etkilenerek, Wlfflinin aruhu tarafndan biimlendirilmi biim anlaynn egemen olduu bir yaklam gstermilerdir (Bozdoan, 2002: 130).

Bu alandaki abalar iinde, zellikle, Wlfflinin Sanat Tarihinin Temel lkelerinin ve Hauserin Sanatn Toplumsal Tarihinin Trkeye evrilmesi eitim
150

anlamnda belirleyici standart haline gelmitir. Bunun dnda smail Tunal ve Bedrettin Cmertin yrtt almalar da bu alan zenginletirmeye almtr. Btn bu abalara karn, Sezer Tansua gre, yksek retim kurumlarnda yrtlen sanat tarihi almalarnda betimleyici dzeyden yorumlayc dzeye geilememitir. (Tansu, 1999: 233-234).

1940l yllarda sanat-felsefe alannda bilimsel almalarda bulunan biryazar olarak bu almalar kitaplara dntren Hilmi Ziya lken ayrcalkl bir yere sahiptir. lk kez slam felsefesinin 20 yzyln ilk yarsnda incelenerek bat felsefesiyle karlatrlmasn ve aklamalarla rneklenmesini ortaya koyan lken bu alanda nemli bir kaynak kitap yaymlar. Trk Tefekkr Tarihi ad altnda 193334 yllarnda yaymlanan bu kitap kendisinden sonra gelecek olan dnce tarihi kitaplarna rnekleme oluturmutur. Hilmi Ziya lkenin sanat alannda ilk almas olan 1941de kk bir bror olarak yaymlanan Resim ve Cemiyet kitab ise dnsel anlamda lkenin iinde bulunduu durumla sanat yaklamlar arasndaki gerilimi temel alarak bir zm nerme giriimidir (Tansu, 1999: 232). Mimari Odakl Sanat Tarihinden Resim Sanat Tarihine Gei blmnde daha ayrntl olarak ele alacamz gibi, bu dnem resminde belirgin bir eilim olarak yurtdnda yzyl banda hkm sren, kbizm bata olmak zere, sanat hareketlerini izleyen D Grubuna kar Resim ve Cemiyet, Yeniler Grubunun manifestosu olarak alglanmtr. Yenilerin genelee dnk ve toplumcu tutumunu destekleyen lkenin, almasnn sonunda Eugene Delacroixnn nklaba Rehberlik Eden Hrriyeti ve Zeki Faik zerin nklap resmini bir arada basarak Bat taklitiliini eletirmektedir (lken, 1942: 40-45).

Sanat tarihinin Trkiyede bir bilim dal olarak ortaya kt dnemlerde Halkbilim (etnografi ve folklor) aratrmalar ve derlemeleri de yaplmaa balanm, niversitelerde bu dallara zg krsler almtr. zellikle krsal kesimde bulunan etnografik ve folklorik malzeme mzelerde toplanmaya balamtr. Bylece henz daha malzemesini ve aratrma objesinin neler olduunu tanmlamaya balayan sanat tarihi bilimi, folklorik ve
151

etnografik

malzemenin

adeta

istilasna

uram,

belli

bir

snflandrma yaplmadan her trl retim inceleme kapsamna alnmak zorunda kalmtr. Nitelik farkll gzetilmeden, sadece niceliksel olarak gruplandrmalar yapldndan salkl bir tipler tarihi veya slup tarihi oluturmada zorlamalar olmu, yazl kaynaklarn retilen nesneyle beraber deerlendirme kapsamna alnmamas da bu olguyu glendirmitir. (Yeniehirliolu, 1993: 587)

Sezer Tansu, Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisinin durumuna deinirken, buradaki eitimin henz 1940l yllarn sonlarndan itibaren k derecesinde gerilemi olduundan sz etmektedir (Tansu, 1995: 88). 1982 ylndan sonra da akademi bir niversitenin fakltesi durumuna getirilmitir (Tansu, 1995: 106). 1955 ylnda Bauhaus ekolne gre kurulmu olan Devlet Tatbiki Gzel Sanatlar Yksekokulu da istenen sonucu vermemitir (Tansu, 1995: 134-135).

Cumhuriyet dnemine geilirken lke, bir yandan ulus devletin inasn tamamlamaya urar, bir yandan da kltrel anlamda kendi kaynaklaryla Batnn tarihsel srelerini gz nne alarak yeni bir geliim izgisi izlerken Batda ok farkl tartmalar hkm srmektedir. 1930lu yllara girildiinde dnyadaki gelimelere bakldnda modern sanatn byk bir srama iinde olduunu grebiliriz. (pirolu, 1991: 13-18).

Bu dnemin gelimelerini belirleyen temel unsurlar, Cumhuriyet dnemine girerken tarih yazclnda deien anlay, pozitivizmin egemen olduu bir kltrel evre, ulus devletin inasnn sanat kurucu bir e olarak kabul etmesi ve sanat tarihi zerine hzla artan yaynlar olarak belirlenebilir.

152

4.2. Cumhuriyet Dneminde Sanat Tarihi Kuramnn Geliimi

Trkiyede sanat tarihi yaynlarnn gemiine bakldnda, bunun, sanat tarihi aratrmalarnn gemii kadar kkl olmad hemen dikkat ekecektir. Gerek yaptmz aratrmalarda karmza kan kaynaklarn snrll, gerek Prof. Dr. Ayla dekan tarafndan 1974 ylnda hazrlanm olan ve tezimiz iin de nemli bir kayna tekil eden Trkiyede 50 Ylda Yaymlanm Arkeoloji, Sanat Tarihi ve Mimarlk Tarihi ile lgili Yaymlar Bibliyografyas sanat tarihi yaynlar konusundaki yetersizlii ele vermektedir. Bizim aratrmamzda yayn eitliliinin balad 1970li yllara gelene dek genel sanat tarihi ya da sanat tarihinin eitli alanlar zerine yaymlanm kitaplarn, daha ok arkeoloji odakl olduu ve lise ders mfredatna zg genel sanat tarihi anlatmn kapsad grlmektedir.

Bu yazarlarn dier almalarna bakldnda ise sanat tarihi disiplininin kendisini zgl bir alma alan olarak seen yaptlarn aznlkta olduu grlmektedir. almalar byk oranda rgn eitim iin yazlm kaynak kitaplar vasfnn zerine kamamlardr. te yandan yukarda saydmz isimlere ait almalara dier almalaryla birlikte bir btn olarak bakldnda mimarlk tarihi almalarnn n planda olduu da dikkat ekmektedir. Bu listeye ayrca bu dnemde eviri olarak yaymlanm kitaplar da eklemek gerekir. Bylece karmza yine ok geni olmayan ve mimarlk tarihi zerine odaklanm bir liste kacaktr. Bu kaynaklar dikkatle incelendiinde Celal Esad Arsevenden balayarak sanat tarihi incelemelerinde izlenen kuramsal yaklamn yabanc yazarlardan aktarma olduu dikkati ekecektir37.

rnein, Vahid Beyin Trkeye de kazandrd C. Bayetnin Muhtasar Sanat Tarihi kitabnn tarihsel tasnif biiminin btn bu ilk dnem yaptlar iin vazgeilmez bir sralama oluturduu hemen dikkat ekecektir. Bkz.: C. BAYET, Muhtasar Sanaat Tarihi, ev. Vahid, stanbul, 1929.
37

153

4.2.1. Sanat Tarihi zerine Yaplan Etkinlik ve Yaynlarn Getirisi

Seluk Mlayim, Sanat Tarihi Metodu konusunda bu konuyu gl bir ekilde vurgulamtr:

Sanat tarihi yaynlar arasnda, sanat tarihine giri, aratrma teknikleri veya sanat tarihinin felsefesi konularn ieren birka kitap bulunsayd, bu kitabn konular bylesine geni ve ayrntl tutulmayacakt. Genel sanat tarihine olduu kadar, Trk sanat konularna da k tutabilecek zgn bir metot izememi olmann sakncasn hep yaamzdr. nk, grnen her eklin, ele alnan her estetik problemin, bak asna gre deiik alglandna her an tank olmaktayz. (Mlayim, 1994: 3)

Trkiyede sanat tarihi almalar asl olarak kltrel envanter tutma giriimleri olarak balamtr. Bata Osman Hamdi Bey olmak zere Osmanl mparatorluunun son dneminde yaam olan aydnlar, zellikle, yurtdndaki kimi almalardan etkilenerek bunu Trkiyede de uygulamak istemilerdir. Osman Hamdinin arkeoloji, smail Galibin nmizmatik, Fuad Kprlnn tarih, Ziya Gkalpin kltr, Suphi Ezgi ve Rauf Yektann mzik konularnda yapt aratrmalar nu konuda ilk dikkati ekenlerdir (Arseven, 1993: 9).

Celal Esad Arseven, 1889 ylnda, Jn Trk hareketi iinde nemli bir yer edinen Mizanc Muradn da tarih dersleri verdii Mekteb-i Mlkiyeye kaydolur ve burada edindii ansiklopedist tavr btn almalarnda kendini gsterecektir (Arseven, 1993: 13). Ankarann imar srasnda mimar H. Jansenin maviri olarak grev yapan Celal Esad Arseven, 1926 ylnda Camillo Sittenin ehir Mimarisi kitabn evirerek yaymlatr. Ayn zamanda Trke-Franszca arasndaki terminoloji sorununu gidermek iin Franszcadan Trkeye ve Trkeden Franszcaya Sanat Kamusu adl szl hazrlamtr. Bilimsel anlamda sanat tarihi almas olarak
154

anlabilecek ilk yayn, 1928 ylnda Devlet Matbaas tarafndan stanbulda baslan Mimari Tarihinin ilk cildi olan Kurun- Kadime olarak grlmektedir. Bu kitab hazrlad yllarda Arseven, Sanayi-i Nefise Mektebinde Mimarlk Tarihi ve ehircilik profesrl yapmaktadr (Arseven, 1993: 22). Ancak, bu eser, bir ders kitab nitelii tayan ve genel sanat tarihinden hayli uzak olan bir almadr. Hoca Ali Rza ve Zonarodan resim eitimi alm olan Arsevenin, 1900 ylna kadar resim zerine kitaplar yaymlam olsa da, bu tarihten itibaren daha ok mimariye ynelmi olmas ilgi ekicidir. (Arseven, 1993: 16)

Bu dnemde yaymlanan, dorudan sanat tarihini ilgilendirmese bile onun zerinde oka etkili olmu, Baltacoluna ait Demokrasi ve Sanat (1931) kitabdr. Baltacolu, bu kitapta, Cumhuriyet Halk Frkasnn Byk Bunalm yllar ardndan toplanan nc kongresinde alnan kararlar izleyerek, Bat dorultusunda gelitirilecek bir sanatn gereklilii zerinde durmutur (Giray, 2003: 79)

Arsevenin sanat tarihi ekolnde nemli bir yere yerlemesini salayan asl kapsaml almalar, Trk Sanat Tarihi Enstits yelii yaptktan sonra, milletvekillii grevi stlendii yllarda hazrlad ve 1943-1952 yllar arasnda fasikller halinde yaymlad Sanat Ansiklopedisi (5 cilt) ile 1956da tamamlanan Trk Sanat Meneinden Bugne Kadar Mimari, Heykel, Resim, Ssleme ve Tezyini Sanatlar adl yaptlardr. Bu kitaplarda Arseven, Trk kltrnn insanlk tarihindeki en eski kltrlerden birini oluturduunu ne srmektedir. Trk Oca tarafndan baslan bu yapt, zellikle Trkln slamiyetten nceki dnemini ne kartarak, kltrel sreklilie vurgu yapar. 1947 ylnda E.G. Benitonun Yeni Mimari yaptn Trkeye evirir (Arseven, 1993: 23; Ayvazolu, 1989: 990).

Trkiyede alan Fransz sanat tarihilerden A. Gabriel (1883-1972), Trk mimarisine ilikin aratrmalar yapm ve Anadolu Trk Antlar adl bir kitap yaymlamtr (Mlayim, 1994: 145-146). 1931 ylnda Monuments Turcs dAnatolie adyla Franszca olarak yaymlanm olan bu yaptn bir ksm, ancak 1954 ylnda Trkeye evrilmitir. 1926 ylnda, stanbul niversitesinde grev alan Gabriel,
155

Kayseriye yapt geziler srasnda buradaki yaplar inceler. Fotoraflarla da desteklenmi olan bu kitapta plan izimleri de bulunmaktadr. Kitapta, Kayseri tarihi ve topografyas/yeryz ekilleri, Kale ve surlar, Camiler, Medreseler, Trbeler/Kmbedler, Sivil mimari adna ar-pazar, han, hamam ve emeler, Kayserinin ulamn salayan yollar ve bunlar zerindeki eserleri incelenmektedir (Gabriel, 2009: 5-10). Bu dneme ait baka bir aratrma Zahir Gvemliye ait Balangcndan Bugne Trk ve Dnya Sanat Tarihi adl almadr. Liselerde okutulmak iin varolan iki kitaptan baka bir almann olmad ve sanat tarihini toplu bir zet niteliinde ele alan bir yaptn olmad gerekesiyle 1960 ylnda Varlk Yaynlar Faydal Kitaplar dizisinden km olan kitap hakknda Gvemli yle der:

Bu kitapta, tarih srasna uymaa altk. Ama gerei kadar tarih bilgisi veremedik. Hele ayn devirde kaynaan akmlar, yakn alar, gznne alnd zaman bu sraya uymann gl daha da iyi beliriyor. Sanat kollarnn ve rlarnn ne gibi gereklerden doduunu gstermee altk. Bunu yaparken sanat tarihinin en lzumlu isimlerini yazabildik. Okuyucunun sk sk karlamas mmkn olan kiileri, eserleri ele alabildik. Ama, sanatlarn hayatna yer veremdik. (Gvemli, 1960: 7)

Buradan da anlalaca gibi olduka genel bir erevede kalan bu incelemede Gvemli sanat tarihini yle tarif eder:

Konusu insanolunun gemite yaratt sanat eserlerini inceleyip aradaki srekli izgiyi tesbit etmek olan sanat tarihi (Gvemli, 1960: 8)

156

4.2.1.1. Trkoloji Aratrmalarnn Sanat Tarihi Kuramna Etkisi

1908 ylnda Trk Derneini kurmu olan Yusuf Akura ve Fuad Kprl, Ziya Gkalp, Mehmet Arif gibi isimler, 1913 ylnda Trk Bilgi Derneini kurarak, Trkiyat, slamiyat, Hayatiyat, Felsefe ve timaiyat, Riyaziye (Astronomi), Maddiyat ve Trklk gibi kollarda almalar balatmlardr (Snmez, 2008: 120121). Cumhuriyet dneminin resmi tarih tezini formlize eden isimlerin banda gelen Yusuf Akura (Trk Tarih Kurumunun kurucu yeleri arasnda yer almt), Trklerin tarihinin tmyle slami gelenekle aklanmasndan syrlarak laik bir biimde yeniden yazlmasnn da mimar olmutur (Snmez, 2008: 123).

Kprl, 1924 ylnda arkiyat yaklamn Trkiyatla dntrlmesi gerekliliin duyulduu bir dnemde, 1924 ylnda Trkiyat Mecmuasnn bana getirilmitir (Mlayim, 1990: 67). Kprlnn davetiyle Trkiyeat Mecmuasnda Trk Sanat zerine makalesi yaymlanan ve stanbula bir de konuma yapmaya gelen Strzygowskinin almalarnda, sanat belirleyici tinsel boyut olarak dinsel motifleri ikinci plana atarak gler gibi olgular kullanmas dnemin ideolojik yaklam asndan da tercih edilir bir durumdur (Mlayim, 1990: 68).

Cumhuriyetin ilk yllarnda zellikle Trk Tarih Tezi ve Gne Dil Teorisi gibi alma alanlaryla kendini gsteren kken yaratma giriimi, byk bir aratrmac kitlesini peinden srklemitir. Hitit kazlar vb. etkilerle arkeoloji bilimini de arkasna alan bu abalar, bir Anadolu antikitesi yaratma giriimi olarak dnlebilir (Mlayim, 1994: 115-116).

On dokuzuncu yzyln sonu ve yirminci yzyln banda Gktrk Antlarndaki yazlarn okunuu ve Divan- Lgatit Trkn bulunuu Trkoloji aratrmalarnda yeni bir k yakmtr (Mlayim, 1994: 141).

lk dnem sanat tarihi yazmn Trkoloji aratrmalaryla birlikte belirleyen nemli etkenlerden biri de oryantalist etkilerdir. Oryantalizm, Bat lkelerinin
157

Doada Pazar aramas giriimlerinin bir paras olarak egzotik bir uzak diyar olarak romantik bir tahayylle kavranm olan Douyu simgeler. Douyla balantlar glendirmek adna onlarn dil ve edebiyatlarn anlama abas olarak balayan oryantalist ilgiler, 1873 ylnda Pariste toplanan Oryantalistler Kongresiyle resmi bir nitelik de kazanmtr (Mlayim, 1994: 119-121). ylda bir yaplan bu kongreler bir yandan Batda bir Dou algsn biimlendirirken, bir yandan da, rnein Trk toplumunda, filizlenmeye balayan Trk sanatlar aratrmalaryla birleerek kken aratrmalarn dourmutur (Mlayim, 1994: 126).

Niyazi Berkesin tarih almalarnda da Batnn oryantalist sylemi zerine bir kar k gzlemlemek mmkndr. Genellikle Trkiyede adalama ile tanm olduumuz Berkes, Ortadou slam toplumlar arasndaki farkllklar zerinde de durmutur (Kayal, 2000: 77). 1940l yllarn dnce ortamna, zellikle de Batda eitim alarak Trkiyeye dnen aratrmac kuaa bakacak olursak, Sabahattin Eybolunun dnem iin tanmlamasyla, Batya alafranga olarak gittim, alaturka dndm durumuyla kar karya kalrz (Kayal, 2000: 81).

Trkiyede sosyal bilim aratrmalar balangcnda tek bir paradigma zerinde ilerleyen bir yapda olsa da, Hilmi Ziya lkenle birlikte ilk olarak ok katmanl bir kimlie brnmtr. lkenin kulland dyadolojik yntem her disiplini kendi sahasndan karp teki disiplinlerle karlatrarak inceleme zerine kuruludur. lkene gre, disiplinler birbirine indirgenmeden, ama karlkl bir alveri iinde bulunarak yaplacak bir aratrma iin, sz konusu hangi disiplin olursa olsun, zmlemede felsefi kayg gdlmelidir (Tak, 2000: 89-90). Tarihsel olgular tek bir bilim tarafndan incelenemeyecek kadar karmaktr (Tak, 2000: 106). te yandan lken, Millet ve Tarih uuru yaptnda uygarlk ve kltr zerine yaplan ayrm reddederek, bunun skolastik bir biimde madde ile sureti, z ile ekli birbirinden kesin izgilerle ayrmaya benzetir (Tak, 2000: 97).

Yukarda belirttiimiz gibi Trkoloji almalarnn balanglar da bu dnemlere yaslanmaktadr. Bu konuda balangtaki tutumun ana hatlar, Trkiyede
158

tarih yazmnn ilk isimlerinden biri olarak kabul edilen Yusuf Akurann almalarndan takip edilebilir:

Osmanl lkelerinde, garpten feyz alarak, kuvvet kazanmak ve terakki arzular uyanal, belli bal siyasi yol tasavvur ve takip (ebaucher) edildi sanyorum: Birincisi, Osmanl hkmetine tabi muhtelif milletleri temsil ederek ve birletirerek bir Osmanl milleti vcuda getirmek. kincisi, hilafet hakknn Osmanl Devleti hkmdarlarnda olmasndan faydalanarak, btn slmlar sz konusu hkmetin idaresinde siyaseten birletirmek (Frenklerin panislamisme dedikleri). ncs, rka dayanan siyas bir Trk milleti tekil etmek (Akura, 2008: 35).

Gellnere

gre,

milliyeti

ideoloji

modern

topluma

zg

dnce

sistemlerinden biridir. Siyasal birim ile kltrel birimin akmas olarak tanmlad milliyetilik, devlet ile toplum arasnda tarm toplumunda ihtiya duyulmayan cinste bir diyalogun gerei olarak ortaya kmtr (Snmez, 2008: 110).

Arseven, Strzygowskinin etkisiyle Asyaya ve kkenler sorununa dikkat ekerek yurt ve kubbe biimlerli zerinde durmutur. Kuban, Arsevenin, Trk Sanat Tarihi yazmndan genellikle hkmdar slaleleri zerinde durmasn eletirirken, onun bilinli olarak konut mimarisi zerinde durmasn ise nc bir katk olarak yorumlamaktadr (Kuban, 2000: 225).

Trkiyede sanat tarihi disiplinin gelimesinde yabanc bilim adamlarnn katks bilinmektedir. Bunlar iinde, Trk sanat kavramsallatrmasn ortaya atmalarndan dolay youn bir tartma yarattklar iin ne kanlar, bata Strzygowski olmak zere, Avusturyal sanat tarihilerdir. Oktay Aslanapann Cumhuriyet dneminde Trkiyede alm olan Avusturyal sanat tarihilerini konu alan yayn bu konuda aratrma yapanlar aydnlatc niteliktedir.

159

Trk sanat aratrmalar dolaysyla Trkiye sanat tarihi iin kritik bir grn sunan Viyana Okulu, psikolojik genetik kuram, kltr ve retimin btn dzeyleri ile sanat etkinlii arasndaki balar zerinde durmaktadr. (Mlayim, 1994: 19)

Avusturyal sanat tarihisi Strzygowski, aratrmalar iin yapt geziler srasnda 1890 ylnda stanbulu ve zniki ziyaret etmitir (Aslanapa, 1993: 32). Balkanlar, Yunanistan, Trkiye, Arabistan, ran, Ermenistan gibi ok eitli lkelerde yapt geziler sonucunda 1910 ylnda Diyarbakrla ilgili bir alma yaynlamtr. Bunun ardndan 1917 ylnda yaymlad Altai-ran adl yaptnda maden ileri ve adrlar zerinde durarak Trk Sanat tartmasn ortaya atmtr. Bu makale daha sonra 1935 ylnda Trkiyat dergisinde yaymlanmtr.38 (Aslanapa, 1993: 34) Strzygowski, 80 sayfa tutan bu makalesinde, Trk sanatnn kayna, geliimi, mimari tipler, teknikler, motifler ve slup zellikleri gibi her eyi deerlendirmeye almaktadr (Mlayim, 1990: 68). Bu almann sonunda u ifadelere yer verilmektedir: slam sanat Trk ubesi, Arap ve Acem sanatlarndan sonra nc ve kati bir kk tekil eder ki, slam sanatnn gvdesi bundan nevnema olmutur. (Aslanapa, 1993: 34). Strzygowski, Fuad Kprlnn ricas zerine stanbula gelerek bir de konferans vermitir (Mlayim, 1990: 66).

Strzygowskinin rencisi H. Glck (1889-1930) de Trk Sanatnn btnln iaret eden yaynlar yapmtr (Aslanapa, 1993: 26).

Oktay Aslanapa, Strzygowskinin sanat tarihinde kulland yntemi u srayla belirtir:

Giri I. Kaynak ve bilgiler

Bu makalenin yaynlanmas o srada Trkiyat Mecmuasn yneten F. Kprlnn youn abalaryla gerekleebilmitir (Mlayim, 1990: 66).
38

160

(Bu blm, almann konusuna gre baz alt blmlere ayrlabilir. Genel olarak eserle ilgili tarihi kaynaklar, evvelce yaplm aratrmalar ele alr.) II. Mahiyet 1) ilik a) Malzeme b) Teknik 2) Konu Yapl ve sslemedeki gayeler vs. 3) Unsurlar Eserde kullanlan paralar tek tek anlatlr. 4) Form (Unsurlarn sentezi) 5) Muhteva Milli ve ahsi karakterler vs. III. Gelime 1) Yerleme a) Durum b) Saha c) Irk 2) Sanatn iradesi 3) Yayl Deerlendirme (Aslanapa, 1993: 36)

Strzygowskinin bir dier nemi de, Avurtayadaki almalarn sanat tarihi yazm etkileyen Alois Riegl ve onun halefi Dvorakn doldurduu krsnn eleniinde srdryor olmasdr (Aslanapa, 1993: 36). Strzygowski, on sekizinci yzyldan o tarihe dek sren Winckelmann klasisizmine ve Antik kltr hayranlna kar, Kuzey ve Dou lkelerinin etkisini sanat tarihi yazmna kazandrmasyla dikkatleri zerine ekmitir. Tarihe Hegelci yaklamdaki Hristiyanlk ve Antikite vurgularn bir kenara brakarak, tarihte tin kavramnn arlk kazand bir ileyi ortaya koymutur (Mlayim, 1990: 66). Trk sanat aratrmalar Kuzey kavimleri ve
161

Dou halklarnn kesiim noktasnda olduundan aratrmac iin biilmi kaftandr (Mlayim, 1990: 67).

Strzygowskinin rencisi Glckn almalarndan esinlenerek Celal Esad Arsevenin hazrlad Trk Sanat ve E. Diezin yazd Trk Sanat kitaplarnn ardndan geni oylumlu olarak yaymlanm ilk alma, Oktay Aslanapann 1971 ylnda Londra ve New Yorkta yaymlanan Turkish Art and Architecture kitabdr. Bu kitap geniletme ve eklerle Trkeye ancak 1984 ylnda, yine yazarn kendisi tarafndan aktarlmtr (Aslanpa, 1999: VI).

Ernest Diez (1878-1961), 1911 ylndan itibaren Strzygowskinin yannda asistan olarak almaya balamtr. Trk sanat konusunda yapt zgn aratrmalarla hem bu konudaki literatr belirleyen hem de Trk sanat tarihiler zerinde etki brakan Diez, 1943 ylnda stanbul niversitesine gelerek sanat tarihi enstitsn kurmutur (Aslanapa, 1993: 24). slam sanat zerine alm olan Diez, yap ve sslemeleri biemsel olarak snflandrarak bir biem tarihi oluturmaya almtr. 1946 ylnda yaymlad kitabnda bu aratrmalarnn sonularn yaymlamtr. Viyanaya dndnde Trk ve slam Sanatlar krssnn kurulmasn da salamtr (Aslanapa, 1993: 25).

Bunlarn dnda: Katharina Otto-Dorn (1908-) 1954 ylnda Ankara niversitesi Dil ve Tarih Corafya Fakltesinde Sanat Tarihi Enstitsn kurmu ve on iki yl boyunca buarda Trk Sanat aratrmalarn ynetmitir (Aslanapa, 1993: 39); Hans Sedlmayr (1896-1984), 1958de stanbul niversitesinde (Aslanapa, 1993: 31); Walter Frodl (1908-1978), 1962-63 yllarnda stanbul Teknik niversitesinde (Aslanapa, 1993: 26); Karl Oettinger (1906-1979), 1963-64 yllarnda stanbul niversitesinde dersler vermitir (Aslanapa, 1993: 31).

slp devirlerini tantmaa yaryan sanat tarihi terimleri arasnda bir birlik mevcut bulunmamaktadr. Kh din kh siyas kaynaklardan glen, fakat ok defa tarihciler tarafndan gelii gzel ortaya atlan ve bir otoriteye dayanmak suretile yerleip kalan adlar
162

kullanlmaktadr. Dou islm lkelerindeki sanat slplarn iine alan slm sanat tabiri bu tarzda tekil edilmi bulunan bir isimdir. (Diez, 1946: I)

Diez, yzyln ortalarna doru Hristiyan sanat, slam sanat gibi dinsel temellere dayanan snflandrmalarn yerine, ulusal biemsel ayrmlarn temel alnd bir yaklamn egemen olmaya baladnn altn izer (Diez, 1946: I). Diez, Celal Esad Arsevenin Trk Sanat kitabnn ilk blmnn Avusturyal meslekta Glckn aratrmalarnn sonularna dayandn belirtmektedir (Diez, 1946: II).

Mlayim, Hegelci dnce sisteminin, anglo-sakson dnyann sanat tarihinden kuramsal bir neriyle kendi yntemini getirdiini vurgulamaktadr. Ancak Trk sanat iin byle bir abaya giriilmediinin altn izen Mlayim, bu yzden Trk sanatnn ikonografisinin alacakaranlkta olduunu belirtir (Mlayim, 1994: 4).

4.2.1.2. slam Sanat - Trk Sanat Ayrmasnn Sanat Tarihi Kuramna Etkisi

Trk Sanat aratrmalarnn dnya apnda kabul grmesini ve literatrde yaygnlamasn salayan almalar arasnda, Oleg Grabarn 1963te yaymlanan Islamic Architecture and its Decoration A.D. 800-1500 kitab ile Ankara niversitesi Dil ve Tarih Corafya Fakltesinde Sanat Tarihi ve Trk Sanat Krssn kurmu olan K. Otto Dornun 1964 ylnda yaymlanan Die Kunst des Islam ve E. Grubenin 1966da yaymlanan The World of Islam bulunmaktadr (Aslanapa, 1999: VII).

Trkiyede sanat tarihinin geliim aamalarnda, zellikle de ilk dnem sanat tarihi almalarna egemen olan milli sanat tartmalar iin belirleyici olan da yabanc sanat tarihileridir. Bunlarn banda da, Trk sanatnn zgn bir aratrma alan olarak tannmasn salayan Gabriel ve Diez, gibi aratrmaclar gelmektedir.
163

1959

ylnda

yaplm

olan

Uluslararas

Trk

Sanatlar

Kongresi

bu

aratrmaclarn makalelerini sunduu nemli bir etkinlik olarak karmza kmaktadr (zsezgin, 1975: 17). Bu listeye, bir de, Fuat Kprlnn abalaryla 1933 ylnda Trkiyat Mecmuasnda ilk makalesi yaymlanan Strzygowskiyi eklemek gerekir. Trkler ve Orta Asya Meselesi baln tayan 80 sayfalk bu makale, Trk sanatnn kkenlerinin slam sanatnda deil, gebe toplumsal yaayta ve Orta Asyada aranmas gerektiinin altn izer. Bu yaklam, Fuat Kprlnn temsilcisi olduu, dnemin ulusal kltr aray abas iin de kritik nemdedir. Trk sanat aratrmalar konusunda bir mihenk ta olarak kabul edilen Strzygowski, ayrca, stanbula gelerek Edebiyat Fakltesi Talebe Derneinde konferans da vermitir (Mlayim, 1990: 66).

slam sanatnda tasvir ve figrl kompozisyon tartmas konumuz kapsamn hayli dna tamaktadr. Bununla birlikte, sanat tarihi aratrmalarnda bir dnem iin merkezi yer edinmi bu tartma, Trkiyede sanat tarihinin kuramsal geliimini Bat sanatlar incelemesinden aktarlan ikonografik zmleme ynteminin yaratt uyum sorunu noktasnda ilgilendirir. Tartmann slamn tasviri yasaklayp yasaklamad, yasakladysa bunun lt ve kontrol gibi ynlerinin tesinde, O. Grabarn vurgulam olduu, Kurann ncilde olduu gibi anlat sekanslar iermemesi39, ancak toplumsal ve bireysel yaantya ilikin tanmlamalar getirmi olduu saptamas nemli grnmektedir (Mlayim, 1994: 175-182; Grabar, 1998: 82-105).

Trk sanat aratrmalarnda dikkat eken konulardan biri de arabesk problemidir. slam felsefesinin varlk kavrayndan kaynaklanan ve motif daarcnda yzeyin youn biimde doldurulmasyla tanmlanan arabesk, boluk korkusu (horror vacui) kavramyla aklanmaktadr. Yksek dzeyde stilizasyonu gerektiren bu yaklam biem analizi anlamnda bir repertuarn oluturulmasn talep eder.

39

zellikle bkz.: Grabar, 1998: 89.

164

slm sanatndaki stilizasyon, yani formlar sluba ekme ii, doadaki ekilleri sadeletirerek, onlar tezyini ve ematik bir biime sokma eklinde zetlenebilir Stilizasyonu gerekli klan, daha dorusu sonu olarak biimleri sluba sokan ilem bazen teknik zorunluluk sonucu ortaya kar. (Mlayim, 1994: 188-189).

Bu dnemde Trk sanat aratrmalarn etkileyen, dolaysyla Trkiyede sanat tarihi yazm iin milat oluturan aratrmaclardna biri Josef Strzygowskidir. Ayrntl olarak Trkoloji aratrmalar balnda ele alacamz Strzygowski ve onu izleyen aratrmaclarn Trkiye sanat tarihi iin kuramsal anlamdaki nemi, onun on sekizinci yzyldan beri Avrupa bilim evrelerinde egemen olan antik dnem hayranlna ve Winckelmann klasizmine kar gelitirdii alternatif tarih modelidir. Hegelin tarih ynteminden etkilenmi olan bu sanat tarihisi, onun tin felsefesinden dinsel etkileri ayklayarak tinsel alan (geist) kltrn belirleyici unsuru olarak n plana kartmaktadr. Trk sanat Dou ve Kuzey sanatlar zerine alan bu aratrmacnn almalarnn kesime noktasnda ayrks bir rnek olarak karsna kmtr. Kendisine geri dn yapan kaynak ve dipnotlaryla olduka subjektif olsa da, Strzygowskinin almalar o gnler iin olduka yaygn bir sanat tarihi yazmn rneklemektedir (Mlayim, 1990: 66-68).

Celal Esad Arseven de Trk Sanatnn giriinde yabanc dilde yazlm sanat tarihi kitaplarnda Trk sanatna ancak slam sanat iinde yer verilmesinden ve zgl bir Trk sanat kimliinin kabul edilmemesinden sz etmektedir. Bu kaynaklarda Trk sanat Arap, ran ve Bizans sanatlarnn bir devam olarak gsterilmektedir. Bu yaklam, aka olmasa da, Batl toplumlarn oryantalist tutumlaryla aklayan Arseven, ilk bakta birbirine benziyormu gibi grnene Mslman halklarn sanatlarnn aslnda pek ok farkllk ierdiini belirterek bu gre kar kar. (Arseven, 1956: 5)

slamiyetin

zuhurundan

sonra

mslman

olan

milletlerin

sanatlarnda vukua gelen deiiklie de en byk amil Trk sanat olmutur. Bu byle olmakla beraber ecnebilerce Trk sanatn slam
165

sanatlar arasnda kk bir ube olarak telakkisi byk bir yanllktr. Medeniyet tarihinde olduu gibi sanat tarihinde de Trkn hakk verilmemitir.

Fakat bu kabahati biz Trkler, biraz da kendimizde aramamz lazmdr. nk sanatmzn tarihini tedkik etmek ve onu dnyaya tantmak cihetini imdiye kadar ihmal etmiizdir. (Arseven, 1956: 7)

Arseven, Trk Sanatnda Gabriel, Diez gibi aratrmaclarn almalarn rnek gstererek, Trklere has bir sanatn varoluunu ve Arap, ran ve Hint uygarlklarn etkilediini ispat etmeye almaktadr. Ancak, yine belirtmektedir ki, Trklerin sanat eserlerini tasnif ederek, aralarndaki mnasebetleri tesbit etmek ve tam bir sanat tarihi vcude getirmek iin bugn henz Asya topraklar altnda uyuyan birok harabe ve eserleri meydana kararak tedkik etmek lazmdr (Arseven, 1956: 9-10).

Sanat tarihi almalarnn ilk dnemlerinde zerinde durmamz gereken almalardan biri de Vahid Beyin 1915 ylnda yaymlad Baz Istlahat- Mhimme-i Snaiye Hakknda Mtalattr (Gzel Sanatlar zerine Bir Terminoloji Risalesi). Vahid Bey, Bayetin Muhtasar Sanat Tarihini40 de Trkeye evirmitir. 1908den 1931 ylna dek Darlfnun Edebiyat Fakltesinde grev alm olan Vahid Bey, ayn zamanda Osman Hamdinin de damaddr. Bat sanatyla ilgilenmesinin sebebi Osman Hamdi Bey olarak gsterilmektedir (Kahraman, 2003: 2-3).

Daha ok yurtdnda eitim grm sanatlar/ aratrmaclar ve yabanc bilim adamlar araclyla oluturulan sanat kurumlarnn ortaya kmaya balad Osmanlnn son dnemlerinde en byk skntlardan birinin terminoloji sorunu olduu aktr. Pek ok kavram ve terim bu srete Batl lkelerden ya olduu gibi alnm ya da Trkeye evrilmeye allmtr. Bu konudaki sknt yalnzca

40

Muhtasar: zet, zetleme.

166

teknik ve bilimsel bilgilerin ifadesi noktasnda da deildir. Bu dnemde toplumsal, sanatsal, duygusal ifadelerin bile aktarlmasnda bile bu terminoloji sknts yaanmtr. Vahid Bey bylesi bir dnemde bu sorunun stesinden gelmek iin bir terminoloji oluturmak gereini duymutur. stelik ele ald kavramlara ve onlar ileyi biimine bakldnda kavramlar tarihsel varlklar olarak olduka geni bir erevede deerlendirerek byle bir almay gerekletirmitir. nerdii karlklar en uygun karlk olarak gstermek aceleciliine kaplmadan, tarihsel kkenleri iinde szcklerle kast edilen eyleri tartmaya almtr (Kahraman, 2003: VII-IX).

Doan Kuban ise Trkiye Sanat ve Trk Sanat ayrmlarn yapar ve milli sanatn ne olduu tartmasn yrtrken, iki farkl yaklamn altn izer: Bu yaklamlardan ilki, milli sanat Trklerin yaratt sanat olarak alglayp Trkiye corafyasnda Trklerden nce yaayan uygarlklarn eserlerini milli sanatn bir paras olarak grmez. Bu gr savunanlara gre, sanat tarihi, toplumsal yapda milli zelliklerin devamlln aramakla ykmldrler. Dier yaklam ise milli sanat, Trkiye corafyasnda yaayan insanlar ilgilendirme asndan, zerinde yaadklar topraklarda iz brakm tm uygarlklarn sanatdr. Bu yaklamn sanat tarihi izlei, insan ile evresi arasndaki ilikinin aratrlmasn birinci derecede nemli kabul etmektedir. Bu iki yaklam ana hatlaryla tanttktan sonra Kuban, ayrca, kendi sanat tarihi grnn bu ikinci tipteki grle rttnn belirterek; Trkiye zerindeki btn sanat rnlerine Milli kltrn bir paras olarak grdnn ve Trkiye dnda kendilerini Trk olarak tandmz dier toplumlarn uygarlk rnlerine ise milli kltrn zaman iindeki uzants gzyle baktnn altn izer (Kuban, 1988: 8-9).

Trk ulusal kltrnn farkl ortamlarda gelimi birbirinden bamsz evreleri olduunun altn izen Kuban, slam ncesinde Trk ulusal sanatnn iki farkl mecra izlediini belirtir: Bunlardan ilki g yolar zerinde gelien sanatsal yaratlar, dieri ise Dou-Bat yollar zerinde gelimi byk merkezlerin rettii sanatsal retimlerdir (Kuban, 1975: 7; 1995: 27). Seluklu dneminde bu etkiler bir

167

kltr altnda toplanm gibi grnmektedir; buna karn belirleyici ereve yine de Dou sanatlardr (Kuban, 1975: 14; 1995: 31). Bu olguyu Kuban yle aklar:

Trk ulusal kltrnn deiik kltr ortamlarn ile edeleen evreleri olmutur. Ve bu evrelerde deiik sanat bireimleri vardr. Trkler bu sentezlerin birincisinde ortak bir kltrn paylacs, ikincisinde yine ortak bir kltrn ortamnn kurucusu, ncs ve sonuncusunda tek taycs olarak grnyorlar. (Kuban, 1975: 15; 1995: 32)

Anadolu Trkler ilk yerletii dnemlerde slam uygarlnn Hristiyan uygarl iindeki bir uzants izlenimi vermektedir. Oysa on drdnc yzylla birlikte bir sentez olumaya balar (Kuban, 1988: 256). Bu aamadan itibaren olumaya balayan Trk sanatn biimsel benzerliklerin tarihi bir devamll olarak dnmek bilimsel bir yanltr (Kuban, 1988: 258).

Hilmi Ziya lken de Resim ve Cemiyet adl kitabnda, Yurt Gezileri zerine syledii szlerle bu tartmaya katlr:

milli olmak ben ben milliyim! diye barmak deil; fakat kendilerinin olan meseleleri iinden duyarak onlar dnyaya aksettirmektir... Asl milli Sanat odur ki, demagoglarn iftiralarna gs gererek en mevsuk ve yaanm tecrbeleri (hibir tasannu ve sahtekrlk katmakszn) ilan etmekten ekinmez. (Giray, 2003: 87)

Sezer Tansu ise evrensel ortama katk salamak bakmndan, sanatsal olgularn mmkn olduunca ulusal balamda deerlendirilmesi gerektiini belirtmektedir (Tansu, 1982: 3).

168

Bu dnemin tartmalarna hakim olan dilin olduka ideolojik olmasna karn doal olarak kabul edilmesi ise ilgin grnmektedir (Bozdoan, 2000: 76). Bu tartmalarn ortasnda Ankarann bakent seilerek modern bir kent olarak ina edilmesi Cumhuriyeti dnceyi besleyen ulusal bir hamle olarak dnlmtr. Bu dnemin yaynlarnda stanbul gemiin kenti Ankara ise modern bir kent olarak ele alnmaktadr (Bozdoan, 2000: 82-83).1932 ylnda Jansenin Ankara iin izdii plann onaylanmasnn hemen ardndan, iki yzden fazla Alman, Avusturyal ve svireli profesr Trkiyede eitimci ve danman olarak niversitelerde eitli fakltelerin kurulmas ya da gelitirilmesi amacyla lkeye getirtilmitir (Bozdoan, 2000: 86).

4.2.2. Sanatla Kurulan lke: Cumhuriyetle Deien Algnn Sanat Tarihi Disiplinin Geliimine Etkisi

On sekizinci yzyl zelinde toplumsal devrimin sanatla ilikisini inceleyen Hauserin de belirttii gibi: Devrimin asl amac, kltr ayrcalndan yararlanamayan tabakalar sanattan duyulan hazza katmak deil, toplumu deitirmek, ortaklaa i yapabilme duygusunu gelitirmek ve Devrimin getirdiklerini topluma iyice retebilmekti. (Hauser, 1995: 136) Hauser, devrim srecinden nce aristokrasiye yaknlk ve alt tabakalardan farkl olmann bir davurumu olan sanatn geirdii temel deiimin, slup ya da biim bakmndan olmadn, rgn eitim sistemi tarafndan yaplandrlm sanat okullaryla, deiik beenilerden olumu yeni ve amatr bir topluma seslenmek olduunu belirtmektedir (Hauser, 1995: 146-147).

Cumhuriyet rejiminin ayakta kalabilmesi iin tasarlanan program ve sistemlerin banda sanat gelmektedir. Bu dorultuda atlan admlar unlardr: Sanayi-i Nefise Mektebi 1928 ylnda Gzel Sanatlar Akademisi adn alr. Ayn yl Ankara Etnografya Mzesinde Gen Sanatlar sergisi yaplr. 1932-1933 retim ylnda da Gazi Eitim Enstits Resim- blm alr. 1924 ylnda almaya
169

balayan resim ve heykel sergilerine 1936dan itibaren sanat ve kltrn yaygnlatrlmas iin Halkevlerinin dzenledii sergiler de katlr. 1937de stanbul Resim ve Heykel Mzesi alr (Giray, 2004: 16-17).

1920den itibaren Trkiyenin bir okul olarak ne kan ilk resim akm Mstakiller hareketi bir araya gelmeye balar (Giray, 2004: 26). Atklar eitli sergilerden sonra 1929 ylnda, Refik Epikman, Cevat Dereli, eref Akdik, Mahmut Cda, Nurullah Berk, Hale Asaf, Ali Avni elebi, Zeki Kocameminin de ilerinde olduu bir grup sanat tarafndan Mstakil Ressamlar ve Heykeltralar Birlii ilk ressam birlii olarak kurulur (Giray, 2004: 27).

1877 ylnda, Osmanl-Rus savalarnn en scak gnlerinde, sanat ve kltr hayatn zenginletirmek iin bir tezkereyle ilk kez gzel sanatlar okulu almas kararlatrlmtr. Okul, Mekteb-i Sanayi-i Nefise-i ahane adyla ancak 1883te alabilir. Bugnk ark Eserleri Mzesi binasnda yksekokul olarak retime balar. (Giray, 1997: 24-26).

Cumhuriyet dneminden nce ve Cumhuriyet dneminde etkili olmu eitimci ve yazar Baltacolu, 1927 ylnda, sanatn konusunu batn alem ve ruh olarak tanmlarken, sanat ruhun manalarn, kymetlerini, sayruretlerini ve hrriyetlerini retir, demektedir41 (Hakk, 1934: 15). Baltacoluna gre sanat corafi muhitin zadesidir. Sanat tarihinde
42

Corafyann ocuu olarak sanat yaptnn biimsel etkilenmeden olumu hibir sanat yapt

yn kadar anlam dnyas da evresel etkiler tarafndan belirlenir (Hakk, 1934: 16). birbirinden gsterilemeyeceini savunan Baltacolu, anlam olarak sanatn onu oluturan paralardan meydana gelmediini, ancak btnnn, eitli elerin yan yana geliinin deerlendirilebileceini belirtmektedir (1934: 60).

Sanatn doasn anlamak iin, gerekle hayal arasnda yer aldn syledii oyun kavramn nermesi onun Schiller felsefesine yaknln gstermektedir (Hakk, 1934: 66).
42 41

Zade: oul, evlat.

170

Baltacolunun 1926 ylnda yaymlad Trk Sanatlerinin Tetkikine Methal balkl yaz sanat tarihine yntem gstermesi asndan nem tamaktadr. Uzunca bir yer ayrlarak epey detaylandrlm bu makalede Baltacolu, konuyu tarih grnden balayarak deerlendirir. Baltacolu, tarih kavramn ak bir ekilde toplumsal kurumlarn tarihi olarak anladn belirtir; gzel sanatlarn da geni anlamdaki uygarlk tarihinin bir paras olarak grr (Hakk, 1934: 65). Trk sanatlar hakknda yaplacak bir aratrma iin ncelikle daha nceki yanl fikirlerden kurtulunmas gerektiini belirten Baltacolu, zellikle slami yaptlarn incelenmesi srasnda milli ve dini heyecanlardan uzak durulmas gerektiinin altn izer (Hakk, 1934: 69).

Sanat tarihinin biimbilimsel (morfolojik) bir yaklam olduunu belirten Baltacolu, sanat tarihi aratrmalarnn gereklik (eniyet) alanndan, maddi kltr elerinden ayrlmamas gerektii zerinde durur: Sanat tarihini eya haricinde tasavvur etmek ve bir kelime ve lisan mecmuas gibi anlamak, en sakat anlay tarzdr. (Hakk, 1934: 71) Ayn konu hakknda, Plastik Sanatlar Nasl ncelenir? makalesinde, szcklerle gerekleri birbirinden ayrmann zerinde duran Baltacolu, gerek yargsyla deer yargsn birbirinden ayrmaya alr. Burada rnek alnmas gereken doa bilimleridir (Baltacolu, 1971: 5).

Bunun yannda Baltacolu sanat tarihini bayaptlarn tarihi olarak anlamann yanll zerinde de durur: Ezcmle sanat tarihi yalnz aheserlerin tarihi deildir, belki bedi bir mahiyeti olan btn eserlerin tarihidir. (Hakk, 1934: 72) Bu tanmda bedi (estetik) ltlerin ne olduu tartlmamakla birlikte sanat tarihinin geni bir alanda inceleme yapmas gerektiinin alt izilmektedir. Yaptn incelenmesinde dsal elerin ve isel elerin ayr ayr deerlendirilmesi gerektiini vurgular:

Sanatteki devirleri tesbit etmek te tarihin vazifesidir. Bu ne suretle mmkn olur? Bu nevilerne suretle vcude gelecektir? Burada dikkat edilecek nokta devir farkn ifade edecek olan bir takm esasl seciyelerin aranmasdr. Bu seciyeleri nasl bulmaldr?
171

phesiz ki en tehlikeli sul enfsi hkmlere mracaat etmektir: Sanat eserlerini birbirinden azamet, vekar, sknet gibi manevi vasflarla ayrmak sulu ok tehlikelidir. Bu gibi toptan hkmleri ancak tetkikin sonunda vermek mmkndr. Bidayette bir takm afaki seciyeler bulmak lzmgelir. Bu seciyeler planlar, balklar, canl veya cansz motifler gibi hep bnyeye, terihe ait farklar olmak lzmgelir. Fakat bu gibi terihi farklarn sanat eserinin ifade ettii manevi kymetlerle alkas ne olabilir? denilecektir. Hakikat u ki: btn sanat eserlerinde bu cismani farklar manev farklara tekabl etmektedir. Canl mahluklarda olduu gibi terih fark ruh farknn mradifidir. (Hakk, 1934: 74-75)

Baltacolunun yntemi bilimsel tutarll istemesine karn ok da ak deildir. zellikle iyi tanmlanmam biimsel incelemelerin anlam boyutuyla nasl birletirilecei konusu akla kavuturulmamtr. Sanat felsefe sistemlerine benzeten Baltacolu, sanat yaptnn biimsel unsurlarn felsefe sistemlerinin iindeki farkl fikirlere benzetir. Ancak anlam yakalamak iin sanat yaptn gz ve aklla paralayacak yerde kalb ve hadisle yakalamaktan sz eder (Hakk, 1934: 78).

Cumhuriyet Devriminin hemen ardndan lke byk bir imar ve kalknma faaliyeti iine girmitir. Ancak bu yaplanma almalarnn yalnzca teknik bir ilerleme eklinde gelitiinde istenen sonucun alnamayaca da gayet ak bir biimde bilinmektedir. Bu yzden sanat alanndaki atlmlarla topluma baka bir dnyann olanakl olduu gsterilmek istenmitir. Cumhuriyetin nde gelen aydnlar bu alanda ok eitli giriimlerde bulunmulardr. 1930larn sonlarnda yaymlanan bir kltr sanat dergisi olan nsanda aydnlar tarafndan istenen gelimenin nitelii belirtilmektedir: yar koloniden millete gei, kapal toplumdan uluslararas ve hmanist bir sisteme gei ve dnyayla ilgilenmeyen kaderci zihniyetten yaratc topluma gei. (Bozdoan, 2002: 130)

172

4.2.2.1. Cumhuriyet Dnemi Tarih Yazm ve Pozitivizmin Etkisi

Osmanl mparatorluunda tarih yazcl, lber Ortaylnn aktardna gre, bir memuriyet olan vakanvislik tarafndan biimlendirilmi ve toplumda baskn olan ideolojinin gereksinimlerine yant vermek amacyla edebiyata bal bir biem sorunu olarak anlalmtr (Snmez, 2008: 97). Bu yaklamn Avrupa tarih yazclndan temel fark tarih iinde gelimeye dayal43 bir zaman algsnn olmaydr. Menkbe, efsane, rivayet gibi trler tutulmu olan bu tarihlerin iinde kendilerine yer bulurlar (Snmez, 2008: 99). Bu anlamda on dokuzuncu yzyla kadar Osmanl tarih yazclnn yntem asndan betimleyici, ierik asndan ise politik olduunu sylemek olasdr (Snmez, 2008: 100). On dokuzuncu yzyln ilk yarsndan itibaren Osmanl aydn Avrupayla ilgilenmeye balaynca, ilk evirilerle hem Osmanl d dnyay tanmaya balamlar hem de tarih yazclnda farkl bir yntemin varlndan haberdar olmulardr. Ayn dnemde Batda da Osmanl mparatorluunun tarihine ynelik pozitivist yntemle alan tarihilerden sz etmek mmkndr. Bylece Osmanl aydnlar Aydnlanma ann dnyle ve pozitif bilimlerin ncln yapt pozitivist yntemle tanmlardr (Snmez, 2008: 102-103).

Osmanlnn son dneminin tarihilerinden ve yeni bir tarih yazmnn nclerinden olan Ahmet Cevdet Paa, 1774ten 1824 ylna dek imparatorluk vakayiini yazmakla grevlendirilmi ve bu almasnda ilk kez tarihin sadece olaylarn kronolojik sralamas olarak deil insanolunun deneyiminin, kaynaklarnn eletirel bir deerlendirmesi yoluyla incelenmesi gerektiini kavram grnmektedir (Snmez, 2008: 104-105). Osmanl mparatorluunun geridii sreleri Cevdet Tarihinde44 yazm olan Cevdet Paa, ayn zamanda bn-i Haldunun Mukaddimesi gibi nemli Arapa metinleri Trkeye evirmitir

43 44

Diakronik, artsremli.

Cevdet Paa ve onun tarihiyle ilgili geni kapsaml bir alma Ahmet Hamdi Tanpnarda bulunmaktadr. Tanpnar Cevdet Tarihini inceledii gibi, onun etkisiyle ortaya km tarih almalarn da ayrntl olarak ele almtr. Bkz.: A.H. TANPINAR, 19. Asr Trk Edebiyat Tarihi, stanbul, 2003, s. 165-179.

173

(lken, 2005: 73). Ahmet Cevdet, slam hukukunun dank yasalarn ilk Osmanl kanunu olan Mecellede derleyerek yazl hale getirmitir. 1874te yazlan bu kanun 1926da dzenlenen Medeni Kanuna kadar geerliliini korumutur (Tanpnar, 2003: 162-163; lken, 2005: 74).

Bylece Batda pozitivist dncenin yaratt etki on dokuzuncu yzyl sonunda Beir Fuat, Ahmet Rza, Salih Zeki, Rza Tevfik, Hseyin Cahit Yaln, Ahmet uayb ve Ziya Gkalp gibi pozitivizmi eitli ynleriyle ele alan aydnlar tarafndan deerlendirilmitir (Snmez, 2008: 107).

Bununla birlikte bu aydnlar Aydnlanma ann ve pozitivizmin epistemolojisiyle yakndan ilgili grnmemektedirler. Bu aydnlar pozitivizmin, toplumsal yaplar ne kadar farkl olursa olsun toplum olmalar dolaysyla her yerde ayn nedenlerin evrensel olarak ayn sonular douraca tezinden destek almlardr. Bu dnemde pozitivizm, yaplan reformlar iin dnsel bir temel nitelii kazanmtr. Daha ok siyasi ynden pozitivizm stnde duran bu aydnlar, rasyonel olarak ynlendirilebilir ve biimlendirilebilir bir toplum dncesiyle pozitivizmi toplum mhendislii anlamnda kullanmlardr (Snmez, 2008: 108109).

Osmanldan devralnan tarih yazcl gelenei on dokuzuncu yzyln ikinci yarsndan itibaren Trk milliyetilii ve pozitivizmin etkisi altnda biimlenmitir (Snmez, 2008: 96). Tanzimat dnemi Batya dnsel anlamda bir yneliin balamasna neden olmutur. Bunu izleyen dnemde zelikle 1908 ylndaki Jn Trk Devrimiyle birlikte, tarihin profesyonel bir disiplin olarak rgtlenmeye baladn syleyebiliriz. kinci Merutiyetin ve gelien milliyetilik akmnn etkisiyle Trk Dernei, Trk Yurdu, Trk Oca gibi dergiler yaymlanmaya balam, Tarih-i Osman Encmeni gibi sistematik yaymlanan tarihsel yaynlar ortaya kmtr. Bunlar arasnda zellikle 1909 ylnda kurulan Tarih-i Osman Encmeni etrafnda toplad aydnlarla ada bilimsel ltlerle tarih yazmna ynelinmesine en byk katky sunmutur (Snmez, 2008: 117-120; Mlayim, 1994: 148-150).
174

Arlkl olarak Yusuf Akura ve Fuad Kprlnn etkisiyle oluturulmu, Tanzimatla balayan ve Cumhuriyet dnemini belirleyen ilk dnem tarih yazmn, mer Ltf Barkan (1903-1979), Mustafa Akda (1913-1972) ve Halil nalck (1918-) ile yeni bir dnem izlemitir. Bu dnem tarih yazmnn belirleyici yn ise tad Annales Okulu etkisidir (Snmez, 2008: 131). Trkiyede Annales Okulu etkisi gsteren ilk yaz ve makaleler Fuad Kprlnn elinden kmtr. 1920lerden 1940lara kadar Kprl dnemi tarih yazarlar H. Pirenne ve Annales Okulu yazarlarn niversite sralarnda okumulardr. Hatta Kprlnn, bu yazarlar okumalar iin rencilerini Franszca snavndan geirdiinden sz edilmektedir (Snmez, 2008: 137). Kprl almalarnda, Blochun tarih tezlerinde toplumsal deimeyi mihenk noktas olarak belirlemesi gibi, slm kavimlerindeki tarihsel ilerleyii incelemeyi nermitir. Osmanl mparatorluunun Kuruluu eserinde unlar kaydeder:

[Tarihinin amac] herhangi bir cemiyetin muayyen bir zaman ve mekn iindeki gidiinin sebeplerini izah etmek, onu itimai hayatnn trl trl tezahrleriyle realiteye en yakn ekilde canlandrabilmek olarak belirlemitir (Snmez, 2008: 144).

Kprl, ayrca, Bizans Messeselerinin Osmanl Messeselerine Tesirinde Osmanl kurumlarnn geliimini anlamak iin Anadolu Seluklularnn geni anlamdaki medeniyet tarihine bakmak gerektiini kaydetmektedir (Snmez, 2008: 148). Henz Braudelin ses getiren almalarn yaymlamad bir dnemde Kprlnn, Bloch ve Febvrenin etkisiyle Avrupadaki modern tarih yazmn takip ettii grlmektedir. Yazlarnda yalnzca askeri ve siyasi konulara odaklanm tarihilik anlayn eletiren Kprl, yaplar ve olaylar arasndaki nedensel ilikileri anlamay n plana karmtr. Kprlnn bu yaklamn Annales Okulunun betimleyici deil, aklayclk ilkesiyle alan sorun odakl tarih anlayna yaklatrmak mmkn grnmektedir (Snmez, 2008: 150-151).

175

Bra Ersanlnn belirttii gibi, Trkiyedeki yeni tarih disiplininin konusu Yusuf Akura, ilevi Ziya Gkalp, metodu ise Fuad Kprl tarafndan belirlenmitir. (Snmez, 2008: 140)

1950li yllarda Annales Okulunun etkisi ak bir ekilde n plana kmtr. Bu yllarda mer Ltfi Barkan, Halil nalck ve Mustafa Akda dorudan Annales Okulunu tantan almalar yapmlardr. Bu dnemdeki gelimeler zerine Halil nalck unlar kaydetmektedir:

1950de Londradan Parise geldim ve Braudelin kitabn aldm; kongrede de en hararetli konumalar ve tartmalar bu kitap zerineydi. Trkiyeye dnnce, 1950de, Belletendeki ilk yazmda Braudelden ok istifade ettim. Barkan, ktisat Fakltesi mecmuasnda bir tantma yazs yazd. Braudelin Annales tarihilii bu suretle Trkiyede balam oldu. (Snmez, 2008: 136)

Kprlnn ardndan Cumhuriyet dnemini temsil eden nemli tarih yazarlardan olan mer Ltf Barkan, Atatrk ve hemen arkasndan Milli ef dnemlerinin devleti-milliyeti tarih yazmnn temsilcisi olmutur. (Snmez, 2008: 156).

Halil

nalckn

tarih

anlaynda

da

Annales

Okulunun

etkisi

grlebilmektedir. Ulemay tasvir ederken, medreseleri ve ulemann grn deil sosyal atmay (Snmez, 2008: 195). aratrdn syleyen nalck (Snmez, 2008: 190), zellikle Braudelin uzun sre yaklamn Osmanl aratrmalarnda kullanmtr

Bu ortam iinde, zellikle akademik dnyada, yenililiklerin hangi ynde ve ne ekilde yaplacana dair bir dizi tartma da ortaya kmtr. Bu tartmalar iinde ekillenmeye balayan sanat tarihi disiplini iin, bilimsel doruluk ve kendi
176

kltrel kimliini kurmak ncelikli olarak yer almtr. Mlayimin belirttii ilke bu yllar belirleyen temel yaklam zetlemektedir:

stenen ey, filanca yzyln bir sanat akmn veya slubunu tanmlamak deil; sanat tarihi malzemesinin barndrd insani z sergileyebilmektir. (Mlayim, 1994: 2)

Cumhuriyet ncesi dnemde sanat tarihini belirleyen almalarn banda gelen aratrmalar yapm olan Celal Arseven, Osmanl aydn kua iinde tannm, daha sonra Cumhuriyet dneminde de bu etkinliini devam ettirmi nemli bir isim olarak ne kar. Arseven, kmekte olan bir imparatorlukta yaayan tarihsel ve kltrel mirasa sahip kmann nemini fark etmi sekin bir aratrmacdr (Arseven, 1993: 9).

4.2.2.1. Cumhuriyet Dnemi Tarih Yazm ve Pozitivizmin Etkisi

Bilim ve bilimsellik kavramlar zerine pek ok tartma bulunan, buna karn, yine de, tanmlama abalar bakmndan oka allm ve ilenmi bir konudur. Bilim, konusu ve yntemi bakmndan ok eitli alanlara yaylabilen, dural deil, zaman iinde birikimsel olarak srekli gelien, deien bir etkinlik ve oluumdur. Bir anlama, bulma ve dorulama abas olarak bilimsellik ise, daha nce, mitolojiler, dinler ve eitli metafizik yntemler tarafndan yrtlen bu etkinlii, belirli bir dnya gr etrafnda disiplinize etmeye alan yaklamdr. Bu dnya gr rasyonalizmdir (Yldrm, 2000: 16). Dnyann, n yarglardan ve duygusal yaklamlardan arndrlarak akl araclyla kavranabileceini syleyen bu yaklam uyarnca bilimsellik, rgn bir bilgiler btnn tanmlar. Sz konusu bilgiler iin, bir nerme olarak dile getirilmi olma, kant ya da belgelerle doruluu ispatlanma ve bu doruluk zerinde genel bir mutabakat bulunma koullar aranmaldr (Yldrm, 2000: 17).
177

Mantk ve matematik alanndaki almalaryla tannan, Rasyonalist dncenin nemli savunucularndan ngiliz dnr Bertrand Russeln tanmna gre;

Bilim, gzlem ve gzleme dayal uslama (akl yrtme) yoluyla nce dnyaya ilikin olgular, sonra bu olgular birbirine balayan yasalar bulma abasdr. (Yldrm, 2000: 18)

Bilimi niteleyen zellikler, olgusallk (dorudan ya da dolayl yoldan gzlemlenebilir olma), mantksallk (birbiriyle elimeyen nermelerden oluma), nesnellik (znel yarglara dayanmama)45, eletirellik (srekli sorgulamaya inanma), genelleyicilik (tek tek olgularla deil, olgu trlerini hedef alma) ve seicilik (konusunu eitli yolardan snrlama) olarak sralanabilir (Yldrm, 2000: 19-22).

te yandan bilim ve bilimsellik kavramlar yirminci yzylda eitli tartmalara da konu olmutur. zellikle bilimselliin belirli bir dnya gr olduundan hareket eden bu eletiriler sz konusu kavramlar, siyasal ve sosyokltrel rgtlenmenin bir merulatrma arac olarak deerlendirmektedirler (Demir, 2000: 7-19). Bu yaklamlar bilgi retiminin toplumsal yaantyla ban sorunsal haline getirmesine karn dnyay anlama ve yorumlama abalarnda bilim ve bilimsellik hl en geerli yntem olarak elimizde bulunmaktadr.

On dokuzuncu yzyln sonunda itibaren bilimsel bir aklama biimi olarak karmza kan pozitivizm ya da bilimlerde pozitivist yaklam, olgularn aklanmasnda her trden metafizik yaklam reddetme giriimi olarak ortaya kmtr. Auguste Comte tarafndan temelleri atlan pozitivizm, daha nceden bilimlerde karlalan znel yaklamlar eletirerek, bilimsel bir disiplinin tmyle

Bilimsel nesnellik kavram hakknda pek ok eletiri bulunmasna karn bunu tartmak bu tezin konusu deildir. Burada nesnellik, rasyonel bir yaklam olarak bilimselliin paras olarak kabul edilmitir. Bu konudaki tartmalar iin baklabilecek iki temel kaynak: K. Popper, Bilimsel Aratrmann Mant, (ev. lknur Aka ve brahim Turan), stanbul, 1998. ve P. FEYERABEND, Ynteme Hayr Bir Anarist Bilgi Kuramnn Ana Hatlar, (ev. Ahmet nam), 2. basm, stanbul, 1989.
45

178

olgusal analizlere ve gzleme dayanmas gerektiini savunmutur (Rosenthal ve Yudin, 1997: 388-389). Pozitivizmin isim babas olan Auguste Comte, ayn zamanda sosyal bilimler iin kritik nem tayan sosyolojinin de kurucusudur. Kanta dayal sosyal bilim anlayyla toplumsal yapy zmlemeye alan Comteun, bu alan, doa bilimi gibi deneysel yaklamla deerlendirilecek bir sosyal-fizik46 olarak tanmlam olmas da nemlidir (Giddens, 2000: 8).

Pozitivist teoride bir nermenin doruluk ya da yanll ancak sistematik gzlem ve deney yoluyla ortaya konabilir. Evrensel olarak geerli olacak bu aratrmalar sonucunda nerme bir yasa niteliine ulam olur (Keat ve Urry, 1994: 20). Bu dorultuda toplumsal geliimi aama halinde deerlendiren Comte, bunlar srasyla; dnyadaki olaylarn ruh ve tanr gibi kavramlarla akland teolojik evre, bu aklamann tatmin edici olmaktan uzak olduu durumda ortaya atlm zgrlk, eitlik gibi deerlerle aklama getirilen metafizik evre ve her eyin bilim yoluyla deneysel olarak ispatlanabilir olduu pozitivist evre olarak tanmlamtr. Comteun ncelikli amac speklatif felsefenin grnenlerin tesine nfuz etmeyi amalayan yararsz abalarn reddetmektir (Giddens, 1997: 246). Buna gre dnyayla ya da toplumsal olaylarla ilgili, aklayc olmak iddias tayan herhangi bir nerme, ncelikle, doruluu snanabilen bir nerme olmaldr. Kesin bilgi veren bir yaklam olarak pozitivist bilimsellik anlay, eski gelenek ve deerlerin ilemez olduu, sosyal yaama yeni temellerin arand, olumakta olan sanayi toplumunun problemlerine k tutacak yeni bir teoriye gereksinim duyulduu modern dnemde47 ortaya kmtr (Keat ve Urry, 1994: 85-86).

46

Roger Trigg, bu dnemde btn disiplinlerin fizie zg bir bilimsel grnme abas iinde olduunu vurgulamaktadr (Snmez, 2008: 23).

Giddensa gre modernlik, on yedinci yzylda Avrupada balayan ve sonralar neredeyse btn dnyay etkisi altna alan toplumsal yaam ve rgtlenme biimlerine iaret eder. (Giddens, 2004: 11)

47

179

Comte, tarihin doal bir yasaya gre ilediini dnmektedir:

Pozitif felsefenin z karakterini ve doasn dzgn bir ekilde aklamak iin insan tininin ilerleyen yryne genel bir ekilde bakmak gereklidir, nk herhangi bir kavram sadece tarihiyle beraber anlalabilir. (Akay, 1991: 139)

Comte, sosyoloji bilimini gelitirirken, toplumsal kurumlarn ileyiini ve toplumsal geliim yasalarn ncelikli sorun olarak ortaya koymutur. Temel olarak gzlem, deney ve karlatrmay ieren Comteun yntemi, setii bu ilkeleri ancak kuramsal dzeyde temelendirebilmektedir (Giddens, 1997: 247). Doa bilimleri alannda olduu kadar sosyal bilimler alannda da, yksek bilimsel bir kesinlik tadndan dolay, ilevsel olmas beklenen pozitivist yaklam, Weber tarafndan insan eylemlerini deerlendirme konusunda gelitirilmeye allmtr (Keat ve Urry, 1994: 183-193). Toplumbilim iin anlam kavramn tanmlayan Weber, ncelikle anlamla doru anlam birbirinden ayrmakla ie balar. Nesnel ya da doatesel bir anlam fikrinin toplumbilim iin geerli olamayacann altn izer (Weber, 1995: 12). Buna karn maksatlar, niyetler, duygular, duygulanmlar, deerler, inanlar ve benzeri subjektif durumlarn tmyle darda braklmas nedeniyle (Keat - Urry, 1994: 194) pozitivizm iin toplumsal olaylara dair aklamalar yeterince kapsayc olamamaktadr. Yine anlam fikriyle balantl olmak zere pozitivizmin sosyal bilimler alanndaki bir baka sknts da anlama edimi ve onun ierii konusundadr.

Pozitivistler iin anlama sadece, sayesinde dier insanlarn subjektif durumlarnn doasn sayltladmz psikolojik bir cihazdr. Bu cihazn kullanlmas bu cihazn kullanlmas hibir biimde onun sonularnn geerliliini tesis etmez. Ve bu nedenle de bilim mantna ait deildir. Aksi trde dnmek, empirik olmayan bilgiye zel bir yer vermek olacaktr. (Keat - Urry, 1994: 205)
180

Sosyal bilimci ya da tarih bilimleriyle uraan bir aratrmac iin yorumlayc anlama bir olayn arkasnda yatan nedenlerin deerlendirilebilmesi iin yegne yol olarak karmza kar (Keat - Urry, 1994: 209). Oysa, rnein edebiyat bilimiyle uraan bilim adamlar iin, aklayc anlamadan ziyade, yaptn retildii dnemin deer ve inanlarna ynelik yorumlayc anlama nem tamaktadr. Bu noktada doa bilimlerindekine benzer bir nesnellik aranmas, farkl anlama formlarnn kendi geerlilik ltlerine sahip olabilecei olasln gz ard eder. (Keat - Urry, 1994: 212) Horkheimer da, etkinin insan eylemliliini mekanik bir determinist ema ierisine sktrmas, z ve grn arasnda ayrm yapmayarak grnlere bal kalmas ve deerler dnyasna kendisine kapayarak bilgiyi insan isteminden ayrmas dolaysyla pozitivizmi eletirir (Snmez, 2008: 62).

Sz konusu deerlendirme biimi, kendi iinde tutarl olmaktan ok, dnemi iin aklayc grnmektedir. On dokuzuncu yzylda bilimsel disiplinlerin oluumunu Comte, yukarda akladmz ema uyarnca, insan dncesinin evriminin aamalar olarak deerlendiriyordu (Giddens, 1997: 246). Oysa yirminci yzyln sonlarna doru sosyal bilimler konusunda bir yeniden yaplanma raporu hazrlayan toplumbilimciler artk bu konuyu farkl aklamaktadrlar:

Ondokuzuncu yzyl entelektel tarihine her eyden nce, bilginin disiplinlere ayrlmas ve mesleklemesi, yani yeni bilgi retmek ve bilgi retenleri yeniden retmek zere devamllk gsteren kurumsal yaplarn oluturulmas sreci damgasn vurmutur. Farkl disiplinlerin kurulma srecinin ardnda yatan varsaym, sistemli aratrmann gerekliin farkl alanlarnda uzmanlalmasn gerektirdii yolundaki inant ve gereklik rasyonel olarak farkl bilgi kmelerine ayrtrld. Bu tr bir rasyonel blmle, etkin, yani entelektel olarak retken olma vaadi tayordu Ondokuzuncu yzyl boyunca niversiteleri canlandrmak iin en ok aba harcayanlar doa bilimcileri deil, niversiteyi akademik almalar iin devlet destei salamak
181

amacyla kullanan tarihiler, klasik dilciler ve ulusal edebiyat uzmanlaryd. Doa bilimcilerini filizlenen niversite yaplarna ekenler de, doa bilimlerinin olumlu izlenimlerinden yararlanmak isteyenler bu akademisyenlerdi. Ama bunun sonucu niversitenin, o tarihten sonra artk birbirinden ok farkl ekilde tanmlanan ve kimine gre birbirine zt renme yollar olan sanatlarla (insan bilimleri) bilimler arasnda sregelen gerilimin balca alan haline gelmesi oldu. (Gulbenkian 2003: 16-17)

Cumhuriyetin kuruluuyla birlikte lkeye getirtilen yabanc hocalarn kurduu blmler, temel olarak Auguste Comteun pozitivizmiyle ekillendirilmilerdir. Fransz dnrlerin rasyonel ve pozitivist fikirleri ile Alman dnrlerin kltr kavramndan etkilenen ilk dnem kadrolar evrensel ve ulusal olan sentezlemeye alarak yeni bir anlay yaratma yolunu semilerdir (Bozdoan, 2000: 125).

Temelde gerekircilik (determinizm) dncesinden beslenen Pozitisit akm, Osmanl mparatorluu iinde Tainen yaklamlarndan sonra kendini gstermitir. Bununla birlikte ayn zamanda Bergson felsefesinin de tartlmaya balamasyla yeni araylar iinde deerlendirilmitir (lken, 2005: 155) Dnemin tartmalar iinde biyolojide olduu gibi toplum felsefesinin de organik bir yap gstermesi beklenmitir. Bu yzden Lafitte, Spencer, Fouille gibi dnrlerin siyasal ierikli kavramsal nerileri ilgi grmtr (lken, 2005: 169-170).

Hilmi Ziya lken, Ziya Gkalp zerine almasnda pozitivizmin lkeye giriini yle anlatmaktadr:

Fizik, biyoloji veya ruhiyat kendi sahalarnda materyalist izah yaptklar zaman hi te garip grlmyordu. Fakat ayni realist ve hain diagnostik cemiyet sahasnda tatbik edildii zaman mesele deiiyordu: Derdin kklerine inmek, hakikati btn plakl ile grmek, biroklarn rahatsz ediyordu. Tabiatta, uzviyette, hatta
182

uurda hastal adyla sylemek ve tehlikeyi nlemek lazm geldii halde: cemiyet sahasnda efkari umumiye bu kadar ak konumay istemiyordu. Hasl, itima meseleyi ifade edecek yle bir lisan lazmd ki, hem msbet ilimlere dayanmak iddiasyla hareket etsin: hem de efkari umumiyeyi rahatsz etmesin: Dine, ahlaka, dile ve btn itima kymetlere kar muhafazakar bir bakla hakim zmrenin yapmak istedii reformeye uygun olsun; yoksa cemiyetin hakiki derdine cevap vermeye, yaray demeye kalkmasn. te bu ihtiya ttihat ve Terakkinin siyasi hamlesiyle muvazi olarak Ziya Gkalpin itima pozitivizmini dourdu. Gkalp Trklk hareketini slmclk ve Garblkla mezcederek mparatorluun ihtiyalarna uygun bir ideoloji meydana getirmeye alrken ilme dayandn iddia ediyordu. Onun mritlii kuvvetini eski kelm, fkh ve tasavvuf yerine itimaiyattan alyordu. (Tak, 2000: 100)

Ziya Gkalpin pozitivizmi Comtedan ve Durkheimdan etkilenmi olmakla birlikte, Fouileenin yaklamna da aktr (Tak, 2000: 101). Asl olarak, Gkalp, esin kayna olan kavramlar milliyeti dnce ierisinde disiplinleraras bir tutumla baka kavramlarla harmanlama yolunu semitir (Snmez, 2008: 114). lken, toplumsal 102). zmlemelerde kullanlan Durkheimc determinizmin bireysel deneyimleri tmyle gz ard etmek zorunda olduunu belirtmektedir (Tak, 2000:

Cumhuriyet devrimlerini kendisinden nce yaplan btn gelimelerden ayran, yaplan reformlarn niteliidir. Halifeliin ve eriatn kaldrlmas (1924), svire medeni kanunun kabul (1926) ve Latin alfabesine geilmesi (1927) toplumsal yaanty etkileyen en nemli reformlar olmulardr. Bylece slam zerine temellenen geleneksel dzen, yerini Batl ve laik bir dzene brakmtr.

183

Fransz Devriminden etkilenen Cumhuriyet reformlar, Aydnlanmann bilimsel bak asn tamaktadr (Bozdoan, 2002: 71-72).

Trk devrimi, Bat dnyas tarafndan gelitirilmi modernite kavramn ulusun gelimesinin n adm olarak kabul etmitir (Ergen, 2000: 124). Cumhuriyet dneminin ulus yaratma srecindeki ideali Batya ramen Batl olmak eklinde ifade edilebilir (Kalaycolu, 2000: 116).

Bu noktada hem Osmanl dneminde Cumhuriyet dnemine geiin temsilci olduu hem Trkiyede tarih aratrmalarna karakterini vermi kiilerin banda geldii iin Fuad Kprlye deinmek gerekmektedir. Fuad Kprl (1890-1966), 1913 ylnda stanbul Darlfnunu Edebiyat Fakltesinde balad akademik yaantsn stanbul Mlkiye ve Ankara Siyasal Bilgiler Fakltesinde ders vererek srdren; 1923-1929 yllar arasnda Sanayi-i Nefise Mektebinde Medeniyet Tarihi okutan; 1946dan itibaren de Ankara niversitesi Dil ve Tarih Corafya Fakltesinde profesrlk yaparak devam etmitir. Trkoloji alanndaki nemli yaynlarda biri olarak anlan Milli Tetebbular Mecmuasn Ziya Gkalp ile birlikte karmtr (Ar ve Aslanta, 2000: 194).

Cevdet Paa ile balayan, hanedana bal tarih yazclnn dna kan, modern anlaytaki ilk tarihilerden biri olan Fuad Kprlye gre, tarihin konusu toplum ve onun rettii deerlerdir (Ar ve Aslanta, 2000: 197). Fuad Kprlnn otodidakt bir karakter tayan tarih anlay (Ergen, 2000: 123), edebiyat tarihi zerine yapt almalarda aka grld zere, sreklilik ilkesi zerine kuruludur (Ar ve Aslanta, 2000: 201). Bununla birlikte, rencisi Enver Behnan apolyonun aktardna gre, Kprl, tarih almalarnn asl alan olarak ortaalar gstermektedir.

Tarihiler yalnzca ortaala uraanlardr. lka arkeolojidir. Yenia gazete koleksiyonu kartrmaktr. Ortaa ise yazl vesikalar arivde aratrmak, ktphanelerde vakanvislerin
184

adal dilde yazdklar eserleri okuyup anlamaktr. Mverrih48 yalnz ortaa inceleyenler arasndan kar. (Ar ve Aslanta, 2000: 199)

te yandan onun tarihilii, zamannn pozitivist geleneklerini de aarak Annales Okuluyla balantlar kuran ve ondan eslenen bir yapya da brnmtr (Ar ve Aslanta, 2000: 199).

Milliyetilii manevi bir gereklik olarak gren Kprlye gre; Trk milliyetiliini dar ve mutaasp rklk nazariyesine tamamyla muhalif telakkilere malik ve tamamyla meru ve insan mahiyette bir milliyetilik olarak tanmlar (Ar ve Aslanta, 2000: 203).

lk dnem tarihilerinin ardnda yetimi olan kuak gemii eletirel bir yaklamla sorgularken, bir sonraki dnem iin belirleyici paradigmalar da yaratmlardr. Bu tarihilerden Halil nalckn, Annales Okulu tarihilerinden, zellikle de uzun sre teorisinden, esinlenen bir yntemle Osmanl dnemini evrensel tarih erevesinin iinde ele almas buna rnek olarak gsterilebilir. Osmanlya dair dnemlerin belirlenmesi anlamnda bugn de geerli olan kronolojik tasnif nalcka dayanmaktadr (Ergen, 2000: 126). Deiim nosyonunun akademi dnda uluslararas ortam ve sosyal mcadeler gibi unsurlarca da belirlendiini savunan nalck, on dokuzuncu yzyln salt belgecilie dayal ampirisizmi yerine, yazl bilgiler dndaki bilgilerin de hesaba katl olduu ok daha kapsaml bir tarih yazmn benimsemitir (Ergen, 2000: 128). Kad mahkemelerinde tutulan kaytlar temel alan eriye sicillerini inceleyerek Osmanl toplumundaki gndelik yaam zerine eilmitir. Belleten ve Belgelerde yaymlad bu belgelerin yan sra stanbul niversitesi Sanat Tarihi Aratrmalar Merkezi ile ortak proje hazrlayarak hakknda ok ey bilinmeyen bu gndelik yaanty yaymlamak iin giriimlerde bulunmutur (Ergen, 2000: 131-132).

48

Mverrih: Arapa. Tarih yazan kimse, tarihi.

185

Trkiyede sanat tarihi eitiminin akademik dzeyde balamas, ilk kez, Zeki Faik zer ynetimindeki (1948-1952) Gzel Sanatlar Akademisi ats altnda gereklemitir. Trk Sanat Tarihi Enstits adyla kurulan bu yapda envanter almalar yaplmas, yayn yaplmas ve bir mze kurulmas amalanmtr (Arseven, 1956: 10).

Akademinin yurt dna renci gndermesi dnemde gereklemitir. lki 1910-14 arasndaki asker ressamlar kua, ikincisi Mstakiller grubu yelerinin yurtdna k, ncs ise 1970lerdeki toplu renci gnderme etkinliidir (Tansu, 1995: 106).

1930 tarihinde Ankarada kurulan Gazi Eitim Enstits Resim blmnde Malik Aksel eitim asndan olduu kadar, Anadolu sanat zerine titiz bir aratrmac olarak da karmza kmaktadr (Tansu, 1999: 170).

1935 ylnda alm olan Dil Tarih ve Corafya Fakltesi, Afet nann nerisiyle retmen okullar mezunlarn bnyesine kabul etmitir. Bylece Alman hocalarn eitim verdii bu yap iinde tarihin bilimsel olarak yaplandrlmas konusunda alan ok sayda gen yetimitir (Ergen, 2000: 124). Almanyadan henz dnm olan Akrem Akurgal ve Sedat Alp gibi Trk aratrmaclar da bu yap ierisinde yer almlardr (Ergen, 2000: 125).

Ekrem Akurgaln slam Sanat iinde Trklerin ayrt edilmesini amalayan Trke, Almanca ve ngilizce aratrmalar, Oktay Aslanapann, Arif Mfid Manselin, Doan Kubann almalar, sanat tarihinde kuramsal bir temel oluturmann admlar olarak grlebilirler. Arsevenin 1956 ylnda yaymlanan Trk Sanat almasndan sonraki gelimelere baktmzda, genel sanat tarihi almalarnn yerine, eitimdeki acil boluklar doldurmaya ynelik lise sanat tarihi kitaplar ve akademide yaplan aratrmalarn sonularna ynelik kimi zellemi almalar yaymlanmtr.

186

80li yllarla birlikte o gne dek gelime ve kopu eklinde deerlendirilen yaklamlar, uyum ile deerlendirilmeye balanmtr (Ergen, 2000: 131).

Ulus devletin ina srecindeki ruhu en gzel yanstan sanat tarihi metinlerinden biri Doan Kubana aittir. Ulus devletin yeni bir sentez iinde bir araya getirdii ve modernist bir anlaya gre biimlendirilmi lke fikri u satrlarda takip edilebilir:

stanbulda Gzel Sanatlar Akademisinde en ileri soyut sanat denemeleri yaplrken, Van kyls Urartu ann desenlerini gnmzde de kullanmaa devam eder. Anadolunun byk bir ksmnda Hitit yap teknolojisinin hemen hemen hi deimeden yaad bir gerek olduu kadar, en modern yap malzeme ve tekniinin stanbulun apartman ve brolarnda kullanld da bir gerektir. Toplumun kltr ile teknolojisi arasnda yaygn ve homojen bir paralellik kurulamad srece ki bu ok daha ileri toplum dzeylerinde de imdiye kadar tam olarak gereklememitir yeni ve eski yanyana yaamaa devam edecekler, zorunlu olarak birbirlerini etkileyeceklerdir. Ekonomik snrlar toplumu modern teknolojinin kabulne gittike daha gl olarak zorlad zaman, yaratma sreci de ona paralel bir deiiklik gsterecektir. Bylece yava yava eski teknik ve biimlerin kullanlmas azalacaktr. (Kuban, 1988: 257)

Bu aklama byk oranda hakl gibi grnse de, sanat tarihindeki deiimleri tmyle ekonomik ve bununla balantl olarak teknolojik deiikliklere balamaktadr. Cumhuriyetin ilk yllarnda medeniyet fikrinin teknolojiyle nasl i ie girmi olduu dnlrse bu satrlar daha anlaml olacaktr.

Bu konuda Sezer Tansu ulusallk ve yerellik kavramlarnda srar etmenin nemli olduunu, uluslarn sanat ortamnda bamsz olarak varolabilmek iin evrensellik idealizasyonuna kar bu kavramlarn n planda tutulmas gerektiini
187

belirtmektedir (Tansu, 1983: 51). A. Hauserin Sanatn Toplumsal Tarihi kitabna yazd nszde de genel sanat tarihi reniminin kendi sanatmz renmek ve retmek olduunun altn izmitir (Hauser, 1995: 7).

4.2.2.2. 1923-1950 Dnemi Sanat Tarihi Yazm ve Sanat Tarihi Kuramna Etkisi

Cumhuriyetin erken dnemlerinde tarih ve kaz almalarna ayrlan enerjinin benzerinin plastik sanatlar iin ayrldn sylemek gtr. Plastik sanatlarda ilgi Bizans ya da slam-Trk kaynaklarna deil, Antikiteye ynelmi durumdadr (Tansu, 1995: 14).

Doan Kuban, genel sanat tarihi almalarnda sanat tarihi alannda bilgisi genel kavramlar dna kmayan byk okuyucu ktlesine genel bir fikir vermek amacyla hazrladn belirtmektedir. Bu yzden de kitap, tek tek sanat eserlerinin tantlmasndan ok, meydana gelme koullarnn anlalmasn salayacak genel veriler ve tekniklerin anlalmasna almaktadr (Kuban, 1988: 5-6).

Sezer Tansu da aruhunu n plana alan bir bak as gelitirmitir:

Tm yarg deiimlerine ve eletirel bak alarnn adan aa farkllamasna bakarak sanat tarihi yalnzca sanat yaptlarnn tarihi olarak deil, onlarla birlikte, onlarn karlat eletirel baklarn tarihi olarak da tekrar tekrar yazlmaldr. (Tansu, 1982: 225)

Wlfflinin sanat tarihinin temel kitaplarndan kabul edilen Sanat Tarihinin Temel Kavramlar kitab estetik ve sanat tarihi profesr Mazhar evket pirolu

188

tarafndan 1973 ylnda Trkeye evrilmitir49. Gombrichin Sanatn yks 1980 ylnda evrilirken, N. Lyntonn Modern Sanatn yks 1982 ylnda dilimize kazandrlmtr. Sanat tarihi ve toplumsal yaant arasndaki ba gsteren gl yaptlardan biri olan Arnold Hauserin kaleme ald Sanatn Toplumsal Tarihi ise ancak 1984 ylnda Trkeye aktarlmtr (Hauser, 1995: 7).

1986 ylnda Metin Szen ve Uur Tanyeli, Sanat Kavram ve Terimleri Szln yaymlayarak, tek tek olgular deil kavramlar dzeyinde kalmaya altklarn sylemilerdir (Szen ve Tanyeli, 2001: 8).

Erken dnemde yaplm sanat tarihi almalarnda aprlk mimarlk tarihindedir. Resim sanat zerine eitli aratrmalar ve yaynlar yaplm olsa da bunlar sanat taihsel perspektiften uzak olarak, ya bizzat sanatlar tarafndan gerekletirilmi ya da dnemin aydn ve dnrleri tarafndan daha genel anlamda kaleme alnmlardr. Bu konudaki kapsaml aratrmalardan biri, 1986 ylnda Sezer Tansu tarafndan yaymlanan ada Trk Sanat kitabdr. Bu alma yalnzca kapsam ve yntem asndan deil, ayn zamanda zerine eilinen sanatsal tr anlamnda da nem tamaktadr. Sezer Tansu, Trkiyede sanat tarihi yazmnn ilk gnlerinden bu yana belirgin bir biimde n planda olan mimarlk tarihi arlnda sanat tarihi yazmn krarak resim sanatn n planda tuttuunu vurgulayarak bir sanat tarihi yazdn belirtir. Hemen kitabn nsznde unu ekler Tansu:

Kitabn k noktasn belirleyen nemli sorunlardan birinin, ulusal ve yerel nitelikli zgn ayrmlara dikkat ekme amacn tad grlecektir. Teknik alanda Batnn rnek alnd

49

Aratrmalarmz srasnda 1968 ylnda Wlfflinin sz konusu kitabnn ilk blmn evirisine de

ulatk. Bu alma nci San tarafndan, ksa bir tantm yazsyla beraber, Ankara niversitesi Eitim Fakltesi Dergisinde yaymlanmtr. Bkz.: WOLFFLIN, H., Sanat Tarihinin Temel Kavramlar Yakn Zamanda Sanattaki slup Gelimesi Sorunu, Ankara niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi, C. 1, S. 1-4, ev. nci San, Ankara, 1968, s. 131-145.

189

koullara ulusal iradenin egemen olduu slp ve biim yenilikleriyle karlk verilegelmitir. Dolaysyla kitabn, Trk sanatnn tarihsel geleneksel verilerine kenetlenen adalama olgusunu, zgn bir gelimenin sreklilik zinciri iinde ele almas doaldr. (Tansu, 1999: 9-10).

Sezer Tansu, sanat alannda Batdan etkilenmelerle yaanan deiimi adalama olarak nitelendirerek bunun balang tarihi iin de 1795 ylndaki Mhendishane-i Berri Hmayunun kuruluu olarak gsterir. Bununla birlikte Batda uygulanan yntemlerin farkl bir toplumda ayn biimde kullanlmasnn olanakszl zerinden duran Tansu, ada Trk sanatnn Batdan gelen akn karsnda bir senteze bavurarak biimlendiini vurgulamaktadr (Tansu, 1999: 1112). On sekizinci yzyl ortalarndan itibaren saray, kk ve konaklarda duvar resmi olarak yaplm manzaralara rastlamaya balarz (Tansu, 1999: 42).

Sezer Tansu ada Trk Sanat adl almasnda on drdnc yzyldan on sekizinci yzyla uzanan srede Rnesans, Barok, Rokoko, Ampir vb. evrelerin yaandn belirtmektedir. Bununla birlikte Avrupa sanatnda biim ve biem deiimleri sistemin i elikilerinin da yansmasnn bir sonucudur. Osmanl sanatnda ise rnek model kalplar benimsemeye dayal dtan ie ynelen bir deiimden sz edilebilir (Tansu, 1999: 14).

Tansua gre, Trkiyede yaplan sanat tarihi aratrmalarnn balca yanlgs, Trk sanatnn yalnzca mimarlk alannda Batyla kyaslanabilecek dzeyde gelikin olduu ynndedir. Oysa resim, heykel, kk el sanatlar, grafik sanatlar gibi alanlardaki biem zellikleri incelendiinde bunlarn btnsel bir yap sergiledii grlmektedir. Aratrmaclar zellikle resim sanat konusunda slam dnyas Bat dnyasndan farkl bir yol izlediinden byle bir gelenein olabileceini kabul etmemiler; resim sanatnn tarihini yz yllk bir sreyle kstlamaya almlardr (Tansu, 1999: 14-15).

190

Tansu incelemesinde, Trk sanatn deerlendirirken, bir sanat tarihisi olarak, deiim dnemlerine odaklanma yolunu semitir. lk byk apl deiim olarak grd Anadoluya geli srecini, bu topraklar zerindeki Antik Yunan, Bizans ve dier uygarlklarn yaptlaryla karlama olarak deerlendiren Tansu, bylelikle kk el sanatlarna dayal Orta Asya geleneindeki gebe etkilerin krldn syler. kinci byk deiim dnemini ise Osmanlnn on sekizinci yzylla balayan Batya alma sreciyle yaandn belirtmektedir (Tansu, 1999: 16-17).

Byle bir kitle hareketinin beraberinde bir biim szln de getirmemi olduunu dnmek olanak ddr. Dounun genel ikonografik biim programna ait olduu, hem de yzyllar boyu deimeyen motif dzenini yanstt ileri srlen aslan-boa kavgas tasvirinin, bu motif szlne tipik bir rnek oluturduu sylenebilir. Batnn ikonolojik nitelikte deiken biim, motif ve slp programlarnn tam bir kart olduu ifade edilen bu tipik ikonografik motifler temas, giderek deimezlik erevesi ve kalbnn dna kmtr. (Tansu, 1999: 18)

Resim eitimi iin Batya renim grmeye gnderilen ilk renciler subaylar ve askeri okul rencileridir. 1835 ylnda uygulamaya konan programla iki yl iinde on iki renci Viyana, Berlin, Paris ve Londraya gnderilmitir. Osman Hamdi Beyin Sanayi-i Nefiseyi kurmasndan sonra buraya alnan ilk renciler de asker kkenlidir (Tansu, 1999: 54-55). Asker ressamlar kua fotoraf kullanarak almaktadr. Ancak resimler genellikle fotoraflardan insanlar soyutlanarak yaplmaktadr. Osman Hamdi ise eitli fotoraflar kompoze ederek resim yapmaktadr (Tansu, 1999: 87).

Cumhuriyet dneminin balangcnda akademide 1914 kua ressamlarndan Namk smail mdrlk yaparken, 1935 ylndan onun lmyle bolan koltua bir sanat tarihisi olan Burhan Toprak atanmtr. Toprak, Bat sanat dorultusunda alma yrttne inand D Grubu sanatlarn desteklemi ve bu gruptan
191

oluturduu eitim kadrosuna ok nemli yabanc hocalar da davet etmitir. Bu hocalar, Leopold Levy, Rudolf Belling ve Bruno Tauttur (Tansu, 1999: 190).

Trk sanatndaki heykel problemi konusundaki gelimeleri deerlendiren Tansu, Seluklu dnemi dini yaplarnn dnda kent surlar gibi yaplardaki figrl kompozisyonlara dikkat eker. On nc yzyl sonuna kadar yaygn olan resim ve heykel uygulamalarnn bu tarihten sonra yava yava ortadan kalkmasn ise plastik etkilerin yeni bir sentez iinde disipline olmas olarak deerlendirir. Figr plastii kaybolsa da geometrik soyut bir dzeyde ktle plastii etkilerinin yaadn vurgular (Tansu, 1999: 24-25).

Fatih Sultan Mehmet zamannda Batdan getirilen sanatlarla Bat sanatyla ilk ilgilerin kurulmaya baladn belirtilmektedir. Bununla birlikte Tansu, bu dnemde talyan sanatlardan esinlenen Nakka Sinan Beyin yaptlarndaki glgeleme denemelerinin Batl anlamdaki eilimlerin balangca konmasn eletirmektedir (Tansu, 1999: 27).

Osmanl dnemi Trk sanatna ait bir program bulunmad yolundaki saptamalar temelsiz bulan Tansu, buradaki tutumu da Bat sanatna ait bir dnme biiminin sonucu olarak grr. Hristiyan dnyasnda kat programlarla belirlenmi sanatsal yaklamlarn slam dnyasnda ayn ekilde bulunmasnn olanakszlna deinen aratrmac, bozkr kkenli halkn devlet anlaynn byle bir program dzenlemek ya da dayatmakla ilgili bir sorunu bulunmadnn altn izer. Sanatsal bieme dair bir programn bulunmamasnn yannda ou kez dinsel yaplarn oluumunda bil kat bir programlama mevut deildir. Ancak bu yine de bu alanlarda sanatsal giriimlerin olmadnn kant olarak gsterilemez (Tansu, 1999: 29).

Sezer Tansuun dikkate alnmas gereken eletirilerinden biri de Bat sanatnn ikonolojiye olanak tanrken, Dou sanatnn yalnzca ikonografik olarak incelenebilecei ynndeki sava kar duruudur. Bunun temelinde bulunan Doudaki ikonografik kabullerin deimezlii tezinin konuyu iyi aratrmam olmaktan kaynaklanan, yzeysel bir yaklam olduunu savunur (Tansu, 1999: 35).
192

1930lu yllarda Cumhuriyet ideolojisini yaymak amacyla Halkevleri tarafndan yaymlanan lk dergisinin, sanatta ayrd sayfalarnda, D Grubu karsnda taknd tutum ilgi ekicidir. Temel problem olarak ulusal kltrle ilgilenmeyen, resmin yapsal ve plastik sorunlaryla uraan D Grubu sanatlarnn tutumu olumlanmamaktadr (Tansu, 1999: 183).

4.2.2.3. 1950-2000 Dnemi Sanat Tarihi Yazm ve Sanat Tarihi Kuramna Etkisi

Trkiyede ilk zel galeri almalar 1946 tarihinden sonra balamtr. Bununla birlikte, bu giriim bir piyasa oluturmak ok, yeni biemsel abalar tantmaya ynelik admlar olarak varlk kazanmtr. Galeriler asl etkinliklerini kent ekonomisinin gelitii ve sanayilemenin yeni bir basamaa getii 1975 sonrasnda stanbul ve snrl olarak Ankarada gsterecektir (Tansu, 1999: 221).

1954 ylnda Uluslararas Sanat Eletirmenleri (AICA) Kongresinin Trkiyede yaplmas ve Yap Kredi Bankasnn dzenledii ve stihsal sergisinin sonunda dzenlenen yarma nemli bir dneme olarak grlmektedir. Herbert Read, Paul Fierens ve Lionello Venturi gibi Batnn tannm sanat tarihi ve eletirmelerinin jri olarak yer ald bu yarmada birincilii Aliye Bergerin akademi dndan kazanm olmas pek ok tartmay da beraberinde getirmitir (Tansu, 1999: 247; Tansu, 1995: 23). Yarmaya katlan ve akademide hocalk yapmakta olan pek ok hoca bu karara byk tepki gstermilerdir (Tansu, 1995: 87-88).

Tansu, 70li yllarn sonunda Yeni Eilimler sergisi gibi etkinliklerde retilen enstalasyon ilerini rnek gstererek sanatn gelimesi iin bir deney alan olarak tanmlamtr (Tansu, 1999: 357).

193

smail Tunal, Felsefenin Inda Modern Resim kitabnda kkeni nonfigratif ressamlarn almalarna dayanan bu tartmalardan sz ederken bizim iin nemli bir soruna da deinmektedir. Soyut sanat tartmalar sanat tarihi asndan, aslnda, sanat yaptnn tanmnda salt biimsel bir dnyann varl zerine bir tartmadr. Byle bir dnya tasarm, biim dnda bir baka varla dayanmaz. O, olduu gibi olan eydir ve byle olduu gibi olan ey olarak da salt biimdir. (Tunal, 1989: 119) Bununla beraber non-figratif olma resmin figrsz olmasn ifade etmektedir; alglayan sujenin bilgi aktyla ynelecei bir objenin olmamasn ifade etmez. Soyut sanatta yalnzca bu obje, bir doa paras ya da bir nesne ya da empirik bir fenomen deildir. (Tunal, 1989: 176)

lkemizde sanat yaynlar zenginlemi, sanat galerileri ve sanat dergileri etrafnda yeni yazarlar ortaya kmaya balamtr. Bununla birlikte akademik alma iinden bu alana katk sunan almalarn says hayli snrl kalmtr. Bunun sebeiyle ilgili olarak Olu Ark, sanat tarihi disiplinini tanmlarken, Avrupann gelitirdii bir kavram olan bu disiplinin yola k amacnn Antik Yunan-Roma temeli zerinde kurulduu varsaylan Hristiyan Avrupa sanatnn gelimesini incelemek olduunu belirtmektedir. Bunu tanmlamak iin yksek sanatlar, gzel sanatlar, serbest sanatlar gibi adlandrmalar retmilerdir. Avrupa sanatnn dnda kalan yaptlara ise genellikle uygulamal sanatlar, halk sanatlar, barbar sanat gibi isimler verilmitir (Ark, 2008: 11).

Yunan sanat tarihisi Hadjinicolaou da sanat tarihinin gzel sanatlar fikriyle birlikte doduunu ve kentsoylu sosyo-kltrel dnyann bir retimi olduunun altn izer, on dokuzuncu yzyldan beri kendini yaplandrmaya alan sanat tarihi disiplinin zellikle 70li yllarla birlikte sanat tacirlerinin danmanl konumuna dnmekle eletirir (Hadjinicolaou, 1998: 8-10).

Trkiyeye sonradan girmi olan arkeoloji, sanat tarihi, estetik gibi kavramlar, Batdaki gibi tarihsel gelime srecinin iinden, aydnlar-halk-sanat arasndaki bir diyalogdan domad iin gerek bir kamuoyu yaratamamtr. Bunun yokluunda da estetik eksiklii yaanmaktadr (Ark, 2008: 16).
194

Akademik bir disiplin olarak sanat tarihi modern sanat ortaya kmadan nce kurulmutu. ou zaman modern sanatla birlikte yan yana ama sanki modern sanat diye bir ey yokmu gibi alld. Bu sre zarfnda modern sanat, sanat tarihinin tarihsel bir nesnesi olarak bnyesine katld, hem de sanat tarihileri bu yeni elde edilen sorumlulukla ne yapmalar gerektii konusunda pek bir ey bilmezken. (Belting, 1987: 56)

lkemizde 1970li yllarla beraber etkisini hissettiren ada sanat uygulamalar sanat tarihi yazmnda yeni tartmalar da beraberinde getirmitir. Klasik anlamdaki sanat tarihi terimcesine kar, yeni sanat tanmlar ve uygulamalaryla belirlenin bu sreci deerlendirmeden nce, onun temel dinamiklerini ele almalyz.

Genel olarak French Theory adyla anlan Foucault, Derrida, Deleuze, Guattari, Baudrillard, Lyotard gibi yazarlarn oluturduu postyapsalc kuramlarn 1990l yllarda Trkiyede tartlmaya balamas da bu srete nemli bir etkendir (Akay, 2008: 95). Bu yllarla birlikte bireysel bir araya gelilerle olumu kozmopolit bir ierim tayan cemaat benzeri yaplanmalar n plana kmtr (Akay, 2008: 98).

Moderniteyle birlikte ortaya km olan znelik problemi (Descartesc Kartezyen dnn zne-nesne ikilii) sanat alannda kendini byk bir gle ilk kez zlenimcilikle birlikte ortaya koyabilmitir. En rafine biimine Davurumculuk akm iinde tank olunabilecek bu yaklamla birlikte sanat yaptnda aranan ey, ne Ortaan her imajn ardnda aranan ilahi simgeleri ne de Rnesansn grnene kar taknd nesnelci tutumudur. Modernizm sanat yaptnn varlna koulsuz biimde sanaty dahil eder. Sanat yaptnda artk nemli olan, idealar evreninde ya da d dnyada olan biten eyler deil, sanatnn ierisinde olup biten eylerdir. zlenimciler sanatnn retinasnda oluan etkileri takip altna alrken, davurumcu sanatlar rengi nesneden kopartarak tablo zerinde yaamakta olduklar duygusal bir takm etkileri gerekletirirler. Bu andan itibaren desenin kat izgileri rengi snrlamaz. Hatta rengin kendi bana anlamndan sz edilir ve Kandinski rneinde
195

olduu gibi bunun iin kuramlar kaleme alnr. Dikkat edersek Gerekstclerin de ayn izlek zerinde hareket ettiini grebiliriz. Bu kez sanat duygusal etkiyi dorudan deil, bilinaltyla ilikiye geerek tabloya aktarmaya balamtr. Btn bu durumlarda sanat olu zerinde iktidarn hl sanatda olduu bir gerektir (Burger, 2004: 10-20).

Yzyl bandaki avangard hareketleri 1960l yllarn ortalarndan itibaren, Soyut Davurumculuka kar, Minimal sanatla balayan, Kavramsal sanatta doruk noktasna ulaan ve biimsel olana kar dnsel olan ne kartan bir tepki izler. Asl olarak tartma, Greenberg modernizmi olarak anlan ve Soyut Davurumculukta cisimleen, sanatn re-presentationdan (simgeden, gsterim ilikilerinden, temsilcilikten) kurtarlmas, balamsallktan koparlmas ve kendi olmas gereklilii sylemi zerinedir. Greenbergin salt biimciliine kar Minimal sanatn nclerinden Donald Judd, sanatn tekniinden ok, anlatmak istedii eyin ne karlmas gerektiini syler. Minimal sanatlarn elinde endstriyel rnler, birer sanat yapt olarak gerek dnyay yorumlama nesneleri haline gelir. 1960larn ortalarnda Kavramsal Sanata gre, Fikir, sanat reten bir makineye dnr. (Lewitt, 1967: 80-84)

1969 ylnda Joseph Kosut, Art After Philosophy (Felsefeden Sonra Sanat) balkl makalesinde, Sol Lewittin aksine, sanatla felsefenin zsel bir iliki tadn syler. Burada Kavramsal Sanatn en yaln tanm olarak sanat kavramnn temellendirilmesi gsterilir. Kavramsal sanat kavramlara yaklar ve onlar almlaycnn dnmesinde yeniden kurmaya alr (Atakan, 1998: 11).

Btn bu sreler, 1970ler boyunca dnsel anlamda belirleyici olan iki dnr tarafnda tartlmlardr. zellikle Foucaultnun Mellifin lmnde, Umberto Econun Ak Yaptnda ortaya koyduu yap, Horkheimer ve Adornonun saptamalarnn izini srerek, yeni sylenlerle yaptn yeniden deerlendirilebilme olanan gndeme getirmektedir. Foucaultya gre

196

melliflik50, ereveleyen, belirleyen, ifade eden yasal ve kurumsal bir sistemdir (Foucault, 1992: 184). Onun adyla yapt arasndaki iliki snflandrma ilevini yerine getirir. (Foucault, 1992: 178) Dilsel bir btn oluturan bu kurgu ayn zamanda bir stat nesnesidir (Foucault, 1992: 177). Bir yaratnn bir kiiye atfedilmesi tm uygarlk biimlerinde ve dnemlerinde grlen mutlak bir olgu deil, aksine bir dizi belirlenmi kural ile yasal hale getirilmi bir olgudur (Foucault, 1992: 184).

Yirminci yzylla beraber yapt yaratan znenin, yaptn yaratt gstergeler evreninde yitip gitmesiyle kimliin anonimlemesi gndeme gelmitir. Yaratma ediminin, gsterilenden ok gsteren olarak kendi doasn ne karmasyla yapt, gstergeler aras bir oyuna dnm, bu anlamda yaratc zne asl olarak iinde kaybolaca sylemler aras boluu retmitir (Foucault, 1992: 173-174). Artk mellif dendiinde akla gelen, yaptn tmn kuatan genel koullar, iinde devindii mekn ve ortaya kt zamann aklda canlanmasdr (Foucault, 1992: 176).

Bu durumda yaplmas gereken mellifin yok olmasyla boalan yeri belirleyip, boluk ve krlmalarn dalmalarn izlemek ve bu yok olmann ortaya kard arazide pusuya yatp oradaki serbest devinimlerin izini srmektir. (Foucault, 1992: 177)

Bylece znenin yaratsyla ilikisini zmlemek de olanakl olacaktr. Ona dahil ve mdahil olduu noktalar, ileme biimleri ve bamllklar kavranabilecek, sylemin dzenini belirleyen ey ortaya karld gibi, melliflik ilevi olmadan da sylemlerin dolama girebilecei bir kltrn olanakl olup olamayaca ortaya karlacaktr (Foucault 1992: 190). Lucien Goldman, mellifin lm dncesiyle Foucaultnun, reddettii znenin yerine dilsel, ussal, toplumsal ve benzeri yaplar koymann peinde olduunu belirtmektedir (Foucault, 1992:

50

Mellif: Yazar. Bkz. A. PSKLLOLU, Trke Szlk, stanbul, 1995, s. 1125.

197

192). Bu anlamda Foucaultnun mellifin yitmesini saptamas, onun ilevinin deviniminin ortaya karlmasn amalamaktadr (Foucault, 1992: 195).

Benzer biimde Umberto Econun ak yapt dncesi de ayn devinimi yakalamann peindedir. Estetik balamda bir biim, Ecoya gre, kendisi olmaktan geri kalmakszn bir ok farkl bak asna gre dnlp anlalabildii iin geerlidir. Bilinli olarak tamamlanmam, ak ulu braklm yaptlarn yannda geleneksel yaptlar da almlayclarndan bir yorum, bir katlma beklerler (Eco, 1992: 13-14).

Tarih iinde eitli slup dnemlerinden aklk dncesi zerine rnekler veren Eco, 19. yzyln ikinci yarsndan balamak zere bilinli olarak ak braklm yaptlarn ortaya ktndan sz eder. James Joyceun Ulysesini rnek veren dnr, burada, deiik alardan baklabilen, dolaysyla da trde ve geriye evrilemez bir zaman akna rastlanamayacan belirtir (Eco, 1992: 18-19). Bu ise gnmz sanayii anlayna uymakta, kltrel olarak onunla birlik gstermektedir. Sklp yeniden kurulabilen koltuklar, beeni ve gereksinime gre biimlendirilebilen masa ve kitaplklar bunun rnekleridir (Eco, 1992: 23).

Art-brut ya da action painting gibi akmlarn yaptklar bu anlamda ak yaptn poetikasyla birleirler. Bu yaptlarda ekilsizlik ve nceden belirlenmemilik, devinimin aratrlmasn amalamaktadr (Eco, 1992: 113-114). Soyut ekspresyonist sanatta karlatmz gibi, yitik davrann tabloda yeniden bulgulanmas bizi ekilsizin biimlenmesine, dolaysyla da iletiime gtrecektir (Eco, 1992: 133). inde bulunduu dnyayla anlaml bir iliki kurabilmek iin sanat verili olan, dizgeletirilmi dnyay karsna alarak biimsel dizgeyi redder. Avant-garde sanatlarn her trl biimi reddetmesinin temelinde de bu dn yatar (Eco, 1992: 181-182). Oluum burada biimden nce karmza kmaktadr (Eco, 1992: 184).

Yukarda belirleyici olmu iki alma zerinden ksaca deindiimiz kavramlar sonrasnda Belting, sanatn tarihi zerine yazlm her kapsaml
198

almann ada sanat iin ayr bir balk amak zorunda olduunu belirtir (Belting, 1987: 34).

Sanat tarihinin modern sanat ile yaad sorunlar on dokuzuncu yzyln balarna, sanatn halk zerindeki geleneksel ilevlerini yitirdii zamanlara kadar gider. Sanat, bu zararn telafisi iin kendi ama ve aralar, sanat sahas (artistic realm) zerinde dnmeye balad. Hayatta kalabilmesi iin mutlak zerklii pohpohlad durdu. Sana tarihi o sralarda insan bilimlerinin (humanistic scholarship) yeni bir dal olarak ortaya kt, hemen hemen ayn yolu izleyerek sanat sahasn kendi alma nesnesi olarak soyutlad. (Belting, 1987: 40)

1960lardan

sonra

aydnlanma

ve

modernlik

fikirlerinin

tartmaya

almasyla tarih kavram da ilerlemeci, evrimsel bir tarih yerine, derinlemesine tarih olarak yorumlanmaya balamtr (Akay, 1991: 145).

1970li yllarnda bandan itibaren disiplinleraraslktan sz edilmektedir. Sosyal bilimler, tarih, iktisat, antropoloji yan yana hareket eden disiplinler olarak birbirinden beslenmeye baladlar. Bu dizgeye sonradan dahil olsa da sanat tarihi disiplini iin de ayn olgu geerlidir. Corafyalar-ar ve zamanlar-ar bir yaklamla ritelleri birbirine balayan tutumuyla Alman sanat tarihinde marjinal bir konumda grlen A. Warburg bugn daha merkezi bir ekilde ele alnmaya allmaktadr (Akay, 2009: 8-9)

1980li yllar balarndan itibaren dnyada yaanan kreselleme sreci Trkiyede de etkisini gstermeye balayacaktr. ran ve Nikaragua devrimleri, postmodernizm ve postkolonyalizm tartmalar, 12 Eyll darbesinin yaratt atmosfer iinde tartmaya almtr. 80lerin ikinci yarsnda balayan sivilleme srecinde dnyadaki kreselleme srelerinin zorunlu bir devam olarak, entelektel yaamda bir anlay deiimi, epistemolojik bir kopma meydana gelmitir. zal dnemi sermaye birikiminde yaanan deime, ipazara dnk politikalardan
199

ihracata dnk politikalara gei, megalapolleme gibi sreler sanatn yapsnda da deiimleri beraberinde getirmitir. Bylece yeni sanatsal kurumlar ortaya kmaya balamtr (Akay, 2008: 92-93).

1980li yllarn ikinci yarsndan sonra ise ok daha serbest bir ortam sz konusudur. Kaynaklar sorunu tmyle gz ard edilerek yaplan deerlendirmeler, sanat eitimindeki aksaklklarn sonucu olarak, baz aktarma felsefi metinler araclyla galeriler ve piyasa tarafndan ynlendirilmektedir (Tansu, 1995: 122123). Bu srete nc Trk Sanatndan Bir Kesit sergileri, 1987 ylnda balayarak bugnk stanbul Bienallerine dnm olan uluslararas sergilemeler, 1992 ylnda Vasf Kortun tarafndan yaplm olan An-Bellek (Akay, 2008: 93-95), Gneydoulu sanatlarn dzenledii Gen Etkinlik (Akay, 2008: 97) sergileri bu deiimin farkl noktalardaki uzantlar olarak grlebilir.

Trkiyede 1990l yllardan itibaren younluk gstermeye balayan ada sanat etkinlikleri beraberinde pek ok tartmay da getirmitir. Sanat yaptnn nelii, yaptn sanat dnyasndaki yeri, sanat eletirisi ve sanat tarihinin bu sreler zerindeki rol bu yllarda en ok tartlan konularndan bazlarn oluturur. 1980 sonras srete sanat ve sanat yapt saysnn hzl bir art gsterdii ve tketim ekonomisinin belirleyici olduu 90l yllar, sanat pazarn da byk oranda hareketlendirmitir. Sanat kataloglarnn basm ve sanat eletirisinin, yaptlar aklamak iin, nceki yllarda grlmedii kadar gereksinim duyulan bir alan haline gelmesi bu sreci tetiklemitir. Bu yllarda edebiyata bavurmadan yaptlar sanat tarihsel bir erevede deerlendiren yazarlardan da sz etmek mmkndr (Erzen, 2003: 37-38).

Bat d kltrlerin ounda eletiri nazire olarak srm, karsndakinin yaptna baka bir yapt ile cevap verme olmutur. Zira birok kltrde sanat baz glerin ve anlamlarn vcut bulduu bir aracdr, bir yaratc deildir. Bylece sanat karsna alp onu nesnel olarak deerlendirmeye alanlar deil, ona katlmaya alanlar vardr; byle bir ortamda sanat ve eletirmen
200

deil, sanat ve sanat, ya da aslnda sadece izleyici vardr. (Erzen, 2003: 38)

Sezer Tansuun Trk resim sanat tarihi, eletiriler ve resim sanatnn geliimi zerine yazd kitaplar ve makaleleri, Kaya zsezginin gncel etkinliklere ilikin sanat haberleri zerinde resim sanatn etkinliklerini belgeleyen yazlar izlemitir. Prometheusun Dn (1965), Sanat zerine Yazlar (1982), Balangcndan Bugne ada Trk Resim Sanat Tarihi (1982-1989), Trk Plastik Sanatlar Ansiklopedik Szlk (1994-1999) gibi kitaplar bulunmaktadr.

Dil ve Tarih Corafya Fakltesinin temsilcilerinden olan ve Trk sanat tarihine yapt ok sayda yaynla katkda bulunmu olan Kymet Giray, zellikle Trk resim sanatnn geliimini belirleyen koleksiyon kitaplarn yazmtr. Monografi kitaplarnda Ressam ve Resim blmleri altnda resim sanat zerine okumalar gelitirmi olan Giray, kronolojik bir dizgi, ariv belege ilikisi zerine kurulu bilgilenmelerle aklanan sanat yaamlar, etkinlik belgelemeleri yan sra yapt okumalar zerinde yeni ve sanat tarihi disiplinini ne karan almalar yapmtr. Mstakil Ressamlar ve Heykeltralar Birlii (1996), all ve Atlyesi (1997), Trkiye Bankas Resim Kolleksiyonu (1998), Manzara (1999), Trkiye Ziraat Bankas Koleksiyonu gibi geni kapsaml katalog kitaplara imza atan Giray, bu kitaplarnda kronoloji zerinde giderek tarihsel dnemler ve oluumlar zerinde ilerlemeyi hedefleyen iki farkl sanat tarihi disiplini ne kartan almalar yapmtr. Koleksiyonlarda bulunan resimlerin kimliklerini, tarihlerini, katldklar etkinlikleri belirleyerek, resim sanatmzn etkinlikler iin yaplan ve sonra farkl kollara dalan yaptlarn belgelemitir. Ayrca, Ferruh Baaa, Hikmet Onat, Mahmut Cuda, Nuri yem, Ergin nan, Aydn Ayan, gibi Trk resim sanat tarihinin geliiminde nemli yer tutan sanatlara ait kitaplar bulunmaktadr.

201

4.3. Trkiyede Sanat Tarihinin Temel Kavramlar

Modern ulus-devletin evrimi milli mitolojilerin yolunu aan ve ulus-devlet mitinin kendisinin kafalarda yer etmesi iin bir dizi kltrel kurumun ortaya k ile harekete geirilmitir. Hayali bir varlk olarak modern ulus-devlet varlnn devam iin gl ve kltrel kurgu aralarna ihtiya duyar. Roman ya da mze bunlarn arasnda en temel kltrel yaplar olarak karmza kar. Sanat tarihinin profesyonel bir disiplin olarak kkenleri bu tamamlayc temellerin dnda anlalamaz. (Preziosi, 2009: 489)

Trkiyede de sanat tarihinin bilimsel bir disiplin olarak ortaya kmas ve yerlemesi modern ulus devlet yapsnn kurulmasyla birlikte gereklemitir. Disiplinin kavramsal gereksinimleri, byk oranda, yurt dnda ayn konuda alan aratrmaclarn gelitirdikleri terimler tarafndan karlanm olsa da, bu terimlerin algn ve kullanl sre iinde deien toplumsal yap tarafndan belirlenmitir. Doan Kuban, bu srecin, her eyden nce, snflandrma sorunu tarafndan oluturulduunu belirtmektedir. Sanat tarihinin dayand kuramsal temellerden biri, belirli sanatsal tiplerinin ancak belirli tarihsel dnemlerde ortaya kt ve bunlarn iyi tanmlanm st ereveler altnda toplanarak belirli tipolojiler yaratlabilecei yolunda olandr. Wlfflinin kuramndan kaynaklanan bu yaklama gre belirli biimler, biemler ve yap tipleri, belirli resimsel konular, dekoratif motifler, ilevsel ya da kltrel bir takm gereklilikler yznden ortaya karlar (Kuban, 1988: 10).

Gen Trk resmini inceleyen bir aratrmacnn karsna kacak en byk glk, ok deiik eilimlerin ve sanatlarn snflandrlmasnda bavurulacak ltlerin yetersizlii, kaypakl ve genel tasnifin dourabilecei sakncalardr. Bu tr sakncalarn balca nedeni, Trk resminde son otuz-krk yl ierisinde grlen, izlenen kiiliklerin, belirli eilimlere balanmamasndan domaktadr. Ayrca izlenimci kuaktan bu yana, sanat dnyamzda etkinlik gstermi sanatlarn byke
202

bir blmnn, tek bir dnemden deil, iki ya da dnemden gemi olmalar, deiik aamalarn iinden gelmeleri, gl douran bir baka nedendir. Bugne kadar konuyu irdeleyen almalar sayl olmakla beraber, genellikle modelci snflama diyebileceimiz bir tasnife bal kalnmtr. (zsezgin, 1982: 158).

Benzer bir ekilde, farkl zaman ve corafyalarda retilmi olan btn sanat trlerini kapsayacak bir inceleme ynteminin bulunmadnn altn izen Mlayim, genel bir sanat tarihsel yntem olarak u hareket noktalarn nerir:

a) Her sanatn itici motivi ya da motivleri, yani o sanatn izleyicilerinin esas aldklar ey. b) Her sanatn tipik rnekleri; yani o sanatn mesajn var gcyle ileten maddi eserler. c) Kurallar, ilkeler ve sluplar. d) Sanatn ortaya kt evre ve seslendii toplum. (Mlayim, 1994: 73) Bu noktalar iaret etmekle birlikte Mlayim, sanatta tek anlamlln ou kez bulunmadn, bu yzden onu tek boyutlu bir biimde yorumlamann olanakl olmadn belirtir (Mlayim, 1994: 73).

Tansu bu ayrm yaparken resim sanat tarihi yazmnda da epistemolojik bir kopma olduundan sz etmektedir. 1923 sonras ve 1950 sonras dnemleri belirleyen zelikleri u ekilde maddelendirir:

1923ten sonra: 1- Resim sanatnda son Osmanl dnemi programlarnn yeni temalara ynelerek Trkiye Cumhuriyetinin kltr ve sanat politikasna ayak uydurmas.
203

2- Sanat kesimleriyle resm ve yar-resm kurumlar arasndaki ilikilerin srmesi. 3- Avrupada modern sanat akmlarna belirleyici bir yn veren ilkelerin, zndeki ieriin benimsenmedii yollarda kullanlmas. 4- Sanatlarn bireysel i dnyalarn resim diline aktaracak bir duyarllk atmosferine sahip olmaylar. 5- Sanat yaantsnn sosyo-ekonomik yapdaki belirti ve ynlendirmeler gerei snrl bir zgrlk iinde bulunuu. 6- Resimsel slup etkinliinin kesinlikle sanat eitimi kurumunun tekelinde bulunuu. 7- ada Trk resim sanatnn tarihsel gelenekler zerinde

temellendirilmesi yolunda belirli bir tavrn ortaya konmam olmas. 8- Resim sanatnn tek ynl gelimesi, farkl eilim ve slup alternatiflerinin gndeme gelmemi olmas. 1950den bu yana: 1- Sosyo-ekonomik yapnn liberallemesi abalarna paralel olarak sanatsal davranlar ve slup deerlerinin bireysel zellikler kazanmas. 2- Bilimsel temalarn seiminde sanatlarn i dnyalar ve kiisel yaantlarna ilikin gerekleri n plana almalar. Dtaki doal ve toplumsal erevenin resim diline aktarlmasnda znel yorum haklarnn serbeste kullanlmaya balanmas. 3- Sanayileme ve kentleme srecinin hz kazann paralel olarak kentsel temalarn krsal temalara tercih edilmesi. Dzensiz kentleme ve nfus younlamasnn gerektirdii sosyo-ekonomik ve kltrel sorunlara kar genileyen ilgiler. 4- Sanat eitiminde sanayileme ve rn eitlenmesinden doan biimsel tasarm ve tantm ihtiyalarnn ele alnmas, ancak sanayide

204

da dnk bamllk yznden bu tr programlarn baarya ulaamamas. 5- Batdaki sanat ve dnce akmlarnn daha hzl bir tempoyla izlenmesinde yeni zorunluluklarn ortaya kmas. 6- kinci Dnya Savandan sonra ABDde doan sanat akmlarnn Avrupada etkinlik haklar aramas sonucunda, ortaya kan kltrel savam ve rekabetten Trkiyede bir takm yeni slup sorunlarnn yansmas. 7- Resim alannda evrensel deerler sav karsnda, yerel-ulusal kltrlere ilikin deerler sorununun glenerek gndemde kalmas. 8- lkede resimsel slup etkinliinin sanat eitimi yapan kurumlar dnda gereklemesi. 9- Figratif ve soyut eilimler alannda ortaya konan alternatif slup abalarnn yeni teknikler ve eitli malzeme kullanmyla farkllaan yeni boyutlara ynelmesi. 10- Liberalleeme ve serbest piyasa ekonomisinin geerlilik kazanmas sonucunda resmin meta olarak yatrm ve sanatsal deer ikileminden oluan yeni bir kltrel boyut kazanmas. (Tansu, 1995: 11-12)

Bu ayrmlar nda sz konusu kavramlarn deerlendirilmesine daha yakndan bakabiliriz.

4.3.1. Biem Tarihi Olarak Sanat Tarihi

Biem (slup) kavram iki farkl anlamda kullanlmaktadr. Bunlardan ilki bir toplumun ve an tm sanat yaptlarnda ortak olan biimlendirme, tasarm ilke
205

ve anlaylar btn olarak tanmlanr. kincisi ise bir sanatnn kendine zg biimlendirme ve tasarm anlaydr (Szen ve Tanyeli, 2001: 247).

Biem kavram, dnem, blge, kavim, sanat, biim, malzeme, teknik, dekorasyon vb. pek ok kavramla i ie girmitir. Ancak her eyden nce bir biemden sz etmek demek, yapt ya da yaptlar kmesinde belirli bir yetkinlemeyi, gelimeyi varsayar (Mlayim, 1994: 288). Bu noktada bireysel biemle dnem biimini birbirinden ayrmak nem tamaktadr. Mlayim, antropolojinin kltr tarihi zerine yorumundan yola karak sz konusu slup zelliklerini belirleyen etmenleri, teknolojik, sosyolojik ve ideolojik olarak belirlemitir (1994: 288). Bununla birlikte u ynnde alt izilmitir:

Kltrel gelimenin tekdze olmay (heterogeneity), ayn yzyln ve tarih diliminin kltrnde farkllklar dourduu gibi, ayn slup daireleri iinde de farkllklar gsterir. (Mlayim, 1994: 291)

Doan Kubann biim sorununa yaklam aslnda onun sanat tarihinin kuramsal tercihine de yaklamn zetler:

sanat eserinin iki yz var: Biimi ve ierii (eski deyimle muhtevas); sanat eserini biimiyle ve bize anlatmak istedii, ya da yle sandmz eyler, ya da yarad ie gre tanmlyoruz. Her eyann bir biimi olduuna gre, bu, sanat eseri iin bir ayrc zellik deil; ierii ise zorunlu olarak bir eyay sanat esri yapmaz. Bununla beraber yine de bunlardan baka niteliklerle bir sanat eserini tanmlamak kabil deildir. yleyse eyalarn biim ve ieriklerinin zel bir durumu, zel bir beraberlii onlara sanat eseri dedirtiyor. Bu zel durum gzellik denilen ve adan aa, insandan insana deiebilen bazan da evrensel bir genilik kazanan bir deer yargsdr. Tanm da kanmca imdiye kadar akla kavumamtr. Bu bakmdan ada bir sanat tarihisinin yapaca
206

ey gemi uygarlklarn maddi rnlerinde bir takm gzellikler arayp bulmaktan ok, onlar arasnda, toplumsal ve tarihi deer yarglar sonucu sanat eseri sfatna erimi olanlarn meydana gelme koullarn anlatmak ve nesnel olarak onlar tanmlamaktr. (Kuban, 1988: 10)

Buna gre, sanat tarihi, estetik ve sanat felsefesiyle net snrlar olan bir disiplindir. Sanat yaptnn neliini saptamak, onu o yapan unsurlar aratrmak sanat tarihinin grev alannn dndadr. Sanat tarihisi kendisine kalan belirli bir literatr iinde sanat yapt olarak tanmlanm nesnelerin dnyasyla snrldr. ada bir sanat tarihisi ise yaptn yaratld dnemin zgl koullarn deerlendirmek ve yapt tanmlamaktr. Kubann bu tanm gelitirirken disipline ilikin pozitivist snrlar izmek peinde olduu ve bu yzden baka disiplinlerle olan bir kyaslamayla akl yrtt aktr. Ancak bu yaklam sanat tarihi literatrnn nasl deiip gelitiini bize aklamaktan ok uzaktr. Daha nce yaptlar bilinmeyen ya da nemli grnmeyen bir sanat bir anda tannmaya balamakta (Grnewaldn olduu gibi) ya da kelimenin tam anlamyla yeniden kefedilmektedir (Van Goghu dnelim). Hele ki, Bat sanat tarihinde 20. yzyln ikinci yarsyla birlikte karmza kan paradigma yaratcs olarak sanat tarihisi anlay yukardaki anlayla zt bir grnm izmektedir.

Toplumdan topluma, sanatdan sanatya deien biem ve biim yaklamlar konusundaki sorunlardan biri, ayn teknolojik geliim dzeyindeki farkl lkelerde farkl biimlerin ortaya kmas ya da farkl teknolojik dzeydeki bir lkenin bu konudaki farkl duruudur (Tansu, 1999: 354).

dekana gre, Trk Sanat Tarihi almalarndaki balca skntlar, Trk topluluklarnn Dou ve Bat arasndaki g yollar zerinde ticaret yollar evresinde hareket etmesinden ve bu yzden byk kltrlerin egemen olduu bir corafi alanda egemenlik srmesinden kaynaklanmaktadr. (dekan, 1996: 5).

207

Benzer ekilde sanat yaptn sanatnn izlerinin aranmas yntemini deerlendirerek, sanat psikolojisinin sanat tarihine katklarn ele alan gel, bu yaklam zellikle almlama estetii erevesinde deerlendirmeyi tercihe etmitir. gel, sz konusu kuramsal yaklam uyarnca, sanat yaptnn anlamnn yalnzca yaptla yaratcs ve dnemi arasndaki ilikilerde deil, yapta bakan izleyicinin aktif katlmyla da gerekletiini belirtmektedir (gel, 2000: 276-277). Gstergebilimin sanat tarihiyle balarn da deerlendiren gel, dilsel anlamda iaret ile temsil ettii ey arasndaki ilikiyi sorunsallatran bu yaklam gel tarafndan tek bana sanat tarihi iin yeterli grlmemektedir (gel, 2000: 278).

Sonu olarak gel, sanat tarihinin git gide derinleen ve genileyen ilgi alanlarnn, onu salt biim zeirne zmlemelerle snrlandrmayarak insan bilimleriyle daha ok iliki iinde, daha ok ortak almaya ittiini belirtmektedir (gel, 2000: 278).

4.3.2. Tipolojinin Sanat Tarihinde Kullanm

Felsefenin temel konularndan biri olan kategorilendirme sanat tarihi asndan da kritik bir problemdir. Sanat tarihinde tipoloji olarak adlandrlan bu sre tmyle zihinsel bir abann rndr. Metin Szen ve Uur Tanyeli, Sanat Szlnde tipoloji kavramn yle tanmlamlardr:

Bir sanat dalnda ya da onun belirli bir alanndaki tm yaptlarn veya yapt oluturan tek tek elerin incelenerek, tiplerin belirlenip gerek rneklerin bunlara gre snflanmas ilemi. (Szen ve Tanyeli, 2001: 237)

208

Burada sz edilen tip, yaptlardaki ortak biimleme zellikleri ya da dzen bantlarnn varsaymsal tek bir e zerinde somutlamasdr (Szen ve Tanyeli, 2001: 236-237).

Mlayim, tipolojiyi farkl tanmlamtr:

Gelikin rneklerle yar gelimi ya da az gelimi rnekleri bir dizi oluturacak ekilde sralama iine tipoloji denir. (Mlayim, 1994: 295)

Mlayime gre tip ise balbana bir karakteri olan temel zellikleri kendinde toplayan rnek olarak grlmektedir. Mlayim, tipoloji konusunda biyolojideki sistemi rnek gstererek Darwini ele alsa da, rnein mimari konusunda tipolojinin ayn trden malzeme grubundaki tiplerin deime eklini aklamak iin kullanlan bir yntem olduunu belirtir (Mlayim, 1994: 295-296)

Sanat tarihi, karmak, sama ve karnca yuvas gibi olan biimler yn iinde alarak, belirli bir ilkeye gre tipoloji yntemini kurmak durumundadr. (Mlayim, 1994: 297)

Mlayim, sanat tarihinde eit tipoloji tanmlar: Bunlardan ilki ilevi ne alan tipolojik yaklamdr. rnein, mimarideki kervansaraylarn bir tip altnda toplanmas gibi. kinci yntem kronolojik baktr. zellikle el sanatlarnda kullanlan bu yntem, ayn ilev iin kullanlan malzemenin zaman iinde brnd farkl grnmleri kendi ilerinde karlatrma yolunu seer. nc yol ise kltre gre tipolojidir. Bu, bir kltrn rettii nesnelerin kendi i tutarlyla ele alnmas yntemidir. Elbette her tipolojik tasnifin altnda baka alt kategoriler de oluturulabilir (Mlayim, 1994: 297-298).

Sami Yetik, Pertev Boyar gibi sanatlar mezun olduklar okullara gre sanatlar tasnif etmeye alan giriimlerde bulunmulardr (Tansu, 1999: 363).
209

Sanat tarihinin zerinde alt konulardan biri de kronolojik geliimdir. Yaptlarn, dnemlerin, alarn birbirini izleyiini, birbirinden etkilenmelerini, birinden dierine aktarlan ve elenen eyleri deerlendirirken kronoloji nemli veriler salar. Bununla birlikte kronoloji her zaman tam deildir. Arada boluklar, seyreklikler ya da younluklar gsterir (Mlayim, 1994: 271-272). Bu durumun getirdii yntem zorunluluu olarak tarihi dnemlere ayrma yaklamn grrz. Tarih biliminde Vico, Spencer, Comte, Tylor gibi aratrmaclar tarafndan gelitirilmi olan bu yntem deiimi kronolojik kopukluklardan etkilenmeden ele almaya yarar. Ancak, aslnda, her yeni bulgu bu kronolojik dizgeyi, dolaysyla dnemsel ayrm yeniden dnmeyi gerektirir (Mlayim, 1994: 274-275). Sanat tarihinde, tarihsel kronolojik dizgeyi taklit ederek, arkaik, klasik ve gerileme eklinde zetlenen bir dnemsel ema uygulanr (Mlayim, 1994: 276-177). Genellikle biem devirleri de tarihsel dnemlerle eleecek ekilde yaplandrlrlar (Mlayim, 1994: 289). Burada sanat tarihisini genel tarih yazmndan bir adm teye tayan yn, sanat yaptnn biimsel yaps zerinde bu izlerin grlebilir olmasdr (Mlayim, 1994: 293).

Eer sanat eserinin tarihinden zaman kavram kartlrsa, geriye anlamsz bir eya yn kalr. Tarihsel perspektif iinde, sanat eserlerinin ktn eitliliini aklayabiliriz. zamana Biim bal nitelikler olarak yasalarn gsterebilirsek, biim deiikliklerinin hangi koullar altnda ortaya deimelerinin bulabilmek, bu olularn, nelerin sonular olarak ortaya ktklarn saptamak anlamna gelir. (Mlayim, 1994: 277)

Tipolojiyi belirleyen olgu malzemedir. Sanat tarihisinin deerlendirmek iin nne koyduu malzemenin seiminden ilenmesine kadar geen sre tipolojiyi belirleyecek olan sosyal yapnn izleriyle doludur. Trk sanatna ait tipolojilerin oluturulmas noktasndaki sorunlardan biri de, Cumhuriyet dnemiyle birlikte hzla balayan gemie ait mimari yaptlarn snflandrmas yaplrken yalnzca plan tipolojisine gre hareket edilmi olmasdr (Yeniehirliolu, 1993: 587-588).

210

Trkiye sanat tarihi almalar iinde belirli bir tre, dneme, blgeye ya da konuya deil, genel sanat tarihi yazmna ynelik alma yrtenlerin says fazla deildir. Sezer Tansu 1988 ylnda yaymlad Trk Resminde Yeni Dnem kitabnda ada Trk sanat incelemesi iin farkl bir yntem nerir. Bu yntem 1950 ylna kadar olan Cumhuriyet dnemini birinci dnem, 1950 sonrasn ise ikinci dnem olarak kabul ederek incelemektir. kinci Dnya Sava sonras atmosferini Cumhuriyet dneminin ikinci byk kltr aamas olarak tanmlayan Tansu, bu ayrm, yenilenen slup programlar ve bireysel abalarla kantlanan yeni sanatsal biimlendirme yntemleri sebebiyle yaptn aklar (Tansu, 1995: 5-7). 1950 sonras dnemde kentleme sorunlar (Tansu, 1995: 10), teknolojinin hzl gelimesi (Tansu, 1995: 38), ABDdeki akmlarn Avrupay etkilemesi belirleyici olmutur (Tansu, 1995: 79).

Bu ayrmn bir baka gerekesi olarak ise sanat bilimi faaliyetlerinin bu ikinci alana ait olmas olarak gsterilir.

Belli bir sentezci tarih anlay, bu duyarll yaanmakta olan an gr alar ve sorunlarndan yola karak elde etmekte, benimsenmi olan baz gncel duyu ve dnce sistemlerine yaslanmakta ve tarihe bak asn ylece belirlemektedir. Oysa imdiye kadar yaplan almalarda senteze ynelmeyen ematik bir tarihiliin kronolojik tasnifleri geerli olmu, kuru bir akademik renimin bu dar erevesinden gelimenin zne ulalamam, sanatlarn slup ve yetenek dzeyleri arasnda doruluu kesinleen seme snflandrmalar yaplamamtr. (Tansu, 1995: 8)

211

4.3.3. aruhu (Zeitgeist) ile Sanat Tarihini Aklamak

Sanat yaptn aklamak iin yaptn ortaya kt dneme, sz konusu dnemin sosyal, siyasal, kltrel gelimelerine bakmak fikri, gemii ok uzaa gitmeyen bir fikirdir. almamzn nceki blmlerinde51 sanat tarihinin geliim aamalar iinde yer verdiimiz bu sre, on dokuzuncu yzyl sonlarna doru ortaya kmtr. Burckhardt, sanat kltr teorisi iinde deerlendirerek; Vischer, biimle anlamn srekliliini neren empati kuramyla; Riegl, sanat istemi kavramyla aruhunun yapt zerinde nasl egemenlik kurduu sorusuna yant aramlardr. Biim aratrmalaryla balayan sre, sanat ile tarih arasnda bulunmas gereken uyuma odaklandnda yapt tarihinin kant gibi karmza kar. Sanat yapt gemiten kalan bir belge olarak tarihsel yntemi toplumbilimsel anlamdaki sanat tarihsel alanla birletirmitir (Hauser, 1995: 6).

Bu konuda Cmertin yaklam, tarihselcilikin gereklii oluum olarak kabul etmesi zerinedir. Ancak bununla kalmaz ve bu oluum srecinin basitten karmaa doru bir yaratm olarak belirler (1979: 10). Bu noktada Crocenin tarihselcilik yaklam dnya daolduu gibi Trkiyede de yank uyandrmtr:

Tarihsellik biim deil, ieriktir; biim olarak tarihsellik, sezgiden ya da estetik olgudan baka bir ey deildir. Tarih ne yasa aratrr ne de kavram retir; ne tmevarr, ne tmdengelir. spata deil, anlatya yneliktir Sanatta olduu gibi, tarihin de egemenlik alan, burada budur, her durumda belirlenmi bireydir. (Cmert, 1979: 42)

Crocenin, tarihsellik yorumunun yannda, sanat tarihi asndan asl ilgi ekici yan sezgiyle ifadeyi zde klan tutumudur. Bir ifadede nesnellemeyen eyi sezgi olarak kabul etmeyen Crocenin bu tutumu, ifadeyi geni anlamyla, izgiye, renge ya da tona dayal anlatmlar olarak, dnrsek bilgi srecinde

51

Bkz.: 3.1. Sanat Tarihi Yazmnda Kuram ve Disiplinler

212

birletirilen sezgi ve ifade bir tarih bilimi olarak anlatma yaslanan sanat tarihi disiplini iin de bir olanak alan yaratm olur (Cmert, 1979: 54-55).

Kltrel corafya sanat yaptnn oluum dinamiklerini anlamak iin elimizdeki nemli ltlerden biridir. Bu ayn zamanda yresel biemi anlamak ve ortaya kartabilmek iin de zmlenmesi zorunlu bir alandr (Mlayim, 1994: 264).

Sanat tarihinin yresel boyutu, ana fikir olarak, tarih, din, ekonomi koullar ve daha akla gelmeyen binbir eit etkileimin bir anlatmdr. Toplumlarn hayalgc, duygusallklar, inanlar, direnme ve benimseme gleri, hem evrelerini deitirme hem de kabullenme olanan birarada getirir. (Mlayim, 1994: 268-270)

Ancak kltr evresinin her zaman politik snrlarla da akmadn aklda tutmak gerekir (Mlayim, 1994: 271).

Sezer Tansuun almasndaki u blm de bu aklamann nasl bir sentez iinde kullanldna iyi bir rnektir:

Mekn boluunun gz ve zihin ibirlii iinde resimsel bir oluum plannda organize edilmesi, reel uzay boluuna ait deerler her yerde ayn olmasna karn, inanlmaz bir eitlilik iinde karmza kar. Resmin kendine zg bir dnya oluturduu savna olduka iyi bir kanttr bu. Resim dnyasnn blgesel yorum ve anlay corafyas ve iklimlerini kapsayan sosyo-ekonomik, siyasal bir haritasnn tasarlanmas da bouna bir aba deildir. (Tansu, 1995: 76)

Tansu, 1950 sonrasnda sanatlarda izlenen bireyselleme eilimini deerlendirirken bu sorunu sanat tarihi yazmnn bir paras olarak deerlendirmi
213

ve Wlfflinden beri disiplinin kavramsal geliimiyle ilikilendirerek kimi neriler getirmitir.

Wlfflin yntemi, aratrmacy bilimsel adan slup tahlillerine ynelten, bylece plastik biimin doru okunmas, renilmesi ve aratrlmasna imkn veren bir deer tamaktadr. Fakat oluumlar gene de saf biimle snrl deildir. Biimleri harekete geiren, oluumlarn salayan etkenlerin de anlalmas, bilinmesi gereklidir. Bu noktada da tercihler deiebiliyordu. Eer retim ilikileri ve altyap kavramna ilikin dier sorunlarn etken deerini abartrsanz, biim olgusuna ait zgn deerlerden uzak kalmanz iten bile deildir. Bu balam iinde Hegel idealizminin karsna Marxn tarihi maddeciliini koymak da sradan bir dn olur. Ama Hegelin genelleyici tutumu karsna Kirkegardn diyalektik bak asn, olgular, zele, teke, bireye indirgeyen tepkisini koydunuz mu, sorular bir anlam zenginliine de kavuturabilirsiniz. Ayn ekilde Nietzsche felsefesinde nemli yeri olan birey kavramn irdeleyerek ada sanatsal soyutlamann dnce babalarndan biri saylan Worringere ulaabilir, onun will to Form (biim iradesi) kavramn kendi sanat geleneimizin zgn, ayrcal deerini de aydnlatan bir forml olarak benimseyebilirsiniz.

Sanat tarihinin kronolojik bir katalog dzeni iinde inceleme eilimlerine kar dnce, duyarlk ve yorum yaklamlarn ieren alternatif, sanat tarihinde bireyin oynad etkin rol vurgulamak zorundadr. Sanat tarihi bir anlamda bireyselleme srecinin tarihi olduuna gre bu yaklamdan kanlmayaca bellidir. stelik ada gelimeler bireyin sanatsal yaratmada stlendii roln, ne denli younlamakta olduunu gstermektedir. 1950-60 yllar arasnda bireyselleme sorunu karsnda bilinli, ancak zaman zaman ly ama eilimi gsteren abalar grld. Bat
214

taklitiliinin bir belirtisi olmaya balayan bu trden elimler karsnda, bireysellemenin bize zg kriterleri belirlenmeliydi. Bylesine yeni ve zor bir sorunu aydnlatmaya almannsa karmak ve youn bir dnce etkinlii gerektii bellidir. Ksaca bireyselleme olgusu otantik deer ltleri ve geleneksel mekanizmalarn yerel sistemleri dnda gereklemezdi. Fakat bu apak belirlenmenin kantlanabilmesi de etin bir ura gerektiriyordu. (Tansu, 1995: 36-37)

Btn bunlara karn sanat tarihisi gemiin sanatn yorumlarken aslnda kendi ann yaratma koullarn anlamak iin aba gstermektedir (Kuban, 1988: 11). Erzen, Doan Kubann mimarlk zerine almalarnda her zaman yerleik kanlar sorgulayarak, eletirel ve felsefi bir dnsel tavr iinde olduunu belirtmektedir. Bu konuda, Kubann 1958 ylnda yaymlad Osmanl Dini Mimarisinde Mekn Teekkl Rnesansla Bir Mukayese almasn rnek gsteren Erzen, bu kitabn karlatrmal olarak yaplm analitik bir kitap olduunun altn izmektedir (Erzen, 1996: 3).

Ayn sempozyumda sunulan bildirilerden Ayla dekana ait almada ise Doan Kubann Anadolu Trk Mimarisinin Kaynak ve Sorunlar kitabna deinilmektedir. dekan, Celal Esad Arsevenin balatt Trk sanatn genel slam sanatndan ayrt etme abasnda, Doan Kubann nemli katklar olduunu belirtmektedir. Bu katklar dekana gre yle sralanmaktadr:

1. Trkiyenin zel durumu, 2. Bilgi yetersizliinin znel yorumlara neden oluu, 3. Politik egemenliin, bir toplumun sanatn Trk yapamayaca, 4. Sanat yaptnn her seferinde kendini meydana getiren bir keresine zg koullarn etkisinde olduu, 5. Anadoluda yeni bir sentezin olutuu, bunda Akdeniz kltr ortamnn katksnn bulunduu, 6. Homojen ve devaml Trk sanatnn olmad, 7. Tek tek yaplarn arasndaki benzerliin artmasna dayal olarak biem tanmlanmas, 8. Trk sanatnn
215

evrensel terimlerle tanmlanmas, 9. Taklit kltr, 10. Anadolu Trk Sanat ve Trkiye Sanat terimleri. (dekan, 1996: 6-7)

Temelleri 1960 ve 70li yllardaki aratrmalara dayanan Doan Kubann almalar sanat tarihi yazm asndan Trk Sanatnn ele alnndaki paradigmal bir deiimi gstermesi bakmndan ilgi ekicidir. Celal Esad Arsevenin kurucu anlamdaki aratrma ve tespitlerinden sonra, Oktay Aslanapa ve Sezer Tansuun at yeni tartma ortamnda Kuban, gnn yaklamlarna uygun, sanat tarihi iin almamzn banda tanmladmz lkeye zg pozitivist yaklamn etkisinden syrlarak bir takm aklamalar getirmeye almtr. Yukardaki maddeler dikkatle incelendiinde, Kubann, pozitivist yaklamn tepeden inmeciliine olduu kadar, kendi kendini gelitirme sorunlar yaayan sanat tarihi terminolojisine, sanat yaptnn retildii koullarn her defasnda yeniden oluarak tek bir snflandrma emas iinde ele alnmasnn sakncalarna ve homojenletirici yaklamlara da kar kt grlebilir. Tansu da, Doan Kubann kuramsal yaklamlarnn ilevsel hale gelmi bir dnsel bir altyap oluturmasa da i btnle sahip bir kurgu olduunu belirtmektedir (Tansu, 1995: 46).

4.3.4. Sanat Tarihinde Yorum Denemeleri

Yirminci yzyln estetik algsn derinden etkilemi talyan filozof Croceye gre, her an deerlendirme biimleri beraberinde retilen sanat yaptlarndan izler tar. Dolaysyla gemie nesnel bakmak tasavvur edilemez. Bu durum sanat tarihini estetikle olduu gibi eletirmenlikle de yaklatrmaktadr (Hauser, 1995: 5). Crocenin biimin ierikten ayrlamayaca eklindeki tezi yirminci yzyl sanat tarihi yazmn en ok etkileyen kuramsal yaklamlardan biridir (Bozkurt, 2000: 29).

Trkiyede betimleyici katalogcu yaklamn dnda sanat tarihi disiplininin yorum zerinden kavranmas, akademide felsefe alanndan gelen hocalar tarafndan
216

yrtlmeye allsa da, bu konuda atlan admlarn arkas gelmemitir. Wlfflinin Bat sanatna bakarak oluturduu biimsel emann Trk sanat iin de uygulanmaya allmas ise pek ok baka sorunu da beraberinde getirmitir. Sezer Tansu, bu konuda Trkiyede yaplacak olan bir almann zellikle sosyoekonomik alan tarafndan iyi desteklenmesi gerektii ve bu yzden yzyl banda mthi bir gayret gsteren Fuat Kprl, mer Ltf Barkan gibi isimlerin ok nemli olduunun altn izmektedir (Hauser, 1995: 9-10).

Bir lkede kuram ve eletiri alanndaki almalar, sanat ve dnr evrelerinin sk ilikiye gemeye balad dnemlerden sonra ortaya kmaya balar. (Tansu, 1999: 228) Byle bir atmosferde entelektel alandaki her fail daha nceden kestirilemeyecek olan kendine gre bir ilev stlenir ve bu sayede doal bir iblm oluur. Bununla birlikte, kuramsal anlamda bilimsel bir disiplini oluturacak olanlar yine de sanat tarihi ve estetik eitimi grm olanlar olacaktr. Sezer Tansu bu konuda Trkiyede yaanan skntnn kayna olarak kuram ve eletirinin yaad biem sorunuyla nesnellik-znellik karm abalarn mesleki eitimin tekelini krmasn gstermektedir. Sanayi-i Nefiseden balayarak, Osmanl Ressamlar Cemiyeti Mecmuasnda da sren kuramsal giriimler, genellikle duygusal yn ar basan, bilimsel kimlii kazanamam bir ierii yanstrlar. Bu konuda yaanan terminoloji sknts, Osmanl alfabesinden Latin alfabesine geile tanmlanan dilsel dnmle de birlemitir. Bu yzden Celal Esat Arseven gibi aratrmaclarn abalar, tmyle deilse de, arlkta betimleyici bir dzeyde kalmtr. (Tansu, 1999: 230)

Gzel Sanatlar Akademisinde paratik almalar destekleyen bir kuram dersi olarak okutulan sanat tarihinin, niversitelerde bir aratrma blm olarak ele alnmas 1943-1944 ylndadr. Bu gereksinme, dnya sanatna duyulan ilginin artmas kadar, lkenin tarihsel sanatn ayrntlaryla son inceleme zorunluluundan cumhuriyet kaynaklanr. Byle bir aratrma ve inceleme ortam, Osmanl mparatorluunun dneminde balayp, dneminde iyice younlaan dnce abalarnn rndr.
217

niversiteler, felsefe blmlerinde Bat dnce sistemlerinin erevesi iindeki estetik eitimi, giderek sanat malzemesinin somut aratrma verileri olarak ele alnd bir ynde g kazanmtr. Sanat rnlerini yorum hedefiyle birletiren estetik dncenin, eitli eitim alanlarna blnmesi doaldr. Fransz ve Alman etkileri, Suut Kemal Yetkin, Sebahattin Eybolu ve Mazhar evket pirolu zerinde grlr. nceleri evirilerle snrl bulunan estetik alan giderek zgn Trke almalar kapsamtr. (Tansu, 1999: 230-231)

pirolu ve Eybolunun yrtt almalar Bat ile Trkiye arasndaki farkl sanat gelenekleri zerine zmleme giriimleri olarak grlmektedir. Tansu, bu almalarn yine de yeterli doyuruculukta olmadnn altn izmektedir (Tansu, 1999: 232). te yandan Tansu, pirolunun Trk sanat zerine almalarnda Mehmet Siyah Kalem slubu zerinde durarak, bu slup gelitirilebilse camilerin resimlerle sslenmesi yaklam gerekletirebilirdik tarzndaki dncelerini doru bulmadn belirtmektedir (Tansu, 1995: 75).

Ayla dekan, Trkiyede geerli grnen sanat tarihi yazmnn yeterli olmadn sylerken, zellikle dnyada sanat tarihi disiplininin varlnn sorgulanmakta olduuna dikkat ekmektedir. Bu sre, sanat tarihi yazmn tartmay zorunlu hale getirmektedir. zellikle bayaptlarn tarihi olarak kurgulanm sanat tarihi yazcl bu noktadan hareket ederek tarihi belirli dnemlere ayrmaktadr.

Bayaptlarn sunduu ortak zelliklere dayanarak belirlenen dnemler kesin tarihlerle birbirinden ayrlyor. Bylece yapay bir ayrmla Gotik, Rnesans, Barok gibi sanat dnemleri art arda diziliyor. Standartlam zelliklerle tanmlanan biemden ayrlmalar alt-biem gruplarnn zellikleri olarak tanmlanyor. Bu klasik yntemin zamanla yetersizlii yaptn ortaya kt dnemin sosyal, ekonomik ve kltrel tanmlanmasn gerektirmitir. Ancak
218

yine analizler bayaptlarn evresinde olmutur. (dekan, 1996: 5)

dekann bildirisinde zerinde durduu noktalardan biri de sanat tarihinin ele ald yaptlarn snfsal analizine ynelik eletiridir. dekan, yalnzca st snflarn beeni dzeyi dikkate alnarak yaplan sanat tarihi yazmnn eksik ve yanl olduunu belirtmektedir. Cinsiyet faktrnn de zellikle altn izen dekan, sanat tarihine genel karakterini veren yaptlarn erkek sanatlar etrafnda dnyor olduuna deinerek sanat tarihindeki feminist hareketin bu konudaki uyarlarna dikkat ekmektedir. (dekan, 1996: 5)

dekann eletirisi 1960 sonrasnda Avrupada, Foucault ve Chomsky gibi aratrmaclar tarafndan sk sk dile getirilen52 bilimsel nesnellie pheyle yaklaan ve bu konudaki otoritelerin siyasal, kltrel ve cinsiyete dayal kimliini dikkate alarak deerlendirme yaplmasn neren yaklamn hakl bir uzants gibi grnmektedir.

gel de, Celal Esad Arseven Ansna Sanat Tarihi Seminerinde sunduu Gnmzde Sanat Tarihine Yaklamlar bildirisinde ayn nokta zerinde durarak, biimden yoruma giden sreci tanmlar: Biim, en soyut olduu anda bile bir anlamn taycs olarak ilev grmektedir. Bu yzden sanat tarihisinin yorumu sanatnn yapt retirken getii srecin bir yeniden kefi olarak ilemektedir. Sanat tarihi grsel alglama, ikonografi-ikonoloji, tarih ve yorumlayc analizle birleerek sanatn bu kendine has rolne katlr. (gel, 2000: 272).

gele gre, yorum sz konusu olduunda temel soru, yapttan hareket ederek nasl bir anlamn grnr klndn ortaya karmaktr. Bunun iin de sanat tarihi belirli bir yntem izler. gel bu yntemi yle aklar: lk aamada, yapt tanmak iin, tr, malzemesi, lleri, teknii, zenaat alkanlklarnn

52

Bu konuda bkz.: S.P. MOHANTY, Can Our Values Be Objective? On Ethics, Aesthetics, and Progressive Politics, The Art of Art History, Ed. D. Preziosi, New York, 2009, s. 443-454.;

219

getirdii zellikler saptanr. Bugnk durumu gzden geirilir, yenilemeler dikkate alnr. Gerekiyorsa orijinaline ulamak iin rekonstrksiyona gidilir. Sanat kimlii ve atlye belirlenir. Yazt, tarih vb. kaynaklar incelenir. Bibliyografya taranr. Bundan sonra toplumsal faktrlerin deerlendirilmesine geilir. Bani, iveren kii ya da kurumlarla iliki, yapm yeri, yapl tarihi deerlendirilir. likili olduu dnemlerle tr ve tipoloji ilikileri ele alndktan sonra, form analizi yaplarak biem ynnden snflandrmaya gidilir. Bu aamada biimsel zellikler blgesel, yresel zellikler ve topografyayla ba iinde incelenir. konografik analize dayal tasvir zmlemesi aamasn sanat hakkndaki verilerin toplanmas izler. Btn bunlar tarihi, kltrel, toplumsal ereveyle beraber dnldnde konoloji alanna geilmi olur; bylece yaptn anlam ortaya kartlm olur (gel, 2000: 273-274).

Grld gibi, gelin bir bildiri kapsam iinde izgisel olmayan bir biemle aktard sanat tarihsel yntem, Panofskynin ikonografik inceleme yntemidir. Bu yntem iinde farkl trdeki sanat yaptlarna uygulanabilecek ortak bir ema nerebilmek iin gel, detayl bir ekilde, zamana zaman yinelemeleri de kullanarak sanat tarihinin klasik inceleme tarzn aklamaya almtr. te yandan, bildiri kapsamnda bilinli olarak ve sk sk yorum kavramnn altnn izilmesi, sanat tarihinin betimlemeye ve envanter tutmaya dayal arkeolojik yntemden ayrlmas abasnn bir paras olarak deerlendirilebilir.

Bildirisinde yorumun nemli zelliklerinden birinin daha altn izer gel; bu, yorumun asla sonuca ulam, bitmi olarak dnlmemesi gerekliliidir. Her a, her anlay, her yorumcu, ayn sanat yaptn kendi bak asna gre yeniden yorumlamak ansna sahiptir. Bu sanat yaptnn tarihe gml bir nesne deil, yaayan bir varlk olarak canl kalmasn salar (gel, 2000: 274).

Bununla birlikte gelin, sanat tarihine klasik yaklam olarak deerlendirdii ikonografik analizin yannda, yeni yntemsel almlar getirerek sanat tarihini yntem olarak ve kuramsal anlamda zenginletirmek gibi bir aba da gzettii grlmektedir. Sanat ve kltr sosyolojisinin salad verileri de deerlendirerek
220

sanat tarihine toplum bilimsel yaklam rnekler. Toplumbilimsel yntemin sosyal sorunlardan bamsz biimsel unsur bulunamayaca tezini deerlendirir. Toplumsal bilincin bir yapt zerinde yansmasn kuramsal anlamda sanat tarihi incelemesinin bir paras olarak grdn belirten gel, yine de sanat tarihisinin bununla yetinmemesi gerektiinin altn izer (gel, 2000: 275).

221

5. Deerlendirme - Karlatrma Hegel, Estetikinde Gzeli ve Sanat ncelemenin Bilimsel Yollarn ele alr ve sana tarihiyle estetik arasndaki ayrm belirtirken aslnda akademi iin sanat tarihinin de snrlarn belirlemektedir:

Bir yanda, yalnzca dardan, varolan sanat eserleriyle megul olan, onlar bir sanat tarihi halinde dzenleyen, mevcut eserler hakknda tartmalar aan veya sanat eserlerini hem eletirmek hem de retmek iin genel bak alarn verecek taslak teoriler kuran sanat bilimini gryoruz. te yandansa, kendi adna, gzel zerine dnme terk eden ve yalnzca kendi zgll iindeki sanat eserine bal kalmayan tmel bir ey reten bilimi, ksacas soyut bir gzel felsefesini gryoruz. (Hegel, 1994: 14-15)

Bu tanma gre bilimsel bir etkinlik olarak sanat tarihi, varolan sanat yaptlarn eletirerek bir tarihsel bir sunum iinde bir araya getirmekle ykmldr. Ancak Hegelin tanmnn kuru bir tasnif etkinliiyle snrl olmadn da hemen grebiliriz. Hegel, sanat tarihinin yalnzca tasnifi bir tutumda kalamayacann, yapt etkinlikle ayn zamanda sanat yaptlarnn retilmesi iin genel bak alar reten taslak teoriler kurduunun da farkndadr53.

Sanat tarihinin bir yandan bir disiplin olarak grevini hl tamamlayabilmi olmadn belirten Belting, te yandan biimleri ve yntemleri asndan bugn belki de bitip tkenmi durumda olduunu da belirtmektedir. Bunun sebebini de una balar:

Herkesin bildii gibi sanat tarihi temsil aralarn alr, yani sanat ilerini. Ama ou zaman sanat tarihinin kendisinin temsili

Hegelin taslak teori tanmndan kastnn ne olduu ve estetik ile sanat felsefesi asndan sanat tarihinin konumlandrlmas bu tezin kapsam iinde tutulmadndan burada zerinden durulmayacaktr. Ancak, konunun bu yn bu tezde aratrdmz konunun zorunlu bir uzants olduun1. Midan daha sonra tartlmak zere bir ykmllk olarak grlmektedir.
53

222

uygulamaya koyduunu unuturuz. Sanat tarihi, bir sanatn tarihi olutururken sanat temsil eder; sanat genel tarihten farkl olan kendi tarihiyle zenginletirir. Sanatn tarihi, sanat eletirmeninin ihtiyalarna gereinden fazla hizmet eden bir temsil motifidir; nk eletirmen bu tarihin kendisinin ortaya koyup kendisinin gerekletirdii kehanetleri nasl kullanmasn gerektiini bilir. Bu tr bir temsil, bireysel ileri en anlaml olduklar yere yerletiren bir anlat kurarak aklamas gerekenleri aklar. Bylece uzmanlam bir sylem sanat tarihinin sylemi kullanarak belli bir tip gerek arar. (Belting, 1987: 57)

Bu anlamdaki giriimlerin tam anlamyla sonuca ulamam olduunu belirten Belting, bir dnya sanat tarihinin asla tam olarak kurulamam olduunun altn izer. Ancak gnmzde sanat tarihi etki ve ilevini yitirdii kadar ebedi sanat ilerinin de artk var olmadna dikkat eker (Belting, 1987: 63).

Belting, sanat tarihilerinin modernizmin meydan okuyan tavrna benzer tavrlar taknmaktan ekindiklerini syler ve byle bir meydan okumann, aslnda, ana akm tarih yazmn radikal bir biimde yeniden gzden geirilmesine n ayak olabileceini belirtir. Bunun yerine yaplan ise ou kez avangardn sloganlarn kk deiiklikler yaparak kullanmak ve bu ynlendirmeyi sanat eletirmenlerinin insafna brakmaktr (Belting, 1987: 34). Modernist eletiriyle gelenei ayn anda yorumlayabilecek, iki alandaki yanl tespitleri de ortadan kaldrabilecek gtedir (Belting, 1987: 36).

Fransz felsefeci Georges Didi-Huberman, sanat tarihi bilimini disiplinar ve anokronik (anachronic)54 bir alan olarak tanmlamaktadr (Akay, 2009: 26). Sanat tarihinin ynteminin ncelikle kapal yntem olarak adlandrd, incelenen yaptn belirli yasalara balanarak belirli bir genellik iinde ele alnmas olarak deerlendirildiini belirten Huberman, ak yntemin ise tekillere, istisnalara

54

Olaylarla zaman dizimi arasnda bire bir rtme bulunmayan.

223

ayrlmalara, symptomelara duyarl olduunu syler. Genellemeler Hubermana gre her zaman uzaktan baklardr (Akay, 2009: 27-28). Anokroniklik ise nesne ya da olaylarn iinde getii dneme uymama, birbirileriyle uyumlu bir btn oluturmama durumudur. Hubermann, bu grn, imgeyi bedeni harekete geiren bir tr bellek hareketi, symptome olarak deerlendirerek temellendirir. Kalntlar zamana kar dirense de, tarihsel zaman sreksiz olduu iin sanat tarihinin anokronik bir yazm benimsemesi gerekir. Mevcut sanat tarihi yazmnn dnemlere ayrma yaklamnn yaltlml anokromizmann zorunluluunu gstermektedir (Akay, 2009: 28-29).

Tansu, Batdaki dnce sistemlerine dayanan baz speklasyonlarn lkede yank bulmadn belirtmektedir (Tansu, 1999: 363).

ada Trk sanatn deerlendirmenin ynn, gemiteki sanat alar ve verileri zerine yaplan aratrma ve yorumlar da belirlemektedir. Fakat bu almalar yeterli ve doyurucu olmamaktadr. nk bu aratrmalarn pek ou, katalog ve betimleme dzeyinde olduklar iin, aklamalarda nemli bir yarar salamazlar. Bunun yan sra, Trk sanatnn estetii hakknda yaplan almalar, bu sanatn zgn estetik farkll ve geliiminde, ada evreleri de kapsayan sreklilii konusunda yetersiz kalmlardr. (Tansu, 1999: 364)

Sezer Tansuun Trk Resminde Yeni Dnem kitabnda bir sanat tarihisi tutumundan ok bir an yazar tutumunu benimsemesi ilgi ekicidir. Geri Tansuun dier kitaplarnda ve makalelerinde de hemen dikkat eken, denemeci tonu barndran samimi bir biem tutturularak yazlmtr bu kitap; ancak ele alnan konunu ciddiyetine ve satr aralarnda Tansuun yapt saptamalarn zgnlne baklacak olursa bilimsel anlamda sk dokunmu bir metin olarak da karmza kma olaslnn olduu hemen anlalabilir. Bu neden byle olmamtr? Elbette bu konuya ancak speklasyona dayal cevaplar verebiliriz. Ancak unu unutmamak gerekir; tanklklarn dnda ciddi bir bilgi birikiminin getirdii gle de yazld
224

hemen hissedilebilecek olan bu kitap dnem analizleriyle donatlsa ve arkaplann oluturan kavramsal yaplar temellendirilse Trkiye sanat tarihi yazmnda kuramsal anlamda yaplm ok byk bir aratrmayla kar karya kalmamz iten bile deildir. Daha nce Biim ve Biem balnda ele aldmz gibi55 Hegelin tanmnda biim, yapt olarak deil, yapt bilmenin bir esi olarak ele alnmtr. Sanat tarihinin grevi sanat yaptn dsal olarak belirleyen tarihsel koullarn bilgisinden ibarettir. Bu yzden sanat tarihi uzun sre boyunca deerini korumutur. Bununla birlikte Hegele gre sanat yaptnn btn varoluuna ancak duyu ve tinle yaplan bir deerlendirme eriebilir (Hegel, 1994: 21).

Bu yzden sanat tarihisi iin nemli noktalardan biri sanatn varlk yapsndaki farkl katmanlarn birbiriyle ne ekilde iliki kurduunun saptanmasdr. Sanat yaptnn varlkbilim tarafndan zmlenmesi yirminci yzyln ilk yarsnda Nicolai Hartmann ontolojisinin tabakal yaps iinde yle ifade bulur: Reel varlk alan ve irreel varlk alan arasnda nesnelemi tin olarak ortaya konmu bulunan sanat yapt, ne tmyle reel varlk tabakasna aittir ne de tmyle irreel tabakadadr. Filozofun nesnelleme basamaklar adn verdii bir sre boyunca yapt, sanatyla almlayc arasnda gerekleen ynelimsellik sonunda varlk kazanr. Hartmann, ontolojisinde, sanat eserini tabakalar eklinde ele almtr. Bu tabakal yap ierisinde eser bir n plan ve arka plandan olumutur. Nesnelemi tin (tinsel bir ieriin bir maddede sabitlemesi) olarak deerlendirilen sanat eserinde, n plan, duyumlanabilir alandr; arka plan ise, tinsel ieriin sz konusu olduu alandr ve n plann real olmasnn aksine irrealdir. Gereklemek iin sanatya ve almlaycya ayn oranda gereksinim duyan sanat yaptna bakarken, sanatnn ve almlaycnn bak ynleri birbirine zt kurgulardadr. Sanatnn arka plann olduu alandan, tinsel bir alandan yola karak yapt kurmaya almasna karn, almlayc ncelikle nesnelemi tinle karlat iin, n plandan, yani duyularyla alglad eylerden yola karak

55

Bkz.: Blm 3.2.1. Biim ve Biem

225

arka plana doru bir bak kuracaktr (Kayg, 1998: 161-162; Tunal, 2001: 52-61; Tunal, 2002: 117-130)56.

Grld gibi bu sre srekli gstergelerle hareket eden bir sretir. n plan arka plan ilikisi, duyumlanabilir olan-tinsel olan ilikisi hep bir tekabliyete gereksinim duyar ve ancak bu gerekleirse ki, sanat eseri kendisi olarak ortaya kabilir.

Husserlin eylere dnelim uyarsyla yola kan fenomenolojik yaklam, akt analizini estetik objenin varlk tarzn kavrayamad ve onun deerler alanna giremedii iin eletirir; ancak bu noktada fenomenolojinin kendisine dnmeyi nerdii fenomenin ne olduu ok nemlidir. Filozof, sanat yaptn iaret ederek, sanat tarihiyle estetik arasnda bir ortaklk m kurmaktadr; yoksa tek tek sana yaptlarnn tesinde onlarn zne, idesine mi dnmeye almaktadr. Fenomenolojik estetik, nesnelerin reel varln grmezden gelerek, sanat objelerini gzden karr. (Tunal, 2001: 48-49) Oysa, N. Hartmannla birlikte sanat ontolojisine son eklini veren R. Ingardenn da zerinde durduu tabakal yap yaklam sayesinde kendi bana var olmayan bir ey (adna sanat dediimiz olgu) bir nesnelleme srecinin sonunda varlk kazanr (Tunal, 2002: 61-62). Sanat ontolojisinin salad bu aklamalar bize, sanat tarihi incelemelerinde sklkla ele aldmz sanat yaptnn biim ve anlam dnyas arasndaki ayrm ve etkileim sorunu iin zm olanaklar salar. Almlayc olarak sanat tarihisi asndan bilgi aktnn yneldii nesne, biimsel olarak karmzda duran yapt m olmaldr, yoksa onun arkaplannda duran ve nesneyi sanat yapt dzeyine ykselten anlamlar dnyas m olmaldr? Ingardenin burada verdii cevap, her tasvir edilen varl aar szleriyle Hegel estetiinden yana akn (transcendent) bir varlk alanna girilmesini zorunlu koar. Ancak bu aknlk alan ancak yaptn nplanndan

Bu konuda kaynakada iaret ettiimiz kitaplar sanat ontolojisi ve estetik teorisi anlamnda olduka ayrntl aklamalar sunmaktadrlar. Sz konusu kaynaklar iinde smail Tunalnn Sanat Ontolojisi, edebiyat, resim, plastik sanatlar, mimari ve mzikte bu varlk tabakalarn ayrntlaryla ileyerek deerlendirmitir. zellikle bkz.: kinci ksm, II. D) Sanat Eserinin Varlk Tabakalar, s. 117-154.
56

226

kalkarak gidilebilecek bir alan olarak tanmlanr. Yaptn varl paralanm bir ekilde deil, btnl ierisinde kavranm olur (Tunal, 2002: 62, 87-88).

Preziosi, bu ilikileri dikkatle saptayan bir aratrmac olarak, sanat ya da sanat tarihinin sradizimsel bir ekilde deerlendirilmemesi gerektiini vurgular. Bilim tarafndan kefedilen doa olaylar gibi bu alanlar birbiriyle iliki iinde var olmaktadrlar. Asl olarak zne ve nesnelerin birbiriyle orantl retimi bu alanlar grnr klmaktadr. Sanat tarihi, estetik kuram, mzeoloji ve sanat retiminin kendisi tarihsel olarak beraber ina edilmi toplumsal uygulamalardr. (Preziosi, 2009: 496). Beltingin belirttii gibi, sanat tarihi yapma teebbsne yalnzca sanat tarihileri deil, ayn zamanda eletirmenler ve mze yetkilileri de katlmaktadr (Belting, 1987: 50).

Sanat tarihisinin bugnk grevi disiplinin ne temel elikisinin uzlatrmaktr. Bu da zanaatkrlk ya da becerinin tekinsiz gcnn tartmal toplumsal gereklikleri ve kurumlar hem retmek hem sorunsallatrmak (Preziosi, 2009: 509)

Davis de bu noktay vurgulamaktadr: Sanatn tarihiyle sanat tarihi sanatn tarihleri ve sanat tarihilerinin tarihleri farkl zamanlarda farkl yerlerde meydana gelseler de iki farkl tarih deillerdir. Sanat tarihi, ne kadar gemite ne kadar uzakta olmu olursa olsun, nesnenin glgesi altnda retilir. (Davis, 2009: 35) Aslnda ada sanat tarihiler tarafndan dile getirilmi olan bu olgularn Panofskynin nerilerinden ok uzak olmadn da saptayabiliriz: Sanat tarihisi, yeniden-yaratc yaantsnn nesnelerini, artistik amalar ayn zamanda temel kuramsal kavramlar da iine alan terimlerle yeniden-kurmadan betimleyemez. (Panofsky, 1968: 30)

227

Sanat tarihi yazm ve retimi artk normalde olduu gibi bir meslek deildir. Hatta bu metnin oda olan Bat gereinden fazla dar ve dlaycdr. Bat sanat tarihinin daha dar grl bak alar yerine kresel perspektiflere brakmaktadr. Kalite, gzellik ve deerlinin tanmlar birbirine karm durumdadr. Yeni sanat tarihi muhtemelen sanatlarn tarihlerinin ve ilgilerinin potasnda erimeyle sonulanmayacaktr... ilgisiz hatta kart biimlerde bir araya gelmi toplumlarn bir eidi olan sanat tarihileri dnya apnda sanatn tarihsel verilerini snflamaya ynelik yeni yollar kefedeceklerdir ve yeni bir sanat tarihi yaps olacaktr. Daha doru olma iddiasnda deildir; ama ok sesliliin ve ok kltrlln iddialarn yanstacaktr. (Minor, 1994: 204)

Sanat tarihisi yntem sorunlar iinde kaybolmamak iin kuramsal bir aklama aramaldr (Mlayim, 1994: 15). Trkeye evrilmi tarih yazm yntemi kitaplarnn bile ok az olduu bir dnemde her sanat tarihisi, baka bir yntem izlemek durumunda kalmtr. Mlayim bunlarn iinde yalnzca Viyana Okulu izleyicilerinin belirli bir yntemi olduundan sz etmektedir (1994: 16). Sanat Tarihi Metodu almasnn sonunda Mlayim, sanat tarihinin bilimsel boyutlarna ayr bir blm ayrmtr. Bu blmde sanat tarihinin malzemesinden balayarak sanat tarihinde bir makale yazmann detaylarna kadar olduka kapsaml bilgiler verir. Sanat tarihinin her koulda eleme yaparak ilerlediini belirten aratrmac malzeme seiminde bir seramikle bir kp arasnda nem derecesi asndan karlatrma yapar. Konunun sanat ontolojisi ve estetik bakmndan hassasiyeti gz nne alndnda burada ortaya yaplmaya allan lt getirme abasna acmasz davranmamak gerekir. Bununla birlikte; seramiin kpe yelenmesinde seramiin anlaml bir biimi vardr (Mlayim, 1994: 256), ssleme ana formun etkisini arttran ya da azaltan bir unsurdur (Mlayim, 1994: 257), hammadde teknik sreten geirilerek sanat eyas niteliine kavuur (Mlayim, 1994: 260) gibi tanmlar fazlasyla dnemsel, mulak ve tartmaya aktr. rnein, buradaki Her sanat eseri, teknik bir srele ortaya kar (Mlayim, 1994: 261) ifadesini modernizm asndan pek ok soruna yol aar.
228

Modernizmin de kkeninde duran ilkel kabile sanatlarnn kimi nesnelerinden Duchamp gibi sanatlarn hazr-nesne kavramlarna kadar bu tanma uymayan byk bir repertuar karmza kacaktr. Bu ller, kinci Dnya Sava sonras sanatnn minimalist yaptlar, tekniin olanaklaryla yeniden ya da ok sayda retilebilen sanat yaptlar, performanslar ya da ok saydaki esini gz ard etmeyi gerektirecei aktr. Hegelci gelenekte sanat tarihi, ister bariz dinsel bir yaklam olsun, ister ulusal, etnik ya da rksal tin zek ya da mentalitesinin ilerlemeci evriminin bir tablo iinde konmasna adanm olsun zaman ierisinde biemsel deiim daha geni anlamdaki deiimlerin bir semptomudur. Bireydeki ya da kolektif anlaytaki istein deiimidir. Sanat tarihsel adan bakldnda bir nesne, bir gsterge olarak ya da kendisinin dier nesnelerden farkn ortaya koyabilmesi olarak anlamldr. Biricik olduu addedilen bir nesne, kendi yerini baka yerleri igal eden dier nesnelere ve tarihsel durulara gre konumlandrr. Bir eserler topluluunda tek bir nesnenin insanlar ya da bir mekn temsil ettii dnlebilir. Bu adan 19. yy. antropolojisinin ve sanat tarihinin akademik disiplinleri temel bir takm epistemolojik varsaymlar paylamaktadr. Bu eserlerin bireylere veya onlar reten gruplara gre anlamll varsaymdr bu. Sanat tarihi, eserlerin arasndaki farkllklarn nemi zerine tarihsel karakteristikleri odak alan belli bir zamansal ve evrimsel bak as salar. Her sanat nesnesi evrimsel geliim sreci iinde kendi zamansal ve tarihsel konumunun gstergesidir. Wlfflinin giriimi analitik odaklanmann tam rneidir. Bu rnek daha nceden seilmi sanatsal retimin zelliklerine odaklanr. Bu sanatsal retim ise iki tarihsel dnemi ierir. Sanat tarihinin retorik bir sanat olarak gelimitir. Dolaysyla laik inann artlmasyla da ilikilidir. Bir ulusun, meknn, dnemin karakteri ya da ruhunun temelinde olduu varsaylan eyler u gereklii temsil eder.
229

On dokuzuncu yzyl sonu ve yirminci yzyln banda sanat tarihilerinin ou Hegelci erekselliin elikili akl yrtmeleriyle yzlemek zorunda kalmtr. H. Taine ve Riegl de eserlerin olumasn etkileyen bireysel ve kolektif faktrleri birbirleriyle ilikilendirme sorunuyla boumulardr. (Preziosi, 2009: 151)

Batdaki niversite gelenei, ortaadan on sekizinci yzyla dek, sanatya ya da sanat tarihisine byk bir ilgi gstermemitir. Sanat tarihinin bilimsel bir disiplin olarak ortaya kmasna yol aan sre Almanyada, arkeoloji ve antik dneme duyulan byk ilgi dolaysyla olmutur; bu ayn zamanda btn sanat tarihi almalarn da etkisi altna almtr (Minor, 1994: 20).

Sanat

tarihinin

akademik

uygulamalaryla

sanatn

ada

deneyimleri arasnda kurulan bantda yeni olan hibir ey yok. Ancak her sanat tarihisi bunu belirtmeye yle ok hevesli deildir. Uygulamaya ynelik almalar yrten kiilerin bazlar sanatn geleneksel almlannn tartlmaz olduu grndedir, bu yzden kendi akademik alma yntemleri ile mantnn sorgunlanmasna izin vermezler. Onlarn sanat deneyimleri akademik almalar bir yana braklrsa sadece tarihsel almalarla, ada sanat hakkndaki ahsi gzlemleriyle kstldr. Dierlerine gre ise sanat tarihinin kuramsal olarak temize karlmas grevi bir avu sorumluluk sahibi yetkiliye kalm; bu grevin yerine getirilmesi her durumda gereinden fazla bir biimde akademik uygulamalarn baarsna yorulmutur. Bu arada sz konusu grup, sanat ile her zamankinden daha youn bir biimde ilgilenen bir insan topluluuna hitap etmektedir; bu topluluk disiplinin, nesnesini yani sanat yeniden gzden geirmesini talep eden bir topluluktur. (Belting, 1987: 5).

230

Erzen, sanat tarihinin tarihe sunduu olanan onu genellikten kurtararak bireysellii iinde ele alma ans olduunu belirtmektedir. Sanat tarihi tek tek nesnelerde somutlam bir tarihin izini srer. Genellikle sanat tarihi bilgisinin fizik ya da matematik gibi denklemi ele alnarak sorgulanmadn syleyen Erzen, bir kltr olgusu olarak sanat tarihinin bireysel ve farkl kltrel yorumlarla zenginletirilmesi gerektiini belirtmektedir (Erzen, 1996: 3-4). Sanat tarihinin erevesine yalnzca plastik sanatlarn girmesi ve insani bilimlere yaklatrlmaya alan ve genel anlamdaki kltrle youn ilikiler tayan bylesi bir disiplinin, edebiyat, mzik, sahne sanatlar vb. alanlar dlayarak bir inceleme yapmasnn olanakll ise tartma konusudur (Mlayim, 1994: 74). Sanat tarihi alannda dnmek ve yazmak isteyenlerin

karlatklar balca glk, toplanm olan bilgilerin birbirine balanamay, bir sra ve dzen iine sokulamaydr. (Mlayim, 1994: 12) Sanat tarihinin tam anlamyla ok sebepli bir bilim olduunu dnerek, bu bilimin metodunu, tarihi kritik metodlar erevesinde grmek ve birbirinin sebebi (veya sonucu) gibi grnen olaylarn ilikilerindeki ierik zenginliini her aamada dikkatle gzlemek gerekir Sanat tarihinin konusu biimler ve onlarn deimesi olduuna gre, bu deime izlenirken insann her an deimekte olan duygu ve dnceleri de nemle gz nne alnmak durumundadr. Bu balamda, sanat tarihinin metodu, byk lde hmanist bir bilim metoduna dnmektedir. (Mlayim, 1994: 14-15) Sanat tarihi yazmnda yaratcla yaplan vurgunun hmanizmay zorunlu olarak getirdiini, ancak hmanizmann kendi dndaki glerin egemenliini ykan insan iin yeni bir inan dizgesi rettiini ne sren Hadjinicolaou, her ey insan tarafndan, her ey insan iin tutumunun totolojik olduunu vurgular (1998: 46). Panofsky ise Hmanist Bir Bilim Dal Olarak Sanat Tarihi almasnda, humanitas szcnn birbirinden ayr iki kullanm olduuna dikkat ekerek
231

(1968: 1), ussallk ve zgrlk gibi insancl deerler ile yanlma ve zayflkla tanmlanabilecek snrllklardr; ki bunlar sorumluluk ve hogry beraberlerinde getirirler (1968: 8-9). Bu yzden sanat tarihisi malzemesi konusunda fizik konusunda aratrma yrten bir bilim adam kadar kesin ve bir resme bakan sradan bir insan gibi sezgisel bir yaratcla sahip olmak zorundadr (Panofsky, 1968: 22). Sanat ile uraan tarihiler bu srecin sonunda iki yntem izlemilerdir. Bunlardan biri, geleneksel olarak, akademinin izledii yoldur ve tarihsel aklamaya bavurur. Dieri ise yzn estetik felsefelerine dnmtr (Belting, 1987: 9). Bu gelimeler sonucunda sanat tarihi uygulamal bir sanat kuram olarak biimlenmitir. Ancak Beltinge gre, sz konusu kuram miladn doldurup verimliliini yitirdikten sonra da ok uzun zaman daha yaamaya devam etmitir. (Belting, 1987: 7) Bu konuda Fransz sanat tarihisi Stephan Wrightn tutumu disipline ynelik sert bir eletiridir: Sorulmas gereken soru, sanatn bir disiplin olup olmad, yani kendi kurallar ve ileyii bulunan, yerleik bir bilgi alan olup olmad sorusudur. Uzun sre yle olduu dnld, yani sanat disiplinletirildi. Ama sanat, bir disiplinletirmenin nesnesi olmu olsa bile bugn bunu geride brakt ve sanat eletirisi, ve daha genel anlamda da bizim sanat dnme biimimiz disiplinleti ve yine de, sanatn disiplinler tesi konumunu anlamak iin kavramsal adan yeterince donatlm deil. (Akay, 2009: 38)

Sanat yaptnn zerkliine pheyle yaklaldn gsteren baka bir temel semptom da, zellikle anglo-sakson niversitelerde gzlemlenen epistemolojik deiimdir; buralarda sanat tarihi (ve nesnesiyle kurduu dnml iliki), yerini visual studiese brakyor, bunlar daha ierikli ve genilemi almalardr ve hi phesiz bugnk sanat anlayna daha uygun dmektedirler. Gerek bir paradigma deiimi sz konusudur, ve en temel belirtisi de udur: nesneye ynelik hibir dnml bilgi dzeyi,
232

zerkliini kurmaya yardmc olamaz. Sanat ve sanat tarihi, daha geni bir grsel kltrn birok vektrnden ikisidir sadece. (Akay, 2009: 44)

Bu yzden sanat tarihi disiplininin kendi kuramsal erevesini yeniden tanmlamas gerektiini vurgulayan Belting, sanat tarihi aratrmasnn olas alanlarn yle belirler: 1. Hmanist disiplinlerin kendi iindeki diyalogun nemi bireysel disiplinlerin bamszlndan daha nemli hale geliyor. zellikle daha gen olan disiplinlerin bilimsel becerilerini gsterme umuduyla ortaya karamadklar kuramsal bulgular kapal sistemlere meylederek gelimenin nn kapatmaktadr. Dier disiplinlere ak olmak zendirilmelidir. 2. Biimsel tarih basit bir biimde toplumsal tarih ya da herhangi bir betimleyici model tarafndan belirlenemez. Ancak bu alanda geleneksel sosyolojik aratrma modellerini gelitirme almalar olmutur. 3. Hans Robert Jauss tarafndan edebiyat tarihi iin gelitirilmi olan almlama estetii (ki bu almlama Gombrichin biem psikolojisinden daha da karmaktr) deneye dayal aratrma iin belli ynergeler sunmaktadr. Bylece biimlerin tarihi, tarihsel bir srece dahil edilebilir, ki bu sre ierisinde sadece iler deil insanlar da grlebilir olur. 4. ada sanat sadece estetik zerkliin snrlarn zorlayp sanatn geleneksel deneyimlerini rtmekle kalmaz, ayn zamanda kendi sosyal ve kltrel evresiyle yeni ilikiler arama yoluna gider. Bylece mehur hayat ve sanat
233

atmasna varr. Son yllardaki sanat tarihi yazmnda analoji kurma eilimi olduu dnlebilir. 5. ada yaamdan kartlan bir dier deneyim teknik bilgiyle giderek ainalk kurulmas ve medya araclyla bunun ynlendirilmesidir. Burada dil ve medya sorunu belirgindir. Hem ideolojik hem de kuramsal biimler ve gstergebilimle birlikte sosyal ve beeri bilimlerin nplana kmtr. Bu demek olmuyor ki, tarihsel sanat ileri mekanik olarak sorgulanmaldr. 6. Tarihi sanat zerine geriye dnk bak bugn bu sanatn farkl ynlerini ortaya kartmaktadr. Herhangi bir denysel disiplinde aratrma nesnelerini almlanmas srekli olarak deimektedir. Her jenarasyon nesneleri almlarken onu kendi kafasna gre yeni bir yere yerletirir. (Belting, 1987: 29) Bu almann ncelikli amac; sanat tarihi, betimleme, tarihlendirme ve snflandrmann tesinde ne kadar var olmaktadr, sorusuna bir cevap aramaktr. Bir mimari yapnn plann ortaya karmak, dekoratif bir yzeyde yer alan kompozisyonun formel zmlemesini yapmak, motifleri evreden tekine geiinin izini srmek, yaptlar doru tarihlendirmek ve aralarndaki formel ilikileri sergilemek, tipolojileri ayrmak ve her tipin zaman iinde geirdii deiiklikleri saptamak (Grabar, 1998: 8) dnda sanat tarihinin ne olduu ve nasl kullanld, bir gelecei olacaksa, geirdii bu deneyimlerden faydalanarak onu nasl biimlendirecei, sanat yapt ile onun kullancs arasndaki kkl ve organik balar yeniden ina ederek bir sanat tarihi yazmann olanakl olup olmad bu aratrmann balca konulardr. Trkiye sanat tarihi disiplininin lkeyle yat olan gemii dnldnde, bu sorunun ok daha geni apl bir kltrel/ tarihsel sorgulamann da nesnesi olduu aktr. Ancak, Braudelden beri, sanat tarihinin uygarlk tarihinin bir kolu olmaktan
234

te, onu ayakta tutan ve anlalr biimde yeniden retmeye yarayacak balca yollardan biri olduunu biliyorsak, bu abaya girmeye deer grnmektedir. Trkiyede sanat tarihi almalarnn gemiine bakldnda disiplini gelitiren pek ok admn atlm olduu ve bunlarn iinde kavramsal tartmalarn da azmsanmayacak lde olduu grlebilir. Ancak Riegl, Warburg ve Panofskynin aratrmalaryla rneklenmi olduu gibi, ok disiplinli bir alma ortamnn olutuunu sylemek gtr. Tarih disiplininin sosyal bilimler ve insan bilimlerinin kavanda bilimsel bir ierikle yklenmesi, sanat tarihi biliminin geliimi asndan da en kritik unsurlardan biridir. Antik dnemlerin anlat ve sylenceyle biimlenmi tarih anlayndan, on dokuzuncu yzyln belgeci, kanta dayal, bilimsel bir alan olarak yaplandrlm tarih anlaynn ortaya kmas uzun bir tarihsel sre almtr. Osmanl mpartorluundan Trkiye Cumhuriyetine evrilen srete, Batyla ayn biimde olmasa da, farkl evreler izleyen tarih yazm, Cumhuriyetle birlikte yepyeni bir ehreye brnmtr.

Trkiye artlarnda sanat tarihinin bilimsel bir disiplin olarak ortaya kmas ve kendi ina srecini tamamlamas, evrensel anlamda bilimselliin ve daha genel anlamda bilgi srelerinin tartmaya ald bir dnemin iinde olmutur. almamzn ilk blmnde tarih yazm zerine yaptmz zmlemelerin de gstermi olduu gibi, sanat tarihi bu gelimelerden, ister istemez, etkilenmitir.

Fuad Kprlyle birlikte tarih yazmnn Annalesci yorumuyla karlaan sanat tarihi, bir yandan yzyl bandaki genel eilimlerin gereklilii olarak pozitivist anlamda bilimselliini tarif etmeye alm, te yandan da dnyadaki gelimeleri izlemeye alarak ok daha geni bir erevede deerlendirmeler yapmak istemitir. Bunun rneklerini, tezimizin ana gvdesinde iaret ettiimiz gibi, Celal Esad Arseven gibi erken dnem sanat tarihilerinde olduu gibi, Baltacolu gibi eitimcilerin almalarnda da takip etmek olanakldr.

235

Cumhuriyetin kuruluu srasnda kendisine etkin bir rol biilen sanat kavram, sanat tarihilere de pek ok grev ve sorumluluk yklemitir. Aratrmaclar disiplinlerinin gereklerini yerine getirirken yeni bir lke kurmann heyecanyla hareket etmitir.

Trkiyede sanat tarihi disiplini geliimini kendi dinamikleriyle deil, sramal bir biimde yurtdnda yaplm almalardan etkilenerek olutursa da, ksa zaman iinde zgn yaptlar retebilmi ve Trk sanat zerine yaplan almalarda olduu gibi yeni bilimsel bulgular ortaya koyabilmitir. Bu adan arkeolog ve sanat tarihisi Remzi Olu Arkn, almamzda tanttmz, 1940l yllarda yapt saptamalar sanat tarihi disiplininin geliimi asndan nemle zerinde durulmas gereken noktalardr.

Sanat tarihi biliminin on sekizinci yzyldan gnmze dek biimlenmesi srecinde, birbirini izleyen ya da tmyle yenileyen yntemler, ok farkl kavramsal neriler ve yorumlama sistemleri ortaya kmtr.

Vasari, gemiin sanat deerlerine sahip kmak, gnnde yaplan sanat retimine yn vermek ve belki de hepsinden nemlisi gelimi bir sosyal-siyasal organizasyonun merkezi halinde gelmi kentli toplumun gereksinimleri dorultusunda yakalad a ruhunun bir getirisi olarak sanat tarihinin bilimsel bir disiplin olarak rgtlenmesi iin ilk byk adm atmtr. Sanat biyografilerini temel alan onun tarih yazmnda Antik Yunandan devralnm anlat ve idealletirme unsurlar olduu kadar, bunlar aarak a iin yeni bir bak as ortaya koymaya alan bir dnrn izleri de bulunabilir.

On sekizinci yzyln kltrel ortam, kukusuz, Vasarininkine gre bambaka bir perspektif sunmaktadr. Ortaan atmosferinden karak Antik dnemi anlama abalaryla, on yedinci yzyln bilimsel gelimelerinin yla aydnlanm Winckelmann dneminin Antik dnyaya bak birbirinden ok farkldr. Homeros anlatlarna ya da bunlarn politik ynde ustaca yeniden biimlendirilmi Romal ardllarn andran bir sanat tarihi yazm yerine,
236

Winckelmannda kendi kuramsal temelini yaratarak bilimsel bir ciddiyet kazanmak isteyen bir sanat tarihiyle kar karya kalrz. Sanat yaptlarnn kronolojik olarak deerlendirilmesi ve biemsel zelliklerine gre snflandrlmaya allmas, ayn zamanda, bir sonraki yzyln pozitif bilimler karsnda akademide tutunmak iin gereksinim duyaca balca terim ve nermeleri de yaratmtr.

Pozitivizmin etkisiyle bir kesinlik ilkesi aray, biim zmlemesi ve biem gruplamalarna dayal yaklamyla Wlfflinden gelecektir. Onun biemler tarihi olarak sanat tarihi yaklam, sanat tarihinin bugn de kullandmz temel terimlerini yaratmtr. Hemen ardndan Rieglin ortam kuram ve sanatsal isten kavramlaryla yapt deerlendirmesi, sanat yaptnn daha nce eksik braklm bir ynne, almlayc etkinliine dikkat ekerek, sanat tarihi iin aruhunun nasl belirleyici olduunu gsterdii yeni bir srecin balangcn oluturmutur.

Warburgla balayan ve Panofsky tarafndan devam ettirilen geni bir etkiler a iinde ele alnan sanat tarihi yaklam, Rieglin at yolu, yaptlarn ikonografik zmleme ve ikonolojik yorumlama sreleriyle ele almasyla, sanat tarihi asndan daha iyi tanmlanm bir kuramsal ema hazrlamtr. Bu kuramsal ema, yaptlarn, daha sonra gstergebilime de konu olacak ekilde, grnrn dilsel olarak yeniden yaplandrlmas biiminde ele alnmasna olanak tanmtr.

Bunu izleyen srete Gombrichin ruhbilimden yararlanan ve geni kitlelere ulaan sanat tarihi emas, aslnda, Warburg ve Panosfkynin iaret ettii yolda sanat tarihini gelitirmesidir. Gombrichin zellikle grmenin ruhbilimi anlamnda dnemin gelimelerini sanat yaptlarna uygulayarak gelitirdii yntem, pek ok farkl uygarla ait yaptlar aklamakta ok baarl olmutur.

Damischin gstergebilimin kavramlaryla hareket eden nerileri, gnmze geldike Dantonun ada sanat uygulamalarndan etkilenerek gelitirdii kavramsal yaklamlarna ve Bourriaudnun ilikisel estetik kavramyla sanatlarn toplumla iletiimini sanat tarihi incelemesinin merkezine yerletiren almasna dek pek ok farkl kuramsal alm beraberinde getirmitir.
237

Sanat tarihi yazmn belirleyen kritik kavramlaryla izlemeye altmz bu sre sonunda, tek ynl deil ok farkl kaynaklardan beslenen, dier disiplinlere malzeme salad kadar, kendisi de onlardan yararlanan bir sanat tarihi yaps karmza kmtr. Trkiyede yrtlmekte olan sanat tarihi almalar da bu eitlilii gsterir niteliktedir.

Trkiye sanat tarihi yazmnda ulus devletin kuruluu ve toplumun dinsel, geleneki bir yapdan rasyonel bir topluma dntrlmesi sreciyle paralel olarak gelimitir. Bu srete gereksinim duyulan g bata pozitivizmle zdeletirilmi ve son dnem Osmanl aydnlaryla balayan bu abalar Cumhuriyetin ilk yllarnda da srmtr.

Fuat Kprlnn, edebiyat zerine de olsa, almalarnda gsterdii yntemsel ilkeler, yurtdndan gelen nemli saydaki sanat ve eitimci ile bu srete yetien ve farkl alanlardan sanat tarihinin kuramsal yaplandrlmasna katk sunan, Ekrem Akurgal, Remzi Ouz Ark, Arif Mfid Mansel, Oktay Aslanapa, Suut Kemal Yetkin, Mazhar evket pirolu, Doan Kuban, Sezer Tansu gibi, daha burada ismi sayamadmz pek ok aratrmac tarafndan gelitirilmitir.

Anadoludaki tarihsel mirasn kefi, Trkoloji aratrmalarnn Oryantalist bir kkenden kurtarlarak bamsz bir incelme alan olarak yaplandrlmas da bu srece rastlamaktadr. kinci Dnya Sava sonrasnda ve zellikle de 70li yllardan sonra yeni dinamiklerle belirlenen sanat tarihi, mimarlk tarihi yazmndan resim, heykel, kk el sanatlar vb. de kapsayan daha geni apl bir sanat tarihi yazmna doru yeni bir ynde gelimitir. Balca ifadesini resim alannda kurmu olan bu geliim, zel kurumlarn da abalaryla bamsz bir eletirmenler alann asa da akademi dnda varlk gsteren sanat tarihi almalar znel etkilerden ve kuramsal temel yoksunluundan syrlm grnmemektedirler.

Gnmze yaklatka, sanatlarn say ve hareket olanaklarnn artmas, sanat tarihi alannda zgl almalarn kapsamnn genilemesi, yaynlarn artmas, artan eviriler, yabanc dilde yayn takip edebilme olanaklar gelitike sanat
238

tarihinin znel deerlendirmeler andan syrlarak btncl, kuramsal bir temele gereksinmesi gittike artmtr.

Gnmzde Trkiyede sanat tarihi kendine malzeme olarak setii sanat yaptnn deerlendirilmesi alannda, byk bir grlt ormannda kendine ses arar pozisyona brnmtr. Kuramsal anlamda disipline btnlne bakan almalarn snrll ve bu alann felsefeci, sosyolog ve eitli disiplinlerden insan bilimcilere terk edilmi grnts vermesi, ancak bu ynde sanat tarihiler tarafndan yaplacak yeni ve kapsaml almalarla deitirilebilir.

239

6. Sonu

Tarih kavramnn sorgulanmasyla baladmz almamzda, Homeros ve Heredotostan gnmze dek tarih yazmnn tarihsel arkaplan oluturulmaya allmtr. Yirminci yzyl hzl tarihsel gelimelere sahne olduu ve tarih yazmnn gemii ok katmanl bir eletiri szgecinden geirildii iin ayr bir blm olarak deerlendirilerek, zellikle Hegelci tarih yazmnn sorgulanmas, pozitivist tarih yazmnn yapskmne uratl ve postmodern tarih anlayyla detayl olarak ele alnmtr.

Bu kuramsal temelin ardndan sanat tarihi yazmnn ve kuramsal oluumunun incelenmesine geilmitir. Kurucu ncler olan Vasari ve Winckelmanndan balayarak, srasyla; bilimsel yntemin oluturucular olan Wlfflin ve Riegl; kltr teorisi anlamnda sanat tarihi kuramn gelitiren Warburg ve Gombrich; yorum kavram nda yaptklar katklarla Panosfky ve Damisch; son olarak da yzyl sonunda sanatn sonu teorisi ve ilikisel estetik yaklamyla Danto ve Bourriaud, gelitirdikleri kuramsal yaklamlar ele alnarak tartma konusu edilmitir.

Sanat tarihi kuramn oluturan tarihsel kimliklerin ele alnmasnn ardndan, sanat tarihinin temel kavramlarnn oluum ve geliim sreleri iinde deerlendirilmesine geilmitir. Biim-biem, tipoloji, aruhu ve yorum kavramlar bunlar gelitiren kuramclarn savunularyla olduu kadar, sz konusu kavramlarn uradklar eletiriler nda da deerlendirilerek bir senteze varlmaya allmtr.

Trkiyede sanat tarihi kuramnn oluum ve geliimi Cumhuriyet devrimi ncesi ve sonras dnemler ayr ayr ele alnarak alt balklara ayrlmtr.

Cumhuriyet ncesi Sanat Tarihi Yazm ve Kuram blmnde Osmanl mparatorluunun son dnemleri deerlendirilmitir. Sistemli olarak ilk kez Osman Hamdi Beyin almalaryla balam olan sanat aratrmalar, zellikle arkeoloji
240

alannda younlam ve tm Anadoluya yaylm ok eitli uygarlklarn mimari, gzel sanatlar ve el sanatlar rnekleri depolanmas, arivlenmesi ve korunmasyla yeni bir srece girmitir.

Buna paralel olarak Osman Hamdi Bey nderliin kurulan Sanayi-i Nefise Mektebinde gzel sanatlar renimine balanmtr. Sanat tarihinin bir gereklilik olarak ortaya k bu dneme rastlamaktadr.

Cumhuriyet Dneminde Sanat Tarihi Kuramnn Geliimi blmnde, Sanat Tarihi zerine Yaplan Etkinlik ve Yaynlarn Getirisi bal altnda Trkiye Cumhuriyetinin kuruluuyla balayan yeni sreci hazrlayan Trkoloji aratrmalar ve slam sanat - Trk sanat ayrmas deerlendirilmitir.

Sanatlar ve kltr adamlar cumhuriyetin kurucu kadrolaryla birlikte hareket ederek yeni bir lkenin inas pratiinde aktif rol stlenmilerdir. Bunun bir getirisi olarak Ankara merkez olmak zere yaplan ilk kltr hamleleri, sanat tarihi iin de yeni ve kritik bir srecin belirtilerini tamtr.

Cumhuriyet Dnemi Tarih Yazm ve Pozitivizmin Etkisi balnda yzyl banda akademik anlamda baskn olan pozitivist yaklam nda sanat tarihi almalarnn nasl yrtld zerinde durulmutur. Avrupaya giden sanatlar ve aratrmaclarn deerlendirmeleriyle erken tarihlerden itibaren buradaki sanat akmlarndan etkilenen Trk sanatlar, zlenimcilik, Gerekilik, Kbizm gibi eitli ekollerin birikimini yanstan eserler ortaya koymulardr.

Bu dnemde zellikle yerellik-evrensellik ve modernizm tartmalaryla birlikte sanat tarihinin nem kazanmaya baladn grebiliriz. Sanat tarihi disiplininin pozitivist bir bilim olarak sosyal bilim dallar iinde kendine salam bir edinmesi abasyla belirlenen bu dnem, akademinin etkinlii asl itici gc oluturmutur. Son olarak, bu tartmalarn tarih yazm zerindeki etkileri deerlendirilerek, Cumhuriyet dnemi tarih yazm kendi dinamikleri iinde
241

incelenmeye allmtr. zleyen sreler 1923-1950 Dnemi Sanat Tarihi Yazm ve Sanat Tarihi Kuramna Etkisi ve 1950-2000 Dnemi Sanat Tarihi Yazm ve Sanat Tarihi Kuramna Etkisi balklarnda deerlendirilmitir.

Balangcndan itibaren sanat tarihi yaynlar, genel kapsaml sanat tarihi yazmlar, Tk sanat etrafnda toplanm almalar ve eviriler dikkate alnarak, sanat tarihinin almlanna ynelik bir perspektif yaratlmaya allmtr. Trkoloji aratrmalar Avrupann Dou toplumlarna ykledii oryantalist baktan syrlma abalaryla balatlan Trkoloji aratrmalarnn de gelimesiyle sanat tarihi yazm daha disiplinli bir srece girmitir. slam sanat - Trk sanat Ayrmas bu dnemin belirleyici zelliiyken, ulus devletin inasyla paralele olarak, kendi kltrel gemiini daha yakndan tanmaya ynelik balatlan aratrmalar zellikle arkeoloji alannda her geen gn bir yenisi ortaya kan tarihsel birikimin dokmantasyonu gereksinimine yol amtr.

Trk sanat aratrmalarnda ulusal kimlik vurgusuyla n plana kan mimarlk tarihi aratrmalar 1970lerden itibaren yerini resim tarihi almalarna brakrken, sz konusu sre sanat tarihi yazmnda terminoloji ve kuramsal eksiklik tartmalarn bir kez daha gn yzne karmtr.

Bu blmde son olarak, yine 1970lerden sonra younlaan ve 1990lardan itibaren de artarak sren ada sanat uygulamalarnn getirdii zorlamayla sanat tarihinin, dier disiplinlerle ilikisi, tarihsel anlat ya da semecilik gibi unsurlardan nasl kurtulabilecei zerine yeni araylar tartlmtr.

Trkiyede Sanat Tarihinin Temel Kavramlarnn Almlan blmnde Trkiyede sanat tarihi zerine yaplm yaynlar ve akademide bilimsel bir disiplin olarak rgtlenen sanat tarihinin geliim evreleri ele alnmtr. kinci Dnya Sava sonras gittike hzlanan iletiim ve ulam olanaklaryla Trk sanat evrelerinin dnyayla entegrasyon sreci hz kazanmtr. Dnya savalarnn etkisiyle lkemize yerleen ilk dnem akademi hocalarnn rencileri olan bu kuak sanat tarihi yazmn sistemli hale getirmilerdir. Yzyln sonuna doru, uluslararas sermayenin
242

kresellemesinin dntrc etkisiyle ve bilgi teorisindeki yeni gelimelerin nda, almamzn yeter sebebi olarak da grdmz, sanat tarihi yazmnn, kuram ve yntemlerinin lkemiz aratrmaclar tarafndan nasl almlandnn deerlendirilmesi gereklilii domutur.

Biem Tarihi Olarak Sanat Tarihi, Tipolojinin Sanat Tarihinde Kullanm, Zeitgeist (aruhu) ile Sanat Tarihini Aklamak ve Sanat Tarihinde Yorum Denemeleri alt balklaryla kuramsal temelde ele aldmz konularn Trkiye zelinde ele aln biimleri tartlmaya allmtr.

243

ZET

lkemiz sanat tarihi disiplinin geliiminde, zerinde yaantmz kurduumuz sosyo-kltrel birikim ele alnrken disiplinin kendi doas zerinde yeterince durulmam olmas, sanat tarihi biliminin kuramsal yn zaman zaman eitli tartmalara konu olsa bile sistematik bir incelemenin nesnesi yaplarak tm ynleriyle incelenmemi olmas tezimizin ortaya k sebebini oluturmutur. almamzn amac, sanat tarihi disiplinin lkemizde ne ekilde

almlandn tarihsel olarak ortaya koymak ve sistematik bir sunumla gnmzde sanat tarihi kuramnn ana hatlarn izmek olarak belirlenmitir. Sanat tarihi kuramnn oluumunda sanat anlatmn biimlendiren tarih disiplininin kuramsal zemini tartma konusu edilmitir. Tarih, tarihsellik ve tarih yazmnn sorunsallatrlmas sanat tarihi disiplinin yntem asndan tarihle olan balarnn anlalmas ve kendine zg kuramsal dokusunun gn na karlmas iin birincil derecede nemlidir. Sanat tarihi disiplininin oluumu ve yntemsel tercihleriyle birlikte geliimi almann geni kapsaml ikinci blmn oluturmaktadr. Tarih yazmnn bir paras olarak sanat tarihi biliminin ortaya k aamalar, tarihsel sre iinde geirdii deiimler bu blmn balca aratrma konusudur. Genel olarak tarih yazm ve zel olarak sanat tarihinin kuramsal geliiminin ele alnd bu temel zerinde, Trkiyede sanat tarihi kuramnn almlan; yani uygulamadaki rneklerinden yola klarak sanat tarihinin kuramsal geliim srelerinin ne ekilde iselletirildii ve yorumlandnn soruturulmas tezimizin ana gvdesini oluturacaktr.

ANAHTAR SZCKLER: Sanat tarihi, tarih yazm, kuram, sanat, sanat yapt.

244

SUMMARY

In the development of the discipline of art history in our country, the fact that there has been a lack of focus on the very nature of the discipline itself while the socio-cultural background on which we establish our lifestyles is much stressed, and the fact that although there has been some discussions over the theoretical aspects of the science of the art history from time to time, it has not been analysed yet by all aspects, and it has never been taken as an object of a systemic analysis is the main reason why this subject is chosen for this thesis. The objective of this study is to present how the discipline of art history in our country is historically perceived and to frame todays theory of art history with a systemic presentation. Theoretical basis of the discipline of history which determines the narration of art was a subject of discussion in the development of the theory of art history. Problematization of history, historicity and historiography is of primary importance to be able to comprehend the links between the discipline of art history and history in terms of methods that are used and to be able to bring the disciplines unique texture into light. The broader second part of the research is composed of the formation of the discipline of art history and its development along with the methodological choices. Stages in the formation of science of art history as a part of historiography and the alterations it has gone through are the main subjects of discussion in this section. Taking in general historiograpy, specifically the theoretical development of art history as a basis; investigating the reception of the theory of art history in Turkey, that is to say, how referring to the examples in practice the theoretical development process of art history is internalized and interpreted constitute the main body of this research.

KEY WORDS: Art history, historiograpy, theory, art, work of art.

245

BBLYOGRAFYA

ADORNO, T. - HORKHEIMER, M., (1995a), Aydnlanmann Diyalektii Felsefi Fragmanlar, C. 1, (ev. Ouz zgl), stanbul: Kabalc Yaynevi.

ADORNO, T. - HORKHEIMER, M., (1995b), Aydnlanmann Diyalektii Felsefi Fragmanlar, C. 2, (ev. Ouz zgl), stanbul: Kabalc Yaynevi.

ADORNO, T., (1998), Sanat, Toplum ve Estetik Sinemasal, (ev. Taylan Altu), S. 1, zmir: Dokuz Eyll niversitesi Yaynlar.

ADORNO, T.(2007),

Kltr Endstrisi - Kltr Ynetimi, (ev. Nihat lner,

Mustafa Tzel, Elin Gen), stanbul: letiim Yaynlar.

AKAY, A., (1991), Konu-mlar, stanbul: Balam Yaynlar.

AKAY, A., (1996), Kvrmlar, stanbul: Balam Yaynlar.

AKAY, A., (2008), Modern Sanatn Trkiyede Geliim izgileri, Trkiyede Dn-Bugn Dnmleri, Ed. Glsel Bal, stanbul: Kitap Yaynevi, s. 91103.

AKAY, A., (2009), Sanat Tarihi Srad Bir Disiplin, 2. Basm, stanbul: Yap Kredi Yaynlar.

AKURA, Y., (2008), Tarz- Siyaset, 3. Basm, stanbul: Lotus Yaynlar.

AKSU, ., (2006), Hegel ve Tarih Felsefesi, Ankara: An Yaynclk.

AKSR, ., (1984), Osman Hamdiye ann Zihniyeti ve Estetik Deerleri Asndan Eletirel Bir Bak, Yeni Boyut, S. 21, Mart, s. 6-14.
246

AKURGAL, E., (2000), Anadolu Uygarlklar, (7. Basm), stanbul: Net Turistik Yaynlar.

AKYREK, E., (1994), Ortaadan Yeniaa Felsefe ve Sanat, stanbul: Kabalc Yaynevi.

ALTHUSSER, L., (1995), Kapitali Okumak, (ev. Celal A. Kanat), stanbul: Belge Yaynlar.

ALTUNEL, H., (2007), Trkiyede Sanat Tarihi ve Cumhuriyetten Gnmze Sanat Tarihi Eitimi, Gaziantep niversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, C. 6, S. 2, s. 79-90.

AREL, A., (1984), Mimarlk Tarihi/ Sanat Tarihi likileri: Bir liki Modeli, Suut Kemal Yetkine Armaan, Ankara: Hacettepe niversitesi Yaynlar, s. 8387.

ARI, B. - ARSLANTA, S., (2000), Trkiyede Modern Tarihiliin ncs Fuad Kprl, Dou Bat, 12, Austos-Eyll-Ekim, Ankara: Felsefe, Kltr ve Sanat Yaynlar, s. 193-206.

ARIK, O. M., (2008), Trk Sanatnn Estetik Temelleri zerine Notlar, Deien Tarihsel Sreler Deien Kavramlar, (Haz. Kymet Giray), Ankara: Ankara niversitesi Yaynlar, s. 11-21.

ARIK, R. O., (1975), Trk Sanat Trk Medeniyet ve Sanatna Dair Arkeolog Gz ile Anadolu, stanbul: Dergah Yaynlar.

ARISTOTELES, (2002), Poetika, (ev. smail Tunal, 10. Basm), stanbul: Remzi Kitabevi Yaynlar.

247

ARNHEIM, R., (2007), Grsel Dnme, (ev. Rahmi dl), stanbul: Metis Yaynlar.

ARSAL, O., (2000), Modern Osmanl Resminin Sosyolojisi 1839-1924, (ev. Tuncay Birkan), stanbul: Yap Kredi Yaynlar.

ARSEVEN, C. E., (1928), Trk Sanat, Ankara: Trk Ocaklar Merkez Heyeti Neriyat, 1928.

ARSEVEN, C. E., (1993), Sanat ve Siyaset Hatralarm, stanbul: letiim Yaynlar.

ASLANAPA, O., (1993), Trkiyede Avusturyal Sanat Tarihileri ve Sanatkrlar (zellikle Atatrk Devrinde), stanbul: Eren Yaynlar.

ASLANAPA, O., (1995), Sanat Tarihi zerine: Sanat Tarihi Derslerinin lkokullardan Balanlarak Okutulmasnn nemi ve Gerekeleri, Sanatsal Mozaik, S. 4, Aralk, stanbul: Sanatsal Mozaik Yaynlar, s. 14-15

ASLANAPA, O., (1999), Trk Sanat, (5. Basm), stanbul: Remzi Kitabevi Yaynlar.

ATAKAN, N., (1998), Araylar, stanbul: Yap Kredi Yaynlar.

ATAYMAN, V., (2005), Akln Snrlar Kant Felsefesine Giri, stanbul: Don Kiot Yaynlar.

AYVAZOLU, B., (1989), Trkiyede Sanat Tarihi ve Estetikle lgili lk almalar, Erdem Dergisi, C. 5, S. 15, Eyll 1989, s. 977-992.

248

BAHTN, M., (2005), Sanat ve Sorumluluk, (ev. Cem Soydemir), stanbul: Ayrnt Yaynlar.

BAL, M. - BRYSON, N. (2009), Semiotics and Art History: A Discussion of Context and Senders, The Art of Art History, Ed. D. Preziosi, New York: Oxford University Press, s. 243-255.

BALTACIOLU, I. H., (1971), Trk Plastik Sanatlar, Ankara: Milli Eitim Yaynlar.

BANN, S., (1988), How Revolutionary is the New Art History, The New Art History, Ed. A.L. Rees, F. Borzello, NJ: Humanities Press, s. 19-31.

BANN, S., (2009), Meaning/Interpretation, The Art of Art History, Ed. D. Preziosi, New York: Oxford University Press, s. 256-270.

BAUDELAIRE, C., (2004), Modern Hayatn Ressam, (ev. Ali Berktay), stanbul: letiim Yaynlar.

BAUDRILLARD, J., (1998), Simularklar ve Simlasyon, (ev. Ouz Adanr), zmir: Dokuz Eyll niversitesi Yaynlar.

BAYET, C., (1929), Muhtasar Sanaat Tarihi, (ev. Vahid), stanbul: Maarif Vekaleti Yaynlar.

BEKSA, E. - AKKAYA, T., (1990), Kaynak ve Kkleriyle Avrupa Resim Sanat, stanbul: Arkeoloji ve Sanat Yaynlar.

BELTING, H., (1987), The End of the History of Art, ev. C.S. Wood, Chicago: The University of Chicago Press.
249

BENJAMIN, W., (2004), Pasajlar, (ev. Ahmet Cemal, 5. Basm), stanbul: Yap Kredi Yaynlar.

BENVENISTE, E., (1995), Genel Dilbilim Sorunlar, (ev. Erdim ztokat), stanbul: Yap Kredi Yaynlar.

BERGER, J., (1999), Grme Biimleri, (ev. Yurdanur Salman, 7. Basm), stanbul: Metis Yaynlar.

BERKES, N., (1973), Trkiye'de adalama, Ankara: Bilgi Yaynevi.

BERMAN, M., (1999), Kat Olan Her ey Buharlayor, (ev. mit Altu, Blent Peker, 2. Basm), stanbul: letiim Yaynlar.

BEST, S. - KELLNER, D., (1998), Postmodern Teori, (ev. Mehmet Kk), stanbul: Ayrnt Yaynlar.

BREDEKAMP,

H.,

(2003),

Neglected

Tradition?

Asrt

History

as

Bildwissenschaft, The Art Historian National Traditions and Institutional Practices, Ed. M.F. Zimmermann, New Heaven: Yale University Press, s. 147-159.

BREISACH, E., (2009), Tarihyazm, (ev. Hlya Kocaoluk), stanbul: Yap Kredi Yaynlar.

BOSTANCI, K., (2003), Mehmet Vahit Bey ve Gzel Sanatlar zerine Bir Terminoloji Risalesi, stanbul: Arkeoloji ve Sanat Yaynlar.

BOCK, K., (1997), lerleme, Gelime ve Evrim Kuramlar, Sosyolojik zmlemenin Tarihi, (ev. Aydn Uur, Yay. Haz., Mete Tunay, Aydn Uur, 2. Basm), Ankara: Ayra Yaynlar.
250

BOURRIAUD, N., (2004), Postprodksiyon, (ev. Nermin Saybal), stanbul: Balam Yaynlar.

BOURRIAUD, N., (2005), likisel Estetik, (ev. Saadet zen), stanbul: Balam Yaynlar.

BOZDOAN, S., (2002), Modernizm ve Ulusun nas, (ev.: Tuncay Birkan), stanbul: Metis Yaynlar.

BOZKURT, N., (2000), Sanat ve Estetik Kuramlar, (3. Basm). Bursa: Asa Yaynlar.

BRAUDEL, F., (1993), 2. Felipe Dneminde Akdeniz ve Akdeniz Dnyas, C. 1, (ev. Mehmet Ali Klbay), Ankara: mge Kitabevi Yaynlar.

BRAUDEL, F., (1994), 2. Felipe Dneminde Akdeniz ve Akdeniz Dnyas, C. 2, (ev. Mehmet Ali Klbay), Ankara: mge Kitabevi Yaynlar.

BURGER, P., (2004), Avangard Kuram, (ev. Erol zbek), stanbul: letiim Yaynlar.

BURKE, P., (2000), Rnesans, (ev. zkan Akpnar), stanbul: BabilYaynlar.

BURKE, P., (2002), Fransz Tarih Devrimi - Annales Okulu, (ev. Mehmet Kk), Ankara: Dou Bat Yaynlar.

BAOURSE, M., (2009), Melezlie vg, (ev. Ik Ergden), stanbul: Ayrnt Yaynlar.

CARR, E. H., (2009), Tarih Nedir, (ev. Misket Gizem Grtrk, 11. Basm), stanbul, letiim Yaynlar.
251

CARRIER, D., (1991), Principles of Art History Writing, Pennsylvania: The Pennsylvania State University Press.

CEMAL, A., (1996), Sanat Tarihinin Felsefesi, Anadolu Sanat, S. 5, Nisan, Eskiehir: Anadolu niversitesi Yaynlar, s. 31-40.

CEMAL, Y., (2000), Bilim Felsefesi, (7. Basm), stanbul: Remzi Kitabevi Yaynlar.

CERAM, C.W., (1999), Tanrlar, Mezarlar ve Bilginler, (ev. Hayrullah rs, 5. Basm), stanbul: Remzi Kitabevi Yaynlar.

CEZAR, M., (1995), Sanatta Batya Al ve Osman Hamdi, stanbul: Erol Kerim Aksoy Kltr, Eitim, Spor ve Salk Vakf Yayn.

CHEETHAM, M.A., (1998), Immanuel Kant and the Bo(a)rders of Art History, The Subjects of Art History Historical Objects in Contemporary Perspectives, Ed. M. Cheetham, M.A. Holly, vd., Cambridge: Cambridge University Press, s. 6-24.

CLAUDON, F.,(1994), Romantizm Sanat Ansiklopedisi, (ev. zdemir nce, lhan Usmanba), stanbul: Remzi Kitabevi Yaynlar.

COLLINGWOOD, R.G., (2007), Tarih Tasarm, (ev. Kurtulu Diner, 3. Basm), Ankara: Dou Bat Yaynlar.

CMERT, B., (1979), Crocenin Estetii, Ankara: Kltr Bakanl Yaynlar.

CMERT, B., (1999), Mitoloji ve konografi, Ankara: Ayra Yaynevi.

CRARY, J., (2004), Gzlemcinin Teknikleri On Dokuzuncu Yzylda Grme ve Modernite zerine, (ev. Elif Daldeniz), stanbul: Metis Yaynlar.
252

CCELOLU, D., (2004), nsan ve Davran - Psikolojinin Temel Kavramlar, stanbul: Remzi Kitabevi Yaynlar.

ALIKOLU, L., (2005), ada Sanat Konumalar, stanbul: Yap Kredi Yaynlar.

DAMISCH, H., (2009), Semiotics and Iconography, The Art of Art History, Ed. D. Preziosi, New York: Oxford University Press, s. 236-242.

DANTO, A.C., (1997), After the End of Art, New Jersey: Princeton University Press.

DAVIS, W., (2009), Winckelmann Divided: Mourning the Death of Ar History, The Art of Art History, Ed. D. Preziosi, New York: Oxford University Press, s. 35-44.

DELLAOLU, B. F., (2003), Frankfurt Okulunda Sanat ve Toplum, (3. Basm), stanbul: Balam Yaynlar.

DELUZE, G. - GUATTARI, F., (2001), Felsefe Nedir, (ev. Turhan Ilgaz, 6. Basm), stanbul: Yap Kredi Yaynlar.

DEMR, ., (2000), Bilim Felsefesi, (2. Basm), Ankara: Vadi Yaynlar.

DEMRZ, Y., (1995), Sanat Tarihi zerine: lkemizde Sanat Tarihi Eitiminin ve Sanat Tarihilerinin Sorunlar, Sanatsal Mozaik, S. 4, Aralk, stanbul: Sanatsal Mozaik Yaynlar, s. 16-17.

DERRIDA, J., (2007), nemsizin Arkeolojisi Condillac Okumas, (ev. Ali Utku, Mukadder Erkan), stanbul: Otonom Yaynclk.

253

DIDEROT - DLAMBERT, (2000), Ansiklopedi ya da Bilimler, Sanatlar ve Zanaatlar Aklamal Szl, (ev. Selahattin Hilav, 2. Basm), stanbul: Yap Kredi Yaynlar.

DIEZ, E., (1946), Trk Sanat, (ev. Oktay Aslanapa), stanbul: stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Yaynlar.

DUBEN, ., (2007); Trk Resmi ve Eletirisi: 1880-1950, stanbul: Bilgi niversitesi Yaynlar.

DUBEN, . - ESRA, Y., (2008), Seksenlerde Trkiyede ada Sanat Yeni Almlar, stanbul: Bilgi niversitesi Yaynlar.

EAGLETON, T., (1998), Eletirinin Grevi, (ev. smail Serin), Ankara: Bilim ve Sanat Yaynlar/ ARKYaynlar.

EAGLETON, T., (2003), Estetiin deolojisi, (ev. Blent Gzkan, Hakk Hnler vd.), Ankara: Doruk Yaynclk.

ECO, U., (1992), Ak Yapt, (ev. Yakup ahan), stanbul: Kabalc Yaynlar.

ECO, U., (1999), Ortaa Estetiinde Sanat ve Gzellik, (ev. Kemal Atakay), stanbul: Can Yaynlar.

EDHEM, H., (1970). Elvah- Nakiye Koleksiyonu, (ev. Gltekin Elibal), Milliyet Yaynlar, stanbul.

EKMEN, A., (2007), Tde 1970lerden Gnmze Trkiyede Sanat Tarihi ve Eitimi Tartld, Rh +, S.40, Mays, stanbul: Rh+ Yaynlar.

EMERLING, J., (2005), Theory for Art History, New York: Routledge Press.
254

ENGELS, F., (1991), Doann Diyalektii, (ev. Arif Gelen), Ankara: Sol Yaynlar.

ENGELS, F., (1999), Kyller Sava, (ev. Kenan Somer), Ankara: lhan lhanYaynlar.

ERGEN, ., (2000), Halil nalck Neden Byk?, Dou Bat, 12, AustosEyll-Ekim, Ankara: Felsefe, Kltr ve Sanat Yaynlar, s. 121-142.

ERGVEN, M., (2002), Yoruma Doru, (2. Basm), stanbul: Yap Kredi Yaynlar.

ERZEN, J., (1992), Osman Hamdi: Trk Resminde konografi Balangc, Osman Hamdi Bey Kongresi Bildiriler - 2-5 Ekim 1990, stanbul: Mimar Sinan niversitesi Yaynlar, s. 99-104.

ERZEN, J., (1996), Trk Sanat Tarihinde Dnsel Boyut ve Doan Kuban, Prof. Doan Kubana Armaan, stanbul: Eren Yaynlar, s. 3-4.

ERZEN, J., (2003), Eletiri zerine, Anadolu Sanat, S. 14, Gz, Eskiehir: Anadolu niversitesi Yaynlar, s. 37-40.

ESN, U., (1993), 19. Yzyl Sonlarnda Heinrich Schliemannn Troya Kazlar ve Osmanllarla likileri, Osman Hamdi Bey ve Dnemi, stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar, s. 179-190.

EVLYA elebi, (1980), Seyahatname, stanbul: Kabalc Yaynevi.

FERNIE, E., (1995), Art History and Its Methods A Critical Anthology, London: Phadion Press.

FISHER, E., (1995), Sanatn Gereklilii, (ev. Cevat apan, 8. Basm), stanbul: Payel Yaynevi.
255

FLORENSKI, P., (2001), Tersten Perspektif, (ev. Yeim Tkel), stanbul: Metis Yaynlar.

FOSTER, H., (2004), Tasarm ve Su, (ev. Elin Gen), stanbul: letiim Yaynlar.

FOSTER, H, (2009), Gerein Geri Dn Yzyln Sonunda Avanragd, (ev. Esin Hosucu), stanbul: Ayrnt Yaynlar.

FOUCAULT, M., (1992), Mellifin lm, Bilgi Olarak Sanat Olgu Olarak Sanat - Yeni Ontoloji, (ev. Deniz engel, Mine engel Arman), stanbul: Plastik Sanatlar Dernei Yaynlar, s. 173-184.

FOUCAULT, M., (1999), Bilginin Arkeolojisi, (ev. Veli Urhan, 2. Basm), stanbul: Birey Yaynclk.

GABRIEL, L., (2009), Anadoluda Tk Antlar Kayseride Trk Antlar, (Ed. Faruk Yaman), stanbul: Eren Yaynlar.

GELBOLULU Mustafa li, (1982), Hattatlarn ve Kitap Sanatlarnn Destanlar (Menakb- Hnerveran), Yay. Haz. Mjgan Cunbur, Kltr ve Turizm Bakanl Yaynlar.

GERMANER, S., (1996), 18. Yzyl Avrupa Resmi Anlatm Biimlendiren Etmenler, Sanatlar, stanbul: Kabalc Yaynevi.

GERMANER, S., (1997), 1960 Sonras Sanat Akmlar, Eilimler, Gruplar, Sanatlar, stanbul: Kabalc Yaynevi.

GIBBON, E., (1994), Roma mparatorluunun Gerileyi ve k Tarihi, (ev. Asm Baltacgil), stanbul, Arkeoloji ve Sanat Yaynlar.
256

GIDDENS, A., (1997), Pozitivizm ve Eletiricileri, Sosyolojik zmlemenin Tarihi, (Yay. Haz.: Tom Bottomore ve Robert Nisbet, ev. Levent Kker), Ankara: Ayra Yaynlar. s. 243-290.

GIDDENS, A., (2000), Sosyoloji, (ev. Hseyin zel, Talip Kabaday vd.), Ankara: Ayra Yaynlar.

GIDDENS, A., (2004), Modernliin Sonular, (ev. Ersin Kudil, 3. Basm), stanbul: Ayrnt Yaynlar.

GIMPEL, J., (1996), Ortaada Endstri Devrimi, (ev. Nazm zaydn), Ankara, Tbitak Yaynlar.

GDERER, H. E., (2003), Resmin Sonu, Ankara: topya Yaynevi.

GRAY, K., (1997), Mstakil Ressamlar ve Heykeltralar Birlii, stanbul: Akbank Kltr Sanat Yaynlar.

GRAY, K., (2003), Trk resim Sanatnda Eletiri, Anadolu Sanat, S. 14, Gz, Eskiehir: Anadolu niversitesi Yaynlar, s. 65-93.

GRAY, K., (2004), Cumhuriyetin lk Ressamlar, stanbul: Trkiye Bankas Yaynlar.

GOLDMANN, L., (1998), nsan Bilimleri ve Felsefe, (ev. Afar Timuin, Fsun Aynuksa, 2. Basm), stanbul: Toplumsal Dnm Yaynlar.

GOMBRICH, E.H., (1992), Sanat ve Yanlsama Resim Yoluyla Betimlemenin Psikolojisi, (ev. Ahmet Cemal), stanbul: Remzi Kitabevi Yaynlar.
257

GOMBRICH, E.H. (1995), Resimde Anlam Sorunu, (ev. In Tkel), stanbul: Kabalc Yaynevi.

GOMBRICH, E.H., (1999), Sanatn yks, (ev. Erol Erduran, mer Erduran, 2. Basm), stanbul: Remzi Kitabevi Yaynlar.

GOMBRICH, E.H., (2009), Style, The Art of Art History, (Ed. D. Preziosi), New York: Oxford University Press, s. 129-140.

GREN, A. K., (2008), Deien Tarihsel Sreler, Deien Kavramlar Balamnda Trk Resim Sanat Tarihi Yazmna likin Oluan Sorunlar zerine Bir Deneme, Deien Tarihsel Sreler Deien Kavramlar, (Haz. Kymet Giray), Ankara: Ankara niversitesi Yaynlar, s. 63-82.

GRABAR, O., (1998), slam Sanatnn Oluumu, (ev. Nuran Yavuz), stanbul: Yap Kredi Yaynlar.

GRANT, M., (2000), Romadan Bizansa, (ev. Z. Zhre lkgelen), stanbul: Homer Kitabevi Yaynlar.

GRASSKAMP, W., (2005), Sanatlar ve dier Koleksiyoncular, Sanat Mzeleri, (Ed. Ali Artun, ev. Elin Gen), stanbul: letiim Yaynlar, s. 65-101.

GREENBERG, C., (2004), Avangard ve Ki, Sanatn Felsefesi, Felsefenin Sanat, (Haz. ve ev. Mehmet Ylmaz), Ankara: topya Yaynlar, s. 244263.

GUHA, R., (2006), Dnya Tarihinin Snrnda Tarih, (ev. Erkal nal), stanbul: Metis Yaynclk.

258

GUILBAUT, S., (2009), New York Modern Sanat Dncesini Nasl ald? Soyut Davurumculuk, zgrlk ve Souk Sava, (ev. Elif Gkteke), stanbul: Sel Yaynclk.

GUIRAUD, P, (1994), Gstergebilim, (ev. Mehmet Yaln), Ankara, mge Kitabevi Yaynlar.

GULBENKIAN Komisyonu, (2003), Sosyal Bilimleri An, (ev. irin Tekeli, 4. Basm), stanbul: Metis Yaynlar.

GLER, S., (1994), II. Merutiyet Ortamnda Osmanl Ressamlar Cemiyeti ve Osmanl Ressamlar Cemiyeti Gazetesi, Mimar Sinan niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, yaynlanmam doktora tezi, stanbul.

GVEML, Z., (1960), Balangtan Bugne Trk ve Dnya Sanat Tarihi, stanbul: Varlk Yaynevi.

HABERMAS, J., (2001), deoloji Olarak Teknik ve Bilim, (ev. Mustafa Tzel, 4. Basm), stanbul: Yap Kredi Yaynlar.

HADJINICOLAOU, N., (1998), Sanat Tarihi ve Snf Mcadelesi, (ev. Halim Spatar), stanbul: Kaynak Yaynlar.

HAKKI, ., (1934), Sanat Estetik, Yaratma, Trk Sanati, Dil, Edebiyat, Temsil, Musiki, Resim, Mimarlk, Tezyini Sanat, ehircilik zerine Grmeler, stanbul: Semih Ltfi Shulet Ktphanesi Neriyat.

HARTMANN, N., (1968), Almanyada Yeni Ontologi, Felsefe Arkivi, S. 16, stanbul: stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Yaynlar, s. 1-48.

259

HAUSER, A., (1995), Sanatn Toplumsal Tarihi, (ev. Yldz Gln, 2. Basm), stanbul: Remzi Kitabevi Yaynlar.

HEGEL, G.W., (1994), Estetik Gzel Sanat zerine Dersler, (ev. Taylan Altu, Hakk Hnler), stanbul: Payel Yaynlar.

HEGEL, G.W., (2003), Tarihte Akl, (ev. nay Szer, 2. Basm), stanbul: Kabalc Yaynlar.

HERODOTOS, (2004), Herodot Tarihi, (ev. Mntekim kmen, 2. Basm), stanbul: Bankas Kltr Yaynlar.

HESEIDOS, (1991), Heseidos Eseri ve Kaynaklar, (ev. Sebahattin Eybolu, Azra Erhat), Ankara: Trk Tarih Kurumu Yaynlar.

HOBSBAWN, E., (1989), Devrim a: 1789-1848, (ev. Julide Ergden, Alaeddin enel), Ankara: Verso Yaynlar.

HOBSBAWN, E., (1996), Ksa 20. Yzyl 1914-1991 Arlklar a, (ev. Yavuz Alogan), stanbul: Sarmal Yaynevi.

HOBSBAWN, E., (1999), Tarih zerine, (ev. Osman Aknhay), Ankara: Bilim ve Sanat Yaynlar.

HOMEROS, (2002), lyada, (ev. Azra Erhat, A. Kadir, 13. Basm), stanbul: Can Yaynlar.

HORKHEIMER, M., (2002), Akl Tutulmas, (ev. Orhan Koak, 5. Basm), stanbul: Metis Yaynlar.

260

HUIZINGA, J., (1997), Ortaan Gnbatm, (ev. Mehmet Ali Klbay), Ankara: Dost Yaynlar.

IGGERS,

G.,

(2007),

20.

Yzylda

Tarihyazm

Bilimsel

Nesnellikten

Postmodernizme, (3. Basm), stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar.

NALCIK, H., (2000), Ziya Gkalp Yzyla Damgasn Vuran Dnr, Dou Bat, 12, Austos-Eyll-Ekim, Ankara: Felsefe, Kltr ve Sanat Yaynlar, s. 9-34.

NANKUR, Z., (1997), On Dokuzuncu Yzyl Avrupasnda Heykel ve Resim Sanat, stanbul: Kabalc Yaynevi.

PROLU, M. ., (1947), slp Tarihi Olarak Sanat Tarihi: Heinrich Wlfflinin Eseri, Felsefe Arkivi, C. II, S. 1, stanbul: stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Yaynlar, s. 26-39.

PROLU, M. . - EYBOLU, S., (1972), Avrupa Resminde Gerek Duygusu, stanbul: stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Yaynlar.

PROLU, M. ., (1946), Avrupa Sanat ve Problemleri, stanbul: stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Yaynlar.

PROLU, N. - PROLU, M. ., (1991), Sanatta Devrim, (2. Basm), stanbul: Remzi Kitabevi Yaynlar.

JAMESON, F., (1994), Postmodernizm ya da Ge Kapitalizmin Kltrel Mant, (ev. Nuri Plmer), stanbul: Yap Kredi Kltr Yaynlar.

JAMESON, F., (2005), Kltrel Dneme, (ev. Kemal nal), Ankara: Dost Kitabevi Yaynlar.
261

JEAUNEAU, E., (2003), Ortaa Felsefesi, (ev. Betl otuksken), stanbul: letiim Yaynlar.

262

KAYALI, K., (2000), Niyazi Berkes ya da yimserlikten Ktmserlie Srklenmesine Karn Dnsel Tercihinde Israrl Bir Entellektelin Portresi, Dou Bat, 12, Austos-Eyll-Ekim, Ankara: Felsefe, Kltr ve Sanat Yaynlar, s. 75-86.

KALAYCIOLU, E., (2000), Tark Zafer Tunaya: Osmanldan Cumhuriyete Siyasal Kurumlar ve adalama, Dou Bat, 12, AustosEyll-Ekim, Ankara: Felsefe, Kltr ve Sanat Yaynlar, s. 111120.

KAYGI, A., (1998), Edebiyat ve Varlk, Ankara: Kebike Yaynlar.

KEAT, R. - URRY, J., (1994), Bilim Olarak Sosyal Teori, (ev. Nilgn elebi), Ankara: mge Kitabevi Yaynlar.

KOJEVE, A., (2004), Hegel Felsefesine Giri, (ev. Selahattin Hilav, 3. Basm), stanbul: Yap Kredi Kltr Yaynlar.

KOVEL, J., (2000), Tarih ve Tin zgrleme Felsefesi zerine Bir nceleme, (ev. Hakan Pekinel, 2. Basm), stanbul: Ayrnt Yaynlar.

KPRL, F. (2002), Bizans Messeselerinin Osmanl Messeselerine Tesiri, stanbul: Kaynak Yaynlar.

KUBAN, D., (1965), Anadolu Trk Mimarisinin Kaynak ve Sorunlar, stanbul: stanbul Teknik niversitesi Mimarlk Fakltesi Yaynlar.

KUBAN, D., (1975), Sanat Tarihimizin Sorunlar Anadolu-Trk Sanat, Mimarisi, Kenti zerine Denemeler, stanbul: ada Yaynlar.

263

KUBAN, D., (1988), 100 Soruda Trkiye Sanat Tarihi, (5. Basm), stanbul: Gerek Yaynevi.

KUBAN, D., (1995), Trk ve slam Sanat zerine Denemeler, stanbul: Arkeoloji ve Sanat Yaynlar.

KUBAN, D., (2000), Arsevenin Trk Sanat Tarihi Yazmnda ncl Yeri, Celal Esad Arseven Ansna Sanat Tarihi Semineri Bildirileri, (Yay. Haz. Banu Mahir), stanbul: Mimar Sinan niversitesi Yaynlar, s. 225.

KUBAN, D., (2005), alar Boyunca Trkiye Sanatnn Anahatlar, (2. Basm), stanbul: Yap Kredi Yaynlar.

KUHN, T., (1995), Bilimsel Devrimlerin Yaps, (ev. Nilfer Kuya, 4. Basm), stanbul: Alan Yaynclk.

KUSPIT, D., (2006), Sanatn Sonu, (ev. Yasemin Tezgiden), stanbul: Metis Yaynlar.

LEWITT S., (1967), Paragraphs on Conceptual Art, Artforum, C. 5, S. 10, s. 7983.

LHOTE, A., (2000), Sanatta Deimeyen Plastik Deerler, (ev. Kaya zsezgin), Ankara: mge Kitabevi Yaynlar.

LYNTON, N., (1991), Modern Sanatn yks, (ev. Cevat apan, Sadi zi, 2. Basm), stanbul: Remzi Kitabevi Yaynlar.

LYOTARD, J. F. (1997), Postmodern Durum, (ev. Ahmet idem, 2. Basm), Ankara: Vadi Yaynlar.
264

MADRA, B., (2003), ki Ylda Bir Sanat Bienal Yazlar, stanbul: Norgunk Yaynlar.

MANTRAN, R., (1999), Osmanl mparatorluu Tarihi, C. 2, (ev. Server Tanilli), stanbul: Adam Yaynlar.

MARCUSE, H., (1997), Tek Boyutlu nsan leri leyim Toplumunun deolojisi zerine ncelemeler, (ev. Aziz Yardml, 3.basm), stanbul: dea Yaynlar.

MARX, K. - ENGELS, F., (1998), Komnist Parti Manifestosu, (ev. Ylmaz Onay), stanbul: Evrensel Basm Yayn.

MANSEL, A. M., (1999), Ege ve Yunan Tarihi, (7. Basm), Ankara: Trk Tarih Kurumu Yaynlar.

MENGOLU, T., (2000), Felsefeye Giri, (7. Basm), stanbul: Remzi Kitabevi Yaynlar.

MERLEAU-PONTY, M., (2003), Gz ve Tin, (ev. Ahmet Soysal), stanbul: Metis Yaynlar.

MINOR, V.H., (1994), Art Historys History, New Jersey: Prentice Hall Inc.

MOHANTY, S.P., (2009), Can Our Values Be Objective? On Ethics, Aesthetics, and Progressive Politics, The Art of Art History, Ed. D. Preziosi, New York: Oxford University Press, s. 443-454.

MORAN, B., (1994), Edebiyat Kuramlar ve Eletiri, stanbul, Cem Yaynevi.

MOXEY, K., (1994), The Practise of Theory, New York: Cornell University Press.
265

MUNSLOW, A., (2000), Tarihin Yapskm, (ev. Abdullah Ylmaz), stanbul: Ayrnt Yaynlar.

MLAYM, S., (1990), Sanat Tarihinin Attillas Josef Strzygowski, Sanat Tarihi Aratrmalar Dergisi, C. 3, S. 8, Austos, stanbul, s. 65-69.

MLAYM, S., (1994), Sanat Tarihi Metodu, (2. Basm), stanbul: Bilim Teknik Yaynevi.

NIETZSCHE, F., (2005), Tarihin Yaam in Yarar ve Sakncas Zamana Aykr Baklar 2, (ev. Mustafa Tzel), stanbul: thaki Yaynlar.

NOCHLIN, L., (2008), Neden Hi Byk Kadn Sanat Yok, Sanat Cinsiyet Sanat Tarihi ve Feminist Eletiri, (Ed. Ahu Antmen), stanbul: Yap Kredi Yaynlar, s. 119-160.

OHANNES P. S., (2005), Gzel Sanatlar Tarihine Giri, (Yay. Haz. Kahraman Bostanc), Ankara: Hece Yaynlar.

DEKAN, A., (1974), Trkiye'de 50 Ylda Yaymlanm Arkeoloji, Sanat tarihi ve Mimarlk Tarihi ile lgili Yaynlar Bibliyografyas - 1923/1973, stanbul: stanbul Teknik niversitesi Mimarlk Fakltesi Yaynlar.

DEKAN, A., (1996), Trk Sanatnn Nitelii, Prof. Doan Kubana Armaan, stanbul: Eren Yaynlar, s. 5-11.

GEL, S., (2000), Gnmzde Sanat Tarihine Yaklamlar, Celal Esad Arseven Ansna Sanat Tarihi Semineri Bildirileri, (Yay. Haz. Banu Mahir), stanbul: Mimar Sinan niversitesi Yaynlar, s. 272-280.

266

ZCAN, Z., (2005), Ortaada Birey ve Bireyleme, Dou Bat, S. 33, AustosEyll-Ekim, Ankara, s. 11-37.

ZSEZGN, K., (1975), Sanat Tarihi retiminin Yirmi Yl, Milliyet Sanat, S. 134, 30 Mays, stanbul, s. 17.

ZSEZGN, K., (1982), ada Trk Resim Sanat Tarihi, C. 3, stanbul: Tiglat Sanat Galerisi Yaynlar.

ZSEZGN, K., (1993), konografi Modern Resme Uygulanabilir Mi?, Sanat Tarihinde konografik Aratrmalar Gner nala Armaan, Ankara: Hacettepe niversitesi Yaynlar, s. 379-386.

ZSEZGN, K., (1998), Cumhuriyetin 75. Ylnda Trk Resmi, stanbul: Bankas Kltr Yaynlar.

PANOFSKY, E., (1968), Hmanist Bir Bilim Dal Olarak Sanat Tarihi, ev. Afife Batur, Seluk Batur, stanbul: stanbul Teknik niversitesi Mimarlk Fakltesi Yaynlar.

PANOFSKY, E., (1995), konografi ve konoji Renaissance Sanatnn ncelenmesine Giri, (ev. Engin Akyrek), stanbul: Afa Yaynlar.

PANOFSKY, E., (2009), Iconography and Iconology: An Introduction to the Study of Renaissance Art, The Art of Art History, (Ed. D. Preziosi), New York: Oxford University Press, s. 220-235.

PODRO, M., (1982), The Critical Historians of Art, New Heaven: Yale University Press.

267

POIMAN, K. (2000), ada Tarih Yazm ve ada Mzeler, Mzecilikte Yeni Yaklamlar Kreselleme ve Yerelleme, stanbul: Trkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakf Yaynlar, s. 15-25.

PREZIOSI, D., (1989), Rethinking Art History, New Heaven: Yale University Press.

PREZIOSI, D., (2009), The Art of Art History, New York: Oxford University Press.

PROKOPIOS, (1994), stanbulda Iustinianus Dneminde Yaplar, stanbul: Arkeoloji ve Sanat Yaynlar.

RANCIERE, J., (2008), Grntlerin Yazgs, (ev. Aziz Ufuk Kl), stanbul: Versus Yaynlar.

READ, Herbert., (1960), Sanatn Anlam, (ev. Gner nal, Nuin Asgari), Ankara: Trkiye Bankas Kltr Cep Kitaplar.

READ, Herbert., (1973), Sanat ve Endstri Endstriyel Tasarmn lkeleri, (ev. Nigan Bayazd), stanbul: stanbul Teknik niversitesi Mimarlk Fakltesi Yaynlar.

READ, Herbert., (1981), Sanat ve Toplum, (ev. Seluk Mlayim), Ankara: mran Yaynlar.

RIEGL, A., (2009), Leading Characteristic of the Late Roman, The Art of Art History, Ed. D. Preziosi, New York: Oxford University Press, s. 151-154.

RIFKIN, A., (1988), Arts Histories, The New Art History, (Ed. A.L. Rees, F. Borzello), New Jersey: Humanities Press, s. 157-163.

268

SA Mustafa elebi, (2003), Yaplar Kitab : Tezkiretl Bnyan ve Tezkiretl Ebniye - Mimar Sinan'n Anlar, (Ed. Hayati Develi), stanbul: K Kitapl.

SAID, E., (2003), arkiyatlk Batnn ark Anlaylar, (ev. Berna lner, 3. Basm), stanbul: Metis Yaynlar.

SALOMON, N., (2008), Sanat Tarihi Kanonu: Dlama Gnahlar, Sanat Cinsiyet Sanat Tarihi ve Feminist Eletiri, (Ed. Ahu Antmen), stanbul: Yap Kredi Yaynlar, s. 161-186.

SAN, ., (1968), Heinrich Wlfflin (Hayat Eserleri), Ankara niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi, C. 1, S. 1-4, (ev. nci San), Ankara: Ankara niversitesi Yaynlar, s. 147-150.

SARUP, M., (1997), Post-yapsalclk ve Postmodernizm, (ev. A. Baki Gl), Ankara: Bilim ve Sanat/ ARK Yaynlar.

SAUNDERS, F.S., (2004), Paray Verdi Dd ald CIA ve Kltrel Souk Sava, (ev. lker nce), stanbul: Doan Kitap Yaynclk.

SAUSSURE, F., (1998), Genel Dilbilim Dersleri, (ev. Berke Vardar), stanbul: Multilingual Yabanc Dil Yaynlar.

SCHAPIRO, M., (1994), Theory and Philosophy of Art: Style, Artist, and Society, New York: George Braziller Publishing.

SCHAPIRO, M., (2009), The Still Life as a Personal Object: A Note on Heidegger and Van Gogh, The Art of Art History, (Ed. D. Preziosi), New York: Oxford University Press, s. 296-300.

269

SERULLAZ, M., (1991), Empresyonizm Sanat Ansiklopedisi, (ev. Devrim Erbil), stanbul, Remzi Kitabevi Yaynlar.

SMITH, A. (2009), Milletlerin Zenginlii, (ev. Haldun Derin), stanbul, Bankas Kltr Yaynlar.

SMITH, P. (2001), Rnesans ve Reform a Bir Sosyal Arkaplan almas, (ev. Serpil alayan), stanbul: Trkiye Bankas Kltr Yaynlar.

SIMMEL, G., (2008), Tarih Felsefesinin Problemleri, (ev. Grsel Ayta), Ankara: Dou Bat Yaynlar.

SOKAL, A. - BRICMONT, J., (2002), Son Moda Samalar Postmodern Aydnlarn Bilimi ktye Kullanmalar, (ev. Mehmet Baydur, Ongun Onaran, 2. Basm), stanbul: letiim Yaynlar.

SNMEZ, E., (2008), Annales Okulu ve Trkiyede Tarihyazm, stanbul: Daktylos Yaynevi.

SZEN, M., (1984), Cumhuriyet Dnemi Trk Mimarl, stanbul: Trkiye Bankas Yaynlar.

SZEN, M. - TANYEL, U., (2001), Sanat Kavram ve Terimleri Szl, (6. Basm), stanbul: Remzi Kitabevi Yaynlar.

SUMMERS, D., (2009), Style, The Art of Art History, (Ed. D. Preziosi), New York: Oxford University Press, s. 144-150.

ENEL, A., (1999), Siyasal Dnceler Tarihi, (8. Basm), Ankara: Bilim ve Sanat Yaynlar.
270

TAGG, J., (1988), Art History and Difference, The New Art History, Ed. A.L. Rees, F. Borzello, NJ: Humanities Press, s. 164-171.

TAKI, T., (2000), Deerler Levhasnn Tersine evrilii: Hilmi Ziya lken, Dou Bat, 12, Austos-Eyll-Ekim, Ankara: Felsefe, Kltr ve Sanat Yaynlar, s. 87-110.

TANLL, S., (1991), Yzyllarn Gerei ve Miras, nsanlk Tarihine Giri lk a, C. 1, (4. Basm), stanbul: Say Yaynlar.

TANLL, S., (1993), Yzyllarn Gerei ve Miras, nsanlk Tarihine Giri Orta a, C. 2, (3. Basm), stanbul: Say Yaynlar.

TANLL, S., (1990a), Yzyllarn Gerei ve Miras, nsanlk Tarihine Giri XVI.XVII. Yzyllar, C. 1, (2. Basm), stanbul: Say Yaynlar.

TANLL, S., (1990b), Yzyllarn Gerei ve Miras, nsanlk Tarihine Giri XVIII. Yzyl, C. 1, (2. Basm), stanbul: Say Yaynlar.

TANPINAR, A.H., (2003), 19. Asr Trk Edebiyat Tarihi, stanbul: alayan Kitabevi Yaynlar.

TANSU, S., (1982), Herkes in Sanat, stanbul: Altn Kitaplar Yaynevi.

TANSU, S., (1983), Kart Aramak Sanat Tarihi Yazlar, stanbul: Arkeoloji ve Sanat Yaynlar.

TANSU, S., (1995), Trk Resminde Yeni Dnem, (4. Basm), stanbul: Remzi Kitabevi Yaynlar.

271

TANSU, S., (1997), ada Trk Sanatna Temel Yaklamlar, Ankara: Bilgi Yaynevi.

TANSU, S., (1999), ada Trk Sanat, (5. Basm), stanbul: Remzi Kitabevi Yaynlar.

TEKEL, ., (1998), Tarihyazm zerine Dnmek, Ankara: Dost Kitabevi Yaynlar.

TEKELOLU, O., (2003), Foucault Sosyolojisi, Bursa: Alfa Aktel Yaynlar.

TMUN, A., (2002), Dnce Tarihi Gereki Dncenin Kaynaklar, C. 1, 4. basm, stanbul: Bulut Yaynlar.

TOYNBEE, A., (1978), Tarih Bilinci, C. 1, C. 2, (ev. Murat Belge), stanbul: BateYaynlar.

TUNALI, ., (1989), Felsefenin Inda Modern Resim, (3. Basm), stanbul: Remzi Kitabevi Yaynlar.

TUNALI, ., (2001), Estetik, 6. basm, stanbul: Remzi Kitabevi Yaynlar.

TUNALI, ., (2002), Sanat Ontolojisi, (3. Basm), stanbul: nklap Yaynlar.

TURAN, A., (2003), ada Sanat Felsefesi, (4. Basm), stanbul: Remzi Kitabevi Yaynlar.

LKEN, H. Z., (1942), Resim ve Cemiyet, stanbul: niversite Kitabevi.

LKEN, H. Z., (2005), Trkiyede ada Dnce Tarihi, (8. Basm), stanbul: lken Yaynlar.
272

VASARI, G., (2009), Lives of The Painters, Sculptors and Architects, The Art of Art History, (Ed. D. Preziosi), New York: Oxford University Press, s. 22-25.

VEYNE, P., (2003), Yunanllar Mitlerine nanmlar Myd?, (ev. Mehmet Alkan), Ankara: Dost Kitabevi Yaynlar.

VITRIVIUS, (2005), Mimarlk zerine On Kitap, (ev. Suna Gven, 4. Basm), stanbul: evki Vanl Mimarlk Vakf Yaynlar.

WALIA, S., (2004), Edward Said ve Tarih Yazm, (ev. Grol Koca), stanbul: Everest Yaynlar.

WARBURG, A., (2009), Images from the Region of the Pueblo Indians of North America, The Art of Art History, (Ed. D. Preziosi), New York: Oxford University Press, s. 162-188.

WEBER, M., (1995), Toplumsal ve Ekonomik rgtlenme Kuram, (ev. zer Ozankaya), Ankara: mge Kitabevi Yaynlar.

WEBER, M., (2002), Protestan Ahlk ve Kapitalizmin Ruhu, (ev. Zeynep Grata, 3. Basm), Ankara: Ayra Yaynlar.

WINCKELMANN, J.J., (2009), Reflections on the Imitation of Greek Works in Painting and Sculpture, The Art of Art History, (Ed. D. Preziosi), New York: Oxford University Press, s. 27-34.

WIND, E., (2009), Warburgs Concept of Kulturwissenschaft and its Meaning for Aesthetics, The Art of Art History, (Ed. D. Preziosi), New York: Oxford University Press, s. 189-194.

273

WITTGEINSTEIN, L., (1997), Estetik, Ruhbilim, Dinsel nan zerine Dersler ve Syleiler, (ev. A Baki Gl), Ankara: Bilim ve Sanat Yaynlar.

WOLFFLIN, H., (1968), Sanat Tarihinin Temel Kavramlar Yakn Zamanda Sanattaki slup Gelimesi Sorunu, Ankara niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi, C. 1, S. 1-4, (ev. nci San), Ankara: Ankara niversitesi Yaynlar, s. 131-145.

WOLFFLIN, H., (2000), Sanat Tarihinin Temel Kavramlar, (ev. Hayrullah rs, 5. Basm), stanbul: Remzi Kitabevi Yaynlar.

WORRINGER, W., (1985), Soyutlama ve zdeleyim, (ev. smail Tunal), stanbul: Remzi Kitabevi Yaynlar.

WU, C.T., (2002), Kltrn zelletirilmesi 1980ler Sonrasnda irketlerin Sanata Mdahalesi, (ev. Esin Soanclar), stanbul: letiim Yaynlar.

YAZICIZADE li, (2009), Tevarih- i Al- i Seluk (Seluklu Tarihi), (Yay. Haz. Abdullah Bakr), stanbul: amlca Yaynlar.

YENEHRLOLU, F., (1993), konografi, konoloji ve Osmanl Sanat, Sanat Tarihinde konografik Aratrmalar Gner nala Armaan, Ankara: Hacettepe niversitesi Yaynlar, s. 579594.

YETKN, S. K., (1972), Estetik Doktrinler, Ankara: Bilgi Yaynevi Yaynlar.

YILDIRIM, C., (2005), Bilim Felsefesi, (10. Basm), stanbul: Remzi Kitabevi Yaynlar.

274

YCEL, E., (1999), Trkiyede Mzecilik, stanbul: Arkeoloji ve Sanat Yaynlar.

275

You might also like