You are on page 1of 478

A.

Levent IIK

RUH ve KNAT

Yazan Dr. Bedri RUHSELMAN

Facebook Gurubumuz Bedri Ruhselman/Neo-spiritualism http://www.facebook.com/groups/260885902055/

NSAN VE BLG HAKKINDA

1 nsan hakknda bir mtaala

lk nazarda, morfolojik ve fizikoimik bir grle insann mahiyeti kolayca anlalverecekmi gigi grnr. Fakat tetkikat ilerledike bu grn doru olmad anlalr, ve insan daha iyi tanmak iin onun yalz d taraflarn deil btn ruhi ve hayati tezahrlerini tetkik etmek zaruretinin bulunduuna kanaat geirilir. nsan yalnz bir takm kimyevi maddelerden ve bu maddelerin fizikoimik tezahratndan ibaret bir et yn deildir. Onun; ilk hamlede iki byk unsurdan mteekkil olduu grlr. Bu unsurlar tebarz ettirebilmek iin lm hadisesiyle ie balyalm : lmeden nce insann bir varl mevcuttur ki biz maddi ihsaslarmzla insann bu varln tanrz. lmden sonra bu varlk kaybolur, ve bu suretle biz insan ebediyen kaybettiimizi zannederiz. Demek ki isann lmle husu-

siyetleri bir daha avdet etmemek zere kaybolan bir varl mevcuttur. Bu varlk fizikoimik bir varlktr, ve fizikoimik kanunlar altnda mtemadi ve devri inkilahlarna devam eder. Fakat modern metapsiik aratrmalar neticesinde anlalmtr ki insann bir de lmden sonraki tezahrat vardr ve onun bu varl fizikoimik varl kadar objektif ve reeldir. Bu varlk insann lmden sonra yaamakta devam eden ve mutat artlar altnda mahsusat alemimizin dnda kalan bir ahsiyete maliktir. Bu hakikati kabul etmee bizi sevkeden deliller lmden evvelki varlmz bize kabul ettiren deliller ayarnda kymetlidir. Demek ki evvela birisi malum fizikoimik kanunlar altnda deiip giden, dieri ise lmden sonra baka tabii artlar altnda mevcudiyetini gstermekte devam eden iki varlk karsnda bulunuyoruz. Ayni bir varln hem gzmzn nnde eriyip gitmesini hem de btn canll ile yaamakta devam etmesini kabul etmek mmkn deildir; o halde bunlarn mahiyetleri itibariyle birbirinden ayr eyler olmas lazm gelir. Acaba bu, lmden sonra, yayan varln ismi nedir?... Biz buna bir oklar gibi hemen ruh ismini veremiyoruz. nk lmden evvelki insan varl nasl maddelerle alakadar bir tezahr ise lmden sonraki varln da ylece maddelerle alakadar bir tezahr olduunu tecrbeler ve tetkikler bize retmitir. Ancak, szden de anlalyor ki bu tasnif zahiridir; hakikatte insann bu bahsettiimiz ve ileride de dierlerinden bahsedeceimiz btn maddi varlklar onun kendisi deildir, kendisinin birer tesir vastasdr, nasl ki beden hakknda da durum byledir. te ruh dediimiz ey btn bu maddeler vastasiyle eitli tezahrler gsteren meur bir kuvvettir ve mahiyeti hakknda hi bir ey bilmediimiz bu kuvvet iin zaman ve mekan mevzubahis deildir. u halde btn tetkik hayatmzda bizi megul edecek ey insann mtemadiyen ykselen bu maddi varlklar ve ruhun onlar vastasiyle vukua gelen tezahrleri olacaktr. nsann maddi varln tekil eden muhtelif hallerdeki maddelerin sonu yoktur. Alemden aleme geen insann bu maddi varlklar ruhunun ebedi inkiafiyle sk bir surette alakadardr.

Daha dorusu ruh, inkiaf yolundaki ihtiyalarna gre muhtelif alemlerde kullanlmas zaruretinde bulunduu maddelerin tabi olduklar tabii kanunlar altnda yaamak zorundadr. Demek ki bu meur kuvvetin herhangi bir alemde yayabilmesi onun o alemin maddeleriyle ayarlanm bir vastaya malik ilmasna vabestedir ki biz bunu dnyamzda beden eklinde gryoruz. u halde insann hakiki ahsiyeti ruhla devaml mnasebet halinde bulunan maddi vastalar zerinde zahir olur ve insann dnyamzda lmle sona eren varl bu meur kuvvetin maddi tezahrnden baka bir ey deildir; lm ise ilerde daha tafsilatl yazlaca gibi bu tezahrn dnyamzdan kaybolup baka bir alemde baka maddeler vastasiyle devam etmee balamasnn tabii bir ifadesidir.

2 nsan hakkndaki bilgi

nsan nedir?.. Belki zerinde en az ilenmi olan mevzulardan biri de budur ( 1 ). nsan denince aklmza hemen onun d grn ile fizikoimik varl gelir. Fakat bu mulak varln mutat ve gayrimutat tezahrlerini hususi usullerle inceledike bu grn sathi olduu derhal anlalr. Biz insan henz tanmyoruz. Bugnk akademik aratrma yollar insan ancak be his iinde tanmaa imkan verir, onun harile olan mnasebetleri de asabi ve adali cihazlarnn dar imkanlar nispetinde mtalaa olunur. ( 1 ). nsan varl zerinde byle tek tarafl alldka onun mukadderatna nfuz etmek hibir vakit mmkn olmyaaktr. Bugn fazla bir hzla ilerliyen insan hakkndaki analitik bilgilerin oalmasiyle insann tetkiki tamamlanm olmaz. Bunun iin ayn zamanda sentetik bir mtalaa lazmdr. nsan uzviyetinin her ksm zerinde ayr ayr morfolojik ve fizyolojik incelemeler yaplyor, fakat bizi byk bir illete doru gtrecek olan insan varl hakkndaki bu dank bilgileri toplamak ve bu varln kymetini gittike ykselen ve bize gre sonsuzlaan maddi hallerin hususiyetleri muvacehesinde takdir etmek faaliyeti zerinde durulmuyor. Bu da madde hakkndaki bilginin henz kifayetsizliinden ileri gelmektedir. nsan ilminin muhtelif bahislerine ait tetkik usulleri bazen birbirine uymaz; bu, ilim hayatndaki sonsuzluun ve bilhassa maddi sonsuzluun ok tabii bir neticesidir. Bu hakikati kabul etmeyip daima tek tarafl bir grle ilmi monopolize etmek istiyenler maalesef ok vardr. Fakat resmi otoriteleri ne derecede bulunursa bulunsun, bunlarn insan bilgisi hakkndaki szleri, szlerin ne en sonuncusu, ne de en mkemmeli olmyacaktr. Bu, bylece kabul edilmedike ilim hayatnda insan bilgisini geriletici mcadeleler eksik olmyacaktr. Mesela, gnn birinde bir alim kar, bu zat dahiyane bir bulula insandan bir takm seyyalelerin ktn ve bunlardan tedavi sanatnda byk faydalar grlebileceini syler ( 47 ), dierleri bu yolda baz tetkikat yaptktan sonra doru neticeler elde ederler ve onu tasdik ederler ( 2 ); fakat bu aratrclar bu sahada henz emeklerken bu ilerle hi uramam olan ve uramak da istemiyen dier birisi kar, belki de o, bir niversitede krs sahibidir; fakat bu sahadaki cehlini hi nazar itibara almadan bu zat, srf resmi salahiyetine dayanarak evvelki aratrclara gelii gzel hcum eder. Ve ne bahasna olursa olsun bu krs sahibine inanmya karar vermi olan bir sr insan da evvelki zavall aratrclar hrpalamaa balar ( 47,62 ). Asl esef olunacak ey buna benzer hallerin ilim tarihinde yzlerce defa tekerrr etmi olmasdr.

Bir insan bedeninin muhtelif ksmlar arasnda nasl sk mnasebetler varsa bu beden dnda ruhun kulland btn maddi vastalar arasnda da ylece sk mnasebetler vardr. Bu bakmdan insan ilmi ne insan bedeninin yalnz bir ksmna ait hadiselerin mtalaasiyle ne de saf bir materyalist veya spiritalist ekoln talimatiyle tam olarak yaplmaz. Umumi grle insan iki cepheden mtalaa etmek lazm gelir: bunlardan birisi mahsusat alemimize giren fizikoimik maddeler arasndaki, dieri de mahsusat alemimizin dnda kalan maddeler vastasiyle olan tezahrleri ile olan cephelerdir; ve unutmamaldr ki bunlar birbirine bal, birbirini tamamlayc eylerdir. Onun iindir ki biz birinci yolda yryen ademci materyalizmayi ve ikinci yolda yryen ispiritalizmayi tek bana altklar mddete verimli bir yol olarak kabul edemiyoruz. Geri bugn maddi insan hakkndaki tetkikler akademik ilimler sayesinde epeyce ilerlemitir; fakat insann yksek maddi alemlerle olan mnasebetleri hakkndaki bilgiler maalesef inkiaf edememitir. nsanlarn kanaatlerine kar gelen her fikre itimatszlk ve hatta husumet gstermeleri tabii bir meyildir; fakat insan bilgisinin mul geniledike bu kt temaylde ortadan kalkacaktr. Netekim hugn insan varln, melekelerini ve kudretlerini mmkn olan her yolda aratrmak teebbsne ciddi bir ok alimler girimi bulunmaktadrlar ( 4, 5, 6 ) . Akademik ilim yollarnda kullanlan usuller be hissin taalluk ettii llerden kymetini alr. Halbuki insann yle yksek maddi tezahrleri vardr ki bu llerden hi birisi onlara tatbik edilemez. Sevgiyi, kini, intikam hissini, korkuyu, irade ve imajinasyon melekelerini fizikoimik llerle tesbit etmee imkan yoktur. Bundan baka bu tezahrler bakalar zerinde istediimiz zaman istediimiz gibi de husule getirilemez ( 7 ).

3 nsan bilgisinin mtalaasnda yeni usullere ihtiya vardr.

nsann mmkn olduu kadar mkemmel mtalaasn yapabilmek iin bugnk laboratuvar vastalarndan daha mudil ve bilhassa hayati bir takm yeni usul ve vastalarndan daha mudil ve bilhassa hayati bir takm yeni usul ve vastalara ihtiya vardr. Vcudmzde birbirini taviz eden yle kark hadiseler geiyor ki bunlar yalnz fizikoimik usullerle takdir ve izah etmee imkan yoktur. Bozulan bir bbrein, cierin, hatta bir dima nescinin vazifesini salim olan ksmlar telafi etmee usayor. lk nazarda fizikoimik kanunlarla izah mmkn grnen bu hadiselerin derinletike hakiki illetleri daha esrarengiz bir hal alyor. Esasen fizyolojide animist ve vitalistlerle fizikoimistler arasndaki mcadelenin balca sebebi de, elde bulunan vastalarn bu muammay zmee kafi gelmemesinden domaktr. Haddizatnda fizyolojide, biyolojide fizikoimik kanunlarn dnda cereyan edecek hi bir hadisenin mevcudiyeti tasavvur edilemez. Fakat unutulmamaldr ki bu kanunlar ancak ruhun dnyamza ait mutavasst maddeler zerindeki maddi tezahrlerine amildir. Halbuki ruhun dnyamzda baz hususi usullerle sezdiimiz yksek maddeleri alakalandran birtakm tezahrleri daha vardr ve bunlar phesiz henz mahiyetlerini bilmediimiz tabiat kanunlariyle idare olunurlar. Tabiat kanunlar yalnz fizik ve kimya kitaplarnda yazlm olanlardan ibaret deildir ve elimizdeki vastalarla btn bunlar mtalaa etmek mmkn olamaz. Uzaklar gitmeye hacet yok; cazibei umumiye nedir? Herkesin tezahrlerini tabii grd bu kuvvetin mahiyetini hangi alim kati olarak izah edebilmitir? Hibir kimse bunu el ile tutulur bir halde ortaya koyamam ve onun eya zerindeki tezahrlerini tetkik etmekten ileri gidememitir.

nsanda yle yksek hayati tezahrler ve ondan daha yksek yle ruhi haller vardr ki umumi cazibe bunlarn yannda ok kaba ve maddi kalr. u halde insan bilgisini tamamlyacak olan yksek ruhi bahislerin mtalaasn yaparken fizikoimik konsepsiyonun fevkine km olmak lazmdr. Bilhassa akl hastalklar tababetinde bu yoldan inkilaba byk bir ihtiya vardr. Acaba bu yeni tetkik usulleri hangi esaslara dayanabilir?... Tabiatta bir alaka ( - Affinite ) kanunu vardr. Her cismin dier baz cisimlerle, her hadisenin dier baz hadiselerle azok farkl bir alakas vardr; veya yoktur. Bu alaka birtakm i ve d artlarla deiir. Mesela O2 nin H ile fazla alakas vardr. Fakat bu kadar iddetli bir alakann tezahr hararet gibi bir amilin yardm ile vukua gelir ki bu da d artlardan birini tekil eder. Eer bu hararet art insanlarca mehul kalm olsayd onlar bu iki cismin birbirine kar olan alakasn tecrbe ile mtalaa edemezlerdi. Bunun gibi kanda bulunan hemoglobin maddesinin hem oksijen hem de karbon oksidine kar birbirinden farkl alakas vardr. Bu yzden havadaki oksijene nispetle pek az bir miktarda bulunan karbon oksidi bir insan zehirleyip ldrebilir. Zira bu gaz kann hemoglobinine oksijenden daha haristir. 1841 de yaplan tecrbelerde 1/10.000 nispetinde karbon oksidini ihtiva eden bir hava dahilinde 96 gn braklan tavanlarn Hemoglobinleri muayene edilmi ve bunlarn 10/100 nun bu zehir tarafndan tutularak hayvanlarn yava yava zehirlendii grlmtr. Bir odada ayr ayr duran iki piyanodan biri alnrken dierinin de alakadar tellerinin ihtizaz haline geldii fizike malum olan hadiselerdendir. lmin her ubesinde muhtelif isimlerle anlan ve hepsi de ayn kanunun eitli tezahrlerinden ibaret bulunan misaller oktur. Elektrik tezahrlerini grmek iin tahtadan veya kauuktan malum aletler kullanlmaz; byle maddeleri bilakis elektrik tezahrlerini grmek istemediimiz yerlerde kullanrz. Keza birisinin fotorafn alrken imik maddeler karsnda lzumlu olan ziyann tesirini ayarlamaa alrz. Hadiselerin tetkiki iin btn bu artlar gz nnde tutmak zaruridir. Bu zarureti takdir edemiyen kimselere cahil deriz. Demek ki ilmin aratrma yollarnda tabi olacamz baz artlar ve bu artlara uygun vastalar vardr ve bu ilim yapacak insann bunlar bilmesi lazmdr. nsan ruhunun yksek seyyal maddeler zerindeki tesirlerini tetkik ederken bu alaka kanununun dnda kalamayz. Fakat buradaki alaka, maddelerin ykseklii derecesinde mulak ve incedir. Bu noktay ihmal ederek yalnz monoton laboratuvar yry ile bu bahse yanamak istiyen baz alimlerin muvaffakiyetsizliini tabii grmek icabeder. nsan yalnz bir tek maddeden veya bir gurup maddelerden veyahut malum birka fizikoimik hallerdeki madde guruplarndan ibaret bir varlk deildir. Her eyden evvel bu hakikati kabul etmek lazmdr. nsan birok maddelerden mteekkildir. Bu maddelerin bir ksm kitaplarmza girmitir; fakat sonsuz olan mtebaki ksmlar bu kitaplara smaz. Tabiattaki maddelerin yalnz sulp, mayi ve gazi hallerinden ibaret bulunduuna bugn bir mektep talebesi bile inanmaz. Modern fizik, eskisinin kuvvet veya maddenin atribs diye tantt bir ok amillerin birer madde olduunu sylyor. Ziyada bu miyandadr. ( 9 ) Bununla beraber eldeki btn mikrometrik usullerle bile ziyay madde olarak takdir etmek kudretine inanlk henz malik bulunmuyor. Demek ki bunda da muvaffak olmak iin lazm olan artlar renmek ve tecrbe vastalarn hazrlamak lazmdr. nsan varl en kaba fizikoimik maddelerden bilemediimiz en ince maddelere kadar uzanp giden saysz maddeler kompleksinden mteekkildir. Bu kompleksin zlmesi kolay ve hatta mmkn olmyacaktr. Morfolojik, biyolojik ve hatta psikolojik bilgilerimiz bu kompleksin henz dnda dolamaktadr. Ve ancak vastalarmzn inkiaf derecesinde ona

nfuz etmek mmkn olabilecektir. Kalbin kaba vurularn lmee kafi gelen sfigmograf aleti bu nazik uzvun elektrik tahavvllerini bize gsteremez; hekimlikte ok faydal bilgileri bize veren bu deiiklikler, daha ince ve hassas bir aletle tesbit edilebilir. Nitekim elektrokardiyoraf dediimiz bu aletin kefinden sonra kalb hastalklar bahsinde mhim terakkiler vukua gelmitir. Fakat bu neviden bir aletin dahi tesbit edemiyecei kadar seyyal olan dier maddi hadiseler uzviyette vardr; denilebilir ki insan dnyamzn hemen hemen en seyyal maddelerini kendisinde toplamtr. Bu maddeleri ve onlar zerinde tezahr eden ruhi tesirleri mtalaa edebilmek iin onlarla alakas olan tetkik vastalarna mracaattan baka are yoktur. Bu da ancak ayn ayardaki maddeleri kullanmakla mmkn olur. u halde hayati tetkik usulleri insan ilminin istikbalde en emin tetkik vastalar arasna girmi olacaktr.

4 nsan ilminin tetkik vastalar

nsan bedeninin morfolojik ve biyolojik usul ve vastalarla tetkiki mmkndr. Fakat ruhun yksek maddeler zerindeki tesirlerini incelemee bu kaba vastalar kafi gelmez. Bunun iin vital usul ve vastalara ihtiya vardr. Zaten birok biyolojik hadiselerin tetkikinde de bu vastalara mracaat ediyoruz. Mesela eritrositlerdeki agltinogen maddesiyle kan seromundaki agltinin maddesi alaka ve mnasebetlerine gre aldmz neticelerden tatbikatta birok faydalar gryoruz. Tpta, biyolojide ve hatta adli ilerde kullanlan bu usul hayati bir taamldr. nsan seromunda agltinin maddesinin bulunup bulunmadn meydana karacak imik bir reaktif bugn elimizde yoktur. Bunu eritrositler zerindeki tesir ekillerine gre tayin ediyoruz. Keza hcrenin esas olan protein maddesi cinse, ahsa, nesce ve hatta nescin canl veya cansz olduuna gre deiir. Bunlarn nevilerinin okluu hakknda Huguneuq unlar sylyor: << Bunlarn says btn adetlerin stndedir; burada bir adet kullanmak istersek 50 ve hatta 100 ziya senesiyle birbirinden uzaklam olan yldzlar aras mesafenin kilometre says kadar byk adetler bulmamz lazm gelir. >> ( 11 ). Bununla beraber milyarlar ve milyarlar bulan bu kadar albmin eitlerini imik vastalarla birbirinden ayrmak mmkn olmuyor. Zira btn bunlar imik reaktifler karsnda birbirine benzemektedirler. Bununla beraber uzviyet ve nesiler bunlarn kendileriyle alakadar olan ksmlarn byk bir hassasiyetle ayrt eder. Bir albumin nevinin hangi bedene ait olduu bu suretle anlalr. Bunun ticarette ve tpta geni tatbik sahalar vardr. Mesela; uzviyet baz mikroplarn faaliyetine kar birtakm mdafaa cisimleri hazrlar; bu maddeleri imik reaktiflerle hazrlyamayz. Fakat mikroplarn kendilerine kar hazrlanm olan bu spesifik cisimleri havi kan suyu iinde derhal harap olmaa yz tuttuklarn grrz. Halbuki mikroplar baka bir mikroba kar husule gelmi olan cisimleri muhtevi kan suyundan mteessir olmazlar. Demek ki imikman mevcudiyetlerinden haberdar olamadmz bu maddelerin nevilerini mikrop bedenleri byk bir hassasiyetle ayrt etmektedir ( 12 ). Keza; gebe kadnlarn idrarnda hayati birtakm cevherler vardr ki bunlar kaba laboratuvar vastalariyle meydana karlamaz. Fakat bu idrar dii farelerin bedenine rnga ettiimiz zaman onlarn yumurtalklarnda birtakm terihi tehavvllerin husule geldiini grrz. Halbuki normal bir kadnn idrar bu deiiklikleri yapmaz. Bu usul tpta bir tehis vastas olarak kullanlr. ( Acsheim- zondek ). Bunun gibi, bir insana rasgele bir albmin maddesi rnga edilse insanda bu albmine kar mhim bir reaksiyon grlmez;

halbuki ayn adama bir mddet sonra ayn madde rnga edilirse uzviyet, hatta hayati tehlikeye koyabilecek, iddetli bir reaksiyon gsterir ( Alerji ). Grlyor ki btn bu ilerde kullandmz vastalar cansz fizik ve kimya vastalar deil, uzvi birtakm maddelerdir. Halbuki insan hayatnda dier yle yksek tezahrler vardr ki yukariki biyolojik hadiseler bunlarn yannda kaba kalr. Onun iindir ki bu sonunculara hatal olarak ruhi tezahrler demilerdir. nsan faaliyetinde her ey ruhidir ve her ey maddidir. Hadiselerde grlen uur ruhtan gelir, fakat onlarn mihanikiyetleri maddeler yolu ile olur. Aradaki fark maddelerin seyyallik derecesinden doan mulaklk ve inceliktedir. Hazm ve teneffs fiillerini mtalaaya yaryan vastalar insann daha yksek tezahrlerini tetkika nasl yaramazsa bunlar iin kullanlan mutat biyolojik taamller de metapsiik hadiselerin tetkikinde ylece ie yaramaz. Mesela her cisimden ( 13 ) ve bilhassa hayat sahibi olan varlklardan ( 14 ) hasl olan iniaat insanda da mevcuttur ( 15 ). Bu emanasyonlar henz hibir ilmin laykiyle mahiyetini tetkik edemedii maddi bir komplekstir. Bunun iinde hararet, elektrikiyet, mknatsiyet, ziya ve renk gibi adi fizik ajanlarla dier vital amiller vardr. Acaba bu yksek vital amillerin hususiyetleri nedir? phesiz bu hususiyetleri baskl, bisturi ve mikroskop nevinden kaba fizik aletlerle tesbit etmek mmkn olmyacaktr. Zira bunlarn hi birisi bu emanasyonlar karsnda bir varlk gsteremez. Bu emanasyonlardan mteessir olan en iyi alet sinir cmlesidir. Sansitif denilen insanlar bu amille karlanca subjektif ve objektif bir takm tezahrler gsterirler. Mesela emanasyonlarn tatbik tarzna gre serinlik lklk, ferahlama ve sknt hisleri duyacaklar gibi, adelelerde de gerilmeler, gevemeler, uyumalar ve ihtilalar grlebilir ( 2, 14 ). te tezahrlerin bu ekillerine gre biz bu emanasyonlarn mahiyetlerini anlamaa alrz. Dier bir misali ele alalm: Btn maddelerde olduu gibi insan bedeninde de materyalizasyon hadisesi husule gelebilir. Bu tabir esas itibariyle yanl olmakla beraber mahsusat alemimizin gayri mahsusat alemimize nispeti bakmndan dorudur. Baz artlar altnda maddeler kendilerini bize hissettrirmiyecek derecede dile olurlar ve tekrar baka bir yerde kondanse olarak bizim iin kabili takdir bir hale girebilirler. imdilik fizikoimik hibir vasta ile tevlit edemediimiz bu halin Medyom denilen baz insan bedenleri vastasiyle yaplabileceini tecrbeler gstermitir. ( 6, 27 ). Burada bu medyomlara mutlaka lzum vardr ve elimizde bir elektrokardiyoraf aleti olmaynca kalbin elektrik tehavvllerini tetkik etmek imkann nasl bulamazsak bu hadiseyi de medyomsuz ylece tetkik edemeyiz. lmi bir hadisenin mtalaasnda yalnz aletin mevcudiyeti de kafi deildir; ayn zamanda onu kullanmaa yaryacak artlar ve bilgiyi de haiz bulunmak lazmdr. Bu hakikatin her zaman tatbik edilememi olmas yznden bilhassa metapsiik ilimler tarihinde birok acayip hikayelerle dolu sayfalar vardr ( 3, 17 ). Mesela gelip geici bir tecesss saikasiyle rasgele yaplvermi bir iki kaprisli tecrbeden sonra metapsiik bir fenomen hakknda verilmi msbet veya menfi hkmler bu miyandadr. Kompleks hayati kuvvetlerin bir dinamosu halinde bulunan insan laboratuvar aleti gibi kullanmak salahiyetini bir aratrcnn kendinde grebilmesi iin onu kullanmaa layk bir duruma girmesi, yani tecrbe artlar hakknda geni bir vukuf ve kavray sahibi olmas lazmdr. Bir insan trans veya somnambl haline sokmak adrenalin provokasyonu yaparak malarya parazitlerini akar kana gndermekten veya reconstruction tecrbesi ile kalbdeki gemi marazi tegayyrleri ihya etmekten daha az nazik bir ameliye deildir.

5 lim ve mahsusat d alem.

Mahsusat alemiyle megul olan ilim ancak vastalarn itkan nispetinde inkiaf edebilmitir. Bu vastalarn imdikinden daha iptidai bulunduu devirlerde ilim de yava yrmekte idi. ( 18 ) Aratrma yollarnda mikro - ve makrometrik usuller tekaml ettike bu yryler hzland. XIX ve XX ci asrlarda ba dndrc bir srat kazand. Bu yzden birok yeni yeni ilmi hakikatler meydana kt. Fizikte, kimyada, tabiat ve biyoloji ilimlerinde daha geni gr imkanlar peyda oldu. Eski klasik konsepsiyonlarn dar enberleri gevedi. Fizikte evvelce her hadise mutlak ve kati telakki edilirdi. Bu gn en kati fizik kanunlar hakknda bile mutlak hkmler verilemiyor. Yeni telakkiye gre hadiselerin oluu birtakm bildiimiz veya bilmediimiz artlara baldr. Evvelce havada braklan bir cismin mutlaka yere dmesi lazmgelecei sylenirdi; bunun yukar da debilecei hakknda hibir fikir ileri srlemezdi. Fakat bugn ilimde imkan sahas ok genilemitir. Havada braklan bir cismin gk yzne de decei sylenebilir. Onun gk yzne dmesinin tarafmzdan tabii ve mmkn grlmemesi btn hadiselere ait artlar bilmemekliimizden ileri gelmektedir. Demekki bu gn yeni bir hadise karsnda kalan bir ilim adamnn tolerans evvelkilerle llemiyecek kadar artmtr. Ve artk herkes inanmtr ki intani bir hastalk amilinin mikroskopik canl varlklardan ileri geldiini kabul edemiyen bir obann hareketiyle, esasl bir tetkik yapmadan metapsiik yksek mebahiste kabli hkmler veren yar mnevver bir adamn hareketi arasnda bir fark yoktur. ok mahdut idrak vastas olan hasselerin dar imkanlar iinde kalarak kainatn btn hadiseleri hakknda mutlak hkmler verenler vardr. Fakat: ( Ben bisturimin ucuna ruh denilen bir eyin asla takldn grmedim. ) ( 20 ) diyen kimselerin bu inan tarzn deitirmee uramak lzumsuzdur. Bizim muhataplarmz Carrelin tabiriyle << ilim amelesi >> olmyan serbest dnceli tarafsz aratrclardr. ( 1 ) Eer mahsusat d alem varsa bu esasen bizim duygumuz dnda kalm bir alem olacaktr. Bu aleme ancak yolunda almak artiyle girmek mmkn olur. Ve bu yolda yalnz duygularmz ve maddi vastalarmz kafi gelmez, onlarn eksiini tamamlyacak dier melekelerimizi de kullanmak zaruretindeyiz ki bunun dnda tahayyl gelir. Tahayylsz ilim olmaz. ( 21 ) Demek ki tahayyl ilimde en esasl bir terakki amilidir. Unutulmasn ki Atom hakknda bu gnk tecribi bilgilere tekaddm eden bir atom faraziyesi evvelden vard. (18 ) Eskilerin srf imajinatif faaliyetleriyle yaatlm olan bu mefhum bugnk yksek atom nazariyelerine yol amtr. lim tarihinde grlr ki ok defa vastaszlk yznden ilimde duran yry tahayyl canlandrm ve bu suretle mahsusat alemimizin gittike genilemesine yardm etmitir. Mahdut olan mahsusat alemimizin varlklar karsnda mahsusat d alemin sonu yoktur. Esasen bu bakmdan ilmin de sonu olmyacaktr. Bu sonsuzluk iinde hangi noktadan balarsak balyalm tahayylmz ancak mahedeleri yakalyacak ve mahedelerde tahayylmz geniletmek suretiyle mahsusat d alemimizde bir ka adm daha ileri gitmemize yaryabilecektir.

En iptidai mahedeler, tahayyln yardm ile byk realitelere yol aar. Newton kafasna den elma hadisesinden sonra fizikin en mhim bir bahsini tekil eden bir arz cazibesi kanunlarn bulmutur. [ 1 ] Kainat byk bir laboratuvardr. Orada geen sonsuz hadiselere nfus ettike insann i grme liyakati artar. Bu liyakat birdenbire artmaz ve insann mahsusat d alemi birdenbire mahsusat alemine inkilap edivermez. Bu sahada adm adm yrmek, birok cehitler gstermek ve tecrbeler geirmek lazmdr. Kainatta her hayat sahibi varlk bir aratrcdr. Onun dnyalardan dnyalara intikal ederek vukua gelen muhaceretinin sebebi de budur. Ve bu aratrmann sonu gelmiyecektir. nsan ta devrindeki dar mahsusat alemini Radyomun Alfa ve Beta ualarndan bahseden zamanmzn geni konsepsiyonlarna eritirebildii gibi daha kimbilir hangi dnce ve duygu ahikalarna da ulatrabilecektir.

MADDE VE UUR

1 Materyalizma ve spiritalizma meselesi

Materyalizma ve spiritalizma meselesi diye asrlardan beri srklenip giden dava ve bundan doan ayrlk, madde hakkndaki bilgimizin eksikliinden ileri gelmitir. Bir taraf yle iddia ediyor : Kainattaki btn hadiseler maddelerin mmeyiz vasf ( attribut ) olan bir takm kuvvetlerin tesiriyle husule gelmektedir. Maddenin dnda ondan mstakil hibir kuvvet yoktur. Btn hadiseler maddelerin olularndan doan kanunlarla cereyan eder. Burada ne idare eden vardr, ne de idare olunan. Kainatta mevcut olan ey sadece tesadfi olarak ebediyet iinde birbiriyle kaynam maddi hadiselerin mucib olduklar mselsel bir takm tezahrlerden ibarettir. Dier tarafn da iddias udur : Kainatta maddeden ayr ve mstakil bir kuvvet vardr ki buna ruh derler. Ruh, maddeyi idare eder. Maddeler atldr, ruh uurludur. Zannediyoruz ki bu dncenin ikisi de dorudur. Fakat ikisi de noksandr. Maddenin mtalaasnda ilerledike bu szmze hak vermek kolaylar. Ademci materyalizmann mevzubahis ettii maddeler, yakn zamana kadar maddenin ancak sulp, mayi ve gaz hallerine gre mnhasr kalan ksmlar idi. Maddeciler materyalizmann ilmi cephesini mdafaa ederken bu hallerdeki maddeleri ne sryorlard. Fakat son senelerdeki inkiaflar bu mdafaa silahlarn eskitti. Bilhassa gazn stndeki maddi hallerin kefi ademci materyalist dnceyi alt st etti. Ve btn hadiselerin yalnz haldeki maddelere muallak olmyacan gsterdi. Eer Buchner veya Moleschoot sa olup da bugn kitap yazsalard artk << haldeki maddelerin dnda hibir varlk yoktur. >> gibi bir iddiada bulunamazlard. Kainatn btn hadiselerini ve tezahrlerini maddi vasflarn imkanlariyle mutlak bir surette tahdit etmee kalkmazdan evvel madde hakknda mkemmel bir bilgiye malik olmak ve maddenin hududunu kati olarak salahiyetle izmi bulunmak icabeder. Acaba insan olunda bu bilgi ve salahiyet var mdr?..

Bugne kadar maddi bilgiler yolunda katettiimiz mesafe hi mesabesindedir. Her hangi ilmi bir bahiste bir iki adm attktan sonra evvela almaz olan bir duvarn nmze dikildiini gryoruz. Biraz altktan sonra bu duvar ayoruz ve bunu grnce ilk hamlede yolun nihayetini bulmuuk, yani btn mehulleri halletmiik zannediyoruz. Bu hal bizi birbirini mteakip gelen gurur dalgalar iinde yuvarlyor. O kadar ki bazan miskince aczimizi unutarak kendimizi uluhiyet derecelerinde yksek grmee balyoruz. Fakat bu hal az devam ediyor, zira birka adm daha atar atmaz evvelkinden daha almaz grnen dier bir duvara bamz arpnca gzmz alyor ve o zaman aczimiz ve cehlimiz btn plakl ile karmza dikiliyor. te bu hal tekaml yolundaki ezeli ve ebedii yrymzde devam edegelen bir hikayedir. Dier taraftan btn maddi kymetleri inkar eden ve kelimenin tam manasiyle maddeden mcerret bir varl kainatmzda kabul eden saf ruhuluk taraftarlarnn da doru yolda yrdklerine kani deiliz. Bizim iinde bulunduumuz kainat fikri, madde fikrinden asla ayrlmaz. leride bahisler okunduka bu szn hakiki manas daha iyi tebarz edecektir. Meur bir kuvvetin madde zerindeki messiriyetini kabul etmeksizin tabiat hadiselerinin mtalaas ne kadar eksik kalrsa bunun tersine olarak maddi maddeler zerindeki tezahrleriniden cda kalm gayri maddi varllarn mtalaas da o kadar noksan ve hatta manasz kalr. O halde ruhun messiriyet kudretiyle maddelerin teessriyet kaabiliyetlerinin birlemesinden doan insan ve kainat, evvela maddelerin iyice mtalaasiyle, saniyen ruhlarn onlar zerinde tezahr eden messiriyet kudretlerinin tetkikiyle tedricen anlalabilir. Halbuki bugnk manasile ne ademci materyalist mektep saikleri, ne de saf ruhuluk taraftarlar insan ve kainat bize az ok anlatabilmee yaryacak olan bu lazimelere malik deildir. Materyalizma ve ispiritalizma davas hakknda imdilik syliyeceimiz sz bu kadardr; baz dier bahislerin mtalaasndan sonra bu husustaki fikirlerimizi tamamlam olacaz.

2 Maddi tezahratn taksimi

Mtalaay kolaylatrmak iin maddelerin tezahratn iki byk gurup altnda toplyabiliriz. Bunlardan biri maddenin ktlevi cesametine aittir. Bunlar idrakimiz karsnda azam ve asgar namtenahide kendilerini gsteren maddelerdir. Bunlarn igal ettii alemlere makrometrik ve mikrometrik alemler diyebiliriz. kincisi de maddenin muhtelif hallerdeki tezahrleridir. Bunlar ayr ayr mtalaa etmee baladmz zaman bir an gelir ki kendimizi tabiatta kaybolmu grrz. Hatta ilk hamlede byk bir hayret ve dehet iinde kalrz. Bu hal bizim kainattaki geriliimizin sembolik bir ifadesidir. Bununla beraber cesaretimizi kaybetmeden ve bilhassa acele etmeden bu sahada yrmee devam etmek mukadderatmzn dnyadaki icaplarnn bir zaruretidir. Biz, gcmzn yettii kadar, ve phesiz ok sathi ve muhtasar bir ekilde, bu sahada biraz dolamak istiyoruz.

A Makrometrik alem

Bu alemin maddeleri hakknda bize en iyi fikri veren astronomidir. O halde evvela astronomik bir gezinti yapmakla ie balyalm. Gkyzne bamz evirip baktmz zaman orada says belli olmyan birok parlak noktacklar grrz, bir ocuk safiyeti ve ruyeti karsnda bunlar semaya parlak kum danecikleri gibi serpilivermi eylerdir. Fakat bularn iinde iki tanesi bykl ve parlakl ile dierlerinden ayrlr: Birisi gnetir; o, bizi adeta yakacak, gzlerimizi kamatracak kadar parlaktr. Gne semamzn hakimidir. O knca dier yldzlarn hepsi sner. te basit bir insan grnden doan bu realite asrlardan beri bir ok insanlar arasnda hkm srmtr. Halbuki hakikat bambakadr. Gkyznde ancak bycek bir portakal kadar kk grnen semamzn bu marur gnei hakikatle aklmzn alamyaca kadar byktr. Yani bizim dnyamz kadar bir milyon yz yirmi alt bin drt yz yetmi iki tane dnya biraraya gelmelidir ki gnein cesameti meydana ksn!... Bu mukayeseyi gzmzn nnde canlandrabilmek iin bir metrelik kutrunda byk bir kre tasavvur edelim; bu, gne olsun. te bu krenin yannda dnyamz kutru ancak bir santimetre olan bir bilya tanesi kadar kk kalr. Halbuki dnyamza nispetle bu kadar muazzam grnen gne kainatta bir zerreden ibarettir. Ve biraz ilerleyince yle devasa ktlelerle karlarz ki onlarn karsnda gneimiz bize gre olan byk heybetine ramen semann hakimi olmak vasfn derhal kaybeder. Ve o zaman biz, semada hangi yldzn hakim olduunu bilemez bir hale geliriz. Zira gneten daha byk o kadar yldzlar ve onlardan da daha byk o kadar dier yldzlar vardr ki bunlardan hangisinin en byk olduunu tayin etmek mmkn olmaz. Halbuki yeryznden biz onlar semada arasra grnp kaybolan ancak birer zerrecik halinde mahede ederiz. Hakikatte bunlarn bykl bamz dndrecek rakkamlara bali olur. Says milyonlar bulan ve hakiki miktar belki dnyamzdakilere ebediyen mehul kalacak olan bu muazzam gnelerden bir tanesini misal olarak ele alalm: Bu, Andromede neblzdr. Bunun bykl gnee nispetle fevkaladedir. Acaba kcek bir nokta halinde arasra gnmze arpan bu neblz semamzn marur gneinden ne kadar daha byktr? Bin defa m, milyon defa m yoksa milyar defa m?... Hayr, bu neblz gneimizden iki yz otuz iki trilyon defa daha byktr!... te insann gzn aacak bir rakkam. Fakat bu rakkam kulaa ilk arpt zaman beyinde byk bir sarsnt yapmaz. Ancak onun zerinde biraz durduumuz zaman uurumuzun bulanmaa baladn duyarz. ki yz otuz iki trilyon mefhumu aritmetik bi ( a ) Bu bahsin sonuna kadar yaplm olan hesaplar takribi ve nispidir. konsepsiyondur ve bu da bize hi bir ey ifade etmez. Bunu jeometrik bir konsepsiyona evirelim: Bunun iin de arzmzdan bir buuk milyon defa byk olan bir kreyi dnelim; bu, takriben gneimizin cesametidir. Bu muazzam krenin iki yz otuz iki trilyar tanesini biraraya getirirsek bu neblzn bykl hakknda kabaca bir fikir edinmi oluruz. Fakat ikiyz otuz iki trilyar tane gne hacmini biraraya getirmek ne demektir? Daha dorusu evvela bu rakkamn manas nedir? Bir insann azami tekellm kudretini ele alarak faslasz bir surette bir saniyede iki rakkam sayabildiini farzedelim; o insann bu artlar altnda yukarki rakkam sayp bitirebilmesi iin takriben drt milyon sene saymas lazm gelir ki bu rakkamn

mefad yle bir saniyelik bir zaman iinde iki tanesini sdrverdiimiz imek sratile gelip geici bir mefhum deil dnyamzdan bir buuk milyon defa dafa byk olan bir gne ktlesi mefhumudur! Demek ki bir insann Andramede byklndeki bir hacmi meydana getirebilmesi iin gece gndz durmadan saniyede ikier tanesini biraraya toplamak artiyle geimiz kadar muazzam hacimlar, saniyede ikier ikier drt milyon sene biraraya getirmesi lazmdr. Byle aklmzn alamyaca rakkamlarla ifade edilen bu byklk karsnda bir insann maddi cesametinin ne kymeti kalr? Eer bu neblzn bykln gsteren rakkamlar hakknda kafamzda takribi bir fikir hasl oldu ise dnyamzn ve bilhassa maddi varlmzn kkl hakknda syliyecek hibir szmz kalmaz. Mutat vastalarla insanlar tarafndan grlebilen yldzlar, astronomlarn sylediine nazaran, ( 23 ) lantikler bir saha iinde toplanmlardr. Bu sahaya ( Voie lactee ) diyorlar. Bir voie lactee iinde bulunan yldzlarn says yzlerce milyona bali olmaktadr. Voie lactee astronomice muayyen bir sahadr. Bu sahann bir ucundan en uzak bir dier ucuna kadar olan mesafe 150 - 200 bin ziya senesine muadildir. Biz aa yukar bir sahann merkezine yakn bir yerde bulunuyoruz. lk nazarda byk bir mana ifade etmiyen bu rakkam mukayeseli bir dnceden sonra insan rktecek dehetli bir kymet halini alr: Saatte bin kilometre sratle giden bir tayyare farzedelim; bu tayyarenin gece gndz durmadan komas artiyle voie lacteemizin bir ucundan dier bir ucuna varabilmesi iin fezada tam iki yz on ksur milyar sene uarak komas lazmdr!... Fakat yine astronomlar diyor ki bu kadar byk bir saha iinde yz milyonlarca yldzdan mteekkil olan voie lacteemiz semann tek bir varl deildir. Bir ok ekstragalaktik neblzler daha vardr ki bunlar voie lacteemizin dnda kalan sistemlerdir. Ve bunlardan herbirinin bykl de hemen hemen bizim voie lacteemizinki kadardr. Keza bunlarn aralarndaki mesafelerin uzunluklar bir voie lacteenin igal ettii sahann uzunluuna yakndr. Buna nazaran saatte bin kilometrelik yol kateden tayyaremizle voie lacteemizin bir ucundan dier bir ucuna ikiyz ksur milyar senede vardktan sonra dier komu neblzn hududuna girebilmek iin tayyaremizin takriben ikiyz ksur milyar sene daha havada umas lazm gelecektir. Grlyor ki saatte bin kilometrelik sratle giden bir tayyareye binip gece gndz seyahat etmek artiyle voie lacteemizin bir ucundan kalkarak dier ucuna vardktan sonra onun yanndaki bir neblze gitmek ve onu da katetmek iin kere ikiyz ksur milyar sene havada faslasz komamz lazm gelecektir. Bu dehetli bir mesafedir. Ve bizim en byk sratimiz bu mesafe karsnda sfr mesabesinde kalr. Fkat i burada durmuyor Yukardaki muazzam rakkam fezada ancak iki voie lacteenin igal ettii sahaya aittir. Acaba semada ka tane voie lacte vardr? Byle efsanevi mesafelerle birbirinden ayrlan ve aklmza smyacak kadar byk olan neblzlerin hakiki says, astronomlara nazaran, insanlarca mehuldr. Ancak son keiflerle varlan neticelere gre bu neblzlerden malum olannn says, iki milyonu bulmutur!... Bu hesaba gre << badndrc >> sratle koan mahut tayyaremizle astronomik alemimizin bir ucundan dier ucuna hi bir vakit varamyacaz!... Fakat unutmyalm ki maddi kainatmz bu kadar kk deildir. inden kamadmz bu hesaplar kainatmzn ancak bizim bildiimiz ufak bir ksmna aittir. Kainatmzn o kadar uzak yerlerine gitmee hacet yok. Voie lacteemiz iinde bulunan yldzlarn bize en yakn yine bir parseklik mesafeden daha uzaktadr. Ve bu mesafe takriben ziya senesine muadildir. Mesela bize en yakn olan komu yldz Promma Centori bizden, 1,11 parsek uzaktadr ki bu, takriben ksur ziya senesi eder. Acaba yukarda sylenen dev

gibi mesafeler yannda bize bir admlk yerde imi gibi yakn grnen bu komu yldza tayyaremizle ka senede varabiliriz? Evvelki mesafeler yannda bunun sz olmaz demeyiniz. nk saatte bin kilometre koan tayyaremizle bu en yakn komumuza gidebilmek iin gece gndz durmadan umak artiyle buuk milyon sene havada durmamz lazmdr!.. Bu yldzdan ziyann bize buuk senede geldiini dnerek u mtalaay yrtebiliriz: Eer gzmz keskin olsayd da orada geen hadiseleri grebilseydik u anda orada grmekte olduumuz hadiseler buuk sene evvel olup bitmi hadiselere mnhasr kalrd. Yani o yldzdaki buuk senelik mazi bize gre bir hal olurdu. Zamann izafiyeti hakknda bu gr te bize bir fikir verebilir. imdi bu yldzdan biraz daha uzaktaki dier bir yldz, mesela Kutup yldzn alalm. Acaba tayyaremiz bu yldza ka senede varacaktr?.. Kutup yldz dnyamzdan krkalt ziya senesi uzaktadr. Tayyaremizin oraya varabilmesi iin elli milyon sene uarak komas lazm gelir. Demek ki kutup yldznda bugn vukua gelen hadiseler bize ancak krkalt sene sonra kendilerini gsterir. Mesela orada u anda 46 yanda bulunan bir insan biz imdi yeni douyormu gibi grrz. Ya yukarda bahsettiim efsanevi mesafelerdeki yldzlarn bize binlerce asrlarda gelen ziyalar karsnda neler dneceiz?.. Kainatn bize gre cereyan eden hadiselerinde mazi, hal ve istikbal gibi zamann ne kadar nispi olduunu bu misaller bize kafi derecede gsterir. Mesela: en kudretli teleskoplarla fotoraf alnabilen yldzlarn bize olan mesafesi krkdrt milyon parsektir ki takriben bu, yzkrk milyon ziya senesine tekabl eder. Bunun asl manas udur: bu yldzdan bugn kopan bir ziya bize ancak yzkrk milyon sene sonra gelecektir. Veyahut biz bugn o yldzn ancak yzkrk milyon sene evvelki halini grebiliyoruz. Buna nazaran eer orada geen hadiseleri grebilseydik bugn grdmz oradaki bir ocuun mektebe gidii, hakikatle yzkrk milyon sene evvel olup bitmi bir hadiseden ibaret kalrd. Keza bizim bugnk halimiz de onlar iin yzkrk milyon senelik bir istikbal hikayesi olurdu. Hulasa maddi cesametler ve fezadaki ktleler arasndaki mesafeler, genilii mehul sahalarda kaybolup gidiyor. Astronomlarn imdiye kadar bize rettii eyler fezann btn sistemlerine amil deildir. Kim bilir daha ne kadar nihayetsiz sahalar iinde ne kadar kefedilecek ve yazlacak veya kefedilip yazlamyacak sistemler vardr!.. Ve bunlarn byklklerine ve aralarndaki mesafelere ait saylar belki bizim asla tasavvur edemiyeceimiz rakkamlara bali olacaktr. B Mikrometrik alem Fakat maddeler yalnz byle azam namtenahi deil, asgar namtenahide de aklmzn alamyaca sahalarda yaylp gitmektedir. Buradaki hesaplar da bizi evvelkinden dha az aknla uratmyacaktr. Maddenin bize en son merhalesi atomdur. Fakat bu anlay nispidir. Yoksa hakikatte atomun son bir madde olduunu kabul edenlerden deiliz. Bir tek atomun da bal bana bir alem, bir ems manzumesi olduunu dndrecek ilmi mtalaalara malikiz. Atom, protonla elektronlardan mteekkildir. Bir proton etrafnda dnen ve her maddeye gre says deien elektronlardan mrekkep bir cmlenin, etrafndaki seyyareleriyle dnen bir gne manzumesinden ne fark vardr? Maddi idrakimizi bir protonla gne arasndaki cesamet fark kadar kltebilseydik ve kendimizi atom manzumesinin iinde kaybolmu bir insan olarak tasavvur edebilseydik atomun bizim iin ems manzumesini tekil eden kocaman bir

alemden fark kalmazd. Mamafi btn bu mtalaalara ramen bizim bu gnk dncemiz karsnda atom maddenin en son idrak edebildiimiz kk bir parasdr. Atom dorudan doruya bizim tetkik vastalarmzdan kaan en kk bir maddedir. ( 18 ) Bir toplu ine ba byklndeki uzvi bir maddede bulunan atomlarn mktarn ne kadar tahmin edersiniz? Bu, yle mthi bir rakkamdr ki evvelce makrometrik hesaplarda sylenen rakkamlar bunun yannda ok kk kalr. Yaplan hesaplara gre bunun miktar 8. 1021 dir. ( 24 ). Ve bu rakkamn ifade ettii manay zihinde suretlendirmek mmkn deildir. Fakat bu rakkamn deheti hakknda belki kabaca bir fikir verir diye mukayese yapacaz: Evvelce Andromede neblz ile gneimizi mukayese ederken aradaki rakkamn kymetini tebarz ettirmek iin bir saniyede ikier saymak artile drt milyon sene saymak lazmdr demitik. Ve hakl olarak bunu pek byk rakkam halinde grmtk. Fakat bir toplu ine ucu cesametindeki uzvi maddeyi tekil eden atomlarn saysna ait yukarki rakkam evvelkinden daha ok fazladr; yani yine bunu saniyede ikier saymak artiyle yzyirmi trilyon senede tamamlyabiliriz!... Bu, bizim iin hakikaten bir ebediyettir. Ve bu ebediyet bizim bir toplu ine ba byklndeki uzvi maddemizi tekil eden atom adetlerinin iine smaktadr. te insann ba burada sersemler. Acaba bu atomun bykl ne kadardr?.. Bu hususta verilecek rakkamlar bize hi bir ey ifade etmez; nk bunlar bizim iin hibir objektif kymeti haiz olmyacak kadar kktrler. Bununla beraber bu hususta kabaca bir fikir edinmek iin burada da mukayese yolu ile baz mtalaalarda bulunmak mmkndr. Bir Crookes balonu ele alalm: Bu balon, iindeki havasnn bir milyonda biri kalncaya kadar tahliye edilmitir. Bunun bir kenarna endksiyon cereyaniyle fevkalade kk, mikroskopik bir delik yaplm olsun. Acaba bu balon iindeki havann miktar tekrar tabii hadde bali oluncaya kadar ne kadar zamann gemesi lazm belecektir? Bu tahmini hesab yapabilmek iin atomlar o kadar kk farzedelim ki bu mikroskopik delikten bir saniyede yz milyon atom rahata beebilsin. Evvela, ancak bir mikroskopla grlebilecek kadar kk olan bir delikten bir saniyede yz milyon tanesinin kolaylkla geebildii bir cismin kkln tasavvur etmek mmkn deildir. Kald ki i bu kadarla da bitmiyor. nk eer farzettiimiz gibi bu delikten saniyede yz milyon atom gemi olsayd acaba bu balonun dolmas iin ne kadar beklememiz lazm gelirdi? Byle bir sual karsnda hemen insann aklna bir ka saatlik zaman gelir. Halbuki yaplan hesaplara gre burada o kadar uzun zaman geecektir ki biz buna Crookesla beraber bir ebediyet deriz ( 20 ). nk bu zaman drtyz ksur milyon senedir. Bu hesaba gr eer dnya ilk kurulduu vakit byle bir balon hazrlanm olsayd bugne kadar belki henz yarlanmam bile olurdu. Halbuki hakikatte i hi te byle olmuyor. Ve bu balonun dolmas iin yarm saatlik bir mddet bol bol kafi geliyor. te atomun kkl hakknda aklmz bu noktadan itibaren durmaa balyor. Zira yarm saatte dolan bu balonun mikroskopik deliinden bir saniyede geen atom miktar bile bizim aklmzn kabul edemiyecei rakkamlara bali olmaktadr. Yaplan hesaplara gre hakikatte bu delikten bir saniyede geen atomlarn says 6. 1021 dir. Bu ne demektir? drakimizin hududundan taan her byk rakkam hakknda olduu gibi burada da evvela hibir fikri reaksiyon veremeyiz; fakat bu rakkamn kymetini de yukarki mukayese yolu ile bulmaa alrsak bamzn dnmee baladn anlarz. Tecrbe edelim: Bu rakkam da evvelki gibi saniyede ikier saymak artiyle takriben yz trilyon sene saymamz lazm gelecektir!.. Bu hesaba gre atomun kkl hakknda edineceimiz fikir ne olabilir?.. Atomlar o kadar kktrler ki saniyede ikier saymak artiyle onlarn yz trilyon senede saysn bitiremiyeceimiz miktar

mikroskopik bir delikten bir saniyede geivermektedir. te bizim idrakimiz karsnda atomun kkl hemen yz trilyon seneye nispetle yarm saniyenin kymeti kadardr!. Atomun son maddi merhale olmadndan evvelce bahsedilmiti. Fakat atomun eczasndan ve eczasnn eczasndan bahsederken makrometrik alemin mtalaasnda karlatmz glklerden ve imkanszlklardan daha byk glklere ve imkanszlklara rasgeleceiz.

C Sonsuz maddi haller alemi

imdiye kadar bahsettiimiz sonsuzluklar, maddenin yalnz cesametine aitti. Ve bu da fizikoimik bir idrakin son haddini tecavz ediyordu. Fakat maddenin dier bir bakmdan mtalaas bizi evvelki kaba ve yeknesak fizikoimik alemden uzaklatracak, ince ve daha ok yksek bir sonsuzluklar diyarna doru sevkedecektir ki biz asl varlmz ve maddi kymetlerimizi bu yolda anlamaa alacaz. Klasik ilme gre maddeler halde bulunurlard. Fakat sulp, mayi, gaz diye anlan bu hallerin ilk ve son olmad bugn ilimde anlalmaa balamtr. Evvela Farady tarafndan nazari olarak ortaya atlan radyant madde hakkndaki fikirleri bilahare Crookes tatbik sahasnda kardktan sonra maddenin gaz st halleri bahsindeki dnce sahas ok genilemitir. 13 cm. kutrundaki bir balonun tabii artlar altnda ihtiva ettii atom adedi 1.1024, dr. Bu hesap Clausius ve Clark Maxwel in termodinamik yoliyle aratrmalar neticesinde bulunmutur. Crookes bu balonun havasn bir milyonda biri kalncya kadar boaltmaya muvaffak olmu ve bu suretle balonun iinde kalan maddenin mutad maddi hususiyetlerinden baka hususiyetlere malik olan yeni bir hale girdiini grmtr. Radyant denilen bu meddede arlk, sertlik, ekil, ademi tenafz ve renk gibi kaba hususiyetler yoktur. te bu madde ilimde X ua gibi geni bir tatbik sahas bulurken fikir hayatnda da yksek dncelere yol amtr. Fakat bu hal acaba maddelerin en son seyyal haddi midir?.. Maddenin bu halini son hal olarak tanmak sulp, mayi, ve gaz halinden baka maddi halleri tanmyan eski fizikilerin dndkleri hataya dmek olur. Crookes balonunun havas bir milyonda bire kadar boaltldktan sonra acaba geride ne miktarda hava kalr? Bu sualle ilk karlaanlarn aklna balonda ok az miktarda hava kalr gibi bir fikir gelebilir. Fakat hakikatte burada kalan havann miktar hi te mhimsenmiyecek kadar az deildir. nk burada bir kentilyon tane atom vardr. Esasen maddenin sonu olmaynca mutlak bir halann yaplabilmesi mevzubahis olamaz. O halde Crookesun yapt bu ameliyeyi namtenahi kere tekrarlamak mmkn olacaktr. Fakat bu, nazari bir laftan ibaret kalr; nk en mkemmel teknik vastalarla bu i bir defa bile glkle yaplabilmitir. Ve maddeler seyyalletike bu glkte murabba ile artacaktr. Buna gre dnyamzn artlariyle bu iin sonuna kadar gitmeye imkan yoktur. Ancak unu dnebiliriz: tabii tazyiki nesimiyi bu kadara azalttktan sonra ilmi ve fikri dncelerimizi alt st eden yepyeni bir madde ile karlatk; acaba bu ameliyeyi bir defa daha tekrar etseydik yani geriye kalan hava miktarn da bir milyonda birine kadar azaltabilseydik ne eit bir madde ile karlaacaktk?.. Halbuki bu ameliyeye ebediyen devam edilebilir ve bizim aczimizin balad yerlerde tabii hadiselerin durmas icap etmez. Eer mmkn olursa, bu ameliye balonda son atom kalncya kadar devam edebilecei gibi, son atomun paralarndan mteekkil,

bilmediimiz alemlerin sonsuz derinliklerine doru da ebediyen devam edip gidebilir ve bu sralarda doacak yksek hadiselerin mahiyetlerini biz bugn tasavvur bile edemeyiz. Tabiatta hala yoktur. Boluk fikri manaszca ancak bizim kafamzda bulunabilir. Atomun son madde olmyacan sylemitik. O, bir alemdir, bir ems manzumesidir demitik. Onun da ayni nispetler dahilinde saysz czlere malik olmas lazm gelir. Bir ems manzumesi olan atomun gnei proton, planetleri de elektronlardr. Bizim ok kaba olan dncemize gre protonla elektronlarn aras kabili ihmal derecede kktr. Fakat bu, egosantrik bir dncedir. Ve bu dnce ile kainatn esrarna nfuz edilemez. Bunun iin hadiseleri ve varlklar yalnz hasselerimizle deil onlarn olu imkanlarn dnerek incelememiz icabeder. Filhakika bizim iin ihmali kabil olan atom aleminin protoniyle elektronlar arasndaki mesafenin gnele planetleri arasndaki mesafeye nispetle 8000 defa daha kyk olduu anlalmtr. imdi kendimizi bir elektron planetinin zerinde oturmu bir varlk halinde dnelim; yukarki hesaba gre gneimiz olan proton ktlesi bize imdiki gneimizden hemen hemen sekiz bin defa daha uzakta grnecektir!.. Acaba o zaman aradaki bu muazzam mesafe bombo mu kalacakt?.. Hayr!..Madde kainatnda boluk yoktur. Her yer bildiimiz, bilmediimiz maddelerle doludur. Esasen kainat varlk demektir. Bolukla kainat fikri asla birleemez. O halde, mdrikemize girecek tabiatta bulunmyan dier yle maddeler vardr ki bunlar bir tek atom aleminin eczas arasndaki muazzam mesafeleri doldurmaktadr. Dncemiz ve muhayyilemiz burada durduu iin atom aleminin eczas arasndaki mesafeleri dolduran bu saysz maddelerin de ayrca birer alem olup olmadklarn sormaa cesaret edemiyoruz. Kainat alemlerle doludur. Bunlar bizim ok dar olan nisbi kymetlerimiz karsnda bir varlk gstermezler ve etrafmz saran dar ufuklarn maverasndaki sonsuzluklarn karanl iinde kaybolup giderler. Kainatta makrometrik ve mikrometrik kymetler ancak bize gredir. Bakalarna gre bu kymetler baka trl olur. Atomla manzumeiems tabiat kanunlar karsnda ayn eydir. Bu bakmdan Crookes balonunu kainatmza benzetebiliriz. Ve kainatmz iinde says sekstilyonlar bulan yldzlar da birer atom gibi dnebiliriz. Fakat byle olunca grrz ki tabiat Crookendan daha ok kudretli almtr; zira kainat balonunun muhteviyat Crookesunkinden daha ok seyyaldir; yaplan hesaplara gre bir santimetre mikab kainata den maddenin arl bir gramn bir trilyonda birinin bir trilyonda birinin on be milyonda biridir! ( 23 ). Eer Crookes balonunu bu kadar seyyal bir hale koyabilmi olsayd belki bir kainat yaratrd! Kocaman bir Crookes balonuna benziyen ve ondan daha ok ilerideki seyyal maddeleri ihtiva eden kainat balonunun muhteviyat acaba nasl yksek maddi kudretlere ve hususiyetlere maliktir?.. Bilmiyoruz. Maddeler seyyalletike vasflar ve kendilerinde mndemi olan kudretleri deiir. Bu nokta zerinde durmazdan evvel madde - kuvvet meselesi zerinde biraz konumak faydal olur. Biliyoruz ki atomlarn birtakm ihtizazlar vardr. Bu ihtizazlar da maddenin teekklatnda mndemi olan enerjinin mevlududur. Ne ihtizazlar maddeden, ne de maddeyi ihtizazlardan ayrmak mevzuubahis olamaz. Bunlar birbirinin lazm gayri mfarikdrar.. Bu ihtizazlarn keyfiyet ve kemiyetlerine gre maddenin inkilaplar ve tezahrleri meydana gelir. O halde atomlarn ihtizazlar zerinde messir olabilen her hangi yksek bir amil maddelerin tezahrlerinde ve inkilaplarnda hakim bir rol oynar. Bu hal atomlarn bnyelerini deitirmek veya onlar paralamak sutetiyle olur. Maddelerin eczas arasnda mevcut olan hareketler ne kadar sratlenir ve komplike bir hal alrsa vahit hacmndaki atom miktar o nispette azalr ve

madde de bizim tetkik vastalarmzdan ve idrakimizden o nispette uzaklar. Yani bizim iin o nispette gayri mahsus olan alemlere karr. Buz, su maddesinin bize en bariz grnen bir halidir. Atldr, ekli sabittir, billurlamtr, sertlii vardr, hlasa o, kaba bir maddedir. Bu madde su halini alnca hususiyetlerinden bir ksmn kaybetmee balar. Mesela d tesirlere kar evvelkinden daha kolaylkla cevap verir, eklini muhafaza etmez, evvelki kadar salabeti kalmamtr, seyyaldir. Su maddesi buhar olunca hasselerimizden bsbtn kamaa yz tutmu bir hal alr. Artk onun sabit olmyan bir ekli de kalmaz. Onu gremeyiz, rengi yoktur, tabii halinde iken bize gre hibir sertlii kalmamtr, hlasa o, artk dorudan doruya kendisini hissettirecek maddi vasflarn kaybetmek yolundadr. Fakat buna mukabil ne su, ne de buz halinde grnmiyen kudretler onda tezahr etmee balar. O, arz cazibesinin daha az tesirine maruzdur, bulunduu kaplardan kamaa alr inbisat kabiliyeti fazladr. u maddi halin birbiriyle mukayesesi maddelerin gazst hallere getikleri zaman yryecekleri yolu aydnlatc fikirleri bize verebilir. XIX uncu asrda Farady aa yukar yle sylyordu: Gazlar daha seyyal bir hale koyarsak hasl olacak yeni hallerle gaz hali arasnda birok farklar belirecektir. lerde maddeleri gaz halinden radyan hale geirdiimiz zaman [ 1 ] tpk mayi halden gaz haline geerken olduu gibi, onlarn maddi vasflarndan biroklarn daha kaybettiklerini greceiz. Cisimler kesifletike vasflarnda kesret husule gelmektedir. Sulpten mayi ve mayiden gaz haline getike cisimlerde grlen eitli vasflarn yava yava azalp kaybolduunu gryoruz. Sulp cisimler mayi oldukar zaman kendilerinde [ 1 ] Bu i bilahare yukarda sylediimiz gibi, W. Crookes tarafndan tahakkuk ettirilmitir. sertlik ve yumuaklk anat kalmyor. Billurlar kayboluyor, renk ve ademi effafiyet hususiyetleri ok defa renksiz bir effafla inkilap ediyor, molekllerin hareketleri daha ziyade mkemmelleiyor. Fakat bunlar gaz haline gelince orada da dier bir ok vasflarn daha kaybolduunu gryoruz; mesela cisimleri birbirinden ayrtan arlk farklar gazlarda hemen hemen kalmam gibidir, renk farklar da yoktur, gaz haline giren cisimler kamilen effaf ve elastikidirler. Btn bunlar bize hemen hemen ayn bir cisim imi gibi grnrler. Bu da sulp, ve mayi cisimleri birbirinden tefrika yaryan sertlik, effafszlk, renk ve ekil gibi bir takm vasflarn kaybolup onlarn yerine gayet hafif bir siklet ile ehemmiyetsiz birka hususiyetin kalm olmasndan ileri gelir. Cisimler seyyal hallere getike kendilerinde meknuz bulunan kudretlerin tezahrleri artar. Mesela, bir buuk kilogramlk bir gaz 134 smm. sathndaki bir elik menur zerinde aadaki tesirleri husule getirir: A Bu menuru 300 nesimi tazyka muadil bir tazykla ezer. B Onu ancak bir milyon kilogramlk bir tazykn yapabilecei tarzda paralar ( 25 ). Halbuki bu ileri yapan gazn arl nihayet bir buuk kilogramdr. Buna nazaran hasselerimizi rten kesif maddelerin maverasna muhayyilemizi ve mdrikemizi uzatabildiimiz nispette daima yeni ufuklarla karlaacaz ve bu sonsuz ufuklarda yaylan maddelerin bizim bildiimiz vasflarndan ayrlp birtakm yksek kudretler iktisap ettiine ahit olacaz ki bu fikir bizi maddelerin en son hadlerinden bir tek cevher haline girdii ve uurlu d messirlerin ( ruhlarn ) ilahi kanunlar altnda gsterecekleri faaliyetlere gre aalara doru inerken kesret haline sokulduklar ve bu suretle maddi kainatn saysz eitlerini meydana getirdikleri dncesine sevkeder.

Netice nedir?... Biz asgar ve azam namtenahilerde uzanp giden maddi kainatn her hangi bilemediimiz bir noktasnda hapsolmu bulunuyoruz. Madde zerindeki messiriyetimiz de ancak buna gre ayarlanm ve tahdit edilmitir. Bu hudutsuz sahada atacamz admlar sonsuzlua nispetle daima bir hiten ibaret olacaktr. Bu hilik iinde kalan ve maddesiyle fani olan biz zavalllarn mutlak bir lisanla kainatmzda maddeden tecerrt etmi saf ruhlarn mevcudiyetlerinden bahsetmemiz veya bunun bsbtn aksine olarak maddeden baka hibir varln mevcudiyeti imkann kabul etmemee kalkmamz hakikaten masumane kir ocuk cretkarl olur.

Maddi kainat bizlere gre, hem aadan hem de yukardan karanlklar iine gmlm yle muazzam bir varlktr ki daha biz onun hangi noktasnda yaadmz bile bilmiyoruz. Bu drtba mamur olan cehlimiz ve aczimiz karsnda maddenin balangcndan veya mntehasndan nasl bahsedebiliriz?... Ne fizikoimik, ne de metapsiik bilgilermiz hakikat aleminin zirvesine varm deildir. Hatta sonsuzlua nispet edersek btn ilimdeki terakkilerimizi bir ka admlk ilerleme bile sayamayz.

MADDE VE UUR

1 Materyalizma ve spiritalizma meselesi

Materyalizma ve spiritalizma meselesi diye asrlardan beri srklenip giden dava ve bundan doan ayrlk, madde hakkndaki bilgimizin eksikliinden ileri gelmitir. Bir taraf yle iddia ediyor : Kainattaki btn hadiseler maddelerin mmeyiz vasf ( attribut ) olan bir takm kuvvetlerin tesiriyle husule gelmektedir. Maddenin dnda ondan mstakil hibir kuvvet yoktur. Btn hadiseler maddelerin olularndan doan kanunlarla cereyan eder. Burada ne idare eden vardr, ne de idare olunan. Kainatta mevcut olan ey sadece tesadfi olarak ebediyet iinde birbiriyle kaynam maddi hadiselerin mucib olduklar mselsel bir takm tezahrlerden ibarettir. Dier tarafn da iddias udur : Kainatta maddeden ayr ve mstakil bir kuvvet vardr ki buna ruh derler. Ruh, maddeyi idare eder. Maddeler atldr, ruh uurludur. Zannediyoruz ki bu dncenin ikisi de dorudur. Fakat ikisi de noksandr. Maddenin mtalaasnda ilerledike bu szmze hak vermek kolaylar. Ademci materyalizmann mevzubahis ettii maddeler, yakn zamana kadar maddenin ancak sulp, mayi ve gaz hallerine gre mnhasr kalan ksmlar idi. Maddeciler materyalizmann ilmi cephesini mdafaa ederken bu hallerdeki maddeleri ne sryorlard. Fakat son senelerdeki inkiaflar bu mdafaa silahlarn eskitti. Bilhassa gazn stndeki maddi hallerin kefi ademci materyalist dnceyi alt st etti. Ve btn hadiselerin yalnz haldeki maddelere muallak olmyacan gsterdi. Eer Buchner veya Moleschoot sa olup da bugn kitap yazsalard artk

<< haldeki maddelerin dnda hibir varlk yoktur. >> gibi bir iddiada bulunamazlard. Kainatn btn hadiselerini ve tezahrlerini maddi vasflarn imkanlariyle mutlak bir surette tahdit etmee kalkmazdan evvel madde hakknda mkemmel bir bilgiye malik olmak ve maddenin hududunu kati olarak salahiyetle izmi bulunmak icabeder. Acaba insan olunda bu bilgi ve salahiyet var mdr?.. Bugne kadar maddi bilgiler yolunda katettiimiz mesafe hi mesabesindedir. Her hangi ilmi bir bahiste bir iki adm attktan sonra evvela almaz olan bir duvarn nmze dikildiini gryoruz. Biraz altktan sonra bu duvar ayoruz ve bunu grnce ilk hamlede yolun nihayetini bulmuuk, yani btn mehulleri halletmiik zannediyoruz. Bu hal bizi birbirini mteakip gelen gurur dalgalar iinde yuvarlyor. O kadar ki bazan miskince aczimizi unutarak kendimizi uluhiyet derecelerinde yksek grmee balyoruz. Fakat bu hal az devam ediyor, zira birka adm daha atar atmaz evvelkinden daha almaz grnen dier bir duvara bamz arpnca gzmz alyor ve o zaman aczimiz ve cehlimiz btn plakl ile karmza dikiliyor. te bu hal tekaml yolundaki ezeli ve ebedii yrymzde devam edegelen bir hikayedir. Dier taraftan btn maddi kymetleri inkar eden ve kelimenin tam manasiyle maddeden mcerret bir varl kainatmzda kabul eden saf ruhuluk taraftarlarnn da doru yolda yrdklerine kani deiliz. Bizim iinde bulunduumuz kainat fikri, madde fikrinden asla ayrlmaz. leride bahisler okunduka bu szn hakiki manas daha iyi tebarz edecektir. Meur bir kuvvetin madde zerindeki messiriyetini kabul etmeksizin tabiat hadiselerinin mtalaas ne kadar eksik kalrsa bunun tersine olarak maddi maddeler zerindeki tezahrleriniden cda kalm gayri maddi varllarn mtalaas da o kadar noksan ve hatta manasz kalr. O halde ruhun messiriyet kudretiyle maddelerin teessriyet kaabiliyetlerinin birlemesinden doan insan ve kainat, evvela maddelerin iyice mtalaasiyle, saniyen ruhlarn onlar zerinde tezahr eden messiriyet kudretlerinin tetkikiyle tedricen anlalabilir. Halbuki bugnk manasile ne ademci materyalist mektep saikleri, ne de saf ruhuluk taraftarlar insan ve kainat bize az ok anlatabilmee yaryacak olan bu lazimelere malik deildir. Materyalizma ve ispiritalizma davas hakknda imdilik syliyeceimiz sz bu kadardr; baz dier bahislerin mtalaasndan sonra bu husustaki fikirlerimizi tamamlam olacaz.

2 Maddi tezahratn taksimi

Mtalaay kolaylatrmak iin maddelerin tezahratn iki byk gurup altnda toplyabiliriz. Bunlardan biri maddenin ktlevi cesametine aittir. Bunlar idrakimiz karsnda azam ve asgar namtenahide kendilerini gsteren maddelerdir. Bunlarn igal ettii alemlere makrometrik ve mikrometrik alemler diyebiliriz. kincisi de maddenin muhtelif hallerdeki tezahrleridir. Bunlar ayr ayr mtalaa etmee baladmz zaman bir an gelir ki kendimizi tabiatta kaybolmu grrz. Hatta ilk hamlede byk bir hayret ve dehet iinde kalrz. Bu hal bizim

kainattaki geriliimizin sembolik bir ifadesidir. Bununla beraber cesaretimizi kaybetmeden ve bilhassa acele etmeden bu sahada yrmee devam etmek mukadderatmzn dnyadaki icaplarnn bir zaruretidir. Biz, gcmzn yettii kadar, ve phesiz ok sathi ve muhtasar bir ekilde, bu sahada biraz dolamak istiyoruz.

A Makrometrik alem

Bu alemin maddeleri hakknda bize en iyi fikri veren astronomidir. O halde evvela astronomik bir gezinti yapmakla ie balyalm. Gkyzne bamz evirip baktmz zaman orada says belli olmyan birok parlak noktacklar grrz, bir ocuk safiyeti ve ruyeti karsnda bunlar semaya parlak kum danecikleri gibi serpilivermi eylerdir. Fakat bularn iinde iki tanesi bykl ve parlakl ile dierlerinden ayrlr: Birisi gnetir; o, bizi adeta yakacak, gzlerimizi kamatracak kadar parlaktr. Gne semamzn hakimidir. O knca dier yldzlarn hepsi sner. te basit bir insan grnden doan bu realite asrlardan beri bir ok insanlar arasnda hkm srmtr. Halbuki hakikat bambakadr. Gkyznde ancak bycek bir portakal kadar kk grnen semamzn bu marur gnei hakikatle aklmzn alamyaca kadar byktr. Yani bizim dnyamz kadar bir milyon yz yirmi alt bin drt yz yetmi iki tane dnya biraraya gelmelidir ki gnein cesameti meydana ksn!... Bu mukayeseyi gzmzn nnde canlandrabilmek iin bir metrelik kutrunda byk bir kre tasavvur edelim; bu, gne olsun. te bu krenin yannda dnyamz kutru ancak bir santimetre olan bir bilya tanesi kadar kk kalr. Halbuki dnyamza nispetle bu kadar muazzam grnen gne kainatta bir zerreden ibarettir. Ve biraz ilerleyince yle devasa ktlelerle karlarz ki onlarn karsnda gneimiz bize gre olan byk heybetine ramen semann hakimi olmak vasfn derhal kaybeder. Ve o zaman biz, semada hangi yldzn hakim olduunu bilemez bir hale geliriz. Zira gneten daha byk o kadar yldzlar ve onlardan da daha byk o kadar dier yldzlar vardr ki bunlardan hangisinin en byk olduunu tayin etmek mmkn olmaz. Halbuki yeryznden biz onlar semada arasra grnp kaybolan ancak birer zerrecik halinde mahede ederiz. Hakikatte bunlarn bykl bamz dndrecek rakkamlara bali olur. Says milyonlar bulan ve hakiki miktar belki dnyamzdakilere ebediyen mehul kalacak olan bu muazzam gnelerden bir tanesini misal olarak ele alalm: Bu, Andromede neblzdr. Bunun bykl gnee nispetle fevkaladedir. Acaba kcek bir nokta halinde arasra gnmze arpan bu neblz semamzn marur gneinden ne kadar daha byktr? Bin defa m, milyon defa m yoksa milyar defa m?... Hayr, bu neblz gneimizden iki yz otuz iki trilyon defa daha byktr!... te insann gzn aacak bir rakkam. Fakat bu rakkam kulaa ilk arpt zaman beyinde byk bir sarsnt yapmaz. Ancak onun zerinde biraz durduumuz zaman uurumuzun bulanmaa baladn duyarz. ki yz otuz iki trilyon mefhumu aritmetik bi ( a ) Bu bahsin sonuna kadar yaplm olan hesaplar takribi ve nispidir. konsepsiyondur ve bu da bize hi bir ey ifade etmez. Bunu jeometrik bir konsepsiyona

evirelim: Bunun iin de arzmzdan bir buuk milyon defa byk olan bir kreyi dnelim; bu, takriben gneimizin cesametidir. Bu muazzam krenin iki yz otuz iki trilyar tanesini biraraya getirirsek bu neblzn bykl hakknda kabaca bir fikir edinmi oluruz. Fakat ikiyz otuz iki trilyar tane gne hacmini biraraya getirmek ne demektir? Daha dorusu evvela bu rakkamn manas nedir? Bir insann azami tekellm kudretini ele alarak faslasz bir surette bir saniyede iki rakkam sayabildiini farzedelim; o insann bu artlar altnda yukarki rakkam sayp bitirebilmesi iin takriben drt milyon sene saymas lazm gelir ki bu rakkamn mefad yle bir saniyelik bir zaman iinde iki tanesini sdrverdiimiz imek sratile gelip geici bir mefhum deil dnyamzdan bir buuk milyon defa dafa byk olan bir gne ktlesi mefhumudur! Demek ki bir insann Andramede byklndeki bir hacmi meydana getirebilmesi iin gece gndz durmadan saniyede ikier tanesini biraraya toplamak artiyle geimiz kadar muazzam hacimlar, saniyede ikier ikier drt milyon sene biraraya getirmesi lazmdr. Byle aklmzn alamyaca rakkamlarla ifade edilen bu byklk karsnda bir insann maddi cesametinin ne kymeti kalr? Eer bu neblzn bykln gsteren rakkamlar hakknda kafamzda takribi bir fikir hasl oldu ise dnyamzn ve bilhassa maddi varlmzn kkl hakknda syliyecek hibir szmz kalmaz. Mutat vastalarla insanlar tarafndan grlebilen yldzlar, astronomlarn sylediine nazaran, ( 23 ) lantikler bir saha iinde toplanmlardr. Bu sahaya ( Voie lactee ) diyorlar. Bir voie lactee iinde bulunan yldzlarn says yzlerce milyona bali olmaktadr. Voie lactee astronomice muayyen bir sahadr. Bu sahann bir ucundan en uzak bir dier ucuna kadar olan mesafe 150 - 200 bin ziya senesine muadildir. Biz aa yukar bir sahann merkezine yakn bir yerde bulunuyoruz. lk nazarda byk bir mana ifade etmiyen bu rakkam mukayeseli bir dnceden sonra insan rktecek dehetli bir kymet halini alr: Saatte bin kilometre sratle giden bir tayyare farzedelim; bu tayyarenin gece gndz durmadan komas artiyle voie lacteemizin bir ucundan dier bir ucuna varabilmesi iin fezada tam iki yz on ksur milyar sene uarak komas lazmdr!... Fakat yine astronomlar diyor ki bu kadar byk bir saha iinde yz milyonlarca yldzdan mteekkil olan voie lacteemiz semann tek bir varl deildir. Bir ok ekstragalaktik neblzler daha vardr ki bunlar voie lacteemizin dnda kalan sistemlerdir. Ve bunlardan herbirinin bykl de hemen hemen bizim voie lacteemizinki kadardr. Keza bunlarn aralarndaki mesafelerin uzunluklar bir voie lacteenin igal ettii sahann uzunluuna yakndr. Buna nazaran saatte bin kilometrelik yol kateden tayyaremizle voie lacteemizin bir ucundan dier bir ucuna ikiyz ksur milyar senede vardktan sonra dier komu neblzn hududuna girebilmek iin tayyaremizin takriben ikiyz ksur milyar sene daha havada umas lazm gelecektir. Grlyor ki saatte bin kilometrelik sratle giden bir tayyareye binip gece gndz seyahat etmek artiyle voie lacteemizin bir ucundan kalkarak dier ucuna vardktan sonra onun yanndaki bir neblze gitmek ve onu da katetmek iin kere ikiyz ksur milyar sene havada faslasz komamz lazm gelecektir. Bu dehetli bir mesafedir. Ve bizim en byk sratimiz bu mesafe karsnda sfr mesabesinde kalr. Fkat i burada durmuyor Yukardaki muazzam rakkam fezada ancak iki voie lacteenin igal ettii sahaya aittir. Acaba semada ka tane voie lacte vardr? Byle efsanevi mesafelerle birbirinden ayrlan ve aklmza smyacak kadar byk olan neblzlerin hakiki says, astronomlara nazaran, insanlarca mehuldr. Ancak son keiflerle varlan neticelere gre bu neblzlerden malum olannn says, iki milyonu bulmutur!... Bu hesaba gre << badndrc >> sratle koan mahut tayyaremizle astronomik alemimizin bir ucundan dier ucuna hi bir vakit varamyacaz!...

Fakat unutmyalm ki maddi kainatmz bu kadar kk deildir. inden kamadmz bu hesaplar kainatmzn ancak bizim bildiimiz ufak bir ksmna aittir. Kainatmzn o kadar uzak yerlerine gitmee hacet yok. Voie lacteemiz iinde bulunan yldzlarn bize en yakn yine bir parseklik mesafeden daha uzaktadr. Ve bu mesafe takriben ziya senesine muadildir. Mesela bize en yakn olan komu yldz Promma Centori bizden, 1,11 parsek uzaktadr ki bu, takriben ksur ziya senesi eder. Acaba yukarda sylenen dev gibi mesafeler yannda bize bir admlk yerde imi gibi yakn grnen bu komu yldza tayyaremizle ka senede varabiliriz? Evvelki mesafeler yannda bunun sz olmaz demeyiniz. nk saatte bin kilometre koan tayyaremizle bu en yakn komumuza gidebilmek iin gece gndz durmadan umak artiyle buuk milyon sene havada durmamz lazmdr!.. Bu yldzdan ziyann bize buuk senede geldiini dnerek u mtalaay yrtebiliriz: Eer gzmz keskin olsayd da orada geen hadiseleri grebilseydik u anda orada grmekte olduumuz hadiseler buuk sene evvel olup bitmi hadiselere mnhasr kalrd. Yani o yldzdaki buuk senelik mazi bize gre bir hal olurdu. Zamann izafiyeti hakknda bu gr te bize bir fikir verebilir. imdi bu yldzdan biraz daha uzaktaki dier bir yldz, mesela Kutup yldzn alalm. Acaba tayyaremiz bu yldza ka senede varacaktr?.. Kutup yldz dnyamzdan krkalt ziya senesi uzaktadr. Tayyaremizin oraya varabilmesi iin elli milyon sene uarak komas lazm gelir. Demek ki kutup yldznda bugn vukua gelen hadiseler bize ancak krkalt sene sonra kendilerini gsterir. Mesela orada u anda 46 yanda bulunan bir insan biz imdi yeni douyormu gibi grrz. Ya yukarda bahsettiim efsanevi mesafelerdeki yldzlarn bize binlerce asrlarda gelen ziyalar karsnda neler dneceiz?.. Kainatn bize gre cereyan eden hadiselerinde mazi, hal ve istikbal gibi zamann ne kadar nispi olduunu bu misaller bize kafi derecede gsterir. Mesela: en kudretli teleskoplarla fotoraf alnabilen yldzlarn bize olan mesafesi krkdrt milyon parsektir ki takriben bu, yzkrk milyon ziya senesine tekabl eder. Bunun asl manas udur: bu yldzdan bugn kopan bir ziya bize ancak yzkrk milyon sene sonra gelecektir. Veyahut biz bugn o yldzn ancak yzkrk milyon sene evvelki halini grebiliyoruz. Buna nazaran eer orada geen hadiseleri grebilseydik bugn grdmz oradaki bir ocuun mektebe gidii, hakikatle yzkrk milyon sene evvel olup bitmi bir hadiseden ibaret kalrd. Keza bizim bugnk halimiz de onlar iin yzkrk milyon senelik bir istikbal hikayesi olurdu. Hulasa maddi cesametler ve fezadaki ktleler arasndaki mesafeler, genilii mehul sahalarda kaybolup gidiyor. Astronomlarn imdiye kadar bize rettii eyler fezann btn sistemlerine amil deildir. Kim bilir daha ne kadar nihayetsiz sahalar iinde ne kadar kefedilecek ve yazlacak veya kefedilip yazlamyacak sistemler vardr!.. Ve bunlarn byklklerine ve aralarndaki mesafelere ait saylar belki bizim asla tasavvur edemiyeceimiz rakkamlara bali olacaktr. B Mikrometrik alem Fakat maddeler yalnz byle azam namtenahi deil, asgar namtenahide de aklmzn alamyaca sahalarda yaylp gitmektedir. Buradaki hesaplar da bizi evvelkinden dha az aknla uratmyacaktr.

Maddenin bize en son merhalesi atomdur. Fakat bu anlay nispidir. Yoksa hakikatte atomun son bir madde olduunu kabul edenlerden deiliz. Bir tek atomun da bal bana bir alem, bir ems manzumesi olduunu dndrecek ilmi mtalaalara malikiz. Atom, protonla elektronlardan mteekkildir. Bir proton etrafnda dnen ve her maddeye gre says deien elektronlardan mrekkep bir cmlenin, etrafndaki seyyareleriyle dnen bir gne manzumesinden ne fark vardr? Maddi idrakimizi bir protonla gne arasndaki cesamet fark kadar kltebilseydik ve kendimizi atom manzumesinin iinde kaybolmu bir insan olarak tasavvur edebilseydik atomun bizim iin ems manzumesini tekil eden kocaman bir alemden fark kalmazd. Mamafi btn bu mtalaalara ramen bizim bu gnk dncemiz karsnda atom maddenin en son idrak edebildiimiz kk bir parasdr. Atom dorudan doruya bizim tetkik vastalarmzdan kaan en kk bir maddedir. ( 18 ) Bir toplu ine ba byklndeki uzvi bir maddede bulunan atomlarn mktarn ne kadar tahmin edersiniz? Bu, yle mthi bir rakkamdr ki evvelce makrometrik hesaplarda sylenen rakkamlar bunun yannda ok kk kalr. Yaplan hesaplara gre bunun miktar 8. 1021 dir. ( 24 ). Ve bu rakkamn ifade ettii manay zihinde suretlendirmek mmkn deildir. Fakat bu rakkamn deheti hakknda belki kabaca bir fikir verir diye mukayese yapacaz: Evvelce Andromede neblz ile gneimizi mukayese ederken aradaki rakkamn kymetini tebarz ettirmek iin bir saniyede ikier saymak artile drt milyon sene saymak lazmdr demitik. Ve hakl olarak bunu pek byk rakkam halinde grmtk. Fakat bir toplu ine ucu cesametindeki uzvi maddeyi tekil eden atomlarn saysna ait yukarki rakkam evvelkinden daha ok fazladr; yani yine bunu saniyede ikier saymak artiyle yzyirmi trilyon senede tamamlyabiliriz!... Bu, bizim iin hakikaten bir ebediyettir. Ve bu ebediyet bizim bir toplu ine ba byklndeki uzvi maddemizi tekil eden atom adetlerinin iine smaktadr. te insann ba burada sersemler. Acaba bu atomun bykl ne kadardr?.. Bu hususta verilecek rakkamlar bize hi bir ey ifade etmez; nk bunlar bizim iin hibir objektif kymeti haiz olmyacak kadar kktrler. Bununla beraber bu hususta kabaca bir fikir edinmek iin burada da mukayese yolu ile baz mtalaalarda bulunmak mmkndr. Bir Crookes balonu ele alalm: Bu balon, iindeki havasnn bir milyonda biri kalncaya kadar tahliye edilmitir. Bunun bir kenarna endksiyon cereyaniyle fevkalade kk, mikroskopik bir delik yaplm olsun. Acaba bu balon iindeki havann miktar tekrar tabii hadde bali oluncaya kadar ne kadar zamann gemesi lazm belecektir? Bu tahmini hesab yapabilmek iin atomlar o kadar kk farzedelim ki bu mikroskopik delikten bir saniyede yz milyon atom rahata beebilsin. Evvela, ancak bir mikroskopla grlebilecek kadar kk olan bir delikten bir saniyede yz milyon tanesinin kolaylkla geebildii bir cismin kkln tasavvur etmek mmkn deildir. Kald ki i bu kadarla da bitmiyor. nk eer farzettiimiz gibi bu delikten saniyede yz milyon atom gemi olsayd acaba bu balonun dolmas iin ne kadar beklememiz lazm gelirdi? Byle bir sual karsnda hemen insann aklna bir ka saatlik zaman gelir. Halbuki yaplan hesaplara gre burada o kadar uzun zaman geecektir ki biz buna Crookesla beraber bir ebediyet deriz ( 20 ). nk bu zaman drtyz ksur milyon senedir. Bu hesaba gr eer dnya ilk kurulduu vakit byle bir balon hazrlanm olsayd bugne kadar belki henz yarlanmam bile olurdu. Halbuki hakikatte i hi te byle olmuyor. Ve bu balonun dolmas iin yarm saatlik bir mddet bol bol kafi geliyor. te atomun kkl hakknda aklmz bu noktadan itibaren durmaa balyor. Zira yarm saatte dolan bu balonun mikroskopik deliinden bir saniyede geen atom miktar bile bizim aklmzn kabul

edemiyecei rakkamlara bali olmaktadr. Yaplan hesaplara gre hakikatte bu delikten bir saniyede geen atomlarn says 6. 1021 dir. Bu ne demektir? drakimizin hududundan taan her byk rakkam hakknda olduu gibi burada da evvela hibir fikri reaksiyon veremeyiz; fakat bu rakkamn kymetini de yukarki mukayese yolu ile bulmaa alrsak bamzn dnmee baladn anlarz. Tecrbe edelim: Bu rakkam da evvelki gibi saniyede ikier saymak artiyle takriben yz trilyon sene saymamz lazm gelecektir!.. Bu hesaba gre atomun kkl hakknda edineceimiz fikir ne olabilir?.. Atomlar o kadar kktrler ki saniyede ikier saymak artiyle onlarn yz trilyon senede saysn bitiremiyeceimiz miktar mikroskopik bir delikten bir saniyede geivermektedir. te bizim idrakimiz karsnda atomun kkl hemen yz trilyon seneye nispetle yarm saniyenin kymeti kadardr!. Atomun son maddi merhale olmadndan evvelce bahsedilmiti. Fakat atomun eczasndan ve eczasnn eczasndan bahsederken makrometrik alemin mtalaasnda karlatmz glklerden ve imkanszlklardan daha byk glklere ve imkanszlklara rasgeleceiz.

C Sonsuz maddi haller alemi

imdiye kadar bahsettiimiz sonsuzluklar, maddenin yalnz cesametine aitti. Ve bu da fizikoimik bir idrakin son haddini tecavz ediyordu. Fakat maddenin dier bir bakmdan mtalaas bizi evvelki kaba ve yeknesak fizikoimik alemden uzaklatracak, ince ve daha ok yksek bir sonsuzluklar diyarna doru sevkedecektir ki biz asl varlmz ve maddi kymetlerimizi bu yolda anlamaa alacaz. Klasik ilme gre maddeler halde bulunurlard. Fakat sulp, mayi, gaz diye anlan bu hallerin ilk ve son olmad bugn ilimde anlalmaa balamtr. Evvela Farady tarafndan nazari olarak ortaya atlan radyant madde hakkndaki fikirleri bilahare Crookes tatbik sahasnda kardktan sonra maddenin gaz st halleri bahsindeki dnce sahas ok genilemitir. 13 cm. kutrundaki bir balonun tabii artlar altnda ihtiva ettii atom adedi 1.1024, dr. Bu hesap Clausius ve Clark Maxwel in termodinamik yoliyle aratrmalar neticesinde bulunmutur. Crookes bu balonun havasn bir milyonda biri kalncya kadar boaltmaya muvaffak olmu ve bu suretle balonun iinde kalan maddenin mutad maddi hususiyetlerinden baka hususiyetlere malik olan yeni bir hale girdiini grmtr. Radyant denilen bu meddede arlk, sertlik, ekil, ademi tenafz ve renk gibi kaba hususiyetler yoktur. te bu madde ilimde X ua gibi geni bir tatbik sahas bulurken fikir hayatnda da yksek dncelere yol amtr. Fakat bu hal acaba maddelerin en son seyyal haddi midir?.. Maddenin bu halini son hal olarak tanmak sulp, mayi, ve gaz halinden baka maddi halleri tanmyan eski fizikilerin dndkleri hataya dmek olur. Crookes balonunun havas bir milyonda bire kadar boaltldktan sonra acaba geride ne miktarda hava kalr? Bu sualle ilk karlaanlarn aklna balonda ok az miktarda hava kalr gibi bir fikir gelebilir. Fakat hakikatte burada kalan havann miktar hi te mhimsenmiyecek kadar az deildir. nk burada bir kentilyon tane atom vardr. Esasen maddenin sonu olmaynca mutlak bir halann yaplabilmesi mevzubahis olamaz. O halde Crookesun yapt bu ameliyeyi namtenahi kere tekrarlamak mmkn olacaktr. Fakat bu, nazari bir laftan ibaret kalr; nk en mkemmel teknik vastalarla bu i bir defa bile glkle yaplabilmitir. Ve

maddeler seyyalletike bu glkte murabba ile artacaktr. Buna gre dnyamzn artlariyle bu iin sonuna kadar gitmeye imkan yoktur. Ancak unu dnebiliriz: tabii tazyiki nesimiyi bu kadara azalttktan sonra ilmi ve fikri dncelerimizi alt st eden yepyeni bir madde ile karlatk; acaba bu ameliyeyi bir defa daha tekrar etseydik yani geriye kalan hava miktarn da bir milyonda birine kadar azaltabilseydik ne eit bir madde ile karlaacaktk?.. Halbuki bu ameliyeye ebediyen devam edilebilir ve bizim aczimizin balad yerlerde tabii hadiselerin durmas icap etmez. Eer mmkn olursa, bu ameliye balonda son atom kalncya kadar devam edebilecei gibi, son atomun paralarndan mteekkil, bilmediimiz alemlerin sonsuz derinliklerine doru da ebediyen devam edip gidebilir ve bu sralarda doacak yksek hadiselerin mahiyetlerini biz bugn tasavvur bile edemeyiz. Tabiatta hala yoktur. Boluk fikri manaszca ancak bizim kafamzda bulunabilir. Atomun son madde olmyacan sylemitik. O, bir alemdir, bir ems manzumesidir demitik. Onun da ayni nispetler dahilinde saysz czlere malik olmas lazm gelir. Bir ems manzumesi olan atomun gnei proton, planetleri de elektronlardr. Bizim ok kaba olan dncemize gre protonla elektronlarn aras kabili ihmal derecede kktr. Fakat bu, egosantrik bir dncedir. Ve bu dnce ile kainatn esrarna nfuz edilemez. Bunun iin hadiseleri ve varlklar yalnz hasselerimizle deil onlarn olu imkanlarn dnerek incelememiz icabeder. Filhakika bizim iin ihmali kabil olan atom aleminin protoniyle elektronlar arasndaki mesafenin gnele planetleri arasndaki mesafeye nispetle 8000 defa daha kyk olduu anlalmtr. imdi kendimizi bir elektron planetinin zerinde oturmu bir varlk halinde dnelim; yukarki hesaba gre gneimiz olan proton ktlesi bize imdiki gneimizden hemen hemen sekiz bin defa daha uzakta grnecektir!.. Acaba o zaman aradaki bu muazzam mesafe bombo mu kalacakt?.. Hayr!..Madde kainatnda boluk yoktur. Her yer bildiimiz, bilmediimiz maddelerle doludur. Esasen kainat varlk demektir. Bolukla kainat fikri asla birleemez. O halde, mdrikemize girecek tabiatta bulunmyan dier yle maddeler vardr ki bunlar bir tek atom aleminin eczas arasndaki muazzam mesafeleri doldurmaktadr. Dncemiz ve muhayyilemiz burada durduu iin atom aleminin eczas arasndaki mesafeleri dolduran bu saysz maddelerin de ayrca birer alem olup olmadklarn sormaa cesaret edemiyoruz. Kainat alemlerle doludur. Bunlar bizim ok dar olan nisbi kymetlerimiz karsnda bir varlk gstermezler ve etrafmz saran dar ufuklarn maverasndaki sonsuzluklarn karanl iinde kaybolup giderler. Kainatta makrometrik ve mikrometrik kymetler ancak bize gredir. Bakalarna gre bu kymetler baka trl olur. Atomla manzumeiems tabiat kanunlar karsnda ayn eydir. Bu bakmdan Crookes balonunu kainatmza benzetebiliriz. Ve kainatmz iinde says sekstilyonlar bulan yldzlar da birer atom gibi dnebiliriz. Fakat byle olunca grrz ki tabiat Crookendan daha ok kudretli almtr; zira kainat balonunun muhteviyat Crookesunkinden daha ok seyyaldir; yaplan hesaplara gre bir santimetre mikab kainata den maddenin arl bir gramn bir trilyonda birinin bir trilyonda birinin on be milyonda biridir! ( 23 ). Eer Crookes balonunu bu kadar seyyal bir hale koyabilmi olsayd belki bir kainat yaratrd! Kocaman bir Crookes balonuna benziyen ve ondan daha ok ilerideki seyyal maddeleri ihtiva eden kainat balonunun muhteviyat acaba nasl yksek maddi kudretlere ve hususiyetlere maliktir?.. Bilmiyoruz. Maddeler seyyalletike vasflar ve kendilerinde mndemi olan kudretleri deiir. Bu nokta zerinde durmazdan evvel madde - kuvvet meselesi zerinde biraz konumak faydal

olur. Biliyoruz ki atomlarn birtakm ihtizazlar vardr. Bu ihtizazlar da maddenin teekklatnda mndemi olan enerjinin mevlududur. Ne ihtizazlar maddeden, ne de maddeyi ihtizazlardan ayrmak mevzuubahis olamaz. Bunlar birbirinin lazm gayri mfarikdrar.. Bu ihtizazlarn keyfiyet ve kemiyetlerine gre maddenin inkilaplar ve tezahrleri meydana gelir. O halde atomlarn ihtizazlar zerinde messir olabilen her hangi yksek bir amil maddelerin tezahrlerinde ve inkilaplarnda hakim bir rol oynar. Bu hal atomlarn bnyelerini deitirmek veya onlar paralamak sutetiyle olur. Maddelerin eczas arasnda mevcut olan hareketler ne kadar sratlenir ve komplike bir hal alrsa vahit hacmndaki atom miktar o nispette azalr ve madde de bizim tetkik vastalarmzdan ve idrakimizden o nispette uzaklar. Yani bizim iin o nispette gayri mahsus olan alemlere karr. Buz, su maddesinin bize en bariz grnen bir halidir. Atldr, ekli sabittir, billurlamtr, sertlii vardr, hlasa o, kaba bir maddedir. Bu madde su halini alnca hususiyetlerinden bir ksmn kaybetmee balar. Mesela d tesirlere kar evvelkinden daha kolaylkla cevap verir, eklini muhafaza etmez, evvelki kadar salabeti kalmamtr, seyyaldir. Su maddesi buhar olunca hasselerimizden bsbtn kamaa yz tutmu bir hal alr. Artk onun sabit olmyan bir ekli de kalmaz. Onu gremeyiz, rengi yoktur, tabii halinde iken bize gre hibir sertlii kalmamtr, hlasa o, artk dorudan doruya kendisini hissettirecek maddi vasflarn kaybetmek yolundadr. Fakat buna mukabil ne su, ne de buz halinde grnmiyen kudretler onda tezahr etmee balar. O, arz cazibesinin daha az tesirine maruzdur, bulunduu kaplardan kamaa alr inbisat kabiliyeti fazladr. u maddi halin birbiriyle mukayesesi maddelerin gazst hallere getikleri zaman yryecekleri yolu aydnlatc fikirleri bize verebilir. XIX uncu asrda Farady aa yukar yle sylyordu: Gazlar daha seyyal bir hale koyarsak hasl olacak yeni hallerle gaz hali arasnda birok farklar belirecektir. lerde maddeleri gaz halinden radyan hale geirdiimiz zaman [ 1 ] tpk mayi halden gaz haline geerken olduu gibi, onlarn maddi vasflarndan biroklarn daha kaybettiklerini greceiz. Cisimler kesifletike vasflarnda kesret husule gelmektedir. Sulpten mayi ve mayiden gaz haline getike cisimlerde grlen eitli vasflarn yava yava azalp kaybolduunu gryoruz. Sulp cisimler mayi oldukar zaman kendilerinde [ 1 ] Bu i bilahare yukarda sylediimiz gibi, W. Crookes tarafndan tahakkuk ettirilmitir. sertlik ve yumuaklk anat kalmyor. Billurlar kayboluyor, renk ve ademi effafiyet hususiyetleri ok defa renksiz bir effafla inkilap ediyor, molekllerin hareketleri daha ziyade mkemmelleiyor. Fakat bunlar gaz haline gelince orada da dier bir ok vasflarn daha kaybolduunu gryoruz; mesela cisimleri birbirinden ayrtan arlk farklar gazlarda hemen hemen kalmam gibidir, renk farklar da yoktur, gaz haline giren cisimler kamilen effaf ve elastikidirler. Btn bunlar bize hemen hemen ayn bir cisim imi gibi grnrler. Bu da sulp, ve mayi cisimleri birbirinden tefrika yaryan sertlik, effafszlk, renk ve ekil gibi bir takm vasflarn kaybolup onlarn yerine gayet hafif bir siklet ile ehemmiyetsiz birka hususiyetin kalm olmasndan ileri gelir. Cisimler seyyal hallere getike kendilerinde meknuz bulunan kudretlerin tezahrleri artar. Mesela, bir buuk kilogramlk bir gaz 134 smm. sathndaki bir elik menur zerinde aadaki tesirleri husule getirir: A Bu menuru 300 nesimi tazyka muadil bir tazykla ezer. B Onu ancak bir milyon kilogramlk bir tazykn yapabilecei tarzda paralar ( 25 ).

Halbuki bu ileri yapan gazn arl nihayet bir buuk kilogramdr. Buna nazaran hasselerimizi rten kesif maddelerin maverasna muhayyilemizi ve mdrikemizi uzatabildiimiz nispette daima yeni ufuklarla karlaacaz ve bu sonsuz ufuklarda yaylan maddelerin bizim bildiimiz vasflarndan ayrlp birtakm yksek kudretler iktisap ettiine ahit olacaz ki bu fikir bizi maddelerin en son hadlerinden bir tek cevher haline girdii ve uurlu d messirlerin ( ruhlarn ) ilahi kanunlar altnda gsterecekleri faaliyetlere gre aalara doru inerken kesret haline sokulduklar ve bu suretle maddi kainatn saysz eitlerini meydana getirdikleri dncesine sevkeder.

Netice nedir?... Biz asgar ve azam namtenahilerde uzanp giden maddi kainatn her hangi bilemediimiz bir noktasnda hapsolmu bulunuyoruz. Madde zerindeki messiriyetimiz de ancak buna gre ayarlanm ve tahdit edilmitir. Bu hudutsuz sahada atacamz admlar sonsuzlua nispetle daima bir hiten ibaret olacaktr. Bu hilik iinde kalan ve maddesiyle fani olan biz zavalllarn mutlak bir lisanla kainatmzda maddeden tecerrt etmi saf ruhlarn mevcudiyetlerinden bahsetmemiz veya bunun bsbtn aksine olarak maddeden baka hibir varln mevcudiyeti imkann kabul etmemee kalkmamz hakikaten masumane kir ocuk cretkarl olur.

Maddi kainat bizlere gre, hem aadan hem de yukardan karanlklar iine gmlm yle muazzam bir varlktr ki daha biz onun hangi noktasnda yaadmz bile bilmiyoruz. Bu drtba mamur olan cehlimiz ve aczimiz karsnda maddenin balangcndan veya mntehasndan nasl bahsedebiliriz?... Ne fizikoimik, ne de metapsiik bilgilermiz hakikat aleminin zirvesine varm deildir. Hatta sonsuzlua nispet edersek btn ilimdeki terakkilerimizi bir ka admlk ilerleme bile sayamayz.

1 Ruh nedir?.. Ruhun tam bir tarifini yapmaa imkan yoktur. Bunun neden byle olduu da okuyucularma malum olmutur. Buut ve kainat bahsinde baz mlahazalar yrtrken buutlu alemimizin dndaki maddeler hakknda hi bir bilgiye sahip bulunmadmz ve bunlar tarif dahi edemiyeceimizi zikretmitik. Maddi kainatmzn bir admlk tesinde bile hi bir tarife smyan maddelerle karlatmz hatrlarsak btn maddi mefhumlardan tecerrt etmi ruh gibi bir varl tarife kalkmamzn ne kadar manasz olduunu takdir etmekte glk ekmeyiz. Bununla beraber ruhun sezebildiimiz baz tezahrlerine bakarak ve ruha dair statlarmzdan krnt halinde alm olduumuz bilgiyi de buna ekliyerek ruh hakknda, ancak aramzda anlaabilmemize imkan vermek iin ortaya atlm bir ifade olacaktr. statlarmzla grrken ruhun iki mhim vasf olduunu renmitik, bunlardan birisi ruhun messiriyet sahibi olduu dieri de uura malik bulunduudur. Ruhu maddeden ayran en mhim unsur onun bu iki vasfdr. Ruh, messirdir, yani o, maddeler zerinde serbes iradesiyle, muktedir olabildii nispette deiik haller husule getirebilir. ( a )

uur nedir? stat uuru byle tarif ediyor: << uur ruhun kendi iindeki umumi bilgisidir. >> imdi bu iki vasfn manasn gz nnde tutarak ruh hakknda yle bir ifade kullanabiliriz: Ruh kendi varlndaki umumi bilgisiyle, messiriyet kudretini haiz bir lemai ilahiyedir. Bu lemai ilahiye tabirini de gene statlarmzdan alm bulunuyoruz. te ruh hakknda statlarmzla grmelerimiz neticesinde anladk ki bu hususta yukardakinden daha fazla bilgi almak mmkn deildir. Bu bapta okuyucularmzn bizzat hkm vermeleri iin ruha dair stattan aldmz teblilerden bazlarn yazacam. << S. Bizzat ruhun kendisi madde midir? << C. Madde deildir. Bir lemai ilahiyedir. Bu kadar tarif edebilirim. << S. u halde maddeden gayri bir varlk mevzubahis olabilir demektir, yle mi? << C. Maddenin gayr varlklar birden fazladr. Fakat maddenin gayr olmak zere biz yalnz ruhu gryoruz. << S. Demek ki maddi idrak, kainattaki varlklarn ancak muayyen ve mahdut bir ksmna amildir, ve bunlarn dnda nihayetsiz varlklar vardr yle mi? << C. Evet, fakat ben onlar size tarif edemem. ( a ) Bunun mihanikiyetine madde bahsinde temas edilmiti. << S. Ruh maddenin gayr bir varlk olduuna gre neden maddi varlklar iinde bunalp kalyor? << C. Ruhun tekaml, tabiat kanunu iktizasnca buna vabestedir. << S. Ruhun gerilii hangi bakmdandr? << C. Tecrbe ve grg. << S. Ruh ilk zamanlarda tecrbesiz ve grgsz m idi? << C. Evet. << S. Peki, demin ruh ilahi bir lemadr demitiniz; ilahi bir lemann grgsz ve tecrbesiz olduunu nasl kabul edebiliriz? << C. Unutmaynz ki lemai ilahi dediim zaman size ancak bu kadar tarif edebilirim demitim. Bunu ancak, Allahn bir alevi manasna telakki etmeyiniz. << S. Allahn bir alevi manasna almadan dahi Allahn, ihata edemiyeceimiz kadar mull bykl ile ruhu nispet edince ona ne ekilde olursa olsun tecrbesizlik ve grgszlk izafe etmek nasl mmkn olur? << C. Unutmaynz ki, haa, Allahn bir cz demedim. << S. Bir cz demediniz, fakat Allahtan sadir olan << C. Sadir de demedim. << S. Allaha nispet edilen. Bu szm tekit buyuruyor musunuz? << C. Allah kastediyorsanz, hayr. Onun mahluku, onun vcut verdiini kastediyorsanz evet! << S. Demek szlerinizden unu karacaz: Lemai ilahiyeden maksat, Allahn vcut verdii, halkettii demektir, yle mi? << C. Evet baka trl tarif edemem. >> Bu hususta alacamz bilgilerin bundan fazla olamaycan tabii olarak kabul etmemiz lazm gelir. Madde hakknda geen szlerden bunu ok iyi anlarz. u halde ruha izafe edilen btn melekeler onu bize kafi derecede tantm olmyacaktr. Hatta belki hi tantm olmyacaktr. nk ruhun yksek varl ve bilmediimiz sonsuz melekeleri yannda bildiklerimiz hi bir ey deildir. nsan ruhunda grdmz irade,

tahayyl v.s. gibi yksek melekeler ruh melekelerinin phesiz en yksei deildir. Netekim nebat vcudndeki bir ruhta bunlarn hi birini gremiyoruz. Ve biz de nebat halinde bulunduumuz zaman bu melekelerimizin mevcudiyetinden haberdar deildik. Halbuki nebatla aramzdaki mesafe, ruhumuzun maddi kainatta katedecei sonsuz itila merhalelerine olan mesafeye nazaran hi mesabesindedir. Bu kadar ksa bir zamanda zahir olan insan ruhunun bu yksek melekeleri yannda, nihayetsiz mesafelerde inkiaf edecek dier melekelerini imdiden tasavvur bile etmee imkan yoktur. Biz, tekamlmzle yeni melekelerimizi idrak ettike bir an gelecek ki imdi o ykseklii ile gururlandmz beeri melekelerimiz onlarn yannda bize ok iptidai grnecektir. O halde biz ruhu, ancak buutlu kainatmzda meleklerini kullanmak iin bulabildii tezahr zemini nispetinde tanyoruz. Bu kadar ksa bili ve grle onun btn varlna ve hayatna nfuz etmek mmkn olamaz. Kitabmzn muhtelif bahislerinde ruhun biraz daha yksek meleklerine ait baz sezintiler grlecektir, fakat bunlar da bizi ruhun mahiyeti hakknda evvelkilerden daha iyi tenvir etmi olmyacaklardr.

2 Ruh dorudan doruya tetkik sahamza girer mi?

Ruh nerdedir?.. Ruhu neden ku tutar gibi bir kseye yaptramyoruz, veya hi olmazsa neden onu rzgarn elimize arpmas gibi duyamyoruz?... nk, btn maddi vasflardan kurtulmu mahz ruh halindeki bir varlk bizim iin bahis mevzu olamaz. Bunun iindir ki byle bir ruhu imdiye kadar hi bir hakim, hi bir filezof bize tavsif edememitir. Burada akla bir mlahaza gelebilir: nsan hi bir surette tanyamad bir varla nasl inansn?... Bu dorudur; fakat uras da dorudur ki bir eyin vcut veya ademi vcudne inanmak o eyin var veya yok olmasn icabettirmez. Uzaklara gitmee lzum yok, kendi yakn alemlerimizde, hatta dnyamzda bile yle amiller var ki biz onlarn mahiyetlerini bilmediimiz halde eserlerini maddeler zerinde tetkik etmek suretiyle hakikatlerine nfuz etmee alyoruz. Miknatisiyet nedir?... Umumi cazibe nedir?... Elektrikiyet nedir?... Bu amillerin hakiki mahiyetlerini kimse bilmiyor ve onlar dorudan doruya kimse de grm deildir. Fakat insanlar bu amillerin maddeler zerinde husule getirmekte olduklar tesirleri mtalaa ederek onlar hakknda az ok vazh bir fikir almaa alyorlar. Byle maddi amilllerin bile dorudan doruya mtalaasn yapamazken btn maddi idrakin dnda kalan ruhu bir ku gibi kse ile yakalamak sevdasna kaplmyacamz aikardr. Eer u anda aklma Broussaisnin szleri gelmemi olsayd bu kadar kaba bir misali bulup sylemezdim; bu zat diyor ki : << Ben bir ok kadavralar taslih ettim, fakat bisturimin ucuna ruh diye bir eyin arptn asla grmedim. >>. ( 20 ) u halde imdiye kadar sylendii gibi, insan bedeninin iinde bir << ruh >> yoktur. Mahiyetini katiyen anlyamyacamz varlklar maddenin bildiimiz veya henz bilmediimiz kanunlarna tabi maddeler iinde hapsetmee de salahiyetimiz yoktur. Tamamiyle gayr maddi olan ve maddeler hakknda bahis mevzuu olamyacak vastalar gsteren bir varl, hatta

kendi alemimizde olduu gibi, en geri maddelerin tabi bulunduu, zaman ve mekan artlariyle dorudan doruya balamak mmkn olur mu?.. Sevgi nerdedir? Sevin, korku, fikir nerdedir?... Bunlar bedenimizde duymamz bedenimizin iinde mahsur kalm bir varla ait olduklarn ispat etmee kafi gelmez. Bu, olsa olsa nihayet uurlu varlklarn maddeler zerinde tezahr etmek ihtiyacnda bulunduklarn gsterir. Ruhu tpk bir ipek bceinin kozas iinde oturduu gibi her hangi bir madde ktlesinin bir kesinde skp kalm bir ey halinde dnmekten daha byk bir hata tasavvur edilemez. Btn bunlardan karmak istediimiz ilk fikir udur: Biz dorudan doruya ruhla hi bir vakit kar karya gelemeyiz. Ruh denince bizim iin ancak onun muhtelif kesafetteki maddeler zerinde vukua gelen messiriyeti ve bu messiriyetin tezahrleri bahis mevzuu olabilir. Eer ben, dostum X. i karmda gryorsam bu grdm ey ne onun ruhudur, ne de, sylendii gibi, ruhunun kesif zarfdr; hangi maddi alemde olursa olsun, bu grdm ey ancak dostumun ruhunun yksek seyyal maddeler yolu ile kesif maddeler zerinde, o maddelerin tabiatna uygun olarak, vukua gelen messiriyetine ait hareketler, ekiller ve fiiller halindeki tezahrleridir. Burada mesele biraz kark gibi grnyor. Fakat biraz kaba olmakla beraber bunu daha maddi bir misal ile izah etmek mmkndr: Bir heykele baktnz zaman onda neler grrsnz? Evvela o bir ta parasdr. Fakat sizin nazarnzda onun ta paras halindekinden daha baka bir hususiyeti vardr; Tabiattaki ilenmemi talar zerinde hi bir vakit rasgelmediiniz bu hususiyet heykelin ifade kudretini temin eden izgileri ve ekilleridir. Demek burada bir ifade, bir duygu ve fikir vardr. Ve bu da hi phesiz bir zekann eseridir, kendini duyan ve ne yaptn bilen bir varln eseridir. Bu zeka nerdedir?...Hi phesiz o, bu ta paralarnda deildir. Ve hi phesiz tatan ayr bir varlk olan bu uurlu kudretin sahibi bu heykelin ortasnda bir yere saklanm da deildir. Bu ta parasna aksetmi olan ifade, bu eseri meydana getirirken bir sanatkarn faaliyette bulunan tahayylnn o ana mahsus muhtevasdr. O halde bu heykele << Bir sanatkarn muayyen bir ana mahsus donmu bulunan haleti ruhiyesinin canlandrd bir varlktr. >> diyebiliriz. Bu noktay iyice tebarz ettirdikten sonra misalimize yle devam edelim: Eer bu sanatkar kafi derecede maddi imkanlara malik olup duygu ve tasavvurlarnn yalnz bir ana mahsus olan ksmlarn deil de, d alemin kronolojik icaplarna gre, btn duygu ve tasavvurlarnn bir sinema eridinde olduu gibi mtevaliyen bu ta parasnn zerinde gsterebilmi olsayd, o zaman biz karmzda cansz bir heykel deil canl bir insan grrdk. Fakat sanatkar yine heykelin iinde olmazd. Dnyann ok mahdut imkanlar iinde tasavvur edebildiimiz bu hali, maniplasyon imkanlar namtenahi maddelerle alan ( a ) ruhlar hi phesiz daha geni bir mikyasta ve daha ideal bir ekilde tahakkuk ettirebilirler. 3 Ruhlar nerden gelip nereye giderler?

Biz mtalaa sahamzn dnda kalan ruhun yaratln muhtelif bakmdan, onun maddi kainatmzda domu olmasiyle bir tutmuyoruz. Hilkatin sonsuzluu dier bir takm dncelerin yardmiyle bize bu fikri telkin ediyor. Evvela, bizim iin maddelerin sonsuz olduuna inanyoruz. Saniyen maddi kainatn dnda da saysz varlklarn bulunduuna inanyoruz. Btn bunlardan sonra ruh hayatnn ve tekamln ebedi olduuna inanyoruz. Ve nihayet hi bir ruh kemalinin uluhiyetle nispet edilmesinin bahis mevzuu olamyacana inanyoruz. te btn bunlar bir

araya toplayp dnnce ruh hayatnn ve varlnn mahdut bir madde kainat iinde doup sneceine inanmyoruz. Kitabmzn baka yerlerinde de sylediimiz gibi, ruhun maddi kainattaki varl ebedi varlnda geen bir merhaledir. Ve biz buna bir tekaml merhalesi diyoruz. Fakat bu da bize nihayetsiz grnyor. Halbuki ruhun umumi hayat iinde bu merhalenin ok ksa ve mahdudolmas mmkndr. Zira ebediyet iinde ne kadar sonsuz grnrse grnsn mahdudolan herey ksadr, kktr ve hatta hitir. O halde ruh, kk maddi hayatnda var ve yok olamaz. O, bundan evvel vard, bundan sonra da olacaktr. Bu dnceye gre ruhun maddi kainatla irtibatn temin eden vastalarna baland an, onun yaratl tarihiyle nispet edemeyiz. Bunlar birbirinden tamamiyle ayr eyler olmak lazm gelir. Ruhun maddi kainatla irtibat peyda etmesi, yani orada domas ne vakit vukua geliyor? Ve bu, nasl oluyor?... Bunu bilemiyoruz ve asla bilemiyeceiz. Yalnz krnt halinde oradan buradan topladmz bilgilerle imdilik u kadar syliyebiliriz: Ruh kendisine tahsis edilmi vastasiyle ( a ) maddeler zerinde messir olur. Ruh, eitli yollardan maddeler zerindeki messiriyetini kullanarak yksek gayelerine doru durmadan yrr. Ve bu yolda yryen ruh her admnda maddeler kainatndaki messiriyetini arttrdka daha yksek mntakalara kar ve o nispette asl ruhani hayatna evvelkinden daha kudretli daha messir bir halde yaklam olur. ( a ) Acaba ruh, maddi kainattaki tekaml safhasn bitirdikten sonra ne olur, nereye gider?... Bu hususta hi bir ey sylemek mmkn deildir. Maddi kainatn maverasndaki ruh hayat hakknda yapabileceimiz hibir tahmin yoktur. Ve zaten dorusunu da sylemek lazm gelirse bunu bilmenin bizim iin ne lzumu ne de faydas vardr diyebiliriz. Oralardan hibir surette istifade edemiyecek kadar uzaklarda bulunuyoruz. 4 Madde ve Ruh Yukarlarda sylediim gibi ne ruhun, ne de maddenin mebde ve mntehasndan bahsetmek aklmzdan bile gemez. Burada kati bir imkanszlk vardr. Fakat gene yukarda sylediimiz gibi aikar olan dier bir hakikat daha vardr ki o da maddenin btn vasflarndan ayr ve madde fikriyle telifi kabil olmyan bir varln, daha dorusu maksatl bir messiriyetin maddi hareketler arasnda grnmesidir. Burada iyi dnlmezse muhtemel bir hataya dlebilir: bu hata, maddi oluta mndemi enerjiyi bu meur messiriyetle bir tutmaktr. Maddi enerji hi bir vakit maddeden ayrlmaz. O, maddenin lazm gayrimfakiridir. Bu enerji, maddede mndemi hareketlerin bir muhassalasdr ki bu, maddi oluun zaruri bir tecellisidir. Bu bakmdan maddeyi, kendinde mndemi enerjinin tezahr etmi bir halidir diye tarif edersek belki hakikatten pek uzaklam olmayz. Halbuki ruh halinde idrak ettiimiz varln tezahrleri, daha dorusu ruhun messiriyeti, bilakis tamamiyle maddeden ayr bir mefhumdur. Onun varlnn zarureti evvelkinin tamamiyle aksine olarak maddeden ayr bulunmak eklinde tecelli eder. Ve bununla maddeyi birlemi grmek ancak maddi enerjinin bu amil tarafndan sevk ve idare olunduunu kabul ettiimiz anda mmkn olur. Bunu bir misalle izah

edebiliriz: Akmakta olan bir su ktlesini tasavvur edelim; burada bir hareket vardr. D messirlerin yardm olmadka bu hareket ebediyen byle devam edecek ve hi bir deiiklik gstermiyecektir. te madde kanunu bunu bize retiyor. Btn maddi hadiseler ayn artlar altnda daima ayn neticeyi verirler. Biz buna maddenin atalet hassas diyoruz. Bu atalet halini kabul etmek maddelerin maksatl deime imkann ortadan kaldrr. nk, muayyen gayelere doru deiebilen maksatl hareketlerle, hareket istikameti asla deimemek vasfnda olan atalet halini ayn ey telakki edemeyiz. imdi, bu suyun aknda bize gre zahir olan hibir maksat yoktur. u halde bu ak atl bir harekettir. Bunun yannda dier bir takm sulp maddeler daha vardr; ve bunlar tabi olduklar maddi kanunlara gre kesafetleriyle suyun akclk hassasna kar koyabilirler. Bunlar da evvelkiler gibi atldrlar. Bu iki maddenin birbirine zt hususiyeti karlat zaman birbirini ifna etmee alr. Yani eer sulp maddenin salabeti mayi maddenin akclndan daha kuvvetli ise ona kar koyar. Fakat bunlarn ikisi de atl olduundan hi bir vakit sulp bir cisim kendilinden kalkpta muayyen bir maksada gre akan bir suyun nne durmaz. Bu hal ancak dardan bir messirin yardmiyle olur. Eer bu tesirde bir maksat yoksa o zaman biz bunu, istikametleri kendi kendine deimiyen iki kuvvetin rasgele arpmasndan ibaret sayarz. Fakat bu iki hareketin arpmasndan maksatl bir hadise meydana gelirse o zaman atl olan maddi enerjiye dier bir amilin kartn ve bu amilin messiriyeti ile evvelkilere hakim olduunu kabul etmek zorunda kalrz. te bu noktada maddi enerji ile bu uurlu amilin birbirinden ayrldn grrz; zira evvelce maddi enerjinin maddeden asla ayrlmyacan ve hatta bunun mevzubahis bile olmyacan hatrlatmtk; halbuki burada suyun ve sulp maddenin malum olan enerjilerine, kendilerinde evvelce tanmadmz nc bir enerjinin daha kartn gryoruz. Bu, nerden kt?... Biz byle maksatl bir hareketi hibir maddede grmyoruz. Haydi ucuz bir izah yolu olarak insan elinden km olanlar dima cevherlerine, asabi sistemin kefedilmemi igrmlerine balyalm; Fakat insan elinden kmam tabiatn bu neviden maksatl dier sonsuz hadiselerini hangi maddenin srtna ykleteceiz?... Tabiatn da bir dima, bir sinir cmlesi mi vardr?.. yle ise evvela bunun anatomisini ve fizyolojisini yazmak lazm gelir. Fakat misalimizdeki suyun akn maksatl olarak deitiren bu amil, maddelere yklenmi bir ey de deildir. O, ancak bir maksat urunda maddi enerjiye istikamet veren bir tezahrdr. Bunun amili maddenin ne iindedir, ne de dnda. Ve ona bir mekan tahsis etmee de imkan yoktur. Bu bilici messir amilin maddeden ayr bir varlk olduunu undan da anlyoruz ki hadiselerde bu tezahr grlmedii anda da maddeler kymetinden hi bir ey kaybetmiyor. Mesela yukarki misalde arazi artlarna tabi olarak tesadfen suyun istikametini deitirmesiyle, bir tarlay sulamak iin onu baka yere aktmak ayn kymette fiziki bir hadisedir. Bununla beraber ikincisine baka unsur karmtr ki bu da maksat ve grgdr. Burada ayrca mhim bir nokta daha vardr; o da bu maksadn bir messiriyetle beraber yrmesidir. O halde btn bu hadiselerde dorudan doruya gremediimiz bir amil var ki biz onu ancak maddeler zerinde maksatl bir messiriyet halindeki tezahrleri ile tanyabiliyoruz. imi alimleri, fizikoimik maddelerin ne basit, ne de mrekkep hallerinin hi birisinde byle maksatl bir messiriyet tezahrnn bulunabileceinden bahsetmiyorlar.

Maksatl messiriyet, ataletin zdddr; bu, maddenin atl haliyle tarif edilemez. Maksatl messiriyet, hareketlere ebediyet kadar eitli ekiller verebilir; halbuki atl olan maddi enerji maddenin olu haliyle kaim ve sabittir. O halde bu maddi enerjiye karan maksatl messiriyet amilini arzi ve harici telakki etmek icabeder. Burada dier mhim bir meseleye temas etmek zorundayz; Acaba kainatta maksatl messiriyeti sinesinde tamyan maddi tezahrler var mdr? Hayr! Zaten eer maddi kainatn hadiselerinde maksatl messiriyetlerin rol olmasayd bu hadiselerin manas kalmazd. ( a ) Ve kainat nizamsz, abes ilerle dolmu bulunurdu. Halbuki bu maksatl messiriyetler maddeden maddeye, hadiseden hadiseye atlyarak binbir eit tertipler iinde atl maddi enerjilere, kainat nizamna gre, istikamet vermektedir. Burada akla hemen u itiraz gelebilir: Mademki maksatsz maddi tezahr yoktur, o halde maksad maddi tezahrlerden ayrmak veya ayr dnmek yerinde olmaz, ve yukardaki mtalaalar da bu bakmdan kendi kendine rm olur. lk hamlede bu dnce doru gibi grnebilir. Fakat hakikatte byle deildir. Dikkat edilirse hadiselerdeki maksatlarn sk sk deitii grlr; ayn hareketler zerinde saysz deimeler gsteren bu maksatl tezahrleri maddenin deimiyen hareketleriyle kartrmamak lazm gelir. Muayyen bir hedefe doru frlattm bir ta parasnn elimden ald kuvvetle olan hareketi baka eydir, o hedefe gitmek iin olan hareketi baka eydir. Bunlardan birincisi fizikoimik bir hadisedir, ikincisi ruhi tezahrdr. Bu ta bir cam krabilir, bir kediyi korkutabilir, bir ukuru doldurabilir v.s. Fakat btn bu saysz maksatl deimelere vasta olan tan hareketi daima ayn atl, maddi harekettir. Kainatn hilkati, aklmzn almad yksek gayelere matuftur; btn maddi varlklarn illeti bu olduuna gre maddi hadiselerin bu gayeler yolunda vasta olarak kullanlaca ve hi bir maddi enerjinin, bunu temin eden yksek amillerin messiriyetinden kurtulamyaca tabiidir. Maddenin hareketi kr bir enerji halinde tecelli eder. Bunda kendiliinden bir maksat aramak abestir. Zira bu hareketin husul u veya bu maksat iin olmayp maddenin bir olu zaruretidir. Bu hareketin her hangi bir maksat urunda kullanlmas ancak baka bir amilin messiriyetine ait bir keyfiyet olur ki bu da maksatl messiriyetin maddi enerjiye karmasdr. Hlasa, ataletle muttasf olan kainatn hibir maddesinden kendi kendine maksatl hareketler beklenemez. Bunlar atldrlar, krdrler; ve eer kainat yalnz bun

lardan ibaret olsayd bir hercmer iinde oktan yklp giderdir. Fakat her maddenin oluu, her hadisenin vukua gelii M u t l a k varln kanunlar altnda cereyan eder. Ve ruhlar da saysn bilmediimiz dier varlklar gibi tekaml derecelerine gre bu kanunlar tatbik etmek hususundaki messiriyetlerini maddi kainatta gsterirler. te bu noktadan itibaren Mutlak Varlk ve ruh hakkndaki yksek duygularmz btn maddi fikirlerden tecerrt etmi bir halde iimizde yava yava domaya balar. Kendimizi yoklyalm; eer byle bir duygunun nvesini henz varlmzda bulamyorsak tabiat ilimleri ve bilhassa insan bilgisi yollarnda katetmekliimiz lazm gelen daha ok uzun mesafeler var demektir.

RUH VE BEDEN

1 Ruhun beden zerindeki fizikoimik tesirleri

Ruhun gayrmaddi bir varlk olduunu ve bu varln ancak maddeler zerinde gsterdii tezahrlerle kendini bize tanttn sylemitik; acaba bu tezahrler nelerdir?.. Ruh, tahayyl yolu ile adeta bir heykeltran yapt gibi maddeler zerinde iliyerek onlar istedii ekle sokar. Onun bu hakimiyeti tamamiyle dnyaya inmezden evvelki ve baz hususi artlar altnda, biraz da dnyaya indikten sonraki messiriyeti ile mmkn olur. Ruhun kozmik maddeler zerinde ne ekilde ve ne surette messir olduunu mtalaa etmek kudretinde deiliz. Hatta onun dnyamzdaki tezahrlerinden bile adamakll haberimiz yoktur. Bedenimizde vukua gelen maksatl hareketlerin haddi ve hesab yoktur. Bedenimizin morfolojik ve fizyolojik durumunda ve yabanc messirlere kar gsterdii reaksiyonlarnda yle yksek koruyucu maksatlar vardr ki biz ne bu maksatlar, ne de bu maksatlar urunda vukua gelen ince mihanikiyetleri henz anlyamyoruz bile. Birka misal vereceim : 1- Dikkat edilirse uzviyetin morfolojik durumu tabii hallerde ne fazla ne de eksik olmamak zere hayat artlarna gre ayarlanm bir halde bulunur. Yalnz ot veya etle veyahut hem ot, hem de etle yayan hayvanlarn di teekklat onlarn gdalarn alabilmelerine en msait bir tarzda tertibedilmitir. Ot yiyen hayvanlarn dileri daha ziyade kesici ve tc durumdadr; halbuki etle yayan hayvanlarnki koparc ve delici ekillerde inkiaf etmitir. 2- Barsaklar da byledir. Yedii otu ve nebat liflerini hazmetmek iin uzun bir boruya ihtiyac olan nebat yiyicilerde barsaklar, buna o kadar ihtiya gstermiyen et yiyicilerinkine nazaran ok uzundur. 3 nsanlarda mide kenarlarnn tazyiki o kadar fazla deildir; dilerin gday lzumu kadar ezebilecek durumda olmas midenin bu bakmdan ykn hafifletmektedir. Halbuki mesela ku gibi dileri olmyan ve hububat tanelerine benzer sert eyleri yutan hayvanlarda mide kenarlarnn tazyiki hayret edilecek derecede iddetlidir. Bunlarn midelerine ancak krk kilogramlk bir tazyikle ezilebilecek madeni tpler sokulduu zaman mide kenarlarnn tazyiki altnda bu tplerin yamyass olduklar grlmtr.( 11 ) 4 Dilin n ve arka taraflarndaki tat alma duygularnn toporafisinde bile koruyucu bir maksat gze arpar. Dilin u taraf ac, arka taraf da tatl eyleri duyar. Zararl yemeklerden ounun ac olduu malumdur; Aclk duygusunun n tarafa konmasnda, zararl bir maddenin boaz yoluna dzelmezden evel abucak duyulup azdan atlmasn temin edici bir maksat grlmyor mu?... Atlarn otlamalarna dikkat ederseniz buna benzer bir hali onlarda da grrsnz; at, otu dileriyle koparmazdan evvel dileri kapal olduu halde dudaklarn yayarak otlarn zerine yaptrr ve ancak bu muayeneyi yaptktan sonra onu yer. u halde bizim dudaklarmzn i zarnda bulunmyan ve gdalarn mahiyetini anlamaya yaryan bir duygu bu hayvanlarn dudaklarnda mevcuttur. Bu ne iin onlarda var da biz de yok? Bunun cevabn vermek kolaydr.

5 Daha fazla koku alma, grme ve dokunma gibi duygularnn yardmiyle yaamak zorunda olan muhtelif hayvanlarda bu duygular, dier varlklarnkine nazaran ok inkiaf etmi bir haldedir. Farelerin kulaklarndaki hassasiyet inanlmyacak kadar fazladr; bu hayvann 280 metre mikaplk kapal ve sessiz bir yerde bize gre duyulur hi bir sada husule getirmiyen bir ba evirme hareketinden mtevellit mafsal delk ve temaslarn alt metrelik bir mesafeden duyduunu mkerrer tecrbelerimle grdm. Ayn hayvanda koku duygusunun da ne kadar inkiaf etmi olduunu herkes bilir. Bylece cann kurtarmak iin bir kedinin sessiz ayak temaslarn iitmek ve bir mahalle tedeki peynirin kokusunu duymak zorunda kalan bu hayvancazn duygularndaki inkiaf derecesi onun hayati zaruretleriyle ayarlanm bulunmaktadr. Bu maksatl bir tezahr deil midir? Kartallarn ve buna benzer uucu canavarlarn iki bin metreden daha uzaklardaki ufack kular grdklerini biliriz. Byle bir melekeye onlarn ok byk ihtiyac vardr deil mi? 6 Uzviyetteki adaptasyon halleri bo ve manasz eyler deildir. Bunlarn her birinde birer hayati maksat gizlenmitir. Her hangi bir varln muhiti ile olan mnasebetlerine ait artlarda deiiklik husule gelince yeni artlara uygun birtakm morfolojik teekklatn o varlkta husule gelmee baladn grrz. Bu halin en iyi misalini yeni doan ocuklar verir. Ana rahmindeki bir ocuun dardan O2 alarak kann temizlemee ihtiyac yoktur. nki o, saprofit olarak annesinin hazrlad kanla beslenir. Bu sebepten dolay ana rahmindeki ocuun deveran teekklat bakadr. Dnyadakilerde sa ve sol kalblerin birbirleriyle itiraki olmad halde bunlarda bu iki kalb ksm birbirine almaktadr. Demek ki bunlarn sa kalblerindeki kanlar dorudan doruya sol kalblerine geer. Halbuki ocuk doar domaz i deiir. Artk o, kendi kann cierleri vastasiyle kendisi temizliyecektir. Bunun iinde cierlerini faaliyete geirmesi lazmdr. Onun sa kalb kan, evvelce olduu gibi cierlere uramadktan sonra sol kalbe gitmez. Ve byle olmasayd insan yayamazd. Bu ihtiyac karlamak iin ana rahminde iken ak bulunan iki kalb arasndaki delikler doumu mteakip kapanr. 7 Baz hastalklar vardr ki bunlarn dourduu manialar yznden tabii deveran yollarnda baz bozukluklar olur ve kan tabii yollarda baz bozukluklar olur ve kan tabii yollarda deveran edemez ( Cirrhose ). Byle bir mania hayat ciddi ve had bir tehlikeye koyar. Fakat uzviyet buna kar derhal faaliyete geerek tabii halde mevcut olmyan birtakm kan damarlarn inkiaf ettirir. Ve kan bu suretle dier dolatrc yollardan sevkederek kendisini yaatmaa alr. ( 28 ). 8 Eer sinirlerden birisi her hangi bir yerinden kesilip ufak bir paras karlrsa bir mddet sonra kesilen ularn tekrar byyerek vcudn karmakark terihi unsurlar arasndan yryp birbirini bulduklar ve birleerek tekrar vazifeye baladklar grlr. 9- Azda eitli tkrk guddeleri vardr. Bunlarn herbirinden ayr ayr gda maddelerinin hazmna yarayacak hususi evsafta tkrk kar. Her gda maddesine gre bu guddelerden birinin veya dierinin fazla almas bir mellifin dedii gibi: << Sanki azn muhati asnda bir anlay varm >> ( 29 ) fikrini insana verdirecek kadar uurlu bir harekettir. Mesela: Aza alnan bir madde ok kuru ve tatsz, tuzsuz bir eyse ( kil gibi. ) bu maddeyi eritmek ve sulandrmak iin sulu bir tkrk lazmdr. Byle bir halin vukuunda hakikaten en sulu tkr ifraz eden kulakalt guddesi derhal ilemee balar. Bunun iindir ki ald gdalar inemek ve sulandrmak ihtiyacnda bulunmyan balk ve ku gibi hayvanlarn kulakalt guddeleri yoktur. Evvelkinin tersine olarak lokma paralarnn birbirine yapmas ve kaypak

bir hale gelmesi lazm gelen et gibi, bir madde aza alnsa o zaman dier tkrk guddeleri faaliyete geer ki bunlar da yapkan ve kaypak bir su ifraz eden dil ve enealt guddeleridir. Bu hususta prof. Pawlowun yapt tecrbeleri mehurdur. Pawlow nevi tkrk guddesinin azna ayr ayr tbler takarak bu guddelerden ayr ayr mayiler almaa muvaffak olmutur. Bu tarzda hazrlanm olan kpeklere uzaktan gda maddelerini gsterince muhtelif tkrk guddelerinden mayiler gelmee balar. Fakat aslnda dikkata deen cihet udur ki kpee gsterilen gda maddelerinin nevilerine gre baz guddelerden dierlerine nazaran daha az veya daha ok mayi gelir. Mesela, hayvana biraz et paras gsterilse enealt tkrk guddesinden daha fazla mayi geldii ve kulakalt guddesinden hi mayi gelmedii, halbuki ayn kpee ekmek paras gsterildii takdirde tersine olarak enealt guddesinden birey gelmeyip kulakalt guddesinden ok mayi geldii grlr. Buna benzer hikayeyi bir oumuz hatta dikkat etmeden ok defa tecrbe etmiiktir. Uzaktan sular akan bir limonu grmek ve hatta hatrlamak bile insann az suyunu oaltr. Ve burada da en ziyade dilalt guddesi bulunur. Bunun sebebi nedir?... Belki birdenbire bunu bulamayz fakat uzviyetin her hareketinde mevcut olan maksatl bir i grnmnden bu hadisenin hari kalmyacan biliriz: Biliriz ki uzviyette bir hamz ve kalevi muvazenesi vardr. Bu muvazene birok hayati ilerde ehemmiyet kazanr. Bu miyanda azda fazla ekiliin bulunmas buradaki hazm ilerini bozar. Binaenaleyh uzviyet azn bu halini hayati bakmdan dzeltmek zorundadr. Bunun iin az sulandrmaa balar. Fakat meselenin asl dikkate deer taraf udur ki azn dier guddeleri arasnda en kalevi mayii ifraz eden gudde dilin altndakidir ve burada da bu dilalt guddesi almaa balar. Ve hatta eki madde daha aza alnmadan onu tadil edecek mayii az bu suretle hazrlam olur. 10 Az suyunda olduu gibi mide suyunda da ayn ahenktar faaliyetler vardr. Mesela iyi bir hazm iin midenin eki olmas lazmdr; ve bunun iin midenin suyu ekidir. Bu ekilik derecesi litrede 1 - 7 gram arasnda deiir. Bu derecenin hem aadan hem de yukardan hudutlarn amas zararldr. te burada da maksatl bir dzenin varln gryoruz. 11 Uzviyette her i normal halinde mutlaka bir maksada, bir gayeye mteveccih olarak yaplr, fakat bunlarn hi birinden bizim haberimiz olmaz. n vitro tecrbelerle malumdur ki krmz kan kreyveleri hipotonik bir mahluln iine konursa bu mahlul evvela bu kreyveleri iirir; sonra da ierlerindeki hemoglobin maddesinin kreyveyi patlatp dar kmasna sebebiyet verir. Ve bu suretle kreyve harabolur. Demek ki uzviyette bu maddelerin harabolmamas iin, fizikoimik bakmdan muayyen artlar haiz bir mahlulde ( izotonik ) muhafaza edilmeleri lazmdr. te kan suyu bu eraiti haizdir ve uzviyet onu bu artlar altnda tutmaa byk bir titizlikle gayret eder. Halbuki hayati bir takm dier zaruretler yznden bedene mtemadiyen su sokulur ve bedenden su itrah edilir. Yani kan suyunun bu izotonik artlar mtemadiyen deimelere maruz kalr. Eer bu ie mani olacak nazm mihanikiyetler araya karmam olsayd kansuyu iinde yzen ve hayatn lazm gayr mufark olan krmz kreyveler birka saat zarfnda eriyip gider ve insann hayatn uzatabilmesi mmkn olmazd. Halbuki i byle olmuyor: biz kan suyunun izotonik durumunu bozmak iin dardan damara ne kadar bozucu ( anizotonik ) mahluller rnga edersek edelim, bu ite asla muvaffak olamayz. Yani kan suyunun lzumlu olan izotonik artlarn bozamayz. Mesela kana fazla sulu mahluller gnderirsek kann sulanma tehlikesini gren uzviyet derhal buna kar faaliyete geer ve kan koyulatrmaa alr; bunun iin vcudn rglerinden tuzlar kana eker, bir ksm suyu dar atar. Eer kana koyu maddeler

gnderirsek bu defa da evvelkinin tersine olarak su sarfiyatn azaltr, susuzluk duygusunu dourarak dardan vcude su sokulmasn temin eder. Ve kan bu eit mihanikiyetlerle sulandrmaa alr. 12 Teneffs filine yaryan ve uzviyetin oksijen ihtiyacn temin eden madde hemoglobindir. Demek ki bu madde hayatn en lzumlu unsurudur. Bununla beraber bu maddenin kanda serbeste dolamas ok zararldr, nk kann fizikoimik artlarn bozarak vcude bir zehir gibi tesir eder. Halbuki uzviyet bedene hibir zarar vermeden hayat iinde elzem olan bu maddeyi kanda saklamann aresini yle bulmutur: te biraz yukarda ismi geen krmz kreyveler bunun iin yaplmtr ve hemoglobine bunlar adeta bir kutuluk vazifesini grrler. Hemoglobin maddesi bu kreyvelerin iinde mahfuz bir halde bulunarak uzviyete zarar vermeden vazifelerini yapar. imdi, baz hallerde, mesela fazla beden eksersizlerinde uzviyetin fazla oksijen ihtiyac olur; halbuki uzviyetin oksijenden istifadesini temin eden vasta hemoglobin maddesidir. Bunun iin bu maddenin burada kafi derecede oalmas lazm gelir; ve oalr. Fakat kanda serbeste bu maddeyi dolatrmaa msaade etmiyen uzviyet ayn zamanda onlarn kutusu olan krmz kreyveleri de fazlaca imal etmee balar. Uzviyet oksijen ihtiyacn tatmin ettikten sonra hemoglobin ve kreyveler normal hale avdet etmek zere tekrar beraberce azalrlar. 13 Kabul edildiine gre dalak krmz kreyvelerin mezardr. Onlar burada harabolurlar. Buna mukabil kemik ilii de onlarn yerine yenilerini imal ederek kana gnderir. Eer beklenmedik bir zamanda uzviyette bir oksijen kifayetsizlii hasl olursa, mesela karbon oksidi zehirlenmesi, atmosfer tazyikinin azalmas, asfeksi gibi bir halin vukua gelmesi veya bedenin birdenbire mhim miktarda kan kaybetmesi hallerinden birisi vaki olursa uzviyet derhal buna kar hayati tedbirleri almak iin faaliyete geer yle ki: evvela kemik ilii normal kudretinden daha fazla alarak kana fazla krmz kan kreyvelerini gndermee balar; hatta eer onun bu faaliyeti hadisenin tamirine kafi gelmezse kemik ilii lzumundan fazla acele hareket etmee balar, yani artk kreyvelerin olgunlamasn beklemeden sratle kana henz olgunlamam gen hceyreleri gnderir. Burada, ne olursa olsun deyip azami sratle bir felakete kar koymak istiyenlerin telal hali vardr. Fakat i bununla kalmaz, uzviyet bir taraftan bu ii yaparken dier taraftan da kana gnderilen kreyvelerin muhafaza edilmesine alr. Bu sebepten dalak, kreyveleri tahribetmek iine muvakkaten nihayet verir. Ve ayn zamanda kendisinde depo maddesi halinde veya tahribedilmek zere sakl bulunan dier kreyveleri de dar, kan yollarna atarak faciann nn almaa alr. Eer vahamet ok fazla ise ve btn bu faaliyetler kafi gelmiyorsa ne olur bilir misiniz?... Mutat halde krmz kreyvelerin makteli olan dalak vazifesinin deitirir ve onlar tahribedecei yerde yeniden imal etmee ve bu suretle kemik iliiyle ayn istikamette, beraber almaa balar. ( 30 ) 14 Miyokart infarktusu, bir ksm kalb adelesinin lm ile mtefark bulunan mhlik bir hastalktr. Bu hastalkta kalbin mmkn olduu kadar az almas lazmdr. Esasen hastaln tedavisinde tutulan yol da budur. Fakat uzviyet bunu daha emin ve esasl yollarda temin etmee alr. Bu hastalkta damarlar geniler, kan tazyiki der ve bu yzden kalbin zerine yklenen yk azalr, kalb az almaa balar. Fakat doktorluun yeni rendii bu hakikati bundan on binlerce sene evvel cahil ve vahi bedeni biliyordu!

15 Fakat uzviyetin d messirlere kar kendini korumak maksadn gden bunlardan daha ince ileri vardr. Trigeminus siniri umumiyetle teneffs refleksini uyandrarak nefes alp verme iini hzlandrr. Fakat tuhaf udur ki ayn sinirin burun iini diyen ksmlar evvelkinin tersine olarak teneffs iini yavalatc tesire maliktir. Acaba bunun sebebi nedir? Bu ayr sinirin muhtelif yerlerde birbirine zt iler grmesinin gayet kymetli ve hayati bir sebebi vardr; baknz nasl: Bu sinirin teneffs merkezi zerine olan durdurucu tesiriyle, burna kaan zararl bir gaz veya madde karsnda, istein dnda olarak birdenbire nefes durur ve bu sayede zararl gazn cierlere gitmesi tehlikesinin ilk hamlede nne geilmi olur. Mesela, bir tavann burnuna su damlatlsa hayvann nefesi derhal pasif bir zefirde 1020 saniye kadar durur. Keza bir ata kloroform koklatlsa hayvann nefesi durur. imdi eer bu sinir, bedenin dier yerlerinde olduu gibi burunda da teneffs iini hzlandrm olsayd bu muzr maddeler karsnda nefes duraca yerde bilakis hzlanr ve tehlikeyi arttrrd. Grlyor ki ayn sinirin hayati hususiyeti vcudun ihtiyacna gre deimektedir. Bu eit hadiseler bize, insann uzuvlar iin deil, uzuvlarn insan iin mevcut olduunu gsterir. 16 Bazen de zararl bir maddeye kar muhtelif ynden uzviyetin insicaml, adeta birbirini destekleyici reaksiyonlar vardr ve byle mudil mdafaa sistemi uzviyette oktur. Bu hal tehlikeli bir dmana kar muhtelif kuvvetlerini seferber eden bir cemiyetin haline benzetilebilir. Bunlardan bir misal verelim : Uzviyet iin hereyde olduu gibi CO2 gaznn da fazlas zararldr. Bunun zararl ksmlar uzviyetten atlacaktr. Bunun iin de en iyi atlma yolu akcierlerdir. Fakat bu itrah iinin en iyi bir ekilde yaplmasn uzviyet dnm ve yapmtr. Karbon asidinin cierler yolu ile en iyi bir tarzda atlabilmesi iin u mihanikiyetin bir araya toplanmas lazmdr: a CO2 yi ihtiva eden kann cierlere mmkn olduu kadar fazla miktarda gelmesi; b Kann bu maddeden mmkn mertebe fazla kurtulabilmesi iin cierlerde uzunca bir zaman durmas; c CO2 yi atp yerine O2 yi fazlaca almak iin dardan cierlere ok miktarda havann girip kmas, yani vantilasyonun artmas. te byk bir hayati maksat iin alan uurlu amilin yani ruhun bu mihanikiyetleri eitli yollardan temin ettiini gryoruz. yle ki : Uzviyette CO2 oalnca H konsantrasyonu artar, halbuki H iyonu teneffs merkezini kamlar ( 11 ) ve bu hal derin nefes alma ve cierlere fazla havann girmesini mucibolur. Yukarki ( c ) mihanikiyeti bu suretle tahakkuk eder. ( b ) mihanikiyetine gelnce : CO2 gaznn kalbi yavalatc tesiri vardr, yani bu gaz bir taraftan teneffs merkezini kamlarken dier taraftan kalb merkezini uyuturur ve bu suretle kalb yavalar, kalb yavalaynca kann ak da yavalar ve bunun neticesinde kan cierlerde uzunca mddet kalr. ( a ) Mihanikiyeti de u suretle tahakkuk eder : CO2 gaznn tesiri altnda damarlar geniler ve bilhassa cierlerdeki damarlarn genilemesi cierlerde fazla miktarda kann toplanmasn mucibolur. Grlyor ki burada da muhtelif fizikoimik amiller muayyen ve hayati bir maksatla ayarlanm bulunmaktadr. 17 Buna yakn dier bir insicaml mdafaa tertibini de d suhunet farklar karsnda kalan uzviyetin reaksiyonlarnda gryoruz. Hava soudu, mee baladnz ne yapardnz?... lk i olarak scak bir yer ararsnz. Bunu bulamazsanz, vcudnz bir takm eyaya sararak

souktan saklamaya alrsnz. Fakat unu hi unutmamak lazmdr ki eer bedenimizin muhafazas sadece bizim bu iradi gayretlerimize kalsayd dnyaya oktan veda etmi olurduk. Netekim souun ldrc tesirlerine kar yukarki tedbirler asla kafi gelmez. Bu ite de yarm yamalak bildiimiz veya hi sezemediimiz birok i mihanikiyet faaliyete geer. Ve mkemmel bir mdafaa sistemini vcude getirir. Souk bir yerde kalnca evvela iimizde yrmek, hareket etmek, ellerimizi birbirine srtmek, hatta tepinmek gibi yar ihtiyari bir istek belirir. Bunun manas udur : Bu hareketler sayesinde iliyen adalelerimiz bedenimizdeki yanc maddeleri fazlaca miktarda yakmaa balar. Ve bundan da hararet husule gelir. Ve bu hararetli soua kar kendimizi korumaa alrz, fakat dediim gibi oumuzun bilmedii bu yar iradi mihanikiyet bizi souktan korumaa kafi gelmez. Bunun yannda ayn maksad daha messir bir ekilde temin eden ve tamamiyle istek d bulunan dier bir hadise cereyan eder ki o da her tarafmzn titremee balamasdr. Bunda da gaye yukarkinin ayndr. Fakat hayat bakmndan lazm olan muayyen hudutlardaki hararet derecesinin muhafazas iin uzviyet bu yukarda sylediklerimden daha kark tertibata maliktir. Soua maruz kalnca ciltteki kl damarlar hemen bzlr. Bu suretle ayn zamanda iki mdafaa tertibi birden kurulmu olur : Bunlardan birincisi kan ktlesinin mmkn olduu kadar soukla, yani muhitle temasn azaltmak ve bu suretle onu soumaktan korumaktr. Zira ciltteki kl damarlar bzlnce kan cilt sathndan uzaklar, ve ierlere doru atlr. kincisi de damarlar bzlnce ciltteki ter guddelerine az kan gideceinden her zaman mevcut olan azok terleme hadisesi muvakkaten durur ki bunun da faydas udur : evvela scak olan terle vcut, scaklnn bir ksmnn dar srklenip gtrlmesine engel olur saniyen, ter kururken etrafndaki harareti de ekip, gtreceinden buna kar gelinerek deri sathnn bsbtn soumasnn nne geilmi olur. Fakat vcut soumasnn ne kadar tehlikeli olduunu iyi bilen uurlu varlk, btn bu tedbirleri de kafi grmez. Ve bu mhlik amile kar daha messir arelere ba vurur. Bu arelerden birisi udur: yannca fazla hararet nereden ve ayn zamanda uzviyetin kmr mesabesinde olan eker ve bilhassa ya maddeleri vardr. te uzviyet bunlar yakp hararetlerinden istifade etmee balar. Bu sebepten dolay soukta insann yal ve ekerli yiyecek ihtiyac artar. Geri bu neviden maddeler uzviyette esasen depo edilmi bir halde bulunursa da uzviyet evvela bunlara dokunmak istemez. Daima ihtiyat maddesini saklamak basiretini gsteren uzviyet, ilk ihtiya karsnda elini hemen depoya uzatmaz. htiyalarn evvela dardan temin etmee urar. Ancak dardan bulamad takdirde kendisinden kullanmaa balar. te bu suretle yalarn ve ekerlerin bolca miktarda yanmas adeta bir kalorifer iini grr. ok scak bir yerde kalnca ayn faaliyetin, tersine olarak vukua geldiini grmee balarz. Burada uzviyet evvelkinin tersine olarak btn hareketleri en az haddine indirir, derideki kl damarlarn aarak oraya fazla miktarda kan gnderir, terlemei kolaylatrr ve nihayet kalorifer ocan iyice kller, vcutte yanma hadisesi azalr. 18 Biraz da vcudn kimya laboratuvarna girelim; uzviyetteki imk faaliyetlerin incelikleri en kabiliyetli kimyaclara bile ta kartacak mahiyettedir. Bedende baz imik maddeler vardr ki bunlar uzviyetin biyoimik taamllerinde muhammiz veya mrci roln oynarlar. Ve icabnda kullanlmak zere vcutte demirba eya gibi sakl tutulurlar. Mesela bunlardan biri sistinsistein sistemidir. Biliyoruz ki bu uzviyetteki amin asitleri arasnda sistein vardr. Bu asidin vcude dorudan doruya faydas yoktur. Fakat onun mhim bir katalizr rol vardr ( 16 ) iki sistein maddesi yanyana gelince birleerek H

larn baka bir maddeye verirler, ve bu suretle birleen iki sistein maddesi bir sistin maddesi haline geer. Keza bu sistin de icabnda gene iki sisteine ayrlarak evvelce brakm olduklar H larn baka maddelerden geriye alrlar. te uzviyet bu mihanikiyetten istifade eder ve biyoimik teammller iin icabeden H verip almalar bu suretle temin eder. Burada uzviyete dorudan doruya lazm olmyan iki maddenin, srf vcudn imik hayati taamlleri iin lzumu bulunan nc bir maddeyi sinelerinde saklamak zere vcutta mevcut olmalar ayrca dikkate ayandr. 19 Gene byle dikkate ayan olan bir mihanikiyet daha vardr; baz maddeler vardr ki gerek saf halde, gerek muhtelif mrekkepler halinde bulunduklarna gre uzviyette ya hi bir tesir gsteremezler veya muhtelif iddette biholojik tesirlere malik bulunurlar. te uzviyet ihtiyacna gre bunlar ya saf halde veya muhtelif mrekkepler haline sokmak suretiyle kullanr. Bu maddelerden birisi kolindir. Kolin, kanda serbest veya eitli mrekkepler halinde bulunduuna gre rahim, barsak ve kan tazyiki zerinde ok muhtelif iddette tesirler yapar. Fakat ayn madde, fosfatitlerle birletii zaman uzviyette hibir biyolojik tesir yapmaz. Eer uzviyet kolinin tesirine lzum grmyorsa uzviyette ne serbest halde, ne de dier mrekkepler halinde kolin bulunmaz. Fosfatitlerle birleik olarak bulunur. Ve bu takdirde bu madde vcutte garfaal bir depo maddesi halinde saklanr. Uzviyet kolinin biyolojik tesirine lzum grnce ihtiyac nispetinde bu maddeyi fosfatitlerden ayrarak muhtelif tesir iddetine malik mrekkepler haline sokup kullanmaa balar. Mesela saf kolinin barsak hareketlerini arttrmak iin yapt iddetini bir farzedersek sirke asidi ile olan birleik kolinin tesiri 100 olur. Ketopropiyon asidi ile birleik olan kolinin tesiri ise 300 olur. Uzviyetin, ihtiyacna gre bu maddenin byk iddet tesir farklarna malik eitli mrekkeplerinden birini intihabederek kullanlmas kr bir kuvvetin ii olamaz. 20 Yeni fizyopatolojik aratrmalar uzviyette geen maksatl mekanizmalarn o kadar hayrete deer inceliklerini ortaya koymutur ki onlarn izahlarn yapacaz derken daha kark dier mihanikyetlerle karlayor ve iin iinden kamaz bir hale geliyoruz. Bunlardan da bir iki misal vereceim. Bbrek vazifeleri aratrmalarnda buna benzer incelikler oktur. Had bbrek iltihabnda bu uzuvdan suyun gemesi ok zararl ve tehlikelidir. Bu bilgi bizi, bu hastaln tedavisinde hastay a ve susuz brakmaa sevkeder. Fakat bizim ancak son asrlarda rendiimiz bu hakikati muhakkak ki uzviyet insanln doduu tarihten itibaren biliyordu. nk buna kar lazm gelen korunma tedbirlerini daha o zamandan itibaren alm bulunuyordu. Bu tedbir baz mihanikiyetlerle kendini gsterir; yle ki: bu hastalkta kan tazyiki ykselir, kan tazyikinin ykselmesi kl damarlarnn daralmasiyle mterafktr, bunlar arasnda bilhassa idrar szen bbrein kldamarlar da daralr. te bu hal bbree az kan gelmesini ve bunun neticesi olarak da az idrarn kmasn ve bbrein dinlenmesini mucibolur. 21 Keza, insan kafasnn en gizli bir yerinde sakl hipofiz denilen bir gudde vardr. Bunun hayati fonksiyonlar tanzim edici olarak kard birok hormonlar arasnda bir de adiyretin denilen bir hormonu vardr. te bu hormon icabnda idrarn azalmasn veya oalmasn mucibolur, yle ki : Bbrek kldamarlarndan szlen su bu uzvun dier ksmndaki enbubeler tarafndan tekrar emilerek idrar haline gemeden, beden tarafndan geri alnr. Ve bu suyun emilemiyen ancak pek kk bir miktar ( 9-1 / 100 ) idrar halinde dar kar. te tabii halde durum byledir. Halbuki adiyretin hormonu bu enbubelerin suyu emme kabiliyetini arttrr u halde bu hormon kanda ne kadar fazla miktarda bulunursa enbubeler bbrein kldamarlarndan km olan suyu o kadar fazla miktarda emerler ve bu

hal idrar olarak dar kacak suyun miktarn o nispette azaltr. ( 31 ) Eer bir insan fazla su alrsa uzviyette su zehirlenmesi denilen hayat tehlikeye koyucu bir hal vukua gelir. te bu oalan suyun zarar vermemesi iin uzviyetin dier sarfiyatiyle beraber bbreklerden fazlaca miktarda karak vcutten atlmas lazmdr. Bu ihtiya karsnda kafann en gizli bir yerinde saklanm olan hipofiz guddesi dier hormonlarn her vakit olduu gibi kana gndermekte devam ettii halde bu adiyretin hormonunu tutar ve kana gndermez, veya ihtiyaca gre pek az miktarda gnderir. Bundan mahrum kalan bbrek enbubeleri kendisine gelen suyu fazla miktarda emip vcude gnderemez, byle olunca suyun mhim bir ksm idrar halinde dar kar ve vcut fazla su yknden kurtulur. Bunun tersine olarak insan suyu az alrsa uzviyetteki suyun tasarruf edilmesi lazmdr, susuz hayat olmaz. O zaman hipofizde cereyan eden hadiseler evvelkinin tersine olur: Bu gudde, adiyretin hormonunu fazlaca miktarda ifraz ederek akar kana gnderir. Bu hormonun tesiri altnda bbrekteki tbli hceyrelerinin, suyu emme kabiliyeti artar. Bu suretle bbreklere girmi olan suyun evvelkine nispetle daha byk bir ksm geri alnarak tekrar uzviyete sokulmu olur ve idrarn miktar azalr. Uzviyette geen hadiselerin hepsinde hayati ve koruyucu bir maksat vardr. Bu hadiseler sayszdr. Dar bir ademci materyalist gr ile bu ilerde tezahr eden maksad inkar etmek belki kolay olur ve ilk hamlede btn bu hadiselerin yalnz fizikoimik kanunlarla izah edilebileceini zannedenler bulunur; fakat acele etmeden hadiselerin akn ve bilhassa birbiriyle olan mnasebetlerini adm adm takibetmek lazmdr. Esasen dnyada ve hassaten mahsusat alemimizde hi bir hadisenin fizikoimik kanunlar dnda cereyan edemiyeceini biliriz; bunu inkar etmek, dnyamz kanunlarn ve icaplarn inkar etmek olur. Fakat burada da illet ve neticeyi birbirine kartrmadan dnmeliyiz; ve unu da hi unutmamalyz ki daima atl hareketler halinde kendini gsteren fizikoimik hadiselerden, uzviyetin her an deien ihtiyalarna ll cevaplar vermek kudreti beklenemez. Byle bir eyi dnmek de dnyann dndaki kanunlar ve icaplar inkar etmek olur. Bu fikrimi bir misalle izah etmee alacam: Bir eker hastasn ele alalm, bunun kannda fazla miktarda eker vardr. Acaba burada, eker neden kanda fazlalamtr? Hadisenin ekline bakarsak, ekerin kanda bilakis azalmasnn lazm geleceine hkmetmemiz icabeder, zira byle hastalar mtemadiyen idrarlar ile vcutlerinden ekeri dar atmaktadrlar. Acaba uzviyette eker oald iin mi ekeri dar atmaktadrlar. Acaba uzviyette eker oald iin mi ekeri dar atyorlar? Hayr! Bilakis hastalarn dardan eker almad baz vakalarda bile uzviyet btn ekerlerini dar atp bitirdikten baka dier yap maddelerinin bir ksmn da ekere evirip dar atar. Burada ekerin idrarla dar kmas bir neticedir. Bu, hastaln asl kendisi deildir. O halde kanda ekerin oalmas m asl hastalktr? Hayr, bu da deil. Peki, hastalk nedir ve kanda neden ekerin miktar oalmaktadr? Biliriz ki beden rglerinin ekersiz yaamas mmkn deildir. Ve bugn anlalmtr ki eker, eskiden zannedildii gibi, hceyrelerin sadece bir enerji maddesi deil, esas unsurlarndan biridir. u halde beden rgleri ekerden mahrum kalnca lrler. Netekim eker hastalarnn bazlarnda grlen gangrenler, rglerin ekerle beslenmemi olmasndan ileri gelir. Halbuki bu hastalarn bedenlerinde, hekimliin henz iyice izah edemedii, fizikoimik bozukluk neticesinde, yani gliko-reglasyonun bozulmas neticesinde, eker metabolizmas uzviyetin bu maddeden istifade edebilecei ekilde cereyan edememektedir;

daha dorusu, bedende ekerin glikoz halinden glikojen haline geme nispeti normal insanlardakine nazaran azalmtr. ( 106 ) te buraya kadar geen hadiseler fizikoimik amenyelerin neticeleridir. Ve bunlar da ilim sahasnda henz tamamiyle aydnlatlm deildir. Yalnz i burada kalmyor ve bu hadiselerle beraber birtakm maksatl, uurlu bir zekann messiriyeti de kendini aka gsteriyor: rgler ekerin ancak glikojen halinden faydalanrlar, glikoz halinde kalan eker hceyreleri besliyemez. Yukarda sylediimiz gibi, hastalk yznden glikozun glikojene evrilme nispeti azalnca hceyreler, kendilerine lzumlu olan maddeyi, yani, glikojeni kafi derecede tedarik edemezler, fakat bunun temin edilmesi lazmdr, ite yukarda bahsettiimiz zeki messiriyet, burada rglerin glikojen ihtiyacn temin etmek iin olduka messir bir areye ba vurur ve kanda normalden fazla glikoz bulundurarak glikojen olma nispetindeki azl uzviyet lehine telafi etmee urar. u halde hiperglisemi denilen, ekerin akar kanda fazlalamas hali bir mdafaa mekanizmasdr, fakat hayati maksatlara matuf olan bu mekanizmann idaresini hangi ilmi selahiyetle kr fizikoimik tesadf ve tesadmlere brakabiliriz? Buradaki mekanizma fizikoimik bir hadisedir ve o da udur: Biliriz ki bir ktlevi tesir kanunu vardr; bu kanuna gre, birbiri zerine tesir eden iki cisim kar karya gelince bunlardan birinin fazla byk olmas kimyevi taamln o nispette abuk ve mtebariz olmasn intaceder. Fakat bu bir kanundur ve her yerde her ihtiyaca gre o, tatbik sahasna konabilir. Netekim burada da bu kanundan istifade edilmitir. Eer akar kanda glikozun miktar normal hudut iinde bulunmu olsayd hastann glikozdan glikojen yapma kabiliyeti azald iin, rgler kafi derecede glikojen bulamyacakt. Ve insan beslenemiyecek, lecekti. te yukarki ktlevi tesir kanunu burada tatbik edilerek rgler iin lazm olan glikojen miktar temin edilecek nispette glkoiz akar kanda oaltlmtr. Peki ama, bu kanunu tatbik eden kimdir? Bu kanunun icaplarna lzum gren ve her gle ramen onu tatbik sahasna karmakta bu kadar acele eden kimdir? Buradaki mekanizmann fizikoimik bir yoldan vukua geldiini nasl herkes kabul ederse, bu yolun hayati byk bir maksada mteveccih olduunu da ylece kimse inkar edemez. O halde bu maksad hamil olan unsur nerdedir? Uzviyette geen btn maddi hadiseler fizikoimik kanunlara tabidir, fakat bu hal, eker hastalnda olduu gibi dierleri hakknda da yukarki suallerin varit olamyacan intacetmez. Ve btn bunlarn uurlu ve zeki bir messirini, bir amilini aramak lazm gelir; acaba biz bu amili kendi aciz vastalarmzla bulamyoruz diye inkar m etmee mecburuz? Hayr, hayr. Byle bir mecburiyeti vehmetmek geriliin en by olur. Eer dnyada bulunmyan ve hemen bilinmiyen her eyi inkar etmek adet olsayd insanlk henz ilk devirlere ait iptidailiinden kurtulamazd!... Mamafih, Bu mlahazadan sonra da bu ilerde, mesela yukardaki eker hastal misalinde, hadiseleri gene kr kuvvetlerin arpmalariyle izah etmee almak sevdasndan kendini kurtaramyacak kimseler bulunabilir ve bunlar yle bir fikir ortaya atabilirler : eker hastalnda, rglerde husule gelen alk neticesinde sinir merkezlerinin yardm ile asabikimyevi bir yoldan kanda eker oalyor ve bu da tesadfen uzviyetin iine yaram bulunuyor! Keke bu fikirle btn meseleler halledilmi olsayd da hayatn muammalarn dnyamzn dndaki amiller arasnda aratrmak yorgunluundan hepimiz kurtulmu olsaydk!

Fakat, bir iki tabir kullanmakla, birok karanlk dehlizlerden mteekkil bir fikir labirenti kurmakla duygu ve dnceler hapsedilemiyor. Bugnk insanlarn ou fizik kurallarnn deil, hadise cereyanlarnn cazibesine balanmay tercih ediyorlar. te bunun iindir ki yukarda bahsedilen asabi-kimyevi yol hikayesi insann kafasna taklr : Asabi refleksleri uyandran huceyrelerdeki alk hali bu iin yegane amili olsayd, bu amil devam ettii iin, ekerin kanda boyuna ykselip gitmesi lazm gelirdi, fakat vcut iin baka bir bakmdan zararl olan bu hale de meydan verilmiyor, yani uzviyette biriken eker idrarla dar atlyor. Hi phesiz bu da evvelki gibi fizikoimik kanunlara tabi bir hadise olmakla beraber, vcudn hayat yolundaki nizamn korumaa mteveccih bir itir. O halde sual, hem de daha genilemi bir ekilde gene akta kalyor: Hayat yolunda btn bu fizikoimik kanunlardan faydalanmak lzumunu gren ve onlar tek bir gaye etrafnda toplyan unsur nerdedir? Rasgele iki tan birbirine arparak krlmasiyle ayn talar krmak maksadn gderek birbirine arpan bir adamn hareketi arasnda, fizik bir hadise olmak bakmndan, hibir fark yoktur, fakat illiyet prensibi bakmndan ikinci hadisede fazla olarak grlen bir ey vardr. Ve gren gzler, dnebilen kafalar iin bunu inkar etmek mmkn deildir. Bizim fizikoimik manada kabul ettiimiz ey, uzvi unsurlarn binbir eitte grlen ve birtakm kanunlar altnda cereyan eden alakal mnasebetlerinin tezahr ve tahakkukundan ibarettir. Fakat bunlarn bile bize karanlk grnen pek ok noktalar vardr ki bu noktalar, ruhun mdahalesini kolaylkla inkar etmemize yaryan birer ak kap halinde durmaktadrlar. Hakikatte burada biyolojik bir sentez vardr, bu sentez, iini niin yaptn bilen, uurlu, zeki bir varln eseridir. Bu varln istihdaf ettii yksek maksatlar maddenin atl ve monoton hareketleriyle telif ve izah etmek mmkn deildir. 2 Ruhun messiriyetine tezahr zemini olan vastalar Acaba, ruh dediimiz bir varlk maddeler zerindeki messiriyetini hangi yollardan tahakkuk ettiriyor? Bu hususta muhtelif ispiritalist ekol saliklerinin ileri srd eitli fikirleri vardr. Dinler umumiyetle ruh ve beden arasnda mutavasst maddelerin bulunup bulunmad hakknda vazh bir ey sylememiler veya dorusu hibir ey sylememilerdir. Bir ok dini telakkilere gre ruh - beden mnasebeti anlalmaz bir karklk iinde boulup kalmtr. Biz bu nokta zerinde duracak ve mnakaa yapacak deiliz. Dinler umumiyetle domatik bir imana dayanr ve byle bir imanla mdafaa edilen her hangi bir fikir buradaki mevzularmza girmez. Fakat bu dogmatik dncelerden baka bir de ruhun madde ile mnasebetlerini izaha alan dier ispiritalist ekol salikleri vardr. Bu ekollerden balcalarnn zerinde biraz durma faydal gryoruz. Bunun iin bu ekol sahiplerinin ruh - beden mnasebetlerine dair dncelerini, hakiki hviyetlerini bozmamaa alarak ksaltlm bir ekilde gzden geirmek lazmdr.

Burada bizi en ziyade alakalandran iki meslek vardr ki ie evvela bunlarn dnceleri zerinde durmakla balyacaz. Bunlardan biri teozoflar, dieri de ispiritistlerdir. Teozoflar arasnda da azok gr farklar bulunduu iin bunlarn da ayr ayr mtalaas lazmgelir. Bilhassa Hindistanda yaylm olan ark teozofisi ile, daha ziyade Avrupa da taraftarlar bulunan garp teozofisinin birbirinden ayrldn gryoruz, fakat ayn zamanda garp teozoflar arasnda da gr farklariyle ayrllar mevcuttur. te bahsimizi daha ziyade aydnlatmak ve bilhassa Neo- ispiritalizma grlerini tebarz ettirmek iin bir ka sayfamz bu fikir sahiplerinin telakkilerine tahsis ediyoruz.

A ark teozoflarna gre ruh beden mnasebeti ark, daha dorusu Hint teozoflar, Avrupada teozofi nam altnda yaylm olan meslein talimatn kendi telakkilerine uygun bulmazlar. ( 101 ) ark teozofisinin btn teferruatn bu dar sayfalarn iine sdrmaa imkan yoktur. Biz bunlar olduka ksaltmaa alarak okuyucularmza sunacaz. ark teozofisine gre : nsan varl kendisini muhtelif planlarda vasflandran ayr ayr unsurlardan mrekkeptir. Bunlarn dnda insana ait bir varlk yoktur. Acaba bu unsurlar nelerdir? Evvela insan ayr ayr iki varl ile mtalaa etmelidir : Bunlardan birisi onun yksek ve hakiki varldr; bu varlk unsurdan mteekkil mkemmel bir varlktr, Allahtr. Bu yksek varln unsurlarndan biri slam tasavvufunda da Zat diye gemi olan Soi dr, Sanskrit diliyle bunun ad Atma veyahut Atman dr. Atmann tek bana bir ahsiyeti yoktur. O, herkese ve her eye amildir. Atman tek bana bir ferdiyet gstermez, fakat ferdiyet sahibi olan insan bu unsurla kymetlenir. nsann ferdi ahsiyetini ikmal etmesi iin dier bir unsurla daha birlemi olmas lazmdr, bu da onun yksek varlnn ikinci unsurunu tekil eder. Bu unsura bizim anlyacamz manada nefis diyebiliriz, teozoflar manas derler. Manas, insan dncesinin ( Pensee ) ve istidlal melekesinin ( Raisonnement ) bir aletidir. Alemmul olan Atman ile birleerek insan ferdiyetini meydana getirmee yaryan unsur budur. Bu, insana: ( Ben varm! ) dedirten ve kendi ferdi ahsiyeti hakknda onu uurlandrmaa yardm eden unsurdur. Fakat bu iki unsurun birleebilmesi iin nc, mutavasst bir unsura daha ihtiya vardr ki buna teozoflar buddhi derler. Buddhi ruhani bir unsurdur. O, Atmann hem bir intikal vastasdr, hem de onun alemdeki bir inikas ( reflet ) dr. nsann yksek tahadds ( ntution ) ve ilham ( nspration ) kayna budur. Zira buddhi, Atmann Yksek vasflarn insann yksek trinitesi zerinde akis ve tecelli ettirir. te bu unsurun birlemesiyle insann yksek varl meydana gelir ki teozoflar buna yksek trinite ( La trinite superrieure ) derler. Yksek trinite, teozoflarca hem Ruh, hem de Allahtr, ayn zamanda mkemmel bir insandr. Grlyor ki baz mahalli tadilatla baka yerlerdeki birok ispiritalist dncelerde kendisini gsteren teslis hikayesi ark teozofisinde de vardr.

Demek, teozoflar gre, madde iinde veya madde dnda gibi ayrlm varlk mefhumlar bahis mevzuu deildir. Burada maddi mefhumun ne hududu, ne de imkanlar itibara alnmamtr. Belki mnteha kabul edilen bir noktada, Allah, nsan, Ruh ayn ey telakki edilmektedir. Fakat bu yksek trinite de tekemml etmek ihtiyacndadr. Bu da ancak kesif maddeler dnyasnda olur. Yani Ruh veya Allah kesif maddelerden mteekkil dnyalarn dnda mkemmelleemez. O, kesif dnyalarda bir mddet geirdikten sonra ykselir ve kendi asl vatanna avdet eder ki teozoflar buraya Devachan ( = cennet ) derler. Yalnz, yksek trinite dorudan doruya dnyaya inemez, bunun iin onun mutlaka daha dier drt unsurla birlemesi lazmdr. Bu drt unsur, sufli tabiattadr. Onun iin insann bu unsurlardan mrekkep varlna katerner ( Quaternaire ) derler. u halde dnyada yayan bir insan, bir yksek trinite ile bir de katernerden mteekkildir. Bu suretle, insan heyeti umumisiyle 7 unsurdan teekkl etmi bulunmaktadr, bunlardan yksek, drd de alak unsurlardr. Ykselmek maksadiyle dnyaya inmek iin alak katerner varl ile birleirken, yksek trinite zaruri olarak yksek vasflardan mhim bir ksmn kaybeder, sflileir ve kararr. Zira katerner varl tekil eden drt unsur alak tezahrlerin kaynadr. Bu unsurlar dnyada grdmz sufli duygular, fikirleri, temaylleri, ihtiraslar ve btn aa vasflar ihtiva eder. Katerner kompleksin unsurlar da iki zmrede mtalaa edilebilir. Bunlardan birincisi ve en sfli olan dnyada tandmz bedendir. Teozoflar buna sthula-sharira derler. Bu beden dnya maddelerinden yaplmtr. Kompleksin ikinci ksm ayrca unsurdan mteekkildir ki buna, evvelki yksek triniteye karlk alak trinite ( La trinite inferieure ) derler. Dnyadaki lm hadisesinin vukuu ile sthula-sharira alak triniteden ayrlr ve tahalll, infisah vetirelerine urar. Alak trinite ise dnyadan ayrlarak Kama-loka denilen bir plana kar. Demek, Kama-lokadaki bir insan biri yksek, dieri de alak vasfta iki triniteden mteekkildir. Alak trinitenin unsurlar aadan yukar doru unlardr: Linga-sharira; tamamiyle bedenin bir kalbdr. Bu, bir modeldir ve beden bu modelin zerinde kurulmutur. Alak trinitenin ikinci unsuru, pranadr. Bu insan canlandran, ona dnyada kudret, kuvvet ve hayatiyet vasflarn veren unsurdur. Alak kompleksin en yksek ve ruha yakn olan unsuru kamadr. Bu unsur, ihtiraslarn ve arzularn kaynadr. Bunun nefsi hayvani manasnda kabul etmek mmkndr. Fakat Kama-loka da bir mddet kaldktan sonra yksek trinite, alak triniteyi, tpk dnyada braklan fizik beden gibi orada brakarak ayrlr. Yani insan, Kama-lokada ikinci bir lme maruz kalr. Ve tpk fizik bedenin urad akibet gibi alak trinite de yeryzndekinden daha yksek daha yksek tertipteki bir alemin, Kama-locann, mezarlnda inhilal ve infisaha terkedilir. Layemut olan yksek trinite, Ruh ve Allah olarak Devachana girer.

Grlyor ki Hint teozoflarna gre bizim anladmz manada bir madde ve bu maddeden ayr bir ruh mefhumu yoktur. Burada isimleri geen unsurlarn ilmi mahiyetleri hakknda da hemen hemen hibir ey sylenmi deildir. Bu telakkiye gre Allah, Ruh, Madde birbirine karmakta ve bunlar ancak itibari bir ykseklik ve alaklk mefhumlariyle mertebelendirilmektedir. Gene bu telakkiye gre insann asl lmiyen ksm yksek trinitesidir. Bu hem mkemmeldir, hem de alak alemlerde alak unsurlar arasnda tekemml etmee muhtatr. Egonun, yani yksek trinitenin iktisap ettii katerner, bir tekaml vastasdr. Fizik beden ise insann yalnz bu dnyaya mahsus bir unsurudur. Fizik bedeni mteakip gelen alak trinite, teozoflara gre ( bittabi modern teozoflara gre ) elektrikiyet veya mknatyet nevinden bir eydir. Gene ayn teozoflara gre, baz atmosferik ( ! ) artlar altnda bunlar asabi veya sansitif insanlar tarafndan grlebilir. Binaenaleyh ( hep ayn teozoflara gre ) ispiritizma celselerinde, mezarlklarda veya kark evlerde grnen btn fantomatik tezahrlerin amili bu alak trinitedir. lmez olan Ego, burada lme mahkum bulunan alak triniteden tamamiyle ayrlmtr. Bununla beraber alak trinite de canldr. Bu varln ehvani, hassi ve haki birok alak temaylleri vardr. spiritizma celselerinde insanlarla mnasebet haline geen ve ispiritlere gre << Ruh >> nam altnda tebliatta bulunan varlklar bunlardr. Hulasa bunlar, uursuzca hareket eden, dolaan ve konuan birtakm kavkaalardr. Bu kavkaalar tpk mezarda koklamaa, rmee balyan ve muhitlerini zehirliyen fizik bedenler gibi zehirleyici, ifsat edici iniaat nerederek kokmaa, rmee mahkum birer kadavradan ibarettir. Bunlarn herhangi bir yoldan dnyadakilerle temasa gemeleri onlar iin zararl ve tehlikelidir. Bunlar girdikleri yeri ifsat ederler. Bu kavkaalar davetle megul ispiritizma celseleri yasak edilmelidir!... Ksaca yazdm bu fikrilerin ufak bir mnakaasn yaptktan sonra garp teozoflarnn nazariyelerine geeceim.

Ufak bir mnakaa Yukarki mtalaalar ve izahlar insann kainattaki olu sebeplerini ve tekaml bahsini aydnlatmyor. Ve bu fikirlere kar akla gelen baz sualleri cevaplandrmak mmkn olmuyor. Burada insann kafasn trmalyan balca meseleler unlardr: 1 Eer ego, katerner kompleksle tekaml etmek iin birlemek ve alalmak zorunda kalyorsa kendisi kemal halinde deildir demek olur. Ego ayn zamanda herhangi bir mertebesinde Allah olduuna gre onun kemalindeki bu noksanl nasl kabul edebiliriz? Allah fikri, mutlak fikrinden ayrlmaz. Ve noksanlk da mutlak fikriyle telif kabul etmez. Tekamle mhta olan, tekaml devresi geirmi bulunan bir varlk Mutlak ve binaenaleyh Allah olmaz. 2 Allahn Mutlakl bahis mevzuu deilse egoya neden Allahlk isnat ediliyor ve ( Ruh=Allah ) formlne niin mracaat olunuyor.? 3 Egonun kemalinden maksat kendi olu halinin inkiaf mdr, yoksa aa alemlerdeki cevherlerle kendi melekeleri arasndaki mnasebet halinin inkiaf mdr?

Eer birinci k ise, yani, esasen mtekamil olmyan ego, ancak aa planlarda bir mddet geirdikten sonra kendi bnyesinde daha yksek bir varlk haline geiyorsa bu << ilahi ve layemut >> egoyu bir netice, haki ve lme mahkum unsurlar da bir illet olarak kabul etmek lazm gelecektir. Byle olunca egonun lmezlii, ykseklii ve uluhiyeti ile alak unsurlarn aal, hakilii ve fanilii hangi l ve dncelere gre takdir olunmutur? Eer ikinci k ise, yani yksek trinite, esasen olu halinde mkemml bulunmakla beraber yalnz aa alemlerle olan mnasebetlerinde tekemml etmek ihtiyacnda ise byle bir fikir karsnda hakl olarak varit olan aaki itiraz nasl cevaplandrabileceiz: Yksek trinite her devachana vasl olduu zaman katerner unsurlarn ebediyen lme terkediyor, her inite yeni, yani yabanc unsurlar alyor; buna nazaran kendisinin aa unsurlar alemiyle olan mnasebetleri oradan her dnte tamamiyle kesiliyor. Buna nazaran onun her dnnde aa unsurlarla olan mnasebeti bakmndan Devachanda tekrar evvelki haline avdet ettiini kabul etmek icabeder. Byle olunca, egonun bu alak unsurlarla olan mnasebetlerinde temadi eden bir tekaml halini kabul etmek mmkn olmaz. Zira her hangi bir mnasebetin tekemml demek onun inktaa uramakszn mterakki bir halde inkiaf etmesi demektir. Bu da mnasebetlerin ebedilemi olmasn icabettirir. O halde: 4 Ruhun kemalinden maksat nedir? Yukarki mlahazalardan sonra bu sualin cevabn vermek pek g olacaktr. 5- Ne ekilde ve ne surette olursa olsun, eer teozoflarn syledikleri gibi alak unsurlar alemi ve bilhassa dnyamz, yksek fakat tekamle mhta, noksanlkla malul bir egonun kemalini temin ediyorsa ve bunlarn stnde Mutlak bir Nazm yoksa biri noksan, teki lme mahkum olan bu iki varl sevk ve idare eden kanunlar nereden kmtr? Burada bir kaideyi hatrlatmak isteriz: Birey kendi oluunun ayn zamanda hem illeti, hem de neticesi olmaz, fakat o, ayn zamanda bir olu halinin neticesi ve dier bir olu halinin illeti olabilir. Yksek trinite eer tekaml kanunlarn kendisi hazrlyorsa onun tekemml etmee ihtiyac olmamaldr. Eer kendisi tekemml etmee mhta bir halde ise tekaml artlarn tayin edecek kadar Yksek, Mutlak bir basiret sahibinin eseri olmas lazmgelen bu kanunlar hazrlamaa muktedir olmamaldr. Grlyor ki ark teozoflarnn telakkileri, ok kark ve zahiren derin manalar tar gibi grnen ciddi ehresine ramen, insan birbirini takip eden tezatlar iinde bunaltp brakmaktadr.

B Garp teozoflarna gre ruh beden mnasebetleri

Halbuki bu fikirlerin yannda Anni Besant ve Lead Beater gibi mtefekkirler tarafndan mdafaa edilen ve birok taraftar kazanm bulunan, evvelkinden az ok farkl dier teozofik grler ve inanlar da vardr. Umumiyetle bunlarn fikirlerini ark teozoflarnnkine nazaran daha ileride gryoruz. Geri bunlardan da, evvelkilerde olduu gibi, madde-ruh fikri birbirine girift olmu bir halde

grnyor ve ruhun maddeler arasndaki muhaceretleri fikrini kmaza srkleyici telakkilere rasgeliniyorsa da hi olmazsa ruhla madde arasndaki mnasebetlerden bahsedilirken maddi bir mefhum tebarz ettiriliyor. Fakat, burada da, dediim gibi, tekaml gayeleri ihmal edilmi veya daha dorusu teozofik telakkiler, teozoflar, byle bir ihmale zaruri olarak gtrmtr. Netekim bu halin bir neticesi olarak, evvelce sylediim gibi, garp teozoflar da baz noktalarda anlaamamlar ve aralarndaki ikilie sebep olmulardr. Bizde bu iki gr ayr ayr mtalaa edeceiz. Bu grlerden biri Anni Besant, dieri Lead Beater tarafndan mdafaa edilmitir. a Anni Besanta gre ruh-beden mnasebeti Garp teozofisinin ekseriyetine tercman olan Anni Besant, insan ruhunun drt tane beden iktisap etmi olduunu kabul eder. Bunlar adeta merkezleri mterek daireler gibi birbiri iine gmlmlerdir. Bu drt bedenin en kabas fizik beden ( corps physique ) dir. Fizik beden dnya maddelerinden yaplmtr. Bu nedenle kendiliinden hayatiyet yoktur, o, bir ekilden ibarettir. Fizik bedeni ekillendiren ve canlandran dier bir beden vardr ki buna da esiri beden ( corps etherique ) derler. Esiri beden hayati kudretlerin makkardr. Demek bu beden, fizik bedenin hem eklini temin eder, hem de onu canlandrr. Anni Besant diyor ki: << Fizik molekllerin muayyen bir organizma halinde birlemesine yaryan ve ona canllk veren koruyucu kudret esiri bedenden gelir. Bu beden uzviyette bir hayat nefhasdr. >> ( 102 ) Hatta biroklarna gre bu beden fizik bedenin adeta ayrlmaz bir parasdr. Bunlarn ikisi birleerek bir beden yaparlar. Hem fizik, hem de esiri beden ayn plann, yani dnyann, maldr. kisi de orasn brakamaz. Bu beden fizik bedenin teekklnden ancak birka gn evvel peyda olur ve onun lmnden sonra nihayet birka gn daha yayabilir. Teozoflara gre buna esiri isminin verilmesi, onun esirden yaplm olmasndan ileri gelir. Burada da grlyor ki teozoflarn << esir >> leri ile bizim madde bahsinde mtalaa ettiimiz esiri maddeler arasnda mnasebet yoktur. Uyku zamanlarnda ego, yani ruh, bu esiri bedenle fizik bedeni beraberce braklarak dier iki bedeniyle birlikte ayrlr. lm zamannda ise esiri bedenini de beraber gtrerek fizik bedenini brakr ve lme terkeder. Fakat esiri bedeniyle esiri planda yayan ruh dnyadan ve bilhassa kadavrasnn yanndan ayrlamaz. Hemen lm mteakip mteveffann cesedi yannda veya mezarlklarda grnmesi teozoflara gre bu esiri bedeniyle olur ( 34 ) . Bu beden aa yukar Hint teozoflarnn linga-sharira sna tekabl eder. Fakat esiri beden, kendisinden daha kaba olan fizik bedene nazaran hayat menba olmakla beraber dorudan doruya kendisi hayat sahibi deildir. Ve kendisini canlandran daha yksek bir beden vardr ki buna astral beden ( corps astral ) derler. te bu, teozoflara gre, ruhun nc bedenidir. Bu beden esiri bedene nazaran hayat menbadr. Kendisi hassasiyetin, tahayyln ve hayvani ihtiraslarn makarr olmakla vasflanr. Bu bedenle vukua gelen dnce mevcuttur, fakat bu dnce akli deil, hissi bir dncedir. Bu beden Hint teozoflarnn kama prensibine tekabl eder. Keza teozoflara gre; ispiritistlerin perisprileri de bu astral bedenden ibarettir. nsan ne kadar ilerlemise bu bedenin ekli o kadar vuzuh

peyda eder ve net bir hal alr. Ruhlarn gerilii nispetinde astral beden ekilsiz bir halde grnr. Byle astral bir beden fizik bedene fazla baldr, ve ondan uzaklaamaz. Yukardan gelen uuru da pek az bir nispet dahilinde intikal ettirebilir. Bunun neticesi olarak geri bir insann ruhu astral planda bulank bir uur, mphem bir haletiruhiye iinde yaar. Buna mukabil az ok mtekamil olanlar bu planda ykseklikleri nispetinde uurlu bir faaliyet gsterirler. Onlarn ekilleri tamdr, muayyendir ve fizik bedenin bir modelidir ( 34 ) Teozoflara gre ispiritizma celselerinde grnen veya uzak yerlerde materyalize olan fantomatik varlklar bu astral bedenlerdir. kinci lm mteakip, yani ruh esiri bedenini esiri planda braktkta sonra, astral bedeniyle beraber astral plana ykselir. Zira her bedenin kendine mahsus bir plan vardr. Ruh hangi plana mahsus maddelerden mteekkil bir beden iinde tezahratn gsterebilirse o planda yaam olur. Bu suretle astral planda yaamaa balyan ruh, eer az ok ykselmi ise burada faaliyete geer. Kendisinde bir anlay vardr. Ve astral plann srprizleriyle dolu olan hayatndan istifade eder. Fakat onun bu bedeni de hayatn bizzat menba deildir. Ancak esiri bedene gre hayat olan astral beden kendisinden daha yukardaki ruhun bedenine nazaran bir ekildir. Astral bedeni canlandran bu yksek bedenin ismi: mantal bedendir ( corps mental ). Ruhi messirlerden mahrum kalnca dier maddeler gibi lme mahkum olan astral benden de gnn birinde ruh tarafndan terkedilir ve astral alemin mezarlna gmlmee mahkum kalr. Bylece astral bedenini terkeden ruh ayn zamanda astral plan da terketmi olur. Ruh, bu nc lmn mteakip mantal bedeniyle birlikte mantal plana ykselir. Mantal beden ruhun bedenlerinin en seyyalidir. Bu beden, asil ve yksek dncelerin, iradenin ve zekann makkardr. Kazanlm btn hatralar ve bilgiler burada tekarrr eder. Btn uurlu hadiseler burada geer. Taakkul ve muhakemenin yeri burasdr. Bu beden, ruhun mantal plandaki intikal vastasdr. Bunun ekli dier bedenlerinki gibi deildir. Yani mantal beden, dier bedenler gibi fizik beden eklini muhafa etmez. Bunun ekli beyzidir. Bykl insann tekemml nispetinde artar, insan ne kadar olgun bir hale gelmi ise bu beden o kadar genilemi bir halde bulunur ( 34 ).

b Lead Beatere gre ruh-beden mnasebeti

Belki esaslarda bir olmakla beraber Lead Beaterin nazariyesinde iin iine nc bir unsurun daha kartrldn gryoruz. Bu suretle mesele hakikaten daha kark ve skntl bir yola giriyor. ( 122, 116 ) Lead Beater, bir insan ksmdan mteekkil olarak kabul ediyor. Bunlardan biri ego, yani ruhun ta kendisi, ikincisi buna vasta olan maddi beden, ncs de - Lead Beaterin ifadesine gre - bir cevher ( essence ) dir ki bu cevher btn planlardaki bedenleri canlandrr. ( 103 ) te ruhun maddeye inerken getii planlardaki bedenlerine giren bu cevhere Lead Beater, elemental cevher ( e. elemental) diyor. Bu teozofa gre byk elemantal hkmranlk ( royaumes ) vardr. Bunlardan biri mantal plann en st ksmlarndaki mntakalara aittir. ( Niveu mental superiour); dieri, bu plann alt ksmlarna ( N.m. inferieur ) aittir; ncs de astral plana aittir.

Demek ego, aa inmek iin plandan plana geerken hem o plana ait bedenini kurmak zere plann maddelerinden bir ksmn, hem de ayn zamanda o planda bir bedene girmek ihtiyacnda bulunan elemantal bir cevheri kendisine ekerek onlarla birlemek zorundadr. uhalde Lead Beatere gre, ego-beden-elemental cevher kompleksinden insann varl meydana gelmektedir. Ruhun her plandaki bedeninde o plann maddelerine balanabilecek ve onlar canlandracak bir elemantal cevher vardr. Mesela, fizik aleme gelmek zere yksek mantal plandan aa mantal plana inen ve mantal bedenini kuran bir ruha, ayn zamanda byk elemental hkmranln ikincisine ait olan cevherde refakat eder. Elemental cevher nedir?... Lead Beatere gre bu, Umumi Hayat kaynandan muvakkaten ayrlm canl bir cevherdir. Bu cevherin zekas ( intelligeance ) yoktur. nk kendisi henz cemadat ( mineral ) seviyesinde bile deildir. Halbuki biz cemadat aleminde dahi zeka eseri gremiyoruz. Fakat bu cevherin de bir i insiyaki ( instect ) vardr. Ve bu insiyak onu tekamle yaryan her eye doru srkler. O, bu sayede muhitine uymak, kendine lazm olan eyleri etrafndan almak kabiliyetini haizdir. Bu kabiliyet o kadar kudretlidir ki ona bu yzden ksmi bir zeka ( Une intelligeance partielle ) de denilebilir. nsan varln tamamlamak zere insan bedenine girmi olan bu cevher Byk Elemantal cevherin deryasndan kopmu bir cz ( particule ) dr. Bedenin inhilalinden sonra o tekrar umumi hayatna avdet edecek ve orada kaybolacaktr. Bu partikllerin kendilerine mahsus ayr bir tekaml yolu vardr. Bunlarn tekamlleri iin lazm olan ey Lead Beatere gre, kuvvetli ve maddi ihtizazlar ( vibrations ) dr. Bu cevher de ruh gibi, dardan gelen saiklara ( impulsions ) cevap vermesini rene rene ykselir. Bunun iin o, ihtizazlarn daima yeni varyetelerini renmek gayretindedir, uzun mddet sabit bir halde kalma btn kuvvetiyle reddeder. Lead Beater: insann mantal hayatndaki dankl ve muayyen bir noktada fikrin tesbit edilmesine kar koyan insiyaklar bu amilin tesirine atfediyor. Demek ruhla bu elemantal cevher arasnda bir zddiyet vardr. Elemantaln tekaml daha kaba maddelerin arasnda bir zddiyet vardr. Elemantaln tekaml daha kaba maddelerin iine gmlmekle, halbuki egonun tekaml bilakis seyyal maddelere doru ykselmekle olur. Elemantal cevherin arzusu gittike daha kesif ve daha kaba maddi ihtizazlarla karlamaa, halbuki egonun arzusu bilakis btn maddi artlarn stnde ykselmee ve yksek ihtizazlara uymaa mteveccihtir. Bu cevher, mantal bedenle birletii gibi, astral bedenle de birleerek ruhla berber insan varln tamamlar. Astral plan, heyecanlar ( emotions ) ve ihtiraslar ( passion ) plandr. Bu suretle elemantal cevher bu plana balanarak heyecan ve ihtiras ihtizazlariyle karlam ve kendine mahsus tekaml ihtiyacn tatmin etmi olur. Bu partikllerin uuru olmamakla beraber kendilerinde mevcut olan nafiz insiyaklar ( instects penetrants ) bir dereceye kadar onlarn bu ilerden haberdar olmalarn temin eder. Ve bu sayede buradaki hayatlarnn kendileri iin faydal olduunu anlarlar. te onlarn burasn terketmek istememelerinin sebebi budur. Ruhun maddeden uzaklamak arzusu karsnda elemantal cevherin daha kesif maddi ihtizazlar iine gmlmee susam bir halde bulunmas, ruhla bu cevher arasnda devaml bir mcadelenin vukuuna yol aar. Eer, o, bedenin ihtizazlarn kendine uydurabilirse bu hal ego iin bir nevi ifal ( tentation ) olur ki o zaman insanda her trl kaba duygular tezahr eder. Fakat Lead Beatere gre bu cevher dinlerin kabul ettikleri << eytan >> deildir. nk bunda bir niyet yoktur. Bu cevher farknda bile olmadan ego ile mcadele halindedir. Onun btn arzusu insan aaya ekmektedir ve bu eki hibir maksatla deil, ancak kendi

menfaatlerinin ilcasiyle olur. Demek onda insan geriletmek veya aldatmak gibi duygular yoktur. O, saadetini sadece kaba ihtizazlarn iine gmlmekte bulduu iindir ki, ykselmee tene olan ego ile taaruz halindedir. te bu dncelere gre insan fenala srkliyen ilcalar egodan deil, elemantal cevherden gelir. ( 39 ) fakat bu ilcalarn tesiriyle yaplm olan btn iler gene insann saylr, zira bu cevher de insann bir unsurudur. Eer insan bir hayatnda alak arzulariyle mcadele edip onlara galip gelmi ise gelecek hayatndaki elemantal cevher daha ho olur ve insan naho olan alak ehvani ihtizazlara doru ekmez. nsan lnce, yani fizik alemden ayrlnca ahsiyetini tekil eden btn zarflar dalmaya balar. lm anndan itibaren astral beden de dalmaya balar. Bununla beraber bedende yerlemi olan elemantal cevher astral bedenden ayrlmak istemez. O, bu bedenin dalmaya yz tuttuunu grnce, Lead Beatere nazaran, korkmaa balar. Ve derhal kendisini mdafaaya hazrlanr. Bunun iin astral bedenin inhilal vetiresine mukavemet edebilmesini temin maksadiyle onun partikllerini guruplandrr. ( regroupement ) Bu bedenin dalmas, elemantal cevherin istiklalini kaybetmesi demektir. Bu hal, onu iddetle, adeta bir nefis mdafaasna sevkeder. Fakat o, bu guruplandrma iinde muvaffak olduu nispette farknda olmakszn hakknda insan arzularnn tesiri altnda tutmu olur. Bu hal ruhun tekaml iin muzrdr. nk, evvela ruhun biran evvel yukar planlara kmas lazmdr. Ruhun tekaml bunu icabettirir; saniyen, astral bedenin d tabakas bu cevher tarafndan guruplandrlma neticesi olarak kesif bir hale konulduundan astral plann yksek ve ince ihtizazlar ruha nfuz edemez. Bu hal ruhun bu planda kafi derecede uur sahibi olmasna ve buradan istifade etmesine mani olur. Lead Beatere gre bu guruplandrma ii yle olur: Elemantal cevher, astral bedenin maddelerini, bu bedenin en d ksmlarnda toplar ve orada kesif bir tabaka tekil eder. Dier tabakalar merkeze doru gittike seyyalleir. Bu suretle elemantal cevher astral bedenin partikllerini muhitte toplyarak d tesirlere kar adeta bir kale duvar tarznda onu mdafaa etmee alr. u halde insan astral plandaki elemantal cevherin bu guruplandrma iine mani olmaldr. Zira ruh ancak bu sayede astral plann btn gzelliklerinden ve yksek ihtizazlarndan istifade edebilecei gibi bu bedenin sratle dalmasn temin etmekle de daha yksek planlara bir an evvel kmak imkann bulur. Lead Beaterin dier arkadalarndan ayrld noktalar bu izahat kafi derecede gstermitir. Umumiyetle garp teozoflar btn hayati hususiyetlerin ruhtan geldiine, fakat muhtelif maddi bedenlerden geerken o bedenlerin imkanlarna gre tezahr ettiine kanidirler; halbuki Lead Beater insanda tecelli eden alak vasflar ve ruhla tezad halinde bulunan ilcalar, insanda nc bir prensip olarak kabul ettii bir cevherle izah etmee urayor. Fikrimizce bu yoldaki izah, meseleyi aydnlatmaktan ziyade karartmaktadr. Hele bu cevherin ayr bir tekaml seyri takip etmesinin ne lzumunu, ne de manasn anlamak mmkn olmuyor. Bundan baka byle bir fikir birok ruhi ve hayati hadiselerin izahn ve bilhassa fekaml bahsini adamakll kartrmaktadr. Ve nihayet bu elemantal cevher hikayesi her noktasnda itirazlara yol aacak ifadelerle doludur.

c Garp teozoflarna gre ruhla beden arasndaki mnasebetlerin ekli ve gayesi

Garp teozoflarna gre ruhun, elbise gibi bu bedenleri nasl ve ne maksatla giyip

kardklarn da biraz aratralm. Teozoflara gre en yksek bir plan olan mantal planda ruhlarn az veya ok kalmalar onlarn ykseklik derecelerine bal bir keyfiyettir. Ruhlarn uur hallerinin ( conscience ) yksek mntakalarda tekasf ( consentration ) ve inkiaf, onlarn ykseklik dereceleriyle mtenasiben mmkn olur. te ruhlarn bu inkiaf imkanlarn temin edecek olan ey de onlarn dnyaya inmeleri ( incarnation ) dir. Teozoflara ve bilhassa Lead Beatere gre ruhun enkarnasyonu ve dezenkarnasyonu bir nevi nefes verme ( expiration ) ve nefes alma ( inspiration ) ii gibidir. Tekamle ihtiyac bulunan bir ruh, kendisinden bir paray aa planlarda izhar eder, Lead Beater bunu << exteriotisation >> tabiriyle ifade ediyor. Bu, bir nefes verme gibidir. Eksteryorizasyon bir mddet devam ettikten sonra ruh, aa plana gnderdii parasn tektar geri alr. Bu da nefes alma gibidir. Mesela az tekemml etmi bir insan tasavvur edelim, teozoflara gre bu insan dnyada bir mddet kaldktan sonra muhtelif bedenlerinin birbiri arkasndan lmn mteakip mantal bedenleriyle kalarak mantal plana gelir. Fakat mantal plan tabakadr. ( etages ) Bu ruhun en yksek mantal tabakada yaamas henz mmkn deildir. O, yukardan itibaren ancak nc tabakada eksteryorize olabilir. Yani uurunu ancak burada toplyabilir. ( consentration ) Fakat bu toplay da ilk gelilerde tam olmaz. Bunun iin ilk gelilerde bu tabakada cereyan eden eylerden haberdar olmaz. Ve bu hal onun burada byk eyler renmesine imkan brakmaz. Bununla beraber o, bir stadn ( Maitre ) mknatsiyetinden ve varlndan az ok mtessir olabilir. Bu hal, << henz almam bir koncann zerine serpilen canlandrc ziya dalgalariyle, o koncann nemalandrlmasna >> benzer. ( 39 ). Fakat o, dardan gelen tesirlere kar kapaldr. te bu yzden bu katta uzun zaman kalamaz. Bunun iin ruhun daha ziyade tekemml etmesi lazmdr. O, bu itilayi hazrlamak maksadiyle tekrar arza iner. ( reincarnation ) Bu ikinci iniinden sonra daha ykselmi bir halde mantal plana dner. nk dnyadaki eksteryorizasyonu esnasnda yeni birok tecrbeler geirmi ve yeni vasflar kazanm, uurunu inkiaf ettirmitir. u halde ruh, mantal plann aa tabakasna ikinci defa kt zaman etrafndaki eyleri evvelkinden daha iyi anlyacak ve burada daha uzunca bir mddet kalabilecektir. Fakat henz mantal plann daha yksek tabakalarna kabilecek durumda deildir. Bunun iin tekrar ve tekrar dnyaya inmek zorundadr. Eer ruh kafi derecede ykselmi ise mantal plann ikinci tabakasna kabilir, fakat tpk birinci tabakaya kn ilk zamanlarnda olduu gibi burada da evvela hemen hemen uursuz bir halde bulunur, etrafndaki eyleri anlyamaz. Ve burann tadn laykiyle alamyaca iin ilk gelilerinde burada uzun zaman kalamaz. Tekrar aa iner. Ruh bylece << nefes alp vermeler >> halinde dnyaya gelip giderek mantal plann en yksek tabakalarna kadar ykselir. Ve nihayet ruhun, esrar aleleme vukuf peyda etme haline ( Adeptat ) yaklamas mmkn olur. Ve artk o, en yksek bir planda kendi halini ( ego ) bulur. Onun bu hali tekamle balamazdan evvelki hali gibidir. Fakat arada ok byk bir fark vardr. imdi o, tekemml etmi bir haldedir. Yani, tedricen, mterekki bir surette yeni vasflar ( Qualites ) kazanmtr ( 39 ). Teozoflara gre, acaba ruh aa planlara nasl iniyor?... Bu hususta bilhassa Lead Beaterin kark, fakat olduka tafsilatl fikirlerini sratle gzden geireceiz: Ruh tekaml seyrini takip etmek zere dnyaya inecektir. Bu ini, bir nevi susuzluun veya arzunun ( desir ) sevkiyle olur. Burada egonun yer deitirmesi bahis mevzuu deildir. O, sadece uurunu mantal plann aa tabakasnda toplamakla bu ii yapm olur. Ruh dnyaya birdenbire inmez. Yolda kademe kademe uryaca merhaleler vardr. Ve bu merhalelerden

birincisi de kendisine en yakn olan mantal plann alt tabakasdr. Demek o, ie evvela buradan balyacaktr. Ruhun indii her hangi bir planda tezahr edebilmesi iin o plann maddelerini kullanmaa ihtiyac vardr. Tpk bir celsede kendisini gstermek istiyen bir lnn materyalize olmas, yani fizik gzle grlebilecek bir hale girmek ve eyalar hareket ettirmek iin fizik plann maddesini etrafna ekmesi gibi, burada da ruh, iine girecei plann maddelerini etrafna toplar. Ve bu maddeler tarafndan sarlr. te onun bu planda vastas olan mantal beden bu tarzda teekkl eder. Geri bu plann maddeleri ruhun yksek seviyesine nispetle alak bir mertebededir. Fakat dnyada yayan insanlara nazaran ihata edilemiyecek kadar yksektir. Ruhun bu planda btn varl tezahr edemez. Burada tecelli eden ruhun entelektel ksmdr. te bir az evvel sylediimiz gibi ruhun bir parasn aa planlarda eksteryorize etmesi tabirinin ifade ettii mana budur. Ruhun bu plandaki elbisesini kurmak iin ald maddelerin incelii, eski kazanlar derecesine baldr. Yani ruh, yoluna, geen defa bu planda brakm olduu yerden balar. u halde bu defa etrafna toplad maddeler geen defa mantal planda en son brakm olduu maddelerin ykseklii ayarndadr. Bu bedenin kurulu tarz insann dnya hayatndaki terbiye ve muhit artlarna geni mikyasta bal bulunur. Yani, insan btn hayat mddetince mantal bedenini kurmaa devam eder. Ve yeni partikller ilave etmek, inkiaf ettirmek veya ihmal etmek suretiyle mantal bedenini durmadan deitirir. Egonun ini seyahatine devam ederken mantal plandan sonra uryaca ilk yer astral plandr. Burada da ruhun bedenlenmesi iin yukar plandaki hadiselere benzer hadiseler geecektir. Ruh, astral plann maddelerini etrafna ekerek onlardan astral bedenini kurar. Bu beden mantal bedenden daha kesiftir. u halde ruhun yksek vasflarnn tezahr bu planda daha daralm halde bulunur. Astral bedeni kuran maddeler, mantal beden hakknda olduu gibi, gemi astral hayattaki maddi mertebelerin bir temadisidir. Burada geen vetire udur: Ruh, her planda, o plann imkanlarna gre kendisinin bir ksmn izhar edebilir ve bu hal ayn plana her gelite daha ziyade inkiaf etmi bir tarzda vukua gelebilir. u halde ruh her hangi bir plana gelince, o plandaki tekamlne evvelce ayn planda brakm olduu yerden balar. Buda ikinci gelite evvelkinden daha yksek maddeleri kullanmakla mmkn olur. Mantal beden hakknda olduu gibi astral bedenin de kurulu tarz, insann dnyada geirecei hayat artlarna gre taayyn eder. u halde dnyada yayan bir insan, bu yaay esnasnda mtemadiyen mantal ve astral bedenlerini kurmak ve onlar azok mtekamil bir hale koymak veya koymamak suretiyle deitirmektedir. Bundan sonra ruh, fizik aleme nfuz eder. Ve fizik alemin maddelerinden mteekkil bir beden kurar. Burada da kaide ayndr. te bu suretle insan, ocukluundan itibaren bydke yava yava astral ve mantal maddeler zerindeki hakimiyetini kuvvetlendirir. Ve bu hal gelecek semavi hayatnda, kendisine bir tezahr zemini olacak bedenlerinin mkemmeliyetini hazrlar.

C Teozofizik dncelere kar baz mtalaalar

Evvelce de sylediim gibi gerek ark ve gerek garp teozoflarnn nazariyeleri birok noktadan kuvvetli itirazlara yol aabilir. Fakat bunlar zerinde ayr ayr durmaa kitabmzn hacmi msait deildir. Evvela unu tebarz ettirmek lazmdr ki tecribi neticeler teozoflarn nazariyelerini isbat etmekten ziyade ileride bahis mevzuu edeceim ispiritistlerin perispri nazariyelerini kuvvetlendirici mahiyettedir. Kitabmzn hacmi ve mevzuu msait olmadndan bu tecrbeler zerinde ayr ayr durarak tetkikatta bulunamyacaz. Yalnz ksaca bir noktay burada syliyebiliriz: En salahiyetli melliflerin yapm olduklar dedubluman hadisesini ele alalm. [ 1 ] Bir dublenin teekkl tarz gzden geirilirse birbirinden kati hudutlarla ayrlm muhtelif bedenlerin husule geldiini gsteren hibir delile rastgelinmez. Bir fantomun teekkl en seyyal maddi hallerden en kesifine kadar, adeta bir renkten dierine geerken olduu gibi, sonsuz birtakm nanslar iinde ve yeni yeni hususiyetler gstererek vukua gelir. Bu hususta ak bir fikir verebilmek iin itimat ettiimiz aratrclarn tecrbelerinden istifade ederek bir fantomun nasl teekkl ettiini ksaca syliyelim: Dedublumana hazrlanm bir somnambln zerinde evvela fosforesan parltlar peydah olur, sonra bunlar yava yava kesifleirler ve sjeden ayrlrlar, biraz daha sonra birisi sjenin sanda dieri de solunda

[ 1 ] Dedubluman, bir insann kendi bedenine benzer dier bir bedenle, bedeninden gayr bir yerde grnmesidir. olmak zere hafif buhar halinde iki stun tekil ederler ve bu stunlar sjenin solunda birleerek onun bedenine benziyen bir beden haline girerler. ( 63, 89 ) Bu ameliyede ayr ayr bedenlerin teekkln deil bir bedenin muhtelif derecedeki kesafetini gryoruz. Teozoflarn, dier mtemmim baz tecrbelerle alm olduklar neticelerden, burada astral ve eterik diye ayr ayr iki beden olduu hakknda kardkalar mtalaalar da kuvvetli delillere dayanmaz. ( 89 ) Bundan baka, gene teozoflara gre, astral bedenin insan bedenine benziyen muayyen bir ekli vardr, esiri bedenin de aynen byle bir ekli vardr, halbuki dedublumann teekkl esnasnda ayr ayr iki bedenin, yani astral ve eterik bedenlerin, sje dnda husule geldii bir safhay kabul etmelerine ramen teozof mcerriplerden hibiri bize bu bedenlere izafe olunan vasflar haiz iki bedenin ayr ayr grldn syliyemiyorlar. Bundan baka onlarn astral beden diye kabul ettikleri ey, eksteryorize olan maddenin ekilsiz ve seyyal bir halidir. Bu ise astral bedenin tavsifi hakkndaki teozofik iddialara uygun gelmiyor. Fakat bu tecrbelerden vazgeerek teozofik nazariyeleri kendi bnyesinde dahi incelesek, onlarn ruh beden bahsinde bizi tatmin edici kuvvette olduunu gremeyiz. Buradaki birok tezatlar ve ekseriya vuzuhsuz, mtereddit ifadeler iinde boulmu fikirler bizi aydnlatamaz. Hakikatler, karmakar fikirlerde deil, derin fikirlerde bulunabilir. Teozofik nazariyeler her eyden evvel insan varlnn, hatta kainat varlnn en byk muammas olan tekaml bahsini anlalmaz bir hale sokmaktadr. Dikkat edilirse gerek ark teozoflarnn katerner unsurlar, gerek garp teozoflarnn bedenleri veya elemantal cevherleri fanidir. Bunlar gelip geici bir halde ruhla birlemilerdir. Ona birtakm alak tabiatta ilcalar verirler, bilerek veya bilmiyerek insan yanl yola sevketmee urarlar ve btn bunlardan sonra da bir daha insan ruhuna avdet etmemek zere onu kendi planlarnda

ebediyen terkederler. Bu suretle ruh, her plana geliinde baka bir beden giymee, baka bir unsurla veya cevherle birlemee mecbur kalr. te ideal bir tekaml fikrinin izahn gletiren birinci nokta budur. Byle bir telakki ile, ne yaplrsa yaplsn, nasl dnlrse dnlsn, << Ruh madde kainatna niin girmitir, ruhun melekeleri ile madde aleminin tekaml imkanlar arasnda ne mnasebet vardr ve nihayet, madde kainatndaki ruh tekamlnn ideal gayesi nedir?.. >> suallerinin cevab verilemez bir hale girer. Btn maddeler insann tekamlne yarar; bunu herkes syler. Fakat bunun manas nedir?.. te zerinde derinden derine durmaktan ekinilen nokta budur. Evvela ruhun kemali ne demektir?.. Ruhun tekaml vetiresinde maddelerin oynadklar rol nedir?.. Ne teozoflar, ne ispiritalist filezoflar, hatta ne de ispiritistler bu nokta zerinde uzun uzadya durmu deildirler. Geri bu bapta birok eyler sylenmitir; fakat bunlarn iinden yukarda sorduumuz suallerin cevabn karmak mmkn deildir. zerinde srarla durulmas lazm gelen mesele udur: Ne ekilde dnlrse dnlsn, acaba madde ruhun sadece bir tekaml vastas mdr, yoksa tekaml bakmndan, madde ile ruhun mnasebetleri kainatmzdaki ruh varlnn bir zarureti midir?.. Biz madde vastasiyle vukua geldii sylenmekte olan bir ruh kemalinin manasn anlamyoruz. Bu, yle olsa gerektir: Ruhun, madde ile mnasebetlerindeki zaruretin istihdaf ettii bir gaye vardr; kemal bu gayenin tahakkukudur ki bu fikrin developman ileride yaplacaktr. [ 1 ] te biz, teozofik nazariyelerin bu tarzda dnlen kemal yolunda tenvir edici mahiyette olmadn gryoruz. Eer btn bu bedenler veya unsurlar daha dorusu ruhun bu tekaml vastalar, bir mddet kullanldktan sonra bir daha geri gelmemek zere ruh iin ebediyen lp gidiyorsa insanlarn, ruhlarn bu kadar didinmeleri ve kazanlar ne oluyor?.. Eer bu tecrbeler ve neticede elde edilen kazanlar ancak ve mutlaka maddeler vastasiyle oluyorsa maddelerin tekaml ruhun tekamlnden ayrlmamak icap eder. Netekim bunu teozoflarn her ifadesi tasdik ediyor. Halbuki ruhun madde aleminde tezahr imkann temin eden vastas byle her admda deiirse onun devaml olarak kabul ettiimiz ykseli sebeplerini izah edemeyiz. Bu meselede, iyi anlalmas ve iyi anlatlmas lazm gelen bir nokta vardr: btn tecribi ispiritalist ve teozofik ifadelerden kan manaya gre: 1 Ruh, maddi vastaya malik olmaynca hibir tezahr gsteremez. 2 Ruh, maddi vastaya malik olmaynca tekemml edemez. Demek ruhun tekaml maddi vastalarnn tekaml ile muvafakat halindedir. Maddenin tekamlnden anlalan mana ise onun daha seyyal, daha ilek, yani daha yksek ruhi melekelere tezahr zemini olmaa msait durumlara girmesidir. Ruh, ince ve ilek bir vasta ile yapt ii kaba bir vasta ile yapamaz. Ruhun madde kainatndaki varl, onun bu kainatla tahakkuku mmkn olan btn kudretlerini inkiaf ettirmek zaruretini dousmutur. Bu hal, ruhun en bariz vasf olan messiriyetine tezahr zemini bulmas ihtiyacndan ileri gelir. u halde ruhun derece derece ykselen bu inkiafn temin etmek iin maddi vastann da derece derece ykselmesi lazmdr.

Fakat ruh madde kainatna inmezden evvel de her derece ykseklikteki maddeler vard. Eer ruh, istedii maddeyi derhal kullanabilecek bir durumda bulunsayd, bir ok zahmetli tekaml devreleri geirmee lzum kalmadan en yksek mertebedeki maddeler alemine atlayverirdi! Neden byle olmuyor. Ruhun madde zerinde messeriytini gsterebilmesi, onunla olan mnasebetlerinde tekemml etmi olmasna vabestedir. Acaba buradaki mnasebetten maksat nedir? Ruhun madde ile mnasebet tesis etmesi demek, onda mndemi olan messiriyet kabiliyeti ile mtenasiben, teessriyet kabiliyeti inkiaf etmi, yani ruhun her emrine muti bir hale gelmi maddi vastaya sahip olmas demektir, o, ancak byle bir vasta ile istedii madde zerinde istedii faaliyeti gsterebilir. u halde ruhun muhtelif planlardaki maddeler zerinde messiriyetini gsterebilmesi, ancak onun bu ie msait, devaml ve mterakki bir tarzda tekemml eden bir vastaya malikiyeti ile mmkn olur. te ruhun bu kainatta geirdii ac veya tatl tecrbeler, bu iptidai vastasn muhtelif muhitlerde, muhtelif kombinezonlar iinde kullana kullana onu, kainatn her maddesiyle kendisini mnasebet haline getirmee yarayacak bir hale koymas iindir. Biz hi bir ruhun vastasz olarak dorudan doruya maddeler zerine tesir edebileceini kabul etmiyoruz. Ruhun yksek maddeleri kullanmas, bu maddeler zerinde messiriyetini gsterebilmesi demektir. Halbuki ruhun bu messiriyet vasf onda yeni domu deildir. Ruh ilahi bir lemadir, denilmiti. Onda bir mahlukun ilahi konular altnda inkiaf etmesi zaruri olan btn kudretleri mekni bir halde bulunur. Fakat bunlarn herhangi bir inkiaf ruhun o istikamette almak suretiyle bulaca tezahr zeminleri nispetinde mmkn olur. Maddi kainat, ruh melekelerinin belki namtenahi olan inkiaf istikametlerinden biridir. Ruhun madde kainatna girmesi fikrini, maddelerle mnasebet halinde olmu bulunmas fikrinden ayramayz. Bu mnasebet de, evvelce sylendii gibi, ancak maddi bir vastaya devaml surette malik olmakla temin edilir. Kainatmzda bulunduu mddete bir ruhun maddi mnasebetten bir an bile azade kalabilecei bahis mevzuu olamaz. Ruhun tekamlnden bahsederken kasdettiimiz ey, madde ile ruh mnasebetinin inkiafdr. Maddi mnasebetlerden kurtulmu tek bana bir ruh, << kemal >> e ait bizim dnebileceimiz manada ne mkemmeldir, ne de gayri mkemmeldir. Maddeden mcrret bir ruh kemali, maddeden tecerrt etmi bir ruh gibi aklmzn almad bo bir szden, manasz bir faraziyeden ibaret kalr. Bize gre ruhun tekaml fikri, onun ancak madde ile mnasebet haline girdii andan itibaren balar ve o mnasebet devam ettii mddete devam eder. [ 1 ] u halde ruhun tekaml zarureti bu mnasebetin tekaml zarureti demektir. Farzmuhal olarak ruhun maddeden bir an ayrldn kabul etsek o anda onun madde kainatna ait btn kazanlarndan mahrum kaldn ve bu kainata inmezden evvelki haline rcu ettiini dnmemiz icabeder. nk ruhun maddi kainatla irtibatn douran zaruret ve o zaruretin gayesi ortadan kalkm olur. Demek, ruhun btn kazanlarnn ebedi olduunu syliyebilmemiz iin onun bu maddi mnasebetlerinin ( maddi balarnn, maddi esaretinin

deil! ) ebediyen ve hi inktaa uramakszn devam etmesinin lazm geldiini kabul etmemiz icabeder. Ruhun madde kainatiyle ebedi mnasebeti demek, ruh oradan ayrldktan sonra dahi, tekemml ettirmi olduu vastasndan ebediyen ayrlmamas ve onunla kendi melekeleri arasndaki mnasebetlerini tekaml gayesine ulatrm olmas demektir. te, bize gre, ruhun maddi kainattaki ve bilhassa straplarla geen onun ilk merhalelerindeki btn didinmelerinin gayesi bu ii temin edebilmektedir. Fakat bu szmz, eer az ok doru ise, ancak bu kainata, yani bizce sonsuz olan fakat ruhun ebedi hayat karsnda hibir zaman ve mekan kymetini haiz olmyan maddi kainata amildir. Biz kainattaki btn tekaml merhalelerini ikmal etmi, ideal kemale ulam ruhlar hakknda bile maddi mnasebetlerin inktaa uramas meselesini varit grmezken, henz bu tekaml merhaleleri iinde yuvarlanmakta olan ruhlarn maddi vastalarndan ayrlabileceklerini, velev bir an dahi olsa, dnemeyiz. Bunu kabul ettiimiz anda ruhun bu kainattan ayrldn, oyara hi girmemi gibi olduunu da kabul etmemiz icabeder. nk bu kainata o, bu vasta ile baldr. Ve onun bu kainatla mnasebetlerini temin eden odur. Hulasa ruhu bir an bile maddi varlndan ayrmakla tekaml bahsini anlalmaz bir ekle sokmu oluruz. Ruhun maddi kainattaki kazanlar nerdedir?... Bu kazanlar ruhun kendi bnyesindedir, diyemeyiz. Byle bir iddiann karsnda hakl olarak birok itirazlar kar. Ruhun elde etmi olduu kazanlarn maddelerle olan mnasebetlerinde grdmze gre; bu kazanlarn, maddi mnasebeti temin eden vastada depo edilmi olduunu hem zaruri olarak kabul ederiz, hem de byle bir dnce ile birok fikir sahiplerini tatmin etmi oluruz. Buna mukabil birbiri zerine giyilmi amarlar gibi, bir ok bedenler kabul eder ve bu bedenleri ruhun her admda kolayca karp atverdiini ve nihayet sk sk ruhun saf hale yani, tabir maruz grlsn, plak hale girip tekrar yeni bedenler giyerek madde alemine girdiini dnrsek btn bu elbiseler, bedenler vastasiyle nelerin kazanlm olduunu ve kazanlm olan eylerin nerelerde bulunduunu hakl olarak kendi kendimizden sormak zorunda kalrz. Maddeden tamamiyle ayrlm saf bir ruhun mesela, hafza melekesi bahis mevzuu olamaz. Zira, bu melekenin delalet ettii ey, ruhun ancak maddeler kainatnda mmkn olan hadiselerle mnasebetinin devamna baldr. Bu mnasebeti temin eden vastann mevcudiyetini kabul etmediimiz anda hafza melekesini de zaruri olarak bahis mevzuu edemeyiz. Tpk bunun gibi ruhun tandmz veya tanmadmz dier melekeleri hakknda da ayn eyi dnebiliriz. Btn bunlarla beraber unu da hemen kabul ederiz ki teozof vuvayyanlarn bu hususta bir ok eyler grdne kaniiz. Ve bu grclerin nispeten yksek maddeler alemine ait mahedeleri metapsiik ve animik tetkikat bakmndan ok ehemmiyetli ve kymetlidir. Bunlardan hepimiz istifade ediyoruz. Teozoflar tarafndan grlen avralar, renkli maddi tezahrler, ve dier emanasyonlar hi phesiz bo ve manasz eyler deildir. Burada biz kendini bir fndk kabuunun iine hapsederek dardaki btn hadiseleri inkar eden gafiller gibi dnmyoruz. Biz bu mahedelerin shhatini kabul ediyor ve hatta onlardan istifade yolunu aratranlar arasnda bulunuyoruz. Biz ancak bunlarn teozoflarca yaplan tefsirlerine ve bu tefsirlerden doan nazariyelere muarzz. Bize gre ne ruh, ne de kainat, fizikoimik maddelerin dar imkanlar iinde mahpus kalm bir telakkiden doan , be kalemlik << beden >> veya << prensip >> lerle evrilemez. Buutlar hakkndaki mtalaalar okuyanlar ok iyi takdir

ederler ki teozoflarn son tekaml merhalesi ve kemal ahikas olarak tarif ettikleri en yksek planlarn maddeleri ( mantal plan ) bile byk madde kainatmzn iinde hemen hemen hi bir kymet ifade etmiyecek kadar kk kalan buutlu alemimizin dna kmamaktadr. Teozoflar, madde aleminin son haddi ve belki de d diye takdim ettikleri bu mntakalarda ne ekil, ne de renk mefhumundan kendilerini kurtaramyorlar. << Oval ekiller >>, << renkler >> ve << bymek, klmek, genilemek >> gibi mekan fikrinden asla ayrlmyan vasflar nihayet buutlu bir alemin icaplardr. Maddi kainattaki buutlu alemin kymeti derecesi hakknda bir fikir edinmek iin buut bahsinde yapm olduumuz mlahazalar tekrar gzden geirmek kafidir. Byle olunca: btn maddelerin ve kainatlarn stnde olan ruhu, ve onun btn hayatn ve kozal mukadderatn ve hele btn bunlarn hi birisiyle mukayesesi bahis mevzuu olmyan M U T L A K V A R L I K ufack kainatmzn en ufak bir kesini bile doldurmyan buutlu dnyalarnn reatileri iine sdrmaa almak ocuk safiyeti ile yaplm byk bir hata olur. Biz burada hibir ekol, hibir kanaati muaheze etmek maksadiyle hareket etmedik. Belki herkesin syledii dorudur ve belki bizim sylediklerimiz dorudur ve belki bizim sylediklerimiz dorudur. Ne birinci halde, ne de ikinci halde, bugn bizim varm olduumuz kanaatler hibir vakit bir iddiakarlk daiyesine varmyacaktr. Bizim yukarki mlahazalar serdetmekten maksadmz, kendi yolumuzu imdiye kadar toplam olduumuz bilgi ve duygu unsurlariyle izerken, dier yollar da gzden geirmek ihtiyacn duymu olduumuzu, fakat oralarda tatmin edilmediimizi sebepleriyle belirtmektir.

D spiritistlerin ruh-beden mnasebeti hakkndaki nazariyeleri

spiritistlerin perispri nazariyelerini insan hakkndaki bilginin inkiafna yaryacak belki en doru bir balang olarak gryoruz. spiritistler ayrlmaz bir surette ruhla birlemi olan maddi bir vastay kabul ederler. Byle bir dnce ile tekaml fikri rahata takip edilebilecei gibi, dier ekollerin dt birok tezatlardan da masun kalr. Geri perispri nazariyesi teozoflarn bedenler nazariyesi kadar mulak deildir. Fakat bir eyin hakiki olmas iin mutlaka anlatlmas ve anlalmas g bir halde bulunmas lazm gelmez. Sadelik iinde en byk hakikatler anlatlabilir. Kim ne derse desin, biz tedenberi glkle anlatlmaa uralan her hangi bir nazariyenin hakikatinden daima phe ederiz. Perispri nedir?... Bunun cevabn klasik ispiritizma bahsinde sz salahiyetini haiz bulunan melliflere brakyorum. Klasik ispiritizmann banisi Allan Kardec unlar sylyor: << Bedenle ruhu birletiren ba, veya perispri, yar maddi bir nevi zarftr. lm en kaba zarfn harabiyetidir. lmden sonra ruh ikinci bedenini muhafaza eder. Bu da onun esiri ( etherique ) bedenidir. Bu beden mutat halinde iken bize grnmez. Fakat aparisyon [ 1 ] hadiselerinde olduu gibi arzi olarak grnr. Hatta elle tutulur. >> ( 104 ) Ayn mevzuda L. Denis de u izahat veriyor: << Ruh lmden sonra olduu gibi, cismani hayati esnasnda devaml surette seyyalevi bir zarfa maliktir. Azok ince veya esiri olan bu zarfa A. Kardec perispri veyahut ruhani beden (

corps spiritel ) ismini vermitir. Perispri ruhla beden arasnda irtibat vazifesini grr. Perispri, hasselerin intibalarn ruha naklettii gibi, ruhun idaresini de bedene ulatrr. lm esnasnda o, kesif bedenden ayrlr. Ve bedeni mezarnda inhilale terkeder. Fakat kendisi ruhtan ayrlmaz. O, ruhun ahsiyetinin bir d eklidir. << O halde perispri seyyalevi bir uzviyet ( organisme ) dir. O, insan varlndan evvel mevcut olan ve ondan sonra da var olmakta devam eden bir ekildir. Perispri yle bir sbstratomdur ki etten beden onun zerine kurulur. Fakat bu etten beden ne kadar nfuz edilmez grnrse grnsn, son derece incelmi bir maddeden mteekkil bulunan ve grnmiyen perispri bu bedenin iine nfuz etmitir. << Kaba madde hi durmadan hayati deveranla yenileir. Bu maddeler insann sabit ve devam eden ks[ 1 ] lm insan ruhlarnn perisprileriyle dnyadakilere grnmeleri. m deildir. Doumdan lme kadar insan hayatnn her devrinde beeri rgy ve fizyonomik hatlar ayakta tutan perispridir. O halde bu, tazyik edilmesi ve genilemesi kabil bir kalp ( moule ) roln oynar ki dnyann maddesi onun zerinde beden halini alr. << Bu seyyalevi beden ylece olduu gibi kalmaz. O da ruhla tasfiye grr. Ve asalet peyda eder. O, sonsuz enkarnasyonlar iinde ruhu takibeder, ruhla beraber derece derece ykselir ve gittike effaf, parlak bir hale girer. << Perispri hayattar varln btn kazanlarn muhafaza eder. Btn bilgiler fosforesan hatlar halinde bu, ruhanilemi ( spritualise ) bedenin dimanda yerleir. Ve reenkarne olan ocuun beyni bunun zerine kurulur. << Duygularn ykseklii, hayatn safiyeti, iyi ve ideal bir hayata doru yaplm hamleler, sebatla geirilmi tecrbeler ( epreuves ) ve straplar perisprinin ihtizazlarn mullendirerek ve arttrarak onu inceltir. << Bunun tersine olarak sefil ve bayra ihtiraslar, maddi itihalar perispri zerine tesir eder, onu arlatrr ve daha kesif, daha karanlk bir hale koyar. . . . << Perisprinin de bedeninkine benziyen hasseleri vardr. Fakat bunlarn kudreti bedeninkinden ok yksektir. O, ruhani nurla grr. Ve maddi duygularn kavryamad yldzlarn ziyalarn, ne kadar dank bir halde bulunursa bulunsun, perispriye ait duygular birbirinden ayrd eder. << lmden evvel ve sonra ruhlarn grnmeleri ( apparitions ) ve maddilemeleri de ( materialisations ) perispri ile izah olunur. spatyomun [ 1 ] serbes hayatnda insan uzviyetini tekil eden btn kuvvetlere o, bilkuvve maliktir. >> ( 50 ) Son sz ispiritizma hadiselerini pozitif bir grle inceliyen G. Delannea brakyorum: << Filozofiye ve ruhlarn szlerine gre ruh maddi bir varlk deildir. Dier tabirle, ruhun bizim tandmz maddelerle hibir temas noktas yoktur. Tabiatteki cisimlerle ruh arasnda

mabih vasflarn bulunduunu kabul edemeyiz. nk ruhun imaj ve emanasyonu olan dnce ( pensee ) btn llerin, btn fizik ve imik analizlerin dnda kalr. Fakat acaba gayrimaddi kelimesini mutlak manada kullanabilir miyiz? Hayr! nk hakiki gayri maddilik adem olur. Fakat ruh yle bir varlk ( etre ) dir ki bu dnyada hi birey onun hakknda bize fikir veremez Bununla beraber insanda madde ve ruh gibi iki unsurun birlemi olduunu gryoruz. Bunlar samimi bir surette birbiriyle birlemilerdir ve birbiri zerine tesir etmektedirler. Ruh hakknda sylediimiz eylerle ruh bedenin bu irtibat meselesi arasnda bir tezad var pibi grnyor. Fakat bu tezad hakiki deil zahiridir. nk insan yalnz bedenle ruhtan yaplm deildir, yani ruhun zarf denilen mutavasst nc bir prensip vardr. << Ruh gayrimaddidir. nk onun husule getirdii fenomenler maddenin hibir hususiyeti ile mukayese edilemez. Dncenin, tahayyln, tahatturun ne ekli, ne rengi, ne sertlii ve yumuakl vardr. Ruhun bu haslat ( productions ) fizik alemini idare eden kanunla[ 1 ] Dnyann dndaki btn maddi kainata tahsis ettiimiz mefhum.

rn hi birisiyle tahdit edilemez. Onlar srf ruhanidirler. Ne llebilirler, ne tartlabilirler. Ruh tabiat itibariyle harabolmaz. nk o, bedenin dalmasndan sonra btnl ile tezahr eder. O halde ruh, hem gayri maddidir, hem de layemuttur. << Bizim doduunu, bydn ve ldn grdmz beden, dnen prensibin zarfdr. Onu terkip eden unsurlar kremizi tekil eden maddelerden alnmtr. Bu unsurlar, uzviyette bir zaman durduktan sonra yerlerini dier unsurlara terkederler. Bu ameliye ahsn lmne kadar devam eder. O halde, bedenle ruh esas itibariyle birbirinden ayrdr. Birisi durmadan vukua gelen ekilden ekle girmelerle ( transformations ), dieri cevherindeki deimezlii ile temayz eder. Mamafi biz bunlarn mkemmel bir ahenk iinde yaadklarn ve birbiri zerine karlkl tesirler yaptklarn grrz. Kin, hiddet, merhamet, sevgi duygular yzde akisler husule getirir ve fizyonomiye hususi bir karakter verir. te bir taraftan iyi mahede edilmi olan bu karlkl tesirler, dier taraftan da ruhun gayri maddi oluu filozoflar iin halli g bir mesele ortaya karmtr. En byk zekalar ruhun beden zerinde tesirini aydnlatmaa almlardr. Fakat bu vakann memnuniyet verici bir izahna varlamamtr Biz baz fizyolojistlerin aadaki fikirlerini tercih ediyoruz: Devaml ve gayrmeur olsun, yahut munkat ve iradi olsun, ruhun tartlabilir maddelerden yaplm beden zerindeki btn tesirleri, tartlamyan seyyalelerin baz dalgalar yolu ile husule gelir. Bu dalgalarn nakili serebro - spinal ve gangilyoner asabi cmledir. << Bunlar tamamiyle bizim dncemizdir. Ve biz sinirler vastasiyle iliyen tartlamaz bir seyyalenin varln kabul etmedike perisprinin roln tarif edemeyiz. << Perisprinin varln gsteren en iyi delil, baz hususi hallerde insann deduble olabilmesidir. Bir tarafta maddi beden, dier tarafta da bu bedenin ayn olan seyyal dier bir bedenin husule gelmesi bu hususta hibir pheye meydan brakmaz. << Perispri yalnz ruhla maddenin karlkl tesirlerini izah etmee yaramakla kalmaz; ayn zamanda maddeden kurtulan ye Ispatyomda ikamet eden ruhlarn hayat tarzlarn da bize anlatr.

<< imdiye kadar ruhun istikbali hakknda ancak mphem fikirler vard. Dinler ve ispiritalist filozofi mezarn tesindeki hayat hakknda hi bir bilgi vermeksizin sadece ruhun lmezliini tasdikle iktifa ediyorlard. Bazlar iin ruhun hayat ebediyen, iinde yalnz gzidelere mahsus zeka sahiplerini tayan, fena tarif edilmi bir cennetten geer, veya ruhlar iin cehennem mthi bir mekandr. Orada ruhlar korkun ikenceler ekerler. Bunlarn yannda yryen ilmi mahedeler ise elle tutulur maddelerde kalp ondan ileri gidemiyordu. Btn bunlar, ruhani alemle maddi alem arasnda almaz gibi grnen bir uurum hasl ediyordu.. << Ispiritizma bize retiyor ki iki alem arasndaki mnasebetler kesilmi deildir. Ve l denilenlerle diriler arasnda mtemadi bir mnasebet vardr. Doumla, ruhani alem cismani aleme ruhlar verir. Arz da, muvakkaten kendisinde oturmaa gelmi ruhlar lmle Ispatyoma gnderir. O halde beeriyetle ruhaniyet arasnda bir ok temas noktalar vard. Ve grnen alemle grnmiyen alemi birbirinben ayrr gibi olan mesafe dikkate deer bir ekilde ksaltlmtr. << Eer Ispatyomun maddelerden mteekkil olduunu ve ruhlarn da maddi bedenlere malik bulunduunu gsterirsek bu kadar cezri grnen aradaki farklar bir takm kk nanslara irca etmi oluruz. << Ruhun tabiat bizce mehuldr. Fakat biz biliyoruz ki o, seyyalevi bir bedenle evrilmi ve evrelenmi ( circonscrite ) dir. Bu beden lmden sonra ruhu, ahsiyet sahibi ve mtemayiz bir varlk haline koyar. Allan Kardece gre mcerret olarak mtalaa edilen ruh zeki ( intelligeant ) bir prensiptir. O, bizim mcerret olarak maddeden ayr bir halde anlyabileceimiz, dnen messir bir kuvvettir. Seyyalevi zarfna veya perispirisine brndkten sonra ruh, espri denilen hale girer. Netekim bu espri de beden zarfna brndkten sonra insan halini alr. << Bu zarf asla ruh deildir. nk o, dnmez. Bu bir libastan baka bir ey deildir. Ruhsuz bir perispri ruhsuz bir beden; hayattan ve duygulardan mahrum atl bir maddedir. Biz buna madde diyoruz. Her ne kadar o, tartlamaz bir seyyale dahi olsa yine bir maddedir. Ve hatta elle de tutulabilir.... Ruh bu zarf yalnz serbes ruh halinde iken tamaz; o, bu zarfndan ayrlamaz. Zarf, ruhun Ispatyom hayatn mteakip gelecek enkarnasyonunda da onu takip eder, insann hayat esnasnda perispriye ait seyyale bedenle birleir. ( identification ) Ve o, dardan gelen duygularn ve ruhtan gelen iradenin intikal vastas ( vehicule ) olur. Bedenin btn aksamna hull eden budur. Fakat lmde o, ruhla beraber bedenden kurtulur. Ve layemutlua itirak eder. Eer ruhun dorudan doruya cisimler zerine tesir edecei iddia edilseydi bu perispri uzviyetinin mevcudiyeti lzumuna itiraz edebilir ve bu takdirde bizim nazariyemiz rrd. Fakat biz vakalara dayanyoruz ve bizim nazariyemize olan itimadmz mcerret bir idrakin deil, mtalaann ve mahedenin mahsul olduundan bu nevi itirazlar bizim gr tarzmz deitiremez. >> ( 20 ) spiritistlerin ve bilhassa fikirlerine hususi bir sayg gsterdiimiz G. Delannen szlerini teozoflarnki ile karlatrrsak aradaki sadelik farkn ve ispiritistlerin bugnk ilmi terbiyeye uygun ifadelerindeki mantk ve mull manay takdir etmekle gecikmeyiz.

Klasik ispiritistlerin perispri nazariyeleri hakknda ksa bir mtalaa

Yukarda ana hatlarn yazdmz klasik ispirtizmann perispri hakkndaki mevzuatna ilave edilebilecek fazla birey yoktur diyebiliriz. Yalnz, mteakip tecrbelerden alnm neticeleri ve kendi tecrbelerimizle edinmi olduumuz kanaatleri biraraya toplaynca, klasik telakkilerin baz mphem grnen noktalarn izah etmek ve bir iki noktada onlar geniletmek zaruretini duyarz. Bu zaruret bizi, klasik ispirtizmay NEO SPRTALZMA ismi altnda tekrar mtalaaya sevkeden amillerden biri olmutur. Tekrar ediyorum ispirtizma ile neoispiritalizma arasndaki farklar esaslara deil teferrata aittir ve bu da tekaml kanunu ile mtemadiyen deimesi mukarrer ve mukadder olan bir realite icabdr. Perispriyi ruhun zerine giydirilmi bir << libas >> gibi dnmek zannedersem ispiristlerin de, bu tarzdaki ifadelerine ramen, akllarna gelmemitir. nk hele Gabriel Delannen yazlarndan da anlalaca gibi, ruhla madde arasnda dorudan doruya mnasebetin bulunamyacana ve ruhun vasflariyle maddenin vasflarn mukayese etmee imkan olmadna ispiritistler de inanmtr. Byle olunca yalnz maddelere hassolan mekan mefhumu ruh hakknda bahis mevzuu olamaz. u halde perispriyi giyilmi bir elbise veya ruhun etrafn sarm bir zarf, bir kre gibi dnemeyiz. Ve gene bu mtalaa ile biz A. Kardec tarafndan verilmi olan perispri yani ruhun glaf gibi bir tarife de taraftar deiliz. Ancak, taaml haline girmi ve en makul nazariyenin ifadesine hizmet etmi olduu iin bu tabiri muhafaza ettik. Fakat onu sembolik bir manada kullanmaktayz. Madde bahsinde uzun uzadya yazdmz gibi, zaman ve mekan mefhumu bize gre en yksek manasn buutlu kainatmzda kazanr. Hatta burada bile maddeler ykseldike mekan mefhumu bizim anladmz manadak kymetini deitirmee balar. Tahayyz, ademitenafz gibi mekanla alakadar maddi vasflar, daha fizik maddelerimizin sahas hududundan kmadan yava yava kaybolmaa yz tutar. Buna bir misal vereyim: Dnyadaki yzlerce radyodifzyon merkezinin neriyatna ramen, aletimizi istediimiz dalga uzunluuna ayarlyarak bu neriyat ayr ayr takip edebiliyoruz. Teknik imkanlarn artmasiyle bu merkezlerin adedi bin, onbin, yzbin.. olursa biz yine ufack odamzda, hafif bir dme hareketiyle bir merkezi dierine kartrmadan bulabiliriz. Ve bu dalga miktarlarnn azalp oalmasnda, stasyonlarn adete artmasnda odamzn istiap hacmi bahis mevzuu olamaz, yani bu milyonlarca ve milyarlarca dalgann odamza sp smyacan kimse dnmez. Halbuki btn bunlar maddi ihtizazlardr ve madde ile naklolunurlar. Bu hal maddelerin inceldike tahayyz ve ademitenafz gibi kaba maddelere mahsus olan hususiyetlerden kurtulmaa baladklarn ifade eder. Fakat bu radyodifzyon meselesinden daha ok seyyal ve esiri olan ruhun kulland yksek maddelerde bu halin daha geni bir lde vukua gelecei tabiidir. Ve hatta fikrimizce, evvelce de sylediim gibi, teozoflarn bedenler hakkndaki mtalaalarnda aldanmalar, mahedelerinin mekan hakkndaki telakkilerimizin son hududunda durmasndan ileri gelmektedir. buutlu bir idrak iinde hapsolmu bir dnya ocuunun, ne kadar lsit olursa olsun, kendisini zaman ve mekan telakkisinden ve bilhassa buutlu dnce tarzndan kurtarmasna imkan yoktur. [ 1] Buna binaen eer telestezik bir mahit, klervuvayan bir

teozof, maddeyi en geni bir manasnda dnmee alkn deilse, maddeleri ancak grebildii buutlu alemin iindekilerden ibaret sanacak ve idrakinin tesindeki maddeleri gayri maddi telakki edecektir. Hlasa, maddeler birka adm ileride tandmz btn hususiyetlerini kaybederler. O zaman bizim onlar, ruhun zerine bir elbise gibi giydirmee hakkmz kalmaz.

E NEO-SPRTALST DNCEYE GRE RUHLA BEDEN MNASEBET

a Ruh - beden mnasebeti hakknda yeni ispiritalist gr nerden kt?..

Burada bizim syliyeceimiz ve klasik bilgiye ilave edebileceimiz eyler, drt buutlu alemdeki statlarmzdan alm olduumuz tebliata dayanr. Biraz yukarda da sylediim gibi, bunlar klasik ispiritizmayi nakzedici deil, bilakis onu tasdik ve takviye edici mahiyettedir. Bu tebliat trnak iareti iinde gsterilmitir. Burada hereyden evvel unu beyan ederim ki bu tebliata vasta olan medyomumuz, o sralarda ispiritizmann veya tecribi ispiritalist telakkilerden her hangi birinin nazariyatna vakf deildi. Bununla beraber alnan tebliatta ispiritizmann en yksek derecelerdeki talimatna tevafuk eden ve onu birok yerlerinde tamamlyan bilgiler vardr. Fakat daima tekrarladm gibi, hibir fikrin shhati hakknda, hibir kimseyi ikna etmek daiyesinde deilim. Buna hem ihtiya, hem de imkan yoktur.

b Perisprinin bedenle irtibatn temin eden maddi vastalar

Ruhu maddeden ayran en mhim vasf, onun messiriyet kudretidir. Ruh bu kudretinin inkiaf nispetinde maddeleri kullanr. Fakat bu messiriyetin maddeler zerindeki tahakkuku gene maddeler vastasiyle olur. Ruh, bir maddeye, ancak o madde ile alakas bulunan dier maddeleri kullanarak tesir eder. Evvelce sylediimiz gibi, bu vastalarn banda ruhtan asla ayrlmyan, ruhun madde kainatnda tekemml ettirdii perisprisi gelir. u halde ruhun bedenle birlemesi, perisprisinin onunla birlemesi demektir. Hakikaten perispri bedenin btn aksamna hull etmitir. stat unu sylyor: << Ruh perisprisi ile bedenin btn aksamna hull eder. >> Fakat burada akla baka eyler de gelir: Evvelce geen perispriye ait szlerden anlalaca gibi ruhun bu tesir vastas tabii halinde iken fevkalade seyyaldir. O kadar ki onun bu haliyle dnyamzdaki hi bir madde zerine dorudan doruya tesir edebilmesi mmkn olmaz. Bunun iindir ki biz, lmlerimizin ruhi tezahrlerini dnyamzda dorudan doruya gremiyoruz.

u halde perispri bedenle mnasebet haline geebilmek iin evvela bir hal deitirmee mecburdur. lerideki enkrnasyon bahsinde bu hususta izahat verilecektir. Fakat madde ile birlemek zere perisprinin azok kesif bir hale gelmi olmas da bu ie kafi gelmez. Bunun iin baz dier mutavasst maddelere lzum vardr. Bu maddeler perispri ile beden unsurlar arasnda birtakm seyyal vastalardr. Bu mutavasst maddelere lzum vardr. Bu maddeler perispri ile beden unsurlar arasnda bir takm seyyal vastalardr. Bu mutavaasst seyyaleler bizim mutat tetkik vastalarmzla alakalanamyacak kadar ince ve yksek vibrasyonlara malik bulunduundan kolaylkla tesbit ve takdir edilemezler. Binaenaleyh biz bunlarn pek azn ve belki de en az ehemmiyetli olanlarn tanmaa alyoruz. te hararet ve elektriyet gibi amiller bu vastalarn en malum ve en kaba olanlardr. Fakat burada asl mhim ve daha yksek tertipte bir takm amiller daha vardr ki bunlar perisprinin bedenle irtibatnda dorudan doruya rol oynarlar. Bunlar hareketlerindeki srat ve tabiatlarndaki incelik itibariyle dnyamzn belki en yksek tertipteki maddeleri arasnda bulunan bir takm hayati unsurlardr. Bunlardan bizim ilk bahsetmek istediimiz unsur asabi seyyaledir; ilerideki bahislerde, ayn derecede ehemmiyeti haiz, manyetik kuvvet, hayvani mknatsiyet, beeri radyoaktivite gibi isimlerle mellifler tarafndan adlandrlm dier bir seyyaleden bahsedilecektir ki biz buna hayati seyyale demei tercih ediyoruz. Zira bunun ya dorudan doruya veya asabi seyyaleler zerine tesir etmek suretiyle, bedenle perispri arasndaki mnasebetleri temin eden mhim bir unsur olduuna kani bulunuyoruz. Burada unu da hatrlatalm ki, gene ruhi messiriyetle, bu hayati seyyaleler birbirine inkilap edebilir. Mesela asabi seyyale hayati seyyale halini alabildii gibi hararet de dier bir seyyaleye geebilir. Btn bu iler uzviyetin ihtiyacna gre ayarlanm olan, evvelce bir nebze bahetmi bulunduumuz, kimyevi hadiselerdeki gibi ruh tarafndan tertip ve tanzim edilir. Ve orada olduu gibi buradaki hadiselerin de oundan bizim haberimiz yoktur. Demek bu hayati unsurlardan her hangi birisi uzviyette azalr, oalr veya lsz deimelere maruz kalrsa, ehemmiyeti derecesine gre, bedenle perispri arasndaki rabtalar gevemee balar; ve hatta bu kemmi ve keyfi deimeler aadan veya yukardan hayat iin lzumlu olan hududu geerse perispri-beden geveklii arta arta definitif bir degajmana kadar gidebilir, yani perispri bedenden kati olarak ayrlr ve lm hadisesi meydana gelir. Binaenaleyh beden-perispri mnasebetlerini temin ve idameye vasta olan bu hayati amilleri uzviyette azaltp oaltan btn i veya d messirler, tesir derecelerine gre, perispri ile beden arasndaki balar azok gevetir veya bsbtn koparabilir. Uzviyette vukua gelen hazm, deveran, teneffs gibi birtakm hayati fonksiyonlar, temessl mzad temessl fiillerini kolaylatrma yolu ile uzviyete lazm olan bu hayat unsurlarn cansz ve kaba maddelerden temin etmek gayesine matuftur. Demek dardan ald maddelerin kemmi ve keyfi kymetlerine gre insan ksmen iradesiyle de beden perispri mnasebetleri zerinde baz tesirler yapabilir. Riyazet yolu ile a kalarak lzumlu ham maddeler dardan kafi miktarda alnmaynca beden - perispri mnasebetlerini temin eden hayat cevherleri azok bir zaman sonra

uzviyette azalmaa balar; bu halin neticesi olarak evvela perispri ile beden arasndaki balar gever ve ruh beden dnda daha serbes olarak melekelerini kullanmak imkann bulur, byle bir insanda insanst bir takm tezahrler belirir. Btn bu ilerden, haberi olmyanlar bu hali bir << keramete >> atfederler. Baz mezhep salikleri arasnda buna dair bir ok misaller vardr. Fakirler ve baz zahitler bu miyandadr. Fakat bu hayat unsurlar zerine dorudan doruya tesir ederek onlarn kemiyet ve keyfiyetlerini deitirmek suretiyle, irade dnda kald iin, bittabi evvelkilerden daha aa tertipte bir beden - perispri geveklii ve bunun neticesinde de bir ruh degajman, ruh serbeslii husule getirilebilir. Bunlar birtakm ham maddeleri uzviyete sokmakla mmkn olur ki bu maddelerim mhim bir ksm hekimlikte kullanlmaktadr. Bunlar umumiyetle zehirli maddelerdir ve balarnda da afyon ve mrekkebat gelir. Fakat btn uyutucu maddeler, birok msekkinler veya mnebbihler hayat unsurlarn azaltp oaltmak suretiyle beden-perispri mnasebeti zerine azok tesir edebilir. Hekimlik bunlardan - ok defa ampirik olarak - muhtelif maksatlar urunda, muhtelif ekillerde istifade etmektedir. Hatta bunlarn tesirleri o kadar ileri gidebilir ki eer bu maddelerden pek kuvvetli dozlar vcude sokulursa neticede husule gelecek olan beden - perispri geveklii kati bir kopma haline mncer olabilir. Bunlarn misallerini de orta alarda revata olan sihirbazlarda grrz. ( 107 ) kinci kitabmzn hipnoz ve dedubluman bahislerinde bu mesele zerinde biraz daha durulacaktr. Fakat ruhi tesirlerle de, beden - perispri mnasebetlerini tanzime yaryan bu hayat unsurlarnda baz kemmi ve keyfi deiiklikler husule getirmek suretiyle degajman hallerine uramak mmkndr. Mstakbel akl tababetinin bu ruhi mihanikiyetten ok byk faydalar temin edebileceini zannediyoruz. Ve zannediyoruz ki telkin ve kendi kendine telkin tecrbeleriyle imdilik bunun, belki ok iptidai bir ekilde mtalaasna teebbs edilmitir bile. Okuyucularm bu bahse ait baz tafsilat da ikinci kitapta bulacaklardr. Beden - perispri balarna ait hayat unsurlar hakknda bu umumi mtalaay yaptktan sonra biraz da asabi seyyaleden bahsetmei faydal gryoruz. Sinirlerde byle bir seyyalenin dolap dolamad meselesi btn fizyolojiciler tarafndan ittifakla halledilmi deildir. Bazlar bu seyyaleyi kabul etmez ve hassi idrakin husul iin sinir yollarnn ihtizaz hareketlerini kafi grr. Gerek fizyolojiden, gerek metapsiik aratrmalardan alnm neticeler bizi, sinirlerde mevcut olan bir seyyaleye inanmaa sevkediyor. Bunlar ayr ayr ve uzun uzadya burada zikretmek mmkn deildir; ancak, bizi buna inandran mlahazalardan bir ikisini ksaca arzetmei lzumlu gryorum. Maddesiz ihtizaz olmaz. htizazlarn incelii ve ykseklii de kendilerini hamil olan maddelerin incelii ve ykseklii ile mtenasip olur. Bu da maddi bir prensiptir. Affnz dileyerek bir tabir kullanacam: bir davuldan, kemann drdnc oktavna ait bir sesi bekliyemeyiz. Halbuki ne kadar yksek tertipte yaplm olursa olsun asabi cmlenin fizikoimik maddi unsurlar, esiri-havi ihtizazlar dorudan doruya alabilecek kabiliyette deildir. Zira bunlar, gene bu nevi ihtizazlar alma kabiliyetinden mahrum olduu bilinen, uzviyetin dier aksamnn malik olmad, bir hususiyet vardr ki oda asabi seyyale dediimiz

unsurlar imal edebilme kabiliyetidir. te bu kabiliyet onlar uzviyetin daha yksek tertipteki unsurlar arasna koymutur. Biliriz ki bir sinir ortasndan kesilirse bir mddet sonra muhitte kalan paras lr, hayatn muhafaza edemez; halbuki merkez tarafnda kalan ksm eskisi gibi yaamakta devam eder. Bundan ilk kan netice u olur: Sinir merkezlerinden sinirleri besleyici unsurlar kar ve bunlar sinir yollarnda akarak onlar besler. Acaba sinirleri besliyen bu unsurlar nelerdir? Bunlarn mahiyetlerini aratrma fizyoloji alimlerine brakalm, fakat bizim burada tesbit edeceimiz noktalar udur: Evvela sinir merkezleri, sinir yollarn besleyici bir hayat unsuru imal eder, saniyen bu unsur sinirlerde akp gider. Bu unsura veya seyyaleye verilecek ismin kymeti tali derecede kalr. Gene bahsimize dnyoruz: Demek sinir yollarndan birtakm seyyaleler akar ve bunlar sinir merkezlerinde imal olunur. te biz bu seyyaleyi bedenle perispri arasndaki mnasebetin teminine yaryan bir hayat unsuru olarak kabul ediyoruz. Bu seyyale nedir?.. Hi phesiz bir maddedir. Hem de kainatn dier yksek maddelerine nispetle olduka kesif bir madde. Bu maddenin laboratuvar yolu ile hviyetinin henz tesbit edilememi olmas onun dorudan doruya fizikoimik vastalarmzla alakal bulunmamalarndan ileri gelmektedir. Bunlar ancak kendileri ile ayarl yksek ihtizazlardan mteessir olurlar. Ve gene o neviden ihtizazlar zerine tesir edebilirler. te bunun iindir ki hakiki hviyeti tesbit edilemediinden, imdiye kadar esirin varl nasl fizikiler arasnda mnakaa edilmi ise tpk onun gibi asabi seyyalenin mevcut olup olmad meselesi de fizyolojistler arasnda mnakaa edilmektedir. Metapsiik tetkikat bakmndan perispri ile beden arasnda mutavasst maddi unsurlarn bulunduunu gsteren bir ok tecribi mahedelerden baka byle vastalarn bulunmasn zaruri klan sebepler de vardr. Ve bu sebeplerden birisi biraz evvel yazdmz gibi perisprinin kaba dnya maddeleriyle dorudan doruya mnasebet haline geemiyecek kadar seyyal bir tabiatta olmasdr. Ruh dorudan dorudan bedene tesir edemiyecei gibi perisprisiyle de ona dorudan doruya messir olamaz. Bunu bir misalle izah etmek istiyorum: Ben u yazy yazarken sulp halindeki kalemi gene sulp halindeki maddeler vastasiyle tahrik edebilirim. Bu vastalar da et ve kemikten mteekkil kolum, elim ve parmaklarmdr. Fakat burada yazy yazdran amil hi phesiz bunlar deildir. Geri bunlar kaleme nazaran aktif bir durumdadrlar fakat elimi idare eden yksek sinir cmlesine nazaran pasiftirler, daha dorusu evvelkine gre amil, ikincisine gre vastadrlar. Demek, kalemle elimi yazdrtan daha yksek bir vasta vardr ki bu da sinir cmlesinde bulunan asabi seyyaledir. Fakat bunlar da birer amil deildir, kandilerinden daha yksek vastalarn vastasdr. Felli hastalarn hali bize bu hususta bir fikir verebilir, Bunlarda asabi seyyaleleri hasl eden merkezler her hangi bir ksmna intikal etmemektedir. Ruhla, bedeninin felli olan ksm arasndaki mutavasst maddeler zincirinden bir halka kopmu olduu iin btn arzu ve cihetlerine ramen insan bu ksmn hareket ettiremez. Demek sinirlerdeki seyyale daha yksek cevherler yolu ile ruhtan gelen ihtizazlar vudun her noktasna gtrd gibi, dardan gelen ihtizazlar da ayn yollardan ruha nakleder. tibari olarak ruhu bir dairenin merkezinde gibi dnrsek merkezle muhit, yani beden

arasnda birtakm maddi santripet ve santrifj yollarn bulunduunu ve bu yollarn eitli maddelerden yapldn syliyebiliriz. Asabi bir merkezin lm o merkezle alakal, vcudun herhangi bir yerindeki hayatiyetin azalmasn mucibolur. Yani asabi bir merkezin imal ettii hayat seyyalesinden mahrum kalan uzviyetin bir parasndaki hayati fonksiyonlarn teevve urad grlr. Btn asabi merkezlerin faaliyetten temamiyle durmas da, ayn sebepten dolay, btn bedenin lmn mucip olur. Bu hal, bize gre, ruh messiriyetini beden zerinde tahakkuk ettirecek olan perisprinin bedenle mnasebetini temin eden hayat unsurlarndan mahrum kalmasnn bir neticesidir.

c Perisprinin lzumu

Ruh, madde kainatnda perispri ile irtibat peyda ederek domutur. Perispri, madde kainatnda, kendisine refakat etmesi zaruri olan bir tesir vastasdr. Ruhun perispri ile olan irtibat okadar skdr ki: onun madde kainatnda domas, perispri ile birlemi hale gemesi demektir, diyebiliriz. Ruh bu kainattaki grg ve tecrbesini arttrmak iin bir tesir vastasna mhtatr. O, ilk zamanlarda acemice kulland meessiriyetini, ancak bu vasta ile gittike daha grgl ve tecrbeli bir ekilde kullanabilmek melekesini kazanacaktr. Perisprinin lzumuna dair stadmzdan aldmz baz tebliat aynen veriyorum; bunlar bizim syleyebileceklerimizden daha ok mull ve verimli manalar tar: << Perispri, ruhun madde aleminde bir vastai tesirdir. Ruhlarn maddeler alemindeki mevcudiyeti iin bu vastai tesir mutlaka lazmdr. Ruhlarn madde ile irtibat, evvelki celselerden birinde mevzubahis olan perispri iledir. >> Acaba perispriden ayr bir ruh dnlemez mi? Dnlebilir. Fakat byle bir ruh madde aleminde hibir tezahr gsteremez. Bunun da manas udur: Evvelce sylediimiz gibi, perispriden ayr dnlen bir ruh artk bizim bu maddi kainatmzda bulunmaz. u halde perispri ruhun lazm gayr mfarik deildir, bununla beraber madde kainatnda bulunan bir ruh, perispriden asla ayrlamaz. Bu fikirleri de gene stadn dilinden ak bir ifade ile dinliyoruz: << Perisprisiz bir ruh dnlebilir: Fakat byle perisprisiz bir ruh madde aleminde kendini gstermez. Ruh, perispriden hibir vakit ayrlamamakla beraber ruhun mevcudiyeti iin perispri lazm gayr mfarik deildir. << Ruhun perispriden ayrlamamas, mevcudiyetinin onsuz tecelli edemeyiinden deil, onu kendisine bir makar ittihaz etme ihtlyacndandr. Tpk her hangi bir cismin var olabilmesi iin mekana ihtiyac yokken mekandan vareste olmamas gibi. >>

Demek, ruhun perispri ile olan ball, onun madde kainatndaki varlnn bir zaruretidir. Daha dorusu ruhun bu kainattaki varl fikri, perispri ile olan rabtas fikrinden ayrlamaz. Bunlarn ikisi beraber gider. << Perispri ruhun bir mahalli temerkzdr. Her ruhun bir mahalli temerkz vardr. >> ( 51 ) . Bu szlerden anlyoruz ki ruhun madde kainatndaki btn varl, onun buradaki tezahr imkanlar ve messiriyeti bakmndan perisprisinde toplanmtr. << Perispride rejenerasyon [ 1 ] mevzuubahis olamaz. >> ( 51 ) Bu da ruhun perispriden ayrlamyacan baka bir bakmdan teyit eden bir ifadedir. Perispri aada syliyeceimiz gibi tekemml eder. Fakat onda fizik bedende grdmz gibi hceyrelerin lmesi ve yerine yenilerinin gelmesi bahis mevzuu olmaz. Ruhla perispri arasndaki rabta yalnz zlmez olmakla kalmaz, ayn zamanda bu rabta son derece sk ve samimidir. Hatta stat bir yerde: << Ruh ancak perisprisi ile maddedir. >> diyor. Demek gayr maddi olan ruha perisprisiyle, bu sk ba yznden, madde nazariyle bakabiliriz. te bu sebeptendir ki hibir filezof, hibir alim maddeden ayr bir ruh dncesini kabul edememi ve anlatamamtr. Hatta teozoflarn ve birok eski hikmet statlarnn saf halinde tasavvur eder gibi grndkleri ruhu gene maddi vasflardan ayramadklarna ahit oluyoruz.

d Perispri nedir?...

Perispri nedir?... phesiz perispri bir maddedir. << Perisperi ruhun kendi enerjisi ile tekasf ettirdii hafif bir maddeden ibarettir. >> ( 51 ) Akademik bahisler arasnda bu neviden bir maddenin ismi gememitir. Bu hal perisprinin fizikoimik vastalarmzla dorudan doruya alakadar olamyacak kadar yksek bir sptillik derecesine malik bulunmasndan ileri gelmektedir. Esasen biraz evel sylediimiz gibi bundan daha az [ 1 ] Uzviyette bir huceyrenin lerek yerine yenisinin kaim olmas. seyyal olan asabi seyyaleler bile bizim vastalarmzla kabili takdir deildir. Netekim yukarda bahsettiimiz felli bir adamn kesif maddelerden yaplm kolu, aradaki mutavasst, asabi seyyalelerden mahrum olunca nasl perispri ile temas haline geemiyor ve ruhtan gelen emirlere itaat etmiyorsa fizikoimist bir alimin aletleri de ylece perisprital maddelerden dorudan doruya mteessir olmaz. Zira perispriyi tekil eden maddeler ne kadar kesif olursa olsun gene dnyamzda en sptil olarak tandmz maddelerden daha sptildir. Yani bu neviden maddeler, dnyamzn tabii artlar altnda tandmz maddeler arasnda bulunmamaktadr. << Perisprinin en kesif hali de insanlarca henz malum olmyan yksek maddi mertebelerde bulunur. Bu mertebelerdeki maddeler, sizce malum olan btn kesafet mertebelerinden daha seyyaldir. Binaenaleyh en geri bir perispriyi tekil eden meddeler dnyann en seyyal maddelerinden da seyyaldir. >> ( 51 ) Perispriyi dorudan doruya tesbit etmee alanlar ok olmutur. Mesela hemen lm mteakip cesedin birka gram kaybettii grlerek aradaki bu arlk fark perispriye atfedilmitir. Fakat yukardaki szlerden de anlald gibi dnyamzn maddeleri arasnda yer tutmyan seyyal bir maddenin kaba dnya lleriyle dorudan doruyo tesbit edilemiyeceini kabul etmemiz lazm gelir. << Perispri, bu gnk dnya vastalariyle kabili

vezin deildir. >> diyen stat bu hususta sormu olduumuz bir suale aadaki mtemmim izahat da ilave ederek bizi tenvir ediyor: << Siz perisprileri dorudan doruya idrak edemezsiniz. Ancak muavin vastalarla onu tabii halinde tesbit etmek mmkn olur. >> Fakat aratrclar bu vastalara da ba vurmam deillerdir. Mesla; 1934 senesi Barselon Uluslararas spritizma kongresine verilen bir rapora gre Amerikal Dr. Ra. Watters 1933 de Vilson odasnn fizik imkanlarndan ve artlarndan istifade ederek orada ekirge ve fareleri ldrp bu hayvanlarn perisprilerini fotorafla tesbit etmee muvaffak olmutur. Bu tecrbeye ait kongreye verilmi rapordan baz paralar hulasa ederek yazyorum. Bu husustaki tecrbeleri yapan zat, Bay Dr. Ra. Wattersdir. Kendisi Amerika Birleik Devletleri lkesinde ilmi bir enstitnn mdrdr ve tannm birinci snf alimlerdendir. Tecrbeyi anlatmaa balamazdan evvel atomun bnyesi hakknda ksaca grmek lazmgelir. Maddelerin atomlardan mteekkil olduklar malumdur, Atomlar menfi elektrikle mahmul elektronlarla, mspet elektrikle mahmul protonlardan mrekkeptir. Elektronlar, tpk ems manzumesinde yldzlarn gne etrafnda dnmesi gibi, bir merkez etrafnda, yani protonlarn etrafnda hareket ederler. Bir elektron mahrekini saniyede 1400 mil sratle kateder. Bu hesaba gre bir elektron, protonunun etrafnda saniyenin bir milyonda biri kadar ksa bir zaman zarfnda takriben yedi bin milyon defa dner! Elektriki hamulesi bakmndan bir atom ntr bir haldedir. Eer bu atomun elektronlarndan birka tanesi kaldrlrsa muvazene bozulur; yani protonun + elektrii galip gelir ve atom mspet bir iyon haline girer. Bilakis atoma elektron ilave edilirse gene muvazene bozulur, fakat elektronlarn hamulesi atomda galip geldii iin o, menfi bir iyon haline girer. te bu hale iyonizasyon derler.

Son zamanlarda radyoaktivitenin kefi atomun faaliyet tarzna ve bnyesine ait esrara biraz daha nfuz edebilmemize imkan vermitir. Radyoaktif madenlerden alfa ve beta ualar kar. Eer, mesela, alfa uaiyle bir atom bombardman edilirse bu atomun bnyesine tetkike msait birtakm reaksiyonlar hasl olur; te bunlar mtalaa etmek iin << Vilsonun insibat odas >> ndan istifade edilir. Aletin camla kapal mahede odasna tetkike muhta madde konur; burasn kuvvetli bir lamba tenvir etmektedir. Bir de odann iinde istenildii zaman suni bir sis vcude getirilebilir. Sis tekasf edince sulp cisimlerin zerinde toplanmaa mtemayildir. Mesela bir suyu kaynatrken buhar halinde grdmz madde su buharnn kendisi deildir, zira su buhar grnmez. Bu manzara, hava zerreleri zerinde toplanm su buharnn kesif bir halidir.

Bombardman ua olarak kullanlan alfa ua fevkalade bir srate maliktir. Bununla beraber bu ua mesela havann atomlarndan geerken onlarn ancak bir iki elektronunu koparabilir. Fakat bu suretle elektronlar eksilmi olan atomlar bir iyon haline geer, yani burada bir iyonizasyon hadisesi vukua gelir. yonlarn hususiyetlerinden biri de rutubeti cezbetmeleridir. te tecrbe esnasnda alete su buharnn sevkedilmesinin sebebi budur. Zira odada husule gelmi iyonlar zerinde buhar zerreleri toplanarak onlar grnr ve hatta fotoraflar alnabilir bir hale koyar. Bunlar ksaca anlattktan sonra perisprinin bu usulle fotorafn almak ameliyesini daha kolay anlamak mmkn olur. Mademki su buhar iyonlar zerine konarak onlar fotorafla tesbit edebilecek bir hale koymaktadr; o halde acaba - eer iddia olunduu gibi maddi bedenin dnda daha ince bir esir bedeni ( corps etherique ) varsa ne kadar ince olursa olsun - bu bedenin eczas zerine de, iyonlarda olduu gibi, konarak onu grnr, fotoraf alnabilir bir hale sokamaz m? te yukarda ad geen Amerikal doktorun tahkik etmek istedii mesele bu olmutur. Doktorun burada tecrbe hayvan olarak kulland mahluklar ekirge, kurbaa, kelebek ve faredir. Tecrbe evvela ekirgeler zerinde yaplmtr ve ylece hazrlanmtr: ekirgeler uyuturulduktan sonra eterle mebu bir pamua sarlyordu. Bu suretle hareketsiz braklan hayvanlar pamuun iinde eterin tesiriyle, mahede odasnda, lme terkediliyorlard. Artk bcein can ekime halini beklemek lazmd. Bu ann geldiine hkmedilince hemen odaya su buhar sevkedilerek fotoraf makinesi harekete getiriliyordu. Hayvan, lmn mteakip, derhal mahede odasndan karlyor, kendisine kuvvetli bir mnebbih olan adrenalin rnga ediliyordu. Bazen adrenalin rngasn mteakip bcek tekrar canlanyor ve bu suretle fotoraf alnmasnn uygun bir ana rasgelmemi olduu anlalyordu. Tecrbeler u neticeleri vermitir: Evvela 100 tane ekirge alnm, bunlarn ellisi esas tecrbeye, dier ellisi de hangi nevi ldrme eklinin muvafk olduunu anlamak iin yaplacak dier bir tecrbeye ayrlmtr. 50 ekirgeden: on drdne ait plan zerinde ekirgelerin hayali grlmtr. Bu ekirgelerin hepsi adrenalin tecrbesinden sonra 8-14 saat mahede altnda kalm ve hi birisi hayat eseri gstermemitir. Mtebaki klielerde hibir hayal grlmemitir. Bunlardan bir ksm fotoraf alndktan sonra tekrar dirilen, yani lmezden evvel resim alnan, dier ksm ihtimal henz resmi alnmadan len ekirgelere ait klielerdi. Yani, bunlarda lm annn tayiyinde bir isabetsizlik vard. ekirgeler muhtelif zamanlarda lyordu ve her vakit tahminde isabet vaki olmuyordu. Burada hayali ekillerin birtakm gaz bulutlarna veya lekelere ait olmas ihtimalini dnenlere kar doktor u noktalar tebarz ettiriyor: Glgeler tamamiyle ekirgelerin bedenlerine benzemektedir. Ve cismani bedenle bu eklin muhitleri birbirine tamamiyle

tetabuk etmektedir. Demek esiri beden cismani beden cesametindedir. Bundan baka kurbaalar, fareler ve kelebekler zerinde de ayni tecrbeler yaplm ve onlara ait klielerde de bu hayvanlarn cismani bedenlerine mabih ve uygun glgeler grlmtr. Mesela alnan birok mspet klielerde, hi bir zaman kurbaann glgesi ekirgenin bedenine veya ekirgenin glgesi kurbaann bedenine uygun gelmemitir. Bu hususta yaplan yzlerce tecrbelerden sonra mellifler u kanaate varmlardr: lm annda tpk bir elbiseden soyunuyor gibi cismani cesetten, o cesede mabih esiri bir cisim ayrlmaktadr. Her ne kadar tecrbeler imdiye kadar en basit hayat eklini temsil eden hayvanlara mnhasr kalm ise de, insanlar da dahil olduu halde, en yksek hayat ekalinde de ayn tecrbe artlarna riayet etmek suretiyle ayn neticelerin istihsal edilebilecei bedihidir. Demek ki lmek, cismani cesede muadil dier bir cesedin serbes hale gemesidir, lm de canl uzviyette ancak cismani bedene messir olmaktadr. Ve bu ilmen ve tecrbe ile sabit olmu bir hakikattir. ( 105 ) Buradaki ameliye perispiriyi tartmak gibi kaba bir i deildir. Bu iteki muvaffakiyetin derecesi hakknda stadn mtalaasn sorduk ondan u cevab aldk: << Yaplan tecrbeler dnyanzda nakabili itinap nevakstan ari deilse de esasnda isabet vardr >> Demek ki bu teebbs perispirinin hakikatini aratrmak iin akademik bir yolda atlm ilk admlardan birisidir. O halde, henz fizikoimik tetkik sahamzda bulunmyan perispriye ait yksek maddeleri imdilik nasl ve nerde aramalyz? Anlalyor ki bunlar dnyamzn maddeleri arasnda, hemen elimizi uzatvermekle bulabileceimiz yerlerde deildir. Bu gnk grne nazaran bu maddeleri emin bir yolda mtalaa edebilmek iin, her eyde olduu gibi, burada da tabiat taklit etmek suretiyle ie balamak faydal olur. Tabiat fizikoimik maddelerle perisprinin arasna bir intikal vastas olarak yukarda bahsettiimiz, daha yksek tertipteki maddeleri, yani asabi seyyaleyi, hayat seyyalesini koymutur. Bunlar olmaynca perispri nasl dorudan doruya dnyamzla mnasebet peyda edemiyor ve ruh dnyadan ayrlyorsa ylece, bu vastalara mracaat etmeden kaba aletlerimizle perisprinin mtalaas yaplamaz. te baka alemlerdeki ruhun maddeler zerindeki messeriyetini aratrmak ve bilhassa dnyamzdaki kendi varlmz daha derin ve mull bir vukufta tanyabilmek iin perisprinin mtalaasn bu yoldan yapmya alan bu gnn metapsiikilerini << ilmi alma yollarna aykr >> bir yolda grmek fena bir itiyadn dourmu olduu ruhi bir halettir. Ve bu, yukarda sylediimiz sebeplerden dolay ilmi bir dnc mahsul olmaktan uzaktr. Mamafi eer bu gnk mutat laboratuar vastalarmz bu ince maddelerden mteessir olabilecek kadar tekemml ettirilebilirse hi phesiz kolayl ve maniplasyon imkanlarnn daha geni olmas itibariyle ie onlarla devam etmek belki de tercih edilir. Binaenaleyh imdilik yaplacak i, iyi kullanlmak artiyle, canl varlklarn asabi va hayati seyyalelerinden ve hatta asabi cmlesinden istifade etmektir. << Asabi bir haldir >> diye

skutla geitirmek istediimiz bir ok psiko-fizyolojik yle haller ve fenomenler vardr ki eer imdiye kadar onlar zerinde ilmi bir selahiyet ve kudretle durulmu olsayd, bugn insan hakkndaki bilgimiz bambaka olurdu. Zira o fenomenler, dnyaya smyan varlmz, yksek maddelerle alakamz, nihayet bizzat kendimizi bize bugnknden daha ok iyi tantm olacakt. imdiye kadar her metapsiik aratrma sjesi, hatta bu sjelere kymet vermek istiyen her metapsiiki insafszca ve dncesizce << tmarhanelik >> telakki edilmiti. Fakat byle kolayca verilmi bir hkmn kendi z varlmza ait bilgileri karartc neticelerinden mtevellit mesuliyeti bugn duyan ve takdir eden alimlerin says kafi derecede oalmtr. Burada misal olarak, herbiri akademik ilim sahasnda bir otorite sahibi alimlerden birka tanesinin fikirlerini okuyucularma takdim etmek, bu yolda uzun uzadya sz sylemekten daha faydal olacaktr: Evvela mehur kriminoloji mtehasss ve Turin nivesitesi sinir ve akl hastalklar hocas Prof. CESARE LOMBROSO dan bahsetmek isterim. Zira bu zat tetkikatn yapmazdan evvel btn metapsiikileri tmarhaneye gndermek istiyenlerin banda bulunuyordu. Fakat ilmi karakteri ve derin grleri nihayet kendisini ikaz etti ve evvelki hareketlerinin manaszln alenen itirafa mecbur kld. te hakiki bir alime yakan temizlikle bu zat unlar sylyor: << spiritizma fenomenlerinin fevkalade byk bir ehemmiyeti haiz bulunduunu ve ilim mahafilinin vakit kaybetmeksizin dikkatini bu tezahrler zerine evirmesi lazm geldiini sylemee kendi kendimi mecbur addediyorum.... spirtizma hadiselerinin imkanlarna kar evvelce mcadele etmi olduumdan dolay imdi utanyorum. >> ( 150 ) Aadaki szler Darwinin rakibi, ngiliz Antropoloji Cemiyeti reisi mehur tabiat alimlerinden RUSSEL WALLACEndr: << Ben o kadar tam ve inanm bir materyalist idim ki ruhani bir mevcudiyete ait kafamda hi bir yer bulunamazd. Fakat vakalar muannit eylerdir ve o vakalar bana galip gelmilerdir. spiritizma fenomenleri dier btn ilimlerin vakalar kadar msbettir. >> ( 150 ) imdi sz, SR OLVER LODGEundur. Bu zat bundan birka sene evvel Cumhuriyet Gazetesi memleketimizde be makalesiyle tantmt. Kendisi elektrik bahislerinde ve bilhassa iyonlar hakknda ki nazariyesiyle hret kazanm byk bir ngiliz fizikisidir. << Kendi hesabma ve btn mesuliyet duygularn idrak ederek derim ki bendeki itminan, psiizmadaki tetebbuatm neticesinde, tedricen ve uzun zamanla hasl oldu. Yirmi senelik tetkikattan sonra yalnz ahsi mevcudiyetin ( lm mteakip ) devamnn bir vaka oluuna deil, ayn zamanda Ispatyomdan, g olmakla beraber baz hususi artlar altnda bize gelebilecek bir muvasala ( communiation ) nn da mmkn olabileceine imdi inanm bulunuyorum. << Bu hakknda kolayca hkm verilebilecek mevzulardan deildir. Bu vakalara ait deliller, ancak vakitlerini feda ederek bu iin mtalaasna ciddi bir surette kendilerini vermi olanlara myesser olur. >> ( 150 ) Fizik aleminde birok keifleriyle tannm byk ngiliz fizikisi SR WLLAM CROOKESun bu husustaki szleri evvelkilerden daha az kati deildir. Biroklar arasna:

Thalliumu, radyometreyi kefeden, maddenin radyan halini tantan ve X ualarnn mtalaasn kendi ismine izafe edilmi ( Crookes tpleri ) tpleriyle kolaylatran ve katot ualar zerindeki tecrbeleri yapan bu byk adamn metapsiik hakkndaki szleri manasz olamaz. << Hakikatine inanm olduum ispiritizma fenomenleri hakkndaki ahadetimi reddetmek ahlaki bir alaklk olur Ben, bunlarn mmkn olabileceini sylemiyorum; bunlar vardr diyorum..... << Adi insan zekasndan gayr zekalar tarafndan kullanlan bir kuvvetin varl spat etmek iin yaptm tecrbelere dair zabtnameleri otuz sene evvel neretmitim... Bu gn, o zamanki ifadelerimde sebat etmekte olduumu sylemekle beraber onlara birok yenilerini de ekliyebilirim. >> ( 4 ) FREDERC MYERS, Cambridge niversitesinde profsrdr, 1900 de Paris Uluslararas Psikoloji kongresinin fahri reisliine seilmiti. Bu alim unlar sylyor: << Tecrip ( eksperimentation ) ve mahede ( observation ), gerek bila vasta ve gerek telepati ile yalnz yayanlarn ruhlariyle deil, ayn zamanda bu arz zerinde bulunanlarla, arz terketmi olanlarn ruhlar arasnda da muvasala ( communication ) nn vukuuna, biri de ben olan, bir ok aratrclar inandsmtr. >> ( 4 ) Misal oktur, fakat bu kadarn kafi gryoruz. Ve btm bu alimler yukardaki fikirlerini yazarken, bu ilerle yakndan alakal olmyan biroklarnn <<tmarhanelik>> telakki ettii insanlardan istifade etmilerdir. Bize nazaran bunlar tmarhanelik deildir. Fakat tmarhanelerde bu bakmdan ett mevzuu olacak ne kadar ok hasta vardr! Perispri bizce bilinen maddelerden yaplm olmad iin onda bizim maddelere ait tanmadmz vasflar aramak beyhude olur. Hatta unu da syliyebiliriz eer biz maddeyi ecdadmz gibi yalnz fizikoimik vasflar gsteren cevherlerden ibaret sanm olsaydk, bu manadaki perispriyi maddelikten karmaa ve ona gayri maddilik damgasn vurmaa mecbur olurduk. te evvelce de sylendii gibi gerek ark ve gerek garp teozoflarnn aldandklar nokta buradadr. Onlar ruhu, muayyen bir kemal derecesinden sonra maddeden tamamiyle kurtulmu ve saf bir hale gelmi ( veyahut hi olmazsa maddi libaslarnn byle bir hale girmi ) olduuna inanrlar. Bu inan, hi phesiz, maddenin mul hakkndaki dncenin ihmal edilmi olmasndan ileri gelmektedir. Gene evvelce sylendii, gibi maddenin bizim iin nihayeti yoktur ve kainatmzda bulunan her ey maddedir, her ruhi tezahr ancak madde ile tahakkuk zemini bulabilir. Fakat bizim madde hakkndaki idrakimiz ne kadar genilemi olursa olsun, onun son merhalelerine kadar uzanmaa kafi gelmez. Ve bir an gelir ki orada bizim maddi idrakimiz durur. Bundan sonra, ya tesini inkar ederiz veya maddeye gayr maddilik vasfn yaptrrz. Esasnda ne o doru olur, ne de bu. te perisprinin hali de birisi materyalistler, dieri de teozoflar tarafndan bu akibete uratlmtr.

e Ruhlarn bedene tesir tarz ve perisprinin halleri

Ruhlar bedene ne tarzda tesir ederler Bu sualin cevabn layk ile vermek ve hatta tatmin edici bir ekilde onu cevaplandrmak mmkn deildir. Zira maddenin yksek meratibi zerinde ruh messiriyetinin ne ekilde tecelli ettiini anlamaa maddi idrakmz msait deildir. Biz burada ancak, ruhun kaba maddeler zerinde grebildiimiz kaba tesirlerini tetkik mevzuu yapabiliriz. Fakat bunlar bile birok yerlerde bizim iin zlmesi g birtakm muammalar halini alr ve bizi ok defa kmaz yollara sevkeder. Perisprinin halleri hakknda da ayn szleri syliyebiliriz. Hele yukarda bahis mevzuu edildii gibi, perispriye ait cevherlerin bizim tetkik sahamzda bulunan maddeler arasnda olmamas bu ii daha g bir hale sokar. Binaenaleyh bu bahiste toplyabileceimiz bilgiler ancak yksek tertipteki tetkik vastalar ile, yani sinir ve hayat seyyaleleri yolu ile, daha dorusu insan bedeniyle mmkn olabilir. Ve biz ancak bu yoldaki almalarmzla noksan, fakat ok faydal bulduumuz bilgileri edindik. Tpk bu bahisleri incelemee teebbs eden dier aratrclarn yaptklar gibi. Ruh, perispri vastasiyle maddelere istedii ekli verir. Ve gene o vasta ile maddeleri, ihtiyacna gre, teksif veya tahfif eder. Fakat bunun iin ruhun evvela kendi perisprisine hakim olmas ve onun istedii zaman kolaylkla her hangi bir seyyal madde ile mnasebet haline koyabilmesi lazmdr. Ruh, ancak bu suretle kendinde meknuz olan yksek melekelerini, yksek gayelerine uygun bir ekilde kullanmak imkann bulabilir. te ruhun madde kainatndaki tekaml fikrine bu dnce ile ulaabiliriz. Acaba ruh perispri zerinde nasl iler ve onu ilek bir hale getirmek, tekemml ettirmek iin nasl hareket eder? Ruhun kendi varlnda bir enerji mevcuttur. Bu enerji ile o, maddi rabtalarn temin eden vastalar kurar. Bu vastalarda eit eittir. Her vakit tekrar ettiimiz gibi, bir ok ispiritalist ve hatta ispiritist kanaatlerin aksine olarak biz maddi rabtay bir illet deil, netice olarak kabul ettiimiz gibi bu balardan kurtulma da tekamln bir gayesi deil, vastas olarak kabul ediyoruz. Zira eer maddi vastalar ruhun kendi enerjisinden doan bir netice ve onlarla birlemesini de bir vasta olarak kabul etmezsek, ruhun yaratl ile maddi kainata giriini ayn ey olarak telakki etmemiz lazm geldii gibi, ruhun madde kainatndaki hayatiyle tekaml vetiresi arasndaki mnasebetleri de anlyamaz bir hale geliriz. stat bu hususta sylyor: << Ruhun maddeye olan tesiri, kendi varlnda mndemi bir enerjiyle olur. Ve bu tesir, ruhun bu maddi rabtalarn temin eden vastalardr. >> Ruh, perisprisini kainatn maddelerinden yapmtr. Bunlar dnyamzn en seyyal, maddelerinden daha seyyal olmakla beraber kainatn yksek hallerdeki maddelerine nispetle az ok kesif bir halde bulunur ve bunun kesafeti derecesini tayin eden ey de ruhun kemal seviyesidir. << Her ruh kendisine ait olan perispriyi maddeden alr. Bu madde tam esir deildir. Ruhun iradesiyle ve kabiliyetine uygun bir ekilde tekasf ettirilmi bir eydir. >> ( 51 ) Anlalyor ki ruhun kabiliyetine ve kemal derecesine gre deien birbirinden farkl kesafette perispriler vardr. Ve ruh melekelerinin tezahr prisprinin kesafeti derecesiyle mtenasiptir. Demek ruhun tekaml ile perisprinin hiffeti arasnda samimi bir mnasebet vardr. << Evelce sylediim gibi perispri ruhun ykseklik derecesiyle mtenasip olarak esirden daha kesif olduu gibi daha hafifleir de. Fakat o hafifleme, ruhun tekaml safhasna tabi olduu iin muahhar olur. Zira ruhun tekaml ile perisprisi gittike hiffet peyda eder. Ve ancak ruhun tekaml ve madde zerindeki messiriyeti ile perisprisi hiffet peyda eder. Dier taraftan ruh

tekaml ile perisprisini esirden daha seyyal bir hale getirmi ise, esirin fevkindeki bir alemde mevki igal eder. >> Burada ehemmiyetle tekrar etmek istediim bir nokta vardr: stadn bu bahsettii esiri alemle yukarda teozoflarn dilinden iittiimiz esir aleminin mnasebeti yoktur. Teozoflara gre bu alem dnyamza en yakn olan ve hatta dnyamz maddeleri arasnda bulunan maddeleri ihtiva eder. Halbuki stadn ifadesinde geen esir, her trl maddi idrakin stnde ve hemen hemen buutlu alemle daha yksek buutlu alem arasndaki hudut maddelerini tekil edecek kadar seyyal maddelerdir. Netekim aadaki ifadeler de bunu teyit ediyor. << Drt buutlu aleme mensup olan ruhlarn perisprileri esirden biraz daha hafiftir; sizin madde mefhumunuzun dna kacak kadar ykselmi olan perisprinin tahavvlat mrtefias sizin idrakinize girebilecek bir ekilde izah olunamaz. >> ( 51 ) Perisprital ihtizazlar ykselmi olan ruhlar, o nispette kozmik maddeler zerinde messiriyetlerini gsterip o maddeleri istedikleri gibi kullanmak imkann elde etmi olurlar. te ruhlarn madde alemlerindeki enkarnasyonlarnn sebep ve hikmeti budur. Btn bu mtalaalardan sonra, her tekaml safhasnda elbise deitirir gibi ruhlarn perisprilerini, yani tesir vastalarn terkettikleri hakkndaki nazariyeleri, ruhun kainatmzdaki varln icabettiren maksatlara neden uygun bulmadmzn sebebi daha iyi anlalr. Ruhlarn perisprilerini kullanmalar demek, evvela onlar istedikleri gibi hafifletirip teksif edebilmeleri demektir. Ruhlar bu ite ne kadar kolaylk ve ustalkla muvaffak olabilirlerse messiriyetlerini kozmik maddeler zerinde o nispette fazla gstermi olurlar. Bu da onlarn madde alemindeki hakimiyetlerini o nispette arttrr. Hlasa, ruhlar perisprilerini, messiriyet gstermek istedikleri muhitlerdeki maddelerin hallerine uydurmaa ve bu yoldan onlar zerinde hakim olmaa alm bulunmaldrlar. te ruhun maddi esaretten kurtulmasnn manas budur. Bu da, tekrar ediyoruz, ruhlarn muhtelif madde alemlerinde bir mddet yaamasiyle ve perisprilerini o alemlerin maddeleri iinde yourmalariyle mmkn olur ki tecrbe ve grg tabirinin ifade ettii mana da budur. Demek ruhlar perisprilerine istedikleri ekli ancak tecrbe ve grglerinin artmas nispetinde, dier tabirle, tekamlleri nispetinde vermee muvaffak olurlar. << Ruh madde zerindeki hakimiyetini kullanarak onu istedii ekle koyabilir. Fakat ruhun messiriyeti ilerleme ve gerilemesiyle mtenasiptir. Binaenaleyh o, perisprisine istedii ekli mahdut bir daire dahilinde verebilir. >> Eer ruhlar bu kainata ilk girdii anlardan itibaren vastalarn istedikleri gibi kullanmak kudretine malik bulunmu olsalard bu kadar tekaml vetirelerine lzum kalmazd. Zira onlar bu vasta ile kainatn en kesif ve en seyyal maddeleri zerinde derhal hakim bir duruma girmi olurlar ve bu kainata inmekteki gayeleri olan faaliyetlerini tam btnl iinde gsterebilirlerdi. Bu takdirde onlarn maddelere balanmalarn yani esir olmalarn, bu kadar eitli ihtiraslar, temayller ve arzular iinde strap ekmelerini ve nihayet madde kainatnda bir mddet esaret hayat geirmelerini malandramazdk. unu hatrdan hi karmamak lazmdr ki, ruhun tekamlnden maksat daha dorusu kainata girmesinden maksat, ona hakim olmak ve ilahi kanunlar dahilinde teesss etmi olan bu hakimiyetini ebediyen muhafaza etmee muktedir bir duruma girmektir. Bunun iin o, bu gayeyi temine

vasta olan perisprisi zerindeki messiriyetini arttrmak ve onu ebediyen muhafaza etmek zaruretindedir. Btn bunlardan anlalyor ki, ruhlarn tekaml ile perisprilerinden ayrlmamalar, ve madde kainatndaki ebedi messisiyetlerine vasta olacak bir hale perisprilerini getirmeleri fikri birbirinden ayrlmyan mefhumlardr. << Ruhlar perisprilerini istedikleri gibi teksif etmee kadirdirler, fakat seyyaliyetini ilerletmek ancak bir hadde kadardr, o had de tkamal ile biter. >> Acaba ruhlar perisprilerini nasl teksif edip seyyal bir hale koyabilirler?.. Bu sualin cevabn yalnz fizikoimik mutalara dayanarak kolay kolay veremiyeceimizi aadaki tebliat gsterir. Perisprinin << hiffet >> inden maksat, onun czfertlerinin vahit hacmndaki mikdarnn azalp oalmas deildir. [ 1 ] Buradaki hiffeti siklet mukabili olarak basit bir manada telakki etmemelisiniz. Ruhun perisperisi zerindeki messiriyeti derecei tekamlne bal olmakla beraber perisprisini tekemml ettirmek iin kulland pek muhtelif vastalar vardr. Bu vastalardan bazlar da sizin sylediiniz gibi perispriyi tekasf ettirmek iin ona madde ilave etmek, atomik ihtizazlar deitirmek misilli vetirelerin hepsidir. Maddenin meratibinde ykseldike evsafndan pek ounun tebeddle uradn biliyorsunuz. Bu suretle perisprinin evsafndan bir ksm zayi olur, onlarn yerine baka evsaf kaim olur. >> ( 51 ) Ruhlar perisprilerini lzumu derecesinde ilek bir hale getirmek iin birok tecrbeler geirmek, birok eyler renmek, bir kelime ile, perisprilerini kendi melekelerinin maddi kainatla alakal olan ksmlarna uydurmak zorundadrlar. Bu ii temin eden bizim bildiimiz veya bilmediimiz birok tekaml vetireleri vardr ki bildiklerimiz arasnda ruhlarn kesif maddelerden mteekkil dnyalarda yaamalar gelir. Dnyamzda yayan ruhlara enkarne ruhlar diyoruz. Bu tabir ispiritizmadan alnmtr ve ( ete girme ) manasna gelir. [ 1 ] Bu da stadn evvelce syledii perispride dejenerasyon ve rejenerasyon olmyaca fikrine uygundur. Enkarnasyon ve reenkarnasyon bahsi ikinci kitabmz batan baa dolduraca iin burada onun zerinde durmuyoruz. Ancak perisprinin oynad rolden burada biraz bahsetmek lzumu vardr. Perisprinin kesif maddelerle irtibat muayyen bir kesafet derecesine girdikten sonra mmkn olur. Demek ruhun mutat bir enkarnasyon veya tecribi ve kendiliinden olma materyalizasyon tarznda dnya maddeleriyle irtibat peyda etmesi ve bu sayede dnya varlklariyle mnasebet haline girmesi iin evvela perisprisini mutat halinden ayrmas ve bir dereceye kadar teksif etmesi azmdr. Klasik ispiritizma talimatnda olduu gib,i ruhlarn dnyaya girmezden evvel ispatyomda bir hal deiimi geirmee balamalar, arlk duymalar, uurlarnda bulanklk hissetmeleri bu suretle izah edilebilir. Btn bu haller onlarn girecekleri dnyadaki maddelere gre perisprilerini teksif etmee balamalarndan ileri gelir. Zira ancak byle kesif bir perispri zerine onlar, dnya maddelerinden mrekkep bedenlerini kurabileceklerdir. [ 1 ] Perisperinin dnya maddeleriyle alakal bir duruma girmesi lazmdr. Byle bir perispri bedenin her ksmna nfuz etmi olarak onu kurar. Bunu kaba bir

misalle Wilson odasndaki atomlar zerinde tekasf etmi olan ve bu suretle grnr bir hale giren su buharna benzetebiliriz. Ruhlar bedenlerini tekil etmezden evvel perisprilerini beden ekillerine gre biime sokarlar. Bu ameliye, ruhlarn Ispatyomdaki iptidai enerjileriyle vukua gelir. Bu enerji, enkarnasyondan sonra, kesif maddelere ballk yznden, azalr. Bunu, kabaca, parlak bir ziya menbann nne konmu kesif bir buzlu cam hikayesine benzetebiliriz. Bununla beraber ruhun Ispatyomdaki iptidai enerjisi ile teesss etmi olan maddi hakimiyeti btn dnya hayatnda devam eder. te bunun iindir ki henz dnya maddeleriyle birlemeden evvel perisprilerine istedikleri ekli veren ruhlar, ete girdikten sonra onu ve ona tabi bedenlerini esasl bir ekilde deitiremezler. << Ruh arzu ettii maddeden bir hisse alarak onu cismani bir hale koyabilir. Mesela biz maddeyi teksif ederek size grnebiliriz. Ruhun arz zerindeki varl ise madde ile irtibat derecesindedir. Ruh perisprisi ile bedenin btn aksamna hulul eder. << Ruh perisprisini istedii gibi deitirebilir. Mesela Ahmet klkl bir insan ruhu maddeden hisse alarak vcudn istedii ekle koyabilir. Hviyetler birlememek artiyle bu, olabilir. Ruhun madde zerinde btn enerjisini kullanmas, dnyadaki alaikdan vareste olduu zamandr. Binaenaleyh insann doumundan lecei ana kadar geirdii normal cismani teekklat, ruhun madde ile [ 1 ] ile alaka hasl etmezden evvelki iradesiyle olur. Madde ile merbut olduu zamanda ruhun hakimiyeti devam eder, fakat enerjisi azalmtr. << Ruh, madde ile alakasndan evvelki iradesinin mahsul olan hakimiyetini muhafaza ettii iin, bir beden dahilinde yaarken perisprisinin ve bedeninin eklini deitiremez. Mesela bir insan teekkl etmi olan vcudnn ekalini tesiri ruhisi ile deitiremez, mavi gzl bir adam kara gzl olamaz, burnu, eli aya elhasl btn vcud muayyen eklini alm olan bir beden btn btn kendi eklini deitiremez. nk bu ekal, ruhun madde ile alakasndan evvelki iradenin [ 1 ] Burada bahis mevzuu olan madde, dnyamzdaki fizikoimik maddedir. mahsuldr. Fakat dediim gibi ruhu btn enerjisini kullanmaktan alkoyan, madde ile merbutiyetidir. Binaenaleyh her hangi bir sebeple dnyada iken ruh, madde ile irtibatn tamamen veya ksmen bertaraf ederse bu deiiklik olabilir. >> ( 51 ) Yukarki beyanattan mstakbel metapsiik almalarla, insan varl zerinde ne kadar byk deimeler husule getirilebileceini anlyoruz.

3 Neo-ispiritrlist gr ile ruh ve madde mnasebetlerinin gayesi hakknda bir mlahaza

Mahlukat aleminin sonu yoktur. Burada balang ve son, bizim iin bahis mevzuu olmaz. Bu alemin bildiimiz czi bir ksm, madde kainatdr. Fakat bu maddi kainat hakkndaki cehlimizin de ne kadar tam ve mull olduunun farkndayz. Madde aleminin dndaki varlklara gelince bu hususta bir faraziye yrtmemize bile imkan yoktur. Mahlukatn sonsuzluu hakknda statla aramzda geen bir muhavereyi uraca nakletmeyi faydal gryorum:

S u halde maddeden gayri bir varlk daha mevzuubahis olabiliyor yle mi? C Maddenin gayri varlklar birden fazladr. Fakat maddenin gayr olmak zere biz yalnz ruhu gryoruz. S Demek maddeden gayr nihayetsiz varlklar vardr yle mi? C Evet, fakat ben onlar size tarif edemem. Bu sonsuzluk ve ebediyet iinde ruhun faaliyetini arttrmas ve ilahi kanunlar altnda messiriyetini kainatlara temil etmesi zaruri grnyor. Bu sebepten dolay ruh, bir ok tekaml merhalelerinden geecek ve her merhalede, o merhalenin imkanlar dahilinde kudretlerini inkiaf ettirecektir. Fakat ruhun bu merhalelere uramas oralardan gelip gemek iin deil, o merhalelerde ebedileecek olan hakimiyetini tesis etmesi iindir. Byle bir dnce dnda ruhun mcerret ve hodbince bir kemalini hibir akl selim kabul etmez. Bu hakimiyeti, tahakkm fikriyle kartrmamaldr. lahi kanunlar btn mahlukat hakknda caridir. Onlarn tatbikatnda rol oynyabilecek bir liyakat derecesine varm olan ruhlar, kainatlar idare ederler, yani ilahi kanunlarn tatbikatnda messir olurlar. te ruhun hakimiyetinden maksat budur. Maddi kainatmz da ruhlarn urad bu sonsuz merhalelerden birisidir. Bu merhalelerin her biri birer ebediyettir. Maddi kainatmzda bizim iin bir ebediyettir. Zira evvela onun ba ile sonu bizce mehuldr, saniyen bu iki mnteha arasndaki hudut ne zaman ve ne de mekan itibariyle bizim llerimize girebilecek bir tabiatta deildir. te ruhlar bu madde kainatnn bilmediimiz bir noktasndan balayp bilmediimiz dier bir noktasna doru muayyen maksatlarna uygun olarak akp giderler. Yukardanberi sylediimiz gibi perispri bu hususta en temelli vastalk roln oynamaktadr. Ruhun perisprsine nasl balandn bilmiyoruz ve bilemeyeceiz. Hulasa, madde kainatnda doan bir ruhun kendisine vasta olan perisprisini kendi iradesine her hususta muti ve muhitle her trl mnasebetlerini temine salih bir hale koymak iin en arndan en hafifine kadar btn maddelerle onu karladrmas ve bu yoldan tecrbe ve grgsn arttrmaa almas zaruridir. Bu, bir tekaml yoludur ve bu yol, ruhu maddi kainatn da stne karacak ve ona, kainat ilahi kanunlar altnda idare etmesini retecektir. Esasen bu dereceye gelmi olan bir ruh iin kainatn ii veya d dnlemez. nk o, perisprisine olan ebedi ball yznden madde kainatnn iindedir, fakat bu kainata hakimiyeti yznden, onun stne ykselmi olmas itibariyle de kainatn dndadr. Demek ruhun perisprisinden ayrldn dnmek, maddi kainatla btn alakalarnn kesilmi olmasn kabul etmek demektir. Bu hal ise, onun evvelce uzun uzadya sylediimiz gibi kainattaki varlnn illeti ile telif edilemez. Ruhun hilkatinden ayr telakki ettiimiz kainatta domasn, orada tekrar lmesiyle deil ebedilemesiyle manalandrabiliriz. Byle olunca biz << saf >> haldeki bir ruhun, bir takm gmlekler gibi giyip karlan bedenlerinden, kavkaalarndan.. v.s. bahseden baz ispiritalist dnceleri kabul etmemekte mazur grlrz.

LM

1 lm hakkdda ksa ve umumi bir mtalaa

Dnyamzda hangi tabiat kanunu vardr ki bize lm kadar tabii grnsn?... Her hadise mmkn veya gayri mmkn olabilir, fakat yalnz bir tek hadise vardr ki o, mutlaka vukua gelecektir. Buna biz lm deriz. lm, canl varlklara ait bir hadise olmakla beraber ruhun hayat ile dorudan doruya alakal olmyan bir eydir. lm, camit maddelere, daha dorusu bu maddelerle ruhun mnasebetlerine ait bir deime halinden baka bir ey deildir. O halde lm bir dar, bir de geni manada dnmek lazm gelir. Biz evvela onu herkes gibi dar manasnda tetkik ettikten sonra bahsimizin sonunda geni manas ile de ksaca gzden geireceiz. Uzviyette iki byk hayati fonksiyonun iflas insan lmn kati olarak vasflandrr. Bunlardan biri nefesin, dieri de kalbin durmasdr. Bu iki hadise birbirine o kadar sk skya baldr ki bunlardan birisinin az veya oka devamna mutlaka dieri de refakat eder. Ve bu iki fonksiyonun nihayete ermesinden sonra insan vcud tedricen maddi deimelere, dalmalara, daha dorusu maddi teekklleri itibariyle yok olmaya mahkum kalr. Ve artk onu hibir vetire tekrar eski canl haline getiremez. lm bir zarurettir. Bu zarureti anlamak insann tekaml ihtiyacn ve madde kainatndaki varlnn zaruretini anlayp kabul etmekle mmkn olur.

2 lmn zahiri manas

Canl insan ahsiyet sahibi bir varlktr. Hayvanlarda da hal byledir, fakat bunlardaki ahsiyet derece derece basitleir. nsann kendine mahsus bir olu hali vardr. Bu hali vcude getiren unsurlar arasnda insann duyu ve dn tarzlariyle bu duyu ve dnle alakal igrm kabiliyeti bulunur. O, bu sayede dardan gelen iyi kt, yapc veya ykc btn tesirlere kar harekete geer ve kendi varln korumaya alr. Bu alma son dakikaya kadar devam eder. Son dakika yaklatka vcudn btn hayati fonksiyonlarnda bir dzensizlik, bir arlk ba gsterir. Bu halin hastalk kelimesiyle vasflandrdmz ar ekillerinden fenalk hissi dediimiz hafif ekillerine kadar birok dereceleri vardr. Maddi hayattaki bu durgunluk ve bozukluk halleri btn tedbirlere ve arzulara ramen arttka artar. Nihayet son dakikalarn yaklatn haber veren hastalk an alar. Hasta ekseriya lmek istemez. Ve dikkat edilirse ok zaman, lmden kama arzusuna korku hissinin refakat ettii grl. lm fikri son dakikalarda insan en korkun kabuslar iinde yaatabilir. Hatta o kadar ki hastay o srada en ziyade zen ey bu kabustan ileri

gelen uursuzca bir korkudur. Btn bu tesirler altnda lmden kamaya alan insan etrafndakilerden yayacana, lmiyeceine dair mitsizce teminat bekler. O srada kendisine sylenecek en belli bir yalan szden dahi o, bir teselli duymaa alr. Fakat btn bunlar beyhudedir. nk ekseriya o da iyice inanmtr ki hayatnda mtemadiyen kafasndan komaa muvaffak olabildii lm fikri tahakkuk etmek zeredir ve bunu hibir ey durduramayacaktr. lmn eiinde bulunan insanda lmle hayat arasnda iddetli bir mcadele vardr. Fakat dikkatli bir mahit bu tabloyu seyrederken grr ki burada dalmak veya baka maddi bir ekle inkilap etmek istemiyen fizikoimik bir varln deil, fizikoimik varln brakmak istemiyen ve mehul bir diyara doru srklenip gitmekten endie duyan baka bir varln karsnda bulunmaktadr. Hele bu mcadelenin, hayatn fena kullanm veya ademci fikirlerle beslenmi kimselerde daha iddetli olmas o mahidin ayrca dikkat nazarn eker. Can ekienin ve etrafdakilerin lme mani olmak iin gsterdikleri btn gayretler botur. Ne doktorun deveran ilalar, ne hastann lmemek iin yapt mcadeleleri fayda vermez. Her vakit olduu gibi imdi de yksek tabiat kanunu hkmn yapacak ve btn gafilce ve cahilce mukavemetleri kracaktr. Nihayet hastann uuru bulanmaa balar. Bir uyuukluk hali, hatta tatl bir istirahat hali teesss eder. Btn arlar diner, straplar durur. Hasta btn hayat mddetince geirdii lm korkusunun beyhudeliini kendisine haber veren bu ilk alametlerin ekseriya henz manasn anlyamaz. Fakat artk iddetli mcadele kalmamtr. Yalnz cesetle grlen ey ruhun ondan kurtulmak iin yapmakta olduu sarsntlardr. Bylece bir taraftan hasta hakiki hayatna girerken dier taraftan etrafndakiler hala iin farknda olmadan onu << lmn penesinden >> kurtaramadklarna zlrler. Fakat uras muhakkak ki eer onlarn bu arzusu tahakkuk etse ve hastann fikrini sorabilseler hasta ok defa bu istei iddetle reddedecek ve yoluna mani olmamalarn onlardan istiyecektir. Tecrbelerin ve teblilerin rettiine gre burada ruhun bir tek arzusu vardr, o da nnde almakta olan yeni aleme doru atm olduu admlarn sklatrmak ve kendisini ezen maddi yknden bir an evvel kurtulmaktr. Btn iddetli gayretlerine ramen bedenin kuvvetli balarn mklatla koparan ruhun bedende tezahr eden rpnlar da ekseriya dardakiler tarafndan yanl tefsirlere urar. Ve pek az kimse bunun kurtulu yolunda sarfedilmekte olan ulvi bir cehit olduunu anlayabilir. Arasra iitilen iddetli hrltlar, cesette grlen silkinmeler ruhun serbeslemek iin gsterdii gayretlerin dnyamzdaki son maddi tezahrleridir. Ruh hemen hemen bedenini brakm gibidir. Hayat sahibi bir yzn mtemadiyen deien ifadeleri artk bu cesette kalmamtr. Yalnz son bir tek ifade orada sabit olarak yerleir ki o da ruhun cesetle tecelli eden son duygularna ait bazen byk bir huzurun ve ekseriya korkun bir strabn ifadesidir. Bu suretle donuk baklarla, snk dudaklarn son szn sylemek ister gibi titreyileriyle etrafndakilere heyecanl ve zntl dakikalar, saatler ve hatta gnler geirten agoninin son tablosu tamamlanrken iddetli bir iki rpnma, bir iki ene oynat ve nihayet nne katt bir miktar kp gsten boaza kadar srkliyen son hrltl nefes sahnenin perdesini kapatr. Ve o zaman yalnz maddelere mahsus olan bedenin atl hali bir anda teesss ediverir.

Bu srada neler olur, kaba bir gzn tam miyopluu iinde grebildii bu hadiselerin arkasnda dier ne gibi maddi hadiseler gizlenmitir? Gene lmn zahiri olan dier baz tecelliyat daha vardr ki bunu ancak hassas insanlar ( sensitif ) grebilir. Bunun kendiliinden olma veya tecribi mahedelere dayanan birok misalleri vardr; bir tanesini yazyorum; bu, Dr. Burgessin Dr. Hodgsona gndermi olduu ve sinir mtehasss Dr. Renzin ahadet ettii bir vakaya aittir. << Zavall zevcemin son be saatlik hayat esnasnda gzmn nnde cereyan eden eylerden sonra zihnen bir hallsinasyona m uramtm, yoksa bilakis bir klervuvayyans melekesini mi kazanmtm meselesini zemiyecek bir hale geldim. << Bu hadiseleri yazmaa balamazdan evvel bu sayfalar okuyacak olanlarn alakas bakmndan unu ilan ederim ki ben asla ne alkolik ikiler, ne morfin ne de kokain kullanm deilim. Her eyde daima mutedildim, mutedil oldum. Asabi mizal deilim, zihnen hayali bir adam deilim. Daima hesapl, sakin ve metin bir insan olarak tannmmdr. unu da ilave edeyim ki ben, ( medyanimik materyalizasyon ) hadiseleriyle, ( grnen astral beden) leriyle ispiritizmaya sadece inanmam olmakla kalmadm, ayn zamanda bu nazariyelerin daima dman oldum. << Zevcem 1902 senesi 23 mays aynn cuma gn saat 11,45 de lmt. O gn leden sonra saat drtten itibaren btn mitlerin kaybolduunu anlamtm. << Meum saati beklemek zere birok dostlarla beraber yatan etrafna toplanmtk. Doktor ve iki hastabakc hemire de vard. Ben muhtazrn yatann baucuna oturmutum. Sa elini elimle tutuyordum. Dostlar odada dalmlard. Bazs oturuyor, dierleri ayakta duruyordu. Hi kimse konumuyordu. Herkes hastann gittike zayflayan teneffs hareketlerine dikkat ediyordu. Hibir deiiklik olmadan bylece iki saat geti. Hizmeti, akam yemeinin hazr olduunu haber verdi; fakat bundan kimse istifade etmek ister grnmyordu. Saat 6,30 da ben dostlara, doktora ve hastabakclara vakit geirmeksizin yemek yemelerini israrla rica ettim. Zira intizar daha uzyabilirdi. Tavsiyem kabul edildi. << Bundan 15 dakika sonra, yani saat 6,45 de ( saatin doruluundan eminim, nk karmda bir saat vard. ) Kapya doru bakmtm. Eiin zerinde ve havada birbirinden ayr, ufki vaziyette duran, ok bariz kk bulut grdm. Bunlardan herbirinin boyu takriben drt kadem uzunluunda idi. Hacm da 6-8 parmak kadard. << Benim ilk dncem u oldu: ( Bu haksz hkmmden dolay hazrundan zr dilerim ) eiin br tarafnda sigara iilmi ve sigarann duman odaya girmiti. Bu ii yapanlar muaheze etmek zere bir hamlede yerimden frladm. Grdm ki ne eikte, ne koridorda ve ne de odada kimse yoktu. Mtehayyir olarak tekrar odaya dndm ve bu kk bulutlara bakmaa baladm. Bunlar ar ar, fakat emniyetle yataa yaklayorlard. Yata tamamyla kucakladlar. Ben bu bulutlarn arasndan bakarken muhtazrn yannda, boyu kademden byk olmyan bir kadn ekli grdm. effaft. Fakat ayn zamanda altn renginde parlak bir ziya nerediyordu. Manzaras o kadar ihtiaml idi ki bunu kelimelerle tarif etmek mmkn olamaz. zerinde yunan tarznda, kollar uzun, geni ve sarkk bir elbise vard. Banda da bir elenk bulunuyordu. Bu kadn muhteem gzellii iinde bir heykel gibi hareketsiz dikiliyordu.

Ellerini zevcemin bana uzatmt. Ve, bir misafiri sevinle fakat ciddiyetle karlayc bir hal arzediyordu. Azok bariz dier ekiller de etrafnda dalgalanyordu. << Zevcemin zerinde ufki vaziyette plak beyaz bir ekil uzanmt. Bu ekil, sol gzne temas eden bir kordonla muhtazrn bedenine bal bulunuyordu. Bu tpk onun << astral >> bedeni gibi idi. Asl bir halde duran bu ekil baz anlarda tamamyla hareketsiz bir halde duruyor ve sonra tekalls ediyor, ancak 15 pus tulnde minskl bir cesamet alncya kadar klyordu. Fakat kadnn eklini daima muhafaza ediyordu. Ba mkemmeldi, beden mkemmeldi, kollar ve bacaklar mkemmeldi. << Astral beden >> tekalls edip kld zaman iddetli bir mcadele balyordu. Bedenden mutlaka kurtulmak ve serbeslemek iin iddetli ihtilalar ve etrafn hareketleri grlyordu. Yoruluncya kadar bu mcadele devam ediyor ve onun arkasndan bir skunet devresi geliyordu. Bu devrede << Astral beden >> bymee balyor fakat biraz sonra tekrar klyor ve evvelki mcadele gene kendini gsteriyordu..... << Zevcemin son be saatlik hayatnda bu sersemletirici vizyonu faslasz bir surette grdm. Gzlerimi kapandm zaman veya dostlarla konumak zere onlara baktm zaman veyahut bam dier bir tarafa evirdiim zaman bu vizyon kayboluyordu; fakat tekrar yataa baknca ayn hali evvelki gibi gryordum. << Bu be saat zarfnda bamda, kol ve bacaklarmda acaip bir arlk duyuyordum. Gz kapaklarmn, sanki uyku halinde olduu gibi, ar olduunu hissediyordum. Vizyona refakat eden bu haller beni aklmdan korkutmaa balad. O kadar ki ekseriya doktora hitap ediyor ve ( doktor deli oluyorum, ) diyordum. << Nihayet meum saat geldi. Son bir spazmostan sonra muhtazrn nefesi kesildi; ve ayn zamanda << Astral eklin >> kendisini kurtarmak iin gayretini iki misli arttrdn grdm. Zahiren bir l halini alan zevcem birka saniye sonra tekrar nefes almaya balad. Son olarak iki, nefes daha ald ve hepsi bitti. Son nefes ve son spazmosiyle beraber << Astral bedeni >> balyan kordon koptu. Bir anda << astral >> bedenin kaybolduunu grdm. Ayn zamanda dier ruhani bedenler ve odaya giren bulutlar da birdenbire kayboldu. Ve u da gariptir ki zerimde bulunan ve beni tazibeden arlk da kayboldu. O kadar ki kendimi lazm gelen hazin merasimi hazrlamak ve idare etmek iin icabeden emirleri verecek halde her vakitki gibi sakin, metin ve tedbirli buldum. >> ( 43 ) Bu zatn bir halsinasyon [ 1 ] geirdiini syliyecekler bulunur. Bunun mnakaas yeri buras olmad iin zerinde durmayacam. Ancak, sinirlilikle akllarna hemen ilk gelen hkm vermeden ve kolay, klasik tehisler iinde dncelerini hapsetmeden evvel okuyucularma bu sahadaki bol ve mull dier materyelleri tetkik etmelerini ve daha acelesiz, daha sakin bir hkm vermelerini tavsiye ederim. te lmn en geni manadaki zahiri ve sathi grn budur. Fakat byle maddi bir manadaki olmn varln kabul etmek ne kadar zaruri ise insan ruhunun bu manada bir lme maruz kalmasnn bahis mevzuu olmyacan da ylece kabul etmek zaruri olur. [ 1 ] Darda mevcut olmyan bir eyin varln mevcutmu gibi duymak. 3 Ruh lr m?...

Ruh hastalanmaz ve lmez. statla aramzda geen bir grmede onun syledii eyler bu fikrimizi takviye edecek mahiyettedir: S Mesela delilik hali dediimiz ruhi bir hastaln en ar eklinde bulunan bir adam, dardaki hadiselerin hi biriyle alakadar olmazken etrafnda geen bu hadiseler onun ruhundaki bilgiyi ve kabiliyetleri arttrabilir mi? C Evvela ruhta hastalk olmyacana nazar dikkatinizi ekerim, saniyen sualinize evet ! derim. Dier bir yerde de stat: << lm, ruhun bedenden mfarekatdr. >> diyor. Hastalk ve lm halleri ancak beden teekklatnn zaruri ve tabii olan deimelerine bal bir vetiredir. Halbuki mtemadi tekaml halinde bulunan ruhta bu maddi deimelere benzer hadiseler cereyan etmez. Beden bahsinde de bu fikir zerinde uzun uzadya durmutuk. O halde ruh hayat karsnda lmn manas ne olabilir? Evvelce de sylediimiz gibi biz, says belli olmyan alemlerden birinin iinde yayoruz. Her alemde olduu gibi bizimkininde de bir ok maddi icaplardan doma realiteler vardr. Biz bu realitelerden gemek zorundayz. Tekaml bahsindeki en temelli veriteyi bu tekil eder. u halde bir nihayet, bir son, bir adem demek olan lm fikri karsnda ruhun durumunu gzden geirmek iin onun muhtelif hayat alarna ait realitelerini mtalaa etmekle ie balayacaz. a Hayatn muhtelif alar ve realiteleri yandaki bir ocuun kendisine mahsus bir realitesi vardr. O, bu realitenin dndaki eyleri tanmaz ve hatta onlara kar isyankar bir tavr taknr. Onun oyuncak bebei, otomobili kendi aleminin tam bir realitesidir. Bu oyuncaklara malik olmak, onlar hayati ruzmerresine kartrmak ve nihayet onlardan kendi alemini yaratmak bu yataki insann en mhim meguliyetlerinden birini tekil eder. ocuun bu meguliyeti, 45 yandaki kahil bir insann meguliyetlerinden daha az ciddi deildir. 45 yandaki insan ykseltecek olan hayat icaplar kadar bu yann icaplar da ocuu ykseltmee yaryacaktr. Binaeaaleyh 45 yandaki adam, ilerinin bozulmasndan ne kadar mteessir olursa, 3 yandaki adam da oyuncaklarnn elinden alnmasndan o kadar mteessir olur. nsan ruhunun tekaml bakmndan bu iki teessrn keyfiyet ve kemiyetindeki zahiri farklarn hi bir ehemmiyeti yoktur. 45 yandaki insan bir makine icat etmek, bir hastalk amilini bulup meydana kartmak gibi henz bilmedii eyleri aratrmak hususunda ne kadar samimi bir tecesss hissi ile hareket ederse yandaki insan da kendi kendine koan oyuncaklarn hangi eytann yrttn ylece ve ayn tecesss hissi ile bulup meydana karmaya alr. Yatarken bebeinin gzlerini kapamas karsnda o, kahillerin akl erdiremedikleri birok tabii hadiselere kar duyduklar heyecan ve hayranl aynen duyar. Bu hadiselerin esrar perdesini yrtmak iin bir ok otomobiller ve bebekler feda edilir.

Fakat zaman durmaz, seneler geer. 3 yandaki ocuk 18 yana girer, 3 yandaki ocukla 18 yandaki ocuk ayn adamdr. Muhit ayn muhittir, aile oca ayn ocaktr. Lakin ocuun realitesi bariz bir ekilde deimitir. 18 yandaki bir gencin ruhunu, 3 yandaki ocuun oyuncaklar artk tatmin edemez. Onlarla uramak bu gen iin beyhude ve hatta glntr. Onun nazarnda << ciddi hayat >> byle << ocuka >> aldatc oyunlarla kabili telif olmaz. O, ne kendisinin pek fazla altndaki, ne de pek fazla stndeki hayat beenmez: Altndakiler ocukadr, stndekiler de bayatlam eylerdir. Binaenaleyh o, 3 yandaki ocuun hayatna istihzal nazarlarla bakarken 60, 70, 80 yandakileri de eskimi, ackli bir hayatn, yerine gre, merhamete veya nefrete deer zavall insanlar gibi grr. Ona gre hayatn en mkemmel ve en cazip hadiseleri ancak kendi yann veya ona yakn yalarn icaplarna uyan temayl ve ilcalarla taayyn etmi olandr. Geri o, ne istediini, daha dorusu neleri istemesi lazm geldiini katiyetle de bilmez. Her eyde taknlk hali onun btn varln sarmtr. Fikri bir anari iindedir. Onun ruhunda muhayyel arzularn hududu yoktur. Bazen zihninde ideal bir tip canlanr. Ona gre en mkemmel insan bu tipe uygun olandr, ve kendisi de mutlaka yle olacaktr. Bu tip, ya servetiyle ya cesaretiyle veya her hangi bir sahadaki teknik kabiliyetleriyle insanlarn stnde grnen bir insan tipidir. Dnyada bunun gibi olmyan insann ne kymeti vardr? Binaenaleyh bu tipe uygun olmyan btn insanlarn bu gen nazarnda hibir manas ve kymeti yoktur. Fakat bazen de o, hayran olduu, tapt dier bir tipe btn varln verir. Artk o, yalnz o tipin esiridir. Ve ebediyen yle kalmaldr. Dnyann, kainatn btn kymetleri ancak o tapt tipte toplanmtr. Onu elinden karmak korkusu, veya ona malik olamamak endiesi btn kainat kafasna ykacak kadar strapl ve karanlk hisleri kendisinde dourur. Zira onun iin << onsuz >> hayatn hibir kymeti ve manas yoktur. Mabudesiyle beraber o, btn varln ve hayat kaynaklarn kaybedeceini zanneder. O halde onu kaybetmektense lmek daha iyidir. Bu ve buna benzer sahneler on sekiz ya ann icaplarndan domu bir realitedir. Ve gen adam, mtemadiyen deien bu an ba dndrc saadet ve felaketleri iinde yuvarlanrken onlardan duyduu sevin ve straplarnda tamamiyle hakldr. Yalnz, ya ann realitesi nasl on seki ya ann realitesi kadar ehemmiyetli ise ylece on seki ya ann realitesi de ya ann realitesi kadar ocukadr. Hayat binas kuran ve ykselen seneler birbiri zerine durmadan ylmakta devam eder. On sekiz yandaki gen krk be yanda kahil bir insan olur. Bu esnada dnya gene evvelki dnyadr. Fakat krk be yana varan gencin telakkileri ne kadar ok deimitir !.. Artk o, gya, hayatn asl manasn imdi anlamtr !.. Krk be yandaki insan, ocukluundaki << ocuka >> oyunlarnn, on seki ya genliindeki << Havai ve hayalperestane >> arzularnn ne kadar manasz eyler olduunu takdir ettiini inanr. Artk o, kendince olgunlamtr. Bu olgun adam ilk yalarndaki gibi mevhum ve budalaca hayaller peinde komyacak, tam manasiyle akl banda bir hayat adam olacaktr. ahsi, ailevi,maeri birtakm menfaat dnceleri onu igal eder ve birok teebbslere srkler. Artk onun yapt bu iler << ciddi >> dir. Fakat btn realitelerde olduu gibi krk be ya ann bu << olgun >> realitesi de btn hatalarla dolu ve zaman

gelince lme mahkum bir realitedir. Geri bu yataki adam kendince en makul dnen bir adamdr ve kendisine gre, hakikat ancak kendi dncelerine uygun olan eydedir. Fakat byle bir iddiann kymeti yalara nispeten yandaki bir ocuun hakkndaki iddiasndan daha ileride deildir. Nihayet zaman gelir, bu da geer. Ve krk be yandaki adam altm be yana girer. Bu yataki adamn dnce ve telakkilerinde ne ya ann pasif krl, ne on sekiz ya ann budalaca megalomanileri, ne de krk be ya ann ihtirasl faaliyet zaruretleri kalmamtr. Hayat gemisini kullanan kaptann imdiye kadar gemisine vermi olduu istikamete gre ya saadetli ve huzurlu veya hicaplar ve endielerle dolu bir hayat, bu ya ann realitesinde layt motifi tekil edecektir. Altm be yandaki insan gemi realiteleri daha parlak ve ak olarak grr. O, bunlarn hakiki manalarn imdi biraz daha iyi anlar. Binaenaleyh, imdiye kadar geirdii hayatnn kullanma ekline gre az ok kazand kabiliyetlerle o, gerek kendi hayatnn ve gerek iinde bulunduu cemiyet hayatnn icaplar ve telakkileri hakknda yanl veya doru tenkitler yapar ve birtakm hkmler verir. Fakat, cezri bir deime mntakasna, hayatn kati dnm noktasna yaklam olmak dncesinden doan baz duygular onun ruhi hayatnda arasra hakimane bir mevki tutar. Bu duygularn strapl veya zevkli olmas onun imdiye kadar geirmi olduu hayat tarzna baldr. Fakat phesiz ki imdiye kadar geen realitelerin en olgununda yayan bu adamn realitesi de lme mahkumdur. Buradaki duygu ve dncelerde de bir miyopluk ve hatta ok defa evvelki yalarn realitelerinde olduundan daha fazla bir kararszlk ve vuzuhsuzluk vardr. Mesela onun kafasna imdiye kadar ekseriya gelmiyen baz sualler hcum eder: ( Ben kimim, nerden gelip nereye gidiyorum, lm nedir, acaba kendimi br tarafa hazrlayabildim mi? ) O, btn bu sualleri kendisine, ekseriya titremeksizin soramaz. Bu kark ve aprak meseleler kemal derecesine gre insan ya zevkli dakikalarda yaatan ve hatta az ok yakn bir saadeti mjdeliyen vuzuhsuz fakat tatl bir takm duygular veyahut, bunun tamamiyle tersine olarak strapl ve korkun endieleri uyandrr. En nihayet hayatn k gelir. yandaki ocuk 85 lik ihtiyar olur, artk her taraf bembeyazdr ve herey beyaz rengin temsil ettii safiyeti almtr. Salar beyaz, dnce ve duygular beyaz, btn tabiat beyazdr. nsann btn hayatnda ulaabilecei en yksek realite mertebesi hi phesiz bu ada olandr. Henz bu yalara varmadan bu ya realitesinin kymetini dkn grenlerin hali 45 yandakilerin realitesinden hibir ey anlamyan yandaki ocuklarn haline benzer. 85 ya ann realitesi, o yaa kadar gemi olan btn realitelerin realitesidir. Fizyolojik hayatta husule gelen sefalet, bedenin gnden gne kmesi son yalarda beyin faaliyetinin hakim roln artk kaybetmeye baladn gsterir. Fakat buna mukabil birtakm yeni duygular ve hadiseler, yani, ruhun daha yksek maddeler arasnda tezahr etmee hazrlanan faaliyeti ara sra sahnede kendini gsterir. Ruhun derin yerlerinde yerlemi olan ve asla kaybolmyan hatralar ve tecrbelerden alnm intibalar beyin basksnn azalmas nispetinde zaman zaman parlar ve ruhun ziynetlerini mjdeliyen bu parltlar onun, yeni balyacak olan hayatna hazrlanmaa altn ifade eder gibi olur. htiyar kendi iinde yaar, ve bu i hayatnda yaarken, yaknda kavuaca uurlu alemi, ufukta parlyan bir sabah yldz gibi grmee balar.

Gzleri gen ya realitelerinin maddi parlakl ile henz kamak duran zavall baz insanlar, ihtiyarn gittike artan maddi sefaleti ve k karsnda ona acrlar. Zira ihtiyarn bu i hayatndan onlarn haberi yoktur. Son hayat realitesinin adam bir beyin adam deil bir i duygusu adamdr. nk o, bu hayatnn daha yksek bir aleme kendini ulatracak olan hududuna yaklamtr. Ve o hududun kar tarafndaki faaliyet beyne deil i duygularna ait olacaktr. htiyar adam, eer ruhi hayatn dnyada zenginletirmi ise, mesuttur ve bu saadet birka adm ileride duran hududun br tarafndaki hayat sahalarndan serpinti halinde gelir. Fakat onun imdiki saadeti, evvelki yalarda beyhude yere peinden kotuu halde kendisini asla tatmin etmemi olan maddi saadetten bambakadr. Bu an saadeti, peinden koulupta yakalanmyan bir vahime deil, kendi kendine ruhta doan bir huzur ve sevintir. Mesut ihtiyar, yar yarya dier bir alemde yaamya baladn anlam ve buna inanmtr. Ancak muayyen bir olgunluk derecesinde kazanlan bu ruhi hal iindeki ihtiyar, etrafnda bulunan topraa ait her trl ihtiras ve heyecan tpk 3 yandaki ocuklarn ihtiras ve heyecanlarn bizim grdmz gibi ocuka grmekle beraber, onlarn zaruretlerini de skunetle takdir ve kabul eder. Ve bu keyfiyet, onda geni bir tolerans hali dourur. O, arkasnda brakt gl az, dikeni ok hayat yollarnda itie kaka, de kalka ilerlemee uraan beeriyetin gen yolcularna belki derin bir sevgi ile kark merhamet hissi iinde bakarken kendi hayatndaki kazanlarnn kymetini daha iyi anlam gibi olur. Mesut ihtiyar iin strap hemen hemen yok denecek kadar azalmtr. nk o, strabn ne kadar fani bir ey olduunu hayatnda ekmi olduu binlerce mihnet ve meakkatten sonra anlamtr. Ve belki de o, renmitir ki strap, insan muayyen bir gayeye, yani kemal gayesine doru ykselten ve geride braklmaa mahkum olan bir kurtulu yoludur. Olgun ihtiyarn insanlar arasnda, ocuk haleti ruhiyesini anlam byk bir mrebbinin ocuklar arasndaki haline benzer bir hali vardr.

b Dnyadan ayrlmak zere bulunan insann son ruhi halleri

Seneler, aylar, gnler, saatler geer; nihayet ihtiyar dnyadaki varlnn son dakikasna yaklam olduunu anlar. Eer kafi derecede olgunlam ise onu mphem, fakat tatl bir heyecan iinde karlamaa hazrlanr. Bu srada o, kendisinde baka bir halin peyda olduunu duyar. Zaten o, kendisini dnyaya balyan ve bilhassa son senelerinde sratle zlmee balyan balarn oundan kurtulduunu duymam m idi?. Fakat imdi iinde bulunduu halin bambaka hususiyetleri vardr. Bu hal, onun yepyeni bir realite ile karlamak zere bulunmasnn ruhunda dourduu reaksiyondan ileri gelmektedir ki bunu tarif etmek mmkn deildir. Zira byle bir halin tezahr imkanlarn saymak ve tahdit etmek imkanszdr. Ne kadar insan varsa bunun da o kadar eitli ekli vardr denilebilir.

Fakat nasl bir insan olursa olsun artk o, bu dakikada dnya hayatnn eiinde bulunmaktadr. Ve bir iki adm daha attktan sonra icaplar ve kanunlar baka dier bir madde alemine geecektir. Senelerdenberi Newtonun, Einsteinin ve dier alimlerin fizik dnyasndaki malum ve muayyen kanunlar altnda yaamaa alm olan insan, daha yksek maddelerin icaplarna uygun byk bir deiiklik karsnda kalnca, bir taraftan mutat hayat artlarnn altst olduunu grmekten, dier taraftan da yeni hayatn yabancl karsnda kalm olmaktan mtevellit byk bir aknla decektir. Teknik hayatn girmedii Afrikann ortasnda domu ve bym bir vahiyi birdenbire Newyorkun ortasna koyarsanz ilk anlarda bu insann ruhi hallerinde byk bir teevvn husule geldiini grrsnz. O, memleketinde cansz eylerin kendi kendine yrdn grmemitir, kocaman ktlelerin oradan oraya koumalar, onun fizik muhitinin iptidai kanunlarna ve telakkilerine smaz. Havada uan tayyareler onun nazarnda canl birer canavar halini alr. Dmdz bir perde zerinde konuan, den insanlar hayvanlar ve tabatn grlmemi manzaralar ona mucize gibi grnr. Bir yerine dokunmakla bir tahta kutunun iinden kan feryatlar o, insan st varlklarn sesleri zanneder. Hulasa btn bunlara alncaya kadar zavall vahi tam bir ruhi teevv iinde kalr. Fakat, deitirdii realite aykrl yukarki misaldekinden daha ok geni bir lde vukubulan ihtiyarmzn hali, ilk zamanlarda ok defa bundan daha biare olur. O, yle bir muhite yle bir madde dnyasna giriyor ki orada dnya hayatnda iken grmee alt hadiselere uygun olmyan saysz hadiseler tufan vardr. ( 25, 35, 37, 39 ) Geri o muhitte de maddeler ve onlar idare eden kanunlar vardr. Fakat bu kanunlarla, bu maddelerle inisiye olmyan; onlar tabii grebilmesi, Afrikal vahinin Newyork ehrindeki hadiseleri tabii grebilmesinden daha g bir i olur. Zira buradaki deiiklikler daha esasl ve daha inanlmaz bir haldedir. Mesela, insann dnd ve istedii bir yere hemen bir ziya veya fikir sratiyle gidivermesi, yksek yerlerden aa dmemesi, btn hareketlerde arz cazibesinin iflas etmi grlmesi, zaman ve mekan mefhumunun zayflamas, istenilen eylerin kendi kendine oluvermesi, maddi manialarn ortadan kalkmas, be duygunun kaybolup yerine daha mull umumi bir duygunun gelmesi gibi saysz ve mutat d srprizlerle karlamas... Newyorktaki vahinin karlat srprizlerden daha byktr. te byle bir cezri deime annda ihtiyarmz, son defa ve bir yldrm sratiyle bazen btn dnya hayatnn bir revsn seyredebilir. Bu, bir veda temaas gibidir. Orada hayatn en ufak teferruat, btn plakl ile tekrar canlanr. Otomatikman husule gelen bu ruyet manasz bir ey deildir. Belki mstakbel hayatndaki yksek ruhi faaliyetinin bir resmi kaddr. Biz bunu ilerdeki bahislerde mufassalan mtalaa edeceimiz, kendiliinden olma bir ekminezi hadisesi gibi kabul ederiz.

c Dnyadan ayrl

Eer insan, br alemin realitelerine bir dakikada geivermi olsayd, yukarda bir ksmn saydmz deiikliklerden hi birisine tahamml edemezdi. Bereket versin ki tabiat hadiseleri tatl bir seyir takibeder. Ve ilahi kanunlar; tecrbesi, grgs az, zavall bir zenciyi, gz kamatrc, muazzam bir ehrin ortasna birdenbire atvermez; bir ocuu birdenbire ihtiyar yapmad gibi bir ihtiyar da birdenbire yksek bulutlu aleme gndermez.

Esasen ruh hayatnn maddi kainattaki uzun mrnn sebebi de varlmas mukadder olan yksek basamaklara tedricen kmak zaruretidir. Tabiat kanunlar, tedricen birbirine intikal eden realitelerle ya ve zaman deimelerini insanlara nasl tatbik ediyorsa, iki byk alem arhsnda realite deimesinde de ylece tedricen hareket eder. Belki burada nispi bir srat fazlal varsa da bu, ruhun daha yksek kabiliyetlerinin tecelliyat karsnda kabili tahammldr. nsan dnyadaki son dakikasn bitirince gzn hemen bambaka bir alemde amyacaktr. Bu gei, ruhun ihtiya ve tahamml derecesine gre bir takm sbjektif hadiselerin arya girmesiyle ve az ok insan br aleme altrc vetirelertn gayrimuayyen bir zaman iinde vukua gelmesiyle tertiplenmi bulunur. u halde her insana gre baka trl gei sahnesi vardr. Dier bir bakma gre objektif olan bu sbjektif hayat, o kadar sinsi bir halde akp gider ki insan daha dnyadaki son aylarndan ve hatta bazen son senelerinden itibaren bu hayata ilk admn atmtr, denilebilir. O, yava yava br aleme hazrlanmak zere dnyada tabii grmediimiz birtakm haller iinde kalr. Son dakika gelince bu yryn temposunda bir srat peyda olur. Fakat bu srat de gene ruhun tahamml kabiliyetine gre ayarlanmtr. Can ekime dediimiz ve yukarda maddi evsafn tetkik ederken korkun grdmz, hadise, ruhun dnyaya ait maddi telakkilerinin sona ermekte bulunduu ana tekabl eder. Buradaki ruhi haller, zahiren bedende grdmz ihtilal tezahrlerin bizim zerimizde brakt intibalardan baka trldr. Denilebilir ki ruhi aknlk hali bu sahnenin mihverini tekil eder. Can ekime halinin devam mddetince ruh, dnya hayatnn idrak vastas olan be duygu uzvunun esaretinden kurtulmaa balamtr. Fakat bunun yerine henz kendisinin de anlyamad yeni tla vastalar kaim olmaktadr. Bu esnada ruh adeta iki alemde yayor gibidir. Bir taraftan hazin ve matemli tavrlariyle etrafndaki dnya kardelerini sisli bir atmosfer iinde duyarken, dier taraftan da yeni alemin kark ruyetleri karsnda kalr. Fakat bu anda onun iin herey mphemdir. Ve her ey gittike kesafetini arttran sisli bir perdenin arkasnda cereyan eder. Saniyeden saniyeye deien ve birbirini tutmaz bibi grnen bu hadiselerin ruhta dourduu ilk netice bir aknlktr. Fakat bu haller, gittike artar ve srprizler birbirini takipetmee balar. Onun gr tarz esasl bir deiiklie maruz kalmtr. Eya daha mufassal ve daha umull grnr. Mesela o, bir krenin btn sathn, zerrelerini ve zerrelerinin her ksmn ayn zamanda grr. Bu kreden kan inaat da farkeder. Bu iniaatn renk ve ekilleri o kadar canlanr ki onlarn intiba asl krenin intiban glgede brakr. Btn bunlar ihtiyara yabanc gelir. Can ekime maddi bir grntr. Bu srada ruh maddeden ksmen kurtulmu bir haldedir. Ve saniyeden saniyeye ondan daha ziyade kurtulmaa almaktadr. ( 43 ) Artk onun hasta ve aciz bedeni kendi fani alemine terk edilmelidir. Zira bunlar o alemin demirba eyasdr, oradan dar karlamazlar. lm esnasnda ruhun yeni realitelere doru ykselmee alan hali ile bedenin ters bir istikamette maddi tabiatna uygun olarak atalete, zevale ve topraa avdet etmesi halini birbirine kartrmamak lazmgelir. Doum hadises ile bu misafirhaneye giren ruhun, lm hadisesiyle asl vatanna dnmesi lazmdr.

Can ekien insan, maddi bakmdan henz lmemitir. Fakat ruhi telakkileri bakmndan oktanberi lm bulunmaktadr. Dnya realitelerinin son haddini be duyu uzvunun iflas nispetinde o, oktan am bulunmaktadr. Maddi lm hakikatte deilse bile zahiren anidir. nsann maddi unsurlarndan bazlar kalbin ve nefesin durmasndan sonra bir mddet daha yaamakta devam ederse de kaba manada ahsn lm olarak kabul ettiimiz hadise birdenbire ve bir anda vukua gelir. Bir saniye nce sa olan insan herkesin gz nnde birdenbire yok oluverir. Fakat burada byle birdenbire kaybolan ey nedir?.. Onu kimse bilmez. nk, beden gene ayn beden olarak ortada durmaktadr. te gafil insanlar lmden korkutan amillerden biri de budur. Fakat ruh, her ne kadar bedenini byle bir anda terkediyorsa da ondaki deimeler byle yldrm sratiyle olmaktan ok uzaktr. Biraz evvel sylendii gibi o, daha dnya hayatnn son anlarnda balam olduu tedrici deimelerine bedenden ayrldktan sonra da, belki biraz daha sratli bir yry ile, devam eder. Bu esnada onu igal eden ey bedenden kurtulmak iin vukua gelen mcadelesi deildir. Ve hatta o, hemen hemen bedenden ayrld an bile her vakit bilemez. Bu srada kalb ve nefes durmutur, ceset bir pislik yn halini almtr. Ve hatta ukura bile atlmtr. O, saysz tefessh amillerinin tesirleri altnda dalp kokmaa balarken ruh, bu hadiselerden bihaber olarak, daha hastalk anlarnda iken balam olduu, yeni hayatnn yolunda parlak ve gzelliini tekrar kazanm olan asl bedeni ile, - yani perisprisiyle - sarho ve akn bir halde yaamasna devam eder.

4 lmn hakiki manas ve ehemmiyeti

Ruhun muhtelif alemlerde yaamas, oralarda messiriyet gsterecek bir duruma girmi olmas demektir. Her hangi bir alemden uzaklamak istiyen ruhun her eyden evvel btn alakalarn o alemin maddi balarndan kurtarmas lazmdr. Bu da onun daha yksek maddi alemlerde yaama kabiliyetini kazanmas nispetinde mmkn olur. Esasen bir madde alemi, kendisinden daha yksek dier bir alemin maddelerini kullanmak imkann verdii iin ruha ykseltici bir mektep gibidir. Demek ruhun u veya bu dnyada yaamas ss kabilinden bir ey deil, tekaml kanununun bir zaruretidir ve insann daha yksek bir aleme gemesi iin eski alemi brakmas da tekaml kanununun icabdr. Eer << lm >> kelimesinin manas bir insann bu dnyadan ebediyen ayrlmas olsayd yukardanberi tavsif ettiimiz hadise dnyamz iin hakiki bir lm hadisesi olurdu. Halbuki ruhlarn bedenlerinden ayrlmalar mutlaka dnyadan ebediyen ayrlmalar deildir. kinci kitabmzdaki reenkarnasyonizma bahsinde grlecei gibi ruhlar bu dnyaya birok defa gelip gitmektedirler. Binaenaleyh belki ok ksa bir zaman sonra tekrar gelmek iin dnyadan ayrlan bir insann bu seyahatine, yukarki manada kabul olunan lm damgasn yaptrmak doru olmaz. Muhtelif zamanlarda ruhlar dnyaya gele gide nihayet oradan alacaklarn alrlar ve oras ile balarn zerler. O zaman daha yksek realiteler iinde ebedi tekaml yollarnda devam etmek iin bu kk dnyadan bsbtn ayrlrlar ve daha yksek, daha mesut bir halde dier dnyalarn msait artlarndan istifade etmek zere oralara giderler ki dnya hayatna nazaran insanlarn kabul ettikleri manadaki lm asl bu olur.

u halde zahiren bizim grdmz ey hakikatte lm deildir. Biz lm iyi tarif ediyoruz. Fakat o tarifin tatbikatndaki hkmlerimizde yanlyoruz. Haydi herkes gibi lm bedenden ayrlmakla bir tutalm; fakat byle bir ayrl hadisesinden ilk zamanlarda ruhlarn ekseriya haberi olmad gibi haberleri olduktan sonra da bu, onlar indinde bizim verdiimiz ehemmiyeti haiz olmaktan uzaktr. lm annda ani deimelerin olmyacan evvelce sylemitik ve lmden sonra kark, artc birtakm srprizlerin de ruhu tevik edeceinden bahstmitik. Hele lmle ani ve nihai birtakm deimelerin vukuuna inanm olanlar ve bunu bekliyenler iin bu teevv hali bittabi daha bariz ve daha skntl olacaktr. Ademe inanm bir kimse veya hayatnda iken lmn maverasiyle megul olmaktan rkecek kadar lm hadiselerini tabiat d farzede insan, kafasndaki bu tahminlere aykr hadiselerle karlanca phesiz daha byk bir aknla decektir. Fakat hatalarn anlamaktan veya daha dorusu henz anlyamam olmaktan doan bu aknlk bir taraftan onlarn az ok huzursuzluklarn mucibolurken dier taraftan yeni realitelerine uyabilmelerini temin eder. Esasen insanlarn bir oktar buna benzer realite deimelerine hayatlarnda, muvakkaten bazen tesadf ederler. Mesela bir senkop halindeki insan, vizyonlarn bir realite olarak kabul eder. Onun bu realitesi mutat hayatna uygun olmad halde, hatta bazen o sralardaki hayat artlarna zd bir istikamette bulunduu halde kendisine o kadar yakn ve samimi grnr ki mutat hayatndaki btn hadiseteri o anda ona unutturur. Kendi bamdan geen bu nevi iki hadiseyi bir misal olarak yazyorum. 1 25 sene evvel Prada idim. O sralarda hayatm pek ho gemiyordu. Maddi ve manevi bir sr glkler peimden kouyordu. Hatta hayatm tehdit edici hadiselerle bile karlayordum. Ufak bir gripten sonra bir gn baygnlk geirdim. Bu esnada ruhumda kuvvetli intibalar brakan bir vizyonla karlatm; fakat ok gariptir ki vizyonum esnasnda, iinde yaadm, hadiseler mutat hayatmdakilerin tamamiyle aksi istikametinde cereyan ediyordu: stanbulda huzur iinde, mesut bir hayat geiriyordum. Bu tatl hayatm o kadar reel idi ki bana uyank haldeki hastalm ve strapl hayatm tamamiyle unutturmutu. 2 15 sene kadar evvel zahmetlice bir di ektirme ameliyesi geirmitim. Geri kuvvetli bir anestezinin yardm ile ameliye esnasnda ar duymam idiysem de i olup bittikten ve anestezinin tesiri getikten sonra hibir eyle skunet bulmyan faslasz ve iddetli bir ar btn yzm kaplamt. Istrabmdan hibir eyi gzm grmyordu. Tahammlmn son haddine varm olduumu hissediyordum; tam bu anda kendimi kaybetmiim. Herey birdenbire deimiti. Fakat benim bu deime halinden haberim yoktu. Ben sadece bambaka bir hayatta yaadm duyuyordum. Hayatmda grmediim ve tasavvur dahi edemediim gzellikler arzeden, namtenahi ufuklara doru yaylan ve tabaka tabaka deien, tarifi gayrikabil bir alem nmde almt. Buras neresi idi? Asla bilmiyordum ve bilemiyeceim; zira oradaki ekiller, renkler ve manzaralar dnyada grlmesi mmkn olmyan eylerdi. Bu gzelliin tafsilatndan mhim ksm hafzamdan uzaklamtr. Ancak onun sevin ve saadetle dolu, intiba unutulmaz bir ekilde ruhumda yerlemitir. Buras esiri bir alemdi. Orada her ekil vard, fakat ayn zamanda herey effaft. Bununla beraber bu effaflk bir eklin veya bir rengin dierine karmasna asla mani olmuyordu. Etrafm, nihayetsiz nanslariyle ve muhteem bir armoni iindeki tatl renkleriyte, ekilleriyle deien tarif edilmez bir seyyaliyet arzediyordu. Buras bende adeta tecessm etmi bir gzellik

intiban brakyordu ve orada ben kendimi o kadar hafif ve mesut gryordum ki yz bin sene orada kalm olsaydm ne o srada yzm koparacak kadar iddetle duymakta olduum ary, ne de baylm veya lm olduum fikrini aklma bile getiremezdim. Bu gzelliin sinesinde saadeti yudum yudum ierek ne kadar yaadm bilmiyorum. Fakat bana olduka uzun grnen bir zaman sonra birdenbire kendimi tekrar dnyann kapsnda buldum. Ve bu soluk, donuk, kesif kapnn nnde mahut, tahamml edilmez straplarm beni beklemekte idi. Bu baygnlk hali esnasnda evdekiler etrafma mler ve byk bir korku iinde kalmlard. te lmekte olan insann duygu ve telakkisiyle etrafndakilerin zahire kaplarak sathi grleri arasndaki nispet budur. Tecribi veya kendiliinden olma bu yoldaki btn hadiselerin iyice mtalaasndan sonra grlr ki zahirde, yani madde aleminde lm sahnesinin dourduu meum ve karanlk fikirler asl o sahnenin iinde yayanlarn telakkisine uygun deildir. Ve dnyadan ayrlanlarn telakkisi dnya gz ile yayanlarnkinden bambaka manalar haiz bulunmaktadr. Dnyada grlen hadise maddenin kendi alemine dnmesinden ibarettir. Hakikatte cereyan eden hadise ise ruhun da kendi alemine dnmesidir. Dnyada kalanlar maddenin, dnyay terkeden ise kendi varlnn peini takibeder. te aradaki muazzam gr fark ve insan olunun lm manzaras karsnda kafasnda yaratt yanl telakki bundan doar. Metapsiik tetkik sahasnda ruh - beden mnasebetlerini gevetici tecrbeleri yaptmz srada, bu hususta ok retici neticeler alyoruz. Bu tecrbelerde maddi bedeninden ksmen kurtulmu olan hibir sjenin aklna lm fikrinin gelmediini de gryoruz. Sje saatlerce somnambl halinde kalyor, hipnoz halinde bulunuyor. Ve bu srada mutat halinin realitelerine hi de uymyan birtakm realitelerde yayor ve onlar bize anlatyor. Fakat lmden veya lme yakn bir halden asla bahsetmiyor. Halbuki bu yolda alanlarn bildii gibi somnamblizma ruhun kesif alemimizle alakasn muvakkaten geveterek daha ince ve esiri bir alemde yaamas halidir. Bu bakmdan somnamblizmann lm haline yakn olduunu kabul etmek lazmgelir. Hakikaten bu sahada alm olanlar bilirler ki lmn ilk anlarnda ruhta peyda olan telakkiler somnamblizma halindeki sjelerin ruhlarndaki telakkilere aa yukar benzer. Biz klasik hipnoz hallerinden telkin devresini ( etat de suggestion ), lenlerin teevv haline; donukluk devresini ( catalepsie ); ldkten sonraki uyuukluk haline ve nihayet somnamblizma devresini ( somnambulisme ) de Ispatyomdaki ak duygululuk ( lucidite ) haline benzetebiliriz. lmle hipnoz hali arasndaki bu benzeyiler ruhla beden arsndaki maddi balarn birincisinde tam, ikincisinde ksmen kopmu olmas yznden phesiz derece farklar ile birbirinden ayrlr. u halde rya gren, baylan, somnamblizma halinde bulunan bir insan, vizyonlar esnasnda lm fikrini nasl dnmyorsa ve iinde yaad fevkalade hayatn nasl tabii ve reel gryorsa maddi lm hadisesinin vukuu esnasnda bize gre << lm veya yok olmu >> sanlan bir insan da ylece iinde yaamaa balad yeni realitelerinde lm fikrinden uzak olarak kalr. Hulasa can ekien birinin karsnda bizim << ld >> damgasn vurduumuz zamandan daha ok evvel onun uurunun bulanmaa baladn, br aleme intikalin yar yarya vukua gelmi olduunu ve bu halin cesetten ayrldktan sonra da, biraz daha sratli bir tempo ile, bir mddet daha devam ettiini, fakat nihayet daha yksek ve parlak realiteler iinde yeniden domaa hazrlandn ve btn bu ilerin dnyaya gelirken olduu gibi sessizce cereyan ettiini mlahaza etmek lazmdr. Bu vakay rtmee alacak, tecrbe dnda kalan ve

itibari kymetlere dayanan her hangi bir hkmn messir rol olamaz. Burada asl ehemmiyeti haiz olan ey, vakalar ve hadiselerdir. Zira hibir ey bizi bu vakalarn ve hadiselerin hakiki kymetleri iinde erge yaamak mecburiyetinden alkoyamaz.

ISPATYOM

1 Ispatyom kelimesine dair birka sz

imdiye kadar << Ruh alemi >> ad altnda anlalan manay Ispatyom kelimesi ile ifade etmek istiyoruz. Bu tabir evvelkinden daha mull olduu gibi birtakm yanl dncelerden de bizi kurtarabilir. Ruh alemi sz doru deildir. Zira evvelce yazdmz gibi maddesiz ruhlar ve maddesiz ruhlardan mteekkil alemler bizim maddi kainatmzda bahis mevzuu olamaz. Nerde olursa olsun bir ruh alemi, ancak ruhun maddeler arasnda tezahrat gsterdii alem olabilir. Bu bakmdan dnyamz da bir ruh alemidir. Zira nebatlk, hayvanlk ve insanlk da ruh varlklarnn dnyamzdaki maddeler arasndaki tezahrlerinden domutur. Demek dnyamzn dnda kalan ve lm mteakip dnya varlklarna kaplarn aan alem de, daha yksek ve ince tertipte, bir madde alemidir. Ve ruh dnyaya olduu gibi oraya da ancak maddi vastalar ile intikal eder. Biz dnyamz dndaki bu alemleri dnyadan ayrabilmek iin nispi olarak Ispatyom ( Latincede: Spatium ) kelimesiyle adlandrmak istedik. Esasen baz klasik eserlerde de bu kelime bu manada kullanlmtr. Ispatyomun trl trl isimleri vardr. Ruh alemi, ahret, br dnya, ller diyar, darbaka, v.s. Fakat kullanlan tabir ne olursa olsun, insan zihnini kartrc ve yanl yollara sevkedici manada olmamaldr. u halde Ispatyom da maddi bir alemdir. Ve maddi tabiatn bilmemekliimiz onu, madde dnda bir alem olarak kabul etmemize hak kazandrmaz.

1 Ispatyoma girerken A Ispatyom hayatna ait tetkikata giriebilir miyiz?

Acaba Ispatyoma geen bir insann oradaki hayat nasl balar ve nasl geer? Sualinin cevabn aratrmak hakkna malik miyiz?.. Her eyden nce unu beyan edelim ki bu, gemi asrlarda dnld gibi; artk ne gln ve manasz, ne de mukaddes bir meseledir. Bir veremlinin, bir nefropatn, bir kardiyakn fizyopatolojisini, tehisini, inzar ve tedavisini aratrdmz gibi bu meselenin aratrlmasnda da ayn hak ve salahiyetlere malik olduumuzu artk idrak etmeliyiz.

Bu gn, insann lm anndaki ve lmnden sonraki hayatn tetkik edecek vastalara ve usullere az ok malik bulunuyoruz. Geri bu hususta henz ok noksanz ve aldmz neticelerin hata ihtimali ok fazladr ve Ispatyomun derin mntakalarna girmek istedike imkanszlklarmzn artmas ve bundan mtevellit hata nispetlerimizin oalmas mukadderdir. Fakat esasen dnyamzn hangi ilmi yolunda hatasz ve kati neticelere varabilmitir?.. Eer hataya dmek korkusu ile ilim yapmaktan vazgeseydik bu gnk hayatmzn ilk asrlardakinden fark kalmazd. Hatalar bizi yeni hamlelere sevkeder. Ve biz ancak bu suretle ebedi kemal yolunda durmadan ilerleyip ykselebiliriz. Vastalarmzn ve bilgimizin noksanl, geriliimizin bir neticesidir, tecrbe ve grgmz arttrmak cehdini gstermedike inkiaf etmemiz mmkn deildir. Nasl ki bu dnyada bulunmamz da tecrbesizliimizi ve grgszlmz mmkn olduu kadar azaltmak iin cehitler gstermek maksadna matuftur. nsan olu hibir eyde hibir vakit Mutlak Hakikate varamayacaktr. Her ey gibi btn bildiklerimiz ancak izafi ve nispi bir takm realitelerden ibarettir. te bu hakikati btn akl ile takdir ederken Ispatyoma ait bulgularmzda zlal gibi hakikate vasl olmyacamz tabiatiyle kabul etmi bulunmaktayz. Fakat ilmin her sahasnda olduu gibi burada da byle bir inan, cesaretimizi asla kramaz. Ispatyoma ait btn bilgileri ve meseleleri burada halletmenin lzumuna kani olanlardan deiliz. Kainatn sonsuzluu hakknda imdiye kadar her frsattan istifade ederek sz syledik. Byle sonsuz ufuklarda yaylp giden btn alemlerdeki hayat u ksa aklmz ve miskin vastalarmzla tetkik etmei aklmza bile getiremiyeceimiz aikardr. Fakat bu hal hibir vakit imkanlarmz nispetinde bu sahadaki bilgimizi arttrmak evkinden bizi alkoyamaz. Esasen btn ilim hayatnda hal byledir. lim kainat kadar sonsuzdur. Fakat ilim sonsuzdur diye kimsenin aklna onunla megul olmaktan ekinmek fikri gelmez. tiraf ederiz ki Ispatyoma ait edineceimiz bilgiler mtevaziane olacaktr, bununla beraber bu bilgiler lzumludur. Zira insann mstakbel hayatndaki ve ruhi hayat sahasndaki tatbikat bakmndan onlarn kymeti fizikoimik alemimizdeki emme- basma bir tulumbann mihanikiyetine ait bilgiden daha az deildir. u halde akademik ilim hayatnda nasl kazandmzla iktifa ediyor ve bununla yeni hamleler alyorsak Ispatyom hayatna ait bilgilerde de ayn eyi yapyoruz. Bundan anlalyoruz ki bu ii de bir laboratuvar, bir mektep haline getirmek ve bu yoldaki talimat didaktik bir hale sokmak lazmdr.

B duygularnn insan hayatndaki hakimane rolleri

Yukarda sylediimiz gibi ruhun dnyadan ayrlmas ile realitelerinde cezri bir deime vukua gelmee balar. Ve bundan doan aknlk insann o esnadaki balca haleti ruhiyesini tekil eder.

Bu aknlk bir komplekstir. Ve trl trl i duygular bu kompleksin esas unsurlarn tekil eder. br aleme geenler ilk zamanlarnda hemen kaide olarak fikirlerinden ziyade duygularnn esiri olurlar. Dnyadaki hayatmz inceleyince orada da buna benzer halleri grrz. Birok kt itiyatlarmzn ktlne fikren inandmz halde onlardan kendimizi kurtaramamaklmz, temayllerimize kar koyamamaklmz ve iyliine hkmettiimiz bir maksada ulamak teebbsnde muvaffak olamamaklmz hep temayllerimizin ve insiyaklarmzn hakimane tesirlerinden ileri gelir. Esasen dnyadaki muvaffakiyet ve ademi muvaffakiyetlerimiz dorudan doruya duygu ve temayllerimizin terbiye ve itiyat yolu ile u veya bu istikamette inkiaf etmi olmasna baldr. Bir insann herhangi bir ite muvaffak olmasn istemesi ve hatta bu muvaffakiyetin tahakkuk yollarn bilmesi kafi deildir. Eer onun duygu ve temaylleri muvaffakiyet artlarna uygun deilse o insann muvaffakiyetsizlii hemen hemen muhakkaktr. Dnyadaki fikri hayatmzn ehemmiyeti; bu hayatn faal durumumuz zerinde dorudan doruya messir olup olmamas bakmndan deil, faal hayatmz zerinde dorudan doruya messir olan duygu ve temayllerimizin terbiyesine yardm etmesi bakmndan dnlebilir. te bu sebepten dolaydr ki iyi grdmz ve yapmaa altmz birok ilerdeki muvaffakiyetsizliimizden doan zntlerle oumuz kar karya bulunmaktayz. Fikrimize gre, telkin ve kendi kendine telkin bahsinin doru mtalaasn yapabilmek iin de bu bilgiye lzum vardr. Okuyucularmz bu fikrin daha geni ve tecrbeler mstenit izahn ikinci kitabn unutma ve hatrlama bahislerinde bulabileceklerdir.

C Ispatyomda ilk adm

Ruh hayatnn daha yksek maddi tezahrlerine zemin tekil eden Ispatyoma girerken, beynin basks ve bu baskdan mtevellit dnya maddelerine bal btn kaytlar ortadan yava yava kalkmaa balar. Buradaki sratin temposu ruhun kemal derecesine baldr. Ruh ne kadar ileride ise bu balar o kadar abuk zlr ve yeni sahnelerin perdesi o kadar srat ve emniyetle alr. Bu suretle dnyada iken vicdan duygularna gem vuran maddi balar ve bu balarla mukayyet hesapl iler ortadan kalktka insan kendi i duygularna samimiyetle kavuur. Bu o kadar sk bir kavumadr ki ona kendi varl dndaki alemi unutturur. Bu esnada ruhun btn i duygular objektif birer varlk halinde tecessm etmi olarak onun etrafn sarar ve az ok kesif bir avra iinde ruhu hapseder. Bunun neticesinde ruh, aa yukar ruyada olduu gibi iradesi haricinde tecelli eden hadiseler iinde ve ok defa yar uurlu bir halde yaamaa balar. Demek ki Ispatyomun ilk merhalesindeki hayat, insann bilmeden iinde yaad iyi kt birok duygu ve temayllerinden mteekkil bir komplekstir. Bu kompleksin kymetini daha iyi anlyabilmek iin tahayyl bahsini gzden geirmek muvafk olur.

Ispatyoma gemi bir insann tahayyl melekesi dnyadaki halinden birok misli artmtr. Zira ar maddi basklardan olduka kurtulmu olan ruhun iradesi burada daha byk faaliyetlere kavuur. Fakat unu da unutmamak lazmdr ki buradaki iradenin ve tahayyln faaliyetine ait ilerden ilk merhaledeki ruhun hemen hemen haberi yok gibidir. Biz stattan aldmz bir tabirle bu hale << kendiliinden tahayyl >> ( Imagination spontane ) diyoruz. Okuyucularma bu fikir belki biraz kark veya mutat d grnr. Halbuki bu, insanlar iin o kadar mutat bir haldir ki insan imdiye kadar bu hususta zihnini iletmediine hayret eder. Takriben kalbimizin saniyede bir defa atmas, ve otomatik olarak nefes alp vermemiz, evvelki bahislerde yazdmz, bedenimizde faslasz cereyan eden binlerce hayati hadise hi phesiz bizim kendi tahayyli faaliyetimizin bir neticesidir. Fakat bundan hi birimizin o kadar haberi yoktur ki bu faaliyetin bize ait olduunu bile tereddtszce inkar etmekten ekinmeyiz. Ve her an kendi irademizin, kendi kontrolumuzun tesiri altnda olup biten bu ileri sanki kendiliinden oluyormu veya baka bir irade tarafndan yaplyormu gibi dnmek gafletine de deriz. te Ispatyomun ilk merhalesindeki imajlar da, daha geni ve ruha hitabedici bir ekilde byle cereyan eder. Ispatyomda serbestleen duygu ve temayller, tahayyl vetiresiyle canlanr ve ruh varl iin hakiki bir hayat sahnesi halinde tecelli eder. ( 25 ) Anlalyor ki sahnelerin laytmotifini ruhta n saflarda bulunan duygular ve temayller tekil etmektedir. Ruh bilmeden kendi kurduu bu sahnelerde kendinden mstakil fakat ayn zamanda kendinden asla ayrlmyan bir alemde yaar gibi yaar. Bu halin dnyada da kk apta nmuneleri vardr. Bu nmunelerden bazlarn biz, vizel, oditif, olfaktif hallsinasyonlarla mterafk cinnet hallerinde grrz. Bu zavalllar ekseriya kendilerinin ve bazen de bakalarnn kurduu, hemen hemen kendi duygu ve temayllerine uygun monoton birtakm skc imajlar, harite mevcut birer varlk halinde duyarlar. Ve onlar bu realitelerinden, bu inanlarndan ayrmak ok vakit mmkn olmaz. Cemiyetin mutat nizamna uygun gelmiyen bu telakkilerinden ayrlamamalar yznden bu talihsizler, senelerce tmarhanelerde yaamak zorunda kalrlar. te imajlarnn tesirine kaplan tecrbesi ve grgs az geri bir Ispatyom adamnn ilk anlardaki hali, aa yukar bu mecnunun haline benzer. Fakat dnyada iken beyin basksnn ve bu yoldan gelen d maddi amillerin tesiriyle bu intibalar ruhta gizlenmi ve uyumu bir halde saklanr. Btn maddi vazife grm ile beraber beynin mdahalesi ortadan kalknca yukarda bahsettiimiz duygu kompleksini kuran unsurlar ( burada korku, hiddet, acma, hicap ve bilhassa hakimane rol oynyan pimanlk ) btn canll ile uyanr ve vicdann direktifi altnda tahayyli vetirelerle canlanarak objektif imajlar halinde sahneyi doldurur. Ruh bu sahnenin iine o kadar gmlr ve kendini oradan o kadar kurtaramaz ki artk onun iin bu imajlarn dnda bir alem mevzubahis bile olamaz, bu sahneler onun iin bir alem ve bir ebediyet olur. Mesela, maktuln yarasndan korkun bir ekilde kanlar boand halde mtemadiyen kendisine hcum eder gibi grnmesi, agonizan, hrltl ve ackl bir sesin ve arasra tazallmkar iniltilerin kulana arpmas, mehul yerlerden gelen grleyici tevbihkar ve tehditkar seslerin iitilmesi, birtakm karanlk ve fantomatik mehul glgelerin fena maksatlarla ortalkta peyda olmas v. s. gibi saysz eitte, fakat daima ayn mevzu etrafnda monoton imajlarn ardsz arasz devam bu zavall katilin ruhu iin en byk bir ikence halini alan devaml kabuslardr. O btn bu imajlardan ne kaabilir, ne de gizlenebilir. Ve bu imajlar onu, ruhu kadar, yakn bir alaka ile her zaman,

her yerde kendisini takibeder durur.1 Ruhun Ispatyomda ekecei straplarn ou bu yoldan vukua gelir. Mesela bir katili ele alalm: Bu adam, katil sahnesinin btn intibalarn ruhunda tamaktadr. Gemi hadiselerden hi birisinin unutulmyacana dair ileride yazacamz misaller ve mtalaalar bu iddiay takviye edecektir. Bu halin devam mddeti ona malum olmaz. Hakikatte bu sahneler mcrimin ruhundan bu imajlara sebebolan duygu ve temayl unsurlarnn silinip kaybolaca ana kadar devam eder. Fakat bu an ruh iin bir ebediyet kadar uzun olabilir. Zira Ispatyomdaki zaman mefhumu bizdekinden ok ayrdr. ( 35, 36, 45 ). Denilebilir ki yksek hallerdeki maddelerin elastikiyeti nispetinde ruhta mevcut olan zaman telakkisi, ihtiyaca gre uzayp ksalabilir. Demek her ruhun bilerek veya bilmiyerek kurduu alemin icaplarna uygun bir zaman telakkisi vardr. yle ki bizim lmzle mesela, bir saniyelik bir zaman iine ruh bizim birok senelerimizin hadiselerini sdrabilir ve o kadar sene yaadna zahibolur. u halde ruhun dnyadan ayrlmas anndan itibaren bizim hesaplarmza gre mesela, birka gnlk ekecei strap ona asrlarca sren bir ikence halinde grnr. Aada vereceimiz misallerden de anlalaca gibi, byle strap eken ruhlardan hangisine sorulursa sorulsun dnyadan henz birka ay, birka hafta veya birka gn ayrlm olmalarna ramen, hibirisi zaman tayin edemiyor ve bu halin uzun zamanlardanberi devam ettiini ve ebediyen byle kalacan sylemek hususunda hepsi beraber grnyor. Eer evvelce yazdmz madde bahsi zerinde biraz durulur ve maddi hallerin imkanlar ve birbiriyle mnasebetleri tetkik edilirse ruhlarn bu duygularnda fantazi yapmadklar ve bir realiteyi ifade ettikleri kolaylkla kabul edilir. Biz bu halin kk bir nmunesini ruyada grrz. Keza tecribi somnamblizma hali de bunun zengin misallerini bize verir. Ruyada kendimize gre bir realite iinde yaarken geen zaman takdir edemeyiz. Demek Ispatyomun bu sahnelerinde rol alan tipler uurlu birer ahsiyet deildirler. Bunlar ruh tarafndan canlandrlm birtakm mizansenlerdir. Karanlk ve grgsz bir durumda olan geri bir ruh, bu mizansenlerin nasl husule geldiinden bihaberdir. Bu sebepten dolay o, bunlar kendisini tazibetmek iin gelmi uurlu, mstakil ve mahhas varlklar zanneder. Ve onun bu inan sahnenin dehetini bsbtn arttrr. Bu sahnelere yol aan duygular pek muhteliftir. Ruhun bilgisi, grgs, son dnya hayatndaki eprvlere kar gstermi olduu reaksiyonlar ve nihayet geriliini intaceden btn halleri bu duygularn saysz ekillerini douracak ve bundan da eitli manzarada sahneler meydana gelecektir. Yukardanberi sylediim eyler basit bir faraziyeden ibaret deildir. Bu fikirler muhtelif zamanlarda muhtelif tecribi ispiritalist mekteplere mensup otoritelerin toplam olduklar tecribi mahedelere ve bizzat kendi tecrbelerimizden alm olduumu ilhamlara dayanmaktadr ki btn bu muhtelif kaynaklardan gelen bilgilerin ana hatlarnda inkar mmkn olmyan bir ayniyet vardr. te okuyucularmza daha vazh ve mspet bir fikir verebilmek iin muhtelif menbalardan aldmz misallerden birkan yazmak istiyoruz.

Ispatyomdaki varlklarn ilk hayatlarna ait intibalar

Baz ruhlarda, bir fori bu sahnelerin laytmotifini tekil eder. Yani ruh, iinde yaad manasz ve hatta skntl hayatnn tatszl ile mnasebeti olmyan bir nee hali gsterir. Aadaki misal byle ruhlardan birinin ifadesidir. Ufff ! Peki, mademki benim yardmm istiyorsunuz!.. ( bu ruh evvelki bir celsede kendisini komik air olarak takdim etmitir. ) << Fakat ben bu makinede ( medyomun bedeninde demek istiyor ) kendimi pek en duymuyorum. ( Kadnlara hitaben : ) Bonjur, gzeller! elinizi bana uzatmak ister misiniz? << Ah! Bu sizin nazariyeleriniz ve almanz yok mu? Siz yryorsunuz, fakat aile ve zevciyet saadeti diye tuttuunuz yolda ilerliyemezsiniz, Bakalm siz btn bunlara inanyor musunuz?.. << ( Celsede bulunan bir asistan kadna hitaben: ) Ben senin iin geldim. Eski zamandaki gibi benim zevcem olmak ister misiniz? Ah! Ne kadar zaman geti! Fakat artk kskan olmamalsnz! Kocan var m?.. Bilmiyorum. Fakat bunun ne zarar var?.. Ah!. Kocan o kadar seviyorsun ki Onun iin beni reddediyorsun. Bu hal bana dokunuyor. Ben reddedilmee almammdr.. br alende benim zevcem olman iin sana baz eyler vermek istiyorum. Ben sana zevcelerimden birisinin elbisesini getireceim. Kadnlar hediyelerle elde edilir. << Ispatyomda bizim saraylarmz seyyaleden stunlar zerine kurulmutur. Bunlar tpk sizin saraylarnzn mermer stunlar gibidir, Ben sevimli bir sarayda oturuyorum.. Yalnz deilim. Fevkalade gzel kadnlarla beraberim! Burada her zaman her trl elencelere malikiz. Bu hayatn zevki gayrkabili tasvirdir. Benim haremimden bahsetmemi mi istiyorsunuz? Orada iki harem aas tarafndan muhafaza edilen gzel kadnlarm vardr Onlar yalnz benimdir. Dnyada rasgelmi olduum btn kadnlara burada mlaki oldum.. Hizmetilerim de var.. >> Bize gre bu ruh, henz teevv iindedir. Fakat bu teevv inbisati bir zeminde cereyan ediyor. Bu bakmdan aada misallerini vereceimiz strapl hallerden ayrlr. Buradaki saraylar, gzel kadnlar, hizmetiler v.s. objektif olmakla beraber imajiner mizansenlerden baka birey deildir. Bu ruhun haliyle, tmarhanede cennette yaadn zanneden bir delinin hali arasnda fark yoktur. Tecrbelerin rettiine gre dnyadaki hayatn serseriyane ve zevkperestlikle geirmekten baka bir i yapmam olan insanlarn bir ou Ispatyomda olduka uzun bir zaman byle aldatc mevve bir hayat iinde yaamaa mecbur kalmaktadrlar. Binaenaleyh tecrbesi ve grgs henz ok noksan olan bir ruhun bu geici ve aldatc nee halini ileride daha yksek realiteler takibedecek ve o halini ileride daha yksek realiteler takibedecek ve o zaman onda bu needen eser kalmayacaktr. Zira bu hal sefaletin ve straplarn en by iinde yaamakta olan bir insann birka saniyelik neeli ruyasna benzer ve uyanmak, hakikatle karlamak pek hazin olur. Aadaki misal mcrim bir adamn szleridir. Bu ruh, dnyadaki crmlerini her hangi bir surette gizliyebilmi ve beeri adaletten kendini kurtarmtr. << . Ziya beni kamatryor ve nazik varlma keskin bir ok gibi saplanyor.. Bu menfur ziya ile mcadele edeceim. >> ( 35 )

Dnyadaki kabahatlerini gizlemek iin saken yapm olduu ruhi mcadele bu ruhun vicdannda, kendisinden kalmaz, ok gibi saplanc bir ziya tufan halinde tefsir edilmi ve objektif bir kymet kazanmtr. Yoksa, hakikatte bu ruh, evvelden mevcut olan ziyal bir muhite girmi deildir. Netekim ruhun bu ilk duygusu ortadan kalknca o, yapt kabahatlere tekabl eden imajiner dier sahneleri de grmee balyacak ve hayatnda Ispatyomun bu ilk merhalesine ait yeni bir deiiklie uryacaktr. Gelecek misal, evvelki hayatnn bir hatas neticesi olarak son hayatnda mezara diri diri gmlen bir ruhun, ldkten sonra dahi bu korkun akibetinin imajlar halinde devam eden duygularn gstermektedir: << Servi aalarnda inliyen ruzgarn sesini iitecek miyim? Canl olarak beni bir tabuta koyacaklar m? Mezarn buz gibi soukluunu duyacak mym? ller diyarnda tek bana canl kalarak!.. ( Bu ifadeler ruhun henz mezara girmeden evvel, herkesin kendisine, lmeden, ld dedii zamana ait intibalardr. ) << Btn feryatlarma, btn umutsuzca istimdatlarma ramen bu korkun vaziyette kalyorum. Hereyi duyuyorum, vcsdm lime lime oluyor, paralanyor. Ben imdi bir iskeletten baka bir ey olmadm duyuyorum. Efsus! Beni neden acele gmdler?.. << Istraplarm gemiti. Tatl bir istirahat devresine girmitim. Tamirkar bir uyku balamt. Ve hemen gene shhat haline dnmek zere idim. Tam o srada birdenbire haykrlar ve alamalar duydum. Bir masann zerine beyaz bir rt ile iki yanan mum arasnda sann heykelini, mukaddes suyu ve bir imir aac daln getirip koydular. Dostlar defin merasimini hazrlyorlard Yarabbi, ben dalm olduum uyuuk halden bir trl kendimi kurtaramyordum << Ertesi gn bir tabut getirdiler. ocuklarm son defa zerime atldlar: Ve artk bir kadavra zannettikleri canl bedenimi kucakladlar.. Ve tabuta yatrldm!!! Tabutu kapatmak iin zerine mhlanan her ivi sanki bana saplanyor gibi oluyordu.. ocuklarm terketmek, canl olarak gmlmek! ve ( ben sam ) diye barmamak! Bundan sonra alay yola koyuldu. Kilisede papazlarn dualarn iitiyordum. Bu srada hakikaten lmei ne kadar zlyordum!.. Alay mezarla girdi. Henz herey kaybolmamt. Daha midim vard.. Belki dilim zlr diye umutlanyordum. Belki bu sayede bir ses kartabilirdim, fakat heyhat !.. Hi !.. Hi !.. Donuk ve meum sesler kararak zerime birer birer krekle toprak atlmaa balad. Bende istimdat iin hibir kuvvet yoktu !.. << Bitkin bir halde uyudum. Ne kadar uyudum? Bilmiyorum. ( Ruhun buradan aaki intibalar, Ispatyomdaki hayatnn ilk safahasna aittir. ) Uykumda korkun bir kabus balad. Bedenimin yava yava kaybolduunu grdm. Kemiklerim ruhumu donduruyordu. imdi benim etim ve kanm nerdedir?.. Benim bedenim ne oldu? Bu bedenim tabuta konmutu. Mthi !.. Mthi !.. >> ( 36 ) Bu ruhun Ispatyom vastalar maddeten, bedenle olan alakasn oktan kesmitir. Onun kendisini hala mezarda grmesi, kemiklerinin soukluunu duymas ve facial sahnelerin iinde yaamas imajiner fakat objektif hallerdir ve ruhun mevve durumiyle alakaldr.

imdi vereceimiz misal hayatnda birok fenalklar yapm ve ruhunu kt iler ve dncelerle beslemi bir insann ilk Ispatyom admnda uursuzca yaratt sahneleri tavsif eder: << .. Yirmi drt yanda terketmekte olduum hayat, benim iin o kadar kuvvetli idi ki onun ziyana inanmyordum. Bedenimi aryordum. Ve bir sr glgelerin ortasnda kendimi kaybolmu grmekten hem rkyor, hem de hayret duyuyordum. Nihayet kendi hakkmdaki bilgi ve btn enkarnasyonlarmda irtikabetmi olduum kabahatlerin meydana kmas birdenbire vaki oldu. Ve amansz bir ziya kendini plak hisseden ruhumun en derin kvrmlarndaki srlar aydnlatt. Ben, benim iin yeni malum olan eylerle megul olarak bu ziyann ifa ettii eylerle karlamaktan kurtulma denedim. Esirdeki parlak ruhlar benim tadamadm bir saadet iinde bulunduklar fikrini bana veriyorlard. Tesellisiz ve karanlk varlklardan bazlar hazin bir mitsizlie dalm, dierleri istihzal veya hiddetli bir halde benim etrafmda ve bal olarak kaldm arz zerinde kayar gibi dolayorlard.. Bir fani, etinin rperileriyle maddi ikenceleri duyabilir. Fakat mitle yumuyan elencelerle tadil olunan ve nisyan ile len sizin clz straplarnz, durup dinlenmeksizin mitsizce strap eken bir ruhun skntlarn size anlatamaz. Uzunluunu tayin etmekten aciz bulunduum bir zaman geti. htiamn sezdiim gzidelere gpte ederek, ve beni alaylariyle takibeden fena ruhlardan nefret ederek derin bir ezginlikten manasz bir isyana getim. Bu ifadede geen parlak ruhlar, mstehzi varlklar hakiki bir mahhas varlklar halinde kabul etmek hatadr. Bunlar ekseriyetle, hadisenin iinde yayan ruhun vicdanndan kopan imajlar ve ksmen de onu ykseltmek iin tahayyli faaliyetle ona imajlar gnderen dier hami ruhlarn eserleridir. Biraz yukarda verdiim diri gmlen adam hikayesinde olduu gibi, lm esnasnda husule gelen imajlar bazen ruhta uzun mddet devam edebilir. Bu hal bilhassa ani lmlerde veya imajlar douran intibalarn pek iddetli olduu vakalarda vukua gelir, Aadaki misal bunlardan birisine aittir. Bu misalde ifade veren ruh, gemi bir hayatnda birok insanlar uvala koyup denize attrmak suretiyle ldrmtr. << .. Korkun bir ukurdaym. Yarabbi, beni buradan kim karacak? << Denizin yutmu olduu bu talihsize kim halaskar elini uzatacak? << Gece o kadar siyah ki; korkuyorum Her tarafta dalgalarn uultusu var. Bu ali zamanda bana yardm edecek, beni teselli edecek bir tek dost sesi yok mu?.. << Derin bir gece iindeyim. Btn dehetiyle gelen lmdr!.. Ben sevdiim eyden asla ayrlm deilim. Bedenimi gryorum. Ve benim u anda uradm ey, lm esnasndaki korkun hatradan baka birey deildir. Oh!.. Deniz. Souk. Yutuluyorum!.. mdat!.. Bouluyorum. Dalgalar beni yutuyorlar>> Grlyor ki bazen en mthi caniler bile iinde yaamakta olduklar halin bir hatradan ibaret olduunu duyabiliyorlar. Fakat bu bilgi o hatralarn objektif kymetlerini azaltmyor ve ruhun onlardan duyduu strab hafifletmiyor. Ruhlar bu aldatc sahnelerin iinde bile bile hakikatte olduu gibi yayorlar. Yukarki adamn ilk tebliinden iki ay sonra dier bir teblii alnmtr. Burada ekilen strabn daha canl ve uurlu ifadesini okuyoruz:

<< Daima strak ekiyorum. Ve Allahn izniyle felaketimin bir nihayeti olduunu sezebiliyorum.. Fakat heyhat!.. Uurum alyor, tethi, strap Allahn rahmetinin btn hatralarn siliyor Gece, daima gece!.. Su, bedenimi yutan dalgalarn grlts, zavall ruhumu kaplyan hayetin ancak zayf bir imajdr>> Burada da evvelkilerde olduu gibi herey bir imajdr. Ve bunlar bazen ruhtan, bazen de dardan gelmitir. Ispatyomda deniz, boulma, gece v.s. gibi eyler yoktur. Bunlar ancak ruhlarn ihtiyacna gre muvakkaten ve hususi mahiyette teekkl etmi eylerdir. Ve gene ruhun ihtiyacna gre az ok uzun bir mddet devam edecek zarurettedir. Hasislik, kskanlk, intikam v.s. gibi dnyada iken ruhta nemalandrlan baz ihtiraslarn da ilk Ispatyom hayatnda yukardakiler gibi objektif birer kymet alarak ruhu tazibedeceine dair elimizde birok misaller vardr. Aadaki misal bir hasis adamn Ispatyom hayatna aittir. << Benden daha ne istiyorsunuz? << alm olduunuz paralarm bana iade etmekle daha iyi bir harekette bulunmu olursunuz. Her eyimi aldnz, beni mahvettiniz, sokakta kaldm Bam nereye koyacam bilmiyorum. Oh! Ltfen bana paralarm iade ediniz. >> ( 49 ) Aadaki misal de bu nevidendir : << Btn benden aldklar paralar istiyorum. Sefiller onu paylamak iin benden aldlar! Onlar iftliklerimi, evlerimi her eyimi paylamak iin sattlar. Sanki bana ait deilmi gibi btn mallarm gasbettiler. Ltfen adaleti yerine getiriniz. nk onlar beni dinlemiyorlar. Ve ben byle bir alakla ahit olmak istemiyorum. Benim mrabahac olduumu sylyorlar, bunu sebep gstererek paralarm tutuyorlar! Mademki bu para fena yollarda kazanlmtr, niin tutuyorlar ve bana iade etmiyorlar?.. << .. Hayr. Ben fakir olarak yaamak istemiyorum. Beni yaatacak param olmaldr.. >> Btn bu gasplar, btn bu para ihtiyalar tahayyli eylerdir. Zira Ispatyomdaki ihtiyalar para ile temin edilmez. Ve orada para ile oynyan, para taksim eden varlklar yoktur. Btn bunlar ruhun farknda olmadan kendi ihtiraslariyle kurduu objektif hayallerdir. Bu misallerin yannda dier byk canilere ait yle korkun misaller de vardr ki bunlarda grnen aldatc imajlar, bu aldatclna ramen ruhlar iin hakiki bir ikence mahiyetini alr. Burada ruhlar bu mthi sahnelerin iinde sahiden yaarlar ve bu sahnelerin bouk, donuk, sisli fakat ate gibi yakc veya buz gibi dondurucu straplar ok canl ve ruhta devaml tesirler yapc bir iddettedir. Bu hallere en ziyade intihar edenlerle adam ldrenler arasnda rasgelinir. Bunlara ait bir iki misal veriyorum: Birinci misal boazn ustura ile keserek intihar eden bir bedbahta aittir. << Yaayp yaamadm bana syleyiniz Tabutta bouluyorum. ldm m? << Hayr Bedenimin iindeyim. Ne kadar strap ekiyorum, bilmiyorsunuz!.. Bouluyorum Bu ii bitirecek merhametli bir el yok mu!.. Ben straptan katm fakat ikenceye yakalandm

<< Hayatta yalnz kalmtm ve lme susamtm. stirahat aryordum. mitsizdim. Dnmedim. Fakat hayatm hala snmedi. Ruhum bedenime bal. Kurtlarn bedenimi kemirdiini duyuyorum. >> ( 36 ) Bu misal bize ruhtaki teevv halinin en yksek derecesini gsteriyor. Ruh bir taraftan henz lmediini ve tabutun iinde mtemadiyen boulmakta olduunu duyuyor ve bakas tarafndan bir an evvel ldrlmesini istiyor, dier taraftan da kurtlar tarafndan bedeninin kemirildiini duyuyor. Bu tezat olduka iddetli bir ikencedir. Bu iin asl aranrsa artk onun ne bedeni vardr, ne de boulmas veya boynunun kesilmesi kalmtr. Btn bu hadiseler olup bitmitir. Fakat duygular canl ve hakiki imajlar halinde objektif olarak devam etmektedir. imdiki misal, birbirini seven fakat evlenemedikleri iin beraberce intihar eden iki insann Ispatyomdaki korkun imajlarn bize gsteriyor. Kadnn ruhundan alnan tebli: << Hibir ey grmyorum. Hatta iinde bulunduum muhitte varlklarn duyduum ruhlar bile grmyorum. Ne karanlk bir gecedeyim!.. Ve yzme gerilmi olan rt ne kadar kaln ve kesif!.. ( Ispatyomdaki ilk adm: ) yordum. Ayn zamanda yanyordum. Veritlerimden buzlar geiyordu. Alnmda ate vard! Acaip bir eydi. Bir taraftan buz, dier taraftan ate beni mahvediyordu. ldkten sonra tekrar lecek dereceye geliyordum. Btn strabm dimamda ve kalbimdedir. Oh, ben daima, daima byle kalacam. Arasra cehennemi handeler iitiyorum. Korkun sesler ulur gibi unlar sylyor: ( Daima byle kalacaksn! ) ( Bu srada tecrbe celsesinde hazr bulunanlar ruhu teselli etmek iin baz eyler sylyorlar. ) Neler diyorsunuz?.. << imdi sizi de iitmez oldum Ah, bana ondan bahsetmeyiniz. Onu unutmak istiyorum. Ben grdm bir eklin hayalinin silinmesini istiyorum Bu ekil uzun zaman iin mahvna sebebolduum strap eken bir adamdr. >> ( 35 ) Burada da duyulan scaklk ve soukluk duygular, iitilen sesler ve grlen ekiller kadnn i duygulariyle ve intiharna sebebolan ruhunun clz taraflariyle alakal, uydurma imajlardan ibarettir. Ve o, bu imajlarla karlamaktan mtevellit dayanlmas g straplarn uzun mddet ekeceine inanmtr. Aadaki misal gene bir ak yznden ak eliyle itii zehiri mteakip len bir kadnn Ispatyomdaki strap verici imajlarni gsteriyor. << Ne hznl bir an! Ne hznl gnler! Ruhum ne kadar rtl!... Neden bu kadar aa yuvarlandm?.. Neden gzlerimin nnde evvela klar parlyor sonra birdenbire her taraf gene karanlklara brnyor?.. << Oh!.. Tehditkar haykrlar ve hala dumanlar tterek akan kan!.. Ey korkun hayaller, neden, neden benim kanm onun kanna kartrmak iin mtemadiyen alyorsunuz?..

<< Heyhat!.. Gzmn nnde bu kann kimbilir daha ne kadar zaman akmakta devam ettiini greceim! Gelip geici bir iki mit arasnda ekilen dehetli straplar Ah!.. te benim hayatm. << Ben tam sizin anladnz manada bir ifriti seviyorum. Fakat sizin onu grdnz gibi ben gremiyorum. Ondan uzak olarak strap ekiyorum. Sizin, sizi bekliyen dostlarnz var fakat, o!.. Ben onu bekliyorum. Fakat heyhat!.. Dnyadan ayrlm olduu halde o beni gremiyor. Onun bedeninin seyyaleleri benim alemime girmesine mani oluyor. Ben onsuz ve daima onsuz olarak yaayacam. Ve ansuz olarak geldiim yerlere dneceim. Daima onsuz!.. >> << Sevdii insan iin len ve oldkten sonra ya sevgilisine kavuacan veya ebedi bir uyku ile hereyin bir daha canlanmamak zere unutulup gideceini tasarlyan bir insann, ebedi bir hayatta uyandktan sonra sevdii insan bir daha bulamyacana inanmas ve onu ayn iddette sevmekte devam etmesi tahamml edilecek straplardan deildir. Bu misalden dier bir hakikati daha reniyoruz: nsann sbjektif hayatnn Ispatyomdaki objektif tezahrleri baz hallerde kendisini hakiki muhitinden ayrabilmektedir; mesela, burada erkein ruhu kadnnkinin yannda olduu halde kadnn imajlarndan mteekkil avra onunla her trl temasa mani olmaktadr. Dier taraftan kadnn bahsettii akan kanlar, ac haykrlar, karanlk veya iddetli aydnlk hayaller v.s. onun n saftaki realitesini tekil eden aldatc imajlardr. Katillerin ilk Ispatyom hayat imdiye kadar bahsettiklerimizden daha az korkun deildir. imdi vereceimiz misal gen bir katil paprzn halini gstermektedir: << Ne istiyorsunuz?.. << Ben nerde olduumu bilmiyorum Ben deliyim Korkuyorum. Dua etmee cesaretim yok!.. Bana bir ses geliyor. Bu << o >> nun sesine benziyor, bana: << Seni istemiyorum >> diyor. Fakat bu benim tahayylmn mahsuldr!.. Ben deliyim. Ben deliyim diyorum size nk bedenimi bir tarafta, bam da dier tarafta gryorum. ( Bu katil giyotin ile idam edilmitir. ) Bununla beraber ben hala yayarum. Ve kendimi arz ile sizin gkyz dediiniz eyin arasnda muallakta gryorum. Hatta boynuma dm olan ban soukluunu da duyuyorum. lm korkusu iindeyim Etrafmda bana merhametle bakan bir sr ruhlar gryorum. Onlar benimle konuuyorlar. Fakat syledikleri eylerin hibirini anlamyorum ( lmnden gn sonra: ) Artk imdi anlyorum ki ben dnyada deilim. Yaptm ilerden mteessirim ve bunun strabn ekiyorum >> ( 35 ) Gelecek misal gene bir katilin ilk Ispatyom hayatndaki mevve hallerini ifade etmektedir: << Ah ! Merhamet Benim ne kadar strap ektiimi bilmiyorsunuz!.. Hayr siz onu bilmiyorsunuz, siz onu anlyamyorsunuz. Bu korkuntur! Benim imdi ekmekte olduum straplarn yannda giyotin nedir?.. << O, bir ana mahsus azaptr. Fakat beni yakan ate, devaml bir lmdr. Bu, ne dinlenen, ne de fasla veren ebedi bir ikencedir.

<< ldrdm insanlar oradalar, etrafmda Bana yaralarn gsteriyorlar. Onlarn baklar beni her yerde takibediyor. Onlar oradalar, nmde duruyorlar. Hepsini gryorum. Evet hepsini Hepsi oradaOnlardan kaamyorum!.. Ya bu kan birikintisi!.. Ya bu kana bulanm altn!.. Hepsi burada Hep benim gzmn nnde Siz kan kokusunu duyuyor musunuz?. << Kan!.. Her yerde kan!.. te onlar!.. Zavall kurbanlarm, bana yalvaryorlar Ve ben merhametsizce vuruyorum Vuruyorum, daima vuruyorum. Kan aklm bamdan alyor << lmmden sonra hereyin nihayet bulacan zannederdim Fakat kendimi ebediyen lm zannettiim srada mthi bir uyanma vaki oldu. Oh!.. Ne mthi!.. Etrafmn kadavralarla ve tehditkar ekillerle evrilmi olduunu grdm. Kan zerinde yryorum. Bana ldm gibi geliyor. Fakat yaamakta olduumu gryorum. Ne mthi ey!.. Korkun ve iren!.. Arzn en korkun eylerinden daha korkun!.. << Eer btn insanlar hayatn tesinde olup biten eyleri bilselerdi dnyada katil kalmazd Ben onlar altnlar iin merhametsizce ldrdm Ve onlarn yalvararak uzatt elleri reddettim << Ben zalimdim. Onlar alaka ldrdm Merhamet, Allahm. Ah! Merhamet!.. Merhamet!.. Sana yalvarrm. Bana kar yumuak ol. Beni bu dehetli, ikence verici, korkun imajlardan kurtar!.. Beni bu kandan ve . ve gzleri beni delerek bir haner gibi kalbime saplanan bu maktullerin imajlarndan kurtar. >> ( 35 ) Bize gre uydurma birer imajdan olan bu hayaller, onlarn realitesine inanmaa msait bir ruh haleti iinde bulunanlar iin ne kadar skc ve strap verici eylerdir!.. Ve belki bunlar bizim dnyada grebileceimiz hakiki imajlardan daha messirdirler; zira onlarla kar karya kalan bir ruh hibir ekilde distraksiyon imkanna malik deildir. O, faslasz bir surette dikkatini bu imajlar zerinde teksif etmee mecburdur. Daha dorusu bu imajlar onun kendi ruhunda, kendi varlnda yaamaktadr. Bir kelime ile onun sbjektif hayat btn teferruatna kadar objektif kymet alm bulunmaktadr. imdi sra bir evlat katili bir anann Ispatyomdaki ilk hayatna ait intibalarna geliyor: << Korkuyorum!.. Istrap iindeyim!.. yorum!.. Beyhude konuuyorum. Beni kimse iitmiyor. Ve karanlklar her tarafm kaplyor. Sesim nerelere gidiyor?. << Niin gecenin bu meum skutu iinde yalnz birtek ses, yeni domu bir ocuun sessi kulama geliyor?.. << Evet!.. Cehennemde mi, arafda m, veya insanlarn bilmedii baka bir yerde mi olduunu bilmiyen kaybolmu, mihnetke ruhlar var. Fakat ben imdiki stbmla ne cehennemin korkun grnen hususiyetlerini, ne de hi olmazsa mit veren araf bulamyorum. Hayr, ben bir karanlk gecedeyim. Ve btn vcudm donmu bir haldedir. Ah!.. Bana o kadar zalim bir ehre iinde anlatlan cehennem bundan daha m mthitir?.. << Bununla beraber ben yayorum. Ben varm. Ve hatta vaziyetimin dehetini takdir ediyorum.

<< Burada ocuk sesleri duydum. Karanlklar iinde yrdm. ocuk sesleri!.. Gen kz sesleri de var. Bu temiz kalplerin karsnda kendi yavrumu ldrdm itirafa cesaret edecek miyim?. Ey misli grlmemi strap!.. Haner gibi saplanan aclar!.. Benim kalbimde ne kadar ezici mitsizlikler var!.. Yavrumu oraya aryorum ve o gelmiyor!.. Yrtlan kalbim mitsizce strap ekmekten baka birey yapamyor. Kulaklarm bu zavall yavrunun bana gnderdii ackl haykrlardan baka birey duyamyor O yayor nk ben onu iitiyorum. Ey Allah, Senin iin hereye kadirdir diyorlar bana kar iyi ol! Yavrumu bana ver. Bana onu canl olarak ver!.. >> ( 36 ) Bir insan reel olarak tandmz straplardan hangi birisinin iin de bu kadar candan yaar?. Fakat Ispatyomdaki ilk adm byle daima straplarla dolu deildir. Yeni bir ispiritalist grn ana hatlarn tekil eden bir ksm unsurlar kendisinden aldmz ve bilhassa ispiritizma mahafilindeki son tebliler arasnda hususi bir kymet verdiimiz A. Pauchardn Ispatyoma intikalinden sonra iki ciltlik bir kitap iinde dnyamza hediye ettii teblilerinden bazlarn ksaca ve bahislerimizi alakadar edecek ekilde yazyorum. Byk bir zevkle naklettiim bu teblilerde de grlecektir ki ruhun, ykseklik seviyesi ne olursa olsun, Ispatyoma ilk geite az ok bir teevv halinden kurtulmasna imkan yoktur. Bununla beraber Pauchardda olduu gibi ileride bulunan ruhlar bu hallerinde de az ok bir lsidite gstermekte ve kendi durumlarn dierlerinkine nazaran daha iyi takdir edebilmektedirler: << Sevgili dostum bilseniz insan dnyada ne kadar ok cruf yakarsa o kadar iyidir. nk burada yaklmas lazmgelen herey maddi bedenin azaltc seyri olmakszn yaklr << Eik bekisiHepimiz mevcut olduumuz mddete batnmzda bir tortu tabakas tayoruz ki bunun mevcudiyetinden haberdar deiliz. Bunun ne kadar doru olduunu buraya gelinceye kadar bilmiyordum. Araf bir hlya deil bir realitedir. Siz ve ben iyi adamlarz. Buraya gelirken ben burada sadece eref ve neat bulacam zannediyordum. Fakat ilk kurtulu duygusu geince >> denilen eyle yzyze geldik << Dorusunu sylemek lazm gelirse bu, hususi hviyete malik bir varlk deildir. Lakin bir dereceye kadar hususi hviyeti de vardr. Yani kendimizi onunla bir yaptmz zaman ona verdiimiz hviyet demek istiyorum. Onun hayatiyeti ve kudreti buradan kyor. Fakat haddizatnda o, kendi mazimizin btn yenilemi kuvvetlerinin mihraklamasndan baka birey deildir. >> ( 108 ) dan sonra drt buutlu alemden alm olduumuz tebliatn mefhumuna gre onlar tefsir etmek zaruretinde kaldk. Ve bylece daha vuzuhlu ve mull bir bilgi edinebileceimize inandk.n btn tebliatnda imdiye kadar hi sylenmemi veya kapal kalm baz hakikatlerin canl bir ifade ile beyan edildiini gryoruz. Bununla beraber yenilikleri bakmndan baz noktalardan klasik konsepsiyona uymaz gibi grnen ifadeler zerinde durmak ve onlarn kymetlerini ayrca tebarz ettirmek lazmgeliyor. Eer byle yaplrsa bu kymetli aratrcnn szlerinden eski ifadeleri nakzedici deil onlar tamamlayc ve manalandrc yeni yeni bilgiler karmak mmkn olur. Biz de bu dnce ile, naklettiimiz

baz paralarn kesmek ve Pauchardn tebliini simdiye kadar teblilerinden baz paralar verdiin dier alelade ruhlarnkinden ayr tutmak isterim. Zira hayatnda metapsiik ilimler sahasnda alm ve tenevvr etmi bir zatn szleri hi phesiz retici byk kymetleri haizdir. Hakikaten Pauchard A. Pauchard n Pauchard << yenilememi kuvvetler >> tabirinden anladmz mana, insann dnyada iken tashihini taahht etmi olduu baz hatal ve geri taraflarn, tashih etmeden ve onlar yeni meziyetlerle deitirmeden olduu gibi tekrar Ispatyoma gtrmesidir. Bu suretle dnyadaki hayatta vukubulacak her sukut, her ihmal bir cehit noksanna delalet eder; o cehit ki insann itilasna mani olan grgszlkten kurtulmas iin kabul edilmi dnya eprvlerindeki muvaffakiyetleri temin edecektir. Cehitle yeniletirilmemi ruhun eski hamuleleri br tarafa aynen avdet edince phesiz ki ruh hayatnda yeni yeni eprvleri zaruri klacaktr. A.P. n tebligatnn aadaki ksmlar bu fikri daha ak olarak izah ediyor: << Bu mnasebetle bilinmesi lazmgelen bir nokta vardr: Doduumuz zaman bu mthi kuvvetlerden bir ksmn beraber getiririz. Fakat yalnz bir ksmn. nk aksi takdirde ykn altnda eziliriz. Bu getirdiimiz ksm, zerinde bu dnyada ilemei taahht ettiimiz bir paradr. >> ( 108 ) Buradaki ifade ok aktr. Ruhun dnyaya gelmesinde amil olan ey, geriliini mucibolan hallerden kurtulmas iin lzumlu tecrbelere girimesidir. Ve birtek hayatta ruhun btn geriliklerinden kurtulmas iin drt be hayatlk tecrbeleri topyekn bir hayata sdrmaa da imkan yoktur. Ruh muhtelif hayatlarda, tahamml nispetinde azar azar tecrbelerini ikmal ederek ykselir. << benVukufu tamme ile size unu syleyebilirim: Benliimizin btn ubeleriyle dorudan doruya yzyze konulmaktayz. O zaman muhtelif >> ler bize ayr ve mstakil artlar gibi grnr. Lakin bunlar kendi vicdanmza sk bir surette baldrlar Bundan birtakm neticeler karmak zor deildir. u muhtelif manzaralar altnda kendi benliimizle objektif mlakatlarmzdan kan manalar hatrnza bile getiremezsiniz. >> Bu szler bizim yukardanberi sylediklerimizin dier bir ifade ile tekrardr. Bizim dier kaynaklardan da aldmz teblilere istinaden bir nazariye halinde ortaya attmz bu fikirlerin bilhassa kompetan bir metapsiiki tarafndan Ispatyomdan teyit edilmesi, bizim iin memnuniyet verici olmutur. << 1Emin olunuz neeli olmyan birtakm dakikalar geirmek icabediyor. Bununla beraber unu iyi anlaynz ki ( irtikap edilen hatalar iin ceza ) nevinden hibir fikir yoktur << Anlataym: Buraya gelince ve mesut kurtulu ile sevinli tekrar gre ait ilk dakika getikten sonra az ok karanlk bir mntakaya iniyoruz. Ve orada mahut Eik Bekisine rasgeliyoruz. yle grnyor ki her ahsa gre ahval biraz farkl cereyan ediyor. Benim vaziyetimde, tuhaf u ki, tenha yol boyunca yapayalnz giderken yabani arlar veyahut buna benzer eyler bana hcum ettiler ve beni sokmak tehdidinde bulundular. Gk grlemesi gibi bir ses bana dedi ki: << Haydi canm, ikayete hakkn yok. Ya onlar seni soksalard halin nice olurdu?..

<< Bana kendiliinden bir anlay geldi. Ve arz zerinde pasif kalarak msamaha ettiim btn kzgnlklar ve btn tenkit fikirleri ile bu iin mtenasip olduunu dndm. Eer ben onlar beslemi olsaydm yaban arlar beni sokacaklard, eer bilakis onlar kovsaydm hi yabanars bulunmyacakt. Halbuki bu fikirlerden epeyce bir miktar bende, onlar yenmek iradesi uyandrmakszn ruhumdan geebilmiti. Ve ite imdi onlar burada tekrar buldum. Tuhaf bir hadise var ki o da yaban arlarnn vzltlar ben de - son derece daha iddetli olarak - bu arlarn temsil ettikleri fikirleri uyandryordu. imdi bana gre bu fikirler, objektif bir ey, benden hari birey olmulard. Ve onlara hakim olamyordum. Gk grlemesi gibi olan ses bana: << Yr!.. Yr!.. dedi. << Yryordum, yryordum!.. Bana bu, uzun, bitmiyecek kadar uzun grnyordu. Son derecede fkelenme hissine tabi olmamak pek zordur. Zira size unu sylemeliyim ki burada duygular ve intibalar tpk bir lamba zerinden kaln ve koyu renkli bir abajur kaldrlnca nasl ziya iddetlenirse onun gibi yz misli kuvvetlenir. >> Okuyucularmn bu fikre ayrca dikkat nazarlarn ekerim.1 Bu szlerin kuvveti karsnda ona ilave edilecek bir kelime bulamyorum. Aadaki teblide de ruhlarn Ispatyomdaki ilk hayatlarna ait hususiyetleri tebarz ettiren ifadeler vardr: << .. Tpk frtna getikten sonra daha uzun mddet dalgal kalmas gibi, fizik bedenin de artk mevcut olmamasna ramen bu otamatizma, ( arza mahsus itiyatlardan mtevellit uursuz imajinatif kreasyon mahsullerinin temadisi. mellif ), olduka uzun mddet devam eder. Nihayet onlar yava yava sararr ve tpk denizin tekrar sakinlemesi ve semayi aksettirmee balamas gibi bizim tabiatmz da skunet bulur. Ve daha yksek bir mefkureye cevap verir << O andan itibaren serbest irade kendini gsterir. Bu istihalenin vukubulduu an tesbit etmek gtr. Umumiyetle bu vetire tedricen vaki olur. << unu da syliyelim: Sizin astral beden dediiniz << arzular bedeni >> kuvvetli bir tuzaktr. Fakat bu tuzan byk bir ksm fizik ihtiyalarla beslenmektedir. mdi, arza en yakn olan mntakalarda hayat, geni bir surette arzda olduu gibi devam eder. - Nispeten mekteplerle, kiliseleriyle, btn ehirleriyle, hatta hastaneleriyle ve umumi binalariyle hayat devam eder. Fakat tekaml ilerledike btn bunlar kaybolur. << Yalnz bunlarn kaybolmas bir d kuvvetin tesiriyle << ilga edilme >> eklinde vuku bulmaz; hayr! Bunlar daha ziyade ierden boalrlar. >> ( 108 ) Bu satrlarda derin hakikatler vardr. Bu hakikatlere nfuz etmek iin biraz dnmek kafi gelir. Filhakika ilk Ispatyom hayat dnyadaki itiyatlarn tesiriyle vukua gelen kendiliinden tahayyl << magination spontane >> ( stadn Tabiri ) hayat olunca oradaki hadiselerin aa yukar dnyadakilere benzemesi lazmgelir. Esasen Paucharddan verdiimiz dier misaller arasnda bunu teyit eden baka tebliler de vardr.

Klasik ispiritizma tebligat arasnda, bilhassa bu tebliler Ispatyomun arza yakn mntakalarndaki ruhlardan gelmi iseler, ruhlarn dnyadaki hayatlarna ait telakki ve intibalariyle bulak teblilerin mevcut olmasn bu bakmdan tabii grmek icabeder. Binaenaleyh, bir papaz Ispatyomda, dnya hayatnda iken kilisede rendii birtakm dini talimattan bahsdebilir; bir hoca, kafasn dolduran cennet veya cehenneme ait imajlar iinde yaadn syleyebilir; her hangi bir akide sahibi, orada, doru veya yanl, bu akidesinin realiteleri ile karlam olduunu iddia edebilir. Zira herkes dnyada iken inanarak kendi ruhunda yaatm olduu duygu ve dnceleri orada grr ve bil meksizin onlardan kurmu olduu, ken dince byk, bir alemin iinde yaar. Gene A.P. dan verdiimiz aadaki misal bu nazariyemizi gayet ak bir ifade ile kuvvetlendirmektedir: << Kendisinden bahsetmek istediim dier bir tip te hayatnda ok zengin olan birisiydi. Bir kriz neticesinde bu adam servetinin mhim bir kismn kaybetmiti. Bununla beraber gene onun, sizde ve bende olduuna gre, sade bir hayat geirmee medar olabilecek kadar ilerinin yoluna konulmasna yaryacak miktarda paras kalmt. Buna ramen o, bir zrtlk duygusu iinde bunalmt. Kendisini sefil hissediyordu. Ve bu hayali fakirliin yk onu o kadar kertmiti ki bundan onun shhati adamakll mutazarrr oldu. Bnyesi mukavemetini kaybetti ve son zamanda bir grip hastal onu dnyadan kaldrd. << imdi o burada partal elbiselerle dolayor. Kendisine birisinin yaklatn grnce utancndan saklanyor. << Ben istiyorum. - Ah! Ne kadar istiyorum! - ki ona, kendisinin ancak hayalden fakir olduunu syleyebileyim. Fakat onun beni anlyacak saati henz kendisi iin gelmedi. >> Misalde geen ifadeler aktr, ayrca izaha mhta deildir. Btn bunlar dnlnce, spiritizmada sylenmi olan btn szlerin hakiki kymetlerini takdir edebilmenin ne kadar zor ve ayn zamanda ne kadar lzumlu olduu kolayca anlalr. Ruh aleminden gelen her sz bir realitedir. Bir taraftan bunu bylece kabul ederken dier taraftan da her realitenin mutlaka verite [ 1 ] olmas lazm gelmediini ve bu realitelerin ykseklik derecelerinin ahslara ve ahslarn tekaml durumlarna tabi olduunu bilmeliyiz. Binaenaleyh, bilhassa mptedi ve henz kafi derecede olgunlamam, ispiritizma celselerinden alnan tebligatn hakiki kymetlerini aratrmak zarureti vardr. Bunlarn takdim etmekte olduumuz neo-ispiritalizma lleriyle tetkikinde bu bakmdan byk faydalar vardr. Bu ller bize, her hangi bir ruhtan gelecek olan tebliin, o ruhun ahsi telakki ve duygular ile, daha dorusu ahsi ve moral kymetiyle mtenasip olduunu retir. Btn bu verdiimiz misallerden anlalyor ki insann Ispatyoma ilk getii anlarda objektiflemi sbjektif bir hayat vardr. O, bu ameliyeyi bilmeden kendisi yapar. Ve burada onun gayr meur iradesi vicdannn direktifi altnda hareket ederek bu iin husulnde amil olur. Buna nazaran lm mteakip anlarda insann karlaaca manzaralar pek muhteliftir ve bunlar o kadar sonsuzdur ki her insann kendi husususi durumuna gre ayarlanm orada ayr bir alemi vardr denilebilir.

D- lk merhaleyi mteakip

Bu ilk devreden sonra ruhlarn Ispatyomdaki hayatlarnda birtakm yeni hususiyetler tebarz etmee balar ve bu hususiyetler onlarda yeni ve daha esasl, daha mull duygu ve bilgileri husule getirir. Ruhlarn kemal dereceleriyle Ispatyomdaki durumlar arasnda ok byk mnasebetler vardr. Bu mnasebetler ruhlarn oradaki ak grleri, anlay ziyadelikleri, efal ve hareketlerinde geni bir uura sahip bulunmalar zerinde tecelli eder. Tekrar dnyaya inmek, hem de sratle inmek ihtiyac Ispatyomun birok geri varlklarnda tahamml edilmez bir meyil halinde mevcut bulunur. Dnyann maddi itihalarn tatmin edememek hrs oradaki bu ruhlarn hakiki ikencesi olur. Uzun zamandanberi a kalm bir kedinin mutfaa komas gibi bunlarda adeta uursuz bir ilcann tesiriyle dnyaya ekilirler. te ruhlarn daha yksek Ispatyom mntakalarna kamamas da gene bu alak ilcalar yzndendir. u halde byle ruhlar iin az ok uzun sren birinci merhaleyi mteakip ihtiraslarn tatmine yaryacak kesif mntakalara inmek tabii bir zaruret halini alr. Fakat ileride, tekaml bahsinde uzun uzadya izah edeceimiz gibi ruhun bu ilcalarn, bu aa ekici duygularn illet deil, netice olarak kabul etmek lazmgelir, aksi takdirde baz ispiritalistlerin dt hatalara dmek tehlikesi hasl olur. Fakat dier ksm ruhlar daha vardr ki muhtelif tekaml vetirelerini takibettikten sonra dnya ile balarn zm veya adamakll gevetmi bir hale gelmi bulunurlar. Dnyann fizik ve sosyolojik artlar bunlardan birincilere hibir ey retmiyecek, ikincilere de pek az eyler retebilecektir. te bu ruhlar Ispatyomdaki ilk merhaleleri atlattktan sonra tekaml dereceleri nispetinde dier daha yksek merhalelere ularlar. Bu merhalelerde de, birincide olduu gibi imajinatif faaliyetler vardr, fakat bunun evvelkinden fark, buradaki faaliyetlerin uurlu ve bilerek, maksatl bir surette yaplm olmasdr. Bu sebepten dolay bu derecedeki ruhlarn kendileri iin olduu gibi, bakalarn ykseltmek iin de yklendikleri birtakm vazifeleri, hizmetleri vardr. ( 37, 50 ) Ispatyom hayat sonsuzdur. Bizim tasavvur edebildiimiz ve tasavvur edemediimiz hereyin vukuu orada mmkndr. Bu hususta birok tetkikat yaplm ve eserler yazlm olmakla beraber eksiklerimiz daha pek oktur. imdi ilk Ispatyom merhalesini takibeden anlara ait hayat hakknda baz mtalaalar ve baz teblileri vereceim. lk sz ok samimi olarak tandm Kardesist Ispiritlerden Leon Denisye brakyorum: << Faziletkar bir ruh, ihtiraslarn yenip zafer ve strap vastas olan sefil bedenini braktktan sonra sonsuzluk iinde ykselir. Ve Ispatyomdaki kardelerine vasl olur. O, mukavemet edilmez bir kuvvetin tesiriyle ahengin ve ihtiamn bulunduu mntakalarda dolar O, kendisini arza balyan zincirin koptuunu, mesafeleri kavramak kabiliyetinin arttn, hududu olmyan boluklara daldn, alemlerin mahrekini ap gittiini grmekten mtevellit ne byk hafiflik, ne tatl sevin duyar !.. << .. Dnya irkinliinin yerine latif ekillerde, seyyale halinde bir beden, effaf, parlak, ideallemi bir insan ekli kaim olur. Ruh dnyada sevdiklerini orada bulur. Onlar sanki

kendisini bekliyor gibidirler. Onlarla serbese grr Evvelce birlikte yryerek kendisiyle beraber aclar ekmi olan, son enkarnasyonun kendisinden ayrd sevgililere kavuur. Beraberce ak ve kara gnler geirdii, beraberce alad ve strap ektii herkesle karlar. Btn hatralarnn o andan itibaren uyanmasiyle onun duyduu saadeti tasvir etmek mmkn olmaz duygularn rten kaln libas, ar manto yrtlnca onun idraki yzlerce misli artar. Onun iin ne hudutlar, ne de mahdut ufuklar kalr << Geri ruhlar iin sessiz ve souk olan bu nihayetsizlik onun karsnda canlanr Maddeden tecerrt etmi ruh, yava yava esirin tatl ihtizazlarn duyar. Semavi kolonilerden inmi ince ahenkleri idrak eder O, skut iinde nlyan alemlerin bu arksna, sonsuzluun bu sesine gayoluncya kadar nfuz eder. Ve onlar tadar. Huu ve heyecan iinde esir dalgalarnda yzer. Hafif, alak ruhlardan mrekkep kalabaln derin yerlerine dalar. Alemlerin doularna itirak eder. Onlarn sathlarnda hayatn douunu ve byyn grr. Onlar dolduran beeriyetin inkiafn takibeder. Ve bu manzara karsnda o, her yerdeki faaliyetin, hareketin, hayatn kainatta bir nizam dahilinde birletiini grr. >> ( 50 ) Ruhlar bir defa teevvs halinden kurtulduktan sonra muhitlerine ve kendilerinin Ispatyomla olan mnasebetlerine kar yava yava uuru artan bir alaka duymaa balarlar. Bu hal onlarn Ispatyomdak hakiki durumlarn kendilerine belirtmee balad bir merhaledir. te biz bunu izafi olarak buutlu Ispatyomun orta bir merhalesi addediyoruz. Birinci merhaleden orta merhaleye kadar geen zamann uzunluu ruhun kemal derecesine, ihtiyalarna ve dier birtakm artlara tabidir. Ve ruhlar bu zaman doru olarak tayin etmekten aciz bulunurlar. Bu yolda aratrmalar yapan btn ispiritalist alimlerin vardklar neticeler birdir. Her ciddi aratrc Ispatyomun bir kesi hakknda bizi tenvir edici mahedeler ortaya koymutur. Okltizma statlarndan Papusun aada bir ksmn naklettiimiz mahedesi Ispatyomun takriben orta merhalesine ait ruh hayat hakknda kymetli bilgiler veriyor. Bu paralar teevv devresini bitirmi bir ruhun ikinci merhalede karlaaca ilk srprizlerden bir ksmn ok ak ve gzel bir ifade ile bize retmektedir. Hatta yalnz bunlar okumakla bile Ispatyomun bu merhalesinin balangc hakknda olduka etrafl bir bilgiye sahibolmak mmkndr: << Ne zamandanberi lm bulunuyorum ?.. << Bunu bilmiyorum Yalnz bir nevi yar uurlu letarji halinin bu zamana kadar devam ettiini mphem bir ekilde hatrlyorum Kaba maddi uzuvlarmn hangi yksek hikmetle ortadan kalktn anlyorum. Zira onlar varlmdan fkran iddetli ziyaya ne vasta olabilirlerdi, ne de tahamml edebilirlerdi. Beden kamilen ziyadard. Fakat o, dnyadaki bedenimin eklini hemen hemen tamamiyle muhafaza etmiti. Bununla beraber bedenimden mnteir bir halde kan ziya henz zayftr. Zira bu yeni halimde yeni domaktaym << Hamdolsun ki arzda iken inkiaf ettirmi olduun iradem yeni uzviyetimin hakiki bir muharriki oldu. Ve Arzuda btn amellerin ( actions ) mihveri haline girdi. Filhakika hareket ii ani oluyordu. Ve bu alemin her hangi bir yerine gitmek arzusiyle yaplan ufak bir irade darbesi, ani olarak bulunma mmkn klyordu. Bu suretle, hareket noktasiyle muvasalat noktas arasnda intikalin mevcut olmamas bir arz insannn en g kavryabilecei duygulardan biridir. Ben enkarne olduum zaman, ruyada arzn krlarnda uardm. Bylece ruyada havada uarken alnm duygular, buradaki ani yer deitirmelerden elde edilen saadet hakknda ancak kaba bir fikir verebilir.

<< Bu yeni halimde lamise duygusu ortadan tamamiyle kalkmtr. Bir aacn en kk tafsilatn kavramak iin dikkati ona doru evirmek kafi geliyor. Eer kaba bir tarzda ifadeye cesaret edebilirsem derim ki ben ruyetimle lemsediyorum. Bu garip alemde ziya ile hava, uzuvlarmzn ihtiyac olan yegane gdadrlar Lamise duygusunda olduu gibi, zaika duygusu da ortadan kalkmtr. Ayn zamanda faydasz olan karnmzn tamamiyle atrofiye olmasiyle bedenimiz hafife bir ekil deiikliine de uramtr Ruyet duygusu deimitir. Eyann dorudan doruya ziyasna nfuz ederek onlarn harimini grmek melekesi peyda olmutur. Fakat beni en ziyade mesteden ve ayn zamanda rkten ey, bakalar istedii zaman onlarn dncelerini iitmek melekesidir. Bu, benim iin yepyeni bir melekedir... Arz zeride iken karanlkta kalan hads ( intuitions ) ler burada o kadar kuvvetli bir halde tebarz etmilerdir ki bu yoldan vukua gelen i duygular hemen hemen bizim cari hayatmzn ihsasat halindedir. << Biraz da messiriyet uzuvlarmdan bahsedeceim Arz zerinde iken ben, muhitimde drt tarzda messiriyet gsterebilirdim. Yrmekle ( bacaklar ), hareketle ( kollar ), kelamla ( hanere ), nazarla ( gzler ). Lamise kaybolmutur. Burada yrmek yoktur. Hareket hususi bir surette eklini deitirmitir. Eer ben bir noktaya messir olmak istersem oradaki her hangi bir objeye, yerimi deitirmeden kollarm uzatmam kafi gelir. O anda parmaklarmdan renkli birtakm hatlar kmaa balyor. Ve o objenin nerettii ziya ile karyor Burada nazar bir muharriktir. Ve herey nazarla hareket haline giriyor Fakat benim yeni melekelerimin arasnda en iyisi ve hemen hemen ilahi olan, bir fikri, kelamla hakiki bir varlk haline koyabilmektir Eer bir fikir bana gzel gelirse onun canlanmasn sylemem kafi geliyor. Ve bu fikir derhal benim nerettiim ziyadan bir miktarn alarak muvakkaten bir beden haline giriyor ve bana o ekilde grnyor. Bu ameliye hafif bir yorgunlukla mterafk oluyor. Fakat dnyadaki kaba maddelerden, hatta masa gibi baya bir ekli meydana getirmek iin sarfedilen zahmetli yorgunlukla mukayese edilince buradaki bu kadar ho bir ii yapmak iin sarfedilen bu emein hibir ehemmiyeti kalmaz Fakat herbirimiz tarafndan yaratlan bu canl ekiller gelip geicidir. Ve sizin uykunuza tekabl edecek bir eklide bizim geirdiimiz tatl bir letarji halini mteakip bu yaratlm ekillerin artk mevcut olmadn grrz. >> ( 45 ) Bu ifadelerden aka anlyoruz ki ruh, zamann tayin edemedii bir teevv halini mteakip muhitiyle olan mnasebetlerini anlamaa balyor ve oradaki durumunu arzdakiyle mukayese edebilecek bir hale geliyor. Bundan baka yar karanlk bir bilgi ile oradaki imajinatif kabiliyetlerine ait faaliyetlerini de takdir edebiliyor. Fakat ruhun dedii gibi bu merhaledeki tahayyli kreasyonlar yapabilen ruhlar, vcude getirdikleri eserleri uzun zaman yaatabilecek kadar kuvvetli ve ileride deildirler. Bunun sebebi de aikardr. Ruhlarn vcude getirdikleri imajlar onlarn bilerek veya bilmiyerek dikkat ve duygularn bu imajlar zerinde teksif edebildikleri mddete paydar olabilirler. Halbuki ruhun da syledii gibi bu merhalede byle bir imajinatif faaliyet az ok bir yorgunlukla mterafk oluyor ve bu da bir dinlenme ihtiyacn ruhta husule getiriyor. te dikkatini, tekil ettii imajlardan ayrmakla mterafk olan bu << leterji >> annda bittabi imajlar derhal dalyor. Gelecek bir misaldeki incil hikayesi bu hadiseyi daha canl olarak gsterecektir. Netekim aada oryantal imzasiyle tebli vren dier bir ruh da bu istirahat ve uyku hallerinden bahsetmektedir. Halbuki Ispatyomun daha ilerideki merhalelerine doru ykselmi ruhlarda byle yorgunluk ve dinlenme ihtiyac kalmamtr. nk bu ihtiya daha ziyade maddidir. Ve perisprinin henz kafi derecede kesif maddi halinden kurtulamam olmasnn bir neticesidir. Ruhlar tekaml

ettike perisprileri hiffet peyda edecek ve o nispette de maddelere mahsus olan yorulma ve dinlenme ihtiyacndan azade kalacaktr. Esasen teevv halinden yeni kurtulduunu syliyen ve henz ikinci merhalenin evsafn tamamiyle iktisabedememi olan bir ruhun bu halde bulunacan da pek tabii grmek lazm gelir. Bununla beraber muhitini az ok anlyabilecek bir duruma girmi bu ruhun Ispatyomdaki ikinci merhalenin ilk safahatna ait ifadeleri bize ok kymetli eyler retici mahiyettedir. Bu mntakalardaki Ispatyom manzaralar hakknda da ayn ruhun verdii tafsilat gzden geirmei faydal gryoruz: << Arz zerinde herey yarmyamalak ziyadar bir fon zerinde karanlk grnr. Arzn ziyas cisimlerin cidarlarna arparak onlarn ekillerini ve renklerini gsterir. Burada ise herey ziyadardr. Bu ziyann fonu koyu mavidir. Ve her objenin, her varln kendisine mahsus bir ziyas vardr Bu anda ben, ayaklarmn altnda hafif kk ziyalar gryorum. Bunlarn renkleri barizdir. Bunlar bizim maden ynlarmz ve talarmzdr, Bunlarn aralarndan birok nurlu saklar ykseliyor. Bu saklar trl trl renkleriyle ve renk iddetleri birbirinden farkl iekleriyle birbirinden ayr olan binbir trl nebata aittir. Arasra imek suretiyle bir bcek geiyor Bir varlk tekaml merhalesine ne kadar ykselmi ise onun nerettii ziya o kadar iddetli olur. Bu sebepten dolay buradan bir insan gese ziyasnn iddetiyle btn tabiat aydnlanr. Fakat eer onun iradesi seyrini bir mddet yavalatmazsa bu aydnlk imek sratiyle olup biter. Zira evvelce sylediim gibi bizim yer deitirmemizin ani vukua gelmesine mukabil unu da bilmemiz lazmdr ki biz irademizle seyrimizi yavalatabiliriz. Ve o zaman Ispatyomda irademizle adeta uar gibi yavaa yer deitirir. Tavsif etmekte olduumuz ayrmza dnelim: Bu ayrn etraf geni bir ormanla evrilmitir. Ve bu ormann byk nebati ziyalar benim nmde uzanp gidiyor. Bamn zerinde koyu esiri ummann seyyaleden dalgalar yuvarlanyor. Ve bizim btn alemimiz bu ummanla evrilmitir ki arzn havasndan daha ok hafif olmasna ramen, bu ummann dalgalar henz maddelikten kafi derecede kurtulamam olanlar srkliyecek kadar dehetlidir. Bizleri haki alemden ayran budur. Ve bizim alemimizin en geri varlklar bunun iinde yzer Arzdaki baz enkarne ruhlarla grmek iin bizim yaptmz btn cehitlere kar koyan gene bu mthi cereyanlardr. << Ey sevgili ocuum, ben misli az grlm iddette bir arzu ile ve ayn zamanda yapabildiim kadar bir dua ile, sana mlaki olabildim. Fakat bu astral cereyan getike iddetleniyor. Ve artk kaybolmaa mecbur kalyorum. Dua et ve bekle gene geleceim. >> Bu ifadeler bir realitedir. Ve dier kaynaklardan alnanlara tamamiyle uygundur. Bunlardan anlalyor ki Ispatyomun az ok kesif bir merhalesinde bizim fizikoimik maddelerimizin, daha ok seyyal, birer modeli vardr. Ve ruhlar daha ykseldike bir idrak iinde Ispatyomun bu merhalesinde de, dnyadaki hayatlarn andran muhitleri bulabilirler. Fakat bu merhale de fanidir ve ruhun hayatnda bir gaye deildir. Biz buna dnya hayatna pek yakn bir alem nazariyle bakabiliriz. Fakat buradan gemek zarureti hepimiz iin vardr. Bu ruhun bahsettii << mthi esir dalgalar >> nn bizim tarafmzdan duyulamamas onlarla dorudan doruya alakas bulunmyan fizik bedenimizin, kalkan gibi, ruhumuzu muhafaza etmesinden ileri gelir. Bu bedenden kurtulup seyyal olan perispri ile kalnca, perisprinin kesafeti nispetinde bu dalgalar bize de az ok kesif bir halde varlklarn phesiz hissettireceklerdir. Kitabmzn madde, buut ve beden bahislerini okumu olanlara bu ifadeler yabanc gelmiyecektir. Bu fikirleri hazmedemiyenlere ve gayr tabii grecek kadar

dnyamzn fizikoimik maddeleri iinde boulup kalm olanlara kar bu alemlerin mtalaa kaplar kapanm olacaktr. imdi << Oriental >> imzasiyle baz mhim tebliler vermi olan dier bir ruhun, gene Ispatyomun ayn mehalesine ait teblilerden birka parasn yazacaz. Okuyucularm ayn mevzuun baka bir ifade ile izah edildiini greceklerdir. Fakat bu ifadelerde evvelkine nazaran biraz daha genilik ve mulllk vardr: << Doan ve batan sonsuz gneli dnyalarda iniatta bulunarak yaamaa davet olunan ve iinde bulunduu dnyay mtalaa eden serbes varln ulat zirvelere kadar ykselelim. << stirahat anlarnda onun ruyeti ok yukarlara ykselir. Hatta mstakbel hadiseleri bile evvelden grebilecek kadar ykselir. Evet dezenkarne istirahate kavuur. Fakat o, iinde yaad seyyalelerle mnasebetli olan bir istirahate kavuur. Fakat o, iinde yaad seyyalelerle mnasebetli olan bir istirahate kavuur. Hatta o, bu huu vaktini bekler ve arar. Arzd ( supra-terrien ) varln uykusu, bir lm benzeri olan uyumak deildir. Onun uykusu esnasnda perisprisi atl bir beden gibi terkedilmi deildir. Ruh ykseldike onun zarf da o nispette ince, nazik ve elle tutulmaz bir hal alr. Perisprital tabaka onu, yani onun batn dncesini daha az arlatrr. Ve sideryenin [ 1 ] uzuvlar ne kadar az ar olursa onun uykusu da o kadar uurlu olur << Bedeni incelmi br alemin bu sakini btn ihtizazlar, btn tesirleri duyar. Ve onun ruyeti bedeninin her tarafna ayn zamanda yaylr. Tpk arz zeride degaje olmu somnambln gziyle deil ruhiyle grmesi gibi. << Evet Ispatyomda sideryen uyur, fakat bu uyku izafidir. Bu, bir istirahattir. Ne kadar yksek olursa olsun o da sizin gibi hatralarnda yaar. Enkarne insan gibi o da kendi kendine dalar ve kendi varln tetkik eder. Fizik yorgunluk onun iin bahis mevzuu olmakszn o, uyuduu halde uyanktr. Onun ruyas hemen hemen uyank halde gibi cereyan eder. stirahat halinde o, harici grmez. Fakat bizzat kendini grr, uzun mazisini grr. Bununla beraber arzd varlk bazen, baz hadiseleri unutabilir. Sizin haki varlnzda bile tafsilatn unuttuunuz eyler gibi o da byk mazisinden baz eyleri unutabilir. Arada u fark var ki sizin unuttuunuz eyi hatrlamanz gayr mmkn olduu halde o, unuttuu eyi kendisinde daima bulabilir. Onun gr daha uzundur, dncesi daha derindir. O, kendi ruhunu ak bir kitap gibi okur, btn varlklarnda mazinin btn amellerini grr. Ruh ne kadar yaa ve ne kadar genlie malik ise, yani onun kuvveti ve gzellii ne kadar fazla ise mazisi sonsuz istikbalinin ufuklarn o kadar fazla geniletecektir.. << Ispatyomda da bir ark vardr. Orada da yle bir an vardr ki o zaman semalar binlerce gnei kucaklar. [ 1 ] Bu tabir Ispatyomda yayan varlklara izafe edilmitir. Orada da alemlerin ve neblz nehirlerinin ak vardr. Ve sideryan nurlarla mcehhez olduu halde, renkleri alaimi semannkilerle mukayese edilemiyen binbir lemann iinde gmlr. Onlarn sideral ekilleri ve bedenlerinin muhtelif ksmlar sihirli nanslarla deiir, ahenkli renklere brnr. Bundan daha gzel, daha tatl bir ey yoktur! ark gneinde, mavi gk btn berrakl ile grnr. Oradan elmas, yakut, zmrt renkleri akseder. Fakat insanlar

iin mehul olan bu renkler birer harikadr. Orada herey renktir, herey bir gzelliktir. Herey sihirdir. Ah!.. Bunlar syliyebilmek iin kelime yoktur! Onlar ancak Ispatyom diliyle tarif etmek mmkn olur. Ve ben bu dili, bu dildeki kelimeleri, imdi vasta olarak kullandm medyomun beyniyle size nakletmee muktedir olamyorum. Ve siz de bunlar anlyamyorsunuz. Zira dil sizin icad ettiiniz eydir. Bizim kullandmz dili ise siz ancak burada anlyabilirsiniz Ruhun hayat asla durmaz, ruhun arzda olduu gibi gdas vardr. Onun yegane gdas tekamldr. Terakkisiz hibir ey olmaz. Sizin arz zerinde daha iyi olmasn rendiiniz gibi; zekanz genilettiiniz, hikmette ve sevgide bydnz gibi Ispatyomun sakini de faaliyetler gsterir. undan emin olunuz ki kainatn byk kadrosu iindeki mtalaa meselesinde ihatas kabil olmyan ey, yani tekaml takibetmek yolundaki almalar birbirine benzer. Hi phesiz ki sizler iin bir hamlede btn hakikatleri, btn ilimleri renmek mmkn olmaz. Fakat sizin birok enkarnasyonlarnz size bunlar yava yava temin eder. >> ( 36 ) Yalnz burada bahsi geen uyku halini bir iki misal evvelkinde sylenen uyku haliyle bir tutmamaldr. Evvelkinde letarjik bir halden bahsediliyordu. Bu da aa yukar bir uyuukluk halidir. Halbuki burada ruhun kendi iinde yaamas faaliyeti vardr ve bu da imajinatif bir hayattr. Demek ruhlar Ispatyomun bir merhalesinde arzu ve bilgileri altnda mazilerini grrler ve mazinin herhangi bir safhasnda halen yayormu gibi yaarlar. kinci kitabmzda az ok tafsilatiyle bahsedeceimiz Ecmnesie halinin mtalaas bizi ruhlarn bu hayatna altrr. Zira ekminezi yolu ile biz ayn hali sjelerde husule getirebiliriz. Ispatyom hayat hakknda ok ey okumakla, ok ey grmek ve dinlemekle ve okunan, grnen, dinlenen eylerin hakiki manalarn iyi anlamaa almakla bir fikir elde etmek mmkn olur. Fakat nihayeti olmyan bir hayatn bilgisi de sonsuz olacandan Ispatyom hakkndaki bilgiler ne kadar ok olursa olsun gene noksan kalmaa mahkumdur ve her zaman ona yeni bir bilgi, srprizlerle dolu yeni bir mahede ilave etmek mmkn olacaktr. te bu mlahaza ile kitabmzn msaade edebildii kadar mahedeleri oaltmak istedik. Zira ancak bu suretle bu geni mevzuu zerinde az ok ak bir fikir edinmek mmkn olurdu. Aadaki misal Ispatyomun gene aa yukar orta merhalelerine ait bir hayat tasvir eden tebliin baz paralardr ve bizi baka bir bakmdan Ispatyom hayat hakknda tenvir etmektedir: << Yer yzndeki insann trl hayat vardr: Maeri hayat ( publique ), hususi hayat ( perivee ), mahrem hayat ( intime ) Maeri hayat, maddi meguliyetlere; hususi hayat, aile hayatna; mahrem hayat da yalnz kendi vicdanna aittir << Ispatyom sakinlerinin hayat sizinkine benzer. Arzd varlklarn da aile hayat vardr. Onlar da sizin gibi cemiyet halinde yaarlar. Birbirlerine kar feragatkar muamelede bulunurlar. Ve kemal derecelerine gre birbiriyle kaynarlar Fezada hakiki mebbet aileler vardr. Orada da arz zerinde olduu gibi i anlar vardr. Orada da yaplan iyi hareketlerden sonra tatl istirahat anlar vardr. nk dierlerine nazaran daha byk zahmetler iinde bulunan dezenkarneler vardr. Ve geride kalanlar kurtarmaa alan dier dezenkarneler vardr. Orada feragat her saat, her an mevcuttur. Fakat btn bu mcadele ile geen anlardan sonra ve bir vazifeyi mteakip ruhlar ellerini birbirine uzatrlar Ispatyom sakinleri arasnda mahrem hayat da vardr. nk ruhlar birbirlerine karm bir halde deildirler.

Onlar ykselmek iin birbirinden ayr olarak muhtelif ekillerden gemilerdir. Ve onlarn ilerlemelerine yardm eden alemler, ayr alemler olmutur. Her varln tekaml ayn tarzda vukua gelmemitir. Uzun ve zahmetli bir almadan sonra ruhlar birbiriyle birlemek iin ayn yolu takibetmemilerdir. Ayn bir nebat, ayn bir iek olmamlardr. Ayn dikenler tarafndan inelenmemilerdir. Ve hepsi ayn gzellii grmemitir. Bununla beraber onlar br alemde birbirini bulunca toplu bir ahenk tekil ederler. Muhtelif duygular, muhtelif grler, muhtelif kazanlar birleir. Ve her zeka renmi olduu eyi bakasna getirir << Ispatyomun sekenesi de kabahatler yapabilir. O, bir vazifeden vaz geebilir, himaye ettii kimseyi terk edebilir. Ve kendisinin meydan vermemee muvaffak olabildii fena bir tesir altnda; himaye etmesi lazm geldii varln sukutuna gz yummu olabilir, dier faziletkar bir varl krabilir. Mahrem hayatta gizli bir hayat, bizzat sizin kendi hayatnz vardr. Orada siz kendinizle kar karyasnz. Ve hibir kardeiniz oraya giremez. Bylece Ispatyomda her tekaml derecesinde bulunan ruhlarn kendilerinden daha yksek olanlardan madasnn nfuz edemiyecei bir perde ile rtl mahrem hayat vardr. >> ( 36 ) Bir Brahma imzasiyle baka bir tebli veren ruhun ifadesi de yukardakilerle alakadardr: << Arzn ailesi daima ruhani ailenin ayn olamaz. Biz bazen dnyada bize yabanc bir aile iinde enkarne olmak zere Ispatyomdaki sevdiklerimizi terkediyoruz. Ve belki de orada ihtiyacmz olan sempatiyi bulamyoruz. nk Ispatyomdaki aile balar sevgiden yaplmtr. Ben burada hissi bir aktan bahsetmiyorum. Bu alemde grdmz ve anladmz sevgiden, bir sevgi - seyyale ( = amour-fluide) den bahsediyorum. Bu, yle kuvvetli bir badr ki varlklar birbirinden bir ebediyet iinde dahi ayrlm olsalar bu ba kopmaz. Ve onlar daima birbirini bulacaklarndan emindirler. << Yabanc bir aile iine sevgiyi retmek ve kendi sevgisi seviyesine onlar ykseltmek iin inilir. Sevgi kudretlidir. O, sevenin etrafn kuatr, ve bir kuvvet, bir nur sevien varlklar slah eder, ykseltir, gzelletirir. << Ispatyomda sevgililerini terketmek fedakarlnda bulunmu bir kimse onlar tamamiyle terketmi deildir. Geceleyin o, sevdiklerini bulur. Fakat gndzleri kendisini ezen ve aclara sevkeden arz zerindeki kapanna tekrar dnmee phesiz mecburdur. Ve burada o, bazen kendileri ile yaamakta olduu insanlarn nevazilerinden bile strap duyar. Fakat sabr lazmdr. Dierlerine kar beslenen ve kendisine kar beslenmi olan antipatilerle mcadele etmek lazmdr. Sebat lazmdr, fakat asla teslimi nefsetmek deil! Bu kelimenin asla yeri olmamaldr. Mcadelede devama yarlan cesarete ve sebata malik olmaldr, mcadeleden vaz geirtecek teslimiyete deil! Sebat sevgi ile olmaldr. Zira Ispatyomun sevgisi bir zevk ise arzn sevgisi bir straptr. >> ( 36 ) Okuyucularmzn phesiz dikkat nazarlarndan kamam olan bir ey vardr: Orta merhaledeki Ispatyom hayatna dair buraya kadar vermi olduumuz misallerde yeni yeni beliren baz hususiyetler grnyor. Mesela, ilk zamanlarda yalnz kuru bir imajinatif faaliyetten bahsedilirken mteakip teblilerde yava yava sevgiden ve gzelliklerden bahsedilmee de balanyor. Bu hal, phesiz ruhlar tedricen ykselmi omalariyle alakadardr. Binaenaleyh, Ispatyomun her merhalesinde birbirine belirsiz nanslar iinde geen derece farklar vardr. Hereyin byk bir gayeye matuf olduu dnlnce,

Ispatyomda zahir olan yeni melekelerin de byle sevgi ve gzellie doru inkiaf eden bir yry takibetmesini tabii grmek icabeder. Vastalar yava yava gayelerin teminine medar olacaktr. Hibir faaliyet bouna olmad gibi ruhun yksek imajinatif kurucu faaliyetleri de kuru ve bo bir ey deildir. Onun sevgiye, gzellie ve kim bilir daha nelere yaryan taraflar vardr. Aada vereceimiz dier misal Ispatyomdaki estetik duygularn inkiafna ve onlarn gzelliklerine temas etmektedir: << Arzd varlklar azok inaata maliktirler. Onlarn nazarlar tekaml derecesine gre kainatn iindeki eyler hakknda azok nfuz kabiliyetine maliktir. Hakiki terakki sadece iyi olmaa vabeste deildir. Bu iyilie faziletleri, kaliteleri ve mtalaa plannda kazanlm bilgileri ilave etmek lazmdr. Bunlardan anlarsnz ki, sizin enkarnasyonlarnz, sonradan bizim aramza dndnz zaman greceiniz ilk vizyonu muhakeme etmee, duymaa, renmee ve bu yolda almaa sizi hazrlamak iin mutlaka zaruri olan bir tekaml yoludur. Ve sizin, Ispatyomda greceiniz ilere nispeten hi mesabesinde olan dnyadaki ileriniz ne kadar kk olursa olsun br alemde nnze konacak her eyi daha iyi kavramanz iin zekanz geniletmee yaryacaktr. Bu kavray kudreti ilerlemi ruhlarn nurunu ve gzelliini tekil eder. << Ey insanlar!... Siz arz zeride hakiki gzellie malik olunabileceine inanr msnz?.. << Bir insan yznde toplanm olan gzellik yalnz fizik gzellik deildir. O yzde iyilik ve ilim parlaklnn ifadeleri de vardr. Hulasa, terakkiye kar bu kadar asi olan bu dnyann en mtekamil zekasnda grdnz gzellik; kk ve alak bir ruh kvlcmn hakikaten gzel, nurlu ve bir gne gibi parlak bir ruh haline getirinceye kadar binlerce ve binlerce asrlar geirmi olan varlklarn gzellii yannda hi bir ey deildir. Siz terakkinin bu ahikalarna geldiiniz vakit greceksiniz ki dnyanzda hayran olduunuz btn gzellikler; hudutsuz kemal sahasnda tezahr eden sideryenlerin seyyalevi yzlerindeki cazip ifadelerin yannda pek az bir ey olur. Oh!.. Bu cazibeyi tavsif etmek benim iin mmkn deildir. Ancak u kadar syliyebilirim ki, tatl bir iyilikle mebu bir bak, sakin ve kuvvetli bir ifadeyi, ve btn yzden fkran nurlu bir eyi tasavvur ediniz!... << Ey beerin zaf!... Arz zerinde gzel grnmekle tefahur edildii zaman Ispatyomdakiler bu tefahur hakknda nasl mlahazalarda bulunuyorlar bilseniz. >> Ispatyomun, mtalaasnda bulunduumuz bu orta merhaleleri hakknda baz dier bilgileri topluca L. Denis nin aadaki szlerinde bulabilirsiniz: << Nihayet bir gn gelir ki, ruh dnyadaki seyahatlerini bitirmi olarak temiz bir halde ruhani hayata girer. Orada fenalk, karanlk ve hata yoktur. Ve son maddi tesirler orada snmtr. Orada eski zaman endieleri ve aclar yerine skunet, huzur ve derin bir emniyet hakim olmutur. Orada ruh, tecrbelerinin son haddine varmtr. Artk o, bir daha strap ekmiyeceinden emindir Mnevver, sebatkar ve tatl ruhlarn ortasnda yaadn hissetmek ne kadar ho bir eydir! Hi bir eyin koparamayaca sevgi balariyle onlara balanmak, onlarn ilhamlarna, megalelerine, zevklerine itirak etmek ve keza onlar tarafndan anlalm olduunu, desteklendiini, sevildiini duymak ve lmden kurtulduunu, asrlarn deitiremiyecei bir genlie kavutuunu bilmek ne kadar mestedici bir eydir!...

<< Yksek mntakalar, btn sanatlarn ilham ald, mkemmel ve ideal bir gzelliin vatandrlar Yksek ruh iin sanat, bir ok vicheleriyle bir duadr. Ebedi Prensibe yaplm bir ibadettir. << Bizzat seyyalevi olan ruh, Ispatyomun seyyalelerine tesir eder. Onun kudretli iradesi bu seyyaleleri birletirir. Ve arzusuna gre tertipler, kendi gayesine uygun bir tarzda onlara renkler ve ekiller verir.. Esiri mntakalarda ruhani bayramlar vardr. Nurlar iinde parlyan temiz ruhlar, oralarda aileler halinde guruplanrlar. Dnyann akortsuz grltlerine mukabil tatl bir armoni onlar teshir eder Saysz bir kalabalk halinde bulunan ruhlar, birbirini tanr ve aralarnda seviir. lmle kesilmi olan maddi hayattaki sevgi balar bir daha kopmamak zere tekrar teesss eder. << Bu sevien ruhlar Ispatyomun muhtelif noktalarndan, muhtelif yksek alemlerden gelerek toplanrlar. fa etmi olduklar vazifelerin, ilerin neticeleri hakknda birbirine tebliatta bulunurlar. Ve muvaffakiyetlerinden dolay birbirini tebrik ederler. G ilerde birbirine yardm ederler. Bu nezaket kazanm ruhlarn arasnda hibir ikiyzllk, hibir kskanlk duygusu nfuz edemez. lahi elilerden talimat alan ve daha ziyade ykselmek iin yeni vazifeler kabul eden bu ruh topluluklarnda sevgi, itimat ve samimiyet hakimdir. Bunlardan bazlar milletlerin ve dnyalarn tekamlne ve terakkisine nezarette bulunmad deruhte ederler, dierleri feragatle maddi dnyalarda enkarne olurlar ve btn insanlar ilimde ve ahlakta tenvir ederler. Dier bir ksm da enkarne insanlara balanarak yol gsterici ve hami sfatiyle onlar maddi varlklarnn hain yollarnda doum anndan lm anna kadar ve bir ok hayatlarda takibederler ve bu ilerden himaye grenlerin haberi olmaz << Bu ruhlardan biri bir kk kardeinin himayesini bir defa zerine aldktan sonra ne kadar dosta bir itiyakla onu destekler ve ne kadar byk bir sevinle onun muvaffakiyetlerini karlar ve nne geemedii sukutlarn karsnda ne kadar derin aclar duyar!... << Ruhlar arasnda snflar vardr; bu snflanmann dayand esas almakla ve strapla elde edilmi meziyetlerdir.., >> ( 50 ) imdi Ispatyomun bu merhalesine ait son sz evvelce okuyucularma takdim etmi olduum sayn dezenkarne dostlarmzdan Albert Paucharda brakyorum. Bu mesajn dikkatlice okunmasiyle, ruhlarn Ispatyom mntakalarnda buut telakkisinin ahikalarna doru tedricen nasl ykseldikleri anlalabilir: << lk zamanlarmla imdiki zamanlarm arasnda fark imajinatif kreasyonun iptidalarda irade d olarak yaplmas, imdi ise istikametini iyi alm bir irade ile yaplm olmasdr. Bu, tedricen reniliyor. Etrafmda rasgeldiim insanlarda da vaziyet byledir. >> ( 37 ) Byk bir realiteyi ifade eden bu fikri, yanl bir istikamette kabul edilmesi endiesiyle kendi zaviyemizden biraz tavzih etmek zarureti hasl oluyor. Evvelden beri sylediimiz gibi Ispatyom hayatnn muhayyile mahsul sahnelerinin mevcudiyetini Pauchard ok gzel bir ifade ile burada tekrarlam oluyor. Ancak, iradesiz bir imajinasyanun mmkn olmyacan biz kendi hususi almalarmz neticesinde rehperlerimizin tebliatndan renmi bulunuyoruz. Bu bilgilerin bir realiteyi ifade ettiini, bir ok tetkikattan sonra da anlam ve kabul etmiiktir, Bu hususta gerek tahayyl ve gerek tekaml bahislerinde lzumlu olan

mlahazalar ve tebliler zikredilmitir; fakat sras gelmiken burada da stadmzdan alm olduumuz bu baptaki baz teblilerden bir iki tanesini yazma faydal grdk. << majinasyon ( tahayyl ) irade ile balar, irade ile biter.... Spontane ( kendiliinden ) olan imajinasyonlar da gene hakikatte ruhun iradesiyle olur. Demin sylediim gibi imajinasyon irade ile balar, irade ile biter; bu irade sizin nazarnzda her zaman aikar olmasa bile hakikatte mevcuttur. >> ( 51 ) radesiz bir tahayyl bahis mevzuu olamaz. Fakat imajinatif ( tahayyuli ) bir faaliyette iradenin her vakit aikar olmas art deildir. Bazen bu irade, tahayyl eden varlk iin gizli kalabilir. te Pauchardn irade d terakki ettii tahayyl biz bu neviden bir tahayyl olarak kabul ediyoruz. u halde buna irade d imajinasyon demekten ziyade bize gre, kendiliinden imajinasyon demek daha doru olur. [ 1 ] Hakikaten bir oklarmzn byle kendiliinden bir tahayylle yapt iler oktur. Bu ilerin kendi tarafmzdan yapldn oumuz bilmeyiz. br aleme geen ruhlar da byledir. Ruhlarn ilk Ispatyom admlarnda bilmeden vcude getirmis olduklar imajlarn ou phesiz kendi eserleridir. Ve bunlar phesiz kendi iradeleriyle olmutur. Fakat bu iradeden onlarn haberi olmad iin imajlarn nerden geldiini bilmezler ve onlara objektif kymetler verirler. Dnyamzda iradenin her vakit uur sahasnda grnmediini sylemitik. Bu fikri daha iyi kavramak iin baz misaller bulabiliriz. Hayvanlardaki irade bu misallerin banda gelir. Bir hayvan, iradesiyle herhangi bir ii yapt halde onun iradesinden haberi yoktur. Hatta hayvanlarn iradesi hakkndaki uursuzluuna bakarak bir oklarmz onlardaki iradenin mevcudiyetini bile inkar etmiizdir. Fakat bize bu hususta en iyi fikri verecek olan gene insanlara ait gizli irade tezahrlerinden alnm misallerdir. ok dikkate deen bu ruh haletini Pauchardn dier bir teblii aka izah etmektedir. Bu teblide bahis mevzuu kk S. Papa, Pauchard ve arkadalarnn dostlarndan olup, Pauchardan sonra Ispatyoma gemi bir zattr ki tebli bu kk S. Papann Ispatyoma geisinden gn sonraki hayatna aittir.

[ 1 ] Bu, tamamiyle neo-ispiritalizmaya ait bir dncedir. << Kk S. Papay m soruyorsunuz ?... Ben ona hemen hemen deimesini mteakip msadif oldum. Ona dair size baz eyler sylemek isterim. nk bu ite olduka elenceli bir hikaye vardr. << Ben onun intikali ann duymadm. Ancak kk S. Papa beni gelip kendisi buldu. Onun mesut, fakat tantanal bir tavr vard. Redinotu ile, silindir apkasiyle, ceketinde iei ile ve elinde kk incili ile arz endam ediyordu. birbirimize rasgelmekten ok memnun olmutuk. Ben: << Pekala Kk S. Papa, dedim. Buraya geldiinizden dolay memnun musunuz ?

<<Evet! tabii, dedi. Zevceme kavutum. Sizi aramak istiyordum ve te tesadfen size rasgeldim. << Ben, bu karlamamzda tesadf olmadn, benim onun arzusunu derhal duyduumu kendisine izah ettim. Genlemi bir halde bulunmasndan dolay kendisine komplimanlarm sundum. Fakat, niin byle debdebeli bir kyafette bulunduunu kendisine sorduum zaman bana: Byle bir alemde hi phesiz en iyi tarzda giyinmesi lazm geldiini syledi.! Hulasa bir mddet beraberce iyi bir vakit geirdikten sonra ben tekrar grelim diye kendisinden ayrlacam srada o, elindeki incilinin kaybolduunu grd. O srada incilini dnmedii iin kaybetmiti. Buna ok can skld. Fakat ben, incilini beyhude yere aradn syledim. nk burada bir eyi aramak, onun mevcut olmadn dnmek ve bu suretle onun olmamasn neticelendirmektir. Ona dedim ki: << kendi kendinize incilinizin elinizde bulunduunu syleyin o, elinizde olacaktr. << O, benim aka sylediimi zannetti ve : << Uzun zamandanberi ahrette olduunuz halde siz hep ayni Pauchardsnz! dedi. Ben: << Fakat ite, inciliniz elinizde duruyor, dedim. << Eline bakt, hakikaten doru idi >> ( 38 ). Burada kk S. Papann elindeki incili, redinotu ve silindir apkas hep kendisi tarafndan vcude getirilmi eylerdir. Fakat o, bunun henz farknda deildir. Zira o, henz Ispatyomun ilk merhalesinde yaamaktadr. Netekim Pauchardn ihtar zerine bilmeden yapt bir irade ile incilini tekrar vcude getirmitir. Fakat ruhlar Ispatyomun bu ilk merhalesini getikten sonra uurlarnda bir berraklk peyda olmaa balar. Ve o zaman uurlu bir irade ile alarak tahayyllerini ve onlarn neticelerini mdrik olurlar. te, Pauchardn bahsettii mteakip safhalardaki istikametini iyi alm bir irade ile yaplan kreasyon u budur. Birinci halde ruhta bir teevv vardr; ruh, d alemi dolduran btn hadiselerin kendisinden bazen de bakalarndan gelmi imajlar olduunu fark edemez. Vakasna gre bu onun iin bir istrap veya bir haz kayna olabilir. kincisinde ise ruh, gerek kendisinin ve gerek bakalarnn tekamln temin etmek iin bilerek ve iyice ayarlyarak bir takm imajlar husule getirir. Ve bu meleke onun ykseklik derecesiyle mtenasiben artar. ok ehemmiyetli grdmz bu ruh halini daha yakndan tetkik etmek iin okuyucularmza kitabmzn tahayyl bahsini mtalaa etmelerini tavsiye ederiz. Bu izahattan sonra Pauchardn szlerine devam ediyoruz: << .. Etrafmda peyzaj ve ayn zamanda binalar gryorum. Evet, hatta kliseler, fabrikalar, kimya laboratuarlar, keresteci dkkanlar gryorum. Fakat btn bunlar o tarzda bir nura gark olmu haldedirlerler ki ben bu hali ancak semavi tabiriyle ifade edebilirim. Buradaki eya dardan aydnlanm deildir. Ziya, onlarn kendilerinde vardr. Ve onlar kendiliinden ziya nerediyorlar. Burada her varlk, her ey ziya iinde ziyadr,

zulmetleri aydnlatan zulmet iinde bir ziya deildir. Aryorum, fakat size nasl daha iyi bir izah yapabileceimi bilmiyorum. << Bu hal, izahn yokluundan deil, unu gz nnde iyi tutmal ki, sizin haki varlnzn mahdut olmasndan ileri gelmektedir. << Ben demin laboratuarlardan, fabrikalardan ve ina tezgahlarndan bahsettim. Bu, unu anlatr ki burada herkes kendi idealini ifade etmek ve haki hulyalarn tahakkuk ettirmek imkanna maliktir. O, ne beyin, ne de d artlarn mahdut erevesi arasnda mahsur deildir. Onun telakkisi nurani bir ekilde ifade edilir ve kendiliinden ekil alr. >> ( 37 ) Kymetli kardeimizin szn gene keseceiz; nk ifadenin akl, gzellii ve en byk realiteyi bu kadar canl bir tarzda anlatm olmas zerinde biraz durmadan gemek mmkn deildir. Pauchardn dedii gibi Ispatyom hayatnn yle bir merhalesi vardr ki oradaki ruhlar bilerek bir takm eyay, ekilleri - hatta mekanizmasn anlamaa lzum grmeksizin - vcude getirirler. Bu, ilk zamanlarda bahsettiimiz uursuz faaliyetlerden baka bir itir. Burada Pauchardn bahsettii tezgahlar, fabrikalar v.s. hep ruhlarn tahayyl melekesini kullanarak tekil etmi olduklar eylerdir. Ve bunlarn kurulmasnda hem kendilerinin hem de dier varlklarn trl faydalanmalar gayesi vardr. Esasen Ispatyomda olduu gibi kainattaki her maddi ekil, ilahi kanunlarn icabatna uygun bir halde ruhlar tarafndan meydana getirilir. Hatta unu sylemekten ekinmeyiz ki muazzam maddi dnyalar dahi bylece kurulmu ve bylece yaamakta devam edegelmitir; ancak bu kadar yksek kudretleri haiz ruhlar, hi phesiz ne tatbiki ne de nazari tetkik sahamza girebilecek mntakalarda deildirler. Ruhlarn Ispatyomda kurduklar eyler ok ksa veya ok uzun mrl olabilir. Bu mddet bir ka saniyeden, bize gre bir ebediyet olan milyarlarca senelere kadar srebilir. Bu ilerin kurulmasnda hakim btn gaye, ruhlarn tekemmlleri iin lzumlu vesaitin hazrlanm omasna matuftur. Her ruh tabiatn bu muazzam iinde kendi kudreti derecesine gre amelelik vazifesini az ok bir muvaffakiyetle yapmaa alr. Burada Mutlaka ait Hilkat bahsi ile bu sylediimiz tekil etme, kurma hadisesini, haa, birbirine kartrmamak lazmdr. Bir eyi yoktan var etmek bakadr, mevcuda ekil vermek bakadr. Bizim Hilkat hakknda hi bir bilgimiz olamaz ve bu hususta bir tek sz bile sylemek kabiliyetinde deiliz. Zira biz yokluu idrak edemeyiz ki ondan hasl olan varlklardan bahsedebilelim. Bizim clz idrakimize yokluk mefhumu hi bir vakit giremez. Ve biz yokluktan hi bir mana karamayz. Hatta gelii gzel bir yokluu kabul etmek bile gene bir varl kabul etmekle msavi olur. Yokluu aklmz almaynca Hilkatten bahsetmek abes bir i olur. Byk ve henz tanmadimz ruhlarn milyarlarca asrlar payidar olan muazzam dnyalar, ba dndrc byklkteki neblzleri tekil etmelerini yaratma tabiriyle ifade etmek tamamiyle uydurma bir sz olur. Zira bunlarn hi birisi yoktan var edilmi deildir. Hepsi maddelerin inkilaplarn tayin eden ilahi kanunlardan istifade edilerek ruhlar tarafndan

ve esasen mevcut olan maddelerden vcude getirilmi teekkllerdir. Bu fikrimi bir misal ile daha iyi anlatabilirim: Bir heykel heykeltran eseridir. Fakat bu, onun yoktan var ettii bir ey deildir. Ancak mevcut eyaya kendi imajinatif faaliyetiyle vermi olduu bir ekildir. Bir sanatkarn byle bir amur parasn alp ondan bir heykel vcude getirmesiyle aklmzn ermedii yksek ruh mertebelerine varm dev gibi ruhlarn esir maddelerini bilmediimiz yksek kabiliyetleriyle bir araya toplyarak bir dnyay vcude getirmesi ve onu uzun zaman yaatabilmesi arasnda fark yoktur. Bunlarn ikisi de eserlerini yoktan var etmi deildirler. Esasen mevcudolan maddeleri onlar muayyen maksatlara gre bir araya toplamlar ve ekillendirmilerdir. Byle basit ve yalnz mahlukata mahsus ameliyeyi hi bir mahlukla nispeti bahis mevzuu olmyan Halika, Mutlaka izafe etmek Onun hakkndaki duygu ve bilgi noksanndan ileri gelmi bir hatadr. Bahsimiz biraz taan bu mlahazalar yukarki fikirlerimizin yanl anlalmamas iin ksaca yazdktan sonra Pauchardn tebliatna devam ediyoruz: << Arzu ve i ekileri ( Aspirirations ), bizim alemimize mahsus maddede kendine has tahakkukunu otomatikman temin eder. Burada sizdeki gibi, ona mani olacak ar ve mukavim hi bir madde yoktur. Bu unu da intaceder ki bu ameliyede akln ( intellect ) mterek mdahelesi o kadar zaruri deildir. << Bir an gelir ki o zaman eyann seyri esnesnda bu imajinatif kreasyon imkanlar tkenir; bu takdirde dier bir arzu belirir; bu da onun nasl ve niin olduunu anlamak arzusudur. << te bu noktada mantal faaliyete kaylm olur. Benim burada etrafm kaplyan muhitle mnasebetlerim tamamen bu son faaliyet eklindedir. Zira ben, bahis mevzuu bu iki alemin hududunda bulunuyorum. Bunlar i duygusu ( sentiment ) ve akl ( intellect ) alemleridir ki siz bunlara astral ve mantal diyorsunuz >> ( 37 ) Teozoflarca uzun uzadya tasniflere tabii tutulan astral ve mantal planlarn emasn Pauchard u iki cmle iinde vuzuhla izivermitir. Beden bahsinde mnakaasn yaptmz gibi burada da bu mnesabetle tekrar ediyoruz ki Ispatyomda ayr ayr bedenler giyerek veya kararak girilecek birbirinden bakla kesilmi gibi ayr planlar yoktur; fakat ruhun tekaml ve faaliyetlerinin tezahr zeminleri vardr. Demek ki A. Pauchardn son ifadesinden de anlald gibi buutlu Ispatyom telakkisinin son merhalelerinde eyann illetini ve olu hallerini aratrmak ii balyor. Nitekim ayn hakikati L. Denis aadaki cmlelerle ifade etmektedir: << ...... Ondan sonra nihayetsiz eseri mtalaa etmek, temaa ve tebcil eylemek, her yerde adaleti, gzellii, semavi iyilii tanmak ve onlarla birlemek, yksek ruhlar vazifelerinde ve hizmetlerinde takibetmek ve daima, daima yeni hazlara yeni almalara ve bizi bekliyen terakkilere doru ykseleceini anlamak: ste Hayat ebediye budur >> Fakat bir an gelir ki ruhlarn buutlu alemdeki grg ve tecrbeleri tekemml eder. Ve o zaman onlarda daha yksek bir alemin icaplar iinde yaamak ihtiyac bagsterir. Zira bu derece gelmi ruhlarn telakkilerinde esasl deimeler olmutur. buutlu maddi dnyalarn realiteleri bu incelmi ve ykselmi telakkiler karsnda tatminkar olmaktan ok uzak kalmtr. te ruh halinde husule gelen bu esasl deime, ruhlarn buutlu alemi

mteakip bir aleme intikalini zaruri klar. Evvelce de seylediimiz gibi biz bu aleme bile bile, yanl olarak drt buutlu alem demek zorunda kalyoruz. Bu aleme geen ruhlarn hayat derhal bizim mdrikemizden siliniyor. Zira oralarda, bizim dnebildiimiz ve anlyabildiimiz manada ne ekil, ne renk ve ne de obje mevcyttur. Fakat byle yksek alemler hakknda bilgi edinebilmemizin mmkn olmadn kabul etmekle beraber o kainatn buutlu alemimizdeki baz inikaslarn, ok glkle de olsa bir duygu halinde bize ihsas eden baz teblilerden mstefit olarak duyabilmee alyoruz.

E Drt buutlu alemin eiinde

Drt buutlu kainatn varlklar insanlar iin o kadar anlalmaz ve o kadar ykselmi bir haldedirler ki zaman zaman bunlarla ancak bilvasta tsmas haline gemek saadetini tatm olan insanlar bu kainatn yksek varlklarn uluhiyet derecesinde karlamlar ve tebcil etmilerdir. Din tarihinde de grdmz gibi, Allahla grtn zannedenler, veyahut kendilerini uluhiyet vehmedenler, ya dorudan doruya duyulmu veyahut bakalar tarafndan anlatlm bu yksek alemlerin varlklar ile vukua gelen vastal temaslarn tesiri altnda kalm olanlardr. Mutlak, Halk mefhumu ile kendi idraki arasnda almaz uurumlar bulunan beerin insanst varlklara Allahlk isnat etmelerini tabii grmek lazm gelir, zira insann Allah Hakkndaki duygu ve dncesi onun tekaml ile ykselir ve kymetlenir. Biz o kader geriyiz, o kadar grgsz ve tecrbesiz ki en ideal bir dnce ile bulabildiimiz ilahi vasflar, ilahi kudret, ilahi gzellik ve ilahi her ey, her mefhum Allaha gitmek yle dursun, ededi ve ezeli kainatlar iinde bir zerre dahi olmyan fakat bizlere ebedi ve ezeli grnen yksek buutlu alemierin henz ilk merhalelerinde rasgeldiimiz bir mahlukta, bir ruhta taklp kalyor. Ve insanlar iin bundan daha tabii bir hal olamaz. nsan hi bir vakit Halik olmad ve hi bir vakit Halik olmyacak Esasen ezelde ve edette ruhlar ve dier btn varlklar Allah olmad ve olmyaca iin Allah Halik, ruhlar ve btn varlklar da mahluk olmulardr. Bu iki mefhumu hangi mantk ve hangi sebeple olursa olsun, birbirine kartrmak gafletinde bulunanlarn bir dalalet iinde kaldklar muhakkaktr. Kendimizi biraz riyazetle, biraz da tecerrt haliyle bir allah hissedebilmemiz mmkndr. Fakat bu, grg ve tecrbelerle kafi derecede olgunlamam kr bir iman meselesi olur. Bu bakmdan bu hali tabii grmek kabildir. Bununla beraber bu hal bir arzadr ve gelip geecektir. Zira tekaml vetiresi olan grg ve tecrbe hayat, insan bir an bile fasla vermeden nne takp srkler ve bu srkleni insan ruhunda saplanm birtakm dikenlerin, przlerin ve arzalarn ruhtan sklp atlmasiyle neticelenir. te kurulduu andan itibaren beerivetin mukadderat bu olmutu ve bu olacak. Drt buutlu kainatn varlklarna dair hibir bilgiye sahibolamyacamzdan evvelce bahsetmitik. Biz evvelce de yazdmz gibi medyomumuz vastasiyle oradaki yksek varlklara ait hi bir ekil grememitik. Ve byle bir eklin orada mevcut olmadn da gene onlardan renmitik. Fakat bu varlklar gene kendi ifadeleri ile bize istedikleri zaman maddeden bir hisse alarak grnebileceklerini de sylemilerdi:

<< Bulunduunuz bu planda sizin grebileceiniz bir ekil yoktur. Vesaitinizle gremezsiniz. Buradakileri grememeniz, sizin vesaitinizin eksikliinden ileri gelir. nk siz yalnz grmek mefhumu ile anlyabiliyorsunuz. Halbuki umum duygunuzla grmenizdir asl grmek. << Binaenaleyh aa planlarda grdnz tarzda bir ekil burada yoktur. Fakat biz istersek bu olabilir, zira biz, maddeyi teksif ederek size grnebiliriz. >>( 51) Bu szlerden iyice anlyoruz ki oradaki varlklarn bizdeki gibi ekilleri yoktur. Fakat onlar messiriyet kudretlerini kullanarak maddelere istedikleri ekli verebilirler ve eer her hangi bir maksatla bizim idrak sahamza girmek lzumunu duyarlarsa o zaman maddelere bizim anlyabileceimiz ekilleri vererek bize grnebilirler. Biz buna lzum grmediimiz iin tecrbelerimizde bu nokta zerinde srar etmedik. Zira bu grn ne kadar yksek olursa olsun drt buutlu alemin hakiki manzarasn bize vermiyecektir. Oralardaki bir varln bizim idrak sahamza dmesi, muhakkak hakiki durumundan o nispette ayrlm olmas demektir. Bundan baka, byle bir grn dier bakmdan da byk bir kymeti olmyacaktr: bu yksek varlklarn kendilerini bizim realitemize uygun birer ekil halinde gsterebilmeleri ancak muhataplarnn alabilme kabiliyetleri nispetinde ve ona uygun bir tarzda vukua gclecektir. Buna nazaran bu grn sabit olmyacaktr, her insana ve hatta insann muhtelif tekaml safhalarna gre deiik olacaktr. te bu hal, bu grnn tetkik bakmndan bize byk birey retmi olmyacan anlatmaa kafi gelir. Bununla beraber bu hususta hi olmazsa pek iptidai bir fikir vermi olmak iin baka bir kaynaktan verilmi bilgileri okuyucularma takdim etmei faydal gryorum. Bunu iin gene Pauchardn tebliatna dneceim; zira bu bahiste en iyi bilgiyi bize vermi olan bu zattr. Onun szlerini gzden geirirken okuyucularm, etrafn iyice anlam bir ruh gziyle ve belki kavryabileceimiz en yksek bir tasvirin imkan nispetinde drt buutlu kainatn yksek varlklar hakknda olduka maddi bir fikir edinebileceklerdir. Ancak daima sylendii gibi, btn bu tasvirleri hakiki manasnda almamak ve bizim anlay kabiliyetimize gre uydurulmu eyler olduunu unutmamak lazmdr. Zira Pauchard n tarif ettii bu varlklar, onun bu tarifine girmi olduu mddete hakiki planlarndan ayrlm ve bizim buutlu realitemize girmi bulunmaktadrlar; biyaenaleyh aaki satrlar drt buutlu varlklar alaltarak tasvir eder: << Bu gn, sizin yznzden, ben gene bu latif varlkla temas haline getim. Bu zamana kadar byle insanst Alemle alakadar deildim Onun dili ile heceli diller arsnda hibir mnasebet yoktur. Onun Aleminde byle konuulmuyor. << Benim ondan alm olduum ilk intiba, tatl yeil bir ziyadr Onun etrafnda byleyici bir atmosfer vardr Sanki tabiatn btn musikisi ondan intiar ediyor, Veyahut onu ihata etmi gibi. Nasl syliyeceimi bilmiyorum. Evvelce tasvir ettiim Grand Viellard ( 37 ) da belki byledir fakat o, insan cinsindendir. Bunu hesaba katma unutulmaynz. Onun gr, hatta parlakl benim iin o zamana kadar hi tecrbe edilmi olmamakla beraber, bana yabanc bir unsur halinde gelmiyordu. Halbuki burada! Eer siz suallerinizle bana yardm ederseniz ben de onu tasvir edebilmek iin elimden geldii kadar alrm. << O effaftr. Ve daima mtehavvil bir haldedir. Birok eyler fazla olarak beeri bir terakkiye brnyor

<< Fikirlerini bizlere intikal ettirirken onun btn varl o kadar ihtizaz halinde ve o kadar iddetli bir canllk iinde ki sizin bu realiteye, hatta uzaktan biraz olsun yaklaabilmeniz iin pek fazla bir imajinasyon sarfetmeniz lazm gelir. << Onun arl yoktur, ve tekrar ediyorum onda daima bir deime hali vardr. Yalnz, onun yz benim nmden kaybolmad. Onun yz taplmaa layk bir halde sedef renginde, effaf ve ierden nurlanmtr. << Tam manasiyle bir ayak grmyorum. Fakat ayaklarn bulunmas lazm gelen yerde bir takm nurlu ihtizazlar gryorum ki bunlar manyatik cereyanlar gibi onun eklinin yukar taraflarna doru kyor Bazen de dalgal hareketler yapan bir el intiban alyorum. ve bu elin her hareketi hayati bir takm inaat sayor. Fakat mstesna anlar bertaraf edilirse onun eklinde sabit olan hibir ey yoktur. << Gzlerini mi soruyorsunuz?.. << Onu yakalamak ok gtr. Bu glk hi olmazsa benim iin. Bir bak grebildim. Fakat hakikati sylemek lazm gelirse gzleri gremedim << Biliyor musunuz dostum, bu fakirane tasla size hem de ne kadar ok noksan olarak daha ziyade bir tirbuonla veriyorum!? << Onun tebessm m ? << Bu, byleyicidir!.. Nur sacdr!.. Fakat bu, beeri bir tebessm deildir. - Yani beeri tarzda deildir, demek istiyorum. Bu, fevkalede canl, manal ve ziya saan bir ehrenin tebessmdr. Fakat bu, bir << ehre hatlarnn hareketi >> olmaktan ziyade bir << ziya oyunu >> dur << Onunla beraber olmak kalbe neat veriyor. Ve hayat mesudediyor. nsanda bulunan poetik manadaki tohumlar onunla temas neticesinde inta ediyor! << Bu Gzellik, iir ve Neat Mahlukunun sras gelince hem uyank ve hem de huu iinde bir peri, feragat ve fedakarlk yolunda yryenlere rehberlik eden mntahap bir Ajan olacan bizim beeri idrakimiz anlyamaz >> ( 108 ) A. Pn glkle tavsif etmee urat bu tipe, drt buutlu alemin bir varl demekten ziyade, o varln, buutlu alemimizin en yksek mntakalarna inikas etmi bir tezahrdr demek doru olur.

3 Ispatyom hakknda umumi bir mlahaza

Ispatyom hayatna dair verilmi tebliler o kadar danktr ki bunlar bunlar bir araya toplyarak kati bir tasnif yapmaa imkan yoktur. Bunu pek tabii grmemiz icabeder. Zira imkanlar sonsuz olan, varyeteleri btn beeri tahminlerin dnda kalan bir alemi dar llerle tahdit edemeyiz. Bizim kymet ve llerimiz karsnda orada her ey mmkndr.

Ve her insana, her varla gre teferruat deien bir Ispatyom hayat vardr. te bu yzden A. Pauchard ilk tebliatn ihtiva eden kitabnn adna: LAUTRE MONDE: SES POSSIBILITES INFINES ( br alem: Sonsuz imkanlar ) demitir. ( 37 ) Fakat insanlarn bir zaf vardr: Hadiselerin grup ve snflara ayrlmasn ve bunlarn birbiriyle mtekabil mnasebetlerinin tebarz ettirilmesini isterler. Biz de bu zaruretten kendimiz kurtarm deiliz ve bu sebepten dolay, ne olursa olsun, Ispatyomun bariz grdmz ana hatlariyle bir tasnifini yapmak zorunda kaldk. Fakat unu ehemmiyetle sylemek isterim ki buradaki merhaleler de, tabiatn btn hadiseleri hakknda ekseriyetle dndmz gibi, keskin hudutlarla birbirinden ayrlm ve btn teferratiyle sylenmi deildir. Her eyden evvel unu sylemek lazmdr ki buutlu Ispatyom mutat olarak kullandmz manadaki kesif bir madde dnyas deildir. Oras dnyadaki grg ve tecrbeler nispetinde kazanlm duygu ve fikir unsurlar ile, tezahr zeminini geniletmek kudretini arttrm ruh faaliyet ve messiriyetinin, uurlu veya uursuz maddi tahakkuk imkanlarn temin eden ve hazrlyan bir yerdir. Subjektif ruh hayatnn Ispatyomdaki seyyal maddeler yardm ile, binbir eit teekklat iinde objekletirilmi halleri de bu mefhum iine girer. Hangi derecesinde olursa olsun buutlu Ispatyomda yayan bir ruh buutlu dnyalarn btn intibalarn ve hatralarn kendisinde tar. Dnyada iken kaba maddeler, kaba vastalar msaade etmedii iin ruhun sbfektif hayat laykiyle objektif kymetler kazanamaz. Bununla beraber bir insan, tahayyl yolu ile istedii gibi sbjektif hayatn kurabilir. Bu ameliyedeki imkanlarn derecesi onun i hayatnn zenginlii derecesine, yani evvelce geirilmi tecrbelerden kalan kazanlarnn okluuna baldr. Fakat ruh; Ispatyoma getikten sonra, kesif maddelerin balarndan kendini kurtarnca, bilerek bilmiyerek, istiyirek istemiyerek sbfektif hayatnn objektif kymetler kazanm olduunu grr. Yani dnyada iken inziva zamanlarnda hayalen kurduu imajlar burada hakiki varlklar gibi etrafnda mekkel olarak tekrar bulur. Bu ameliye iin cehit sarfetmee lzum yoktur. Onlar kendi kendine adeta otomatikman tahakkuk ederler. Ruhun bilerek veya bilmiyerek yapt bir irade darbesi bu ie kafi gelir. Verdiimiz misallerde de grld gibi mesela, bir kitab dnen ve istiyen bir varlk, o kitab derhal karsnda bulur, ve bunun iin bu ameliyenin ne suretle olduunu, nasl vukua geldiini onun bilmi olmas art deildir. Fakat bir varlk kendi objektiflemi sbjektif hayatnda yaad gibi, mnasebet halinde bulunduu alakal ruhlarn objektiflemi sbjektif hayatlarnda da ylece bilerek veya bilmiyerek yavabilir. O zaman bir ruh iin, Ispatyomda geirdii hayatn mtemadiyen deien sonsuz eitleri meydana gelir. Ve ruhlar bunlardan trl trl faydalar elde ederler. Demek buudlu Ispatyom, her derecesinde, ruhlarn kesif dnyalarda binbir meakkatle kazanlm olduklar duygu ve fikir unsurlarnn bir inkiaf yeridir. Fakat ruhlar iin bu Ispatyom hayat byk bir realitedir. Onlarn bu realiteleri, gerek kendi iradeleriyle gerek daha yksek ruhlarn yardmiyle, ihtiyalarna gre tertip ve tanzim edilir. Ispatyomdaki bu ilerin kolaylamas iin yksek ruhlarn vukubulan yardmlar yalnz oralarda deil dnyada da, bilhassa metapsiik almalarda kendisini hissettirir. Buna dair bir fikir verebilmek iin kendi tecrbelerimizden birisine ait bir misal yazyorum.

Drt buudlu alemlerde medyomumuzun ilk dolat gn, oradan ald intibalar, o zamanki acemiliimiz yznden bize anlalmaz grnyordu. Bu acemiliimizi gidermee alan statlarla aramzda geen bir muhavere bu hususta kafi derecede fikir verebilir. ( 12/4/936 tarihli celse zabtnamesinden : ) << S Pekala bu planda etrafnz iyice tetkik etmee balaynz.? << C Aydnlk iinde, sezme halinde mevcudat hissediyorum. << Sezme halinde?... Onlar iyi tetkik etmee alnz, ne gibi mevcudattr onlar ? << Hibir ey grmediim halde, yanmda bir ok varlklar hissediyorum. << Bir ey grmyorsunuz, fakat varlklarm hissediyorsunuz? << Kulama << varz >> diye bir ses geliyor. << Pekala, varz! diyen ahsa rica ediniz kendisini size gstersin? << steme grnmemi, diyor. << steme grnmemi, diyor; yle mi? Pekala bundan maksad nedir acaba? << Almadn, diyor. Gremeyiinin de almadnn nianesidir, diyor. << Evet, aa planla bu plan arasnda ne fark var, bizim anlyacamz ekilde? << Burada imdiye kadar altnz tarza uymyan eylerle karlaacaksnz. Binaenaleyh bunlara tahamml edemezsiniz, diyor. << Bu tahammlszlk ne bakmdandr? << tahamml edememek, gznzn kamamasnda ne rahatszlk duyarsanz duygularnzda da ayn eyi duymanz bakmndandr, diyor. Ben bunu ancak byle sizin anlaynzla anlatyorum, diyor. [ 1 ] << Pekala almak iin biraz dolan; o varlk size biraz direktif versin? << Burada ne kadar dolasanz kimseyi gremiyeceksiniz, greceiniz bir ziyadan ibaret, diyor. Yalnz etraftaki mevcudat hissedeceksiniz, bir sezme halinde, be duygumuza taalluk etmiyen bir sezme. << imdi bir ey daha soracam: Gene grmemek artiyle daha ykselmek ,stiyoruz? << Mmaresenizi arttrmadka daha yukar gitmenize msaade etmem, yoksa bu ziya gznze rahatszlk verebilir, diyor. Tedrici elden brakmaynz, korkarm ki gzlerinize zarar verir, diyor. [ 2 ] << Bizim acele etmee niyetimiz yok. O plana ait syliyecei bir ey var m? << Tahammlnz arttka malumatnz da tekessr edecektir. Yalnz, tahammlnz zorlamayniz. lla ki her eyi az zamanda renmee kalkmaynz, diyor. Kim sylyor bilmiyorum. << Bir ey daha soracaz: Aadaki planda bulunmak bizim iin daha m iyidir, yoksa bu planda m kalalm ? << Daima ykseliniz, daima ykseliniz. Ykselmek gayeniz olmaldr bunda kaide hsnniyet ve tedritir, diyor. << O halde biz bu planda bulunmakla daha iyi yapm oluvoruz, yle mi? << En iyi deil; iyisi, diyor. Bundan imdi bir zarar gelmiyecek. Gzlerinizin kamamad gibi hissiyatnzn da kamamadn grdnz. tedricen hareket ediniz. << imdi bu sz bende bir phe brakt: Daha iyisi nc planda m kalmakt? << Daha iyisi tedritir. << Yani buraya daha kmamal m idik?

<< Bu drdnc, beinci lafzlarn braknz. Burada mahdut adetle mahdut tabaka dnmeyiniz, diyor. << O halde kendisi bize bir eyi hatrlatt: Bundan evvel lyas efendi isminde aa planda bir zatla tanmtk.[ 1 ] Bu dostumuz, bu zat hakknda bize bir ey syler mi ? << Diyor ki alemi ervahta her ey bir kaideye tabidir. Onun da karnza kmas muhtemeldir. Ben ne lehte ne de aleyhte bir lakrd syliyemem. << Pekala bize daima ykselmemizin esas olduunu sylyordu, halbuki lyas efendi plannda kalrsak << Kaln demedim, daima ykseliniz, fakat sizin bu gibi ruhlara tesadf etmeniz << Yani biz tenkit istemiyoruz << lyas efendi kendisine emredilen vazifeyi grmtr. Ben ne onu << Demek, lyas efendiye hariten mi vazife verilmitir? << lyas efendi bir messerdir, sizin nnze kt. O, mahhas bir ey deildir. >> ( 51 ) [ 1 ] Gemi tecrbelerin birinde, medyomumuz buutlu Ispatyomda dolarken, karmza bu isimde bir tip km ve bize bir takm yanl szler sylemiti. Burada okuyucularmn dikkat nazar nnde tebarz ettirmek istediim bir nokta vardr. O gne kadar bu drt buutlu alemin icaplar hakknda hi bir bilgimiz yoktu. Ve oradan dorudan doruya alm olduumuz bu ilk tebliata da henz lzumu derecesinde ehemmiyet ve kymet vermemitik. te bu halin neticesi olarak bu muvasalada statlarn tebliatn adeta itimatszlkla karlyormuuk gibi bir tavr taknmtk. Hatta bu hal bir mnakaa haline varmtr. Buna ramen statlarn bizi tehlikeli bir yoldan uzaklatrmak, faydal yollara sevk etmek hususunda muhavereyi skunet ve basiretle idare ettiklerini okuyucularm anlamlardr. << Mahhas bir ey deildir, demekten maksatlar bir ruh deildir mi demektir? << Ruhun vastas imi. << O tesiri tabi olduu bir ruh hissi bir ruh imi? << Haddi zatnda kendisi bir ruh deilmi, bir vasta imi. Bu hadiseleri tanzim eden ruhlardr, byle yksek tabakalara vasl olmak maksadn takibedenlere trl talimatta bulunmak ve onlar hazrlamak iin bir takm geirecekleri yollar vardr. Bu onlarn tensibidir, diyor. << Buras size ar m geliyor ( medyomda hafif bir rahatszlk grld ). Pekala nc plana inelim? << nc plandaym buras karanlk bir yerdir. nc diyoruz ama nc deil. << Neredesiniz imdi? << << Tekrar sizinle konuan ruha fikrinizi eviriniz ve ondan hitabesini isteyiniz, cevap alyor musunuz? << Hazrm, diyor. Burada fikirler bana yukardan geliyor, sanki akul vaziyetinde beynime iniyor. << Pekala yukarki plandaki suallerimize devem etmek istiyoruz, zihnimizin takld bir nokta var: lyas efendi hakikate uymiyan baz eyler sylemiti << Bunlar mukadderdir, bunlar byle yaplmak icabederdi. Birdenbire size hakikati

gstermek, sizin idrakinizin fevkindedir, diyor. << Fakat bu sz de bize kanaat vermiyor, byle hatal neticelerle karlamak bizi sarsyor. Eer maksat bizi ykmak ise bu fena bir eydir? << Unutmaynz ki sizin dnyanzda her ey bir almann, bir cehtin mevlududur. Nasl aleminizde her istediiniz eye bila zahmet nail olamyorsanz ve maniasz, hatasz vasl olamyorsanz. bu da tpk onun gibidir. Siz dnyanzdan km deilsiniz. Sizi himaye eden ruhlar hataya sevkeder. Taki dnyanzdaki kaidelerin hilafna hareket etmiyesiniz. << Bu son cmleyi biraz daha izah eder mi? << Siz dnyevi kanunlara tabisiziz, bu kanunlarn ahkamndan sizi kurtarmak lehinizde olmaz. Binaenaleyh cehitsiz, hatasz sizi her hakikate nail etmek sizin lehinizde olmaz. << Burada bir nokta kalyor: Bizim br tarafta sarfedeceimiz emekler boe kacak gibi grnyor. Zira maksat bilgi sahibi << Anladm, diyor. << Bizde dnyamzn kanunlarnn hilafna alacaz bu da maksadmza mugayr olacaktr << yle demiyor. Size sylediimi yanl anladnz; iz dnyada hakikatlere nasl meakkatle nail olabilirseniz, o kadar meakkatle bu ahret havadisine nail olabilirsiniz. Yoksa dnyadaki kaideler hilafna hareket edilmi olur. Hrkikate nail olamazsnz; nk dnyadaki mesaide bir ok aldanmalar vardr. >> ( 51 ) Yukarki muhavere ruhlarn bizi nasl himaye ettiklerini ve bilhassa baz ekilleri ve mizansenleri bizim tekamlmze uygun bir ekilde nasl vcude getirdiklerini gsteriyor. Bir ruhun mazisi ne kadar zengin ise: o, ne kadar fazla dnyalarda tecrbelerle bilgi ve grgsn arttrm ise onun Ispatyom hayat o kadar zengin ve gzel olur. Ve yukarda verdiim izahtan sonra bunun sebebini anlamak kolaylar. Demek tekaml fikrinde dnyalarda iken kurulan sbjektif hayat mmkn olduu kadar zenginletirmek mefhumu da vardr. te bu noktada, dnyada iken estetik duygulara; gzellii, iyilii, vicdan huzurunu hazrlayc sanat ve fikir hareketlerine verilmesi lazm gelen kymetin manas anlalr. Ruhlar Ispatyom hayatnda yaarken kendilerinde eksik grdkleri eyleri tamamlamak ve sbjektif hayatlarn daha zenginletirmek ve gzelletirmek ihtiyaciyle ara sra buutlu dnyalara inerler. Zira buutlu bilgi ve duygularn eksik kalm taraflar ancak buutlu dnyalarda yaplacak fikri ve hissi tecrbe hayatiyle tamamlanabilir. Btn bu ifadelerden kan neticeye gre Ispatyomdaki bir ruh, dier buutlu bir hayata geinceye kadar, buutlu dnyalarla sbjektif ve objektif olan mnasebetlerini devam ettirecektir. Ve bu bakmdan buutlu dnyalarla Ispatyomlar arasnda mtemadi bir mnasebet mevcuttur, bu mnasebetin ekli ve says da namtenahidir. Fakat dediimiz gibi bir an gelir ki ruhun buutlu alemdeki ileri tekemml eder. O, bu alemden alm bulunur. Ve binnetice bu aleme hakim bir duruma girer. te o zaman ruh, bilmediimiz ve tahmin dahi edemediimiz artlar altnda alemini deitirir. Ve dier buutlu alemlere geer. Bilvasta alemimizle mnasebetlerini devam ettirmekle beraber artk o, baka alemlere balanm ve maddi artlar bambaka olan kainatn dier alemleri ile dorudan doruya mnasebet haline girmitir. te bu derecelere ykselmi bir ruhun bizim dnyamzda reenkarne olmas artk bahis mevzuu deildir.

u halde bizim kabaca yaptmz tasnifin drdnc merhalesini bu yksek buutlu Ispatyom tekil etmektedir ki bu bize gre bambaka bir alemdir. Fakat biz bu alemi tarif ve tavsif etmek iin deil, sadece onun Ispatyomumuzdan sonra gelecek bir merhale olduunu ifade etmek iin zikretmi olduk. Binaenaleyh Ispatyom hayatn yalnz merhalede mtalaa ile iktifa edeceiz ki bunun bile tavsifinden ve son merhalelerine ait bilgilerden uzun uzadya bahsetmee cesaretimiz yoktur. imdi kabaca merhaleye ayrdmz, buutlu Ispatyomumuzun bu merhalelerini ayr ayr ve Ispatyomdan alnm tebliata gre, bariz grdmz vasflar ile mtalaa etmee balyoruz. lk merhaledeki buutlu Ispatyomumuzun vasf bir nevi uursuzluk ve teevv halidir. Bu merhalede bulunan ruhlar, kendi telakkilerine uygun gelmiyen yabanc bir muhitin birbirini mteakip, ekseriya tatsz hadiseleri ve srprizleri karsnda akn ve bulutlu bir ruh haleti iindedirler. Etraflarnda olup biten eyleri yalan yanl tefsir etmee urarken onlarn nasl husule geldiini bilmezler ve kendileriyle bu hadiseler arasndaki mnasebetler hakknda ok defa hibir fikre malik bulunmazlar. Bu merhale bir intikal merhalesidir. Buradaki varlklar birok eyleri meydana getirirler, fakat karlarnda bulduklar bu objelerin kendi tahayyllerinin mahsl olduunu bilmezler. A. Pauchardn << gayr iradi imajinatif kreasyon >> dedii bu hale biz, kendiliinden [ 1 ] imajinasysn yolu ile husule getirilen imajlar diyoruz. Bir szn veya tabirin kymeti, onun delalet ettii hadiselerdedir. Binaenaleyh bu iki ifade arasndaki fark okuyucularmz bu bahsin mtalaasndan sonra takdir etmilerdir. u halde Ispatyomun ilk hayat kendiliinden tahayyl mahslleriyle tezahr eden bir hayat eklidir. Buradaki ruhlar bilmeden tekil ettikleri imajlarn, mizansenlerin ve sahnelerin iinde yaarlar ve bu hayat onlar iin yerine gre strapl, yerine gre strapsz olur. Burada geen hayat mddetini hibir ruh tayin edemez. Bizim zaman llerimize gre pek ksa, mesela birka saatlik bir mddet, ruhlarn telakkilerine gre pek muhtelif uzunlukta olabilir. Umumiyetle ruhlar, ne kadar ileride iseler bu mddet o kadar abuk geer. Geri bir ruh iin bu, asrlarca uzun grnr. Ve belki dinlerin bahsettikleri azaplar sinesinde tayan ahret, Ispatyomun bu merhalesidir, yani ruhun kendi bilgisi dnda, vicdanndan koparak tekil olunan Cennet, Araf, Cehennem buradadr. Bundan sonra ikinci merhale gelir, Fakat bunu birinciden keskin bir hudutla ayrmamak lazmdr.

[ 1 ] Buradaki << kendiliinden >> tabiri, gayr iradi deil, fakat bilinmiyen bir irade ile oluu ifade eder. Esasen tabiatta keskin hudutlarn olmadn, hereyin birbirine tatl meyillerle intikal ettiini evvelce de sylemitik. Binaenaleyh btn bu Ispatyom devreleri binlerce nans iinde birbirine tedricen inklabeder.

kinci merhalede de imajinatif kreasyon devam eder ve hatta evvelkine nispetle artar bile. Fakat bu, ilk merhaledeki gibi kendiliinden olma deildir, yani ruh burada imajinatif faaliyetlerindeki iradesini mdriktir. Demek bu merhaledeki ruhlar, etraflarndaki objelerin nerden geldiklerini tekaml dereceleri nispetinde az ok bilirler. Ve kendi imajinatif kreasyonlariyle bakalarndan gelmi imajlar, gene tekaml dereceleri nispetinde birbirinden ayrd edebilirler. Fakat demin dediim gibi bu ilerdeki uurluluk hali yava yava ve mterakki bir ekilde inkiaf eder. Mesela birinciden ikinci merhaleye ancak uzun bir zaman sonra, mklatla geebilen geri bir Ispatyom varlnda, daha ziyade birinci merhaledeki vasflar sahneye hakim olur. lk zamanlardaki uursuzluk hali pek az tadile uramtr, bulank ve bulutlu hal pek az deimi olarak devam eder. Hatta bazlarnda ara sra yar berraklaan idrakin devam bir imek mddeti kadar gelip geici olur. Ve byle ruhlar Ispatyom hayatnn belki mhim bir ksmn ve belki de hepsini bu halde geirirler. Bunlarn hali dnyada, ne yaptn ne olduunu bilmeden rasgele yaar gibi grnen bir sr basit ve iptidai insanlarn haline benzer. Demek bu insanlar da birinci merhaledekiler gibi yksek varlklar tarafndan himaye grecek ve destekleneceklerdir. Misaller bize gsteriyor ki bilhassa bu mertebeden yukar kamayan Ispatyom sakinlerinin oradaki hayatlar olduka ksa srmektedir. Ve bunlar daha yukarlara yani ikinci ve nc merhalelere kamadan tekrar buutlu kesif dnyalara inerler. Zira bunlar Ispatyomda, orann icaplarna uygun bir ekilde kendilerini tatmin edici hayat kurmak iin lzumlu olan ruhi kazanlardan mahrumdurlar ve bunu temin edecek olan yer kesif maddeler alemidir. Ruhlar burada karlaacaklar hadiselerle ve o hadiselerden elde edecekleri bilgi ve grglerle br alemdeki yksek hayatlarn kurmaa yaryan unsurlar elde etmi olurlar. Bu sebepten dolay ruhlar kendilerine lzumlu olan bu anasr toplamak iin tekrar maddeye balanmak zaruretinde kalrlar ki bu da birtakm arzular, ilcalar vastasiyle tahakkuk imkann bulur. Sras gelmi iken unu syliyelim ki her vakit tekrarladmz gibi biz, arzular ve ilcalar bu bakmdan; bir gaye deil, baka gayelerin tahakkukuna yaryan bir vasta olarak kabul ediyoruz. Fakat buradaki vastalarla gayeler birbirine o kadar sk bir surette baldr ki biraz daha dikkat etmezsek bunlardan birini dierinin yerine koymak hatasna dm oluruz. Bunu una benzetebiliriz: ehvani arzular birok fenalklarn anas olabilir, buna nazaran bu arzu ruh iin bir gereklilik saylabilir ve ondan kurtulmak da bir gaye telakki edilebilir. te byle bir dnce hatadr. Zira insan hakikaten birok fena yollara sevkedebilen bu arzu batan savulmas lazm gelen bir ey deildir, nk o, dnyadaki jenerasyon kanununun tahakkukunu temine yaryacak en kudretli bir ilcadr, bir vastadr. Bu vasta ile ruhlarn dnyaya, birtakm tecrbeler geirmek zere inmesi mmkn olacaktr. Yeter ki bu vasta iyi kullanm olsun!.. te bu vastalarn iyi kullanlp kullanlmamas ruhun tecrbe hayatn kuracak ve o hayatn neticelerini tayin edecektir. Gene misaller bize gsteriyor ki dnyada iken bilhassa ahlaki, ruhi bilgilerle, sanatla, gzellikle ve iyi hareketlerle amil olarak manevi varlklarn kymetlendirmemi ve bu sahada hibir cehit sarfna lzum grmemi olanlar, vakitlerini sadece maddi zevkleri peinde koarak geirenler Ispatyomun bu geri varlklarn tekil etmektedirler. Fakat bu hali asla bir ceza mahiyetinde deil, byk illiyet kanununun bir lazmesi olarak kabul etmek icabeder. Zira dnyada iken yalnz midesini iirmekten ve etlerinin zevkini tatmin etmee almaktan baka bir i yapmam olanlar, phesiz bu vastalarn temin ettii gayeleri unutmular ve kendilerini yksek alemlere hazrlayacak olan bu vastalardan istifade edememilerdir. Ve bunun neticesi olarak onlarn dnyaya gelmi olmalar yar yarya bouna gitmitir. Ispatyom

hayatnda bu vastalar yoktur. Dnyadaki bu vastalar ruhlar ancak Ispatyom hayatna hazrlamaa yararlar. Bu vastalar dnyada iken gaye zannederek ona gre hareket edenler Ispatyoma, elleri bombo olarak deilse bile, pek az bir sermaye ile dnerler. Binaenaleyh onlarn evvelce kendilerini dnyaya sevkeden eski durumlarna aa yukar benzer bir durum iine tekrar dmeleri tabiidir. Dier taraftan ikinci merhalenin btn icaplarna uyabilecek kadar ykselmi olan ruhlar bir mddet burada kalrlar ve burann sonsuz gzellik ve iyilik imkanlarndan istifade ederek mesudane bir hayat geirirler. Buras uurlu bir imajinatif kreasyon alemidir. Fakat bu uurluluk hali, en iptidai bir dereceden balyarak, illiyet prensibine gre ykselmek zere tedricen inkiaf eder. Buradaki ruhlar hem kendilerinin, hem de baka ruhlarn muayyen ykseltici maksatlarla kurmu olduklar hadiselerde ve bu hadiseler kompleksinden mteekkil eit eit alemlerde yaarlar. Buras adeta bir mtalaa yeridir, bir tatbikat sahasdr. Ruhlar buutlu kesif maddeler aleminde grm, geirmi olduklar hadiselerin burada tatbikatn bilerek yaparlar ve bu suretle kazanm olduklar messiriyet kudretlerinin derecesini denemek imkann elde ederler. Yani ruhlar bilhassa son enkarnasyonlarnda grm ve iinde yaam olduklar hadiseleri kudretleri nispetinde ve onlardan istifade edebildikleri kadar Ispatyomda baka kombinezonlar ve yeni teekkller iinde tekrar kurarlar ve onlar zerinde kabiliyetleri derecesine gre az ok sathi veya az ok derin faaliyetler gsterirler. Ispatyomun her safhasndaki ruhlar imajinatif faaliyette bulunurlar. Ve bu faaliyet Ispatyomdaki son derece seyyal ve ilek maddeler vastasiyle ve onlar zerinde tahakkkuk ettirilir. Ruhlar bu maddeleri bilerek veya bilmiyerek istedikleri ekle, kabiliyetleri nispetinde, istedikleri kadar yaatabilirler. Fakat bunlar ilk hatra gelebilecei gibi, kaprisle yaplan manasz ve lzumsuz eyler deildir. Bu mesai, ruhun madde kainatndaki kudretlerini arttracak bilgi ve grgy tatbikat sahasna karmak iin yaplr. Ancak bu ite ruh, muvaffakiyetini grr ve gsterebilirse o zaman yaam olduu madde alemlerine hakim bir duruma girmi ve orada bir daha enkarne olmaa lzum kalmadan birtakm ilahi kanunlar tatbike memur yksek varlklar arasna karm olur. Grlyor ki, dnyada iken iinde ekseriya kr krne yaanlan hadiselerin tatbikat Ispatyomda yaplr ve ruhlar bunlardan ne dereceye kadar istifade etmi olduklarn ancak Ispatyomdaki tatbikat sahasna getikten sonra grp takdir edebilirler ve alacaklar neticeye gre, ya tekrar dnyalara geri dnerler veya daha yksek mntakalarda da inkiaf etmek iin yollarna devam ederler. Ruhlar evvela uursuzca, sonra da gittike inkiaf eden bir uur haliyle ikinci merhaledeki bu imajinatif faaliyetlerinde kafi derecede tekemml ettikten sonra nc merhaleye girerler. Fakat tekrar ediyorum, bu yry, keskin hudutlar aarak deil, muhtelif zamanlarda, muhtelif dnyalara girip kmalarla, birok tecrbeler geirmekle ve bu tecrbelerden istifadeyi temin iin birok cehitler sarfetmekle yava yava vukua gelir. Ve bir insann drt yandan seksen yana girinciye kadar belirsizce ykselen hayat gibi bu ykseli de belirsizce olur. nc merhaleye bir illiyet ( causalite ) alemi diyebiliriz. Zira bu dereceye ermi olan ruhlar, kendileri veya bakalar tarafndan yaplan ilerin mahiyetlerini aratrmaa ve bu yoldan kainat idare eden Byk llete idraklerini biraz daha yaklatrmaa namzet bir

duruma girmi bulunurlar. Burada geen hayat daha ziyade bir kontamplasyon hayatdr, fakat bunu bizim anladmz manada cansz ve pasif bir tefekkr ve teemml haliyle bir tutmamak lazmdr. Buradaki kontanplatif hayat, batan baa bir faaliyettir. Burada ruh, milyarlar ve milyarlarca senedenberi geirmi olduu hayatnn btn mahedelerini inceden inceye tetkik ederek, onlarn neticelerinden edindii bilgilerle en yksek hudut hatlarnda dolat buutlu alemi idare eden ilahi kanunlarn hikmetine nfuz etmee alr. Zira o, artk buutlu alemin eprvlerine veda etmek yolundadr. Gemi mahedelerin bu tetkiki bizim dnebildiimiz kadar basit bir i deildir. Burada tatbiki ve nazari btn faaliyet mevcuttur. Biz buradaki varlklar buutlu idrak aleminin en son haddinde kabul ediyoruz. Ve zannediyoruz ki bu merhale buutlu realitelerin btn icaplarn idrak etmi olanlarn illet-netice zinciri halinde birbirini takibeden halkalarnn esrarna nfuz etmi varlklarn meskenidir. Buradaki varlklarn enkarnasyonlar belki bizim layikyle takdir edemiyeceimiz yksek sebepler altnda vukua gelebilir. Ve bunlarn Ispatyomdaki meguliyetleri bizim bugnk makulat sahamza ya hi girmez veya pek ok noksan olarak girebilir. Fakat ne olursa alsun, Ispatyomun btn merhalelerindeki varlklar buutlu idrakten kendilerini kurtaramamlardr. Renkler, ekiller hep buda ait eylerdir, duygular, dnceler, telakkiler hep buutlu realitelerin tesiri altndadr. Acaba bu merhale ruh hayatnn son merhalesi olabilir mi ?.. phesiz hayr! Idrakimizin son merhalesini tekil eden bu mntakalardan sonra ruhlarn nasl ve ne suretle vukua geldiini tayinden katiyetle aciz bulunduumuz bir geile, daha yksek buutlu bir aleme intikal ettiklerini, imdiye kadar alm olduumuz tebliatn tetkiki neticesinde, kabul etmek zorundayz. Kitabmzn muhtelif bahislerinde temas ettiimiz bu aleme biz drt buutlu alem diyoruz. Buradaki varlklarn artk bizim buutlu dnyalarmzla dorudan doruya ball kalmamtr. Ve onlarn bu dnyalarda enkarne olmalar hem mmkn deildir hem de buna lzum yoktur. Artk onlar baka bir alemin baka kanunlar altnda ve baka realiteleri iinde yayan ve ebedi ykselmesinde devam eden baka varlklardr. Ve o mntaka bizim btn kabiliyetlerimizin nihayet bulduu bir yerdir. Fakat bu yer bize gre yle bir nihayettir ki hilkatin ebedi ve ezeli varl iinde belki henz balang bile olamaz !..

ENKARNASYON

1 Enkarnasyon nedir? Enkarnasyon ete girmek demektir. Tecribi ispiritalizmada, umumiyetle ruhlarn dnyada bir beden vastasiyle tezahr etmelerine, yani kabaca tabirle bedene girmelerine verilmi bir isimdir. Evvelce de sylediimiz gibi, ruhlar spatyomda az ok bir mddet yaadktan sonra kesif dnyalardan birine inerler. lahi kanunlar dahilinde geen bu hadise o kadar katidir ki ruh bu balln devam mddetince kendini o kesif alemden kurtaramaz.

Bu irtibat perispri vastasiyle olur. Yani ruh, kendinde mndemi messiriyeti sayesinde perisprisi vastasiyle inecei dnyalarn maddelerinden, o dnyalardaki kesif bedenini kurar. Ve gene ayn messiriyetin devamiyle bu bedeni orada bir mddet canlandrr.

Enkarne olmu bir ruh mutat yaay ile Ispatyom hayatndan ok uzaklamtr. O Ispatyomdaki hayatnn aksine olarak ekseriya kendi iradesinin dnda cereyan eden kesif maddi hadiselerle kar karyadr. Ve ok defa arzularna, temayllerine uymyan bu hadiseler iinde kendi nefsiyle mcadele etmek zorundadr.

Demek enkarnasyon, Ispatyom bahsinde izah olunan serbes iradeli hayattan muvakkaten uzaklamay ve d iradelerin tesiriyle d alemde cereyan eden hadiselerin icaplarna bir mddet uymay zaruri klan bir vetiredir. Bu manada alndna gre enkarnasyonu tam bir mahpes hayat olarak kabul etmek lazmgelir. Zira Ispatyomun gerek uurlu ve gerek uursuzca cereyan eden imajinatif iradi faaliyetlerine mukabil dnyalarn irade dnda geen, gerek ruhun Ispatyomdaki serbes iradesiyle ve gerek daha yksek varlklar tarafndan ruhun tekaml planna uygun olarak tertiplenen hadiseleri iinde kendi nefsiyle ve arzular ile durmakszn mcadele ederek yaamak zoru vardr. Bu bilgi bizi u nokta zerinde durmaya sevkediyor: Dnyada iradenin messiriyeti olup olmad hakknda tereddt vardr. Bu tereddt, ruhun Ispatyom hayatndaki serbes iradi hareketlerine ait dnyaya getirmi olduu intibalariyle, dnyadaki iradesinin dorudan doruya ademi tahakkuku arasndaki mbayenetten domaktadr. Dnyada iradenin dorudan doruya tahakkuku bahis mevzuu olamaz. Zira dnya maddelerinin tabii artlar buna msait deildir. radenin dnyadaki vastal tahakkuku ise illet ve neticeler halinde zincirlenen bir sr hadisat iinde gizlenir ve daima az mdekkik olan enkarne ruhun nazarndan ekseriya kaar. Hlasa dnya hayat bir tecrbe hayatdr ve ruhu baz mecburiyetlere katlanmaya sevkeder. Burada ruhun arzularn tahakkuk ettirebilmesi iin iradesini serbese kullanmasna intizar etmemek lazm gelir. Demek dnya hayatndaki hadiseler, bizim gene kendimizin Ispatyomda ihtiyaca gre ve daha yksek ruhlarn rehperlii yardm ile ana hatlarn tesbit etmi olduumuz artlar ve planlar dahilinde cereyan eder. Ve dnyada bunlardan kurtulup kamak bizim elimizde olmaz. te dnya hayatnn bir eprv, bir tecrbe hayat olmasndaki srlar burada aramaldr. rademizin dnda geen btn bu hadiseler karsnda muhalif kalan arzularmz ve temayllerimizle mcadele etmek lazmdr. Dnyalarda reneceimiz eyleri ancak bu sayede renebilir ve ruhumuzu maddi kainata hakim klacak kudretleri bu sayede kazanabiliriz. Bittabi dnyaya bu suretle tekaml etmek iin gelmi bir ruhun bu ince ve kark ruhi mihanikiyetleri bilmesine ve tek bana tatbik etmesine imkan yoktur ve burada bizim bilgimiz ve irademiz dnda vaki yksek varlklarn yardmlarndan hemen hemen hibirimizin haberi yoktur. Bu huausta stadmz bir yerde unu sylyor. << Btn ahval ve harekatnz kendinizden bakalarnn ve ekseriya hamilerinizin asardr. >> lerideki bahislerde geecek

olan iradi fiilleri buradaki << ahval ve harekat >> ile kartrmamak artyla bu teblide yksek bir hakikatin mevcut olduunu grmek mmkndr. Grlyor ki enkarnasyon batan baa bir mektep hayatn hazrlar. Ve insann dnyaya inmesi, orada zevk, arzu ve kaprislerini tatmin etmesi deil onlar yksek idealler urunda, iyi bir surette kullanarak ruhunun messiriyet sahasn geniletmesi ve tatbikatta yksek mtekamil durumlar kazanabilmesi iindir. Bu tatbikat sahasnn ilk merhalelerini de Ispatyom bahsinde ksaca grmtk. Hlasa kaba bir ekilde diyebiliriz ki dnya, ruhun Ispatyomdaki sonsuz hayatnn sonsuz tatbikat imkanlarn hazrlayan ve bu hayatn gzelliklerini, kudretlerini neticelendirici unsurlar temin eden bir talim ve terbiye messesesidir. Enkarne ruh renir, dezenkarne ruh yapar. Bu dstur hatrda kalrsa enkarnasyon vetiresinin birok esrarl tarafn aydnlatmak kolaylar.

2 Ruhlar dnyaya nasl iner?

Evvelki bahislerde uzun uzadya yazdmz gibi [ 1 ] biz maddenin balangcn ve sonunu bilmiyoruz. Bu bakmdan ruhun ilk madde ile, yani perisprisi ile ne vakit ve nasl birlemi olduu meselesi bizim duygu ve dnce imkanlarmzn dnda kalr ve bahis mevzuu olamaz. Demek dnyamzn fizikoimik maddelerine balanacak bir ruh, esasen maddi hayat imkanlarna malik, maddi evsaf haiz bir varlktr. Binaenaleyh ruhun dnyada nasl enkarne olduu meselesi bu evsaf kendisine kazandran perisprisinin dnya maddelerine nasl baland meselesidir. Ruh dnya maddelerine nasl tesir eder ve nasl balanr?.. Ruhun tahayyl kudreti derece derece sptilleen maddelerden ekilleri ve ktleleri kurmak imkanna maliktir. radesi ile balayan iradesi ile biten bu tahayyl sayesinde ruh, kainatn maddelerinden kabiliyetine gre, istedii ekli ve ktleyi meydana getirebilir. Yani o, bilmediimiz bir teknikle kozmik atomlarn hareketleri zerinde messir olarak atomlarn evsafnda baz tahavvller vcude getirmek ve bu suretle onlar bir araya toplamak veya datmak gibi ameliyeleri ifa etmek kudrdtine muhtelif derecelerde maliktir ki bu dereceler de onun kemaliyle taayyn etmi bulunmaktadr. Esasen maddelerin grn ve olu hallerinde atomik hareketlerinin rol vardr. Bu hareketler zerinde gsterilebilecek messiriyetle muhtelif madde ekilleri ve halleri meydana getirilebilir. Bu hususta stattan aldmz tenvir edici baz tebliat yazypruz: << Atomlarn vaziyetleri, maddelerin insanlara gre grn ekillerini ihtilaflandrr. Maddelerin inkilaplarn yapan, atomlarn hareketleridir. Ve atomlarn hareket ekilleridir ki hacimlerindeki tenevvat husule getirir. Atomlarn batnlarndaki ihtizazlarn byk mikyasta misalini gryorsunuz: Mesleki emsiniz bu bapta size fikir verebilir. Yani bir merkez etrafnda deveran eden birok cisimler.. Mesleki emsinizde olduu gibi her yerdeki

hareket devridir. Devri hareket balca rol ifa eder. Fakat bu hareketten baka tali birtakm hareketler de inzimam eder ki bu da maddenin ekali mutelifesinde tali haller tevlid eder. te bu tali hareketlerde tenevvat vardr: Bazen dairevi, bazen helezoni, bazen mstevi olurlar. Bir atomun yapt bu muhtelif hareketler mctemi bir haldedir. Ve bu hareketlerin muhassalasdr ki maddenin eklini vcude getirir. >> u halde bu ihtizazlarn ekillerini deitirebilecek imkanlara malik bulunduumuz takdirde maddeleri daha kesif veya seyyal bir hale getirebileceimiz gibi, onlarn ktlesi ve evsaf zerinde de istediimiz deiiklii yapabileceiz. Perisprilerinin sptillii sayesinde bu kudretlere muhtelif derecelerde malik bulunan ruhlarn tekamllerine yaryacak tarzda maddi ekilleri ve ktleleri meydana getirebileceklerini tabii grrz. Fakat ruhlar ve bilhassa geri olanlar, ekseriya bu iin mekanizmasn bilmezler. stadn bu yolda bizi tenvir edici dier baz tebliatn da yazyorum : << Maddeye olan badan murat, btn maddi faaliyeti ifa etmesi iin ve bu faaliyetleri sayesinde tekamln temin edebilmesi iin ruhun madde aleminde bir mddet geirmesidir. Maddi rabtalar temin eden vastalar ruhun maddeye olan tesiridir, ruhun maddeye olan tesiri kendi varlnda mndemi bir enerji ile olur. << Ruhun arz zerindeki varl ancak madde ile olan irtibat derecesindedir. Yoksa, maddeden ayrldktan sonra derecesine gre dnyaya irtibatn muhafaza edebilir. O irtibattan halas da olabilir. << Ruhun dnya maddesine irtibat evvelki celselerden birinde mevzubahsolan perispri iledir. Perispri de gene, ruhun kendi enerjisi ile tekasf ettirdii hafif bir maddeden ibarettir. << Evvelce de sylediim gibi ruh, perisprisine istedii ekli verebilir. Fakat bir bedene merbut olan ruh, perisprisini daima o beden eklinde tanzim eder. Ruhun enerjisinden kan iradesi daha evvel perisprisi zerine tesir eder, ona eklini verir, sonra maddeyi onun zerine kurar. << Geende sylediim gibi her ruh kendisine layk olan perispriyi maddeden alr. Bu madde tam esir deildir. Ruhun iradesiyle, ruhun kabiliyetine uygun ekilde tekasf ettirilmi bir eydir. Perispri, evvelce de sylediim gibi ruhun ykseklii derecesiyle mtenasip olarak esirden daha kesif olduu gibi daha hafifleir de. << Ruhun tekaml iin bedenine vermek ihtiyacnda bulunduu mekanizma, ruhun buraya gelmezden evvelki iradesiyle intihabedilmitir. >> Bu szlere ilave edilecek bir kelime bulamyorum. Yalnz son cmle zerinde biraz durmak istiyorum. Buradaki fikre gre dnya bedeninde grdmz mihanikiyet, ruhlarn buraya gelmezden evvelki iradelerine aittir. Nitekim ruhlarn bedenlerine verdikleri ekil hakknda da vaziyet byledir. Yani Ispatyom, ruhun imajinatif kreasyon yeridir. rade orada tahakkuk eder. Ve dnyaya indikten sonra bu serbeslik kalmamakla beraber ruhun oradeki iradesi dnyada da tahakkukunu gsterir. Aada stattan vereceimiz pasajlar bu hususta bizi biraz daha aydnlatacaktr.

Demek ruhlar ihtiyalarna uygun bir ekli Ispatyomdaki bedenlerine, yani perisprilerine, oradaki serbes iradeleriyle verirler ve bu da, belki ruhlarn Ispatyomdaki en mhim vazifelerinden birini tekil eder. Bu ii yaptktan sonra ruhlar, onu dnyada tahakkuk ettirecek artlardan istifade etmenin yolunu ararlar ve ona gre enkarne olurlar. Yani perisprileri zerine dnya maddelerinden ibaret maddi bedenlerini tedricen kurmak zere dnyaya balanrlar. << Ruhun btn enerjisini kullanabilmesi, maddi alaikten vareste olduu zamandr. Madde ile merbut olduu zamanda ( ruhun ) hakimiyeti devam eder, fakat enerjisi azalmtr. << Bedenin nevnema deiiklikleri ruhun henz bedenle mnasebete gemezden evvel gstermi olduu ilk enerji mahsuldr. Ruh bedenle birletikten sonra gene beden zerinde ksmi messiriyetini muhafaza eder. Buradaki ksmi tabirine dikkat etmelidir. >> Demek ruh, Ispatyomda bedenine vermi olduu ekli dnyada deitiremiyecektir. Fakat onun bu aczi maddi hayatn bir zarureti olduu gibi tecrbe hayatnn da lzumlu bir icabdr. Zira bedenini her an istedii gibi deitirebilen bir ruhun dnyadaki tecrbe hayat muhtel olur. Bu husustaki mtemmim bilgiyi aaki teblilerden alyoruz: << Bir beden dahilinde bir hayat mddetince yaarken ruh perisprisini deitirmek kudretini haiz deildir. Bedenin dnyadaki nevnemas esnasnda vukua gelen mtemadi tahavvl, madde ile alaka hasl etmezden evvelki iradesinin hakimiyeti ile olur. Mesela bir insan teekkl etmi olan vcudnn ekalini tesiri ruhisi ile deitiremez, mavi gzl bir adam kara gzl olmaz. Burnu, eli, aya, elhasl btn vcud muayyen eklini alm olan bir beden, btn btn kendi eklini deitiremez. Bu ekal ruhun madde ile olan alakasndan evvelki iradenin mahsuldr. Eer her hangi bir sebeple ruh madde ile irtibatn tamamen veya ksmen bertaraf ederse onun bu ilk enerjisi istikametini deitirebilir. Zira, dediim gibi ruhu, btn enerjisini kullanmaktan alkoyan madde ile merbutiyelidir. << Ruhun beden ile dnyada alakasn kesmesi bazen iradesiyle olur, bazen de harici messiratla olur. Mesela manyatizma hadisesinde madde ile alakasnn inkta nispetinde ruhun enerjisinin madde zerindeki messiriyeti artar, yalnz bu srada ruhun madde ile olan alakas tamamen munkat olmad iin enerjisini istimal edebilmesi ancak nispidir. Zira burada ruh, maddeden, lm dediiniz hadisede olduu gibi tamamen mfarekat ederek istiklalini alm deildir. Binaenaleyh mesela manyatizma gibi bir hadise ile ksmen bedenden tecerrt etmi bir ruh, bedeni zerinde, tamamiyle bedeninden tecerrt etmi bir ruhun yapabilecei tesiri yapamamakla beraber bedene merbut bir ruha nispetle bedenini deitirmek hususunda daha messir olabilir. >> ( 51 ) Ruhun dnyada intihabedebilecei beden ekli, aile, cemiyet ve rk artlar onun keyfine tabi olmayp tekaml ihtiyalarna cevap verebilecek bir durumda olacaktr. Ruh, btn bu hazrlklarn yapp bitirdikten sonra plann izmi addedilir ve sra o plann dnyadaki tahakkukuna gelir. Bu tahakkukun meyyidesi, ruhun Ispatyomdaki tahayyln dnyada mekni bir ekilde temadi ettiren gayrmeur iradesidir. Zira ruh dnyaya inmee hazr bir hale gelince daha orada iken yava yava maddeye gmlmee balar ve bu hal ilerledike onun Ispatyomdaki serbes iradesi, sylediimiz gibi, kudretini kaybeder. Buna dair elimizde Ispatyomdaki varlklardan alnm epeyce tebliat vardr, ancak bu hal, her ahsa gre teferruat deien modaliteler gsterdiinden biz, okuyucularmza kabaca bir fikir

verebilmek iin, bunlardan yalnz bir iki tanesini yazmakla iktifa edeceiz. Vereceimiz iki teblide ruhlarn dnyaya inmek iin Ispatyomdaki hazrlklarna dair baz faydal bilgiler vardr. << .. Ruh, ruhani planda gerek kendisinin ve gerek dier ruhlarn tekamlleri iin eprvlerden gemenin lazm geldiini anlar. te o anda byk fedakarln yaplmas lazm geldii zaman hulul etmitir. << O, btn gemi enkarnasyonlar hakknda uur sahibidir, son dnya hayatnda neler kazandn, neler kaybettiini bilir. Burada hakiki bir agoni balar.. Ruhta gelecek hayatnn straplar karsnda mthi bir mcadele hasl olur .. << ok zayf bir iki zevkli, ksa anla aralar kesilmi olarak geleceini sezdii tecrbelerden: Istrapl izdivalar, ocuklarnn lm, sevgililerden ayrlmak, erefinin krlmas ve belki de krek cezalar gibi ac akibetlerle ruhu dolar, ve kendi nurlu varlnn parlakl kararmaa balar. O zaman barr. Onun feryad grnen ve grnmiyen alemlerde nlar. << O zaman hami ruhlar araya girerler. Ecdada ait btn nurlu varlklar, yksek mntakalarn gnderdikleri ilahi nurlar fatal tekaml yolcusunun skntdan kararm bu ziyas etrafnda toplanrlar, semavi ahenk onu kuatr ve takviye eder. Ulvi bir hayranlk annda ruh, kendisiyle beraber tekemml edecek olan btn planlar ve varlklar gznn nnden geirdikten sonra barr : ( Allahm, ben hazrm, yalnz arz zerinde Allahmzn bir neferi olarak kalmaklma msaade et, ve beni terk etme, iine ihtiyarmla gmldm bu haki cehennemde senin varln beni kurtaracaktr ). Bunu mteakip nisyan deryasnn seyyaleleri, astral derya, inmek zere bulunan ruhu kuatr. >> ( 45 ) Yalnz bunun bir misal olduunu ve inme hazrlnn her ruha, her ruhun kabiliyet ve telakkilerine gre deitiini unutmamak lazmdr. Fakat btn bu nanslar ve hatta bariz bir ekilde deien tablolar iinde sabit olarak her ruhun dnyaya iniinde tezahr etmesi icap eden bir hususiyet vardr ki, o da ruhu yava yava derin bir nisyana gtren ve gittike arlaan bir uyuukluk, bir letarj halinin teesssdr. Aada vereceim misal, ruhlarn br alemden dnyamza inmee nasl hazrlandklarn A. Pauchardn gzel sembolik ifadesiyle bize gstermektedir: << Biraz bu bahsedeceim yer, bir Alemdir, bu, ruhlarn arza inmezden evvel bulunduklar bir Alemdir. << Ruhlar daha imdiden orada bir ( ocuk ) haline girmilerdir. Bu sizin astral demee alk olduumuz alemlerden birisidir. Fakat buras ruhlarn lm mteakip geldikleri yer deildir. << Birincisinde ve dierinde Hayat Dalgalar birbirinin aksine cereyan eder. Dnyaya dnen Yoldaki Alemlerde zahiri bir ( klme ) vardr. Burada ruhlar ocuk manzaras arzederler

<< Benim iim bu, doumdan evvelki plandadr Benim vazifem henz ok mtevazdr. Ben ocuklara nezaret etmek ve onlar son merhalelerine ulatrmak vazifesile mkellefim. << Ben onlarla oynuyorum. Ve onlar talim ediyorum >> Burada biraz duracam: Pauchardn ifadesinde kullanlan baz tabirleri yanl tefsir etmemek lazmdr. Buradaki ( oyun ) tabiri de byledir; Bu tabirin yksek terbiyevi bir manas vardr. Yoksa bundan Pauchardn, can skntsn defetmek iin oradaki oluk ocukla oynamaa kalkmas manas kmaz. Netekim bizim nazarmzda manasz grnen bir ok oyuncaklarn da ocuklar iin ok mhim retici kymetleri olduunu biliriz. Devam edelim: << Biraz benim kafilemden size bahsedeyim mi? Evvela buna ( benim ) kafilem demek biraz iddiakarlk oluyor! Hakikatte o Kafile ok YKSEK ve ok ESRARENGZ bir varlk tarafndan sevk ve idare edilmektedir. >> Burada Pauchrdn bahsettii bu VARLIK Ispatyom bahsinde zikrettiimiz yksek alemlere mensup varlklardan birisi olmaldr. << Onun tabiat btn ocuklarnda denize benzer bir intiba brakr; Bu intiba: << Hudutsuzluk << Varlmyan bir dipsizlik << Ve daima byk hareketlilik ifade eden bir varlk intibadr. << Byle bir varln ocuklar nasl haki bedenin balar iinde tutunabilecekler? ! << Ben sevin iindeyim. Ve ayn zamanda ocuklarmn ekecekleri straplar grerek alyorum. << Sevin ve strap Hayat arksnda ba baa gider. Bu, iyidir - Y ! << Bunun iyi olduu grlnce hazrlanlmtr Hazrlannca Hayat arksn iyi teganni etmek iin bir daha Dnyaya dnmek mecburiyeti yoktur. Fakat eer istenirse, bu yaplr. >> Buradaki Hayat arksndan murat, ruhun aktif hayatn kuran ahenktar hadiseler mecmuasdr. Ruh, bu arky iyi teganni etmesini renmek iin dnyaya inmee mecburdur. Zira bu iin yeri burasdr. Bu arkda hzn ve nee, ahenktar bir ekilde birlemitir. Btn marifet, bu ahengi grebilmekte ve arky Y teganni etme kabiliyetini iktisabetmi olmaktadr ki bu da bir ok ac tatl tecrbeler geirmekle mmkn olur. Bu temin edildikten sonra artk, Pauchardn dedii gibi, dnyaya gelmek mecburiyeti kalmaz. Devam edelim: << Bazen benim byle hazrlanm ocuum oluyor. Fakat buna ramen o da inmek istiyor. Bu hali grmek ok gzeldir. >>

Hakikaten olgun bir hale gelmi ruhlar da baz vazifeler grmek iin arzulariyle dnyaya inerler. Ve bu vazifeler insan heyecana getirecek yksek bir sevginin tecellisidir. Mesela btn dnyadaki tecrbe hayatn straplariyle ikmal etmi ve spatyomun parlak mntkalarna ykselmi bir ruh, dnyadaki zalim, sert kalbli bir kardeinin kalbini yumuatmak ve bu suretle gerilik felaketinden kurtaracak hamleyi ona kazandrmak iin dnyaya, o zalim kardeinin yanna alil, aciz, sefil ve merhamete ayan bir beden iinde inmee raz olur. Geri bu hal, bize gre tahamml edilmez bir fedakarlk gibi grnebilir; fakat olgun ruhlar iin bu hibir ey deildir. Bu hususta stadmzdan alm olduumuz bir teblii de sras gelmi iken yayyoruz: Sual: Tekemml etmi ve ykselmi bir ruh vazife icabiyle dnyaya gelirken kusurlu bir beden alabilir mi, alrsa bunun sebebi nedir? Cevap: Demin sylemitim, ruh ifa etmek istedii vazifeye en uygun ekli seer. Binaenaleyh, mtevaz ve merhametli calibolmak maksadna uygun ise ona mnasip bir beden tekil eder. >> te A. Pauchardn bahsettii <<hazrlanm>> ocuk, stadn sznde geen bu olgun ruhlardan birisidir. Pauchardn tebliine devam ediyorum: << Btn benim ocuklarm gzeldirler. Fakat onlarn hepsi henz renklere malik deildir. Onlar saftrlar ve effaftrlar. Oralarnda buralarnda renkler belirmee balamtr. Bazlarnda bu renkler azdr. Bazlarnda ise daha oktur. Fakat hazrlanm olanlar etraflarna muhteem bir renk gam nerediyorlar. Bunlar meleklerden daha gzeldirler << ocuklarm benden daima esefle ayrlrlar. Ben onlar valdelerine ilka ederken buradaki balarmz temhir etmek iin her birine muhtelif hatralar veririm: bazsna iir veririm. Dierine musiki. tekine bir peri masal. Bakasna, hrriyet ihtiyacn uyandrmak iin, bir hapishane odas. Ve btn kalblere alemmul sevginin tohumunu ekerim.>> ( 38 ) Bu iki misalde geen ini hazrlna ait bilgiler bize, ruh hayatnn bu ksmna ait sonsuz modaliteler hakknda iptidai bir fikir verebilir. u halde ruhlarn dnyaya girii oradan k kadar ahsa gre mtehavvil nihayetsiz hususiyetleri ihtiva eden haller iinde vukua gelir.

Dnya maddelerine balan

Ruh iddetli bir cazibenin tesiriyle enkarne olaca muhite ve maddeye doru uursuzca ekilir. Bu hal perisprisinin kesafeti nispetinde artar. Bu maddeye balan hakknda elimizde her bakmdan bizi tatmin edici kuvvette bir tebli yoktur. Fakat perakende olarak topladmz bilgilerle bu hususta baz eyler dnebiliriz. Her halde insan varlna ait bilgilerin daha dier birok yerlerinde olduu gibi bu ksmnda da uzun tetkiklere ihtiya vardr.

Denebilir ki maddeye balan, ruhun uursuzluu iinde vukua gelir. Adeta dnyada kalbimizin, midemizin, ve dier i uzuvlarmzn bizden habersiz olarak vukubulan hareketleri gibi ana rahmindeki cenine balanmamz da uursuzca ve sessizce olur. Ruh bylece mihanikiyetini henz layk ile bilmediimiz bir tarzda dnya bedenini kurmak zere onun en iptidai haline perisprisiyle nfuz eder. Artk o andan itibaren o, bu bedene balanm bir halde tesbit edilir ve dnyann fizikoimik kanunlarna tabi olmak zaruretinde kalr. Burada akla bir sual gelebilir: maddi mania tanmyan, fizikoimik mekanda yer tutmyan, ve mevcudiyetini hibir grnr maddi vasta ile belli etmiyen ince ve seyyal bir varlk nasl olurda bir dnya bedeninin fizikoimik kaba maddeleri iinde hapsolup kalabilir? Bu sualin cevabn vermezden evvel baz eski bilgilerimize mracaat etmei faydal gryoruz. Evvela unu hatrlatalm ki bedene balanan ruh deil, ruhun da kendisine bal olduu perispridir. Halbuki perisprinin bedene dorudan doruya balanmadn, ancak asabi seyyaleler dediimiz maddelere mabih bir takm mutavasst ince maddelerle balanm olduunu beden bahsinde sylemitik. Hatta gene orada, dnyaya inmek zere hazrlanm olan perisprinin, fizikoimik maddelerle alakalanabilecek kadar tabii halinden ayrlp tekasf ettiini de zikretmitik. Perispri ile beden arasnda mevcut olan ba, hi phesiz asabi seyyaleler ile bilmediimiz dier seyyal maddi amiller arasndaki ihtizazlarn ahengi ve kaynamas yolu ile temin edilmektedir. Alm olduumuz tecrbelerin neticeleri bizi byle bir fikrin kabulne sevkediyor. Bir maddenin dier bir maddeye baka maddelerden daha yakn ve hususi bir alakasnn olduunu biliyoruz. Evvelki bahislerde bizi bu meseleye yaklatran szler gemiti. [ 1 ] Mesela, iki albmin nevinin birbirine kar olan hususi alakasndan ve hatta sanayide, tababette, adli ilerde bundan istifade edildiinden bahsetmitik. Fakat bu alaka bizim kaba bilgimiz ve tetkik vastalarmz ile tayin etmi olduumuz hadlerden daha ok mulldr. Bu suretle uzviyetin ayakta durmasnda kullanlan maddi alakalarn hususiyeti yalnz neviler, cinsler ve fertler arasnda deil, hatta bir ferdi tekil eden muhtelif uzuvlarn en kk unsurlar arasnda da mevcuttur. Demek beden, birbiriyle alakalanm ihtizazlara malik, ahsa mahsus madde unsurlarndan mteekkil kompleks bir varlktr. yle ki, mesela Ahmetle Mehmedin ayn uzuvlarnn ayn yerlerindeki iki huceyre, kaba fizikoimik haliyle ayn olduu halde henz inceden inceye ayrdedemediimiz biyolojik evsaf bakmndan ayr ayr eylerdir. Yani, birisi Ahmedin bedenini ihya eden ahsi hayat ihtizazlariyle, dieri de Mehmedin bedenini canlandran ve Ahmedinkinden ayr olan hayati ihtizazlarla ayarlanm bir haldedir. Bu ihtizazlar biyolojik veya metapsiik usullerle kontakt haline getirip birbiriyle alakalandrmadka Mehmedin huceyresini Ahmedin bedeninde ve Ahmedinkini de Mehmedin bedeninde barndramayz. Btn bu mlahazalardan anlalyor ki, bir ahsn bedenini yalnz o ahsa mahsus, mahiyetini henz bilmediimiz, birtakm ihtizazlarla alakalanm maddi unsurlardan mrekkep bir kl halinde mtalaa edersek, perispriyi bedene balyan ve bedeni tekil eden unsurlar arasndaki sinir seyyalesi, hararet dalgalar, manyetik dalgalar v.s. dier bilmediimiz ince maddeler gibi mutavasst unsurlar da bu umumi ve ahsi ihtizaz ahenginin tesiri altnda grmemiz lazm gelir. Bu hali manyatizma tecrbeleriyle msbet bir ekilde tahkik etmek mmkndr: Btn manyatizrler bilir ki :

Evvela, somnambl haline konmu bir sjeye manyatizrden baka hi bir kimse dorudan doruya dokunamaz. Manyatizma diliyle kontakt denilen ameliye yaplmadan, yani somnamble temas edecek insann eli manyatizrn eli tarafndan sje ile temas haline getirilmeden, yabanc insan somnamble dokunursa sjede tehlikeli neticeler dourabilecek korkun ve iddeti azok deien birtakm ihtilalar balar. Ancak bu kontakt ameliyesinden sonra o kimse sjeye zarar vermeden dokunabilir. Fakat sje nc bir ahsn temasna kar gene yabanc kalr, bunun iin de ya manyatizrn veya ikinci ahsn sjeye bu nc ahsla kontakt haline getirmesi lazmdr. Burada ne oluyor, neden sje kontakt halinde bulunmad kimselerin temaslar karsnda mteessir oluyor?... imdi uzun uzadya izahna lzum grmediimiz bir vetire ile manyatizr, sjesini manyatizma ederken onun ahsi ihtizazlariyle kendi ihtizazlarn ahenk tekil edecek duruma, bilmeden, koymutur. Ve esasen somnamblizma halinin husulnde lazm olan artlardan birisi de budur. Dier taraftan manyetik uyku halinde bedeninden azok ayrlm sjenin perisprisi, uyank halde olduu gibi, dardan gelen kaba fizik ihtizazlar frenliyerek perispriye gnderici bir bedenin koruyucu tesirinden mahrum bulunmaktadr. te sje zerinde husule gelen bu sarsntl tezahrat, onun ahenktar olmad d ihtizazlara kar fevkalade hassas presprisinin dorudan doruya o ihtizazlarla temasndan ileri gelmektedir. [ 1]. Bu hali, evvelce bahsettiimiz [ 2 ] alerji veya anafilaksi hadiselerine benzetebiliriz, fakat daha yksek bir tertipte dnmek artiyle. Saniyen, manyantik somnambl yalnz operatrden, yani kendisini manyatize edenden gelen szleri duyar, dierlerinden gelen szleri duymaz. Bakalarnn szlerini duyabilmesi iin onun mutlaka operatr tarafndan o kimselerle kontakt haline getirilmi olmas lazmdr. Yukarki izahatmz bunun da sebebini anlatr. Demek insann maddi varln kuran ince seyyaleler, kaba fizike mahiyetleri aa yukar bir olan, muhtelif insanlardan km ayn seslerin ihtizazlarn, fizik bedenden daha yksek bir hassasiyetle, ve hatta onlardan bazlarn hi duymamak suretiyle birbirinden ayrd ediyor. Ve nihayet, gene manyatizrler bilir ki, sje ile operatr arasnda byk bir yaknlk vardr. O kadar ki, somnamblzma esnasnda manyatizr sjesini o halde brakp uzak bir mesafeye giderse somnambl bundan mteessir olur ve rahatszlk duyar. Bunun da sebebi, arada teesss etmi bulunan ihtizaz ahenginin dourmu olduu rabtalardr. Bunlardan ne kar ?... Perispri mutavasst hayati unsurlarn yardm ile tedricen bedenini kurmutur. Bunun manas udur: Ruh, kendine mahsus ihtizazlarla ayarlam olduu perisprisini kullanarak dnyann maddi ihtizazlar zerinde fizikoimik kanunlarn icaplarna gre ve tekaml gayelerine uygun bir yolda messiriyet kudretini tecelli ettirir; daha ksa bir ifade ile syliyeyim, ruh, bal bulunduu perisprinin ihtizazlarn, mutavasst ihtizazlarla, bedenin ihtizazlarna balamtr. Yukarki manyatizma hikayesinde sylediimiz, operatrle sje arasndaki muvakkat ve arizi ihtizaz alakasndan, daha sk ve ayrlmaz balar husule getiren perispri ile beden arasndaki bu birlemeyi alelade manada, bir eyi kapal bir kap iinde hapsolup kalmasna benzetmemek lazmdr.

Perispri dnyann en yksek maddi unsurlariyle alakalanabilecek kadar Ispatyomda kesafet peyda ettikten sonra, adeta arzn bu yksek maddelerinin cazibesine kaplarak onlardan bazlarna balanr. Yani onlarn ihtizazlariyle kendi ihtizazlarn birletirir. Ve canlandraca hayati-maddi unsurlar bu ihtizazlar etrafnda toplamaa balyarak kendi hususi bedenini tedricen kurar. Grlyor ki, btn bu unsurlar birtakm ahenkli ihtizaz kompleksleriyle, ayrlmyacak tarzda birbirine kenetlenmitir. Ve, ya perisprinin ihtizazlar her hangi metapsiik bir yoldan mutat harici deimelere maruz kalmadka, veya bedenin ihtizazlar hastalk, uyku v.s. gibi patolojik ve fizyolojik artlar altnda mutat eklini deitirmedike yani mutat d zoraki hallerden birisi vukua gelmedike, hulasa perispriye ait ihtizazlarla uzvi ihtizazlar arasnda daima veya gelip geici nispetsizlikler vaki olmadka, perispri bedenden ayrlamaz. te ruhun bedene ball ifadesinden anladmz mana budur. Btn bu ihtizazlar sevk ve idare eden varln ruh olduunu ve bunu kendi tekaml ihtiyalarna gre ve kudreti derecesinde yapabildiini unutmamalyz. Btn bu ileri ruh, evveldenberi sylendii gibi Ispatyomdaki serbes iradeli imajinatif faaliyeti ile yapar. Ruhun bu imajinatif faaliyetiyle tahakkuk eden messiriyetinin, dnyadaki hakimiyeti, kendinden daha kuvvetli bir maniaya rasgelinciye kadar devam eder. Bu devam hali, adeta muayyen gayesine varmak zere kurulmu bir otomatizma tarznda cereyan eder. Bu hususta insanla hayvann bir fark yoktur. Dnyaya bylece inen, ruhun, daha Ispatyomda iken yava yava kararmaa balayp dnyaya ilk inite tamamiyle kapanan uuru, doumdan ancak bir mddet sonra ve gene yava yava almaa balar. Bu al nispetinde insanlarla hayvanlar arasnda olan mesafe geniler. uurun, dnyadaki al, Ispatyomdaki alna benzemez. Burada, dnya kanunlarnn maddi icaplarna uymak ve onlarn hududunu tecavz edememek zarureti vardr. Binaenaleyh ruh, Ispatyomdaki melekelerinin pek ou tamamiyle kaybolmu ve geriye kalan da deimi ve fakirlemi bir halde dnyada uyanr.

4 Dnya bedeninin teekklat

Bedenin ekli tekaml planna uygun olarak ruhun hakimiyeti altnda husule gelir. Maddi beden ekilleri ruhun dnyada geirecei tecrbelere msait bir durumda olmaldr. Demek bedenin ekli ruhun halihazrdaki ykseklik derecesiyle mtenasibolmayp, onun dnyaya inmekteki maksatlarna uygun bir halde bulunur. Bundan u kar ki, ekseriya yapld gibi, bir insann ekil ve suretine bakarak o adamn ruhen ykseklii derecesi hakknda mspet veya menfi hkmler karmak doru olmaz. Burada bizim takdir kabiliyetimizdeki noksanlktan sarfnazar, yukarda sylediimiz sebepten dolay esasen bu ite bir isabetsizlik vardr. statlardan aldmz tebliler bu hususta bize ok eyler retiyor, bunlardan birkan yazyorum: << Bir insann yzne, tenasbne veya ekli haricisine bakp o adamn ruhi kemalat hakknda az ok bir fikir edinmek meselesinde iki suretle yanlabilirsiniz: Biri, sizin istidlalinizdeki hata ihtimali. Dieri, o, harici manzarann hakikate uygun olmamas ihtimali Bu harici manzara her vakit sadk bir delil addolunamaz. Evvela buradaki ahenktarlk veya ahenksizlik, sizin hkmlerinize tabi kalyor. saniyen esasen ruhun manzarai hariciyesi ile hviyeti batnas arasnda mutlaka mutabakat vardr, denilemez; mesela, verdiiniz misaldeki

gibi, pehlivan klkl, dev csseli bir adamda ince ve faal bir ruh ve ona mukabil narin, zayf yapl insanlarda da durgun ve kaba bir ruh bulunabilir. << Keza, bedende mutlaka ruhun muayyen kusurlarn ifade edici muayyen ayplar zahir olmaz. Ruhun beden eklini inthabetmesindeki nizam, tabiat kanunlar tahtnda cereyan eder. Fakat tabiat kanunlarnn sizin ihata edemiyeceiniz kadar mull ve mulak olduunu da hatrlaynz. << Ruh istedii kalb kendi iradesiyle intihabeder. Binaenaleyh ruhun her hangi bir hayatnda irtikabettii kusurun mukabili olarak kendi bedenini o yolda semi olmas da melhuzdur. Yalnz her kusurlu bedende mutlaka kusurlu bir ruh bulunduuna hkm vermemelisiniz. Keza her kusursuz ruhun mutlaka kusurlu bir bedene girmesi kaide deildir. << Ruh kusursuz hale geldikten sonra dnyaya ancak vazife ile gelir. Ve bedenini o vazifesine en uygun olacak ekilde seer. Binaenaleyh, mtevaz ve merhameti calip maksadna uygun ise ona mnasip bir beden tekil eder. >> Bu ifadelerde ne byk hakikatler var!... nsan varl ve mukadderat hakkndaki bilgilerimiz arttka bu szlerin manasndaki zenginlie nfuz etmek mmkn olacaktr. Zira insan bedeninin kurulmas, bizim sathi ve maddi telakkilerimizden daha ok yksek ve esasl sebeplere baldr ki biz onlar ancak derin bir tetkikten sonra anlyabiliriz.

REALTE

1 Realite nedir?

Bu bahsin mtalasna balarken realitenin tarifini mmkn olduu kadar iyi yapmak ve bu kelimenin ifade ettii manay iyice tesbit etmek lazmdr. Realitenin muhtelif tarifleri arasnda en mull olan stadn tarifidir: iin realite, hislerinin taalluk ettii mevcudiyete kani olmalardr. >> Bu tarifte unsur tebarz ediyor: a Bir mevcudiyet, b Bu mevcudiyetle alakalanm insan duygusu ve c nan. Demek, realitenin insanlar indindeki kymeti baz artlara baldr. Ve bu artlar her an herkeste deiik olabilir. O halde mhim olarak tesbit etmemiz lazm gelen ilk fikir, insanlar iin olan realitelerin Mutlak olmayp nispi kymetleri haiz bulunmaldr. << nsanlar

Ruhun duygusu her ykseklik mertebesinde bir deildir. Ruh tekemml ettike duygu kabiliyetlerinde evvelki ile kyas edilemiyecek derecede inkiaflar vukua gelir. Bu da onun dier varlklarla olan alaka sahasn geniletir. Yani yksek bir ruhun duygu sahasnda nispeten daha ok mevcudiyetler ikamet eder. Bundan baka tekaml icab olan tecrbe ve grgnn artmas da duygu sahasndaki mevcudiyetler hakknda daha umull bir tetkik yapmak ve vukuf peyda etmek imkann arttrr ki bu da ruhta bir inan halinin husuln intaceder. Btn bunlardan, ruhlar ykseldike realitelerinin genilemesi zaruretini karabiliriz. Duygusu az, fikri dar bir budalann; tecrbeli ve bilgili bir insana nazaran duyup inanabilecei mevcudiyetler pek mahduttur. u halde byle bir budalann realite sahas adamakll dar olacaktr. Yalnz burada bahis mevzuu olan inan hi bir duyguya ve mevcudiyete taalluk etmiyen kr bir imandan ayrdr. Ve eer byle bir iman hakikaten realitenin dayand unsurlara mstenit bulunmuyorsa realite sahas dnda kalr. Buna mukabil, bilgi ve grgs pek artm olan, duygular iyice inkiaf etmi bulunan insanlarn realiteleri aa tabakalardakilerin nfuz edemiyecekleri kadar zengin ve mulldr. stat bu fikri aadaki misalle ok gzel izah ediyor: << Ruhun kabiliyeti nispetinde realiteler deiir. Ruhlar ykseldikleri nispette realiteye maliktirler. Kendinizi bir ovada farzediniz; orada ufkunuzu mahdut grrsnz. Fakat yksek bir tepeye ktnz farzediniz. Yukar, zirveye doru ktka daha bir ok eyler grebilirsiniz. >> Bizim btn bilgilerimiz izafi kymetlere dayanr. Felsefedeki, itimaiyat ve ahlakiyattaki, ilimdeki ve sanattaki telakkilerimizde Mutlak Kymetler aramak caiz olmaz. stat: << Sizin ancak maddi vesait nispetinde bilginiz vardr, vesaitiniz haricindeki bilgilerde muhakemeniz i grmez. >> diyor. u halde esasen byle mahdut bir bilgi ile, Mutlak Realiteden bahsetmee imkan yoktur. Mutlak Realite ancak Halika mahsustur. Biz ne kadar ykselirsek ykselelim bilgi ve duygularmzn Mutlak Kymete varabilmesi bahis mevzuu olmaz. stadn aadaki syleri bu fikri mdafaa etmektedir: << Mutlak Realite Halik Hakknda dnlebilir. Nisbi realitenin Mutlak Realite karsnda kymeti sfrdr. Yani nispet kabul etmez. Ancak birbirine nazaran kymet kazanan izafi realiteler, en yksek derecelerinde dahi hibir vakit Mutlak Realite Kymetini alamazlar. Bu; uluhiyet iktisabetmek olur. >>

2 Realite ile verite arasndaki mnasebet

Verite nedir? Verite ile realite arasnda nasl bir mnasebet olabilir? Bu sualin cevab zerinde imdiye kadar uzun uzadya durulmamtr.

Bu iki mefhumu karlatrmak iin evvela onlar ayr ayr tarif etmek lazm gelir. Realiteyi tarif ettik. imdi de gene en iyi ve tatminkar bulduumuz stadn verite hakkndaki tarifini veriyoruz: << Verite, dncenin nefslemre tevafukudur. Buradaki nefslemirden murat, Allahn kanunlar neticesindeki vaziyettir. >> Tarifi biraz genileterek ifade edelim: Allahn kanunlar neticesindeki duruma uygun, ruhun dnme kabiliyetini kulland btn mevzular veritedir. Buna gre, realite ile verite arasndaki fark ve mnasebeti ylece dnebiliriz: Evvela her reel olan ey vire ( vrai ) deildir. Yani insann duyup inand bir mevcudiyet Allahn kanunlar neticesindeki vaziyetlerden birisine ya uyar veya uymaz. Eer uymu ise o ey viredir, uymam ise bir hataya dlm olur. te hatann tarifini de buradan gzelce kartabiliriz. Bu szm bir misal ile izah edeyim: A + B = S diyorum, bu neticeye ve dstura ben mahedemle inanmmdr. Binaenaleyh bu benim iin bir realitedir. Fakat benim bu realitemin bir verite olup olmad ayr bir meseledir. Yani, bu realitemin verite olmas iin tabiat kanunlarnn neticelendirdii bir duruma uygun olmas lazmdr. nsanlar evvelce gnein arz etrafnda dndne inanyorlard. Bu, onlar iin bir realite idi; fakat bu gn anlyoruz ki bu bir verite deildir. Zira bu inan tabiat kanunlarna uygun dmyor. Fakat acaba arzn gne etrafnda dndne dair olan bizim bu gnk realitemiz bir verite midir? Belki evet, belki de hayr. Fakat, ileride bahis mevzuu edeceimiz gibi insanlarn ykseldike daha az hataya deceklerini kabul ettiimizden bizim bu gnk realitemizin gemi zamanlardakinden daha ziyade veriteye yakn olduunu dnebiliriz. Ve elimizdeki tetkik vastalarnn nispeten bu gnk mkemmeliyeti de ayrca bize bu dnce hakkn verir. Demek realitemizin verite olup olmadn kati bir lisanla iddia etmekten de aciziz. Esasen btn ilimdeki aratrmalarmzn, teknik vesaiti tekemml ettirmekteki gayelerimizin hedefi de kendimizi bu acizden mmkn olabildii kadar kurtarmaktr. u halde dnyamzda aldanmaktan kendimizi hibir vakit kurtaramyacaz. Netekim stat bunu u kelimelerle ifade ediyor: << Hata ihtimali daima mevcuttur. Dncenin nefslemre tevafuk edip etmedii noktas haddizatnda ya bilfiil tahakkuk etmitir, veya etmemitir. Etmi ise viredir. Etmemi ise herhangi hatadan birine dm olursunuz. >> Biraz da dnyamzn maddi ve manevi hayatnda itinab mmkn olmamakla beraber insan tekamlnde kymetli ve lzumlu bir rol oynyan hata bahsi zerinde durmamz faydal olacaktr.

3 Hata, dnyadaki tekamln kymetli ve lzumlu bir zaruretidir.

Hata kelimesinden anladmz mana yukardaki fikirlerden karlabilir. Burada zerinde duracamz nokta, hatann lzum ve kymeti ve ondan itinabn mmkn olup olmaddr. Biz << yksek hakikatlerden >> dem vururken ok defa yanlmakta olduumuza dikkat etmeyiz. Bir mnakaada herkesin hakk ve hakikati kendi tarafnda grmesi ve mcadelelerin, kavgalarn meydana kmas hep bu gafletin neticesidir. Herkes veya her gafil, Mutlak Realiteye vasl olmu gibi iddiakarla giriir ve bundan da hakikatin en yksek tahtna

oturduunu zanneden dini, felsefi, ilmi, itimai, ahlaki v.s. <<ekol>> sahipleri meydana kar. Btn bu <<ekolc>>ler aralarnda bouurlarken dnmezler ki hi birisi inannda Mutlak Realiteye vasl olmu deildir ve hepsinin azok hatal taraf vardr. Fakat iin asl mkl taraf udur ki hangi efin, hangi noktada dierinden daha ziyade hakikate yakn bulunduunu takdir etmee azok yaryacak miyarlar da herkesin kolayca kullanp tatbik edebilecei eyler deildir. Bu hal bir ok aldanmalar ve bu aldanmalar neticesinde doacak mhim ve kark bir sr istifadeli hadiseleri mucibolur. nsann realite sahas ne kadar darsa o kadar fazla hata yapmak ihtimali mevcuttur. Buna binaen, denilebilir ki en iptidai bir duygu ve dnce ile yayan bir insann hkmlerinde ve inanlarnda hemen hemen yok denecek kadar az isabetler vardr. stat diyor ki: << Aa derecedeki ruhlar iin olan realitelerde, daha yksek derecelere nispetle hata ihtimali daha fazladr. Ruh ykseldike bu ihtimal tenakus eder. Fakat hata ihtimalinden kurtulmak bizim gibilere de myesser olmaz. >> u halde ruh madde aleminde ne kadar ykselmi olursa olsun asla hatadan salim deildir. Bu hata, nispet itibariyle geri ruhlarnkine nazaran azdr, fakat tamamiyle madum deildir. stadn aadaki szleri bu fikri tamamlar: << Yksek seviyelere ktka ufku ruyet geniler, hata ihtimali azalr; bunun ikisi bir gider. Fakat - sadece dnyada deil !- maddeye merbut kaldnz mddete, yani vesaitinizin noksanl iinde kaldnz mddete, hatta demin sylediim gibi bizim dereceye gelenlerin bile hatadan salim kalmalar ihtimali yoktur. >> Bu szlerin hakiki kymetini taktir edebilmek iin stadn tekaml derecesi hakknda azok bir fikir sahibi olmak lazmdr. Mevzuumuz bu olmad iin bu nokta zerinde durmyacam. Ancak u kadarn itiraf etmek zorundaym ki senelerce sren tecrbe hayatmzn devam mddetince stadn igal ettii mertebe bizim btn duygu ve dncelerimizin stnde kalm ve takdir imkanlarmz amtr. Burada yanlyor muyuz, doru mu dnyoruz bilmiyorum. Yalnz bugn benim iin bir realite olan ey udur ki bizim u andaki kabiliyetlerimiz bu yksek planlardaki zevatn kemal mertebelerini takdir etmee msait deildir. Buna ramen stadn mteaddit defa: << bizler de hatadan masun deiliz. >> demesi bizim iin, belki ok kimselerin henz kavrayamyaca derin manalar ihtiva eder. Aadaki tebliler de ayn fikirlerin tafsilatn verir: << unu biliniz ki dnyamzda ne kadar yksek olursa olsun hatadan salim bir fert yoktur. Her zaman baz eylerin hatal taraflar olduunu gz nnde tutunuz. Zlal gibi hakikate desteres olma beklemeyiniz. Btn hakikati anlyamazsnz. >> Hatta dnyann ar hayatndan kurtulmu fakat henz btn maddi balarn zememi varlklarn bile hatadan salim olmyacaklar dnlrse bizim gibi dnyann iinde yayanlarn hatadan muaf kalacaklarn farzetmek gln bir i olur. Hata, bilhassa dnyamzdakilerin kemal yolunda geirecekleri tecrbe unsurlarndan birisi addedilebilir. Tecrbe ve hata birbirini yrtr ve ikmal eder. Binaenaleyh hatadan masun bir tecrbe hayatnn manas yoktur. [ 1 ] Her hakikati kolayca ve cehit gstermeden hataszca elde edebileceimize inandmz anda faaliyetimiz durur. Halbuki insann madde kainatndaki varl, maddeler zerindeki messiriyetini artrmak iindir ki bu da ruhun faaliyetini kullanmaa almasiyle mmkn olur. Cehit gstermek ihtiyacn duymyan bir ruh

atalete mahkumdur ve bu hal ruhta mndemi messiriyet melekesiyle asla kabili delif deildir. Halbuki insann cehdini kamlayan ve idame ettiren en mhim amillerden biri de aldanmalar neticesinde husule gelen vaziyettir. imdi vereceim tamamlayc tebliler bizi bu sahada daha ziyade aydnlatacaktr: [ 2 ] << Siz dnyada hakikatlere nasl meakkatle nail olabiliyorsanz. o kadar meakkatle bu ahret havadisine nail olabilirsiniz. Yoksa dnyadaki kaideler hilafna hareket edilmi olur nk dnyadaki mesaide birok aldanmalar vardr. << Ununtmaynz ki sizin dnyanzda her ey, bir almann, bir cehdin mevlududur. Nasl aleminizde her istediiniz eye bila zahmet nail olamyorsanz ve onlara maniasz, hatasz vasl olamyorsanz buradaki mesainiz de tpk onun gibidir. << Siz, dnyanzdan km deilsiniz. Sizi himaye eden ruhlar da sizi hataya sevkedebilir. Taki dnyanzdaki kaidelerin hilafna hareket etmiyesiniz. >> Bu son cmle hemen fikirleri altst edebilir. Netekim ilk iittiimiz zaman bizde de ayn eyi yapmt. Zira insann hamileri, yardmclar tarafndan hataya sevkedilmesi fikri, byle bir dnce tarzna henz almam olanlarn zihnini tevi edebilir. te biz bu teevv hali iinde stattan yle bir sual sormutuk: << Bu son cmleyi biraz daha izah eder misiniz? >> Fakat aldmz cevap tatminkar olmutu. Ve imdiye kadar zerinde durduumuz fikrin iyi bir hlasasn vermektedir: << Siz dnyevi kanunlara tabisiniz. Bu kanunlarn ahkamndan sizi kurtarmak lehinizde olmaz. Binaenaleyh cehitsiz, hatasz sizi her hakikate nail etmek sizin lehinizde deildir. >> Bu szlerin iyice tetkikinden sonra himaye edilmenin hataya sevkolunmakla mnasebeti daha iyi anlalr. stadn szlerine devam edelim: << Aldanmak sizin mukteziyatnzdandr Dnyada isabetle hatann yan yana gittiini, hakikatle sevabn yan yana gittiini syledim. Netekim aldanacaksnz, hamle yapacaksnz byle aldanarak, hamleyi arttrarak aradaki fazla bilgiden istifade edeceksiniz << Her vakit tekrar ettiim gibi hakikatleri kolayca ve eziyetsizce size tebli edemem. Bu, lehinizde olmad gibi iinde bulunduunuz dnyann kanunlarna da muhaliftir Yalnz size mtevaz bir hakikati anlatmakta beis yok Fakat istikbalde cehitlerle, hatalarla, istihsal edeceiniz hakikatleri birer birer anlatmaa muktedir olmadm tekrar ederim. >> Buradaki iktidarszl keyfi veya rasgele bir hal gibi telakki etmemelidir. Muhtelif yerlerde geen szlerden de anlald gibi bu, tabiat kanunlarnn deimez bir neticesidir. Ve hibir mahlukun iradesi bunun nne geemez. Fakat unu da unutmyalm ki her eyde olduu gibi burada da tabiat kanunlar daima bizim taalimize yarayc neticeler dourur. Nihayet sevgili statlarmz, son muvasalamzda, son celselerini gene bu mevzua ait teblileriyle kapatmlardr: << . Dier bir ksm hatalar dnyanzda hakim olan kanunlar iktizas olarak kalacaktr. Hatalar insanlara yeni hamle ve daha byk hatadan itinap gibi faydalar temin eder. Tebrikler, sevgiler, elveda. >>

Zaten tabii hayatmz bize bu hkmlerin en canl misallerini bol bol vermektedir. Hangi insan olu ta doduu gnden itibaren btn hayat programn katiyetle, evvelden bilmekte idi? O, bir defa gz kapal olarak hayata kartktan sonra, hayat artlarnn namntenahi ve daima sarp, ve dikenli yollarnda yuvarlana yuvarlana yrmee alr. Yarn ne olacak? Balad bir iin sonunda kendisine ne gelecek? Btn bunlar mehul olmakla beraber o, yrmesinde devam eder. Burada ona kuvvet ve cesaret veren bir tek amil vardr, o da ekseriya aldatan mit. Fakat belki mitler boa gider, belki emeller tahakkuk etmez. Fakat bu yolda sarfedilmi cehitlerin gayesi, muhakkak surette tahakkuk edecek olan, bizim asla dnemediimiz ve tasavvur dahi edemediimiz daha faydal istikametlere mteveccih idi! Binaenaleyh cehit yaplm ve bizim bilgimiz dnda gayesini tahakkuk ettirmitir. Bunun dnyevi telakkilerin esareti altnda beklediimiz, zahirde u veya bu neticeyi vermemesi olsa olsa ancak onlarn karsnda gstereceimiz reaksiyonlar bakmndan mhim olabilir. Gene aldanma hikayesi! Dnyadaki aktif ve yaratc insanlarn hayatlarn aratrrsanz istinasz olarak onlarn kendilerini klasizma enberinden kurtarm olduklarn grrsnz. Hata yapmaktan ve hatasn kabul ve itiraf etmekten korkanlara kar ilim kaplar kapal kalr; zira bu hal, insan cesaretsiz ve uyuuk yapar. Buna mukabil iyi niyetle ve iyilik iin alan insanlarn decei hatalar ykseltici kuvvetleri haizdir. Byle bir hatay itiraf ve kabul ederken insan sklmaz, sevinir. Bu sevin hatay yapt iin deil, onu kefedebildii iindir; zira bu hal onun bir ilerleme adm olmutur. Bir mektep ocuu renmek iin bir ok hatalar yapacaktr. Bir rak hatalar yapacaktr. Bunun gibi bir talimgah olan dnyamzn insanlar da hatalar yapacaklardr. Yeter ki bu hatalar kasten ve kt maksatlarla yaplm olmasn. Ve byle olursa onlar esasen hata kadrosundan kar. u halde tekaml yolunda hata insann hakkdr, onun bu hakkn refetmek suretiyle serbesliine kar yaplacak taarruz zahirde iyi grnse bile, hakikatte zararl olur. Demek akll bir adam kendisinden daha yksek dnen ve duyanlara kar byk bir sayg gsterirken geri realitelerde yayan kk kardelerine de geni bir msamahakarlk duygusu besler. Ve o, bilir ki bu kk kardei ne kadar hatalarda yuvarlanyorsa kendisi de o kadar hatadan kurtulmu deildir.

4 Realite ayrlklar

imdiye kadar sylenen szlerden kan netice her insann dierlerine nazaran azok yksek veya alak bir realiteye sahip bulunmasdr. nsanlar duygu, dnce ve bilgilerinde ne kadar inkiaf ederlerse o kadar yksek realitelere sahibolurlar. Demek insanlarn ykselmeleriyle realitelerinin genilemesi ba baa gider. Denilebilir ki her insana gre ve hatta bir insann muhtelif hayat devrelerine gre eitli realiteler vardr. Evvela stad dinleyelim: << Sizin iin realite olmyan bir ok eyler. sizden yksek ruhlar iin realite olur. Ve daha ileriye doru o kadar derecesi ykselmemi olanlar iin realite olmyan eylerde daha

yksek ruhlar iin realitedir. Mesela sizin realitenizle bizim alemimizin realiteleri arasnda [ 1 ] ok fark vardr. Bu fark ancak buras ile lfet kesbetmi olanlar anlyabilir. Binaenaleyh sizin realiteleriniz haricinde kalan bir ok realiteler vardr. Demin de tekrar ettiim vehile ruh aleminde bile birine nispetle mevcut olann dierine nispetle mevcut olmamas izafi bir realitedir. [ 1 ] Drt buudlu alem

<< Aa derecelerde bulunanlar iin henz realite olmyan eyler yukardakiler iin bir realitedir, aadakiler daha yksek realiteler mevzubahis olduka onlardan haberdar olmazlar. >> u halde realitelerin deimesi tekamln bir zaruretidir. Bu hakikati grmiyen insan tekaml halinde olduunu fark edemez. Bir fikre, bir inana bir telakkiye saplanp kalmak, onlara Mutlak Realite kymeti vermek ancak, henz tecrbeleri noksan olan ruhlarn yapabilecei bir itir. Kemal derecelerinin nihayeti yoktur. Bu sonsuz yollarda tezahr eden realitelerin de nihayetsiz olaca tabiidir. Her ey deiecektir, ve deimelidir. Eer realitelerimiz kolay kolay deimiyorsa kemal yolunda olduka yava yrdmze inanabiliriz. Bir insann hayatnda tabiatiyle ve zaruri olarak deien realitelerden evvelce bahsetmitik [ 1 ] Kar karya iki adam tasavvur ediniz, bunlardan biri gzndeki bilmedii bir arza yznden evvelce kendisince malum sar renkleri mesela mavi ve mavi renkleri de sar grmee balasn. Bunlara sar renkli bir kadn rengini sorduumuz zaman normal adam onun sar olduunu, arzal adam ise mavi olduunu iddia etmee balyacaktr. Sizin gznz bunlardan hangisinin grme artlarna uygun ise siz de onun tarafn iltizam edeceksiniz. Fakat eer sizinkinde de bir arza varsa ve siz de onu bambaka bir renkte, mesela krmz renkte gryorsanz o zaman aranzda kyamet kopacak demektir. Burada bittabi herkes kendi grn mdafaa edecek ve dierleri galat ruyet sahibi olmakla itham edecektir. nk burada herkes duygusunun taalluk ettiini mevcudiyete inanmakla, kendince hakldr. Bu, bir komedyadr, fakat zannediyor musunuz ki hayattaki btn kavgalarn sebebi olan ayr gr ve dnler bundan daha az komiktir? Renk gibi elle tutulur en maddi hadiselerde bile mmkn olabilen bu gr ve kavray farklar, bizim idrak sahalarmzdan gittike uzaklaan yksek ruhi ve maddi haller karsnda nasl kendini gstermiyebilir? O halde kimin Mutlak Realiteden bahsetmee hakk vardr? te bu hakszl grebilen bir insan, devaml ve sonsuz bir aratrma mecburiyetini ve << intihai bilgi >> efsanesinden uzaklamak zaruretini kabul eder. Mutlak Realiteye inanmak, beerin en byk felaketi olmutur. Geri Mutlak Realiteden bahsetmi olmak ithamn biroklar red eder ve bunu kabul etmez grnr, fakat hakikatte pek ok kimseler, realitelerinin deiebileceini akllarna dahi getirmee tahamml edemezler. te bu tezat bile, bal bana bu hareketteki basiretsizlii gstermee kafi gelir.

Bir realiteye saplanp kalmak, ne bahasna olursa olsun ondan vazgememek byk bir beladr, insan ruhunu kemiren musibetlerin en bydr. Bu belann, bu musibetin yapaca ilk byk fenalk tekamln zarureti olan, btn insanlar arasndaki mull segivi dmanla evirmek ve kini, nahveti ve hodbinlii krklemektir. Dikkatli olanlar grmlerdir ki beeriyetin bana ne zaman byk ve kk bir felaket gelmi ise insanlarn bir takm nispi ve hatalarla dolu realitelerini bir ideal haline sokmalar buna sebeb olmutur. Esasen geri varlklarla dolmu dnyamzn geri realitelerine bir de Mutlak kymetler izafe edilerek taplrsa dnya bir cehennem olmaktan kertulamaz. Bunun neticesi ruhi tekamln yavalamas ve strabn artmas olacaktr; zira bu iki ey ba baa gider. Dini, ilimi, felsefi itimai ve emsali bahislerde bu yzden doan taassubun fena neticelerine her gn rasgeliyoruz. Bir gn bir peygamber kar; baz realitelerden bahseder, bu zatn talimat phesiz o zaman iin geri olan muhitine nispetle ykseltici ve retici kymetleri haizdir. Netekim onun iradat iini grr ve bir ok insanlar karanlktan biraz daha kurtarabilir. Demek her realitenin douu gibi onun da douunun insanlk iin faydal ve ykseltici illetleri vardr. Yalnz unutulan veya anlalamayan nokta, bunun da her realite gibi Mutlak olmad ve devresini bitirdikten sonra yerini daha yksek bir realiteye brakmas lazm geldiidir. Fakat buradaki deimeler tedrici ve daima mterakki bir tarzda vukua gelecektir. te bu hakikatin anlalamamas yznden bu dinin temin ettii faydalar zamanla ortadan kalkar, onun yerine gzleri kapal taassup sahiplerinin kavgalar ve bu kavgalarn zararl neticeleri kaim olur. Bu, bizim iddiamz deildir, tarihin szdr. Dier birgn, akademik ilim krssnden bir ses duyarsnz; bu ses herhangi bir bahis zerinde Mutlak hkmlerden bahseder. Eer o ses sahibinin fikir temposuna dikkat edersiniz kendisinde kainatn sanki en son hakikat dnyasnda domu olduunu zannedenlere mahsus bir tavr grrsnz. Bu ses bir << Ekol >> kurar. Bu ekoln asrlarca hkm sren akirtleri birbirini takibeder. Btn bu akirtler phesiz bir realitenin peinde komaktadrlar. Ve bu da tekamln bir icabdr. Fakat eer bu ekoln salikleri gnn birinde bu realitelerinin deimee mahkum bulunduunu ve ancak daha yksek bir realiteye basamak tekil ettiini bilmi olsalard dnyada tekaml ne kadar ok sratli olurdu!.. Maalesef byle olmaz; netekim o realite btn realiteler gibi dnyada devresini ikmal eder ve gnn birinde onun yetitirdii ilim ruhu eskimeye baler; daha yksek ilmi realitelere kabiliyetli ruhlar hazrlar. Fkat ekol taassubu yerinde saymakta devam eder. Asrlardanberi devam eden bir kanaatin deimez hakikatleri ihtiva ettiine dair olan kr bir iman eskimi kafalarda mhl olarak durur. Vaktiyle zamannn ok gzel ilmi realitelerini ifade eden bu ekoln esaslar, artk btn bu kymetlerinden kendisini tecrideden domatik ve klasik bir ehre iinde srtmaa balar. Binlerce talebe hocalarnn sznden baka trl dnmei gnah sayar, hocalar ise kara kapl kitaplarndan ayrlamaz olur. Fakat bu srada gzel kainatn harikulade laboratuvarlarnda tabiat hadiseleri namtenahi ebedi ykseliinde mutat sessizlii ve skuneti ile, asla geri dnmemek zere ilerlemesine devam eder. te bu hali sezen baz ruhlar, bu taassup erevesini krarlar ve yeni realitelerin ncleri halinde, yeni bir ekol kurarlar. Fakat, bir taassup enberinin krlmas zorluu iinde kurulan bu ekol de az ok bir zaman sonra domatik ehresini srttrmakta gecikmez.

Takriben 1935 senelerinde bir profesrn niversitede talebesine ders verirken, yirmi senedenberi mdafaa ettii bir nazariyesinin yanl olduunu anlad iin muarzlarnn fikirlerini kabul eden ve kendi iddialarndan vazgeen baka bir alim hakkndaki szlerini burada tekrarlarsam ilimdeki taassubun gzel bir misalini vermi olurum: Bu profesr diyor ki; << F nazariyesini yirmi sene hararetle mdafaa etmitir. O, bu mdafaasnda samimi idi. Fakat yirmi sene sonra malup oldu ve muarzlarnn fikrini kabul etti. Bu hal ciddi bir alime yakmaz. Yirmi senelik bir zaman, ilim hayatnn yars demektir. Bazen de bir ilim hayat demektir. Bir alimin btn hayatnca baland, mdafaa ettii bir fikri ykmas ilimde bir intihar saylr, bunu yapmaktansa lmek daha iyidir!.. >> Bu hocann szlerine itirak etmekte mazurum. Metafizikte de bundan daha aa olmyan taassupkar hareketlere olduka sk rasgelinir: Mesela birgn bir ses duyarsnz; bu ses yle barr: Kainatta maddeden gayr bir ey olamaz! Her ey bizim hasselerimiz tarafndan kabul edilen maddelerle onlarn hususiyetlerinden ( attributs ) ibarettir. Binaenaleyh insanda maddeden baka bir varln mevcudiyeti dnlemez. O, kendisini tekil eden maddelerin deimesiyle dnen ve duyan varln ebediyen kaybeder. Allah, ruh gibi varlklar mcerret tasavvurlardan ibarettir, v.s Bu sesin madde hakknda syledii szler hi phesiz bir realitedir. Ve bu realite bir vakitler fikir aleminin mahrum kald maddi bilgi noksanln tamamlamak iin ruhlar kamlam ve onlarn dncelerini ataletten kurtararak tekaml kanununa hizmet etmitir. Fakat bu hikayelerle kurulan materyalist ekol salikleri, inanm olduklar ademcilie Mutlak Realite kymetini verdikleri andan itibaren bu fikirler beeriyetin manevi bnyesini eritip darmadank edecek bir zehir kudretiyle ortala yaylmaa balamtr. O zaman bu ekol salikleri realitelerinin daha yksek maddi bilgilere basamak olduunu tamamiyle unuttular ve domatik bir taassup iinde boulup kaldlar. phesiz, madde, dnyamzn ve hatta kainatmzn esasdr. Ve bizim iin namtenahidir, kabili ihata deildir. Biz maddesiz hibir surette dnemeyiz ve hibir eyi idrak edemeyiz. Gerek madde ve buut hakknda sylediimiz szler, gerek imdiye kadar maddeye her hasusta verdiimiz kymetler, maddeyi mull manada dnmek ve ademci olmamak artiyle, bizim de ne kadar ileride bir materyalist olduumuzu gsterir. Bu bakmdan materyalistler hakldr; fakat yalnz bu bakmdan!... Zira evvela madde, ademci materyalistlerin dnd gibi kaba hislerimiz tarafndan tahdit edilmi olan basit birka haldeki maddeden ibaret deildir, ikincisi, maddenin sonu ve ondan sonras hakkndaki son sz sylemek bizler iin mmkn olmaz, ncs metapsiik baz kuvvetlerle fiziko-imik maddi hususiyetler arasnda mterek noktalarn bulunduunu - materyalistlerin ifadesinde olduu gibi - mutlak bir hkmle iddia etmee hak verdirecek ortada hibir ilmi delil yoktur. Halbuki ilmilemi btm metapsiik hadiseler bunun aksini gstermektedir. Bylece, materyalistlerin yapt gibi, srf hissi ve keyfi hkmlerle Mutlak Realite binasnn kurulabileceinden bahsedilebilir mi?.. Eer buna ramen insanlar ademci bir materyalist gre bal bulusuyorsa bu, yalnz bir taassubun neticesi olabilir. Beeriyetin bana bir bela halinde ken taassubun karanlk misallerini oaltmaa lzum grmyorum. Engizisyon ikenceleri, din ve hele son zamanlarda rklk urunda yaplan

boumalar ve cinayetler zerinde durarak okuyucularmn ruhunu ar kasvet bulutlariyle rtmek istemiyorum. limde, sanatta, fikir ve duygu hayatnda ortal karartan, sahalar daraltan, ruhlar kskvrak balyarak, onlarn btn serbes tekaml hareketlerine mani olan ey taassubolmutur. Taassuba bilgisizliin, grgszln, bir kelime ile, ruh geriliinin bir nianesi halinde bakabiliriz. Bundan insan kurtaracak bir tek yol vardr, o da hibir bilginin, hibir dncenin ve hibir inann Mutlak olmadn ve btn bunlarn zamanla deimek ve daha yksek bilgilere, dncelere, inanlara yerlerini terk etmek zaruretinde bulunduunu anlamann aresini aratrmaktr ki bu da ruhun tekaml ile olur. Yalnz kitaba, yalnz hocaya krkrne balanmak tekamln yolu deildir. Eer kemal bu kadarck bir ile elde edilmi olsayd ne kadar kolay olurdu!.. nsan ruhunun ilerlemesinde gsterecei cehdin lzum ve zaruretinden kitabmzda ok bahsedildi ve bahsedilecek de Bu cehdin gsterilmesine imkan hazrlyan saha, tabiat ve onun iindeki tecrbelerdir. Bu da tam serbesliini kullanarak ruhun muhtelif tabiat hadiseleri iinde yaamasiyle tahakkuk eder. nsan burada kendi iradesiyle ve kendi cehdiyle de kalka yryecek ve ilerliyecektir. Gene tekrar ediyoruz: vicdan hrriyetinin bulunmad yerde itila yoktur ve taassupla vicdan hrriyeti asla badaamaz! Burada bir oklarnn dnd gibi klasik balardan kurtulup serbes bir fikir ve tecrbe hayatna atlnca, insann ba bo bir halde hayal ve hata alemlerinde umaa balyarak kendini kaybedeceinden korkmak hatalarn en byne dmek olur! unu asla hatrdan karmamak lazmdr ki - eer bir tehlike melhuz ise - byk bir iyi niyetle ve ykselmek, tabiatta faydal bir unsur olmak maksad ile tabiatn nihayetsiz gzelliklerini, ibretli hadiselerini temaaya koyulmu bir ruhun urayaca muhakkak olan hatal yollar; tozlu bir kitaba, gemi realitelere bal rmceklenmi beyinli mteassp bir hocann donmu ve modas gemi telakkilerine taassupla balanp atalete den ve btn vicdan hrriyetini kaybetmi olan kimselerin iinde uyuup kaldklar hatal yollar kadar tehlikeli deildir.

5 Tarif ettiimiz realite karsnda realizma ve idealizma meselesi

Buraya gelince karmza yeni bir mevzuu kyor; realiteyi bu kadar geni bir manada kabul ettikten sonra, acaba filezoflarn imdiye kadar anlatm olduklar idealizmay aynen kabul etmemiz mmkn olur mu? Malumdur ki bir ksm filezoflar insan tasavvurat dnda eyaya hakiki bir kymet verirler. Bunlarca eyay hariciye tasavvuratla uydurulmu eyler olmayp hakikatte mevcut olan eylerdir. Yani insan dncesi ve tasavvurat olmasayd eyay hariciye gene mevcut olacakt, ite ksaca hlasa ettiim bu fikre salik filezoflarn mesleine realizma denir. Halbuki bunlarn yannda dierleri de vardr ki bunlar asl kymeti alemi haricide deil tasavvuratta ararlar. Bunlara gre alemi haricide mevcut olan eylerin hakikat olup olmad mehuldr. Onlara hakikattr dedirten, bizim tasavvuratmzdr. Bunlar da idealizma mesleine salik kimselerdir. Sanatta, sosyolojide, ontolojide ayn dncenin muhtelif tarzda ifade edilmi ekillerini grrz. Realite ve imajinasyon hakkndaki szlerimiz gzden geirildikten sonra realizma ve idealizmadan bizim baka trl bir mana karmamzn icap ettii takdir olunacaktr. Filezoflarn, yukardaki gibi tasnife uryan, fikirlerinden u veya bu taraf iltizam edebilmek iin bir noktann iyice tenvir edilmi olmas lazm gelir: nsan ruhu olmasayd

realite bahis mevzuu olur muydu, madde kainat mevcut olmasayd insan ruhu iin realite mevcut olur mu idi? Realite, maddi kainattan ve o kainat dolduran hadiselerden domutur; ve bunu da douran, insan ruhudur. u halde insan ruhunda d alemden tamamiyle mcerret bir realite bahis mevzuu olamyaca gibi, ruh tarafndan duyulmams ve inanlmam, maddi kainatta mcerret bir realite de ylece bahis mevzuu olamaz. Farzmuhal olarak hibir ruh varlnn mevcut olmad bir kainat tasavvur ediniz; burada realite nerdedir ve kime nispetledir? Keza bunun gibi btn maddi mefhumdan tecerrt etmi bir ruh alemi kabul edebilirsek buradaki ruhlarca realitenin ne manas ve kymeti kalr? Fakat biz ne birinci ktaki, ne de ikinci ktaki ihtimali dnp tasavvur edemiyeceimiz ve kabule ayan gremiyeceimiz iin sadece maddesiz ve ruhsuz bir realitenin bahis mevzuu edilemiyeceini sylemekle iktifa etmek zaruretindeyiz. Byle olunca btn tasavvurlar maddi mefhumlara dayanr, hem de sadece buutlu maddi mefhumlara. Zira, yeryznde, gerek vastal, gerek vastasz, maddi mevhumlarla alakal olmyan tasavvurlar mevcut deildir. Burada deiebilen ve uydurulmas mmkn olan tasavvurat ancak ekillere ve tertiplere ait olabilir ki bunlarn reel veya irreel olduklarn tayin edebilmek iin de buutlu kainatn birok yksek realitelerini idrak etmi olmak lazmgelir. Bu cesareti kendinde grecek bahtiyar adam kimdir? Ben kanatlanarak uan bir insan tasavvur ediyorum, bu hareket, sanatta, kabul edilen klasik inana gre, idealizmadr. Fakat acaba?.. Bu acabay hatr iin sylyorum. Zira hakikatte adam kifayetinde bir ruhun umas u duvarda asll saat rakkasnn hareketi kadar realitedir, fakat bu realite imdilik bana gre. Yarn da inanmyanlara gre olabilir. O halde uan bir adamn, tasvir edilmesi benim telakkime gre, sanatta realizma mdr, idealizma mdr? Eer siz kendi telakkinizi esas tutarak buna idealizma derseniz bana hakszlk etmi olursunuz, netekim benim gibi dier biri daha kp da kendi bilgisini klasik realizma ve idealizma mefhumlarna uydurmaa alarak, bu harekete realizma derse o da size kar hakszlk yapm olur. O halde burada hem sizi hem de beni ayn mevzu hakkndaki zt hkmlerimizde hakl veya haksz karan amil nedir? te ben bu amili realizma ve idealizma hakknda yaplm tariflerin veya bu manada anlalan realizma ve idealizma mefhumlarnn pek fazla indi bir dnceye dayanm olmasnda buluyorum. Keza bu gn her hangi bir mevzu zerinde ortada mevcut bulunan dnce ve telakkiye aykr bir realiteden bahseden birini idealist olarak kabul etmek iin elimizdeki kriteryom nedir? Mesela fikir ve i hayatnda << ben realistim >> diyen bir adam bu sz ile neyi kasdetmektedir?

Eer bu ifadenin manas, ruhunda yaatt realiteden baka bir realiteyi tanmamak ise buna biz tam manasiyle bir realizma diyemeyiz, bu nihayet bir taassubolur ve byle bir insan, kendi realitesinin dndaki realiteleri bo birer tasavvurdan ibaret eyler kabul etmekte ne kadar hakl ise baka bir realite iinde duyan ve dnen dier bir insan da onun realitesini realite d addetmekte ayn sebeplerden dolay o kadar hakl olmak icap eder, deil mi? Netekim bugn insanlarn binlerce kilometrelik yksek semalarda umas bir realitedir. Amerikadaki bir insan sesinin ve hatta nefes alp vermesinin Avrupada bulunan bir evin iindekiler tarafndan iitilmesi de bir realitedir. Ve bu gn bu hadiselerden bahseden bir insana biz realist diyoruz. Fakat acaba ayn insan hadiselerden 1000 sene, hatta 100 sene evvel bahsetmi olsayd kabul edilen tarife gre ona gene realist diyebilir miydik? Hayr. O zamanki insanlarn bu adama idealist demeleri lazm gelirdi, zira o zamann telakkisine gre bu adamn bahsettii eyler realite olmayp tasavvuri eylerden ibaret addedilirdi. Bu gn ben bu kitabmda eski telakkilerin ouna uymyan baz eyler yazm oldum. Cari telakkilere uymuyor diye ben bu kitaptaki fikirleri ortaya atmakla idealist mi oldum? Eer byle dnenler varsa onlara syleyebilirim ki benim mdafaa eitiim mevzu, kendilerinin inandklar her hangi bir mevzudan daha fazla bir realitedir. Bu bakmdan ben, klasik manada bir idealist deilim. Fakat bir idealistim. O halde benim idealizmadan anladm mana bakadr; realizmadan anladm mana da bakadr. Kainatn hadiselerini sonsuz, ruh tahayyln hudutsuz ve realiteleri de saysz addeden bir insan, bu gnk telakkiye gre bir realist veya idealist olabilir mi? Realist diyor ki: Ben realitelerim dndaki rivayetlere kulak asmam. Onlar uydurma birer tasavvurdan ibaret eylerdir. dealizmay ciddi bir bilgi ve inkiaf yolu kabul edemem. Binaenaleyh ben, kendi realitelerimin erevesi iinde ykselmek istiyorum. Ve bu realitelerin dnda hakikatlerin mevcut olabileceine ve onlarn bana saadet getireceine inanmyorum. Byle dnen bir realist, Mutlak Realiteye inanyor ve o realitenin de kendi realitesi olduunu zannediyor. Byle bir kanaatin ne kadar byk bir gaflet eseri olduunu yukarki bentlerde mnakaa ettik. Tekrar oraya dnmiyeceiz. dealist de diyor ki: Ben kabma samyorum; etrafmda olup biten eylerin hi biri beni tatmin edemiyor. Her ey samadr. Bu gn itibarda olan btn reel hadiseler manaszdr. Asl kymetler benim kafamda ve kalbimdedir. Ben ne dnr ne duyarsam ona taparm. Bu idealiste soruyoruz: Sen dnce ve duygu unsurlarn nerden alyorsun? Eer sen kafann ve kalbinin dndaki kymetleri tanmyorsan o kymetler iinde bir kymet olan senin varlnn ve varlnla kaim dnce ve duygularnn ne kymeti kalr?...

Burada ben, nihayetsiz buutlar iinde yaylan ve her biri bir realite olan madde alemlerinin tekil ettii byk kainattan bahsetmiyorum; sadace bu kainat iinde mahdut ve kk bir varlk gsteren bize gre muazzam, buutlu alemimizin telakkileri ve maddi realiteleri bile ortadan kalknca ne dnce, ne de tasavvur diye meydanda bir ey kalmaz. Zira btn bu dnce ve tasavvurlar o realitelerden domutur ve onlarla kaimdir. Demek yukarki manalara gre ne idealist ne de realist grler, bizi selamet diyarna gtremiyor. O halde biz neyiz? Neo- ispiritalist gr ile, eer mutlaka birbirinden ayrlmas lazm geliyorsa, realizma ve idealizma u manalarda kullanlabilir: Realizma, iinde yaad realiteyi gaye ittihaz edinen ve btn inkilaplar ancak o gaye yolunda aryan bir dnce tarzdr. dealizma ise, bir realitenin byk bir gaye urunda, daha yksek dier bir realiteye vasta olduunu kabul eden ve hibir realitenin gaye olmyacan idrak etmi bulunan bir dnce tarzdr. te bizim realizma ve idealizmadan anlyabileceimiz en ak mana budur. Bu dnceye gre realist, tekaml yolunda yrrken; gzlerini, bir daire iinde mahpus admlarndan ayramyan ve daima yerinde sayan; dealist ise gzlerini admlaryile iyi takibederken bir daha geri dnmemek zere mtemadiyen parlak, yksek yeni tekaml merhalelerine varan insandr. Ben kitabm yazarken belki bu manada bir idealist oldum. Fakat her attgm adm, hi olmazsa benim iin bir realitenin ifadesi oldu. Demek dikenleriyle, uurumlariyle geilmesi g, fakat yukar doru mteccih dz istikametteki yollarda, bir ok maddi ve manevi aclar elemler ve inkisarlar iinde hi durmadan ilerliyen admlarm, her hangi bir realistin olduu yerde sayan ayaklarnn zincirlenmi bulunduu sahalara basarak yoluna devam etti. u halde ben, bu manada bir idealistim, nasl ki gene bu manaya gre, tekaml seven bir insan, gnden gne daha yksek, daha grgl ve tecrbeli bir varlk haline girmek iin cehit gstermek kararnda bulunan bir varlk ta bir idealisttir. Tekrar ediyoruz: Mutlak Realite insanlar iin bahis mevzuu deildir. Buna inanmadka tekamle hz vermek mmkn olmaz. Ve insan erge taassup belasnn penesine der. Bu belann douraca felaketlerden kurtulmann yolu, her realitenin kendinden daha mull dier bir realiteyi hazrlayc bir basamak olduunu kabul etmek ve her realitenin hata ihtimali daima mevcut olabileceini dnerek, hibir realiteyi bir mabut haline getirmemek ve nihayet efal ve harekatn bu anlay zihniyetine gre dzenlemektir. Bunu becerebilen bir idealist ayn zamanda, merhaleden merhaleye ykselen iyi bir realist saylabilir.

TESADF 1 Tesadf nedir?

Eski bir niversite profesr bana, bandan geen u hikayeyi anlatmt: Kendisi bir tarihte laboratuvar iin devlet hesabna baz mbayaatta bulunmak zere Viyanaya gitmi. Gazinolardan birinin nnde bir koltua kurulmu, kahvesini imi ve garsonla hesabn grerek dar km. Tramvayda giderken czdann yoklam, fakat ekserisi kendisine ait olmayan klliyetlice bir paray muhtevi czdannn yerinde olmadn grm. Devlete ait birka bin lirann byle yok oluvermesi, maddi bir felaketten ziyade manevi rezaleti mucibolacan dnerek akl bandan gitmi. Deli gibi tramvaydan atlayp koa koa tekrar gazinoya gelmi, garsonu arm. Oturduu koltuu, yeri, masann stn, altn velhasl czdannn dmesi melhuz olan her yeri aramlar. Czdan bulunmam. Nihayet gazinocular parann orada kaybolmadn, olsa bile birisinin eline geip gtrlmesi muhtemel bulunduunu sylemiler bu suretle midi bsbtn kesilen profesr yldrmla vurulmu gibi ayakta duramaz olmu ve evvelce oturmu bulunduu koltua takatsizce kvermi. Fakat bu hadisenin dourduu skntdan, dkmekte olduu terini silmek zere pantolonunun arka cebindeki mendilini kartmak iin elini arkasna gtrm, naslsa eli cebine gidecei yerde dar kaym ve koltuun i kenarna skp kalm olan ve profesr oturunca ucu meydana kan czdana demi, bu suretle kaybolan parasn tam olarak bulmu. Bu hikayede, profesrn czdann bulmasna yaryacak ekilde sralanan hadiseler acaba rasgele olmu eyler midir? Profesrn vaka yerinden daha ziyade uzaklamadan czdann yoklamas, tekrar gazinoya gelinceye kadar kimsenin gelip mahut koltua oturmam olmas, czdannn koltua dmesi, koltuun kenarna skmas, grnmez bir halde kalmas, profesrn ayn koltua oturmak ihtiyacn duymas, o srada terlemesi, terini silmek iin elini arka cebine ktrrken elinin kaymas ve nihayet tam czdannn bulunduu hizaya elinin uzanmas rasgele mi sralanmlardr ?.. Rasgele ne demektir ?.. Bizim bu tabirden anladmz ey, hibir maksada matuf olmadan ve evvelce tasarlanmadan hadiselerin birbiriyle karlamasdr. Tesadfte uurlu bir tezahr aranmaz. Yukarda verdiimiz misaldeki sekiz on hadisenin birbirine balanmak zere sralanmas, milyarlarca imkanlardan bir tanesidir !. Ve bu milyarlarca imkanlardan ancak bu bir tanesidir ki profesre parasn buldurtmutur. Acaba bu saysz imkanlardan bu bahsettiimiz karlamalar rasgele vukua geldii iin mi profesr parasn bulmutur, yoksa parasn ona buldurtmak iin mi bu milyarlarca imkanlardan en msaidi intihabedilmitir? Bu ikinci ihtimali kabul etmek daha ok yerinde olur zannndayz. L. Denisnin gzel bir tebihini burada tekrarlayacam: Avucunuza bir sr harf alp onlar yere serpsek acaba muntazam bir cmle meydana kar m? Veyahut daha dorusu bu ekilde hareket etmekle istediimiz fikri ihtiva eden her hangi bir cmleyi meydana getirebilir miyiz? Tesadfle byle bir eyin vukubulmas milyarda bir ihtimalden daha uzak olsa gerektir.

Halbuki bizzat kendisinin tesadfle izah etmek istedii profesrmzn bandan geen bu hadiseye benzer << tesadfler >> nadir deildir ve hatta pek oktur. O halde tesadf nedir? Hadiselerin arkasnda gizli duran illetleri inkar etmek iin hibir bilgiye ve esasa dayanmakszn kullandmz bu kelime neye delalet eder? Tesadfn en iyi tarifini stat veriyor: << Tesadf, hadiselerin umulmadk bir zamanda vukuudur. Ummak veya ummamak insanlarn havvasndandr. Binaenaleyh tesadf tarif ederken insanlk nazar itibarda tutulmaldr. >> Bu szler ok ey ifade ediyor. nsanlar btn hadisatn hangi amiller altnda ve hangi maksatlara matuf olarak cereyan ettiini bilmezler. Bu bilgisizlik, hadiselerin husul hakknda onlarn hibir tahminde bulunmalarna imkan brakmaz. Binaenaleyh bu hadiselerin husul insanlara gre umulmadk bir zamanda umulmadk bir tarzda vukua gelebilir. Fakat acaba insanlar iin byle olan hal hakikatte de byle midir ?.. Daha dorusu tabiattaki btn hadiseler evvelden tasarlanmam ve neticeleri taayyn etmemi hareketlerin rastgele arpmalarndan m ibarettir ?.. 2 Tabiatta tesadf var mdr?

Tabiatta nispeten iyi tetkik edebildiimiz hadiseler arasnda illet - netice prensibini gsteren muntazam rabtalarn bulunduu malumdur. Hadiseler arasndaki bu mnasebetler ve balar katidir. Fakat, bilgimizin nihai hudutlarna yaklatka bu hadiseler zincirini kuran halkalarn arasndaki balar bize gre yava yava gevemeye balar. Ve nihayet bsbtn zlr. O zaman biz, karanlk bir sahada bu halkalarn teker teker parladn grrz. Fakat bilgimizi tekil eden nur, o sahay aydnlattka bu mcerret gibi grnen halkalarn arasnda, evvelce varlndan phe bile etmediimiz sk birtakm balarn da parlamaa baladn grmekte gecikmeyiz. Tabiatla her hareketin kemal haline doru yrmesi, milyarlar ve milyarlarca deimelerden daima gzel, daima yksek ve daima maksatl neticelerin domas, bir tek kelime ile tabiatta ne yaptn bilen ve istedii gibi yapabilen uurlu messiriyetlerin tezahrlerinin grnmesi bizi orada cereyan eden btn hadiselerin evvelden tasarlanm ve dnlerek muayyen maksatlar urunda yaplm eyler olduuna inanmaa zaruri olarak sevkediyor. Ve biz bu zarureti ancak fikir ve duygularmzn inkiaf nispetinde anlyabiliyoruz. << Tabiatta meur kuvvetler yoktur, btn hadiseler rasgele arpmalardan domutur >> diyebilmek iin her eyden evvel tabiatta eserlerini grdmz deimez kanunlar inkar etmemiz lazmgelir. Bunu nasl inkar edebiliriz ?.. Eer tabiat kanunlarn ve onlarn nizam zere olan maddeler zerindeki tecellileri inkar edersek hereyden evvel btn ilim kaplarmz kapatmamz lazmgelir. Zira, ilim tabiattaki mnasebetler kanunu zerine messesdir. Bu hakikat reddettiimiz anda imdiye kadar toplam olduumuz btn bilgilerin bir hayalden ibaret olduunu ilan etmi oluruz.

Etrafmzda her eyin muntazam kanunlar altnda cereyan etmesi, illetler hakkndaki nfuzu nazarmz arttka tesadfi grnen hadiselerin azalmas bize bu hadiselerin mselsel bir surette birbirini takibettii ve tabiatta tesadfn yeri olmad fikrini telkin eder. Biz, mspet ilim sahasnda mnasebetler kanunundan azade hibir hakikat tanmyoruz; birok mnasebetleri de yeni yeni renmemiz, bilmediimiz birok mnasebetlerin mecudiyetini gsteriyor. u halde baz hadiselerin hibir mnasebet kaydna tabi olmadn neye nazaran iddia edebiliriz? stadn aaki tebliat bu hususta bizi aydnlatr. << Hadiselerin tabiat kanunlarna gre [ 1 ] umulmadk tecellisi mevzubahis olamaz. Kevni hadiselerde tesadfn rol yoktur. Herey gayet muntazam kanunlarn neticesidir. Tesadf yalnz insanlar nazarndadr. >> u halde tabiatta herey illiyet prensibi ile birbirlerine balanm bulunmaktadr. Tabiat kanunlar ahkamnca her hangi bir hadiseyi douran dier bir hadise, gene ayn kanunlar altnda baka bir hadiseden domutur. Tabiatta tek bana olup biten bir hadisenin mevcut olabileceini bugnk terbiyemiz kabul etmee msait deildir. lliyet prensibi tekamln ve belki de kainatn en temelli ve manal bir tezahr olarak kalacaktr. lerlemek isteyen her insann bu kanununa inanmas ve onun etrafnda aratrmalar yapmaa almas lazmdr. Kainatta << niin >> i olmyan hadiselerin mevcudiyetine inananlar henz yalar kafi derecede ilerlememi olandr. [ 1 ] nsanlara gre deil ! ( mellif ) Maddi kainatta hibir eyin yoktan var olmadn her eyin baka eylerden teekkl ettiini ve baka eyleri tekile vasta olduunu bugnk ilim alemi sezip dururken, hadiselerdeki teselsl ve rabtalar inkar etmek mnasebetsiz bir i olur. Her hareket bir hadisedir. ( A ) hareketi ( B ) hareketini husule getirmek iin olmutur. ( B ) hareketi ise ( A ) hareketinden tr hasl olmutur. te ne yaparsak yapalm buradaki << iin >> ile << tr >> kelimelerinin ifade ettii manalar deitiremeyiz. Ve bunlardan birincisi illeti, ikincisi de neticeyi tayin eder. Bir tek hadise hakknda kabul etmek zorunda kaldmz bu muta btn hadiselerde caridir. Zira bir hadise hakknda mevcudolan bu zaruretin dier bir hadise hakknda gayrvarit olduunu gsterecek, isbat edecek elimizde hibir ilmi delil yoktur.

3 nsan bilgisi ve duygusu ile tesadfi grnen hadiselerin mnasebeti

Bir tek halka bir zincir deildir. nsann zinciri kabul etmesi iin birok halkann birlemi olduunu grmesi ve bilmesi lazmdr. Hadisat hakknda da vaziyet aynen byledir. Tabiatta tesadfn yeri olmadn, hereyin muntazam ve mselsel kanunlar dahilinde, illiyet prensibine uygun olarak cereyan ettiini tam manasiyle duyup anlyabilmek iin kainatn btn illetleri hakknda vukuf sahibi olmak, yani btn hakikatlere ( verites ) ermi bulunmak icabeder. Bu derecelere ykselmi bir ruh mertebesi, olsa olsa bizim ideal grdmz fakat

mahiyetini anlyabilmekten ok uzak bulunduumuz tekaml ahikalarna varabilmi ruhlar hakknda dnlebilir. Hadiseleri tayin eden kanunlarn oundan hi birimizin haberi yoktur. Yarm yamalak bildiimiz birka fizik kanununu ile canl varlklara ait yeni yeni sezmee baladmz mphem baz kaideler, kainatn hudutsuz sahalarndaki binihaye tabiat kanunlarnn duygularmza arpan bir iki serpintisinden baka bir ey deildir. Fakat, u dar dnyamzn icaplarn tecavz edemiyen baz maddi keiflerde bulunmamza yarad iin, bu kk bilgimize, byk bir gaflet eseri olarak biz, bizi manasz bir iddiakarla srkliyecek kadar fazla kymetler vermekteyiz. Btn hadiselerin illetlerini bilmiyoruz. Bir misal verelim: iddetli ruzgarl bir havada, bir atnn altndan gemekte olan bir adam tasavvur ediniz. Onun o saatte oradan geeceini bilen ve damda bulunan dier bir dam, geenin kafasn yarmak maksadiyle, kimseye sezdirmeden kocaman bir kiremidi kaldrp onun kafasna atsa ve onu ldrse kiremidi atann niyetlerinden ve oradaki varlndan haberi olmayan dier insanlarn bu hadisede kolayca verecekleri hkm u olacaktr; Ruzgarn iddetiyle damdan bir kiremit dt ve << tesadfen >> oradan gemekte olan zavall bir adamn kafasna << rasgelerek >> onu ldrd! Burada iyice tasarlanm ve belki de birok glklere ve cehitlerle tatbik sahasna konmu planl bir hareket vardr, fakat bu baz mahitler iinde << tesadf >> den baka bir ey deildir. Biz kendi zekamzn imkanlar iinde bile ufak bir bilgi noksanl yznden bu kadar kolaylkla aldanabildikten sonra, aklmzn btn kavray imkanlarn fersah fersah aan ve kainatn yksek uur sahipleri tarafndan husule getirilen nihayetsiz hadiselerin illetlerine nasl aldanmadan nfuz edebiliriz ?... Zahiren tesadfi grnen fakat arkasnda birtakm uurlu maksatlar gizleyen hadiselerin en iyi misalini hipnotizmada grrz. Mesela: A i hipnoz haline koyunuz, kendisine yle bir telkin veriniz: << Pazar gn saat ikide () sokanda () numaral evin kapsnn nnde dolanz, orandan B geecektir. Onun kafasna bir ta atnz. >> Ayn zamanda B i de hipnoz haline koyunuz ve u telkini veriniz: << Pazar gn saat tam ikide () sokandaki () numaral evin nnden geeceksiniz. >> Uyandktan sonra hibir sjenin aklnda bu telkinlere ait hatra kalmaz, fakat, vakti merhunu gelince her iki sje de kendilerine verilmi olan emirleri harfiyen ifa ederler. imdi bu, hadise hakknda A ne dnr? O, mahut yerde dolarken << tesadfen >> B in getiine ve iinde ona bir ta atmak arzusunun doduuna inanr. B de gene << tesadfen >> oradan geerken A tarafndan taarruza uradn zanneder. Btn bu hipnoz ilerinden haberi olmyan bir mahit ise aa yukar ayn eyleri dnr. Ve bunlardan hibiri perdenin arkasnda gizli duran asl amili, yani hipnotizrn maksatl emirlerini nazar itibare alamaz. Ve bu da hadisenin tesadfe balanmasn intaceder. phe etmiyelim ki insan hayatnn her safhasn dolduran hadiseler byle ekseriya bizim mehulmz kalan ve perdelerin arkasnda gizli duran amiller tarafndan, ou bizim tekamlmze ve iyiliimize gre tertiplenmi planl birtakm insiyaklar ve ilcalar yolu husule getirilir. Ve btn bunlar bizim tarafmzdan tesadflere balanr. stadmzn bu fikri

kuvvetle canlandran evvelce yazdm bir tebliini burada da tekrarlyorum: << Btn ahval ve harekatnz sizden bakalarnn ve bilhassa hamilerinizin asardr. >> lletsiz hibir i yoktur, fakat illetlerini bilmediimiz binihaye iler vardr. Ve insanlar tesadf hurafesine inandran amil de ite bu bilgisizliktir.

4 nsan tekaml karsnda tesadfn kymeti

Yerler sland, nk yamur yad. Yamur yad nk bulutlar gkyznde topland. Bulutlar gkyznde topland, nk bulutlarn gkyznde toplanmasn intaceden tabii ve cevvi artlar bir araya geldi. Bu artlar bir araya geldi, nk Bilmiyorum. Acaba bu hadiselerin bir araya toplanmasna ait illetleri benim bilmemekliim, bunlarn mevcut olmadna kafi bir delil tekil eder mi? Ben kimim ki << bilmiyorum >> dediim yerde sonsuz tabiat hadiseleri durmak zorunda kalsn, alemmul illiyet prensibi sfra mncer olsun! Kainat benim ilmim, benim marifetimle mi oldu onlar ben mi yaptm ben mi kurdum ki benim: << Dur ! >> dediim yerde orada ezelden beri cereyan etmekte olan hadiselerin zincirleme ak dursun ve benim bilgim, duygum dndaki btn hadiseler yok olsun! Bu ne sama ve ne budalaca bir iddia olur! Buradaki <<bilmiyorum>> kelimesinin mevzu bulunduu nokta bir cahil ocua, bir kylye, bir mektep talebesine, bir alime, bir hakime gre daha ileride veya geride olabilir. Fakat mesela cahil bir insann bulutlar topland iin yamur yadn bilmemesi, bu yamurun bulutlardan geldii hakikatini ortadan nasl kaldrm olmazsa tpk onun gibi <<alim>> saylan bir insann da bulutlar bir araya toplyan tabii artlarn sebeplerinden bihaber bulunmas o sebeplerin mevcut olmamasn icabettirmez. u halde realitelerin genilemesi, ruhlarn ykselmesi tesadf fikrini daraltr. Bir cahil iin hereyde tesadf vardr. Onun etraf rasgele hadiselerle doludur. Fakat realite sahalarnda ykselmi olan hakim bir insan bilmedii iletilerin de mevcudiyetine kani olabilecek ve kendisince malum illetler kadrosunu nispeten geniletebilecek bir duruma gelmitir. stadn aadaki szleri bu bakmdan bizi tenvir eder: << nsanlara tesadfi grnen eyler, insanlarn maddeye merbutiyet dolaysiyle idrak melekelerinin noksanlndan ileri gelir. Yoksa illetleri de, neticeleri de ihata etmee msait vsat nazarlar olsa ona tesadf demezler. nsanlarn tekaml dereceleriyle, tesadfi hadiselerin azl veya okluu arasnda ok mnasebet vardr. Deminki izahatmdan da anlald zere insanlarn vsat ihatasn oaltan btn inkiaflar tesadfleri azalr. nk artk tesadflerin bir ksmna baka bir nazarla bakarlar. >> Fakat dediimiz gibi insanlarn hibir vakit Mutlak Kemale ermesi bahis mevzuu olmayacana gre hadiselerin Mutlak lletlerine nfuz edebilmeleri de dnlemez. Binaenaleyh insanlarn <<vsat ihatas>> geniledike belki baz hadiselerin n illetleri kendilerince malum olabilir, ve nihayet kevni hadiselerin tesadflerle olmad hakknda kendilerine bir bilgi husule gelebilir. Fakat bu, ancak muhakeme yolu ile mmkn olur. Netekim bu hususta statla aramzda geen bir muhavere bu fikrimize tamamiyle uygun

gelmektedir: << S u halde insanlar ne kadar geri olursa onlar iin tesadf eyler o kadar fazla olur, bilakis ne kadar ilerlerse tesadf mefhumu o kadar manasz ve kymetsiz kalr yle mi? << C Evet. Manasz ve kymetsiz demeyiniz. nk ilerledikten sonra gene ihata edemedii geni ve binihaye sahalar vardr. nsan tekaml durmyaca iin ancak muhakemesiyle: ( yle olmak lazm gelir. ) eklinde dnebilir. Yoksa btn illetlerin neticesini taktir edemez. >> Esasen insann bilgi ve grgsnn artmas ve realite sahasnn genilemesi ile, tesadf anslarnn azalmas ve hadiselerin illetleri hakkndaki vukufun mullenmesi babaa gider ve bunlarn heyeti umumiyesindeki inkiaf, insann kemalini tetviceder. Buna mukabil varlklar tekaml serisinde geriledike bu inkiaflar azalr ve hatta bir mddet sonra kaybolur. Bir hayvan iin illiyet prensibinin bahis mevzuu olmamas yle dursun, tesadfe inanmak dahi onun fehim ve idrak sahasna smayacak kadar geni bir mevzu olur. O kadar ki hayvanlk hayatnda << niin! >> mefhumu yoktur. Hayvan yalnz hadiselerle temasn duyar. Halbuki biraz daha aalara inip nebat hayatna girersek bu kadar basit bir duygunun dahi ortada kalmadn grrz. Onlar iin ne illiyet prensibi, ne tesadf faraziyesi, ne de duygu imkan bahis mevzuu deildir.

5 Hadiselerin oluundaki gaye

Akla daima yle bir sual gelir: Acaba kainatta cereyan eden btn hadiselerin oluundaki gaye nedir? imdiye kadar ileri srm olduumuz fikirler bu sualin tam bir cevabn vermek hususundaki aczimizi gstermee kafi gelir. Yalnz bu gnk malul realitelerimiz iinde u kadar grp syleyebiliriz ki etrafmzda grdmz, btn hadiselerin cereyannda devaml, tedrici ve asla geri dnmiyen bir ilerleme, bir tekaml vardr. Herey iyilie, gzellie doru, daha yksek kudretler iktisabetmek zere ilerliyor. Hayatmz esnasnda vukua gelen hadiseleri ekseriya biz ho grmeyiz ve hatta onlar kendi varlmz iin zararl telakki ederiz. Fakat bu da yukardan beri yazdm gibi illiyet prensibi hakkndaki bilgisizliimizin neticesi, yanl bir telakkiden ibarettir. Netekim evvelce irkin ve zararl grnen ve belki de zahiren felaketimizi mucibolan bir hadisenin sonradan hayrl neticeler dourmasna ok defa ahit olmuuktur. Ben hayatmda hi houma gitmeyen, znt ile karladm birok hadiselerin uzun zaman sonra hakiki selamet ve saadetime yardm edici dier byk hadiseleri hazrlam olduunu grerek evvelce onlara kar isyankar davrandm iin ne kadar zlmmdr ! Herkesin hayatnda en aa bunun birka misali vardr: Birgn en byk bir felaketle karlarsnz, o gn o felaketin sizce hibir manas ve iyi taraf yoktur. Hatta siz onu bir gaddarlk, bir zulm telakki edersiniz. Ve teselli kabul etmez straplar iinde kvranrsnz. Btn isyan hislerimiz kabarr, kainata ve hatta sizce mukaddes tannm varlklara kfredersiniz. Dnyadaki iyilik ve adalet mefhumlarnn bo eylerden ibaret olduunu sylemee balarsnz. Fakat, bu karanlk hkmnzde ne kadar aldanrsnz!.. Sizin bu haliniz, evde kimse yokken be katl bir binann st katndan aa

yuvarlanmasn diye kapal bir odaya hapsedilen kk ve bilgisiz bir ocuun strapl ve isyankar halinden farkszdr. Eer ocuun o sradaki arzu ve temayllerine nfuz ederseniz onun bu halindeki mantkszln, sizinkinden daha ok safiyane ve masumane olmadn anlarsnz. Onun gzyalariyle sizinkiler ayn illetin, yani bilgisizlik ve grgszln neticesidir. Netekim sizde az ok bir zaman sonra straplarnz mucibolan hadiselerin sizi byk tehlikelerden korumaa ve size mesut gnler getirmee sebebolduunu grebilecek bir duruma gelince, evvelki isyanlarnzn ne kadar yersiz olduunu sakinane bir tebessmle hatrlayacak ve filezofa dnmee balyacaksnz. Her ey iyilie, her ey Mutlak Yaratcnn hibir eyle nispet kabul etmiyen, bizim ancak sevgi kelimesiyle ifade edebileceimiz, ilahi Alakasnn cazibesine kaplm olarak ebedi kemal ahikalarna doru ilerlemektedir. Ve bu itilay hazrlayan n safta grebildiimiz kanun da illiyet prensibidir.. Bu kanun kainatn o kadar gzel bir kanunu, ilahi Alakann o kadar adilane ve cazibeli tezahrdr ki insan ona nfuz edebildike ve onun tkenmez manalarn ceste ceste kavryabildike yalnz etrafnda gelip geen hadiseleri anlayp zekasn inkiaf ettirmek gibi kemal yolunun zaruri fakat orak bir kenarnda yrmekle kalmaz, ayn zamanda her an karsna kan binbir trl strabn manalandrd gzellii ve hayatn sonsuz cilvelerini illetleriyle birlikte anlamak ve bundan mtevellit saadetleri doya doya tatmak imkann da elde etmi olur. Ve bylece insan ruhu; yksek, uurlu bir vecit halinde, kendisini yaratan Halika kar duyduu sevgi tufan iinde akp bizce mehul semtlere doru gider. Akil olan bilir ki nasl hadise ile karlarsa karlasn, o hadise uzak veya yakn bir istikbalde kendisine mutlaka bir iyilik getirecektir. Fenalk zannettiimiz her ey gelecek bir iyiliin mjdecisidir. Fenalk hakikatte yoktur. Fakat bu szn manasn bylece kabul edebilecek ka kii bulunur! Ve bunun iindir ki dnyada henz ne kadar strap ne kadar ok gzya ve bu gzyalarn besliyen ne kadar yanl grler ve inanlar vardr !... Ben bilirim ve kabul ederim ki bana fenalk yapmak istiyen bir insan bilmeden iyilik yapmaktadr. Ve o adam ok zavall bir gafildir. Zira eer bana yapt bu << fenalk >> n byk iyilikler getireceini bilecek kadar hakim olsayd bu fenal bana yapamazd. Bu benim bu gne kadar varabildiim en yksek realitemdir. Ve ben bunu ykseltici strabn bal bulunduu illiyet kanunundan rendim. Bana kini, intikam ve gelip geici izafi kymetler ve mefhumlar iin beyhude kavgalar unutturan byk bilgi bu oldu. Acaba btn insanlar byle dnebilselerdi bundan mtevellit telakkilerde belirecek vahdetin bu gn en korkun cehennemden beter olan dnyay ruhlar iin biraz daha sakin, biraz daha mesut bir ke haline koymasna yardm olur mu idi dersiniz ?... Fakat heyhat!... dnyann belki daha ok uzun mddet bir chennem halinde kalmas zaruridir. nk orada o cehennemi hayattan ve onun saysz aclarndan faydalanarak ykselmek ihtiyacnda bulunan bir ok ruhlar vardr. Biz kendi hesabmza dnyayi byle grmekten ne kadar meyus oluyorsak onlar hesabna da bu hali o kadar zaruri gryoruz. Zira bu, illiyet prensibinin deimez ve kymetli bir tezahrdr.

MAJNASYON ( TAHAYYL )

1 majinasyon nasl bir melekedir?

Varlklarn ancak insanlk mertebesinde balyan bu kurucu melekesini stat yle tarif ediyor : << majinasyon, bir eyi ruhta suretlendirmektir. >> Bir eyi ruhta suretlendirmek ile laalettayin zihinde bir eyi suretlendirmek manasna gelen tasavvurat birbirine kartrmamak lazm gelir. Binaenaleyh trkeye << tahayyl >> diye evireceimiz imajinasyonu mtalaa ederken tasavvur halinde kalan zihni ameliyeden baka bir mevzu zerinde bulunduumuzu okuyucularma hatrlatmak isterim. Tasavvur alelade bir dncedir, ve bu bahiste uzun uzadya zikredeceimiz tahayyl melekesinin yksek kymetlerini asla haiz deildir. Bir eyi ruhta suretlendirmek ruhun maddeler zerindeki messiriyetini kullanmas ile babaa gider. Ve ruh, messiriyeti ile bir objeye ekil vermek istedii zaman onu imajinasyon melekesinin yardm ile yapar. O halde, imajinasyon ruhun tetkik edilmee deer, tandmz en yksek melekelerinden biridir. majlar gerek dorudan doruya bir insann ruhunda teekkl etmi olsun, gerek bakalarndan gelmi bulunsun alakalandklar kozmik maddelerden kendilerine uygun kalplar tekil etmi bir halde bulunurlar. u halde imajine edilmi her ey, fizik alemimizdeki kaba tezahratn gstermezden evvel sptil kozmik maddeler aleminde tahakkuk etmi bulunur. Ruhi messiriyetin imajinatif tahakkuklarna ait, elimizde ok misaller ve tecrbelere mstenit deliller vardr. Ruhun messiriyet vasfn mtalaaya az ok yardm olan bu imajinatif tahakkuklara yabanb kalmamak, ciddi aratrclarn ihmal edemeyecei bir i olmaldr. Hepimizin yapabilecei basit bir tecrbe vardr: Elinize bir kalem alnz, ucunu bir kada dayadktan sonra btn varlnz bir ekil, mesela bir daire zerinde toplaynz, o kadar ki o anda sizin iin, ruhunuzda canlandrdnz bu daireden baka bir ey mevcut olmasn. Ruhunuzda kafi derecede bu daireyi canlandrabilmeniz iin bir mddet beklemeniz ve bu suretle kendinizden gemeniz lazmdr. Bunun da sebebi ruhunuzun maddeden, maddi alaiktan azok kurtularak imajinasyon melekesini nispeten daha ok messir olan serbest iradesiyle kullanabilmesini mmkn mertebe temin etmektir. Bu durumu temin edince elinizin hemen kendi kendine harekete getiini ve sanki iradenizin dndaki bir kuvvetle sevk ve idare edildiini grmekte gecikmezsiniz. Eliniz, hatta bazen, dikkatinizin de takibedemiyecei bir sratle bir ok daireler izmee balar. Bu ne demektir ?. Telkindir, diyeceksiniz deil mi? Fakat bununla ne demek istiyorsunuz ?... Sinirleri tahrik eden seyyalelerden evvelce bahsetmitik. Asabi merkezlerde imal edilen bu kuvvetler sinir yollarndan geerek fizyolojinin henz izah edemedii bir tarzda adalelere tesir eder ve onlarn gerilmesini veya gevemesini mucibolur. Bu ince mihanikiyet hareket fonksiyonunu temin eder. Bu hareketlerin maksatl almas ancak bunu tevlit eden kr seyyaleye uurlu bir varln messir olmasiyle mmkn olur. Bu tecrbede ruhunuz bir

daireyi imajine etti. Bu imajinasyon perisprital ihtizazlar yolu ile asabi merkezlerdeki seyyaleye tesir ederek orada daire ekilleri vcude getirdi ve bu daire vibrasyonlarn hamil seyyalenin hakimiyeti altnda bulunan adeleleriniz zaruri olarak, otomatikman, onun ihtizazlarna uydu ve daireleri kolunuza izdirmee balad. Binaenaleyh bu messiriyet serbes iradenizle [ 1 ] hasl olduu iin uur sahanzda deildir ve bu sebepten dolay siz onu yabanc bir kaynaktan geliyormu gibi kabul edersiniz. Halbuki o, sizin z malnz, yani ruhunuzun maldr. Ve tahayyl yolu ile husule gelmi bir otomatizmadr. majinasyon yolu ile ruh, beden iindeki asabi seyyaleler zerinde husule getirdii bu hareketler gibi hareketleri, iradesine uygun bir hedefe doru alakadar bulunduu btn kozmik maddeler zerinde de hasl eder. Netekim metapsiik tecrbelere esas olan btn telestezik ve telekinetik hadiseleri en doru olarak ancak bu yoldan izah edebilriz. Evvelki bahislerde konuulduu gibi, kainatta mutlak hala yoktur. Her yer maddelerle doludur. Bu maddelerin namtenahi seyyaliyet derecelerinde uzanp gitmesi, bir oklarnn bizim idrakimizden uzaklamasn ve bunun neticesinde de idrakimizde bir takm boluklarn hasl olmasn muciboluyor ki hala dediimiz ey ite budur. Hala telakkisi bilgisizlikle mtenasiben artar. Bir cahile gre hava ile dolu bo bir ienin iinde hi bir ey yoktur. Tpk bunun gibi hava zerrelerinin arasndaki mesafelerde de hibir eyin mevcut olmadn zanneden evvelkinden daha az cahiller yok deildir. Fakat << Boluk >> denilen mefhumun vehimden ibaret olduunu kabul edenler bilirler ki bir insann asabi merkezlerinden parmak ularna kadar uzanan sinirlerindeki asabi seyyaleler ruhun imajlarn nasl hamil olabiliyor ve kaba maddeler zerinde tezahrlerini nasl gsterebiliyorsa btn kainat, btn << boluklar >> dolduran kozmik maddeler de ylece imajlar tayarak fezada imajinasyon mahsllerinin objektif kymetlerini neticelendirirler. Bu imajlarn bizim tarafmzdan duyulup duyulmamas, onlar hamil olan maddelerle duygu vastalarmzn alakas derecesine bal bir meseledir. te metapsiik bir sjeyi, bir medyomu hazrlamak demek, onun asabi seyyalelerini, bu kozmik ihtizazlar alabilecek bir hassasiyet derecesine ulatrmak demektir. Bu yaplnca btn kainat dolduran, normal duygularn almad binbir eit varla ait imajlar yakalamak mmkn olur. [ 1 ] Ispatyoma ait iradenizle. majinasyon mahsllerinin objetif birer varlk halinde kymet kazanmalar bir ok tecrbelerle sabit olmu bir hakikattir. Bu tecrbelerden bir iki tanesini, bu hususta fikir verebilmek iin ksaca yazma faydal gryorum. Evvela Dr. Ochorowiezin fotoraf pla ile bu imajlar tesbit etmek iin yapt tecrbeleri hatrlatmak isterim : Dr. Ochorowicz bedir halindeki ay dnmekte olan sjesinden 30-40 sm. uzak bir mesafede fotoraf plaklarn bir mddet tuttuktan sonra onlar develope etmi ve zerlerinde bedir halinde ay resminin hasl olduunu grmtr. Hatta bu imaj plakta o kadar kuvvetli bir iz brakmtr ki pozitif hayalin tesbiti iin klorrl kadn be saat, bromrl kadn ise 80 saniye gne ziyasna maruz braklmas lazm gelmitir. Bu tecrbe ile elde edilmi fotoraf iktibas ettim. Bu resim imajine edilmi, uydurulmu, fakat kozmik maddeler arasnda tahakkuk zemini bulmu bir imajdr ( ekil 1 ). Bu tecrbe aka gsteriyor ki sjenin ruhunda mevcut imajlar kimyevi bir taaml vcude getirebilecek kadar maddeler zerinde messir olmakta ve onlara iradi ekillere uygun kymetler verdirmektedir.

ekil 1 majiner bedir halindeki ay ( 53 )

Dier bir tecrbe de yle yaplmtr: Sje hipnoz haline konduktan sonra, kendisine siyaha boyanm bir disk gsterilmi ve bunun bir kenarnda bir imajn, mesela bir msellesin mevcudolduu telkin edilmitir. Sje bu hayali ekli orada grmee balynca disk kaldrlm ve arkasna, sjenin hayali grd yerin hizasna kimsenin fark edemiyecei gizli bir iaret yapldktan sonra, kendisinden hibir surette tefriki mmkn olmyan dier 15-20 diskle kartrlm ve btn diskler sjeye birer gosterilmee balanmtr. Sje mezkur iaretli diske gelinceye kadar grd btn disklerde hibir ekil gremediini sylemi fakat iaretli diske gelince onun zerinde ve ayn noktada evvelki mselles eklini grmee balamtr. Demek disk zerinde grnen ekiller sjenin kafasnda deil darda teekkl etmi bulunmaktadr. Netekim bunu tahkik etmek iin yaplan mtemmim tecrbelerden, bu hususta hibir pheye meydan vermiyecek kati neticeler alnmtr: Mesela, dardaki imajla sjenin arasna ince veya kaln kenarl adeseler konduu zaman, adeselerin nevine gre hayaller sje tarafnda daha byk veya daha kk grlmtr, keza araya bir menur konunca sje iki hayal grdn sylemitir. Halbuki sjenin bu malumat uyduracak kadar optik bilgisi yoktur. Esasen, herbiri ruhun imajinatif faaliyeti ile meydana gelen bedenimizin iindeki uzvi ve hayati baz tezahrlerin son zamanlarda baz ince usullerle harite tesbit edilebilmesi, bu yolda, henz ok iptidai olmakla beraber, atlm ilk akademik aradrma admlarndan biri gibi telakki edilebilir. Dahili tababette birok terakkilere yol aan elektrokardyorafi bunlardan biridir. Bu sayede kalbin hareketlerinden doan ve imdiye kadar mehulmz

kalan elektrik dalgalarn filimler zerinde tesbit edebiliyoruz. Keza elektroansefalorafi ile de dimada muhtelif ruhi faaliyetlere tekabl eden baz ihtizazlar tesbit etmek mmkn oluyor. Fersahlarca uzak mesafelere, hemen hemen zaman mefhumumuza smayan bir sratle, varan radyodifzyon postalarnn haberleri odamzdaki bir makineyi sarsacak kadar objektif tezahratn gsterirken ondan daha yksek bir kudret olduu meydanda bulunan fikir dalgalar neden objektif kymetten mahrum bulunsun ? Hulasa btn imajinasyon mahsulleri objektif kymeti haizdirler. Fakat bunlar yakalayabilmek iin bu imajlar hamil, maddi ihtizazlarla ayarlanm duygu uzuvlar lazmdr. Kendi sinir seyyalelerini, bir insan ne derece, bu imajinatif objelere ait ihtizazlarla alakalanacak kadar hassas bir hale koyabilirse o insan iin kainatn hududu o kadar geniler. te metapsiik aratrmalarda biz medyomlara bunun iin kymet vermekteyiz.

2 radenin imajinasyondaki rol

rade nedir? Burada da stadn tarifini esas tutacaz. O, iradeyi yle tarif ediyor: her hangi bir canl varln bir eyi istemesidir. >> << rade,

Okuyucularm bu tarifin manasna birdenbire nfuz edemiyecektir. Tarifin kymetini belirtmek iin biraz konumaa ihtiya vardr. Evvela, burada kullanlan << canl >> tabiri yepyeni bir mefhumdur. Ve bu mefhumdan imdiye kadar hibir yerde bahsedilmemitir. u halde stat azndan kan, iradenin tarifini hakkiyle anlyabilmek iin evvela bu << can >> tabirinin neye delalet ettiini mtalaa etmemiz lazm gelir. Can kelimesi esassen trkede vardr, fakat ne dilimizde, nede baka bir dilde bu kelime stattan aldmz manada kullanlmamtr. Ve bu manada byk bir hakikatin ifadesi mndemitir. Bunu ancak stattan aldmz tebliata dayanak neo-ispiritalizma gr ile izah edebilmek mmkn olacaktr : Dnyada bizim bildiimiz nebat haliyle balyan ruh varl ok geri bir safhadadr. Hayvan varlna ykselmi ruhlar bu ilk safhadaki nebat ruhlarnda grlemiyen baz vasflar izhar ederler ki bunlardan biri de iradedir. Bu safha hayvan ve insan mertebelerinde inkiaf ve devam eder. Ve insan mertebesinden sonra daha yksek melekelerle itirak eder. te stat, iradenin balad ruh safhasndan, yani hayvan mertebesinden insanln stndeki dier bir tekaml merhalesine kadar geen ruh safhasna can mertebesi demektedir. Ve bu safhadaki btn ruhlar canldr. Bunun stndeki ve altndaki ruhlarda ise can bahis mevzuu olmaz. Aadaki tebliler bu fikri ak bir dille ifade etmektedir: << Can, esas itibariyle ruh demektir. Fakat ruhun biraz tekaml etmi olduu safhava can diyorum. Ruh, candan daha umumidir. Gerek evvelce ve gerek imdi verdiim izahattan anlald zere ruh umumi, can hususi manay haizdir. Binaenaleyh her nerde can varsa orada ruh verdr, demektir. Fakat her nerde ruh varsa orada can vardr, denilemez. Yani, ruhun biraz tekaml etmi bulunduu safhadan muayyen bir tekaml beklenildii safhaya kadar olan devresine can tabirini kullanyorum.

<< Can safhas hayvan mertebesinden balar, hayvanlar da canldr. Binaenaleyh onlarn da kendilerine gre iradesi vardr. Nebatlarda irade yoktur. nk onlarn ruhlar henz kendisine can denilecek safhaya varmamtr. << Ruh tekaml ede ede biran gelir ki can safhasndan kurtulur. nsanlar dnyadan mfarekatndan sonra bir tekaml safhas geirince onlara da artk can denilemez. Saffeti arttka gene ruh ismini alr. Ruhun bu safhasna bir isim verilmemitir. Fakat bu safha can safhasndan daha yksek bir varla aittir. >> Bu tebliata gre irade, ruhnn muayyen bir safhasna ait bir melekedir. Yani dnld gibi, bizim anlyabildiimiz manadaki irade, ruhun en yksek bir melekesi olmaktan ok uzaktr. Ve insanlk mertebesinin mteakip bir tekaml safhasndan sonra bu meleke bizim anlayamayacamz daha yksek melekelerin yannda belki pek snk kalacaktr. Zira iradenin tarifinde ruh yerine canl varlk tabiri kullanlmtr; canl varlklarn bir eyi istemesi eklin de tarif edilen irade bu varlklarn ne altndakiler nede stndekiler hakknda bariz bir vasf olarak mtalaa edilemez. Burada sras gelmiken iradeyi alelade arzudan ayrmann lzumnu syliyeceim. Bu hususta sz stada brakyorum: << Arzu, bir eye temayldr. Arzu ile irade arasnda ok fark vardr. Zira temayl edilen bir eyi bilfiil istemek ayr bir eydir. >> O halde iradenin imajinasyondaki roln aratrrken burada bir eyi bilfiil istemekle mterafk olmyan ruhi temayllerin bahis mevzuu olmadn daima gz nnde tutmamz gerekecektir. Acaba iradenin imajinasyonda bir rol var mdr? Bu suale stat u cevab veriyor: majinasyon irade ile balar, irade ile biter. u halde imajinasyon iradesiz olmaz, ve imajinasyonun btn imtidadnca irade messirdir. Burada belki imdiye kadar dikkat nazarndan kam olan bir noktaya temas edeceiz; acaba imajinasyonu sevk ve idare eden irade insanlarca her vakit bilinir bir halde midir? Ispatyom bahsinin bilhassa ilk devrelerine ait ruhi halleri tetkik ederken bu meseleye temas etmitik. Burada vereceimiz izahat onlar tamamlamaa yaryacaktr. Baz sebeplerden dolay irade uura gemeyebilir. Bu sebeplerden en mhimi ruhun maddeye ball yznden hasl olan melekelerindeki kapanklktr. Bundan u neticeyi karabiliriz: Bir ruh maddi varlklar silsilesinde ne kadar geri ve maddeye bal bir halde bulunuyorsa o kadar iradi faaliyetlerinden haberdar olamaz. Hatta hayvanlarda iradenin mevcudiyetine ramen onlarn bundan haberi olmamas da bu bakmdandr. Bu hal, madde aleminde uurun, ancak tekaml nispetinde ve bunun neticesi olarak maddi esaretin azalmasiyle inkiaf etmesinden ileri gelir. Binaenaleyh maddi bedenlerini terketmi olmalarna ramen bilhassa ilk anlarda kendilerini henz maddi esaretten kafi derece kurtaramam Ispatyom sakinleri mutat d olan iradi faaliyetlerinden az ok bir mddet zarfnda haberdar olamazlar. Zira onlar madeye ballklar yznden, serbes iradelerine ait uura malik deildir. Hatta bu yzden A. Fauchard, bu tarzda ruhlarn yapt imajinasyona << gayri iradi imajinasyon >> demitir. Biz ise stattan rendiimiz gibi buna << Ispontane imajinasyon >> dediimizi o zaman sylemitik. Burada ok ehemmiyet verdiiniz bu meseleye dair stadn szlerini aynen yazyorum :

<< radesiz dediiniz spontane imajinasyonlar dahi gene hakikatte ruhun iradesiyle olur. << Demin sylediim gibi imajnasyon irade ile balar, irade ile biter. Bu irade sizin nazarnzda her vakit aikar olmasa bile hakikatte mevcuttur. >> Bu bilgi bir ok meselelerin halli hususunda bizi tenvir eder. Beden bahsinde sylendii gibi, uzviyetimizde geen yzbinlerce hadiseyi ve hayatmzn muhtelif sahasnda ekseriya kendi irademizin mdahalesi olmakszn vukua geldiini zannettiimiz bir takm fiillerimizin neticelerini kendi spontane imajinasyonumuzun mahsul olarak gsterebiliriz. Netekim stadn aadaki tebliat bu fikri tebarz ettiriyor: << Uzviyette lauuri olarak husule gelen btn vejetatif fonksiyonlar imajinasyonla olur. Yalnz imajinasyonun irade ile balayp irade ile bittii ve bu iradenin bazen madde aleminde uura intikal etmemesinin de mmkn olduu evvelce mevzuu olmutu. >> Hatta btn beden teekklatnn dnya hayat mddetince tamamiyetini muhafaza etmesinin dahi Ispatyomdaki irademizle mmkn olduunu ve bundan haberimizin bulunmadn da evvelce sylemitik. [ 1 ] Bu fikri kuvvetlendiren aaki tebliat dikkate deer : << Dnya hayatnda bedenin nevnema deiikliklerini yapan, ruhun madde ile alaka hasl etmezden evvelki iradesidir. Nasl ki evvelce dediim gibi ruh, madde ile alakasndan evvelki iradesinin mahsul olan hakimiyetini tamamyla muhafaza eder. >> Btn bunlardan kan byk ilmi realite udur: Biz bilmeden bir ok iler yapyoruz; ve bu ilerin husulnde amil olan irademizden o kadar haberimiz olmuyor ki ya onlarn bakalar tarafndan yaplmakta olduuna veyahut kendi kendisine vukua geldiine inanacak kadar safiyet gsteriyoruz. Bunun en canl misalini uzviyetimizde geen hayati bir sr hadiseler tekil eder. Kalbimiz muntazaman atar, cierlerimiz iler, bedenimizde aklmzn alamayaca mulak biyolojik ve fizikoimik hadiseler cereyan eder. Biz bunlarn hi birisinden haberdar olmayz. Bunlar bize adeta kurulmu bir makine halinde kendi kendine iliyormu gibi gelir. Fakat, acaba dnya hayatmz iin elzem olan ve en kk bir inhiraf bile hastalk ve hatta lm hadiselerini husule getirebilen vcudmzdeki bu iler kimin eseridir? Burada bizim irademiz grnmyorsa kimin iradesi bahis mevzuu olabilir?... Geri burada zahiren sinir merkezlerinin, etlerin, kemiklerin ... Kendilerine den ayr ayr rolleri meycuttur. Ve bu rollere htiya vardr. Fakat bunlar kurulmu bir makinenin, tpk bizim grdmz gibi, pasif olarak alan aksamndan baka bir ey deildir. Kendilerinde ne iradi, ne de imajinasyon kudreti bulunmyan bu atl maddelerin herhangi maksatl bir eseri tahakkuk ettirmeleri mmkn deildir. Hatta burada atl olmamakla beraber hayattar veya yalnz iradeli varln deil, ayn zamanda imajinasyon kabiliyetine malik varln mdahalesini kabul etmek zorundayz. Bunun iindir ki kendi imajinatif kabiliyetleri henz inkiaf etmemi varlklara yksek ruhlar yardm eder, diyoruz. Fakat burada mutlaka imajinasyonun inkiaf etmemi olmas da art deildir. Bir ruha hakim dier bir ruh, onun maddeleri zerine, imajinatif faaliyetiyle ve bu ruhun iradesini kullanmak suretiyle messir olabilir ki biz bu hali, ekseriya bu mihanikiyeti dnmeden telkin kelimesinin mefad altnda tanrz. Bunun basit ve iyi misallerini gene hipnoz hallerinde grrz.

Naney de Dr. Liebaultun Focachonla yapm olduu mehur bir tecrbesi vardr: Bu mcerripler hassas bir sjenin koluna yak yaptracaklarn telkin ettikten sonra yak yerine adi bir kat paras yaptrarak bir mddet beklemilerdir. Fakat bu kat paras tpk yaknn yapt gibi sjenin kolunda papller, pstller ve nihayet cerahatlenmeler husule getirmitir. [ 1 ] Buradaki hikaye nedir? Burada operatr bir hadisenin vukuunu, yani sjenin elinin yanmasn dnmtr. Bu ite yaknn veya kadn vasta olmasna da lzum yoktur, operatr sadece: ( kolunuz yanyor ) deseydi bile bu yanma hadisesi vukua gelirdi, yeter ki operatrn husule getirdii imajlara sje inanm olsun ve serbest iradesiyle imajinatif faaliyetini bu istikamette kullansn. Bunun iinde sjenin iradesinin her noktada operatrnk ile mutabakat halinde olmas kafidir. Hipnoz halinde bunu temin eden artlar mevcuttur. Kaba bir ifade ile, telkin ve kendi kendine telkin diye yadedilen hadisenin mihanikiyeti bize gre budur. Bu mihanikiyeti temin eden artlar ne kadar yerinde olursa telkin ve kendi kendine telkinin tesiri de o kadar aikar olur. Hayvanlara telkin yapamamamzn sebebi, onlarn imajinasyon melekesinden mahrum bulunmalardr. Keza insanlar zerine telkinin en ziyade hipnoz halinde olmas da evvela bu haldeki sjenin iradesiyle operatrn iradesini mutabakat halinde tutacak artlarn mevcut olmas, saniyen hipnoz halindeki bir insan ruhunun nispeten serbes iradesiyle ruhun imajinasyon melekesini daha iyi kullanabilmesi gibi sebeplerden ileri gelir. te yukarki misalde olduu gibi sje mutat d grnen bu hadiseyi tarif ettiimiz yoldan kendi iradesinin muvafakatiyle ve imajinasyon kudretiyle yapt halde ondan kendisinin haberi yoktur ve bu ie kendisi ve hatta etrafndaki mcerripler iyi tarif edilmemi bir telkin tesiriyle kadn sebepolduunu dnebilirler [ 1 ]. Ispatyomdaki insan ruhu da dnya hayatnda tahakkuk ettirecei beden ekillerini orada imajinatif faaliyetlerde bulunarak tespit eder. Bu faaliyetin messiriyeti enkarne olduktan sonra hakimiyetini muhafaza eder ve, aa yukar hipnotik sjelerde olduu gibi, insan bilmeden messiriyetinin icaplarn dnyada tahakkuk ettirir. kinci kitapta post hipnotik telkinlere dair vereceimiz misaller bu meseleyi daha ziyade aydnlatacaktr. rademizin bu messiriyeti o kadar mulldr ve biz ondan o kadar bihaberiz ki evvelce sylendii gibi [ 2 ] gerek insan, gerek hayvan bedenlerindeki binihaye ruhlar idare eden hayvanlar bu ie inandrmak bile mevzuu olmyaca gibi insanlar da inandrmak pek g olur. stat diyor ki: << Hayvanlarda yetimek zere bulunan ruhlar, hayvan ruhlarnn idaresindedir. Fakat nasl, insan madde aleminde ruhun bu faaliyetine vakf deilse hayvanlar da bilmez. >>

3 majinasyon ve imaj

Buraya kadar yaplan mlahazalar iinde iki noktay birbirinden ayrmak icabeder: bunlardan biri, ruhun iradesiyle bir eyi suretlendirmesi ii, dieri de bu iten doan neticelerdir. majinasyonun mutlaka tahakkuk eden bir neticesi olaca meselesi zerinde ileride duracaz: bu tahakkuk eden neticeye, ister malumumuz olsun ister olmasn, imaj diyebiliriz.

Btn imajlarda ancak imajinasyon sahibinin iradesi mndemi olur. majda mndemi olan bu iradeyi bulabilmek, onun sahibini bulmak demektir. majlar ekseriya sahiplerinden gayr varlklardan sadr olabilirler. Bu hal, onlarn bakalar tarafndan benimsenmi olmalarndan ileri gelir. u halde bir imajn hakiki sahibini bulmak iin onun kimden sadir olduunu bilmek asla kafi deildir. majinasyonda ruhun kurucu bir faaliyeti vardr. majlar ise ruha, tabir mazur grlsn, saprofit olarak sokulmu teekkllerdir. Bunun bariz misallerini sanat eserlerinde grebiliriz. Goethenin Faustu, bu mellifin bir imajinasyonu mahsuldr. Bu eser onun ruhunda suretlenmi ve ahslar onun ruhunda canlandrlmtr. Keza Beinci Semfoni de Beethovenin ruhunda suretlenmi ve canlanmtr. Binaenaleyh bu eserler bu sanatkarlarndr. Ve bunlar birer imajdr. Halbuki dier taraftan Faust ile Beinci semfoniyi ruhlarnda istedikleri zaman tekrar ayniyle yaatabilen, onlar muhtelif vastalarla dierlerinin ruhlarnda da yaatmaa muktedir olan belki milyonlarca adam bulunabilir. Fakat bunlardan hi birisi bu eserlerin sahibi saylmaz. Bu hal bir makineyi vcude getiren mhendisle onu ileten iilerin haline benzetilebilir. Hayvanlarda da vaziyet byledir. radeye malik olan bu varlklar majinasyondan mahrumdurlar. Bununla beraber onlarn baz ilerine bakarak insan, hayvanlarda da imajinasyon olduu zehabna debilir. Fakat, unutulmamaldr ki bunlar daima kendilerinden yksek varlklarn hazrlam olduklar imajlara gre iradelerini kullanrlar. Eer bir hayvan dayaktan kayorsa evvelce yedii dayan intibayla bu ii yapyor demektir. Halbuki insan dayaktan kaarken bu intibala beraber ondan daha mhim tesirler altnda bulunur. Onun nefsini mdafaaya matuf imajinatif faaliyeti bu tesirlerin en mhimidir; dayan neticesinde kafasnn patlayp lebilecei, gznn kr olabilecei, bir tarafnn krlabilecei ilh.. gibi << ihtimali >> bir takm tasavvurat onun dnya hayatndaki bakasna dair olan imajinatif faaliyetlerine uygun gelmez. Demek bir hayvanda canlanan imajlar, tahtehuurunda gizli kalm eylerdir. Hayvann kendi iradesiyle imajlar tekil etmek kudreti yoktur. te bundan dolaydr ki yeni eyleri ibda etmek kabiliyetinden mahrumdurlar. Bir beygiri misal alyorum: majinasyondan mahrum olan bu hayvan yer, ier, hareket eder, iftleir v.s. Fakat bu faaliyetlerin hi birisi hakknda onun kafasnda evvelden hazrlanm bir plan yoktur. Bununla beraber onun birok hareketlerinde maksatl bir plana uygun iler vardr; insan olu bu beygiri bir arabaya koar, arabann hareketinden planl ve maksatl bir hadise doar. Bu hareket phesiz beygirin iradesiyle olur, yani o istemezse araba yrmez. Ancak onun bu iradesini kullanmas krbacn tesiriyle olmutur. Binaenaleyh ona bu hareketi veren amil dardan gelmektedir. Eer bu hayvan dile gelmi olsayd ( krbatan korktuum iin kouyorum ) derdi. Halbuki o, bu yry ile maksatl bir i yapm oldu. Ve o ii yapmak iin yrd. O halde beygirin eseri gibi grnen bu i hakikatte onun deil arabacnndr. Bundan u neticeyi karabiliriz: bir iin husulnde tek bana hibir messiriyeti olmyan irade, bakalarnn imajlarna refakat ettii zaman onlarn tatbik mevkiine konmasnda mhim roller oynar.

4 Tekamlle imajinasyon arasndaki mnasebet

Acaba imajinasyonun inkiaf zerinde ruhi tekamln veyahut ruh tekaml zerinde imajinasyonun inkiaf ettirici messir rolleri var mdr?... Yksek alemlerle temasmz esnasnda bu mhim mesele de bizim iin ayrca bir tetkik mevzuu olmutur. majinasyonun irade ile kaim olduunu rendikten sonra onun ruh tekaml ile alakadar olduunu kabul etmek zaruri olur. Nebatlarda iradenin olmadna gre onlar hakknda imajinasyon bahis mevzuu olmyacaktr. stadn syledii baz szleri burada da iktibas edebiliriz : << Nebatlar intihar edemez. Nebatlarda can olmadn ve iradenin canla baladn evvelce sylemitim. Binaenaleyh onlarn lm harici bir kanuna ve iradeye tabi olarak vukua gelir. >> majinatif faaliyetlerle, ilerin tahakknku arasndaki mnasebeti mtalaa ederken geecek olan szlerle bu teblii karlatrrsak nebatlarda imajinasyonun olmad neticesine varrz. Acaba iradeye malik olan hayvanlarda imajinasyon kabiliyeti var mdr? majinasyonun iradesiz olmyacan rendik. imdi de imajinasyonsuz iradenin mevcud olabileceini greceiz. stat bir tebliinde: <<majinasyonsuz irade mevcudolabilir >> diyor. Bundan unu anlarz ki iradenin mevcudolduu bir varlkta mutlaka imajinasyon olmas art deildir. Netekim stat : << Hayvanlarda imajinasyon yoktur. >> sziyle bu meseleyi aka izah etmi oluyor. Filhakika hayvanlar i ve d saiklerin ve amillerin esiri altnda iradelerini kullanarak istedikleri gibi hareket etmekte serbestirler. Tabiatta btn kudretler ruh melekelerinin inkiaf nispetinde kazanlr. Binaenaleyh hayvanlarda kendiliinden hareketin grlmesi onlardaki irade melekesinin inkiafna bal bir itir. Netekim bu melekeden mahrum olan nebatlarda hareket kudreti yoktur. u halde imajinasyon melekesi insan mertebesinde balar. Ve bunun iindir ki insanlarda bu melekenin kullanlmasna yaryan kabiliyetler mevcuttur. Btn bu szlerden anlalyor ki dnya varlklarnda irade melekesi imajinasyon melekesinden evvel inkiaf etmi bulunmaktadr. rade hayvanlarda hareket kabiliyetini temin ederken imajinasyon da insanlardaki kuruculuk ve yapclk kudretlerini inkiaf ettirir ki bu, insanlarla hayvanlar arasndaki en mhim farikay tekil eder. Eer bir rmcek on bin senedenberi, ne kadar hesapl olursa olsun, yapmakta olduu an deitiremiyorsa bu kabiliyetsizliin sebebini imajinasyon yokluunda aramak icabeder. majinasyonu hangi yksek varlkta, hangi yksek melekenin takibedeceini bilmiyoruz. Fakat iradenin insan st bir varlkta daha yksek ruh melekeleriyle itirak ettiini ve imajinasyonun da irade ile kaim olduunu dnrsek insan st varlklarn bir mertebesinde imajinasyonu bizim imdi tahmin etmekten ok uzak bulunduumuz ruh kudretlerini tevlit edici daha yksek melekelerin takibedeceini syliyebiliriz. Fakat kendisinin henz mahrum bulunduu imajinasyon melekesi nasl bir hayvann idrak sahasna giremezse, bu yksek ruh melekeleri de onlardan mahrum olan biz insanlarn ylece idrak sahamza giremez. Fakat, imajinasyonun ruh kemalat ile mtenasiben inkiaf ettiini bylece kabul ederken bir noktay gzden karmamak icabeder; ruhun tekaml yollar pek muhteliftir. Bu yollardan bazlar onun imajinasyon melekesini, dieri de baka melekelerini nispeten daha sratli olarak inkiaf ettirebilir. Mesela gzel sanatlar zerinde, keif ve ibda ilerinde fazla alm olanlarn bu melekesi, mrn bir broda yaz yazmakla geirmi insanlarnkinden phesiz daha ileride olmak lazm gelir. Zira evvelki ekildeki iler ruhun imajinasyon

melekesini daha ok kullanmasn icabettirir. Ruhun her hangi bir melekesi zerinde fazlaca cehit sarfederek durmas, tabiatiyle onun inkiafn mucibolur. Binaenaleyh bir insann imajinasyon melekesinin ykseklik derecesi, onun her sahada tekemml etmi olduunu gstermez. stadn aaki szleri bu hususta bizi tenvir eder: << majinasyon ruhi kabiliyet ve kemalat ile mtenasibolarak inkiaf eder. Ancak, kemalat muhtelif istikametlerde vaki olduu iin imajinasyonun mevcudiyet ve inkiaf ruhun her sahada tekamln ifade etmez. Yani ruhun her noktai nazardan kemalatna imajinasyon kafi bir miyar olamaz. Binaenaleyh ruhun bir ubei tekaml takibetmesi ile imajinasyonun fazlalamas kabil olduu gibi, o ubei tekaml takibetmiyen dier bir ruhun imajinasyonundan daha dun mevkide kalmas mmkndr. >> Biraz da imajinasyonun ruh tekaml zerindeki tesirlerinden bahsedelim. Onun bu hususta oynad rol byktr. majinasyon kabiliyeti insann tasavvur halinde bulunan dncelerini manen veya maddeten tatbik mevkiine karmasna yarar ve bu da ruhun messiriyetini arttrmak suretiyle onun tekamln mucibolur. Binaenaleyh imajinasyon melekelerini iyice inkiaf ettirmi olanlarn ellerinde daha msait tekaml vastalar ve imkanlar vardr, demektir. u tebliler bunu gsieriyor: << majinasyonun insan tekamlnde ok byk rol vardr. Tekamlde imajinasyonun rol, tasavvur halinde bulunan ruhun dncelerini ya manen veya maddeten mevkii tatbikata karmasiyle tecelli eder. >>

5 Ruhi faaliyetin tahakkukunda imajinasyonun rol

Bir iin tahakkuk edebilmesi ancak imajinasyonla mmkn olur. Yani ruhun maddeler zerindeki messiriyeti ancak imajinasyon yolu ile vaki olur. Bu sz bittabi bizim alemimiz hakkndadr, daha yukarlarda daha yksek melekeleri iktisabetmi ruhlar hakknda szmz yoktur. Evvelce de sylediimiz gibi bir ii yapan kimse baz ahval dolaysiyle bu imajinasyonundan haberdar olmyabilir, fakat, eer bu i kendisinin ise mutlaka o kimsenin imajinatif faaliyeti vukua gelmitir. stadn aada ki szleri bunu ifade eder: << Bir iin olabilmesi iin imajinasyon arttr. nsan ister bilsin, ister bilmesin muvaffakiyetle yapt bir ite muhakkak imajinatif bir faaliyet gstermitir. >> Burada akla bir sual gelebilir: acaba imajinasyondaki messiriyet dorudan doruya bu melekeye mi aittir, yoksa imajinasyonu sevk ve idare eden iradaye mi aittir?.. Eski bilgilerimize gre bir iin yaplmasnda messir olan amil irade dir. statlarla temasmzn bize rettii realiteler arasnda bu bilgimizi deitirecek veya daha dorusu tashih edecek noktalar vardr; ilerin tahakkukunda tek bana iradenin dorudan doruya hibir messiriyeti yoktur. rade ancak imajinasyon melekesinin bir unsuru haline girdii zaman o melekeyi sevk ve idare etmek suretiyle hadiselerin tahakkukunda messir olur. Yani

canl varlklar tarafndan istenilen bir ey imajine edilerek veya imajlara tevafuk ederek tahakkuk imkann bulur. Aadaki tebliler bunu gsterir: << majinasyonsuz irade mevcuttur: fakat tek bana irade, bir eserin tahakkukunda katiyen messir olamaz. Bir iin tahakkuku iin imajinasyon arttr. >> ( 51 ) Hatta stat daha ileri giderek bir i yalnz irade ile meydana gelmi grnrse o i onu iradesiyle yapt grnenin eseri olmaz, diyor. Fiilhakika bazen yle olur ki hi bir imajinatif faaliyet zahir olmakszn bir insan tarafndan bir eser ortaya konabilir ve bu insan bu eser hakknda hibir imajinatif faaliyette bulunmu olmyabilir. Bu eserin bu zat tarafndan ortaya konulmasnda phesiz onun iradesi rol oynamtr. Btn bunlara bakarak bu eserin imajinasyonsuz bir irade ile vukua geldiine hkm vermek doru olmaz. Byle bir hal iki yoldan mmkn olur: Birisi geen bentte zikrettiimiz gibi imajlarn dorudan doruya ikinci bir ahs tarafndan hazr olarak alnmas ve benimsenmi olmasdr. Bir kompozitrn besteledii bir paray alan veya syliyen bir virtoz da olduu gibi. Burada eser virtozdan kar, onun iradesiyle olur, fakat kompozitrn eseridir; Zira onun imajdr. Eer biz kompozitr tanmasak eserin virtoza ait olduuna inanabiliriz. O zaman bu eserin vcude getirilmesinde virtozun imajinatif faaliyetinin gemi olduuna inanmamz lazm gelir ki btn bu dncelerimiz hatal olur ve bizi bu hataya sevkeden amil de virtozun iradesini kullandn grmemiz olur. u halde tek bana irade ile yaplm bir iin, mutlaka o ii yapann imajinasyoniyle mterafk olup olmadn dorudan doruya anlamak mmkn deildir. Bir eseri ortaya koyanla onu vcude getirenin muhakkak ayn kii olmas lazm gelmedii gibi bunlar birbirinden ayrt etmek de ilk nazrda mmkn olmaz. Aadaki tebliat bunu aka gsterir. << Eer bir ruhun imajinasyonu dnda tahakkuk etmi bir i varsa o, onu yapan ruhun eseri olmaz. Bir ii tahakkuk ettirmi olan bir insan o iin sahibi saylabilmek iin muhakkak o i hakknda imajinatif bir faaliyette bulunmu olmaldr. nsan bunu ister bilsin, ister bilmesin! >> Bir eserin meydana gelmesinde imajinyonun tezahr etmemesinin ikinci yolu da udur : Evvelce de sylendii gibi, imajinasyonu sevk ve idare eden irade, ruhun maddeye merbutiyeti yznden bazen uur sahasna gemi olmyabilir. Bu takdirde imajinatit faaliyetinden ahs bizzat haberdar olmaz. Post hipnotik telkinlerin tahakkuku bunun en gzel misalini tekil eder. Burada uyku halinde iken yapm olduu imajinatif faaliyetinin uyandktan sonra, yani maddeye balln arttrdktan sonra, hakimiyeti altnda kalarak i gren sjenin bu husustaki imajinasyonundan haberdar olmamas srf maddeye balanm olmaktan mtevellit uur sahasnn daralmasndan ileri gelmi bir hadisedir. Hayvanlarda da hal bir ok defa byle olur: Hayvan ruhlarnn maddeye girmezden evvel azok imajinatif faaliyetleri vard, fakat onlarn sk skya maddeye balanm olmalar dnyadaki hayatlarn idameye imkan verecek hadiseler husule getirmeleri, bizim kabaca ve esasl bir ey anlatmayan insiyak dediimiz amilden daha derin ve yksek amillerle yani, ruh halinde yapm olduklar imajinatif faaliyetlerinin, madde dnyasnda lauuri olarak devam eden hakimiyetleriyle olur. Evvelce bahsettiimiz vehile bizim de hayati fonksiyonlarmzn cereyannda olduu gibi. Bize bu ilham veren aadaki tebliler olmutur:

<< Ruhun madde ile alakasnn, onun melekatn glgelendirdiini evvelce sylemitim. Binaenaleyh bu alakann tesiriyle ruh bir i hakknda imajinasyon yaptnn farknda olmasa bile gene imajinasyon eserini gsterir. >> u halde yaptmz veya yapar gibi grndmz eserlerden hangisinin bize aidolduunu ve hangisinin bakalarndan geldiini, eer grnrde bir delil yoksa madde aleminde tayin etmek hakikaten kolay bir i deildir. te bu yzden kendi eserimiz olan bir ok ileri bakalarna veya bakalarna ait olan bir ok ileri de kendimize ait gibi dnr ve bir ok hadiseleri de tesadflerle izah etmee kalkrz, bu hal bizim madde alemindeki ocukluk halimizin bir tezahrdr ! Demek yaptmz iler ya bizim ahsi imajinasyonumuzun mahsul eserlerdir, o zaman biz bunlara hakl olarak kendi efalimiz diyebiliriz. veyahut bizim imajinatif faaliyetimizin dnda vcude gelmi eylerdir ki bunlar bizim eserimiz olamaz. Bunlara efalimiz demekten ziyade ahval ve harekatmz demek doru olur, yani ahval ve harekatmz bizden bakalarnn eseridir. Bunu stat u dille ifade ediyor : <<Btn ahval ve harekatnz kendinizden bakalarnn ve ekseriya hamilerinizin asardr.>> Bunlar, faydal olmak, bir felaketten kurtarmak, iyi yola sevketmek gibi maksatlarla ekseriya bizi seven, himaye eden varlklar tarafndan bizde birtakm ilcalar, insiyaklar v.s. uyandrmak suretiyle messir olmak iin gnderilmi imajinasyon mahslleridir. Fakat bunlar bazen de fena kaynaklardan gelip zayf ruhlarmz felakete sevkedebilir. Obsesyonlar bunun en iyi misalini tekil eder. majinasyonun tekamldeki roln ilmi ve moral hayatmzda da bariz olarak grrz. majinasyonsuz ilim olmaz. nsan bilgisini arttran btn keifler ancak imajinatif faaliyetle mmkn olmutur. Ilmin laboratuvarlari, nazariyeleri, aratrmalar... hereyi imajinasyon ile beslenir. majinasyonun yklmas ilmin yklmas demektir. En kk sanatlardan en byk ilmi aratrmalara kadar dnyadaki btn ilerde grlen terakkiler imajinasyon sayesinde olmutur. Gzel sanatlarda imajinasyonun oynad ehemmiyetli rollerden uzun uzadya bahsetmee lzum grmyorum. Dier ilerdeki btn ibdalardan daha fazla buradaki ibdalarda imajinasyon kendi mevcudiyetini hissettirir. Moral sahada imajinasyonun iyi veya kt istikametlerde rol olabilir. majinasyon irade ile balayp irade ile bittiine gre iradenin alaca istikamete gre imajinasyon faydal veya zararl bir messiriyet gsterebilir. Sevgi, fazilet, dierkamlk gibi insan ykseltici veya kin, intikam, hodkamlk gibi alaltc duygularn seyri zerinde imajinasyonun mnebbih veya uyuturucu tesirleri muhakkak vardr. Hatta yalnz bu bakmdan bile syliyebiliriz ki gerek ilimde, gerek bilhassa gzel sanatlarda imajinasyondaki iradenin tabi bulunduu iyi veya kt duygularla alaca istikamete gre ortaya kacak eserler gerek onlarn sahipleri iin, gerek cemiyet iin ahlak bakmndan ya ykseltc veya geriletici hatta tehlikeli olur. Bu halin insan cemiyetlerinde .... zaman bir ok misallerini grmek mmkndr. Bir alimin adam ldrmek iin sarfettii imajinatif faaliyeti neticesinde ortaya kacak bir eserin insanlar saadete kavuturacana inanmak g olur. Dnyaya egoyiste fikirleri ve duygular yayan bir filezofun zihinlerde yerlemi kt imajlar hakknda da ayn eyi dnmek icabeder. Hele ukur havalarn terennm eden saz, sz ye ekil sanatlar hakknda sylenecek hi bir sz yoktur. Bunlara gzel sanat demek caiz olmaz. nsan alaltan, kaba ve

hayvani duygular nemalandran hi bir ey gzel olamaz. Ete ve kaba maddelere mteallik hrslar, itihalar krkliyen ve tatmin eden her hangi bir fikir ve duyguda gzellik kabul etmek geri realitelerden domu bir telakki mahsul olabilir. u halde, cemiyetin ve insanln selameti, saadeti ve moral kymetlerin inkiaf urunda beslenmi asil duygularla imajine edilen eyle; insan iyilie, gzellie ve kemale doru zaruri olarak ykseltirken sinsi bir eoizma bataklnn alak ve nefsani duygu irkeflerine gmlerek kullanlm tahayyl melekesi de tekamln nne ekseriya almas etin uurumlar ve manialar karr. Demek, imajinasyonla ykselmek istiyorsak onu kullanrken bamz yere deil gk yzne evirmeliyiz; zira o, alm olduu istikamete doru bizi zaruri olarak srkler. 6 majinasyonun ehemmiyeti hakknda

majinasyon, bu kadar ehemmiyetine ramen akademik mahafilde layk olduu mevkii yazk ki henz alm deildir. Birer imajinasyon mahsul olan romanlarn, sanat eserlerinin, hatta ocuk masallarnn bu gnk ilmi telakki karsnda << reel >> kymeti yoktur. Bir ok << Ciddi >> insanlar indinde bunlarn kymeti, ekseriya beyhude vakit geirten, bir elence vastas olmaktan ileri gidemez. Bundan baka bir ok insanlar tahayyli faaliyetlerden rkten bir sebep de; onun kurucu, yapc ve daima, daima yeniletirici ve icadedici tabiatta olmasdr. Esasen onun ykseltici ve insanlk alemini vasflandrc taraf da budur. Halbuki, bilhassa henz geri realiteler iinde yayan insanlarn ou, yenilemekten ve deimekten holanmaz. Hatta bu holanmay kendilerinin ykselmemesi pahasna dahi olsa. Binaenaleyh, bylelerince tahayyli faaliyetler yalnz << kymetsiz >> olmakla kalmaz, << zararl ve tehlikeli >> bile olur. Zira bu faaliyetler onlarn rahatlarn ve keyiflerini kartabilecek neticeleri kendilerine ifham eder. Sanatta, ilimde, itimai hareketlerde kendini yeni eserleriyle gstermis imajinatif baz faaliyetlerin zaman zaman tekfir edildiini bildiren tarih sayfalar bu fikrimizin canl misalini tekil eder. Hatta bu gn bile bu husustaki gafletimiz bazen o kadar ileri gider ki fizik ve metafizik bahsinde imajine edilmi eyler, eer her hangi bir sebepten dolay akademinin donmu kesif vastalariyle kymetlendirilemiyecek bir durumda bulunuyorsa onlara, ilim hayatnda tutunabilecek hi bir yer vermek istemeyiz. Ben niversite krssnde: << laboratuvarlarn baklarn kullanmadan ruhi melekeler hakknda ciltler dolusu kitap yazan filezoflarn ve ruhiyatlarn hayalhanelerinde uydurmu olduklar bo fikirler >> den bahseden hocalar dinledim. Bu szlerin ilme ve ilmi aratrmalara ve bu faaliyetlerden doacak kazanlara matuf manasna asla itiraz etmiyorum. Zira gene, iinde bulunduumuz bahiste, umumi tekamln imajinasyon melekesini inkiaf ettirmekteki ehemmiyetli roln kabul ettiimize dair geen szleri unutmu deilim ve tecrbe ile grgnn tekamlde ne kadar kymetli ve esasl bir unsur olduuna da inananlarn banda

bulunmaktaym. Bizim hcumumuz << hayalhanede uydurulmu bo fikirler >> tabirine kardr. Zira hayalhanede uydurulmu bo fikir tabirinden maksat eer evvelce bahsettiimiz alelade zihinde bir eyi suretlendirmek manasna gelen tasavvurat deil de imajinatif faaliyetlerin neticesi ise biz bunlarn bo eyler olduuna inanmyoruz. Ve una da kaniyiz ki << bo eyleri douran >> hayalhane, bu szleri syliyen muhterem hocaya yalnz ilmi hviyetini kazandrm olmakla kalmamtr, ayn zamanda ona insanlk vasflarn da iktisabettirmitir. Zira evvelce de sylediimiz gibi eer imajinasyon melekesine sahibolmasayd bu zatn, on binlerce seneden beri yapt ann eklini deitiremeyen bir rmcekten fark kalmazd. Bir masal bir ocuun u veya bu tertipten bir insan olmasnda, oumuzun henz anlamaktan uzak bulunduu byk tesirlere maliktir. Ve bu da laboratuvarlarn bak oyunlariyle anlalabilecek ilerden deildir. Byk bir filezofun, byk bir mzisyenin, byk bir romancnn, nihayet imajinasyon melekesi iyice inkiaf etmi byk bir alimin cemiyet hayatnda oynad rollerin gizli tesirlerini grmek lazmdr. Bu tesirlerin insanlk hayatnda ok iyi veya ok kt neticeleri olabilir. Binaenaleyh insanla istikamet veren bir ruh melekesinin << bo >> eyler dourduunu kabul etmek bir gaflet eseri olur. Tebliatndan ok istifade ettiimiz A. Pauchardnbu bahsi alakalandran u iki cmlesini zikretmeden geemeyeceim: << unu iyice anlaynz! iir ( Poesie ) hayat kaynana ( Source de Vie ) mantktan ( Logique ) daha yakndr. << Peri masallar >>, << Tarihi vakalar >> dan daha reeldir. >> ( 38 ) majinasyon vastasiyle ruhun messiriyeti iyice mtalaa edilmedike Pauchardn bu szlerindeki manay anlamak mmkn olmaz. yice tahayyl edilmi bir roman tabiatta dier varlklar iin reel bir sahne olabilir; onu okumu olan bir insan, hususi usullerle tecerrt haline [ 1 ] sokulduu zaman hakiki bir hayat sahnesinde yayormu gibi romann btn teferruatnda yaar. Bir tablo veya bir semfoni ve opera paralar karsnda da vaziyet aynen byledir. yi tahayyl edilmi bir obje, mesela bir bina bir alet, bir heykel... Tahayyl edenin kabiliyeti derecesine gre az ok sptil ve az ok devaml bir halde tabiatta mevcuttur. Bunlarn sptillik dereceleri yksek esiri ihtizazlardan adeta donmu ekillere kadar deiik farklar gsterir. Bize gre fikir intikallerinin, telepatilerin, ilhamlarn ve hatta sonradan husule gelmi baz sempati ve antipatilerin.... teknik izahna bu noktadan girmek icabeder. Binaenaleyh tahayyl sahibinin bu iteki kudreti derecesine gre, tahayyl mahslleri, istikametini ald yollardaki canl veya hatta bazen cansz varlklar zerinde az ok bariz tesirler yapabilir. Bu tesirler iyi olabilecei gibi kt de olabilir. Fakat bu szlerin manasn iyice anlyabilmek ruh bilgisine, daha dorusu, ruhun maddeler zerinde messiriyeti bahsine ait ettleri derinden derine tetkik etmi olmaa vabestedir. Bu ii, halihazrdaki fizikoimik bilgilerle veya onun izmi olduu hudutlardan dar kmayan klasik ruhiyat bilgisi ile kavryabilmek pek g ve zoraki bir i olur. Zira btn bu klasik almalar ruh messiriyetinin maddelerle olan mnasebetleri zerinde deil, yalnz maddenin ahvali ( o da pek mahdut ) ve evsaf ( attributs ) zerinde toplanmaktadr. Binaenaleyh, amili mtalaa edilemedii iin inkar olunan veya pek fena hurafevi telakkiler iinde boulan bir messiriyetin bu yarm yamalak mtalaas, ruhun maddeler zerinde gene maddeler yolu ile olan yksek tesir mihanikiyetlerini ak ve ilmi bir dille izah etmee imkan brakmaz. [ 1 ] Her hangi bir usulle uur basksndan uur altn kurtararak onu bamsz ve serbest bir hale sokmak

majlarn ruhumuzda nasl objektif birer kymet aldklarn mtalaa etmek hakikaten enteresandr. Ve bu mtalaann ilerlemesi bizi birok yeni dncelere ve hakikatlere gtrr. leride okuyucularm bu bahse ait baz orijinal tecrbelerimin neticeleriyle karlaacaklardr. Mesela orada bahis mevzuu olan Bayan N... yalnz bir gz at ile grebildii adi bir resimde mevcut imajlarn iinde, tecerrt halinde iken, hakikatte yayormu gibi yaamaktadr; bir Arabistan ln tasvir eden resim ona uzaktan bir tablo halinde grnmyor: Bayan N... kendisini; kumlarn zerinde yryen, develerle, devecilerle ve ehramlarla kar karya bnlunan, ln ortasndaki bir insan halinde duyuyor. Onun o andaki realitesi ile ln ortasnda olduu zamanki realitesi arasnda hibir fark yoktur. Ruyalarda da hal byledir. Gndz ruhta, uurlu veya uursuz, yerlemi olan bir imaj, yar maddi saiklerin tesiri altnda bazen olduu gibi, bazen de sembolik sahneler iinde canlanr. Ve insan bunlar, kendisinin veya bakalarnn imajinasyonlar mahsul olduunu dnmeden, bir realite olarak kabul eder. Ispatyom bahsinde verilmi misallerden bazlar burada da gzden geirilebilir. majlarn reel kymetlerini yalnz ekil ve kelam ilerinde deil, ayn zamanda ses ilerinde de grrz; A. Pauchard, iktibas ettiimiz aadaki szleriyle bunu bize pek gzel anlatyor: << ... Ben uzakta, uzakta, uzaktaym - siz beni iitemiyorsunuz... Bir ay zerinde daha yaklamak istiyorum: << Byk baba beni byle aryor! << te geldim. << Ben fltn inci sesleri zerinde geldim. << Evet: nmden berrak bir ay akyordu. inde inciler vard. Bunlar ayaklarmn basabilecei kadar bykt. << Ben bu suretle inciden inciye atlyarak geldim. Ve ayn br ucunda byk baba beni armak iin bu incileri ( fltnden ) kartyordu. >> ( 38 ) Bu szler ruh ve madde mnasebetlerine ait bilginin esaslarndan haberi olmyanlara gre bir takm samadan ibaret kalr. Fakat tetkikatta ilerlemi olanlar, tabiat bilgisinin yksek retici hakikatlerini Pauchardn bu szlerinde sezmee balarlar. Byk baba diye anlan mcerriplerden birinin ald flt sesleri, grlyor ki, Ispatyomda inci tanesi kadar kesif ve orann maddi bedenlerine arpacak kadar sert bir hale giriyor. Dnya maddeleri arasnda ancak kulak uzvumuzu harekete getirebilen bu ihtizazlarn yksek maddeler aleminde ne kadar bariz tezahr imkanlarna malik olduunu bu misal de bize gsteriyor. Bir imajinasyon mahsul olan bu ihtizazlarn hedeflerine vard zaman orada elle tutulur bir hale giriini, perispriye dair evvelce vermi olduumuz izahla imajinasyon bahsini karlatrdktan sonra anlamak kolay olur. u halde imajinasyonu iyi mtalaa etmekle onu u veya bu yolda kullanmak imkanlarn daha kolay bulmu oluruz. Bu kazancn dnyadaki tecrbe hayatmz zerinde byk ve faydal

tesirleri olacaktr. Ve bu faydalardan biri de yaptmz iler kadar tahayyl ettiimiz ilerden de vicdanmza kar mesul bulunduumuzu renmektir. Binaenaleyh biz ilerimizdeki ve tahayyli faaliyetlerimizdeki gizli ve kapakl kabahatlerin, hibir << hilei eriye >> ile hafiflemeksizin, hesabn vicdanmza kar daima vermee mecbur olduumuzu biliriz ki bu hesap da evvelce misalleriyle gsterdiimiz gibi btn plakl ile Ispatyomda verilecektir [ 1 ]. majinasyonun tabiat kanunlar karsndaki durumu da ok mhimdir. lerimizdeki mesuliyet meselesini alakalandran bu durum gelecek bahiste gzden geirilecektir.

DETERMNZMA

1 Fatalizma ve determinizma

nsanlar arasnda hemen herkese mahsus ayr bir hayat ekli vardr. Bir taraftan sarfedilecek yeri bulunmyan zenginlik, dier taraftan bir insan gnn zaruri ihtiyalar iinde kvrandran fakirlik; bir taraftan shhat ve nee, dier taraftan hastalk ve strap; bir taraftan an ve eref, dier taraftan hakaret ve rezalet; bir taraftan hrriyet, dier taraftan esaret Ve btn bu tezatlarn saysz nanslarndan mteekkil binbir eit hayat halitas dnya sahnesinin kesret halini dourur. Acaba bu kahkahalar ve bu gz yalar insanlar arasnda geliigzel serpili mi vermitir ? Hayr, bunlar asla sebepsiz deileir; eer byle olsayd, dnyann ve orada geen realitelerin hibir manas ve hatta gzellii kalmazd. Bu kesretin rastgele hadiselerden olmadn tesadf bahsinde uzun uzadya yazmtk; tekrar oraya dnecek deiliz. Btn bu tezatlara ramen, gayet muntazam kanunlarn umumi ahengi ve gzellii iinde akp giden hayat sahnesindeki hadiselerin muhakkak meur kuvvetler tarafndan, muayyen maksatlar yolunda idare edildiini kabul etmek zarureti vardr. Bu hususta lzumundan fazla delil toplamaa alarak yorulmak lzumsuzdur. Zira duygu ve bilgisini kafi derecede inkiaf ettirmi her insan, ne tarafa elini uzatsa orada bu halin bariz tezahrlerini yakalamakta glk ekmez. Fakat eer bu iler uurlu bir varlk veya varlklar tarafndan idare ediliyorsa, maksat ne olursa olsun, btn bu msavatszlklar bir adaletsizlik olmaz m ? Hem evet, hem hayr Bu hususta hkm verebilmek iin evvela gcmz yettii kadar bu musavatszln illetlerine nfuz etmee almamz icabeder. Eer btn bu iler fatal bir gre dayanyorsa burada adaletsizlik vardr, determinist bir gre dayanyarsa yoktur. Acaba dnyadaki hayat fatalist bir telakkiye gre mi, yoksa determinist bir telakkiye gre mi taayyn etmitir ?

Fatalizma nedir ? Fatalizma, btn hadiselerin hibir kimse tarafndan deitirilemez surette evvelden tabiat st bir lleti Ula tarafndan tespit edilmi olduuna inanan bir felsefe ubesidir. ( 109 ) Bu itikada gre, biz hibir hadiseyi deitirmee muktedir deiliz. nk bizim stmzdeki irade onu yle yapmak istemi ve yle yapmtr. Hatta daha ileri gidilirse bunun sebebini dahi soruturmak beyhudedir. Btn sebepler, btn illetler o iradede toplanmtr. Binaenaleyh bizim, olacak veya olmayacak hadiseler karsnda tam bir teslimiyetle boyun emekten baka yapacak iimiz yoktur. Ve bu husustaki btn cehitlerimiz faydaszdr. Yalnz, eer yalyarmak suretiyle O radeyi keyfimize uygun bir ekilde yumuatmak iin kandrabilirsek ne ala; ve illa susmak, kabul etmek ve teslim etmek ve teslim olmak lazmgelir. Bu kanaate gre Mutlak radenin keyfi icraat bahis mevzuudur. Ve burada sebebaramak abestir; zira bizim aklmz ona ermez. Eer Ahmet zengin ise rade Sahibi yle istemitir. Mehmet fakir ise rade Sahibi onu da yle istemitir. Bundan baka sebebaramaa lzum yoktur. Determinizmaya gelince; determinizma, her hadiseyi maddi veya manevi bir takm sebeplerin zaruri neticesi olarak kabul eden dier bir felsefi ubesidir. ( 109 ) Bu itikada gre de hadiselerin husule gelmesindeki artlar iyice bilen ve tatbik edebilen herkes onlarn seyrini deitirebilir. Varlklar, messiriyetlerini tabiat kanunlarnn her trl icaplarndan istifade ederek tam bir serbeslikle ve hibir kayda tabi olmadan kullanabilirler. Demek, illiyet prensibi ( Causalite ), yani illeti malulne balayan nispetler kanunu bu inann temelini tekil etmektedir. Geri burada da Allaha yalvarmakla hadiselerin ekilleri zerinde ruh messiriyetinin artaca kanaat vardr; fakat fatalistin yalvar ile deterministin yalvarn sevk ve idare eden iki ruhi halet arasndaki byk ve esasl farklar, bu iki meslein ana hatlarn birbirinden iyice ayran okuyucular ok iyi takdir ederler. Bu iki tariften fatalizma ile determinizma arasndaki bariz farklar karlabilir. Birincisinde insan iradesinin kymeti sfrdr. Burada baz gl itirazlara kar bir kalkan olarak fatalistler tarafndan kullanlan << iradei cziye >> gibi uydurma bir mefhumun hibir manas yoktur. Bu ite dnceler derinletike bu terkipteki manaszlk tebarz eder. Fatalislere gre insan istesin istemesin, hadiseler baka iradenin istikametine uyacaktr. Ve insan u veya bu yolda ne kadar cehit sarfederse etsin, netice daima onun stndeki iradeye gre vukubulacaktr. kincisinde ise vaziyet byle deildir; burada bir takm tabiat kanunlarna itibar edilir ve insan bu kanunlardan, onlar kullanmasn bilmek artiyle istedii gibi istifade ederek istedii hadiseyi vcude getirebilir. Demek, insann grgs, tecrbesi ve kudreti nispetinde iradesinin eya zerindeki messiriyeti artar. Fatal bir insan pasiftir ve yle kalmaldr. Ona den vazife budur. O, yapan ve yapt iin neticesini bekliyen bir insan deil, sadece gelecek hadiselerle iktifa eden bir insandr.

Determinist insan aktiftir. O, hibir eyin kendi kendine gelmiyeceine, hereyin birok sebepler altnda vukuuna inanr. Hadiseleri kendine saadet ve selametine uygun yollara sevketmenin arelerini aratrmak ihtiyacn duyar ve bu ihtiya onu mtemadi bir faaliyete sevkeder ki bu faaliyet de durmadan onun ykselmesini mucibolur. Acaba bu iki inantan hangisi neo- ispiritalizma grne uygun gelir. Bu sualin cevab kitabmzn hemen her sayfasnda verilmi bulunmaktadr. Yalnz burada ksaca syliyelim ki biz, en maddi ve geri insanlara mahsus, nefsine malup, her gn deien arzular ve ihtiraslarla istiyen ve hkmeden ve bu gn isteyip hkmettiini yarn, niin olursa olsun, bozmak ve deitirmek zafn ve hatasn gsteren mutlak her hangi bir kuvveti tanmyoruz. Byle bir varlk mutlak olamaz. Bizim tandmz Mutlak llette ne beeri, ne de dier her hangi bir mahluka ait vasflardan hibirinin bulunmas bahis mevzuu olamaz. Hatta iradeyi bile biz ona izafe edemeyiz. Nasl edelim ki bizden bir merhale ilerdeki mahluk varlklarda bile iradeyi glgede brakacak bizim anlamaktan aciz bulunduumuz nice yksek ruh melekeleri vardr. Allah hakkndaki bu sonsuz cehlimizin karsnda daha fazla sz sarfetmenin beyhudeliini dnerek sadece deriz ki hibir eye nispet edilmesi bahis mevzuu olmyan Allaha, bizim miskin ve belki ruh meratibinde ancak en geri merhaleleri vasflandrabilen irademizi nispet etmee kalkmamz manaszdr. Ve binaenaleyh bize gre fatalizma bir hakikat yolu deildir. Eer fatalizmay doru bir yol olarak kabul edersek btn irademizi, cehit ve gayretlerimizi, bunlarn hepsinden daha mhim olarak ruhumuzun mmeyyiz vasf olan messiriyet kudretimizi, ahi hviyetimizi ve nihayet hadiselerin ve varlklarn olularndaki sebep ve illetleri ve bilhassa tekaml bir kalemde ortadan kaldrm oluruz. Byle bir neticenin manaszln bu kitap, bandan sonuna kadar izah edici fikirlerle doludur. Bu neticeyi kabul etmenin bizi ulatraca yol, kendimizi Mutlak derecesinde grmek veya Mutlak kendi derecemize indirmek gibi, yollarn en sakimlerinden ve en ktlerinden biri olur. Bizim, haa Allah olmamz yle dursun, ona hi bir suretle nispetimiz bile bahis mevzuu deildir.

2 Determinizma ve reenkarnasyonizma

Fakat determinizma en iyi delaletini ve en iyi manasn reenkarnasyonist grle kazanr. Determinizmay reenkarnasyonist grten baka hibir grn eni boyuna uygun bir duygu ve dnce ile candandrmasna imkan yoktur. Reenkarnasyonizmaya gre insan, iinde yaad btn hadiseleri kendisi meydana getirir. Bu hadiseler arasnda insann cehit ve gayretinden veyahut ihmalkarlndan domu olmyan bir tek hadise bile yoktur. Eer, baz ahvalde, d iradelerin tesiri bulunursa bu da gene insan durumunun neticelendirmi olduu hallerden mtevellittir. Ve bu hallerden kurtulmak insann elindedir.

nsan bilmeden gelecek hayatn kendi efal ve harekatiyle, yani kendi iradesiyle hazrlar. Binaenaleyh bir hayat, kendinden evvelki hayatta sarfedilen cehit ve gayretlerin neticesi olduu gibi gelecek hayat da neticelendiren bir illet olur. Demek hadiseler kompleksinden ibaret olan dnya hayat, ruhun umumi hayat zinciri iinde kendisini hazrlyan bir evvelki halkaya ve kendisinin hazrlad mteakip halkaya zlmez bir ekilde baldr. O halde bir reenkarnasyonist nazarnda irade, insan cehit ve gayretlere sevkeden ve imajinasyon melekesine ve faaliyetine istikamet veren ve bu suretle insann gelecek mukadderatn tabiat kanunlar icabna uygun bir ekilde tayin eden messir bir unsurdur. nsan u veya bu ii yapmak istemekte tamamiyle serbestir. Ve serbes olmaldr. Fakat insann istedii eyin istedii zaman ve mekanda tahakkuk edip etmemesi ayr bir meseledir. Hayatnda iyi veya kt niyetle bir ii tahayyl eden insann bu tahayyl tahakkuk etmemi bile olsa onun ruhta husule getirecei reaksiyonlar, istikbalde mutlaka tezahr zemini bulacak ve ruhun yeni hayat artlarn tayin eden unsurlarn banda gelecektir. Ispatyom bahsinde imajinasyonun oynad rollerden uzun uzadya bahsetmitik. Hayatmzn ak srasnda, irademizin dnda olmu gibi grnen hadiselerin ou, uzak veya yakn bir mazide ruhumuza kendi ekmi olduumuz tohumlardan kmtr. nc kitabmzda bu hususta kafi szler geeceinden burada tafsilata girimiyorum. Binaenaleyh yarnki hayatmz kendimizin kurduunu bilirsek bugnk hayatmzn irademiz dnda vukua geldiini zannetmek hatasna dmeyiz. Eer bamza bir musibet geldi ise bunun sebebini hereyden evvel kendimizde aramalyz. nk onu kendimiz yarattk. Bu hususta bilgimizin olup olmamas, o musibetin vukuu veya ademi vukuu zerinde messir olmaz. Bu hakikati bilmenin u iyilii de var ki eer bu gn her hangi bir eyi imajine ederken yarnki hayatmzn bir hadisesini yarattmz dnrsek tekamlmz daha sratli ve emin admlarla ilerletmi oluruz. Zira tekamln bizim iin zaruri bir gaye olduunu anlarz. Hibir ey tesadfle olmad gibi, hibir ey de layk olmadmz halde bize zorla kabul ettirilmi deildir. Ancak evvelce de sylendii gibi irademizi iyi veya kt kullandmza gre ya tekaml planmzla izilmi yollarda veya kar ve zararmz mucibolacak ekillerde baz d mdahaleler ahval ve harekatmz zerinde messir olur ki buna imkan ve msaade veren amil gene kendi kurduumuz olu halimiz ve durumumuzdur. Bir varln dnyadaki iradesi ve imajinatif kabiliyetleri ne kadar az inkiaf etmi ise onun zerindeki d messirlerin basks o kadar fazla olur. Eer hayatmzn baz anlarnda serbesliimizi kaybetmi bulunuyorsak bunun sebebini anlamak iin bu kaideyi hatrdan geirmek faydal olur. radenin inkiafiyle, imajinasyon melekesinin artan kudretiyle yle hadiseler meydana gelir ki bunlar sayesinde ruhun serbeslii ve istiklali gittike mterakki bir ekilde zaruri olarak teessr eder. radesi mahdut, imajinasyonu madde aleminde henz inkiaf etmemi bir hayvann d tesirler altnda yaamasnn ans nispeti imajinasyonu inkiaf etmi insannki ile llemiyecek kadar fazladr. nsanlarda da vaziyet ayndr. rade ve imajinasyonu ile tekaml etmi bir insan dierlerine nazaran daha ziyade kendi kendisinin sahibi ve efendisidir.

Hulasa, insann bir hayattaki huzur ve saadeti, hrriyeti ve hatta mteakip hayat artlarn tayin etmek husunda grecei kolaylklar veya uryaca glkler, menelerini gemi hayatndaki imajinasyon melekesini kullanma eklinden alr. Ve bu bakmdan denilebilir ki reenkarnasyonizma determinizma zerine kurulmutur.

3 rade ile muvaffakiyet artlar arasndaki mnasebet

Akla bir sual gelir: Dnyada birok hadiselerin oluu veya olmay hakknda, ister irademizle, ister imajinasyonumuzla olsun, ciddi ve devaml gayretler sarfettiimiz halde bunlarn seyrini ekseriya deitiremiyoruz. rade, sylendii gibi, eer imajinasyon yolu ile tahakkuk ediyorsa bu muvaffakiyetsizliimizin sebebini neye hamletmemiz icabeder ? Bunun iki sebebi vardr: Birincisinde, evvela syliyelim ki imajinasyonun muhakkak bizim irade ettiimiz ekilde veya istediimiz zamanda tahakkuk etmesi icabetmez. majinasyonun tahakkuk edebilmesi iin onun mutlaka tabiat kanunlaryla muvafakat halinde bulunmas arttr. Tabiat kanunlarna uygun olmyan imajinasyon tahakkuk edemez. [ 1 ] Yalnz bunu << imajinasyon hi tahakkuk etmez >> manasna almamaldr. Zira, tabiat kenunlar bizim dnebildiimiz btn imkanlara ve idrakimize smyacak kadar geni ve hatta namtenahi modalitelere maliktir. Madde ve kainat bahislerinde kainatn ve maddenin sonsuz imkanlar hakknda sylediimiz szler ilahi kanunlarn sonsuzluu karsnda hi mesabesinde kalr. Binaenaleyh bize gre bir bakmdan tabiat kanunlar dnda kalan bir imaj, bizim bilmediimiz dier bir tabiat kanununa tevafuk ederek o yoldan tahakkuk imkann bulur. u halde nihayetsiz tabiat kanunlar karsnda muhakkak kendisine bilmece bulabilecek olan bizim mahdut imajinasyonlarmzn hemen daima tahakkuk imkanlar mevcudolduunu dnmek hatal olmasa gerekir. majlarmzn dndmz gayeye ulap ulamayacaklar meselesi de ayr bir itir. Ve bu da gene tabiat kanunlariyle taayyn etmitir. Bu hususta stat u tebliat veriyor : << nsan iradesinin tabiat kanunlar karsndaki mevkii, o kanunlara tevafuk ettike tesirini gstermesi muhalefet ettike gstermemesidir. << Fakat evvela unu syliyelim ki tabiat kanunlar sizin ihata edemiyeceiniz derecede ok umull ve mulaktr. Binaenaleyh, bir ksm tabiat kanunlarna muhalif gibi grnen bir irade, dier bir takm tabiat kanunlarnn tesiriyle kendisini tahakkuk ettirir. >>[ 1 ] Bu dnceyi fatalizma iman ile kartrmamak iin arada mevcut olan ince, fakat ok esasl farklara dikkat etmelidir.

radenin muvaffakiyetsizlie urar grnmesinin ikinci sebebi de udur : nsan iradesi ruhun maddeye ball nispetinde, dier btn melekelerde olduu gibi, rtlr ve bu yzden messiriyeti kaybolacak derecede azalr. Yani insan bedeninde enkarne olmu bir ruh Ispatyom hayatndaki serbes iradesine malik deildir. Bunun iin ruhun serbes hayatna ait

messiriyeti insan bedenindeki bir ruh hakknda dnlemez. stat: << Ruhun btn enerjisini kullanlabilmesi maddi alaikten vereste olduu zamandr, madde ile merbut olduu zamanda hakimiyeti devam eder, fakat enerjisi azalmtr. >> diyor. Biz dnyada her houmuza gitmeyen hadiseyi istediimiz gibi deitiremeyiz. Zira bu hadise serbes ruh halimizdeki irade kudretimizin messiriyeti ile taayyn etmitir. Maddeye bal varlmzn iradesi onu deitirmee muktedir deildir. Bu da bizim dnya hayatndaki tecrbelerimizin muvaffakiyet artlarna uygun bir vetiredir. Eer biz dnyadaki irademizi Ispatyomdaki kadar serbese kullanabilmi olsaydk dnyadaki hadiseleri istediimiz biime sokar ve bu suretle, grg ve tecrbemizi temin edecek vastalar ortadan kaldrm olurduk. Byle olunca hadiseler arasndaki cehit ve gayretimizi kullanmak frsatn kaybeder ve bu suretle ruhumuzu kuvvetlendirecek naho gerginlikler ve tersliklerden mstefit olmazdk. u halde dnyaya inmekteki gayemizin istihdaf ettii tecrbe hayatnn selametiyle Ispatyom iradesinin dnya iradesine hakim bulunmas vetiresi arasnda mnasebetli bir muvafakat vardr. Buna nazaran dnyamzda zahiren muvaffakiyetsizlikle neticelenmi grnen bir ok istek ve teebbslerimizin hakikatle bizim iin daha byk muvaffakiyetleri hazrlamakta olduklarn unutmamalyz. Ancak bu muvaffakiyetler, bizim her eyi muvakkaten unutmu olduumuz gelecek bir hayatta kendisini gsterecektir. Alnan tebliattan ve yaplan tetkikattan anlalyor ki Ispatyomda serbes halindeki iken ruh, mstakbel dnya plannn ana hatlarn izer. Ve dnyaya balanm ruh, baz yeni artlar araya girmedike, bu plann istikametini deitiremez. Mesela beden bahsinde yazdmz gibi ruhun serbes iradesiyle taayn etmi bedenin esas ekli, maddeye bal irade ile deitirilemez. Fakat serbes iradenin taalluk etmedii ruhun tecrbe imkanlarn geniletici feri deimeler hakknda bal iradenin azok messiriyeti olabilir. Dier hadiseler hakknda da vaziyet byledir. Hulasa btn bunlardan kan neteceye gre insann Ispatyomdaki iradesiyle taayyn eden bir takm hadiseler vardr ki bunlar o, dnyadaki iradesiyle deitiremez. Fakat gene tecrbe ve plan icab, serbes irade ile taayn etmiyen bir ok kk ve gelip geici hadiselerin husulnde ruhun maddeye bal iradesi bir dereceye kadar messir olabilir. u halde biz irademizle hem gemi hayatmz kurduk, hem bu hayatmz kurmaktayz, hem de gelecek hayatmz kuracaz. Burada mhim bir iki sual akla gelir : Acaba insan gerek kendisinin, gerek bakalarnn imajinasyonu ile hastalanabilir mi, bir hastalktan kurtulabilir mi veya lmn tacil veya tecil edebilir mi ? Yukardanberi sylenen szlere baklrsa btn bu suallere kar << evet >> demek icabeder. Esasen stadn bir teblii bu hususta bize ilk dnce kapsn amtr: << Nebatlar intihar edemez; nebatlarda can olmad ve iradenin canla baladn evvelce sylemitim. Binaenaleyh onlarn lm harici bir kanun ve iradeye tabi olarak vukua elir. >> Bu tebliden sarahatle anlalyor ki irade sahibi olan varlklar intihar edebilir. Bundan sonra hayatlarn bir dereceye kadar uzatabileceklerini kabul etmek kolay olur. Fakat btn bu ilerde hkm vermek isterken evvelce sylenmi olan szleri gznnde tutmak lazmgelir. Yani, insann dnyada gsterecei btn iradi cehitler, Ispatyomda iken istikametini alm iradesiyle ve tabiat kanunlarnn o yoldaki icaplariyle tezat halinde

bulunmamaldr. Bu fikirlerden u da kar ki hipnoz, degajman gibi ruhun nispi serbeslii hallerinde onun hadiseler zerindeki messiriyeti biraz daha artm olabilir. Fakat bu messiriyetin de tahakkuku gene tabiat kanunlar ahkam dairesinde olur. Burada akla u sual gelir: Mademki bu dnyada btn iradeler tahakkuk edemiyor, daha dorusu istediimiz ekilde tahakkuk edemiyor ve insan yapaca ilerin bir ounda muhtelif amillerden doan kaytlarla balanm bulunuyor, o halde bu irade serbesliinin ne manas kalr ? nsann dnyadaki hikmeti vcud iyice aratrlrsa bu itirazn yerinde olmad anlalr. nsan dnyaya hadiseleri yaratmak iin gelmemitir. Evvelce gene ekseriya kendisi tarafndan dorudan doruya tertiplenmi hadiselerin iinde bir mddet yaamak ve onlara kar tahammln denemek iin gelmitir. Bu tahammln her sahada deniyebilmesi iin iradesini serbese kullanarak bir takm teebbslere girimesi lazmdr. Ispatyomdaki irade, hadiseleri vcude getirir. Dnyadaki irade ise bu hadiseleri, dnyaya gelmekteki tekaml gayelerine uygun veya aykr yollarda kullanmak iin insan bir takm teebbslere sevkeder. Grlyor ki serbes irade, mterek bir gayeye doru yaplacak ileri tekemml ettirmek hususunda tam bir muvafakat halinde ayarlanmtr. Dnya ruhun atelyesi deildir. Bu durum Ispatyoma aittir. Dnyadaki ruh esasen kurulmu bir atelyede kendi varl zerinde ilemekle ve varlnn bir ok kaba ve mnasebetsiz taraflarn yontmakla mkelleftir. te iki dnya hayat arasndaki Ispatyom hayat, dnyada bu << yontma >> ii iin lzumlu olan unsurlar Ispatyom atelyesinde imaletmek maksadna matuftur. Binaenaleyh onun buradaki iradesi hadise yaratmak iin deil, hadiseler karsnda kendisine eki dzen verebilmek iindir. Ve onun bu yolda sarfedecei iradenin iyi veya kt neticeleri dnyadan ayrldktan sonra ve dier hayatlarda neticelerini, bilvasta, gsterecektir ki bu bilvasta olan tecelliyat hakknda nc kitabmzdaki reenkarnasyon bahsi kafi derecede bilgileri ihtiva etmektedir.

4 radenin serbesliine dair baz tebliat

nsanlarn iradelerini serbese kullanmalar dnya hayatnn selameti iin lzumludur. Bu serbeslik ancak ruh kemalatiyle dnyadaki en yksek derecesine varabilir. Esasen babaa giden bu iki hadise, ruhlarn gittike daha sratli ve daha emniyetli bir yryle ykselmelerini mucibolur. Ve onun iindir ki insan ale mindeki tekaml, hayvan alemindekinden ve bu sonunculardaki tekaml de, nebat alemindekilerden daha ok sratlidir.

Bu o kadar mhim bir vakadr ki statlarmzla yaptmz btn grmeler esnasnda buna dair sk sk ve kendiliinden tebliler gelmitir. Bunlardan bazlarn, bu bahsin ehemmiyetini tebarz ettirmek iin, bolca miktarda iktibas ediyorum: << S Terakkimiz iin hat ve hareketimiz hakknda bir tavsiyeniz var m ? << C Her ey cehtinize tabi ve onunla mtenasiptir. >> ( 36/XXVI ).

Buradaki ifade ok sarihtir. Btn terakkilerimizin cehtimize bal olduunu ancak cehtimiz nispetinde ykselebileceimizi bundan daha ak bir szle anlatmak mmkn deildir. Gelecek teblilerde de stadn srarla bu nokta zerinde durmas bu ite verdiimizden daha byk kymetlerin bulunduunu gsterir: << S Hayrmza nurlanmamza, ykselmemize yaryacak bir nasihatnz var m ? << C Hayr. ( 56/XIII ). << S Bu akam bize ilerlememiz iin yahut tecrbelerimizin selameti iin yaplacak bir tavsiyeniz var mdr ? << C Sizin terakkiyatnz nispetinde ufku ttlanz genileyecektir; bunu evvelce de sylemitim. >> ( 56/XIV ). << S Bize ve insanlara faydal grdnz tavsiyeler var m ? << C Tavsiyem yok. Daha ziyade ykselmenizi temenni ederim. >> << S Bu akamki celsemizde bize bir tavsiyeniz var m ? << C Hayr. >> ( 68/XVI ). << S Acaba bizim ve insanlarn selameti namna bize verilecek bir tavsiyeniz var m ? << C Hayr. Sevgiler. >> ( 43/XVII ). << S Gerek kendimizin ve gerek hemcinslerimizin taalisi iin bize verilecek nasihatnz varsa lutfunuzu rica ederim. >> << C Hayr, taalinizi temenni ederim. >> ( 67/XXI ). Grlyor ki hemen her celsemizde kendilerinden almak istediimiz direktif hakkndaki ricalarmz bouna gitmitir. Hi bir vakit stattan bir emir ve hatta dnyadaki hat ve hareketimiz hakkhda irademiz zerine messir olabilecek bir tavsiye dahi almak mmkn olmad. Baz anlar oldu ki tecrbelerimizin istikametinde asistanlar arasnda ahengi alakalandran sebeplerden dolay, vukua gelen teevvler yznden nasihata hakikaten ihtiyacmz grld, yolumuzu tayin etmekle gle uradk ve aldmz cevaplar yukarda yazdklarmzdakinden baka trl olmad: << S Bir arkadamzn iimizden ayrlmas mecburiyeti hasl oldu Daha ziyade hazrlam olarak huzurunuza kabilmek iin muvakkat ve gayr muayyen bir zaman iin tecribi celselerimizi tatil etmek istedik. Bu kararmz musip midir ? << C Mnasiptir. Ne zaman kendinizi hazrlanm buluyorsanz o zaman tekrar balyabilirsiniz. << S Bu tatil ne kadar uzatlrsa faydal olur, bu hususta bize takribi mddet tayin etmek ister misiniz ? << C Hayr. Sylediim kafidir.

<< S Bu mddet ok ksa olabildii gibi ok uzun da olabilir, ok uzun veya ok ksa olsa m daha iyi olur ? << C Gene sylediim gibi. << S Mesela, 1-2 sene kadar uzamas lazm gelse bundan dolay sizinle olan mnasebetlerimize bir ziyan gelebilir mi ? << C Demin sylediim gibi mesele hazrlnza mtevekkiftir. Bunun fazla uzamas imdiye kadar istihsal ettiimiz kabiliyeti paslandrabilir. << S Bu tatil kararlarmzda sizin rza ve muvafakatmz var mdr ? << C Demin sylediim gibi mnasiptir. << S Tatil esnasndaki nazari almalarmzda takibetmemiz lazm gelen hal ve hareket hakknda bize ltfen faydal tavsiyelerde bulunmanz diliyoruz. << C Bunu iradenize brakrm. << S Teekkr ederiz. imdiye kadar sizlerden ok eyler rendik Eski durumunuza nispetle bilgimiz artmtr Yardmlarnz unutmayacaz. Bize sylemek istediiniz bir ey var mdr ? << C Cehtinizin semerelerini iktitaf ediyorsunuz. Benden taalinizi temenni etmekten baka bir vazife yoktur. >> ( Celse: XXII ). Bu grmee dikkat edenler drt buutlu denilen bir alemden bir ok kymetli fikirleriyle bizi tenvir etmi bir varln irademize ne kadar byk bir titizlikle sayg gsterdiini ve btn taalimizin ancak onu serbese kullanmakla mmkn olduunu ne kadar ak bir dille izah ettiini takdir etmekte glk ekmezler. Hele bunu takibeden son celselere doru aldmz tebliatta gene temposu deimeyen stadn bu yoldaki yryne sevgi hislerinin de kartna dikkat edersek bu tebliattaki samimiyete ve yaknla daha ziyade nfuz etmi oluruz: << S Gene bir ok eyler rendik size teekkr ederiz Bizim iin faydal grdnz baz tavsiyeler var m ? << C Terakki ediyorsunuz, sevgiler. >> ( 62/XXVI ). << S Bu akam ok istifade ettik, bize gerek kendimiz iin ve gerek bakalar iin faydal tavsiyeleriniz var mdr ? << C Her cehit, onunla mtenasip semere verir. Sevgiler. >> ( 51/XXVI ).

<< S . Bugnk grmemizde ok nurlandk. Sizinle temaslarmz bize inbisat ve huzur veriyor. Gerek kendi terakkimiz ve gerek hemcinslerimizin iyilii ve terakkileri iin bize verilecek bir nasihatnz var mdr ? << C Her ey cehtinize tabi ve onunla mtenasiptir. >> ( 119/XXIX ). Hele aadaki tebli katidir: << S .. Bu izahatnz bizim iin ciltler dolusu szden daha veciz ve faydal oldu Sizinle her karlamzda yeni eyler reniyoruz kranlarmz nasl diyeceimizi bilmiyoruz. << C Her vakit sylediim gibi kendi cehtinizin semeratn iktitaf ediyorsunuz. Hi kimseye kran borcunuz yoktur. >> ( 45/XX IV ). Bu kadar kafi. Bu tebligat gsteriyor ki realitelerin iktisab esnasnda insan hi bir eyi kabul etmee zorlanmyor. Ve insann serbes bir hayatta en iyi inkiaf zemini bulabilecei anlalyor. Btn tecrbelerimiz bize gstermitir ki insan, kendine verilenlerden deil kendisinin alabildiklerinden faydalanr. Bu da ancak ve ancak serbeslikle kaimdir. Bilhassa vicdan serbeslii ile. nsann tekamln kolaylatrmak bakmndan bu nokta zerinde ne kadar israr edilse azdr. ylie mteveccih serbes bir irade ve bu irade ile yaplacak btn teebbsler insan ve cemiyeti muhakkak ykseltir. Bu, deimez tabiat kanunlar icabatndandr. Ve insanlk alemi bugnk seviyesine ancak bu yoldan varabilmitir. Serbese yaplacak teebbsler esnasnda hi phesiz bir ok hatalar olacaktr. te, hata bendinde de sylendii gibi, asl bu yoldandr ki insan bilgi ve grglerini arttrmak ve faaliyet sahasn daha byk hatalara dmeden geniletebilmek imkann elde etmi olur.

5 Mesuliyet bahsinde imajinasyonun rol

nsann, iradesini serbeste kullanabildiini ve imafinasyonu ile u veya bu istikamete mteveccih bir takm ileri tahakkuk ettirdiini grdk. Fakat bu bilgi ile beraber mesuliyet fikri de derhal kafamzda douverdi. nsan yapt her iten mesuldr ve onun bu mesuliyeti serbeste iradesini kullanabilmesini zaruri klar. Fakat, burada kullandmz mesuliyet tabiriyle biz, bir cezaya arplma veya bir eyin hesabn baka birisine kar vermei kasdetmiyoruz. Tabiatta ceza ve mkafat yoktur. Ceza ve mkafat fikri bizim madde ile irtibatmzdan doan bugnk telakkimize bal bulunan iyilik ve ktlk mefhumunun tesiri altnda kalm olmamzdan ileri gelmitir. Bizim burada kullandmz mesuliyet kelimesinin manas, illet ve netice zinciri ile birbirlerine bal hadiselerin ruhumuzda husule getirecei tabii ve zaruri reaksiyonlardr. Bir ii, tabiat kanunlariyle taayyn etmi neticeleri zaruri olarak takibeder. Fakat tekrar ediyoruz: Bu kanunlar bizim iin binihaye olduundan onlarn neticelendirdikleri iler bizim kavryamyacamz ekillerde tecelli edebilir. Fakat unu katiyetle syliyebiliriz ki her

iin bilmediimiz artlar altnda, bilmediimiz neticeleri vardr. Tesadf bahsinde geen szler burada da tekrarlanabilir. te mesuliyetten kastettiimiz manay bu cepheden grebiliriz. Elime atei alrm, mutat ve malum artlar altnda ate elimi yakar. Elimin yanmas, atei tuttuum iindir. Bu ite ne bir ceza, ne de bir kabahat bahis mevzuu deildir. Fakat basit bir telakkiye gre ben << atei tuttuum iin bir kabahat iledim, bunun cezasn ekiyorum >> diyebilirim. Halbuki tabiat kanunlar bakmndan dnrsek bu hikayede byle bir eyin varidolmadn anlarz. Ve gene anlarz ki bu hkm benim canmn yanmasndan doan izafi bir realitenin mahsuldr. Netekim eer elimin yanmasndan hibir zarar grmeseydim bu hadiseyi bir kabahat ve bir ceza mahiyetinde telakki etmei aklma bile getirmezdim. te nispi gr ve denle insan her eyde olduu gibi burada da aldanabilir. Mkafat telakki edilmesi yksek bir realite icab olan her hangi bir hadiseyi aldanarak ceza maskesi iinde grmek ok defa mmkndr. Bu hal tecrbesiz bir ocuun, yaldzl gzelliine aldanarak kendisine zehir veren bir insanda grd itibari iyilie benzetilebilir. Hulasa iyilik ve fenalk mefhumu zeride kati hkmler vermee imkan yoktur. Zira evvela bunu takdir etmek mmkn deildir, saniyen, hakikatte esasen byle bir ey yoktur. Bu telakki maddi rabtalardan doan gelip geici bir realite mahsuldr. Demek biz imajinasyonun akibetleri zerinde dururken, iyilik ve fenalk mefhumunu ancak bu cepheden kabul etmekteyiz. majinasyonun tabiat kanunlar ahkamna gre tahakkuk edebileceini sylemitik. majinasyon bir faaliyettir; her faaliyet gibi bunun da bir neticesi olmak lazm gelir. Ve bu netice de her eyden evvel ruhun reaksiyonlar eklinde kendini gsterir. Fakat bu reaksiyonlar sabit deildir; ayn imajinasyon birisi iin iyi dieri iin fena grnen reaksiyonlar dourabilir. Buradaki iyilik ve fenalk telakkisini vcude getiren amil yukarda sylediimiz gibi dardan gelmi olmayp ruhun bizzat kendisinde mevcuttur. Ve bu amil de ruhun vicdan melekesidir. O halde vicdann iyi dedii eylere kar ruhta daima iyi reaksiyonlar, fena dedii eylere kar da daima fena reaksiyonlar uyanr. Ve bunlar iyilik veya fenalk derecesine, daha dorusu vicdann vermi olduu hkmlere, gre ruhta azok neat veya azok strap hali tevlit ederler. Binaenaleyh iyilik ve fenalk duygularn belirten meleke vicdanmzdr. majinasyonu sevk ve idare eden iradenin iyi veya fena maksada mteveccih olduuna gre ruhta iyi veya fena reaksiyonlar uyanr. Ve bu reaksiyonlara gre de insann ac veya tatl akibetleri hazrlanr. Buradaki niyetlerin iyiliini veya fenaln vicdan tayin eder. te bu suretle ruhun vicdan melekesi tarafndan takdir olunan iyilikten veya fenalktan mtevellit neat veya strab, onu geri durumlardan kurtarmaa ve ykseltmek arelerine ba vurmaa icbar eder ki bu arelerin banda da yeni bir dnya hayatnn ar ykleri altna girmee katlanmak gelir. Bu suretle ruh, gemi hayatnda tahakkuk ettirememi grd cehitlerinin neticelerini, tekrar deitirilmesi g olan gelecek dnya hayatnda tahakkuk ettirmee hazrlanr. Demek bir hayatta sarfedilen imajinatif faaliyetler o hayatta tahakkuk etmeseler bile mteakip hayatlarda tahakkuk edeceklerdir.

Acaba, gelecek hayatta veya baka bir zamanda ac veya tatl neticeler verebilmesi iin, bir iradi teebbsn mutlaka tatbik sahasna km olmas artmdr ? Mesela, bir insan imajine ettii bir hrszl her hangi bir sebepten dolay yapmaa muvaffak olmasa acaba o hrszl yapm gibi bir akibete urar m ? imdiye kadar bu mhim sualin cevab her vakit tehlikeden ari bir ekilde verilmi deildir. majinasyon hakknda sylenilen szler ve bilhassa imajinasyonun tarifi zerinde durulursa bu sualin en iyi cevab kendiliinden meydana kar. Bir eyin ruhta suretlendirilmesi, onun ruhta tahakkuk etmi olmas demektir. Binaenaleyh ona kar ruhta her hangi bir reaksiyonun uyanmas iin onun ayrca darda da tahakkukuna lzum yoktur. Zira esasen yukardan beri sylendii gibi bu reaksiyonlar dardaki deil, ierdeki, yani ruhtaki amillerin tesiri altnda doar. Binaenaleyh bir imajinasyonun ac, tatl neticelerini tatmak iin, onun d alemde tahakkuk zeminini bulup bulmam olmas mhim rol oynamaz. Burada i amilleri tenbih edici artlar, yani vicdan harekete getirici iyi veya kt imajlar mevcut olduundan vicdann harekete gemesi ve akibetin ona gre taayyn etmesi zaruri bir hal olur. O halde imajine edilen her ey ister o anda tahakkuk etmi, ister etmemi olsun imajinasyonu idare eden iradenin iyi veya kt niyetlere gre alm olduu istikamet tatl ve ac akibetleri zaruri olarak hazrlar. Binaenaleyh bize gre evvelce de sylediimiz gibi << hilei eriye >> yoktur. Zira herkesi aldatabiliriz, fakat kendi harimimizde daima uyank duran ve bizden ayrlmayan vicdanmz asla !.. Demek ki, bir eyin kimse tarafndan gtrlp bilinmeden yaplm olmas ile insann kendini onun akibetinden kurtarabilmesi syle dursun, hatta o eyin hibir kimse tarafndan sezilmemekle beraber imajine edilip te tahakkuk etmi olmamas bile onun iyi veya kt akibetlerinden insan masun klmaz. stadn aadaki szleri bu husustaki meyyidemizi tekil eder: << nsan iradesi, tabiat kanunlarna tevafuk ettike tesirini gsterir. Muhalefet ettike gstermez. Her iki takdirde eer maksad hayr ise ona gre, er ise gene ona gre akibete vasl olur. >>

TEKAML

1 Hayattaki varlklar arasnda grlen tekaml farklar

Dnyadaki hayattar varlklar tetkik ettiimiz zaman onlar arasnda bir takm tekaml farklarnn bulunduu gzmze arpar. Birbirine gre olan bu ilerleyi farklar; nebatlarda muhtelif neviler arasnda, hayvanlarda muhtelif neviler ve fertler arasnda, insanlarda ise muhtelif neviler ve ferler arasnda olduu gibi, ayn ferdin muhtelif zamanlarnda da kendini gsterir. Nebatlarda bir ot paras bir kften daha mtekamil uzviyette malik olduu gibi, bir gl aac da bu ot parasndan daha ileri durumdadr. Fakat bu gllerin, otlarn ve kflerin

btn fertleri hi olmazsa bizim takdirimize gre hemen hemen ayn tekaml derecesinde grnmektedir. Hayvanlarda bir kpek bir koyundan daha ileride grnmekle beraber, iki kpek de birbirine nazaran bir ok noktalarda tekaml fark gsterir. nsanlara gelince, bunlarn hibiri dierine benzemez. Bundan baka insan hayatnn hemen her saatinde, bir evvelki saatine nazaran azok bariz bir ilerleme vardr. En geri olanlarndan en ykseklerine kadar btn insanlarda bir tekaml gayret ve faaliyetini grmek mmkndr. Hatta uursuzca vuku bulan btn hayati faaliyetlerde bile tekaml gayesi yolundaki tezahrleri grmemek mmkn deildir. Hayat mcadelesi, dnyadaki varln temadisi yolunda gsterilen insiyaki bir cehittir. Ve bu da tekamle hizmet eder. ahsn ve cinsin bakas iin sarfedilen btn emekler umumi tekaml kanununun zaruretidir. Bir kften en mtekamil insana gelinceye kadar olan mesafe uurum halinde deildir. Bu, belirsiz tatl ve meyilli bir yol arzeder. Fakat bilgisizliimiz bu yolu laykiyle takibetmee imkan brakmamaktadr. Bundan baka bu yol dnyamzda, bilmediimiz baz sebeblerden dolay bir iki yerinde kesilmitir de. Mesela ileride de sylenecei gibi insanlarla hayvanlar arasndaki maddi ve ruhi irtibat temin eden varlklar halihazrda bu dnyada yoktur. Fakat ne olursa olsun bu yolun iki mntehasndaki varlklar arasnda tebarz eden tekaml farklarn kimse inkar edemez. Esasen dnyada msavatszca serpilmi hayat artlar, bu tekaml farklarnn dourduu kesret halinden ileri gelir. Dnyada ideal bir msavatn kurulabileceini dnmek hatadr. nsanlar arasndaki msavatszln kaybolmas onlarn her noktada birbirinden farksz bir halde birlemi olmas demektir. Bu nasl mmkn olur? Bilhassa ahsiyetini kazanm olan hi bir varlk dierine benzemez. Bunlarn birbirine benzediini kabul etmek, ideal kemale vardklarn kabul etmekle bir olur. Halbuki dnyadaki btn varlklar byle bir kemal mertebesinden ok uzaktadr. Etrafmza bakarsak varlklarn birbirine nispetle ok muntazam bir ykseli yolu takibettiklerini grrz. Nebatlarda olan her hususiyet veya onun benzeri, hayvanlarda mevcuttur. Fakat hayvanlarda bulunan bir ok tezahrat nebatlarda gremeyiz. nsanlarla hayvanlar arasnda da ayn hal caridir. Nebatlarda hemen hemen gremediimiz ahsiyet hayvanlarda kendini gstermee balamtr. Bir kediyi dierine tercih ederiz. Fakat ayn gzellikte am iki iein intihabnda bu kadar titiz davranmayz. Bunun sebebi hayvanlarda mevcut olan ahsiyete balanm olmamzdr. Hele dnyada, ahsiyetin en yksek derecesini kazanm insanlar hakkndaki bu intihap meselesi daha derin his ve fikir unsurlarna dayanr. Nebatlarda inkiaf etmemi ahsiyetin hayvanlarda tebarz etmesi, insanlarda en yksek derecesini almas ve bu ilerin tedricen ve mterakki bir ekilde cereyan etmesi, dnyadaki hayattar varlklar arasnda muntazam bir ykseliin mevcudolduunu gstermee kafi gelen delillerden biridir. stadn aadaki szleri bu bahsi tenvir eder: << Dnya zerindeki en iptidai ruhun maddi varl ile en mtekamil bir insan arasnda geen btn tekaml safahat muntazaman ykselen mterakki bir silsileyi takibeder. Nebatat hayvanlardan daha geridir, hayvanlar da insanlardan geridir. Tekamlde muntazam ve mterakki bir teselsl mevcut olduuna gre bir hayvann bir daha nebat olmasna imkan yoktur. >>

Bilhassa son szlerden kan manaya gre, varlklar arasnda gerilemenin mmkn olmadn ve daima ilerleyiin bulunduunu reniyoruz. Yalnz, burada baz cihetleri de gzden uzak tutmamak lazm gelir. Gerek dnyada geirilecek tecrbe icaplarna, gerek bilmediimiz bir takm dier sebeplere gre bir varlk kendi nevini deitirmemek artiyle evvelkine nispeten biraz daha geri bir durumda dnyaya tekrar gelebilir. Bu halin biraz evvel bahsettiimiz muntazam ykselilerle tezat tekil ettiine hkmedilemez. Zira evvela bu ilerleyi maddi bakmdandr, ruhun yksekliine halel getirmez, saniyen bu maddi gerileyite de gene ruhun taalisine yardm edecek hal ve hareketler mevcuttur. stadn Aadaki szleri bu fikri tamamlar: << . Fakat bir nevi varlk arasnda mtekamil olan bir ferdin ayn nevide daha az mtekamil olarak dnyaya gelmesi mmkndr. Zira muayyen bir dereceye kadar ykselmi olan bir ruh, gerek kendisinin messirat hariciye altnda maddeye merburiyetini hissetmesi, gerek fena muhitlerde buluna buluna onlarn ihtizazatna uymas ile tekrar maddeye merbutiyetini arttrabilir. Fakat bu, fazla bir sukut olmaz ve srf ruh bakmndan bir gerileme saylmaz. nk o, kendisi iin kazanlm bir mertebedir. Yani ykselmi bir ruh iin tam sukut yoktur, ufak sukutlar vardr ki o da madde alemindedir

2 Cemadatla hayattar varlklar arasndaki ayrlk

Madde ve ruh bahislerini okuyanlar bunlarn arasndaki farklara dair kitabmzda baz eylerin sylenmi olduunu hatrlarlar. inde bulunduumuz bahsi baz noktalardan alakalandran oradaki fikirlere tekrar ve ksaca avdet edeceiz. Etrafmzdaki varlklarn iki byk guruba ayrldklarn gryoruz. Bunlara iki byk gurup dememizin sebebi, bariz vasflarla birbirinden ayrlm olmalardr. Birinci guruptakilerin mmeyyiz vasf messiriyet kudretleridir. kinci guruptakilerin mmeyyiz vasf ise messeriyet kabiliyetleridir. Yalnz u var ki bu messiriyet ve messeriyet hususiyetlerini ayrmak her vakit kolay ve hatta mumkn olmaz. Bu imkanszlk da hadiselerin illetleri hakkndaki vukufsuzluumuzdan ileri gelir. [ 1 ] Her hadisede messir grnen amillerin hakikaten messir olup olmadklarn katiyetle takdir edebilmek iin bu vukufa mutlaka lzum vardr. Biz bu vukufsuzluumuz yznden ekseriya messer olarak hadiselere mdahale eden amilleri messir amiller gibi kabul etmek hatasna deriz. Ve bu gibi hatalardan itnap bizler iin mmkn olmaz. Netekim bilgimiz ilerledike evvela messir gibi grdmz bir amilin baka bir messirle tahrik edilmekte olduunu bilahare anlyabilmemiz sk sk vaki olan hallerdendir. [ 2] Hayattar varlklar messirdir. Buradaki messiriyet kelimesinin ifade ettii manada maksatl bir takm neticelere doru hareketleri tertipleyicilik mndemitir. Camitlerde grlen atalet hali bu vasfn yokluu ile ondan ayrlr. lmin rettiine gre maddenin en karakteristik vasf onun ataleti ve olu artlarndaki sebatlldr. Bu vasf daha ilk bakta messiriyet fikrinden ayrlr. Zira kendi kendini deitirmek kudretinden mahrum bir varlkta messiriyet kudreti aranmaz. Madde ebedi varlnda kendiliinden tahavvller gstermez. Radyoaktif baz maddelerde grlen deimelerin bu bahsettiimiz tahavvllerle mabeheti yoktur. Oradaki deimeler de gene

tabiat kanunlarnn izmi olduu plan dahilinde vukua gelen atl hareketlerdir. Ve o maddenin olu artlarna bal bir zaruret burada hakimdir. statla aramzda geen bir grmede, onun ruha mahsus bu messiriyet hassasna ne kadar ehemmiyet verdiini anlyoruz. << S - Maddenin ruha nazaran en karakteristik hususiyetine atalet dersek doru olur mu? << C Ruhun messiriyet hassas bulunduunu evvelce sylemitim, en byk fark mmeyyiz budur. >>

3 Gene materyalizma ve ispiritalizma davas

Hayattar varlklarn messiriyet, camitlerin de messeriyet rollerini iyice kavradktan sonra onlarn birbirini tamamlyan bu aktif ve pasif durumlarnn kainattaki byk ahenk iinde ne kadar yakkl bir yer tuttuklarn ve bunlardan birinin eksikliini kabul etmekle bu ahengin ne kadar derin kntlere uryacan anlamak kolay olur. Hayat sahipleri mevcudolmadan cemadatn varln veya cemadatszz hayat sahiplerinin mevcudiyetini kabul etmek kainatmzn ve kendi varlmzn hikmeti vcudn ortadan kaldrr. Ve o zaman << kainat ve biz niin varz? >> sualinin cevab hakknda sylenecek bir sz kalmaz. Binaenaleyh madde ve ruh bahsinde de sylediimiz gibi kainatmzda maddeyi ruhtan ve ruhu maddeden ayrmak imkan yoktur. Tek bana maddeci ve tek bana ruhu olmakla doru yol bulunmaz. te bu dnce ile biz, fikir hayatnda arasra arpan materyalizma-ispiritalizma konsepsiyonlarnn birlemeleri lazm geldiini ve birinin dierini tamamladn sylyoruz. Buradaki hikaye udur: Madde kainatnda daima ykselmek zaruretinde bulunan hayat sahibi varlklar gerek kendilerinin, gerek bakalarnn tekaml gayelerini tahakkuk ettirmek iin maddedeki messeriyet hassasndan istifade ederek onlarn sonsuz halleri zerinde messir olurlar ve bu messiriyetle o hallerin birini dierine tahvil etmek, hareketlerinin tabiat ve istikametlerini deitirmek. gibi bildiimiz veya bilmediimiz saysz maddi kombinezonlar vcude getirerek neticede doacak hadiselerden kendi gayeleri yolunda eit eit faydalar temin ederler. Demek btn bu camit maddeler hayattar varlklarn milyarlar ve milyarlarca kombinezonlar iinde kullanddklar birer tekaml vastasndan ibarettir. te maddi hareketlerde grebildiimiz veya gremediimiz zeka tezahrleri, hayattar varlklarn maddelerden asla eksik olmyan bu mdahalelerinden doar. Gnn birinde gryoruz ki tabiatta camidolarak tandmz azot, karbon, hidrojen, oksijen. gibi maddeler bir araya toplanyorlar. Milyonlarca tertipler iinde bir insan bedenini kuruyorlar. Ve bazlarmza yle geliyor ki ayr ayr olduklar zaman kendi kendine hareket istikametini deitiremiyen ve kendi kendine bakalarnn zerinde atalet vasfndan ari tahavvller husule getiremiyen btn bu camit maddeler bir araya geldikleri zaman, bu mehur maddi vasflarn kaybederek bildiimiz maddi evsaftan hibirine benzemiyen yksek insan dehasn yaratabilecek kudrette messir ve uurlu birer varlk haline giriveriyorlar. Her noktasnda kuvvetli ve ykc itirazlarla karlanmaa namzet bu rk fikri uzun uzadya tenkit etmee lzum grmyoruz. nk bu mesele imdiye kadar ok sylenmi fakat asla ispat edilememi bir davann samal bedahat haline girmi hikayesidir. Buna kar yalnz u kadar sz kafi grrz: Harici messirlerin yapt yz binlerce deiik mspet veya menfi tesirlere kar koyarak hayat muhafaza etmee alan bu uurlu varlk, gayesi yolunda

icabeden btn tedbirleri almakta ve bu hususta byk bir basiret gstermektedir. Byle yksek bir basireti camit ve atl maddelere izafe etmek iin elimizde hibir delil yoktur. Eer maddelere bu vasf mal edebilseydik bu gn ilimde kabul olunan maddi karakterleri inkar etmemiz lazm gelirdi. Modern ilimde maddenin tarifi udur: << Maddenin tarif vasf ktledir, ktle kendisini iki tarzda gsterir: birincisi atalet ikincisi arlktr. >> ( 55 ) Ataletle arln ilmi manasn gz nnde tutmak artiyle maddelerin byle sekiz on tanesinin deil, milyarlarca tanesinin bir araya gelmesinden bile fizik ve kimyann madde hakkndaki tarifinde yeri olmyan sevgi, kin, intikam, haset, uur, irade, imajinasyon, vicdan gibi bir ok ruhi vasflar havi komplsks ve ataletle telifi imkansz messir bir varln meydana gelebileceini imdiye kadar hi bir ilim kitab kendi usul dahilinde bize gstermi olmad gibi, bunu bir faraziye halinde kabul etmek de madddenin ilmi tarifine aykr bir hareket olur. Binaenaleyh btn bunlara ramen fizikoimik maddelerin u kadar miktarnn u veya bu biimde tesadfi olarak bir araya gelivermesinden atalet fikriyle telifi kabil olmyan uurlu bir varln, bir messirin meydana geldiini mmkn saymak uydurma bir faraziyeden ibaret kalr. Hulasa kainatta birbirini destekliyen, birbirinin yardm ile tezahr imkanlar bulan ve nihayet birinin aktif messiyet kudreti ile dierinin pasif messeriyet kabiliyeti ahenkli bir ekilde birbirine balanm bulunan bu iki guruptaki varln mevcudiyetini kabul ettikten sonra materyalizma-ispiritalizma davasnn manas kalmaz. te neo-ispiritalizma, ikilik kabul etmiyen bu tek yol zerinde yrmektedir.

4 Umumi tekaml A Cemadatta tekaml

Biraz evvel sylendii gibi hayattar varlklarla cemadatn kainatmzdaki mukadderat birbirine baldr. Binaenaleyh birincilerin devaml bir tekaml halinde bulunduklarn kabul edersek onlarn messiriyetinden azade kalmyan cemadatn da bizzarure tekaml halinde bulunduunu kabul etmemiz icabedecektir. Hakikatte hal byledir. Ruh ve beden bahislerinde grdmz gibi ruhun tekaml persprisinin tekaml ile mtenasib olarak vukua gelir. Hatta orada srarla zerinde durduumuz gibi ruhun tekaml perisprisi ile mnasebetinin tekaml demektir. Perispri sadece bir maddedir. Ve ruhun tesiri altndadr. Ruhun tekaml ile inkiaf eden perisprisi gittike daha yksek ihtizazlarla alakalanabilecek durumlara girer. Demek bir taraftan ruh prisperisinin bu inkiafiyle kainatta daha geni messiriyet imkanlarn bulurken dier taraftan da onun tedricen inkiafn temin etmi olur. stat unlar sylyor: << Ruhun tekaml ile perisprisi gittike hiffet peyda eder. Perisprinin kesafetten seyyal hallere gemesi, ruhun tekaml ve madde zerindeki messiriyeti ile olur. >> Perispri nasl byle ruhlarn messiriyeti ile gittike tekaml ediyorsa kainatn btn maddeleri de ylece yksek uurlu varlklar tarafndan ilahi kanunlara gre kullanlarak tekaml ettirilmektedirler ki bu varlklarn hemen hemen hibirisinden bizim haberimiz yoktur.

Maddelerin tandmz halleri, onlarn en kaba olanlardr. Sulp, mayi, gaz gibi haller belki birinden dierine geebilecek kadar birbirine yakn ayn guruptaki maddi varlklardr. Madde bahsinde de sylendii gibi, ok yksek maddi hallerin bu saydklarmznkilerle mnasebeti olmamas icabeder. [ 1 ] Btn maddeler bu ve bundan daha kaba haldeki durumlarnda tedricen yksele yksele alemden aleme gemekte ve ruhlarla beraber geriye dnmemek zere tekamllerine devam etmektedirler. Biz farzedebiliriz ki arzmz btn maddi varl ile bizim duyamadmz bir tarzda, yava yava fezada kaybolmaktadr. Btn maddelerde radyoaktif halin mevcudolduunu ilim alemi elbette bir gn tastik edecektir. Bu, maddi tekamln bir neticesidir. Ve bunu bir alem iinde vukua gelen ileri-geri maddi deimelerden ayrmak lazm gelir. Burada, bize gre bati, fakat geriye dnmemek zere vukua gelen maddi kainatn bir tekaml bahis mevzuudur. stadn aadaki tebligat bu fikrimize yol vermektedir: << Her ey gayet mkemmel tabiat kanunlar ahkamna tabi olarak cereyan etmektedir. Gne ve onun seyyareleri fezada sabit bir noktada durmazlar. Heyeti umumiyesi ile fezada yerlerini deitirirler. Kainatta sabit bir ey yoktur. Hep hareket hep tekaml. Btn ecram semaviye kainatta cereyan eden tekaml kanunlarnn sevkiyle mtemadiyen deimee maruzdurlar. Mecmuai emsin fezada heyeti umumiyesi ile hareketleri esnasnda katettikleri mesafe sizin lnze girmiyecek kadar yksek bir srattir. Bu hareketler tekaml kanunlarnn hakimiyeti altnda devam eder. >> Maddenin tekaml zerinde dururken bunu hayattar varlklarn tekaml ile kartrmamak icabeder. Zira bu iki varln tekaml ayr ayr yollarda yrr. Maddenin, tekaml ettike, messeriyet hassasnn artmasna mukabil ruhlarn tekaml bilakis messiriyet kudretlerinin inkiafn mucibolur. Ve zaten umumi tekaml bu iki hadisenin biribiriyle mtenasiben vukua gelmesine baldr. Demek madde ve ruh tekamllerinin zt yollarda birbirinden gittike ayrlan, fakat o nispette birbirini tamamlyan ve karlkl inkiaflarna sebebolan yryleri vardr. [ 1 ] Biz burada tezat iinde bir vahdet ve bir ahenk gryoruz. Yksek ruhlar en iyi messiriyet imkanlarn en iyi messeriyet kabiliyetine malik maddeler arasnda bulabilecekleri gibi, yksek messeriyet kabiliyetine malik olan maddeler de ancak yksek ruhlarn messiriyet sahalarnda yksek maddi kymetlerini kazanabilirler. Kaba bir ruh yksek maddi muhitte asla yaayamaz. te madde kainatnda, daima sylediimiz gibi, ruhlarn tekaml ihtiyalarn onlara duyuran amillerin banda bu ahenksizlik gelir. Ruhlarn bu ahenksizlii idrak etmeleri, eit eit ruhi reaksiyonlar davet eder ki bunlar ruhlar iin, kendilerini cehitlere sevkedecek hakiki birer strap kayna olur. Hulasa maddeler pasif olu hallerinde ebediyen nasl ykselmekte iseler ruhlar da buna mukabil aktif olu hallerinde ylece ebediyen ykseleceklerdir. Ve bu iki nevi ykseli, kainatmzda birbiri iin zaruri olan ve birbirini tamamlyan iki esasl harekettir.

B Hayattar varlklarn tekaml a Ruhun kainata girii Evvelce de sylediimiz gibi ruhlarn ilk yaratllarna ait ne bir bilgimiz, ne de bir tahminimiz vardr. Yalnz baz yksek teblilere ve ruhun mselsel tekaml safhalarna

bakarak umumi tekaml bahsinde ruhun madde ile olan mnasebetlerine ait baz istihralarda bulunabiliriz. Ruhlar madde kainatnda doduklar zaman btn melekeleri kendilerinde mevcut bulunuyordu. Ve her biri ferden ayr birer ahsiyet sahibi idiler. Ancak bunlar, kendilerinde noksan olan grg ve tecrbelerini arttrmak iin maddelere balandklar zaman melekeleri tabiatiyle kararyordu. te madde dnyalarnda tezahrlerinin gittike arttn grdmz ruhun yksek melekeleri, onun tekaml vetiresiyle madde balarndan kurtulmas nispetinde, tedricen kendilerine birer tezahr zemini bulabilmelerinden ileri gelmektedir. [ 1 ] Bizim madde ve ruh hakknda dndmz tekaml istikametlerinin zddiyeti ile Lead Beaterin ruh ve elemantal varlklarda kabul ettii tekaml yolu zddiyeti arasnda byk fark vardr.

Demek ruhun geriliini vasflandran ey, bilgisizlikleri veya amiyane tabiriyle fena tabiatta olmalar gibi yanl hkmlere bal izafi vasflar deil, grg ve tecrbelerindeki noksanlklardr. Bu noksanlk da onlarn maddelerle karlamalarndan ileri gelmitir. Netekim bu noksan taraflarn gidermek iin maddeler kainatna girmiler ve maddelere ilk zamanlarda gene bu grg ve tecrbesizlikleri yznden balandklar iin de melekelerinin bir oklarndan mvvakkaten mahrum kalmlardr. Ruhlarn kainatmzdaki ilk durumlarna ait stattan aldmz baz teblileri yazyoruz: << Ruhlar ilk yaratllarnda ferden ayr birer ahsiyet sahibi olmakla beraber dier hususatta bir seviyede idiler. Onlarn ilk zamanlarda kendilerine ve muhitlerine ait bilgileri vard ve aktif idiler. Fakat onlarn tecrbeleri ve grgleri yoktu. Ruhun gerilii, tecrbe ve grgsnn eksikliindedir. Grg ve tecrbe ancak onlar istihsale hadm olan vesait sayesinde myesser olur. >> Kainatmzda ruhlar maddelerden vareste kalamazlar. Bu, tabiat kanunlarnn pir icabdr. Evvelce yazdmz bir teblide de sylendii gibi, madde ruhun lazm gayrmfariki olmamakla beraber ruhun bir makarr olmak itibariyle ondan ayrlmaz. [ 1 ] Ruh ancak maddi vastalarla bu kainatta messiriyet kudretini gsterir ve inkiaf ettirebilir. u halde ruhlar kainatta maddi vastalariyle, yani perisprileriyle, beraber domulardr, diyebiliriz. te evvelce de sylediimiz gibi, bu dnce bizi mtemadiyen elbise deitirir gibi ruhlarn beden deitirdiklerine dair olan teozofik iddialardan ayrmaktadr. Zira esasen hikmeti vcud ruha vasta olmakta bulunan bu maddelerin tekamldeki rol, ruhlarn onlarla olan mnasebetlerini inkiaf ettirmelerinde tecelli etmektedir. Hulasa ruhlar madde alemine tekaml etmek iin girerler. stat bu hususta unlar sylyor: << Ruhun tekaml tabiat kanunu iktizasnca maddelerin iinde bulunmasna vabestedir. Ruh btn maddi faaliyetini ifa etmek iin ve bu faaliyetleri sayesinde tekamln temin edebilmek iin madde aleminde bir mddet geirir. >> Ruhtan ayrlmyan perispri; ruhi faaliyet sayesinde gittike seyyalleerek, gittike ruhun elinde daha ilek daha elverili bir vasta haline girerek onun kainattaki messiriyet kudretinin daha byk tezahr imkanlarna zemin hazrlar. Evvelki bahislerde ruhla perisprinin mnasebetlerine, ruhun perispri zerindeki messiriyet kudretine ve ruhi tekaml ile perisprinin seyyallemesine dair stattan aldmz baz teblileri yazmtk. [ 2 ] Onlarn bu bahsi okurken de gzden geirilmesi faydal olur.

Btn bunlardan anlalyor ki ruhlar, madde kainatnda doularndan itibaren merbut bulunduklar perisprilerini daha kesif madde alemlerinde bir mddet geirmekle daha hafif bir hale koyarak bu sayede messiriyetlerini arttrmaya alrlar. te bu sebepten dolay bir ruhun kainata ilk girii ile tekaml safhalarnda ilerledikten sonra olan faaliyeti arasnda pek byk farklar vardr. stat aadaki szleriyle bunu tebarz ettiriyor: << Ruhun ilk zamanlardaki aktivitesi ile tekemml ettikten sonra bilahara olan aktivitesi arasnda ok fark vardr. Ve bu fark tekamln mahsuldr. Ruhu tekamle isal eden btn vastalar onun messiriyetini teyideder. >> Maddi kainattaki ruhlarn tekamlleri muhtelif merhalelerden gee gee vukua gelir. Bu ykseli gayet muntazam ve mterakki bir ekilde olur. Fakat ruhlarn bizim dnyamza gelinceye kadar geirdikleri tekaml merhaleleri hakknda bizim hi bir bilgimiz yoktur. Dnyamzda nebat iindeki hayatiyle balyan ruhun tekaml safhas onun, bizim grebildiimiz en geri maddi varln tekil eder. Yalnz, gene statlarmzdan rendiimize gre henz nebat halinde olmyan ruhun dnyamzda daha iptidai bir safhas vardr ki biz ona << kf >> ismini vermekteyiz. Fakat statlardan aldmz tebliler kf ruhunun buutlu alemde en geri bir ruh olduunu syliyebilmemize imkan brakmyor, zira bu tebligata nazaran bu alemde kften daha geri maddeler iinde enkarne olan bilmediimiz dier varlklar daha vardr. Buna dair olan teblilerden bazlarn yazyorum: << Ruhun nebatlardan evvel cemadata en yakn olarak geirdii dier merhaleler de vardr. Siz buna kf diyorsunuz. Kf ruhun; sizin dnyanzda ilk maddi hayatlarndan biridir. Fakat, cemat ile nebat arasnda mevcudolan sizin anlamadnz daha bir ok varlkler vardr. >>

Nebatlarda tekaml

Nebatat ile cemadat arasnda ne fark vardr?.. Nebatatn cemadata nazaran olan yksek hususiyetlerini ilk nazarda takdir etmemek mmkn deildir. Evvela nebatlarda grlen hayati tezahrlerden hi biri cematlarda yoktur. Bu hal, zerinde uzun uzadya durmak lzumunu hissettirmiyen bir realitedir. Fakat biz, herkes tarafndan bilinen bu biyolojik realiteden daha az dikkat nazarn ekmi olan baz hususiyetlere temas etmek istiyoruz. Bunlardan birisi ahsiyettir. Hayvanlarla insanlara kar; nebatlarla cematlar, kendilerinde ahsiyetin olmamasiyle mterek bir cephe alm bulunmaktadrlar. Bu fikrimiz kapal kalmamas iin evvela burada kullandmz ahsiyet kelimesi ile neyi kasdettiimizi sylemek icabeder. Bizim anladmz manadaki ahsiyet, maddeler mahsus tenevvat husule getiren hususiyetler kompleksinin ifaddesi deildir. Eer arzu edilirse mesela, ( H ) maddesine, fizikoimik hususiyetine gre, bir ahsiyet izafe edilir. Ve bu manada maddi ahsiyetten de bahsedilebilir. Fakat bu, ayr bir dnce mahsul olur.

ahsiyet kelimesiyle bizim kasdettiimiz ey, bir varln madde alemindeki messiriyetinin, ferdi irade ile, istikameti taayyn etmi tezahrlerine bal bir mefhumdur. Btn kainattaki H atomlar ayn eydir, bunlarn kendi aralarnda hibir ahsiyeti yoktur. Fakat H atomlarnn dier madde atomlarna nazaran, ahsiyet diyemiyeceimiz, farkl hususiyetleri vardr. Bunlara ahsiyet diyemiyeceimizi syledik, nk bu hususiyetler sabittir ve onlarn deimelerinde irade gibi, ferdi ahsiyeti tebarz ettirecek bir unsurun rol yoktur. Halbuki irade sahiplerinin, d tesirlere kar gstermi olduklar messir reaksiyonlar onlara ferdi kymetler verir ve bu da ahsiyetin tebellr etmesine yarar. te cematlarda gremediimiz bu hali aa yukar nebatlarda da gremiyoruz. Nebatlarn iradesi madde aleminde tecelli etmedii iin, irade ile kaim olan ahsiyetleri de bu alemde henz zahir olmamtr. Bir gl aacnn d amillere kar iradesiyle, dier bir gl aacna nazaran kendi ferdiyetini kymetlendirecek reaksiyonlar yoktur. Ayn cinsten btn gl aalar hi olmazsa bizim nazarmzda ayn eydir. nk hepsinin hayat tezahrlerinde; muhtelif artlar altnda, muhtelif fizikoimik hadiselerin muayyen neticeleri n safta grlr ki bu da onlarda iradenin henz tecelli etmeyiinin bir neticesidir. stat bu noktay u cmle ile ifade ediyor: << ahsiyet irade ile kendini gsterir. Nebatatta ise iradenin bulunmadn evvelce sylemitim. >> Fakat, aradaki bu mterek hususiyete bakarak acaba cematlarla nebatlar ayn guruptan saysak doru olur mu? Hayr. Zira evvela nebatlarda grlen hayati dier vasflar buna manidir, saniyen gerek kflerde ve gerek nebatlarda grlmiyen irade ve uur halleri esasen bunlarn ruhlarnda mevcuttur. Ancak bu geri ruhlarn madde ile olan kuvvetli rabtalar onlarn bu melekelerini karartmtr. Binaenaleyh bunlarda ahsiyetin olmay ancak madde alemindeki, yani dnyamzdaki, bir grntr. Ve hatta her ne kadar bunlarn dnyadaki ahsiyetleri tebellr etmemi dahi olsa cemadatla mukayese edilince nebatatta, nispeten ferdi kymetlerin, pek iptidai ve maddi ekilde bir ahsiyet taslan dndrebilecek mahiyet arzettii grlr. Her ( H ) atomu birbirine benzer. Fakat hibir gl iei dierine benzemez. Bu hal nebatlarda mukaddem bir iradenin varln gsteren messiriyet kabiliyetini ifade eder ve bunu cemadatta olmyan bir hususiyet olarak tanmamz lazm gelir. stadn aadaki ifadeleri bu fikrimize hak verdirir: << Kf ruhu kfe girmezden evvel kendisini mdrik idi. Ruh esasen kendisini mdriktir. Fakat kf haline girince idrakini kaybeder. Ruhun nebatatta geirdii devre, grgszln telafi iin katlanmaa mecbur olduu ilk merhalelerdendir. << Nebatatn ruhu evvelki celselerde sylediim gibi, madde zerinde iradesini tecelli ettirecek safhaya gelmedii iin onu ruhlar idare eder, ve nebatatn tekamlleri bulunduklar muhit eraitine ve sair tadad mmkn olmyan messirat dahiliye ve hariciyeye tabidir. Yani nebat ekli messirat dahiliye ve hariciyeye tabi olarak bir tekaml devresi geirir. << Nebatlarn ruhlar zerinde yksek ruhlarn iradesi nafizdir. Bu itibarla nebat halinde bulunan ruhlarda ahsiyet yoktur. >>

Nebatlar aleminde de fertlerin birbirine nazaran daha az veya ok ileri bir durumda bulunduklarn gryoruz. Adi bir ot paras, bir sinek kapan veya bir meyve aac arasnda ok bariz tekaml farklar vardr. Fakat nebatlarn gerek cesametlerine ve gerek harici manzaralarna bakp onlarn kemal dereceleri hakknda hkm vermek doru olmaz. Zira hayvan ve insan ruhlarnda da olduu gibi nebat ruhlar karsnda maddi varlk, tekamln gayesi deil vastasdr. Zahiren ekillerde grlen gzellik veya irkinlik, byklk veya kklk gibi farklar ruhun hakiki ykseklik derecesi ile mtenasiptir, gibi bir kaide yoktur. Bu hususta stat unlar sylyor: << Ruhlar nebat halinde muhtelif ekillere girip bazen uzun, bazen ksa mddet bir safhai tekaml takibeder. fakat insan ve hayvanlarda olduu gibi nebatlarda dahi tekaml madde noktainazarndan deil, ruh noktai nazarndan hedeftir. Binaenaleyh nebatatta maddi olan byklk, kklk, uzunluk veya ksalk gibi mesail hakiki tekaml mahiyetinde addolunamaz. Yani tekaml zahiri grne gre hkmedilmemelidir. >> Ruhlarn ykselmelerini tayin eden kanunlardan birisi ve en mhimlerinden biri de tekamlleri esnasnda bilerek veya bilmeyerek kendilerinden daha geri durumlarda bulunan dier ruhlara taali yolunda yardm etmeleridir. imdiye kadar edindiimiz bilgilerden unu karabiliriz ki kainatta veya hi olmazsa bizim tandmz alemlerde mcerret veya mnferit bir tekaml yoktur. Tekamln kollektif bir faaliyetle tahakkuk etmesi bir zarurettir. Hodbinliin, tekaml gletirmesindeki roln bu bakmban daha iyi anlyabiliriz. Keza sevgi ve efkat duygularnn da tekaml sratlendirici vasflarn gene bu yoldan anlamak kolaylar. Zira bunlardan birincisi ruhu tecridetmee, ikincisi ise bilakis dier varlklara ve kollektif faaliyete yaklatrmaa sevkeder. te btn tekaml merhalelerinde grdmz bu kanun nebatlar aleminde de caridir. Bir aacn gvdesinde bir ok saprofitler sembiyoz halinde yaar. Buna dair nebatat ilmi bize bir ok misaller verecektir. Fakat burada bizim gstereceimiz misal imdiye kadar sylenmi olanlar arasnda bulunanlardan deildir. Nebat ruhlar tekaml merhalelerini geirmek zere dnyamzda nebat halinde yaarken bedenlerini kuran huceyrelerinde de saysz ruhlar yaatarak onlarn tekamllerine vasta olmaktadrlar. Nebat bedenindeki bu ruhlar nebatlarn ruhlarndan ok geri bir durumda bulunmaktadrlar. Yalnz, nebatlarda henz ahsiyet teekkl etmedii iin hem bunlar, hem de nebatlar daha yksek ruhlar idare eder. Ve bittabi nebat ruhlarnn bu ilerden nebat halinde iken haberleri olmaz. Nebat bedenlerinde yayan bu ruhlar ok geri olmakla beraber mustakil birer varlk halindedirler. Ancak onlarn kendi tekamllerini yapmak iin gsterdikleri faaliyet, nebat ruhunun tekaml iin yapaca faaliyetle ahenktardr. Yani btn bu binihaye huceyre ruhlarnn faaliyeti kendileriyle beraber nebat ruhunun tekamln de temin eder. Fakat byle yetimek zere bulunan geri ruhlar yalnz nebat bedenlerinde olmayp hayvan ve insan bedenlerinde de vardr. Bnnunla beraber hayvan bedenindekiler nebatlardakinden ve insan bedenindeki ruhlar da hayvanlardakinden daha ileridirler. Hatta insan bedeninde bulunan bu saysz ruhlar bizzat nebat ruhlarndan biraz daha ileridedir. Fakat bunlarda da irade olmadndan ahsiyet mevcut deildir ve bu bakmdan bu ruhlar hayvan ruhlarndan daha geridir. Bu bahse dair statlarmzdan aldmz bilgileri veriyoruz: << nsanlarn, hayvanlarn ve nebatlarn bedenlerinde yetimek zere bulunan binihaye ruhlar vardr. Hayvanlarla insanlarn bedenlerindeki ruhlar insan veya hayvan ruhunun idaresi altnda olduu halde nebatlarn bedenlerindeki ruhlar onlarn idaresinde deildir. Heyeti

umumiyeyi idare eden ahsn ruhu ile huceyrelerin ruhu arasndaki mterek faaliyet, ayn bedenin mterek faaliyeti yolunda birlemekten ibarettir. ahsn ruhu mevcudolmazsa demin sylediim vechile heyeti umumiyenin inzibatn temin eden faaliyet ortadan kalkm olur. << nsan bedenindeki ruhlar nebatattan biraz daha ileridedir. Fakat ne nebatatta, ne de bunlarda irade olmadndan, ahsiyet ise irade ile kendini gsterdiinden bu ruhlarda ve nebat halinde bulunan ruhlarda ahsiyet yoktur. << Bedenlerdeki bu huceyreler tevalt ve tenasl ile devam ederler. Bunlarn bazlarnn hayat dier bazlarnnkinden daha uzunca veya daha ksaca olabilir. >> Bu szler bize insan ve hayvan bedenlerinden ayrlan paralarn darda bir mddet daha yaatlabilmeleri imkann izah etmektedir. Mesela Bir kpek kalbi bedenden alnarak darda bir mddet yaatlabiliyor, keza A. Carrelin yapt gibi bir rg paras darda uzun mddet yaatlp retilebiliyor ( Explantation ). Halbuki bu kalbin ve bu nescin ait olduu beden ruhu oktan ayrlm bulunmaktadr.

c Hayvanlarda tekaml

Nebatlardan sonra ruhun dnyada tandmz mteakip tekaml safhas hayvan bedenlerinde cereyan eder. Fakat nebat alemiyle hayvan alemi hemen birbirini takibetmez. Bunlarn aralarnda bir takm dier varlklar mevcuttur ki bu varlklarn bir ksm baka dnyalarda bulunmaktadr. Dnyamzda bulunan dier bir ksm ise henz bizim bilgi sahamza girmemitir. stat bu hususta diyor ki: << Nebatlardan hayvanlara gei safhas mteaddit alemlerde vukua gelir. Sizin dnyanzda da byle gei safhalar vardr ki siz bunlara isim vermiyorsunuz. Bunlar istikbalde ksmen tanyacaksnz. Bu gn siz bunlarn mevcudiyetlerinden tamamen bihaber bulunuyorsunuz. >> Hayvanlarda nebatlar arasnda byk bir tekaml fark gryoruz. Acaba bu fark ne bakmdandr? Evvelce iradenin nebatlarda olmadn sylemitik. Halbuki ruhun bu kymetli melekesi hayvanlarda grnmee balamtr. te iradenin hayvanlarda bu tezahr onlar byk bir uurumla nebatlardan uzaklatrmaktadr. Filhakika evvelce sylendii gibi iradenin hayvanlarda tecellisiyle beraber ruhun bir tekaml mertebesini ifade eden can safhas da haynanlarda balamtr. u halde bu safhaya, arzmzn tekaml serisine dahil olan dnyalarda, ruhun ahsiyetini ilk gsterebildii bir safha nazariyle bakabiliriz. Demek can safhasiyle balyan irade ve ahsiyet, hayvanlar nebatlardan bariz bir ekilde ayrmaktadr. Hayvanlarn beden ekilleri tabiat kanunlar tarafndan tayin edilmi ekillerden biridir ki bunu hayvan ruhu dnyaya girmezden evvelki iradesiyle intihabetmitir. Daha yksek ruhlar tarafndan kendi kabiliyetleri nispetinde arzedilen bu ekillerden birini intihab etmekte hayvan ruhu serbestir. Bu bapta stattan u szleri dinliyoruz:

<< Hayvanlar kanunu tabiat ahkam dahilinde kendilerine mnasibolan biimi seerler. Hayvanlarn ekilleri evvelce ruhun iradesiyle tayin ettii ekillerdir. Bunlar, henz tekaml etmemi bir ruhun tabiat kanunlariyle muayyen olan birtakm biimleridir ki gayr mtekamil ruhlar bu kanun haricinde bir biim ihtiyar edemezler. >> Hayvanlar bu bakmdan insanlara nazaran farkldr. Onlar insanlar derecesinde grg ve tecrbe sahibi olmadklarndan bedenlerini intihab etme serbesliine insanlar kadar malik deildirler. Nebatlar hakknda sorulan sual burada da sorulabilir: Acaba beden teekklat ile hayvan ruhunun tekaml derecesi arasnda bir mnasebet var mdr? Burada iki noktay birbirinden ayrmak lazm gelir. Birincisi cesamet, ekil v.s. gibi bedenin harici manzarasiyle, dieri de beden mekanizmasnn incelii ile ruhi tekaml arasndaki mnasebetlere aittir. Bedenin d grn ile ruh tekaml arasnda sabit ve kati mnasebet yoktur. Mesela bir fil gvdesinin bykl onun ruhunun kck bir bedene san maymun ruhundan daha mtekamil olduunu gstermiyecei gibi bir tavus kuunun gzel renkli tyleri de onun ruhunun irkin suratl bir maymundan daha ileride olduunu gstermez. Binaenaleyh gerek hayvanlarn, gerek insanlarn bedenlerini intihabetme meselesinde csse ve cesametin ve beden gzelliinin tekaml derecesiyle kati mnasebetleri yoktur. Bu mesele daha ziyade dier baz tekaml zaruretlerini alakadar eder. Bu hususa dair evvelki bahislerde baz szler gemiti. [ 1 ] Binaenaleyh hayvanlarn zahiri ekillerine bakarak onlarn tekaml dereceleri hakknda kati hkmler veremeyiz. stat: << Csse ve cesametle ruhun tekaml arasnda mnasebet yoktur. Csse itibariyle her byklk, mekanizma mulakiyetini icab etmez. nsanlarn bedenleriyle kablettarih yayan hayvanlarn csselerini mukayese ederseniz ince bir fonksiyonman gsteren bir bedenin mutlaka u kadar cesamette olmas lazmdr, gibi bir kayt konulamyacan anlarsnz. >> diyor. Halbuki buna mukabil bir bedendeki mihanikiyet inceliinin ve mulaklnn ruh tekaml ile mnasebettar olaca tabiidir. Zira her eyden evvel byle bir bedeni idare etmek bir grg ve tecrbe iidir ve bu da ruhun tekaml ile alakadar, madde zerindeki messiriyetinin inkiaf meselesidir. Halbuki stadn biraz yukardaki szlerinden de anlalyor ki beden fonksiyonmanndaki incelik ve mulaklkla cesamet ve gzellik arasnda mnasebet yoktur. Netekim tylerinin rengindeki gzellie ramen bir tavus kuunun bedenindeki ve bilhassa sinir cmlesindeki mulakiyet maymun bedeninde olduu kadar fazla deildir. stadn aadaki szleri bu fikri iyice tenvir eder: << Binnispe kark bir mekanizmay, ancak onu idare edebilecek kabiliyette bir ruh kendine mal eder. Mesela insan ruhuna ykselmi safhasnda bir ruhun ihtiyalarna ne bir protozoer ve ne de bir fil bedeni cevap vermez. >> Burada akla bir sual gelir. Acaba bir varln dier varlktan mtekamil saylabilmesi iin onun kulland bedenin her noktasnn dierininkinden daha mulak bir vazife grnmne malik olmas m lazmdr? Gerek aldmz tebliler, gerek mahedeler bunun aksini gsteriyor. Geri bir ruhun kulland beden, daha ileri bir ruhun bedenindeki mulakiyetten baz noktalarda daha ince mulakiyet gsterebilir. Mesela her itibarla kark teekklata malik insan bedenine nazaran baz hayvan bedenlerinde daha yksek evsaf haiz baz uzuvlar bulunabilir. Bir insan gz kartal gz kadar keskin deildir. Bunun gibi nebat silsilesinin en son safhalarnda da baz nebatlar vardr ki bunlar iptidai hayvan bedenlerinden

baz noktalarda daha az mulak olabilirler. Bu hal, ruhlarn tekaml ihtiyalar nispetinde vesaite malik olmak zaruretinden ileri gelir. Aaki tebliler bunu aka gsteriyor: << Nebatlar silsilesinin son mertebelerindeki baz bedenlerin hayvanlar silsilesinin ilk mertebelerindeki bedenlere nazaran baz cihetlerden daha mulak olmas mmkndr. Tekamln ok muhtelif yollar vardr. Mesela insanlar kadar mtekamil olmad phesiz bulunan baz hayvanlarda insanlardakinden daha yksek hasseler grrsnz. Binaenaleyh hayvanlar silsilesinin ilk mertebede mulakiyetinin, nebatlar silsilesinin son mertebelerinde bulunan bedenlere nispetle daha basit olmalarnda hayret edilecek bir cihet yoktur. >> Bu fikirlere gre de bir hayvann u veya bu vazife grmndeki ykseklie bakarak onun dier bir hayvandan daha yksek olduuna hkmetmek doru olmaz. Daha iyi koku alyor diye bir kediyi bir insandan daha yksek telakki edemeyiz. Burada, bedenin umum vazife grmnn muhassalas dnlr.

d nsanlarda tekaml

Yeryzndeki ruh tekamlnn nebat ve hayvan safhalarn mteakip insan safhas gelir. nsan safhas imajinasyon kabiliyetinin madde aleminde ilk tezahr ettii bir merhaledir. [ 1 ] Hayvanlarla insanlar arasndaki geit safhalar halen dnyamzda mevcut deildir. Binaenaleyh biz, reenkarnasyonist olarak bir taraftan Derwinin nazariyelerini kendi zaviyemize gre kabul ederken dier taraftan insann hemen maymundan geldiini zannetmiyoruz. En iptidai bir insanla en mtekamil grdmz dnyann bir hayvan, mesela bir maymunu arasnda derin tekaml farklar vardr. Kainatta btn hadiselerin tedrici inkilaplarla vukua geldiini ve hi bir inkilabn keskin hudutla kendisini hazrlayan hadiselerden ayrlmadn kabul ettiimizden, iptidai bir insanla mtekamil bir hayvan arasnda grdmz keskin hududa bakarak bunlarn hemen birbirini takibetmediklerini dnebiliriz. nsanla maymun arasndaki fark niin keskin bir hudut halinde gryoruz? majinasyon kabiliyeti bir tekaml safhasn vasflandran olaan st bir melekedir. Ne kadar yksek grnrse grnsn, hi bir hayvanda bu melekenin mevcudiyetine ait bir emare gremiyoruz. Belki maymunlarda imajlar daha iyi zaptetmek ve onlar dier hayvanlara nispeten daha byk bir sadakatle tekrar husule getirmek ( taklitcilik ) gibi kabiliyetler mevcuttur. Fakat bu hal ile insanlara mahsus yapc imajinasyon kudretinin ayn ey olmadn tekrarlamaa lzum grmyorum. [ 1 ] Maymun hayatnda, bin sene evvelki zamanla bu gnk zaman arasnda hi bir fark yoktur. Halbuki insanlar arasnda seneden seneye tebarz eden tekaml farklar herkesin bildii bir eydir. Bu fark belirten amil imajinasyon bahsinde uzun uzadya sylenmitir. Ve ruhun bu yksek melekesi ancak insanlarda tecelli etmi bulunmaktadr. Biz, insanlarda tecelli eden bu melekenin dnyada birdenbire doduunu gryoruz. Kendisinde bu melekenin daha iptidai safhalarn inkiaf ettirmekte olan hi bir hayvan tanmyoruz. Fakat bu varlklarn muhakkak mevcut olmas lazmdr. O halde bunlar nerdedirler?.. Bu sualimize kar stat u cevab vermektedir:

<< Mtekamil hayvanla gayrmtekamil insan arasnda ok byk mesafeler vardr. Bu mesafe insanlarn en mtekamili ile en az tekaml etmi bulunanlar arasndaki mesafeden daha ok fazladr. << Hayvanlarla insanlar arasndaki geit safhalar evvelce bu dnyada bulunuyordu. imdi baka alemlerdedir. >> radesi, imajinasyon melekesinin inkiafiyle daha ziyade tebarz etmi olan insanlarda ahsiyet, bu dnyada halen mmkn olabilen en yksek derecesine varmtr. Bu sebepten dolay biz insanlarn tekamllerini daha kolaylkla takibedebiliyoruz. Ve gene bu sebepten dolaydr ki insanlk alemine girmi olan ruhlar evvelki alemlerdekilerden daha sratle tekaml etmektedirler. majinasyon insanlk aleminde balad gibi bu alemde daha dier baz mhim melekelerde tecelli etmee balar ki bunlar da uur ve vicdandr. Grlyor ki ne nebatlarda, ne de hayvanlarda mevcudolmyan bir takm ruhun nispeten yksek melekeleri insanlara birdenbire beliriveriyor. stat: << uur ve vicdan dnyanzda insan mertebesinden balar >> diyor. uur ve vicdan nedir?. Bu iki meleke hakknda stadn verdii tarifi yazarsak okuyucularmz tatmin etmi oluruz: << uurla vicdan, ruhun melekesi olmakta mttehittir. Yalnz uur, ruhun iindeki umumi bilgisidir. Vicdan ise hayr ve erri tefrik eden ruhun melekesidir. >> Acaba uurun madde aleminde inkiafiyle ruhun tekaml arasnda bir mnasebet var mdr? Bu mnasebet vardr, fakat tek tarafldr. Yani mevcudun tekamlnde uurun bir rol yoktur. Netekim uursuz imajinasyonlarn mevcudolduunu evvelce de sylemitik. Keza nebatlarda ve hayvanlarda uur olmad halde onlar pekala tekemml etmektedirler. Fakat uurun tezahr ve inkiafnda tekamln rol vardr. Ruh ne kadar mtekamil bir halde bulunursa onun madde alemindeki uuru o nispette aikar olur. stat bu hususta unlar sylyor: << uur ve vicdan dnyanzda insan mertebesinde balar, mevcudn tekamlnde uurun rol yoktur. uurun inkiafnda mevcudn tekamlnn rol vardr. >> Bundan u neticeyi karabiliriz: uur tekamln illeti deil neticesidir. Ve mevcudn uur sahasndaki gelimeleri onun tekaml nispetinde mmkn olur. Esasen ruh tekamlnn gayeleri zerinde dururken ve ruhun madde kainatndaki douundan bahsedilirken bir ok ve hatta btn melekeleri gibi uurun da ruhta esasen mevcudolduundan ve ancak madde alemindeki tekaml nispetinde tezahr edebildiinden daima bahsedilir. Netekim ruhun insanlk aleminde de kapal kalm daha nice yksek melekeleri vardr ki onlarn hi birinden haberimiz yoktur. Ve insan madde alemindeki sonsuz tekaml ile onlar yolu zerinde ceste ceste bulacaktr. Mamafi insanlk aleminde inkiaf etmi olmasna ramen insanlar arasnda uurun muhtelif derecelerde tezahrleri vardr. Hatta bu hal ayn insann muhtelif zamanlarnda da grlr. Bunun, insanlar arasndaki tekaml farklarndan ileri geldiini sylemee lzum yoktur. Fakat daima olduu gibi burada da kati hkmlerden itinabetmek lazmgelir. Zira tekaml plan

icab olarak ilerlemi bir ruhta nispeten az uurluluk halinin tezahr etmesi de mmkndr. Yeni domu bir insan halini buna misal olarak gsterebiliriz. Bir ok yerlerde hakim olan bilgisizliimiz bu meselede de bizi hatal hkmlere sevkedebilir. stat unlar sylyor: << Ruh maddeye merbut olduu nispette uurunda eksiklik olur. uur hakknda verdiim izahattan anladnz vehile, ruhun bu melekesi bedenine merbutiyet dolaysiyle muhtelif safhalar arzeder ki insanlar bu safhalarn bazlarna dikkat ederek sbkosiyans, enkosiyans, konsiyans v.s gibi itibari isimler vermilerdir. >> Ta nebatlardan insanlara gelinciye kadar yeni yeni ilavelerle tedricen arttn grdmz ruhun melekeleri bize btn varlklar arasnda tekaml hareketinin ok muntazam kanunlar altnda cereyan ettiini gsterir. nsanlarda iyice tebellr etmi olan ahsiyet, onlar birbirinden bir ok ince veya kaba nanslarla ayrdettirir. Her insann messiriyet tarz dierinden farkldr. nsanlar ykseldike bu farklar tebarz eder. Ve ahsiyetler de bu suretle daha hususi mahiyetlere brnr. u halde biz, tekaml ettike ruhlarn ahsiyetlerini kaybedip birbiriyle kaynaarak bir tek mtekamil varlk iinde yok olacaklarn dnenlerden deiliz. Byle dnce ruhun tekaml fikriyle taban tabana zt neticeler verir. Zira dnya varlklarnda birbirinden daha yksek olarak tebarz eden ruhi vastalar bir itilann delilidir. Btn bu yksek melekelerle beraber, insanlk aleminde en bariz eklini alm ahsiyet hali ve ruhun ileride gelecek daha yksek melekeleri eer en son bir itila mertebesinde mahvolup gidecekse evvelce de sylendii gibi, bu ceste ceste ve tekamlle mtenasiben mterakki bir ekilde aikar olan ruh melekelerinin hi bir manas kalmaz. Ve esasen tekaml esnasnda grlen her hadise bu dncenin doruluunu ispat etmee kafi gelir. Ruhlar ahsi kymetlerini yok etmek iin deil, belki onu aklmzn alamyaca yksek derecelerine ulatrmak iin tekaml ederler.

I Tekamln bir insan hayatndaki tezahrleri

Bir insan hayatnn dnyadaki tarihesi nedir?... nsan bir gnlk, bir aylk, bir senelik, on senelik... Hayatlarnda tetkik ederseniz dikkate ayan bir ok psikolojik neticelere varrsnz. [ 1 ] Bilhassa ocukluk devrinden genlie doru yrrken hafza ve tecesss melekeleri, insan ruhunun en mtebariz tezahrleri miyannda bulunur. Bu iki meleke iptidai bilgileri temin etmenin en iyi vastasdr. ocuk manal manasz her eyi sorar, her eyi renmek ister. Kendisine retilen eyleri kolaylkla aklnda tutabilir. Acaba ilk bilgileri elde etmee yaryan bu iki kymetli meleke ocuk ruhiyatnn neden sklet merkezini tekil eder?... Neden ocuklukta bariz olan bu melekeler ihtyarladka zayflar?... Malum olmutur ki ocuklar yeni rendikleri eyleri akllarnda kolayca tutup hadiseler zerinde dikkatlerini iyice tesbit edebildikleri halde ihtiyarlar bilakis bu dikkatlerini tesbit edebilme ve yeni eyleri akllarnda tutabilme kabiliyetlerini nispeten kaybetmiler, fakat buna mukabil eski hatralarn ihya etmek melekesine kavumulardr. te bu psikolojik hadisede tekaml kanununun gzel bir tezahrn gryoruz; Bu dnyaya mteallik hadiseleri renmee balamak ihtiyacnda bulunan ocuun bu ihtiyacn karlayacak melekeleri haiz bulunmas tabiidir. Bu, tekaml kanununun birinci tezahrdr. Fakat artk bu dnya

hadiselerine ait imdilik yeni bilgi ihtiyacndan vareste kalan ve bu sahada iini bitirmi olup sadece iktisabettii eski bilgileri zerinde ilemek suretiyle ruhunun mustakbel hayatn kurmak yolunda bulunan ihtiyarn bu ihtiyacn karlayacak melekelere sahibolmas tekaml kanununun dier bir tezahrdr. ocuk bu iki melekesinin yardmiyle olgun yana girinceye kadar geirecei ksa zamanda bir ok lzumlu ilk bilgileri sratle renir. Ve yeryzndeki ahsiyetini tebarz ettirecek vasflar bu suretle temin eder. te ocukluk bylece onun bir tekaml merhalesi olur. ocukluk ve genlik yann realiteleri olgun yallk ve ihtiyarlk realitelerinden bam bakadr [ 1 ]. Ve ileri yalardakilere gre ocuka telakki edilen hayatn ilk zamanlarna ait bu realiteler manasz deildir. ocukluk hayatna girmedikten sonra bu hayata ait kazanlar elde etmek kolay bir i olmaz. Siz, elli yandaki dnce ve duygularnzla be yandaki bir ocuun hayatna girseydiniz haliniz nice olurdu?... Her eyden evvel sizin bugnk realitenizden domu olan izzeti nefis hakkndaki telakkiniz o hayat sizin iin tahamml edilmez bir hale koyard. Olgun ya ana girelim. Bu devrede muhakeme ve yapclk kabiliyetinin inkiafiyle beraber dier taraftan da neslin temadisine, aile hayatnn selametine mteallk ruhta bir ok melekeler tebarz eder. Bu a, hayatn en iyi tatbikat imkanlarn temin eder. Bu ada bulunanlar yeni eyleri renmekten ziyade renilmi eyleri muayyen gayeler yolunda kullanmaa mtemayildirler. ve bu da sakin, drst ve ameli bir duygu ve dnce ile mmkn olur. te bu yatakilerde bariz olan ruhi vasflar da bu merkez etrafnda toplanr. Nihayet ihtiyarlk ann ruhi melekeleri de, evvelce sylediimiz gibi, bu devrenin ihtiyalarna gre kendini gsterir. htiyar bu dnyada kendisinin varabilecei en yksek tekaml devresine ulamtr. Yani o, burada hayat plan geregince renmesi icabeden eyleri renmitir. Ve imdi onun nnde yeni ufuklar almaktadr. O ufuklarn arkasnda, yeni bir hayatn icaplar balyacaktr. te ihtiyar daha imdiden bu hayata hazrlanmaa balamtr. Bunun iin onun bu dnya ile olan balarndan yava yava kendini kurtarmas icabeder. Daha parlak mustakbel hayatmz grmekten aciz bulunan biz faniler, ihtiyarn bu hazrlnn farkna varamayz. Sadece, bu dnyada onun gittike sefalete den maddi ve zahiri varl nazarmza arpar. Ve bu zahiri manzara bizde, yerine gre ya manasz bir acma veya manasz bir istikrah duygusu uyandrr. Halbuki, insan ilk nefesini ald saniyeden son nefesini verecei ana kadar dnyada mtemadiyen ykselmektedir ve onun tabii olan maddi sefaleti de ykseliinin dier bir modalitesidir. II Tekamln maeri hayattaki tezahrleri

Ferdi hayatta olduu gibi maeri hayatta da devaml bir tekaml vardr. Benim yedi batn evvel gelen ceddim yedi batn sonra gelecek hafidim kadar yetikin deildi. Bunun gibi medeni bir milletin ocuklarndaki kabiliyetleri vahi ocuklarnda gremeyiz. Hatta ayn medeni cemaatlar arasnda ve hatta bir cemaatin muhtelif hayat safahatnda bariz kemal farklar grnr. Dnyadaki btn fenalklar: intiharlar, katiller, harpler, hrszlklar v.s. phesiz birer hata mahsuldr. Ve bu hatalar da ruhun maddi alemlerle olan iddetli rabtalarndan domaktadr.

[ 1 ] Fakat dnyada mevcut btn bu fenalklara bakp insanlarn ilerlemediine hkmetmek doru olmaz. Zira evvelce, hata bahsinde sylediimiz gibi, esasen irtikabolunan bu hatalar ruhu geriletmee deil, ilerletmee sai birer amildir. [ 2 ] Hi bir hata yoktur ki ruhu intibaha davet edecek bir netice dourmu olmasn. O halde bir cemiyetin tekaml halinde olup olmadn anlamak iin onun hayatn gemi zamandaki hayatiyle mukayese etmek daha doru bir i olur. Mesela, evvelki harpleri gznne getirelim; Evvela gemi zamenn harp sebepleri bu gnkne nazaran daha basit duygu ve dncelere dayanyordu. Evvelki insanlar ekseriya bir tek zalim hkmdarn kaprisleri urunda birbirine girer ve hayvan srleri gibi maksatsz ve uursuzca bouurlard. Bir hkmdarn gelip geici bir arzusu, veya ahsi ihtiraslar, bir ok insanlarn birbiriyle boumasna kafi bir sebepolabilirdi. Tarihi bilenler bize bu hususta birok misaller verebilirler. Bu gnk harplerde artk ne bir efin bir kadna kar olan ak, ne bir padiahn can sknts, ne de uursuzca fthat hrs insanlar arasnda kolay kolay bir harp sebebi olamyor ve byle bir kstahlk vaki olsa bile sratle ve messir bir ekilde cezasn gryor. Bu gnk harplerin sebeplerini daha derin ve umll meselelerde aryabiliriz. Bu meseleler milletler ve cemiyetler arasndaki anlamazlktan doan itimai, iktisadi veya ideolojik bir takm gerginlikler halinde ortaya kyor. te evvelki ve imdiki harp sebepleri arasnda grlen bu fark yeniler hesabna mhim bir ilerleme saylr. Harbin ekline gelince: Bu gnk harplerin daha vahice cereyan etmekte olduu zann sathi bir gre dayanr. yice dikkat edilirse daha bol olan ezici ve ldrc vastalarna ramen, bu gnk harplerde eski harplerdeki vahetin olmad grlr. Birden bire paradoksal bir iddia saylmas mmkn olan bu szm zerinde biraz durmak lazmdr. Ben una kaniim ki bu gn uzakraki binlerce adam ldrmek zere kapal gzle atlan bombalar ve mermiler ortadan kaldrlarak i evvelki sng muharebelerine dklm olsayd bu gnn cengaverleri harp meydanlarnda eskiler kadar iddet gstermezlerdi. Bu gn karsndakinin gzn ve kalbini hibir rperme hissi duymakszn sngsnn ucu ile delebilecek ruhtaki insanlar henz ortadan tamamiyle kalkm olmamakla beraber eski zamanlardakine nazaran bir hayli azalmtr denilebilir. Eski zamann insan harpte hasmnn kalbini eliyle paralard ve o, bundan belki de bir zevk duyard. Bunun en iyi misalini eski gladyatrlerde grrz. Birbirini binlerce seyircinin duyduu heyecanlar iinde paralamak zere kar karya gelen ruhlar bu gn ok yumuam bir haldedir. Bu gnn insan harpte evvelkinden daha ok insan lmne sebebiyet verdii halde kurbanlarnn oundan haberi yoktur. O, bir bomba savurur, bomba nereye gider, ne yapar? btn bunlar onun iin ayr birer meseledir. Ve bu mesele adam lmesinden ziyade muayyen bir gayeye vasl olma hrs ile alakadardr. Eer, nndeki bir manevelay, harekete getirmekle belki binlerce adamn lmne sebebiyet veren, bu muharibe sngy verirseniz bir kiiyi ldrmek iin bile onun bir hayli heyecan geirdiini grrsnz. Vahet bizzat hadiselerde deildir; Vahi grnen hadiselere kar insan ruhunda beslenen sevgide ve ihtiraslardadr. stemiyerek ve bilmiyerek bin kiiyi ldrmekten istemiyerek fakat bilerek bir kiiyi ldrmek daha vahiyanedir. stemiyerek fakat bilerek bin kiiyi ldrmekten de istiyerek fakat bilmiyerek bir kiiyi ldrmek daha vahiyanedir; stiyerek fakat bilmiyerek bin kiiyi ldrmekten ise hem istiyerek hem de bilerek bir kiiyi ldrmek daha vahiyanedir.

Yeni harplerin askerleri arasnda belki gz kapal, bilmeden ve hatta belki de istemeden bir ok adam ldren kimseler vardr. Fakat eski muhariplerin yegane harp gayelerini istiyerek ve bilerek adam ldrmek zevki tekil ederdi. Bu gnk harplerde teknik ruhu hakimdir. Bir mhendis maroken koltuunda otururken tayyare planlarn, infilak maddelerine ait planlar hazrlar. Fabrikalar bu planlar mucibince tayyareleri ve bombalar yaparlar ve bu ite onbinlerce amele alr. Baklrsa bunlarn hibiri adam ldrmez. Nihayet bakumandan olan zat muayyen bir sahann igalini emreder, bir ok askeri mera tertibat alr ve bu tertibat mucibince tayyareciler tayyarelerine binerler, muayyen sahalar zerinde havadan bombalarn yere brakrlar. te btn bu ilerin neticesinde binlerce kii lr. Burada ldrmek istiyen kimdir? Herkes veya hikimse. Bir adamn gzlerini aheste aheste oymak, uzaktan ve grmeden bir ta paras atarak onun kafasn paralamaktan daha ok vahiyane bir itir. Eskiler dmanlarnn gzlerini parmaklariyle oyarlard. imdikiler ise grmeden attklar ta paralariyle bir ok kafalar patlatyorlar!... Harp sonu ileri bakmndan da eski ve yeni zamanlar arasnda byk tekaml farklar vardr. Eski zamanlarda harp esirlerine yaplan muamelelerle bu gnk medeni milletlerin harp esirlerine kar gsterdikleri muamele arasndaki fark herkes bilir. Artk eskiden olduu gibi esirlerin gzleri oyularak ehramlarn muazzam ta ynlarn onlarn srtlariyle semalara ykseltmek ve esirlere hayvan muamelesi yapmak adetlerini bu gnk insan cemiyetleri nefret hissi duymadan dnemez. Evvelce olduu gibi galip milletlerin maluplara kar yapt hodserane zulmler ve ikenceler bu gn ok az yerlerde kalmtr. Ve hatta galiplerin maluplara kar harp sonunda azok yardm etmek iin gsterdikleri gayretler de gznnde tutulursa dnyann eski zamanki haline nazaran olduka ileride bulunduu kabul edilmek lazm gelir. Fakat unutmamaldr ki tekaml ok ar seyreder. Ve insan ne de olsa gene insandr. Onlar tekamln zirvesinde grmek maalesef henz mmkn olmyacaktr. Binaenaleyh onun bu gnk tekaml de her ey gibi nispidir. Eski ve yeni zamanlarn harplerini mukayese ederken bu gnk harpleri bir kemal eseri gibi gstermek istemediimi ayrca izaha lzum grmyorum. deal kemal bakmndan dnlrse bu gnk harplerin de birer vahet nmunesi olduuna tereddtszce hkmedilebilir. Ve bu hal alemimizin daha yksek dnyalarn dolduran mtekamil varlklar arasnda bizim ne kadar geri bulunduumuzu gsterir. Binaenaleyh yukarki szlerimiz tamamiyle nispidir. Cemiyet hayatna bakarsak beeriyetin evvelki zamandakine nazaran tekaml farklarn daha iyi grrz. Eski zamanlardakine nispetle bugn ahsn ve ailenin haklar ve masuniyetleri daha emniyet altndadr. nsanlar arasndaki yardm hareketleri bu gn daha genilemi ve daha tekilatlandrlmtr. Yetim ve yardm evleri, dispanserler poliklinikler, shhat yurtlar, talim messeseleri v.s. medeni tekilat insanlarn straplarndan bir ksmn hafifletmekte ve onlara yardm ve teselli kucan amaktadr. Teknik hayatta atlan admlardan -bir oklarnn fena yollarda kullanlmasndan sarfnazar edilirse dier- bir oklarnn beeriyete yapt iyilikleri grmemek ve onlarn bir tekaml mahsl olduunu kabul etmemek mmkn olmaz. Evvelce insanlar srler halinde sprp gtren salgn hastalklarn hemen hemen kaybolmas, dnyann birbirinden uzak iki ucundaki

insanlarn birbirine yaklatran bir ok nakil ve muhabere vastalarnn ilemee balamas, duygu ve fikirleri birletirecek matbuat hayatnn teesss etmi bulunmas eski ve yeni dnyalar arasndaki tekaml gstermee kafi gelen delillerdendir. Bir ka yz sene evvel, okunacak bir kitab tedarik etmek byk fedakarlklarn sarfn icabettirirdi. Eskiden ilim, adetleri mahdut statlarn bizzat azndan alnrd. Bir ak ilim severler marifet kazanmak sevdasiyle uzun ve yorucu seyahatler yapmak suretiyle vakit ve kudretlerinden bir ounu israf etmek zorunda kalrlard. Bu gn bilgi edinmek iin ufak bir irade, az bir cehit kafi gelmektedir. renme vastalar o kadar bollamtr ki insan ne tarara dnse orada bir bilgi kaynann takn feyizleriyle karlaabilir. Bu kazan tekamln ne byk bir tecellisidir!... Eskiden lme mahkum saylan bir eker hastas, bir veremli, bir kanserli ve kudurmaa namzet bir insan karsnda artk insanlar kollarn kavuturup seyirci kalmyorlar. Bu zavalllara atmas muhakkak olan bir felaketi nliyebilmek ksmen mmkn oluyor. Evladnn ana ve babasnn, einin veya sevgili bir dostunun, sevgilisinin lmn bekliyen bir insana bu felaketlerden kurtulabilmek umudunu vermek suretiyle teselli veren keiflerin bulunmas bu gnk dnyann tekaml lehine kaydedilecek hallerdendir. Hala birok yerlerde olduu gibi hesapsz ve yersiz gelen bir sel, bir tufan felaketinin ok yerlerde nne geilmi ve bu yzden mamureler kurtarlm ve harabeler mamure haline evrilmitir. Fizik ve kimya ilimlerinde, bilhassa son asrda vukua gelen terakkiler ve teknik hayattaki byk keifler kimsenin inkar edemiyecei realitelerdir. Bazen denilir ki: Belki eski zamann insanlar bilgi hayatnda bu gnklerden daha ileride bulunuyordu. Bu iddiay beslemek iin de eski zamana ait urada burada, yer altndan kan bakr tellere ve pimi tulalar hikayesi ne srlebilir. Yer altndan km btn bu malzemeye ramen gemi zaman insanlarnn maddi bilgi haknda bu gnk insanlardan daha ileride olduklarn iddia etmek esassz bir faraziye olur. Hatta maddi bilgilerden sarfnazar, fikir ve gzel sanat hayatnda da ayn eyi dnrsek hata etmi olmayz. ddia olunabilir ki insan bilgisi imdiye kadar hibir zaman bu gnk kadar mull bir hal almamtr. Ne ilim ve ne sanat tarihinde bunun aksini gsterecek kuvvetli bir delil yoktur. Dnya en mtekamil devrinde bu gn yayor. O, bu kemaline bir ok asrlardanberi devam eden bazen maddi, bazen de manevi yollardaki almalariyle erebilmitir. Ve phe edilmemelidir ki insann bu gnk seviyesini bulmasnda amil olan en esasl unsur maddi bilgi olmutur.

C Dier dnyalarda tekaml

Camille Flammarionun, eserlerinde mteri yldznn mstakbel ve daha mtekamil meskenimiz olduuna dair ileri srd fikirleri aynen kabul etmemekle beraber bu szlerde bir hakikatin mevcudolduunu tasdik ederiz ( 109 ).

Btn kainatta bir zerre bile olmyan dnyamz hayattar varlklarn yegane meskeni deildir. Bu fikirde olmyanlarn hi bir mnakaaya lzum kalmadan, sadece kainat kakkndaki hudutsuz grleri esas tutarak dnmeleri, hakikati grmelerine kafi gelir. Kainatta her yer meskundur. Tekbana ruh dnlemiyecei gibi tekbana maddenin de dnlemiyeceine dair evvelce sylenmi szler bu iddiann en makul bir izahn yapmaa kafidir. stat: << Btn kainat varlklarla doludur >> diyor. Yalnz dnyann meskun olabileceine dair insanda husule gelen yanl kanaatin muhtelif sebepleri vardr. Ve bunlar ayr ayr tasrih etmenin faydas yoktur. Burada sadece u noktay tebarz ettirmek kafidir: nsanlarn kt bir itiyad vardr. Kt olmakla beraber tabii grlmesi lazm gelen bu itiyat insann, her hadiseyi ancak kendi zaviyesinden grmesi ve grd gibi olmasn istemesidir. Bunun dndaki realiteler insana hain veya naho gelir. Binaenaleyh dier dnyalarda ve alemlerde varlklarn olup olmadn dnrken insan her eyden evvel dnyasndaki tabii artlarla, kendi maddi varlnn o artlar karsndaki durumunu gznnde tutar. Ona gre hayattar bir varln yaamas iin muayyen bir hararet derecesine ihtiya vardr. Onun hududunu ne aadan, ne de yukardan amamak lazmdr. Hava tazyiki, suhunet derecesi, su ve hava ihtiyac gibi meselelerde hep ayn dnce hakim olur. nsan bu telakkisine o kadar sk skya balanmtr ki bu telakki dndaki her hangi bir realiteyi aklna bile getirmek istemez. Mesela ayda su yoktur; bir varlk susuz nasl yaar? Onun bu hkm vermesi ok kolaylkla olur. Ve bu hkmn ayn telakkiye ayn taassupla bal dier insanlar tarafndan kabul edilmesi de o kadar kolay olur. Keza gne hakknda da dier bir bakmdan ayn muhakemeler yrtlr; gne narbeyza halindedir, atein iinde kim yayabilir?.. Tabii byle bir iddiann karsnda itiraz etmek kimsenin aklndan gemez. Tek tarafl hkmlerden itinabetmek daima iyidir. Bu da hadiseleri etraflca tetkik ettikten sonra dnmekle mmkn olur. Bizim dnyadaki maddi hayatmz nedir?.. Bu sualin cevab iyi verilirse gayr mmkn gibi grnen yukarki meselelerin tabii imkanlar ruhun dnya maddelerini kullanmas suretinde tecelli eder. Bedeni tekil eden unsurlar bu dnyann maddelerinden mteekkildir. Su, hava, gda, v.s. tabii artlara olan ihtiyacmz bu cihetten kendini gsterir. Acaba dnyann maddelerini beden halinde kullanan bir ruh ayn veya gnein maddelerini de ayn surette kullanamazm?.. Eer oralardaki maddeleri kullanrsa o maddelerin de dnyamzdaki tabii artlar altnda m mevcudiyetlerini izhar etmeleri lazm gelir? Kald ki ruhun bir vasta olarak kullanabilmesine, dnyamzn maddeleri dier dnyalarn maddelerinden daha az msaittir ve onun iindir ki dnyamza geri bir dnya diyoruz. Bu kadar geri durumdaki maddeleri, kendi tabiatlarna uzak bulunmasna ramen, kullanmak imkanna malik olan veya byle bir zarurette bulunan ruhlar yksek tabiatlarna nispeten yakn, daha yksek maddeleri beden halinde birer vasta yapmaa neden muvaffak olmasnlar?.. Yalnz u var ki ademci bir materyalist gz ile bu muhakemeleri yrtmee imkan yoktur. Ruhu inkar eden, hayat maddi vasflarda aryan dnce sahipleri, hayatn yalnz bu dnya maddelerine mahsus olduu iddia ederlerse buna kar bir diyeceimiz kalmaz. Ancak bu iddiann kymet kazanabilmesi iin ademci materyalist mektebin esas prensiplerinde davasn kazanm olmas lazm gelir ki onun bunda asla muvaffak olamyacann sebeplerini evvelce yazmtk.

Hararet, ate, su v.s. nin bizce kymeti, bunlarn dnyadaki fizik bedenimizle olan alakalar bakmndan bahis mevzuu olabilir. Ruhun perisprisi, mutat halinde iken, yani bu dnyann maddelerinden tamamiyle tecerrt etmi bir halde iken ne ateten, ne sudan, ne de dnyann her hangi bir maddesinden asla mteessir olmaz. Onun bunlardan mteessir olmas ancak dnya maddelerine baland nispette mmkn olur ki bu da enkarnasyon veya materyalizasyon hadiseleriyle vukua gelebilir. Bundan baka burada mteessir olan dorudan doruya ruh deildir, ruhun tabii artlar altnda iradesini kullanarak dnya maddeleriyle, alakalandrd perisprisi ile olan mnasebet halidir ki ruhta has intibalar uyandrr. Dnyada ate insan yakarsa yanan ruh deildir, dnyann maddelerinden kurulmu olan bedendir ve bundan doan duygular da bu maddelere bal prispri ihtizazlarnn ruha aksetmesinden ileri gelmitir. Bu hal ruhun enkarne olmak istedii her dnyadaki maddeler hakknda aynen caridir. Dnyada yanacak maddeler vardr ve ruhlar da bedenlerini bunlardan kurmutur, onun iin yanarlar. Halbuki gnete yanacak maddeler belki yoktur veya btn maddeler yanar haldedir ve ruhlar da bedenlerini bu maddelerle kurduklar iin onlar hakkna yanmak bizdeki gibi bahis mevzuu olmaz. Hatta belki de oradaki maddelerin tabiatlar ruhi cevherlerinkine, nispeten daha yakn olduundan, o dnyalarda enkarne olan ruhlar bizimkilerde bulunan ruhlardan daha rahat ve msait bir durumda yaarlar. Bu fikri stat ak bir dille tasdik ediyor: << Dnyanzdaki eraitte deil, fakat bsbtn baka eraitte gnete de enkarne ruhlar vardr. >> [ 1 ] Esasen madde ve Ispatyom bahisleri tetkik olunurken grlmtr ki kzgn gneimizden kan enerji sper fizik maddelerden doan enerjinin yannda pek snk kalr. Ve eer biz bugnk maddi durumumuzla mmkn olsa da Ispatyomun hatta en alak mntakalarna girebilsek bir anda eriyip gideriz. Drt buut bahsinde medyomun urad tehlikeli duruma dair yazlm olan misal bu bahiste de tekrar gzden geirilebilir. Halbuki yalnz perisprileriyle kalan ve bu tesir vastalarn oradaki maddelerle ayarlam bulunan ruhlar sadece o maddelerden zarar grmemekle kalmyorlar ayn zamanda derecelerine gre Ispatyomun yksek mntakalarnda byk bir huzur ve saadet iinde yayorlar. Ve tekrar ediyorum, bu yerler, bizim maddi durumumuz karsnda korkun olan en iddetli gnelerimizin bile, bir lahza dahi, barnamyaca kadar yakcdr. [ 1 ] Artk bunlara << enkarne >> demek bittabi doru olmaz.

Her yerde olduu gibi burada da ahenk meselesi bahis mevzuudur. Gnee bakamamaklmz onun yayd ihtizazlarla gz uzvumuzun kabul edebilecei ihtizazlar arasndaki uygunsuzluktan ileri gelir. Eer bu uzvumuzun alabilecei ihtizazlarn hududunu kafi derecede geniletebilirsek gzmz kamamadan gnee pekala bakabiliriz. Bu kamama hali bir ahenksizliin ifadesidir ve ruhun bal bulunduu vastalarla uygunsuzluk gsteren her ihtizaz karsnda duyulur. Biz Ispatyoma gnderdiimiz medyomlarn << Mthi bir ziya tufan iindeyim, btn vcudm kamayor, dayanamyorum, beni buradan indiriniz. >> gibi yalvarmalarna sk sk rasgeldik. Bununla beraber bu medyomlarn bedenleri dnyamzda ve kamama ile mnasebeti olmyan tabii oda artlar iinde bulunuyordu. Demek ruhun kulland tesir vastas hangi artlara adapte olmu bir bedene bal bulunuyorsa ancak o bedenin tabii bulunduu dnyada onun yaamas mmkn olur. stat: << Her muhitte o muhite uygun varlklar yaar. >> diyor. Bu kaidenin dna klnca yerine gre ya srasiyle kamama ve

yanma, yahut uyuma ve donma duygular eklindeki tabiatn ihtar insana o muhitle kaynamam olduunu bildirir. Dnyamzda enkarne olacak ruhlarn evvela perisprilerini Ispatyomda kesifletirmek mecburiyetinde kaldklarndan evvelce bahsetmitik. Her dnyada ruhlar enkarne olmutur. Bunlarn enkarne oldun maddeler o dnyalarn tabii artlarna uygun bulunmaktadr. Bu sebepten dolay her hangi bir dnyada enkarne ruhlarn takibedecekleri tekaml yollar da o dnyadaki maddi artlarn icaplarna tabiatiyle uygun olacaktr. Bu szlerle sylemek istediimiz ey udur: Dnyamzda nebat, hayvan ve insan serisinde vukua gelen tekaml, ruhlarn tekemml etmeleri iin takibedecekleri yegane yol deildir. Bu yol binihaye tekaml yollarndan ancak bir tanesidir. Her hangi bir tekaml yolunu tutmu ruhlar artk hep o yolda inkiaf eden tekaml serisini takibederler ve ancak bu serideki maddi varlklara msait durumlardaki dnyalarda enkarne olurlar. Halbuki buutlu alemlerden bahsederken sylenilen szlere gre bu alemlerdeki olu imkanlarnn bize nazaran sonu yok gibidir. Her dnyann kendine mahsus tabii artlar vardr. Ve aa yukar mterek tabii eraiti haiz dnyalar olduu gibi bu hususta birbirinden tamamen ayrlanlar da vardr. Buna nazaran ayn guruptaki dnyalarda tedricen tekaml eden bir seriye, mesela, nebat, hayvan ve insan serisi halindeki varlklara mukabil dier guruptaki dnyalarda bambaka varlklar serisinde ykseliler olur. Ve btn bu serilerde tekamllerini takibeden varlklar muayyen bir tekaml merhalesinde tekrar bulumak zere buutlu alemde birbirinden ayr yollarda yrrler. Mesela yldzlar arasnda, tabii artlar dnyamzdakine uyanlar vardr ki bunlardan birisi merihtir. Binaenaleyh bu yldzda bulunan varlklarn nebat, hayvan ve insan serisinde tekaml eden ruhlar olmas tabiidir. Netekim stat bu hususta unlar sylyor: << Merihteki enkarnelerin size ksmen mabeheti vardr. Orada insanlar mevcuttur. Oradaki insanlar size nazaran biraz daha ileridedirler. Sizin bu gnk yrynzle oradaki insanlarn tekaml derecelerine varabilmenizi sene ls ile gstermekte isabet olamaz. Oradaki insanlar arasnda ykseli orannn eraitindeki farkla alakadardr. Orada manevi cihet daha kymetlidir. << Onlarn ekillerine gelince: Merihteki insanlar da ekil itibariyle arzn insanlarna mabehet arzederse de eraitin bakal dier baz noktalarda ayrl icabetmitir. Onlarn alt hisleri vardr. Altnc his uzaktan birbiriyle grmee yarar. Oradaki insanlarn muhitlerine uygun bir ekilde etraf ulviye ve sfliyeleri vardr. << Keza orann eraiti ile sizin dnyanzdaki erait arasndaki azok mabehet dolaysiyle ve o nispette orann insanlar arasnda salk ve hastalk mevhumu vardr. << Oradaki insanlarn mr hususunda vasati veya takribi olarak dahi sylemenin filen semeresi yoktur. Mahaza orada vasati mrn gene oradaki insanlar tarafndan 25-30 kendi seneleri olmak zere hesabedildiini syliyebilirim << Oradaki insanlar arznzda yayan insanlar hakknda azok bir bilgi edinmilerdir. >>

Bu szlerden anlyoruz ki merihin arzmznkinden daha yksek veya daha msait tabii artlara malik bulunmas, orada bizdekinden daha yksek varlklarn yaamasna imkan vermitir. Aydaki artlar da aa yukar arzmz gurubundaki tabii artlara uygundur ve bu sebepten dolay orada da bize mabih varlklar yaar. Fakat bu iki dnya arasnda gene mevcudolan baz eraiti tabiiye farklar orada yayan insanlarn bizlerden biraz daha yksek bir durumda olmalarn kolaylatrmtr. Buna dair stat diyor ki: << Aydaki varlklarn, sizin dnyanzdakilere nazaran daha gen olmalarn lzum eklinde tasvir etmeniz doru olmaz. [ 1 ] Fakat aydaki varlklarn dnyanzdakinden daha gen olmadn biliniz. Aydaki varlklarn takibettikleri kemal yollar hususunda arza nispetle byk fark yoktur. Yalnz bugnk vaziyet devam ettike farklar tebarz etmektedir. >> [ 2 ] Fakat gene emsimiz manzumesine ait olduu halde tabii artlar arzmzdakinden olduka ayrlan dier dnyalar vardr ki buralardaki varlklar bizdekilerden bambaka maddi durumlarda teekkl etmi bulunmaktadrlar. Bumlarn banda gne gelir. Burada materyalize olan ruhlarda nebatlk, hayvanlk ve insanlk vasflar yoktur. Fakat bunlarn insanlk merhalesinden gemediklerine bakarak oradaki varlklarn bizden geri olduuna hkmedemeyiz. stadmzn buna dair verdii u bilgi bu fikrimizi izah eder: << Gnete yayan enkarneler nebat, hayvan ve insandan hi birisi deildir. Bunlarn nebat, hayvan ve insandan daha geri olmas da mevzubahis olamaz. nsan ancak sizin aleminizde ve ona benzer alemlerde en yksek derecededir. Baka alemlerdeki varlklar insan addolunmaz. >> Bu bendin banda Camille Flammarionun szne her noktasnda itirak edemiyeceimizi yazmtk, filhakika mterinin de dier yldzlar gibi meskun olduunu kabul etmekle beraber oradakilerin nebat, hayvan ve insan merhalelerinde tekaml etmediklerini de renmi bulunuyoruz. Gerek bu yldzn ve gerek zuhal seyyaresinin tabii artlarndaki fazla deiiklik oralardaki ruhlarn maddi teekklatnda da bizimkilerden ayr manzaralarn zuhura gelmesini tabiatiyle intacetmi bulunacaktr. Netekim stadn szleri bu nokta zerinde durmaktadr: << Mteri ve zuhaldeki varlklar Nebat, hayvan ve insan eklinde deildir. Bunlardan baka bir eydir. Bunlarn arznzdaki varlklara nispetle kemal dereceleri biraz daha ileridedir. Buna nazaran arznzdaki kemal derecesini ikmal ettikten sonra mteri, ruhlar iin mteakip maddi bir merhale olamaz. >>

[ 1 ] Bu meseleye dair stattan yle bir sual sormutuk: Aydaki enkarnelerin bize nazaran daha gen olmalar lazm gelir mi, gelirse bizim onlardan daha mtekamil olmaklmz lazm gelir mi? [ 2 ] stat planndakinden ayr bir menbadan aydaki hayata dair baz szler aldk. Bunlarn shhati hakknda hi bir garantiye malik deiliz. Fakaz bu szlerde baz enteresan noktalar grdmz iin ve ayn zamanda onlarn shhat hakknda kati delillere malik olmadmz iin her trl ihtiyati kayda riayetle onlar metin d olarak okuyucularmza takdim etmee

karar verdik. Tekrar etmek isterim ki burada verilen fikirlerin statlardan aldmz tebliat ile hi bir alakas yoktur ve bunlarn hakikate ne dereceye kadar tevafuk ettiklerine dair mteakip tecrbeleri de maalesef henz yapm deiliz: Sjenin srf kendi intibalarn ihtiva eden bu celseye ait zaptn bizi burada alakalandran baz ksmlarn aynen yazyorum: << S Kamerde ne gryorsunuz? C Donuk ziyal, zerinde girintili ve kntl arzalar var. l gibi cansz grnen bir kocaman kre. S Bu kreye yaklanz. C zerindeyim dolayorum. S Etrafnzda neler gryorsunuz? C Btn sahalar kayadan mrekkep. Nebat yok. S Hayvan da yok mu? C Yok. S Her hangi dier bir varlk var m? C ...... Bunlar effaf ve gayr maddi gibi birer vcutten mteekkil. Ksa boylu, adama benziyor. Fakat bizim grmee altmz adamlardan olmyan mahluklar ..... S Acaba kamerin eraitine uygun enkarne ruhlar mdr? C Hayr enkarne deil. Kamerin eraitine uygun ekilde bedenlenmi mahluklar. Et olmad iin enkarne denilemezmi. S u halde onlara ne denirmi? C Maddilemi denir. Bizim bildiimiz ekilde deil, bu szler iimde syleniyor. S Pekala, kamerdeki bu mahluklarla mnasebete giriebilir misiniz. Buna alnz. C Bunlar ile ruhi anlama mmkn. Boylar ksa balarnn st ksmlar geni, eneye doru olan ksm dar, elleri binnisbe uzunca..... S Demek bunlarda ekil var yle mi? C Demin sylediim madde ekli. S Bu ekil buut kanunlarna m tabi? C Evet. S u halde orada da tul, arz, umuk var? C Var, netekim ekilleri de var. S Pekala, hayatlarn idame etmek iin bunlarn da zaruri ihtiyalar var mdr? C Vardr. S Bu ihtiyalar ne gibi eylerdir? C Havadan ve zerinde bulunduklar maddelerin iniaatndan kendilerine gelen hisse ile telafi ediyor. S Demek bunlar daha seyyal maddelerden istifade ederek yayorlar yle mi? C Evet, ancak, buradaki hava bizim bildiimiz bir terkipte deil, kamere mahsus. Evsaf ok farkl. Evsaf hikemiye ve kimyevimsi ok farklar gsteren bir havayi nesimi. S Pekala bu havann terkibinde, arzmzda bulunan maddelere benziyenler var mdr? C Ksmen, hatta ksm azam benziyor. S Orada bu varlklar arasnda oalma nasl oluyor? C Arzmzda cari olan tenasl kaidesinden ayr bir ekilde. Yalnz iki muhtelif cinsin baka trl bir temas ile oluyor. S Demek orada da kadn ve erkek gibi iki muhtelif cins vardr? C ki muhtelif cins var, fakat isimleri kadn ve erkek deil. S simleri nedir? C Onlar aralarnda bir ve iki diye ayrlrlar. ki bizim dnyadaki kadna ve diiye muadil. Erkee bir, kadna ve diiye iki denilmesi tekessr hadisesinin onda vukuundan dolay imi. S Orada bu ikinin teksir hadisesi nasl olur? C Demin sylediim gibi iki cins arasnda bizim dnyamzn vukuatna benzemiyen bir ekildeki temas ile kadnda bir baka vcude mene olmak salahiyeti husule geliyor. S Orada da dnyamzda olduu gibi kadnn aylarca beklemesi lazm gelir mi? C Beklemesi lazm geliyor, fakat dnyadaki kadar uzun mddet deil. S Ne kadar lazm? C Orada ay isabet ediyor.... S Kamerdeki bu bahsettiiniz varlklar bize nazaran ne derecei tekamldedirler? C Bir derece aa. S Biz kamerdeki varlklarn bizden daha ileride olduklarna dair drt buutlu alemden tebliat almtk. Acaba sizin grdnz varlklar bunlar deil midir? C Hayr. Bizim dnyamzda yalnz insanlarla hayvanlar ve nebatlardan ibaret bir zmrei mahlukat vardr, dersek bu yanl olur. Btn kainat milyonlarca ve miyarlarca eit varlklarla meskndur. Kamerde benim grdm ve demin bahsettiim mahluklar insanlardan bir derece geri olanlardr. leri olanlar benim grdklerim deildir. S Demek kamerde sizin grdklerinizden baka olarak dnyadaki insanlardan daha ileride varlklar var yle mi? C Evet. Dnyada olduu gibi. Dnyadaki varlklar da ayn mertebede deildir. Hatta gzle grdklerimiz de muhtelif derecelere mnkasemdr. Grmediklerimiz nazar dikkate alnrsa bunlar arasnda da ok yksekleri vardr. S O halde mademki ilk olarak bunlara rasgeldiniz, biz de biraz bunlar zerinde duralm, bu bahsettiiniz varlklarn

vasati mrleri ne kadardr? C Kamer senesiyle bunlar 30, nihayet 40 sene yayabilirler. S Kamer senesi bizim zamanmza nispetle ne kadardr? C Kamer senesi dnyann gnlerinden 285 gn kadardr. S Bu varlklar aralarnda nasl anlayorlar? C Gayet mahdut baz ses ve evza ve hareket iaretleriyle anlarlar. S Bunlarn kardklar sesler neye benzer? C Bizim hava vasatnda duymaa altmz ses eklinde deil. Fakat ona bizim tabirimizle sesten baka bir ey denemez. S Pekala, burada bizim dikkat nazarmz eken bir nokta var, demin bu varlklarn bizden bir derece daha aa olduunu sylemitiniz; ondan evvel de bunlar tavsif ederken bu varlklarn adeta gzle grlemiyecek kadar seyyal olcuklarn ve maddi ihtiyalarn nesimi maddelerden temin ettiklerini sylediniz. Bu szlere nazaran bu varlklarn daha seyyal ve daha esiri olmas lazm geliyor, yle ise bunlar bizden daha mtekamil deil midirler? C Hayr. Bizim gzmzle grnmemeleri mutlaka esire yakn bir hiffette olmalarn istilzam etmedii gibi gdalarn bizden baka surette temin etmeleri de dnya mahlukatna tefevvuklar iin miyar olamaz. S Kamarin en yksek varlklariyle bu varlklar bizim dnyamzdaki hangi varlklar arasndaki nispete muadildir? C Kamerdeki bu varlklarla gene kamerde bulunan en yksek varlklar arasndaki mesafe bizim dnyamzdaki insanlarla hayvanlar arasndaki mesafeye hemen hemen muadildir. S O halde diyebilir miyiz ki bunlarn hayvanlar bizimkilerden bir derece aa insanlar da bizlerden aadr. C Hayr. << ( Nota: Burada dikkate ayan bir nokta vardr: Operatr yanllkla son suali ters sormutur, buna ramen cevap medyomun kamer hakkndaki dier szlerine uygun olarak verilmiti. Suali sorarken operatr yle dnyordu << dnyann hayvanlar ve insanlar kamerinkilerden bir derece aa mdr? ) >>

buutlu kainatta ruhlarn tekaml yollar baka bakadr. Ve her yolu hazrlayan maddi vastalarn hususiyetlerindeki tenevv bu ayrlklar husule getirmitir. Fakat btn ruhlarn gayesi bir olduu iin byle ayr ayr yollarda yrmekle beraber, ruhlar arasndaki mnasebetler ebediyen intikaa uram deildir. Hatta daha, maddi dnyalarda bile onlar tekamlleri nispetinde birbirinden haberdar olurlar. stadn aadaki szleri bunu gsterir: << Jpiter ve satrndeki varlklarn, sizin arznz hakknda, sizin onlar hakkndaki bilginizden daha ok bilgileri vardr. Ve onlarn bu hususta kulland vastalarn bir ksm maddi, bir ksm ruhidir. >> Baz ecram da vardr ki oradaki varlklar dnyamzdakilerden daha geri artlar altnda yaarlar. Mesela astromonlarn sylediklerine gre gneten takriben yzmilyon fersah uzakta bulunan ve merihle mteri arasnda grlen seyyareler mecmuas bu miyandadr. Bunlar hakknda stat unlar sylyor: << Bu mecmuai seyyarat, dier seyyarelerin teekklne hakim olan kanunlar dairesinde vcut bulmu binlerce kk ecram semaviyedir. Bu kk seyyarelerdeki varlklar sizin dnyanzdaki eraite nispetle daha geri erait altndadr. >>

5 Dnyamzdaki geri hayat artlar tekamln bir zaruretidir.

Zamanmza kadar geen beeriyetin hayatn tetkik ettiimizde muntazam ve mterakki surette tekaml etmi olduunu grrz. Daha uzun mddet devam edecek olan bnyesindeki yrtclk hislerinin tezahrlerine ramen, bu gnk beeriyeti iki bin sene evvelki beeriyetle mukayese edince aradaki byk tekaml farklarn grmek mmkn olur. Bununla beraber hayat mbarezesi dnyamzda daha ok uzun zaman, belki en kymetli bir tekaml vastas olarak kalacaktr. nsanlarn daima tekaml halinde bulunduklarn kabul etmek iin bu gn onlar birer melek gibi grmek istemek; dnyann muayyen bir gayeye, tekaml gayesine doru kurulmu hayat artlarn inkar etmek olur. Zira bu artlar, insann hayat mbarezesine atlmasnda tevik edici ve hatta zorlayc icaplar ihtiva eder. Ruhun buna olan ihtiyac kendisini bu dnyaya ekmitir. O halde dnyamzda bir ok bin sene rmcek sinei, eek ars ve byk balk da kk bal yemekte devam edecektir. Her ne kadar nispi bir tekaml mertebesine ulam olsa bile insan da bu kanunun ahkamndan hari kalamaz. O da yaamak iin mutlaka koyunu boazlyacak, ve azok sert usullerle hemcinsleri arasnda bir ok mcadelelerde bulunacaktr. Bunun aksini istemek ideal kemale ulamak arzusu bakmndan hi phesiz tebcile ayan bir hareket olmakla beraber dnyamzn realitelerinden uzaklam bir hareket saylr. Ve binaenaleyh tahakkuku mmkn olmaz. Sezgilerimize gre umumi tekaml kanununda u madde yazldr: Ruhlar ykselmek iin grg ve tecrbe hayat geirecektir. Grg ve tecrbe hayat uyuukluk iinde gemez. O, bilakis her trl faaliyetin mevcut bulunduu bir sahada cereyan eder. Bizim kafamzda doan iyilik, ktlk mefhumlar o sahada ayn kymette yer tutar. Istraplar, mihnetler, lmler ve btn felaketler bu grg ve tecrbe hayatnn unsurlar arasnda, houmuza giden dier hadiseler kadar ve hatta onlardan daha mhim ve lzumlu birer tekaml unsurudur. Dnyamzn kaplar her duyguyu tayan ve yontulmaa muhtacolan btn mahluklara aktr. Kan, lm ve cinayetten ders almak ihtiyacnda bulunan bir ruh bizim dnyamz gibi dnyalar arar. Ve hayat artlar arasnda bu ilere en ok yer ayran dnyalardan biri de maalesef bizim, iinde yaadmz dnyadr. Buraya inen bir ruhun btn bu icaplardan istifade etmee hakk vardr. Bir rmcek bir sinei yemekten menedilemez. rmcek nesli dnyadan kalkncaya kadar onun bu hakkn kimse ortadan kaldramaz. rmcek aleminin bu haklar dnyann dier alemlerinde baka baka tecelli eder. Ve bu alemler ykseldike ideal gayelere yaklamak ve ideal gayelere yakletka da bu dnya ile olan sk balar zmek mmkn ve myesser olur. Dnyamz dier dnyalar gibi birtakm tabiat kanunlariyle taayyn etmi maddi bir varlktr. Ve bu maddi varln hikmeti vcud muayyen bir tekaml merhalesinde bulunan ruhlara bir mddet iin grg ve tecrbe sahas olmasndadr. Binaenaleyh burada ruhun tekaml ancak hadiselerle karlaarak, onlar iinde yourularak vukua gelir. Bu hadiseler iine girmek lzumunu Ispatyomda grp dnyaya inmi bir ruh iin onlardan kamak tekaml kanununa uygun olmaz. Bilhassa maddelerden teneffr duygusunu besliyen baz mfrit ispiritalist telakkilerin, tekaml geciktirici olmalar bakmndan olduka tehlikeli bir yola sapm bulunduklarna kani bulunuyoruz. Eer tekamln gayesi maddelerden nefret etmek olsayd bunun en iyi aresi ruhun kainata, yani maddi kainata girmemi bulunmas olurdu. Ve bu da ruhlarn hilkatteki mevcudiyetlerine halel getirmezdi. O halde ruhlarn maddeler kainatna girmekle takibettikleri daha yksek ve daha derin maksatlar vardr.

6 Ykseltici unsurlar

Tabiat kanunlar insanlarn ve btn varlklarn ykselmesi iin lazm gelen unsurlar hazrlamtr. Yksek alemlerden insanlar olgun duygu ve dncelere sevkedici ilcalar, insiyaklar ve hatta gayet ak fikirler halindeki tebliler mtemadiyen arzmza inmektedir. Ve her insan, her varlk bunlardan kendi kabiliyeti nispetinde bilerek veya bilmiyerek istifade etmektedir. Henz grglerinin eksiklii yznden bu yksek tezahrlere ve ilhamlara kar ne kadar mteasi durumda olursa olsun insanlar bu ykseltici unsurlarn gizli veya aikar tesirlerinden kendilerini hibir vakit kurtaramazlar. Zira kendilerini bunlardan kurtaramamak ruhlarn tabiat icabatndan ve en byk ihtiyalarndan biridir. te dier yksek maddi alemlerden ve Ispatyomdan gelen bu ilhamlar ve tebliler dnyamz yava yava o alemlere yaklatryor. Dnyamzn bu yksek alemlere yaklamas demek ykselmesi demektir. Efal ve harekatn tabiat kanunlariyle nispeten daha ahenkli bir duruma sokabilmi olan insanlar da dnyadaki daha geri kardelerinin tekamllerinde messir roller oynarlar. Btn beeriyet tarihinde zaman zaman grnen veya glgede kalm bulunan byk simarlarn, ruhlar ykseltici tesirlerini, grmesini bilen hi bir gz inkar edemez. Buddha ruhlara yeni bir tekaml hz vermitir. sa da byle yapmtr. Ve byle yapan ve azok farkl tekaml merhalelerinde bulunan dier birok byk insanlar dnyaya gelmitir. Peygamber, alim, sanatkar, hakim, mrit klnda yeryzne feragatle inen bir ok byk ruhlar, beeriyetin bu gne kadar tekaml yolunda att her admda hisse ve eref sahibidirler. Bunlarn, geri ruhlar sevgi, bilgi, efkat, dierkamlk duygulariyle yumuatarak ileri dou gtrmeleri oumuzun henz akl erdiremedii bir ok amillerin ve yksek maksatlarn tesiri altnda olmutur. Fakat insanlar tekamle sevkeden unsurlar arasnda yalnz fertler yoktur. Cemiyet hayat da bu ite mhim rol oynar. leri milletler geride kalm olanlar uyandrr. Ve bu uyandrma iinde grlen zahiri sebeplerden daha yksek ve mull sebepler vardr ki bunlar insan gznden kaabilir. Tekaml pek yava yrr ve onun yollar sayszdr. Afrika ormanlarnda yar uurlu bir halde yayan bir vahiyi bir hamlede olgun ve medeni bir insan yapmak mmkn olmaz. Vahinin bu hale gelebilmesi iin geirecei bir ok merhaleler vardr. Ve bu merhaleler de birbirinden olduka uzak mesafelerle ayrlm olabilir. nsan bir merhaleden dierine sevkedecek yollar muhteliftir. Geri bir insan bu merhalelerin birinden dierine ulatran ey bazen zalim bir efin krbac, bazen efkat ve sevgi silah ile mcehhez bir mridin kudretli ve okayc elleri olur. Bazen de birtakm medeni ve ykseltici kanunlarla tekilatlandrlm kocaman bir cemiyet olur. Fakat btn bu hareketler sinsice ve hakiki maksatlarn ekseriya gstermeden cereyan eder. ef mazlumunu krbalarken ona << Seni tekaml ettirmek iin bunu yapyorum >> demez. Ve o, bunun farknda bile olmadan bu ii yapar. Btn bu iler tabiat kanunlarnn nizam altnda ve yksek amillerin nezareti tahtnda vukua gelir. Ve her ruh dt tatl veya ac insafl veya insafsz bir tekaml yoluna, illiyet kanununu mucibince mutlaka mstahak olmu bulunur.

Her hareketin ya dorudan doruya veya bilvasta ykseltici bir neticesi vardr. Zira sebepsiz hibir hareket olmaz ve madde kainatndaki btn sebeplerin banda ruhlarn ykselmesi gelir. Dnyamz kuran ve onu idare eden ruhtar vardr. Bir insan ruhu bedenini nasl kuruyor ve bedeninin her huceyresinde yayan binihaye ruhlar nasl sevk ve idare ediyorsa yksek bir ruh da ylece bir dnyay kurabilir. Ve onun her zerresinde yayan binihaye ruhlarn tekamlleri hususunda yardmc bir amil olabilir. Fakat btn bunlar ancak ilahi kanunlarn ahkam dahilinde cereyan eder. Evvelki bentte baz mfrit ispiritalist mekteplerin zararl telakkillerinden bahsetmitim. Ehemmiyetine binaen tekrar oraya avdet ediyorum. Ruhun dnyadaki tekamln temin eden en byk unsur maddeler arasndaki faaliyetidir. Esasen byle olmasayd onun dnyaya inmesine hi bir lzum kalmazd. stat: << Dnyevi ilerinizden dolay dnyada bulunuyorsunuz. >> diyor. Bu faaliyetin hakiki manasna nfuz edebilirsek maddelerden teneffr meslek ittihaz eden dncelerin ne kadar hatal olduunu kolaylkla anlyabilirsiniz. Filhakika bazlarna gre << Nefsi slah >> yolunda yaplan ve taassupla inanlan bir takm zahidane ameliyeler vardr. Bu ameliyelerin btn gayesi insanlarn ruhunu maddi alakalardan ayrmaktr. Bu da maddelerden nefret etmek, maddi hadiselerden uzak durmak, bir kelime ile, insanlar aktif hayattan uzaklatrp pasif bir hayata sevketmekle mmkn olur. Bu suretle ruhun ykselecei ve ideal saadetin tahakkuk edecei zannedilir. nsanlar bu batl dncelerinde aldatan amiller oktur; bunlarn banda ruhun maddi alaikten uzaklamas nispetinde, kendi serbestliini alaca iin, tezahr etmee balyan olaanst kudretleri gelir. Yani ruh bir ok melekelerini karartan dnyaya merbutiyetinden kurtulduka tabiatiyle serbes halindeki kudretlerini tekrar gstermee balar. Ruh bilgisi hakknda vukuf sahibi olmyanlar iin, fevkaladelii yznden, bir ykselme alameti gibi dnlebilen bu halin hakikatte, ruhun dnyaya inmekteki tekaml gayeleriyle hibir mnasebeti yoktur. Bilakis byle yanl tutulmu bir yolun neticesinde yaplamyan ilerin geri kalmas yznden bu tekaml yavalar. Ve bundan doan byk zararlar, dnyada iken gsterilmi olan olaanst gsteriler, marifetler telafi edemez. leride bu fikre baka bir mnasebetle tekrar dnlecektir. radenin ruhi kemalatla mnasebeti bulunduunu evvelce yazmtk. Bir taraftan ruhun tekemml esnasnda bir ok melekeleriyle beraber iradesi de inkiaf ederken, dier taraftan bu melekeler onun tekamln kolaylatrr. Binaenaleyh iradenin tekamlde oynad roller vardr. stat unlar sylyor: << radenin tekamldeki rol vardr. radenin tekemml iin olan artlar da ok mteaddittir. Bilhassa ruhun tekemml balca rol ifa ederse de gayr mtekamil ruhlarda da dier baz esbab ile iradenin kuvvetli gibi grnd vakidir. >> Baz temayller ve ihtiraslar ruhu herhangi bir ii yapmaa sevkedebilir. lk nazarda irade mahsl gibi grnen bu hali gz nnde tutmak lazmgelir. Bilhassa geri ruhlarda sk grlen bu temayllerden ve ihtiraslardan doma hareketler irade kuvvetini gstermi olmaz. stadn szlerine devam edelim: << Fakat gayri mtekamil bu ruhlarda kuvvetli gibi grnen bu irade hakikatte kuvvetli deildir ve temaylat ile ihtirasatn kuvvetinden iradeye bir kuvvet gemi bulunur. >>

stadn bahsettii byle bir iradeyi << inatlk >> n bir sinonomi olarak kabul edebiliriz. Bir kedinin fare delii nnde saatlerce beklemesi irade kuvvetinden doan bir hadisedir. Bunun gibi bir ok geri insanlarn fenalk yolunda maddi menfaatleri peinde gsterdii devaml faaliyetler de bir takm geri temayllerden ve ihtiraslardan hzn alm kuvvetli bir irade mahsl gibi grnebilir.Fakat iyi niyetle ve yksek gayeler urunda kullanlm iradenin ykseltici rolne mukabil, byle kt temayllerden ve ihtiraslardan doma bir inatln insan tekamln ne kadar ok mutazarrr edici tesirleri vardr!...

nsann tekamlnde hissin ve fikrin de rol vardr. Bunun gibi ruhi tekamln u veya bu sahada inkiaf etmi olmas ya daha ziyade hissi veya daha ziyade hissi unsurlarn varlkta tebarz etmesine sebebolabilir. Mesela hissen ykselmi bir insann fikren ykselmi olandan mutlaka daha ileride olduu iddia edilemez. Bunun aksi de byledir. Bununla beraber nazari olarak yalnz hassasiyeti ile en yksek dereceye varm olan ile mukayese edersek birincisine daha yksektir diyebiliriz. Zira hassasiyetin rol firkin oynad rollerden daha esasldr. [ 1 ] Bu hususu iyice kavramak iin stadn aadaki szlerini tetkik etmek muvafk olur. << rade his yolu ile mi yoksa fikir yolu ile mi inkiaf eder, meselesine gelince: Mutlak u veya bu ekilde irade tekemml eder, denemez. Bazen eraite gre u ekilde, bazen de bu ekilde tekemml etmesi mmkndr. << Tekamln ok muhtelif uabat olduunu evvelce sylemitim. Tabiidir ki dncesiyle hassasiyeti dnyada mmkn olabilen tekamle varm bir ruh o hadde varmyan dier bir ruhtan daha mtekamildir. << Esasen her ne kadar ( pense ) ile ( sensibilite ) nin sizin aleminizde mahiyetleri daima ayr olsa bile, ruh aleminde bir mertebe vardr ki orada artk onlar daha yksek bir meleke halinde; daha mull olarak birleirler. Ancak u var ki dnyanzda yalnz hassasiyeti ile en yksek dereceye varm bir insan ve yalnz dncesiyle en yksek dereceye varm dier bir insan karlatrrsanz, hassasiyeti ile ykselmi olan daha tekaml yolunda ilerlemi bulunur. >> Hakikaten, etrafndakilere kar byk bir feragatle muamele edecek ve onlar sevecek kadar hissen ykselmi bir oban, fikri ileri olmakla beraber duygu ve dnceleri kapkara bir profesrden daha tekaml yolundadr.

7 Tekaml nedir ?

Fikirlerimizin daha ak olabilmesi iin kemal ve tekaml diye kullandmz kelimelerin analadmz manadaki dalaletleri zerinde biraz durmak istiyoruz. Bizce bu, imdiye kadar grebildiiz yerlerde tatmin edici ekilde aklandrlamam ok mhim bir mevzudur. Kemal nedir?... Her dnce tarzna gre bunun ayr bir tarifi vaplabilir. Fakat ruhlarn kainattaki mevkilerini mmkn olduu kadar mull mnasebetler iinde tayin ettiimiz nispette kemalin manasn geni bir lde anlamak imkann elde etmi oluruz.

Evvelce de sylediimiz gibi, muhtelif kaynaklardan toplanm bilgilere dayanarak edinmi olduumuz kanaate gre, biz ruhun hayatnn maddi kainatta balamadna kani bulunuyoruz. Bu bakmdan da ruhlarn mebdei ve hilkat bizim duygu ve dnce sahamzn tamamiyle dnda kalr. Ruhta meknuz btn melekeler ancak kendilerine tezahr zemini bulduka inkiaf eder. Ve ruhlarn sonsuz melekatnn inkiafna yaryacak sonsuz tezahr zemini vardr. Bu sahalar kainat iinde kainatlardr ki biz bunlardan ancak bir tanesini yarmyamalak anlyabiliyoruz. Ve buna madde kainat diyoruz. inde bulunduumuz halde, bu kainat hakkndaki bilgimizin ne kadar noksan olduunu evvelce sylemitik. O kadar ki kainatmzn fshati iinde bttiabi mahdudolmasl lazm gelen ruhi hayatmz bile namtenahi addetmekten kendimizi kurtaramadk. Halbuki bu kainatlardan daha tkenmez, daha umull ruhun melekelerine inkiaf zemini olacak dier kainatlar iinde bizim bu kainatmz, sonsuzlua nazaran bir hi mesabesinde kalr. Ruhlar kendilerini Halika ykseltecek, yani Onun kanunlariyle kendi varlklarn tevhidedip her sahada onlarla amil olabilecek duruma kendilerini namzet klan ve sevk eden melekelerini inkiaf ettirmek zaruretindedirler. te kemal dediimiz ey bu zaruretin tahakkukudur. Bu nasl olur?... Bunun nasl olabileceini dnmezden evvel tabiat kanunlar altnda yadettiimiz ilahi kanunlarn derecei muln ve sonsuzluunu dnmek lazmgelir. Madde kainatnda domu bir ruh, ondan evvel daha birok kainatlardan gemi bulunuyordu. Netekim sonsuz grdmz kainatmz ikmal ettikten sonra o, dier kainatlarda da ebediyet iinde doup yaamakta devam edecektir. Ruhun ebedi hayat hakkndaki sezilerimiz bize bu kanaati veriyor. Bunlar hangi kainatlardr?. Kim bilir!... Fakat imdilik bize bunlarn ne isimleri, ne de biimleri lazm deildir. Zira maddi kainatmz henz bize daha ok ve ok zamanlar mesken olmakta devam edecek ve bize zaman merhumumuzla llemiyecek bir ebediyet iinde saysz inkiaf merhalelerini hazrlyacaktr. Binaenaleyh ruhlarn bu kainattaki kemal derecelerini ne evvelki kainatlardaki ve ne de gelecek kainatlardaki halleriyle nispet etmek mmkn ve lzumlu deildir. Ruhun kemali deyince aklmza, onun melekelerinin maddi kainattaki melekatndan ancak kavryabildiimiz kadarna ait ksmlarnn mnkesif hali gelir. Ruhun bu kainattan evvelki ve sonraki hayat hakknda bi bir bilgimiz ve tahminimiz olmad iin ruhlarn oralardaki durumlarn kemal vasfyla nispet edemeyiz. stat diyor ki: << Ruhun maddelere balanmazdan evvelki hayatnda daha mtekamil durumda olup olmadn soruyorsunuz. Bu sfatlara hacet olmadn sylemitim. Evvelce bahsettiim vechile ruhun maddelere balanmas, grgsn arttrmak iin tekaml safhasna katlanmasdr. >> Bundan iyice anlalyor ki tekaml safahat da birer vastadr ve asl gaye ruhun grgsn arttrmasdr. Bu gayeye varmak iin ruhlar tekaml safhalarn ikmal etmek zere maddi kainata girerler. Ve tabiatiyle buraya ilk girdikleri zaman maddeler karsnda tamamiyle grgsz ve tecrbesiz bulunurlar, yani bu maddeleri tabiat kanunlar ahkamnca kullanabilecek durumdan mahrumdurlar. Zira bu iler iin lzumlu olan melekeler kendilerinde henz mnkesif olmayp meknuz bir halde bulunur. te bunlarn inkiafna yaryacak ekilde, maddeler arasnda tecrbeler yaparak rusuh ve kudret sahibi olmak iin ruhlar muvakkaten daha kesif madde dnyalarna balanrlar. Fakat

bu ballk bir esaretttir. Zira ruhun bir ok melekelerini kararttndan serbesliine mani olur. Fakat muvakkat olan bu esaret phesiz daha geni bir ruh serbesliini kazanmak iin bir vasta olacaktr. u halde ruhlar grgszlkleri nispetinde maddelere balanmak zaruretindedirler ki bu da o nispette onlarn serbesliini ortadan kaldrr. Dier taraftan ruhlarn bu kesif maddelere esir bir durumda bulunmalar, kendilerinde o maddelerin tabi bulunduklar tabiat kanunlar muktezas olarak bir takm temayllerin ve ihtiraslarn domasna sebebiyet verir. Demek maddi teaml ve ihtiraslar ekseriya zannedildii gibi esasen ruhun bnyesinde mevcudolan bir nakisa deil, maddi rabtalardan doma arzi bir netice ve ayn zamanda da tekaml gayesinde matuf bir vastadr. Bu noktay gzden karmamak tekaml bahsinde bizi ok hatal yollara sapmaktan kurtarr. Btn bu hakikatlere gre ruhlarn geri temayllerinden kurtulmas, maddelere ve maddi hadiselere esir olmayp hakim bir duruma girebilmeleri ile babaa gider ve bu da onlarn tekaml gayelerine bal bir netice olur. stadn aadaki szleri bu fikrimizi takviye eder: << Ruh btn maddi faaliyetini ifa etmek iin ve bu faaliyetleri sayesinde tekamln temin edebilmek iin madde aleminde bir mddet geirir. [ 1 ]. Ruhun madde ile incizabn azaltc onun maddi rabtasn iradesiyle azaltabilmesi, yani tekaml edebilmesi iin olan vastalardr. >> Bu szlerin mefad udur: ruhu tekemml ettirecek vastalar, onun maddi balarnn zlmesini intaceden maddi faaliyetidir. Ruh bu faaliyeti gstermek iin maddeye balanr. Hulasa tekaml fikri bu gnk anlaymza gre, ruhun madde kainatndaki durumu ile alakadar bir mefhumdur. Maddeyi ve btn maddi mefhumlar ortadan kaldrnca ruhun bizzat varl gibi, tekaml fikri de ortadan kalkm olur. inde bulunduumuz kainatta hibir eyi madde dncesinden ayramayz. Hatta en << gayr maddi >> tasavvur ettiimiz saf ruhi haller bile ancak maddi mefhumlarla kabili idrak ve takdir olabilir. En saf ve en ilahi bir sevgi bile, asla unutulmasn ki, maddi mefhumla yayabilir. Biz maddeden ve maddi mefhumdan tecerrt etmi bir ruhu sevemeyiz. Zira o, bizim iin bir ademdir ve adem sevilemez. En saf sevgiyle sevdiimiz ey, ruhun hibir vakit kymetlendiremediimiz kendisi deildir. Onun eit eit maddeler arasndaki faaliyetlerinin tezahrdr. Biz bu hakikat hibir okulun hatr iin grmemezlikten gelemeyiz. Yalnz unu takdir ederiz ki ruhun bu faaliyet tezahrlerine zemin olan maddeler ne kadar seyyal bir hal alm ise onlara kar gsterdiimiz sevgi de o kadar yksek bir karakter alr ve ilahileir. Gayr maddi telakki etmemize en msait gornen sevgi hakkndaki bu dncemizi dier duygularmz hakknda da belki daha kolaylkla tatbik edebiliriz. Binaenaleyh bizim bu gnk ykseklik derecemiz ancak kainatmzdaki grg ve tecrbelerle elde edilmi bir kazantr. Ve tekamln halen revata olan klasik manas bu bakmdan geniletilmek icabeder. Maddeler kainatnda yayan ruhlar iin maddi mnasebetlerden, maddi bilgi ve grgden azade bir <<kemal>> dnemeyince bu kainatn dndaki varlklar hakknda bizim anlyabildiimiz en yksek manasndaki kemal mefhumunun bile hakikaten ne kadar uzak kalacrn takdir etmekte gecikmeyiz. Zira bu mefhum ancak ruhlarn madde kainatiyle olan mnasebetleri bakmndan bahis mevzuu olabilir. [ 1 ] stadn buradaki madde aleminden kasd kesif madde dnyalardr. Sk sk tekrarland gibi ruhun fena ve geri temayllerinden kurtulmas, maddi ihtiraslarndan azade kalmas kemalin illeti deil neticesidir, gayesi deil vastasdr.

Filhakika ruhun kemal kelimesiyle ifade olunan yksek gayesine varmas, maddeler arasnda tecelli eden kt vasflarndan kurtularak gzel vasflar iktisabetmesi ile beraber yrr. Fakat bu gzel vasflar kazanmak maddi esaretten kurtulmann, daha dorusu maddelere hakim olmann zaruri bir neticesidir. Her vakit sylendii gibi ruh haddizatnda fena deildir. Bir lemai ilahiyede bizatihi fenaln bulunabileceini dnemeyiz. Bunun iindir ki gerek teozoflar, gerek ispiritler ve verek birok dier ispiritalist meslek erbab fenaln ancak madde ile irtibattan ileri geldiine inanmlardr. Maddi rabtalar ruhlar geriletir. Fakat bu manadaki gerilemei ruhlarn maddi kainata inmekteki gayesi olan tekamln tam zdd gibi telakki etmemelidir. Zira bu gerileyi kemalin zdd deil ancak ona yardm eden bir tekaml vetiresidir. O halde maddi dnyalarda geri durumlar iinde yuvarlanan ruhlar bu bakmdan takbih deil tebcil etmek lazmgelir. nk onlar bu halleriyle tekaml yoluna girmi bulunmaktadrlar. Hatasz ve gnahsz, hakikatlere varmak ve ykselmek mmkn deildir.

8 Tekamln gayesi

O halde ruhlarn maddi kainata inmelerinde bizi en ziyade tatmin edici ve ruh bilgisindeki ilmi kanaatlerimize uygun gelici mahiyette bir gayenin bahis mevzuu edilmesine ihtiyacmz vardr. Bu gaye nedir?... Tekaml fikri ancak ruhun maddelerle olan mnasebeti bakmndan kymet kazanr dedik, u halde ruhun tekamlndeki maddi mefhum ne olabilir?... imdiye kadar sylediklerimizden kan manaya gre biz tekaml ruhun maddelerden ve maddi kainattan alakasn keserek onu ebediyen terketmesi eklinde kabul etmiyoruz. Bilakis tekaml ruhun bu kainata hakim olacak bir daruma girmesi ve bu suretle faaliyetinin, yani maddeler zerindeki hakimiyetinin ebedilemesi demek oluyor. Henz maddi kainatn esareti altnda bulunan ruhlar iin bu gayenin tahakkuk etmi olmas bahis mevzuu olamaz. Ruhlarn maddeye balanmalar, bizim kastettiimiz manada bir mnasebet tesis etmi olmalar demek deildir. Bu manadaki mnasebet esasen ruhlarn madde kainatna inmelerindeki gayeyi tekil eder. Yani bizim dndmz manadaki mnasebette, ruhlarn maddeye hakimiyeti fikri mndemitir. Fakat ruhlarn byle ideal bir mertebeye kabilmeleri iin evvelemirde kainatn iinde, onun anasr arasnda yourulmalar ve bazen pasif, bazen de nispeten aktif roller alarak birok tecrbeler geirmek suretiyle tabiat kanunlar ahkamna gre kainata hakim bir duruma girmesini renmelerilazmdr. te grg ve tecrbe devresi dediimiz bu devre ruhun maddelere bal ve esir olarak kalmas haline tevafuk eder. Bu devrede tabiatiyle ruhlarda mevcudolan btn yksek melekeler kararacak ve maddi esaretle, ruhlarn maddi icaplarna uygun birtakim maddi temaylleri ve ihtiraslar elele yryecektir. Binaenaleyh maddi kainatn muhtelif dnyalarnda ruhlarda grnen geri durumlar onlarn madde ile irtibatlarnn zaruri bir neticesidir, onlarn bu balardan kurtulmalar da maddelere hakim durumlara girmelerinin, yani tabiat kanunlar mucibince kainatta messir roller almalarnn bir neticesi olacaktr.

Fakat tekrar ediyoruz: maddi balar zmek veya maddi esaretten kurtulmak maddelerle olan mnasebetleri kesmek deildir. Bilakis evvelce ruhun mahkumiyetini intaceden balarn zlmesiyle onlarn yerine maddeler zerindeki ruh mesririyetinin kaim olmas, ruhla maddi kainat arasndaki hakiki ve ideal mnasebetlerin ebedilemesini ifade eder. Pek tabiidir ki sonsuz bir kainatta aktif ve hakim bir rol oynyabilecek salahiyetini kazanm bir ruh, bu muazzam faaliyeti ile alakadar btn yksek melekelerini inkiaf ettirmi bulunacaktr. Grlyor ki bizim tekaml gayesi hakkndaki davamz, ruhun faaliyet imkanlar zerinde toplanmaktadr. Zira bildiimize gre ruhun mmeyyiz vasf olan messiriyet kudreti kainattaki en yksek derecesini bu faaliyet sahasnda gsterir. Fakat urasn da unutmamak lazmgelir: faaliyet, ruh messiriyetinin tabiat kanunlarna intibaknn zaruri bir neticesidir. Ruhlar, messiriyet kudretlerini tabiat kanunlar ile ahenkletirebildikleri nispette kainatta faal durumlara zaruri olarak girerler. Demek ruhun tekaml, kainatta ilahi kanunlar tatbike memur tabii ve uurlu bir amil haline girmesi gayesine matuftur. Fakat byle muazzam bir gaye hakkndaki bu ifademiz ne kadar aciz ve noksandr!.. Bu noksanln ve sonsuz kainatn herbir zerresinin bile bizim iin gene sonsuz bir kainat kadar anlalmaz bir bykl ihtiva ettiini dnmek kafidir. Ruh kemalinin maddi mnasebetlerle kaim olduunu kabul ettikten sonra tekaml gayesi bahsinde, maddi unsurlar gznnde tutmak lazmgelir. Ruhun kainattaki kazanlarn maddeler dnda ve maddi mnasebetlerden uzak olarak dnmek istersek onun bu kainata inmi olmasnn manasn anlyamayz. Eer ruhlarn tekaml gayesinde maddi mefhum ihmal edilirse, eer ruhlarn bu kainatta bir mddet yaadktan sonra ayrlp onunla btn alakalarn kestikleri, farazi olarak, dnlrse yani daha dorusu tekamln gayesi maddelerden ayrlmak, btn maddi mnasebetleri ebediyen kesmek eklinde kabul olunursa o zaman ruhun bu kainattaki kazanlarnn yalnz kendi manevi bnyesinde husule gelmi bir deimeden ibaret olduunu tastik etmek mecburiyeti hasl olur. Fakat, evvela byle bir deiiklii hibir insan olunun tasavvur edebilmesine imkan yoktur, saniyen madde ile alakas bulunmyan byle bir deiikliin maddeler vastasiyle vukua gelmesi zaruretini anlamak g olur. Bir ruhun dnyalarda tecrbe hayat geirmesi, bu tecrbelerin gayesiyle ona vasta olan maddi hadiselerin ahenkletirilmesine doru cehitler sarfetesi demektir. Bu fikre gre dnyadan kemaliyle ayrlm bir ruh demek, oradaki maddi artlarn stne ykselmi, yani onun zerinde btn messiriyet imkanlarn kullanabilecek bir duruma girmi bir ruh demektir. Bunu bylece kabul etmedikten sonra ruhun ne dnyalara girmesinin, ne de tekaml etmesinin mantki ve makul manasn anlamak mmkn olmaz. te aramzdaki tekaml safhalarn ikmal edip ykselmi bir ruh karsnda arzn bu durumu ne ise kainatmzn btn tekaml safhalarn ikmal etmi yksek bir ruh karsnda da kainatn durumu, bittabi daha geni mikyasta, odur. Ruhlar muhtelif maddi tekaml yollarnda yryerek buutlu alemin btn realitelerinin fevkine ktktan sonra tekamllerine daha yksek bir tertipte devam etmek zere, drt buutlu alemde birleirler. Ve buraya kadar ykselmi olan ruhlarda artk bizim kainatmzda

olduu gibi bedenler, ekiller v.s. kalmaz ve bunun neticesi olarak oradaki varlklar hakknda ne cinsiyet, ne insanlk - hayvanlk - nebatlk veya kainatmzn dnyalarna mahsus her hangi maddi bir varlk hali bahis mevzuu olmaz. stattan aldmz baz tebliler bu hususta bizi tenvir etmitir: << Ben de insan aleminden geldim, bu bakmdan kendime insanm, diyorum. Fakat tetkik ederseniz bu gn sizin aleminizde olmadm anlarsnz. Bu gn kendime insanm dememin sebebi sizin dnyanzdan geldiimi anlatmaktadr. >> Ruhlarn, tekml ettike messiriyetlerinin artmas da gene belki bizim tahmin bile edemediimiz byk bir illiyet prensibine dayanmaktadr. Bu sayede ilahi kanunlarn icabatndan olan btn mahlukatn nizam temin edilir. Evvelce de temas ettiimiz gibi Hilkat, maddi kainatn saysz eitlerini meydana getiren teekkl hallerinden ayr bir eydir. Bizim kainatmzda ne yoktan var olan, ne de yok olan hi bir ey yoktur. Binaenaleyh yoktan var olma manasna gelen Hilkat hakknda bizim hi bir fikrimiz olamaz. Kainatmzda mevcut btn hadiseler maddelerin hal ve ekil deitirmelerinden ibarettir. Ve bu da ilahi kanunlarn tatbikna memur veya daha dorusu byle bir faaliyete istihkak kazanm yksek bir takm varlklarn maddeler zerindeki messiriyet kudretlerini btn kemaliyle kullanabilmeleri sayesinde mmkn olur. Kainatlarn sonsuzluu, ruhlarn sonsuz sahalar iinde tekamllerine devam etmeleri ile byk bir mutabakat halindedir. Bu babaa yryn sonunu grebilmek ve hatta bu bapta her hangi bir tahminde bulunabilmek bizim gibilere myesser olmyacaktr. O halde ruhlarn tekamllerinin hakiki gayeleri hakknda kati sz sylemek yle dursun bir thminde dahi bulunmann imkan olmadn unutmyacaz. Bu hususta syliyebildiimiz eyler ancak ruhlarn kendi alemlerimizle olan mnasebetlerine ait bilgi ve tahminden ileri gidemez. Ve biz alemlerimizde cereyan eden ruhlarn yukarda bahsettiimiz faaliyetleri hakknda da ancak baz mahedelere malik bulunuyor ve ona gre fikir yrtyoruz. Evvelce de sylenmiti: Bizlere gre ne kadar sonsuz ve umull grnrse grnsn mahlukat yalnz iinde yaadmz maddi kainattan ibaret deildir. Ve ruhlar, madde kainatnn dndaki bilmediimiz dier varlklar arasnda, bilmediimiz yollarda hayatlarn geirirler. Ve bu miyanda, uzun cehitlerle temin etmi olduklar madde kainat zerindeki messiriyetlerini ebediyen temadi ettirirler. Ruhlarn kainatmzdaki tekaml mahlukat arasnda ilahi kanunlarn ahkamn tatbik edecek yksek amiller miyanna girebilmeleri gayesine matuftur. Ruhlar maddi kainatn varlklarna esir olmamak, orasn tabiat kanunlarna uyarak idare etmek gayesiyle maddelere balandktan sonra, orada uzun bir mddet grg ve tecrbe hayat geirirler, bu hal onlarn yava yava madde kainat zerindeki faaliyet ve messiriyet btnln inkiaf ettirir. Bu faaliyetin ahikasna varm ruhlarn durumlar bir insan olunun idrakine smaz. Kolaylkla syleyiverdiimiz, fakat hakiki ve yksek mahiyetinden haberdar olmadmz bu idealin ne vakit ve nasl tahakkuk edeceini bilemeyiz. Zira bizim bulunduumuz tekaml derecelerinden balarsak bu gayenin tahakkuku iin bir ebediyet kabul etmemiz lazm gelir. Bir karnca ruhu bedenini tekil edebilecek duruma girmitir. Fakat o, henz bir insan bedeni kuramaz. Karnca basit yuvasn yapabilir, fakat insanlarn vcude getirdikleri muazzam ehirleri meydana getiremez. Netekim bir gl aacnn ruhu da gl aacn yapabilir; fakat ne bir karnca bedenini, ne de karnca yuvasn tekil edemez. Bir insan kesif maddeleri

bir araya getirerek veya datarak bir ok eserler meydana koyar. Talardan ve dier maddelerden heykeller, abideler... ilh. yapar. Perakende sesleri toplyarak onlardan bir semfoni vcude getirir. Btn bunlar sanat aleminin birer dnyasdr. Bununla beraber insan olunun eseri ne kadar yksek olursa olsun, sonsuz tekaml basamaklarnda ykselmi olan ruhlarn muazzam eserleri yannda pek az bir ey kalr. Drt buutlu alemdeki varlklarla aramzda bulunan mesafenin, insanla hayvan arasndaki mesafeden kyas kabul etmiyecek kadar byk olduu gznnde tutulunca oralardaki faaliyetin bizdekinden ne kadar yksek olduu dnlebilir. Drt buutlu ve ondan daha yksek buutlu alemlerdeki varlklar, insanlarn yaptklar gibi, zerlerinde ilenme kabiliyeti sfr mesabesinde olan kesif ta paralarndan heykeller veya mahdut seslerden semfoniler yapmazlar. Onlar kozmik seyyal maddeler zerinde alarak bu maddelerden dierlerini ve onlardan da daha dierlerini tekil etmek suretiyle alemleri ve dnyalar kurup datrlar. Fakat bu sz ilk hamlede anlalabilecek manadaki kadar basit deildir, bu faaliyetler bizim idrak edemiyeceimiz bir takm messiriyet tarzlar ile ve idrakimiz dahilinde olan zaman ve mekan mefhumlar dnda vukua gelir. Btn bu ilerde yalnz Allaha mahsus yoktan varedicilik bahis mevzuu olmayp onun kanunlarna mutabk bir surette kuruculuk hali vardr. Hulasa ruhlar ykseliyor ve ykseldike maddi esaretten kurtularak ilahi kanunlara intibak ediyor. Bu hal onlarn tabiattaki messiriyet kudretlerinin o nispette artmasna zaruri klan bir amildir. statlarmzn aadaki tebliat bu yolda bizi nurlandrmaktadr: << Tabiat kanunlar iktizasnca ruhun tekaml, onun maddi varlklar iinde yaamasna vabestedir. Ruhun dnyada maddi varl, demin de sylediim gibi maddeye olan badan ibarettir. Maddi faaliyeti sayesinde tekamln temin edebilmesi iin ruh madde aleminde bir mddet geirir. << Ruhun madde ile olan incizabn azaltc areler onun madde ile olan bu rabtasn azaltabilmesine yardm eder, bu da ruhun maaliyata temayl ile olur. Maaliyattan ne kasdettiimi anlyorsunuz. << Bir ruhun mebdeinde melekeleri kapank deildir. Maddeye merbutiyet bu melekeleri glgelendirir. Maddeye merbutiyet temadi ettike bir taraftan ruh tekaml eder; fakat maddeye merbutiyet bu tekamln tezahrne meydan vermez. Dier taraftan ruh maddeden kurtulduka hasl olan inkiaf bir zemini tezahr bulur. >> u halde bizim idrakimize gre ruh kemalinin zirvesi ve nihayeti yoktur. Bu tekaml ebediyet iinde ve bilmediimiz bir istikbale doru uzanp gidecektir. Ebediyet iinde ebediyet, sonsuzluk iinde sonsuzluk! te kainat hakknda olduu gibi, ruhlarn tekaml bahsinde de duygu ve dncelerimizin varabildii mnteha nokta budur.

PERSPRNN BEDENLE MNASEBETLERNN MUTAT HALYLE GEVEMES

1 Umumi mtalaa

Perisprinin bedenle mnasebetlerine dair kitabmzn birinci cildinde baz eyler sylenmiti. Bir takm ahval ve erait altnda perispri bedenle olan mnasebetlerini gevetebilir. Bu geveklik ksmi veya tam olabilir. Tam olunca lm dediimiz hal vukua gelir. Perisprinin bedenle mnasebetinin gevemesi haline degajman deriz. Deajmann derinlii nispetinde insan; d alemden, yani dnya maddelerinden az ok alakasnn kesildiini duyar. Degajmann muhtelif dereceleri vardr. nsann mutat hayatnda yaarken muvakkaten etrafiyle alakasn kesip kendi kendine dalmasna degajmann en hafif bir ekli diyebiliriz. Ve bu hale de tecerrt hali ( isolement ) deriz. Binaenaleyh tecerrt veya dalgnlk hali degajmann bir balangcdr, onun ilk merhalesidir. Demek, iptidai bir tecerrt halinden balyan perispri - beden mnasebetlerinin geveklii tedricen arta arta ve uurla uur altnn disosyasyonu, uyku, hipnoz ve letarji halleri gibi kaba duygularmzn takdirine gre noktaladgmz bir sr merhalelerden gee gee tam bir ayrlma hali olan lm hadisesine kadar ilerliyebilir. O halde bizim llerimize gre lm, izolman halinin mntehas olduu gibi, izolman da lmn balangdr. Bu iki mnteha arasnda mevcut psiik merhaleler bir ok sebepler altnda kendiliinden veya arzuya gre vukua gelebilir. Bu sebepler; asabi, toksik, biyolojik, fizyolojik, patolojik, psikolojik, ilh. olabilir. Mesela sinirli bir kadcaz korkun ve mutat d bir hadise karsnda dp baylverir. Bu hal, bnyevi artlara gre derinlii azok ileride bir degajman halidir, asabi yoldan vukua gelme bir beden- perispri geveklii hadisesidir. Hipnotik vetirelerle husule getirilen uyku halleri de byledir. Esrar ekmi veya kloroformlanm bir insann degajman toksik sebeplerledir. Ar bir hastalk, bir koma halindeki hastalarn degajman gene toksik ve patolojik bir degajmandr. Manyatizma yolu ile olan somnamblizma halini vital ve hipnoz halindeki degajman da asabi sebepler altndaki degajman hallerine misal gsterebiliriz. Nihayet, manastrlarda dindar kadnlarn, ilehanelerde yayan zahitlerin vecit halleri esnasndaki degajmanlar psikolojik sebeplerden ileri gelir. leride, dedubluman bahsinde bu noktalara tekrar avdet edilecektir. O halde bizim degajman ismi altnda mtalaa ettiimiz hadiseler bedenle perisprinin arasndaki mnasebetlerin baz sebepler altnda deimesinden mtevellit fizyo-psikolojik birtakm fenomenlerdir. Dier tabirle degajman, ruhun bedenle olan mnasebetlerinin gevemesi yznden azok serbesleerek Ispatyoma doru kaymasdr, denilebilir. Perisprinin bedenle mnasebetini gevetmesi, o nispette ruhun serbeslemesini ve Ispatyom hayatna dalmasn zaruri olarak neticelendirir. O halde degajmann derinlemesi, ruhun o nispette Ispatyom hayatna dalmas ve o nispette Ispatyom hayatnn dnyadakilere mnkeif olmas demektir. Bundan u netice kar ki gerek kendiliinden, gerek tecrbe yolu ile olan degajmanlarn iyi ve vukufla mtalaasn yaparak Ispatyom hayat hakknda mspet ve ilmi birok hakikatlere ulamak mmkndr. Filhakika muhtelif aratrclar tarafndan Ispatyomdaki ruhlardan orann eitli merhaleleri hakknda verilmi izahlar ve tarifler; degajman yolu ile topladmz ve bizim gibi alan dier melliflerin (Caslan) topladklar mahedelere birok noktalardan uygun gelmektedir. Ve hatta bazen hadiseler birbirine o kadar yaklar ve balanr ki bunlarn iyice tetkikiyle ilmi birtakm neticeler ve kanaatler tebarz ettirilebilir. Mesela enkarne

insanlarn degajmanlar halinde iken vaki ifadeleri, dezenkarne varlklarn, bilhassa ilk Ispatyom hayatna dair intibalarna benzemektedir. Buna mukabil birinciler de, ikincilerdekiler kadar candan ve yakndan duygular yoktur ki bunun sebebini de mteaddit defa yazdmz maddi balarn frenleyici tesirlerinde aramak icabeder. Aada degajman halindeki sjelerden alarak vereceim misalleri tetkik ederken okuyucularm bu fikirlerimi tasdik edeceklerdir. Bu misaller arasnda baz sjeler karanlk iinde kaldn, bazlar dn, bazlar dikenlerin vcutlerine battn... ilh. sylemektedir. Bunlar spatyom bahsinde verdiimiz misallerle karlatrlrsa bilhassa orann ilk merhalelerindekilerle bunlar arasnda bym mabehetlerin bulunduu derhal gze arpar. Grlyor ki burada, insan bilgisine ve mukadderatna dair ok geni ve sonsuz bir alma sahas vardr. Bu hususta mevcut bol materyellerden istifade edilebildii takdirde beeriyetin tekaml yolundaki inkiaf phesiz hzlanacak, bu gnk soukluk, huzursuzluk btn sebepleriyle birlikte insanlrn arasndan yklp gitmee yz tutacaktr. Fakat dnyann u anda donmu, kklemi ve ideallemi maddi geri hrslar insanlarn gzne kaln bir perde halinde gerilmitir. Bu gnk beeriyette henz onu skp atabilecek ruhi enerji yoktur. Bu hal, imdilik pek kk bir zmreye mnhasr kalan bu yksek mebahisin mtalaasna yaylma imkan vermemektedir. Bununla beraber tekaml zaruretine inanan herkes gibi biz de bu karanlk durumun muvakkat olduuna ve insanlarn bu gnk, bilmeden kendiliinden tahayylleriyle yaattklar kabuslarndan bir gn kurtulacaklarna kani bulunuyoruz. te bu kanat bizi insan bilgisine ve mukadderatnn mtalasna balang olabilecek mevzular zerinde baz fikirler yrtmee ve bu kitab yazmaa sevketti. Biz kitabmzdaki mevzular ve bilhassa nc ciltteki bahisleri alakalandran degajman hallerinin mtalaasna ehemmiyet veriyoruz. Bu sebepten dolay bu hadiseyi kitabmzn hacmine uygun bir tarzda ksaltarak mtalaa edeceiz. Ruhun degajman hali didaktik bakmdan iki modalite iinde tetkik olunabilir. Bunlardan biri; perisprinin aa yukar mutat, yani saf haliyle bedenden ayrlmas, dieri de bedenden bir ksm partiklleri beraber alarak ondan ayrlmas ekline aittir. Biz bunlar birbirinden ayrmak iin birincisine perisprinin bedenle mnasebetinin saf haliyle gevemesi, ikincisini de perisprinin bedenle mnasebetinin bulak halde gevemesi diyeceiz. Bu bahsimiz perisprinin bedenle mnasebetinin saf haliyle gevemesine tahsis edilmitir ki bunu da iki yoldan tetkik etmek mmkn olur: Bu yollardan biri hipnoz yoludur, dieri ise mutat halde psikolojik infisal hali diyebileceimiz ( dissociation psycholojique ) yoldur. Hipnoz halindeki sjenin mutat uuru ortadan tamamiyle kalkmtr, yani sje d alemle olan btn alakasn kesmi ve btn dikkatini sbjektif hayat zerine evirmitir. Burada idrak, ileride izah edilecei gibi mutat d bir yoldan vukua gelir. Bilhassa bu mesele nc ciltteki mebahisi ok yakndan alakalandraca iin hipnoz halinin baz tezahrlerinden orada da istifade edilecektir. Bu bahiste degajmann tetkik yollarndan ikincisi, yani psikolojik disosyasyon hali evvelkinden farkldr; burada sjenn mutat uuru ortadan kalkmamtr. O, btn dikkatini uur alt sahasna, yani kendi varlna evirmi olmakla beraber onu her an d alemle alakalandrabilecek halde bulundurmaktadr. Dier tabirle sje burada uyumamtr. Yalnz

uurla uuralt birbirinden ayrlmtr. Buna psikolojik disosyasyon dememizin sebebi de budur. Bu haldeki sjelerde uur ve uur alt tezahrleri birbirinden ayr mstakil ahsiyetlere aitmi gibi uyank dururlar. Mutat uur, asl bir halde bulunmakta ve uur altna mdahale etmemektedir. imdi bunlar zerinde ayr ayr duracaz.

2 Hipnoz veya somnambl hali A Manyatizma ve hipnotizma nedir ?

Gerek hipnoz, gerek somnamblizma bir uyku halidir. Bunlarn husule getirilmesi iin kullanlan usuller ayr ayr olmakla beraber ok defa hem bu usuller, hem de onlarn neticelendirmi olduklar uyku halleri, yani hipnoz ve somnambl halleri birbirine karr ve kartrlabilir. Bunlar zerinde ayr ayr durmak kitabmzn mevzuna dahil deildir. Zira biz burada ancak bu uyku hallerinin neticelerinden istifa ediyoruz. Fakat bu iki halin ayr ayr neticelerini kymetlendirmek, daha byk faydalar elde etmek bakmndan arzu edilen bir eydir. Binaenaleyh teknik prosedrleri ve fenomenik tezahrleri ( Les manifestations phenomeniques ) ayr olan bu iki psikolojik hadise hakknda evvela birka sz sylemek istiyorum. Manyatizma nam altnda ok defa yalan yanl anlalan ve bir ok hokkabazlarca istismar vastas olan baz gsteriler, bittabi bizim burada bahsedeceimiz eyler deildir. Taklit - ve ok kaba ve kusurlu bir taklit - yolu ile bu nevi tezahrlerin her eit sui istimale ve istismarcla msait olmas, onun ekseriya yanl anlalmasna sebebolmutur. Manyatizma hokkabazlk deildir. Ve bir hokkabaz manyatizr olamaz. Naslki fenni maniplasyonlariyle bir fiziki ve bir doktor da hokkabaz olamaz. Hem fizikinin, hem de doktorun yapt ilerdeki yksek gayeler bir hokkabazn kk maksatlariyle kabili telif deildir. Tpk bunun gibi bir manyatizrn yapt ilerdeki yksek kymetler de hokkabazn deersiz kurnazlklariyle nispetlendirilemez. Bu szleri bana syleten amil, metapsiik tezahrlerin ve bilhassa manyatizmann bahis mevzuu olduu yerlerde, hatta akl banda saylan kimselerin bile derhal sze, zamann bir takm hokkabazlarnn isimlerini kartrmaa kalkmalarna sk sk ahidolmaklmdr. O halde manyatizma ve hipnotizma nedir? Takriben bundan 150 sene evvel Mesmer isminde Viyanal bir doktor kendine mahsus nazariyesiyle destekledii manyatizma fikrini ortaya atmtr. Fakat bu vetire ile bir uyku halini, somnamblizmay ilk defa husule getiren zat Marquis Puysegur olmutur. Bunu mteakip dier bir ok aratrc, bu almalar zerinde durarak manyatizma ve somnamblizmann yava yava inkiafna yardm etmitir. ( Deluze, Du Potet, Ch. Lafontaine, Hektor Durville... v.s. ) Bu sahada alan her mellif birbirine yaklaan veya birbirini tutmyan birtakm nazariyelerle manyatizmay izah etmee almlardr. Btn bu nazariyelerin muhassalas olarak biz bu gn manyatizmay u manada kabul ediyoruz: Baz maddelerde daha bariz olmak zere her maddeden bir takm emanasyon kt gibi, uzyi maddelerden de ylece ve

evvelkilerden daha yksek tertipte bir takm emanasyon kar. Bunlarn hayat sahibi varlklar zerinde tecrbe ile husule getirebildikleri bir takm fizyolojik ve psikolojik tesirlere bakarak bunu hayati hususiyetlere malik bir seyyale gibi kabul edebiliriz. Manyatizrler bu seyyaleye bir sr isimler vermilerdi. ( Hayvani mknatsiyet, beeri mknatsiyet, manyatik kuvvet, asabi kuvvet, beeri radyoaktivite... ilh. ) Bilhassa H. Durville manyatik ihtizazlara ait yapt bir ok kymetli tecrbeleriyle bunlarn fizyolojik ve psikolojik tezahrlerini ilmi ve tecribi yollardan tahkik etmi, hatta bir takm kanunlarn da meydana karmtr. ( 2,14 ) Gerek bu aratrclarn yapm olduklar tecrbelerin tetkiki, gerek bizim ahsi tecrbelerimiz manyatizmann ortaya konmu fizik kanunlarnn shhatine bizi inandrmtr. Mevzuumuz dnda kald iin burada bu kanunlardan ve onlara ait tecrbelerden bahsedemiyeceim. u halde manyatizma, insandan kan henz mahiyeti ne akademiye mensup fizyolojiciler, ne de fizikiler tarafndan tetkik edilememi bir takm thtizazlar ( veya seyyaleler ) yolu ile hayattar uzviyetler zerinde baz fizyolojik ve psikolojik tezahrlerin husule getirebileceini kabul eden bir ilim ubesidir. Fakat yukarda sylediimiz gibi manyatizrler ve bilhassa Charles Lafontaine manyatizmann hakiki ve ilmi kymetlerini tamim etmee urarken manyatizmann nazariyelerine muarz bir ok aleyhtarlar da ayn hadiseleri baka yollardan, daha dorusu sinir cmlesinin fizyopatolojik durumlarndan istifade ederek husule getirmee alyorlar ve bunda muvaffak olduklarn iddia ederek manyatizrlerin bedenden kan seyyalelerini veya ihtizazlarn rtmee urayorlard. te burada muarz bir mcerribolarak ilk ortaya atlan zat ngiliz doktoru Braid olmutur. Bu sebepten buna braidizma derler ki hipnotizma dediimiz ey budur. Netekim manyatizmann da dier ismi onu ilk defa tamim eden zata izafeten mesmerizmadr. Braidizma veya hipnotizma nedir? Braid manyatizrler gibi operatrn bedeninden bir takm seyyalelerin veyahut ihtizazlarn kp sjeye tesir ettiini kabul etmiyor. Ve sjede grnen hipnoz halinin gayri tabii, histerik bir tezahr olduunu ve bunun kendiliinden telkinle veya asabi sistemi yorucu her hangi bir vastay kullanmakla husule getirebileceini ileri sryor. Ona gre manyatizrlerin iddia ettikleri << hayati veya mknatsi seyyaleler >> e lzum kalmadan onlar vastasiyle yapld sylenen hipnotik tezahrleri bu son vastalarla ve bilhassa telkinle husule getirmek pekala mmkndr. Bu telakkiye gre manyatizrlerin iddia ettikleri emanasyonlar bo, manasz ve mevhum eylerdir. te bu yzden bir taraftan mesmeristler, dier taraftan braydistler uzun bir mcadeleye tutumu ve her biri hakikatin ancak kendi tarafnda olduunda srar etmitir. Biz burada bunlarn mnakaasna giriecek deiliz, yalnz u kadar syliyelim ki hipnotik hadiselerin husul iin kullanlan muhtelif vastalar mdafaa etmekte iki tarafn da hakk vardr, zira hem mesmeristlerin, hem de braydistlerin mdafaa ettikleri tez ayn fizyopsikolojik bir hadisenin prosedeleriyle ve fenomenik tezahrleriyle birbirinden ayr yolda tezahrler gsteren iki modalitesine aittir.

Mesela bize gre manyatik hipnoz ile hipnotik hipnoz perispri-beden mnasebeti bakmndan birbirine benziyen iki hadisedir, yani perisprinin bedenden az ok kurtulma halidir, bir degajmandr. Yalnz, bu degajmann her iki halde keyfi ve kemmi farklar grlr. Ve burada uzun uzadya anlatlmas mmkn olmyan sebeplerden dolay manyatik hipnozda grnen yksek psikolojik tezahrler hipnotik hipnozda bulunmaz. u halde hipnozun iptidai tezahrlerini tetkik etmek iin braydizmaya mracaat edilebilir, fakat yksek fizyo-psikolojik tetkikat bu yoldan yapmaa kalkmakla byk muvaffakiyetler elde edilemez, o zaman daha derin ve tabii bir degajman hali olan manyatik hipnozdan istifade edilmelidir. Biz kendi hesabmza hipnotik vetirelerden byk faydalar grmedik, hatta bu halin husul iin kullanlan prosedeler bakmndan hipnotik hipnozu asabi seyyalelerin iddetli, ani ve sarsc boalmasiyle mterafk, sinirleri yorucu, binaenaleyh tehlikeli bir hal olarak kabul ederiz. Fakat mevzuumuz bu olmad iin bunlar ksaca syleyip gemek zorundayz. u halde hipnotik hipnoz ancak fizyo-patolojik tetkik bakmndan enteresan olabilir fakat fizyo-psikolojik bakmndan tavsiyeye demez. Burada manyatizmadan istifade edilecektir. Manyatizma, evvelkinin tersine ne iddetli, ne de yava bir asabi seyyale boalmas ( Decharge nerveuse ) ile mterafk deildir. Bilakis burada operatrden kan seyyalelerle sjenin sinir cmlesi takviye ( Fortification ) edilmektedir. Binaenaleyh bu, evvelki gibi zararl ve tehlikeli olmadktan mada faydal ve hatta shhidir. Onun iin hastalklarn tedavisinde de bugn bir ok mahafilde bundan istifade edilmektedir. Ve bu tedavi sistemine biyoterapi ismi verilmitir. Hipnotik tezahrlerin mtalaasna balamazdan evvel unu sylemek isterim ki biz, bir taraftan hem mesmeristlere, hem braydistlere hak verirken dier taraftan ikincilerin birincileri yalanlamalarna itirak etmiyor ve bu hareketi braydistlerin hesabna eksik yaplm bir tetkik mahsl sayyoruz. Zira dediim gibi ruhi incelemeler bakmndan phesiz braydizmadan daha ok verimli ve yksek tezahrlere zemin olan manyatik somnamblizma, manyatizrlerin syledikleri gibi insandan ve hatta madeni, nebati ve hayvani varlklardan kan bir takm emanasyonlarla husule getirilir. Bu bir hakikattir ve elimizde bu hakikati gsteren saysz mahede vardr. Maalesef bunlar zerinde uzun uzadya duramyacaz. Yalnz okuyucularma bir fikir vermek iin insan bedeninden kan emanasyonlarn tesbiti iin imdiye kadar muhtelif mellifler tarafndan mracaat edilen ilmi tetkik vastalarndan bir tanesine temas edeceiz. Bu da, bu emanasyonlarn muhtelif usullerle alnm fotoraflardr. Aada verdiim bir ekilde ( ekil 2 ) bir el resmi gryorsunuz. Bu resim grnd gibi alelade bir fotoraf makinesinin karsnda tutularak bildiimiz yollardan alnm bir elin fotografisi deildir. Daha dorusu bu resim elin kendisine aid deildir. Elden kan seyyalelerin resmidir. Bu, nasl elde edilmitir ? Bu sualin ceyabn mcerribinin bizzat kendisinden, yani G. Delannedan ksaltarak dinliyelim: ( 48 )

ekil 2 Plaa demeden alnm bir el eflvyorafisi ( 48 ) << Evvelce ismi geen mcerriplerin mahedelerinden ve bu madeler hakkknda yaplm tenkitlerden istifade ederek bir ka sene fotoraf plaklarnn zerindeki bu seyyalelerin izlerini tetkik ve mtalaa ettim. Ben burada yalnz, beeri seyyalenin dardaki tesirini, inkar kabil olmyacak bir ekilde ispat ettiine kanaat getirdiim tecrbelerden birka tanesini yazacam. << unu hatrlatmak isterim ki bu ii yaparken ihtimamla hareket etmek iin gereken btn tedbirler alnmtr: Hassas plan temiz olmasna, jelatin tabakasna toz gibi yabanc cisimlerin yapmamasna, izhar banyosunun szlm olmasna ve emanasyonlarn resmi alnacak elin plaa dememesine, uzaktan tutulmasna ve nihayet developman esnasnda izhar banyosunun mtemadiyen alkalanarak bir takm hayalleri taklit edebilecek tortularn plak zerinde teressbetmemesine dikkat edilmitir. << Bu tecrbeleri Bayan W. B. ile yaptk. Bayann eli plaa kar o tarzda konulmutur ki eer hararette mevcudolan enfraruj ziya dalgalar plaa tesir ediyorsa buna imkan braklmasn. Bundan baka ciltteki Tarchanoffun elektrik cereyanlariyle hayallerin izahn da nlemek iin eli ne plaa, ne de plan mevzuu bulunduu kvete temas ettirmedik. << Biz bu artlar tahakkuk ettirmek iin iki trl tertibat kullandk: Evvela, yle bir mahlul bulmak lazmd ki bu, karanlk haruri radyasyonlar emsin ve geirmesin. Alun bize bu i iin en mnasip bir madde grnd. Zira malumdur ki iinde kesif alun mahlul bulunan bir balon gne ziyasna tutulursa krlm ualar br taraftan geerler ve bu ualar sanki tpk bir adeseden gemi gibi arka tarafta ok parlak bir mihrak meydana getirirler. Fakat, gneten gelen bu ziyalar arasnda btn karanlk ziyalar mahlul tarafndan imtisas edilmi ve br tarafa geirilmemi bulunur. nk alun vastasiyle szlm ualarn parlak mihrakna konan bir para pamuk bart orada hi bir tesire maruz kalmadan istenildii kadar tutulabilir. << te alunun bu tesirinden istifade ederek bir kvet iine onun kesif mahluln yaparak koyduk ve suyu tebahhura terkettik. Su tamamiyle kaybolduktan sonra kvetin dibinde kalan takriben 15 milimetre kalnlnda ince bir alun tabakas hasl oldu. Hassas plak ise hidrokinon mahluln havi ikinci bir kvette bulunuyordu. Alunu ihtiva eden kveti plan mevzu bulunduu ikinci kvet iine koyduk. Bu artlar altnda operatr Bayan W. B. nin eli ne plaa, ne kvete, ne de mahlule temas etmiyecekti. Bundan baka plakla el arasnda alun tabakas

bulunduundan ve sylediimiz gibi karanlk ualar bu madde tarafndan massedildiinden onlarn alttaki plaa tesir etmeleri de bahis mevzuu olamazd. << Tecrbe tam bir karanlkta yapld. Takriben otuz dakikalk poz verdik. Bunun neticesinde dorudan doruya eflvyorafi yolu ile bir elin tabii cesametteki resmini almak mmkn oldu. Burada bizzat elin fotorafisi bahis mevzuu olamaz, nk bu i nihayet elden kan karanlk haruri ualarn enerjisi ile olabilirdi ki bunlar da alun tarafndan zaptedilmilerdir. Keza bundan baka elden kmas melhuz olan her hangi bir enerji de fizike bilinen bir amil deildi. Zira bu, alundan ve kvetin camndan inkisara uramadan dorudan doruya gemi ve elin, parmaklarn hemen hemen tabii hututunu meydana getirmitir. >> Fakat bu tedbirlerden baka haruri ualarn tesiriyle bu iin olabilecei fikrini ortadan bsbtn kaldrmak iin G. D. ahit bir tecrbe daha yapyor. Evvelki gibi pla alun tabakasn ihtiva eden cam kvetin altna sakladktan sonra etraf pamukla sarlm ( bittabi dibi serbes ) ve iine krk hararet derecesinde stlm suyu havi bir bardaa operatrn elini tuttuu mesafeden plan zerinde 35 dakika tutuyor. Bu srada hararet derecesini drmemek iin hususi bir sifon tertibi ile scak suyu mtemadiyen yeniliyor. Fakat btn bu almalara ramen neticede plan zerinde hi bir hayal veya leke grlmyor. Bu hal evvelce kan el resminin haruri ualarla alakas olmadn ispat eder. Buna benzer tecrbeler dier bir ok mellifler tarafndan yaplm ve daima mspet neticeler alnmtr. Aadaki fotoraf da gene ayn ihtimamla tesbit edilmi iki el gryoruz, ( ekil 3 ) bu ellerden birisi kitabmzda ismi arasra geen alim manyatizrlerden H. Durvilleindir. ( 2 ) Dieri ise Majewska isminde bir gen kzn elidir. Burada bilhassa dikkati eken ey udur: ki elden kan emanasyonlar resimde birbirini defetmekte ve birbirinden uzaklamaktadr. Bu hal H.Durvillein didaktik bir ekilde ortaya koyduu fizik-manyatik kanunlardan biriyle ( polarizasyon kanunu ) alakal bir hadisedir. Bu kanuna gre ayn isimli ( izonom ) seyyaleler karlatklar zaman birbirlerini defederler. (14) Buradaki ellerin ikisi de sa eldir. Binaenaleyh bu, izonom bir tatbiktir ve ayn isimde, yani pozitif seyyaleleri nereder. Halbuki ayn mellifin tecrbelerine ait aada iktibas ettiim dier bir resim yukardakinin tersidir. ( ekil 4 ).

ekil 3 Ayn isimli iki el eflvyorafisi ( 2 )

Burada ayr ayr emnasyonlar nereden sa ve sol eller vardr. Gene fizik-manyatikin polarizasyon kanunu mucibince ayr isimler tayan ( Heterenom ) seyyaleler birbirini eleceinden bu resimdeki seyyaleler de birbirini ekmi ve birbirine kararak elleri tefrik edilmez bir hale koymutur. Bu resimdeki ellerden altta olan manyatizr Bay Durvillee aittir ve onun sol elidir. Bu el fizik manyatik tecrbelerden alnm neticelere gre negatif emanasyonlar nereder. stte olan ise Bayan Majewskann sa elidir ve bu da pozitif emanasyonlar neretmektedir. Eer iyi dnlr ve ilmi bir dnce ile hareket edilirse fotoraftan baka tesbit olunan fizik-manyatik kanununun bu tezahr bile bu emanasyonlarn realitesini kabul ettirmee kafi gelir.

ekil 4 Ters isimli iki el eflvyorafisi ( 2 )

Tekrar ediyoruz ki bu resimle mutat usullerle alnm alelade el resimleri olmayp bir ksmn yukarda dercettiim hususi usullerle tesbit edilmi emanasyonlara ait fotoraflardr.

B Hipnozun fenomenik tezahrleri

imdi manyatik veya hipnotik hipnozun bizi ilgilendirecek ve faydalandracak fenomenik tezahrlerine geiyorum. Fakat evvelce de sylediim gibi burada hipnozdan bahsederken daima manyatik vetirelerle elde edilmi haller nazar itibara alnmtr. Mutat insan baz hususi ameliyelerle hipnoz veya somnambl haline koymak mmkndr. Burada uzun uzadya bu iin fenni prosedrlerinden bahsetmeyeceim. Bu hususta syliyeceim eyler pek ksa ve burada ancak bize lzumu derecesinde olacaktr. Sje, bir iskemleye oturtulur, operatr karsna geer ve fenni bir takm usullerle onu hipnotize veya manyatize etmee balar. Bu ameliyenin sjedeki ilk tesiri bir arlk duygusundan ibarettir. Bu tesir sjenin bnyevi kabiliyetine gre ya bu derecede kalr veya daha ileri gider. Eer sje msait bir durumda ise zerindeki arlk hissi kendisini, keni iradesiyle harekete imkan brakmyacak bir tarzda atalete ve uyuuklua sevkeder. Bu srada

uuru bulanmaa balar, gzleri kararr, etraf yava yava silinmee yz tutar. Bu haller sjenin d alemle mnasebetlerini gittike gevetmee baladn btn alametleriyle tebarz ettirir. Sjenin bu duygusuzluu ve kntleen ahsiyeti arta arta ve uuru bulana bulana bir an gelir ki o, d alemle mnasebetlerini tamamiyle keser ve bu hal sjeye ahsiyetini dahi unutturacak bir dereceye kadar ilerler. Artk o, hibir ey deildir veyahut her ey olabilir. te bu hale, mcerripler inanma, telkin, arm v.s. halleri gibi bir takm isimler vermilerdir. Biz buna biraz aada gstereceimiz sebeplerden dolay kendiliinden tahayyl devresi diyeceiz. [ 1 ] Hipnozun bu devresinde bulunan sjenin uur sahasn ilgilendiren kendi zerindeki kontrol tamamiyle felce uramtr. Zira o, tam bir teevv halindedir. Onun bu teevvn intaceden sebepler, aa yukar Ispatyomun ilk merhalesine intikal etmi ruhlarn teevv hakknda sylediimiz sebeplerin ayndr. [ 1 ] te bu teevv halinin neticesi olarak operatrn iradesi sjenin imajinasyonunu sevk ve idare eden iradesine istikamet verir. Burada esas olan ey, operatrn iradesiyle husule gelen imajlara sjenin inanm olmasdr ve bu da her eyden evvel onun vicdaniyle alakal bir meseledir. Mesela; bir kadn olan sjeye operatr, erkek bir garson olmasn syler sylemez o, derhal kendisini tam bir teslimiyetle brakr. Zira operatrn iradesiyle uyanan kendiliinden imajinatif faaliyet, sjeyi bu hale inandrmtr. Bu srada operatr fikrini deitirip ona satc bir ocuk olmasn sylerse sje derhal satc bir ocuk haline girer ve satlacak mallarn bara ara satmaa balar... Burada bir noktaya iaret etmek isterim: Yukarda geen szler iyi tetkik edilirse ekseriya sanld gibi, hipnoz haklinde bulunan bir sjenin iradesinin ortadan kalktn veya manyatizrn iradesinin mutlak bir surette hakimiyeti altna girdiini dnmek hatasna dlmemi olur. Bu haldeki sjenin gsterdii karakteristik fenomenlere ait baz misaller nc kitabn hatrlama bahsinde yazldr. Burada hipnozun bu devresine ait ruhi halleri tebarz ettirmek iin bir iki misal daha verilecektir. Aadaki misal Charles Richetin tecrbelerinden alnmtr. Bu misalde dindar, namuslu, ar bal bir aile kadnna, hipnoz halinde iken yaplan telkinle onun kyl kadn, hoppa ve kaytsz bir bar kz, cessur bir asker, bir Bakomutan rollerinin btn inceliklerini temsil ettiini ve bu esnada mutat ahsiyetini tamamiyle unuttuunu gryoruz: << ... Sjeye biraz evvel bir kyl kadn olduunu telkin etmitik. Kadn hala kyl tipinin ask ve meakatli ehresini muhafaza ediyordu. Bu srada ona bir bar kz olduunu syledik. apkn bir tebessmle ylece sylenmee balad: << u etekliimi gryorsunuz ya... Bunlar patron uzattrd... Bu patronlar da ne kadar can skc oluyorlar!.. Etek ne kadar ksa olursa insana o kadar iyi yakr... Hem btn elbiseler de fazla... Bir incir yapra kafi deil mi?.. Sen benim gibi dnyorsun deil mi canm? Lucienin bacaklarna bak!... Amma da bacaklar var... Syle bana bakaym ( glerek ) sen kadnlardan niin bu kadar utanyorsun? Arasra bana gel! Bilirsin ki ben her gn... ilh. >> ( 64 ).

te ar bal bir ev kadnnn uur altndan nelerin kabileceini burada gryoruz. Fakat i bununla bitmiyor. Profesr Richet ayn kadna evvelki tecrbeyi mteakip bir asker olduunu sylyor: << ... Kendine komutan olduunu sylendii zaman hemen amirane bir tavr ald ve u emirleri vermee balad: << Drbnm veriniz!... yi, iyi... altnc Zuaf alaynn komutan nerde?... Dmanlarn kardaki hendei atn gryorum. Komutan!... Bir mfreze alnz u herifleri oradan kounuz!... Bir sahra bataryas da alma unutmaynz!... ilh. ( bylece bir mddet sylendikten ve subaylar tenkit ettikten sonra: ) Zuaflar da ne kadar iyi asker oluyorlar!... Tepelere ne gzel trmanyorlar!... ( yksek sesle bararak ) haydi abuk klcm getiriniz! ( kl kuanr gibi yapar ) ileri!... Mar!... Ahhh!... vuruldum... >> ( 64 ). Burada ne oluyor? Bu misalin iyice tetkikiyle imdiye kadar sylediklerimizin lehine baz hakikatlere varmak mmkn olur. Mcerrip sjede, daha dorusu sjenin ruhunda telkin yoliyle bir imaj husule getiriliyor. Bu ne demektir? Biliyoruz ki hipnozun bu devresi ruhun bedene olan irtibatn gevettii ilk merhaledir. Binaenaleyh Ispatyom bahsinde de sylediimiz gibi bu merhale ruhun hemen hemen Ispatyomdaki ilk zamanlarna ait teevv halini iptidai ve daha haki bir ekilde taklid eder. O halde burada da ruhun kendiliinden tahayyl ( imagination spontanee ) yoliyle bir takm imajlar husule gelir. Fakat bu imajlar sjenin ruhunda mevcut sakl fikir ve duygu unsurlarndan teekkl etmitir. Binaenaleyh Ispatyomda olduu gibi burada da sjelerin, istikametini vicdandan alm iradeleri, bu unsurlar bir takm kombinezonlar iinde birletirerek objektif bir alem vcude getirirler. Demek operatrn buradaki iradesinin rol, sjenin ruhunda mevcut imajlar tebarz ettirmekten ibaret kalr. Ve bu suretle tenbih olunan ve sjenin teevv haliyle kendiliinden husule gelen imajinatif faaliyetlerden sjelerin haberi olmaz. Onlar, tpk Ispatyomun ilk merhalelerindeki varlklarn yaptklar gibi kendi kurduklar bu alemin realitesini kabul ederler. Binaenaleyh, tekrar ediyoruz, telkin burada esas rol oynamaz. O, ancak zaten ruhta mevcut duygu ve bilgi unsurlarn uyandracak bir mnebbih vazifesini grr. Hipnozun bu haline ait misallerden bolca miktar tetkik edilince bu hakikat anlalr. Hulasa operatrn iradesiyle sjenin vicdannda husule gelen intibalar derhal onun iradesini harekete getirir. Ve bu irade de sjenin imajinatif faaliyetini kendisi bilmeden sevk ve idare eder. Demek hipnozun bu birinci devresinde grnen tezahrlerin zenginlii sjenin ruhundaki bilgi ve duygu unsurlarnn zenginliine baldr. Bu fikri biraz daha aydnlatmak iin aada ahsi tecrbelerimizden bir tanesine ait baz tafsilat veriyorum. Bu tecrbe 1931 senesinde bir ofr zerinde yaplmt: << ( Sje hipnozun ilk safhasndadr. ) << S Zannediyorum ki siz imdi bir hakimsiniz ve mahkemede katil fiilinden phe altnda bulunan bir maznunu muhakeme ediyorsunuz? << C Evet!... Gryorum, salon ok kalabalk, grlt yapyorlar ( imajinatif samilere hitaben bararak ) susunuz! Grlt yapanlar dar attracam!... Mddeiumuminin iddias doru deil... Avukat da iyi mdafaa edemiyor...

<< S Neyi mdafaa edemiyor? << C Maznunu. Bu adam katil deil! << S Buna neden hkmediyorsunu? << C nk gryorum. Katil bakas, onun nasl ldrdn gryorum. O, kayor. Bu adam gnahszdr. << S Fakat bunu sizin karnza katil diye getirmiler, herhalde elde kuvvetli deliller olsa gerektir. << C Hayr! Katilin, artmak iin katil mahallinde brakt baz eyaya bakarak aldanmlar. Bu adam katil deildir. Onun beraetina karar veriyorum. Asl katilin tevkifini istiyorum.... lh. >> Bu misal tetkik edilirse << telkin >> merhalesinde vukua gelen haleti ruhiyenin dardan grld gibi operatrn << emriyle >> vukua gelmedii anlalr. Zira operatr, katilin maznun olduunu telkin edici szler syledii halde sje bunu kabul etmiyor, kendi dnce ve duygusunu mdafaa ediyor. Burada sjenin herhangi bir ahsiyeti veya hadiseyi temsil edebilmesi iin mutlaka ona inanmas lazmdr. Bu inanma da ancak o ahsiyete veya izlerin bulunmasna vabestedir. Operatrn telkini sadece bu intibalara ve izlere gre sjenin vicdann ve iradesini tenbih etmekten ibaret kalr. Bir defa bu hal vaki olduktan sonra sje kendi spontane imajinatif faaliyetiyle objektifletirmi sbjektif hayatnda yaamaa balar. Bu hakikati az ok sezen baka mcerripler de vardr ve hatta onlar bu yzden hipnozun ilk merhalesine << inanma hali >> demilerdir. Eer sje operatrn emirlerine inanmazsa, daha dorusu kendi ruhunda bu emirlere uygun intibalar ve izleri tamazsa telkin bouna gider ve operatr ne kadar srar ederse etsin sjesine emirlerini kabul ettiremez. Eer manyatizr sjenin inanmadn ve tahamml etmedii emirlerinde lzumundan fazla ileri giderse sje histerik krizlere der veya uyanr ve o emri yerine getirmez. Aadaki tecrbeler bu hakikati gsterir. << Biliyoruz ki baz sjeler karakterlerine uygun gelmiyen telkinlere kar mukavemet ederler. Hatta bu hal insanlarn bir dereceye kadar seciyelerini anlamaa da yarar. Mesela; sjelerin arasnda sinirli ve sefih bir kadn vard ki hrsz, mfsit, kabaday, kavgac ve muharibolma byk bir istekle kabul ederdi. Halbuki ayn kadn bir alimi, ahlak, terbiyeci olmas telkinini tahammlszlk ve isyanla karlard. Buna benzer dier sjeler de vardr ki bunlar erkeklik ve kadnlk gibi byk cinsiyet farklarn gzetmeden bu rolleri kabul ettikleri halde karakterlerine uymyan baz ahsiyetleri reddederler. te Col ve Chiarl bu nevi sjelerdendir. << Hipnoz haline koyduum bu iki niversiteli gence bir hrsz olduklarn sylediim zaman, baka vakit yaptklar gibi emirlerime itaat etmeleri lazmgelirken bunu yapmamak iin derhal odadan dar frlarlar ve deli gibi komaa balarlard. Mamafi bir tecrbede bunlardan birisi haydudolma nihayet kabul edebildi. Fakat ikisi de paavrac roln reddediyordu.

Hatta eer kabul edilmemi bir telkinde fazlaca srar edersem Chiarl derhal uyanyordu. >> ( 70 ) O halde hipnozun bu devresindeki bir insann, operatrn emri altnda deil, kendi imajlar iinde yaadn kabul etmek zorundayz. Fakat hipnozun gene bu merhalesinde dier ruhi bir halet daha vardr ki bu, yukarki szlerimi zahiren rtr gibi grnr. Zira burada operatrn emirleri ve telkinleri aikar surette tahakkuk etmektedir. Buna << post-hipnotik telkin >> derler. Bu meselenin mnakaasna girimezden evvel post hipnotik telkini izah edelim. Zira bizce baka bir bakmdan mhim olan bu ruhi haletten nc kitabmzdaki ununtma bahsinde de istifade edilecektir. Hem oradaki mebahisin daha kolay anlalabilmesi, hem de yukardaki itirazn cevaplandrlmas iin post-hipnotik telkin hadisesi zerinde durmak faydal olacaktr. Hipnozun ilk devresindeki sjelere uyandktan sonra muayyen baz ilerin yaplmas telkin edilirse sjeler o ileri mevut vakti gelince yaparlar. Bizim bu yolda yaptmz tecrbelerden birisine ait mahedeyi aaya yazyorum: << ( Sje hipnoz haline konulduktan sonra srasiyle katalepsi ve somnamblizma hallerine gtrlp tekrar geriye doru telkin devresine getirildi. ) << S Rahatszsnz deil mi? << C Evet! << S imdi sizi uyandracam fakat evvela, uyandktan sonra yapmanz arzu ettiim bir i vardr, bunu bana vadediyor musunuz? << C ..... ( Burada sjenin skutu yukardaki hkmlerimizin lehinde manalar ihtiva eder. Grlyor ki sje her hangi bir vadi kr krne kabul etmek istemiyor. ) << S Tekrar ediyorum sizin elinizde olan yapabileceiniz bir ii uyandktan sonra yapmanz istiyorum. Bana vadediyor musunuz? << C Evet vadediyorum. << S Saat onda uyanm bulunacaksnz, uyandktan on be dakika sonra, yani saat 10,15 de bay K.nn ( Psdonim olarak kaydetmek mecburiyetinde kaldm Bay K.... timai mevkii yksek ve sje ile hususiyeti ve yaknl olmyan bir zattr. ) yanna gideceksiniz onun ceketinin d cebindeki mendilini alacaksnz ve ceketinizin yan cebine koyacaksnz. << Sje vadi tekrarlamak suretiyle bu teklifimi kabul etti. Ve bunu mteakip tam saat onda ufki paslarla uyandrld. ( Yukarda sylediim gibi sjenin Bay K.... ile olan mnasebeti mutat halinde iken byle bir ii yapabilmesine asla msait deildir. ) << Saat 10,15 e kadar sje hi bir sz sylememi ve yapaca ie iyice karar vermi insanlarn ruhi haleti iinde beklemiti. Fakat neyi beklediini ve ne yapmak istediini bilmiyordu. ( Zira hipnoz halindeki sjeler uyandktan sonra her eyi unuturlar. )

<< Saat 10,15 olmazdan iki dakika evvel sje bir hamlede yerinden frlad ve kimsenin sual sormasna veya dnmesine vakit brakmadan kati, mukarrer ve metin admlarla hzl hzl yrd. Bay K.nn yanna gitti ve tereddtszce elini uzatarak ceketinin n cebindeki mendili iddetle ekip ald ve lambaya doru tutup eliyle mendili silkti << ne gzel mendil! >> dedikten sonra onu gene ayn katiyet ve metanetle yan cebine koydu. Mendil cebine girer girmez bir anda akl bana geldi. Derhal deiti, tavr ve hareketlerinde evvelki cesaretten ve katilikten hi bir eser kalmadi. imdi akn, mahcup ve kabahatli bir hale dmt. zr dilemee ve yalvarmaa balad: << Affedersiniz Beyefendi... ( Kekeliyerek ve bir iki saniye zarfnda bir eyler uydurmaa alarak:) Bunu ben kendi mendilim zannetmitim. Affedersiniz. >> te yukarda varidolacan bahis mevzuu ettiim itiraz burada kendini gsterebilir: Evvelce sylemitik ki bir ruhun serbes halindeki iradesi bedene bal iradesine nazaran daha messirdir. O kadar ki bedene balanmazdan evvelki iradesini bedene balandktan sonraki iradesiyle deitiremez. Halbuki burada az ok degaje olmu, yani az ok Ispatyoma kaym bir sjenin serbes iradesi operatrn bedene bal iradesine mahkum bir vaziyette grnyor. Birbirini rten bu iki hadiseyi nasl izah etmeli? Bu grn sathidir. Eer misaller iyi tetkik edilir ve serbes iradenin messiriyetine dair gerek Ispatyom ve imajinasyon bahislerinde ve gerek biraz evvel kendiliinden imajinasyona dair sylenmi szlerde geen fikirler gz nnde tutularak dnrse bu grteki sathilik tebarz eder. Burada da hikaye evvelce sylediimiz gibidir: Operatr iradesiyle sjenin ruhunda baz imajlar uyandrmtr. Tpk Ispatyomun ilk merhalelerindeki varlklarda olduu gibi, teevv halinin inangal iinde bulunan sje bu imajlarn realitesine inanmtr. Bu hal teevv halindeki serbes Ispatyom hayatnda, vicdann direktifi altnda hareket eden ve hareket noktasn operatrn telkin ettii imajlardan alan iradesiyle sjeyi derhal imajinatif faaliyete sevketmitir. Tabiat kanunlarna uygun her imajinasyonun tahakkuku zaruri olduundan bu imajinasyon da tabiatiyle tahakkuk zemini bulacaktr. Dier taraftan biliyoruz ki serbes iradi faaliyetin messiriyeti bedene bal irade ile deitirilemez. [ 1] Binaenaleyh sjelerin uykular esnasnda serbes iradeleriyle vermi olduklar kararlar tatbik etmeleri zaruri bir i olur. Fakat burada << vermi olduklar kararlar >> tabirine dikkat etmek lazm gelir. Zira onlar bu karar vermemi iseler o ii uyandktan sonra yapmazlar. Netekim ayn sje ile yaptmz dier bir tecrbede, orada hazr bulunan bir bayan uyandktan yarm saat sonra, herkesin karsnda pmesini srarla istemitik. Sje, bu teklifimizi, srarlarmza ramen, kabul ettiine dair hi bir ey sylemeden uyandrld. Teklifin mevut vakti gelince sje kendi kendine glmsemeye balad, ban iki tarafa << sallyarak: acaip, dedi. Aklma tuhaf eyler geliyor. >> Bunun ne olduunu sorduk. Sylemedi. Bir iki dakika daha ayn mtebessim ve hayret ifade eden yz ile ban sallyarak aklna gelen fikri uzaklatrmaa alt ve bu ite kolaylkla muvaffak oldu, post-hipnotik telkinimiz tahakkuk etmedi. Tekrar hereyi unuttu ve mutat halini ald. Bu srada kendisini gene hipnoz haline koyduk. Uyank iken aklna gelen eyin ne olduunu sorduk. << Aklma, (....) pmek geldi >> dedi. Bu ii neden yapmad sualimize kar: << Yapmak istemedim. >> dedi. << Neden? >> dedik. << Mnasip grmedim >> dedi.

Grlyor ki post-hipnotik telkin hadisesi, akla ilk geldii gibi hipnozdaki serbes iradenin mahkumiyetini deil, bilakis messiriyetini ifade etmektedir. Ve her post-hipnotik telkinin uyandktan sonra sjeler tarafndan mutlaka yerine getirilmesi de lazmgelmez. Burada serbes ve gizli iradenin sk skya bal bulunduu vicdan ba rol oynar. O halde operatr tarafndan sjelere verilen emirlerin rol zahiri ve talidir. Teevv halinde bulunan ruhlarda murakebe zihniyeti felce uramtr. Byle bir ruh, iinde yaad sahnelerdeki imajlara kr krne inanr ve onlara inanmas da kendisinde gml fikir ve duygu unsurlarna kar olan samimi balar ile ilgili bir hadisedir. Bu suretle bu gml unsurlar vicdann direktifi altnda serbes irade yoluyla amil olan imajinasyon, bu haldeki sjelerin uuruna arpmadan tahakkuk eder. Bahislerimizi yakndan ilgilendiren hipnozun bu ilk merhalesi biraz mufassalca zikrettikten sonra dier merhalelerini de sratle ve ksaca gzden geirelim: Hipnozun birinci devresini mteakip donma hali ( etat de catalepsie ) denilen ikinci devresi gelir. Burada sjenin gzleri aktr. Fakat donuktur. Her ey donmutur. Ellere, ayaklara, yze velhasl btn iradi adalelere verilen vaziyetler uzun mddet sabit kalr. Sje konumaz, sadece hareketlerin ve bir de musikinin tesiri altnda grnr. Etrafndaki dier grltlerden hi birini duymaz. ( 62 ) Bundan sonra klasik tertipte uykunun nc hali gelir ki buna da somnamblizma derler. Somnambl halindeki sje kendi zerindeki kontrol kabiliyetlerini mutat halinden daha uurlu ve mull olarak tekrar kullanmaa balar. Artk dorudan doruya telkin mmkn olmaz. Sje ancak ikna yoluyla sevkedilebilir. Yani birinci devrede telkinin kendiliinden imajinasyon haline gemesi otomatik olarak uursuzca vukua gelir. Bu devrede ise telkin, tahayyli faaliyeti, ancak muhakeme yoliyle ve sjenin az ok uurlu iradesiyle harekete getirebilir. Bu noktann hipnoz halinde vukua gelen bir ok hadiseleri izah etmesi bakmndan byk ehemmiyeti vardr. Somnablizma halinin bir ok tali tezahrleri ve devreleri vardr ki bunlar derece derece uyku halinin derinlemesi neticesidir. Tezahrlerini pek noksan ve ksaca tavsif ettiimiz hipnoz haline ait bu bilgiler bu bahisteki mtalaamza yardm etmee kafi gelecektir. O halde suni uyku ne demektir? acaba hakikaten bu hal bir uyku hali midir? Tecrbelerde kullanlan fenni usullere gre alnm neticeler katiyetle gsteriyor ki bu hal, bizim bildiimiz bir uyku hali deil, belki onun tamamiyle tersine vuku bulmu ruhun bir faaliyet halidir. Binaenaleyh buna suni uyku demek yanltr. Bunlarn mnakaasn ve izahn, burada lzumsuzluuna binaen yapacak deiliz. Biz sadece ve ksaca bu hale hipnoz veya somnablizma hali deyip geeceiz ve bu tabirle de bu halin realitesini imdilik en iyi ifade ettiimizi zannetmekteyiz.

C Hipnozun husul mekanizmasnn Neo-ispiritalizma gryle izah

Acaba hipnoz hali, hangi ruhi mihanikiyetle husule geliyor ve burada cereyan eden fizyopsikolojik hadiseler nelerdir? Bu hususta imdiye kadar herkes bir ey sylemek istemitir. Bunlardan birisi de biz olacaz. Hangi fikrin hangi nazariyenin bu ii daha iyi aydnlatm olacan zamanla, aratrmalarla ve mteakip tecrbelerle bulup tebarz ettirecek veya bunlardan daha iyisini ortaya koyabilecek ilim adamlar phesiz gelecektir. Biz bu hadise hakknda gerek kendi ahsi tecrbelerimizden alm olduumuz neticelere ve gerek bu ite hakikaten salahiyet ve bilgiyle alm byk aratrclarn ortaya koyduklar tecrbe ve mahedelere dayanarak burada arzedeceimiz hkmlere varm bulunuyoruz. Ruhun bedenle dorudan doruya mnasebette bulunmadn ve arada perispri gibi daha seyyal maddi bir vastann mevcudolduunu evvelce sylemitik. Ve gene evvelce bahis mevzuu ettiimiz gibi perisprinin de dorudan doruya bedene yapm olmadn biliyoruz. Buradaki irtibat, buutlu dnyamzn bir takm seyyal maddelerinden asabi, haruri, mknatsi ve daha bilmediimiz bir takm sptil seyyalelerin be bilhassa asabi seyyalenin yardmiyle mmkn olmaktadr. yle ki gerek hararetin ve gerek asabi seyyalenin azalmasiyle veya oalmasiyle perisprinin bedenle mnasebetleri gevemee yz tutar, hatta bu amiller gerek aadan gerek yukardan hududa biraz daha yaklatklar zaman vcudn adeta bir lm halini aldn grrz. Bu hal, hayati seyyalelerin tevziatnda husule gelen mnasebetsizlikler yznden perispri ile beden arasndaki irtibatn gevemesi ile husule gelir. Eer bu mutavasst seyyalelerin azalp oalmas aadan veya yukardan hududu aarsa perispri tamamiyle ve kati olarak bedenden ayrlr ki buna lm deriz. Bedenle perisprinin mnasebetine yaryan ve asabi sistemden ayrlmayan en mhim hayat amili asabi seyyale ile, ayn hayati gayelere matuf dier mutavasst avamil, ruhi messiriyetin tesiri altnda birbirine intikal edebilir. Mesela; manyatik seyyaleler asabi seyyalelere, haruri seyyaleler asabi veya manyatik seyyalelere geebilir. Bu ii idare eden ruh, kendi plan ve maksatlarna gre bu seyyal maddeler arasndaki muvazeneyi dzgn tutarak perisprinin bedenle irtibatn mmkn olduu kadar idame etmee alr. Bu noktay iyice dnp kavradktan sonra hipnoz halinin mihanikiyetini anlamak kolaylar. Zira bizim manyatik ve hipnotik vetirelerle yaptmz i, perispri ile beden arasnda muvazene halinde bulunan bu mutavasst seyyaleleri azaltp oaltarak veya vcudn bir ksmndan dier bir ksmna aktarma ederek bu muvazeneyi bozmaktan ve bylece perisprinin bedenle mnasebetlerini gevetmekten ibarettir. imdiye kadar hipnoz hadisesinin izahna dair serdedilmi mtalaalar arasnda bu fikir, zannmzca, hipnoz halinin dier nazariyelerinden daha akla yakn bir tarzda izahna yaryabilir. Bu nazariye ileride okuyucularmza takdim etmee alacamz dier bir eserde misalleriyle uzun uzadya mdafaa edilecektir. u halde hipnoz, perisprinin bedenden az ok ayrl, daha dorusu bedenle mnasebetlerini az ok gevetmi bir halidir, yani bir degajman halidir.

3 Psikolojik infisal ( La dissociation psychologique )

A Psikolojik infisal halinin ilmi manas ve metapsiik tetkikatte faydas

Fakat ruhla beden mnasebetlerinin gevemesi yalnz ve mutlaka hipnoz haline bal bir hadise deildir. nsan uyumadan da az ok derece farkiyle bu geveklii husule getirebilir. Esasen biz farknda olmadan bu gevekliin ok hafif ekillerine sk sk deriz. Mesela; her hangi bir eye dalarsnz, bu srada d alem sizin iin yok olmutur. O kadar ki etrafnzda konuulan eyleri, grltleri duymazsnz, gelip geenleri grmezsiniz. Hulasa bambaka bir alemde, daha dorusu kendi aleminizde, kendi iinizde yaamaa balarsnz, kendi varlnza dalarsnz. O srada sizin iradeniz dnda gibi grnen bir takm dnceler ve imajlar, hatta biraz ileri derecelerde, objektif denecek kadar bariz olarak sizin varlnzda canlanr. Ve siz bu dncelerin ve imajlarn iine gmlrsnz. Hi unutmaynz ki bu anda sizin perispriniz bedenle irtibatn az ok gevetmi bir halde bulunmaktadr. Bu gevemeden mtevellit ruhunuzun serbeslemesi, unutulmu bir takm eski hatralarnzn canlanmasna, hatta mutat hayatnzda beceremeyeceiniz bir takm parlak fikirlerin domasna sebebiyet verebilir. te buna dalgnlk veya tecerrt hali ( isolement ) derler. Fakat metapsiikte, bu halin tecribi yollarla daha ustalkl ve daha metodik tezahrlerini meydana getirmek mmkndr. Yani hipnoz tevlidetmeden baz metapsiik teknik vastalar kullanarak perisprinin bedenle mnasebetlerini gevetmek ve bu geveklik nispetinde ruhu Ispatyomun muhtelif merhalelerine gndermek kabildir. Fakat bu tabiri doru sylemedim: Burada ruhu Ispatyoma gndermek tabiri yerinde deildir. Zira ruhun Ispatyoma gitmesi esastr. Onun bu dnyadaki varl arzidir ve maddeye olan irtibatndan ileri gelmi bir neticedir. Bu irtibat geveyince ruhun dnyadan ayrlp Ispatyoma girmesi zaruri olur. u halde perisprinin bedenle mnasebetlerini gevetmek, onun Ispatyoma girmesini zaruri klmak demektir. nc cildin ekminezi bahsinde de tekrarlanaca gibi bu yoldan bir ok kymetli metapsiik tetkikatn muvaffakiyetle yaplmas mmkndr. Bu nasl olur? Burada esas mesele, ruhun alakasn muhtelif psikolojik usullerle dnya maddelerinden kesmee almaktr. Bu i yaplnca perispri-beden mnasebetleri kendi kendine gever. u halde buradaki teknik, sjede tecribi bir dalgnlk halini husule getirmee matuftur. Bu i yaplnca sje maddi alem hakkndaki bilgisini kaybetmez. Ne yaptn ve ne halde bulunduunu bilir. Binaenaleyh uyumamtr. Fakat o srada bu bilgiler onu ilgilendirmez. Yani o, d alemdeki hadiseler karsnda alakasz yabanc bir adam gibi kalr. Onun asl ilgisini eken, dikkatinin temerkz ettii yer kendi i alemidir ki biz bu aleme, adet yerini bulsun diye herkes gibi uur alt ( Subconscience ) deriz. Ruhun d alemden, yani dnyann maddi hayatndan ayrlmas her eyden evvel kendi iine dalmasn intaceder ve bu da onu zaruretiyle Ispatyoma doru srkler. Binaenaleyh

Iskatyomla yer yz arasnda bir eik, bir geit noktas vardr ki bu da uur altdr. te ilk dalgnlk halinde, d alemle ilgisi kesilmi bir ruhta Ispatyomun eiindekilere mahsus kendiliinden imajinasyon derhal faaliyete geer, daha dorusu o, faaliyet mahsllerini, yani imajlar objektif olarak tahakkuk ettirmee balar. Fakat bilhassa tecrbesiz sjeler, tpk Ispatyomun ilk merhalesinde veya hipnozun telkin mertebesinde bulunan varlklar gibi, bilmeden kurduklar imajlarn manasn ve meneini anlyamazlar. Dnyadaki maddi itiyatlarnn tesiri altnda kalarak, sjeler bu imajlar d alemde kendi kendine teekkl etmi bir takm objeler halinde kabul ederler. Degajman halindeki varlklarla Ispatyomdaki varlklarn ruhi halleri arasndaki bu benzeyi metapsiik tetkikatta, bilhassa lm tesi hadiselerinin mtalaasnda degajmann ne kadar kymetli bir tetkik vastas olabileceini dndrmee kafi gelir. Demek perisprinin bedenle mnasebetlerinin gevemesi, adi dalgnlk hallerinden balyarak derece derece artmak suretiyle lm hallerinde grnen tezahrlere kadar ileri gider ve perisprinin bedenle mnasebetleri gevedike ruhun serbes iradesini kullanmas ve daha yksek maddi ihtizazlar yakalayabilmesi imkan dahiline girer. u halde metapsiikte perisprinin bedenle mnasebetlerini gevetmek yolunu takibederek lm tesi hadiselerine ait iptidai bilgilerin mtalaasn yapmak pekala mmkn olur. Bu ilerle yakndan uramam kimseler, degajman halinde beliren bu imajlara << uur altna ait uydurma eyler >> deyip geivermek isterler. Fakat bu, stnkr bir dnce olur. Zira bu imajlar filhakika uur altna ait olduklar iin onlar sama ve deersiz eyler zanneden kimselerin dayand deliller yalnz kendi kafalarnda kalr. Bir insan, uur alt umanndan fkran imajlarn samaln iddia ederken kendi varlnn o ummanda yzdn unutmamaldr. Bize gre degajman halinde iken imajlarn bilhassa uur altiyle ilgili olmas onlarn insan varlna ait tetkikattaki kymetini daha ziyade tebarz ettirir. Burada tekrar hatrlatmak isteriz ki Ispatyom bahsinde uzun uzadya sylediimiz gibi orann ilk merhalelerindeki ruhi faaliyetlerin sklet merkezini bu uur altnn dourduu imajlar tekil etmektedir. Bu hususta kolay grnen baz hkmleri vermezden evvel zerinde durulmas lazm gelen bir takm meseleler vardr. uur alt nedir, imaj nedir, imajinasyon nedir? Btn bu suallerin zerinde ayr ayr durmak ve dnmek lazmdr. Biz bu bahislere ait kafi derecede sz syledik ve Ispatyomdaki hayatmzda bunlarn oynyacaklar ba rollerden de uzun uzadya bahsettik. una eminiz ki meselelerin mtalaasiyle Ispatyomdaki hayatmzn mtalaas ba baa gider. Esasen Ispatyom bahsinde geen fikirleri incelemi olanlar bizim degajman haliyle lm tesi hadiseleri arasndaki yaknla verdiimiz kymeti takdir ederler. lm mteakip ruhlarn ilk karlaaca unsur Pauchardn tebliinde sylenen << eik bekisi >> dir ki bu da vicdanmzn, bu << uur alt >> ndaki imajlarla gizli veya aikar irademizi kullanarak kurduu objektif ve reel hayatmzdr. O halde bir kalemde btn bu vicdann verdii istikametleri, mekni iradeleri ve uur alt imajlarn kymetten drmek ve onlar, mukadderatmzla ilgili mebahisin mtalaasnda demez, abes ve irreel saymak byk bir gaflet eseri olur. te bu hakikati bilmeden ve takdir etmeden Ispatyoma gemi kimselerin

vicdanlariyle, mekni iradeleriyle ve uur alt imajlariyle ba baa kaldklar zaman ve btn hayatlarnn, muhitlerinin ve alemlerinin bunlardan ibaret olduunu grdkleri zaman byk bir aknla, huzursuzlua ve belki de skntlara dmeleri muhtemeldir. unu bilmeli ki manevi varlmz bizim iin en byk bir realitedir. Bu varlmz uur yardmiyle idrak edebildiimiz ahsiyetimizdir. Halbuki ahsiyetimiz ancak vicdanmzla, gizli ve aikar irademizle ve uur altnda gml gemi yaamlara ait kazanlardan mtevellit milyonlarca ve milyonlarca imajlarla zenginleir. Bizim iin bunlardan daha kymetli ve daha reel ne olabilir? Acaba bizim bu reel kymetleri tanmamak itiyadmza sebebolan yer yznn avutucu ve gelip geici maddi hadiseleri bu ebedi varlmzdan daha m reel ve daha m kymetlidir? Eer bu sonuncularn evvelkilere birer vasta olduunu anlyabilirsek daha doru dnmek imkann buluruz. Btn tecrbeler, btn misaller ve bilhassa nmzde her an canlanan ve canl varln oumuza gz ya dktrerek ara sra hatrlanan lm hadisesi, lm tesi alemde uyanmas mukadder uur altndaki imajlara, gizli iradeye ve vicdana kymet vermiyen bir telakkinin boluunu ve hatta zararlarn gstermee kafi gelmi olmaldr. lla insann btn dnme, muhakeme etme kabiliyetleri uyumu ola. Biz gerek lm tesi hadiselerine ve gerek nc kitabmzda derinden derine mtalaasna balyacamz reenkarnasyonizmadaki tetkikata yaryacak bu hallerin zerinde ehemmiyetle durma faydal gryoruz. Zira biz kendimizi, istikbalimizi ve mukadderatmz renmek ihtiyacndayz ve bu ihtiyacmz tatmin edeceini beklediimiz her yoldan faydalanma gaye edinmiizdir. Uyumadan vuku bulan basit degajman halleri bazen kafi derecede derinletii zaman yksek kozmik ihtizazlarla sjelerin temas haline girmesi mmkn olur. O zaman bu yoldaki mtalaalar daha mull ve daha yksek neticelere bizi gtrr ve artk sjenin sadece halini, istikbalini aratrmaktan daha ileride tetkik mevzlar karmza kar zira bu dereceye getirilmi sjeler yksek alemlerden gelen ihtizazlar bize intikal ettirebilirler. Bu sayede Ispatyoma gemi dostlarmzdan, sevdiklerimizden ve nihayet bizi bilgileriyle, duygu ve tecrbeleriyle aydnlatmak istiyen yksek kardelerimizden, statlermzdan fikirler almak, onlarla muvasala halinde bulunmak imkann elde etmi oluruz. i bu kadar ileri gtrebilmek, tabiatiyle kolay deitdir. Bu yksek ettlere vasta olan degajman halleri ilk mertebelerdeki, yalnz sbjektif hayata ait imajinatif faaliyetlere tezahr zemini olan haller gibi basit deildir. Bu yksek psikolojik infisal halleri zerinde ett yapacak kimselerin umumi bilgi ile beraber bilhassa metapsiik bilgiler hakknda daha derin ve ok mull bir vukuf sahibi olmalar lazmdr. Bundan baka burada yksek bir ahlak, soukkanllk ve bilhassa irade ile desteklenmi sebatkar bir alma ve btn bunlarn fevkinde de byk bir hsnniyet arttr. Biz bu kitaba esas olan fikir unsurlarn kymetli bir kardeimizin byk feragatle ve hsnniyetle kabul ettii ve sebatla sonuna kadar gtrd bir mesaiye medyunuz. Bu sayede dnyamzda mmkn olabilen en yksek derecesindeki psikolojik infisal mertebelerine ulaan bu kardeimizin metapsiik vesatetinden istifade ederek kitabmzn muhtelif yerlerinde << stat >> namiyle andmz yksek alemlerin varlklarndan faydalanmak saadetini idrak ettik. Medyomumuz bu halinde iken insan olunun asla duyamayaca tatl,

huzur verici yksek alemlerin varln belirten fikir ve duygu ihtizazlarndan mtevellit psiik dalgalar iinde ykselmek saadetini doya doya tatt. Fakat hemen unu da ilave edeyim ki degajman hallerinin bu en yksek mertebelerine girerken yolda uranacak saysz geri merhaleler ve konaklar da vardr ki bunlardan elde edilecek faydalar hi de mhimsenmiyecek eyler deildir. Hemen her ciddi ve sebatkar aratrcnn grme ve aratrma kudretinin yettii nispette bu konaklarda bulaca yle zengin mtalaa mevzular vardr ki insan daha yksek merhalelere hazrlyan bu mevzular sadece dnyann donmu fizikoimik ilimlerindeki usulleri kullanmakla tetkik edilemez.

B- Psikolojik infisale ait baz mahedeler

Evvelce degajman hallerinin mtalaasiyle Ispatyom hayatna ait baz tetkikatn mmkn olacan ve infisal ( dissociation ) halindeki sjelerle Ispatyomdaki varlklarn szleri arasnda mabehetlerin bulunduunu sylemitim. Bu iddiam tecrbelerden ve mahedelerden alnm vakalara dayanmaktadr. Bu hususta okuyucularm aydnlatmak iin hem dier aratrclarn mahedelerinden, hem de kendi tecrbelerimden bir iki paray yazacam. Bunlar tetkik edilir ve bilhassa Ispatyomun ilk merhalelerindeki varlklarn, Ipatyom bahsinde zikretmi olduumuz teblileriyle karlatrlrsa aralarnda byk bir mabehetin mevcudiyeti grlr. Fakat bu mabehet ayniyet deildir. Zira nihayet bizim, zerlerinde tecrbe yaptmz sjeler lmu, yani bedenleriyle bsbtn alakalarn kesmi deildirler. Bundan baka uurlar da ortadan kalkmamtr. Binaenaleyh sjelerimiz istedikleri zaman uurlarn faaliyete getirmek ve dnyaya dnmek imkanna maliktirler. Bu hal tamamiyle Ispatyoma gemi ve hemen istedii zaman dnyaya dnemiyecek bir hale gelmi bir varln halinden baka trl olmak lazm gelir. Aadaki tebihle, bu iki halde yayan varlklarn durumlarn okuyucularmn nazarnda daha iyi tebarz ettirebileceimi zannediyorum: lmle, maddeden bsbtn ayrlm bir varlk Ispatyoma girmitir, orann badiseleri iinde yaar. Psikolojik infisal halindeki insan ise ancak Ispatyomun kapsndan bakar ve ieri girmeden orada olup biten eyleri grr. Psikolojik infisal hadisesine dair vereceim misallerin birincisi E. Caslandan alnmtr. Burada sjenin grd eyleri, onun uur altndan ayr ve bamsz varlklar gibi dnmek hatadr. Bunlar ya sjenin bilmeden yapt imajinatif faaliyetiyle veya daha yksek varlklar tarafndan sjenin uur altndaki izlerle alakadar olarak gnderilmi imajinasyon mahslleriyle meydana gelmi bir takm mizansenlerdir ve bu mizansenlerin hi phesiz uur altiyla, uur altndaki izler ve intibalarla sk skya alakas vardr: << te bir ate gl. Bir pun kasesinden ykseliyor gibi buradan byk alevler fkryor. Alevlerin ular frtnal bir havada dumandan girdap halinde dnyor. Alevlerin dibinde vuvayyant ( sje ) imizazlar yapan bir takm varlklarn mevcudiyetini seziyor. Bunlarn bedenleri sanki byk birer elektrik ampulne benziyor, bu ampuller ilerinden yanyor. Onlarn bir tanesinden korkun bir haydudolduuna dair bir takm hatralar zuhur ediyor. Bu hatralar vuvayyantta ( sjede ) u vizyonu husule getiriyor:

<< Haydut XIV nc asra ait bir atonun atsndan gece ieri giriyor, hizmetiyi ve gen bir kei obann bouyor, sonra aa kattaki bir salona iniyor ve dier iki hayduda kapy ayor. Her birden sessizce dolaplar kartryor ve bir odaya giriyor, oradaki iftiyi ve karsn ldryor. Bu srada beikte uyumakta olan bir ocuk uyanyor ve baryor haydut eliyle ocuu boynundan yakalyor ve bir tavuk boazlar gibi onu da bouyor. Bu varlk yapm olduu bu ilerden mteessiftir. Fakat onun bu teessf merhametten deil, o zaman yapt bu ilerden elde ettii faydalarn imdi ekmekte olduu cehennemi ikenceler yannda ok clz ve ehemmiyetsiz kaldn anladndandr. >> Burada grnen imajlarn uursuzca bir irade ile yaplm imajinasyon mahsl olduuna phe edilemez ve bizce bunlarn asl kymeti de buradadr. Bu neviden mahedeler Ispatyomda eik bekiliini yapan uur altnn Ispatyoma doru evirmi olduu aydnlatc projektrler gibidir. Biz bunlar kullanmakta gsterebildiimiz maharet nispetinde Ispatyomun yava yava kysn bucan aratrmak imkann elde etmi oluruz. Caslanda bu neviden daha bir ok mahedeler vardr. Biz bir taraftan bu mahedelere yukarda zikrettiimiz ekilde byk kymet verirken dier taraftan bu mellifin onlar hakknda yapm olduu tefsirlere itirak etmekte kendimiz mazur grrz. Zira bizce sjenin grd bu varlklar orada, yani Ispatyomda mevcut hakiki ruh varlklar deildir. Yukarda sylediimiz yollarda husule gelmi imajlardr ki bunlar da Ispatyomla alakadar uur altnn imajlardr. Psikolojik infisal haline dair yapm olduumuz kendi tecrbelerimizden de bir ka misal vermek isterim. lk vereceim misal 18 yanda saf bir gen kzn degajman haline aittir. Buradaki sjenin imajinatif faaliyeti henz iptidai izolman merhalesinde kalm degajman derecesindedir. Yani bu imajlar uur altnn daha sathi, daha dnyaya yakn ksmlarna aittir. Binaenaleyh dikkat edilirse burada, gen bir kza ait mutat safiyet haliyle beraber dnya hayatnn gnlk tesirleri de sezilmektedir. << ... Ak bir ova... ki tarafl kavaklar... Kavaklarn dibinden dar bir su akyor... Kulama hi duymadm bir ku sesi geldi. Ne tuhaf ey! Kanarya sesine benziyor, ama deil... Bunun nerde olduunu gremiyorum... Ay, ay grdm. Ne tuhaf ku, gagas ne kvrk. Krmz gerdan var, kanatlar kl renginde, bana bakyor ve mtemadiyen cak, cak, diye tyor... Ay, ay bir de yuvas var. inde yumurta duruyor... Ku st aacnn zerinde duruyor, sdn altndan bir su akyor... imdi byk bir ehirdeyim... Be yol azndaym, ne tarafa gideceimi ardm... Fakat burada kalabalk yok... Yerler hep asfalt, binalar geni, yksek... Btn evler daireler gibi byk... Yolun ortasnda eme gibi yksek bir yer var. Ben oradaym, ykskte duruyorum... Duruyorum... Gelen geenler var. Birisini durdurmak istedim, geti, durmad. Bir kadn daha geiyor, kendisini durdurmak istedim, o da durmad... Burada kimse benimle alakadar olmuyor... Buradaki insanlar yolda sanki koar gibi hzl, hzl gidiyorlar... Bir kadnn peine takldm. Kranta sal ufak, tuvaleti ve apkas var, elinde antas duruyor, yannda da bir kpek var... Bana eliyle iaretler yapyor... Galiba bu kadnn dili yok. enemi okad, suallerime cevap vermeden gitti... Caddede yryorum... Bir ok pasajlar var, geitli yerler var, muazzam binalar var. Gidiyorum... Yeilliklerle rtl yksek bir duvar takibediyorum... Duvarda bir kapnn yanna geldim. Kapdan girdim. Kaldrml bir yere ktm. Geni bir meydan var. leride aalklarn altnda kzlar oynuyorlar. Beni yabanc zannettiler, benimle elenmee baladlar. Bunlar tuhaf tuhaf kzlar... p atlyorlar. Omuzlarnda gzel iki rgl salar var, mektep formalar giymiler... Formalar sar ve kahve

renginde... Siyah ayakkab ve siyah oraplar var... ki kz karma geldi... Bana yabanc yabanc bakyorlar... Konuuyorlar fakat dillerini anlyamyorum. Benim iin yabanc bir dil... Yalnz isimlerini sylediler... Birisinin ismi Nadya, tekinin Bibi... A, gittiler... >> Fakat degajman biraz daha ileri gtrnce, yani perisprinin bedenle mnasebeti biraz daha gevetilince Ispatyoma sjeler biraz daha kaynam bulunuyorlar, daha yakndan, daha candan orann tesirlerini duymaa balyorlar ve naho tablolar, az ok huzursuzluk veren imajlar, bir takm bulutlu, kapank duygular, bilhassa Ispatyom bahsinde ruhlar tarafndan verilmi tafsilata benzer karanlk, soukluk ve bunalma halleri yava yava kendisini gstermee balyor. Aada verdiim misal niversite talebesinden Bay V... ye aittir. ( 30/4/938 tarihli celse zabtnamesinden: )

<< Hep mavi bir bulanklk iindeyim... Kendimi kaybettim, kendimden haberim yok. Ben yalnz iinde yaadm muhiti biliyorum ( dikkat edilirse burada kendini kaybettiini syliyen sje, iinde yaad muhitin bizzat kendi varl olduunu idrak edememektedir. ) Bu muhitte daha derinlemek istiyorum... Buradan ayrlmak istiyorum, fakat bir trl alakam kesemiyorum. Yukarlarda bir takm kark eyler var, bulut gibi eyler... Btn bunlar geiyorum... Fakat baka bulutlar geldi, bunlar beyaz renkte... Bir boluk iindeyim mavi bir muhit... Fakat gene bulutlar geldi. Bulutlarn iinde yuvarlanyorum... Glkle bunlar gemee alyorum... Daha koyu mavi bir yerdeyim. Buras donuk, etrafm bombo. Donuk koyu, kesif bir muhitteyim. Ara sra bulutlar gelip geiyor... imdi mavi bir boluk iinde kaldm. Altmda bir bulut tabakas var... Tabaka, tabaka bulutlar iindeyim; fakat kyorum, kyorum hep ayn bulutlar iindeyim... Kendimi bulutlardan kurtaramyorum. >> Burada grlen bulanklk ve boluk hisleri bu zatn dorudan doruya uur altna ait imajlarn bir tecellisidir. Onun uur altndaki bu imaj fakirliine baknca son dnya hayatnda henz kafi derede verimli bir tecrbe hayat geirmediini aa yukar tahmin edebiliriz. Aada vereceim misalde de ayn haleti ruhiyeyi gryoruz. Burada sje gen ve bekar bir kzdr. Bu kzcaz hayatn manasn yalnz elencede, zevk ve sefada bulmu, dnyadaki varln gayesini yalnz gelip geici kaprislerini tatmin etmekte grm ve nihayet duygu ve dnce hayatn zenginletirecek sanata, ilime mteallik ciddi mebahis zerinde biraz olsun durmaa tahamml edememitir. Aadaki mahedeyi okuyanlar byle bir haleti ruhiyenin en hafif bir degajman halinde bile ne derece kesif ve ar, ayn zamanda skc, bombo bir atmosferi hazrladn aka greceklerdir. ( Bayan C.. ile yaplan 10/XI/940 celsesi zabtnamesinden baz paralar: ) << Bulutlar arasndaym, st tarafm biraz ak fakat her tarafm bulutlu... Bu bulutlarn renkleri var. Mavi, lacivert. Burada bulutlarn temas bana yumuak bir his veriyor, pamuk gibi... Ben bulutlarn ortasndaym. ok kaln bir tabaka iindeyim... Buras souk, bulutlar her taraf kaplam, batan baa bulut... Hibir yer grnmyor... Ben hareket ediyorum. Mtemadiyen gidiyorum fakat hep bulutlar ortasndaym... imdi bulutlarn rengi ald. Bembeyaz oldu, kar gibi. Fakat baz yerleri gene koyu, baz yerleri kuruni renkte... Bulutlar bir trl dalmyor, onlar da hareket ediyorlar. Ara sra aklayorlar, fakat gene koyulayorlar... imdi bir para bulut geliyor. Tam ortasndaym bulutlarn... korkmuyorum, yorum.. Hayr, hayr korkuyorum. Rahat deilim... Souk, souk... Deceim diye korkuyorum beni buradan ayrn, ayrlmak istiyorum. >>

Okuyucularm bu satrlar gzden geirirken evvelce Ispatyom bahsinde yazm olduum, baz dezenkarne ruhlarn oradaki hayatlarna dair verdikleri tafsilat gayr ihtiyari hatrlamlardr. Fakat unu okuyucularma katiyetle temin ederim ki bu tecrbe sjesi olan Bayan C... in ne ruhlarla, ne Ispatyomla, ne metapsiiin en iptidai mebahisiyle alakas olmadktan mada, kendisinde byle ciddi mebahisle ilgilenme kabiliyeti de yoktur. Binaenaleyh Ispatyomdan alnm tebliatla, bunlardan haberi olmyan bir insann degajman halindeki szleri arasndaki mabehet ciddi bir aratrcy derin, derin dnmee sevkedebilir. Biz bu bayann ilk Ispatyom hayatnda karlaaca bu bulutlu kesif atmosferin kendisi iin pek ho olmayacan teessr duyarak imdiden tahmin edebiliriz. Aada vereceim dier misaldeki zat da Bayan C...gibi tatsz bir atmosfer iinde yaamaktadr. Asl dikkate deen cihet udur ki bu iki ahsn mutat hayat aa yukar birbirine benzemektedir. Yani bu da dardan grnte << kt >> bir insan olmamakla beraber, evvelki gibi havai, manasz ve yalnz maddi itihalar peinde koan ve ciddi fikir ve duygu hayatndan kaan bir genihtiyardr. << Bulutlar iindeyim bouluyorum, gittike bulutlar beni sktryor... Bulutlarn temasn hissediyorum fakat evvela yumuak olan bu bulutlar sktka sertleiyor ve beni hareket edemez bir hale getiriyor. ( Dikkat edilirse buradaki atmosferin daha kesif ve skc olduu grlr. ) Bir ses alr gibi oluyorum... Yanl, kimse yok. Baryorum, kimse cevap vermiyor. Zaten kimseyi grmeme imkan yok ki. Kapank, boucu, skc bir bulut tabakas iindeyim... Bulutlarn rengi ara sra deiiyor fakat bu bulutlar, zannedersem bir kre halinde ve tabaka tabaka... lk krenin rengi sarmtrak, ikinci kre daha kesif... Buras ok skntl bir yer. Uzun mddet kalamyacam. >> Bu kadar skntl atmosfere ramen sjelerin Ispatyomdaki varlklar gibi byk bir strap ekmediklarini gryoruz. Bunun da sebebini evvelce sylemitik, tekrar hatrlatyoruz: Evvela ne de olsa bu varlklar daha dnyaya ve bedenlerine baldrlar. Binaenaleyh onlarn maddi bedenleri darda teekkl eden ihtizazlardan - o ihtizazlar ne kadar kaba ve kesif olursa olsun - bir kalkan gibi perispriyi, hi olmazsa ksmen muhafaza etmektedir. Yani degaje olmu sjelerin, perisprileri henz maddeye merbutiyet yznden azok kesif olduu iin dezenkarne Ispatyom varlklarnn perisprileri gibi kesif ihtizazlara kar kesif maddelerin himayesinden mahrum deildirler. Ispatyom varlklar bedenden tamamiyle mahrumdurlar ve ruhun tekil ettii imajlardan doan ihtizazlarla himayesiz bir surette temas halindedir. Ve onlarn tesirlerini bylterek btn iddetiyle duyarlar. Halbuki bedendeki ruhlar ne kadar degaje olmu bulunursa bulunsunlar azok bedene olan irtibatlar yznden bu ihtizazlar tadil edecek ve frenleyecek maddi unsurlara maliktirler. Saniyen degajman halindeki varlklar, dezenkarne olmadklarndan istedikleri zaman tekrar dnyaya avdet etmek ve bedene girmek onlar iin mmkndr. Bu da onlar Ispatyomun naho baz dalgalar karsnda avutur. Fakat bazen olduka geri bir insan varl, hafif bir degajman halinde bile, aa yukar Ispatyomdaki varlklarn duyduu straplara yakn aclar kendilerine hissettirebilecek kadar kesif ve ar imajlarla karlaabilirler. imdi vereceim misal, olduka geri ve bakalarna ktlk yapmaktan holanan bir insan ile yaptmz degajman tecrbeleri esnasnda, onun duygularndan alnm birka paray ihtiva eder. Bu zatn da dierleri gibi ismini vermekte mazurum. Yalnz u kadarn syliyebilirim ki u anda kendisi iimizden ayrlm bulunmaktadr. ( 10/III/942 celsesi zabtnamesinden: )

<< Karanlk iindeyim ne rahatm, ne rahatszm. Souk var. Kimseyi gremiyorum. ( Degajman hali biraz daha ileri gtrld: ) Donuk, yar karanlkta bir yere geldim... Her tarafta kara bulutlar var... Korkuyorum, yorum... Kara, simsiyah bulutlar... Bulut, etrafm bulut iinde... ( Degajman hali biraz daha ileri gtrld: ) Ne yapaym, syleyin ne yapaym? Bunalyorum, nefes alamyorum... Hava alacak yer kalmad... Korkun karanlk bulutlar da gibi zerime hcum ediyor... Yalnz etrafmda deil... Bu bulutlar iime kadar giriyor. imde dmda her tarafmda bulut... Of, of kalbim duruyor, bunalyorum... >> Bittabi tecrbeye derhal nihayet verildi. Okuyucularm ok iyi takdir etmilerdir ki burada geen ifadelerle Ispatyomdan gelen tebliat arasnda pek az fark vardr. Tekrar hatrlatmak isterim ki dnyadakilerin, sklnca son dakikada tecrbeye nihayet vermek suretiyle btn skntlarn refetmek ve onlar sadece geirilmi korkun bir kabus haline irca etmek mmkndr. Fakat Ispatyomdakiler iin bu imkan mevcut deildir. Ve bu hal onlarn straplarn iddetlendirici sebeplerden birini tekil eder. u halde insann Ispatyoma gtrecei hamuleleri, yani Pauchardn tabiri vehile, dnyada yakmadan oraya intikal ettirecei crufu hakknda faydal bilgiler toplyabilmek ve bunlardan insan mukadderatna ait bir ett mevzuu karmak iin psikolojik infisal hali kymetli bir aratrma vastas olacaktr.

4 Hipnoz ve psikolojik infisal hallerinde ekminezi

Hipnoz ve psikolojik infisal hallerinin esas itibariyle ayn ey olduunu yazmtk. Bunlarn arasndaki fark hipnozda uur halinin bulunmamas, infisal halinde ise uur halinin mevcut fakat muallakta kalmas ve uur altyla alakasn kesmi olmasdr. Hipnoz halinde insan ruhunun duygusu ve melekeleri beyin basksndan azok kurtulmutur. Ruh bu halinde nispeten biraz daha serbestir, dnyamzn maddi alaikinden kendisini biraz daha kurtarmtr. Bunun neticesi olarak kendisinde maddi dncenin tesiri ok azalmtr. Bu hal ruhun kendi varlna dnmesini ve kendi melekerinden daha geni mikyasta istifade edebilmesini intaceder. Grlyor ki bu usuln esasn kaba tabirle, uur altn uur basksndan kurtarmak tekil eder ki bunun hakiki manasn ruhun, hadiseleri dima kanaliyle idrak etmek mecburiyetinden kurtulmu olmasnda aramamz lazm gelir. Psikolojik infisale gelince; burada da uur alt sahasn ar basksiyle karartan uur bertaraf edilmitir. Aradaki fark udur: Evvelkinde uur hali bsbtn ortadan kalkmtr, yani sjenin dnyamzdaki mutat idrak yollar uyumutur. [ 1 ] Onun iin buna uyku hali demilerdir. Dierinde ise sjenin idrak yollar aktr. O, hadiseleri mutat halindeki gibi idrak eder. Yani uyumamtr. Fakat bu halde husule gelen idrak, onun uur alt sahas zerinde hibir bask tesirini gstermez. Burada uur kaybolmamtr. Ancak asl bir halde kalmtr, yani uur altiyle alakasn kesmitir. Bu halde bulunan bir sjede uur ve uur alt halleri birbirinden mstakil ayr ayr varlklar gibi kymetlerini muhafaza ederler. Onun iin biz buna psikolojik infisal hali dedik. Bu halde karmza adeta iki ahsiyet kar ve bu iki ahsiyet birbirini tanr fakat hi birisinin zahiren dieri zerinde aikar bir messiriyeti grnmez. Tecribi yoldan husule getirilebilen bu infisal halinin mtalaasiyle modern psikolojide ve neo-ispiritalizmada ok verimli bulgularn elde edilebileceine kaniim

Hipnoz halinde sje zerinde yaplan tecrbelerden uyandktan sonra onun haberi olmaz. Psikolojik infisal halinde bulunan sjelerde ise sje her zaman maddi alemdeki varln mdrik olduundan tecrbeyi mteakip, tecrbe esnasnda geen btn hadiseleri hatrlar. Neticeleri bir olan bu iki aratrma yolundan ikincisinin daha pratik, kolay ve ayn zamanda daha verimli olduunu zannediyorum. Manyetik hipnoz halinin her insan zerinde husule getirilebilmesi kolay bir i deildir. statistiklere gre bu iteki muvaffakiyet yzde 10-15 i gemez. Bundan baka her insann << kaytsz, artsz kendisini mcerriplerin iradelerine terk ve teslim >> etmesi de kolay kolay temin edilemez ve nihayet uyku halinin baz arzalar ve bunlardan mtevellit muvaffakiyetsizlikler de bir ok bakmdan ii gletirir. Buna mukabil, ne yapldn bilen, iradesine tamamiyle sahibolduunu idrak eden ve hadiseleri mutat uuriyle takibedebilen bir insan, sje olmaa daha kolaylkla rza gsterebilecei gibi infisal halindeki sjelerin, hipnoz halinde melhuz baz arzalara uramamas da bu halin lehine kaydedilecek bir neticedir. Biz kendi tecrbelerimize gre bu yoldaki muvaffakiyetin en aa yzde yetmii bulduunu grdk. Bununla beraber psikolojik infisal halinin inkiafna ait ettler henz tekemml etmi deildir. Binaenaleyh hipnoz yoliyle ekminezi aratrmalar bir mddet daha evvelki usuln nnde yryecektir. imdi biz burada evvela hipnotik hallerle olan ekmineziyi ksaca gzden geirdikten sonra psikolojik infisal haliyle de bu iin yaplabileceini gsteren ihzari ve ahsi tecrbelerimizden bahsedeceiz. AEkminezi nedir?

Ekminezi daha geni lde nc kitabmzdaki tahattur bahsinde mtalaa edilecektir. Biz burada sadece hipnoz ve psikolojik infisal hallerinde ekminezi hadisesinin mmkn olup olmad fikri zerinde durmak ve bu yolu biraz aydnlatmak iin u ksa bendi am bulunduk. Evvela ekminezinin ne demek olduunu ksaca izah edeyim. nc kitapta uzun uzadya sylenecei gibi insan, mrnn her hangi bir anda grp geirmi olduu btn hadiseleri en ufak teferruatna kadar ruhunda tekrar canlandrabilir. Yani bizim anladmz manada unutma hadisesi yoktur. te ruha giren ve hi birisi kaybolmyan intibalarn her hangi bir zamanda btn tazelikleriyle ve kendilerine refakat eden fikir ve duygu unsurlariyle tekrar canlanmas haline ekminezi derler. Ekminezi tabiri ilk defa Bordeau tp fakltesi dekan Dr. Pitre tarafndan kullanlmtr. ( 74 ) Bu tabirle, mutat halinde iken birka gnlk hayatn bile laykiyle hatrlyamyan bir insann, hipnoz haline girdikten sonra 8, 10, 20 ve hatta daha fazla sene evvelki hayatna ait btn unutulmu hadiseleri, en ince teferruatna varncaya kadar ve sanki onlarn iinde bu gn yayormuasna canl olarak hatrlamas akla gelir. Hatta bunu klasik manada anlalan << hatrlamalar >> dan ayrdermek iin << hatrlamak >> deil, << tekrar yaamak >> diye

ifade edersek ekmineziyi daha iyi anlatm oluruz. nk mutat halde biz mazinin bir parasn yarm yamalak hatrlarken onun gemi bir zamanda olduunu idrak ederiz. Yani hal iinde yaarken ve hal iinde bulunduumuzu bilirken maziden bahsederiz. Binaenaleyh burada reel hayatmz, hali hazrdaki hadiseler tekil eder. Halbuki ekminezide i baka trldr. Burada hali hazrdaki hadiseler, sjenin maziye gtrd nispette istikbale doru uzaklam ve sje iin mehulat alemine karm olur. Mesela 20 sene geriye gtrlen bir sjenin bu gnk hayat kendisi iin yirmi sene sonra gelecek mehulatla dolu bir istikbal halini alr, buna mukabil 20 sene evvelki hayatnda bu gn yayormu gibi yaamaa balar.

a Hipnoz halinde ekminezi

Bu enteresan ruhi haletin mtalaasna Dr. Pitrenin mahedesiyle balamak istiyorum. Dr. Pitrenin sjesi 17 yanda bir kzcazdr. Kendisi ocuk iken kaba bir gaskonya diliyle konuuyordu. Fakat sonradan bu dili unutmu ve Franszca konumaa balamt. Sje hipnoz halinde 12 sene genletiriyor, bu suretle be yanda bir ocuk halini alyor. O srada o, Franszcay unutuyor ve gaskonya diliyle konumaa balyor. 5 yana ait hayatnn hadiselerini tafsilatl olarak bu dille anlatyor. Kendisine Franszca hitabettikleri zaman o, buna cevap vermiyor. nk bu dili henz renmemitir. Ayn zamanda be yandan sonraki hayatna dair sorulan suallere de cevap veremiyor. Zira bunlar kendisince istikbale ait mehul eylerdir. ( 74 ) Aadaki misal bu hususta bizi biraz daha ileri gtryor ve hipnoz halindeki ekminezinin ne kadar byk bir realite olduunu ifade ediyor. Burada hatrlamann yalnz psikolojik tarafn deil, psikolojik hadiselere refakat eden fizyolojik tezahratn da gryoruz. Yalnz bu misali tetkik ederek sjenin mazide bu gn yaar gibi yaadn kolayca anlyabilirsiniz. Bu misali P. Janetden alyorum. Profesr sjesi Roseu hipnoz haline koyduktan sonra iki sene evveline gtryor, fakat bu srada hi aklna gelmiyen bir hadise ile karlayor. Kadn strap ekmee balyor. Profesrn sorgusuna cevap vermek istemiyor, utanyor. Fakat nihayet hal ve tavriyle gebe olduunu anlatyor. Bu srada karnnn da itii grlyor. Hakikaten o tarihte bu halin vukua gelmi olduu bilahare anlalyor ( 65 ). Ayn mellifin dier bir sje ile yapt tecrbesi de yukardakine benzer. Bu sjenin sol gz krdr. Kendisi bu arzann anadan doma olduunu iddia ediyor. Profesr sjeyi hipnoz haline koyduktan sonra 7 yana getiriyor. O, hala krdr. Fakat bir sene daha genletirilince, yani 6 yana gtrlnce sjenin krl kayboluyor ve iki gziyle de grmee balyor. Demek o, sol gznn grme kabiliyetini 6 yanda iken kaybetmitir. ( 65 ) 6 yandaki hayatna dnd zaman, iki gznn grme kabiliyetinden bol bol faydalanan kzcazn bu halini mazinin alelade bir hatrlanmasndan baka trl bir hadise telakki etmek lazmgelir. Aadaki misal ekminezi hakknda okuyucularma daha ak fikirler verebilir: << Jeanne R... 24 yandadr... Kolayca hipnotize edilebilmektedir. Histeriktir. Hipnozdan sonra vuku bulan btn hadiseleri unutmaktadr...

<< Kendisine 6 yanda olduu sylendi. Bunun zerine o, kendisini ailesinin yannda grmee balad: Akam yemei sonu sohpetindedirler, kestane soyuyorlar. Onun can uyumak istiyor ve kardeinin yardmn istiyor. Fakat erkek kardei yerdeki kestanelerden evler yapyor. << O, ok tembeldir, ancak kestanelerin on tanesini soyabildi. Geri kalan kestaneleri benim soymam lazm geliyor. >> << Bu halde iken Limoj lehesiyle konuuyor. Okuyup yazmasn bilmiyor. Ancak A. B. C. yi tanyabiliyor. Franszca bir kelime bile konuamyor. Kk kz kardei uyumak istemiyor, << 9 aylk kz kardeimi daima badi badi dolatrmak lazm. >> diyor. Burada J. R... bir ocuk halindedir.... << Kendisine iki dakika sonra 10 yanda olaca sylenince btn fizyolojisi deiiyor. imdi Moustierslerin atosunda bulunmaktadr. Oradaki tablolar hayranlkla seyrediyor. Kendisiyle beraber olan kz kardelerini soruyor. Konumasn yeni renmi ocuklar gibi konuuyor. << ki senedenberi mektebe gitmektedir. Fakat imdi oraya devam edemiyor. Annesi ekseriya hasta olduundan kz ve erkek kardelerine kendisi bakmak mecburiyetindedir. << Yazy 6 aydanberi renmektedir. aramba gn yazd bir imladan bahsediyor. Btn bir sayfay ezberden ve olduka kolaylkla yazabilmitir. Bu, 10 yanda iken olan yazsdr. Mamafi imlada henz o kadar ileride deildir. << Marie Couteau benden daha az hata yapyor, ben daima Marie Puybaudet ve Marie Couteau dan geriyim. Fakat Marie Louise Roland benden de geridir. Zannedersem iimizde en ok yanl yapa Jeanne Beaulieudr. >> << Kendisine 15 yanda olduu sylendi. Monmart da Bayan Bruneriernin yanndadr. << Yarn bir merasim var, bir dn merasimi.... Benim klavyem Leon olacak. Oh! Ben baloya gidemiyeceim. Bayan Brunerier oraya gitmemi istemiyor. Fakat ben on be dakika kadar ondan gizli olarak baloya gideceim. >> << Petit Savoyad yazyor. Evvelki yazs ile bunun arasnda byk fark var. Uyandktan sonra bu yazsn grnce ok hayret ediyor. nk onu tamamiyle unutmutu. On yanda iken yazd paralarn kendisine aidolduunu kabul etmiyor. >> Bir ok dier misaller iinde bu misal baz ince noktalariyle ekminezi hakknda daha ak bir fikir verebilir. Burada gemi vakalarn alelade hatrlanmas deil, gemi bir hayatn itiyatlar, duygu ve telakkileri, kabiliyetleri ve nihayet fizyolojik ve psikolojik btn imkanlar o zamanki gibi tekrar canlanmaktadr. imdi hipnoz halinde olan ekmineziye ait kendi tecrbelerimin bir iki tanesinden baz paralar yazacam. Bunun sebebi, bu tecrbelerde tesbit edebildiim ufak bir hususiyettir ki bu hususiyet hipnoz halinde ekminezinin shhatini ve hakikatini ispat etmee yarar: Burada dikkat edilirse sje hipnoz halinde mazideki hayatn anlatrken onlar saati saatine ve hatta dakikas dakikasna sylyor. Fakat uyku zamanlarna rasgetirilen saatlerde ne yaptn kendisinden sorulunca susuyor, cevap vermiyor ve derin bir uyku halini gsteriyor. Halbuki Yalnz bu bahisler zerinde deil, umumi kltr itibariyle de bu sje bilgisizdi. Hele onun byle metapsiikteki ekminezi arzalarn inceden inceye dnp etraf aldatmak iin onlar tatbik edebileceine inanmak mmkn olmaz. Bundan baka sjenin hipnoz halinde olduu ve

uurunu tamamiyle kaybetmi bulunduu, hatta uyku halinin somnablizma derecesine kadar ileri gtrld, tarafmzdan kullanlan bir ok mrakebe usulleriyle tesbit edilmiti. Binaenaleyh o, esasen d alemle, dnya ile alakasn gevetmi bulunuyordu. u halde onun gemi zamanlardaki uyank hallerine ait hadiseleri birer birer sylemesine mukabil uyku saatlerinde sessizliini muhafaza etmesi, ve hibir szmz iitmeyip derin bir uyku halinde grnmesi ilmi manalar haiz olsa gerektir. Bu zat Kabilde bir tp messesesinde mstahdemdir. Ve ismi Nebi Handr. ( 7/III/945 tarihli celse zabtnamesinden: ) << S imdi saat 9,30. Sizi dokuz buuk saat genletiriyorum. Bu gn saat 12 desiniz. imdi ne yapyorsunuz? << C Messesedeyim. << S Orada ne yapyorsunuz? << C Gnete duruyorum. << S Bir buuk saat daha genletiniz, ne yapyorsunuz? << C Kan aryorum. ...................... << S Siz kimsiniz? << C Ahmet nebi. << S Sizi iki saat daha genletiriyorum, saat sekiz buuk oldu ne yabyorsunuz? << C Evdeyim. << S Evde ne yapyorsuzunuz? << C Marangozla konuuyorum. << S Yedi buuk saat daha genletiniz, saat bir, ne yapyorsunuz? << C ................ << S Cevap vermeniz lazm saat birdir? << C ................ << S Niin cevap vermiyorsunuz, cevap vermemenizin sebebini syleyiniz? << C ................ << S imdi iki saat daha ihtiyarladnz, saat oldu, ne yapyorsunuz? << C ................ << S Saat be oldu ne yapyorsunuz, imdi artk bana mutlaka cevap vereceksiniz ve bir ey syliyeceksiniz? << C ................ << S Nebi Han! Nebi Han, bana cevap veriniz << C ................ ( Bu srada sje atl ve bir kle halinde, operatrn szlerine kar hi bir duygu hali gstermeden derin derin uyumaktadr. ) << S Saat yedi oldu, imdi ne yapyorsunuz? << C ................ << S Saat sekiz oldu, ne yapyorsunuz? << C ay iiyorum. << S Saat dokuz buuk ilh.. >> Ayn sje ile yaplm mteaddit tecrbelerden bir tanesini daha veriyorum.

( 27/III7945 tarihli celse zabtnamesinden: ) << S Siz 1321 senesi Hut [ 1 ] aynn onuncu gn saat dokuz buuktasnz, ne yapyorsunuz? ( Sje bu suretle iki sene genletirilmi bulunuyordu. ) << C Evdeyim. << S Evde ne yapyorsunuz? << C Hi. << S imdi 1320 senesi Hut aynn onuncu gn sabah saat dokuzu elli dakika geiyor, ne yapyorsunuz? << C ... Elbise giyiyorum. << S imdi on oldu. << C Darlamana gidiyorum. ( Burada sjenin alt messese vardr. ) << S On be dakika daha ihtiyarladnz, ne yapyorsunuz? << C Darlamandaym. << S On be dakika daha ihtiyarladnz, saat on buuk oldu? [ 1 ] Afganisdan da kullanlan ay isimlerinden biri << C Darlamandaym. << S Orada ne yapyorsunuz? << C Konuuyorum. << S Kiminle konuuyorsunuz? << C Kazm ile. << S Ne konuuyorsunuz, siz ne sylyorsunuz? << C Ben dinliyorum. ( Unutulmasn ki bu srada sje sene evvel gemi bir gnn her hangi bir saat ve hatta dakikasndaki vakay anlatmaktadr. ) << S O ne sylyor? << C Mnakaa yapyor. << S Hangi meseleyi mnakaa yapyor? << C Kandhar meselesi? << S Hangi kandhar meselesi? << C Benim orada olduumu... Ve amcamn da orada olduunu... Ve orada yaptrdmz ev hakknda konuuyor. << S imdi sene daha genletiniz. 1317 senesi Hut aynn onundasnz saat on. Ne yapyorsunuz? << C ........ ( Barsaklarndan hasta olan sjenin sylemek istemedii, ihtimal o srada bir ii vard. ) << S ( Birka pas daha yapld. ) imdi siz 1317 senesi Hut aynn onundasnz saat dokuz buuk. Ne yapyorsunuz. << C ( yznde strapl imizazlar belirdi) Uffffff !... barsaklarm aryor. (Sje bu tarihte ar bir barsak hastal geirmitir. ) << S Alt ay daha gen oldunuz, << C Evet. << S imdi 1315 senesi Hut aynn onundasnz, yani iki sene daha genletiniz. Ne yapyorsunuz. << C Hastaya ine yapyorum ( Sje o tarihlerde hakikaten baka bir messesede, yani

sanatoryomda hastabakclk yapyordu. ) << S Nerde ine yapyorsunuz? << C Sanatoryomda. << S Sanatoryomun neresinde? << C ne odasnda. << S Yannzda kim var? << C Mehmet Hakim. >> O tarihte operatr mezkur sanatoryomun efi bulunuyordu ve sjenin bahis mevzuu ettii Mehmet Hakim, orann ba hastabakcs olarak hala vazifesine devam ediyordu. Fakat burada dikkate deer nokta, sjenin yedi sene evvelki bir gn ve saatte yapt ii halen yapyormu gibi anlatmasdr. Aada vereceim ayn sje ile yaplm tecrbelerden dier paralar bu sjenin hipnoz halinde biraz daha genletirilmi yalarna aittir. ( 3/IV/945 celsesi zabtnamesinden: ) << S Siz imdi 1310 senesinin Cevza aynn onunda bulunuyorsunuz, yani yirmi yandasnz. ( Sje bu suretle takriben 11 sene genletirilmitir. ) Sabah saat on, nerdesiniz? << C Evdeyim. << S imdi saat on bir oldu, ne yapyorsunuz? << C Tarladaym. << S Yannzda kimse var m? << C Evet aabeyim ver. << S Aabeyiniz ne yapyor? << C Yonca biiyor. << S imdi saat leden sonra drt oldu, nerdesiniz? << C Badaym, dolayorum. << S Yannzda kim var. << C Hizmeti. << S Hizmeti ile ne yapyorsunuz? << C Konuuyorum, yonca bimesini sylyorum, ( On bir sene evvel gemi bir gnn, her hangi bir saat ve dakikasnda konuulan szlerin bu suretle hatrlanmas mutat ahvalden olmasa gerektir. ) << S imdi 1305 senesindesiniz. ( sje takriben 14-15 yalarnda ) << C Ne diyorsun anlamyorum. ( Burada dikkkate deen hadise udur: Bilhassa oralarda kyde yayan gen ocuklarn sene ile, tarihle alakalar yoktur. Bu hal ile sjenin bana verdii cevap arasnda bir mutabakat vardr. ) << S Siz imdi 15 yandasnz; yani 15 sene daha genlemi bulunuyorsunuz. << C Hah! ( Sjenin imdiye kadar hep << evet >> ile cevap vermesine mukabil imdi tam bir kyl gibi konumas da ayrca dikkate deer. ) << S Nerdesiniz? << C Evdeyim. << S Ne yapyorsunuz? << C Hi, ne yapacam. << S Ka yandasnz?

<< C Ne bileyim. << S imdi saat drt oldu, yani sekiz saat ihtiyarladnz nerdesiniz? << C Badaym. << S Ne yapyorsunuz? << C Kardeimle beraber oynuyoruz. << S ne yapmasn biliyor musunuz? << C Ne sylyorsun be! ( Dikkat edilirse ancak yirmi yalarna doru rendii hastabakclk mesleine ait bilgilerden o zaman sjenin haberi yoktur. Bu bilgisizlik halinin tecelli etmesi, nezaketini kaybetmesi ve lisaniyle, hal ve tavriyle on be yandaki kyl ocuu durumunu gstermesi, rerinde durulacak ruhi hallerdir. ) << S Sizi biraz daha genletireceim. << C ( Sjede ihtilalar grnd, strapl bir ekilde inlemee balad, yznn ifadesi deiti. ) << S ( Bir ka pas yapldktan sonra ) imdi ok rahatsnz, kendinizi rahat hissediyorsunuz deil mi? << C Yoruldum. >> Tecrbeye nihayet verildi.

b Psikolojik infisal yolile ekminezi

Hipnoz yoliyle ekminezi hadisesi zerinde az ok allm ise de psikolojik infisal yoliyle bu psiik tezahr zerinde durulmamtr. Halbuki hipnozla bu halin esaslar arasndaki birlik nazar itibara alnrsa psikolojik infisal halinde de ekmineziye ait mtalaalarn yaplabilecei hakl olarak dnlr. Fakat biz daha ileri giderek, bilhassa hipnotik vetireler yannda tecrbe artlar itibariyle evvelce sylediimiz bir ok sebepten, kolay olan psikolojik infisal haliyle bu nevi tetkikatn daha verimli almalara yol aacan syliyebiliriz. Bunun iin ekmineziye ait iptidai almalara ehemmiyet verdik. Bu tecrbelerimiz bittabi yenidir ve daha ilerletilmee muhtatr. Fakat bunlar tekemml ettirildii takdirde gemi zamanlar ve hatta gemi hayatlar, adeta dnk veya bu sabahki hadiseleri hatrlar gibi ve onlarn iinde - phesiz ancak tabiat kanunlarnn imkan ve msaadesi nispetinde - imdi yayormuasna, herkesin hatrlamas mmkn olabilecektir. Bu halin cemiyette, ilim hayatnda oynyaca rol imdiden tahmin etmek bile mmkn olmaz. Bilhassa nc kitabmzdaki mebahisi gzden geirerek okuyucularm bu yolda her ciddi aratrc iin tatbiki kabil yeni aratrmalara ne kadar byk ihtiyacolduunu takdir etmekte gecikmiyeceklerdir. Aada vereceim misaller psikolojik infisal halindeki ekimnezi tezahrlerinin mtalaasna yaryacak ilk denemelerdir. Bu yolda yrnd takdirde daha verimli ve faydal sahalara klabileceinden phe etmiyorum. Tecrbe hazrl: Bu tecrbede kllanlan sje, N... adnda ve 18 yanda bir kzcazdr. Tahsili ancak orta derecededir, asabi mizal deildir, shhati iyi ve akli durumu tabiidir.

Evvelce asistanlardan birisi tarafndan ardan baz resimli kartlar tedarik edilmiti. Bu kartlar tecrbelerin devam ettii mddete asistanlar, operatr ve sje tarafndan grlmemk zere zarflara konup kapatlmtr. unu da iaret edelim ki tecrbelerin btn devamnca sje mesaimizin ekli ve gayesi hakknda hi bir ey bilmiyordu. Kendisi topluluumuza ilk defa 20/11/940 da Bay Dr. Zht Tinel tarafndan takdim edilmi ve takdim edildii gn tecrbelerin ilk safhasna balanmt. Tecrbe neticelerini bozmamak iin yapacamz iler hakknda sjeye hi bir ey sylememee karar vermitik. ( 20/11/1940 aramba tecrbesi: ) << Bu tecrbe stanbulda enberlita ta Dr. Zht Tinelin evindeki mutat ilmi toplantlarda ilk defa takdim edilen Bayan N... ile yaplmtr. Operatr Dr. B. Ruhselman dr. Sjeye, her hangi bir tecrbenin yaplmaa balad hissini vermemek iin onun mektep hayatna ve gndelik meguliyetlerine dair havai bir takm sualler sorulduu srada sz getirilerek kendisine bir kart gsterilecei ve ona dikkatle bakmas lazm geldii tenbih edildi. Kzcaza, bu teklifin manasn anlamaa vakit brakmadan saat tam 9,30 da kapal zarflardan bir tanesi gelii gzel ald ve iindeki resim Dr. Z. T... tarafndan on saniyelik bir mddetle sjeye gsterildi. Sje ile kendisi arasndaki mesafe takriben bir metrelik idi. Bunu mteakip operatr kart eline ald ve resimli tarafna bakmadan kartn arkasnda, aklna gelen ilk yedi kelimeyi birbiri altna yazd. Resimli tarafn eliyle kapatarak sjeye bu yazlar be saniyelik bir mddetle gsterdi. Bu ameliyeden sonra kart tekrar zarfa konuldu ve kapatld, zerine de tecrbe tarih ve saati yazld. Bundan sonra sjenin fikrini ve duygusunu, grd resimlerin ve yazlarn tesirinden uzaklatrmak ve onun, bunlar ezberlemesine meydan vermemek iin kendisini daha alakaland baka mevzular zerinde megul etmee baladk. Esasen o, bu ilerden bir ey anlamyor ve kafasnda onlar kimbilir nasl tefsir ediyordu. Binaenaleyh pek ksa bir zamanda grd eylerin hatrasn kendisinden uzaklatrmak kolay olmutu. Bu tecrbeler aramzda mukarrer olan muhtelif zamanlarda ve baka baka resimlerle tekrar edildi. Yalnz her tecrbede kartlar sjeye gsterme mddeti ksaltlyordu. Mesela 14/12/1940 tarihinde gsterdiimiz kartlardan birisini yedi saniyelik, ikincisini de be saniyelik mddetle sjeye gstermitik. Bu suretle tecrbenin ilk ksm bitmi oluyordu. Bunu mteakip sjeye kendisiyle olan ilerimizin bittiini ve artk celselerimize itirak etmesine lzum kalmadn syledik. Bittabi o, bunlardan hi bir ey anlamakszn bizden ayrld. Fakat kendisi uzaktan takibolunuyordu. nk onun hi beklemedii ve her eyi unuttuu bir zamanda tecrbelerin ikinci ksm balyacak ve neticeler alnacakt. Bu suretle sje ile zahiri hi bir temas vukubulmadan iki ay geti. Karar verdiimiz bir gnde sje davet edilerek tecrbelere devam olundu. Bu tecrbelerden bir iki tanesinin zabtnamesini nerediyorum. ( 24/1/1941 celsesi zabtnamesinden: )

<< Sje psikolojik infisal haline kondu ve tedricen hayatnn gerisine doru gnderildi. lk kart kendisine gsterdiimiz ana kadar getirildi. << S Dr. Bay Zht size bir kart gsteriyor. Onu gryor musunuz? << C Evet ( ekil. 5 ).

ekil 5

<< S Ne gryorsunuz? ( Hatrlatrz ki bu kartn muhtevasndan evvelce hi birimizin haberi yoktu. ) << C Bir msr kart gryorum. ( Bu kart sjeye ancak on saniye kadar gsterilmiti. ) << S O kartta neler gryorsunuz? << C ki atl adam, iki kii deve ekiyor. ( Kartta birisi n planda byk, dieri de arka planda kk ve zerinde birer insan bulunan iki at var. Kenarda da uzakta iki deve gidiyor. ndeki deveyi, gvdesi arka tarafta kald iin glkle ancak bacaklar grnebilen bir adam, arkadakini de devenin yannda yryen dier bir adam sevketmektedir. ) << S Baka ne gryorsunuz? << C Birka kii yryor. ( Yedi kii yrmektedir.) << S Baka? << C Bir aa var. ( nde bir tek hurma aac ykselmektedir. Fakat en arka planda ve uzakta ayr ayr fark edilmeyen aalar ve aalk bir saha mevcut. ) << S Kartn arkasna baknz ne gryorsunuz? << C Yazlar gryorum. ( Bu kartn arkasna kurun kalemle yedi kelime u sra ile yazlm bulunmaktayd: Kalem, tebeir, kitap, defter, hokka, kat, lastik. ) << S Yazlar okuyunuz. << C Tebeir... Kalem... Defter... Hokka, lastik. ( Tam bu srada darda sjeyi rahatsz edici bir grlt peyda oldu. Celseyi tadil etmek zorunda kaldk. Burada srann bozukluundan sarfnazar, yedi kelimede iki hata ile muvaffakiyet hasl olmutur denilebilir. ) ( 22/2/1941 tarihli celse zabtnamesinden: ) << S imdi 14/12/1940 gnndeyiz. Bugn cumartesi. Saat 4,45 geiyor. << C Evet. << S Dr. Zht Bey size bir kart gsteriyor. ( Bu kart sjeye ay evvel yedi saniyelik mddetle gsterilmiti ) ( ekil 6 ). << C Gryorum. << S Ne gryorsunuz? << C Camiye benzer bir yer, kubbeli falan. ( Kart Arabistan arlarndan birisini gsteriyor. Buradaki manzara hakikaten kubbeleri ile Trkiyede bir cami avlusuna benzetilebilir. )

<< S Baka ne gryorsunuz? << C Ortada bir mektep gryorum. ( Yolun ortasnda bir mektep durmaktadr. )

ekil - 6

<< S Baka ne gryorsunuz? << C Bunun zerine bir yk saryorlar, gryorum. ( Bir erkek merkebin zerine bir yk yklemektedir. ) << S Baka ne gryorsunuz? << C Karmda iki pencere var, birisi st tarafta, dieri alt tarafta. Bu pencerelerin stleri yuvarlak, ikincisi biraz ufak. ( arnn zeri kubbelerle, blmelerle rtl. Bu blmeler arasnda yukarda birisi birinci blmede nde, dieri de ikinci blmede arkada iki pencere var. kinci pencere birinciye nazaran daha kk ve aada grnyor. Pencerelerin stleri mukavves. ) << S Daha neler gryorsunuz? << C Aada sola doru alt yedi kii gryorum. Ayakta duruyorlar, konuuyorlar. ( Solda ayakta drt kii konuuyor vaziyette durmaktadr. Daha nde drt kii oturuyor. ) << S Sonra? << C Bu kadar gryorum. << S Arkada bir eyler var m? << C Arkada sol tarafta iki kiinin durduunu gryorum. << S Merkebe dikkat ediniz ne vaziyettedir? << C Yz bana doru. ( Merkebin yz n tarafa, sjeye bakyor. ) << S Merkebin rengi nasl? << C Siyah. ( Koyu kahve rengidir. ) << S Merkebin yannda duran var m? << C ki kii.( Merkebin sol taraf ile duvar arasndan gemek zere yryen bir kadn var. Merkebin sanda bir erkek yk yklyor. ) << S Ne yapyorlar? << C Sol tarafta erkek sa tarafta kadn. Erkek yk yklyor. << S Erkein kyafeti nasl tarif ediniz? << C Yn elbiseli, Msrlya benziyor. ( Arabistana mahsus bir kyafet. )

<< S imdi dikkat ediniz! Dr. size dier bir kart gsteriyor. ( Bu ikinci kart sjeye hemen evvelki birinci kart mteakip be saniye bir mddetle gsterilmiti. ) ( ekil 7 ).

ekil 7

<< C Evet gryorum. << S Ne gryorsunuz? << C Bir dere. stten, yuvarlams bir kpr geiyor. Kprnn stnde bir kz... Dayanm duruyor. Aada rdekler var. Kz, bu rdeklere bakyor, gryorum. ( Kartn sol tarafnda bir dere akyor. Derenin zerinde mukavves tahta kpr var. Bir kz kprnn zerinde bir eliyle kprnn parmaklna dayanm aadaki rdeklere bakar vaziyette duruyor. ) << S Baka ne gryorsunuz? << C Kzn arkasnda bir aa var. ( Doru ) << S Baka? << C Derede karmakark bir sazlk var. ( Derenin sol ve sa sahillerinde sazlya benziyen nebatlar var.) << S Baka ne gryorsunuz? << C Etraf ak yeil ovalar gryorum. ( Kprnn br tarafnda derenin dier sahilinden itibaren yeil sahalar grnyor. ) << S Baka? << C Yedi tane rdek var. ( Resimde alt rdek grnyor. ) << S Bunlar ne yapyorlar? << C Suyun iindeler. ( Drt tanesi suyun iinde iki tanesi de sudan km vaziyette. ) << S Hepsi suyun iinde mi? << C Kimisi sudan kyor gibi gryorum. << S Ka tanesi suyun iinde? << C Be tanesi suyun iinde gryorum. Sa tarafa doru geliyorlar. ( Drt tanesi suyun iinde. Hepsinin yzleri sa sahile mteveccih. ) << S Ka tanesi sudan kyor gibi gryorsunuz? << C ki tanesi. ( Doru ) << S Ka tane aa gryorsunuz?

<< C Kzn arkasnda bir aa kprnn br tarafnda... >> Bu neticeler ok mhimdir. Belki ilk bakta mutat bir hal gibi grnen bu hatrlamalarn zannedildii gibi olmadn okuyucularmn takdir etmesi ok kolaydr. Hi grmediiniz bir tabloya be say sayncaya kadar baknz. Bu ii yaptktan sonra ay onunla megul olmaynz. ay sonra tabloda grdnz eyleri hatrlamaa alnz. Alacanz netice ile yukardaki neticeleri karlatrnz. Bunu yaptktan sonra Bayan N... ile yaplan tecrbelerin manasn ve ciddi aratrclara bu nevi tecrbelerin neleri vadettiini kolayca takdir edeceksiniz. Kald ki siz tecrbenin mahiyetini bildiiniz iin ne yapsanz resmi unutmamak iin azok iradi bir gayret sarfedersiniz. Bu ii hi bir ey sezdirmeden dier bir arkadanzla yaparsanz iki ay sonra resimden onun aklnda hi bir eyin kalmam olduunu grrsnz. ( 20/3/1041 tarihli celse zabtnamesinden: ) ( Sjeye yirmi gn evvel gelii gzel Franszca bir ders kitabnn beinci says, on saniyelik mddetle gsterilmiti. Sje Franszcay ancak glkle okuyabilecek kadar az biliyor. Bu sayfann banda bir mektep snf resmi vardr. Altnda da bu snftaki eyaya ait u yazlar yazldr: Premiere leon, La classe, levez vous. 1- Regardez le professeur 2- Regardez le garon 3- Regrdez la fille 4- Regadez le tableau 5- Regardez la craie. ) << S Kanc sayfay gryorsunuz? << C Beinci. << S Kanc ders? << C kinci. ( Yanl ). << S Sayfann banda ne var? << C Bir snf resmi. << S Bu sayfada yaz var m? << C Var. << S Okuyun bakalm o yazy? << C La classe, tesez vous, regardez le professeur, regardez la fille regardez le garon, regardez la craie arada geen yanl kelimeler ve srann bozukluu evvela hatralarn henz yenilii, saniyen sjenin Franszca ya hakim olmamas ve ihtimal bu yzden uurlu faaliyetlerin ie karmas ile mnasebettar olsa gerektir. Aadaki misal ayn sje ile ayn mevzu zerinde, fakat dier bir tertipte yapm olduumuz tecrbelerden birisine aittir. Bu tecrbeden alnan neticeler evvelce sjenin hayatnn muhtelif zamanlarnda geirmi olduu hadiseler hakknda kendisine sezdirilmeden tarafmzdan tutulan notlarla kontrol edilmitir. ( 29/3/1941 tarihli celse zabtnamesinden: ) ( Sje muayyen usullerle drt ay genletirildikten sonra: )

<< S Drt ay evvel ikinci Terinin 23 nc gnnde yayorsunuz. << C Evet. << S Saat sabahn sekizidir, ne gryorsunuz? << C Yataktan kalktm gryorum. ( Doru ) << S Baka? << C imdi kabineye girip elimi yzm ykadm. Dar kyorum, gryorum. << S Devam ediniz? << C imdi arka odada kahvalt ediyorum, gryorum. ( Doru ) << S Kahvaltda neler yiyorsunuz? << C Zeytin, reel, tereya, kaar peyniri. ( Doru ) << S Yannzda kimler var? << C Amcam, teyzem baka kimse yok. ( Bu zevat Dr. Z. T ile zevcesidir. ) << S Onlar neler yapyor, bize anlatr msnz? << C Amcam bir mektup yazyor. Bana: Bu mektubu Mehmet efendiye gtr. Onu babasna gndersin. Kahvaltdan sonra git! diyor. ( Buradaki hikaye udur: Dr. bir hizmeti hakknda tandklarndan birinin oluna mektup yazyor. Ve babasnn bu ii takibetmesini istiyor. ) << S Kahvaltdan sonra mektubu gtryor musunuz? << C Kalktm. Epeyce bir zaman geiyor. Kad alp gtrdm. ( Doru ) << S Kime gtrdnz? << C Mehmet efendiye. << S Mehmet efendiyi gryor musunuz? << C Hayr kendisi yok, ailesine verdim. Mektubu bana okuttu ve tekrar geri verdim. ( Doru ) [ Bay Mehmedin ailesi okumasn bilmiyor. ] << S Yazlar gryor musunuz? << C Hafif kara kara gryorum. << S Mektubun ilk cmlesini okuyunuz? << C Mehmet efendi, ben bu kz yanma evlat eklinde alyorum. ( Doru ) << S Sonra? << C Size teklifim udur: ( Doru ) << S Mektup nasl bitiyor? << C Bu artlarm kabul ederseniz olur. ( Doru ) <<Simdi hafta daha ihtiyarladnz. Birinci kanunun 14 nc gnndesiniz. Saat on iki. << C Minderin zerinde oturuyorum. ( Doru ) << S Akam saat drttesiniz? << C Koltukta oturuyor ve nak iliyorum. ( Doru ) << S Akam saat alt oldu, ne yapyorsunuz? << C Toplantnz var. Ben de sizin iinizdeyim. ( Bu toplant evvelce bahsedilen sjeye birbiri arkasndan iki kart gsterdiimiz akama aittir. ) << S Siz ne yapyorsunuz? << C Sizi dinliyorum. << S Saat alt buuu on geiyor. Biz u anda ne konuuyoruz? << C Siz hanm ablama sual soruyorsunuz. ( Doru. Sjenin hanm ablam dedii zat toplant arkadalarmzdan felsefe muallimi bir bayandr. ) << S Ne soruyorum? << C Hayvan ruhu ile insan ruhu arasnda ne fark var diyorsunuz? ( Doru ) << S O ne cevap veriyor? << C nsanlarnki daha inkiaf etmitir diyor. ( Doru )

<< S Devam ediniz! << C Ne bakmdan? diyorsunuz, irade bakmndan diyor. Siz, hayvanda da irade var diyorsunuz. O itiraz ediyor. Hayvanlarda irade yok, insiyak var diyor. Siz irade nedir? diyorsunuz. Bir iin olmasn istemek diyor. Hayvanlarn istedii hi bir i yok mudur? diyorsunuz. Hanm ablam susuyor. >> [ 1 ]

[ 1 ] Takriben buuk ay evvel felsefe muallimi bayan ile aramzda geen, sjenin bahsettii mbahase u yolda cereyan etmiti: - Hayvan ruhu ile insan ruhu arasnda ne fark vardr? -nsanlarn ruhu daha ziyade inkiaf etmitir. -nsan ruhu ne bakmdan inkiaf etmitir? - rade bakmndan. -Fakat hayvanlarn da iradesi vardr, buna ne dersiniz? - Hayvanlarda irade yoktur, onlar insiyaklar ile hareket ederler. - radeyi tarif ediniz, irade nedir? - Bir iin olmasn bir insann istemesidir. - Hayvanlarn olmasn istedii hi bir i yok mudur? - ..... ) Unutulmasn ki bu mevzuu sjenin fikri kabiliyetinin ve bilgisinin stndedir. drt ay evvel rasgele konuulmu bir mevzuu, yle bir kulak misafiri olan bir insann kendi bilgisi dnda kalan bu mevzu ile aylarca hi megul olmadan aa yukar felsefi tabirleri ile cmlesi cmlesine tekrarlayabilmesi psikolojinin mutat nazariyeleri ile izah edilen hadiselerden deildir. Mesela, insiyak kelimesinin ne olduunu sje bilmiyordu. Ve belki de bu kelimeyi pek az iitmiti. Veya belki de hi duymamt. Saniyen elimizde eer o zamana ait zabtnameler bulunmasa idi mbahasede geen bu kelimeleri hatta bu cmleleri bizim bile byle kelimesi kelimesine hatrlayabilmemize imkan kalmazd.

PERSPRNN BEDENLE MNASEBETLERNN BULAIK HALYLE GEVEMES

1 Umumi mtalaa

zolman, degajman ve lm hallerinin derece farkiyle ayn ey olduklarn sylemitik. Btn bunlarn esas, perisprinin bedenle mnasebetlerinin az ok gevemesidir. Fakat degajman halinin baka bir modalitesi daha vardr ki burada daha maddi bir vetire cereyan eder. Yukarda sylediimiz degajman ekillerinden perispri nispeten saf bir haldedir. Geri dnya maddesine bal perispriler ne kader saf olursa olsunlar yeni kurtulduklar zaman gene az ok kesif bir halde iseler de aada mtalaasn yapacamz perisprilerin kesafet derecesine nispetle bunlara saf halde diyebiliriz. Demek bulak, yani daha maddi bir halde bedenle olan mnasebetlerini gevetmi perisprilerin evvelkine nazaran bir takm maddi hususiyetleri vardr. te bu maddi hususiyetlerdir ki dedubluman ve

materyalizasyon hallerinin, biraz ileride syliyeceimiz fizikoimik tezahrlerini meydana getirir. Acaba bu hususiyetler nelerdir? Degajmann bu modalitesinde perispri bedenden baz partiklleri de beraberce srkleyip dar kartr. u halde burada biz bedenin bir nevi inhilaliyle karlayoruz. Ksaca sylenen bu szler bu hadisenin ehemmiyetini okuyucunun zihninde derhal belirtecektir. Bir insan bedeninin - kaba tabirle - erimesi ve perisprinin bu eriyen ksmlar alp baka bir yere gtrmesi fizyolojinin ve morfolojinin henz tetkik sahas dnda kalm en yksek tertipte biyolojik bir hadise olmak lazm gelir ki bunlara, bu yolda alan alimler ( Ch. Richet ) animik tezahrler demilerdir. te bu bahsimiz, ilerideki bahislerimizi aydnlatmaa yaryacak animizmann baz noktalar zerinde ksa bir mtalaa yapmaa tahsis edilmitir. Biz perisprinin bylece bedenden maddi partikller alarak hsmi ayrlmasndan mtevellit tezahrlerini iki byk grupta toplyacaz. Bunlardan birisi dedubluman; dieri de materyalizasyondur. Bize gre btn objektif metapsiik tezahrler bu iki gruptaki fenomenler etrafnda topland gibi bu fenomenlerin ilmi mtalaas da ancak dedubluman ve materyalizasyon hallerinin iyice mtalaasiyle yaplabilir. Kitabmz bir << traite de metapsychique >> olmadndan bu meselenin tafsilatna burada giriemiyeceiz. Ancak mtalaamzn mphem kalmamas iin u kadar sylemek isteriz ki gerek ispritizmada tecribi olarak elde edilen fizik tezahrler, gerek kendiliinden vukua gelen kark ev hadiseleri, aporlar, tayyi merahil hikayeleri, aparisyonlar, okltistlerin bahsettikleri skp ( Succube ) enkp ( incube ) hadiseleri, beyaz ve siyah majilere ait tezahrler hep bu dedubluman ve materyalizasyon hallerinin trl trl varyetelerinden ibaret eylerdir. Bu szlerden anlalyor ki ekseriya meydan bo bulan cahil, arlatan, menfaatperest bir sr maskaralarn istismar vastas yaptklar bu yksek metapsiik ve animik tezahrlerin bu hale dmesindeki mesuliyet ilim adamlar omuzlarna yklenmelidir. nk; objektif bir hadisenin ilim mehafilince inkar veya istihfaf edilmesi onlarn bir takm ak gz arlatanlar tarafndan istismar vastas olmalarna hi bir engel tekil etmiyecei gibi bilakis bu ileri kolaylatrr da. Biz bu halin bylece devam edemeyeceine kaniiz. lim sevgisi ve ykselme hrs ve bilhassa insann kendi enerji kaynaklarn kefedip onlardan istifade etmek itiyak ruhun bir zaruretidir. Bu zaruret insan, ilmin her ubesinde olduu gibi bu yksek metapsiik mebahisinde de er ge bir takm almalara ve cehitlere srkliyecektir ve bu gn bu hal balamtr bile. Bu szlerimiz esasz deildir. Biz son senelerde bu ilere kendilerini veren bir ok yksek alimlerin, mtefekkirlerin mesailerini grdkten sonra ve bu mesainin ciddi ve mspet neticelerini inceleyip bir ok noktalarnda onlar kendi tecrbelerimizle de tahkik ettikten sonra bu hkm vermek cesaretini kendimizde grdk. u halde imdi ksaca mtalaasna balyacamz animizma, neo-spiritalizmann da en mhim, esasl bir tetkik vastas olacaktr. Sadece metapsiizma ve neo-ispiritalizmann bu

animizma bahsinin bile tek bana bir niversitede, bir akademide veya bir enstitde, ilmin dier uabat gibi ayr bir tetkik mevzuu olmak liyakatinin kabul ve teslim edilmesi lazm gelir. lim hayat iin buna az ok iddetli bir ihtiya da vardr. Zira bundan edilecek ilmi istifadeler dier ilim ubelerindekilerden az olmyacaktr. Ve hatta daha ileri giderek diyebiliriz ki bunlar, bizzat kendi varlmza, kendi kudretlerimizin inkiafina, yani dorudan doruya insan hayatna ve mukadderatna bal birer mtalaa mevzuu olduu iin dier ilim ubeleri arasnda hususi bir ehemmiyet kazanr. Benim kanaatime gre bu lzumu imdiden takdir eden memleketler, mstakbel insan bilgisine ait ilimlerde gelecek insanln belki birer nderi ve stad olacaktr. Animizma nam altnda mtalaa edeceimiz, perisprinin insan bedeninden baz partiklleri alarak darda objektif kymetler vcude getirmesinin, en hafif eklindeki kaba hasselerimize arpmyan ve ancak sansitif sjeler tarafndan grlebilen iptidai tezahrlerinden, be hissimizin bir kan veya hepsini ilgilendirebilecek derecede ilerlemi ve maddilemi objektif tezahrlerine kadar muhtelif ekilleri vardr. Fakat bunlarn en ileri derecede grnen tezahrleri, insanlar arasnda ya cehaletle veyahut bilerek veya bilmiyerek vuku bulan istismarc zihniyetle muayyen snf ve zmreler tarafndan inhisar altna alnmaa allm ve o zmre saliklerinin elinde bu ilmi hakikatler birer imtiyaz ve propaganda veyahut, dediim gibi bir kazan vastas olarak kullanlmak suretiyle hakiki ilmi hviyetini kaybetmitir. Hint ve Msr mabetlerindeki itikatlardan tutunuz da btn dinlerde, her din salikinin, o dine maletmek istedii veya eski devirlerden beri sihirbazlarn istismar vastas olarak kullandklar bu hadiseleri burada bizden evvelki aratrclarn da yaptklar tarzda ve ilmi hviyeti iinde tetkik etmee balyacaz. Kanaatimize gre bu halin dinle, zht ve takva ile, imtiyazl kudretlerle, meleklerle, cin ve eytanlarla hi bir iliii yoktur. Bu hal baz uzvi artlar altnda, baz fizyo-psikolojik vetirelerle vukua gelen bir tabiat hadisesidir, ruhla beden mnasebetlerine ait maddi ve ilmi tezahrdr. Yukarda saydm telakkiler ancak ruhbeden mnasebetlerine ait bilgilerin inkiaf edememi olduu zeminlerde kk salabilir ve bunlar faydal reymlerin nevnemasna engel arsz ayrk otlarna benzer. Reel ve objektif bir hadise, ciddi ilim yoliyle tetkik edilmezse cahillerin eline onlar istismar etmek frsat verilmi olur. Halbuki dedubluman ve materyalizasyon fenomenleri ilim aleminin imdiye kadar sarahaten yabanc kald birer realitedir. Muayyen fizyolojik artlara tabi herkes nasl lyorsa, lm nasl tabii ve fizyo-psikolojik bir hadise ise lmn daha hafif ve natam bir ekli olan degajman hali de btn modaliteleriyle beraber ylece tabii bir hadisedir. Zira btn bunlarda esas vetire birdir. Yani perispri-beden mnasebetlerinin az ok gevemesi veya bsbtn kopmas btn bu hadiselerin esasn tekil eder. Degajman umumi bir tabirdir. O, perisprinin bedenle mnasebetlerinin az veya ok gevemi olduunu ifade eder. Sylediimiz gibi biz onun az ok saf haliyle bedenden ayrlmasn, beden partikllerinden bir ksmn da beraber srkliyerek ayrlmasndan tefrik ediyoruz. Fakat bu tasnifin nispi olduunu tekrar hatrlatmak isteriz. Yoksa her degajmann bilhassa ilk anlarnda perisprilerin madde ile azok bulak olduunu gsteren mahedelere malikiz. Netekim lm hali birinci modalitenin en yksek derecesi saylmakla beraber, baz ahvalde ikinci modliteye de girebilir. lm annda vaki olan baz aparisyonlar bu yoldan izah ederiz.

Perisprinin, degaje olurken beden partikllerini beraberce srklemesi, bedenin bir demateryalizasyonu ile mterafk olur. Bu tabirin delalet ettii manay ileride uzun uzadya anlatacaz. Perispri bedenden alm olduu partikllerin kantitatif derecesine gre az veya ok kesif bir halde darda objektif kymetler kazanr. Byle kesif bir perispri, beden dnda azok fizikoimik alemimizin, yani dnyamzn artlarna tabi olmak zorunda kalr. Bu halin neticesi olarak byle materyalize perispriler, vastal veya vastasz yollardan mahsusat alemimize girebilirler ve o zaman biz onlar tpk bir insan varl gibi az ok objektif bir varlk halinde kymetlendirmee muvaffak oluruz. Bu modalitenin birinci eklini dedublumanlar tekil eder. Demek dedubluman, insan bedeni dnda, perisprinin beden aksamn alp baka bir yerde tekasf etmesi halidir. Bedenden ayrlm ve baka bir yerde tekasf etmi perispriye duble derler. Bu modalitenin ikinci ekli de materyalizasyondur. Biz evvela dedubluman hadiselerini, sonra da materyalizasyon bahsine ait hadiseleri mtalaa edeceiz.

2- Dedubluman hadisesine ait kendiliinden tezahrlere dair bir ka misal

Dedublumann ilmi tecribi tetkikatna girimezden evvel bu fizyo-psikolojik hadise hakknda okuyucularma mmkn olduu kadar canl ve ak bir fikir verebilmek iin onun en bariz vasflarn gsteren kendiliinden olma ( Spontane ) misallerden bir kan takdim etmek istiyorum. Burada vereceim misaller ilmi salahiyetleriyle tannm aratrclarn eserlerinde mevcut yzlerce misalden bir kadr. Bunu da dediim gibi ancak dedublumann manas hakknda okuyucularma canl bir fikir vermek iin yapyorum. Dedubluman hadisesinin hakiki olup olmadn okuyucularm bu yazlar ve bu bahisle alakal dier eserleri inceden inceye tetkik ettikten sonra takdir edeceklerdir. Zira bu i ancak uzun bir tetkik ve tahlil ile mmkn olur. 1- lk misali E. Bozzanodan alyorum: << Aadaki mektup, R.P.F. cemiyeti azasndan M.G.P.H. tarafndan The Spectator gazetesine bildirilmi bir vakaya aittir ve bu vakann kahraman olan Bayann zevci tarafndan mezkur gazete mdrlne gnderilmitir. << Efendim, << M.G.P.H... tarafndan size gnderilen ve gazetenizin 1 haziran tarihindeki nushasnda ( Rusya evi ) unvan altnda neredilmi olan mektup, hali hazrda sa olmyan zevceme ait bir ruyay anlatmaktadr. Hikayenin ana hatlar dorudur. Benim de bu hadise hakknda ksaca syliyeceim birka sz lzumsuz olmyacaktr. << Bundan bir ka sene evvel, zevcem bir ka defa ruyasnda bir ev gryor ve bu evin iini btn tafsilatiyle ruyasnda grd gibi anlatyordu. Fakat bu evin nerde ve kime ait olduunu bilmiyordu.

<< Bilahare 1883 de skoya dalarnda sonbahar geirmek iin bir ev kiralamtm. Bu evin civarnda avculuk ve balklk iin sahalar vard. Eski skoyada bulunan olum, ben ve zevcem grmeksizin bulmutu. Mukaveleyi imzalamak ve ev sahibi olan Lady B... ile grmek zere yalnz olarak oraya gittim. Lady B... henz evin iinde oturuyordu. Bana kendi yatak odasn, eer kabul edersem yatmak zere hazrlayacan, fakat bir ka zamandanberi bu odaya kk yapda bir kadn hayalinin musallat olduunu ve ara sra grndn syledi, Bu ilere kar inanga bir adam olmadmdan ev sahibine aka yolunda bu ziyareti hanmn hayaliyle teerrf etmekten ok memnun kalacam syledim. Ve bilhassa o odada yatmaa karar verdim. Fakat hi bir hayalin ziyareti vaki olmad. << Bilahara zevcem gelince hayret iinde kald. nk bu ev onun ruyada grd evdi. Batan aa evi gezdi. Evin btn tertibat onun ruyasnda grd gibi idi. Fakat tekrar salona indii zaman unlar syledi: ( Mamafih bu ev ruyada grdm ev olmasa gerektir. nk ruyada grdm evde u ksmda bir sra odalar vard ki burada onlar gremiyorum. ) Fakat hakikatte bu odalar gene vard. Yalnz arada bir dehliz olduundan oraya salondan girilmeyip baka bir yerden giriliyordu. Odalar kendisine gsterildii zaman her oday ayr, ayr tand. Bununla beraber imdi yatak odas halinde olan bu odalardan birisine itiraz etti zira ruyasnda bu oda yatak odas deildi. Hakikatte bu da doru idi, nk bu oda evvelce yatak odas deildi, son zamanda bu hale konmutu. << Bir ka gn sonra ben ve zevcem Lady B... nin ziyaretine gittik. Bu iki kadn henz birbirini tanmyordu. Lady B... zevcemi grnce ( Ah! diye bard. Benim yatak odama musallat olan kadn sizsiniz. ) >> ( 142 ). 2- Bu misal Alman airi Goethenin bandan geen bir vakadr: << Wolfang von Goethe, yamurlu bir akam arkada K... ile Weimarda, Belvederede geziniyordu. Sanki karsnda bir hayal grm gibi birdenbire durdu ve yksek sesle bararak unlar syledi: ( Yarabbi! Eer dostum Fredericin bu anda Francfortda bulunduundan iyice emin olmasaydm bunun o olduuna yemin ederdim. ) Bunu mteakip dehetli bir kahkaha koyuverdi. ( Ama bu ta kendisi... Dostum Frederic!.. Sen burada Weimardasn ha?.. Fakat Allahakna nasl oldu da benim geceliklerimi, takkemi, terliklerimi giyip byle koca bir caddenin ortasna ktn? ) Goethenin sylediklerinden hi birisini grmiyen ve bundan hibir ey anlamyan K... airin birdenbire delirdiini zannederek rkt. Fakat yalnz kendi ruyetleriyle megul olan Goethe elini uzatarak bard: ( Frederic! Nereye gittin. Yarabbim?.. Azizim K... imdi rasgeldiimiz adam nereye gitti, grmediniz mi? ) aran K... hi bir cevap veremiyordu. air ban iki tarafa evirerek dalgn bir tavrla bard: ( Evet! Anlyorum. Bu bir ruyetten ibaretti. Fakat bunun manas ne olabilir? Acaba dostum ani bir lme mi maruz kald? Acaba bu onun ruhu mudur? ) << Goethe evine geldi ve Frederici evde buldu. Salar dimdik olmutu. Bir l gibi sararm halde geri ekildi. Ve: ( Hayalet devam ediyor! ) diye bard. Dostu cevap verdi. ( Fakat azizim, insan sadk dostunu byle mi karlar?) Goethe, hem alayp hem glerek: ( Ah! Bu defaki bir ruh deil, et ve kemikten yaplm bir varlk) diye bard. Ve iki dost kucaklatlar. << Hadise yle olmutu. Frederic, Goethenin evine gelmi fakat yamurdan slanm olduundan elbiselerini kartp airin geceliklerini, takkesini ve terliklerini giymiti. Bu halde iken koltua uzanp uyumutu. O da ruyasnda Goetheyi grmt ve Goethe ona unlar

sylemiti; ( Sen Weimardasn ha!.. Benim geceliklerimle... takkemle.. terliklerimle koca caddenin ortasna nasl ktn. ) >> ( 143 ). 3 imdi vereceim misalin ayrca kymeti vardr. Zira pozitif ilim hayatnda tannm bir mhendisin bizzat kendi ahsi dedublumanna aittir. << te drdnc vaka ki bizzat ben bu vakann kahraman oldum. ini imaline ait yaptm tecrbeler esnasnda ok kullandm fluorhydrik asidi boazmda teennler husule getirmiti. Ar bir ekilde hastalandm. Mizmar teennc ile ekseriya uykudan uyanyordum, bana tez bir msekkin olmak zere daima yanmda eter bulundurarak icabnda koklamaklm tavsiye ettiler. Bunu sekiz on defa kullandm, fakat bu ilacn kokusu bana o kadar naho geldi ki bunun yerine kloroform kullanmaa mecbur oldum. Kloroformu yatamn yanna koyuyordum, icap ettike onun zerine eiliyordum. Duygularm uyutuu zaman arkas st dyordum, ilac havi olan snger yere yuvarlanyordu. Fakat bir akam gene arkaya dtm. Amma snger de azma yapm olarak kald. << Zevcem stmdeki odada hasta ocuu ile beraber yatyordu. Bir mddet sonra iinde bulunduum vaziyeti idrak etmee baladm: Zevcemi yukarda gryordum. Azmn zerinde snger duruyordu. Kendimi hi bir hareket yapamyacak bir imkanszlk iinde hissediyordum. Tehlikeden zevcemi haberdar edebilmek iin btn irademi topladm. O uyand, aa indi hemen sngeri yzmden kaldrd ve ok korktu. Onunla konumak iin btn gayretimi topladm ve kendisine unlar syledim: ( Eer sabahleyin bunlar bana hatrlatmazsanz hepsini unuturum ve bu hadisenin nasl cereyan ettiini bilmez olurum. Sizi aa indirten eyi bana sylemei ihmal etmeyiniz, bu sayede ben tafsilat hatrlamaa muktedir olacam. ) Sabahleyin tenbih ettiim eyleri zevcem yapt. Evvela ben hatrlyamadm. Btn gn hatrlamaa altm. nce hadisenin bir ksm alkma geldi, sonra btn hadiseyi hatrladm. >> ( 144 ). 4 Bu vesika objektif kymeti itibariyle dikkate ayandr. Bay Wilson Kanadann Toronto ehrindeki yazhanesinde uyur. Uykusunda kendisini Hamiltonda grr. Bu ehir Torontonun 40 ngiliz mili garbndadr. Ruyasnda orada mutat ilerini yaptn grr. Ve Bayan D... ismindeki bir dostunun kapsn alar kapy bir hizmeti aar hanmnn dar ktn syler, buna ramen Wilson ieri girer ve bir bardak su ier hizmetiye, hrmetlerini hanmna bildirmesini tenbih ederek dar kar. Bay Wilson uyand zaman 40 dakika uyumu olduunu anlar. Bir ka gn sonra Torontoda oturan Bayan G... ye Hamiltonda bulunan Bayan D... den bir mektup gelir. Bu mektupta Bayan D... Bay Wilsonun Hamiltonda evine bir defa gelip su itii halde bir daha uramadn, buna kendisinin can skldn, zira Bay Wilsonu grmek istediini yazmaktadr. Kendisine bu hali anlatan Bayan G... ye Bay Wilson burada bir yanllk olduunu ve kendisinin bir aydan beri Hamiltona gitmediini syler. Fakat ayn zamanda aklna ruyas gelerek Bayan G... den, hizmetilerine bu hadiseden bahsetmemesini Bayan D... ye yazmasn rica eder. Bakalm hizmetiler kendisini tanyabilecekler mi? Wilson, birka arkada ile Hamiltona gider. Hepsi birden Bayan D... nin evine girerler hizmetilerin ikisi de arkadalarnn arasnda Bay Wilsonu tanrlar. Ve kapy alan, bir bardak su istiyen ve nihayet selam brakan bayn bu zat olduunu sylerler. >> ( 145 ) 5 Aaki dedubluman vakas deduble insann sbjektif duygularn ifade etmesi bakmndan mhimdir.

Buradaki sje otuz yanda kabiliyetli bir hakkaktr. << Bir ka gn evvel gece saat onda evime gelmitim. zerimde izah edemediim acayip bir arlk vard. Canm henz yatmak istemediinden lambay yaktm ve yatamn yanndaki komodinin zerine koydum. Bir sigara yaktm, bir iki defa ektim ve ezlonga uzandm. Bam tam ezlongun arkasna dayadm srada etrafmda bulunan eyann dnmee baladn grdm. Evvela bir sersemlik, bir boluk hissi duydum. Sonra iddetle kendimi odann orta yerine atlm grdm. uurumun haricinde olan bu nakli mekan hadisesi karsnda hayret ettim. Etrafma baknrken bu hayretim daha ziyade artt. << Her eyden evvel kendimin ezlongda uzanm olarak yattm grdm. Yatan bedenim gayet sakindi ve kendini koyuvermiti. Yalnz sol elim vcudmden yukar kalkm ve dirseimle ezlongun kenarna dayanmt. Parmaklarmn arasnda sigara duruyordu. Sigarann atei abajurun yapt loluk iinde grlyordu. << lk aklma gelen ey u oldu: phesiz ben uyumutum ve bu grdm eyler de bir ruyadan ibaretti. Fakat uras da vardr ki imdiye kadar bu kadar reel hibir ruya grm deildim. Hatta, hakikatte bile bu kadar ak-grrle rasgelmemitim, diyecek kadar da ileri gideceim. Bu dnce, iinde bulunduum hadisenin bir ruya olmyacan gsteriyordu. Aklma birden bire ikinci bir fikir geldi: Ben lmtm. Ve o esnada, evvelce duyduum, ruhlarn mevcudiyetlerine dair hikayeleri hatrladm. te ben de imdi bizzat byle bir ruh haline gelmitim. Bu mevzua ait ne renmi isem hepsi sratle kafamdan geti. Hatta henz ikmal edemediim eyleri dnerek mteellim oldum. << Kendime, daha dorusu bedenime yaklatm. Artk ben onu benim bir kadavram olarak zannediyordum. lk grnce anlyamadm bir manzara ile karlatm: Bedenimin nefes aldn gryordum. Fazla olarak gsmn iini de gryordum. Kalbim zayf, fakat muntazam bir surette atyordu. << Bu hali grnce aklma yeni bir ey geldi. htimal ben bir nevi senkop haline dmtm. Ve kendi kendime diyordum ki bu hale denler baygnlklar esnasnda geen eyleri uyandktan sonra hatrlayamazlar bylece ayldktan sonra hi bir eyi hatrlayamayacam dnerek endie ettim. << Bununla beraber imdi kendimi daha mutmain grerek etrafma baktm. Kendi kendime soruyordum acaba bu hal ne kadar devam edecekti? Daima sakin bir halde yatan bedenimle artk megul olmamaa baladm. Skunetle yanan lambaya baktm, lamba yataa ok yaknd, bir yangn kmas dncesiyle endieye dtm: Lambay sndrmek iin vidasn tuttum fakat burada da baka bir srprizle karlatm. Viday yumuack duyuyordum ve her zerresini ayr ayr idrak ediyordum. Ellerimi mtemadiyen vida zerinde evirdiim halde parmaklarm beyhude dnyordu. nk vida zerine tesir yapamyordum. << Bizzat kendimi muayene etmee koyuldum. Ellerimin kendi vcudmden hi bir maniaya rasgelmeden getiini grdm. Vcudm ok iyi duyuyordum. Hatta eer hafzam beni aldatmyorsa zerimde beyaz bir rt de vard. Sonra aynann nne getim, ayna ocan karsnda idi. Fakat aynada kendimi greceim yerde nazarlarm aynann arkasndaki duvara geti. Sonra onu da geerek br tarafta duvara asl levhalarn arka taraflarn ve komunun odasndaki dier levhalar ve eyalar grmee baladm. Nihayet komunun apartmannn iini

grmee baladm. Mamafih odada lamba ve k olmadn anlyordum. Fakat ersuf nahiyemden kan bir ziya huzmesi eyay aydnlatyordu. Evvelce hi grmediim ve bilmediim komunun evine girmek fikri bana geldi. Komum bu sralarda Parisde deildi. Aklma birinci odaya girmek fikri gelince hemen kendimin o odaya nakledilmi olduunu grdm: Nasl? Asla bilmiyorum. Yalnz, bana yle geliyordu ki gzlerim duvar nasl kolaylkla geti ise ben de o kadar kolaylkla br tarafa gemitim. Hulasa hayatmda ilk defa komumun evine girmi bulunuyorum. Odalar tefti ettim. Grdm eyleri unutmamak iin hafzama yerletirmee altm. Ktphaneye yaklatm tam gzmn hizasnda bir ok kitaplarn dizilmi olduunu grdm. Yer deitirmek iin sadece istemek kafi idi. Hi bir gayret sarfetmeksizin istediim yerde kendimi buluyordum. << te bu andan itibaren hatralarm karma kark oldu. Biliyorum ki uzaklara gidiyorum. ok uzaklara... talyaya... Fakat vaktimi nasl kullandm bilemiyordum. Bu artk zerimde kendi kontrolumun kalmamasndan ileri gelen bir hale benziyordu. Dncelerime sahibolamyordum. Dnceme gre oradan oraya naklediliyordum. << Son olarak unu ilave edeyim ki uyandm zaman sabahn saat bei olmutu. mtm, ezlongda yatyordum. Yar yarya yanarak snm olan sigaram hala parmaklarmn arasnda duruyordu. Lamba snmt, iesi islenmiti. Yataa girdim, fakat uyuyamadm. Bir titreme arz olmutu. Nihayet uyumuum, uyandm zaman gne tamamiyle domutu. << Maksadm hissettirmeden kapcy kandrdm. Bir eyin yerini deitirip deitirmediini anlamak bahanesiyle komunun evine girdim, eya, tablolar, hatta ktphanedeki kitaplarn isimleri tpk benim gece grdklerimin ayn idi. << Bana deli veya hayalperest diyecekler diye korkumdan bu hikayeyi ok sk sakladm ve kimseye sylemedim. >> ( 146 ) Evvelce dedublumann din adamlar tarafndan zht ve takva nianesi olarak tefsir edilmek istendiine veya bycler tarafndan bir istismar vastas halinde kullanldna iaret etmitim. Aada vereceim birinci ve ikinci misaller bunlardan ilkine, onu mteakip gelen dier misal de ikincisine aittir. Fakat biz bunlar yazarken sahiplerinin dndklerinden daha baka telakkilere sahip bulunduumuzu tekrarlamya lzum grmyoruz. Bize gre bunlar, insan bilgisine ve insan ruhunun faaliyetlerine ait bir takm ilmi hakikatler ile alakal hadiselerdir. 6 << Marie Jesus >> isminde bir spanyol dindar yz defadan fazla vecit ( Extase ) haline dmtr. Her defasnda bir ok denizler geerek, daha scak yerleri katederek, yeni Meksika Hindistanna gittiini ve oradaki kabilelere kendi dilleriyle incili talim ettiini sylemitir. << Fakat bu seyahatlerin neticesi ayan hayret olmutur. Zira sonradan oraya misyoner olarak giden Franciscainslere bir ok hintliler mracaat ederek vaftiz edilmelerini istemilerdir. Bunlar hristiyan akidesini ok iyi biliyorlard. Bu bilgiyi kimden rendikleri kendilerinden sorulduu zaman bunlar cevaben: Ara sra memleketlerine bir kadnn geldiini ve o kadnn bu talimat kendilerine rettiini sylemilerdir. Bu hikaye 1630 da Meksikaya gidip tekrar dnen Benavides isminde bir Fransisken tarafndan tahkik olunmutur.

<<Bu zat Burgozda bulunan Morzella ile beraber Marie Dagreda ile grmtr. Bu iki zat Marieden meseleyi sormulardr. Benavides evvela kadndan nerelerde bulunduunu sormutur. Kadn sanki uzun zamanlar oralarda bulunmu gibi gittii yerleri ve sekenesini tafsilatyla anlatmtr. O kadar tafsilat vermitir ki, Benavides kadnn oralarn hakikaten grdne inanmtr. >> ( 33 ). 7 << Alphonse de Liguri 21 Eyll sabah kilisede ibadetini bitirdikten sonra evine gelip bir koltua uzanmt. ok yorulmu gibi idi. Hi bir hareket yapmad, hi bir dua okumad, yemedi, imedi, kmldamad. Bu halde iki gn ve bir gece kald. Evdekiler kendini uyandramadlar. Erkek kardei layik bir zat idi. Rahibin bu hareketine herkes hayret etmee balad. Konu komu eve geldi. Rahibin uyanmaz ebedi bir vecit haline girdiinden endielenmee baladlar. Ertesi akam byk bir dini merasim vard. Herkes tela iinde idi. Zira bu merasimi idare etmek iin mutlaka Ligurinin bulunmas lazmd. aresiz kalnca merasimi yapmak iin Ligurinin layik kardeine rahip elbisesi giydirdiler. Fakat merasimin balyaca saat yaklanca rahip kendi kendine uyand ve etrafndakilere merasim saatinin geldiini anlarn alnmasn syledi. Rahip, kardeinin kendi elbiselerini giydiini ve evine bu kadar insann dolduunu grnce sebebini sordu. Etrafndakiler kendisinin iki gn bir gece hayat eseri gstermeksizin uyumu olduunu sylediler. Liguri cevap verdi: ( Bu dorudur, fakat siz bilmiyorsunuz ki ben burada uyurken Romada vefat eden Papann cenaze merasimine itirak ettim. ) Orada bu cevab iitenlerin birisi hemen kp ehirde bu havadisi yayd. in iine Papann lm de kartndan havadis her tarafa sratle yayld. Fakat bunu iitenler, rahibin alelade bir ruya grdne zahiboluyorlard. Bu havadisin arkasndan Papa 14 nc Klemann vefat haberi resmen tahakkuk etti. Papa 22 Eyllde vefat etmiti. Romadan gelen resmi tamimde unlar yazl idi: ( Cenaze merasimine ba rahiplerden bir ou itirak etmitir. Fakat bir mucize olarak kendisi hali hazrda ok uzakta bulunan muhterem Alphonse de Liguri cenaplar da cenaze merasiminde grnmtr. Bu suretle kendisinin bu kutsi ayine olan merbutiyetinin derecesi anlalmtr. >> ( 33 ) 8 << Bir gn Henri Jonesun gen olu kk Richardn bir koluna Jane Brooks isminde bir kadn ellerini srerek ocuun ahbapa elini sktktan sonra kendisine bir elma verdi. ocuk elmay yedikten sonra gittike tehlikeli olan bir hastala yakaland. Bir Pazar gn leye doru hasta ocuun yannda babas ile Gibson isminde bir zat bulunurken birdenbire ocuk barmaa balad: << te Jane Brooks!.. Jane Brooks!.. << Hani nerde? << Orada, duvarda, gryor musunuz, parmamla gsterdiim yerde? << Bu byc bundan sonraki hikayede olduu zere eve, sanki duvardan giriyor ve tekrar ylece kyordu. Bittabi kk Richardn grdn iddia ettii eyi kimse grmedi. Demek hasta ocuun atei vard ve sayklyordu!.. Bununla beraber Gibson birdenbire ocuun iaret ettii yere saldrarak iddetli bir bak darbesi vurdu, bu srada ocuk tekrar bard: << Ah babacm, Gibson, Janein elini yaralad eli kan iinde kald. << imdi neye inanmal ve ne yapmal? Hemen sratle ocuun babas ve Gibson polis komiserinin kapsnn nnde soluu aldlar. Komiser ne kadar tuhaf ve acayip szl grnrse grnsn makul insanlara kulak asmasn bilen nadir adamlardan birisi idi. Onlar ehemmiyetle dinledi. Ve hemen onlarla beraber mttehemin evine gitti. Ve birden msaadesizce iddetle ieri girdiler. Jane bir taburenin zerinde oturuyordu. Bir elini dier elinin altna

saklamt. Komiser sordu: << << << << << << << Naslsnz anne? ok iyi deilim efendim. Ne iin bir elinizle dier elinizi kuvvetlice rtmee urayorsunuz. Hayr, bir ey yok, benim duruum byledir. Acaba bu eliniz aryor mu? Yok canm asla. Oranzda bir ey mi var, bana gsteriniz bakaym?

<< Kadnn elini gstermekten ekindiini grnce komiser onun elini zorla ekti ve sakl elin kanlar iinde olduu grld. Yara tam ocuun gsterdii yerde grnyordu. htiyar kadn hemen bard: << Byk bir tuvalet inesi elime batda ondan yaralandm. >> ( 89 ) 9 << Juliane Cox isminde altmlk bir dilenci bir gn dilenmek zere bir kapy ald zaman evin hizmetisinden fena bir muamele grmt. Dilenci kza: << yi evladm,.. peki... bu akamdan evvel bunun cezasn ekeceksin! << Diye ayrld. Fakat henz gece olmutu ki hizmeti kz en korkun ihtilalar iinde kvranmaa balad, ayn zamanda avaz kt kadar bararak ev halkna unlar sylyordu: << Baknz, baknz u miskin dilenci beni takibediyor >> Zavall kz hi kimsenin grmedii melun ihtiyar parma ile gsteriyordu!... << Gayet aikard ki bu kz bu esnada hayal gren bir manyak, bir histerik idi. te onun etrafndakiler, mutfaktakiler, kadn filozoflar onu bu ekilde mtalaa ediyorlard. Fakat kendisine musallat olan kadnn hakiki varlndan katiyetle emin olan hizmetinin aklna bir gn ona kar bakla mukabele etmek fikri geldi. O gn, Juliane Coxun hayali dier bir arap hayali ile beraber tekrar mutat ziyaretini yapt ve ikisi de zorla bir ey iirmek iin kz sktryorlard. Kz da buna kar iddetle mukavemet ediyordu. te tam bu srada kz ba eline alarak dmanna rasgele saplamaa balad. Kzn etrafnda bulunanlar, onun eklindeki ban hemen kpkrmz, kana boyandn grdler. Kz bard: << Bacandan yaraland. Haydi gidip grelim. << Hep birden Julianen evine gittiler. Kadnn hakikaten yaralanm olup olmadn tahkik edeceklerdi. Kapy aldlar, uzun mddet aldlar, almaynca zorla ieri girdiler. << Haydi abuk, abuk bacan gster? << Bacakta taze alnm bir yara vard ki pansuman henz bir ka dakika evvel yaplmt. Hizmetinin ba yaraya yaklatrld. Yarann dudaklar tamamiyle ban yzne uygun geliyordu. Demek kimsenin grmedii kadnn hayaline herkesin gz nnde saplanan bir bak, oradan uzakta bulunan bu kadn bacandan yaralamt. Kadn tevkif edildi. Ve mahkum oldu bunu mteakip zavall hizmeti bu tasalluttan kurtuldu. >> ( 89 )

10 Bu misal de evvelki iki misal gurubundandr. Fakat tafsilat itibariyle daha canl olmas bakmndan okuyucularma yeni dnce imkanlar verecektir: << Cidevillede Thorel isminde bir oban, bir sutan dolay mahkum olan dostunu mahkum edenleri tevik ettiini sand kyn papazn tehdit etmee balamt. << Ruhbanla ait iki ocuk vard ki bunlar papazn ikametkanda bytlmlerdi. te intikama bu iki ocuk hedef oluyordu. Bir gn Thorel arda ocuklardan birisine yaklat ve elini ona srd. Bundan birka saat sonra en acayip hadiseler ba gsterdi. ocuk papazlk dairesine gelince bir grlt ve kasrga koptu. Bunu mteakip evin her tarafnda bir takm eki sesleri duyulmaa balad. Bu darbeler bazen hafifti, ksa ve faslal idi. Bazen de o kadar iddetli idi ki ev sarslyor ve grltler iki kilometre mesafeden bile duyuluyordu. Bu grltler balynca Cideville halk papazn evine kouyor ve her taraf aratrlyor fakat hi bir ey bulunamyordu. << Bu acayip grltlere yeni hadiseler de katlmaa balad. Vurulan darbeler ahalinin istedii yerlere vuruluyor ve istenilen ark paralarnn ritmini veriyordu. Pencere kanatlar grlt ile alyor, eyalar yerinden oynuyor, masalar iddetle oradan oraya itiliyor. skemleler birbiri zerine yklyor, havalanyor ve havada muallakta kalyor. Bak vesaire gibi ufak tefek eyler pencereden dar atlyor. Krekler ve maalar oca terk ediyorlar ve salona doru ilerliyorlard. Yanmakta olan kmrler de ocaktan kp onlar takibediyordu. << Vakay bizzat anlatan Minirville, esrarengiz kuvvete darbelerle ( evet, hayr) eklinde grmek imkann temin etmesini sylyor. Darbeler mellifin ismini, soyadn, ocuklarnn isimlerini, yalarn, sene ay, gn hesab ile vuruyor. Ve bunlar o kadar sratle ve o kadar doru vuruluyor ki mellif burada esrarengiz bir kuvvetin mevcudiyetine inanyor. << Bundan sonra darbelerle oraca, yalar, ahsiyetleri mehul olan baka kimseler hakknda da ayn ekilde malumat veriyor. Ve bilahara resmi kaytlara baklarak bunlarn doru olduu anlalyor. << Fakat bu hadiseler ekseriya ocuun bulunduu yerde oluyor. Ve cocuk daima yannda, tanmad bluzlu bir adamn glgesini grdn sylyor. ocuk hayali grdn syledii zaman baka bir papaz buhardan veya seyyaleden bir stun grdn sylyor. Dier baz kimseler de byle bir buharn hafif slk sesleri kararak dalgalandn ve evin aralklarndan kp daldn sk, sk grdklerini sylyorlar. << Bir ocuk siyah bir elin bacadan indiini ve kendisine birdenbire bir amar attn sylyor. Eli kimse grmyor fakat orada bulunanlarn hepsi amarn sesini duyuyorlar ve biraz sonra da ocuun yanann kzardn gryorlar. << Orada bulunan ahitlerden birisi fantomlarn demir ulardan katklarn duymu olduunu sylyor ve herkes eline sivri ulu birer demir alarak grltnn geldii yere bunlar iddetle saplyorlar. Bu darbelerden birisinin tesiriyle bir alev husule geliyor ve bu alevin arkasndan o kadar kesif bir duman kyor ki pencereleri amaa mecbur kalyorlar. nk tam ve sratli bir boulma tehlikesi ba gsteriyor. Duman dalp skunet avdet edince herkesi dehetli bir heyecan kaplyor. Tekrar demirler alnyor ve havada her yere saplanyor bu srada bir inleme iitiliyor. Demirlerin saplanmasna devam ediliyor. nleme tekrarlyor ve

gayet aikar olarak birdenbire u szler duyuluyor: ( pardon! ) Bunun zerine herkes duruyor. Ve mehul kuvvete hitaben u cevap veriliyor: ( Evet seni affedeceiz, hatta daha ileri giderek bu gece sabaha kadar seni affetmesi iin Allaha yalvaracaz, ancak bir art ile; kim olursan ol yarn bizzat kendin geleceksin. Ve bu ocuktan af dileyeceksin! ) Evde her ey intizama giriyor ve bu mthi gece skunet ve dua iinde geiyor. << Ertesi gn leden sonra papazlk dairesinin kaps alnyor, kap alyor, Thorel grnyor. Vaziyeti ok zelilanedir, konumas glemitir ve btn yzn ihata eden ve henz kanl bulunan yaralarn apkas ile gizlemee almaktadr. ocuk onu grnce ( te! te beni on be gnden beri takibeden adam budur. ) diye baryor. << Papaz yzndeki yaralarn sebebini soruyor. Fakat o bu hususta izahat vermekten ekiniyor, nihayet vakay itiraf ediyor ve dizlerinin zerine dyor, af diliyor. Papaz ahitlerle beraber belediye reisinin huzuruna kendisinin gelmesini rica ediyor. O diz st olduu halde bunu kabul ediyor ve tekrar af diliyor. Ve elini kendisine srmesi iin rahibe doru srnerek gidiyor. Rahip bunu reddediyor ve geri ekilmee balyor. Salonun kesine kadar gidiyor sktn anlaynca bastonunu kaldryor, eer daha ilerlerse vuracan adama sylyor. Fakat o hala srnerek rahibe doru ilerlemesine devam ediyor. Rahip bastonu ile ona vuruyor. Nihayet beraberce sulh hakimin karsna kyorlar. ahitler dinleniyor ve Thorel anlatlan eylerin hi birisini inkar etmiyor. Fakat zarar ziyandan affedilmesini istiyor. Hakim onun crmn sabit grerek bu arzusunu reddediyor. Ve onu zarar ziyan vermee mahkum ediyor. >> 11 Fakat metapsiikte adeta klasik olmu dier bir misal daha vardr ki bu bir iki kiinin veya bir ka alimin ahadetine dayanmaz. Bu vaka bir gurup halkn yani 42 kiilik bir pansiyon talebesinin ahadeti ve devaml mahedeleriyle kymetlenmi ve hatta pansiyonun kapanmasna bile sebebolmu bir dedubluman vakasdr. Sir Robert Dale Owen, Amerikann napoli sefiri idi. Vaka bu diplomat tarafndan tebli edilmitir. << 1845 de Livoniede Rigadan 12 fersah, Nolmardan da yarm fersah mesafede Neuwelke pansiyonu vard. Burada 42 tane pansiyoner vard. Bunlarn bir ksm asil ailelere mensuptu. Pansiyonda bulunan mdr muavinleri arasnda bir de Emilie Sagee isminde bir Fransz kadn bulunuyordu ki bu, 32 yanda, hali shhatte, fakat asabi ve hal ve tavr her trl sitayie layk bir kadnd. Oraya gelmesinden bir ka hafta sonra, pansiyonerlerden birisi onu bir yerde grd anda dieri baka bir yerde grdn iddia etmee balad. Bir gn btn gen kzlar birbirine tamamiyle benziyen ve ayn jestleri yapan iki tane Emilie Sagee grdler. Yalnz bunlardan birinin elinde bir tebeir vard. Dierininkinde hi bir ey yoktu. Bu hadiseden bir mdddet sonra bir gn Antoinette Wrangel tuvaletini yapyordu. Emilie elbisesini arkasndan ineledi. Fakat bu srada gen kz bir ayna vastasiyle arkasnda elbisesini ineleyen iki tane Emilienin olduunu grd. Ve korkudan bayld. << Bazen muavinin dublesi; yemek esnasnda oturduu iskemlenin arkasnda ayakta, muavinin yemek yerken yapt hareketleri taklit eder vaziyette grnyordu. Fakat elinde ne bak, ne de atal vard. Mahaza duble asl bedeni byle her vakit taklit etmezdi. Bazen Emilie iskemlesinden kalkarken dublesi oraya otururdu. Bir gn Emilie yatakta hasta yatyordu ve mustarip bir halde bulunuyordu. Matmazel Wrangel ona kitap okuyordu. Muavin birdenbire sertleti, sarard ve baylacak bir hale geldi. Gen talebe daha m fenalatn ondan sordu.

Muavin ( hayr ) cevabn verdi fakat sesi zayf kyordu. Birka saniye sonra Wrangel, Emilienin dublesinin apartmann iinde oradan oraya dolamaa baladn gayet ak olarak grd. << Fakat muavinde grlen en ayan dikkat ift bedenleme ( bicorporeite ) hadisesi udur: Bir gn 42 pansiyoner zemin katnda i iliyorlard. Bu srada kzlar, Emilienin bahede iek topladn grmekte idiler. Fakat birdenbire salonda bo duran bir koltukta Emilieyi otururken grdler. Hemen tekrar baheye baktklar zaman o gene orada idi yalnz bu defa hareketlerinde daha arlk ve strap seziliyordu. Bitkin ve yorgun bir hal arzediyordu. En cesurlarndan iki kz dubleye yaklat. Ona dokunmay tecrbe ettiler. Hafif bir mukavemet duydular. Kzlar bu mukavemeti bir musolin veya krepten mamul bir eye benzetiyorlard. Kzn birisi eklin bir tarafndan br tarafna geti. Kz bu ii yaptktan sonra ekil bir mddet ayn halde kald. ve sonra yava yava kayboldu. Emilie burada kald mddete, yani 1845 den 1846 ya kadar bu hadiseler muhtelif tarzlarda vuku buldu. Fakat arada haftalarca sren faslalar da grlyordu. Bazen duble daha maddi, bazen de asl beden daha maddi grnyordu. Fakat duble ne kadar maddileirse asl beden o kadar bitkin ve mustarip bir hal alr, bilakis duble ne kadar zayflarsa beden o kadar kuvvetli grnrd. Bundan baka Emilienin bundan hi haberi olmazd. O kendisinin ikiletiini bakalarnn hikayesinden anlard. Bu hadise kzlarn ebeveyinlerini endieye drd ve herkes kzn pansiyondan ekti ve pansiyon kapand. >> 12 Gene yukarki gibi klasiklemi dier bir dedubluman vakas da udur: Mehur Iskoyal bir aileden olan Sir Robert Bruce, bir gn Terre-Neuve civarnda gemide hesaplarn yaparken, kaptann yazhanesine oturmu olarak grd. Fakat dikkatli baknca onun kaptan olmadn anlad, hayret etti. Bu adam souk bir nazarla kendisine bakyordu. Kaptann yanna yukar kt. Kaptan Brucen hayretini grnce sordu. Buruce kaptana: << Fakat sizin yazhanenizde oturan adam kimdir? dedi. Kaptan orada kimsenin olmadn syledi. << Hayr, orada birisi var ve hem de yabanc birisi!.. << Ya ruya gryorsunuz veya alay ediyorsunuz. << Asla; ltfen ininiz, grrsnz. << Aa inildi ve yazhanenin nnde kimse grlmedi. Geminin her taraf arand. Hibir yabancya rasgelinmedi. Buruce: << Mamafih, dedi. Ben onu sizin siyah tahtanz zerine baz eyler yazarken grdm, yazs orada kalm olmaldr. << Filhakika yaz tahtas tetkik edilince zerine u yazlarn yazlm olduu grld: ( STEER TO THE NORTH WEST ) yani, imali garbiye doru gemiyi eviriniz. << Fakat bu yaz sizin midir, yoksa gemide baka birisinin midir?. << Hayr. << Herkesten ayn cmleyi yazmas rica olundu. Fakat kimsenin yazs bu yazya benzemiyordu.

<< Peki: bu yaznn dediklerini itaat edelim. Gemiyi imali garbiye eviriniz. << Ruzgar msait idi. Ve bu harekete uygun geliyordu. saat sonra gemideki aletler biz buz dan gsteriyordu. Nihayet orada bir geminin paraland ve Liverpole girmek zere iinde bir ok adamlarn bulunduu grld. Yolcular Burucen gemisine alnd. << Gemiye trmanmakta olan yolculardan birisini grnce Buruce titredi ve heyecanla geri ekildi. Bu adam kaptann kamarasnda yaz yazarken grd adamn ta kendisi idi. Kaptana bunu syledi. Kaptan: << Ltfen u siyah tahtaya ( ... ) cmlesini yaznz, dedi ve ona tahtann bo tarafn uzatt. Yabanc, istenilen cmleyi yazd. Yazlar birbirinin ayn idi. Ona bu dedubluman hadisesine ait hatrasnda bir eyin kalp kalmad soruldu. Hi bir eyden haberi yoktu. Kaptan, kaza gren geminin kaptanndan le zeri bu adamn ne yapmakta olduunu sordu, teki unlar syledi: ( ok yorgun grnen bu yolcu derin bir uykuya dalmt. leden biraz evvel yatmt. Bir saat kadar uyuduktan sonra bana unlar sylemiti. << Kaptan kurtulacaz, hatta bu gn! Ve sonra unlar ilave etmiti: Ben sizi kurtarmaa gelen bir geminin gvertesinde kendimi ruyada grdm. << Burada yolcu, kaptann szlerine unlar ilave etti: << Burada benim de tuhafma giden ey bu gemide etrafmda grdm eylerin bana hi yabanc gelmemesidir. Mahaza ben buraya asala gelmedim. >> ( 107) Burada gerek kendiliinden olan yukarda verdiim dedublumana ait misallere ve gerek bundan sonra tecribi mtalaas bahsinde vereceim dier misallere bakarak bunlarn fotorafla tesbit edilip edilmeyeceini hakl olarak sorabiliriz. Dedublumann objektif kymetini meydana karmak iin bir ok vastalara ba vurulduu gibi bu hususta bir ok fotorafiler de tesbit edilmitir. Sayfalarmzn darl yznden dedubluman bahsi zerinde uzun uzadya duramyacamzdan bu fotorafiden yalnz bir tanesini nerediyoruz. ( 48 ) Burada grlen manzara oturmakta olan bir zatla gen bir kza aittir. ( ekil 8 )

ekil 8 Hayattaki insan dublesinin fotorafisi

Erkein fizik bedeniyle resmi kmtr. Fakat resmin ekildii esnada, orada ne fotorafnn, ne de resmini karan zatn rebilecei hi bir ekil yok iken kliede ayrca

bir kz resmi daha meydana kvermitir. Fakat iin tuhaf u ki bu kz yabanc birisi deildir. O srada hasta olarak yatanda yatmakta bulunan bir kzcazn hayalidir ve resmini karan zatn tanddr. Binaenaleyh bu hayal bir dublenin fotorafisidir. Biliriz ki gzle grnmiyen baz imajlar, fotoraf klielerinde baz husui usullerle grlebilir. Netekim astronomide de gzle grnemiyen baz yldzlar bu usulle tesbit edilir. Dublenin eli ve koliyle parmakl kucaklam bir vaziyette durmasna baklrsa bu hayalin kliede evvelden meucudolmas ihtimali dnlemez. Biraz yukarda dediim gibi uzun uzadya bu meseleler zerinde durmaa ve tahliller yapmaa sayfalarmz msaidolmadndan okuyucularmn bu hususta neredilmi dier bir ok fotorafilerle vesikalar muhtevi, takdim ettiim mehazlara mracaatlarn tavsiye ederim. Yalnz u kadar syliyeyim ki bu ilerden anlyan salahiyet sahibi ve mspet dnceli zevat tarafndan yukarda takdim ettiim fotorafi zerinde bir ok tetkikat yaplm ve onun alelade bir fotoraf hilesi veya hatas ile meydana gelmi bir hayal olmayp bir dublenin resmi olduu tebarz ettirilmitir. Bu tetkiki yapanlar mhendis MacNap ve Mnichde tecribi psikoloji cemiyeti ikinci reisi mhendis Deinhard ve Dr. Otero-Acevedodur. ( 48 ) Bu verdiimiz misallerin okuyucularma acayip ve inanlmaz eyler gibi grneceini ve bazlarnca da << gayr ilmi >> telakki edileceini tahmin ediyorum. Fakat, bu bahiste tetkikat ilerledike bunlarn ilmi ehresi ve tabii durumlar anlalacak ve takdir olunacaktr. Bir hadiseyi gayr ilmi telakki etmek, onun bilinen sebeplere balyamamaktan ileri gelir. Zira ilim evvelce de sylediim gibi mnasebetler prensibi zerine messestir. Bu takdirde, yeni bir hadisenin ilmi kymeti hakknda mspet veya menfi sz sylemek iin o hadisenin ekseriya zannedildii gibi - yalnz objektif varln aratrmak kafi gelmez. Ve hatta bu zehap ok defa insan hataya sevkedebilir. imdiye kadar vermi olduumuz misallerle ve sylediimiz szlerle izah ettiimiz gibi, aradaki duygu ve bilgi artlarndaki eksiklik yznden bazlarnca objektif kymet gstermiyen bir hadise baka birisi iin bu kymeti haiz olabilir. Bunun en basit misali mikroptur. imizde bu nebatk ve hayvancklar ka kii grm veya tutmutur? u halde bir hadisenin dier hadiselerle mnasebetlerini aratrmakla ve illiyet prensibi zerinde yrmekle alnacak neticeye gre onlarn ilmi kymetleri hakknda hkm vermek liyakatini kazanabiliriz. Bu kaidenin dndaki hareketler ve szler msbet de olsa menfi de olsa daima hatal olabilir. Biz kitabmzda bu fikri esas tuttuk. Henz tetkike muhta grdmz baz faraziyelerden sarfnazar, reel telakki ettiimiz hadiseler hakknda hkm verirken ne bir mellifin dncesi, ne herhangi dezenkarne bir varln tebliat ve hatta ne de kendi tecrbelerimiz bize, krkrne peinden koulacak bir mehaz olmad. Onlar ancak esasen birbirinden ayrlmayan mnasebetler ve illiyet prensibi erevesi iinde dnp kymetlendirdikten sonra kabul ettik. Onun iindir ki yazlarmz bandan sonuna kadar birbirine baldr, daha dorusu bir ksm fikirler dierlerini izah edici mahiyettedir. Ve onun iindir ki kitabmz bir btnlk iinde tetkik ve mtalaa etmiyenler iin oradaki yazlarn hi bir manas kalmaz ve onlar burada bahis mevzuu olan hadiselerin ilmi mahiyellerini kavryamazlar. Dedubluman bahsinde geen misaller de byledir. Hi phesiz bunlarn objektif kymetleri vardr. Fakat bizim onlara verdiimiz ilmi kymetler zerinde durduumuz fikirler ve bundan sonra gelecek tetkiklerden kan neticeler bu hadiselerin ilmi kymetlerini, inkar kabil

olmyacak ekilde tebarz ettirmektedir. Herkes bilir ki ilim yapmak, yalnz grmekle, tutmakla, iitmekle, koklamak ve tatmakla olmaz. Btn bunlarn stnde, burada lazm olan ey duymak, dnmek ve bulabilmektir ki bu da illiyet prensibine inanm, hadiselerin arasndaki mnasebetler zerinde zihin yorma adet edinmi kimselere myesser olur. te byle bir aratrma gayreti ile imdi bu hadisenin husul tarz hakknda bizi ilmen tenvir edecek hipnoz yolu ile yaplm tecribi dedubluman vakalarnn mtalaasna balyoruz. Bunlarla bu hadiselerin makul izahlarn yapabilmek imkan hasl olacaktr. u halde bunlar bir taraftan insan varl hakkndaki bilgimizi geniletirken dier taraftan da ileride bahsedeceimiz unutma ve hatrlama bahislerinin iyi anlalabilmesine yaryacak idrak hadisesini ilmi ve umull bir gr ile mtalaa edebilmemize yaryacaktr.

3- Dedubluman hadisesinin tecribi mtalaas

Bu bahiste tecribi alanlar arasnda en iyi, tasnifli ve metodik bir yol takibeden Hector Durvillein mesaisini ettlerimize esas tutacaz. Mcerribin bilhassa on sje zerinde dedublumana ve dedublumann muhtelif hususiyetlerine dair yapm olduu tecrbelerinin byk kymeti ve ehemmiyeti vardr. Gerek dier mcerripler tarafndan, gerek kendi tarafmdan yaplm baz tecrbeler Hector Durvillein varm olduu netayici takviye edici mahiyettedir. Fakat bu mellifin tecrbeleri her cihetten tatminkar olduu iin onlar mevzuuma esas ittihaz ediyorum. Yalnz, burada kitabmn darl yznden ancak mellifin kulland kontrol usulleriyle varm olduu neticelere temas edeceim. Bu hususta daha ziyade tafsilat almak istiyenler dorudan doruya kendi eserine mracaat edebilirler. ( 33 ) Hector Durville, sjelerini somnambl haline koyduktan sonra onlarn dedubluman hadiselerini en ince teferruatna kadar tetkik ve not etmi ve bunlar tasnifli bir ekilde mtalaa sahasna koymutur. Esasen birinci kitapta Colonel de Rochasn dedubluman hadisesine dair bir tecrbesinden bahsetmitik. [ 1 ] Ve bu hale de hassasiyetin dar kmas ( Exteriorisation de la Sensibilite ) hali denildiini sylemitik. Orada grdmz gibi sjenin hassasiyeti sjeden dar kan maddelere gemekte, buna mukabil asl bedeni, duygusunu kaybetmekte idi. te imdi burada bu meselenin mahiyeti zerinde biraz daha derince duracaz. Evvela gene Colonelin tecrbesine benziyen fakat daha tafsilatl ve izahl bir karakter gsteren Durvillein sjesi Marthe manyetize ederken ald neticeye dair olan mahedesini kendi kaleminden okumakla ie balyalm: << ... Exteryorizasyon [ 2 ] 7 inci veya sekizinci safhalara doru balad ve exteryorizasyonun imtidad sjenin etrafnda takriben bir buuk metre kadar yaylyordu. [ 3 ] En geni halini 12 inci safhaya doru almt. Sje, etrafnda gittike alan ve parlak bir hal almaa balyan koyu bir glge gryordu. Manyatizasyona devam ettike dar kan hassasiyet tekasf ederek sjenin iki tarafnda, ondan takriben altm yetmi s. m. mesafede buhardan birer stn halinde ayrlyordu. st ksmlar alt ksmlarndan daha parlakt. Biraz

daha sonra sa taraftaki stun sjenin arkasna ve oradan da sol tarafna geiyor ve soldaki stunla birleiyordu. Bir mddet manyatizasyondan sonra bu ktle bir insan haline giriyor ve sjeye benziyordu. Sje buna kendi dublesi ismini veriyordu. [ 1 ] 85 inci sayfaya baknz. [ 2 ] H. Durville exteryorizasyon tabiriyle; henz darda, sjenin eklini alm olmamakla beraber bu ekli almak yolunda bulunan bir takm emanasyonlar kastediyor. [ 3 ] 85 inci sayfaya baknz. << Bu vaziyet hasl olduktan sonra sje, tecrbenin ilk zamanlarnda olduu gibi ensesine tatbik edilen bir yazy artk okuyamyordu. Buna mukabil o yaz dublesinin ensesine gsterilince okumaa balyordu. >> Bu mahedede ilk tesbit edeceimiz ve zerinde duracamz nokta udur: Sjeye gsterilen yaz hakkndaki bilgi, o yaznn dorudan doruya fizik bedene tatbiki ile deil sjenin dublesine gsterilmesiyle vukua gelmektedir. Buradaki hadise bedenin, bir ttla vastas olmaktan kmas ve dublenin dorudan doruya d tesirleri alabilecek bir duruma girmesidir. Bu bilgi ilerideki mnakaalarmzda iimize yaryacaktr. Fakat aada vereceimiz misal bize dedublumann pek mtenevvi varyetelerinden bir tanesini daha retecektir. Sjenin haricindeki dublesi, dier eyann ve bilhassa dier insanlarn temaslarndan da mteessir olmaktadr. Bu hususta biraz sonra vereceimiz tecribi misallerden evvel kendiliinden olma dedublumanlarda da bu halin olabileceini gsteren bir misal vereceim. Bu da H. Durvillein sjesi Bayan Lambertdir. Kendisi bu mcerripten evvel uzun seneler zarfnda evvelce ismi kitabmzda geen Colonel Albert de Rochasnn tecrbelerinde sjelik vazifesi yapmtr. te onun byle uzun uzadya bu tecrbelerde bulunmas, tecrbe dnda da kendisinde kolaylkla deduble olmak kabiliyetini ve melekesini inkiaf ettirmiti. Fakat o, bu halinden memnun deildi. Zira dublesine dardan gelen tesirlerden ok mteessir oluyordu. leride de greceimiz gibi dorudan doruya duble zerine yaplan tesirler onda ok iddetli ihtizazlar husule getirir. Fizik bedenin kesafetinden ve knt halinden kurtulmu seyyal bir beden, phesiz fizik bedene hi tesir bile etmiyecek kadar hafif gelen d ihtizazlarla dorudan doruya karlanca ok iddetli tesirler duyar. Buna kaba bir misal ile una benzetebiliriz: Kaln kavuktan bir eldiven giydiim zaman elime vurulan bir sopa darbesiyle, eldiveni kardktan sonra yediim ayn iddetteki darbe bende ayn tesiri husule getirmez. te Bayan Lambertin hali de buna benziyordu. O hemen, hemen her an ekisteriyorize denilecek bir tarzda sk sk bu hale dyordu. Bunun neticesinde de kendisine kimsenin yaklatn istemiyor ve kimseye yaklamyordu. Zira eer o srada ona birisi yaklasa ayaklarna basyorlarm veya kendisine arpyorlarm gibi naho hislerin tesiri altnda kalyordu. Hatta omnibste otururken yalnz ayaklarna basyorlarm deil, kucana oturuyorlarm ve vcudunun orasna burasna arparak cann yakyorlarm gibi oluyor ve bu hallerden ok ikayet ediyordu. Bazen de onun bu sbjektif ikayetlerine objektif hadiseler refakat ederdi. Vcudne arptklarn duyduu yerlerinde rkler, lekeler peyda olurdu. Gerek bu misal ve gerek biraz ileride vereceimiz tecribi misaller evvelce bahsettiimiz byc hikayelerinde geen yaralanma hadiselerini daha ilmi bir kisveye sokmu olacaktr. u halde bu misalde tesbit edilmesi lazmgelen ikinci nokta da: Dublenin veya fantomun

veya seyyal bedenin dardan dorudan doruya tesirler ald ve bu tesirlerin bilahara fizik bedene intikal ederek mutat uur sahasna getiidir ki ileride idrak bahsinin mtalaa ve mnakaasnda bu bilgiden istifade edilecektir. Bir sjenin kendi dnda deduble olmasn, yani seyyal bedeninin fizik bedeninden ayrlp darda tekasf ederek objektif bir varlk haline girmesini, btn sjelerinden alm olduu intibalara gre H. Durville umumi bir grle ylece tasvir ve tarif ediyor: << Biraz ok uzun manyatizma tesirine maruz braklm sjelerin ekisteriyorize olduunu, daha dorusu mutat uurluluk halinde muhafaza ettii hassasiyetini somnamblizmann balangcnda kaybettiini grdk. Bu hassasiyet onlarn dnda, etraflarn kaplyor. Ve imtidad da iki buuk metreye kadar yaylyordu. [ 1 ] Fakat henz katiyetle tayin etmee muvaffak olamadm az ok bir zaman sonra btn sjelerin beyazmtrak veya kl renginde bir seyyale halinde grndkleri bir buhar, bu hassas sjelerin iki tarafnda 20-80 santimetre mesafelerde tekasf ediyor. << ... zerlerinde dedubluman tecrbelerini yaptm btn sjelerde istinasz grdm ey iki taraflarnda tekasf eden bu seyyalevi ktlelerin aa yukar bir insann yarsna benziyen ve hudutlar aikar olmyan dalgal birer stun halinde olmalardr. Manyatizasyona devam ettike bir an geliyor ki sanki bu iki stun, aralarndaki bir cazibe ile birbirine ekiliyormu gibi oluyor. Daha ziyade sa taraftaki stun sol taraftakine doru ekiliyor. Ve hemen hemen sol taraftaki stunun bulunduu yere kadar gidip orada onunla birleiyor. Bu hali mteakip fantomun teekkl iin ok zaman gemiyor. Fantomun teekkl ameliyesi ayn sjede daima ayn tarzda vukua geliyor. Deiik sjelerde ise az farklar gsteriyor. Bir sje ne kadar ok dedubluman tecrbesinde bulunmu ise onda bu fantomun teekkl o kadar abuk olmaa balyor. << Bu hadisenin baz istisnalar grlyor. Bunlardan birisi de bazen sa taraftaki stunun soldaki duble ile birlemek iin sjenin arkasndan deil n tarafndan sratle o tarafa gemesidir. Eer sje ile operatr arasnda sadaki seyyal stunun sola gemesine msaade edecek kadar bir yer varsa stun buradan kolaylkla ve abucak geiyor. Fakat onun yolu zerinde operatr bulunuyorsa bu stun geemiyor. Ve kendisine bir yol aramak zere rpnyor. Bu srada sje huzursuzluk iinde kalyor ve sabrszlanyor. << Eer operatr ona yol vermemekte devam ederse sje yolun zerinden ekilmesini operatrden istiyor. >> Son cmlelerle biz sjenin ekisteryorize olan ksmlarnn d messirlerden ne kadar mteessir olduunu bir defa daha grm oluyoruz. Aada takdim edeceimiz tecrbe bize yeni bir ey daha retecektir. Bu da operatrn fantom zerine yapt tesirlerle manyatizasyonu idare edebilmesidir. Bu, dubleye yaplacak tesirlerin beden zerindeki neticelerinin ilmi kymetini ifade eden bal bana bir hadisedir. Sz gene Durvillee brakyorum: << Fantom zerine yaplan tesirler bana son derece iddetli neticeler veriyor gibi grnyor; hatta bu, ekseriya sjede kaba ve naho tesirler husule getiriyor. te Bayan Franoisnin dorudan doruya fantomu zerine yapm olduum tesirlerin neticesini

yazyorum. << O srada ba aryan sjenin bu strabn dindirmek maksad ile sol elimi takriben 5060 santimetre uzaktan fantomun aln hizasna tutuyorum. Derhal sje, arnn azaldn ve nihayet tamamiyle getiini sylyor. Tecrbe sonunda sjeyi uyandrmak iin yaplmas icabeden paslar sje zerinde deil de fantomu zerinde yapma dnyorum ve byle yapyorum. Fantomun yzne ve gsne ufki paslar yapmaa balyorum. Fakat biraz sonra bu paslar fantom zerinde o kadar iddetli ve kaba bir tesir yapyor ki onlarn sjeye intikal etmesiyle sjede asabi rahatszlklar balyor. Fantom zerinde paslar yapmaktan vazgeiyor ve paslarm sje zerinde yaparak onu uyandryorum. >> Bu fantomatik tezahrlerin koca ciltli kitaplar dolduran varyeteleri arasnda mteakip fikir ve nazariyelerinizi alakalandracak olanlarn ayrarak okuyucularma sunuyorum. Bunlardan birisi de sje ile fantomu arasnda maddi bir rabtann mevcudiyetine aittir. Buna dair H. Durvillein mahedesi udur: << Deduble olmu bir sje devaml bir surette dublesiyle mnasebet halindedir. Bu mnasebet ikisini birbirine balyan seyyaleden yaplm bir kordonla temin ediliyor. Bu kordon, fantomun sjeden ayrlmasna msaade ediyor. Kordonun kalnl vasati bir parmak kutrundadr, muhtelif ekiller alr. Bazen zerinde ganglyon halinde dmler grlyor. Bunlar bilhassa fantomun sjeden uzaklara gitmesi icap ettii zaman ona lazmgelen seyyal maddeyi muhafaza edici bir hazine vazifesini gryor. Ve uzaklara giden fantom kordonla mahfuz bu seyyal maddelerle gdalanyor. Fantom uzaklatka bu kordonun kalnl o nispette azalyor. Ve kordon inceleiyor. Bir ok vakalarda bu kordon sjenin gbei hizasndan kyor. Fakat nadiren bedenin baka taraflarndan da, mesela Madam Fransoisda olduu gibi tam bann tepesinden kt grlyor. >> Bu bahsedilen kordonun bizi ileride alakadar edecek dier bir hususiyetini de burada yazmak isterim. Mcerriplerin mahedelerine ve muhtelif sjeler zerinde yaptklar tecrbelerden alm olduklar neticelere gre bu kordondan gayet kuvvetli bir takm cereyanlar gemektedir. Bu cereyanlar H. Durville yle tasvir ediyor: << Kordon gayet iddetli bir cereyana makar olmaktadr. En iyi sansitifler bunu mmtezi asaplarla ( nerfs mixtes ) mukayese ediyorlar. Buradan birbirine zt istikamette iki cereyan geiyor. Bu cereyanlardan birisi; Fizik bedenden fantoma doru, dieri de fantomdan fizik bedene doru akyor. Birincisi fantomun faaliyeti iin lzumlu maddeleri bedenden ona gtryor. kincisi ise daha seyyal ve ince bir haldedir, daha parlaktr. Bunlar, fantomda vukua gelen tesirleri alakal beden uzuvlarna gtrmee ve bu tesirlerin o uzuv yardmiyle ifade edilmesine yaryor. << Sjeden fantoma giden cereyan daima kordonun, yere bakan aa ksmndan geiyor. Fantomdan sjeye giden cereyan ise evvelkinin st ksmndan gidiyor. Bu manzara sanki, ikincinin birinciden daha hafif olduu intiban veriyor. >> Bu kordondun da ne dereceye kadar hassas olduunu ve d amillerden ne kadar iddetle mteessir olduunu Durvillenin satrlar gsteriyor: << Kordon da fantom gibi temas tesirlerine kar ok hassastr. Eer kordona iddetle bir ey arparsa sjeler daima bir ac duygusu ile barrlar. Eer operatr, sje ile fantomun

arasndan yava yava yryerek geerse biraz sonra kordona rasgelir. Operatrn kordona bu suretle yavaa dokunmas bile sjede iddetli bir ok husule getirir. Eer operatr gayet ar olarak yrynde devam ederse kordon gerilemee balar fakat elastikiyeti yznden kordon uzar. Bununla beraber bu hal sje zerinde bir ekilme hissi husule getirir. << Bazen de herhangi bir sebeple fantom sjeden birdenbire ve iddetle uzaklaverirse bu kordonun ani ekilmesinden mtevellit sje iddetli bir ac duyar. Hatta bir defasnda vukua gelen byle bir halin neticesinde Bayan Lambert can acs ile haykrdktan sonra ekilen tarafa doru yere yuvarlanrken ben tutarak dmesine mani olmutum. >> Buraya kadar verdiimiz bilgiler fantomatik tezahrlere ait, iptidai ve umumi bilgilerdir. Fakat asl maksada girmezden evvel o maksada yaryacak olan bu bilgilere lzum vard. imdi ileriki bahislerimizi baz noktalarda aydnlatacak ekilde bu fantomatik tezahrlere mteallik bilgileri biraz daha genileteceiz. Evvela gene Durvillei dinleyelim: ( 33 ) << Deduble olmu bir ahsta fizik ihsaslar ( Sens ) tamamiyle kaybolmutur. O, fizik gzlerle hi bir ey grmez, kulaklariyle hi bir ey iitmez; ne zaikasiyle, ne ammesiyle hibir tad hi bir kokuyu almaz. Lamisesi mevcut deildir. Zira hi bir temas duymaz. Fakat btn bu duygular fantomda mevcuttur. Ve sjenin bedeninden ayr olan dublenin be his uzvu, btn bu tesirlere kar aktr. << stinasz btn sjelerde asl duyan ve ahsiyet gsteren fantomdur. Beden ise kendisinden ayrlm olan bu ahsiyetin duygularn fizik alemde izhar edebilmesi iin bir alet, bir vastadr. << Sjeler de bunu bylece duymaktadrlar. Netekim Leontine bu halde iken unlar sylyor: ( Fantom bizzat benim. u beden bo bir torbadan baka bir ey deildir. ) << Jeanne da ayn halde bulunduu zaman yle diyor: ( Bu duble benim. Bedene gelince, bunun ne olduunu bilmiyorum. Fakat o ben deilim. ) << Edmee ise dedubluman halinde iken kendisine bu hususta sorduum bir sual karsnda daha pitoresk bir tasvir yapyor: ( Sizin dokunduunuz beden hi bir ey deil. Bu, tekinin bir zarfdr. Benim btn varlm parlak olan ahstadr. Dnen, bilen, yapan odur. Ben size imdi ne sylyorsam onlar fizik bedene nakleden odur. ) << u suali kendisinden soruyorum: << Bu parlak ahsa ne diyelim, onu nasl adlandralm? << Oh! Onu ayrca adlandrmaa lzum yok. O, Edmee dir, benim. Eer ona isim vermek istiyorsanz Edmee deyiniz. << Bununla beraber bizim onu tekinden ayrdetmemiz lazm. Onu astral, fantom veya duble gibi isimlerden birisiyle armamza raz oluyor musunuz? Zira o sizin esasen dublenizdir. << Oh! Hayr! Hayr! Astral deil. Eer isterseniz ona duble diyebilirsiniz. Mamafih bu bir duble de deil, bizzat benim.

<< Dier bir celsede bu meseleye dair kendisinden aldm cevaplarda o: Fizik bedenin hi bir ey duymadn ve grmediini, ona btn duygularn dubleden geldiini ve bu da dubleyi bedene balyan kordon vastasiyle olduunu syledi. Ve unlar ilave etti: ( Eer dubleye dokunulursa, temas hissi bir ok halinde dimaa intikal ediyor ve hassasiyet orada akislerini gsteriyor. Fizik bedenle konutuunuz ve cevaplar ondan aldnz iin siz szlerin onun tarafndan duyulduunu zannediyorsunuz. Fakat bu doru deildir. O hibir ey iitmiyor. iten dubledir. Sualler ve cevaplar kordon vastasiyle bir hareket halinde, ihtizaz eden bir ey halinde fizik beyne gidiyor. Gren de gene dubledir. Ruyet elektrik gibi hareketle bedene gelerek fizik dimaa ihtizaza getiriyor. Demek duble ne grm ise fizik beyinde onu gryor. Duble tarafndan alnm btn intibalar, beynin merkezine geliyor. Fakat bu merkezler bizatihi hi bir eyi idrak etmiyorlar ). >> Bu bilgi pek mhimdir. Ve byk hayati ve ruhi meselelerin izahna ait baz nazariyelerin istinatgah olabilir. te ileride idrak bahsini incelerken ve reenkarnasyon halindeki unutmalarn tabiatn tetkik ederken bu bilgi bizi her sahada tenvir edecek ve nazariyelerimizin meyyidesi olacaktr. Bir nazariye ye istinatgah olacak ilmi mahedelerin her cepheden tahakkuk etmi olmas lazmdr. Biz burada hem imkanszlk yznden, hem de lzum grmediimiz iin bu bilgiyi takviye eden baka baka yerlerde baka, baka zamanlarda ayr, ayr aratrclar tarafndan yaplm yzlerce tecrbe neticelerini birer birer yazacak deiliz. Esasen imdiye kadar dedubluman hakknda verdiimiz misaller her cepheden bu bilgiyi kuvvetlendirmektedir. Bununla beraber okuyucularmn her sahada ak ve pheden azade bir yolda yrmelerine hizmet etmek iin ben bu mahedeyi muhtelif bakmdan takviye edecek bir ka tecrbeden daha bahsetmei faydal gryorum. Bu tecrbeleri de gene bizzat mcerribinin kaleminden okuyacaz: << Marthe somnambl halinde iken kafasnn arka ksmna bir yaz gsterilirse onu aka grp okuyabiliyordu..... << Ressam Bay Adnre ile beraber ayn sje zerinde bir dedubluman tecrbesi yaptk. Bu srada bir gazete baln alp evvela onun yar ak duran gzlerinin nne koyduk, hi bir ey grmediini syledi. Yazy bann tepesine gtrdk, sonra ersuf nahiyesine koyduk, o daima grmediinden bahsediyordu. Ve nihayet grmesi iin yaptmz btn israrlar bouna gidiyordu. Fantomu sjenin karsnda bulunan bir koltua oturttuk, bu koltuk sjeden takriben iki metre uzaklkta bulunuyordu. Ayn yazy fantomun yzne tuttuk, sje gene bir ey grmediini syledi, fantomun bann tepesine ve ersuf nahiyesine gsterdik sje gene gremedi. Nihayet yaz fantomum bann arka tarafna gsterildi. Sje derhal LA PATRE dedi. Ve bunun bir gazete paras olduunu ilave etti. >> Burada sarih bir hadise vardr. O da sjenin bedeniyle deil, degajman halindeki ahsiyetiyle grmesi ve okuyabilmesidir. Durvillein dier bir sje zerinde yapt tecrbe biraz daha mulak olmakla beraber bu mevzuu daha ziyade aydnlatc mahiyettedir. Mcerrip bunu Edmee ismindeki sjesiyle

yapmtr. Tecrbe de mcerribin olu Gaston Durville, Bayan Stahl, Bay Bonnet, Grandjean hazr bulunmutur. bu tecrbesini de gene mellifin kendisinden dinliyeceiz: << Cep saatimi sjeden takriben metre uzakta duran Gastona verdim ve kendisinin ayakta durmasn tenbih ettim. Bunu mteakip deduble olan sjenin fantomunu ona yakn bir mesafeye kadar gnderdim. Gaston onun nnde, saati tutan elini uzatarak ve kolunu bkerek saati fantomun bann arka ksmna gsterdi... << Evvela sje btn varlnda bir sadme hissetti. ( Bunun sebebini okuyucularm evvelki bilgileriyle kendi kendine izah edebilirler ) Bunu mteakip beyaz ve parlak bir ey grndn syledi. Ve ilave etti: << Bu, bir makine gibi iliyor. Bu grlt, bir duvar saatinin tiktaklar gibi. >> ( uras ayan dikkattir ki sje evvela saati gryor sonra sesini iitiyor; bununla beraber onu tam bir emniyetle tayin edemiyor. ) << Bundan sonra ben ne Gastona, ne de dier bir kimseye muhteviyatn sylemeden cebimden kardm kapal bir zarf oluma veriyorum. Gastondan onu evvelki gibi sjeye gstermesini rica ediyorum. Sje unlar sylyor: Para gibi iki tane yuvarlak ey gryorum. >> << Bu para mdr? << Evet bu paradr. << Rengi nasl? << Sardr. Veya daha dorusu sar-krmzdr. << Demek bunlar yeni meteliklerdendir, yle mi? << Hayr, bunlar metelik deildir. Altndr. << Zarfta daha baka bir ey var m? << Evet, fakat bu gmtr. Banknotlar da var. << Celseden sonra zarf alyor. Herkesin gz nnde iki banknot ve iki tane 20 franklk para kyor.... << Zarfn muhteviyatn bildiim iin, burada benim telkin tesirimin olduu dnlebilir. Fakat dier yaptmz tecrbeler, byle bir dnceye meydan vermiyecek mahiyettedir. Zira bunlarda ne kendi kendine telkinin, ne zihni telkinin ( suggestion mentale ), hatta ne de lafzi telkinin ( s. Verbale ) byle bir eyi sjeye yaptrmaa kafi gelmediini gsterecek kuvvette tezahrler vardr. >> Fakat sayfamz maalesef btn bu tecrbeleri nakletmee msait deildir. Onun iin biz imdiye kadar sylediklerimizle iktifa ederek bu hadiseyi, yani dedubluman halinde bulunan bir insann maddi d tesirleri dorudan doruya dublesiyle almas keyfiyetini baka bir yoldan da izah ve ispat eden dier tertipteki tecrbelere gemek ve bunlardan da bir iki tanesini yazmak istiyoruz. Bu tecrbeler bize ilmi ekilde gstermi olacaklardr ki sjenin bedeninden kan ve harite sjenin btn ahsiyetini temsil eden fantom, duble, astral... ilh- namlar ile adlandrlm seyyal beden yer deitirebilir. Ve fizik beden gibi bir odadan kp dier bir odaya girebilir, orada grd, duyduu eyleri brakt odadaki bedeni vastasiyle etrafndakilere syleyip tarif edebilir. te buna ait tecrbelerden bir ka tanesini gene bu sahada en metodik ve ilmi alm mcerriplerin banda bulunan Hector Durvilleden alyorum:

<< .... Tecrbeye iki oda ayrdk bunlardan birisi benim alma odam dieri de Fransz manyatizma cemiyetin toplanma salonu idi. Bu iki mahal birbirinden geni bir koridorla ayrlyordu. Gerek benim odam, gerek salon birer mum iyle aydnlatlmt. << Ben kabinemin gerisinde Edmee ile beraber bulunuyorum. O, deduble olmutu. Tecrbenin ahidi olan Bayan Stahl, Bayan Fournier ve Bay bonnetden salona gitmelerini ve orada muhtelif hareketler ve iler yapmalarn rica ettim. Bundan maksadmz oraya gndereceimiz fantomun orada yaplan ileri grp gremiyeceini tesbit etmekti. Ayrca Bay Dr. Paul de Saint-Martin arada bulunan koridordaki pencerenin yannda durarak ayn zamanda hem benimle sjeyi hem de salondaki mcerriplerin hareketlerini kontrol etmek vazifesini almt. 7-8 dakika zarfnda aada ki drt tecrbeyi yaptk: << Sjenin fantomunu mezkur salona gnderiyorum. Mcerripler ve ahitler yerlerindedir. Birinci misal: Bayan Fournier masann zerinde oturuyor. - Sje unlar sylyor: ( Bayan Fourniernin masann zerinde oturduunu gryorum. ) << kinci misal: kii salonda yryorlar ve elleriyle rasgele, gayr muntazam muhtelif hareketler yapyorlar. - ( Onlar yryorlar ve elleriyle bir takm iaretler yapyorlar, fakat bu iaretlerin manasn anlamyorum. ) << nc misal: Madam Stahl masann zerinden bir bror alyor ve onu aarak madam Fourniernin yanna oturuyor ve kitab ona gsteriyor. Bu srada sje unlar sylyor: ( ki kadn okuyor [ 1 ] ) << Drdnc misal: kii el ele tutuuyorlar ve ellerini sallyarak masann etrafnda dnyorlar. Sje kendisine has bir safiyetle: ( Elenceli bir manzara, diyor. Onlar budala gibi masann etrafnda dans ediyor. ) >> u kk misalde de gene yukardakiler gibi d tesirlerin dorudan doruya seyyal beden vastasiyle alnabildiini gsteriyor: [ 1 ] Burada dikkate ayan bir nokta vardr: Sje iki kadnn okuduunu sylyor. Halbuki kadnlar okumuyorlar, hakikatte kitaba bakyorlar. Bu hal bir fikir intikali nazariyesini rtr; nk eer fantom yalnz ruyet erevesi dahilinde kalmayp fikirlere nfuz edebilmi olsayd kadnlarn okumadklarn ve yalnz kitaba baktklarn syliyecekti. ( Mellif ) << ... Bay Adatoya ayaa kalkmasn, cep saatini kendisine doru gndereceim fantoma gstermesini rica ettim. O, saati ters taraf ile fantoma gsteriyor ve saatin ka olduunu soruyor. Sje: ( saatn ka olduunu gremiyorum. nk kadran benim tarafmda deil. ) diyor. Bunun zerine mcerrip saati eviriyor. Fakat sje gene iddetle: ( Saati okumak benim iin mmkn deil kadran zerindeki ifreleri tanmyorum. ) diyor. Filhakika Bay Adottonun gsterdii saat zerindeki rakkamlar Trkedir. Ve kadran da hususi bir tarzda saate yerletirilmitir. O suretle ki Trke ifreleri bilmiyen bir kimse kadrann bu vaziyeti ile saatin ka olduunu anlyamaz. >> Metapsiik bahislerin karanlkta kalan bir ksm noktalarn aydnlatc saysz varyeteler gsteren bir ok dedubluman tecrbeleri yaplmtr. Biz bunlardan ancak bize lazm

olanlarn aldk. Son olarak bir tecrbeyi daha yazacaz. Bu tecrbeyi okuyucularmza takdim etmemizin bir sebebi daha vardr ki, o da burada grlen bir hususiyettir. imdiye kadar grdmz tecrbelerde fantomlar hemen, hemen operatrn emir ve telkinleriyle hareket etmilerdi. Halbuki fantomlar fizik bedenin dnda kendi tecesss hislerine tabi olarak kendiliinden faaliyet de gsterirler. Ve bu suretle arzu ve iradelerine gre d alemden dorudan doruya tesirler ve intibalar alrlar. te bu hakikat izah etmek iin aada misali veriyorum: << Bir celsede arzumuzla fantoma, kimsenin dokunmad bir masann zerine istediimiz kadar darbeler vurduruyor ve onlarn seslerini iitiyorduk. Bu srada kap alnyor. Sje heyecanlanyor fakat o anda ne masann yannda, ne de her vakit mutat olduu gibi sjenin sol tarafnda fantomu gremiyorum. Sjeden fantomunun nerde olduunu soruyorum. Bana: ( Kapy kimin aldn grmek zere gitti ) cevabn veriyor. Kapy kimin almakta olduunu soruyorum: ( Sizi grmek istiyen bir adam. Ona kapy aabilirsiniz ) diyor. Kapy ayoruz, filhakika bana bir el yazs getiren doktor X.... ieri giriyor. >> imdi gerek dedublumann, gerek metapsiikteki ruhlarn materyalizasyonu hadisesinin ve binnetice fizik medyomluun veya objektif medyomluun ( Charles Richet ), okuyucularmn nazarnda iyice tavazzuh edebilmesi iin materyalizasyon ve demateryalizasyon hadiselerini ayrca mtalaa etmek istiyorum. Her eyden evvel bunlarn neo-ispiritalizma yoliyle daha mantki ve daha kolay izah edibileceini zannediyorum. Esasen yalnz fizikoimik hadiseler zerinde duran akademik almalar bu bahsi henz maddelerin konusu iine alm deildir. Biz, bilhassa son zamanlarda daha yakndan tetkik edilmee balanan maddelerin yksek enerjilerine ait bilgilerin inkiafiyle ileride buradaki nazariyelerimiz lehine bir ok hakikatlerin meydana kacana kani bulunuyoruz.

4 Materyalizasyon ve Demateryalizasyon

Madde olma ve maddelikten kma eklinde ifade edebileceimiz materyalizasyon ve demateryalizasyon hadiseleri neo-ispiritalizmaya gre btn metapsiik objektif fenomenlerin husulnde ba rol oynyan en esasl bir vetiredir. yle ki bu hadiseyi iyice anlyamam veya onu kymetlendirecek bir vukuf sahibi olmam hi bir aratrc objektif hadiseleri ilmi ve makul bir yolda izah edemez ve anlyamaz. O halde materyalizasyon ve demateryalizasyon bahsi zerinde biraz durmaklmz yalnz faydal deil ayn zamanda lzumlu bir itir. Materyalizasyon ve demateryalizasyon hadisesinin, neo-ispiritalizma mutalariyle daha kolay ve makul ekilde izah edilebileceini ve anlalabileceini midediyorum. stattan alm olduumuz, madde ve atom hakkndaki bilgilerle - gene onun verdii - ruhun madde zerindeki messiriyetine ait bilgilerin karlatrlmas neticesinde materyalizasyon ve demateryalizasyon bahsini aydnlatacak ok kiymetli ilmi sonulara varmak mmkn olur. Fakat bu hadiselerin izahna girimezden evvel onlarn ekilleri hakknda okuyucularma bir fikir vermek iin baz misaller vermek isterim. Bunlar, mteakip etdlerimizi bir hayli kolaylatrr.

A- Bir ka mahede

Evvela salahiyet sahibi alimler tarafndan sk kontrollar altnda ve sistemli almalarla elde edilmi ve ortaya konulmu mahedelerden bazlarn yazyorum. lk mahedeyi C. Flammariondan alyorum. Bu, mellifin Eusapia ile tertibetmi olduu tecrbe celselerinden alnm bir paradr. ( 6 ) << Saat 9,45 gee Eusapia iki perdenin tekil ettii arala oturdu [ 1 ] ve bay Flammarionun daveti zerine ziraat mhendisi bay Mathieu medyomun sana, astronom bBay Antoniadi de soluna oturdular. Bunlar medyomun kendi etraflarna isabet eden el ve ayaklarn kontrol edeceklerdi.. [ 1 ] spiritizma celselerinde ufak bir kamara yapmak iin odann bir yerine gerilen perde. << Bayan Flammarion ayakta, pencere nnde duruyor ve mtemadiyen perdenin arka tarafn kontrol ediyordu. Bir aralk perdenin arkasnda ok parlak bir eyin grnmee baladn syledi. Ayn zamanda bay Flammarion bayan Fourton ve bay Jules Boisda iki perdenin arasnda ve medyomun bann stnde beyaz bir elin grndn sylediler. Biraz sonra bay Mathieu salarnn ekildiinden ikayet etti. << Bu ufak bir kadn veya ocuk eli idi. Bay Flammarion: << Eer bu hakikaten bir el ise her hangi bir eyi tutabilir mi?. >> dedi. Ayn zamanda bay Jules Bois bir kitab ne doru uzatt kitap onun elinden alnd havada iki saniye kadar tutuldu. Bu srada, daima perdenin arkasn gzetlemekte olan Bayan Flammarion: << Kitap perdenin iinden geiyor! >> diye bard. >> Burada alelade bir materyalizasyon ve demateryalizasyon hadisesi mevcuttur. Fakat yukarki tecrbenin yapld sralarda bu hadiseye ait henz kafi derecede mahedeler mevcudolmadndan Flammarion ve arkadalar kitabn iki perde aralndan gemesi ihtimalini dnerek bu hadise zerinde durmamlardr. Fakat sonradan yaplan tecrbelerde buna benzer tezahrlerin mteaddit mahitler tarafndan tesbit edilmi olmas materyalizasyon ve demateryalizasyon vetiresini daha geni bir dnce ile mtalaaya imkan vermitir. Mesela bir masann zerinde bulunan iek, kalem, kat v.s. gibi ufak tefek eyann masann tablasn hi bir maniaya rasgelmemi gibi - geerek masann altna inmesi gibi hadiseler sk sk grlmtr. Bunlar metapsiikte aport nam ile anlan hadiselerdir. Celse esnasnda odada mevcudolmyan bir nebatn, bir iein, bir madeni parann, hatta kocaman bir klcn birdenbire ortada peyda oluvermesi de bunlar miyanndadr. Btn bu objeler tabiat kanunlar dnda, mucize nevinden peyda olmu eyler deildir. Bunlar mevcud olan bir maddenin bir takm ruhi messiriyetlerin tesiri altnda bir yerde demateryalize olup dier bir yerde tekrar materyalize olmasndan ibaret tabiat kanunlarna gre cereyan eden hadiselerdir. Fakat eyada grlen bu hal, insan bedeninde de mevcuttur. Yani medyom dediimiz baz insanlarn bedenleri de yukarda sylediimiz gibi, bir yerde kaybolup dier bir yerde tektar

meydana kabilir. te bizim asl zerinde duracamz hadiseler bunlardr. Bu hususta ilk vereceim misal Aksakofun tecrbelerine ait bir mahededir. [ 1 ] << Btn celsenin devamnca medyom ( Bayan Esperence ) benim samda bulunan iskemle oturuyordu.. vaziyetim yle idi ki medyomun btn hareketlerini gzelce takibedebiliyor ve daima onu gz hapsinde tutuyordum. Medyom bir aralk derin derin iini ekmee ve byk strap ekenlere mahsus hareketlerde bulunmaa balad. Ellerini bir ok defa yukar kaldrd ve bir takm harekeler yapt. unu itiraf edeyim ki onun bu halini grnce pheye dtm ve kendi kendime: << Haydi bakalm dikkat! belki o yavaack buradan svmaa veyahut bize bir oyun oynamaa hazrlanyor. >> diye dndm. << Bu dnce ile daha iyi grmek iin medyoma doru eildim. Ve bir ka santimetre kalncaya kadar ona yaklatm. Bu srada medyom, Bay Seilinge unlar syledi: << Oturduum iskemleyi muayene ediniz. >> [ 1 ] Bu rapor Aksakofun celselerinde hazr bulunan bir asistan tarafndan tertip edilmitir. << Bay Seiling medyoma yaklat bir elini tuttu ve ayn zamanda bard: ayan hayret! Bayan Esperancen bedeninin st ksmlarn gryorum, kendisiyle konuuyorum. Fakat iskemlenin zerinde onun etekliinden baka bir ey yok. >> bir ka dakika skuttan sonra medyom celsedeki drt kiiye daha, oturmakta olduu iskemleyi muayene etmelerini syledi. Btn bu iler esnasnda o, ok mustarip bulunuyordu ve inliyordu. En aa iki defa su ime ihtiyacn gsterdi. Ben onun barda eline aldn gryor, suyu itiini iitiyor ve barda tekrar geri verdiini de gryordum. Vcudnn st ksm tabii haliyle btn eklini muhafaza ediyordu. Fakat alt ksm yoktu. << Celse banda medyom iskemlesinde oturuyordu. Bacaklarn ne doru uzatmt. O zaman ayaklarn, bacaklarn ve bedeninin alt ksmn btn hatlariyle gryordum, halbuki imdi onlardan eser yoktu. Yalnz iskemlenin zerinden aa doru sarkm bo bir eteklik vard. << Bu hal takriben be dakika kadar devam etti. Bundan sonra birdenbire etekliin yeniden imee baladn grdm. Medyom: << imdi iyiyim bacaklarm geldi >> dedi. >> ( 117 ) Burada ne oluyor? Evvela Flammarion ve dier aratrclarn tecrbelerinde olduu gibi burada da bir eyin yok olmas ve yeniden var olmas gibi bir mucize bahis mevzuu deildir. Her ey gayet muntazam tabiat kanunlarna tabidir. Geri bu kanunlarn bizim bilmediimiz sonsuz imkanlar varsa da bu hal, kendi fizikoimik alemimizin malum icaplarn bize inkar ettirmee bir sebep tekil etmez. Bir kitabn bir bezi geerek bezin br tarafnda grnmesi ancak ya kitabn veya bezin mutat hallerinin maddi ve tabii bir deimesi ile mterafk olabilir. te tabiat kanunlarnn, bu deimeleri tayin eden icaplar hakkndaki cehlimiz, eer biraz dnmek zahmetine katlanmazsak bizi hatal fikirlere sevkedebilir. u halde bir ok kimseler tarafndan mahede ve tecrbe edilen bu hadisenin hakikati meydanda olunca ve malum fizikoimik maddi kanunlarla izah mmkn olmaynca bunun bilmediimiz tabiat kanunlarna gre maddelerin daha seyyal bir hale konularak tahakkuk ettirildiine inanmak zarureti hasl olur. Mesela, kitap evvela perdenin mesamat arasndan

geebilecek kadar seyyal bir hale girer, br tarafa getikten sonra da tekrar eski halini alr. Esasen bize geilmez gibi grnecek kadar kesif bir ktle halinde bulunan bir ok maddi teekkller evvelce de madde bahsinde sylediimiz gibi aralarnda muazzam mesafelerle ayrlm atomlardan mteekkildir. Bir cismin az ok bir sptillik derecesini kazanmas onun bu mesafelerden rahat rahat geebilmesine imkan verir. Atomlar arasndaki mesafelerin bykln anlatabilmek iin Eddigtonun u szlerini tekrarlama kafi gryorum: << Eer insan bedenini tekil eden btn atomlar, aralarnda mesafe kalmamak zere sktrlp fezann bir noktasna toplansa ancak bir kurun kaleminin ucu kadar yer tutar. >> ( 105 ) Bir maddenin bir yerde kaybolup dier yerde peyda olmas nasl vukua gelir? Bu sualin cevabn mahedelerimizi tamamladktan sonra vermee alacaz. Gene ayn medyomla yaplm tecrbenin de bizi alakalandran baz ksmlarn yazyorum. Bu da baka bir mcerribin raporundan alnmtr. ( 105 ) << Madam Esperancein zerinde ak renkli bir elbise vard. Madam Esperance asistanlardan bir kana iskemlesini muayene etmelerini syledi. Muayene edenler gryorlard ki bu iskemlede konuan bir bala iki elden baka hi bir ey yoktu. Vcudn btn ksmlar kaybolmutu. skemlenin zerini elleriyle muayene edenler orasn bombo buluyorlard. Ele gelen ey yalnz, iinde vcut aksamndan eser bulunmayan bo elbiseden ibaretti. Bir insan varlnn mucize halinde byle bacaksz ve vcutsuz olarak havada ba ile konutuunu ve elleriyle hareketler yaptn nasl izah etmeli? Burada beden ve bacaklar ne oldu?.. >> [ 1 ] Burada da ayn hikaye mevcuttur. Bayan Esperancela yaplan bu tecrbeler baka mcerripler tarafndan tekrarlanm ve hadisenin reel olduu tespit edilmitir. Acaba bu hadise esnasnda medyom ne duyuyor? Bandan ve iki kolundan baka btn vcud gz nnde kaybolan bir insan nasl bir ruh haleti iinde bulunuyor? Okuyucularm bu sualin karsnda tatmin edebilmek iin yukarki medyomun ilk demateryalizasyonu esnasndaki intibalarn kendi kalemiyle takdim etmek istiyorum: << Saint-Petersbourgdan sekiz gnlk bir yolculuu mteakip pek yorgun bir halde memleketime gelmitim. Bam ok aryordu. Bilhassa ensemde iddetli bir ar vard. Bana grip hastalna yakalanacam sylemilerdi. Tecrbe yapmak zere bay ve bayan Seilingin evine gittiim zaman biraz ge kalmtm, celsede hazr bulunacak kimseler yerlerine oturmulard. [ 1 ] Bu raporu veren zat septiktir ve bu ilere inanmamakta israr etmektedir.

<< Odaya girince fazla konumadan kabinenin nnde bana ayrlm olan yere oturdum. Kabineye bile bakmamtm. Halbuki bu benim adetim deildi. Fakat kimseyle konuamyacak kadar yorgun ve mustarip bir halde bulunuyordum.

<< Kabinenin iinden bir takm sesler duymaa baladm. Baz eller bamn zerine geliyordu. Bana bir kalemle kat verildi ben de yazmak iin kad dizlerimin zerine koydum. Kalemi de zerine dayadm. Tam bu srada plak kollu kocaman bir el peyda oldu ve elimden katla kalemi alp kabineye gtrd. Kadn buruturulduunu, yrtldn ve kalemin de krldn iittim. Eller tekrar meydana kt. Ve yrtlm kadn yarsn kucama att.. << Btn bu tezahrler esnasnda o kadar kuvvetsizlik ve asabi dknlk hali hissediyordum ki buna tahamml etmek mmkn deildi. Fakat btn bunlar ben gribe hamlediyordum. Bir an evvel tecrbenin bitmesini ve hemen istirahata ekilmei arzu ediyordum. Bir an geldi ki ellerim yoruldu, tutamaz oldum, kle halinde kollarm dizlerimin zerine dt fakat dizlerim yoktu. Yani ellerim dizlerime dayanaca yerde oturmakta bulunduum iskemlenin zerine dmt. << Bu hal beni artt acaba uyuyor mu idim? Dikkatle elbisemin zerinden kendimi yoklamaa baladm. Bacaklarm ve vcudm aryordum yalnz bam, omuzlarm, gsm tabii halinde mevcuttu. Fakat bedenimin dier ksmlar yoktu. Dizlerimin olmas lazmgelen yere ellerimle tazyik ettim fakat elime yalnz rop ve eteklikten baka bir ey gelmiyordu. << Fakat btn bunlara ramen kendimi o kadar tabii hissediyordum ki eer elim tesadfen vcudmn bu ksmlarna girmi olmasa idi belki bu hadisenin farkna bile varmyacaktm. << Acaba ayaklarm var m, diye bakmak iin eildiim zaman muvazenemi kaybettim bu hal beni korkuttu. Bu anda ruya m gryordum. Veya hayale mi kaplmtm?.. Bunu mutlaka anlamam lazm geliyordu. Elimi uzattm ve Bay Seilingin elini tuttum, hakikaten iskemlede oturup oturmadm tahkik etmesini kendisinden rica ettim. Byk bir endie ve sknt iinde cevabn beklemee baladm. Onun ellerinin dizlerime dokunduunu duydum. Fakat muayenenin neticesinde o unlar syledi: << Hayr, orada deil! Orada sizin etekliinizden baka bir ey yok! >> bu sz beni bsbtn korkuttu. Elimi mevcudolan gsme koydum kalbim atyordu, dehet iinde baylmak zere idim. Bir bardak su istedim, verdiler suyu imeyi mteakip terlemee baladm. Korkum her dakika artyordu. Bu iin sonu ne olacakt ve bama daha neler gelecekti? Bunlar dnerek endie ve sknt iinde beklemee baladm. Bu srada dier asistanlarn, ne olduunu birbirlerine soruturduklarn ve Bay Seilinin onlara, vcudmn yarsnn kaybolduunu anlattn iitiyordum. Asistanlarn bir ou yanma gelip muayene etmeleri iin benden msaade istiyordu. Hatrlyordum ki bunlar iinde ok alakal olan doktor Bay Hertzbergin yaklamasna ve muayene etmesine msaade etmitim. Bunu mteakip ricalar tevali etti. Bay Boldtde gelebilir mi? - Bay Schoulterde gelebilir mi? ilh. Hepsi yaklayor ve ellerini iskemlenin zerine koyuyor fakat orada etekliimden baka bir ey bulamyorlard. Asabiyetim ve korkum son dereceye varmt. Ve her dakika da artyordu. ok strap ekiyordum. Bu srada kaptan Toppelius beni muayene etmiti. Yldrm arpm gibi bard: << Bedeninizin yars bile kalmam! >> Bu szler beni hasta yapt, ta benliime kadar iliyen bir darbe gibi tesir etti. Artk hi bir kimsenin muayenesine ve temasna dayanamyacak hale geldim. Beni biraz rahat brakmalarn rica ettim. Bazlar celsenin durdurulmasn istediler. Fakat ben, celse braklnca halimin ne olacan dnerek herkesin skunetle beklemesini rica ettim. Bu yapld. Bu srada zannediyorum ki Bay Seiling piyanonun bana oturdu. Ve bir melodi alarak hafif sesle bir ark sylemee balad. Bundan tesini bilmiyorum. Zira hemen hemen uurumu kaybetmitim. << Bir mddet geti vcudmn kaybolan ksmlarnn tekrar yerine gelmee baladn ve elbisemin dolduunu duydum. Byk asabi heyecanm ve korkum azalmaa balamt ve son

adamn beni muayenesinden aa yukar yarm saat sonra tabii halimi bulabilmitim. Bir bardak ay itim. Bu hadiseden sonra ay geti. Ben kendimi ancak 15 gndenberi toplam bulunuyorum ve ancak bu zamandan beri sinirlerim skunet buldu ve yorgunluktan kurtuldum. >> ( 117 ) Fakat byle vcudn demateryalize olmas her vakit ksmi ( Partielle ) olmaz bazen btn vcut demateryalize olabilir. Fakat diman, sinir merkezlerinin ve mhim hayati uzuvlarn byle demateryalizasyonu olduka byk bir hadisedir. Ve ok nadir vukua gelir. Bunlar ok kuvvetli medyomlara ve hususi bir takm artlara lzum gsterir. Tannm alimlerden New-Yorkda Pasteur enstits mdr doktor Paul Gibiernin materyalizasyon ve demateryalizasyon tecrbelerine ait mufassal mahe desinden bir ka paray alyorum. ( 151 ) Bu mahede, muhkem bir ekilde kapatlm ve mhrlenmi madeni bir kafesin iindeki medyomun, kafesin kaps almad halde dar ktn gsteriyor. te bu hal yukarda sylediim tam ( Totale ) materyalizasyon hadiselerinden biridir. << Tecrbede kullanlacak kafes be cidarldr. Ve her cidar kafesvari madeni eritlerle rlmtr. Bir de kaps vardr. Kap da ayn ekilde rlmtr. Kapnn zerinde bir asma kilit vardr. Be cidarn kafesin kapdan baka dier yanlarn birisi tavan dieri de zemini tekil ediyor. Kafes o kadar salam yaplmt ki eer kuvvetli bir adam bu kafesin iine kapatlp zerine bir asma kilit taklsa buradan dar kamazd. << Medyom bu kafesin iine kapatld ve zeri kilitlenerek mhrlendi. Iklar sndrld. ki saat sren bir takm dier tezahrattan sonra Maudy. ( Bu; kendisinin bir ruh olduunu syliyen varlk ) nin sesi iitildi. Bu ses kafesin iinden geliyordu. Medyomun kuvvetinin kalmadn ve tecrbeye nihayet vermenin lazm olduunu sylyordu. Bunu mteakip Ellan ( Bu da evvelki ruhla beraber gelen dier bir erkek ruhu ) kaln sesiyle bana hitabederek unlar syledi: << Medyomunuzu alnz o, kafesten imdi kmaktadr. Size ihtiyac olacaktr. >> Ben kafeste hapsolan medyomun iki saatten beri orada havasz kaldn dnerek kafesin kapsn amann ve kendisini dar karmann zaman geldiine hkmettim ve lambay yakmak istedim. Bu srada ses tekrarlad: << Medyom dar kmadan evvel lambay yakmaynz. >> Bu szlerin manasn anlamamtm. Binaenaleyh medyomu bir an evvel dar karmak iin ilerledim. Elimin hafife itildiini duydum, bu itili tatl bir itili olmakla beraber mukavemet edilemez bir kuvvet halinde idi. Bu srada kollarmn arasna bir ktle brakld. Hayretle grdm ki bu ktle, kafese evvelce kapatm olduum kadnn baygn halde bulunan bedeni idi. Eer ben orada olmasa idim o, yere yuvarlanacakt kendisini hemen bir iskemleye oturttum. Asistan kadnlar kendine gelinceye kadar ona yardm ettiler. Bir dakikalk vakit kaybetmeden asistanm lambay yakmt. Bende kafesi ve bilhassa kapsn muayeneye koyulmutum. Her ey yerli yerinde idi. Btn lambalar yakld, kafesin her taraf, kaps hepimiz tarafndan ayr ayr ve iyiden iyiye muayene edildi. Hi bir yerinde zorlanma veya bozulma alameti yoktu. Hatta kapda birini kilidin anahtar deliine, dier ikisini de kapnn teki cidarlarla birletii kenarlara olmak zere yaptrm olduumuz mhr braktmz gibi duruyordu. Medyomu kafese koyduktan sonra bu mhrleri bizzat ben dikkatle mhrlemitim. Anahtar yeleimin sol cebinde idi. Onu oradan kardm ve kilidi atm. Menteeler olduu gibi duruyordu. Onlara dokunulmadna kani oldum.

<< Bundan baka ben, btn celsenin devam mddetince kapdan ancak bir metre uzakta durmutum. Ve kafesten gelecek seslere btn dikkatimi vermitim. Kafesin krlmasna veya her hangi bir surette almasna delalet edecek hi bir ses duymadm, bakalar da duymamlard. >> Demateryalizasyona ait bu mahedeler kafidir. Bunlar, birer realitedir. Bunlarn daha tafsilatl benzerlerini, isimlerini verdiim kitaplarda ve dier bu bahisle ilgili eserlerde bulmak mmkndr. imdi burada akla bir sual gelir: Acaba bu kaybolan maddeler mesela medyomun bacaklar, karn v.s. ne oluyor? Bunlar bir taraftan kaybolurken dier taraftan bir takm yeni yeni ekiller iinde baka yerlerde tekrar meydana kyor. Mesela yukarda bahsettiim kitap hikayesi bu hususta iptidai bir fikir verebilir. Perdenin bir tarafnda asistanlarn gz nnde kitap kaybolurken dier tarafta bulunan Bayan Flammarion onun br taraftan kmakta olduunu gryor. Keza masann tablas zerinde kaybolan eyler masann altna geiyor. Tpk bunlar gibi, medyomdan eksilen beden ksmlar da baka bir yerde baka beden eklinde ve baka maksatlara gre tekrar teekkl ediyor. Bunlarn mihanikiyetiyle ilgili megul olmazdan evvel bu husustaki mahedelerden de bir ka tanesini ortaya koymak faydal olur. Evvelce Aksakofun madam Esperancela yapt demateryalizasyon tecrbesinden bahsetmitim, gene oraya dneceim. Medyomun bacaklar ve vcudnn alt ksm kaybolurken tecrbe odasnda acaba dier ne gibi hadiseler buna refakat ediyordu? imdiye kadar bunlardan bahsetmedik. imdi sra bunlara geldi. Gene Aksakofun nerettii raporlar tetkik edelim: << ... Tecrbeye baladmzdanberi ok zaman gememiti. Kabinenin aralndan bir el grnd, samda Bay Seiling oturuyordu. O, bu eli skt. bundan sonra el kayboldu. >> ( 117 ) Bu el nerden kt? Biz burada, bunun dnya dndaki bir varlktan m yoksa dnyamzdaki insanlardan m geldii meselesi zerinde durmyacaz. Zira birinci k da olsa, ikinci k da olsa animik olmak itibariyle bu tezahrler ayn eydir. Yani, gerek dnya iindeki ve gerek dnya dndaki bir varlktan gelmi olsun bu elin mahsusat alemimize girebilmesi iin mutlaka fizikoimik maddelerle kesafet peyda etmesi arttr. Bunun manas nedir? Bu elin mahsusat alemimize girebilmesi iin bir beden haline, daha dorusu beden unsurlarn iktisabetmi bir hale girmesi lazmdr. Bu beden unsurlar nerden gelebilir? br dnyadan gelmez, zira orada byle bir bedeni tekil edecek unsurlar yoktur. O halde ruh bunu dnyadan, bizim fizikoimik alemimizden almtr. Eer onu dnyadan ald ise hi phesiz yoktan var etmi deildir. Bu iin tahakkuku iin ruh dnyada mevcudolan mekkel uzvi anasrdan istifade etmitir. Bu unsurlar veren beden nerdedir? Bir tarafta medyom dediimiz bir insan vcudnn bir ksm veya tamam kaybolup dururken ve bu insan, vezninden kilolarn zayi ederken, dier tarafta teekkl eden ve aa yukar bu kaybolan ktlelere taadl eden yeni bir bedenin unsurlarn baka yerlerde aramak manaszdr. O halde bu kaybolan bedenden km uzvi ve maddi unsurlarn, teekkl eden yeni bedenle alakas vardr ve bu el medyomun kaybolan beden aksamndan teekkl etmitir.

te, fizik medyomluun ilmi mtalaasna bu yoldan girilir. imdi Aksakofun raporunu okumaya devam edelim: << kinci defa bu eli ben tuttum, biraz souktu, slak gibi idi. Fakat benim elimi dosta bir skla skt. Biraz sonra perdenin nnde uzun boylu, parlak birisi peyda oldu. Dimdik duruyordu. Ona da elimi uzattm. Elim onun eli iinde kaybolacak kadar kk kald. Bir ihtiyar adam eli intiban veriyordu. Fakat elimi skt zaman o zamana kadar grmediim bir canllk ve dostluk sk ile elimim skldn duymutum. << Bu srada Bayan Esperance yerinde skunetle oturuyordu. << Bay Seiling bir makas ald ve fantomdan zerindeki kuman bir parasn keserek kendisine vermesini istedi. Fantom makas ondan ald ve kabineye ekildi. Orada bir eyin makasla kesilmesinden mtemellit hafif bir seda iittim. Birka dakika sonra fantom tekrar dar kt ve makas Bay Seilinge iade etti. Fakat o, istedii eye nail olamadndan memnun grnmyordu. Fantoma: << Sizin kumanzdan istediim paray almadm >> ihtarnda bulundu. Bunun zerine fantom kumann bir yerinden tutarak Bay Seilinge uzatt. Bay Seiling uzatlan bu paray makasla keserek ald. << Celseyi mteakip bu kuma tetkik ettik onun ayan hayret bir ekilde ince ve gzel dokunmu olduunu grdk. >> Fantom kendi bedenini ve bu kumalar hangi maddelerden yapmtr? Bu sualin cevabn ararken medyomun bedeninden baka yerlere gitmee lzum yoktur. Burada medyom, bizim duyamayacamz derecede hafif eklinden, biraz evvel sylediimiz gibi, bir ksm uzuvlarn veya btn beden aksamnn dalmasna kadar giden bir demateryalizasyon vetiresiyle bedeninin maddelerini fantomun ve eyasnn teekkl hesabna terketmektedir. Acaba bir tarafta kaybolan maddeler dier tarafta nasl tekrar meydana geliyor? Bu hususta da bize ilmi fikirler verebilecek mahedelere malik bulunuyoruz. Okuyucularma bunlardan bir iki tanesini takdim ediyorum. lk mahede evvelce ismi geen alim doktor Gibier tarafndan yaplm bir tecrbeye aittir. ( 151 ) << Parke zerinde beyaz bir nokta grnyor. ki saniye zarfnda bu nokta bir yumurta kadar byk bir hale geliyor ve hareket ediyor. Bu hareket aa yukar bir su fskiyesinin zerinde yuvarlanan bir bo topun hareketlerine benziyor. Bu << ey >> uzuyor. Ve on santimetre kutrunda, bir metre uzunluunda stun halini alyor. Biraz sonra bu uzunluk 1,50 metreye kyor ve tam tepesinde mstaraz iki istitale peyda oluyor. ekil bir T halini alyor. Renk itibariyle bu, kara veya su buharndan mteekkil kesif bir sise benziyor. T nin iki kollar hareket ediyor. Bir nevi tl halinde baz cevherler nerediyor. Bu teekkl heyetiumumiyesiyle geniliyor. Evvela gayet mphem, biraz sonrada vazh grnen, tlle rtlm beyaz bir kadn meydana geliyor. Tln altndan iki beyaz kol kyor. Bu kollar arkaya atlmtr. Daha sonra tl kendi kendine kayboluyor. Ve altndan gayet gzel, sevimli ve ince yapl bir gen kz yz zahir oluyor. Bu, gayet zarif bir yzdr, boyu mevzun ve mtenasip, takriben 1,60 metredir. ok g duyulur bir sesle bize ismini veriyor: Lucie. Sanki kendisini iyice grebilmemiz iin nmzde bir mddet duruyor. Elbisesi tamamiyle beyazdr. Yenleri bol olan elbisenin kollar ksadr, dirsee kadar bile inmiyor. Kollar plaktr. ekilleri fevkalade zariftir, salar siyahtr ve ban iki tarafnda ar eritlerden mrekkep topuzlar

halinde toplanmtr ( halbuki medyomun salar sardr, ok ksadr ve kvrktr. ) Bu ekil celsedeki asistanlarn sol taraftakilerine doru ilerliyor ve Bayan D... ye doru gidiyor. Onun zerine eiliyor, ellerini alyor, avularn yukar doru eviriyor ve avularna flyor. Bu flemei mteakip sanki bu nefesin byleyici tesiri altnda Bayan D... nin ellerinden bir tl dalgas fkrmaa balyor. Bu dalga ykseliyor ve hepimizin balar zerine yaylmaa balyor. Bu srada hepimiz kuvvetli, muntazam, devaml ve ara sra bir makinedeki veya demirci dkkanndaki seslere benzer kuvvetlendirmelerle vasflanan bir nefes iitiyoruz. Bu hal faslasz otuz saniye kadar devam ediyor. Bayan D... ellerine ve yzne flenmekte olduunu sylyor. ekil, bu tl ellerine alyor. Ve bann st ksmna kadar kaldryor. Sanki kendi kendini kesifletiriyormu gibi grnyor, sonra onu yayyor ve hepimizi bu hafif rgnn dalgal bulutu iine gmyor. Bu esnada ben kalkyorum ve kabinenin tam karsna yerleiyorum. Ayn zamanda doktor L... ile dier bir asistan fantoma doru ilerliyor. Bu srada hayal btn asistanlarn dizlerine yaylm olan tlleri bir anda kendine ekiyor. Ve iskambil katlarndan yaplm bir kk gibi btn bu ekiller heyeti umumiyesiyle yere ayaklarmzn dibine yuvarlanyor. Ben bunu tutmak iin elimi uzatrken iki saniye zarfnda hepsi kayboluyor. Fakat kaybolurken de tpk teekkl ederken olduu gibi hadiseler srasiyle geriye doru vukua geliyor. >> Bunu bir peri masal zannetmeyiniz. Bir realitedir. Fakat oumuzun megul olmad ve zerinde duramad bir realite. Charles Richetnin Cezayirde Carmen villasnda yapm olduu bir tecrbeye ait mahedesinde de yukarkine benzer tavsifler vardr: << ... Zeminde sert bir ziya grnd. Ben bu ziyay seyretmek iin yar yarya kalktm, yerde beyaz ziyadar bir kre grdm. Bu kre yerde adeta dalgalanyordu. Muhiti vazh deildi. Sonra sanki aadan yukar doru alan bir dkkan kepengi gibi akul istikametinde bu ziya birdenbire uzayarak ykseldi. Ve B.B. nin hayali teekkl etti. zerinde bir kuma vard. Belinden kuakl kaftan gibi bir ey giymiti. Yrmee urayordu. Fakat admlar mtereddit idi ve topallyordu. Yryor mu idi, yoksa kayyor mu idi? anlalmyordu. Bir aralk sanki decekmi gibi bir ayann zerinde sendeledi. Ayakta duramayacak gibi bir his uyandryordu. >> ( 152 )

B Materyalizasyon ve demateryalizasyonun akademik usullerle tetkikine ait atlan ilk admlar

imdiye kadar verdiimiz mahedelerden anlaldna gre medyom denilen insanlarn bedenleri bir nevi inhilal haline msaittir. Yani bunlarn bedenleri - tabir mazur grlsn - bir yerde erirler, dier yerde tekrar toplanrlar. Acaba bu hadiseyi akademik ilim telakkisine uygun bir yolda mtalaa etmek mmkn deil midir? phesiz mmkndr. Ve bu da yaplmaa balanmtr ve yaplacaktr. Evvela fotoraflar, bu yoldaki aratrmalarn banda gelir. Okuyucularma bir fikir verebilmek iin bu fotoraflardan bir iki tanesini takdim ediyorum. Aada iki ekil vardr. Bunlardan birincisinde ( ekil: 9 ) grnen resim biraz evvel yazdmz gibi prof. Ch. Richetnin teekkl tarzn tarif ettii B.B ye aittir. Bu resim bizzat Ch. Richet tarafndan

alnmtr. Bu alim, resmin reel bir varla ait olduuna dair bir ok tetkikler ve tahkikler yapmtr. Biz bunlarn burada tekrarndan sarfnazar etmek mecburiyetindeyiz. ( 152 ) Dier fotoraf ise ( ekil 10 ) byk metapsiikilerden G. Geley tarafndan Eusapia ile yaplan tecrbeler srasnda alnm bir fantomun resmini gsteriyor. Fotorafla bu fantomlarn tespit edilmi olmas, onlarn objektif ve reel kymetlerini gsterir. Bununla beraber fantomlarn reel kymetlerini tahkik etmek iin dier ilmi vastalara da mracaat edilmitir. Kitabmzn hacmi msaade etmedii iin bunlarn hepsi zerin de ayr ayr durmamza imkan yoktur. Yalnz; bunlardan bir tanesini, yani Ch. Richetnin B.B ile yapt bir tecrbeyi, ksaca bir fikir vermek iin iktibas ediyorum:

ekil 9 Ch. Richetnin tesbit ettii, insan eklini alm bir ektoplazma fotorafisi ( 152 )

ekil 10 Doktor Geleyin tesbit ettii insan yz eklini alm ektoplazma fotorafisi ( 114 ) bir tecrbeyi, ksaca bir fikir vermek iin iktibas ediyorum: << Cuma gnne rasgelen Eylln birinde yeni bir tecrbe yapmak istedik. Bu tecrbe iin evvelden bir ie baryte suyu hazrladm. Bu su berrakt. Eer iine flenirse zefir havasnda bulunan karbon asidi ile bu madde birleecek ve su bulanacakt. Fakat bunun iin flenen havada mutlaka karbon asidinin bulunmas, yani havann cierlerden gelmesi lazmd.

<< Tecrbeye baladk; burada izahna lzum grmediim bir takm hadiseler vuku bulduktan sonra B.B ( bu, fantomun bizzat kendi kendisine takt isimdir ). Baryte tecrbesini yapmak istedi. Ve perdeden dar uzand. Bu srada hem ben, hem de Gabriel Delanne medyomlar gryorduk; onlar hareketsiz, yerlerinde oturuyorlard. Hazr bulunanlardan General Noel, baryte iesini eline ald ve B.B. ye verdi. O, ieye doru uzanarak flemee alyordu. Nefes sesleri kulama geliyordu. Fakat bir trl ienin iine flemesini beceremiyordu. Nefesi mtemadiyen dar kayor ve baryte suyu ile temas haline geemiyordu. << General, bunun iin nefesin lastik borudan geerek suyu tokurdatmas lazm geldiini anlatt. Bunun zerine B.B. bu ii aynen yapt. Kuvvetle suyu flerken ben de yarm dakika kadar onun nefesinin su ile kartn iittim. Nihayet B.B. yorulduunu ve artk devam edemiyeceini ba iaretiyle anlatt ve ieyi bana verdi. Muayene ettik. Baryte suyu Carbonate de baryte haline gemi ve iedeki su bembeyaz olmutu. << Hatta bu srada komik bir hadise de oldu: Tecrbenin neticesinde suyun bulandn grerek heyecana kaplan asistanlar B.B. yi << Brayo! >> sesleriyle alklamlard. Bunun zerine B.B. hemen perdenin arkasna ekildi ve sahneye kan aktrler gibi ban defa perdeden kararak kendisini alklayanlar selamlad. >> ( 152 ) Bu, kimyevi bir mahededir. Fakat buradaki imik hadisenin husule gelebilmesi iin fizyolojik bir hadisenin, yani teneffs filinin vukua gelmesi de lazmdr. Bunun iin de ortada bildiimiz morfolojik teekklatn, yani kann ve cierlerin mevcudolmas icabeder. Btn bunlar kabul etmeden bu hadisenin izah iin ortaya atlacak nazariyelerin ilmi hviyetten mahrum ocuka eyler olduunu syliyebiliriz. Bir taraftan fotoraflar, dier taraftan imik taamller ve fizyolojik, morfolojik realiteler burada ad geen fantomlarn reel kymetlerini ilmen ispat ederler. Btn bunlar reddetmek, akademik ilimlere tatbik ettiimiz ayn usulleri kymetten drmekle bir olur. Nihayet biz, bir insann yaayp yaamadn kalbinin darbeleri ve nefes alp vermeleri ile takdir ederiz. Onu baryte mahll iesi iine fletmee ka kiimiz lzum grr? Hele ii buraya kadar da gtrerek tandmz bir insann fotorafn alr, kalbinin darbelerini dinler, kendisiyle konuur ve bir de baryte mahluln bembeyaz yaptn grrsek ona yaamyor veya hayaldir, hakikatte yoktur, diyemeyiz. Zira o zaman bizim aklmzdan hakl olarak phe ederler. Bununla beraber, medyomlardan kan maddelerin darda llen, tartlan ve mulajlarla tespit olunan kymetleri yukardakilerden daha az enteresan deildir. ( 52, 115 ) sayfalarmzn msaadesizlii bunlarn zerinde ayr ayr durmamza mani oldu. Esasen bunlarn herbiri birer etd mevzuudur. imdi materyalizasyon ve demateryalizasyon hadisesinin dier bir bakmdan akademik kymetini gsteren bazi tetkiklere geiyorum.

C Ektoplazma ( Teleplazma )

Acaba bir insandan ayrlan bu maddeler ondan nasl kyor ve ne ekiller alyor. Ve acaba bunun da objektif delilleri var mdr? Medyomdan kan bu maddeler hi phesiz onun fizikoimik maddelerinin baka bir tabiatta, daha seyyal hale girerek bedenden ayrlm ekilleridir. Bunlar cilt sathnn her tarafndan kabilir. Fakat tercihan tabii menfezlerden kt grlmektedir. Bunlar yukarki misallerde olduu gibi bazen bize grnmeden medyomdan kar ve baka bir yerde teekkl ettikten sonra bize grnr. Fakat bazen de bu maddelerin gzmz onnde medyomun azndan, kulaklarndan, bandan, kalasndan v.s. kt da grlr. Bu maddelerin ismine metapsiiki mellifler, bir takm isimler vermilerdir. Mesela; bir ksm bunlara teleplazma ( Teleplasmes ) bazlar ise ektoplazma ( ectoplasmes ) demilerdir. Sir Oliver Lodge ektoplazma hakknda unlar sylyor: << Eusapia ile yaptm ilk tecrbelerde, bazen onun yan tarafnda bir kntnn peyda olduunu geryordum. Elbise bu kntya mani olmuyordu. Hafif bir ziya karsnda bu knt beyazmtrak, ekilsiz bir halde grnyordu. Zahiren sulp halinde idi. Eer bu knt biraz uzayp birisine dokunursa onda bir dokunma hissi hasl ediyordu. Bir gn ben asistanlardan ayr bir kede durarak, bu kntlardan birisini skunetle tetkik ediyordum. Bir dakika zarfnda knt uzad, sonra tekrar ksald. Tekrar uzyarak Bay Myeresin ( bu zat ngiliz ruhiyat tetkiki cemiyeti azasndan idi ) srtna dokunmak zere istikamet ald. Oraya temas edince, derhal kendisine birisinin dokunduunu bararak syledi. >> Doktor Geleyde bu cevher hakknda yle sylyor: << Ektoplazma nedir? Her eyden evvel bu, medyomun fizik bir dedublumandr. Trans esnasnda onun uzviyetinden bir para dar kmaktadr. Bu para bazen ufak bazen de byktr. Mesela; Crawfordun tecrbelerinde bu para bazen medyomun arlnn yarsna kadar bir arlk gstermitir. Ektoplazma mahide, evvela ekilsiz sulp veya buhar halinde grnr. Fakat umumiyetle ekilsiz olan bu cevher sratle taazzuv eder ve yepyeni bir ekil alr. Ve hatta eer fenomen tekemml etmi ise biyolojikman canl bir uzvun btn anatomik ve fizyolojik kabiliyetlerini gsterir. [ 1 ] << Ektoplazma daima medyomun bedenine sk skya baldr. Yani onun bir istitalesi halindedir. Ve tecrbe bitince o, tekrar medyomun bedeni tarafndan massedilir. << Bu cevher iki esas ekilde kendini gsterir. Birincisi sulp, dieri de gaz ekilleridir. Sulp halinde olduu zaman, ekilsiz bir protoplazma ktlesi manzarasndadr. Umumiyetle beyazdr, nadiren kl rengindedir, siyahtr, ve hatta krmzmtrak olabilir. Ektoplazma medyomun her tarafndan kar, fakat bilhassa tabii menfezlerden veya kalalardan daha ok kar. Bu cevher ister sulp ister gaz halinde olsun, onun organizasyonu sratli olur. Bunun neticesinde ya taslak halinde ekiller veya tam, mkemmel materyalizasyonlar husule gelir. Her iki halde husule gelen ekiller fevkalade fotojeniktir. >> ( 114 ) Ektoplazmaya asit tecrbeler esnasnda bir ok fotorafiler alnmtr. Bunlardan bir iki tane okuyucularma takdim ediyorum. Bunlar bilhassa bu ite ciddiyet ve salahiyetle alan

ve btn kontrol imkanlarn kullanan tp ve ruhiyat alimleri tarafndan tesbit edilmitir. Karda verdiim iki resim ( ekil: 11, 12 ) mehur Alman alimlerinden A. De Chrenck Notzingin Polonyal medyom Stanislava P. ile yapt tecrbelerinden alnmtr. ( 27 ) Burada ektoplazmann azdan ktn gryoruz. Medyomun gzleri kapaldr. O, hemen hemen uursuz bir halde ve trans iindedir. ekillerden birinde ( ekil 11 ) medyomun yz aktr dierinde ( ekil 12 ) bir tlle rtlmtr. Bu iki resim arasnda ektoplazmann makroskopik bir grn fark beliriyor. Biricisinde, yani medyomun yz ak iken yaplan tecrbede ektoplazma serbes olarak kmaktadr. Burada bu cevherin mtecanis ve dmdz bir ktle halinde ktn gryoruz. Medyomun yznde tl varken yaplm tecrbede ise ektoplazmann bu tlden geerken tln tesiri altnda kaldn ve kafes kafes prtkl bir hale girmi olduunu gryoruz. Burada ektoplazma zerinde tln mesamatna ait izler mevcuttur. Bu hal bize sarahatle gsteriyor ki bir defa medyomdan dar km olan bu cevherin darda maddi messiriyetlerle fizik ve imik mnasebetlerde bulunmas zaruri olmaktadr. imdi dier bir ekil veriyoruz. Bu da gene ayn mcerribin ayn medyomla yapt tecrbesinin biraz daha ilerlemi safhasna aittir. Yukarki iki ekilde amorf bir halde grnen ektoplazmann burada ekillenmee baladna ahidoluyoruz. Bu ekil bir el haline girmek zeredir. ( ekil: 13 ) Ektoplazmann darda fizikoimik bir madde haline girdiini sylemitik. imdiye kadar vermi olduumuz misaller bu fikrimizi ispat etmee kafi gelir. Fakat ii daha ileri trerek, alimlerin bu madde zerindeki laboratuvar hakknda da okuyucularma biraz bilgi vermek isterim.

ekil 11 Serbeste dar kan ektoplazma fotorafisi ( 27 )

ekil 12 Tlden geerek dar kan ektoplazma fotorafisi ( 27 ) << 1916 senesi, ubat aynn 20 sinde Polonyal mcerrip L. azdan kan bir teleplazma dan kk bir para kesip isteril porselen bir kap iine komaa muvaffak olmutur. Bu parann kutru 10, kalnl da 5 milimetre idi. Arl ise 0 Gr. 101 idi. Sarmtrak

ekil 13 El eklini almak zere bulunan ektoplazma fotorafisi ( 27 )

beyaz renkte, parlak ve kokusuz bir halde bulunuyordu. Onu iki paraya ayrd. Bu paralardan biri Munichde doktor Raoul Francenin biyoloji enstitsne dieri de Varovada ziraat ve sanayi mzesi bakteryoloji laboratuvarna muayene edilmek zere gnderildi. Birbirinden haberi olmadan ayn maddeyi muayene eden bu iki messese ayr ayr raporlar vermilerdi. Fakat verilen raporlarn ikisi de hemen hemen ayn maalde idi. Bu raporlardan anlaldna gre, medyom Evaya ait teleplazma albuminoit bir maddedir. Bir ya zerresiyle ittihadetmitir. Mutat halde insanda bulunan huceyrelerden mteekkildir. Bilhassa iinde bir ok lkositler vardr. Bu cevher daha ziyade bir lenf mayiini hatrlatmaktadr. >> ( 27 ) Chrenck Notzingin mteakip almalar ile bu maddenin yzde ellisinin su olduu ve iinde albumin, kkrt bulunduu ve kimyevi dsturunun aa yukar yle olduu meydana kmtr: ( 23 ) C120 H1139 Az218 S5 O249

D Materyalizasyon ve demateryalizasyonun husulne dair bir mlahaza

Evvelce yazdmz madde, ruh, tahayyl bahislerinde statlarn tebliine ve dier mahedelere dayanarak ileri srm olduumuz mlahazalar bu misallerle ve mahedelerle karlatrdmz zaman materyalizasyon ve demateryalizasyon hadisesinin tabii ehresini biraz daha vuzuhla grmee balarz. Materyalizasyon ve demateryalizasyon ne demektir? Evvela bu tabiri doru bulmadmz ve bunu izah etmek iin de pek uzun sze lzum olmadn sylemek isteriz. Zira madda ve buutlar bahsinde uzun uzadya sylediim gibi, madde kainatnda yayan bizler iin maddenin sonu yoktur. Binaenaleyh madde dnda hi bir varl biz ne vastal ne de vastasz idrak etmee muktedir deiliz. Maddeleme ve maddelikten kma gibi fikirler veren materyalizasyon ve demateryalizasyon tabirini eer hakiki manasiyle alrsak gzmzn nnde kaybolan bir eyin maddelikten ktn ve yeniden peyda olan bir eyin de tekrar madde haline girdiini kabul etmemiz lazm gelir ki bilhassa bizim gibi kesif maddeler gayyasnda yayan zavalllarn byle bir dnceyi beslemesi hakikaten safiyane bir ocukluk eseri saylmaa deer. Bir eyin bir yerde kaybolmas ancak bize gredir. Hakikatte o ey madde halinde gene mevcuttur. Yalnz bizim duygu sahamzdan kmtr. [ 1 ] Yoksa duygu kabiliyetimizi baz yardmc vastalarla geniletebilirsek bu ii yapabildiimiz nispette mutat duygularmzdan uzaklam olan bu hadiseleri daha umull ve daha yksek kombinezonlar iinde tertiplenmi olarak yakalayabiliriz. te metapsiiin tetkik yollarnda bizim medyomlar, sansitif sjeleri kullanmamzn ve yetitirmee uramamzn hikmeti buradadr. Ve imdiye kadar bir ok klasik akademicilerin bu ilerde yaya kalm olmasnn sebebini de bu zarureti grmemi ve anlyamam olmalarnda buluyoruz. Bununla beraber materyalizasyon ve demateryalizasyon tabirlerini biz gene kullanacaz, fakat onlara verdiimiz manalar baka trl olacaktr. Bir maddenin her hangi bir vetire ile mahsusat alemimizden kp mahsusat d alemimize gemesi bizde o maddenin kaybolduu hissini uyandrr. Ve biz buna demateryalizasyon deriz. Bilakis o maddenin mahsusat d alemimizden tekrar mahsusat alemimize girmesiyle de onu yeniden teekkl etmi gibi grrz. Bu da gene bize gre bir materyalizasyon hadisesi olur. Demek maddelikten kma, madde haline grime tabirleri ancak mahsusat alemimizdeki fizikoimik maddelere nispetle kabul edilebilir. Ve bu bakmdan bu tabirler yanl saylmaz. Fakat eer bunlar en geni ve mull manasiyle madde mefhumuna nispet edersek o zaman tamamiyle manasz ve yanl bir ifadede bulunmu oluruz. Biz metapsiik tetkikatta, ruhlarn gsterdii yksek maddi tezahrleri daima kendi dnyamzn fizikoimik maddelerine nispetle mtalaa ettiimiz iin, bu tabirleri maddenin yukarda sylediim dar manasna gre mahzursuzca kullanabiliriz ve byle yapyoruz. Acaba bir madde nasl demateryalize olur? Buradaki amil nedir? Evvelce sylediimiz gibi madde messer bir varlktr. Bunun zerine tesir eden, yani messir olan ruhtur. Gene sylemitik ki maddelerin messeriyet kabiliyetleri ruhlarn

messiriyet kudretleriyle karlaarak madde kainatmzn umumi ahengini tekil edecek hadiseleri meydana getirirler. Binaenaleyh her hareket ve hadisede olduu gibi burada da ruhlarn messiriyetini kabul etmek zarureti vardr. Kitabmzn bandan beri hemen her satrda geen fikirlerin ayr ayr yollardan telkin ettii dnceler bu zarureti ne kadar samimiyetle kabul etmi olduumuzu gsterir. Zira bu mhim zaruretin mevcudiyetini bize inkar ettirecek ortada bir tek delil olmadktan baka, madde ve ruh mnasebetlerine ait btn bilgiler onun lehinde grnmektedir. Biliyoruz ki madde kendisinde mndemi bir enerji ile kaimdir. Bu enerji bir takm ihtizazlar halinde tezahr eder. Maddenin ilk oluuna ait bu batni enerjinin husul tarz ve ekli bizim tetkik ve mtalaa sahamza girecek nesnelerden deildir. Hlkatle alakadar olan bu i zerinde durmann ne imkan, ne de faydas vardr. Eer biz hakikatleri renmek istiyorsak buralara gelinceye kadar nmzde mtalaa mevzuu olabilecek yle yksek hakikatler vardr ki biz onlarn henz alfasnda bile deiliz. Ve bu sahada - ok deil - bir ka adm ilerleyince btn duygu ve dncelerimizle beraber ahsiyetimizin ve benliimizin imdikiyle mukayese edilemiyecek derecelerde ykseldiini ve deitiini greceiz. Maddede mndemi enerjiyi bylece kabul ettikten sonra bu enerji zerinde tabiat kanunlar icaplarna uygun olarak vukua gelen tesirleri ve bu tesirlerin mmkn mertebe arka safhalardaki messir amillerini gcmz yettii kadar anlamaa alrsak bize lazm ve faydal olan en akilane bir ie girimi bulunuruz. Evvelce de sylendiim gibi maddelerin batnlarnda ihtizazlarn keyfi ve kemmi deimeleri onlarn bize gre olan teekklatn meydana getirir. Keza maddelerin sptillik derecesi de atomlarn hareketlerindeki keyfi ve kemmi deimelere tabiidir. Bu hareketler ne kadar kark ve sratli olursa maddeler o kadar sptil bir hal alr ve o kadar bizim fizikoimik maddi telakkilerimizden uzaklar. Yani demateryalize olur. u halde gene evvelce sylediimiz gibi biz maddelerin zerine vastal veya vastasz tesirler yaparak onlarn batni hareketlerini keyfi veya kemmi olarak deitirebilmek kudretine malik olursak maddelerden istediimiz ekilleri meydana getirebildiimiz gibi onlar istediimiz kadar sptil veya kesif hale de koyabiliriz. Ancak, yeryznde yayan ruhlarn yegane tesir vastalar, bal bulunduklar dnyamzn kesif maddeleri olduu iin ve bu maddelerin de hareketleri yksek kozmik maddi ihtizazlar yannda ok kaba kald iin bunlar vastasiyle o ihtizazlara tesir etmek tabiat ile mmkn olmaz. Binaenaleyh insan olu, dorudan doruya bu maddelere tesir edemez. nk onun tesir vastas olan bedeni buna msait deildir. Ancak zekasiyle ve imajinatif faaliyetleriyle o, bu yksek kozmik maddelere baz noktalardan yaklaabilen yeryznn nispeten yksek sptil maddelerini kullanmak veya bu ilere msait maddelerle almak suretiyle atom hareketleri zerinde bir dereceye kadar tesirler yapabilir. Ve bunu yapabildii nispette de maddi ekillere, maddi hallere ve maddi hadiselere messir durumlara geer. Fakat yeryznde olmakla beraber somnamblizma, degajman, trans ve hatta vecit hallerinde olduu gibi, ruhun maddi alaikten az ok kurtulabildii anlarda insan ruhlar, serbes iradelerini kullanarak imajinatif faaliyetlerinin daha yksek messiriyeti ile uzvi maddelerin batni ihtizazlar zerinde daha byk tesirler yapabilirler.

Bunun iindir ki hipnoz halinde bulunan bir sje, kendiliinden telkin yolu ile vcudnn her hangi bir yerinde, ortada maddi bir sebep yokken yanklar, bereler, kan oturmalar v.s. gibi ufak tefek deimeleri husule getirebilecei gibi bir hastal tevlit edebilir veya bir hastalktan kurtulabilir. Fakat btn bu iler ancak ruhun serbeslii nispetinde ve mahdut bir l dahinde mmkn olur. Binaenaleyh trans haline geerek ruhu serbeslemi bir medyom, henz bizce aydnlanmam baz biyolojik bnyevi artlar altnda eer bedeni demateryalize olmaa msait bulunuyorsa kendi uzvi maddelerinin atomlar zerine tesir ederek onlarn hareketlerinde keyfi ve kemmi bir takm deimeleri - gayr uuri bir halde - vcude getirebilir. Atomlarn hareketlerinde husule gelen deimelerle ruhun iradesi altnda bedenden ayrlan partikller muhtelif haller iinde herhangi bir maksada gre baka bir yerde, baka ekillerde tezahrler ve teekkller gsterirler. Fakat urasn hibir vakit unutmamak lazmdr ki evvelce de sylediimiz gibi bu hikaye ruhun dorudan doruya bedenine tesir etmesi suretiyle vukubulmaz. Burada ruhun yksek ve sptil bir tesir vastas olan perisprinin yardmna ihtiya vardr. Ruh perisprisinin yardmiyle messiriyetini kullanarak bir ksm atomlarn hareketlerini sratlendirip daha mulak bir hale koymak ve bu suretle onlar bedeninden ayrmak imkann bulduktan sonra bu ameliyenin aksini de, yani atomik hareketlerin sratlerini azaltp basit ekillere irca etmei de pekala yapabilir. Ve bu suretle onlar kendi mutat bedeninin atomik hareketleriyle ayarlyarak tekrar bedenine ekebilir. te birinci hal demateryalizasyon, ikinci hal ise materyalizasyon hadisesini bize ilmi bir dnce iinde ifade etmi olur. Ayrca kocaman bir tetkik mevzuu olan medyomluun iyice mtalaasiyle bu fikirlerin shhatini tasdik ettirici neticelere varmak mmkndr. Burada mevzuu datmamak iin bunlarn zerinde maalesef daha fazla duramyorum. Fakat yeryznde dnya maddelerine bal ve ancak ondan binbir mklatla pek az kurtulabildii anlarda ve kaamak yolu ile bu kadar ileri yapabilen insan ruhunun yannda, Ispatyoma gemi ve serbes iradesini kullanabilecek bir hale girmi ruhlarn bu ileri yapamayacana inanmak doru olmaz. Filhakika Ispatyom bahsinde uzun uzadya yazdmz gibi serbes iradeli ruhlar kozmik maddeler zerinde bu kabiliyetlerini bol bol kullanmaktadrlar. Dnyamzdaki maddelere gelince; alaka kanunu mucibince onlarn bu maddeler zerine dorudan doruya tesir etmeleri mmkn olmaz. Bunun iin evvela perisprilerini biraz kesifletirmee ihtiyalar vardr. Saniyen dnya maddeleriyle kendi aralarnda mutavasst roln oynyacak bir takm seyyalelere muhtatrlar. te kendilerine bu mutavasst maddeleri vermee baz insan bedenleri msaittir ki biz bunlara medyom deriz. Kendi vesaitiyle alakal bir medyom karsnda kalan Ispatyomdaki bir ruh, o medyomun sinir cmlesinden ve maddelerindeki messeriyet kabiliyetlerinden istifade ederek onun bedeninden baz ksmlar evvela demateryalize ederek ondan ayrdktan sonra kendi maksatlarna uygun ekillerde tezahrler gstermek zere baka bir yerde istedii bir ekilde tekrar materyalize edebilir. te ispiritizma celselerindeki btn fizik tezahrlerin veya objektif medyomluun mihanikiyeti bu yolda izah edilebilir.

NETCE

Yer yzndeki bir ruh, hususi artlar altnda kendi bedenine tesir eder ve ondan baz paralar demateryalize bir hale sokar, sonra onlara istedii ekilleri vererek baka yerlerde tekrar tekil eder. Bu hadiseye metapsiikte dedubluman ( tezauf = tayymerahil ) derler. Buna mukabil, Ispatyomdaki bir ruh dnyadaki insann bedenine yukarda sylediimiz tarzda tesir edebilir ve onun baz aksamn demateryalize hale koyar, sonra onlar baka yerlerde ve kendi maksadna uygun ekillerde tekrar materyalize ederek dnyadaki insanlara istedii tezahrleri gsterebilir. Buna da metapsiikte ruhlarn materyalizasyonu derler. Grlyor ki dedublumanla, materyalizasyon arasnda maddi bir hadise olmak bakmndan hi bir fark yoktur, ikisi de ayn eydir. Fakat illiyet prensibi bakmndan bunlarn aralarnda ok byk farklar vardr. Yani birisinin amili, bedenin asl sahibi bulunan insan oludur. Dierinin amili ise bu bedeni ariyeten kullanan yabanc bir Ispatyom varldr. Binaenaleyh materyalizasyon ve dedublumana ait yalnz fizik hadiseleri tetkik ederek bu iki amili birbirinden ayrmaa uramak hatadr. Fizik bakmdan ayn olan bu iki hadiseyi birbirinden ayrmak mmkn deildir. Ve bu hadisenin iinden, srf animik tezahrlere dayanarak hakiki amilleri bulup meydana karmak kabil olmaz. Netekim Charles Richet gibi hayatnn mhim ksmn bu materyalizasyon ve dedubluman hadiselerinin tetkikiyle geirmi ve bol medyanimik materyal ile almak ansna nail olmu metapsiiki bir alim bile yalnz bu yolda yrmek gafletinde bulunduu iin, buradaki amilleri ayrdetmemi ve hadiselerin nerden geldii, kimin tarafndan husule getirildii meselesi zerinde her admda tereddtle ve hatta znt ile verdii hkmlerinin esareti altnda kalmtr. Eer bu byk ve samimi alim, bu sylediimiz hakikat grebilse veya takdir etmi olsayd hi phesiz bu zntl tereddtlerden kendisini kurtaracak ve daha verimli aratrma yollarna varm olacakt. u halde maddi bir vetire, maddi bir hadise olmak bakmndan birbirinin ayn olan ve tamamiyle animik bir vetire ile husule gelen dedubluman ve materyalizasyon hadiselerini ayrdetmek iin bir tek yol vardr. O da bu ite messir olan amillerin ahsiyetini bilgili bir psikolog gz ile tetkik ederek tehis etmektir. Esasen dnyada da insanlar tanmak ve birbirinden ayrdetmek iin bu hususta hepimiz birer psikolog gibi hareket ederiz. oumuzun bana gelen bir hadiseyi misal olarak gstereceim: Bazen yolda giderken bir insana rastlarsnz, bu insan o kadar tanrsnz ki tereddtszce yanna gider ismiyle kendisini arr ve hatta eer biraz da kendisine kar samimi iseniz akalarsnz. Fakat ufak bir hadise size derhal hatanz ihtar eder, ve bu zatn baka biri olduunu size retir. O zaman gerilersiniz mahcubolursunuz ve zr dilersiniz. Bu hadise nedir? Bu hadise ya onun size kar taknm olduu mtehayyirane bir tavr, ya yznde grdnz tuhaf bir imizaz, ya sizin yrekten gelen dostluk tezahrlerinize kar onda

grdnz buz gibi donuk bir ekingenlik veyahut da nihayet onun aka size ( affedersiniz, aldanyorsunuz ben falancaym, sizin tandnz adam deilim ) demesidir. Btn bunlar nedir? Sizin bu hareketlerinize kar o adamn ahsiyetini tebarz ettiren ruhi reaksiyonlardr. te kabaca olmakla beraber aa yukar iyi fikir verebilen bu misal, materyalizasyon ve dedubluman hadiselerinin ayrdedilebilmesinde yryebileceimiz yolu bize gsterebilir. Ch. Richet byle yapmad. O grd adamlarn kim olduklarn yalnz ekil ve kyafetlerine bakarak hkmlendirmek istedi. Ve bunda srar etti. Bu halin neticesi olarak o, daima aldand. Zira karsndakinin ne barit muamelelerini, ne yadrgamalarn, ne de aka: ( Ben seni tanmyorum, senin zannettiin adam ben deilim ) diye yapt ihtarlar dinliyecek bir kudret gstermedi. Eer byle yapmasa idi ve dnyada her an insan olunun ekseriya uursuzca kulland ve istifade ettii moral kymetlere biraz ehemmiyet vermi olsayd, bu byk metapsiiki insanla ve insan bilgisine daha ok byk hizmetler yapabilirdi. O, neden byle yapmad, neden mutat hayatmzda da bir an bile mstani kalamyacamz bu moral kymetleri ihmal edip hie sayd?... Ve neden bu koca metapsiikinin moral kymetlerinden bir ou bu gafleti yznden heba olup gitti?

DRAK 1 drak nedir ?

Hipnoz, psikolojik infisal ve dedubluman bahislerini mtalaa ettikten sonra biraz da idrak bahsi zerinde durmak istiyoruz. Zira evvela bu bahis nc kitapta gelecek baz mebahisin daha ziyade aydnlatlmasna yaryacaktr. Saniyen idrakin iyice mtalaas ancak degajman hallerinin mtalaasndan sonra yaplabilir. drak bahsinin mtalaas, ileride bahis mevzuu edeceimiz unutma ve hatrlama meselelerinde de tekrar ele alnacaktr. drak nedir? Tafsillere ve tasniflere girimeden, umumi bir ifade iinde idrakten anladmz manay hulasa edelim: Biz idraki klasik psikolojinin yapt gibi mehul bir kahramana izafe etmeyeceiz. Zira biz insan varlnn kymetlerini yalnz maddeler iinde aryan ve byle hatal bir yolda rasgelinecek bir ok glkler yznden tereddtl ve kaamakl ifadeler kullanan baz ekol saliklerine uymak istemiyoruz. Mahedeler, deliller ve fenomenlerle bunlar zerinde analitik ve sentetik mtalaalar yrtmee msait zekalarn varm olduu ilmi neticelere ait dnceler bizi, insan varln kymetlendirecek maddi tertiptekilerden daha yksek amillerin mevcudiyetini kabul etmee srklemektedir.

Biz idrakin kime aidolduunu ademci materyalist gr sahiplerinden daha ak ve tereddtsz bir fikir ve duygu berrakl iinde biliyor ve ona inanyoruz. O halde idrak hakkndaki klasik tarifleri bu inanla gzden geirerek, onlara hakiki ve mull manalarn verebilirsek ilerideki bir ok meselelerin mtalaasn kolaylatracak yardmc unsurlardan bir tanesini daha kazanm oluruz. Bize gre idrak, duyguyu husule getiren herhangi bir ey hakknda ruhun bilgi edinmesidir. Dikkat edilirse bu ifade ile klasik tarif arasnda esasl ayrlklar vardr. Materyalist bir grle idrak, beyinde olup biten bir hadisedir. Bu grn tesiri altnda bocalayan resmi psikoloji bir ok ruhi bahislerde olduu gibi idrak bahsinde de iinden klmaz bir dnce labirentinde yuvarlanp girmektedir. Bu hale gre idrakin tarifinde hakiki amili, bedene messir bir ruh varlnda gren neoispirtalizma dncesi onun husul tarz hakknda klasik fizyoloji veya psikolojininkinden daha geni lde yaplm bir izaha taraftar olacaktr. Zira biz btn ruhi hadiselerde olduu gibi bunun da ademci materyalizma dncesiyle izahna almak zoruna ve mecburiyetine katlanmak zaruretini duymuyoruz. O halde idrak yolunu evvela kendi anlayp kabul edebildiimiz ekilde izah etmeliyiz. drak, sinir yollar ve cevherleri vastasiyle merkezlerde husule gelen d amillere ait ve onlarla alakal ihtizazlarn perispri kanaliyle ruha intikal etmesi neticesinde onda husule gelen bilgidir. Bu izah bir ok mahedelere, tecrbelere ve mspet hadiselere dayanr. Demek biz klasik psikolojinin yapt gibi henz kifayet derecesinde olmyan bir fizyoloji bilgisine snarak idrakin beyinde olup bittiine inanmak suretiyle fizikoimik bir telakkiye saplanp kalacak deiliz. Bize nazaran beynin burada pek kymetli bir rol vardr. Bunu da fizyoloji ilmi, mahedeleriyle ve delilleriyle ortaya koymaktadr. Fakat bu rol, asl idrak eden ruh varlna bir vasta olmaktan ileri gidemez ki bu gnk fizyoloji ilminin durduu ve sustuu yer de bu noktada balar. drakin husulne ait bilgilerimizi, mevzuumuza faydal ekilde toplyabilmek iin onu iki bakmdan mtalaa edeceiz. Bunlardan birisi mutat haldeki idrak, dieri de degajman hallerinde vukua gelen idraktir. Esaslar bir olan, yani idrakin ruhta vuku bulmas bakmndan birleen fakat vastalar ve yollar ayrlan bu iki gruptaki hadise zerinde ayr ayr durmakla iimizi ok kolaylatrm olacamz zannediyorum.

2 Mutat hallerde husule gelen idrak

Evvela mutat halde bulunan bir insanda idrakin nasl husule geldiini aratralm. Bir hadisenin idraki dnyadaki artlara uygun vastalarla temin edilir. Bu vastalar da be duygu cihaz ile onlarn bulduu sinir merkezleridir. D amillerin tesirlerini hamil ihtizazlar, duygu cihazlarnn muayyen ve malum fizyolojik artlar dahilinde ve sinirlerdeki santripet seyyaleler yardmiyle merkezlere kadar gider. Yani d amiller asabi seyyalelerde kendileriyle alakal bir takm ihtizazlar husule getirirler. Bu ihtizazlar muhitten merkeze doru olan sinir yollarndan geerek kendilerinin bal bulunduklar muayyen merkezlere varsl olurlar. Ve sinir

merkezleri ne surette vuku bulduu henz aka bilinmeyen bir tarzda, hamil olduklar ihtizazlar perispriye naklederler, perispri ile sk mnasebette bulunan ve ondan ayrlmyan ruh, bu ihtizazlar kabiliyeti derecsine gre alr ve onlarn dalalet ettii eyler hakknda bilgi ve duygu edinir. te biz buna idrak deriz. Fakat ihtizazlarn perispriye intikali srasnda, mutat uuriyle beraber dikkat melekesi eklinde grdmz ve hakiki mahiyetini henz ilmen bilmediimiz baz ruhi faaliyetlerle bu ihtizazlar ayn zamanda beyin cevherlerinde de baz izler ve intibalar brakrlar ki bu, nc kitabn unutma bahsinde zerinde tekrar duracamz ehemmiyetli bir nokta olacaktr. Mutat << uurluluk >> halinde idrak olunan eylerin beyin cevherlerinde iz brakmas ruhun dnya hayatndaki maddi varlndan domu bir zaruretle vukua gelir. te bu zaruretle vukua gelen hadiseler ruhun dnyaya ait bilgilerini az ok noksan olarak tekrar dnyada ihya etmek suretiyle tecelli eder ki biz bunlar mutat hatrlamalar cmlesinden sayarz. Ve btn bunlar onun mutat uur sahasn erevelemi olur. Demek evvelce de sylendii [ 1 ] gibi mutat idrakin husul iin duygu uzuvlarnn, nakil sinirlerinin ve bu sinirlere bal, onlarla kaim asabi seyyalelerin ve nihayet asabi merkezlerin morfolojik ve fizyolojik durumlarnda herhangi bir bozukluun mevcudolmamas lazmdr.

3 Hipnoz halinde vukua gelen idrak

Fakat bizi en ziyade alakalandran ve neo-ispiritalizmann bir ok mebahisini izah etmek hususunda faydas dokunan hadise, insann mutat hayat dndaki, yani degajman halindeki idrakidir. Dedubluman bahsinde zikredilen fenomenler iyice gzden geirilirse anlalr ki deduble olmu bir insanda idrak mutat halde olduu gibi vukua gelmemektedir. Burada ruhun kulland iki beden vardr, ve ikisi de az ok farkla fizik dnyamzn artlar altnda bulunmaktadr. Fakat dedubluman halinde iken ruh perisprisi vastasiyle bedenden baz partikller alarak dorudan doruya d alemle mnasebet haline geebilecek bir duruma girmitir. Binaenaleyh aa yukar ksmen beden dnda yar maddilemi perisprisi d hadiselere ait ihtizazlar asabi merkezlere lzum kalmadan dorudan doruya kendi uzviyeti yoliyle almak iktidarn haiz bulunur. Yalnz ileri derecede maddilememi dedubluman vakalarnda duygu ve dncelerini beden yoliyle ifade eder. Fakat burada da dublesini vasta halinde kullanarak duyan ve dnen ruhtur. Ancak eer dublenin materyalizasyonu ileri dereceye varm ve perispriye ait uzviyetin aksam tekemml edebilecek ekilde maddilemi ise o zaman ruh dublesiyle dardan tesirleri dorudan doruya alabildii gibi bedene mracaat etmeden bu tesirlere kar olan reaksiyonlarn dordan doruya dublesiyle harice ibla edebilir. Yani mesela konuur, ve bir insan gibi her trl maddi tezahr gsterir. Dedubluman bahsinde buna dair verdiimiz bir ok misaller gzden geirilirse bu szmzn manas daha iyi anlalr. Burada asl fizikoimik beden atl kalr. Ve d tesirlere ait intibalar hakknda bu bedende hi bir faaliyet vukua gelmez ve bunun gayet tabii neticesi olarak dardan gelen bu ihtizazlara ait beyinde hi bir iz ve intiba hasl olmaz. Byle olunca bu haldeki kimse uyandktan sonra uykusunda olup biten eylerin hi birisini bilmez. Fakat bu bilgisizlik bir imkanszlk deil bir zarurettir. Zira eer ruh; gerek telkinle, gerek baka bir vesile ile deduble halinde iken dikkatini fizik bedeni zerine evirir ve eyadan ald intibalar beyin cevherlerine mutat hallerde olduu gibi mutat morfolojik teekklleri vcude getirirse

uyandktan sonra da onlar tekrar hatrlamak imkann elde etmi olur. Fakat bunun iin sjenin dikkati herhangi bir messirin tesiriyle fizik bedeni zerine evrilmi olmal ve sje ileri derecede degajman halinde bulunmu olmamaldr. Demek hipnoz halinde olan idrakte, mutat halde olan idrake nazaran beyinde geen baz maddi vetireler bakmndan farklar vardr. Birincisinde beyinde idrak olunan eye ait hi bir iz ve intiba yoktur. Beyin sanki idraki tevlit eden hadiseler vuku bulmam gibi salim ve dokunulmam bir halde kalr. Ve onun iin uykuda vuku bulan eyleri hatrlyamaz. Halbuki ikincisinde, idrakin vukua gelmesi iin d tesirlerin mutlaka beyin kanalndan gmesi ve dikkat melekesinin yardmiyle beyinde, henz morfolojik ve fizyolojik olarak tesbit edemediimiz bir takm deimelerin ve hadiselerin vukua gelmi olmas lazmdr ki bu deimeler fizikoimik kanunlarn icaplarna uygun bir ekilde beyinde az ok devam eder. Ve onlarn devam mddetince insan o hadiselere ait hatralarn mutat dnya hayatnda da muhafaza edebilir. Degajman halinde vuku bulan idrakte, perispri ne kadar beyinle sk mnasebette ise idrak yollar o kadar fazla, beden lehine olmak zere perispri ile beden arasnda taksim edilir. Bundan kan netice evvelce farikalarn tebarz ettirmee altm hipnoz haliyle psikolojik infisali birbirinden ayrdetmee yarar. Zira psikolojik infisalde ok defa perispri; aa yukar saf ekilde degaje olduundan, mutat idrak yolu da ak bulunduundan bir taraftan yksek alemlerin yksek ihtizazlarn ( nispeten safl yznden ) dorudan doruya alrken dier taraftan bal bulunduu sinir sistemi ve asabi merkezler zerinde onlara ait intibalar husule getirir. Ve bu hal evvelce sylediimiz gibi tecrbeden sonra medyomlarn her eyi hatrlamalarn intaceder. Bir de gerek infisal halinde gerek hipnoz halinde ve gerek dedubluman hallerinde perispri dnyamzn maddeleriyle ne kadar bulak bulunuyorsa onun dnyamzdaki maddi ihtizazlarla dorudan doruya temasa gemesi o kadar mmkn olur. Fakat biraz evvel sylediimiz szlerden de anlalaca gibi, uura lahik olmadan, yani beyinde deimeler husule getirmeden vukua gelen idrak, yalnz hipnoz ve dedubluman hallerinde olmaz, mutat uurun zayflamasiyle mterafik her degajman halinde vukua gelebilir. Biliyoruz ki degajmann basit ve gelip geici dalgnlk halinden en bariz dedubluman hallerine veya lm haline kadar eitli mertebeleri vardr. Binaenaleyh basit bir dalgnlk esnasnda bile yukarda sylediimiz yoldan, yani beyin cevherlerine uramadan dorudan doruya perispriye intikal eden d amillere ait vibrasyonlar vardr. Kitabmm bir yerinde yazdm gibi bir niversite talebesinin dalgn halinde duyduu metronom seslerini mutat halinde bilmedii halde, hipnoz haline getirilince muayyen zamanda metronomun ka defa vurduunu syliyebildiini hatrlarsak bu szmzde hakl karz. Keza dier bir misalde de buna benzer bir hadiseye ahidoluyoruz. Bay X ... dostlarnn ortasnda bir kitaba dalm olduu zaman etrafnda konuulan eylerden hi birisini duymamt. Kendi isminin arkadalar tarafndan telaffuz edildiini iitince alakas uyand ve onlara ne konuulduunu, kendisi hakknda neler sylendiini sordu. Demek ki o, kitabiyle megulken bir izolman halinde bulunuyordu ve darda cereyan eden hadiseleri mutat idrak yoliyle almamt. Kendisine izahat verilmeden hipnotizma yapld. Fakat hipnoz haline girince uyank

iken bilmedii, etrafnda konuulan btn mkalemeleri birer birer tekrarlad. Bu da yukarki szlerimize hak verdirecek bir misaldir. Fakat idrak bahsine baz cihetlerden temas eden bir noktay burada ksaca sylemeden geemeyeceim. Degajmann btn modaliteleri, bildiimiz ve bilmediimiz birtakm sebepler altnda birbirine intikal edebilir. Yani mesela; hipnoz hali, dedubluman haline; psikolojik infisal, hipnoz haline geebilir. Bunlarn aralarnda mmtezi ve natam ekillerin de bulunabilecei dnlrse idrakin her degajman modalitesine ait teekkl tarzndaki tenevvatnn sebebi kolaylkla anlalr. Baz ahvalde sjeler degajman halinde kendilerine sorulmu olan ne sualleri, ne de verdikleri cevaplar mutat hallerinde hatrlyamazlar. Bazen, her ikisini de hatrlyabilirler. Fakat bazen de sualleri hatrlarlar bizzat kendi verdikleri cevaplar hatrlyamazlar. Btn bu haller sjelerin u veya bu ekilde bir degajman haline dm bulunmalar neticesi olarak idrak yollarnda vaki olan deimelere tabidir. Onlarn bu hallerden birine dmesi de tecrbeyi idare eden zatn kullland fenni vesaitle mmkn ve vaki olabilecei gibi, tabiat kanunlarnn icabna gre kendiliinden de ( spontane ) olabilir. Buna misal olmak zere kymetli bir medyomla yaptmz kk bir paray kartarak okuyucularma takdim edeceim: ( 2/1/1938 celsesi zabtnamesinden: ) << S Duyduunuz intiba nasldr? << C Btn ferahlk.. << S Etrafnzda varlklarn olduunu hissediyor musunuz? << C Sezgi halinde.. << S Onlardan bir fikir almak kabil mi? ( Bu celse, statlarla muvasalann kesildiini, onlarn tebliatndan rendikten sonra, ayn artlar altnda yaplan fakat buna ramen drt buutlu alemden hi bir tebliin gelmesine vasta olamyan celselerden biridir. ) << C Bir fikir gelmiyor.. << S Drt buutlu alemle mnasebetimizin uzun bir zaman iin kesildiini renmitik. Bu inkitan ne kadar devam edecei hakknda bilgimiz olmadndan tekrar bu celseleri akdediyoruz. Gerek geen gn baka bir yerde ve gerek bu gn burada yaptmz celselerde alnan tebliler drt buutlu alemden gelmiyor mu? << C Hi cevap gelmiyor.. << S Siz kendi varlnz orada nasl duyuyorsunuz? << C Ruh halinde. << S Melekelerinizde, duygularnzda ve dncelerinizde bakalk var m? << C Fevkalhat tezayt. << S O halde bundan istifade ederek size baz sualler sorsak cevap alabilir miyiz? << C Benden alrsnz. ( Burada medyom << benden >> ihtariyle, verilecek cevaplarn, evvelce olduu gibi dier ruhlardan gelmeyip bizzat kendisinden ktn ifade etmi oluyor. Bu da medyomumuzun kendisinden ve statlardan gelen fikirleri degajman halinde iken birbirinden katiyetle tefrik edebilecek durumda olduunu gsterir. ) << S spiritizmann istikbali hakkndaki dncelerinizi syliyebilir misiniz? << C spiritizma dnyadaki insanlarn istikbalde itikad olacaktr. << S Bu halin tahakkuku iin takriben ne kadar zamann geeceini tahmin ediyorsunuz?

<< C Dnya ahvalinin tabiat kanunlar dairesinde inkiaf ve bu neticenin husul kolay ve abuk olmyacaktr. << S Bu idealin tahakkukunda hangi memleket nayak olacaktr? << C Muhtelif yerlerde, azok birbirine yakn teekkllerin husul ile vukubulacaktr... << S Burada bir mesele var; bunu sizin serbes halinizdeki muhakeme ve dncelerinizle de incelemek istiyoruz. stat bize << Bu celseler dnyanzn drt buutlu alemle ilk muvasalasdr. >> demiti. Halbuki klasik ispiritizma aratrclarnn da ruhlardan ald tebliat vardr. Bu hususta bize biraz izahat verir misiniz? << C Klasik ispiritizmada medyomlardan, asistanlardan velhasl dnyadaki insanlardan gelen birok tezahrat varsa da hakiki ruhlardan, buutlu alem vastasiyle telakki edilen tebliat da vardr. Fakat bunlarn buutlu alem vastasiyle olduuna, sizin celselerinizde ise bu vastann araya girmediine dikkat ederseniz bu iin hakikatini anlarsnz. Hakikaten vastasz ilk muvasala o celselerdir. << S Acaba bu celselerin devam, yani byle vastasz devam ve mabadi bize myesser olacak m, bu husustaki dnceniz nedir?

<< C Sizin bu kayatnzda yeni muvasala, bu mahiyette vaki olmyacaktr. << S Burada dikkate ayan bir cmleniz geti: Acaba bizim gelecek hayatmz da olacak m? << C inizde tekrar gelecekler bulunabilir. Bunu sylemee mezun deilim. << S Bunu biliyorsunuz da sylemee mezun olmadnz m hissediyorsunuz? << C ( kuvvetli bir tonla) Evet! . . . . . . . . .

. >>

Bu celseyi mteakip, yani sje mutat haline avdet ettii zaman sorduumuz sualler ve kendisinin verdii cevaplar hakknda intibalarn renmek istedik: << << << << S Ne duydunuz? C Fevkalade ferahlk. S Celse esnasnda konutuklarmzdan hatrladnz neler var? C Bir eyler soruldu. Fakat ne cevap verdiimi bilmiyorum. >>

Halbuki bundan evvelki muvasala celselerinde, ayn medyom gerek sualleri, gerek cevaplar aa yukar hatrlayabiliyordu. Burada degajman halinin husul iin kullanlan vetirenin ayn olmasna ramen neticede hasl olan halin hipnotik fenomenlerle karm bulunmas, bizim irademiz, sevk ve irademiz, hatta bilgimiz dahilinde olmu bir ey deildir. Fakat, bilhassa insan mukadderat hakkndaki mebahisi mtalaa etmek istiyenlerin unutmamalar en bata gelen bir nokta vardr ki onu hatrlamann burada sras gelmitir. Zira medyomun degajman

halinin byle gerek kendisinin ve gerek operatrn bilgisi ve iradesi dnda bir amneziyi intacedecek ekilde deimesi bu mhim nokta ile ilgili bir hadisedir. Degajman haline girmi bir insan, evvelce sylediimiz gibi yksek kozmik ihtizazlarla alakas nispetinde bir takm ykseklik derecesindeki ruhlarla mnasebet haline girebilir ve onlardan baz bilgiler alr. Bunlar tabiat kanunlar mucibince bize tebliinde mahzur olmyan bilgilerdir. Bizim, mukadderatmza ait hereyi bilmemiz ve renmemiz faydal olmadktan baka byk zararlar da mucibolabilir. Bu hal nc kitabmzda uzun uzadya yazlaca gibi, dnyadaki tecrbe hayatmz geirirken elde edeceimiz muvaffakiyetler zerinde ok muzr tesirler yapar. Mesela bir insan lecei zaman bilmemelidir. Bunun gibi baz lzumlu istisnai vakalardan sarfnazar-istikbalimize ve mukadderatmza ait birok meselelerin de bizim tarafmzdan bilinmemeleri lazmdr. Medyomlar, ruhlardan tebliat alrken, ciddi ve doru szl varlklar ancak bize verilmesinde mahzur olmyan bilgileri verirler, ne kadar srar edersek edelim, zararmz mucibolacak malumat bize vermezler. Halbuki yukarda verdiimiz misalde olduu gibi, eer, medyomun bizzat kendisi, bilmememiz lazm gelen baz mesaili kef ve istihracedebilecek bir degajman derecesine varm bulunuyor ise, onun bu mesaili bize ifa etmesi mmkn olmaz. Fakat eer medyom insanlarn mehul kalmas icabeden bu bilgileri mutat haline geerken dnyaya getirirse onlar bakalarna sylemiyecek kadar ketumiyet gsterse bile bu bilgiler bizzat kendisi iin zararl olur ve tabiat kanunlarna muhalif olan bu hali, nisyan ve nisyan neticelendiren btn hadiseler nler. Verdiimiz misaldeki bilgiler arasnda, bilmememiz lazmgelen, hayatta iimizden tekrar kimlerin dnyaya gelecei meselesi de vardr ki medyomun orada iken bilgisi dahilinde olduu anlalan bu meseleyi dnyaya getiremeyecek bir durumda olmas lazmdr. te bizim irademizin stnde tabiat kanunlarn tatbika memur yksek varlklar bu lzum zerine degajman halini sevk ve idare etmi bulunmaktadrlar. Bu hal, sjenin psikolojik infisal ile balyan degajmannn yar yarya hipnotik degajman haline intikalini intacetmitir. Hakikaten medyom o esnada aa yukar bir somnamblizma halini gsteriyordu. Hulasa idrakn muhtelif yollar olduu gibi idrak olunan eylerin ifa ve izhar edilmesinde de birtakm kaytlar ve artlar vardr ve bunlar tabiat kanunlar ile taayyn etmi bulunmaktadrlar. Bu mesele ok mulldr ve btn bilgilerimizi, tasavvurlarmz yakndan ilgilendirir. Dalgn bir zamannzda etrafnzdaki eyleri mutat uurunuzla bilmiyebilirsiniz. Fakat onlar ruh tarafndan idrak edilmi ve orada yerlemitir. Beyinle alakas olmyan bu intibalar beyin basksndan ruhun kurtulduu zamanlarda btn canll ile meydana kabilir. Bir ok ahvalde ocuklarda, uyuyanlarda, delilerde, baylanlarda hal byledir. Mutat yolda vuku bulmyan bu idrakten mtevellit bilgiler zaman gelince birtakm mphem duygular, ilcalar, saikler, ve hatta krnt fikirler halinde meydana kabilir ve daha ileri derecelerinde ruya haline girer ve hatta uyank haldeki baz vizyonlarmza bile sebebolabilir.

REENKARNASYONZMA HAKKINDA UMUM MTALAA 1 Reenkarnasyonizma ve tenash ( Metempsychose )

nsanlarn dnyaya tekrar tekrar gelip gitmelerine dair olan kanaatler ok eski zamandanberi vardr. Fakat bunlar muhtelif devirlerde, anlay farklar yznden baka baka tefsirlere urad. Bu eitli tefsirler reenkarnasyonizmaya ait yksek hakikatlerin zamanla kararmasn muciboldu ve reenkarnasyon fikri bylece istikametini deitirerek tenash ( metempsychose ) fikrine inkilabetti. Tenash ile reenkarnasyon arasndaki fark nedir?... Bu iki mefhum arasnda ok byk ve esasl farklar vardr. O kadar ki tenashle reenkarnasyonun birletii yalnz bir tek nokta istisna edilirse bunlarn her noktada birbirinden ayrldklar sylenebilir. Bu tek nokta, ruhlarn dnyaya tekrar tekrar gelip gitmeleridir. Fakat ruhlarn dnyaya tekrar tekrar gelip gitmeleri fikrinin tek bana hibir kymeti yoktur. Eer bu hadise illet - netice prensibi dnda mtalaa edilirse manasz dncelere yol aar. Dnyaya gelip gitmeler ancak lliyet prensibi ile taayyn eden tekaml ihtiyacna vasta olmas bakmndan kymet kazanabilir. Halbuki reenkarnasyon fikrini tenash fikrinden ayran esasl nokta, birincisinde tekaml fikrinin mevcudolmas, ikincisinde ise bu fikrin mevcudolmamasdr. Tenashte tekaml fikri yoktur. Veyahut daha dorusu bu yol bizi her hangi bir tekaml fikrine gtrecek mahiyette deildir. Zira tenash, mcazat ve mkafat esaslar zerine kurulmutur ve mkafatla mcazat burada adeta idealletirilmi gibidir. Gerilik icab olarak insanlar hemen daima fiillerinin ve hareketlerinin meyyidelerini ararlar. Bu hal yksek lliyet ( Causalite ) prensibine nfuz edememi olmamzn tabii bir neticesidir. Bir ocukta bunun en iyi misalini grmek mmkndr. ocuk bir filin icaplarn dnmee balamazdan ok evvel onun arkasndan gelecek mkafat veya mcazat dnr. te tpk bunun gibi byk icabiye ( deteminiza ) mesleine dayanan reenkarnasyonizma da yerini, ocukluk devrinde yayan baz insan oullarnn elinde, kuvvetini mkafat ve mcazat fikirlerinden alm bir tenash imanna brakmi oldu. Buradaki mkafat ve mcazat fikirleri hakknda okuyucularma ak bir fikir verebilmek iin Manou kanunlarnn XII ci kitabndan baz paralar iktibas ediyorum. << 16 Fena iler yapm ruhlar lmden sonra cehennem azabna uramak iin beden iktisabederler. << 20 Eer ruh hemen hemen daima faziletli yaam ve nadiren gnah ilemi ise cennetin ( Swarga ) lezzetlerini tatmak iin bir beden iktisabeder. << 21 Fakat eer ruh, dnyada ekseriya fenalk yapm ve nadiren iyilik ilemi ise lmden sonra yama tarafndan tayin edilen ikenceleri ekmek zere bir bedene girer >>. Buraya kadar yazdmz ksmlar btn mteakip dinlerde tesirlerini aa yukar ayn ekillerde gstermi eski Hindistan da cari dini itikatlarn ahretteki cezaya mteallik hkmlerinden bir kan ihtiva ediyor. Bundan sonra gene ayn menbadan alarak devan ettiim ksmlar ise ayn dncenin tenash douran cephesini gsterecektir:

<< 40 yilik vasflariyle muttasf ruhlar ilahi bir tabiat kazanrlar. htiraslarna hakim olan ruhlar insan olurlar. Karanlklara dalm olanlar ise yeniden hayvanlk hallerine gmlrler. << 55 Bir Brahman ldren kimse; cinayetinin arlna gre, bir kpek, bir yaban domuzu, bir eek, bir deve, bir boa, bir teke, mevaiden vahi bir hayvan, bir ku . olarak yeniden doar. << 56 spirtolu ikiler ien bir Brahman; bir kurt, bir ekirge, necasetle beslenen bir ku, vahi bir hayvan eklinde tekrar dnyaya gelir. << 57 Altn alan bir Brahman bin defa rmcek, ylan, bukalemun, deniz hayvanlar ve fena vampirler bedeninde doar >>. << 58 Tabii veya manevi babasnn yatan kirletmi kimse; yz defa ot, al, akbaba gibi et yiyen kulardan biri, arslan gibi sivri dili bir hayvan, kaplan gibi canavar olarak yeniden doar .. ilh >>. Uzatmaa lzum yoktur. Bu kadar izahat, bir nevi ocukluk haleti ruhiyesinde yayan insanlarn, dnyaya gelip gitmeler hakknda yksek mritler tarafndan dnlm hikmetle dolu prensipleri ne kadar iptidai ekilde tefsir ettiini ve yksek tekaml gayelerinin nasl unutulup gittini gstermee kafi gelir. Dikkat edilirse burada dnyaya gelip gitmeler bir vasta deil, adeta ceza grmek iin bir gaye telakki ediliyor. Ve gene bu telakkiye gre bir ruhun bir hayatta insan, dier bir hayatta ku veya ot paras olarak gelmesi, hatta cezasn ekmek iin, lzumlu bile grlyor. Bu dnceler tamamiyle manasz bir hale sokulmu ve tamamiyle yanl tefsir edilmi bir kanaatin mevlududur. Ve bizim bahsimize mevzu olan meseleler bu yoldan bambaka yollarda, bambaka gayeler urunda kymetlendirilmi ve mtalaa edilmitir. Takamln tabiat kanunlar muktezasnca gayet muntazan ve mselsel bir seyir takibettiini biliyoruz. Bu bilgiye gre, bir tekaml merhalesini ikmal etmi olan ruhlarn tekrar geri merhalelere dneceini kabul edemiyeceimiz gibi, muayyen tekaml yollarn ikmal etmeden her hangi bir ruhun birdenbire birka merhale stteki kemal mertebelerinden birine frlayp kabileceini de tekaml gayelerine ve imkanlarna uygun bulmayz. [ 1 ] lmi hibir delile dayanmyan tenash fikrine mukabil, bu kitapta tafsilatiyle mtalaa edilecek olan reenkarnasyonizma; mahedelere, tecrbelere ve vakalara mstenit ilme ve felsefi bir dnde mahsuldr. Bundan baka o, byk lliyet prensibi ve tekaml gayesi ile tam bir mutabakat halinde yrmektedir. O halde byk bir realiteyi ifade eden reenkarnasyonizma fikri nasl bozuldu ve nasl tenash gibi dejenere bir kyafete girdi? 2 Reenkarnasyonizma fikrindeki dejene resans sebepleri

Fikir ve duygularn inkiafnda hi phesiz byk roller oynyan akya - Mouni, Hermes, Phytagore, Eflatun, sa ve dierleri gibi byk varlklarn talimat onlarn syledikleri veya sylemek istedikleri ekilde herkes tarafndan anlalm deildi. Bu byk inisiyelerin ve talebelerinin varm olduklar anlay ve duyu kabiliyetleri seviyesinden ok aa mertebede bulunan avam, bunlarn szlerindeki yksek manalar bir zaman iin anlam bile olsalar erge unutacaklard. Bundan baka; hurafeler, batl itikatlar iinde boulup kalm daima geri temayllerle malul insan ktlelerinin byle yksek hakikatleri birdenbire ve btn akl ile anlamasna esasen imkan da yoktur. Allah etrafndaki eyler ve mahtuklar arasnda aryan ve en kesif maddi mefhumlardan dnce ve duygusunu kurtaramyan insanlarn hikmet erbabna kar gsterdikleri tehlikeli ve mteassbane akslamelleri, her hakikatin btn akl ile sylenebilmesine inkan brakmaz. te bunun neticesi olarak eski hukema, talimatn zamann icaplarna gre bir takm sembolik kyafetlere sokarak daha maddi ve kolay anlalr ekillerde yaymlard. Bu hal bu talimatn iki ehre iinde tedris olunmasna yol at. Bunlardan birisi dahili ehre ( esoterique ), dieri de harici ehre ( exoterique ) dir. Dahili talimat hikmetin iyzn, buutlu alemimizdeki kanunlarn ve yksek illetlerin baz esrarn retiyordu. Bu, yalnz statlara ve statlarn dilinden anlyabilecek tekaml derecesine varm akirtlere mahsustu. D talimat ise hakikati avamn anlyabilecei semboller ve tebihlerle maddi szgelerden geirdikten sonra halka telkin ediyordu. te btn hakikatlerin dogmatik itikatlar iinde donup kalmas bu halin bir neticesi olmutur. Geri talimatn verildii ilk zamanlarda bu kyafet deitirme ii belki biraz daha maharetle yaplabiliyor ve yksek realiteler yava yava ve itina ile retiliyordu. Zira bu ii muvaffakiyetle baaracak statlar henz yayorlard. Fakat zamanla bu statlar ortadan kalknca ve talimat materyalist duygulu hocalarn eline geince iler deiti. Her biri bnyesinde hikmetin byk srrn tayan semboller dondu ve kendilerine mutlak kymetler izafe edilen birer mabut haline girdi. Hatta bunlar talim eden ilk statlar dahi bu kyafete sokuldu. Btn bu batl kanaatler mutlak ve dogmatik hkmlerle ve ebediyen deimiyecekmi gibi mhrlendi. Artk eski hikmet talimgahlarn ssliyen bir msellesin, kuyruunu sran ylann, bakan tek gzn, alm bir gln, bir nar meyvasnn, stunlarn, pelikanlarn, salibin ve dier sembollerin hakiki manalar ya bsbtn unutuldu veya kurulmu bir dinin veyahut inanlm maddi felsefi bir ekoln, vicdanlar zerindeki hakimiyetini kkletirmee yaryacak ekillerde tefsir edildi. te bu miyanda eski hikmet erbabnn talim ettii yksek reenkarnasyonizma fikri de, baz mahafilde tenash fikrine dnerek dejenere olup gitti. Tenash fikri o kadar kuvvetle evvelkinin yerini tuttu ki bu gn dnyaya tekrar tekrar gelip gitme bahsini iiten birok kimselerin aklna hemen bu gelir. Ve tenashle reenkarnasyonizma arasnda mevcudolan derin illi ( causal ) farklar kimsenin hatrndan gemez. Reenkarnasyonizma bir tekaml vetiresidir. Ruhlar madde alemlerinde bedenlerden bedenlere girerek onlar vastasiyle grg ve tecrbelerini arttrrlar ve tekaml ederler. Binaenaleyh ruhun bir bedene girmesi keyfe veya tesadfe veyahut herhangi maddi dnceden domu bir telakkiye ( mkafat veya mcazat gibi ) bal deildir. Bu, tekaml zaruretlerinin neticelendirdii bir mihanikiyettir. u halde ykselebilmek iin maddi bir vastay kullanm ve bunda muvaffak olmu kimsenin daha ziyade ykselmek iin dier daha yksek maddi vastalar kullanmak zarureti, onu tekrar eski vastasn kullanmaktan alakoyar.

Bu vaziyet karsnda maddi insanlk mertebesine kadar ykselmi bir ruhun, tekrar bir gl aac olarak dnyada yayacan kabul edebilmek iin bedene girmenin bir tekaml vastas deil, bir gaye olduunu kabul etmi olmak lazmgelir. Byle bir dncenin manaszln okuyucularma imdiye kadar yazm olduum fikirlerle izah etmi oldum sanyorum.

3 - Bu gnk umumi telakki karsnda reenkarnasyonizma

Dnce ve duygular, dogmatik dinlerin veya akademik ilimlerin dna kamam mnevverlerden bir oklarna bu satrlar daha imdiden vabanc gelmee balar. Bununla beraber ben devam edeceim. ok uzun tecrbe senelerinin dourduu kanaatle ilmin sonsuzluuna ve nihayetsiz imkanlarna samimi olarak inanm bir insan gibi aziz okuyucularmn zerinde yazlarmn u veya bu ekilde husule getirebilecei ilk tesirleri dnmeksizin bu bahsin almasndan byk zevk duymaktaym. Her yeni fikir yadrganr. Ben de ilk zamanlarda reenkarnasyon fikrine kar bir yadrganlk duymutum. Eer sebatsz bir insan insiyakiyle bu yadrganlm beni bu ilerden ilk hamlede vaz geirmi olsayd bu gn de hala 20 25 sene evelki iptidai dnce ve duygularmdan kendimi kurtaramam olurdum. Netekim, bugn kendileriyle bu mevzu zerinde grtm baz dostlarmn, benim evvelden dnm olduum ve imdi yersiz ve manasz bulduum itirazlar aynen tekrarlamalarn, phesiz haksz olarak, hayretle karlamaktaym. Evvelce derdim ki bir insann tekrar tekrar dnyaya gelip gitmesi nasl mmkn olabilir?!.. Byle bir iddiada vehmolunan gemi hayatlardan hibirine ait en ufak hatrann mevcudolmamasn dnyor, insanlarn koskocaman birer adam halini aldktan sonra tekrar ocuk olarak dnyaya gelmeleri, hatta babann kz, kzn baba veya day halinde yeniden domas gibi akln, mantn ve ilmi mevzuatn ilk hamlede kabul edemiyecei birtakm fikirleri acayip buluyor ve bir trl hazmedemiyordum. Bunlar olsa olsa eski zamanlarn batl itikatlerinden kalm birtakm hurafelerdir, diyordum. Fakat seneler geti, dorudan doruya hayattan aldm ac ve tatl tecrbeler ve yetikin mertebelere varm muhtelif memleketlerdeki aratrclarn yaptklar tetkikatn neticeleri ve nihayet kymetli mesai arkadalarmn yardmlariyle elde etmi olduum yksek alemlerdeki byk kardelerimizin alimane ve hakimane teplileri khne ve dmeni bozuk fikirlerimi deitirdi, onlara ilmi istikametler verdi. Bugn beni: ( eski fikirleiimde meer ne kadar toy ve gafil imiim ) diyebilecek bir duruma koydu. Birka sene evvel bir mecliste reenkarnasyon bahsi grlrken azok mnevver saylmakla beraber ilim daarc pek de dolu olmad anlalan bir zat hemen atlarak : << Bu nasl olur, ben hibir zaman saman yediimi hatrlamyorum. >> demi ve bu << hakimane >> kelamiyle ruh hayatmzn dnyada hayvanlk mertebesi olamyacan hemen sbat edivereceini sanmt. [ 1 ] O zaman, kendi kendine kar hakl olan bu sal sakall adam bana ocukluumu hatrlatmt. Zira henz ocuk denecek kadar gen zamanlarmda ben de byle dnmekteydim. Fakat sonralar renmitim ki eer kainatn gayrikabili nfuz olan byk esrar ve hakikatlerin yalnz benim zavall clz ve marazi hafza ve hatralarmla kymetlenmi olsayd kendi varlmdan dahi phe edecek kadar hakikatlerden uzaklam olurdum. Ve

belki bir milyon sene evvel saman yediini hatrlayamad iin o zamanki hayatn inkar etmek salahiyetini kendinde gren bu zatn, bundan birka sene evvel anne stn itiini hatrlayamad iin de ocukluk hayatn inkar etmesi lazm gelirdi. Muhtelif zamanlarda ruhun, tekaml ihtiyalarna gre ayarlanm muhtelif bedenler iinde, kesif maddeler dnyalarna gelip gitmeleri, insan ilminin en ehemmiyetli ve faydal bir bahsini tekil eder. Binaenaleyh bunun da bir ok vakalar, mahedeleri ve tecribi tetkik yollar olmak lazmgelir. te bu kitabmzn balca mevzuunu bunlar tekil edecektir.

4 Reenkarnasyonizmann manas ve delaleti

Bu kelime, tekrar ete girme manasna gelen << reenkarnasyon << dan domutur. Ve metapsiikte, ruhlarn dnyaya tekrar tekrar gelip gitmelerini kabul eden bir meslee alem olmutur. [ 1 ] Bu mbahase 1931 senesinde Adanada bir muallimler odasnda gemiti. Fakat, evvelce de sylediimiz gibi bu yolda, tekaml daima esas tutmak icabeder. Ruhlarn tekaml birok tecrbe hayatlar iinde gayet yava olarak vukua gelir. Ebediyet iinde sfr mesabesinde kalan birka senelik insan mr, bir ruhu en yksek kemal derecesine ulatramaz. Bir varln bu gayeye varabilmesi iin dnyamzn iinde olduu gibi btn kainatta geirecei saysz tekaml merhaleleri vardr. te bu merhalelerin dnyamz da geen ksmlar reenkarnasyon yolu ile temin edilir. nsann yer yzndeki uursuz ocukluk, basiretsiz genlik, ihtirasl kahillik ve nihayet olgun ihtiyarlk alar onun bir tek hayatnda geen tekaml merhaleleri olduu gibi; nebat, hayvan ye insan bedenlerinde geecek olan bir ok varlklar da dnyadaki tekaml merhalelerinden baka bir ey deildir. Netekim btn kainatn sayya girmeyen buutlarndaki alemlerinde, bilmediimiz tarz ve teekkllerde ruhun geirecei maddi dier saysz hayatlar da bu merhalelerin temadisi olacaktr. nsan ruhunun maddi hayat, halkalar nerde balayp nerde bittii belli olmyan, bir zincire benzer. Onun her tekaml merhalesi bu zincirin bir halkasdr. Bir zincirin halkalar birbirine nasl skca balanmsa umumi hayat zincirinin maddi dnyalardaki halkalar da ylece lliyet prensibi ile birbirine balanmtr. O tarzda ki bunlardan birisi kendisinden sonra gelecek halkann illeti olur. Madde alemindeki ruh hayatnn tpk bir tek hayatta olduu gibi, ocukluk devresi vardr. Bu devre dnyamzda, mazinin hayvanlk ve nebatlk alemlerindeki uursuzluu iinde kaybolur. Ruhun olgunluk devrelerine ait istikbale gelince: orada doan byk gnelerin parlakl karsnda da gzlerimiz kamar ve bir ey gremez oluruz. u halde reenkarnasyonizma bahsini mtalaa ederken her eyden evvel sylemek isteriz ki enkarnasyonlarn nerde baladn ve reenkarnasyonlarn nereye kadar devam edeceini zaman itibariyle tayin etmee almak buradaki mevzuumuz iinde deildir. Bundan bir netice kar: bu bahis, gerek metafizikte sk sk grlen ispeklatif manevralara ve gerek

dogmatik dinlerde mevcudolan mutlak hkml kanaatlere ak deildir. Reenkarnasyonizmay moral neticeleriyle beraber tecribi ve mtevaz bir hikmet yolu olarak kabul etmek lazmdr. Orada daima yenileme vardr. Sabit kalan hi bir ey yoktur. nsann maddi hayatnda bir saat nasl bir daha dnmemek zere geiyor ve yerini kendisinden daha verimli dier bir saate brakyorsa eitli mrler iinde akan bir zamann srtnda tad realiteler de ylece geerek yerlerini kendilerinden daha yksek realitelere terkediyorlar. Bu hakikati reenkarnasyonizmadan daha iyi ifade ve izah edecek bir bilgi yolu tanmyoruz. te bu bakmdan, tam manasiyle kabul edilmi reenkarnasyonizmann mtalaas, sonsuzluunda byk zevkler bulunan bir sahada insan nurlandran kymetli ve faydal ve hatta lzumlu bir megale olur.

5 Tekaml ve reenkarnasyonizma

Acaba hayat sahipleri, dnyaya niin gelmilerdir? Dnya hayatna balanmalarn, birok straplara ister istemez maruz kalmalarn, hakszlk ve adaletsizlikle dolu grnen hayat sahnesinin binbir trl dramlarnda aktrlk etmelerin illeti ne olsa gerektir?... Bazlarna gre ihmali kabil derecede az mhim grnen ve bazlarnn da manaszca ve mantkszca tefsirlerine maruz kalan bu meselenin hakikatte ehemmiyeti ok byktr. Nispi ve izafi her eyin oluundaki noksanlk bir zarurettir. Nispilikte noksanlk firki bizzarure mevcuttur. Beyaz renkli dediimiz zaman bir eyin eksikliini ifade etmi oluruz. Bu eksiklikte onun beyazdan baka renklerden mahrumiyetidir. Bunun gibi, en byk bir insan dediimiz zaman bile onda, daha az byklkten itibaren btn kklk vasflar noksanln gstermi oluruz. Binaenaleyh her sfat ayn zamanda bir kusurun ifadesi olur. Nebat, hayvan, insan ve kainatta nispi her ey kendilerine nispet ve izafe edilenden baka eylerin eksikliiyle maluldrler. Demek izafi olan her eyde noksanlk bir zarurettir. zafiyet ve nispet ancak Halik hakknda bahis mevzuu olamaz. Ve bu sebepten biz, Onu bildiimiz veya bilmediimiz hibir vasfla vasflandramayz. Gene bu bakmdan izafi hibir varln, hibir vakit Mutlak olamyaca zaruretini de kabul etmi bulunuruz. Zira, ne olursa olsun, nasl dnlrse dnlsn, bir an iin bile her hangi bir vasf kabul etmi varlk Mutlak addedilemez. Btn mahlukatn kemali nispidir. Ve buradaki kemal dereceleri bir takm nispi realitelerle temayz eder. Dnyada her varln tekaml halinde bulunduunu tekaml bahsinde uzun uzadya yazmtk. Dnyaya ilk girdikleri andan itibaren mtemadiyen tekaml eden varlklarn haline bakarak, onlarn dnyaya ilk geldikleri zamandaki kemal derecelerinin de kazanlm olduunu kabul etmemiz lazmgelir. Kemal insanlara zorla verilmi veya rastgele dagtlm bir hediye deildir. Ruhlar, gsterdikleri cehit nispetinde ileri giderler. Biz dnyada ruhlarn ancak byle birok cehit sarfederek ykselebildiklerini grp dururken, onlarn dnyaya ilk ayak bastklar andaki derecelerinin mktesep olmadn iddia edemeyiz. te, bu gr bizi zaruri olarak enkarnasyon fikrine gtrr. Bir hayatnda kendi imkanlar nispetinde tekaml eseri gsteren bir kpek ruhu, tekamlnde ylece devam edecektir. Binaenaleyh bu ruhun, kpek bedenindeki btn tekaml imkanlarn tketinceye kadar bu bedende gelmesi ve ondan sonra

tekaml ihtiyacna uygun daha msait dier bir hayvan bedeninde enkarne olmas tabiidir. Maddi hayat ruhlarn tekaml iindir. Ve bu hayatn sonsuz ekilleri tekamln sonsuz merhalelerini temin eder. Demek bir tek dnya hayat asla bir gaye deildir. O, ruhun maddi teekklat iinde vukubulan tekaml merhalelerinden birini ikmal etmek iin bir vastadr. statlarn szleri bu fikri takviye ediyor: << Varlklarn tekamlleri iin dnyaya gelmeleri lazmdr. Netekim dnyaya gelmi bir insan dnyada hi bir i yapmasa, vaktini devaml bir uyku iinde geirmi olsa ona << ilerliyor >> denemez. Dnyadaki faaliyetin tevlidettii bir unsur vardr ki onu baka bir ey asla temin edemez. >> Bu szler, ayn zamanda, dnyada geirilecek pasif bir itikaf hayatnn, evvelce uzun uzadya sylediimiz gibi, tekaml bakmndan hatal olduunu da tebarz ettirmektedir. Hulasa, bir tek hayat ruhun btn tekaml ihtiyalarna cevap veremez. Ve bir dnya hayatnda iini bitiremiyen bir ruhun ikinci bir hayatta yaamas, birinci hayatta yaamasn intaceden sebeplere bal zaruretlerden ileri gelir. kinci hayatn bu zaruretini kabul etmemek, birinci hayatn zaruretini de inkar etmek olur. Evvelce sylendii gibi, ruhlar tekaml ederken iinde bulunacaklar maddi muhitlerin kendi seviyeleri nispetinde yksek olmas lazmgelir. Bu mtalaay aadaki ema ile gstermek mmkndr: ( ekil:14 )

ekil : 14

A B hatt ruhun dnyadaki maddi balang noktas itibar edilmitir. Hatlar, ruhun maddi; noktalar da manevi varln temsil ediyor. A dan C noktasna kadar maddi ve manevi varlklar aa yukar beraberce ykseliyor. C den itibaren maddi varlk fizikoimik tesirlerin altnda bir duraklama devresine giriyor. Fakat ruh varl ykselmesine devam ediyor. D noktasnda maddi varlk gene ayn kanunlarla aslna rcu etmek zere aa doru iniyor. Buna

mukabil ruh varl ykselmesine devam ediyor. Demek maddi ve manevi hayatlar arasnda evvela bir muvazilik sonra inhiraf, nihayet bir uurum peyda oluyor. Bu, bir tek hayatn emasdr. E noktas lm anna tekabl eder. Bu noktada, maddeler dnyadaki menelerine dndkleri zaman, emada grld gibi, ruh ondan tamamiyle kurtulmu ve aksi istikamette, yani yukarya doru yol alm bulunmaktadr. Fakat bununla ruhun tekaml ihtiyac sona ermi deildir. Netekim o, bu ihtiyacna tekabl eden A` noktasnda daha yksek tertipteki dier bir maddi hayata balyacaktr. Ve E F ile gsterilen Ispatyom hayatn mteakip ruh, A` B` hayatnda tekrar ayn devri tekamln yapacaktr. Bu suretle ruhun tekaml ihtiyalariyle taayyn eden I, II, III ilh. maddi hayat devreleri, birbirinden yksek olmak zere buutlu kainatmzda devam edip gidecektir. Bu hayatlarn cevelangah yalnz dnyamz deildir. Btn maddi alemlerdir. Ruh ykseldike daha yksek hayatlara kavuur. Bunun en iyi misalini biz kendi maddi varlmz, nebatlarn ve hayvanlarn varlklalariyle mukayese ettiimiz zaman grrz: nebatlarda mevcudolmyan hayat zevklerinin hayvanlarda, onlarda bulunmyan zevklerin de insanlarda bariz olarak grnmesi; insanlarda bulunmyan ve varlklarndan phe bile edilmiyen kimbilir ne kadar byk zevklerin daha yksek varlklarda mevcudolmas lazmgeldiine bizi inandracak en kuvvetli delillerdendir. Her enkarnasyon bir evvelkinden yksektir. Fakat bu ykseklii sathi bir dnce ile ne zenginlikte, ne erefte, ne dnya gziyle itibar olunan maddi byklkte aramamak lazmgelir. Bu yksekliin en iyi miyar manevi nfuz ve kudrettir. Esasen nebat - hayvan - insan arasnda mtalaa edilebilen btn byklk farklar bize bu hususta kafi derecede bilgi verir. Bir fil, hatta bir manda maddi varl bakmndan insana nazaran byk ve kudretli bir mevcudiyettir, fakat insann manevi varl karsnda pek az bir eydir. Bu mtalaada ne kadar ileri gidebilirsek istikbalimizin, istikbaldeki enkarnasyonlarmzn, ve daha yksek buutlardaki maddi hayatmzn parlaklk derecelerini o kadar ak olarak sezebiliriz. buutlu alemimizde enkarnasyon yeri yalnz dnyamz deildir. Gerek buutlu alemlerden [ 1 ] gerek ruhlarn tekamlnden [ 2 ] bahsederken kainatta her yerin meskun olduunu ve hayattar varlklardan azade bir yerin bulunmadn sylemitik. Binaenaleyh bir dnyann btn icaplar, orada geirecei birok reenkarnasyonlarla, idrak ve ikmal etmi bir ruhun kendisine msait hayat artlarn temin edecek daha yksek bir dnyada reenkarne olmas tabiidir. Buradaki << msait hayat artlar >> ndan maksat udur: ruhlar ykseldike maddelerin esaretinden, yani maddi balardan kurtulurlar ve o nispette serbestleirler. Binaenaleyh enkarne olacaklar muhitin o nispette kendi melekelerini serbestlikle kullanmalarna msait durumda bulunmalar lazm gelir ki bunu da daha az kesif maddeleri ihtiva eden dnyalar temin eder. Ruhun tekaml madde alemindedir. Ve onun gerilii de maddi artlara baldr. Yani ruhlarn gerilii maddi kainatla olan mnasebetlerindedir. O halde maddi kainata inmezden evvel ruhlarn gerilii bahis mevzuu olamazd. Binaenaleyh bir zaruretle bu kainata inen ruhlarn oradaki geriliklerini gidermeleri de zaruridir. Bunu temin eden ey, ruhlarn burada geirecekleri grg ve tecrbe hayatlardr. nsan ruhu hibir eyi grp tecrbe etmeden renemez. te reenkarnasyonu zaruri klan amillerin bana bu gelir.

6 Fert - cemiyet meselesinin tekaml ve reenkarnasyonizma karsndaki mevkii

Bir tek hayat ele alalm ; ruhun edebi hayat karsnda bu bir tek hayatn ne kymeti vardr?... Mtekamil bir insan bile dnyay terk edecei srada arkasna bakt zaman birok kusurlarla malul bir hayat geirmi olduunu grr. Eer hayat tekaml iin ise bunun manas nedir?... Dnyaya gelmenin rasgele bir ey olduunu kabul edemiyoruz. Tesadfe inanlamyacan evvelce yazmtk. Burada ileri srlen bir mesele zerinde durmann sras gelmitir: Fertler cemiyeti ykseltmek iindir, denir. Cemiyet maeri hayatn mterek bir binasdr, her fert oraya mrnde bir ta koymakla mkelleftir. nsan hayatnda bu ii ne kadar ok yapabilmi ise insanlk vazifesini o kadar iyi grm ve gayesine varm saylr. Binaenaleyh insan dnyaya bunun iin gelmitir ve bu vazife grldkten sonra onun ii bitmi olur!.. Bu, yanl yolda inkiaf etmi, olduka bayat bir fikirdir. Bu fikre gre cemiyeti bir gaye, ferdi ise vasta olarak kabul etmek icabediyor. Burada bir realite vardr: fertler phesiz cemiyeti ykseltiyor. Fakat fertlerin bu faaliyeti cemiyeti ykseltmek gayesiyle deil, kendi varlklarn ykseltmek iindir. Fertlerin ykselmesine vasta olan cemiyetin onlarla beraber ykselmesi bir zarurettir. Cemiyet mi ferdi, yoksa fert mi cemiyeti yaratr, meselesi uzun bir ylan hikayesine benzer. Biz buna batan balamak istemiyoruz. Ancak, bu meselenin ruhunu alakalandran baz noktalara temas etmek istiyoruz. Fertlerden ayr, mcerret << cemiyet >> diye bir ey yoktur. Fertler vardr. Ve fertlerin topluluundan doan cemiyet dediimiz bir teekkl vardr. Fertleri ortadan kaldrnca cemiyet mefhumu bir vahimeden ibaret kalr. O halde cemiyet iin ferdi varlk bir zarurettir, fert olmazsa cemiyet olmaz. Fakat buna mukabil cemiyet mefhumundan ayr mahhas varlklar halinde fertler vardr. Ve bunlarn; ahsiyetlerini tebarz ettiren kispi ve viladi kazanlar, ykseklik dereceleri vardr. Demek fert iin cemiyetin varl zaruret deildir. Cemiyet olmadan da fert mevcuttur. Cemiyet sadece, ferdi varlklarn topluluk ifadesinden baka bir ey deildir. Cemiyet ykseliyor demek, onun fertleri ykseliyor demektir. Bu hkmn bir nazariyeden ibaret kalmamas, cemiyeti kuran fertlerin selameti ve saadeti iin lazmdr. u halde lliyet prensibi bakmndan fertler illet, cemiyet neticedir. Tekaml bakmndan da fertler gaye, cemiyet vastadr. Ykselmek istiyen insanlarn bu hakikati grebilmeleri ok faydal olacaktr. Bin insan olunu dnyaya ayak bast andan lnciye kadar takibedersek kendi cehitlerinden baka muhitinin, cemiyetin, velhasl btn tabiatn onu kemale sevketmek iin adeta seferber edilmi olduunu grrz. Ana kucanda, aile ocanda, mektep hayatnda ocuk; senelerce bazen tatl, bazen de hain vetirelerle en sk bir kayt ve inzibat altnda sevk ve idare olunur. nsan mrnn en aa drtte biri byle geer. Fakat aile ve mektep hayatnn inzibatndan henz kurtulamadan insan olu, daha atk ehreli dier tekilatn penesine der. ve ev

hayatlar, askerlik, memuriyet gibi kaytlar onu smsk balar. Cemiyet hayatnn byle binbir ekilde kurulmu alarnn birinden insan olunun kurtulmas ancak dierine dmesi iin olur. Bu srada o, bir kayttan kurtulmak midinin daha mazbut dier bir kaydaltna girmekle krldn gre gre nihayet, eer zayf ruhlu ise ve eer bu hakikatlerden haberi olmyacak kadar toy ise, btn mitlerini kaybeder ve yese der. Hakszlktan, msavatszlktan, hrriyetsizlikten ilh. lzumsuz ve beyhude yere bahseder durur. Fakat o, bu isyankarane hareketlerinde ne kadar ileri giderse gitsin biri zlrken dieri balanan kuvvetli cemiyet balarnn zabt ve rabtlarndan kendisini bir lahza bile kurtaramaz. Hatta bilakis, onun bu sabrszca hareketleri bu balarn gittike sklamasn da mucibolabilir. Aile terbiyesi, mektep terbiyesi, askerlik terbiyesi, memuriyet ve i terbiyesi, itimai hayat terbiyesi. ilh. gibi saysz kaytlar ve artlar ve bunlarn meyyidesi olan ferdi ve maeri vicanlarn ahkam, resmi nizamnameler, kanunlar; ne kadar skc, ne kadar zorbaca grnrse grnsn ferdin tecrbesini arttrmak, onun kemalini temin etmek bakmndan lzumlu ve zaruridir. Hadiselerin iyilii veya fenal hakknda verdiimiz hkmlerde daima aldanmakta olduumuzu tesadf bahasinde yazmtk. Burada okuyucularmza onlar hatrlatmakla iktifa ederiz. Cemiyetin bir suluyu cezalandrmas adeta otomatik bir itir. Burada ileri srlen sebeblerin ou geri planda kalr. Daha n planlardaki illetleri grebilen insanlar pekala bilirler ki cemiyette sulunun cezalanmasnda amil olan asl sebep, ferdin cemiyet kuyudat yardm ile tekaml etmesidir. Demek ki dnya hayatnda fertle cemiyet arasnda tekaml vetiresi bakmndan sk mnasebetler vardr. Bu mnasebetler bazen dz, bazen de ters istikametlerde olabilir. Yani geri cemiyette ilerlemi ruhlar veya ileri cemiyetlerde de geri kalm ruhlar bulunabilir. Bu noktada da zahire taplp yanl bir dnceye saplanmamak iin lliyet prensibini daima gz nnde tutmak lazm gelir. O halde dnyamz yle byk bir mektep, yle mkemmel bir terbiye messesesidir ki orada her ruhun grg ve tecrbesini merhale merhale arttracak saysz dershaneler bulunur. Hoca ve talebesiyle bir mektep dershanesi, o dershanenin mdavimleri iin nasl gaye deil, vasta ise tpk onun gibi dnya dershanesi olan cemiyet hayat da fertler iin gaye olmayp bir tekaml vastasdr. Sz buraya kadar getirdikten sonra imdi dnya hayatna tekrar tekrar neden girmi olduumuzu daha kolaylkla mnakaa edebiliriz.

7 Ruhlar dnya hayatna tekrar eken amiller hakknda birka misal

Ruhlarn dnyaya inmesinde ve bir takm tecrbeler geirmesinde yksek tekaml gayesinin, bizim sezebildiimiz en byk bir amil olduunu birinci ve ikinci kitaplarmzda uzun uzadya yazmtk. Dnyada grnen bir ok ihtirastan ve maddi cazibeden mtevellit arzular ancak ruhlarn maddeye ballklarndan domu birer netice idi. Fakat bu neticelerin de, onlarn dnya hayatndaki eprvleri u veya bu istikamette geirerek tekaml edebilmelerine vasta olduklarndan evvelce bahsetmitik. Binaenaleyh << ruhlar dnya hayatna tekrar eken amiller >> diye aada verdiim baz misalleri, onlarn dnyaya gelmelerinde hakiki amiller

olarak kabul etmediimi, ancak hakiki tekaml illetine birer vasta olarak, henz haki hayatn icaplarndan faydalanmak ihtiyacnda bulunan geri ruhlar dnya eprvlerine katlanmaa yaryan birer saik olarak okuyucularma takdim ettiimi hatrlatmak isterim. Fakat bunlarn, bylece arka planda bulunan daha yksek gayelere ve illetlere birer vasta olduklarn unutmamak artiyle bize nazaran n safta birer amil gibi kabul edilebileceini dnmek mmkn olur. u halde aada vereceimiz misallerin ou henz dnya hayatna bal ve bu ballk yznden maddi arzularna ve ihtiraslara malup azok geri ruhlarn hayatna aittir. Prof. X. Otuz senedenberi zerinde alt bir meseleyi henz halledememitir. Ya altm oktan gemi bulunuyor. Senelerce ilim kitaplar ve laboratuvarn kfl havas iinde mr rtm olan bu adam acaba eserini bitiremeden gp gidecek mi?.. Filhakika byle geen endieli gnlerin birinde ufak bir ate, birka ksrk bu ii nibayete erdirir ve o, gayesine yarmadan gzlerini dnyaya kapayverir. Bu adamn ahsiyetinin lmediine gre, dnyada senelerce kendisini itibari bir ideale balyan hrsla ve bu hrs douran sebeplerin o ahsiyette devam ettii mddete onun tekrar yeryzne inmek istemesi kadar tabii bir ey tasavvur edilemez. Byle olunca o, btn bu ilere sebebolan hakiki amillerin istihdaf ettii gayeler gerekleinceye kadar, yani bu ruh, muayyen bir kemal derecesine varncaya kadar bu ilim hrsnda ve buna benzer dier hrslarnda devam edecek, bunun iin de dnyaya bal kalacaktr. Zira bu hrsn istihdaf ettii ilmi mesai bu dnyaya mahsustur ve ancak burada tahakkuk sahasn bulacaktr. Bu bakmdan Ispatyomun ince maddeleri onu tatmin edemez. Binaenaleyh dnyada iken o, nasl kendisini her eyden tecridedip bu ie balam ise imdi de ayn saikler altnda ylece dnyaya balanm ve ekilmi olacaktr. Ruhi durumu ve anlay kifayet derecesinde deilse belki o, bu ie bir gaye olarak ta sarlabilir. Fakat gaye olarak sarlm olduu bu iin tavassutu ile bilmeden tekaml etmesine, onun bu yanl kanaati engel olmaz. Netekim eer o alimin ilim hrsn douran asl gerilik sebepleri ortadan kalkm bulunursa son dnyadan ayrlnda, ne kadar bitmemi ileri arkaya brakrsa braksn o, bir daha dnyaya dnmek ihtiyacn duymyacktr. Dier bir misal: A Bir milyonerdir. Btn hayat mddetince toplam olduu altnlar onun her eyidir. O, bunlar elde etmek iin ne kadar byk fedakarlklara katlanmtr! Onun iin milyonlarnn dnda hibir varlk kymet kazanamaz. Ve bylece bir hayat bir boluktan ibaret kalr. Her hrs gibi bu da beslendike, daha dorusu kendisini douran maddi hadiselere kar malubiyet arttka beslenir ve kuvvetlenir. Para tuzana dm bu mahpusu lm fikri ta cangahndan vurur. Gnn birinde o, kendine aidolan bu kadar serveti nasl brakp gidecek?. Fakat, btn hadiseleriyle bir lahza bile durup dinlenmeden yuvarlanan dnya hayatnda, hava deiir ve korkun gn gelip atar. Btn zenginlii altnlarna inhisar eden bu adam onlar dnyada tekinin berikinin eline brakmak zorunda kalnca drt ba mamur bir fakirlik iinde kaldn ac ac duyar. O, imdi rplak bir haldedir. Her eyi mahvolmutur. Ruhunda kendisini teselli edecek manevi hi bir kazan tamadndan Ispatyom hayat bombo kalr. Zira o, dnya hayatnda iken iyice inanmt ki hayatn gayesi para biriktirmektir ve bunun iin gsterilecek btn faaliyetler birer vastadan ibarettir. O halde milyonlar kaybolmu bir hayat hi bir ey deildir. Bu durum kendisi iin hakiki bir ikence olur. O maddelerin esiridir. Onlara hakim olacak kuvvet ve kudretleri henz kazanamamtr. O, zayftr. Binaenaleyh ruhunun yeni dir mcadele hayatna atlmas, tecrbelere girimesi ve yaplacak

mmareselerle kuvvetlenmesi lazmdr. te bu zaruret onu tekrar dnyaya eker. Fakat bu hal her vakit byle uurlu cereyan etmez. Yani onun tekrar dnyaya inii bu kadar yksek hesaplara dayanmaz. Tabiat ve tekaml zarureti ona yle ilcalar verir ki onlarn tesiri altnda o, ister istemez bu yola srklenir. Mesela; Ispatyomda bir trl huzur bulamaz. Ispatyom hayat yalnz serveti urunda yayacak kadar maddeye esir bir milyoner iin gayr kabili tahammldr. lerlemi ruhlar iin mevcudolan orann gzellikleri, hakiki saadetleri ve huzuru byle ruhlar hakknda bahis mevzuu deildir. Onlar imdilik yalnz bir eye muhtatrlar, o da para kazanmaktr. Halbuki Ispatyomda gemiyen eylerin banda para gelir. Binaenaleyh o, bu arzusunu ancak yer yznde tatmin edebilir. Ve onun iin arza tekrar inerken ayn zamanda kendisini bu gerilikten kurtarmaa yaryacak hadiseleri de bilmeden ve yardmc ruhlarn muaveneti ile beraberce dnyaya getirir. Hi sevmediiniz bir kimseye veya hatta laalettayin bir insana fenalk yaptktan sonra vicdannzda husule gelen zntleri tattnz m? Bu yle bir acdr ki skunet bulmas baz artlara baldr. Bu yle bir atetir ki snmesi iin her eyden evvel yaplan fenaln af ve tamir edilmesine ihtiya vardr. Bu veriteyi bir misalle izah edersek daha ziyade canlandrm oluruz. Vereceim misal klasik ispiritizma klliyatndan alnmtr. Bu, sevdii bir kadn nianls ile beraber kskanl yznden ldrp dnyada ve Ispatyomda strap eken bir insan ruhunun hikayesidir ki bu tebli o ruh tarafndan bir enkarnasyon medyomu vastasiyle verilmitir: << .. Ben onu oktanberi seviyordum. O benim bu sevgimi anlamad. Gndz onun ayak izlerini takibediyordum. Gece onu ruyamda gryordum. Varlm hakiki bir ikence balini almt. Beni reddettike onu daha ok seviyordum Nihayet onun baka birisine aidolacan anlaynca iim zulmetle doldu Rakibime kar bende hasl olan kinin nihayeti yoktu Bir gn onu beyaz gelinlik elbiseleri iinde grdm Akam oldu Btn grltler kesildi. Btn kinim uyank duruyordu. O, beni kr yapt ve elimde bir hanerle onlarn yanna sevketti. Deli olmutum Ruhumda iki cinayet canlanyordu. Bundan baka bir ey dnmyordum. Gittim Ve kudurmua, bir hamle ile ikisini de ldrdm. << Caniyane suzuzluum skunet bulmutu. Katm. Kimse caninin ismini bilmiyordu. Ve hibir kimse benim mitsizliimi ve hicabm da bilmiyordu. Ben insanlarn adaletinden kamtm. Vicdanmn sesinden de kaabileceimi midetmitim. Fakat; gece olunca ve cinayet saati tekrar alnca ruhum donmaa balad. Kalbimde dehetli hatralar canlanyordu. Ve kimse, kimse bu strap iinde beni teselli etmiyordu. << Gece oldu. Yayan ller gzmn nne geliyordu. Uykum yoktu. Huzurum yoktu! Vicdan azab beni en iddetli derecesinde ikence iinde brakyordu. Hibir zevk bu strab varlmdan uzaklatramyordu. Gecelerin skuneti iinde alyarak serseri gibi dolayordum. Hi kimseden benim iin ve benimle beraber alamasn istiyemiyordum. Ancak sessiz glgelerin benim iin alyacaklarn midediyordum. O!.. Daima o!.. Onun sesi bana << seni seviyorum! >> der gibi geliyordu. Fakat bunun bir hayal ( illusion ) olduunu dnnce strabm bsbtn artyordu. Kendimi daha bedbaht buluyordum. Ne kadar yaland! Onun sesi bana affedildiimi syleyemezdi! << Ey beni dinleyenler!.. O zaman iinde bulunduum dehetli hali sizler asla tasavvur edemezsiniz. lmek istemiyordum. nk onunla karlatm zaman hicabm daha byk olacakt>>

( Ayn varln ldkten sonraki intibalar: ) << Tanmadm glgeler gzmn nnden geiyordu. Her eyden korkuyordum. Hatta kendimden bile. Glgeler bana yaklayorlard. Bazlarnn ehresi mthiti. Bazlar bana merhametle bakyordu. Deli olduumu zannediyordum. Titriyordum. Birdenbire glgeler etrafmda bir halka yaptlar. O anda kendimi nura gark olmu grdm. Bir melek bana doru geldi Ve bana elini uzatt, unlar syledi: ( Artk zlme!.. Ben bu saati sabrszlkla bekliyordum. Sana yalnz affm deil sevgimi de veriyorum. Sen kafi derecede aladn. Ve teselli edilmee istihkak kazandn ) Kendime geldim. Artk alamyordum. Vicdan azabiyle solmu olan yzm bir tebessm kaplad. Kalbime mit geldi. Artk cinayeti grmez olmutum. Mesuttum ( Ayn ruh muvaffakiyetle bitirmedii dnyadaki tecrbe hayatna tekrar balamak zere inmee hazrlanyor: ) << ok kederliyim, buradaki saadet verici gnei terk etmek zereyim. Tekrar ocuk olacam. Ruhum kk bir bedende yuurulacak ve artk kendimi tanyamyacam. Arlatm duyuyorum. Perisprim dnyann seyyaleleriyle o kadar mebu bir hale geldi ki bir daha medyomunuza dnemiyeceim>> ( 36 ) imdiye kadar sylediklerimize tevafuk eden bir ok noktalar muhtevi bu misaldeki szlere ilave edilecek bir ey yoktur. Herhalde, badasn ldren mthi canilerin mevcudolduunu iitmisinizdir. Bylelerinin uryaca vicdan azaplar hi phesiz pek korkun olacaktr. Ruhun byk bir zafn gsteren bu hareket onun tekrar dnyaya inmesinde tabiatiyle kuvvetli bir amil olacaktr. te ruh bu harekete kendisini sevkeden zafndan kurtulabilmek iin tekrar tecrbe meydanna zaruretiyle inecektir. Baba katili, ruhunda gittike alevlenen ve btn varln zindan gibi karanlk ve ikenceli bir hale koyan strablarn teskin edebilmek iin af ve telafi imkanlarn, babasnn ve babasn ldrd zamanki ahval ve eraitin mevcut bulunmad bir alemde nasl temin edebilir? Bir ruhun olgunlamas iin yalnz affa mazhar olarak vicdan azabndan kurtulmas kafi deildir. nk btn bunlar birer vastadr, asl gaye ruhun maddeler zerinde messiriyetini serbeste kullanabilecek bir duruma girmesidir. te vicdan azab, affedilmek ihtiyac, dnya maddelerine kavumak hrs. gibi bir ok duygu ve temayller hep ruhu tekrar maddi hadiseler iine yuvarlamak ve bu suretle onun grg ve tecrbesini arttrarak kuvvetlenmesine yardm etmek iindir. Binaenaleyh affedilmek, vicdan azabndan kurtulmak gibi ihtiyalar kadar irtikabedilen hatay tamir etmek ihtiyac da ruhta kendini gsterir. Taki o, evvelce muvaffak olamad tecrbe hayatna tekrar balamak zaruretini duymu olsun. Grlyor ki arzular ve temayller gibi af ve tamir veritelerini de biz, dnyaya inmenin gayesi deil, tekamln vastas olarak kabul ediyor ve bu noktada da klasik baz dncelerden ayrlm bulunuyoruz. Dnya hayatna girmek, maddi hadiseler arasnda bir takm tecrbeler geirmek iindir. Ruhun kuvvetlenmesi, messiriyetini ilahi kanunlara uydurabilmek suretiyle maddi kainatta arttrabilmesi ancak tecrbelerle mmkn olur. Tecrdesiz ilim olmad gibi tecrbesiz tekaml de yoktur. Tecrbe ile kazanlm grgden << iman >> doar. man ile kabul edilmemi eyler ruhun mal saylamaz. Onlar, nihayet ruhun dnda yabanc birer hadiseden ibaret kalr.

Bu fikirlerle unu da ifade etmek istiyoruz ki bizim kymetlendirmek istediimiz << iman >> dogmatik hkmlere dayanan esassz ve kr krne olan bir inanmadan ibaret deil, grg ve tecrbe ile kazanlm bir duygudur. Tecrbe, kafada mcerret halde bulunan bir bilginin mahhaslamas, yani ahsiyetin unsurlar arasna girebilmesi iin lzumlu olan bir tekaml vetiresidir. Her tecrbenin muayyen artlar vardr. O artlar mevcudolmaynca tecrbe mspet netice vermez. Bu artlar ok mtenevvidir. Bunlar temin etmek suretiyle her eyin kabili tecrbe olduunu ve mutlaka tecrbe edilmesi lazm geldiini syliyebiliriz. imdi tekrar baba katiline dnelim; bu ruhun yeniden bir tecrbe hayatna balamas lazm olduunu sylemitik. Halbuki Ispatyomda bu i iin lazm olan tecrbe artlarndan hi biri mevcut deildir. Oradaki maddelerin incelii dnya maddelerinin maniplasyon tarzlarna msaade etmediinden katil, dnyadaki tecrbelerini orada tekrarlyamyacaktr. Yani, bu ruh ne babasn ldrmee kendisini sevkeden aldatc hadiseleri mesela para, ehvet, hret, mevkii v.s. gibi saikleri, ne de babasnn ldrlebilecek et ve kemik gibi maddelerini Ispatyomda bulunamyacaktr. Hulasa bu cani, btn samimi nedametlerine ve maddeler iinde bir daha malup olmamak iin gstermek istedii dtn cehitlerine ramen tecrbelerine balyamyacaktr. Binaenaleyh onun tekrar bir mukavemet tecrbesine giriebilmesi iin lzumlu artlar haiz olan dnyamza girmesi icapeder. Cok iyi bir kadnd. Mesut idi. Bilhassa sevdii yavrusu onun bu saadetinin temelini tekil ediyordu. Hatta yavrusunun en ufak bir rahatszl onun btn huzur ve saadetini karmaa kafi gelirdi. Beklenilmiyen bir gnde o, henz hayatnn ortasna bile gelmeden dnya maddelerinden ayrlverdi. Acaba bu ani ayrl onun ruhundan evladnn sevgisini skp att m? Hayr! nk ruh sevgisi dima cevherine bal maddi bir vasf deildir. Bir defa insan ruhunda doduktan sonra o da ruh gibi ebedileir ve lmez. Hatta ruhun btn kazanlar gibi o da bizzarure tekaml ve inkiaf eder. te kaide halinde olmamakla beraber bu kadn evladn takibetmek, onunla tatl veya ac tecrbeleri beraberce geirmek veya ona maddeten de destek olabilmek ve baz yardmlarda bulunmak iin bir mddet sonra ocuunun yannda tekrar dnyaya gelebilir. Biz ruhlar dnyaya eken sebeplerden pek azna u bir ka misalle temas etmi olduk. Halbuki ruhlarn reenkarnasyonlar saysz sebepler altna vukua gelir. Bunlarn mkemmel tasnifini yapmaa bugnk bilgimiz msait deildir. Gelecek aratrclarn, bu husustaki bilgileri biraz daha ileri gtrerek bu ite muvaffak olacaklarndan eminiz.

REESKARNASYON FKRNE AYKIRI GRNEN HALLER

Reenkarnasyonizmann kymetini aratrrken insan yle bir takm hadiselerle karlar ki bunlardan bir ksm bu bahsi kuvvetlendirirken dier bir ksm rtr gibi grnr. Bu hal, cesareti az, aratrma iinde sebatsz kimseleri menfi yola sevkedebilir. Evvelce bahsettiim, at - saman hikayesini ileri sren zatn durumu buna bir misal tekil ecer.

Fakat ilmin hi bir ubesinde hakikatlerin cehitsiz, kolayca elde edilemiyeceine ve bu yolda bir ok hayal inkisarlariyle, aldanmalarla karlamann mukadder ve hatta faydal olduuna inanacak kadar tecrbe sahibi olanlar, reenkarnasyon bahsinin mtalaasnda nlerine ilk kan her hangi bir mahedenin d tarafnda kalmayp onu inceden inceye tetkik ettikten sonra ve dier alakadar mahedeleri de onunla karlatrarak alnacak neticelere gre lehte veya aleyhte hkm vermenin doru olacan bilirler. Bu i bittabi yorucudur. Ve tekaml yolunda her atlacak edm, dnyamzn artlar altnda, yorucudur. Reenkarnasyon gibi yeryznn en bariz bir realitesini gremiyen ve kabul etmekte zorluk eken kimselerin bu hali, hakikatlerin zahmet ekmeden ve hazrca elde edebileceklerini zannetmek hatasna dm olmalarndan ileri gelir. Bunlar yalnz bu bahiste deil, belki her bahiste daima hakikatlerin d tarafnda kalrlar, derin taraflarna dalamazlar. Demek reenkarnasyon fikrine uygun ve aykr gelen hadiseleri ayr ayr fizikoimik, biyolojik ve psikolojik kymetleriyle lzumu derecesinde tetkik ve tahlil ettikten sonra heyeti umumiyesi zerinde sentetik bir mtalaa yaparak alnacak neticelerin reenkarnasyon lehinde veya aleyhinde ktna gre hkm vermek icabeder. Bu hususta imdiye kadar muhtelif aratrclar tarafndan ok kymetli faaliyetler gsterilmi ve ortaya olduka kuvvetli deliller ve mahedeler konmutur. Biz bunlara fazla bir ey ilave etmeden mesaimize devam edecek ve arzettiim yolda bir neticeye varmaa alacaz. O halde bu ksmdaki mevzuumuz, reenkarnasyon aleyhinde grnen baz hadiseleri tetkik etmek olacaktr. Gelecek ksmda ise lehteki hadise ve mahedeleri zikrederek reenkarnasyonizmann hakikatini gstermee alacaz.

1 Unutma

Reenkarnasyon bahsinin mtalaasnda akla en sk ve en evvel gelen bir itiraz vardr: mademki biz bir ok dnya hayatlarnda yaam bulunuyoruz neden onlar hatrlyamyoruz ve o hayatlara ait hibir ey bilmiyoruz? Bu fikrin mnakaasn yapmazdan evvel unutma kelimesinin manas zerinde durmak lazmgelir. Unutma nedir ? Unutmay kabaca, zihinde mevcut bir eyin uur sahasndan silinmi olmas eklinde kabul ederiz. Bir eyin uur sahasndan silinmesi - gene kaba grle - ya muvakkaten veya daimi olur. Muvakkat unutmalar bizim normal ve mutat hayatmzn zaruretidir. O kadar ki eer bu muvakkat unutmalar olmasayd biz normal surette dnemez ve muhakeme edemezdik. Normal dnmek ve muhakeme etmek, dikkati bir mevzuu zerinde toplyarak ancak o mevzu ile alakadar bilgileri muayyen maksatlar etrafnda bir araya getirip birbirine balamak demektir. Eer bu srada o mevzu ile alakal olmyan rasgele her bilgi uur sahasnda tebellr

ederse dncenin ve muhakemenin selameti kalmaz. Mesela: Bir doktor hastasn tedavi etmek iin onun hastal etrafndaki btn bilgilerini bir araya toplamaa alt srada sinemalarda grd artistlerin rolleri, bakkaldan ald eyann listesi, futbol malarnn tafsilat gibi birbirini tutmaz bir sr hadiseler ve bilgiler hep birden onun kafasna hcum ederse hastasna ait ileri muvaffakiyetle baaramaz. Binaenaleyh bu doktorun o srada her eyi unutmas ve ancak hastasnn dertlerine ait bilgilerle megul olmas lazmgelir. Ve o, bunu yapar, dier bilgileri uur sahasndan uzaklatrr. te bu muvakkat bir unutmadr. Fakat bazen bu unutma gayri ihtiyari veya devaml olur. Ben istesem bile uur sahamdan km olan bir eyi tekrar orada yaatamam ve o, zaman getike benim uur sahamdan uzaklar ve silinir. te umumiyetle << unutma >> dan bizim kastettiimiz mana budur. nsanlarn bir ksm her eyin, gnn birinde byle ebediyen unutulup gideceine, hatta lmle btn ahsiyetin yokolacana inanrlar. Acaba hakikatte byle bir unutma var mdr ? Bu sualin cevabn aratrmazdan evvel unutmann ve tekrar hatrlamann mihanikiyeti zerinde biraz durmak icabeder. te biz evvela unutmann, ileriki bahislerde de tekrar hatrlamalarn mtalaasn yapmak suretiyle bu bahsi tamamlamaa alacaz.

A Unutmann mihanikiyeti hakknda bir dnce

leride, hatrlama bahsinde de tekrarlanacag gibi mutat unutma hali maddi bir hadisedir. Ve beyin cevherleriyle alakaldr. drak bahsinde ksaca yazdmz gibi, bir dnce ve muhakeme mahsul olarak fikir halinde, bal uur sahamzda beliren intibalar ruha ancak mutat idrak yoliyle geen bilgilerle kaimdir. Bu kanaldan gemiyen gerek dnyadaki, gerek dnya dndaki amillerden alnm btn ihtizazlar perispride geni lde bilgiler husule getirdii halde beyin yoliyle hibir bilgi ve fikir tezahr gsteremez. Bunu ikinci kitabmzdaki idrak bahsinde yazmtk. Ve bu hali izah yoluyla beyinde husule gelen izlere dair bir nazariye de sylemitik. Mutat idrak yolunda, perispri d tesirleri ancak beyin merkezlerinden alr. Bunun iin beyin merkezlerinde baz hareketlerin, izlerin, belki de ok belirsiz az ok yksek baz marfolojik dejmelerin vukua gelmesini ok tabii grmemiz icabeder. Geri fizyoloji ve morfoloji bu hususta henz sz syliyebilecek durumda deildir. Ve bunun iin de biz bunu akademik ilmi katiyetle gereklemi bir kkm olarak iddia etmiyoruz. Yalnz u var ki : D duygu uzuvlarmzn vazife grm esnasnda uradklar ufak tefek anatomik deimelerden bir ksm bu gn ilmen sabit olmutur. Mesela her kuvvetlice grlt insann kulan biraz daha sar yapmaktadr. Bu hal kulak uzvunda, d ihtizazlar merkeze nakletmee vasta olan baz unsurlarn bir daha yerine gelmemek zere lmelerinden ileri gelme, ilmen sabitolmu bir hadisedir. Hatta bu sebepten dolay baz memleketlerde umumi yerlerde sokaklarda fazla grltl sesler karmann nne geilmi ve bunlar yasak edilmitir. Bu hadisenin btn dier duygu uzuvlarnn d ksmlarnda da az ok bariz bir halde vukua gelmi olmas mmkndr. Bir d duygu uzvu, mesela kulak cihaz, nasl beyin merkezine girecek d amillere ait ihtizazlarn nakil vastas ise beyin merkezi de perispriye gidecek ayn ihtizazlarn ylece

nakil bir vastasdr. Hele bir de idrakin bu merkezler vastasiyle vukua geldiini dnrsek buradaki intibalarn alelade nakil yollardakinden daha derin olacan kabul edebiliriz. Dier ilmi metapsiik mahedelerin beyin merkezlerinde baz deimelerin ve izlerin vukuu lehindeki neticelerini [ 1 ] nazar dikkate alnca ve nakil duygu yollarnda fizikoimik usullerle tespitedilen deimeleri de gz nnde tutunca beyin merkezlerindeki az ok ince ve devaml morfolojik baz deimeler lehinde ileri srdmz nazariyenin bir gn fizyolojik hakikat olacana hakl olarak inanmamz icabeder. Fakat biz bu iin akademik ihtisas erevesi iinde neticelendirilmesini mtehassslarna brakp, metapsiik ilmi mahedelere dayanan nazariyemizin doruluundan emin olarak yolumuza devam edelim: Evvelce degajman bahsinde taktim ettiklerimize ilaveten, hipnoz bahsinde de ilerledike bu fikrimizin lehinde gayet ak misallerle karlamak mmkn olur. leride hatrlama bahsinde bunlarn daha geni mtalaasn yapacagz. Ve orada greceiz ki beyin cevherlerinde intiba brakm bilgiler, oralarda hi bir intiba brakmadan ruha gemi bilgilerden bir ok noktalarda farkl tezahrler gstermektedir. Esasen biz, bir eyi unutmamak iin nazariye halinde bahsettiimiz bu malumat tabii olarak gnlk hayatmzda her an tatbik etmekteyiz. Yeni rendiiniz bir eyi, mesela bir ismi ezberlemek iin ne yaparsnz? Onu muhtelif usuller ve vesilelerle tekrarlarsnz. Burada be duygunuzdan birini veya bir kan lzumuna gre kullanrsnz. Bu tekrarlamalarn faydas nedir, neden bir eyi unutmamak iin tekrarlamak ihtiyacn duyarsnz? Zannediyorum ki bu sualin cevab iyi verilirse iinde bulunduumuz mevzu biraz daha aydnlatlm olur. Bir eyi zihinde muhtelif zamanlarda, muhtelif vesilelerle ve eitli yollardan tekrarlyarak o eye ait beyindeki intibalar ve izleri derinletirmi oluruz. te ezberlemek diye yaptmz i budur. Bir eyin ezberlenmesi demek onun zihinde tekrarlanabilecek bir hale getirilmi olmas demektir ki bu da evvelce sylediimiz gibi beyin cevherlerinde o eyin ihtizazlarna uygun baz intibalarn husule gelmesiyle mmkn olur. Ve bu intibalar da yukarda sylediimiz gibi henz kefedilmemi yksek tertipte bir takm morfolojik tegayyrlerle mterafk bulunur. te yapt tesir eklini bilmeden biz bir eyi zihinde tekrarlamakla bu ii temin etmi oluruz. Fakat phesiz bu da ruhi bir faaliyettir. Ve ruhun maddeler zerindeki messiriyetinin bir tezahrdr. Halbuki metapsiik bir yoldan degaje olmu bir perispride idrak vukua gelirken beyinde bu ruhi faaliyet vaki olmaz. Zira buna serbes haldeki hayat artlar lzum brakmaz. Bunun neticesinde de perispride idrak olunan ey hakknda beyinde hi bir intiba husule gelmez. Ve ruh onlar mutat insan halinde iken hatrlyamaz. Bunu bir misal ile de gsterebiliriz: Bir niversite talebesi haberdar edilmeden tecrbe sjesi olarak intihabedilmitir. Talebe, alakas olduu bir mevzu zerinde megul edildii srada; haberi olmadan arkasnda, uzaka bir mesafede bulunan bir metronomu iletmee balyorlar. Bir mddet sonra alet duruyor. Talebe hala bunun farknda olmadan mbahasesine hararetle devam etmektedir. Nihayet kendisinden meguliyeti dnda bir ey duyup duymad soruluyor. Metronomun tik taklarna dair hi bir eyden haberi olmad anlalyor. Talebe hipnoz haline konuyor. Fakat hipnoz halinde iken o, dier iler arasnda metronomun sesini de duyduunu ve hatta aletin bandan sonuna kadar ka defa tik - tak yaptn doru olarak haber veriyor. Uyandktan sonra tekrar uyumazdan evvelki haline dyor ve bu seslerden haberdar grnmyor. Bu ne demektir? Metronom iledii srada ruh dikkatini baka bir hadise zerinde toplad iin beyindeki faaliyeti ancak o mevzu hakknda vuku bulmutur. Dier hadiseler karsnda beyin

bu faaliyetten mahrum kalm ve onlara ait intibalar kendisinde husule gelmemitir. Fakat evvelce de sylediimiz gibi bir hadisenin beyinde iz brakmam olmas onun ruhta yerlemesine mani tekil etmez. Burada dikkatin yalnz bir mevzu zerinde toplanmasndan mtevellit izolman neticesinde metronomun sesleri perispri yoliyle ruha intikal etmi ve orada bir bilgi husule getirmitir. Eer talebe metronomun seslerine dikkat etmi olsa idi onlar sratle ve otomatik ruhi bir faaliyetle zihninde tekrarlam olurdu, bu da yukarda sylediimiz gibi beyinde husule getirecei izlerle orada intiba halinde kalr ve metronoma ait seslerin mutat hallerde tekrar bu kanaldan ifade edilmesini salam olurdu. O halde, bir eye dikkat etmekle onu o nispette ve ruhi otomatik bir faaliyetle zihinde sratle tekrar etmi oluruz. Bu da onlar tekrar hatrlayabilmemizi az ok mmkn klar. Hulasa, mutat halde vukua gelen idrak esnasnda beyinden geen ihtizazlar orada bir takm intibalar ve izler brakyor ve bu intibalarn devam ettii mddete idrak olunan eyler tekrar bedene inikas ettirilerek uur sahasna karlabiliyor ki biz buna hatrlama diyoruz. Halbuki ya uzun mddet getikten sonra beyindeki bu intibalarn ve izlerin silinmesi halinde veyahut hipnozda vuku bulan idraklerde olduu gibi beyin cevherlerinde hi bir intiban ve izin hasl olmad hallerde ruha giren bilginin tekrar uur sahasna kmas, yani hatrlama filinin vukua gelmesi mmkn olmaz. Buna da Unutma diyoruz. Demek yle bir takm ihtizazlar ruha dahil oluyor ki bunlar ruhun beyin zerindeki faaliyetine lzum kalmadan ve beyin cevherinde hi bir intiba brakmadan geer ve perispri yoliyle ruha girer. Bunlar, dnya bedeninde mahpus olduu mddete insanda bir fikir, bir hatrlama halinde tezahr etmiyecektir. Belki uur sahamzn dnda tesirlerini greceimiz bu ihtizazlar, ruhumuzun derinliinde kaybolacak ve degajman hallerinde, Ispatyomda ve bazen de hususi metapsiik dier yollardan bal uur sahamzda tezahr zemini bulabilecek kazanlarmzn tkenmez unsurlar arasna karacaktr. Demek mutat halimizde idrak ettiimiz eylere ait, sylediimiz izler beyinde baki kaldka irademizle onlar hatrlamak daima mmkn olur. Fakat zamanla deien beyin cevherlerindeki bu izlerin silinmesi nispetinde evvela vuzuhsuz hatrlamalar ve nihayet bir daha hatrlanmamak zere unutmalar vaki olur. u halde fikir ve bilgi aleminde ruhumuzun dnya ile alakasn temin eden, onun dnyaya ait uur sahasn evreliyen unsur sinir merkezleridir. Keza ruhun dnce, muhakeme ve bilgisiyle ahsiyetini dnyada tebarz ettirmee vasta olan unsur da gene bu merkezlerdir. Sinir cmlesinin sahneden ekilmesi, ruhun dnya ile alakasn o nispette kesmesi demektir. Beyin cevherlerini ortadan kaldrdmz anda bizim ne uurunuzdan ne ahsiyetimizden, ne de benliimizden yer yznde eser kalmaz. Yani, ahsiyetimizi objektifletirecek olan perispriye ait ihtizazlar bu alemde tezahr zemini bulamazlar. Binaenaleyh bu alemde tezahr edebilmemiz, bu alemin maddeleriyle kendi mnasebetlerimizi tayin edebilmemiz iin asebi cmlenin mevcudiyeti ve bu ie yarar bir halde bulunmas lazmdr.

B Gemi hayatlar unutmak enkarnasyonun tabii bir neticesidir

Bu mevzua dair imdiye kadar yazdmz yazlar bu bentte pek fazla sze lzum braktrmyacak kadar vazhtr. Onlar birka cmle iinde tekrarlamakla gemi hayatlar unutmann tabii bir netice olduu davasn hkmlendirmek mmkn olacaktr. Dnyadaki uur ve bilgi sahamzn ancak burada grdmz ve iinde yaadmz hadiselere ait hatrlamalarla genilediini ve bu hatrlamalarn da beyin cevherlerinin araya karmasiyle vukua geldiini sylemitik. Binaenaleyh dnyamzdan olsun, baka alemlerden olsun alm olduumuz bilgileri, burada tekrar hatrlamak ve onlar kullanabilmek iin o bilgilere ait beyin cevherlerimizde bir takm yerlerin ve intibalarn evvelden hazrlanm olmas lazmgeldiini biliyoruz. Bu szlerden kan en bariz hakikat udur: Beynin ruhtan alabildii fikirler, ancak kendisinde evvelce herhangi bir intiba husule getirmi olanlardr. Mesela, ocuklukta geirilmi bir hadisenin ne kadar unutulmu olursa olsun, az ok cehit sarf ile hi olmazsa baz ksmlarnn hatrlanmas mmkndr. Fakat eer bu hadise ya hi renilmemi ise veya gemi bir hayatta veyahut hipnoz gibi ruhun bedenle mnasebetlerinin gevemi bulunduu hallerde ruh tarafndan idrak olunmu ise onun dorudan doruya ve ruhun ayrca bir faaliyet gstermesine lzum kalmadan beyin yolu ile hatrlanmas mmkn olmaz. Ve bu hadiseye ait bilgi, dnyann mutat artlar altnda ebediyen unutulmu olarak kalr. Dnyadaki bilgi ve tefekkr kudretimiz, beynimizin maddi imkanlarna baldr. Ve esasen bu sebeptendir ki buutlu alemin artlarna tabi bir beyinle dnmek mecburiyetinde kaldmz mddete o alemin ne stndeki, ne de altndaki realiteleri anlyabilmemize imkan yoktur. Bunun gibi gerek metapsiik usullerle, gerek lm hadisesiyle muvakkaten veya ebediyen kendisini beyin cevherlerinin basksndan kurtarm olan bir ruh, eski aleminin dndaki realiteleri sezmee balamak imkann bulur. Dnyada renilen eylere vasta olan beyne ait fikir klieleri beyinle beraber mahvolup gider. Fakat onlar vastasiyle husule gelen ok derin, ok mull bilgiler ruhta yerlemi ve ebedilemi olarak kalr. Ve bunlar tekrar dnyaya gelite yeni bir beyinde intibalarn, yani dnyaya mahsus fikri kyafetlerini temin eden klieleri bulamadklarndan tezahr edemezler. Enkarnasyon; ruhlarn yeni dnya artlar iinde yepyeni bir takm maddelere balanmas ve ancak o maddeler yardmiyle dnya hadiseleri iinde yaamas demektir. Ruhun, daha dorusu perisprinin iktisabettii yeni dnya bedeni bakirdir. O, henz zerinde ilenmemi bir gramofon plana benzer. Onda dnyann girdisine, ktsna dair hi bir intiba, hi bir iz yoktur. Fakat krpelii ve messeriyet imkanlarnn genilii yznden bu beden btn teekklat ile ve bilhassa alc kabiliyeti ileride olan asabi cmlesiyle ruhun messiriyetine ait btn faaliyetlere amade bir haldedir. Ruh bir taraftan bu bedenin inkiaf nispetinde d aleme ait ihtizazlar daha geni lde idrak etmek imkanlarn bulurken, dier taraftan da tekaml ihtiya ve zaruretine gre onun zerinde ilemekten, daha dorusu ne kendisinin, ne de bakalarnn bilmedii yksek gayeler yolunda onu terbiye etmekten geri durmaz. Bununla beraber eski hayatnda geirmi olduu binbir eit hadiseye ait bilgiler ruhta mevcudolduu halde o, yeni dnya hayatnda inkiaf etmekte olan uur sahasna bunlar intikal ettiremez. Zira bu sahay tahdideden ve ayn zamanda zenginletiren unsurdan o, mahrumdur. Yani bedende o hadiselere ait hi bir intiba, hi bir iz yoktur. Bal uurun dar sahas, ancak yeniden yeniye belirmee balyan, ruhun dnyevi faaliyetlerine ait beyindeki izlerin ve

intibalarn oalmas ve zenginlemesi nispetinde genileyecektir. Zaten reenkarnasyonla kazanlm yeni maddi durum, yani beynin ve asabi cmlenin bekaret hali bu iin bundan baka trl olmasna da imkan vermez. leride hatrlama bahsini gzden geirirken tesadf edeceimiz daha tafsilatl fikirlerden de anlalaca gibi, hipnoz halindeki sjelerin, saatlerce konutuklar, hatta beden ve ruhlarnda derin tesirler yapabilecek hadiseler iinde yaadklar halde [ 1 ] uyandktan sonra, sanki hi bir ey olmam gibi uyumadan evvelki hayatlarnn kayda demez akna tekrar kendilerini koyuvermeleri, bahis mevzuu olan dncelerimiz arasnda bize iyi fikirler verebilir. Biz nasl gemi hayatlarmzn, kimbilir o zamanki bedenimize arz olan bir ok kusurlarn, maluliyetlerini ve bizi eit eit straplariyle uzun yllar huzursuzluk iinde brakan hastalklarn, o bedenle beraber mezara gmdk ve bu hayatmzda o kusurlarn, maluliyetlerin ve hasatlklarn hi bir izini tamayan sapasalam ve zinde yeni bir bedene sahibolduksa tpk onun gibi gemi hayatmzdaki hadiselerin bilgi ve duygulariyle taayyn etmi o zamanki bal uurumuza ait izlerini tayan asabi cmlemizi de bedenin btn mtemilatiyle beraber mezara gmmtk.

[ 1 ] Dostum Dr. Sevil Akayn ( M) ismindeki sjesiyle yapt bir tecrbede, sjenin ekminezi halinde tesadfen tam ocuunun ld ana drlmesi neticesinde, sanki evlad yeni lm bir annenin yapt gibi, ayn heyecan ve teessrle, alyarak: ( Evladm tabuta koydular, gtryorlar, gtrmeyin) diye, asistanlar heyecana drecek derecede haykrarak feryadetmesine, byk bir ruhi buhran geirmesine ve bu halin aa yukar be dakika devam etmesine ramen uyandktan sonra iddetli buhrandan, straptan mtevellit yorgun ve bitkin hali devam etmekle beraber hi bir ey hatrlamamas ve mutat gnlk hayatnn dedikodularna tekrar ayn kaytszlkla devam etmesi, moral tesirlere misal olur. Bunun gibi bir ok sjelere uykular esnasnda batrlan ineler, koklatlan amonyak gibi sert kokulu maddeler, atlan tokatlar, hatta yaplan ameliyatlar gibi bedene ait iddetli tesirler hakknda onlarn uyandktan sonra hi bir bilgiye malik olmamalar ve btn bu hadiseleri tamamiyle unutmu olmalar da maddi tesirlere misal olarak gsterilebilir. Onlara ait umumi ruh bilgisi halinde devam eden serbes uur, ruhumuzda edebilemi olmakla beraber ruhun dier bir ok yksek ve gizli melekeleri gibi bu umumi uurunun da, mahpus bulunduu yeni bir dnya bedeninde tezahr mmkn olmadndan ve bunlar ancak ruhun bedenden az ok degaje olduu zamanlarda meydana kabildiinden gemi hayatlara ait hi bir bilginin bu hayatta mevcudolmyaca tabiidir. Bununla beraber gemi hayatlarda edinilen bilgiler, kuvvetli ve mphem intibalar ve hatta bildiimiz veya bilmediimiz baz tabiat kanunlarna tabi olarak domu iptidai fikirler halinde bu hayatta da zahir olabilir. Ve bunlar ruhun degajman yardmiyle ilmi bir ett mevzuu halinde tetkik olunduu zaman, insan bilgisine ve mukadderatna ait bir ok hakikatlere varmak imkan elde edilebilir. Bunlardan ileride uzun uzadya bahsedilecek ve hatta reenkarnasyonizmann mtalaasnda bunlar da yardmc birer unsur olarak ele alnacaktr. Bu hatrlamalar buradaki fikirlerimize zt ve paradoksal bir tezahr olarak karlamamak lazmdr. leride bunlar tetkik etmee baladmz zaman bu hatrlamalarn da imdi bahis

mevzuu ettiimiz kaideler ve kanunlar altnda cereyan ettiini, buradaki fikirlerle zddiyet deil, bilakis onlar takviye edici bir muvafakat halinde bulunduunu kolaylkla anlyacaz. u halde gemi hayatlar unutmak yeni bir bedene girmenin dourduu gayet tabii bir neticedir. Bu, evvelce dnyada bir ukura terketmi olduumuz, ypranm ve ruhumuzun faaliyeti ile kullanmalardan mtevellit anmalara maruz kalm bir bedenin yannda taze ve yeniden kullanlmaa msait yeni dnya bedeninin bekaret hali kadar tabiidir. Bu ide biraz dnebilenler ve bu hakikatlere az ok nfuz edenler, sanki anlalmas veya vuku bulmas hi de mmkn grnmiyen bir vahimeyi, sama bir masal istihfaf edenlere mahsus bir eda ile ve tutamaklar olan temellerin rkln farkedemiyerek: ( O halde neden gemi hayatlar unutuyoruz? ) gibi ocuka bir suali sormakta srar etmezler.

a Muhakkak geirilmi ve idrak edilmi bulunmalarna ramen uur sahasna girmiyen ve inkar olunan baz hadiselere ait misaller

ok defa gznzn nnde bir insann bazen, geirdii ve iinde yaad hadiseyi apak inkar ediverdiini grrsnz ve hatta onun bu inkarndaki samimiyete de inanrsnz. Sizin hayret ettiiniz bu inkar etme hadisesi ona o kadar tabii gelir ki o da eer farkna varrsa sizin bu husustaki hayret ve phenize aar. te aada vereceim bir iki misal bu neviden vakalara aittir. Evvela kendi tecrbelerimden iki tanesini yazyorum. 1 Bayan Hyi uyuttum. Koluna bir ine batrdm sje hi bir ac duymamakla beraber inenin nereye batrldn sorduum zaman dier eli ile orasn doru olarak gsterdi. Kendisini uyandrdm, aradan bir mddet geti. Yemee oturmutuk. Asistanlar ondan ine hikayesine ait bir ey sylemesini bekliyorlard. Halbuki o, bundan hi bahsetmiyor ve byle bir eyi dnmyordu bile. Yalnz onun bir hareketi nazar dikkat ekiyordu. Bu da ara sra sa elini sol kolunun ine batan yerine gtrmesi idi. Bunun sebebi sorulduu zaman o, sadece: ( hi bir ey yok ) demekle iktifa etti. Nihayet birisi dayanamad. Ve uykusu esnasnda kocaman bir inenin koluna batrlarak bir dakika kadar orada tutulduunu sjeye syledi. Fakat o, bu havadis karsnda telaa decei yerde hi bir istifini bozmadan byk bir kaytszlkla dinledi; ne uyuduunu, ne de kendisine inenin batrldn kabul etti. 2 Bay Nebi han [ 1 ] hipnoz haline koydum, sol n koluna olduka uzun, kaln ve tesadfen knt bir ine batrdm. ne epeyce mklatla girdi. Sjede hi bir ac duygusu alameti grlmedi. Sonra ine karld. Dier tecrbelerden sonra sje uyandrld. Sje ne uyduunu, ne uykusunda yapm olduu eyleri hatrlamadktan mada bu ine hikayesinden hatta phe bile etmiyordu. Yalnz uyanr uyanmaz hemen elini inenin batt yere gtrd ve yznde bir ac hissi grld halde orasn uyuturmaa balad. Bu ameliyeyi bir ka defa tekrar etti. Son defasnda, hi ehemmiyet verilmemesi lazm gelen bir i zerinde sanki lzumundan fazla duruyormu duygusuna malup insanlara mahsus bir ekingenlikle usulca koluna bakt. Kendisine neden bu kadar kolu ile megul olduunu sorduk. Kolunu uyuturmakta devam ederek: ( Hi, dedi. Galiba bugn kolumu eek ars soktu ) [ 1 ] Etraftakilerin

glmelerine ve koluna uykusu esnasnda ine batrldn sylemelerine ramen o hala bunu kabul etmiyor ve gndzden ar sokmu olmas ihtimalini daha kuvvetli gryordu. Ayn sje baka bir zamanda tekrar uyutuldu. Evvelki uykusunda geen hadiselere ait bilgisi soruldu. O uykusunda geen btn hadiselerle beraber ine hikayesini de mkemmelen anlatt ve inenin batrld yeri hatasz olarak gsterdi. Basit olan ve yzlerce defa tekrar edilmi bulunan bu nevi tecrbelerin ok retici noktalar vardr. Demek uykusunda bedenine yaplm tesirlerden sjenin haberi olmuyor, sanyen ikinci defa uyutulduu zaman ine hadisesinin btn safhalarn hatrlyor. Bu basit misal bahsimizin hi olmazsa bir ksmna ait muammalarla bizi altrmaa yarar. Filhakika bir dnyaya gelile, dnyaya gelmezden evvelki ve dnyadan ayrldktan sonraki iki Ispatyom hayatn aa yukar bu bahsettiim uyku hali ile aralarnda bulunan uyanklk hali arasndaki farklara benzetebiliriz. Ispatyomdaki bir ruh oraya mahsus daha umull ttla vastalariyle mazisini ve etrafiyle olan mnasebetlerini daha iyi duyar. Bunu takriben uyuyan sjelerin hayatna benzetebiliriz. Ruhlar dnyaya inince perisprilerini dnya maddelerinden kurmu olduklar asabi sistemle sk bir mnasebet haline koyarlar. Bu sitem henz bakirdir. Onda ne bu hayata, ne de ruhun gemi hayatlarna ait hi bir iz yoktur. Bunun tabii neticesi olarak, uyanm sjelerin hipnoz halindeki hadiselerden haberdar olmamas gibi bunlarn da gemi hayattaki hadiselere ait bi bir bilgileri olmaz. nsann, bu bilgileri hatrlamas ya hipnotizma yolu ile veya mihanikiyet tarzn henz katiyetle bilmediimiz baz << tekrar hatrlama >> hallerinde mmkn olur. Fakat buna mukabil bu bilgiler; fikirlerden ari bir takm insiyaklar, temayller, ilcalar, ihtiraslar ilh. eklinde insann faal hayat zerinde bazen pek kuvvetli tesirler yaparlar. te dnyada ekseriya dikkate deer neticeler douran baz temaylleri, ilcalar, ihtiraslar ve istidatlar biz ksmen bu yolda izah ederiz. Gene, ne kadar ileride olursa olsun her ruhun gemi hayatna ait kazanlarnn bu dnyadaki muhit ve terbiye artlarna tabi olarak inkiaf edebildiini ve ruhun bilgisiz bir ocukluk devresi geirmesi lazmgeldiini de bu yoldan izah ederiz. [ 1 ] Kabilde eek arlar o kadar oktur ki hemen hemen oradaki btn arlar bu cinstendir, denilebilir.

3 Bir gn yle bir havadis duyarsnz: 18 yanda bir kza otomobil arpm, kz kendini bir mddet kaybetmi, uyandktan sonra hayatnn btn safhalarn unutmu. Bu koca kza yeni domu ocuklar gibi her eyi yeniden retmeye balamlar ve kzn hayat ancak yeni renmekte olduu eylerle yeniden balam. Burada bir amnezi hali vardr. Fakat gnn birinde grnr grnmez dier bir sebebaltnda tekrar bir ruhi halet deimesi vukua gelmi, bu defa da kazay mteakip andan ikinci deime zamanna kadar renilen eylerin hepsi unutulmu. Fakat buna mukabil birinci kazadan evvelki zamana ait hadiseler tekrar canlanm. ( 61 ) Bu kzn bir tek hayatnn muhtelif safhasn tetkik ettikten sonra arada unutulmu safahat tayan hayatn inkar m edeceiz? Bununla beraber kzn bu hayat mevcuttur ve o, ikinci hayatnda kendi benliini bilen bir ahsiyet halinde yaamtr. Bu verdiimiz misal

uydurma bir ey deildir. Polinevritlerden sonra grlen Korsakoff sendromu mehurdur. Ve yukarda verdiimiz misali takviye eder. Burada hasta bazen hastalnn balangcndan beri geen hadiseleri hatrlamaz. Kendisinin nerde bulunduunu, bir dakika evvel kiminle konutuunu ve ne yaptn bilmez. Fakat hasta olmazdan evvelki hayatn gayet iyi hatrlar. Hastal esnasnda grm olduu insanlar unutur. Buna mukabil evvelce grt ve tant insanlar hatrlar. Btn bunlarla beraber hastann muhakemesi yerindedir. imdi hastalnn bandan itibaren geen hayatn unutuyor diye bu adamn yaamakta olduunu kabul etmiyelim mi? IV Kloroformlanm bir ameliyat hastasnn uykusonda yapabildii baz iler olduu gibi kendisi zerinde yaplan bir ok dier iler de vardr. Konuan, glen ve hatta ark syliyen bu adamn, etleri ve kemikleri paralanrken hi phesiz geen bir hayat vardr. Fakat o, uykusundan uyandktan sonra bunlarn hi birinden haberdar olmaz. Eer onun bu unutma hali ameliyat esnasndaki hayatnn yokluuna bir miyar saylsayd o esnada onun yok olduuna inanmak icabederdi. V Tabii uykuyu ele alalm; 8 - 10 saatlik uykunuz esnasnda geen hayatnzdan haberiniz var mdr? Eer hele ryasz ve deliksiz bir uyku hali geirmi iseniz, sabahleyin gzlerinizi anca uykunuz esnasndaki hayatnzn mutat uurunuz karsnda tamamiyle hazfedilmi olduunu grrsnz. Fakat byle oluyor diye uykunuz esnasnda geen hayatnz inkar edebilir misiniz? VI Eer bizim hatrlayamadmz veya uur sahamzda tutamadmz btn hadiselerin varln, srf bunun iin inkar etmek adet olsayd vcudmz iinde geen btn hayati hadiselerin hakikatlerini de kabul etmememiz lazm gelirdi. Mutat uurumuz dnda kalan yle mhim hayati hadiseler uzviyetimizde cereyan eder ki bunlardan bazlarnn en ufak bir bozukluu bile bizi en ksa bir zamanda ldrmee kafi gelir. [ 1 ] D tesirlere kar uurlu bir mekanizma ile bizi mdafaa eden bir i faaliyetimiz vardr ki biz ancak onunla yayabiliriz. Fakat yzbinlerce kombinezon iinde alan bu i varlmzdan hangimizin haberi vardr? imdi, biz bilmiyoruz diye i guddelerimizin ifraz faaliyetini, mide ve barsaklarmzn hareketlerini, akar kanmzda vukua gelen saysz hadiseleri.., ilh. inkar edebilir miyiz? VII Hepimizin ocukluk hayat vardr. Fakat hibirimiz annemizden st emdiimizi hatrlamayz. Evvelce de sylediim gibi bu unutkanlmz ocukluk hayatmz inkar etmemize bir sebebolabilir mi? VIII Baz akl hastalar gnlerce ve hatta haftalarca gayri mutat bir hayat iinde yaarlar. Fakat bunlar bu srada yok olup gitmi deildirler. Onlarn da kendilerine gre mantklar, istekleri, dnceleri velhasl birer i ve d hayat vardr. Gnn birinde bunlar salah bulurlarsa gemi hayatlarn ok defa hatrlayamazlar. Sarallarn mehur bir hali vardr: Bu hale gelince adam ii ve gc ile megul olurken birdenbire her eyi unutur. Otomatik bir hayatta yaamaya balar. Fakat burada kullandmz otomatik tabiri bo bir laftan ibarettir. Zira bu tabir bu hali izah etmi olmaz. te adam bu halinde bir ka dakika, bir ka saat ve hatta bir ka gn insanlar arasnda dolar ve mutat halde yapamyaca ilere teebbs eder. Mesela bir subay erlerini nne katar, Harbiye Nezaretinin meydanna gelir, orada onlar dizer ve bu merasim iinde bir

hedef zerine tabancasnn kurunlarn boaltmaa balar ve hedefe kurun izleriyle zamann Harbiye nazrnn ismini yazar. Fakat tekrar mutat haline dnnce btn bu yapt eyleri unutur ve niin buraya gelmi olduunu bilmez. ( 44 ) imdi o, bunlar hatrlamyor diye herkesin gz nnde cereyan eden bu badise inkar edilebilir mi? Demek bizim bu hayatmzn baz zamanlarnda yaptmz ileri hatrlayamamaklmz hayatmzn o ksmlarn inkar etmemize hi bir hak kazandrmayaca gibi, gemi hayatlarmzda yaam olduumuzu da - onlar hatrlayamyoruz diye - inkar etmee kalkmamz basit bir dnce mahsul olur. Kald ki ileri de greceimiz gibi baz hususi artlar altnda gemi hayatlara ait az ok vazh hatrlamalar dahi ok defa mmkn olmaktadr.

C Gemi hayatlar hatrlamak lzumlu deildir

ok kii der ki: Eer dnyaya gelmekten maksat grg sahibi olmak ve bilhassa ac ve strapl tecrbelerden gemek suretiyle tekemml etmek ise her geen hayat btn bilgileriyle, tecrbeleriyle, ac ve tatl hadiseleriyle unuttuumuza gre gemi hayatlarn retici mahiyeti nerde kalr? Ve yeni hayatta da hataya dmemek iin onlardan nasl mstefidolabiliriz? Byle bir dnce sathi ve esasszdr. Enkarnasyon ve reenkarnasyonun gayesini, bilhassa tekamln manasn ve dnya << tecrbe >> lerinin ne demek olduunu iyice anladktan sonra buna benzer suallerin esastan ari olduklarn kolaylkla kabul etmek mmkn olur. Evvela unutulmamas lazm gelen nokta, dnyadaki tecrbelerin bir laboratuvar tecrbesinden ibaret olmaddr. Laboratuvar tecrbeleri dorudan doruya fikirle alakaldr ve ruhun bilvasta inkiafna yarar. Fakat buradaki << bilvasta >> tabirine dikkat etmek lazmdr. Mesela canl bir hayvann beynini ap teneffs merkezinin yerini aratran bir fizyoloji aliminin buradaki maksad bu merkezin hayattar varlklardaki faaliyetini grmek ve mtalaa etmekten ibarettir. Keza adrenalin provokasyonu yapan bir doktorun gayesi de hastasnda malarya parazitinin olup olmadn anlamaktr. Fakat dnya icaplarna uygun ilmi hayattaki bu tecrbelerin istihdaf ettii yukarda saydmz gayeler ne fizyoloji aliminin, ne doktorun ve ne de hasnn yeryzndeki varlnn istihdaf ettii hakiki gayelerin ayn deildir. Belki bu hakiki gayeleri tahakkuk ettirecek olan vastalardr. Bu gayeler, laboratuvar tecrbelerinin istihdaf ettii beynin ihata etme kabiliyetinden dar kmyan basit bir bilgiyi deil, ruhun tekaml iin lazm olan grgy arttrmaa matuftur. Bu grgnn ve tecrbenin artmas, insann bir ok hadiselerle karlamas ve bu karlamadan mtevellit ruha, daha dorusu ruhla madde arasndaki mnasebetlere ait unsurlarn temin edilmi olmas demektir ki bu unsurlarn mahiyetleri hakknda bugn biz fazla bir ey bilmiyoruz. Mesela adrenalin provokasyonu yaparken doktor birtakm iler grmek, birtakm dier hadiselerle karlamak ve btn bunlar karsnda fikriyle beraber bir sr duygularn da faaliyete getirmek ve baz akslameller gstermek zorunda kalacaktr: Bir hasta ile temasa gelmek, tecrbeyi yaparken iyi veya kt niyetler kullanmak, bu iin neticesindeki muvaffakiyetten mtevellit akibetlerle karlamak, hastalk veya ameliyat vesilesiyle bir takm kimselerle tanmak, etrafndakilere

iyi veya fena muameleler yapmak... ilh. gibi saysz bir sr yeni hadiseler doacak ve btn bunlardan doktor ve hatta hasta, ruhlarnn grgsn arttrmak iin ayr ayr istifadeler temin edeceklerdir. Fakat bu istifadeler adrenalin tecrbesinden alnan maddi ve tbbi neticeler gibi basit, gelip geici ve zahiri deil, derin manal, ebedi ve kafi derecede basiret sahibi olmadka bal uura aksetmiyen bir ruh ykselii halinde tecelli eder. Saniyen, dnyada unutulmu gibi grnen btn hadiseler en ince teferruatiyle ruha nakolunmutur. Madde ile rabtasn gevettike ruh onlar tekrar kendisinde bulur. Bu noktay ileride tekrar inceleyeceiz. Salisen, gemi zamanlara ait hatralar; fikir halinde mevcudolmamakla beraber bir takm insiyaklar, temayller ve ilcalar halinde tezahr ederek insann efal ve harekatnda hkm sahibi olan vicdan melekesini inkiaf ettirirler. Btn bunlardan baka tecribi psikoloji bize, insanda meknuz eski hatralardan mtevellit baz ilcalarn gayri ihtiyari olarak onun faaliyetleri zerinde baz tesirler yapabileceini gsterir. Bu bahis zerinde de ileri de durulacaktr. a nsan faaliyetinde; bal uurla mukayyet dnce ve muhakeme mi, yoksa i saikler mi hakimdir?

Acaba insan bir ii yaparken dncelerinin mi yoksa i saiklerinin mi [ 1 ] tesiri altnda kalr?. Bu hususta herkesin kendisine mahsus tecrbesi vardr. Ve herkes bilir ki insan bir ok arzularndan, insiyaklarndan, itiyatlarndan bal uurla sevk ve idare olunmu iradesine ramen ekseriya vazgeemez. O halde faal hayatmzda i saiklerin rol, bal uurla kaydaltna alnm olan dncenin rolnden daha messirdir. uras aikar ki faal hayatta insan frenleyici rol oynyan dnceler, ancak i saiklerin en kuvvetlileri ile muvafakat halinde bulunanlardr. Eer bir insann yksek duygu ve temaylleri inkiaf etmi bulunuyorsa o insann iyi dnceleri, fena duygu ve temaylleri fazla ise fena dnceleri daha kolaylkla gerekleir. Mesela, benim canm bir ey yapmak istiyor, bendeki bu istek kuvvetli bir arzu halindedir. Eer dncem bu isteime uygun ise o ii hi bir gle uramakszn, tereddtszce tatbik sahasna karabilirim. Dncem, arzuma uygun deilse ve bu dncemi destekliyecek zt bir temayl ve arzu da bende mevcut bulunmuyorsa, dncemin btn samimi muhalefetine ramen iradem, arzularmn peine taklr ve ben bu i saiklerimin vermi olduu istikametteki ii yapmaa teebbs etmekten kendimi kurtaramam. Fakat eer arzularma muhalif olan dncem bende uyuklarken o srada meydana kan dier muvafk meyiller ve arzularla desteklenmi bulunuyorsa, bunlarn iddeti derecesine gre benim o ii yapmaklm ya byk tereddtlerle vukua gelir veyahut o ii yapmam. Bu mlahazay baz mahedelerle takviye etmek isterim: [ 1 ] Buradaki << i saikler >> den kasdettiimiz ey: nsiyaklar, ilcalar, temayller, itiyatlar, ihtiraslar... v.s. halinde tebarz eden, az veya ok iddette arzularla mterafk, bal iradeyi tahrik edici birsr i duygulardr.

1 kinci kitabmzda baka bahislerle olan alakas yznden yazlm bir misali burada da okuyucularma hatrlatacam.

Yazk ki kendisinden, msaade almak frsatn bulamadm iin psdonim olarak D... harfiyle bahsetmek mecburiyetinde kaldm sjeye ait bu tecrbeyi [ 1 ] tekrar ele alalm: Sjeye hipnoz halinde, bay K... nn cebinden mendilini almasn ve kendi cebine koymas telkin ediyor. Kendisinden bu ii yapacana dair vadalndktan sonra hipnoza son veriliyor. Bu esnada onun hafzasnda verdiimiz telkine ait hi bir hatra yoktur. O, yapaca ii henz bilmiyor, fakat ahval ve harekatna dikkat edilirse kendisinin iddetli ve adeta mukavemet edilemiyecek bir duygunun tesiri altnda bulunduunu grmemek mmkn olmuyor. Sje bu esnada durgundur, dncelidir. Ve mutlaka yaplmas lazm gelen bir iin, bir vazifenin mevut vaktini bekleyenlere mahsus sabrszlk ve hatta huzursuzluk kendisinde aka grlmektedir. Acaba bu hal neden ileri geliyor? Burada sjenin serbes iradesiyle verdii bir karar vardr. O da bay K... nn mendilini onun cebinden kendi cebine aktarma etmektir. Fakat evvelce de kitabmzda serbes irade ile, yani degaje olmu bir ruh iradesiyle verilen kararlarn messiriyetinden ve tahakkuk etmesi lazm geldiinden bahsetmitik. Burada serbes iradenin messiriyeti, iddetli bir i saik halinde sjeyi muayyen bir gayenin tahakkuku yoluna doru tahrik etmektedir. Sjede, yapaca ie dair dnlm ve muhakeme neticesinde yaplmasna karar verilmi fikir halinde bir bilgi yoktur. O ancak, iptidada mphem ve vuzuhsuz, fakat mevut vakti yaklatka az ok berraklaan muayyen bir iin yaplmas hakknda iddetli ve mukavemet edilmez bir arzunun tesiri altndadr ve bu arzunun kendisinde nasl doduundan, ne iin o iin yaplmasn istediinden haberdar deildir. Bununla megul olmak bile onun aklna gelmez. O, sadece iinden gelen iddetli bir drtle, evvela belirsiz bir huzursuzluk halindeki i saiklerinin gittike iddeti artan ve hedefini belli eden arzular eklinde kendisini zorla o hedefe doru srklediini duyar. te sjenin bu esnada btn varln igal eden ey budur. Bu arzular ve saikler o kadar iddetli olabilir ki sjenin onlar karsnda mutat uuriyle dnebilmesi ve iradesini kullanarak onlara mani olmas ve hatta ekseriya buna teebbs etmesi bile mmkn olmaz. Zira bu i saikler iradeyi nne katp muayyen hedeflerine doru srklerler. te yukarda verdiimiz misal bunu aka gsteriyor. Buradaki i saiklerin hakimiyetini o kadar bariz gryoruz ki bay D mutat halinde icrasna cesaret edemiyecei bir ii hi dnmee bile lzum grmeden veya imkan bulmadan tereddtszce yapyor. Serbes iradesinin tesiri kalmaynca bu ii yaptndan dolay kendisini kabahatli ve ayp bir harekette bulunmu kimse halinde grerek aknca bir mazeretin, yapt iten daha gln olduunu fark edemiyecek kadar pimanlk duyan sje, bal uur haliyle dnd ve muhakeme ettii takdirde bu ii asla yapamyacan aka gstermi oluyor. Fakat iyi bir karlama eseri olarak ayn sje ile evvelce yaptmz baka bir tecrbe, [ 1 ] mevzuumuzun mtalaasn ikmal etmee yaryacak dier bir mahede imkann vermektedir. Bu tecrbede sjeye, mutat hayatndaki muhit artlar iinde yapamyaca bir ii hipnoz halinde telkin ediyoruz. Sjeden, orada hazr bulunan bir bayan herkesin karsnda pmesini istiyoruz.. Bunu iddetli bir telkin halinde yapmam olmamza ramen sje uyandktan sonra gene i

saiklerinin tesirinden kendisini kurtaramyor. Ve evvelce yazdmz gibi, vakti gelince bu ii yapmakla yapmamak arasnda byk bir ruhi mcadele safhas geirmee balyor. Bir taraftan i saikler kendisini bu iin yaplmasna sevk ediyor, dier taraftan onun muhakeme ve dncesiyle edindii fikirler bu iin << acayip ve tuhaf >> olduunu, yaplmasnn doru olmadn kendisine ihtar ediyor. Ve sje bu fikirleriyle i saiklerinin birbirine zt tesirleri altnda olduka iddetli bir ruhi mcadele devresi geiriyor. Fakat nihayet fikri iradesine hakim oluyor ve bu ii yapmyor. Sjeden bu teredddnn sebebini ve aklna gelen << acayip >> eyin ne olduunu sorduumuz zaman bunu ifa etmekten srarla ekiniyor ve << hi bir ey deil >> diyor. Fakat kendisini tekrar hipnoz haline koyunca btn hikayeyi anlatmaa balyor: << Bu ii yapmadm, nki mnasip grmedim. >> diyor. Okuyucularm yukardaki mtalaalarmz kabul ettilerse bu hali kolaylkla izah edebileceklerdir. Buradaki hikaye udur: Sjeye hipnoz halinde iken laykiyle telkin verilmedii iin uyandktan sonra hasl olan i saikler, sjenin ruhunda esasen yerlemi izzeti nefis, sayg, maeri kaytlara ballk v.s. gibi dier saiklere galip bir kuvvette olmadndan uykudaki telkinle husule gelmi bu i saiklerin tahakkuk ettirilip ettirilmemesi hakknda harekete geen muhakeme, ruhta meknuz zt duygulara dayanarak onlar yenmi ve iradeyi onlarn tesirinden kurtarmtr. II Aadaki tecrbe gene bu bentteki dncelerimizi takviye edecek dier bir mahede imkann bize vermektedir. Bu tecrbe de biraz evvel bahis mevzuu olan bay D ile yaplmtr: Bay D saat sekizde hipnoz haline getirildi. Kendisine yle bir fikir telkin edildi: ( Uyandktan yarm saat sonra, yani saat tam 8,30 da burada bulunanlarn karsnda bir gbek atacaksnz. ) Sje bunu mteakip uyandrld. Bittabi o, uyutulmu olduundan ve herhangi bir fikrin tesiri altnda braklm bulunduundan haberdar deildi. Binaenaleyh kendisinde, muayyen bir saatte, herkesin karsnda gbek atmas lazmgeldii fikri asla yoktu. Psikolojik bakmdan mtalaay eksik brakmamak iin bay D nin, kabaday ruhlu ve tam bir erkek tabiatl olduunu burada kaydetmek lazmdr. Bu hususiyetinden dolay ona, daha erkeke olan bir zeybek havas oynamas teklif edilmi olsayd belki o bunu daha erefli bulur ve yapmakta glk ekmezdi. Fakat ciddi bir maksatla toplanm bir mecliste, durup dururken ve baka mevzular arasnda, birdenbire kalkp daha ziyade kadnlara yakan bir oyunu oynamaa balamas onun kolaylkla yapabilecei bir i saylamazd. Fakat uyand zaman kendisine telkin olunan fikir hakknda hi bir bilgisi olmamasna ramen bay D byk bir huzursuzluk iinde grnd. Onun btn hali ksaca, ( hayatndan memnun deil ) szyle ifade edilebilirdi. Sjenin huzursuzluu karnndan geliyordu. Sebebini bilmedii halde elini hep karnna gtryor ve arasra da << bugn fazla yemiim, karnmda bir arlk var >> diyordu. Bu srada, mecliste sz bambaka mevzuular zerinde dolayor ve asistanlar onun bu hareketine ehemmiyet vermiyormu gibi grnyordu. Bununla beraber o, yar akn bir halde hep kendisiyle ve bilhassa << karn >> ile meguld! Ara sra birdenbire yerinden frlyor, odann orta yerine kendisini atarak sanki bir oyuna hazrlanyormu gibi hareketler yapyordu. Fakat bir iki saniye sonra ortada dimdik duruyor ve gene elini karnna gtrerek karnndan ikayete balyordu. Her halinde bir huzursuzluk, tatmin edilmemi bir

arzunun mphem fakat iddetli bir drt zahir oluyordu. Bu srada asistanlardan biri kendisine sordu: Karnnzda ne var, ne oluyorsunuz? Ne bileyim be! canm sklyor, midem dolgun. Bundan sonra sanki mhim bir iin grlecei muayyen bir vakti beklemek zere kendisine sudan bir meguliyet arayanlara mahsus tavrla duvara yaklat, oradaki bir resme bakmaa balad. Yerine oturdu, tekrar kalkt, gene ayn resme yaklat. Fakat kendisinde bir resme bakmaktan ziyade bir ii sabrszlkla yapmaa hazrlananlarn hali vard. uras zikre deer ki o, ne saate bakyor, ne de saatin ka olduunu kimseye soruyordu. Koltukta otururken birdenbire ve adeta bir hrsla yerinden frlad, odann orta yerine geldi bu srada ben gizlice saatime baktm 8,25 i gsteriyordu. O, ayakta dalgn ve dnceli durdu. Bir eyi hatrlamak istiyor gibi idi. Elinin iaret parman akana koydu ve ylece bir mddet dnd. Saat 8,28 olmutu. Arkasn tecrbe esnasnda oturmu olduu koltua dnmt. O srada da oraya asistanlardan bir fizik muallimi arkada oturmutu. Herkes onun bu halini sessizce fakat heyecanla takibediyordu. Saat 8,29 a geldi. Ben bay D in sa tarafna gelen bir iskemlede oturuyordum, ban bana doru evirdi ve dalgn, dnceli bir tavrla unlar yava yava syledi: Ben saat tam 8,30 da bir ey yapacaktm, bu ok mhim bir eyin. Bu neydi?.. aklma gelmiyor. Elini alnna gtrd, bir iki saniye bekledi ve birdenbire: Hah... dedi, arkamdan birisi gbek dedi, deil mi? Ban arkasna evirerek muallim arkadaa hitaben: Gbek at dedin deil mi? ( Herkese hitaben ) canm gbek nasl atlr? Ama ataym ite atyorum ne kar! [ 1 ] Elini gbeine gtrd ve bir iki defa gbeini oynatt. Bu anda saat tam 8,30 idi!.. Bay D... bu ii bitirdikten sonra sahne deiti, birdenbire eski neesini ve tabii halini ald. Aklnda ne gbek atmas, ne karnndan ikayeti kald. Huzursuzluk hali de kayboldu. Hatta verilen telkini dakikas dakikasna yapm olmasndan hayrete den asistanlarn hararetli mnakaalar karsnda o, sanki bunlardan hi bir ey anlamyormu gibi herkese ayr ayr, hayret ve merak iinde bakyordu. [ 1 ] Halbuki fizik retmeni kendisine hi bir ey sylememiti. Bu misalde bahsimizi ilgilendiren ok enteresan ve zerinde durulacak noktalar vardr. Bunlar ayr ayr ve ksaca tebarz ettireceiz: a Sje, uykusunda iken kendisine telkin edilen fikir hakknda uyandktan sonra hi bir bilgiye malik olmad halde - tamamiyle lzumsuz ve hatta manasz bir i olmasna ramen - o fikrin istihdaf ettii hareketi byk bir sadakatle yapmtr.

b Sje bu iin yaplmas mevcudolan ana kadar sebebini asla bilmeden byk bir huzursuzluk ve hatta sabrszlk iinde yaamtr. c Sjenin; post-hipnozik telkin tesiri altnda karn ile megul olmas, hakikatte onun tevil ettii gibi ok yemesinden ileri gelmi deildir. Gbek atma telkiniyle ilgili uzvun karnda bulunmas ve gbek hikayesine ait iten gelen saiklerin mphem oluu, bu saiklerin sje tarafndan karn rahatszl eklinde tefsir edilmesine sebebolmutur. d Netekim sje bu ii yaptktan sonra eski neesine avdet etmi; ne karnndan, ne de fazla yemi elmasndan hi bir ikayette bulunmamtr. e Fakat vakti mevudu gelince kendisini dardan kimse tevik veya icbar etmedii halde sje yapaca iin mahiyetini hatrlam ve uykusunda telkin olunan ii tam vaktinde yapmtr. f Sje tam vaktinde gbek atma zaruretini fehmedince ksa bir tereddt devresi geiriyor; adeta bu filin icrasna uuriyle ve muhakemesiyle mukavemet etmiye alyor fakat dakikas gelince maluboluyor, << gbek atveririm, ne kar? >> diyor ve i saiklerinin hkmn yerine getiriyor. Zira evvelce de sylediimiz gibi sjenin mutat hali byle ciddi bir toplantda durup dururken gbek atmasna msaade etmiyecek durumdadr. Burada unu gryoruz ki sjenin bal uuriyle olan, yani beyin cevherlerinin araya karm olmasiyle alakal bulunan dnce ve muhakemesi, kuvvetli i saikleri karsnda malubolmaa mahkum kalmtr. Btn bu noktalar gayet ak olarak gsteriyor ki insann, tesiri altnda kald ey, bal uurla ilgili dnce ve muhakemeden ziyade ruhta meknuz i saiklerdir. Ve, ya degajman halinde, yahut serbes Ispatyom hayatnda verilmi serbes iradeye muallak kararlardan mtevellit kuvvetli ilcalar ve i saikler insan muayyen hedefine sevketmekte ve bal uurla ilgili zt dnce ve muhakemelere galebe almaktadr. III Bn. B... uyutuldu, kendisine: ( Uyandnz zaman aynzn iine ok eker koyunuz! ) fikri telkin edildi. Sje uyandktan be on dakika sonra ayn ald zaman iine boyuna eker doldurmaa balad. << Ne yapyorsunuz? diye sordular. << eker koyuyorum, dedi << ok eker koyuyorsunuz. << Maatteessf.. fakat teessf etmekle beraber o, gene ayna ekeri doldurmakta devam etti. Fakat fincan azna gtrnce ayn gayet fena buldu ve unlar syledi: Ne yapalm, bu bir budalalktr. Siz hi budalalk yapmadnz m? >> ( 64 ) Bu misalde de, evvelce sylendii gibi sje << budalaca >> bir i olduunu bile bile, sebebini dnmei dahi aklna getirmeden uyku balinde vermi olduu

karar ayniyle yapmtr. Uyank haldeki sjenin fikri, misalde grld gibi, bu kararn tatbiki hususundaki ilcalarna tamamiyle muhaliftir. Buna ramen ilcalar galip gelmi ve o, bu << budalaca >> ii yapmak zorunda kalmtr. Gryoruz ki insann btn faaliyetinde tahteuurun byk rolleri vardr. Ve bunlar uurda kalan bilgilerden daha messirdirler. IV Baz kimseler vardr, bunlar kulaktan dolma yarm yamalak bilgi ile metapsiik tecrbelere kalkrlar ve bittabi bu teebbslerin sonu faydal olmaz. Mesela bunlar, umull pisikolojik bilgiye ve bu bilgi ile yaplm sistemli mmareseye dayanan telkin ve kendi kendine telkin yapma faaliyetinin gelii gzel tatbikine kalkrlar. Fakat ok defa zannedildii gibi telkin << Ben yle yapacam >> veya << Sen byle yapmyacaksn >> diye kendi kendini veya bakasn skboaz etmek demek deildir. Burada da gene ayn nokta zerinde srar etmenin sras geldi: Eer insan bir eyin vukuuna veya ademi vukuuna i saiklerini uydurmaa muuaffak olmadan, daha dorusu yaplmas istedii eyi kuvvetli, zt duygu cereyanlarna kar yalnz fikir basks yoliyle kendisine veya bakasna yaptrmak istedii zaman; sadece o iin yaplmasn temin edememekle kalmaz, ayn zamanda btn zorlamalarna ramen onun aksi neticeleriyle karlamak tehlikesine maruz kalabilir. Zira kendinden daha kuvvetli zt duygularla tadiledilmemi i saikler; tazyik altnda kaldka, patlamak kabiliyetini arttran dinamite benzerler. Maalesef bu hakikati dnmeden kendi kendine telkinlerde bulunmaa kalkan kimselerin bir ok tehlikelere maruz kalaca phesizdir. Tandm bir doktor arkada misal olarak gstereceim: Bu zat telkin bahsine merak etmi fakat derin tetkika lzum grmeden kendi zerinde onu tecrbeye kalkm ve ara sra tutan kalp arpntsn bu yoldan tedavi etmei dnmt. Bunun iin srt st yatar ve << kalbim arpmyacak, skntlarm kalmyacak, iyi olacam. >> diye kendi kendini zorlard. Fakat o, byle yaptka hastal daha tehdidedici mahiyet almakta gecikmedi, nbetler daha endie verici bir tarzda sklat. Burada geen hadise nedir? Bu ameliyatta doktor iki unsurun tesiri altndadr: Bunlardan biri, arasra kalbinin armasndan ve rahatszlk vermesinden mtevellit tahtauurunda yerlemi duygulardr. Kendisini hasta olduuna, bu hastaln iyi olmyacana ve belki de kendisini ldreceine dair olan bu duygular i saiklerden addederiz. kincisi ise; doktorun okuduu kitaplardan iittii szlerden kendi kendine telkinle baz hastalklarn iyi olabileceine dair edinmi olduu fikirlerdir. Eer sadece dnce ve muhakememizin mevlud olan fikirlerle btn varlmza hakim olabilseydik, tek bana bu fikirlerin sevk ve idaresine irademizi balar ve dncelerimizin gayesini tahakkuk ettirebilirdik. Fakat yukardanberi sylediim gibi i byle olmuyor. Eer pek kuvvetliyseler i saiklerimize kar fikirlerimizi; mukabil duygularla silahlandrp kuvvetlendirmeden evvel harp meydanna atldmz takdirde kati malubiyetimizi hazrlam oluruz. te telkin bahsinde, psikolojik esasl bilgilere kafi derecede vakf olmyan dostum, bilmeden bu son durum iine dm bulunuyordu. Bu nasl oluyordu? Hastaln arasra kendisini gsteren olduka iddetli rahatszlklar doktorun tahteuurunda; hasta olduuna, hastalnn vahametine ve iyi olmyacana kendisini inandracak kadar kuvvetli saikler yaratmt. Bunlar karsnda yarm yamalak bir bilgi ile

fena yaplm bir telkinin tesiri hi phesiz ok zayf ve gayri kafi kalrd. Bu telkinin yerinde ve yolunda kullanlmas ve tahteuurda yerlemi i saiklere kar koyacak duygularla takviye edilmi olmas lazmd. Halbuki doktor byle yapmyordu. Onun fikrini zerlerinde teksif ederek syledii szler, bu mukabil i duygularn hazrlyaca yerde bilakis kklemi hastalnn vahametiyle alakal i saikleri takviye edecek mahiyette bulunuyordu. Zahiren ve sathi nazarla ehemmiyetsiz grlen fakat telkin iinde ok mhim tesirleri olan bu szlerin manalarn ve tahteuurda yapaca tesirleri aratracaz. Bunlardan yalnz bir tanesini, ilkini tetkik ve tahlil etmek bu hususta okuyucularma kafi fikirler verebilir. Doktor srt st yatp az ok izolman veya konsantrasyon baline kendisini koyduu zaman unu sylyordu: KALBM ARPMIYACAK! Bu szn asl istihdaf ettii, kalb arpntsna mani olmak arzusu ikinci merhaleyi tekil eder. Btn beyinle ilgili ruhi hadiselerin aknda muntazam bir sra ve tertip vardr. Bilhassa kendi kendine telkin iinde bu hal en esasl bir noktadr. Operatr istesin istemesin, muayyen bir gayeye vasl olmak iin hadiseler arasnda geirilmesi lazmgelen merhaleler, gaye olan son merhaleye varncya kadar belli olmyacak ve hatta bizim llerimizle tesbit edilebilen bir zamana bile smyacak sratle gelip geebilirler. Bu tpk, ne kadar sratle seyrederse etsin, bir merminin 500 metrelik bir yolu katetmesi iin oraya gidinciye kadar asgari uzunluktaki btn mesafeleri mutlaka gemek zaruretinde kalmas hikayesine kaba taslak benzetilebilir. O halde doktorun bu szle istihdaf ettii gayeye varmas iin evvela birinci merhaleden gemesi lazmdr. Bu merhale nedir? Kalbim arpmyacak, demek; kalbimin arpmakta olduunu peinen kabul etmi olmak demektir. Bir hadisenin vuku bulmamasn istemek o hadisenin mevcud olduunu veya hi olmasa vuku bulmas imkann kabul etmek demektir. Halbuki burada esasen doktorun tahteuurunda bu hadisenin mevcudiyetinden mteyellit bir sr toplanm i duygular vardr ki doktor bu yoldaki telkinleri ile her eyden evvel onlar takviye etmi bulunmaktadr. Bittabi bunun neticesi olarak o hakiki gayesinden bilmeksizin uzaklamakta ve hastalnn inkiaf lehine olan i duygularn bu telkinleriyle nemalandrmak suretiyle kendi durumunu daha ktletirmektedir. te doktorun vahimleen durumu yukarki mlahazalara gre, bir taraftan bizi bilgisizce yaplm bir telkinden mtevellit zararl neticelerin izahna kavutururken dier taraftan kuvvetli i saiklerin uur, muhakeme ve dnce ile verilmi kararlara galip geldiini de filen gstermi oluyor. Burada; ( Doktorun kendisine nasl telkin vermesi lazmd? ) meselesi zerinde durmaa kitabmzn mevzuu msait deildir. Bu bahsi, metapsisikin tatbiki sahadaki dier mebahisi gibi ayrca ve frsat dtke dier neriyatla mtalaa sahasna koymaa alacaz. Yalnz imdilik okuyucularma, bu iin esasna ait ve ayn zamanda iinde bulunduumuz bahsi de alakadar eden ilk fikri verebilmek imkan vardr: Bizim dncemize gre, kendi kendine telkinin en byk muvaffakyet srr, fikren mtemayil olduu iin vukuuna uygun duygu ve tamaylleri takviye etmekte, bilakis ona aykr btn duygu ve temaylleri uyuturmaktadr. Netekim doktor, kalbim arpmyacak dedike

onun arptn kabul etmi oluyor ve kalbinin arptna inanmaktan mtevellit korkusunu kuvvetlendirmi bulunuyordu. te o, bu sebepten dolay fikrinin karsnda kuvvetli bir muhalefetle arpmak zorunda kalarak malub oluyordu. Eer byle yapaca yerde usuliyle hareket edip bu korkusuna sebebolan duygu unsurlarn beslememi olsayd ve onlarn yerine aksi istikametteki duygu ve temayllerini kuvvetlendirmi bulunsayd, yani mesela << kalbim arpmyacak >> diyecei yerde << kalbim gayet muntazam ve sakin atyor >> diye dnm ve pasif bir ruh haleti iinde iken kendisinde bu duyguyu canlandrmaa alm olsayd hi phesiz bu ide daha muvaffakiyetli neticeler elde ederdi. Tahteuurun hakimiyetini bu misal bize iyi gsteriyor. Doktorun sarfettii fikri enerjiye ramen kalbi daha ziyade arpmaa balamtr. Zira bu hususta kullanlan yanl vetire yznden krbalanarak uyanan korku, hastalk duygusu v.s. gibi i saikler fikre muarz bir kompleks halinde sjenin hayati faaliyeti zerine hakim olmulardr. V P. Janet ile Dr. Powitewiczn, sjeleri Lucie zerinde yapm olduklar dier bir tecrbe de bu bahsi aydnlatmaa yarar: Evvela Dr. Powitewicz kzn karsna gecerek bir ark sylemesini ondan istiyor. Kz iddetle muhalefet ediyor, doktor israr etmiyor. Fakat kz alakadar eden bir mevzuu zerinde hararetli bir mbaheseye tutuyor, bu esnada kzn arka tarafnda bulunan P. Janet gayet yava bir sesle kza: ( Haydi, bir ark syle! bir ark syle! ) diyor. Kz hararetli konumas esnasnda bu telkini duymam veyahut daha dorusu dikkatini onun zerinde toplamam olmasna ramen mbahasesini derhal kesiyor, Mignon operasndan bir ark sylemeye balyor. Ve arky bitirince sanki hi bir ey olmam gibi evvelce brakt yerden mbahasesine tekrar devam ediyor. Fakat o, hala ark sylediini kabul etmiyor. Burada Lucie ark sylemee fikren muarzdr. uur sahasnda yerlemi maeri kaytlar ve balar buna msaade etmemektedir. Buna ramen fikrine taklmadan ruha giren ve fikirden ari ilcalar halinde messir olan duygular haneresine, cierlerine, adalelerine ve btn bunlar idare eden asabi merkezlere hakim olmu ve fikri muhalefetine galebe alarak ona arky syletmitir. Hatta arky syledikten sonra ark syledii iddiasna kar, onun bunu inkar etmesi ve byle << ciddi >> efendilerin yannda ark sylemiyeceini tekrar beyan etmesi, yapm olduu iin fikir sahasnda ne kadar uzakta olduunu gstermee kafi gelir. Demek burada da bu ii, fikrin muhalefetine ramen yaptran i saiklerdir.

b Dnya tecrbelerinde dncenin rol

Kanaatlerimiz hakknda yanl bir fikre meydan vermemek iin burada bir nokta zerinde durmak isterim. Yukardan beri sylenilen szlerden sonra akla u gelebilir: Gemi hayatlarn hatrlanmas ve onlardan istifade cihetine gidilmesi dncenin ve fikrin ie karmas demektir. Biz dnya hayatnda hatrlamann lzumsuzluu ve hatta zararlar zerinde srar etmekle tecrbelerin muvuffakiyetli bir surette geirilmesinde acaba bal uurla ilgili dnce ve fikrin hibir rol olmadn m kabul etmi oluyoruz? Hayr, byle bir eyi dnmekten ok uzaz. Biz insanz ve her hareketimizden mesulz. Bu mesuliyetimiz kimseye kar deil, ancak vicdanmza kardr. Zira kendi harimimizde bulunan vicdan yle uyank bir hakimdir ki biz ondan hi bir maksadmz gizliyemeyiz.

Fakat vicdanmzn aleyhimizdeki veya lehimizdeki hkmleri, efalimiz hakkndaki iyi veya kt niyetlerimiz ile mtenasibolarak verilir. Halbuki bu niyetler yapacamz iler hakkndaki uurumuz ve bilgimizle alakaldr. u halde mesuliyet ve bilgi, birbirine pek sk bir surette baldr. Ispatyomda izilmi bir plana gre yalnz i ve d saiklerle kr krne ancak bir hayvan yayabilir. Zira onun tekaml yolu bu bakmdan insanlarnkine benzemez. Ve bunun iindir ki hayvan, ahval ve harekatndan mesul deildir. Ve onu bu hususta mahkum edebilecek hakim bir vicdan henz kendisinde inkiaf etmemitir. nsanlarda inkiaf etmi olan vicdan, onlarn tekaml nispetinde uyank bir halde mevcuttur. u halde insan dnyadaki hayat tecrbelerini geirirken fena harekatnn hesabn vicdanna kar vermee mecburdur. Bunun iin de o; yapt, karar verdii btn ilerini vicdannn hkmlerine gre ayarlamaa almak ihtiyacndadr. Acaba bu faaliyet ruhun hangi melekesiyle temin edilebilir?.. te bu sualin cevab dikkatimizi, bal uurla ilgili dnce melekemizin dnya tecrbelerindeki rol zerinde toplar. Dnya tecrbelerini geirirken insann, efal ve harekatnda vicdanna kar mesul olabilmesi iin uurunu serbese kullanarak ilahi kanunlar ahkamnca izilmi hayat planiyle iradesini muvafakat veya ademimuvafakat halinde buluddurmas lazmdr ki bu da tefekkr yolu ile olur. Ispatyomda iken izilmi, zahmetler ve mihnetlerle dolu mstakbel hayat plann tasavvur ediniz. Bu plana uygun bir takm temayller, arzular ve insiyaklar yukarda sylendii ekilde bizi baz korkun ve neticesi strapl teebbslere sevkedebilir. Fakat insanlar ne kadar mtekamil olursa olsunlar, yalnz vicdanlarnn emrettii doru yollara muvafk arzu, temayl ve ilcalarla mahmul olarak dnyaya gelmezler. Bizi selametli bir yola sevkedecek temayllerimiz olduu gibi bilakis o yollardan ayracak temayllerimiz de vardr. Bu yzden biz bir takm tezler ve antitezler iinde yuvarlanp dururuz. Dnyadaki bir insan ruhunda, bu tezlerle antitezlerin arpt korkun ve tehlikelerle dolu yer yer harp meydanlar vardr. Burada insan ruhunun yapaca sentez, onun dnya tecrbelerinden ya muvaffakiyetli veya muvaffakiyetsiz olarak kmasn intacedecektir. Eer bu sentez vicdan sesine uygun ise ne ala! Aksi halde insann yuvarlanmasn mucibolacaktr. te bu kadar mhim olan bu ameliyede bal uurla yaplm tefekkrn, ba rol alaca phesizdir. Bu da u suretle olur: Fikirler, u veya bu yola mteveccih temayller ve duygularla mterafk olabilirler. Fikrini bu duygulardan herhangi birisiyle terfiketmek insann elindedir. Bu tamamiyle iradi bir itir. Vicdan sesine uyarak, fikirlerini ve bu fikirlere bal cehitlerini onlarn gerekletirilmesinde muvaffak olsun olmasn iradesiyle kullanan bir insan tecrbelerini muvaffakiyetle ikmal etmi saylr. te insan iin dnyaya girmenin ve dnya tecrbelerine kalkmann btn srr buradadr. Daima sylendii gibi insan yapt iin neticelerinden deil, o ii kendisine yaptran maksatlarn iyi veya kt yollara mteveccih olmasndan dolay vicdanna kar mesuldr.

c Vicdann hkmleri karsnda iyilik ve ktlk meselesi

Fakat iyilik ve ktlk nedir? Esasen iyilik ve ktlk bir telakkiden ibarettir. Bizim dmzda iyilik veya ktlk diye bir ey yoktur. Her hadise iyi veya fena olabilir. Fakat haddi zatnda hi bir hadise ne iyidir, ne de fenadr. yilik ve fenalk telakkisi insanlarn bilhassa kesif maddelerle olan mnasebetlerinden domutur. leride baka bir bakmdan bu meseleye tekrar temas edilecektir. [ 1 ] O halde iyilik veya ktlk telakkilerini yaatan ve onlar hakknda hkm veren ruh melekesi hangisidir? Evvelce sylediimiz gibi vicdanmz!.. Vicdanmz, gemi zamanlardanberi grp geirilmi tecrbelerle biriken bir duygu ve grg kompleksiyle zenginleir. Bu kompleks, iinde yaam olduumuz evvelki alemlerin tabiat kanunlariyle taayyn etmi hayat artlar karsndaki reaksiyonlarmzla ilgili olduu gibi, imdiki hayat artlatmz da ancak o kompleksin uzanabilecei sahalara gre ayarlanmtr. Zira ruhun tekaml iin bu ayarlanma bir zarurettir. te bu ayar, bu akordu bozmaa mteveccih bir hadise vicdan tarafndan << ktlk >> ile itham edilir. Bu fikrimi bir misalle izah etmek isterim: Kuvvetli caniyane ihtiraslarnn tesiri altnda malubolarak evvelki hayatnda adam ldren bir katil tasavvur edelim. Bunun ruhu dnyaya tekrar gelirken, btn o caniyane ihtiraslarndan bir anda kurtulup tertemiz bir melek halinde domyacaktr. Esasen onun dnyaya inmesinin sebebi de kendisinde bu ihtiraslar douran maddi esaretten kurtulmak iin lazm gelen tecrbe hayatn geirmektir. Binaenaleyh bir hayat evvel yapt kabahatlerin ehemmiyetini anlayp pimanlk haline dnce bu eski cani, kendisini geri brakan ruhi zafndan biraz daha kurtulmak iin lzumlu birtakm hadiselerin ana hatlarn bir plan dahilinde tayin edecek ve onlarn tatbikatna gemek zere hazrlad bu plana uygun bir takm yeni saiklerle dnyaya gelecektir. Demek bu yeni doan insanda birbirine zt iki trl i saik tebarz edecektir. Bunlardan birisi daha ok eski hayatlarda geirilmi fena tecrbelerin kkletirdii ihtiraslara bal, ruhun ilerlemesine mani saikler; dieri ise bunlarn tehlikesini anlam, hakiki tekaml ihtiyacn duymu ve piman olup hatalarnn tamirine karar vermi bir ruhun bu eski saiklerine kar hazrlam olduu yeni duygulardr. Bunlar - kendisini evvelki gibi katil filine sevk ve tevik edici imkanlar bir dereceye kadar hazrlyan baz artlar iinde - dnyada tekrar yaarken akl banda olan insan desteklemee yararlar. Mesela nahvet, egoyizma, izzeti nefis, menfaatperestlik ve nihayet bakalarna zulm yapmak arzusu gibi katil filine sevk edici kklemi eitli i saikleri karsnda, Ispatyomdaki serbes iradenin tesiriyle yeni domaa balyan merhamet, sevgi, dierkamlk duygular bu miyandadr. Ancak, bu sonuncular evvelkilere nispeten yeni olduklarndan ve henz tecrbelerle inkiaf etmemi bulunduklarndan zayftrlar, clzdrlar. Eer dnyada bunlar, vicdann direktifi altnda uur ve dnce tarafndan sevkedilmi bir irade ile desteklenmezlerse tek bana evvelki duygulara faik bir messiriyet gsteremezler ve eski hayatlarda da olduu gibi ahsn sukutunu nliyemezler. te burada; bal uurun, dncenin, muhakemenin ve iradenin bu yeni duygular kuvvetlendirmek ve onlarn eski itiyatlara galebesini temin etmek hususunda ne kadar ehemmiyetli rol olduunu aka gryoruz. Fakat tekrar mevzuumuza gelelim :

Ispatyomda iken serbes imajinasyon yolu ile ruha nveleri ekilmi bu yeni duygularn dnyadaki meyyidesi vicdandr, demitik. Filhakika, onlarn yer yzndeki tatbikatnda, amalar gibi yrmek ztrarnda kalan insan oluna vicdan, yolunu gstermee yaryan bir asa vazifesini grmektedir. Onun yryecei bu yollar daha evvelden birer taslak halinde izilmitir. nsan olu elinde bu sadk asasna dayana dayana btn nne kan tal, dikenli manialara ramen taslak halindeki bu yollardan geerken basaca yerleri nizama sokmaa alarak gayesine yaklam olacaktr. O, ancak bu suretle, kendisini daha byk i grmlerine hazrlyacak olan bu kk tecrbelerinde muvaffak olabilir. Fakat bu << kk tecrbeler >> de onun iin zor olmakla beraber baarlmas imkansz deildir. Yeter ki o, bal uuriyle ve dncesiyle buna, yani vicdannn rehberliine ve seslerine itibar etmek azmini ve cehdini gstermi olsun!.. te dnya tecrbelerindeki faaliyetlerin esaslarna bu yollardan girmi oluyoruz. imdi: eer insan olu daha ayana taklan ilk manialar karsnda geriler ve bu taslak halinde izilmi yollarda yrmesi iin lazm gelen azmi ve cehdi gstermekten kaarsa vicdannn sesi derhal kendisine bu hareketinin yanl olduunu ihtar eder. Vicdann byle << bu yanltr! >> hkmn verdii bir eyi biz kt bir i olarak tefsir ederiz. Bilakis hi bir mania karsnda yklmyan bir cehitle elimizdeki asann gsterdii yollarda yrrsek o zaman da vicdanmzn huzurunu duyarz ki bu da ruhumuzda bir << iyilik >> hissi ile kendini gsterir. Demek iyilik ve fenalk mefhumu vicdan ile balar. Bundan dolaydr ki vicdan melekesi henz inkiaf etmemi hayvanlarda bizim kabul ettiimiz manada iyilik ve ktlk mefhumu yoktur. Ve gene onun iindir ki herkesin birbirinden farkl inkiaflar gsteren vicdani duygularna gre ayr ayr iyilik, ktlk telakkileri vardr. Hulasa iyilik ve ktlk hakknda verilecek bir hkm vicdann herhangi bir hadise hakknda muvafk veya muhalif tavr takndna gre deiir. Bu fikri de bir misal ile izah etmek isterim: Henz be yanda olan kk C hayatnn en byk zevkini sinekleri tutup eziyetle ldrmekte bulur. Bu kk ve aciz hayvanlarn strapl rpnlar ona, mahiyeti mehul zevkler verir. Bu i zahiren, hi bir ehemmiyeti olmyan bir << ocuk elencesi >> gibi dnlebilir. Fakat kk C biraz daha byr, on yana girer. Onun iptidai zevkleri biraz daha inkiaf etmitir. Kk sinek lmleri onun vahi ihtiraslarn tatmin edemez olur. O, imdi kpek yavrularn barta arta su birikintilerine atarak ldrmekten veya boazlarn iple balyarak bomaktan holanr. Bu hal onun iin ne kadar elenceli bir itir!.. Dier taraftan belediye reisi D de memleketindeki btn sineklerin ve ba bo dolaan btn kpeklerin ldrlmesini emreder. Bu onun grlecek en mhim ilerinden biridir. Zira o, bu suretle memleket halknn shhat ve selametini tehdideden bir tehlikenin nn alm bulunacaktr. Burada ekil itibariyle ayn olan ve hatta ikincisi birincisinden daha iddetli grnen iki hadise vardr. Bunlardan birincisi bir ruh zafnn tecellisidir, kainatmzdaki ilahi kanunlara uygun bir vicdann ho grmiyecei hodbince zevklerin tatminine matuf bir harekettir. kincisi ise binlerce insann selametini ve saadetini temine matuf, vicdan honudeden bir itir. te ekil itibariyle ayn olduu halde vicdan, ocuun hareketini takbih ederken belediye reisininkini alklar. Nitekim C byr, kahil bir insan olur. Eer onun ruhu iyi bir talim ve terbiye sayesinde inkiaf etmi tefekkr ve cehit gsterme faaliyetlerinden mahrum kalr ve o, zayf ruhiyle eski temposunda yryp giderse kklnde balam

olduu kt ilerine btn hziyle devam eder. Fakat her yan kendisine mahsus bir realitesi olduunu evvelce sylemitik. Binaenaleyh ne sineklerin strapl vzltlar, ne de kpek yavrularnn ac feryatlar ve yalvarlar onun kt ve kaerlenmi zevklerini artk tatmin edemez. Ve bu korkun zevklerin artk tatmini iin daha byk cinayetlerin yaplmasna lzum hasl olur! Bylece en yksek derecesini bulmu sadiste duygular ancak insanlara eziyet ektirmekle, hatta bazen de insan kan grmekle skunet bulabilir. Ve bu hal, bir ok strapl tecrbeler geirdikten sonra, yakc klarn ruhun iinde yaymaa balyacak olan vicdann kendisini toplyabilecei ana kadar devam eder. Bu suretle vicdan kafi derecede inkiaf etmi bir ruhun yeni bir hayata tekrar indii zaman btn eski hayatlarnn hadiselerini unutmas vicdannn yerine gre yakc veya stc alevlerini sndrmee asla bir sebep tekil etmez. Ve sras geldike ruh bu alevlerin kzgn temaslarn duymaktan kendisini kurtaramaz. Fakat ayn zamanda bu alevler dier kt temaylleriyle mcadele ederken ruhun kullanmak ihtiyacnda bulunduu tefekkr melekesine kuvvetli bir meale olur. Onun bu alev veya k altnda fikrini yrtmek iin sarfedecei her iradi cehit, o anda messir olmasa bile vicdann daha ziyade inkiaf ettirmekte ve mstakbel hayatn iyi ve vicdanna uygun temayllerle hazrlamakta muhakkak surette amil olacaktr. Btn bunlardan anlalyor ki tefekkr faaliyetinin neticelerini bu zamann hadiseleri iinde deil, gelecek zamann hadiselerinde aramaldr. Yani fikrin tekamldeki messiriyeti, kuvvetini bilgiden alarak cezadan kamak veya mkafatlara nail olmak gibi maddi ve hesapl menfaatlere dayanmak suretiyle vaki olmaz. Byle bir dnce ok dnyevi ve ok basit olur. Onun hakiki rol muhtelif hayat tecrbeleriyle biriken intibalarn zenginletirmi olduu bir vicdana uymak iin gsterilmesi lazm olan cehte istikamet vermesinde ve bu suretle mstakbel hayatn yksekliini temin etmesindedir. u halde dnya tecrbeleri iinde, insann gstermi olduu muvaffakiyetler bir takm gelip geici menfaatleri gzeten hesaplara deil, ruhun kendi olgunluuna bal kazanlara dayanr. Grlyor ki tefekkrn tekamldeki rol ok mhimdir; fakat onun bu roln, dayak korkusu ile kabahatten kaan ocuklarda olduu gibi, eski kabahatleri ve onlarn strapl akibetlerini hatrlyarak ve hesaplyarak hareket edilmekte deil, o kabahatlerin ve neticelerin ok az olgunlatrd vicdandan kan clz veya gr seslere gre ruhun efal ve harekatn mizamlamak hususundaki faaliyetinde aramaldr. Bu nokta iyi anlalrsa sarp hayat yollarndaki muvaffakiyet imkanlar kolaylkla temin edilmi olur.

C Unutmak lazmdr

Unutmann evvela tabii olduunu, saniyen dnya tecrbelerinin muvaffakiyetli bir tarzda geirilmesine engel olmadn mtalaa ettikten sonra nmzde tekkiki lazmgelen bir mesele kalyor ki o da unutmann lzumu ve faydasdr. Evet, gemi hayatlar unutmak lzumlu ve faydaldr. Niin? Ruhun dnyaya tekrar geliindeki gayesini tahakkuk ettirebilmesi iin gemi hadiseleri unutmas lazmdr. Gemi hayattaki hadiseleri hatrlamann birok bakmdan mahsuru vardr. Fakat bu mahsurlar bazen o kadar ehemmiyet kazanr ki bunlara bakp, eer unutma hadisesi olmasayd ruhun dnyaya tekrar gelmesindeki maksatlar akim kalrd, diyebiliriz.

Gemi hayatlar ve o hayatlarda geen hadiseleri hatrlamann bir ok noktadan mahzurlar zikrolunabilir. Biz bunlardan bir ka tanesini, misaller gstererek izah etmee alacaz: 1 Bir pehlivan greine gidersiniz. Bundan maksadnz heyecan duymaktr. Eer pehlivanlarn evvelden pazarlkl olduunu ve hangisinin malup, hangisinin galip geleceini peinen bilmi olsaydnz buraya gelmekteki gayeniz tahakkuk eder mi idi? O zaman sizin iin buras skntl ve manasz bir yer olurdu. Hi bir heyecan duymadan, maksadnza ulamadan buradan uzaklardnz. Sizi bu tatszla dren amil, gelecek iin akibetini evvelden bilmi olmanzdr. Keza imtihanda soracanz suali evvelden kendisine haber verdiiniz bir talebenin iyi cevap vermesi onun lehine kaydedilmi bir meziyet saylabilir mi? Burada, ocuun muvaffak olmu saylmamas gene kendine sorulacak sual hakknda onun evvelden bilgi sahibi olmasdr. Mesela bir insann cesaretini denemek iin onu atee atar gibi bir cesaret denemesine kalksanz; fakat o, evvelden bunun sadece bir tecrbe olduunu ve atee asla atlmyacan bilse atee atar gibi yaptnz zaman onun glmesi ve korku eseri gstermemesi cesaretine ve souk kanllna delalet eder mi? phesiz hayr. Keza burada da bu tecrbenin akim kalmas onun gelecek hadise hakknda evvelden bilgi sahibi olmu bulunmasndan ileri gelir. te btn bu haller tpk dnyaya inen bir insann Ispatyomda iken tasarlam olduu mstakbel dnya hayatna ait hadiselerin planlarn evvelden hatrlamasna benzer. Yukarki misallerde olduu gibi, biz de eer gemi hayatmz ve o hayatta verilmi olan mstakbel hayatn hadiseleri hakkndaki kararlar hatrlam olsaydk bu dnyadaki tecrbelerimizden bir ounun kymeti kalmazd ve onlar muvaffakiyetli ekilde ikmal etmee imkan bulamazdk. Bir tecrbenin mahiyetini ve devam mddetini evvelden bilip ona mukavemet etmek bakadr, hibir ey bilmeden, nasl neticeler vereceini tahmin etmeden ve bazen de hadiseleri nleyici, hesaplanm kaamak tedbirleri almaa teebbs etmeden o tecrbenin icaplarna gs germek bakadr. Bu tecrbelerin mahiyetlerini evvelden bilmek, onlarn istihdaf ettii gayelere muhaliftir. O gayeler ki hereyden evvel, ruhun yanlarak, aldanarak ve binnetice birok defa yuvarlanarak madde aleminde faaliyet gstermesine ve bu faaliyetten mtevellit yeni yeni hadiselerle karlamasna ve bylece grg ve tecrbesini arttrmak suretiyle madde zerindeki messiriyetini inkiaf ettirebilmesine matuftur. Her hadisenin nasl olup biteceini evvelden bilen bir insan, bu gayeye ulatrmaa yaryacak neticelerden mtevellit hata imkanlar nispeten ok azalm bulunur ve bu da onun lehinde olmaz. 2 Dnyada beeri kanun ve umumi vicdan karsnda cani veya rezil damgasn yemi bir sabkaly dnnz. Bu, bilahara piman olmu ve cemiyette faziletli bir insan gibi yaamaa karar vermi olsun. Acaba o, kendisini tanyan muhitinde bu kararn muvaffakiyetle tatbik edebilir mi? Kanun ve cemiyet onu damgalamtr. Onun btn hareketleri kaydaltna alnmtr.

Kendisinin her hareketinden phe edilir, hibir eyde ona itimadedilmez. Faili mehul her sutan ilk mesul tutulan odur. Eski hatalar her frsatta onun yzne arplr, bir ok teebbslerine mani olunur. Hulasa bu << sabkal >> nn emniyet iinde iradesini serbese kullanarak namuslu insanlar gibi hayatn kazanmasna imkan verilmez. Bu hal, onun esasen clz olan ve doru yolda henz emeklemee zenmi bulunan ruhunu bsbtn karartr, kuvvetten drr. Bundan birka sene evvel bizzat ahidi bulunduum bir vakayi, iyi bir misal olduu iin burada okuyucularma takdim edeceim. Devlet Demiryollarnda doktorluk yapyordum. Bir i iin ekispresin frgonunda seyahat ederken u hadise ile karlamtm: ef d trenimiz yolcularn biletlerini kontrol ederken onlarn arasnda, senelerce evvel kendisi henz bilet memuru iken treninde yankesicilik yaparken yakalad ve polise teslim ettii bir adam grm ve tanmt. Adam frgona getirdi ve trende bulunan sivil memurlara teslim etti. Memurlar herifi isticvabetmee baladlar. O, seyahatinin sebebini anlatt. Hikayesine nazaran bir yerden dier bir yere zaruri bir maksatla seyahat eden namuslu bir insan grnyordu. Cebi yokland takriben 8-10 lira kadar bir paras kt. ef d tren bunun her halde yolculardan birine ait olmas lazm geldiini iddia etti. nk o, bir yankesici idi. Adam bunu iddetle protesto etti: << artk ben oktanberi o iten vazgetim, imdi namusumla para kazanyorum, bu para benimdir >> diye rpnyor ve paray nasl tedarik ettiini veya kazandn uzun uzadya anlatyordu. Fakat o, bunlar syledike herkes kendisiyle alay ediyor, kimse onun szn ciddiye almyordu. Btn paralar alnd. Biletiler; yolcular arasna dalarak paras kaybolan yolcu olup olmadn tahkik ettiler. Kimse paraya sahip kmad. Buna ramen << sabkal ahs >> ilk istasyona kadar nezaret altnda tutuldu ve o istasyonda polise teslim edilmek zere indirildi. Bunu mteakip, ef d trenden bunun kim olduunu sordum << Doktor, dedi. Bu adam ben 20 sene evvel yankesicilik yaparken yakalamtm. O zamandanberi ona trenimde birka defa daha rasgeldim ve her defasnda polise teslim ettim >>. Ben tekrar sordum: << Peki, dier defalarda da gene yankesicilik mi yaparken yakalamtnz ? >> << Hayr, dedi. Fakat bu, sabkaldr ve tren halk iin tehlikelidir. Ben kendisine benim trenime binmemesini her yakalatmda sk sk tenbih ettiim halde gene arasra onu trende grrm >>. Burada belki ef d tren hakldr ve belki bu adam hakikaten kt huylarndan vazgememi bir yankesicidir. Fakat olabilir ki bu yoldan ayrlm ve namusluca hayatn kazanmak arelerine ba vurmu bir insandr. Bu mesele orada ne kendisinin birok sendenberi hrszln yakalyamyan ef d tren iin, ne onu tevkif eden polis iin malum deildi. imdi bir an, bu adamn hakikaten yola gelmi olduunu kabul edelim. Ve o, mesela Eskiehirden Bilecie, midettii bir ii takibederek hayatn kazanmak iin bir seyahat yapmak mecburiyetinde kalm olsun. Eer onu byle btn ef d trenler sabkal diye trenlerine almazsa ve yaryolda polise teslim edip indirirse zaten binbir mklat iinde kazanlan bu hayat kavgasnda bu zayf ruhlu adam cann namuskar yollarda nasl kurtarabilir? Bununla beraber cemiyet onu byle bir kaydaltnda tutmakta hakldr. Hatta o, masum bile olsa. Fakat muvakkat insan cemiyetlerinin yapt bu hakl ii ebedi tabiat kanunlar baka trl yapar ve samimi olarak doru yola girmek istiyenlerin o yolda yrmelerine mani olacak

lekeleri onlarn yznden siler ki burada tabiatn kulland en mkemmel temizleyici vasta unutmadr. Dnyada eski hayatlarn mcrimleri unutulmaldr. Zira onlarn selameti ve ykselmesi buna vabestedir. 3 Dnyada birbirine fenalk yapm, intikam duygulariyle beslenmi iki insan tasavvur ediniz. Bunlarn tekaml iin her eyden evvel kendilerini geri duygularla muttasf ruh zafndan kurtarmalar lazmdr ki bu da adavet ve intikam hislerine kar onlarn mukavemet etmeleriyle mmkn olabilir. Bunun iin bu iki eski dmann yeni bir hayatta eski adavetlerini douran btn naho hadiseleri unutmalar lazmdr. Zira bir tek hayatn tecrbelerinde arl altndan muvaffakiyetle kalkabilmeleri mmkn olmaz. Esasen ruhlarn kemalini istihdaf eden tabiat kanunlar bunu kolaylatracak hi bir areyi ihmal etmi deildir. Netekim bir hayat evvel birbirine kanl pakl dman iki kimse bu kanunlardan istifade ederek yeni dnya hayatlarnda, mesela iki karde olarak yaarlar. Bu hal, aradaki mnaferetin, mtekabilen yaplacak bir takm fedakarlklarla sevgiye inkilabetmesine yardm eder. Ve tabiat bu mnaferetin izalesi iin ruhlara bylece yardm ederken bu ii gletirecek ve hatta, ona engel olabilecek eski adavetin hatralarn onlarda yaatmak istemez. Zira evvelki hayatlarnda birbirinin amansz dman olduunu btn plakl ile bilen iki karde, aralarnda diken gibi duran bu kin ve adavetle dolu hatralarnda yaarken birbirini nasl sevebilir? Ve bu anlama, bu sevime ruhlarn takati dndaki birsr engeller yznden tahakkuk edemezse onlarn iki karde olarak dnyaya inmelerinin ne kymeti kalr? 4 nsan dnyaya gelmezden evvel buradaki i plann kendi tekamlne uygun ekilde Ispatyomda tayin eder. Fakat bu plan tertiplenirken amil olan ruhi halet, dnya maddelerinin iinde dnen ve duyan bir ruhun haletinden baka trldr. Tecrbelerimizin plan bu dnyann kafasna gre hazrlanm deildir. Sefil artlar iinde yaamak zorunda kalan insan oullar, Ispatyomda tekaml ihtiyalarn duymak ve bilmek imkanlarna malik ruhlar gibi deildirler. Binaenaleyh orada ruhun yapt plan, buradaki dnce ve duygusu ile yapaca plana uygun dmez. Aradaki fark u ifade ile takribi olarak gsterebiliriz: Dnyaya inmezden evvel ruhun dnd gaye, dnyann hemen daima ac olan hadiseleri iinde yourularak grg ve tecrbesini arttrmaktr. Halbuki bu dnce ile dnyaya inince ayn ruhun, yani insann telakkisi deiir ve gayesini maddelerin amaknda ve onlarla kendi arasndaki kuvvetli balarn yalanc zevklerinde arar. Bu hal onun Ispatyomdaki dncesinin tamamiyle aksine olduundan arada husule gelen uurum onun iin bir strap menba olur. Maddelere hakim olmak iin zahmetler ve meakkatler iinde onlarn balarndan kurtulmaa almakla, dnya zevklerine kaplarak maddenin esareti altnda kalmak arasnda vukua gelen ruhi mcadele, strap eklinde kendisini gsteren bir hadisedir. Btn bunlardan anlalyor ki duygu ve temaylleri dnyann avlayc ve geici saadetlerine doru istikamet alm insan olu, eer Ispatyomdaki serbes artlar altnda tayin etmi olduu ciddi bir hayat plann hatrlar ve bilirse onun burada yazl olan korkun ve felaketlerle dolu tecrbe hayatna balamaa asla cesareti kalmaz. Yarn vukua geleceini muhakkak suretle bildiimiz bir felaket, ona tekaddm eden sizin yirmi drt saatlik hayatnz meflu brakmaa kafi gelirken, btn hayatnz mddetince birinden brne atlyarak ve belki de hi fasla vermiyerek teselsl edecek korkun ve tahamml g ac ve felaketli hadiseleri saati saatine evelden bilmeniz hayatta cesaretle faaliyet ve teebbslere giriebilmenize imkan brakr m? O halde bunlar bilmemek ve sras geldii zaman onlarla karlanca arkasndan iyi gnlerin geleceini midetmek suretiyle tecrbe hayatnda lzumlu olan

cesareti kaybetmemek en faydal bir i olur ki bu da bu gnn hadiselerini neticelendiren gemi zamandaki ilerimizi unutmakla mmkn olur.

5 zzetinefsin tekamlde mspet rol olduu gibi menfi rol de vardr; fakat yeryznde tecelli eden herhangi bir ruhi haletin mfidolabilmesi iin l ile ve yerinde kullanlm olmas lazmgelir. Dnyadaki tecrbelerle, bu tecrbeleri alakalandran ruhi haller iyice ayarlanm olmaldr. Bunlarn aralarndaki nispetlerde vukua gelecek eksiklik veya fazlalk faydal deil, zararl neticeler dourur. Mesela izzetinefis bir ok yerde insan byk hatalardan korumaa vasta olabilir. nsan, izzetinefsi sayesinde kendini birok sukutlardan kurtarabilir, bir ok fena hareketlerden, fena yerlerden uzaklatrabilir. Fakat onun bu ekilde faydal olabilmesi bir tek arta muallaktr ki o da izzetinefis davasnn ancak, fazilet sahibi bir insan olabilmek iin sarfedilecek cehitere refakat edebilecek nispette ll ve ayarl olmasdr. Bunun ls de insann uur ve vicdan tarafndan mrakabe edilir. Fakat bunun yannda, birsr hodbince ihtiraslara alet olmak, bakalar zerinde bir tefevvuk ve tahakkm vastas olarak kullanlmak suretiyle bu lnn dna kan yle izzetinefis davalar vardr ki sahibini en korkun uurumlardan yuvarlamaa bol bol kafi gelir. nsann btn teebbslerini krar, cesaretini yokeder, kardeleriyle, hemcinsleriyle olan mnasebetlerini incitir, cemiyette insan pasif, ekinilir bir mahluk haline sokar, hatta daha ileri giderek onu serke, kstah ve bir cani yapar. Velhasl insann tekamln iyiden iyiye yavalatr. Byle takn bir izzetinefis davas tekaml vastas olmaktan kar, zehirli bir ylan halini alr ki bunu geri ruhlarn mmeyyiz vasflarndan addederler. Binaenaleyh baz kimselerin tefahur yerine kullandklar: << izzetinefsime pek dknm >> tabiri bir meziyet olmaktan ziyade kusurdur. Demek izzetinefsin faydal rolnden istifade edebilmek iin evvela onu fazilet yolunda ll olarak kullanmasn bilmek, sonra da eer bu huy kt bir ekilde kullanlmaa esasen allm ise onu daha ziyade tahriklerden korumak iin hayattaki teebbslerde tahammln stnde ar ykler altna girmemek lazmdr. nsan bir evelki hayatnda neden muvaffak olamadnn hesabn vermek iin deil, muvaffak olmas lazmgeldii iin tekrar dnyaya iner. Demek burada tekaml iin ona lazm olan ey, gemi hayatlarndaki hicabaver hatralarnn her vesile ile yzne arplmas deil, ruhi zaaftan kurtulmasna yaryacak unsurlarla onun kar karya gelmesidir. Yani o, yeryzne ceza ekmee gelmez, ykselmek iin gelir. Allah dnya hayatn, yaplm kaba hatalarn intikamn almak iin deil; ruhlarn ykselmesine, henz gzelliini ve iyiliini tahmin bile edemediimiz parlak ahikalara doru uup gitmesine bir vasta olarak yaratmtr. Bu fikrimizi de bir misalle izah edebiliriz. Evelki hayatnn tecrbelerinde muvaffak olamam, maddi imkanlarn dnyann aldatc zevk ve sefas urunda sarfetmi ve yeryzndeki hayatn bir gaye olmayp vasta olduunu anlyamyarak bu yzden dnyada birok fenalklar, zulmler, ikenceler yapm veya bunlarn yaplmasna sebebolmu bir efi, bir sahibi tasavvur ediniz. Birinci imtihanndan muvaffakiyetsiz kan bu ruhun ikinci dnya hayatnda hemcinslerine kar gsteremedii yaknl, sevgiyi bu defa gstermee alacaktr. Birinci hayatnda o, kudretli ve kuvvetli bir maddi mevkie sahibolmakla bu ii

tecrbe etmiti. ef olmutu, hkmdar olmutu. Fakat bu tecrbeye dayanamad ve yuvarland. imdi de tamamiyle bunun zdd olan bir hayat tarzn tecrbe edecektir. Zira bu yol daha kestirmedir ve evvelkinden daha kolaydr. Binaenaleyh o, imdi yeryzne tahamml edebilecei kadar ar, kt ve sefil maddi bir durumda enkarne olmas lazmdr. Mesela ar bir beden illetiyle malul, parasz, yersiz yurtsuz, sefalet ve mahrumiyetler iinde geecek bir hayat onun arad ey olacaktr. Saniyen evvelki hayatnda frensiz bir surette inkiafna yol vermi olduu izzetinefsini kamlayarak tekrar uyandracak btn unsurlardan onun uzaklam olmas lazmdr. Bu unsurlerdan biri de gemi hayatn, ve o hayatnda srd saltanat ve irtikap ettii mteazzmane ileri tamamiyle unutmaktr. Eer byle olaca yerde bu adam ve etrafndakiler gemi hayatlarn bu zalim, iren ve korkun simasn tanm olsalard ne etrafndakiler ona lazm olan efkati ve tatll gsterebilirlerdi, ne de o etrafndakilerden bunu samimiyetle istiyebilirdi. Ve muhitine, kar kalbini yumuatmas, insanlara sevgi ve ruh balariyle yaklamas iin alil ve merhamete ayan bir halde gelmee katlanan bu zavall ruh, byle etrafndakilerden merhamet ve efkat yerine her vesile ile hakaret ve intikamcuyane hareketler grdke evvela uyanan sonra da ahlanan izzeti nefsinin ilcasna kaplarak isyan eder ve eer kendisine gsterilen hakaretleri hibir kimseye iade edemiyecek bir durumda bulunuyorsa hayatna hatime vermek suretiyle tecrbesinde gene muvaffak olmadan ekilip giderdi. Halbuki piman olmu, ykselmee karar vermi ve bunun iin de ar, feragatli bir hayat gze alm bir ruhun bu fedakarl ve teebbs tabiat kanunlar muktezasnca boa gidemez. yi maksatlarla yaplm her cehit insan muhakkak surette ykseltir ve sevindirir. 6 Nihayet, ok sevdiiniz bir insan; babanz, ananz, ocuunuzu veya sevgilinizi... kaybettiiniz ilk felaketli saatleri hatrlaynz. O anlarda sizi hibir ey teselli edemezdi, hibir eyde arzunuz kalmamt. Btn varlnz karanlk alevlerin kzgn hararetiyle yanmaktayd. Gznz dnyay grmyordu. Varlnz yalnz bir ey igal ediyordu ki o da sevdiiniz en kymetli bir eyi belki ebediyen kaybetmi olduunuzu zannetmenin ruhunuzda teselliye yol vermiyen aclar idi. Eer sevgili unutma vetiresi araya karm olmasayd ve siz o ilk strapl saatlerinizin duygularn ayn tazelii ve ayn tafsilat ile duymakta ve dnmekte lnciye kadar devam etseydiniz hayatnzn mtebaki ksmlarnda haliniz nice olurdu? Fakat bilmek lazmdr ki bir ok ruhlarn gemi hayatlarnda unutulmas lazmgelen bu aclardan daha ok byk aclar veya utandrc hatralar vardr. Birtek hayatmzda bile biroumuzun unutulmasn istediimiz, bize kar yaplm olan veyahut bizim yapm olduumuz ne kadar yz kzartc ileri ve hadiseleri vardr!... Hulasa insanlarn yeryzndeki tahammln, cesaretini ve ykselme imkanlarn hatralariyle incitecek olan eski hayatlar unutmak lazmdr. Tabiatta hibir ey yersiz ve lzumsuz deildir. Muntazam tabiat kanunlar altnda her ey byk gayeye, yani ruhlarn ykselmesi gayesine uygun bir seyir takibeder. Unutma vetiresi de bu kanunlarn hikmetle dolu deimez ahkamndan olarak kalacaktr..

MUTAT HAYATTAK ARIZ BAZI UURSUZLUK HALLER

1 Uyku Hali

Reenkarnasyon meselesindeki maksatlara uygun grnmiyen hallerden bire de uyku, ocukluk ve delilik gibi hayatn uursuzca geen baz tezahrleridir. Mademki dnyaya birtakm tecrbeler geirmek iin geliyoruz ve bu tecrbelere uur ve irademizle girimek zorunda kalyoruz, o halde neden dnyada atl, uursuz ve << l >> gibi baz haller bamzdan geiyor? Yukar mtalaalara gre bu haller esnasnda dnya tecrbelerinin muattal kalmas icabetmez mi?. O halde araya neden bu boluklar giriyor? Evvela uyku halinin reenkarnasyonizma fikrine aykr olup olmadn tetkik edelim: Her eyden evvel unu hatrlatmak isteriz ki ruhun maddi esaretten kurtulmu veya hi olmazsa Ispatyomda tecelli etmi olan serbes uur hali kitabmzda bal uur diye vasflandrdmz, dnya maddelerinin imkanlar ve basklar arasnda tezahr eden mutat uur halinden bambaka bir eydir, denecek kadar geni ve mulldr. imdiye kadar muhtelif bahislerde sras geldike sylendii vehile, beyin gibi dnya maddelerinin her an deiebilen ve herhangi kk bir hadise ile arzaya urayabilen fani, gayr sabit unsurlarna merbut << bal uur >> hali, ruhun ebedi varliyle kaim umumi uur haline hibir vakit miyar olamyaca gibi herhangi bir arzadan dolay bal uurda husule gelecek deimeler de serbes uur zerinde messir olamaz. unu da hatrlatmak lazmgelir ki: bir defa madde dnyasna admn atm olan insan ilk admndan itibaren faslasz bir surette devam eden tecrbelerine balam bulunur ve bu tecrbelerin inkta onun dnyadan ayrlaca ana kadar devam eder. Yer yznde insanolunun geirdii hibir dakika bo deildir. ster uyusun, ister ocuk halinde bulunsun veya deli olsun, hasta olsun o, mtemadiyen muhitinden tesirler alr ve tesirler onun ruhunda grnen veya grnmiyen birok intibalar husule getirir. Bu hususta tecribi ve marazi psikoloji bize pek zengin misaller vermektedir. Esasen biz de evvelce degajman ve unutma bahislerinde bu hnsusta baz misaller vermitik. Hatrlama bahsinde de dier misaller vereceiz. Burada mtalaay kolaylatrmak iin evvela tabii uyku hali zerinde duralm. Zahiren ruhun btn maddi faaliyetleri durmu gibi grnen tabii uykuda bir ok ruhi melekeler - hatta bazen, uyank haldekinden fazla olarak - faaliyet halinde bulunur. Bu hususta yaplm dikkate ayan tecrbeler vardr. Bu tecrbelere temas etmezden evvel herkesin bildii bir hadiseyi burada hatrlatmak isterim. Malumdur ki insan istedii saatte ekseriya uyanabilir. Bir istatistie gre, ( 67 ) insanlar vasati 12 dakikalk bir hata ile bu ii muvaffakiyetle yapabilirler. Ve bu hata daima mukarrer saatten evvel uyanmak suretiyle tecelli etmektedir. Bizzat yapm olduum ahsi tecrbelerim srasnda bu noktaya ait ve baz dier bakmlardan da ayan dikkat bir mahede ile karlatm; ruhun muhtelif melekelerinin uyku esnasndaki faaliyetini gsteren bu mahede bence ok retici mahiyettedir. Mahedem udur: Bundan bir ka sene evvel Demir Yollar daresinde vazifedar bulunuyordum. Bilecikte idim. Bir gn stanbulda bulunmaklm mutlaka icabettiren mhim bir iim kmt. Bu iimi grebilmek iin o gece stanbula doru saat te geecek olan ekspres trenine

yetimeliydim. Yalnzdm ve beni o saatte uyandracak itimada deer bir kimse yoktu. Byle hallerde arasra yaptm gibi, saat 2de ( trenin hareketinden bir saat evvel ) uyanmak karariyle, mutadm zere saat 22 de yattm. O zamana kadar yapm olduum tecrbelerimin neticelerine gvenerek mutlaka vaktinde uyanacama kani bulunuyordum. Derhal uyumuum. Bir rya grmee balyorum; gya uyanmm. Fakat uyandm zaman saat 3 olmu. Aklma dn akamki kararm ve bu gn stanbulda grlmesi lazmgelen mhim ilerimin altst olduu fikri geliyor. << Eyvah! diyorum. Treni kardm. Dnk telkinlerim beni aldatt. Trene bol bol yetimek iin saat 2 de uyanmaa karar vermitim. Halbuki imdi bir saat ge uyanm bulunuyorum. Tam trenin gelme vakti Ama neyleyim!?... Ben kalkp hazrlanncaya kadar o gelip gidecek. >> Yatakta bam kaldrp pencereden dar bakyorum [ 1]. Filhakika tren istasyondan hareket etmek zeredir. Fena halde canm sklyor. Bir telkin ile uyanabileceime dair olan kuvvetli itimadm yznden benim iin adeta hayati bir ehemmiyeti haiz olan stanbuldaki ilerimi kardm, diye zlyorum. Hiddet ve mitsizlikle kark birtakm skc duygular iinde tekrar uyumaa karar veriyorum. Fakat tam bu srada kim olduunu tehis edemediim ve ok iyi tandklarmdan, hatta dostlarmdan biri olduunu zannettiim birisi peyda oluyor ve bana unlar sylyor: [ 1 ] Yattm odann pencereleri tren durak yerine bakyordu ve buradan, uzaktan trenin gelii de grlebilirdi << Uyuma ve zlme, hibir ey kaybetmi deilsin. Bir saat sonra tren gelecek, onunla gidersin. Fakat seni o trenin iine almyacaklar. Bununla beraber sen gizlice arkada bir vagonun iine gireceksin ve karanlk, dar bir yerde gideceksin >>. Bu szlere inanmyorum ve kendikendime unlar sylyorum: << Bu zat beni zntden kurtarmak iin byle manasz ve sama tesellilere kalkyor. Zira bu, son trendir. Bundan sonra gelecek olan yedi treni benim iimi grmez. Saniyen, ben tren adamym, her zaman her trenin neresine olursa olsun binmek hakkmdr. Kim beni trene almamazlk yapabilir? >> ve uyumak zere gzlerimi kapyorum. te tam bu srada hakikaten uyandm. Grdm ruyann canl tafsilat ve tesirleri bana o kadar ilemiti ki, ilk zamande rya grm olduuma veya imdi uyandma inanamadm. Kandimi muayene ettim, fakat imdi hakikaten uyank bulunuyordum. Hemen saatime baktm. kiye be vard. Derin bir nefes aldm. Demek ilerimin dourduu heyecanla ben bu gece bir kabus geirmitim ve bu kabusta olduu gibi, akamki telkinlerim hi de bouna gitmemiti. Treni karmamtm. Zira onun gelmesine daha bol bol bir saat vard. Henz bu dncelerim bitmemiti. Birdenbire odamn ierisi aydnland ve istasyona grlt ile bir tren girdi. Herhalde bu, sk sk gelip geen marandizlerden birisi olacakt. << Bol vaktim var >> dncesinden mtevellit tenbelce bir hareketle bam kaldrp istasyona baktm. Bir de ne greyim, istasyonda duran tren yolcu treni deil mi?.. Halbuki bu saatlerde ancak bir tren vard, o da benim beklediim ekspresti. Hemen deli gibi yataktan frladm. Henz giyinmee balarken tren hareket etti ve ald yolcular ile beraber stanbula doru uzaklap gitti. Ne olmutu?.. Nasl oldu da 3 de kalkmas lazmgelen bu tren bir saat evvel, yani 2 de hareket etti? Biraz sonra meseleyi kendi kendime izah ettim: O sralarda saatimin yelkovan gevemi bulunuyordu, arasra biraz ileri veya geri kayar ve umulmadk zamanlarda vakti

yanl gsterirdi. Demek gene bu melun yelkovan bir saat geri frlamt ve 3 yerine 2 yi gsteriyordu. htimalki ben akamki telkini de bu yanl ayara gre verdiim iin ona gre uyanmtm. Yani bu saate gre tam vaktinde uyanmtm, fakat hakikatte bir saat ge kalm bulunuyordum. Bu defa canm hakikaten ok skld. Ve imdi ilerimin cidden altst olduunu dndke ruyamda iken peyda olan ve hala zerimden tesiri silinmemi bulunan zntm bir kat daha artt ve adeta saatimi paralyacak gibi oldum. Fakat artk i iten gemi ve herey olup bitmiti. stemiye istemiye saatimi dzelttim, yani 3 yaptm ve yattm. Artk sabaha kadar deliksiz bir uykuyla uyuyarak iyice gerilmi olan asabm teskin etmek lazmgeliyordu. Uyumak iin kafamdan btn parazit fikirleri kodum ve uyudum. Ne kadar zamann getiini bilmiyorum. Uykumun iinde iken sanki birisi beni uyandrmak iin drter gibi oldu. Bu duygu ile uyandm ve etrafma baktm. Kimse yoktu. Hi yeri olmyan bu uyan, henz yatmayan sinirlerimin gerginliini arttrmaktan baka bir ie yaramamt. Fakat gene sebepsiz bir duygu ile pencereden dar baktm. Demiryolunun nihayetlerine doru gzm kayd. Uzaktan stanbul istikametine doru gelmekte olan bir trenin grnyordu. Acaba bu bir marandiz mi idi? Gayri ihtiyari olarak istasyona baktm. Bir iki yolcu duruyordu. Saatim 3,55 idi. Artk ne olursa olsun, hi bir ey dnmeden yataktan frladm, yarmyamalak giyindim. Esasen akamdan hazrlam olduum antam yakalyarak kendimi istasyona attm. Fakat ben btn bu ileri yapncaya kadar tren istasyonunu yapm ve stanbul istikametinde ar ar yol almaa balamt. Bu, benim beklemekte olduum ekspresin ta kendisi idi. Hemen vagonlardan birinin basamana atladm. Kaps kilitli idi. Oradan tekrar hzla yere indim ve dier bir vagona atladm. Onun da kaps kilitli idi. Gece olduu iin ortada kimse grnmyordu. Hava souktu ve ben byle basamakta takriben bir saatlik mesafe olan mteakip istasyona kadar gidemezdim. Bu srada tren istasyondan kmt ve sratini gittike arttryordu. Ben tekrar yere indim, g halle ve pek tehlikeli bir vaziyette en arkadaki vagonlardan rasgele birinin basamana kendimi atabildim. Eer bunun da kaps kilitli olsayd tekrar yere atlyamyacak ve orada gitmee mecbur kalacaktm. Zira tren adamakll sratlenmi idi. Bereket versin bunun kaps kilitsizdi. Derin bir nefes aldm ve ieri girdim. Fakat buras vagon sahanl idi ye i kaplar kilitli bulunuyordu. Dar ve karanlk olan bu yerde gitmek basamakta gitmekten daha ok konforlu olduundan, bu hal beni mteessir etmedi. Bilahara bulunduum bu vagonun lokanta vagonu olduunu rendim. Kondktrler buraya uramadndan ve ben de istasyonlarda ok az duran trenin tevakkufu esnasnda inerek tekrar tehlikeli bir oyuna girimek istemediimden bycek bir istasyona gelinciye kadar orada seyahati gze aldm. Ve sabaha kar zmite yaklanca lokantann garsonlar uyand bende bu dar yerden kurtuldum. Bilahara btn mesele anlald: Benim saatim doru idi. Ve zannettiim gibi yelkovan geri gitmemiti. Ancak, akam saat 19 da Bilecikten gemesi lazm gelen bir yolcu treni kaza neticesinde taahhura uram ve saat 2 de gelebilmiti. te benim ekspres zannettiim ve lzumsuz yere saatimi onun vruduna gre bozduum ilk tren bu idi. Asl ekspresde tam vaktinde, yani saat 3 de gelmi bulunuyordu. Demek ben evvelce bu taahhurdan haberdar olmu bulunsaydm saat 2 de ilk uyandm zaman tam vaktinde hareket edecek ve hi bir telaa lzum kalmadan rahat rahat trene yetiecektim. Bunun tersine olarak da eer ilk tren getii zaman, treni kardm diye hi uyanmadan yatm olsaydm beyhude yere ekspresi karm bulunacaktm! imdi bir ok bakmdan dikkate deen bu hadisenin baz noktalar zerinde durmak isterim: 1 Akam yatarken vermi olduum karar mucibince saat 2 den be dakika evvel uyandm. Bu hal imdiye kadar yaplm olan bir ok mahedelere uygundur.

2- Uyandm zaman yataktan kalkp hazrlanmaklm lazm gelirken gecikmi bir yolcu treninin tesadfen [ 1 ] tam o dakikada geliine bakp aldanarak, tahteuurumla dosdoru yapm plduum bir ii uurumla bozmu ve saatimin yanllna hkmederek tekrar uyumaa karar vermitim. Buraya kadar olan eylerde fevkaladelik yoktur. Bununla beraber burada da izaha mhta olan meseleler yok deildir. Mesela akamdan (...) saatte uyanmak zere yaplan telkinle insan, hangi ruhi mihanikiyetin tesiri altnda o saatte uyanabiliyor? Eer uyku esnasnda ruh atl ve camit bir halde bulunuyorsa bu faaliyet nerden geliyor? Saniyen, burada amadan zaman tayin eden kimdir ve bu nasl mmkn oluyor? Geen bahisleri hatrlyan okuyucularma bu husustaki meseleler yabanc gelmiyecektir. Fakat burada u noktay ehemmiyetine binaen katiyetle ifade etmei zaruri grrm: Bu mesele ruhun varln ve devaml faaliyetini nazar itibara almyan herhangi bir fikir sahibi iin kabili izah deildir. Zira burada, yalnz nebati bir hayatta yayan bedenin ataletine mukabil beeri hayatn btn zaruretlerini en ince teferruatna kadar takibeden ve tahakkuk ettirmee alan bir faaliyet gze arpmaktadr. Ve bu faaliyet dnyadaki ilerin ehemmiyet ve zaruretini bilen ve uyumyan bir varla aittir ki bu da ruhtur. Ruhun bedenle mnasebeti az ok gevemi halindeki faaliyeti, mutat haldekinden phesiz daha kudretlidir. Netekim bu misalde ben boyuna saate bakmama ramen gene yanlmaktan kendimi kurtaramadm halde uyku halimdeki faaliyetimle bu ii daha mkemmel yapml bulunuyorum. Fakat aadaki noktalar bu misali daha esrarengiz bir hale sokmaktadr: 3 Akam yatarken 2 de uyanmaklm hususunda vermi olduum telkinin tahakkuk etmesi, yani benim matlup saatte uyanabilmekliim eer otomatik bir mihanikiyetle vaki olsayd tekrar uyuduktan sonra ve bilhassa sabaha kadar deliksiz bir uyku ile uyumak hususunda vermi olduum karar zerine trenin hareketinden alt dakika evvel uyanmamaklm icabederdi. Klasik mahedelere uygun olan bu hal burada otomatik bir hareketi deil, muayyen bir maksat urunda sarfedilmekte bulunan bir cehdi gsterir. Bu cehit benim o sradaki bal uurumun aksi istikametinde cereyan etmekte idi. Zira benim her eyden midini kesmi ve uyumaa karar vermi bal uurumun bu hareketine mukabil gene bende bulunan ve trene beni yetitirmee alan bir varln faaliyeti devam etmektedir. Bu hal, insann uykusu esnasnda atl olmadn ve muhitiyle mnasebetleri hakknda bilgi sahibi bulunduunu ve hatta birtakm faaliyetler gsterdiini isbat eder. 4 Arada geen ruya hadisesi de ayrca kymeti haizdir. Ayniyle tahakkuk eden dier ruyalar grmmdr. Fakat bu kadar canl, tafsilatl bir ruya ile karlamadm. Bu ruyann baz hususiyetlerini ayrca tebarz ettirmei faydal buluyorum: a Filhakika aynen ryada grdm gibi ilk gelen treni kardm. b Ruyada birisi bana baka bir trenin geleceini ve ona yetiebileceimi sylyor, ben ikinci trenin olmadna kani bulunarak buna inanmyorum. Halbuki hakikatte mutadn hilafna bu hal de vaki oluyor. Hatta bu hal o zaman bence o kadar ihtimalden uzak bulunuyor ki ben saatimi bile deitirmek ihtiyacn duyuyor ve ruyaya ehemmiyet vermiyor ve << uyuma! >> diye yaplan ihtara da kulak asmyarak uykuya dalyorum. c Ruyamda trene alnmyacam ve arkada karanlk ve dar bir yerde seyahat edeceim bildiriliyor. Ortada o zaman buna hibir sebep gremediim iin buna da kulak asmyorum. Fakat hakikaten bir saat sonra beklemediim bir tarzda btn tren kaplarn kapal buluyor,

bin mklatla ve tehlikeler iinde kendimi arka vagonlardan birine atabiliyor ve karanlk, dar bir yerde ayakta uzunca mddet seyahate mecbur kalyorum. Btn bu akla gelmiyen iler bir saat evvel ruyada bana bildiriliyor. Bu hadiselerde tebarz eden nokta, bal uurumuzun dnda faaliyet gsteren basiretli bir varln mevcudiyetinin ifadesidir. Binaenaleyh uykuda insan dardan grnd gibi bir l halinde deildir. O, hatta gelecektekiler de dahil olduu halde hadiseler karsnda uyank haldekinden daha hassas bir durumda bulunmaktadr. Hulasa insan uyurken dnyann kuyudatndan azade kalm deildir. Bu misalden sonra dier aratrclar tarafndan toplanm ve tetkik edilmi bu meseleye dair baz misaller daha vereceim. Bunlar uyku esnasnda vcudmze ynplan tesirlerin ruhumuzda husule getirmekte olduklar intibalar ve hatta imajlar gsterirler. Ve bu hal uykudaki bir insann dnya ihtizazlarndan mteessir olduunu sarahatle bize anlatr. I Uyuyan bir adamn burnunu ve dudaklarn bir ty parasiyle gcklyorlar, bu anda adam derhal yle bir ruya grmee balyor: Onun yzne ikence maksadiyle ziftten bir maske geirmilerdir. Yzne iyice yapm olan bu maskeyi birdenbire ekip karyorlar, fakat maske ile beraber dudaklarnn, burnunun ve btn yznn derisi de kalkyor. ( 68 ) II Uyuyan birisinin ensesini hafife imdikliyorlar. Bu esnada o, ruyasnda ocukken kendisini tedavi eden bir doktorun ensesine pehlivan yaks yaptrmakta olduunu gryor. ( 68 ) III Uyumakta olan bir insann kulann dibinde elik bir bakla bir maay birbirine srterek gayet hafif bir ses kartyorlar. Adam ruyasnda unlar gryor: anlar alnmakta ve kendisi 1848 haziran vakasnda yaamaktadr. O, bu vakann btn tafsilatn gryor. ( 68 ) IV Burnuna bir kolonya iesi yaklatrld zaman uyuyan adam kendisini Msrda, Kahirede bir lavantac dkkannda gryor ve orada bir sr maceralar geiriyor. ( 68 ) V Bu guruba sokulabilen ahsi bir ruyam da vardr: Bundan 19 sene evvel Kastamonuda bulunurken bir gece, birinci cihan harbinin ac gnlerinden birini ruyamda gryorum. Davullar alnyor ve 314 llerin askere davet edildikleri ilan olunuyor. Fakat bu davul sesi bana o kadar ac geliyor ki onu sanki beynimin iinde gmbrdyor zannediyorum. Bizi palas pandras yakalyorlar ve burada tafsilatna lzum grmediim bir ok maceralar iinde harp meydanna gtryorlar. Fakat btn bu hengamede davulun sesi susmuyor. Bundan baka harp meydanna geldiim zaman bu muzi ses imdi de mtemadiyen patlyan bir top sesine inkilabediyor. Bu ses harp meydannn dier btn grltlerine hakimdir. Nihayet bu melun sesin azab iinde uyanyorum, fakat uyanrken ve uyandktan sonra da o sesin ayn ritimle devam ettiini duyuyorum. Yalnz bu defa o ne bir davul sesidir, ne de top sesi. Sadece tokmaiyle vurulmakta olan kapnn sesidir. Bu ruyalar basit olduklar kadar bu bahsimizi aydnlatc mahiyettedirler. Fakat bunlarn yannda daha kark yle ruyalar vardr ki bunlar bizi bilgi sahasnda daha ilerilere

gtrrler. Biz bunlarn mtalaasiyle fikir gibi bir takm yksek ihtizazl amillerin [ 1 ] de uyumakta olan insanlar zerinde intibalar ve imajlar tevlidedebildiklerini anlarz. Aadaki ruya buna gzel bir misal olur. Bunu Paris Hastaneleri Cerrahi Dr. Aime Guimard aa yukar u ifade ile anlatyor: << Bir Eyll akam her vakitki gibi yataa girmitim. Saat on bire doru, tahamml edilmez bir di arsna yakalandm. Bu hal sabahn ikisine kadar devam etti. O gnlerde mide kanseri ameliyatna dair yazmakta olduum bir kitabn son bahsine ait plan da bu arlar arasnda mtemadiyen dnyordum. Fakat bu dncem arasra arnn iddetlenmesiyle inkitaa uruyor ve o zaman yarn sabah erkenden komum olan di hekimi Mr. Martial Langrangee gidip diimi ektirmei dnyordum. te btn uykusuzluum esnasnda dncem bu iki nokta zerinde toplanyordu... << Sabahn saat onuna doru di hekiminin bekleme salonuna girdim. O beni grnce; ( ite bu tuhaf! ) diye bard. ( Btn gece sizi ruyamda grdm ) dedi. Ben aka tarznda cevap verdim. ( Ruyanz benim araya karmamla inallah mzi olmamtr ). ( Bilakis, dedi grdm ruya, ruya deil kabustu. Ruyamda mide kanseri olmuum, siz de mtemadiyen benim karnm yarmakla meguldnz! ) >> Doktor uzun zamandanberi di hekimi ile grmediini ve onun bu kitaba ait hi bir bilgisi bulunmadn ilave ediyor. ( 15 ) Burada cerrahn kafasndan geen ameliyat vetiresine ait fikirler gayr ihtiyari olarak diiye intikal ettirilmi ve o srada bedeni uyuuk, uyku halinde bulunan di hekiminin yar serbesleen perisprisi bu fikirlerin kolaylkla tesiri altnda kalmtr. Biz bu nevi tesirlerin beden zerindeki tezahrlerine o kadar inanrz ki eer bu artlar altnda gnderilen fikirler biraz daha yoliyle sevk ve idare edilmi olsalard ve sje de daha derin bir degajman halinde bulunsayd di hekiminin midesinde hakikaten bir takm marazi teevvler bile meydana gelirdi diyebiliriz. [ 1 ]. Zira Metapsiikte yaplm dier tecrbeler bu halin daha kuvvetli misallerini bize vermitir. Netekim tahayyln yaratc kabiliyetleri ve dedublumann ilk bakta gayr tabii grnen varyeteleri hakknda evvelce sylediimiz szler de bu fikirlerle bizi tenis etmee yaramtr, sanrz. Keza baz ruyalarn tetkikiyle, insann uyku halinde de gndzki ileriyle megul olduunu daha iyi anlam oluruz. Bu nevi ruyalardan da birka tanesini okuyucularma taktim ediyorum: 1 << Epeyce sene evvel Hudsonda byk ve gzel bir evi olan bir dostum tarafndan davet edilmitim. Bir aralk orada bulunan dier misafirlerle beraber bir kr gezintisine ktk. Btn krlar dolatk. Bu gezinti en aa bir saat kadar srmt. Eve dndmz zaman bence kymetli bir hatras olan altn kol dmelerimden birisinin gezinti esnasnda dm olduunu grdm... Bunun ne vakit ve nerde kaybolduunu bilmiyordum... Hava kararmt. Mevsim de sonbahar olduundan yerler kuru yapraklarla rtl bulunuyordu. Bu yzden dmeyi aramak iin kmaa lzum grmedim. O gece ruyamda bir duvar kenarndaki asmann zerine kurumu bir salkm zm gryorum. Asmann altndaki topran zeri kuru yapraklarla rtl. Ve bu yapraklarn altnda altn kol dmem parlyor. Ertesi gn uyandm vakit dnk gezintimiz esnasnda byle asmal bir duvarn yanndan getiimizi hatrlayamadm. Arkadalardan sorduum zaman onlar da bunu hatrlyamadlar. Kimseye sylemeden birgn evvel dolatmz yerleri tekrar grmek iin sokaa ktm. Dmdz gidiyordum. Karma birdenbire bir duvar kt. zerine bir asma aac yaslanmt. Bunun manzaras tpk ruyamda grdm gibi idi... Altnda gene ruyamda grdm gibi kurumu

yapraklar vard. Msbet dnen kafamla kendimi grdm ruyaya gre hareket eden bir budala yerine koyuyordum. Bunun iin adeta kendi kendimden utana utana yapraklarn yanna yanatm. Ve onlar kartrdm. Biraz sonra altn dmenin parlakl gzme arpt. O, ruyada grdm gibi yapraklarn altnda duruyordu. >> ( 69 ) 2 Borockelbank aksn kaybediyor, her taraf beyhude yere aryor fakat bulamyor. Ruyasnda aksnn bulunduu pantolonunu ve cebini gryor. Filhakika ak orada bulunuyor. ( 70 ) 3 Dantenin olu Jaques Alighieri, babasnn Divine Comediae unvanl eserinin paralarn toplarken bu paralara ait 13 arknn kaybolduunu gryor. Ve onlar bir trl bulamyor. Bu halden mteessir olan Jaques bir gece hakikaten harikulade bir ruya gryor. Bu ruyada babas beyazlar giyinmi ve ba da fevkalade bir nurla sarlm olduu halde kendisine grnyor. Hayatnda iken oturduu odaya olunu gtryor. Ve oradaki gizli bir dolapta aranlan arklarn bulunduu yeri ona gsteriyor. Ertesi gn Jaques ruyada grd yeri aryor ve arklar orada buluyor. 4 << 1870 tarihlerine doru kprleri ve byk oseyi tetkik etmekle tavzif edilmitim. Arasra bu havalide vukua gelen seylaplar kprlerin durumunu tehlikeye sokuyordu... Senelerdenberi bu ilere nezaret etmee o kadar almm ki bu yzden bende hasl olan itimadnefisle hibir yerde tehlike grmyor ve msterih bulunuyordum... Fakat, bir gece ruyamda kprlerden birinin gayet ak ve canl bir tablosunu gryorum... Bir ses bana unlar sylyordu: ( git bu kpry tetkik et! ) Bu ihtar defa tekerrr etti... Ertesi sabah atma binerek takriben alt mil kadar uzakta bulunan mezkur kprye vardm. Kprnn durumunda hibir fevkaladelik yoktu. Fakat ruyann zerimdeki tesiri o kadar iddetli idi ki bu hal beni ok dikkatli bir muayeneye mecbur etti. Suyun iine girdim, ve hayretle grdm ki su iindeki temeller cereyann tesiriyle adamakll anm ve incecik bir hale gelmiti. Hemen o gnden itibaren tamire balamasaydk bu kpr yklacekt. Ve u da muhakkak idi ki eer ben o ruyay grmeseydim bu kprnn tamiri yaplmyacakt. nk dier kprler arasnda bu kprnn temellerinin bu hale geldii benim aklmdan bile gememiti. ( 69 ) Fakat uyku halinde ruhun dnya ilerine ait alakas ve faaliyetleri baz artlar altnda o kada ileri gidebilir ki bunlar uyank halde iken ancak metapsiikte kullanlan prosedelerle veya telestezik kabiliyetlerin yardmiyle mahede etmek mmkn olur. Ruhun bu faaliyetlerine ait elimizde bir ok misaller vardr. Bu faaliyetler bal uurda istikbale ait hadiseleri ihbar edici ruyalar halinde tecelli eder. Bu yolda alan alimler bu nevi ruyalara << telepatik ruyalar >> demilerdir. Biz kitabmzn hacmi msaade etmedii iin bunlardan ancak bir tanesini okuyucularmza takdim edeceiz: << 1895 senesi balangcnda Rus bahriyesinde yksek bir memurun zevcesi madam Lukawski, bir gece kocasnn inlemeleriyle uyand. Kocas uykusunda yle baryordu: << mdat! Beni kurtarnz! >> ayn zamanda boulmak zere bulunan bir adam gibi rpnyordu. O, ruyasnda mthi bir deniz kazas gryordu. Uyandktan sonra karsna anlatt. Byk bir geminin gvertesinde idi. Bu gemi birdenbire dier bir gemiye arparak batyordu. O, kendisinin denize frladn gryor ve bir yolcu ile beraber cann kurtarmaa alyor, fakat dalgalara gmlyordu. Karsna bu ruyay anlattktan sonra unlar ilave etti : << Ben imdi inandm ki benim lmm denizden olacak. >> O, buna o kadar kani olmutu ki sanki son gnleri gelmi bir insan gibi ilerini tertiplemee balad. ki ay geti ruyann tesiri zayflad.

Fakat Karadenize gitmek iin kendisine nezaret tarafndan bir emrin gelmesi ileri tekrar canlandrd. << Petersburg garnda karsndan ayrlrken Lukawski unlar syledi: << Ruyay hatrlyor musun? >> - << Yarabbi, niin onu bana soruyorsun?>> - << Zira ben geri dnmiyeceimden ve tekrar gremiyeceimizden eminim. >> Madam Lukawski onu teskin etmee urat. Fakat o, sesindeki derin bir hznle: << Sen ne istersen syle! Kanaatlerim deimiyecek, ben sonumun yakn olduunu duyuyorum. Onu kimse menedemiyecek... Evet, ben gemiyi, gverteyi, msademe ann, panii ve sonumu gryorum... Onlarn hepsi tekrar gzmn nnde canlanyor. >> Ksa bir skuttan sonra ilave etti: << Benim lm haberim geldii zaman ve sen de matem elbiseni giydiin zaman nefret ettiim uzun siyah peeyi koymaman rica ederim. >> Madam Lukawski cevap vermee muktedir olamad ve hkrmaa balad. Trenin dd haykrarak hareket zamann haber verdi. Lukawski karsn sevgi ile kucaklad. Ve tren kayboldu. << Madam Lukawski iki haftalk sonsuz bir endieyi mteakip Karadenizde Wladimir ile Sineus isminde iki geminin msademe ettiini gazetelerde okudu. mitsizlik iinde Odesadaki amiral Zelenoiye kocasndan bir haber almak iin telgraf ekti. Ve u cevab ald: << Kocanzdan imdiye kadar hi bir haber alnmad. Fakat uras muhakkak ki o, Wladimirde idi. >> Ve bundan bir hafta sonra kocasnn lm haberi geldi. Kaza esnasnda Wladimirde M. Henicke isminde bir yolcu, bir can kurtaranla denize atlamt. O srada M. Lukawski de suya dmt. Cankurtarana doru dnd. Henicke onu grnce << ona yapmaynz. ki kiiyi kaldrmaz, ikimiz de beraber boulacaz! >> diye bard. Fakat buna ramen M. Lukawski ona saldrd. Ve yzmek bilmediini syledi. Bunun zerine Henicke: << O halde tutunuz ben iyi yzcym. Kendimi kurtarrm >> dedi fakat tam bu srada byk bir dalga geldi ve onlar ayrd. M. Henice kendisini kurtarabildi fakat Lukawski mukadderatna doru yrd. >> ( 124 ) Bu ruyalar insan ruhunun uyku esnasnda da dnya ileriyle, hatta uyank haldekinden daha basiretli bir surette alakadar olduunu aka gsteriyor. Demek insan, uyurken de dnyada yaamaktadr ve dnya tecrbelerinden ayrlm deildir. Fakat bu hal, uyank haldekine nispetle baka bir tertipte vukua gelmektedir. Bununla beraber unu da unutmyalm ki uyku hali dnya tecrbelerinin selameti iin baka bir bakmdan zaruridir. Tabii uyku halindeki durumu bu suretle tesbit ettikten sonra biraz da suni uyku halinden bahsedelim: Bu hususta yaplan tecrbeler bahsimizin mtalaasna yaryacak kymetli bilgiler vermektedir. Hipnoz halinde iken sjeye verilen telkinlerin bilahara sjenin ahval ve harekat zerinde ne kadar hakimane roller oynadna dair evvelce baz misaller vermitik. [ 1 ] Burada bir ka misal daha vererek onlar takviye etmek istiyoruz. Bunlar evvelkilerle karlatrarak tekrar gzden geirmek faydal olur. Zira evvelki misaller imdiki bahsimizi de aydnlatc mahiyettedir. Tabii uykuda olduundan daha ok ileride bir kabiliyetle, hipnoz halindeki sjeler uykularnn bir ok safhalarnda dardan tesirler alrlar ve o tesirlerin intibalarn ruhlarnda tadklarna dair baz tezahrler gsterirler.

1 Mlle Celine ilmi bir heyet karsnda somnambl haline konuyor; bu halinde iken o, tpk bir hekimin yapt gibi asistanlardan bir oklarn muayene ediyor, hastalklarnn tehisini koyuyor ve etyolojileri, tedavileri hakknda mtalaalar yrtmee balyor. ( 3 ) Tabii somnamblizma halinde bulunurken baz kimselerin fevkalade iler yaptklarn oumuz bilir. Bunlardan da vereceimiz bir ka misal iimize yaryacaktr: 2 Bir hizmeti olan Gassendi gece karanlkta st srahi ve bardaklarla dolu bir tepsiyi bann stne koyarak gayet dar bir merdivenden hi bir arzaya uramakszn inip kard. ( 3)

[ 1 ] ( Hipnozun fenomenik tezahrleri ), ( gemi hayatlar hatrlamak lzumlu deildir. ) ve ( dedubluman hadisesinin tecribi mahedesi ) bahislerine baknz. 3 Bir somnambl, gzleri kapal olduu halde yaz yazard. Fakat onun bu yazy grebilmesi iin mutlaka amdann yakmaa ihtiyac vard. Oda dier lambalarla iyice aydnlanm olduu halde dahi o yazabilmek iin gene amdann yakmal idi! Etrafnda bu hadiseyi seyredenler yazsn yazarken amdann sndrdler. Somnambl gremez oldu ve yazsn yazamad. Ancak amdan tekrar yakldktan sonra yazsna devam etti. ( 3 ) Unutulmasn ki btn bu hadiseler esnasnda onun gzleri kapaldr. 4 Baka bir somnambl gece yars yatandan kalkyor, birka potrel ile ayakta duran tehlikeli ve yksek duvarlardan ibaret bir harabeye gidiyor ve bu yksek duvarlarn zerinde, sanki geni bir caddede geziniyormu gibi emniyetle, dolayor. ( 72 ) 5 24 yanda bir gen kadn iddetli asabi bir buhran neticesinde hastalanyor. Bu hastalktan sonra kendisinde tabii bir somnamblizma hali teesss ediyor. Marazi uykusunun her balangcnda evvela korkun ihtilalar geiriyor. Bir mddet sonra da somnamblizma hali balyor. Fakat bu hal balaynca o tamamiyle deiiyor ve faal bir hayata giriyor. Artk ne ihtilac, ne strab, ne de dier rahatszlklar kalmyor. Bu srada kitabn okuyor, i iliyor ve bilhassa ayan hayret bir sratle dikiler dikiyor. Gzleri yar kapaldr. O, bir buhran iinde bulunduunu o zaman biliyor ve bu buhrann ne kadar devam edeceini, gelecek buhrann ne vakit balyacan ve o zaman kendisine kar nasl hareket edilmesi lazmgeldiini doru olarak sylyor. Bu buhranlar bazen bir ka saat, bazen de bir gn kadar sryor. Fakt uyandktan sonra hasta hi bir ey hatrlamyor. 6 Somnambl eczacnn hali metapsiikte klasik bir misal olmutur. Bu zat uykusu halinde gndzki gibi ilerine devam etmekte ve reetelere bakarak ilalar hazrlamaktadr. Hatta bir gn doktor, eczacnn bu halinden pheleniyor ve kasten zararl bir reete yazarak dier reetelerin arasna kartryor. Kendisi de eczanenin bir yerine saklanarak eczacnn bu reeteyi nasl karlayacan tetkika koyuluyor. Eczac mutad zere gene uyku halinde olduu halde eczaneye geliyor ve reetelere bakarak birer birer ilalarn yapmaa balyor. Sra mahut reeteye gelince hayretle duruyor ve kendi kendine: << Acayip, bunu doktor nasl yazm? Yarn doktora gstermeliyim >> diyor ve onu bir tarafa ayryor. Btn bu misaller tetkik edilirse uykunun yalnz bedene aidolduu ve hakikatte ruhun uyank bulunduu ve hatta baz artlar altnda bedeni tpk uyank halindeki gibi de

kullanabildii anlalr. Burada insan aldatan nokta udur: uyku halinde iken yaplan ilerden ve alnan intibalardan kimsenin haberi olmaz ve bunlar nihayet ve baz artlar altnda mphem ve ok defa dikkat nazarn ekmemi bir ruya halinde mutat uura aksetmi olsalar bile, akademik dncelere kurban giderek hakiki kymetleriyle bir tetkik mevzuu olmak istihkakn kaybetmi bulunurlar. Fakat unutmann tabii bir vetire olduunu ve hatta dnya tecrbeleri iin lzumlu bulunduunu bilen bir metapsiiki baka trl dnr. Onun bu dnn destekliyen kuzvetli sebepler de vardr ki bunlarn bir an evvel akademik birer mevzu olmasn o, btn samimiyetiyle temenni eder. Hulasa, uyku halinin dnyadaki tecrbeleri geirmek fikriyle uyuamyacan dnemeyiz. Zira uyku hali de dnya tecrbeleri iinde ve baka bir tertipte cereyan eden ruh faaliyetinin tezahrnden baka bir ey deildir.

2 ocukluk hali

imdi ocukluk haline gelelim: Dnyaya gelmekten maksat ruhun tekamldr. Bunun da manas; maddeler aleminde insann, grg ve tecrbesini arttrmasdr. Ruhun aktif durumu zaruri olarak onu bu yola sevkeder. nsann, sonu gelmiyen maddeler kainatnda mull bir meleke ve rusuha sahip bulunmas iin evvela vastalarn ona gre hazrlam olmas lazm gelir. Ispatyomdaki bir ruh, yeni tecrbelerine balamak ve bu tecrbelerinde muvaffak olmak kararn ne kadar kuvvetli bir irade ile vermi olursa olsun, eer dnyada bu tecrbelerinin tahakkukuna lazm olan artlar hazrlamam bulunursa bu iinde muvaffak olamaz. te dnyada geirilmesi zaruri olan ocukluk devresi de tabiat kanunlariyle, yani ilahi kanunlarla taayyn etmi bu muvaffakiyet artlarndan birini tekil eder. Farzedelim ki bir ruh dnyaya gelir gelmez hemen kahil bir insan bilgi ve zekasn iktisabetmi ve kahil bir insan gibi efal ve harekatn sevk ve idare edebilecek bir duruma girmi bulunsun. Yani o, iptidai hi bir hazrlk devresi geirmeden dnyann en ar ve kark tecrbelerine, doar domaz hemen balam bulunsun. Acaba bu artlar altnda bur ruh btn tecrbelerinde daha m iyi muvaffak olabilirdi? Bu fikrin mnakaasna bir misal vermekle balyalm: Gemi hayatnda canavar ruhlu olan bir insan bu dnyaya geldi. Onun bu enkarnasyonundaki gaye, ruhunun sert taraflarn yumuatmak, sivri kelerini yontmaktr. Henz clz ruhunun eski zafiyle yer yzne inen bu insan, eer kendisine lzumlu olan etin ameliyeyi kolaylatracak iptidai bir hazrlk devresinden gemezse bu ameliyeyi muvaffakiyetle ikmal etmek yle dursun, ona balyamaz bile. O, henz acemisi bulunduu dnya ilerinde muvaffakiyetle yryebilmek iin bir mddet kendisinden daha tecrbeli insanlarn vesayetine mhtatr. Bu insanlar, en evvel onun aile yuvasn dolduranlar arasnda bulunur. Fakat hain bir ruhun bu vesayetten istifade edebilmesi iin onun kart bir aa halinde deil, eilip bklebilen bir filiz halinde dnyaya gelmesi lazmdr. Bu hal gelecek ar tecrbeleri karsnda tutaca yolun ilk istikametini izer. Ve bu istikamete onun ok byk ihtiyac vardr. nsanlar ocuk terbiyesi yolu ile adeta insiyaki olarak bu mhim ihtiyac karlayacak arelere bavurmular ve vurmaktadrlar.

ocukluklar esnasnda btn ruhlar, kendilerinden daha grgl insanlar arasnda yumuak bir aa gibi eilip bklerek hayatn ok ar ve g tecrbelerine hazrlanrlar. Bu hallerinde iken ruhlar, ileride kendilerini bekliyen ar tecrbe hamulelerini yklenmezden evvel onlar tayabilecek ve onlara kar tahammllerini arttracak kuvveti kazanm olmaldrlar. Bu da mnasip tektirlere, tevbihlere, cezalara veya efkat ve sevgi ile yaplacak nasihatlere ve kendilerine gsterilecek iyi numunelere muhatap olmakla ve onlardan azami derecede faydalanabilecek bir pasitive halinde az ok bir mddet geirmekle mmkn olur. Bu hal dnyaya geliteki maksatlara aykr deildir, bilakis tamamiyle uygundur. te bu bakmdan ana ve babann birinci derecedeki, terbiyecilerin de ikinci derecedeki aktif rollerinin ve mesuliyetlerinin ehemmiyeti derecesini taktir etmek kolaylar. Keza undan phemiz yoktur ki bir ruhun dnya tecrbelerinden muvaffakiyetli veya muvaffakyetsiz olarak Ispatyoma dnndeki iyi veya fena akibetlerinden o ruhu bilhassa ocukluk anda yetitiren kimselerin de derece derece hisseleri olacaktr. Ana, baba ocuklarna yalnz kuru lafla deil, daha ziyade ahval, efal ve hareketleriyle iyi misaller gstererek tesir ederler ve onlar tabiatn kendilerine tevdi etmi olduu bu byk vazifelerini bu yolda yapmakla mkelleftirler. O zavalllar ne kadar bedbaht ana ve babadrlar ki kendi fena misalleriyle yetitirmi olduklar bir insann btn hayatnca vuku bulacak seyyiatnn neticelerinden Ispatyomda hissement olurlar! Bu szn ciddiyetini anlamak iin alim olmak lazm gelmez. Maalesef !... evlada intikal eden ve evlat tarafndan en mukaddes bir vedia gibi masumane bir taassupla muhafaza edilen nice zararl ve fena itiyatlar ve telakkiler veyahut da dnya hayatn gaye ittihaz etmi zevkperestlerin yavrularna verdii manasz ve kt misaller vardr !... Bizce bu hakikati ak ve uyank bir gzle grebilen bir terbiyecinin, nasihatlarn dnyaya iittirebilecei gn gelinceye kadar yeryznn yz glmiyecektir. Aile kuca, gelecek korkun ve ar tecrbelerle dolu hayat mektebinin ana snflardr. Tecrbelere balamak ve onlarda muvaffak olmak iin lazm gelen iptidai unsurlar bu snflarda temin edilir. Ve insan burada rendii eylere dayanarak hayatn dolambal yollarnda yuvarlanmadan yrmek imkann elde etmi olur. Buna nazaran ocuklukta renilecek bir ok eyler vardr ve bunlarn renilmesi ancak ocukluk realitesi iinde mmkn olur. Bu yalarda bilgi edinilirken retili ve renili halleri birbiriyle o kadar ayarlanmtr ki bizim zekamz ve uurumuz buradaki ahengi kavryamaz. Ve biz ilk ocukluk halindeki masumane pasivitenin yksek maksatlara matuf olan tecelliyatn ve onun manalarn ilk nazarda anlyamayz. ocukluk hayat bize grnd gibi bo ve beyhude deildir. Buras ruhun, insanlk aleminde tutaca yolu kati olarak tayin ettii bir drtyol azdr. Binaenaleyh bu hayatta da ruh aktiftir. Fakat onun aktivitesi bizim kaba uurumuzla pasif grnen bir hal arzeder. Mamafi baz nadir hallerde, ocukluk hayatnda iken de uurun dnya maddeleri iinde inikasn bize gsteren misallere rasgelmemiz mmkn olabiliyor. Bunlardan bir tanesini okuyucularma veriyorum; Bu misal, grnte hayatn tamamiyle uursuz bir devresine ait bir hatrlama vakasn bize anlatyor ki bu da mehur mteferkir Tolstoinin kendi hayatndan ve biraz ksaltlarak, kendi kaleminden alnmtr: ( 111 ). << . . . Elim, ayam smsk balanm bir halde. Kollarm kurtarmak istiyorum, muvaffak olamyorum. Baryorum, alyorum. Barmaktan ben de holanmyorum. Buna ramen kendime tutamyorum. Yanmda birisi var. O, bana doru eilmi olarak duruyor. Btn bu

iler yar karanlk bir halde cereyan ediyor. Benim feryatlarmdan mteessir olan iki kiinin daha orada bulunduunu hatrlyorum. Onlar mteessir olmakla beraber beni balarmdan kurtaramyorlar. zlmei ok istiyorum. Buna muvaffak olamadm grnce daha ziyade haykryorum. Fakat henim byle bal kalmaklmn lazm geldiini yanmdakilerin halinden anlyorum. Ama ben buna hi lzum grmyorum. Ve bunu da onlara anlatmak istiyorum. Bunun iin, keskin keskin haykryorum... Etrafmdakilerin beni byle haksz yere balamalarndan ikayeti deilim. Zira onlarda benim bu halimden mteessir oluyorlar. . . << Bilmiyorum acaba bu balar henz meme emerken balandm kundak m idi, yoksa bir yana girdiim zaman sivilcelerimi koparmamak iin kollarma tatbik ettikleri balar m idi? . . . Burada emin olduum bir ey varsa o da bu duygunun bende en eski bir duygu olmasdr Bende derin intiba brakan ey o zamanki feryatlarm ve straplarm deildi, bir takm duygularn karkl ve birbiriyle arpmas idi. >> Byle hatralar mutat deildir. Fakat mevcudolanlar da ocukluk hayatnn ehemmiyeti hakknda bize fikir vermee kafi gelir. leriki bahislerde mtalaa edeceimiz ekminezi hadiselerine ait misaller de ruh hayatnda ocukluun bir boluk tekil etmediini bize anlatacak noktalar ihtiva etmektedir.

3 Dier uursuzluk halleri

uursuzlukla mterafk olan btn hastalklarda da hal aa yukar uyku halinde olduu gibidir. Evvelce harbiye nezaretinin nnde endaht talimi yapan saral bir subaydan bahsetmitim [ 1 ]. Bunun gibi birok akl hastalar hamle esnasnda yaptklar ilerden haberdar bulunduklar gibi hamlelerinin gelmekte olduunu da bilirler. Ben bir akl hastanesinde altm srada bir delinin etrafndakilere << yanmdan kan nbetim geliyor >> diye bardn tesbit etmitim. Esasen bu nbetlerin bazlar uur, bazlar irade, bazlar muhakeme v.s. noksanlndan mtevellit efal ve harekatla vasflanr. Gene ayn messesede Konyadan gelmi azgn ve nbet stnde bir manyakn mahedesini almtm ve mahedeyi alrken ondan epeyce kfrler de iitmitim. ki gn sonra ayn hastay yemekte grdm. Nbeti gemi ve sakinlemiti. Bana sklarak ve kzararak: << affediniz, size mnasebetsiz hareketlerde bulundum, elimde deildi >> diye zr dilemiti. Keza pek azgn ve mtecaviz, nbet halindeki bir manyak en aza alnmyacak kfrler ve ithamlarla beni telin ettikten birka gn sonra nbeti geince bilhassa zr dilemek zere odama kadar gelmi ve btn syledii szlerin hatrnda kaldn, fakat kendini tutmak iin iradesi elinde olmadn binaenaleyh kendisini affetmemi ve bunun iin kendisinden << intikam >> ( ? ) almaa kalkmamam benden istemitir. zr dileme eklinde vuku bulan bu szlerde, hasta bir diman bozuk tezahrlerine ramen, uursuzluk iinde grnen bir nbet esnasndaki halatn ruhta brakt intibalara ait ifadeler sarahatle okunmaktadr. Gerek byle akl hastalklar ve gerek koma, senkop v. s. gibi dier uur ziyaiyle mterafk hastalklar hakknda sylenecek szler uyku bendinde sylenmi olanlarn hemen hemen ayn olduundan burada sz fazla uzatmaa lzum grmedik. Btn bunlardan kan neticeye gre dnyaya inmi bir ruh hibir zaman dnyann tecrbelerinden kendini kurtaramaz. Bu hal ancak onun definitif olarak dnyadan ayrlmas ile

mmkn olur ki bu definitif ayrla biz lm deriz. Tabii ve suni uyku halleri, senkoplar, komalar ve btn marazi ve fizyolojik uursuzluk halleri perisprinin bedenle olan mnasebetlerini ne kadar gevetmi olursa olsun insan dnyadan ayrm deildir. O, gene bu dnyann realiteleri iinde yaar ve Ispatyomda iken tertibetmi olduu plana muvafk hayatna devam eder.

OCUK HASTALIKLARI VE LMLER

uurlar dnyada henz inkiaf etmeden ksa bir mddet ikametten sonra dnyay terkeden veya maluliyetler iinde kvranan ocuklara sk sk tesadf edilir. Eer sylendii ve bilindii gibi dnyaya gelmekten maksat birtakm strapl tecrbeler geirmek ve bu suretle ykselmek ise henz bu tecrbeleri idrak etme ana girmeden lmenin veya straplar iinde kvranmann ne manas kalr? te reenkarnasyonizmadaki maksatlara zahiren aykr grnen hallerden biri de budur. Fakat bu dnce doru deildir. Bunun doru olmadn balca iki noktai nazardan tebarz ettirebiliriz: Bunlardan birisi ruhun umumi tekamlnde ocukluk hayatnn hi bir boluk hasl etmedii, ikincisi de ruhlarn umumi tekamlnde ocuklarn mhim roller oynad noktai nazarlardr. O halde bunlar ayr ayr mtalaa edelim.

I ocukluk hali yer yzndeki tekaml imkann ortadan kaldrmaz

Dnya uuriyle kendini mdrik olmasa bile ruh, buradaki tecrbelerine daha ilk yalarndan itibaren balar. Tecrbelerdeki muvaffakiyetin mutlaka dnya uuriyle kaim olmad hakknda uzun uzadya sylemi olduumuz evvelki szler [ 1 ] hatrlanrsa bu bahis ksmen aydnlatlm olur. Beiinde ml, ml uyurken hi bir eyden haberdar olmyan bir bebein muhitinden mtemadiyen tesirler aldn ve bu tesirlerin bir gn onun hayatnda u veya bu tarzda tezahrler gsterebildiini tecribi psikolojinin ortaya koyduu deliller bize aka gstermektedir. Evvelden beri sylediimiz gibi, insann madde alemlerinden istifade etmesi ve maddi hadiselerden intiba edinebilmesi uyank ve etrafiyle alakadar olmas ile merut deildir. Uykudaki insanlarn, mecnunlarn, hastalarn uurlar olmad zamanlarda da tekaml ettiklerini ve muhitlerinden baz tesirler aldklarn evvelki bentlerde izah etmitik, oraya tekrar dnmiyeceiz. Bunun gibi ocuklar da farknda olmadan muhitlerinden mtemadiyen tesirler alrlar. Bunu baz nadir hatrlamalarla, ouk terbiyesi mtalaasndan alnm msbet mahedelerle ve nihayet bize ok kymetli bilgiler veren marazi ve tecribi EKMNEZ ( Ecmnesie ) halleriyle tetkik ve tahkik etmek mmkndr. Geen bentte Tolstoinin bir bebeklik hatrasn iktibas etmitim. ocuk terbiyesinden alnan neticeler btn terbiyecilerce malumdur. ocuk beikten itibaren terbiye olmaa balar. Evvelce bir mecmuada makale serisi halinde ve ( musiki ruhun dilidir ) serlavhasiyle yazm olduum bir yazda bundan uzun uzadya bahsetmitim. Bilhassa ekminezi hadiseleriyle daha iyi aydnlanan bu bahsi, bu k altnda

incelemekte burada da devam edeceim. a lk olarak, evvelce verdiim Dr. Pitrenin 17 yandaki sjesiyle yapt tecrbeyi hatrlatrm. [ 1 ] Esasen bilinen hadiselerin telkin ile unutulmas ve tekrar hatrlanmas alacak bir ey deildir. Fakat ocuklukta konuulan ve sonra unutulan bir dilin tamamiyle kaybolduunu kabul edersek bunun tekrar telkinle ihya edilebileceini dnemeyiz. Bu, bir adam telkin ederek hi bilmedii bir dille konuturulabilmek iddias kadar abes olur. yukarki misalde eer telkin bir rol oynuyorsa bu, ruhta mevcut gizli hatralarn ihyas fikrini bize zaruri olarak kabul ettirir. b Dr. Burotnun sjesi Jeanneda hipnoz halinde be yana getirildii zaman okumasn ve yazmasn unutmu bir hale giriyor. Ve onlar yeni yeni renmee balyor. O zaman yapm olduu hatalar ayniyle tekrarlyor. Ve o yann btn haleti ruhiyesini gsteriyor. ( 75 ) Fakat be yandan evvelki hayata ait hatrlamalar da ekminezi yolu ile bize ayan dikkat bilgiler vermektedir ki asl bahsimizi yakndan alakadar eden bunlardr: c 70 yanda bir kadn ar bir hastal esnasnda 1902 senesi 13 Martndan 16 Martna kadar bir takm heyezanlar geirmee balyor. Fakat sathi bir ifade ile << heyezan >> dediimiz bu hal, byk bir bahsi aydnlatc manalarla doludur. Bu kadn Hindistan dilini bilmiyordu. Buna ramen bir gece sabaha kadar yalnz hinte konumu, bu dille iirler sylemi ve bu iirleri birka defa da tekrarlamtr ( 76 ). Ertesi gn Hint diline biraz da ngilizce kartrmaa balamtr. Buradaki hikaye udur: Bu kadn Hindistanda domu ve yana kadar orada kalmtr. yanda Hindistan terkederek ngiltereye giden bir insann orada Hindistan diliyle konumaa devam edeceini kabul edemeyiz. Tamamiyle uzak ve yabanc bir memlekette yana kadar renilebilen bir dili zorla yaatmak kimsenin aklna gelmez. O halde bu kadnn hastal esnasnda bir gn mtemadiyen konutuu Hindistan dili hangi yalarn hatras olabilir? htimal ki o esnada etrafndakiler bu dili anlamyorlard, zira eer byle olsayd yana kadar bu dille ifade edilmi baz hatralar da tesbit etmek mmkn olurdu. Evvelce de sylediimiz gibi ruh bedenin tesiri altndadr. Bu tesirin muayyen bir yata balayp muayyen bir yata bittiini ilimden baka akl ve mantk da kabul edemez. Bu tesir ruhun dnya maddelerine baland andan kurtulaca ana kadar zaruri olarak devam edecektir. Maddi balardan doan temayllere ait neticelerin izleriinsan ister bilsin, ister bilmesinruhta her an mevcuttur. Hayvan ve nebat alemine bakarsak oralarda da uurun henz inkiaf etmemi olmasna ramen muntazam bir tekaml hareketinin mevcudolduunu grrz. Bir koyun ile bir maymun arasnda byk tekaml fark olduu gibi iki koyun, iki maymun arasnda da az ok tekaml farklar grlr. Bunlarda uurun mevcudolmay tekamllerini kabul etmemize mani olmaz. [ 1 ]. Tekaml hibir mahluka tutfen verilmi bir mevhibe deildir. Burada imtiyaz meselesi asla bahis mevzuu olmaz. Tekamln uzun ve zahmetli maddi hayatlarla elde edilmi bir kazan

mahsuldr. O, bedava verilip alnan eyler miyannda deildir. te nebatlar ve hayvanlar arasnda grlen tekaml farklar da bylece birok maddi tesirlerin ruh zerinde gayr meur olarak husule getirdii intibalar neticesinde hasl olmutur. Eer bir maymun, bir koyundan daha mtekamil ise bu hal, Halikin maymun cinsine daha ziyade kymet vererek onu imtiyazl yarattndan dolay deildir. Maymunun ileri oluu, koyuna nazaran daha yal ve binaenaleyh maddi tesirler altnda daha ziyade yourulmu bulunmasndan ileri gelir. Fakat bu tesirlerden ve yourulmasndan bu dnyada iken ne maymunun ne de koyunun haberleri yoktur. Biliyoruz ki ruhun tekaml edebilmesi iin, iinde yaad maddi hayat hakknda mutlaka uur sahibi olmas lazmgelmez [ 1 ]. snan yavrusuna gelince bir mddet onun da durumu byledir. Fakat bu hal onun dardan tesirler almasna mani tekil etmez. nsanlarn ahval ve harekat zerinde yalnz kendilerinin deil, baka iradelerin de tesiri olur. Bu d tesirler iyi veya kt maksatlara mteveccih olduuna gre insan iin faydal veya zararl neticeler dourabilir. yi tesirler bittabi dost ve hami varlklardan gelir, fena tesirler ise hotkam ve geri varlklarn eseri olur. Esasen dnyada da bunun bir ok misalini grmyor muyuz? Fena bir dostun telkinlerine boyun een veya bir dmann kurduu tuzaa den bir insann hali byle kt tesirlere misal tekil edecek alelade haldendir. Gene alelade rasladmz iyi tesirler misalde bir babann ocuu zerindeki tesirleri, iyi bir dostun, bir mrebbinin telkinleri v.s. dir. Fakat byle bakasndan gelen ve insan haberi bile olmadan sevk ve idare eden tesirlere en iyi misali hipnoz hallerinden alnm mahedelerde buluruz. Bu hususta evvelki bahislerde naklettiimiz baz tecrbeler ve mahedeler bizi olduka tenvir eder. Bu mahedelerde gsterilen sjelerin uyandktan sonra sebeplerini bilmeden ve hatta dnmeden yaptklar birtakm ilerin, kendilerine uykular esnasnda bakalar tarafndan verilmi telkinlerin neticesi olduunu biliyoruz. Geri byle hareketlerin neticelerinden insan mesul olmasa bile onlarn intibalarn ruhunda tamaktan da azade kalamaz. Bu noktay da evvelce uzun uzadya mnakaa etmitik. nsanlara dardan gelen bu tesirler hemen ekseriya oklttr. Bunlarn nerden ve nasl geldikleri ok defa insanlar tarafndan bilinmez. Ve hatta bu sebepten dolay ok kimseler byle oklt bir tesiri hemen daima inkar ederler. Halbuki insanlar bunu inkar ettike ve bu tesirlerin iyi veya kt manalar deifre etmee uramadka, iyi tesirlerden istifadelerinin az olmasna mukabil fena tesirlerin de o nispette zebunu olurlar. Klasik ispiritizmada mhim bir bahis tekil eden obsesyonlar bunun delilidir. Bir insana psiik olarak Ispatyomdan veya dnyann herhangi bir yerinden gelen oklt tesirler; fena taraflarn cehalet yznden, iyi taraflarn da bilgi yznden arttrrlar. Bir insan ruh ilimlerine ne kadar nfuz etmi ise obsesyonun manasn o kadar iyi anlar. Ve manas iyi anlalm bir obsesyon ne kadar tehlikeli mahiyet gsterirse gstersin zararl olmak vasfn kaybettikten mada faydal dahi olur. Onun btn zarar manasnn anlalmamasnda ve insan ona krkrne kaplm bulunmasndadr. Bir insan tehlikeli bir obsesyon karsnda << bu bir obsesyondur! >> tehisini vaktinde koyabildii anda obsesyon tesirini derhal kaybetmee balar. Fakat bilakis onun ne demek olduunu bilmez ve onu kendisine mal etmee kalkrsa bu kt obsesyonun gittike esareti altna girer ve esaret altna girdike de kendisini ondan kurtaramaz olur. Zira o, bakasnn iradesine bu pasif haliyle kendi iradesini balamtr. Ve balangta kendisine hi bir mesuliyet getirmiyen bu tesirler bilahara, yani obsedenin uurlu muvafakat halinde mesuliyetli bir i haline girer.

Fakat d tesirler her vakit byle kt membalardan, kt maksatlarla gelmez. Hatta ahval ve harekatmz zerinde iyi kaynaklardan gelen ve irademizi iyi yollara sevketmei bize reten iyi tesirler daha ok grlr. Mesela sizin iin hayrl olmyan bir davete giderken yolda ayanz kayar ve incinebilir. Bu hal sizi o davete icabetten alakoyan ok hayrl bir i olur. Hayatta oumuz byle hallere benzer birtakm hadiselerle karlam ve onu birtakm tesadflere balamzdr. Fakat bu manada bir tesadfn olmadn evvelce mnakaa etmitik. Btn byle hallerin bizden bakalar ve bilhassa hamilerimiz tarafndan vukua getirildiine dair stadn bir tebliini de evvelce yazmtk. [ 3 ] [ 3 ] << Btn ahval ve harekatnz kendinizden bakalarnn ve ekseriya hamilerinizin asardr. >> sznn yanl bir zehaba yol amamas iin bir nokta zerinde biraz durmak lazmgeliyor; bu teblide zahiren insan iradesini inkar eden bir ifade var gibi grnr. Fakat bu grn hakiki deildir. Burada geen ahval ve harekat tabirini, evvelce de sylediimiz gibi, efal tabirinden ayrdetmek lazmgelir. Biz ancak efalimizden mesulz ahvalimizden deil. nk tahayylmzn mahsl olan fiillerimiz bizim malmzdr. Bakalarnn imajinasyonu ile tezahr eden ahval ve harekatmz ise bizim eserimiz deildir. Fakat bunlarn irade, ve imajinasyonumuzu u veya bu yola tahrik etmek suretiyle bilerek veya bilmiyerek kendi fiillerimizin husule gelmesinde rolleri vardr. Bu bakmdan evvela hi bir mesuliyeti mucibolmyan basit bir hareket bilahara, yani imajinasyonumuzun mdahalesiyle bir fiil haline geip mesuliyetli hareketlerimizi mucip olabilir. Demek ahval ve harekatmz bize yol gstermek bakmndan dnya hayatmzda bilvasta messir rol oynar. Bu hali yeni yrmee balam ocuklarn etrafnda alm duran himayekar kollara benzetebiliriz. Burada yryen, irradesini kullanan ocuktur. Fakat onun etrafnda dmemesi iin arpan kalpler vardr. Binaenaleyh stadn sz tekamlde esasl rol oynyan cehit ve gayretlerimizi kullanmak meselesiyle hi bir tezat tekil etmez. Netekim dost ruhlarn btn bu yardmlarna ramen insan tecrbesizlii icab olarak bazen fena bir maksadn peinde kullanaca imajinatif faaliyeti neticesinde yuvarlanp gider. Ve buna da kimse mani olamaz. Tpk etrafnda duran kollarn mevcudiyetine ramen bacaklarnda henz emniyetle yryecek kudretten mahrum ocuklarn dmesi gibi. Bu mlahazalar gsteriyor ki byk insanlarn bile dnya tecrbeleri arasnda kendilerinin haberi olmadan aldklar bir ok d tesirler ve bu tesirlerin altnda elde ettikleri iyi veya fena neticeler vardr. Bu tesirlerin iyi veya kt neticeleri davet etmesi uur haliyle merut deildir. Byklerin tecrbe hayatnda kabul ettiimiz bu noktai nazar ocuklar hakknda da aynen veyahut baka bir tertipte kabul etmee mecburuz. Bir st ocuunun zerinde ana ve babasnn mtemadi tesirleri yannda ondan daha az messir olmyan oklt tesirler oktur. Her eyden evvel bunu inkar etmedike ruhlarn ocukluk hayatlarndan - tekaml yolunda faydalanmadklarn iddia edemeyiz.

2 ocukluk hayatnn umumi tekaml planndaki mevkii

Fakat bir ocuun strap ekmesi, erken lmesi gibi hallerin baka bir kymeti daha olabilir. Btn ruhi aratrmalar bize gstermitir ki bir ruhun dnyaya gelmesi, kendisine olduu kadar bakalarnn tekamlne de yardm eder. Kainat nizamnda ruhlarn birbirine yardm etmesi bir zarurettir. Ve bu zaruret umumi hayat plannda ruhlarn birbirine

kenetlenmi mterek tecrbelerini inta ve davet eder. Bir ruhun kendisini ykseltmek iin gsterecei cehit, bakalarn da ykseltebildii gibi bakalar iin sarfedecei herhangi bir cehit de kendisini ykseltir. Bu iki hali birbirinden ayrmak mmkn deildir. Hodkamlk ve dierkamlk iki cepheden mtalaa edilmelidir. Eer byle yaplmazsa insan hodkam m, yoksa dierkam m olmak lazmgeldiini kestiremez. Sylediimiz cephelerden biri, iinde bulunduumuz bahistir, yani umumi tekaml cephesidir. Hodkamlk ve dierkamlk bu cepheden mtalaa edilince, en keskin grnen hodkamln da dier ruhlar ykseltici taraflar olduu grlr. Dnyada dier btn varlklardan tecerrt etmi bir varlk yayamaz. Muhtemeldir ki bu hal, baka baka ekillerde kainatn her noktasnda byledir. Bu, umumi tekaml kanununun bir icabdr. Bu yzden, tekaml bahsinde sevgi n safa konmutur. Ve sevginin insan ykseltici kuvveti de tam bir feragat ve bakalarna kar gsterilecek fedakarlktan gelir. u halde bir ruhun mukadderat saysz mnasebetlerle dier bir ok ruhlarn mukadderatna baldr. Ve bunlarn zlmesi, kopmas mmkn deildir. Bilerek, bilmiyerek bu balardan kurtulmak istiyen bir ruh, buna muvaffak olamamakla beraber tabiat kanununa aykr bir cehit sarettii veya harekette bulunduu iin vicdannn strapl reaksiyonlarn derhal duyar. u halde bu karlkl mnasebetlerle, bir ruhun menfaati dier bir ruhun menfaatine, birisinin mazarrat ise dierinin mazarratna balanmtr. nsanlarn bu balar grp grememeleri onlarn tesirlerinden azade kalmalarna bir sebep tekil etmez. Binaenaleyh bu bakmdan uurlu bir adamla bir delinin, bir hastann ve bir ocuun fark yoktur. Kendisini ykseltmek iin bir ruhun sarfedecei cehitte muhakkak dierlerini faydalandracak hareketler vardr. Bunu o, ister bilsin ister bilmesin. Zira bu hal, yukarda ksmen izah ettiimiz sebepten dolay tekaml kanununun zaruri bir neticesidir. Tpk bunun gibi bir ruhun umumi tekamle zarar verici, yani dier ruhlarn tekamllerini mutazarrr edici bir hareketi kendi tekamln de o nispette zararlandrr. Bu neticeler tabiat kanunlarnn bir zaruretidir. Ve evvelce bahis mevzuu ettiimiz fert ve cemiyet meselesi ile alakadardr. Ferdin ykselmesi cemiyeti zaruretiyle ykseltir, binaenaleyh ferdi ykselten amiller cemiyeti ykseltmi, bilakis ferdi geri brakan amiller de cemiyeti geri brakm olur. Fakat, bilhassa geri alemlerde daha bariz olmak zere her ruh birok mihnetlere, saysz straplara ve strapl tecrbelere ancak kendi grg ve tecrbelerini arttrmak ve bu sayede ykselmek iin katlanr. Yukarki mlahazaya dayanmak artiyle bu, mukaddes bir egoyizma saylr. Zira bu egoyizma iinde bilinen, bilinmiyen bir altryizma gizlenmitir. Hodkamlk ve dierkamlk meselesi dier cepheden mtalaa edilince yukardaki manasn, hi olmazsa zahiren deitirir. Bu cephe evvelkinin aksidir. Yani burada ruhlarn maddi ve ahsi maksat ve niyetleri bahis mevzuudur. Bu bakma gre ruhun gayesi tekaml deildir. nk o gaye birinci bakmdan mtalaa olunur. Burada insann gayesi maddi ve gelip geici menfaatlere kavumak ve bunun yolunu da bakalarnn zararnda aramaktr. Fakat son cmlenin ikinci ksmn lzumsuz yere syledik. Zira gelip geici maddi menfaatlerin tekamle vasta olduunu unutarak onu gaye ittihaz etmek, insann kendi tekamln arlatrm ve gletirmi olmas demektir ki yukarda izah ettiimiz gibi bu hal tabiatiyle hem kendisinin hem de bakasnn maddi zararn mucibolacaktr. Fakat burada ok mhim bir noktaya iaret etmek isterim. Bakalarnn zararna kendi maddi menfaatlerinin tahakkukunu gaye ittihaz eden kimse hakikatte dorudan doruya kendisini mutazarrr etmektedir. Bunun neticesi ne olur? O, tekaml gayesini unuttuu iin vicdanna kar isyan etmi bulunuyor. Bu hal kendisini

hatas nispstinde yeni yeni, strapl tecrbelere ve ar, etin artlar iinde dnya hayatlarna sevkeder. Fakat btn bu olaylar azok uzun bir zaman sonra onu ykseltir. Dier taraftan bir insan veya birka insan onun yznden strap ekmitir. Eer onlar bunun manasn anlyabilirse bu anlaylar nispetinde onlar da dorudan doruya ykseleceklerdir. Yalnz birincinin ykselii dolambal ve uzun yoldan, ikincilerin ykselii ise daha kestirme ve ksa yoldan olur. Demek neticede, ruhlar bilsin bilmesin daima tekaml esastr. Grlyor ki her iki bakmdan da dierkamlk ve hodkamlk birbirinden ayrlmaz. Yalnz, umumi cepheden mtalaa ettiimize gre bu iki haletiruhiyenin birbirini tamamladn, birbirinin lazm gayrmfariki olduunu grrz. kinci bakmdan yani hususi cepheden mtalaa ettiimize gre evvelki cephede dnlen umumi tekaml gayelerinden uzaklama gayreti neticesi olarak egoyizmann, ruhu strapl ve dolambal bir tekaml yoluna sevkettiine ahidoluruz. Fakat her ikisinde de netice ayn olur. O halde ruhlarn kendilerini ykseltmeleri bakalarn ykseltmeleriyle baaba gider. Ruhlar bu ide bilerek ve istiyerek hareket ederlerse tutulan yol doru, dz, ksa ve kolay olur. Byle yapmayp gelip geici huzuzatna kaplarak ve onlarn tatminini bir gaye edinerek hareket eden ruhlar iin bu yol bilakis dolambal, uzun ve ok g olur. Geri dnyamzda ikinci yol rabettedir. nk bizim realitelerimiz daha ilerideki hakikatleri grebilmemize manidir. Biz egoyizmay ekseriya ikinci manada kullanarak ykseliriz ve bakalarn ykseltiriz. Onun iin dnyamzdaki hayat artlar ok etindir. Ve onun iin ok defa biz, kendi dierkamlmzdan ziyade bakalarnn bizim hakkmzdaki hotkamlna ister istemez boyun emekle ykseliyoruz. Fakat her dnyada hal byle deildir. Birinci yolda yryen yksek alemler bizi glgede brakr. Ve bir cehennem manzaras gsteren biare dnyamzn bu sefil haline mukabil, bu saysz yksek alemlerdeki hayat bizim tasavvur edemiyeceimiz huzuzat ve saadetlerle doludur. Dnyamzda dierkamlk bir meziyet saylr. Zira bu haleti ruhiye maddeye tapmakla vasflanan dnyamzdaki hotkamlk hissini yenmi olmaa delalet eder. Halbuki bu iki haleti ruhiyenin birbirinden ayrlmyan hakiki manalarn idrak etmi ve o manalara gre admlarnn temposunu uydurmu olan alemlerde fedakarlk asla bir meziyet deildir, bir zarurettir. Tpk dnyamzda egoyizmann imdiki itimai artlara gre bir zaruret halinde olduu gibi. Orada meziyet saylan belki dier vasflar vardr. Fakat bunlar bizim alemlerimizde mehul olan yksek vasflardr. Binaenaleyh bu yksek alemlerdeki varlklar birbirine bizim kendi nefsimize yaptmz kadar kolaylkla iyilik yaparlar. Ve bu hal onlar iin en tabii bir halolur. Sevgi, vazife veya herhangi yksek bir duygunun tesirinden doan bir arzu ile yksek alemlerdeki tabiatiyle feragat sahibi olan bu alicenap ruhlar yalnz bakalarna yardm etmek maksadiyle dnyamza inebilirler. Bu yardmlar eit eit ekiller iinde vukua gelir. Ve bu eitlerden birisi de bir ana veya akraba kalbini yumuatmak olabilir. imdi, bir ana tasavvur ediniz, bu kadnn ruhu nispeten geri olsun. Bu sebepten, yksek ruhi duygular onun kalbinde henz tezahr zemini bulamamaktadr. Bu hal onun yksek alemlere kabilmesine mani olacaktr. nk o alemlerde tutunabilmee yaryacak kuvvetler onun ruhunda teesss etmemitir. Binaenaleyh bu kuvvetleri iktisabetmek iin ilahi kanunlarn balam olduu imkanlardan onun da mstefidolma lazmgelir. Bu imkanlardan biri de dnyamzda naho maddi ve manevi hadiselerin tesiri altnda bir mddet strap ekmektir. Fakat o, bu strab en zayf noktasiyle duyacaktr, taki oras kuvvetlenebilsin. Bu nokta da bu

kadnn kalbidir. Onun ta gibi sert olan kalbinin yumuamas lazmdr. nk onda sevgi kuvveti, ancak bu yumuaytan sonra inkiaf etmee balyacaktr. Onun bu sert kalbini yumuatacak strab kim tevlidedecek? Bunun iin fedakar bir ruh lazmdr. Ve bu ruh da bu kadnn evlatln kabul eden bir ruhtur. Fakat bu evlatlk pek ar artlar altnda cereyan eder. Bedenen veya aklen malul olmak, ar, ayan merhamet bir hastala mptela bulunmak veya byk straplar iinde kvranarak lmek bu artlar temin eder. Ve ancak bu manzara karsnda belki mkerreren buluna buluna bu sert ana, hayrkar acy kalbinde duymaa balar ki bu hal onun iin bir halasn beareti olacaktr. Fakat tekrar ediyoruz ki, bu hal geri dnyamzn en ar mihnetlerini kabul eden taban fedakar bir ruhun yardm ile mmkn olabilir. te bu ruh byle bizim henz hakiki manasn btn vuzuhu ile takdirden aciz bulunduumuz fedakar bir duygu ile dnyaya iner ve kat yrekli bir annenin acma ve sevgi duygularn tahrik edebilecek derecede iddetli straplar iinde gece gndz inler. Veya en sevimli bir halinde beklenilmiyen bir hadise ile birdenbire lp gider. Bu ocuun hayatn nasl beyhude sayabiliriz? Burada hem anay, hem de ocuu ykseltmee yaryacak ilk nazarda gremediimiz hadiseler cereyan etmektedir. Yukarda verdiimiz misal, ocuk hastalklarn ve lmlerini umumi tekaml plannda manalandran ve iinde aklmzn dahi ermedii biroklar bulunan saysz sebeplerden ancak bir tanesine aittir. Sayfalarmzn darl yznden bu misalleri oaltmak maalesef mmkn olmad.

VERASET

1 Ruhlarn yeryzne inileri, dnya kamunlarnn tesirinden azade kalamaz

lk nazarda reenkarnasyon fikrinin istihdaf ettii gayelere uygun grnmiyen hadiselerden biri de veraset yolu ile intikal eden vasflarn tezahrdr. Hayattar varlklarn baz hususiyetleri vardr ki bunlar saitten nazile intikal ederler. Ve bu intikal bir takm kaidelere tabi olarak vaki olur. O halde byle muayyen kaideler altnda ister istemez yaamak zorunda kalan kayat sahiplerinin, Ispatyomda bir ok hususiyetlerle ayr ayr izilmi hayat planlarn tahakkuk ettirmek zere dnyaya inmelerinin manas kalmaz. Zira birincisinde fatalizma ikincisinde de determinizma mutalar caridir. Filhakika bir ok ahvalde oul ebeveynine veya yakn akrabadan birisine benzemektedir, bir ok zamanlarda iki karde birbirine fevkalade benzer. Btn bu haller biyolojik birer hadisedir. lmi amillerle izah edilebilen bu hadiselerde metapsiik unsurlar aramaa hem lzum yoktur, hem de bu, mmkn grnmemektedir. Zira evvelden takdir edilmi byle mazbut biyolojik kanunlar zerine messes ailevi beden teekklat iinde hususi tekaml ihtiyalarna gre yetimek istiyen fertlerin bu ihtiyalarn tatmin etmek imkan tabiatiyle kalmyacaktr. te bu fikirler bir taraftan veraset bahsinin reenkarnasyonizmaya aykr olduunu, dier taraftan da nazillerin saitler tarafndan meydana getirildiini ve hem fizik, hem de moral

bakmdan onlarda dnya dndan gelmi yabanc bir unsur aramaa lzum kalmadn, yani ademci materyalist fikirlerin gya doruluunu telkin eder. lk nazarda yalnz reenkarnasyonizmann deil, hatta ruhun bedenden mstakil varlnn da aleyhinde grnen bu fikirler zerinde durmak isteriz. Her eyden evvel unu syliyelim ki veraset, reenkarnasyon fikrini rtmek yle dursun, bilakis her noktasnda onu takviye edici ve ruhlarn tekrar dnyaya gelmelerindeki gayelere yardm edici bir hadisedir, tekaml kanununun bir neticesidir. Bu bakmdan veraset bahsine, reenkarnasyonizmann tetkik sahasna giren bir ilim ubesidir, diyebiliriz. Fakat, reenkarnasyon ii de yer yznde cereyan eden btn dier iler gibi fizikoimik kaidelere tabidir. Zira bu kaideler ve onlara bal olan btn hadiseler dnya hayatnn temelini tekil eder. Evvelki bahislerimizde tekrar tekrar sylediimiz gibi, maddi kainatta madde mefhumundan tecridedilmi bir ruh nasl bahis mevzuu olmazsa tpk onun gibi dnyamz da da fizikoimik konsepsiyondan tecerrdetmi bir insan varl dnlemez. Hatta klasik ispiritizma celselerinde vukua gelen materyalizasyonlarla bu dnyaya muvakkaten inmi olan Ispatyom sakinleri de materyalizasyonlarnn devam mddetince ve materyalizasyonlar derecesi nispetinde bu dnyann fizikoimik btn kanunlarna zaruretiyle tabi olurlar. Bu halin istisnas yoktur. Onlar da kesafetleri nispetinde dnyamzda bizim gibi yaarlar, materyalizasyonlar nispetinde Ispatyom hayatn unuturlar. Ve etiyle, kemiiyle tam bir insan halini alacak kadar materyalize olmu bir ruhun fizikman ve moralman bir dnya insanndan hi bir fark kalmaz. Bu fikrimizin doruluunu kabul etmek iin klasik ispiritizma klliyatnda bolca yazlm materyalizasyon hadiselerini ve materyalize ruhlarn hallerini fizyolojik ve psikolojik yollardan tetkik etmek kafidir. Bunun iindir ki - yani fizikoimik kanunlarn haricinde yaama imkanlarnn mevcudolmad iindir ki - materyalize haldeki bir Ispatyom sakini fizikman ve hatta biraz da moralman baz noktalarda medyomuna benzer. Zira kendisini maddi hale koyup muvakkaten yer yznde yaatabilmek iin lzumlu maddeleri o, medyom denilen bir insann bedeninden almtr. Binaenaleyh verasette cari olan kaidelere onun da o esnada tabi olmas zaruridir. te verasetin reenkarnasyonizma aleyhinde olduuna dair verilen hkmleri her yerde fizikoimik kanunlar ne srerken baz noktalarda onlar unutarak mesela, materyalizasyon hadisesinde materyalize ruhlarn medyomlara benzemesini mstakil dezenkarne bir ruh varl aleyhinde delil saymaa kalkan aceleci baz ulemann hkmlerinden kymet itibariyle farksz sayarz. Zira hem reenkarnasyon, hem de materyalizasyon hadiselerinde cereyan eden fizikoimik kanunlarn birbirine ok yakn olmas muhtemeldir. Fizikoimik kanunlar ve onlara bal btn hadiseler dnya hayatnn temelini tekil eder. Ve esasen yeryzne iniimizin yegane saiki de tekamlmz iin lzumlu olan artlar bu kanunlarn icaplarnda bulabilmemizdir. Bu bakmdan bir reenkarnasyonist, biyolojinin veraset bahsini inkar etmek yle dursun, onu memnuniyetle ve tezini tamamlayc bir mtalaa mevzuu olarak kabul ve mdafaa eder. Neden?

2 Enkarnasyon ameliyesinde veraset kanunlarndan faydalanmak ruhlar iin bir zarurettir

Yukarki, << neden >> sualinin cevabn vermee bir misal ile balyacam: Ben yorum ve snmak ihtiyacndaym. Kendime yle bir muhit aryorum ki orada benim bu ihtiyacm karlayacak vesait mevcudolsun. Bu da oca yanan kapal bir oda olacak ve ben oraya gireceim. Bu hal benim iin en tabii bir hadisedir. Fakat benim gibi yp snmak istiyen daha bir ok insanlar var. Onlar da buraya gelecekler. Bu da onlar iin tabii bir hadisedir. Demek ki bir ok insanlar ayn ihtiyala ayn fizikoimik kanunlardan faydalanmak zere bu odada toplanm bulunmaktadr. Fakat btn bu insanlarn snmak iin bir ksm tabiat kanunlarndan mtereken istifade etmek zere bir odann iinde muvakkaten toplanmalar ve orada be on dakikalk bir mddet geirmeleri, ayn havay teneffs etmeleri, ayn artlar altnda mterek hayat geirmek mecburiyetinde kalmalar ne ahsiyetlerinin istiklaliyetini, ne de gayelerindeki ahsi kymetleri ihlal etmez. Veraset kaideleri ilimde henz maalesef tamamiyle aydnlanm olmamakla beraber biyolojinin en dikkate deer ve esasl bahislerinden birini tekil eder. Fakat ayn zamanda reenkarnasyonizma da ruhlarn dnyaya tekrar inii gayeleriyle o gayelerin tahakkukuna yaryan maddi vastalar arasedaki mnasebetleri animik bakmdan aydnlatc bir mevzu olur. Zira ruhlarn hususi ihtiyalarna uygun hayat artlarn dnya zerinde tahakkuk ettirecek bedenlerin teekkl ancak bu ve buna benzer dier biyolojik kanun ve kaidelerle temin olunabilir. Veraseti tayin eden fizikoimik kanunlarla, tecrbe planlarnn nizam arasndaki irtibat ilk nazarda grnmemekle beraber, biraz tetkikten sonra derin hususiyetleriyle meydana kar. Bu fikrimi bir misalle izah edeyim: Dnyaya inmek istiyen geri bir insan ruhunu tasavvur ediniz; bu, yeryzndeki tecrbelerini muvaffakiyetle ikmal edebilmek iin kendisiyle sempatize olabilecek, kendi ayarnda ve ayn ihtiyalar iinde bulunan bir insan topluluu arasnda gelecektir. Bu ruhu insanlk alemine yeni girmi bir ruh olarak dndmze gre; o, henz ok gen ve tecrbesizdir. Bu halin neticesi olarak onda insan eti yemek, adam boazlamak gibi, ilerlemi ruhlarn nefretle karlayaca geri temayller mevcuttur. Bu haliyle onun medeni memleketlerle dnyaya gelmesi ne bu geri temayllerine uygun der, ne de tekaml iin lzumlu unsurlar kendisine temin eder. Binaenaleyh eer o, yanlp byle kendi seviyesinden ok yksek bir muhitte doarsa muhtelif sebeplerden dolay dnyada yayamaz ve muvaffakiyetsizlikler iinde lp gider. Demek onun muhiti ancak yamyamlarn arasdr. te insan cemiyetinde onun en byk ailesi bu suretle taayyn etmi oldu. Fakat i bu kadarla kalmaz. Ona bu umumi plan iinde biraz daha hususi tekaml ihtiyalarna gre ayarlanm bir topluluk hayat lazmdr. Bunu o, ancak dierlerinden azok farkl temayllerle ve hayat artlariyle ayrlm daha kk bir topluluk iinde mesela yamyamlar arasndan setii bir kabilede bulabilir. Farzedelim ki bu kabile yamyamlar arasndaki dier kabilelerden daha az vahi olsun. Bu hususiyet, tekaml etmek istiyen ruha, nefsine kar mcadeleler amak ve onu doru yollara sevketmek gayretini gstermek imkann verecektir. Yani onun byle daha az vahi bir kabileyi intihabetmesi, ilerleme imkanlar nispeten bolca bir tecrbe hayat hazrlamak iin olmutur. Fakat bu ruhun yeryzne inmekteki gayeleri bu kadarla temin edilmi olmaz. Zira daha mahrem ve kendine mahsus temayllere malik olan bu ruhun tekaml iin hususi birtakm hayat artlarna ihtiyac vardr. Mesela o, bu etin tecrbeleri karsnda yalnz iradesine gvenemez. Bunun iin kendisinde baz beden kusurlarn vcude getirmek ister. Bu sayede o, insan av peinde mcadeleler yaparken, kendisini bu mcadeleden her vakit muvaffakiyetli karmyacak maddi unsurlar hazrlar. Ve

bu halin kaba ve dnyevi neticelerini geri ruhiyle duyarak strap ekmek imkann elde etmi olur. Mesela, budala olarak gelir veya sebatsz, kararsz ve beceriksiz bir yamyam olur veyahut krlk, topallk gibi bir beden suiekliyle veya herhangi pir hastalkla malul olarak doar. Fakat byle bnyeye bal illetleri bedeninde yapabilmek iin bu ruh hangi tabiat kanunlarndan istifade eder? Biz biliyoruz ki sadece ruhun tahayyl, yaplacak ilerin tahakkuk etmesine asla kafi gelmez. Bu tahayyln mutlaka tabiat kanunlarndan birisine uymu olmas lazmdr. Odamda oturup dururken << aya kadar gidip geleceim >> demekle bu ii imkan dahiline sokmu olmam. Eer aklmda bir sakatlk yoksa bu tahayyln tahakkukuna imkan verebilecek tabiat kanunlarn bulmadan ve onlarn icabatna gre hareket etmesini renmeden bu ii istemekliimin ve bu ie teebbs etmekliimin manasz ve yersiz olduunu kolaylkla anlarm. te bedenini u veya bu ekilde kurmasn istiyen ruhlar iin de vaziyet aynen byledir. Onlarn burada mracaat edecekleri tabiat kanunlar bizim pek kk bir ksmn sezebildiimiz ve veraset kaideleri nam altnda yadettiimiz biyolojik kanunlardr. Yamyamlar iinde de birok aileler vardr. Ve her ailenin itihas ve reaksiyon kabiliyeti azok bariz hususiyetlerle dierlerinkinden ayrlr. Her halde bunlarn arasnda bahis mevzuu etmek istiyen aileler de vardr. te bu ailelerin intihabnda dier bir tabiat kanunu, yani ruhlar arasndaki alaka kanunu, bu ruha yardm eder ve o, alakaland bir aile iinde dnyaya gelir. Btn bu iler o kadar kolay olur ki geri ruhlar bunu bilmeden, adeta tabii bir insiyakla yaparlar. Tpk bizim de bilmeden saysz tabiat kanunlarndan her dakika, her saniye istifade ettiimiz gibi. Bu suretle mrettep olan planndaki beden kusurlar ile dnyaya malul olarak gelmesine yaryacak tabiat kanunlarndan bu ruh bol bol istifade ederek o kanunlarn, yani veraset kanunlarnn, icabatna gre, hasta, zayf, korkak, kr, topal, mecnun, aptal... ilh. gibi hallerde dnyada yayabilmesini temin eder. Bu noktaya gelince verasetin reenkarnasyonizmadaki gayelere aykr olmadktan mada tekamln bir zarureti olduunu aka grrz. Fakat bizim verdiimiz misaller hibir ey deildir. Ve ruhlarn tabiat kanunlarndan istifade etmek iin gsterdikleri lzum ve ihtiyalar o kadar oktur ki bizim mahdut dncelerimiz karsnda bunlar nihayetsiz saylr. Keza bu nihayetsiz ihtiyalar iinde ruhlarn mracaat ettikleri nihayetsiz tabiat kanunlarnn nihayetsiz tecelliyat vardr. Bir avuluk yeryznde herhangi bir tabiat hadisesi hakknda hkm vermezden evvel btn bu nihayetsiz imkanlar unutmamak akilane bir hareket olur. 3 nsann moral varl zerinde veraset kaidelerinin tesiri

imdi akla dier bir itiraz daha gelebilir: Haydi maddi veraseti zaruretleriyle ve tabii icaplariyle kabul edelim, manevi verasete ne diyeceiz? Madde maddeden gelir. Maddi vasflarn intikali de bu bakmdan tabiidir. Ve yukarda sylendii gibi ruhlar kendi ihtiyalarna gre bu tabii hallerden istifade ederler. Fakat mademki ruh madde deildir ve onun perisprisi yeryzne baka bir alemden gelmitir. O halde bir aile arasnda grlen ruhi hallerdeki mabehetler nerden geliyor? Evvela unu tebarz ettirelim ki aile efrad arasnda grlebilen mabehetlerin hibiri sabit deildir. Bir ocuk u veya bu bakmdan babasna benzerken dier bir ocuk anasna, bakas daysna benzer ve dier bir bakas da bunlarn hibirine benzemez. Demek ruhlarn moral tezahrlerini dnyada u veya bu yolda gsterebilmeleri iin verasette geni imkanlar mevcuttur.

Saniyen yukarki sualin yoldan cevabn vermek icabeder. Birincisi ruhlarn arasndaki alakaya aittir. Aa yukar ayn seviyede bulunan, ayn temayller gsteren ruhlarn birbiriyle kaynamas ve birbirini ekmesi esasen dnyada da malum olan bir kaidedir. Bunlar ayn ihtiyalarla bir araya toplanrlar. Binaenaleyh byle bir arada toplanm ve bir aile tekil etmi olan insan ruhlarnn baz cihetlerden birbirine benzemesi gayet tabiidir. Biliyoruz ki birok insiyaklar, temayller ve arzular madde ile olan rabtalardan doar. Ayn derecede ve ayn ekilde maddeye bal bulunmas zaruri olan ayn seviyedeki ruhlarn arzular, temaylleri ve birok fiilleri arasnda tabiatiyle mterek noktalar mevcudolacaktr. Esasen byle benzerlikler, bir aileden olmyan ve birbirine tamamiyle yabanc bulunan birok kimseler arasnda da vardr. Veraset meselesinin bahis mevzuu olmad byle yerlerde de biz bu hadiseyi yadrgamyor ve tabii gryoruz. zah yollarnn ikincisi udur: Bir ailede senelerce ayn hayat artlar, ayn havayinesimi ve ayn terbiye iinde yaam, ayn straplarla alam, ayn sevinle glm insanlarn baz temayllerinde, baz fiil ve hareketlerinde mabehetlerin peyda olaca tabiidir. Bunu inkar edemeyiz. Esasen terbiye bahsinde de bu yol tutulur. Bir insan terbiye etmek, onu muayyen bir ideale veya kendi idealimize uydurmak demektir. nsanlarn telkine kabiliyetli olmas ve muhitlerinin tesiri altnda kalmas tekamln bir zaruretidir. Eer insanlar mermer gibi duygusuz ve gayrkabili hitabolsalard tekamlleri dururdu. Terbiyeciler daima bu hakikatin tatbikatndan istifade ederler. Fakat btn bu noktalar bir aile arasndaki moral benzeyileri izah eden biyolojik mefhum kadar kuvvetli deildir. te nc izah yolu da budur. Dnyaya inmi bir ruh her eyden evvel burann maldr. Ve o ruhun yeryzndeki varl, maddelerin tabi olduu kanunlar ve imkanlar nispetinde tezahr edecektir. Dnyadaki varln ancak maddi vastalar nispetinde izhar etmek zaruretindeki bir ruhun btn tezahrat tabiatiyle bal bulunduu maddelerin tesiri altnda kalacaktr. Verasetle aileden aileye intikal eden maddi unsurlardan bahsetmitik. Determinist bir grle bu iz zerinde yrrsek varacamz hakikat u olur: Saidin ruhi hallerini tayin eden ve nazile geen baz maddi unsurlar onda da aa yukar ayn ruhi hallere sebebolacaktr. Eskiden ruhun varln isbat etmek iin ne srlen klasik bir piyano hikayesi vard. Ben bu hikayeyi burada baka bir maksatla tekrarlyacam: Muktedir bir piyano virtozunu dnnz. Bu, mkemmel bir piyano aleti zerinde sanatnn btn inceliklerini gsterir. Ve sanatkar ahsiyetinin btn hususiyetlerini tebarz ettirir. Fakat onun eline tellerinin onda dokuzu kopmu, akodu bozulmu, tularnn mekanizmas tamamiyle harabolmu, ilemiyen bir alet verirseniz bu alet zerinde onun alaca paralarla hi piyano almasn bilmiyen birisinin rasgele parmaklarn dolatrmasndan kacak sesler arasnda hemen hemen bir fark gremezsiniz. Yani birisi mkemmel ve yksek bir sanat ahsiyetine malik, dieri bu bakmdan hi bir ahsiyet sahibi olmyan bu iki insan, kullanm olduklar vastann icabiyle ayn seviyede grnrler. Halbuki hakikatte bunlarn arasnda daglar kadar fark vardr. Tpk bunun gibi en parlak ve kabiliyetli bir ruh bile, hasta ve malul bir dima iinde en uursuz ve manasz bir varlk halinde grlebilir ve bu, onun iin ok tabii bir hal olur. Baz akl hastalar konuamaz. Bu hal, ruhun maddeler zerinde tekellm tezahrn gstermek melekesinden mahrum olduunu deil, onun bu melekesini izhara yaryacak maddi vastalarnn messeriyet vasflarn, marazi

hallerinden dolay kaybetmi olduklarn gsterir. Demek burada hastalk ruhta deil, maddededir. te biz bu bakmdan ruh hastal tabirini yanl buluyoruz. Bunun yerine beyin hastal, akl hastal gibi maddi mefhumla alakadar bir ifade kullanmak daha iyi olur. Cinnet veya hamakatte olduu gibi btn ruhi halattaki bozukluklar, asabi cmlenin her hangi bir noktasnda mevcudolan az ok gayr tabii veya gayr mutat bir tegayyr ifade eder. Bu tegayyrler bugn tamamiyle ilimde malum olmamakla beraber gene mevcuttur. lmde olduu gibi hastalklarda da btn hikaye ruhta deil ruhun bedenle olan mnasebetlerindedir. Beyinlerin ayn noktasnda ayn bozuklua mptela olan iki insann, ayn arazla tezahr eden deiik bir haleti ruhiye gsterecei tabiidir. Zira ruhlarn yer yzndeki tezahrleri ancak o merkezlerin keyfi ve kemmi hallerine bal bir hadisedir. Bunlardaki mterek bozukluklar ne kadar ayr tabiatta olursa olsunlar - ruhlarn yer yzndeki tezahrlerinde de az ok mabih noktalarn vcude gelmesine sebebolacaktr. Hangi artist olursa olsun mesela, Do diez tuu eksik bir piyanoda bu notay daima eksik olarak alacaktr. Burada baz paradoksal vakalar karsa onlarn sebebini de gene maddi artlarda aramaldr. Bir aile iinden olsun, birbirine tamamiyle yabanc ailelerden olsun mabih maddi vasflara ve maddi olu artlarna tabi ve ruhi faaliyetlerini ve hallerini ancak bu mabih maddelerle gstermek zorunda bulunan ruhlarn baz moral cihetlerden birbirine benzemesi kadar tabii bir hadise tasavvur edilemez. Kald ki yukarda gsterdiimiz dier iki sebep de ayn ailedeki ruhlar moral vasflar bakmndan birbirine yaklatrmaktadr. Bir karnca ile bir sinei yanyana koyalm. Bunlarn ikisi de hayvandr ve bcektir. Fakat sinein tabiat karncannkine hite benzemez. Sinek serseri ruhludur, gebedir, ne vatan tanr ne yuva. Her yer onun yuvasdr. Nerde yorulursa orada konaklar. Onun istikbale ait hibir faaliyeti yoktur. Yemeini ancak karn ackt zaman dnr. Ne yiyeceini tedarik etmek hususunda, ne de istikbalini temin etmek iin onun sebatkar hibir hareketi yoktur. Tam manasiyle sinek derbeder ve babo bir mahluktur. Karncaya gelince onda bambaka bir haleti ruhiye grrz: evvela o, bir yurt sahibi olmak ihtiyacn gsterir. Karnca yurdundan ve yurttalarndan ayr yayamaz. Bundan baka onun yurttalarna kar hususi bir sempatisi de vardr. cabederse o, bu uurda lmesini bilir. Yuvasna taarruz edecek dmana kar yurttalarnn safnda yer tutarak dr. Onun bu husustaki hassasiyeti bir taassup derecesindedir. O, havaimerep de deildir. alr ve istikbale hazrlanr. Yiyecek hususundaki faaliyeti bugn iin deil yarn iindir. Ve o, iinde ok sebatldr. Takibettii avnn peinde, ondan bir fayda gelmiyeceine kani oluncya kadar koar, yapt yeri brakmaz. Sinein korkak ve sulhperver haline mukabil o, mtearrz ve harpidir. Hulasa sinein ve karncann ruhi halleri arasnda birok aykr tezahrler vardr. Aa yukar ayn ruh seviyesinde bulunan bu iki mahlukta grlen bu tezat ne suretle vukua gelmektedir? Burada phe yok ki eer sinek ruhu bir karnca bedenine girmi olsayd derhal deiecek ve btn sineklie mteallik tabiatlarn brakarak karnca tabiatlarn iktisabedecekti. Yani karnca bedenindeki bir ruhun sinek gibi, sinek bedenindeki bir ruhun da karnca gibi yaamas mmkn deildir. O halde sinek ve karnca ruhlarnn kendilerine mahsus hallerini tayin eden ve neticelendiren ey onlarn beden teekklatdr. Yalnz, beden bahsinde sylendii gibi burada ok mhim olan bir noktay gzden karmamak lazmdr. Beden vasta, ruh gayedir. Bir ruh varlnn u veya bu bedeni intihabetmesi ancak onu kullanabilecek bir duruma gelmi olmasnn neticesidir. Bir sinek

ruhu karnca bedenini kullanabilecek kabiliyete varmadktan sonra karnca bedeninde dnyaya gelemez. Ve o takdirde de karnca tabiatn gsteremez. Halbuki bu mertebeye varm milyarlarca dier ruhlar karnca bedenine girerler ve karnca tabiatn gsterirler. Netekim veraset kanunundan istifade ederek ruhlarn u veya bu beden teekklatna balanmalar da tpk bunun gibi, tekamldeki durumlarna gre taayyn eder. Ve her ruh kendisine layk ve mnasibolan beden teekklatn gzeterek veraset kaidelerinden istifade etmek zere girecei aileyi seer. Onun iindir ki veraset kaideleri ok geni imkanlar ihtiva eder. Fakat unu da gznnde tutmak lazmgelir ki dnyaya inen ruhlar tekaml gayelerine varmak iin biyolojinin yalnz veraset kaidelerinden deil btn dier kanunlarndan da bol bol istifade ederler. Onlar, bizce malum olan bir kanunla tahakkuk ettiremedikleri gayelerini bilmediimiz dier bir kanundan istifade ederek gerekletirebilirler. Binaenaleyh grnte veraset kanunu ile izah edilemiyen ruh faaliyetleri de dnyada yok deildir. Hatta bunlar baz psikologlar verasetin shhat hakknda pheye drecek kadar veraset kaidelerine aykr grnr. H. Marion byle bir hadiseden aadaki lisanla bahsediyor: << Mesela arlarn mesaisine ait insiyaklarn teekkln veraset bahsi izah etmee muktedir deildir. Balmumunu yapan kimdir? Bu, yavru meydana getirmiyen ntr bir ar tarafndan yaplr. Demek bu arnn i maharetini, hendesi bilgisini intikal ettirecei yavru arlar yoktur. Bu insiyaklar ona tenbel, ie kabiliyetli olmyan bir bey ar tarafndan intikal etmilerdir. Burada veraset meselesi yoktur. >> Geri verasetin btn kaideleri biyolojice malum deildir. Fakat Marionun bahsettii bu hadise verasetle izah edilse de edilmese de reenkarnasyonizma mefhumunun kymetini eksiltmez, bilakis arttrr. Zira bu meslein mutalariyle bu hadise de kabili izahtr. Hulasa biz, beden teekklatmzn normal veya anormal deimelerinin zaruri olarak tesirleri altndayz. Ve esasen dnya hayatmzn matlup gayelere uygun neticeler verebilmesine yardm edecek amillerden biri de budur. Bu deimelerdeki esaslar umumi tabiat kanunlarnn bir ksm olan veraset kaideleriyle taayyn etmitir. Ve bu kanunlarn henz pek az ilimde malum olmutur. Bu bakmdan veraset meselesi biyolojinin en mhim ve mull bir bahsini tekil eder. Kainatta tabiat kanunlarnn haricinde hibir hadisenin mevcudiyeti tasavvur edilemez. Byle bir tasavvur kainatn nizam fikrine aykr gelir. Muhtelif alemlerdeki ruhlar, o alemlerde cari tabiat kanunlarnda trl trl ekillerde istifade ederek tecrbe ve grglerini arttrmak ve bu suretle ykselmek imkann bulurlar. Bu kanunlarn neticeleriyle, ruhlarn onlardan faydalanma ekilleri arasnda zahiren gornen baz mbayenetler varsa aldanmamak iin acele etmeden aratrmalara koyulmak ve illet netice zincirinin btn halkalarn bilmediimizi gznnde tutarak ileriye ve geriye doru olan namtenahi mehul sahalardaki bilgimizi arttrmak suretiyle hadiselerin esrarna nfuz etmee almak icabeder. Byle yapnca grrz ki tekaml gayesine matuf btn hadiselerde zahiri mbayenetlere ramen birbirini destekleyici hareketler vardr. Ve btn bu hareketler kainatn umumi ahengi ile kaynam bir haldedir.

NSANLARI BRBRNDEN AYIRIR GB GRNEN TAB, TMA VE DEOLOJK TELAKKLER

1 Umumi mtalaa

Reenkarnasyonizma dncesine aykr dier bir hadiseler gurubu daha vardr. Dnyada birbirine pek sk surette balanm yle hususi teekkller gze arpar ki bunlar, insanlarn ksm ksm birbirinden temamen ayr ve birbiriyle birlemez halde yaratlm olmalar gibi telakkileri dourabilirler. Mesela kadn erkekten ayr mahluktur. Kadnn erkek ve erkein de kadn olaca akla bile gelmez. Keza, erken kalkmazlar ailesi efrad, horoz dtrenler ailesi efradndan ayr halkolunmu kimselerdir. Bunlarn kanlar nasl ayr bir vahdet tekil ediyorsa ahsiyetleri ve manevi varlklar da ylece birinden dierine geilmez surette ayr bir vahdet tekil eder. Bunlar gibi bazen bir rk nazariyesi meydana kar, dnyay birbirine katarak krp geirir. Ve belki de birka sene sonra Ispatyomda birbirinin kucana, bu dnyadaki dier sevgililerinkinden daha byk bir sevgi ve itiyakla atlacak olan iki kardei ayr rktan gelmi diye birbirine boazlatr. Nihayet dini, felsefi, itimai hatta ilmi birsr telakkiler, itikatlar, ekoller v.s., binbir mukaddes kyafete girerek iki taraf keskin birer kl gibi beeriyetin gbeine dayanrlar ve gz gregre insanlar birbirinden ayrmaa, birbiriyle boazlamaa ve tabiat kanunlarnn en yksek bir tezahr olan kardelik sevgisini ortadan kaldrmaa saik olurlar. Btn bu hareketler lehinde hibir mdafaaya meydan vermiyen bir hakikat vardr ki o da bunlara verilen kymetlerin tamamiyle itibari ve izafi olmasdr. Geri bu hakikati bilenler oktur fakat onun hakiki mahiyeti ile amil olabilenler pek azdr. Bu neticeyi douran balca sebep, maddi faydalar gaye ittihaz etmi olanlarn birbiriyle arpan menfaat duygulardr. Zahiren bir saadet ve halas yolu gibi grnmekle beraber hakikatte - belki de fena kullanldklar iin - insanl klndan karan, yeryzn adeta barnlamyacak bir mekana, bir cehenneme eviren bu ayrlk ve gayrlk telakkilerinden birka tanesinin reenkarnasyonizma gryle ksaca mtalaasn yapabilmek iin onlar guruba blerek kaba bir tasnife tabi tutacam. Filhakika btn bu halleri tabii, ictimai ve mefkrevi ( ideolojik ) diye snf iinde toplamak mmkndr.

2 Tabii haller A Cinsiyet

Reenkarnasyondan bahsedilirken bir ok kimselerin aklna hemen u gelir: Dnyada kadn ve erkek birbirinden tamamiyle ayr birer varlktr. Morfolojik ve fizyolojik tabii hadiseler kadnla erkei, adeta keskin bir hudutla denilebilecek kadar birbirinden ayrmtr. Buna nazaran tekrar dnyaya gelilerde insanlarn bazen kadn, bazen de erkek olarak domalarn

kabul etmek makul ve ilmi bir dnce mahsl olamaz. Buna mukabil kadnlarn hep kadn, erkeklerin de hep erkek halinde reenkarne olduklarn kabul edersek bu fikir, iddia olunan tekaml vetiresine uygun gelmez. Zira cinsiyetin neticelendirdii, birinde mevcud olup dierinde bulunmyan yle hususiyetler vardr ki mukabil cinsin bunlardan mahrum kalmas kemal fikriyle kabili telif deildir. Byle olunca, mesela kadndaki efkat hisleri erkekteki cesaret ve metanet duygular tek tarafl olarak inkiaf etmee mahkum kalr. Bu fikirler yalnz dnyann dar hadiseleri iinde hkm verildiine gre doru olabilir. Fakat dnyadaki hadiseler kainatn btn hadiselerine tercman olamaz. Ve dnyadaki hadisat ve onlara bal telakkiler nihayetsizlik iinde bir hiten ibaret kalr. Zira ebediyet iinde bizim dnyevi hayatmz evreliyen zamann hibir kymeti yoktur. Ruhun tekaml yalnz bir tek dnyada vukua gelmez. Kendisine benzer dnyalarda ve saysz alemlerde tedricen vaki olur. Bu suretle ruh bir dnyada noksan kalan taraflarn dier dnyalarda tamamlyabilmek imkanlarna daima maliktir. Esasen reenkarnasyonlarn sebeplerinden biri de budur. Yalnz bizim dnyamzdaki gelip gitme ihtiyalarn tatmin cderek ayrlm bir ruhu her bakmdan tekamln yapm sayamayz. Netekim o, dier dnyalardan da daima noksan kacak ve dahil olduu her dnyada, her alemde mtemadiyen yeni tecrbe ve grgler kazanmak iin yayacaktr. Buna nazaran eer o, bu dnyaya hep kadn veya erkek gelmi olsayd bile noksan kalan taraflarn bizimkine benzer dier dnyalarda tamamlamak imkann her an bulabilirdi. Bundan baka, cemiyette kadnlardan hassas ve onlardan fazla efkat sahibi olan erkekler yok deildir. Keza erkeklerin bulunduu itimai artlarda yayan ve onlar gibi reaksiyonlar gsteren kadnlar da ok vardr. Bu halin yeryznde gittike tebarz etmesi bir cinste bulunan manevi vasflarn dier cinste olamyaca davasn rtmee kafi gelir. Fakat bu dncelere sapmadan yukarki itiraz, yani tek tarafl tekaml iddiasn hkmsz brakacak hadiseleri bulup ne srebilecek durumdayz. Erkeklik ve kadnlk maddi teekklatn icab olan arzi bir tezahrdr. Bu, tamamen geici bir hadisedir. Ve dnyann maddeleriyle iktisab olunur, onlarla gene dnyada braklr. Dnyadaki teekkl ve tekessr artlarn haiz bulunmyan dier alemlerdeki kadnlk ve erkeklik hali bizdeki gibi deildir. Daha yksek alemlerde ise bu hal ortadan bsbtn kalkm bulunur. Erkeklik veya kadnlk demek ruhlarn, bedenlerini bu cinslerden birisine mahsus hormonlarla kurmu olmas demektir. Hormon ise maddedir. Ruhlar istedikleri maddeyi dnyada kullanmakta serbestirler. Tababet ve biyoloji bize, insan bedenindeki hormonal durumlarda husule gelen deimelerin ne kadar ayan dikkat uzvi tegayyrlere sebebiyet verdiini ak olarak gsteriyor. Cinsiyeti alakadar eden hormon guddelerinin birinde husule gelen bozukluk bir erkei yar kadn veya kadn yar erkek haline koyabiliyor. Akl hastalklar kitaplarnda erkek kyafetli kadnlarn ve kadn kyafetli erkeklerin resimleri grlr. Fizyolojik ses deimeleri, kllanmalar, hatta karakter deiiklikleri hep cinsiyet uzuvlarnn nevnemasiyle muvazi yryen hadiselerdir. Bu uzuvlardaki arzalar insann manevi varl zerinde tesirler husule getirir. Bu bakmdan bir harem aasnn erkeklii laftan ibaret kalr.

Veraset bahsinde, maddi teekklatn moral tezahrler zerinde mhim tesirler yaptn azok vuzuhla izah etmitik. Dorudan doruya bir hormon meselesi olan cinsiyet bahsindeki biyolojik hadiseler bu kaidelerin dnda kalamaz. Ruhlar; maddeler arasna inecekleri srada, daha ispatyomda iken dnyann artlarna gre hazrlanmaa balarlar. Mstakbel erkeklik veya kadnlk hali onlarn orada ihtiyalarna gre verecekleri karara baldr. Onlarn bu karar, dnya maddeleri arasnda u veya bu teekklat tercih etmeleriyle tahakkuk eder. Bir defa dnyaya, mesela erkeklik vasflarn tayan bir bedende inmi ruh, erkekliin icabettii btn maddi ve ictimai artlarda yaamak zorunda kalr. Zira bu vasflar douran fizikoimik ve biyolojik kanunlar onun bu dnya artlarn zaruri olarak tayin etmi bulunur. Kadnlk hakknda da vaziyet aynen byledir. Baz kadnlar veya erkekler kendi cinsiyetlerini tercih ederler ve erkek erkekliini kadn da kadnln brakmak istemez. Ve bu yzden reenkarnasyonizma aleyhindeki itirazlar ba gsterebilir. Fakat bu hal, dnyann fani maddelerine bal, gelip geici arzulardan domu bir telakki meselesidir. Ve dnyada braklmas muhakkak olan her maddi telakki gibi bu telakki de burada braklmaa mahkumdur. Bu bahis zerinde bir mecliste grlrken ben, eski doktorlardan bir arkadan iddetli hcumuna maruz kalmtm. Bu zat bir erkein kadn olarak dnyaya gelmesini erkekliin ciddiyetine yaktramyor ve bunu adeta tahamml edilmez bir dklk sayyordu! O gnk dncesinde bu doktor tamamen hakldr. Netekim o, byle hatal telakkiye tabi olarak yaamak iin dnyaya geldiini bilmemekte de hakl bulunmaktadr. O, erkekliin bir meziyet olduuna inanacak ve bir dnya hayatn bu realite iinde geirecektir. Onun buna muhtelif bakmdan ihtiyac vardr. Fakat acaba akl banda ve olgunlam bir kadn, doktorumuzun bu realitesini nasl karlayacaktr. Bunun takdirini okuyucularma brakyorum. Haddi zatnda ne erkeklik, ne de kadnlk bir kusurdur. Bunlarn her biri dnyann btn maddi teekklat gibi, ruhun tekaml iin lzumlu olan kymetli birer vastadr. Her vasta hakknda olduu gibi burada da bir ruh, kadnlk veya erkekliin bir tekaml vastas olduunu unutup onu gaye edinmee kalkrsa hakikatle kar karya geldii zaman, doktorumuz gibi onun, isyanndan mtevellit baz endielerle karlamas pek muhtemel olur. Fakat bu endielerin de byk bir ehemmiyeti yoktur. Zira nihayet bir gn dnya tecrbeleri sona erer, btn maddeler, btn hormonlar ve onlara bal btn telakkiler mezarla terkedilir. Ve o zaman ruh, ar dnya yklerinden kurtulmu serbest bir varlk halinde kendi i hayatna ve kazanm olduu en yksek realitesine kavuur. Ve anlar ki ortada ne kadnlk, ne de erkeklik diye bir ey yoktur. Bunlar yer yznde mtemadiyen edinilen ve mtemadiyen braklmakta olan dnya artlarna muallak bir telakkiden ibarettir. Ve btn buna benzer telakkiler insana ibretli ve istifadeli dersler veren masallardan domu gibidirler. Bu masallar o kadar oktur ki bunlarn yannda kadnlk ve erkeklik masalnn sz bile olmaz. Bir ruh dnyaya girerken tekaml planna uyun artlar arar. O, bunda serbestir. Maddeler ruhlarn elinde birer oyuncak gibidirler. Ruhlar bu serbesliklerinden istifade ederek iinde bulunduklar alemlerin maddeleri zerinde iler. Koca bir bedeni tekil eden bir ruhun, ona erkek veya kadn halini verebileceinden phe bile etmee lzum yoktur. Yeter ki bu intihap onun tekaml ihtiyacn tatmin etmi olsun. Eer bir ruhun dnyaya gelmekteki gayesini bir kadn hayatnn icaplar tahakkuk ettiriyorsa, bunu yapmak imkan onun elinde olduuna gre, dnyaya bir kadn olarak gelmekte srar etmesinin veya erkek olarak gelmemesinin sebebi ve

manas kalmaz. Bu hal reenkarnasyon fikrine aykr gelmedikten mada bilakis onu zaruri klan tekaml kanunlarnn bir icab olur. Her eyden evvel unu unutmamak lazmgelir ki Ispatyomdaki ruhlarn cinsiyet hakkndaki grleri dnyada iken tesiri altnda kaldmz maddi temayllerden ve ehvani duygulardan ayr, uurlu ve yksek maksatlara matuftur. Bu grteki esasl fark kadnlk ve erkeklik hakkndaki dnya ve ahret telakkilerinin de esasl bir ekilde farkl olmasn intaceder. Dnyadaki insan ruhunun, Ispatyomda iken iradi olarak yklendii ar kadnlk veya erkeklik ykleri, yer yznde mecburi olarak tanmak zoru karsnda mmkn mertebe tahamml edilebilir bir ekle sokulabilmek iin - en cazibi ehvet olan - bir takm aldatc duygularla cilalanmtr. Halbuki hayatn serbese intihabedebilecek kadar nfuzu nazara sahibolmu bir ruhun grebildii yksek gayeler byle cilalara lzum hissettirmez. Ve onun yegane gayesi ykselmek ykselmenin arelerine bavurmak olur.

B Aile

Bir ailenin efrad mteakip hayatlarda ayn aileden mi, yoksa baka ailelerden mi dnyaya gelecektir?.. Ve eer insanlar her gelilerinde baka baka ailelerden dnyaya ineceklerse aile efrad arasndaki sevginin, akrabaln akibeti ne olacaktr? Reenkarnasyonizma meselesinde zihinleri kurcalyan suallerden bazlar da bunlardr. Binaenaleyh bu suallerin cevabn aratrmak faydal olacaktr. Fakat, bunlarn doru cevaplarn bulmak ve tatmin edilebilmek iin her eyden evvel, bal bulunduumuz dnyevi telakkilerin ve itiyatlarn muvakkaten dnda kalmaa almak ve hadiseleri tam bir bitaraflkla muhakeme etmek lazmgelir. Evvela unu hatrlatalm ki aile tekilat dnya kanunlarnn tabii zaruretlerindendir. Bilhassa insanlar arasnda en yksek derecesine varan aile balarnn hayvanlk alemine ve daha aalara doru inildike kuvvetini kaybetmesi, bu rabtalarn bir tekaml zarureti olduu dncesine bizi sevkeder. En iptidai bir aile ba olan evlat ve ana, baba sevgisi taslak halinde de olsa - yksek hayvanlar aleminde henz mevcuttur. Fakat aalara doru inildike bunlardan da eser kalmad grlr. Bir maymunun, bir kedinin, hatta bir kazn yavrularna kar derece farkiyle gsterdii alaka mesela; sinek, balk, kurbaa... gibi hayvanlarda grl mez. Buna mukabil, bunlardan daha geni aile rabtalar, insanlar arasnda ideallemi olarak mevcut bulunmaktadr. Aile teekkllerinde biz, birisini dierinin vastas olan ayr iki unsuru hemen daima birbirine kartrrz. Her eyden evvel bu unsurlar ayrdetmek lazmgelir. Acaba bu unsurlar nelerdir? Ve yukarda bir tekaml vastas olarak ifade ettiimiz << aile balar >> bu unsurlardan hangisine aittir? Dnyaya inmenin tekaml etmek iin olduunu biliyoruz. Fakat bu, umumi bir tabirdir. Tek bana vuzuhlu bir ifade deildir. Bu tabiri manalandran unsurlar dnya maddelerine ve o maddelerin tabi bulunduklar kanunlara bal hadise guruplardr. Binaenaleyh yeryzne inmek, bu hadise guruplariyle karlamak demektir. Ne kadar kk grnrse grnsn, bu

hadiselerden hibirisi manasz ve lzumsuz olamaz. Mesela, benim bu dnyada yaz yazmak iin bir kalemim olacak, diyorum. Bu kaleme malikiyetim maddi bir unsurdur. Ve bu unsur benim dnyaya inmekteki gayemi, yani kemalimi temin edecektir. Bylece kemalimin temin edilmesi de manevi unsurdur. u halde maddi unsurlar birer vasta, manevi unsurlar ise gayedir. Aile teekkllerinin maddi unsurlarn analk, babalk, kardelik ve dier namlar altnda anlan dnyevi kanunlara tabi maddi hadiseler tekil eder. Bu tekilatta gaye olan manevi unsurlar ise ruhlarn birbiriyle alakalanmalar ve bu alakadan doacak layemut sevginin, kevni nizam ve ahengin teesssdr. u halde analk, babalk, kardelik.. v.s. gibi birtakm maddi karabet ekillerinde tezahr eden aile tekilatnn d grn, ruhlarn birbiriyle kaynaarak kainatn nizam ve gzellii iinde liyakatli ve faal birer amil olmalarn kolaylatran vastalarn ifadesinden baka bir ey deildir. Yeryzne inmek, maddi vastalar kullanarak onlardan tekaml yolunda faydalanmak olunca, ruhlar arasndaki sevgiyi ve yaknlama temin edecek vastalarn en verimlisi olan aile tekilatndan onlarn istifade etmeleri tabiatiyle bir lazime olur. Buna nazaran tekamln lazimesi halinde kabul ettiimiz aile balarn, aile teekkllerinin maddi unsurlar arasnda aramaklmz icabeder. Aile teekkllerinin en yakn maddi unsurlar analk ve babalk eklinde tezahr etmi olanlardr. Ruhlarn bir aile iinde ekil itibariyle tayin ve kabul ettikleri maddi unsurlar, onlarn tekaml gayelerine uygun olarak duyduklar ihtiyaca gre ayarlanmtr. Binaenaleyh evlat, karde, torun, halazade... v.s. gibi derece derece birbirinden uzaklaarak doan fertlerin aile iindeki mevkileri rasgele veya bir kaprisle taayyn etmi deildir. Bunlar Ispatyomda verilmi hesapl bir muhakemeye bal kararn neticesidir. Binaenaleyh bir ailenin fertleri, duyduklar ihtiyaca gre dnyaya her inilerinde yerlerini pekala deitirebilirler ve hatta bu hal bazen bir zaruret de olabilir. Bu mlahazalardan kan netice nedir? Her maddi vastann lme mahkum olduunu bildiimize gre, aile tekilatnn yaknlk balarn ifade eden ve hakikatte manevi unsurlarn inkiafna yaryan analk, babalk, kardelik.. gibi maddi karabet unsurlarnn ancak dnya hayatiyle kaim olduunu anlamakta glk ekmeyiz. Tekamlmzde vasta olan her maddi unsur, son nefesle arkada brakacamz beden gibi mezara gmlecektir. Dnyann mal dnyayada kalr. Bunlar yeryznn demirba eyasdr ve oradan dar karlmalar tabiat kanunlariyle yasak edilmitir. Demek aile kurulunun ekle ve maddeye mteallik olan analk, babalk, kardelik.. v.s. gibi halleri bedenle beraber dnyada braklacaklardr. Zira bu hallerden lzumu kadar istifade edilmi ve neticede bizi ykseltecek manevi unsurlar kazanlmtr. te reenkarnosyonizma karsnda aile durumunu incelerken mtalaamza mevzu olacak teekkller bu maddi unsurlara aittir. nk maddeye mteallik bulunmalar itibariyle renekarnasyon vetiresini bu unsurlar dorudan doruya alakadar eder. Yeryzndeki aile rabtalar ruhlarn birbirine manen yaklamasna vasta olunca, bu gayenin tahakkuku yolundaki icaplara gre vastalarn istenildii ekilde kullanlmas tabii bir hak olur. Acaba akrabalk rabtalar dnda, manevi yaknl temin edecek, bir ailedeki iki

karde sevgisi kadar kuvvetli yaklama vastalar yok mudur? Ben yle dostluklar bilirim ki alelade iki kardein birbirine gsteremiyecei sevgiyi, feragati ve hatta fedakarl sinesinde tar. Bundan baka insanlarn birbirine yaklamalar shryet yolu ile de mmkndr. Birbirine yabanc iki aile efrad gnn birinde bu yolda birleirler ve bir aileden oluverirler. Demek, dnyamzda bile bu ihtiya duyulmakta ve bir aileden dier aileye geiler daha dolatrma yollardan adeta << sevki tabii >> ile vukubulmaktadr. Keza ileride bahis mevzuu edeceimiz dier maeri teekkller de ruhlarn birlemesine vasta olmak bakmndan, bize gre byk birer aile oca saylr. Binaenaleyh ruhlar birbirine yaklatrc maddi dnya unsurlar yalnz aile tekilatna munhasr deildir. Burada her tekaml vastasnda olduu gibi saysz ilerleme imkanlar vardr. Buna nazaran bir hayatta herhangi bir aileden gelmi ruhlarn dier hayatlarda mutlaka ayn ailenin ayn fertleri mesela; babalarn daima baba, kz kardelerin daima kz karde.. halinde domalar art olmadktan mada tekaml kanunu bakmndan ekseriya mmkn de deildir. Erkeklik - kadnlk nasl ihtiyaca gre deiebiliyorsa tpk onun gibi bir aile iindeki karabet ekilleri de ruhlarn serbest Ispatyom hayatlarnda ihtiyalarna gre vermi olduklar karar mucibince pekala yer deitirebilir. Yani ihtiyaca gre, bir baba mteakip hayatta oul, bir kz da ana olabilecei gibi, bir zevce, bir day hala olabilir. u halde bir ferdin dezenkarnasyonu ve reenkarnasyonu ile ailesi arasndaki eski yerini kaybetmesi, hatta eski ailesinden bsbtn ayrlmas reenkarnasyonizma aleyhinde hibir vakit delil olamaz. Ve byle bir dnce reenkarnasyonizma fikrine aykr gelmek yle dursun bilakis onu takviye eder. Bununla beraber ruhlar arasndaki sempati, yaknlk ve sevgi -dnyadaki kanunlar mucibince- aile fertleri arasnda en yksek derecesini bulmutur. Binaenaleyh bu yaknlk ekseriya onlarn bir ok hayatlarnda daima ayn aileden dnyaya gelmelerini intacedebilir. Bundan baka, bir aile fertlerinin duygu, dnce ve ykseklik seviyelerinde aa yukar mabehetler vardr ki bunlar da onlarn ayn hayat artlar altnda ve ayn tecrbeleri geirerek yaamalarn icabettirir. Btn bu haller ruhlarn yer yzne inmelerindeki ihtiyalara ve maksatlara gre ayarlanmtr. Esasen bu mlahazalardan sarfnazar, ruhlardan alnan tebliat da bir aile efradnn ekseriya toplu halde, ayn cemiyet iinde bir ok reenkarnasyonlar yaptn gstermektedir. Fakat tekrar ediyoruz, bu maddi vastalar Ispatyomdaki asl ruh topluluklarn vcude getiren sevgi ve yaknlk balarn kuvvetlendirmek iindir. Bu hali unutup maddi vastalar gaye telakki ederek onlar ebediletirmee kalkanlar bu gafletlerini ancak tekaml hareketlerini yavalatmak ve gletirmek bahasna derler. Neden? Eer her aile efrad mensup bulunduklar topluluu bir gaye edinirlerse o topluluun selameti ve bilhassa idamesi yolunda dier insanlar aleyhinde de olsa, her vastay kullanmak hakkn kendilerinde grmee balarlar. Ve bu hal bir nevi maddi aile egoyizmas dourur. Geen bentte ferdi egoyizmann yolunu arp maddi unsurlar gaye ittihaz ettii zaman ahsn tekamln nasl geciktirdiinden bahsetmitik. Ayn sebepler altnda doan ailevi egoyizma da tabiatiyle ayn neticelere mncer olacaktr. Hatta iyi dnlnce buradaki tehlikelerin evvelkinden daha fazla olduu da anlalr. imdiye kadar sylediimiz gibi, aile teekkllerinin gayesi ruhlarn arasnda teesss lazm gelen sevgi balarn kuyvetlendirmek

ve insanlara, birbirine kar feragat, fedakarlk duygulariyle hareket etmelerini retmektir. Eer bu gaye yalnz maddi bir aile teekkl etrafnda toplanrsa ve manevi unsurlar feda edilirse dier insanlara kar bu gaye urunda tabii olarak bir takm geimsizliklerden mtevellit antipatiler ve hatta husumetler kendini gstermee balar. Bu hal o ailenin dier ailelerden ve insanlardan uzaklamasn mucibolur. Byle olunca dnyaya inmekteki gaye kaybolur ve tekamln dz yollar tkanr. Zira kaybolan gayeyi bulmak iin mstakbel dnya tecrbelerine ve strapl hayatlara yeniden lzum hasl olur. te bu yeni tecrbeleri hazrlyan hayat artlarndan biri de, ruhun eski ailesi muhitinden muvakkaten ayrlarak dier insanlarla kaynamas, yabanc muhitlerde, baka aileler iinde domasdr. Grlyor ki ruhlarn tekaml ihtiyalarna gre bir aileden veya baka aileden dnyaya gelmeleri reenkarnasyonizma griyle hem mmkndr, hem de ekseriya zaruridiri

3 timai teekkller Airet ve devlet teekklleri

Dnyann tabii ve itimai artlarna uygun ve insanlarn ykseklik seviyeleriyle mtenasiben kurulmu birtakm teekkller vardr ki bunlar umumi nizam ve ahengin teminine hadm unsurlardr. Cemaat, kabile, airet, devlet... v.s. teekklleri bunlar miyanndadr. Ruhun tekemml bakmndan bir aile kurulunun rol ne ise bu teekkllerin rol de, daha geni lde kabul edilmek artiyle, odur. Binaenaleyh tabii ve maeri birtakm ihtiyalar karsnda birlemee matuf btn bu teekkller yeryznde enkarne ruhlarn; bata feragat, fedakarlk olmak zere en geni manadaki insanlk duygularn inkiaf ettirir. Ve bu teekkller iinde gerek idare mevkiinde bulunanlarn, gerek idare edilenlerin ruhlarn kuvvetlendirici saysz hayat tecrbeleri vardr. Bunlardan mesela devlet tekilatn ele alalm; bu tekilat reenkarnasyonizmay icabettiren tekaml plannda ruhlara geni ve olduka mull bir ok faaliyet imkanlar baheder. Buradaki faaliyetler aktif veya pasif olabilir. Fakat her iki takdirde de bu faaliyetlerin ruhlar iin byk faydalar vardr. u halde bir devlet tekilatnn ilk tetkik cephesini o devlet camias iinde toplanm fertlerin adeta bir kardelik yaknl ile kaynam olmas lzumu zerinde kurmak icabeder. Filhakika bir aile iinde yayan fertler bir devlet topluluu iinde yayan ailelerin kk lde bir modelidir ve hatta alelade bir modelden daha ileride bir eydir. Zira kk bir aile kurulunun daha byk aile kurulu olan itimai teekkllere ruhlar hazrlayc rol vardr. Evvelki bentte yazdmz gibi aile iindeki maddi karabetin, ruhlar birbirine yaklatrmaa vasta olduunu dnrsek ayn gayeye matuf devlet teekklatiyle aile teekklat arasnda sk mnasebetlerin bulunduunu kabul etmemiz lazmgelir. Fakat bu mnasebetleri ancak; muayyen tekaml gayesine mteveccih, birbirini destekleyici ve tamamlayc sevgi, efkat ve yardm duygulariyle tehiz edilmi samimi ve hsnniyete bal hareketlerde aramaldr. Aile teekkl iptidai bir vahdettir ve byk ruh ittihadna doru atlm ilk admlardandr. Fakat bu admlara insann ahsi cehdinden ziyade tabiatn drtleri saik olur. Zira ruhlar henz tecrbelerinin az olduu yerlerde tabiatn nderliine mhtatrlar. Hatta bu tabii saiklerin yardmiyle, aile teekkl, imajinasyon kabiliyetinden mahrum, uursuz halde yayan

birsr hayvanlarda bile mevcuttur. Fakat efal ve hareketleriyle daima ilerlemek zaruretinde bulunan ruhlar hi bir vakit yerlerinde sayamazlar. Hangi kuvvetin tesiri altnda olursa olsun tekaml yolunda ruhlarn atm olduklar ilk admlar temadi eder. Binaenaleyh aile teekkl suretinde tabiatn, ruhlar sevkettii bu iptidai vahdet, ruhlarn mteakip cehit ve gayretleriyle inkiaf eder ve hududunu geniletir. Bu suretle tabii amiller ve zaruretler ruhlarn iradi cehitleri ile el ele vererek, yeryzne inerken getirilmi hayat plannda tekaml kanunlar muktezasnca yazl ana hadiselerden doan tecrbelerdeki muvaffakiyetleri hazrlar. Bylece ruh birliine doru atlm ilk admlar birbirini takibeder ve bu devaml hareketlerden cemaat, cemiyet, airet devlet... v.s. gibi birok tabii, itimai ve mefkrevi teekkller doar. Btn bu teekkller, tekamle vasta olmak bakmndan ruhlar iin kymetli birer servettir. Zira bu vastalar iinde onlar, zengin ve saysz tecrbe imkanlarn bulur ve tatbik ederler. Binaenaleyh itimai teekkller de aile teekklleri gibi tekaml yolunda kullanlmas lazmgelen birer vastadan ibarettir. Buna nazaran aile teekklndeki gibi burada da birisi vasta, dieri gaye olan maddi ve manevi unsurlar aramak ve bittabi daha geni lde bulmak mmkndr. Ispatyomdaki mana ile mevcudolan hakiki topluluk, maddi tesirlerden, kaba duygulardan, hotkamca ehvani arzulardan uzak bir sevgi ve sempati esasna dayanr. Bu hal, ruh hayatnda mndemi birleme ve ahenkleme ihtiyacnn, oumuzun henz anlyamayaca yksek manada tahakkuk etmi bir zaruretidir. Dnyann bir ailesi, aireti veya devleti bunun kk bir modeli olabilir. Fakat onu tamamiyle temsil edemez. Yer yznn bu teekkllerini ayakta tutan balar ksmen maddi unsurlara dayanr. Gnn birinde bu menfaatler haleldar olunca bu balar adamakll geviyebilir. Hi bir menfaatin ebediyen arzu edildii ekilde temadisi dnya artlariyle kabili telif olmad iin erge bu balar - hatta daha dnyada iken bile - zlmee balar. Fakat bu zl vaki oluncya kadar eer bu topluluklarn icaplar iinde sakl bulunan tekaml ihtiyac bir dereceye kadar tatmin edilmi ise yani topluluun manevi unsurlar kuvvetlenmi ve fertler arasnda maddi dnceler dnda da bir yaknlama ve ahenkleme nvesi peyda olmu ise yeryzndeki aile, devlet v.s. gibi topluluklarn istihdaf ettii gayeler gereklemi saylabilir. te bu bakmdan insanlarn srtna bir ok ar, fakat ykseltici tecrbeler yklenmektedir. Yeryzndeki aile, kavim, millet devlet v.s. gibi btn topluluklar bahsettiimiz yksek gayeleri tahakkuk ettirmee vasta olan dnya teekklleridir. Ve bu teekkller dnyada kadrosunu daralttka fertler arasndaki sempatiler ve sevgiler daha ziyade tebellr eder ve en geri halinde yalnz bir aile iinde mahsur kalr. deal tekamle yaklatka bu sevgi ve sempati duygular ile aile ocandan dar tamaa balar. Komu, ahbap, arkada, hemeri sevgisi de bu aile sevgisi arasna yava yava katlr. Bu hal tekamlde atlm mhim bir hatvedir. Bu hatveyi btn manasiyle atabilmi bir insan iin aile efrad sevgisi ile bir dost, bir arkada ve nihayet bir hemeri sevgisi arasnda hi olmazsa pek az fark kalr ki henz bu adm atamam kimseler bunun manasn anlyamamlardr. Fakat byk gaye yerinde durmaz, insanlara ve bilhassa yrmek kararn vermi insanlara tedrici olmakla beraber daha abuk admlarla yaklar. Ve o zaman dosluk, hemerilik sevgisi ve ahengi yeniden yeniye kendisini gsteren ihtiyalar karsnda hudutlarndan tamaa balar ve daha byk topluluklar iinde inkiaf etmek arzular bagsterir. Fakat bunlar en ufak bir tazyika, en

ufak bir gsterie ve madddi menfaate dayanmyan samimi duygulardr. Buradaki sevgi bir aile sevgi ve anlamasnn tedricen ve hazmedile edile mullenmi eklinden baka bir ey deildir. Pek az kimsenin duymak saadetine varabildii bu sevginin bir z karde sevgisinden fark olmamak icabeder. Eer byle deilse bu teekkln istihdaf ettii yksek tekaml gayesi laykiyle tahakkuk etmemi saylr. Fakat ebedi tekaml hi bir yerde durmad gibi burada da durmaz. Ruhlar dnyann btn tekaml imkanlarndan istifade etmek iin yer yzne inmilerdir. Binaenaleyh oradaki ykselme hareketlerine tabii olarak devam edeceklerdir. Hakikaten bir an gelir ki sevgi ve ahenkleme ihtiyac yeryznn hibir zmresine mnhasr kalamaz, hi bir teekkle smaz, btn insanla, btn dnyaya amil olur. Bu dereceye varm olan bir insan iin ne aile, ne arkada, ne yurdda duygusu kalmaz. Herkes onun z kardei olur. Ve o, bir aile kurmak, bir cemiyete, airete ve devlete intisabetmek ihtiyacn duymaz. Btn dnya, btn insanlar onun her eyidir. Ve ona gre bu duygu - bu dereceye gelmemi olan dier insanlarn yabanc grmelerine ramen - tabii ve mutat bir hale girer. te bu dereceye ulamak, bu dnyadaki btn ileri bitirmi, btn tecrbeleri ikmal etmi ve yer yzne smamaa balam olmak demektir. Zira insan ruhu tekamlnde durmaz ve onun dnyay doldurmu olan sevgi ve ahenkleme duygusu nihayet bir gn gelir ki dnyadan da tamaa balar. Ve o zaman insan, duygularna dnyadakinden daha geni tezahr zemini aramak ihtiyac iinde kalr. Sz buraya kadar getirdikten sonra reenkarnasyonizma gor ile airet ve devlet teekklleri hakknda sylenmi olanlardan esas itibariyle ayr olmyaca kolayca anlalr. Biraz evvel, devlet tekilatndaki ykseltici fonksiyonlarn ve unsurlarn aile tekilatndakinden daha mudil ve geni lde olduunu sylemitik. Daha ziyade tabii ve insiyaki sevgi balariyle birlemi olan kk bir aile topluluunda fertlerin birbirine kar vazifeleri nispeten basit ve otomatiktir. Esasen tabiat bunlarn ounu tayin etmi ve yoluna koymutur. Babann, anann, ocuklarn birbirine kar mtekabil vazifeleri hemen tabii insiyaklarla tesbit edilmi gibidir. Buna mukabil, daha ileride bir ruh topluluunu ifade eden cemiyet ve devlet teekkllerinin nispeten insiyaklardan kurtulmu, iradi cehitlere mtevakkf, ar mesuliyetli ileri ve vazifeleri vardr. Bir cemaat, airet veya devlet tekilat iinde gerek aktif, gerek pasif rollerden birini alm olan herhangi bir ferdin muvaffakiyeti ancak gsterecei hsnniyete baldr. Halbuki eer o gemi hayatlarnda kulland vastalarla, mesela yakn dostluklar, aile ve cemiyet teekklleri gibi insanlara birbirini sevmesini reten topluluklarn yardmiyle bakalarna kar nefis feragati, fedakarlk ve efkat duygular beslemesini renememi, insanlar bu yksek duygularla sevememi ise devlet tekilat iinde onun ne aktif, ne de pasif rollerinde hsnniyetle hareket edebilmesi mmkn olmaz. Birisi sevmedii kimseye kar eer iyi niyetle muamele yapabiliyorsa onun bu hareketi ancak baka kimselere kar duyduu efkat ve sevgi hislerinden kuvvetini alabilir. Herkese nefretle bakan, herkesi kendine ve kendini herkese dman bilen bir insanda hsnniyet bahis mevzuu olamaz. Eer bu szn hilafna bir vakaya rasgelirsek ona hsnniyet deil, bir hsnniyet gsterii diyebiliriz. yi maksatlarla hareket etmedike hi bir tecrbede muvaffak olmann imkan yoktur. Evvelki bahislerde mkerreren sylendii gibi bir iin neticesi deil, o ii yaparken insann

ruhunda besledii maksatlarn iyilii veya ktl, tecrbe hayatndaki muvaffakiyeti hazrlar. Bir cemiyet iinde fena ve hodbince maksatlarla faaliyet gsteren kimse hakiki gayesini unutmu olur. Ve bu hal, onun yeryznde olgunlatrmakla mkellef bulunduu ruhunun gdasn tekil eden meyvalardan bir oklarnn rmesine sebebolur ki bu da straplar ve esaretler ile dolu dnya hayatlarna yeniden girmek zaruretini kendisine ykletir. Bakalarnn esaretini ve straplarn hazrlyanlar ve istiyenler, mstakbel hayatlarnda kendilerini esirlie ve straba namzet gstermi olurlar. Bu hal illiyet prensibinin bir neticesidir. u halde ruhlar bir cemiyette intihabettikleri aktif veya pasif rolleriyle yer yznde geirmek ihtiyacnda bulunduklar tecrbelerini muvaffakiyetle ikmal ederek mstakbel hayatlarna istikamet vermi ve mstakbel saadet veya felaketlerini hazrlam olurlar. Fakat gelecek hayatlar hazrlamas bakmndan illet olan bu tecrbeler ayn zamanda tekamln vastasdr. Daha sk ve tabii kaytlarla balanm aile topluluklarnda bile fertlerin muhtelif sebeplerle bir aileden dierine geebilmek imkanlarn ve hatta bazen zaruretlerini evvelki bentte uzun uzadya grtmz gibi kabul ederken tabii olmakla beraber daha ziyade itimai artlarla mukayyet cemiyet veya devlet topluluklar arasndaki intikal imkanlarn ve zaruretlerini evleviyetle kabul etmemiz icabeder. Binaenaleyh bir ruh, reenkarnasyonunda nasl ve hangi sebeplerle baka bir aileye intisabedebiliyorsa ylece baka bir cemiyet, airet, kabile veya devlet topluluu iinde dnyaya gelebilir. Fakat btn bu hareketler ba bo ve gelii gzel birtakm arzulara tabi deildir. Bunlar ruhun tekaml gayesine hadm tabiat kanunlarnn sk hkmleri altndadr. Ve tekamln zliyen ve sezen her ruh bu hkmlere seve seve boyun eer. Mesela, evvelce Afrikada vahi kabilelerden birine mensubolan bir ruhun mteakip geliinde en medeni ve modern tekilata malik byk bir devlet topluluu iinde domas hem faydal deildir, hem de ekseriya mmkn olmaz. Mmkn deildir, nk kendi seviyesinden ok yksek olan byk bir devlet tekilatnn icaplariyle btn hareketlerini ve fiillerini ayarlyabilmesi onun iin hemen hemen imkanszdr. Faydal da deildir, zira bu imkan elde edebilse bile, byle yksek tecrbelerden muvaffakiyetle kmasna onun clz ruhu msaade etmez. Demek ruhlarn aileler ve cemiyetler arasndaki intikallerinde alaka ( affinite ) kanunu hakim rol oynamaktadr. Bu intikaller alaka kanununun hkm ile tedricen ve mterakki bir ekilde vaki olur. Yani, Afrikadaki vahi zenci ilk zamanlarnda, ancak gene kendisine yakn muhitlerde ve eski kabilesinden pek fazla yksek bir tekaml seviyesinde bulunmyan topluluklar arasnda reenkarne olur. Ve bunun dndaki hareketler hemen daima ruhun yuvarlanmasiyle neticelenecek birtakm tersliklere yol aar. Onun mesela, bir Avrupal olabilmesi iin olduka geri muhitlerde epeyce uzun bir staj devresi geirmesi lazmgelir. Fakat burada biraz daha derince dnrsek ruhlarn muhtelif topluluklar arasndaki bu intikallerinin zahiri olduunu grmekte gecikmeyiz. Zira bir cemiyet demek, evvelce uzun uzadya sylediimiz gibi ve binnetice fertlerin topluluu demektir. Yani cemiyeti fert mefhumundan ayrmak mmkn deildir . Dier

taraftan ayn artlar altnda, aa yukar ayn duygu ve dncelerle yayan ayn seviyedeki insanlarn tekamlleri de mterek olarak vukua gelir. Bunlar hemen hemen ayn artlar altnda, birbirine benziyen hayat tecrbelerinden geerler. Buna ilave olarak gemi hayatlardanberi devam edegelen sempati ve sevgi balar da onlar birbirine yaklatracandan bir aile ve hatta bir cemiyetin hemen hemen bir ok aileleri, btn fertleriyle beraber mtereken baka bir cemiyette reenkarne olabilirler. Esasen cemiyetler byle ykselir. Bittabi baz hususi tekaml ihtiyalarnda husule gelen baz hzlanmalar veya yavalamalar neticesinde fertlerden veya ailelerden bazlar reenkarnasyonlar esnasnda cemaatten ayrlp baka topluluklar iinde dnyaya inebilir. Keza, olduka ykselmi baz ruhlar da herhangi bir vazife urunda yabanc ve hatta kendi seviyesinden dk topluluklar iinde tekrar doabilir. Fakat umumiyetle bir fert hakknda bir topluluktan dierine intikal ihtiyacn douran sebepler o cemiyetin aa yukar byk bir ekseriyetle dier fertleri hakknda da varittir. Bir cemiyetteki fertlerin ekseriyetle ayn tekaml seviyesinde bulunmas bu halin bir neticesi olsa gerektir. Binaenaleyh fertlerin reenkarnasyonlar esnasnda bir cemiyetten dierine geerken birbirinden ayrlmamalar yznden, hakikatte cemiyet hayatnn ayn kaldn ve deien eyin yalnz isimden ibaret olduunu kabul etmek lazmgelir. Cemiyet, fertler demektir. Bir fert kendisini daima ailesi ve yurttalar yannda grdkten sonra - nerde ve hangi isim altnda olursa olsun - bulunduu muhiti yadrgamaz. Ve o muhitte bulunan topluluk daima onun kendi z topluluu olur. Fakat bu z topluluk tedricen ve gittike, aa yukar ayn seviyede bulunan dier yabanc varlklar da birer ikier iine alarak veya kendi camiasndaki fertlerden bazlarn birer ikier mmasil dier topluluklara terkederek ruhlar arasndaki manevi irtibatn genilemesine yardm eder. Hulasa, yer yzndeki tabii, itimai veya mefkrevi btn topluluklar gaye deil, birer tekaml vastasdr. Bunlar ruhlarn kemaline doru uzanan bazlar uzun bazlar ksa yollardr. Bu yollardan birini tutmakta ruhlar serbes olduklar gibi onlar deitirmekte de tamamiyle serbestirler. Akl banda olan ve dnya hayatnn ksaln ve faniliini basiret gz ile grebilecek olgunluk derecesine varm bulunan her ferdin bu hakikati daima gz nnde tutaca tabiidir. nsanlar bekliyen yksek gayeler vardr ve bunlar dnyann miskin, maddi menfaatlerinden baka eylerdir. Yeryznn maddi teekklleri, dnyamzn stndeki alemlerde olduu gibi ruhlarn en asil ve ilahi bir sevgi ile kaynap tabiat kanunlarn muvaffakiyetle tatbika memur birer ajan halinde i birlii yapabilecek duruma girebilmeleri iin lzumlu vastalardr. Ve bu vastalar dier btn tekaml vastalar gibi bu dnyada braklmaa mahkumdurlar. Byle olunca bir ruhun ikinci defa yeryzne inerken mutlaka ayn aileden, ayn milletin veya devletin iinden domas lazm gelmez. Burada ruh, intihabn yaparken mesela, bir dmanln ortadan kalkmas veya bir sempatinin kuvvetli bir sevgi haline gelmesi veyahut zayf bir ruhta henz inta edememi sevgi tohuumlarnn intaa msait bir duruma getirilmesi gibi birok dnce ve amillerin tesiri altnda bulunur. Ruhlar bir aile ocanda, bir muhitte bu ihtiyalarn tatmin ettikten sonra kendilerinde doan dier ihtiyalarn tesiriyle dier ailelere ve topluluklara intisabetmek zere tekrar dnyaya inebilirler. Evvelce vahi kabileler arasnda dnyaya gelmi bir ruhun ykseldikten sonra da ebediyen vahiler arasnda dnyaya inmesi lazmgeldiini kabul etmek fikriyle ve o fikre bal olan reenkarnasyon mefhumu ile kabilitelif deildir. Onun bilakis mteakip tekamln temine yaryacak daha yksek insan topluluklar arasnda domas lazmdr.

Fakat yazk ki bu hakikati henz gremiyenler yer yznde - hem de - pek oktur. Bu gafletin neticesi olarak btn dier topluluklar gibi devlet teerklleri de pek ok defa bir gaye olarak kabul edilir. Ve tabiatiyle bir ruhun hayatnda bu teekkllerden bekledii neticeler istenildii gibi zuhur etmez. Bu yzden tekaml yollar uzar, yollarda birok tehlikeli uurumlar, almas g manialar peyda olur. Gelecek hayatlar gleir, insanlar hem bakalarnn, hem de kendilerinin sefalet ve straplarn hazrlarlar. Bu vastann gaye telakki edilmesinden doan terslikler, dostluklar dmanlklara, sempatileri antipatilere evirmee sebebolur. Yeryznde neticesi hi olan kanl boumalar balar. Buradaki hakikati grmedike ortaya konacak hibir tedbir bu felaketin nne geemez. Kimse kimsenin derdini anlamaz, kimse kimseye itimadetmez olur ve btn bu tersliklerin neticesinde dnya hayat, btn konforuna ramen cehennem hayatna dner. te messir, faydal bir tekaml ve saadet vastas olmas lazmgelen birka senelik dnya mrn gaye ittihaz etmenin byle derin ve ackl bir gaflet iinde yuvarlanan beeriyete layk mkafat budur! Fakat belki btn tekaml yollarnn en uzunu ve en zoru olan bu yol da zavall beeriyeti kendisine mukadder olan kemale ve saadete erge ulatracaktr. Acaba insanlar neden gaflet iinde bulunuyorlar, neden gzlerine batacak kadar kendilerine yakn olan hakikatleri gremiyorlar ve neden dmdz, dosdoru tekaml yollarn byle zahmetli, manial ve hatta tehlikeli hallere sokarak straplar ve meakkatler iinde yuvarlanyorlar? te bu sualleri bize hatrlatan meseleler bugnk dnya hayatnn bir trajedyasdr veya komedyas !... Fakat benim burada bu sualleri ilgilendiren meseleye temas etmekle sylemek istediim ey udur: timai teekkllerin reenkarnasyonizma davasna aykr grnmesi, bu teekkllerin insanlarca birer gaye ittihaz edilmi olmalarndan ileri gelir. Yoksa bunlara hakiki kymetleri verilmi olsayd biz bu meseleyi burada deil, kitabmzn reenkarnasyonizmay takviye edici hadiselerden bahis ksmlarnda mtalaa etmek frsatn bulurduk ve bu da daha doru olurdu.

4 deolojik teekkller

Yukarki mlahazalardan sonra bu bentte sylenecek fazla sz kalmaz. Zira o mlahazalar, insanlar arasnda snflar douran ideolojik telakkiler hakknda da caridir. Yalnz buradaki vaziyet biraz daha ideal ve yksek tertipte vukua gelir. Ayn zamanda ruhlarn bu yoldaki guruplanmalardan temin edecekleri baz dier faydalar da bulunabilir. Mesela materyalist bir ekole inanarak bir mddet yaamas icabeden bir ruh, dnyada kendisine bu ekoln telakkilerini alyacak topluluklar ve artlar iinde gelir. Zira o, materyalizma yolu ile birok yeni eyler renecek ve eksik kalan taraflarn bu yolda tamamlyacaktr. Dinler hakknda da hal byledir. Ruh bu suretle enkarnasyonu esnasnda herhangi bir telakki yolu ile renebileceini rendikten sonra dier noksan bir tarafn tamamlamak zere baka trl telakkilere bal bir topluluk iinde yeni enkarnasyonunu yapabilir. nsanlarn u veya bu telakkiye balanmalar asla mutlak olamaz. Bu hal insann yalnz bir hayatna ve hatta bazen de hayatnn yalnz bir devresine ait bir realite olabilir. Fikir hayatnda evvelce dindar olup sonradan dinsiz olanlar veyahut din deitirenler ok vardr. Evvelce koyu bir mslman idim. Sonra materyalist oldum, imdi de ispiritalistim. Fakat kendimi ne mslman olduum iin noksan, ne materyalist olduum iin kafir, ne de imdi gnahkar addederim. Bunlarn hibirisi de benim iin bir meziyet olmad. Btn bu

telakkilerin beni tekaml hayatmda birbirini hazrlyan, birbirini tamamlyan ve nihayet bugn tasavvurundan bile aciz bulunduum kimbilir hangi yksek realitelere namzet klan birer merhale oldu. Byle dnen bir insann hibir insana kar, herhangi bir telakkisinden dolay antipatik hisler duymasna imkan kalmaz. Dinde, ahlakta, itimaiyatta, ilimde, felsefede hangi yolu tutmu olursa olsun birgn gelecek ki btn insanlar bir yol aznda buluacaklar ve yeni yryecekleri yolu beraberce tayin edeceklerdir. Bu yol azna kan yollarn bazlar uzun ve dolambal, bazlar da ksa ve dz olabilir. Bu halin netice itibariyle hibir kymeti yoktur. ekecei meakkati gze alp ona katlanmaa karar verdikten sonra herhangi bir yola sapmakta herkesin hakk vardr. Esasen ruhlarn tutaca yol, kendilerine en yakacak olan yoldur. htiyalar ve bilhassa tabii saikler bu hususta en iyi yol gsterici olurlar. Dinli, dinsiz, ahlakl, ahlaksz, materyalist, ispiritalist, pozitivist.... velhasl sonu << ist >> le biten btn ekol sahipleri uzun veya ksa yollarnda tekaml etmektedirler. Fakat muhakkak ki bunlarn hepsi de hata iindedir. Yalnz buradaki hata ve hakikat telakkisi kullanld yere gre deiir. Binaenaleyh kimsenin kimseyi kabahatli karmaa hakk yoktur. Herkes kendi realitesinde hakldr, herkes iin bakasnn realitesi hataldr. Ben bugn bir dinsizi itham edemem, nk bir vakitler ben de yle idim. Bir ateperesti itham edemem, nk bir vakitler ben de o devreden gemitim. u veya bu ekol salikini itham edemem, nk onlar da tuttuklar bu yolda benim ulamak istediim yksek ideale, sonsuz realiteler sahasnda ilerlemee bilerek veya bilmiyerek benim gibi alyorlar. Ben kimseyi ne duygusundan, ne de dnce ve telakki tarzlarndan dolay itham edemem. Herkes muhteremdir, her fikir ve duygu sahihi sevilmee layktr. Eer bunlarn arasnda yanllkla uzun ve dolambal yollara saparak orada zorluk ve meakkatler iinde yryenler varsa msaadelerini alp ellerinden efkat ve sevgi ile tutmak ve onlara yardm etmek benim gibi herkesin borcudur. Demek ruhlarn daima ayn ailede, ayn cemiyette ve ayn telakkilere bal insanlar arasnda tekrar tekrar domalar deil, muhtelif fikirler, muhtelif realiteler ve itiyatlarla dnyada yaamalar lazmdr. Kesretiuun, tekamln bir zaruretidir. Ruhlar uunatn bu kesreti iinde trl trl faaliyet gstermek ve bunun neticesinde messiriyet kudretlerini inkiaf ettirmek imkann bulabilirler. Her ide, her faaliyette insan ykseltici unsurlar vardr. Mtenevvi yollardaki faaliyetler ruhun kemalce zenginliini arttrr. Hlasa: Dnyalar ruhlarn maddeler arasndaki tekamln temine yaryan vastalar hazrlar. Ruhlar da bu vastalardan istifade etmek iin buralara gelirler. Byle vastalardan ibaret olan yeryzndeki cinsiyet, aile, devlet v.s. teekkllerle btn ideolojik telakkilerden birine salik olmak her ruhun hakkdr ve bu onun iin lzumlu bir itir. Evvelce de sylediimiz gibi koca bir mektebolan dnyann her snfnda, her ubesinde ruhlarn trl trl faydalanmalarna yarayc dersler ve her dersten faydalanack talebeler vardr. Muhtelif ubelerde guruplar halinde toplanm btn bu talebelerin, sevgi ve bilgi ile ruhlar birletiren kudret ve vahdet diyarlarna girmeye layk unsurlar halini alabilmeleri iin, devam ettikleri ayn mektebin karde talebeleri olduklarn unutmamalar lazmgelir. Zira bunu unuttuklar mddete dnyann geri ve strapl bir cehennemden fark kalmaz. Ve vahdet diyarnn uzyan yollarnda yrmek ok gleir. Bu hali henz gremiyen veya grmek istemiyen insanlar ok vardr ve yksek gayelerine kar gzlerini yumarak tekine berikine arpa arpa rasgele yryen bu insanlarn ortasnda itilip kalklarak bunalm baka insanlar

da vardr. Fakat bereket versin ki bu viran dnyann olduka ucuz ve pek az zaman iin kiralanm bir hane olduunu bilmek, arada maddeten ezilen bu baka insanlarn byk bir teselli kayna oluyor.

REENKARNASYON FKRNE UYGUN GRNEN HALLER 1 Umumi mtalaa Doru fikrin meyyidesi ok olur. Aldatc nazariyeler zerine kurulmu fikirleri teyidedecek deliller bulmak gtr. Zengin tezahrleriyle kendini gsteren ruhun reenkarnasyonlarna ait deliller o kadar oktur ki insan elini nereye uzatsa orada bu hadisenin lehine birka misal yakalyabilir. Reenkarnasyon fikrini kuvvetlendiren baz hadiselerin tetkike demiyecek kadar << baya >> veya izah ucuz eyler olduklarn ne srerek onlar kymetten drmek gayretini gsterenler vardr. Fakat hakikaten kendileri baya olan bu dnceler bu hadiselerin kymetlerini dremez. Yksek ve mulak birok hakikatlerin anahtarlar ekseriya basit yapdadr. Ve bunlar ok defa insanlar tarafndan ihmal edilirler ve kullanlmaz bir halde paslanp giderler. Tabiatta baya hibir hadise yoktur. Fakat baya dnceler oktur. Bu dnceler baz hadiselerin hakiki manalarna nfuz edilememi olmaktan ileri gelir. Mesela, bir elmann aatan yere dmesi, mahede kabiliyeti noksan insanlar iin adi ve deersiz bir hadise olabilir. Ve hatta byle kk olaylar zerinde fikir yormaa kalkanlar, bu sathi dnceli insanlarn nazarnda rk akll bile saylrlar. Fakat Newton gibi dahinin kafasnda bu << baya >> hadise buutlu alemimizin en byk kanununu tesbite yaryan bir kymet kazanr ( cazibe ). Bir kilisenin tavannda asl duran bir kandilin sallanmas her gn olup biten << baya >> hadiselerdendir. Birok << ciddi >> insanlar bununla uramaa lzum grmezler. Fakat akl tabiat hadiselerine eren bir mahit bu hadise ile fizikin mhim kanunlarndan birini tesbit eder ( rakkas ). Pankreas alnm bir kpein rasgele her yere sk sk iemesi kadar baya bir hadise tasavvur edilemez. Bu hal olsa olsa ancak bir laboratuvar hademesinin dikkat nazarn ekmee deer. Fakat ayn zamanda Minkowski gibi byk bir mahidin nazarnda bu hadisenin baka bir manas tebellr eder ve bu mana ona, tababette eker hastalnn patojenisinde ve hatta tedavisinde bilahara byk keiflere ve tecrbelere yol aan fikirleri ilham eder. lim tarihinde byle misaller oktur. Bir elmann aatan dmesi, asl bir kandilin sallanmas, bir kpein sk sk iemesi acaba bu koca alimleri neden bu kadar megul etmitir ve neden bu byk adamlar, ilme ve insanla hizmet eden bu aratrclar bu hadiseleri baya grmemilerdir?

Bereket versin herkesin her gn bakp da gremedii hadiselere hakiki kymetlerini verebilen byle insanlar mevcuttur. Ve en byk keifler bu insanlar sayesinde mmkn olmutur. Tabiatta grdkleri btn hadiselerin illetlerini aratrmaa kendilerini altrm olanlar, avamn ehemmiyetsiz telakki ettikleri hadiselerin byk illetlere doru uzanan yollarn bulmakta gecikmezler. Bu yollar bulmann birinci art dediimiz gibi kainatta hibir tesadfn ve illetsiz neticenin bahis mevzuu olmyacan bilerek hibir hadiseyi kmsememek ve birtakm kabli hkmlerle tek tarafl hareket etmemektir. Mesela hastalk ilmini renmek iin hastaln tehisine yaryacak en kk ve ehemmiyetsiz grnen arazlarn bile gzden karmamak lazmdr. Fakat bir tek mikrobu grmekle de hastaln hakiki amilini bulduk diye iddiakarla kalkmak doru olmaz. Mesela: << Baz hastalklar mikroplarn tesiriyle olur, zira bu hastalklarda hususi mikroplarn mevcudiyetini gryoruz >> dediimiz zaman, ilimde yeni ufuklarn almasna engel olmyan ve belki de yeni aratrmalara yol aan bir sz sylemi oluruz. Fakat, birisi kpta: << Hastalk yalnz mikroptan olur. Zira biz, mikrobun hastalk yaptn ilmen isbatettik. >> derse bu da iddiakar ve artc bir sz olur, ve bu sz baya grnen hastalkla ilgili birok hadiselere ehemmiyet vermemek gafletinden ileri gelir. Buradaki birinci szn arkasnda ilmi hakikatlere doru alm muhtelif yollar vardr. kincisinde ise bu yollarn hepsi tkanmtr. Binaenaleyh herhangi bir hadisenin illeti hakknda verilen hkmlerin isabetsizliini, o illetlerin yolunu gsteren delillerin kafi miktarda toplanmam olmasndan mtevellit yanl veya eksik grlerde aramak icabeder. Bundan ekinmek iin hadiseleri tetkik ederken birtek delil zerinde durmamak, onlarn illetlerine doru muhtelif yollardan yryen dier delilleri de bir araya toplamak ve bu hususta hibir hadiseyi mahede sahasndan uzak tutmamak en garantili bir i olur. te dnyaya tekrar gelilerin hakikatini gsteren deliller de bylece toplanmtr. Eer bir nazariye hakknda grnen lehte ve aleyhteki deliller birbirini rtrse o nazariyenin hakikatinden phe etmek hakl olur. Kuvvetli bir delil nispeten zayf delile dayanan bir nazariyenin aleyhinde olursa o nazariye ilmi kymetini kaybeder. Fakat eer btn deliller nazariyenin doruluu lehinde tecelli ederse o nazariyeyi, bu delillerden daha kuvvetli rtc bir delil zuhur edinciye kadar realite olarak kabul etmek zaruri olur ve ilim de bu suretle geliir. Bu hakikati grmek istemiyenlerin, ya ilmi terbiyelerinden veya samimi olduklarndan hakl olarak phe ederiz. Ve her iki takdirde, onlarn ayaklarn hakikat yollarnda yryemiyecek derecede ksteklenmi sayarz. Biz gerek ahsi aratrmalarmzla elde etmi olduumuz mahedelerde, gerek dier aratrclardan aldmz bilgilerde reenkarnasyon fikrini rtc hibir delile rasgelmedik. Fakat reenkarnasyon vetiresini sarih bir surette kuvvetlendirici birok vakalar ve hadiseleri grdk ve iittik. Tabiatn bu yksek vetiresine zahirde aykr grnen, geen bahislerde ksmen mtalaa ettiimiz baz hadiselerin de, dnyaya tekrar geli fikrini rtmeleri yle dursun, bilakis onu takviye edici mahiyette olduklarn da grdk. Bu ve bunu mteakip ksmlarda mtalaa edeceimiz bahisler reenkarnasyon fikrini bize adeta zorla kabul ettirici mahiyette birtakm mahedelere ve tecrbelere tahsis edilmitir. Sathi grle ve ayr ayr gzden geirildii takdirde belki bunlarn mutat yollarda izah edilebilen ehemmiyetsiz hadiseler olduu iddias ne srlebilir. Fakat herbirinin zerinde

iyice durulur ve bilhassa heyetiumumiyesi ile mtalaa olunursa bunlarn adeta cebri yryle bizi reenkarnasyonizmaya doru sevkettii anlalr. Zira bunlarn ayr ayr ve zoraki dier yollardaki izahlar, heyetiumumiyesiyle mtalaalarnda btn kymetlerini kaybeder. Yalnz reenkarnasyon nazariyesiyledir ki onlar manalarn ve hakiki delaletlerini daima muhafaza ederler.

2 Antipati ve sempati

Psikolojide iyi izah edilmi olmyan meselelerden biri de antipati ve sempatidir. lk grdmz bir insana kar duyduumuz yaknlk veya sevimsizlik duygular acaba daima birtek hayatn icaplariyle kabili izah olabilir mi? Bu meseleyi izaha alan klasik nazariyeleri tekrarlamaa lzum grmyorum. Bunlardan hibirinin reenkarnasyon nazariyesi derecesinde vuzuhlu ve mull olmadn zannediyorum. Geri klasik baz izahlarn da akla uygun gelen taraflar yok deildir. Mesela sempatiyi douran sebeplerden birini duygu, dnce ve temayller arasndaki mabehetlerde ve mmaseletlerde aryan dnceler bu miyandadr. Yalnz herhangi bir mesele hakknda kati hkm vermezden evvel o hkmn meyyidelerini iyice tayin etmi olmak icabeder. Zira ekseriya bir hadisenin izahnda kuvvetli amil gibi grnen meyyideler hakikatte birer neticeden ibaret kalr. Ve acele verilmi kararla insan bunlarn mahiyetlerini tehiste yanlabilir. te yukarda bahis mevzuu olan nazariye hakknda da ayn hal vakidir. yi aratrlrsa grlr ki birbirine sempatik olan iki ahs arasndaki benzerlik veya antipatik olanlar arasndaki aykrlk bu hislerin sebebi deil, bu hisleri de husule getiren mterek baka bir sebebin neticesidir. Bu noktainazar kabul etmek kolaydr. Zira dnlrse antipati ve sempati duygularnn illetleri gibi gsterilen bu benzerliklerin ve aykrlklarn sebeplerinin de mehul ve izaha muhta olduklar grlr. Bir mehul, halli g dier mehullerle izah etmek zaruretine ancak elimizde msbet ve izah edilmi delillere dayanan makul nazariyeler bulunmad zaman katlanabiliriz. Eer sempati ve antipatiyi dier msbet delillerle tahakkuk etmi reenkarnasyon fikri izah etmi olmasayd o zaman bunlarn izahlarn baka yollarda aramak zorunda kalrdk. Kald ki bu baka yollardaki << izahlarn >> izahlar da gene reenkarnasyon fikrine dayanan nazariyelerle mmkn olmaktadr. Antipati ve sempati duygularnn hakiki illetlerini daha yakndan mtalaa edebilmek iin bir misalle ie balyalm: A... ile B... akraba olmadklar halde bir evde dodular ve bydler. Yedi yana gelinceye kadar birok tatl ve ac gnlerde beraberce yaadlar, birbirini teselli ettiler ve karlatklar naho hadiselere kar el ele vererek yrdler. Senelerce ayn artlar altnda yaamann, ayn duygu ve dncelerle hareket etmek zorunda kalmann bu iki varl birok maddi ve manevi mabehetlerle birbirine yaklatraca aikar bir hakikattir. Fizik teekklatn moral ve moral durumun da fizik teekklat zerinde messir olduuna dair evvelki bahislerde birok eyler sylenmiti. Binaenaleyh akraba olmamasna ramen, bu iki ocuun mtereken ayn hayat artlar altnda yaamas ve ayn dnce ve duygularla hareket etmek itiyadn kazanmas, aralarnda birok maddi ve manevi mabehetler dourabilir.

Farzedelim ki gnn birinde dnya hayatnn zaruretleri karde gibi yayan bu iki insan birbirinden ayrd. Ve bunlar yeni hadiselerin ve heyecanlarn iinde o kadar kayboldular ki bu hal onlara birbirini tamamiyle unutturdu. Aradan seneler geti, yzler deiti. Tabiatlarda birtakm yenilikler ve deimeler husule geldi. Ve btn bu hadiseler onlar birbirine kar tanmaz bir hale koydu. Fakat bylece birbirinden ayr olarak ellier yana giren bu iki eski dost, gnn birinde tesadfen yabanc bir memlekette, bir seyahat esnasnda kar karya geldiler. Birbirlerini tanyamamakla beraber ilk grte aralarnda byk bir sempati hasl oldu ve birbirine yakn olduklarn duydular. lerinden gelen bir his onlara mtemadiyen yabanc olmadklarn ihtar ediyordu. Bu duygu nerden gelebilir? O srada bu sualin cevabn aratran bir mahit bu iki insann duygu ve dncelerindeki baz mabehetlere dikkat ederek aralarndaki yaknl ve sempatiyi bunlara atfedebilir. Fakat bu doru mudur? Yani, buradaki sempatinin asl sebebi baz ruhi hallerin birbirine benzemekte olmas mdr, yoksa bu benzerliklerin de husulnde amil olan evvelce mtereken geirmi bulunduklar hayatn icaplar mdr? Bu sualin cevab mahitlerin bilgisine gre deiir. Eer bir mahit bunlarn evvelki mterek hayatn bilir ve bu vakaya delaili ile vakf bulunursa o, phesiz ikinci kk ileri srer. Bu mahide gre buradaki sempatinin sebebi evvelki tankln ve mterek hayatn icaplardr. Vakann esasndan haberi olmyan veya bunlarn eski arkadalklarna inanmyan dier bir mahit ise birinci kk mdafaa eder ki hakikatte bu da ona hi birey kazandrm olmaz. Zira bunun arkasndan gelecek, bunlar niin birbirine benziyor, suali, niin aralarnda sempati var sualinden daha az izaha muhtacolmyacaktr. Ruh hayatnn sonu yoktur. Hayatn bir tek dnya realitesi iinde mahsur saylmas ancak mahdut bir gre nazaran mmkn olabilir. Umumi ruh hayatnn yedi yana kadar geen ksm karsnda elli yandan yukar olan ksm ne ise, bir evvelki enkarnasyon karsnda gelecek enkarnasyon da ayn eydir. Hayat maddede deil, ruhtadr. Binaenaleyh hadiselerin canl intibalar dnya maddelerinde deil, ruhi unsurlarda meknuzdur. Kesif maddeler deiir, tannmaz olur. Fakat, o maddeler yolu ile ruhta yerlemi olan intibalar orada ebedileir ve ahsiyetin inkiafna imkan verir. Kitabmzn gemi bahislerini hatrlayanlar bu iddiada hibir fevkaladelik grmezler. u halde misalimizde geen iki arkada hikayesindeki sempatiyi izah edebilmek iin nasl genlik ve ocukluk zamanlarna ait intibalardan bahsedebiliyorsak, ruhun dnya varlndan evvelki hayatn kabul ettiimize gre, eski hayata ait intibalardan da ylece bahsedebiliriz. Hele ileride bahsedeceimiz muhtelif yollardan yaplm tetkikler neticesinde ruhun gemi hayatna ait elde edilen delillerle bu sempati ve antipati meselesi beraberce gzden geirilirse itminan verici daha kati neticelere varmak mmkn olur. Yani, evvela gemi mterek bir hayat safhasnn ruhlarda birtakm benzerliklere zaruretiyle sebebolaca ve onlar birbirine yaklatraca veya eski dmanlklarn tesiriyle birbirinden uzaklatraca dnlr, saniyen birtakm dier delillerle ruh hayatnn dnyada yalnz bir defada olup bitmeyecei gznnde tutulursa hem antipati ve sempatileri bu yolda izah etmek mmkn olur, hem de bu duygular izah eder gibi grnen zahiri sebeplerin de hakiki izahlar yaplm olur. Antipati ve sempati meselesi ile gemi hayatlarn mnasebetini canl bir misalle gstermek isterim. Bu misal metapsiik tecrbelerden alnmtr:

H. Sausse hipnoz halinde iken insan ruhunun serbesliinden istifade ederek eski hayattaki hatralar uyandrmaa alrken buradaki mevzuumuzu alakadar eden enteresan bir hadise ile karlayor. Bu hadise udur: Manyatizr sjesi Louisei manyatik uyku ile uyutuyor. Celsede hazr bulunan Sophie isminde seyirci bir kz, kendisinin de uyutulmasn istiyor. Manyatizr Sophienin uyutulmasnda kendisine yardm etmesini, o srada uyumakta olan Louiseden rica ediyor. Fakat Louise, bilhassa telkine kar hassas sjelerde grlmiyen bir mukavemetle bu arzu karsnda isyan ediyor: << Hayr, diyor. stemiyorum, istemiyorum. Ne isterseniz yapnz. >> Operatr bu halin sebebini anlyamyor, ve hayret ediyor. Fakat fazla srarda da bulunmuyor. Ertesi gn kimseye birey sylemeden sjesinin evine gidiyor ve onu yalnzca uyutuyor. Sjeden dn geceki isyankar hareketinin sebebini soruyor. Kz sylemiyor ve bir sr olarak onu saklamak istiyor. Operatr srar ediyor. Nihayet bu srara dayanamayan sje iddetle u szleri sylyor: << Size muhalefet ettim, nk uyumasna yardmm istediiniz ahs, geen hayatmda benim felaketime sebebolan birisidir. Biz aramzda ebedi bir kin yemini yapmzdr. Ondan nefret ediyorum. Ve onu asla affetmiyeceim, asla !.. >> Operatrn ok yorucu ikna yollu telkinleri ile sje nihayet affa raz oluyor. Operatr bu hikayeyi kimseye sylemeden yeni bir celse tertibediyor. Bu celsede mutat sjelerinden Mariay Louisei ve Mularetyi birbirini mteakip uyutuyor. Ve en son olarak da Sophieyi uyutmaa teebbs ediyor. Tam bu srada uyumakta olan sjelerden Mularet ile Maria, Louisee yaklayorlar ve kendisine unlar sylemee balyorlar: << Haydi bakalm Louise, cesaret! Sophienin uyumasna yardm etmek lazm. Evet, affediniz ve unutunuz. Dostlarnz sizden bunu istiyor. Bu adavetin nihayet bulmas ve samimi bir affn sizi bartrmas lazm. >> Bu szlerin sylendii srada Sophie uyuyor. Bunu mteakip Louise Sophienin yanna geliyor ve onu elinden tutup unlar sylyor: << Grnz ve hatrlaynz. >> Bu szleri mteakip Sophie bir mddet akn bir halde kalyor ve sonra birdenbire alamaa balyor ve: << Hayr, diyor. Siz beni affedemezsiniz. Ben size o kadar byk fenalk yaptm ki bunu unutmanza imkan yoktur. Sizden nasl kaaym, nereye saklanaym?.. Kendimden de utanyorum. >> Sophienin alamas devam ediyor, bu srada Louise ve dierleri de alyorlar. Bir mddet sonra Loise u szleri sylyor: << Mademki dostlar hereyin unutulmasn ve mazinin silinmesini istiyorlar yle olsun. >> Bu szleri mteakip drt medyom bir araya geliyor ve kuvvetle birbirine sarlyor. Tekrar alyorlar fakat bu defaki gz yalar strab deil, sevinli heyecanlar ifade ediyor. Kabli hkmlerin tesiri altnda kalarak bu mahedenin dramatize edilmi histerik bir tezahr ifade ettiini syleyip omuz silkecek kimseler phesiz vardr. Fakat kitabmzn hacmi ve mevzuu her mahedenin ve hadisenin uzun uzadya tahlilini yapmaa msaidolmadndan burada maalesef byle dnenleri ikna etmee yaryacak noktalar zerinde durmak imkanna malik deilim. Ancak ksaca u kadarn sylemekle iktifa ederim ki esasen bizzat kendisi izaha muhtacolan bu << histerik tezahrat >> hikayesi yukarki hadiseyi kanaat verici tarzda izah etmekten ok uzaktr. Ve akla ilk gelebildii gibi birok kark ve gayr mutat hadiselere tezahr zemini olan hipnoz halindeki bu sjeler, etrafndakileri elendirmek ve onlara ho vakit eirtmek iin de byle bir komedyay oynam deillerdir. Binaenaleyh biz bunu dramatize edilmi bir imajlar kompleksi deil, gemi bir hayat dramnn hakiki hikayesi olarak kabul ederiz. Ve dnya hayatnn ilerisini gremiyen baz kimselerin bu gibi hadiseleri izafi ve itibari llerle kymetlendirdikleri akl hastalklar guruplarndan kerhangi birisine sokmu olmalar da, dier kuvvetli deliller karsnda bizi bu kanaatimizden ayramaz.

ETL KABLYETLER VE STDATLAR 1 Umumi mtalaa

Krk kiilik bir snf talebesi arasnda ayn anlay ve yap kabiliyetinde iki talebe bulmak mmkn deildir. Bundan baka birok ocuklarn herhangi bir sahadaki beceririklii dier ocuklarn beceririkliinden farkldr. Bu hal ak ve gze batan bir hakikattir. stidat farklar daha henz mektep ana girmemi ilk yalardaki ocuklar arasnda bile kendini gsterir. Musikiinas Seint-Saens henz iki, yanda iken civardaki kilise annn bir deil, birka ses kardn iddia ediyordu. Halbuki etrafndaki mzisyenler bile o zaman bu sesi herkes gibi bir tek ses halinde duymakta idiler. Bugn akustik ilmi basit bir sesin mevcudolmayp btn seslerin mrekkep ve muhtelif seslerden mteekkil olduunu sylyor. Hatta ayn ailenin ocuklar arasnda da bir mektep snf talebesi arasndaki istidat ve kabiliyet farklar kadar ayrlklar bulunabilir. Ailede bir ocuun, hibir sahada kabiliyeti olmyan dier kardeleri arasnda yksek bir deha ile teferrdettii ok grlen ahvaldendir. Keza, snk bir aileden birdenbire bir yldzn doduu ve o yldzla beraber ailenin parlakl snd de vakidir. Paganini ailesi dierleri arasnda buna bir misal tekil eder. Keman alma sanatnda dnyann en byk ve ayan hayret kudretlerini gstermi olan Paganini bu ailenin parlyan ilk ve son yldz olmutur. Birok hadiselerin izahnda olduu gibi burada da veraset nazariyesi ne srlr, terbiyenin tesirinden bahsedilir. Fakat evveldenberi yazdmz gibi herhangi bir hadiseyi aa yukar izah eder gibi grnen ilk fikri yakalar yakalamaz onu hakiki ve nihai bir illet olarak kabul etmek insan daima artan bir hareket olur. Bir hadiseyi tetkik ederken illet gibi grdmz dier hadiselerin, baka illetlerin birer neticesi olduklarn hibir vakit unutmamak lazmgelir. stidat ve kabiliyetlerin taayynnde hi phesiz hem verasetin, hem de terbiyenin ayr ayr ve pek mhim rolleri vardr. Biz buna herkes kadar inanrz. Maddi teekklatn insan faaliyeti zerindeki tesirlerinden ve insann dnya hadiseleri iinde terbiye gre gre ykselmek iin reenkarne olmak zaruretinden bahsedip duruyoruz. Binaenaleyh veraset ve terbiyenin rollerine biz layk olduu kymeti vererek inananlardanz. Fakat burada ne veraset kaideleri, ne de terbiye sistemleri hakkndaki bu imanmz, kabiliyet ve istidatlarn tebellrnde amil olan ve verasetle terbiyenin lzumunu da izah eden daha yksek illetlerin mevcudiyetlerini bize unutturmaz. Zira evvelce de sylediimiz gibi, tabiatn yksek tezahrlerini mmkn olduu kadar hakiki kymetleriyle kavryabilmek iin illet olarak karmza ilk kan hadiselerin daha yksek illetin birer neticesi olduklarn, fakat bu sonuncularn da evvelkilerden daha yksek bilmediimiz illetleri bulunduunu hatrdan karmamann lzumuna inanm bulunuyoruz. te istidat ve kabiliyetlerin tehalfn izah etmek iin ne srlen veraset ve terbiye bahisleri de bylece dier bir illetin neticesinden, dier bir amilin vastasndan baka birey

deildir. O halde kabiliyet ve itidatlarn tezahrnde vasta olan veraset ve terbiyenin oynadklar roller zerinde biraz duralm. Gene bir keman virtozunu misal olarak ele alacaz: Buradaki virtozite hadisenin tahakkukunda iki nokta zerinde durmak lazmgelir. Bunlardan birisi iyi bir keman tekniine imkan verecek maddi beden teekklatnn yerinde olmas, ikincisi de dzgn ve temiz bir musiki sanatkar olmaa yaryacak muhitin mevcut bulunmasdr. Parmaklar ve kolu keman ve yay kullanmaa msaidolmyacak kadar bozuk ve mall bir insann istenilen kratta bir keman virtozu olmasna tabiatiyle imkan yoktur. Bunun gibi, musiki dman veya kaba zevkli bir aileden veya muhitten km bir ocukta da keman sanatnn icabatndan olan yksek estetik zevklerin inkiaf edebilmesi hemen hemen mmkn olmaz. Bunlardan birinci ihtiyac temin den ey veraset kanunlar olduu halde, ikinci ihtiya aile, muhit ve mekteple temin olunur. Demek keman sanatkarlndaki kabiliyetin tebarz etmesinde bu iki artn bir araya gelmi olmas lazmdr. Fakat mesele burada bitmi olmuyor. Burada iki sual daima kafamz kurcalyor: Acaba bu artlarn birlemesindeki gaye nedir ve hangi amilin tesiriyle muhtelif artlarn istikameti bu muayyen gaye yolunda birlemektedir? te bizzat kabiliyet ve istidatlarn, yani buradaki virtozluun izahndan daha ok mhim olan bu suallerin cevabn vermee ne veraset kaideleri, ne de terbiye meselesi kafi gelmez. Burada mutat fizikoimik kaidelerin stnde dnmek lazmdr. Ruhun kendisini maddeye merbut hissetmesinden doan incizaplar onu dnyaya eker: Bu incizaplarn gerekletirmek iin ruh, maddeler arasnda muhtacolduu btn artlar arar ve eprvlerine gre onlar ya bulur veya bulamaz. Fakat ister bulsun, ister bulmasn o, bu uurda msbet veya menfi yollarda sarfedecei cehitler ve emekler sayesinde birok kazanlar temin eder. Ve bu kazanlarn ebedilemesi ruhun maddeler zerindeki zaferini salamlar ki biz bu hale tekaml diyoruz. Ruhu madde alemlerine eken bu maddi incizaplar namtenahidir. Ve bunlarn herbiri ruhun baka bir bakmdan taalisini temin edecek olan vastalar hazrlarlar. Ruhun dnyada yksek bir musikiinas, bir keman virtozu olarak yaamas, byk bir mhendis, mehur bir diplomat, alim bir doktor.... olarak yaamasnda olduu gibi bir gaye deil ruhun taalisi iin lazm olan faaliyetlere onu sevketmesi bakmndan, bir vastadr. Ve ruhlar intihabetmi olduklar bu yollarn birinde geirecekleri tecrbeler sayesinde ykseleceklerdir. Binaenaleyh mzisyenlik hayatnda bir ruhun muhtacolduu tekaml unsurlar varsa o, bu hayat tercih edecektir. Fakat, eer o, bir mzisyenlik hayatnda kendisine lazm olan bu unsurlardan layk ile istifade edememi ise veya onun tekrar mzisyen olarak yeryzne inmesini intacedecek dier sebepler baki kalmsa o ruh tekrar dnyada bir mzisyen, bir keman virtozu hayatnda yaamak iin reenkarne olabilir. Zira evvelki hayatn hazrlyan maddi incizaplar bu hayatnda da devam eder. Bu halin birka defa tekerrr etmesi gayet tabii olarak ruhta bu sanata kar birikmi intibalarn tesiriyle hususi ve dierlerinde grnmiyen bir beceriklilik hali tevlideder ki biz bunu istidat nam ile tebarz ettiririz. Grlyor ki buradaki meziyet maddi unsurlara aittir. Ve mesela virtozluk gibi hususi kabiliyetler ruhun yksekliine miyar olmyan birer tekaml vastasdr. Her ey bir cehit mahsldr. nsan oluna hibir ey hatr iin veya imtiyaz halinde verilmemitir. Bir dnya hayatnda -herkim hakknda olursa olsun- bir insann, mesela bir musiki aletine veya herhangi bir eye almaa balamadan evvelki hali ile almaa

baladktan sonraki hali arasnda mutlaka azok bir tekaml fark grlr. Bu kaidenin haricine km bir tek fert yoktur. Bu hal bylece gzmze batp dururken bir ocuun stn istidadnn cehit mahsl olmadn dnmek doru olmaz. Kainatta almakszn, emek sarfetmeksizin hibir kazan bahis mevzuu olmaz. Bunu bilmiyen ve takdir edemiyen insanlar yollarnda grmeden yryorlar demektir. Eer ben bugn biraz dnebiliyorsam bunu hayatmn belki zahiren fikir alemiyle alakas grnmiyen birsr meakkatli ve ekseriya muvaffakiyetsizliklerle neticelenmi- karlarnda asla yorgunluk ve mitsizlik duymadm -birok zc hadiselerle mcadele etmek hususundaki mtemadi faaliyetlerime ve emeklerime borluyum. Ve eer bu faaliyetlere imkan bulmu olmasaydm bugn belki gabi bir insandan baka bir ey olmazdm. Ne veraset kaideleri, ne de iinde bulunduum muhitin zerimdeki terbiye basks beni bugnk hayatma hazrlam deildir.

2 Harika ocuklar

Erken olgunluk gsteren ocuklara dair bir ok misaller vardr. Bunlar hakkndaki tabiat srlar yukardan beri sylemekte olduumuz reenkarnasyon yolu ile pek gzel izah edildii gibi bu misaller reenkarnasyonizmann shhatine ayrca kuvvetli birer delil olur. Bunlardan bir ka tanesini ksaca okuyucularma hatrlatmak istiyorum. 1 Musikiinas Mozart yanda iken piyano almaa balamtr. yleki drt yana geldii zaman bu kk sanatkar, yzlerce kiinin karsnda konserler vermee balam ve her kesin takdirini kazanmtr. Fakat i bu kadarla kalmyor, be yana girdii zaman Mozartn bestekarl balyor. Besteledii paralar gayet sevimli bir sluba maliktir. Be yandaki bir ocuun ruhundan fkran bu sanat paralar hangi grg ve almann mahsl olabilir? Bununla beraber i gene burada durmuyor, alt yanda olan Mozart bir keman sanatkar olarak gryoruz. Piyano ve keman sanatnda yetimenin ne kadar g eyler olduunu dnnce Mozarttaki bu halin acayp bir i olduunu anlamak kolaylar. Hele on bir yana girince ayn ocuun opera bestelemesi ve operasnn kymetini musikiinaslara kabul ettirebilmesi ayrca bir garabettir. Mozart bu yata iken biri Finta Simplice, dieri de Bastien et Bastienne isminde iki opera paras bestelemitir!.. Keman, piyano ve beste sanatkarlklar gibi herbiri senelerce alma ve uzun tecrbeleri istilzam eden hallerin byle bir ka ocukluk senesine svermi olmas bir tek hayatn icaplar ile izah edilemez. 2 Evvelce ismi geen Paganini de Mozarttan aa kalmaz. Bu ocuk dokuz yanda iken memleketinde kendisine keman dersi verebilecek hibir koca bulunmuyordu. Babas olunu byk bir mzik stadnnn renmekle mkellef olduu en son bilgileri almak iin Parmaya gtrd. Orada mehur Alexandro Rollayi aradklar zaman, bu zat yatanda hasta bulunuyordu. Zevcesi baba ile olu hastann yanndaki odaya ald. Burada tesadfen masann zerinde bir keman ile stadn yazm olduu en son consertosu bulunuyordu. Babasnn bir el iareti zerine kk Nicolo keman ald ve bir bakta konsertoyu mkemmelen ald. O esnada aradaki kap birdenbire ald ve bir ocuun bu konsertoyu alabileceini aklndan bile geirmiyen Rollann ba ieri uzand. Henz bitmemi bir elyazsiyle yazl, g eserini ocuun bu kadar stata alverdiini grnce, Rolla gayr ihtiyari olarak SAPRST! ( eytan ) diye haykrmt. >>

San ve sakaln sanat yolunda aartm bir hocann, bir musiki aleti zerinde en g ve en ince icra imkanlarn tebarz ettirmek maksadiyle kimbilir ne kadar aydanberi bestelemee urat bir eserini hi almadan bir defada mkemmel bir surette alabilmek iin bilmediimiz bir zamann cehit ve gayretlerinin mdahalesini kabul etmek zorundayz. Bu misalin ehemmiyetini, yksek keman tekniindeki almas ok etin glkleri bilen herkes takdir eder. 3 Fakat bu harikalar bir iki tane deildir, oktur ve bunlardan biri de kk mzisyen Pepito Ariola, ya aittir. Zamannda birok dnce sahiplerini megul etmi olan bu harika, buuk yanda iken bir bestekard! Ve besteledii paralar da piyano ile bizzat kendisi alard. Yalnz, okuma ve yazma bilmediinden onun eserlerini bakalar notaya alrd. Fakat bu yataki bir ocuun bestesi bahis mevzuu edilince akla ocuka eyler gelebilir. te Pepitodaki hususiyet ve ehemmiyet burada balyor. Zira bu buuk yandaki ocuun paralar kompozisyon kaidelerine tamamiyle uygun birtakm sonatlardr. Ve ocuka eyler olmaktan uzaktr. Bu paralardan alt tanesi spanya kral ve kraliesinin huzurunda alnm ve onlar tarafndan da takdir edilmitir. Mzisyen mnekkidlerin bu eserler hakknda sylediklerine gre bunlarda ancak byk sanat eserlerinde grlebilen zenginlik ve orijinallik vardr. Fakat pepitonun btn marifeti bundan ibaret deildir. O, ayn zamanda 80 kiilik byk bir orkestray da muvaffakiyetle idare ediyordu. imdi buuk yandaki bir ocuu gznne getiriniz, sal sakall seksen tane sanatkardan mrekkep bir orkestrann eflik makamna ktn grrsnz. Birok mzik mebahisini muhtevi kompozitrlk ilmiyle birok mzik aletlerinin hususiyetlerini ve onlarn ahenk kaidelerini ve bilhassa muhtelif eserlerin interpretasyonlarn hakkiyle bilmee mtevakkf olan orkestra eflii vazifesini nefsinde toplam olan bu muamma ocuun bunlar nerden ve ne vakit rendiini kendi kendimizden sorabiliriz. Veraset bize bu kadar byk ileri izah etmez. Bundan baka bu ileri veraset yolu ile vukua gelen bir hadise olarak kabul etmek, btn insan cehdini, insan mesaisini inkar etmek olur. 4 Gen mzisyenler fasln bitirmezden evvel yenilii itibariyle kayda ayan olan dier bir harika ocuu zikretmekten kendimi alamyacam. Bu, yedi yanda Sugar Chile isminde bir zenci ocuudur. Son zamanlarda Detroitnn byk bir tiyatro salonunda bir << Boogie Woogie >> msabakas tertip edilmiti. Suggar 150 piyanist arasna bu msabakaya itirak etmitir. Bu ocuk sanatkar, salonda herkesin hayret nazarlar arasnda piyanonun bana oturmu ve skunetle kollarn tularn zerine koyarak en mulak bir Boogie - Woogie olan Caledoniayi hakem heyetini tekil eden zevatn akllar almyacak bir maharet ve hakimiyetle almtr. Fakat i bu kadarla da kalmam Suggar bu paray mteakip, heyete mehul olan dier bir paray da almaa balamtr. Para alndktan sonra hakem heyeti bunun hangi eser olduunu ocuktan sorunca gen zenci, ciddi bir ehre ile: << Oh !.. Bu, ufak ahsi bir eserdir. >> demitir. Detroitnn byk bir tiyatro salonunda 150 msabakac arasnda msabakay kazanan yedi yandaki Suggar, herkesin hayranl iinde alklanm ve << dnyann en gen Boogie-Woogie Piyanisti >> nyann almtr. Bu muvaffakiyetini mteakip derhal Hollywoodun byk bir sinematografik irketi tarafndan bir mukavele ile angaje edilmitir. Suggar btn aile efradiyle birlikte Hollywooda hareket etmezden bir gn evvel Detroitnn zenci mahallesindeki fakirane evine,

son defa kendisini dinletmek zere btn komularn davet etmi ve onlara en kark ve g paralar maharetle alarak dinletmitir. Hazrun ocuu gzyalar iinde alklamlardr. Bu ocuk bir kamyon ofrnn oludur. Alt biraderi vardr. Fakat aile iinde kendisinden baka hibir fert musiki aletlerinden hibirine vakf deildir. Suggar iki yandan itibaren piyano almaa balamtr. Kendisinin ilk defa piyano kabiliyetini meydana karan hadise u olmutur: Bir akam ofrn evine gelen bir misafir, laf olsun diye Suggardan piyanoda bir ey almasn istemiti. Herkes iki yanda olan bu ocuun abuk sabuk sesler karacan zannederken birdenbire mehur bir Baogie - Woogie olan << Tuyecon Junction >> aldn grnce arp kalmt. ocuk o zaman bu paray ancak birka defa radyoda dinlemi bulunuyordu. Fakat bu kabiliyetler yalnz musiki hayatnda tezahr etmi deildirler. limde ve sanatn dier ubelerinde de ayn harikalara rasgeliriz. Birka misal de bunlardan vereceim: 5 Pascal herkes tanr. Bu zat henz 13 yanda iken Euclidein 32 kaziyesini halletmitir. 6 Astronom Gauss, ilk riyaziye meselesini hallettii zaman 3 yanda bulunuyordu! Bu yataki bir ocuk henz oyunca ile bile layk ile oynamasn bilmez. Herhalde yalk a riyaziye meselelerinin halline yaryacak bir a olmasa gerektir. 7 Svey kanalnn bana inas srasnda 600 amelenin bana mfetti tayin edilen Ericsonun o zaman ka yanda olduunu tahmin edersiniz? Bu zat 12 yanda bulunuyordu!.. Btn bu misalleri veraset veya terbiye yolu ile izah etmek mmkn deildir. Zira ne birincisi, ne de ikincisi mahiyet itibariyle bu davay halledemez. Fakat bu misallerin yannda yleleri de vardr ki onlara inanmak bile gtr. Ve bunlarn reenkarnasyonizmadan baka bir yolda izahlar mmkn deildir. Hatta bu misallerdeki varlklara insandan ziyade bir ucube demek daha doru olur. 8 Mesela bunlardan bir tanesi Henri de Hennekedir. Bu adam 1721 de Lubecke de dnyaya gelmitir. Fakat douunun ilk haftalarnda konumutur! ki yana girdii zaman dil biliyordu. Acaba bu dilleri renmee nerde ve ne zaman balad? Biz ana rahminde bir dil mektebinin mevcudolduunu bilmiyoruz. Verasetle hereyin intikali dnlebilir, fakat bir dilin konuulmas, yazlmas gibi apak meleke ve mmareseye mtevakkf olan mktesebatn verasetle intikalini bize hibir biyoloji alimi gstermi deildir. Bir, dil renme istidadnn intikali zoraki de olsa dnlebilir. Fakat u veya bu dilde okuyup yazmann veya konumann aynen intikal edebileceini kabul edemeyiz. Zira bu bir mmarese iidir. O halde H. Hennekeye bu bilgi nerden gelmitir? Fakat i bu kadarla da kalmyor. Bu ocuk yazmasn drt gnde reniyor. Ve iki buuk yana bast zaman tarih ve corafya imtihanlarna giriyor ve muvaffak oluyor. imdi iki buuk yanda ana sd emmekten yeni kesilmi bir ocuun dili bilmesi, tarih ve corafya imtihanlarn muvaffakiyetle vermesi ve hele dnyaya gelir gelmez konumaa balmas akademik bilgilerimizle izah mmkn olan eyler deildir. Bu hadiseyi reenkarnasyonizma ile izah etmemek iin acaba ortada ne sebep vardr? Gemi zamanlar hatrlamalar bahsinde de verilecek olan misallerden anlalaca vehile, henz iyice bilmediimiz baz sebepler altnda gemi hayatlarn intibalar fikirler halinde de gelecek hayata azok bir vuzuhla intikal edebilir. te erken olgunluun tezahrleri ile eski

hayatlara ait hatrlamalar arasnda biz bu bakmdan byk bir yaknlk gryoruz. Aadaki misal de gene byle bir harikay gsterir: 9 Brattier Jean-Philippe 1721 de Schwabeck de domutur. Ve 1740 da lmtr. Bu ocuk veya byk adam yedi yanda iken Almanca, Franszca, latince ve branice dillerini biliyordu. 9 yanda g kelimeleri ihtiva eden bir diksiyoner yazd. 13 yana girince Stineraire de Benjemin Tudelei braniceden Franszcaya tercme etti. 14 yanda da Halle niversitesinde Magister oldu. Ve ayn senede birok ilmi eserler yazd. Btn bu iler krk veya elli sene iinde dalm deildir, birka ocukluk senesi iine svermitir. 10 William Hamilton yanda iken braniceyi rendi, 13 yana girdii zaman 12 dil biliyordu. Henz 8 yanda olduu zaman byk astronomlar kendisini dnyann en byk riyaziyecisi olarak vasflandrmlard. 8 yanda bir ocuun dnyann en byk bir riyaziyecisi olmasn verasetin kerametine atfetmek mmkn olursa riyaziyeciliin kymeti bugnk krssnden daha ok aalara debilir. Bize bunu kabul ettirecek biyolojik delil ortada yoktur. Fakat bu kabiliyeti ahsn ksbi kazanciyle izah eden reenkarnasyonizma lehinde metapsiik delillerimiz oktur. 11 Nihayet ressam Van de Kefkhore dan bahsetmee sra geld; Bu ocuk 12 Austos 1873 de ld zaman 11 yandan bir ay eksik bulunuyordu. lmden sonra 350 tablo brakt. Fakat bu tablolar oyuncak kabilinden karalanm eyler deildi. Belika lim, Sanat ve Edebiyat Kral Akademisi azasndan Mr. Adolphe Siret bu tablolarn bazlar hakknda u szleri sylemitir: << Bunlarn altna Diaz, Corot, Salvator, Rosa gibi byk ressamlarn imzalar konabilir. >> Resim yapmak sadece izgi izmekten ibaret bir i deildir. Hayatn manasn ve gzelliini anlam olmak bu i iin lzumlu artlarn banda gelir. Byle ancak byk ve mehur ressamlarn imzasna layk kratta tablolar vcude getirebilmek iin gemesi lazm gelen zaman bu ocuun hayatna smyacak kadar uzundur. Bu yoldaki misaller pek oktur. Ve birok mellifler tarafndan bu misallerden birkaar tane verilmitir.

TALH MESELES 1 Hadiselerin tevziinde adaletsizlik mi var?

Bir taraftan dogmatik ispiritalist meslekler erbabnca halledilemeyen, dier taraftan da ademci materyalistlerce iinden klamayan meselelerden biri de insanlarn muvaffak olmak iin sarfettikleri cehitlere ve hatta gsterdikleri kabiliyetlere ramen ekseriya naho hayat artlar altnda yaamak zorunda kalmalardr. A... kabiliyetli bir insandr, alkandr, temiz huyludur, sever, sevilir. B... ise kabiliyetsizin biridir, haylazdr, tenbeldir ve hodbindir. Bununla beraber hayattaki btn muvaffakiyetler onu arar, bulur. Evvelkinin byk gayretlerine ramen elde edemedii bir saadet ikincisine beklenmeden gelir. Bunlarn ikisi de ayn iin peine dm olsa o i A... a srtn dner, B... e doru alabildiine koar. Ve sanki bu da yetmiyormu gibi beklenilmeyen zamanlarda gelen

felaketler hep A... arar ve onun elinde ve avucundakileri silip sprmee alr. B... e bugn bir miras, servet, yarn beklenilmeyen byk karlar, br gn zengin bir izdiva... ilh. Getiren talih, A... nn gnn birinde cetten kalma kulbesini ykp kl eder, dier bir gn be on kuruluk kazancn bozar veya kendisine destek olan bir dostunu veya akrabasn alp gtrr. Bunun sebebi nedir ve zahirde layk grnmiyen bir adama daima glerken, layk bir adama neden srtn evirmi bulunmaktadr? lk bakta burada byk bir adaletsizlik var gibi grnr. Netekim A... nn bu hallere tahamml onun ancak hikmet yolundaki bilgisi ile mtenasiptir. Eer o, kainat idare eden yksek kanunlarn srlarna azok nfuz edememi ise bu hayat onun iin tahammlfersa olur. Ve gnn birinde; zorla yaatmak istedii sabr tkenir, etrafna ikayetli ve isyanl szler savurmaa balar. Kendisi de dahil olduu halde her varla dman kesilir. Ve herkese kar itimatszlk gsterir. Nihayet btn insanlardan kamak arzusuna der. Zira herkes ona sanki fenalk yapmak iin yaratlm gibi gelir. Onun indinde tabiatn kanunlar zalimanedir, hakszlk her tarafta hkmfermadr. Dnyada adalet yoktur. Kainatta iyilik deil, fenalk hakimdir. Ve nihayet en korkun ve tehlikeli fikirler bu bedbinlii takibeder: onun nazarnda iyiler deil, ktler yaamaa layk saylr. Ve bir an gelir ki o, bu karanlk dncelerinin iinde byk bir bolua doru yrdn duyar ve bu bolukta ilerledike etrafnn daha ziyade karardn hisseder. En nihayet simsiyah bir gece onun btn varln ve gzel melekelerini uyuturur, ve bir hayat tecrbesi bu suretle yar yarya heba olup gider. Ona btn bu hadiselerin hikmeti vcudn retecek ve onu uurumlarla dolu bu karanlk sahalardan kurtaracak nur nerdedir? Ne dogmatik dinler, ne meur birtakm isimlere dayanan felsefi meslekler, ne de ilmi ve ahlaki meyyideler bu tecelliyat mantki ve kanaat verici bir ekilde izah etmee muvaffak olamamlardr. Burada grlen hakszlklar, adaletsizlikleri izah etmek iin ileri srlen fikirler muztarip ruhlar teselli etmek yle dursun bsbtn mevve yollara sevketmi ve strabn uurlu manasn ifade edememitir. Istrabn yksek ve derin manasn anlyamyan ruhlar onun hakiki illetlerini gremezler; tehlikeli yollarda, cinayetlere, intiharlara ve daha binbir eit fenala kendilerini koyuverirler. Zira teselli yolunda iittikleri birok nazariyeler onlar, ekmekte olduklar ar straplarnn kendileri iin byk saadetler hazrladna samimi olarak inandramamtr.

2 Dnya tecrbeleri karsnda saadet ve fe aket mefhumlar

Grnte adaletsizce ve hatta zalimane olan btn bu msavatszlklarn ve talihsizliklerin insan kafasnda fenalk mefhumunu yaratt phesizdir. Eer btn varlklar ayn derecede ve ekilde yaam olsalard ortada fenal tayin edecek bir miyar kalmazd. Fakirin en byk strab kendisini bir zenginle mukayese ettii zaman tebarz eder. Ve dnyada sefaletten gayr hayat ekli malum olmasayd sefalet bu kadar strapl olmazd. Fakat ne olursa olsun bugn dnyada bir iyilik bir de ktlk mefhumu hakimdir. Bunlar, evvelce sylediimiz gibi insanlara mahsus bir telakki meselesi olmakla beraber byk realite kymetini haizdirler. Bunlardan birincisi saadetle, ikincisi de felaketle ilgilidir. O halde saadet ve felaket nedir ve hakiki kymetleriyle bunlar nasl mtalaa edebiliriz?

Yolda giderken kafama bir ta dse ve beni yaralasa bu hadise benim iin iyi mi, yoksa fena m olur? Hemen fena olur diyeceksiniz. Fakat sevgili okuyucularmn arasnda bu hkm verenler kendilerinin aceleci olduklarna inanabilirler. yilik ve ktlk hakknda kararlarmz verirken ve kendimizi mesut veya felaketzede tasavvur etmezden evvel illiyet prensibi ile taayyn eden hadiseler zincirindeki mselsel halkalarn birbirine bal olduklarn unutmamak lazmgelir. Burada zihnimize gelmesi icabeden iki sualin cevabn vermek zorunda kalrz: evvela acaba bu ta benim kafama neden dt? Saniyen, bu tan kafama dmesi ve onu yarmas benim hayat artlarmda ve muhitimle olan mnasebetlerimde ne gibi neticeler tevlidetti? phesiz, bu suallerin cevabn verebilmek bizim iin ekseriya mmkn olmaz. Fakat bu cevaplar doru olarak verebildiimiz anda grrz ki o tan kafama dmesi ve beni yaralamas benim faydalanmam iin lazmd. yilik ve ktlk mevhumlar herey gibi izafidir. Ktlk, kendisinden daha ok kt veya daha az iyi hadiselere nispetle kymet kazanr. Hi unutmyalm ki bize uzaktan ideal bir saadeti getiren iyilie kavutuumuz zaman eer o iyilik bizi daha uzakta belirmee balyan daha byk bir saadetten mahrum ederse bizim iin fenalk halini alr. Fakat bu ikinci merhalede bulunan daha yksek iyilik de son ve mutlak kymeti haiz deildir. Netekim ona da vasl olduktan sonra dier yeni arzular ve saadetler peinde komaktan kendimizi alamayz. Ve bu hal durmadan bylece tevali edip gider. Ktlk hakknda da ayn dnce varittir. lk hamlede felaket getirdiini dndmz kt bir hadisenin bilahara evvelkinden daha ok felaketli bir neticeden bizi koruduunu grdmz anda o hadise bizce iyilik haline geer. Bunlar gznne aldktan sonra yukardaki suallerimizin cevaplarn vermee alalm: Eer yolda giderken bama ta dmeseydi ve yaralanmasaydm tedavi edilmek iin evime veya bir doktorun muayenehanesine gitmiyecektim. Bu da ya doktorun muayenehanesinde tanacam kymetli ve bana baka sahalarda mfidolabilecek bir dost insanla karlaabilmeme imkan vermiyecekti, yahut evdeki yokluum esnasnda husule gelebilecek bir felaketi nliyebilmeme mani olacakt veyahut yoluma devam ettiim takdirde beni bekliyen daha byk bir felaketin neticelerine maruz kalmak tehlikesine decektim. Bunlar akla ilk gelen ihtimallerdir. Halbuki hayatta byle binlerce hadisenin birbirini takibettii, birbirini dourduu muhakkaktr. Ve her hadisenin istikameti bizim bildiimiz veya bilmediimiz bir iyilikle neticelenir. Zira tabiatta esas olan ey tekamldr ve kainatn varl bu byk gayenin bir vastas olmak iindir. Tekamlde ise ktlk mevzuubahis olamaz. Biz ok cahil kimseleriz. Ve tabiat kanunlarnn icaplarn ve zaruretlerini idrak etmi olmaktan ok uzaktayz. Binaenaleyh hadiseler zincirini illiyet prensibi bakmndan ileriye veya geriye doru takibedebilmek, bizlere ok vakit myesser olmaz. Bu zincir birok yerinden kopmu grnr. Ve baz halkalar yerinde gremeyince onlarn bsbtn yokluuna hkmederiz ve yerlerine yanl halkalar eklemee alrz. Btn bu hareketler bizim grgszlmzn ve tecrbesizliimizin neticesidir. Ve ite biz bu grgszlmz ve tecrbesizliimizi telafi etmek iin dnya tecrbelerine girmi bulunuyoruz. Dnya tecrbelerinde yaadka anlyacaz ki bizim iyilik ve ktlk dediimiz eyler zannettiimiz gibi ne hakiki saadeti, ne de felaketi getirmez. Ve yeryznde mutat olarak kabul ettiimiz saadet ve felaket mefhumlar buradaki herey gibi, yalnz buraya aittir. Ve dnya hayat ile nihayet bulacaktr. Fakat o suretle nihayet bulacaktr ki biz onlarn hayrl neticelerinden lmez faydalar temin ederek ebedi hayatmza devam edeceiz. Ve bir vakitler bize

gzyalar dktren ac hadiselerin, bizim iin ne kadar lzumlu olduklarn ve ne kadar byk ve ebedi saadetlere yol am bulunduklarn sakin ve mesut bir tebessmle hatrlyacaz. Ruhlarn kainattaki varlklarnn gayesi messir bir faaliyettir. Cehitsiz faaliyet olmaz. Yorulmadan, yani strap ekmeden bir cehit gsterebilmenin srr maddi alemlerdeki tecrbelerle renilir. O halde straptan kurtulmann aresi strab renmektir.

3 Dnya tecrbelerinin manas

Dnyaya niin geldik?.. Ruhun hayatnda cereyan eden btn hadiseler ancak onun tekaml iindir. Ruhun ykselii ebedidir. Ruhun madde kainatndaki hayat da bir ebediyet kadar uzundur. Onun bu ebedi hayat iinde bir saniyelik bile zaman kymetinden mahrum bulunan dnya hayatnda ktlk aramak ve grmek manasz bir i olur. Ebedi ruh hayatna nispetle bir anvahit dahi olmyan dnya hayatn gaye telakki edemeyiz. Ruhun maddi kainattaki hayat saysz ve sonsuz hadiselerle doludur. Esasen ruh hayatnn bir manas da budur. Hadiselerin hakiki kymetleri ve hikmeti vcutlar iyi veya kt olmalar ile deil, u veya bu bakmdan ruhun tekamlne yardm etmelerine gre taayyn eder. Eer A... nn hayat B... in hayatna nispetle kt geiyorsa bu, A... nin fenalk ekmesi veya mcazat grmesi iin deildir. Tabiatn kanular bu kadar beeri ve basit bir grle llemez. Tabiatta mkafat veya mcazat olmadn defaatle sylemitik. Bu szmz muhtelif tabiat ve ruh hadiselerine dayanr. Eer A... nin hayat B... nin kine nazaran strapla geiyorsa bu hal A...nin tekaml ihtiyacndan domu bir zarurettir. Netekim o, eer bu sefil hayatnn karsnda isyan ederek gerilerse veya ona pasif bir ekilde boyun eerse yeryzne inerek byle bir hayat intihabetmi olmasndaki gayesinden uzaklam olur ve bu hayatndan malup kar. Acaba hayat tecrbelerinden galip veya malup kmak, hadiseler karsnda zaf eseri gstermemek ne demektir? Mphem grnen ve bazen de yanl dncelere yol veren bu meselenin aka grlmesi lazmdr. Her eyden evvel unu tebarz ettirmek icabeder ki hadiseler iinden galip kmak demek maddi bir grle anlald gibi hadiselerin icaplarn maddi arzu ve temayllerimize uydurabilmek deildir. Bu, bir malubiyettir. Bunun aksini dnelim: hadiseler iinden galip kmak bizim geri ve tehlikeli arzu ve temayllerimizi ahlandryor diye hadiselerden ve neticelerinden kamak da deildir. Bu da tecrbelerden itinap etmei ve binnetice hayattan malup kma intaceder. Zira bu arzu ve temayller dnya hayatndaki tecrbelerin unsurlar arasnda bulunan birer tekaml vastasdr. Tecrbeden muvaffakiyetle kmak demek ne geri temayllerimizi nemalandrmak, ne de tecrbelerden ictinabetmektir. Hayata inmekteki gaye ne odur, ne budur. Burada yaplacak i bu vastalar neticesinde ruhta husule gelebilecek ac veya tatl reaksiyonlar vicdann direktifine uygun bir istikamete evirebilmektir. Bu yaplabildii anda bir hayatn muvaffakiyetle neticelenmi olduu sylenebilir. Bu szleri bir misal ile izah etmezsek gene mphemiyetten kendimizi kurtaramayz. O halde X.... i bir misal olarak ele alalm. Bu zat dnyaya para sevgisi ile gelmitir. Onun paraya kar olan bu incizab, szlerimize gre ne gereklemesi lazmgelen bir gayedir, ne de boulmas icabeden bir illettir. O, sadece X... i para kazanmak yolu ile trl trl faaliyetlere sevketmee ve bu faaliyetlerden de ona ruhan trl trl faydalar temin etmee vastadr. O

halde bu hrs ne atlacak, ne de satlacak birey deildir. Binaenaleyh X... bylece para kazanmak sevdasiyle dnyada bir ok teebbslere giriecektir. Ve girimesi de tekaml ve dnyaya inmekteki gayesi bakmndan lazmdr. Bu teebbsler ne olabilir? oook!.. Bir a dkkan aar, bir komisyoncu olur, bol para getiren bir meslek peinde koar, memur olur, tccar olur, borsac, kumarc hatta hrsz, katil.... v.s. olur. Eer o, bu hrsn selameti nefis iin tehlikeli olduunu dnen ve onu, itinab lazm bir dman zanneden dnce ve telakki sahipleri arasnda bulunursa bu arzusunu ldrmek maksadiyle para kazanmak hususunda hibir faaliye teebbs etmez. Kendisini yeryznde korkun bir atalete sevkedecek olan, manas fena anlalm bir kanaatkarla der. Eer bir arabac ise, gnlk ekmek parasn karnca srt st yatar uyur. Veya bir lokma, bir hrka diyebilecek kadar da ileri gitmi ise iini gcn bsbtn brakr. Bu hal onun ruhunda neticesi pek kt olan tenbellik arzusunu yaratr. Ve bu suretle ruhun en gzel bir melekesi olan ve tekamln hedefi bulunan messiriyet kabiliyeti inkiaf edecei yerde bilakis daha ziyade uyuur. Halbuki dnyaya inmekteki maksat ve gaye tamamiyle bunun aksine idi. Ya ruhunun kuvvetsizlii veyahut yanl bir telkin ve terbiyeden domu bir taassupla hareket etmesi yznden byle bir atalete dm bir mnzevi, bir bedbahttan baka ey deildir. Ve onun bu dnyadan ayrl hi phesiz zafer teraneleriyle tesidedilmi olmyacaktr. tikafa ekilmi mnzeviler, selameti kanaatte bularak tenbelce bir hayata ekilmi olan isizler ve nihayet btn dnya ilerinden topyekun kamak istiyen mntehirler derece derece bu gurupta yer tutarlar. Bunlar dnyaya niin gelmilerdir? Eer maksatlar maddi arzularn kendi tabirleri vehile - krletmek idi ise bu arzular ruh halinde iken zaten yoktu ve bu arzu ve temayllerin douu madde ile olan irtibatn neticesidir. Binaenaleyh eer gaye bu arzulardan kamak idi ise insan maddeler iine inmez, ruh aleminde rahat rahat oturabilirdi. Eer inziva hayat baz kimselerin zannettii gibi baz harikalar ve mucizeler gstermek gayesine matuf ise bu gaye gene ruh hayatnda bol bol mevcuttur. Ve eer ruhun maddi rabtalar dnda tecelli eden esiri faaliyetleri birer mucize saylyorsa bu mucizelerin tasavvur bile edilemiyecek ekilleri Ispatyomun her ruh hayatnda tabii ve zaruri bir tezahr halinde mevcuttur. O halde bunun iin, yani etrafndakilere marifet gstermek veya dnya kanunlarnn dnda yaamaa almak iin dnyaya gelmee lzum yoktur. Ispatyomda ruhlar iin bol bol mevcudolan eyleri temin etmek maksadiyle yeryzne gelinmez. Zira yeryznn kanunlar Ispatyomunkinden bakadr ve ruhlar bu kanunlardan istifade etmek iin yeryzne inerler. Yeryznn kanunlarnda tebarz eden en mmeyyiz vasf, insanlar, idamei hayatlar iin her an daimi bir maddi faaliyete sevketmektir. Dnyann bu kanunlarndan en verimli bir ekilde istifade etmi olan insan, dnya hayat tecrbelerinde muvaffak olmu saylr. Sylediim gibi, madde ile ruh alakasnn gevemesi mutat hallerde grlmiyen birtakm metapsiik kabiliyetlerin inkiafn mucibolabilir. Mesela uzun zaman btn grltl hayattan ve onun icab olan ilerden elini, eteini ekmi yevmi gdasn zeytin tanesine indirmi pasif bir istirak halinde yayan bir mnzevide birtakm gayr mutat haller grlebilir. Ve bu da byle bir hayatn pek tabii neticesidir. Bu mnzevi veya dervi veya fakir mesela kendisini bedeninin bulunduu yerden yzlerce kilometrelik uzaklardaki insanlara gsterebilir ( dedubluman ) veya gelecek hadiseleri evvelden etrafndakilere haber verebilir ( telestezi ) veyahut kendi bulunduu mahalden fersahlarca uzaktaki eyalarn yerlerini deitirebilir ( telekinezi ). Fakat bunlarn hibirinde fevkaladelik veya harikuladelik yoktur. Ve bu tezahrler hibir vakit herhangi bir ruhun bu marifetleri

gstermiyenlerden daha yksek veya daha mtekamil veya imtiyazl olduunu ifade etmez. Yeryznde birok tecrbesizlerin gznde byyen bu marifet sahipleri arasnda yleleri bulunur ki onlar eer dnyadaki vazifelerini ihmal etmi iseler Ispatyomda, dnyadaki parlak marifetlerinin karanl iinde donup kalrlar. Hulasa, ruhla dnya maddeleri arasndaki balarn gevemesinden doan bu halleri bir keramet, bir ermilik sayarak insan tekaml yolundan ve yksek vazifelerinden ayran byle yalanc gsterilerin cazibesine kaplmaktan saknmak lazmgelir. imdi bunun aksini alalm. Eer para hrsyle yayan X... byle yapmaz da bunun tam aksine olan yolu tutarsa, yani para kazanmak arzusunun bir vasta olduunu bsbtn unutup para biriktirmei, mmkn olduu kadar fazla altn toplama hayatn bir gayesi telakki ederse onun, hayatta altn biriktirmek gayesiyle her kt ve hatta iren hareketi irtikabetmesi kendince meru bir i olur. Artk o, para hrsnn insan yksek ve vicdani faaliyetlere sevkedecek bir vasta olduunu unutmutur. Binaenaleyh daha ok para toplamak gayesini eer o, az emek sarfetmekle veya hi almamakla da elde edebiliyorsa teredddetmeden ve vicdannn sesine kulak asmadan bu yolu tercih eder ki bu da daima gayrmeru telakki edilen bir yol olur. Frkat onun iin bu, meru bir yoldur. Zira bu yol ona daha kestirmedir ve daha ok para getirmektedir. O, alar, hilekarlk yapar, hilei eriyelere sapar, yalanclk ve dolandrclktan ekinmez, bakalarna ihanet eder, bakalarnn srtndan geinir ve hatta bu uurda bakalarn yok eder. Btn bunlar onca merudur zira o, bu yollarn hangisinden gayesine daha abuk ve emin olarak varabilirse o yolu tutmakta kendince hakldr. Yeter ki yakay ele vermesin. Bu adam hayat tecrbesinde malubolmutur. Ve hi phesiz Ispatyoma dnenlerden maluplar ve meyuslar kafilesine karacaktr. nk, onun para sevgisi ile dnyaya gelmesi dnyada altn biriktirmek gayesi iin deildi. Buradaki gaye evvela para kazanmak iin atlaca ilerde vicdannn sesine uyarak emekli ve zahmetli maddi kazanlarndan icabnda ve her frsatta fedakarlklar yapabilmek imkann bulmak iin idi. lerinde, kendisine ihtiya gsteren birok zavalllarla karlaacakt. Onlara yardm edebilmek, onlarn straplarna mani olabilmek iin nne birok geni imkanlar km olacakt. Ve o, icabnda kendi gz yann akmasna bedel dahi olsa bir biarenin gzyan dindirmek imkann ve zevkini tadacakt. Saniyen para kazanmak iin giriecei teebbsler onun nne ne kadar ok, ne kadar geni tatbikat sahalar aacakt!.. Ve o, bu sahalarda vicdannn huzur ve saadetini temin edecek ne kadar byk iler grmek ve ruhi faaliyetler gstermek imkann bulacakt!.. Mesela bir retmen olacakt, byk bir sevgi ile talebelerini iyi ve cemiyete faydal insanlar halinde yetitirecekti. Doktor olacakt, birok straplar dindirecekti... ilh. Hulasa bu fikirleri ksaca u formlle ifade edebilirim: Ben para kazanmaa mecburum, fakat onu lzumsuz yere biriktirmek iin deil, kazandn bu para ile veya onu kazanrken gstereceim faaliyetlerle benim yardmma ihtiyac bulunanlara yardm edebilmek ve bende meknuz olan messiriyet melekesini inkiaf ettirmek iin. Ve bu forml u umumi formln hayattaki tatbik ekillerinden birisidir: Ben dnyada yaamak mecburiyetinde kaldm, fakat orada yaamak iin deil, gstereceim cehitlerle tabiatn umumi ahengi iinde kk bir yardmc olabilmesini renmek iin. Btn bunlardan u netice kar; dnya hayatndan ve tecrbelerinden maksat ruhun, maddi kazanlar bir vasta olarak tanma grg ile renmesidir. te ruh bu grgs

nispetinde maddelere ve maddi hadiselere hakim olur ki dnya hayatlarnda gsterilen cehitler bu ideki muvaffakiyetin husul iin lazm olan birer eksersiz makamna geer. Uzaklara kadar gitmee de hacet yok. Hayattaki btn faaliyetlerin insan kabiliyeti zerinde oynadklar messir rolleri bilmiyen yoktur. Mesela, ehir hayatnn grltl kalabal arasnda hi yaamam bir kyl, oraya ilk defa girince arr, her admnda binbir beceriksizlik hali gsterir. O bu hayat iinde acemi, korkak bir varlktr. Fakat birka aylk ehir hayatna onun karmas, bu acemi ve korkak kyly ustalatrr. O da herkes gibi veya herkese yakn bir insan olur ve kabiliyetlerini dierleri gibi cesaretle kullanmaa balar. te bu hal ksa bir tecrbe hayatnn kylye kazandrd bir kabiliyettir. Eer bu kyl ehre indii halde orada halk arasna karaca, i hayatna katlaca yerde kendisini bir odann iine hapsedip sadece pencereden gelip geenleri seyretmekle iktifa etmi olsayd birka ay deil birka sene sonra da halk arasna ilk kart zaman ilk gndeki acemiliini muhafaza eder ve kyne dnd zaman da sanki ehre hi inmemi gibi olurdu. Bir defa strap tevlidetmi bir hadise ikinci defa ayn insana tekrar atarsa onda evvelki kadar derin aclar husule getirmez. Bu ifadede u hakikat mndemitir. Ruhlar hadiselerle karlaa karlaa gittike pimekte ve kuvvetlenmektedirler. Demek hadiseleri yenmek ne onlardan kamak, ne de onlarn tevlidettii ruhi reaksiyonlara pasif olarak boyun emekle mmkn olmaz. Bilakis hadiselerle karlamak, onlarla gs gse arpmak ve neticede ruhta doan akslamelleri vicdann gsterdii yollarda kullanmak dnya vastalariyle ykselmenin srrn tekil eder. Vcudmzn etleri atl kalmakla nasl zayflar ve snerse onun gibi ruhumuz da atl ve pasif kalmakla lazmgelen kudretleri iktisabedemez. Bu, buutlu alemin her dnyasnda cari olan bir kanundur. Kuvvetli insan, herhangi bir hadise karsnda ocuklar gibi alyan veya sevinen adam deildir. Kuvvetli insan birka senelik dnya hayatnn gelip geici kk hadiselerinden mteessir olmyan ve onlar karsnda hat ve hareketini vicdaniyle izmi olduu yollardan ayrmyan adamdr.

4 Muvaffakyetsizlikler karsnda teebbslerin kymeti?

A..., zayf ve clz ruhunu kuvvetlendirmek iin, daha dorusu pimek iin hadiseden hadiseye girecek, onlar arasnda yuvarlanacak ve yourulacaktr. Onun buna ihtiyac vardr. Binaenaleyh bir insann dier bir insana nazaran ac hayat artlar iinde yaamas bir talihsizlik eseri olamaz. Eer burada bir talihsizlik bahis mevzuu olursa o da bu iin yksek illetlerini grmemekte ve onu bir talihsizlik addetmektedir. Hakim insan btn zntl ve yorucu hadiselerin ihtiyatan doma birer zaruret olduunu kabul eder ve bir boksrn yedii yumruklara ramen seve seve dmesi gibi dnya hadiselerinin kendisine savurduu hatr saylr yumruklar yiye yiye o hadiselere galip gelmee alr. Boksrn rakibinden kamakla veya pasif olarak ban onun yumruklar altna uzatp beklemekle hibir galebe temin edemiyecei gibi, hadiselerden kamakla veya onlar karsnda atl kalmakla da hayat mcadelesinde zafer temin edilemez. Hayat mcadelesine ait fikirlerde maalesef ne klasik ispiritalizma, ne de klasik materyalizma bize ortalama olan doru yolu gsterememi, ya saa veya sola kamtr.

O halde teebbslerden korkmyacaz. Her teebbsn neticesinde muvaffakyetsizlik mmkndr. Fakat bu muvaffakyetsizlikler bizi gayelerimizden uzaklatrmak yle dursun, bilakis ona yaklatrr. Byle olunca muvaffakyetsizliklerden de korkmyacaz. Yeter ki hibir teebbsmz vicdanmz en ufak bir mikyasta bile incitebilecek kt maksatlara matuf olmasn. Binaenaleyh iyi niyetle giriilmi her teebbs ruhumuzun kuvvetlenmesi iin elzem olan bir faaliyet hamlesidir. Neticede zuhur edecek muvaffakyetler veya ademi muvaffakyetler tali meselelerdir. Burada asl mesele, bu muveffakyetli veya muvaffakyetsiz neticelerin bizi daha yksek ruhi durumlara isal edecek yeni teebbslere sevketmee vasta olmasdr. yi niyetle yaplm bir teebbsmz eer muvaffakyetsizlikle neticelenmi ise bu muvaffakyetsizlik bize yeni teebbslere girimemiz iin bir krba darbesi olmaldr. Galebe bu ekilde temin edilir. Ve kuvvetli ruhlar byle yetiir. Fakat ehemmiyetle tekrar ediyorum: burada galebeyi ve kuvveti temin eden yegane unsur iyi niyettir. Ve iyi niyeti tayin eden ruh melekesi de vicdandr. u halde vicdann sesi ile hareket eden ve bu hareketiyle muvaffakyetsizlie den her insan hakikatte muvaffak olmutur, denilir; eer muvaffakyetten maksat ruhun zaferi ise. Zira daima sylediimiz gibi ruhu zafere isal eden ey muvaffakyetli veya muvaffakyetsiz zuhur eden neticeler deil, o neticelere vasl olmak iin sarfedilen emeklerdir. Neticelerin tali olan rollerini ise birka satr yukarda sylemitik.

5 Reenkarnasyonizma karsnda ta ih meselesi

O halde A... nn hayattaki muvaffakyetsizliklerinin, onu yeni teebbslere sevketmek ve maddi sadmeler karsnda kuvvetlerinin felce uramamasn nlemek gibi muhassenat vardr. Evvelki hayatta elde edilememi kudretleri madde aleminde eitli yollardan telafi etmee ruhlar muhtatrlar. Evvelki hayatn mreffeh geirmi fakat onu iyi kullanamam ve o hayatndan malup km bir ruhun zayf taraflar oktur. Refah yolu ile temin edilemiyen bu zaferin sefalet ve mahrumiyet yolu ile temin edilebilmesi ekseriya daha kolay olur. Burada sann hakimane bir szn tekrarlamadan geemiyeceim: Zenginin cenneti kazanmas, devenin ine deliinden gemesi kadar zor bir itir. Bu szn manasnda imkanszlk mndemitir, fakat bunu imkansz olarak kabul etmekten ziyade imkanszlk derecesinde zor diye tefsir etmek muvafk olur. Biz herkim tarafndan vaki olursa olsun, iyi niyet ve ruh zenginlii ile gsterilen her cehdin, yaplan her fedakarln velev pek az mikyasta dahi olsa ruhu ykseltici ve saadete kavuturucu neticeler douracana kani bulunuyoruz. Bu netice de ruhun besledii maksatlardaki iyiliin ve gsterdii cehitlerin derecesiyle mtenasiptir. Sefilane geen bir hayatta muvaffakiyetin daha kolay elde edilmesi u sebeptendir: fakir insann fedakarlk yapmas ve maddi faydalarndan ayrlabilmesi dnya zevklerine gmlm bir insannkinden daha ok kolay olur. Bundan mada, darlk iinde yayanlarn karlatklar glkler ve muvaffakyetsizlikler onlar daha fazla teebbslere ve faaliyetlere sevkeder. Fakat bu hal zenginlerin dnya hayatndan muzaffer kamayacaklarn ifade etmez. Bilakis alnan neticelerin iyilii, gsterilen cehitlerin fazlal ile mnasibolduundan eer bir zengin adam hayattan muzaffer kabilecek kadar devaml bir cehit sarfedebilmek kudretini gstermi ise onun elde edecei neticelerin bykl fakirinkinden phesiz daha ok fazla olacaktr. Parasz bir adamn eline geen on kuruun beini bakasna vermesi yannda, bin liras olan bir adamn beyz lirasn bakasna vermesi ruhi cevherler zerinde daha ok

bariz tahavvller ve sarsntlar husule getirebilir. Ve onun iindir ki birincisi kolay, ikincisi g bir i olur. Fakat baz ruhlarn dnyadaki tekamllerinde refah yolunu tercih etmeleri bu yolun istikbalde temin edecei parlak zaferler yannda tehlikeli birok sukutlar da hazrlyabilir ve bu sukutlar zaferin parlakl nispetinde karanlk olur. Maalesef birok ruhlar ya mreffeh hayatn cazibesine kaplarak veya yksek merhalelere daha abuk varabilmek sevdasna derek kendi kuvvetlerinin stnde zengin ve tehlikeli bir dnya hayat tecrbesini gze alrlar ve onlarn bu kararlar kendilerini byk yuvarlanmalara namzet klar. Byle yanl veya lsz dnceyle bir dnya hayatn intihabetmesi yznden tecrbelerini muvaffakyetle bitiremiyen bir ruhun, ikinci hayatnda hatasn anlyarak tashih edecei ve muvaffakyetini salamak iin uzunca olmakla beraber daha emin bir yolu, yani strapl ve zntl tecrbeleri ihtiva eden bir dnya hayatn tercih edecei tabiidir. Binaenaleyh yukarki misalde bahis mevzuu olan A..., dnyaya byle inenlerdendir. Belki B... de A..., nn evvelki hayatnda olduu gibidir. Ve gelecek hayatta o da A..., nn yapt gibi hatasn anlyacak ve onun bu hayattaki sefaletini seve seve kabul edecektir. Bu szler birok gzler nnde kapal duran kesif perdenin arka tarafnda geen hikayelere aittir. Ayn hikayelerin perde dnda geen ksmlar ise misalimizin banda tavsif ettiimiz ekilde yalan yanl tefsirlere maruz kalan sefalet ve sefahat tablolar ile sslenmitir. Demek bizim takdir ettiimiz manadaki talihlilik ve talihsizlik meselesi bylece perdenin d tarafnda doar ve orada biter. Netekim perdenin arkasna bamz uzatp baktmz zaman talihli zannettiimiz B... in feci akibetini ve talihsiz zannettiimiz A...., nn da mesut hayatn grnce burada vermi olduumuz hkmlerin ne kadar sathi olduunu anlamakta gecikmeyiz. Bu dncelerle talih mefhumunu mezara gmm oluyoruz. Ruhun hayatnda bir talihsizlik meselesi bahis mevzuu olamaz. Esasen varlmz bal bana bir talih eseridir. Talihsizlik mefhumunu douran strap duygular, bizim maddeye olan esaretimizin bir neticesidir ki ruhumuzun kuvvetsizliinden ve geriliinden hzn alr. Ruh kuvvetlendike, maddi hadiselere hakim duruma girdike strap duygusu zayflamaa balar. Ve bu hal devam ede ede bir an gelir ki artk bir daha dirilmemek zere strap mazinin karanlk sayfalarna gmlm bir kadavradan ibaret kalr. te yolumuz budur ve tekrar dnyaya gelmekteki byk maksatlarmzn birisi de budur.

ESK HAYATLARDAK NTBALARIN PTDA BAZI TEZAHRLER 1 Umumi bir gr

Evvelce ilcalarn ve hatta fobilerin bir ksm illetleri hakknda baz eyler sylemitik. Fakat bu tezahrler bazen daha ileri giderek gemi hayatn hadiselerine ait baz fikir unsurlarn da ihtiva edebilirler. Bunlara tam bir hatrlama denilemez. Yani bunlarda fikir halinde teekkl emi bir bilgi yoktur. Bunlar daha ziyade baz hadiseler hakknda mevcut duygular veya tanmalar halindedirler ve pek az fikir unsurlarn ihtiva ederler. Ekseriya

ortada bu duygular tahrik edici belli hibir sebep grnmez. Klasik bilgilerimizle bunlar izah etmek istediimiz zaman ok byk glklerle karlarz. Btn hadiselerde olduu gibi burada da ruhi tezahrlerin birbirinden ok az bariz nanslarla ayrlm ekilleri vardr. Bu haller dikkat nazarn bile ekmiyecek kadar mphem ilcalar ve insiyaklardan balayp muhtelif renklerin birbirine geileri gibi tebarz ede ede obsesyonlar, fobiler, dejavler ve nihayet canl hatralar eklinde bariz tezahrlere kadar gider. Biz gemi hayatlarn intibalarna ait ruhi tezahrlerin iptidai eklinden, yani ilcalar ve insiyaklardan bu intibalarn en yksek derecesinde rasgelebildiimiz hatrlamalara kadar derece derece tebarz eden ekillerini reenkarnasyonizma lehinde kuvvetli birer delil olarak kitabmzn msaadesi nispetinde mtalaa etmekteyiz. u halde bu bahsin mtalaas yaplrken, sonlara doru verdiimiz misallerde duygularn adeta birer hatra krnts eklini almaa baladklar grlecektir.

2 Sevkitabiiler ve ilcalar

Gemi hayatlardan yadigar kalm intibalarn en belirsiz ekli baz sevkitabiiler ve ilcalardr. Bununla beraber varl, sanki bir dnce mahsl imi gibi, muayyen bir hedefe doru srkleyici mahiyettedirler. Sevkitabiilerin ve ilcalarn bir ou, hatta en ou meneini nemalandracak hadiseler de imdiki hayatta gemi olabilir. Buna dair evvelce baz szler sylenmiti. Esasen ruh hayatnn bir dnyada geen ksm evvelki dnyalarda gemi ksmlarnn bir temadisinden ibarettir. Binaenaleyh i duygularn douran hadiseler, dnyadaki hayat safahatiyle ayrlan maddi merhaleleri birer birer iniyerek maziye doru uzanp gider. u halde herhangi bir sevkitabiinin veya ilcann bu hayatta m, yoksa gemi hayatlarda m kazanlm olduunu aratrmadan evvel onlarn meneleri hakknda kati hkmler vermek doru olmaz. Ve bunun iin de reenkarnasyonizma bahsini mutlaka gzden geirmek lazmgelir. Mesela, baz akademik telakkilere gre birok sevkitabiileri ve ilcalar atavizma nazariyesiyle izah etmek noksan bir ifade olur. Zira birok metapsiik tecrbeler, bu nevi duygulardan ounun eski zamanlara ait hadisatn dourduu ahsi reaksiyonlardan ileri geldiini gsteriyor. Ve biz, bu duygular douran hadiselerin mahiyetlerini bazen bu tecrbelerle ortaya koyabiliyoruz. Esasen klasik psikolojinin dna tam, akademiye mensup baz zevatn son aratrmalar da istikametini bu yoldaki alma sahasna doru evirmi bulunuyor. ( Froydizma ) Fakat ne klasik psikolojiye ait dnceler ( atavizma ), ne de modern nazariyeler ( cinsi temayller nazariyesi ) btn bu sevkitabiileri ve ilcalar reenkarnasyonizma yolu ile olduu kadar ak, mdellel ve mantki ekilde izah etmee muktedir ve kafi deildir. Bu szn layk ile hakkn teslim etmek iin reenkarnasyonizmay ve onun icaplarn iyice mtalaa etmi olmak lazmgelir. u halde bu duygular burada bahis mevzuu etmek faydal olacaktr. Biz evvela sevkitabiilere ve ilcalara dair baz misaller vermek istiyoruz. Bu suretle bunlarn mutlaka gemi bir hadise ile alakal bulunduklarn tebarz ettirmek mmkn olacaktr ki bu keyfiyet de ileriki mlahazalarmzda bize yardm edecektir.

I Adanada asfalt bir cadde zerinde araba ile gidiyorum. Takriben yarm saatlik uzunluunda olan bu caddenin bir yerinde at birdenbire durdu. Arabac yere indi, hayvan bandan tutup yrterek tekrar bindi. Bunun sebebini sordum. Arabac, takriben iki ay evvel yamurlu bir havada buradan geerken tam bu noktada hayvann aya kayarak yere dtn ve o zamandan beri buraya gelince atnn durma huy edindiini syledi. II Kabilde iken vazifeme gitmek iin uzunluu bir saat kadar sren bir yolu haftada iki defa araba ile gemek zorunda bulunuyordum. Bu uzun yolun bir yerinde bulunan altm messeseye doru ince bir yol ayrlveriyordu. Fakat oraya gelinciye kadar dier buna benzer yollarn da bulunmas ve bu yolun gayet belirsizce ayrlvermesi beni bile alncaya kadar uzun mddet artmt. Bununla beraber arabay eken beygir bu yolda adeta uyurken bile bulacak kadar kolaylkla tanyor ve o noktaya gelince kendi kendine oraya sapyordu. Bu beygir senelerdenberi bu yolun emektar bir yolcusu idi. III Henz bir lise talebesi iken hocam mer Seyfettinden snfta u hikayeyi dinlemitim: << ( .... ) de bulunuyordum, orada ne vakit kabineye kitsem canm denizde yzmek isterdi. Bu, o kadar bariz bir arzu halinde iimde belirirdi ki btn irademe ramen kendimi ondan kurtaramazdm. Bunun sebebini bulmak iin uzun zaman aklm kurcaladm. Fakat bir trl bulamadm. Nihayet bir gn bu mesele halloldu: kabinede pencerelere dikkatlice baktm zaman am dallarnn oraya konmu bulunduunu grdm. Onlardan hafife bir am kokusu geliyordu. O zaman aklma geldi: ben 20-25 sene evvel bir deniz hamamna giderdim ve o hamamn etraf am dallar ile rtlmt ! >> IV Klasik ispiritizma klliyetlerinde bu bahsi tenvir edici bir ok misallere rasgelinir. Mesela, X... sebebini bilmedii halde bir kprden rkeklik hissi duymadan geemez. Hibir eyden korkmyan cessur, aslan gibi bir yeitin ufack bir at sineinden d kopar. Benim bir kedim vard, bu hayvan henz memede iken bana getirilmiti. Binaenaleyh onun, etrafnda olup bitenler hakknda henz hibir tecrbesi yoktu. Mesela ar ile byk bir sinekten hangisinin daha zararl olabileceini henz tecrbe etmemiti. Buna ramen byk ve grlt ile uan sineklerin stne korkusuzca atlar onlar yakalar, fakat ufack bir ary grnce uzaktan kaar ve ona asla yaklamazd. Btn bu hadiseler marazi ruhiyatta birtakim isimlerle ifade edilir. Ve reenkarnasyonizma gr dndaki dncelerle izah edilmee allr. Bu izahlar birok noktalarnda tatminkar deildir. Eer tecribi ispiritalizma yollarnda bu hadiselerin reel illetlerine nfuz edilmee allrsa kelimeler bulmaktan veya anlalmas mkl faraziyelere sapmaktan daha verimli ve tenvir edici neticelere varmak mmkn olur. Aadaki misal bu szm daha iyi izah eder: V Witgenstein tarafndan yaplm bir tecrbe ihtisar edilerek yazlmtr: << Nieder Walleydeki evinde mtemayiz kabiliyette bir medyom ile baz tecrbeler yaparken canl bir insann uyuduu srada ruhunu davet edip edemiyecemizi ruhlardan sorduk. Bu sualimizden biraz sonra medyomun yanndaki masann zerine tavandan bir madalyon dt. Bu, kk bir tuntan yaplm beyzi ekilde idi. Bir tarafnda sann, dier tarafnda da Meryemin resmi vard. Ve XVI c asrda yaplm bir esere benziyordu. Ruhlar bunun iddetli bir lmle lm birisine ait olduunu sylediler. Ve bu ahsn Alamanyada bulunduunu ilave ettiler. Bu madalyon bizimle onu tayan kimse arasndaki seyyalevi irtibat

temine yaryacakt ve onun iin bize gnderilmiti. Bizden, bu madalyon sahibinin strapl bir obsesyondan kurtarlmas iin yardm isteniyordu. Bu zatn isminin ilk harfi A... ile balyordu. Ertesi celsede tecrbeye tekrar devam ettik. Ayn ruh gene geldi. Ve aramzda u muhavere cereyan etti: << Bize isminizi syler misiniz? << Henz syliyemem. Ben bu madalyonu tadm zaman Fransada XIV nc Louis, devrinde yayordum. Rahibesi bulunduum manastrn bir pansiyonerini karmak istiyen bir adam tarafndan ldrldm. . . . . . . . . O beni ldrdkten sonra korktu ve hizmetisinin yardm ile beni mnasip grd bir yere gmd. Bu yerin zerinde imdi bir ev vardr. Benim cesedim bahededir. << Buras neresidir? << Pre aux Cleres . . . . . . . . . Ben onlar affedemiyorum. imdi bile size byk mklatla cevap verebiliyorum. nk o kiliseye musallat olmak ihtiyaciyle ruhum Dreuxye gitmee icbar ediliyor. Bu, geceleri bizi kuvvetlendiren iyi ruhlarla mnasebet haline geerek telakki etmeme mani olan mthi bir telkindir. Emil, bundan kurtulmama yardm ediniz . . . . << imdiki enkarnasyonunuzda evvelki enkarnasyonunuza ait hatralar var mdr? << Bamdan yaralanarak iddetli bir lmle lecekmiim gibi korku iindeyim. Bu korku bazen beni asabiletiriyor. imdi anlyorum ki bu hal, gemi zamann bir inikasdr. . . Ayn zamanda ben arasra papaz kyafetli adamlar ve ldrmek iin onlara hcum eden katilleri ruyamda gryorum. << Nerde oturuyorsunuz? << Medyom glkle ( F... Fu ) harflerini yazd. Ben iddetle bardm: Fulda. Ayn zamanda medyom da haykrarak elektrik arpm gibi srad ve iskemlesiyle hemen hemen arkaya yklacak hale geldi. Bu ruh Fuldada mhim bir mevki igal eden Kuzinim Amelie de Y... idi. Uzun bir skuttan sonra sordum: Neden medyomu bu kadar sarstnz? << Bunu sizin bilmenizi henz istemiyordum. << Ben sizin hakikaten kuzinim olduunuzdan, ve bizimle elenmek istiyen sahtekar bir ruh olmadnzdan nasl emin olabilirim? << Yaknda grtnz zaman arasra ldrlyormuum gibi ruyalar grp grmediimi benden sorunuz. Ben size hayr diyeceim. Fakat bazen de bir papazn baz sefihler tarafndan ldrldn grrm. Keza bana madalyonu da gsterebilirsiniz. O zaman sanki onu evvelce grmm gibi bir vaziyet alacam . . . . . . . . << Birka ay sonra kuzinime hemiremin evinde rasgeldim. O, her vakit yapt gibi ispiritizmaya kar olan imanmla elenmee balad. Bunlarn hepsinin birer illziyon ve bo

eyler olduunu sylyordu. Ben onun bu hcumlarna hiddetlenmeden ve nee ile cevap veriyordum . . . . . . . Nihayet ona katlediliyormu gibi ruyalar grp grmediini sordum << Hayr >> dedi. Fakat biraz sonra unlar ilave etti: << Mahaza tatsz bir ruya, daha dorusu bir nevi kabus beni takibeder ve sinirlendirir. Ertesi gn keyfimi karr. >> Bu ruyann tafsilat hakkndaki srarm zerine resmi elbisesiyle bir katolik papaz grdn, bunun yanmakta olan bir kiliseden katn ve onu, ldrmek istiyen silahl adamlarn kovaladn syledi. Ben mkalemeyi deitirdikten sonra sanki bir antikac dkkanndan almm gibi yaparak ona madalyonu gsterdim. Elinde evirip evirerek onu bir mddet tetkike koyuldu. << Ne oluyorsunuz? dedim. << Bunun neden bana bu kadar yakn geldiini kendi kendime izah edemiyorum, dedi. Ve bu madalyonu evvelce sanki tam gibi bir tesir duyduunu, fakat bunun nerde ve ne vakit olduunu hatrlyamadn syledi. Bundan sonra Prens kuzinine tecrbe celsesinde geen eylerin btn safhasn anlatyor. Kadn yazlar grmek istiyor. Fakat prens Kontesin yazs ile ruh tarafndan medyoma yazdrlan yaznn birbirini tutmadn biliyor. Zira kendisi yeeninden alamanca mektuplar alyordu. Fakat kadn yazlar grnce tamamiyle kendi el yazs olduunu sylyor. Ve bararak; kurun kalemiyle yazd zaman byle yazdn yaz kalemiyle yazd zaman da prense gnderdii mektuplarda olduu gibi yazdn ilave ediyor. Hakikaten prens kendisine kurun kalemiyle yazdrd zaman iki yaznn tamamiyle birbirine benzemediini gryor. >> Altnc ve yedinci misallerdeki hayvan hikayelerine gelelim: Biliriz ki hayvanda tefekkr melekesi henz mnkeif olmamtr. Onlar insiyaklariyle hareket ederler. Netekim birinci hayvann yolda durmas ( evvelce ben burada dmtm, tekrar dmemek iin dikkat etmeliyim ) dncesiyle vaki olmamtr. O, bu mahalle gelince ruhunda mevcudolan gemi hadiseye ait korku intibann tesiriyle ve yalnz o zamana ve mekana mahsus olmak zere gayr uuri olarak durmutur. Atn bu haliyle evvelce zikrolunan P. Janetin sjesinin ark sylemesi arasnda psikolojik otomatizma bakmndan hibir fark yoktur. Keza ikinci hayvann sanatoryom yoluna sapmas da hibir dnce mahsl olmakszn ayn otomatizma ile vukua gelmi bir harekettir. Fakat dikkat edilirse btn bu i duygularn domasnda, hadiseler halinde gemi birer illetin mevcudiyeti grlr. Bu illetler beygir misallerinde imdiki hayata aidolarak grlyor, fakat mesela kedi misalinde onun ardan korkma ( fobi ) duygusunun illetini imdiki gen hayatnda bulamyoruz. Atavizma nazariyesi burada meseleyi izahtan ziyade ilak eder. u halde kedinin bu duygusunu douran hadiseyi yakalamak iin onun eski hayatlarna uzanmak lazmgelir. Beinci misaldeki hikayede daha toplu fakat retici noktalar vardr: Burada bahis mevzuu olan kadn, asrlarca evvel geirmi olduu bir hayatn hala tesiri altndadr. Kendisinin manastrda ldrlmesine ait intibalar, hatta azok fikir elemanlarn da ihtiva edercesine, birtakm ruyalar halinde onu takibetmektedir. Bundan baka asrlarca evvel tam olduu bir nesneyi ak bir fikirle mterafk olmamakla beraber hatrlayabilmesi ve onun tesiri altnda dalp gitmesi bu bahiste bizi dndrmee kafi gelmez mi?..

3 Fobiler

Fobi, baz eyler veya hadiseler karsnda duyulan ve zahirde hibir sebebe dayanmyan vehpi bir korku halidir. Bu halden evvelce biraz bahsetmitik ve hatta bir kpr fobisini de misal olarak gstermitik. Filhakika baz insanlar, grnrde hibir sebebolmad halde en ehemmiyetsiz bir hadise karsnda manasz ekilde bir korku hissine kaplrlar. Akl hastalklar mtehassslar bir ok fobiler tesbit etmiler ve bunlarn her birine ayr ayr isimler vermilerdir. Bunlar hakknda bir fikir verebilmek iin birka fobiden bahsedeceim. Bazlar ardan, pazardan korkarlar ve byle yerlere gidemezler. Bu korku onlarca sebepsizdir. ( Agoraphobie ) Dier baz kimseler kapal yerlerden korkarlar. Bazlar da yalnz bir odaya, bir eve giremezler, bir evde yalnz oturamazlar. ( Calaustrophobie ) Birtakmlar kadndan korkar. Bunlar bir kadna yaklamaktan, onunla yalnz kalmaktan ekinirler. ( Gynephobie ) Birok kimseler de kan manzarasndan korkarlar. Bir kan ak veya birikintisi karsnda duramazlar ve sebepsiz bir korku iinde kalrlar. ( Hematobhobie ) Bunun gibi hatta akar sudan korkanlar, akarsularn yanna yaklaamyanlar ve ona uzaktan bile bakmaa tahamml edemiyenler vardr. ( Potamobhobie ) Dier bazlar lden korkarlar. Geri kadavra grmee alk olmyan herkeste buna benzer haller varsa da bahis mevzuu ettiimiz kimselerde bu hal ifrat dereceye varmtr. Bunlar kadavra dncesi bile korkutur ve tazibeder. ( Necrophobie ) Bazlar da madeni eyaya dokunmaktan korkarlar. ( Metallophobie ) Birok kimselerce malum olan acayip birtakm fobiler daha vardr. Mesela bazlar biimsiz bir ekle uramaktan korkarlar ve vcutlarnn bir tarafnda bir bozukluun peyda olup olmadn endie ile sk sk aratrrlar. ( Dismorphobie ) Hele herhangi bir hastala yakalanma korkusu mehurdur. ( Nosphobie ) Bunlardan bazlar kuduracaklarndan korkarlar. ( Lyssophobie ) Dierleri uyuz olmaktan korkarlar ve bu hastala yakalanmak endiesi onlar daima takibeder. ( Parasitophobie ) Baz kimseler de gayri tabii bir ekilde mikroptan korkar. Bunlar plak elleriyle bir yere dokunamazlar, bireyi tutamazlar, hatta kendilerine sevgi ve samimiyetle musafaha iin uzatlm temiz elleri bile skmaktan irenirler. Kazara byle bir hadise vaki olsa hemen, daima yanlarnda tadklar kolonya iesini karp ellerini ve kollarn kolonya ile iyice ykarlar. Bir yere girdikleri zaman oturacak yer bulamazlar. apkalarn, bastonlarn nispeten temiz farzettikleri bir bfenin, bir piyanonun, radyo aletinin veya salonda itina ile ayrlm portbiblolarn zerine koyarlar. Eer evlerine bir misafir gelse misafirin oturduu yerlerin mikropla dolduunu zannederler ve sonradan btn eyay, hatta btn oday tekrar tekrar silip sprrler. Velhasl bunlar daima korku iinde yayan birtakm zavalllardr ( Bacteriophobie ). Daha birok fobiler vardr. Biz kk bir fikir verebilmek iin bunlardan birka tanesini yazabildik. Geri bu hallerin bir ksm dnyada grebildiimiz baz marazi sebeplere baldr. Fakat biroklar da hibir sebebe balanamaz ve tamamiyle << ruhi >> bir hadise olarak kalr. Halbuki kitabmzda daima tekrar ettiimiz gibi kainatta maddi hadiselerden mcerret saf ruhi hibir hal bahis meyzuu olamaz. Herey ruhla madde mnasebetinden domutur. Binaenaleyh eer birtakm fobilerin bu dnyada maddi illetleri bulunamyorsa onlar baka hayatlarn hadiseleri arasnda aratrmaktan korkmamaldr. Aksi takdirde bu da ayrca manasz bir fobi olur. Mesela birisini bilirim ki bu zat tamamiyle shhatte olduu halde elli yana kadar devam eden bir korku onu daima takibetmitir. Bu da bo bir eve girmek korkusu idi. Onun bu

korkusuna ait hibir sebep yoktu. O, ailesinin kendisini bundan vazgeirmek iin sarfetmi olduu btn emeklere ramen ocukluundan beri bu korkuya mptela olduunu sylerdi. Bu adam dier btn ilerinde cessurdu, ve her iinde normaldi. Fakat hatta kendi evine bile kimse olmad zaman giremezdi. Onun ieri girebilmesi iin be alt yanda bir ocuun bile evde bulunmas kafi gelirdi. Keza tandm, itimai mevkii olduka iyi dier bir zat daha vard ki bunun fobisi evvelkinden daha acaipti. O, bir demir yolunun zerinden hibir vakit dier insanlar gibi dmdz geemezdi. Demiryolunun zerine bir adm attktan sonra orada durur ve tam bir dairelik devir taptktan sonra kendisini yldrm sratiyle kar tarafa atard. O bu hareketini yle izah ediyordu: << Tam demiryoluna ayak atnca iimde mthi bir korku peyda oluyor, sanki tren gelecek ve beni ineyip geecekmi gibi bir tesirin altnda kalyorum. >> Bu zat, makul dnen, cessur ve btn insanlar gibi her haliyle mutedil, ve normal bir adamd. Bu hissi tevlidedebilecek hibir kaza geirmemiti. O, kendisini bildi bileli byle olduunu sylyordu. Hele denizden korkupta boulacam diye mrnde kaya binmemi olanlar oktur. Ve btn bunlar akl banda normal insanlardr. Bu fobilerden bir ounun bu hayatta geen hadiselerle kabili izah olmadn kabul ettikten sonra onlarn sebeplerini daha gerilerde ararrmak zorunda kalrz. a Mesela demiryolu fobisini, ecdattan birinin tren kazas geirmesiyle kazanlm ve torunlarna intikal etmi bir misal olarak dnebilir miyiz? Bu tarzdaki izah pek zoraki olur ve bizi birok yerde yaryolda brakr ve karmza, halli kendisininkinden g yeni meselelerle karr. Evvelce de sylediimiz gibi veraset birok eylerin izahna yardm eder fakat hereyin deil. Netekim insiyaklarn douunda da verasetin roln bir vasta olarak kabul etmitik. Bununla beraber hadiseleri mutlaka eldeki formllere uydurmak maksad ile hareket edilirse dediim gibi, birok yerleri fobilerin kendisinden ziyade izaha muhta birtakm yeni meseleler karsnda kalnr. Hakikaten burada birtakm duygu komplekslerinden bahsetmek, insiyaklar, rfulmanlar, itiyatlar, veraset kanunlarnn resesif tiplerini ne srmek gibi akla gelen nazariye ve faraziyelere bavurmak mmkndr. Ve herhangi bir nazariyenin birok zayf taraflarn ihtimali hkmlere brakmaa raz olduktan sonra bu nazariyelerden herhangi biri bir dereceye kadar da mdafaa edilebilir. Ancak, evvelce de sylediimiz gibi bir nazariyeden daha kuvvetli, daha vazh ve daha mdellel dier nazariye bahis mevzuu olursa evvelki nazariyeyi zorla yaatmaa almann ilmi manas kalmaz. Buradaki mesele de byledir. Bu fobiyi bilmem hangi mehul cedden miras kalm bir korku olarak kabul etmenin birok itirazl noktalarn dnerek gemi hayatn bir intiba gibi kabul etmek doru bir hareket olur. Zira birinci dncenin kuvvetli itirazlarla karlanmasna mukabil ikinci dnceyi kuvvetle destekliyecek dier birok delillere malik bulunuyoruz ki gelecek bahislerde bu delillerin bir ksm bahis mevzuu edilecektir. b Dier bir izah tarz da revatadr; btn fobiler bir hastalk arazdr. Binaenaleyh marazi bir haldir. Hereyden evvel iki nevi fobiyi birbirinden ayrmak lazmgelir, bunlardan birisi moral fobiler dieri de fizyopatolojik fobilerdir. Bunalar ayr ayr sebeplere bal ayr ayr eylerdir. Hatta moral sebeplerden ileri gelmeyip sadece fizyopatklojik sebeplerden ileri gelenlere fobi tabirini izafe etmek bile doru olmaz. Fizyopatolojik fobiler esasen bal bana bir korku duygusu deildir. Bunlar baz d amillerin tesiriyle husule gelen uzvi

teevvlere bal strapl veya naho duygulardr. Binaenaleyh buradaki sebepler bellidir ve tamamiyle bedenin marazi durumiyle kabili izahtr. Bunlara bir korku demekten ziyade mevcudolan maddi ve zararl d tesirlere kar gsterilen bir mdafaa reaksiyonu demek daha doru olur. Mesela fotofobi byledir. Buradaki hadise ziyadan korkma deildir. Herhangi bir hastalk yznden gz uzvunda ziyaya kar mevcut olan marazi bir fart hassasiyetten tevelldetmi bir ziyadan korunma reaksiyonudur. Keza hidrofobi de byledir. Kuduz virslerinin tesiri altnda husule gelen asabi - adali bir teevv yznden kudurmu adam yutkunamaz ve yutkunma hissi gelince btn boaz adaleleri iddetli bir tekaslle bzlr ve hastaya pek byk straplar verir. Halbuki suyun manzaras ve hatta dncesi bile bu strapl teennleri tevlidetmee kafi gelir. te hasta bu straptan kendisini korumak iin sudan kaar, yoksa burada hakiki bir su korkusu yoktur. Bilakis hasta susuzdur ve su ime ihtiyac iinde kvranr. Grlyor ki fobi nvan altnda zikrolunan duygular arasnda tamamiyle maddi sebeplere bal hakikaten marazi olan haller vardr. Halbuki mesela yukarda bahsettiimiz demiryolu fobisinde byle maddi hibir sebep mevcut deildir. Bu fobi sahibinin uzviyetinde ne maddeten ne de dier arazla tesbit edilmi hi bir bozukluk yoktur. Bununla beraber o sanki bir tren altnda kalacakm gibi gayri ihtiyari ve zahirde sebepsiz bir korku iinde bulunmaktadr. Demek biz fobilerden bahsederken birincileri deil, hakiki moral fobileri kasdediyoruz. Bunun dnda kalanlar doktorluu alakalandran ve bizim mtalaamz dnda kalan hallerdir. imdi, bu fobileri topyekun << patolojik bir haldir >> deyivermekle izah etmi olur muyuz? yukarda sylediimiz sebeplere bal fobiler fizyopatolojik esaslar dahilinde pek gzel izah edilebilirler fakat, demiryolu fobisini hangi uzvi tegayyrle izah etmek mmkn olur? Bunun patolojik bir hal olduu iddiasn hakl karmak iin tekrarlanp duran birok lakrdlara ve faraziyelere ramen mrnde tren kazas grmemi bir adamn kafasndaki bu korkunun teekkln ilmi ve kanaat verici bir ekilde izah etmek mmkn olmuyor. Bunun marazi kabul edilmesi eer gayrmutat halinden ileri geliyorsa bu dnce dar bir realitenin mahsl olabilir. O zaman elimizde marazi olmyan pek az haletiruhiye kalr. Mesela, bir dedubluman vakas marazi olur, hipnotik uyku, somnamblizma, ruya, telestezik ve telekinetik btn hadiseler, yani btn medyomluk halleri ve hatta yksek dnceler, ve duygular, deha... gibi her vakit mutat olmyan birok haller de marazi olur. Yalnz burada unutulmamas lazmgelen nokta udur ki hadisatn mutat veya gayrmutat oluu bir ksm insanlarn telakkilerine gredir. Ve kainatn mukadderet insanlarn pek mtehavvil olan bu telakkileri ile taayyn etmi deildir. Bundan baka kendi realitemizle biz fobileri marazi olarak dahi kabul etsek bile onun ruh hayatndaki byk illetlerini aratrp bulmak kaydndan kendimizi kurtaramayz. c Bir izah yolu daha dnlebilir: acaba fobileri, insann bir tek hayatnda geen birok kark hadiselerin tahteuuri intibalarndan domu bir duygu kompleksinin fobi eklinde istikamet alm tezahr gibi dnemez miyiz? Bu izah pek doru ve yerinde olur. Ancak << bir tek hayattaki >> kaydn kaldrmak art ile. Esasen tahteuura bal olan ruhi hadiselerin hibirisi birtek hayatta edinilmi duygu ve fikir kompleksi nazariyesi ile kabili izah deildir. Binaenaleyh fobileri, hakl olarak, tahteuur yolu ile izaha balamazdan evvel tahteuur meselesinde anlam olmak iin biraz konumak icabeder. A uur ve tahteuur meselesi Tahteuur nedir?... uur, uuralt, uurst... v.s. gibi tabirler, ruhi hallerden bazlarnn manzarasna gre insanlar tarafndan verilmi itibari isimlerdir. Haddizatnda uurun st ve

alt yoktur. Biz ruh bilgisindey alnz bir tek uur hali tanyoruz. O da evvelce tarifini stadn az ile yaptmz, ruhun kendi iindeki umumi bilgisidir. Ancak muhtelif alemlerin trl trl maddelerine merbutiyet dolaysiyle ruhta mevcut umumi bilgi hali birtakm safahat arzeder ki insanlar bunlara dikkat edip yukarda saydmz muhtelif isimleri vermilerdir. Ruh dnyadaki maddelerle mnasebete giriebilmek iin o maddelerle alakalanabilecek vastalar kullanmak ve yalnz bu vesaitin yardm ile muhitindeki varlklar idrak etmek zorunda kaldka uurunun tezahr zemini, kulland bu vastalarn maddilii nispetinde daralr ve ruhun gsterebilecei kabiliyetlerle beraber muhitinden ald bilgiler de o nispette dar imkanlar iinde vukua gelir. Eer biz ruhun bu namtenahi vastalar iinde deimee mahkum uurunu kullanma imkanlarna ayr ayr isimler vermee kalkrsak bu isimleri sdrmaa kitaplarmzn hacmi msaade etmez. Fakat yeryznde ruhlarn kullandklar maddi vastalar aa yukar sabit olduklarndan biz ruhun bu vastalarla olan mnasebetleri bakmndan taayyn eden muhtelif uur hallerine izafe edilmi klasik tabirleri muhafaza etmei faydal gryoruz. nsanlarn umumiyetle yksek kymetler verdikleri uur hali bu bahsettiimiz asl uur halinin dnya maddeleri arasndan szlpte geebilmi pek kk bir ksmdr. Binaenaleyh asl byk kymetler geri kalan ve madde aleminde tezahr etmiyen ksmlardadr. Bu hali tecribi ispiritalizmadaki aratrmalar bariz delilleriyle bize retmektedir. Mesela hipnoz halindeki bir sje iyice mtalaa olunursa onun birbirinden farkl bir ok ruhi safhalar geirdii grlr. Evvela onun bir kendiliinden tahayyl hali vardr [ 1 ]. Bu halde iken o, btn ahsiyetini kaybetmi bir otomattan baka bir ey deildir, gibi grnr. Kendisine hangi i telkin edilir veya hangi fikir alanrsa onu byk bir mutavaatla kabul eder. tiraz etmez. Ve muayyen hudutlar dahilindeki btn telkinleri tam bir pasivite halinde aynen tahakkuk ettirir. Ona bir avukat olduunu sylerseniz derhal mahkeme salonunda imi gibi mvekkilini byk bir talakatle mdafaa etmee balar. Mdafaasnn en hararetli bir yerinde iken, bilakis davasn kaybetmi bir mcrim olduunu telkin ederseniz derhal deiir ve bir mcrimin btn teslimiyetkar ve tazallmkar hallerini taknarak zelilane bir vaziyet gsterir. Fakat yine tam bu srada kendisine byk ve muzaffer bir komutan olduu fikrini alarsanz iinde bulunduu zelilane vaziyeti derhal unutur ve hametli bir komutann hakimane tavrlar ile yksekten emirler vermee balar. Demek kendiliinden tahayyl hali bir dereceye kadar bakasnn tesiriyle hareket etmei ifade eden bir haletiruhiyedir. Bu hale klasik tabirle tahteuurun tezahrat m diyeceiz? Pekala. imdi hipnoz halinin klasik ikinci safhasna geiyorum. Bu safha, katalepsi denilen hali gsterir. Buradaki hal, evvelkinden bambakadr. Katalepsi halindeki sjenin telkin kabiliyeti azalmtr. Yukarda bahsettiimiz telkinler onda artk tesirini gsteremez. Ve btn verilen emirler cevapsz kalr. Fakat onda hareketlere ve bilhassa musikiye kar byk bir alaka balamtr. Mutat halinde iken anlyamad musiki paralarnn btn ruhuna nfuz ettiini gsteren hallerde bulunur. Mesela melankolik bir para karsnda byk ve hatta ar bir hzn gsterir. Zahidane bir para alnrsa fevkalade bir vecit haline der. Bir oyun havas karsnda ise oynamasn bilsin, bilmesin srayp durmaa balar. ( 62 ) Halbuki musikiye kar onun mutat halinde iken hibir alakas yoktur. imdi onun bu haline ne diyelim? Bu da m tahteuur? Peki yle olsun. Hipnoz halinin nc safhasna geliyoruz. Bu hale giren sjelerde telkin imkan hemen hemen ortadan kalkmtr. Sjede, mutat halinde iken grlmiyen bir zeka ve muhakeme kudreti belirir. Dnceleri yksektir, duygular mutat halinde olduundan daha temiz ve derindir. Hele somnamblizma dediimiz bu halin biraz ilerlemi safhalarnda sje, mutat halinde

olduundan daha ok geni bilgilere malik bir ahsiyet iktisabeder. Bilmedii ve hatta iitmedii yabanc dillerle konumaa balar. Mutat halinde tamamiyle yabancs bulunduu birtakm yksek mevzular zerinde vukufla mbahaselere giriir. Ve hele somnamblizmann daha derin safhalarna dalnca bsbtn deiir, mesela baka memleketlerde yayan bir dille adetlerle, etvar ve hareketlerle bambaka bir insan olduunu iddia eder. Ve bu haliyle o, hakikaten mutat halindekine benzemiyen yksek dnceli, yksek bilgili ve yksek duygulu baka bir ahsiyet iktisabeder. Bu da onun tahteuur hali midir? O halde tahteuur halini vasflandran hususiyet nedir? Zira bu bahsettiim veya drt tipteki ahsiyetin birbirinden ayrld, bunlardan herhangi birisi ile mutat uur hali arasndaki ayrlktan daha ok barizdir. Netekim bu halleri tetkik eden alimler tahteuur tabirini kafi grmemiler, bir de fevkauur hali tabirini uydurmak mecburiyetinde kalmlardr. ( superconscience ) Tekrar ediyoruz, bunlara ayr ayr isimler uydurmaa hem lzum yoktur, hem de imkan. Burada mhim olan mesele; ruhlarn hipnoz, vecit, dedubluman v.s. gibi hallerde vukua gelen madde ile rabtalarnn gevemesi nispetinde uur halinin genilemesi, bilakis bu rabtalarn skm olduu mutat hallerde ise uur halinin daralmas keyfiyetidir. Biz ruhun mutat uur halini asl uur halinden << bal uur >> kaydiyle ayrdk. Bal uurla serbest uur arasndaki hudut asla sabit ve muayyen deildir. Ve bunlardan birincisi ikincisinin ancak ksmi bir tezahrdr. Bu tezahrn hududu ruhla maddeler arasndaki mnasebetlerin derecesine gre deiir. nsan dnmek ve eski bilgilerini kullanabilmek iin az ok iine dalmak mecburiyetindedir. Bunun klasik ifade ile manas tahteuuruna dalmak, bizim anladmz manadaki ifadesi ise ruhun, etrafndaki maddelerle az ok alakasn keserek, yani az ok maddi rabtalarn geveterek dikkatini kendi iindeki umumi bilgisine evirmesi ve az ok serbes uur haline avdet edebilmesidir. u halde eer mutat ve klasik tabirimizi kullanarak fobileri tahteuur kompleksi nazariyesi ile izah etmek istersek bu tabiri yukarda tarif ettiimiz umumi ve geni erevesi manalandrmak artiyle bu izah tatminkar olur. Ve o zaman reenkarnasyonizma bahsi de bu izah takviye edecek bilgileri hazrlar. imdi bunlar syledikten sonra tekrar misalimize dnebiliriz. Tren altnda kalm veya byk bir tren kazas geirmi veyahut en sevdii bir kimsesini tren kazasnda kaybetmi ve nihayet trenden uzak kalma intacedecek herhangi bir hadise iinde yaam bir insan tasavvur edelim. Bu adam bir hayat sonra tekrar dnyaya geldii zaman hadiseyi unutmakla beraber onun derin izler brakm olan intibalarn << tahteuurda >> sakl olarak dnyaya getirecektir . te onun yeryzndeki << tahteuur >> kompleksi bu suretle mtemadiyen zenginleir. Ve bu kompleks maddi ve itimai artlara gre mahiyetini azok deitirerek veya deitirmiyerek insann hayatnda birtakm ruhi tezahrler halinde meydana kar. Bize gre dostumuzun demiryolu fobisi bylece, eser halinde fikir izlerini tayan gemi hayatn << tahteuurda >> kalan bir intibadr.

4 Dejavler

Bu bendin mtalaasiyle tam fikir halindeki hatralarn teekklne doru bir adm daha ilerlemi bulunuyoruz. Filhakika burada mtalaa edilecek hadise, gemi hayatlarn

intibalarna dair azok fikirle mterafk baz duygulardr. Bu duygulara dejav diyorlar. Bu nevi duygularda pek iptidai olmakla beraber fikir unsurlar mevcuttur ve ok firari bir haldedir. Evvelce grlm olduundan bile phe edilemiyecek mphem hatrlamalardan balyarak hakiki hatrlamalar denecek derecede kuvvetli intibalara varncaya kadar gittike tebarz eden maziye ait hatralar arasnda dejavler dikkate ayan bir yer tutar. Bu, nasl bir duygudur? Baz insanlar yeni bir hadise ile karlatklar veya bilmedikleri bir yeri ziyaret ettikleri zaman sanki orasn evvelden grm gibi tuhaf bir duygunun tesiri altnda kalrlar. Bu tesirle insan bazen o eyi veya o yeri evvelden grm olduu bir eye, bir yere benzetir gibi olur. Evvelce vermi olduumuz bir misalde geen Prens Witgensteinin kuzininin asrlarca evvel kendisine ait olan madalyonunu grd zaman urad duygu bu nevi ruhi hallerdendir. Grlen bir eyin veya iitilen bir szn insana yabanc gelmemesi muhtelif sebepler daltnda vaki olur. Mesela insan evvelce grm olduu bir yerin baz taraflarna benzerlii yznden yeni grd bir yeri evvelce de grm hissine kaplabilir. Fakat ne olursa olsun bir galat histen ibaret olan bu tarzdaki duygularda aadaki misallerde grlen emniyet ve vazahat yoktur. Filhakika bir bahe kesinin dier baheninkine benzemesinden mtevellit yanlmalarda en gizli teferruata varncaya kadar tafsilat verilemez. u halde dejavleri izah etmek iin klasik dnce tarznn temayl ettii noktalardan biri olan bu yanlmalar btn bu hadiseleri izah etmee kafi gelmez. Fakat hem bu yanlmalar, hem de hakiki hatrlamalar ayn derecede mmkn olan ruhi hadiselerdir. Ben, bir eyi ok eski zamanlarda grm ve unutmu olduum dier bir eye benzeterek onu evvelce de grmm gibi bir galat hisse kaplabilirim. Yalnz unutulmamaldr ki galat hadiseler, drst olanlarn kymetini ortadan kaldrmaz. Ve evvelce grm ve unutmu olduum bir eyi tekrar grnce mphem bir ekilde dahi olsa hatrlayabilmem, yukarda bahsettiim galat histen daha az tabii bir hadise olmaz. Demek galat hisle hakiki duygular birbirinden ayrmak lazmdr ve bunlar ayrmak iin de her eyde olduu gibi dnceyi tek tarafl deil, her tarafa akc, ilek bir hale koymak icabeder. Byk ruhi hadiselerin mtalaasnda hibir sabit fikre saplanmamak, herhangi bir tarafn dncesi ve otoritesi ile hareket etmek zorunu duymamak ve hadiseleri byk bir duygu ve dnce hrriyeti ile mahede etmee alm olmak lazmdr. Byle bir mahede kabiliyeti ile bahis mevzuu ettiimiz hadise tetkik edilirse hakiki duygularla yabanc duygular arasnda ok bariz farklarn mevcut bulunduu grlr. limdeki bilhassa vital hadiselerin cereyannda bir oluun hakiki hviyetini gsteren arazlar bazen o olutan baka bir hali de gsterip insan ok defa yanltabilir. Tabiatta bunun misali oktur. Menenjizma haliyle menenjit hastal ilk grnte ayn araz gsterdii halde bunlar birbirinden tamamiyle ayr eylerdir. yi mahidolan bir doktor, birbirine tamamiyle benziyen bu iki sendrom karsnda hangisinin hakiki, hangisinin yalanc olduunu ayrdetmekte glk ekmez. Zira her birinin gene kendisine mahsus her kaba gze arpmyacaki nce hususiyetleri vardr. Keza yalanc anjin ile hakiki anjin arasnda da ayn ekilde artc ve birbirinin ayn grnen mterek araz mecmuas vardr. Tababette sk grlen bu yanltc hadiselerin iinden kmak iin hususi bir ihtisasa lzum varken onlardan daha yanltc ve daha ince olan moral hadiseler zerinde aratrmalar yapan kimselerin bu ihtiyatan vareste kalacaklarn zannetmiyoruz. Fakat, maalesef dahili tababette olduka ilerlemi olan bu hususlardaki mahede imkanlar akl hastalklar tababetinde birok noktalarda geri kalm bulunuyor. Ve bu halin

bir neticesi olarak mutat d grnen ruhi haller tek tarafl, yani yalnz marazi bakmdan mtalaa ediliyor. nsan ruhuna ait bilgilerde byk inkiaflara hizmet edebilecek en tabii ve kymetli hadiseler bircok akl doktorlarna gre herhangi bir hastaln arazdr. Ruhun dnyada tezahr eden baz hallerini muayyen formllere sdrmak bir dereceye kadar mmkndr. Ve bu hal ilmi baz tetkikat kolaylatrmas bakmndan belki faydal grlebilir. Fakat umumi ruh bilgisi ve insann dnyalar arasndaki ve hatta muhtelif enkarnasyonlardaki mukadderatnn mtalaas bahsinde bu dar formller iinde dnmek faydal ve ilmi neticelerin elde edilmesine engel olur. Bununla beraber bu realiteyi kabul edebilmek baz artlara vabestedir ki bu artlarn banda realitelerin sonsuzluunu iyice anlam olmak, ruhun ebediyetini kabul etmi bulunmak ve nihayet yer yz hayatnn be gnlk bir tek mrden ibaret olmadn bilmek gelir. Zannedersem her biri yksek birer realite olan icaplar ihmal ederek birka hastaln zerinde yaplm istatistiklere dayanp btn ruh varlnda cereyan eden gayr mutat hadiseleri hastalk tezahr addetmek ve btn ruhi halleri bizim ancak be kalemlik aksiyon, ve reaksiyonlarmza inhisar ettirmek bilgi hayatmz iin faydal bir i olmaz. Mesela akl doktorlarndan bazlarnn hkmleri taamm etmi olsayd btn medyomlar, aktif ve pasif btn metapsiik sjeleri, hatta btn metapsiik alimleri birer << deli >> diye akl hastanelerine kapatlmak icabederdi ve byle yaplm olsayd insan hakkndaki bilgimiz en aa bu gnknn yarsndan az olurdu. Bereket versin aratrc ruhun, domatik otoriteleri krmak insiyak vardr ve bu insiyakn nne hibir menfi hareket geemez. Binaenaleyh u veya bu ekole salik bir doktor ne derse desin; mesela bir telestezi, bir telekinezi... hali byle bir mahidin tetkik nazarndan uzak kalamaz. Fakat o, bu hadiselerin kymetlerini lerken bakalarnn yapt gibi mutlaka hastane terazilerini kullanmak mecburiyetinden kendini kurtarm bulunmaktadr. te bu dncelerle tetkiki lazmgelen dejavlere ait aada birka misal verilmitir.

Birka misal

Tahteuurun derin tabakalarnda uyuklamakta olan pek eski hatralarn, herhangi tenbih edici bir hadise ve herhangi msait bir hal karsnda meydana kabildiklerine dair canl misallerden bir ksmn ruyadan alabiliriz. Mesela, sk tesadf edilen bir hadise vardr. nsan mrnde hi grmedii bir binay, bir baheyi veyahut bir memleketi ruyasnda grr, evvela o, bu ruyete hibir kymet vermez. Fakat gnn birinde bir seyahat esnasnda, ruyasnda grd eylerin hakikat olduunu anlaynca arr kalr. Bu nevi hadiseler birok sebeplerin tesiri altnda husule gelebilecei gibi ruhta uyuklyan eski bir hatrann pasif uyku esnasnda canlanm olmas ve ruya vetiresi ile beyin cevherlerine aksetmi bulunmas suretiyle de izah edilebilir. Hatta dier dejavleri ve hatrlamalar da biz aa yukar buna yakn tarzlarda izah ediyoruz. Byle ruyalardan tanesini misal olarak yazyorum. 1 << ocukken babamn kpr inaatnda bulunduu Trilport kasabasna sk sk giderdim. Bydkten sonra bir gece, ruyamda kendimi ocukluk zamanmda yaadm Trilport kasabasnda grdm.

Yanmda niformal bir adam vard, bu adamla konuuyordum. Ona kim olduunu sorduum zaman C... olduu ve kpry muhafaza ettiini syledi. Uyandm. Bu adam kimdi? tandklarm arasnda byle bir kimsenin bulunduunu bir trl hatrlyamyordum. Beni ocukluumda sk sk Trilporta gtren ve hala hayatta bulunan ihtiyar hizmetimize sordum. Cevaben evvelce C... adnda bir kpr muhafz olduunu syledi. Hi phesiz o zaman bu adam hizmetimiz gibi ben de grmtm. Fakat onu tamamiyle unutmu olmal idim. Bununla beraber ruyamda ona ait bu unutulmu hatralarm canlanmt. << 2 Yukarki ruyay bir gn dostum M.F. ye anlatmtm. Onun da bizzat grd baz ruyalar zerinde tetkik ve mahedeleri vard. Bu mnasebetle hakikaten benimkinden daha ayan dikkat olan bir ruyasn anlatt. M.F. ocukluunda yaad Montbrison ehrinden 25 senedenberi uzaklam bulunuyordu. Gnn birinde baba dostlarn ziyaret etmek ve eski memleketini grmek iin Toreze kadar bir seyahat yapmaa karar verdi. Hareketinin ertesi gn yolda bir ruya grd. Ruyasnda Montbirisonun bir yerinde bulunuyordu. Fakat buras onun evvelce grd bir yer deildi. Karsnda da hi tanmad bir adam vard. Bu zat kendisine babasnn dostu olduunu ve adnn da T... olduunu sylyordu. M.F. seyahatini bitirdi ve Montbirisona geldi. Fakat oralarda dolarken ruyasnda grd yerle kar karya gelince hayret etmedi. Zira onu ruyasnda aynen grd gibi bulmutu. T... ismindeki zat da oradayd. O aynen ruyasnda rd gibi idi. Yalnz yznn izgileri biraz daha fazlalam ve kendisi ihtiyarlamt. >> << 3 Birka gn evvel birbiri ardnca ruyamda beyaz kravatl, kenarlar geni apkal acayip yzl, amerikalya benziyen bir adam gryordum. Bu adamn simas hi de tandm bir simaya benzemiyordu. Bunu ruyada muhayyilemin uydurduu bir tip olarak kabul etmitim. Fakat aradan birka ay getikten sonra bir sokakta onu tesadfen karmda grnce hayretten donakaldm. Hakikatte karlatm bu zat apkasnn ekliyle, beyaz kravat ile, redingotu ve amerikal tavr ile birka ay evvel benim birbiri arkasndan geceleri ruyamda grdm adamn ta kendisi idi. Bu adam, Clichy caddesine kadar takibettim. Fakat onun Batignollese doru ilerlediini grnce yolumun fazla uzyacan dnerek takipten vazgetim. << Aradan bir ay daha geti. Gene bir gn Clichy caddesinden geiyordum. Tekrar ayn adamla karlatm. Artk mesele anlalmt. Ben, bir ka sene evvel hususi derslerim dolayisiyle haftada defa bu sokaktan gemek zorunda bulunmutum. Hi phesiz o adama ayn yolda imdi olduu gibi, belki birka defa rasgelmitim. Fakat o zaman bu tip, benim nazar dikkatimi ekmemi ve hatrmda da ona ait bir ey kalmamt. >> Maury bu hadisenin ruyasnda nasl canlanm olduunu pek makul olan aadaki fikirleri ile izah ediyor: << Bu eski hatrann ruyada neden canlandn iyice dndm ve byk bir glk ekmeden sebebini buldum: Bu adam ruyamda grmezden bir ka gn evvel tesadf ettiim bir kadnla birka saat konumutum. Bu kadn evvelce haftada defa Clichy sokandan gememe sebebolan ilerim hakknda benimle grmt. Hi phesiz bu konuma bende eski hatralar tazelemi ve o zaman nazar dikkatimi ekmiyen beyaz kravatl adam da hadiseler arasna kartrarak ruyamda karma kartmt. >> Bu zevatn hi birinde bu ruyalar grdklerinden dolay akl hastal vardr denemez. Halbuki bunlar da baka tertipte tezahr eden birer dejavdr. Bunlarn herbiri evvelden

grlp sonradan unutulmu hadiselerle umulmadk zamanda karlamaktan mtevellit birer hatrlamadr ve hakiki vakalarn ifadesidir. Byle dejavler, ruyalara kararak nasl vukua geliyorsa ruya dnda da ylece vaki olabilir. te aada vereceim birka misallerde gittike canl hatrlamalara yaklaan bariz fikir unsurlar vardr. I Bu misal, Pierre-Jules Bertlayn Camille Flammariona gndermi olduu hatrasna aittir. Bu zat, evvelce hi bulunmad Lyon ehrine gidiyor. Oraya muvasalatnn ilk gnlerinde talebelerinden birisi kendisini Saint-Just-Doiyeuxe gtrmek istiyor. Yolda tam Saint-Paul-en-Jarrete gelince Pierre-Jules bir hayret nidas karyor. Zira bu ehri o kadar iyi tanyor ki hibir rehbere lzum kalmadan istedii yeri ziyaret edebilecek kudreti kendinde gryor. nk o, buralarn bir sene evvel btn tafsilat ile ruyasnda grmt. >> lk nazarda bu da evvelki misallere benzetilebilir ise de biraz dikkat edilince arada mhim bir farkn bulunduu anlalr. Evvelki ruyada tekerrr eden ruyetin ifade ettii hakiki vakay, bu hayatn az ok uzak, gemi zamanlarndan birinde tesbit ediyoruz. Halbuki bu son misaldeki ruyann hakiki sebebini evvelkiler gibi bu hayattaki bir vaka ile tesbit edemiyoruz. Evvelden grlmemi bir vakann hatrlanmas bahis mevzuu olamaz. O halde bu ruyada hatrlanan vaka bu hayatta grlmemi ise ne vakit grlmtr? Burada serdedilebilecek kompozisyonculuk kabiliyeti ve klervuvayyans melekesi bir ok noktadan bu hadiseyi izaha kafi gelmez. Buna nazaran ruyada grlen vizyon bir hatradr ve bu hatrann kkn bu hayatta bulamaynca gemi hayatlarda aramak icabeder. Burada akla gelebilecek dier bir izah tarz da, bu yerlerin evvelce fotografilerde grlmesi veya kitaplarda okunmu olmasdr. Fakat aaki misal bu dnceyi sarahaten rtmektedir: II <<... On sene evvel romaya gitmitim. Bu ehri evvelden hi bilmiyordum. Fakat orada sk sk tandm yerlere rasgeliyordum. Geri bu ainaln izah evvelce grlm fotografi ve tablolarla mmkn olabilirdi. Fakat byle bir izah ancak heykeller ve binalar hakknda dnlebilir. Halbuki karanlk labirentler, tahtelarz katakomplar iin bu yola bir izah bahis mevzuu olamaz. Birka gn sonra Fivoliye gittim. Oras da bana tandk kt. Evvelce bu ehre ait hibir ey okumamtm ve hibir resim de grmemitim. Bununla beraber dudaklarma bir sr szler geldi ve eski zamanlarda nelerin nerelerde bulunmakta olduunu sylemee baladm. Etrafmda bulunan rehberler ve mverrihler benim bu ehir hakknda evvelce derin bir tetkik yapm olduuma kanaat getirdiler. Halbuki hakikatte ben bu ehri ancak birka gndenberi tanmaa balamtm. Fakat bu hatralar bir mddet sonra tekrar kararmaa balad. O anda roln unutan bir kolejli gibi, birdenbire sustum ve hibir ey syliyemez oldum. Btn bu hatralar, paralanan bir mozayik gibi dalp gitmiti. >> Eer ruhun bakas ve gemi hayatlarn mevcudiyetini hereye ramen kabul etmemei bir prensip meselesi yaparsak dejavllere sebebolan vakalar bu dnya hayatnda bulamadmz halde srf evvelki hayatlarn hadiselerini inkar etmek iin onlar ya akl ve mantn kabul etmeyecei kark birtakm yollarda izaha alrz veya onlarn izahlarna yanamama tercih ederiz ki bunlar da bize ilim hayatnda hibir ey kazandrm olmaz. III A ... mehur bir romen artistidir. Eski bir romen ailesine mensup bulunuyordu. lk byk harpte Londrada idi ve askerdi. Bir gn Comte de Berkshirede manevra esnasnda yzbas ile beraber at zerinde giderken bir tepeyi uzaktan grnce A... ya bu tepeyi sanki

evvelden tanyormu gibi bir duygu geldi. Ve o civar tarif etmee balad. Bundan hayrete den yzba buralarn evvelce grp grmediini sorunca A... hayatnda buralara asla gelmemi olduunu syledi. Hatta o, yalnz bu tepeyi deil, tepenin arkasnda bulunan ve henz grnmiyen yerleri de tarif etti. Arka tarafta mahruti ekilde bir dan bulunduunu, bu dan kk bir ormanla tezyin edilmi olduunu syledi ve onun etrafndaki araziyi tarif etti. Buralarda domu olan yzba her yeri kar kar biliyordu. A... n tarifi tamamiyle doru idi. Nihayet bu hadise unutuldu. Aradan zaman geti. Bir sene sonra orada bir hafriyat yaplmt. Bu hafriyat neticesine tatan bir abide meydana kt. Bu ta Romenlerin Byk Britanyay igal ettikleri zamana aitti ve zerinde orada lenlerin isimleri yazl bulunuyordu. Bu isimler arasnda A... n ecdadndan birinim ismi de vard. >> Bu yerelri iyice bilen A... n, antta ismi yazl zat olabileceini dnmekten bizi alakoyacak sebep ne olabilir? Verdiimiz bu misaldeki dejavler hakiki birer vakann hatrasdr ve marazi hallerden, galat hislerden ayr eydir. Byle galat histen mtevellit dejavlerde ne bir ehri eskidenberi biliyormu gibi rehpersiz olarak dolaabilmenin, ne bir memleketin katakomplarna ve gizli yerlerine varncaya kadar her taraf hakknda dier seyyah ve mverrihleri hayrete drecek derecede malumat verebilmenin ve ne de kendi memleketinden fersahlarca uzak yerlerdeki tepeleri ve dalar tarif edebilmenin imkan yoktur. IV Bu kategoryadan vereceimiz son misal evvelkilerden daha ayan dikkattir ve bizi, gelecek ksmdaki hatrlama yolu ile gemi hayatlarn mtalaasna yaryan misallere hazrlayc mahiyettedir. Bu misali nispeten ksaltarak yazyorum. Hakiki bir dejav olan bu hadise aslen Fransz olan Bn. Mathilda de krapkoffa aittir. << 1893 de zevcimle beraber Rusyada Rivaldiaya gidiyorduk. Evvelce ben Rusyay hi grmemitim. Rus hududunu birka gn gemitik. Biraz da validemin arzusu hilafna gen bir Rusla evlenerek byk bir arzu ile zlediim bu uzak Rus memleketlerine gelmitim. Zevcim Rus aslzadelerine mensuptu. Bu memleket beni mehul ve iddetli bir cazibe ile ekiyordu. Tahayyl ettiim bu yerlerde yaamann dncesi bile beni mesut ediyordu. Hududa yaklanca kalbim ne kadar byk bir heyecan iinde arpmaya balamt!... Ssl siyah ve beyaz renkler benim nazarmda en parlak ualara bedeldi. Etrafmda tatl Rus dili ile konuulduka sanki bu dili evvelden biliyormuum gibi oluyordum. Odeseya geldik... Grdm hibir eyi yadrgamyordum. Ve ben kendimi vatanmda ( At home ) hissediyordum. Yaltaya ktmz zaman yeniliklere tene olan bir Fransz kadn gibi deildim. Tpk, Krmn gzel sahillerinde birka gn geirmek iin tekrar gelmi olan bir yerli gibi idim. mpratorun mukarribininden kayn biraderim buradaki muazzam ormanlar bana tantmak iin deptebelli bir svari alay tertibettirdi. Tenezzhden bir gn evvel benim iim iime smyordu. Sanki btn varlm bu gezeceimiz yerlere doru frlayp gitmi gibi idi. Fakat bu defaki duygularm Rusyaya ilk geldiim zamankinden daha garip ve daha iddetli idi. Gezintimizin daha ilk saatlerinde orman ktleleri mukavemet edilmez bir ekilde benim gzlerimi byl bir mknats gibi ekmiti. Alaymza, buralarn gayet iyi bilen iki tatar rehperlik ediyordu. Birok yerlerden getik, birok yerlerde durduk. Fakat akama doru atlar ve biniciler yorulmulard. Rehperlerimize tabi olarak tamamiyle pasif bir halde yryorduk. Benim kalbim binbir trl acayip ve kark duygularn tesiri altnda arpyordu. Ve ruhum sanki yollarda benden evvel yryor gibi oluyordu. Hep yryorduk. Fakat bir an geldi ki

rehperlerimiz tela alameti gstermee baladlar. Saa sola bakyorlar ve etraf aratryorlard. Nihayet bizi durdurdular ve yolu kaybettiklerini sylediler. Dar yollar gittike kark ve belirsiz bir hal alyordu. Rehperler hangi yola saplacan bilemiyorlard. Ortal umumi bir yeis kaplad. Bazlar da byk bir korku iine dtler. Vakit ge olmutu. Bu karanlk ve nihayeti yok gibi grnen koca ormanlarda gece nasl geecekti?.. Zevcim beni teselli etmee balad. Fakat ben bilakis ok sakin bulunuyordum. nk nerde bulunduumuzu duygum ile pekala biliyordum. O anda iime sanki baka bir varlk girmi gibi idi. Ve bu varlk da bu memleketi ve bu yeri gayet iyi tanyordu. Bu duygunun tesiri altnda amirane bir sesle herkesin skunet bulmasn ve kaybolmadmz syledim. Sol taraftaki dar yolu takibetmemizi, bu yolun bizi daha byk bir yola karacan ve onun da aasz bir meydana aldn ve nihayet bu meydann sonunda aalardan bir perdenin bulunduunu ve orada yar tatar ve yar Rus bir kasabann mevcudolduunu ilave ettim. Fakat ben o esnada btn bu tarif ettiim yerleri gryordum. Bu kasabann evleri drt keli bir meydann etrafna dizilmilerdi. leride Bizans slubunda gzel stunlar zerine kurulmu bir revak vard. Bu revakn altnda gzel mermerden yaplm bir eme duruyordu. Revakn arkasnda da eski bir evin peronu vard. Bu manzara o kadar gzel ve ahenkli idi ki... Btn bu grdm eyleri gayet sratli ve emin bir lisanla tarif etmitim. Grdm eyler ok vazh ve net idi. Bunlar grmekle beraber bende btn bunlar evvelden biliyormuum gibi bir duygu da vard. Herkes etrafm sarm bana byk bir aknlk iinde bakyordu. Onlara gre benim bu szlerim ne tuhaf bir aka idi! Zira bu aka onlara ok yersiz ve mevsimsiz grnyordu.... Ben sararm ve donmu gibi idim. Zevcim byk bir endie ile beni muayene etmee koyuldu. Fakat ben bararak tekrarlyordum: << Evet, evet, evet!... Btn bu sylediim eyler dorudur. Greceksiniz. >> Atmn dizginini soldaki kk yola evirdim. Oradakiler beni mark ocuk telakki ederek makine gibi biraz takibettiler. O srada ok yorulmu olan rehperlerimiz de yerde oturuyorlard. Ben hep ayn tabloyu grmekte devam ediyordum. Ve sakin idim. Zevcim ok armt. Kardeine dnerek: << Mamafi, dedi, zevcemim belki bir << baka gr >> ( seconde vue ) s vardr. Zaten nasl olsa yolu kaybettik. Nereye olursa olsun beraber gidelim. >> Btn kafile beni takibetmee balad. Ben nde yryordum. Gittike seyrekleen ormanlar geiyorduk. Ben menzili maksude biran evvel varabilmek iin o kadar fazla hzlanmtm ki... Bu srada hi kimse konumuyordu. Sis ykseliyordu. Henz ortada benim tarif etmi olduum meydanla benzer bir ey yoktu. Fakat ben biliyordum ki bu meydan orada, bizim nmzde idi. Ve ben bilerek ona doru yryordum. Nihayet kollarm uzattm ve nmzde belli olmaa balyan meydan krbacmla gsterdim. Herkesten hayret nidas ykseldi ve herkes ileri doru atld. Evet, hakikaten bu, bir meydand. Yar aydnlk iinde onu herkes grebiliyordu. Meydann nihayeti sisler iinde kayboluyordu. Fakat imdi atlarmz bile geldiimizi anlam gibi idiler. Ve drtnala komaa baladlar. Byk bir aala geldik. O srada ben artk kendimde deildim. Son perde de yrtld. Zira hafif bir k grnyordu. Bu anda bana bir ses geliyordu, fakat bu ses kulama deil ruhuma mrldanarak unlar sylyordu: << Marina, o Marina, sen misin ? Gene geliyorsun! Bak, emen hala susmad, evin hala yerinde duruyor. Ho geldin Marina. Sevgili Marina. >> Oh! Bu ne heyecandr, ne fevkalbeer bir sevintir!.. Her ey orada... Benim gzmn nnde. Revak, eme, ev.. hepsi orada. Fakat artk bu ok olmutu. Sendeledim ve yuvarlandm. Yere derken zevcim beni yakalamt. << Kendi malm olan bu topraa ve gzel emenin yanna beni yavaa yatrd. Ben hkrklar iinde ve bir vecit halinde idim. Birtakm glgeler koutular, Rusa ve Tatarca konuuyorlard. Beni eve doru gtrdler. Sendeliyen bacaklarm glkle yryebiliyordu.

Evin eiini geerken kalbim paralanr gibi oldu. Fakat tam bu srada btn vizyonlarm kayboldu ve onun yerine realite kaim oldu. imdi artk tamamiyle yabanc bir oday, yabanc eyleri gryordum. Marinann varl silindi. Ben onun kim olduunu ve ne vakit yaam bulunduunu asla bilmiyeceim. Fakat biliyorum ki o burada idi ve ok gen yanda burada lmt. Bunu duyuyorum ve bundan eminim..... << Zevcim bana kaynar bir ay iirdi. Btn seyahat arkadalarm etrafm sardlar. Herkes hayret iinde idi ve herkes btn bunlar benim nasl bildiimi renmek istiyordu. Ben eie oturdum. Zevcimden, bu evin kime aidolduunu ve kimlerin burada yaam bulunduunu sordum. Fakat kimse bu hususta byk bir ey bilmiyordu. Zevcim bu evin bir lehli aileye ait olduunu syledi. Bu evin hakiki eski sahipleri mehuld. Fakat ben, Marina, emindim ki bu evde yaamtm... << Birok sene Rusyada oturdum. Fakat bu memlekete yabanc kalmadm. Kendimi evimde hissediyordum. Rusa ve leheyi byk bir sratle rendim. Tatillerde Fransaya gittiim zaman orada kendimi buradaki kadar vatanmda duymuyordum. urasn da ilave edeyim ki Rusyann baka hibir yerinde bu yaknl duymadm. . . . << imdi vaziyeti daha iyi anlam bulunuyorum; ve iyi biliyorum ki Marina ile ben, ayn Mathilde de Krapkoffdan baka kimseler deiliz. >> Bu hadiseyi baz kimseler alelade bir klervuvayyans olarak kabul etmee mtemayil grnrler. Geri burada ruhun bu melekesi ie karmam deildir. Fakat klervuvayyans melekesinin bu mdahalesi, bu hadisede eski bir vakann hatras bulunduu fikrini ortadan kaldrmadktan mada bu hatrlamann ne yoldan vukua geldiini izah etmi olmas bakmndan da bilakis enu takviye etmektedir. Hakikaten buradaki hatrlama, basit bir i duygusu halinde deildir. Ve gidilecek yere daha varmazdan evvel dejav hadisesinin vukua gelmesi, bu yerler hakknda alelade bir hatrlama deil; canl, tafsilatl bir vizyon hadisesinin meydana kmas ve nihayet btn olaylarn iine orada herkese, hatta bizzat Bn. Mathildece mehul bir << Marina >> hikayesinin karmas bu bayann evvelce de buralarda yaam olduu nazariyesini destekliyen unsurlardr. Binaenaleyh burada, bir dejav ile beraber, onu destekliyen iki ruh melekesi daha mevcut bulunmaktadr ki bunlardan biri psikometri, dieri de telestezi dir. Eer Bn, M... bahis mevzuu olan kasabaya gittikten sonra orasn tanm olsayd bu basit bir dejav olurdu. Netekim evvelki misallerde bunu grdk. Fakat bu bayan ormanlara girince ve kaybolma tehlikesi karsnda bir tenebbhiyeti ruhiye halinde kalnda, daha evvelce yaad evine gelmeden maziye doru hadiseleri hatrlamaa balamtr. Bu bir psikometri halidir. Burada onun hatrlad vakalar bakasna deil, gene kendisine aittir. Fakat ayn zamanda bu hatrlama uzaktan bir gr ile vukua gelmitir. O, yollar, meydan, aatan duvar, evleri, revak, emeyi.. v.s. daha oralardan uzak mesafelerde bulunurken bir vizyon halinde grmtr ki bu da bir kilervuvayyans ( Telesthesie ) halidir. Fakat bunu bylece kabul etmekle, bu hadisenin gemi zamana ait bir vakay ifade eden dejav olduunu inkar etmee lzum hasl olur mu? Asla!.. Zira eer bu vaka evvelden mevcudolmasayd onu ne psikometri, ne de telestezi yolu ile izah edemezdik. Ve esasen o zaman bu hadise byle cereyan etmezdi. Klervuvayyans demek mevcudolan bir eyi uzaktan duymak demektir. Halbuki burada ev, revak v.s gibi eyler mevcudolmakla beraber Marina ve onun hatralar mevcud deildir, binaenaleyh bu nokta psikometri ile kabili izah olamaz.. Mevcudolmyan bir mazinin uydurulmas yolunda bir psikometri tarif edilememitir. Yani, psikometrik

hadiselerde, bir hareket noktasndan balyarak ileriye veya geriye doru, gelecek veya gemi realiteleri ifade etmek hususiyeti vardr. u halde burada mevcudolan hem klervuvayyans, hem de psikometri halleri gemi vakalarn dejav tarznda uur sathna kmasna yardm etmitir.

FKR YOLU LE GEM HAYATLARA AT HADSELERN HATIRLANMASI HAKKINDA UMUM MTALAA

1 Eski hayatlara ait hatralarn kymeti

Buradan itibaren reenkarnasyonizmann en canl ve msbet delilleriyle karlaacaz. Son bir iki tanesi istisna edilirse, imdiye kadar vermi olduumuz deliller reenkarnasyonizmann hemen hemen bilvasta lehinde olanlard. Bundan sonrakiler ise eski hayatlarn dorudan doruya hatrlanmas suretiyle, o hayatlarn mtalaasn olduka kolaylatracak mahiyettedirler. Bunlara msbet deliller dedik ve bunda da, kendimizi hakl grdk. Zira, ilimde msbet telakki ettiimiz hadiseler hangi llerle kymetlenmi bulunuyorsa bunlar da ayn llerle kymetlenmi bulunmaktadrlar. Bir doktor hastasna verem tehisini koyarken hkmlerinde kendisini hakl gsterecek baz deliller arar. Bu deliller nelerdir? Bunlar yle delillerdir ki bu ide kompetan olan herhangi bir kimse onlar tetkik ettii zaman: << evet bu arazlar gsteren hasta veremlidir ve burada doktor hakldr ! >> diyebilir. te bu suretle verem hastalnn tehisini mtahasssna koydurtan delilleri biz mspet tanyoruz. Fakat biraz yukarda, bu deliller karsnda hkm verecek olanlarn Kompetan olmalar kaydn koymutuk. Bu, zerinde srarla durulacak bir noktadr. Filhakika verem hastaln vasflandran arazn kymetini ne byk bir avukat, ne kudretli bir fiziki ve hatta ne de ihtisas sahibi olmyan herhangi bir doktor; bu ilerle uram, verem hastalnn arazlarn her cihetten iyi tefsir etmee kendisini altrm bir mtehasss salahiyeti ile takdir etmek kudretine malik deildir. Binaenaleyh byle bir mtehasssn kymetlendirdii arazlara, bu ide ilmi salahiyeti olmyan ihtisas d kimselerin kymet vermemesi, o arazlarn birer msbet delil olmak vasflarn ortadan kaldramaz. Bu hal tababetin her ubesinde olduu gibi ilmin btn ubelerinde de byledir. Acaba ilmin muazzam bir ubesi olan metapsiik zerine messes reenkarnasyonizma bahsindeki mtalaalar bu kaidenin dnda kalabilir mi? Byle bir iddiay ortaya atmaa cesaret edebilmek iin metapsiiin btn delillerini ayr ayr yoklam ve rtm olmak lazmgelir. Metapsiik ilminin henz, maalesef, birok memleketlerde akademik kymet kazanm olmamas da bize byle bir hakk vermez.

Bununla beraber reenkarnasyonizmann msbet delillerinden olan baz hadiseler karsnda birok kimseler istihfafla dudak bkerler veya hi olmazsa ilmin dier uabatnda gstermek itiyadnda bulunduklar saygnn tamamiyle aksine olarak bu deliller karsnda manasz bir labalilik gsterirler. Neden? Evvela bu zevatn hemen hibiri bu bahiste kompetan deildir. Saniyen, bu delilleri ortaya atan ve says nispeten mahdudolan kompetan zevatn ou, dier ilim ubelerinde resmi sfatta akademik otoritelere sahip deildirler. Salisen, ilmin dier ubelerindeki ihtisas sahibi otoriteler, bu bahse ait delilleri kabli hkmlerle mtemadiyen hakiki kymetlerinden uzaklatrmaa almlardr. Ve btn bunlarn neticesi olarak metapsiik bilgiler manasz bir taassupla Universitenin dnda braklmtr. Dikkat edilirse bunlarn hepsi birbirine baldr ve hi biri metapsiik aleyhinde esasl bir dayanak olamaz. Bu, phesiz hatal bir harekettir. Ve ilmin hemen her ubesinde grlen yenilikler karsnda insanlar tarafndan tekrar edilegelmitir. Hakikatte bir verem mtehasssnn, verem hastal tehisini koymasna yaryan delillerden mesela, cierlerde baz muayyen seslerin duyulmasnn, hastada muayyen baz ikayetlerin vukua gelmesinin, radyolojik muayene ile baz glgelerin ve nihayet mikroskola koh basilinin grlmesinin kymetleri ne kadar varsa, bir insann gemi hayatta yaadna, bu ilerle uramam insanlar ikna etmek hususunda, imdiye kadar vermi olduumuz ufak tefek baz delillerle beraber vakalara tetabuk eden ve imdiki hayatla kabili izah olmyan gemi zamanlara ait elde edilmi birtakm canl hatrlamalarn da o kadar kymeti vardr. Birinci halde kymet verilen bir mtehasssn gzne ve kulana ikinci halde neden ayn kymet verilemiyor? Veyahut neden ayn kymet verilmesin ! Mikroskop altnda koch basilini gren bir gzn hayal grdnden ve hasta olduundan phe etmek kimsenin aklna gelmiyorda bir materyalizasyon, bir dedubluman veya bir ekminezi hadisesini gren gzler ve iiten kulaklar neden musrren delilsiz, ispatsz olarak mtemadiyen hastalkla itham ediliyor?... Hastann ikayetlerini dinliyen bir kulan duyduu eylere byk kymetler veriyorda neden gemi hayatnn hatralarndan bir hasta ikayetine nazaran daha canl ve mdellel olarak bahseden bir somnambln, bir sansifitin veyahut akl tamamiyle banda bir insann szlerini dinliyen kulaklara mstenit szler nazar itibare alnmyor. Eer bir ocuk veya bir somnambl veyahut dier akl banda bir kimse: << Ben evvelki hayatmda falan yerde, falan halde, falan ileri yapmtm. >> derse ve herkesin bilgisi ve hatta tahmini dnda kalan bu ifadelerin ou da tahakkuk ederse bu ifadenin kymeti bir hastann hastalna tenvir edici szlerinden daha az m olur?. Btn bunlarla beraber bu bahiste geecek olan hadiselere kymet vermemekte srar edecekler bulunacaktr. Biz onlar kendi mesailerinde veya << msbet >> dncelerinde brakmaktan baka birey yapamyacaz ve bunun iin de pek fazla mteessir deiliz. Zira ilmi ykseltici ruhlarn, yeryznde ilim ve hakikat sevgisinden baka duygularla hareket eden tipteki kimseler arasndan kmam ve kmyacak olduuna kani bulunuyoruz. Filhakika baz ruhi tezahrler vardr ki bunlar bizi ister istemez reenkarnasyonizmann kabulne sevkederler. Zira yeryzne << tekrar gelmeler >> hakkndaki dnceler dnda bunlarn tatminkar izahlar yaplamaz. Dorusu dnlrse evvelki hayatnn mevcudiyetini en

canl surette tebarz ettirecek tezahratn da bu gruptakilerden olmas lazmgelir. nk bunlar hafza melekesi ile alakadardrlar. Halbuki hafza, gemi hayatlarn btn hadiselerini ruhta sadakatle saklyan bir melekedir. O halde gemi hayatlar hakknda bize en iyi bilgiyi verecek olan da odur.

2 Hafza ve hatrlama nasl bir melekedir?

Degajman ve unutma bahislerinde hafza ve hatrlama melekelerine dair baz szle gemiti. imdi bu melekelere ait bilgiyi biraz daha geniletmenin sras gelmitir. Zira bu ksmdaki, reenkarnasyonizmaya ait deliller bu melekeler yolu ile mtalaa edilecektir. Hafzay, bir eyi zihinde tutmak; hatrlamay da zihinde tutulan eyi bal uur sahasna karmak diye acele bir tarif yaplabilir. Fakat bahsimizin seyri bakmndan bunlarn daha geni ve ilmi manalarn aratrmak lazmgelecektir. drak ve unutma bahislerinde uzun uzadya sylediimiz gibi, d tesirler, ya beyin kanaliyle veya dorudan doruya perispriye intikal ederler. Bu suretle perispriye gemi olan bilgiler orada ebedileirler. Bunlardan bir ksm, baz artlar altnda beyin yolu ile tekrar bal uur sahasna karlabilir. Fakat geriye kalan byk bir ksm dnyada ebediyen unutulmu olarak kalr. te bizim hafza, hatrlama ve unutma tabirlerinden anladmz ilmi mana budur. Hafza hakkndaki klasik dnceler maddi grlere dayanmaktadr. drak edilmi eylerin ancak beyinde kaldn kabul edince, onlarn bir gn tamamiyle ve ebediyen unutulacan tabii grmek icabeder. Halbuki bize gre, iler buradan daha ileri gitmektedir. te gerek maddi durumu itibariyle beyin uzvununun kendisinde mevcut hibir eyi ebediletiremeyecei, gerek baz itnibalarn beyne uramadan perispride dorudan doruya husule gelmi bulunmas, insann bal uur haliyle kald mddete idrak etmi olduu eylerden bir ounu unutmasn zaruri klar. u halde baz hatralarn tekrar canlandrlmas birtakm, psiko-fizyolojik artlara baldr. Halbuki serbest haldeki bir ruh iin byle uzun uzadya bir faaliyete lzum yoktur. Zira dardan ruha intikal etmi her ey ondan mevcut ve hazr bir halde bulunmaktadr. Binaenaleyh serbest hafza ve serbest hatrlama diye ifade ettiimiz ey, insandaki bal hafza ve bal hatrlamalardan ayrlmaktadr. Birinciler btn dier ruh melekeleri gibi, ruhun hayatiyle kaynam ve ebedilemitir. kinciler ise, ruhun ancak dnya maddeleriyle mnasebetlerine bal, fani ve tezahrleri iin, ruhun madde zerinde birtakm faaliyetlerine lzum hissettiren dnyevi hallerdendir. Evvelce sylediimiz gibi perispride bulunan hatralarn bal uur sahasna kabilmeleri iin lazm olan artlardan birisi ve en maddisi, onlarn beyin kanaliyle perispriye dahil olmu bulunmalardr. Yani beyinde bunlara ait yerlemi baz izlerin, belki de morfolojik birtakm tegayyrlerin ve fizyolojik mnasebetlerin bulunmas lazmdr. Fakat bunlardan daha mhim bir art vardr ki onun zerinde imdiye kadar pek fazla durulmamt. imdi sras geldii iin burada ehemmiyetle tebarz ettirmek istediimiz bu art ruhun dikkat melekesine aittir. Dikkat melekesinden bizim anladmz mana, ruhun herhangi bir hadiseye ait faaliyetini o hadise etrafnda teksif etmesidir. Binaenaleyh - ister beyin kanaliyle, ister dorudan doruya olsun - perispriye giren ve orada intiba brakan btn tesirlerin ihyas iin

her eyden evvel ruh faaliyetinin onlar zerinde toplanm bulunmas en bata gelen bir arttr. Bu hal phesiz iradi bir itir. Fakat unu unutmyalm ki, tahayyl bahsinde de uzun uzadya sylendii gibi irade her vakit meur olmaz. Ve uurun dnda kalm birok kendiliinden ( spontane ) iradi ruh faaliyetleri vardr. Mesela, nasl kendiliinden bir tahayyl ( imaginatinon spontanee ) mevcutsa ylece kendiliinden dikkat de vardr. Bu takdirde ruh, dikkat melekesini kullanrken bal uur haliyle ondan haberdar olamaz. Bu szmzn manasn daha iyi kavramak iin, mutat hallerimizde farknda olmadan dikkat melekemizi birok yerde kullanmakta olduumuzu dnmek kafidir. Biz farkna varmadan bir ok eye dikkat ederiz. Esasen ruhumuzu gittike zenginletiren hallerden birisi de budur. Hatta byle farknda olmadan dikkat ettiimiz ve ezberlemi, yani beynimize yerletirmi olduumuz d tesirlerin bilahara baz yle garip tezahrleri grlr ki ilk nazarda bunlara hibir mana verilmez. Biraz evvel bahsettiimiz dejavler buna misaldir. Filhakika sokakta giderken grdnz bir adama dikkat etmisinizdir. Fakat bu faaliyetinizi sevk ve idare eden iradeniz, bal uurunuza gemi olmyabilir. Ve bunun neticesi olarak sizin burada sarfettiiniz dikkat melekenizin farkna varmazsnz ve o adam hi grmemi gibi olursunuz. Fakat aradan bir zaman getikten sonra gnn birinde pasif bir halde bulunduunuz srada ( mesela uykunuzda ) herhangi bir tesirin tesiri altnda o adam karnza kverir ( Rusya ). Ve eer bu hadiseyi istikaf etmenize yaryacak dier alakadar hadiseleri hatrlyamyorsanz grdnz imajn mahiyetini anlyamazsnz. Keza, resimli mecmualardan birisini kartrrken bir resmi, kendiliinden dikkat melekenizle ruhunuza ve hatta ksmen de beyninize naketmi olabilirsiniz. Fakat bu faaliyetten o srada sizin haberiniz yoktur. Gnn birinde o resmin gsterdii yere tesadfen gittiiniz zaman sizde az ok mphem: << Ben burasn bir yerde grmtm. >> gibi bir duygu belirir ( Dejav ). Gene siz, uurlu dikkatinizle yakalayabilmi olduunuz bu duygunuzla alakadar dier gemi hadiseleri ( mesela evvelce grdnz mecmuay, mecmuann bulunduu yeri... ilh. ) hatrlayabilirseniz ne ala, yoksa bu duygunuz sizce kefedilmemi bir sr halinde kalr. ylede olabilir: Mesela durup dururken aklma bir fikir, bir kelime ve hatta bir btn cmle gelir. Bunun sebebini ve manasn uzun zaman ve belki de hibir zaman anlyamam. Ve onu gene unutur giderim. Burada da ayn hikaye vardr. Ben o kelimeyi veya cmleyi evvelce de bir yerde iitmitim veyahut bir kitapta okumutum. Fakat o zaman bu kelime veya cmle zerindeki dikkat faaliyetim kendiliinden vaki olmu, bal uur sahama intikal etmemiti. Eer ben bu hakikati bilmezsem ve mazideki hadiseyi de hatrlyamazsam bu cmlenin hatiften geldiini iddia edecek kadar safiyet gsterebilirim. Fakat burada sras gelmiken mhim bir nokta zerinde durma lzumlu gryorum. Taki, ilerinde ve hkmlerinde aceleci olan baz muarz okuyucularm varsa beni kendi silahmla vurabilecekleri zehabna dm olmasnlar. Bu dnyada byle, uurumuzdan kam birok hadisat olduu gibi gemi hayatlarmzn esasen bal uurumuzda mevcudolmyan saysz hadiseleri de evleviyetle vardr. Ve bunlarn hakikatlerine ait birok dier deliller de mevcuttur. Binaenaleyh, herhangi bir deja-v veya deja-antand ( sanki evvelce grlm, sanki evvelce iitilmi ) hadiseleri karsnda kalan bir insann yukarda sylediimiz gibi hatiften bir hitap karsnda kaldn sorup aratrmadan iddia etmee kalkmas ne kadar byk bir safiyet eseri saylrsa, o insann karlat byle hadiselerin bu dnya hayatnda meneleri bulunamyacana ilmi ve kati delillerle kanaat getirdikten sonra onu bir hezeyan telakki etmesi de o kadar byk bir safiyet eseri olur.

Fakat ikinci safiyetin mul birincininkinden daha geni olsa gerektir. te bu noktaya gelince, tecribi ispiritalizma yolu ile ruhi hadiselere ait hakikatleri aratrmann, bu hadiseleri hakiki kymetleriyle tasnif etmenin ve nihayet insan mukadderatiyle ilgili birtakm neticelere varabilmenin gl derecesi anlalr. Binaenaleyh bu hususta birok tecrbe ve bilgilere lzum vardr. Btn bunlarla beraber kim olursa olsun insan yanlabileceini ve yanlma ihtimalinin her an mevcudolduunu unutmamaldr. Herhangi bir ruh halinin insan mukadderatiyle ilgili taraflarn aratrrken bir aratrcnn dogmatik bir dnceye saplanp onu yalnz bu dnyann tek bir hayatiyle izah etmeyi prensip yaparak hareket etmesi ne kadar hatal ve artc bir yol ise, sabit fikirler ve tek tarafl dncelerle hareket ederek her mphem ve vuzuhsuz ruh halini mutlaka dnya d kaideleriyle izaha kalkmas da o kadar artc ve hatal bir i olur. Tekrar ediyoruz; insan dncesine, mmkn olduu kadar az hatal ve iyi bir istikamet verecek unsur, grg ve tecrbe ile tezahr imkan bulmu kafi derece mull bir bilgidir. Bundan mahrum olduka bu vadide sz sylemee, fikir yrtmee ve birtakm faraziyeler ve nazariyeler serdetmee kalkanlarn kmaz sokaklara saparak tekaml ve hak yollarn ve nihayet bir yerde << STOP! >> demeleri mukadderdir. Tekrar sadade gelelim: Hafza ve hatrlama ilerinde dikkat melekesinin ba rol oynadn sylemitik. Bal hafza ve hatrlama haklarnda bu roln ehemmiyeti kat kat artar. Zira burada - hafzada kalacak eyler uura ister aksetmi olsun, ister olmasn - ruhun maddeler zerindeki ayrca faaliyetine lzum vardr. Biz mutat hayatmzda bal uurumuza geen veya gemiyen birok hadiselere dikkat etmiiktir. Ve bu hadiseler de beynimizde az veya ok baz intibalar husule getirmitir. Evvelce sylediimiz gibi [ 1 ] biz bunlar dnyaya bal mutat halimizle hatrlyabiliriz. Bu hatrlamann derecesi ve imkan, beynimizdeki bu intibalarn derinlikleri derecesine ve devam mddetlerine baldr. Binaenaleyh bunlar daima noksandrlar ve zamanla, tedricen kaybolmaa mahkumdurlar.

3 Bal ve serbes hatrlamalar

Hafzann klasik psikolojide anlalan manas ile modern spiritalizmada kabul olunan manas arasnda byk fark vardr. Daha dorusu psikoloji, ruhun bu muazzam melekesini ok eksik tanm ve eksik tantmtr. Hafza zamanla bsbtn unutulmaa mahkum bir hadisenin yarm yamalak, beyinde saklanmas deildir. Byle bir telakki ancak hafzann noksan tezahrnden ve noksan mtalaasndan ileri gelebilir. Hakikatte hafza ruhun, iinde yaad btn hadisat en ince teferratiyle bir daha kaybetmemek zere kendisinde ebediyen muhafaza etmesine yaryan bir melekedir. Bu anlayta klasik psikologlarn gznden kaan mhim baz noktalar vardr. Ruhta yerlemi hibir hadisenin kaybolmadn evvelce sylemitik. Tekaml ile alakas olan ve ruhun kazanlar arasna girmi bulunan hibir bilginin, hibir melekenin kaybolmadn kabul ettiimize gre bunlarn baz artlar altnda hatrlanmasnn da mmkn olabileceini dnmek tabii bir i olur. Esasen ortaya konmu birok mahedeler ve tecribi aratrma neticeleri bunun byle olduunu bize gstermektedir. Fakat burada bahis mevzuu olan gemi hayatlarn hatrlanmas, arada geen vetirelere gre hususi bir mahiyeti haiz

olabilir. Evvelce sylenmiti ki hafza ve hatrlama ilerini biz mutat hallerde grldnden daha geni ve canl bir manada kabul ediyoruz. Bize gre beyin basks altnda olan hatrlamalarn bu baskdan azade olarak vukua gelen hatrlamalardan ok byk fark vardr. Birincisinde daha ziyade gemi hadiseleri dnerek bulma vetiresi hakimdir. Ve buradaki imajlar vuzuhsuzdur, canszdr. Mesela bundan iki sene evvel falan ehrin falan sokandan geerken falan kimseye rasgelmitim, dediim zaman dncemin mahsl olan fikirlerle kark imajlar sanki baka birisine aitmi gibi bana yabanc ve ayn zamanda azok mphem olarak gelir. Bunlar o anda benim iin reel kymetten mahrum birer masal gibidirler. Ve ben artk bu hadisenin iinde yaamakta olmam. Halbuki dier birtakm hatrlamalar vardr ki onlar byle deildir ve bundan daha ileride bir hadisedir. Bu hadisenin vukuu srasnda insan, azok derece fark ile halihazr hayatn unutur veya hi olmazsa maziye ait hatralarnda, halihazrda iinde yaad hadiselere verdii kymetleri vererek yaar. te hatrlama hali bu kadar ileri gidebildii zaman gemi hayatlarn mtalaasnda faydal birer tetkik mevzuu olur. Biz evvelce, bu nevi hatralardan faydalanmamza yaryacak baz tecrbelerden bahsetmitik [ 1 ]. Bu hal mutat hayatmzda normal saylmaz. Zira bizim normal telakki ettiimiz hadiseler ancak alkn bulunduumuz dnya nizamlarna uygun grnen hadiselerdir. Ve bu suretle gemi hayatlarn hatrlanmas da birok yerlerde dnya nizamna uygun grnmiyebilir. te yalnz mutat ruhi hallerin mtalaasiyle itigal eden klasik psikoloji sahasndaki hatrlamalar, ruhun tamamiyle bedene bal bulunduu artlara tabi olanlardr. Onun iin biz bunlara bal hatrlamalar diyoruz. Fakat ruh, az ok degajman hallerinde kendi iine ve hatralarna daha canl olarak dalar. Ve bu dal, ruh degajmannn derinlii nispetinde meydana kacak hatralarn canlln ve tazeliini arttrr. Bu hususta tahlili bir tetkik yapabilmek iin evvelce [ 2 ] kendi tecrbelerimizden alarak takdim ettiimiz bir misale tekrar dneceiz. Bu misalden u neticeler karlabilir: 1 Bir insan, be on saniye gibi ok ksa bir zamanda bir ok hadiseleri kavramakta ve bunlar ruhunda muhafaza edebilmektedir. Bu misalin kymetini anlyabilmek iin u tecrbeyi yapmak kafidir: Evvelce hi grmediiniz bir karta be saniyelik mddetle baknz. Ve bununla bir daha megul olmadan bir ay bekleyiniz. Sonra bu kartn muhteviyatn hatrlamaya alnz. Acaba bunun tafsilatndan ka kelime syliyebilirsiniz? Halbuki misallerimizde, hatta uzunca bir dikkatle bakld zaman bile gzden kaabilecek baz teferruata varncaya kadar sjenin aylarca evvel grd bir kart zerinde izahat verdiine ahit oluyoruz. 2 Hatralar ne kadar eskir ise o kadar daha canl olarak meydana kyor. Mesela sjeye iki ay evvel on be saniye mddetle gsterdiimiz bir kartn tafsilat, drt ay evvel ancak be saniye yani evvelkinin te biri mddetle gsterdiimiz bir kartn tafsilatna nazaran ok fakirane ve ufak tefek yanllklar ihtiva etmektedir. Bu hal bilhassa dikkate deer. Ve mutat uurumuz dndaki uuralt faaliyetini gsterdikten baka ruhun eskidike olgunlatn ve hadiseleri daha iyi temsil ederek kendisine mal ettiini gsterir. Burada normal olan hatrlamalardaki maddi vetirelerin aksini gryoruz. Bunlarda hadiseler eskidike kymetlerinden kaybederler. Zira onlar daima mtevali madde inklaplarnn neticelerine maruzdurlar. Bir hceyre bir daha eski halini almamak zere, eski bir beden bir daha

genlememek zere ihtiyarlar. Yani maddi teekkller terakkiye deil, muvakkat inkilaplardan sonra tedenniye mtemayildirler. Madde eskir. Eskimek kelimesinin ifade ettii mana maddi durumu vasflandran teekklatn bozulmasdr. Buna mukabil bu bahsettiimiz tahattur hadisesinde zamanla artan bir terakki vardr. Bunu da maddi inkilaplarla makusen mtenasibolarak ilerliyen bir hareket halinde gryoruz. Bu cihet de zaruri olarak fizikoimik maddelerden ayr bir cevherin mdahalesini kabul etmee bizi sevkediyor. Klasik psikolojinin tarif ettii hafza, ancak beyin gibi fiziko-imik maddelerin imkanlarn muallaktr. Netekim sjemiz mutat hafzas ile gn evvel yedii yemei hatrlyamazken ekminezi halinde be ay evvelki bir sabah kahvaltsnda yemi olduu eyleri mkemmelen hatrlamaktadr. Beyinde mevcudolan her ey beynin kendisi gibi eskimee, kymetinden kaybetmee mahkumdur. Hafza da byledir. Halbuki ruhun perisprisi ve orada mahfuz olan eyler eskimez ve lmez. Zira evvelce hususi bahsinde de grdmz gibi perispride rejenerasyon hadisesi yoktur. Ben dn iinde yaam olduum bir hadisenin bu gn yarsn unutmu olabilirim. On gn sonra onun onda biri aklmda kalrsa ne ala. Hele on sene sonra beynimde o hadiseden hi bir eser kalmaz. Halbuki hususi vetirelerle pasif hale girdiim zaman, yani beyin basksndan kurtulduum zaman en eski zamana ait hatralarmda bu gnk gibi yaamaa balarm. Acaba bu hadise bize hi bir ey retmez mi? Bu hal bize her eyden evvel bu iki hatrlama nevinin ayr ayr eyler olduunu ve ayr ayr yollarda vukua geldiini retir. Saniyen birinci ve ikinci nevideki hatrlamalar temin eden vastalarn da birbirinden ayr olduunu, yani birincisinin fani ve muvakkat, dierinin layemut ve devaml olduunu gsterir. Evvelce bahsettiimiz Korsakof kanunu bu yoldan daha iyi izah edilir. htiyarlkta beynin ve maddi teekklatn yklmas ile maddi alayktan kesilen ruh, aa yukar pasif bir hale yaklar. Burada hemen hemen, bir az evvel tarif ettiim disosyasyon haline benzer bir hal vardr. htiyarn zayflam dima perispri zerindeki basksn tabiatiyle gevetmitir. Bu hal onun uur alt sahasnda, yani serbes uurunda bir tezahr zemini hazrlamtr. Bu da bizim tecrbelerle elde ettiimiz disosyasyon haline yakn bir ruhi haleti aa yukar meydana getirir. Bu suretle ihtiyar, hem etrafiyle az ok alakadar mutat hayatnda, hem de ayn zamanda ruhi hayatnda yaamaa balar. Hatta baz zamanlar bu disosyasyon hali adeta bizim tecrbelerimizdeki hali andracak derecelere kadar varabilir. Bunun neticesi olarak misallerimizle de gsterildii gibi ruhta yerlemi olan en eski hatra, canl ve tafsilatl bir ekilde hatrlanrken yeni hatra, canl ve tafsilatl bir ekilde hatrlanrken yeni hadiseler daha dumanl ve vuzuhsuz olur ve hatta bazen hi uur sahasna kmaz. Binaenaleyh en yeni renilen eyler ihtiyarlam bir beynin ataleti ve inhitat yznden bal hafzada ok zayf ekilde saklanabilir. u halde Korsakof kanunu, dnyevi unsurlarn inhitat yznden ruh melekelerinin bu unsurlardan ziyade perispriye ait cevherler ile izhar edilmee balanmasnn bir ifadesidir. 3 Yalnz grd resimler ve yazlar deil, insann iinde yaam olduu btn gnlk hayatna ait hatralar da aynen muhafaza edilmekte ve sras gelince tekrar canlandrlabilmektedir. Sjemizin drt be ay evvel, hatta kendisini alakadar etmedii halde ylece bir kulak misafiri oluverdii felsefi bir mbahaseyi kendisinin hi beklemedii bir zamanda hemen kelimesi kelimesine tekrar edivermesi bunun canl bir misalini tekil eder. Bunu, malum olan mutat beyin kanalile vaki bir hatrlama vetiresinden ayrmak zarureti

vardr. Bulunduunuz herhangi bir mecliste sizi alakadar etmiyen bir mevzu zerinde iki kii grrken onlarn belki de hakiki manasn anlamadan duyduunuz szlerini be ay sonra bir gn birdenbire size soruverdikleri zaman bu kadar mazbut ve srasiyle tekrar edebilir misiniz? Fakat beyin yolu ile mmkn olmyan bu ii, ruh baka tollardan temin eder ki ite biz bu yollar tetkik ederek ve onlardan istifade yolunu aratrarak ruhun mechulmz olan eski hayatlarna nfuz etmee alyoruz. Burada bilemediimiz bir ok iler vardr, fakat yadrganacak hi bir nokta yoktur. 4 Verdiimiz misallerin zikre deer bir hususiyeti daha vardr: Buradaki hatrlamalar bizim mutat hatrlamalarmz gibi bir ( dnce ) tarznda olmuyor bir ( grme ) halinde vukua geliyor. Sje hatrlad eyi dnmyor gryor. Ve hatta yalnz grmyor; btn duygu ve dncesi ile bir tiyatro sahnesinin iinde bulunan aktrler gibi, kendi hatralarnn iinde yayor. Mesela << ben kahvalt ettiimi hatrlyorum >> demiyor. << Ben kahvalt ettiimi gryorum >> diyor. ok enteresan olan bu hadise zerinde durmak lazmdr. Zira Ispatyomdan alnan teblilerde de ruhlarn orada hatralarn bu tarzda ihya etmekte olduklarn kendilerinden reniyoruz. [ 1 ] Biz bu hususta daha ziyade tafsilat elde etmek iin celse haricinde, ayn sjeden hatrlamalar esnasndaki intibalarn sorduk. O aynen bize unlar syledi: << Ben size sylediim eyleri dnmyorum. Bir ruya gryormuum gibi gryorum. Ve grdklerimi sylyorum. Fakat bu, ruya gibi de deil. Ruyalar kark ve bulutlu oluyor. Halbuki bunlar tpk sahiden yaadm gnlerdeki gibi ak eyler. Mesela, kartlarda grdm manzaralar gzmn nne yle bir resim gibi gelmiyor. Onlar birer sahne halini alyor ben de o sahnenin iinde dolayorum. Kartta cansz gibi grnen adamalar burada canlanyor. Hatta benim emrime arzuma tabi olarak hareket etmee balyor. Ben uzakta grnen evlerin yanna gidebiliyorum ve ilerine de giriyorum >> Bu izahat bize ok yeni eyler retiyor. yi yollarda kullanabildiimiz ve daha ziyade inkiaf ettirdiimiz takdirde bunlarn insan bilgisi ve insan mukadderat hakknda imdiye kadar kullanageldiimiz retici dier vastalardan daha verimli olduunu kabul ediyoruz. Sjenin bu hatrlamalarndaki canll u hadise gzelce gsterir: Sje bir gece ruyasnda kendisine gsterilen ve sonra disosyasyon halinde dier tafsilat istenilen kartlardan birisinin muhtevasnda yaamaa balam, ayn zamanda Dr. Zht ve ei ile de o manzaralar iinde bir ok maceralar geirmitir.

4 Bal hatrlamalarn baz varyeteleri

Bu bahse dair kitabmzn baz yerlerinde geen yazlar ve misaller arasnda okuyucularmn zihinlerine taklabilecek baz noktalarn bulunduunu tahmin ediyorum. Evvelce dnyada, bal uur sahasna kan hatralarn mutlaka beyin kanaliyle ruha gemi olmas, yani bu hatralara ait baz izlerin ve intibalarn beyinde mevcut bulunmas lazmdr, demitik. Ve bu hususta da birtakm misaller vermitik. Fakat gene bu misaller arasnda ve bilhassa gelecek misallerde yleleri vardr ki onlar bu nazariyenin aleyhinde gibi grnrler. Mesela, bunlarn banda evvelce bahsi geen << post hipnotik >> telkin meselesi gelir.

Mademki perispri tarafndan bilavasta alnan tesirler bal uur sahasna fikir halinde geemiyorlar, o halde nasl oluyor da uyumakta olan bir sjeye telkin edilen bir fikir uyandktan sonra bal uur sahasnda canlanabiliyor? Byle bir mlahaza hi phesiz ilk hamlede herkesin aklna gelebilir ve gelince de dnceyi kartrr. Halbuki meseleyi etrafiyle tetkik edersek kaideye aykr grnen bu tezahrn yerinde olduu ve nazariyemizi baka bir yoldan takviye bile ettii anlalr. Bu nasl olur? Burada, hereyden evvel daima tekrar etmekte olduumuz bir noktay hatrlatmak istiyoruz: Her eyde ve her yerde ruh gaye, madde vastadr. Ve madde daima ruh tesiri altndadr. Eer beyin; dardan gelen tesirleri birtakm intibalar halinde zabt ve muhafaza ediyorsa bu, ancak ruhun madde zerindeki messiriyetinin yardm ile vukua gelmektedir. Cansz, yani ruh messiriyetinden mahrum bir beyinde hibir vakit bu tertipteki izler ve intibalar husule gelemez. Yani ruhun birtakm animik vastalarla idame ettirdii maddelerin dirilii sayesinde sinir cmlesi, d amillere ait hassi ihtizazlar idrak olunabilecek ekillerde alp muhafaza etmektedir. Btn bu maddi vastalar ruhun mdahalesinden mahrum kalnca donarlar ve byle yksek messeriyet kabiliyetlerini gsteremezler. Demek evveldenberi bahsettiimiz, sinir cmlesindeki d amillere ait intibalarn husulnde ruh faaliyetinin ba rol vardr. Fakat bir az evvel bu ilerde ruhun n safta kulland bir melekesinden de bahsetmitik. Bu, dikkat melekesi idi. Ayn zamanda, dikkatin bal uura inikas eden ve etmiyen varyeteleri olduunu da biliyoruz. u halde ruh - bal uur sahasna km olsun, olmasn - dikkat melekesinin yardm ile sinir cmlesini u veya bu ekilde hazrlyarak d tesirlerin muayyen merkezlere yerlemesinde amil olur. Ve bal idrak halinde, bu tesirler buralardan perispriye intikal ederler. Demek burada, d ihtizazlar - sinir cmlesi - perispri arasnda muayyen bir istikamete, yani ruha mtevec cihen teesss etmi birtakm balar ve mnasebetler vardr ve bu mnasebetler de ruhun tesiri altndadr. Bu tesirde ruhun dier bilmediimiz alakal melekeleriyle beraber bilhassa dikkat melekesi tebarz etmektedir. imdi acaba biz, mutadolan bu yolun tersini dnemez miyiz? Yani, dikkat melekesi; d ihtizazlarn beyin nahiyeleri ile olan mnasebetleri zerinde toplanaca yerde, perispride mevcut ihtizazlardan bazlarnn ayn nevahide yerlemeleri hadisesi zerinde toplanamaz m? Bu niin mmkn olmasn! te post - hipnotik telkinde cereyan eden hadise budur. Operatr belki iin farknda olmadan - bu hadiseye yol am bulunmaktadr. O, yapt telkinlerle, hipnoz halindeki sjesinin dikkatini, perisprisinde yerlemi baz imajlar ve fikirleri beyin cevherleri zerine intikal ettirmesi ve orada - tpk dardan gelen ihtizazlarda olduu gibi - tesirler husule getirmesi faaliyeti zerine eker. Bu faaliyetin neticesi olarak fikir ve bilgi hamulelerini tayan ihtizazlar dardan beyne girecei yerde ( mutat idrak ), ierden, yani perispriden beyne gider ve orada birtakm izler, intibalar brakr. kisinde de amil ruh olduuna gre - fizik artlarn deimesiyle ufak tefek farklar kabul etsek bile - ihtizazlarn dardan veya ierden beyne girmesini ve orada intibalar husule getirmesini ayn hadise sayabiliriz.

Hulasa ruh, gene kendi iradesinin yardmiyle operatrn gsterdii yolda, dikkatini perisprisinde mevcut bir imajn, beyindeki o imajla alakal nahiyelere sevki zerinde toplam bulunuyor. Ve bunun neticesi olarak adeta otomatik denebilecek halde vukua gelen birtakm fizikoimik hadiselerin yardmiyle bu imajlara ait izler beyinde - tpk dardan gelen ihtizazlardaki gibi - husul bulmaa balar. Burada da bu izlerin derinlik ve devamllk mddeti ruhun dikkat melekesiyle taayyn etmitir. Binaenaleyh bu ilerin uyandktan sonra hatrda kalma mddeti ve tesir iddeti derecesi, hipnoz halinde nispeten serbest irade ile kullanlm dikkat melekesinin iddeti derecesine baldr. Onun iindir ki posthipnotik telkinin bilahara tahakkukunu salyacak en iyi garanti, sjenin uyurken kendisine verilen telkini tekrar etmesi ve onu yapacan vadetmi bulunmasdr. Bu tekrar ne kadar ok olursa ve vait ne kadar kuvvetli bir lisanla yaplrsa netice o kadar kati olur. Hatrlama halinin dier bir varyetesi daha vardr ki bu da gene ilk bakta ileri kartrc gibi grnr. Fakat bunun da ayn prensip dahilinde kolaylkla izah edilebileceinden eminiz. Hatrlamann bu varyetesini ruya eklinde gryoruz. Menei ve sebebi ne olursa olsun, ruya bir hatrlamadr. Tabii uykuda azok bir degajman hali vukua gelmektedir. Bu srada dardaki ihtizazlar ve ruhta bulunan intibalar beyne uramadklar iin, daha dorusu ruhun dikkat melekesi bu yolda bir faaliyet gstermedii iin uyandktan sonra insan, uykusunda geen zamandan haberdar olamaz. Yani onun bal uur sahasnda, uykuda iken geen hadiselere dair hibir bilgi husule gelmez. Byle olunca, uykusunda dorudan doruya perisprisiyle tesir alan ve vehpi ( innee ) hayatnda yayan bir insan nasl oluyor da grd ruyalar uyandktan sonra hatrlyabiliyor ? Bu sualin cevabn mmkn olduu kadar doru verebilmek iin evvela bizzat sualin sorulma eklini tashih etmek lazmgelecektir. Zira burada ruyann hatrlanmas bahis mevzuu olamaz, sylediimiz gibi ruya bizatihi bir hatrlamadr. Yani, artk biz ruyaya uykuda olup bitmi bir hadise olarak bakamayz. O, daha ziyade uyank hale ait, bal uuru ilgilendiren bir olaydr. imdiye kadar sylediklerimizden anlalaca zere, bal uur uykunun deil, uyank halin, yani ruhun maddeye balanm halinin vasfdr. O halde burada cevaplandrlmas lazmgelen baka bir sual vardr ki o da uyank hale ait bir hatrlamadan ibaret bnlunan ruyann nasl husule geldiidir. Eer ruya hadisesi zerinde biraz durursak onu, imdiye kadar edinmi olduumuz bilgilerle aydnlatabiliriz. Dikkat edilirse ruya, ruhun bedenle en ok irtibat halinde bulunduu serbes hayatnda vukua gelmektedir. Bu ne demektir. Uyku halinde iken nispeten daha serbes bulunan ruh, uyanrken bedene olan balarn mterakki bir sratle kuvvetlendirmee balar. Bu takviye ameliyesi muayyen bir hadde varnca serbes uur hali, bal uur haline inkilabeder. Ve << uyanma >> dediimiz, hakikatte asl uyku hali balar. Demek ki bu << muayyen had >> serbes uur halinin, bal uur haline inkilabettii noktadr. te bu nokta bize gre, ruhun bedenle en ok irtibat halinde bulunduu serbes hayatdr. Bunun bir derece ilerisinde ruh -maddeye olan balar yznden serbes hayatn kaybeder, bal hayatna balar. u halde alelade ruyalar daima, serbes uur halinin bal uur haline inkilabettii noktada vukua gelir. Bunu daha kestirme ve herkesin kulland bir szle ifade etmek iin, ruya uyumak veya uyanmak zere iken grlr de diyebiliriz.

Halbuki bu an, yani serbes uurun bal uura getii an pek ksadr ve iine gre, ancak saniyenin kesirleriyle veya saniyelerle llebilir. Binaenaleyh bu nevi ruyalarn vukuu bu kadar ksa bir zamanda olur. Burada bir sual akla gelir: Niin ruya grrz? Daha dorusu, neden uyumak veya uyanmak zere bulunduumuz her anda ruya grmeyiz? Bu suale cevap vermezden evvel, ruya nasl grlr sualinin cevabn iyice tebarz ettirmi olmamz lazmgelir. Yukarki mlahazalardan anlald gibi, serbes haldeki intibalarn hatrlanmasnda amil olan unsur; ruhun, dikkatini muayyen hadiselerin muayyen beyin mntkalarnda tesbit edilmesi ameliyesi zerinde toplamasdr. Ruya da serbes haldeki intibalara ait bir hatrlama olduuna gre, burada da ayn kaidenin cari olaca tabiidir. Biraz evvel post - hipnotik telkine ait hatralarn bal uurda canlanmasn izah ederken sjenin dikkat melekesiyle alakadar iradesine istikamet verici bir d unsurdan, yani manyatizrn iradesinden bahsetmitik. Ruya hadisesinde de byle birtakm saikler vardr. Bu saikler pek muhtelif ekiller arzeder. te bunlardan bazlarn bahis mevzuu etmekle yukarda sorduumuz ( niin ve neden? ) suallerinin cevaplarn da vermi olacaz. O halde bu saikler nelerdir? Serbes uur halinin bal uur haline inkilab tabiriyle ifade etmek istediimiz ey, perispri ile beden arasnda vukua gelen maddi rabtalarn skmasiyle mterafk bir hadisedir. Ve bu hadise de - her ruhi hadisede olduu gibi - ancak, ruhun bu ameliye zerinde dikkatini toplam olmasiyle mmkndr. Binaenaleyh burada, ruhun dikkati perispri - sinir cmlesi arasndaki mnasebetler zerinde tabiatiyle toplanm bulunmaktadr. Fakat olabilir ki gene bu srada ruh ya manen veya maddeten herhangi bir hadise, bir mesele zerinde fazlaca meguldr ve bu hadiseye veya meseleye ait baz fikirler ve imajlar parazit olarak dikkat sahasna - ekseriya natam bir ekilde - kayvermi bulunurlar. Bu meguliyetler arasnda mesela, ruhi bakmdan: kaybedilmi bir sevgilinin acs, byk ziyanla neticelenmi ticari bir teebbs, izzeti nefsi rencide edici byk bir rezalet, kaybedilmi ikbal veya kymetli herhangi bir ey gibi ruhu tehyicedici haller bulunabilir. Veya maddi bakmdan: bir mide rahatszl, di ars, alk, bir romatizma ars velhasl bedenin herhangi bir yerinde insan tazibedici bir arza olabilir. Bu hallerden birine maruz kalan insan, ruhen onlarla meguldr ve onun dikkati tabiatiyle mtemadiyen bu hadiseler zerine ekilmektedir. Binaenaleyh uyur veya uyanrken de onun baka bir tarafa evirmek istedii dikkati o srada saf bir halde bulunamaz ve bu hadiselerden birisiyle ilgili unsurlar zaruretiyle, perispri-sinir cmlesi mnasebetlerine kartrr. Bu hal, dikkate merbut olan hadise krntlarnn - dediimiz gibi - adeta otomatik bir seyirle beyin unsurlarna intikal etmesini ve orada alakadar mntkalarda gayr ihtiyari olarak mphem ve vuzuhsuz izler, intibalar halinde yerlemesini mucibolur. Buradaki tesirler, post-hipnotik telkindeki gibi sarih ve vazh olmadklarndan onlara ait beyinde husule gelen izler de bittabi karmakark olur ve bu halin neticesinde grlen ruyalar, ekseriya ipe sapa gelmiyen darma dank birtakm imajlardan ibaret kalr. Fakat ne olursa olsun bu imajlarn uzaktan veya yakndan bahis mevzuu ettiimiz ruhi ve maddi tesirlerle alakas mutlaka vardr. Binaenaleyh, bu yoldan yrnd takdirde byle alelade manasz grnen ruyalarn bile bir uzuvda balamak zere bulunan bir hastaln tehisinde veya o sralarda ruha musallat olmak zere bulunan zararl bir duygunun veya fikrin vaktinde kefedilmesinde byk faydas dokunabilir.

Demek, serbes uurun bal uura inkilabn neticelendiren maddi hadiseler zerindeki ruhi faaliyet esnasnda, dikkat sahasna kaym byle parazit duygu ve dnceler yoksa uyandktan sonra bal uur sahasnda herhangi bir imaj husule getirebilecek hibir iz beyinde bulunmaz, yani ruya denilen hadise vukua gelmez. Fakat ruyann, daha dorusu hatrlamalarn yukarkinden ileri ve yksek tertipte dier bir varyetesi daha vardr. Nasl ki bir hatrlamadan ibaret olan yukardaki alelade ruyalar, bambaka bir hadise imi gibi << ruya >> diye dier hatrlamalardan ayr bir tabirle ifade etmemize ekil fark sebebolmu ise, daha ileride ve yksek tertipte bir hatrlamadan ibaret bulunan aada bahsedeceimiz ruyalar da gene << ruya >> tabiriyle isimlendirmemiz ekil benzerliinden mtevellit bir dnceden ileri gelmitir. Yani btn bu varyeteleri gzden geirirken hep hatrlama bahsinde bulunduumuzu unutmamalyz. Bunlarn hepsi keyfiyet ve kemiyet itibariyle birtakm deiik ekiller gsteren hatrlamalardan ibaret tezahrdr. Nasl bir telepatik duygu, uzakta mevcut bir hadisenin keza bir presantiman, gelecek bir hadisenin esiri birtakm ihtizazlarla insan ruhunda tecelli etmi bir hatrasnn hatrlanmas, yani bal uur sahasna km tezahr ise, onun gibi uzakta cereyan eden veya gelecek olan hadiseler ayn yollardan ruha girerek pasif insan halinin, yani uykunun icabatna uygun imajlar tarznda bal uur sahasna km tezahrlerdir. Binaenaleyh, bu nevi imajlardan ibaret olan ruyalara telapatik ve haberci ( telepathique, premonitoire ) ruyalar diyen melliflerin yerden ge kadar haklar vardr. Bu ruyalarn teekkl tarz esas itibariyle btn hatrlamalarda olduu gibidir. Ancak burada deien ey, bu teekkle sebebolan illetlerin planl ve yksek bir tertipte bulunmalar ve bunun neticesi olarak hatrlama vetiresinde hakim ( dominant ) rol oynamalardr. Zira bunlara ait ihtizazlar, ruhun dikkat melekesine parazit halde refakat ederek beyne girmi - yukarda bahsedilen - ruyalara ait ihtizazlara benzemezler. Bu nevi ihtizazlar ruhun dikkatini dorudan doruya kendi zerlerine ekmi bulunmaktadrlar. Ve ruhun dikkati o srada hemen hemen yalnz bunlara tahsis edilmitir. Bu trl ruyalarn husulne sebebolan amillerin yukardakilerinkinden ayr olduunu sylemitik. Filhakika burada ruhun herhangi bir maksat ve gaye urunda bizzat kendi iradesini kullanmas esastr. Mamafi, gene ayn maksat ve gayeler yolunda daha yksek yabanc iradelerin de bu ide ekseriya mdahalesi grlebilir. Buradaki maksat ve gayeler, ruhun tekamlne mteveccih birtakm havadisten insan halindeki ruhu haberdar etmektir. Eer uzakta geen veya gelecek zamana aidolan bir hadiseyi bal uur halinde bilmekle tekaml yolunda faydalanacaksa, uyannca hatrlanmas lazm gelen bilgilere ait imajlar ya dorudan doruya veya sembolik birtakm kyafetler iinde ruh tpk post-kipnotik hallerde olduu gibi tanzim edilmi bir plana uygun olarak uykuda beyne aksettirir. Bu faaliyetin neticesi olarak bu bilgi, uyandktan sonra ya imajlarla mterafk ( ruya ) veyahut imajlardan sonra ari fakat telepatiler ve haberci hisler gibi kuvvetli i duygularla ve hatta bazen ak fikirlerle mahmul hatralar halinde bal uurda canlanr. u halde yukarda bahsettiimiz alelade ruyalarla bunlar arasnda birtakm farklar vardr: I Birincilerde hibir maksat yoktur. Onlar araya karm birtakm parazit ve geliigzel ihtizazlarn mahsldr. Binaenaleyh bu nevi ruyalar, dmensiz ve ipsiz sapsz eylerdir.

Halbuki ikinci tertipteki ruyalar retici bir maksada matuftur. Bunlarda bu maksat urunda bir tertip ve nizam vardr. II Birinciler, ruyann vukubulduu andaki bedenin fizyolojik veya patolojik durumiyle veyahut ruhu skan veya ona neat veren ar bir teessriyet halinin mevcudiyetiyle sk bir surette alakadardr. kincilerde ise byle bir hal yoktur. Bilakis onlar ya uzakta cereyan eden bir hadise veyahut uzak veya yakn zamanda gelecek bir felaket veya saadet gibi mutat halde insann bilmedii vukuatla ilgili imajlar ve bilgileri ihtiva eder. Mesela bunlar, ya bir lm haberi verir, [ 1 ] ya kaybolmu bir eyin yerini gsterir [ 2 ], ya byk bir tehlikenin vukuunu nlemee yaryacak tedbirleri ihtiva eder [ 3 ], yahut insan yanl bir dnceden veya zararl bir hareketten koruyacak bilgileri telkin eder [ 4 ] ... ilh. [1] Burada, beni bir vakitler ok megul etmi ve neticesi itibariyle sarsm olan ahsi bir ruyay ayrca bir misal olarak yazacam. Bu ruyay tam yirmi dokuz sene evvel grmtm. Bu ruyaya ait o zamanki notlarmdan bir ksmn kopya ediyorum: << Bu gece mthi bir ruya grdm. Bir emenin bandaym, ellerimi ykyorum. Sa gz diim aryor. Elimle diimi tutuyorum. Sallanyor. Ve diim karak elimde kalyor. Bundan mteessir oluyorum. Kendi kendime diyorum ki: ruyada insann dii karsa lm haberi alacak derler. Acaba kim lecek? Yakndan birisi mi? Tam bu srada birdenbire karmda tanmadm kyl kyafetli, ihtiyar, ve beyaz sakall bir adam peyda oluyor. Bana unlar sylyor: << Olum, hemen git babann elini p! Bu gn kaybedersen yarn ge kalm olacaksn. >> te o zaman grdm << mthi >> ruya bu idi. Annemden baka onu kimseye sylememitim. O da buna ehemmiyet vermemi grnmekle beraber, o gn hemen gidip babamla barmam tavsiye etmiti. Zira o sralarda ehemmiyetsiz bir sebepten dolay onunla aramzda bir dargnlk vard ve konumuyorduk. unu da ehemmiyetle ilave edeyim ki kendisini bildik bileli mevcut mzmin bronitinden mada babamn o zamana kadar herhangi bir hastalkla rahatsz olduunu grmemitik. Gerek annemin tavsiyesiyle ve gerek, bilhassa ruyann tesiriyle, babamn alt yere o gn gittim ve elini ptm. Akam zeri birlikte eve geldik. Ertesi sabah, saat 7 idi. Henz kahvaltdan kalkmak zere idik. Babam gzel gzel konuuyor ve hatta hafif sesle bir ark mrldanyordu. Birden bire ksrmee balad. Evvela ehemmiyet vermedik. Fakat 15-20 saniye zarfnda ksrk seslerinin gayrtabii bir ekil aldn ve zayfladn farkettim. Gayr ihtiyari bir hareketle kendisini kucakladm. Fakat gsme onun ancak cansz bann dtn grdm. Bu ruyamn muayyen ve ciddi bir maksada matuf olduunu sarahatle gsteren, burada mhim bir nokta vardr: Dikkat edilirse ruya iki ksmdan mteekkildir ve bu ksmlar ayn hedefe, yani babamm leceini bana bildirmek ve onunla o gn barmam temin etmek hedefine mteveccih olarak birbirini tamamlamaktadr. Bunlardan birinci ksm sembolik bir imajdr. Bu imaj o zaman bende mevcudolan bir itikada, yani ruyada di karmasnn bir lm haberine iaret olduu hakkndaki kanaate gre ayarlanmtr. Fakat ruyamda da kendi kendime sorduum gibi bu lmn kime aidolduu belli deildi. Binaenaleyh bu sembolik imajlar burada kalm olsalard maksad temin etmi olmyacaklard. Zira o srada salam olan babamn lecei asla benim aklma gelemezdi ve ben o gn lazm olan fili, yani babamla barma iini gene ihmal edebilirdim. Burada ruyann ikinci ksm beni bu maksada doru tereddtszce sevketmee yaramtr. Keza tek bana ruyann ikinci ksm da beni harekete

getirmee, belki kafi gelemezdi. Zira ondan gene, bir lm manas karabilmek g bir i olurdu. Halbuki ben o gn babamla barmam olsaydm onunla dargn olarak ayrlm olmaktan mtevellit vicdan azab beni Ispatyoma kadar ve orada da takibedebilirdi. te ilk nazarda basit grnen bir ruyann insan mukadderatnda ne kadar byk iler grebileceini bu misal kafi derecede gstermektedir.

III Birinci guruptaki ruyalar, tam uyumak veya uyanmak sralarnda alamint olarak beyne kaym tesirlerden mtevellidolduklarndan bunlar yalnz bu esnada, yani insann uyumak veya uyanmak zere bulunduu sralarda vukua gelirler. Halbuki ikinci guruptaki ruyalar, gelii gzel ve kaamak tarznda deil, bir maksat ve plan dahilinde vukua geldiklerinden onlar, bu maksadn ifadesine en uygun olabilecek uykunun her safhasnda ve phesiz ayn mihanikiyetle vaki olabilirler. IV Ve nihayet, birinci guruptaki ruyalar; beyindeki hesapsz ve maksatsz tesirlerin gayet sathi ve gelip geici izlerine bal bulunduklarndan bunlar vuzuhsuz ve karma kark olduklar kadar abuk unutulurlar ve ruhta hemen hemen hibir derin tesir brakmazlar. Hatta byle ruyalar bazen insan, daha hatrlamadan denecek kadar ksa bir zamanda unutuverir ve bir daha da hatrlyamaz. Halbuki ikinci guruptaki ruyalar mazbut olduklar kadar ruhta devaml ve derin tesirler brakrlar. Bazen insan bu kabilden bir ruyay aylarca ve hatta senelerce unutamaz. Ve o, reel bir hadise olarak insan ruhunda ebediyen yaayabilir. Zira bunlar husule getiren izler hususi bir maksatla ve kemali dikkat ve ihtimamla beyin cevherleri zerine ruh tarafndan nakolunmutur. imdi hatrlamalarn dier bir varyetesine daha temas edeceiz. Reenkarnasyonizmaya ait gemi zaman hatralarnn ihyasna dair mtalaay, hatrlamalarn bu varyetesi adamakll kolaylatrm olacaktr. leriki bahislerde grlecei gibi birtakm hatrlamalar vardr ki bunlar ne uyku halinde iken ne herhangi pasif bir halde iken vukua gelir. Bu nevi hatrlamalar mutat ve uyank hallerde; bal uurda domu vazh, hatta bazen olduka tafsilatl birtakm fikirler veya imajlar halinde kendilerini gsterirler. Bu hal ekseriya ocuklarda grlrse de byklerde grlmesi de vakidir. leride verilmi olan Bn. Raynaud hikayesi buna bir misal tekil eder. Bu nevi ocuklar veya kahiller, kendilerinin bu dnyadaki hayatlarnda karlam olduklar hadiselerin hi birisiyle kabili izah olmyan birsr hatralardan bahsederler. Hatta bu hatralar bazen onlarn imdiki hayatlarna pek ok yabanc birtakm hadiseleri ihtiva eder. Mesela, insan hi bilmedii ve hatta mrnde duymam olduu bir dilde konumaa balar. Hibir mverrihin bilmedii asya ortasndaki bir kavmin tarihine ait vakalardan bahseder. Ve nihayet hi ziyaret etmedii ve tanmad memleketlerde u veya bu isimler altnda, yaam, birtakm iler yapm olduunu hatrlar veya grr... v.s. Acaba bu hatrlamalar nasl vukava gelebilir? Ve bittabi herkes gibi yeni ve bakir bir sinir gmlesiyle dnyaya gelen bu insanlarn da gene herkes gibi gemi hayatlarn hatrlamamas lazmgelirken acaba bunlar neden birer istisna tekil ederler? Bir az evvel bahis mevzuu edilen telepatik ruyalarn izahlar hakkndaki mlahazalardan sonra bu nevi hatrlamalarn da izah kolaylar. Zira buradaki vaziyet de aa yukar oradaki gibi cereyan eder. Yalnz birincisinde uykuda iken nispeten serbeslemi ruh iradesiyle

yaplan ii, ikincisinde; ruh, Ispatyomdaki serbes iradesiyle yapmaktadr. Burada ruhun kulland vetire hem ruyalar da, hem de post-hipnotik telkin hallerinde kullanmakta olduu vetirenin ayndr. Yani, ruh yeryznde tahakkuk ettirmek zorunda kald baz hadiselerin arasna eer gemi hayatlarna ait birtakm bilgi krntlarn da kartrma dnyadaki tecrbe hayatnn selameti iin faydal gryorsa onlar - tpk post-hipnotik telkin altndaki sjelerin yaptklar gibi - Ispatyomdaki iradesiyle beyin cevherleri zerine orada birtakm intibalar husule getirirler. Bu intibalar; dnyada az ok vazh duygular, fikirler ve hatta imajlar halinde meydana karlar. u halde buradaki idrak, mutat halde dardan beyne doru gelmi tesirlerin intibalarna mukabil; ierden yani perispriden beyne doru gitmi tesirlerle husule gelir. Zira buutlu aleme mensup beyin cevherlerinde ekillenmemi ve yerlememi hibir hadise bal uurla idrak olunamaz. Bu suretle istikametleri dardan ve ierden beyne doru olan bu iki nevi tesirden mtevellit idraki birbirinden ayrdetmek iin birincisine: << nsan, darsn gryor >> dersek ikincisine de: << nsan ierisini gryor >> dememiz icabeder.

5 Zamann baz ruh halleri karsndaki kymeti ve izafiyeti

Gerek ruya hallerinde, gerek ekminezi yolu ile vuku bulan hatrlamalarda mazi, hal ve istikbale ait zaman mefhumunun ortadan kalktn ve zaman kymetinin, lsz bir ekilde uzayp ksaldn gryoruz. Bu hal basit ve tek tarafl bir dnce ile hareket eden baz kimseleri, hatrlamalarn reel kymetlerini inkar etmee sevkedebilir. yle ya! 20 sene evvel gemi bir hayatta bugnk gibi yaamak veya bugnk hayat 20 sene ileri gtrmek ve hele ancak uzun senelere sabilecek bir yn hadiseyi birka saniyelik zamann iine sokuvermek olsa olsa realiteden uzak bir << hayal >> mahsl olabilir. Fakat muhtelif menbalardan alnm tecrbelere istinaden diyebiliriz ki muvafk artlar altnda insan bir saniyelik hayatnda kendisine ebediyet kadar uzun grnen zaman iinde yayabilir. Bundan baka baz ahval ve eriat altnda mazinin istikbal, istikbalin de mazi yerine geebildiini gsteren mahedeler vardr. Bu szler edebiyat deildir, msbet mahedelere dayanan ilmi bir hakikattir. Mazi, hal ve istikbal buutlu zaman realitesidir. Binaenaleyh bu realite, bu alemle sona erer. buutlu alemimizin dnda mazi, hale ve istikbal mefhumu kalmaz. Filhakika hatta henz buutlu alemden dar kmakszn bile bu alemin yksek planlarnda zaman mefhumunda anlalmaz deimelerin vukua gelmee baladn grrz. Bir somnamblizma hali, hatta bir ruya hali bile bize bu hususta baz iptidai fikirler verebilir. Ruya, ruyay gren iin bir realitedir. Nasl ki dnyada yayan bir insan iin de maddi hayat bir realitedir. Ruyann bir realite olmad zehabna bizi dndren amil onun pek ksa ve pek fani grnmesidir. Fakat bu hususdaki llerimiz neye ve kime nazarandr? Bu telakki ruyann dnda yayanlarn telakkisidir ve maddi dnceden domaktadr. Halbuki dnyamzn dnda yayan ve maddi telakkilerden kurtulmu olan namtenahi varlklar da vardr ki bunlara nazaran bizim yeryz hayatmz bir ruyadan daha ok ksa ve daha ok fanidir. imdi biz kendi hayatmz da baka bir gre nazaran ksa ve fanidir diye irreel olarak m kabul edeceiz?

Realitenin kymetini zamanla lmek adet olmamtr. O halde ruyadaki zaman mefhumu nedir? Ruyasnda on sene evvelki evinde yayanlar vardr, yirmi sene evvel lm olan babas ile sal zamanndaki gibi konualar oktur. Ve senelerce evvel gemi bir mektep hayatndaki arkadalar ile o gnk gibi vayanlar mevcuttur. Ruyada halihazrn btn hadiseleri ekseriya unutulur. Hulasa ruya gren bir insandaki zaman mefhumu uyank iken kendisinde mevcdolan zaman mefhumundan tamamiyle ayrdr. Mazi, hal ve istikbal mefhumu kemikten bir kafatas kutusu iinde mahsur dima maddesinin dnya icaplarna tabi, zaruret halinde uydurmu olduu bir realitedir. nsan ruhu maddi basklardan kurtulduu nispette kendisinde mevcut zaman kaytlar yava yava gevemee balar. Yani o, hadiselerin mutat tertiplerini deitirmek imkann elde eder. Bu ie mutat halde iken mani olan ey beyindir. Ruhun beyin kanal ile vukua gelen dncesi zamann mazi, hal ve istikbal tertibinden kendisini kurtaramaz. Tpk insann buut mefhumundan kendisini kurtaramad gibi. Zaman mekana bal olmak dolays ile buut mefhumundan ayrlamaz. Binaenaleyh o da buut kanunlarna zaruri olarak tabidir. O halde yeryznde biz mekana bal hibir hadiseyi zamann gemi, hal ve gelecek tertibinden kurtaramayz. Fakat mazi, hal ve istikbal ne demektir? Ve mekanla kaim olan zaman, hangi yoldan gemi, imdi ve gelecek olur? Burada bir unsur vardr ki zamann mekanla mnasebetini tayin eden odur. Bu unsur harekettir. u halde mekanla hareket, zaman telakkisini dourmaktadr. Yani mekana bal olan zaman, ancak hareket unsuru ile kymet kazanr. Ve mazi, hal ve istikbal dediimiz ey, hadisat husule getiren hareketlerin keyfiyet ve kemiyetlerine tabi bir telakkidir. Bu hareketleri deitirmekle maziyi hal, hali istikbal, istikbali mazi .... ilh. yapmak veya herhangi bir zaman hi bir ey yapmayp ebediyen uzatmak mmkndr. Dnya imkanlar bu hareketleri bizim istediimiz gibi bilfiil deitirebilmemize msait deildir. Geri bu hususta birok eyler tasavvur edebiliriz, fakat maddi imkanlarmzn msaadesizlii yznden pek az ey yapabiliriz veya hibir ey yapamayz. Halbuki yksek messeriyet kabiliyetlerini gsteren maddelerden mteekkil dier alemlerde, ruhlarn hareketler zerindeki hakimiyeti bizdekilerinkinden daha ok fazladr ve onlar bu hareketlerin eitli ekalini tahakkuk ettirmek kudretini gsterirler. Binaenaleyh onlarn zaman zerindeki hakimiyetleri ve zaman hakkndaki telakkileri bizdekinden baka trldr. Bu fikri, ok kaba olmakla beraber takribi bir misalle izah etmek isterim. Bir tepenin zerinde saat ayar iin zeval vaktini haber vermek zere atlacak top duruyor: a Ben bu topun bulunduu yerden be kilometre uzaktaym ve tepeye bakarak elimde saatimle topun atlmasn bekliyorum. Evvela bir duman kt, arkasndan kuru ve ksa bir ses geldi. imdi saatimi; duman grdm zamana gre mi, yoksa sesi iittiim zamana gre mi ayarlyaym? Her halde duman grdm zaman 12 ye en yakn olan bir zamandr pekala saatimi 12 yaptm. Fakat farzedelim ki ben ikiye inkisam etmi olaym ve iki numaral Ruhselman da yanmda bulunsun ve top atld zaman bart dumann grmesin. Binaenaleyh bir ve iki numaral ahsiyetlerimin, birisi dumana dieri sese gre ayarlanm saatleri, ayr ayr vakitleri gsterecektir. Halbuki bir de Ruhselmann nc varln kabul edersek ve bunu da topun yanna koyarsak onun da saati bir ve iki numaralnnkilerden baka ve daha erken ayarda olacaktr. Demek ki ayn hadisenin

duruma gre vukua gelen tezahr, ayn varlk zerinde birbirinden ayr zaman telakkisi tevlidetmitir. Ve byk bir ehrin, topun bulunduu yere nazaran muhtelif mesafelerinde bulunan halknn zeval vaktinde ayn topa gre ayarlanm olduklar saatlerin hibirisi dierini tutmyacak ve hepsi de yanl olacaktr. Bununla beraber zahiri ve sathi bir grle btn bu insanlar saatlerinin doru ve ayn ayarda olduuna kani bulunacaklardr. Ve onlarn herbirinin bu dncesi kendileri iin bir realitedir. b Benim, fezada sesin intiar sratine msavi bir sratim vardr. Ve ikiye inkisam etmi varlmdan birincisi topun yannda beklerken ikincisi top atlmazdan bir lahza evvel son sratiyle fezaya doru uzaklamaa balamtr. Top atld. Bir numaral varlm topun sesini duydu ve saatini ayarlad, fakat iki numaral varlm hareketinde devam ettii mddete topun sesini duymyacak ve saatini 12 ye getiremiyecektir. Demek ayn varlk karsnda ayn hadise, gene bir hareket hali yznden, hem mevcut hem de madum olacaktr. Netekim iki numaral varlm, daha dorusu varlmn ikinci paras, hareketini kestii anda topun sesini duyacak ve saatini 12 ye getirecektir. u halde bir varlk herhangi bir hadiseyi, kendi hareketlerini keyfiyet ve kemiyet bakmndan o hadiseye gre istedii gibi deitirebildike, istedii zamanda vukua gelmi gibi telakki etmek imkan bulur. Yani misalimizde olduu zere birisine nazaran u anda atlm bir top,hareket itibariyle dier vaziyetteki birisine nazaran bir, iki, be, on, yz, bin... ilh. saatlik bir istikbal ii olabilir. Ve o adam, hareket sratini tanzim ve idare etmekte ne kadar kudret sahibi bulunursa zaman meselesindeki telakkilerinde o kadar ok varyeteler husule getirebilir. c Ben fezada sesin intiar sratinden daha ok srate malikim. Top atld srada onun yannda bulunan iki numaral varlm topun sesini duyar duymaz fezada o suretle komaa balad ki her saniyede bir durup top sesini beklemekte ve onu iitince tekrar son sratle komasna devam etmektedir. Burada ne olacaktr? Bir numaral varlm iin oktan olup bitmi bir hadise iki numaral varlm iin ayn ekilde ve her saniyede bir tekrarlayp duracaktr. Ve varlmn bir ksmnn saati 12 den itibaren ileyip dururken dierinin saati 12 ile 12 bir saniye arasnda mtemadiyen ileri ve geri gidip gelecek ve bir trl ilerliyemeyecektir. Zira btn bu saatler, topunun atm olduu 12 topuna gre ayarlanmaktadrlar. Demek hareket, yani mekanda yer deitirme ekline ve tarzna gre ayn bir hadise tekrar tekrar duyulabilir ve bir mazi olamaz. Bundan baka << hal >> de her muayyen zamanda bir, << istikbal >> olur. d Ben fezada sesin intiar srati kadar kouyorum. Ve topun yannda beklerken top atlr atlmaz iki numaral varlmla topun atld yerden uzaklamaa baladm. Burada da baka bir hadise cereyan edecektir. Birinci varlmla topun kuru, ksa sesli patlayn duyup bitirdiim halde ikinci varlmla onun uzun, faslasz bir grlt halinde devam edip gittiini duyacam ve ben bu hareketimi deitirmedike bu ses kesilmiyecek, devam edecektir. Buna nazaran hareketlerimizin, hadiseleri husule getiren hareketlere nispetle alaca keyfi ve kemmi durumuna tabi olarak, herhangi bir anda olup bitmi saylan bir hadise iinde ebediyet kadar uzun zaman yayabiliriz. Ve bir vaziyete gre duyulan mesela ksa bir top sesi dier bir vaziyete gre bambaka bir ekilde, uzun ve tahamml edilmez bir grlt halinde duyulabilir. Bu fikirleri eksantrik birtakm dncelerle sadece okuyucularmzn tecesss hislerini tahrik etmek gibi maksatsz ve manasz bir i olsun diye yazm deiliz. Ve madde, hareket, ihtizaz, perispri, ruh messiriyeti... v.s. bahislerinde imdiye kadar sylemi olduumuz

eylerden sonra yukarda bahsettiimiz fikirlerin bo bir laftan ibaret olmadn da okuyucularmzn takdir edeceklerinden eminiz. Kainatn mmknat alemi bizim bildiklerimizinkinden ok daha byktr. Binaenaleyh, bu fikirler, birok dier hadiselerin anlalmasnda olduu gibi hatrlama hadisesinin izahnda da bize birtakm kolaylklar gstermi olacaktr. Bu mlahazalardan kan netice nedir? Evvela, esasen bilindii gibi, zaman diye mutlak bir mefhum yoktur. Saniyen zaman; mekan ve hareketten ayrlmayan ve onlara kaim bulunan bir mefhumdur. Salisen, dardan alm olduumuz maddi hadiselere ait intibalar zamanla muayyeniyet kazanm ve zamanla kaytlanmtr. Ve nihayet bizim eya ve hadiseler hakkndaki bilgimiz hareketlerin keyfi ve kemmi hallerine tabidir. Binaenaleyh bir varlk ister insan halinde yeryznde bulunsun, ister Ispatyomda perisprisi ile bir ruh halinde olsun veya tabii artlar bambaka dier, bir dnyada baka trl hareket kudretlerini haiz tanmadmmz bir halde bulunsun hareket ve yerdeitirme kabiliyetinin imkan nispetinde hadiseleri ve hadiselerden ayrlmayan zaman idrak edecek veya onlar hakkndaki idrakini yerine gre bilerek, bilmiyerek veya istiyerek istemiyerek deitirebilecektir. Bu fikir ses, ziya, hareket, elektirikiyet, mknatsiyet.... v.s. gibi hareketle kaim dnyamzn saysz tabii amilleri hakknda varit olduu gibi maddi kainatmzda hareketle kaim btn bilmediimiz amiller hakknda da - imdilik asla anlyamyacamz tarz ve hallerde- varittir. Hulasa, gerek ruyalarda olduu gibi tabii ve kendiliinden vaki hallerde; gerek koma, senkop, defeyans gibi uur ziyaiyle mterafk marazi hallerde ve gerek somnamblizma, psikolojik infisal, dedubluman gibi tecribi degajman hallerinde olduu zere serbesleen ruh, bedene nazaran ok ilek ve messeriyet kabiliyetini haiz perisprisiyle kozmik vibrasyonlar dorudan doruya alr ve onlarla her trl mnasebette bulunur. Bu hal ruhun kudretine gre kendi perisprisine ait ihtizazlar kozmik vibrasyonlarla olan mnasebetlerinde istedii gibi sevk ve idare edebilmesineyukardanberi sylediimiz yollardaimkan verir. Bunun neticesi olarak ruh, iradesiyle mesela gemite vuku bulmu bir gurup hadisat heyeti umumiyesiyle ne getirerek onlarn iinde << u anda yayormu gibi >> olur ki bizim << hakiki hatrlama >> diye vasflandrdmz ey budur. Byle olunca, maziye ait telakki ettiimiz hadiseler mecmuasn btn teferruatiyle inceleyebiliriz. Mesela bir insan bu suretle yirmi sene evvelki hadiseler mecmuasn aynen imdiki zamana getirebilirse biz ona hayatnn yirmi sene evvelsini hatrlyoruz deriz ve bu, hakiki bir hatrlama olur. Dnyamzda zaman kymetlendiren ey hareketle kaim olan hadiselerdir. Zaman hadise kolleksiyonlarndan ayrlmyan bir mefhumdur. Binaenaleyh bu hadise kolleksiyonlarndan bir ksmnn yerini deitirmekle, mesela bir hadise kolleksiyonunu mutat sras dnda dier bir hadise kolleksiyonunun nne veya arkasna almakla bize gre itibari ve nispi olan zamann yerini deitirmi oluruz. Halbuki bu hal insann hayatnda sk sk vaki olabilir. Marazi durumlarda olur, tecribi vetirelerle olur, tabii yollardan olur ve daha bilmediimiz kimbilir hangi artlar altnda olur. Ar bir hastalk, derin bir uyku, bir kazann dourduu iddetli bir heyecan, hipnotik bir uyku... ilh. gibi haller bunlar miyanndadr.

u halde reenkarnasyon bahsini olduka tenvir eden bu manadaki hatrlama hallerini ve bu halleri husule getiren hadiseleri gzden geirmek faydal olacaktr. Gemi hayatlar hatrlama hadisesi balca iki suretle mmkn grnyor; bunlardan birincisi, mutat hallerde vukua gelen hatrlamalar, ikincisi de tecribi usullerle husule getirilen hatrlama halleri. Mutat hallerde olan hatrlamalar dierlerine nazaran daha az vuzuhlu ve ekseriya dikkat nazarndan kaacak mahiyettedir. Bunlardan bazlar geen bahislerde sylenmiti. Fakat bu guruptan olmakla beraber evvelce sylediklerimizden daha canl ve bugnk hadiseler kadar yakndan hatrlanm eski hayatlara ait hatralar da vardr ki bilhassa sonraki bentte zikredilecektir. Bu nevi hatrlamalar ok kymetli olmakla beraber metapsiik bilgilerin henz yaylamam olduu muhitlerde hemen daima gzden kamakta ve istifade edilemez bir halde kalmaktadr. Biraz aada greceimiz bu guruptaki mahedelere ait misaller, ya bu ilerle alakas bulunanlar tarafndan tesadfen tesbit edilebilmi veyahut bu bahse dair bilgileri olmamakla beraber ocuklarnn haleti ruhiyeleri ile daha yakndan megul, mahit ruhlu baz aileler tarafndan haber verilmitir. Fakat, biz eminiz ki bunlarn yannda haber verilmiyenlerin veya gzden kaanlarn miktar tahminin ok stndedir. Ve phesiz, bu yksek bahislere akademik kymet verildii gnden itibaren gizli kalm birok mahedeler meydana kacak ve bu bahsin aydnlatlmas ii bu mahedelerin de yardmiyle daha ziyade kolaylatracaktr. kinci guruptaki tecribi mahedelere gelince bunlar bu iin mtehasss olan zevat tarafndan tetkik olunagelen veya halen tetkik olunmakta bulunan hadiselere dayanr. Ve bu bakmdan bunlarn evvelkilere nazaran daha ilmi ve didaktik kymetleri vardr. imdi bunlarn ayr ayr mtalaasna balyoruz.

GEM HAYATLARA AT MUTAT YOLLARDAK HATIRLAMALAR

Biz, birok ocuklarn anlatmakta olduklar gemi hayatlarna ait hatra krntlarna tetkik ve tamik etmek yle dursun, bunlar ya bir ruya veya ocuk muhayyilesinin bo bir faaliyeti zanneder ve susturmaa alrz. Zira akademik llerimiz ocuk ruhunun bu tezahrlerini hakiki kymetleri ile lebilmemize msait deildir. Halbuki gemi hayatlarna en yakn bir ada bulunan ve dnya maddelerinin henz ar tazyikleri altna, ileri yalardakiler kadar girmemi bulunan Ispatyomun bu taze misafirlerinden, gemi hayatlara ait baz hatralar mphem dahi olsalar dikkatle dinlemekliimiz icabeder. Ve bu sayede ilimde faydalanabileceimiz baz kymetli mahedeleri toplyabilmek mmkn olur. ocuklarn anlattklar masallara kulak asmak lazmdr. Bunlarn u veya bu bakmdan ruhi hadiselere temas eden ve hatta onlar azok aydnlatabilen birok ehemmiyetli taraflar vardr. ocuk ruhunda cereyan eden hadiselerden bahis konumalar ve ocuk hikayelerini << baya >> saymyarak dikkatlice nazar tetkikten kendi varlmz hakkndaki bilgileri geniletici faydalar temin edebilmemiz mmkn olur. Zira

ocuklarmz evvelce birok hayatlarda yaam ve sa sakal aartm kimselerdir. Netekim biz de ruhlarn ocukluk devresinden gemi insanlarz. Bu neviden hatrlamalara ait elimizde toplanm birok mahedeler vardr. Biz bunlardan bazlarn, kitabimizin hacmini gz nnde tutup ksaltarak okuyucularmza sunacaz. Bu ie mahiyetini iyice tayin edemediim bizzat kendi ocukluuma ait olduka vuzuhsuz ve pheli bir hatra ile balyorum: 1 ocukluumun hangi zamannda baladn bilemediim 4 5 yama kadar beni takibeden bu hatrann, o zamanki canl tesirlerini hala azok duyabiliyorum. Bazen bir ocuk merak ile bu hikayenin ne vakit cereyan ettiini annemden sorardm. O, evvela bir ruya grm olduumu dnerek bana batan savma cevaplar vermekle iktifa etmiti. Fakat bilahara devam eden srarlarm karsnda nedense baz endieler duymaa balam ve beni iddetle tehdid ederek bir daha byle eyleri konumaktan menetmiti. Be yandan sonra bu hatralar yava yava kuvvetini kaybetti ve canl sahneler yerine snk ve silik birtakm klieler kaim olmaa balad. Bu hikaye aa yukar u idi: Ben gene bir ocuktum, fakat baka bir ocuktum, annem ve dier 2 3 kardeimle beraber ( o tarihte yalnz bir kardeim vard! ) bir seyahatte bulunuyoruz. Denizdeyiz ve bir kayn iindeyiz. Yanmdaki annem ve kardelerim imdikilere benzemiyor. Byk bir limandayz. Bu limanda bir manzara var ki benim merakm en ziyade tahrik eden bu oluyor. Zira bu, mutat olarak grdm eylere benzemiyor, fakat bana ayn zamanda pek yakn ve munis grnyor. Deniz zerinde veya sahillerde byk tesisata merbut ve asl duran terazi kefeleri gibi bir takm eyler var ve bunlarn zerinde silahl adamlar duruyorlar veya baz eyler yapyorlar. Nihayet byk makineler, kalabalk sahiller ve birok grmediim insanlar iinde hatram bulanyor ve siliniyor. Bu grdm eylerin hibiri o zamanki mutat hayatmda mevcut deildi. Buran neresi idi, bu grdm adamlar kimlerdi, ben buralara ne vakit gitmitim? ite o zamanlarda kafam igal eden meseleler bunlard. Acaba bu, hakikaten bir ruyann intiba m idi? bu, mmkndr, bir ocuk birok ruya grebilir. Fakat grdm ruyalardan hibirisi bende bu kadar iinde yaamasna canl bir sahne intiban brakmamt. Bununla beraber eer elimde yalnz bu bahsettiim mphem ve her yoldan izah mmkn ahsi ocukluk hatramdan baka daha kuvvetli ve msbet dier ocuk hatrlamalar mevcudolmasayd yukarda yazdm hikayeler zerinde bir saniye bile durmak istemezdim. Fakat salahiyetli baz zevat tarafndan tespit edilmi elimizde yle misaller var ki, bunlar tetkik ettikten sonra << gevezelik >> yapan veya << ruyalarn anlatan >> ocuklarn hikayeleri karsnda uyuklamamaklmzn lazmgeldiini takdir etmekte gecikmeyiz. te bunlardan birka misal yazyoruz: II Takriben on sene evvel Adanada bulunuyordum. Orada bana bir kyl ocuunu tantmlard. Bu ocuk Adana kylerinden birinde oturan ve oradan hi dar kmam bulunan bir kadnn takriben drt yanda sevimli bir kzcaz idi. Kendisi mtemadiyen ve srarla birok adamlarn bulunduu kalabalk bir ehirden bahsediyordu. Bu arada << kendi kendine koan arabalar >> vard, << bu arabalarn altnda demirden yol >> vard, << bunlar n, n diye bararak kouyolard >>. O, annesiyle beraber << bunlarn iine binerdi, imdi bunlar nerde idi ? Yeni annesi kendisini bu arabalara bindirmiyordu, eer eski annesi olsayd bindirirdi >>. Tramvayl bir ehri mrnde grmemi bir aileden doan bir ocuun, kynden fersahlarca uzak ehirlerin bu nakil vastalarn bu kadar canl olarak tarif edebilmesi onun tarafndan iitilmi hikayeler ve masallarla da mmkn olmaz. Kald ki annesinin ifadesine

gre kylerinde bu ocuun anlatt eyleri bu kadar aklkla bilen kimse yoktu. Bundan baka ocuun baka bir anneden bahsetmesi de bakalarndan iitilmi bir hikaye olamaz. Annesi ocuun bu iddialarnn ta konumaya balad anlardan itibaren devam ettiini, ve kendisine dardan, hibir kimsenin bunlar sylemediini srarla ifade ediyordu. O sralarda Adanadan ayrlmak mecburiyeti, zerinde daha fazla durulmas lazm gelen bu hadiseden maalesef beni uzaklatrmt. Ben, yukardaki iki misal zerinde uzun uzadya durmuyorum. Zira evvela bunlar vuzuhsuzdur, saniyen tahkik ve takibedilmi deildir. Bunlar aadaki kuvvetli misallere giri olarak ve ancak o misallere beraber mtalaa edildikleri zaman manalanabilecek birer vaka halinde takdim ettim. III Okshinston da ayn gnde birisi erkek dieri kz olarak doan ve beraber byyen ve nihayet seviip evlenen bir kar koca vard. Bunlar ayn gnde lmlerdi. Aradan seneler geti. Bu memleketin bir istila yznden hicret eden senekesi arasnda Maung Kan isminde bir gen adam ile kars ve yeni doan ikiz ocuu vard. Bu ocuklarn ikisi de oland. Byne Maung Gyi, kne maung-Nge ismini vermilerdi. ocuklar biraz sonra konumaa baladlar. Fakat bunlarn, birbirlerini Maung San Nyein ve Ma Gyrom diye ardklarn grnce anne ve babann hayreti artmaa balad. Zira, evvela son isim bir erkek ismi olmayp kadn isimi idi. Saniyen bu iki isim senelerce evvel Okshington da len kar kocaya aitti. Meselenin tahkiki iin ocuklar Okshingtona gtrld. Oras ocuklara yabanc gelmedi. Onlar burann sokaklarn, evlerini ve hatta evvelki hayatlarnda giymi olduklar elbiseleri bile tandlar. Btn bunlardan daha hayret verici bir hadise olmutu: ocuklardan birisi, yani evvelce kadn olan kocasnn haberi olmadan MaThet isminde bir kadndan iki rupya dn para aldn ve onu diyemeden ldn sylyordu. Bu kadn aradlar ve buldular kadn nezdinde yaplan tahkikat bu iddiann tamamiyle doru olduunu gsterdi. Bu hikaye de basbaya bir hatrlama vardr. ocuklarn, giydikleri elbiselere varncaya kadar eski hayatlarn ve evvelce yaam olduklar bir ehrin sokaklarn ve hatta dn para alp verdikleri kimseleri tanmas, onlarn evvelce iddia ettikleri hayatta yaam olduklar kabul edilmedike hibir nazariye ile izah edilemez. Hususiyle henz yeni konumaa balam bir ada bulunan ocuklarn bu kadar ince teferruatl bir masal uyduramyacaklar tabiidir. Bu hal ocuklar tarafndan hatrlanan gemiteki birtakm hadiselerin ifadesinden baka bir ey deildir. IV J.J. Horster yazd eserinde bizzat kendi kzna ait bir vakayi nerediyor. Kendisi Effigham da ikamet ederken Maria isminde bir kzn kaybetmitir. Bu hadiseyi mteakip oradan ayrlm ve Dakotada yerlemiti. Bir mddet sonra burada da gene bir kz dnyaya gelmi, onun ismini de Nellie koymutu. Fakat evvelki misalde olduu gibi bu ocuk da adnn Nellie deil, Maria olduunu iddia ediyordu. Buraya kadar olan hikaye fazlaca msamahakar davranmak suretiyle bir masaldan ibaret telakki edilebilir. Fakat bundan aas hikayenin yukarki ksmlariyle birletirilirse ocuun bu iddiasnn masal olmad anlalr. Filhakika Horster bir gn kzn Effinghama gtrmtr. ocuk evvelce hi burasn grmedii iin bittabi tanyamyacakt. Halbuki hi byle olmam ve ocuk, yalnz ehri tanmakla kalmam ayn zamanda eskiden oturduklar evi bile tanmtr. Fakat i bundan da ileri gitmitir: Nellie, Mariann arkadalarn birer birer tanm ve Mariann gittii mektebin yerini ve iini babasnda tarif etmee balamtr. Ayn zamanda kendisinin oraya gtrlmesini istemitir.

Babas kznn isteini yerine getirmi ve kz mektebe girince hemen Mariann oturduu sray gstererek << ite benim yerim buras idi >> demitir. Bu hikayede de evvelki szlerimizi tekrarlyacaz: Eer gemi bir hayatta yaamam olsayd bu ocuun aklna isminin Maria olduu, falan ehirde yaam bulunduu, falan ve filan arkadalarla oynat, falan mektebin filan srasnda oturduu fikirleri nasl gelebilirdi? Bu, birinci mesele. kinci mesele ise btn bu iddialarn hakikate tevafuk etmesidir. Eer bunlar yalan ve uydurma birer masaldan ibaret olsayd ocuk, mrnde grmedii bir ehrin hayatna ait baz hadiseleri, iinde yaamasna doru olarak nasl tarif ve tasnif edebilirdi? Bu hikayeyi msbet ve ilmi bir kafa ile izah eder gibi grnen birtakm fikirler akla gelebilir. Bunlardan birka tanesini yazyoruz: a Bu ocuk iddia ettii gibi, evvlce Maria bedeninde ve Effingham ehrinde yaamtr. Bu iddiaya kar hibir itiraz serdelilemez. Hikayenin mahiyeti her noktasnda bu nazariyenin lehindedir. b Nellie annesinden, babasndan veya muhitinde herhangi yakn bir kimseden bu hikayeyi mkerreren ve ayn tarif ve tavsiflerle dinlemi ve benimsemitir. Horsterin tebliinde byle bir eyin vuku bulduuna dair en ufak bir iaret bile yoktur. Esasen, eer mevcut ise, byle bir eyin ailece ilim mahafilinden gizlemi olmas ailenin kendi kendisini herkese kar aldatm olmas demektir ki hibir insan bilhassa sevdii bir ocuunun haleti ruhiyesini yalan ve yanl bir yolda kullanarak hem kendisinin samimi duygular ile, hem de bakalarnn ilmi tecesss hisleriyle oynamaktan zevk duymaz. Binaenaleyh teblide bildirilmediine gre, biz bu hususta ocua dardan herhangi bir telkinde bulunulmadn kabul etmek zorundayz. c ocuk telestezik veya psikometrik bir kabiliyetle bu fikirleri kimsenin haberi olmadan herkesin kafasndan ve kendi muhitinden toplamtr. Telestezik ve psikometrik kabiliyetleri kolayca kabul ediyoruz da neden bu hadisyi daha makul ve vuzuhla izah eden ekminezik kabiliyeti kabul etmek istemiyoruz? Bu hadisenin evvelki yollarda izah yaplrken karlaacamz glklerin hibirisi ekminezi yoluyla yaplacak izahlarda karmza kmaz. Filhakika telestezi ve psikometri yolu ile bir insan, uzakta cereyan eden veya bir hadiseyi azok hata ile maziye doru takibedip anlatabilir. Fakat bakalarna ait bir maziyi kendine mal edinmek psikometrinin tarifinde mevcut olmyan bir haleti ruhiyedir. Ve bu haleti ruhiye ekminezi gurubuna girer. Byle olunca hikayeyi reenkarnasyon lehine kaydetmekten baka yaplacak i kalmaz. d Bu hikaye tamamiyle uydurmadr. Ortada ne Maria, ne Nellie, Neillienin iddialar, ne de yaplm herhangi bir iddiada hakikat mevcuttur. Bunlarn hepsi yalandr, hepsi masaldr. Neden?... Bir insan kendi ocuunu oyuncak gibi ortaya koyup herkesi onunla aldatmak iin neden bir kitap yazmaa kalksn. Bunun gerek kendisi, gerek bakas iin ne faydas olabilir? Eer bu zatn bir roman yazarak hret veya herhangi bir fayda temin etmesi bahis mevzuu ise bu i iin bu yol, yollarn en kmazdr. Ve her romanc bilir ki kitabn yazarken << ben roman yazyorum >> demekle eserinin kymetini drmez belki arttrr, aksi takdirde eseri sanat ve ilmin ciddi sahasndan uzaklamak ve itibardan dmek tehlikesini de maruz kalabilir. Kald ki, btn bu sahalarda ciddiyetle altn ispat etmi her aratrcya, srf keyfimize gre sz sylemiyor diye yalanclk isnat etmee hakkmz yoktur. Binaenaleyh biz bu hikayenin, byk bir ilmi hakikate yardm eder mahiyetteki nazariyeleri kuvvetlendirici

dier birok delillerle de sabit olmu bir hadiseyi, yani gemi hayatn hatrlanmas hadisesini ifade ettiine kaniyiz. V Hele imdi vereceimiz misali, reenkarnasyonizmay kabul etmediimiz mddete izah edemiyeceimizi aka itiraf etmeliyiz. Krolberiada 45 yanda ve Ramshadhon adnda bir zad vard, bu zatn zevcesi Manmohini 12 sene evvel koleradan lmt. Zevcesinin Balgorhda bir teyzesi vard. Bir gn bu kadncaz bir kz ocuu dourdu. ocuk biraz byynce annesiyle beraber ziyaret maksadiyle Krolberiaya gitti. Fakat bu ziyaret beklenilmiyen birtakm hadiselere yol at; evvela ocuk, Ramshadhonun evini uzaktan grnce bu evin kendi kocasna aidolduunu iddia etmee balamt. Ve evin iine girmeden ierisini doru olarak tarif ediyordu. eri girdiler. ocuk, orada mevcudolanlar arasnda yal bir kadna selam verdi ve << te bu benim grmcemdi >> dedi. Orada bulunan genlerden bazlarn gstererek onlarnda kendi ocuklar olduunu iddia etti. Biraz sonra Ramshadhonla karlanca << te benim kocam bu idi >> dedi. Fakat bununla da kalmayp bu adamn kendisi ile evlenmesini teklif etti ve hatta bu teklifinde o kadar ileri gitti ki eer kendisi ile evlenmezse intihar edeceini bile syledi. Ramshadhon evvela kzn bu sylediklerini phe ile karlad ve doru syleyip sylemediini sbadetmesini ondan istedi. Bunun zerine kk kz unlar syledi: << Elbisemde dikili duran 6 rupyay ben lrken siz oradan almtnz, lm deinde yatarken byk olumdan biraz para ve tezyinat istemi olduumu da hatrlarsnz... Duvarn zerine krmz bir vazo brakmtm, iinde birka kurdalya ile iki sa inesi vardr. Btn bunlar duvarn zerinde ve bir bavul iindedir. >> Uzun zamandanberi baklmam ve ihmal edilmi olan bu yer aratrld ve toz toprak iinde kalm eyalar aynen ocuun syledii gibi meydana karld. Kz u suali de sordu: << sandkta benim bir elbisem vard, o duruyor mu ? >> Hakikaten duruyordu ve iki yerinden delinmiti. Kz buna itiraz etti ve bu elbisede yalnz bir deliin bulunmas lazmgeldiini syledi. Bu da doru idi. Fakat kadnn lmnden sonra bu elbiseyi grmcesi giymi ve o da onu baka bir yerinden delmiti. Kz, ocuklarnn ve eski hayatnda tandklarndan bazlarnn isimlerini sylemee balad, kendisine bir kadn: << bu kim? >> diye gsterdiler. Kz hemen o kadna hitaben << bir gn siz alktan lyordunuz, benden biraz yemek istemitiniz, ben de size biraz pirin vermitim, ondan sonra bana kk anne diye hitabetmee baladnz. imdi beni artk tandnz m? >> Bununla beraber Ramshadhon kendisiyle evlenemiyeceini, zira kendisinin 45 yanda olmasna mukabil kzn ancak 11 yanda olduunu ke syledi. Kz gene srar etti ve birok tehditler savurdu. Ve tekrar annesinin ve babasnn evine dnmiyeceini, nk onlarn kendi annesi ve babas olmayp teyzesi ve amcas olduklarn syledi. Bundan sonra yaplan dier aratrmalar kzn bu ehirde daha birok kimseleri tandn meydana kardr. >> Bu hikayenin izahnda da yukarki fikirler ileri srlebilir. Fakat burada akla bir phenin daha gelmesi mmkndr: acaba kzn annesi ocuunu Ramshadhona vermek iin ona byle bir hikayeyi talim etmi olmasn! Eer hikaye iyice tetkik olunursa bu fikri rtecek birok noktalara rasgelindii grlr; mesela, kulaktan renilmi bir hikaye ne kadar gayretle yaplm olursa olsun henz tecrbesi noksan bulunan bir ocuk tarafndan bu kadar maharetle ve falso yapmadan tatbikat sahasna karlamaz. Saniyen insan uzaktan, tarifle rendii kimseleri birer birer

ve yanlmadan grp tanyamaz. Kald ki bu hikayede bu tanma hadisesi bir iki kiiye mnhasr kalmyor. Kz bu suretle birok kimseleri tanyor. Keza, kzn ana veya baba talimat ile intihar tehditleri savuracak kadar srarla tanmad yal bir adamla evlenmek hususunda srar edeceini kabul etmek de mutat dncelerimize pek uygun gelmez. Fakat bu faraziyeyi rten bu ufak tefek mlahazalardan baka onu ortadan bsbtn kaldracak kuvvetli noktalar da vardr. Bunlardan birisi udur: Kz elbisesini sorduu zaman ondaki deliklerin adedini deil, elbisesinin sandkta durup durmadn soruyordu, elbise karsna iki delik olduu, herkesi aldatabilmesi iin retilmi olsayd kz, daha elbiseyi grmezden evvel onun ka delii olduunu sylemekte istical gsterebilirdi. Dier bir nokta da udur: ev halk tarafndan kendisine bu kimdir, diye laalettayin bir kadnn gsterileceini evvelden tayin ve talim etmek her halde ana veya babann aklndan gememitir. Byle birisini grmei dorudan doruya kzn kendisi istemi olsayd davann kymeti belki biraz sarslabilirdi. Fakat baka bir memlekette kza byle bir kadndan bahsedilmi ve onun rolleri retilmi bile olsa kz karsna ilk karlan kadnn bu olacan dnemez. Bu sylediklerimiz, hikayenin doruluunu gsteren stnkr alnm birka noktaya aittir. Eer bu verdiimiz misaller zerinde ayrca durulur ve her bakmdan derin bir tetkik yaplrsa reenkarnasyonizma lehinde daha birok noktalar tesbit edilebilir. VI imdi vereceimiz misal yukarkilerden daha kanaat verici mahiyettedir. Bu hikayenin kahraman Edouard adnda kk bir ocuktur. Bu ocuk henz drt yanda olduu halde grg ve tecrbesiyle mtenasibolmyan baz eyleri annesine anlatmaya balamtr. Kendisine nazaran evvelce baka bir yerde oturuyorlard. Bu ev Clocher sokanda 69 numaral ve sar boyal idi. Ailede ocuun bu szleri evvela bir gevezelik addedildi ve onlara ehemmiyet verilmedi. Fakat bilahara ocuun devaml srarlar karsnda kendisine bu hususta baz sualler daha soruldu. ocuk unlar anlatt: Evvelce baka babas vard ve eski babasnn ad Petro Saco idi, eski annesinin ad da Ampara idi. O zaman kendisinin ad Pancho idi. Bir kz, bir de erkek kardei daha vard. Kz kardeine Mercedes, erkek kardeine de Yuanito diyorlard. Kendisi bunlarn en k idi. Son zamanda sar boyal evden, 28 ubat 1903 senesi pazar gn ayrld srada annesi ok alamt. Eski annesi daha beyaz ve siyah sal idi, apka yapard. Kendisi o zaman 13 yanda idi. Evlerinin yannda bir Amerikan eczanesi vard. Oradan ila alrd. Zira bu eczane ucuz ila verirdi. Kendisinin bir bisikleti de vard. Gezmeden dnd zaman onu aada brakrd. Bir ocuun bilgisi ile mtenasibolmyacak kadar tafsilatl byle bir hikayeyi uydurmas anne ve babann hayretini arttrd. Zira bu malumattan kimsenin haberi yoktu. Evvelden verilmi karara gre kk Edouarda bir ey sylemeden kendisi bir gezintiye karld. Tesadfen olmu gibi mezkur sokaa girildi. ocuk soka derhal tand ve << ite benim evim! >> diye 69 numaral sar boyal bir apartmann kapsndan ieri girdi. Btn daireleri gezdikten sonra evvelce beraber oynat Mercedesle Yuanitoyu bir trl bulamad. lk admnn byle msbet netice verdii grlnce tahkikat ilerledi ve muhtelif kaynaklardan u malumat topland: Clocher sokanda 69 numaral hanede Antonio Sacho isminde birisi oturmutur. Bunun Amparo adnda bir zevcesiyle birisi Mercedes isminde kz, dieri de Yuanito ve Pancho adlarnda erkek ocuu vard. Pancho 1903 senesi ubat aynda vefat etmi ve bu yzden aile ayn senede bu evi terketmiti. Evin yannda bir Amerikan eczanesi vard. ( 87 ) Bu hikaye zerinde biraz duracaz: Acaba ancak drt yanda olan Edouard, aile efrad arasnda kimsenin o zamana kadar bilmedii bu hikayeyi kimden iitmi veya nasl

uydurabilmitir? Evvelki misallerde varidolabilen bu sual burada hi bahis mevzuu olamaz. Saniyen bu yataki bir ocuk 13 yanda olarak evvelce yaam bulunduunu sylerken eer 13 yandaki bir ocuun zeka ve bilgisini gsterirse onun bu szlerine inanmak lazmgelir. Tarihine varncya kadar evvelki hayatnn sonunu tarif etmek herhalde drt yandaki bir ocuun ii deildir. Bundan baka baz noktalar daha vardr ki tecrbesiz bir ocuk muhayyilesi onlar bu kadar emniyetle uyduramaz. Mesela bir ocuk bisikletten bahsedebilir, kendisinin bisikleti olduundan da bahsedebilir. Fakat apartumanlarda oturan bisiklet sahiplerinin , arabalarn her vakit yukar katlara karmalarnn ne kadar klfetli ve mnasebetsiz bir i olduunu grp tecrbe etmemi drt yandaki bir ocuk, gezmeden geldikten sonra bisikletini aa katta braktn uydurup syliyebilmek lzumunu hissetmez. Bu sz ancak tecrbe ile renilmi bir iin ifadesi olabilir. ocuun btn syledii eylerin tahakkuk etmesi, bir ocuktan beklenilmeyen ifadelerin ondan sadir olmas ve nihayet kimsenin bilmedii malumatn ocuktan kmas ve btn bunlardan baka ocuun, gemi hayatndan ve o hayatiyle alakadar aile efradndan isim ve cisimleriyle bahsetmesi onun evvelce de dnyada dier bir insan halinde yaam olduunu kabul etmee zaruri olarak bizi sevkeder. Bunun karsnda gene inkarcla kalkmak msbet ve doru bir hareket olmaz. Aadaki misal, bu guruptaki misallerin en ehemmiyetlisidir. Zira bu, kymetli bir metapsiiki olan Paris Metapsiik Enstits Mdr Doktor Gustave Geleyin bizzat ihtiva eden Dr. Geleyin bu hatrasn kendi kaleminden okuyalm: << lk ocukluumda, hatra evsafn tayan bir vizyona mptela bulunuyordum. Bu vizyon zamanla kuvvetini kaybetmi olmakla beraber bir trl ruhumdan silinmedi ve bence hala bir vaka kymetini muhafaza etmektedir. << Bu vizyonu tarif etmezden evvel onun muhakkak bir hatra olduunu ve bu hatrlamann da hayatmn ilk alt haftasiyle ilgili bulunduunu sylemeliyim. Bu alt hafta zarfnda ailem, Montceau - Les - Mines ehrinde, nnden geen tren hattna yakn bir evde oturuyordu. << Ben bir buuk yana bastm zaman onlar bu evi terketmiler ve Cenovaya gidip yerlemilerdi. mdi, bu hadiseden birka sene sonra ne vakit bir demiryolunun nnden gesem hayatmn ilk gnlerinde grdm imendifer hatras mukavemet edilmez surette bende canlanyordu. Bu hatray ebeveynime anlattm. Onlar mtehayyir oldular ve bunu, evvelce de sylediim gibi Montceaudaki evimizin demiryolu karsnda bulunmasiyle izah ettiler. Fakat ben, bu hatraya bal olarak ayn zamanda baz eyler de gryordum ( visions ). Bu vizyonumu onlara syleyince ve bunun Montceaudaki hayatmdan evvel gemi zamana ait olduunu ilave edince onlar hakikaten makul bir cevap olarak bu iddiamn abes bir sz olduunu bana sylediler. Bununla beraber bence, vu vizyon vazh ve kati idi. O, bir hatra olduundan phe brakmyacak surette ruhumu igal ediyordu. Ve ben bu hatray anlamaa ve izah etmee muktedir deildim. << Bu vizyon psiik tezahrleri mtalaa etmee baladm ana gelinceye kadar benim iin bir muamma olarak kalmt. Fakat bu tezahrleri mtalaa etmee baladm zaman bu vizyonun ruhumda yerlemi, doumuma ait bir hatrlama olduuna dair ani olarak ve kendiliinden bana tuhaf bir itminan geldi. Bu szn itirazla karlanabileceini biliyorum. Esasen her trl itiraz ben kendi kendime yapmaktaym. Mantk ve muhakeme, bunun kim bilir hangi unutulmu sebeple uyanan bir ruyadan baka ey olmyaca fikrini karmza karyor. Byle olsun.

<< Fakat benim vehpi ( inne ) ve mukavemet imkan brakmyan intibalarm bambakadr. Kendi dncelerime ramen bunun bir hatrlama olduuna inanyorum. Bunlar syledikten sonra vakay anlataym: << 1 Kendimi, uzun bir seyahate hemen kmak zere gryorum. Etrafm beni teyi etmek iin dostlarla ihata edilmi bulunuyor. Bu dostlarn ne yzlerine, ne ahsiyetlerine ve ne de aradaki fikirlemelerine dair bende hibir hatra yok. Onlarn hepsi beyazlar iinde. Ben de onlar gibi beyazlar iindeyim. Hepimiz nur iindeyiz [ 1 ]. Bu izahat ruhumda bilhassa hususi bir iddette yerlemi intibalardr.

<< 2 Bana birdenbire, tam bir zulmet iinde siyah bir uuruma doru iddetle ekiliyorum gibi bir duygu geliyor. Kendimi bir girdaba kaplm gibi hissediyorum. Btn nur kayboluyor, dyorum. Ve strap iinde, mukavemet edilmez bir tarzda yuvarlanyorum. << 3 Sonra, birdenbire bir k, fakat mphem ve bariz olmyan bir k. Bir sukut, zahmet ve strap duygusuna maruz kalyorum. Ondan sonra tam bir unutma hali bunu takibediyor. Bu nc safha ok ksa sryor. Ve iki evvelkinden daha az vazh oluyor. >> Dr. Galeyin encarne olurken iinde yaad hadisata ait yukarki ksmlk hatra krntlar kitabmzn birinci cildinde azok tarif edilmi enkarnasyona ait hadiseleri hatrlatmaktadr [ 1 ]. Orada da biraz daha tafsilatl olarak enkarnasyona tekaddm eden anlardaki evvela ufak bir teyi merasiminden, sonra da bir uyumadan ( yani karanla gmlmeden ) ve nihayet tedricen berraklamak zere dnya hayatnn ilk mphem, uursuz ziyas arasnda bir nisyana dmekten, belki biraz deiik lisanla bahsedilmiti. Bu mukayeseden sonra biz de Dr. Geleyin yapt gibi bu vizyonu gemi bir vakaya ait hatradan, yani doktorun dnyaya inecei srada geirdii hadiselerin hatrlanmasndan ibaret bir haleti ruhiye neticesi olarak kabul ederiz. Byle gemi zamanlara ve gemi hayatlara ait hatrlamalar nadir deildir. Ancak bunlarn ou insanlarn gznden kaar. Buna da sebep, reenkarnasyonizma aleyhinde birtakm yanl telakkilerin bu nevi hadiseler karsnda insanlardaki mahede kabiliyetini karartm olmasdr. Hatta ayn haleti ruhiyeyi yukarda bizzat Dr. Galeyde bile gryoruz. Ruyetinin gemi bir hatraya aidolduuna hissiyle kani bulunmasna ramen, Dr. Geley, dncesiyle ebeveynine hak vermekte ve << mantk ve muhakemenin >> direktifinden bahsetmektedir. Fakat mantk ve muhakemenin kymeti nedir? Bunlar doru veya yanl telakkilerin peinde srklenmee mahkum zihni ameliyelerden baka eyler deildir. Bu hususta evvelce baz szler sylenmi olduundan burada lakrdy uzatmak istemiyorum.

TECRBE YOLYLE GEM ZAMANI HATIRLAMALARININ MTALAASI 1 ki yol

Gemi hayatlarmz ihya etmek iin iki usul kullanmaktayz: Bunlardan birincisi nispeten eskidir. kincisi ise yeni olmakla beraber daha verimlidir. Bundan baka birinci usuln daha g ve her vakt tatbiki mmkn olmamas bizi ikinci usule daha ziyade balyor. Fakat yazk ki biz bu usulle imdiye kadar Ekminezi hadiselerini tetkik eden dier bir mellifin mevcut olduunu duymadk. Fakat unu da itiraf ederiz ki bu usul biz icat etmi deiliz. Biz ancak Caslan tarafndan ortaya konmu baz psikolojik mutalara dayanarak bir nevi degajman halini, ekminezi hadiselerinin husul yolunda tatbik sahasna karmaa alyoruz. Bu usullerin neden ibaret olduunu okuyucularm bilirler. Zira onlar ikinci kitabmzda uzun uzadya zikretmitik. Bunlardan birincisi bizim psikolojik infisal dediimiz hususi bir haletiruhiyeyi husule getiren, dieri ise herkesce malum hipnoz halini tevlideden usuldr. Fakat hangi usul kullanlrsa kullanlsn, urasn daima gznnde tutmak icabeder: Gemi hayatlarn hatralarn canlandrmak yolu ile insan ruhunun mukadderatn mtalaa etmek, her eyden evvel ilmi bir metod ii olmaldr. Bunun rasgele insanlar tarafndan, rasgele maksatlarla, bilgisizce tecrbesine girimek hem faydasz, hem de zararl bir i olur. Buna dikkat edilmeden hareket edilirse reenkarnasyonizma ve ispirtalizma davas bu mesainin neticelerinden hibir ey kazanm olmaz. Biz, her bakmdan kolay ve baz cihetten daha emin grdmz psikolojik infisal yoluyla ekminezi hadiseleri zerinde tetkikat yapma tercih ediyoruz. Bu usuln kolayl hakknda evvelce lazm geldii kadar sz sylemitik. Onun emin cihetlerine gelince, Filhakika gemi hayatlar ekminezi yolu ile aratrrken karmza kan en byk glk tahteuurdaki bu hayata ait duygu ve bilgilerin araya karmas ve aratrcy artmasdr. Sjenin, mesela gemi hayatndan bahsederken ona bu hayatna ait hadiselerden baz ilaveler eklenmesi ve hatta bazen gemi hayata ait bir hikayeyi batanbaa uydurmas mmkn grnr ve bu da mtalaay adam akll gletirir. Halbuki hipnoz halindeki bir sje, telkine ok msaittir. Zira onun iradesi bal uurunun mrakebesi altnda deildir. Buna ilaveten hipnozdaki pasivite hali sjenin gerek manyatizrnden, gerek sempatize olabildii dier kimselerden telepatik yoldan baz fikirleri almasnda ok msaittir. Ve bu hal, hem manyatizrce, hem de sjece gayr uuri olarak cereyan eder. Ve binnetice, operatr farknda olmadan kendi uurunda ve hatta tahteuurunda mevcut baz duygu ve dncelerin sje tarafndan alnarak tekrar sslenmi bir halde kendisine iade edilmesi tehlikesi karsnda kalr. Byle ilerde iyi ve mkemmel bir mahede kabiliyetinden mahrum bulunanlarn yzde hata ihtimalleri pek ok kabark olabilir. Bununla beraber ne kadar tecrbeli olursa olsun bu mkln her vakt nne gemek de mmkn deildir. Bu mahzuru ortadan kaldrmak, ancak uzun ve sabrl bir alma ile kabil olabilir. Halbuki psikolojik infisal halinde bu mahzur epiyce nlenmitir. Kendi tecrbelerimizde, bu haldeki sjelere fikrimizi iradi ve sistemli olarak intikal ettirmee defaatle altmz halde msbet saylabilecek hemen hemen hibir neticeye varamadk. Bundan baka infisal halindeki sjelerin iradeleri, bal uurlarnn az ok mrakebesi altndadr. Bu hal onlarn gerek dorudan doruya ve gerek vastal olarak herhangi bir telkin tesiri altnda kalmalarn frenlemektedir. te bu dncelerle biz infisal halindeki sjelerin maziye ait anlattklar hikayelerini hipnoz halindekilerinkine nazaran daha garantili buluyoruz. Bununla beraber bu usulle ekminezi tecrbelerinde kafi derecede

ilerlemi deiliz. Fakat unu da arzedeyim ki henz neredilmee deer bu yolda kuvvetli mahedelerimiz olmamakla beraber, biz daha iptidai admlarmzda bile bu usulle iyi neticeler elde ettik. Bu neticeler bu usuln muayyen bir olgunluk derecesine getirildikten sonra ekminezi yolu ile gemi hayatlarn hatrlanmasnda kullanlmak suretiyle ok byk faydalar temin edeceine bizi inandryor. Binaenaleyh arzettiimiz gibi, bu yoldaki aratrmalarmzn neticelerini mteakip neriyatmza brakarak imdilik hipnoz yolu ile dier aratrclar tarafndan edinilmi olan gemi hayatlara ait enteresan bilgilerden bazlarn gzden geirmekle iktifa edeceiz. Bunlarn hepsi kymetlidir. Ve hepsi bize, bu byk meselenin aydnlatlmasnda faydal bilgiler vermektedir. 2 Hipnoz yoliyle gemi hayatlarn hatrlanmas ( ekminezi ) [ 1 ]

Ruhta yerlemi intibalarn kaybolmadn muhtelif usullerle tesbit ettikten sonra insann aklna, gemi hayatlarn da ekminezi yolu ile en iyi bir tarzda tetkik edilebilece fikri hakl olarak gelir. Ve eer bu tahakkuk ederse ispiritalizma davas itiraz kabul etmez ekilde kazanlm olur. Zira enkarnasyon nazariyesi bir defa ilmi yoldan msbet olarak ve itiraza yol vermiyecek ekilde gerekletirildikten sonra ruhun varlna ve bu varla bal, kainatn btn unatna ve mnasebatna ait mefhumlar kendi kendine kymetlenmi ve ispat edilmi olur. u halde bu davay kazanmak istiyenlerin, btn gayretlerini gemi hayatlara ait hatralar ameli ve ilmi ekilde uyandrmaa yaryacak usulleri tekemml ettirmek faaliyeti etrafnda toplanmaldr. imdiye kadar birok kymetli mcerripler bu yolda almlardr. Bununla beraber ortaya konmu mahedeler, yazk ki henz btn itirazlar tam manasiyle karlayabilecek bir kuvvette deildirler. Bununla beraber imdiki durumlar ile bunlarn kymetleri asla kmsenemez. Elimizde bulunan bu husustaki mahedeler isprtalizmann ve bilhassa reenkarnasyonizmann hakikatine ait muhtelif yollardan yaplm tetkikat alakadar eden deliller arasnda kuvvetli birer delil saylabilirler. Geri bu yoldaki almalar henz layk ile tekemml ettirilmemitir. Fakat bu tekamln zamanla vukubulacana ve reenkarnasyonizma davasn tek bana bu ekminezi yolu ile ispat etmenin mmkn olacana kani bulunuyoruz. Esasen imdiden, kymetleri teslim edilmi yksek aratrclar baz yerleri noksan olmakla beraber bize, ekminezi yoliyle reenkarnasyon hakkndaki dncelerimizi aydnlatc ok faydal misaller vermilerdir. Ekminezinin ne demek olduunu evvelce azok izah etmitik. Orada grdmz gibi, bu haletiruhiyenin yardmiyle bir hayatn gemi muhtelif sahalarna ait hadiselerini o andaki tazelii ile canlandrmak mmkndr. Acaba bundan faydalanarak ayn vetirelerle, ruhun dikkatini daha gerilere irca edip dnyaya girmezden evvelki Ispatyom hayatna ve gemi dnya hayatlarna ait hadiseleri ona hatrlatmak mmkn olmaz m? Eer iddia edildii gibi ruhun dnyaya tekaddm eden bir Ispatyom hayat veya gemi dnya hayatlar varsa mesela, bir hipnoz tecrbesi esnasndaki degajman halinde serbesleen ruhun onlar hatrlayamamasna hibir sebep olamaz.

Bununla beraber aratrclar bu yoldaki tetkiklere bu dnce ile balam deillerdir. Ekminezinin reenkarnasyonizma tetkikatnda tatbik sahasna konulmas, adeta bir tesadfle olmu gibidir. Ekminezi yolu ile gemi hayatlarn hadiselerini salahiyetli bir alim sfatiyle ortaya koyan Colonel de Rochas, ilk zamanlarda btn hatralarn duracan tahmin ettii dnya hayatnn maverasna tecrbelerini gtrd zaman tesadfen ve hayretler iinde sjenin birtakm yabanc hadiselerden bahsetmee baladn grm ve ondan sonra bu ie ehemmiyetle kendisini vermitir ( 78 ) . imdi, ekminezi halinden istifade edilerek tecrbe yolu ile, ruhun dikkatini gemi hayatlara doru uzatmak ve o hayatlardaki hadiselere ait hatralar canlandrmak iin yaplm tecrbelerin ve ortaya konmu mahedelerin mtalaasna balyoruz: 1 Bu misal mevzuumuza bizi biraz daha yaklatryor. Bu tecrbeyi Colonel de Rochas, Eugenie ismindeki bir sje zerinde Grenoble Tbbiye Mektebi mdr Dr. Bordeau ile beraber yapmtr. Mcerrip sjeyi uyuttuktan sonra onu birka sene geriye doru gtryor. Bu srada sjenin gzlerinde yalar parlamaa balyor. Kadn o anda bir ocuunu kaybetmitir. Biraz daha genletirilince korku ile bir feryat koparyor. Ve teyzesi ile byk annesinin fantomunu yannda grdn sylyor. O, bu fantomlardan korkmaktadr ki bilahara yaplan tahkikatla kadnn hakikaten o tarihte bu hayalleri grd anlalmtr. Sje on bir yana getiriliyor. imdi kendisi annesine ve babasna itaasizlik gsterdiinden dolay muazzep bir durumdadr. Babasnn cebinden bir metelik armtr. Onun iin babasndan af diliyor. zerinden tam yirmi drt sene gemi byle ufak bir hadisenin, teferruat ile ve o teferruata refakat eden psikolojik hallerle ruhta tekrar canlanmas, insan derin dncelere sevkedebilecek bir meseledir. Sje bir ya daha genletirilerek 9 yana getiriliyor. Bu srada ok muztarip bir ocuktur. nk annesi leli henz sekiz gn olmutur. Babas da kendisini Grebobleda bulunan byk babasnn yanna gtrd iin ondan da henz yeni ayrlm bulunuyor. Daha geriye gtrlp drt yana sokulunca kendisinin henz mektebe gitmedii grlyor. Fakat yazya ok merakl. Manasz birtakm izgiler izmekte ve bir iki harfi yazabilmektedir. Bu srada kk kardeine bakyor. Burada dikkati eken bir nokta vardr. Sje okumasn ve yazmasn bilmedii yalara girince btn okuma yazma kudretini hakikaten kaybetmi bulunuyor. Demek ki mazisinde yaarken sjenin duygusu ve fikri tam bir mutabakat halindedir. Colonel de Rochas ana rahmine kadar uzyan bir hayatn maverasnda sjenin hibir ey syliyemiyeceini dnyor ve bu hali grmek iin hipnozu derinletirerek sjeyi daha gerilere gtryor. Burada sje evvela bir st ocuu halini alnca o zamana ait birtakm ruhi haller gstermee balyor. Colonel onun hayatn daha geriye gtrd zaman hi beklemedii ekilde karnna, ahsiyeti deimi bambaka bir gen kzlk halinin ktn grnce derin bir hayrete dyor. Drt yana kadar szleri ile, st ocukluu zamannda da ahval ve harekatiyle mazisini sadkane bir ekilde ifade eden bu kzn ayn vetire ile daha derin mazisinde yaatld zaman anlatt eylere inanmamak iin ortada hi bir sebep yoktur. 2 - te Colonelin byle gemi hayatlara ait ekminezi yolu ile elde ettii tetkikatn neticelerinden bir tanesini yazyoruz. Buradaki sje Mayo isminde 18 yanda bir kzdr. O, hipnoz haline konduktan sonra evvela bu dnyadaki hayatnn mazideki muhtelif safahatnda yaatlm ve her safhaya ait doru ve mevsuk cevaplar alndktan sonra geriye doru dnya

hayatnn maverasna gtrlm ve birtakm yeni yabanc ahsiyetlerin meydana kmaa balad grlmtr. Mayo doum anndan daha gerilere gtrlnce bir mddet Ispatyumda dolatktan sonra bir kadn cesedinde tekrar dnyada yaamaa balyor. sminin Line olduunu sylyor. Kendisi bu hayatnda boulmak suretiyle intihar etmitir. Colonel Linei boulduu tarihe gtryor. Ve u sahne ile karlayor. Mayo koltuunda byk bir hareket yapyor. Sa tarafna dnyor, yzn elleri arasna alyor ve bylece birka saniye kalyor. Bu iradi olarak yaplacak bir iin ilk safhasdr. Sonra iddetle sola dnyor. Sk sk nefes almaa balyor. Teneffs gleiyor. Ggs zorlukla ve gayr muntazam bir surette kabaryor. Yzde strap ve korku intibalar vardr. Bu srada gzler siliktir. Byk yutkunma hareketleri vardr. Btn bu hareketler onun arzusu hilafna oluyor. Bu srada szsz bir seda kartyor. Bzlyor ve yz iddetli bir strapla tekalls ediyor. Burada biraz duralm. Bu hal tecribi emrazda tarif edilen boulma vetiresine ait safahat aynen gstermektedir. Tababetin bu bahsini okumam olanlarn byle bireyi uydurabilmelerine imkan yoktur. Acaba Colonelin sjesi evvelce tecribi bu malumat mtalaa ve tetkik etmi miydi Bunu zannetmiyoruz. O halde burada evvela mevcudolmad halde sje gemi bir hayatta yaadn hangi ruhi sebepler altnda iddia etmitir. Bunu izah etmek lazmgelir. Eer hakikaten hayat ana rahminde balyorsa o zamana kadar btn mazisini sadakatle syliyen sjenin ana rahmine girince Colonelin de dnd gibi susmas lazmgelirdi. Line ismindeki bir enkarnasyonu sjenin nasl uydurabildiini henz halledememi bulunurken bir de karmza, realiteye uygun btn araziyle suda boulan bir kimsenin agomi hallerini canlandran bir sahne kveriyor.bu da ayrca bir muammadr. Ve bu muammay, iinde yaanm bir hadisenin ifadesi eklinde kabul etmedikten sonra zemiyeceimizi zannediyoruz. Colenelin mahedesine devam edelim. Colonel, sjenin hayatn daha gerilere gtryor. Fakat bu defa da Lineden evvel kzn bir erkek bedeninde tecessdettii grlyor. smi Charles Mauville dir. imdi ortada ne Mayonun ne de Linein ahsiyeti kalmamtr. Charles Mauwille, hayatnn son demlerinde bulunuyor. Bir gs hastalndan muzdariptir. O kent ksrk, nefes darl vesaire gibi bir gs hastalnn btn arazn vermektedir. te Charles bu hastalk neticesinde bedenini terkediyor. Bir mddet Ispatyomda dolayor, nihayet Bretanyadaki bir aileden kz ocuu olarak ( Line ) dnyaya geliyor. Line ihtiyarlatlyor ve 18 yana kadar getiriliyor. Henz bekardr. Bu yata karsna kendisinin tanmad bir gen kyor. Line bu genle evleniyor. Gebe kalyor bu srada mcerrip doum hadisesinin btn safahatn gryor. Sje koltuunda dnyor, etraf geriliyor, yz tekalls ediyor, iddetli bir strap iindedir. Line biraz daha ihtiyarlatlyor. imdi 22 yandadr. Bu srada kocas bir deniz kazasnda lyor. ocuu da onu mteakip lyor. Linein mitsizlii ve yesi gnden gne artmaktadr. Nihayet intihara karar veriyor. Ve evvelki celselerde tafsilat verildii ekilde denizde boulmak suretiyle intihar hadisesi vukua geliyor. Byle muhtelif celselerde para para alnan krk dkk malumatn bir araya toplannca eni boyunu tutan bir hikayeyi meydana getirmesi ayrca dikkate deer. Linein tekrar hayat gerilere gtrlyor. Ve evvelce bahsettiimiz Charles Mauwille meydana kyor. Bu adam iyi bir insan deildir. Kendisi Pariste bir memurdur. ok sefahat yapmtr. Bu sralarda birtakm karklklar vardr. Sokaklarda vurumalar oluyor, balar kesiliyor ve btn bunlardan o, zevk alyor...50 yana getirilince hastalanyor ve yukarda anlatld gibi ksryor. Biraz sonrada bedenini terkediyor. Cenaze merasimine kendisi de

itirak ediyor ve hakknda sylenen szleri uyuyor, bir mddet Ispatyomda strapl bir hayat geirdikten sonra Linein bedenine giriyor. Colonel, Charlesdan evvelki hayat da aratryor. Bu hayatnda Mayo 14 nc Louisin sarayna mensup bir jantiyomun zevcesidir. smi de Madeleine de Saint-Marcdr. Madeleinee, zamannda yaam olan ahsiyetler hakkndaki fikirleri soruluyor. Mesela o, Mademoiselle Vallierei seviyor, Madam Montespan tanmyor. Madam Manitenondan holanmyor. Ve bu kadnn, kraln alelade bir metresi bulunduunu sylyor. Kral marurdur. Mr. Scarron ok irkin bir adamdr. Molierei tanyor fakat onu o kadar sevmiyor. Corneille vahinin birisidir. Mr. Racinein eserlerini ok seviyor. Colonel Madeleinei daha ihtiyarlatmak istiyor. Fakat o bunu bir trl kabul etmiyor. Colonelin bu husustaki btn srarlar bouna gidiyor. Nihayet colonel telkin vastasyla bu ii yapamyacan anlaynca mihaniki vastalara, yani uyandrc paslara mracaat ederek onu zorla ihtiyarlatyor. Kadn kuvvetli uyandrc paslar karsnda bu paslarn uzviyette husule getirdii psiko-fizyolojik tesirlere dayanamyarak ihtiyarlyor. Yani Mayonun hayatna nispeten biraz daha yaklam bulunuyor. Bu sayede kendisi krk yana girmitir. imdi saraydan kmtr. Gsnden hasta olduunu hissediyor. Kendi karakterinin iyi olmadn itiraf ediyor. Hodbindir, kskantr ve bilhassa gzel kadnlar kskanmaktadr. Krk be yana gelince veremden lyor. Burada ksa bir agoni hali grlyor. Onu mteakip, siyah bir muhite gidiyor. Bu hikaye nereden kmtr? Bunun zerinde pek fazla durmyacaz. Buna bir romandr diyenler vardr. Biz bunun belki baz imajiner taraflarn kabul etmekle beraber saf uydurma birey olamayacana muhtelif bakmlardan kani bulunuyoruz. Bu iin tahlili uzun olduundan ve baka bir esere ihtiya gsterdiinden burada yaplmyacaktr. Ancak evvelce de sylediim gibi burada gnl hakl olarak baka bir ey de istiyor: Mayonun syledii eylerin hakikate uygun olup olmadn tahkik etmek faydal olurdu. Mamafi tekrar ediyorum bunun yaplmam olmas bu hadisenin shhatten ari bulunmasn asla intacetmez. Ve hatta reenkarnasyonizmann hakikatini gsteren dier birok delilleri de gzden geirdikten sonra Mayonun bu ifadeleri yar yarya fantezi olarak kabul edilse bile gene birok bakmdan ilmi ve psikolojik kymetleri ihtiva eder. Bir dnya hayatnn en son dakikasna kadar verilen doru tafsilat da bu romann bir paras addetmek lazmgelir. Mesela Lionda Mr. Bouillenin bu yoldaki aratrmalar arasnda sjesinden ald aadaki malumat gayet sarihtir. 3 - Sjeyi ocukluk haline mesela iki yana koyuyorum. Konumas gleiyor, bir yana getiriyorum hi konuamyor veya pek az konuuyor, daha ziyade genletiriyorum, ya meme emer veya alar vaziyetini alyor. Doum anna gtryorum ve hayatn anne rahmine kadar geriletiyorum. Derhal bklyor, kollar gsne kavuuyor, yumruklar gzleri zerine geliyor. Be ayla ininceye kadar bu vaziyette deiiklik olmuyor. Be aylktan daha gen bir yaa gelince vcudnde bir inbisat hali grlyor. ayla inince beden arkaya doru geriliyor, etraf gerilmi bir vaziyettedir. Kendisinde tam bir canslzlk hali vardr. Bu vaziyet aylktan ilkah zamanna kadar bylece devam ediyor. lkahtan biraz evveline getirilince bir cehit grlmeye balyor. Bu cehit kendisini bir yere eken bir kuvvete kar mukavemet eklindedir. ( 80 ) Sjenin hayat daha gerilere gtrlnce eski hayatlara ait hikayeler balyor.

Burada ok hakl olarak akla u sual gelir. Roman uydurmakta bu kadar velud olan bu sjeler acaba nasl oluyorda tecrbe safhas ana rahmine getirilince orada dokuz ksur ay dut yutmu blbl gibi susuveriyorlar. Ve nasl oluyor da ona tekaddm eden zamanlara irca edilince derhal tekrar gevezelie balyorlar. Netekim Colonel de Roshasda bu nokta zerinde duruyor ve unlar sylyor: << Bundan baka pas gibi mihaniki messirler, muayyen bir zamana kadar geriye doru hatrlamay mutlak bir katiyetle husule getirdii halde tamamiyle ayn tarzda devam ettirilen bu messirlerin bu andan itibaren birdenbire tesirlerini deitirdiklerine ve halsinasyondan baka bir netice vermediklerine inanmak g olur. >> ( 94 ) 4 Aadaki misal evvelkilere nazaran msbet tetkik sahasnda bizi biraz daha ileri gtrmektedir. Zira bu arada sjenin anlatt hikayenin tahkik olunmu taraflar vardr. Ve bu hikayenin iinde sjenin bilmesine ihtimal verilmiyen bilgiler mevcuttur. Binaenaleyh bunu da gelii gzel uuralt sahasnn bir uydurmas eklinde dnmek g bir i olur. Bununla beraber bu misali veren Flurnoyda bunun bir roman olduunu sylemekte fakat bu romann nasl uydurulabildiini ve romanda geen hakiki malumatn nasl toplanm olduunu izah edememektedir. Bunun da mnakaasn bir tarafa brakarak bu alim psikoloun misalinden mevzuumuz dahilinde istifade etmee alacaz. Flurnoyun sjesi Helene Smithdir. Bu sje ile Flurnoyun yapm olduu tecrbeler arasnda bizi burada alakalandran ksmlar onun XIV asrda Hindistanda yaam olduunu sylemesiyle balam olduu ksmlardr. Uyku halinde iken o bu hayata giriyor. O srada kendisi tam manasiyle bir Hint kzdr. smi Simandinidir. Bu hale gelince Simandini yere bada kurarak oturuyor. Yannda kocas Sivrouka vardr. Bazen ona dayanyor, bazen maymununu okuyor, onu kzdryor, bazen de glerek onu paylyor. Sonra buhurdann sallyarak ibadetini yapyor. Bu srada geen hareketleri ok ince ve orijinaldir. Profesr burada u fikri ileri sryor: Eer mesele yalnz bu kadarla kalm olsa idi psikolojinin mutat yollar ile bunlar izah etmek mmkn olurdu. Ve gemi bir hayatn varl fikrini ne srmee lzum kalmazd. Fakat iki mesele var ki bunlar kolay kolay reenkarnasizyonizmay kabul etmek istemiyen alim psikoloun bu hadiseyi mutat yollarda izah etmesini gletirmektedir. Bunlardan birisi bu hadiseler esnasnda alnan ve bilahara hakikat olduu anlalan tarihi bilgilerdir. Dieri de Simandininin Hint diliyle konumasdr. Acaba mutat hayatnda bu dili ve -bizzat profesrn syledii gibi- esasen Avrupada pek az malum olan bu tarihi malumat Helene bilmedii halde bunlar nerden toplyabilmitir. Sje yle isimlerden ve yerlerden, yle hadiselerden bahsetmitir ki Flurnoy Asya tarihini iyice bilen birok tarih lemasndan bunlar hakknda malumat almaa muvaffak olamam ve bu malumat bilen bir kimseye rasgelmemitir. Nihayet profesr, eski bir depoda tozlar iinde kalm bir kitap grmt. Bu, Marles tarafndan yazlm lHistoirede l inde isimli bir kitaptr. Ve tannm bir eserdir. Profesr, Simandini tarafndan sylenilen vakalarn mhim bir ksmn bu kitapta okuyunca hayrete dmtr. ( 95 ) Burada en ileride tarih lemasnn da bilemedii eyleri bu kadnn bildiini iddia etmek gln olur. Ancak dnlebilecek bir nokta kalr. O da Flurnoynn aklna geldii gibi bu kitabn nasl olup ta Helene tarafndan bulunup okunmu olmasdr. Pek fazla materyalist bir terbiyenin zoraki ilcasiyle ileri srlm bu fikri kabul edelim. Bu takdirde u sualin cevabn da vermekliimiz lazmgelir: Bu kitab okuduunu mutat hayatnda unutan ( ! ) bu kadncaz manyatik uyku iinde iken her eyi hatrlad gibi bu kitaptaki bilgileri de tamamiyle

hytrlad halde, yani byk bir lsitlik gsterdii halde bu hikayeyi bir kitaptan okuduunu acaba neden hatrlyamyor da mtemadiyen bizzat Hindistanda yaam olduunu iddia edip duruyor. Filhakika evvelce kendi tecrbelerimizden bahsederken pasif bir sjenin grd herhangi bir manzarann iinde bizzat yaadn ve o manzarann kendisi iin reel ve onjektif bir sahne halini aldn biliyoruz. [ 1 ] Yalnz burada derhal unu da hatrlatalm ki hibir sjemiz hibir zaman bunu bir kart postaldan veya bir kitaptan veya bir hikayeden iktibas etmi olduunu inkar etmemi ve kendisinin byle bir hayatta evvelce yaad iddiasnda bulunmamtr. Halbuki verilen tafsilata nazaran Helene byle bir kitaptan asla bahsetmiyor. Ve bu kitab okumu bir insann azndan da bu hikayeyi iitmi olduunu sylemiyor. Biz, modern tecribi ispirtalizmann mutalarna uyarak tefsir yapmakla aydnlanyoruz. Keyfimize gre deil!.. Fakat mevzudan uzaklamak istemiyoruz. Bu iin mnakaas uzundur ve buraya smaz. imdi vereceimiz misal belki bizi biraz daha ileri gtrecektir. 5 Prens Galitzin 1862 senesinin bir pazar gnnde dostlar Marki de B... Kont de R.... ile Hombourgda bulunuyorlard. Bir akam yemeinden sonra gazinonun parknda gezinirken fakir bir kadnn bir sra zerinde yatmakta olduunu gryorlar. Ve kadn otelde yemee davet ediyorlar. Kadncaz byk bir itiha ile yemeini yedikten sonra bir manyatizr olan prensin aklna bu kadn uyutmak geliyor. Ve dostlarnn yannda onu uyutuyor. Kadn uyumazdan evvel ancak kt bir diyalekle Almancadan baka dil bilmezken uyuduktan sonra herkesin hayreti iinde dzgn bir Franszca ile konumaa balyor. Ve ayn zamanda kendisinin bu hayattaki sefaletini de anlatyor: XVIII asrda o, evvelce de yaamt. O zaman Bretagneda deniz kenarnda bir atoda iyi bir hayat geiriyordu. Bir a vard. Kocasndan kurtulmak istiyordu. Bunun iin kocasn bir kayann tepesinden denize yuvarlamak suretiyle ldrmt. Kadn bu cinayetinin yerini ve hadiseyi btn tafsilatiyle uykusunda sylyor. Bilahara prens ile Marki B... Bretanyaya gittikleri zaman, kadnn verdii tafsilat esas tutarak ayr ayr tahkikata koyuluyorlar. Ve neticede ikisi de ayn malumat topluyor. Bu malumata nazaran kadnn tarif ettii ato mevcuttur. Ve bu atoda vaktiyle gzel ve gen bir kadn yaamtr. Ve bu kadn kocasn denize atmak suretiyle ldrmtr. Bundan sonra polis vastasiyle fakir kadnn hayat hakknda malumat toplanyor. Bu malumata gre Hombourgda serseriyane dolaan ve hibir tahsili olmyan bu kadn baka dil bilmemekte ve yalnz fena bir lehe ile Almanca konumaktadr. Kendisi ok fakir ve sefildir. Bu misal imdiye kadar verdiimiz misallerin en canlsdr. Evvela Homburgdan dar kmam cahil, dil bilmiyen fakir bir kadnn Bretanya sahillerindeki bir kk hayatndan ve hatta orada ancak eski ihtiyarlarn kulaklarnda kalan bir trajedinin kahraman olmasndan bahsetmesi ve bunu da hipnoz halinde sylemesi ok enteresandr. Saniyen kt bir Alman lehesinden baka bir dil bilmezken birka dakika gzel bir Franszca ile konumas evvelkinden daha enteresandr. Salisen tahsilden, bilgiden mahrum bu sefil kadnn sefaletini bugn en yksek olarak tandmz reenkarnasyonizma ahlakyla ve onun talim ettii illiyet prensibiyle izah etmesi hepsinden daha enteresandr.

DNYAYA TEKRAR GEL FKRN GEREKLETREN ANMK TEZAHRLER

imdi reenkarnasyon bilgisini aydnlatan dier guruptaki hadiselerin mtalaasna balyoruz. Bunlar baz ispritizma tezahrleri ile ruyalardr. Yalnz, mevzuumuzdan uzaklam olmamak ve kitabmzn hacmn byltmemek iin bu misalleri mmkn olduu kadar tahdidetmek ve ksaltmak zorunda bulunuyoruz. Bu guruptaki deliller iyi tetkik ve tahlil edilirse reenkarnasyonizma davasnn hallinde ok byk birer yardmc olur.

1 spiritizma tezahrleri ile

Bu ksmda vereceim misaller, daha ziyade kendiliinden vukua gelen ve dikkat edilmeyince gzden kolaylkla kaabilen ispritizmaya ait bir sr tezahrler arasndan alnm birka mahededir. 1 Bu misal bu guruptaki tezahrler hakknda iyi bir fikir verecei iin olduka faydaldr. 1886 da Sergent-Bladen sokanda bir mecnun kadn vard. Bu kadn 15 sene zarfnda birok defa tmarhaneye girip kmt. Resmi ilim usulleriyle hastasn iyi edemiyen ailesi, belki manyatizma ile iyi olur umudu ile, onu Bouvierye gtryor. Bouvier tedenberi zerinde manyatizma tecrbeleri yapmakta olduu sjesi sodoru uyutarak onun lsit halinden bilistifade bu sayede kadnn hastalnn sebebini renmek istiyor. Somnambl haline geen Isidor, hastaya intikamc bir ruhun musallat olduunu, nasihat yolu ile bu ruhu intikam duygularndan kurtarmann imkan bulunduunu ve o zaman hastaln geeceini sylyor. Bu malumat zerine manyatizr, ayn sje vastas ile bahis mevzuu olan ruhu aryor ve neden bu kadna musallat olduunu soruyor. Ruh aa yukar unlar sylyor: << Evvelki hayatmda ben Rus hanedanna mensuptum. Biz iki kz ve bir olandan mrekkep karde idik. Hemirem benim hissemi gasbetmek iin beni bir eve kapatt. Ve oradan ancak cesedim kabildi. Bunun zerine ben erge intikamm almaa karar verdim. Allahn bir lutfu olarak biz gene beraberce bir aile iine dtk. Yani, bir izdiva mnasebetiyle enite ve baldz olmutuk. Fakat bu yaknla ramen aramzdaki antipatik duygular bir trl kaybolmam idi. lm mteakip ben, mazideki hemiremin son hayatmdaki baldzm olduunu hatrladm. Ve hayatta iken mevcudolan antipatimin bundan ileri geldiini anladm. O zaman intikam hakkndaki ahitlerim tekrar canland. Ben mahpus olarak lmtm. Onun da benim gibi mahpus olarak lmesini istiyordum >>. Manyatizr bu vaka zerinde epiyce durmu, ve ruhu bu kt ve zararl duygularndan kurtarmak iin bir hayl uram ve nihayet muvaffak olmutur. Netekim son celsede ruh: << Artk hatalarm anlyorum, zira 13 senedenberi intikam peinde kotuum halde straptan birtrl kurtulamadm. imdi onun tarafndan affm istiyorum, ben de kendisini serbes brakacam. >> diyor ve af muamelesi srasnda medyomla Isidoreun birbirine sarlarak alatklar grlyor. Burada iin asl msbet olan ve dikkate deen ilk noktas udur: Bu hikayeden sonra aradan 12 sene getii halde kadn tamamiyle shhatli olarak yaam ve hibir akl hastal gstermemitir. Nihayet 72 yanda bir grip neticesinde lmtr. >>

Burada, Bouvier rus hanedan hikayesini tahkika imkan olmadn sylyor. Fakat aadaki bilahara verilmi malumata ait satrlar hikayenin msbet telakki edilebilecek ikinci noktasn tebarz ettirir. Filhakika somnambln syledii gibi, hasta kadnn bir kaynbiraderi vard ve onun ismi somambln syledii isme uyuyordu. Kadnla kaynbiraderi arasnda asla sempati yoktu. Kaynbirader 16 sene evvel lm ve onun lmnden bir sene sonra kadna ilk hastalk hamlesi gelmi ve o zamandanberi tmarhanede kapal kalmtr. 2 Bu misal yukarkinden kuvvetlidir. Zira alnan tebliat burada tahakkuk etmi bulunmaktadr. 1881 1882 seneleri arasnda Huesca sokaklarnda bir deli dolayordu. Bu deli kendi kendine konuur, bazen maksatszca koar, bazen de hametle yrrd. Kendisine sorulan suallere hibir cevap vermezdi. Son zamanlara doru tehlikeli bir hal almaa baladndan sk bir nezaret altnda bulunduruluyordu. Ayn ehirde bir ispiritizma cemiyeti vard. Bu cemiyetin bakan da Domingo Montreal ve medyumu Sanchez Antonio idi. Medyom tamamiyle cahil ve okuma yazma bilmiyen birisi idi. Bununla beraber bu medyom eliyle bazen ok drst yazl tebliat alnyordu. Domingo bu delinin uyku zamanlarnda ruhunu arp onunla grmee teebbs etti. Ve bunda muvaffak olarak kendisinden birok tebliat ald. Nihayet deli ld. Ve lmnden az zaman sonra okuma ve yazma bilmiyen medyomla yazl bir tebli verdi. Bu teblide: evvelce kendisinin Sangarren atosu sahibi olduunu ve orada caniyane bir hayat geirdiini ve bunun neticesi olarak son hayatnda deli olarak yaadn sylyordu. atosunda mevcut arivlerde bu szlerini teyidedecek malumatn bulunduunu da ilave ediyordu. Bunun zerine bakanla celsede hazr bulunan zevattan bazlar derhal mezkur atoya kouyorlar. Fakat atodakiler orada byle bir arivin eseri bile bulunmadn sylyorlar. Bu muvaffakyetsizlikten sonra aratrclar tekrar celse yerine dnyorlar. Bu defa ayn medyomla aldklar yazl teblide: eer tekrar atoya giderlerse mutfak ocann yannda sakl bir yerde btn vesaiki bulabilecekleri bildiriliyor. Bunun zerine tekrar atoya gidiliyor. ato sahiplerinden izin alnarak duvar deliniyor ve aratrmalara balanyor. Herkesin hayreti iinde parimen zerine sarlm birtakm vesikalar Huescaya getiriliyor, ve buradaki yazlar Prof. Oscariz tarafndan tercme olunuyor. Tebliatn, her noktasnda hakikate tevafuk ettii anlalyor. Burada delinin tahakkuk eden ifadelerini bir noktasnda inanlr, dier noktasnda inanlmaz kabul etmek doru deildir. Eer biz btn ilimde byle yapar ve mahedelerin kendi telakkilerimize uyan taraflarna doru, uymyan taraflarna yanl dersek bir adm ileri gidemeyiz. Tabiat hadiselerini tetkika yaryan ilim, bizim keyfimize tabi olmaz; hadiselerin icap zaruretlerine uygun olarak inkiaf eder. Biz ilimde hadiseleri bilgimize deil, bilgimizi hadiselere uydurmakla mkellefiz. Yukarki misalde okumas ve yazmas olmyan bir cahil kadnn, civardaki bir atonun kimse tarafndan bilinmeyen bir kesinde, duvar iine gml, yabanc dille yazlm eski bir arivi meydana karmas bir hadisedir. Eer bu hadise delinin ruhuna atfedilen szlerle izah edilmek istenmezse baka hangi dnce yoliyle kabili izah olabilir? 3 Avukat Th. Jaffeux ispiritizma celselerinde, ocukluunda tand bir kadnn, ruh haline getikten sonra kendisine yapt rehberliinden istifade etmektedir. Avukat bu ruhtan alm olduu btn teblilerin doru ktn yazyor. 1909 Haziran aynda bu ruh

avukata u teblii veriyor: << benim tekrar enkarne olmaa niyetim var. Birbirini mteakip ve herbiri ok ksa srecek enkarnasyon geireceim. >> Ruh ayn senenin birinci terin aynda kendikendine verdii bir teblide avukatn ailesinden dnyaya geleceini ve Eure et Loir ayaletindeki bir kasabada doacan sylyor. Hakikaten o srada mezkur kasabada avukatn gebe olan bir kuzini vardr. Avukat ruha soruyor: << Sizi tanyabilmemiz iin ne gibi bir alametiniz bulunacak? >> Ruh buna u cevab veriyor: << Bamm sa tarafnda iki sm. lik bir nedbe bulunacak. >> 15 kinci terin aynda ayn ruh bir daha celselere gelemiyeceini sylyor. 1910 senesi ocak aynda ocuk douyor. ocuun bann sa tarafnda hakikaten iki sm. lik bir nedbe bulunmaktadr. Basit grnmekle beraber hadise ok ehemmiyetlidir. Nedbenin evvelden haber verilmi olmas tesadfle izah edilemez. u halde onu nasl izah etmeli? Burada tutulacak ancak iki yol vardr: Birisi avukatn medyom vastasiyle alm olduu tebliin doruluuna inanmak ve o zaman onu ancak reenkarnasyonizma griyle izah etmek, dieri de izah edilmesi ilim namna zaruri olan bu hadiseye kar bir kyl safiyeti ile gz yummaktr.

2 Ruyalarla [ 1 ] [ 1 ] Okuyucularm buradaki << haberci ruyalar >> n hangi saik ve mihanikietle vukua geldiini gemi bahislerdeki yazlarmzda okumulardr. 1 Aristokrat bir aileye mensup Bn. B... ok sevdii olunu harpte kaybetmitir. Kadn ruyasnda olunun cesedini bir tren molozunun altnda gml olarak gryor. Ruyadaki ruyet o kadar aktr ki kadn bu sayede olunun cesedini arayp bulabiliyor ve oradan kaldrtp kasabann mezarlna naklettiriyor. Aradan bir ka ay geiyor, kadn olunu tekrar ruyasnda gryor. Olu kendisine unlar sylyor: << Anne alama, ben tekrar geliyorum. Fakat senden deil, kz kardeimden.>> Kadn bu szlerin manasn anlamyor. Fakat ayn zamanda kz da bir ruya grm bulunuyor. O da ruyasnda mteveffa kardeinin kk bir ocuk haline girdiini ve kendi hususi odasnda oynadn gryor. te ehemmiyetli taraf ne kadnn, ne de kznn reenkarnasyonizmaya dair hibir bilgiye malik olmamalar ve byle eylere kulak asacak durumda bulunmamalardr. O zamana kadar Bn. B... nin kznn hi ocuu olmad halde bu hadiseyi mteakip kz gebe kalyor. Doumdan bir gece evvel Bn. B... olunu tekrar ruyasnda gryor. Olu kendisine dnyaya gelmek zere bulunduunu tekrarlyor ve kendisine yeni domu bir ocuk gsteriyor. Bu ocuk siyah salariyle birka saat sonra kadnn kucaklad nevzada tamamyla benzemektedir. Fakat bilahara ocuk ayn zamanda psikolojik bakmdan da mteveffa oluna o kadar benziyor ki doutan katolik olan ve reenkarnasyonizmaya inanmyan kadn nihayet buna inanmak zorunda kalyor. 2 Bu misal muhtelif noktadan reenkarnasyonizma fikrini teydedici mahiyette bir delildir. Yzba Florindo Batistann Blanche isminde bir kz vard. bu kza Marie isminde isvireli bir kadn mrebbiye bakmaktadr. Bu kadn svire dalarnda sylenen Franszca bir trky Blanchea retmitir. gnn birinde bu kzcaz lm ve mrebbiyesi de memleketine dnmtr.

Bu hadiseden sene sonra kzn annesi gebe kalyor. 1905 senesi Austos aynda henz aylk hamile bulunan kadn, bir gece yatana girdii zaman bir grme tezahr ( apparition ) ile karlayor. Bu srada kendisi henz uyumamtr. Kadn fevkalade tehyi eden bu tezahr, sene evvel len kzna aittir. Bu kzcaz birdenbire annesinin yannda peyda olarak bir ocuk neesiyle unlar sylyor: << Anne, ben tekrar geliyorum. >> Kadn henz kendisini toplamadan aparisyon kayboluyor. Hikayeyi duyan kocas bu hadiseye alelade bir hallsinasyon nazariyesiyle bakarak ehemmiyet vermiyor. Zira kocas reenkarnasyon bahsine dair hibir bilgiye malik olmad gibi byle eylerden bahsedenleri de mecnunlukla itham edecek bir durumdadr. O, bir defa lm insann tekrar dirilmiyeceine katiyetle kanidir. Bununla beraber zevcesinin, ocuunu grdne dair olan kanaatini sarsmak istemiyor. Bu sebepten dolay, eer doacak acuk kz olursa onun da ismini Blanche koymaa kar koca karar veriyorlar. Alt ay sonra, 1905 ubat aynda kadn, her noktasnda eski Blanchea benziyen bir kz ocuu dnyaya getiriyor. Byk siyah gzleri, kvrck gr salariyle bu ocuk tamamen eski Blanchea benzemektedir. Fakat btn bu benzeyiler F. Batistann materyalist septisizmasn ortadan kaldrmyor. Nihayet ocuk alt yana giriyor. Bir gn Batista zevcesiyle birlikte alma odasnda bulunurlarken yatak odasnda bir berszn sylendiini hayretle iitiyorlar. Orada o srada ikinci Blanche uyumakta idi. Ve bu ark da dokuz sene evvel svireli kadnn eski Blanchea rettii bir para idi. Mtevefa ocuun ac hatralarn canlandamrmak iin onun vefatndan sonra bu ark evden koulmu ve tamamiyle unutulmutu. Valide ile peder yavaa odann kapsna yaklayor ve ieride kzcazn yatana oturmu olduu halde tam bir fransz aksan ile bu arky sylemekte olduunu gryor. ocua bunu kimse retmemiti. Annesi heyecann saklamaa uraarak ne yaptn kzndan soruyor. O, ayan hayret bir hazr cevapllkla unlar sylyor; << Franszca trk sylyorum ! >> Halbuki esasen kendisi -birka kelime mstesna- franszca dilini bilememektedir. Babas: << Bu gzel trky sana kim retti? >> diye soruyor. ocuk: << Hi kimse, diyor. Onu ben kendikendime biliyorum. >> ( 87 ) Bu misal zerinde durulursa reenkarnasyonizmay kabul etmekten baka yaplacak i kalmaz. Kitabmzn hacmi msaidolmad iin biz bu misalin reenkarnasyonizma lehinde olan noktalar zerinde ayr ayr duramyoruz. Esasen bunlar her okuyucumun kolayca bulup meydana karabilecei eylerdir. 3 imdi vereceimiz misal bu guruptaki misaller arasnda, zerinde en iyi durulmu ve fizik olduu kadar psikolojik bakmdan da kymetlendirilmi misallerden biridir. Bundan baka, misalin kymetini arttran dier bir nokta da vakay takdim eden zatn talyada ilim hayatnda tannm doktor, bir ilim adam olmasdr. Bu zat Dr. Samonadr. Biz vakay aa yukar doktorun anlatt gibi yazyoruz: << 1910 senesinin 15 Martnda ok sevgili kzm takriben be yanda Alexanderine ar bir hastal ( meningitis ) mteakip lmt. Deli olacak dereceye gelen zevcemle benim strabmz pek derin olmutu. Kzcazn lmnden gn sonra zevcem onu ruyasnda grd. O, tpk salndaki gibi grnmt. Ruyasnda zevceme << Anne alama seni terketmedim. Ben senden ancak uzaklatm. Bak, tekrar byle kk olarak geleceim >> diyor, ayn zamanda tam teekkl etmi; bir kk ambriyon gsteriyordu. Ve ilave ediyrdu: << Demek sen benim iin yeniden strap ekmee balyacaksn. >> gn sonra ruya gene

tekrarlad. Bu ruyadan bilgi edinen zevcemin bir arkada, ya inanarak veya onu teselli etmek maksadiyle bu ruyann bir bearet haberi olabileceini ve kk kzn tekrar dnyaya geleceini sylemi ve bu szlerini teyidetmek iin de L. Denisnin reenkarnasyonizmaya dair bir kitabn getirerek zevceme gstermiti. Fakat ne ruyalar, ne bu izahlar ve ne de L. Denisnin kitab onun aclarn yumuatamad. Kendisi 21 Aralk, 909 da bir yabanc gebelik yznden ameliyat geirmiti. O zamandanberi olduu gibi, yeni bir validelik imkanszl zerindeki inanmazlnda devam etti. Ve o, bir daha gebe kalmyacandan hemen hemen emin bulunuyordu. << Kznn lmnden birka gn sonra bir sabah mutad vechile erkenden alyarak kalkt ve yukarki inanmazlnda devam ederek unlar syledi: << Kck meleimin ziyana ait yrtc realiteden baka bir ey grmyorum. Bu kayp, grm olduum basit ruyalara bel balayp mide dmekliime ve bilhassa bu gnk fizik durumdan sonra, kk mabudemin hayata benim vastamla dnyada tekrar balyacana inanmaklma mani olacak kadar kuvvetli ve zalimanedir. >> Tam bu srada, yani zevcem bylece ac ac szlanp dururken ve ben de onu elimden geldii kadar teselli etmee alrken sanki ieri girmek istiyen birisinin yapt gibi odann kapsna el parma mafsaliyle kuru ve kuvvetli darbe vuruldu. Bu darbeler, ayn zamanda odada bizimle beraber bulunmakta olan kk olumuz tarafndan da iitilmiti. Hatta onlar bunu mutat olarak ayn saatlerde gelen hemirelerimden birisine atfettiler. Ve << Catherine hala giriniz ! >> diye bararak kapy atlar. Fakat kk salona alan bu kap nnde kimsenin bulunmadn ve salonun zulmet ve sessizlik iinde olduunu grnce hem ocuklarn, hem de bizim hayretimiz son dereceye varmt. Hele bu hadisenin, zevcemdeki mitsizlik ve cesaretsizliin son dereceye gelmi bulunduu bir anda vukua gelmesi bizi daha ok mteheyyi etmiti. Acaba bu hale zevcemin meyusiyeti arasnda metapsiik bir mnasebet var miydi? << te bu akamdan itibaren tiptolojik [ 1 ] ispiritizma tecrbelerine balamaa karar verdik. Ve buna muntazam, metodik bir surette en aa ay; zevcem, kaynvalidem, ben ve bazen de olumuzdan iki by itirak ederek devam ettik. [ 1 ] Eyalarla vurulan darbeler vastasiyle ve alfabe yoliyle alnan tebliat.

<< lk celselerden itibaren iki ruh geldi. Bunlardan biri kendisinin kzm olduunu, dieri de ok sene evvel 15 yanda iken len ve kk Alexandrinein rehberi olarak kendini tantan kz kardeim olduunu sylyordu. << Alekandrine tpk hayatndaki gibi ocuk dili ile konuuyordu. Dieri ise doru ve yksek bir dille konuuyordu. Bu sonuncusu sze, ya kk ruhun bazen iyice ifade edemedii cmleleri izah etmek veyahut kzcazn syledii eylerin doruluuna zevcemi inandrmak iin karyordu. << lk celsede Alekandrine annesine, ruyasnda grnenin bizzat kendisi olduunu ve bundan baka daha messir bir vasta ile annesini teselli etmek iin kapya vurann da kendisi olduunu syledi ve ilave etti: << Anneciim, artk alama, nk ben senin vastanla tekrar doacam. Ve Noelden evvel sizlerle beraber olacam. Sevgili baba, tekrar geleceim. Byk anne, tekrar geleceim. Dier akrabalara ve Catherine halaya syleyiniz, ben Noelden evvel

gelmi bulunacam. >> O, bylece ksa geen hayatnda tanm olduu btn bildiklerine ve akrabalarna haber gnderiyordu. << Takriben ay zarfnda elde etmi olduumuz btn tebliat yazmak uzun srer. nk Alexandrinein ok sevdii kimselere syledii deiik birka tatl cmleden baka tekrar ettii ey hep Noelden evvel geleceine dair olan sabit ve bir teviye szlerdir. << Noelden evvel geleceine veyahut daha dorusu tekrar doacana dair tebliatn, kimseyi unutmakszn herkese haber vereceimizi temin ederek bir ok defa bu tekrara mani olmak istedik. Fakat bu gayretimiz fayda vermedi. O, btn tandklarnn isimlerini tketinceye kadar bu tekrarlarn devamnda srar ediyordu. Bu vaka, olduka garipti. Denilebilirdi ki, bu hal, kk ruhun bir nevi monoyideyizmasn tekil ediyordu. Btn tebliler hemen hemen u szlerle biterdi: << Ben sizi imdi brakyorum, Jeanne hala benim uyumam istiyor. >> Ruh, celselerin balangcndanberi bize ancak ay kadar tebliat verebileceini ve ondan sonra gittike maddeye balanacandan tamamiyle uykuya dalacan sylyordu [ 1 ] << 10 nisanda gebe olduuna dair zevcemde ilk pheler belirmee balad. Maysn drdnde ruhtan bir tebli daha aldk. Burada tekrar dnyaya geleceini sylyordu. Fakat bu defa szlerine unlar da ilave etmiti: << Anne sende dier biri daha var ! >> Biz evvela bu cmlenin manasn anlamadk. Ve ocuun yanl birey sylediini farzettik. Fakat bu srada dier ruh ( Jeanne hala ) sze kart ve unu syledi: << Kzcaz aldanmyor. Fakat iyi anlatamyor. O, demek istiyor ki dier bir varlk senin etrafnda dolayor, aziz Adelim. O da dnyaya dnmek istiyor. >> << Bu gnden itibaren Alexandrine her tebliinde mtemadiyen ve srarla kk bir kz kardele beraber geleceinden bahsediyordu. Bu ifadeler zevceme cesaret verecei ve onu teselli edecei yerde bilakis onun phelerini ve kararszlklarn arttrmaktan baka bir ie yaramad. Hatta bu son merakl yeni tebliden sonra o, artk hereyin byk bir inkisarla neticeteneceini zannetmee balad. [ 1 ] Enkarne olmak zere bulunan bu ruhun ifadeleri, kitabmzn enkarnasyon bahindeki tavsiflere ana hatlariyle uymaktadr. << Filhakika btn imdiye kadar verilmi teblilerin doru olabilmesi iin u noktalarn tahakkuk etmesi lazmgeliyordu : << 1 zevcemin hakikaten gebe olmas, << 2 Evvelce olduu gibi bunun bir yalanc gebelik olmamas, << 3 dnyaya iki tane varln gelmesi ki bu, hepsinden daha g grnyordu. Zira bu hadise evvelce ne kendisinde, ne saitlerinde, ne de benim tarafmdakilerde vaki olmamt. << 4 Doacak ikizin ne ikisinin de erkek, ne birisinin erkek dierinin kz olmamas, iki kzn dnyaya gelmesi lazmd. Hakikaten aleyhinde birsr zt imkanlar mevcudolan bu kadar mulak bir vakalar kompleksi hakkndaki szlere inanamak ok g bir eydi.

<< Btn bu gzel tefellere ramen zevcem beinci aya kadar daima gzleri yal olarak inanmyan, ac eken bir haleti ruhiye iinde yaad. Hatta artk son teblilerinde kk ruh annesinin daha memnun grnmesi iin unlar sylemiti: << Anne, greceksin ki eer sen bu kederli fikirlerle yaamakta devam edersen bizim bnyemizin o kadar iyi teekkl etmemesine sebebiyet vermi olacaksn. >> Fakat bu szler de ona tesir etmedi. Nihayet son celselerden birinde zevcem Alexandrinein avdetine inanmann ok g olduunu, nk gelecek ocuunun bedeninin kaybolmu ocuunkine benzemesininin kolay olmadn syleyince Jaennen ruhu hemen u cevab verdi: << Adele, bu cihetten tatmin edilmi olacaksn. O, Tamamiyle birinciye benziyecektir. Hatta pek fazla olmasa bile birazda eskisinden gzel olacaktr. >> << Austosa rasgelen beinci ayda Spadaforada bulunuyorduk. Orada zevcem alim akur Dr. Vincent Cordaro tarafndan muayene edildi. Muayeneden sonra doktor, kendiliinden unlar syledi: << Kati birey syliyemiyeceim. Zira gebeliin bu devresinde henz kati olarak tesbit edilmemekle beraber diyebilirim ki arazn heyetimecuas beni bir ikiz gebelik tehisi koydurmaa sevkediyor. >> Bu szler zevcemin zerinde bir merhem tesirini gsterdi. Onun strapl ruhunda bir mit belirmee balad. Fakat biraz sonra vukua gelen bir hadise onun bu halini tekrar tevi etmekte gecikmedi: Henz yedinci aya girmiti ki beklenilmiyen bir facal haber onu fevkalade sarst ve o kadar mteessir etti ki bunun neticesinde kendisinde birdenbire arlar balamt. Dier baz arazn da refakatiyle be gn sren bu hal bizi korkutmaa balad. Her an ana rahmindeki mahlukun veya mahluklarn vakitsiz doumundan endie ediyorduk. Zira gebelik henz yedinci ay doldurmamt. Bu srada zevcemin maruz kald iddetli fizik aclar arasnda bir de yeni belirmee balyan midinin snmesiyle ne hale girdiini takdir etmei size brakyorum. Hatta onun bu bozuk haleti ruhiyesi, vaziyeti bsbtn vahimletiriyordu. Bu mnasebetle Doktor Cardaroya mracaat edildi. Her trl intizarlara ramen krolsun ki btn tehlikeler atlatld. Zevcem tamamiyle kendine geldi. Yedinci ay da dolduu iin Palermoya gittik. Orada kendisi mehur akur Giglio tarafndan muayene edildi. Doktor gebeliin ikiz olduunu syledi. Bylece tebliatn dikkate ayan olan bir ksm tahakkuk etmi bulunuyordu. Fakat ehemmiyetli olan dier vakalarn tahakkuk etmesi lazmd. Cinsiyet, iki kzn douu ve kzlardan birinin fizik ve moral bakmdan l Alekandrine benzemesi bunlar miyannda idi. << 22 kinci terin sabah ocuklar dnyaya geldii zaman binsiyet meselesi de hallolmutu. ocuklarn ikisi de kzd. Fizik ve moral mabehetlerin tetkikine gelince: bunun iin tabiatiyle zamana ihtiya vardr. Bu, ancak kzcazlar bydke anlalabilecektir. Bununla beraber uras tuhafdr ki imdilik grnen baz fizik vasflar evvelce alnan teblilere uygun kmtr. Bu hal mteakip mahedeleri tevik edici ve tebliatn aynen tahakkuk edeceine insan inanmaa seykedici mahiyettedir. << u anda ikizler birbirine hibir noktada benzemiyor. Boylar, renkleri, biimleri tamamiyle bakadr. Buna mukabil k Alexandriein tam bir kopyas halindedir. Yani Alexandrine de ilk doduu zaman tpk bunun gibi idi. Burada harikulade olan ey, u hususiyetin len Alexandrinele doan Alexandrine arasnda mtereken mevcut bulunmasdr : << a Sol gzde hyperhemie, << b Sa kulakta hafif bir seborrhe,

<< c Yzde hafif bir tenaspszlk. mza : Dr. Carmelo Samona ( 96 98 ) >> Yukarda iktibas ettiim vakann vesikalar mevcuttur. Bunlar asl mehazlarnda tetkik etmek mmkn olur. Yerimizin msaadesizlii btn bu vesaiki ayr ayr yazmaa ve onlar zerinde tahlili birer ett yapmaa btn arzumuza ramen mani oldu. Bu vesikalar arasnda Dr. C, Samonann hemiresi Mme. Catherine Samona Gardini nin, mehur Prof. Mercanitinin kz Mlle. Adele Mercantininin, Prof. Raphael Wigleyin, sanat ve edebiyat muhitinde mmtaz bir sima olan Marquis Josph. Natalinin, Prenses Nisceminin, Comte Ferdinand Monory de Ranchibilein ahadetlerini ihtiva eden mektuplar vardr. Bu hadisenin canlln daha iyi gsterebilmek iin Dr. Samonann mteakip ahsi ettlerinden baz paralar da iktibas etmei faydal grdk. Bunlar iki Alexandrinein zamanla tebarz eden fizik ve moral mabehetlerine aittir. Doktorun mteakip tetkiklerine ait yazlar Filosophia della Scienza da kmtr. ( 1913 ) Bunlardan bir ksmn alyoruz. << Filosophia della Scienzann 15. Janvier. 1911 saysnda ikiz ocuum hakkndaki neriyat muhtelif mecmualar ve eserler tarafndan iktibas olunmutur. Ve fikir aleminin byk bir ksmn alakadar etmitir. << Bu hal beni, bu husustaki bilgimi yaymakta devama icbar etti. Geri ben, umumi menfaat alakalandrr grnen byle mhim bir vakann mtalaasn derinletirme iin lzumlu olan btn mahede kabiliyetlerine malik olduumu iddia edemem ve hatta hususi bir dikkate layk baz tafsilat not etmemi olmaktan, buna mukabil hibir kymeti haiz olmyanlar yazm bulunmaktan korkuyorum. Fakat babalk icabiyle kzlarmn mtemadiyen gzmn nnde bulunmas ve kk mteveffaya ait hususiyetleri bilmekliim bu ite beni biricik mahit haline koydu. Bununla beraber unu srarla sylerim ki, bazlarnn aklna gelebilecei gibi, babalk vasflarm mahedelerimin berraklatn hibir vakit bozmamtr. Ve hatta bu noktay dnerek ben bilhassa objektif esaslara dayandm ve hissiyatm tarafndan srklenmemee ve a priori nazariyelerle hareket etmemee altm. << Filosophia della Scienzann ismi geen nshasnda sylemi olduum gibi byle bir vaka zerinde baz mahedeleri faydal ekilde toplyabilmek iin biraz zamann gemesi zaruri idi. kizlerin doumundanberi geen iki sene yedi ay zarfnda dikkate deer baz mahedeler elde etmek imkanna malik oldum... << Fizik bakmdan ikizler arasnda daima ayrlk mevcuttur. Fakat bu ayrlk balangta olduu gibi imdi yalnz fizik bakmdan deil, ayn zamanda moral bakmdan da vardr. << te ben, bunu tebarz ettirmek istedim. Geri ilk bakta bunun, bu meselede hibir ehemmiyeti yokmu gibi grnrse de i byle deildir. Zira bu hal, bir taraftan halihazrdaki Alexandrine ile gemi Alexandrine arasndaki benzerlii tebarz ettirirken dier taraftan da imdiki Alexandrinein moral ve fizik teekklat zerinde anne tarafndan vukuu melhuz bir telkin tesirinin mevcudolmas fikrini ortadan kaldrr. Bu vakay nerederken vermi

olduum karar mucibince, ne olursa olsun, btn ahsi tefsirlerden ve mtalaalardan ekineceim. Burada sadece mahedelerimi ortaya koyacam. Bunlardan herkes diledii neticeyi kartabilir. << Hali hazrdaki Alexandrine lm olan evvelki Alexandrinee her hususta benzemekte devam ediyor. Bu benzerlik nerettiim fotorafilerde o kadar iyi grnmyorsa da bunun sebebi, ya fotorafide evvelki Alexandrinenin alm olduu pozu ikincisine tam olarak veremeyiimizden veya ilk Alexandrinein resmi kt zaman yann imdikine nazaran daha ileride bulunmasndan ileri geliyor. Her halde katiyetle tastik edebilirim ki ayn yata iken evvelki Alexandrinein biraz daha koyu salar ve gzleri bir tarafa braklrsa dier taraflarnda tam benzerlikler vardr. << Fakat burada fizik bakmdan daha mhim bir nokta vardr. O da ocukta tedricen inkiaf etmekte olan psikolojik tezahratn heyeti mecmuasdr. ki kz d, alemle mnasebete girimee baladklar andan itibaren iki muhtelif istikamette bir inkiafn vukua geldii grlmtr. O kadar ki imdiden biz onlarda birbirinden tamamiyle ayr iki tabiatta varln mevcudolduunu gryoruz. << Ben, Maria - Pacein karakterinden ayrca bahsetmiyeceim. nk onun, Alexandrineden ayrlan psikolojik farikalar beni alakalandryor. Okuyucular iin evvelkinin alakay ekecek taraf yoktur. Ben burada sratle, asl meseleyi alakadar eden Alexandrinein psikolojik mtalaasna balyorum. << Evvela, onun teessriyet vasfna ve zekasna aidolan tabiatnn muhtelif tafsilatn gstereceim. O, hemiresinin aksine umumiyetle sakindir. Bu sakinlik, kendisinin sakinlii kadar tatl ve nevazikar olan sevgi tezahrlerinde de grnyor. << Onun esas vasflarndan birisi gnlerini geirme tarzdr. Eer eline bir amar veya elbise geerse onlar devirmek, eliyle dzeltmek ve bir iskemlenin veya bir sandn zerine koymak iiyle saatlerce megul olur. Bu zevkli iten mahrum kadl zaman vaktini, tercihen oyuncak olarak intihabettii bir eyi, zerine koyduu bir iskemleye dayanp durmakla geiriyor. Ve arasra yarm sesle konuuyor. Yorulmadan uzun zaman bu ile megul olabiliyor. << Grlyor ki bu hayat tarz ona kafi gelmektedir. Halbuki hemiresi Maria - Pace ok canldr. Ve daima hareketlidir. Ayn ile uzun mddet megul olamaz, daima elenmek iin bir arkadaa muhtatr. << te bizim dikkat nazarmz eken onun bu skunet hali ve meguliyet tarz mteveffa Alexandrinein de karakteristik hususiyetlerinden idi. << Hi phesiz ikizlerden Maria - Pace annesini seviyor ve onu pmek ve kucaklamak iin sk sk ona yaklayor. Fakat grlt ile yaplan bu muhabbet tezahr ksa sryor. Ve o, biraz sonra tekrar oyuna dnmek ihtiyacn duyuyor. Alexandrinee gelince, o da annesini aryor. Fakat sylediim gibi o, bu sevgi tezahratnda da sakindir. Bununla beraber bu skunet hali bir soukluk demek deildir. Onun kucaklay daha nazikanedir, muamelesi tatldr. Ve bir defa annesinin dizlerine oturduktan sonra onu terketmek istemiyor. Ancak tek bana kalmak ihtiyacn duyduu zaman oradan kalkyor. Eer annesi ileri yznden kendisinden ayrlmak isterse onu alatmakszn ve bartmakszn bu ii yapamyor.

<< Bundan baka eer kendileri salona kabul edilirse iki kk kzn herkes karsndaki hareketlerinde de grlmee deer farklar vardr. Maria - Pace acele ile herkese kouyor ve tereddtszce kk elini onlara uzatyor. Halbuki Alexandrine evvela yzn ve gzyalarn annesinin gsnde saklyor, fakat biraz sonra bu sahne deiiyor. Sosyeteden yorulan Maria - Pace salonu terketmek istedii halde yeni simalara alm olan Alexandrine artk oradan ayrlmak istemiyor ve annesinin dizleri zerinde kalyor. Ayn zamanda grlen eyleri sanki alakalanyormu gibi dikkatle dinliyor. Btn bunlar eski Alexadrinein sadk bir modelini izmektedir. << imdi ikinci Alexandrinein birincisine - baz intibalar ve itiyatlar bakmndan - tam ve mkemmel bir benzeyi gsteren karakteristik hususiyetlerinin tafsilatna geiyorum. << Oturduumuz Villa ehirden uzakta olduundan etrafmzda byk bir sessizlik hkm srer. yle ki civardan geen bir arabann sesi kuvvetli bir grlt halinde iitilir. mdi, bu grlt Alexandrinei fevkalade korkutmaktadr. Hatta bir ie odakm halde bulunsa bile, byle bir grlt balaynca hemen annesinin kucana saklanarak unlar syler. ( Alxandrine si ispaventa == Alexandrin korkuyor. ) Byle bir grlt karsnda mteveffa Alexandrine de tpk byle yapard. Ve ayn szleri sylerdi. << Birinci Alexandrine eve berberin geldiini grnce ondan iddetle korkard. Tpk onun gibi imdiki Alexandrine de berberden korkmaktadr. Buna mukabil Maria - Pacein bu gibi eylere hi aldr ettii yoktur. << Alexandrine bebekleri sevmez ve kendi yandaki ocuklar onlara tercih eder. Bu hal birinci Alexandrinede aynen vard. Tpk birinci Alexandrinein yapt gibi o, ellerinin daima temiz olmasn istiyor. Eer elinde ufak bir kir grrse derhal ellerinin ykanmasnda israr ediyor. Nihayet o, evvelki Alexandrine gibi peynirden nefret ediyor. Eer orbasnda hatta pek az peynirin bulunduunu hissetse onu imiyor. << Birinci Alexandrine solaklktan kurtulamadan lmt. Hatta onun bu hatasn tashih iin gsterilen btn ihtimam bouna gitmiti. Bugnk Alexandrine de ayn inatla solaktr ve ondan ayrlamyor. Tabii biz onu bu halinden kurtarmak iin yeniden ie balyacaz. Maria Pacede dahil olduu halde dier ocuklarmn hi birisinde bu hal yoktur. << Biraderlerinin odasnda bir dolap vardr ki orada ayakkablar durur. Bu odaya girebildii ve dolap aabildii zaman ayakkablar karp onlarla oynamak Alexandrinein en byk elencelerinden biridir. Eski Alexandrine de ayn eyi yapard. Fakat burada bizi asl heyecanlandran hadise udur. Alexandrine, tpk mteveffa Alexandrinein yapt gibi kendisi iin tabiatiyle ok byk olan ayakkablarndan bir tanesini kk ayana geirip odada ylece dolamaktan zevk duyar. << Nihayet dier bir hususiyet daha vardr ki bu hususiyet eski Alexandrinein balca karakteristiini tekil ederdi. Bizler buna evvelce dikkat etmemitik. Buna dikkat eden kzkardeim olmu ve ocuunu telkin altnda brakmamak iin ne ocua ne de baka bir kimseye bibir ey sylemeden Alexandrinein iki yana girmesini beklemi ve ayn tezahrn iki yanda Alexandrinede grnp grnmiyeceini merak etmiti. lk Alexandrine iki yanda iken halasnn ismini deitirmek kaprisine malikti. Mesela Angelinay Katerena veya

Katerona haline sokmu ve onu mtemadiyen Katerena hala diye armt. kinci Alexandrine de hepimizin hayreti iinde iki yana girince ayn eyi yapmtr. << unu sylemee lzum yoktur ki Maria - Pacede bu vasflarn hibiri mevcut deildir. << Tabiatiyle iki Alexandrinein mahremiyetinde yaam olmyan yabanclara sadece anlatlan bu vaka bu iki kk hayatn birbirine ne kadar uygun olduunu kafi derecede gsteremez. Fakat bize gre bunlarn benzerlikleri o kadar mkemmeldir ki btn ailenin buna ait intiban u mukayese ile ifade edebilirim: Grn, itiyatlar ve temaylleri ile imdiki Alexandrinein hayat, yle bir sinema filimi halindedir ki bu filimi, birinci Alexandrinein hayatn ifade eden bir filimin tekrar temaas gibi kabul etmekteyiz. ( 99 - 66 - 100 ) mza Dr. Carmelo Samona,, Yukardaki teblie hibir fikir ilave etmee lzum yoktur. Bu vaka Reenkarnasyon nazariyesinden baka hibir fikirle kolayca izah edilemez. Biz, bu misalin reenkarnasyonizma lehindeki noktalar zerinde durup tetkikata giriecek deiliz. Gerek bu misalimiz ve gerek gelecek bahsimizde vereceimiz Dr. Caston Durvillein yazd Madam Raynaud vakas, zerlerinde uzun psikolojik ve metapsiik tetkikler yaplmaa deer. Ve bunlar kanaatimize gre kocaman bir kitab dolduracak mlahazalara msait iki kuvvetli vesika olur. Yalnz bu iki misale dayanarak reenkarnasyon meselesinin msbet bir ekilde halledilmi bulunduunu kabul etmek ve bu yoldan tamamlayc dier ilmi tetkiklere girimek cesaretini bile gstermek mmkndr, diyebiliriz. Bize bu kadar cretkarlkla sz syleten amil, yukarda yazdm gibi bu iki misalin kocaman bir kitab doldurabilecek ilmi tahlillerinden sonra edinmi olduumuz kanaattir ki bunlar eer alma planmz msaade ederse baka bir eserde dier delillerin de mtalaasiyle birlikte okuyucularmza takdim etmee alacaz. 3 eitli tezahr erle belirmi ve tecrbe yoliyle tahkik olunmu bir hatrlama vakas. Nihayet aada vereceimiz misale; bizim elimize geen ve reminisans, ekminezi, psikometri gibi birtakm ruhi melekeleri bir araya toplamak suretiyle reenkarnasyonizmay aydnlatan misallerin en iyisidir, diyebiliriz. Hususiyle bu misali verenlerin elde ettikleri tamamlayc bilgiler onun ilmi kymetini daha ziyade arttrmaktadr. Bu misal Dr. Durvilleindir. Misalin raporu pek uzun ve mufassaldr. Yerimizin darl yznden ok kymetli olan bu raporu maalesef ihtisar ederek ve ancak baz ksmlarn alarak nakletmek zorunda kaldk. Kudretli bir teraptik manyatik tesire malik Madam Laure Raynaud, bu misalin kahramandr. Bu kadn doktorun servisinde almakta idi. Burada vakann tetkiki srasnda geen isimlerin ve adreslerin bazlar -yazk ki- deitirilmitir. Fakat lzumlu olan dier btn bilgiler aynen neredilmitir. Madam Laure Raynaud, Amien civarnda kk bir kasabada domutur. Kendisi henz kk bir kz iken birtakm acayip fikirler tayordu.

Annesi birgn Dr. Durvillee gelerek kznn halinden ylece ikayet etmiti: << Kzmn, kk yalarndan beri bizim anlyamadmz birtakm fikirleri var. Ona bu fikirleri kimse retmemitir. O bunlar kendi kendine uyduruyor. Fakat bu hikayeleri ile bizi skyor. Eer byle dnmekte devam ederse kendisine deli olacan syledim, Mesela kilisede papaslarn rettii eylerin doru olmadn sylyor. Bu szlerinde o kadar inatla israr ediyor ki pazar gnleri akrabalariyle birlikte kiliseye gitmei bile reddediyor. Kendisini kiliseye dayakla gtrmek icabediyor. >> Annenin bu ikayeti zerinde biraz durulursa kk Laureun iddia ettii fikirlere kar aile muhitinin yalnz yabanc kaldn deil, hatta muhasm bir durumda bulunduunu da kabul etmek lazmgelir. Bu nokta ileriki mnakaamzda da tebarz ettirilecektir. Hatta hikayenin devam bize yalnz aile muhitinin deil, kasaba halknn da onun fikirleri karsnda ayn durumda bulunduunu gsterecektir. Kasabann papas, Geinbard isminde 72 yanda bir zattr. Bu zat Laure ile fevkalade alakadardr. Ve onunla konumaktan ve mnakaa etmekten zevk duyuyor. Geri kzn fikirleri kendi akidelerine aykr olmakla beraber onun zekasndaki ve szlerindeki emniyet papas kza doru ekmektedir. Papas bu yzden aileyi sk sk ziyaret ediyor. Kz papasa cennet, cehennem ve prgatuvar gibi eylerin mevcudolmadn ve insann ldkten sonra buralara gitmeyip baka bir bedene girerek tekrar dnyaya geleceini sylyor. Btn belagatini kullanan papas, onu bu fikirlerinden zerre kadar dndremeyince hiddetinden kpkrmz oluyor ve dilerini skarak << Acayip ocuk ! Esrarengiz kzcaz ! >> diyor. Papas btn mantna ve srarlarna kar kzcazdan ald yegane sz u oluyor. << Eh, peki, ben de artk birey sylemiyeceim. >> te dalgn ve dnceli halde kzn yanndan bylece ayrlan papas bu ie bir trl akl erdirememektedir. Grlyor ki nasihat, telkin, taktir ve hatta dayak gibi bir ocuu terbiye etmee, onun fikirleri zerinde istenildii tarzda ilemee yaryan vastalar Laureun nerden geldii belli olmyan kanaatleri zerinde hibir tesir yapamyor ki bu noktann da ayrca izah lazm gelir. Laure bydke bu fikirlerinden vazgeecei ve onlar unutaca yerde bilakis onlara daha ziyade saplanyor ve daha ak konumaa balyor. Kendisi artk 17 yanda gen bir kz olmutur. Fakat imdi kendisinde yeni bir meleke peyda olmutur ki bu da evvelki fikirlerinden daha az garip deildir. O, elini zerine koyduu hastalara byk bir salah veya ifa imkan veriyor. Kendisi bu yanda iken Amiene gidiyor orada kendisine konuan hastalarn tedaviye balyor. Fakat o, etrafnda kimi grse ona ruhun varlna inandn ve lmden sonra bir mddet Ispatyom hayat geirip tekrar dnyaya dier bir bedenle inildiini zevkle anlatyor. Ayn zamanda kendisinin gemi hayatlarn da etrafndakilere anlatmaktan holanyor. Fakat bu hatralar muntazam ve mselsel vakalar halinde deildir. Krk dkktr. Ve ok noksandr. Bununla beraber bunlar kendisi iin o kadar nettir ki bazen onlarn iinde tekrar yayormu gibi olmaktadr. Mesela eskiden iinde yaad evin etrafnda bir park vardr. Orada sema berrak ve mavidir. O bu evi ve civarn grurse mutlaka tanyacandan emindir. O zamanki hayatnda kendisini yirmi be yanda gryor. Fakat ailesini hatrlamyor. Ve hayatnn dier tafsilatn bilmiyor.

Nihayet Matmazel Laure evleniyor. Kocas Pierre Raynauddur. Ve byle meseleler karsnda septik bir adamdr. Fakat kadn daha evliliin ilk gnlerinden itibaren gemi hayat hakkndaki hikayelerini kocasna da sylemee balyor. Btn bu hatralar arasnda klie halinde deimeyen ve inatla devam eden bir imaj vardr ki o da gen ve gs hastalna mptela bir kadn imajdr. Eski hayatnda kendisinin bu kadn olduunu biliyor. Bu kadn byk bir parkta geziniyor. Eskiden yaad bu lk ve semas berrak memleketin ismini bilmiyor. Fakat buras cenup memleketlerinden biri olsa gerektir. Baka bir nokta daha vardr. Kendisi imal memleketlerine mensuptur. Fakat bu memleket halkna mahsus yapda deildir. Cildi mattr, salar ok koyudur. Kendisi bu tip deiikliin, eski hayatndan intikal ettiini sylyor. Madam Raynaud eski arkada olan Madam Dutilleuye de geen hayat hakknda ylece izahat vermi bulunuyor: Gemi hayatnda iinde yaad memleket halk imdikinden daha ok misafirperverdir. Kendisi imal memleketleri halkndan ikayetidir. Eski memleketinin baka bir scakl, baka bir caszibesi vard. Bylece seneler geiyor. Madam Raynaudnun manyatik tedavisi byk bir muvaffakiyetle devam ediyor. hreti her tarafa yaylyor. Zengin, fakir her hasta onun Amienedeki salonuna kouyor. Mterileri arasnda hakimler, avukatlar ve hatta doktorlar da bulunmaktadr. Fakat o bu haline kanaat etmiyor. Amienei, salonunu ve mterilerini terkederek Parise geliyor. Ve orada Durville mektebinden ders alyor. Kendisinde mevcut ftri kabiliyeti ksa bir zamanda gren Dr. Durville derhal onu messesesine bal bir shhat yurdunun mdr yapyor. te 1911 senelerinde Madam Raynaud mahut hikayelerini Dr. Durville ede anlatyor. Meslek icabiyle doktor 1911 senesinden itibaren hemen her an Madam Raynaud ile beraber bulunmutur. Bu suretle onun fikirlerini ve ahsiyetini ok yakndan takibetmitir. Doktor evvela kadnn ruhi durumunu tetkik ediyor. Ve fikri muvazenesinin mkemmel olduunu gryor. Hibir hallsinasyonu yoktur. Marazi bir fikri mevcut deildir. Sakin ve makul bir kadndr. Ellerinden kan ifa kudretlerine kar byk bir itimad vardr. Bilhassa doktorun maiyetinde alrken gsterdii muvaffakiyetler onun bu itimadn bsbtn arttrmtr. Doktorun nazar dikkatini kadnn dier bir melekesi daha ekmitir. Madam Raynaudnun hayrete deer bir hadis kudreti vardr. O, birok zaman doktorun hayatna ait, kimsenin evvelden kefedemiyecei mstakbel hadiseleri haber vermitir. Btn bunlarla beraber kadnn iddialarna doktor inanmyor ve kulak asmyor. Bilhassa gemi hayata dair olan tafsilat doktorun itimatszln bsbtn tahrik ediyor. Doktor bunlara inanmak iin kati deliller istiyor. Halbuki kadnn syledii eylerin hi birisini tahkik etmek imkan yoktur. Bir mddet sonra madam Raynaud hikayesine dier baz tafsilat daha ilave ediyor: O, cenup memleketlerinden birinde yaamakta idi. Evi bykt, hem de ok bykt. Evin nnde taraa vardr. Bu da bykt. Evin pencereleri geniti ve bir ok pencereleri vard. Pencerelerin st kemerli idi. Her katnda taraa vardr. te o st kattaki taraada gezinmei severdi. O zaman genti. Koyu renkli salar vard. gzleri siyah ve bykt. ok mahzundu. nk ar bir hastala duar olmutu. Marur tabiatl idi. Ciddi ve kibirli idi. Buna hemen hemen fena bir karakter denilebilirdi. phesiz hastalk onu hain bir hale sokmutu. htimamsz, parkta serseriyane ve havai merebane dolamasn severdi. Bu parkta eski aalar vard. Bahe yukar doru meyilli idi. Parkn arkasnda ve yanlarnda hizmetilere

mahsus kk evler bulunuyordu. lm kendisine belki 25 yanda iken gelmiti. O zaman bitkin, sararm ve zayflam bir halde bulunuyordu. lmden sonra yarm asr kadar arzn dnda kald. Daha sonra Aumont kasabasnda dnyaya geldi. te doktorun inanmakszn ve kymet vermeksizin Madam Raynauddan sk sk dinlemekte olduu hikaye bu idi. 1912 senesinde bir gn Pariste oturan Msr prenseslerinden Prenses Fazl, Doktorun servisine gelmi ve yorgun bir halde yatan birisine uzanmt. Madam Raynaudda orada hazr bulunuyordu. Prenses Msrdaki ocukluk hayatn anlatmaa balad orada kzgn bir sema altndaki mimoza ormanlarndan, narlklardan incir aalarndan, palmiyelerden, Nilden bahsediyordu. Nilden sonra ailesinin beyaz boyal evini anlatmaa balad. Bu evin Nile kadar uzanan bahesi vard. bu srada madam Raynaud, ben de byle scak bir memlekette yaamtm, fakat bu hayatmda deil! dedi. Ve bunu mteakip prensese gemi hayatn, evini ve memleketini malum olduu ekilde anlatt. Ve unlar ilave etti! << Bilmiyorum, acaba buras Msr m idi ? Fakat hayr. nk orada byle byk bir nehrin bulunduunu hatrlamyorum. Buras belki talya da bir ehirdi. Mamafi bende yle bir his var ki gnn birinde oraya mutlaka gideceim ve gzmn nnde net olarak yayan bir ok hatralar orada bulacak ve tanyacam. >> Prenses bu szler karsnda glmsyordu. Fakat bu tebessm bir itimatszlk tebessm deil bir hayret tebessm idi. Baz noktalar zerinde durmak zere hikayeyi burada kesiyorum: Akydesi ispirtizmaya ve bilhassa reenkarnasyon fikirine muarz bir aile ocuuna, bu fikirlerin nerden geldii cayi sualdir. Burada yalnz uuraltnn mdahalesini bahis mevzuu etmekle bu hadisenin izahn yapm olmayz. Eer reenkarnasyon nazariyesi mevzu harici tutulursa bu hadise hakknda uuraltnn ancak yoldan beslendiini kabul etmek zorunda kalrz.

1 Atavik temayller:

phesiz bu nazariye fikir ve duygularn bu kadar sarih ve vazh tezahrlerini izah edecek en iyi bir yol deildir. Kald ki fransann imal memleketlerinden birisinde yetien bu kzcazn oradaki ecdadnn reenkarnasyonist olduklarn kabul etmek de g bir i olur. Bu nazariye doru olsayd kk Laureun her eyden evvel koyu bir hristiyan olmas lazmgelirdi.

2 Terbiye ile edinilmi fikirler ve temayller:

lk terbiyenin insan hayatnda esasl ve deimiyen moral ve entellekel neticeleri olduunu kimse inkar edemez. Mslman bir ailenin ocuu ne olursa olsun hi olmazsa muayyen bilgilerle ve grglerle kendi dnce ve duygu istiklalini alncaya kadar mslman olarak kalacak ve hi dnmee bile lzum grmeden mslmanln btn talimatna boyun eecektir. Hristiyan bir aileden km ve ailenin dayak hikayesine varncaya kadar mracaat ettii btn telkin vastalarna, ihtiyar ve tecrbeli bir papasn btn ikna yollu

gayretlerine ramen fikirlerini mdafaada srar etmi bir ocuun uuraltn muhiti iin acayip grnen malum fikirleri ile besliyecek bir terbiye yolu burada bahis mevzuu olamaz. Eer burada terbiyenin rol dnlrse yukarki mlahazalara gre ocuun gene koyu bir hristiyan olmas lazmgelirdi. 3 Nihayet herhangi bir telkin tesiriyle zoraki olarak uuraltnda husule gelen intibalarn fikir halinde uura intikas etmesi de burada dnlemez. nk evvela ocuun etrafnda kendisine bu fikirleri alyacak bir kimsenin bulunduuna dair hikayede hi bir bilgi yoktur. Bilakis gerek ocukluu zamannda ve gerek bydkten sonra Madam Raynaudyu dinliyenlerden hi birinin onu tevik etmeyip ocuun bilakis ona muarz bulunduklarn veya lakayt kaldklarn okuyoruz. Btn bunlara ramen o, szlerinde srar ediyor. Ve hatta gittike daha etrafl malumatla ilk iddialarn takviye ediyor. Annesi ona inanmyor, arkada inanmyor, kocas inanmyor, muhiti inanmyor ve efi inanmyor. Btn bunlara ramen o, hikayesini herkese anlatmaa uramaktan kendini alamyor. Ve hatta bir gn bu hatralarn tayan memlekete gideceine dair kendisinde kuvvetli bir hissin bulunduuna bile inandn ifa ediyor. O halde atavizma, veraset terbiye ve telkin ile izah mmkn olmyan uuraltndaki bu bilgilerin herhangi mihanikiyetle doduunu tekrar sormaktan kendimizi alamyoruz. Ve gene tekrar ediyoruz: Burada uuraltndaki mevcudiyeti muhakkak olan bn bilgileri ancak, orada yerlemi eski hayatlara ait hatralarn canlanmas eklinde kabul etmekten baka are kalmyor, Eer bu hikaye burada kalm olsa idi belki bu mnakaaya pek lzum grlmiyebilirdi. nk hereyden evvel bu szlerin hakikate uyup uymad meselesinin halledilmi olmas lazmgelirdi. Fakat hikayenin devam bizi bu mesele zerinde ciddiyetle durmaa sevkediyor. Zira Madam Raynaudun arad evini nihayet bulduunu gryoruz : Doktor Durwille Madam Raynaudun btn bu anlattklarna ancak bir ruya kymetini vererek onlar zerinde durmamakta devam ederken bir gn karlat bir hadise kendisine, bu ie ciddiyetle sarlmak lzumunu hissettiriyor. 1913 senesi Martnda Cenoval Aristokrat bir kadnn hastal yznden doktor Cenovaya davet olunuyor. Fakat o sralarda Milletler aras Tecribi psikoloji toplantlarnn en civcivli zaman olduundan Doktor pek megul bir halde bulunmaktadr. Zira kendisi bu kongreye riyaset etmekte idi. Bu yzden Parisi terkedemiyor. Ve Madam Raynaudyu kendi yerine Cenovaya gnderiyor. te Madam Raynaudun bu seyahat ile bir ok merakl ve msmir hadisdler meydana kyor. Seyahati esnasnda Madam Raynaud Turine gelince bu memleketin kendisi iin mehul bir yer olmad tesiri altnda kalyor. ( dejhav ) Oradaki manzaralarn imdiye kadar kendisine musallat olan imajlara mutabk bulunduunu gryor. Fakat o, asla talyaya gitmedii halde buralarn nasl tanyabiliyor. Bundan baka bu memlekete ait hi bir kitap okumam ve bilgi edinmemiti. Demek evvelce Mm. R... nun ruhunda birer intiba halinde bulunan imajlar onun Cenovaya muvasalat ile hakikat halini alm bulunuyor. O, bu memleketi hakikaten tanyor. Gemi hayatnda burada yaamt. Hikayesini hastann evinde de anlatyor, ve eski evini bulmak arzusunu izhar ediyor. Cenovann naml alimlerinden yazk ki ismini sakl tutan bir zat Mm R... ya yardm vadediyor. Kendisi Cenovay mkemmelen tanmaktadr. Mahut ev hakknda Mm. R... dan kafi malumat aldktan sonra Cenovann iinde byle bir evin mevcut olmadn fakat Mm. R... nun tarif ettii ekil ve tarzdaki evlerin d mahallelerde mevcut bulunduunu sylyor. Ve oraya beraberce

gitmei teklif ediyor. Otomobile biniyorlar. Btn ehri geerek dar kyorlar. Araba byk beyaz bir evin nnde duruyor. Alim, Mm. R... nun tarifine gre aranlan evin bu olacan tahmin etmitir. Fakat Mm. R... << hayir, diyor. Buras benin aradm ev deildir. Fakat ben bu soka tanyorum. Benim evim buraya yakn. Yolumuza devam edelim, sola dnelim. Hafif bir yoku gelecek. O yokuta baheler iinde aradmz evi bulacaz. >> Mm, R... nun tarifiyle otomobil hareket ediyor. Solda yukar doru kan bir yokua saplyor. te, Mm. R... nun senelerden beri tarif ettii gzel beyaz ev bu yokuta bulunuyor. Ev byktr, drt kelidir, iki katldr ve her katnda byk birer taraa vardr. Evin birok pencereleri vardr. Bu pencereler byk ve talyan rnesans tarznda kemerlidir. Park harabolmutur ve arka tarafa doru meyilli olarak inmektedir. Burada okuyucularmzn dikkat nazarn ekecek bir iki nokta zerinde duracam : a Alim, Mm. R.. nun tarifi zerine yanl bir ev tahmin etmi ve o evin onnde arabay durdurmutur. Burada Mm. R... nun sadece imajinasyonu bahis mevzuu olsayd onun hikayesini burada, telkin tesiri altnda, bitirmesi ve alimin tahmin ettii eyleri kabul etmesi icabederdi. Halbuki o, bilakis kendi evinin bu olmadn sylemi ve onun yerini tarif etmitir. b Burada tatmin edilmi bir hallsine de bahis mevzuu olamaz. Byle olsayd o, evinin burada olmadnda srar etmiyecek ve onun yerini tarif emee kalkmayacakt. c Evin btn grn Mm. R... in senelerden beri tekrarlad tarife uygun kmtr. Beyaz renk, iki kat, iki taraa bir ok byk ve kemerli pencereler ve nihayet meyilli bir park. Alim bu evin Cenovada en mehur bir aileye ait olduunu sylemitir. Mm. R... buraya gelince; << te, diyor. Ben bu evde yaadm. Gsnden hastalkl zayf gen kadn halinde u taraada gezmeyi severdim. O zaman ok strapl idim, mahzundum. Bir asr evvel burada ldm. >> Evvelce de sylediimiz gibi Mm. R... nun hikayesi eer tahakkuk etmemi bir lakrddan ibaret kalsayd bunlarn bu sayfalarda uzun uzadiye yer tutmalarna lzum kalmazd. Halbuki birtakm hadiselerin birbiri arkasna sralanarak tahakkuk etmee balamas, bu hikayenin ilmi kymetini tebaraz ettirmektedir. Mm. R... nun sadece Cenovaya gelince orasn tanmas ve vizyonlarnn tahakkuk etmee baladna inanmas bizim iin kafi deildir. Zira bunun telkin ve bilhassa binefsihi telkin ile izah mmkn olabilir. ehrin manzaras karsnda kalnca Madamn sabit fikir halinde uzun zamandanberi inanmakta olduu mutasavver vizyonlarn, talyan ehirleri hakknda teden beriden toplanm fikir krntlarn reel imajlarla kartrmas, yani, marazi bir haleti ruhiye ile ehre ait manzaralar tasavvur etmekte olduu eylere benzetmesi belki mmkn grnebilirdi. Hasta bir beyinle << inanmak >>, imajlarn husulnde mhim rol oynar. Mesela mavi bir kat grdn iddia eden bir hastaya beyaz renkli bir kat gsterilerek << ite grdn kat budur >> denilse o, bunu tastik etmekte gecikmez. ( 107 ) Zira onun nazarnda mevhum ( fictive ) imajla reel imaj arasndaki mutabakatta ne rengin, ne eklin, ne de dier maddi hususiyetlerin kymeti yoktur. Onun sadece buna << inanmas >> kafidir. Bir alk hastas gkyznde uan kular kendisini ldrmek iin srlerle gelen tayyareler halinde grerek bir illzyona kaplabilir ve bundan hakiki bir strap duyabilir. Ona gre kafasndaki tayyare imaj ile semada uan bir kuun ayn ey telakki edilmesi iin bunlarn her hususta birbirine

benzemesi art deildir. Havada uan kuun onun kafesndaki tayyare imajn tenbih etmesi onun buna inanmasna kafi gelir. Bu suretle harap bir kulenin bir kilise ile, adi bir duvarn beyaz gzel bir ato ile deitirilmesi pekala mmkndr, ancak buradaki vrziyet bzle deildir. Niin ? a Dr. Durvillein ifadesinden anladmz gibi Mm. R... bir akl hastas deildir. Hallsinasyonlar yoktur. Hayat sakin dir, normaldir v. S. Esasen bir akl hastasnn sayklamas ile Mm. R... nun vizyonlar arasnda dikkat edilirse farklar vardr. b Nihayet yukarda sylediimiz gibi Mm. R.. nun tarif ettii yerlerin hakikatte ayniyle mevcudolmas bu husustaki en mskit delili tekil eder. Binaenaleyh buraya kadar cereyan eden hadiseler bizi hakikatte movcudolan bir yerin, ne suretle olursa olsun evvelden doru olarak haber verildiini kabule icbar ediyor. Btn bunlarla beraber hikayenin bizi asl inanmaa sevkeden taraf bundan sonra balyor. Zira bundan sonra balyan Dr. Durvillein tetkikat srasnda alm olduu neticeler daha ilmi bir ehre iinde bizi emin bir sahaya doru gtrmektedir. Hakikaten burada ilk tahkik edilmesi lazm gelen mesele Cenavada, mahut evde Mm. R... in farif ettii bir gen kadn lmnn vukua gelip gelmedii meselesi olacakt. Dier taraftan Mm. R... evini grdkten sonra dier birtakm hatralarn daha kendisinde uyandn duymu ve onlar etrafndakilere ylace anlatmt: << Ben bakalar gibi bir mezarla gmlmedim; cesedim bir kilisededir, bundan eminim. >> Mm. R... nun bahsettii bu gen kadn ve onun lm hakknda kimse bir ey bilmiyordu. Binaenaleyh onun bir asr evvel ldn ve herkes gibi mezara gmlmeyip bir kilisenin iine defnedildii hikayesini kimse dnemezdi. Eer btn bu iddialar tahakkuk ederse bu hikayeye ciddi bir nazarda bakmak ve onu kymetlendirmek icabederdi. Madam Raynaud, iini bitirdikten sonra Fransaya dnmt. Bundan sonra Dr. Durville ii ciddi bir ekilde tahkik ve takibetmee karar verdi. Doktor bilhassa u noktalar zerinde duruyordu : 1 Cenovadaki evde Mm. R... nun tarif ettii esmer, daima hastalkl ve takriben bir asr evvel gs hastalndan len bir kadn hakikaten varm idi? 2 Eer byle kadn var idi ise onun kabri nerdedir? te Cenovadaki dostlarnn yardm ile Doktor bunlarn tahkikine koyuldu. Ve, neticede dikkate ayan bilgiler toplad: Cenovada Madam Raynandun kendi evi olarak bahsettii evde lenlerin resmi lm katlar San Francisco dAlbaroda sakl bulunmaktadr. Bu katlar arasnda Mm. R... nun iddialarn tasdik eden yazlar muhtevi bir kat bulunmutur. Bu kadn bir suretini doktor elde etmitir. Burada yazl olduuna gre :

1 atoda daima hasta olan bir kadn vard. 2 Bu kadnn bir gs hastalndan ld ok muhtemeldir. Zira katta kadnn souk algnlndan ld yazldr. Doktora nazaran souk algnl tabiri Tberkloz hastalnn sinonimidir. 3 lm takriben bir asr evvel, yani kayda nazaran 23 birinci terin 1809 da vukua gelmitir. 4 Ceset mezarla deil, kiliseye gmlmtr. Bu kadn sureti udur : << 23. Oct. 1809. Jeanne S..., B... in dul zevcesi, ok senedenberi daima hasta olarak evinde ikamet ediyordu. Son zamanlarda souk algnl neticesinde hastal bsbtn artt. Ayn 21 inde ld. Btn taktis merasimi yaplmtr. Bizim yazl iznimizle ve Belediye Reisinin yazl emriyle cesedi hususi olarak Notre Dame du Mont kilisesine nakledilmitir. >> mzalar Artk pheye mahal yoktu. Mamafi Madam R... nun hikayesini baka bir yoldan da tahkik etmek iin doktor Gaston Durville bir sjesini uyutup onun lsit somnambl halinden istifade etmek istemitir. Burasn doktor yle anlatyor : << Cenovada lm kad posta ile bana takriben sabahn saat dokuzunda gelmiti. Sofrada henz kahvalt yapyordum. Bugn ilerime ge kalmtm. Hastalarm beni bekliyorlard. Acele ile st fincanmn muhteviyatn itikten sonra gelen mektuplar atm. Ve tafsilat bilahara tetkik etmek zere onlara ylece bir gz gezdirdim. lm kadnn sureti de bunlar arasnda bulunuyordu. >> Burada doktor bu kad tamamiyle okumadn, yalnz italyan pullarn, dostunun el yazsn ve imzasn grebildiini sylyor. Kad tekrar zarfa koyarak dier mektuplarla birlikte masann zerine brakyor. Hestalarn grmee gidiyor. lerini bitirdikten sonra Cenovadan gelen kad dnyor. Bir kadn dostuna bundan bahsediyor. Dostunun sormas zerine: kad okumadn sylyor. Ve yalnz onun Cenovadan geldiini ve bir lm kad sureti olduunu, lnn isminin Jeanne olduunu ve aile ismininin de galiba D... ile baladn ve kadn muhtevas hakknda btn bilgisinin bundan ibaret bulunduunu szlerine ilave ediyor. te lsit sjelerinden birisiyle bu mesele zerinde tahkikat yapmak fikri doktorun kafasna bu anda geliyor. Fakat fikir intikali ( transmission de pensee ) yolu ile neticenin bozulmamas iin kad okutmadan onu bir zarfa koyuyor ve mhrlyor. Sje olarak Madame Elphei seiyor. Onu uyutuyor. Ve hibir ey sylemeden ona kapal ve mhrl zarf veriyor. Kendi de sessizce yaz masasnn bana oturarak sjenin syledii eyleri harfi harfine yazmaa balyor. Bu srada sjenin szlerine ve fikirlerine asla mdahale etmiyor. Ne evet, ne hayr, ne iyi, ne fena, diyor. te bu artlar altnda sjenin azndan doktorun zaptettii szler unlar olmutur:

<< Bu kat uzaktan geliyor... Durunuz ciheti tayin etmek iin kendimi toplyaym... Anladm. Bu, oradan geliyor. ( Eliyle cenup tarafn gsterir. ) Evet, fakat buras uzak. Fransay terkediyorum. Deniz gemiyorum. Ah ! Oradaym, buras talyadr. Deniz ve liman var. Bu, Cenovadr... << imdi byk evdeyim. Ne gzel bir ev !.. Beyaz renkli, byk, ama pek de kocaman deil. Fakat bu ne slubudur? Byk pencereler gryorum. Onlarn zerinde de kemerli kk pencereler var. ( Bu izahat Madame Raynaudun szlerine tamamiyle tevafuk etmektedir. ) Solda cepheye baknca yuvarlak bir kule gryorum. ( Doru deil! ) Birok yrdkten sonra tal bir dehlize yaklalyor. Ev, bir meyil zerinde. Arkada bahe yukar doru kyor. Evin etraf meyilli. ( Btn bu tafsilat hakiki plana uygundur. ) Fakat bu evde neyi aryacam? Orada birok kimseleri gryorum. >> ( Bu srada doktor sjeye katta mevzuu bahis edilen kadn aramasn emrediyor. ) [ 1 ] Burada mhim bir nokta zerinde durmak isterim. Sjenin btn bu malumat ksmen kattan klervuvayyans yolu ile ksmen de doktorun kafasndan fikir intikali tarikiyle toplayp syledii dnlebilirse de son cmleler byle bir dnceyi bertaraf etmee kafi gelir. Zira eer bu malumat doktorun kafasndan alm olsayd, sje bu evde neyi aryacam diye bir sual sormaz, dorudan doruya Mme. R.. nun hikayesine geirdi. nk muhakkak ki o srada ya uurlu veya uursuz bir halde doktorun zihni bu hadisenin teferruatiyle megul bulunuyordu. Ve bilhassa Mme. R... nun bahsedilen eski ahsiyeti doktorun kafasn igal ediyordu. Binaenaleyh sje her eyi oradan okuduuna gre tereddt etmiyecek ve fikri telkin altnda kalarak Mme. R... nun eski hayatna geecekti. Byle olmadna gre sjenin sadece fikirleri kafadan alan pasif bir otomat olmad anlalyor. Esasen hipnoz safhalarn iyice tetkik etmi olanlar bu safhalarn bazlarnda sjelerin operatrden veya hazrundan gelecek telkinlere kar mteasi olduunu ok iyi bilirler. O halde burada sje psikometri yolu ile mazide, Mme. Raynaudnun hikayesine ait bir zamanda yaamaa balamtr. Ve orada karlat reel vakalar bir mahit gibi anlatmaktadr. imdi tekrar somnambln szlerine avdet ediyoruz : << Bir kadn gryorum. Evet, fakat bu kadn lmtr. >> Burada da fikir intikaline deil, psikometrinin tabii seyrine ait karakteristik bir ifade gryoruz; yle ki: Eer sje, doktorun: << Katta mevzuubahis olan kadn grnz ! >> emri zerine doktorun kafasndaki fikirleri okuyarak sylemi olsayd, lm bir kadndan deil, hasta bir kadndan bahsederdi. Zira doktorun o andaki suali Mme. R... un bahsettii evde dolaan hasta kadna aittir. Binaenaleyh onun kafasnda hi olmazsa o anda bir hasta, canl kadn imaj dolamaktadr. Buna ramen sjenin bu emir zerine l bir kadnla hikayesine balamas, fikirlerinin hareket noktasn elinde bulunan olm kadn hamil mektup tekil ettiini ve bu noktadan hareket ederek psikometri yolu ile ve belki biraz da ekminezi yardm ile gemi zamanlarn vakalar iinde ruhen dolatn gstermee kafi gelir. Hikayeye devam ediyoruz: << ( Doktor sjeden soruyor: ) Onun ismini bana syliyebilir misiniz? ( Sjenin cevab: ) Bir isim mi?. Bu, g. ( Derin derin iini ekiyor, aratryor. ) Eer aldanmyorsam Jeannei gryorum. << Aile ismi nedir ?

<< Durunuz aklma birok isimler geliyor. Zannedersem Proglie isminin bizi alakalandran kimse ile mnasebeti vardr... ki isim daha gryorum. Bunlar M. le balyor. Modene. Medicis ( btn bu isimler yanltr. Bu tereddtler de operatrn kafasndaki fikirlerinin sje tarafndan okunmadn gsteriyor. ) te imdi bir S. gryorum. Bu kelimenin 7 harfi vardr. kinci harfi A dr. Kelimenin otasndaki iki harf F gryorum. ( Doktor bunlarn tamamiyle doru olduunu yazyor. ) >> Burada birinci celse bitiyor. Sekiz gn sonra doktor ayn sje ile ikinci celseyi yapyor. Onu somnambl haline koyduktan sonra kendisine gene ayn zarf veriyor ve: ( Son celsede braktnz yerden itibaren szlerinize devam ediniz. ) diyor. Bir mddet sonra sje szlerine ylece balyor: << Ah ! Ben oradaym. Jeannei orada, byk evde gryorum. te!.. Fakat o ne kadar muztarip! ksryor... Huyu da o kadar mlayim deil. Marur karakterli... Fakat onun uzun mddet yaadn grmyorum. ld. ( Sje susuyor. Bir mddet sonra: ) imdi kimi grmekliim lazm? ( Bu ii alelade bir fikir intikali meselesi olmadna dair mellifin yukardaki mtalaas burada da serdedilebilir. ) << Jeanne grmekte devam ediniz. << Onun nesini greyim ? ( Keza, ayn mlahaza caridir. ) Ah!.. Durunuz bana yle grnyor ki o, herkes gibi bir mezarla gmlmedi. << Mezarla gmlmedi mi? O halde nereye gmld? << Fakat doktor, bilmiyorum. Eer aldanmyorsam onu bir kilisede grdm. >>

Doktor Durville buraya kadar sylenmi olan eylerin kendisince malum olduunu, fakat bundan sonra sjenin syliyecei eyleri o zamana kadar bilmediini kaydediyor. ( Bu ifade mlahazalarmz kuvvetlendiriyor ). << Bir kilisede mi ? << Evet bu kilise drt kelidir, hemen hemen murabba eklindedir. Methalde stunlar vardr. Daha uzakta destekler gryorum. Jeanne kadn orada, trbede dir. Trbe mihraka yakndr. Bu olduka mtevaz bir trbe.. Ta ufki deil akuli. Trbenin arkasnda yedi tabut gryorum. Bunlar Jeannen ailesine mensup kimseleri ihtiva ediyor. te btn grdm bunlardr, yoruldum. >> Doktor Durville o zamana kadar Jeannen bir kilisede medfun bulunduunu bilmediini yazyor. Tecrbeyi mteakip zarf ap okuduu zaman kadnn kilisede gml olduunu reniyor. Bunun zerine doktor hemen Cenovada bulunan dostuna bir mektup yazarak somnambln klise hakkndaki tarifnamesini de ona ekliyor ve bunun tahkikini dostundan rica ediyor. Zira bu ehre hi gitmemi olan doktorun bittabi bu kilise hakknda hibir bilgisi olamazd. Doktor bir ka gn sonra dostundan u cevab alyor:

<< Aziz doktorum. << Pazar sabah, Cenovadan epiyce uzakta bulunan kiliseye gittim. badet zaman olduundan her taraf aratrmak kolay deildi. Kilisenin ii insanla dolu idi. Mihrabn yannda bahis mevzuu olan trbeyi aradysam da bulamadm. Kilise drt kelidir. Hemen hemen murabba eklindedir. Methalde stunlar ve ileride de destekler vardr. Gelecek haftann bir gnnde oraya tekrar gideceim. Ve ilk tahkikatmzda bize yardm eden zattan lazm gelen malumat istiyeceim. >> Bu mektup zerine Dr. Durville kilise hakknda sjeden iittii btn szlerin doru olduuna, yalnz trbe hakkndaki ifadenin isabet etmediine kani oluyor. Fakat bundan birka gn sonra dostundan ald dier bir mektup doktorun bu kanaatnda yanldn gsteriyor. Zira sjenin trbeye dair sylemi olduu szlerin de doru kt grlyor. Bu ikinci mektup yle yazlmt: << Size kilisenin fotorafisini gnderiyorum. Hakikaten orada vuvayyannzn grd gibi bir trbe vardr. Ve bu da S... ailesine aittir. Yalnz bu trbe mihrabn yannda deildir. Onun altndadr. Ve oraya bir merdivenle inilmektedir. >> Dikkat edilirse ne fikir intikali, ne telkin ve hatta ne de kattaki yazlarn ak duyululuk ( Lucidite ) yolu ile sje tarafndan okunmu olmas fikri bu hadiseyi izah etmee kafi gelmez. Ve burada evvelce sylediimiz gibi sjenin psikometrik melekesinin yardm ile anlatlm hakiki bir hikaye karsnda bulunuyoruz. Uzak bir memlekette mehul bir kilisenin sakl bir yerinde bulunan ve bilhassa arayc bir gz tarafndan dahi ilk bakta grnmiyen bir trbenin yeri, oralarn hi grmemi Paristeki bir sje tarafndan haber verilmektedir. Hele tahkikat neticesinde bu trbenin tecrbeye mevzu olan hadise ile alakadar bulunmas hikayenin esasndan doduunu ispat etmee kafi gelir. Doktor bu kadarla da iktifa etmiyor ve sekiz gn sonra sjeyi tekrar somnambl haline koyarak incelemelerine devam ediyor. Fakat bu defa celsede Mm. Raynaud da hazr bulunmaktadr. Doktorun yazlarndan kardmz manaya gre sje, Mme. R... nun bu ide methaldar olduunu mutat halinde iken bilmektedir. Fakat somnamblzma hali balaynca sje unlar sylemee baliyor: << Fakat imdi Jeanne reenkarne olmutur. Ben onun imali Fransaya doru ekildiini gryorum. Bu memleket bir ova memleketidir, kk bir kasabadr... Fakat byk bir ehre yakndr. Bu kasabay niin gryorum? Jeannen yatt kilise ile bu kasaba arasnda alaimisema gibi bir ey gryorum. Bu alaimisema iki yeri birbirine balyor. >> << Alaimisemann manas nedir ? << Bu, dokunduu iki memleket arasnda sk bir mnasebetin bulunduunu gsteriyor. Evet, te Jeannen reenkarne olduu kasaba budur. << Fakat sizin verdiiniz bu alametlerle ben Fransann imalindeki bir kasabay nasl tanyabilirim?

<< Durunuz byk ehirde bir nehir gryorum. Bu, olduka byktr. Sonra, gzel bir kilise de var. Ah!.. Fakat bu kilise ok gzeldir. Byk bir Gotik Katedrali gryorum. ( Skut ) Fakat ben bu Katedrali tanyorum. Bu, Amiens Katedralidir. Demekki Jeanne Amiens civarndaki kk bir kasabada enkarne olmutur. >> Buraya kadar sjenin Mme. R... ile henz alakas grlmyor. O, henz Jeanne ile meguldr. << Bana onun evini tarif edebilir misiniz ? << Durunuz, aryorum, Ah! te.. Ne tuhaf. Bu evde hibir gzellik yok. Biliyor musunuz bu, Cenovadaki evden ne kadar farkl !.. Bu ev ok sade ve kk. << eri giriniz. Orada ne gryorsunuz, syleyiniz. << Sada iki, basamak ktktan sonra byk bir odaya giriyorum. Dier bir oda. Karda atya kan tahta bir merdiven... Evde kk bir kz gryorum. Beni alakadar eden budur. Reenkarne olan Jeanne budur. Fakat Jeanne neden byle mtevazi bir evde tekrar dnyaya gelmitir? ... << Onun ebeveynini gryorum. Bunlar sade ve iyi kalpli kyllerdir. te ! Fakat bu ne? kk kz birdenbire maviler iinde gryorum. >> Doktor Durville bu szn manasn anlamadn sylyor. << Maviler iinde mi? Bu ne demek kzn vcud m mavileti? << Hayr; Mavi elbiseler giymi olduunu sylemek istiyorum. Elbisesi, oraplar mavi. Fakat bu ne demektir. phesiz bu bir semboldr. Fakat hayr, bunun bir sembol olduunu zannetmiyorum. ocuk maviler giymitir. >> Bu son pasaj bile tek bana, sjenin operatrden fikir ald dncesini tamamiyle ortadan kaldrmaa kafi gelir. Zira bu kzn birdenbire mavilere brnmesi Operatr iin o kadar yabanc bir fikirdir ki o, bunun manasn bile yanl anlyor. Ve kzn derisinin maviye boyanm olmas ihtimalini dnyor. Bu malumat karsnda doktor Durville mutehayyr oluyor ve orada hazr bulunan Mme. R... e bakyor. O, hibir ey sylemeksizin iaretle bu szlerin tamamiyle doru olduunu anlatyor ve sjenin devam etmesine msaade etmesini Doktordan istiyor. << O halde izah ediniz, bu kz neden byle maviler giyinmitir. << imdi ocuu daha byk gryorum. ( Burada biraz duracaz: Operatrn sualiyle alnan cevap tetkik edilirse burada hipnozun telkin devresinde grld gibi bir telkinle kendiliinden doma tahayyl vetiresine bal alelade uydurulmu bir masaln da bahis mevzuu olmad anlalr. Aksi takdirde sjenin, mavi elbiseler giyilmesiyle alakadar birok eyler uydurmas lazm gelirdi. ) O, herkes gibi giyinmitir. Onun memleketini erken terkettiini gryorum. phesiz civardaki ehre gidiyor. Fakat orada da ok kalmyor. imdi onu bir

kadn halinde gryorum. Ah!.. ( Sje burada birdenbire byk bir hayret nidas koyuveriyor. ) te o, buraya giriyor. >> Halbuki bu srada odaya kimse girmemitir. Doktor, sjeye kimsenin odaya girmediini sylyor. << Hayr, hayr. Sizinle beraber birisi girdi. ( Bu noktay pek mhim olarak tebarz ettirmek isterim, zira bundan ekminezik bir hakikat meydana kacaktr: Burada sje; kadnn, yani Mme. R.. nun operatrle beraber odaya girmi olduunu sylyor. Halbuki o srada Mme. R.. odaya girmedii gibi doktor Durvillein odaya girmesi hi bahis mevzuu olamazd. O halde doktorla kadn odaya beraberce girerken grdn sylemesi, sjenin tecrbe balangcna ait birka zamanlk mazide yaamakta olduunu ve oradan buradan kaplm fikirlerle uydurma imajlardan deil, zamann realitesinden bahsettiini ak olarak gsteren bir delil olur. Bu hal zamanda sjenin o ana kadar operatrn ve Mm. R... nun odadaki varlklarn hissetmediini ve binaenaleyh onlarn kafas iinde dolamadn da ayrca gsterir. ) << O kadn m, hangi kadn?.. Reenkarne olan Jeanne m? << Evet, ta kendisi. Oradadr, onu gryorum. Fakat,.. ( Mme. R...ya doru yryor. ) Oh... Fakat bu mmkn m? te o, onunla birleiyor. << Bu ne demektir? Siz bir illzyon iindesiniz. << Hayr sizi temin ederim. Bana iyi anlatlyor ki Jeanne ile Madam Raynaud ayn kimsedir. << Nasl, ayn kimse mi? << Tamamiyle! Bunu siz bilmiyor musunuz? Ah, imdi anlyorum. Bana syleyiniz, Madam Raynaud Amiens civarnda m domutur ? >> Son lavha sje ile Mme. R... arasndaki mnasebetin ancak celsenin sonlarna doru teesss etmi olduunu gsteriyor. Bu hal, hikayenin ba taraflarnda madam Raynaud ile sje arasnda fikri bir rabtann bulunmadn gsterir. Binaenaleyh hikayenin Madam R... tarafndan uydurulmu olmas ihtimali de ortadan bu suretle kalkm olur. Esasen hadisenin daha ince tetkikat dier birok noktadan bu ihtimalleri yok etmektedir. u halde burada, psikometri yolu ve ekminezi vetiresi ile olmu ve gelip gemi bir vakay izah edecek bir tek yol kalr ve o da Madame Raynaudnun evvelce Jeanne kadn halinde yaam olduunu kabul etmektir. Bu sahada alanlar oaldka ve bilhassa bu almalara akademik kymetler verildike biz, bu kuvvette ve hatta bundan daha kuvvetli ve verimli ilmi tecrbe neticelerinin elde edilebileceine ve bu suretle reenkarnasyonizmann doru bir yol olduuna btn mnevver mehafilin inanacana kaniiz. Bu kanaatimizin tahakkuk ettii gn duygular gzelleecek, telakkiler berraklaacak ve dnyann yz glecektir. Bugn dnyay saran ve belki en kesif halini alm bulunan karanlk ve boucu bulutlarn yeryznden silinmesi ve hakikat, saadet

gneinin dnyamzda parlyarak onun kararm ehresini nurlandrmas, soumu ve donmu kalbini stmas ancak ve ancak bundan sonra mmkn olabilir. Acaba bu mesut gn ne vakit gelecek?

You might also like