You are on page 1of 284

K N C

B A S K I

NSANIN TREY CHARLES DARWIN


EVREN

NER NALAN

Charles Darwin'in The Descent of Man (The Modern Library, New York) adl yaptn Sngilizce aslndan ner nalan dilimize evirmi ve kitap, nsann Treyii ad ile, Onur Yaynlar tarafndan, Temmuz 1975 (Birinci B a s k : Haziran 1973) tarihinde, Ankara'da, Orsel Matbaas'nda dizdirilip bastrlmtr.

N D E K L E R
7 11 12 16 19 39 45 47 52 53 62 63 67 87 91 115 117 127 130 134 138 149 151 160 165 172 175 183 196 200 213 215 228 248 262 272 G i r i Birinci Blm. nsann Aa Bir Biimden Trediinin Kant nsann Vcut Yaps Embriyonal Geliim Gdklkler (Rudiments) kinci Blm. nsann Aa Bir Biimden Nasl Gelitii zerine Deimi Koullarn Dolaysz ve Belirli Etkileri Paralarn Daha ok Kullanlmasnn ve Kullanlmamasnn Etkileri Geliim Aksamalar Ataya Dn (Reversion) Karlkl Deiim oalma Oran Doal Seme Sonu nc Blm. Karlatrlmas nsann ve Aa Hayvanlarn Zihn Yetilerinin

Soyutlama, Genel Kavramlar, Bilin, Zihni Bireysellik Dil Gzellik Duygusu Tanr nanc Din Drdnc Blm. nsann ve Aa Hayvanlarn Zihn Yetilerinin Karlatrlmas Katk Toplumculluk nsan Toplumsal Bir Hayvandr Daha Kalml Olan Toplumsal gdler, Az Srekli Olan br gdlere sten Gelir Yalnz Balangta Deer Verilmi Tam Anlam ile Toplumsal Erdemler Sonu Son ki Blmn zeti Beinci Blm. Zihn ve Ahlk Yetilerin Eski ve Uygar yunca Geliimi zerine Doal Semenin Uygar Uluslar Etkilemesi Altnc Blm. nsann Hsmlklar ve Soykt zerine nsann Doum Yeri ve Eskilii zerine nsann Soyktndeki Daha Aa Evreler Yedinci Blm. nsan Irklar zerine nsan Irklarnn Tkenmesi zerine nsan Irklarnn Oluumu zerine nsanda ve Maymunlarda Beynin Yapsndaki ve Geliimindeki Benzerlikler ve Farklar zerine F. R. S. Prof. Huxley'in Notu alar Bo-

Btn Uygar Uluslarn Eskiden Barbar Olduklarnn Kantlar zerine

CHARLES ROBERT DARWIN (1809-1882) nl ngiliz doa bilgini. Edinburgh ve Cambridge niversitelerinde renim grd. Organik lemin evrim teorisini gelitirdi. Bu teorinin temel nermelerini Trlerin Kkeni (1859) adl yaptnda ortaya koymutur. 1831-1836 yllar arasnda yapt be yllk dnya gezisinde bu teoriyi gelitirmesi iin gerekli verileri toplamtr. Bu teoriye gre canl trler balbalarna yaratlmamlardr, tersine, hepsi de ortak bir veya birka kkenden ve uzun bir evrim sreciyle tremilerdir. Yaayan hi bir tr, kendi klm, uzak bir gelecee, deimemi olarak iletemeyecektir. Ve bugn yaayan trlerden ok az, kendi dln ok uzak bir gelecee iletebilecektir. Btn canl biimler, evremizde etkilerini srdreduran yasalarn rnleridir. Bu yasalar geni bir anlamda reme ve byme, soyaekim, yaama koullarnn ve paralarn kullanlp kullanlmamasnn dorudan ve dolayl etkilerinin sonucu olan deikenliktir. reme yle hzldr ki, yaama savana yolaar. Ve bunun sonucu, rann raksamasn, en uygun biimlerin kalmn ve az gelimilerin tkenmesini zorunlu klan doal semedir. Evrim teorisi metafizik dnn ve idealist doa grnn deerden dmesini simgeler, doa bilimlerine materyalist ve diyalektik bir anlayla yaklamasna yolaar. Darwin, nsann Treyii ve onu izleyen Sexuel Selection ("Eeysel Seme") adl yaptlaryla teorisini insan trne uygulam ve insanolunun kkenine k tutmutur. unu da eklemek gerekir ki, insan hayvanlktan kurtaran emek, dil, ilkel kmelenme gibi toplumsal nedenleri, daha sonra, Engels ortaya koymutur. Darwin'in dnya gr materyalisttir. Diyalektiki ve vard sonularla tanrtanmaz olan Darwin, ada biyolojinin yaratlmasna, idealizme, ve metafizie kar savaa byk katkda bulunmutur.

G R

NASIL yazld ksaca anlatlrsa,

elinizdeki

yaptn

nitelii ok iyi anlalr. Yllarca, insann kkeni ya da soyu zerine notlar topladm; bu konuda herhangi bir yaymda bulunmaya hi niyetim yoktu; tersine, hi bir e y yaymlamamak kararnda idim, nk bylelikle yalnzca grlerime kar olan nyarglar artracam sanyordum. Trlerin Kkeni adl yaptmn ilk basksnda, bu yaptla, "insann kkenine ve tarihine k tutulduunu" dolayl olarak gstermek elverir gibime geldi. Bu, insann da, yeryznde belirii ile ilgili herhangi bir genel organik varlklarla sonu karlrken br gibi birlikte dnlmesi gerektii anlam-

na gelir. Artk durum tm ile deimitir. Carl Vogt 7

bir doa bilgini, Cenova Ulusal Enstits Bakan verdii sylevde (1869), "Kimse, hi deilse

olarak

Avrupa'da,

trlerin birbirinden bamsz yaratldn artk s a v u n a m a z " deyince, doa bilginlerinin ounun, trlerin, baka trlerin deiiklie uram dlleri olduunu kabul etmeleri gerektii anlalm demektir. Bu, yetien gen doa bilginleri iin zellikle geerlidir. ounluk doal s e m e (natural selection) etkenini kabul etmekte, a m a kimileri, onun nemini byk lde abarttm ileri srmektedirler. Byle olup olmad ilerde gerei gibi ortaya kacaktr. Yal ve saygn doa bilginlerinin birou, ne yazk ki, evrimin her trlsne hl kar kmaktadr. Btn baka durumlarda olduu gibi, bilimle ilgisiz kimselerin eninde sonunda kendilerini izleyecei pek ok doa bilgininin benimsedii grlerden tr, daha nceki yaptlarmda vardm genel sonularn insana hangi lde uygun olduunu grmek iin, notlarm bir araya getirdim. Grlerimi tek bir tre uygulayp biim (form) zerinde irdelememitim, onun iin, grupla(succesbu i bana daha da ekici grnd. Dikkatimizi yalnz bir toplarsak, btn organizma ardmalarnn rn birbirine balayan ilgilerin onlarn gemiteki ve imdiki coraf yaylmalarnn, jeolojik sion) doal zelliinden karlan deerli kantlardan yoksun kalrz. zerinde durduumuz trn ister insan, ister baka bir hayvan embriyolojik olsun kkende gdk (homologous) organlar yaps, incegeliimi, (rudimentary)

lenmeden kalr; oysa, bana yle geliyor ki, bu nemli olgular, aamal evrim ilkesini destekleyen bol ve kesin kantlar salamaktadr. Bununla birlikte, baka kantlardan salanan gl destek de hep gznnde tutulmaldr. Bu yaptn balca erei, birincisi, btn br trler gibi insann da kendinden nce y a a m bir biimden (form) treyip tremediini; ikincisi, onun geliim yolunu; ncs, insan rklar arasndaki farklarn nemini incelemektir. 8

Bu amalarla yetineceim iin, ayr ayr rklar arasndaki farklar ayrntl olarak tartmak gerekmeyecektir bu, deerli birok yaptta tm ile tartlm pek geni bir konudur. nsann ok eskiden beri varolageldii, bata Boucher de P e r t h e s olmak zere, sekin birok kimsenin emei ile, bu yaknlarda gsterilmitir; ve bu, insann kkenini anlamak iin zorunlu temeldir. Bundan tr, bu sonucu kesinlikle doru kabul edip, okurlarma Sir Charles Lyell'in, John Lubbock'un ve bakalarnn pek deerli bavurmalarn salk verebilirim. maymunlar nsan arasnda ile (anthropomorphous) gerekten iinin eri Sir yaptlarna insanbiimli farklar da

yle bir anmaktan baka

bir e y y a p m a y a c a m ; nk gre, Prof. (primates)

olan bilirkiilerin kansna

Huxley, insann grnr btn ralar (character) bakmndan, yukar maymunlara, onlarn maymunlarn benzediini kesinlikle gstermitir. Bu yapt, insanla ilgili yepyeni olgular iermemektedir; a m a taslan kabaca yazdktan sonra vardm sonular bana ilgin grnd. Bu sonularn bakalarn da ilgilendirebileceini dndm. nsann kkeninin asla bilinemeyecei sk sk, hi duraksanmadan ileri srlmtr. Ama duraksamamak, bilgiden ok bilgisizlikten doar: u ya da bu problemi bilimin asla zemeyeceini kesinlikle ileri srenler, ok bilenler deil, az bilenlerdir. nsann, br trlerle birlikte, eski, daha aa ve tkenmi bir biimin soyundan olduu sonucuna hi de yeni varlm deildir. Sekin doa bilginlerinin ve filozoflarn, rnein Wallace, Huxley, Lyell, Vogt, Lubbock, Bchner, Rolle, vb.'nin 1 ve zellikle Haeckel'1 Adlar ilk anlan yazarlar ok iyi bilindikleri iin, kitaplarnn adlarn vermeme gerek yoktur, ama sonrakiler ngiltere'de daha az tanndklar iin, onlarnkileri vermek istiyorum: Dr. L. Bchner, Sechs Vorlesungen ber die Darwin'sche Theorie, zweite Auflage, 1868, 1869'da Conferences sur la Theorie Darwinienne ad ile Franszcaya evrilmitir. Dr. F. Rolle, Der Mensen, im Lichte der Darwin'sche Lehre, 1865. Sorunu ayn ynden ele alm btn ya-

ayn takmnn daha a a yelerine benzediinden daha ok

in son zamanlarda doruluunu savunduklar bu sonuca, Lamarck ok nceleri varmtr. Haeckel, Generelle Morphoogrie'sinden baka (1866), bu yaknlarda yaymlad Natrliche Schpfngsgeschichte adl yaptnda da (1868, ikinci basks 1870), insann soyktn (genealogy) tm ile tartmtr. O yapt, ben denememi yazmadan nce yaymlansayd, denememi belki de hi bitirmezdim. Bilgileri birok noktada benimkinden ok daha tam olan bu doa bilginlerinin, vardm sonularn a a yukar hepsini doruladklarn grdm.

zarlar iin kaynak gstermeye kalkmayacam. G. Canestrini, insann kkenine tanklk eden gdk ralar zerine ok deerli bir bildiri yaymlamtr. Annuariodella Soc. d. Nat., Modena, 1867, s. 81. Dr. Francesco Barrago'nun yaymlad baka bir kitabn talyancadaki bal yledir: "Tanr grnnde yaratlm olan insan, ayn zamanda maymun biiminde yaratlmtr."

10

BRNC BLM

NSANIN AAI BR BMDEN TREDNN KANITI

nsann kkeni ile ilgili kantlamann nitelii nsanda ve aa hayvanlarda kkende (homologous)* yaplar eitli uygunluk noktalar Geliim Gdk (rudimentary) yaplar, kaslar, duyu organlar, kllar, kemikler, reme organlar, vb. Bu byk olgu kmesinin insann kkeni ile ilgisi.

nsann, daha nce y a a m bir biimin (form) deiiklik geirmi dl olup olmadna karar vermek isteyen kimse, belki de insann vcut yaps ve zihn yetileri bakmndan az da olsa deiip deimediini; deiiyorsa, deiimlerin (variation) onun dllerine de a a hayvanlar iin geerli olan yasalara gre iletilip iletilmediini aratrrd. Bun* Yunanca homologos = homos, ayn + logos, oran, iliki, Biyolojide, ortak ilkel bir kkenleri olan, biim ve kurulular bakmndan birbirine uyan yap ve organlara homologous denir. rnein, yarasann ve kularn kanatlar, insann kollar, kedinin n bacaklar homologous'tur. Homologous paralarn ve organlarn grevleri farkl olabilir. Bu terimi kkende diye evirmeyi uygun bulduk ve herhangi bir yanl anlamaya yol amamak iin kkende'ten sonra hep (homologous) dedik. .

11

dan baka, bilgimizin elverdii oranda, bu deiimlerin ayn genel nedenlerin sonucu olup l-ilikiye san, (correlation), olmadn, ve br ve organizmalarda olduu gibi, ayn genel yasalara, rnein karlkkullanmann kullanmamann kaikizlenmesinin (reltsal etkilerine, vb. bal olup olmadn sorutururdu. naksam geliimin, paralarn duplication) vb. sonucu olarak, benzer kt ekillenmelere

urar m, ve herhangi bir sapknl (anomaly) bakmndan, gelip gemi eski bir yapl tipine dn gsterir mi? nsann, br hayvanlarn birou gibi, az da olsa birbirinden farkl eitler ve alt-rklar, ya da pheli trler olarak snflanmalarn gerektirecek kadar farkl rklar verip vermediini de elbette aratrabilirdi. Byle rklar yeryznde nasl yaylmtr; ve aprazlannca, ilk ve onu izleyen kuaklarda birbirlerini nasl etkilemektedir? Ve baka birok nokta zerinde byle durmak gerekirdi. Aratrc, daha sonra, u nemli noktaya varrd: nsan, arada bir o pek etin varolma savana yol a a c a k kadar hzl oalmaya eilimli midir? Ve bunun sonucu olarak, beden ve zihn olsun, yararl deiimler rklar ya da trleri (variation) saklanmakta ve zararl olanlar ayklanmakta mdr? nsan (hangi terim kullanlrsa kullanlsn), birbirlerine gizliden gizliye satar, birbirlerinin yerine geer, ve bundan tr, sonunda bazlar tkenir mi? Btn bu sorularn, tpk aa hayvanlarda olduu gibi, olumlu yantlandrlmak gerektiini greceiz. Ama iaret edilen noktalar bir sre iin pekl ertelenebilir. nce, insann vcut yapsnn, onun daha aa bir biimden tremesinin izlerini hayli aka ve hangi lde tadn le karlatrlarak e l e alnacaktr. NSANIN VCUT YAPISI br memeliler gibi, insann da ayn genel tipe ya da 12 grelim. lerdeki blmlerde, insann zihn yetileri, a a hayvanlarnkiler-

rnee (modele) uygun yaplta olduu keletindeki uygun kemiklerle

besbellidir.

nsan

iskeletinin btn kemikleri, maymun, yarasa, ya da fok iskarlatrlabilir. Bu, insann kaslar, sinirleri, kan damarlar ve i organlar iin de byledir. Btn organlarn en nemlisi olan beyin bile, Huxley'in ve baka anatomicilerin gsterdii gibi, ayn kurala uyar. Bunun kartna tanklk eden Bischoff, 1 insan beynindeki nemli btn yark ve kvrmlarn, orangutan beyninde benzerleri olduunu kabul etmekte, yalnz, insan ve orangutan beyinlerinin, geliimlerinin hi bir ile uyumadklarn, tam bir uyumann leri de ayn olmak gerekirdi. Vulpian, 2 dneminde tm da beklenemeyeyle demektedir: deildir. memeliler

ceini eklemektedir. nk, yle olsayd, ikisinin zihn yeti"nsan beyni ile yukar maymunlarnki arasnda gerek pek az fark vardr. Bu konuda bir yanlg szkonusu biimli (anthropomorphous) maymunlara, br nsan, beynin anatomik ralar (character) bakmndan, insanyle dursun, kuyruklu maymunlardan ve makaklardan bile daha yakndr." Burada, insan ile yukar memeliler arasnda, beyin yaps ve vcudun br paralar bakmndan grlen uygunluun ayrntlarn vermek gereksizdir. Bununla birlikte, yap ile dorudan doruya ya da aka balants olmayan, ama bu uygunluu nsan kuduz, iek, saka (ruam), ya da hsml vb.3 ok gzel gsteren birka nokta, belirtilmeye deer. frengi, kolera, gibi belirli hastalklar aa hayvanlardan kapmaya ve onlara bulatrmaya doutan yeteneklidir. Bu olgu, onlarn kanlarnn ve dokularnn, ince yaplar ve bileimleri bak-

1 Grosshirnwindungen des Menschen, 1868, s. 96. Bu yazarn, ayn zamanda Gratiolet ile Aeby'nin insan beyni ile ilgili olarak vard sonular. Prof. Huxley'in "Structure of the Brain" adl yazsnda tartlmtr. 2 Le. sur la Phys., 1866, s. 890'dan M. Dally'nin aktard gibi: L'Ordre des Primates et le Transformisme, 1868, s. 29. 3 Dr. W. Lauder Lindsay, bu konuyu hayli uzun ilemitir: Journal of Mental Science, July 1871, ve Edinburgh Veterinary Review, July 1858.

13

mndan pek benzer olduunu, 4 en iyi mikroskop altnda, ya da en iyi kimyasal zmleme (analysis) ile yaplan karlatrmalarndan ok daha aka gstermektedir. Maymunlar, bulamayan ayn hastalklarn birouna yakalanmaya, bizim gibi, doutan yeteneklidir. Cebus Azarae'yi kendi bu ve yurdunda ve uzun sre titizlikle gzlemleyen Rengger, 5 maymunun, du. bilinen belirtilerle nezleye yakalandn; (apoplexy),

sk sk nezle olmann bu hayvanda v e r e m e yol atn bulBu maymunlarda inme barsaklarnda yang, gzlerinde perde (cataract) de oluyordu. Yavrular, st dileri dklrken, ok defa, ar ateten lmekteydi. llarn bu hayvanlardaki etkisi, bizdekinin ayn idi. Maymun eitlerinin birou, aydan, kahveden ve ispirtolu ikilerden pek holanr. Ttn imeyi de pek sevdiklerini kendi gzlerimle grdm. 6 Brehm, Kuzey-dou Afrika yerlilerinin, yabanc babuinleri [bir uzun-kuyruklu maymungil tr, Papio cynocephalus - . ] , sert bira ile dolu ieler brakp sarho ederek yakaladklarn bildirmektedir. Brehm, kafeste tuttuu baz babuinleri bu halde grmtr ve onlarn davranlar ve yzlerini garip garip ekitmeleri zerine bir yn gln e y anlatr: "Maymunlar, ertesi sabah ok huysuz ve keyifsizdiler; aryan balarn elleri arasna almlard ve pek ackl bir halleri vard. Bira ya da arap verilince tiksinti ile balarn evirdiler, ama limon suyundan holandlar." 7 Bir Amerikan maymunu, bir Atales, konyak4 Bir eletirmen, burada sylediklerimi ok sert ve saldrgan bir ekilde eletirdi (British Quarterly Review, Oct. 1st, 1871, s. 472); oysa ben zdelik terimini kullanmyorum, ve byk lde yanldm anlayamyorum. Bana yle geliyor ki, farkl iki hayvanda ayn, ya da pek benzer sonulara yol aan ayn bulac hastalk ile farkl iki svnn ayn kimyasal ayrala snanmas arasnda byk bir benzerlik vardr. 5 Naturgeschichte der Saeugethiere von Paraguay, 1830, s. 50. 6 Ayn dknlkler ok daha aa aamalardaki hayvanlarda grlr. Bay Nicols, bana, Avustralya'da, Queensland'da besledii Phaseolarctus cinercus'ua hi retilmeden, rom ve ttn imeye altklarn bildirmektedir. Brehm, Thierleben, B. i, 1864, s. 75, 86. Ateles konusunda, s. 105. br benzer aklamalar iin, bkz: s. 25, 107.

14

la sarho olduktan sonra, bir ok kimseden daha

akllca

davranp, bir daha konyaa el srmemiti. Bu nemsiz olgular, tat sinirlerinin insanda ve maymunda ne kadar benzer olduunu ve sinir sistemlerinin ne kadar benzer yolda etkilendiini gstermektedir. insana tebelle olan d asalaklarn (parasite), ve bazan ldrc etkileri olan i asalaklarn hepsi, br memelilere tebelle olanlarla ayn cinsten ya da familyadandr, ve uyuz da ayn trdendir. 8 nsan, br memeliler, kular ve hatta bcekler gibi, 9 gebelie benzer normal srelerin yansra, olgunlamann ve eitli hastalklarn da srelerinin ay dnemlerini izlemesine yol aan ayn anlalmaz yasann etkisinde kalmaktadr. Yaralar, ayn iyileme sreci ile kapanr. Kol ve bacaklarn kesilmesinden sonra artakalan paralar, insanda da, zellikle embriyonal dnemin balarnda, en aa hayvanlarda olduu gibi, bazan biraz (regeneration) yetenei kazanr. 1 0 yenilenme

En nemli i olan reme sreci, btn memelilerde, erkekle bulumadan balayarak ta douma ve yavrunun beslenmesine kadar, batan sona, gze arpar lde ayndr. 11 Maymunlar,
8

doduklar

zaman,

tpk

bizim

bebeklerimiz

gi-

Dr. W. Lauder Lindsay, Edinburgh Vet. Review, July 1858, s. 13. Bcekler konusunda bkz: Dr. Laycock, "On a General Law of Vital Periodicity" British Association, 1842. Dr. Macculloch, gnar tutan stmaya (tertian ague) yakalanm bir kpek grmtr. Silliman's North American Journal of Science, vol, xvii, s. 305. lerde bu konuya yeniden dneceiz. 10 Bu konudaki kantlar Variation of Animals and Plants under Domestication adl yaptnda verdim. Bkz: vol. ii, s. 15. Baka kantlar da verilebilirdi. 11 Drt-ellilerin farkl cinslerinin erkekleri, insann diisini ayrt eder. Kadm grnnden ok kokusundan tandklarn sanyorum. Hayvanat bahesinde uzun sre veterinerlik yapm titiz ve zek bir gzlemci olan Bay Youatt, beni buna kesinlikle inandrd; bakclar ve br grevliler de bunu doruladlar. Sir Andrew Smith ve Brehm, kpekbal maymunda (Cynocephalo) da bu nokta zerinde durmulardr. nl Cuvier de, bu konuda, insanlarla drt-elliler arasnda dnlebilecek en irkin eyden uzun uzun sz eder. Bir Cynocephalusun kadnlar grnce lgna dndn anlatr. Bu maymun btn kadnlardan ayn lde etkilenmiyor, kalabalk arasnda hep genleri seiyor, elle ve sesler kararak aryordu.
9

15

bi, kendilerine bakamayacak durumdadrlar; ve belirli cinslerde, yavru ile ergenler arasndaki grnr fark, ocuklarmzla tam gelimi ana babalar arasndaki fark daha ileri bir yata erginlie ulamasn nemli bir kadarfark dr.12 Kimi yazarlar, ocuun br hayvan yavrularndan ok olarak ileri srmektedirler. Oysa tropikal lkelerde y a a y a n insan rklar gznnde tutulursa, fark byk deildir, nk orangutann 10-15 yldan nce erginlemediine inanlmaktadr. 1 3 Erkek kii, kadndan, irilik, vcut kuvveti, klllk, vb. bakmlardan olduu gibi, zekca da, tpk memelilerin ounun iki eeyinde ( s e x ) olduu gibi, farkldr. yle ki, genel yaplta, dokularn ince yapsnda, kimyasal bileimde ve yapda, insan ile yukar hayvanlar, zellikle insanbiimli (anthropomorphous) maymunlar arasndaki uygunluk son derece byktr. EMBRYONAL GELM tnsan, aa yukar 1/5 mm. apnda bir yumurtacktan geliir. Bu yumurtack, br hayvanlarn yumurtacklarndan, hi bir bakmdan farkl deildir. Embriyonun kendisi, ok erken bir dnemde, br omurgal hayvanlarnkinden ayrt edilemez. Bu dnemde, boyundaki atardamarlar, sanki kan yukar omurgallarda bulunmayan solungalara tar gibi, y a y a benzer dallanmalar gsterir. Bununla birlikte, boynun iki yannda, solungalarn eski konumunu gsteren yarklar hl vardr (1. r e s m e baknz). Biraz daha songeliince raki bir dnemde, kollar ve bacaklar (extremity) ve memelilerin ayaklar, kularn kanatlar

nl Von Baer'in belirttii gibi, "zkertenkelegillerin (lizards) ve ayaklar,

12 Geoffroy Saint-Hilaire ve F. Cuvier, bunu Cynocephalus ve insan biimli (anthropomorphous) maymunlar iin sylemilerdir. Hist. Nat. des Mammiferes, tom, i, 1824. 13 Huxley, Man's Place in Nature, 1863, s. 67.

16

[RESM 1]

Yukardaki resim bir insan embriyonunu (Ecker'den), aadaki ekilse bir kpek embriyonunu gstermektedir (Bischoff'tan). a. n-beyin, beyin yarkreleri, vb., b. Orta-beyin, drdz yumrucuklar (corpora quadrigemina). c. Art-beyin, beyincik, omurilik soan, d. Gz. e. Kulak. f. Birinci visceral kvrm, g. kinci visceral kvrm. h. Gelime halindeki omurga ve kaslar, i. n bacaklar. K. Art bacaklar. L. Kuyruk ya da os coccyx. 17

tpk insann el ve a y a k l a n gibi, ayn temel biime gre belirir". Prof. Huxley, "Geliimin ancak daha sonraki aamalarnda, insan embriyonu maymununkinden belirgin farkllklar gsterir. O aamalarda, maymun embriyonu, kpeinkinden ancak insannki kadar ayrlr. Bu son rlebilir." 1 4 demektedir. sylenen nokta artc grnmekle birlikte, doru olduu gzle gKimi okurlarm hi embriyon resmi grmemi olabilirler; onun iin, doruluklar sz gtrmeyen iki yapttan alnm bir insan embriyonu ile geliimin aa yukar ayn erken aamasnda bulunan bir kpek embriyonunun resimlerini sunuyorum. 15 Bylesine yetkili bilirkiilerin yukarya aldm demelerinden sonra, insan embriyonunun olur. Bununla birlikte, br memelilerinkine yapllarnn biimlere de pek benzediini gsteren birtakm alntlar sunmam gereksiz insan embriyonunun, belirli aa eitli noktalarnda erginlemi sit bir kap biimindedir; lktan (cloaca) ye, boaltlr; liimlerinin balangcnda athing) omurgallarn (corpora Wolffiana) rn bbreklerine
14

benzedii eklenebilir. rnein yrek, balangta, arpan bakart (sidik ve dk) bir dkkuyruk kemii bulunan (os coccyx), gebacaklardan daha teWolff oluumlar balklansanla

gerek bir kuyruk gibi uzanr. 16 Hava-soluyan (air-breembriyonlarnda, denen ve belirli onlar gibi bezler, ergin

benzer

alr. 1 7

Man's Place in Nature, 1863, s. 67. nsan embriyonu (stteki resim) Ecker'den alnmtr. Icones Phys. 1851-1859, tab. xxx, 2. Bu embriyon on line (yaklak 2,1 cm.) boyunda idi, onun iin resim ok bytlmtr. Kpek embriyonu Bischoff'tan alnmtr. Entwicklungsgeschichte des Hunde Eies, 1845, tab. xi, fig. 42 B. Bu resim be kat bytlmtr. Embriyon yirmi be gnlktr. Her iki resimde de i organlar ve dlyatann uzantlar atlmtr. Bana bu resimleri salk veren Prof. Huxley'dir; resimleri buraya almay, onun Man's Place in Nature adl kitabn okurken dndm. Haeckel de, Schpfungsgeschichte adl kitabnda bunlara benzer resimler vermektedir.
15 16 17

Prof Wyman. Proc. of American Acad, of Sciences, vol. iv, 1860, s. 17. Owen. Anotomy of Vertebrates, vol. i, s. 533.

18

aa hayvanlar arasnda, daha sonraki bir embriyonal dnemde bile, artc benzerlikler gzlemlenmitir. Bischoff, "insan dltnde (foetus, cenin), beynin kvrmlar, yedinci ayn sonunda, ergin babuin'in (Papio cynocephalus) beynindekine yakn bir geliim aamasna ular." 1 8 demektedir. Prof. Owen'in dedii gibi,10 "yrrken ve dururken balca dayanak olan" ayak baparma, "insann yaplnda gze en ok arpan zelliklerden biridir". Ama Prof. Wyman,20 aa yukar 2,5 cm. uzunluundaki bir embriyonda, ayak baparmann br ayak parmaklarndan daha ksa olduunu; ve onlara paralel olacak yerde, ayan yanndan bir a yaparak ktn, ve bylece, o parann drt-ellilerde (quadrumana) bugn grlen durumuna uyduunu buldu. nsann, kpekten, kutan, kurbaadan ya da balktan farkl bir yoldan m trediini sorduktan sonra Huxley'in verdii u yantla bu konuyu kapatyorum: " H i phesiz, insann treyii ve geliiminin ilk basamaklar, onun hemen aasnda bulunan kmdan hayvanlarnkilerle zdetir; insann bu bamaymunlarn kpeklere olduundan maymunlara,

daha yakn olduu sz gtrmez." 2 1 GDKLKLER (RUDIMENTS)


22

Bu konu, son iki konuda daha az nemli olmakla birlikte, burada, eitli gerekelerle daha eksiksiz ilenecektir. hangi bir paras gdk olmayan bir tek gsterilemez, insan bu kuraln dnda kalmaz. Heryukar hayvan Gdk or-

ganlar, olumaktaki organlardan ayrt edilmelidir; ne var ki,


18 Die Grosshirnwindungen des Menschen, 1868, s. 95. 19 Anatomy of Vertebrates, vol. ii, s. 533. 20 Proc. Soc. Nat. Hist., Boston, 1863, vol. ix, s. 185. 21 Man's Place in Nature, s. 65. 22 G. Canestrini'nin ok ey borlu olduum "Caretteri rudimentali in ordino all'origine dell' uomo" (Annuario della Soc. d. Nat., Modena, 1867, s. 81) adl bildirisini okumadan nce, bu blmn kaba bir taslan yazmtm. Haeckel, Generelle Morphologie ve Schpfungsgechichte adl yaptlarnda bu konuyu, "Dysteleogp" bal altnda, ok gzel tartmtr.

19

baz hallerde ayrm kolay deildir. Birinciler, drt-ayakllarn (quadruped) memeleri, ya da gevigetirenlerin di etlerini hi bir zaman yarp kmayan kesici dileri gibi, kesinlikle yararszdr; ya da bulunduklar canlnn ylesine az iine yaramaktadrlar ki, onlarn bugn varolan koullarda gelitii dnlemez. Bu son durumdaki organlar, tam anlam ile gdklemi deildir, ama eilimleri bu yndedir. te yandan, olumaktaki organlar, tam gelimemi olmakla birlikte, canllarn byk lde iine yaramaktadr ve daha da gelimeye yeteneklidir. Gdk organlar pek deikendir; yararsz, ya da hemen hemen yararsz olduklar iin, ve bunun sonucu olarak artk doal s e m e y e (natural selection) uramadkbile, lar iin, bu, bir bakma anlalabilirdir. Byle organlar, ou zaman, tm ile bastrlm olur. Ama byle olsa arada bir, ataya dn (reversion) yolu ile yeniden ortaya kmaya yeteneklidirler. Bu, dikkate deer bir olgudur. yle grnyor ki, organlarn gdklemesine yol aan ba etken, onlarn zellikle kullanldklar y a a m dneminde (ki bu, genellikle erginlik adr) kullanamamalar, ve uygun yaam dneminde soyaekimdir. "Kullanlmama" terimi yalnzca kaslarn daha az almas ile ilikili deildir; az da olsa basn deiikliklerine urama ya da alkanlkla ve her naslsa daha az etkin (active) hale gelme yznden bir paraya ya da organa daha az kan gitmesini de iermektedir. Bununla birlikte, eeylerin birinde, br eeyde normal olarak bulunan paralarda ou zaman burada belirtilenlerden baka bir yolda belirdiklerini ilerde gstereceimiz gdklkler olabilir. Baz hallerde, organlar, deien y a a m a alkanlklarnda tre zararl olduklar me sreci, belki ou zaman, bymenin dengelenmesi iin, ve doal s e m e (natural selection) ile kltlmektedir. Kltekonomisi ilkeleri ile de desteklenmektedir. Ama kullanlmama, aka kendisine yorulabilen her eyi yaptktan sonra, ve byme ekonomisi ile salanan biriktirim ok az olduu 20

zaman, 23 kltmenin daha sonraki aamalarn kesinlikle engellenmesi ki burada bymenin Varsaym'nn* yardm ile anlar. Ama gdk konusu bundan nceki yaptlarmda tartlp iin, 24 burada ayrntlara girmem gereksizdir.

anlamak ve ekonomisiorganlar anlatld

gtr. Yararsz ve ok klm bir parann tm ile

nin de, dengelenmesinin de rol olamaz belki P a n g e n e s i s

Gdk kaslar, insan vcudunun eitli kesimlerinde grlmektedir; 2 5 aa hayvanlarn bazlarnda bulunup da, arada bir insanda da byk lde klm olarak grlebilen kaslar hi de az deildir. Hayvanlarn birounda, zellikle atlarda, derilerini kprdatma ve seirtme yetisi olduu herkesin gzne arpm olmaldr. Bu, panniculus carnosus ile salanr. Bu kasn i grr haldeki kalntlar, muzun eitli paralarnda bulunmaktadr; vcudurnein, kala-

rn kaldrlmasn salayan aln kas bu kalntlardan biridir. Boyunda iyi gelimi olan platysma myoiedes de bu sistemdendir. Edinburgh'lu Prof. Turner, bana bildirdiine sistegre, arada bir be ayr yerde, koltuk altlarnda ve krek kemiklerinin yaknlarnda, vb., hepsi de panniculus minden saylmak gereken kas demetikleri bulmutur. Turner, rectus abdominalis''in bir uzants olmayan, ama panni-

23 Messrs, Murie ve Mivart, bu konuyu olduka iyi eletirmilerdir. Transact. Zoolog. Soc, 1868, vol vii, s. 92. 24 Variation of Animals and Plants under Domestication, vol. ii, s. 317, 397, Ve Trlerin Kkeni, Sol Yaynlar, Ankara, 1970, s. 434. 25 rnein M. Richard, (Annales des Sciences Nat., 3 d series. Zoolog. 1852, torn, xvii, s. 13) "muscle pedieux de la main" adn verdii ve bazan "infiniment petit" (son derece kk) olduunu syledii kasn gdklklerini anlatmakta ve resimlerini vermektedir. "Le tibial posterieur" ad verilen baka bir kas elde genellikle hi bulunmaz, ama zaman zaman hayli gdk olarak belirir.

* Hypothesis of pangenesis: Darwin'in ileri srd bu varsaym braklmtr. Bu varsayma gre, vcudun her birimi ya da gzesi (hcre) ok kk tanecikleri (gemmula) kana verir. Bunlar, engellenmeden dolar, blnmeye urar ve reme gzelerinde toplanr; bylece, bu gemmulalar aracl ile, vcudun her paras, kaltsal iletim birimi saylan reme gzesinde temsil edilir. .

21

oules lis

ile yaknl olan 600'

musculus sternalis'in ya vcuttan %3'nde

da sternabulunduu(varia-

brutorum'un

akn

nu da gstermitir. 2 6 Ve bu kasn, "arada bir ortaya kan gdk yapllarn, bulunduklar sistemde, deiime ren bir rnek" olduunu eklemektedir. kaslarn tion) zellikle doutan yetenekli olduunu ok gzel gsteAz sayda da olsa, kafa derilerinin yzeysel

kasma yetileri olan kimseler vardr. Bu kaslar, deiken ve ksmen gdk haldedir. M. A. de Candolle, bana, bu yetinin uzun sre kalml ya da kaltsal olduunu ve olaanst geliebildiim gsteren bir rnek anlatt. Tand bir ailenin bugnk bakan, genliinde, bana konan ar birka kitab yalnzca kafa derisinin hareketi ile bandan frlatabiliyordu; ve bu ii yaparak, girdii bahisleri kazanyordu. Ayn yeti, babasnda, amcasnda, bykbabasnda ve ocuunda da ayn olaanst lde vard. Bu aile, sekiz kuak nce iki dala ayrlmt; bylece, sz g e e n ailenin bakan, br daln bakannn yedinci gbekteki amcaolu oluyordu. Bu uzak amcaolu Fransa'nn baka bir kesiminde oturuyordu; kendisinde bu yetinin bulunup bulunmad ve sorulunca, yetisini gsteriverdi. Bu, kesinlikle yararsz kadar kalml olabildiini gsteren iyi bir rnektir.

belki ok uzak yar-insan atalarmzdan gelen bir yetinin ne Maymunlarda, kafa derilerini aa, yukar ve byk lde hareket ettirme yetisi vardr ve bunu sk sk kullanmaktadrlar.
27

D kula hareket ettirmeye yarayan d kaslar ve eitli paralar hareket ettiren i kaslar, insanda gdk haldedir ve hepsi panniculus sistemindendir; onlar da, geliimlerinde, ya da hi deilse grevlerinde, deikendir. Kulak kepesini tm ile ne ekebilen bir adam grdm; kimileri
Prof. W. Turner, Proc. Royal Soc. Edinburgh, 1866-67, s. 65. s. 21. Expression of the Emotions in Man and Animals adl yaptma baknz. 1872, s. 144.
27 26

22

kulaklarn yukar, kimileri ise arkaya doru ekebilir. 2 8 Bu adamlardan birinin bana anlattna gre, kulaklarmza sk sk dokunup dikkatimizi kulaklarmza evirmekle, deneye deneye, pek oumuz bu yetiyi yeniden kazanabiliriz. Kulaklar dikmenin ve evredeki eitli noktalara evirebilmenin birok hayvann pek yararna olduu sz gtrmez, nk bylelikle tehlikenin yn anlalmaktadr. Ama bu yetinin, herhangi bir kimsede, onun iine yarayabilecek lde bulunduunu hi iitmedim ve i e yarar kantlara raslamadm. zaman Btn kulak kepesi, a a hayvanlarda dikildii

kula sertletiren ve bu ii onun arln arttrmadan yapan eitli kvrmlar ve kabartlar (helix ve anti-helix, tragus ve anti-tragus, vb.) ile birlikte, gdk sayabir. Bununla birlikte, kimi yazarlar, kulak kepesi kkrdann, titreimleri s e s sinirine iletmeye yaradn sanmaktadrlar; oysa Toynbee, 2 9 bu konuda bilinen btn kantlar topladktan sonra, kulak kepesinin zel bir yarar olmad sonucuna varmtr. empanzenin ve orangutann kulaklar insannkilere pek benzer, ve kulaa zg kaslar da insandaki gibidir, yalnz ok az gelimitir. 3 0 Hayvanat bahesindeki bakclar, bana, bu hayvanlarn kulaklarn hi dikmediklerini ve kmldatmadklarn kesinlikle sylediler. Demek ki, grev yapmalar szkonusu ise, onlarn kulaklar da insannkiler kadar gdk durumdadr. Bu hayvanlarn ve insann geatalarnn, kulaklarn dikme yetisini neden yitirmeleri

rektiini syleyemeyiz. Belki, aalarda y a a m a alkanlklarndan ve ok kuvvetli olmalarndan tr, pek az tehlike ile karlatklar iin kulaklarn pek uzun bir zaman az hare-

30

Prof.

28 Canestrini ayn konuyu Hyrtl'den aktarmaktadr. (Annuario della Soc. dei Naturalisti, Modena, 1897, s. 97.) 29 The Diseases of the Ear, J. Toynbee. F. R. S. 1860, s. 12. Sekin bir fizyolog, Prof. Preyer, bana, bu yaknlarda kulak kepesinin grevlerini deneyerek aratrdn ve ayn sonuca vardn bildirmektedir. A. Macalister, Annals and Mag. of Nat. History, vol. vii, 1871, s. 342.

23

ket ettirmi ve bylece, kulaklarn hareket ettirme yetisini y a v a y a v a yitirmilerdir. Ancak, bu aklamay yeterli bulmuyorum. Bu, okyanus adalarn yurtlanan iri ve ar kularn, yrtc hayvanlarn saldrlarna uramamalar yznden, kanatlarn umak iin kullanma yetisini yetirmelerine benzer bir rnek olurdu. nsann ve eitli maymunlarn kulaklarn hareket ettirememeleri, balarn yatay bir dzlemde, her ynden gelen sesleri alabilecek ekilde hareket ettirebilmeleri ile karlanr. Yalnz insan kulanda " m e m e " olduu ileri srlmtr; ama "kulak memesinin gd gorilde de bulunur"; 3 1 ve, Prof. Preyer'den iittiime gre, zencilerde kulak memesinin bulunmamas, hi de seyrek raslanan bir olgu deildir.
[RESM 2] nl heykeltra Woolner, d kulakta, erkeklerde de kadnlarda da sk sk gzlemledii ve nemini gerei gibi kavrad kk bir zellii bana bildirdi. Dikkati, ilk defa, Puck (peri) heykeli zerinde alrken bu noktaya ekilmiti, nk periyi sivri kulakl yapyordu. Bu, eitli maymun kulaklarn ve insan kulan daha dikkatli incelemesine yol at. Szkonusu zellik, ieri doru kvrlm kenarda, Bay Woolner'in modele ya da helix'te bulunan kk ve kt bakarak izdii insan kula, bir kntdr. Bu knt varsa, daa. ne doru knt yaha doumda gelimi olmakta, ve pan nokta. Prof. Ludwig M e y e r ' e gre, erkekte kadnda olduundan daha sk grlmektedir. B a y Woolner byle bir kulan rneini kard, ve resmini izip bana gnderdi (resim 2). Bu noktalar yalnz ieri ve kulan ortasna doru deil, sk sk kulak dzleminden dar do31

Mr. St. George Mivart, Elementary Anatomy, 1873. s. 396.

24

ru da knt yapmakta, yle ki, baa t a m nden ya da arkadan baklnca grlmektedir. aada, ya da biraz kulakta Byklk bakmndan, ve Banbiraz da konum bakmndan deikendirler, ya biraz daha daha yukarda bulunmaktadrlar. bulunmakta ve brnde zan yalnz bir maktadrlar. k les hayvanat beelzebuth) bulunma-

Yalnz insan soyuna zg de deildirler, bahelerimizdeki bir hayvanat maymunlarn bahesindeki rneini gzlemledim;

birinde (Atebir em-

ve B a y E. R a y

Lankester,

Hamburg

panzede bu knty grdn bana bildirdi. Helix'in, kulak d kenarnn ieri kvrlmas ile olutuu besbellidir; ve bu kvrm, d kulan srekli olarak arkaya doru bastrlmas ile herhangi bir ekilde balantl grnyor. Babuinler ve baz makak trleri gibi, takmlarnn yukar familyalarndan olmayan maymunlarn birounda, 3 2 kulan lanmamtr; st kesimi hafife sivridir, ve kulak kenar ieri doru hi katama kulak kenar katlanm olsa idi, kk halde, bu halin bir nokta, ieri, merkeze doru ve belki kulak dzleminden biraz dar doru knt yapard. B e n c e bu, birok bu yaknlarda yaymlanm bir yazsnda," btn szkonusu kntnn kkenidir. te yandan, Prof. L. Meyer, yalnzca bir deikenlik olduunu; kntlarn gerek olmayp, o noktalarn her yannda i kkrdan tam gelimemesinden doduunu ileri srmektedir. Prof. rnn girintili kntl olduu n aracl hallerin Meyer'in gsterdii birounda, doru o birden ok kk knt bulunan, ya da btn kulak kenaaklamann bu olduunu kabul etmeye hazrm. Dr. L. Down'ile, ufak kafal bir doutan aptaln (microcepkulaklarn grdm: helix'in ieriye doru halus idiot)

kvrlm kenarnda deil de, d yznde bir knt vard,


32 Messrs. Murie ile Mivart'n deerli bildirisinde, Lemuroidea'nn kulaklar iin sylenenlere ve verilen ekillere de baknz. Transact. Zoolog. Soc. vol. vii, 1869, s. 6 ve 90. 38 Ueber das Darwin'sche Spitzohr, 1871, s. 136.

Archiv fr Path. Anat.

und Phuys,

25

bundan tr, o noktann eski kulak ucu ile ilikisi olamazd. Bununla birlikte, bu kntlarn eskiden dik ve sivri olan kulaklarn kalntlar olduu grmn baz hallerde doru olabilecei kansndaym. Bu kntlar sk sk ortaya kt iin, ve konumlar ile sivri bir kulan ucu arasnda genel bir uygunluk bulunduu iin byle dnyorum. Bana fotoraf gnderilen bir rnekte, knt ylesine bykt ki, Prof. Meyer'in grne gre kulan btn kulak kenar boyunca kkrdan eit geliimi ile kusursuz olutuu varsaylrsa, btn kulan te birini kaplamas gerekirdi. Bana Kuzey Amerika'dan ve ngiltere'den iletilen iki rnekte, st kenar ieriye doru hi kvrlmamt; tersine, sivrilmiti, yle ki anaizgileri bakmndan baya bir drt-ayaklnn (quadruped) maymun sivrilmi kulana ok benziyordu. niger) kula resmini Baka bir rnekte, kk bir ocukta, ocuun babas, verdiim 3 4 bir (Cynopithecus ocuunun kula ile karlatrd, anaizgilerin ok benzediini syledi. Bu iki rnekte, kulak kenar normal olarak ieriye doru kvrlsayd, ieriye doru bir knt belirmeliydi. Baka iki rnekte, kulan st kesiminin kenar normal olarak ieriye doru ama rneklerin birinde ok dar kvrlm olmakla birlikte, kulak, anaizgileri bakmndan gene biraz sivri kalmt. Resim 3, bir orangutan dlt (foetus, cenin) fotorafnn tam bir kopyasdr. Bana Dr. Nitsche'nin gnderdii bu resimde, sivrilmi kulak taslann, o dnemde, insannki ile byk bir genel benzerlii olan tam halinden ne kadar farkl olduu grlebilmektedir. bir kulak ucunun ieriye doru kvrlmas ile, kulak sonraki geliimi boyunca byk lde deimezse, gelimi Byle daha ieri-

ye doru bir kntnn belirecei bellidir. Genellikle, bana yle geliyor ki, szkonusu kntlar, insanda da maymunlarda da, eski bir halin kalntlar olabilir.

34

The

Expression

of the

Emotions,

s.

136.

26

[RESM - 3]

Bir orangutan dlt (foetus, cenin). Kulan o erken adaki biimini gsteren bir fotorafn tam kopyasdr.

Niktitant zar, ya da nc

gzkapa, yardmc kasok iyi

lar ve br yaplar ile birlikte, zellikle kularda

gelimitir, ve btn gz yuvarla boyunca hzla ekilebildii iin, kulardaki grevsel nemi byktr. Baz srngenlerde ve iki-yaayllarda (amphibia), bir belirli balklarda, rnein Carcharhinus lamia'da da [kpek balklar takmnn Carchariidae notremata) (Odobenus ve familyasndan balk ve tr -.] bupasifik morsu ollunur. Memelilerin a a blmlerinde, tekdeliklilerde (mokeselilerde gibi (marsupialia), obesus) yukar memelilerin birkanda,

duka iyi gelimitir. Oysa insanda, drt-ellilerde (quadrumana), ve br memelilerin pek ounda, btn anatomicilerin kabul ettii gibi, ancak yarmay biimli kvrm (semilunar fold) denilen gdk bir kat olarak vardr. 35
35

Owen,

Mller, Elements of Physiology, Eng. Anatomy of Vertebrates, vol iii, s.

translat., 1842, vol. ii, s. 117. 260; ibid, on the Walrus, Prec

27

Koklama duyusu, memelilerin ou iin pek nemlidir: bazlarnn, rnein gevi getirenlerin, tehlikeyi sezmelerine; bazlarnn, rnein etillerin (carnivora), avlarn bulolduu malarna yarar; ve bazlarnda, yaban domuzunda

gibi, her iki ama iin de yararldr. Oysa koklama duyusu, insanda, uygar ve ak rklardakine oranla ok daha gelimi olduu koyu renkli rklarda bile, pek az ie yarar. 36 Ama onlara tehlikeyi bildirmez, besinlerini bulmalarna da yardm etmez; Eskimolarn en iren kokulu yerlerde uyumalarna engel olmad gibi, yabanl insanlarn birounun yar-rm et yemelerini de nlemez. Koklama duyusu pek ok gelimi sekin bir doa bilgininin bana kesinlikle syledii gibi, bu duyu, Avrupal farkl bireylerde byk lde farkldr. Aamal evrim ilkesine inananlar, bugnk insa-

nn, koklama duyusunu, aslnda, imdiki hali ile kazandn isteyerek kabul etmeyeceklerdir. Bu yeti, insana, onu srekli olarak kullanm ve ondan ok atadan, zayflam ve imdiki kadar yararlanm eski bir gelimemi bir halde

kalmtr. Bu duyunun ok gelimi olduu hayvanlarda, rnein kpeklerde ve atlarda, kiilerin ve yerlerin hatrlanmas, onlarn kokular ile sk skya ilgilidir; ve belki, Dr. Muadsley'in de ok yerinde syledii gibi,37 koklama duyusunun, insanda, "unutulmu olaylar ve yerler ile balantl
Zoolog. Soc, November, 8th, 1854; ve R. Knox, Great Artists and Anatomists, s. 106. Bu gdk kesim, grne gre, zencilerde ve Avustralyallarda, Avrupallarda olduundan biraz daha byktr. Bkz: Carl Vogt. Lectures on Man: Eng. traslat. s. 129. 36 Humboldt'un Gney Amerika yerlilerinin koku yetisiyle ilgili bildirisi nldr ve verdii bilgileri bakalar da dorulamtr. M. Houzeau, zencilerin ve Amerikan yerlilerinin karanlkta, yabanclar kokularndan tandklarn birok defa snadn sylemektedir. (Etudes sur la Faculties Mentales, etc., tom, i, 1872, s. 91.) Dr. W. Ogle, koku yetisi ile burnun kokuyu alan kesiminin mukozasnda ve vcudun derisinde bulunan renk maddesi arasndaki iliki konusunda garip gzlemlerde bulunmutur. Bundan tr, metinde, koyu renkli rklarn koklama duyusunun daha keskin olduunu syledim. Dr. Ogle'nin bildirisine baknz: Medico-Chrirurgical Transactions, London, vol. liii, 1870, s. 276. 57 The Physiology and Pathology of Mind, 2nd edit. 1868, s. 134.

28

dnceleri ve grntleri apak hatrlamada olaanst ie y a r a r " olmasn bylece anlayabiliriz. nsan, hemen hemen plak oluu ile, br maymunlarn (primates) hepsinden apak ayrlr. Ama erkekte, vcudun byk bir kesiminde, dank ksa kl kmeleri bulunur. Kadnda ise, ince tyler vardr. eitli rklar, klllk bakmndan ok farkldr; ve kllar, ayn rkn bireylerinde, yalnz okluk bakmndan deil, yerleri bakmndan da pek deikendir: Kimi Avrupallarn omuzlar hi klszdr, oysa kimilerinde sk kl kmeleri vardr." Vcutta byle dalm olarak bulunan kllarn, a a hayvanlarn dzgn kl krknn izleri olduundan pek az phe edilebilir. Kollarda, bacaklarda ve vcudun br kesimlerinde bulunan ince, ksa, ve ak renkli kllarn, bazan, ok eskiden yanglanm yzeylerin yaknnda anormal ekilde beslendikleri zaman, "sk, uzun ve hayli kaba koyu renkli kllar"a dnmesi, bu gr desteklemektedir. 3 9 Sir J a m e s P a g e t , bana, bir ailenin baka baka bireylerinin kalarnda, br kllardan ok daha uzun birka kl bulunduunu bildirdi; demek ki bu nemsiz zellik bile kaltsal olabilir. yle grnyor ki, bu kllarn bile temsilcileri vardr; nk empanzede ve belirli makak trlerinde, vardr; gzlerin yukarsndaki plak deriden km ve bizim kalarmza karlk olan hayli uzun ve dank kllar bunlara benzer kllar, baz da bulunur. nsan dlt, altnc aynda, lanugo denilen ince, ynms kllarla kapldr ve bu, daha da ilgi ekici bir haldir. Lanugo, nce, beinci ayda ka yerlerinde ve yzde, zelgeliir ve burada, bata olduundan likle az evresinde babuinlerin ka kllar arasnda

38 Esehricht. Ueber die Richtung der Haare am Menschlichen Krper; Mller's Archiv fr Anat. und Phys., 1887, s. 47. Bu ilgi ekici bildiriye sk sk bavuracam. 39

Paget, Lectures on Surgical Pathology. 1853, vol. i, s. 71.

29

ok daha uzundur. Eschricht, dii bir dltte byle bir byk gzlemlemitir. 4 0 Ama bu, ilk bakta grnd kadar artc bir hal deildir, nk iki e e y (sex), geliimin ilk dneminde, belirli bir evrede, btn d ralar bakmndan birbirine benzer. Dlt vcudunun btn paralarndaki kllarn ynleri ve dalm, ergindeki gibidir; yalnz, deikenliin daha ok etkisine uramaktadr. Btn deri, alnda ve kulaklarda bile, sk kllarla rtldr; ama el ayalar ve ayak tabanlar, a a hayvanlardaki gibi, tm ile plakt a ; ve bu, anlaml bir olgudur. Bu, rasgele bir uygunluk olamyacana gre, dltn yns rts, kll doan memelilerdeki kalml krk temsil ediyor olabilir. Btn vcutlar ince, uzun kllarla ok sk kapl olarak domu ocuklarla ilgili ya da drt belge vardr. Bu garip hal, pek kaltsaldr ve dilerin anormal hali ile karlkl-ilikilidir. 41 Prof. Alex. Brandt, bana, byle domu ve otuz be yana varm bir adamn yzndeki kllar bir dltn lanugosu ile karlatrdn, oluumlar bakmndan pek benzer olduklarn grdn bildirdi; bundan dolay, Prof. Brandt, bu olguyu, dltn geliimi ilerlerken, kllarn engellenmesine yormaktadr. bir hekim, clz ocuklarn birounda, geliiminin grevli ocuk hastanesinde

srtn ipeimsi ve

olduka uzun kllarla kapl olduunu bildirmiti. Byle haller de ayn konuya giriyor olabilir. Art az (posterior molar) ya da yirmi y a dileri, uygarlam insan rklarnda, gdklemeye eilimli ok gibi

grnmektedir. Bu diler, br azlardan hayli kktr. Bu, empanzede ve orangutanda da byledir. Yirmi y a dilerinin iki ayr kk vardr. Bu diler, aa yukar on yedi yana kadar, di etlerini yarp kmazlar; bana sylendiine
40

Eshricht,

ibid. s. 40, 47. Variation of Animals and Plants under Domestication adl yaptma baknz, vol. ii, s. 327. Prof. Alex. Brandt, bana, bu zellikleri gsteren, Rusya'da domu bir baba ile oul daha bulunduunu bildirdi. Resimlerin ikisi de bana Paris'ten gnderildi.
41

30

gre, br dilerden daha nce ryebilir ve yitirilebilirler; ancak, tannm kimi diiler, bunun doru olmadn sylemektedirler. Yirmi y a dileri, yapllar ve geliim dnemleri bakmndan da, br dilerden daha ok deiebilir42 te yandan, Malezya rklarnda, yirmi y a dileri genellikle salamdr ve er kkldr; byklkleri de, Kafkas rklarndakine oranla, br azlardan daha az farkldr. 43 Prof. Schaaffhausen, rklar arasndaki bu fark, ksalm" olmas ile aklamaktadr. 4 4 B e n c e , bu "enenin ksalma, yirmi y a dilerini tayan kesiminin", uygar rklarda "hep uygar insanlarn yumuak ve piirilmi yiyeceklerle beslenme alkanlklarnn sonucu olarak, enelerini daha az kullanmalarna yorulabilir. B a y Brace, eneleri normal sayda diin eksiksiz geliimine yeter bykl kazanamad ABD'de, ocuklarn baz az dilerini bir uygulama haline geldiini bildirdi. 45 Sindirim borusuna gelince, orada bir tek gdkle rasladm: sdr Krbarsan solucan biimindeki knts (apandis). Krbarsak, sonu kapal bir barsak dal ya da yan dolant(diverticulum), ve otul a a memelilerin birounda katndan daha son derece uzundur. Keseli ayda (marsupial koala, Phascolartus cinereus), btn vcut boyunun uzundur.46 Bazan, gittike daralan bir kntnn iine doru uzatlmtr, ve bazan, boumlanarak paralara ayrlr. Krbarsak deimi besleniin ya da alkanlklarn sonucu olarak eitli hayvanlarda pek ksalm ve solucan biiminde42 Dr. Webb, Teeth in Man and the Anthropoid Apes'ten Dr. C Carter Black'in ald gibi. Anthropological Review, July 1869, s. 299. 43 Owen, Anatomy of Vertebrates, vol. iii, s. 320, 321 ve 325. 44 On the Primitive Form of the Skull, Eng. translat. Anthropological Review, Oct. 1868, s. 426. 45 Prof. Montegazza, eitli insan rklarnda son aznn durumunu bu yaknlarda incelediini ve benim metinde bildirdiim ayn sonuca vardn, yukar ya da uygar rklarda bunlarn krelme ve atlma yolunda olduunu, bana Floransa'dan yazyor. 46 Owen, Anatomy of Vertebrates, vol. iii, s. 416, 434 , 441.

iin

ekmenin pek genel

31

ki apandis, ksalan kesimin bir gdkl olarak artakalm gibi grnmektedir. Apandisin bir gdklk olduunu, onun Prof. kklnden ve insandaki deikenlii konusunda Canestri'nin toplad kantlardan karabiliyoruz. 4 7

Bazan ya hi yoktur, ya da yeniden ok gelimi olarak bulunur. boluu, bazan, boyunun te ikisine kadar tm ile kapanmtr, ve u kesimi yasslm som bir genileme gstermektedir. Apandis, orangutanda uzundur ve bklm ve 0,8 bklmdr. nsanda, ksa krbarsan ucundan kar, genellikle 10-12 cm. uzunlukta ve aa yukar ancak

cm. apndadr. Yalnz yararsz olmakla da kalmaz, bazan bir lm nedenidir. Bunun iki rneini yaknlarda yanglanmaya yol amasndan ileri gelmektedir. 4 8 Baz aa drt-ellilerde (quadrumana), makigillerde (Lemuridae) yaknlarnda, ve etillerde (Carnivora) olduu gibi, keselilebir iittim: girip Bu, ekirdek vb. gibi sert cisimlerin apandisin iine

rin (Marsupialia) birounda da, paz kemiinin alt ucunun supra-condyloid foramen denilen kk delik vardr. Bu delikten, nkol (nbacak) byk siniri ve ou zaman da byk atar damar geer. nsann paz kemiinde de, genellikle, bu geidin bir izi, bazan hayli iyi gelimi olarak, bulunmaktadr. Bu, kemiin engele benzer bir kntsndan olumu ve bir ba (ligament) eridi ile btnlenmitir. Bu nesne ile yakndan ilgilenen Dr. Strithhers, 4 9 bu zelliin kaltsal olduunu gsterdi. Szkonusu delik, bir babann yedi ocuundan drdnde vard.
47

Bu delik varsa,

Annuario della Soc. d. Nat., Modena, 1867, s. 94. M. C. Martins ("De l'Unite Organique", Revue des Deux Mondes. June 15. 1862, s. 16) ve Haeckel (Generalle Morphologie, B. ii, s. 278), ikisi de, bu gdk parann bazan lme yol atn sylemektedir. 49 Soyaekimle ilgili olarak Dr. Struthers'in bildirilerine baknz. Lancet, Feb. 15, 1873, ve ayn yerde, Jan. 24, 1863, s. 83. Bana bildirildiine gre, insandaki bu garip yapla dikkati ilk eken anatomici Dr. Knox'tir; onun Great Artists and Anatomists adl kitabna baknz, s. 63. Bu knt konusunda Dr. Gruber'in anlarna da baknz, Bulletin de l'Acan, Imp. de St. Petersbourgh, tom xii, 1867, s. 448.
48

32

byk sinir hep onun iinden gemektedir. Bu, onun

aa

hayvanlardaki supra-condyloid foramen'in kkendei (homologue) ve gd olduunu gsterir. Prof. Turner, bana bildirdiine gre, bu geidin, bugnk iskeletlerin aa yukar yzde birinde bulunduu kansndadr. Bu yapln insanda arada bir gelimesi, grnd gibi, bir ataya-dn ise ok eski bir hale dntr, nk yukar drt-ellilerde (quadrumana) grlmemektedir. interP a z kemiinde, arada bir insanda da bulunan,

condyloid foramen denilebilecek baka bir kk delik ya da delinme daha vardr. Bu, her zaman deilse bile, eitli insanslarda (anthropoid), hayvanlarn birounda
50

gerek

maymunlarda ve aa daha

da bulunmaktadr. Bu delinmenin,
51

insanda, eski alarda, yakn alarda olduundan sk grlmesi dikkate deer. B a v Busk,

bununla ilgili ola-

rak aadaki kantlar toplamtr: Prof. Broca, "Paris'teki 'Cimetiere de Sud'de (Gney Mezarl'nda) toplad kol kemiklerinin yzde drt buuunda bu delii grd; ve buluntularn Tun Dnemi'nden kalma olduuna inanlan Orrony Maaras'nda, otuz iki paz kemiinin sekizi delikti; bu olaanst orann, ad g e e n maarann bir eit ama 'aile

mezarl' olmasndan ileri gelebileceini sanmaktadr. Dupont, L e s s e Koya maaralarnda Ren Geyii Dnemi'nden (Reindeer period) li olduunu buldu; unu gzlemledi; kalma kemiklerin yzde otuzunun delikLeguay ise, Argenteuildeki ve Pruner-Bey, Vaurealdeki bir eit kemiklerin

dolmen'de, paz kemiklerinin yzde yirmi beinin delik olduyzde yirmi altsnn delikli olduunu saptad. Pruner Bey'in

Mr. St. George Mivart, Transact. Phil. Soc., 1869, s. 310. "On the Caves of Gibralter", Transact. Internat Congress of Prehist. Arch., Third Session, 1869, s. 159. Prof. Wyman, ABD'nin batsnda ve Florida'da bulunan eski hyklerden karlan insan kalntlarnn yzde otuz birinde bu delinmenin (perforation) grldn ksa bir sre nce bildirilmitir (Fourth Annual Report, Peabody Museum, 1871, s. 20). Delinme, zencilerde de sk grlmektedir.
51

50

33

bunun Guanche iskeletlerinde genellikle grlen bir hal olduunu bildirdiini de sylemeden g e m e y e l i m . " Bunda ve baka birka rnekte, eski rklarn, a a hayvanlarnkilere benzer yapllar ada rklardan daha sk gstermeleri, ilgin bir olgudur. yle grnyor ki, bunun balca nedenlerinden biri, eski rklarn, uzun soy izgisinde, hayvanabenzer uzak atalarna biraz daha yakn kalmalardr. Kuyruk kemii (os coccyx) ilerde, szkonusu edilecek belirli omurlarla birlikte, insanda, kuyruk olarak grevsizdir; bununla birlikte, br omurgal hayvanlardaki bu paray aka temsil etmektedir. Erken bir embriyonal dnemde, kuyruk kemii bamszdr, ve a a ulardan (ayaklardan) daha teye uzanr (resim: 1). Belirli seyrek ve anormal olgularda, doumdan sonra bile, kk, gdk ve grlr bir kuyruk oluturduu bilinmektedir. 5 2 Kuyruk kemii (os coccyx) ksadr; ou zaman, hepsi birbiri ile kaynam drt omurdan yaplmtr; ve bu omurlar gdk haldedir, nk dipteki omuru ayr tutarsak, hepsi yalnzca omur gvdesinden (centrum) olumutur. 53 Btn bu omurlar, kk birka kasla donatlmtr. Prof. Turner'in bana bildirdiine gre, bunlardan biri, Theile'nin kesinlikle belirttii gibi, memelilerin birounda Omurilik, insanda, a a y a lum terminale), byk lde gelimi olan doru ancak son srt ya da sokumu kesiminkuyruk gerici kasn gdk bir temsilcisidir. ilk bel omuruna kadar uzanr; ama ipliimsi bir yapl (fiomurga kanalnn kuyruk deki ekseninden aa, ve kuyruk kemiklerinin srt boyunca bile uzanr. Prof. Turner'in bana bildirdiine gre, bu ip52 Bu konudaki kantlar, son zamanlarda Quatrefages derlemitir. Revue des Cours Scientifiques, 1867-1868, s. 625. Fleischmann, 1840'ta, aka grlen bir kuyruu bulunan bir insan dltn (foetus) sergiledi. Dltn kuyruunda omurlar vard (bu, seyrek raslanan bir haldir). Ve birok anatomici, Erlangen'deki doa bilginleri toplantsnda bu kuyruu dikkatle inceledi. (Bkz: Marshall, Niederlaendischen Archiv Fr Zoologie December 1871). 53 Owen, On the Nature of Limbs, 1849, s. 114.

34

liin yukar kesiminin omurilik ile kkende

(homologous) yapldpek Prof.

olduu sz gtrmez; ama alt kesiminin yalnz ince zardan (Pia mater), ya da omurilii saran damarl zardan bellidir. Bu olguda bile, kuyruk kemiinin artk bir kemik kanal iinde (os coccyx),

olmasa da, omurilik gibi

nemli bir yapln izini tad sylenebilir. Gene

Turner'e borlu olduum aadaki olgu, kuyruk kemiinin (os coccyx), daha aa hayvanlardaki gerek kuyrua ne kadar ok benzediini gstermektedir: Luschka, bu yaknlarda, kuyruk kemiklerinin bitiminde, ok zel biimde bklm bir cisim bulmutur. Bu, orta sacral (kuyruk sokumu kemiine ilikin) atardamarla birlikte uzanmaktadr; her ve bu bulu, Krause'n ve Meyer'in maymun ve kedi kuyruunu incelemelerine yol amtr. Bu aratrclar, iki dr. r e m e sistemi eitli gdk yapllar gsterir; ama nemli bir bakmdan, verilen rneklerden ayrlr. Burada, bir trde i grr durumda olmayan bir parann gdkl ile deil, eeylerin (sex) birinde i grr durumda bulunup da, br e e y d e (sex) ancak gdk olarak temsil edilen bir para ile ilgileneceiz. Byle gdklklerin ortaya kn, her trn bamsz yaratld inanc ile aklamak, bundan nceki rneklerdeki kadar gtr. lerde, bu gdklkler zerinde yeniden durmam gerekecek; ve onlarn varlnn genellikle yalnz soyaekime, yani, bir e e y d e kazanlan paralarn ksmen br e e y e geirilmesine (sex) bal kuyrukta da, kuyruk kemiklerinin bitiminde la birlikte, buna benzer bklm birer cisim olmamakbulmular-

olduunu gstereceim. Burada, yalnzca byle gdklklere birka rnek vermek istiyorum. nsanla birlikte btn memelilerin erkeklerinde gdk memeler olduunu herkes bilir. Bunlar, baz hallerde iyi gelimitir ve bol bol st vermektedir. Kzamk srasndaki uyumlu bymeleri de, onlarn iki eeydeki (sex) zorunlu zdeliini gsterir. Erkek

35

memelilerin deki dl

birounda

gzlemlenen rahim)

prostat

keseciinin birlikte, dii(homologue) okuyup

(vesicula prostatica), balantl paralar ile yatann (uterus,

kkendei

olduu bugn genellikle kabul edilmektedir. Leuckart'n bu organ zerine yazdklarn ve kard sonular ona hak vermemek olanakszdr. Bu, dii dlyatann (uterus) atalland memelilerde zellikle bellidir, nk bu torback (vesicula) erkeklerde de atallanmaktadr.* Burada, reme sistemindeki gdk yapllara baka rnekler de verilebilirdi. 5 5 Verilen bu byk olgu kmesinin anlam aktr. Trlerin Kkeni adl yaptmda ayrntl olarak verilen kantlar burada bir daha zetlemek gereksiz olurdu. Ayn snfn yelerinde btn vcudun kkende (homologous) yapl, onlarn ortak bir atadan geldiklerini, ve daha sonra, deimi koullara uyarlandklarn kabul edersek, kolayca anlalr. Bunun dndaki herhangi bir gre gre, insann ya da maymunun eli ile atn aya, fokun yzge-aya ve yarasann kanad vb. arasndaki rnek (model) benzerlii anlalamaz. 5 6 Bunlarn hepsinin ayn yetkin plana gre oluturulduunu sylemek, bilimsel bir aklama deildir. Gelii54 Louckart, in Todd's Cyclop of Anat.. 1848-52, vol. iv, s. 1415. Bu organ, insanda ancak 3-6 line (0,63 - 1,26 cm.) uzunluktadr, ama, br gdk paralarn ou gibi, geliimi ve baka ralar bakmndan deikendir. 55 Bu konuda bkz: Owen, Anatomy of Vertebrates, vol. i, s. 675, 676, 706. 54 Prof. Bianconi, ok gzel resimlenmi ve yaknda yaymlanm bir kitapta (La Theorie Darwinienne et la creation dite independante, 1874), yukardaki rnekte ve daha bakalarnda, kkende (homological) yaplarn, onlarn kullanmna uygun olarak, mekanik ilkelerle eksiksiz aklanabileceini gstermeye almaktadr. Byle yaplarn son amalarna ne kadar yetkin uyarlandn hi kimse bylesine gzel gstermemitir; bence, bu uyarlanmalar doal seme ile aklanabilir. Prof. Bianconi, yarasann kanadn incelerken (s. 218), bana (Auguste Comte'un szcklerini kullanmak gerekirse) dpedz metafiziksel grnen bir ilke ileri srmekte, yani, "hayvann memelilere zg niteliinin btnlnn" korunduunu sylemektedir. Gdklkleri yalnz birka rnekte tartmakta, ve yalnz, domuzlarn ve srlarn kk toynaklar gibi, ksmen gdk olan paralar zerinde durmaktadr; bunlarn hayvann iine yaradn aka gstermektedir. Ne yazk ki,

36

me gelince, deiimin (variation) hayli nal dnemde olmas, ve uygun bir kazanlmas kadar farkl ilkesini biimleri gznnde olan

ge

bir

embriyoalacak atala-

dnemde

soyaekimle ortak

bulundurarak,

embriyonlarda,

rnn yaplnn hayli yetkin olarak nasl alkonduunu aka anlayabiliriz. nsan, kpek, fok, yarasa, embriyonlarnn srngen, vb. balangta birbirinden ayrt edilememesi

gibi artc bir olgu, bugne kadar baka trl aklanamamtr. Gdk organlarn varln anlamak iin, yalnzca szkonusu paralarn eski bir atada yetkin durumda bulunduunu, deimi y a a m a alkanlklarnn etkisinde ya dpedz kullanlmama, ya da gereksiz bir para ile en az engellenmi bireylerin doal olarak seilmesi de kldklerini varsaymalyz. Bylece, insann ve btn br omurgal hayvanlarn neden ayn genel rnee (modele) uygun yaplta olduklarn, neden ayn ilk geliim aamalarndan getiklerini, ve neden genellikle belirli gdklkleri olduunu anlayabiliriz. Sonu olarak, onlarn soy ortakln aka kabul etmemiz gerekir. Baka bir grten yana olmak, kendi yaplmzn, ve evremizdeki btn hayvanlarnkinin, saduyumuza kurulmu bir tuzaktan baka bir e y olmadn kabul etmektir. Btn hayvan serilerinin yelerini gznnde bulundurursak, onlarn ilgilerinden (affinity) ya da snflanmalarndan karlan kantlar, coraf yaylmalarn ve jeolojik ardmalarn dnrsek, bu sonu byk lde dorulanr. Bu sonu karsnda duraksamamza yol aan, yalsrlarda hi bir zaman di etlerini yarp kmayan ok kk dileri, drtayakllarn erkeklerindeki memeleri, belirli bceklerin kaynam knkanatlar altndaki kanatlarm, ya da eitli ieklerdeki dii ve erkek organ izlerini, ve bunlara benzer birok rnei hi dikkate almamaktadr. Prof. Bianconi'nin yaptn ok beendim, ama yine de doa bilginlerinin pek ounca imdilerde benimsenen inan, kkende yaplarn yalnz uyarlanma ilkesine dayanlarak aklanamayaca inanc, hi sarslmadan kalmtr gibime geliyor.

yznden, ve

daha nce iaret edilen aralarn da yardm ile, byk l-

37

nzca bizim doal nyargmz ile dedelerimize yar-tanrlarn soyundan geldiklerini syleten byklenmedir kurall (arroyaplonlainanmak yaknda gance). Ama insann ve br memelilerin

n ve geliimini ok iyi renen doa bilginlerinin, rn her birinin ayr bir yaratma rn olduuna zorunda olmalarnn garip karlanaca zaman, gelecektir.

38

KNC BLM

NSANIN AAI BR BMDEN NASIL GELT ZERNE

nsanda vcut ve zihin deikenlii Soyaekim Deikenliin nedenleri Deiim yasalar, insanda ve aa hayvanlarda ayndr Yaama koullarnn dolaysz etkisi Paralarn daha ok kullanlmasnn ve kullanlmamasnn etkileri Aksam geliim Ataya dn (Reversion) Karklkl deiim oalma oram oalmann karlat engeiler Doal seme nsan yeryznde en baat (dominant) hayvandr nsann vcut yaplnn nemi nsann dik durmasna yol aan nedenler Yapln birbirini gerektiren deimeleri Kpek dilerinin klmesi Kafatas byklnn artmas ve biiminin deimesi plaklk Kuyruun yokluu nsann savunmasz durumda oluu.

nsann, bugn, byk lde deikenlie urad bellidir. Ayn rkta, birbirinin gerekten tpks olan iki birey yoktur. Birbirleriyle karlatrlacak milyonlarca yzn her biri farkl kacaktr. Vcudun eitli paralarnn oranlarnda ve boyutlarnda da ayn byk farkllk vardr. Bacaklarn uzunluu en deiken niceliklerden biridir. 1 Dnyann baz blgelerinde uzun, br blgelerinde ise ksa kafatas yaygn olmakla birlikte, ayn rkn snrlar iinde, rnein Amerika ve Gney Avustralya yerlilerinde ki ikin1 B . A. Gould, Investigations American Soldiers, 1869, s. 256

in

Military

and

Anthropolog.

Statistics

of

39

cisi, "bugn varolan rklar iinde, kan, tre ve dil bakmndan, belki en ok tek-eitlilik gsteren, en katksz" rktr ve Sandwich Adalar gibi pek dar bir alan yurtlanm insanlarda bile, kafatas biiminde byk farkllk vardr. 2 nl bir dii, bana, dilerde grlen farklln, yzlerdekine yakn olduunu kesinlikle syledi. Ana atardamarlarn anormal yollar izledikleri ylesine sk grlen bir olgudur ki, izlenen her yolun hangi oranda olduunu 1.040 lde hesaplamak, cerrah amalara yararl grlmtr. 3 Kaslar pek deikendir. Prof. Turner, ayak kaslarnn, elli kadavrann ikisinde bile tam anlam ile benzer olmadn; ve bazlarnda nemli sapmalar (deviation) Prof. Turner, yerinde hareketler sapmalara uygun olarak olduunu bulmutur.4 yapma yetisinin, eitli

deiiklie uramas gerektiini

eklemektedir. B a y J. Wood, otuz sekiz kiide, 295 kas deiimi (variation) bulunduunu, ve gene otuz sekiz kiilik baka bir kmede, vcudun her iki yannda ortaya kan deiimleri tek bir deiim sayarak, 558'den ok deiim olduunu saptad. 5 Son kmedeki otuz den batan sona sapmaya kalkm" sekiz vcut arasnda, olanlar birden oktu. "Anatomi ders kitaplarmda anlatlan standart kas sisteminBir tek vcuttaki farkl anormallikler, olaanst bir sayya, 25'e ulayordu. Ayn kas, bazan, ok eitli ekillerde deimektedir: Prof. Macalister, palmaris accessorius'ta yirmi bei akn farkl deiim saymaktadr. 6 nl Anatomi Bilgini Wolff,7 i organlarn, d kesimler2 "Amerikan yerlilerinin kafatas biimleri" iin Dr. Aitken Meigs'in yazsna baknz: Proc. Acad. Nat. Sci., Philadelphia, May, 1868, Avustralyallar iin bkz: Huxley, in Lyell's Antiquity of Man, 1863, s. 87. Sandwich Adallar iin, Prof. J. Wyman, Observations on Crania, Boston, 1868, s. 18 3 Anotomy of the Arteries, by R. Quain. "Preface", vol. i, 1844. 4 Transact. Royal Soc. Edinburgh, vol. xxiv. s. 175, 189. s Proc. Royal Soc., 1876, s. 544; ve 1868, s. 483, 524, 1866. s. 229'da eski bir bildiri vardr. 6 Pric. R. Irish Academy, vol. x, 1868, s. 141. 7 Act. Acad. St. Petersburg, 1778, part ii, s. 217.

40

den daha deiken Nulla particula est hominibus

olduunu

steleyerek

bildirmektedir:

quoe non aliter et aliter in aliis se habeat farkl olmayan hi bir para

[Ayr insanlarda

yoktur]. Wolff, organlarn tipik rneklerinin eitlilii zerine bir kitapk bile yazmtr. nsan yznn esiz gzelliini tartr gibi, karacierin, akcierlerin, bbreklerin yetkin gzelliinin tartlmas, insann garibine gitmektedir. Ayn rktan olan insanlarda zihn yetilerin deikenlii ya da farkll, (ayr rklardan olan insanlar arasndaki byk farklar szkonusu edilmiyor) ylesine iyi bilinmektedir ki, burada bir tek szcn bile gerei m olan herkes bunu kabul olduunu kpeklerimizde aka lemi grmekteyiz. maymunlarn her ve Brehm, yoktur. Bu, aa byle evcilve hayvanlarda da byledir. Hayvanat bahelerinde grev aletmektedir. Ve bunun br evcil kendine Afrika'da besledii zg hayvanlarmzda huyu

birinin

huysuzluu olduunu zellikle belirtmektedir.

Yksek zeks sz et-

ile gze arpan bir babuinden (papio cynocephalus)

mektedir. Hayvanat bahesindeki bakclar, bana, zeks ile ayn lde gze arpan Amerikal bir maymun gsterdiler. Rengger de, Paraguay'da besledii ayn trden maymunlarn zihn ralarndaki eitlilik zerinde nemle durmakta ve bu eitliliin, ksmen doutan, ksmen de yetitirili ve eitililerinin sonucu olduunu eklemektedir. 8 Soyaekim konusunu baka bir yerde 9 ylesine ayrntl tarttm ki, burada herhangi bir e y eklemeyi gerekli bulmuyorum. nsanda en nemli ralarn (character) soyaekimle iletilmesi konusunda olduu gibi, en nemsizlerin iletilmesi konusunda da toplanan olgular, herhangi bir aa hayvanla ilgili olanlardan ok daha byk saydadr. Bununla birlikte, aa hayvanlarla ilgili olgular da yeteri kadar
8 Brehm, Thierleben, B. i, s. 58. 87. Saeugethiere von Paraguay, s. 57. 9 Variation of Animals and Plants under Domestication, vol ii, chap. xxi.

41

oktur. Zihn nitelikler konusunda da byledir. Zihn niteliklerin soyaekimle iletildii, kpeklerimizde, atlarmzda ve br evcil hayvanlarmzda aka grlmektedir. zel al kanlklardan ve eilimlerden baka, genel zek, gzpeklik, iyi ve kt huy, vb. de soyaekimle iletilmektedir. Benzer olgular, insanda, aa yukar her ailede gryoruz; ve artk, B a y Galton'un 10 ok deerli almalar ile, yksek yetilerin olaanst karmak bir birlemesi demek olan dhiliin soyaekilmeye eilimli olduunu; ve te yandan, deliliin ve bozulmu zihn yetilerin de ailede srp gittiini biliyoruz. Deikenliin nedenlerine gelince, btn olgularda ok bilgisiz; ama aa hayvanlarda olduu gibi, insanda da; her trn birka kuak boyunca etkisinde kald koullarla baz ilikileri olduunu anlayabiliyoruz. Evcil hayvanlar, doal durumdakilerden daha ok deimektedir; niteliinden trdr. Farkl insan rklar, ve bu, besbakmdan, belli etkisinde kaldklar koullarn eitlenmi ve deien bu evcillemi hayvanlara benzemektedir ve Amerika gibi ok geni bir alanda y a a y a n bir ve ayn rkn bireyleri de yledir. eitlenmi koullarn etkisini, daha ok uygarlam uluslarda gryoruz; nk farkl toplumsal snflardan olan ve farkl ilerle uraan bireyler, barbar uluslarn bireylerinden daha geni bir ra (character) dalm gstermektedir. Ama yabanl insanlarn bir-biimlilii (uniformity) ou zaman abartlmaktadr ve baz hallerde varl bile sz gtrr. 11 Yine de, yalnzca etkisi altnda bulunduu koullar gznnde bulundursak bile, insann herhangi bir baka hayvandan "ok daha evcillemi" 1 2 olduundan sz etmek
Hereditary Genius: an Inquiry into its Laws and Consequences, 1869. Bay Bates, ayn Gney Amerikal kabiledeki yerliler iin, "ba biimi benzer olan iki kii yoktu; birinin yz ince izgiliydi ve brnnki, genilii, enenin ileri kkl ve burun deliklerinin yayvanl, ve gzlerin ekiklii ile tam Mool tipiydi" demektedir (The Naturalist on The Amazons, 1863, vol ii, s. 159).
11 10

42

yanltr.

Yabanl baz insan rklar,

rnein Avustralyalkalmaktadr.

lar, geni bir yaylma alan olan trlerin birouna oranla, ok eitlenmi koullarn daha az etkisinde Baka ve ok daha nemli bir bakmdan, insan, tam anlam ile evcillemi herhangi bir hayvandan byk lde farkldr; nk insann remesi, hi bir zaman, yntemli s e m e ile de, bilinsiz s e m e ile de denetlenmemitir. Hi bir insan rk ya da topluluu, baka insanlara, efendilerine her naslsa daha yararl olan bireylerin saklanmasna ve bylece bilinsiz olarak seilmesine elverecek lde kle olmamtr. Prusyal bombaclarn bandan geeni ayr tutarsak, belirli erkek ve dii bireyler, belirli bir amala seilip evlendirilmemitir; temli Prusyal bombaclarn bana gelen halde, yn(methodical selection) uygulanmtr, nk seme

bombaclarn ve uzun boylu karlarnn yerletirildii kylerde, uzun boylu birok insan yetitirildii ileri srlyordu. Isparta'da da, yasalara gre, doumdan ksa bir sre sonra btn ocuklar gzden geirilip iyi gelimi ve salkl olanlar alkonduu ve brleri lme brakld iin, bir eit s e m e izlenmekteydi.1 3

Blukenbach, Treatises on Anthropolog., Eng. translat., 1865, s. 205. Mitford, History of Greece, vol. i, s. 282. Xenophon'un Memorabilia'sndaki bir paradan (B. ii. 4) (Buna Rev. J. N. Hoare dikkatimi ekti) anlaldna gre, erkeklerin karlarn seerken ocuklarnn saln ve dinliini dnmeleri zorunluu, Yunanllarn deer verdii bir ilkeydi. Byk Yunan ozan Theognis, . . 550, semenin, iyi uygulanrsa, insan soyunun geliimi iin ok nemli olduunu aka grmt. Theognis, zenginliin, eeysel semenin (sexual selection) kendine zg ileyiini sk sk aksattn da grmt. Onun iin yle yazmtr:
13

12

"neklerde ve atlarda, Kurnus! uyarz ok yerinde kurallara, ve ne olursa olsun, Seeriz kusursuz ya da uygun rk, Kazan ve rn iin, Oysa gnlk evlenme kararlarmzda. Her ey para urunadr. Erkekler evlenir, kadnlar evlendirilir, Kabasaba alak kiilere zenginlik artsn diye. Ve onlarn dlleri en soylularla evlenebilir:

43

Btn insan rklarnn bir tek

tr oluturduunu d-

nrsek, insann yaylma alan pek genitir; ama baz bamsz rklarn, rnein Amerikallarn ve Polinezyallarn da yaylma alanlar ok genitir. ok yaylan trlerin, yaylma alanlar dar olanlardan ok daha deiken olduu iyi bilinen bir yasadr. Ve insann deikenliini ok yaylm trlerinki ile karlatrmak, evcil hayvanlarnki ile karlatrmaktan daha doru olabilir. Deikenlik, insanda ve aa hayvanlarda ayn genel nedenlerden ileri geliyor grnmekle kalmamakta, insanda da, aa hayvanlarda da, vcudun ayn paralar pek benzer bir ekilde etkilenmektedir. Godron ve Quatrefages, bunu ylesine ayrntl olarak gstermilerdir ki, burada yalnzca onlarn yaptlarna iaret etmem yeter." Isidore Geoffroy St.-Hilaire'in" gsterdii gibi, y a v a y a v a hafif deiimlere (variation) dnen yaradl aykrlklar (monstrosity), insanda ve aa hayvanlarda ylesine benzerdir ki, ayn snflama ve ayn terimler her ikisi iin de kullanlabilir. Evcil hayvanlarn deiimi konusundaki yaptmda, deiim yasalarn kabaca u balklar altnda sralamaya almtm: Ayn koullarda ayn ekilde deien ayn trlerin bireylerinin hepsinde ya da aa yukar hepsinde grld gibi, deimi koullarn dolaysz ve belirli etkisi. Paralarn uzun srm kullanlmasnn ya da kullanlmamasnn Kkende hesion). (homologous) paralarn Katmerli paralarn deikenlii. etkileri. (codenkarlkl-balants Bymenin

Her ey, soylusu soysuzu karmakarktr ite bu yzden! Bizi grne ve aklca gerilemi, Uyumsuz bir rk olarak buldunsa, ama dostum! Neden byle olduu belli. Olmua alamak da bounadr." (The works of J. Hookham Frere, vol. ii, 1872, s. 334.) 14 Godron, De l'Espece, tom. ii. livre 3. Quatrefage, U nite de l'Espece Humaine, 1861. Ve antropoloji konusunda verilmi konferanslar, Revue des Cours Scientifiques, 1866-1868. 15 Hist, Gin. et Part, des Anomalies de l'Organisation, tom, i, 1832.

44

gelenmesi. Yalnz, insanda bu y a s a ile ilgili iyi bir rnek bulmu deilim. Leenin (pelvis) dl yatandaki ocuun kafatasn etkilemesinde olduu gibi, bir parann mekanik basncnn baka para zerinde etkisi. Paralarn klmesine ya da engellenmesine varan geliim ok nceleri yitirilmi ralarn (character) durdurulmalar. ataya dn in-

(reversion) yolu ile yeniden belirmesi. Ve son olarak, karlkl deiim. Byle adlandrlan bu yasalarn hepsi, sanda ve a a hayvanlarda eit lde geerlidir; ve pek ou, bitkilere bile uygulanabilir. Burada, bu yasalarn hepsini tartmak gereksiz olurdu; 16 ama bunlarn birka, zerinde hayli uzun durmay gerektirecek kadar nemlidir. DEM KOULLARIN DOLAYSIZ VE BELRL ETKLER Bu, pek etrefil bir konudur. Deimi koullarn, her

eit organizmada, biraz ve bazan bir hayli etkisi olduu yadsnamaz; ve ilk bakta, yeteri kadar zaman bulunursa, sonu hep bu olabilir gibi grnmektedir. Oysa ben, bu sonucu destekleyen ak kant bulmay baaramadm; ama hi deilse zel amalar iin uyarlanm saysz yapllarla ilgili olarak, bunun tersini destekleyen salam kantlar ileri srlebilir. Bununla birlikte, deimi koullarn, btn oluumu hayli biimlendirilebilir tndan phe edilemez. ABD'de, son s a v a t a hizmet etmi 1.000.000'u akn erin lleri alnd, doduklar ve yetitikleri yerler saptand. 17
Plants yaknBitkiB. A.

(plastic)

hale getiren

karar-

sz bir deikenlie aa yukar snrsz bir lde yol a-

16 Bu yasalar batan sona tarttm. Bkz: Variation of Animals and under Domestication, vol. ii. chap, xxii ve xxiii, M. J. P. Durand, bu larda deerli bir deneme yaymlad: De l'Influence des Milieux, etc. lerle ilgili olarak, topran niteliine ok nem vermektedir. 17 Investigations in Military and Anthrop. Statistics, etc. 1869, by Gould, s. 93, 107, 120, 131, 134.

45

Baz yresel koullarn boyu dorudan doruya etkiledii anlald; ve "fiziksel byme ann geirildii eyaletin ve atalarn doduklar eyaletin, boy zerinde gze arpar etkisi bulunduunu" rendik. rnein, "byme a boyunca batdaki eyaletlerde yaamann boyda uzamaya yol a t " saptand. te yandan, "on yedi ve on sekiz yalarndaki karac ve denizci erlerin boylar arasndaki byk farktan" da anlald gibi, denizcilerin yaay, bymeyi kesinlikle yavalatmaktadr. B a y B. A. Gould, bu etkilerin niteliini aratrmaya alm, ama yalnzca olumsuz sonulara varmtr; yani, etkilenmenin iklimle, denizden ykseklikle ve geim koullarnn iyilii ve ktl ile bile, "grlr" bir ilikisi olmad sonucuna varmtr. Bu, Fransa'nn farkl kesimlerinden olan erlerin boylar konusunda Villerme'nin vard saylama sonularnn tam kartdr. Ayn adalarda yaayan Polinezyal bakanlar ile aa tabakalar, ya da ayn okyanustaki bitek toprakl yanardasal adalarn ve verimsiz mercan adalarnn yerlileri, 18 ya da geim aralarnn ok farkl olduu dou ve bat Ate lkesi kylarnn yerlileri arasndaki boy farklar karlatrlrsa, daha iyi beslenmenin ve daha rahat yaamann boyu etkiledii sonucuna varmaktan kanlamaz. Ama yukarda sylenenler, bu konuda kesin bir sonuca varmann ne kadar g olduunu gstermektedir. Dr. Beddoe, bu yaknlarda, kentlerde oturmann ve belirli ilerde almann, Britanyallarn boylarnn ksalmasna yol atn gstermitir. Dr. Beddoe, ABD'de olduu gibi, bu sonucun belirli bir lde kaltsal olduu sonucunu karmaktadr. Bundan baka, "fiziksel geliiminin doruuna ulaan rkn, ahlk ycelii ve

18 Polinezyallar iin bkz: Prichard, Physical Hist, of Mankind, vol. v, 1847, s. 145, 238. Godron, De l'Espece, tom, ii, s. 289. Yukar Ganges'te ve Bengal'de oturan ve birbirleriyle yakn hsm olan Hintliler arasnda da, grn bakmndan hayli fark vardr; bkz: Elphinstone, History of India, vol. i, s. 324.

46

enerji bakmndan da dorua ykseldii"ne" inanmaktadr. D koullarn insan zerinde dolaysz baka bir etkisi olup olmad bilinmemektedir. klim farklarnn gze arpar bir etkisi olmas beklenebilir; nk akcierler ve bbrekler dk scaklkta, karacier ve deri ise yksek scaklkta daha ok almaktadr. 2 0 Eskiden, n ve scakln, derinin rengini ve s a rasn (character) belirledii sanlrd. Bunlarn etkili olduu yadsnamazsa da, bugn, aa yukar btn gzlemciler, bu etkinin, birok kuak boyunca srdkten sonra bile, ok az olduunda anlamaktadrlar. Ama bu konu, eitli insan rklar zerinde durulurken daha ayrntl olarak tartlacaktr. Souun ve nemin evcil hayvanlarmzda kl bymesini dorudan doruya etkilediine inanmak iin kantlar vardr, ama bu konuda, insanla ilgili herhangi bir kanta raslamadm. PARALARIN DAHA OK KULLANILMASININ VE KULLANILMAMASININ ETKLER Bireylerde, kullanmann kaslar kuvvetlendirdii, ve hi kullanmamann, ya da ilgili sinirin i grmez hale gelmesinin, kaslar zayflatt ok iyi bilinmektedir. Gz kr edilince, grme siniri ou zaman krelmektedir. Bir atardamar balanrsa, yan dallarnn aplar bymekle kalmamakta, eperlerinin kalnl ve gc de artmaktadr. Bbreklerden biri i gremez hale gelince, br irilemekte ve iki kat i yapmaktadr. Ar yk tamak, kemiklerin yalnz kalnlamasna deil, uzamasna da yol amaktadr.
21

ABD

"Memoirs, Anthropolog. Soc., vol. iii, 1867-69, s. 561, 565, 567. Dr. Brakenridge, Theory of Diathesis; Medical Times, June 19 and July 17, 1869. 21 Variation of Animals and Plants under Domestication adl kitabmda, (vol. ii, s. 297-300) bu eitli bildirilerin kaynaklarn verdim. Dr. Jaeger, "Ueber das Laengenwachstum der Knochen", Jenaischen Zeitschrift, B. v, Heft. i.
20

47

Komisyonu, 2 2 son s a v a a katlan denizci erlerin bacak uzunluunun, karaclarnkinden, 5,5 - 25,6 mm. daha uzun olduunu bildirmitir. Oysa denizciler, ortalama olarak daha ksa boylu kimselerdi; kollar 27,9 mm. daha ksayd ve larn daha ksa olmas, besbelli daha bu, onlarn daha ksa olan boylarna gre, bir oranszlkt. Kolok kullanlmaktand ve beklenmedik bir sonutu; ancak, gemiciler kollarn yk kaldrmak iin deil, zellikle yk ekmek iin kullanmaktadrlar. Denizcilerde boyun evresi ve am* ykseklii daha byk, oysa gs, bel, kala evresi daha kktr. Ayn y a a m a alkanlklar birok kuak boyunca izlenseydi, yukarda anlan deiiklikler kaltsallar myd, kaltsallamaz myd bilinmiyor, ama kaltsallamalar beklenirdi. Rengger, 2 3 P a y a g u a s Yerlilerinin ince bacaklarn ve kaln kollarn, birbirini izleyen kuaklar boyunca aa yukar hep kayklarnda ve bacaklarn kmldatmadan yaamalarna yormaktadr. Buna benzer hallerde, baka yazarlar da Rengger'inkini andran sonulara varmlardr. Uzun zaman Eskimolarla birlikte y a a m olan Cranz'a 24 gre, "yerliler, fok avlamadaki (bu, onlarn en y c e sanat ve artamdr) ustalk ve stnln kaltsal olduuna inanmaktadr; bunda biraz gerek pay vardr, nk nl bir fok avcsnn olu, babasn ocukluunda yitirmi olsa bile, bu alanda kendini gstermektedir.". Ama bu rnekte vcut yaps kadar kaltsal olduu grlen, doal bir zihn yetenektir. ngiliz iilerinin ellerinin, doumda, aydnlarnkilerden daha byk olduu ileri srlmektedir. (correlation)
22

25

El ve ayak geliimi ile enelerin geliimi arabaz hallerde bulunan karlkl-iliki

snda, hi deilse

yznden, 26 el ve ayaklar ile ok almayan

Investigations, History of

24

etc. By B. A. Gould, 1869, s. 288. Saeugethiere von Paraguay, 1830, s. 4. Greenland, Eng. translat. 1767, vol. i, s. 230. 25 Intermarriage, By Alex. Walker, 1838, s. 377. 26 The Variation of Animals and Plants under Domestication, vol, i, * Am: Ayan st yanndaki tmsek yer. .
23

s. 173.

48

snflarda, eneler klebilir. enelerin, uygarlam ve incelmi insanlarda, ar i gren insanlardakinden ya da yabanl insanlardakinden genellikle daha kk olduu kesindir. Ama B a y Herbert Spencer'in 2 7 syledii gibi, yabanl insanlarda, enelerin kaba ve pimemi yiyeceklerin inenmesinde daha ok kullanlmas, ineme kaslarn ve onlarn baland kemikleri dorudan doruya etkiler. Bebeklerde, doumdan ok nce, ayak tabannn derisi, vcudun herhangi bir kesimininkinden daha kalndr; 28 ve bunun, uzun bir kuaklar dizisi boyunca basncn etkilerinin soyaekimle iletilmesinden ileri geldii sz gtrmez. Saatlarn ve oymaclarn kolayca uzak-grmez (miyop), oysa daha ok krlarda y a a y a n kimselerin ve zellikle yabanl insanlarn genellikle yakn-grmez (hipermetrop) olabildiini herkes bilir.29 Uzak-grmezlik ve yakn-grmezlik, elbette kaltsalla eilimlidir. 30 Avrupallarn, yabanl insanlara oranla, grme duyusu ve br duyular bakmndan aal, phesiz, kuaklar boyunca azalm kullanmann birikmi ve soyaekimle iletilmi etkisidir; nk Rengger 3 1 yabanl Hintliler arasnda yetimi ve btn mrlerini onlarla birlikte geirmi Avrupallarn, duyularnn keskinlii bakmndan onlara eriemediini birok defa gzlemlediini sylemektedir. Ayn doa bilgini, kafatasnda, eitli duyu organlarnn yerlemesine yarayan oyuklarn, Amerikal yerPrinciples of Biology, vol. i, s. 455. Paget, Lectures on Surgical Pathology, vol. ii, 1853, s. 209. 29 Denizcilerin gr uzaklnn karaclarnkinden az olmas garip ve beklenmedik bir olgudur. Dr. B. A. Gould, bunun byle olduunu gstermitir; ve bunu gemicilerin olaan gr alannn "teknenin uzunluu ve direklerin ykseklii ile snrl" olmasna yormaktadr. (Sanitary Memoirs of the War of the Rebellion, 1869, s. 530).
24 27

The Variation of Animals and Plants under Domestication, vol i, s. 8. Saeugethiere von Paraguay, s. 8, 10. Ate lkelerinin olaanst grme yetisini gzlemlememe uygun durumlar oldu. Bu konuda bkz: Lawrence, Lectures on Physiology, etc., 1822, s. 404. M. Giraud-Teulon, bu yaknlarda, uzak-grmezliin nedenlerini aklayan bir sr deerli bilgi derlemitir. (Lectures on Physiology, etc., 1822, s. 404): "C'est le travail assidu de pres."
31

30

49

lilerde,

Avrupallardakinden

daha byk olduunu gzlem-

lemitir. Ve bu, belki de organlarn kendi byklklerinde buna karlk olan fark gstermektedir. Amerikal yerlilerin kafataslarnda burun boluklarnn byk olduuna Blumenbach da dikkati ekmekte ve bu olguyu onlarn koklama duyularnn keskinliine balamaktadr. P a l l a s ' a gre, Kuzeydou Asya yaylalarnda yaayan Moollarn duyular alacak kadar yetkindir; ve Prichard'a gre, Moollarda, kafatasnn elmack kemikleri kesiminde pek geni olmas, onlarn ok gelimi duyu organlarndan ileri gelmektedir. 3 2 Quechua Hintlileri, Peru'nun yksek yaylalarnda yaarlar; ve Alcide d'Orbigny, 33 hep pek ok seyrelmi hava soluduklar iin, onlarn gslerinin ve akcierlerinin olaok D. bana anst genilemi olduunu bildirmektedir. Akcier gzeleri de, Avrupallarnkinden daha byktr ve daha saydadr. Bu gzlemlerden phe edilmitir, ama B a y Forbes, onlarla hsml likte y a a y a n birok Aymara'nn llerini almtr;

bulunan ve 3.000-4.500 m. yksek-

bildirdii sonu udur: 3 4 Aymaralar, vcut evresi ve uzunluu bakmndan, B a y D. Forbes'un grd btn rklardan gze arpar lde farkldr. Onun lm tablosunda, her adamn boyu 1.000 olarak alnm ve br lmler bu standarda gre dzenlenmitir. Tabloda, Aymaralarn alm kollarnn Avrupallarnkinden ksa ve zencilerinkinden ise ok daha ksa olduu grlmektedir. Bacaklar da daha ksadr; ve ls alnan her Aymarada u garip zellik grlmektedir: Uyluk kemii (femur), kaval kemiinden (tibia) daha ksadr. Ortalama olarak, uyluk kemii uzunlu-

nun kaval kemii uzunluuna oran 211/252'dir. Oysa ayn


32

Prichard, Phys. Hist, of Mankind, Blumenbach'n tanklna dayanarak, vol. v, s. 463. 33 Quoted by Prichard, Researches into the Phys. Hist, of Mankind, vol. v, s. 463. 34 Bay Forbes'un deerli bildirisi artk yaymlanmtr: Journal of the Ethnological Soc. of London, yeni seri, vol. ii, 1870, s. 193.

50

oran, ayn zamanda yaplm lmlere gre, Avrupallarda 244/230 ve zencilerde 258/241'dir. Paz kemii (humerus) de nkol kemiine oranla daha ksadr. Gvdeye en yakn olan bu kemiin ksalmas, B a y Forbes'un bana syledii gibi, byk lde artm gvde uzunluuna gre bir dengelenme (compansation) dr. Bu insanlar souk ve yksek yurtlarnn iklimine ylesine iyi uymulardr ki, nceleri spanyollar onlar doudaki alak ovalara srnce ve sonralar, yksek cretlerle kandrlp altn ykamak iin aalara indirildikleri zaman, korkun oranda lmlerdir. Bununla birlikte, B a y Forbes, iki kuak boyunca s a kalm su katlmadk birka aile bulmutur ve bu ailelerde, onlarn ayrc zelliklerinin hl soyaekimle iletildiini gzlemlemitir. Ama btn bu zelliklerin azalm olduu, lmsz bile belli olmaktayd; ve lm, vcutlarnn, yksek yaylalarda yaayan Aymaralarnki kadar ok uzamam olduunu gsteriyordu; lmler, lir. oysa uyluk kegrlebiu mikleri, kaval kemikleri gibi, az da olsa uzamt. Gerek B a y Forbes'un anlarna bavurularak btn bu gzlemlerden kan Bence, sonucun halidir. Aymaralar baka yapl gariplikleri de gstermektedirler, rnein topuklar ok az kntl-

olduundan phe edilemez: birok kuak boyunca denizden ok yksekte yaamak, vcut oranlarnda kaltsal deiiklikler olmasna dolayl ya da dolaysz yol amaktadr. 3 5 nsan, varlnn sonraki aamalarnda, paralarn daha ok kullanlmas ya da kullanlmamas ile ok deiiklik geirmemi olabilir, ama saylan olgular, onun bu yndeki doal niteliini yitirmediini gstermektedir. Ve biz, ayn yasann a a hayvanlar iin de geerli olduunu kesinlikle biliyoruz. Ve bundan, ok eski bir ada, insann atalarnn

35 Dr. Wilckens, dalk blgelerde yaayan hayvanlarn vcutlarnn nasl deiiklie uradn gsteren ilgin denemesini bu yaknlarda yaymlad; (Landwirtschalt. Wochenblatt. No. 10, 1869).

51

bir g e i aamasnda bulunduunu,

drt-ayakllktan iki-a-

yaklla dnmekte olduunu, vcudun eitli paralarnn artm ya da azalm kullanmnn doal s e m e y e belki byk lde yardm ettiini karabiliriz.

GELM AKSAMALARI

Aksam geliim ile aksam byme arasnda fark vardr, nk birinci durumdaki paralar bymelerini srdrmekle birlikte, eski hallerini korur. eitli yaradl aykrlklar (monstrosity) bu balk altnda toplanr; ve bazlarnn, rnein yark daman, arada bir soyaekimle iletildii bilinmektedir. Vogt'un anlarnda belirttii gibi,36 ufak kafal doutan-aptallarn (microcephalous idiot) aksam beyin geliimini anmak, amacmza elverecektir. Byle kimselerin kafataslar daha kktr ve beyinlerinin kvrmlar normal insandakinden daha az karmaktr. Aln sins, ya da kalar zerindeki knt, byk lde gelimitir ve eneleri alabildiine kntldr; yle ki, bu doutan-aptallar, insan soyunun aa tiplerini biraz andrmaktadr. Zeklar ve zihn yetilerinin pek ou ar zayftr. Konuma yeteneini edinemezler, srekli dikkat gsteremezler, ama benzenmeye (imitation) pek dkndrler. Kuvvetli ve gze arpar lde etkindirler, hi durmadan hoplayp zplarlar ve yzlerini ekitirler. Merdivenleri ou zaman drt ayak zerinde karlar, aalarn ve eitli nesnelerin tepesine trmanmaya ar dkndrler. Bu, bize, aa yukar btn olanlarn aalara trmanmay pek sevdiini dndrmektedir. Gene bu, bize, kuzularn ve olaklarn (koyun ve kei, kkenlerinde dasal (alpine) hayvanlardr), tepelerde, kk bir tepe de olsa, oynamay pek sevdiini hatrlatmaktadr. Dou"Memoire sur les Microcephales, 1867, s. 50, 125, 169, 171, 184-198.

52

tan-aptallar, baka baz bakmlardan da, aa hayvanlara benzerler. Yiyecei her lokmay, azna atmadan nce, dikkatle koklayan bir doutan-aptal grlmtr. Bitlenirken, elleri ile birlikte azn da sk sk kullanan bir doutan-aptal bilinmektedir. Doutan-aptallarn genellikle iren alkanlklar vardr ve utanma duygular yoktur; vcudun gze arpar lde kll olduu birka rnek bildirilmitir.37 ATAYA DN (REVERSON)

Burada verilmesi gereken rnekler, bundan nceki balk altnda da verilebilirdi. Bir yapln geliimi aksamsa, ama ayn grubun daha aa bir yesinde kendine karlk olan yapla pek benzeyinceye kadar byyorsa, bu, bir anlamda, ataya dn hali saylabilir. Bir gruptaki aa yeler, o grubun ortak atasnn umulur yapl konusunda bize bir bilgi verir. Embriyonal geliiminin erken evresinde durdurulmu bir para, imdiki ayral (istisna) ya da aksam yapl normal olsa idi, sonunda kendine zg grevi yerine getirebilecei gibi bymesi gerekirdi, yeter ki varlnn erken aamalarnn birinde bu gc kazanm olsun. Ufak kafal bir doutan-aptaln basit beyni, maymununkine benzedii lde ve bu anlamda, bir ataya dn rneidir denebilir.38 Ataya dn konusu iinde ele alnmas ok
37 Prof. Laycock, hayvana-benzer doutan aptallarn rasn (character), onlara theroid (hayvans) diyerek zetlemektedir; Journal of Mental Science, July, 1863. Dr. Scott, yiyeceklerini koklayan aptallar sk sk gzlemlemitir. Bu konuda, ve doutan aptallarn klll ile ilgili olarak bkz: Dr. Maundsley, Body and Mind, 1870, s. 46-51. Pinel de, bir aptaln klll ile ilgili artc bir rnek vermitir. 38 Variation of Animals and Plants adl yaptmda (vol. ii, s. 57), kadnlarda hi de seyrek raslanmayan ikiden ok meme bulunmas olgusunu, ataya dne yormutum. Fazla memelerin gste genellikle bakml (simetrik) olarak bulunmas; ve zellikle, ikiden ok memesi olan bir kadnn kznda, kaskta bulunan bir tek memenin st salglamas, bu sonucun doru olabileceini dnmeme yol amt. Ama imdi, mammae erraticae'nin baka yerlerde, rnein srtta, koltuk altnda, ve kalada da belirdiini rendim

53

daha yerinde olan baka rnekler de vardr. nsann bulunduu grubun aa yelerinde dzenli olarak ortaya kan belirli yapllar, normal insan embriyonunda bulunmamakla
(rnein bkz: Prof. Preyer, Der Kampf um das Dasein, 1869, s. 45); bu son rnekteki meme, ocuu beslemeye yetecek kadar bol st vermekte idi. Bylece, fazla memelerin ataya dnten ileri gelmesi olasl ok zayflamaktadr; yine de, bu, bana hl olabilir gibi grnyor, nk memelerin iki ifti ou zaman gste ve bakml konumda bulunmaktadr; bu konuda bana bildirilen rnekler bir haylidir. Baz makilerin (Lemurs) gslerinde, normal olarak iki ift meme bulunduu bilinmektedir. nsan soyunun erkeinde bir iftten ok memenin (gdk halde) bulunduu be olgu belgelenmitir; Dr. Handyside'n bu zellii gsteren iki erkek kardele ilgili olarak verdii rnek iin bkz: Journal of Anat. and Physiology, 1872, s. 56 ve Dr. Bartels'in bildirisi, Reichert's and du Bois-Reymond's Archiv., 1872, s. 304. Dr. Bartels'in szkonusu ettii rneklerin birinde, biri ortada ve gbein yukarsnda olmak zere be memeli bir erkek vardr, Meckel von Hemsbach, bu son olgunun, belirli Cheiroptera trlerindeki orta meme ile aklandn sanmaktadr. Genellikle, insann eski atalarnda bir iftten ok meme bulunmasayd, insan soyunun her iki eeyinde de fazla memeler geliemezdi diye pheye debiliriz. Yukarda andm kitabmda (vol. ii, s. 12). insandan ve eitli hayvanlarda sk sk grlen ok-parmakllk (polydactylism) hallerini de, hayli duraksayarak, ataya dne yormutum. Prof. Owen'in Ichthyopterygia'nn bazlarnda beten ok parmak bulunduunu bildirmesi, ve bundan tr, onlarn eski bir durumu srdrdklerini dnmem, bu sonuca varmama ksmen yol amt; ama Prof. Gegenbauer, Owen'in vard sonular tartmaktadr. (Jenaischen Zeitschrift, B. v, Heft 3, s. 341). teyandan, bu yaknlarda Dr. Gnther'in ileri srd kanya gre, Ceratodus'un [Akcierli balklarn boynuz-diligiller familyasndan olan soyu tkenmi bir balk tr. . ] ortadaki kemik zincirine her iki yandan eklemlerle bitien kemiksi nlarla donatlm kresi ayanda (paddle) bir yanda, ya da her iki yanda, alt ya da daha ok parman ataya dnle yeniden belirebilmesi, byk bir glkle karlalmadan kabul edilebilir gibi grnmektedir. Dr. Zouteveen, bana, yirmi drt el, ve yirmi drt ayak parma olan bir adamn varlm belgeye dayanarak bildirdi! Fazla parmaklarn ataya dnten ileri gelebilecei sonucuna varmama zellikle yol aan, byle parmaklarn yalnzca ok kaltsal olmas deildir, tersine, o zaman sandm gibi, onlarn, kesildikten sonra, tpk aa omurgallarn normal parmaklar gibi, yeniden bymesidir. Ama Variation under Domestication adl kitabmn ikinci basksnda, byle yeniden byme hallerine artk neden az gvendiimi akladm. Bununla birlikte, aksam geliim ve ataya dn birbirleriyle yakndan ilikili sreler olduu iin, embriyonal ya da aksam bir durumdaki eitli yapllarn, rnein yark daman, ikiye ayrlm dlyatann, vb. okparmakllkla sk sk birlikte grnmesi dikkate deer. Meckel ve Isidore Geoffroy St.-Hilaire, bunun zerinde nemle durmutur. Ama bugn, geliim ile fazla parmaklar ve insann az organlanm bir atasna dn arasnda herhangi bir iliki bulunduu dncesinden tmyle vazgemek en gvenilir tutumdur.

54

birlikte, arada bir insanda da belirir; ya da, insan embriyonunda normal olarak varsa, anormal bir geliim gsterir; ama bu geliim, grubun a a yelerinde normal olan ekildedir. Aadaki rnekler, bu sylenenleri daha iyi aydnlatacaktr. eitli memelilerde, dlyata (uterus), keselilerde (marsupialia) olduu gibi iki ayr az ve geidi varken, aamal olarak, yukar maymunlarda ve insanlarda olduu gibi, tek bir organa dnr. Yukar maymunlarda ve insanda, kk bir i kvrm ayr tutulursa, dlyatann ift olduunu gsteren hi bir iz yoktur. Kemiricilerde (rodents), bu iki snr hal arasndaki btn aamalarn eksiksiz bir dizisi grlr. Dlyata, btn memelilerde, basit ve ilkel bir tpten geliir; bunlarn alt kesimleri, boynuzlar (cornua) oluturur. Dr. F a r r e yle demektedir: "Dlyatann gvdesi, insanda, iki boynuzun (cornua) alt ularnn birlemesi ile olur; oysa orta kesimin ya da gvdenin bulunmad hayvanlarda, boynuzlar (cornua) birlememi olarak kalr. Dlyatann geliimi ilerledike, iki boynuz (cornua), azar azar, tm ile yitinceye kadar ksalr, ya da dlyata gvdesine katlr." Dlyatann keleri, aa maymunlar ve makimsiler (lemures) gibi yukar hayvanlarda bile, hl, boynuzlar (cornua) uzatmaktadr. Kadnlarda, olgun dlyatanda boynuzlarn bulunduu, blnd sapkn ya da dlyatann ksmen iki organa haller, Owen'a gre, belirli "younlatrc

(anomal) hallere hi de seyrek raslanmamaktadr; ve byle kemiricilerin (rodents) vard geliimin basit (concentrative) geliim basamann" yine-

lenmesidir. Burada, belki de embriyonal

bir aksamas ile onu izleyen bymenin ve yetkin grevsel geliimin bir rnei ile kar karyayz; nk ksmen ift olan dlyatann her iki yan da, gebelikteki zel grevini yapabilecek durumdadr. B a k a ve seyrek grlen hallerde, her birinin zel az ve geidi bulunan iki ayr dlyata

55

boluu olumutur. 39 Embriyonun olaan geliimi srasnda byle bir a a m a geirilmez; ve, basit, kk, ilkel iki tbn, her birinin iyi yaplm bir az ve geidi olan ve her biri saysz kaslarla, sinirlerle, bezlerle ve damarlarla donatlm iki ayr dlyata oluturmay bilmesine (byle bir deyim kullanlabilirse) inanmak, o iki tp daha nce, bugn y a a y a n keselilerde (marsupialia) olduu gibi, buna benzer bir geliim yolundan g e m i olmasayd, ok g olurdu. Kadnlardaki anormal ift dlyata gibi yetkin bir yapln yalnzca raslant sonucu olabileceini kimse ileri sremez. Ama ok eskiden yitirilmi yapllarn yeniden ortaya kmasn salayan ataya dn ilkesi, pek uzun bir zaman aralndan sonra bile, onun eksiksiz geliimine klavuzluk edebilir. Prof. Canestrini, bu rneklerle birlikte onlara benzer eitli rnekleri de tarttktan sonra, ayn sonuca varmaktadr. Prof. Canestrini, baz drt-ellilerde ve baka memelilerde normal olarak iki paral olan elmack kemiini baka bir rnek olarak eklemektedir. 4 0 ki aylk insan dltndeki elmack kemii bu durumdadr; ve geliimin aksamas ile, ergin insanda da, zellikle enesi kntl olan aa rklarda, bazan yle kalmaktadr. Bundan dolay, Canestrini, in39 Dr. A. Farres'in nl makalesine baknz: Cyclopaedia of Anatomy and Physiology, vol. v, 1859, s. 642. Owen, Anatomy of Vertebrates, vol. iii, 1868, s. 687. Prof. Turner, Edinburgh Medical Journal, February 1865. 40 Annuario della Soc. dei Naturalisti in Medona, 1867, s. 83. Prof. Canestrini, bu konuda eitli bilirkiilerden zetler vermektedir. Laurilland, eitli insanlarda ve belirli maymunlarda, iki elmack kemiinin biiminde, oranlarnda, ve balantsnda tam bir benzerlik bulduu iin, paralarn bu dzenini dpedz raslant sayamayacam sylemektedir. Dr. Saviotti, Gazzetta della Cliniche'te bu konuda baka bir bildiri yaymlamtr; Turin, 1871. Dr. Saviotti, yetikin iskeletlerinin yzde iki kadarnda blnme izlerinin grlebildiini sylemektedir; ve bunun, ar rktan olmayan kk eneli iskeletlerde, brlerinden daha sk grldn belirtmektedir. Gene aym konuda bkz: G. Delorenzi, Tre nuovi casi d'anomalia dell' osso malare, Torino, 1872. E. Morselli, Sopra una rara anomalia dell' osso malare, Modena, 1872. Dr. Gruber, bu kemiin blnmesi konusunda, pek yaknda bir kitapk yazmtr. Bir eletirmen hi bir eye dayanmadan ve hi ekinmeden, yazdklarm phe ile karlad iin, bu kaynaklar veriyorum.

56

sann eski bir atasnda, bu kemiin normal olarak iki paral olmas gerektii, daha sonra bu iki parann birbiri ile kaynat sonucunu karmaktadr. nsanda aln kemii tek paraldr, oysa embriyonda ve ocuklarda ve aa yukar btn a a memelilerde, belirgin bir eklemle ayrlm iki paradan yapldr. Bu eklem, insanda, bazan erginlikten sonra da hayli belirgin olarak kalmaktadr. Canestrini, bu eklemi, yeni kafataslarndan ok, kazlarda km ksa tipteki nuca (brachycephalic) varmaktadr. eski kafataslarnda imdiye kadar gzlemlemiverilen br tir. Burada da, elmack kemii rneinde vard ayn soBunda ve rneklerde, eski rklarn, belirli ralar (character) bakmndan, aa hayvanlara a d a rklardan daha ok yaklamasnn nedeni, sonuncularn, o uzun soy izgisi zerinde, eski yar-insan atalarndan biraz daha uzakta bulunmalar olsa gerektir. Ayr ayr yazarlar, insanda, yukarda anlanlara az-ok benzeyen baka sapknlklar (anomaly) birer ataya dn olarak olarak deerlendirmektedirler; oysa bunlar, hi de pheli grnmemektedir, nk byle yapllarn normal lara inmemiz gerekmektedir. 4 1 nsanda, kpek dileri, inemeye yarayan yetkin aralardr. Ama onlarn gerek kpeksel ras (canine characvarolduunu bulmadan nce, memeliler serisinde pek aa-

41 Isid. Geoffroy St.-Hilaire, eksiksiz bir dizi rnek vermitir: Hist, des Anomalies, tom, iii, s. 437. Bir eletirmen geliimleri aksam eitli paralarla ilgili ve belgelenmi saysz rnei tartmadm iin beni knamaktadr (Journal of Anat. Physiology, 1871. s. 366). Eletirmen, benim teorime gre, "bir organn geici her durumunun, onun geliimi boyunca, amaca ulamak iin bir ara olmadn, ama eskiden kendisinin bir ama olduunu" sylemektedir. Bu bana zorunlu olarak geerli grnmyor. Ataya dnle hi ilikisi olmayan deiimler, geliimin erken bir dneminde neden ortaya kmamak gereksin? Byle deiimler, rnein geliimi ksaltma ve basitletirme bakmndan yararl iseler, saklanp biriktirilebilirler. Bundan baka, varln eski bir haliyle hi ilikisi olmayan krelmi ya da ar bym paralar gibi zararl anormallikler, erken bir dnemde olduu gibi, erginlik boyunca da neden belirmemek gereksin?

57

ter), Owen'in 42 belirttii gibi, "kt bir ula sona eren, da doru tmsek ve ite dz ya da yar-ukur olan, bu yzeyinin tabannda kk bir knt bulunan di tacnn (crown) konik biiminden anlalmaktadr. Konik biim, koyu renkli rklarda, zellikle Avustralyallarda, pek belirgindir. Kpek diinin kk, kesici dilerinkinden daha derin ve dir." kuvvetliBununla birlikte, bu di, insanda, dmanlarn ya da

avlarn paralamaya yarayan zel bir silh olmaktan kmtr; bundan dolay, zel grevi bakmndan, gdklemi saylabilir. Byk btn insan kafatas dermelerinde (collection), Haeckel'in gzlemledii gibi,43 baz kpek diinin, tpk insanbiimli kafataslarnda, may(anthropomorphous)

munlardaki gibi (ama onlardakinden daha az), br dilerden hayli kntl olduu grlr. Bu hallerde, bir enedeki diler arasnda, kart enedeki kpek dilerinin saca boluklar braklmtr. Wagner'in resmini izdii bir Kfir (Kaffir) kafatasnda, bu ara boluk, alacak kadar genitir. 44 incelenmi eski kafataslarnn, yenilere oranla ne kadar az olduu dnlrse, en az rnekte kpek dilerinin byk lde knt yapmas ve Naulette enesi'ndekilerin ar irilii, ilgin bir olgudur. 45 nsanbiimli (anthropomorphous) maymunlarda, yalnz erkeklerin tam gelimi kpek dileri vardr; ama dii gorilde ve daha az olmakla birlikte dii orangutanda, bu diler, brlerine oranla e p e y c e kntldr; bundan tr, bana kesinlikle bildirildii gibi, kimi kadnlarn hayli kntl kpek dileri olmas, onlarn erkekte arada bir byk lde gelimesinin maymuna-benzer bir ataya dn hali olduu inancna kar cidd bir itiraz deildir. Kendi kpek dilerinin biiminin ve onlarn baka insanlarda arada bir byk
42

Anatomy of Vertebrates, vol. iii, 1868, s. 323. Generalle Morphologie 1866, B. ii, s. clv. Carl Vogt, Lectures on Man, ngilizce evirisi, 1864, s. 151. 45 C Carter Blake, on a Jaw from La Naulette, Anthropolog. 1867, s. 295. Schaafhausen, ibid. 1868, s. 426.
43 44

Review,

58

lde gelimesinin, ok eski atalarmzn bu korkun silhlarla donatlm olmasndan ileri geldii inancn kmseyerek reddeden kimse, alayl glmseyii ile, grne gre kendi soy izgisini aa vuracaktr. nk bu dileri silh gibi kullanmay tasarlamyor ve buna gc yetmiyor i s e de, "hrlama kaslarn" (Sir C. Bell onlar byle adlandrmaktadr) 4 6 bilinsiz olarak kasp, saldrmaya hazr bir kpek gibi dilerini gsterecektir. Drt-ellilere (quadrumana) ya da br memelilere zg birka kas, arada bir insanda da geliir. Prof. Vlacovuch, 4 7 krk erkek kadavrasn incelemi ve bunlarn on dokuzunda, ischio-pubic adn verdii kas bulmutur. kadavrada ise, bu kas birer ba (ligament) ile temsil edilmekteydi. Geri kalan on sekiz kadavrada, szkonusu kastan hi bir iz yoktu. Ayn kas, otuz kadn kadavrasnn yalnz ikisinde, vcudun iki yannda gelimiti, nde ise gdk bir ba (ligament) bulunuyordu. Bundan tr, bu kasn, erkekte diiye oranla ok daha yaygn olduu anlalmaktadr. Ve insann aa bir biimden (form) tredii inancna gre, bu olgu kolayca anlalabilmektedir; nk bu kas a a hayvanlarn birounda bulunmakta ve hepsinde de, iftleme srasnda ve yalnz erkeklerde ie yaramaktadr. B a y J. Wood, deerli yaz dizisinde,
48

insanda

grlen

ve aa hayvanlardaki normal yapllar andran pek ok kas deiimini ayrntl olarak anlatmaktadr. En yakn hThe Anatomy of Expression, 1844, s. 110, 131. Prof. Canestrini aktaryor, Annuario, etc. 1867, s. 90. 48 Bu yazlar, kaslarmzn ne kadar sk deitiini, ve deiken drt ellilerin (Quadrumana) kaslarna nasl benzer hale geldiini renmek isteyenlerin dikkatle incelemesine deer. Aadaki kaynaklar, kitabmda deinilmi birka nokta ile ilikilidir: Proc. Royal Soc., vol xiv, s. 379 - 384; vol. xv, 1866, s. 241, 242; vol. xv, 1867, s. 544; vol. xvi, 1868, s. 524. unu da ekleyebilirim: Dr. Maurie ile Bay St. George Mivart'n, Lemuroidea konusunda, maymunlarn (Primates) en aa yesi olan bu hayvanlarda, baz kaslarn olaanst deikenliini gstermilerdir: Transact. Zoolog. Soc, vol. vii, 1869. s. 96, Daha da aa aamalarda bulunan hayvanlarda grlen deiim sralanmalar da, Lemurodia'da pek oktur.
47 46

59

smlarmz olan drt-ellilerde

(quadrumana)

dzenli olarak

bulunanlara benzeyen kaslar, burada saylamayacak kadar oktur. yi gelimi bir kafatas olan salam yapl bir erkek kadavrasnda, eitli maymunlara zg kaslar temsil eden yediyi akn kas deiimi (variation) gzlemlenmitir. rnein, bu adamn boynunun iki yannda, aslnda btn maymun eitlerinde bulunan ve insan kadavralarnn aa yukar altmta birinde grld sylenen gerek ve kuvvetli bir "levator claviculae" vard. 4 9 Gene bu adamda, Flower'n btn "Prof. Huxley'in ve Bay yukar ve a a maybeinci ayak Acromio-

munlarda bulunduunu gsterdikleri bir kas, tor)

parmann tarak kemiinin zel bir uzaklatrcs (abducvard." Yalnzca iki rnek daha v e r e c e i m : basilar kas, insandan aa btn memelilerde bulunmakta

ve drt ayak zerinde yrmekle karlkl-ilikisi var gibi grnmektedir. 5 0 Ve bu kas, aa yukar altm insan kadavrasndan birinde vardr. Bay Bradley, 5 1 insann her iki ayanda da, birer abductor ossis metatarsi quinti bulmutur. Bu kas, o zamana kadar insan soyunda gzlemlenmemiti, ama insanbiimli (anthropomorphous) maymunlarda hep vardr. El ve kol kaslar ki bunlar, daha ok insana zg paralardr aa hayvanlardaki uygun kaslara benzeyecek ekilde deimeye doutan ve pek yeteneklidir.
52

Byle benzerlikler ya tam ya da eksik olur; ama ikinci halde, bunlarn gei zellii gsterdii bellidir. Belirli deiimler erkekte, brleri ise kadnda daha yaygndr. Bunun iin herhangi bir g e r e k e gsteremiyoruz. B a y Wood, saysz deiimler zerinde durduktan sonra, u anlaml sz sylemektedir:
49

" K a s yapllarnn olaan tipten dikkate deer

Bkz:

Prof.

Macalister, Proc. R. Irish Academy, vol. x, 124. Bay Champneys, Journal of Anat. and Phys., Nov., 1871, s. 178. 51 Journal of Anat. and Phys., May, 1872, s. 421. 52 Prof. Macalister (ibid. s. 121, gzlemlerini tablolar haline getirip kas anormalliklerinin en ok nkollarda, yzde, ve nc olarak ayaklarda, vb. belirdiini bulmutur.
50

60

sapmalar, genel ve bilimsel anatominin gerei gibi kavranmas iin pek nemli olan ve bilinmeyen bir etkeni gsterdii kabul edilmek gereken yollar ya da ynler izlemektedir." 53 Bu bilinmeyen etkenin, varln eski bir haline dn olduu, en byk olabilirlik gibi kabul edilebilir. 54 Aralarnda hi bir genetik balant yoksa, bir insann yediyi akn kas bakmndan, anormal olarak ve yalnzca raslant ile belirli maymunlara benzeyebileceine inanlamaz. te yandan, insan maymuna-benzer bir yaratn soyundan geliyorsa, binlerce kuak sonra, belirli kaslarn birdenbire yeniden ortaya kmamas iin geerli hi bir gereke gsterilemez. Bunun gibi, atlarda, eeklerde ve katrlarda, yzlerce ve belki de binlerce kuak sonra, bacaklarda ve omuzlarda, birdenbire ve yeniden koyu renkli eritler belirir. Ataya dnn bu eitli rnekleri birinci blmde anlatlan gdk organlarla ylesine sk skya ilikilidir ki, bunlarn birou, hi umursanmadan, orada olduu gibi burada da sunulabilirdi. Bylece, insandaki boynuzlu dl yata
53 Rev. Dr. Haughton, insan flexor pollicis longus'unda dikkate deer bir deiim rnei verdikten sonra (Proc. R. Irish Academy, June 27, 1864, s. 715), unu ekliyor: "Bu dikkate deer rnek, makan el baparmandaki ve parmaklarndaki kiri (tendon) dzeninin bazan insanda da bulunabileceini gstermektedir; ama byle bir halin, bir makan insana doru ykselmekte oluu mu, bir insann makaa doru alalmakta oluu mu, yoksa doann bir gariplii mi olduunu sylemeyi zerime alamam." Pek yetenekli bir anatomici, ve pek sert bir evrimcilik (evolutionism) karts olan birinin, ilk nermelerimden birinin olabilirliini bile kabul etmesi, kvan vericidir. Flexor pollicis longus'un drt-ellilerdeki ayn kasla ilikileri bakmndan dikkati eken deiimlerini Prof. Macalister de anlatmtr (Proc. R. Irish Acad., vol. x, 1864, s. 138). 54 Bu kitabn ilk basks ktktan sonra, Bay Wood, insanda boyun, omuz ve gs kaslarnn eitleri konusunda baka bir yaz yaymlad. (Phil. Transactions, 1870, s. 83.) Orada, bu kaslarn ne kadar ok deiken olduunu, ve deiimlerin aa hayvanlardaki normal kaslara ou zaman ve pek ok benzediini gstermektedir. Sonunda zetle yle demektedir: "nsan vcudunda eit eit beliren, anatomi biliminin bu dalnda Darvvinci ataya dn ilkesinin ya da soyaekim yasasnn kantlar ya da rnekleri saylabilecek eyleri yeter aklkla sergileyen daha nemli halleri baaryla gsterebildiysem, amacma ulamm demektir."

61

(uterus), ayn organn belirli memelilerdeki normal halinin gdk bir temsilcisidir denilebilir. Baz gdk paralar, rnein her iki eeydeki (sex) kuyruk kemii (os coccyx) ve erkek eeydeki memeler, insanda hep vardr; oysa bazlar, rnein supracondyloid foramen (delik), arada bir ortaya kar ve bundan tr, ataya dn bal altnda sunulabilir. Bu eitli atayadnsel (reversionary) den trediini apak gstermektedir. KARILIKLI DEM nsanda, aa hayvanlarda olduu gibi, birtakm yapllar birbirleri ile ylesine sk skya ilikilidir ki, paralardan biri deiince br de deiir. P e k ok halde, buna herhangi bir gereke gsteremiyoruz. Paralardan birinin brn ynettiini, ya da daha erken gelimi bir parann onlarn ikisini de ynettiini syleyemeyiz. . Goffroy'un defalarca belirttii gibi, eitli yaradl aykrlklar (monstrosity), birbirleri ile byle sk skya balantldr. Vcudun kart yanlarnda, n ve art bacaklarda grdmz yapllar, tam anlam ile gdk olan yapllar gibi, insann aa bir biim-

gibi, birbirine benzeyen yapllar, birlikte d e i m e y e zelikle doutan yeteneklidir. Meckel, kol kaslar kendilerine zg tipten sapnca, bacak kaslarnn da aa yukar her zaman onlara uyduunu, uzun zaman nce belirtmitir. Ve bunun tersi de dorudur; bacak kaslarndaki sapmalar, kol kaslarndaki sapmalar izlemektedir. vcut yaps, birbirleri ile hayli ridge) Grme ve iitme or-

ganlar, diler ve salar, derinin ve kllarn rengi, renk ve ilikilidir. 55 Kas durumu ile (supra-orbital gz ukuru stndeki ok belirgin kabartlar

arasnda bulunduu sz gtrmeyen ilikiye ilk dik-

kati eken Prof. Schaaffhausen'dir. Bu kabartlar, aa insan rklarnda pek yaygndr.


55 Bu sylenenlerin alnd kaynaklar Variation of Animals under Domestication adl kitabmda verilmitir; vol. ii, s. 320-335.

and

Plants

62

Azok yerinde olarak yukardaki balklar altnda toplanabilen deiimlerden (variation) baka, bilgimizin eksiklii yznden bize herhangi bir neden olmakszn ortaya kyormu gibi grndkleri iin geici olarak "kendiliinden" diyebileceimiz byk bir deiim vardr. Bununla birlikte, olusalar, rilebilir. 56 OALMA ORANI ABD'de olduu gibi, elverili koullarda bulunan uygar toplumlarda, nfusun yirmi be ylda iki katna kt bilinmektedir; ve, Euler'in yapt hesaba gre, bu artma, on iki yldan biraz daha uzun bir srede olabilirdi. 57 ABD'nin bugnk nfusu (otuz milyon), eski oranla oalsayd, 657 ylda, btn karalar ve denizleri ylesine sk kaplard ki, her yarda (0,9144 m.) karelik alanda drt kiinin ayakta durmas gerekirdi. nsann srekli oalmasn nleyen ilk ve balca engel, g e i m aralarn ve rahatlk iinde yaamay salamann gldr. rnein, geinmenin kolay olduu, herk e s e geni bir alan den ABD'deki duruma bakarak vardmz sonu budur. Geim aralar Byk Britanya'da da birdenbire iki katna ksayd, bizim nfusumuz da abucak iki katna kard. Bu balca engel, uygarlam uluslarda, zellikle evlenmeleri gletirerek etkisini gstermektedir. Yoksul snflarda ocuk lmlerinin yksek oranda olmas ok nemlidir; kalabalk ve yoksul evlerde oturanlarn, eitli hastalklardan, her yata, byk oranda lmesi de yledir. Zorlu salgnlarn ve savalarn etkileri abucak giderilmek56 Bu konunun tm, Variation of Animals and Plants under Domestication adl kitabmda tartlmtr. Bkz: vol. ii, chap, xxiii. 57 Rev. T. Malthus'un unutulmaz denemesine bkz: Essay on the Principlof Population, vol. i, 1826, s. 517.

(variation)

snf

daha da zel-

bu deiimlerin, etkileyen koullarn

hafif bireysel doal

farklardan da, belirgin ve an yaplm sapmalarndan organizmay

liinden ok, organizmann yapsna bal olduklar gste-

63

te ve uygun koullarda bulunan uluslarda giderilmekle

de

kalmamaktadr. G, zellikle ar yoksul snflarda, byk lde deilse bile, geici bir engel olarak ie karmaktadr. Malthus'un belirttii gibi, barbar rklarda reme gcnn uygarlam rklardakine oranla gerekten az olduunu sanmak iin salam kantlar vardr. Bu konuda kesin bilgimiz yoktur, nk yabanl insanlarda nfus saym yaplm deildir. Ama misyonerlerin ve byle insanlar arasnda uzun sre y a a m kimselerin birbirini tutan tanklklar, onlarn ailelerinin ou zaman kk olduunu, byk ailelere seyrek raslandn gstermektedir. Bu, inanld gibi, kadnlarn ocuklarn uzun sre emzirmeleri ile ksmen aklanabilir; ama ou zaman byk skntlar iinde yaayan, besleyici yiyecekleri uygarlam insanlar gibi bol bol salayamayan yabanl insanlarn dl verimi gerekten cil drt-ayakl (quadruped) hayvanlarmzn, daha kmes verimli daha hayolduaz olabilir. Bundan nceki kitaplarmdan birinde, 58 btn evvanlarmzn ve tarma alnm bitkilerimizin, benzeyen doal durumdaki trlerden unu gstermitim. Birdenbire lardan kendilerine

gereinden ok besin bubitkilerin bir

lan ya da ok semiren hayvanlarn; ve ok yoksul toprakok bitek topraklara birdenbire getirilen hayli ksrlamas, varlan bu sonu karsnda geerli

itiraz deildir. Bundan dolay, bir anlamda ok evcillemi olan uygar insanlarn, yabanl insanlardan daha dourgan olmasn bekleyebiliriz. Uygarlam uluslarn artan dl veriminin, evcil hayvanlarmzda olduu gibi, kaltsal bir nitelik halini almas da beklenebilir; hi deilse, insan soyunda ikiz dourma eiliminin aileler arasnda yaygnlamakta olduu bilinmektedir. 5 9

58 Variation of Animals and Plants under 113, 163. 59 Bay Sedgwicck, British and Foreign 1863, s. 170.

Domestication, Medico-Chirururg.

vol. ii, s. Review,

111July

64

Yabanl insanlar uygarlam insanlardan daha az dourgan grnmekle birlikte, saylarnn artmasn srekli olarak engelleyen baz etkenler bulunmasayd, phesiz onlar da abucak oalrlard. Santaliler, ya da Hindistan'n dallar, yakn zamanlarda, bunun gzel bir rneini vermilerdir; nk, Bay Hunter'in gsterdii gibi,60 a uygulandndan, salgnlar hafiflediinden ve s a v a bastrldndan beri, olaanst bir hzla kesinlikle oalmlardr.

Ancak, bu kabasaba insanlar komu blgelere dalp cretle almam olsalard, byle oalamazlard. Yabanl insanlarn aa yukar hepsi evlenmektedir; bununla birlikte, kadar ok yerinde bir engel vardr: genellikle, olabildii

erken ada evlenmezler. Gen erkeklerden, ou zaman, bir karya bakabileceklerini gstermeleri istenir; ve genler, nce, alacaklar kadnn ana-babasna deyecekleri bal kazanmak zorundadr. Geim aralarn s a l a m a gl, yabanl insanlarn saysn uygar insanlarda olduundan ok daha dolaysz olarak snrlar, nk btn kabileler, dnemli (periodic) olarak, amansz ktlklara katlanrlar. Byle zamanlarda, yabanl insanlar pek kt yiyeceklerle beslenmek zorunda kalrlar; ve bu, onlarn salklarn byk lde bozar. Ktlklar srasnda ve ktlklardan sonra karnlarnn itiini, kol ve bacaklarnn incecik kaldn anlatan birok yaz yaymlanmtr. Byle zamanlarda ok dolamak zorunda kalmaktadrlar ve, Avustralya'da bana sylendiine gre, ocuk lmleri pek ok olmaktadr. zellikle zorlu mevsimlere bal olan ktlklar s gerekmektedir. Srekli ve dzenli olarak dnemli (peoalamazlar, riodic) olduu iin, btn kabilelerin sayca dzensiz olmank doal olmayan yoldan daha ok besin salamay bilmemektedirler. P e k darda kalnca, birbirlerinin topraklarna geerler. Bunun sonucu savatr; ve gerekte, hemen

60

W. W. Hunter, The Animals of Rural Bengal, 1868, s. 259.

65

hemen her zaman, komular ile s a v a halindedirler. Besin ararken, karada ve suda, balarna birok hal gelir; Hindistan'da, kaplanlarn sszlatrd blgeler bile dr. Malthus bu eitli engelleri tartm, ama belki hepsinden nemli olan biri zerinde, yani doan ocuklarn, zellikle kz ocuklarn ldrlmesi ve ocuk drme gelenei zerinde y e t e r i n c e durmamtr. B u gelenekler, d n y a n n M'Leninsanlarn birok kesiminde bugn de yrrlktedir; ve Bay den ok daha yaygnd. Bu gelenekler, yabanl baz varlkelerde, b y k yrtc h a y v a n l a r d a n ekmedikleri kalmaz.

nan'n 61 gsterdii gibi, doan ocuklarn ldrlmesi, eskidoan ocuklarn hepsini b e s l e m e gln, daha dorusu olanakszln bilmelerinden domu grnmektedir. Uarlk da yukarda saylan engellere katlabilir; ama bu, geim aralar yetmezliinden ileri gelmez: bununla birlikte, baz hallerde (Japonya'da olduu gibi) nfus artn nlemek iin bile bile desteklendiine inanmak iin gereke vardr. nsann insanlk aamasna ulamam olduu ok eski alarda, insan, gnmzn en aa yabanl insanlar gibi igd ile daha ok ve akl ile daha az ynetiliyordu. Eski yar-insan atalarmz doan ocuklar ldrmeyi ya da okkocal (polyandry) denememi olmaldr; nk a a hayvanlar, hi bir zaman, kendi dllerini dzenli olarak ldrecek, ya da kskanlktan tm ile kurtulacak kadar azmazlar. 62 nceden inceye dnp evlilikten kanlmam ve eeyler (sex) gen yata engellenmeden birlemi olsa
Primitive Marriage, 1865. Bir yazar, Spectator'da (March 12th, s. 320), yle yorumluyor: "Bay Darwin, insann d konusunda yeni bir reti getirmek zorunda olduunu seziyor. Yukar hayvanlarn igdlerinin yabanl insan rklarnn alkanlklarndan ok daha soylu olduunu gsteriyor, ve bundan dolay, tm ile bilinsiz grnen gerek bir Ortodokslukla yabanl kabilelerin iren geleneklerinin, zellikle onlardaki evliliin gsterdii gibi, insann bilgi varlnn geici ama uzun sren ahlk bozulmann nedeni olduu retisini yeniden ve bilimsel bir varsaym gibi sunmak zorunda olduunu seziyor. En
62 61

66

gerektir. Bundan dolay, insann atalar abuk remeye eilimli olmu olmaldr; ama dnemli (periodic) ya da srekli baz engeller, onlarn o a l m a s m , b u g n k yabanl insanlarda olduundan daha amanszca nlemi olmak gerekir. pek Bu engellerin kesin nitelii zerine, br hayvanlarn

ounda olduundan daha ok e y syleyemiyoruz. Pek dourgan hayvanlar olmayan atlarn ve srlarn, Gney Amerika'da babo braklnca, nce olaanst abuk oalHer dn biliyoruz. Bilinen btn hayvanlarn en y a v a reyeni olan fil, birka bin ylda btn dnyay kaplayabilirdi. maymun trnn oalmas baz aralarla engelleniyor olmaldr; ama onlarn oalmalarn nleyen, Brehm'in dedii gibi yrtc hayvanlarn saldrlar deildir. Amerika'daki atlarn ve srlarn gerek reme gcnn nce sezilir lde arttn; ya da, btn blgeler tm ile dolduu iin, ayn gcn azaldn hi kimse ileri sremez. phesiz, bu olguda, ve btn br olgularda, birok engel mevsimlere bal olan dnemli olmu olsa gerektir. DOAL SEME n s a n n v c u t a v e k a f a c a d e i k e n o l d u u n u ; v e deiimlerin, a a h a y v a n l a r d a k i gibi, y a dolayl y a d a dolaysz olarak ayn genel nedenlerden ileri geldiini ve ayn genel yasalara baml olduunu artk biliyoruz. nsan, yeryznn her yanna yaylm ve ard aras kesilmeyen gleri srasnda, en deiik koullarn etkisinde kalmtr. 63 Bir yarkrede Ate lkesi'ni, Umut Burnu'nu, Tasmanya'yksek igdsnn kendisine yasaklad bir bilgiye sarlarak insann ahlk yozlamasn Yahudice aklamaya kalkmas, bundan baka neyi gsterir?" B u n u n etkileri konusunda bkz: W. Stanley Jevons, "A. Deduction from Darwin's Theory", Nature, 1869, s. 231.

ve belki

farkl koullarda farkl engeller raslamaktadr. Elverisiz (periodic) ktlklar, hepsinin en nemlisidir. nsann eski atalar iin de byle

67

y ve br yarkrede Arktik blgeleri yurtlanm olanlar, b u g n k y u r t l a r n a v a r m a d a n nce, birok iklimden g e m i ve y a a m a gerekir.


64

alkanlklarn birok

defa

deitirmi

olmak ve

nsann ilkel atalar da, br hayvanlar gibi, gesavann ve onun sonucu yararl ve

im aralarndan daha ok oalma eilimi gstermi bundan dolay, arada bir, varolma

olarak da, amansz doal s e m e (natural selection) yasasnn etkisine uram olmaldr. Bylece, her trl deiim, ya arada bir ya da srekli olarak, saklanm

zararl olanlar ayklanmtr. Ancak uzun zaman aralklar ile ortaya kan ok belirgin yapl sapmalar zerinde deil, yalnzca bireysel farklar zerinde duruyorum. rnein, hareket yetimizi belirleyen el ve ayak kaslarmz, aa hayvanlarn kaslar gibi,65 srekli deikenlie uramaktadr. Demek ki, insann herhangi bir blgede, zellikle koullar hayli deien bir blgede yaayan atalar, iki eit ble ayrlsayd, hareket yetileri ile g e i m aralarn salamaya en iyi uyarlanm bireylerin bulunduu blk, bu bakmdan daha az iyi durumda olan brne oranla, ortalama olarak daha byk sayda s a kalr ve daha ok dl verirdi. nsan, bugnk en kabasaba durumunda bile, imdiye kadar yeryznde grnm en baat (dominant) hayvandr. yi organlanm herhangi bir canldan ok daha geni alanlara yaylmtr. Ve brlerinin hepsi onun nnde dize gelmitir. O, bu snrsz stnln, zihn yetilerine, soydalarna yardm etmesine ve onlar korumasna yol aan topl u m s a l alkanlklarna, v e v c u t y a p s n a borludur. B u ra larn (character) olaanst nemli olduu, insann y a a m a savandaki kesin baars ile gsterilmitir. nsann yetileri, heceli dili gelitirmitir; ve onun artc
64

zihn

ilerleme-

Lantham, Man and his Migrations, 1851, s. 135. Messrs, Murie ve Mivart, "baz kaslarn yukardaki gruplarn hi birinde snflanamayacak kadar dzensiz bir dalm gsterdiklerini" sylemektedirler. "Anatomy of Lemuroidea", (Transact. Zoolog. Soc. vol. vii, 1869, s. 96-98). Bu kaslar, ayn bireyin kart yanlarnda bile farkldr.
65

68

si, zellikle buna dayanmaktadr. B a y Chauncey Wright'n belirttii gibi, 66 "konuma yetisinin psikolojik zmlemesi (analizi), konumadaki en kk ustaln bile, baka bir yndeki en byk ustalktan daha ok beyin gc gerektirdiini gstermektedir". nsan, eitli silhlar, avadanlklar, tuzaklar, vb. tretmitir, ve onlar kullanarak kendini savunmay, avlarn ldrmeyi ya da yakalamay bilir, ve baka yoldan da besin salar. Balk avlamak ve bitek komu adalara gemek iin sallar ve kayklar yapmtr. Ate yakmann yolunu bulmutur. Atele, sert kkler sindirilebilir hale getirilebilir, ve al kkler ya da otlar aszlatrlabilir. Atein bulunuu ki dil ayr tutulursa, belki insann yapt en byk bulutur, tarihten nce olmutur. nsan en yabanl durumdan en stn duruma getiren bu birka bulu, onun gzlem ve hayal glerinin, belleinin, saduyusunun ve meraknn gelimesinin dolaysz sonulardr. Bundan tr, B a y Wallace'n, 6 7 "doal s e m e , insana ancak maymununkinden biraz daha stn bir beyin balayabilirdi" demesinin gerekesini anlayamyorum. nsann zihn yetileri ve toplumsal alkanlklar onun iin olaanst nemli olmakla birlikte, insann vcut yapsnn nemini de kmsememeliyiz. Bu blmn bundan sonraki kesimi bu konuya ayrlacak; zihn, ahlak ve top66

"Limits

of

Natural

Selection",

North American

Review,

Oct.

1870,

s.

295. Quarterly Review, April 1869, s. 392. Bay Wallace'n Contributions tothe Theory of Natural Selection (1870) adl kitabnda bu konu daha eksiksiz tartlm, ve bu kitapta bavurulan btn denemeler orada yeniden yaymlanmtr. Avrupa'nn en sekin zoologlarndan biri olan Prof. Claparede, Bibliothegue Universelle'de yaymlanm bir makalesinde. Essay on Man'i ok gzel eletirmitir (June 1870). Metne aktardm noktalar, Bay Wallace'in "The origin of Human Races deduced from the Theory of Natural Selection" adl nl bildirisini (Anthropological Review, May 1864, s. clviii.) okumu herkesi artacak. Burda, Sir J. Lubbock'un pek hakl bir szn (Prehistoric Times, 1865, s. 479) anmadan edemeyeceim: "Bay Wallace gze arpan bir zgecilikle, bunu aka Bay Darwin'e yklyor; oysa bu dnceyi kendi bana gelitirdii, ayn ekilde ileyerek deilse de ayn zamanda yaymlad ok iyi bilinmektedir."
67

69

lumsal yetilerin geliimi daha sonraki blmlerin tartlacaktr.

birinde

Doramaclk renmeyi denemi herkesin kabul edecei gibi, ekici tam gereken yere vurmak bile kolay i deildir. Kendini savunan, ya da ku avlayan bir Ate lkelinin baard gibi, bir ta tam amalanan noktaya atmak, el, kol, ve omuz kaslarnn yetkin bir karlkl-iliki iinde almasn, ve ayrca, stn bir dokunma duyusunu gerektirir. Ta ya da zpkn atarken, ve baka eylemler srasnda, insan, ayaklar zerinde s a l a m c a durmaldr; ve bu da, birok kasn tam karlkl-uyarlanmasn (co-adaptation) ister. akmaktan yontup en kabasaba alete evirmek, kemikten sivri bir zpkn ucu ya da olta inesi yapmak, yetkin bir el gerektirir; nk, Bay Schoolcraft, 6 8 iinin en eri bilirkii olarak, ta paralarn yontup baklar, zpkn ve ok ular yapmann, "olaanst ustalk ve uzun u y g u l a m a " demek olduunu belirtmektedir. lk insanlarn iblm yapm olmas gerei, bunu dorulamaktadr. Herkes, kendi akmakta avandalklarn ya da kabasaba anak mleini kendi yapmyordu. Kendilerini bu ilere vermi belirli bireyler olduu anlalmaktadr. larmz yontulmu Bunlar, yaptklar nesneparlatarak dzleri elbette av rnleri ile deimilerdir. Arkeologlar, ataakmaktalarn srtp gn avadanlklar yapmay dnmeden nce pek uzun bir zaman getiine inanmaktadrlar. Gerei gibi ta atmaya, ya da akmaktandan kabasaba bir alet yapmaya elverir yetkinlikte elleri ve kollar olan insana benzer bir hayvann, eylerin yalnz mekanik ustalk gz nnde bulundurulursa, yeteri kadar emek vererek, uygar bir insann yapabildii hemen hemen hepsini yapabileceinden phe edilemez. Elin yaps, bu bakmdan, maymunlarda eitli iaret-lk68 Bay Lawson Tait'in aktard gibi. Law of Natural Selection Dublin Quarterly Journal of Medical Science, Feb. 1869. Dr. Keller de ayn noktay anmtr.

70

lar atmaya, ya da, bir cinste (genus) olduu gibi, mziksel sesler karmaya yarayan s e s organlar ile karlatrlabilir; a m a insanda, bunlara pek benzeyen s e s organlar, kullanmann kaltsal etkileri ile, heceli mtr. nsann en yakn hsmlar, ve bundan tr de ilkel atalarmzn en iyi temsilcileri olan drt-ellilere (quadrumana) bakarsak, onlarn ellerinin de, bizimkiler gibi, ayn genel modele gre yaplm olduunu, ama daha eitli ilerde kullanlmaya daha az uyarlandn grrz. Elleri, kpein ayaklar gibi yrmeye elverili deildir. Bu durum, el ayalarnn d kenarlarna, ya da parmak eklemlerine dayanarak yryen empanze ve orangutan gibi maymunlarda grlebilir.69 Bununla birlikte, elleri aalara trmanmaya ok gzel uyarlanmtr. Maymunlar, ince dallar ya da ipleri, bir yandan baparmaklar ve te yanda el ayalar ve parmaklar olmak zere, tpk bizim yaptmz gibi, kavrarlar. Bylelikle, olduka byk nesneleri kaldrabilirler, rnein bir ieyi boynundan tutup azlarna gtrebilirler. Babuinler (Papio cynocephalus), elleri ile talar devirebilir, topra eeleyerek kkleri karabilirler. Baparmaklar br parmaklarnn karsnda olmak zere, sert kabuklu yemileri, bcekleri ve baka kk nesneleri tutabilirler, ve phesiz, bylelikle, ku yuvalarndan yumurtalar ve yavrular ekip karmaktadrlar. larn Amerikan maymunlar, yaban portakal(wild orange) dallara vura vura kabuklarn atlaBaka maymunlar, baparmaklaile dikenleri konumaya uyarlan-

tr, sonra iki ellerinin parmaklar ile soyarlar. Sert kabuklu yemileri tala krarlar. r ile midye kabuklarn aarlar. Parmaklar

ve kymklar karr, birbirinin srtndaki asalak bcekleri ayklarlar. Talar bayr a a yuvarlar ya da dmanlarna atarlar. Bununla birlikte, bu eitli eylemleri srasnda

69 Owen, Anatomy of Vertebrates, vol. iii, s. 71.

71

hantaldrlar, ve benim kendi gzlemlerime gre, attklar ta tam istedikleri noktaya tutturamazlar. Maymunlar "nesneleri hantalca tuttuklar" iin, elleri kadar ilerini grrd diye dnmek, bana hi "ok de daha az zellemi (specialised) bir tutma organ" bugnk doru grnmyor. 70 Tersine, bylelikle aalara trmanmaya daha az uygun hale gelmezlerse, ok daha yetkin yapltaki ellerin onlarn yararna olacandan phe iin hi bir gereke grmyorum. Insannki kadar bir elin, trmanmaya elverisiz olduunu sanabiliriz; k yeryznn en aal (arboreal) maymunlar, etmek yetkin nyani,

Amerika'da Ateles, Afrika'da Colobus, Asya'da Hylobates, ya baparmakszdr, ya da ayak parmaklar ksmen birbirine yapktr, yle ki elleri ve ayaklar dpedz birer kavrama engeline dnmtr. 7 1 Maymunlarm (primates) o kalabalk serisindeki herhangi eski bir ye, geimini salaynda, ya da yaad koullarda bir deime yznden daha az aal (arboreal) olur olmaz, yry de deiiklie uramak, ve o ye, tam anlam ile drt-ayakl (quadruped) ya da iki-ayakl (biped) klnmak gerekirdi. Babuinler (Papio cynocephalus) tepelik ve kayalk blgelerde ok bulunur, ve yalnz zorunlu olunca yksek aalara trmanrlar, 72 ve neredeyse kpek gibi yrr olmulardr. Yalnz insan iki-ayakl (biped) olmutur, ve bence, insann, en ayrc zellii olan dik durmay nasl benimsediini ksmen anlayabiliriz. nsan isteine gre

72

Quarterly Review, April 1869, s. 392. Hylobates syndactylus'un (bitiik parmakl jibon) adndan da anlald zere, ayak parmaklarndan ikisi hep kaynaktr; ve bu. Bay Blyth'n bana bildirdiine gre, arada bir H. agilis, lar ve leuciscus'ta da byledir. Golobus tam anlam ile aaldr (arboreal) ve son derece hareketlidir (Brehm, Thierleben, B. i, s. 50), ama hsm cinslerin (genera) trlerinden (Species) daha iyi trmanc olup olmadn bilmiyorum. Dnyann en aal (arboreal) hayvan olan yakal tembel hayvann ayaklarnn engele olaanst benzemesi dikkate deer. Brehm, Thierleben, B. i, s. 80.
71

70

72

davranmaya bylesine gzel uyarlanm ellerini kullanmadan yeryznde bugnk baat (dominant) durumuna ulaamazd. Sir C. Bell steleyerek yle demektedir: "El, btn aralarn yerini tutar, ve zek ile birlikte, insana evrensel egemenlik balar." 7 3 Oysa eller ve kollar, eskiden olduu gibi, hareket etmek ve vcudun btn arln tamak iin kullanlsayd, ya da, daha nce belirtildii gibi, zellikle aalara trmanmaya uyarlansayd, silh yapmna, ya da ta ve zpkn t a m amalanan noktaya atmaya elverecek kadar yetkinleemezdi. Byle kaba ilemler, ellerin ince iler iin kullanmnn byk lde bal olduu dokunma duyusunu da kreltirdi. Yalnz bunlardan tr bile, iki ayakl (biped) olmak, insan iin bir stnlktr; eitli iler iin ellerin ve vcudun memi olmas zorunludur; ve insan, bu amala, zanmak iin ayaklar dzlemitir; ama st yarsnn engelenayaklar zel

zerinde s a l a m c a durabilmelidir. Bu byk stnl kaayak baparma olarak deiiklie uram, ve bu uurda tutma yetisini

a a yukar tm ile yitirmitir. Eller tutmak iin yetkinleirken, ayaklarn tamak ve hareket etmek iin yetkinlemesi, btn hayvanlar leminde geerli olan fizyolojik iblm ilkesine uymaktadr. Bununla birlikte, kimi yabanl insanlarda, onlarn aalara trmannn, ve ayaklarn baka ekillerde kullanmalarnn da gsterdii gibi, tutma yetisini tm ile yitirmemitir. 7 4 Ayaklar zerinde s a l a m c a durmas, ellerinin ve kollarnn bota kalmas insan iin bir stnlkse ki savandaki esiz baarsnn bunlardan
73

ayak,

yaama

ileri geldiinden

"The Hand", etc. Bridgewater Treatise, 1883, s. 38. Haeckel, insann iki-ayakl (biped) oluundaki basamaklar ok gzel tartmtr: Natrliche Schpfungsgeschicte, 1868, s. 507. Dr. Bchner (Conferences sur la Theorie Darwinienne, 1869, s. 135) insann ayam bir kavrama organ gibi kullanna gzel rnekler vermitir; ve yukar maymunlarn sonraki paragrafta andm hareket biimi konusunda da yazmtr. Bu son konuda u yapta da baknz: Owen, Anotomy of Vertebrates, vol. iii, s. 71.
74

73

phe edilemez, daha dik durmann ya da iki-ayakl (biped) olmann, insann atalarnn yararna olduundan phe etmek iin hi bir gereke grmyorum. Onlar, bylelikle kendilerini talar ve sopalar ile savunmay, avlarn yakalamay, ya da baka yollardan besin salamay daha iyi baarm olmaldr. En iyi yapl bireyler zamanla en baarl olmu, ve daha ok sayda s a kalm olmaldr. Goriller ve birka hsm biim (form) tkenmi olsayd, drt-ayakl bir hayvann y a v a y a v a iki-ayakl bir hayvana dnemeyecei, ak yreklilikle ve steleyerek savunulabilirdi, nk ikisi aras bir durumda bulunan btn bireyler, yrmek iin pek acnacak halde olurdu. Oysa insanbiimli (anthropomorphous) maymunlarn bugn gerekten ikisi aras bir durumda olduunu biliyoruz ( v e bu, zerinde durulmaya d e e r ) ; ve onlarn kendi y a a m a koullarna genellikle iyi uyarlanm olduundan hi kimse phe etmiyor. Goril, eik ayaklarn sryerek yrr, ama ve daha ok kvrk ellerine

dayanarak ilerler. Uzun-kollu maymunlar, arada bir, kollarn koltuk denekleri gibi kullanp vcutlarn kollar arasnda ileri doru sallayarak ilerler; ve baz Hylobates eitleri, hi retilmeden, dik olarak ve hayli hzl yryebilir ve koabilirler; ne var ki, beceriksizce ve insandan daha az gvenlik iinde hareket ederler. Szn ksas, bugnk maymunlarda, bir drt-ayaklnn yry ile bir iki-ayaklnnki arasnda bir yry grmekteyiz; imli (anthropomorphous) maymunlar, yalnz, nyargbakmndan, sz bir gzlemcinin nemle zerinde durduu gibi 7 5 insanbiyapl drt-ayakl tipten daha ok, iki-ayakl tipe yakndr. insann atalar gittike daha dik durur, elleri ve kollar tutmak ve baka amalar iin, ayaklar ve bacaklar salam desteklik etmek ve yer deitirmek iin gittike daha ok deiiklie urarken, saysz baka yap deimeleri de
75 Prof. Broca, "La Constitution des Vertebres d'Anthropologic, 1872, s. 26, (ayr nsha).

caudalos";

La Revue

74

zorunlu olmutur. Leenin (pelvis)

genilemesi, omurgann

kendine zg biimde erilmesi, ban baka bir konumda oturmas gerekmitir; ve insan, btn bu deiiklikleri kazanmtr. Prof. Schaaffhausen 7 6 unu ileri srmektedir: "nsan kafatasnn salam mastoid kntlar, onun dik durumunun sonucudur." Bu kntlar, orangutanda, empanzede, vb. yoktur ve gorilde insandakinden llar da burada anlabilirdi. Bu karlkl daha kktr. deiikliklerin nsann dik durumu ile balantl grnen eitli baka yaphangi lde doal semenin, hangi lde paralarn artan kullanlmasnn ya da kulanlmamasnn kaltsal etkilerinin, ya da bir parann brn etkilemesinin sonucu olduuna karar vermek ok gtr. Bu deime aralarnn sk sk ibirlii yapt sz gtrmez. Bundan dolay, belirli kaslar, ve onlarn baland kemik ikinlikleri srekli kullanma ile bymse, bu, belirli ilerin srekli olarak yapldn ve yararl olmak gerektiini gsterir. Bundan tr, bu ileri en iyi yapan bireyler daha ok sayda s a kalabilir. nsann dik durumunun ksmen sonucu ve ksmen de nedeni olan ellerin ve kollarn engellenmeden kullanlmas, dolayl olarak baka yap deiikliklerine yol am grnmektedir. nsann eski dedelerinin, daha nce sylendii gibi, belki byk kpek dileri vard; ama dmanlar ile dvmek iin talar, sopalar, ya da baka silhlar kullanm a y a giderek altklarndan, enelerini ve dilerini gittike daha az kullanmaya baladlar. Bylece birlikte, bunun lmlerin kld. byle birinde,* olduuna gvenle gevi ene, dilerle bakarak, grdiBuna benzer saysz rnee inanabiliriz. getirenlerin

lerdeki b-

erkeklerinde, atlarda, kesici

nte boynuzlarn gelimesi ile; ve

76 On the Primitive Form of the Skull, eviri, Anthropological Review, Oct. 1868, s. 428. Owen (Anotomy of Vertebrates, vol. ii, 1866, s. 551) yukar maymunlarda mastoid kntlar konusunda. * Bu blm, aslnda bamsz bir kitap olan, ama elinizdeki kitabn orijinalinin ikinci yars olarak yaymlanm Sexual Selection'dadr. .

75

lerle ya da ifte atarak dvme

alkanl ile ilikili ola-

rak kpek dilerinin klmesinde ya da tm ile yitirilmesinde, buna pek benzeyen bir rnekle karlaacaz. Rtimeyer'in 7 7 ve bakalarnn kesinlikle ileri ri gibi, insanbiimli (anthropomorphous) srdkleermaymunlarn

keklerinde, kafatasnn birok bakmdan insannkinden farkl olmasna yol aan, ve bu hayvanlar "gerekten korkun yzl" yapan, e n e kaslarnn ok gelimesinin kafatasndaki etkisidir. Bundan tr, insann atalarnn eneleri ve dileri azar azar klrken, erginlerin kafatas, bugnk insannkine gittike daha ok benzemeye balam olmaldr. lerde greceimiz gibi, erkeklerde kpek dilerinin byk lde klmesi, soyaekimle diinin dilerini de aa yukar kesinlikle etkiler. eitli zihn yetiler giderek geliirken, beyin de aa yukar kesinlikle byr. nsan beyni byklnn insan vcuduna oran, goril ve orangutandaki ayn oranla karlatrldktan sonra, bu orandaki bykln yksek zihn yetilerle sk skya balantl olduundan kimse phe etmez sanrm. Buna pek benzeyen olgulara ruz; karncalarda, ba sinir dmleri byktr, ve btn olaanst bceklerde raslyo(cerebral ganglia) (Hymenop-

zarkanatllarda

tera) bu dmler, daha az zeki takmlardakinden (order), rnein knkanatllardakinden (Coleoptera) byktr. 78 birka kat daha te yandan, herhangi iki hayvann ya da iki in-

sann zeksnn, onlarn kafataslarnn oylumlar ile doru olarak llebileceini hi kimse dnmez. Sinir maddesinin pek aznda olaanst bir zihn etkinlik bulunabilecei bellidir: Karncalarn alacak kadar eitlenmi igdle
77

Die Grenzen der

Thierwelt,

eine Betrachtung

zu

Darwin's Lehre,

1868,

s. 51. Dujardin, Annales des Sc. Nat., 3rd series Zoolog, tom, xiv, 1850. s. 203. uralara da bkz: Bay Lowne, Anatomy and Phys. of the Musca vomitoria, 1870, s. 14. Olum Bay F. Darwin, Formica rufa'nn (kzl orman karncas, ba sinir dmlerini (cerebral ganglia) benim iin paralara ayrd.
78

76

ri, zihn yetileri ve duyarlklar herkese bilinmektedir, oysa karncalarn ba sinir dmleri (cerebral ganglia) bir toplu ine bann drtte biri kadar byk deildir. Bu gr asndan, bir karnca beyni, dnyann en artc madde atomlarndan biridir, belki insan beyninden daha byledir. nsanda beynin bykl ile zihn yetilerin geliimi arasnda sk bir iliki olduu inanc, yabanl ve uygar rklarn, eski ve a d a insanlarn beyinlerinin karlatrlmasna, ve btn omurgallar serisinin benzerliine dayanmaktadr. Dr. J. Barnard Davis, 7 9 titizlikle yaplm lmlerle, Avrupallarda ortalama kafatas sasnn (capacity) 92,3 llarda ancak 81,9 inch kp olduunu gstermitir. Broca, 8 0 Paris'teki mezarlarda bulunan 19. yzyl byk olduunu bulmutur. lmler, rnn, 12. yzyl kafataslarndan, 1484/1426 orannda inch Prof. daha kp; Amerikallarda 87,5; Asyallarda 87,1; ve Avustralyakafataslaok

byklkteki artma-

nn zellikle kafatasnn aln kesiminde zihn yetilerin yeri olduunu gstermitir. Prichard, bugnk Byk Britanyallarn, gemitekilerden "ok daha byk beyin kaplar" olduu kansndadr. Yine de, ok eski baz kafataslarnn, rnein Neanderthal insannkinin, iyi gelimi sal (capacious) olduu kabul edilmelidir.
81

ve

Daha

aa

hayvanlara gelince, M. E. Lartet, 82 ayn gruptan olan memePhilosophical Transactions, 1869, s. 513. Les Selections, M. P. Broca, Revue Anthropologies, 1873, ayrca bkz: C Vogt, Lectures on Man, ngilizce evirisi, 1864, s. 88, 90. Prichard, Phys. Hist of Mankind, vol. i, 1838, s. 305. 81 Prof. Broca, demin anlan ilgin makalesinde, vcuta ve kafaca yabanl durumda eleniverecek kadar zayf olan nemli sayda bireyin korunmas yznden, uygar uluslarda ortalama kafatas sasnn (capacity) azalmak gerektiini sylemektedir. te yandan, yabanllarda, ortalama yalnz pek etin yaama koullarnda sa kalabilen daha yetenekli bireyleri iermek tedir. Broca, bylece, baka trl aklanamaz bir olguyu, yani, Loreredeki eski maara insanlarnn baya kafatas sasnn ada Franszlarnkinden daha byk olmasn aklamaktadr.
80 82 79

Comptes-rendus des Sciences, etc. June 1, 1868.

77

lilerin nc zamandaki (tertiary) ve yakn alardaki kafataslarn karlatrarak u dikkate deer sonuca varmtr: Daha yakn alarda yaam biimlerde, beyin genellikle daha byktr ve kvrmlar daha karmaktr. te yandan, ben,83 evcil tavanlarn beyinlerinin, yaban tavanlarnnkilerden e p e y c e kk olduunu gsterdim. Bu, onlarn birok kuak boyunca sk bir tutukluluk altnda yaamalar yznden, zeklarn, igdlerini, duyularn ve gnll davranlarn az kullanmalarna yorulabilir. nsanda beynin ve kafatasnn giderek arlamas, zellikle insann dik durmaya balad sralarda, ba tayan omurgann geliimini etkilemi olmaldr. Bu durum deimesi olurken, beynin i basnc da kafatasnn biimini etkilemitir; nk kafatasnn bu yoldan kolayca etkilendi(Ethnologist) izinin, ini gsteren birok olgu vardr. Irkbilimciler

bebeklerin uyutulduu beiin eklinin bile kafatasnda deiiklie yol atna, ar bir yanktan kalan yara allm kas tutulmalarnn (spasm), yz kemiklerinde ka-

lc deiiklikler yaptna inanmaktadrlar. Hastalk yznden balar yana ya da arkaya yatk kalm gen kimselerde, gzlerin biri konumunu deitirir, ve beynin basnc ile, kafatasnn yeni bir ynde biim deitirdii grlr. nemsiz bir nedenin bile, kafatasnn aa yukar kemiklerini o yana srklediini; yle ki, kart
84

Ben, btn

uzun-kulakl tavanlarda, bir kulan ne sarkmas gibi pek yandaki

kemiklerin artk onlarla karlkl olmaktan ktn gsterdim. Son olarak, herhangi bir hayvann bykl, zihn ye83 The Variation of Animals and Plants under Domestication, vol. i, s. 124 - 129. 84 Schaaffhausen, kas tutulmalarna ve yara izine Blumenbach'tan ve Busch'tan rnekler vermektedir: Anthropolog. Review, Oct. 1868, s. 420. Dr. Jarrold (Anthropologia, 1808, s. 115, 118), ban doal olmayan bir konumda tutulmasndan doan kafatas deiikliklerine, Camper'den ve kendi gzlemlerinden rnekler vermektedir. Dr. Jarrold. ban srekli olarak ne doru eik durmasn gerektiren belirli ilerin, rnein kunduracln, alnn daha yuvarlak ve kntl olmasna yol atna inanmaktadr.

78

tilerinde hi bir deime olmakszn, genellikle ok artmak ya da azalmak gerekseydi; ya da vcut byklnde nemli bir deime olmakszn zihn yetilerin artmas ya da azalmas gerekseydi, kafatas a a yukar kesinlikle deiirdi. Bunu, evcil tavanlarla ilgili gzlemlerimden karyorum. Baz evcil tavan eitleri, yaban tavanndan ok daha iri oluyor, oysa br eitler aa yukar ayn byklkte kalyordu, ama beyin, her iki halde de, vcut byklne oranla ok klyordu. Btn bu tavanlarda, kafatasnn uzam ya da dolikosefal olduunu grmek, beni nce ok artmt; rnein, biri bir yaban tavanndan ve 4,3 br evcil iri bir tavandan alnm iki kafatas aa yukar eit genilikteydi, ama birincisi 3,15, ikincisi ise inch (8 cm ve 10,9 cm) uzunluundayd. 85 nsan rklar arasndaki en belirgin farklardan biri, ban baz rklarda uzam, ve brlerinde i s e yuvarlaklam olmasdr; larla ilgili rnein insana dndrd aklama da geerli olabilir; nk Welcker, "ksa boylularn uzun balla tavanburada

boylu insanlarn

daha ok geni (ya da ksa) balla (brakisefallie), uzun (dolikosefallie) eilimli" olduunu bulmutur; 8 6 ve uzun boylu insanlar, hepsi de uzam kafatas, ya da dolikosefal olan iri ve uzun vcutlu hayvanlarla karlatrlabilir. Bu eitli olgulardan, insan kafatasnn bymesinde ve hayli yuvarlak bir biim almasnda pay olan etkenleri belirli bir lde anlayabiliriz. Bu ralar (character), aa bir ve hayvanlardan ok, insana zgdr. nsan ile aa hayvanlar arasndaki pek belirgin baka fark da, insann derisinin plakldr. Balinalar yunuslar (cetacea), dugonggiller (sirenia) ve su

aygrlar

plaktr; ve bu onlarn suda kaymalar iin yararl olabilir.


85 Variation of Animals and Plants under Domestication, vol. i, s. 117'de kafatasnn uzamas zerine; s. 119, kulan birinin sarkmas zerine. 86 Schaaffhausen aktarmtr, Anthropolog. Review, Oct. 1868, s. 419.

79

Scaklk yitirmeleri bakmndan zararl deildir, nk souk blgelerde yaayan trler, foklarn ve su kstebeklerinin krk gibi i gren kaln bir y a tabakas ile korunurlar. Filgiller ve gergedangiller aa yukar plaktr; ve eskiden Arktik bir iklimde y a a m ve tkenmi belirli trleri uzun kllarla ya da ynle kapl olduu iin, her iki cinsin (genus) bugnk trleri, scakln etkisi ile kl rtlerini yitirmi grnmektedir. Bu, gerekten byle olmu olabilir, nk Hindistan'da, denizden yksek ve serin blgelerde yaayan filler, alak kesimlerde yaayanlardan olduu iin kllarndan yoksun kald her iki eeyde (sex) kol ve yerlerde alkonmu olmas, daha klldr.87 Peki, bundan, insann tropikal bir lkenin yerlisi sonucunu karabive bititii durmaya lir miyiz? Erkekte kllarn zellikle gste ve yzde, bacaklarn gvdeye insann kllarn dik

balamadan nce yitirdii varsaymna uygun olarak, byle bir sonu karlabileceini gstermektedir; nk bugn en kll olan kesimler, o zaman, gneten en iyi korunmu olmak gerekir. Bununla birlikte, ban salarla kapl olmas dikkate deer bir ayradr (istisna), nk ba her zaman gnein etkisinde en ok kalan paralardan biri olmakla birlikte, sk salarla kapldr. Ne var ki, insan da iine alan maymunlar blgelerde (primates) yaamakla takmnn br yeleri eitli scak birlikte kllarla kapldr ve kllarn

genellikle en sk olduu yer srt kesimidir.88 Bu, insann gnein etkisi ile plaklat varsaymn rtmektedir. B a y Belt,89 kllarndan yoksun kalmann, tropikal kuakta insaOwen, Anatomy of Vertebrates, vol. iii, s. 619. " I s i d o r e Geoffroy St.-Hilaire (Hisf. Nat. Generale, tom, ii, 1859. s. 215217), insan bann uzun kllarla kapl olmas zerinde duruyor; maymunlarda ve br memelilerde, vcudun yukar bakan yzeyinin aa bakan yzeylerden daha sk kll olduunu da belirtiyor. Bunu baka yazarlar da gzlemlemitir. Bununla birlikte, Prof. P. Gervais (Hist. Nat. des Mammiferes, tom. i, 1854, s. 28), gorilin srtndaki kllarn ksmen dklm ve alt yzeylerdekilere oranla daha ince olduunu sylemektedir. 89 The Naturalist in Nicaragua, 1874, s. 209. Bay Belt'in grn doru87

80

na yararl olduuna, nk insann kendisine tebelle olan ve bazan lserlemelere (ulceration) yol aan kenelerden ve br asalaklardan kurtulmasn saladna inanmaktadr. Ancak, bu derdin, doal s e m e yolu ile insann plaklamasna yol a a c a k lde olduundan phe edilebilir, nk tropikal kuakta y a a y a n birok drt-ayaklnn edinmemitir. Bana en olabilir grnen gr, erkein, hi ve biri, bildiimiz kadar ile, zel herhangi bir kurtulu arac zellikle kadnn, kllarndan yoksun kalmas, Sexual Selection'da ( " E e y s e l S e m e " ) greceimiz gibi, daha ok beenilmek iindir; ve, bu inanca gre klllk bakmndan insann br maymunlardan (primates) bylesine farkl hi de artc deildir, nk doal s e m e ralar (character), birbirinin yakn hsm (form), ou zaman olaanst farkldr. Yaygn bir sanya gre, kuyruksuzluk aka zgdr; oysa insana en yakn maymunlar da yoksundur, onun iin kuyruun yitirilmesi yalnz insana insanla kuyruktan olan olmas ile kazanlan biimlerde

ilikili deildir. Kuyruun uzunluu, ou zaman, ayn cins (genus) iinde pek farkldr: Baz Makak trlerinde vcudun tmnden daha uzundur ve yirmi drt omurdan yaplmtr; brlerinde i s e ancak iki ya da omurdan yaplm olup, glkle grlebilen bir kabartdan olumutur. Baz babuin eitlerinde yirmi be, oysa mandrilde on, ya da, Cuvier'e gre, 90 bazan ancak be gdk ve ok kk kuyruk omuru vardr. Kuyruk, ister uzun ister ksa olsun, aa yukar her zaman ucuna doru incelir; ve bu, bence, u kaslarnn, kan damarlar ve sinirleri ile birlikte, kullanlmaya kullanlmaya, utaki kemiklerin krelmesine yol aan krellamak iin Sir W. Denison'n u szn aktarabilirim: "Bcekler ekilmez hale gelince, Avustralyallarn kendilerini tlemeyi alkanlk haline getirdikleri sylenmektedir." 90 Bay St. George Mivart, Proc. Zoolog. Soc., 1865, s. 562, 583. Dr. J. E. Gray, Cat, Brit, Mus.: Skeletons., Owen, Anatomy of Vertebrates, vol. ii, s. 517. Isidore Geooffroy, Hist. Nat. Gen., tom, ii, s. 244.

81

melerden ileri gelmektedir. Ama kuyruun farkl larda olmas imdilik aklanamamaktadr. gileniyoruz. Prof. Broca, 9 1 bu yaknlarda, drt-ayakllarda, genellikle birbirinden

uzunluk-

Yalnz, burada, kuyruun btn ayrlan

kuyruun zellikle grnte tm ile nasl yitirildii ile ilbirdenbire

iki kesimden yaplm olduunu gstermitir. Dipteki kesim, baya omurlar gibi hayli dzgn kanallar ve kntlar (apophyses) olan omurlardan yaplmtr; oysa u kesimdeki omurlar kanalszdr ve a a yukar dzdr. Bunlar, gerek omurlara pek az benzemektedir. Kuyruk, insanda ve insanbiimli (antropomorphous) maymunlarda, dtan grnmyorsa bile, gerekten vardr, ve ikisinde de tm ile ayn rnee (modele) gre yaplmtr. U kesimde kuyruk kemiini (os cocyx) oluturan omurlar, her bakmdan gdktr, byklkleri ve saylar ok azalmtr. Dip kesimdeki omurlar birbirleri ile skca birlemitir, ve bunlarn geliimi aksamtr. Ama bu omurlar, br hayvanlarn uklarnda kendilerine karlk olan omurlardan daha kuyok

genilemi ve dzlemitir; ve Broca'nn ikincil dedii kuyruk omurlarn oluturmaktadr. Bunlarn, belirli i paralar desteklemede ve baka ilerde grevsel biimli (antropomorphous) (functional) nemi vardr; ve deiiklie uramalar, insann ve insanmaymunlarn dik ya da yar-dik duruu ile dorudan doruya balantldr. Broca, nceleri savunduu grten artk vazgetii iin, bu, daha gvenilir bir sonutur. Bundan dolay, insanda ve yukar maymunlarda, dip kuyruk omurlar, dolayl ya da dolaysz olarak, doal semeden etkilenmi olabilir. Peki ama, kuyruk kemiini (os cocyx) oluturan, gdk ve deiken u kesim omurlar iin ne demeliyiz? ou zaman glnm, ve phesiz gene glnecek bir dnc e , yani, kuyruun grlr kesiminin yitirilmesinin srtnme ile ilgili olduu dncesi, ilk bakta grnd kadar
91 Revue d'Anthropologic, 1872; La Constitution des Vertebres caudales.

82

gln deildir. Dr. Anderson, 92 Macacus tuunu bildirmektedir. Kirisi (tendinous)

brunneus'un

pek

ksa kuyruunun, diptekilerle birlikte on bir omurdan oluyapda olan kuyruk ucunda hi omur yoktur; ondan sonra gelen be gdk omur ylesine kktr ki, hepsi birlikte ancak bir buuk line (0.315 mm) uzunluundadr. Bunlar, bir yana hep engel gibi kvrktr. Kuyruun hareketli kesimi, doru bir

inch'ten (2,54 cm) biraz uzundur ve ancak drt kk omuru vardr. Bu ksa kuyruk dik durur, ama btn uzunluunun aa yukar drtte biri, sola doru kendi zerine kvrlmtr; ve engel biimli kesimi de ieren bu u para, "kaba etlerindeki nasrlarn (callosity) raksam st kesimi arasndaki boluu doldurmaya" yarar; yle ki, hayvan onun zerine oturur, ve bylece sertleip nasrlanmasna yol aar. Dr. Anderson gzlemlerini yle zetlemektedir: "Bana yle geliyor ki, bu olgularn yalnz bir aklamas vardr; bu kuyruk, ksa olduu iin, maymun oturduu zaman ona engel olur; ve hayvan, otururken, kuyruunu sk sk altna alr; ve kuyruk verek (ischium) kabartlarnn bitiminden teye uzanmadndan, k nasrlar (callosity) ile oturulan yer arasnda ezilmesini nlemek iin balangta hayvann istei ile k nasrlar arasndaki bolua kvrlm ve zamanla, zerine oturulunca kendiliinden o bolua gire gire kvrk kalm gibi grnmektedir." Bu koullarda, kuyruk yzeyinin przlenip nasr balamasna, olan biraz uzun kuyruklu biimleri dikkatle ve hayvanat bahelerinde bu trleri ve onlarn yakn hsm gzlemlemi olan Dr. Murie'nin, 93 hayvan oturunca, kuyruk "zorunlu olarak kn bir yanna itilir; ve ister uzun, ister ksa olsun, bundan dolay dibi srtnebilir ve anabilir", demesine almaz. Sakatlanmalarn arada bir kaltsal bir etki yarattn gsteren kantlarmz olduu iin, 94 ksa-kuyruklu may92 93

Proc. Zoolog. Soc., 1872. s. 210. Proc. Zoolog. Soc, 1872, s. 786.

83

munlarda kuyruun hi bir ie yaramayan kntl kesiminin srekli olarak srtnp ana ana, birok sonra gdklemesi ve arplmas ok olanaksz knt yapan kesimin Macacus brunneus'ta bu kuaktan deildir. durumda bir-

olduunu, ve M. ecaudatus'ta ve yukar maymunlarn kadar ile, insanda ve insanbiimli

kanda tm ile atldn gryoruz. yleyse, bilebildiimiz (anthropomorphous) kuyruun dip iin maymunlarda, kuyruun u kesimi ok uzun alar boyunca srtnp incindii iin grnmez olmutur; klm ve deiiklie uramtr. NSANIN en belirgin ralarndan (character) bazlarve gml kesimi ise, dik ve yar-dik durua uymak

nn, btn olabilirliklere gre, dorudan doruya ya da dolayl olarak, doal s e m e yolu ile kazanlm olduunu gst e r m e y e abaladm. larna, rulu Bir organizmann yaama alkanlk(passively) unutBirok ya tkettii besine, ya da edilgin olarak

e v r e koullarna uyarlanmasna deiikliklerinin bylelikle

yaramayan yapl ve kukazanlamayacan

mamalyz. Yine de her varla hangi deiikliklerin yararl olduuna karar verirken ar atak olmamalyz: parann ne ie yaradn, ya da kandaki ve dokulardaki hangi deiikliklerin bir organizmann yeni bir iklime bildiimizi gznnde bulundurmalyz. rak, insandaki garip birok yapl da yeni besin eitlerine uymasna yardm ettiini pek az Karlkl-iliki (coryararlanabirbirine sapmasnn relation) ilkesini, Isidore Geoffroy'un bu ilkeden

94 Dr. Brown-Sequard'n kobaylarda tutargaya (epilepsiye) yol aan bir ilemin (operation) kaltsal etkisi, ve daha sonra, boyundaki sempatik sinirin kesilmesinden doan buna benzer etkiler konusundaki gzlemlerini sz konusu ediyorum. lerde, motmotlarn [tropikal ve subtropikal Amerika'nn alakargaya benzer kular .] kendi kuyruk teleklerinin saaklarn gagalayarak koparmalarnn grnte kaltsal olan etkileri konusunda Bay Salvin'in verdii ilgin rnei anmak frsatn bulacam. Bu genel konu ile ilgili olarak u kaynaa da bkz: Variation of Animals and Plants under Domestication, vol. ii, s. 22-24.

84

bal olduunu gsterdiini de unutmamalyz.

Karlkl-

ilikiden bamsz olarak, bir paradaki deime, paralarn artm kullanlmas ya da kullanlmamas yolu ile, kesinlikle hi beklenmedik nitelikte olan baka deimelere sk sk yol aar. Bcek asnn bitkilerde hzla gelien urlara yol amas, belirli balklarla beslenen, ya da kurbaa as ile alanan papaanlarn tylerinde grlen artc renk deimeleri gibi olgular da dnlmeye deer; 9 5 nk bylece, sistemdeki svlarn, zel baz amalar iin deiince, baka deimelere de yol atn grebiliriz. Gemi alar boyunca kazanlm ve yararl baz amalarla srekli olarak kullanlm deiikliklerin, belki iyice yz. Bylece, doal semenin dolayl ya da dolaysz sonularna, gvenle, geni, ama belirlenmemi bir uzam (imtidat) verilebilir; ama Nageli'nin bitkiler zerine, ve ayr ayr yazarlarn hayvanlar zerine yazdklarn, ve zellikle Prof. Broca'nn bu yaknlarda yapt uyarlar okuduktan sonra, Trlerin Kkeni adl yaptmn eski basklarnda, doal semenin ya da en uygunlarn kalmnn etkisine belki ar nem verdiimi artk kabul ediyorum. Trlerin Kkeni'nin beinci basksn, uyarlanr (adaptive) yapl deimeleri zerine sylediklerimle yetinmek iin, deitirdim; ama son birka ylda edinilen bilgi bile, imdi bize yararsz grnen pek ok yapln, yararl olduunun ilerde gsterileceine ve bundan tr doal semenin snrlar iine gireceine beni inandrd. Bununla birlikte, ne yararl ve ne de zararl olan yapllarn varl zerinde nceleri yeterince durmamtm; ve bu, bence yaptmda imdiye kadar bulunmu en byk yanlgdr. ki ayr ama gtm olduumu bir zr olarak s y l e m e m e izin verilebilir; birincisi,
95 The Variation of Animals and Plants 280, 282.

pekitirildiini,

ve uzun sre soyaekimle iletildiini zellikle unutmamal-

under

Domestication,

vol. ii,

s.

85

trlerin ayr ayr yaratlmam olduunu, ve ikincisi, alkanln kaltsal etkileri ile, ve az da olsa evre koullarnn dolaysz etkisi ile desteklenmekle birlikte, deimenin balca etkeninin doal s e m e olduunu gstermekti. Ama eski inancn, o zaman aa yukar evrensel olan trlerin amal yaratld inancnn etkisini gideremedim; ve bu, yapltaki her ayrntnn, gdklkler ayr tutulursa, zel, ama bilinmeyen bir ii olduunu v a r s a y m a m a yol at. Kafasnda byle bir varsaym olan kimse, doal semenin gemiteki ve gnmzdeki etkisini elbette ar bytr. Evrim ilkesini kabul eden, ama doal s e m e y i reddeden baz kimseler, kitabm eletirirken, yukardaki iki amac gznnde tuttuumu unutmu grnyorlar; bundan tr, doal s e m e y e byk g tanyarak (bunu kabul etmiyorum), ya da onun gcn abartarak (bu olabilir) yanldysam bile, trlerin edeayr ayr yaratld dogmasnn yklmasna yardm

rek, hi deilse iyi bir i yaptm umuyorum. imdi grebildiim gibi, insann ve btn organik varlklarn, bugn olduu gibi eskiden de onlarn iine yaramam, ve bundan dolay, fizyolojik nemi bulunmayan yapl zellikleri olabilir. Her trn saysz bireyleri arasndaki kk farklarn neden ileri geldiini bilmiyoruz, nk ataya dn, sorunu ancak birka adm geriye gtrmektedir, oysa her zelliin uygun bir nedeni olmu olmaldr. Bu nedenler, ne olurlarsa olsunlar, uzun sre dzgn ve dinmeden etki yapsayd (buna kar hi bir gereke gsterilemez), sonu herhalde yalnzca kk bir bireysel fark deil, fizyolojik nemi pllar, olmasa bile, ok belirgin ve kalc bir de(uniform) alkonamazelbette iiklik olurdu. Hi bir ekilde yararl olmayan deimi yadoal s e m e ile bir-biimli lar, oysa zararl olanlar bylelikle ayklanr. Bununla birlikte rann bir-biimlilii (unifomity of character), uyarc nedenlerin varsaylm bir-biimliliinin (uniformity), ve onunla birlikte, birok bireyin kendi aralarnda engellen-

86

meden aprazlanmasnn

sonucudur.

Ardk

(successive) deiiklikleri

dnemler boyunca, ayn organizma, ardk dka, ve bireyler arasndaki aprazlanma

bu ekilde kazanabilir, ve bunlar, uyarc nedenler ayn kalengellenmeden Uyasrdke, aa yukar bir-biimli kalarak iletilebilir. rc nedenlere gelince,

kendiliinden denilen deiimlerden

sz ederken olduu gibi, onlarn yalnzca etkisinde kalnan koullarn niteliinden ok, deien organizmann yaps ile sk skya ilikili olduunu syleyebiliyoruz. S O N U Bu blmde, insann, bugn, btn br hayvanlar gibi, ok eitli bireysel farklar ve hafif deiimler (variation) gstermeye doutan yetenekli olduunu grdk. phesiz, insann eski atalar da byle idi; deiimler, eskiden de, bugn olduu gibi ayn genel nedenlerden ileri geliyordu ve ayn genel ve karmak yasalara bamlyd. Btn hayvanlar kendi geim aralarndan daha ok oalma eiliminde olduuna gre, insann atalar da byle idi; bu, zorunlu olarak, varolma savana ve doal s e m e y e yol aar. Sonuncu sre, paralarn artan kullanlmasnn kaltsal etkileri ile byk lde desteklenir, ve bu iki sre srekli olarak birbirini etkiler. lerde greceimiz gibi, insan, eitli nemsiz ralar (character) e e y s e l s e m e yolu ile kazanm grnmektedir. Deimenin aklanmadan kalm yan, evcil rnlerimizde ok belirgin ve an yapl sapmalarna yol aan o bilmediimiz etkenlerin varsaylm bir-biimli etkisine yorulmaldr. Yabanl insanlarn ve drt-ayakllarn (quadrumana) pek ounun alkanlklarna bakarak, yalnz ilkel insann deil, onun maymuna-benzer atalarnn bile, toplu yaadklar sylenebilir. Tam anlam ile toplumsal hayvanlarda, do al seme, bazan, kamuya yararl olan deiimlerin alkonmas ile bireyleri etkiler. En uygun yapltaki bireyleri

87

ok

olan toplum, s a y c a artar, ve tek tek yelerin her biri Topluluk

ayn toplumun br bireyleri zerinde hi bir stnlk kazanmasa bile, daha az uygun bireyler alt edilir. kurmu bcekler, bylece, ii arlarn iektozu toplama aygtlar ve ineleri, ya da asker karncalarn iri eneleri gibi, bireyin iine az yarayan ya da hi yaramayan yapllar kazanmaktadr. Daha yukar toplumsal hayvanlarda, yalnz kamu yarar uruna deiiklik geirmi herhangi bir yapl bilmiyorum. Ama, ikincil olarak kamuya yararl birka yapl vardr. rnein, gevigetirenlerin boynuzlar ve babuinlerin byk kpek dileri, erkeklerin e e y s e l uralar (sexual strife) iin silh olarak kazanlm grnmekkultedir, ama srnn ya da topluluun savunulmasnda

lanlmaktadr. Belirli zihn yetilere gelince, beinci blmde greceimiz gibi, durum bambakadr; nk bu yetiler zellikle ya da tm ile yalnz kamu yarar iin kazanlmtr, ve bundan tr bireyler de dolayl olarak bir stnlk kazanmlardr. YUKARDAK gibi grlere sk sk itiraz edilmi, ilkel ve daha az gelimi durumunda daha da gsz ileri srmektedir: 9 6 "nsan vcudu, hayvanlarn ve oldu-

insann dnyann en gsz ve savunmasz yarat olduu; u ileri srlmtr. rnein Argyll Dk kesinlikle unu yapln, daha byk fiziksel gszlk ve zayflk ynnde raksamtr. Bu, her eyden nce, yalnz doal s e m e y e yorulmas en olanaksz bir raksamadr dun plak, korunmam durumunu; (divergence)." Ve vcusavunma iin byk

dileri ya da trnaklar olmamasn;; gcnn azln ve hzl koamamasn; koklama duyusu ile besin bulmadaki ya da tehlikeden saknmadaki eksikliini, kant olarak gsteriyor. Bu eksikliklere, nemli bir eksiklik daha eklenebilirdi: nsann aalara abuk trmanp dmanlarndan kaamamas. Kl96 Primeval Man, 1869, s. 66.

88

larn yitirilmesi scak bir lkede yaayanlar iin pek nemli olmamak gerekir. nk Ate lkelilerin kt bir iklimde hi giyinmeden yaadklarn biliyoruz. nsann savunmasz durumunu maymunlarnki ile karlatrrken, byk kpek dilerinin yalnzca erkeklerde ve tam gelitikleri zaman bulunduunu, ve onlarn bu dileri yalnz rakipleri ile dvrken kullandn; stelik byk kpek dileri bulunmayan diilerin sa kalmann yolunu bulduunu unutmamalyz. Vcut byklne ya da kuvvetine gelince, insann empanze gibi kk bir trden mi, yoksa goril kadar kuvvetli bir trden mi trediini bilmiyoruz; ve, bundan dolay, atalarndan daha byk ve daha kuvvetli mi, yoksa daha kk ve zayf m olduunu syleyemiyoruz. Bunun birlikte, unu gznnde bulundurmalyz: Goril gibi iriyar, kuvvetli ve azgn bir hayvan, kendini btn dmanlarna kar savunabilir, ama toplumsal bir hayvan olmayabilirdi. Ve bu, duygudalk ve soydalarn sevmek gibi yksek zihn niteliklerin kazanlmasn etkili olarak engellerdi. Bundan tr, insann belirli bir lde zayf bir yaratktan tremesi, onun iin pek byk bir stnlk olabilirdi. nsann kuvvetinin azl ve hzl koamamas, doal silhlarnn yokluu, vb., barbar durumda iken bile, birincisi, kendisi iin silhlar, avandanlklar, vb. gelitirmesini salayan zihn yetileri ile, ikincisi, onu yaknlarna yardm e t m e y e ve onlardan yardm grmeye gtren toplumsal nitelikleri ile karlanm ve karlanmakla da kalmamtr. Dnyada hi bir lke, tehlikeli yrtc hayvanlarla Gney Afrika kadar dolu deildir; Arktik blgelerin korkun fiziksel koullar hi bir lkede yoktur; bu byle iken, dnyann en ufack tefecik rklarndan biri olan Bumenler Gney Afrika'da, ve cce Eskimolar Arktik blgelerde yaamaktadr. nsann atalar, phesiz, zekca, ve belki toplumsal dzen bakmndan, bugnk en aa yabanl insanlardan daha geri idiler; ama onlarn varlklarn srdrebildikleri,

89

ve aalara trmanabilmek gibi hayvansal yetilerini yitirirken, aklca ilerledikleri lde serpilip gelitikleri besbellidir. Bu atalar, bugnk yabanl insanlardan ok daha gsz ve savunmasz olsalard bile, imdi orangutann yurdu olan Borneo'da ya da Avustralya ve Yeni Gine gibi scak bir ktada ya da byk bir adada yaarken, zel herhangi bir tehlike ile kar karya olmazlard. Bunlarn herhangi biri gibi geni bir alanda, kabileleraras yarmadan doan doal seme, alkanln kaltsal etkileri ile birlikte, uygun koullarda, insan organik lemdeki bugnk stn durumuna ulatrmaya yeterdi.

90

NC BLM

NSANIN VE AAI HAYVANLARIN ZHN YETLERNN KARILATIRILMASI

En yukar m a y m u n ile en aa yabanl insann zihin gc arasndaki fark pek byktr Belirli igdler ortaktr Heyecanlar Merak Benzenme Dikkat Bellek Hayalgc Saduyu lerleyici evrim Hayvanlarn kulland aletler ve silhlar Soyutlama, bilin Dil Gzellik duygusu Tanr inanc, ruhsal a r a l a r , bo inanlar.

Son iki blmde, insann, vcut yaplnda, daha aa bir biimden trediinin izlerini tadn grdk; ancak, insan zihin gc bakmndan btn br hayvanlardan ylesine farkldr ki, varlan bu sonuta bir yanllk olabilecei ileri srlebilir. phesiz, drtten daha byk saylar anlatmak iin dilinde hi bir szck bulunmayan, ve baya nesneler ya da duygulanmalar iin hi bir soyut terim kullanmayan en aa yabanl insan, 1 en yksek lde organlanm maymunla bile karlatrsak bu bakmdan pek ok fark vardr. En yukar maymunlardan biri, bir kpein ken1 Bu 354, vb.

noktalarla

ilgili

kantlar

iin

bkz:

Lubbock,

Prehistoric

Times,

s.

91

di ata-biimine

(parent-form), kurda ya da akala

oranla

ilerledii ya da uygarlat kadar uygarlasa bile, bu fark, phesiz, yine pek byk olur. Ate lkeliler, en aa barbarlardan saylr; ama ben, ngiltere'de birka yl kalm, ve biraz ngilizce konuulabilen, ve Majestelerin Gemisi Beagle'de bulunan yerlinin, eilim ve zihn yetilerimizin pek ou bakmndan bize ne kadar ok benzediklerini grdke ayordum. nsandan baka hi bir organik varlkta zihin gc olmasayd, ya da insann yetileri daha aa hayvanlarnkilerden tm ile bambaka nitelikte olsayd, o zaman, yksek yetilerimizin a a m a a a m a gelimi olduuna inanamazdk. Oysa byle kkl bir fark bulunmad gsterilebilir. rak Irmak taemeni (Lampetra fluviatilis) ya da bat(Amphioxus Lanceolatum) gibi en aa balklardan bi-

ri ile en yukar maymunlardan biri arasnda, bir maymun ile insan arasndakinden ok daha byk bir zihin gc fark olduunu da kabul etmeliyiz; ne var ki, bu aklk saysz aamalarla doldurulmaktadr. Bir barbarla, rnein eski denizci Byron'un anlatt o bir sepet deniz kestanesini drd iin ocuunu kayalara arpan adam ile, bir Howard ya da Clarkson arasndaki ahlk tutum fark; ve hi bir soyut terim kullanmayan yabanl bir insan ile bir Newton ve Shakespeare arasndaki zek fark da az deildir. En yukar rklarn en stn insanlar ile en a a yabanl insanlar arasndaki bu trl farklar, pek kk aamalarla birbirine baldr. Bundan tr, birinden brne geilebilir ve geliilebilir. Bu blmdeki amacm, zihn yetileri bakmndan insan ile yukar memeliler arasnda kkl hi bir fark olmadn gstermektir. Bu konunun her blm ayr bir deneme olarak geniletilebilirdi, ama burada ksaca ilenmeleri gerekiyor. Zihn yetilerin evrensellikle kabul edilmi bir snflam a s olmadndan, syleyeceklerimi amacma en uygun ekilde sralayacam; ve okuru etkileyebilirler umudu ile, 92

beni en ok etkilemi olgular s e e c e i m . Snflamada ok aalarda bulunan hayvanlara gelince, Sexuall Selection'da ( " E e y s e l S e m e " ) , onlarn zihn yetilerinin beklendiinden ok daha yksek olabildiini gsteren ek birka olgu vereceim. Ayn trn bireylerindeki yetilerin deikenlii, bizim iin nemli bir noktadr ve burada yalnz birka rnek verilerek geilecektir. Bu konunun ayrntlarna girmek gereksiz olur, nk yaptm soruturmalar, kularla ve eitli hayvanlarla uzun sre uram olan herkesin, bireylerin btn zihn zellikler bakmndan ok farkl olduklar kansn paylatn gsterdi. Zihn yetilerin en aa organizmada ilk defa nasl baladn aratrmak, yaamn kendisinin ilk defa nasl baladn aratrmak kadar umutsuz bir abadr. Bunlar, gnn leridir. nsanda da hayvanlardaki duyularn aynlar bulunduu iin, balca sezgileri (intuition) de ayn olmaldr. Ortak igdlerden birka, rnein, benliini koruma, eeysel sevgi (sexual love), anann yeni domu yavrusuna olan sevecenlii, yavrunun anasn e m m e tutkusu, vb. insanda da vardr. Ama insann igdleri, serisinde kendine en yakn olan hayvanlarnkilerden belki birka tane eksiktir. la benzer yerler yapp oralarda uyurlar; ve, her iki de ayn alkanl gsterdiinden, Dou tr adalarndaki orangutanlar, Afrika'daki empanzeler, sahanbunun igdden ileri birinde zlebilse bile, herhalde ok uzak bir gelecein problem-

geldii ne srlebilir, ama bunun o hayvanlarn benzer istekleri ve benzer dnme gleri olmasndan ileri gelmediini kesinlikle bilmiyoruz. Bu maymunlarn, tropikal kuaktaki al yemilerin birounu yemekten sakndklarn kabul edebiliriz. Ama evcil hayvanlarmz, otlar nceleri yiyip sonralar yemekten yabanc bir yere sakndklar iin, gtrlnce, ve k sonunda ilk olarak otlaa salnnca, al maymunlarn yemi semeyi kendi yaantlarndan m, yok-

93

sa atalarnnkinden mi rendiini gvenle rn, ve belki baka hayvanlarn, ylanlardan gdseldir. Yukar hayvanlardaki igdlerin aa

syleyemeyiz. korkmas ihayvanlardaki ile ters

Bununla birlikte, biraz sonra greceimiz gibi, maymunla-

igdlere oranla basitlii ve daha az sayda olmas dikkati ekmektedir. Cuvier, igd ile zeknn birbiri orantl olduunu ileri srmtr; ve kimileri, yukar hay-

vanlardaki zihn yetilerin igdlerden ve y a v a y a v a gelitiini dnmektedir. Ama Pouchet, ilgin bir denemesinde, 2 gerekte byle ters bir orant bulunmadn gstermitir. En artc igdleri olan bceklerin en zeki olduklar besbellidir. Omurgallar serisinde, en az zeki yelerin, yani balklarn ve iki-yaayllarn (Amphibia), karmak igdleri yoktur; memeliler arasnda, igdleri ile gze en ok arpan hayvan, yani kunduz, B a y Morgan'n deerli yaptn3 okuyan herkesin kabul edecei gibi, pek zekidir. B a y Herbert Spencer'e gre, 4 zeknn ilk belirtileri yanslarn (reflex, fiil-i mnakis) oalmas ve dzen-birlii yavrularn (co-ordination) ile gelimi olmakla birlikte ve basit igdlerin birou giderek yanslara dnyor ve, analarn emmelerinde olduu gibi, onlardan ayrt edilemiyorsa da, daha karmak igdler zekdan bamsz domu grnmektedir. Bununla birlikte, igdsel deimez ve retilmemi olma niteliini eylemlerin yitirebileceini,

ve onlarn yerini istemli eylemlerin alabileceini yadsmak istiyor deilim. te yandan, zek eylemleri, birka kuak boyunca uygulana uygulana, okyanus adalarndaki kularn insandan saknmay rendikleri gibi, igdlere dnr ve soyaekimle iletilir. yleyse, bu eylemlerin zelliklerinin bozulmu olmak gerektii sylenebilir, nk artk saduyu
2

L'Instinct

chez

les

Insectes;

Revue des

Deux

Mondes,

Feb.

870.

s.

690.
3 The American Beaver and His Works, 1868. 'The Principles of Psychology, 2nd edit. 1870, s. 418 - 443.

94

ile ya da yaantya dayanlarak yaplmamaktadrlar. Oysa daha karmak igdlerin ou, bambaka bir yoldan, basit igdsel eylem deiimlerinin doal olarak seilmesi ile kazanlm grnmektedir. Byle deiimler, beyin oluumunu etkileyen ve vcudun br paralarnda da hafif deiimlere ya da bireysel farklara yol aan ayn nedenlerden douyor gibidir; ve bilgisizliimiz bu deiimlerin kendiliinden olduu sk bilinmedik yznden,

sk sylenmekte-

sir. Daha karmak igdlerin kkenine gelince, yaantnn ve deiiklik geirmi alkanlklarn etkilerini soyaekimle kendilerine iletebilecekleri hi bir dl brakmayan ii karncalarn ve arlarn o pek artc igdlerini dnrsek, baka bir sonuca varamayz sanrm. Yukarda ad geen bceklerden ve kunduzdan rendiimiz gibi, yksek bir zek karmak igdlerle kesin olarak badatrlabilirse de, ve balangta istenerek renilmi eylemler, alkanlkla, bir yans (reflex) abukluu ve kesinlii ile yaplabilirse de, bamsz zeknn ve igdnn geliimi arasnda belirli lde bir giriim (interference, biz, ok tedahl) olabilir, ve bu, kaltsal bir beyin deiiklii demek-

tir. Beynin grevleri zerine bilinenler ok azdr, ama simlerinin, en kolay iletiim (intercommunication) iin,

zihn yetiler byk lde gelimi olunca, beynin eitli kekark kanallarla birbirine balanmas gerektiini anlayabiliriz; ve bunun sonucu olarak, beynin her ayr kesimi zel duyumlara ya da armlara belirli ve kaltsal yani igdsel ekilde yant v e r m e y e daha az elverili eilimi gsterebilir. Zeknn soyaekilerek edinilmemi alkanlklar oluturma olma eilimi dkl ile pekimi, ama

arasnda bir iliki bile var gibidir; nk, anlayl bir hekimin bana syledii gibi, biraz aptal olan kimseler, her eyi grenee gre ya da alkanlkla yapmaya olurlar. eilimlidirler; ve byle davranmaya yreklendirilirlerse daha ok mutlu

95

Burada konudan ayrlmann uygun olduunu dndm, nk yukar hayvanlarn ve insann gemi olgularn ansna, sagrye (basirete), saduyuya ve hayalgcne dayanan eylemlerini, aa hayvanlarn onlara tm ile benzeyen eylemleri ile karlatrdmz zaman, yukar vanlarn ve zellikle insann zihn yetilerini kolayca deerlendirebiliriz; yeterlii, ardk her kuakta, seme yolu ile azar azar hayvann bilinli hayeksik zeks doal

sonuncularn byle eylemlerde bulunma

olmakszn, zihn organlarn deiimi (variation) ve kazanlmtr.

phesiz, sonu-

B a y Wallace'n gsterdii gibi, 5 insann zekice yapt ilerin ou, saduyunun deil, benzenmenin (imitation) cudur; ama insann eylemleri ile aa hayvanlarn eylemlerinin ou arasnda u byk fark vardr: nsan, benzenme gc ile, rnein bir ta baltay ya da kay, ilk mesinde yapamaz. ini yapa yapa renmesi gerekir, denete

yandan, kunduz setini ya da kanaln, ku yuvasn ilk yapnda, yal ve grgl andaki kadar, ya da aa yukar o kadar, ve rmcek o gzelim an gerekten o kadar gzel yapar. 6 Gene konumuza dnelim: Aa hayvanlar da, insan gibi, aka haz ve ac, mutluluk ve mutsuzluk duyarlar. Mutluluk, hayvan yavrularndan, rnein, ocuklarmz gibi birbirleri ile oynaan kedi ve kpek eniklerinden, kuzulardan daha iyi gzler nne serilmemitir. Bcekler bile, baarl gzlemci P. Huber'in anlatt gibi, 7 birbirleriyle oynar: Huber, karncalarn da, kpek yavrular gibi birbirini kovaladn ve sryormu gibi yaptn gzlemlemitir. Aa hayvanlarn da, bizim gibi, ayn heyecanlarla cotuklar ylesine gzel saptanmtr ki, burada okuru birtakm ayrntlarla yormak gereksiz olacaktr. Korku, bizde
Contributions to the Theory of Naturel Selection, 1870, s. 212. Bunun kant iin Bay J. Traherne Moggridge'in en ilgin yaptna bkz; Harvesting Ants and Trap-door Spiders, 1873, s. 126, 128. 7 Recherches sur les Moeurs des Fourmis, 1810, s. 173.
6 5

96

olduu gibi, onlarda da kaslarn titremesine, yrein ar arpmasna, bzgen kaslarn (sphincter) gevemesine, tylerin diken diken olmasna yol aarak etkisini gsterir. Korkunun sonucu olan kuku, yabanl hayvanlarn pek ounda apak grlen bir haldir. Sir E. Tennent'in tuzaklarda rtkan olarak kullanlan dii fillerin davranlar zerine yazdklar, onlarn bile bile hile yaptklarn, orada ne namaz sanrm. Gzpeklik ve korkaklk, iin bulundurulduklarn ok iyi bildiklerini kabul etmeden okukpeklerimizde abuk fkeaka grld gibi, ayn trn bireylerinde pek deiken olan niteliklerdir. Baz kpekler ve atlar hrndr, huylanr; soyaekimle edinildii kesindir. Hayvanlarn korkun bazlar ise yumuak baldr; ve bu niteliklerin

lenebildiklerini ve bunu aka belli ettiklerini herkes bilir. eitli hayvanlarn, uzun sre bekleyip ustaca aldklarn anlatan birok ve belki de gerek yk yaymlanmtr. Rengger ve Brehm, 8 besledikleri evcil Amerika ve Afrika maymunlarnn, kendilerinden kesinlikle aldklarn bildirmektedirler. Titizliini birok kimsenin bildii bir hayvanbilimci (zoolog), Sir Andrew Smith, bana, kendisinin de grg tanklar arasnda bulunduu u yky anlatt: Umut Burnu'nda, bir subay, bir babuinin sk sk cann skyormu. Bir pazar gn, subayn geit treni iin yaklatn gren hayvan, bir ukura su doldurup abucak koyu bir karm ve yannda geerken, yaknda bulunan birok senin alayl baklar arasnda, subayn zerine atm. lar atarak bu baarsn kutlam. Kpein efendisine olan sevgisini bilmeyen yoktur. Eski bir yazar yle demektedir: 9 " B u dnyada kendisinden amur kimVe

ondan sonra, uzun sre, subay her grnde sevin lk-

8 Bu iki doa bilgininin bilirkiiliine dayanlarak verilen aadaki bilgiler u kaynaklardan alnmtr: Rengger, Naturgesch. der Saeugethiere von Paraguay, 1830, s. 41-57, ve Brehm, Thierleben, B. i, s. 10-87. 9 Dr. Lauder Lindsay aktarmtr: Physiology of Mind in the Lower Animals; Journal of Mental Sciense, April 1871, s. 38

97

ok seni s e v e n biricik varlk kpektir." Kpein, canekiirken bile, efendisini sevgi ile yalad bilinmektedir. Vivisection* srasnda acdan kvranrken, bu ilemi yapan kimsenin elini yalayan kpein yksn herkes iitmitir. Ve o adam ta yrekli deil idiyse ve yapt ilem bilgimize gerekten katkda bulunmadysa, mrnn sonuna kadar, yaptna acnm olmaldr. Whewell, 10 hakl olarak yle sormaktadr: "Btn uluslarn kadnlar ve btn hayvanlarn diileri zerine sk sk anlatlan ana sevecenliinin dokunakl rneklerini okuyan kims e , davran ilkesinin insanda ve hayvanlarda ayn olduundan phe edebilir m i ? " Ana sevecenliinin, en kk ayrntlarda gsterildiini gryoruz; rnein Rengger, yavrusuna tebelle olan sinekleri dikkatle kovan bir Amerikan maymunu (Cebus) grmtr; ve Duvaucel, bir derede yavrularnn yzlerini ykayan bir Hylobates'i gzetlemitir. Yavrularn yitiren dii maymunlarn ektikleri ac ylesine besledii byktr ki, Brehm'in Kuzey Afrika'da kafeste

belirli maymun eitlerinde hep anann lmne yol amtr. Ve br maymunlar, hem diiler ve hem de erkekler, ksz yavrular her zaman benimseyip zenle korumulardr. Dii bir babuin ylesine yufka yrekli kmtr ki, yalnz br maymun trlerinin yavrularn benimsemekle kalmam, yavru kedileri ve kpekleri arp hep teye beriye tamtr. Ne var ki onun sevecenlii, besinini bylelikle edindii yavrular ile p a y l a a c a kadar ileri gitmemi ve bu, maymunlar her eyi ve gerekten eit kendi olarak z yavrular ile her zaman Brehm'i artmpaylaan

tr. Edindii kedi eniklerinden biri, bu s e v e c e n babuini trmalamtr. Szkonusu babuinin ince bir zeks olduu besbellidir, nk trmalanmasna ok am ve eniin ayakla10 Bridgewater Treatise, s. 263. * Virisection: Latince, Vivus, canl + sectio, kesme. Bilimsel amala canl bir hayvan zerinde yaplan am ilemi, canl am. .

98

rn abucak inceledikten sonra, ses karmadan trnaklarn srarak (C. koparmtr." Hayvanat chacma) bir al-yanakl bahesinde, yal bir maymunu (Rhesus) babuinin

benimsediini; ama kafesine bir yavru dril ve mandril konulunca, baka trlerden olan bu maymunlarn daha yakn hsmlar olduunu Al-yanakl maymun sezdiini, nk al-yanakl maymunu iittim. hemen brakp onlar benimsediini, bakcsndan

yavrusu, ben grdmde, byle bra-

klvermekten ok zgnd ve haar bir ocuk gibi, yavru drile ve mandrile frsat bulduka saldrp onlarn cann skyor ve bu, yal babuini ok fkelendiriyordu. Brehm'e gre, saldrya urayan efendilerini olduu gibi, balandklar kpekleri de baka kpeklerin saldrsndan korurlar. Ama burada, daha sonra zerinde duracam duygudalk ve sevgi ball konusuna girmekteyiz. vanlara da zekice taklyorlard. Karmak duygularn pek ou, yukar hayvanlarda ve bizde ortaktr. Kpein, efendisinin sevgisini baka yaratklardan nasl kskandn herkes grmtr; ve ben, ayn olguyu maymunlarda da gzlemledim. Bu, hayvanlarn yalnz sevmek le kalmayp, sevilmek de istediklerini gsterir. Hayvanlarda bakalarna imrenme de vardr. Beenilmeyi ve vlmeyi severler; ve efendisinin sepetini tayan kpek, bundan byk kvan ve vn duyar. Kpein, korkudan baka, utan ve pek sk yiyecek isteyince, sklganla ok benzer bir e y duyduundan phe edilemez sanrm. ri bir kpek, ufak bir kpein hrlamalarna aldrmaz: buna gnl ycelii denebilir. Birka gzlemci, maymunlarn glnmeyi sevmediklerini ve bazan, olmadk eylerden alndklarn bildirmi11 Bir eletirmen yaptm yermek iin, Brehm'in anlatt bu liini hi bir eye dayanmadan tartmaktadr (Quarterly 1871, s. 72). Bundan dolay, aa yukar be haftalk bir kedi kin ve kk trnaklarn kendi dilerimle tutmay denedim ve

Brehm'in baz maymun-

lar, sevmedikleri yal bir kpee olduu gibi, baka hay-

iin olabilirReview, July, eniinin kesbaarverdim.

99

tir. Hayvanat bahesinde grdm bir babuin, bakcs bir mektup ya da kitap karp ona yksek sesle okuyunca fkeleniyordu; hep birinde ylesine korkun fkelendi ki, ken-

di bacan kanatncaya kadar srdna tank oldum. Kpeklerin, oyunculuklarnn dnda, akac bir yanlar da vardr. Kpee bir omak atlrsa, ou zaman onu alp biraz uzaa gtrr; ve y e r e brakt oman yanbana bir kp efendisinin onu almak iin ta yanna gelmesini bekler, sonra oma kapt gibi kaar ve bu akay apak sevin iinde srdrr. imdi anlama gc ile sk ilikisi bulunan heyecanlara ve yetilere dnyoruz. Bunlar, yksek zihn yetilerin geliim temelini oluturduklar iin, ok nemlidir. Hayvanlar, kpeklerde grld gibi ve R e n g g e r ' e gre, maymunlarda olduu gibi, cokunluktan holanrlar ve cansknts ekerler. amak, btn hayvanlarda grlr. Ve hayvanlarn birou merakldr. Bu sonuncu nitelik yznden, bazan, rnein avc garip davranlarda bulununca, onun hareketlerine kaplp canlarndan olurlar. Bunu geyiklerde gzlemledim. Ve akgz da keileri ile baz yaban rdei eitleri de byledir. Brehm, maymunlarn igdsel ylan korkusu zerine ilgin bilgiler vermektedir; ama maymunlarn merak ylesine byktr ki, arada bir, ylanlarn kapatld sandn kapan kaldrarak, tpk insanlar gibi, kana kana korkmaktan kendilerini alamazlar. Bunlar renince pek atm. reklenmi biimde doldurulmu bir ylan alp hayvanat bahesindeki maymunlua gittim. Bunun yaratt heyecan, o zamana kadar grdm en ilgin grnmlerden biri oldu. En ok korkan, uzun-kuyruklu maymun (Cercopithecus) tr idi. Kafeslerinde oraya buraya sryor ve br maymunlarn anlad keskin tehlike lklar bis babuini oldu. Sonra, atyorlard. Ylana aldrmayan, yalnz birka yavru maymun ile bir Anudoldurulmu ylan byk blmelerden birine, y e r e koydum. Bir sre sonra, btn maymun100

lar, gzlerini doldurulmu ylandan ayrmakszn, onun evresinde bir ember konumunda toplandlar. P e k gln bir halleri vard. Ar rkektiler, yle ki, teden beri oynadklar bir oyuncak olan tahta bir top yar rtl durduu samanlarn altnda naslsa kmldaynca, irkiliverdiler. Bu maymunlar, kafeslerine l balk, fare, canl kaplumbaa ve almadklar baka eyler konunca ok baka trl davrandlar, 12 nk nce korkmakla birlikte, abucak yaklayor, onlara dokunuyor ve onlar inceliyorlard. Daha son-

ra, iine canl ylan koyduum bir kesekdn, azn geveke kapatp, byk blmelerden birine braktm. Maymunlardan biri hemen yaklat, kesekdnn azn saknarak biraz aralad, iine bir gz att ve geriye srad. O zaman, Brehm'in anlatt e y e tank oldum: Maymunlar, birbiri ardnca, balarn yukar kaldrarak ve bir yana evirerek, diklemesine duran kesekdnn iine, onun dibinde sessiz yatan o korkun nesneye yle bir gz atmaktan kendilerini alamadlar. Maymunlarn sanki zoolojik hsmlklar zerine biraz bilgisi var gibidir, nk Brehm'in besledii maymunlar, zararsz kertenkeleler ve kurbaalar karsnda garip, ama yanl bir igdsel korku gstermilerdir. Bir orangutann da, kaplumbaay ilk grnde ok korktuu bilinmektedir.
13

Benzerime

(imitation) ilkesi, insanda ve kendi gzlemle-

rime gre, zellikle yabanl insanlarda kuvvetlidir. Beynin belirli bozukluklarnda bu ynseme olaanst ileri gtrlr: Yarm inmeli (hemiplegic) (inflammatory) hastalar ve bakalar, beybalangcnda, nin yangl yumuamasnn

ister kendi dillerinden, ister yabanc dillerden olsun, sylenen her szc ve yanlarnda yaplan her hareketi bilin-

12 Onlarn bu durumdaki davranlarn Expression of the 43) adl kitabmda ksaca anlattm. 13 W. C. L. Martin, Not. Hist, of Mammalia, 1841, s. 405.

Emotions

(s.

101

siz olarak yinelerler." Desor 1 5 unu nemle belirtmitir: ok ho birer yanslayc olan maymunlarn bulunduu a a m a y a klncaya kadar, hi bir hayvan, insann herhangi bir davrann isteyerek rnek tutmaz. Oysa hayvanlar, bazan, davranlarnda birbirine benzerler. Bylece, kpein emzirip bytt iki kurt tr, bazan akaln da yapt gibi, havlamay renmitir, 1 6 ama buna isteyerek benzenme denilip denilemeyecei ayr bir sorundur. Kular terken anababalarna ve arada bir baka kulara benzenir; ve papaanlar, herkesin bildii gibi, sk sk iittikleri herhangi bir sesi rnek tutarlar. Dureau de la Maile," bir kedinin emzirip bytt bir kpein, tpk kedi gibi, penelerini yalayp sonra kulaklarn ve yzn silmeyi rendiini anlatmaktadr; nl doa bilgini Audouin de buna tank olmutur. Ve bana, bunlar dorulayan baka rnekler de bildirildi. Bunlarn birinde, kpei kedi emzirmemiti, ama kpek bir kedinin yannda, kedi enikleri ile birlikte bymt; ve bundan tr, yukarda sz g e e n alkanl kazanm ve on yllk mr boyunca da hi brakmamt. Dureau de la Malle'n kpei ise, kedi eniklerinden, topla oynamay renmiti; topu n peneleri ile yuvarlyor, sonra topun zerine atlyordu. Bir arkada, evindeki kedinin, st kabnn az ban sokamyaca kadar dar olduu iin, penelerini ste daldrp kardktan sonra yalamaya altn bildirdi. Bu kedinin eniklerinden biri de ayn kurnazl abucak renmi ve frsat bulduka uygulamaktan geri durmamt. Yavrularndaki benzenme ilkesine ve zellikle onlarn igdsel ya da soyaekimle edinilmi ynsemelerine gvenen birok hayvann, onlar eittii sylenebilir. Kedi, eniklerine canl fare getirince, bunun byle olduunu grrz.

14

Dr.

Bateman, On Aphasia, 1870, s. 110. 15 Vogt aktarmtr. Memoire sur les Microcephales, 1867, s. 168. 16 The Variation of Animals and Plants under Domestication, vol. i, 17 Annales des Sc. Nat. (1st Series), tom. xxii. s. 397.

s. 27.

102

Dureau de la Maile, yukarda anlan yazsnda, yavrularn eiten atmacalarla ilgili dikkate deer gzlemlerini de anlatmaktadr: Atmacalar, yavrularna uzakl kestirmeyi olduu gibi, becerilerini de retmek iin, nce onlara havadan l fareler ve sereler atmaktadrlar (yavrular bunlar genellikle y a k a l a y a m a z ) ; ve sonra canl kular salvermektedirler. nsann zihn ilerlemesi iin dikkatten daha nemli bir yeti yok gibidir. Bir deliin yaknnda bekleyip avnn zerine atlmaya hazrlanan kedide grld gibi, hayvanlarda bu yetinin bulunduu besbellidir. Yaban hayvanlar kendilerini bu ie ylesine verirler ki, yanlarna kolayca yaklalabilir. B a y Bartlett, bana, bu yetinin maymunlarda pek deiken olduunu gsteren ilgin bir kant verdi. Maymunlara oyunlarda rol yapmay reten bir adam, Zoological Society'den baya maymun trleri satn alrm ve maymun bana pe pound dermi. Ama ilerinden birini s e m e s i iin -drt maymunu birka gn alkomasna izin verilirse, fiyat iki katna karacan bildirmi. Belirli bir maymunun iyi bir oyuncu olup olamayacan nasl bylesine abuk renebildii sorulunca, bunun tm ile onlarn dikkat yetisine bal olduunu sylemi. Bir maymuna herhangi bir eyi anlatrken ya da aklarken, maymunun dikkati kolayca dalrsa, rnein hayvan duvardaki bir sinekle ya da nemsiz baka bir e y l e ilgilenirse, onu yetitirme umudu yokmu. Dikkatsiz bir maymunu, roln yapmas iin cezalandrnca, hayvan ksm. te yandan, onu dikkatle dinleyen bir maymun, her zaman eitilebilirmi. Hayvanlarn kiileri ve yerleri ok gzel bellediklerini sylemenin pek de gerei yoktur. Sir Andrew Smith, Umut Burnu'nda bir babuinin dokuz aylk bir ayrlktan sonra kendisini sevinle tandn bildirdi. Hi bir yabancya sokulmayan sert bir kpeim vard. B e yl iki gn sren bir ayrlktan sonra, onun belleini bile bile snadm. 103 Yatt getirip

kulbeye yaklap onu eskiden yaptm gibi ardm. Sevinmedi, ama kalkp yanma geldi ve sanki yarm saat nce ayrlmz gibi, ne dediysem yapt. Zihninde be yldr uyuyan eski bir izlenim dizisi birdenbire uyanmt. P. Huber'in aka gsterdii gibi,18 karncalar bile, ayn topluluktan olan soydalarn drt aylk bir ayrlktan sonra tanmaktadr. Hayalgc, insann en nemli ayrcalklarndan (prerogative) biridir. nsan, bu yeti ile, eski hayalleri (imgeleri) ve dnceleri istemsiz olarak birletirir ve bylece parlak ve yeni sonulara ular. Jean Paul Richter'in belirttii gibi,19 "Bir tipe evet mi, yoksa hayr m dedirteceini dnmesi gereken airi Allah kahretsin; yalnzca aptal bir ldr o . " . Bu yeti konusunda bizi en iyi aydnlatan ey, d grmektir. Gene J e a n Paul'un dedii gibi, " D , istenmeden yaratlan iir trdr." elbette, izlenimlerimizin Hayalgc rnlerimizin okluuna, doruluuna, deeri, aklgc-

na, badamlar seerkenki yargmza ve beenimize ve belirli bir lde de, onlar isteyerek badatrma r hayvanlar, kular bile,
20

mze baldr. Kpekler, kediler, atlar ve belki btn yukad grdkleri ve bunu hareketleri ve kardklar sesler ile gsterdikleri iin, onlarn da biraz hayalgc olduunu kabul etmeliyiz. Kpeklerin, geceleri, zellikle ay nda, dikkati eken o i karartc ulumalarna yol aan zel bir e y olmaldr. byle ulumaz; ve, Houzeau'ya gre, bakmaktadr, Houzeau,
21

Btn kpekler aya bir noktaya

kpekler o srada

deil, evrene (ufka) yakn ve kmldamayan lerinin onlarn hayalglerini

evredeki nesnelerin belirsiz izgibulandrdn ve karlarnda

Les Moeurs des Founmis, 1810, s. 150. Dr. Maudsley, Physiology and Pathology o] Mind adl kitabna aktarmtr. 1868, s. 19, 220. 20 Dr. Jerdon, Birds of India, vol. i, 1862, s. xxi. Houzeau. parokeetlerinin ve kanaryallarnn d grdn sylemektedir: Facultes Mentales, tom ii, s. 136. 21 Facultes Mentales des Animaux 1872, tom. ii, s. 181.
19

18

104

gereksiz (fantastic) grntler domasna yol atn sanmaktadr : Byle ise, onlarn duygular bo inan gibi bir eydir denebilir. nsann zihn yetilerinin doruunda saduyunun durdu-

u kabul edilecektir sanrm. Hayvanlarn biraz yarglama gc olduunu bugn ancak birka kii tartmaktadr. Hayvanlarn ikirciklendii, dnd ve zme vard her ve zaman grlebilir. Bir doa bilgininin belirli bir hayvann alkanlklarn inceledike, giderek saduyuya daha ok olgudur." Gelecek blmlerde, pek aa birka hayvann aka ve belirli bir lde saduyu gsterdiini greceiz. phesiz, yarglama yetisi ile igdy ayrt etmek ou zaman gtr. rnein Dr. Hayes, The Open Polar Sea adl yaptnda, kpeklerinin, ince buz zerine gelince kzaklar ikitopluca ekmediklerini, birbirlerinden uzaklap yayldklarn ve bylece arlklarn dzgn olarak dattklarn de bir sylemektedir. Bu, ou zaman, buzun inceldiini ve tehlikenin baladn kutup yolcularna bildiren ilk belirtidir. Bu rnekte, kpekler, her bireyin yaantsnn sonucu olarak m, daha yal ve grgl kpekleri rnek alarak m, yoksa soyaekimle edinilmi bir alkanlkla m, yani igd ile mi byle davranmaktadr? Bu igd, ok orann yerlileri kzaklarna kpek komaya nceden, baladklarnrenilmemi igdlere daha az e y yormas, anlaml bir

dan beri gelimi; ya da, Eskimo kpeklerinin atalar olan kutup kurtlarn, buz incelince, avlarna topluca saldrmaktan alkoyan igdden kazanlm olabilir. Davranlarn igdden mi, saduyudan m, yoksa yalnzca armdan m ileri geldiini, ancak onlarn yerine getirildii koullardan anlayabiliriz. Ama, bu sonuncu ilke,

22 Bay L. H. Morgan, The American Beaver adl kitabnda (1818), bu noktay ok gzel anlatmaktadr. Bununla birlikte, igdnn gcn ar kmsediini dnmekten kendimi alamyorum.

105

saduyu ile skca balantldr. Prof. Mbius, 23 balk dolu bir akvaryumdan bir c a m levha ile ayrlm turna (Esox lcius) ile ilgili dikkate deer bir dir: Turna bal, br balklar yakalamaya bal rnek vermektealrken, sr-

c a m blmeye hzla, sk sk ve ylesine zorlu arpmtr ki, bazan baygnlk geirmitir. Turna bal bunu ay drm, ama sonunda tedbirli olmay renip byle yapmaktan vazgemitir. Ondan sonra c a m levha kaldrlm, ama akvaryuma yeni braklan balklar yiyen turna bal, orada teden beri bulunan balklara saldrmamtr, zorlu bir sarsnt geirme dncesi, onun gsz zihninde, eski komularna saldrmak ile bylesine skca birlemitir. Cam levha grmemi yabanl bir insan, cama bir defa bile arpsa, ondan sonra, pencere e r e v e s i ile arpmay uzun zaman zihninde birletirir; ama turna balndan ok farkl olarak, belki engelin nitelii zerinde dnr ve benzer durumlarda tedbirli olur. Maymunlarda, bir defa yaplm bir iten edinilen ac ya da yalnzca ho olmayan bir izlenim, bazan hayvan o ii bir daha yapmaktan alkomaya yeter. Maymun ile turna bal arasndaki bu fark, turna bal daha zorlu aclara sk sk katlanmsa da, yalnzca min (association, teark) birinde brnden ok birlei-

daha kuvvet-

li ve kalc olduuna yorarsak, buna benzer bir farkn, insan zihninin temelinden farkl olduunu dolaysyla gsterdiini ileri srebilir miyiz? Houzeau, 2 4 Texas'ta geni ve kurak bir ovay aarken, iki kpeinin ok susuzluk ektiini ve su aramak iin otuz krk defa ukurlara kotuunu anlatmaktadr. Akarsu yata olmayan o ukurlarda aa bulunmad gibi, bitki rtsnde de herhangi bir fark yoktu; kesinlikle kuru olduklar iin, oralarda nemli toprak kokusu da olamazd. Kpekler, ukurlarn su bulmaya en elverili yerler olduunu biliyor23 24

Die Bewegungen der Thiere, vb., 1873, s. II. Facultis Mentales des Animaux. 1872, tom. ii, s. 265.

106

mu gibi davranmlard ve Houzeau, ayn davrana baka hayvanlarda da tank olmutu. Hayvanat bahesinde, fillerden birinin bir yere kk bir nesne atlnca, eriemeyecei hayvann, hortumu ile

o nesnenin tesine, y e r e flediini, bylece her yandan yansyan hava akmnn onu filin eriebildii alana srklediini grdm. Ve nl bir rkbilimci (ethnologist), Bay bir Westropp, Viyana'da, bir aynn, kafesinin parmaklklarna ok yakn bir suda penesi ile aknt yaratarak, yzen ekmek parasn ulaabildii alana ektiini grdn bana bildirdi. Filin ve aynn bu davranlar, igdye ya da soyaekimle edinilmi alkanla yorulamaz, nk bunlar, doal durumdaki hayvann pek az iine yarar. Peki, kltrsz bir insan ve yukar hayvanlardan biri byle onlarn davranlar arasndaki fark nedir? Yabanl insan ve kpek, suyu ou zaman ukur yerlerde bulmaktadr ve su ile ukur, onlarn zihinlerinde birlemektedir. Kltrl bir insan, belki konunun genel bir aklamasn yapar; ama yabanl insanlar zerine olan btn bilgimiz gsteriyor ki, onlarn byle yapmas phelidir, kpek ise kesinlikle byle yapmamaktadr. Yabanl insan, kpein arad gibi arar, a m a umudu ou zaman boa kar. Konu bilinli ve genel olarak nceden aklanm olsa da, olmasa da, saduyu ikisinde de eit lde ie karyor grnmektedir. 2 5 Ayn ey, havada ve suda akntlar yaratan fil ve ay iin de geerlidir. Yabanl insan, istenen hareketi etkileyen yasalar ne bilir, ne de umursar; bununla birlikte; kaba bir yarglama sreci, en uzun tmdengelim zincirinin bir filozofa salad gvenle, onun davranna klavuzluk eder. phesiz, onunla yukar hayvanlardan biri arasnda
25 Prof. Huxley, metinde verdiim rnee benzer durumlarda, kpein de, insann izledii zihn aamalardan geerek bir sonuca vardn alacak bir aklkla gstermitir. Makalesine bkz: "Mr. Darwin's Critics", Contemporary Review, 1871, s. 462. Ve yine bkz: Huxley, Critiques and Essays, 1873, s. 279.

yapnca,

107

u fark vardr: O, ok kk olgulara ve ok az etkili koullara dikkat eder ve ok daha ksa bir denemeden sonra, onlar arasnda herhangi bir balant grr ve bu, olaanst nemlidir. ocuklarmdan birinin davranlarn gn gnne not ettim. Olum aa yukar on bir aylkken ve bir tek szck syleyemezken, her trl nesnelerin ve seslerin onun zihninde birbirleri ile bildiim en zeki kpektekinden ok daha abuk birleivermi olmas, beni srekli olarak artyordu. Oysa yukar hayvanlar da, birletirim (association) gc bakmndan olduu gibi, sonu karma ve aa gzlemleme gc bakmndan da, turna bal gibi hayvanlardan tpk byle ayrlr. Saduyunun ok ksa bir denemeden sonraki yaptrmlar, kendi takmlarnda a a durumda olan Amerikan grlmektehayvanlarn maymunlarnn u davranlarnda ok gzel munlarna ilk defa yumurta verdii zaman,

dir: P e k titiz bir gzlemci olan Rengger, Paraguay'da, mayyumurtalar ezdiklerini ve ounu ziyan ettiklerini; ama ondan sonra, yumurtann bir ucunu sert bir nesneye y a v a a vurup krdklarn ve kabuk paralarn parmaklar ile koparp aldklarn bildirmektedir. Keskin herhangi bir aletle kendilerini yalnz bir defa yaraladktan sonra, o alete ya bir daha dokunmamlar, ya da ellerine alrken pek dikkatli davranmlard. Maymunlara sk sk, kda sarl eker topaklar veriliyordu, ve Rengger, arada bir kda canl munlar sokuyordu. Bir defa sokulduktan sonra, kprt olup olmadn anlamaya altlar.
26

bir

eek ars koyuyor, ve ar, kd abuk abuk aan maymaymunbir lar, kd nce kulaklarna gtrp iinde herhangi

Aadaki rnekler kpeklerle ilikilidir. B a y Colquhoun,27


26 Bay Belt, evcillemi bir hayvann biraz 27 The Moor 46.

The Naturalist in Nicaragua (1874, s. 119) adl ilgin yaptnda, Cebus'un eitli davranlarn anlatmaktadr. Bunlar, o saduyusu olduunu aka gstermektedir sanrm. and the Loch, s. 45. Col. Hutchinson, Dog Breaking, 1850, s.

108

iki yaban rdeini kanadndan yaralamt. rdekler rman kar kysna dmt; av kpei, ikisini birden getirmeyi denedi, ama baaramad; bunun zerine, rdeklerden birini hi duraksamadan ldrp (oysa daha nce bir avn tek bir tyn krtrd bile grlmemiti) brn rmaktan geirdi ve l rdei almak iin geri dnd. Albay Hutchinson, bir atta iki keklik vurduunu, birinin ldn, kanadndan yaralanan brnn kamaya baladn, ve l keklii getirmekte olan kpeinin onu yakaladn anlattktan sonra yle demektedir: "Kpek durdu, ok ard belliydi; bir iki defa denedikten sonra, yaral keklii karmadan tayamayacan anlad, bir an dnd, ve sonra zorlu bir srla keklii ldrd, ve kekliklerin ikisini birden getirdi. Bu, onun bile bile ktlk ettiini bildiim biricik avd." Burada, saduyu ile kar karyayz; ama bu, yetkin bir saduyu deildir, nk kpek, bundan nceki rnekteki gibi, nce yaral keklii getirebilir ve sonra l keklii almaya gidebilirdi. Yukardaki olgular, iki ayr tann gzlemleri olduklar iin; ve av kpekleri, her ikisinde de, dndkten sonra, soyaekimle edindikleri bir alkanl (av ldrmeden getirme alkanln) yendikleri iin; ve yerleik bir alkanl alt edebildiklerine gre yarglama yetilerinin ne kadar kuvvetli olmak gerektiini gstermek iin veriyorum. Szm nl Humboldt'un bir gzlemini anarak balamak istiyorum. "Gney Amerika'daki katrclar, 'Size ayana en abuk katr deil, la mas racional'i en anlayl olan vermek isterim', derler." Ve Humboldt'un ekledii gibi, "Uzun yaantnn rn olan bu halk deyimi, hayvanlarn canl makineler olduu grne, belki kurgusal (speculative) felsefenin btn kantlarndan daha iyi kar durmaktadr.". Bununla birlikte, kimi yazarlar, bugn bile,

28

Personal Narrative, ngilizce evirisi,

vol. iii, s. 106.

109

yukar hayvanlarda biraz saduyu abalamaktadrlar. 2 9

olduunu yadsyp,

yu-

kardakilere benzer btn olgular bo szlerle aklamaya nsann ve yukar hayvanlarn, zellikle maymunlarn

(Primates) ortak birka igdleri olduu artk gsterilmitir sanyorum. Hepsinin duyular, duyumlar, sezgileri ayndr; aclar, duygulanmalar; kskanlk, kuku, imrenme, ve ve gnl borcu ve gnl ycelii gibi daha karmak olanlar bile benzerdir. nsan ve yukar hayvanlar, hile yapar hnlanp alrlar; bazan alay edilmekten alnrlar; hepsinin akac bir yanlar bile vardr. aarlar ve

merak ve

ederler. Hepsinde ayn yetiler, benzenme, dikkat, yarglama, seme, bellek, hayalgc, birletirim (association) trn bireyleri, zek bakmndan, kesin aptallktan saduyu, ok farkl llerde olmakla birlikte, vardr. Ayn stn zeklla kadar, farkl aamalarda bulunur. Hepsi de, insandan daha seyrek olmakla birlikte, ldrabilir. 30 Yine de, birok yazar, insann zihn yetileri bakmndan aa hayvanlardan almaz engellerle ayrldn steleyerek savunmaktadr. Bir zamanlar derlediim bu trl zl szlerin says yirmiyi amt. Ama byle szler hemen hemen deersizdir, nk byk farkllklar ve ok sayda olmalar, giriilen iin olanakszln deilse bile, gln gstermektedir. lerleyici evrime yalnz insann yetenekli olduu; atei ve aletleri yalnz onun kulland; baka hayvanlar yalnz onun evcilletirdii, ya da mal edindii; hi bir hayvann soyutlama, ya da genel kavramlar gelitirme yeti29 Bay Leslie Stephan gibi titiz bir dnrn, insann ve aa hayvanlarn zeklar arasndaki varsayl almaz engellerden sz ederken, "Saptanan farklar, bize, metafiziksel pek ok farktan daha salam temellere dayanr grnmyor; bu, iki eye ayr adlar verilebildii iin o iki eyin farkl nitelikte olmak gerektiini varsaymaktr. Kpek beslemi, ya da fil grm birinin, bir hayvann dnmenin temel ilemlerini yerine getirme gc olduundan phe edebileceini anlamak gtr" demesi beni sevindirdi. 30 Bkz; Dr. W. Lauder Lindsay, "Madness in Animals", Journal of Mental Science, July 1871.

110

si olmad; hi bir hayvann kendi varlnn bilincine varmad; hi bir hayvann dil kullanmad; si (caprice) olabilecei, yalnz (mystery), vb. duyabildii; onun gnl gzellik duyguborcu ve giz srlsunun yalnz insanda bulunduu; yalnz insann geici heveTanrya inand, ya da bulun-

cun (vicdann) yalnz ona balanm olduu ileri ka sz sylemek atakln gstereceim.

mektedir. Bunlarn en nemli ve ilgin olanlar zerine birBapiskopos Sumner, 37 nceleri, ilerleyici evrime yalnz insann yetenekli olduunu ileri sryordu. nsann, byk ve daha hzl bir ilerleme iin, herhangi bir hayvanla karlatrlamayacak kadar yetenekli olduu sz gtrmez. Bu, zellikle onun konuma yetisinin ve edinilmi bilgisini kuaktan kuaa iletmesinin sonucudur. Hayvanlarda, nce bireyleri dikkate alrsak, tuzak kurmada biraz grgl olan herkes, gen hayvanlarn yallardan ok daha kolay yakalanabildiin! bilir. Ve gen hayvanlara dmanlar da ok daha kolay yaklaabilir. Yal hayvanlara gelince, ayn yerde ve ayn eit tuzakla birounu yakalamak, ya da ayn a ile ldrmek olanakszdr; hepsinin alanmas ve hepsinin bir tuzaa drlmesi ise daha da olanakszdr. Yakalanm ya da alanm soydalarn gre gre, tedbirli olmay reniyor olmaldrlar. Krkl hayvanlarn ok uzun sre kovaland Kuzey Amerika'da, btn gzlemcilerin ortak tanklna gre, bu hayvanlar, inanlmaz lde sagr, tedbir ve kurnazlk gstermektedir; ama orada ylesine uzun bir zamandr tuzaa bavurulmaktadr ki, soyaekim ie karm olabilir. Herhangi bir blgeye telgraf gtrlnce, kularn tellere arpp ldkleri, ama birka yl iinde, yle grnyor ki, arkadalarnn ldn gre gre, bu tehlikeden saknmay rendikleri, bana, eitli yerlerden bildirildi.32
Sir C. Lyell aktarmtr. Antiquity of Man, s. 497. Ayrntl baka kantlar iin bkz: M. Houzeau, Les Facultes tom. ii, 1872, s. 147.
32 31

Mentales,

111

Ardk

(successive)

kuaklar,

ya

da

rklar,

gznn-

de bulundurunca, kularn ve baka hayvanlarn, insana ve br dmanlarna kar tedbirli olmay giderek rendikleri ve unuttuklar sz gtrmez; 3 3 ve bu tedbirin ou, soyaekilmi alkanlk ya da igddr, ama biraz da bireysel yaantnn sonucudur. yi bir gzlemci, Leroy, 34 tilkilerin ok avlandklar blgelerde inlerinden ilk defa kan gen tilkilerin, tilkilerin ok avlanmad blgelerdeki yal tilkilerden ok daha sakngan olduunu bildirmektedir. Evcil kpeklerimiz, kurtlardan ve akallardan tremitir.35 Kurnazlkta onlardan ileri gitmemi, saknganl ve kukuyu yitirmi olabilirler, ama duygulanma, gvenilirlik, lllk ve belki genel anlay gibi belirli ilek (moral) niteliklerde ilerlemilerdir. Baya san (Common rat), btn Avrupa'da, Kuzey Amerika'nn baz kesimlerinde, Yeni Zelanda'da, ve son zamanlarda, Kta ininde olduu gibi, Formoza'da da, baka trlerin baya sann iri Mus birkan geriletmi ve yenstn mitir. Bu son iki lkedeki durumu anlatan B a y Swinhoe, 36 coninga'y yenmesini onun kurnazlna yormaktadr. Ve bu son nitelik, kendi soyunu insana yok ettirmemeye abalarken btn zihn yetilerini srekli altrm olmasna, ve bu ura srasnda, az kurnaz ya da geri zekl sanlarn srekli olarak krlmasna yorulabilir. Bununla birlikte, baya sann baars, insann yaamna katlmadan nce, yakn olan trlerden ok daha kurnaz olmasndan da ileri gelmi olabilir. Hi bir hayvann alar boyunca, zek ve br zihn yetiler bakmndan ilerlemediini hi bir salam kanta dayanmadan ileri srmek, trlerin evrimi sorununu kapanm saymaktr. Oysa,

33 Okyanus adalarndaki kularla ilgili olarak u kitaplarma bkz: Journal of Researches during the voyage of the "Beagle", 1845, s. 198. Trlerin Kkeni, Sol Yaynlar, Ankara, 1970, s. 383. 34 Lettres Phil, sur l'Intelligence des Animaux, nouvelle edit. 1802. 35 Bunun kant iin bkz: On the Variation of Animals and Plants under Domestication, chap, i, vol. 1. 36 Proc. Zoolog. Soc., 1864, s. 186.

112

Lartet'e gre, eitli takmlardan (order) olan bugnk memelilerin, nc Zamanda y a a m eski ilk-rneklerinden (prototype) daha byk beyinli olduunu grmtk. cevize Hi bir hayvann herhangi bir alet kullanmad sk sk sylenegelmitir; oysa doal durumdaki empanze, Amerikan benzer yresel bir yemii tala krmaktadr. 37 Rengger, bir maymununa, sert hurma ekirdeklerini byle amaymun, bamay kolayca retmitir. 3 8 Ve ondan sonra,

ka eit yemileri ve kutular da amak iin kendiliinden ta kullanmtr. Maymun, ho kokmayan yumuak yemi kabuunu da bylece karp atmtr. Baka bir maymun, byk bir sandn kapan sopa ile amay renmi, ve sonra, ar nesneleri kaldrmak iin sopay kaldra gibi kullanmtr. Ve ben, gen bir orangutann, bir sopay bir yara soktuunu, elini sopann br ucuna kaydrp onu tpk kaldra gibi kullandn kendi gzlerimle grdm. Hindistan'da, evcillemi fillerin sinekleri kovmak iin aalarn dallarn krp kullandklar bilinmektedir. Ve doal durumdaki bir filin de byle yapt gzlemlenmitir. 3 9 Krbalanacan sannca, battaniye ya da buday saplar ile rtnp kendini koruyan gen bir orangutan grmtm. Bu birka rnekte, talar ve sopalar birer alet gibi kullanlmaktadr; ama bunlarn silh gibi kullanldklar da olur. Brehm, 4 0 nl gezgin Schimper'in tanklna dayanarak, Habeistan'da, bir babuin tr (C. gelada) srlerinin tarlalar yama etmek iin dalardan inerek bazan baka bir trn (C. hamadryas) srleri ile karlatklarn ve dvtklerini anlatmaktadr. Geladalar byk talar aaya yuvarlamakta ve Hamadryaslar ise talardan saknmaya almaktadr. Ve bunun ardndan, her iki tr, byk bir grlt kopara37 Savage ve Wymann, 383. 38 Saeugethiere von Paraguay, 1830, s. 51 - 56. 39 The Indian Field, March 4, 1871. 40 Thierleben, B. i, s. 79. 82. Boston Journal of Nat, Hist., vol. iv, 1834-44, s.

113

rak, birbirlerine lgnca saldrmaktadr. Brehm, CoburgGotha Dk'ne yoldalk ederken, Habeistandaki Mensa geidinde, bir saldr srasnda babuin srlerinden birine ateli silhlarla yardm etmitir. Babuinler, bazlar insan ba byklnde olan birok ta dadan aa yuvarlayarak buna karlk vermi; saldranlarn arabuk kamas gerekmitir. Ve geit, kervan iin bir sre gerekten kapal kalmtr. Babuinlerin o srada birlik iinde davranm olmalar belirtilmeye deer. B a y Wallace, 4 1 vesile ile, dii orangutanlarn, yavrularnn da destei ile, yle davrandn grmtr: "Ar fkenin btn belirtilerini gstererek, kopardklar dallar ve Durianlarn byk dikenli yemilerini bir sanak gibi zerimize yadrarak a a c a yaklamamz nlediler." Benim de birok defa grdm gibi, empanze, kendisini fkelendirenlere, eline ne g e e r s e atar. Daha nce szn ettiimiz Umut Burnundaki babuin, bu a m a l a amur karmtr. Hayvanat bahesinde, dileri rm bir maymun, sert kabuklu yemileri tala kryordu; ve bakclarn bana kesinlikle bildirdiine gre, ta kullandktan sonra saplarn altna saklyor, br maymunlarn ona dokunmasna izin vermiyordu. Demek ki burada mal edinme dncesi ile karlamaktayz; ama bu dnce, bir kemii olan her kpekte, ve yuvas olan kularn pek ounda ortaktr. Argyll Dk, 42 bir aleti zel bir a m a c a uydurmann yalnzca insana zg olduunu sylemektedir. O, bunun insan ile hayvan arasnda almaz bir uurum yaratt dncesindedir. Bu, elbette ok nemli bir farktr; ama bana yle geliyor ki, akmaktalarn nce herhangi bir amala kullanan insann, onlar istemeyerek krm ve sonra keskin kenarlarn kullanm olabileceine dikkati eken Sir J. Lubbock'un szlerinde 4 3 daha ok gerek pay vardr. Bu adm41 The Malay Archipelago, vol. i, 1869, s. 87. 42 Primeval Man, 1869, s. 145, 147.

114

dan sonra, akmaktan bile bile krmaya kk bir adm ve onlar kabaca ilemeye ise biraz daha byk bir adm kalr. Bununla birlikte, cillta dnemi insanlar ta avadnmeden danlklarn srterek bilemeyi ve parlatmay

nce geen zaman aralnn ne kadar uzun olduunu gznne alrsak, o son admn atlmas, uzun alar alm olabilir. Sir J. Lubbock'un da belirttii gibi, akmaktalarn krarken kvlcmlar kar ve onlar srterek bilerken bulunmu olabilir." Lavlarn arada bir orman ldr. nsanbiimli (anthropomorphous) s doar. "Ate yakmann o bilinegelen iki yntemi bylelikle ilerinden belki akt yanardasal blgelerde, atein nitelii tannm olmamaymunlar, ile igd ile, kendilerine geici sahanlklar (yataklar) yapmaktadr; ama igdlerin birou saduyu denetlendii iin, basit igdler, rnein byle bir yatacak yer yapma igds, abucak, istemli ve bilinli bir e y l e m e dnebilir. Orangutann geceleri Pandanus yapraklar ile rtnd binmektedir. Ve Brehm, babuinlerinden birinin, bana bir hasr paras dolayarak kendini gneten korumaya altn bildirmektedir. Bu birka alkanlkta, belki, insann ilkel atalar arasnda belirdikleri halleri ile, kaba mimarlk ve giyim gibi basit baz sanatlara doru atlan ilk admlar grmekteyiz. SOYUTLAMA, GENEL KAVRAMLAR, BLN, ZHN BREYSELLK Hayvanlarn bu zihn yetilerin belirtilerini hangi lde gsterdiklerini belirlemek, benden ok daha bilgili biri iin bile ok gtr. Bu glk, bir hayvann zihninden geenleri bilmenin olanakszlndan domaktadr; ve yazarlarn, yukardaki terimlere byk lde farkl anlamlar vermesi de baka bir gle yol amaktadr. Bu yaknlarda yaym43

Prehistoric Times, 1865, s. 473. vb.

115

lanan yazlara gre, soyutlama ya da genel kavramlar gelitirme gcnn hayvanlardaki varsayd kesin yokluuna pek byk nem veriliyor gibidir. Oysa bir kpein, uzaktaki baka bir kpei grnce, onun soyut anlam ile bir kpek olduunu alglad ou zaman bellidir; nk biraz yaknna sokulunca, o kpek arkada ise, davran tm ile deiiverir. Yeni bir yazar, byle durumlarn hepsinde, hayvanlardaki zihn ileyiin, znde, insandaki ile ayn nitelikte olmadn ne srmenin yalnzca bir varsaym olduunu sylemektedir. kisinden biri, duyular ile alglad bir e y iin zihn bir kavrama bavuruyorsa, ikisi de byle yapyor demektir. 4 4 Av kpeime, sert bir sesle, "Hani, nerde o ? " deyince (bu denemeyi birok defa yaptm), o, bunu ardna dmesi gereken bir e y olduunun belirtisi gibi anlar, ve genellikle, abucak drt yanna bakar, ve sonra herhangi bir av kokusu almak iin, en yakn alla koar, ama hi bir e y bulamaynca, yaknmzdaki aalardan birinin dallarna bakarak sincap arar. Bu davranlar, onun zihninde herhangi bir hayvann bulunmas ya da kovalanmas gerektii konusunda genel bir dnce ya da kavram bulunduunu aka gstermez mi? Bilin teriminden anlalan, hayvann, nerden gelip nereye gittiini, ya da lmn ve dirimin ne olduunu, vb. dnmesi ise, hi bir hayvann bilinli olmad aka kabul edilebilir. Peki ama, yetkin bir bellei ve, dlerinden de anlald gibi, biraz hayalgc olan kocam bir kpein, eskiden av kovalarken duyduu sevinleri ya da zntle ri hi dnmediini kesinlikle nasl bilebiliriz? Bu bir bilin biimidir. te yandan, Bchner'in 4 5 de belirttii gibi, yalnz birka soyut szck kullanan ve ancak drde kadar saya-

44 Bay Hookham, News, May 1873. 45

Prof. la

Max

Mller'e

yazd

mektubunda, evirisi,

Birmingham 1869, s.

132.

Conferences

sur

Theorie

Darwinienne,

Franszca

116

bilen Avustralyal bir yerlinin ar iler grm kars, bilincini ne kadar az kullanr, ya da kendi z varlnn nitelii zerinde ne kadar az dnebilir! Yukar hayvanlarda bellek, dikkat, birletirim (association) ve biraz hayalg c ile saduyu bile bulunduu genellikle kabul edilmektedir. Farkl hayvanlarda ok farkl olan bu yetiler, gelimeye yetenekli iseler, soyutlamann ve bilincin yksek biimleri, vb. gibi karmak yetilerin, basit yetilerin geliimi ve birleimi yolu ile evrimi hi de byk bir olanakszlk ykselen basamaklarn hangisinde hayvanlarn ya g yetirebildiinin sylenemeyecei ileri kim syleyebilir? Hi deilse, Hayvanlarn ettiim kpeimin zihn ocuklarda gibi grnmemektedir. Burada savunulan gre kar, giderek soyutlamasrlmtr. byle yetilerin ko-

Peki ama, z ocuklarmzda bunun hangi yata baladn gze arpmayan aamalarla gelitiini grmekteyiz. bireyselliklerini (individuality) eski bir birleim ruduklar sz gtrmez. Benim sesim zihninde yukarda sz konusu (association) zihn btn

zincirini uyandrdka, be yl iinde onun beyninin her atomu belki birka defa deimi olduu halde, bireyselliini korumu olmak gerekir. O kpeim kpek,

evrimcileri sktrmak iin son zamanlarda bavurulan kanta dikkatleri ekebilir ve yle diyebilirdi: "Btn zihn durumlarn ve madd deiikliklerin ortasnda olduum gibi kalyorum. ... Atomlarn, boalttklar yerlere g e e n baka atomlara kendi izlenimlerini kalt olarak braktn ne sren reti, bilincin aa vurulmas ile elimektedir, ve
46

bundan tr yanltr; bunun yanl bir varsaym olmas, evrimciliin gerektirdii retinin sonucudur." DL Bu yeti hakl olarak, insan ile aa hayvanlar arasnda-

46 The Rev. Dr. J. M'Cann, Anti-Darwinism, 1869, s. 13.

117

ki balca farklardan biri saylmaktadr. Oysa insan, ok yetkili bir bilirkiinin, baka birinin Bapiskopos Whatley'in dedii gibi, "Zihninden geenleri anlatmak iin dili kullanlabilen ve

de byle anlatt eyi azok anlayabilen bi-

ricik hayvan deildir." 4 7 Paraguay'da, Cebus azarae, heyecanlannca, br maymunlarda da benzer heyecanlar uyandran en az alt farkl s e s karmaktadr. 4 8 Renggeri'in ve bakalarnn ketlerini bildirdikleri ve gibi, da maymunlarn bizimkileri el yz hareanlar. anlarz, onlar ksmen

Kpein, evcillemesinden beri, en az drt-be deiik tonda havlamay renmi olmas, 4 9 daha da dikkate deer bir olgudur. Havlamak yeni bir beceri olmakla birlikte, kpein yabanl ata-trlerinin, duygularn eitli bartlarla anlattklar sz gtrmez. Evcil kpein, rnein av kovalarken olduu gibi, istek havlamas; fke havlamas ya da hrlamas; kapatld zamanki gibi, ac ac havlamas ya havlamas; bir kapnn ya da da umutsuzluk iniltisi; g e c e ulumas; efendisi ile yrye kt zamanki gibi, sevin pencerenin almasn isterken olduu gibi, apayr bir dilek ya da yalvar havlamas vardr. Bu konuya zel ilgi gstermi olan Houzeau'ya gre evcil kmes hayvanlar, en az insana bir dzine anlaml s e s karmaktadr. 5 0 Bununla birlikte, heceli dilin srekli kullanm zgdr; ama insan, a a hayvanlar gibi, amacn anlatmak iin hecesiz lklardan da yararlanr ve onlar yz kaslarnn ve ellerinin hareketleri ile destekler.
51

nsann yksek anladavranlarla

zeks ile az balantl olan basit ve derin duygularn tmnda zellikle bu yola bavurulur. Uygun

birlikte, ac, korku, ama, fke lklarmz ve bir anann


Anthropological Review'da belirtilmitir, 1864, s. 158. Rengger, ibid. s. 45. 49 Variation of Animals and Plants under Domestication, vol. i, s. 49. 50 Facultes Mentales des Animaux. tom. ii, 1872, s. 346 - 349. 51 Bu konunun tartmas iin Bay E. B. Tylor'un ok ilgin kitabna bkz: Researches into the Early History of Mankind, 1865, chap, ii - iv.
48 47

118

sevgili ocuuna mrlts, herhangi bir szckten ok daha anlamldr. nsan aa hayvanlardan ayrt eden, heceli sesleri anlamas deildir, nk, herkesin bildii gibi, kpekler de birok szc ve tmceyi anlamaktadr. Onlar, bu bakmdan, birok szc ve ksa tmceyi anlayan, ama bir tek szck s y l e y e m e y e n 10-12 aylk ocuklarla ayn geliim aamasndadr. Yalnzca heceleme, bizim ayrt edici zelliimiz deildir, nk bu yeti papaanlarda ve baka kularda da vardr. Belirli seslerle belirli dnceleri birbirine balamamz da ayrt edici zelliimiz deildir, nk konuma retilmi baz papaanlarn, szcklerle nesneleri, ve kiilerle olgular yanlmadan birbirine baladklar bellidir.52 nsan aa hayvanlardan, yalnzca en eitli sesleri ve dnceleri birbiriyle birletirme gcnn aa yukar sonsuz byk olmas ile ayrlr; ve bu, besbelli, insann zihn yetilerinin pek ok gelimi olmasna baldr. Filolojinin kurucularndan biri olan Horne Tooke'n gzlemledii gibi, konumak, bira yapmak ya da ekmek piirmek gibi bir ustalktr; ama yazmak, bu benzetmeye daha elverilidir. Konumann gerek bir igd olmad besbellidir, nk her dilin renilmesi gerekir. Bununla birlikte, baya ustalklarn hepsinden byk lde farkldr, nk kk ocuklarmzn agularndan da anladmz gibi,
52 Bu konuda ayrntl bilgiler aldm. Dikkatli bir gzlemci olduunu bildiim Amiral Sir B. J. Sulivan, uzun zamandr babasnn evinde beslenen bir Afrika papaannn, ev halkndan olan kimseleri ve konuklar hep adlar ile ardn bildiriyor. Papaan, kahvaltda herkese, "gnaydn", ve gece, odadan ayrlanlara "iyi geceler" diyor ve bu esenlemeleri asla birbiriyle kartrmyordu. Sir B. J. Sulivan'n babasna "gnaydn" dedikten sonra ksa bir tmce daha sylemeye almt, ve onun lmnden sonra bu tmceyi bir kez olsun sylemedi. Ak pencereden odaya giren yabanc bir kpei korkun azarlamt; kafesinden kp yemek masasndaki elmalar gagalamaya balam baka bir papaan da, "seni yaramaz Polly seni" diyerek azarlamt. Aym konuda u kaynaa da bkz: Houzeau, Facultes Mentales, tom. ii, s. 309. Dr. A. Moshkau, bana bildirdiine gre, gelen kimselere Almanca "gnaydn", gidenlere ise "gle gle eski arkada" derken asla yanlmam bir srck bilmektedir. Bunlara benzer baka rnekler de ekleyebilirdim.

119

insann konumaya igdsel bir ynsemesi vardr; oysa hi bir ocuun, bira yapmaya, ekmek piirmeye, yazmaya, igdsel ynsemesi yoktur. Kald ki, bugn hi bir filolog, dilin dnlerek tretildiini sanmamaktadr. Dil, y a v a yava, bilinsiz olarak ve birok aamadan geilerek gelitirilmitir. 5 3 Kularn kard sesler, birka bakmdan, dile pek benzemektedir; nk ayn trn btn yeleri, heyecanlarn ayn igdsel seslerle belli etmektedir; ve tc eitlerin hepsi, yetilerini igdsel olarak kullanmakta; ama gerek akmay ve a n seslerini bile, ana-babalarndan ya da kendilerini besleyen kulardan renmektedir. Daines Barrington'un 5 4 gsterdii gibi, bu sesler, "dilin insanda olduundan daha ok doutan deildir". lk akma abalar, "ocuun yar anlalr szckler sylemek iin gsterdii eksik abaya benzetilebilir. Erkek yavrular, 10-12 ay, akmaya ya da kuularn dedii gibi, "belleine y a z m a y a " alr durur. lk denemelerinde, gelecekteki "trk"lerinin anaizgileri sezilmez; ama yalar ilerlerken, ereklerinin ne olduunu anlayabiliriz; ve sonunda, "trklerinin evresinde akyarak ttkleri" sylenir. Baka bir trn yolunda akmay renen kanatlanmam yavrular, Tirol'lerde yetitirilen kanaryalar gibi, bu yeni akma yolunu kendi dllerine de retir. Ayn trn baka baka blgelerden yaayan bireylerinde grlen olaan akma farklar, Barrington'un belirttii gibi, ok yerinde olarak, "blgesel diyeleklere" benzetilebilir; ve onlarn hsm olan baka trlerin akmalar ise, ayr insan rklarnn dilleri ile karlatrlabilir. Yukardaki ayrntlar, bir ustal ka53 Prof. Whitney'in bu konudaki baz gzel irdelemeleri iin bkz: Oriental and Linguistic Studies. 1873. s. 354. Prof. Whitney, insanlar arasndaki iletiim (communication) tutkusunun, dilin geliimini "hem bilinli ve hem de bilinsiz olarak" etkileyen canl bir g olduunu: "bilinli olarak, imdi varlmak gereken amaca gre: bilinsiz olarak, eylemin daha sonraki sonularna gre" etkisini gsterdiini dnyor. 54 Hon. Daines Barrington, Philosoph. Transactions. 1773, s. 262. de la Maile, Ann. des. Sc. Nat.. 3rd scries, Zoolg. Tom. x. s. 119.

Dureau

120

zanmaya olan igdsel ynsemenin insana zg olmadn gstermek iin verdim. Heceli dilin kkenine gelince, Bay Hensleigh Wedgwood' un, Sayn F. Farrar'n ve Prof. Schleicher'in 5 5 pek yaptlarn, ve Prof. Max Mller'in nl ders notlarn duktan sonra, dilin balangcnn, eitli doal ilgin oku-

seslerin, yarar-

baka hayvanlarn bartlarnn ve insann kendi igdsel lklarnn, iaretlerden ve el hareketlerinden de mas olduundan phe edemiyorum. E e y s e l lanlarak rnek tutulmas ve onlarda biraz deiiklik yaplsemeden uzun-kollu nce (sexual selection) sz ederken, en eski insann, daha dorusu insann eski atalarndan birinin, bugn baz maymunlarn (gibbonape) yapt gibi, belki sesini

gerek mziksel dzenlilikler yaratmak, yani trk armak iin kullandn greceiz. Pek yaygn bir benzerlie dayanarak, bu yetinin zellikle eeylerin (sex) kendilerin; birbirine beendirmeye altklar srada, sevi, kskanlk, baar sevinci gibi eitli duygular anlatmak iin kullanld, ve rakiplere meydan okumaya yarad sonucuna varabiliriz. Bundan dolay, mziksel lklarn heceli seslerle rnek tutulmas, karmak eitli duygular dile getiren doutan-aptallarher szcklerin domasna yol am olabilir. En yakn hsmlarmz olan maymunlarda, ufak kafal da,
56

ve insan soyunun barbar rklarnda, benzenme konu-

sunda bildirildii gibi, iitip dikkate deer bulduklar

eyi rnek tutmaya kar kuvvetli bir ynseme vardr. Maymunlar insann kendilerine syledii ok eyi kesinlikle anladklarna ve doal durumda iken, soydalarn tehlike 55 H. Wedgwood, On the Origin of Language, 1867. Rev. F. W. Farrar, Chapters on Language, 1865. Bu yaptlar pek ilgintir. uraya da bkz: Albert Lemoine, De la Phys. et de Parole, 1865, s. 190. Dr. Bikkers, Prof. Aug. Selilaicher'in bu konudaki kitabn Darwinism tested by the Science of Language ad ile ngilizceye evirmitir (1869). 56 Vogt, Mimoire sur les Microcephales, 1867, s. 169. Yabanllarla ilgili olarak ben de baz olgular vermitim: Journal of Researches, vb., 1845, s. 206.

121

lklar atarak uyardklarna mek iin

gre,"

ve kmes hayvanlar bu

yerde ya da gkte yrtc ku tehlikesi bulunduunu bildirayr ayr iaretler verdiine gre (kpekler iki l olduu gibi, bir ncsn de anlayabilmektedir), 58 maymuna-benzer akll bir hayvan, yrtc bir hayvann homurtusunu rnek tutarak, arkadalarna onlar bekleyen tehlikenin niteliini anlatamayabilir miydi? Dilin geliimindeki ilk adm bu olmu olmal. S e s gittike daha ok kullanlrken, s e s organlar, kullanmann kaltsal etkileri ile kuvvetlenmi ve yetkinlemi, bu da, konuma yetisini etkilemi olmaldr. Ama dilin srekli kullanm ile beynin geliimi arasndaki iliki elbette ok daha nemlidir. nsann eski bir atasnn zihn yetileri, dili en eksik biimi ile kullanmaya g yetiremeden nce bile, bugnk herhangi bir maymunun zihn yetilerinden pek ok daha gelimi olmak gerekir; ama bu yetinin srekli kullanmnn ve ilerlemesinin, zihnin kendisini de, onun dnce zincirlerini uzatmasn salayarak etkilediine gvenle inanabiliriz. Szckler ister sylensin ister sylenmesin, karmak bir dnce zinciri, onlarn yardm olmakszn, daha cebir iaretleri olmadan yaplan uzun bir hesaptan

ok srdrlemez. B a y a bir dnce zincirinin bile, dilin herhangi bir biimini gerektirdii, ya da onun aracl ile byk lde kolaylatrld bellidir, nk dilsiz, sar ve kr bir kz olan Laura Bridman'in d grrken parmaklarn kulland gzlemlenmitir. 5 9 Bununla birlikte, kpeklerin d grrken yaptklar hareketlerden cession), de anlayabildiimiz olmadan da gibi, ak ve balantl dncelerin uzun bir ardm (sucdilin herhangi bir biiminin yardm

57 Bu konudaki ak kantlar iin, Brehm'in ve Rengger'in sk sk bavurulan kitaplarna baknz. 58 Houzeau, bu konudaki gzlemlerinin ok ilgi ekici bir zetini vermitir: Facultes Mertales des Animaux, tom. ii, s. 348. 59 Dr. Maudsley'in bu konudaki dnceleri iin bkz: The Physiology and Pathology of Mind, 2nd edit. 1868, s. 199.

122

zihinden geebilir. Hayvanlarn, dil yardm olmakszn belirli bir lde dnebildiklerini de grmtk. imdi bizde olduu gibi iyi gelimi bir beyin ile dnme yetisi arasndaki sk balanty, konumann zellikle bozulduu, adlar hatrlama gcnn tm ile yitirildii, oysa br szcklerin doru kullanld, ya da belirli bir snftan olan adlarn, ya da, adlarn ve zel adlarn ba harfleri dnda btn adlarn unutulduu beyin hastalklar ok gzel gstermektedir. 60 Zihin ve s e s organlarnn srekli olarak kullanlmasnn o organlarn yaplnda ve grevlerinde kaltsal deimelere yol amamas, ksmen elin biimine ve ksmen de zihnin dzenine bal olan elyazs rneindekinden daha eksik bir olabilirlik deildir; ve elyazs kesinlikle kaltsaldr. 6 1 Bu yaknlarda birka yazar, zellikle Prof. M a x Mller,62 dil kulanmann genel kavramlar gelitirme yetisini de ierdiini; ve bu yetinin hi bir hayvanda bulunmad sanld iin, insanla hayvanlar arasnda almaz bir engel belirdiini steleyerek ileri srmtr. 63 Hayvanlara gelince, onlarda bu yetinin hi deilse kaba olarak ve balang halinde bulunduunu daha nce gstermeye almtm. 10-12
60 Bu konuda belgelendirilmi birok olgu vardr. rnein bkz: Dr. Bateman, On Aphasia, 1870, s. 27, 31, 53, 100, vb. Dr. Abercrombile lnquicries Concerning the Intellectual Powers, 1838, s. 150.

The Variation of Animals and Plants under Domestication, vol. ii. s. 6. Lectures on Mr. Darwins Philosophy oj Language, 1873. 63 Prof. Whitney gibi sekin bir filologun yargs, bu noktaya benim syleyebileceim herhangi bir eyden daha ok arlk kazandracaktr. Prof. Whitney (Oriental and Linguistic Studies, 1873, s. 297). Bleek'in grlerinden sz ederken yle diyor: "Dil, dncenin byk lde gerekli yardmcs, dnme yetisinin geliimi iin ve bilincin tam egemenlii, bilgilerin akl, eitlilii ve karmakl iin zorunlu olduuna gre, Bleek, dnme yetisi ile onun aracm bir tutarak, dilsiz dnceyi ister istemez olanaksz grmektedir. Ayn mantkla, bir alet olmadan insan elinin de i gremeyeceini ileri srebilirdi. Byle bir retiden hareket ederek, Mller'in o pek kt aykr-dncelerini (paradokslarn), yani henz konumayan bir ocuun (infant, in fans, konumayan) insan olmadn, ve sar-dilsizin parmaklar ile konumay reninceye kadar saduyudan yoksun olduunu kabul etmekten kanamaz." Max Mller (Lectures on Mr. Darwin's Philosophy of Language, 1873, third lecture) aadaki zl sz italikle vermektiedir: "Szckler olmadan dnce, dnce olmadan szckler olmaz." Burada dnce szcnn ne kadar garip bir tanm yaplmtr!
62

61

123

aylk genel

ocuklarn dnceler

ve

sar

dilsizlerin, belirli

zihinlerinde n c e d e n sesleri belirli genel Bay Leslie

gelimeksizin,

d n c e l e r l e birletirebildikleri,

bana inanlmaz grnyor.

Ayn d n c e , zeki h a y v a n l a r da k a p s a y a b i l i r ;

S t e p h a n ' n gzne a r p t gibi,64 " B i r kpek, genel bir kedi ya da koyun k a v r a m k u r a r , ve o n l a r a karlk olan szckleri bir filozof gibi bilir. Ve a n l a m a y a y e t e n e k , k o n u m a y a y e t e n e k gibi, sesle ilikili zeknn bu z e k a a bir aam a d a bulunsa d a iyi bir k a n t d r . " B a l a n g t a , k o n u m a k iin n e d e n b a k a b i r k a organn deil de, bugn bu a m a l a kullanlan o r g a n l a r n yetkinlemi olduunu a n l a m a k g deildir. K a r n c a l a r n diline btn bir blm a y r a n H u b e r ' i n gsterdii gibi, k a r n c a l a r n , duyargalar ara ile iletiim (intercomunication) nk yetileri hayli el gelimitir. Biz de p a r m a k l a r m z bu a m a iin etkili b i r e r o l a r a k kullanabilirdik, ak bir t o p l a n t d a , a m a byle yatknl olan bir kimse, yaplan n s a r birine a b u c a k iletebilir: k o n u m a n n h e r szckullanrken

ellerimizi yitirmi olmamz, nemli bir eksiklik olurdu. Bizim ses o r g a n l a r m z gibi a y n genel p l a n a g r e yaplm org a n l a r b t n y u k a r m e m e l i l e r d e b u l u n d u u n a ve bir iletiim a r a c o l a r a k kullanldna gre, iletiim yetisinin glendirilmesi g e r e k s e y d i , bilirdi; besbelli o o r g a n l a r d a h a da gelieve bu, o n l a r a bitiik ve iyi u y a r l a n m p a r a l a r n , ses organlarn konumak iin kullanmamaolmasn-

y a n i dilin ve d u d a k l a r n y a r d m ile kolaylard.65 Y u k a r maymunlarn lar, phesiz, z e k l a r n n y e t e r i n c e i l e r l e m e m i

d a n d r . Uzun bir a l m a d a n s o n r a k o n u m a k iin kullanlabilir olan, a m a b u a m a l a k u l l a n l m a y a n o r g a n l a r n y u k a r maymunlarda bulunmas, a k m a y a elverili o r g a n l a r olup Blbln d a hi a k m a y a n k u l a r n halini a n d r m a k t a d r .
64

Essays on Free-thinking, vb., 1873, s. 32. Dr. Maudsley'in bu konudaki yerinde baz szleri iin bkz: The Physiology and Pathology of Mind, 1868, s. 199.
65

124

v e k a r g a n n ses o r g a n l a r b e n z e r yapltadr, a m a birincisinin eit eit a k m a k iin kulland bu o r g a n l a r , ikincisi yalnz g a g a l a m a k bunun y a n t n d a yaratn szlk getii iin k u l l a n m a k t a d r . 6 6 M a y m u n l a r n zeksorulsayd, bilgisizliia n c a k genel n e d e n l e r gsterilebilirdi. Her evrim aamalar konusundaki larnn niin insannki k a d a r g e l i m e m i olduu

miz d i k k a t e alnrsa, d a h a kesin bir yant b e k l e m e k mantkolur. F a r k l dillerin ve b a k a b a k a t r l e r i n oluumu, ve ikisinin de a a m a l bir s r e l e gelimi olduklarnn k a n t l a r , az r a s l a n r bir benzerlik gstermektedir. 6 7 A m a birok szc n ekilleniini, t r l e r i n k i n d e n ok d a h a g e r i l e r e k a d a r izleyebilmekteyiz, nk onlarn eitli seslerin gerekten rnek tut u l m a s n d a n nasl doduunu B a k a b a k a dillerde, k a y n a k kendelikler (homology), ve ileri gelen a n d r l a r (analogy) anlayabiliyoruz. srecinden Baz h a r f l e r

ortaklndan ileri gelen koluum bulmaktayz.

b e n z e r bir

ya da s e s l e r deiince, belirli h a r f l e r i n ya da seslerin de i m e biimi, karlkl geliime ok b e n z e m e k t e d i r . Dillerdi! ve t r l e r d e , p a r a l a r n ikizlenmesi, ok uzun s r e kullanmann etkileri, vb. sk sk tir. [ngilizcede grlmektedir. Gdklklerin det r l e r d e de, dillerde de sk sk g r l m e s i ise ok d a h a ilgin-.] an szcndeki m harfi I ( b e n ) m e k t i r ; yleyse I am, d e y i m i n d e yersiz ve gereksiz bir balang o l a r a k a l k o n m u t u r . Szcklerin yazlnda da, eski syleyiin izleri o l a r a k k a l m h a r f l e r e sk sk r a s l a n m a k t a d r . Diller, o r g a n i k v a r l k l a r gibi, g r u p l a r a a y r l a n g r u p l a r
66 Macgillivray, Hist, of British Birds, vol. ii, 1839, s. 29. Deerli bir gzlemci. Bay Blackwall, saksaann tek tek szckleri, ve hatta ksa tmceleri, Britanya'nn br kularndan daha kolay rendiini sylemektedir: bununla birlikte, saksaann alkanlklarn uzun sre ve yakndan inceledikten sonra, onun doal durumda iken olaanst bir benzenme (imitation) yetisi gstermediini de eklemektedir. Researches in Zoology, 1834, s. 158. 67 Trlerin ve dillerin geliimi arasndaki ok ilgin benzerlik iin bkz: Sir C. Lyell, The Geolog. Evidences of the Antiquity of Man, 1863 chapxxiii.

125

halinde snflanabilir; ve diller, kaynaklarna gre doal olarak snflanabildii gibi, baka ralarna yapma olarak da snflanabilir. Baat (character) gre (dominant) diller ve defa

diyelekler ok yaylr, ve br dillerin y a v a y a v a ortadan kalkmasna yol aar. Sir C. Lyell'in belirttii gibi, bir ortadan kalkan bir dil, tpk tkenmi bir tr gibi, asla yeniden ortaya kmaz. Ayn dilin asla iki doum yeri yoktur. Ayr ayr diller birbirleri ile melezlenebilir ve kaynaabilir. 6 8 Deikenlii ve yeni yeni szcklerin ortaya kvermesini btn dillerde grmekteyiz; ama bellein gcnn de bir snr olduu iin, tek tek szckler, tm diller gibi y a v a yava ortadan kalkar. M a x Mller'in 6 9 ok gzel belirttii gibi "Her dilde, szckler ve dilbilgisel (grammatical) arasnda, kesiksiz bir y a a m a Ve onlar, bu baarlarn sava biimler Daha borsrmektedir. bulunan gce

iyi, daha ksa, daha kolay biimler, hep stn gelmektedir. zlerinde ludur." Belirli szcklerin sa kalmasnn bu nemli nedenlerine, yenilik ve moda da eklenebilir; nk insan zihninin her eyde hafif deiikliklere gl bir ilgisi vardr. Var olma savanda kayrlm belirli szcklerin s a kalmas ya da tutulmas, doal semedir. Barbar uluslarn birounun dillerinin batan sona kurall ve olaanst karmak olmas, ya o dillerin semav kkeninin, ya da kurucularnn ustalnn ve eski uygarlnn byklnn bir kant olarak sk sk ileri srlmtr. F. von Schlegel, bundan tr, yle yazmtr: "En aa kltr basamanda grnen bu dillerde, ou zaman, dilbilgisi bakmndan ok yksek ve ince bir ustalk grmekteyiz. Bu, zellikle Bask ve Lapon dillerinde, ve Amerikan dillerinin birounda byledir."
70

Ama ustaca ve yntemli ola-

68 Rev. F. W. Farrar'n bu konudaki szleri iin "Philology and Darwinism" balkl ilgin makalesine baknz. Nature, March 24th, 1870, s. 628. 69 Nature, January 6th, 1870, s. 257. 70 C. S. Wake belirtiyor. Chapters on Man, 1868, s. 101.

126

rak gelitirildii iin herhangi bir dilden bir sanatm gibi sz etmek elbette yanltr. Filologlar, imdi, eylem ve ad ekimlerinin vb. balangta ayr szckler olduunu, sonradan birbirleri ile birletiini; ve nesnelerle kiiler arasnrkdaki en ak ilikileri dile getirdikleri iin, pek eitli

lardan olan insanlarn bu szckleri en eski alar boyunca kullandn kabul etmektedirler. Yetkinlie gelince, bu konuda nasl kolayca yanlabileceimizi u rnekler ok gzel gstermektedir: Bir deniz llesi, bazan 150.000'i akn paradan oluur. 71 Btn bu paralar, bir noktadan kan nlarn yetkin bakm (symmetry) ile sralanmtr. dan olumu, vcudunun kart yanlar Ama bir doa bilgini, byle bir hayvan, ona oranla daha az paradnda hi bir parbir hayvan(speas birbirine benzemeyen iki yanl (bilateral) larn farkllamasn (differentiation)

dan daha yetkin saymaz. D o a bilgini, hakl olarak, organve zellemesini cialisation), yetkinliin ls sayar. Dillerde de byledir: En dzenli ve en karmak diller, stn gelmi, yaylm, ya da gmen rklardan zengin anlaml szckleri ve yararl yap biimlerini alm, yalnlam, arln yitirmi olanlardan daha yksek bir a a m a y a konmamaldr. Bu yetersiz birka dnceden u sonucu karyorum: eylemine borlu heceli karmaBarbar dillerin birounun ar karmak ve dzenli yaps, o dillerin kkenlerini zel bir yaratma olduklarnn kant deildir. 72 Ve, grdmz gibi, gelimi olduu inancna maktadr. GZELLK DUYGUSU Bu duygunun yalnz insana zg olduu ileri srlmyenilmez hi bir engel

konuma yetisinin kendisi, insann aa bir biimden (form)

tr. Burada, yalnzca belirli renk, biim ve seslerin verdii,


Buckland, Bridgewater Treatise, s. 411. Dillerin basitlemesi konusu ile ilgili baz yerinde dnceler iin bkz: Sir J. Lubbock, Origin of Civilisation, 1870, s. 278.
72 71

127

ve hakl olarak, gzelin yaratt bir duygu denilebilen kvanca deiniyorum. Bununla birlikte, kltrl byle duyumlar, karmak dnceler ve dn ile skca ilikilidir. Alml teleklerini ya da parlak rini diisinin karsnda insanlarda, zincirleri renkle-

sergileyen bir erkek kua bakar-

ken, bu trl bezekleri (ss, ziynet) olmayan baka kularn byle bir gsteri yapmadn dnrsek, o dii kuun, erkeinin gzelliine hayranlk duyduundan phe edeme yiz. Kadnlar, her yerde, bu teleklerle bezendikleri byle bezeklerin gzellikleri tartlamaz. lerde miz gibi, kolibrigillerin (trochilidae) yuvalar ve iin, greceikameriye

kularnn (bower-bird)* gezinti yerleri, parlak renkli nesnelerle ve beeni ile bezenmitir; ve bu, o kularn byle nesneleri seyretmekten holandn gstermektedir. nun gzellikten holanmas, yalnz kart me konusundadr. Erkek kularn Bununla birlikte, anlayabildiimiz kadar ile, hayvanlarn pek oueeyi (sex) ekdbirounun sevime

nemi boyunca tatl tatl akmas, diileri kesinlikle hayran brakmaktadr. Bu olgunun kant ilerde verilecektir. Dii kular erkeklerin gzel renklerinin ve seslerinin deerini bilme yeteneinden yoksun olsayd, erkekler onlarn ekiciliklerini gsterme abasndan ve tutkusundan nnde tm

ile vazgeerdi. Diilerin bu yetenekten yoksun olduu kabul edilemez. Belirli parlak renklerden niin holanld, belirli tatlarn ve kokularn neden gzel bulunduundan daha ok aklanamaz sanrm. Ama sonu alkanlkla ilgilidir, nk duyularmza ho gelmeyen bir ey, sonunda hoa gider, ve alkanlklar kaltsaldr. Seslere gelince, Helmholtz, uyumlarn ve perdelerin neden gzel bulunduunu, fizyolojik ilkelere dayanarak, belirli bir lde aklamtr. Bundan baka, g e c e , geminin bordasna dzensiz olarak arpan bir ha-

* Kargagillerin hsm olan bu Avustralyal kularda, erkek, diiyi ekmek iin bir kameriye y a p a r ya da belirli bir yeri bezeklerle donatr. .

128

latn kard sesi dinlemi herkesin kabul e d e c e i gibi, dzensiz aralklarla sk sk yinelenen sesler hi ho deildir. Ayn ilke, grmede de geerli grnmektedir, nk gz, bakm (symmetry) ve dzenli yinelenen biimleri stn tutar. En a a yabanl insanlar bile, bu eit rnekleri bezek olarak kullanr; vanlarn bezenmesi ve byle rnekler, baz erkek hayeeysel seme (sexual selection) iin,

yolu ile gelitirilmitir. Grmekten ya da iitmekten bu yolda holanmaya herhangi bir g e r e k e gsterebilsek de gsteremesek de, insan ve daha a a hayvanlarn birou, ayn renklerden, ekici renk eitlenmelerinden ve biimlerden, ve ayn seslerden holanmaktadr. Gzelden holanma, hi deilse kadn gzellii ile ilgili olduu lde, zel bir nitelik gstermemektedir; olan farkl uluslarda bile tm ile ayn deildir. insanlarn pek ounun hayran olduu irkin yetisinin belirli hayvanlardaki kadar, kadar ok gelimemi olduu ileri rnein ayn lde irkin mzik dikkate alnrsa, onlarn srlebilir. nk Yabanl estetik farkl insan rklarnda byk lde farkldr, ve ayn rktan bezekler, ve kulardaki Yldzl bir

gkyz, gzel bir kr grn gibi sahnelere, ya da incelmi mzie hi bir hayvann hayran kalamayaca besbellidir; byle yksek duygular kltrle kazanlr ve karmak armlara baldr. Barbarlar ya da eitilmemi kimseler, onlarn gzelliine varmaz. Aamal evrimi iin insana kestirilmeyecek rarl olmu yetilerin birou, rnein hayalgc, merak, snrsz bir gzellik duygusu, kadar yaama,

benzenme ynsemesi,

coku ve yenilik sevgisi, geici heveslere bal grenek ve moda deiikliklerine yol aabilir. Bu noktay szkonusu etmem, yeni bir yazarn, 73 kaprisi "yabanl insanlarla hayvanlar arasndaki en dikkate deer ve tipik farklardan biri" olarak semesinden trdr. Ama yalnz atan eitli et73 The Spectator, Dec. 4th. 1869, s. 1430.

129

kilerin insan nasl kaprisli ettiini deil, ilerde greceimiz gibi, aa hayvanlarn da, sevgilerinde, tiksintilerinde ve gzellik duygusu bakmndan kaprisli olduunu ksmen anlayabiliyoruz. Yenilii ise, yenilik uruna sevdiklerini sanmamz iin de gereke vardr. TANRI NANCI - DN Her e y e gc yeten bir tanrnn varlna olan yceltici inanca insann ta balangta eritirildiini gsteren hi kimselertanr saysz bir kant yoktur. Tersine, yle gelip geici gezginlerden deil, yabanl insanlar arasnda uzun sre kalm den salanan ayrntl kantlar, bir ya da birden ok nceyi anlatmak iin hi bir szck bulunmayan

zerine hi bir dncesi olmayan, dillerinde byle bir drklarn y a a m ve yaamakta olduunu gstermektedir. 7 4 Sorun, evrenin bir yaratcs ve yneticisi olup olmad sorunundan, o yksek sorundan elbette tm ile bakadr; bu gne kadar gelip gemi en yksek zeklardan kimisi, bu soruya olumlu yant vermitir. Bununla birlikte, "din" teriminden, grnmeyen ya da ruhsal aralara (spiritual agency) inanc anlarsak, durum bambaka olur; nk bu inan en az uygarlam rklarda evrensel grnmektir. Bu inancn nasl doduunu aklamak da g deildir. Hayalgc, ama, merak gibi nemli yetiler, biraz saduyu ile birlikte, ksmen geliir gelimez, insan, evresinde ne olup bittiini elbette anlamak ister, ve kendi z varl zerinde belli belirsiz kurguda (speculation) bulunur. B a y M'Lennan'n dedii gibi, dr, ve yaamn evrenselliini
75

" Y a a m olaylarn

biraz aklamak iin, insan kendini rnek tutmak zorundazmek iin insanlarn ak-

74 Rev. F. W. Farrar'n bu konudaki ok gzel bir makalesi iin bkz: Anthropological Review, Aug. 1864, s. ccxvii. Baka olgular iin bkz: Sir J. Lubbock, Prehistoric Times, 2nd edition, 1869, s. 564. Ve zellikle din konusunda yine onun Origin of Civilization (1870) adl kitabna baknz.

130

lna ilk gelen en basit varsaym, doal olaylar, insanlarn kendilerinde bulunduunu sezdikleri o etkinlie zorlayan ruhlarn hayvanlarda, bitkilerde ve nesnelerde de bulunduuna yormak olarak grnyor." Bay Tylor'un gsterdii gibi, ruh kavramnn domasna ilk defa dler yol am olabilir; nk yabanl insanlar, znel ve nesnel izlenimleri biribirinden ayrt edecek durumda deildir. Yabanl bir insan d grnce, onun nnde beliren ekillerin uzak tan geldiine ve onun zerinde durduuna ni hatrlar". 7 6 Ama hayalgc, merak, inanlr; ya da saduyu, vb. gibi

"d grenin ruhu kp dolar, ve yerine dnnce grdkleriyetiler insan zihninde gerei gibi geliinceye kadar, insann grd dler, onun ruhlara inanmasna, bir kpekte olduundan daha ok yol amazd. Yabanl insanlarn doal nesnelere ve aralara ruhsal ya da yaayan zlerin (essence) aklanr: olan tyordu. eksiksiz scak can verdiini dnme ynsemesi, birinde gzme arpan kpeim, bir gnde, kk bir olgu ile belki duygan bir hayvan zerinde yauzaktaimlerin

gelimi ve ok

Ortalk sessizdi, ama hafif bir esinti biraz

ki ak bir gnelii arada bir sallyordu. Gneliin yaknn75 "The Worship of Animals and Plants", Fortnightly Review, Oct. 1, 1869, s. 422. 76 Tylor, Early History of Mankind, 1865, s. 6. Lubbock'un Origin of Civilization (1870) adl kitabnda Dinin Geliimi konusundaki ilgi ekici blme de baknz. Bay Herbert Spencer de, Fortnightly Rewiew'daki (May 1st, 1870, s. 535) usta ii denemesinde, dinsel inancn yeryzndeki ilk biimlerinin, insann dler, yanslar ve baka nedenler dolays ile kendini vcut ve ruh bakmndan ift varlkl grmesinden doduunu aklamaktadr. Ruhsal varln lmden sonra da yaad ve gl olmak gerektii sanld iin, eitli armaanlarla ve trenlerle ona yaranlr ve onun yardm dilenir. Bay Spencer, daha sonra, bir kabilenin eski atalarna ya da kurucularna verilen hayvan ve nesne adlarnn, uzun bir zaman aralndan sonra o kabilenin gerek atasn temsil ettiinin sanldn; derken byle bir hayvann ya da nesnenin bir ruh gibi hl yaadna doal olarak inanldn, onun kutsal sayldn, ona bir tanr gibi tapldn gstermektedir. Bununla birlikte, g ve hareket gsteren her eyin bir eit can olduunun bizimkilere benzer zihn yetilerle dnld daha eski ve daha kaba bir aama olduunu sanmaktan kendimi alamyorum.

131

da biri bulunsayd, hayvan bunu hi umursamazd. Gnelik ne zaman hafife kmldasa, kpeim fkeli fkeli hrlyor ve havlyordu. Bence, kpeim, grnr hi nevardeni olmayan o hareketin yabanc bir canl etkenin

ln gsterdiini, ve kendi topranda bulunmaya hi bir yabancnn hakk olmadn abuk ve bilinsiz bir yoldan dnm olmaldr. Ruhsal aralara inan, bir ya da birden ok tanrnn ayn varl inancna kolayca dnr. nk yabanl insanlar, normal olarak, kendilerinin duyduu ayn tutkular, alma isteini ya da adaletin en basit biimini, sevgileri, ruhlara yorar. Ate lkeliler, bu bakmdan, bir g e i durumunda bulunuyor grnmektedirler. nk " B e a g l e " gemisindeki cerrah, rnek olarak saklamak amac ile birka rdek palaz vurduu zaman, York Minster pek byk bir ciddilikle, "Oh, Bay Byno, ok yamur, ok kar, ok e s m e k " demiti. Ve bu, besbelli, insan besininin boa harcanmasna karlk olan ceza idi. York Minster, erkek kardei "azgn bir adam" ldrd zaman zorlu ve uzun frtnalar olduunu, ok yamur ve kar yadn da sylemiti. Bununla birlikte, Ate lkelilerin bizim Tanr diyebileceimiz herhangi bir e y e inandklarn ya da herhangi bir dinsel tren yaptklarn asla ortaya karamadk. Ve J e m m y Button, lkesinde hi eytan bulunmadn, hakl bir vnle steleyerek ne srd. Bu, daha ok dikate deer, nk yabanl insanlar arasnda, kt ruhlara inanmak, ok daha yaygndr. Sevgiden, yceltilmi ve giz dolu bir ste (superior) kesinlikle boyun emekten, kuvvetli bir bamllk duygusundan, 77 korkudan, saygdan, gnl borcundan, gelecek umudundan, ve belki daha baka elerden oluan sofuluk duygusu, pek karmak bir duygudur. Hi bir varlk, zihn ve
77 Bay L. Owen Pike'n "Physical Elements of Religion" adl makalesi. Bkz: Anthropolog. Review, April, 1870, s. lxiii.

iyilere

inanmaktan

132

ilek (moral) yetileri hi deilse orta derecede yksek bir dzeye erimeden nce, bylesine karmak bir heyecan baka yaayamaz. Bununla birlikte, bir kpein efendisine duyduu, ve eksiksiz boyun eme, biraz korku, ve belki duygularla da birleik olan o derin sevgide, zihnin bu durumuna belli belirsiz bir yaklam grmekteyiz. Uzun bir ayrlktan sonra bir kpein efendisine, ve diyebilirim ki, bir m a y munun sevgili bakcsna davran, kendi soydalarna davranndan aka farkldr. kinci halde, sevin gsterileri daha azdr, ve eitlik duygusu btn hareketlerde gsterilir. Prof. Braubach, bir kpein, efendisine bir tanr gz ile baktn savunacak kadar ileri gitmektedir. 7 8 nsann nce ruhsal shism), oktanrcla aralara, sonra putulua (feti(polytheism), ve sonunda tektanrcl-

a (monotheism) inanmasna yol aan ayn yksek zihn yetiler, insann dnme yetileri az gelimi kaldka, onu eitli bo inanlara ve garip trelere gtrr. Bunlardan bazlarn rnein kan s e v e n bir tanrya insanlarn kurban edilmesini; susuz kimselerin atele ya da a ile snanmasn, byy, vb. dnmek bile korkuntur. Ama lmzn evrimine, bilime ve birikmi bilgimize olan bazan gnl bu bo inanlar zerinde dnmek iyidir, nk onlar, akborcumuzun denmezliini gstermektedir. Sir J. Lubbock'un ok iyi gzlemledii gibi, "bilinmeyen ktln iren korkusu, yabanl insann yaamna kara bir bulut gibi kmtr, ve btn sevinleri acya dntrmektedir demek, ar ileri gitmek deildir"79. Yksek yetilerimizin bu ackl dolayl sonular, aa hayvanlarn igdlerinin bir grlen geici yanlglar ile karlatrlabilir. ve arada

78 Religion, Moral, etc., der Darwin'schen Art-Lehre, 1869, s. 53. Uzun zaman nce Bacon'n ve Ozan Burns'n ayn sanda olduu sylenmektedir. (Dr. W. Lauder Lindsay, Journal of Mental Science. 1871, s. 43). 79 Prehistoric Times, 2nd edit. s. 571. Bu kitapta (s. 571), yabanllarn garip ve kaprisli birok gelenei ok gzel anlatlmaktadr.

133

DRDNC BLM NSANN VE YETILERININ AA HAYVANLARIN ZHN KATK KARLATRLMAS

Ahlk duygusu Temel sorun Toplumsal hayvanlarn nitelikleri Toplumculluun (sociability) kkeni Kart igdler arasndaki sava nsan toplumsal bir hayvandr Daha kalml olan toplumsal igdler, daha az srekli olan br igdlere stn gelir Yalnz yabanl insanlarn deer verdii erdemler Kiilikle ilgili erdemler, geliimin daha ge bir aamasnda kazanlr Ayn topluluktaki bireylerin davran konusundaki yargsnn nemi Ahlki ynsemelerin iletimi zet.

nsan ile a a hayvanlar arasndaki en nemli farkn ahlk duygusu ya da bulun (vicdan) olduunu ne sren yazarlarn 1 bu dncesine tm ile katlyorum. Maokintosh'n 2 dedii gibi, bu duygu, "insann davran ilkelerinin hepsinden, hakl olarak daha ycedir"; ve ksa, ama buyurucu olan ykmlsn szc ile pek anlaml olarak zetlenmektedir. nsann btn zelliklerinin en soylusudur; insann, bir soyda uruna, gzn krpmadan cann vermeyi gze almasna yolaar; ya da derin hak ya da dev duygu1 rnein bu konuda bkz: Quatrefages, Unite de l'Espece s. 21, vb. 2 Dissertation on Ethical Philosophy, 1837, s. 231, vb..

Humaine, 1861,

134

su ile, insan byk bir dava uruna dpedz can vermeye gtrr. mmanuel Kant yle haykrr: "dev! Etkisini ne kaamakl szle ve dalkavuklukla, ne de korkutarak deil, ama yalnzca yaln yasasn ruhta ortaya koyarak gsteren, ve hep kendine boyun edirmese bile, hep derin sayg uyandran; karsnda btn isteklerin sustuu, ama gizliden gizliye de bakaldrd esiz dnce; senin kkenin nerde?" 3 Bu byk sorunu birok yazar eksiksiz bir yetkinlikle tartmtr. 4 Benim bu soruna deinmemin biricik zr, burada onu grmezlikten gelmenin olanakszldr; nk, bildiim kadar ile, bu soruna yalnz doa tarihi asndan hi kimse yaklamamtr. Bu aratrmann, aa hayvanlar incelemenin insann en yksek fiziksel yetilerine hangi lde k tuttuunu grmeye almak gibi bamsz bir amac vardr. ok belirgin toplumsal igdleri olan bir hayvann 5 (bu-

Metaphysics of Ethics, J. W. Semple'in evirisi, 1836, s. 136. Bay Bain, bu konuda yazm ve adlarn her okurun bildii yirmi alt ngiliz yazarnn bir listesini vermektedir. Onlara, Bay Bain'in, Bay Lesky'nin, Bay Shadworth Hodgson'n, Sir J. Lubbock'un ve bakalarnn adlar da eklenebilirdi. 5 Sir B. Brodie, insann toplumsal bir hayvan olduunu belirttikten sonra (Psychological Enquiries, 1854, s. 192), u anlaml soruyu soruyor: "Bu, bir ahlk duygusunun varl konusundaki o tartmal sorunu zmek gerekmez mi?" Benzer dnceler, birok kimsenin, rnein uzun zaman nce Marcus Aurelius'un aklna gelmitir. Bay. J. S. Mill, nl yaptnda (Utilitarianism, 1864, s. 45, 46). toplumsal duygulardan "gl doal bir duygu" ve "yararclk ahlk (utilitarian morality) iin duygunun doal temeli" diye sz etmektedir. Bundan baka, "yukarda anlan br edinilmi yetenekler gibi, ahlk yetisi, doal zelliimizin bir paras deilse, onun doal bir sonucudur; onlar gibi, belirli ve kk bir lde, kendiliinden balamaya yeteneklidir". Ama btn bunlara kart olarak yle de demektedir: "Ahlk duygular benim inandm gibi doutan olmayp sonradan edinilmise, bundan tr daha az doal deildirler." Bylesine byk bir dnrn yolundan ayrlmay duraksayarak gze alyorum, ama aa hayvanlarda toplumsal duygularn igdsel ya da doutan olduu pek tartlamaz; ve bu duygular insanda neden byle olmamak gereksin? Bay Bain (rnein bkz: The Emotions and the Will, 1865, s. 481) ve bakalar, her bireyin ahlk duygusunu mr boyunca kazandna inanmaktadrlar. Genel evrim teorisi bakmndan
4

135

rada, ana-baba ve ocuk sevgileri de gznnde

tutulmakyukar ahlk byk i-

tadr), zihn yetileri insandaki kadar ya da a a insandaki kadar geliir gelimez, zorunlu olarak bir duygusuna ya da bulunca (vicdana) ulamas, bana lde olabilir gibi geliyor. nk, birincisi,

toplumsal

gdler, bir hayvann kendi soydalarnn toplumunda bulunmaktan holanmasna, onlarla belirli bir lde duyguda olmasna, ve onlar iin eitli iler yapmasna yol aar. Bu iler belirli ve kesinlikle igdsel nitelikte olabilir; ya da, yukar toplumsal hayvanlardaki gibi, yalnzca soydalarna belirli genel yollardan yardm e t m e y e istek ya da hazrlk bulunabilir. Ama bu duygular ve iler, asla ayn trn btn bireylerini kapsayacak genilikte deildir, yalnz ayn topluluktakiler iindir. kincisi, zihn yetiler yksek der e c e d e geliir gelimez, gemi btn davranlarn ve gdlerin (motive) hayalleri her bireyin zihninden ard aras kesilmeksizin g e e r ; ve srekli ve hep var olan toplumsal igd, o an iin daha kuvvetli olan, ama nitelii bakmndan srekli olmayan ve arkasnda ok etkili bir izlenim brakmayan baka bir igdye boyun edike, ilerde greceimiz gibi, doyurulmam herhangi bir igdnn amaz sonucu olan kvanszlk ya da mutsuzluk duygusu doar. gdsel tutkularn birou, rnein alktan doan tutku, ksa srelidir, ve doyurulduktan sonra abucak ya da etkili olarak hatrlanmaz. ncs, konuma yetisi kazanldktan, ve topluluun istekleri dile getirilebildikten sonra, her yenin kamu yararna nasl davranmas gerektii konusundaki ortak kan, elbette olaanst etkili bir davran klavuzu olur. Ancak, kamuoyuna ne kadar byk nem verirsek verelim, soydalarmzn vgsne ya da yergisine duyduumuz saygnn duygudala dayand unutulmamaldr.

bu, en azndan son derece olanakszdr. Bana yle geliyor ki, soyaekimle iletilmi btn zihn nitelikleri grmezlikten gelmesi, ilerde, Bay Mill'in yaptlarnn en nemli aksakl saylacaktr.

136

Duygudalk, greceimiz gibi, toplumsal igdnn ana kesimini oluturur, ve gerekten onun temel tadr. Sonuncusu, bireysel alkanlk, eninde sonunda, her yenin davrann belirlemede ok nemli bir rol oynar; nk toplumsal igd, duygudalkla birlikte, herhangi bir baka igd gibi, alkanlkla byk lde kuvvetlendirilir, ve bunun sonucu olarak, topluluun isteklerine ve yarglarna boyun eilir. Bu eitli alt sorunlar imdi, ve birka hayli uzun olarak, tartlmaldr. nce unu sylemek yerinde olabilir: Ben, tam anlam ile toplumsal bir hayvan, zihn yetileri insandaki kadar etkin ve gelimise, tpk bizimki gibi bir ahlk duygusuna ular demek istemiyorum. eitli hayvanlarn bir gzellik duygusu vardr, ama hayranlk duyduklar nesneler pek farkldr. Bunun gibi, onlarn bir doru ya da yanl duygusu olabilir, ama bu duygu onlarn pek farkl davranlar rnek tutmasna yol aar. Ar bir hali ele alalm. rnein, insan bal arlarnn yetitii ayn koullarda yetitirilseydi, hi phesiz, evlenmemi diiler, ii arlar gibi, erkek kardelerini ldrmenin kutsal bir dev olduunu dnrd; analar, dourgan kzlarn ldrmeye abalard; ve hi kimse onlara engel olmay dnmezdi. 6 Yine de, bana yle geliyor ki, ar
6 Bay H. Sidgwick bu konudaki ustaca incelemesinde (The Academy, June 15th, 1872, s. 231) diyor ki: "stn bir ar, nfus sorununa daha yumuak bir zm bulmay ama edinirdi." Bununla birlikte, yabanllarn ounun ya da pek ounun alkanlklarna baklrsa, insan, bu sorunu kz ocuklar ldrmekle, ok-kocalk (polyandry) ve her rasgelenle iftlemek (promiscous) ile zmektedir; bundan tr, sorunun daha yumuak bir yntemle zleceinden pekl phe edilebilir. Miss Cobbe, ayn rnei yorumlarken ("Darwinism in Morals", Theological Review, April, 1872, s. 188 -191), toplumsal dev ilkelerinin bylelikle altst olacam sylyor ve bununla, yle sanyorum ki, toplumsal bir devin yerine getirilmesinin bireylerin zararna yol aacam sylemek istiyor; yalnz, phesiz kendisinin de kabul edecei bir olguyu, arnn igdlerinin kamu iyilii iin kazanlm olduunu grmezlikten geliyor. O kadar ileri gidiyor ki, bu blmde savunulan ahlk teorisi genellikle kabul edilseydi, yle diyebilirdi: "Onlarn baarya ulat anda insanlk erdeminin lm annn alacana inanmaktan kendimi alamam!" Erdemin yeryznde kalmna olan inancn, devleri bylesine abuk sona eren birok kimseye bal olmad umulmaldr.

137

ya da baka bir toplumsal hayvan, varsaydmz durumda, bir doru ya da yanl duygusuna, ya da bulunca (vicdana), eriirdi. nk her bireyin daha kuvvetli ya da daha kalml belirli igdler, ve daha az kuvvetli ya da kalml baka igdler edinme konusunda ilek bir duygusu olurdu; ki, sk sk, itepiye (impulse) uymay ortaya kard; yle gerektiren bir s a v a ya

ve eski izlenimler zihinde birbiri ardnca

geerken karlatrldklar iin, kvan, kvanszlk,

da mutsuzluk bile duyulurdu. Bu durumda, ilek bir t (monitor), bir itepiyi (impulse) izlemenin brn izlemekten daha iyi olacan hayvana bildirirdi. Bir yolun izlenmesi, brnnse izlenmemesi gerekirdi; im. TOPLUMCULLUK Toplumsal hayvanlar ok eitlidir; maymunlar; kargalarn ekin kargalarnn ayr ayr trlerin kk yollardan biri doru, br ise yanl olurdu; ama bu terimlere yeniden dnece-

bile birlikte yaadn grmekteyiz; rnein baz Amerikan (Corvus Jerugilegus), srcklarn (Coloeus monedula), (Sturnus vulile

garis) birleik srleri byledir. nsan, sevgisinde ayn duyguyu larndan

kpee olan byk

gsterir; ve kpek buna ilgi mutsuz yeniden

karlk verir. Atlarn, kpeklerin, koyunlarn, vb., arkadaayrlnca ne kadar arkadalarna olduu, hi deilse, kavuunca ne kagzne ilk iki rn

dar byk bir karlkl sevgi gsterdii herkesin

arpm olmaldr. Bir odada, efendisinin ya da aileden herhangi bir kimsenin yannda ve hi bir ilgi grmeden saatlerce ve hi s e s karmadan dinlenen, a m a ksa bir sre kendi bana braklrsa zgn zgn havlayan ya da uluyan bir kpein duygular zerinde dnmek ilgintir. Dikkatimizi yalnzca yukar toplumsal hayvanlar zerinde toplayacaz; bazlar toplumsal olduklar ve etkili birok yoldan birbirle138

rine yardm ettikleri halde, bcekleri atlayacaz. Yukar hayvanlarda en yaygn karlkl hizmet, hepsinin duygu birlii ile birbirlerini yaklaan tehlikeye kar uyarmalardr. Dr. Jaeger'in belirttii gibi, 7 bir srdeki ya da kmedeki hayvanlara yaklamann ne kadar g olduunu btn avclar bilir. yle sanyorum ki yaban atlar ve srlar herhangi bir tehlike iareti vermemektedir; ama dman ilk sezenin hali brlerini uyarmaktadr. Yaban tavanlarnn tehlike iareti, art ayaklarn pat pat yere vurmaktr. Koyunlar ve da keileri ayn ii n ayaklar ile yapar ve o srada slms bir s e s karr. Kularn birou ve memelilerin bazlar, gzcler karmaktadr. Sylendiine gre, foklarda gzcl genellikle diiler yapmaktadr. 8 Bir maymun kmesinin nderi, gzclk de yapmakta, tehlikede yada gvenlikte olduklarn bildiren lklar atmaktadr. 9 Toplumsal hayvanlar birbirleri iin ufak tefek iler grrler: Atlar birbirlerinin kanan yerlerini hafife srr, srlarsa yalar; ayklar; maymunlar birbirlerinin d asalaklarn Brehm, bir kme saba maymunu (parasite) (Cercopithecus

griseoviridis), dikenli bir alandan getikten

sonra, her may-

munun bir dala uzandn, ve baka bir maymunun onun yanna oturup krkn " z e n l e " incelediini ve dikenleri birer birer kardn anlatmaktadr. Hayvanlar birbirleri iin daha nemli iler de grr. rnein kurtlar ve baka baz yrtc hayvanlar srler halinde avlanr, ve avlarna saldrrken birbirlerine yardm ederler. Kaka kular (Pelecanus onocrotalus) hep birlikte avlanr. Hamadryas babuinleri, bcek vb. bulmak iin talar
Die Darwin'sche Theory, s. 101. Bay R. Brown, Proc. Zoolog. Soc, 1868, s. 409. Brehm, Thierleben, B. i, 1864, s. 52, 79. Birbirinin vcutlarndaki dikenleri karan maymunlar iin bkz: s. 54. Talar altst eden Hamadryas ile ilgili olgu, Alverez'in tanklna dayanlarak verilmitir (s. 76). Brehm onun gzlemlerinin tm ile gvenilir olduunu sanmaktadr. Yal erkek babuinlerin kpeklere saldrmas konusunda bkz: s. 79; kartalla ilgili olarak bkz: s. 56.
8 9 7

139

kaldrp devirirler; byk bir tala karlanca, onu elbirlii ile devirip altndan kanlar paylarlar. Toplumsal hayvanlar birbirini savunur. Kuzey Amerikadaki bizon lar tehlike srasnda, inekleri ve buzalar srnn deki blmlerin birinde, Chillingham'da iki gen boaorta-

sna alp kendileri srnn dnda savunmaya geerler. lerboann yal bir boaya birlikte saldrn; ve iki aygrn bir nc aygr bir ksrak ylksndan nasl kovmaya altn anlatacam. Brehm, Habeistan'da, bir koya g e e n byk bir babuin srs ile karlamtr: o srada babuinlerin bazlar kardaki tepeye varmt ve bazlar ise koyakta idi: Kpekler, arkada kalanlara saldrd, ama yal erkekler, azlarn alabildiine aarak, ve korkun bartlarla kayalklardan aa iniverince, kpekler abucak geri ekildi. Kpekler yeniden saldrmaya yreklendirildi, ama tn babuinler tepeye varmt. Yavru babuin bu defa, aa yukar alt aylk yavru bir babuinden baka bbir kayann tepesine trmanm, bararak yardm istiyordu. Kpekler onu drt yandan kuatmt. O zaman, iri bir erkek, gerek bir yiit, tepeden aa indi, ar ar gen babuinin yanma gidip onun gnln yapt, ve onu alp gtrd. Kpekler ona saldramyacak kadar ok armlard. Ayn doa bilgininin tank olduu baka bir sahneyi anmadan edemeyeceim. Bir kartal, gen bir uzun kuyruklu maymunu (Cercopithecus) yakalamt, ama bir dala sarlan hayvan alp gtrememiti. Maymunun bararak yardm istemesi zerine, kmenin br yeleri byk bir grlt ile onu kurtarmaya kotular; kartal kuatp o kadar ok tyn yoldular ki, kartal artk avn deil, nasl kaacan dnyordu. Brehm'in dedii gibi, o kartal, artk bir maymun bile herhalde hi saldrmamtr.
10

kmesinin bir tek yesine

10 Bay Belt, Nicaragua'da, ormanda aa yukar iki saat lklar iitilen ve bulunduu zaman yanbanda bir kartaln tneyip durduu grlen bir rmcek maymununun (Ateles) halini anlatmaktadr. Kartal besbelli,

140

Toplumsal hayvanlarn, birbirlerine kar, toplumsal olmayan hayvanlarn duymad bir sevgi duyduu kesindir. P e k ok durumda, bakalarnn aclarn ve sevinlerini hangi lde gerekten paylatklar phelidir. Sevinle ilgili duygudalklar daha ok phelidir. Bununla birlikte, ok elverili gzlem aralar bulmu olan Bay Buxton," Norfolk'ta babo yaayan macaw'larnn,* yuvas olan bir ifte "ar ilgi" gsterdiini anlatmaktadr. Dii m a c a w ne zaman yuvasndan ayrlsa, bir kme m a c a w onun evresini alyor ve "erefine korkun lklar atarak gsteri yapyordu". Hayvanlarn baka soydalarnn aclarndan dolay duygulanp duygulanmadklarn kestirmek ou zaman gtr. Canekien ya da lm bir arkadalarnn evresinde gzlerini ondan ayrmadan bekleen srlarn ne duyduunu kim syleyebilir? Bununla birlikte, Houzeau'nun belirttii gibi, grnte acma duymazlar. Hayvanlarn bazan duygudalk gstermedikleri de kesindir; nk yaral bir hayvan srerek ya da tartaklayarak ldrrler. Bu, yrtc hayvanlar ve insanlar sry izler korkusu yznden onlarn igd ya da saduyu ile yapt bir i olarak aklanmazsa, doa tarihinin aa yukar en karanlk olgusudur. Onlarn bu durumdaki tutumu, arkadalarn engin bozkrlarda lme brakan Kuzey Amerika yerlilerinin, ya da, kocayan ya da hasta den ana-babalarn diri diri gmen Fijililerin tutumundan daha kt deildir. 12 Bununla birlikte, hayvanlarn birou, birbirinin aclarn ve skntlarn elbette paylamaktadr. Bu, kularda bile byledir. Yzba Stansbury,13 Utahtaki bir tuz gln-

yz yze durduklar srece, ona saldrmaya korkmutu. Bay Belt ,bu maymunlarn alkanlklar ile ilgili gzlemlerine dayanarak, onlarn ikisi bir arada durarak kendilerini kartallardan koruduklarna inanmaktadr. The Naturalist in Nicaragua, 1874, s. 118. "Annals of Mag. of Nat. Hist, November, 1868, s. 382. 12 Sir J. Lubbock, Prehistoric Times, 2nd edit. s. 446. * Orta ve gney Amerika'ya zg iri bir papaan eidi. .

141

de, kesinlikle kr bir kak kuu bulmutu. 13 Ku ok semirmiti; arkadalar onu uzun sre ok iyi beslemi olmalyd. Bay Blyth, bana bildirdiine gre, hint kargalarnn kr arkadalarn beslediini grmtr; ve ben, buna benzer bir olgunun evcil tavuklarda da grldn iittim. stersek bu davranlarn igdsel olduunu syleyebiliriz; ne var ki herhangi zel bir igdnn geliiminde byle hallere pek seyrek raslanr. 14 Bir kpein, yakn arkada olan ve sepetinde hasta yatan bir kediyi birka defa yalamadan sepetin yanndan gemediini kendi gzlerimle grdm. Bu, bir kpekteki acma duygusunun en gvenilir belirtisidir. Yiit bir kpein efendisine vuran herhangi bir kimsenin zerine saldrmasna yol aan ey, duygudalktr demek gerekir. Kucanda ufak ve ok rkek bir kpek bulunan bir hanmefendiye vurur gibi yapan birini grmtm. Bu deneme daha nce hi yaplmamt. Kk yaratk yere srayp kaverdi, ama akadan dvme oyunu bittikten sonra hanmefendisinin yzn durmadan yalayp onu avutm a y a almas gerekten dokunakl bir sahneydi. Brehm, 1 5 kafesteki babuinlerden biri cezalandrlmak iin yakalanmaya allnca, brlerinin onu koruduunu bildirmektedir. Yukardaki rneklerde, babuinlerin ve Cercopithecuslarn gen arkadalarn kpeklere ve kartala kar savunmalarna yol aan ey, duygudalk olmak gerekir. Kk bir Amerikan maymununun duygudaa ve yiite davrann da rnek olarak vermek isterim. Birka yl nce, hayvanat bahesindeki bakclardan biri, bana ensesindeki kapanmam yaralar gstermiti. fkeli bir babuin, y e r e diz -

13 Bay. L. H. Morgan'n aktard gibi, The American Beaver, 1868, s. 272. Yzba Stansbury, zorlu bir akntya kaplm yavru bir kak kuunun yarm dzine kadar yal kuun klavuzluu ve yreklendirmesi ile kar kyya varnn ilgin yksn de anlatmaktadr. 14 Bay Bain'in dedii gibi, "ac eken birine yaplan etkili yardmn kayna gerek duygudalktr": Mental and Moral Science, 1868, s. 245. 15 Thielleben, B, i, s. 85.

142

kerken yaralamt bakcy. Bu bakcya ok balanm olan kk Amerikan maymunu da ayn blmede yayordu, ve o kocaman babuinden d kopard. Bununla birlikte, bakcsn tehlikede grr grmez, yardma koup ac lklar atarak babuini s r m a y a balamt. Ve o srada kaabilen bakc, cerrahn kansna gre, lmden kurtulmutu. Hayvanlar, s e v g i d e n ve duygudalktan baka, toplumsal igdlerle balantl baka yetkinlikler de gsterir. Bunlara bizde ahlk denir; ve ben, Agassiz'le birlikte, 16 kpeklerde bulunca ( v i c d a n a ) ok benzer bir ey bulunduunu kabul ediyorum. Kpeklerde bir "kendini tutma" gc vardr; ve bu tm ile korkudan ileri gelmemektedir. Braubach'n 1 7 belirttii gibi, kpekler efendileri yokken yiyecek almaktan saknrlar. Kpekler, teden beri, sevgi ball ve esleklik rnei olarak gsterilmitir. Oysa fil de srcsne ya da bakcsna ok baldr, ve belki de onu srnn nderi saymaktadr. B a y Hooker, Hindistan'da bindii bir filin batakla saplandn ve ertesi gn adamlar yetiip onu halatlarla ekinceye kadar y l e c e beklediini bana bildirdi. Filler, byle durumlarda, b a t a a daha ok gmlmemek iin, canl ya da cansz her nesneyi hortumlar ile yakalayp dizlerinin altna koymak isterler. Fil Dr. Hooker' yakalayp ezerek ldrecek diye srcnn d kopmu. Ama Dr. Hooker'n kesinlikle sylediine gre, srcnn kendisi iin hi bir tehlike yokmu. Ar bir hayvan iin pek korkun olan bylesine tehlikeli bir durumda, o hayvann kendisini byle tutmas, soylu sevgi ballnn ok gzel bir kantdr. 18 Toplu y a a y a n , kendilerini hep birlikte savunan ve dmanlarna hep birlikte saldran hayvanlar, elbette birbirlerine belirli bir lde bal olmaldr; ve bir nderi izleyen
De l'Espece et de la Classe, 1869, s. 97. Die Darwin'sche Art-Lehre, 1869, s. 54. bkz: Hooker, Himalayan Journals, vol,
16

17 18

uraya

da

ii,

1854,

s.

333.

143

havyanlar, belirli bir lde eslek olmaldr.

Habeistan'

da" babuinler, bir baheyi y a m a ederken, nderlerini sessizce izlerler; tedbirsiz bir yavru grlt ederse, sessiz ve eslek olmay renmesi iin tokatlanr. yar-yaban srlar Gney Afrikadaki gzlemek iin ok gzel frsatlar bul-

mu olan B a y Galton, bu hayvanlarn srden bir anlk bir ayrla bile katlanamadklarn sylemektedir. 2 0 Bu srlar kle gibidirler, ve ortak tutumu benimseyerek, nder olma ya yeter lde kendine gveni olan bir boann gdmnde bulunmaktan baka bir e y istemezler. Bu usanmadan arar, ve nce onlar boyundurua lanlar hep srden ayr dolaan bireyleri hayvanlar altrrlar.

B a y Galton, byle hayvanlarn az ve deerli olduunu; asaradklar iin, saylar artsa bile, g e n e abucak azaldklarn eklemektedir. Belirli hayvanlarn bir arada yaamalarna ve birbirlerine trl yollardan yardm etmelerine yol aan itepiye holanma har(impulse) gelince, pek ok halde, br igdsel davranlarda bulunurken tattklar ayn kvan ya da duygusunun; ya da br igdsel davranlarn engellen-

mesi srasndaki ayn kvanszlk duygusunun onlar rekete geirdii sonucunu karabiliriz. Bunu saysz

nekte grmekteyiz, ve bu, evcil hayvanlarmzn kazanlm igdlerinde zellikle gze arpmaktadr. Gen bir oban kpei, koyun srsnn evresinde koarak koyunlar gderken sevin duyar, oysa koyunlar tedirgin etmekten holanmaz; gen bir tilki kpei, tilki kovalamaktan holanr, oysa baka kpekler, benim de tank olduum gibi, tilkilerden hi holanmaz. ok hareketli hayvanlar olan kular gnlerce kulukada yatran gnl kan pek gl olmaldr. Gmen kular, gmekten alkonursa, gerekten mutsuz olurlar; o uzun uularna kmaktan belki de holan-

19 Brehm, Thierleben, B. i, s. 76. Onun ok ilgin denemesine bkz: "Gregariousness in Cattle, and in Man", Macmillan's Mag., Feb. 1871, s. 353.
20

144

maktadrlar. Ama Audubon'un, kanatlarnn ular kesik olduu iin bin mili akn yolculuuna tam vaktinde ve yryerek baladn anlatt zavall yaban kaznn bu iten holanabildiine inanmak gtr. Baz igdler yalnzca acl duygularla, rnein kendini korumaya yol aan, ve baz hallerde zel dmanlardan duyulan korku ile belirlenir. Haz ya da ac duyumlarn hi kimse zmleyemez sanrm. Bununla birlikte, rneklerin birounda, igdler, haz ya da ac uyandran eyler olmadan, yalnzca soyaekim kuvvetinden douyor olabilir, tik defa av kokusu alan bir yavru zaar, herhalde avn grlmesine yardm edemez. Kafesteki bir sincabn, yiyemedii cevizleri sanki topraa gmyormu gibi kafesin tabanna hafif hafif vurmasna bakarak hazdan ya da acdan dolay yle yapt dnlemez. Bundan tr, insanlarn her eyleminin altnda bir haz ya da ac bulunmak gerektii genel sans yanl olabilir. Bir alkanlk, o anda duyulan hazdan ya da acdan bamsz olarak, kr krne ve kesinlikle izlenebilirse de, zorla ve birdenbire engellenirse genellikle belli belirsiz bir kvanszlk duyulur. ou zaman, hayvanlarn nce toplumsallatklar, ve birbirlerinden ayr dnce bundan tr rahatsz olduklar, ve hep birlikte iken gene bundan tr rahat olduklar varsaylmtr. Oysa, toplum halinde yaamakta kar olan hayvanlarn hep birlikte yaamasna yol amak iin nce bu duygularn gelitiini savunan gr daha doru olabilir. Tpk alk duygusunun ve yemekten holanmann, phesiz, nce hayvanlarn y e m e s i n e yol amak iin kazanlm olmas gibi. Toplumdan holanma duygusu belki ana-baba ve ocuk sevgilerinin bir genilemesidir, nk toplumsal igd, yavrularda, ana-babalar ile uzun sre birlikte kalmaktan geliiyor gibi grnmektedir; ve bu genileme ksmen alkanla, ama zellikle doal s e m e y e yorulabilir.

145

Sk bir birlik iinde yaamakta kar olan hayvanlarda, topluma katlmaktan en ok holanan bireyler eitli tehlikelerden en kolay kurtulur, oysa arkadalarn en az dnen ve yalnz y a a y a n bireyler ok sayda yok olur. Grnte toplumsal igdlerin temelinde bulunan ana-baba ve ocuk sevgilerinin kkenine gelince, bunlarn hangi aamalardan geilerek kazanldn bilmiyoruz; ama burada doal semenin byk lde etkili olduu sonucunu karabiliriz. Erkek kardelerini (erkek arlar) ldren ii arlarda, z kzlarn ldren ana arlarda olduu gibi, en yakn hsmlar arasndaki olaanst hn, aa yukar kesinlikle doal semenin sonucudur; bu rnekte, en yakn hsmlarn yok etme tutkusu, kamunun yararnadr. Ana-baba sevgisi, ya da onun yerine geen bir duygu, pek aa aamalarda bulunan belirli hayvanlarda, rnein deniz-yldzlarnda ve rmceklerde gelimitir. Bu duygu, Forficula cinsinde ya da kulaakaanlarda olduu gibi, bazan btn bir hayvan grubunun yalnz birka yesinde vardr. ok nemli olan duygudalk heyecan, sevgiden ayrdr. Bir ana, s e s s i z c e uyuyan ocuuna sonsuz bir sevgi duyabilir, a m a byle zamanlarda onunla duygudal olduu sylenemez. Bir insann kpeine sevgisi, duygudalktan bakadr, kpein efendisine sevgisi de yledir. nce Adam Smith ve bu yaknlarda da B a y Bain, duygudaln temelinin eski haz ya da ac hallerini hi unutmamamzda olduunu gstermilerdir. Bundan tr, "ala, soua, yorgunlua katlanan bir kimsenin grn, bize, dnlmesi bile acl olan bu halleri hatrlatr". Bundan tr, ayn zamanda kendi acl duygularmz da gidermek iin, bakasnn aclarn gidermeye alrz. Bunun gibi, bakalarnn kvanlarn da paylamaya srkleniriz. 21 Ancak, sevilen bir kimsenin
21 Adam Smith'in Theory of Moral Sentiments adl kitabnn birinci ve ilgi ekici blmne baknz. Ve yine bkz: Bay Bain, Mental and Moral Science,, 1868, s. 224 ve 275-282. Bay Bain, "duygudalk, dolayl olarak, onu duyan

146

uyandrd duygudaln, sradan bir kimseninkinden llemeyecek kadar kuvvetli oluunun bu grle nasl aklanacan bilemiyorum. Acnn yalnzca grn, sevgiden bamsz olarak, bizde canl anlar ve armlar uyandrmaya yeter. Bu, btn hayvanlarda, duygudaln yalnzca ayn topluluun bireylerine, ve bundan dolay, tannan ve azok sevilen yelere ynelmesi, ayn trn btn yelerine ynelmemesi olgusu ile aklanabilir. Bu olgu, hayvanlarn birounda, korkularn zel dmanlara ynelmesinden daha artc deildir. Toplumsal olmayan trler, rnein aslanlar ve kaplanlar, kendi yavrularnn aclarn elbette paylamakta, ama baka hayvanlarn aclarna aldrmamaktadr. nsan soyunda, B a y Bain'in gsterdii gibi, bencillik, yaant ve benzenme, duygudal belki kuvvetlendirmektedir; nk karlnda iyilik grme umudu bakalarna duygudaa davranmamza yol aar; ve alkanlk, duygudal daha da kuvvetlendirir. Bu duygu, treyii ne kadar karmak olursa olsun, birbirine yardm eden ve birbirini savunan btn hayvanlar iin ok nemli olduundan, doal s e m e ile kuvvetlendirilir; nk duyguda yelerinin says en ok olan topluluklar, en iyi serpilip geliir ve en ok sayda dl yetitirir. Bununla birlikte, rneklerin birounda, belirli toplumsal igdlerin doal s e m e ile kazanlp kazanlmadna, ya da duygudalk, saduyu, yaant ve benzenme ynsemesi gibi baka igdlerin ve yetilerin dolayl sonular olup olmadna, ya da yalnzca uzun srm alkanln sonucu olup olmadna karar vermek olanakszdr. Toplulua tehli-

iin bir kvan kaynadr" demekte ve bunu karlkl ilgi ile aklamaktadr. Bay Bain yle demektedir: "Yaralanan kimse, ya da onun yerinde olan bakalar, duygudalkla ve karlnda grd yardmlarla, btn fedakrln karlayabilir." Ama duygudalk tam anlam ile bir igd ise ki yle grnyor daha nce de sylendii zere, aa yukar her igdnn gereinin yerine getirilmesi gibi, onun da gereinin yerine getirilmesi dolaysz kvan verir.

147

keyi bildirecek gzcler karmak gibi dikkate deer bir igd, bu yetilerden hi birinin dolayl sonucu olamaz; bundan tr, dorudan doruya kazanlmtr. te yandan, baz toplumsal hayvanlarda erkeklerin topluluu savunma alkanl ve dmanlarna ya da avlarna hep birlikte saldrma alkanl, karlkl duygudalktan domu olabilir; ama gzpeklik ve pek ok halde dayankllk, nce doal s e m e ile kazanlm olmaldr. eitli igdlerin ve alkanlklarn bazlar brlerinden ok daha kuvvetlidir; yani, bazlar ya yerine getirilince daha ok haz ve engellenince daha ok tedirginlik verir; ya da, belki gerekten nemli olan budur, zel herhangi bir haz ya da ac uyandrmakszn, soyaekimle hi aksatlmadan srdrlr. Baz alkanlklar brakmann ya da deitirmenin brlerinden daha g olduunu kendimizden biliyoruz. Bundan tr, farkl igdleri olan hayvanlar arasnda, ya da bir igd ile herhangi bir alkanlk hali arasnda bir s a v a olduu sk sk gzlemlenebilir; nitekim, tavan kovalarken azarlanan bir kpek durur, ne yapacan bilemez, ya yeniden tavann ardna der, ya da utanarak efendisinin yanna dner; dii bir kpek, eniklerine olan sevgisi ile efendisine olan sevgisi arasnda bocalar, sanki efendisi ile birlikte gitmemekten yar utanyormu gibi, eniklerinin yanna svr. Bir igdnn brne stn gelmesi konusunda bildiim en ilgin rnek, g igdsnn analk igdsn bastrmasdr. G igds olaand kuvvetlidir; kafesteki gmen ku, g vakti gelince, gs rlplak ve kan iinde kalncaya kadar, kendini kafesin tellerine vurur. Yavru alabalklar, g igds yznden, yaamalarn srdrebilecekleri tatl sudan srayp kendilerini istemeyerek ldrrler. rkek kularn bile, duraksayarak da olsa, kendini-koruma igdsne kar koyarak byk tehlikeleri gslemelerine yol aan analk igdsnn ne kadar kuvvetli olduunu herkes bilir. Bununla birlikte, kr

148

krlanglar, ev krlanglar (Delichon urbica), kara saanlar, gz sonlarna doru, sk sk, gsz yavrularn yuvalarnda, lme brakrlar. 12 j gdsel bir itepinin (impulse), bir tr iin baka ya da kart bir igdden herhangi bir ekilde daha yararl ise, doal s e m e ile daha ok glendirileceini anlayabiliriz; nk bu igdnn en iyi gelitii bireyler daha ok sayda s a kalr. G igdsnn analk igdsne oranla bu durumda olduundan phe edilebilir. G igdsnn bir sre iin olaanst bir g kazandrabilir. NSAN TOPLUMSAL BR HAYVANDIR nsann toplumsal bir varlk olduunu herkes kabul etmektedir. Bunu, insann yalnzlktan holanmamasndan, ve kendi ailesi dnda da toplumda bulunmay istemesinden anlyoruz. Tek bana tutulmak, verilebilecek en ar cezalardan biridir. Kimi yazarlar, insann eskiden tek tek aileler halinde yaadn sanmaktadrlar; oysa uygarlktan uzak kadar zaman baz lkelerin sszlklarnda tek tek ya da ikisi, birlikte dolaan aileler bugn de vardr, ve renebildiim ile, ayn blgede yaayan br ailelerle her yln belirli mevsimlerinde btn gn sren ok zorlu etkisi, ona

dosta ilikileri olmaktadr. Byle aileler, gerektike birbirlerine danmak iin bulumakta ve ortak savunmalar iin
22 Rev. L. Jenyns (White's Nat. Hist, of Selborne, 1853, s. 204), bu olguyu ilk defa nl Jenner'in belgelendirdiini (Phil. Transact, 1824), ve bunu, o zamandan beri eitli gzlemcilerin zellikle Bay Blackwall'un doruladm sylemektedir. Bu son titiz gzlemci, iki yl, gz sonlarnda, otuz sekiz yuvay incelemi, yirmisinde l yavrular, beinde yavru km evresindeki yumurtalar ve nde, yavru km pek yaklamam yumurtalar bulmutur. Uzun uua elverir yata olmayan birok ku da geride braklmtr. Bkz: Blackwall, Research in Zoology, 1834, s. 108, 118. stenen bir ey deilse de, daha baka kantlar iin bkz: L ettres Phil, 1802, s. 217. Kara saanlar iin bkz: Goula, Introduction to the Birds of Great Britain, 1823, s. 5. Bay Adams da, Kanada da, bunlara benzer olgular gzlemlemitir: Pop Science Review, July, 1873, s. 283.

149

birlemektedir. Bitiik blgelerde y a a y a n kabilelerin birbirleri ile aa yukar her zaman s a v a halinde olmalar, yabanl insann toplumsal bir hayvan olmadnn kant deildir, nk toplumsal igdler asla ayn trn btn bireylerini kapsamaz. Drt-ellilerin (Quadrumana) ounluunda grlen benzerlie baklrsa, insann maymuna benzer ilk atalar da toplumsal olmu olabilir; ama bu, bizim iin pek de nemli deildir. nsann, bugnk hali ile, zel birka igds varsa da, ve insan ilk atalarnda bulunan baz igdleri yitirmekte ise de, bu, soydalarna kar biraz ve pek eski bir dnemden kalma igdsel sevgisi ve duygudal bulunmamasna g e r e k e deildir. Hepimiz gerekten byle duygudalklarmz olduunu biliriz,23 ama bilinliliimiz, bunlarn igdsel olduu, ok eskiden ve tpk a a hayvanlardaki gibi balad, ya da hepimizin onlar kk yata iken kazandmz anlamna gelmez. nsan toplumsal bir hayvan olduuna gre, arkadalarna bal olma ve kabilesinin nderine boyun e m e ynsemesini soyaekimle kazand aa yukar kesindir; nitekim bu nitelikler toplumsal hayvanlarn pek ounda ortaktr. Bunun sonucu olarak insann bir kendini-tutma gc vardr. Soyaekilmi bir ynseme yznden, insan, bakalar ile birlikte, kendi yaknlarn savunmaya gnlldr, ve kendi esenliine ya da kendi kuvvetli tutkularna byk lde ters dmeyen her yoldan onlara yardm etmeye hazrdr. En aa toplumsal hayvanlara, ayn topluluun yelerine yardm ederlerken, eder; yalnz zel igdler klavuzluk daha yukar toplumsal hayvanlarn klavuzu ise o-

u zaman zel igdlerdir. Ama grnte biraz saduyu

23 Hume yle demektedir: "Bakalarnn sevincinin ve zntsnn umursamadan seyredeceimiz eyler olmadn itiraf etmek zorunlu grnyor. Ama birincisini grmek ... gizli bir sevin getirir; ikincisinin grn ... hayalgcne bir zn glgesi drr." An Enquiry Concerning the Principles o] Morals, 1751, s. 132.

150

ile desteklenmi karlkl sevgi ve duygudalk da

onlar

ksmen gtmektedir. Demin belirtildii gibi, insanda yaknlarna nasl yardm edeceini bildiren zel igdler yoksa da, itepi (impulse) vardr ve gelimi zihn yetileri olan insana bu bakmdan klavuzluk eden, elbette saduyu ile grgdr. gdsel duygudalk da, onun arkadalarnn vgsne ok deer vermesine yol aar; nk, B a y Bain'in aka gsterdii gibi, vgy sevmek ve kuvvetli vnme duygusu ve daha da kuvvetli olan hor grlme ve knanma korkusu, "duygudaln kkremesinden ileri gelir". 2 4 Buok nun sonucu olarak, insan, soydalarnn szleri ve hareketleri ile anlatlan isteklerden, vg ve yergilerden pek etkilenir. Bylece, insann ve belki de onun maymuna benzer ilk atalarnn kabaca kazanm olmalar gereken toplumsal igdler, hl onun en iyi davranlarndan bazlarnn etkenidir; ama onun davranlarn byk lde beAma lirleyen, soydalarnn istekleri ve yarglar, ve ne yazk ki, ou zaman da onun kendi zorlu bencil tutkulardr. sevgi, duygudalk ve kendini-tutma larnn yarglarn alkanlkla pekitirilher-

dii iin, ve dnme gc yetkinletii iin, insan, soydakesinlikle deerlendirebilir, geici hangi biz hazza ya da a c y a kaplmadan, belirli davranlara itildiini anlar. O zaman barbar ya da kltrsz hi bir insan byle dnememekle birlikte unu ileri srer: Ben, kendi davranlarmn en y c e yargcym, ve Kant'n szckleri ile, kendi kiiliimde insanln onuruna satamak istemem. DAHA KALIMLI OLAN TOPLUMSAL GDLER, AZ SREKL OLAN BR GDLERE STN GELR Bununla birlikte, imdiki gr amz bakmndan btn ahlk duygusu sorununun evresinde dnd ana nok24

Mental and Moral Science, 1868, s. 254.

151

tay henz szkonusu etmedik. Bir insan, igdsel bir tutkuya bir brnden daha ok boyun emek zorunluunda olduunu neden anlasn? Zorlu bir kendini-koruma duygusuna dayanamayp bir soyda uruna can vermeyi gze almazsa, neden ok acnsn? Ya da, alk yznden yiyecek almak onu neden zsn? Her eyden nce, insan soyundaki igdsel itepilerin farkl kuvvette olduu bellidir; yabanl bir insan, ayn topluluun yelerinden birini kurtarmak iin lm gze alr, oysa bir yabancy hi umursamaz: analk igdsnn drtt gen ve korkak bir ana, kendi z ocuu iin en byk tehlikeye hi duraksamadan atlr, oysa yalnzca soyda olan biri uruna byle davranmaz. Bununla birlikte, daha nce bir bakas iin lmeyi hi gze almam, ama yrekli ve duygudalk dolu uygar birok adam ve hatta olan, kendini-koruma igdsne aldrmadan, suda boulmakta olan bir insan o bir yabanc bile o l s a kurtarmak iin zorlu akntlara atlayvermektedir. Bu durumda insan gden, daha nce anlattmz o ufak tefek Amerikan maymununu, bakcsn kurtarmak iin o iriyar ve korkun babuine saldrtan ayn igdsel nedendir. Byle davranlar, herhangi bir baka igdden ya da gdden daha gl olan toplumsal ya da anasal igdlerin dpedz sonucu olarak belirir; nk bunlar, o srada dnmeye, haz ya da ac duymaya zaman kalmayacak kadar birdenbire olur; yine de, herhangi bir nedenle nlenirse, znt ya da mutsuzluk bile duyulabilir. te yandan, korkak bir insanda, kendini-koruma igds ylesine kuvvetli olabilir ki, o insan, belki kendi z ocuu iin bile byle bir tehlikeyi gze almaya kendini zorlayamaz. Yukardaki rneklere benzer itepisel davranlarn ahlk duygusunun etkisinde olmadn, onlara ahlk denemeyeceini savunan kimseler bulunduunu ok iyi biyorum. Onlar, bu terimi yalnz yenilmeye allan tutkular alt edil152

dikten sonra, ya da yceltilmi bir gd (motive) gerektirdii zaman dnlerek yaplm iler iin kullanmaktadrlar. Oysa byle kesin bir ayrm izgisi ekmek pek de olanakl grnmemektedir. 2 5 Yceltilmi gdler szkonusu ise, insan soyuna kar genel bir iyilikseverlikten yoksun, bir dinsel gdnn etkisinde kalmam, arkadalarn hi ele

vermektense cezaevinde ryp gitmeyi bile bile y e tutmu yabanl insanlarda gzlemlenmi birok rnek vardr. 26 Onlarn davran elbette ahlk saylmaldr. Dnp tanmaya ve engelleyici gdlerin (motive) alt edmesine gelince, arkadalarn ya da yavrularn tehlikeden kurtarrken kart igdler arasnda bocalayan hayvanlar grlebilir; ama onlarn bu davranlarna, bakalarnn iyilii iin olduklar halde, ahlk denmez. Bundan baka, ok sk yaptmz herhangi bir ey, sonunda dnmeden ve duraksamadan yaplr ve ondan sonra bir igdden glkle ayrt edilebilir; ama byle bir davrann ahlk olmaktan

ktn hi kimse ileri srmez. Tersine, gerekli nitelikleri doutan tayan bir insanda grld gibi, dnp tanmadan ya da aba gstermeden, itepisel olarak yaplmadka, bir iin yetkin ya da en yce biimde yaplm saylamayacan hepimiz anlarz. E y l e m e g e m e d e n nce korkusunu ya da duygudalk konusundaki eksikliini y e n m e y e zorlanan kimse, bir bakma, doutan yetenekli olduu iin iyi bir ii hi aba gstermeksizin yapan birinden yine de daha ok gvenilmeye deerdir. Gdleri (motive) birbirinden ayrt edemediimiz iin, ahlkl bir varln yapt be-

25 Burada, maddi (meterial) ve biimsel (formal) denilen ahlaklar arasndaki farka iaret etmek istiyorum. Prof. Huxley'in bu konuda benimle ayn gr paylatn grmekten sevinliyim (Critiques and Addresses, 1873, s. 287). Bay Leslie Stephan: "Madd ve biimsel ahlk arasndaki metafiziksel ayrm, bu trl baka ayrmlar gibi, yersizdir." Essays on Freethinking and Plain Speaking, 1873, s. 83. 26 Daha nce buna benzer bir rnek vermi, savata arkadalarnn planlarn dmana vermektense, birbiri ardna kuruna dizilmeyi ye tutan Patagonyalnn halini anlatmtm. Journal of Researches, 1845, s. 103.

153

lirli btn ileri ahlk sayarz. Ahlkl bir varlk, gemi ve gelecek davranlarn ya da gdlerini (motive) karlabu dtrmaya ve onlar uygun grmeye ya da grmemeye g yetiren bir varlktr. Aa hayvanlarn herhangi birinde yeterliin bulunduunu yoktur; bundan tr, bir Newfoundland kpei suya m bir ocuu sudan karnca; bir maymun, varsaymamz iin hi bir gereke arkadan

kurtarmak iin tehlikeye gs gerince, ya da ksz bir yavru maymuna analk edince, onun davranna ahlk demeyiz. Oysa insanda ki kesinlikle ahlkl bir varlk saylabilen yalnz odur ister kart gdlerle uraldktan sonra dnlp tanlarak, ister igd ile dnlmeden ve ister y a v a y a v a kazanlm alkanln etkisi ile yaplm olsun, belirli ilere ahlk denir. Gene zerinde durmakta olduumuz konuya Baz igdler brlerinden daha gldr ve buna dnelim. uygun

davranlara yol aar, yine de, insandaki toplumsal igdlerin (bu arada vgy sevmenin ve yergiden korkmann) kendini-koruma, alk, ksn (ehvet), , vb. igdlerinin daha kuvvetli olduunu, ya da uzun alkanlkla onlardan daha kuvvetli hale geldiini kantlamak kolay deildir. nsan, doal itepilerden (impulse) birini deil de brn izlediine, byle yapt iin acnmamaya alsa bile, neden acnr; ve bundan baka, yaptna acnmas gerektiini neden duyar? nsan, bu bakmdan, aa hayvanlardan ok ayrlr. Yine de, bu farkn gerekesini belirli bir lde ak ve seik olarak grebiliriz sanyorum. nsan, zihn yetilerinin etkinliinden tr, dnmeden edemez; eski izlenimler ve hayaller, anlalr biimde toplu halde y a a y a n hayvanlarda, toplumsal igdler meye, topluluu savunmaya, ve hep ard aras kesilmeden onun zihninden geer. Srekli olarak vardr ve direngendir. Byle hayvanlar, tehlike iareti versoydalarna alkanlklarna bir uygun olarak yardm e t m e y e hep hazrdrlar; zel hi 154

gl duygunun ya da tutkunun drtmesi olmadan, onlara hayli sevgi ve yaknlk duyarlar; onlardan uzun sre ayr kavuunca hep kalnca mutsuzdurlar ve onlara yeniden

mutlu olurlar. Bu, bizim iin de byledir. Yapayalnz olduumuz zaman bile, bakalarnn bizim iin ne dndklerini onlarn varsaydmz vglerini ve yergilerini kvanarak ya da zlerek, sk sk dnrz; btn bunlar, toplumsal igdlerin temel bir esinin, duygudaln, sonucudur. Byle igdlerden kesinlikle yoksun bir insan, doal olmayan bir aykr-yaratk (monster) olurdu. te yandan, doyurma al, ya da gibi zorlu herhangi bir duyguyu

tutkusu, doal zelliinin gerei olarak, geicidir ve bir sre iin tm ile doyurulabilir. Ve rnein, alk duygusunu ve sk sk belirtildii gibi, herhangi bir acy btn canll ile hatrlamak kolay deildir, belki pek az olanakldr. Kendini-koruma igds, tehlike olmadka duyulmaz; ve korkaklarn birou, dmanlar ile yz yze gelinceye kadar kendilerini gzpek sanr. Baka bir insann maln ele geirme istei, belki bilinen herhangi bir tutku kadar sreklidir; ama bu halde bile, gerek mal edinmeden duyulan kvan, genellikle o tutkudan daha zayf bir duygudur: almay alkanlk haline getirmemi olan birok hrsz, herhangi bir nesneyi aldktan sonra, onu neden aldna aar. 2 7
27 Dmanlk ve hn, belki baka herhangi bir duygudan ok daha kalml grnmektedir. Kskanlk, bir stnl ya da baars iin bir bakasna duyulan hn olarak tanmlanr; ve Bacon steleyerek yle der (Essay ix): "Kskanlk, btn duygulanmalarn en ok sknt vereni ve en sreklisidir." Kpekler, yabanc insanlara ve yabanc kpeklere, yaknlarnda yayorlarsa, ama ayn aileden, kabileden ya da boydan deillerse, hnlanmaya ok eilimlidir; bu duygu doutan gibi grnmektedir ve en inat duygulardan biri olduu kesindir. Gerek toplumsal igdnn btnleri (complement) ve kart gibi grnmektedir. Yabanllar zerine anlatlanlara baklrsa, buna benzer bir ey onlarda da geerlidir. Bu byle ise, kabilenin herhangi bir yesinin, kendisine zarar veren ve kendisine dman olan baka bir yeye aym duygular geirmesine kk bir adm yeter. lkel buluncun (vicdan) bir insan dmann incittii iin kusurlu bulmas da olanakszdr; tersine, ilkel bulun, cn almayan kusurlu bulur. Ktle kar iyilik etmek, dmamm sevmek, tek bana toplumsal igdnn bizi ulatrabilecei pheli olan bir ahlk

155

nsan, eski izlenimlerin zihninden yeniden gemesini nleyemez; bundan tr, baka insanlarn zararna karlk doyurulmu aln, alnm cn, ya da atlatlm tehlikenin izlenimleri, a a yukar her zaman var olan duygudalk igds ile, ve bakalarnn vlmeye deer ya da knanmaya yarar sayd eyler konusundaki eski bilgisi ile karlatrmaya zorlanr. Bu bilgi onun belleinden silinemez ve igdsel duygudalk yznden pek nemli saylr. nsan, bunun sonucu olarak, var olan bir igdnn ya da alkanln sanki kendisini engellediini duyar, ve bu, btn hayvanlarda, yerinmeye ya da tam mutsuzlua yol aar. Yukarda anlatlan krlangcn hali, geici, ama o zaman iin ok direngen olan bir igdnn, ou zaman br igdlerin hepsini bastran baka bir igdy altetmesine, ters nitelikte de olsa, bir rnektir. Bu kular, uygun mevsimde, btn gn g tutkusuna kaplm grnrler; yerlerinde duramaz olurlar, grltcdrler, sr sr toplanrlar. Ana ku kulukada yatarken, ya da yavrularn beslerken, analk igds belki g igdsnden daha kuvvetlidir; ama daha direngen olan igd stn gelir, ve sonunda, yavrularnn ortalkta grnmedii bir anda, onlar brakp kaar. Ana ku, kendisine byk zihn etkinlik balanm olsayd da plak kuzey lkelerinde souktan ve aetkisi dinince, lktan krlan yavrularnn hayalini zihninden kovamasayd, uzun yolculuu sona erip g igdsnn kimbilir nasl acnrd. E y l e m annda insan, phesiz, daha kuvvetli olan itepiye (impulse) uyar; bu, arada bir, onu en soylu ileri yapm a y a zorlar, ama ou zaman, baka insanlarn zararna olarak, kendi tutkularn doyurmasna yol aar. Ama tutkularn doyurulmasndan sonra, g e m i ve zayflam izlenimyceliidir. Byle hi bir altn kural dnlmeden ve eslenmeden nce, bu igdlerin, duygudalkla birlikte, saduyunun, eitimin, Tanr sevgisinin ve korkusunun yardm ile ok gelimi olmas gerekir.

156

ler her zaman direngen olan toplumsal igdnn ve soydalarnn iyi dncelerine olan derin saygsnn karsnda yarglannca, elbette ettiini bulur. O zaman acnma, yazklanma, znt, ya da utan duyar; yalnz, bu son duygu, aa yukar tm ile bakalarnn yargsna baldr. Bunun zerine, ilerde baka trl davranmaya olduka kesin karar verir; bulun budur; nk bulun (vicdan) gemii unutmaz, ve gelecek iin bir klavuz gibi i grr. Yerinme, utan, acnma ya da yazklanma dediimiz duygularn nitelii ve yeinlii, besbelli, yalnz aykr davranlan igdnn gcne deil, biraz da ayartmann gcne, ve ou zaman daha ok arkadalarmzn yarglarna baldr. Her insann bakalarnn vgsne verdii deerin ls, onun doutan ya da sonradan kazand duygudaln gcne ve kendi eylemlerinin uzak sonularn kestirme yetisine baldr. Zorunlu olmasa bile pek nemli olan baka bir e ise, her insann inand tanrlara ya da ruhlara olan saygs ya da onlardan korkmasdr: ve bu, zellikle yazklanma hallerinde geerlidir. Birka eletirmen, hafif bir acnmann ya da yazklanmann bu blmde savunulan grle aklanabileceini, ama insan altst eden yazklanma duygusunun byle aklanamayacan ileri srmektedir. Ama ben, bu itirazdaki haklln nemsiz olduunu grebiliyorum. Beni eletirenler, yazklanma ile ne demek istediklerini belirlemiyorlar, ve ben, yazklanma dayanlmaz bir duygudur demekten daha uygun bir tanm bulamyorum. Yazklanma ile acnma arasndaki iliki, gazap ile fke, ya da canekime ile ar arasndaki gibidir. Genellikle hayran kalnan ana sevgisi gibi pek gl ve pek byk bir igdnn, kendisine aykr davranlrsa, aykr davranma nedeninin etkisi zayflar zayflamaz, mutsuzluklarn en derinine yol amas hi de garip deildir. Bir davran, belirli hi bir igdy engellemese bile, yalnzca arkadalarmzn ve yatlarmzn bizi ondan tr hor greceklerini bilmek, byk znt duymamza

157

yeter. Korku dolays ile bir dellodan kanmann, birok kimsenin utancndan yerin dibine gemesine yol atndan kim phe edebilir? P i s yiyecekleri bakalar ile paylamann, Hindularn birounda byk bir ruh kargaas yaratt sylenmektedir. te, bence, yazklanma denmek gereken bir olgu: Bat Avustralya'da yarglk yapm olan Dr. Landor, iftliindeki bir yerlinin, karlarndan biri hastalktan ldkten sonra, kendisine geldiini anlatr: 2 8 "Karsna olan devini yerine getirmek iin, bir kadn mzraklamak amac ile uzak bir kabileye gideceini syledi. Byle davranrsa, kendisine mr boyu hapis cezas vereceimi syledim. Birka ay daha iftlikte kald, ama ar zayflad. Uyuyamadndan, hi bir e y yiyemediinden, karsnn ruhunun kendisine hi rahat vermediinden yaknyordu, nk karsnnkine karlk bir can alamamt. Yakarmalarna hi kulak asmadm, dediini yaparsa, onu hi bir eyin kurtaramayacan syledim." Adam, gene de, bir yl akn bir sre ortalkta grnmemiti ve geri dndnde ok salklyd. br kars, Dr. Landor'a, kocasnn uzak bir kabileden olan bir kadn ldrdn syledi, ama yasalara uygun bir kant bulmak olanakszd. Grld gibi, kabilece kutsal saylan bir kuraln bozulmas, pek derin duygulara yol amaktadr ve bu, kuraln o topluluun yarglarna dayanmas ayr tutulursa, toplumsal igdlerden kesinlikle ayrdr. Garip pek ok bo inancn yeryznn drt bir yannda nasl doduunu bilmiyoruz; gerek ve byk baz sularn, rnein bir hsmla zinann, en yabanl insanlarca (kesinlikle evrensel olmamakla birlikte) nasl olup da tiksin saylmaya balandn da aklayamyoruz. Baz kabilelerde, bir hsmla zinann, hsm olmamakla birlikte ayn ad tayan bir erkek ile bir kadnn evlenmesinden daha byk korku yaratt da phelidir. "Bu y a s a y a aykr davranmak,

28

Insanity in Relation to Law, Ontario, United States, 1871, s. 1.

158

Avustralyallar iin en tiksin sutur. Bu, Kuzey Amerika'nn belirli kabileleri iin de byledir. Her iki ktada da, yabanc kabileden bir kz ldrmek mi, yoksa kendi kabilesinden bir kzla evlenmek mi daha ktdr diye sorulduunda, hi duraksanmadan verilen yant, bizimkinin tam kartdr." 2 9 Bundan tr, kimi yazarlarn bugnlerde ileri srd inanc, hsmla zinadan tiksinmenin bize Tanrnn alad zel bir buluntan (vicdandan) ileri geldiini, reddedebiliriz. Yazklanma gibi pek gl bir duygunun zorlad bir insann, bu duygu yukarda akland gibi de dosa, kendi kendine ettiini bulmak gibi bir kefaret yerine geeceini sand bir yolda davranmaya srklenmek gerektii, genellikle anlalrdr. Buluncunun zorlad insan, uzun bir alkanlkla, ylesine yetkin bir benlie egemenlik kazanr ki, tutkular ve fkeleri, sonunda, onun toplumsal duygudalklar ve igdleri ile ve onlarla birlikte soydalarnn yarglar iin duyduklar ile de atmadan, boyun eiverir. A ya da hnl insan, yiyecek almay ya da almay dnmez. Kendinitutma alkanlnn, ilerde greceimiz zere, br alkanlklar gibi soyaekilmesi olabilirlii, hatta olana vardr. B y l e c e insan, sonunda, edinilmi ve belki soyaekilmi alkanlkla, daha direngen itepilerine boyun emenin kendisi iin en iyi yol olduunu anlar. Nasl tremi olursa olsun, o buyurucu gerekmek szc, yalnzca bir davran kuralnn varlnn bilincinde olunduunu gsterir gibidir. Eskiden, onuruna dokunulan elebi bir kimsenin dello etmesi gerektii, nemle ileri srlrd. Zaarn av gstermesi, av kpeinin vurulan av bulup getirmesi gerektiini bile sylemiyor muyuz? Byle yapmazlarsa, grevlerini baarmam ve yanl davranm olurlar. Bakalarnn zararna yol aan herhangi bir tutku ya da igd, hatrland za-

29

B. Tylor, Contemporary Review, April, 1873, s. 707.

159

man, gene toplumsal igd kadar, ya da ondan daha zorlu olarak belirirse, insan ona duymaz; a m a soydalar uyduu iin byk bir onun bu davrann znt renince,

kendisini knayacaklarn da bilir;

ve kimileri duygudalk-

tan ylesine yoksundur ki, bu gerekleince bile zlmezler. Bir kimsenin byle bir duygudal yoksa, ve bunun yansra, onu kt eylemlere srkleyen tutkular zorlu ise, ve toplumsal igdler ile bakalarnn yarglar hatrlannca bastrlmyorsa, o kimse zaten kt bir insandr; 3 0 onu engelleyecek biricik gd (motive) ceza korkusu ve bakalarnn iyiliini kendininkinden daha ok gzetmenin, uzun srede, kendi bencil karlar iin en iyi yol olduu inancdr. Herkes, toplumsal igdleri ile, yani bakalarnn iyilii ile atmyorlarsa, kendi tutkularn rahat bir bulunla (vicdanla) doyurabilir; a m a kendini knamaktan, hi deilse kuruntudan tm ile kurtulmak iin, yalanlarnn yergisinden bu yergi ister hakl ister haksz olsun saknmas hemen hemen zorunludur. Yaamnn belirlenmi alkanlklarn da, zellikle akla uygunsalar, bozmamaldr; nk, yle yaparsa, herhalde zlecektir. Kendi bilgisine ya da bo inanlarna gre inand bir Tanrnn ya da tanrlarn sonsuz cezasndan da saknmaldr; ancak, bu sorunda, tanrsal ceza korkusu ou zaman sonradan ortaya kar. YALNIZ BALANGITA DEER VERLM TAM ANLAMI LE TOPLUMSAL ERDEMLER Bize ne yapmamz gerektiini bildiren ahlk duygusu ve kendisine boyun emezsek bizi azarlayan bulun (vicdan) zerine yukarda sunulan gr, bu yetinin insan soyundaki ilk ve gelimemi hali ile ok gzel uyumaktadr. Yabanl

30 Dr. Prosper Dospine, grnte buluntan (vicdan) tm ile yoksun olan en kt sulularla ilgili dikkate deer rnekler vermektedir: Psychologie Naurelle, 1868, tom. ii, s. 243; tom. ii, s. 169.

160

insanlarn bir toplulukta birleebilmeleri iin, hi deilse genellikle uymalar gereken erdemler, bugn de en nemli saylanlardr. Ama aa yukar yalnz ayn kabilenin insanlar iin uygulanmaktadrlar; ve onlarn kartlar, br kabilelerin insanlarna ilikin olarak su saylmamaktadr. ldrme, hrszlk, ihanet, vb. yaygn olsa idi, hi bir kabile dalmaktan kurtulamazd; bundan tr, byle sular, ayn kabilenin iinde "balanmaz alaklk diye damgalanr", 3 1 oysa kabilenin dnda byle bir duygu uyandrmaz. Kuzey Amerikal bir yerli, baka kabileden birinin kafa derisini yznce, byk kvan duyar ve brleri de onu kutlar; bir Dyak, hi susuz bir kimsenin ban keser ve bir anda olarak kurutur. St ocuklarn ldrmek, dnyann her yannda pek yaygndr 3 2 ve hi knanmaz; ama ocuk ldrmek, zellikle kzlar ldrmek, kabile iin yararl, hi deilse zararsz saylmaktadr. Kendini ldrmek, eski alar boyunca, genellikle su saylmamtr, 3 3 tersine, korkmazlk belirtisi, erefli bir davran olarak grlmtr; yar-uygar ve yabanl baz uluslarda bugn bile knanmamaktadr, nk kabilenin br bireylerini aka ilgilendirmemektedir. Hintli bir Thug'un,* babasndan daha ok yolcu soyup boazlayamad iin gerekten yazkland belgeleri ile bildirilmitir. Uygarln kaba halinde, yabanclar soymak,
31 Bkz: North British Review, 1867. s. 395. Bay W. Bagehot'un yazlar: "On the Importance of Obedience and Coherence to Primitive Man", Fortnightly Review, 1867, s. 529, ve 1868, s. 457, vb. 32 En eksiksiz bilgiye Dr. Gerland'n kitabnda rasladm: U eber das Aussterben der Naturvlker, 1868: ama ocuk ldrme konusuna ilerdeki blmlerin birinde dnmem gerekecek. 33 Kendini ldrme konusunda ok ilgin bir tartma iin bkz: Lecky, History oj European Morals, vol. i, 1869, s. 223. Yabanllara gelince. Bay Winwood Reade, bana. Bat Afrika'daki zencilerde kendini ldrmenin sk sk grldn bildirdi. spanyol igalinden sonra Gney Amerika'nn yoksul yerlileri arasnda ne kadar yaygnlatn ise herkes bilir. Yeni Zelanda iin "Novara"nn gezisine, Aleutian Adalar iin, Houzeau'nun belirttii gibi, bkz: Mller, Les Facultes Mentales, vb., tom. ii, s. 136.

* Thug: 19. yzyla kadar, Hindistan'da adam ldrp soyarak geinen bir mezhebin yesi. .

161

gerekten, genellikle erefli bir i saylmaktadr. Klelik, eski alar boyunca baz bakmlardan yararl olmusa da,34 byk bir sutur; ama ok yakn zamanlara kadar, en uygar uluslar bile klelii su saymamtr. Bunun balca gerekesi, klelerin genellikle efendilerinin rkndan olmamas idi. Barbarlar karlarnn dncesine sayg duymadklarndan, kadnlara genellikle klelere olduu gibi davranlr. Yabanl insanlarn pek ou, yabanclarn aclarn hi umursamaz, stelik onlarn haline bakarak elenir. Kuzey Amerikal yerli kadnlarn ve ocuklarn, dmanlarna ikence edilirken, bu i e yardmc olarak katldklar ok iyi bilinmektedir. Kimi yabanllar, hayvanlara a c ektirmekten korkun holanrlar. 35 nsanlk onlar iin bilinmedik bir erdemdir. Bununla birlikte, aile sevgisinden baka, zellikle hastalk srasnda, ayn kabilenin yeleri arasnda sevecenlik yaygndr ve bazan bu snrlar da aar. Mungo Park'n Afrika'da zenci kadnlarn kendisine gsterdii sevecenlik zerine anlatt yk nldr. Yabanl insanlarn birbirlerine gsterdikleri soylu sevgi ballna birok rnek verilebilir, ama yabanclara byle davrandklar grlmez. Genel yaant, spanyollarn u zl szn dorulamaktadr: "Bir Kzlderiliye asla, asla gvenme." Doruluk olmakszn sevgi ball olamaz; ve bu temel erdem, ayn kabilenin yeleri arasnda seyrek raslanr bir e y deildir: Mungo Park, zenci kadnlarn kk ocuklarna doruluu sevmeyi rettiklerini iitmitir. Bu da zihne ylesine yerlemi bir erdemdir ki, yabanllar, byk zarara urasalar bile, bazan yabanclara doruluk gsterirler; oysa dmannza yalan sylemenizin gnah olduu, a d a diplomasi tarihinin de aka gsterdii gibi, bindebir retilir. Kabile birini nder olarak tanr tanmaz, buyBkz: Bay Bagehot, Physics and Politics, 1872, s. 72. rnein Bay Hamilton'un kfirlerle ilgili aklamasna gical Review, 1870, s. xv.
35 34

bkz:

Anthropolo-

162

ruk dinlememek bir su, ve alaka boyun emek bile kutsal bir erdem olur. Yabanllk alar boyunca, hi kimse gzpek olmakszn kabilesine yararl ya da bal olamayaca iin bu nitelik evrensellikle en nemli saylmtr; ve uygar lkelerde, iyi ama korkak bir insan gzpek birinden daha ok kamuya yararl olabilirse de, biz, igd ile gzpek bir kimseye, ne kadar iyi olursa olsun bir yreksize olduundan daha ok sayg duyarz. te yandan, bakalarnn esenliini ilgilendirmeyen sagr (basiret), ok yararl bir erdem olmakla birlikte, asla ok alklanmamtr. Hi kimse, kabilesinin esenlii iin zorunlu erdemleri, kendini esirgemeden, kendini dizginlemeden, sabretmeden yerine getiremeyecei iin, bu nitelikler her zaman ve hakl olarak en deerli saylmtr. Amerikal yerli, direncini ve yrekliliini snamak ve glendirmek iin, en korkun ikencelere hi szlanmadan katlanr; ve biz, ona ya da s a m a bir dinsel gd yznden etine saplanm bir kancada asl duran bir Hint Fakirine hayran olmaktan kendimizi alamayz. Kabilenin esenliini aka etkilemeyen, ama gerekte etkileyebilen ve insann kendisine dnk olan erdemlere, yabanl insanlar hi aldrmaz, oysa uygar uluslar byk deer verir. Yabanllar arasnda, en byk arlk bile kusur saylmaz. Ar haylazlk, doaya aykr sular, alacak lde yaygndr. 3 6 Bununla birlikte, evlilik, ister okkarllk, ister tekkarllk biiminde olsun, yaygnlar yaygnlamaz, kskanlk, kadnlk erdeminin tannmasna yol aar; ve bu, sayg grd iin, kzlara da geer. Bunun, erkekleri ne kadar az etkiledii, gnmzde de grlmektedir. ffet, insann kendisini pek ok dizginlemesini gerektirir; bundan tr, uygarlam insann ahlk tarihinin ok eski dnemlerinde sayg grmtr. Bunun sonucu olarak, erdem36 Bay M'Lennan, bu konuda deerli bir olgu dermesi sunmaktadr. Primitive Marriage, 1865, s. 176.

163

li kalmakta anlamszca direnme, ok eski bir dnemden beri, erdem saylmtr. 3 7 Bize sanki doutanm gibi doal grnen ve erdemliin korunmasnda ok byk pay olan utanmazlktan tiksinme, Sir G. Staunton'un belirttii gibi, yalnz uygar y a a m a zg yeni bir erdemdir. 38 eitli uluslarn eski dinsel trenleri, Pompei'nin duvarlarndaki resimler, yabanl birok topluluun treleri, bunu gstermektedir. Gryoruz ki yabanllar, davranlar, trn ya da kabilenin bir tek yesinin deil, yalnzca kabilenin esenliini aka etkiledikleri iin iyi ya da kt saymaktadrlar, ve belki ilk insan da bundan tr byle saymtr. Bu sonu, ahlk duygusu denilen duygunun, aslnda, toplumsal igdlerden doduu inanc ile ok gzel uyumaktadr, nk balangta ikisi de yalnz kamu ile ilikilidir. Bizim lmze gre yabanllarn ahlknn geri olmasnn ana nedenleri, nce, duygudaln ayn kabilenin snrlar iinde kalmas, ve sonra da, birok erdemin, zellikle insann kendine dnk erdemlerin, kabilenin genel esenlii ile ilgisinin anlalmasna elverecek dnme yetilerinin eksikliidir. rnein, yabanllar, arln, iffetsizliin vb. sonucu olan byk ktlkleri ayrntlar ile anlayp gsteremezler. Ve, nc olarak, kendilerini dizginleme gleri azdr; nk bu yeti, uzun srm, belki soyaekilmi alkanlk, retim ve din ile glendirilmemektedir. Yabanllarn ahlkszl konusunda bu ayrntlara girdim,39 nk kimi yazarlar, son zamanlarda, onlarn ahlk durumunda bir ycelik grmekte, ya da iledikleri sularn pek ounu, iyiliin yanl anlalmasna yormaktadrlar. 4 0 Bu yazarlar, ailenin ve kabilenin varl iin yararl, ya da gerekli erdemlerin yabanl insanlarda da varolmasna daLecky, History of European Morals, vol. i, 1869, s. 109. Embassy to China, vol. ii, s. 348. 39 Bu konuda Sir J. Lubbock'un ayrntl tankl iin bkz: lisation, 1870, chap. vii. 40 rnein Locky, Hist. European Morals, vol. i, s. 124.
38 37

Origin of Civi-

164

yanarak bu sonucu karmaktadrlar. Ve bu nitelikler, hi phesiz, onlarda vardr ve ou zaman yksek bir dzeydedir. SONU Trevci (derivative) okulun 41 dnrleri, eskiden, ah-

lkn bir eit bencillie dayandn varsayyorlard; oysa bu yaknlarda, " E n Byk Mutluluk lkesi" bunun byk lde almtr. Bununla birlikte, sonuncu yerini ilkeden,

davran gds olarak deil, l (standart) olarak sz etmek daha dorudur. Ancak, yaptlarna bavurduum btn yazarlar, birka ayr tutulursa, 42 her eylemin ayr bir gds (motive) varm ve bu bir sevin ya da znt ile birlemi olmak gerekirmi gibi yazmaktadrlar. Oysa insan, ou zaman itepiyle, yani igdden ya da kkl alkanlktan tr, herhangi bir sevincin bilincinde olmakszn, tpk igdlerine krkrne uyan bir arnn ya da karncann yapt gibi, davranr grnmektedir. Ar tehlikeli durumlarda, rnein bir yangnda, bir soydan kurtarmaya alan bir insan, pek sevin duyamaz; onu kurtarmaya almaynca ise, bundan duyabilecei znty dnmek iin daha da az vakti olur. Olaydan sonra kendi davran zerin41 Bu terim, usta ii bir makalede kullanlyor: Westminster Review, Oct. 1869, s. 498. "En byk mutluluk ilkesi" iin bkz: J. S. Mill, Utilatarianism, s. 17 42 Mill, daha nce yaanm bir kvan hali olmadan, yalnz alkanlkla eylemde bulunulabileceini apak kabul etmektedir (System of Logic, vol. ii, s. 422). H. Sidgwick de, kvan ve tutku konulu denemesinde (The Contemporary Review, April, 1872, s. 671), yle demektedir: "Ksaca, bilinli, etkin itepilerimizin hep ho duygular yaratmaya ynelmi olduunu ileri sren retiye aykr olarak, nefse dnk olmayan itepiyi her yerde grdmz savunuyorum; bu, kvan olmayan bir eye yneliktir; birok halde, itepi, nefse dnk olmaktan ylesine uzaktr ki, bilincin ayn annda bu ikisi kolayca birlikte bulunmaz." tepilerimizin ne olursa olsun hep herhangi bir zamanda ya da nceden yaanm bir kvantan doduu konusundaki belirsiz duygunun, sezgici ahlk teorisinin kabulne, ve yararc teorinin ya da "en byk mutluluk" teorisinin reddine yol aan ana neden olduunu sanmaktan kendimi alamyorum. Son teoriye gre, davrann ls ve gds, phesiz, sk sk karlatrlmaktadr, oysa bunlar belirli bir oranda gerekten kaynak durumdadr.

165

de dnmesi gerekseydi, kendinde, sevin ya da mutluluk aramaktan ok baka bir itepisel g bulunduunu duyard; ve bu, ok derinlere kk salm toplumsal igddr gibi grnmektedir. Aa hayvanlara gelince, onlarn toplumsal igdleiin gerinin, trn genel mutluluundan ok genel iyilii

limi olduunu sylemek daha uygun grnmektedir. "Genel iyilik" terimi, pek ok sayda bireyin, etkisinde kaldklar koullarda, gl ve tam salk iinde, btn yetilerin eksiksiz olarak yetitirilmesi diye tanmlanabilir, da, aa hayvanlarn da toplumsal igdleri, insann phesiz,

aa yukar ayn geliim basamaklarn izledii iin, yararl grlrse, ayn tanm her iki halde de kullanmak ve kamunun genel iyiliini ya da esenliini genel mutluluktan stn tutup ahlkn ls olarak almak uygun olur; rektirir. nsan bir soydan kurtarmak iin lm gze alnca, insan soyunun genel mutluluundan ok genel iyilii iin byle davrandn sylemek de daha doru grnmektedir. phesiz, bireyin esenlii ve mutluluu ou zaman raslar; ve erinli, mutlu bir kabile, erinsiz ve mutsuz olandan daha iyi geliir. nsan tarihinin eski bir dneminde bile, kamunun aa vurulmu isteklerinin her bireyin davrann mutlulupek doal olarak byk lde etkilediini grmtk; nemli bir ikincil (Secondary) klavuz ve erek yalnz, bu tanm belki politik ahlk iin biraz snrlandrmay ge-

u herkes istediine gre, " E n byk mutluluk ilkesi", ama toplumsal igd (bakalarnn vgsn ve

olacaktr; yergisini ken-

dikkate almamza yol aan) duygudalkla birlikte, ana itepi ve klavuz oladuracaktr. Bylece, her hayvann gellenmesinden holanmamasna bencillik dine zg igdlere uymaktan holanmasna ve bunun endenilmedike, ilkesine mayamzn en soylu kesiminin o baya bencillik dayand yergisi ortadan kalkmaktadr.

166

Ayn topluluktaki yelerin nce szl, ama daha sonra yazl olarak da anlatlan istekleri ve dnceleri, ya davranlarmzn biricik klavuzunu oluturur, ya da toplumbirlikte, btn sal igdleri byk lde glendirir; kart bir ynseme de bulunur, bununla

byle dncelerde, bazan bu igdlere dorudan doruya eref Yasas, yani yurttalarmzn deil de, yalnz eitlerimizin kanlarn nemseme kural, bu son olgunun gzel bir rneidir. Bu yas a y a aykr davranmak, bu aykrln gerek ahlka bir sutan daha ok acya yol aar. Ayn etkiyi, tam anlam ile uygun olduu bilinse bile, birok kimsede gerek nemsiz, ama yerlemi bir davran tresine kazara aykr davrandmz yllar sonra hatrladmz zaman bile pek oumuzun duyduu o byk utanta da grmekteyiz. Kamuoyuna genellikle klavuzluk eden, btn yeler iin uzun neyin en iyi olduu konusundaki kaba grgdr; srede ama ka-

muoyu, bilgisizlik ve yarglama yetilerinin gszl yznden sk sk yanlr. Bundan tr, insan soyunun esenliine tm ile kart treler ve bo inanlar, btn dnyada baattr. Bunu, kendi kastnn snrlarn aan bir Hintlinin duyduu o byk korkuda, ve buna benzer baka birok yazklanmas olguda grmekteyiz, [nanlarna gre -.] ar olmayan yiyecei y e m e yanlgsna dm bir Hindunun ile hrszlk etmekten duyulan yazklanmay birbirinden ayrt etmek ok gtr; ama daha zorlu olan belki de birincisidir. Bunca s a m a davran trelerinin, bunca s a m a dinsel inanlarn nasl tremi olduunu, ve nasl olup da dnyann drt bir yannda insanlarn zihnini bylesine derinden etkilediini bilmiyoruz; ancak, beynin kolay etkilenir olduu ok kk yalarda insana srekli olarak alanan bir inancn, aa yukar bir igd niteliine brnr grndn sylemeye deer; ve bir igdnn gerek ayrc zellii, ona saduyudan bamsz olarak uyulmasdr. Baz yabanl kabilelerin, hayranlk uyandran belirli erdemlere,

167

rnein gerek sevgisine, neden br kabilelerden daha ok deer verdiini syleyemiyoruz;" ok uygarlam uluslar arasnda bile neden buna benzer farklar olduunu da bilmiyoruz. Garip birok trenin ve bo inancn ne kadar kklemi olduunu bildiimize gre, insann kendisini ilgilendiren erdemlerin mademki saduyu ile desteklenmektedirler insann ilkel durumunda deer verilmemi olsalar bile, bugn bize doutan imiesine doal grnmelerine amamzn gerei yoktur. phenin birok kayna bulunmakla birlikte, insan, genellikle, yce ahlk kurallarn bayalarndan abucak ayrt edebilir. Yce kurallar toplumsal igdlere dayanr, ve bakalarnn esenlii ile ilikilidir. Bunlar, yoldalarmzn vgleri ve saduyu ile desteklenir. bunlarn fedakrl gerektiren Baya kurallar bazlarna baya demek

pek doru deilse d e zellikle kiisel karla ilikilidir, ve yaant ile kltrn olgunlatrd kamuoyundan ileri gelir, nk bunlar, ilkel kabilelerde uygulanmamaktadr. nsan uygarlkta ilerler ve kk kabileler birleip byk toplumlar olutururken, en basit dnce, her kendi toplumsal igdlerinin ve duygudalklarnn samak gerektiini bildirir. bireye ayn

ulusun btn yelerini kendisi onlar tanmasa bile kapBu noktaya bir defa ulalnca, duygudalklarnn her ulustan ve her rktan insanlar kucaklamasn nleyen dzmece bir tek engel vardr. Gerekten, byle insanlar grnleri ve alkanlklar bakmndan ondan byk lde farkl iseler, onlara soydalarmz gz ile bakmaya balamadan nce, yaantnn bize rettii gibi, ne yazk ki ok uzun zaman gemektedir. nsanla snrl olmayan duygudalk, yani a a hayvanlara insanca davranma, en ge edinilmi ahlk edinimlerden (acquition) biri olarak grnmektedir. Yabanllar, besbelli yalnz

43

Bay Wallace gzel rnekler

vermektedir:

Scientific

Opinion,

Sept.

15,

168

sevdikleri hayvanlara kar duygudalk gstermektedirler. Eski Romallarn bu duygudal ne kadar az tandklar, dzenledikleri o tiksin Gladyatr gsterilerinden anlalmaktadr. Gzlemleyebildiim kadar ile, gerek insanlk kavram, Pampalardaki Goolarn pek ou iin yeni idi. nsann en soylu erdemlerinden biri olan bu erdem, duygudalklarmzn btn duygulu varlklar kapsayncaya kadar durmadan incelip genilemesinden domua benzemektedir. Bu erdem, birka kii onu yceltip uygular uygulamaz, renilerek yaylr, genlere rnek olur ve sonunda kamuoyunca benimsenir. Ahlk kltrn eriilebilen en yksek aamas, dncelerimizi denetlememiz ve "gemiimizi gzelletirmi gnahlar yeniden dnmeyi iten isterken d e i m e m e m i z " 4 4 gerektiini kabul ettiimiz andr. Kt bir iin alglanmasn salayan herhangi bir ey, o iin yaplmasn da kolaylatrr. Marcus Aurelius'un ok eskiden dedii gibi: "Her zamanki dncelerin naslsa, zihninin karakteri de yledir, nk kiiyi belirleyen dnceleridir." 4 5 Byk dnrmz Herbert Spencer ahlk duygusu konusundaki grlerini yaknda aklad. Diyor ki: 46 "nsan rknn gemi btn kuaklarnn yararllk konusunda dzenledii ve birletirdii bilgilerin, srekli iletim ve birikim yolu ile, bizde ahlk sezginin belirli yetileri doru ve yanl davrana karlk olan ve bireyin yararllk konusundaki bilgilerinde grnr hi bir kayna olmayan belirli heyecanlar haline gelen uygun deiikliklere yol atna inanyorum." Bana yle geliyor ki, erdemsel ynsemelerin hayli kuvvetli olarak soyaekilmi olmasnda en
1869, ve daha eksiksiz olarak Contributions to the Theory of Naturel Selection, 1870, s. 353. 44 Tennyson, I dylis of the King, s. 244. 45 The Thoughts of the Emperor M. Aurelius Antoninus, ngilizce evirisi, 2nd edit., 1869, s. 112. Marcus Aurelius, MS 121'de dodu. 46 Bain'in Mill'e mektubu: Mental and Moral Science, 1868, s. 722.

169

kk bir olmayabilirlik yoktur; nk, evcil hayvanlarmzn birounun eitli ynsemleri ve alkanlklar geirdikleri hi anlmasa bile, dllerine olan hrszyukar snflardan

ailelerde alma tutkusunun ve yalan syleme eiliminin srp gittiini gsteren kantl rnekler iitmiimdir; lk varlkl snflarda seyrek grlr bir su olduu iin,

ayn ailenin iki ya da yesinde bu ynsemeyi raslantya yormamz gtr. Kt ynsemeler soyaekiliyorsa, iyileri de soyaekiliyor (chronic) olabilir. Vcut durumunun lde beyni etkileyerek sreen ekenlerin ahlk ynsemeleri de byk etkilediini,

sindirim ya da karacier bozukluu

pek ou bilir. Ayn olgu, "ahlk duygusundaki bozulmann ya da yklmann, ou zaman, delirmenin ilk belirtileri olmas" 4 7 ile de kantlanr; ve deliliin ou zaman soyaekildii herkese bilinmektedir. Ahlk ynsemelerin soyaekimle iletilmesi ilkesi olmakszn insan soyunun eitli rklarnda bu bakmdan varolduuna inanlan farklar anlayamayz. Erdemsel ynsemelerin ksmen iletilmesi bile, igdlerden dolaysz ya da dolayl olarak domu toplumsal ana i-

tepiye (impulse) ok byk bir destek olur. Erdemsel ynsemelerin soyaekildii bir an iin kabul edilirse, hi deilse iffet, lllk, hayvanlara insanca davranma, vb. hallerde, bunlar, nce ayn ailede birka kuak boyunca srm alkanlk, retim ve rnekler ile zihn oluumda yer etmi olabilir gibi grnmektedir; byle erdemleri olan bireylerin y a a m a savanda baarl olmasnn bunda nemsiz bir pay vardr, ya da hi pay yoktur. Byle herhangi bir soyaekim konusundaki phemin balca kayna, anlamsz trelerin, bo inanlarn, beenilerin, rnein tilmesinin gerekmesidir. bir Hindunun ar olmayan besinden tiksinmesinin de ayn ilkeye gre ileAnlamsz trelerin ya da alkan-

47 Maudsley, Body and Mind, 1870, s. 60.

170

lklarn soyaekimle iletildiini destekleyen hi bir kanta raslamadm, oysa bu, aslnda, hayvanlarn belirli besin eitlerinden holanmay ya da belirli dmanlardan korkmay soyaekimle kazanmalarndan daha az umulur bir e y deildir. Sonunda, insann ve daha aa hayvanlarn kesinlikle kamunun iyilii iin edindikleri toplumsal igdler, nceden, onda arkadalarna yardm istei, duygudalk yaratr, onu, onlarn vglerine ve yergilerine nem vermeye zorlar. Byle itepiler ok erken bir dnemde, doru ve yanl konusunda kaba bir kural olarak i grm olmaldr. Ama insann zihn gc giderek arttka; ve insan, eylemlerinin daha uzak sonularn kestirmeye g yetirir hale geldike; zararl trelerden ve bo inanlardan syrlmasna yeter bilgisi olunca; soydalarnn yalnz esenliini deil, mutluluunu da daha ok nemsemeye baladka; alkanlktan, yararl grgy, retimi ve rnei srdrmekten tr duygudalklar gittike daha ok incelip her rktan insan, toplumun aptal, sakat ve br yararsz yelerini, ve sonunda aa hayvanlar kapsayacak lde geniledike, insann ahlk da durmadan daha ok ycelmitir. Trevci (derivative) okulun ahlklar ve kimi sezgiciler, ahlk dzeyinin insanlk tarihinin ok eski bir andan beri ykselegeldiini kabul etmektedirler. 4 8 Aa hayvanlarn eitli igdleri arasnda bazan bir atma kt grlebildiine gre; insann toplumsal igdleri ile onlardan domu erdemler, ve insann daha aa, ama ancak bir an iin kuvvetli olan itepileri (impulse) ya da tutkular arasnda bir atma olmas artc deildir. Bu, B a y Galton'un belirttii gibi,49 insan barbarlktan
48 Salam yarglara varmaya yetenekli bir yazar (North Biritish Review. July. 1869, s. 531) bu sonucu kuvvetle savunmaktadr. Bay Lecky (Hist, of Morals, vol. i, s. 143) belirli bir lde buna katlr grnyor. 49 Onun dkkate deer yaptna bkz: Hereditary Genius, 1869. s. 349. Argyll

171

olduka yakn bir ada kurtulduu iin, hi de artc deildir. Bir ayartya ( i v a y a ) kapldktan sonra, br gl igdlerin ya da tutkularn duyurulmadklar ya da engellendikleri zaman yol atklar duygulara benzer bir kvanszlk, utan, acnma ya da yazklanma duyarz. Gemiteki ayartnn (ivann) zayflam izlenimini her zaman varolan toplumsal igd ile, ya da ilk genliimizde kazanlm ve yaadmz srece pekitirilmi alkanlklarla, onlar aa yukar igdler kadar kuvvetleninceye dein karlatrrz. Ayart (iva) karmzda iken ona kaplmazsak, bu, ya toplumsal igdnn, ya bir trenin o anda ar basmasndan, ya da ilerde, ayartnn (ivann) zayflam izlenimi ile karlatrdmz zaman, onun daha kuvvetli grneceini renmi olmamzdan, ve ona aykr davranmann ac ekmemize yol aacan kavramamzdan trdr. Gelecek kuaklar dikkate alnnca, toplumsal igdnn giderek zayflayacandan korkmak iin hi bir gereke yoktur, ve biz, erdemsel alkanlklarn daha kuvvetleneceini, belki soyaekimle pekitirilmi olacan bekleyebiliriz. durumda, daha az zorlu olacaktr, ve erdem stn gelecektir. SON K BLMN ZET En aa insann zihni ile en yukar hayvannki arasndaki farkn pek byk olduundan phe edilemez. nsanbiimli (anthropomorphous) bir maymun, kendi haline tarafsz bir gzle bakabilseydi, kendisi bir baheyi yamalamay ustalkla planlayabilirse de, ve talar, dvmek ya da baz yemilerin sert kabuklarn krmak iin kullanabilirse de, taa biim vererek bir alet yapmay dnmenin kendi gcnn tm ile tesinde olduunu kabul ederdi. Hele meDknn (Primeval Man. 1869. s. 188) insann yaradlnda iyi ile ekimesi ile ilgili gzel dnceleri vardr. ktnn

yce ve a a itepilerimiz arasndaki atma

172

tafiziksel bir dnce zincirini eksiksiz izlemenin, matematiksel bir problemi zmenin, ya da Tanr'y dnmenin ve olaanst bir doal grnme hayranlk duymann, kendi gcnn ok daha telerinde olduunu kabul ederdi. Bununla birlikte, baz maymunlar, belki elerinin kzarm derilerinin ve krklerinin gzelliine hayran olabildiklerini ve olduklarn ileri srerlerdi. Baz alglarn ve daha basit isteklerini lklarla br maymunlara anlatabildiklerini, ama belirli dnceleri belirli seslerle dile getirmenin asla akllarndan gemediini kabul ederlerdi. Ayn srdeki br yolda-maymunlarn yardmna komaya, onlar iin lm gze almaya, ve onlarn ksz yavrularna bakmaya hazr olduklarn steleyerek ileri srebilirlerdi; ama btn canl varlklara hi karlksz sevgi duymann, insann bu en soylu niteliinin, anlaylarnn tmyle dnda olduunu kabul etmek zorunda kalrlard. Bununla birlikte, insann ve yukar hayvanlarn zihinleri arasndaki fark, ne kadar byk olursa olsun, nitel deil, kesinlikle nicel bir farktr. Sevgi, bellek, dikkat, merak, benzenme, zek, vb. gibi insann vnd eitli heyecanlarn ve yetilerin, duygu ve sezgilerin, daha aa hayvanlarda, balang halinde, ve bazan iyi gelimi olarak bile, bulunabildiini grdk. Bunlar, kurt ya da akal ile karlatrlan evcil kpekte grdmz gibi, soyaekilerek gelimeye de yeteneklidir. Belirli yksek zihn yetilerin, rnein genel kavramlar oluturmann, bilincin, vb. kesinlikle insana zg olduu ki pek phelidir kantlanabilseydi bile, bu nitelikler ancak ok gelimi baka zihn yetilerin; ve onlar ise, yalnz yetkin bir dilin srekli kullanmnn sonular olabilir. Yeni domu ocuk soyutlama yetisini hangi yata kazanr, ya da ne zaman bilinlenip kendi varl zerinde dnmeye balar? Yantlayamyoruz; buna, ykselen organik basamaklara degin olarak da yant veremiyoruz. Dilin yar yapma, yar igdsel yaps, aamal

173

evrimin damgasn hl tamaktadr. Tanrya olan yceltici inan, btn insanlarda grlr evrensellikte deildir; ve ruhsal aralara inan, doal olarak, br zihn yetilerden domutur. Ahlk duygusu, belki insan ile daha aa hayvanlar arasndaki en iyi ve en nemli fark oluturmaktadr; a m a toplumsal igdlerin insann ahlk varlnn ana ilkesi'nin 5 0 etkin zihn yetilerin yardm ve alkanln etkileri ile, "Sizler insanlara onlarn sizlere davranmalarn istediiniz gibi davrannz" altn kuralna [Matta ncili 7: 12. -.] doal olarak varacan daha demin gstermeye altm iin, bu konu zerinde hi bir e y sylemeyi gerekli bulmuyorum; bu kural, ahlkn temelinde yer almaktadr. Gelecek blmde, insann eitli zihn ve ahlk yetilerinin y a v a y a v a evrim geirmesinin olanakl aamalar ve aralar zerinde birka sz syleyeceim. Byle bir evrimin hi deilse olabildii yadsnmamaldr, nk bu yetilerin kk ocuklardaki geliimini her gn gryoruz; ve aa bir hayvandan daha aa durumda olan bir ar aptaln zeksndan bir Newton'un zeksna kadar olan yetkin bir aamalanmay izleyebiliyoruz.

50

The Thoughts of Marcus Aurelius, vb., s. 139.

174

B E N C BLM

ZHN VE AHLK YETLERN ESK VE UYGAR ALAR BOYUNCA GELM ZERNE

Zihn yetilerin doal seme yolu ile glenmesi Benzenmenin nemi Toplumsal ve ahlk yetiler Bunlarn ayn kabilenin snrlar iinde geliimi Doal semenin uygar uluslar etkemesi Uygar uluslarn bir zamanlar barbar olduklarnn kantlar.

Bu blmde tartlan konular pek ilgintir, ama onlar eksik ve para para iliyorum. Bay Wallace, daha nce bavurulan ok deerli bir yazsnda, 1 insann kendisini aa hayvanlardan ayrt eden zihn ve ahlk yetileri ksmen kazandktan sonra, doal s e m e y l e ya da herhangi bir baka arala, vcuta ancak pek az deiiklie uradn kantlamaktadr. nk insan, zihn yetileri ile, "deimemi bir vcudu deien evrenle uyum halinde t u t m a y a " g yetirebilmektedir. nsann, alkanlklarn yeni y a a m a koullarna uyarlama (adapte) gc ok byktr. nsan, be1

Anthropological Review, May,

1864,

s.

clviii.

175

sin salamak ve kendini savunmak iin savutlar, aletler ve eitli s a v a hileleri bulur. Daha souk bir iklime g edince giysiler kullanr, korunaklar yapar, ate yakar; ve ateten yararlanarak pimeden sindirilemeyen besinleri piirir. Soydalarna birok ekilde yardm eder ve gelecekteki olaylar kestirir. ok eski bir ada bile iblmn belirli bir lde uygulamtr. te yandan aa hayvanlar ok deimi koullarda s a kalmak iin vcut yaplarn deitirmelidirler. Yeni dmanlara kar kendilerini savunmalar iin glenmeleri daha etkili diler ya da trnaklar kazanmalar gerekir; ya da bulunmaktan ve tehlikeden kurtulmak iin klmeleri gerekir. Daha souk bir iklime g edince postlarnn kalnlamas, ya da vcutlarnn deimesi gerekir. Byle deiemezlerse, yok olurlar. Oysa, B a y Wallace'in hakl olarak belirttii gibi, insann zihn ve ahlk yetileri iin hal ok bakadr. Bu yetiler deikendir; ve deiimlerin soyaekilmeye eilimli olduuna inanmamz iin her trl gereke vardr. Bundan tr, ilk insana ve onun maymuna benzer atalarna eskiden yararl olmu deiimler, doal s e m e y l e yetkinlemi ya da gelimitir. Zihn yetilerin byk nemi olduundan phe edilemez, nk insan yeryzndeki stn durumunu zellikle onlara borludur. Toplumun en ilkel durumunda, en sagrl (basiretli), en iyi silhlar ya da tuzaklar bulup kullanm, kendilerini en iyi savunabilmi bireylerin en ok sayda dl braktn anlayabiliriz. B y l e insanlarn en ok bulunduu kabileler, byr ve br kabilelerin yerini kapar. Nfus zellikle geim aralarna, ve onlar da ksmen lkenin fiziksel zelliine, ama daha ok orada uygulanan bilgilere baldr. Byyen ve stn gelen bir kabile, ou zaman, br kabileleri zmseyerek daha da byr. 2 Bir kabi-

Bir sre sonra, baka bir kabilenin sourduu yeler ya da kabileler,

176

ledeki insanlarn boyu bosu ve kuvveti de, kabilenin baars iin hayli nemlidir, ve bu, ksmen, salanabilen besinin niteliine ve niceliine baldr. Tun dneminde Avrupa'daki insanlar, daha gl, ve, kllarnn kabzalarna baklrsa, daha byk elli bir rka yerlerini kaptrdlar; 3 ama onlarn baars belki daha ok sanatlarnn stnlnden ileri gelmitir. Yabanl insanlar zerine bildiklerimizin, ya da onlarn geleneklerinden, ve bugn yaayanlarn gemilerini tm ile unuttuu eski antlarndan rendiklerimizin hepsi, en eski alardan beri baarl kabilelerin brlerinin yerlerini kaptn gstermektedir. Tkenmi ya da unutulmu kabilelerin kalntlar, dnyann btn uygar kesimlerinde, Amerika'nn yabanl ovalarnda, Pasifik Okyanusunun ayrklanm (isolated) adalarnda bulunmutur. Bugn, iklimin lve drc bir engel olduu yerlerin dnda, uygar uluslar dnyann her yerinde barbar uluslarn yerini kapmaktadr; baarl olmaktadrlar. Bundan dolay, zihn yetiler, onlar, daha ok, zeknn rnleri olan sanatlarndan tr insan soyunda daha ok doal s e m e y l e ve y a v a y a v a yetkinlemi olabilir; ve bu sonu bizim amacmza yeter. phesiz, her yetinin geliimini onun aa hayvanlardaki durumundan insandaki durumuna kadar izlemek ok ilgin olurdu; ama bunu denemeye ne gcm yeter, ne de bilgim. nsann atalar toplumsallar toplumsallamaz (bu belki ok erken bir dnemde olmutur), benzenme ilkesi, saduyu ve grg zenginleir, ve zihn yetiler, aa hayvanlarda yalnz izlerini grdmz bir biimde deiiklie urard. Maymunlar, aa yabanl insanlar gibi, benzenmeye pek dkndr; ve daha nce anlan basit bir olgu, hi bir hayvann bir sre sonra ayn yerde ve ayn eit tuzakla yaSir Henry Maine'n belirttii gibi (Ancient Law, 1861, s. 131), kendilerinin de ayn atalardan geldiklerini varsaymaktadrlar. 3 Morlot, Soc. Vaud. Sc. Nat, 1860, s. 294.

177

kalanamamas,

hayvanlarn deneyerek

rendiklerini,

ve

bakalarnn saknganlklarn rnek tuttuklarn gstermektedir. imdi, bir kabilede, bakalarndan daha sagrl (basiretli) bir kimse, yeni bir tuzak ya da silh, ya da baka bir saldr ya da savunma arac bulsayd, yalnzca kiisel kar, byk bir dnme gcnn yardm olmakszn, kabilenin br yelerini onu rnek tutmaya zorlard; ve bundan btn kabile yararlanrd. Her yeni ustaln srekli uygulanmas da, zeky biraz daha keskinletirirdi. Yeni bulu nemli idi ise, kabile sayca oalr, yaylr, ve br kabilelerin yerlerini kapard. Bylelikle sayca oalan bir kabilede, stn ve yaratc baka insanlarn doma ans da her zaman daha byk olurdu. Byle insanlar, kendi zihn stnlklerini ocuklarna kalt braknca, daha da zek insanlarn domas ans biraz daha artard, ve ok kk bir kabilede zellikle artard. Onlarn ocuklar olmasa bile, kabile onlarla olan kan-ilikilerini srdrrd. Tarmclar, 4 kesildii zaman deerli olduu anlalm bir hayvann ailesini koruyup reterek, istenen rann elde edildiini dorulamlard. MD toplumsal ve ahlk yetilere dnelim. lk insanlarn ya da insann maymuna benzer atalarnn toplumsallamas iin, br hayvanlar toplu y a a m a y a gtren ayn igdsel duygular kazanmalar gerekirdi; ve onlar, phesiz, ayn genel ynsemeyi gstermilerdir. Onlar, belirli bir lde sevdikleri arkadalarndan ayr dnce zlr, birbirlerini tehlikeye kar uyarr, saldr ya da lirli bir lde duygudalk, sevgi ball demektir. savunma srasnda birbirlerine yardm ederlerdi. Btn bunlar, beve gzpeklik Aa hayvanlar iin pek byk nemleri oldu(character)

unu hi kimsenin tartmad bu trl toplumsal nitelikler,


4 Buna rnekler vermitim: Domestication, vol. ii, s. 196.

Variation

of

Animals

and

Plants

under

178

phesiz, insann atalarnda da buna benzer bir yoldan, yani, soyaekilmi alkanln destekledii doal s e m e ile kazanlmtr. Ayn lkede yaayan iki ilkel insan kabilesi atnca, kabilenin birinde birbirlerini tehlikeye kar uyarmaya, birbirlerine yardma ve birbirlerini savunmaya hep hazr, gzpek, duyguda ve birbirlerine bal yeler daha ok olsayd (br koullar eit olduunda) o kabile daha baarl olur ve brn yenerdi. Yabanllarn o bitmez tkenmez savalarnda gzpekliin ve sevgi ballnn pek nemli olduu unutulmasn. Disiplinli askerlerin disiplinsiz kalabalklara stnl, her askerin arkadalarna duyduu gvenden doar. Bay Bagehot'un ok gzel kantlad gibi,5 esleklik pek nemlidir, nk ynetimin her biimi ynetimsizlikten daha iyidir. Bencil ve geimsiz kimseler birleemezler, ve birlik olmadan hi bir e y yaplamaz. Yukardaki nitelikler bakmndan zengin olan bir kabile, yaylr ve br kabileleri alt ederdi: ama o da, tarihe baklrsa, sras gelince bu bakmdan daha stn olan baka bir kabileye yenilirdi. B y l e c e toplumsal ve ahlk nitelikler y a v a yava gelime ve btn dnyaya yaylma eilimi gsterdi. Ancak, ayn kabilenin snrlar iinde ok sayda yenin bu toplumsal ve ahlk nitelikleri ilkin nasl kazand, ve yetkinlik dzeyinin nasl ykseldii sorulabilir. Duygudalkta ileri ve iyiliksever ana-babalarn, ya da arkadalarna en bal olanlarn, ayn kabiledeki bencil ve gvenilmez anababalardan daha ok sayda ocuk yetitirmeleri ok phelidir. Yabanl insanlarn birou gibi, arkadalarna hainlik etmektense lmeye hazr olan kimse, ou zaman, soylu niteliinin kalts olacak hi bir dl brakmazd. Savata hep en nde arpmaya ve bakalar uruna can vermeye gnll olan en yrekli insanlar, ortalama olarak, br in5 "Physics and Politics" konusunda dikkate deer bir yaz dizisi iin bkz: Fortnigtly Review, Nov. 1867; April 1, 1868; July 1, 1869, sonradan ayrca yaymlanmtr.

179

sanlardan daha ok krlrlard. Bundan tr, kendilerine byle erdemler balanm insanlarn oalmas, ya da onlarn yetkinlik dzeyinin ykselmesi, doal s e m e yolu ile, yani, en uygunlarn kalm ile olabilir gibi etmemekteyiz. Ayn kabilede byle erdemli kimselerin oalmasna yol aan koullar ar karmaktr, ama olanakl basamaklardan bazlarn gene de izleyebiliriz. Her eyden nce, kabile yelerinin saduyular ve sagrleri (basiretleri) geliirken, her ye, soydalarna yardm ederse buna karlk ounlukla onlardan yardm greceini abucak renirdi. Bu baya gdden (motive) tr, arkadalarna yardm alkanln kazanabilirdi; ve iyilikseverce etme davranlarda grnmemektedir; nk burada, br kabilelere stn gelen bir kabileden sz

bulunma alkanl, duygudal, iyi davranlarn ilk itici kuvveti olan o duyguyu, elbette pekitirirdi. Bundan baka, kuaklar boyunca srm alkanlklar, belki kaltsallama eilimi de gstermektedir. Ama toplumsal erdemlerin geliimini kamlayan baka ve ok daha gl bir etkeni douran, soydalarmzn vgs ve yergisidir. Daha nce grdmz gibi, bakalarn igdsnden trvmemiz ve yermemiz, oysa kendi paymza vlmeyi sevip yerilmekten korkmamz, duygudalk dr; ve bu igd, phesiz, balangta, btn br toplumsal igdler gibi, doal s e m e yolu nsann atalarnn geliimlerinin hangi ile kazanlmtr. erken dneminde

soydalarnn vgsn ve yergisini anlayabilmeye ve onlardan etkilenmeye baladn elbette syleyemeyiz. Ama yle grnyor ki, zendirmeyi, vgy ve yergiyi kpekler ile, bile ayrt etmektedir. Yabanl insanlarn en kabalar, yiitlik andalarn saklamakla, ar vnme alkanlklar katle, n duygusunu tandklarn aka kiisel grnlerine ve bezeklerine gsterdikleri ar dikgstermektedirler; onlar, arkadalarnn kansna sayg duymasalard, by-

180

le alkanlklar s a m a olurdu. Onlar, ufak tefek kurallar bozunca besbelli utanmakta, ve lm karsnn ruhunu yattrmak iin baka bir kadn ldrmekten alkonunca zayflayan ve uyuyamayan Avustralyal yerli rneinde grld gibi, yazklanmaktadrlar. Yazl baka bir rnek bilmiyorsam da, yabanl bir insann, cann feda etmektense kabilesine hainlik etmek, ya da cezaevinde rmektense verdii szden dnmek isteyeceine, 6 kutsal sayd bir devi baaramamsa, gnlden yazklanmayacana inanmak gtr. Bundan tr, ilk insann, ok eski bir dnemde, arkadalarnn vg ve yergilerinden etkilendii sonucuna varabiliriz. Besbelli, ayn kabilenin yeleri, kendilerine genel grneni ahlkn iyilie yararl grnen davran verler, zararl size davranmalarn istediiniz gibi davranmak

yererlerdi. Bakalarna iyi davranmak bakalarna, onlarn temel tadr. Bundan dolay, vgy sevmenin ve yergiden korkmann ilkel alardaki nemi pek abartlamaz. Derin, igdsel bir duygu ile bakalarnn iyilii uruna cann feda etmeye itilmemi, a m a byle davranlara n uruna girimi bir insan, verdii rnekle, baka insanlarda da ayn n zlemini uyandrrd, ve yle davranmakla o soylu hayranlk duygusunu kuvvetlendirirdi. Bylece, kabilesine kendi i yksek rasn (character) soyaekimle li oullar brakarak yapacandan yapm olabilirdi. nsan, artan grg ve anlay ile, davranlarnn daha uzak sonularn grr, ve lllk, iffet, vb. gibi kiilikle ilgili olup da, daha nce grdmz gibi, eski alar boyunca hi nemsenmemi erdemler, byk sayg grmeye balar ve bunlarn kutsal sayldklar bile olur. Ama drdnc blmde bu konuda sylediklerimi yinelemek
6 Bay Wallace, kitabnda rnekler vermektedir: of Naturel Selection, 1870, s. 354.

kazanmaya eilim-

ok daha yararl bir

istemiyorum.

Contributions to the Theory

181

Sonunda, toplumsal igdlerden doup soydalarmzn vgs ile ynetilmi ve saduyunun, kiisel karn ve son zamanlarda derin dinsel duygularn byk lde etkisinde kalm, ve retimle, alkanlkla berkitilmi olan ahlk duygumuz ya da buluncumuz (vicdanmz) pek karmak bir duygu haline gelir. Unutulmamaldr ki, yksek bir ahlk dzeyi ayn kabilede, bir bireye ve onun ocuklarna, br insanlara kar az bir stnlk salar ya da hi bir stnlk salamazsa da, yetkin ahlkl insanlarn s a y c a oalmas ve ahlk dzeyinin ykselmesi, bir kabileye, baka bir kabileye kar, kesinlikle, ok byk bir stnlk kazandrr. yelerinin birounda yurtseverlik, ballk, esleklik, yiitlik ve duygudalk ruhu olan bir kabile, br kabilelerin pek ounu alt eder; ve bu, doal s e m e olur. Btn dnyada, her ada, kabilelerin yerine baka kabileler gemitir; ve ahlk onlarn baarlarnda nemli bir e olduu iin ahlk dzeyi ve yetkin ahlkl insanlarn says, bylelikle, her yerde ykselme ve artma eilimi gstermitir. Bununla birlikte, neden bir kabilenin deil de brnn baarl olduu ve uygarlkta ileri gittii konusunda herhangi bir karara varmak ok gtr. Yabanl insanlarn ou, birka yzyl nce ilk bulunduklar zamanki durumdadrlar. B a y Bagehot'un belirttii gibi, insan toplumunda ilerlemeyi normal saymak eilimindeyizdir; oysa tarih, bunu yalanlamaktadr. Eskiler bu dnceyi benimsememilerdir, ve bugn Doulu uluslar da benimsememektedirler. Baka bir deerli bilirkiiye, Sir Henry Maine'e gre, 7 "nsanln en byk kesimi, kamusal kurumlarn gelitirme konusunda, asla, biraz olsun istekli grnmemitir". lerleme, aklanmas ar karmak, zamanda ve elverili birok koula bal gibi grnmektedir. Oysa, souk bir iklimin, sana7 Ancient Law, 1861, s. 22. Bay Bagehot'un dnceleri iin bkz: Fortnightly Review, April 1, 1868, s. 452.

182

yiin ve eitli sanatlarn geliimine yol at iin, ilerlemeye pek elverili olduu sk sk sylenmektedir. Eskimolar, etin zorluklarn basks ile, zekice bulularda birok baar gstermilerdir, ama yaadklar iklim, srekli ilerleme iin ar serttir. Gebe alkanlklar, geni ovalarda da, tropiklerin sk ormanlarnda da, deniz kylarnda da, ilerlemeyi ksteklemektedir. Ate lkesi'nin barbar insanlarn gzlemlerken, bir mlk olmann, yerleik yaamann, birok ailenin bir bakann buyruunda birlemesinin, uygarlk iin zorunlu koullar olduunu fark ediverdim. Byle alkanlklar, topran ilenmesini aa yukar zorunlu klar; ve tarmdaki ilk ilerleme, baka bir yerde gsterdiim gibi, 8 belki de m e y v e ekirdeklerinin bir dk ynna dp olaanst iyi bir eit tretmesi gibi bir raslantnn sonucudur. Ancak, yabanllktan uygarla g e i problemini zmek imdilik ar gtr. DOAL SEMENN UYGAR ULUSLARI ETKLEMES imdiye kadar, yalnz insann yar-insan durumundan ada yabanl insann durumuna ykselmesinden sz ettim. Ama doal semenin uygar uluslara etkisi ile ilgili baz noktalar bunlara eklenmeye deer. Bu konuyu B a y W. R. Greg9 ve daha nce de Bay Wallace ile B a y Galton, ustalkla tartmlardr.1 0 Szlerimin pek ou bu bilirkiiden alnmThe Variation of Animals and Plants under Domestication, vol. i, s. 309. Fraser's Magazine, Sept. 1868, s. 353. Bu makale birok kimseyi etkilemi grnyor. Dikkate deer iki makalenin ve bir yantn yazlmasna yol amtr: Spectator, Oct. 3rd ve 17th, 1868. Makaleyi bakalar da tartmtr: Bay Lawson Tait, Dublin Q. Journal of Medical Science, Feb. 1869 ve Bay E. Ray Lankester, Comparative Longevity, 1870, s. 128. Daha nce de benzer grler ileri srlmtr: Australasian, July 13, 1867. Bu eitli yazarlarn dncelerini aktardm. 10 Daha nce de anld zere, Bay Wallace iin bkz: Anthhropolog. Review. Bay Galton, Macmillan's Magazine, Aug. 1865, s. 318; ve onun byk yapt: Hereditary Genius, 1870.
9 8

183

tr. Yabanl insanlarn vcuta ve kafaca zayf olanlar eleniverir; ve s a kalanlar, ounlukla, gerekten salkl kimselerdir. te yandan biz uygar insanlar, elenme srecini engellemek iin elimizden geleni yaparz; geri zekllar, sakatlar ve hastalar iin bakmevleri kurarz; yoksullar koruma yasalar karrz; tp uzmanlarmz, her hastay yaatmak iin en son ana kadar btn ustalklarn gsterirler. Vcuta zayf olduklar iin eskiden iek hastalndan lebilecek halde olan binlerce kiinin alanarak s a kaldklarna inanmak iin gereke vardr. B y l e c e uygarlam toplumlarn zayf bireyleri kendi soylarn srdrmektedir. Evcil hayvan yetitiricilii yapm hi kimse, bunun insan rkna byk zarar dokunmak gerektiinden phe etmez. Bakmszln, ya da yanl bakmn, evcil bir rkn yozlamasna pek abuk yol amas artcdr; oysa insann kendi durumu ayr tutulursa, hi kimse en kt hayvanlarn damzlk olarak kullanacak kadar bilgisiz deildir. Gszlere yapmamz gerektiini duyduumuz yardm, balangta toplumsal igdlerin yan rn olarak kazanlm, ama sonradan, daha nce belirtildii zere, daha ince ve daha yaygn klnm olan duygudalk igdsnn sonucudur. Acmasz saduyunun zorlamas ile bile, yaradlmzn en soylu yann bozmadan, duygudalmz dizginleyemeyiz. Cerrah, i zerinde iken, kat yrekli olabilir, nk yaptnn hastasnm iyilii iin olduunu bilir; oysa zayflara ve gszlere bile bile aldrmasaydk, bu ancak umulur bir yarar iin, aresiz bir dert yznden olabilirdi. Bundan tr, sa kalan ve soylarn srdren zayflarn kesinlikle zararl sonularna katlanmalyz; ama bunun hi deilse bir tek srekli ve etkin engeli vardr, yani toplumun zayf ve baya yeleri, salkllar kadar kolay evlenmemektedirler; vcuta ve kafaca zayf kimseler, evlenmekten kanarak bu engeli snrsz etkinletirebilirlerdi; ama bu, beklemekten ok ummak gereken bir sonutur.

184

Srekli olarak byk bir orduyu silh altnda tutan her lkede, en stn gen erkekler askere alnr. Bylece onlar, s a v a srasnda vaktinden nce lr, ou zaman sakatlanr ve ilk genlik anda evlenmekten alkonurlar. te yandan, zayf yapl, ksa boylu ve gsz erkekler askere alnmaz, ve bunun sonucu olarak, onlarn evlenme ve soylarn srdrme anslar daha oktur. 11 Erkek, mal mlk edinir ve onlar ocuklarna kalt brakr, bundan tr, varlkllarn ocuklar, vcut ve kafa stnl dnda, baar yarnda yoksullardan daha stn durumda olur. te yandan, salk ve dinlik bakmndan eksiklikleri yznden az y a a m ana-babalarn ocuklar, br ocuklardan daha nce ana-babalarnn malna mlkne konarlar, ve daha erken evlenebilir, ve kendi zayf yapllarn kalt alacak daha ok sayda dl brakabilirler. Ama mlkn kalt alnmas, kendi bana, bir ktlk deildir; nk s e r m a y e birikimi olmadan sanayi geliemezdi; ve uygarlam rklarn, daha aa rklarn yerini alacak ekilde yaylm ve her yerde yaylmakta olmas, zellikle glerinin sonucudur. Zenginliin ll birikimi de doal s e m e sreci ile atmaz. Yoksul bir adam sradan bir zengin olursa, ocuklar yeteri kadar uralan ilere ve mesleklere girer, sonunda vcuta ve kafaca en gl olanlar en byk baarya ular. Gnlk ekmei iin almas gerekmeyen salam vcutlu insanlarn varl, abartlamayacak lde nemlidir; nk byk zek gerektiren ileri yapan onlardr, ve byle ilerde, kkl her eit ilerleme baka ve daha byk karlarn szn bile etmemeye baldr. Zenginlik, ar olunca, insanlar phesiz haylazlatrr; ama bylelerinin says asla ok deildir; ve burada hayli ayklanma olur, nk her gn tank olduumuz gibi, aptallk ve bataklk eden zengin kiiler, zenginlikle11 Prof. H. Fick'in (Einfluss der Naturwissenschaft auf das Recht, June. 1872) bu konuda ve buna benzer noktalarda baz gzel dnceleri vardr.

185

rini bouna harcayp tketmektedirler. En byk oulun tek kalt tannmas (primogeniture, ekberiyet), eskiden egemen bir snf yaratmak iin pek yararl olduu, ve herhangi bir ynetimin ynetimsizlikten daha iyi olduu syleniyor idiyse de, daha zararldr. En yal oullar, vcuta ve kafaca zayf olsalar bile, evlenirler; oysa kk oullar, bu bakmlardan stn olsalar bile, genellikle evlenemezler. Mlkn biricik kalts olan en byk ve deersiz oullar, zenginliklerini yitirebilirler. Ama burada, baka yerlerde olduu gibi, uygar yaamn ilikileri ylesine karmaktr ki, dengeleyeci baz engeller ie karr. lk oulluklarndan tr zengin olan erkekler, kuaktan kuaa, daha gzel ve alml kadnlar seebilecek durumdadr; ve bu kadnlar, genellikle, vcuta salkl ve zekca kvrak olmak gerekir. Soyun, hi bir s e m e olmakszn, uzun sre ayn izgide alkonmasnn kt sonularn, hep zengin ve gl olmay isteyen stn erkekler engeller; ve onlar, bunu, kalt kadnlarla evlenerek yaparlar. Ama tek ocuklu ana-babalarn kzlar, B a y Galton'un kantlad gibi,12 ksrla eilimlidir; ve bylece soylu ailelerin soy izgileri sk sk kesilmekte, ve onlarn zenginlikleri bir yan olua akmaktadr; ne yazk ki, bu oluu belirleyen, herhangi bir eit stnlk deildir. Uygarlk, doal semenin iini birok yoldan engellemekte ise de, iyi besinle ve arada bir dlen dan insan skntlarinkurtararak, besbelli vcudun daha iyi gelime-

sini kolaylatrr. Bu, yabanllarla karlatrlan uygar vetli olmalarndan da anlalabilir.


13

sanlarn, her yerde, fiziksel bakmdan onlardan daha kuvServen dolu birok yolculukta da snand gibi, uygar insanlarn direnme gleri de yabanllarnkine eit grnmektedir. Zenginlerin byk lks bile pek az zararl olabilmektedir; nitekim aris12 13

Hereditary Genius, 1870, s.

132-140.

Quatrefages, Revue des Cours Scientijiques, 1807-08, s. 659.

186

tokratlarmzn ortalama mr, her yata ve her iki eeyde aa snflarda yaayan salkl ngilizinkinden ok az ksadr. 1 4 imdi zihn yetiler zerinde duralm. Toplumun her snfndaki yeler, biri zekca stn ve br zekca aa olanlar ieren iki kesime ayrlsayd, birincilerin btn ilerde ok baarl olacandan ve daha ok ocuk yetitireceinden ok az phe edilebilirdi. En aa mesleklerde bile, beceri ve yetenek hayli yararl olmak gerekir; bununla birlikte, mesleklerin birounda, yaygn iblm yznden bunlarn yarar ok azdr. Bundan tr, uygar uluslarda, zihn bakmdan gl olanlar sayca arttrmaya ve onlarn standardn ykseltmeye hayli eilim vardr. Ama bu yns e m e baka ekillerde, rnein dikkatsizlerin ve saknmazlarn oalmas ile, denklemi olamaz demiyorum; ama yetenek, bylelerine bile biraz yararl olmak gerekir. Yukardakine benzer grlere kar, gelip gemi en sekin insanlarn kendi yksek zeklarn kalt alacak hi bir dl brakmadklar sk sk ileri srlmtr. B a y Galton 15 yle demektedir: "Birer deha ant olan erkeklerin ve kadnlarn ksr olup olmadklar, ve hangi lde ksr olduklar gibi basit bir sorunu zemediim iin zgnm. Bununla birlikte, sekin adamlarn kesinlikle byle olmadklarn gsterdim." Byk yasakoyucular, byk dinlerin kurucular, byk dnrler ve nl bilim adamlar, insan soyunun ilerlemesine, baardklar ilerle, saysz dl brakarak bulunabileceklerinden daha ok katkda bulunurlar. Vcut yapl bakmndan bir trn ilerlemesine yol aan, biraz daha iyi yapl bireylerin seilmesi ve biraz daha az iyi yapllarn elenmesidir, ve ok belirgin, seyrek sapknlklarn

14 Bay E. R. Lankester'in deerli bilirkiilerden derleyerek verdii tablonun beinci ve altnc stunlarna baknz; Comparative Longevity, 1870, s. 115. 15

Hereditary Genius, 1870, s. 330.

187

(anomaly)

korunmas deildir.

16

Bu,

zihn yetiler

bakmn-

dan da byledir, nk toplumun her snfndaki biraz daha yetenekli insanlar, daha az yetenekli olanlardan hayli baarl olurlar, ve bunun sonucu olarak, baka ekilde engellenmezlerse, s a y c a oalrlar. Herhangi bir ulusta zek dzeyi ve zeki insanlarn says ykselince, ortalamadan sapma yasasna gre, B a y Galton'un gsterdii gibi, dhilerin eskiye oranla biraz daha sk grnmesini bekleyebiliriz. Ahlk niteliklere gelince, en kt eilimlerin elenmesi, en uygar uluslarda bile hep yrrlktedir. Sulular idam edilir, ya da uzun sre hapsedilir, bylece kt niteliklerini kolayca iletemezler. Karasevdallar ve deliler kapatlrlar, ya da kendilerini ldrrler. Zorba ve kavgac insanlarn ou zaman kanl bir sonlar olur. Srekli hi bir i tutmak istemeyen deiiklik dknleri bu, uygarlk iin byk engel olan bir barbarlk kalntsdr 1 7 yeni yerleilmi lkelere g edip orada yararl ncler olduklarn gsterirler. kiye dknlk ylesine ldrcdr ki, iki dknnn otuz yatan sonraki ortalama mr ancak 13,8 yldr; oysa bu sre, ngiltere'deki tarm iileri iin 40,59 yldr.18 Uar kadnlar pek az ocuk dourur, ve uar erkekler pek seyrek evlenir. Byleleri, hastalkl olur. Evcil hayvan yetitiriciliinde, gze arpar herhangi bir kusurlar olan bireyleri ayklamak, saylar az olsa bile, baar iin asla nemsiz bir yol deildir. Bu, rnein koyunda karalk gibi, ataya dnle yeniden ortaya kmaya eilimli olan rarl ralarn bastrlmasnda zellikle yararldr; zave insan pek

soyunda, belirlenebilir hi bir nedeni olmadan kimi ailelerde arada bir ortaya kan kt ynsemeler, belki de
16 17

Trlerin Kkeni, Sol Yaynlar, Ankara, 1970, s. 103. Hereditary Genius, 1870, s. 347. E. Ray Lankester, Comparative Longevity, 1870, s. 115. lszlerin tablosu Nelson'n Vital Stafistics'inden alnmtr. Uarlk konusunda bkz: Dr. Farr, ''Influence of Marriage on Mortality", Nat. Assoc. for the Promotion of Social Science, 1858.
18

188

ok kuaktan sonra hl kurtulamadmz yabanl bir hale dnlerdir. Bu gr, byle kimseleri mi gibidir. Uygar uluslarda, ykselmi bir ahlk dzeyi ve gereince iyi insanlarn oalmas ile ilgili olarak, grne gre, doal semenin etkisi az olmaktadr; oysa nemli toplumsal igdler ilkin byle kazanlmtr. Ama ahlkn ykselmesine yol aan nedenler, yani, yaknlarmzn vgs, duygudalklarmzn alkanlkla kuvvetlendirilmesi, rnek tutma ve benzenme, saduyu, grg ve hatta bencillik, genlikteki renim ve dinsel duygular zerinde, daha aa rklar szkonusu ederken, yeterince durmutum. B a y Greg ve B a y Galton, 19 uygar lkelerde, stn nitelikli insanlarn sayca artmasn nleyen ok nemli bir engel, yani, ou zaman kusurlu olan ok yoksul ve kimselerin hep erken evlenmeleri, oysa genellikle lerini ve ocuklarn rahata geindirmek kaygs ile evlenmeleri olgusu zerinde steleyerek Erken evlenenler, belirli bir srede, yalnz daha ok da kuaklar retmekle kalmamakta, Dr. Duncan'n larn genliklerinde dourduu ocuklar,
20

ailenin

kara

ko-

yunu diye nitelendiren halk deyiminde gerekten benimsen-

tasasz baka ge saygs-

erdemleri de olan tutumlu ve sagrl kimselerin, kendidurmaktadrlar.

terdii gibi, daha ok ocuk yapmaktadrlar. stelik, anadaha iri ve ar, daha ve belki bundan tr, br dnemlerde doanlardan unlukla uar yeleri, sagrl ve

s a l a m olmaktadr. Bylece, toplumun tasasz, bozuk ve ogenellikle erdemli yelerden daha byk oranda oalma eilimindedirler. Ya da

19 Franser's Magazine, Sept. 1868, s. 353. Macmillan's Magazine, Aug. 1865 s. 318. The Rev. F. W. Farrar baka bir grtedir; Fraser's Mag., Aug. 1970, s. 264. 20 "On the Laws of Fertility of Women", Transact. Royal Soc., Edinburgh, vol xxiv, s. 287; imdi ayrca yaymlanmtr: Fecundity, Fertility, and Sterility, 1871. Ve yine yukardaki konu ile ilgili gzlemler iin bkz: Galton, Hereditary Genius, s. 352-357.

189

Bay Greg'in sorunu ortaya koyduu gibi, "Tasasz, pis, elindekiyle yetinen rlandal, tavanlar gibi rer; tutumlu, ngrl, kendine saygl, tutkulu sko, ahlkna bal, dinine bal, zeki ve disiplinli bir insan olarak, en iyi yllarn didinerek ve bekr geirir, g e evlenir, ve ardnda birka ocuk brakr. Balangta bin Sakson ve bin Kelt lerden oluur, ama mlkn, yerletiKeltaltrilmi bir lkede, oniki kuakta, nfusun altda bei egemenliin ve aydnlarn

da bei, nfusun altda biri kadar tutan Saksonlarn olurdu. O sonsuz " y a a m a savanda", aa ve daha az uygun rk stn gelirdi ve iyi niteliklerinin deil, kusurlarnn gc ile stn gelirdi." Bununla birlikte, bu ters eilimi nleyen baz engeller vardr. lszlerin byk oranda ldn; rlarn az dl braktn grmtk. En kentlerde toplanr ve Dr. Stark ve ar uayoksul snflar

skoya'daki on yllk ista-

tistiklere dayanarak, 2 1 kentlerdeki her yata lm orannn, krsal alanlardakinden daha yksek olduunu, " v e ilk be yata, kentlerdeki lm orannn, krsal alanlardakinin aa yukar tam iki kat"na ulatn kantlamtr. lerdeki ok yoksullarn saysn krsal Ve veriler zengileri de, yoksular da kapsad iin, phesiz, kentalanlardakine gre yksek tutmak iin, doum saysnn iki kattan daha ok artmas gerekirdi. Kadnlarda, ar erken bir ada evlenmek ok zararldr; nk, Fransa'da, "yirmi yan evli kadnlarn yllk lm orannn, iki katna e i t " olduu bulunmutur. evli erkeklerin altndaki evlenmemilerinkinin Yirmisine varmam

lm oran da "ar yksektir" 2 2 ama bunun

neden ileri geldii belli deildir. Son olarak, ailelerini rahat geinderecek hale gelinceye kadar evlenmelerini ertele21

Tenth Annual Report of Births, Deaths, etc., in Scotland, 1867, s. xxix Trnak iindeki szler, bu sorunlardaki en yetkili bilirkiimiz olan Dr.

22

Farr'n daha nce Nat. Assoc, for the Promotion of Social Science'n (1858) okuduu bildiriden alnmtr: On the Influence of Marriage on the Mortality of the French People.

190

yen sagrl erkekler, ou zaman yaptklar gibi, gen kadnlar seerler, ve daha iyi durumdaki snflarda oalma oran ancak biraz der. 1853 yl boyunca toplanm ok zengin istatistik verilerden, tm Fransa'da, yirmi ile seksen y a arasndaki evlenmemi erkeklerin, evlilerden ok daha byk oranda ld anlalmtr: rnein, yirmi ile otuz y a arasnda olup da evlenmemi her 1.000 erkekten her yl 11,3' lrken, evlenmilerin ancak 6,5'i lmtr. 23 Buna benzer bir kuraln, 1863 ve 1864 yllar boyunca, Iskoya'daki yirmi ya akn nfusun tm iin yrrlkte olduu bulunmutur: rnein, yirmi ile otuz y a arasndaki her 1.000 evlenmemi erkekten her yl 14,97'si, oysa evlenmilerin ancak 7,24' lmtr ve bu, yardan azdr.24 Dr. Stark bu konuda yle demektedir: "Bekrlk, ypratc ilerden, salk koullarnn dzeltilmesi iin en kk bir aba gsterilmeyen bakmsz blgelerde ya da kt evlerde oturmaktan daha ldrcdr." Dr. Stark, lmlerin azalmasn, "evliliin, ve evlilikle birlikte grlen dzenli evsel alkanlklarn" dorudan sonucu saymaktadr. Bununla birlikte, lsz, uar, sua eilimli ve mrleri ksa olan snflarn, ounlukla evlenmediini kabul etmektedir; zayf yapl, salksz, ya vcudunda ya da kafasnda nemli bir eksiklik olan erkeklerin ou zaman evlenmek istemedikleri, ya da reddedildikleri de kabul edilmelidir. Dr. Stark, evliliin, kendi bana, uzun yaamann ana nedenlerinden biri olduu sonucuna varm grnmektedir. nk evlenmi yal erkeklerin, ayn ileri yataki evlenmemi erkeklere kar, bu bakmdan e p e y c e stnl vardr; ama genliklerinde salklar kt olup da
23 Dr. Farr, ad geen yapt. Aada trnak iinde verilen szler de ayarpc bildiriden alnmtr. 24 The Tenth Annual Report of Births, Deaths, etc., in Scotland'ta verilen be yllk sonulardan yllk ortalamalar hesapladm. Dr. Stark'n trnak iinde verilen sz, Dr. Farr'n byk titizlikle yazlm sayd bir makalesinden kopya edilmitir: Daily News, Oct. 17th, 1868.

191

evlenmemi, bununla birlikte ileri bir y a a kadar s a kalm, a m a gene de zayf kalm, ve bundan tr y a a m a ya da evlenme anslar hep az olmu erkekler bulunduunu da herkes bilse gerektir. Dr. Stark'n vard sonucu destekleyen nemli baka bir olgu da, Fransa'da dul kadnlarn ve erkeklerin evlilere gre ok daha byk oranda lmeleridir ama Dr. Farr, bunu, ailenin yklmasnn sonucu olan eksikliklere, kt alkanlklara ve acya yormaktadr. Genellikle, Dr. Farr ile birlikte, evlenmi erkeklerin evlenmemilerden daha az olan lm orannn, "daha ok, birbirini izleyen her kuakta, kusurlu tiplerin ayklanmasndan ve en stn bireylerin ustaca seilmesinden doar" grnen genel bir kural olduu sonucuna varabiliriz; burada seim, yalnz evlilik durumu ile ilgilidir ve beden, zihn, ahlk btn nitelikleri etkilemektedir. 2 5 Bundan tr, sagrl (basiretli) davranp bir sre evlenmeden kalm salam ve iyi erkeklerin, byk oranda lmediklerini syleyebiliriz. Son iki paragrafta belirtilen eitli engeller ve belki henz bilinmeyen bakalar, toplumun tasasz, bozuk ve baka bakmlardan aa yelerinin iyi insanlardan daha hzl oalmasn nlemezse, dnya tarihinde pek sk grld gibi, ulus geriler, ilerlemenin deimez bir y a s a olmadn unutmamalyz. Uygar bir ulusun, baka bir ulusa gre neden daha ok ykseldiini, neden daha gl olup daha ok yayldn; ya da ayn ulusun neden bir sre br ulustan daha abuk ilerlediini sylemek gtr. Ama, bunun, nfusta, zihn ve ahlk yetileri yksek insan saysnda olduu gibi, onlarn yetkinlik dzeyinde de bir ykselmeye bal olduunu syleyebiliriz. Salam vcutta salam kafann bulunmas ayr tutulursa, vcut yaps az etkili grnmektedir.
25 Dr. Duncan bu konuda yle diyor: "Her yata, salkl ve gzel olanlar, evlenmemiler blnden evlenmiler blne gemekte ve evlenmemiler arasnda hastalarn ve talihsizlerin oram ykselmektedir." Fecundity, vb., 1871, s. 334.

192

Yksek zihn yetiler bir ulusun

yararna

olduu

iin,

gelmi gemi herhangi bir rktan zekca daha ileri durumda bulunmu olan eski Yunanllarn, 26 doal semenin etkisi gerek olsayd, hl ykselmeleri, sayca oalmalar ve btn Avrupa'y doldurmalar gerektiini ileri sren birka yazar vardr. Burada, vcut yaps ile ilgili olarak, vcutta ve zihinde srekli geliime doru doutan bir eilim bulunduu varsaym s e s s i z c e benimsenmektedir. Oysa her trl geliim, birlikte etki gsteren uygun birok koulun varlna baldr. Doal s e m e ancak geici olarak etkilidir. Bibakmnreyler ve rklar, tartma gtrmez belirli stnlkler kazanabilirler, ama gene de, baka ralar (character) dan yetersizlikleri yznden yok olabilirler. Yunanllar, kk birok devlet arasnda birlik olmamasndan, tm lkelerinin kklnden, klelik dzeninden, nefse ar dknlkten (sensuality) tr gerilemi olabilirler; nk "iliklerine kadar bozulup rdler" 2 7 ve ondan sonra yenildiler. Bugn, eski yabanl atalarn sonsuz gemi olan, ve uygarln doruunda bulunan Bat Avrupa uluslar, stnlklerini eski Yunanllarn dorudan doruya kaltlar olmalarna az borludurlar ya da hi borlu deildirler, ama o esiz rkn yazl yaptlarna ok ey borludurlar. Bir zamanlar pek egemen olan spanyol ulusunun den geride kaldn kim kesinlikle syleyebilir? rupa uluslarnn ortaa karanlndan neAvgibi,

kurtulmas ok da-

ha artc bir problemdir. B a y Galton'un belirttii

o erken dnemde, dnmeye ya da akln aydnlna dkn soylu yaradltaki insanlarn aa yukar hi birinin, bekr kalmay buyuran bir Kilisenin kucandan baka sma yoktu; 2 8 ve bunun, birbirini izleyen her kua bozan
26 Bay Galton'un bu konudaki zgn ve zekice tartmalar iin bkz: Hereditary Genius, s. 340-342. 27 Bay Greg, Fraser's Magazine, Sept. 1868, s. 357. 28 Hereditary Genius, 1870. s. 357-359. The Rev. F. W. Farrar (Fraser's

193

bir etkisi olmam olamaz. Ayn dnem boyunca, Kutsal Engizisyon, yakmak ya da hapsetmek iin, en zgr ve en yiit insanlar ar zenle seti. Yalnz ispanya'da, en iyi insanlarn phe eden ve soran insanlarn, ki phe etmeden ilerleme olamaz kimileri, yzyl boyunca, ylda bin kii olmak zere, ortadan kaldrld. Katolik Kilisesinin bu yolda yapt ktlk hesaplanamaz, ama bu ktlk, phesiz belirli, belki de byk bir lde, baka yollardan giderilmitir; Avrupa, gene de, grlmemi bir oranda ilerlemitir. ngilizlerin smrgeci olarak br Avrupal uluslara oranla kazandklar dikkate deer baar, onlarn "gzpekliine ve tkenmez enerjisi"ne yorulmaktadr; bu ngiliz ve Fransz soylu Kanadallarn ilerlemesi karlatrlarak ok gzel aklanmaktadr; ama ngilizlerin enerjilerini nasl kazandklarn kim syleyebilir? Amerika Birleik Devletleri'nin olaanst ilerlemesi gibi, halknn karekterinin de doal semenin sonucu olduu inancnda, besbelli byk gerek pay vardr; nk son on ya da yirmi kuak boyunca, daha enerjik, daha gzpek ve deiiklie dkn insanlar, Avrupa'nn drt bir yanndan o byk lkeye g etmiler, ve orada pek byk baar gstermilerdir. 2 9 Uzak g e l e c e e bakarak, Rev. B a y Zincke'nin aadaki sz sylerken abartlm bir gr benimsemediini sanyorum: 3 0 "Btn br olay dizileri Yunanistan'da akln aydnlnda geenler, ve Roma mparatorluunda yaananlar ancak Anglo-Saksonlarn Batya olan o byk g akn ... ile balantl, daha dorusu, onun yardmcs olarak dnln-

Mag., Aug. 1870, s. 257), kar gr destekleyen kantlar ileri srmektedir. Sir C. Lyell (Principles of Geology, vol. ii, 1868, s. 489), ilgin bir paragrafta, Kutsal Engizisyonun kt etkisine, yani, stnleri ayklayarak Avrupa'da genel zek dzeyini drm olmasna dikkati ekmi bulunuyor. 29 Bay Galton, Macmillan's Magazine, August, 1865, s. 325. uraya da bkz: Nature, On Darwinism and National Life, Dec, 1869, s. 184. 30 Last Winter in the United States, 1868, s. 29.

194

ce, amal ve nemli grnr." Uygarln ilerlemesi problemi aprak olsa bile, hi deilse unu anlayabiliyoruz: Uzun bir dnem boyunca, ok zeki, enerjik, yiit, yurtsever ve iyiliksever insanlar en ok sayda yetitiren bir ulus, bu bakmdan geri kalm uluslara genellikle egemen olur. Doal s e m e , y a a m a savann; o da, byk bir hzla oalmann sonucudur. nsann byk bir hzla oalma eilimine ac ac yoksa bilgince m i ? zlmemek olanakszdr; nk bu, barbar kabilelerde ocuklar ldrmeye ve baka ktlklere, uygar uluslarda iler acs bir yoksullua, sagrl insanlarn bekr kalmasna ve g e evlenmesine yol amaktadr. Ama aa hayvanlardaki ayn fiziksel ktlkler insanda da bulunduu iin, insann y a a m a savandan doan ktlklerden bak (muaf) olmay beklemeye hakk yoktur. nsan, ilk alar boyunca doal semeye uramam olsayd, bugnk aamasna herhalde varamazd. Dnyann birok kesiminde, saysz aile ocan mutlu mutlu tttrebilecek ok bitek topraklarla kapl snrsz alanlarda, ancak birka yabanl insana r asladmza gre, y a a m a savann, insan standardnn doruuna kmas iin zorlamaya yeter etinlikte olmam olduu savunulabilirdi. nsanla ve aa hayvanlarla ilgili btn bilgilerimiz, onlarn zihn ve ahlk yetilerinde, doal s e m e yolu ile srekli ilerlemeye yeter deikenliin her zaman varolduunu gstermektedir. phesiz, byle bir ilerleme, elverili birok koulun birlikte bulunmasn gerektirir: a m a oalma hzl, ve ondan doan y a a m a sava ar zorlu olmasayd, en elverili koullar yeter miydi diye pekl phe edilebilir. rnein, Gney Amerika'nn baz kesimlerinde, yaama koullar ok kolay olunca, spanyol gmenleri gibi uygar denilebilen insanlarn tembellemeye ve gerilemeye eilimli olduu ortaya kmaktadr. ok uygar uluslarda, srekli ilerleme, doal s e m e y e snrl bir lde baldr; nk

195

byle uluslar, yabanl kabileler gibi birbirinin yerini kapmazlar ve birbirini yok etmezler. Bununla birlikte, ayn toplumdaki daha zeki yeler, sonunda, az zekilerden daha baarl olur ve daha ok dl brakrlar, ve bu, doal semenin bir biimidir. lerlemenin daha etkili nedenleri, beynin kolay etkilendii genlik a boyunca iyi bir eitim; en iyi, en yetenekli insanlarn rneini verdii, ulusun yasalarnda, trelerinde ve geleneklerinde yeri olan, kamuoyunca zorunlu klnan yksek bir yetkinlik (erdem) dzeyidir. Bununla birlikte, kamuoyunun, bakalarnn vg ve yergilerine deer vermemize bal olduu unutulmamaldr; ve bu deer verme, toplumsal igdlerin en nemli esi olarak nce doal s e m e yolu ile kazanldndan pek de phe edilemeyen duygudalmza dayanmaktadr. 3 1

BTN UYGAR ULUSLARIN ESKDEN BARBAR OLDUKLARININ KANITLARI ZERNE Bu konuyu, Sir J. Lubbock, 32 B a y Tylor, Bay M'Lennan ve bakalar, ylesine eksiksiz ve gzel ilemilerdir ki, burada yalnzca onlarn vardklar sonularn ksa bir zetini vermem gerekiyor. Bu yaknlarda Argyll Dknn 3 3 ve daha nce Bapiskopos Whatley'in insann yeryzne uygar bir varlk olarak geldii ve btn yabanl insanlarn sonradan geriledikleri inancn desteklemek iin ileri srdkleri kantlar, kar-gr savunanlarn ileri srd kantlara oranla, bana zayf grnyor. phesiz, birok ulus gerilemitir, ve bazs kesinlikle barbarlam olabilir; yalnz, bu ikinci maddeyle ilgili hi bir kanta raslamadm. Ate lkeliler, kendilerini alt eden baka gebe boylarn zo31 Bu konudaki yerinde eletirileri iin Bay John Morley'e gnl borcum byktr. uraya da bkz: Broca, "Les Selections", Revue d'Anthropologic 1872. 32 "On the Origin of Civilisation", Proc. Ethnological Soc, Nov. 26, 1867. 33 Primeval Man, 1869.

196

ru ile, barnlmas g lkelerine yerlemi, ve bunun sonucu olarak biraz daha gerilemi olabilirler; a m a onlarn, Brezilya'nn en gzel kesimlerinde yaayan Btn uygar uluslarn kantlar, bir yandan Botokudolardan daha geri kaldklarn kantlamak g olurdu. barbarlarn torunlar olduunun bugnk geleneklerinde, onlarn

inanlarnda, dillerinde, vb. aka grlen eski aa durumlarnn izleri; ve te yandan, yabanllarn uygarlkta kendi balarna birka basamak ykselmeye g yetirebilmeleri, ve gerekten byle ykselmeleridir. Birinci maddedeki kantlar son derece ilgi ekicidir, ama Say s a y m a gibi, B a y kullanlan szcklere burada verilemez: hl Tylor'un bugn baz yerlerde

bavurarak nce bir ve sonra br Bunun izleri

elin parmaklarn, ve sonunda ayak parmaklarn saymakla baladn gsteren rnekleri antryorum. bizim ondalk sistemimizde, ve bir insan elinin ok basitletirilmi bir resmi olduu varsaylan V'ten sonra, ve hi phesiz br el kullannca, VI'ya vb. getiimiz Romen rakamlarnda vardr. Bunun gibi, "three-score and ten" [ ya da Karayiblinin 'bir adam' iin yapt saymaktayzdr." 3 4 kertik ve bir on, yani yetmi -.] dediimiz zaman, bir Meksikalnn gibi, her score'un okuluna dnsel olarak 20'yi temsil ettii yirmilik (vigesimal) sistemle Byk ve gelien bir filoloji gre, her dil, kendi ar ve aamal evriminin izlerini tamaktadr. Yaz da byledir, nk harfler, resimsel anlatmlarn gdklemi halleridir. Bay M'Lennan'n kitabn 35 okuyup da, kadnlarn zorla ele geirilmesi gibi kaba greneklerin izlerine a a yukar btn uygar uluslarda hl ras34 Royal Institution of Great Britain, March 15, 1867, Ve Researches into the Early History of Mankind, 1865. 35 Primitive Marriage, 1865. Ve besbelli ayn yazarn olan ok gzel bir makaleye de bkz: North British Review, July, 1869. Ve Bay L. H. Morgan "A Conjectural Solution of the Origin of the Class, System of Relationship", Proc. American Acad, of Sciences'ta vol. vii, Feb. 1868, Prof. Schaaffhausen (Anthropolog. Review, Oct. 1869, s. 373), "insan kurban etmenin kalntlarna hem Homer'de ve hem de Eski Ahit'te" raslandm belirtmektedir.

197

landn kabul etmemek ok gtr. Ayn yazar yle sormaktadr: mous) battle) Hangi eski ulusun balangta tekeli (monoga(the law oj geleneklerin olduu sylenebilir? Sava yasasnn ve kalntlarna hl raslanan baka

gsterdii gibi, ilkel adalet dncesi de pek kabadr. Bugnk bo inanlarn birou, eski, temelsiz dinsel inanlarn kalntlardr. Dinin en yksek biimi doruluu ven ve ktlkten tiksinen o byk alar boyunca bilinmiyordu. Baka kantlara bavuralm: Sir J. Lubbock, baz yabanllarn, basit sanatlarn son zamanlarda nllarn kullanmakta olduu silhlar, biraz gelitiryabaustalklar diklerini gstermitir. Dnyann eitli yerlerindeki aletler ve seTanr dncesi ilk

konusundaki ilgi ekici aklamaya bakarak, belki ate yakma ustal dnda bunlarn aa yukar hepsinin bamsz bulular olduundan phe edilemez. 3 6 Avustralyallarn bir rnektir. boomerang' byle bamsz bululara gzel

Tahitililer, kendileri ile ilk karlaldnda, birok bakmdan br Polinezya adalarndaki yerlilere oranla daha ileriydiler. Peru ve Meksika yerlilerinin yksek kltrnn dardan geldii inancnn hi bir hakl gerekesi yoktur;
37

orada

birok yerli bitkinin tarm yaplyordu ve yerli hayvanlarn birka evcilletirilmiti. Misyonerlerin nemsiz etkisine bakarak unu grmezlikten gelmemeliyiz: yar-uygar bir lkeden gelen gezici bir topluluk Amerika kylarna ksayd, nceden biraz ilerlemi olmakszn, yerlilerde belirgin bir etki yaratamazd. Dnya tarihinin ok eski bir ana baknca, Sir dnemi grmekteyiz; aletleri cilalamann ve hi kimse akmaktandan bakalarndajn renildiini ileri J. Lubbock'un terimleri ile, bir yontmata ve bir de cillta kaba sr-

36 Sir J. Lubbock, Prehistoric Times, 2nd edit. 1869, chap. xv. ve xvi. et passim. uraya da bkz: Tylor, Early History of Mankind, 2nd edit. 1870, 9th Chapter. 37 Dr. F. Mller, (Reise der Novara: Anthropolog. Theil, Abteil. iii, 1868, s. 127) bu konuda yerinde baz dnceler ile sryor.

198

meyi dnmez. Dou'da Yunanistan'a kadar btn Avrupa'da, Filistin'de, Hindistan'da, Japonya'da, Yeni Zelanda'da, Msr'da ve Afrika'nn br kesimlerinde akmak tandan aletlere bol bol r a s l a n m a k t a d r ; ve bugnk yerlilerin o aletlerin kullanl ile ilgili hi bir gelenei yoktur. inlilerin ve Yahudilerin eskiden byle aletler kullandklarn dorulayan dolayl kantlar da vardr. Bundan tr, uygar dnyann a a yukar tmn ieren bu lkelerde yaayanlarn bir zamanlar barbar durumda olduklarndan pek de phe edilemez. nsann balangta uygar olduuna ve pek ok blgede gerilemeye uradna inanmak, insann mayas konusunda acnmaya yarar, ucuz bir gr benimsemektir. lerlemenin gerilemeden ok daha genel olduu; insann y a v a ve dzensiz admlarla da olsa, aa bir durumdan imdiye kadar bilgide, ahlkta ve dinde vard en yksek dzeye ykseldii gr, besbelli, daha doru ve daha iyimser bir grtr.

199

ALTINCI BOLUM

NSANIN HISIMLIKLARI VE SOYKT ZERNE

nsann hayvan serilerindeki durumu Doal sistem soyktne uygundur Uyarlanr ralarn (adaptive characters) deeri azdr nsan ile drtelliler (Quadrumana) arasndaki benzerliin eitli nemsiz yanlar nsann doal sistemdeki aamas nsann doum yeri ve eskilii Tal (fosil) balantlarn yokluu lk olarak insann hsmllklarndan ve ikinci olarak insann yaplndan anlald zere, insann soyktndeki daha aa evreler Omurgallarn ilkel erdii durumu Sonu.

nsan ile en yakn hsm arasndaki vcut

yaps fark kabul

kimi doa bilgilerinin savunduu kadar byk olsa bile, ve aralarndaki zihn g farknn pek byk olduunu olgular, balantlarn bugne kadar bulunmam etmek zorunda olsak da, daha nceki blmlerde sunulan olmasna bakmayarak, insann daha aa bir biimin (form) soyundan geldiini en ak ekilde bildirir grnmektedir. nsan, aa hayvanlar gibi, ayn genel nedenlerden tilen, saysz hafif ve eitlenmi deiimlere ileri gelen, ayn genel yasalara uygun olarak ynetilen ve ile(variation) uramaktadr. nsan ylesine abuk oalmaktadr ki, zorunlu olarak y a a m a savann ve onun yol at doal se200

menin etkisinde kalmaktadr. nsan birok rka ayrlmtr; bunlarn bazlar birbirinden ylesine farkldr ki, doa bilginleri ou zaman onlar farkl trler gibi snflamtr. nsann vcudu, br memelilerinki gibi, ayn kkende (homologous) plana gre yaplmtr. nsan, embriyonal geliimin ayn evrelerinden geer. Bir zamanlar ie yarar olduklar sz gtrmeyen yararsz ve gdk paralar oktur. nsann eski atalarnda bulunduklarna ren ralar inanmamz gerektitm te gz (character), arada bir, onda yeniden grnmek-

tedir. nsann kkeni btn br hayvanlarnkinden olurdu; oysa byle bir eyi kabul etmek olanakszdr. ve bilinmeyen bir biimin (form) soyundan geldii nnde bulundurularsa, anlalr olur. Kimi doa bilginleri, insann

ile baka olsayd, bu eit belirtiler yalnzca bo birer san yandan, bu belirtiler, insann br memelilerle birlikte, aa-

zihn ve ruhsal yetilerin-

den ok etkilendikleri iin, btn organik evreni nsan, Hayvan, Bitki olmak zere leme ayrmlar, bylece insana ayr bir lem balamlardr. 1 Doa bilgini ruhsal yetileri karlatramaz ya da snflayamaz: ama, benim yaptm zihn yetilerinin, alabilir. Nasl gibi, insann ve daha aa hayvanlarn kmndan farkl olmadn gstermeye

aama bakmndan pek ok farkl olmakla birlikte, nitelik baolursa olsun, byk bir a a m a fark, insan ayr bir leme koyma hakkn bize vermez. Bu, belki, ayn snftan olduklar hi sz gtrmeyen iki bcein, yani fidanbiti (coccus, scale-insect) ile karncann zihn yetileri karlatrlarak ok gzel aklanr. Buradaki fark, biraz baka bir eitten olmakla birlikte, insan ile en yukar memeli arasndakinden daha byktr. Dii fidanbiti, genken, hortumu (proboscis) ile bir bitkiye tutunur; zsuyunu emer, ama bir daha asla
1 Isidore Geoffroy St.-Hilaire, eitli doa bilginlerinin yaptklar snflamalarda insana uygun grdkleri yer konusunda ayrntl bilgi vermektedir: Hist, Nat. Gen., tom ii, 1859, s. 170-189.

201

yerinden kmldamaz; dllenir ve yumurtlar; btn mr bu kadardr. te yandan Pierre Huber'in gsterdii gibi, bir ii-karncann alkanlklarn ve zihn yetilerini anlatmak koca bir kitap yazmay gerektirirdi; bununla birlikte, birka noktay ksaca belirtebilirim. Karncalarn birbirlerine bilgi ilettikleri kesindir. Birka karnca, ayn ii yapmak ya da oynamak iin birleir. Aylarca ayr kaldktan sonra soydalarn tanrlar, ve aralarnda duygudalk vardr. Byk yaplar kurar, onlar temiz tutar, akamlar kaplarn kapatr ve bekiler brakrlar. Yollar, rmaklarn altna tneller, stlerine birbirlerine tutunarak geici kprler yaparlar. Topluluk iin besin toplarlar. Yuvaya getirdikleri bir nesne kapdan gem e y e c e k kadar byk olunca, kapy bytrler ve sonra gene eski haline getirirler. Tohumlar imlendirmeden saklar, nemli olanlar kurutmak iin yeryzne karrlar. Yaprak bitlerini (aphides) ve baka bcekleri, st inekleri olarak besler ve onlara bakarlar. Dzenli takmlar halinde sav a a gider, ve kamunun esenlii uruna gnll olarak can verirler. nceden saptanm bir plana gre g ederler. Kle yakalarlar. Yaprak bitlerinin yumurtalarn da, kendi yumurtalar ve kozalar gibi, abuk alabilmeleri iin, yuvann scak kesimlerine tarlar. Bunlara benzer pek ok rnek verilebilir. 2 Genellikle, karnca ile fidanbiti arasndaki zihn yeti fark pek byktr; ama bu bcekleri ayr lemlere koymak yle dursun, ayr snflara koymak bile hi kimsenin aklndan gememitir. phesiz, arada kalan br bcekler bu fark kapatmaktadr. Oysa insanla yukar maymunlarn durumu byle deildir. Ama serilerdeki kopmann birok biimin (form) tkenmi olmasndan ileri inanmamz iin her trl gereke vardr. geldiine

2 Karncalarn alkanlklar konusunda yaymlanm en ilgin olgulardan birkan Bay Belt sunmaktadr: Naturalist in Nicaragua, 1874, uralara da bkz: Bay Moggridge, Harvesting Ants, vb., 1873, ve George Pouchet, Revue des Deux Mondes, Feb. 1870, s. 682.

202

Prof. Owen, zellikle beynin yapsna

dayanarak, me-

meliler serisini drt alt-snfa blmtr. Bunlardan birini insana ayrmtr, bir bakasna i s e keselilerle birlikte tekdeliklileri (Marsupials, Monotremata) yerletirmitir; bylece, insan btn br memelilerden, bu son iki grubun birbirine yaklatndan daha ok ayrmtr. Bildiim kadar ile, kendi bana karar v e r m e y e yetenekli hi bir doa bilgini bu gr benimsememektedir, ve bundan tr, burada onun gr zerinde daha ok durmann gerei yoktur. Yalnz bir tek raya (character) ya da organa o organ beyin gibi olaanst karmak ve nemli bile olsa zihn yetilerin yksek geliimine ya da dayanan bir snflamann gerek-

neden a a yukar kesinlikle yetersiz olduunu anlayabiliriz. Bu ilke, zarkanatl (hymenopterous) bceklerde ten denenmitir; ama onlar alkanlklarna ya da igdlerine gre snflannca, sralamann tm ile dzmece olduu anlalmtr. 3 Snflamalar, elbette, byklk, renk gibi herhangi bir raya (character) ya da uygun grlen e y e dayandrlabilir; ama doa bilginleri, uzun zaman, doal bir duymulardr. baarlabildii olmaldr, yani, Bugn lde, ayn bibibir sistem bulunduuna derin bir inan genellikle kabul edilen bu sistem, soyktne uygun (genealogical) imin (form) soyundan gelenler,

herhangi bir baka

imin soyundan gelenlerden ayr olarak, hep birlikte

grupta bulunmaldr; ama ata-biimler hsmsa, onlarn torunlar da yle olur, ve o iki grup, birlikte, daha byk bir grup oluturur. eitli gruplar arasndaki fark toplam yani her birinin urad deiikliklerin tutar cins (genus), (pebenfamilya, takm (order) ve snf gibi terimlerle anlatlr. Soy izgisinin belgeleri elimizde bulunmad iin, soyaac digree), ancak snflanmas gereken varlklar arasndaki

zerlik tutarlar gzlemlenerek bulunabilir. Bu ama iin, ben-

Westwood, Modern Class of Insects, vol. ii, 1840, s. 87.

203

zer noktalarn pek ok olmas, birka noktadaki benzerlik ya da benzemezlik tutarndan ok daha nemlidir. Yapllar ve szcklerinin ou bakmndan birbirine benzeyen iki dil, yapllarnn birka noktasnda ve baz szcklerde byk lde farkl olmalarna baklmayarak, evrensellikle, ortak bir kkten gelmi saylr. Ama organik varlklarda, benzer noktalar, benzer y a a m a koullarna uyarlanmalarn nular olmak gerekmez: (adaptation) sornein, vcutlarnn tm suda

y a a m a k iin deiiklie uram iki hayvan, doal sistemde birbirine hi de yakn dmeyebilir. Bundan tr, eitli nemsiz yapllardaki, yararsz ve gdk, ya da artk i grmez, ya da embriyolojik bir durumda bulunan organlardaki benzerliklerin, anlayabilmekteyiz; snflama iin pek nemli olduunu ve bundan dolay da, nk bunlar, ge bir dnemdeki uyar-

lanmalardan ileri gelmi olamazlar; tadrlar.

soyun eski izgilerini ya da gerek hsml aa vurmakHerhangi bir radaki byk bir deiiklik tutarnn, herhangi iki organizmay neden birbirinden aka ayrmamza yol amamak gerektiini de anlayabiliriz. br hsm biimlerdeki ayn paradan imdi ok farkl olan bir para, evrim teorisine gre, nceden ok deimitir; bunun sonucu olarak (organizma ayn kamlayc koullarn etkisinde kald srece) ayn eit deiimlere urayabilir; ve bunlar, yararl iseler, saklanrlar, ve bylece srekli olarak arttrlrlar. Birok halde, bir parann, rnein bir kuun gagasnn, ya da bir memelinin dilerinin srekli geliimi, o tre, besinini salarken, ya da baka bir ama iin, artk yardmc olmaz; ama insanda, beynin ve zihn yetilerin srekli geliimi iin yarar szkonusu olduka belirli hi bir snr gremiyoruz. Bundan tr, insann doal ya da ktne uygun (genealogical) soysistemdeki yerini belirlerken,

beyninin pek ok gelimi olmas, daha az nemli ya da hi nemsiz baka noktalardaki bir yn benzerlikten daha ar 204

basmamaldr. nsann tm yapsn zihn yetileri ile birlikte dikkate alan doa bilginlerinin ou, Blumenbach' ve Cuvier'yi izlediler, ve insan ikielliler (Bimana) ad altnda, bundan dolay, drtelliler (Quadrumana), etiller ayr, ve (Carnivo-

ra), vb. takmlar ile eit bir takma (order) koydular. Son zamanlarda, en iyi doa bilginlerimizin birou, olaanst zeks ile nce Linnaeus'un nerdii gre yeniden dnerek, insan, maymunlar (Primates) ad altnda, drtelliler (Quadrumana) ile birlikte ayn takma (order) yerletirmitir. Bu kararn hakll kabul edilecektir: nk, birincisi, beynin byk geliiminin snflama iin az nemli olduunu, ve insanla drtellilerin (Quadrumana) kafataslarndaki pek grnte ondaha belirgin farklarn (Bischof, Aeby ve bakalar, son zamanlarda bunun zerinde nemle durmulardr) larn farkl ekilde gelimi beyinlerinden ileri geldiini unutmamalyz. kincisi, insan ile drtelliler arasndaki nemli farklarn aa yukar hepsinin, rnein ayak ve leen (pelvis) yapsnn, omurgasndaki nitelikleri bakmndan aka uyarlanr malyz. Fokgiller, uyarlanr (adaptive) insann el, eriliin,

(adaptive), ve zelralarn snflama

likle insann dik duruu ile ilikili olduunu gz nnde tutiin az nemli olduunu gsteren gzel bir rnektir. Bu hayvanlar, vcutlarnn biimi, n ve art bacaklarnn yapl bakmndan, br etillerin (Carnivora) hepsinden farkldr, ve bu fark, insan ile yukar maymunlar arasndaki farktan daha byktr; ama sistemlerin pek ounda, Cuvier'ninkinden Flower'in pek yaknda nerdii sisteme ylmtr. nmezdi. nsan kendinin snflaycs olmasayd, kadar, 4 kendini foklar, etiller takmnn (order) yalnzca bir familyas sayerletirmek iin ayr bir takm (order) kurmay asla d-

Proc. Zoolog. Soc. 1863. s. 4.

205

nsann yapl

bakmndan br

maymunlarla

uyutu-

u saysz noktalara ad vermek bile, konumun snrlar dnda kalr, ve bilgimi kesinlikle aard. nl anatomicimiz ve dnrmz Prof. Huxley, bu konuyu eksiksiz tartm, 5 ve insann, oluumunun btn paralarnda, yukar maymunlara, onlarn ayn grubun daha aa yelerine benzediinden daha ok benzedii sonucuna varmtr. Bundan tr, "insan baka bir takma (order) yerletirmek iin hi bir zr yoktur". Kitabmn ilk blmlerinden birinde, bakmndan, insann, yapl yukar memelilerle ne kadar ok uyutuunu

gsteren eitli olgular sunmutum. Bu uyuma, ok ince yapl ve kimyasal bileim bakmndan yakn benzerliimize bal olmak gerekir. Ayn hastalklara yakalanabilmemizi, birbirleriyle hsm olan asalaklarn saldrsna urayabildiimizi; ayn uyarclardan holandmz, onlardan ve eitli illardan ayn ekilde etkilendiimizi birer rnek olarak vermitim. nsan ile drtelliler (Quadrumana) arasndaki benzersaylar vurduu liin nemsiz ve ufak tefek yanlar sistematik almalarnda genellikle dikkate alnmad iin, ve bunlar, pek ok olunca, hsmlmz (relative) kesinlikle aa

iin, byle noktalardan birkan belirtmek isterim. Yz izgilerimizin ilikin konumu ayndr; eitli heyeevresindeki canlar, zellikle kalarn zerindeki ve az lur. Yzdeki baz anlamlar,

kaslarn ve derinin hayli benzer hareketleri ile aa vurugerekten, aa yukar aynve bazlarnda alt ileri dr, belirli maymun eitlerinde alarken,

sesle glerken, az keleri arkaya doru ekilir, ve nsanda burun, maymunlarda olduundan ok daha

gzkapaklar krr. D kulaklarn benzerlii artcdr. kktr; ama kk jibon'da (Hoolock Gibbon) [bir uzun-kol-

Evidence as to Man's Place in Nature,

1863,

s. 70, et passim.

206

lu-maymungil tr. -e.] bir gagaburnun balangcn grebiliriz; varr. Maymunlarn birounun yzleri sakal ve byk ile bezenmitir. Baz Semnopithecus trlerinde s a ok uzar; 6 ve apkal maymunda (Macacus radiatus), tepedeki bir noktadan, merkezden e v r e y e yaylarak kar. Alnn insana soylu ve akll bir grn verdii sk sk sylenir; oysa apkal maymunda sa aa doru birden sona erer, ve yerini ylesine ksa ve ince kllara brakr ki, aln, ok yakndan baklnca bile, kalar hesaba katlmazsa, tm ile plak grnr. Hi bir maymunun kalar olmad, yanllkla ileri farkl bireylerde farkldr; ve srlmtr. Demin adlar verilen trlerde, alnn plaklk derecesi Eschricht, 7 ocuklarmzda, ban sal derisi ile plak aln arasndaki snrn bazan belirgin olmadn bildirmektedir; demek ki burada, aln daha tm ile plaklamam bir ataya dnn nemsiz halini grmekteyiz. Kollarmzdaki kllarn, yukardan ve aadan, dirsekteki bir noktaya doru birbirine yaklat bilinir. Daha aa memelilerin pek oundakinden farkl olan bu garip sralan, goril, empanze, orangutan, baz Hylobates trleri, ve hatta Amerikan maymunlarnn birka iin ortak bir zelliktir. Ama evik jibonda (Hylobates agilis), nkoldaki klgstermeden lar, aa ya da bilee doru hi bir zellik bir ve bu, semnopithecus nasica'da gln bir arla

ynelmitir; ve ak-elli jibonda (Hylobates lar), aa doru ancak ok az yatk olup hemen hemen diktir; demek ki bu son trde gei (transition) halindedir. Memeli hayvanlarn pek ounda, srttaki kllarn sklnn ve ynnn yamuru aktmaya uyarlandndan phe edebilmek gtr; pein n bacaklarndaki enine kllar da, hayvan
Isid. Geoffrey, Hist. Nat. Gin. tom. ii, 1850, s. 217. Ueber die Rchtung der Haare, vb. Mller, Archiv fr Anat. 1837, s. 51.
7 6

k-

kvrlp

und Phys.

207

uyurken, bu ie

yarayabilir. Orangutann

alkanlklarn

dikkatle incelemi olan B a y Wallace, orangutann kollarndaki kllarn dirsee doru birbirine yaklamasnn, yamuru aktmaya yaramakla aklanabileceini sylemektedir; nk bu hayvan, yamurlu havalarda, kollar kvrk olarak, ve elleriyle bir dala sarlarak ya da ellerini bann zerinde kenetleyerek oturur. Livingston'a gre, goril de "saanaklar srasnda ellerini bann zerine koyarak oturur". 8 Yukardaki aklama doru ise, ki yle grnyor, kollarmzdaki kllar, eski halimizin garip bir belgesini sunmaktadr; nk onlarn artk yamuru aktmaya yaradn hi kimse dnmedii gibi, bugnk dik durumumuzda, onlarn ynlenii de bu a m a c a uygun deildir. Bununla birlikte, insanda ve onun ilk atalarnda kllarn yn konusunda, uyarlanma (adaptation) ilkesine ar gvenmek sabrszlk olur; nk insan dltnde (cenin) klarn dzeni (ki yetikinlerdekinin ayndr) konusunda Eschricht'in yaymlad resimleri inceleyip de, baka ve ok daha karmak nedenlerin de ie kart grnde bu deerli gzlemci ile uyumamak olanakszdr. Yaknsama (convergence) noktalar ile geliim srasnda embriyonun en son kapanan noktalar arasnda bir iliki var gibi grnmektedir. n ve art bacaklardaki kllarn dzeni ile onlarn i kesimindeki atardamarlarn izledii yol arasnda da iliki var gibidir.
9

bir

nsan ile belirli maymunlar arasnda, yukardaki ve baka birok noktadaki btn benzerliklerin rnein alnl ve uzun sal olmak vb. ortak bir atadan plak srekli

soyaekimin, ya da sonradan ataya dnn sonucu olmas


Reade belirtiyor; The African Sketch Book, vol. i, 1873, s. 152. Hylobates'te kllar konusunda bkz: C L. Martin. Nat. Hist of Mammals, 1841, s. 415. Amerikan maymunlar ve bakalar konusunda bkz: Isid. Geoffroy, Hist. Nat. Gen. vol. ii, 1859, s. 216, 243, Eschricht, ibid. s. 46, 55, 61, Owen, Anat. of Vertebrates, vol. iii, s. 619. Wallace, Contributions to the Theory of Naturel Selection, 1870, s. 344.
9 8

208

kesinlikle gerekmez. Bu benzerliklerin ou, daha ok, baka bir yerde gstermeye altm gibi,10 ortak atal organizmalarn benzer bir yaps olmasnn, ve benzer deiimlere yol a a n benzer nedenlerin etkisine uramasnn sonucu olan grevde nsann ayn btn deiimden ve belirli olmas, insanbiimli (analogous bu variation) tr aa mayama farkl iin olabilir. kllarn yukar maymunlarn nkollarndaki

ynl

ra (character)

(anthropomorphous) (character) ok

munlarda ortak olduu iin, soyaekime yorulabilir; bu, kesin deildir, nk ayn ra olan baz Amerikan maymunlarnda da grlmektedir. Grdmz gibi, insanm kendisini yerletirmek

ayr bir takm (order) kurmaya hakk yoktur; bununla birlikte, belirli bir alt-takm (sub-order) ya da familyay isteyebilir. Prof. Huxley, son kitabnda, 11 maymunlar (Primates) alt-takma, yani, yalnz insann bulunduu insanmslara (Anthropoidae), her eit maymunu ieren insanmsmaymungillere cinslerini maktadr. (Simiadae), (genera) ve makilerin (lemurs) eitlenmi ayrieren makimsilere (Lemuridae)

Yapln belirli ve nemli noktalardaki farklar (sub-order) aamasn

szkonusu ise, insann bir alt-takm

hakl olarak isteyebilecei sz gtrmez; ve zellikle insann zihn yetilerini dikkate alrsak, bu a a m a ar aadr. Bununla birlikte, soyktne uygun (genealogical) bir familya, ya da ancak bir alt-familya oluturmak lar sonra, bunlardan ikisi pek az deiip gene ayn iklie urayp ayr bir alt-familya, ya da takm olarak bile snflanmaya yarar hale gelebilmesi, bir agerekir. cinsin (order) gerekdan baklnca, bu a a m a ar yukardr, ve insan yalnzca Ortak bir kkenden treyen soy izgisi dnrsek, a(genus) trleri olarak kalrken, ncsnn pek ok dei-

10 Trlerin Kkeni, Sol Yaynlar, Ankara, 1970, s. 150.The Variation of Animals and Plants under Domestication, vol. ii, 1868, s. 348. 11 An Introduction to the Classification of Animals, 1869, s. 99.

209

ten anlalrdr. Ama bu durumda, nc soy, br ikisine benzerliini, nemsiz pek ok noktada ve soyaekim yolu ile, aa yukar kesinlikle srdrr. yleyse, burada, bugn zlemeyen u sorun ortaya kmaktadr: birka noktadaki pek belirgin farklara, yani, geirilmi deiiklik tutarna; ve treme izgisini ya da soyktn (genealogy) gsterdikleri iin, nemsiz pek ok noktadaki yakn benzerlie, snflamamzda hangi lde nem vermeliyiz? Az, ama belirgin farklara daha ok arlk vermek en ak ve belki en gvenilir yoldur, ama gerekten doal bir snflama yapm a y saladklar iin, nemsiz birok benzerlii nemle dikkate almak daha doru grnmektedir. Bu konuda insanla ilgili bir karara varrken, insanmsmaymungillerin (Simiadae) snflanmasna bir gz atmalyz. Aa yukar btn doa bilginleri, bu familyay, dar-burunlu-maymunlar (Catarhine) ya da Eski Dnya ayrmaktadrlar. maymunlar Birincilerin kk farkl ve yass-burunlu-maymunlar (Platyrhine) ya da Yeni Dnya maymunlar diye iki gruba lerinin (nostril) ayrc zellii (adlarndan da anlald gibi), burundelikgarip yaps ve her enede drt ikincilerinki ise, burundeliklerinin az bulunmas;

yaplta olmas ve her enede alt kkaz

(premolars)

bulunmasdr. Baz baka, kk farklar da vardr. nsan, didzeni (dentition) ve baz baka bakmlardan, hi tartmasz, dar-burunlu-maymunlardan (Catarhine) ya da Eski dnDnya blmndedir; pek nemli olmayan ve besbelli uyarlanr (adaptive) nitelikte olan birka ra (character) da, yass-burunlu-maymunlara (Platyrhine) darburunlu-maykendilez-

munlara olduundan daha ok benzer de deildir. Bundan tr, baz Yeni Dnya trlerinin, eskiden, onlarn rine zg ayrc ralarn yitirip Eski Dnya blmne

g btn ayrc ralar edinmi, insana-benzer bir yaratk tretmi olmas, btn olanaklara aykrdr. Bundan dolay, insann Eski Dnyann gerek-maymunlar (Simiae) soyu-

210

nun bir dal olduundan, soyktne uygun bir grle, dar-burunlu-maymunlarla birlikte gerektiinden pek de phe edilemez. 1 2 Doa bilginlerinin pek ou, insanbiimli

(genealogical) snflanmas (anthropoalt-

morphous) maymunlar, yani gorili, empanzeyi, ve hylobatesi, br Eski Dnya maymunlarndan, bamsz bir grup olarak ayrmaktadr. Gratiolet'in, beynin yapsna dayanarak, bu alt-grubun varln kabul etmediini biliyorum. Bu grn deerden dt sz gtrmez. Bu bakmdan, Bay St. G. Mivart'n dedii gibi,13 orangutan, "bu takmda (order) bulunan en zel ve sapkn (aberrant) imsiz (non-anthromorphous) Eski Dnya biimlerden (form) biridir". Kimi doa bilginleri geri kalan insanbimaymunlarn iki ya da kk alt-gruba ayrmaktadrlar; Semnopithecus cinsi (genus) kendine zg torba biimli midesi ile, bu alt-gruplardan birinin tipidir. Ancak, M. Gaudry'n Attika'daki artc bulgular, orada, Miyosen dnemi boyunca, Semnopithecus ile Macacusu birletiren bir biimin (form) yaadn gstermektedir; ve bu, belki br yukar gruplarn bir zamanlar birbirleri ile nasl kaynak olduklarn da aklamaktadr. nsanbiimli nz tm (anthropomorphous) maymunlarn ortak olan doal rabir alt-grup oluturduu kabul edilirse, o zaman, insan yaldar-burunlu-maymunlar grubunda larn hepsini tad iin deil, kuyruksuzluk ve dan da onlarla uyutuu iin, insanbiimli kabalarda

nasrszlk gibi baka zel ralar ve genel grn bakmn(anthropomorp-

12 Bu, Bay St. George Mivart'n geici olarak benimsedii snflamann (Thransact. Philosoph. S o c , 1869, s. 300) aa yukar ayndr. B a y Mivart, makimsileri (Lemuridae) ayrdktan sonra, artakalan maymunlar (Primates) dar-burunlu-maymunlara (Catarhines), yeni-dnya-maymunlarna (Cebidae), ve Hapalidae'ye karlk olmak zere, insangillere (Homminidae) ve insanms maymungillere (Simiadae) ayrmtr. Cebidae ve Hapalidae, yass-burunlumaymunlara (Plalyrhines) karlktr. Bay Mivart hl aym grtedir; bkz: Nature, 1871, s. 481. 13

Transact. Zoolog. Soc, vol. vi, 1867, s. 214.

211

hous) maymunlarn eski bir yesinin insan dourduu sonucunu karabiliriz. br daha aa alt-gruplardan birinin bir yesinin, yukar insanbiimli (anthropomorphous) maymunlara byle pek ok bakmdan benzeyen, insana-benzer h-

bir yaratk dourmu olmas, grevde deiim (analogous variation) yasasna gre, olanakszdr. nsan, phesiz smlarnn pek ouna oranla, zellikle beyninin byk ge-

liiminden ve dik durumundan tr, olaanst ok deiiklie uramtr; bununla birlikte, insann "maymunlarn (Primates) ayral (istisna) biimlerden (form) olduunu"
14

ancak biri

unutmamalyz. insanmsmayile birBu

Evrim ilkesine inanan her doa bilgini, lu ve yass-burunlu btn maymunlarn,

mungillerin (Simiadae) iki ana blmnn, yani dar-burunalt-gruplar likte, pek eski bir atadan trediini kabul edecektir.

atann ilk torunlar, birbirinden nemli lde ayrlmadan nce, bir tek doal grup olutururdu; ama baz trler ya da balang halindeki cinsler (genera), raksayan (diverging) ralar ile, daha o zaman, dar-burunlu ve yass-burunlu blmlerin ayrc zelliklerini gstermeye balard. Bundan dolay, bu varsayd eski grubun yeleri, didzenleri (dentition), ya da burun deliklerinin yapl bakmndan, belirli bir ynde, bugnk dar-burunlu ve yass-burunlu maymunlar kadar bir-biimli (uniform) olmazd ve bu bakmdan, hsmlar olan ve az-burun (muzzle) biimleri 1 5 ve olaanst deiik didzenleri ile birbirinden pek ok ayrlan makigillere (Lemuridae), benzerdi. Dar-burunlu ve yass-burunlu maymunlar, hi tartmasz bir ve ayn takma (order) girmelerinden de anlald zere, ralarnn (character) ounda uyumaktadr. Birbirinden ayr bylesine ok saydaki trn, onlarn ortak raBay St. G. Mivart, Transact. Phil. Soc, 1867, s. 410. Messrs. Murie ve Mivart, makimsiler (Lemuroidea) Zoolog. Soc, vol. vii, 1869, s. 5.
15 14

zerine.

Transact

212

larn bamsz olarak kazanm olmas

pek beklenemez; Ama maymunla-

bundan tr, bu ralar soyaekilmi olmak gerekir. bir doa bilgini, dar-burunlu ve yass-burunlu rn ortak ralarnn ounu tayan, br

ralar arac (in-

termediate) durumda, ve belki birka bugn her iki grupta da bulunanlardan baka olan eski bir biimi (form), phesiz, bir maymun gibi snflard. Ve insan soykt bakmndan dar-burunlu soydan ya da Eski Dnya kkeninden olduu iin, vngenliimize ne kadar aykr derse dsn, ilk atalarmzn byle adlandrlmaya yarar olduuna karar vermek zorundayz. 1 6 Ama insanla birlikte tm gerekmaymunlar (Simiae) soyunun ilk atalarnn, bugn varolan maymunlardan herhangi biriyle zde olduunu, ya da ona pek benzediini sanmak yanlgsna da dmemeliyiz. NSANIN DOUM YER VE ESKL ZERNE Atalarmzn dar-burunlu-maymunlarn kkeninden ayrldoum

d zamanki treme aamasnda bulunan insann

yerinin neresi olduunu elbette sormalyz. Atalarmzn bu kkenden gelmesi, onlarn Avustralya'da, ya da coraf dadm yasalarndan da karabileceimiz gibi, herhangi bir okyanus adasnda deil, Eski Dnyada yaadklarn gstermektedir. Dnyann her byk blgesinde yaayan memeliler, ayn blgenin tkenmi trleri ile yakn hsmdr. Bundan tr, eskiden Afrika'da, empanze ve goril ile yakn hsm olan tkenmi maymunlar yaam olabilir; ve bu iki tr, insann yakn hsmlar olduu iin, ilk atalarmzn herhangi bir yerden ok Afrika Ktasnda y a a m olmalar biraz daha ok beklenir. Ama bu konuda kurguda bulunmann (speculation) gerei yoktur; nk Miyosen a16 Haeckel de ayn sonuca varmtr. Bkz: "Ueber die Entstehung des Menschengeschlechts", Virchow'un Sammlung. gemein. wissen. Vortrage, 1868, s. 61. Ve gene Haeckel, Natrliche Schpfungsgeschichte, 1868, Haeckel, bu yaptnda insann soykt konusundaki grlerini aynntl olarak sunmaktadr.

213

boyunca, Avrupa'da iki ya da insanbiimli pomorphous) maymun yaamtr. Bunlardan

(anthroirilive ne

biri Lartet'in

Dryopithecus'udur; 1 7 bu maymun a a yukar insan den beri, dnya, phesiz, byk devrimler geirmitir,

indedir ve Hylobates ile yakn hsmdr; ve o uzak dnempek geni apta g etmek iin bol bol zaman olmutur. nsan, kl rtsn yitirdii srada, dnem ve yer zaman ve neresi olursa olsun, her halde scak bir lerle beslenen insann geimi iin lkede

yaamtr; bu, rneksemeye (analogy) gre, o ada yemielverili bir kouldur. kadar uzak nsann dar-burunlu-maymun kkeninden ilk defa ne zaman ayrldn bilmiyoruz; ama bu, Eosen Dnemi bir ada olmu olabilir; nk yukar maymunlarn aa maymunlardan st Miyosen kadar erken bir ada ayrldklar, Dryopithecus'un varlndan anlalmaktadr. ster aa, ister yukar aamada bulunsunlar, organizmalarn elverili koullarda hangi hzla deiiklie urayabildikleri konusunda kesinlikle bilgisiziz; bununla birlikte, bazlarnn pek uzun bir zaman ayn biimde kaldklarn biliyoruz. Evcillemenin etkisinde olup bitenlerden, belirli bir dnemde, ayn trn yat torunlarndan bazlarnn hi deimediini, bazlarnn biraz, ve bazlarnn da byk lde kmndan pek byk bir deiiklie uram olan da byle olmu olabilir. Organik zincirde, insan ile en yakn hsmlar arasndaki o byk, ve tkenmi ya da yaayan trlerin hi biri ile kapatlamayan kopukluk, insanm daha aa bir biimden (form) tredii inancnn karsna, sk sk, almaz bir engel gibi karlmaktadr; oysa bu engel, genel nedenlerden tr genel evrim ilkesine inananlara ok nemli grnmez. Serilerin btn kesimlerinde, sk sk, bazs geni, keskin ve be17 Dr. C Forsyth Major. "Sur les Singes Fossilles trouves en Italie" Soc. Ital, des Sc. Nat. tom. xv, 1872.

deitiini insanda

reniyoruz. Yukar maymunlara oranla, belirli ralar ba-

214

lirgin, bazs deiik llerde daha az byle olan kopukluklar grlmektedir; tpk orangutan ile yakn hsmlar arasnda cad maki (Tarsius) ile br makigiller (Lemuridae) arasnda filgiller arasnda, ve daha artc bir ekilde, gagalmemeli (Ornithorhyncus) ya da karncayiyen (Echidne) ile btn br memeliler arasnda olduu gibi. Ama bu kopukluklar, yalnzca tkenmi olan hsm biimlerin (form) saysna baldr. Yzyllarla llnce pek de uzak olmayan bir gelecek dnemde, uygar insan rklar, btn dnyada yaband insan rklarn yok edip onlarn yerini kapacaktr. Ayn zamanda, Prof. Schaaffhausen'n belirttii insanbiimli le yok smlar (anthropomorphous) O zaman, kopukluk maymunlar insan daha ile da en edilecektir. arasndaki gibi,18 hda kesinlikyakn

genileyecektir,

nk artk bugn zenci ya da Avustralyal ile goril arasndaki kadar olacak yerde, daha uygar bir durumda Kafkasyaldan caktr. nsan ile onun maymuna-benzer l a m a y a yarayan tal (fosil) atalarn birbirine babulmann kalntlarn yokluuna gelice, (Caucasian) daha deimez olacan umabileceimiz insan ile babuin kadar a a bir maymun arasnda kala-

Sir C. Lyell'in btn omurgal snflarnda tal tartmasn


19

ok y a v a ilerleyen ansa bal bir i olduunu kantlad okuyan hi kimse, bu olguyu pek nemsemeen ok bulunabilecei yecektir. nsan ile maymuna-benzeyen tkenmi bir yarat birbirine balayan kalntlarn tulmamaldr. NSANIN SOYKTNDEK DAHA AAI EVRELER nsann, dar-burunlu
18 19

blgeleri jeologlarn imdiye kadar aratrmadklar da unu-

maymunlardan

ya da insanms-

Anthropological Review, April, 1867, s. 236. Elements of Geology, 1865, s. 583-585. Antiquity oj Man, 1863, s. 145.

215

maymungillerin (Simiadae) Eski Dnya blmnden,

bunlar

Yeni Dnya blmnden ayrldktan sonra ayrldn grmtk. imdi, zellikle eitli snflar ve takmlar (order) arasndaki karlkl hsmlklara gvenerek, ve biraz da, bilinebildii kadar ile, onlarn birbiri ardnca yeryznde grndkleri dnemlere bavurarak, (genealogy) kigiller aasnda eski ve (Lemuridae) insann soyktnn Ma(Simiadae) maymunHaecbelirtilerini izlemeye yaknnda ok farkl bir alacaz. ve

insanmsmaymungillerin bulunmakta, familyasn, (order)

larn (Primates)

ya da,

kel'e gre, farkl bir takmn (aberrant) birok biimi (form)

oluturmaktadrlar. bun-

Bu grup olaanst ok eitlenip paralanmtr, ve sapk iermektedir. Belki dan tr, birounun soyu tkenmitir. Sa kalanlarm pek ou, Malaya Takmadalar ve Madagaskar gibi yaamakta, ve oralarda, birer canl yna adalarda durumunda

olan ktalarda grld kadar zorlu bir s a v a vermemektedirler. Bu grup da, Huxley'in dedii gibi,20 "hayvansal yaradln doruundan, etenlilerin (placental mammalia) en aa, en kk, en az zeki olanndan ancak bir basamak yukarda bulunan yaratklara tr, insanmsmaymungiller doru sezilmeden (Simiadae), kken inerek" bakmnbirok aamalanma gstermektedir. Bu eitli nedenlerden dan, bugn y a a y a n makigillerin (Lemuridae) atalarndan;

onlar da memeliler serisinde ok aada bulunan biimlerden gelimi olabilirler. Keseliler (Marsupialia), nemli ralarn birou bakmndan, etenlilerden daha aada bulunmaktadrlar. Daha eski bir jeolojik dnemde belirmilerdir. Yaylma alanlar, nceleri, bugnkne oranla ok daha geniti. Bundan dolay, etenlilerin (Placentata) etensizlerden (Implacentata) ya da keselilerden (Marsupialia), ama bugnk keselilere ok benze20

Man's Place in Nature,

s.

105.

216

yen biimlerden deil de, onlarn eski atalarndan tredii genellikle varsaylmaktadr. Tekdelikliler (Monotremata) serisinde keselilerle aka hsmdr ve byk nzca gagal-memeli (Ornithorhyncus) memeliler ve

nc ve daha aa bir blm oluturmaktadr. Bugn yalkarncayiyen (Echidna) ile temsil edilmektedirler; ve bu iki biim, temsilcileri Avustralya'da ylabilir. Tekdelikliler elverili baz koullarn raslamas (Monotremata), yapllarnn nemsonucu korunmu ok daha byk bir grubun kalntlar sali birka noktasnda srngenler snfn balattklar iin pek ilgintirler. Memelilerin, ve dolays ile insann, soyktn (genealogy) hayvan serilerinde daha aalara doru izlemeye alrken, gittike artan bir apraklkla karlamaktayz; ama ok yetenekli bir bilirkiinin, B a y Parker'n belirttii gibi, insann dolaysz treme izgisinde hi bir gerek ku ve srngen bulunmadna inanmak iin salam gerekemiz vardr. Becerinin ve bilginin neler yapabileceini grmek isteyen, Prof. Haeckel'in kitabna bavurmaldr. 2 1

Ben, kendi payma, birka genel szle yetineceim. Her evrimci (evolutionist), be byk omurgal snfnn, yani, memelilerin, kularn, srngenlerin, ikiyaayllarn (amphibia), ve balklarn, bir tek ilk rnekten (Prototyp) ini kabul eder; nk hepsinin, zellikle embriyonal tredidnem

boyunca, ortak yanlar pek oktur. Balklar snf organlanma bakmndan en aa durumda bulunduu, ve yeryznde brlerinden nce belirdii iin, omurgallar (kingdom) btn yelerinin bala benzer bir leminin hayvandan

21 Ayrntl tablolar Generalle Morphologie adl yaptnda verilmitir (B. ii, s. cliii ve s. 425): zellikle insanla ilgili olanlar Natrliche Schpfungs geschichte (1868) adl kitabndadr. Prof. Huxley, bu sonuncu kitab eletirirken (The Acedemy, 1869, s. 42), baz noktalarda Haeckel'den ayrldn, bununla birlikte, onu omurgallarn phylumunu ya da soy izgilerini ok gzel tartm saydn sylemektedir. Tm yaptn genel akn ve zn pek beendiini de bildirmektedir.

217

tredii sonucuna varabiliriz. Maymun, fil, kolibri, kurbaa, balk, vb. gibi birbirinden pek baka

ylan

hayvanlarn

hepsinin ayn ana-babadan treyebildii inanc, doa tarihindeki son ilerlemeyi izlememi kimselere pek garip grnecektir. nk bu inan, bu gn birbirine hi benzemeyen bu biimlerin (form) hepsini birbirine skca balayan canllarn eskiden y a a m olduunu st kapal olarak sylemek demektir. Bununla birlikte, byk omurgal snflarnn birkan birbiriyle hayli skca balamaya elveren hayvan gruplarnn y a a m olduu, ya da bugn yaad kesindir. Bildiimiz gibi, gagal-memeli (Ornithorhynchus), srngenlere doru azar azar deimektedir. Prof. Huxley, Dinozorlarn, nemli ralarn ou bakmndan, belirli srngenler ile belirli kular arasnda kaldn bulmutur. Szkonusu kular zdevekular (daha byk bir grubun geni lde yaylm bir kalnts) ve kertenkeleyi andran kuyruu ile Archeopteryx adndaki garip ilkel kutur. Bundan baka, Prof. deniz Owen'a 1 2 gre, ihtiyozorlarn kreksi ayakl byk

kertenkeleleri balklarla, ya da Prof. Huxley'e gre, daha ok, en yukar blmnde sukurbaalar ile karakurbaalar bulunan ve lar oktur. parlakpullu balklarla Parlakpullu balklar (ganoid fish) aka hsmlkhsm olan bir snfla, ikiyallarla (amphibia)

(ganoid fish) daha eski

jeolojik dnemlerde, pek boldular ve genellemi tip denilen bir yaplta idiler, yani br organizma gruplar ile eitli ekillerde hsmlk gstermekte idiler. Balkbalklar (Lepidosiren) da, ikiyallar ve balklar ile ylesine yakn hsmdr ki, doa bilginleri onlar bu iki snftan hangisine koymak gerektiini uzun zaman tartmlardr; balkbal ve parlakpullu balklarn birka, snlacak yerler olan ve okyanuslarn enginlikleri ile tpk adalarn ktalarla ilikili olduu gibi

22

Palaeontology, 1860, s. 199.

218

ilikili olan rmaklarda yaayarak, kesinlikle tkenmekten korunmutur. Son olarak, balklarn pek byk ve eitlenmi nn bir tek yesi, batrak ya da amphioxus, br hepsinden ylesine farkldr ki, Haeckel, onun leminde (kingdom) ayr bir snf oluturmas ileri srmektedir. Bu balk olumsuz (negative) snfbalklarn omurgallar gerektiini ralar ba-

kmndan ilgi ekicidir; beyni, omurgas, yrei, vb. olduunu syleyebilmek gtr; yle ki, eski doa bilginleri onu solucanlarla nce (worms) birlikte batran snflamlardr. tulumlularla Tulumlular Yllarca (Ascidians) (Ascidians) pek Prof. Goodsir, erdii

baz yaknlklar olduunu sezmiti. omurgasz,

(hermaphrodite), bir destee srekli ya-

pk y a a y a n deniz yaratklardr. Bunlar, hayvanlara

benzemez, ve kk kntl iki delii olan basit, ama kay gibi sert bir keseden olumutur. Huxley onlar byk yumuakalar (Mollusca) leminin (kingdom) a a bir blsaymaktadr; solucan benm olan yumuakamslardan (Molluscoida)

a m a son zamanlarda, kimi doa bilginleri, onlar lar zer


23

(worms) ya da Vermes arasnda snflamaktadr. Kurtuk(larvae), biim bakmndan


24

iribalara geliim

(tadpoles)

ve yzebilir. B a y Kovalevski,

biimleri, sinir bir oluumlar

sistemlerinin ilikin (relative) konumu, ve omurgal hayvanlarn srt ipliine (chorda dorsalis) benzer bulunmas bakmndan, tulumlularn (Ascidians) kurtuklar-

nn omurgallarla yaknl olduunu son zamanlarda gzlem23 Falkland Adalarnda, 1833 Nisannda, ve bundan dolay herhangi bir doa bilgininden birka yl nce, Synoicum ile yakn hsm ama cins (genus) bakmndan farkl olan bileik (compound) bir tulumlunun hareketli kurtuunu (larva) grme frsatn bulmutum. Kuyruu, uzun bann aa yukar be kat kadard, ve ok ince bir iplikle (filament) sona eriyordu. Basit bir mikroskop kullanarak izdiim ekilde aka grld gibi, enine, saydam olmayan perdelerle blnyordu. Bunlar Kovalevski'nin resmini izdii byk gzeleri (hcreleri) gstermektedir sanrm. Geliimin erken aamasnda, kuyruk, kurtuun bana skca sarl bir kangal gibiydi. 24

Memoires de l'Acad. des Sciences de St. Petersbourgh. tom x, No. 15,

1866.

219

lemitir. Daha sonra Prof. Kupffer bunu dorulamtr.

Bay

Kovalovski'nin bana Napoli'den yazdna gre, kendisi imdi bu gzlemlerini daha da ilerletmektedir, ve vard sonular iyi kantlanrsa, tm almasndan pek deerli bir bulu doacaktr. Bylece, embriyolojiye gvenebilirsek, hi deilse omurgallarn tredii kaynaa giden bir ize ulam grnyoruz. 25 yleyse, pek eski bir dnemde, birok bakmdan bugnk tulumlulara (Ascidians) benzeyen bir hayvan nun yaadna, bunlarm iki byk grubudala ayrldna, birinci

daln geliimde geri kalarak bugn tulumlular snfn oluturduuna, ikincininse omurgallar dourarak hayvanlar leminin doruuna ykseldiine inanmakta hakl olduumuz kabul edilmek gerekir. Buraya kadar, omurgallarn karlkl hsmllklarndan yararlanarak, onlarn soyktn (genealogy) kabaca izlem e y e altk. imdi insan olduu gibi inceleyelim. lk atalarmzn birbirini izleyen dnemlerdeki yapln, uygun bir zaman srasna gre olmasa bile, ksmen gznne getirebileceimizi sanyorum. Bu, insan vcudunda hl bulunan gdklklerin (rudiment), onda arada bir ataya dn (reversion) sonucu beliren ralarn (character), morfoloji ve embriyoloji ilkelerinin yardm ile yaplabilir. Burada szkonusu edeceim eitli olgular, daha nceki blmlerde verilmitir. nsann ilk atalar bir zamanlar kllarla kapl, her iki e e y (sex) de sakall olmak gerekir. Onlarn kulaklar her halde sivriydi ve hareket edebiliyordu; ve vcutlarnda, zel kaslar olan bir kuyruk vard. Kollar ve bacaklar da, imdi ancak arada bir yeniden ortaya kan, ama drt-ellilerde (Qudrumana) normal olarak bulunan kaslarla hareket edi-

25 Tulumlu (Ascidia) kurtuunun organlanmas, bize, doann her varsaymn ve her teorinin tesinde, uyarlanmann tek zorunlu koulu ile omurgal tipin temel dzenim (bir srt ipliinin varl ile) nasl yaratabileceini gsteriyor; ve gei aamasnn bu basit olana, gerekte o geiin nerede olduunu bilmesek bile, iki alt-lem (sous-regnes) arasndaki uurumu ortadan kaldryor.

220

yordu. byk

Bu dnemde nkol bir

ya da

daha

erken ve

bir

dnemde, supbugn

(nbacak) delikten

atardamar geiyordu.

siniri,

ra-condyloid

Barsakta,

olduundan ok daha uzun bir krbarsak (diverticulum, caecum) vard. Dltteki ayak baparmann durumundan anlaldna gre, ayak o zamanlar kavrayc (prehensile) idi; ve atalarmz, phesiz, aalarda, scak ve ormanlarla kapl bir lkede yayordu. Erkeklerin korkun silhlar olarak yararlandklar byk kpekdileri vard. ok daha erken bir dnemde dlyata (uterus) iftti; boaltm bir dklktan (cloaca) yaplyordu; gz, nc bir gzkapa ile ya da niktitant zar ile korunuyordu. Daha da erken bir dnemde, insann atalar suda y a a m olmaldr; nk morfoloji, akcierlerimizin bir zamanlar yzmeye yaram ve deiiklie uram bir yzme kesesinden olutuunu gstermektedir. nsan embriyonunun boynundaki solungalarn eskiden nerede bulunduunu aka yarklar,

bildirmektedir.

Baz vcut grevlerimizin ayda ya da haftada bir yerine getirilmesi, besbelli ilk doum yerimizden, gelgitlerin ykad bir kydan kalan ve hl silinmeyen izlerdir. Aa yukar ayn erken dnemde, Wolff cisimlerinin (corpora wolffiana) (chorda doryerini gerek bbrekler ald. Yrek, arpan basit bir damar olarak vard; ve omurgann yerinde srt iplii salis) belirdi. Zamann karanlk kuytularnda bylece beli-

ren ilk atalarmz, bir batraktan (amphioxus) bile daha basit bir organlanma gstermekteydiler. zerinde nemle durulmaya deer baka bir nokta daha var. Omurgallar leminde (kingdom), eeylerden birinin, reme sisteminin kart e e y e (sex) zg eitli yardmc paralarnn gdklerini tad oktan beri bilinmektedir; ve imdi, ok erken bir embriyonal dnemde her iki eeyin de gerek erkek ve dii bezleri (gland) bulunduu anlalmtr. Bundan tr, btn omurgallar leminin (kingdom) uzak bir atasnn erdii (hermaphrodite) ya da iki 221 eeyli

(androgynos) olduu ortaya kmaktadr. 2 6 Ama burada bambaka bir glkle karlamaktayz. Memeliler erkeklerin prostat dlyatann (uterus) kesesinde (vesiculae balanglar vardr; snfnda, bir prostotica),

erkeklerde meBuneski

menin de balanglar bulunmakta, ve baz keselilerin (Marsupialia) erkeklerinde kesenin izlerine raslanmaktadr.27 lara benzer baka olgular da anlabilir. yleyse, pek

bir memelinin, kendi snfnn ayrc zelliklerini kazandktan sonra, ve bundan tr, omurgallar leminin (kingdom) aa snflarndan gynos) rogynos rnmektedir, ayrldktan sonra da iki eeyli (androeeyli biimler (andkaldn m varsaymalyz? Bu, ok olanaksz gnk hl varolan iki form) bulmak iin, tm snflarn en aasnda

bulunan balklar incelememiz

gerekmektedir. 2 8 Eeylerden

birine zg olup kart e e y d e gdk bir halde bulunan eitli paralar, eeylerden birinin byle organlar y a v a yava edinmi, ve sonra eksik bir halde brne iletmi olmas ile aklanabilir. E e y s e l s e m e (sexual selection) sunu ele alnca, bu iletim biiminin konuile saysz rnekleri

karlaacaz. Erkek kularn s a v a arac ya da bezek ola26 Karlatrmal anatominin en byk ustalarndan biri olan Prof. Gegenbauer'in vard sonu budur: bkz: Grundzge der vergleich. Anat. 1870, s. 876. Bu sonuca zellikle iki-yaayllarn (Amphibia) incelenmesiyle varlmtr; ama Waldeyer'in aratrmalarna gre (Journal of Anat. and Phys., 1869, s. 161'e alnd gibi), "yukar omurgallarn eeysel organlar bile, ilk hallerinde, erdiidir (hermaphrodite)." Kimi yazarlar, uzun zaman buna benzer grlerde direnmilerdir, ama yakn zamana kadar salam dayanaklar olmamtr. 27 Thylacinus'un (keseli kurdun) erkei en iyi rnektir. Owen, Anatomy of Vertebrates, vol. iii, s. 771. 28 Erdiilik (hermaphroditism) hanigil (Serranus) trlerinde de, baka baz balklarda olduu gibi, ya normal ve bakml (simetrik), ya da anormal ve tek-yanl olarak gzlemlenmektedir. Dr. Zouteveen bana bu konuda kaynaklar verdi ve zellikle Prof. Halbertsma'nn bir bildirisi zerinde durdu: Transact, of the Dutch Acad, of Sciences, vol. xvi. Dr. Gnther olgudan phe etmektedir, ama bugn o kadar ok iyi gzlemci bu olguyu belgelemitir ki, artk tartmaya yer kalmamtr. Dr. M. Lessona, bana yazdna gre, Cavolni'nin hanigillerdeki gzlemlerini dorulamtr. Prof. Ercolani, ylan balklarnn iki eeyli (Androgynous) olduunu yaknlarda gstermitir: Acad, delle Scienze, Bologna, Dec. 28. 1871.

222

rak edindikleri mahmuzlar, sorgular ve parlak renkler, ve onlarn eksik ya da gdk bir halde soyaekimle diilere de iletilmesi, bu rneklerden biridir. Erkek memelilerin igrmez stbezleri olmas, baz bakmlardan, zellikle ilgi ekicidir. Tekdelikliklerin (Monotremata) delikleri de olan zel stbezleri vardr, ama m e m e balar yoktur; ve bu hayvanlar memeliler serisinin ta tabannda bulunduklar iin, snfn atalarnn da stbezleri olmu, ama m e m e balar olmam olabilir. Bu sonu, onlarn geliim biimleri zerine olan bilgilerle de desteklenmektedir; nk Prof. Turner, Klliker ile Langer'in bilirkiiliibir ayrntlar izleyen ne dayanarak, embriyonda m e m e balarnn en kk belirtisi grlmeden nce, st bezlerinin btn ile grlebildiini bana bildirdi. Bireyde, birbirini

paralarm geliimi, genellikle, ayn soy izgisinde birbirini izleyen varlklarn geliimini gsterir ve ona uyar. Keseliler (Marsupialia) m e m e balarnn bulunmas ile tekdeliklilerden (Monotremata) ayrlr; bundan dolay, keseliler bu organlar nce tekdeliklilerden ayrldktan ve evrimde onlar atktan sonra kazanm ve sonra etenlilere (plasental mammals) iletmi olabilir. 29 Hi kimse, keselilerin bugnk yapllarn a a yukar edindikten sonra da iki eeyli (androgynos) olarak kaldn dnmez. yleyse erkek memelilerin memeleri olmasn nasl aklamalyz? Memeler bunun tersi olamaz. Btn memeliler snfnn atalarnn iki eeyli (androgynos) olmaktan vazgetikten uzun zaman sonra, her iki eeyin de st verdii, ve yavrularn bylelikle beslendii; ke29 Prof. Gegenbauer (Jenaische Zeitschrift, Bd. vii, s. 212), eitli memelitakmlarmda (orders) ayr iki meme ba tipinin yaygn olduunu, ama her ikisinin de keselilerin (Marsupials) meme balarndan, onlarnkinin de tekdelikliklerinkinden (Monotremata) trediinin apak anlalr olduunu gstermitir. Dr. Max Huss'un st bezleriyle ilgili bir ansna da bkz: ayn yerde, B. viii, s. 176.

nce

diilerde gelimi ve sonra erkeklere iletilmi olabilir, ama

223

selilerde ise, her iki eeyin de yavrularn keselerinde tad, baka bir gr olarak, sylenebilir. Bugnk eeneli balklarda (syngnathous fish), alp erkeklerin, yavrularn diilerin yumurkmasn satalarn karin torbalarna

ladklar, ve sonra, kimilerinin inand gibi, onlar beslediklerini, 30 belirli baka erkek balklarn yumurtalar azlarnda ya da solunga yarklarnda kulukalandrdklarn; diiler(tadpobelirli erkek karakurbaalarnn yumurta dizilerini den alp kendi uyluklarna sardklarn ve iribalar le) douncaya kadar orada sakladklarn; vercinlerin, diiler gibi,

belirli erkek kar-

kularn kuluka iini tm ile stlendiklerini, ve erkek gyavrularn kursaklarndan dklar bir salg (secretion) ile beslediklerini dnrsek, bu, batan sona olanaksz grnmez. Ama defa, yukardaki gr, ilk olan ve erkek memelilerdeki stbezlerinin, reme sisteminin

her iki e e y d e de bulunan, ama onlardan birine zg mi olduklarn gzlemleyince aklma geldi. Stbezleri

yardmc paralarnn gdklklerinden ok daha tam gelim e m e balar, memelilerde bulunduklar halleri ile, gerekten gdk saylamaz; yalnzca tam gelimemilerdir ve ie yaramaz haldedirler. Onlar da, diilerdeki ayn organlar gibi, belirli hastalklara tutulma eilimindedirler. Doumda ve erginlik anda, ou zaman, birka damla st salglamaktadrlar: bu olgu, daha nce anlan o iki ift memesi olan gen adamda grlmtr. nsann ve baz baka memelilerin erkeklerinde, erginlik srasnda, bu organlarn bazan ok iyi geliip e p e y c e st verdii bilinmektedir. imdi, erkek memelilerin, eski ve uzun srm bir dnem boyunca, yav-

30 Bay Lockwood (Quart. Journal of Science, April, 1868, s. 269'a alnd gibi) deniz atnn (Hippocampus) geliimi ile ilgili gzlemlerine dayanarak, erkein karn kesesinin eperlerinin herhangi bir ekilde besin verdiine inanmaktadr. Yumurtalar azlarnda kulukalandran balklar konusunda, Prof. Wyman'n ok ilgin bir bildirisine bkz: Proc. Boston Soc. of Nat, Hist. Sept. 15, 1857; ve Prof Turner, Journal of Anat. and Phys., Nov. 1. 1866, s. 78. Dr. Gnther de bunlara benzer rnekler vermektedir.

224

rularn emzirmede diilerine yardm

ettiklerini, 31

ve sonra

herhangi bir nedenden tr (rnein daha az sayda yavru retilmesinden tr), erkeklerin bu yardm iinden vazgetiklerini varsayarak, ergenlik boyunca bu organlarn kullanlmamas, onlarn grev yapmaz hale gelmelerine yol aard; ve soyaekimin ok iyi bilinen iki ilkesine gre, bu grev yapmazlk, ergenliin uygun bir andaki erkeklere iletilebilirdi. Ama daha erken bir ada bu organlar olduklar gibi kalr, bundan tr her iki eeyin de genlerinde aa yukar eit lde iyi gelimi olurlard. Von Baer, bir canlnn ben, ve zelleme (specialisation) " e r g i n l e m i " bir canldayanarak, organik nn demee eilimliyim eitli paralarndaki farkllama tutarna aamalanmadaki ilerlemeyi ya da geliimi herkesten daha iyi tanmlamtr. Organizmalar eitli y a a m a doal s e m e yolu ile y a v a y a v a uyarlanrken, ekillerine paralar,

fizyolojik iblmyle kazanlm stnlkten doan eitli grevler iin gittike daha ok farkllar ve zelleir. Ayn para, ou zaman, nce bir a m a iin, ardndan, uzun bir zaman sonra, baka ve kesinlikle farkl bir ama iin deiiklie uram grnr. Bylece, btn paralar gittike daha karmak bir hale gelir. Ama her organizma, ilk tredii atann yaplndaki genel tipi gene de srdrr. Jeolojik kantlara bavurursak, bu gre uygun olarak, organlanmann btn dnyada genellikle ar ve dzensiz admlarla ilerledii grlr. Omurgallarn byk leminde (kingdom), organlanma insanda doruuna varmtr. Bununla birlikte, organik varlk gruplarnn, baka ve daha tam gruplar dourur dourmaz her zaman yerlerinden olup ortadan kalktklar sanlmamaldr. Sonuncular, ncellerini (seleflerini) altetseler de, doa ekonomisindeki her y e r e daha

31 Maddle. C. Royer kitabnda buna benzer bir gr ne Origine de l'Homme, vb., 1870.

srmektedir:

225

iyi uyarlanmayabilirler. Baz eski biimler (form), ok zorlu bir s a v a l a karlamadklar korunmu yerlerde yaadklar iin s a kalm grnmektedir; ve bunlar, ou zaman, eski ve ortadan kalkm gruplarn nasl olduu konusunda bizi aka aydnlatarak, soyktklerimizi (genealogy) dzenlememize yardmc olmaktadr. Ancak, az organlanm herhangi bir grubun y a a y a n yelerine, onlarn na dmemeliyiz. Omurgallar leminde, belli belirsiz tanmay (Ascidians) kurtuklarna (larvae) baarabildiimiz en eski atalar, grne gre, bugnk tulumlularn benzeyen bir grup deniz hayvanndan oluuyordu. 32 Bu hayvanlar, batrak gibi az organlanm bir grup baln doumuna yol am olabilir; ve onlardan parlakpullu bahklar (Ganoids), ve onlardan da karamaruya (Lepidosiren) benzer baka balklar gelimi olgemaldr. Byle balklardan ikiyaayllara (Amphibia) ncellerinin (seleflerinin) yetkin temsilcileri gz ile bakmak yanlgs-

32 Deniz kysnda yaayan canllar, gelgitlerden byk lde etkilenmek gerekir; denizin ortalama ykselme snr dolaylarnda, ya da ortalama alalma snr dolaylarnda yaayan hayvanlar, on be gnde bir tam gelgitsel deiiklik dneminden geerler. Bunun sonucu olarak, besin salaylar haftadan haftaya belirgin deiikliklere urar. Bu koullarda birok kuak boyunca yaayan byle hayvanlarn yaamsal eylemleri (vital functions) ileyilerini dzenli haftalk dnemlere uydurmaktan pek kurtulamaz. imdi karasal (terrestrial) olan yukar omurgallarda olduu gibi, baka snflarda da, normal ve anormal birok srecin bir ya da daha ok tam haftalk dnemleri (period) olmas anlalmaz bir haldir: omurgallar bugnk gelgitsel (tidal) tulumlularn (Ascidians) hsm olan bir hayvandan tremilerse, bu olgu anlalr hale gelir. Byle dnemli (periodic) srelere birok rnek verilebilir; memelilerde gebelik sresi, ateli hastalklarn sresi vb.. Kularn kuluka sreleri de gzel bir rnektir, nk, Bay Barlet'e gre (Land and Water, Jan. 7, 1871), gvercin yavrular iki haftada, kmes hayvanlarnn yavrular haftada, rdeinkiler drt, kaznkiler be ve devekuununkiler yedi haftada yumurtadan kar. Bilebildiimiz kadar ile, yinelenen bir dnem, herhangi bir sre ya da grev iin uygun bir uzunlukta ise. bir defa kazanlnca, deime eilimi gstermemektedir; bundan dolay, aa yukar btn kuaklara bylece iletilebilmektedir. Ama grev deiseydi, dnem de deimek gerekirdi, ve neredeyse birdenbire bir tam hafta deimek eilimi gsterirdi. Bu sonu, doru ise, ok ilgintir; nk her memelinin gebelik sresi, her kuun kuluka sresi, ve baka birok yaamsal sreler, bylece bu hayvanlarn ilk doum yerlerini bize aklar.

226

memize kk bir adm yeter. Kularn deliklilerin (Monotremata) bugn,

ve srngenlerin ve tekdaha iki

bir zamanlar sk sky birbirine bal olduklarn;

memelilerle srngenleri

nemsiz lde birletirdiini grmtk. Ama bugn, srngenlerin, daha aa omurgal snflarndan, yani

yukar olan hsm snfn, yani memelilerin, kularn, ve yaayllardan ve balklardan, hangi treme izgisini izleyerek doduunu hi kimse syleyemez. Memeliler snfnda, eski tekdeliklilerden pialia), (Monotremata) eski keselilere (Marsuilk atave onlardan etenlilerin (placental mammals)

larna kan basamaklar izlemek g deildir. B y l e c e makigillere (Lemuridae) ykselebilmekteyiz, ve onlarla insanmsmaymungiller (Simiadae) arasndaki uzaklk ok byk Yeni deildir. nsanmsmaymungiller de iki byk dala, Dnya ve Eski Dnya maymunlarna ayrlmtr; cesi olan insan tremitir. Bylece, insana pek uzun, ama soylu nitelikte olduiin u sylenemeyecek bir s o y a a c (pedigree) balam oluyoruz. Dnya, sk sk sylendii gibi, insann doumu uzun zaman hazrlanm gibi grnmektedir; ve bu, bir bakma tam anlam ile dorudur, nk insan, doumunu uzun bir atalar dizisine borludur. Bu zincirdeki halkalardan bir teki varolmasayd, insan tam bugn olduu gibi olmazd. Gzlerimizi bile bile kapamadka, bugnk bilgimizle, soyumuzu a a yukar tanyabiliriz; bundan utan duymamz da gerekmez. En aa organizma, ayaklarmzn altndaki inorganik tozdan ok daha yukar bir eydir; ve nyargsz hi kimse, herhangi bir canl varl, o varlk ne kadar aa olursa olsun, onun olaanst yapl ve zellikleri karsnda cokuya kaplmadan inceleyemez.

ve sonun-

culardan, ok uzak bir dnemde, evrenin mucizesi ve vn-

227

Y E D N C BLM

NSAN IRKLARI ZERNE

Trsel ralarn nitelii ve deeri nsan rklarna uygulanmas Szde insan rklarnn ayr trler gibi snflanmasn destekleyen ve engelleyen kantlar Alt-trler Tekkkenciler ve okkkencer Irann yaknsamas En farkl insan rklar arasndaki vcut ve zihin benzerliinin eitli ynleri nsann yeryzne ilk yayld zamanki durumu Her rk bir tek iftten trememitir Yaama koullarnn dolaysz etkisinin nemsiz izleri Doal semenin hafif etkisi ya da etkisizlii Eeysel seme.

Burada eitli szde insan rklarn tanmlamak niyetinde deilim; ama snflama asndan onlar arasndaki istiyorum. ki ya da daha ok hsm biimin (form) doa bilginlerinin pratikte dikkate lardr: aldklar noktalar farktrler unlarn ne deeri olduunu, ve nasl doduklarn aratrmak ya da eitler olarak m snflanmak gerektiini belirlerken, onlar arasndaki farkn tutar; ve byle farklarn,

yapnn birka noktas ile mi, yoksa birok noktas ile mi ilikili olduu; bunlarn fizyolojik bakmdan nemli olup olmad; ve zellikle, bu farklarn deimez olup olmad. Irann deimezlii, doa bilginlerinin zellikle nemsedii ve arad eydir. zerinde allan biimlerin uzun bir d228

nem farkl kald gsterilebilince, ya da umulur hale getirilince, bu, onlar birer tr olarak snflamada ok nemli bir gereke olmaktadr. Herhangi iki biimin ilk aprazlandklar zaman biraz ksrlk gstermesi, ya da dllerinin biraz ksr olmas bile, genellikle, onlarn trsel bakalklarnn kesin ls saylmaktadr; ayn alanda srekli olarak birbirleri ile kaynamadan kalmalar ou zaman, ya belirli bir lde karlkl ksrln, ya da, hayvanlarda, iftleiyi m e y e kartln yeter kant kabul edilmektedir. aprazlamadan doan kaynamadan ayr olarak, incelenmi bir blgede, yakn hsm olan iki biimi birbirine balayan eitlerin hi bulunmamas, belki onlarn trsel bakalklarnn en nemli ltdr; ve bu, rann yalnzca deimez olmasndan biraz farkl bir gerekedir, nk iki biim (form) ok deiken olabilir ve yine de ara eitler vermeyebilir. Coraf dalm, sk sk bilinsiz olarak ve bazan bilinli olarak ie rn pek ounun iki alanda y a a y a n kartrlmaktadr; yle ki, baka canllatrsel bakmdan farkl zaman olduu apayr biimlere ou farkl gzyle

baklmaktadr; oysa bu, coraf rklar szde iyi ya da gerek trlerden ayrt etmede gerekten yararszdr. imdi, insan tpk bir doa bilgininin herhangi bir hayvana bakt gzle inceleyerek, genellikle kabul edilen bu ilkeleri insan rklarna uygulayalm. Irklar arasndaki fark tutar konusunda, teden beri kendi kendimizi gzlemleme alkanl ile kazandmz o keskin ayrdetme yetimizi biraz hesaba katmalyz. Hindistan'da, Elphinstone'nun belirttii gibi, oraya yeni gelmi bir Avrupal, eitli yerli rklar nce birbirinden ayrt edemez, ama onlarn pek benze1

mez olduklarm abucak grr;

bir Hintli de, eitli Avru-

pa uluslar arasnda nce hi bir fark gremez. En farkl insan rklar bile, biim bakmndan, ilk bakta sanldn1 History of India, 1841, vol. i, s. 323. Father Ripa, inlilerle ilgili olarak kesinlikle ayn kandadr.

229

dan ok daha birbirine benzerdir;

yalnz belirli zenci ka-

bileler ayr tutulmaldr, brleri, Dr. Rohlfs'un bana yazd ve benim kendi gzlerimle grdm gibi, Kafkasyal (Caucasian) zellikler gsterir. eitli rklardan olan rn Collection Anthropologique du Museum de insanlaParis'teki gsterdiim geinebilirdi.

fotoraflar, bu genel benzerlii ok gzel gstermektedir. Bu insanlarn ou, fotoraflarn kendilerine birok kimsenin de syledii gibi, Avrupal

Bununla birlikte, bu insanlarn kendileri bize elbette ok farkl grnrd; nk derinin ve san yalnzca rengi, yzdeki ufak tefek farklar ve anlam, yarglarmz kolayca ve ok etkilemektedir. Yine de, dikkatle karlatrldklar ve lldkleri zaman, eitli rklarn, rnein s a oluumu, vcudun btn paralarnn birbirine gre oran, 2 akcierlerin sas, kafatasnn sas ve biimi, ve beynin kvrmlar bakmndan bile, 3 birbirinden ok farkl olduklar besbellidir. Irklar, vcudun yapl, iklime uyma (acclimatisation) ve belirli hastalklara kar duyarlk bakmndan da farkldr. Duygusal yetilerinde zellikle, ama zihn yetilerinde bir d e r e c e y e kadar grld gibi, ruhsal nitelikleri de ok ayrdr. Karlatrma frsat bulmu herkes, Gney Amerika'nn suskun, hatta somurtkan yerlileri ile kaygsz, g e v e z e zenciler arasndaki kartla am olmaldr. Ayn fiziksel koullarda yaayan, ve birbirinden yalnz dar bir denizle tlk vardr 4 . nce insan rklarn ayr trler olarak snflamak iin
2 B. A. Gould, ak, kara, ve kzl derili pek ok kimsenin lmlerim vermektedir: (Military and Anthropolog. Statistics of American Soldiers, 1869, s. 298-358.) On the Capacity of the Lungs, s. 471. Dr. Weisbach'in Dr. Scherzer ile Dr. Schwarz'n gzlemlerine dayanarak verdii deerli pek ok tabloya da bkz: Reise der Novara: Anthropolog. Theil. 1867. 3 rnein, Bay Marshall'n bir Bumen kadnnn beynini anlatan yazsna bkz: Phil. Transact., 1864, s. 519. 4 Wallace, The Malay Archipelago, vol. ii, 1869, s. 178.

ayrlan Mala-

yallar ile Papuanlar arasnda da buna pek benzer bir kar-

230

ileri srlebilecek gerekelerden, sonra da kar-grn gerekelerinden sz edelim. Daha nce hi Zenci, Hotanto, Avustralyal, Mool grmemi bir doa bilgini onlar karlatrmak durumunda kalsayd, bazlar nemsiz ve bazlar nemli olan ralarnn ounda, birbirlerine benzemediklerini grverirdi. Aratrmas srasnda, onlarn ok farkl iklimlere uyarlandklarn, vcut yaps ve ruh dzeni bakmndan biraz farkl olduklarn bulurdu. Sonra kendisine ayn lkelerden bunlara benzer yzlerce rnek getirilebilecei bildirilseydi, onlarn, trsel adlar vermeye alageldii biroklar kadar yetkin trler olduunu kesinlikle sylerdi. Bu biimlerin yzyllardr ayn rada kaldklarn, grnte bugnk zencilerle zde zencilerin hi deilse 4.000 yl nce y a a m olduunu 5 renir renmez, bu karar byk lde kuvvetlenirdi. Bu doa bilgini, yetkin bir gzlemci olan Dr. Lund'dan, 6 Brezilya'daki maaralarda, artk soyu tkenmi birok memeli hayvanla birlikte gmlm ve bugn btn Amerika ktasnda baat olan tipe giren insan kafataslar bulunduunu da iitirdi. Doa bilginimiz daha sonra belki coraf dalm ze5 M. Pouchet, Msrn nl Ebu Simbel maaralarndaki resimlerle ilgili olarak, kimi yazarlarn grebildiklerini sandklar gibi, bir dzineyi akn ulusun tannr resimlerini seemediini sylemektedir (The Plurality of the Human Races. ngilizce evirisi, 1864, s. 59). En belirgin rklarn birka bile, bu konuda yazlanlara bakarak beklendii gibi, oybirlii ile saptanamaz. Bundan tr, Messrs. Nott ve Gliddon (Types of Mankind, s. 148), II. ya da Byk Ramses'in ok gzel Avrupal yz izgileri olduunu sylemekte: oysa insan rklarnn trsel (specific) farkllna sarslmaz inanc olanlardan biri, Knox, gen Memmon'dan (ki Bay Birch'n bana bildirdiine gre II Ramses'e benzemektedir) sz ederken (Races of Man, 1850, s. 201), onun ra bakmndan Antwerp'li Yahudilerle zde olduunu steleyerek ileri srmektedir. Bundan baka, III. Amanof'un heykelini grdm zaman, British Museum'un yetkili bilirkiiler olan iki grevlisi ile birlikte, onun ok belirgin zenci tipi yz izgileri olduunu kabul ettim; oysa Messrs. Nott ve Glidon (ayn yerde, s. 146, ekil 53), onu "zenci kam karmam" bir melez olarak tanmlamaktadr. 6 Nott ve Gliddon belirtiyor, Types of Mankind, 1854, s. 439. Dorulayc kant da gsteriyorlar; ama C. Vogt, konunun daha incelenmesi gerektiini sanyor.

231

rinde durur, bu biimlerin yalnz grnte farkl olmayp, scak lkeler gibi, nemli ya da kurak lkelere, ve Arktik blgelere de uyarlanm ayr trler olmak gerektiini bildirirdi. nsana en yakn gruptaki yani drtellilerdeki (Quadrumana) hi bir trn, dk scaklklara, ya da nemli hi bir iklim deimesine dayanamamas; insana en yakn trlerin, Avrupa'nn lman ikliminde bile asla ergenlik ana kadar yetitirilememesi olgusunu da kant gsterebilirdi. lk defa Agassiz'in 7 gzne arpan olgu, yani, farkl insan rklarnn yeryznde memelilerin kesinlikle ayr trlerinin ve cinslerinin yaad zoolojik blgelere yaylm olmas, onu derinden etkilerdi. Avustralyal, Mool ve Zenci insan rklar iin durum budur; Hotantolar iin daha az belirgin olarak a m a B a y Wallace'n gsterdii gibi, byk Malaya ve Avustralya zoolojik blgelerini ayran izginin aa yukar ayns ile birbirinden ayrlan Papuanlar ve Malayallar iin aka byledir. Amerika yerlileri, bu ktann her yanma yaylmtr; ve bu, ilk bakta, yukardaki kurala aykr grnmektedir, nk Kuzey ve Gney Amerika'nn rnlerinin pek ou, byk lde farkldr: bununla birlikte, y a a y a n biimlerden birka, rnein opossum [bir keseli-sangil tr - . ] , baz dev disizlerin (gigantic Edentata) eskiden yapt gibi, Amerikalarn birinden brne yaylmtr. Eskimolar, br Arktik hayvanlar gibi, btn kutup glgelerine dalmlardr. eitli zoolojik blgelerin memelileri arasndaki fark tutarnn, o blgeler arasndaki farkn derecesine uymadna dikkat edilmelidir. Bundan tr, Afrika'daki ve Amerika Ktalarndaki memelilerin br blgelerdeki memelilerden farkllna oranla, zencinin br insan rklarndan daha ok ve Amerikalnn daha az farkl olmasn bir sapknlk (anomaly) saymak gtr. nsann, balangta, herhangi bir okyanus adasnda y a a m olduunu gsterir belirtiler bulunmad, ve onun,
7

"Diversity of Origine of the Human Races",

Christian Examiner,

July,

1850.

232

bu bakmdan, snfnn br yelerine benzedii de bunlara eklenebilir. Ayn evcil hayvan trnn varl kabul edilmi eitlerinin byle mi, yoksa trsel bakmdan farkl olarak m snflanmak gerektiini, yani onlarn bazlarnn farkl trlerinden tremi olup olmadn belirlerken, her bilgini, onlarn d asalaklarnn (parasite) yaban doa

ayr trlerden Bay

olmasna ok nem verirdi. Ayral (istisna) bir durumla karlanca, bu olguya daha da ok nem verilirdi; nk pek, kmes-hayvanlar, ve gvercin eitlerinde, trlerine raslanmaktadr. B a y Murray, farkl Denny'in bana bildirdiine gre, ngiltere'deki en farkl kayn bit lkelerdeki

farkl insan rklarndan derledii bitleri dikkatle incelemi; 8 ve onlarn yalnz renk bakmndan deil, bacaklar ve br uzantlar bakmndan da farkl olduklarn bulmutur. Birok rnek bulunan her durumda, farklar deimemekteydi. Pasifikteki bir balina gemisinin cerrah, bana wich Adal ile gemiye giren bitlerin birka Sandngiliz denizcilerinin

vcutlarna geince, iki gnde ldn anlatmt. Bu bitler, cerrahn bana rneklerini verdii ili yerlilerine zg bitlerden daha koyu renkliydi ve onlara benzemiyordu. Bundan baka, ayn bitler, Avrupa bitlerinden daha iri ve ok daha yumuak grnmekteydi. B a y Murray Afrika'dan, dou ve bat kylarndaki Zencilerden, Hotantolardan ve Kuzey ve Kafirlerden drt; Avustralya Gney Amerika'dan iki olmak yerlilerinden iki,

zere, sekiz bit rnei getirtyaayan yerlilerBceklerdeki nemsiz yagrnen

ti. Son rnekteki bitlerin ayr blgelerde den alnm olduu sylenebilir.

pl farklar, deimez iseler, genellikle trsel nitelikte saylr. Ve insan rklarnn trsel bakmdan farkl asalaklardan zarar grmesi olgusu, rklarn kendilerinin

ayr trler gibi snflanmak gerektiine, hakl olarak, kant

Transact. R. Soc. of Edinburgh, vol xxii, 1861, s. 567.

233

gsterilebilirdi. Varsaydmz doa bilgini, aratrmasn bu kadar ilerlettikten li ve sonra, insan rklarnn aprazlandklar zaman herhangi bir lde ksr olup olmadklarn sorard. Dikkatdnceli bir gzlemci olan Prof. Broca'nn kitabna 9 birbirleri ile apkantlara da bavurabilirdi, ve o kitapta baz rklarn

razlannca gerekten dl verdiini gsteren kantlar bulurdu, a m a baka rklarla ilgili olarak, kart raslard. Bylece, Avustralyal ve Tasmanyal yerli kadnlarn Avrupal erkeklerden seyrek olarak ocuk dourduunu renmi olurdu. Ancak, bu konudaki kantlarn deersiz olduu gsterilmektedir. Katksz kara rktan olanlar, yar-karalar (harf-castes) ldrmektedir: on bir yar-kara yaymlanmtr. 1 0 (mulatto) pek gencin ldrlp yakldn, kalntlarnn polise bulunduunu bildiren bir haber bu yaknlarda Bundan baka, birbiriyle evlenen krmalarn tonlu Dr. Bachman 1 1 birka

az ocuu olduu sk sk sylenmektedir; te yandan, Charleskuaktr kendi aralarnda evkaralar lenen, ve ortalama olarak katksz aklar ya da

kadar dl veregelen krma aileler tandn kesinlikle ileri srmektedir. Bana bildirdiine gre, daha nce Sir C. Lyell'in bu konudaki aratrmalar da ayn sonuca varmtr. 1 2

On the Phenomena of Hybridity in the Genus Homo, ngilizce

eviri,

1864. Bay T. A. Murray 'n ilgin mektubuna bkz: Anthropolog. Review, April, 1868, s. liii. Bu mektupta, Count Strzelecki'nin beyaz bir erkekten ocuklar dourmu Avustralyal kadnlarn daha sonra kendi rklarndan erkeklerle birleince ksrlk gsterdii eklindeki demeci rtlmektedir. M. A. de Quatrefages de, aprazlanan Avustralyallar ile ngilizlerin ksrlk gstermediini dorulayan birok kant toplamtr.
11 An Examination of Prof. Agassiz's Scetch of Nat. Provinces of the Animal World, Charleston, 1855, s. 44. 12 Dr. Rohlfs, bana, Byk Sahra'da raslad Arap, Berber ve Zenci melezi olan kark rklarn olaanst dourgan olduunu yazyor. te yandan, Bay Winwood Reade, Altn Sahili'ndeki zencilerin beyaz erkeklere ve krmalara (mulatto) hayranlk duyduu, bununla birlikte, pek az ve hastalkl ocuklar olduu iin, krmalarn kendi aralarnda evlenmemeleri gerektiini syleyen bir ataszleri olduu bildiriyor. Bay Reade'nin dedii gibi, bu inan 10

234

Dr. B a c h m a n ' a gre ABD'de, 1854 nfus saymnda, 405.751 krma (mulatto) saptanmtr; ve bu say, olgu her ynyle incelenirse, kk grnmektedir; ama aa ve kural-d ksmen, bu snfn uarliinde, belirli durumunun, ve kadnlarnn

nn sonucu saylabilir. Krmalar, zencilerin

bir oranda ve srekli eriyor olmaldr; ve bu onlarn grnr eksilmesine yol amaktadr. Gvenilir bir kitapta, 13 krmalarn y a a m a glerinin azaldndan, ok bilinen bir olay (phenomenon) gibi sz edilmektedir; ve bu onlarn azalm dourganlnn baka bir sonucu olmakla birlikte, belki ana-baba rklarn trsel bakalnn bir kant oladoutan ar ksr rak ileri srlebilir. phesiz, ar farkl trlerden elde edilen hayvan ve bitki hibritleri, vakitsiz lmeye eilimlidir; ama krmalarn (mulatto) ana-babalar

farkl trler saylamaz. Uzun mrl ve din, ama olmas ile nl baya katr, hibritlerde azalm

dourgan-

lk ile y a a m a gc arasndaki ilikinin ne kadar az zorunlu olduunu gstermektedir. lerde, btn insan rklarnn birbirleriyle birleince tam dl verimi gsterdii kantlansayd bile baka nedenlerinden tr onlar ayr trler olarak snflamaya eilimli olan kimseler, dourganln ve ksrln trsel farklln gvenilir lt olmadn hakl olarak savunurlard. Bu niteliklerin deien y a a m a koullarndan ya da tam melezlemeden kolayca etkilendiini, ok karmak yasalara bal olduunu, rnein, ayn iki tr arasndaki kart aprazlarn (converse cross) dourgankesinlikle lklarnn eit olmadn snflanmak gereken biliyoruz. phesiz trler olarak

biimler,

aprazlannca

ksr olanlardan hayli ya da tm ile dourgan olanlara kadar, eksiksiz bir sralanma gstermektedir. Ksrlk derece-

dikkate deerdir, nk beyazlar drt yzyldr Altn sahiline uramakta ve orada oturmaktadrlar, bundan dolay yerliler yaayarak renmeye bol bol zaman bulmulardr. 13 Military and Anthropolog. Statistics of American Soldiers, 1869, s. 319.

235

leri, ana-babann d yaplar ya da huylar arasndaki farkn derecesiyle tam uyumamaktadr. nsan, birok bakmdan, uzun zaman nce evcilletirilmi hayvanlarla karlatrlabilir, ve evcilliin doal durumdaki trlerin aprazlanmasnn pek genel bir sonucu olarak dl verimsizliinin giderilmesine yol atn ileri sren P a l l a s retisini dorulayan bir yn kant gsterilebilir.14 Bu eitli nedenlerden tr, hakl olarak, u ileri srlebilir: aprazlanm insan rklarnn gerei gibi dl vermesi byle olduu saptansayd bile onlar ayr trler olarak snflamamza kesinlikle engel olamazd. Dl verimliliinden baka, aprazlanma rn olan dllerin gsterdii ralarn, ana-baba biimlerin trler ya da eitler olarak snflanmak gerekip gerekmediini bildirdii sanlmtr; ama bu konudaki kantlar dikkatle inceledikten
14 The Variation of Animals and Plants under Domestication, vol. ii, s. 100. Burada, aprazlanan trlerin ksrlnn zellikle kazanlm bir nitelik olmadn, ama belirli aalarn birbirine alanamamas gibi, kazanlm baka farkllklarn rasgelmi sonucu olduunu okura hatrlatabilirim. Bu farklarn doal zellii bilinmemektedir, ama bunlar daha ok reme sistemi ile, ve ok daha az olarak da d yap ya da yapltaki sradan farkllk'arla ilgilidir. aprazlanan trlerin ksrlnda nemli e, onlarn birinin ya da ikisinin de uzun zaman deimemi koullara alm olmasdr; nk deien koullarn reme sistemine zel etkisi olduunu biliyoruz, ve daha nce de belirttiim gibi, evcilliin kararsz koullarnn doal durumda aprazlanan trlerde pek yaygn olan ksrl giderme eilimi olduuna inanmak iin salam gerekemiz vardr. Baka bir yerde (aym yapt, vol. ii, s. 185 ve Trlerin Kkeni, Sol Yaynlar, Ankara, 1970, s. 279) gsterdiim gibi, aprazlanan trlerin ksrl doal semeyle kazanlmamtr: ki biim (form) nceden ok ksrlatrlmsa, hep daha ksr bireylerin korunmas ve sa kalmas ile ksrln pekitirilemeyecegni anlayabiliriz; nk, ksrlk artarken, yavrulayan bireyler gittike daha az dl verecek, ve sonunda yalnz tek tk bireyler seyrek olarak yavrulayacaktr. Ama ksrln bundan da ileri bir aamas vardr. Gaertner de, Klreuter de, birok tr olan bitki cinslerinde (genera), aprazlannca gittike daha az tohum veren trlerden, bir tek tohum bile vermeyen, ama yumurta gzesinin kabarmasndan da anlald zere, br trlerin iek tozlarndan etkilenen trlere uzanan bir dizi oluturulabileceini gstermitir. Burada artk tohum vermeyi brakm daha ksr bireyleri semek aka olanakszdr; onun iin, yalnz yumurta gzeleri etkilendii zaman, doal seme yolu ile ksrln doruuna ulalamaz. Ksrln bu aamas, ve phesiz baka aamalar, aprazlanan trlerin reme sisteminin yapsndaki bilinmedik belirli farklara bal sonulardr.

236

sonra, bu trl genel kurallarn hi birine

gvenilemeyecei

sonucuna vardm. Bir aprazlanmann olaan sonucu, kark ya da ara bir biimin domasdr; ama belirli hallerde, dllerin bazlar ana-baba biimlerden birine, bazlar da brne ok benzer. Bu, zellikle ana-babalar nce an deiimler ya da yaradl aykrlklar (monstrosity) olarak belirmi ralar bakmndan farkl olunca grlr." Bu noktay zellikle belirtiyorum, nk Dr. Rohlfs, bana bildirdiine gre, Afrika'da baka rklarn yeleri ile aprazlanm zencilerin dllerinin ya tm ile kara, ya tm ile ak, ya da, seyrek olarak, alaca (piebald) olduunu te yandan, Amerika'daki sk sk grmtr. genellikle krmalarn (mulatto)

iki rk aras bir grnte olduunu herkes bilir. Gryoruz ki, bir doa bilgini insan rklarn ayr trler olarak snflarken kendini tm ile hakl bulabilirdi, nk onlarn yapl ve huy bakmndan ok sayda ve bazs nemli farklar olduunu saptard. stelik bu farklar, ok uzun alardan beri, aa yukar hi deimeden kalmtr. Doa bilginimiz, insann yaylma alannn pek geni olmasndan da biraz etkilenecekti. nk bu, insan soyuna bir tek tr gzyle baklrsa, memeliler snf iin de byk bir sapknlktr (anomaly). eitli szde rklarn dalm ve kesinlikle farkl br memeli trlerinin dalm arasndaki uygunluk, onu artacakt. Sonunda, doa bilginimiz, btn rklarn karlkl dl verimliliinin henz tam olarak snanmadn, snansa bile, onlarn trsel zdeliinin kesin kant olmayacan ileri srebilirdi. Sorunun br yanna gelince, varsaydmz doa bilgini, ayn lkede ve byk kalabalklar madn buluverirdi. Brezilya'da, halinde birbiriyle melezlekaran insan biimlerinin de, baya trler gibi farkl olZenci-Portekiz rinin pek kalabalk bir nfus oluturduunu; Gney Amer-

15

The Variation of Animals, vb., vol. ii, s. 92.

237

ka'nn baka bir

kesiminde, ili'de, btn nfusun eitli

oranlarda karm yerlilerden ve spanyollardan olutuunu grrd. 16 Ayn ktann birok kesiminde, Zenciler, Yerliler ve Avrupallar larn rnlerine arasndaki en karmak arpazlanmaincelemelere snanmasdr. Polinezyal bir ZenCce raslard. Bitkiler alemindeki en sk ekilde adalarndan birinde, Polinezyalarla

gre, byle l arpazlanmalar, ana-baba biimlerin (form) karlkl dl verimliliinin Doa bilginimiz, Pasifik halkla; Fiji cilerin

kan ile ngiliz kannn karmasmdan Takmadalarnda, (Negrito) her oranda

domu kk

aprazlanmasndan

domu

bir halkla karlard. rnein Afrika'dan da buna benzer birok rnek verilebilirdi. Bundan tr insan rklar ayn yaamalarna elverir llkede birbirleriyle kaynamadan

de farkl deildir; oysa kaynamann gereklememesi, trsel farklln olaan ve en iyi lsdr. Doa bilginimiz, btn rklarn ayrdedici ralarnn ok deiken olduunu anlaynca da arrd. Bu olgu, Brezily a ' y a Afrika'nn drt bir yanndan getirilmi zenci kleleri ilk gren herkesi artr. Bu, Polinezyallar ve br rklarn ou iin de geerlidir. Herhangi bir rann bir rka zg ve deimez olduunun sylenip sylenemeyeceinden phe edilebilir. Ayn kabiledeki yabanl insanlar bile, ralar bakmndan, sk sk sylendii kadar bir-biimli (uniform) ildir. deHotanto kadnlarnda ortaya kan belirli zellikler,

herhangi bir baka rkta grlenlerden ok daha gze arpcdr, a m a bunlarn deimeden ortaya kmad bilinmektedir. eitli Amerikan kabilelerinde, renk ve klllk hayli farkldr; Afrika Zencilerinde de, renk belirli bir lde, ve yz izgileri ise byk lde farkldr. Kafatasnn biimi baz rklarda

16 M. de Quatrefagos, Portekizlilerle baka rklarn kark kann tayan Hintlilerin iyice melezlenmesinden domu Brezilyal Paulistas'larn baars ve enerjisi konusunda ilgin bilgiler vermektedir, (Anthropolog. Review, Jan. 1869, s. 22).

238

ok deimektedir;

17

ve br ralarn (character) hepsi de by-

ledir. Artk btn doa bilginleri, trleri, deiir ralarn yardm ile belirlemeye almann byk dncesizlik olduunu pahalya malolmu deneylerle renmilerdir. Ama insan rklarnn ayr trler olarak snflanmasna kar en nemli gereke, onlarn, birbirleriyle aprazlanmalarnn dnda da, birok halde, azar azar birbirine dnmesidir. nsan herhangi bir hayvandan ok daha dikkatle incelenmitir, yine de en yetenekli bilirkiiler arasnda insann bir tek tr ya da rk olarak m, yoksa iki (Virey), yedi (Hunter), sekiz (Agassiz), on bir (Pickering), (Jacquinot), drt (Kant), be (Blumenbach), alt (Buffon), on be (Bory St. Vincent), on alt (Desmoulins), yirmi iki (Morton), altm (Crawfurd) ya da altm (Burke) tr ya da rk olarak m snflanmak gerektii vardr.
18

konusunda byk

ayrlklar

Yarglardaki bu bakalk, rklarn trler olarak s-

nflanmak gerektiini deil, onlarn azar azar birbirine deitiini, ve onlar arasnda aka ayrdedici ralar (character) bulabilmenin g olduunu gsterir. ok deien organizmalardan olumu bir grubu tanmlama iini yklenmek talihsizliine urayan her doa bilgini, kesinlikle insannkine benzer durumlarla karlar (grgye dayanarak konuuyorum); sakngan bir kimse ise, azar azar birbirine deien biimleri bir tek trde iini bitirecektir; nk, tanmlayamad birletirerek nesnelere adlar

v e r m e y e hakk olmadn kendi kendine itiraf edecektir. nsann da bulunduu takmda (order), yani gerek-maymunlarn belirli cinslerinde (genera), byle olgularla karlalr;

17 rnein Amerika ve Avustralya yerlilerinde byledir. Prof. Huxley. Gneyli Almanlarn ve svirelilerin birounun "Tatarlarnki kadar ksa ve geni" kafataslar olduunu sylemektedir. Transact. Internat. Congress of Prehist. Arch.. 1868, s. 105. 18 Bu konuda gzel bir tartma iin bkz: Waitz. Introduct. to Anthropology. ngilizce evirisi, 1863. s. 198-208, 227. Yukardaki bilgilerin bazlarn H. Tutle'den aldm: Origin and Antiquity of Physical Man. Boston, 1866, s. 35.

239

oysa br cinslerde, (Cercopithecus), trlerin

rnein pek

uzun-kuyruklu-maymunlarda kesinlikle belirlenebilir. olarak bir

ou

Amerikan Cebus cinsinin (genus), farkl biimlerini kimi doa bilginleri trler, kimiler ise yalnzca coraf rklar snflamaktadr. Demek ki, Gney Amerika'nn drt

yanndan saysz Cebus rnekleri derlenseydi ve bugn trsel olarak farkl grnen biimlerin ok sk basamaklarla azar azar birbirine deitii anlalsayd, o biimler okluk yalnzca eitler ya da rklar olarak snflanrd; doa bilginlerinin pek ou, insan rklar iin de bu yolu izlemektedir. Bununla birlikte, tr olarak adlandrmaktan kanasaysz madmz, ama aprazlanmadan bamsz olarak kiler leminde bulunduu itiraf edilmelidir. 1 9 Kimi doa bilginleri, son zamanlarda, gerek trlerin ayrc zelliklerinin ounu tayan, ama byle yksek bir a a m a y a pek uygun dmeyen biimleri belirtmek iin "alttr" (sub-species) terimini kullanmaktadrlar. yleyse, insan rklarn tr aamasna ykseltmek iin yukarda verilen salam gerekeleri ve te yandan onlar belirlemenin baa klmaz glklerini dnrsek, "alt-tr" terimi burada zellikle kullanlabilir gibi grnmektedir. Ama eski alkanlktan tr, "rk" (race) terimi belki de hep kullanlagidecektir. Terimlerin seimi, ancak ayn fark dereceleri iin bu, seyrek olarak baarlabilmektedir: nk, daha ayn byk terimler kullanlmak istendii lde nemlidir. Ne yazk ki cinsler (genera), genellikle, ancak byk glkle ayrdedilebilen ve birbirleri ile yakn hsm olan biimleri kapsar, oysa ayn familyadan olan daha kk cinsler tam anlam ile farkl biimleri kapsamaktadr; bununla birlikte, hepsini, fark gzetmeden, trler olarak snflamak gerekmektedir.

basamaklarla birbirine balanan biimlerin hi deilse bit-

19 Prof. Naegeli, eitli rnekleri dikkatle tanmlamtr: Botanische Mittheilungen. B. ii, 1866, s. 294-369. Prof. Asa Gray, Kuzey Amerika bileikgillerindeki (Compositae) baz ara biimler zerine bunlara benzer eyler sylemektedir.

240

Bundan baka, ayn byk cinsteki (genus) trler, birbirlerine asla eit lde benzemez: tersine, bunlarn bazlar, genellikle, br trlerin evresine kk gruplar halinde, gezegenlerin evresindeki uydular gibi, sralanabilir. 2 0 Tekkkenci (monogenist) ve okkkenci (polygenist) olmak zere iki okula ayrlm bulunan antropologlar, son yllarda, insan soyunun bir trden mi, yoksa birka trden mi olutuunu tartmaktadrlar. l kendilikler (mahiyet, Evrim ilkesini benimsemeyenler, trlere ayr yaratlar (creation), ya da bir bakma farkentity) gzyle bakmak, ve br organik varlklar trler olarak snflamada kullanlan yntemin rneksenmesiyle hangi insan biimlerini (form) tr sayacaklarna karar vermek zorundadrlar. Ama bu likle kabul edilinceye kadar, umutsuz bir noktada karara varmak, "tr" teriminin herhangi bir tanm genelabadr; ve takasaba, nm, yaratma eylemi gibi belirsiz bir eyi iermemelidir. Hi bir tanm olmadan, belirli saydaki evlere ky, kent d e m e y e de kalkabilirdik. Kuzey Amerika'da ve Avrupa'da karlkl olarak birbirini temsil eden ve birbirleriyle yakn hsm olan memelilerin, kularn, bceklerin ve bitkilerin trler olarak m, yoksa coraf rklar olarak m snflanmak gerektii konusundaki o bitip tkenmez phelerde, bu gln uygulamada karlalan bir rneini gryoruz; ve bu, en yakn ktadan pek az uzakta bulunan birok adann rnleri iin de geerlidir. te yandan, yeni yetienlerin artk ounlukla benimsedii evrim ilkesini benimseyen doa bilginleri, insan rklar arasndaki fark tutarn belirtmek amac bakmndan onlarn ayr trler denmeye uygun olduunu dnseler de, dnmeseler de, btn insan rklarnn bir tek ilkel kkenden trediinden hi phe etmezler. 2 1 Evcil hayvanlarmzn eitli rklarnn bir trden mi yoksa birden ok trden mi tredik20 21

Trlerin Kkeni, Sol Yaynlar, Ankara, 1970, s. 64. Bu konuda bkz: Prof Huxley, Fortnightly Review, 1865.

241

leri sorunu biraz farkldr. Ayn cinsteki (genus) btn doal trler gibi, btn rklarn da ayn ilkel kkenden fkrd kabul edilebilirse de, rnein kpein btn evcil rklarnn bugn aralarnda grlen fark tutarn insann herhangi bir tr ilk evcilletirmesinden sonra kazanp kazanmadklar; ya da ralarnn bazlarn artk doal durumda farkllam olarak bulunan baka trlerden g e l m e y e borlu olup olmadklar, henz tartmaya deer bir konudur. nsana gelince, byle bir sorunla karlalamaz, nk onun herhangi bir dnemde evcilletirildii sylenemez. nsan rklarnn ortak bir kkenden ayrlmasnn erken bir aamasnda, rklar arasndaki farklarn ve fark saysnn az olmas gerekir; bunun sonucu olarak, o zamanki rklar, ayrdedici ralar bakmndan, ayr trler olarak snflanmaya bugnk szde rklardan daha az yarar durumda idiler. Bununla birlikte, tr terimi ylesine keyfdir ki, byle eski rklarn farklar ar nemsiz, ama bugnknden daha deimez, ve azar azar birbirine dnmez olsayd bile, kimi doa bilginleri onlar ayr trler olarak snflayabilirdi. Yine de, insann eski atalarnn, bugn varolan rklarn her birinden daha ok birbirine benzemez hale gelmeden nce raca birbirini ok raksam olmalar yle dursun, sonradan, Vogt'un ileri srd gibi, 2 2 raca birbirini yaknsam olmalar belkili deildir, tersine olanakldr. nsan iki ayr trn dllerini ayn amala seerken, genel grn szkonusu olduu srece, bazan nemli lde yaknsamaya (convergence) yol aar. Von Nathusius'un belirttii gibi, az belirgin olarak da, gelitirilmi sr soylarnda
23

iki aygrlen

r trden tremi olan gelitirilmi domuz soylarnda, ve daha budur. Byk bir anatomici, Gratiolet, insanbiimli (anthro-

Lectures on Man, ngilizce evirisi, 1864, s. 468. Die Rassen des Schweines, 1860, s. 46, Vorstudien fr Geschichte, vb., Schweinescaehdel, 1864, s. 104. Srlarlarla ilgili olarak bkz: M. de Quatrefages. Unite de VEspece Humaine, 1861, s. 119.
23

22

22

pomorphous)

maymunlarn doal bir alt-grup oluturmad-

n, orangutann ok gelimi bir jibon ya da semnopithecus, empanzenin ok gelimi bir m a c a c u s , ve gorilin ok gelimi bir mandril olduunu ileri srmektedir. Aa yukar tm ile beyin ralarna dayanan bu sonu kabul edilirse, hi deilse d ralarda bir yaknsama rnei ile kar karyayz demektir, nk insanbiimli (anthropomorphous) maymunlar, birok bakmdan, br maymunlara benzediklerinden daha ok ve kesinlikle birbirlerine benzemektedirler. Gerekte, balinann bala benzerlii gibi olan btn grevde benzerliklerin,* yaknsama rnekleri olduu sylenebilir; ama bu terim yzlek ve uyarlanr (adaptive) benzerlikler iin hi kullanlmamtr. Bununla birlikte, ok farkl varlklarn deiiklie uram dllerinde, yapnn birok noktasndaki rann yakn benzerliini yaknsamaya yormak, ar ataklk olurdu. Bir billurun (crystal) biimini zellikle belirleyen, molekl kuvvetleridir, ve benzemez maddelerin bazan ayn biimi gstermesi artc deildir; ama her organik varln biiminin karmak pek ok ilikiye, fiziksel koullara, ve malara bal olarak saklanan daha ok da onlar kuatan ve onlarn her biriyle yaran organizdeiimlerin niteliine, ve son olarak, hepsinin biimi ayn lde karmak ilikilerle belirlenmi saysz atalardan soyaekime (ki soyaekim balbana kararsz bir edir) bal olduu unutulmamaldr. Belirgin bir ekilde birbirinden farkllam iki organizmann deiiklie uram dllerinin, daha sonra, organlanma-

* Biyolojide, kkende (homologous) olmadklar halde, grevleri ayn ya da benzer olan organlara ve yaplara "analogous" denir. rnein, balklarn ve midyelerin solungalar analogous'tur. Analogous'u dilimize (yalnz bir biyoloji terimi olarak) "grevde" diye evirmeyi uygun bulduumuz iin, "analogical resemblances" yerine "grevde benzerlikler" diyoruz. Suda yaamaya uyarlanm memeli bir hayvan olan balinann gvdesi ve n ayaklar, baln gvdesi ve yzgeleri gibi grev yapmaktan tr deiiklie uramtr. Bunun sonucu olarak, balinann gvdesi balk gvdesine, n ayaklar balk yzgelerine, kuyruu yatay bir balk kuyruuna benzemitir. (Balinalarla art ayaklar krelmitir.) Darwin, burada, byle benzerlikleri szkonusu etmektedir. .

243

larnn tmnde nerdeyse zdelie

varacak kadar yakn-

samas, inanlmaz grnmektedir. Yukarda anlan yaknsam domuz rklarnda, Von Nathusius'a gre, onlarn iki ayr kkenden gelmelerinin kant, kafataslarndaki belirli kemiklerde hl aka grlmektedir. undan phe edebilmek gtr: kimi doa bilginlerinin sand gibi, insan rklar, orangutann gorile benzemedii kadar ok, ya da aau yukar o kadar, birbirine benzemeyen iki ya da ikiden ok trden tremi olsayd, bugnk insann belirli kemiklerinin yaplnda belirgin farklar bulunurdu. B U G N K insan rklar, renk, sa, kafatas biimi, vcut oranlar, vb. gibi birok bakmdan farkl olmakla birlikte, yaplarnn tm dikkate alnrsa, pek ok noktada birbirlerine byk lde benzemektedirler. Bunlarn birou ylesine nemsiz ya da apayr bir niteliktedir ki, kkenleri baka olan trlerin ya da rklarn onlar ayrca kazanm olmas, son derece olanakszdr. Ayn dnce, en farkl insan rklar arasndaki zihn benzerliin pek eitli ynleri iin de, ayn lde ya da daha ok geerlidir. Amerika yerlileri, Zenciler ve Avrupallar, kafaca, anlabilecek herhangi rk kadar birbirlerinden farkldr; bununla birlikte, " B e a g l e " d a Ate lkelilerle birlikte bulunduum sralarda, onlarn zihinlerinin bizimkine ne kadar ok benzediini gsteren kk birok belirti, beni srekli olarak artmt; bir zamanlar yakn arkadalk ettiim su katlmadk bir zencide de bunu gzlemlemitim. B a y Tylor'un ve Sir J. Lubbock'un ilgin kitaplarn24 okuyan kimsenin, her rktan insanlarn beenileri, eilimleri ve alkanlklar arasndaki yakn benzerlikten etkilenmemesi gtr. Hepsinin de danstan, kaba mzikten, rol yapmaktan, resimden, dvmeden ve baka ekilde bezen24 Tylor, Early History of Mankind, 1865; el hareketleriyle anlama konusunda bkz: s. 54. Lubbock, Prehistoric Times, 2nd edit. 1869.

244

mekten holanmas; iaretlerle karlkl anlamas, heyecanlara kaplnca yzlerinde ayn anlamn

ayn

belirmesi, ayr in-

ve hepsinin ayn hecesiz lklar atmas, bu yakn benzerliin kantdr. Bu benzerlik, daha dorusu zdelik, latrlnca, artcdr. Ok ve y a y kullanma sanatnn maymun trlerinin farkl anlatmlar ve lklar ile karsan soyunun ortak bir atasndan beri kuaktan kuaa aktarlmadn gsteren salam kantlar vardr, ama Westropp'un ve Nilsson'n belirttii gibi,25 dnyann birbirine en uzak kesimlerinden getirilmi, ve en eski dnemlerde yaplm tatan temrenler, aa yukar zdetir; ve bu olgu, yalnz eitli rklarn benzer yaratc ya da zihn yetileri olmas ile aklanabilir. Arkeologlar, ok yaygn bezemelerde, rnein zikzaklarda, vb., eitli basit inanlarda ve geleneklerde, rnein ly iri tal (megalithic) yaplarn altna gmmede, ayn olguyu gzlemlemilerdir. 2 6 Gney Amerika'da, dnyann baka birok kesiminde olduu ya nemli baz olaylar gibi, insanlarn,

belgelendirmek a m a c ile talar y-

mak, ya da llerini gmmek iin, genellikle yksek tepelerin doruklarn setiklerini hatrlyorum. 2 7 Bugn doa bilginleri, alkanlklarn, beenilerin, eilimlerin ufak tefek saysz ayrntlar bakmndan iki ya da daha ok evcil rk arasnda, ya da yakn hsm olan doal biimler (form) arasnda sk bir uyuma gzlemledikleri zaman, bu olguyu onlarn ortak bir atadan tremi olmalarnn, ve, bundan dolay da, hepsinin ayn trden saylmak gerektiinin kant olarak kullanmaktadrlar. Ayn gerek e y e insan rklarnda daha da kolay bavurulabilir. Vcut yaps ve zihn yetiler bakmndan eitli rklar
25 H. M. Westropp, "On Analogous Forms of Implements", Memoirs of Anthropolog. Soc.. The Primitive Inhabitants of Scandinavia, ngilizce evirisi. Sir J. Lubbock baskya hazrlamtr. 1869, s. 104. 26 Westropp. On Cromlechs, vb., Journal of Ethnological Soc, Scientfic Opinion, June 2nd, 1869, s. 3. 27 Journal of Researches: Voyage of the "Beagle", s. 46.

245

arasnda grlen saysz ve nemsiz benzerlikler

(burada olaadm

benzer gelenekleri anmyorum), ayr ayr kazanlm ekilmi olmas gerekir. Bylece, insann yeryzne

m a y a c a iin, onlarn ayn ralar tam bir atadan soyaadm yaylmasndan nceki durumunu biraz kavryoruz. nsann denizle birbirinden ok ayrlm blgelere yaylmas phesiz, eitli rklarda rann byk lde raksamasna (devergence) yol amtr; byle olmasayd, ayn rka bazan ayr ktalarda raslamamz gerekirdi; oysa hal asla byle deildir. Sir J. Lubbock, dnyann btn kesimlerindeki yabanl insanlarn bugn uratklar sanatlar karlatrdktan sonra, insann ilk doum yerinden ilk ayrld srada biliyor olamayaca sanatlar belirlemitir; nk o sanatlar bir defa renilseydi, asla unutulmazd. 28 Sir J. Lubbock, bylece, "bak ucunun yalnzca bir geliimi e y olmayan olan topumzran, uzun bir ekiten baka bir

zun, artakalan biricik nesneler" olduunu gstermitir. Bununla birlikte, ate yakma sanatnn nceden bulunmu olabileceini kabul etmektedir, nk bugn varolan btn rklar ate yakmay bilmektedir, ve Avrupa'nn eski maara adamlar da ate yakmay biliyordu. Belki kabasaba kayklar ve sallar yapma sanat da biliniyordu; ama insan karalarn birok yerde bugnknden ok farkl bir dzeyde uzaklara yaylm olabilir. Sir J. Lubbock, daha olduu sonra, ona eski bir ada varolduu iin, kayklardan yararlanmadan da "bugn varolan rklarn pek ounun ancak drde kadar"

sayabilmesini sz konusu ederek, " e n eski atalarmz

kadar saym olamaz" demektedir. Bununla birlikte, o eski dnemde, insann zihn ve toplumsal yetileri, bugn y a a y a n en a a yabanllarnkilerden pek az gelimi olamaz; yoksa ilk insan, abucak ve ok yaylm olmasnn da gsterdii gibi, y a a m a savanda pek stn baarl olamazd.

28

Prehistoric Times, 1869, s. 574.

246

Kimi filologlar,

belirli diller arasndaki kkl farklar-

dan, insann ilk defa geni apta yayld sralarda, konuan bir hayvan olmad sonucunu karmaktadrlar; ancak, bugn konuulanlarn hepsinden ok daha az yetkin olan dillerin, iaretlerle desteklenerek kullanlm olduu, rn rn olan ok daha gelimi ve onladillerde bunlarn hi bir

izinin kalmad sanlabilir. Eksik de olsa, hi bir dil kullanlmadan, insan zeksnn, insann eski bir dnemdeki egemen durumundan anlalan dzeye ykselip ykselemeyecei phelidir. lk insann elinden ancak kabasaba birka i geldii sralarda, ve konuma yetisi pek eksik olduu sralarda, insan s a y m a y a yarap yaramad, kullandmz tanma bal olmak gerekir. Maymuna-benzer bir yaratktan bugn yaayan insana doru hi sezilmeden, azar azar deien biimlerden (form) olumu bir seride, " n s a n " teriminin szdr. Ama bu, ok az nemli bir sorundur. Bundan kullanlbaka, bir Son mak gerektiini herhangi bir belirli nokta saptamak olanakszde insan rklarnn byle denmeye mi, yoksa trler ya da alt-trler olarak snflanmaya m yarat da nemsiz sorundur; ama son terim daha uygun grnmektedir.

olarak, evrim ilkesi genellikle kabul edilince ki ok gemeden kesinlikle kabul edilecektir tekkkenciler (monogenist) ile okkkenciler (polygenist) arasndaki kavgann sessizce ve sezilmeden sona ereceini syleyebiliriz. Baka bir sorun, yani, her insan rknn ya da alt-trnn yalnz bir ift atadan treyip tremedii sorunu da dikkate alnmadan geilmemelidir. Bazan, hepsinin bir ift atadan tredii ileri srlmektedir. Evcil hayvanlarmzdan, yeni herhangi bir ras olan bir tek iftten, hatta bir tek bireyden alnan eitlenmi dller dikkatle iftletirilerek ve bile bile yeni bir rk oluturabilir; ama evcil hayvan rklarmzn pek ou, seilmi bir iftten bile bile deil, tersine, az da olsa yararl ya da istenen bir ekilde deimi birok bireyin bi-

247

linsiz olarak korunmas ile oluturulmutur. Bir lkede hep gl ve hantal atlar, baka bir lkede hep ince ve evik atlar stn tutulsayd, zellikle ayrlarak damzlkta alt-rk yetieceine gvenle inanabilirdik. kullanlm hi bir ift olmad halde, zamanla o iki lkede ayr birer Irklarn birou byle olmutur, ve onlarn oluum yolu, doal trlerinkine ok benzemektedir. Falkland Adalarna gtrlen atlarn ardk kuaklar boyunca ufalp inceldiini, oysa Pampalarda yabanlaanlarn daha iri ve kaba bal atlar haline geldiini de biliyoruz; ve byle deiikliklerin, herhangi bir iftten deil, ayn koullarn belki ataya dn ilkesi ile de desteklenen etkisinde kalm btn bireylerden doduu bellidir. Byle rfarkl neklerdeki yeni alt-rklar, herhangi bir iftten deil,

derecelerde, ama ayn genel ynde deimi birok bireyden tremilerdir; ve biz insan rklarnn da byle tredii sonucunu karabiliriz. Deiiklikler ya farkl koullarn etkisinde kalmann dolaysz sonucudur, ya da herhangi bir s e m e (selection) biiminin dolayl sonucudur. Ama bu son konuyu biraz sonra yeniden e l e alacaz. NSAN IRKLARININ TKENMES ZERNE Birok insan rknn ya da alt-trnn tmyle ya da

bir kesimi ile tkenmesi, tarih bir gerektir. Humboldt, Gney Amerika'da, yitip gitmi bir kabilenin konutuu dilin bir szcn syleyebilen tek canl yaratk olan bir grmtr. Dnyann her yerinde eski antlar ve papaan tatan

aletler bulunmutur; bugn oralarda yaayan insanlarn onlarla ilgili hi bir gelenei olmamas, tkenmenin bykln gstermektedir. Eski rklarn kalnts olan baz kk ve paralanm kabileler, evreyle balantsz ve genellikle dalk blgelerde hl yaamaktadr. Avrupa'daki eski rklar, Schaff-

29

Anthropological Review, Oct. 1868, s. 431'deki eviri.

248

hausen'a

gre, 2 9

"bugn y a a y a n

en

kabasaba yabanl-

lardan bile daha aa bir aamada idi"; bundan tr, bugn varolan btn rklardan belirli bir lde farkl olmalar gerekir. Prof. Broca'nn L e s Eyzies'te raslad kalntlar, bir tek ailenin torunlar gibi grnmekte iseler de, aa ya da maymunsu zelliklerle yksek niteliklerin esiz bir bileimi olan bir rkn varln gstermektedirler. Bu rk, "bildiimiz eski ya da ada rklarn hepsinden tm ile dr".
30

farkl-

Bundan tr, Drdnc Zamanda, Belika maaralayaamasna ar elverisiz gibi grnen koullara

rnda y a a m olan rktan da farkldr. nsan, uzun sre dayanabilir. 3 1 Kayklar ya da aletleri iin aa bulunmayan, yakt olarak yalnz balkyann ve iecek olarak erimi karn bulunduu en u Kuzey blgelerinde uzun sre yaamtr. Ate lkeliler, Amerika'nn en gney ucunda, hi giyinmeden ve kulbe denebilecek bir barnaklar bile olmadan yaamaktadrlar. Gney Afrika yerlileri, yrtc hayvanlarla dolu kurak ovalarda dolap durmaktadr. Himalaya'nn Tkenme, eteklerindeki Terai'nin* ldrc nsan, etkisine,

ve tropikal Afrika'nn v e b a s a a n kylarna da dayanabilir. zellikle kabile ile kabilenin, ve rkla rkn yarmasndan ileri gelir. Her yabanl kabilenin nfusunun oalmasn nleyen eitli engeller, rnein dnemli (periodical) ktlklar, gebe yaay ve bunun sonucu olan ocuk lmleri, ocuklarn ok ge memeden kesilmesi, savalar, kazalar, hastalklar, arlklar, kadn karmalar, ocuk ldrmeler, ve zellikle azalm dourganlk, her zaman etkisini gstermektedir. Bu engellerden herhangi birinin etkisi nemsiz lde bile artsa, kabilenin azalmasna yol aar; ve iki komu kabileden biri, brne oranla sayca azalnca
30 Transact. Internat. Congress of Prehistoric Arch., 1868, s. 172-175. uraya da bkz: Broca, (eviri) Anthropological Review, Oct., 1868, s. 410. 31 Dr. Gerland, Ueber das Aussterben der Naturvlker, 1868, s. 82. * O blgedeki sk ve taban bataklk orman eridi. .

249

ve gten dnce, yarma savala, krmla, yamyamlkla, klelikle ve sagurma (absorbtion) ile sona erdiriliverir. Daha zayf bir kabile byle birdenbire yok olmasa bile, bir defa azalmaya balaynca, genellikle tkeninceye kadar durur.32 Uygar uluslar barbarlarla karlanca, iklimin ldrc olduu ve yerli rka stnlk salad yerler ayr tutulursa, kavga ksa srer. Uygar uluslar baarya ulatran nedenlerin bazlar ak ve basittir, bazlar ise karmak ve karanlktr. Topran tarma alnmasnn yabanllar iin eitli ekillerde ldrc olduunu anlayabiliyoruz, nk onlar, alkanlklarn deitirememekte ya da deitirmek istememektedir. Baz hallerde, yeni hastalklarn ve dknlklerin ok ykc olduu bilinmektedir; yeni bir hastalk, ou zaman, ldrc etkisine en az direnli olanlar azar azar ayklanncaya kadar, byk oranda lme yol aar; 3 3 ve yabanl insanlarn pek ounun ar dknlk gsterdii ispirtolu ikilerin kt etkisi de lmlere yol aabilir. Bundan baka, ayr y a a m farkl insanlarn ilk defa bir araya gelmesi hastalklar dourur gibi grnmektedir. 3 4 Vancouver Adasnda tkenme konusu ile yakndan y a a m a alkanlklarnn, trm ve uyuturmutur; ilgilenmi olan Bay Spoat, Avrupallarn gelmesinin bir sonucu olarak deien sal ok bozduuna inanmak(motadr. "evrelerindeki yeni y a a m a dzeni tive) yitirmiler ve yerlerine le durmaktadr. yenilerini yerlileri alklakoyamamlardr" azalr

yerliler alma gdlerini

diyerek, grnte nemsiz olan bir neden zerinde de nem-

Gerland (ayn yerde, s. 12), bunu destekleyen olgular vermektedir. Sir H. Holland'n bu konudaki dncelerine bkz: Medical Notes and Reflections, 1839, s. 390. 34 Bu konuyla ilgili bir hayli olgu derledim: Journal of Researches, Voyage of the "Beagle", s. 435. Ve Gerland, ayn yerde, s. 8. Peopping, "uygar yaamn yabanllar aladn" sylemektedir. 35 Sproat, Scenes and Studies of Savage Life, 1869, s. 284.
33

32

250

Uygarlklarnn dzeyi, yaran uluslarn baarl olmasnda en nemli e gibi grnmektedir. Avrupa, birka yzyl nce, Doulu barbarlarn aknndan korkmakta idi; imdi byle bir korku gln olur. B a y Bagehot'un belirttii gibi, yabanllarn, klasik uluslarn karsnda, imdi uygar uluslarn karsnda olduu gibi ortadan kalkmam olmas, daha garip bir olgudur; yle olsayd, eski ahlklar ola y enine boyuna dnrlerdi; oysa o dnemde y a a m yazarlar arasnda, barbarlarn yitip gitmesinden zlerek sz eden yoktur. 36 Tkenmenin en zorlu nedeni, rneklerin ounda, azalm dourganlk ve, yeni y a a m a koullar kendi balarna zararl olmasa bile, deien y a a m a koullarnn zellikle ocuklarn saln bozmasdr. Bu konuya dikkatimi ektii iin, ve bana bu konu ile ilgili bilgiler verdii iin B a y H. H. Howorth'a olan gnl borcum byktr. Aadaki rnekleri bu a m a l a derledim. Tasmanya smrgeletirildii zaman, yerli nfusu kimileri 7.000, kimileri de 20.000 olarak hesaplamtr. Yerlilerin says, zellikle ngilizlere kar ve birbirleriyle dvrken azalverdi. Tm smrgecilerin katld nl insan avndan sonra, s a kalp hkmete teslim olan ve 1832'de Flinders Adasna gtrlen yerliler, yalnzca 120 kii idiler. 37 Tasmanya ile Avustralya arasnda bulunan bu adann boyu 40 mil, eni 12-18 mildir. Ada sala elverili grnmektedir. Orada yerlilere iyi davranld. Yine de salklar ok bozuldu. 1834'te, krk yedi yetikin erkek, krk sekiz kadn ve on alt ocuk olmak zere, hepsi 111 kii idiler (Bonwick, s. 250). 1835'te yalnz yz s a kalmt. Hzla azalp gittikleri iin, ve baka bir yerde bylesine abuk krlmamalar gerektiini dndkleri iin, 1847'de, Tasmanya'nn gney kesimindeki Oyster Cove'a gtrldler. O srada (20 AraBagehot "Physsics and Politics", Fortnightly Review, April 1, 1868, s. 455. Burada bildirilenlerin hepsi J. Bonwick'ten alnmtr: The last of the Tasmanians, 1870.
37 36

251

lk 1847) on drt erkek, yirmi iki kadn ve on ocuk idiler. 38 Ama yer deitirmek onlara iyi gelmedi. Hastalk ve lm hl yakalarn brakmamt. 1864'te yalnz bir erkek (1869'da ld) ve on kocakar s a kalmt. Kadnlarn ksrl, hepsinin hastalanmaya ve lmeye hazr hale gelmi olmasndan ok daha dikkate deer bir olgudur. Oyster Cove'da yalnz dokuz kadn kald sralarda, kadnlar, B a y Bonwick'e, ilerinden yalnz ikisinin ocuu olduu sylediler ( s . 386): onlar da yalnzca ocuk dourabilmilerdi. Bu olaanst durumun nedeni konusunda, Dr. Story lmn yerlileri uygarlatrmak amacn gttn sylemektedir. "Dkn olduklar avarelikten kendilerini kurtarabilselerdi, daha ok ocuk yetitirirlerdi ve lm oranlar da azalrd." Yerlileri dikkatle gzlemlemi olan B a y Davis, yle demektedir: "Doumlar az, lmler oktu. Bu, byk lde, onlarn yaaylarndaki ve besinlerindeki deiiklikten; ama daha ok, anayurtlar olan Van Diemen's Land'dan [Tasmanya'dan -.] srlmelerinin sonucu olan ruh sarsntsndan ileri gelmi olabilir." (Bonwick, s. 388, 390.) Buna benzer olgular, Avustralya'nn birbirine ok uzak iki kesiminde de gzlemlenmitir. nl Gezgin Gregory, B a y Bonwick'e Queensland'da "Avrupallarn en son yerletii yerlerde bile yerlilerin az redii, sonlarnn yaklamakta olduu, nceden anlalmt" demitir. Morchison River'a gelen otuz Shark's Bay'l yerlinin on ikisi, ay iinde, veremden lmtr. 3 9 Yeni Zelanda'da Maorilerin azalmasn dikkatle inceleyen Ban Fenton, deerli bir rapor hazrlamtr. Aadaki

38 Bu, Tasmanya Valisi Sir W. Denison'n demecidir, Varieties of Vice-Regal Life, 1870, vol. i, s. 67. 39 Bu olgular iin bkz: Bonwick, Daily Life of the Tasmanians, 1870, s. 90; ve the Last of the Tasmanians, 1870, s. 386.

252

bilgilerin hepsi, biri ayr tutulursa, ondan alnmtr. 40 1830'dan beri nfusun azaldn herkes, yerlilerin kendileri de, kabul etmektedir. Ve nfus durmadan azalmaktadr. imdiye kadar yerlileri sayma olana bulunmamsa da, blgelerin birounda, yerli nfus dikkatle oranlanmtr. Sonu gvenilir grnmekte, ve 1858'den nceki 14 ylda, azalmann yz de 19,42 olduunu gstermektedir. Dikkatle incelenen kabilelerin bazlar brlerinden yz mil uzakta, bazlar deniz kysnda, bazlar da i kesimlerde yaamaktadr; geim aralar ve yaaylar belirli bir lde farkldr ( s . 28). 1858'de toplam nfusun 53.700 olduu sanlmaktadr. 1872'de, ikinci bir on drt yl getikten sonra, ikinci bir saym yaplm, toplam nfusun 36.359 olduu ve yzde 32,29 azald saptanmtr! 4 1 Bay Fenton, bu olaanst azalmay aklamak iin sk sk sz edilen yeni hastalklar, kadnlarn uarl, ikiye dknlk, savalar, vb. gibi eitli nedenlerin yetersizliini ayrntl olarak ortaya koyduktan sonra, azalmann zellikle kadnlarn dourgan olmamasndan ve ocuk lmlerinin olaanst okluundan ileri geldii sonucuna varmaktadr ( s . 31, 34). Bunu kantlarken, 1844'te her 2,57 yetikine karlk bir ocuk bulunduunu, oysa 1858'de her 3,27 yetikine bir ocuk dtn sylemektedir. Yetikinlerin lm oran da yksektir. B a y Fenton, eeylerin (sex'lerin) azalmasn ve sayca eit olmamasn ikinci bir neden olarak eklemektedir, nk doan ocuklarn ou olandr. Belki ok baka bir nedenden ileri gelen bu noktaya ilerdeki blmlerin birinde dneceim. Bay Fenton, Yeni Zelanda'daki azalma ile rlanda'daki oalmay aarak karlatrmaktadr: bu iki lkenin iklimleri ok benzemez deildir ve oralardaki insanlarn yaaylar da aa yukar ayndr. Maorilerin kendileri "klerini, belirli bir lde, lkelerine yeni
40 Observations on the Aboriginal Inhabitants oj New Zeland, Devlet yayn dr. 1859. 41 Alex Kennedy, New Zeland, 1873, s. 47.

253

giysilerin ve yiyeceklerin girmesine, ve buna bal

olarak

alkanlklarnn d e i m e s i n e " yormaktadrlar ( s . 35); deien koullarn dourganla etkisini dikkate alrsak, onlarn belki de hakl olduu anlalmaktadr. Eksilme 1830 ile 1840 yllar arasnda balamtr; ve B a y Fenton, msr uzun sre suda bekletip rtmenin aa yukar 1830 ylnda bulunduunu ve geni apta uygulandn sylemektedir; ve bu Yeni Zelanda'da pek az Avrupal varken bile, yerlilerin alkanlklarnda bir deime olmaya baladn gstermektedir. 1835'te B a y of Islands'a uradm srada, yerlilerin giysileri ve besinleri ok deimi bulunuyordu: P a t a t e s , msr daha baka tarmsal rnler yetitirip giliz mallar ile deiiyorlard. N e w Hebridesteki ve komu takmadalardaki Melanezyallarn salklarnn bozulduu, ve misyoner olarak yetitirilmek iin Yeni Zelanda'ya, Norfolk Adasna, ve sala yararl baka yerlere gtrlen Melanezyallarn ounun ld, Life of J. C. Patteson adl kitapta 42 verilen bilgilerden anlalmaktadr. Sandwich Adalarndaki nfusun Yeni Zelandadaki kadar azald ok iyi bilinmektedir. Yetkili kiilerin kabaca yapt oranlamaya gre, Cook 1779'da bu adalar bulduu srada, nfus 300.000 kadard. 1823'te geliigzel yaplan sayma gre nfus 142.050 idi. 1842'de ve onu izleyen dnemlerde, gvenilir resm saymlar yaplmtr, ama ben yalnz aadaki toplamlar elde edebildim: Burada, krk yllk bir srede, 1832 ile 1872 arasnda, nfusun yzde altm sekizden ok azaldn gryoruz. Yazarlarn pek ou, bunu kadnlarn uarlna, eski kanl savalara, yenilen kabilelere ar iler grdrlmesine ve birka defa ok ldrc olduklar saptanan yeni hastalklara yormaktadr. Bunlarn ve baka nedenlerin ok etkili olduu pve onlar ttnle ve n-

42

C. M. Younge, Life of J. C. Patteson, 1847; zellikle bkz: vol. i, s. 530.

254

YERL NFUS (1832 ve 1836 yllarndan sonraki saymlarda, adalardaki yabanc aznlk da hesaba katlmtr.)

YILLIK YZDE AZALMA ORANI Bu saymlar dzensiz aralklarla yapld iin, birbirini izleyen saymlar arasnda orann deimeden kald varsaylmtr.

1832 1836 1853 1860 1866 1872

130.313 108.579 71.019 67.084

4,46 2,47 0,81 2,18

58.765 51.531 2,17

hesizdir, ve 1832 ile 1836 yllar arasndaki olaanst azalma oran bunlarla aklanabilir; ama dourganln azalmas, Dr. en etkili neden olarak grlmektedir. 1835 ve 1837 yllar arasnda adalara uram olan ABD deniz kuvvetlerinden Ruschenberg'e gre Hawaii'nin bir kesiminde 1.134 erkekten yalnz yirmi bei, baka bir kesiminde ise 637 erkekten yalnz onu, ocuklu aile babasyd. Seksen evli kadndan yalnz otuz dokuzu ocuk dourmutu; ve "resm rapora gre, tm adada, her evli ifte ortalama yarm ocuk dyordu". Bu, Oyster Cove'daki Tasmanyallar iin hesaplanm ortalam a y a nerdeyse eittir. Tarih kitabn 1843'te yaymlam olan J a r v e s yle yazmaktadr: " ocuklu aileler vergi demekten kurtuluyordu; daha ok ocuklular, kendilerine toprak balanarak ve baka yollardan desteklenerek dllendiriliyordu." Hkmetin bu esiz tutumu, rkn ne kadar ksrlatn ok gzel gstermektedir. Rev. A. Bishop, 1839'da, Hawaii'de yaymlanan Spectator''da, ocuklarn ounun kk yalarda ldn anlatmakta, ve Piskopos Staley, bana, duru-

255

mun hl byle, tpk Yeni Zelanda'daki gibi, olduunu bildirmektedir. Bu, kadnlarn ocuklar yzst brakmasna yorulmaktadr, ama belki daha byk lde, ana-babalarnm azalan dl verimi ile ilikili olarak, ocuklarn doutan zayf yapl olmasndan ileri gelmektedir. Bundan baka, Yeni Zelanda'dakine benzer baka bir durum daha vardr: olan doumlar, kz doumlarndan ok daha yksektir. 1872 saym, her yatan 31.650 erkee karlk 25.247 kadn ve kz olduunu, her 100 diiye 125,36 erkek dtn gstermektedir; oysa btn uygar lkelerde, kadn says erkek saysndan daha byktr. phesiz, kadnlarn az dourgan olmas onlarn uarl ile biraz aklanabilir; ama onlarn deien yaaylar, ayn zamanda artan lmlerin, zellikle ocuk lmlerinin, balca nedenidir denebilir. Cook'un 1779'da, Vancouver'in 1794'te urad adalar, sonradan balinaclarn ura olmutur. 1819'da misyonerler gelmiler, ve puta tapmann daha nce brakldn, kraln baka deiiklikleri de gerekletirdiini grmlerdir. Bu dnemden sonra yerlilerin yaay hzla ve aa yukar tm ile deimi, ve yerliler "en uygar Pasifik adallar" oluvermilerdir. Bana bilgi verenlerden biri, bu adalarda domu olan Bay Coan, yerlilerin yaaynn, elli ylda, ngilizlerinkinin bin ylda geirdiinden daha byk bir deiiklie uradn belirtmektedir. Piskopos Staley'den alnan bilgilere gre, adaya eitli yeni yemiler sokulmutur, ve ekerkam genellikle tketilir olmutur, ama yoksul snflarn besleniinde deiiklik grlmemektedir. Ama Avrupallara benzenme tutkusu yznden, giyinilerini ok abuk deitirmilerdir. Ve alkoll iki kullanm ok yaygnlamtr. Bu deiiklikler nemsiz grnmekle birlikte, hayvanlara ilikin bilgilerimize bakarak, bunlarn yerlilerin dourganln azaltmaya yetebildiine iyice inanabilirim. 4 3

43

Bunlar, zellikle u yaptlardan alnmtr: Jarves, History of the Hawaiian

256

Son olarak, Bay Macnamara,44 Bengal

Krfezinin dou-

sundaki Andaman Adalarnda y a a y a n aa aamadaki insanlarn, "herhangi bir iklim deiikliinden ok kolay etkilendiklerini; ada yurtlarndan uzaklatrlnca, besleniten ya da yabanc etkilerden tr deil, yalnz bundan tr, aa yukar hepsinin ldn" bildirmektedir. Ve yazn ar scak olan Nepal Vadisindeki yerlilerin, Hindistan'daki eitli da kabilelerinin, ovalara inince, dizanteriye ve ateli hastalklara tutulduklarn; ve btn bir yl oralarda geirmeye kalkarlarsa, ldklerini eklemektedir. Bylece, yabanl insan rklarnn ounun, yalnz yeni bir iklime gtrlnce deil, y a a m a koullar ya da alkanlklar deiince de salklarn yitirdiklerini gryoruz. Yalnzca alkanlk deimeleri, balbana zararl grnmemekle birlikte, ayn etkiyi yapar gibidir; ve olgularn ounda zellikle ocuklar zarar grmektedir. B a y Macnamara'nn belirttii gibi, insann en eitli iklimlere ve baka deiikliklere zarar grmeden dayanabildii sk sk sylenmektedir; ama bu, yalnz uygar rklar iin dorudur. Yabanl durumdaki insan, bu bakmdan, anayurtlarndan uzaklatrlnca asla uzun sre y a a y a m a y a n en yakn hsmlar gibi, insanms maymunlar (anthropoid) gibi, dirensiz tedir. Tasmanyallarda, Maorilerde, Sandwich adallarda, ve en ak olarak Avustralyallarda grld gibi, deien koullar yznden azalan dourganlk, onlarn kolayca hastalanp lmelerinden ok daha ilgintir; nk nemsiz lde ksrlk bile, nfusun artmasn engelleyen baka nedenlerIslands, 1843, s. 400-407. Cheever, Life in the Sandwich Islands, 1851, s. 277. Bonwick, Ruschenberger'den aktarmtr: Last of the Tasmanians, 1870. s. 378. Sir E. Belcher. Bishop'tan aktarmtr: Voyage Round the World, 1843, vol. i. s. 272. eitli yllarn saym sonularn, New Yorklu Dr. Youmans'tan ricada bulunan Bay Coan'n iyilikseverliine borluyum. Pek ok halde, Youmans'n saylarn yukarda anlan yaptlarda verilenlerle karlatrdm. ok farkl iki say verildiini grdm iin, 1850 saymnn sonularn yazmadm. 44 The Indian Medical Gazette, Nov. 1, 1871, s. 240.

grnmek-

257

le birlikte, er ge tkenmeye yol aar. Dourganln azalmas, baz hallerde (yakn zamana kadar Tahitililerde olduu gibi) kadnlarn uarl ile aklanabilir, ama Bay Fenton, bunun Yeni Zelandallarn ve Tasmanyallarn durumunu akl a m a y a asla yetmediini gstermitir. B a y Macnamara, yukarda anlan bildirisinde, stmalk blgelerde yaayanlarn kolayca ksrlaabildiine inanmak iin gerekeler gstermektedir; ama bu, yukardaki rneklerin ounda geerli deildir. Kimi yazarlar, adallarn uzun sre kendi aralarnda evlenmeleri yznden dourganlklarnn ve salklarnn bozulduunu ileri srmlerdir; Avrupallarn ama yukardaki rneklerde, ksrln gelmesi ile

raslamas, bu aklamay kabul etmemize engeldir. stelik, bugn, zellikle Yeni Zelanda gibi pek geni alanlarda, ve Sandwich Adalar gibi danklk gsteren yerlerde, insann hsmlararas evliliin kt etkilerine byk duyarl olduuna inanmamz iin herhangi bir g e r e k e yoktur. Tersine, Hindistandaki Todalar, skoyann Dou Adalarnn bazlarnda yaayan insanlar gibi, bugnk Norfolk Adallarn hepsinin yeen ya da yakn hsm olduu, ama yine de dourgan kald bilinmektedir. 45 Aa hayvanlarn benzer durumunun dndrd aklama daha doru olabilir. r e m e sisteminin deien y a a m a koullarna ok duyarl olduu gsterilebilir (neden byle olduunu bilmiyoruz); ve bu duyarlk, hem yararl ve hem de zararl sonulara yol amaktadr. Bu konuyla ilgili byk bir olgu dermesi (collection), Variation of Animals and Plants under Domestication adl kitabmda verilmitir (vol. ii, chap, xviii). Burada yalnz ksa bir zet verebilirim; konuyla ilgilenen herkes, ad g e e n kitaba bavurabilir. ok hafif de45 Norfolk Adallarn yakn hsml konusunda bkz: Sir W. Denison, Varieties of Vica-Regal Life, vol. i. 1870, s. 410. Todalar iin Col. Marshall'n kitabna bkz: 1873, s. 110. skoyann Bat Adalar iin bkz: Dr. Mitchell, Edinburgh Medical Journal, March to June, 1865.

258

iiklikler, organik varlklarn pek ounun ya da hepsinin saln dzeltir, dinliini ve dourganln artrr, oysa baka deiikliklerin hayvanlarn ounu ksrlatrd bilinmektedir. En iyi bilinen rneklerden biri, Hindistan'da evcilletirilmi fillerin yavrulamamasdr. Bununla birlikte, diilerin ormanlarda belirli snrlar iinde babo dolamasna izin verilen Ava'da ou zaman yavrulamaktadrlar. z yurtlarnda, diili erkekli bir arada beslenen, ama yine de hi yavrulamayan ya da ok seyrek yavrulayan eitli Amerikan Maymunlarnn hali, insanla hsmllklarndan tr, ok daha uygun bir rnektir. Koullardaki pek hafif bir deiikliin tutuklanan yaban hayvanlarnda ksrla yol amas dikkate deerdir; bu, evcil hayvanlarmzn doal durumda olduklarndan daha dourgan hale gelmesinden de gariptir. Ve evcil hayvanlarmzn bazlar, hi doal olmayan koullara dlverimleri azalmadan dayanabilmektedir. 4 6 Tutukluluk, belirli hayvan gruplarn bakalarndan daha ok etkilemektedir; ve genellikle, ayn grubun btn trleri ayn ekilde etkilenmektedir. Ama bazan, gruptaki trlerden yalnz biri ksrlar. brleri ise dourgan kalr; te yandan, bir tek trn dourgan kald, brlerinin pek ounun yavrulayamad da olur. Baz trlerin erkekleri ile diileri, kendi yurtlarnda, tutuklannca, ya da hemen hemen babo ama tam babo deil y a a m a y a braklnca, asla iftlemezler; bazlar, ayn koullarda, sk sk iftleirler, ama asla dl vermezler, bazlar ise doal durumda olduundan ok daha az dl verirler; ve insann yukardaki halleri ile ilgili olduu iin, yavrularnn zayf ve hastalkl, ya da elimsiz olmaya ve kk yata lmeye eingenlik gsterdiklerini sylemek nemlidir. r e m e sisteminin deien yaama koullarna duyarl yasasnn ne kadar genel olduunu, ve en yakn hsmlarmz
46 Bunun kantlanmas iin bkz: Domestication, vol. ii, s. 111. Variation of Animals and Plants under

259

olan

drt-ellilerde

(Quadrumana)

de

geerliini

yitirmediinsanda

ini gz nnde tutarak, bu yasann ilkel durumdaki r, Hindistan'da doal durumlarndan

da yrrlkte olduundan pek phe edemem. Bundan tuzaklatrlm filler ve av parslar (hunting leopard), Amerika'daki maymunlarn birou, ve baka bir sr hayvan gibi, herhangi bir rktan olan yabanl insanlar da y a a m a alkanlklarn birdenbire deitirmeye zorlanrlarsa, ayn ekilde ve ayn bozulur. Uzun sre adalarda yaayan, ve aa yukar hi deimemi koullarn etkisinde kalm olmak gereken yerlilerin, alkanlklarndaki herhangi bir deiiklikten niin zellikle etkilendiklerini anlayabiliriz. Uygar rklar, her trl deiiklie elbette yabanllardan ok daha iyi dayanabilirler; ve onlar, bu bakmdan evcil hayvanlara benzerler, nk evcil hayvanlar, salklar bazan bozulursa da (rnein Avrupal kpeklerin Hindistan'da salklar bozulur), bindebir ksrlarlar. Ama ksrlatklarn bildiren birka belge de vardr. 47 Uygar rklarn ve evcil hayvanlarn bakl (immunity), belki, deiik ya da eitli koullarn etkisinde yaban hayvanlarnn oundan daha byk lde kalm, ve bundan tr yle koullara biraz daha ok alm, eskiden bir lkeden brne g etmi ya da gtrlm, ve farkl aileler ya da alt-rklar (sub-race) ile aprazlanm olmalarmdan ileri gelmektedir. Uygar rklarla melezlenmek, yerli bir rka deien koullarn kt sonularna kar baklk kazandrveriyor gibidir. Nitekim, Tahitililer ile ngilizlerin melez dlleri, Pitchirn Adasna yerletirilince, ylesine abuk remilerdir ki, adann ar kalabalklamas zerine, 1856 Hazirannda, Norfolk Adasna gtrlmlerdir. O zaman, 60 yetikin evli ve 134 ocuk olmak zere, hepsi 194 kiidir. Orada da hzla oalmnedenlerden tr, hayli ksrlarlar, ve kk ocuklarnn sal

47

Variation of Animals, vb., vol. ii, s. 16.

260

lardr. 1859'da on alts Pitchirn Adasna dnm, yle iken, 1868 Ocanda, saylar 300'e ulamtr; stelik kadnlar ile erkekler tam eit saydadr. Bu hal, Tasmanyallarnkiyle ne byk bir benzemezlik gstermektedir! Norfolk Adallarn says, yalnzca on iki buuk ylda, 194'ten 300'e kmtr; oysa Tasmanyallarn says, on be ylda, 120'den 46'ya dmtr ve bu 46 kiinin yalnz onu ocuktur. 4 8 Bundan baka, Sandwich Adalarnda, 1866 ve 1872 saymlar arasnda, su katlmadk yerliler 8.081 kii azalmlar, oysa daha salkl olduklarna inanlan melezler 847 kii oalmlardr; ama bu son saynn yalnz ilk kuak melezleri mi, yoksa melezlerin dllerini mi kapsadn bilmiyorum. Burada verdiim rneklerin hepsi, uygar insanlarn g sonucu yeni koullarn etkisinde kalan yerlilerle bir nedenden tr, rnein stn bir kabilenin ilgilidir. aknndan Ama ksrlk ve salk bozukluu, yabanl insanlar herhangi tr, yurtlarn brakmak zorunda kalnca da bagsterebilir. Evcilleen hayvanlarn ilk yakalandklar zaman isteyerek oalmalarn nleyen balca engelin, uygarlkla ilk karlatklar zaman yabanl insanlarn sa kalp yeni bir uygar rk oluturmasn nleyen balca engelin ayn olmas, yani, deien y a a m a koullar yznden ksrlama olmas, ilgin bir haldir. Son olarak, insan rklarnn baka yerlerde ve baka zamanlarda ve baka baka nedenlerden dolay y a v a y a v a azalmas ve sonunda tkenmesi, ok karmak bir problem olmakla birlikte; yukar hayvanlardan birinin, Gney Amerika'daki tal (fosil) atn, tkenmesinde karlalann ayndr. Bu atn tkenmesinden hemen sonra, ayn blgelerde, bir yn spanyol at srleri onun yerini almtr. Yeni Ze-

48 Bu ayrntlar Lady Belcher'den, The Mutineers of the "Bounty", 1870; ve the House of Commons'n dzenleyip bastrd Pitcairn Island'dan (May 29th, 1863) alnmtr. Sandwich Adalar zerine aada sylenenler Bay Coan'dan alnmtr; Honolulu Gazette.

261

landallar bu benzerlii bilir grnmektedirler, nk kendi kaderlerini, Avrupa faresinin artk nerdeyse yok ettii yerli fareninkiyle karlatrmaktadrlar. Kesin nedenleri ve onlarn ileyiini aratrmak istersek, hayalgcmz byk bir glkle karlamaktadr ve bu, gerekten byk bir glktr, bununla birlikte, her trn ve her rkn oalmasnn eitli ekillerde engellendiini; bundan tr, nemsiz bile olsa, yeni bir engel daha ortaya knca, saysnn kesinlikle azaldn; ve sayca azalmann er g e tkenmeye yol atn; ve pek ok halde, bu sonun stn kabilelerin akn ile abuklatn hi unutmazsak, saduyumuz iin byle bir glk olmamak gerekir. NSAN IRKLARININ OLUUMU ZERNE Baz hallerde, baka baka rklarn aprazlanmas yeni

bir rkn oluumuna yol aar. Ayn Ar (Aryan) kkenden gelen ve kk bakmndan ayn dili kullanan Avrupallarn ve Hintlilerin grnte ok farkl olmasn, oysa Avrupallarn, Sami (Semitic) kkenden gelen ve bambaka bir dil kullanan Yahudilerden pek az farkl olmasn, Broca,
49

belirli Ar boy-

larn, geni alanlara yaylmalar srasnda, yerli kabilelerle byk lde aprazlanm olmasna yormaktadr. Yakn iliki halindeki iki rk aprazlannca, ilk sonu ikisine de benzemeyen bir karmdr: rnein, B a y Hunter, Hindistan'daki Santali ya da da kabilelerini anlatrken, "kara, bodur da kabilelerinden, zeytuni, uzun boylu, zeki alnl, durgun bakl, ve yksek, ama dar bal Brahmanlara kadar" ayrt edilmez yzlerce aamalanma grlebildiini, yle ki, mahkemelerde, tanklara Santali mi, yoksa Hintli sormak gerektiini sylemektedir.
50

mi olduklarn

Heterogen bir halkn, r-

nein Polinezyallarn, farkl iki rkn aprazlanmas ile ve


49 50

"On Anthrpology", eviri, Anthropolog. Reviev, Jan. 1868, s. 38. The Annals of Rural Bengal, 1868, s. 134.

262

bu arada su katlmadk birka kii kalarak ya da byle hi kimse kalmadan, homogenletiini gsteren dolaysz kant bilinmemektedir. Ama evcil hayvanlarmzda, melez bir soy, dikkatli bir s e m e y l e (selection),51 birka kuakta deimez ve bir-biimli (uniform) hale getirilebildiine gre, u sonuca varabiliriz: heterogen bir karmn engellenmeden aprazlanmas birok kuakta, semenin yerini alr, ve ataya dn bastrr; yle ki, melez rk sonunda homogenleir, ama ana-baba rklarn ralarn (character) eit oranda tamayabilir. nsan rklar arasndaki farklarn gze en ok arpan ve unutulmayan, derinin rengidir. Eskiden, bu eit farklarn baka baka iklimlerin etkisine yorulabilecei sanlyordu; ama ilk defa Pallas, bunun kantlanamayacan gsterdi, ve sonra, a a yukar btn insanbilimciler (antropologlar) onu izledi. 52 Bu gr, zellikle, ou uzun zamandr bugnk yurtlarnda yaam olmak gereken eitli renklerdeki rklarn dalmnn, onlarn renklerine uygun den iklim farklarna aykr olmasndan tr reddedilmitir. Yetkin bir bilirkiiden iittiimize gre, 53 yz yl Gney Afrika'da yaadktan sonra renkleri hi bir deiiklie uramayan Hollandal ailelerin durumuna benzer rnekler biraz nemsenebilir. Ayn grn gerekelerinden biri, dnyann eitli kesimlerindeki ingenelerin ve Yahudilerin bir-biimli grn olabilir. Bununla birlikte, Yahudilerin bir-biimlilii biraz abartlmaktadr.
54

ok nemli ya da ok kuru bir havann, deri

renginin deimesinde scaklktan daha etkili olduu sanlmtr; ama D'Orbigny Gney Amerika'da, ve Livingstone Afrika'da, nemlilik ve kurulukla ilgili olarak tam kart sonu-

The Variation of Animals and Plants under Domestication, vol, ii, s. 95. Pallas, Act. Acad. St. Petersburgh, 1870, part. ii. s. 69. Onu Rudolphi izlemitir: Beitraege zur Anthropologic, 1812. Godron, kantlamann ok gzel bir zetini vermitir: De VEspece, 1859, vol. ii, s. 246, vb. 53 Knox'in Sir Andrew Smith'ten aktard gibi, Races of Man, 1850, s. 473,
52

51

263

lara vardklar iin, bu konudaki sonular ok pheli saylmaldr. 5 5 Baka bir yerde verdiim eitli olgular, deri ve kl renginin, bazan, belirli bitkisel alarn etkisine ve belirli asalaklarn saldrsna kar tam bir baklkla (immunity) alacak ekilde karlkl-iliki dorulamaktadr. renkli rklarn yurtlarndaki (correlation) dizisi halinde olduunu anaBundan dolay, uzun bir kuaklar zencilerin ve br koyu boyunca, etkisinden kurtulan

bulak ve al evrenin

bireyler hep daha koyu renkliler olduu iin, bugnk renklerini alm olabilirler diye dndm. Daha sonra, ayn hatta zenci pek bak dncenin uzun (mulatto), zaman nce Dr. Wells'in kafasnda da doduunu rendim 5 6 Zencilerin, ve krmalarnn olduklar tropikal Amerika'da kesinlikle ldrc olan sar-stmaya kar nerdeyse (immune) uzun sredir

bilinmektedir. 57

Afrika kylarnda en az 2.600 millik bir kesim boyunca etkisini gsteren, ve her yl beyaz gmenlerin bete birinin lmne, ve bete birinin de saln yitirip yurduna mesine yol aan 5 8 ldrc aralkl-stmalara fevers, mutakatt humma) da byk lde dn(intermittent baktrlar.

Zencilerdeki bu baklk, ksmen yapnn bilinmeyen bir zelliine bal olarak doutan, ksmen de iklime uvmann sonucu gibi grnmektedir. Pouchet, 5 9 Sudan yaknlarndan

57

54 Bu konuda bkz: De Quatrefages, Revue des Cours Scientifiques, Oct. 17, 1868, s. 731. 55 Livingstone, Travels and Researches in S. Africa, 1857, s. 338, 339. Godron, D'Orbigny'den aktarmaktadr. De l'Espece, vol. ii, s. 266. 56 Royal Soc.'de okunmu (1813) ve 1818'de onun Denemelerinde yaymlanm bildiriye baknz. Trlerin Kkeni'ne yazdm tarihede, Dr. Wells'in grlerini akladm: (Trlerin Kkeni, s. 11-12). Rengin yapsal zelliklerle karlkl ilikilerine degin eitli rnekler iin bkz: Variation of Animals and Plants under Domestication, vol. ii, s. 227. 235. rnein bkz: Nott and Gliddon, Types of Mankind, s. 68. 58 Binba Tulloch, Statistical Society'de okuduu (April 20th, 1840) ve Athenaeum'da verilen bildirisi, 1840, s. 353. 59 The Plurality of the Human Race (eviri), 1864, s. 60,

264

devirilen, ve Meksika Sava iin Msr Genel Valisinin buyruundan alnan zenci alaylarnn, eskiden Afrika'nn eitli kesimlerinden getirilmi ve Bat Hindistan'n iklimine alm zenciler gibi, ve aa yukar ayn lde, sarstmaya bak olduunu bildirmektedir. Bir sre souk bir iklimde y a a m zencilerin tropik stmalara belirli bir lde duyarlamas, iklime uymann burada bir rol olduunu gstermektedir. 6 0 Beyaz rklarn uzun zaman yaad iklimin doal zelliinin de onlar zerinde etkisi vardr; nk 1873'de Damerara'daki korkun sar-stma salgnnda, Dr. Blair, gmenlerin lm orannn, eskiden geldikleri lkenin enlemine uygun olduunu bulmutur. Zencilerin bakl, iklime uymann sonucu olduu kadar iklimin etkisinde ok uzun zaman kalnmas demektir; nk tropikal Amerika'nn orada bilinmeyen bir zamandan beri yaayan yerlileri, sar-stmaya kar bak deildir; ve Rev. H. B. Tristram, Kuzey Afrika'nn baz kesimlerinde doup bym kimselerin oralardan ylda bir ayrlmak zorunda kaldklarn, oysa zencilerin buna gerek duymadklarn bildirmektedir. Zencinin baklnn derinin rengi ile herhangi bir lde karlkl-ilikisi olduu yalnzca bir sandr: baklk onun kanndaki, sinir sistemindeki, ya da baka dokularndaki bir fark ile de ilikili olabilir. Bununla birlikte, yukarda da anlan olgulardan ve renk ile v e r e m e eilim arasnda besbelli varolan balantdan tr, bu san bana olanaksz grnmedi. Bundan dolay, onun hangi lde geerli olduunu anlamaya altm, ama almam az baarl oldu.61 Afrika'nn bat kysnda uzun sre y a a m olan Dr.
60 Quatrefages, Unite' de l'Espece Humaine, 1861, s. 205. Waitz, I ntroduct toAnthropology (eviri), vol. i, 1863, s. 124. Livingston Trauels'nda benzer rnekler vermektedir. 61 1862 ilkyaznda, eitli yabanc lkelerde grevli bulunan birliklerin hekimlerine doldurulmak zere bo birer izelge gndermek iin Ordu Salk Blm Genel Ynetmenliinden izin aldm. Ama izelgelerin hi biri geri gelme-

265

Daniell, bana, byle bir ilikinin varlna inanmadn syledi. Kendisi sarnd, ve iklime ok gzel dayanmt. ocuk yata oraya ilk gittii zaman, yal ve grgl bir zenci kabile bakan, onun grnne bakarak, byle olacan nceden sylemiti. Antigual Dr. Nicholson, bu konuyla uratktan sonra, bana, koyu renkli Avrupallarn sar-stm a y a ak renklilerden daha az yakalandklarn yazd. J. M. Harris, kara sal Avrupallarn scak iklime br Avrupallardan daha iyi dayandn tm ile redetmektedir: tersine, o, Afrika kysnda altrlacak insanlar ayrrken, kzl sallar semek gerektiini renmitir. 6 2 Onun iin, bu nemsiz belirtilere gre, karaln, stma saan bulak evrenin srekli etkisinde s a kalan bireylerin koyu renkli ve sonra daha koyu renkli bireyler olmasndan doduu varsadi. u noktalar zerinde duruyordum: "Evcil hayvanlarmzda derisel uzantlarn (dermal appendages) rengi ile vcut yaps arasnda bir iliki bulunduunu gsteren belirgin ve eitli rnekler belgelere getii iin; ve insan rklarnn rengi ile yaadklar iklim arasnda da snrl lde bir iliki bulunduu iin, Avrupallarda sa rengi ile tropikal lkelerdeki eitli hastalklara duyarlk arasnda bir iliki olup olmad, soruturulmaya deer bulunmutur. eitli birliklerin hekimleri, sala zararl tropikal blgelerde konakladklar zaman, hastalk grlen her yerde, koyu ve ak sa rengi olan ka kiinin hastalandn, ve hastalananlarn kann sa renginin bunlarn arasnda ya da pheli olduunu, bir karlatrma ls olarak saymak zahmetine girerlerse; ve salk konular ile ilgili kiiler, stmaya, sar-stmaya, ya da dizanteriye yakalanan herkesin sa rengini saptarlarsa, birka bin olgu izelgelere ilendikten sonra, sa rengi ile tropikal hastalklara duyarlk arasnda herhangi bir iliki bulunup bulunmad ortaya kverecektir. Belki byle bir iliki bulunmayacaktr, ama soruturma yaplmaya deerdir. Olumlu sonu alnrsa, zel bir grev iin adam semede bundan yararlanlabilir. Sonu, ok eski bir dnemden beri sala uygun olmayan tropikal bir iklimde yaayan bir insan rknn, uzun bir kuaklar dizisi boyunca kara sal ya da esmer bireylerin daha iyi korunmas ile kara derili hale gelebileceini gsterecei iin, teorik bakmdan ok ilgin olacaktr."
62 Anthropological Review, Jan. 1866, s. xxi. Dr. Sharpe da, Hindistan'la ilgili olarak (Man a Special Creation, 1873, s. 118), "salar ak renkli ve kzl yzl Avrupallarn tropikal hastalklara salar koyu renkli ve solgun yzl kimselerden daha az yakaland, kimi salk grevlilerinin gzne arpmtr; ve, bildiim kadar ile, bu grn salam dayanaklar var gibi grnmektedir" diyor. te yandan, Sierra Leonal B a y Hedle, Bat Afrika kysndaki iklimin "herkesten ok rahipleri ldrdn" syleyerek. Yzba Burton gibi, dorudan doruya kart bir gr savunmaktadr: W. Reade, African Sketch Book, vol. ii, s. 522.

266

ym dayanakszdr. Dr. Sharp, ak deriyi yakan ve kabartan tropik gnein, kara deriye hi zarar vermediini sylemekte; 6 3 ve bunun bireysel alkanlktan ileri gelmediini, nk alt ya da sekiz aylk ocuklarn ou zaman plak dolatn ve gneten byle etkilenmediini eklemektedir. Bir hekim bana, birka yl nce her yaz, a m a kn deil, ellerinde ak kahverengi benekler belirdiini, bu beneklerin gne yakmasndan asla etkilenmediini, oysa derinin br kesimlerinin ok yanglandn ve kabardn bildirdi. Aa hayvanlarda da, derinin ak kllarla kapl kesimleri ile br kesimleri arasnda, gnein etkisine kar duyarlk bakmndan yapsal bir fark vardr.64 Deriyi byle yanmaktan korumann, doal s e m e yolu ile insann giderek koyu renkli olmasn aklamaya yetip yetmediine karar veremiyorum. Byle i s e tropik Amerika yerlilerinin, orada, zencilerin Afrika'da, ya da Papuanlarn Malaya Takmadalarnn gney kesimlerinde yaadndan ok daha ksa bir zamandan beri yaadn, ve tpk bunun gibi, daha ak renkli Hintlilerin, Hindistan'da, yarmadann orta ve gney kesimindeki yerlilerden daha ksa bir zamandan beri yaadn varsaymamz gerekir. Bugnk bilgimizle, insan rklar arasndaki renk farklarn, bylelikle salanan herhangi bir stnle, ya da iklimin dolaysz etkisine dayanarak aklayamyorsak da, bu soy etkeni tm ile nemsiz grmemeliyiz, nk iklimin soyaekilen bir etkisi olduunu inanmak iin salam gereke vardr.65
Man a Special Creation, 1873, s. 119. Variation of Animals and Plants under Domestication, vol, ii, s. 336, 337, 6S Habeistan'da ve Arabistan'da oturmann etkileri konusunda, ve buna benzer baka olgularla ilgili olarak, bkz: Quatrefages, Revue des Cours Scientifiques, Oct. 1868, s. 724. Dr. Rolle, Khanikof'un bilirkiiliine dayanarak, Georgia'ya yerlemi Alman ailelerinin, ounlukla, iki kuak sonra, sa ve gz renklerinin koyulatn bildirmektedir: Der Mensch, seine Abstammung, vb. 1865, s. 99. Bay D. Forbes, bana, Andes'teki Quichuas'larin renginin, yaadklar koyaklarn konumuna gre, byk lde deitiini bildiriyor.
64 63

267

kinci blmde, y a a m a koullarnn vcut geliimini dorudan doruya etkilediini, ve bu etkilerin soyaekimle iletildiini grmtk. Bundan tr, genellikle kabul edildii gibi, Amerika Birleik Devletlerindeki Avrupal gmenler, grnleri bakmndan, hafif ama olaanst abuk deimektedirler. Gvdeleri, kol ve bacaklar uzamaktadr; Albay Bernys'ten iittiime gre, ABD'deki son s a v a srasnda, Amerikan pazar iin retilmi hazr giysiler Alman erlerine her bakmdan ksa geldii iin Alman alaylarnn grn pek glnm. Gney eyaletlerinde, nc kuak ev klelerinin, grn bakmndan, toprak klelerinden ok farkl olduklarn gsteren bir yn kant vardr.66 Bununla birlikte, dnyann drt bucana yaylm insan rklarn incelersek, onlarn gze en ok arpan farklarnn deiik yaama koullarnn dolaysz etkisine bu koullarn etkisinde pek uzun bir zaman kalm olsalar bile yorulam a y a c a sonucuna varmamz gerekir. Eskimolar yalnzca hayvansal besinlerle yaarlar; kaln krkler giyerler, ve ac souklarn, ok uzun gecelerin etkisindedirler; yine de, yalnzca bitkisel besinlerle geinen, scak ve bol gneli bir iklimde hemen hemen plak yaayan Gney in yerlilerinden pek farkl deildirler. plak Ate lkeliler, yurtlarnn verimsiz kylarnda deniz rnleriyle yaarlar; Brezilyal Botokudolar, lkenin i kesimindeki scak ormanlarda dolarlar, ve zellikle bitkisel rnlerle geinirler; ama bu kabileler birbirine ylesine benzer ki, kimi Brezilyallar, " B e a g l e " daki Ate lkelileri Botokudo sanmlard. Bundan baka, Botokudolar, tropik Amerika'nn br yerlileri gibi, Atlantik'in kar kysnda ve aa yukar ayn iklimde yaayan, ve hemen hemen ayn alkanlklar srdren Zencilerden tm ile farkldrlar. nsan rklar arasndaki farklar, paralarn artan ya da
64 Harlan, Medical Researches, s. 532. Quatrafages, bu konuda ok kant derlemitir: Unite de l'Espice Humaine, 1861, s. 128.

268

azalan kullanm ile de batan sona aklanamaz. Srekli olarak kayklarda y a a y a n insanlar biraz arpk bacakl; yksek yaylalarda yaayanlar geni gsl olmaktadr. Belirli duyu organlarn srekli olarak kullanan insanlarda, bu organlarn yerletii ukurlar biraz bymektedir, ve bunun sonucu olarak, yz izgileri biraz deiiklie uramaktadr. Uygar uluslarda az kullanlmaktan klm eneler, daha ok zihn etkinlik gstermekten bym beyin, ve heyecanlar belirtmede farkl kaslarn farkl kullanlmas, hepsi

birlikte, onlarn genel grnnde yabanllarnkinden hayli farkl biimlenmelere yol amtr. 6 7 Boyun uzamas ve beyin byklnde buna uygun bir artma olmamas (daha nce tavanlarla ilgili olarak anlan rnekteki gibi), baz rklara, dolikosefal tipe zg uzam bir kafatas kazandrm olabilir. Son olarak, iyi bilinmeyen karlkl geliim (correlated development) ilkesi, kaslarn ok gelimesi ile gz ukurunun stndeki kabartnn (supra arbital ridge) ok kntl olmasnn birlikte grlmesinde olduu gibi, bazan ie karmaktadr. Deri ve s a renginin, Kuzey Amerikal Mandanlarn sa rengi ile s a oluumundaki gibi, karlkl-ilikisi olduu bellidir.
68

Derinin rengi ile derinin sat koku arasnda da

bir balant vardr. Koyun rklarnda, derinin belirli alanndaki kl says ile salg gzeneklerinin says birbiriyle ilikilidir.69 Evcillemi hayvanlara a k a r a k bir sonuca varmamza izin verilirse, insann yaplndaki birok deiikliin belki

67 Bkz: Prof. Schaaffhausen, eviri, Anthropological Review, Oct. 1868, s. 429. 68 Bay Catlin, tm Mandan kabilesinde, aa yukar on ya da yirmi kiiden birinin, hangi yata ve hangi eeyden (sex) olursa olsun, gm renkli salar olduunu, ve bunun soyaekildiini bildiriyor. Byle salar, at yelesindeki kllar kadar kaba ve serttir, oysa baka renkteki salar ince ve yumuaktr. 69 Derinin kokusu konusunda Godron. Sur l'Espece, tom. ii. s. 217. Derinin delikleri (peres) konusunda. Dr. Wilckens, Die Aufgaben der Londwirth. Zootechnik, 1869, s. 7.

269

karlkl geliim ilkesine bal olduunu syleyebiliriz. nsan rklar arasndaki zel d farklarn, y a a m a koullarnn dorudan doruya etkisi ile de, paralarn kullanmnn etkileri ile de, ve karlkl-iliki srekli (correlation)

ilkesi ile de, yeterince aklanamayacan grm bulunuyoruz. Bundan tr, insanda pek sk grlen ufak tefek bireysel farklarn, uzun bir kuaklar dizisi boyunca, doal s e m e yolu ile saklanp saklanmadn ve bytlp bytlmediini aratrmaya balamalyz. Ama burada, yalnz yararl deiimlerin (variation) bylelikle saklanabilecei itiraz ile karlaveriyoruz; ve karar verebildiimiz kadar ile, bu konuda her zaman yanlgya debilecek durumda isek doruya ya da zel olarak iine yaramamaktadr. de insan rklar arasndaki farklarn hi biri, insann dorudan Zihn ve ahlk ya da toplumsal yetileri, elbette bu yargnn dnda tutulmaldr. nsan rklar arasndaki btn d farklarn deiken olmas da, onlarn ok nemli olamayacan gstermektedir; nk, nemli olsa idiler, ya uzun zaman nce deimezleir ve saklanr, ya da ayklanrlard. nsan, bu bakmdan, doa bilginlerinin protean* ya da ok-biimli (polymorphic) dedikleri canllara benzemektedir. Bu canllar, deiimleri nemsiz nitelikte olduu iin, doal semenin etkisinden kurtulup son derece deiken kalm grnmektedir. Bylece, insan rklar arasndaki farklar aklama abalarmz bir d e r e c e y e kadar boa gitmi olmaktadr; ama artakalan nemli bir etken var: hayvanlarn ounu etkiledii gibi, insan da kuvvetle etkilemi grnen eeysel seme (sexual selection), nsan rklar arasndaki btn farklar e e y s e l s e m e ile aklanr demek istemiyorum. Aklanmadan kalan bir ey var ki, biz, bilgisizliimizden tr, bu konuda yalnz unu syleyebiliyoruz: Bireyler, rnein hep balar biraz daha yuvarlak ya da dar; burunlar biraz daha uzun
* Protean: Proteus gibi olan anlamnda, Proteus, diledii biime giren eski bir deniz tanrsdr. .

270

ya da ksa doar. Byle nemsiz farklar, ortaya kmalarna yol aan bilinmedik etkenler srekli olarak deimeden kalrsa, ve byle bireylerin uzun sre kendi aralarnda aprazlanmas ile desteklenirse, deimezleebilir ve bir-biimli (uniform) olabilir. Byle deiimler, ikinci blmde anlan, ve uygun bir terim bulunmad iin ou zaman kendiliinden (spontaneous) denilen ireti bir deiim (variation) snfna girmektedir. E e y s e l semenin etkilerinin bilimsel kesinlikle gsterilebileceini de ileri srmyorum; ama u gsterilebilir: saysz hayvan etkilemi grnen o etken, insan deiiklie uratmasayd, bu, anlalmaz bir i olurdu. Ayrca, insan rklar arasnda renk, klllk, yz izgilerinin biimi, ve bunlara benzer bakmlardan varolan farklarn, e e y s e l semenin etkisinde kalmas beklenebilen eitten olduu da gsterilebilir. Ama bu konuyu eksiksiz ilemek iin btn hayvanlar lemini yeniden gzden geirmeyi gerekli buldum. Onun iin bu kitabn ikinci yarsn e e y s e l s e m e y e ayrdm.

271

NSANDA VE MAYMUNLARDA BEYNN YAPISINDAK VE GELMNDEK BENZERLKLER VE FARKLAR ZERNE F. R. S. PROF. HUXLEY'N NOTU

NSANDA ve maymunlarda beynin yapsndaki farklarn nitelii ve nicelii konusunda bundan on be yl nce balayan anlamazlk daha sona ermemitir, ama bugn tartlan sorun eskisinden tm ile farkldr. Btn maymunlarda, en yukar maymunlarda bile, beyinde, insan beyninden farkl olarak, beyin yarkrelerinin alt loblar, bu loblardaki yan karncn (lateral ventricle) n cornu'su (posterior cornu) ve hipbapocampus minor gibi nemli yapllarn bulunmad,

langta, grlmemi bir inatla ileri srlyordu. Oysa szkonusu yapllarn, maymun beyinlerinde de, insan beynindeki kadar, ya da daha bile iyi gelimi olduu bu paralarn iyi gelimiliinin makigiller dnda 272 btn

maymunlarn latrmal

(Primates)

ayrc zellii olduu, bugn karnerme bulunan ile (proposition) karmak zellikle

anatomideki herhangi bir yzeyinde

kadar kesindir. Bundan baka, insanda ve yukar maymunlarda beyin yarkrelerinin kvrmlarn (gyri)ve yarklarn (sulci) sralan

ilgilenmi bir yn anatomicinin hepsi, onlarn insanda da, maymunlarda da, kesinlikle ayn rnee (modele) gre sralandklarn kabul etmektedir. ana kvrm (gyrus) empanze beynindeki her aka ve yark (sulcus), insannkinde

temsil edilmektedir; yle ki, biri iin kullanlan terminoloji brne de uygun dmektedir. Bu noktada hi bir dnce ayrl yoktur. Prof. Bischoff, birka yl nce, insann ve maymunlarn beyin kvrmlar konusunda bir yaz yaymlad; 7 0 bilgili meslektamn amac insanlar ve maymunlar arasnda bu bakmdan grlen farklarn nemini kmsemek olmad iin, ondan u paray kvanla aktaryorum: "Maymunlarn, ve zellikle orangutann, empanzenin ve gorilin, organlanmalar bakmndan, insana herhangi bir hayvandan ok daha yakn olduklar ok iyi bilinmektedir ve bu olguyu hi kimse tartmamaktadr. Soruna yalnzca organlanma asndan baklrsa, Linnaeus'un grn, yani insan memelilerin ve maymunlarn doruuna ve yalnz zel bir tr olarak yerletirmek gerektiini, belki hi kimse tartmayacaktr. kisi de, organlanmalarnn tm bakmndan, ylesine yakn bir hsmlk gstermektedir ki, gerekten varolan farklar gstermek iin pek ayrntl anatomik incelemeler gerekmektedir. Bu, onlarn beyinleri iin de byledir. nsan, orangutan, empanze, goril beyinleri, s. 101.) Demek ki insan beyni ile maymun beyni arasnda ana ralar (character) bakmndan grlen benzerlik konusunda da;
70 Die Grosshirn-Windungen sch Akademie, Bd. x, 1868.

gsterdikleri btn

nemli farklara karn, birbirine ok benzemektedir." (1. c,

des

Menschen;

Abhandlungen

der

K.

Bayeri-

273

empanze, orangutan ve insan arasnda, beyin yarkrelerindeki kvrmlarn ve yarklarn sralan ayrntlarnda olaanst byk bir benzerlik olduu konusunda da, bile, hi

bir anlamazlk yoktur. En yukar maymunlarn beyinleri ile insannki arasnda grlen farklar konusunda da, bu farklarn nitelii ve nicelii ile ilgili hi bir nemli sorun yoktur. nsann beyin yarkrelerinin orangutann ve empazeninkilere gre kesinlikle byk olduu; insanda trd; gz ukurlarnn yukar doru yapt kntnn, n loblar daha az ukurlabeyin kvrmlarnn ve yarklarnn genellikle daha az bakml (simetrik) sraland ve daha ok sayda ikincil kvrmlar gsterdii kabul edilmektedir. Ve genellikle, maymunlarda pek belirgin olan akak-artkafa (temporo-occipital) yarn ya da "d d e y " (external perpendicular) ya-

rn, insanda ancak belli belirsiz olduu da kabul edilmektedir. Ama bu farklarn hi birinin insan ve maymun beyni arasnda kesin bir snr oluturmad da bellidir. rnein insan beyninde d dey Gratiolet yar iin Prof. Turner yle demektedir: 7 1 " B a z beyinlerde, yarkre kenarnn dpedz bir entii (indentation) gibi grnmektedir, oysa bazlarnda hayli apraz olarak da doru biraz uzamaktadr; bir kadn beyninin s a yarkresinde, da doru iki parmaktan (5,08 cm.) ok uzadn; ve baka bir rnekte, g e n e s a yarkrede, da doru onda drt parmak (1 cm.) ilerledikten sonra, aa doru, yarkrenin d yznn alt kenarna kadar uzandn grdm. Bu yarn insan beyinlerinin oundaki yar belirginlii drt ellilerin (Quadrumana) pek ounun beynindeki belirginlii ile karlatrlnca onu kesip eper cil, yzlek, gze arpar belirli kvrmlardan trdr. kesen bu kvrmlarn ilki boyuna
71

lobunu Onu

(parietal lobe) artkafa lobuna (occipital lobe) birletiren ikin(longitudinal) yara ne


Topographically Considered, 1866,

Convolutions

of

the

Human

Cerebrum

s. 12.

274

kadar yaknsa, d artkafa epersel (external parieto-occipi tal) yara ne kadar yaknsa, yark o kadar ksadr." (1. c., s. 12.) Bundan dolay, d dey Gratiolet yarnn siliklii, insan beyninin deimez bir ras deildir. te yandan, ras deildir. nk, Prof. Rolleston, B a y Marshall, onun Bay tam gelimilii de, yukar maymun beyninin deimez bir Broca ve Prof. Turner, empanzede, s a ya da sol yanda, d dey yar kesen kvrmlarn onu hayli silikletirdiini steleyerek belirtmektedirler. Prof. Turner, bu konudaki birinci zel bir bildirisinin sonunda yle yazmaktadr: 7 2 " D e m i n sz edilen empanze beyni rnei, kprms kvrmn kesin yokluunun ve ikincinin gizliliinin aslnda bu hayvann beynine zg ve nitelik olduu konusunda Gratiolet'in varmaya alt genellemenin asla evrensel olmadn gstermektedir. Bu beyinden yalnz biri Gratiolet'nin koyduu kurala uymaktadr. Belirgin kprms kvrmnn (superior bridging convolution) varlna gelince, o kvrmnn, bugne kadar tanmlanm ya da resmi izilmi empanze beyinlerinin ounda, hi deilse bir yarkrede bulunduunu sanrm. kinci kprms kvrmn yzleklii besbelli daha da seyrek grlmektedir, ve imdiye kadar, bu bildiride yalnz (A) beyninde grld kansndaym. ki yarkredeki kvrmlarn eski gzlemcilerin szn ettii tedir." ( s . 8, 9.) akak-artkafa (temporo-occipital) yarnn ya da d dey yarn varl yukar maymunlarla insan arasndaki farkn bir belirtisi olsayd bile, yass-burunlu maymunlarn beyin yaps, bylesine ak bir rann deerini ok pheli klard. Gerekte, akak-artkafa yar dar-burunlu-maymunlaro bakmsz sralan da, bu rneklerde ok gzel grlmek-

72 zellikle empanze beyninin kprms kvrmlar ceedings of the Royal Society of Edinburgh, 1865-6.

zerine

notlar.

Pro-

275

da, ya da Eski Dnya Maymunlarnda, en deimez yarklardan biridir; Yeni Dnya Maymunlarnda asla ok belirgin gelimemitir; Pithecia'da kk yass-burunlu-maymunlarda ve Ateles'te yoktur; ygdktr, 73 kprms kvrmlar

znden hayli siliktir. Bir tek grupta bile bylesine deiken olan bir rann snflamada (taxonomy'de) byk bir deeri olamaz. Bundan baka, insan beyninin iki yanndaki kvrmlarn sapbakm derecesinin de bireyden bireye ok deitii

tanmtr. ncelenmi Bumen beyinlerinde, iki yarkrenin kvrmlar ve yarklar, Avrupal beynindekilerden nemli lde daha az karmak ve daha ok bakmldr; oysa baz empanze beyinlerinde bunlarn karmakl ve bakm belirginlemektedir. Bu, Broca'nn resmini izdii, gen, dii bir empanzenin beyninde zellikle byledir (L'Ordre des Primates, s. 165, fig. 11). Ayrca, salt (absolute) byklkle ilgili olarak, insanda salkl en iri beyinle en ufak beyin arasndaki farkn, salkl en ufak insan beyni ile en iri empanze ya da orangutan beyni arasndaki farktan byk olduu saptanmtr. stelik, orangutan ve empanze beyinlerinin insannkine benzedii, ama a a maymunlarnkine benzemedii sdr (Cynomorpha'da da vardr, a m a bir tanedir). Bu olgularn nda, 1863 ylnda bildirdiim noktay, bu yl (1874) yinelemekte ve o nokta zerinde direnmekte duraksamyorum:
74

bir hal

vardr, ve bu, beyinlerinde iki corpus candicantia bulunma-

"Beyin yaps szkonusu olduu srece, bundan

dolay,

insan, empanzeden ya da oragutandan, onlarn maymunlardan farkl olduundan da daha az farkldr, ve empanze beyni ile insan beyni arasndaki fark, empanze beyni ile bir
73 Flower, "On the Anatomy of Pithecia Monanchus". Proceedings of the Zoological Society, 1862. 74 Man's Place in Nature, s. 102.

276

Lemurun beyni arasndaki farkla karlatrlnca, aa yukar nemsizdir." Prof. Bischoff, andm bildirisinde, bu sylediimin ikinci yarsna itiraz etmemektedir, yalnz, nce konu dna karak orangutan ve Lemur beyinlerinin ok farkl olmamasnn artc olmadm sylemekte ve sonra yle demektedir: "Sra ile bir insan beynini bir orangutannki ile; onunkini bir empanzeninki ile; onunkini bir gorilinki ile karlatrr ve bu ii bylece, Hylobates, Semnopithecus, Cynocephalus, Cercopithecus, Macacus, Callithrix, Lemur, Stenops, Hapale iin de srdrrsek, kvrmlarn geliiminde, byk, hatta bir insan beyni ile bir empanze beyni arasndaki kadar byk bir kopuklukla karlamayacaz." Buna, ileri srlen nokta ister doru ister yanl olsun, nce, yalnz kvrmlarn geliimini deil, tm beynin yapsn da kapsayan Man's Place in Nature adl kitabmda bildirilen nokta ile hi ilgisi olmad cevabn vereceim. Prof. Bischhoff eletirdii kitabn 96. sayfasna zahmet edip baksayd, orada yle dendiini grrd: "Bugnk bilgimizin nda, gerek maymunlar (Simiae) serisinde, beynin yapsnda gerek bir tek kopukluk varsa da, bu boluun insanla insanabenzer (manlike) maymunlar arasnda deil de, aa gerek maymunlarla yukar gerek maymunlar arasnda, ya da baka bir syleyile, Eski ve Yeni Dnya Maymunlar ile aa gerek maymunlar ve Lemurlar arasnda bulunmas, dikkate deer bir haldir. Bugne kadar incelenmi her Lemurda, beyincik (cerebellum) yukardan baklnca ksmen grlmektedir; ve onun art lobu, art cornu'su ve hippocampus minor hayli gdktr. Oysa her marmoset'te [Orta ve Gney Amerika'da yaayan kk bir maymun - . ] , Eski Dnya Maymununda babuinde ya da insanabenzer maymunda, beyin loblar, arkadan, beyincii tm ile rtmtr, ve beyinciin ok iyi gelimi bir hippocampus minor ile birlikte byk bir art cornu'su vardr."

277

Bu, sylendii

zaman bilinenlerin tam anlam ile doru

bir zetidir, ve daha sonra Siamang ve Howling Maymununda art loblarn bir dereceye kadar az gelimi olduunun renilmesi ile, bana yle grnyor ki, deerden dmemitir. Bu iki trde art loblarn ayral (istisna) ksal bir yana braklrsa, onlarn beyinlerinin Lemurlarn beyinlerine ok kk lde yaklatn hi kimse ileri srmez. Ve Prof. Bischoff'un pek sorumsuzca yapt gibi, Hapale'yi doal yerinin dna koyacak yerde, hayvan serilerini onun yapt gibi Homo (insan), Pithecus, Troglodytes, Hylobates, Ceyazarsak, Semnopithecus, Cynocephalus, Cercopithecus, Macacus,

bus, Callithrix, Hapale, Lemur, Stenops eklinde

bu srada en byk kopukluun Hepale ile Lemur arasnda olduunu bir daha sylemek atakln gsteririm. Ve bu kopukluk, o sradaki herhangi iki terim arasnda olandan epeyce byktr. Prof. Bischoff, uzun sre nce yazd olguyu, Gratolet'nin Lemurlar br maymunlardan (Primates) beyinsel oranlarndaki kesin farklara gre ayrmay nerdiini; ve Prof. Flower'n Cava Lorisinin beynini gzlemlediini 7 5 nemsemiyor: "Ve genellikle baka bakmlardan bu familyaya, yani yass-burunlu-maymunlar grubunun aa yelerine yaklatklar varsaylan bu maymunlarda, art loblarn geliiminde yarkreli Lemur beynine hi bir yaklam yoktur." yleyse, ergin beynin yaps szkonusu olduu srece, geen on yd boyunca pek ok aratrmacnn almalar ile bilgimize kattklar nemli bulgular. 1863'te sylediimi tm ile dorulamaktadr. Ancak, insann ve maymunlarn ergin beyinleri arasndaki benzerlik kabul edilmekle birlikte, gereklikte yine de ok farkl olduklar, nk geliim biimleri bakmndan kkl farkllklar gsterdikleri sylenmektedir. Byle kkl geliim farlar gerekten varsa, bu kantn ksa incelerken unlar

75

Transactions of the Zoological Society, vol. v, 1862.

278

salamln kabul e t m e y e hi kimse benden daha hazr deildir. Ama ben, kkl geliim farklar olduunu reddediyorum. Tersine, insanlarda ve maymunlarda, beynin geliiminde kkl bir uyuma vardr. nsann ve maymunlarn beyin geliiminde kkl bir fark olduunu, maymunlarda, ilk beliren yarklarn beyin yarkrelerinin art kesiminde bulunduunu, oysa insan dltnde yarklarn nce n loblarda grndn Gratiolet karmtr. 7 6 Bu genel deme, domak zere olan bir jibonun beyni ile ilgili iki gzleme dayanmaktadr: o beyinde, art kvrmlar "iyi gelimiti", oysa n loblardakiler "glkle grlyordu" 7 7 (1. c, s. 39). Gratiolet'nin insula'nn belirmediini yazd 22 ya da 23 haftalk bir insan dltnde yine de "Yarklar n lobtan sonra dalr, az derin bir yark, bu dnemden sonra iyice klm olan artkafa lobunun snrn oluturmaktadr. Beyin yzeyinin geri kalan kesimi henz kesinlikle przszdr." Bu beynin iki grn, anlan kitabn II. tablosundaki 1., 2., ve 3. ekillerde verilmektedir. ekiller, yarkrelerin st, yan ve alt yanlarn gstermekte, ama i yanlarn gstermemektedir. eklin Gratiolet'nin tanmn asla dorulamad belirtilmeye deer, nk yarkrenin art yarsnn
76 "Btn maymunlarda, art kvrmlar nce, n kvrmlar sonra geliir; ayrca, dltte, art ve yan kafa kemikleri ilikin (relative) olarak ok byktr. nsan, ilk belirtiler olan aln kvrmlarnn grnmesi dneminde, ilgin bir ayra (istisna) gsterir; ama yalnz hacmine gre dnlm olan aln loblarnn genel geliimi maymunlardaki yasaya gre olur." "Memoire sur les plis cerebers", de l'Homme et des Primateaux, s. 39. 77 "Ksacas, dltte art beyin kvrmlar daha ok gelimi olduu halde, aln loblarndaki kvrmlar daha az belirgindir." Gratiole, yukar maymunlardan olan ve yetkili doa bilginlerinin insanslar (anthropoidea) arasnda grdkleri orang'a yakn nitelikler tayan bir jibonun dltn ele geirmitir. rnein Huxley'in bu noktada hi phesi yoktur. Demek ki, Gratiolet, aln lobunun kvrmlar daha belirmemi olan o jibon dltnde, yeni gelimekte olan temporosphenoidal lobun kvrm dalmn grmtr. Ksacas, insanda kvrm dalmnn alfa'dan omega'ya, maymunlarda ise omega'dan, alfa'ya doru belirdiini syleyebiliriz.

279

yzeyindeki yark (antero-temporal), n yarsndaki belli belirsiz grnen yarklarn her birinden daha belirgindir. ekil doru ise, Gratiolet'nin vard u sonucu asla dorulamamaktadr: " y l e y s e bu beyinlerle insan dlt arasnda kkl bir fark vardr. Berikinde, aln kvrmlar, akak kvrmlarndan ok daha nce belirmeye balar." Bununla birlikte, Gratiolet'nin andan beri, beyin kvrmlarnn ve yarklarnn geliimini, Schmidt, Bischoff, P a n s c h 7 8 ve zellikle Ecker 7 9 yeniden inceleme konusu yapmlardr. Onlarn kitaplarnda bu konuda verilen bilgiler, yalnz en son deil, ayn zamanda ok daha tam bilgilerdir. Onlarn aratrmalarnn kesin sonucu yle zetlenebilir : 1. nsan dltnde, Sylvius yar dl yatana (rahme) dmenin nc ay boyunca ekillenir. O ayda, ve drdnc ayda, beyin yarkreleri (Sylvius yar bir yana braklrsa) przsz ve yuvarlaktr, ve geriye doru, beyinciin de tesine, kktr. 2. Yarklar, dltsel yaamn drdnc aynn sonu ile altnc aynn ba arasnda kalan srede grnmeye balar, ama Ecker, onlarn yalnz belirme zamanlarnn deil, belirme sralarnn da nemli lde bireysel deiime uradn gstermeye dikkat etmitir. Bununla birlikte, hi bir rnekte, ne n ve ne de art kvrmlar daha nce belirmi deildir. Gerekte ilk grnen yark, yarkrenin i yznde bulunmaktadr (lindeki dltte beynin bu yzn incelememi grnen Gratiolet, phesiz onu atlamtr) v e y a i dey (occipitoparietal) ya da calcarine yarktr; bu iki yark
78 "Ueber die typische Anordnung der Furchen und Windungen auf den Grosshirn-Hemisphaeren des Menschen und der Affen." Archiv jr Anthropologic, iii, 1868. 79 "Zur Entwickelungs Geschichte der Furchen und Windungen der Grosshirn-Hemisphaeren im Foetus des Menschen", Archiv fr Anthropologic iii, 1868.

280

birbirine yakndr ve sonda birbiriyle birlemektedir. Genellikle occipito-parietal daha erken belirmektedir. 3. Bu dnemin sonunda, baka bir yark, "posterio-parietal", ya da Rolando yar, geliir ve onu, altnc ayda, n loblarn, eper, akak ve artkafa loblarnn br ana yarklar izler. Bununla birlikte, onlardan birinin hep brlerinden daha nce grndn dorulayan salam hi bir kant yoktur; ve Ecker'in tanmlad ve resmini izdii beyinde (1. c, s. 212-213, Tablo II, fig. 1, 2, 3, 4), maymun beyninin pek ayrc bir zellii olan antero-temporal (nsel ve akaksal) yarn da (scissure parallele) Rolando Yarndan daha iyi gelimemise, tam nde bulunan yarklardan daha belirgin olmas dikkate deerdir. Olgular imdi olduklar gibi ele alnnca, bana yle geliyor ki, dltsel insan beynindeki kvrmlarn ve yarklarn belirme sras, genel evrim retisi ile, ve insann maymuna benzer bir biimden, ama hi phesiz bugn yaayan maymunlarn (Primates) her birinden birok bakmdan farkl bir biimden gelitii gr ile tam uyum halindedir. Von Baer, hsm hayvanlarn, geliimleri srasnda, nce bulunduklar byk grubun ralarn, ve sonra, y a v a yava, onlar familyalarna, cinslerine (genus) ve trlerine balayan ralar edindiklerini, bize yarm yzyl nce retti ve ayn zamanda, yukar bir hayvann hi bir geliim aamasnn aa hi bir hayvann ergin haline tm ile benzemediini gsterdi. Kurbaann balk aamasndan getiini tasylemek tm ile dorudur, nk iriba (kurbaa yavrusu) yaamnn bir dneminde baln btn ralarn maktadr; ve kurbaa o halde kalsayd, balklar snflanmas gerekirdi. Ama bir iriban bilinen arasnda herhangi ok

bir balktan ok farkl olduu da ayn lde dorudur. Bunun gibi, bir insan dlt beyninin, beinci ayda, yalnz bir maymun beynine deil, marmosete benzer bir maymunun beynine benzedii ok yerinde olarak sylenebilir: n-

281

k yarkreleri, byk art lobsterleriyle, ve Sylvius yar ile calcarine yarktan baka hi bir yarn bulunmamas ile, yalnz Arctopithecine Maymunlar (Primates) grubunda bulunan gerek ayrc zellikleri gstermektedir. Ama Gratiolet'nin dedii

gibi Sylvius yarnn pek ak olmas bakmmdan,

herhangi bir marmosetin beyninden farkl olduu da ayn lde dorudur. phesiz, bir marmosetin ileri aamadaki dltnn beynine daha ok benzer. Ama bunun marmosetlerde beyin geliiminin hangi aamas olduunu hi bilmiyoruz. Yass burunlu maymunlarda benim bildiim tek gzlemi, dltsel bir Cebus Apella'da Sylvius yarndan ve derin calcarine yarktan baka, yalnz ok s bir antero-temporal yark (Gratiolet'nin scissure parallele'i) bulmu olan P a n s c h yapmtr. Platyrhini'de ve Saimiri'de birlikte dnlrse, pdaha Ancak, imdi, bu olgu, beyin yarkrelerinin dnn n yarsnda yalnz yark izleri bulunan antero-temporal yarn hali ile

hesiz, bununla ilgili olduu oranda, Gratiolet'nin varsaymn, maymunlarn beyinlerinde art yarklarn ndekilerden nce belirdiini dorulayan ak bir kant salar. (yass-burunlu-maymunlar) bundan, Platyrkini

iin geerli

olan kuraln Catarhini

(dar-burunlu-maymunlar) iin de ge-

erli olduu sonucu asla kmaz. Cynomorphia'da beynin geliimi ile ilgili herhangi bir bilgimiz yoktur; Anthropomorpha'ya gelince, daha nce anlan o domak zere olan Jibonun beyniyle ilgili olandan baka hi bir bilgimiz yoktur. Bugn, empanze ya da orangutan beynindeki yarklarn insan beynindekiler gibi ayn sray izleyerek belirdiini gsteren bir kant belirtisi yoktur. Gratiolet, nszne u zl szle nulara tabnda varvermeye insanlarla kalkmak balar: "Bilimde soKorkarm kitehlikelidir."

maymunlar arasndaki farklar tart-

maya sra gelince, bu salam kural genellikle unutmu olmaldr. phesiz, memeli hayvanlarda beynin yapsnn gerei gibi anlalmasna en ok yardm etmi kiilerden biri

282

olan bu deerli yazar, nce aratrmasn

ilerletirken

ya-

rarland verilerin yetersizliini kabul ederdi. Tahlihsizlik. Gratiolet'nin vard sonular, onlarn zne deer yeterlii Ama olmayan kimselerin karanlkl destekleyen kantlar gibi kullanmalardr. 8 0 Gratiolet'nin art ve n yarklarn belirmesindeki ilikin (relative) sra ile ilgili varsaym ister doru ister yanl olsun, u olgu ortadan kalkmamaktadr: ya art, ya da n yarklar grnmeden nce, dltsel insan beyni, (Lemurlar bir yana braklrsa) ancak maymunlarn (Primates) ve bu, en aa grubunda bulunan ralar gstermektedir; giderek deiiklie uramasnn bime (obscurantism)

insan da br maymunlarn (Primates) tredii ayn biimin sonucu olarak dodu ise, tam bizim olmasn beklememiz gereken haldir.

80 rnein, Le Darwinisme et kitapnda M. l'Abbe Lecomte.

l'Origine de l'Homme

(1873)

adl

korkun

283

You might also like