You are on page 1of 83

Ali eriati _ Biz ve kbal

Kitaplar, uygarla yol gsteren klardr.


UYARI:
www.kitapsevenler.com
Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar...
Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak
grduumuz sitemizdeki
tum e-kitaplar, 5846 Sayl Kanun'un ilgili maddesine
istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla
ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma
ekran
vebenzeri yardmc aralara, uyumluolacak ekilde, "TXT","DOC" ve "HTML" gibi
formatlarda, tarayc ve OCR (optik
karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grmeengelliler iin,
hazrlanmaktadr. Tumuyle ucretsiz olan sitemizdeki
e-kitaplar, "Engelli-engelsiz elele"duuncesiyle, hibir ticari ama
gzetilmeksizin, tamamen gnulluluk
esasna dayal olarak, engelli-engelsiz Yardmsever arkadalarmzn youn emei
sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin
istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibirekilde ticari amala veya
kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek
tumyasalsorumluluklar kullanana aittir.
Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir.
www.kitapsevenler.com
web sitesinin amac grme engellilerin kitap okuma hak ve zgurluunu yuceltmek
ve kitap okuma alkanln pekitirmektir.
Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyoruz.
Tum kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri
abalardan ve
yaptklar katklardan turu teekkur ediyoruz.
Bilgi paylamakla oalr.
LGL KANUN:
5846 Sayl Kanun'un "altnc Blum-eitli Hukumler" blumunde yeralan "EK
MADDE 11" : "ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve
edebiyat eserlerinin engelliler iin uretilmi bir nushas yoksa
hibir ticar amagudulmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya
uuncu bir kii tek nusha olarak
ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi
kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri
formatlarda oaltlmas veya dun verilmesi
bu Kanunda ngrulen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nushalar hibir
ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve
kullandrlamaz.
Ayrca bu nushalar uzerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin
bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur."
bu e-kitap Grme engelliler iin duzenlenmitir.
Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne
mutlu ki, bir grme
engellinin, duzgun taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu
sevinci paylaabilmek
tum zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz
tarayp,
kitapsevenler@gmail.com
Adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay duunebilirsiniz.
Bu Kitaplar size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek lutfen
bu aklamalar silmeyiniz.
Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan
ediniz...
Teekkurler.
Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara.
TRKYE Beyazay Dernei
www.kitapsevenler.org
www.kitapsevenler.com
e-posta: kitapsevenler@gmail.com
Tarayan: Muslim Domu
Ali eriati _ Biz ve kbal
BZ VE KBAL
Muhammed kbl, slm kulturunun insanla kazandrd bir fikir adamdr.
slm, insan ruhunu eitli ynlerde gelitirmi ve buyuk bir insan tipi
oluturmutur. nsanlk birok buyuk ahsiyetlerini slm'a borludur. kbl
onlardan birisidir. Ama kbal'i bu buyuk insanlardan ayran zellik udur:
slm kulturunun buyuk bir felkete urad, huzunlu bir sonbahar
suskunluuna girdii ve Bat'nn fikr smurusu altnda kalarak lume mahkm
olduu bir anda ve bu felkete uram bahenin bahvannn bile uykuya dald
bir zamanda, kbl bir ahlan yapm ve insan ruhunun eitli ynlerinde
yukselmitir. te byle bir anda, bozguna uram ve kurumu bir lden anszn
selvi aac gibi zgurce yukselerek dostun ve dumann gzlerini kamatrmtr.
ANKA YAYINLARI: 82 DNCE: 13
Kitabn ad:
Biz ve kbl
Anka Yaynlar, 2006
Yazan:
Ali eriati
eviren:
Ergin Kltutan
Yayn Editru:
Erhan Gungr
ISBN: 975-9044-164 3. Basm: Ocak 2006
Kapak Tasarm:
Yaln Yoncalk
Ofset Hazrlk:
Anka
Bask-Cilt:
stanbul Matbaaclk
(0212.637 93 00)
'ir**-
flfSKfl
ANKA YAYINLARI
ataleme Sk. Yucer Han No: 46/8 Caalolu/STANBUL
Tel: (0212) 514 53 54 Faks: (0212) 514 53 55
www. ankakitabe vi. com anka@ankakitabevi.com
BZ VE KBAL
AL ERATI
ri;
Iffi)
ANKA YAYINLARI
AL ERATI, 23 Kasm 1933'te Horasan eyaletine bal Sebzivar'm Mezinan
kyunde dunyaya gelir. 1950'de Mehed'deki retmen Koleji'ne girer. 1952'de
Mehed'in yaknlarndaki Ahmedabad kyunde retmenlie balar. 1955 ylnda
Mekteb-i Vsta'y yazar. Eb Zer-i Gfarfyi tercume eder. 1956'da Mehed
niversitesi'ne girer. Ulusal Direni Hareketi'ne uye olduundan, babas ve
dier uyelerle birlikte tutuklanr, alt ay tutuklu kalr. 1959'da Alexis
Carrel'den Dua'y tercume eder. niversiteden baaryla mezun olur. 1960'da
Fransa'ya gnderilir, orada Sosyoloji ve dinler tarihi uzerine alr. Cezayir
Kurtulu Hareketi'ne aktif olarak katlr. Bu faaliyetlerinden dolay Paris'te
tutuklanr; bu arada bir ok makale, konuma ve evirisi deiik dergilerde
yaynlanr. Sosyoloji ve dinler tarihi uzerinde doktorasn tamamlayarak 1962 de
ran'a dner ve snrda tutuklanr; aylarca hapiste kalr. retmenlik ve Mehed
niversitesi'nde asistanlk yapar. Mehed, Huseyniye-i rad, Tahran
niversiteleri ile dier merkezlerde konferanslar vermeye balar. Huseyniye-i
rad 1973 Eylul'unde kapatlr. SAVAK, eriat'yi aramaya balar. Kendisini
bulamaynca babasn tutuklar. Babas bir yl kadar hapsedilir. eriat teslim
olur ve on sekiz ay hucrede kalr. 1975-77 aras SAVAK'm takibinden surekli
kaarak, bakalarnn evlerinde kalarak almalarna devam eder. Sabahlara
kadar suren konumalar yapar. 16 Mays 1977'de Avrupa'ya hicret eder. Otuz gun
sonra ngiliz stihbarat'nn da yardmyla SAVAK tarafndan ehid edilir.
NDEKLER
NDEKLER 5
NSZ 7
BRNC BLM
ASRIMIZDAK MSLMAN'IN DERTLER VE
SORUNLARI 13
Benim yirminci asrdaki dertlerim 14
Blunmu slm 16
Binada Yenilik 1#
KNC BLM
DEOLOJLER VE SLM'IN KONUMU 75
Allah lumsuzdur #7
Dine kar din: 144
5
ONSOZ
Muhammed kbl, slm kulturunun insanla kazandrd bir fikir adamdr.
slm, insan ruhunu eitli ynlerde gelitirmi ve buyuk bir insan tipi
oluturmutur. nsanlk birok buyuk ahsiyetlerini slm'a borludur. kbl,
onlardan birisidir. Ama kbal'i bu buyuk insanlardan ayran zellik udur:
slm kulturunun buyuk bir felkete urad, huzunlu bir sonbahar
suskunluuna girdii ve Bah'nm fikr smurusu altnda kalarak lume mahkm
olduu bir anda ve bu felkete uram bahenin bahvannn bile uykuya dald
bir zamanda kbl, bir ahlan yapm ve insan ruhunun eitli ynlerinde
yukselmitir. te byle bir anda, bozguna uram ve kurumu bir lden anszn
selvi aac gibi zgurce yukselerek, dostun ve dumann gzlerini
kamatrmtr.
Evet kurak ve yank bir lde yaayan unutulmu bedevi, vah ve kle
insanlardan on yl ierisinde ahsiyetler yetitirerek uygarlk tarihine yeni
bir ruh veren ve yeryuzunde zel bir insan tipi oluturan slm deil miydi?
Asker, siys ve meden adan super gu sylan iki imparatorluun arasnda
kalm fakir ve ciz birka kabileyi, yirmi be yl gibi az bir surede Roma ve
ran smurgeciliinden kurtararak zgurlue kavuturan ve ynlar Dou ve Bat
egemenliinden, zlimlerden, kayserlerden ve kilise diktatrluunden kurtaran
muchidleri yetitiren slm deil miydi?
kbl, yalnz szu ile deil, kendi yaam ile de smurulmu
7
NSZ
BZ VE KBL
Muslumanlara buyuk bir retici ve yol gsterici olmutur.
O, slm'n cehalet, durgunluk ve d asker gulerin egemenlii altnda iken
bile yeniden buyuk ahsiyetler yetitirebileceini gstermitir. zlu, olduka
yuce, guzel ve gulu ruhlar, slm kulturunun kendisine inanan kiileri yeniden
Bat'nn egemen kulturunden ve uygarlndan kopararak, kendi kucanda
besleyebileceini gstermitir. Avrupa smurusu altnda yaayan ve onun
smurusune boyun een bir ulkeden slm kulturu kbal'i yetitirmi ve insanlk
dunyasna armaan etmitir. kbl, birka boyutta yetimi bir ruhtur ve bu bir
rastlant deildir. slm'n ruhu byledir.
slm'n Allah', slm'n kitab, slm'n peygamberi, slm'n zel olarak
eittikleri, slm'n Medne'si ve hatta camisi byledir. Allah, Yahova'nn yani
Yahudi tanrsnn gucune, sa'nn Rabbi'nin rahmetine sahiptir. Kur'n,
Tevrat'n topluma dnuk niteliine ve ncil'in ruhniyetine sahiptir. Ve Hz.
Muhammed (s.a.v), Ms gibi muchid ve zgurluku, s gibi ince ruhlu ve seven;
Medne silahl Roma gibi gulu, Atina gibi duunceli ve hikmetli; cami, kilise
gibi ibdet ve bilimsel akademiler gibi ra yeri ve Ali de bir ii olduu
kadar siys bir nder, asker bir kahraman, arif ve ok guzel bir konumac,
duunceli bir hekim, sabr, suskunluk ve sevgi abidesidir.
kbl, bu ailenin ocuu ve bu kulturun urunudur. Filozof, siyaseti,
muchid, slm' bilen, ir ve Dou ile Bat'nn kulturune sahip bir kiidir.
Batl filozoflarn gzunde kbl, Henri Bergson'la eit duzeyde bir kiidir.
Ama hibir zaman felsefe O'nu, a ve sefil braklm halknn kaderini
duunmekten alkoymamtr.
Kesine ekilip ok derin felsef duuncelere dalmay, fikr, bilimsel ve
kuramsal tartmalarda bulunmay kendine i edinmedi; tersine, ngiltere
smurusune kar muchid-lerle birlikte n saflarda savat. slm ilimlere ve
tarihedalarak, bugunku kultur, uygarlk ve bilimden uzaklamad, yabanclamad
ve eski evreler iinde kalarak urumedi; uygarlk, bilim ve yeni duunce ile
dorudan temasa geerek, 20. yuzyln insan oldu. Bat'da tahsil ve aratrma
yapmasna ramen, Avrupa kulturu onu kendi hlinden, kulturunden ve imanndan
yani slm'dan koparamad. Avrupa'nn taklitisi bir profesr olmad ki; Bat'ya
ynelsin de, kendi halkna, halknn yaam, dertleri ve psikolojisine yabanc
kalsn ve bununla da iftihar etsin.
Akl ve felsef gru, O'nu iirin guzellik ve zelliklerinden yoksun
brakmad ve airliin yuzeysellii onu felsef derin duuncelerden alkoymad.
Dinsel inan onu tutuculua gturmedi ve "ak dunya gruu", imn gnulden
silmedi. Siyset onu guncelliin erevesine hapsetmedi ve irfan ruhunu ve
duygularn yeryuzunden koparp gklere yukselttiinde, toplumun ktu alnyazs
toplumun siysetine yn verme iini gzunden bir an iin olsun uzaklatrmada
Ksaca Bergson gibi duunuyor, Mevln gibi seviyor, Nasr Husrev gibi imnn
iirini syluyor, Seyyid Ceml gibi Musluman halklarn smuruden kurtulmas iin
savayor, Tagor gibi uygarln mutlak akla ynelme faciasndan kurtulmas iin
alyor, Kari gibi kurumu insan hayatna ve cesedine dostluun ve ruhun
girmesini arzuluyordu.
kbl, bir din ve dunya insan, imn ve ilmin, akl ve duygunun, felsefe ve
edebiyatn, slm ve siysetin, Allah ve halkn, ibdet ve cihdn, inan ve
kulturun, dunun ve bugunun kiisi, gecelerin bidi, gunduzlerin arslan idi; tek
bir kelime ile "Musluman" di.
Kendisini kaybetmi ve zunden soyutlanm aydnlarmzn, uyutulmu
halkmzn, yeni ve eski ilimlerde yetimi kiilerin O'nu tanmasnn ne kadar
nemli ve gerekli olduu ortadadr. Halkn bilgisizliinden gu alanlarn,
ktan korkanlarn, Musluman halk uykuda tutmak iin grevlendirilenlerle her
zaman halk ynlarn "koyun surusu" gibi
ONSOZ
BZ VE KBL
grmek isteyenlerin, kbl gibi bir Musluman'n ad anld zaman korkmalar
bizi artmasa gerek.
Huseyniye-i rd kurumu, 1957 ylnda kbal'i butun ynleriyle tantmak iin
tum ranl ve yabanc duunurleri, uzmanlar bir araya gelmeye ard. Ama,
asrmzda Muslumanlara gurur verici duunce ve uyan salayan kbal'in yuce
ruhunun tanmmasyd. Yabanc kiileri tanmaya mahkm olmu ran halk, bu kez
kendisinden olan bir ehreyi tansn ve O'nun berrak aynasnda kendi ruhunu ve
kendi butunluunu, kiiliini, imnn grsun ve "kbl" olmay bilsin ve onu
grmekle, kaybolmu imnna dnsun, kendine olan inanc yenilensin.
Hayatn baaryla tamamlam bir buyuk insan tanyoruz; O'nun ruhunu kendi
cesedimize ufurerek, O'nunla yayoruz ve bize yeniden hayat veriyor.
Huseyniye-i rd kurumunun bu deerli ve faydal hizmeti, belki u dnemde
ilk kez dunya uzerinde "slm fikir" "insan gru" ve uluslararas slm
bilimsel aratrma mantna dayanlarak yaplmtr. Byle bir akmn ncusunun
aramzda Muhammed kbl olduu grulmektedir. Muslumanlar u durgunluk ve
suskunluk dneminde, darack kavmiyetilik ve ulusuluk evresine skarak,
slm'n ngrduu evrensellii z slm gruu yitirip unutmu bulunuyorlar.
slm'n ngrduu evrensel birlik, hibir zel kavme ve toprak parasna
zgu deildir. imdi ise bu birlik blunmu durumdadr. Ne yazk ki Muslumanlar,
inzivaya ekilip kendi ilerine kapanmlardr; darack tarih geleneksel
ereveler ierisinde, eitli hurafeler ve chil inanlara, slm d
duuncelere kaplarak veya slm duunceleri ters anlayarak kapal bir alanda
lume mahkm olmulardr deta. Ama bugun sorumlu slm aydnlar tarafndan
duzenlenen byle programlar, ran bata olmak uzere zamann ve insanln butun
penceresi uzerine ekilmi, dar fikr
ereveleri krmakta ve zamann zlimleri tarafndan bu blunmu vucdun
butunlemesi iin yararl olmaktadr. Tum bu abalar, o "tam birliin", o
"slm birliin" salanmas ve bu birlik salanmadan slm'n canlln
surduremeyecei iin bu binada yenilenme olmas ynundedir.
Bu "yenilenme" deyimi, Muhammed kbal'in slm Duuncede Yenilenme adl
eserinin tam karldr.
almamzn, slm aratrmalar konusunda manev, fikr, ilm sahalarda
slm'n tannmasna iyi bir balang olmasn umit ediyorum. naallah,
gelecekte daha dikkatli, deerli, faydal aratrmalara tank oluruz.
zellikle yan lmu slm toplumlarn cesedine rh ufleyen Seyyid Ceml
Afgn uzerinde de aratrmalarn yaplmasn arzu ediyorum. Uyumu Dou'nun
uyanmas iin ilk kez baran O'dur; ama hl kukulu fikirlere bulanm eller,
onun glgesinden bile korkmaktadr. imdi bile htrasn lekelemektedirler. O,
yalnz slm toplumlarn ve ran toplumunu deil; esaret zincirine vurulmu tum
uluslar, Frantz Fanon'un deyimiyle "Yeryuzunun Lanetlileri"ni etkilemitir.
O'nun hakknda da tartalm ve O'nu tanyalm. Yalnz O'ndan sz edelim
demiyorum. Belki Seyyid Ceml ve kbl gibi kiileri tanmak, yalnz bir tek
kiiyi tanmak deil; bir "dn"i ve bir "ideoloji"yi tanmaktr ve kendi
durumumuzu bilmektir. kbl, bir dnemin balangcdr. Biz kbal'i ve Seyyid
Ceml'i tanmakla, bu kiileri yetitiren ideolojiyi duunuyoruz; bunun
iindedir ki Seyyid Ceml ve kbal'i tanmak, slm'n zunu tanmak,
Muslumanlar tanmak, imdiyi ve gelecek zaman tanmaktr.
Birinci Blum
ASRIMIZDAK MSLMAN'IN DERTLER VE SORUNLARI
Bu yurdun herhangi bir kesinde yaayp, kendi geleceini, almyazsn ve
dunyada olup bitenleri duunen ve bir kurtulu yolu arama zorunluu duyan
binlerce Musluman'n dilinden konuuyorum...Ben onlardanm; benim gibi dertli
olanlara sesleniyorum: kbl bir "iaret" tir.
Bu kurak topraklarda, zamanmzn cokun ve frtnaya kaplm "l"unde
aratrmaya susam duunur, her duunceye veya dne yneliyor, tum kurtulu
yollarn gsteren fikirlere bakyor; ama doymuyor. Doru yolu bulduu ve iyi
bir sonuca vard zaman ise, yine de tum dertlerine re bulmu olmuyor. unku
benim gibiler asrmzdaki akma bal olarak yalnz kendi ulkelerinin coraf
snrlarnda, kendi toplumlarnda, kendi tarihlerinde yaamaktadrlar.
Bylelikle gelimi teknolojinin ve yeni bilimlerin, zorbalarn, fitneciliin
ve Bat'nm yanl anlalm uygarlnn karsnda durmu olduumu; bu zt
cephelerin nunde,
13
ASRIMIZDAK MSLMANIN DERTLER VE SORUNLARI
BZ VE KBL
varlm yok etmeye kararl olan frtnann karsnda olduumu bilmeliyim. te
yandan ben bir insanm; bu tabiatta ve bu dunyada, "insan yaratk olarak" ne
olduumu bilmeliyim, nasl yaayaccam anlamalym. Kaderim nedir? Nasl
yaratldm? Niin geldim? Niin yaamalym? Yaratln anlam, yaratla
egemen olan rh ve tedbir nedir? Ben neye inanmalym? Benim gruum, hayatm,
iinde yaadm toplum, zamann karsnda ve kendi karmda ne olmaldr? Bir
baka yandan ise "Dou" denilen dunyaya balym. Duundurucu ve uzucu
gemiiyle, imdiki zaman ve geleceiyle. Ayn zamanda slm ummeti denilen bir
ummet ve topluma balym; hamurum, kaderim, eitimim bu ummetle snrldr ve
bu ummet iine dutuu durumdan ok ac ekmektedir, ben bunun karsnda
sorumsuz kalamam. Bilmiyorum ki, duygularm hangi temellere oturtaym? Hangi
felsefe gzuyle dunyaya bakaym? Neye gerekten inanaym?
Bu sorularn hepsi de cevapsz kalmtr.
Dinlerin zel bir konumu vardr ve eer din imdiki grulerle, aclarla ve
perianlklarla ilgilenmezse, yukarda anlan sorulara doru cevap vermezse,
kukusuz gunumuz insan toplumundan uzaa duecekur; gerekte de byle olmutur.
Bu sorulara cevap verme iddiasnda bulunan bilim, zellikle teknoloji,
burjuvazi sanat ve ticret kulturu yle bir noktaya varmtr ki; butun bunlar
karsnda gunumuz genliinin ve hatta limlerimizin iman sarsnt
geirmektedir. Evrende bir insan olarak neye inanp neye inanmayacam
bilemiyorum. zum yolu hangisidir? Evrene egemen mutlak gerek midir? Tabiatta
ama var mdr, yok mudur?
Benim yirminci asrdaki dertlerim
XX. asrn yakaland dertleri, bugunku uygar insanlk ekmektedir, ben de
ekiyorum. Geri Doulu olan ben, yeni
uygarlktan yararlanmyorum, nimetlerinden yoksunum; fakat tum ahlk d
fesatlarndan, hastalklarndan ve ktu bahtndan, uygar Avrupalnn kendisinden
daha fazla etkileniyorum. Henuz "teknokrasi"ye ulamamz! Burokrasi dnemine
girmemiiz! Teknoloji ve kapitalizm aamasna gememiiz. Fakat, yine de Bat'da
var olan perianlklar, dertleri, aclar ve zel hastalklar tum vucdumuzla,
tum duygularmzla tatmaktayz. "Doulu olan ben"im bunlarn dnda; Doulu
olduum iin daha baka dertlerim vardr! unku azgelimiliin, daha doru bir
deyimle "geri bra-klmlm", aln, bilgisizliin ve ktu bahtl oluun
aclarn ekmekteyim. Sorun udur; "uygar Bat" tum mikroplarn bana hediye
etmitir ve beni medeniyetin nimetlerinden yoksun brakmtr; "Doulu olan
ben"im yuklendiim dertleri Batl yuklenmemitir; en azndan orada alk ve
azgelimilik gibi sanclar ekilmemektedir. "Ben" iki elikili dnemin
arasnda hem Dou ve hem de Bah'nn aa kard dertleri yuklenmekteyim!
yle ki, hem geri kalm insan olarak geri kalmlktan, madd zayflktan,
kultur yoksunluundan, okuma yazma bilmemekten ve "ekmek-sizlik"ten ac
duyuyorum; hem de teknolojiye, teknie ve bunlarn getirdii ilme ulamadan,
bunlarn sonucu olan fikr perianlk, ruhsal hastalklar, felsef umitsizlik,
yalnzlk, yirminci asrn ve uygarln getirdii tum sapmalar ve fesatlardan
aclar ekmekteyim.
Ben ne yapmalym? Bu sorulara kim cevap vermelidir?
Uyank, dertli, sorumlu ve ayn zamanda "DOGULU VE MSLMAN." Kukusuz Seyyid
Ceml'i, "slm duuncesinin yeniden oluturulmasnn ncusu"nu bekliyorum;
fakat Seyyid Ceml'in bu yolda gelimi ehresi olarak kbal'i gruyorum. kbl
yalnz fikirleriyle deil, yaamyla da benim sorunlarma cevap vermektedir. En
son demek istediim szumu, balangta syluyorum: Ben kbal'i duunduumde,
O'nun da Ali gibi gelimi pek ok ynleri oldu-

ASRIMIZDAK MSLMANIN DERTLER VE SORUNLARI
BZ VE KBL
unu gruyorum. Ali gibi olmak isteyen ve O'na varmak isteiyle abalayp
ilerleyen bir insan ve doal olarak XX. asrn yeteneklerini de buna ekleyen bir
insan. Neden? unku Ali, yalnz konuma ve duuncesiyle deil, belki tum vucut
ve yaamyla da insanln "ok ynlu" ihtiyalarna, tum zamanlar ve dnemlerde
cevap vermektedir.
Blunmu lm
Ne yazk ki slm, tarihsel sureci iinde baz etkenler sonucu blunmelere
urad. (u anda blunme etkenlerini anlatmam iin zaman dardr.) Ama slm
lmedi. Ali lmedi. slm dini ieriiyle mevcuttur. Fakat slm dinini devrimci
niteliinden soyutlayan ve hayat duygusundan arndran "slm butunluk"
paralanmtr. Ama bu onun lmesi demek deildir.
slm, insanlk tarihi boyunca ilk kez dier dinlerin aksine, her zaman dinin
mucize yaratan gucunu ie dnuklukle ve nefsi eitli gunahlardan arndran
kendi iine kapanma yntemiyle korumu ve ideal bir insan meydana getirme
amacyla "dini gkten yere indirmitir". Bireysellik ve igudulerin buyuk manev
gucunun yaratm olduu hareketi da dnuk olarak sosyal ilerlemede kullanm
ve insan toplumunun yapsnda ve bu dunyada (yalnz hiret iin deil),
insanln duzlue kavumas iin buyuk hayat nderleri oluturmutur.
nderlik: Ahlk nderlii sa'ya, siys nderlii de Kayser'e verelim.
Hayat; hiret yaamnn temelini dne ve dunya yaamnn temelini akla
dayandrmak deildir.
Ve insan... Ne yalnzca ite ak, iman ve irfandan, ne de yalnzca dta
madde ve ilimden ibaret bir varlktr. Bireyci ve toplumcu bir din olarak slm,
dunyay ve dunya gruunu, maddyi ve manevyi birletiren tevhd temeline
oturtur ve defalarca belirttiim uzere; tevhd, tarihte ve duu-
nurlerle ruhanlerin zihinlerinde algland gibi, yalnzca felsefe ve kelmn
kalplar iine sktrlamaz. Allah'n Ztnn birlii anlamnda tevhd,
yapsnda madd ve insan olann yan sra, dunyev mantn yansmalarn ve
gerekliliklerini barndrr. Tevhd insanlk iinde birlik, insan snflarnn
temel yapsnda birlik ve yaratlta tam bir birliktir. Bu inan iinde insan,
doal izgisinde evrime urar. Bu, slm tevhdinin anlamdr; bu yalnz
felsefenin ve mezhebin temeli deil, belki tarih felsefesinin ve sosyoloji
ilminin, insann tanmnn ve yaamn tanmnn da temeli saylmaktadr. Bu
tevhd dninde, Peygamber'in elinde Ali ve benzeri pek ok ahsiyetler
yetimitir. Bunlar iki ynlu ahsiyetlerdir; irfan lemine ve i dunyaya
girildiinde bedenlerinden syrlm bir ruhu andrr bunlar. Manev gklerin
yolunu yeryuzu yollarndan daha iyi tanrlar. Byle ruhlar, geceleri sabaha
kadar uyumazlar. Neden? slm toplumunun en uzak bir kesinde bir a kii
uyumaktadr. Toplumdaki alk sorunu karsnda bu kadar duyarl bir ruh. Bir a
kiiye kar gsterilen bu tur duyarllk, tumuyle madd ve halk bir nderin
iidir. yle ki, bu nder halkn madd hayatn temel olarak kabullenmitir.
Bu sz ve bilin, duunce ve sevgi adam, klcndan lum saan ve dilinden
vahiy dkulen adam; bu kii ideal insan duuncesinin var olmu bir gereidir.
Bu buyuk sahabeler, insanlk idealinin rnek ahsiyetleridir. Onlar Peygamber
kendi dininin verdii terbiyenin bir urunu olarak tarihe, insanla ve slm
ummetine gsteriyor ki, bakalar da onlar gibi olsun. Tam insan, ideal insan;
sosyoloji ilminde "Le Homme Total" diye tanmlanan insan, yani tum boyutlarda
gelimi ve ideal bir insan sfatn kazanm "nsan", herkesin kendisine rnek
edinebilecei yuce bir insandr.
Ali'nin kiilii ve slm dininin ierii ayn ekilde kalmtr. Yalnz o
ekilde blunmutur ki, ben varm; fakat bir yandan kolumu kesmiler, bir yandan
ayam, bir baka
ASRIMIZDAK MSLMANIN DERTLER VE SORUNLARI
yandan bam ve gzumu, bir baka taraftan ise kalbimi ve beynimi almlar.
Ben varm, hibir zaman yok olmamm; hatta var oluum nedeni ile
yuceltiliyor ve kutsallatrlyorum. Ama yaamdan ve hareketten yoksun
braklmm. yle ki, gerekte hayatta deilim. Ali'nin irfan boyutu ok saf;
yuce ve derin bir tasavvuf, latif ve olgun bir irfandr. Bu insan irfan slm
tarihinde gelimitir.
Ali'nin kahramanlk boyutu yiitlik, mertlik ve iyi kalplilik sembolu olarak,
ust duzeyde topluma ve onun irfn boyutuna yansmtr.
Hikmet ve Kur'n ilim boyutunda, tefsir ve slm' tanma ilminde, hads ve
slmi bilgilerde cokun bir kaynak grunumundedir.
Duunce boyutu, tefekkur, sz ve ilim izgisinde ilerlemitir.
Siys boyutu adaletin ve "Hakk"n sembolu olarak o kadar gelimitir ki,
O'nu tarihin ezilmi halklar gzunde ustun bir dereceye kadar yukseltmitir.
Gruyoruz ki Ali kald; fakat para para. slm kald; ama zulmu bir
ekilde. Kur'n elimizde, slm'n yetitirdii buyuk ahsiyetler ve bu kulturde
ve bu dinde yorulan kiiler yine var; fakat her yne tek bir adan baklyor.
Her ey para para olmu ve her ey ve her bir para ayr bir soyluluk
derecesiyle yuceltiliyor.
Binada Yenilik
"Binada yenilik" yapmak; dnu yapmak ve aramak demektir: Kendi kulturumuzu,
kendi bilgilerimizi, kendi tarihimizde ve kendi tarih senetlerimizin arasnda
aramak, bu duunceyi ve bu kiileri yetitirmi olan malzemeyi bulmak, bu
terbiyenin temel yapsn aratrmak ve tum boyutlarda yetimi ve terbiye
grmu rnek ahsiyetleri (Zihn ve felsef olarak ya da efsnelerdeki semboller
olarak deil)
BZ VE KBL
gerekte var olduklar biimde tanmak, bu ahsiyetlere ve bu buyuk dine yeniden
"dnu yapmak" demektir. slm'n yapsnda yenilie gitmek, yeniden rnek
gsterilecek bir insan meydana getirmek ve bu birbirine karm olan, her
sayfas, her blumu bir bakasnn elinde bulunan Kitb' ilk dnemlerinde
olduu gibi tam bir ruh olarak butunletirmek demektir.
Bir duunce ve bir ruh bir cisimde butunletii zaman gerek bir vucut ortaya
kmtr diyebiliriz; eer onu paralarsak etkisini yok etmi oluruz ve
paralanm ksmlar ne kadar yuceltirsek yuceltelim ve bu birbirinden ayr
dumu ksmlar ne kadar gelitirirsek gelitirelim, bir kez temeli oluturan
ruh yok olduu iin ahsiyet lmutur. Bu bakmdan slm binasnn
yeniletirilmesi almamzda gerekli olan ruh tum boyutlar ile hazr
bulunmaldr.
slm, gunumuzde var olduu biimi ile bizi harekete yneltmiyor; tam tersine
bizi sessizlie, oturmaya ve sabretmeye itiyor. Yalnz, buradaki "sabr"
szcuunden, bizim anladmz sabr kasdetmek istemiyorum. slm'daki anlam
dolu sabr deil, (unku, bu konuda bizim anlaymzla slm'n anlay
birbirine ters dumektedir.) her eye karamsar gzlerle bakmay, hayat,
tabiat, toplumu, slm'n yaamn umitsiz gzlerle grmeyi ve tum umitleri
dindarlk adna lum sonrasna brakmay kasdetmek istiyorum. yi ama, bu ruh ne
zaman ilk gunlerindeki hline dnecektir? O ilk gunler ki, yirmi be yl
ierisinde vah insanlardan bu dunyaya uygarlk yaratan, tarih yapan ve tarihin
ak ynunu deitiren bir nesli yetitiren ruh. Bu ruh artk bir kez daha bir
Eb Zer yetitirecek midir? Yani, yar vahi, oku-ma-yazmas olmayan; yalnz
dunyadan deil, kendi ulkesinden bile haberi olmayan bir adamdan, bir Eb Zer-i
Gfr yetitirecek midir? nsan, tum insanl mutlulua gturen yolda ilham
kayna ve mazlum uluslarn umidi olan bu ruh, ne zaman byle bir deiim
yapacaktr?
ASRIMIZDAKIMUSLUMANIN DERTLER VE SORUNLARI
BZ VE KBL
Ortaa tarihinin karanlklarnda blunmu olan bu bedeni yeniden
butunletirelim. Butunletirelim ki, bu ruh asl bedenine dnsun ve uykuya
yatm olan bu cisim, kendisine kutsal ruh srafil'in sru ufurulmu gibi
yirminci asrn lmu toplumlarna hayat versin, onlar harekete geirsin ve
eskiden olduu gibi gucu ve manay yeniden oluturuver-sin. Musluman ve rnek
bir insan olarak Muhammed kbl, yirminci asrda byle bir dnuum yapm ve o
ruh, onun bedeninde tecell etmitir.
Muhammed kbl, mam Gazzl veya Muhyiddn Arab ve hatta Mevln gibi
yalnz ve yalnz irfan lemine dalarak madde tesini duunen ve nefis
terbiyesiyle kendisini ve kendisi gibi birka kiiyi yetitiren, d lemden ve
Mool-lar'm ummet uzerindeki bask ve zulmunden habersiz bir arif deildir. Eb
Muslim ve Selhaddn-i Eyyb gibi slm tarihinin yalnz sava, mucdele ve
kl adamlarndan da deildir. Yalnzca duzeltme ve deitirme ile uraan,
duuncede devrim yapan ve sosyal ilikilerde insan terbiyeyi dumana gu ve zor
kullanarak kazandrmay yeterli bulanlar gibi de deildir. Hindli Seyyid Ahmed
Han gibi, slm toplumu ne durumda olursa olsun, hatta ngiltere saltanat
egemenlii altnda bile olsa; onun birleimci bir etkiyle veya ilm ve yirminci
asrn mantk yorumlar ve Kur'n'da derin ve filozofa aratrmalar yapmakla
diriltilebileceine de inanmyor.
kbl, Bat gibi, yalnzca ilmi insanln kurtuluunun gelimesi ve
dertlerinin giderilmesinin aresi olarak grmedii gibi, filozoflar gibi de
ekonomiyi ve madd ihtiyalar temel ilke saymyordu. te yandan kendi
vatandalar gibi (yani Buyuk Hint duunurleri ve Budistler), ie dnukluu ve
ruhun "samsara" hayatndan kurtulup, "karma" dolambalarndan geerek
"nirvana"ya erimesini beeriyetin risleti olarak duunmuyordu. yle ki,
toplumda alk vardr; klelik, zayflk, smuru ve zillet vardr; bu durumda
arndrlm ve yukseklere ulam yuce insanlk ruhundan ve temiz ahlktan sz
etmek mumkun deildir. Hayr, kbl kendi dini ile, aslnda kendi oluu ile
bal olduu duunceyi gsterdi. Yani, slm dunya ve madd ihtiyalara ok
iddetli bir ekilde yneldii halde, insana yle bir kalp armaan etmektedir
ki; kendi deyii ile, insan hayatn en guzel anlarn gunein kp da yeryuzunu
aydnlatt an evkle gruyor.
Sanki buyuk bir ariftir ve ruhu her turlu maddecilikten arndrlmtr. te
yandan bir baka kiilii daha vardr ki; ilme, teknolojinin gelimesine ve
insan aklnn ilerlemesine bu zamanda yuce bir gz ile bakmaktadr. Onun
Doululuu ve duygular "tasavvuf", "Hristiyanlk" ve "Lao Tzu" "Buda ve .."
gibi ilmi kuumseyip akl, ilm gelimeyi kuumsemek biiminde deildir. Francis
Bacon ve E. Bernard gibi salt ilim gzuyle maddeleraras ilikilere bakarak,
doann gulerini aklla yenip insann madd refaha ulamasn da amalamyordu.
Yine felsefe, doruluk, ilim, din, akl ve vahyi birbirine monte ederek ortaya
biimsiz bir nesne de karmad. Belki kendi dunya gruu iinde duunce ve
ilmi, bugun dunyada olduu gibi kendisine ara edinerek bunlar ak, duygu,
ilham, irfan ve ihlsla yourup insan ruhunun gelitirilmesi iin kulland.
kbal'in insanla en buyuk mesaj udur: s gibi kalbiniz, Sokrat gibi
duunceniz ve Kayser gibi de kolunuz olsun. Yalnz bir insanda, beer olan bir
yaratkta yuce bir ruh temeli bulunsun. kbal'in kendisi siys uyann en
yuksek mertebesindeydi. (yle ki bazlar O'nu siys lider biliyorlar.) Felsefe
ve ilm duunce asndan ise Bat'da buyuk bir duunur ve asrn filozofu olarak
gruluyordu; Bergson gibi, slm tarihindeki Gazzl gibi. Ve ayn anda biz onu
slm toplumunun buyuk slahats olarak tanyor ve adlandryoruz. inde
yaad insan toplumunu ve slm toplumunu duunup, onun uyan, kurtuluu ve
zgurluu iin

ASRIMIZDAK MSLUMANIN DERTLER VE SORUNLARI
BZ VE KBL
mucdele verdi. J. P. Sartre'in dedii gibi, entelektuellik pozunda bir
politikac deildi. Solcu geinenler gibi deil, fakat sorumlu bir insand.
zerine dueni yapt, alt, ura verdi. Ayn zamanda Mevln gibi kt ve
ruh miralarda onunla yolculuk yapt. Ak ateiyle ruhun zdrab-larmdan
kalbine kor dumu gibi yanyordu. Fakat hibir zaman tek ynlu olmad,
blunmedi, herhangi bir ynu ar basmad. Yani tam bir Musluman'd. Mevln'ya
k olduu zaman bile, kendisini asla onda yok etmedi ve bir tarafa eilmedi.
kbl, bir filozof olarak Avrupa'ya gitti ve orada kendisini gsterdi.
Avrupa'nn felsef ekollerini rendi ve tand. Herkes bilir ki o, XX. asrda
Bat medeniyetinde yaamtr. Mevln'nm karsmdadr, ama ona vurgundur. slm
ruhunun tum boyutlarnda olgunlua erimek iin ona murd olmutur. Tasavvuf,
"Ezelde ksmetimizi ve kaderimizi bize sormadan tesbit ettikleri iin, eer
hayat senin gnlunun rzas dorultusunda deilse, onu fazla eletirme" veya
"Eer zamann ak seninle iyi deilse, sen onunla iyi ol"der. kbl ise, "Eer
zamann ak senin ynunde deilse, onunla mucdele et" der. Burada zaman yani
insann gemii ve gelecei, insann kendisi sahilde durgun bir dalga gibi
deildir. Onun oluu ve varl yalnz harekettedir. kbal'in irfannda insan,
Hint tasavvufuna ve mezheb tutuculua bal deildir; belki Kur'n irfanna
baldr ve zaman Kur'n'a gre deitirir.
slm'n Kur'n', insann hibir katks ve rolu olmakszn ilh irdeyle,
duunce ve esas olarak insan kabul eden "insan kaderi" asl temeline
oturtmutur.
Ve bu ok buyuk evrimci bir temeldir; slm'n dunya gruu, hayat felsefesi
ve dini, insann tanmndan kaynaklanan ilerici bir grutur. unku, humanizmin
ve zgur duunen yeni asrn aydnlarnn "dn"e en buyuk eletirisi udur: "Din
inan gkyuzunun mutlak irdesine, yani ilh me'iyyete
dayanmakta ve insan irdesi mutlak bir hie, yoklua ve yenilgiye mahkm
edilmektedir. Mantksal adan da, insan grulmeyen gulerin karsnda iradesiz
bir oyuncak olarak grulmekte; bu zillet, klelik ve insann zgurluuyle
gucunun elinden alnmas ve sonu olarak da sorumluluun hi saylmas ve mevcut
duruma rza gstermek ve bana gelen her eyin ilh bir irde sonucu geldiine
inanmak durumu ortaya kmaktadr. Bu hilik ve anlamszlk karsnda bireyler
yaparak, mevcut durumu deitirmeye almak botur. nsann istedii deil,
belki, nceden kendisi iin ne yazlmsa o olacaktr ve her ne varsa ve her ne
olacaksa, bu gkte yazlm bir kaderin sonucudur; insann tedbri onu
deitiremez ve duzeltemez de. Hem, byle bir eye kalkmak akl ddr ve
meru deildir."
Ama, slm'n felsefesi tek bir Allah'n mutlak irdesine dayanr.
"Yaratmak", hem de evrene hukmetmek O'nun elindedir. O yaratr ve O emir verir.
Ayn zamanda insanlk, bu buyuk hukumdarln ve sultanln bir uyesi olarak,
evrende geerli olan kanunlardan dar kamaz. Ama buna ramen zgurce yaam
hakk verilmitir kendisine. Allah insanlara yle diyor: "Biz sizi onurlu ve
ustun kldk; karalar ve denizleri, yeryuzunu ve gkleri sizin emrinize verdik
ve kendi ruhumdan irde, seme, nderlik, tedbir, uyan, duunce, doaustu
yeteneklilik ve buluculuk simgesi olarak sizlere ufledim; bakalm hanginiz daha
guzel emellerde bulunacaksnz!"
slm'n insan irde, isyan gucu veya itaat etme yeteneine sahiptir; bunun
iindir ki kendisini yetitirme sorumluluunu tamaktr. "Her nefse kendi
kazandndan sorulacaktr." Yani, her insan kendi yaptndan sorumludur ve
"insan iin alma va abalama sonucu elde ettiinden baka bir ey yoktur"
(Kur'n). kbl, Kur'n ile birlikte kendi leminde irfn seyre karken; bu
temele, yani "soylu slih amel"e ve "insan sorumluluu"na varmtr; yani
humanistler ya da egzistansiyalistler ve radikalistlerin dini ve Allah' inkr
ederek insanl ulatrmak istedikleri duzeye ulamtr. Bunlar hakl olarak,
duuncelerde yerlemi olan dini ve Tann'y; zgurluk, izzet, sorumluluk ve
insan sorumluluun karsnda gruyorlard. Fakat slm, pek yle felsef
yorumlar da getirmeden, insan kaderinin sonucunun insann kendi elleriyle yapp
gnderdii ameller karsnda belirleneceini ortaya koydu. kbl, tum felsef
menzilleri ve asrmzn ruhunu slm iman ve irfan izelgesinde seyretmitir.
"O, bir Musluman muhacirdir" diyebiliriz. Okyanusun derinliklerinde, Hind esrar
ierisinden Avrupa'nn en yuksek gulu dallarnn tepesine yukseldi. Ama orada
kalmad; bizim aramza dndu ve getirdii ilgin hediyeleri kendi halkna, yani
bizlere armaan etti. Ben onun kiiliinin, slm uyankln yirminci asrn
dertli, yalnz ve perian neslimiz iin bir rnek daha yarattn gruyorum.
Alevlenen bir ruh; Dou kulturunun ruhundan ilham alarak doup tam,
Bat'nn buyuk duuncesinden esinlenerek uygarlk ulkesinin, akim, ilmin,
yaratma gucu ve ilerlemenin tadn alm ve byle bir kiilikle XX. asr
tanmtr.
Gericiler ve geriye tapanlar gibi, seme ve ayrma gucune sahip olmadan her
yenilie, yani uygarlk ve Bat'dan gelen her eye kru krune duman
kesilenlerden olmad gibi, eletirme ve seme cesaretini gstermeden kru
krune Bat taklitiliini yapanlardan da deildir. lmi kullanmtr
kullanmasna ama, ilmin insann tum manev ihtiyalarn gideremeyeceine, onu
manev yuksekliklere karamyacana ve insann duygularna her ynuyle cevap
veremiyeceine de inanmtr. Herhalde kbl yle bir dunya gruune sahiptir
ki, bu dunya gruunun temeli olarak, rhn lemden felsef yorumlar getiriyor
ve insandan da kendi sosyal sistemini kendi kultur ve tarihinin temellerine
dayandrarak kurmasn istiyor. yle ki, XX. asr insannn elindeki aralar
alyor ve "Ali ayarnda" bir kii olarak karmza kyor.
Bfc VE KBL
Ne demektir Ali ayarnda olmak? u demektir ki, Do-u'nun kalbi Bat'nn akl
vardr Cnda. ok derin, doru ve guzel duunen, bir taraftan da seven, ok seven
bir insan. Ruhun dertleri ve hayatn aclarn bilen bir insan. Hem Allah'
tanyor, hem halk. Bilginin nurlu nda akn ateiyle kavrularak ortaya
km bir temizlik sembolu, uluslarn kaderinin uzerine siyah perdeler ekip
gzlerden uzaklatran ve zincire vuran gaflet ve cehalet O'nun keskin bakan
gzlerinin nunde barnamyor; slh etme, yeniden diriltme ve devrimci
duuncesinde deiiklik yapamyor.
Francis Bacon'n dedii gibi, salt ilim gzuyle lemin gereine ermemizin
mumkun olmadn anlam ve lgncasna k bir kalple, yemeden imeden
kesilme, nefsi terbiye ve iguduleri gelitirme ile de bir yerlere
varlmayacan sezmitir. unku insan, toplumuna baldr, hayata ve maddeye
baldr, onlardan kendisini soyutlayamaz. Kii, iinde yaad toplumun
kervan ile birlikte yol alr ve kendi yolunu tek bana seemez.
Tadmz duunce ve gruler felsef gereksinmemize cevap vermeli
(dunyamzdaki gruler ve felsefeler insanln bugunku duuncesine cevap
vermiyor) ve bugunku dunyay, uygarl ve yeni kulturu tanyan ve kendisiyle,
kendi kulturunun zenginliklerine yabanc kalmayan duunurler yetitirmelidir. Bu
duunurler kendi kulturumuzu, manev servetlerimizi ve dinimizi ok yakndan
tanmal, ama zamann dnda yani drduncu veya beinci asrda
yaamamaldrlar. Bu duunurler, dikkatli duunce ve ilm gruleriyle ummetin
iine dutuu esaretten, aclardan ve yaad hayattan habersiz olmayp, eer
ak ve madd dertlerle ilgileniyorlarsa; imdiki perianlklarn ve
talihsizliklerini, kendi toplumlarnn ve insanlk leminin kaderini
duunuyorlarsa; o halde ideal bir insann, tarihte her zaman iin yaam olan
ustun insann risletinden uzak kalmamaldrlar. nsan ve tum insanlk
ideallerini madd tuketim seviyesine indirmemelidirler.

ASRIMIZDAK MSLMANIN DERTLER VE SORUNLARI
Bu aradklarmzn hepsini kbal'de bulabilmekteyiz; unku, kbal'in bir
Musluman olarak yirminci asrn slm toplumundaki baars udur: Kendi
kulturunun zenginliklerini ve yeni kulturun zenginliklerini tanyarak, kendi
inand gruun dorultusunda yani slm'n izgisinde kendisini
yetitirmitir. Bu, kbal'in buyuk baarsdr ve bizim yirminci asr
toplumumuzda bir yucelitir.
Hibir zaman mutlak bir kiilikten bahsetmiyorum; sembol bir kiilikten sz
etmiyorum. Paralanm olan slm kiilii, Musluman kiilii onda yirminci
asrda yeniden butunleerek yenilenmitir. Ve bu yenilenme, sorumlu Musluman
aydnlar iin bir balangtr. Bu balangc surdurmeli ve en buyuk
sorumluluumuz olan toplumumuzun yapsn ve kendi yapmz yeniden kurma
bilinci iine girmeliyiz. lk kez Seyyid Ceml, asrlarn uyuttuu bu buyuk
toplumu uyandrd; "Ne durumdaydn, ne durumdasn, ne idin, ne oldun?" diye
sorarak. te bu hareketin verdii ilk meyvedir. Seyyid Ceml'in, ummetin
kurumu lunde serptii tohumun ilk sonucudur kbl. Bu ilk meyve, olgunlap
buyuk bir nder ve bizim iin yol gsterici oldu.
Biz Doulu ve yeryuzunun Dou noktasna bal insanlardan olarak kendi
tarihimize inanp, kbal'i rnek edinmeli ve Bat insannn karsnda ylece
durmalyz. kbl, slh edicidir. Ne anlalyor acaba bundan. Islh, toplumu
gerekten perianlklardan, aclarndan, talihsizliinden kurtarabilir mi? Yoksa
duunce ve sosyal ilikilerde aniden ve temelden bir devrim yaplmas m
gerekiyor? Biz kbal'i slh edici unvan ile andmz zaman; okumular yani
bugunun deyimi ile uraanlar bu kelimeyi bugunku sosyoloji ve siyset
bilimlerinde moda olan "reform" anlamna almakta ve onun karlnn devrim
olduunu sanmaktadrlar. Biz slh dediimiz zaman, genellikle ustyapda aamal
bir deiimi anlyoruz; devrim dediimiz zaman ise, ani bir deiimi ve
ustyapnn yklyla yeni bir altyapya
BZ VE KBL
dayanlarak, yeni bir sistemin olumasn kastediyoruz. Fakat biz, kbl slah
edicidir derken; bunu, toplumun yava yava deimesine ilgi gsterdiimiz iin
demiyoruz; aamal bir deiimi ve ustyapnn duzeltilmesini de kastetmiyoruz.
Bu deyimi, devrim szcuunu de ierecek bir biimde geni bir anlamda
kullanyoruz.
kbal'in slah edicilii veya Seyyid Ceml'den sonra asrmzn en buyuk
duunuru olmas, onun, toplumun ustyaplarnda aamal bir gelime taraftar
olmasndan deildir. Hayr! Belki bu derin ve kktenci bir devrimin
destekleyicisi olmas, duuncede devrimci, duyguda devrimci, grunute devrimci,
ideolojide devrimci ve kulturde de devrimci olmas demektir.
kbl, Seyyid Ceml, Kevkib, Muhammed Abduh ve "Bat Bilginleri Encumeni"
uyeleri ve yuzylmzda Dou'yu titreten kiilerin hepsi "slh" ve "devrim"
derken, kiinin slhnn bu grute olamayacan itiraf etmilerdir. Birka
kii slh olunabilir belki, hepsi o kadar. "Ben kendi istediim gibi duunup
yaayabilirim, zaman ve toplumdan etkilenmeden ve eskimi bir toplumda
kokumadan 'doru ve yuce bir insan' olabilirim". Eer durum gerekten byle
olsayd, kiinin toplumsal sorumluluu anlamsz olurdu. Ben byle bir slh
kukuyla karlyorum. nsan nasl olur da hem bir evrede yaar hem de o
evreden etkilenmez?
evre (yani tarih, doa, toplum, kiisel ilikiler, ailev zellikler,
kaltm, bireyi dtan ve iten sarp onu yetitiren zellikler) kiiyi
oluturur, bunun yan sra kii de evreyi etkiler. Geri kiinin evreyi
etkilemesinin derecesi, onun irde gucu, uyankl, ilm ara ve gerelerle
donanmas, ilerilii ve teknik gucu ile dorudan balantldr.
Benim, 19. asrda yaygn bulunan ve sosyoloji ilminde konusu edilen bireysel
soyluluun topluma ye tutulmasna veya toplumsal sorumluluun bireyin nune
gemesi sorununa kendimce diyeceklerim vardr.

Ondokuzuncu asrda bireyciler, radikaller, humanistler bireyin irde ve
duuncesinin toplumu ynlendirdiine ve tarihi harekete geirdiine
inanyorlard. Buna karlk sosyalistler; naturalistler, materyalistler sonra
da Darwinizm'in etkisinde kalarak (Darwinizm'in sosyal bilimlerde ve hatta
edebiyatta ve guzel sanatlar dalnda temel kabul edildii sralar) insan
doadan ayr bir varlk olarak grmuyorlar; aa gibi, hayvan gibi zorunlu evre
koullarnn terbiye ettii bir varlk, sosyal evrenin zorunlu kanunlarnn
yetitirdii tarihsel ve sosyal kavramlarn oluturduu bir yaratk olarak
tanyorlard.
Bugun sosyoloji ilminde "birey" ya da "toplum" tartmas, yerini "sosyoloji"
mi yoksa "psikoloji" mi tartmasna brakmtr. Psikoloji ile sosyolojinin
atmas, bizim yar aydnlarmz arasnda - fikr ve ilm akmlar bir asr
geriden izledikleri iin - hl iddetli bir biimde surmektedir.
Ben, bu konuda hocam Gurvitch'in grulerini benimsiyorum. O yle diyordu:
nsan problemler ylesine karmaktr ki, bir etkilem-etkilenen ilikisi iine
sdrlamaz ve zumlenemezler de; belki bu iliki baz durumlarda sz konusu
olabilir. Bir "sosyal fenomen" veya herhangi bir sosyal sorun, birtakm tarih,
kulturel, ekonomik ve doal etkenler sonucu ortaya kabilir. Ne var ki
etkenlerin hibirisi, doal bilimlerde insan ve sosyolojik sorunlarn zumunde
kullanlabilecek derecede basit deildir. Bunlardan rastgele yararlanmaya
kalkarsak, saptrc sonular doabilir. Bu i aydnlar iin her ne kadar
ekici, evk verici ve doyurucu ise de, sosyolojide hi de byle deildir; ama
bir fikrin teblii ve yaylmas iin pek de ktu saylmaz. Yalnz, aratrma ve
ilm zumleme iin zararldr. te yandan birey ve psikoloji arasnda tek
tarafl bir etkilem-etkilenen ilikisi yoktur. Bu iliki iki tarafl
karlkldr. Bireyin vicdan ile toplumun vicdan kar karyadr ve
karlkl olarak birbirlerinden etkilenirler.

Etkilem ile etkilenen arasnda karlkl bir iliki vardr. Yani etkilenen ayn
anda etkilemdir ve etkilem de ayn anda etkilenen olabilmektedir. O halde
tartma konusu olan, birey mi toplumu, toplum mu bireyi yapar sorunu u adan
ele alnmaldr. Birey ve toplum surekli olarak birbirlerini yapmak ve
yetitirmek ura iindedirler. Burada benim zel bir duuncem var: Bu
tartmada uuncu bir neden unutulmamaktadr, o da bireye her zaman gelime ve
yucelme gucu veren etkilemdir. Gurvitch olsun, bireyciler olsun, hepsi de insan
"deimez bir gerek" olarak ele almlardr. Bireyden kastmz kii deildir.
Belki kiiliktir ve kiilik ya da birey burada insann bireysel iradesidir.
Toplumun, tabiatn, tarihin, verasetin karsnda insan gucunun i yeteneklerine
dayanarak evrede yapt deiiklik ve evreyi kendi istedii gibi deitirme
gucune sahip olmasdr. Ve byle bir irdenin tarih boyunca deiik toplumlarda
ve deiik sosyal gelimelerde, kulturlerde ve medeniyetlerde baka baka olduu
grulmutur. Kabile sisteminin ilkel gelime alarnda birey yoktu, toplumculuk
ruhu egemendi, ve birey tumuyle bu egemenliin etkisi altnda douyor ve
eitiliyordu. Tarihin zaman surecinde ilerlemesi, uygarln ve kulturun
yucelmesi ve ilimle tekniin gelimesine parelel olarak birey "kendi tanm"na
vard ve kendisini tanyabildi, duundu, zumledi, sonra deerlendirme yapt ve
kendisinde eletiri ruhu geliti; ilim ve teknikle donatld iin deitirdi,
slh etti, ykt ve yeniden yapt. Nitekim bu gerei tabiat ve insan
ilikisinde aka gruyoruz. Onun iin bu soruya cevap vermeden nce "birey mi
toplumu yapyor, yoksa toplum mu bireyi yapyor" sorununda psikoloji mi
temeldir, yoksa sosyoloji mi sorusuna cevap ararken; bizim de u sorular
sormamz gerekir. Hangi kulturel geliimin aamasnda? Hangi toplumda? Hangi
birey iin?
Birey bugun eletiri ruhuna sahiptir ve hukumetini, dinini, yaam biimini,
sosyal geleneklerini deitirebilmekte ve

bunlarn yerine yenilerini getirebilmektedir. Kabile bireyini yapan yukarda
saydmz nedenlerin dolayl etkisidir, ve bundan dolaydr ki
kutsallatrlm, yuceltilmi ve sonsuz-latrlmtr. Bu bakmdan Durkheim'in
gruune dayanarak diyebiliriz ki, medeniyetler tarihin zaman surecinde gelime
gstermilerdir. Sosyalizm (toplumculuun temel duunce saylmas) de,
bireycilik de (bireyin toplumdan ayr bamszl) bu sure iinde ortaya
kmtr. Uygar Avrupa toplumlarn eski yerli ve kabile sistemleriyle (Araplar
chiliye dneminde kabile kabile slm' kabul ediyorlard; bireyler olarak
deil.) karlatrarak da ayn sonuca varabiliriz.
Evet, birey kulturel ilerlemesiyle balantl olarak kendi tanm gucunu
gelitirmekte, yaad evrede deiiklik yapmakta, slh ve sosyal devrim
gucunu artrmakta ve yle ki artk kendi kaderini ve toplumun kaderini
ynlendirme gucune sahip olabilmektedir. En azndan toplumun kurulmasnda
ortaktr ve ite esas olan "sorumluluk" da buradan domaktadr. Sonu olarak,
"lk nce bireyi mi iyi ve guzel yetitirelim, yoksa toplumu mu iyi ve guzel
yapalm?" sorusu anlamszdr. Bu ikisi birbirinden ayr deildir. Yalnz ve
yalnz sosyal bir mucdele vermekle, insan doal ve doru ynde
gelitirmektedir. nzivada filozof, ir, bid yetitirebiliriz; ama "Musluman"
yetitiremeyiz. Tam ve iyi bir Musluman yalnz ve yalnz "inan ve cihd
dorultusunda" oluabilir. slm Peygamberi'nin almas iki dneme
ayrlmtr: Bireyi yetitirme dnemi (13 yl Mekke'de), toplumu yetitirme
dnemi (10 yl Medine'de). Mekke'de bireyi yetitirme dneminde, O'nun bireyleri
nasl yetitirdiini gruyoruz. Birey toplumun kervannda yuruyor ve bu kervann
tarih izgisinde hareket ediyordu. Eer bir kede oturup bakalarndan koparak
ie dnmekle ve kervann ncusune dikkat etmeksizin yol gstericilere ve kervan
ynlendirenlere bakmakszn, birey kendisini yetitireceini sanyorsa bu bir
aldatmacadr. Eer yetimise, sanmasn ki
kervann yolundan ve kaderinden ayr yolda ve ayr kaderde yetimitir. Aksine
kervann yuruduu istikamette yuruyup, kervann vard hedefe birlikte
varmtr. Ama gruyoruz ki zaman kokumu, ruh ve sosyal ilikiler kokumu,
kultur, eitim, hareket izgisi, ruh, siys ve ekonomik ilikiler kokumutur.
Bu ortamda bireyin tek bana baarl olmas imknszdr. Eer byle bir
ortamda iyi insanlar olacamza inanyorsak, aldanyoruz demektir ve
umitlerimiz bounadr. Eer her eye ramen birey kendini kurtarabilir, toplumun
duuunden syrlarak kurtulmay baarr ve gerekten kurtulmu olur ve
kendisini yitirmezse, yine de en buyuk ihaneti yapm demektir; unku onun en
buyuk grevi bakalarn ve toplumu slh etmektir, ama bu durumda etmemitir.
nsan bakalarna ihanet etmekle kendisine hizmet edemez. Eer birey abalamas
ve aklll sonunda kardeleri, fikirdalar, derttalar ve zgurluk
savalaryla birlikte tutsak olarak kald zindandan arkadalarn brakarak
kaarsa, kendi zgurluune kavuabilir; fakat ona biz yine de zgur insan
diyemeyiz. Deersiz, bencil, aalk kendi rahatna dukun bir yaratktr o;
kavutuu zgurluuyle iftihar etmeye hakk yoktur ve hibir zaman bu kurtulu,
szu edilecek bir kurtulu deildir, belki bir zillettir. Benim duunceme gre;
slm'n en buyuk ve insan deere lyk devrimci nitelii ve uygarla ve
insanlk tarihine ettii hizmet udur: Ruhunun devrime uramas ve kendini
amas iin insann her zaman benliinde tad dinsel gu ve mucize yaratan
madde d irfn duygu; onu, lumu ve ehitlii kolayca kabul edebilecek
derecede eiten, kendisini ve ocuklarn tapnd ilh uruna mabedde kurban
edebilmee ynelten ve toplumun kurulup, adaletle ayakta kalmas ve madd-manev
gelimesi ynunde uramaya eken balca etkendir. Nitekim dinler tarihinde
gruyoruz ki, bilinsizce dinsel tutuculuklar sonucu; Tanr'nm honutluu,
tapmaklarn, putlarn, dinsel sus ve zelliklerin korunmas uruna insan
topluluklarm - ister inli veya Hintli, isterse Hristiyan veya Yahudi olsun-
grup grup atelerde yakmlar ve bir hi uruna lume mahkm etmilerdir. Ama
Hz. Muhammed (s.a.v) dosttan ve dumandan yalnzca iki bin kadar lu ile tarihin
ynunu deitirmekle kalmam, devrimci bir atlmla, ilkel bir bedev ve
kabilev sistemde yaayan bir toplumu, dunya uzerinde gelimi ideolojik bir
topluma, zel bir kulturle yeni temellere dayanan ilerici bir topluma
dnuturmutur.
Bu lude yapc ve tarihte eine ender rastlanan devrimci bir gu, aniden
nereden kaynaklanverdi byle?
Benim gruume gre, dinin manev ve yaratc ruh gucu, sosyal yaama
kaydrlarak; kuytu kelerden, ruhlarn ierisinden ve karanlk tapmaklardan,
manastrlardan, kiliselerden karlarak sokaklara adm att; salt hiret
hayatn guzelletirmek iin harcanan gu, sosyal ve uygarla ulama ynunde de
harcand. Dinciler, nefislerini gunahlardan arndrmak, eytan kovmak, ktu
ruhlar defetmek ve ruhan (insan ruhunu guzelliklere iten gu) guleri kazanmak
iin ocuklarn putlarn aya altnda kurban ediyorlard. Ama Muslumanlar bu
fedkrlklara toplum iin katlanp, duunce gucu ve imanla, sosyal hayatta
zulum, despotluk, din, siys ve rksal hurafelerle mucdele ederek chil
gelenekleri yok ettiler. Eski deerleri, hukumleri, hatta egemen olan aile
geleneklerini, kayserlerin ve ran kisralarnm saraylarn ykarak; halk
aldatmak iin yaptklar tapmaklar ortadan kaldrarak; snfsal ayrm ve
elikiyi yok edip ulusal deerleri deitirerek halklar klelikten kurtarp
zgurlue kavuturdular. Duuncelerini yukselterek onlara hurriyet, birlik ve
izzet armaan ettiler. Rhn snf, saray soylularn ve imparatorlar ortadan
kaldrarak, halk firavun hukumetinden kurtardlar. Tum bunlarn yerine, yeni
insan deerleri getirdiler. En sonunda da sosyal hayatta ve insan yaamnn
duzeltilmesinde yalnzca madd yaama ynel-
mekle kalmayp, topluma ekonomik gu, siys kudret, ahlk, kulturel ve manev
deerler armaan ettiler. Bununla da yetinmeyip, tek tek bireylere ideoloji
kavgalarn ve toplumsal grevlerini baarrlarken; sosyal hayat izgisinde
ahlk yuceli, takva, nefs arnma, ruh slh, temiz duygular, fazlet ve
sabr bahettiler. slm'n belki en buyuk devrimci nitelii, sosyal hayattaki
deiimi din gucuyle yapmas, yani manastrlarda, puthanelerde bouna aktlan
kanlarn ve bouna harcanan zamanlarn, toplumun gelimesi ynunde kullanlmas
ve despotluu, smuruyu, uluslarn cehaletini yok edip, adalet ve eitlik
ruhunu, kulturel, bilimsel gelimeleri tevik ederek yeni bir r am
olmasdr.
te budur bireyleri slh eden tek yol; nefs arnma, ahlk geliim ve
takvay kazanma. Sonu; "slh olmu-slh eden insan".
Takvay kazanmak; nefsi arndrmak ve kendini slh etmek, kelere ekilip,
toplumdan koparak toplumun kaderinden gafil kalmakla ve sosyal sorumluluu
unutmakla olmaz; slm da zaten bunu istemiyor, kesinlikle istemiyor. nancmz,
duunce yapmz ve bu inanla yetien insanlar bunu onaylamyorlar. slm'n
yetitirdii ve terbiye ettii buyuk insanlar da byle deillerdir.
Peygamber'in evresini alanlar bir bid veya kelerine ekilmi sahbler
deillerdi; hatt, ariflerin ve zhidlerin benzemek ve balanmak istedikleri
"Suffe Ashab" da byle deildi; elde kl cihda hazr durumda beklerlerdi.
Yirminci asrdaki Musluman slh ediciler de ayn fikr zellikleri ve bu temel
inanc tamaktadrlar. unku bu slm'a zgu bir sorundur ve slm inancmn
ayrlmaz bir paras ve temel talarndan biridir. Genel olarak, "yn", "cephe",
"yol" ve slm ruhunun apak karakteridir. Hatt yle ki, slm'n dumanlar
bizim Peygamberimizi "silahl peygamber" diye adlandrmlardr; slm' kl
dini olarak tanmlamlardr. slm'n sosyal bir din olduunu itiraf
etmilerdir. Byle olmasayd irfn duygu, nefs annma, bireysel slh ve szde
takva varken, klasik anlamda kl ekmeye ihtiya duyulmazd. unku, kl
ekme iini her rejimde ve her turlu koullar altnda yapmak imkn vardr.
Despotluk, smuru, zulum, gasp ve cinayetin balca ileri kl ekmek olduu
halde, senin kl ekmene engel olmas iin uygun ortam hazrladlar.
Hazrladlar ki, sen bir yana ekilip halknn kaderiyle ilgilenmeyesin, yalnz
kendi nefsinle savaasn. Evet nefsinle mucdele iinde seni her zaman destekler
bunlar.
slm'da birey toplumun slh iin altnda, kendisini de ahlk ynden
slh etmi olur. Mucdelesinde baarl olmasa bile, bizim inancmz udur ki,
fsid bir toplumda slih bir kii olabilir. Birey, halk tanyp, onu saptran
etkenlerle mucdele ettii zaman, sorumluluun bilincinde demektir.
Musluman kii halkn kaderinden ve duunce biiminden Allah katnda
sorumludur. Fikr, sosyal ve gundelik bir sorumluluktur bu; iyilii emredip,
ktulukten sakndrma sorumluluudur. Ne yazk ki, byle ilerici bir ilkeyi de
gulun hle sokmulardr. Bugun Batl aydnlar arasnda "insan ve aydnn
sorumluluu, bilgin ve sanatnn sorumluluu sorunu" sz konusudur. yilii
emredip, ktuluklerden sakndrmak, bir babamn ocuklarna yapt utlerden
ibaret deildir; yalnzca temizlenme hukumlerini retmekle ve anlamm bilmeden
doru tecvid ile Kur'n okumak veya edebli davranmakla yerine getirilen bir
sorumluluk da deildir.
"Emr-i bi'1-ma'rf, nehy-i ani'l-munker"; kiinin kendi toplumunda oynamas
gereken rol ve bu izgide, yani inand ideoloji dorultusunda ustune duen
grev demektir; sorumlu bir aydnn, ideolojisine bal bir bireyin, geri
braklm tutsak bir toplumda yaayan insann, smurulen, yoksun ve mustaz'af
snfa bal kiinin, bir filozofun, duunurun, yazarn, bilginin, sanatnn
insanlk karsndaki grevidir. XX. yuzyln slh edicilerinden ne yazk ki
sz
34
BZ VE KBL
edemeyeceim, onlar teker teker anlatmak iin vaktim yok; anlatmaya kaklksam
bile, yalnzca eserlerine ve yaadklar zamana deinmem gerekecek, bunun da
yarar olmayacak. Bu bakmdan, Musluman aydnlarn ve tum Muslumanlarn ana
izgilerini grebilmeleri iin "uyan" hareketinden veya "slm'n yeniden
douu" ve siys hayata yansyndan sz edeceim biraz.
"Yeniden dou" (Rnesans) deyimi, gerekten ok anlaml bir deyimdir.
"Yeniden dou" hareketine, nderlerine ve ileri surdukleri fikirlere birazck
dikkat ettiimizde; bunun Ortaa'n bilgisizliine kar Avrupa'nn balatt
Rnesans hareketinden ok daha nemli olduunu gruyoruz. Bu yeni bir "duunce
oluumu"dur. nancmz ve tarihsel gerekler aka ortaya koymaktadr ki, bizim
toplumumuz yeni bir "duunce oluumu"na balarsa, bu "lu Musluman toplumu" ilk
parlak gunlerindeki guce yeniden eriecek ve yeniden dunyann her yanma dal
budak salacaktr.
slm'n douunu tarihler nasl anlatyor? slm'n Peygamberi doduu zaman
kitaplklar oald, bilgi ve irfan ateleri yand. "Ak tanras" sarsld,
"ilim tanrs" heyecana geldi, "bar tanrs" titredi. Herkul'un elinden ok ve
yay dutu. Iklar parudad, yeryuzu depremlerle sarsld. Farsl-lann yalana
ateleri sndu. Neden "yalanc ateler?" unku bu ateler gerekte
"Ahuramazda"nn atei deildi. Ahura-mazda'nn atei bir iken, bu ateler utu.
Ketasep'in atei Azerbaycan'da ahlar, ehzadeler ve soylular iin yanyordu.
Zerdut'un atei mabetlere aittir. Bu smf smurucu egemen snfa bal olarak
halkn kann emen snft. Bunlarn atei yalanc ve aldatcyd. bur
atelerden daha ktu bir ateti. Onlar zorbalk ve para ateiyken, bu
duunceleri saptran yalana ve aldatc bir atetir. Din adna aldatyordu.
Onlar "smuru ve despotluk atei" iken, bu yakma, kavurma ve kzartma (istihmr)
ateiydi. Bu atein daha ok yaka ve kavurucu olduunu bilmeyen mi var? slm
gelince bu

ASRIMIZDAK MSLMANIN DERTLER VE SORUNLARI
ate sndu, halk her zaman Ahuramazda adna, ama Ehrimen'in yararna yakan
ateler sndu. Sasanlerin saraylar yerle bir oldu.
Anlaml bir doutu bu; yeni bir irfann, yeni bir duygunun, Dou'nun douu,
bir dinin douuydu; ama dier dinlerin tam tersine zulme, smuruye ve gklere
yukselen saraylara sava aan ve onlara son vermeye azmetmi bir dinin
douuydu.
Bu dinin peygamberi Zerdut, Mani, Mazdek, Konfuyus v.s. gibi saraylarda
oturmak ve irlerle, nedimelerle, gzdelerle elenmek iin gelmedi; aksine
bunlarn hepsini yok etmek iin geldi.
slm'n Peygamberi'nin dunyaya gzlerini aar amaz "Fars tapnaklarnda
yanan atelerin" snmesi ve Medin Saray'nn burlarnn yklmas, slm'n
dunyaya bak asn ve dunya uzerindeki grevini simgelemektedir. Ama, ne
yazk ki bugunun baz Musluman aydnlar, slm' gunumuzun anlayna uygun
olarak gunumuzun diliyle anlatmaya alrlarken, moda olmu birtakm
ideolojilere ve fikirlere kaplyorlar. Dunyada bar, tum uluslarn zgurluu
ve her turlu fikre sayg gibi moda duuncelere kaptryorlar kendilerini. Hatta
bir edebiyat gunun birinde bana, "Sen kendi gruunu tebli ederken,
bakalarnn grulerine kar kyor ve dumanlk alyorsun." demiti. Demek
istiyorum ki, gunumuzun birtakm Musluman aydnlar liberallerin, demokratlarn,
humanistlerin houna gidecek iler yapyorlar. Neymi? "slm", "seleme"
kkunden geliyormu, "seleme" bar demekmi. Yani, fikir, duunce ve inan
ayrlna bakmakszn, tum insanlarn yeryuzunde kardee bir arada yaamasn
ngruyormu...
Ne tuhaf? slm "bar" deil, "sava"tr. Smuruculerin, papalarn ve
Hristiyan din adamlarnn iftiralarndan ekinerek, meydan bo brakmamalyz.
slm', bugunun boyalaryla boyamakla hibir olumlu sonuca varamayz. Gerei
36
BZ VE KBL
olduu gibi kabul etmeliyiz, bakalarnn beendii biimiyle deil. Cihda
"savunma sava" dememeliyiz. Savunmann nitelikleri bakadr, cihdn
nitelikleri daha baka. Bu aslnda Hz. Adem'den bu yana suregelen bir Hak-btl
sorunudur.
Musluman slah edicilerin balatt "yeniden dou hareketi", in'den Basra
Krfezi'ne, oradan da Kuzey Afrika'ya kadar, slm erevede olmak kouluyla
19. yuzyln ikinci yarsndan bu yana suregelen bir harekettir. Bu hareket, Hz.
brahim'in getirdii dinin devam niteliindedir. Bu hareket yalnz kelm,
felsefe veya metafizik alanlara zgu deildir. Bu hareketin en ak ve en net
karekteri, halkn et ve kemii uzerinde kurulan ynetimlere kar olmasdr.
Karnza bir Asya ve Afrika haritas anz. Afrika'y ok iyi tanyoruz.
unku, daha yakn zamanlarda smuruye ve Bat smurgeciliine kar yurutulen
hareketlere Afrika'da tank olduk. Afrika'da Musluman ulkeler olduu kadar,
Musluman olmayan ulkeler de var. Afrika asll bir Fransz yazar olan
Chandel'in deyimiyle, "Afrika haritasnn tumu, yerkure uzerinde bir damla
gzyan, scak bir gzya damlasn andrmaktadr". Evet, Afrika yerkurenin
gzya-dr, kavrulmu bardr. Kalp de gzya damlas gibi deil midir? Her
ikisi de dert arkadadr, ayn tur yaant iindedirler. Afrika bu yerkurenin
yaral kalbi, yank gzyalar-dr. Neden mi? Tarih boyunca klelik atelerinde
yanan ve yeni tip smurunun de hedef setii kurbanlktr Afrika da ondan. Tarih
boyunca, yalnzca slm'n ynetiminde kalan baz Afrika ulkeleri kle
olmamlardr. Fas, Tunus, Cezayir ve Msr, slm'n ynetimi altndayken kle
olmamlardr. Ama u son bir-iki yuzylda, zorla veya hile ile Afrika
kklemitir. Orta Afrika, Bat Afrika ve Dou Afrika yeni yeni anlamaktadrlar
smurunun nasl gelip, nasl yerletiini.
Smuru Afrika'ya ya Hristiyan misyonerlerce, ya da yatrm yapma ve i
alanlar ama gibi bahanelerle gelen Avrupal
gmenler ve tuccarlar tarafndan sokuldu. Geri zaman zaman bunlara kar
tepkiler olmuyor deildi; ama ksa zamanda bu zorbalar her eye sahip kmakta
gecikmediler.
XIX. yuzylda renkli camlarn, elmasn ve deerli talarn bulunmasyla
birlikte, Batllar Afrika'ya ayak bastlar. Bu "yedi renkli yalan'a kabile
eflerini serseme evirdiler. nce bu renkli camlardan birka avu alarak
Afrika'ya gturup kabile eflerine, eyhlere ve halkn ileri gelenlerine
verdiler. Duunlerde, derneklerde bir avu sahte elmasn karlnda suru suru
koyunlar aldlar.
Suse ynelme ilkel bedev toplumlarn ruhlarnda ve duuncelerinde yer eden
bir tutkudur. Modern bedevinin susu ile- modern olmayan bedevinin susu arasnda
temelde bir fark yoktur.
Susleme dukunluu, ruh guzelliklerle manev deerlerden; insan yucelten
devrimci duunce ve fikirlerden; ilimden, felsefeden, irfandan ve edebiyattan
yoksun yuzeysel, yoksul insanlarn zentisidir. Sosyal, kulturel ve fikr
bakmdan deiik insanlara baktmzda, bu gerei eitli ynleriyle
grebiliriz. Uluslar da byledir. Hemen ilk anda akla gelenin tersine, geri
kalm toplumlar ileri toplumlardan (Afrika, Asya'dan; Asya, Avrupa'dan; Avrupa,
Amerika'dan) daha ok lukse tapyorlar. Bizim toplumumuzda da eski geleneki
kadnlar modern kadnlardan, okumam kadnlar da okumu veya aydn kadnlardan
daha ok sus eyas takmaktadrlar. Kendisini meden sanan birtakm kadnlar
makyajlaryla binbir renkte "yal boya" surunerek gz yaartc bomba
atlmasma, yuz metre karelik alanda insanlarn gzunden ya getirmekte ve
burun mukozalarm tahri etmektedirler. Suslenip puslenince bedenleri pek
deerli oluyormu gibi, kollarna ve boyunlarna takuklar sus eyalaryla,
boydan boya takndklar altnlar, u "makine asr"nda Tahran gibi kalabalk bir
kentte yururlerken insan kulaklk takmaya zorlamaktan baka ie yaramyor.
Neden byle yapyorlar? Pek
deersiz ve hibir yucelii olmayan ruhlar var, kiilikleri bir hi duzeyinde;
byle olunca da var olduklarn kantlamak iin susten baka bir eylerinin,
bedenlerini yokluktan kurtaracak hibir nesnenin olmadn gruyorlar.
Kiiliklerini ortaya koymak iin, ne yapsnlar baka? Sermyenin gucuyle, susun
etkisiyle, Tahran'm guzellerine (!) zenerek, cici cici talar ve pahal
eyalarla, gnul aldauc keskin kokularla varlklarn kantlamaya alyorlar.
Bir hi olan bedenlerinin anlamsz ve yine bir hi olan kiiliklerinin
bylelikle varlk dunyasna ayak bastn sanyorlar; bu yapay varlklar
sayesinde yoksulluklarn ve hiliklerini gideriyorlar. Eh, bylece bu zavall,
yok olmu hiler var olmu oluyor; varlklar belli olsun da nasl olursa
olsun!..
Bu kadnlar saylan, sevilen insanlara benzemek iin duunce ve duygularda
deil de, sus eyalarnda, yuzeysel baklarda ve d grunumde kiilik
kazanmaya almaktadrlar. nsan ruhu, tannmama zavalllndan ok ac eker,
bir duum olur ruhlarda "hilik". Bu duum zulmedike, cinayete kadar varan
ktuluklere bular insan. Bu duumu zup, hiliini gidermek iin eitli
yollara bavuracaktr. Yeter ki duumu zduune, hiliini giderdiine
kendisini inandrsn; bakalarn, hatta kendisini bile aldatsn. Bir topluluk
iinde unutulan ve varlnn bile farknda olunmayan bir ocuk nasl alar,
kzar ve baka ocuklara duyulan ilgiden dolay perian olursa; bir toplum
iinde de, bir toplantda da farkna varlmayan bir beyefendi de huysuzlanmaya
balar. Bu turden davranlar da fayda salamazsa -ki ounlukla salamaz -
ktuluk yapmaya balar, olay karr, topluluu datr; vulmeye deer bir ey
yapamyorsa, hi olmazsa bakalarn artacak iler yapar; bu da bir yarar
salamazsa hret olmak, tannmak pahasna ktu ilere giriir, bakalarna
saldrr, kendi uzerlerine bakalarn saldrtr; yeter ki varl sz konusu
olsun, herkes onun varlnn farkna varsn. Ktu bir sfatla da olsa
ktuluklerle de
olsa, Descartes'm "varlk varlktr" yntemiyle, kendi varln kantlamak ve
varln inkr eden, grmeyen toplulua, "Bakn ben ktuluk yapyorum, yleyse
ben varm" diyebilmek iin ve,
"taat elden gelmiyor, yleyse ktuluk yapmal Her hle ile dostun gnlunde yer
amal"
diyen Hafz gibi, sevgilisini kendisine ekmek ve onun gnlunde, gzunde ve
duygularnda canlanmak iin her turlu hileye ve ktulue bavurur; yeter ki
herkes varlnn farknda olsun.
te luksle geri kalmlk arasndaki iliki burada belirginleiyor,
psikolojik kkenleri ortaya kyor ve sosyal, snfsal derinlikleri kendini
gstermeye balyor.
"Krk sutunlu, krk pencereli" ve krmz boyal kadn tipi, kokteyllerde gz
kamatrc elmas, yakut, zumrut gerdanlk ve altnlar iinde iyi bir tiyatro
oyunu sergilemekte ve kuyumcu vitrinini andran gsu ve birka guzel koku
surulmu bedeniyle seyirciler karsnda sanki bir serginin aln
yapmaktadr. Bu gsteri sayesinde herhalde hanmefendi kiiliine, asl
temizliine ve aile onuruna eriyor ve Allah'n kendisine armaan ettiklerinin
farkna varyor; yoksun olduu tum insan erdemleri bylelikle kazanyor!
Kiilikleri ceplerindeki parayla lulen babas veya kocas nunde, gz
kamatrc ve guzel sus eyalaryla iindeki duumu zmu oluyor.
Bilgiden, soyluluktan, manev kiilikten, yuce duygulardan, amatan ve sosyal
sorumluluktan uzak olan bu kadn, siyah araf altndayken modern kadn ehresi
karsnda duyduu aalk duygularm suslenmekle gidermi oluyor. nan,
sanat, insanlk, fikr, sosyal ve hatta kadnlk guzelliklerini sergileyemedii
veya bu guzelliklerden yoksun olduu iin, areyi ar biimde suslenmekte
buluyor. Suslenmekle ve yalana bir kiilie burunmekle barmak istiyor:
BZ VE KBL
"Ey insanlar, bakn ben de varm!"
Modern kadn gren geleneksel kadn, kendisi eski inan ve duuncelere sahip
olup, modern kadn gibi bin bir turlu suslenme aralaryla suslenmediinden,
modern kadnn daha ilerici duzeyde olduunu sanarak aalk duygusuna
kaplmaktadr.
Aslnda gerek hi de sanld gibi deildir. Modern kadnn susu, onun
ahlk deerlerinin yuce olduuna veya gsteri iin olmadna bir delil
deildir. Belki buradaki ayrlk, zevklerin ve guzellik lulerinin kadndan
kadna deimesinden ileri geliyor olabilir. Ben 1970'lerde maksi etein moda
oluunu, kadnlarn eski rf, det ve geleneklerine dnmesi ve eski deerlerine
ynelmesi veya Amerika ve ngiltere gibi ulkelerde erkeklerin sakal
brakmalarn dine dnu kabul edecek kadar saf deilim. Bat'da plakln
yaylmas ise, gzlemlerin sonucunda diyebilirim ki, savan ktu sonularnn
getirdii ykntlarn topluma dolayl olarak yansydr.
Evet sanat -zellikle, film, tiyatro, bale ve opera - toplumun ve toplumdaki
yaygn gereklerin, halkn hayatna ilenmi deerlerin aynasdr. plakln
yaylmas, erkek ve kadn yldzlarn douu toplum asndan bir "mesajdr.
Sanat da realizm, felsefenin bir gstergesidir. Realizm, gunumuz Amerika ve
Avrupa toplumsal gereklerinin yanstcsdr. kinci Dunya Sava sonras
Amerika ve Avrupa toplumsal gereklerinin yanstcsdr. kinci Dunya Sava
sonrasnda Amerika ve Avrupa halk, zellikle filmlerde kendi yoksulluunu,
savan eitli dertlerini ve ykntlarn grmekteydi. Halk yoksuldu, giyim
giderlerini karlayamyor veya tenini gsteren ince gmlekler giyiyordu.
ounlukla dar, ksa ve arkadan yrtmal etekler giyiliyor, namuslu kadnlar
bile kendilerini istedikleri biimde rte-miyorlard. plaklk kukusuz aln
yoldadr. A insanlarn yuzleri soluk, bedenleri incedir. Yuzlerindeki renk
umu, vucutlarndaki ya erimitir. Savatan sonra alk yaygnd. Yemek
yememek, 24 saatta bir kez olsun karn doyurmamak ve eitli nimetlerden yoksun
kalmak yaygn bir durum olmutu. Bu toplum sinemada ideal kadn vucudu aryordu,
modada ise "Twiggy"leri. Bir sosyolog ve Ba-t'y tanyan bir aydn olarak,
siys, snfsal, sosyal ve sanatsal deerlendirmelerim bu noktadadr.
Batlamaya kar, asl ran geleneklerine taraftar, kultur ve detlerimizin,
kk salm manev ve sosyal deerlerimizin koruyucusu ve Dou'ya dayal
sanatmza ve halkn kulturune bal bir aydn olarak; halk uyandrmay,
bilimsel eletirilerle gereklere eilmeyi ve kendi sanatmza, kendi
edebiyatmza, irfanmza ve kendi ruh, kultur ve deerlerimize dnuu gerekli
gruyorum. Bu "ze dnu"tur. Bu ze dnuun ulusalclkla hibir ilikisi
yoktur. Kadn ynunden ise sorun udur: Modem kadn da eski kadn gibidir ve
aralarnda temelde hibir fark yoktur. kisi de bir boluk iinde olup, erdemli
ve olgun kadn tipi karsnda aalk duygusuna kaplrlar. Bu nedenle de,
delicesine kendilerini gsterme abas iine girerler. Yoksun olduklar insan
deerlerin yerini doldurmak iin ilgi ekici moda yntemlerine bavururlar. Bir
insanda yuce deerler, sanat, eitli guzellikler, insan ekicilikler, duunce
ve ruh deerler yer etmemise; o insan, boluunu duyduu, tum bu erdemlerin
yerini doldurmaya alr.
Gerek eski gerekse yeni tip kadn, manev deerlerden yoksun oluun acsn
ekmektedir. Ve bu acdan; iki varlk veya kiilii bir bedende barndrma
elikisinden doan acdan kurtulmak iin de, ar ve mide bulandrc yollara
bavurmaktadr.
Kiisel varl ve sosyal onuru arasndaki elikiden sz ediyorum. Kiisel
varl tam bir boluk, soysuzluk, fikr ve duygusal, bilimsel veya sanatsal, ya
da sosyal va ahlk deerlerden yoksunluk iindedir. Sosyal onuru babasna veya
kocasna ya da her ikisine baldr. Bunlarn kiilii ise cep-lerindeki parayla
lulur; kafalarndaki duunce veya sahip olduklar deerlerle deil. Bu tur
insanlarn makam ve mevkileri yuksek olabilir; ama kendi deerlerini parayla
veya snfsal konumlaryla elde etiklerinden, toplum iindeki mevkileri yapay ve
temelsizdir.
Bakalarndan, insan deerler asndan hibir ustunlukleri yoktur;
snflar ve ekonomik refah iinde olmalar dolaysyla da zlimce bir hayat
surerler. Huylar arpk, karakterleri duuk, yaam sorunlarndan habersiz,
ailev ddeerleren yoksun, daha da nemlisi duunmek ve almak nedir bilmeyen
insanlardr bunlar. Duunmezler hi; bizim geleneksel kadn tipimiz eitim-
retim grmez, hibir din duunceye bile sahip deildir. almaz da; unku
evinin dnda almak iin yetitirilmemitir, dahas darda almay ktu
bilir ve uretime katlma sorumluluunu tamaz.
Modern kadn tipine gelince: Bu kadn tipinin nitelik ve karakter asndan
geleneksel kadn tipinden farkl olduu sanlmaktadr ok kez. (Hatta aydnlar
ve sanatlar, zellikle sinemaclar, tiyatrocular ve roman yazarlar bu
farklln uzerinde durmaktadrlar.) Bu yanlg olduka yaygndr. Halbuki
bizim modern kadnmz eski geleneksel kadnmzdan yalnzca grunuu ynuyle
deiiklik gstermektedir. Deien; giyim, suslenme, tuketim, elenme ve
davran biimiyle zevklerdir. Ama duunu biimi, bak as, duygu derinlii,
uyanklk duzeyi, manev gelime derecesi, sosyal sorumluluk ve inan anlay,
dunyagruu ve ahlk deerlerin varl veya yokluu iki kadn tipinde de
ayndr. Modern kadm eski zincirlerden kurtulduunu sanmaktadr. Oysaki,
"zgurluk"le "kurtulu" birbirine ok kartrlan iki deyim olarak kmaktadr
karmza. "Ka" ya da "kurtulu" olumsuz bir nitelik tamaktadr. "zgurluk"
ise bir gelime duzeyim gsterir; insann almas, uyankl ve
bilinci ile elde ettii bir deerdir. Bir kiinin zindandan kmas onun iin
bir kurtulutur; ama - ister bir kle, ister bir hrsz veya isterse bir
zgurluk duman olsun- belli bir gelime ve bilin duzeyine varan her insan,
tutsak da olsa, zindanda da olsa zgurdur.
Bir tutsaklktan veya insanlk d bir sapklktan kurtulan bir insan iin
"zgur" szcuunu kullanacak olursak, hem o insan kandrm, hem de zgurluk
szcuune ihanet etmi oluruz. Kendisini sarm olan eski gelenek zincirlerinden
kurtulan modern kadnn ynu nedir, ne durumdadr? Bu zincirlerinden kurtulan
modern kadnn ynu nedir, ne durumdadr? Bu zincirlerin yerine neyi koymutur?
Eski ktu geleneklerin yerine hangi yeni deerleri yerletirmitir? nce bu
sorulara cevap vermek gerekiyor.
Belki aklnza yle bir soru gelebilir: "Bileklerimize kelepe gibi vurulan
engelleri krmak bir erdem deil mi?". Cevabm net ve kesin olacaktr. Hayr!
nce unu soraym: Bu kelepeleri kim zdu, neden zdu? Bu kelepeleri
zenler, senin ellerini gunahsz insanlarn kanma bulamak iin zdulerse sen
onlar vecek misin? Chombe, zindandan kaan Katanga'y arkadan vurmas iin
Lumumba'y zindandan salvermiti ve o da gidip Katanga'y vurmutu.
Gruyorsunuz ki, kim kimi, ne iin kurtaryor. O halde, zgurluu tanmak ve iyi
semek gerekiyor. zgurluk, bir gelime, bir deer ve bir aamadr.
imdi, modern kadnn eski zincirlerden kurtuluunu bir baar olarak
deerlendirsek bile, dutuu ahlk ukurlar grmezlikten gelemeyiz. Eski
zincirleri krmak gerekten aydn kadn iin bir baar ve gelime saylabilir.
Hatta, vguye deer bulunabilir. Aydn kadn bu zincirleri krmakla zgurluunu
elde etmi de olabilir. Ama modern kadnn eski zincirlerden kurtulduktan sonra
dutuu fitne ve sapklk, daha ktu ve daha korkun bir zincirdir.
Aydn kadn fikr zincirleri krmakla zgurlue, modern
kadn ise kaytszla varmtr ve bu ikisinin fark, zgurlukle lubalilik
arasndaki fark kadardr. Aydn kadn zincirleri koparp zgurlue kavutuktan
sonra sorumlulua ererken; modern kadn lubalilie, kaygusuzlua ve
sorumsuzlua ermektedir. Aydn kadn ilericidir; zgur, sorumlu, bilinli, ama
ve deer sahibidir. Ahm ahm suslenmeye ve suse tapmaya ihtiyac yoktur, aydn
kadnn.
Fransa'da 19. yuzylda bir sihirbaz kuru sutten bir mezhep turetti. Aslnda
19. yuzyl zel bir yuzyld. Ayn yuzylda 3-4 veya 12'er yl aralklarla 11
yalanc imam ortaya kmt. Bu yuzylda ortaya kan mezheplerden biri de ite
bu kuru sut mezhebiydi. Avrupa'da kuru sut yeni yeni yaplyordu o dnemlerde.
Bir sihirbaz yanma birka kilo kuru sut alp Afrika'ya gitti ve halka yle
seslendi: "Ey ahali! Allah sizin alnz grup yoksulluunuza acd ve beni
kurtarc olarak size gnderdi. Benim baka peygamberle-rinkine benzemeyen
mucizelerim vardr. Benim mucizelerim karn doyurur, onlarnki gibi metafizik
deildir. Suyunuz var, Allah bana yle bir gu vermitir ki Afrika'nn u a
insanlar iin suyu sut yaparm, hem de u bildiiniz sutten. nanmayan varsa,
gitsin su getirsin."
Sihirbaz gelen sulara okuyup ufledikten sonra, gizlice kuru sutten
kartryordu. Bu sutten ienler de, bu sihirbaza iman ediyorlard.
Bu sihirbazn dini ksa zamanda yayld. Adna iirler yazld, dualar
okundu. "Ben mehdiyim, peygamberim" diyor ve ardndan ekliyordu: "Allah benden
sonra insan klnda gelecektir, ben onun mujdecisiyim."
Bu papazdan sonra General Geyyum geldi Afrika'ya. Bu generali, sihirbazn
mujdeledii Allah yerine koydu Afrikallar. yle ki, benim Afrikal
arkadalarmdan bir Moritanyal, doktorasn bu din uzerine yapmt.
Bu, smurunun kimsenin farkna varmadan sessizce gi-riverdii dunku Afrika
idi. Afrikal smuruyu sezdii zaman, drduncu kuan yetitiriyordu
emperyalizm. Afrikal henuz, "Ben de Afrika'nn ynetiminde sz ve oy sahibi
olabilir miyim?" diyordu.
Afrika bugun Jomo Kenyatta, Lumumba, Nyrere, Ema Sezar gibi buyuk nderlere
ve duunurlere sahiptir. Bunlar, Batllar diye bilinen yeil gzlu cinlerin
nasl geldiklerini ve Afrika'ya nasl girdiklerini biliyorlar artk. Kenyal
nder ne diyor bakn: "Avrupallar geldii zaman onlarn ncil'i vard bizim
topramz; imdi ise onlarn topra var, bizim ise ncilimiz."
Musluman olmayan ulkelerin dnda kalan Afrika'ya yle bir bakacak olsak,
szgelii Kuzey Afrika'da 1812 ile 1961 yllar arasnda geen birbuuk asr
akn bir zaman iinde, silahn elden brakld bir dnemi grebilir miyiz?
Uzak kylerde ve llerde oturan kabileler bile surekli sava halindeydiler;
kimlere kar? Eski kulturlerine, dinlerine, dillerine, bamszlklarna ve
uygarlklarna uzanan Fransz askerine, Fransz kulturune ve Fransz uygarlna
kar.
Bu gru asn ve dinsel duunceyi, bu duuncenin sosyal ve devrimci
niteliini eski medreselere egemen olan duunce biimini bilenler anlar.
Smurunun XIX. yuzylda uygulad kulturel hileleri, fikr ve kulturel devrimin
sosyal uyantaki rolunu, szgelimi Rnesans', Ortaa Avrupas'n ve
Protestanl tanyanlar anlar. Seyyid Ce-ml'in bir arsdr bu.
Kuzey Afrika'da duunce ve dinsel inanlarn deimesinden sonra ilk kez
"Kuzey Afrika'nn Yldz" adl siys bir rgut, Kuzey Afrika Muslumanlarm
ekonomik, kulturel, asker ve siys smuruden kurtarmak iin kuruldu. Bu rgut,
Kuzey Afrika Muslumanlarnn kurtuluuna kadar silahl mucdeleyi surduren daha
baka rgutlerin ve kurulularn ekirdeini oluturdu. Afrika'da Musluman
toplumlarn kurtuluundan sonradr ki, dier Kara Afrikallar da kurtulu
savalarn balatmlardr.

imdi u soruyu sormann tam zamandr: "Neden Musluman uluslar, Musluman
olmayan uluslardan nce smuruye kar bamszlk savan balatmlar ve
Fransa ile ngiltere smurusu karsnda durmulardr?" Bat'nn kulturel ve
uygarlk salvolarnn karsnda durabilen Muslumanlarn en buyuk dayanaklar ve
uyanlarnn etkeni, zengin bir manev ve kulturel mirasa sahip olmalarnda
yatmaktadr. Bu slm kulturunun temel yapsdr; bu kultur uyarc,
ayaklandrc; ruhu, duunceyi ve duygular gelitiricidir. Bu kulture sahip
olan bir Muslumanm sosyal sorumluluktan yoksun olmas duunulemez. slm kulturu
yalnzca manev bir kultur; Buda, Veda, Hristiyanlk ve Zerdut-luk gibi srf
ahlk ve fizik tesi bir kultur deil, sosyal ve siys sorumluluu gerektiren
bir kulturdur. Kur'n, gunluk ibdet ve fkh hukumlerden ok, cihd'dan sz
etmektedir. slm'n Peygamberi, mru boyunca dumanla siys ve asker savalar
yapm ve Medne dneminde ortalama her 50 gunde bir savaa kmtr. slm
tarihi cihd, kahramanlk ve gu tarihidir. Byle bir tarihin bilincinde olan
bir Musluman uyuukluk, klelik ve siys zillet iinde nasl tutabilirsiniz?
slm, bur dinlerin aksine "kl dini" olarak tannmtr. XIX. asrda tum
Musluman toplumlar, slm bilginlerinin nderliinde Bat igalciliine ve
smurgeciliine kar isyan halindeydiler. ran'daki tutun hareketine baknz;
ne yazk ki bu hareketin boyutlar henuz kavranabilmi deildir. Bu hareket
Hasan irz'nin sade bir fetvac-l ile balayvermitir; O'na bu fetvay
verdiren de Seyid Ceml olmutur. yle diyordu irz'ye yazd mektubunda:
"Bu bir tutun sorunu deildir; onlar bizim tutunumuzu deil, bizim varlmz
ve soyluluumuzu yok etmek amacmdadrlar. Tahran'daki irket binasnn yapsna
baknz: Neden bu kadar buyuk ve 10 metre kalnlnda duvarlarla evrili? Bir
tutun iin byle bir yapya ne gerek var? Bu yap, siys ve asker bir
yapdr". Bu mektup karsnda
sorumluluunu hisseden Mirza Hasan irz unlu fetvasn verdi.
Gruyoruz ki, din ile dunya slm'da nasl birbirinden kopmaz iki paradr.
Ama emperyalizm, dinin dunya hayatndan ayr olduu safsatasn att ortaya.
Aydnlarmz da bilinsizce gevelediler bu safsatay. Guya, kendilerince
Avrupal aydnlarn Kilise'ye kar takndklar tavr takmyorlard. zden,
temelden, esastan ne kadar da uzaktlar!..
Mirza Hasan irz yle diyordu fetvasnda: "u anda ne durumda ve hangi
nitelikte olursa olsun, tutun imek haramdr ve On kinci mam'la sava anlamna
gelmektedir."
Devrin Savunma Bakan, uana, "Bana tutun getir" dediinde o getirmiyordu
ve hanm bile tutunu kendisinden esirgiyordu.
Buyuk insan Gandi'nin "Olumsuz Dayanma Felsefesi" "Tutun me Yasa
Felsefesi"nin tumuyle etkisinde kalmam mdr? Mirza irz'nin tutun rejisi
altnda biimlenen ekonomik smuruye kar verdii sava, Hindistan'da yabanc
irketlere kar verilen savan aynsdr. Hintliler de irz'nin sava
biimini taklit etmekten te bir ey yapmamlardr.
Kimse almad, kimse silaha sarlmad, kimse tuketimde bulunmad. Tum halk
toplu halde olumsuz bir dayanmaya giritiler o kadar; ve bylece smurunun
yeermeye yuz tutan ilk aacn kkunden kesip attlar. Milyonlar harcayarak
uretim merkezlerine, tarlalara, insanlara ve madenlere el atan smuru grdu ki;
tek bir fetva ile isyan eden Musluman bir toplumun bu derece siys uyankl
karsnda hibir ey yaplamaz. Tutunun haram edilmesiyle Reji irketi aleyhine
balatlan bu olumsuz dayanmann aynsn, Gandi ngilizlere kar uygulad.
Tum Hindistan'da ngilizlerin uretim aralan ilemez hle geldi ve koca ktay
elleri bo terk edip gittiler.
Smuru, yerel halk kendi uretiminin iisi ve tuketicisi
BZ VE KBL
yapabilirse yaamn surdurebilir. Eer halk direnir ve mo-demize olmazsa ve de
kendi urettiini tuketirse, smuru lur. Ama, byle olmad zaman smuru boy
atar. Bu bakmdan, bizi smurebilmek iin nce bizi modernletirdiler.
Mertiyet hareketinin uyan belgelerini, XIX. yuzyln sonlarnda aramak
gerekir. Eitlik istemi, kanun egemenlii savunusu ve bireysel despotizm ayn
yllara rastlar. Mertiyet hareketi de fikr ve kulturel temelleri bulunan
devrimci bir harekettir. Musluman Afrika'nn tamam da (Tunus, Cezayir, Fas,
Msr, Sudan) XIX. yuzyln ikinci yarsnda bir butun olarak silahl
ayaklanmalar balatmlar ve Avrupa'nn silahl ordularna kar silahl
direnilere gemilerdir. Hindistan Yarmadas'nda birbiri pei sra balayan
siys ve asker ayaklanmalarn temelinde yine kulturel ve fikr ynde bir
slm uyan yatmaktadr. Hindistan'n smuruye kar verdii savan manev
desteini ve temelini slm kulturu oluturmutur. Tum bu isyanlar, devrimler ve
uyanlar, slm kulturu sayesinde olmu ve geni bir blgede cereyan eden
devrim hareketleri tum zorluklara karn baarlarn, kbal'in deyimiyle,
slm'da yeniden dou hareketini balatanlara borludur. Bunlar, slm'n
birbirinden ayr dumu paralarn ilk dnemlerde olduu gibi yeniden bir araya
getirmeyi baarmlar ve slm duuncesinin tek bir vucut olduunu ortaya
koymulardr. Uyank slm limleriydi bunlar, bilinliydiler.
Seyyid Ceml, slm'daki bu yeniden dou veya kbal'in deyimiyle "slm
Duuncesinin Yeniden Oluumu" hareketinin ncusudur. O bu hareketi yurutmek
iin, Selefiyye hareketini balatu. Yani, slm'n ilk dnemlerindeki hayata
dnme veya daha guzel bir deyile, lmu cesede eski ruhu ufurme tezini ortaya
att.
Yeniden bir doutu bu; kokumulua, uyuuklua, lume ve durgunlua kar
kan devrimci ve ilerici bir hareket. Ve bu hareket, yeni, ilerici ve gulu bir
toplum oluturdu. Rnesans duuncesi, Ortaa Avrupas'nda Kilise'ye ve
skolastik duunceye kar eski Yunan ama dnu olarak ortaya atldnda
gerici bir hareket miydi?
D grunue ve isimlere bakarak kesin hukumler verip, yanlglara dumemek
gerekir. Her dnu hareketi eski ve gerici deil.
Avrupa'nn smurucu ve hastalkl kultur ve uygarlna kar savaan ilk
uluslar ve toplumlar Muslumanlard. Batllamann smuru kokular geldii andan
beri, Avrupa dndaki smurulmu ulkeler ze dnu ve Bat'nn tum kulturel
deerlerinden soyutlan hareketini balattlar.
Bu hareket, kinci Dunya Sava'ndan sonra Afrika ve Latin Amerika'da Eme
Sezar, Eliyum Dip, Sengur, Frantz Fanon, Radha Krina ve Sinyat Sin gibi buyuk
duunurlerin nderliinde balad. Bat kulturune kar saldrya geerek,
"Bizim daha derin, daha insancl kulturumuz, daha deerli sanatmz ve dinimiz
var!" diye haykrdlar. O zamana kadar, tum yerel halklar ve hatta bir uygarlk
tarihine sahip olanlar bile Bat'nn insan deerlerinin ve uygarlnn
tartma gturmeyecek biimde ustun olduunu kabul ediyorlard. Musluman
duunurler, ilerici bilginler ve smuruye kar kan fikir adamlar, eletirici
bir ruhla Bat'ya kar iyimserlik ruhunu gelitirerek tehlikenin karsnda
durdular. Ve "ze dnu" hareketi, siyahlarn toplantlarnda veya Eme Sezar,
Sengur ve Julius Nyerere gibi kiiler tarafndan tum dunyaya duyuruldu. Halbuki,
aym hareket slm duunurler tarafndan Bat'nn ezici kulturunun, asker ve
ekonomik emperyalizminin karsnda yuz yl nce balatlp, tum dunyada
duyulmutu bile.
Bat smurusunun en tehlikeli -dolaysyla gizli ve tannmam- olan ynu,
fikr ve kulturel smuru ynudur. Bat, nce duuncemizi ve dine bak amz
deitirerek, iimize giri yollarn kontrol altma alr ve sonra da eitli
korunma yntemleriyle fikirlerimizde ve dunyamzda peki-
ir. Ardndan asker ve ekonomik saldrlar balar. Emperyalizmin kendine zgu
kulturu olmasayd, hibir zaman iimizde yol bulamazd. Ama, aydn Muslumanlar
emperyalizmin irkin yuzunu rten perdeyi kaldrmakta gecikmediler ok ukur.
Amac, bizi kulturumuzden koparmak, dinimizi, maneviytmz, ruhumuzu ve
soyluluumuzu, ahlk erdemlerimizi yok etmek olan bu irkin yuz karsnda
durma gerei duydu Musluman aydnlar. Cezayirli slm bilginleri uyank bir
biimde, "slm dinimiz, Arapa dilimiz, Cezayir de vatanmzdr" slogann
benimsediler. Fransa'nn yalnzca yeni bir uygarlk, yeni bir tuketim modeli
getirmediini veya yalnzca yeralt ve yerustu kaynaklarn smurmeye
gelmediini ok iyi biliyorlard. Fransa'nn, tarihi deitirmek ve insan
deerleri yok etmek iin geldiinin bilincindeydiler. Franszlar onlara, "Sizin
diliniz Franszca, dininiz Hristiyanlk, vatanmz da Fransa'dr" diyordu.
Onlar da "Hayr!" dediler; "Dinimiz slm, dilimiz Arapa, vatanmz
Cezayir" diye kar durdular.
Aydn olmann, uyank olmann, sosyal ve siys adan ilerici olmann ve
smuruye kar durmann anlam budur ite.
Gun, maymun gibi Bat'dan gelen her turlu deerleri taklit etme gunu deildi.
O gun, tum gen aydnlarn II. Dunya Sava'ndan sonra dunyadaki ve zellikle
Afrika'daki smuruyu sezdikleri gundu. lerici Afrika ve Ltin Amerika
aydnlar, nlerindeki tehlikeyi grumulerdi bir kez.
Nyerere, Dou Afrika'nn nderlerindendir. lkesindeki aydnlar Londra'da
eitim grmuler ve kendi ulke dillerinin yerine ngilizce konumaktadrlar.
Bunun uzerine Nyerere, tum okullarda ve universitelerde, devlet dairelerinde,
siys ve bilimsel aratrma merkezlerinde ngilizce yerine kendi halknn
dilinin kullanlacn iln etti; bu diller ne kadar gelimemi, yar ilkel bir
dil olsa bile.
Byle bir duunce, devrimci bir kiilii sahip ilerici bir aydnn
duuncesidir.
Mazlum uluslarn XX. yuzyldaki nderleri olarak tannan kiiler, u gerei
temelden benimsemilerdir: "Bat'nm kulturel deerlerini bir yana itip, z
kulturel deerlere dnu yapmak." Biz de son yuzylda gelip geen tum bilgin ve
aydnlarmzdan, slm toplumlarnda grulen ilerici, kurtarc ve uyandrc
hareketleri incelemelerini, aratrmalarn ve Bat'nm saldrlarna kar
uygulanan korunma yntemlerini renmelerini beklerdik. Beklerdik ki,
kendilerini aydn yerine koyan yerli modern kiiler eliyle hazrlanm olup,
smuru iin guzel bir tuketim toplumu oluturan modernleme oyunu karsnda
kimlerin direndiini grsunler.
Bat smurgeciliinin kulturel ve hatta siys ve ekonomik saldrlarna
kar koyan yuzler arasnda, ilerici, korkusuz ve uyank slm bilginlerini en
n saflarda greceksiniz. Bu tarihsel bir gerektir, yaanm bir gerektir; ben
bunu salt bir Musluman olarak sylemiyorum, gerek olduu iin syluyorum.
slm dini ve slm bilginleri hakknda Ortaa Avrupas ve Katolik
Kilisesi'ne bakarak deerlendirmeler yapmaya kalkan Bat taklitisi "yarm
aydmlar"a benim herhangi bir diyeceim yok. Nesnel aratrmalarna ve dorudan
kendi duuncelerine dayanan aydnlar, getiimiz yuzylda bilginlerin, dinin ve
caminin siys uyan hareketleri ve devrim-lerdeki rollerini aka
grmektedirler.
Bilinmelidir ki, slm'da Hristiyanlk'ta olduu gibi ruhan bir rgut
yoktur. slm'da bilginler, toplumun doal urunleridir ve her birinin ayr ayr
bamsz kiilikleri vardr. Byleyken, slm'da ayr bir ruhanler snf
grmeye almak, bilinsizce bir abadan baka bir ey deildir.
Ortaa'n Hristiyan ruhanler snfyla, slm'daki bilginler topluluu
kesinlikle birbirine kartrlamaz. Ben, emperyalizme kar mucdele ruhunu
canlandrp, smurgecilie kar sava aan liderler ve nderlerin slm
bilginleri ve duunurleri olduunu syluyorum. Afrika ve As-
ya'daki Musluman ulkelerin, emperyalizm ve smurgecilikle yaptklar
anlamalarn hibirinin altnda tek bir slm bilgininin imzasn bulamazsnz.
Ne kadar utan vericidir ki, bu imzalarn hepsi "modern", "aydn", "ada",
"tutucu olmayan", "ak dunya gruune sahip", "humanist", "ilerici ve din
inan tamayan kiiler"e aittir! Bu bilginlerden biri byle bir imzay atmak
istediinde, geleneksel giysisini karp kravat takyor, sakaln kesiyor ve
Times Nehri'nde boy abdesti alp modern, ilerici ve Batl olduktan sonra ancak
atabiliyordu.*
Bu slm duunurleri ve nderleri yle haykryorlardr. "Bat yalnzca bizim
petrolumuzu, tum yeralt-yerustu zenginliklerimizi yamalamak iin gelmedi; Bat
tum kulturel sermayemizi, ahlk erdemlerimizi, inanlarmz, kiiliimizi,
tarihimizi ve ulusal varlmz yamalamak iin geldi." Bat smurgecilii
tehlikesinin bilincinde olan bu bilginler, aydn geinenlerin tersine halktan
kopmu deillerdi; halkn din ve manev deerleriyle i ie bulunan kiilerdi.
Bunlar ilk defa olarak emperyalizme kar ktklarnda, ulusal liderler gibi
mucdelelerini yalnzca ekonomik ve siys alanda vermediler; salam ideolojik
temellerine, duunu biimleri ve meanev gulerine dayanarak her alanda
smurgecilie kar sava atlar; zellikle fikr ve kulturel alanlarda.
Bat'nm fikir ve kulturune kar kendi fikir ve kulturleriyle ktlar.
kbl, Bat smurgeciliiyle savarken, Asya ve Afrikal ulusal savalar
gibi yalnzca Bat'nm siys ve ekonomik egemenliinden kurtulmak iin
savamyor, insan bir lider olarak Bat'nm uygarlna kulturune ve fikirlerine
de kar kyordu. "nsanln dumanlarna" saldryordu; baka kultur ve
uygarlklar yok etmek isteyen uygarla, insanla
* ran'da Takizde'yi kastediyor. (.)
kar olan yaam ve duunce biimine saldryordu; salt siys tutsaklktan
kurtulmak iin deildi kavgas.
Smurgecilie kar verilen savata, slm'n ilerici dunya gruu ve
insancl nitelii Musluman slah ediciler tarafndan Bat'nn deerlerine kar
ortaya konmutur. Bu, ulusalc ve snrl bir siys gru deildir. Oghan, Eme
Sezar, Ktib Yasin, Eliyu Dib, Nyerere ve Sengur gibi buyuk duunurlerin
birletikleri ortak nokta ve duunu biimleri bizim toplumumuzda da yanklar
uyandrmtr. Aslnda, Seyyid Ceml, Kevkib ve kbl gibi bizim kendi
duunurlerimiz ok daha nceden sylemilerdi yukardakilerin sylediklerini,
kavgay ok daha nceden balatmlard; ama bunlar bizden olduklar halde, biz
yar mu'minler bu deerli insanlarmz hibir zaman tanyamadk; tanmamakla
kalmadk, onlara habire amur attk. Yuz yldr ne yapyoruz? Seyyid Ceml iin,
dumanlarn iftiralar karsnda susmaktan baka yaptmz bir ey mi var?
Zaten modernlemi, din duunceden soyutlanm ve Bau'dan gelen fikir ve
tercume eserler saanayla bamsz duunme gucumuzu yitirmiiz!
slm ve slm kulturu dier dinlerden ve ideolojilerden, daha ok
smurgecilikten darbe yemi, byleyken de her ideoloji ve duunce sisteminden
daha ok smurgecilikle savamtr. Bu konuda ok ak bir rnek vermek
istiyorum:
Ben Cezayir Bamszlk Sava'nm doruk noktasnda olduu 1958 ylnda
Fransa'daydm ve F.L.N. muchidleriyle dorudan ilikiler iindeydim;
sorunlarn yakndan biliyordum. Hareketin tum liderlerini, duunce yaplarn,
sosyal ve siys duunceye sahip Cezayirli nderleri ok yakndan tanyordum.
Bunlarn hemen hemen hepsi Muslumand ve amalar da slm bir ynetimdi. Ama,
1961'de Cezayir bamszlna kavutuu zaman, ounlukla dinsizler
parlamentoda ve hukumette nemli yerleri ele geirdiler. ounluu dine kar
olan solcular oluturuyordu. lk ileri, devlete isim ve unvan vermek oldu. Tum
aydnlar ve ilerici
gruplar (!) dunya uzerinde ortak bir zellie sahiptirler; o da demokratik ve
liberal devletlerin zgurluk gerekesi olarak 'laik' olmalar gerektii
iddiasdr. Eer, devlet kendisine bir din seecek olursa, irtica bir i yapm
olur aydnlara gre. unku, din hukumetler kamuoyu nunde mahkmdurlar.
Devletin tum gruplar ve her dinden insan temsil etmesi gerekirmi. Devlet
kendisine bir din setii zaman bu gericilik ve anti demokratiklik olurmu. Bu
nedenle, solcu milletvekilleri yeni siys rejimin adn "Halk ve Sosyalist
slm Cumhuriyeti" olarak koydular. Oysa, Cezayir'in kurtuluu iin mucdele
veren zgurluku Cephe'nin en nde gelen duunce ve fikir adamlar, Avrupa'da
renim grmu olan rencilerdi. Bunlar Muslumandlar ve halktan, toplumdan
yanaydlar; kafeteryalarda oturup bira ierek devrimcilik satan solculardan
deildiler. Yerleri dalardaki siperlerdi. 1954 ylnda Cephe'nin ars
uzerine hepsi okullarn, Paris'te, Londra'da ve Bruksel'de surdurdukleri
renimlerini brakarak dalara komular ve elde silah savamlard. Bunlarn
rgutunun ad "Cezayirli Musluman renciler Birlii" idi. Her ne kadar solcu ve
dinsiz de olsalar, ilk meclis uyelerinin u kanunu kabul etmek zorunda
kaldklarn da gruyoruz ki, bu da Cezayir hareketinde slm'n ve
Muslumanlarn gucunu ve etkisini gstermektedir: "Cezayir ulusu Musluman bir
ulustur; bu bakmdan, baz yabanc oteller ve zel birtakm yerler dnda tum
Cezayir'de iki iilmesi yasaktr."
Avrupa smurgeciliinin silahlarndan veya yaptklarndan biri de, her
smurdukleri ulkede tek bir urunun uretilmesine nem vermeleridir. rnein,
ulkede hem buday, hem arpa, hem pamuk, hem meyve ve hem de tutun yetiiyor ve
halk kendi gereksinimlerini kendi toprandan gide-rebiliyorsa, smurgecilik
hemen harekete geer ve bu ulke topraklarnda tek bir urunun yetimesi iin
elinden geleni yapar. Asya, Afrika ve Ltin Amerika ulkeleri zgur ulkeler
deildir, bu ulkelerin her birinde ayr birer urun yetimeli-dir. Kuba yalnz
pancar yetitirmeli, Msr pamuk ekmeli, Vietnam ise kauukla uramaldr. Bu
durum, smurgecilerin ne kadar yararna oluyorsa; sosyal, ekonomik ve siys
bamlla neden olduundan, smurulen ulkenin o kadar zararna olmaktadr.
Cezayir'de tum ekili alanlar uzum iin ayrlmt. unku, Cezayir bol gune
alyordu ve tatl araplar uretme imkn fazlasyla vard. Bylece Cezayir,
Fransa iin arap ureten bir ulkeye dnmutu. arap imeyen ve arap nedir
bilmeyen Musluman Cezayirlilerin tek geim kaynaklar araplk olmutu.
Cezayirliler Franszlar topraklarndan atp da, kendi kaderlerini ellerine
aldklar zaman araptan baka bir gelir kaynaklar yoktu; onu da Franszlar
almayacak olurlarsa, topraklar le dnecekti, ieride baka urun
uretilemiyordu, tum topraklar uzume ayrlmt. Devletin uzum balarn skup de
yeni bir urun yetitirinceye kadar birka yln gemesi gerekti. yleyken, yeni
Cezayir ynetimi nce arab yasaklad ve siys rejimlerinin adna slm
kelimesini de koydu, neden? Onlar o zamanlar iin bilincindeydiler, szcukler
anlam ifde ediyordu kendileri iin, slm'la arap bir arada barnamazd; ama
bizim yar aydnlarmz bundan ne anlar?
Bizim toplumumuzda aydnlar, orada burada Avrupal aydnlarn dine kar
olduklar duyuldu mu, hemen kendileri de hi duunmeden, u din bu din demeden
dine kar oluverirler. Byle olmakla Avrupal aydnlarn duzeyine ulatklarn
sanrlar. Benim grulerimi okumadan, bilmeden, incelemeden; gerek aydnln
yanstcs olduklar halde, ben dindar olduum iin onlara hemen kar
karlar. Ama, te yandan baz yobazlar da giysime ve sakalmn olmayna
bakarak, szlerimi ve duuncelerimi anlamadan, dinlemeden reddetmeye kalkarlar.
Bu gruplarn ikisi de ayn yolun yolculardr.

Aydn geinenlerden biri bir vakit bana yle demiti: "slm kulturune
dnduumuz zaman kiiliimizi ve bamszlmz kazanacamz, slm'a
hurafelerin sokulduu, ama gerek slm'n ilerici ve uyarc bir hayat dini
olduu ve bu dinin ruhu yeniden diriltildiinde Bat'nm saldrlar karsnda
durabileceimiz doru. Halk dinine bal olduu iin, gerek slm'la onlar da
harekete geirebiliriz. Tum bunlar kabul... Ama, gerek slm' diriltmek
yllarca surecek bir itir. En iyisi slm'n uzerine krmz bir izgi ekelim
ve sonra da halka aka unu diyelim: te yol, ite
kuyu!"
yle cevap verdim ona: "Eer sen dediklerine gerekten inanyorsan, bir
dorunun getirilmesinin zor olduu ve ok zaman alaca onun getirilmesi iin
bir engel deildir. Eer, slm'n yuce, doru ve ilerici bir duunce yapsna
sahip olduuna inanyor ve kurtuluu ister istemez ona balanmakta buluyorsan,
sana ne onu hayata dndurmenin zorluundan ve ok zaman alacandan?"
Efendiler! Bu din gerek ve hak bir dindir. yleyken, onu u anda toplumsal
yaantmzda yeniden diriltip uygulamak zordur ve zaman alacaktr diye daha
kolay uygulanabilecek bir sistem peinde gidemem.
Bana diyorlar ki: "Yirminci yuzyl dinsizlik yuzyldr; bu durumda din
yoluyla topluma hizmet etmek, sosyal yapda deiiklik yapmak ve lmu zihinleri
diriltmek imkn var mdr?"
Ne tuhaf bir soru? Zamann XX. yuzyl olmas beni ne ilgilendirir?
Aydnlarmz takvimin gsterdii zaman ile sosyolojik zaman ayn sanyorlar.
Takvimsel zaman asndan ayn anda nefes alp veren insanlar ada kabul
edilirler; ama aydnlarn yapacaklar ilk i, bu zamana bakmak deil, kendi
toplumlarnn sosyal zamann belirlemektir. Yani, iinde yaadklar toplum
hangi tarih sureten geiyor, bunu anlamalar gerek. XX. yuzylda yle
toplumlar vardr ki,
henuz tarihin akna bile girmemilerdir, tarihten nceki yuzyllarda
yaamaktadrlar daha. Daha feodalite dnemini yaayan, okur yazar orannn duuk
dolduu ve anayasasnn demokratik yapy ngrmedii bir toplumun XX. yuzylda
yaadn iler surmek, kendi kendimizi aldatmaktan te bir anlam tamaz.
Byleyken, burokrasiden, demokrasiden; makinaclk, kapitalizm, proleterya,
liberalizm, burjuvazi, humanizm ve enternasyonalizm, hilik felsefesi ve
evrensel snftan sz etmek botur. ranl aydn XX. yuzylda, Avrupa'nn XIX.
yuzylda yaam aydnlarn; Hegel'i, Nietzsche'yi, Prodhoun'u, Saint Simon'u,
Marx' ve Engels'i ancak tanyor daha. XVIII. yuzylda Buyuk Fransz Devrimi ve
ngiltere Sanayi Devrimi gerekletii zaman Voltaire vard, Rousseau vard.
XVII. yuzyldaki aydnlanma hareketleri ve XV. ile XVI. yuzyllarda Rnesans
hareketleri olurken Galile ve Kopernik vard. Bu yuzyllarn tesi karanln,
banazln, kilise diktatrluunun, akl ve bilimsel zgurluun yasaklannn
egemen olduu yuzyllard.
Ama, bizim 100 yl nceki toplumumuz hangi durumdayd? Avrupa'da Hegel,
Nietzsche, Proudhon ve Marx varken, kapitalizm felsefesi, tarih felsefesi,
sosyal hizmet ve guvenceler konuulur ve ii hareketleri olurken; bizde
eyhiye, Mirza Ali Muhammed Bab, Mirza Huseyin vard; Bah ve Bablik
ayaklanmalar oluyordu. Herkes bid'atlar tartyor ve Asrn mam'mn zuhurunun
iaretlerinden sz ediyor ve peygamberlerin ve mam'm cinsiyeti uzerinde
duruluyordu.
XVII. yuzyl dinsel ve Safevlerin ulusal felsef duuncelerinden geriye
gittiimizde, aydnla, diri bir kulture ve insan deerlere rastlarz. O
zamanlar Avrupa Ortaa'm karanlklar iinde yayordu; ama bizim aydm bir
kulturumuz, evrensel bir uygarlmz, zgur bir duuncemiz, bilimsel
bulularmz ve akl deerlerimiz vard. Benim toplumumun tarihi ve Avrupa
toplumunun tarihi birbirinin
tam tersidir; onlar Ortaa'dan altmaa, uygarla, akla ve bilime geerlerken;
biz altmadan karanlklara, lume ve Ortaa'm dipsiz derinliklerine daldk.
XX. yuzyl toplumu mu? Yoo, ben kendi toplumumun yuzyl ile ilgileniyorum.
Almanya'nn XIX., Fransa'nn XX., ve talya'nn XV. ile XVI. yuzylnda
yaamyorum. Benim yaadm yerler Tahran'dr, Mehed'dir,
sfehan'dr, Tebriz, Kum ve Huzistan'dr. Gereki olmak gerek.
Sosyal yarglarmz, baka dunyann aydnlarnn eserlerinden deil, kendi
toplumumuzdan; kitaplara bakarak deil, halkn iine girerek vermeliyiz. XX.
yuzyl dinin kabul edilmedii bir yuzylm, bana ne bundan? Benim toplumum
dindar bir toplumdur; ben dindar da olsam, dinsiz de olsam toplumdaki bu gerei
itiraf etmeliyim. ounlukla aydnlar -hele hele bizim aydnlarmz- kiisel
inanlar ile sosyal gerekleri birbirine kartrrlar. Kendileri dine kar
olduklar iin, toplumdaki siys ve sosyal hareketleri de dine kar imi gibi
yorumlamaya- zen gsterirler. Ama, geree inanan aydn idealist olamaz, yani
ak toplumsal gerekleri kendi inanlar ile kartrmaz. Ben gruyorum ki
toplumuma egemen olan ruh dindir. Ve yine gruyorum ki, smurgecilik bile bazen
dinle iddetli biimde atrken, bazen de dinden yararlanma yoluna gider.
ngiltere smurgeciliinin babalarndan biri, Kur'n' yere alarak, "Bu
kitap var olduka biz Muslumanlarn iine giremeyiz." diye barmt. Benim
bildiim bir ey varsa, o da; ilerici bir aydnn kendi z kulturune, ruhuna,
kiiliine, halkna ve toplumuna dayanarak bir hareket yapabileceidir. Bir
bildiim daha var ki, o da; ulusal kulturumuzun slm bir kultur olduudur.
slm (ister inanaym, ister inanmayaym) sosyal ve siys snflamaya
kardr ve ak bir dunya gruune, derin bir mucdele ve kahramanlk kulturune
sahiptir. Bu nedenle, slm benim toplumumda bir imandr, harekete yneltici


58
59
ASRIMIZDAK MSLMANIN DERTLER VE SORUNLARI
BZ VE KBAL
gulu bir etkendir. Hem bir tarihtir, hem ulusal kulturumuzun hamurudur.
Despotlua ve eitsizlie kardr, uyarc ve yapcdr; insanln izzet ve
onuruna, sosyal ve madd ilerlemesine buyuk deer vermektedir.
Bu gerei anlamamak hibir eyi anlamamak demektir. Aydn, "Ben bu zengin ve
derin kulturu deerlendirip, slm'a inanan halk slm uyanklkla
silahlandrr, gzlerini de tarihlerinin kalbi olan kahramanlk, canllk,
bilin ve yuce duygulara evirebilirsem, bir aydn olarak grevimi yerine
getirmi olurum." inancnda olmaldr. Zaten aydnn yapaca baka bir grev
yoktur. Manev kiilik ve ulusal kultur uzerinde ulusal mucdeleyi balatacaktr
o kadar. Siys nderlik halkn kendi iidir.
u aydnlarn haline bakn! Ben sosyal snflamann ve kapitalizmin
karsnda devrimci ve dindar bir kii olarak Eb Zer'i rnek gsterdiim veya
zgurluk me'alesi, eitsizlik ve zorbala kar bir muchid ve tam bir
kahraman olarak Ali'den sz ettiim zaman, balarn sallayp; "Aah! Sen taa
eski dinlerden sz ediyorsun" diye kar kyorlar. Ama kendileri Voltaire'i
taklit ederek bilmem hangi Hristiyan din adamnn, sa'nn eeinin pisliinin
temiz olduunu sylediini anlatyorlar. ran topraklarnn genilemesi iin ok
atan Are'ten, Rustem'den, Ekapus'tan ve Keyka-vus'tan sz ediyorlar, beyaz
devi konuuyorlar. Bylece ilerici olduklarn, halk uyandrdklarn,
kahramanlk duygularn galeyana ggetirdiklerini sanyorlar. Yahu, bizim
halkmz Eb Zer'in veya Ali'nin eitlik iin verdii kavgaya m inanr ve bu
kavgadan m etkilenir, yoksa Rustem'in, Are'in seruvenleriyle mi harekete
geer? Onlara Zeyneb mi zgurluk ve zulum karsnda ayaklan dersi verir,
yoksa Gord Aferid mi?
Ben efsneleri inkr etmem; ancak u apak tarihsel gerekler ve herkesin
ruhuna ilemi inanlar varken, aydnlarn ulusal uyan gerekletirmek ve
sosyal ve kulturel de-
erleri canlandrmak iin nasl olup da ounlukla unutulmu bulunan
efsnelerden yararlanmaya kalktklarna aryorum. Bizim din kulturumuz
aalatc ve sorumluluk duygularn ldurucu bir kultur deildir. Yapc ve
gu verici bir kulturdur. Eer bizim dinimiz, "kl dini" diye tannan dinimiz,
sosyal mucdele ve smuruye kar sava denilince hemen kabuuna ekilmeyi
ngren Hristiyanlk'la bir tutulursa; bu ancak buyuk bir gaflet, dehetli bir
saflk ve korkun bir cehalet olur, o kadar.
Eer toplumumuzun almyazsn aartmak istiyorsak, bu ummeti uyandrmak ve
lmu cesedine yeniden ruh vermek kararlnda isek, din ruhu canlandrmaktan
baka aremiz yoktur. slm' iine sokulan hurafelerden, yanl inanlardan ve
gerici elerden arndrarak, smurgeciliin girdii yolun tam tersi bir yne
koyulduumuzda grevimizi baarmamak iin hibir neden kalmayacaktr. Ali'nin
dedii gibi, dne kurku ters giymiler, slm'n dumanlarla cihd ilkesini
Budist-lerin ve Hristiyanlarn nefisle cihd etme biimine dnuturmuler.
Hatta mam Huseyin'in cokun devrimci kann uyuturucu bir maddeye evirmiler.
Eer aydnlar, smurgeciliin, despotluun ve gericiliin, dinden halkn
aleyhine olarak yararlandklarna inanyorlarsa, o zaman bu silah halkn
yararna olarak smurgeciliin elinden alsnlar.
Duman nasl silahsz hle getirebiliriz? Silah elinden alarak m, yoksa
halk bu silahn deersiz ve yararszlna inandrarak m? Aydnlarn slm
topraklarnda din aleyhine giritikleri mucdeleler, halkn dumanlarna en
buyuk hizmet olmutur. Bizim toplumumuzun aydn u iki esas ok iyi bilmek
zorundadr: Her eyden nce bizim toplumumuz Muslumandr. kinci olarak da,
slm kitleleri harekete geiren bir dindir. Eer bir duunur, sosyal gelime ve
kulturel ilerlemeyi, halk slm erevesinde uyandrarak ve kendi zune dnmeye
ararak gerekletirmeye giriecek olursa baars abuk, kesin ve kanlmaz
olacaktr.


60
61
ASRIMIZDAKIMSLMANIN DERTLER VE SORUNLARI
BZ VE KBL
Seyyid Ceml'e bakn: Hibir snfa, ayrcalkl bir aileye veya gruba bal
olmayan bir kylu; Esedbd'dan Hemedan'a geliyor. Bat smurgeciliinin doruk
noktasnda olduu, Dou'nun ise k uykusuna dald ve Muslumanlarn banda
her yerde Nsreddn ah gibi aptallarn hukum surduu bir zamanda tek bana,
mezarla dnumu slm topraklarnda srafil'in Sru gibi ses veriyor. Bu
kadar gulu bir baarnn ve sesinin ulkeden ulkeye yaylp gnullerde
yanklanmm srr nedir acaba? Bu sesin, Muslumanlarn tandklar ve
bildikleri bir ses olmasndan baka bir ey midir bunun srr? Muslumanlar
biliyorlar ki, ses kendi ruhlarnn ve gurur dolu tarihlerinin derinliklerinden
gelmektedir. Bat'dan, Bat'nm duunsel akmlarndan gelen yabanc bir ses
deildir bu. Mekke'de, Medine'de, Uhud'da, Kadisiye'de, Kudus'te ve Hal
savalarnda yanklanan sestir bu. Cihda, izzete, guce ve yucelie aran
slm kahramanl dolu bir sestir.
Muslumanlar bu sesi duygularnn ve duuncelerinin derinliklerinden
tanyorlar. Bu ses guven veriyor onlara. Anlar canlanyor hafzalarda, herkes
kendi ruhunun sesini dinliyor. Bu aydnn dili, halknn kulturu ile tanktr.
Ve bu tanklk, smurgeci gulerin egemenliklerine son verecek bir mucdelenin
temel noktasdr. Bizim aydnmz, eer slm kulturunun yaamdan ve maddeden
kopmu ve kendi kabuuna ekilmi ie dnuk bir kultur olmadn anlayacak
olursa, bu buyuk din gu slm toplumlarnda kolayca bir uyan hareketine
dnuebilir.
Bu kultur cihd kulturudur, siys bir kulturdur, sosyal bir kulturdur,
nderlik ve sorumluluk yaratan bir kulturdur. Bu kultur dunyaya yneliktir. Tum
dier dinlerin ideali olan hiret, slm'da bu dunyann ve bu dunyadaki yaamn
yalnzca bir uzants ve yanstcsdr. Dunyann her eyi hiretin ncusudur.
hiret de dunya hayatndan baka bir ey deildir.

Ekonomi vazgeilmez temellerden biridir. "Yiyecek ekmei olmayan a insan, yaln
kl herkese saldrmaldr; unku herkes onun alndan sorumludur." (Eb
Zer). slm ayrcalkl bir snf kabul etmez. Din tum insanlarn dinidir. Bu
din egemen snflarla amansz bir mucdeleyi emreder. Mutreflerle, mele* ve
hatta ruhbanlk ve ahbrla mucdele etmeyi emreder. slm'n son hedefi tum
dunyada adaleti ve eitlii salamaktr.
slm'n tarih felsefesine baktmzda, zayflara ve klelere ynetim ve
insanlara nderlik hakk verildiini gruruz. "Biz ise diliyoruz ki, zayf
braklmlar yeryuzunde vrisler ve imamlar klalm" (Kasas: 5) Sava
alanlarnda canlarn veren din nderler ve ahsiyetlerle kendi kabuklarna
ekilerek lup giden din nderler arasnda ok buyuk farklar vardr. Ama bizim
birtakm aydnlarmz ve duunurlerimiz, ne yazk ki bu fark grebilecek
kapasitede deillerdir. slm'n Peygamberi, "Madd hayat (dunyas) olmayann
hireti de yoktur; yoksullukla imanszlk birbirinin kap komusudur." derken;
Eb Zer de, "Yoksulluk kapdan girdi mi iman da pencereden kar." diyor. Bu din
Sad'nin dedii gibi, "Mideni yemekten bo tut ki, iinde irfan nuru grunsun"
demez. Bo olan karnda grulen, alktan gurul-dayan barsaklardan baka bir
ey deildir.
te byle bir slm grule sosyal, siys ve kulturel adan bakld
zaman, kbal'in ve yaptklarnn buyukluu daha iyi anlalyor. O, Bat'y
yakndan tanyordu; ama kendi toplumunu, kulturunu, uygarln, tarihini de ok
iyi bildii iin Bat'ya kle olmad. Bat'ya ve Batllamaya
* Kur'n'da "mustaz'afn" kelimesinin zdd olarak u terim surekli tekrarlanr.
"Mustekbirn": Kibirlenenler, buyuklenenler, yeni deyimle "ezenler, zorbalar";
"Mutrefn": Yaamay ve dunya hayatn hedef edinmi servet sahipleri (Burjuva
kapitalistler). "Mele": Bir yerin zenginlikten marm ileri gelenleri,
hilekrlar, hkim snf.
62
63
ASRIMIZDAK MSLMANIN DERTLER VE SORUNLARI
kar mucdele vermek iin Bat'y iyi bilmek gerekir. Bat'y susune pusune d
grunuune bakarak deerlendirenler, Bat'y hi ama hi tanmayanlardr.
Bylelerinin Bat'y Bat uygarlk ve kulturune kru krune kar kan eskiye
tapc-larla hibir farklar yoktu.
kbl, Bat duuncesinin doruk noktasna vard. Modern Avrupa'nn bilimsel ve
teknolojik deerlerini tand, te yandan ran' ve ran'n kulturunu de
biliyordu. Musluman ran'n ruh ve manev guzelliklerini, irfann ve bu irfan
yanstan edebiyatn tanmt. Dolaysyla, kbl kafasn duunce, kalbini de
manev duygular, ruhsal zevkler ve ilham dolu bir halkn kulturuyle yourdu.
kbl Hindistan'da gzlerini buyuk ve derin manev bir ruh iinde at ve
yeteneini ylesine gelitirdi ki, slm duuncesinin kopmu ve dalm
elerini bir araya getirerek bu duunceyi yeniden oluturmay baard.
Muhammed kbl tum ruhsal boyutlarda gelimi bir Muslumandr. O'nun en buyuk
eseri, slm duuncesinin dank elerini bir araya getirerek yuzyllar boyu
siys aldatmacalar ve yanl felsef ve sosyal yorumlamalarla para para
edilmi slm' diriltmek ve yeniden butunletirmekten ok kendisini tum
boyutlarda yetitirmesi olmutur.
slm' Muhammed kbl gibi bir duunurden manev, ilm, tarih, sosyal ve
siys ynleriyle tanmak, gerekten onu en zgun bir biimde tanmaktr. Biz
slm'n dnda baka herhangi bir duunce veya ideolojiye balansak bile,
slm'la balarmz yine koparamayz, unku bu topraklarda domu ve bu
topraklarda buyumuuz. Bu topraklarn ocuuyuz biz.
kbl, Musluman bir slh edici ve devrimci bir duunurdur. Luther ve Calvin
gibi Batl slahatlarn yaptklarn bir duunun: urumu Hristiyanl
durgunluktan, skp kald kalplardan ve Katolisizm sapklndan kurtarma
hareketi olan Protestanizm'i ve bugunku Avrupa uygarlnn ve
64
BZ VE KBL
madd geliim hareketinin dousundaki etkisini yle bir tartn; greceksiniz
ki, gunumuzun uyuyan ve yosun tutan Musluman toplumlarnda devrimci ve
uyandrc Musluman slahatlara olan gereksinimiz ne kadar buyuktur.
slm'n gunumuzdeki durumuyla, olmas gereken durumunu tartp
deerlendirebilen devrimci Musluman slahatlarn hareketlerinin dayanak
noktasn ve nereden ie balayacaklarn ok iyi bilmeleri gerekir. te, kbl
gibi slm' iyi bilen buyuk bir duunuru, smurgecilie kar savam,
sorumlu, sosyal uyankla ve ilerici bir ruha sahip devrimci bir insan
tanmak; iinde yaadklar Musluman toplumlarda uzerlerine duen sosyal
sorumluluklarnn bilincinde olan ve bu toplumlarda kulturel, sosyal ve siys
bir devrim gerekletirme amac guden aydnlar iin vazgeilemeyecek bir
ihtiyatr.
kbl, smurgecilie kar sava vermi Musluman bir nderdir. O'nun
kiilii, fikirleri ve duunce yaps farkl tarihsel dnemler ve deiik
toplumsal koullardaki davran biimimizi belirleme asndan bize iyi bir
rnektir. Smuruye uram ve geri braklm bir toplumda smurgecilie kar
yalnzca siys alanda sava vermek yetersizdir. Bu savaa koan fertlerin
insan kiilikleri, uyanklk dereceleri, bilinsiz duzeyleri, ahlk ve
erdemleri, takva ve amellerinde-ki titizlikleri de ayn derecede nemlidir.
Bugun bir Avrupal, "Ben bir filozofum, yazarm, sanatym, doktorum,
muhendisim, mimarm veya iktisatym, ama politikac deilim; ben siys
olaylar siyset adamlarna brakm biriyim." diyebilir. Ama, smuruye uram
bir Asyal, Arikal ve Ltin Amerikal ayn eyi syleyemez. unku ilerici ve
salam temeller uzerine kurulmu bir toplumda politika uzmanlk isteyen sosyal
bir bilim daldr. Herkesin bu alanda sorumluluk duymas gerekmez. Bir Avrupal,
iktisat olabilir, filozof olabilir, yazar veya sanat olabilir ve politikay
da bu alanda uzmanlam kiilere brakabilir. Ama, geri kalm ve smu-
65
ASRIMIZDAKI MUSLUMANIN DERTLER VE SORUNLARI
ruye uram bir ulkede siysetle ilgilenmek kesinlikle arttr. Burada szunu
ettiimiz siyset, hukumet ileriyle, partilerle, birtakm zel sorunlar veya
d ilikilerle ilgilenmek demek deildir. Siyset burada hayat ve mutlaka
gerekli olan bir ura biimidir; denizde boulmakta olan birisini kurtarmak
veya bir yangn sndurmek, ya da lume terk edilmi bir yaralnn yarasn
sarmak gibi. Avrupa'da politika uzmanlk konusu olmutur; fakat geri kalm
toplumlarda bir akllnn kalkp da, "Efendim; ben filozofum, ressamm, din
adamym, ahlk retmeniyim, irim, tarihiyim veya inaat muhendisiyim;
politika benim neyime?" demesinden daha sama bir ey olamaz.
"Yetkin bir Musluman"m kendi kiiliini yeniden olu-turmasyd bu. O, "buyuk
z"un deerli yapcs kbl, sl-m bir program erevesinde yetitirdi
kendisini. Hindistan'da geleneksel bir toplum iinde dunyaya gelmi,
ngiltere'de Bat eitimi grmu, Londra'da felsefe doktaras yapm ve Farsa
iirler yazm gen bir aydn. Smurge bir ulkede smurgecilie kar kan, XX.
yuzyln Ali boyutlarnda bir Musluman. "Ali boyutlar" da ne demek?
kbl, yalnzca smuruye kar savaan bir Musluman nder deildi. Bat'nm
felsef akmlarn, akln ve mantn, kulturunu, ksaca her eyini tanyan
Dou ruhlu bir duunur. Musluman ran'n derin irfanna dalm, Arap edebiyat ve
kulturunu ok iyi bilen, slm felsefesine, tarihine ve duunce yapsna
hakkyla vakf, Mevlna'ya k, Kur'n'la her bakmdan ulfet kurmu, Kur'n'n
ruhunu, dilini ve derin dunya gruunu iine iyice sindirmi ve varolu
felsefesi, insan ve dunyadaki yaam konusunda zlu yorumlar getirmi mu'min bir
devrimci. inde yaadmz dunyann felsef ve duunce kmazlarn bilen
kbl, zellikle sosyal ve madd perianlklar iinde yuzen biz uncu Dunya
toplumlarnn dunyaya egemen olan duunce ekollerinin etkisindeki aydnlar
iin, kaynan Kur'n'n oluturduu bir
BZ VE KBL
kurtarc olarak douyor. Yani, tum insan boyutlarda gelimi bir Musluman; Ali
gibi.
zgun dunya gruu, felsef yorumlar, duunce yaps, derin irfan ve engin
tasavvuf ynuyle, Eb Ali Sina, bn Rud, Gazzl ve Molla Sadra gibi filozof
ve bilginlerin duunce kalplar iine skp kalm bizler iin, deerli ve
mutlaka tannmas gereken yepyeni bir sestir kbl.
kbl, ayn zamanda slm' ok iyi bilen biridir de. Bir ksm insanlar
vicdan bir doygunluk iinde slm', kafalarnda biimlenmi bulunan slm'
gerek slm sanarak "Artk slm' renmemize gerek yok" tavr iindedirler.
Aslnda, slm' bilmeden bildiklerini sanan byleleriyle, veya slm' bilmeden
slm'a inanan kiilerle ona hi inanmayanlar veya onu hi tanmayanlar arasnda
temelde bir fark yoktur. Ama, bir ideolojiyi veya duunce ekolunu tanmadan
hakknda yargda bulunmaktan ekinen zgur duunceli insanlar; inanlar giyim-
kuam modas gibi Avrupa'nn gunu birlik duunce ve inan modasndan
kaynaklanmayan haysiyetli kiiler; modern olmak gibi aalk bir kayg
beslemeyen, sahte aydn olmaktan nefret eden, hurafelere bulanm geleneksel bir
dine inanmaktan ekinen ve bunun yan sra, ona buna uyarak dini inkra da
yeltenme-yen gerek ve soylu aydnlardr ki; iinde yaadklar toplumu, bu
toplumun kulturunu, kalbini ve duygularn tanmaya alrlar. nsanlk
tarihini ve bu tarih boyunca gelmi gemi uygarlklar ve iindeki yaadklar
yuzyl renme ve bilme abasndadrlar. te bu aydnlarn, halkmzn din,
fikr, ahlk ve duunsel duygu ve zelliklerini, sosyal ve siys yaamn
tanmalar iin en bata slm' tanmalar gerekmektedir.
Bu bakmdan Asyal, Afrikal ve Ltin Amerikal bir aydnn ilerici bir
duunur, erdemli bir insan, sorumlu bir filozof ve kesinlikle smurgecilie
kar bir politikac olmas gereklidir. Yalnzca filozof veya sanat olmak,
sosyolog


66
67
ASRIMIZDAK MSLMANIN DERTLER VE SORUNLARI
veya ir olmak ya da salt maneviyat veya dinsiz olmak onun iin sz konusu
deildir. zellikle Musluman bir slahat duunurun yukarda szunu ettiimiz
tum nitelikleri uzerinde tamas zorunludur.
Tum hak dinlerin ve zellikle slm'n amac, yeryuzunde adaletin ve
eitliin salanmas, ezilmi, zayf braklm ve kleletirilmi insanlarn
yeryuzunun nderleri ve varisleri olmasdr. slm'n Peygamberi'nin
sahabelerine yle bir gz atn da bu noktay derin derin duunun. Muchid
olmayan, savaa katlmayan ve kavgadan kaan bir kii var myd onlarn iinde?
Musluman baka bir nedenle deil, yalnzca Musluman olduu iin hayat boyunca
silahl bir muchid olmak zorundadr.
slm, konumak ve ut vermekle yetinen bir din deildir. Yerine gre kl
ekmesini de bilen bir dindir slm. Peygamber bir elinde kitap tarken, dier
elinde de kl tayordu. Gerek bir Musluman, klc elinden brakp da
kesinde 'ird'da bulunan insan deildir, olamaz da.
Ahmed Gulam Kadyn, Hindistan'da yeni bir slm ekol oluturmaya alt.
ngiltere mparatorluu'nun Hindistan'daki egemenlii sorunu ile ilgilenmiyor ve
hatta ngilizlerin huzuru iin Hindularm Muslumanlara kar besledikleri
dumanl krmaya alyordu. slm'dan cihd da kaldnverdi. Muslumanlarn
gzunde slh edici bir nder deil, bid'at getirici sapk bir hindi o.
Ama kbl yle mi? Uyankt, smurgecilie kar sava veren bir nderdi.
O'nun Hindistan'n zgurlue kavumasnda ve berrak bir slm toplumun olumas
yolunda harcad abalar unutulmamtr. te yandan yalnzca smurgecilie
kar sava veren siys bir nder de deildi. Muslumanlar ngiltere'nin
kleliinden kurtarmak kadar, gerici ve hurfeci inanlardan da kurtarmaya
alan bir murid, her turlu smurgecilie kar bir mucahid ir, yaratc,
ar bal, ciddi bir sanatyd.
BZ VE KBL
Celleddn Muhammed Belh, tarihimizi kahramanlklarla, gsumuzu yldzlarla
donatan kiilik sahibi bir irdir. Nedir ir olmak?
Bir tur konuma sanatna sahip olmak demek. Bu bakmdan her irin deeri,
konutuu sze baldr. kbl yetenekli, uyank ve sorumlu bir sanat iin en
buyuk rnektir. Bugun yaadmz dunyada, ad edilen sanatlar sorumluluk
tayan sanatlardr artk. Gunumuzun sorunlarna, dertlerine, halklarnn
sosyal ve siys dertlerine zum arama abasnda olan sanatlardr.
"Sorumlu edebiyat". Yani ister istemez halkn hizmetine girip, onu smurucu
snflarn, kapitalizmin ve burjuvazinin egemenliinden kurtarma savam veren
edebiyat. Sorumlu edebiyat, Avrupa'da iilerin kurtuluu iin kapitalizme ve
snflamaya kar sava verdi veya veriyor. Ama uuncu, zellikle smuruye
uram dunyada sorumlu edebiyat smurgeciliin her turlusunu karsna almak
zorundadr.
Yeri gelmiken u noktay da belirtmek isterim. Tutucu Marksistler, smuruye
uram toplumlarda altyapnn smurunun kendisi olduunu kavrayamyorlar.
Edebiyatn, siysetin, tum sosyal yapnn ve hatta bireylerin dinsel anlay
biimlerinin bile smuruye maruz kald bir toplumda ekonomiyi, uretim
ilikilerini ve mulkiyet sorununu altyap kabul etmenin ne anlam vardr ki? Bu
bakmdan smuruye uram toplumlarda altyap yalnzca smurudur, baka bir ey
deil.
kbl bir sanatdr. inde yaad zaman iyi bilen sorumlu bir sanat. Bu
demek deildir ki, O'nun duunceleri, duygular ve sanatnn urunleri birka
gunubirlik duzeysel, siys slogandan ibarettir. Hayr, hayr! O'nun sanatndaki
sorumluluk yalnzca gunluk olaylardan kaynaklanan bir sorumluluktan te geni,
derin, bilinli ve tum dunyada smuruye kar kan insan ve evrensel bir
sorumluluktur. kbl, Bat'ya kar olan; ama iki ar u arasnda bocala-
68
69
ASRIMIZDAK MSLMANIN DERTLER VE SORUNLARI
BZ VE KBL
yp duran Asya ve Afrika toplumlarnn bulamad orta yolu bulmutur. Bazlar,
bizim Takizde ve Mirza Mulkum Han gibi Bat karsnda hibir seim gucune
sahip olmayp, "Bat'nm uygarl, kulturu, ahlk duuncesi, sanat ve deerleri
paralanamaz bir butundur; dolaysyla bunlarn hepsini birden almalyz."
inancnda olup, trnaklarndan salarna kadar Batllama iddiasndadrlar. Bir
ksm insanlar da var ki, kru krune Bat dumanl yaparlar; otobuse binmeyi
ve Batl yntemlerle renim yapm bir doktora gitmeyi doru bulmazlar. Bu
fikir; kulturu, uygarl, teknii ve her eyiyle Bat'y tumden reddetme
biiminde, zellikle Hindistan ve Japonya halk ile Yahudi hahamlar arasnda
mevcuttur.
Ya kbl ne yapyor? Bat'nm ve Dou'nun kulturune, uygarlk ve hayat
tarzlarna eletirici bir kafayla yaklap, "Dou Hakk' grdu, dunyay grmedi;
Bat ise dunyay grdu, ama Hakk'tan kau" diyor. Bat kulturune topyekn teslim
olmay Dou'nun klelemesi olarak gruyor ve insanln ihtiyac olan Dou
deerlerinin kaybolup gitmesine gz yumamyor. Hakk'a tapma, fizik tesi ak,
gayb arama, erdem peinde koma ve yaratl karsnda surekli kuku iinde
olma... te, mutlaklm, mutlak gerek ve yaratl srrnn karsnda didinip
duran bu "Doulu rh"u brakmyor kbl. Ama Bat uygarln ve tekniini
bilmeden bilinsizce reddetmeyi de, Bat'nm kleliini ve egemenliini
kabullenme olarak gruyor. unku sanayilememi ulkeler her zaman iin
sanayilemi emperyalizmin kleleri olmaya mahkmdurlar.
Duunceleri gidip gelen duunurlerin aksine; Bat'nm ilmini ve sanatn alp,
kultur, ahlk, sosyal ilikiler ve yaam biimimizi kendi deerlerimize gre
kurmalyz diyor kbl. Yucelere uzanan aklar, Doulu gnuller, derin bir
irfan, manev ve ahlk deerler ve tertemiz lezzetlerle, ilkel tarmsal
aralar traktre eviremeyiz diye bir kural yoktur.
Eee bineceimize uaa binelim, gaz lambasn kaldrp elektrik yakalm. Bu
madde ile manann birlemesidir; ideal bir insan toplumunun gerekletirmesini
gereken hedeftir. nsanlk bu hedef gerekletii zaman gerek butunlue varm
olacaktr; gnuller bir yandan akla, irfanla ve ruh guzelliklerle dolup
mi'rca ererken, te yandan yldzlara fuzeler gnderilip uzay fetholunacaktr.
Bunu yapabilen insan; ite o gerekten mutlu olan, maddeyi ve manay
egemenliine alm tam bir insandr.
kbal'in mesaj udur: "z ateimizi gnullerimizde yakalm; iman ateini,
insan yucelten o buyuk ak ve insan yeniden gnullerimizde parlatalm. Bunu
yaparken, tabiatn srrna varmay da elden brakmayalm. Madd baarnn, madd
gucun ve sosyal refahn doruuna ulaalm. Avrupa gibi sanayileelim; ama salt
sanayilemenin insan manev bir bolua, karamsarla, inan perianlna ve
duunce sapklna gturduunu aklmzdan karmayalm. Bu bakmdan dinimize
sarlalm, manev zirvelere ulaalm, aalk ve eytan duygulardan, ruhu ve
ahlk zayflatc ilerden kurtulalm. Ksaca tam bir zgurlue kavualm.
Bunun yansra Bat'dan bilimi, teknolojiyi, yaamsal akl da alarak dunyaya
egemen olalm; tabiat kendi emrimize alalm ve bylece yoksulluktan,
zayflktan ve klelikten kurtulalm. Yani bilimin ve teknolojinin salad
imknlarla madd gereksinimlerimizi giderebilir, din-manev deerlerimizle
ruhumuzu doyurabiliriz. Bylece ortaya tam ve gerekten mutlu bir insan
kacaktr."
Japonya deneyimi her ne kadar kbal'in ideali iin rnek olmasa da,
ilerlemenin tek aresinin kulturumuzu ve ahlk-manev deerlerimizi bile
korumaya gerek grmeden yalnzca Avrupa'nn ilmini ve sanatn taklitte gren
aydncklarn burnunu surtmeye yetmektedir. Yirmi be yl gibi ksa bir zaman
iinde, Avrupa ulkelerinden daha ileri bir sanayiye sahip olan bir ulkedir
Japonya. u Japon kadnna baknz.


70
71
ASRIMIZDAK MSLMANIN DERTLER VE SORUNLARI
aran en luks ve en modern arabas nunde, eski ulusal ve geleneksel giysileri
ile duruyor. Japon, giysi modasn ve geleneksel Japon suslenme biimini
korumasn da biliyor.
Bir de u ranl ve Afrikal zenci kadnlara bakn. Burda dergisinin
reklamn yapt ve svireli kadnlarn giydii giysilerin daha luks ve daha
ak-sak olann giyiyor da, insann svire kadnnn geri kalmlna
acyas geliyor. Ya bizim modern erkeklerimiz? Amerikal uzaya uydular
gnderirken, bizimkiler burada neyin cakasn satyorlar bilmem.
kbl, Pakistan'n yirminci yuzylda slm adna buyuk bir deneyim olaca
inanandayd. Bat sanayisini kendi geleneklerini koruyarak getiren bir Hindistan
veya yuce ruhunu Bat uygarlna katan bir Hindistan'd grmek istedii. Byle
bir toplum, istenilen slm toplum olacakt.
kbal'in kendisi de byleydi. Yeni batan oluturduu irfann Bat aklyla
kartrabilmi insand. Yalnzca Muslumanlarn deil, tum insanln kurtulu
yolu bu yucelikteki insanlarn yetimesine baldr. nsanlk yars Dou'da,
yars Bat'da birbirinden kopuk kald surece, bu kopukluk da surecektir. ki
kanad birbirinden ayr bir kuu andryor bugunku durum. Bu iki kanat tek
balarna ne kadar geliirlerse gelisinler, bir araya gelmedike kuun yerden
kalkmas imknszdr. slm'n istedii, topraa dumu olan bu bedeni, iki
kanad bir araya getirerek yukseltmektir. Ama, heyhat! slm'n kendi alnyazs
da ite bu kanatlar kopmu ku gibidir. kbal'in didinmesi, slm duuncesini
yeniden oluturma abalar, bu iki kanad ayn bedende birletirmeyi
amalyordu. Bu bakmdan kbal'in almalar olsun, tum dier Musluman
aydnlann ahmalan olsun, tek bir ulus ve tek bir din erevesine sdmlamaz.
unku bu almalarn temel ve son amac, tum insanla gerek uygarlk ve
kulturu kazandrmak veya daha doru bir deyile, yeni bir nesil meydana getirip,
tum yeryuzunde yeni batan bir insanlk
72
BZ VE KBL
oluturma yoluna gitmektir. Gerek Fanon'un arzulad, gerekse Seyyid Ceml'in
balatt "ze dnu" hareketi, Basra Krfezi'nden Kuzey Afrika'ya, oradan da
in'e kadar dalm olan slm ummetinin birlemesini gerekletirmektir. Ama
bu "ze dnu" hareketi, ne Bat'y maymun gibi *aklit etmeyi, ne de Dou
chiliyetinin mide bulandrc geleneklerine ve ulusal-hurfeci inanlara
dnmeyi amalamaktadr. "ze dnmek", asl kulturumuzu diriltmek ve kendi, diri,
canl, yapc, yuceltici, uyanc ve hareket verici z kaynaklarmza dnmek
demektir. ze dnu, Batllamaya ve Batllama sevdallarnn moda olarak
benimsedikleri eylere kar kmak olduu kadar, Bat'ya kufretmek ve eski
gerici geleneklere dnmek de deildir.
"ze dnu" derin bir harekettir, z yapy kurmak olan etin bir harekettir.
Bu hareketi yurutmek iin Bat kulturunu, iinde yaadmz dunyann tum
guzelliklerini ve irkinliklerini, bugunku uygarln tarihini, kulturunu ve
edebiyatn, dini, insan, sapkln nedenlerini, kendi toplumumuzu, halkmzn
psikolojisini, smurgeciliin bizden alp gturduu deerleri bilmek, yllar
hatta yuzyllar boyu pas tutmu deerlerimizi temizlemek gereklidir. Bu i bir
eviri veya rportajla, ya da Eme Sezar'dan, Fanon veya bir iki ranl yazardan
kitap ve makaleler yaynlamakla olmaz. yleyse, "ze dnu hareketi" nasl
gerekletirilebilir? te numuzde canl bir rnek; kbl! Ne yapt kbl?
Avrupa'ya gitti, ada bir filozof ve duunur oldu. Yapt inceleme ve
aratrmalarla Bat toplumunun kultur ve uygarln tand. Ardndan almas
gu engelleri aarak, etin bir mucdelenin sonunda slm' tamd ve tantt.
Kur'n' rendi. Halknn kulturunu, irfann, yazgsn, memleketini, slm
ynetim biimini, Hindistan toplumunu ve dunya apnda egemen olan smurgecilii
bilen ve tanyan biri olarak, bu smurgecilie kar zgurluk ve bamszlk
savan siys, edeb, sanatsal ve felsef alanda balatt. Kendi zunu grdu
73
ASRIMIZDAK MSLMANIN DERTLER VE SORUNLARI
ve bu ze dndu. Dunya ufuklarnda yapt gezintiden sonra Doulu bir duunur,
Musluman bir muchid, filozof, sanat, yazar, ir, siyset adam, edib ve
slm bilgini oldu. "ze dnmek" diye ite buna derler.
Budur yirminci yuzylda yaamak. Budur geri kalm, smuruye uram slm ve
Dou topraklarnda aydn olmak. Budur u felsef kmazlar, boluklar ve duunce
perianlklar ierisinde bir dunya gruune sahip olmak. te Ali gibi yaamak
da budur... Ksaca diyeceim u ki; Muhammed kbl, iinde yaadmz u
yuzylda tam bir Musluman olarak slm duuncesini yemden oluturmay
baarmtr.
Ben rk, ulusu biri deilim, olamam da; ama u gerei de grmezlikten
gelemem. ranlnn duuncesi, slm tarihinin zor dnemlerinde ve etin koullar
altnda kendisine slm diye sunulmaya allan dinin gerek slm deil de,
ustu rtulu slm olduunu sezmitir. ranllar meyye ve Abbasoullar'nm geni
propagandalarna ramen, slm'da bir hakkn ayaklar altna alndnn farkna
varmlardr. ranlnn duuncesi, hicretin ikinci, uuncu ve drduncu
yuzylnda slm uygarlk ve kulturune altn bir a yaatmtr. Msrl
Abdurrahman el Bedev, "slm kulturunun, ruhunun, uygarlk ve maneviytnn tek
nderi ran oldu." derken, pek de haksz deildir.
Ve bugun de slm'da ze dnu hareketinin, slm ruhunun diriltilmesi,
slm duunce ve uyan, slm toplumlarn uyandrma hareketinin ncusu Seyyid
Ceml Esedbd bizim iimizden kmtr. Onun yolunu devam ettiren Allme
kbl de, biz ranllara yle seslenmektedir:
"Ey Acem genleri! Caddelerinizde bir mum gibi yann! Ey sudan ve topraktan
yaratlm vucutlar, evreme toplann! Gnlumde sizin atalarnzdan kalma
snmeyen bir ate var."
Bu sylediklerimi, ulusumla vunmek veya ulusuluk duygularn harekete
geirmek iin sylemi deilim. Amacm, uyank aydnlarmza toplumumuza kar
olan sorumluluklarn hatrlatmak ve dertlerimizi anlatmaktr.
kinci Blum
DEOLOJLER VE SLM'IN KONUMU
Baz ideolojiler, eserler veya insanlar vardr ki, onlardan sz etmemek
imknszdr. Dunya onlardan sz ederken, halkn ounluu onlar hakknda bir-iki
kelime de olsa bir eyler bilirken ve zaman zaman isimleri gundeme gelip
dururken, bizim onlar hakknda konumadan durmamz zordur. Bir eyler demeliyiz
onlar iin; imdiye kadar sylenmemi ve gizli kalm bir eyler.
Ama gereklerin ters yuz edildii bir yuzylda, ei az bulunur insanlar
hakknda konumak ne dereceye kadar mumkun olabilir?
Yazarlk bir sanattr; saatler yllar geer, konuan hep sayfalar ve
kitaplardr, sanki insan hi bir ey dememitir.
eitli konuma ve yazma biimleri vardr. rnein Peygamber, mam, Kur'n,
slm, lim, ctihd, Velayet, mamet, Adalet, Hak, Eitlik, Emr-i bi'1-Ma'ruf,
Munker'lerden Korunma, ehdet, Ali, Huseyin... hakknda, bunlarn iyilikleri
erdemleri ve kerametleri, yuce ve deerli nitelikleri hakknda msralar dizen
irlerin, hayal guleri ok yuksek ozanla-


74
75
DEOLOJLER VE SLM'IN KONUMU
BZ VE KBL
nn ve sz ustalarnn yazdklar milyonlarca cildi bulsa ve bu ciltleri okumaya
insan mru yetmese bile, yine de bunlarn gerek niteliklerini ortaya koyucu
birtakm szcuklerin kalemden dumu olduunu; hatta akla bile gelmediini
gruyoruz. Yllardr ehdetten, velayetten, bekleyiten, slm kulturunden,
imandan ve bilimsel sorumluluktan sz edilip duruluyor. Ama ne yazk ki, bugun
gereklerin arptld bir dnemde Peygamber'i anlatmak, O'nu gerek yuzuyle
Muslumanlara tantmak bile gerekten zor bir itir.
Toplumumuzda herkes ilmin faziletlerinden sz ediyor, ama onun gerek
anlamn bilen birka kiiyi gemez.
Szgelimi, Hegel'in, Descartes'in, Jean Paul Sartre veya Russel'in kuuk
birer kitaplarn okuduumuz zaman, grulerini ve ne demek istediklerini aa
yukar anlam oluruz. Ama bir mur boyu syler ve dururuz. Biz Muslumanz,
inancmz slm'dr. slm'n dunyadaki mertebesi ok yuksektir. mam Ca'fer es-
Sdk drt bin renci yetitirmitir. Bu rencilerin her biri ilmin eitli
dallarnda, hatta din ilimlerin dndaki ilimlerde bile sz sahibi kiilerdi.
Kimya ilminin babas Cbir bn Hayyn bile mam'n rencisi idi. mam, ona
ilmin derinliklerini vermiti. Ve... ama ne yazk ki, Ca'fer mezhebine bal
olan bizler, mam' ve hayret verici ilmini renmek iin bir yabanc dil bilip,
Strausbourg'a gitmek zorunda kalyoruz.
te budur surekli konuup durmak, ama hi konumamak.
kinci tantma yolu; bu kiilerin duuncelerini incelemek, yazdklar
kitaplar okumak ve eserlerine dalmakla olur. Ama bu konuda da yetersiziz. Bizim
yaptmz, bir kitabn sayfa balang ve bitilerini okumaya benziyor. Bu tur
kiiler hakknda suskunlua giremeyiz. Geri byleleri sansur edilmise de, yine
de biz elimizden geldiince konumalyz onlar. Onlardan biri de, Farsa
iirler yazan, ebed ehreli ve evrensel siys nder Muhammed kbal'dir. kbl,
bizde her yl Pakistan Buyukelilii'nde ok yuzeysel biimde anl-
maktadr. kbal'i yalnzca Farsa iirler yazan bir ir olarak tantmak,
devrimci ve ilerici duunur Luther'i "guzel yazy ve guzel endam olan bir
erkek olarak" Hristiyanlk dunyasna tantmak gibidir.
Gerekten nasl tantalm kbal'i? O'nu tanmadan nce kendimizi tanmalyz,
bu ok daha nemlidir. eyhin biri bir toplantda, "Ben Allah'n varln
kantlamak iin on drt delil buldum." der. ems-i Tebriz buna yle karlk
verir: "Ben Allah adna sana teekkur ediyorum. Be adam, sen git de kendini
kantla! Allah'n kantlamana ihtiyac m var?"
Allah, din, uygarlk, kultur, ideoloji, tanmlar, sorumluluklar, yollar,
arzular, gerekler, duunce akmlar ve tarihimizin incelenmesi; anlamsz
aratrmalar, yararsz emekler bo bilgiler, amasz almalar, ictihdlar ve
eletirilerden, ruhsuz zevkler, dertsiz, acsz uralardan kamld ve insan
yaamna, hayat gereine, amzn dertlerine ve gunluk uygulamalara yabanc
kalnmad surece bir deer kazanabilir.
Her eyden nce, "kendimizi kantlamak" zorundayz. Kimiz biz, neyiz,
istediimiz nedir? Yetenekli ve eski ilimlerle, Arap edebiyat ve eski
felsefeleri bilen biri, bu kadar kultur ve ilmine ramen Tahran'da Nufus
leri'nde alyordu. Arap dili ve edebiyatn bildii gibi iir yazma
yetenei de vard. Ne ki, bu yeteneini kullanabilecei frsat ve imknlara
sahip deildi. Ama, bu yeteneini kullanmak ve o kadar ilim ve kulturunu bo
yere harcamamak iin iir yazmaya karar verdi. Bu kez de, nasl bir iir
yazacan kesti-remiyordu. Sonunda, noterlikte bulunan 1932-1942 yllarna ait
dosyalarn tum ieriini iir hline getirdi.
Biz edebiyat aratrcs deiliz; incelemelerde bulunmuyor, bilgin ve
erdemli kiiler hakknda makaleler de yazmyoruz. Ana dilimizde yazd halde
kbal'i bile benimsemiyoruz; hatt, ilme ve dne olan ihtiyacmz da bizi
kbal'i tanmaya sevk etmiyor ve aslnda kbal'in kim olduunu ve


76
77
DEOLOJLER VE SLM'IN KONUMU
BZ VE KBL
neler yaptn renmek de istemiyoruz. Yani, ilim iin bile olsa ilim yapmak
peinde deiliz.
Ana sorun, yaadmz ada kendi gereksinimlerimizi karlayabilmek iin,
bizim kbal'den neler alabileceimiz-dir. Yani, "doru yolu bulmak", "ilerlemek"
ve "kurtulua ermek" iin burada, bu blgede yaam, iinde yaadmz
koullarn acsn ekmi ve tarihimizden esinlenerek, kendimize zgu
dertlerimizi, imanmz ve almyazmz dile getirip, uzerine duen sorumluluun
bilincine varm olan bir kiiden biz nasl yararlanabiliriz?
Sartre, "insan situation" (olu, durum)dan sz eder. Yani insann vucudu
egzistansiyalist anlamda belli bir situati-on'un snrlar iinde belirgin hle
gelir. nsann inanma nitelii var oluundan sonradr ve bu insann snrlarn
belirleyecek olan onun "situation"udur.
Ben bu gruun doru veya yanl olduunu sylemiyorum. Demek istediim u
ki, biz bir ummet olarak kendi tarihimizin, kulturumuzun ve imanmzn getirdii
ortak dertler ve sorunlar iindeyiz. Bizim kendimize zgu bir alnyazmz var ve
bu "ze dnu" diye adlandrdmz uyan hareketinde, her birimizin uzerine
ayr ayr sorumluluklar dumektedir.
Her birimizin yani bizim; daha ak syleyile, "biz Muslumanlar" m...
Jean Paul Sartre'in bizim iin ileri surduu gru ve bamszlk biimi ak
olmayabilir, geerli de saylmayabilir. Ama, gerek olan bir ey var; "uyan,
zumuze uyan ve zumuzu tanmlama." u soruya bir cevap bulalm nce: "imdi
biz tarihin hangi noktasndayz ve u snrlarla ynler arasnda bizim
taknmamz gereken tavr ne olacaktr?"
"Tarihteki yerimiz"i ve "taknmamz gereken tavr" ortaya koyabildiimiz an
kendimizi "tanmlam" olacaz.
Evet, "uyan, ze dnu" duygular salam ve doru olan duygulardr; bunun
dmdki duygularmz yanl ve
uruk olabilir. unku, telkin, taklit ve propoganda sonucu bedenimize deiik
unsurlar girmi ve ftratmz bulandrmtr. imize, "kendimiz" yerine bir
"yabanc" gelip oturmutur.
Aline olmuuz; kendimizden uzaklam ve yalanc duygularn etkisine
kaplmz. Bu bakmdan, duyduumuz aclar, kederler ve gereksinimlerin,
tadmz sorumluluklarn ve setiimiz k yollarnn hepsi bo, hepsi
aldatc ve hi biri bize ait deil. unku iimizde "biz" yerine bir "yabanc"
var.
Ve ems'in belirttii gibi, Allah' kantlamaya girimekten ve bir dinin veya
yolun doruluunu-yanlln ortaya koymaya almaktan nce "kendi zumuzu
kantlayalm", "insanlk konumumuzu belirleyelim" ve bu belirlemenin sonucunda
"onurumuzu ve kiisel varlmz" bulalm. Onur, yerimiz ve tutumumuz demektir,
en derin anlamyla kiiliimiz demektir.
Bizim tarih yerimizi ve dunya uzerindeki konumumuzu evreleyen snrlar
unlardr:
Dou: Biz Douluyuz; bu szcuk coraf anlamnn yan sra kiiliimizi,
dunya gruumuzu, hayat tarzmz, dinimizi, kultur ve uygarlmz da yanstan
bir szcuktur. Doulu olmak bizi Batl olmaktan tam anlamyla ayryor,
tavrmz belirliyor; daha ak bir deyile Bah'yla aramzdaki kesin snr
oluturuyor.
slm: Biz Muslumanz, slm bizim iin her eyden nce bir inan sistemi ve
bir ideolojidir. u kadar var ki, yeni ortaya km bir ideoloji ile veya bir
ulusun yeni benimsedii bir duunce sistemi ile, bir ulusun yuzyllardr nce
setii ve etkisi alunda kald ideolojinin o ulus uzerinde brakt iz ok
farkldr. Bu adan bakldnda, slm bizim iin ayn zamanda bir tarihtir,
bir dildir; bir kultur, gru biimi, ahlk ve sosyal ilikiler sistemi, duygu
ve dunya gruu ve hayatmz biimlendiren bir duzendir. Byle


78
79
DEOLOJLER VE SLM'IN KONUMU
BZ VE KBL
olduu iin de slm saptrlarak kulturumuzun, ftratmzn, toplumsal
vicdanmzn ve sosyal ilikilerimizin dnda bir din olarak tantlmaya
allmtr. te slm' gerek niteliinden uzaklatrp, slm diye
sunduklarn gerek slm diye yutturmaya kalkanlar, aydn geinenlerimizin
gzlerini perdelemeyi baarmlardr.
Eer biz hi gecikmeden slm'n gerek gucunu toplumumuzda, kulturumuzde ve
tarihimizde kantlayamazsak; slm tarihsel, toplumsal ve kulturel bir gerek
olmaktan karak, salt bir metafiziksel duunce ve bir ustyap kurumu olarak
kalacaktr. slm bizim iin bir ideoloji olmasnn yan sra, tarihte
biimlenmi bir ruh, kultur, hayat tarz, sosyal hareket, toplumsal sorumluluk;
ksaca zel dunya gruumuz, yaratl ile ilkimiz, ftratmzda olumu bir
insan deerler manzumesidir. O eskidii zaman karlp atlan, yerine moda
olmu biimleri giyilen bir giysi deildir.
Dar ve siys bir ereve ierisinde kilitlenip kalan mekanik bir deiime
inanan ve uretim ilikileri, datm turu veya ald Bat kulturu sonucu
tuketime ncelik tanyan aydncklar slm' kukusuz anlayamazlar. unku bu
nceliklerin ve tarihin derinliklerinden gelen ve duuncenin yuksekliklerinden
akan bir devrimdir slm. Gnulleri deitiren, insan baka bir insan yapan ve
peygamberce bir rislete erdiren bir devrim. Buyuk slm toplumlarnn slm'dan
koparlmas buyuk bir faciadr; yle bir facia ki, kk salm kulturleriyle un
yapm uluslardan kksuz, anlamsz ve kultursuz bir ulus karyor ortaya.
Bakalarn taklit etme aalna kaplm, zengin ve kklu bir tarihe ve
anlaml bir kulture sahip bir ulustan zavall, perian ve yoksul bir toplum
douyor. nsanca bir yaamdan alkonulmu, ruhsal zenginliklerinden yoksun
braklm ve atalaryla olan balar koparlm kitlelerin iine
yuvarlandklar boluu doldurabilecek hibir duunce, ideoloji veya dunya
gruu yoktur.

Sorumluluk duymayan bir duunur, imann hie sayan bir duunurdur. Eer
uzerinde Muslumanlk sfatn tayorsa, o bu tur Muslumanl bir yana
itebilir. Halknn karsnda sorumluluk duyan ve onu uyana ve rgutlenmeye
gturecek bir aydn, halknn sosyal ve psikolojik yapsn, tarihsel ve
kulturel balarn, dilini, ftratn, duygularn, sahip olduu deerleri,
dunya gruunu ve hayat tarzn bilmek zorundadr. Bundan sonra ihls, doruluk
ve itenlikle ie koyulduu zaman, kendisinin de halktan biri olduunu ve kklu
bir aacn dallar ve yapraklar gibi halkyla ayn nefesi alp verdiini
grecektir.
Musluman olmak, bizim dier ideolojiler karsndaki tutumumuzu, tarihimizi
ve kulturumuzu belirlemekte ve tarih boyunca suregelen almyazmzdaki sosyal ve
insancl gemiimizi tayin etmektedir.
uncu Dunya: ne olursa olsun, biz uncu Dunya'nm kopmaz bir parasyz.
Bu durumu yaratan biz deiliz ve bunu inkr etmekle elimize geecek hibir
ey yoktur. Ama, u noktay da belirtmeliyim ki, "uncu Dunya" dan kastm, Bat
kapitalizmi ve Dou Marksizmi'nin snrlarn izdii blgeler deildir. uncu
Dunya, Fanon'un kurulmas iin alt, arzulad ve ileri surduu "uuncu
yol" dur.
ki super gucun karsnda, umutsuzlua kaplm dunyann sahip kmas
gereken duunsel ve ideolojik bir kavramdr "uncu Dunya". Yoksa coraf veya
jeopolitik bir kavram deildir; iki super gucun karsnda "uuncu bir
yol" dur.
Tum geri kalm ulkeler, super gulerin sahip olduu servet, silah ve
sanayiden yoksundurlar. Ama, bunun karlnda super gulerin elinde bulunmayan
iki deerli hazineye sahiptirler. Bunlardan birisi, tarihlerinden gelen cokun
ve derin bir insan kultur; dieri ise, Bat'nn tatt Karun Hazi-nesi'nin
neden olduu zgurluk (!) yenilgisi ile, Dou'nun


80
81
DEOLOJLER VE SLAM'IN KONUMU
BZ VE KBL
tatt "Firavun despotluunun" neden olduu eitlik (!) ye-nilgisidir. Gerek
kapitalizm, gerekse komunizm insanlar cizletirerek tuketim putunun kleleri
yapmlardr.
Yirminci Yuzyl: Biz aydnlar olsun, halk olsun hepimiz XX. }oizylda
yayoruz. XX. yuzyldan kastm, ideolojik ilikiler, duunsel zellikler,
kulturel ve ahlk deerler ve tum zorluklar, kmazlar, yenilgiler, baarlar,
irkinlikler veya guzellikleriyle yaadmz u dnemde bizi etkileyen koullar
ve etkenlerin toplamdr.
Nedir XX. yuzyl veya bu yuzyl oluturan etkenler ve koullar?
Kilisenin yenilgiye uramasyla dinin kabuuna ekilmesi, burjuvazinin
gelimesi, orta snfn gu kazanmasyla soylular snfnn ve bu snfa ait
deerlerin egemenliinin zayflamas ve halkn gulenmeye balamas, Buyuk
Fransz Devrimi, ingiltere'de Sanayi Devrimi, gelien zgurluku duuncelere
parelel olarak halk ynetim zentileri; ruhanlerin, diktatrlerin,
sultanlarn ve feodallerin yava yava ortadan kalkmasyla, sanayi ve
teknolojinin gelimesi sonucu ortaya kan uretim ilikileri nedeniyle smurunun
yuz deitirerek kapitalizme dnumesi, emperyalizmin dunyay iki ayr bloka
ayrmas sonucunda tum insanla sunulan dertler ve facialar...
Felsef veya ahlk metaryalizmin, ya da her ikisinin ekonominin altyapsn
oluturmas; insan deerlerin kaybolmaya yuz tutmas, maneviytn, gereklerin
ve sevgi duygularnn zayflamas; madd deerlerin egemenlii, maddeye ynelme
ve kar peinde koma, bilimi bu amalara alet etme, teknolojinin gelimesiyle
yoksul snflar smurme, emperyalizmin yoksul ulkelere kar giritii asker,
siys ve kulturel saldrlar, snf kavgalar, ulusal ayaklanma hareketleri ve
kapitalizmin egemenlii ile yeni emperyalizmin sultasna kar gelien rk ve
sosyalist duuncelerin gu kazanmas.

te yandan, demokrasinin, bireysel zgurluklerin, liberalizmin, insan haklarnn
ve Fransz Devrimi'nin getirdii hukuksal deerlerin hie saylmas;
kapitalizmin gu kazanarak maddeciliin egemen olmas; dunyev deerlerin ruh
ve manev guzelliklere tercih edilmesi, sevginin ve bilimin parayla alnp
satlmas ve bu alm-satm ilikileriyle insann deerinin ve kiiliinin sfra
indirilip uretim ve tuketim klesi hline getirilmesi!
Kapitalist deerlere tepki olarak, doann tum servetlerinden ve
nimetlerinden herkesi eit bir biimde yararlandrmak; sosyal adalet ve eitlik
ilkelerini gerekletirip snf egemenliine son vermek; ekonominin ve
teknolojinin kleliinden kurtulmak; siys alinasyon ve ekonomi hastalklarn
iyiletirmek; burokrasiye ve insan birliini blen ulusuluk ve snf ayrmna
son vermek; parann ylmas, ahlk d rekabete, yama, yalan-dolan ve
hrszlklara set ekmek; kadn susten-pusten ve freudizmin ileri surduu
irkin cinsel ilikiler anlayndan uzaklatrp fuhun nune gemek ve emein
gerek deerini vermek iddiasyla yaplan almalar...
Ama ardndan gelen Ekim Devrimi, Stalinist, Maoist komunizm uygulamasyla
dunya bouk ve korkun bir burokratik sistemin nasl kurulduuna tank oldu.
Ekonomi ve devlete tapma ile tek nderlik diktas altnda siyset, ekonomi,
inan, felsefe, bilim, edebiyat ve hatta guzel sanatlar bile devletin ezici
egemenliinin kontrolu altnda alnd. Kim, doru kabul edilenin dnda bir ey
yazacak veya syleyecek olsa ya hin ilan ediliyordu, ya da deli. Her yeni
duunce ve her deiik yorum haramd. Her turlu yeniletirme (revizyon) ise
kufurle karlanyordu. Devrimin, diyalektizmin nderlerinin yazdklarna veya
sylediklerine, ya da diyalektik esaslarna ve Stalin'in verdii buyruklara kim
kar karsa, sonunu kendi elleriyle hazrlam oluyordu.
Bu sistemde ideoloji halk uyutma arac olarak kullanl-
82
83
BZ VE KBL
DEOLOJLER VE SLM'IN KONUMU
maktadr. Stalin'in komunist izmelerinin altnda ezilen, insan ruhundan baka
bir ey deildi. Firavun'un sihirbazlar, Rum kayserleri, Safev ahlan ve Arap
halifelerinden daha beterdi bu yeni diktatrler.
Sonu olarak; ada insan iki devrimi de yaad son be yuz yl boyunca,
Allah'a tapnmay bir tarafa brakp, maddeye tapar oldu. Byle yapmakla Allah
inancnn getirdii duunce tutsakln atp zgurlue kavumak istiyordu
kendince. Ne tuhaf! Bu zgurluk yuzyllar boyu en temiz kanlarla suland,
meyvesini de kapitalizm ald gturdu. Kadn ise rtusunun dourduu saygy
brakp, zgurluune ve insan kiiliine kavumak istedi; istedi ama, sonu ne
oldu? Onu, bu kez de chiliye dneminkinden daha ktu bir cinsel zevk ve ahm-
sahm arac hline getirdiler. Tum kadmsal deerlerini fel ederek, varlm salt
vucut guzelliiyle snrl hle getirdiler ve olanca guleriyle bu guzellii
smurme yoluna gittiler.
nsan bilimin kollarna terk ettiler. Bilimi de dinin hizmetinden karp,
sonunda insanl kukuya, karamsarla ve bolua ittiler. Ve tum umitlerini,
deerlerini ve imann alarak, yolun yarsnda bitkin ve perian bir halde kendi
bana terk ettiler. nsan parann hizmetine girdi (ama yine bilim) ve
yanszln iln ederek amasz, halkn dertlerinden habersiz ve sorumsuz bir
yaratk oldu, kt.
Smurgeciliin gucu, kapitalizmin ktulukleri, burjuvazinin irkinlikleri,
aydnlarn dayanlmayacak noktalara varan elikileri, yoksulluk, tuketim
sistemi, parann egemenlii, emein karlksz kalmas, teknolojinin ve luksun
insan deerlerin yerini almas ve kuvvetin geree, madd karlarn guzellie
ve cinsel duygularn ak ve sevgiye tercih edilmesi; uyank, zgur iradeli,
insan duygularn henuz yitirmemi ve duunen vicdanlar isyana surukledi.
Snflarn temsilcileri aydnlardan, bencil duuncelerden ve maddecilikten
nefret eden bu insanlar birlik, kardelik, insanlk
ve sevgi gibi en derin ve en temel ahlk deerlerin insan duygularn kavgasn
vermeye baladlar zaten.
Tum XIX. ve XX. yuzyln ilk yars, teknolojinin, smuru ve kapitalizmin tum
dunyada zirveye ulamasna ve burjuvazinin va'd ettii cennetin -Allah'a ve dine
gereksinim duymadan, akim ve bilmin nderliinde teknolojinin yardmyla kurulan
cennet - kurulma almalarna tank oldu.
Sonra, yoksul halk kitlelerinin ektii dertlerin ve aclarn, sorumlu
aydnlarn gnullerinde tututurduu uyan ve zgurluk atei dutuu yeri kor
gibi yakp, geree varma akyla smurgeciliin temellerini sarsan bir lv seli
hline gelmeye balad.
Yeni bir duzen kurma ve irin dedii gibi "felein arknn dnu ynunu
tersine evirme" kavgalarna giriildi. Bu yeni duzende emein karl
verilecek, insan kapitalizmin kleliinden kurtulacak; zgurluk, kapitalizmin
elinde olduu gibi sorumsuz ve hibir engel tanmayan bir saldrgan olmaktan
kacak, bilim parann hizmetine girmeyecek ve iiler talanc egemen snflarn
elence arac olmayacakt. Bir dunya oluacakt bu yeni duzende. Herkes tabiatn
tum nimetlerinden adaletli bir biimde yararlanacak, herkese ekmek, bilim,
kultur, sanat, zgurluk insan deerler ve eitim hakknda eit derecede payn
alma frsat tannacak ve herkes altnn karln hakkyla alacakt.
Russel'in dedii gibi, "Kant beyefendi, bu kadar servet ve onuru elde etmek
iin doum derdinden baka hangi zahmete katlanmt ki!" te onun bunun
srtndan sermaye sahibi olarak yaama biimine son vermek ve parann paray
kazand bir sistemi ykmak iin, adalet ve eitlik sloganlaryla harekete
geti ilerici aydnlar ve adalet zlemcisi insanlar. nsanlarn hi yorulmadan,
yeteneklerini ve gulerini kullanmadan ve yarattklar deerlere bakmadan, salt
insan olmalar nedeniyle eitlik iinde yaayabilecekleri bir sistem
arzuluyorlard.


84
85
BZ VE KBL
DEOLOJLER VE SLAM'IN KONUMU
Devletsiz bir sistemde 'eitlik'! Aman ne kadar guzel! Ne altnn egemenlii
olacak, ne de gucun... nsanlk, zgurlukten fazla eitlik iin kan dktu. Dktu
de sonu ne oldu?
Karun duzeninin elinde bir oyuncak hline geldi yalnzca; aldatld ve
Firavun'un ehramlarnn yapsnda her adalet isteyen muchid bir ta olarak
kullanld.
U yuzlu, u keli ehramn milyonlarca guzel tanda u lu yatmaktadr
imdi. Ruh, zgurluk ve komunizm, iinde yaadmz an ac ve huzun dolu
feryatlarn, umitsiz insann yeryuzu cehenneminde ektii ikence ve
zdrablar; bir de tum mrunu iki cennet, yani zgurluk ve sosyalizm urunda
yanp tutumakla geiren bir yazarn azndan dinleyelim. Sanrsnz ki,
gkyuzundeki tum bulutlar onun hline alamaktadr.
"...Hepsi geri kalm, trnaklaryla peneleri kanl ve tozlu toprakl,
mezarlktan geliyorlar. Hibirini tanma olana yok. Birbirlerinden ayrt da
edilemiyorlar. Hepsinin yuzunde maskeler var, yani hayvanlarn maskesi. yle ki,
en yrtc ve vah hayvanlar bile korkutuyorlar. Aman ne korkun ve ktu bir
dunya! Ne su var, ne ayna var, ne de bir yldzn gz krp. Onlar
yalnzlmz, umidimizi, hatta gemiteki guzel anlarmz bile bizden
aldlar."
"Seninle benim ekmeimizi eite blecek yarnlar arzu-luyorduk ve rahat
nefes alp, Allah' sevmeyi, mutlak gerek ve guzellik olan ve bu dunyadaki
hayata anlamn veren Allah' sevmeyi... Hayr yalnzca sevmeyi deil, tapmay
ve birbirimizi sevmeyi arzuluyorduk."
"Ama onlar toza dumana bulam kanl peneleriyle mezarlarndan kp geri
geldiler."
"Artk bundan byle ak, zgurluk, eitlik, uyan, bar, guzellik, hayr,
halk, gerek, olgunluk, iman ve deer terimlerine Allah ve insan iin at
yakmamz gerekiyor." (Chandel)
Allah lumsuzdur
Ama hayr, hayr!.. Allah lumsuzdur ve O'nun ruhunu tayan, O'nun
risletine sahip olan ve O'nunla szleme yapan insan, bu anlaml ve kutsal
doada O'nun vrisidir.
Tabiat kutsaldr; unku Allah'n gucunu ve guzelliini kendi aynasnda
yanstmaktadr. Allah'n kanunlar erevesinde yeeren, eiten uyank bir
varlktr ve bu topran her zerresinde bir gune vardr. Ve her bir
tan, bir damla suyun, bir toprak zerreciinin ve gulun kendilerine zgu
dilleri vardr. Sevgiden sz eder bunlar, Allah'n kudretiyle iirler yazarlar;
ruhsuz, bilinsiz, anlamsz, amasz, souk, kararsz, karanlk, kara, btl,
hareketsiz ve lo deildirler. Sonsuz okyanuslarn derinliklerinden kopup gelen
her dalgann tad sonsuza ulaan bir gerek vardr. Ve, insan bir ruhun, bir
bilincin ve bir vucdun cokun emesindendir. Hayat, hareket, guzellik, deer
ve uyan ve tum varla ruh veren; yaama anlam, insan hayatna deer,
sorumluluk, hareket ve yn veren... Allah'n nunde tanrsal sfatlara sahip,
zgur uyank ve yaratc bir varlk.
yle ki, melekler nunde secde ediyor; yer, gk ve bu ikisi arasndaki tum
varlklar gucunun etkisi altnda. Geree, guzellie ve hayra bilim, sanat ve
ahlkn gucuyle eriiyor; deerlere balanp zgurluk peinde kouyor ve dunyay
tanyp z uyana erierek Allah tanmna varyor ve o zaman gunluk, yorucu ve
lume itici yaamdan sonsuzlua; puta tapclktan 'tevhd'e; yokluktan varla;
dunyaya tapmaktan duunce, seim, bak as genilii, hareket,
varolu ve yaamsal yuksekliklere ulalyor. Ahirete, maddeden med'a irkten
tevhide geiyor... ylesine yukseliyor ki; sr'da Mescidu'l-Aks'ya ve
Mi'rc'da Sidretu'l- Munte-h'ya kyor... Aman Allahm! nsanla arandaki
yaknlk nedir byle! Allah'n ruhuyla nefes alp veriyor. Bu insan ma'rf,
munker, ak ve kinle doludur; isyankrdr, bu dunyada yabancdr ve kendi gerek
zu peindedir. Burada


86
87
DEOLOJLER VE SLM'IN KONUMU
BZ VE KBL
yaad bir surgun hayatdr sanki; bu nedenle gayb duuncelerle doludur,
aslna ve kopup geldii geree bir kez daha dnmek iin abalamaktadr.
Hareketsizlikten ve kokumaktan nefret eder. zlem onu bir yerlere
surukluyor, ama nereye? O yerin buras olmad kesin. Kendi varlndan bkm
ve varlk gmlei artk bedenine dar gelmeye balamtr. Bu dunya deerlerinin
dna kmak istiyor; ayandaki papular dar ve kendisi de yorgun dumu...
Artk varlk, byle bir varlk ve bu noktada kal, yaay, bu tur bir yaay
ekilmez olmutur. Bilimin ve akim snrlarn amak yle bir yaratclk gucune
eriiyor ki, yokluktan varla, olumsuzluktan ispata geiyor; hayatnda ve
lumunde ehdete, klelikten zgurlue ve itaattan isyana ulayor; ve mru
boyunca her gun be kez Hakk'm sesini kendi madd varlnda duyuyor. Her tekbir
getiriinde tum yalanc putlar ve tanrlar, krallar, insanlar afyonlatran
ii er ve vesvese dolu 'hanns', kulann ve kafasnn ardna atarak tum
zayflklar ve sahte buyuklen-meleri kuumsuyor; yalnz ve yalnz bir tek
geree tapyor. O, kfirler ve bir mur boyu yaclk ve yaltaklkla geinip,
onun bunun karsnda alnn secdeye koyan murikler gibi deildir. kbal'in
deyimiyle, "Kpein kpee ba eerek kulluk ettii grulmemitir." Byleyken,
zora ve altna tapp, zillet iinde yaayanlar, ne pahasna olursa olsun onur ve
haysiyetini satarak tautlarn, yalanc efendisinin nunde kendilerine bir para
kemik atmalar iin ba eip duranlar pek oktur. O gerek insan, asla bunlardan
deildir.
Bir mur, sabah gunein douundan akam gunein batna kadar ve karanlk
gecelerin kalbinde zaman zaman unu tekrarlar durur o: "Hamd ve sena yalnzca
lemlerin rabbi olan Allah'a mahsustur. Rahman ve Rahm'dir O. Din gununun
sahibidir O, mulk ve saltanat da O'nundur. Biz yalnzca O'nun nunde eilir,
O'na kul oluruz ve yalnzca O'ndan yardm bekleriz (Kuuk ve gunluk
gereksinimlerini
giderecek yardmlar deildir yalnzca istediimiz). Kendilerini
nimetlendirdiklermin yoluna, doru yola ilet bizi; bu yola girmemiz iin bize
yardm et; ktulerin, karamsar duunenlerin, bitkinliine ve bolua duenlerin
ve gazaba urayanlarn yoluna iletme."
Bylece insan Allah'a biat ediyor, takva elbisesini giyip tevhd kalesine
giriyor; irfanla gruyor, du ediyor ve ibdetle rablm cevherine varyor; ak
ateinde yanp hicret ve cihd kazannda pierek tam insan oluyor.
ngiltere'nin buyuk iri Fitzgerald, Hayym'm rubailerini ngilizce'ye
evirirken, Hayym'n duygularna ve ifdelerine kendi zevkini de katarak,
anlaml bir sanat eseri ortaya karm. "Eer elim Allah gibi felee
eriebilseydi, onu yeryuzunden alr ve herkesin gnlunun arzulad bir felek
yapardm" beytini u ekilde evirmi:
"Ah ak! Ne olurdu; sen, ben ve Allah; uumuz el ele vererek baka bir dunya
kursaydk!"
Radha Krina'nm dedii gibi, biz byle bir dunyay kurmak iin gelmiiz
aslnda. Allah, insan ve ak el ele verdikleri zaman, yenilgi yuzu grmeyecekler
ve zorun, altnn ve hilenin buyusunu yok edeceklerdir.
Ve, Kur'n'n guzel deyimiyle, "Suyun yuzundeki kpukler kaybolmaya
mahkmdur." nsanlk Allah'a ulama kavgasnda kendisini kantlayacak, 'hanns'm
vesveselerine, gecenin karanlnda balar koparan sihirbazlarn buyulerine ve
hin hasetinin arkadan hanerlemesine ramen; insanda bulunan Allah'n ruhu onu
kurtulua ve faziletlere giden yolda olgunlua eritirecek ve baarl
klacaktr. Ve, zaman eninde sonunda gsterecektir ki, yeryuzu bu kadar
hakszlklar, adaletsizlikler, eitsizlikler ve cinayetlerden sonra, adalete ve
Hakk'a teslim olacak ve Allah'n va'di olan mustaz'aflarn ve yeryuzunun
ezilmilerinin hukumeti yeryuzunde gerekleecektir.
Biz Douluyuz; kulturumuzu, uygarlmz, yaantmz
88
89
DEOLOJLER VE SLAM'IN KONUMU
BZ VE KBAL
ve insanlmz deitirecek; bize kendi istei dorultusunda deerler alamak
ve sahte deer yarglaryla bizi kendisinin ruhsuz, anlamsz ve dayanksz
taklitisi yapmak isteyen Bat'nm karsnda durmalyz. Ve eitli buyuleyici
yollarla dunyay yutmaya girien bu devin etkisinden kurtularak, canmz ve
dunyamz, insanln mrunu batan uca aydnlatan ve sevgiye, aydnla gturen
gunee smarlamalyz.
Baz bulutlar yalnz havay karartrlar, ama hibir zaman yamur
yadrmazlar.
Biz uncu Dunya'nn uyesiyiz. Geri, bu 'u' rakamnn bir anlam da yoktur.
Dolaysyla 'kinci Dunya' dememiz gerekiyor. unku, dunyada insanlar her zaman
iki ksma blunmulerdir; bu durum imdi de ayndr. Bu bakmdan, biz tum Hak
yolunda alan ve yalanc sistemleri deitirerek, buyuk bir duzeltme
hareketine girien doru insanlarn; dunyann mustaz'aflarmn, Fanon'un
deyimiyle "Yeryuzunun Lnetlileri"nin ortak bir yazgs vardr. Mademki millet
ortak amac ve dertleri olan insanlar topluluudur; o halde biz de tek bir
millet saylrz. Bu nedenle de gunde be kez, bu bizim milletimizden olan
insanlara selm gndermekteyiz.
Biz yirminci yuzyldayz; ama her ne kadar yirminci yuzyl yayorsak da,
iinde bulunduumuz evrenin deer yarglar gru amz daraltmamak ve
geleneksel kavm inanlar, bo ve uydurma hurafeler ve eitli ballklar bizi
oyala-mamaldr. Yaadmz ada, dunyann iinde bulunduu koullardan ve
bize egemen olanlarn oyunlarndan gafil olmamalyz. Bak amz evremizi
kuatan snrlarn telerine uzanmal ve tum ynlere, hayrlara ve serlere nufuz
ederek; dunyay, insanl, tum irkinlik ve guzellikleri, hastalklar ve tum
duunu biimlerini numuze sermelidir.
Kendi kabuumuza ekilip, donup, gerici, durgun ve gzlerimiz kapal olarak
zlimlerin boazndan kolayca geiverecek lokmalar olmayalm. Milletin,
olaylarn, gereklerin ve hayat mucdelesinin ortasnda ve kalbinde buluna-
Ixin. amzda ve amzn gereklerinden soyutlanarak kavga verilemeyeceini
bilelim. Bir keye ekilmi, varl ile yokluu belirsiz insanlar olmayalm.
nsanln yaayn deitirmek ve tarihi yeniden yapmak iin yeryuzune
gnderili grev ve sorumluluumuzu ustlenelim.
Yoksa biz "vasat ummet" deil miyiz? Biz Muslumanz ve slm bizim dunya
nizammzdr. slm; Hristiyanlk, Yahudilik, Budizm ve daha baka dinler gibi
salt fizik tesi inanlara, geleneklere, duygulara, rf-det ve kutsal
sloganlara, eski bilgilere ve uyutma kurallara dayanan afyonlatr-c bir din
deildir. slm, insan-tabiat ilikilerini, tabiatn yaratl nedenini, tarih
felsefesini, yaamn gereini, bireyin yaay biimini ve geimsel
temellerini, sosyoekonomik ilikileri, ksaca yeryuzundeki her oluu ieren ve
epeevre kuatan tam bir ideolojidir. Bizim iin bir deerler sistemi, sosyal
bir duzen ve bir dunya gruudur. Toplumsal oluumumuza, sosyo-kulturel
ilikilerimize, tarihimize ve almyazmza yeniden yn verecek olan da slm'dr.
Bat'y doru duzgun tanyacak ve karsnda tum gucumuzle mevzileneceiz.
Dou'ya ynelecek, mustaz'af-larm, yeryuzunun lnetlilerinin ve yoksullarn
alnyazsn paylaacak ve din duuncemizi yeniden oluturarak; slm'n ilk
temelleri yani Kitb, hikmet, emekiye emeini vermek, msk, slih amel,
feragat, ruh, takva, iyilikleri emretme, ktuluklerden sakndrma, teklif,
sorumluluk, mizan, demir, Allah'n yeryuzune varislik verdii mustaz'aflarn
imameti uzerinde tevhidi bir dunya oluturacaz.
Bizim konumuz kbal'di deil mi? Ama hi sz etmiyoruz ondan. Evet, ondan hi
sz etmiyoruz; fakat bizi byle konumaya iten de kbl deil midir? Bulutlarn
grevi okyanuslardan su ekip yine okyanuslara ymaktr. Biz bu derslerin
hepsini onun derslerinden, duuncesinden reniyoruz. Seyyid Ceml'in devrimci
eylemine ideolojik gu katarak, onun diktii aaca derin kkler saldran
kbal'dir.


90
91
DEOLOJLER VE SLM'IN KONUMU
BZ VE KBAL
Dou'ya dnu! Yeni kulturun doruk noktadma varm kiilerin yani Hegel'e,
Nietzsche'ye, Kant'a ve Goethe'ye rencilik eden; onlarn duunceleriyle
beslenen ve amz Bat duuncesinin en yuksek ufuklarnda uan kbl, Ba-
t'nn yenilmez felsefi kulturunu Mevln'nn ayaklar altna atyor. Ve, ak
guneinin ualaryla bu kulturu kreltiyor; sonra da Paris'i, tatan yaplm
eitlikten anlamayan bu kr Frengistan' terk ederek, tum yaamn boaznda bir
haykr olarak zetleyen minarelere dnu yapyor.
Her sabah ve her akam, gece ve gunduz, insan bataklktan en yuce deerlere,
yani Allah'a gturen mi'rc yoluna admn atyor. Ufuklarn en yuksek
noktalarna kanat ayor ve irfan okyanusunun dalgalaryla boutuktan sonra,
slm'n sahillerine karak ve ancak Kur'n'in yannda huzur bularak yle
diyor:
"Bat'da yllarca bo yere tukettiim mrume yazklar olsun!" Avrupa'nn
felsefi, bilimsel, insan deerleri, yaam ve duygular, her eyi, ama her
eyi; teknolojinin yaratt saygsz, kuru ve ruhsuz zihinsel olgulardr. Ve
sevgiden, zden ve erdemlerden uzak olan doas, hayat, davranlar ve insan,
fotoraf makinasmn yanstt yalanc ve glge grunumlerden baka eyler
deildir. Byle demekle zhidce, sofice ve idealiste bir sevgiyi ve ruhu
amaladm sanlmasn. Tabiatn ruhundan, eyann zunden ve insandan sz
ediyorum. Salt akla dayanarak resim eken, fotoraf makinas karsndaki
nesneyi bir varlk olarak sapuyor, o kadar. Karmak, yuce, derin, guzel ve
anlaml yapy, iteki yaratc cevheri, hayat tesi nlar ve gizli ynleri
yanstamyor. Kimyasal formullerle olumu bir cisim, bir madde veya kalptr
insan bu makinamn karsnda; onun gnlunde yanan ateleri, gsterinin anlamn
ve rh-manev duygularn ne bilsin! Eyay deerlendirmede salt kuru akl, bu
fotoraf makinasndan daha m yeteneklidir ki!
imdi, bu fotoraf makinasnn bizim gulu olmamzda,
ihtiyalarmz gidermemizde, yaamn felsefesini anlamakta ve varlklar
uzerinde egemenlik kurmamzda ne yarar olacaktr? yleyse, akim yan sra,
Allah'n insana verdii tum dier yetenekler de; gerei anlamada, z uyan
gerekletirmede; evreni, bulunan duygulu ruhla tabiatn nabznda eletirmede ve
ortaya yeni bir yap karmada; ftratlar kefetme, bamllklar anlama,
tarih, evre ve genetiin getirdii ve uzerimize yukledii gunluk hayvan
yaamdan kurtulma, bedence mi'rca kma, deerleri olgunlatrma ve toplum ve
bireyi kurtarma eylemlerinde kullanlmaldr.
Batl gru asndan bilimin, felsefenin, sanaun hatta ideolojilerin ve
adalet duuncelerinin teknolojiye dayanmas bir rastlant deildir. Kendilerinin
de itiraf ettikleri gibi, ideoloji teknolojiye kle yaplmtr Bat'da. Bu da,
ideolojilerin temelde teknolojik geliiminin zorunlu bir yansmas olmasndan ve
burjuvazinin kara gsunden sut emip, materyalizmin kucanda eitilmesinden
ileri gelmektedir.
Bu kucak tarih boyunca laubali, hakly ezen, sorumsuz ve bozguncu duunce
sistemleriyle, Yezd gibi ayya, arsz, fsk ve ahlksz ocuklar
yetitirmitir. Bu duunce sisteminde para biriktirmek, zorbalk, tum gerekleri
ayaklar altna alp, tum deerleri hie saymak kendi karlarna uygun geldii
surece mubahtr ve bu mubahlk hibir snr tamaz, gereklerle alay ederek
yle der: "Ne Kitb vardr, ne Allah. Ne kyamet vardr, ne de hesap gunu...
Varsa da yoksa da her ey bu dunyadadr."
Doal olarak Hakk'n ve gerein olmad yerde, lezzetin ve zevklerin egemen
olaca kesindir. Eh, dunyada hesap kitap da olmadna gre, yle demiyor mu
Lenin: "Her ahlk deer yalandr; unku amasz, duygusuz ve bilinsiz bir
dunyada, deerler haylden ve telkin edilmi duygulardan ibarettir; halka
yutturulan bilim d aldatmalardan baka bir ey deildir."
Ne var ki, bu realist ve materyalist anlay bile karsm-
92
93
DEOLOJLER VE SLAM'IN KONUMU
BZ VE KBL
dakini yenerken idealist dayanaklar aryor. te yandan; tarihin ak,
sosyolojinin verileri, sosyal devrim ve snfsal diyalektiin, materyalist
diyalektik ve tum sosyalist devrimlerle badamadn gruyoruz. Tank
olduumuz sosyalist devrimlerin hepsi, sanayilememi toplumlarda ve
proletaryann, teknolojinin ve kapitalizminin sz konusu olmad toplumlarda
ortaya kmtr. Tek bir istisna iin olsun, kapitalist toplumlarda proletarya
snfnn gerekletirdii bir devrim yoktur. Aksine, bir yerde teknoloji ve
kapitalizm ne kadar gelime gstermise, o yerdeki toplum snfsal patlamadan o
kadar uzak kalmtr. Ve yle ki, Amerika ve Avrupa proletaryas artk gemi
yuzyldaki cokusunu da yitirmi durumdadr ve Bat'daki komunist partiler hzla
saa kayarak kapitalizmin siys aralar hline gelmilerdir.
Gerek, gklerin kalbinden gune gibi klarn salyor. Sosyalizm
istemlerini devrim sanclarn Habeistan ve Yemen gibi feodalizm aamasna bile
gelmemi toplumlarn yaad ulkelerde aramak gerekiyor; Amerika'da, Kuzey
Avrupa'da, ileri bir teknolojiye sahip olan ve proletarya snfnn
zenginletirdii Almanya'da deil. Yaadmz a, sosyal altyapy deitiren,
halkn ahnyazsm etkileyen ve uluslarn irdesine yn veren etmenlerin, tarihin
zorlamas ve uretim aralar deil, uyank ve muchid insanlar olduunu gzler
nune sermitir.
Zihinsel realizme, aklsz materyalizme, skolastik duuncelere ve kelm
safsatalarna kamadan; Peygamber'in deyiiyle, Kur'n'daki yetleri ve
aklanan gerekleri kendilerine gre eip bukmeden olduu gibi grenler,
Allah'n u sunnetini hemen anlayacaklardr: "Toplumun yapsn kuran devrimdir;
yoksa devrimi yapan toplum yaps deildir."
Ne var ki, materyalist diyalektiin zihinsel esaslar, tutucu kelm idealizmi
gibi, madd olular materyalist idelerin kalbna dkerek, onlardan madd
gerekler uretmeye alrlar ve bylelikle hem insan gereini, hem tarihin
akn
ve hem de meydana gelen olaylar yanl yorumlayarak, gereklerden, soylu insan
isteklerden ve toplumun gereksinimlerinden uzak dumu olurlar.
Sonu olarak, bir ideolojinin baars veya baarszl, gerekleri
tanyp, insan doru yola gturerek dunyadaki rislet grevini gerekletirip
gerekletirmemesinde yatar.
yle bir otomobil duunun ki, motoru ok gulu; ama farlar doru duzgun
almyor ve direksiyonu da kilitlenip kalm. Bu otomobil ne kadar
tehlikelidir deil mi? te bugunku Batl duuncenin saplanp kald kmaz da
bu otomobilin durumu gibidir.
Doulu duunce, insan deerleri, ruhun cilvelerini, guzellii, olgunluu,
erdemlilii, Bat deyimiyle tabiat ve tabiattaki olgular ve tum evreni manev
gzlerle grmektedir. Efltun idealizminin, Yunan fizik-tesi felsefesinin,
Yunanl-lam retilerin, Hristiyanlk kelm ve felsefe kulturunun ve dunyay
fizik ve fizik-tesi diye ikiye blen; dunyay aalklarn, hireti ise
yuceliklerin yeri sayan; yeryuzunu kuumseyip, maddeyi bo ve marifete ulamada
bir perde kabul eden ve Allah' meleklerin yannda, doann tesinde bir yerde
arayan szde slm duuncenin tersine; gerek ve soylu slm duuncesi, tabiat
ve eyay, Mir Fendereski'nin deyimiyle, varlk guneince turlu renkteki camlar
uzerinde yansyan Allah'n bir nuru olarak grur.
yle ki Bat duuncesi bunu kavrayamaz ve Bat'nm deerlendirme luleri buna
inanmaz; unku bu Kur'n'm, Vahy'in dilidir. Bu duuncenin iinde Allah'n
delilleri yatar. Aristo duuncesindeki filozoflarn, Efltun turundeki
mutasavvflarn yaptklarnn tam tersine; bu duunce yalnzca tabiat tesine,
tarihe ve manev hayat kaynaklarna dayanmakla yetinmez; Allah' topraklarn
kalbinde arad gibi, tabiatn grunen cilvelerinde, hareket kanunlarnda, yani
materyalizmin madd zorunluluk ve madd eya diyerek Allah' inkra yeltendii,
dinsel idealizmin de tam tersi-


94
95
DEOLOJLER VE SLAM'IN KONUMU
BZ VE KBAL
ne madd zorunluluk ve madd eyay inkr ederek Allah' kantlamaya giritii;
ama Kur'n'm "Allah'n sunneti" ve "Allah'n yeti" diye adlandrd madd
olularda da arar. Allah' kantlamak iin onlardan soylu bir vucut, uyank bir
irde, yaratc bir gu, anlaml bir hareket, bilimin anlamad gerek bir
bilim, hesap, kitap, anlam, ama, hedef, sevgi, yaam, deer ve sonuta;
tabiatn beyni, ruhu ve kalbi olarak "buyuk bir insan" karr. Doay
kendiliinden ileyen bir araba, lu, karanlk, yalanc, perian, hareketsiz,
sama ve boluk ierisinde sanatsz bir boluk deil, bir "ehdet lemi" olarak
tanmlar. Bilimsel kanunlar iin fizikte, fizyolojide ve biyolojide "vahiy"
deyimini kullanr ve Peygamber'in insanlar doru yola gturme sorumluluuna
"rislet" der.
Ve "nahl (balans)" ad verir bir sreye. Bu vahiy kitab, kutsal srelerin
adlarn meleklerden, meleklerin niteliklerinden, fizik tesi deyimlerden, gayb
ve hatta felsefe, psikoloji, tasavvuf ve zihn idealizm deyimlerinden deil;
aka grulen, yaantmz iinde gzlenebilen, tarihsel gerekler iinde var
olan; toplumun hareketinde, uyannda, hayatnda ve sorumluluu ynlendirmede
etkisi olan szcuklerin arasndan seiyor.
Gune, imek, k, duman, zeytin, yldz, ay, demir, sabah, gece, deprem...
Kur'n'da adlar geen hayvanlar; inek, drt ayakllar, balans, karnca,
ekirge, fil, deve...
Kur'n'da adlar geen insan gruplar; kadnlar, mu'min-ler, irler, halk,
munafklar, kfirler, ileri gelen servet sahipleri, mustaz'aflar...
Kur'n'da adlar geen tarihsel olaylar; mran Ailesi, sriloullar, ahzb
(hizipler), Sebe, Kurey, Roma...
Mesaj getirenlerin ve rislet sahiplerinin adlar; brhm, Hd, Ynus,
Ysuf, Meryem, Nuh, peygamberler...
Ekonomik adlar; sofra, zeytin, incir, ganmet, zekt...

Sosyal ve insan sorunlar; murekkep, kalem, ihls, yardm, asr, zaman, fazla
istek, deer, muchidleri yerden koparan atlar (nzit), sava srasnda soluk
solua koan atlar (diyt), baar, kru nemsemek, ra...
armaymz; bunlar aalk dunyev ve deersiz eyler deildir. Kendilerine
Allah'n yemin ettii deerlerdir. Vahyin dili nelere dikkat ediyor bakn: "
Andolsun insann sermayesi olan zamana. man eden ve slih amellerde
bulunanlarn dndakiler husrana urayanlardr. Andolsun Gune'e ve onun
aydnlna. Ardndan gelmekte olan Ay'a. Onu aa karan gunduze. Onu rtup
buruyen geceye. Ge ve onu bina edene. Yere ve onu yayana. Nefse ve onu
duzenleyene... ncire, zeytine, emin ehre... afan sktuu na. On geceye...
Buruyup rttuu zaman geceye. Ald zaman gunduze... Gklere, beklenen gune,
hid olana ve hid olunana. Kyamet gunune, batan yldza, murekkebe ve
yazd zaman kaleme..."
"Kotuka koanlara, kvlcmlar saanlara, sabah sabah baskn yapanlara,
tozu dumana katanlara, haykrarak dumann kalbine saldranlara... Andolsun
hzla yerinden kopanlara, her yandan saldrp tehlikenin kalbinde yuzenlere...
Cihd yarmasnda canlarndan geerek birbirlerini geride brakanlara..."
Acaba bu szler insanlar uyutan szler mi? Bu tur kahramanlk masallarn
(!) dinlemek insanlarda afyon etkisi mi yapyor? Gerek, Feuerbach'm dedii gibi
midir yoksa; yani, "Zengin olan Allah, gucunu yoksullarn ve zayflarn
kendisine tapmasndan m alyor; ve Allah'a tapmakla iini boaltan insan
kendisine yabanclayor ve irdesi felce mi uruyor?" Veya Marx'm dedii gibi;
"Din zavall bir yaratn h, tatan bir dunyann kalbi, ruhsuz bir vucdun
ruhu ve insanlar uyutan bir afyon" mudur?
Bunlar byle kesin yarglar ileri surerlerken, yeryuzunun her be kiisinden
birinin inand Kitb'n en kuuk bi


96
97
DEOLOJLER VE SLM'IN KONUMU
sresini olsun okuma zahmetine girmiler miydi acaba? Halkn yaptklarna ve
bazlarnn syledikleri szlere bakarak eletiride bulunmaya kalkanlarn, en
azndan Kur'n' okumalar ve dinin tarihini olsun incelemeleri gerekirdi.
Allah ve din hakknda bu tur deerlendirmelerin yapld sralarda, Roma
emperyalizminin saptrd sa'nn dini Hristiyanlk, Kayser'e, "Bir yuzune
tokat atlrsa teki yuzunu de evir." diyordu. Ve iki bin yldr bandaki
dikenli tacyla, "Bilim imparatorluu geniledike genilemesine ramen, surekli
azn kapatp Sezar'a teslim olan bu lu tanr" ile, muchidlerin cihd
srasnda atlarnn ayaklarnn altndan kan kvlcmlara yemin eden Allah
arasndaki fark gremeyen ve Yunan'in khne tanrlarna ve bu tanrlarn insan
zayfla ve cehalete suruklemelerine bakarak yarglamalarda bulunan Yenia
Avrupa'snn kokumu burjuva aydnlarna binlerce defa yuh!
Biz uyank aydnlar ve dunyann bu blgesinde oturan soylu ve sorumlu kiiler
olarak, u esas kesinlikle bileceiz. Batllar bizi anlamyor ve ne buyuk
facia ve ne buyuk tehlikedir ki, bizim aydnmz da kendisini grmek iin
onlarn yaptklar gzlukleri takyor; kendi tarihini, imann, kulturunu ve
duuncesini anlamak ve renmek iin Batllarn dktukleri zihinsel kalplar
iinde kalyor ve Batlya zgu duunsel yntemleri bilerek veya bilmeyerek
taklit ediyor.
Acaba kbl, Dou'ya ynelmekle blgesel bir banazla m kaplmt? ze
dnu felsefesindeki istek, kulturel orijinalizm, duuncelerindeki romantik
psikolojik zellikler bir tur gericilii mi simgeliyordu? Hint ruhuna ve
Hindistan halkna dayanarak, Bat'ya o denli kar k ve kendi tarihinden,
gizli kalm ulusal deerlerinden yararlanarak Bat kulturunu ve ruhunu
aalamas, 20. yuzyl faist Almanya'snn kapld nasyonalizm hastal m
oluyordu?
kbl, Kur'n'a dnu fikrini kuvvetli imanyla savunur ve 19. yuzyln
bilimsel ruhuna, Hegel'in ve Nietzsche'nin
98
?i. {
BZ VE KBL
din aleyhindeki duuncelerine kar kp Allah'a, slm'a, Muhammed'e, Ali'ye,
Fhma'ya, Hasan ve Huseyin'e olan sevgisiyle dinine balanrken; amz
insanna ve dunyaya yabanclam, egemen gulerle, snfsal ve uluslararas
ilikilere kaytsz kalm ve eskiye tapma hastalna m tutulmu oluyordu?
kbl, slm dunyasnn bir tek dunya olmas gerektii inancyla Muslumanlarn
evrensel gulerini yeniden dirilterek, slm'a inanan tum uluslar tek bir ummet
hlinde toplayp, bu ummetin tek bir siys merkezden ynetilmesini savunurken,
dinsel bir imparatorluk mu neriyordu?
Yani, Seyyid Ceml'in iine girip de kamad yola dalarak, zellikle
Osmanl mparatorluu'nun yklmasnn ardndan, dalan slm birliini yeniden
oluturmak iin kbl, her yerden daha ok Hindistan'da almalara giriti de,
bu almalarn sonunda Pakistan m ortaya kt?
Acaba kbl, din bir ulke, yani siys rejimi, hukuk ve ekonomisi, eitim,
basn, kultur, duunce, ksaca tum sosyal, siys ve manev ynleri dine dayanan
bir ulke kurma niyetini tarken; bir duunce diktatrluu ve dinsel despotizmin
kurulup Ortaa Avrupa'sna dnuu, akln ve bilimin tutsak edilmesini,
zgurluun yok edilip yuzyllar boyu verilen kavgalar sonucu elde edilen hukuk
deerlerin yok saylmasn m duunuyordu?
kbal'in amac; gerek bireysel adan, gerekse ahlk ve toplumsal adan
slm'a dayanan bir sistem, bir ideoloji sunmaktr. Tum insan boyutlar
kapsayan, sosyal alanda, madd ve manev alanda hayat kanunlar karan, temel
toplumsal kuruluta yapc bir rol alan, tarihi ynlendiren, insann kaderine ve
yaam biimine yn veren; sosyal, snfsal uretim-tuketim ilikilerini
duzenleyen; ahlk, eitsel ve kulturel alanda kurallar koyan ve siys
nderliin ynu ve amacn belirleyen butun bir ideolojiydi bu. Bu slm
ideolojisine inanan kimseler gaflete dumezler, rahatlk ve durgun-
99
DEOLOJLER VE SLM'IN KONUMU
BZ VE KBL
luk iine girmezler, salt tebih, du, namaz ve orula yetinmezler ve vellerin
kermetiyle urap durmazlard.
slm'n bu ekilde yeniden bir dunya gruu olarak ortaya kmas ve
insanln yaamnda davetin, risletin ve bi'setin amalarnn belirginlemesi
ve dinin gkten yere inmesiyle, lumden nce tevhde ve adalete sarlmak;
ngiltere emperyalizmi ve cehalet, uyuukluk, hurafeler ve uykular uzerinde
kurduu sultas iin butun bir tehlike olduu kadar, smurunun Musluman ulkelere
girmesinin karsnda gulu bir direnme kayna ve buyuk bir engel deil midir?
slm, Louis Gardet'in de dedii gibi, "Hem dindir, hem ummet; onun
peygamberi de hem rislet, hem de imamet grevinden sorumludur" ve bu slm'n
kendine, asl yapsna dnduu zaman smuruyu -gerek madd, gerekse kulturel
adan- snr d etmesi, Marksizmin devrimci ve ideolojik ynunun yerini
almas olduka doaldr.
yle bir soruyla her zaman karlaabiliriz: nsan mantna ve soyluluuna
gereken deer verildii, halkn ynetimini eline ald, duunce zgurluunun
gerekletirildii, siys rejimlerin dine dayanmad, sosyal ilikilerin dinin
etkisinden kurtulduu; smuruye uram uluslarn, uncu Dunya ulkelerinin ve
her soydan ve her dinden gelen insanlarn emperyalizmin karsnda birletii ve
sanayi mucdelesine girierek, burjuvazinin, kapitalizmin ve insann insan
smurmesinin nune gemeye alt bir zamanda, dinsel duunceyi yeniden
oluturarak irfn duygular diriltmekle, ahlk deerler ve takvaya ncelik
vermek, an biimde maneviyta ynelmek, eski duunsel ve kulturel ruhu yeniden
gundeme getirmek, zbenlik atei ve nuru ile yanp tutuan bir tohum oluturmaya
almak; tarihin zorunlu akndan, insann geliimi yolundan ve bilimsel
kanunlardan sapmak deil midir? Ve kendi dar evremizin eitiminden geip,
zellikle tasavvuf etkilerin altnda kalarak, bir tur felsef idealist ve
mutlak bir amaca ynelmi
devrimci-romantik bir insan ve fizik tesine gnul balam, gemie tapan,
dinsel tutuculuk ve sofiyane duuncelere ynelmi, ahlk ve duygusal bir utopya
yaratm olmaz m?
Evet, soruna eer Batl duunce biimiyle yaklaacaksak, o zaman her eye
Batl gzlerle bakmamz ve Bat'nn diliyle konumamz gerekecektir. Bu
durumda, yukardaki soruyu kbl hakknda sorarsak, cevabmz "evet" olacaktr.
Ama, asl faciann yatt nokta uras: Bizim aydnmz kulturel, duunsel ve
sosyal alanda gittii yolun doru olduunu ve kendi halkm temsil ettiini
sanyor. Oysaki, bizim kulturumuzun ve duunce yapmzn temelini atanlar mam
Ali ve mam Sdk'tr. Ya imdiki universitelerimiz? Onlar bin bu kadar yllk
kulturel temellerimize deil, Bat'nn cin dili ile tercume edilmi kitaplarna
dayanmaktadr.
Bizim aydnlarmz ana ve ulusal dillerini konumuyorlar; Franszca ve
ngilizce ile kark bir Farsa konuuyorlar. Ama tam olarak ne Franszca
bildikleri var, ne de ngilizce. Bildikleri taklitten ileri gitmiyor. Onlarn,
bizim dinimizde, kulturumuzde, ahlkmzda, duuncemizde, tarihimizde,
toplumumuzda ve fikirlerimizde varolan guzelliklerin hibirini anlayabilecek
kapasiteleri yoktur. Aslnda, onlarn kafalarna baka turlu bir anlay biimi
enjekte etmiler ve ondan kurtulmalar kolay deildir. Kan kanseri gibi can
damarlarna ve kalplerindeki tum hucrelere kadar dalan bu duunu biimini
deitirmedike, hibir ey deimeyecektir.
"Allah kendi ilerinde olan deitirmedikleri surece hibir kavmin durumunu
deitirmez."
Burada, "ite olan deitirme"nin ok geni ve derin anlam vardr.
kbal'in iinde olan anlamak iin, kendi anlay biimimizi deitirmemiz
gerekiyor. Her biri Kadir Gecesi ayarnda olan en buyuk frsatlar yitirdik. Bu
halk en aziz smille-rini kurban etti; yleyken, ttlarn uu de yine ayakta
ve Me'ar gecesinde ihrama burunmu insanlar hasret iinde
dolap, gunein douunu bir turlu gremediler.
eytan u kere talamadan nce Kurban Bayram'n kutladlar; ihramlarn
srtlarndan kardlar ve fetih sloganlar atmakla hac olduklarn sandlar.
Biz hayat sahnesinde, iman, cmertlik, ihls, ak, sevgi ve ama ulkesinde tra
olup kurban kesen haclarn ellerinin iini okuduumuzda; gnullerinde hanns'm
vesveselerinin hal silinmemi olduunu ve eytann egemenliinin surup
gittiini grduk.
Nasl oluyor da, brhm gibi olmas gerekenler, perde arkalarnda Nemrud'la
dost oluyorlar ve Ashb- Kehf'iz diye geinenler Dakyanus'un almlaryla
oynuyorlar? Hacdan dnmu olan bu haclarn gnulleri daha da kararyor ve
hilede, gsterite, hakk ezmede daha da acmasz hle geliyorlar!
Arkalarndan edilen duadan, zikirden ve aldatc sloganlardan baka hibir
nasibi olmayan Muslumanlara yazklar olsun! "Bu topraklarda ve bu unutulmu
ulkede ne bir su var, ne bir yeillik, ne de bir Muslumanm haykr!"
Tarihin kazandrd tecrubeler bunlar olamaz; bunlar olsa olsa, uncu
Dunya'nm zavall insanlarnn gnullerinde duyduklar ac ve i yakc
duygulardr. Hibir meyve vermeyen mucdelenin tecrubeleridirler belki de.
amz insannn yenilgisini ve bozulmuluunu anlamayan bir aydn
duunemiyorum. Gun geldike aclar ve facialar ylesine oalmaktadr ki,
putlara tapanlar ve sermaye sevgisine tutulan taklitilerle, bunlarn muridleri
bile endielenmeye balamlardr. Ama, aydnlar bu dertlerin nedenini
anlayamamakta, hastala tehis koyamayan doktorlar gibi onun bunun yakasna
yapmakta ve siys felsefeler yumurtlayanlar gibi, kurtulua giden yola
giremediklerinden, eitli duuncelere ve yalanc ideolojilere kaplarak
kendilerini avutmaktan teye bir ey yapmamaktadrlar.
Bunlarn urap urap da iinden kamadklar toplumsal sorunlar ve
genliin iine yuvarland psikolojik
bunalm ve umitsizlik, insana Ortaa dinsel duuncesinin felsef tartmalarn
anmsatyor. O zaman, o kadar kan dkulmu ve susuz insanlar ylesine oradan
oraya suruklenmilerdi ki, tum o zamanki nesiller ve tuketilen zamanlar heder
olup gitmiti. Sonunda, hibir sonuca varmayan bu tartmalar ve yok yere
aktlan kanlar, insanlar dinden soumaya itmiti.
imdi de ayn durum sz konusu. Bir yenilik kyor ortaya, biri burjuvazi
diyor, buru revizyonizmden sz ediyor. Kimileri kiilere tapma hastalma
tutuluyor, kimileri de Maoist ve Stalinist oluyorlar. Birisi Allah'a iman
sorununa temel adan yaklamaya kalkt m, hemen ona ve dine kar cephe
almyor. Devlet bakanlar, reis-i cumhurlar hin iln ediliyorlar veya
gerekten ulkelerine ihanet ediyorlar. Komunist parti liderleri kapitalizme
yeil k yakyorlar. Gerek aydnlar yenilgiye uruyorlar. Smuru gittike
azmanla-yor. Tum gunahlar felee yukleniyor ve "kader utansn" diye kadere
yukleniyor kimileri de. Neden oluyor tum bunlar? Her eyin temeline
imlemediinden; olaylarn temel nedenleri kavranamayp, nedenmi gibi
sunulanlarn uzerinde durulduundan. Bilimsel tarih felsefesine gnulden inanm
aydnlarn da gerei hi mi hi grdukleri yok. nsan yapann kendi z uyan
deil de, sosyal ilikileri olduunu ileri suruyorlar. Siys edebiyat deyince
akllarna gelen yalnzca "ii ve halk"tr. retim aralar ve uretim-dalm
ilikileri tum insann hayatn kuatan ve tarih felsefesini belirleyen
faktrlerdir onlar iin. nsan olsun, halk ya da ii olsun, hepsi de uretim
ilikilerinin bir urunu! Bu nedenle, insann almyazsm izen ekonomik uretim
biiminden baka bir ey deildir! Her insann veya her toplumun kaderi, d
evrenin gulu ve yenilmez ellerindedir. Marx'm deyimiyle, kiilerin vicdan
sosyal durumlarnn doada ortaya kan zorunlu sonucudur.
Bu adamlar iin, bu gerei anlamak ve insann soyluluunu reddetmek, zgur bir
akldan baka hibir ey gerektirmez.
slm, tarihin oluumunda bilimsel kanunlar, sosyal ilikileri ve sosyal
nedenleri inkr etmez; insan bunlar tanmaya ve ibret almaya arr. Ama,
insann alnyazsm ve sosyal sistemini deitiren; uyank, zgur, yapc ve
seme yeteneine sahip sorumlu insandr. Bu bakmdan, alnyazsnn deimesi
iin uretim biiminin deil, uretim biiminin de deimesi iin insann
kiiliinin deimesi; z uyan hareketinin gerekletirilip, imana ve slih
amele dayanlmas gerekmektedir. Toplumlardaki sosyal yapya biimini veren
insann kendi duuncesidir; toplumsal yapy deitirecek insan her eyden nce
kendisini deitirmeli ve "gerel iman"la "slih amel"i dayanak noktas kabul
etmelidir. Aksi halde, kiilerin ilerinde olanlar deimedike, toplumun yaps
da hibir zaman deimeyecektir.
Burada insann soyluluu, sorumluluk bilinci, sosyal ve toplumsal yaantda
altyapy oluturan deerleri ve tarihin aknn deimesindeki etkinlii
ortaya kyor. Ama tarihin akna yn verenin sosyal deiimler olduu kabul
edilirse, insan bu durumda etkilenen derecesine dumektedir.
slm, bir toplumun alnyazsm belirlemenin ar sorumluluunu aydn ve z
uyana erimi insanlarn omuzlarna yukler. Bu insanlar, tarihsel sure iinde
zorunlu olarak deiip duran uretim sistemlerinin yn verdii oyuncaklar
deillerdir.
Deiimi gerekletiren insandr; sosyal yapy belirleyen de insann rislet
sorumluluudur. nsann baland ve yerine getirmekle yukumlu olduu bir
taahhudu vardr yeryuzunde. Bu bakmdan toplumdaki perianln, yoksulluun ve
tutsakln gunah insann boynundadr. Dolaysyla, Ms veya brhm gibi
olduunda onu dullendirmek, Firavun veya Nemrud gibi olduunda ise
cezalandrmak akln gereidir. unku toplumun tarih ak ynunden sorumlu olan
odur.

nsann tarih iindeki sorumluluu, sosyal ve siys deiimlerde biricik sz
sahibi olma zellii, ynumuzu semek ve grevimizi yerine getirmek iin
mucdele etmemiz gerektiini ortaya koyuyor.
te, bir slm bilgini, bir buyuk duunur, akll, ilerici ve sorumlu bir
muchid olarak kbl; iinde yaad yuzyln bir eylem adam olmak zellii
ile, smurgecilie kar halknn zihin ve vicdanmdaki psikolojik deiime
dayanyor. kbal'in bu tutumunu iyi deerlendirenler, sorumlu aydnn ilk
yapmas gerekenin ne olduunu anlayabilirler.
kbl ilk olarak yepyeni ve zel bir dunya gruu ortaya koyuyor. Batl
anlamda bir ideoloji ve kultur anlay iinde olanlar gibi, Musluman aydnlar
da bu dunya gruunu kolay kolay kavrayamazlar. Bu dunya gruu yeni olmasna
ramen, kkleri bizim imanmzda ve kulturumuzde yatmakta ve suyunu bizim
maneviyt emelerimizden imektedir. Bu dunya gruunun temelinde Doulunun
Doululuk cevheri, irfan, tevhd gruu, guzellii, duunce derinlii ile
pozitif bilim anlay, aydnca bir sorumluluk duygusu ve gerek ak
yatmaktadr. Bu ierikte bir dunya gruu, ada uygarlk duuncesinin en
yukseklerine ulaan ve Bat felsefesinin en derin noktalarna inen kbal'e
aittir.
Bu dunya gruunun doal ve mantk bir soyluluu vardr. Zihn ve felsef
bir dunya gruudur ayn zamanda. nsanlarn birbirleriyle olan ilikilerine
yorum getirir, tarihin ak ynunu izer, Musluman'n dertleriyle ilgilenir, bu
dertler karsnda buyuk bir sorumluluk duyar. Bu din bir dunya gruudur;
felsef ve rhn dunya gruu deildir. Bu din dunya gruu ile felsef/rh
dunya gruu arasndaki fark, peygamberlerle filozoflar arasndaki fark
kadardr. brhm, Ms ve Muhammed ile Sokrat, Efltun ve Aristo arasndaki
veya Eb Zer ile Eb Ali Sina arasndaki fark kadar.
Dunya gruu: kbal'in dunya gruunu oluturan temellerden biri, felsefeye
kar giritii saldrlardr.
Yunan felsefesinin hicr uuncu yuzylda slm duuncesini etkilemeye
balamasyla, slm dunyasnda Ibn Sina, Rz ve Ibn Rud gibi birtakm
filozoflar yetiti. Bunun sonucunda, din duuncemizde de birtakm felsef
akmlar kendilerini belli etmeye baladlar. Felsefenin kru ynde yapt
etkiler, bilginlerin bir blumunun direnciyle karlat.
Yunan felsefesi her ne kadar akln daha geni biimde kullanlmasna yol
atysa da, zellikle Kur'n dunya gruunun yava yava deiiminde ktu rol
oynad. Ve slm duunce, eylem biimi ve itikat alanlarnda birtakm
sapmalarn meydana gelmesinde etkili oldu. En ktu etkisi ise, slm'n sosyal
sorumluluk, canllk, sosyal yap uzerindeki siys etkisi, adalet ve nderlik
ilkelerinden soyutlanp, salt bir felsef ekole dnuturulmesinde gruldu. Sonu
olarak, Medine'yi Atina'dan, Peygamber'in mescidini Efltun'un akademisinden ve
Suffe Ashb'n Nizamiye bilginlerinden ayran etken yok oldu. Geri o dnemde
Musluman bilginler pek de ilerici bilginler deildi. Hatta birtakm yuzeysel
gerici duunceler ve tutuculuk egemendi bilginlerde. E'arlerin, hadisilerin
ve baz fakihlerin kafasnda slm, birtakm gunluk ameller ve yerine
getirilmesi gereken birka emir veya yasaktan te bir anlam tamyordu. Ama her
eye ramen, slm d felsef gruler Musluman toplumlarna girdikleri zaman,
onlarn temel slm izgiden uzaklamalarna yol at. Szgelimi, zhidler ve
mutasavvflarn ounluu dolayl olarak Efltunculuk, Hristiyn ruhbanlk,
Hint irfan ve in'in manev duuncelerinden etkilenmilerdir. te yandan,
slm dunya gruune sahip, tutucu ve yuzeysel duuncelerle Bat dogmatizminden
uzak, akllarn kullanabilen ve kru krune taklitte bulunmayan ilerici
bilginler; sapk felsef grulerle mucdeleye girierek, slm' Yunan
duuncesinden kurtarmaya almlardr. te k-
bl'in felsefeye kar at ve tarih boyunca suregelen soylu sava bu
alandadr. Eskilerin sakz gibi ineyip durduklar taklid fikirleri brakarak,
ada bir akl ve duunce yapsyla Yunanhlamann karsnda slm kultur ve
deerlere sarlm; bizi u anda Batllama adyla tehdit eden buyuk tehlikeye
kar etkili bir fikr mucdeleye girimitir.
kbl, Efltun'un grunmeyen berzaha hayran olduunu ve duunurleri A'raf'a
yerletirdiini belirtip, yle diyor: "Kitb (Kur'n) senin gnlune inmedii
surece, ne bir srr zebilir, ne de bir duumu aabilirsin."
Neden? kbl, Yunan veya Avrupa felsefesine neden kar kyor? Bat
felsefesinin doruunda kabul ettii Hegel'i, Dou kulturunun buyuk ahsiyeti
Mevln'nm karsna koyuyor ve Mevln'nn yannda Hegel'i gunein karsndaki
mum gibi gruyor; neden?
kbal'in srrn anlamaya yanaabiliyoruz artk. Bizim dunya gruumuz Batl
dunya gruu gibi salt akla dayanan ruhsuz, cokusuz ve maneviytsz bir dunya
gruu deildir. Gerekle dorudan iliki iindedir. Atein yanma formulunu
kefetme deil, atein kendisinde yanmaktr bizim dunya gruumuz. Evrenle
birleen ve varln ruhuna eren insann tabiat iindeki yaamdr. Veya
tabiatn ve yaamn, insann vucut derinliinde surmesidir. Ksaca, "sonlu
kuuun" "sonsuz buyuun" karsnda O'na doru mknats gibi ekilmesidir.
Victor Hugo'nun da dedii gibi, "ite namaz budur."
Bu bir bilim deildir, yani grunen fenomenleri bilmek veya "mehd"u (tank
olunup durulanlar) kefetmek deildir; varln azameti ve tabiatn guzellii
karsnda duulen bir aknlktr bu, bir hayret ifadesidir. Sonunda kalbimizi
krp, kafesten dar frlayarak havalanmak ve gerek hayata, lemleri elinde
tutan ve ruhun, u buyuk tabiat guzelliinin irdesini yanstt Allah'a doru
kanat amaktr. Teorik bir bilim, zevksiz ve bo akl okuyanlar deildir
bu. Varln srlarn aydnlatan, yakc ve yaratc bir bilimdir. Bir bilim
ki, insan bu dunyadan baka bir dunyaya ve baka bir yaratla balar.
Bana Haydar'in gucu yeter,
Efltun'un akl da, zeks da senin olsun.
Benim iin Haydar'in gucunde guzellik de vardr,
unku, gu karsnda felekler secde eder.
Felsef gru asndan -ister yeni olsun, ister eski- dunya unlarn
toplamndan ibarettir: "Olaylar, gerekler, cevherler, gumu, madde, bileim,
toprak, soyut, somut, d lem, i lem, zel, akl, etkilem, etkilenen, enerji,
pozitif yuk, negatif yuk, elektron, proton, hareketler, ilikiler, ekim, itim,
ve ...insan."
Byle bir dunyada insann zihni, olup bitenlerle ilgili aklamalar yanstan
bir ayna gibidir; ister doru yanstsn, ister yanl, ister ak ak
yanstsn, ister kapal, isterse de renkli, pasl veya tuzlu olarak yanstsn...
te bunun ad ilimdir.
insanla tabiatn ilikisi, zihnin daryla ilikisidir. Filozoflarn grup
de bilimsel gerekler sandklar eyler, bu zihn verilerden bakas deildir.
Onlar varlk alemiyle dorudan, perdesiz ve iten bir ilikiye girmezler.
Filozof kendi zihninin urunleriyle oynar, bu elendirici oyunun adna da felsefe
derler.
Felsefe doann varl, varolu nedenleri ve insann nereden gelip nereye
gittii gibi konularda hep kukular iinde bocalam ve dolaysyla filozoflar
da hibir doyurucu sonuca ulaamamlardr. Filozoflarn imdiye dein zum-
leyebildikleri bir sorun grulmemitir. Felsef bilgi kesinlik tamayan bir
haberden ibarettir; ama irfn bilgi eyann kalbine girerek, tabiatn srlarn
zumler ve evrenin kalbinde oturarak varln ruhuna dokunabilir.
rfn bilgi renklerle oyalanp, fenomenleri aratrmada
aknla kaplmaz ve felsef bir gurura kaplarak, yararsz bilgiler iinde
bocalayp durmaz. O haberci deil sz, sahibi olan bilgidir. Onun gzleri nura
bakar, gerekleri grur, gerein vurgunu ve olarak, ona yetimek iin
didinir. Her zaman "kavumak" arzusuyla yanar. zerine yamur yaan l gibi,
dostuna kavumann evki ve zevki iindedir.
amz karanlk yollarn sanyor akl " Oysa bu, susuz lun buluttan
yamur beklemesi gibidir. ? Delilikte bile bir duunce vardr, biliyor musun?
"' Akln yapt haber vermektir yalnzca, :i rfandadr senin derdinin
aresi.
te bu nedenle, akn kanl yollarnn ncusu olan kbl, topraklar nuru
ile aydnlatan Mevln'ya soruyor:
Topran kalbini aydnlatan bir akl sahibi grdun mu? ' lim midir, yoksa
irfan m insan yucelten? Mevln cevap veriyor: nsan bir baktr, geri kalan
hitir, Bir baktr, gzlere dostu grme imkn veren!
Bu ideolojinin zel deyimlerini ve kulturunun ruhunu bilmemiz gerekiyor. Bat
felsefesi ve Bat'nn felsef-mantk deyimleriyle artlanm olan kafamz
artp temizlemek, kbal'i anlamann ilk artdr.
Evet, bilimsel uyann yannda bu irfn uyan maneviytn armaandr.
Gerekleri gren gzun k kayna neresidir? Cevab yine kbl versin.
Gren gz bir emedir ki rmaklar aktr kandan lim ciz bir oyuncaktr imann
elinde
lim nedir? Gren gzun emesinden kaynaklanp akan "kan rma" neyin
nesidir? Bu ideolojide "grmek"le, "kan" birbiriyle yakndan ilgilidir. Ne gibi
bir ilgi?
"Grmek" veya "tanmak" bilimsel/ felsef dunya gru-
DEOLOJLER VE SLM'IN KONUMU
unde bir baka, din/irfn dunya gruunde bir bakadr. Bilimsel-felsef
gru veya tany haber vermenin snrlarn aamaz; ancak insanla gerek ve
bilenle bilinen arasndaki zihinsel ilikiyi belirtebilir. Ama, din-irfn
dunya gruunde insann grmesi baka turludur; her eyin gereine varr,
gerei grur. Gerek gnlunun derinliklerinde yer eder, vicdannda yerleir.
te o zaman, gunein gun tam ortasndan ualarn samas gibi, varlnn
bilincine erer ve dunyann lume terk edilmi cesedine ruh ufurur. Halkla
birlikte nefes alp verir, zirvelere kar ve okunan ezanlarla "gerek budur,
hakk buradadr" der. Karanln egemenliine, zulmun gucune ve cehaletin
koyuluuna kar durur; zayflktan, vesveselerden, kuuk eylere gnul
vermekten ve yalanc mutluluklara saplanp kalmaktan kurtularak sa'nn
soluuyla solur ve a ocuk gibi akn sevimli eteinde ehdet memesinden sut
emer. Bu soluu, bu ruh uflemeyi ve bu sut imeyi salt akla dayanan bilginler
anlayamazlar.
kbal'in srr ite burada yatyor. Din-irfan uyanla bilimsel-felsef
uyan karlatrp, aralarndaki fark gruyor ve bize uyann u temele
dayanmas gerektiini bildiriyor: "Dert, ak ve amel". Bu u temeli ne Hegel'in
karmak felsefesi anlayabilir, ne de Francis Bacon'un kuru bilimsel gzu.
Medeniyetin gunumuzde ruhsuz sert talar gibi kuru, souk ve zayf insanlar
uretmesinin nedeni ite budur ve Paul Simon'un deyimiyle, "Bu insanlar ancak
durakta taksi beklerler, baka bir ey deil."
Uyan; ak, dert ve amelle ayn soydan gelmektedir. Refah arayan insanla
manev olgunluu arayan insan arasnda ve iki akl, iki uygarlk, iki kultur,
iki sanat, iki yaam biimi ve iki zt bilim arasnda "dert"in izdii bir snr
vardr.
Bacon'n dedii gibi; bilim gerein peinde idi, ama imdi gu sahibi olmak
hevesinde. Ekmek kuponu veren bilimle, ruh veren bilim; gu peinde koan
bilimle, k sa-
BZ VE KBL
mak isteyen bilim; insan madd doyuma gturen, fenomenlerin d yuzunu tantan
ilikileri belirlemekten te gitmeyen bilimle, geree gturen, deer ve
zgurluk yaratan, takva ile nefis terbiyesini maraz duyularn yerine koyarak
insan olgunlatran bilim; satlk ve oportunist teknolojinin parayla
ilikisinden bir pi meydana getiren bilimle, karanlklar aydnlatan, insanla
manev ufuklarda umas iin kanat taktran ve insan mi'rca, Allah'n arna,
geree, hayra guzellie, tamla, kurtulua ve doruya gturup, onu Allah'n
ahlakyla ahlklanm bir insanlk yapan bilim arasndaki fark ve ztlamay
grmemeye imkn var m?
Felsefeciler, kbal'in deyimiyle, Eb Ali gibi tabiatn cesedi uzerinde veya
dunya kadar geni bir mezarlkta gezinip, haber peinde koan muhabirlerden
farkszdrlar.
Arayan, k, susuz, iinde bulunduu zindandan veya kafesten kurtulmaya
abalayan, her an, her saniye, her saat yalnzln ve garipliini duyup
evrendeki gerek yerini bulmaya alan ve zune dnu arzusu iinde ve sanki
bir eyini yitirmi de onu aryormucasma kvranan bir insan... Sonunda, Mikat'a
varp, Mikat'a ulaan ve dostun Ha-rem'inde dostu grme imkn bulan Ali
uyanklnda bir insan. Budur din, irfn dunya gruunun insan.
O insan ki, tabiau bir yetler toplam olarak grur, zamann ve meknn
srlarn kavrar. Tabiatn cesedi karsnda bir muhabir deil, gnlunu tum
ballklardan ve kokumaya aran tum isteklerden arndrp, hicret eden
insandr. Allah'n deerlerine hicret eden bir muhacirdir. imdi ise
karanlklardan ve gurbet korkularndan kurtulup, bildii dostunun ve
sevgilisinin yanma varabilme ura iindedir.
Gren gzler, bu kan emeleri, toprak uzerinde akan rmaklar oluturuyor. Bu
gzler her baknda, birbirlerine surtunen yamur bulutlarnn kardklar
yldrmlar gibi ate yalmlar sayorlar evreye. Bu yldrmlarn nda
gerein guzel yuzu grunuyor. Haydar'n gucuyle guzellik
birleerek ayrlmaz bir butun oluturuyorlar. Buyuk kinat saraynn iinde
tabiat, kaps kapanm bir Kabe'dir. Sanki Allah'n evidir; ve bu kapal
kapnn eiine varan insan artk daha fazla darda kalamaz, rahat edemez
ieri girmeden. Bu evden salt haberler vermekle yetinmez, dar evreyle uramaz,
dunya deerlerinde ve madd doyumda mutluluk aramaz. Peki ne yapar bu insan, ne
durumdadr?
Tum varlyla dostunun arsna komaktadr o. Kapnn dnda kalma
korkusuyla yanp tutumaktadr. Evin iine girme arzusu, grunmeyeni grme
arzusu ve kavuma derdi iini yakmaktadr. Tum vucudunu ve varln kap
halkas yapar. Derdin buyukluu ve arzunun gucu saldrgan yapar kendisini. Dosta
erime ve onda yok olma isteiyle, kapnn halkasna vurduka vurur. eriden
kendini arp kapy yuzune asnlar diye vurur...
Bu ideolojide bilim budur, ak budur, dert budur, amel budur, du budur,
duada insann ruksu ve secdesi budur. yle demiyor mu Peygamber? "Ruk ile
secde Hakk'a alan kapnn vucut halkasn zorlamaktan baka bir ey deildir."
Artk imdi, Dou kulturunun derinliklerine kk salan ve dinin zunden
kaynaklanan "duunu biimi"ni anlamaya balyoruz. Kuru ve souk aklc
felsefenin karsnda yer alan, Suhreverd'nin deyimiyle "kzl akl" dan sz
etmenin zaman geliyor.
"Yaratc, yakc ve kiiyi eyleme iten akl", evrenin derinliklerine nufuz
eder, dunyann ruhuyla temasa geer; susuzdur, gerein peindedir. inde
tad devrimci bir zle tabiatta deiiklikler; sosyal, snfsal ve tarihsel
ilikilerde yenilikler ve guzellikler; zgurluk ve deerler meydana getirerek,
hayvn arzular ve madd doyum peinde koan maymundan bir insann yerine
Allah'n nitelikleriyle donanm bir insan kar ortaya.
Ama, Allah'n niteliklerine sahip olan bu insan, yeryuzundeki kaderi
gereince topraktan yaratlm bir varlktr.
slm onun topraktan ve amurdan yaratlm olduunu tekrar tekrar vurguluyor.
Bu ynuyle, maymunla ve tum dier hayvanlarla ortak bir yan bulunuyor insann.
te yandan, Allah'n ruhu da var yaratlnda. O'nun emnetini yuklenmi ve
O'nunla bir szleme yapm. Gruluyor ki insann yapsnda eliki var. Bu
bakmdan insan z uyan ne kadar gerekleirse gereklesin, yine de bu
elikiden doan aclar ekiyor, hayatn madd lezzetlerinden, gunluk yaamdan,
yalan mutluluklardan, yemekten-imekten ve cinsel ilikilerden ekip koparmyor
topraa bulam olan vucdunu. Ama burada gurbette olmann aclar, inleyen bir
neye dnuturuyor onu. Bir yandan da admlarn dosta varan kanl yollara
atyor. Bu uyann sonunda felsefe yalnzla mahkm ediyor onu, babolua
itiyor; ite varoluuluk felsefesi! Ama, irfan bu noktada ayrlktan sz
ediyor:
Yalnzlk kimsesizlik demektir. Ayrlksa O'nsuzluk demektir, insan yalnzlk
iinde umutsuzlua kaplr. Ayrlk hlinde ise aka ular.
imdi artk, kbal'in sabah vakitlerinde gnuller yakan ahlarnn anlamn
kavramaya balyoruz, nedenini de anlyoruz.
Bu noktada bilimle ak, iki ayr dunya gruu olarak ve birbirine ters duen
zellikleriyle karmza kyor. kbl yle diyor:
Evrendeki kavga, akn scaklmdadr,
Bilim niteliklerin klesi, ak ise, bakcsdr kiinin.
Saltanat, yoksulluk ve din mucizev yaratklardr akn;
Ak'tan yoksun olan, zenaatsz kleye, tasz sultana benzer
Haramdr dost yolunda yaknmak
Kasrgalar koparmadadr lezzet, haramdr sahilde durmak.
Ne anlam kalr bu dunya gruunde Bat'nn yaygn felsef deyimlerinin;
idealizmin, realizmin, materyalizmin,
objektivizmin, subjektivizmin, egzistansiyalizmin, humanizmin, ateizmin ve
naturalizminin ne anlam kalr? Bu dunya gruunde bunlarn tayabilecei
hibir anlam yoktur. Byle iken Bat kulturunun bizi zorlad biimde, bu dunya
gruunu, kuru ve dar erevelerin ve anlamsz zihn kalplarn ierisine
sktrmak geree ihanet etmek olur. unku bu dunya gruunu dar erevelerin
ierisine hapsettiimiz zaman, aresiz onun elini kolunu kesmi oluruz. Bu dunya
gruunun ana nitelii, kalplara smamas ve ereveler ierisine
sktrlamamasdr. nsan gerei ve dunyann grunen gerei de bunu
gerektirir.
Bu dunya gruunun dert ve aktan sonra gelen uuncu temel esi "amel"dir.
Nasl dert ve ak durulamaz ve hareketsiz kalamazsa, amel de bu gren kanl gz
anlaynda derin, zengin ve ustun bir anlam tad iin durgunlaa-maz ve dar
ereveler iinde kalamaz. Bat kulturunun ameli mekaniktir ve faydacla
dnuktur. Madd yaamn gelimesi ve madd uygarln gulendirilmesi ynunde
kullanlr. Ama insann sorunlarn zmez, dertlerine are olamaz ve onu yuce
varlk deiimlerinden geiremez. Bakn kbl nasl anlyor ameli:
"Biz yakc ve kanl bir dunya gruu ile kar karyayz.
Amel zevki"
Yakc ve devrimci bir ameldir sz konusu olan. Sz yine kbal'in:
Gnlunu Hz. Muhammed'in szune bala, amel neymi anlarsn Derdin tan atndan
ve akn yakndan doan amel
Burjuva teknolojisi, Marksist ekonomi ve felsefesi ve Amerikan
pragmatizmindekinden ok daha farkl bir amel anlay ortaya koydu kbl.
"Bu meyhanede amelin sarho edici arabn kim ier?
BZ VE KBL
Muchidi"
"Sfnin tarikatnda yalnz 'hlin sarholuu' vardr." diyor kbl.
"Mollann eriatnda 'szun sarholuu'
lmu, solmu, evksiz irin az ise
'Duunce sarholuu', ne uyanktr o, ne de uykulu.
Ben damarlarnda yalnz ve yalnz 'amel sarholuu' dolaan bir muchid
gremiyorum."
Evet, ite drt tur sarholuk, 'hlin sarholuu', 'szun sarholuu',
'duuncenin sarholuu' ve son olarak da 'amel sarholuu'.
Drt belirgin aydn tipini ve drt deiik dunya gruunu ortaya koyuyor bu
drt sarholuk ayrm: Sf, rhn, sanat ve muchid.
u soru akla geliyor bu noktada: "Peki, filozofun yeri neresidir?" kbl bu
soruya yle cevap veriyor: "Filozof sarho deildir ki!".
Bu dunya gruunde dert, ak ve amel arasndaki mantksal ilikiyi aka
gruyoruz. Ve, bundan daha ak bir biimde kelm ve felsefenin yersizlii ve
anlamszln gruyoruz.
Bu dunya gruunu, yani "Haydar'm gucuyle kanl, ykc ve anlaml guvenlii
birletiren dunya gruu"nu anlamak iin kbal'in dilini bilmek gerekir.
kbl, "din dunya gruu" diyor buna; diyor ama, bizim 'din' szcuunden
anladmz nedir? Eer biz dini halkn veya dine kar olan aydnlarn
deerlendirdii ekilde anl-yorsak, kbal'i yalnzca anlamam olmakla
kalmayz; onun demek istediini saptrm ve hatta tam tersine evirmi oluruz.
Bugun birbirinin dumanym izlenimini veren, ama temelde ayn, birbirinden
hi de fark olmayan iki grup var
DEOLOJLER VE SLM'IN KONUMU
ortada; dindarlar ve din duman aydnlar. Bunlarn biri dine kardr, dieri
de kendisinden baka dindar tanmaz. Birbirlerine dumanca bakarlar; ama birinin
dine kar olu nedeniyle, burunun dinden anlad ey ayndr; yani din
deyince ikisinin de aklna ayn eyler gelmektedir.
"Allah kendi elleriyle topraktan bir heykel yapmtr bunlara gre; sonra da
bu heykele ruhundan ufurmu ve bylece dem ortaya kmtr. dem yannda bir
de kadn isteyince, Allah onun kaburga kemiklerinden Havva'y karmtr. Sonra
ikisi de eytana kaplp buday yemiler ve cennetten karlmlardr. Ve, o
gun bu gundur insanlar ilk anne-babalarnm midelerinin dukunluklerinin cezasn
ekmektedirler. Bu yuzden alayp szlayarak, yalvarp ya-kararak, ondan bundan
ve Allah'a yakn kiilerden efaat dilenerek, Allah' merhamete getirip
sularn balatmaktr, bu gunahkr babann ocuklarnn yapmalar gereken i.
Amalar da ldukten sonra kovulduklar cennete geri dnmektir." te bundan
ibarettir dine kar olanlarla dindar geinenlerin din anlay.
nsann yeryuzunde adaleti yeniden salamas, dunyay duzeltmesi ve
zlimlerle mucdele edip smurgecilerin ve kara kalplilerin egemenliine son
vermesi iin yapt almalar daha bandan sonusuz kalmaya mahkmdur. unku,
ilh me'iyyetin karsna kmakta ve Allah'n takdir ettii tarihin ak ynu
ile insanln kaderi ztlamaktadr. Bu bakmdan, adaleti salamak ve hakk
diriltmek iin yaplan her eit mucdele ve giriilen her turlu ayaklanma
bounadr. nsann irdesinin felce uratlmas ve halkn alm-yazs,
toplumlarn tarihi, insanln gelecei ve fitnenin egemenlii karsnda sosyal
sorumluluklarn unutulmas, zulmun saltanatna teslim olmak ve cebbarlarn,
celltlarn ve gerein dumanlarnn her gun artan gucu karsnda ciz ve
aresiz kalmak demektir. Bu durumda, yapacaklar hibir eyin olmadna
inananlar, zgurluun insanlarn
116
BZ VE KBAL
elinden alnd, adaletin hie sayld ve Hakk'a tapmann terk edildii u
gunde hir zaman imamnn mucizev bir biimde ortaya karak, fizik tesi ve
insan ustu bir gule adaleti getirip, yeryuzunu duzeltmesini bekliyorlar.
Her insan, kendi toplumundaki zulum ve fitneden sorumludur. Adaletin
gereklemesi ve yeryuzunun duzeltilmesi sana baldr. Gaybubet dneminde veya
zuhur dneminde gelmek senin elinde deildir. Bizim arda pazarda du eden
Muslumanlarmz, hir zaman imamn beklemekten, oturup du etmeyi anlyorlar.
lerici, devrimci, bilimsel sosyalist aydnlarmz da bunu anlyor. kisi de
ayn duuncede; ama ayrldklar konu, imamn geleceine inanmak veya inanmamak.
Ama asl nemli olan, sorunu kkten yanl anlamalardr. Yanl bir anlay
kantlamaya veya inkr etmeye almak ise zaten bounadr.
renciyken, eski ilimlerin okutulduu okulda okuyan rencilerle
tartmalarda bulunurdum. Bir gun benimle tartan encilerden biri, oda
arkada olan bir baka renciyle bir iirin aklamas uzerinde iddetli bir
tartmaya girmi, sonunda aralarnda bir inan uyumazl domu. kisi de
kendi grulerinde ylesine diretiyorlarm ki, bin dereden su getirerek
birbirlerini ezmeye alyorlarm.
Benimle tartan ocuk irin duuncesini destekliyordu. ir iirinde,
ibriin ruhsal adan kalbi eiteceini syluyormu. "unku, ibrik vucudu
temizleme aracdr," diyormu delil olarak. Temiz vucutta ise temiz kalp
bulunur. Kalbin ruhun sefasn artrr. Raslullah da, "Temizlik
imandandr" demiyor mu? O halde, iman da kalbi eitir.
ocuk buradan yle bir mantksal kyas yapyor;
Buyuk nerme: man kalbi eitiyor,
Kuuk nerme: Temizlik imandan geliyor,
Sonu: Temizlik kalbi eitir,
Buyuk nerme: Temizlik kalbi eitir,
Kuuk nerme: brik temizlik aracdr,
Sonu: brik kalbi eitir.
Byle bir mantkla ve er'an geerli olan bir hadse dayanarak, bizim arkada
ibriin ruhsal adan kalbi eiteceini ortaya koyuyor. Kar taraftaki ise,
ilerici, aydn ve realist grunme hevesiyle, byle lafazan ve bo konuan bir
ir grmedim diyor ve delillerini aklyor: "Efendim, ibriin kalbi eitmekle
ne ilgisi var? Kalbi eiten kafadr, ibriin byle eylerle ii ne? Yok ruhsal
adanm, yok ruh ibri-iymi... briin manev eitimle ilgisi nereden
geliyor?..."
etin bir ideolojik tartma kyor ortaya. Biri olduka tutucu grunen ve
irin teorisine uzak bir mu'min; karsndaki ise, kfir bir aydn olmaya
hevesli ve irin ekolune duman birisi. Ben de bir yaklaaym dedim konuya. Ne
grsem iyi? Horasanl bir irin olduka anlaml bir iirinin ilk msranda
geen "fitb" szcuunu "fitbe" biiminde okumu. "fitb" szcuu Farsa'da
"Gune" anlamna gelirken, "fitbe" szcuu "ibrik" anlamna geliyor. Horasan
ivesinde "rh"a, "ry" derler. "Ry" ise "bakr" anlamna gelir. Bizim
tartmaclar gnul guneini "ruh ibrii" anlamna alp balamlar tartmaya.
Dunyada dinin lehinde ve aleyhinde yaplan tartmalar da, ite bu turden
yaplan tartmalardr. Ruhsal ibrik insanlar manev ynden gelitirir mi
gelitirmez mi? te tartmalarn konusu yanlzca budur. Bu arada irin
retici guzel ve anlaml szleri kaynayp gitmektedir.
Mu'minlik iddiasnda bulunanla, bilimden yana aydnlk iddiasnda bulunan u
kiiyi bir yana brakalm. Birisinin imanna, dierinin uygarlna
aldanmayalm. Her ikisi de Allah'n kitabnda yazl olanlarn derin anlamn,
Allah'n iirinin kavramlarn anlamaktan uzaktr. Bir kez her ikisi de yanl
okumaktadr yazlanlar. Biz, gunein kalbi eiten ve insana derin ve zengin
guzellikler baheden ve onu yucelten ruhunu tanmal ve batakln iinde kalm
olan tohumu gunein ltif nlarnn karrsma kartp yeertmeliyiz.

Aslnda guzellik, yucelik ve gelimecilik tayan kbal'in dunya gruunun zunu
"dert, ak ve amel" oluturmaktadr. kbl, "din dunya gruu" diyor buna;
bylelikle de onu felsef dunya gruunden, tasavvuf dunya gruunden ve
sanat dunya gruunden ayryor. Onun dunya gruu felsef, idealist ve
materyalist dunya grulerinin hepsini kapsamna alyor. Dili, Allah'a dayand
iin irfn bir dildir. O, gruunun sflerce ve tutucularca yanl
anlalmasndan korkuyordu. Allah kavram, her Musluman filozofun veya her
dindar kelmcmn duunce yapsmdakinden ok daha etkilidir onun dunya gruunde.
Sflerden daha ok akn ateinde yanmaktadr. Allah-insan-ak ilikileri
hakkndaki duunceleri ok daha bambakadr.
kbal'in ve kbl gibilerin en buyuk derdi yanl anlalmalardr. Kendi
kafalarndan yeni bir ideoloji, felsefe veya fikir ureten filozoflarn byle bir
skntlar yoktur. unku her eyden nce konutuklar dil basit ve tek
boyutludur. Szlerinde ve yazdklarnda, deiik anlamlara gelebilecek
szcuklere, zulemeyen srlara ve ilham dolu deyimlere rastlayamazsnz. Her
szcuk veya deyimin anlam, syleyenin veya yazann vermek istedii anlamdr.
Ama dinin gereinden sz eden kiinin karlaaca pek ok zorluklar vardr.
Bir kez, dinin yeryuzune indii gunden bu yana yuzyllar gemi, eitli
kavimler, kulturler ve uygarlklar var veya yok olmulardr. Ve, bunlar
yanstan eitli kalemler, duygular, guler, snflar, rejimler ve gruplar
turemitir. Irksal saplantlar, siys hileler, bireysel ve toplumsal ihanetler,
felsef, bilimsel, din ve irfn gereklere gz yummalar dini buyuk lude
kaynandan saptrm ve tarih boyunca saysz yanllklar ve uydurmalar dinden
birer para hline gelmitir. eriinde iki veya u bin yllk bir fikir,
kultur, siyset, sosyal deerler ve hukuk kavramlar barndran din, her zaman
yanl anlalmak korkusuyla kar karya gelmitir. Birbirleriyle mucdele
iinde olan eitli snfsal siys ve sosyal gruplar ayr ayr alardan
bakmlardr dine. Kukusuz bu tur anlamazlklar, mucdeleler ve farkl siys,
sosyal ve kulturel bak alar slm dinine inanan Muslumanlar arasnda
grulmektedir. Bu tur farkl anlay ve elikiler tarih boyunca Muslumanlar,
aralarnda kanl atmalara ve blunmelere gturmutur.
"Mulk Allah'ndr." Bu ilke slm'da 'tevhd'in dayand temel noktadr.
yle ki, mutlak mlikin Allah olduu ortaya kmaktadr. Eb Zer gibi mu'minler,
smuruye, kapitalizme kar kp snfsal ayrmlarn 'tevhd'le elitiine
inanrlar. Tum amalarn ve mucdedelerini bu temele dayandrarak adalet
yolunda savarlar. Mulk Allah'n ve mutlak mulk sahibi de Allah olduundan,
smuruye yol aan mulkiyet anlaynn ve bireyci kapitalizmin geersizliine
inanrlar. Mulkiyet genel anlamda tum insanlara aittir. unku insanlar Allah'n
birbirlerine eit olan kullardr. Ama, gruyoruz ki herkesten daha ok bu
ilkeye dayanan ve bu ilkeyi ynetiminin temeli yapan Muviye, "Mulk Allah'ndr,
ben de Allah'n halifesiyim; yleyse ondan istediimi yararlandrr istediimi
yoksun brakrm." diyordu. Bunun karsnda Eb Zer gibi bir muchid byle bir
anlaya dayanan smuruyle mucdeleye giriiyor ve bu ilkenin, altm biriktirip
yanlarn elinde bir ara olarak kullanldn grerek yle haykryordu:
"Allah'n mal deme, Muslumanlarn mal de!"
slm'dan sz etmenin ne kadar zor olduunu gruyorsunuz. Allah'tan, aktan,
ibdetten, mead'dan, Kur'n'dan, namaz, hacc, ehdet ve Ali'den sz etmek byle
zordur ite. Konuuyoruz, anlatyoruz; ama kendimizi birden am'm ve Badat'n
sapk ve kokumu hilfet saraylarnn egemenlii altnda buluyoruz. lerici
deyimleri azmzda geveleyip duruyoruz; ama sfden daha ok sf, gericiden
daha ok gericiyiz.
slm, Ali ve Huseyin'in yuzundedir. slm, Muviye ve Yezd'in de
yuzundedir. Tarihimizdeki sosyal ve siys olay-
larn ve smf ayrmlarnn temelinde de slm vardr. Gasp olunmu hilfetle
gerek imamet arasndaki uzakl grebiliyor musunuz?
kbal'in "din dunya gruu"nden sz ederken, nce onun "din" szcuu ile
neyi kastettiini grelim ki yanlgya dumeyelim.
Tum Musluman filozoflar ve kelmclar Allah'tan sz etmilerdir. te bu
noktada maddeci filozoflardan ayrlmaktadrlar. Musluman filozoflar Allah'n
varln kantlamak iin, zorunlu olarak O'nu inkr edenlerin delillerine de
deiniyorlar. Felsefelerin temel konusu Allah'n varldr. Allah'n varln
kantladktan sonra, O'nun sfatlarna geiyorlar, bunun ardndan da dier
konulara. te yandan, bunlar Allah', Newton'un yerekimi kanununu anlatr gibi
anlatyorlar. Sanki ulkenin banda sultan veya bir yapnn mimar, ya da
elektrikte Edison'durlar. Tabiaun temel elerinin yani su, ate ve atomun
peinde olan Yunan filozoflar gibi ilk bulularna dayanarak aratrmalarn
surdurup gidiyorlar.
Ama, kbal'in dunya gruunde Allah "mutlak varlk; varln anlam; gerein
son bulduu varlk; hareketin, gucun, n ve hayatn ana kayna; guzelliin
ve akn coan emesi; mutlak cell, mutlak buyukluk ve mutlak ilh; deerlerin
ana sebebi; insana ehdet, cmertlik, fedkrlk, vefa, takva, yn, zgurluk ve
hakka tapma duygular veren; guzelliin zu, geree ve hayra doru gelimenin
son dura; tabiatn ruhu; uyank dunyann irdesi; evrenin gunei; yaratklarn
tavaf kbesi, yetlerin tumunun zt; tum ehdetlerin gayb; hareket
kanunlarnn sebebi; olgularn, olaylarn, ballklarn vahdeti; ilerin
mantk ve bilimsel olmasnn asl sebebi; rastlantlarn ve abes ilerin imkn
diilii; amacn belirgin ynu ve her gerein, saynn ve sfatn ynu" dur.
Ksaca; "yaamn anlam, fenomenlerin cevheri, doann vicdan, dunyann ruhu"
ve kbal'in kendi deyimiyle, "lemlerin z vucdu" Allah'tr.
te Allah' byle bulmak gerekir; felsef meteryalizmin, felsef idealizmin
ve hatta kelmclarm ve sflerin duyduklar, anlattklar; aslna bakarsan
inkr ettikleri biimde deil. Allah', kbal'in tand gibi tanmak veya onun
bulduu gibi bulmak, bizi dunya ve yaam hakknda da kbal'in yapt yorumlara
gturuyor. Bu yorumlar fiziin, kimyann ve jeolojinin snrlar ierisinde
kalmyor; fenomen ilikileri konusunda bir eyler sylemekle yetinmiyor;
grunmeyenden bulma ve varln srrn zumleme yoluna gidiyor. Srlara
gmulmu olarak akan bu emenin kaynan bulmak iin abalyor; gerein ayak
izlerini sonsuzluk lunun ortalarnda boyuna aratryor. Tabiatn benliini ve
dunyann zunu tanma arzusu ile, topraktan yaratlan doay kuumsemeden ve
doadaki olular grmezlikten gelmeden incelemelerde bulunuyor ve bilimsel
kanunlara sayg gsteriyor. Tabiat kymetli, pahal ve cmert bir okyanus
olarak gruyor; ama varln zuyle srrna ve fizik tesi gereine ancak bu
okyanusa dalp, tehlikelere gus germekle ve dalgalar yarp, bu kasrgal
okyanusun derinliklerine inmekle eriilebileceini iyi biliyor. Bu derinliklerde
eteini hakikat sedefleriyle dolduracaktr. Bu sedeflerin her birinin gsunde
inci gibi gerekler dizilidir. Bu gerein deyimleri Levh-i Mahfz'da Allah
tarafndan yazlmtr. "Kaza ve kaderin kalemi, apak Kitab gerein diliyle
yazmtr. Ancak ilimde rush mertebesine erenlerdir ki, ite onlar buyuk
uyana varmlar ve Kitb'daki ilmi tanmlardr. Hidyete erenler de yalnz
bunlardr."
Bunlar tabiat, gkleri, yeri ve ikisinin arasmdakileri tanyorlard. Bunlar
bilgin gzuyle bakyorlard her eye. Kuru ve kavurucu ller iin yaratlm
develerde, birbiri ard sra gelen gunduz ve gecede, ay ve gunete, bulutlarda
ve yamurlarda, otlaklarda ve kazklar gibi yeryuzune aklm olan dalarda,
gunein douunda, soluk alp veren sabahlarda, incirde, zeytinde, balans,
rumcek ve karncada, toprakta, ekmekte, her eyde Allah' ararlar ve Allah'
grurler.

Onlarn gzleri sflerin, filozoflarn, maddecilerin, Allah'a inanmayanlarn,
dumanlarnn gzleri gibi belli bir noktaya aklp kalan; yalnzca fizik
tesini veya maddeyi, yalnzca serveti veya serveti aalamay ve gereklerin
tersini gren gzler deildir. dealistlerin, subjektivistlerin, nihilistlerin,
spiritualistlerin, surrealist, humanist ve mistiklerin, Efltun gibi hayl
uretenlerin, ruhbanlar gibi yalnzca hirete ynelenlerin, Budistler gibi kendi
ilerine kapananlarn, Hindular gibi gklere bakanlarn, akl d Tao'ya
tapanlarn, salt ruhniyete ynelik Hristiyanlarn ve dindar geinip de hireti
hi grmeyenlerin gzleri gibi de deildir. Evrende varolan olular, tarihin ve
toplumun ak ynunu ve insanlarn alp didinmelerini Allah'n sunneti ve
kutsal yetleri olarak grurler. Balansnn, dalarn ve llerin
dnemelerinden hibir iz ve k olmayan karanlk gecelerde gelip peteini
bulmasn da ayn biimde deerlendirirler. nsanlara doru yolu gsteren
peygamberliin gucu, gelenekler, istekler, hevesler, eitli duunu biimleri;
ekimeler, ze tapmalar, krlukler, durgunluklar, kmeler... nsann
alnyazs petei, susuzluu, karanlk yollarn iaret talar olan imanlarn
ehdeti hep birer yol gstericidir. Balansna peteini bulduran gule,
peygamberleri doru yolun ncusu yapan gucun ayn olmas bir rastlant deildir;
bu gu yalnzca VAHY'dir.
"Rabbin balansna vahy etti ki, dalarda evler edin, aalarda ve kovan
olarak hazrlanm yerlerde de; sonra tum meyvelerden ye ve Allah'n yoluna
gir..." ( Nahl-16: 68-9)
"lerinden birine, insanlar uyarmas iin vahy etmemiz insanlarn tuhafna
m gitti?" (Ynus-10: 2)
Yalnzca hayat kanunlarnn ve hayvn arzularn deil, tabiat kanunlar ve
fizik kurallarnn da ad "vahy"dir.
"Sonra duman hlindeki ge yneldi; gklere ve yere 'isteyerek ve
istemeyerek' gelin dedi... Sonra onlan iki gun iinde yedi gk yapt ve her ge
iini vahy etti." (Fussilet: 2)
Kur'n'n rettii en salam ve temel derslerdir bunlar. Ne var ki,
tarihimiz boyunca Yunanllama ve Batllama, filozoflar; Doululama, sfler;
Hristiyanlama da zhidler uretmitir. Kur'an dunya gruunun belirgin
ynlerini oluturan Allah' tabiatta arama, insan tanma ve insan yapsnn
gereklerine ynelme ilkeleri bak amzda, duuncemizde, mantmzda, ahlk
deerlerimizde, sosyal yapmzda ve hayat tarzmzda yer etmedi. Dolaysyla her
Musluman yaygn ideolojilere veya kendi zamannda geerli olan duunce
biimlerine kapland; kendi yaad aa egemen olan felsefe, ahlk ve dinsel
duuncelere teslim oldu. Sonunda Hz. Muhammed'i ve Kur'n' kendi duunce
yapsna gre yorumlamaya kalkt. Rivayetler ve hadisler uydurdu, akl ve mantk
d te'villere ve yorumlara kat. Oysa slm risletten kaynaklanan insanlar,
Allah' tanmada, tabiat anlamada; insan, tarihi, olaylar, sistemleri,
guleri, baka uluslarn yaplarn ve davran biimlerini, bilimsel kanunlar
ve Allah'n sunnetini renmede ve deerlendirmede ve lumden sonraki hayat her
zaman iin gz nunde bulundurmada "vasat bir ummet" oluturmak zorundaydlar.
Raslullah; insanlk iin, insann ve toplumun yaps iin "guzel bir usve
(rnek)" idi. Ne var ki, Musluman bunlarn hepsini unuttu, kendine ve dinine
yabanclat. Gru ve duuncesini, bilimsel incelemeleri eski dinlerden,
felsefelerden ve duunu biimlerinden kaynaklanr oldu. Tum bunlarn doal
sonucu olarak, Allah' tabiatn tesinde aramaya ve slm' lumden sonrasnn
dini yapmaya koyuldu. Cahillik, gerilik ve yoksulluk egemen oldu Muslumanlarn
yaamnda ve Musluman toplumlarda. Bugun dunyay tanmak, hayat ve hayatta olup
bitenleri anlamak ve gulu bir topluma sahip olmak isteyen gen ve aydn
neslimizin slm'a kar olmas yadrganacak bir tutum olmasa gerek.
Gerekler grulmediinden, dinin uygarla kar olduu sanlyor. Snfsal
ayrmlarn, siys despotluun, duun-
sel kuun, cehaletin, hatta okuma-yazma bilmemenin, durgunluun, geri
kafalln, yeni duuncelerden korkmann, itihada ve duunce zgurluune kar
kmann, dunyaya yabanclamann, olaylarn gerisinde kalmann, devrimci ruhtan
soyutlanmann, tutucu olmann, yenilie kar kmann, aristokrasiye
dayanmann, ruh ve cisim ayrl yapmann, toplumu kle/efendi, aa/yukar,
alt/ust gibi snflara ayrmann ve snfsal feodolizmi savunmann dinden
kaynakland ileri suruluyor.
Kulturumuz, ahlk deerlerimiz ve sosyal sistemimiz, aristokrasinin 'irk'e
bulam milliyetiliinden alyor rengini. Bu sistem soya, boya, rka, aileye,
kavmiyetilie, soylulara, eriflere, azizlere, efendilere ve prenslere dayanan
eski sistemin devamdr. Bu yuksek snfn toplum iinde zel kiilikleri,
yerleri ve onurlar vardr. Halktan ve ummetten bir kar yukardadrlar.
Halktan kopmalarnn doal sonucu olarak, kendilerine zgu ayrcalklar,
giysiler, nianlar, ilikiler, dil, terifat ve gelenekler ortaya
karmlardr. Sarayllar taklit ederek kendilerine yuce sfatlar ve adlar
yaktrmaktadrlar. Tum bunlarn slm'dan deil de 'irk'ten kaynaklandn
bu gen nesle anlatmak zordur.
Evet bu renciden, muhendisten, doktordan, evirmenden, sosyologtan,
hukukudan, irden, sanatdan, zgurluku esnaftan, ilerici memurdan, devrimci
iiden, uyank yoksul kyluden; sapkla, aalana ve ayrcalklara isyan
eden aydndan, smuruye kar olan milliyetiden, feodalite ve yeni tur
kapitalizme duman emekiden ve kitap okuyan aydndan; bilimsel gelimelerden,
kulturden, uygarlktan, sosyal zgurlukten, insancl hukuktan, ilerici
hareketlerden, adaleti salayan devrimlerden, smuruye ve snflamaya kar
olan ideolojilerden anlayan kimselerden; akl ve bilim d, insanla kar,
toplumsal duunce, sosyal sistem ve sosyal gruten yoksun byle bir dine
inanmalarn bekleyemeyiz.
Ve Allah, mead, Kur'n, Muhammed, imamet, adalet, ummet, Hakk, kenz (mal
ymak), kist, rib, dunya, hiret, iman, slih amel, cihd, felah, takva,
ehdet, tevhd, vahdet, kardelik, sorumluluk, yetler, sunnet, buyuklenme
(istikbr), tt, vesvs, hanns, vkib, neffse, mele, mutref, Nemrud, Karun,
Bel'am Baura, ekonomik irk, siys irk ve dinsel irk, Rabbu'n-ns, Meliku'n-
ns, lhi'n-ns, Allah ve Raslu'ne aka sava aan faizci sermaye
smurucusu... Tum bunlar Kur'n'dan alabilen bir bilgin u geree
varabilecektir. Dili vahy, cevheri ruh, duuncesi din ve peygamberi umm olan bu
Kitb, her eyden daha ok tarihe; toplumlarn, duunce ekollerinin, davetlerin,
hareketlerin, imann, amelin ve insanlarn tarihine dayanmakta; srarla tabiata
ynelerek tum olular, hareket kanunlarn ve hayatn srlarn zebilmemiz
iin bilgiler vermekte, emirler yaynlamakta; "Baknz, duununuz, hatrlaynz,
akl ediniz, tedbir alnz, gerekleri grup yaratln srrn zunuz"
diyerek bilimden, hikmetten, basiretten, tartmadan, eletiriden ve dinlemeden
sz etmekte; teoriler yerine ameli koyup, inceleyip aratrdktan sonra zorla,
tekfir, tahrik ve hurafelerle kardakileri ezmee deil -bilimsel ve fikr
tartmalardan kaarak da deil- ama en guzel bir biimde insanlarla tartmaya
ve onlar uyana, amaca, geree, akla, hikmete ve guzel szlere dayanarak
Allah'n yoluna armaya davet etmekte; hayllerle, fizik tesi efsnelerle
veya rhn i duuncelerle, gerek d cezbeler ve duygularla, felsef
samalklarla deil, ama bilimsel aratrma ve incelemelerle ve eyann
derinliklerine inmekle tabiat tanmamz, lumun ve yaamn srlarn zmemizi
ve ilerlemenin temellerini kefetmemizi emretmektedir.
Yaratln ve evrenin gereini, varln gizli anlamn ve sonu olarak da
Allah' tanyp, iman bu tanm uzerinde gerekletirmeye, sonrada tarihi
inceleme ve insann iradesiyle amel anlamndaki grevini anlamaya; gululerin,
bilginlerin, zenginlerin, ruhanlerin, ileri gelenlerin (mele), dunya
hayatn ve zevk iinde yaamay ama edinenlerin (mutref), halk ynlarnn,
uyank insanlarn, Hakk'a tapan mu'min ve muchidlerin, hakk ezenlerin, dunyaya
tapanlarn, kfirlerin, zlimlerin ve Kitb'a, hikmete aran peygamberlerin
tarih, toplum, uygarlk, kultur ve deerler iindeki rollerini ve
sorumluluklarn renmeye; sosyolojik bilimsel kanunlara dayanarak tarihin
akna yn veren etkenleri bulmaya; sonu olarak, insanln geleceini, ynunu
ve yolunu, dinin ve uygarln almyazsn kavramaya armaktadr..
Bir yanda buyuk Fransz Devrimi, ngiltere Sanayi Devrimi, ada Bat
uygarl, kultur ve bilimi, felsef duunceleri, kleliin kaldrl,
Amerikan Bamszlk Sava; te yandan Bacon, Pascal, Descartes, Kant, Hegel,
Spengler, Nietzsche, Feuerbach, Stuart Mili, Smith, Voltaire, Rousseau, Darwin,
Freud, Bergson, Schiller, Proudhon, Saint Simon, Marx, Engels, Plehanov,
materyalizm, naturalizm, diyalektik liberalizm, demokrasi, sosyalizm,
nasyonalizm, humanizm, sosyal demokrasi, siyantizm, egzistansiyalizm, idealizm
gibi ideolojiler ve felsefe turleri... Ve tarih sosyolojisi, tarih felsefesi,
eitli ekonomik sistemler, insann felsef ve bilimsel adan tanm, dinin
tanm, ahlk, estetik, sanat, edebiyat, kultur, zooloji, evrimleme ve ekoloji
gibi yeni bilim alanlarnn ortaya k; insan davran, duunce ve
duygularnn tarih, doa, corafya, evre, sosyal altyap, uretim iliikleri,
soy, psikoloji, kiilik ve biyolojiye gre incelenmesi... Ve, tum bu bilgi
dallarnn ve her turlu yeni gelimelerin dinle surtumesi.
Byle bir dunyann iinde; tarihin, toplumun, ekonominin, politikann,
felsefe, bilim, sanat ve ideolojilerin saldrlar karsnda, kendisine eski
kitaplarda sunulan hurafelere karm slm'dan yuz eviren aydn nereye
snacaktr?
Gunumuz genliini kendisine sunulan kultur, hukuk sistemleri, ideolojiler,
felsefe ve yabanc siys sistemlerden ve Sartre'dan, Marx'tan kurtarmak iin ne
yapmamz gerekiyor?
Derim ki; onu nce dini kuatan dar erevelerden kur-
tarmahyz. Bunu yaptktan sonra ona yle seslenmeliyiz:
nsanlk ve kardelik Fransz Devrimi'nin burjuva kulturunde deil, slm
duuncesinde vardr. Dunyann ve yaamn anlamn materyalizm de deil
'tevhd'de aramalsn. Kapitalizme kar olan, Marksizm deil slm'dr.
Burjuvaziye kar birlemek ummetlemekle olur. Emekinin emeini almas,
hakszln yok edilmesi, mal ymann ve belirli ellerde dolamasnn nune
geilmesi; mulkun Allah'a, dolaysyla insanlara verilmesi, Eb Zer'in
duuncesinde, Ali'nin ekonomik sisteminde, slm'n devrimci nderliinde,
halkn hukumetinde, yani biat, ra ve icm ile gerekleen mustaz'aflarn
hukumetinde, smurulenlerin, ezilmilerin ve yoksullarn ynetiminde
gerekleebilir. Adaleti salayacak olan slm'dr. Akl, mantk ve bilim
yenilmemi, hayr ve errin amelde olduu bildirilmi, tabiata uyank irdelerin
egemen olabilecei ilan edilmi ve bo, amasz yaamn, hesapszln ve
hareketsizliin hilii anlatlmtr. Kyamet bir yok olu deil, dunya
hayatnn devamndan ibarettir. nsanla Allah ve hiret ilikisi kendini akta,
ibdette, takvada, nefsi arndrmada, ihlsta, amelde, irdede, zgurlukte,
yaratclkta, hidyette, adalette, bamszlkta, gerekte, guzellikte,
sevgide, yucelikte, insanlar sevmede, zayflarn derdine are olmakta;
insanlar ezme peinde koanlarla, acmaszlarla, despotlarla, zlimlerle,
ikiyuzlulerle ve faizcilerle mucdelede; yetimlerin, zulme uram ve
mustaz'aflarn yardmna komada gsterir.
Bu dinde bir tek tanr vardr o da Allah'tr. nsan O'nu tanmakla, O'nu
anlamakla, surekli O'nu duunmekle; O'na dayanmak, O'na guvenmek, O'na inanmak
ve yalnzca O'ndan yardm isteyip, yalnz O'ndan korkmakla; O'na hamd ve sena
etmek, O'na ibdet etmek, O'na teslim olmak, O'na ynelmek ve O'nun yolunda
candan gemekle z uyana, zgurlue, bamszla ve varlna kavuur.
Kendisini balayan tum balardan, klelikten; uzaklamasna yol
aan tum eksi deerlerden kurtulur; yalnzca O'na ibdet eder; evrende tek
mutlak varlk olan O'nu dinler ve tum deerlerini O'ndan alr. Bu deerler,
dindarlarn veya dinsizlerin sosyal, siys ilikilerde szunu ettikleri
deerler deildir. Bu deerler yalnzca O'nun akndan ve O'nu ama edinmekten
kaynaklanan deerlerdir. Deerlerini O'ndan alr, O'nun dndaki tum
sevgilileri bir yana iter. O'ndan baka ama tanmaz ve O'nun dndaki tum
gulere kar kar. Ve sonunda, buyuk ve doru bir bid Ali'nin dedii gibi,
eer bu ibdet gerek dostlarn ibdeti ise, bidi mabud gibi ve O'nun en yakn
yapar. Nitekim bugunku psikoloji bilimi velayeti kantlyor.
Seven ve sevilen iki insan eskiden beri surdurdukleri aklarn ihlsla ve
kendilerinden geerek yaatacak olurlarsa, zamanla ayn niteliklere burunerek
birbirlerinin ayn olurlar. Bu benim gruum deil, Peygamber'in szu, hatta
emridir: "Allah'n ahlakyla ahlklann".
Allah'n ahlkn aln, Allah'n deerlerini kendi deerleriniz yapn; O'nun
niteliklerine burunun demektir bu. Allah'n u buyruuna bakn bir de: "Kulum!
Bana itaat et! Ta ki, seni kendim gibi yapaym"*
Nasl bir ufuktur bu, bu ne yucelitir; slm'n iman ve ideolojisi insan
nerelere kadar gturmektedir!
Dini byle anlamak, tevhd dunya gruunu byle yorumlamak, insan
sosyolojik ve zyaps itibaryla byle tanmlamak; sorumluluktan, siysetten,
ekonomi ve hayat felsefesinden, Kur'n, tevhd, rislet, ehdet, kyamet,
veraset, adalet, ibdet, hacc, du, efaat, takiyye, taklit, ictihd, cihd,
ummet ve imametten bu adan sz etmek; zayflk,
* Bu sz, Buhr gibi sahih hadis kitaplarnda geen u anlamdaki hads-i
kuds'nin bir dier ifadesidir: "Kulum, ben kendisini sevinceye kadar bana
ibdet eder. Ne zaman ki Ben onu severim, o zaman onun gren gzu, iiten
kula, tutan eli, yuruyen aya olurum..."(y.)
buyuklenme (istikbr), hanns, vesvs, rabb, melik, ilh, ns, gsk, neffse,
haseti (hsid), mele, mutref, riba, kenz, takva, tezkiye, dem, duu, cennet,
yasak meyve, isyan, ibls, hikmet, Kitb, mzn, demir, yet, Sunnet, gayb,
ehdet, orta ummet, usve, levh-i mahfuz, ecel-i musemma, kader, ruh, fecr,
nzit, diyt, felah, iman, umm, rislet ve vahy deyimlerine gerek
anlamlarn vermek; aalk duygusuna kaplm ve kiilik krklna uram
bizlere ve aydnlarmza, Muslumanlar olarak Bat'nn Marxist veya burjuva
fikir, kultur ve duzenleri ve liberalizm, siyantizm, humanizm gibi ideolojileri
ve felsefeleri karsnda kiilik kazandracak, bizi savunmadan saldrya
geirecek ve her turlu btl ideoloji ve sistemler karsnda bizi en salam
noktaya getirecektir. Bizi ideolojik doyuma ulam, z uyana varm, slh
edici, muchid, devrimci, sorumlu ve gulu kiiler yapacaktr.
Ve byle bir insan, vasat ummetin bir bireyi olarak kendisini zamann iinde
ve inan savann ortasnda grecektir. Tum olaylar, atmalar, yaratl,
risleti, hayat, daveti, yolu, amac, ykp yeniden yapmay, kurtulua ve
aydnla alan kapy, gerei, adaleti, zgurluu, felah tanyacak;
insanln gmulduu mezarla, srafil'in srunu ufle-yecek ve z uyana
varp, Allah'n deerlerini kazanacak ve kendi kendisinin insan olacaktr.
Byle bir insan, materyalist duuncenin dar dunyasna sabilir mi artk?
Bu buyuyen ve Allah'a ynelen insan bir daha maneviyt yoksulluuna, kultur
ve ideoloji yetersizliine dumeyecek, kendi kendinden nefret etmeyecek, felsef
safsatalara kanmayacak, kendisini yitirmeyecek ve teknoloji ile ideoloji
imparatorluklar karsnda eilmeyecektir. unku bu insan byle bir bak
asyla dunyaya baktndan ve dinin, slm'n, insann tam bir tanmna
vardndan; usuz bucaksz, duunce, kultur, deerler, guzellikler, duygular,
yuce amalar, mucizev yetenekler, hayat verici guler ve devrim-
ci, ykc ve yapc ate okyanuslarna sahip olmutur. Yuzyllar boyu cihd,
ictihd, alma, cmertlik, ehdet ve uyanklkla birikmi tarihin en zengin,
en derin ve en cokun kultur mirasna konmutur.
manl ve aydn gericimiz byle bir inancn doruuna karak z uyana
varyor ve nune dnup, birka yl iinde bize takvada Suffe Ashb'n, adalet
sisteminde Eb Zer'i, du ve ibdette mam Seccd', ehdette mam Huseyin'i
tum insan erdemler ve slm deerlerde Ali, Ftma ve Zeyneb'i anmsatyor.
an tanm, zaman fethetmi ve kavgann iinde gerek yuzunu gstermitir
artk o.
slm her zamanki gibi yayor ve insanlk iin ideal simalar yetitiriyor.
slm kuru, irkin, geleneksel maskeyi karp, anlalmaz hurafeleri, tuhaf
inanlar, vunmeleri, keramet ve lkaplar, ruhsuz ve tekrar edilip duran
niteliklerini atm ve damarlarnda hayat dolu cokun bir kann dolatn
insanla gstermitir. Bu ideoloji derin ve mantksal bir dunya gruu olarak
insanlar sosyal sorumlulua, hidyete, hayata, zgurlue, bilimsel grue ve
devrimci bir ze aryor. Smuruye, burjuvazinin yaantsna ve snfsal
ayrmlara kar kp, mustaz'aflarn hakk ve emei iin, kardelik, adalet ve
refah iin mucdele ediyor. Kur'n'a gre yaamaya alan, duunce ve amel
sahasnda yucelmi fetih erleri yetitiriyor.
Yahudilerin bilginleri, Kayzer'in ruhbanlar, Kisra'nn mabedleri, Firavun'un
sihirbazlar ve Kurey'in eyhleriyle birleen ve kendilerini slm'n
koruyucular ve Raslul-lah'm vekili sananlara diyoruz ki: "Sizin temsil
ettiiniz ve slm diye sunduunuz din slm deildir. slm, tevhd bir dunya
gruune sahip devrimci bir imametin nderliinde hakk ve adalet temelleri
uzerinde yukselen, ayn duunce ve sorumluluu paylaan bir ummetin dinidir. Bu
dinin ekonomisinde emek kutsaldr, herkes hakkn alr - ne bir eksik, ne bir
fazla-, sosyal adaleti gerekletirmek esastr. Adaleti
yerletirecek ve kfirlerden intikam alacak olan imam bekleyip oturmak deil,
tarihin akn onun gelecei yne eviren bir bekleyitir. Adem'in yaratl
hikyesi insann tanmn veren bir hikyedir. Takva devrimci zyapnn addr.
Takiyye, duman aldatmak ve rgutun srlarn korumak iin bavurulan bir
taktiktir!"
Ama artk nemli deil, iinde bulunduu kafesi kran ve amzn geni
lune egemen Ad kavminin banda kuk-reyen, Kur'n'n deyimiyle...* -ge
olmutur artk- slm imanda ve amelde, fikr ve sosyal alanda yaad
Ortaa' ve an tum kmazlarn ve bataklklarn geride brakmtr.
Saldrya gemitir artk slm. Bilim, kultur, teknoloji, toplum, uygarlk,
siyset, halkn tarihini eline alarak; iki kutba ayrlm olan dunyada
emperyalist Bat ve Dou super gulerinin ve onlara baml yaltak rejimlerin
ykntlar uzerinde, Saadet Asr'nda olduu gibi mustaz'aflar, smuruye
uram alar, zgurlue susam, gunluk ekmee ve a muhta insanlar
varisler ve nderler klacaktr.
Ama, duman hi durmaz. Hileler kurup durmay elden brakmaz. Bu talanc ve
insanlk duman gu, kendisine kar ayaklanan slm' ezmek iin elinden
geleni ardna koymaz. Srtnda hrkasyla cami ve mihrap kelerinde oturmay
ngren slm' pek sever o. slm'n pasaportunun yalnzca du ve ibdet iin
geerli olmasn ister. Mezarlklar da onun sevdii yerlerdir. Ona gre slm'n
kurallar luler ve lumden sonras iindir; kente gelme, meclise, universiteye,
gazetelere, radyo ve televizyona, partiye, politikaya ve ekonomiye girme hakk
yoktur.
Ama, gruluyor ki slm, kendisine yuklenen bu pasaportu plue atm ve
ortaya km bulunuyor. Kanser-lemi sistemleri ve saltanatlar ykmak iin
meydana atlm
" Burada yetin asl anlmamtr; fakat arkadan gelen cumleler sylenmek
isteneni aklamaktadr, ()
slm: Hz. Muhammed (s.a.v) gibi ayan inzivaya dald maaradan darya
atm, kabuundan km ve bir elinde Kitb, teki elinde demirle hereyi
mzna vurmak, halk ayaa kaldrp adaleti gerekletirmek iin Mekke'ye inmi
durumda.
Ne var ki, yine uunun bir araya geldiini gruyoruz:
-Ksitn (Adaletin dumanlar)
-Mrikn (Dostluklar yolun yarsna kadar olanlar)
-Nsikn (Arkadan hanerleyen dostlar)...
Ksitn, Mrikn ve Nkisn; bu hayrsz ugen, insanlarn gnlune hanns ve
irk vesveselerini ekerek, onlar bolua ve yok olmaya aryor, vicdanlar ve
akllar uyuturuyor. nsanlar kendilerine yabanclatryor. Seyyar put gibi
insanlarn rabbi oluyor, sonra renk deitirerek insanlarn meliki oluyor ve bir
daha renk deitirip, insanlarn ilh oluyor.
Kara ve evrensel emperyalizm, smurgeciliin gucuyle, vkb, sk ve
neffse'leriyle halkn ilerine duumler atp, buyuluyor ve Firavun saraynn
sihirbazlarn da kullanarak, klcn kestii, altnn satn ald ve
tebihinin aldatabildii yere kadar 'tevhd'in kkunu kazmaya alyor. Kitap,
terazi ve demiriyle chiliyetin soylularn, Eb Sufyn'm rejimini, Deccal'n
kulturunu ykmas kesin olan ummeti; adaletsizlik, cehalet ve zayfln iine
itmek istiyor. slm'n ilerici ve devrimci bir ideoloji olarak yeryuzunde
yaylmas, tevhd bir dunya gruunun evresinde olumu bir ummetin ortaya
kmas, imametin siys bir felsefe ve devrimci bir nderlik biiminde kendini
gstermesi, verasetin temelde Adem'den kyamete dein uzanmas, Mehd'yi
bekleyiin 'skntdan rahatla k' olarak deerlendirilmesi, dem'in isyan
ve hubtun (cennetten indirilme) en derin bir humanizm oluu, zgurluun,
irdenin, yaratclk ve sorumluluun insanda
birlemesi, iman temeline dayanan ve rksal ayrmlar paralayan bir
evrenselliin kabul edilmesi ve tum yeryuzunde eitlik, kardelik ve adaletin
gereklemesi emperyalizmin iine gelmez.
Snflar birletirip, snf ayrmn yok etmek ve ekonomide eitlii
salamak iin Marksizm'e ve Hegel'in idealizmine bavuranlar; insan yaratlan
varlk olmaktan karp yaratan varlk yapmak, insan yeryuzu gurbetinde babo
brakmak, zgurluune kavuturmak ve bylece rnek insan yaratmak iin
egzistansiyalizme bavuranlar; insann soyluluunu, zgurluunu, guzelliini,
erdemlilik ve saygnln humanizmde grenler; sosyalizmi, toplumculuun ve
emein egemenliini gerekletiren, sermaye ve paraya tapmann nlendii,
parazit yaamn, smurunun, snflamann, mal ymann ve uretime tapmann yok
edildii bir sistem sananlar; siyantizmin tabiat yansz gzlerle grup,
gerekleri ortaya kard inancna kaplanlar; duunce zgurluunun
destekleyicisi ve koruyucusu olarak liberalizmi ortaya surenler; zlim
ynetimlerin saltanatlarnn yklmas ve halka egemen olan despot gulerin
ezilmesi iin demokratik yntemler icat edenler ve demokrasi ilerlik
kazandnda yoksul uluslarn ve mustaz'af ynlarn kurtulacana inananlar;
ksaca saa-sola kaymay zlimlerin dertlerine are samp, mutreflere ve
sermayedarlara sava aarak halk ileriye, geree ve kurtulua gtureceklerini
iddia eden tum ideolojiler, smuru altnda inleyen uluslar ve yoksul snflar
bo szler ve hibir zaman gerekletiremeyecekleri hayl hedeflerle uyuttular
durdular.
Bat'da doan siyantizm ve liberalizm gibi ideolojiler ve felsef akmlar,
bir bakma herkesin ynetime katlabilecei zgur bir ortam yaratt Bat'da. En
azndan herkes kendisini zgur kabul ediyor ve "demokratik bir ynetimde ben de
oy sahibiyim" diyebiliyor. Kurulan hukumetlerin ounluun
hukumeti olduunu gruyor. Ama gel gr ki, parann gucu kendini burada da
gsteriyor ve sandklarda istedii oylarn ylmasn salayabiliyor.
Kapitalizm sistemi kendi yararna olan her eyi halkn gnlunde tercih edilir
hle getiriyor. Sandklardan yine halkn deil de kapitalizmin istedii kyor.
te yandan, materyalizm her turlu inanc ve ahlk deerleri reddedip,
evrendeki her eyin maddeye dayandn ileri suruyor. Oysa, tarih maddeye
ynelmenin, her zaman hakk, deeri ve gerei hie saymaya vardn bize
gstermektedir. Dunyada Allah ve maneviyt olmad zaman her turlu ktuluun
caiz hle gelecei aktr. Materyalizmin gemite Yezid bir dunya gruune
dnumesi bir rastlant deildir. unku, varlklar dunyasnda hibir manev
lu, ahlk deer ve Kitab bir mzn kabul edilmezse; o zaman her gerek, her
sorumluluk, ama, insan ve yaam tumuyle anlamszlar. Yaamn amacnn
yalnzca tat ve lezzetler iinde yuzdukten sonra lup gitmek olmas kanlmaz
hle gelir. Ve Dostoyevski'nin dedii gibi, Allah' varlklar dunyasndan ekip
alrsak, her istediimizi yapmak iin hibir ciddi engel kalmaz; byle bir
dunyada yaama iznini de Epikurizm'e inananlar alabilir. Gerekten de, eer
varlklarda bilin, yaamda hesap ve insanda hedef olmazsa, lezzetten baka bir
ey duunmeyen anlamsz idealizmle ocuksu bir romantizm ortaya kar. te bu
mantk 1.400 yl ncesinin bedevsiyle, gunumuzun humanist Bat uygarl ve
burjuva kulturunun ncusu olan aydn ayn duzeye getirir. Bu iki tip arasnda
var olan her turlu ayrla ramen, hayattan ve dunyadan zevk alma her ikisini
de ortak bir noktada birletirmektedir. Bu noktada materyalist dunya gruudur.
Yarglar ayndr:
"Herey bu dunya ve bu hayat iin!" Bilimsel ve bedev materyalizm, mekaniksel
veya diyalektik materyalizm, duunsel veya felsef materyalizm... Ne
tur olursa olsun, materyalizmin yanstt tek gerek dunya hayatdr. Bu
felsefeye dayanan Marksizm ise, yeni an aydnlaryla Katolik kilisesinin
temsilcileri arasnda sermaye birikimine ve burjuvaziye, smurgecilie ve
snfsal ayrmlara kar kp, adalet ve eitlii gerekletirme amacyla
Avrupa'da yaylmaya balad. Ne var ki, Marksizm'in bu amac dinin de temel
amacdr. Ve bu amacn gereklemesi iin tevhd bir dunya gruu ve bu dunya
gruu iinde ahlk, manev deerlerin, takvann ve hiret inancnn bulunmas
kesinlikle zorunludur. Fakat uzulerek tank olduk ki, mantk ve tarih, kkunden
koparlarak materyalizme baland. Yoksul ve mazlum insanlarn umidi olan ve
urunda kanlar dkulen, canlar verilen bu ocuk; anasnn kucandan yani
'tevhd'den koparlp, materyalizmin kara canavar gsunde sut emmeye verildi.
Burjuvazinin, makinanm ve rasyonalizmin kucanda Descartes'in aksz ve ruhsuz
duygularyla buyutuldu. nsana kar olan aalk Bat ekonomisiyle beslendi ve
Mazdek ile Nirevn'm huyunu ald. Faciaya bakn ki, yuzyllardr urunda ehid
verdiimiz adalet, zgurluk ve uyan zlemleriyle savatmz ocuk, Eb Zer'i
brakp Yezd'in gnlune girdi. Buyudu, byk ve sakal brakt. Baar tahtna
oturup da, zafer tacn giydiinde yuzune bir de baktk ki, hayret! Bu tevhd
deil, ulemeci irkin birliiydi. Bu birlikte hem Firavun, hem Karun, hem de
Bel'am vardr!
Komunizm, ban ekonomizmin eteinin altndan karp, insanln elinden
alar boyu kleliin, feodalizmin ve hatta burjuvazinin bile alamad
deerleri ve haklar almay nasl da becerdi? nsann; zorun, altnn ve
ikiyuzluluun* egemenliinden kurtulmak iin verdii sava, baka bir super
gucun domasna neden oldu. nsanln tum arzular acmaszca mezara gmuldu.
* Zer u zor u tezvir (altn, bask ve aldatma).

Evet; Allah'a dnmek ve yeniden Allah'n iman ipine sarlmak lume ynelmek
deil, arzular mezara gmmek deil; dini ve arzular mezarlktan karmak, iman
ve cihd ruhunu diriltmek, akn ateini yeniden kruklemek, Nem-rud'u kerten
ve putlar kran brhm'in tevhd bayran ykntlar uzerinde yeniden
dalgalandrmak, uyann kesik kollarn yerine takmak, adalet ve zgurluu esas
kkune evirmek ve ocuu kendi anasnn kucana teslim etmektir. Dine
bylesine bir dnu yapmak ve 'tevhd rislet'e gerek ilevini yuklemek,
slm'a amzda sahip olduu gerek guzellik, ekicilik ve aydnln yaniden
kazandracak ve ilericilik iddiasnda bulunan saldrgan ideolojileri yerlerine
oturtacaktr. Ama, bu ideolojilerin kendiliklerinden yerlerine oturup suslenmi-
puslenmi davetiyelerini slm'a kaphrvereceklerini beklemek aptallk olur. Bu
bakmdan yerlerini slm'a vermemek iin bu ideolojiler fitne uretecekler,
sabotajlara giriecekler, arkadan hanerleyecekler ve bu yeni doan arslan
bomak iin yeni-eski tum biimleriyle ittifak edeceklerdir.
Bu devrimci bi'setin ve tevhid risletinin karsnda lk atan ve onu
ykmak iin elinden geleni yapan duman ideolojilerin yan sra, dost grunen
banazlar da onu yok etmek iin cephe gerisinde dumanla ibirlii yapmaktadr.
Ve yamur gibi yaan bellarn batakla evirdii bir ortamda savaan
muchidlerin arkasndan inanlmaz biimde umitsizlik yetleri okumaktadrlar.
Bununla da yetinmeyerek, dumann ezmek iin saldrd .nu<--"hidler ve
ehidler cephesine dolayl yoldan saldrlarda bulunmaktadrlar. "Bu dinin
Allah', bunlarn 'tevhd'e verdii anlam hibir zaman vermedi; tevhd gkte
bir Allah'n olduuna inanmaktan baka bir anlam tamyor." demektedirler.
'Tevhd'le 'irk'in savann hibir zaman sosyal duzenler, insann
zgurluu, snfsal kavgalar ve insanln yazg-syla ilikisi olmamtr
bunlara gre. Allah, Adem'i eliyle
yapt amurdan heykele ruh vererek yaratm ve onu cennetine koyup, buday,
elma, armut, hurma; her ne ise, herhangi bir meyveden yemesini yasak etmitir.
Fakat dem bu yasa inemi ve cennetten yeryuzune indirilmitir. Bunun
insann nitelii veya insan anlayyla hibir ilgisi yoktur. Bu olay insan
ilgilendiren bir olay deildir. Adalet Allah'n sfatlanndandr. Kyamet gununde
O, kullarna adaletle hukmedecektir. slm'daki bu tur kavramlarn ve hukumlerin
dunya ile ilgisi yoktur!
Bu dost grunen dumanlarn iddialar bu kadarla kalmaz. slm anlamda ileri
surulen siys, sosyal, snfal, ekonomik, tarih ve duunsel iliki ve
kavramlarn, ilerici dunya gruunun, halka yneliin, insann soyluluunun,
kapitalizm ve smurgecilikle savama gereinin, sosyal tevhd ve mulkiyeti
ummete verme anlaynn slm'la hi ama hi ilgileri yoktur! Bu szleri
slm'a mal eden bizim gibi chillerdir, bunlarn hepsi bid'attr! Bu szler ve
iddialar Marksizm'den, sosyalizmden, humanizmden, liberalizmden, demokrasiden,
devrimcilik ve yeni felsef ekollerden aktarmadr.
Musluman'n yapmas gereken, elinden geldii kadar gunahlardan uzak durmak,
tevbe ve istifar etmek, yoksulsa sabr ve kanat etmek, eytann
vesveselerinden korunmak, zenginlerin malna gz dikmemek, kendisi zenginse
zektn vermek, Allah'n evini mrunde bir kez ziyaret etmek, yoksullara yardm
etmek ve yetimlerin elinden tutmaktan ibarettir.
bdetleri aksatmamak ve nefsi her turlu gunahtan temizleyerek hireti
kazanmaya bakmak gereklidir. Bir de, ara sra bilimsel aratrmalarda
bulunmaktan da geri kalmazlar. rnein, faiz almann ve bankacln eriat'le
uyumlu hle getirilmesi veya eriat'e uygun hle getirilmesi gibi!.. Gunluk
namazlarn klp, mubarek Ramazan orucunu da tuttun mu, koyver gitsin artk;
senden iyi Musluman yoktur. Bakalarnn iinden sana ne?
Bunlar tevhd dunya gruunun, Kitab rislet ve adle-
tin slm'la ve Muslumanlarla ilgisinin bulunmadn ileri surerler. Toplumsal
olaylar, sosyal devrimler, eitli yapsal deiimler, mulkiyet duzeni, uretim-
tuketim-datm ilikileri ve emein soyluluu ve sermaye ile olan ilikisi...
Hayr! Bunlar dunyalk insanlara brakmak gerekir, Musluman'n bunlarla
oyalanacak vakti yoktur!..
Dunya emperyalizmi, uluslarn smurulmesi, snfsal ayrmlar, igucunu
smurme, siys nderlik duuncesi, tarihin ak ynu, sosyal kanunlar, hukuk,
toplumsal yap deiimleri ve nedenleri, Musluman bireyin ummet karsndaki
sorumluluu, Musluman ummetin insanlk leminde oynamas gereken rol, yeni ada
ortaya kan gelimeler, smurgecilik, Siyonizm, siys ve ekonomik
bamllklar, slm ulkelerinin emperyalizme kle edilii, makinaclk,
kapitalizm, burjuvazi, kulturel smuru, deerlerin deiimi, siyantizm,
teknokrasi, burokrasi, chiliye ruhunun yeniden tum dunyaya egemen olmas,
nasyonalizm, faizm, soya tapma, tek boyutlu insanlarn uremesi, sanayi
kapitalizmi, tuketime tapma, refaha ynelme, sanayi ii snfnn douu,
gelimesi... Ekonomizm, Freudizm, nihilizm, egzistansiyalizm, dadaizm, makinadan
kaynaklanan dunya gruu, bo edebiyat, sanat, seks, maddelemi insan, lezzete
tapma, parann saltanat, guce klelik, duygularn lmesi, Dou aydnlnn
karanla burunmesi, ak ateinin kullenmesi, tarihten kopma, zune
yabanclama, insann tek boyutlu bir varlk hline gelmesi, makinaya kle olu,
teknolojinin egemenlii, Muslumanlar olarak kiiliimizin yok olmas, insanlar
olarak ftrattan uzaklamamz... Kufur, nifak, fesd, irk, putuluk,
sihirbazlk, faizcilik, gunahkrlk, insanlarn kle edilmesi ve 'hanns'm
amz insanlarnn kalplerine her saniye vesvese ufurmesi...
Tum bu olup bitenlerin ve tum bu yaanan gereklerin slm'la hi ilgisi yok,
bunlar hep bid'at yle deil mi a saygdeer efendiler!? Hem Vahhblik, hem
lik, hem Batclk,
hem cami, hem kilise, hem de komunizm... slm' tanmak m istiyorsunuz, eski
kitaplara bavurun; kurtulmak m istiyorsunuz, hi durmadan gzya dkun;
baar m istiyorsunuz, mezarla gidin!..
Evet!.. Kendilerine "Musluman" ismini veren bu kiiler, 'tevhd'in azametini,
Hz. Muhammed'in insan risletini, slm'n evrensel ideolojisini, kanla,
atele, akla ve bilgiyle yazlan slm'n tarihini, sonsuz kultur hazinelerini,
cihd', ehdet'i ve ksaca slm' bilmeyen bu dar kafallar, kendi kafalarna
sacak bir slm aryorlar.
Tevhdin ummeti; Kur'n'n deyimiyle, Raslullah' "usve" kabul ederek tum
dunyaya rnek olmak uzere olumu vasat bir ummettir. nsanlk iin insanlarn
iinden karlm, 'ma'ruf'a aran, 'munker'den nehyeden ve Allah'a inanan
bir ummetir.
Bunlarn gzunde slm el dememi bir ky gibidir. Sessiz, suskun, durgun ve
karanlk dar ereveler iinde kalm, klar snuk, kaplar kapal ve
giriinde ahaliyi ezmek iin jandarmann nbet tuttuu bir ky. Kimileri ah'in
sopasyla ezer, kimileri altnn sopasyla, kimileri de Allah'n sopasyla.
Bunlar iin slm ummeti, halkn yapsn koyunlatrmak iin el ele veren din
adamlaryla, servet sahiplerinin oluturduu bir toplumdur, bir insan
yndr... Ve bunlarn gsterdii yoldan ve dar slm kalplardan kan,
Allah'a isyan etmi ve kufur vadisine girmi demektir; tekfir okuyla kalbinden
vuruverirler hemen onu. in ilgin ynu, slm' byle yorumlayan ve bizim
slm anlaymz kufur sayp Firavun'a, Karun'a ve bu ikiliyi slm'n
koruyucular olarak da tantanlarn din adamlar olmasdr.
te yandan, slm'a cephe alan materyalizm, Marksizm, diyalektiki, bilimsel
felsefeci, aklc felsefeci, szde ilerici, sol eilimli, devrimci, siyantist,
demokrasi ve insan zgurluu taraftan olanlar; ksaca slam'a kar olan her
ideoloji mensubu, yukarda szunu ettiimiz szde Muslumanlarn
din anlaylarn esas alarak, reklamn yapp durmaktadrlar. Aslnda bir
sistem, bir ideoloji ve bir dunya gruu olan 'tevhd'den bunlar da
korkmaktadrlar. O 'tevhd'in kitab Kur'n, kutsal bir du ve hikye kitab
deil; uyan, amel, hidyet ve sorumluluk kitabdr. Taklid sunnetler,
dogmatik inanlar, d grunue nem veren terifatlar, dualar, efsneler,
muzeler, eski bilimler ve ecdd ans inan ve eserlerden sz eden bir kitap
deil; ortaya ftr bir ideoloji, insan duunce, sosyal davet ve sorumluluk,
yn, ama, tarih felsefesi, eylemci bir iman, bamszlk, z uyan, irde,
zyap ve vasat bir ummet koyan devrimci bir ruh oluturan bir kitaptr... Sonu
olarak, bu Kitb'm dini, tapman kapsndan dunya hayatnn ortasna atlp,
rislette, nderlikte, akim guzellik ve ekiciliinde, bilim, siyset ve
insaniliin parlak yuzunde varln kantlam ve cehalete, zayfla, ze
yabanclamaya ve eskimeye kar kmtr. Hayatn dnda yaayan insanlar
hayata, izzete, hikmete adalete, nimete, ilme, akla, kurtulua ve Hz. Muhammed
gibi olmaya armtr. Hz. Muhammed gibi olmak! O Muhammed ki, Husrev'in zlim
saltanatn yerle bir edip servet denizini kurutmutur. Etten kemikten
yaratlm bir insan, bir elinde Kitb, bur elinde demirle meydana atlp
adaleti, hakk ve ihls yerletirmi; cehaleti, durgunluu, snf ayrmn ve
mal biriktirip ymay yok etmitir. Alarn, zavalllarn ve sermayeye kurban
edilenlerin dostuydu O. Mustaz'aflarn kurtarc nderi, yeryuzunde yoksullua
ve yoksunlua itilmi olanlarn devrimci kahraman. Ve nasl yaanlaca, nasl
davranlaca, nasl konuulup, nasl susulaca, nasl savalp nasl
sabredilecei ve nasl duunulup, nasl sorumluluk alnaca konularnda
insanlk iin en guzel bir "usve".
te, byle bir iman ve byle bir slm'dan bunlar da korkuyor. slm'n
devrimci, ilerici, eyleme itici 'tevhd' ideolojisi, geri kafal dindar
tutucular korkuttuu gibi, u-drt
yuzyldr kendilerini ilerici dunya gruunun, eyleme itici ideolojilerin ve
devrimci hareketlerin nderleri ve temsilcileri kabul eden Avrupal aydnlar da
korkutuyor. Korkuyorlar; unku slm hem papann silahn alyor, hem de Marx'm;
amac ise Sezar' yerle bir etmek.
Gruluyor ki, slm tevhd inanc kendini bulduu zaman tarih rolunu de
oynamaya balyor... Uyan, adalet ve kurtulu yolunda duunceleri harekete
geirmeye, vicdanlar coturmaya, geitleri aydnlatmaya, fikr ittihada,
gericilik ve durgunlua "hayr" demeye yneliyor, zulum ve irke kar cihd
ayor ve hile atelerini sndurmeye alyor.
Ve evet, hemen birbirlerine karym gibi grunen u gu kendilerini
tehlikede grup, slm'a kar kmaya balyorlar. zleri ayr ve duunce ile
uygulama alannda da birbirinden farkl olduklar halde, slm tehlikesi
karsnda hi olmazsa yeniden canlanp gu kazanmak ve tarihte, toplumlarda,
inan ve vicdanlarda etkili olabilmek iin dorudan veya dolayl yollarda
ittifak kurmaya giriiyorlar.
Bu u gu unlardr:
1- Halkn dumanlar, gululer ve sermayedarlar. Bunlarn
bir elleri halkn kafasnda, teki elleri ise halkn cebindedir.
nsanl tutsak ederek, yal/renkli, talan ve cinayet sofrala
rnda otlarlar ve insanlarn boyunlarna binerler. Bunlar s
lm'n yeniden gundeme gelmesi ile kopan kasrgann kar
snda saraylarn temellerinin atrdadm grmektedirler.
Bu yeni doan ocuk, zulum rgutlerini temellerinden kertecek ve bu bi'set
ve uyan, soyluluk, ayrcalk ve ticret putlarn kracaktr.
Titriyorlar bu slm'n karsnda; bu saldrgan slm, aa ve yeryuzune
egemen tum gulerin yureklerine korku salmtr. Altm, zor ve hile ulusu ykma
doru gidiyor.
2- Kendilerini slm'n ve Peygamber'in varisleri ve Al
lah'n yetlerinin yorumcular sanan; gerekte ise, eski gele
nekleri, ilkel din efsneleri, atalardan kalma bo retileri,
sosyal durgunluu, fikr cehaleti ve tarihsel gericilii temsil eden; buyuk
bilgin ve fakih Nil'nin deyimiyle, dinsel des-' potluun kurucular ve
gulerin, ileri gelen azgnlarn, beylerin, paalarn ve irticanm
destekleyicileri olan adamlar. Bunlar dier iki guten daha ok, bu tevhd
bi'setin ykclk gucunu kavryorlar! Asl dumandan daha arpc bir ekilde
tevhd uyann tehlikesini seziyorlar.
Takvimler yeni bir mevsimi, yeni bir dnemi ve yeni bir oluumu gsteriyor.
lkbahar yamurlar yeni bir dnemi ve yeni bir ruh yeertiyor. Bulutlardan
boalan yamurlar lun yuzeyinde cokun rmaklar meydana getiriyor. Ve bu
rmaklar, ikinci tur dumann evine dolup tayor. Bu bakmdan her eylerini
yitirmek korkusuna duen duzenbazlar, bu cokun rmaa olanca guleriyle kar
koymaya alyorlar; Ms'nm "yed-i beyz"s (beyaz eli) karsnda aran
sihirbazlar gibi, hileyle dokuduklar iplikleri ortaya atyorlar.
sa'nn geliinde, sriloullan dininin ve kavminin kurtarcsnn
knda; Yahudi hahamlar, Roma ileri gelenlerinin, Kayser'in, ve Filistin
kfirlerinin yaptklarndan daha daha ok tekfr ve tefrk (fsk yapma)
bayraklarn yuceltiyorlar. Yukardakilerin hmn, aadakilerin ise
karamsarln, bu yeni tevhidi uyann uzerine ekme abasndalar. Hz.
Peygamber'in geleceim bildikleri halde, geldikten sonra zamansz dumanlar
kesilen ve Kur'n'm surekli olarak hakk yalanlamak ve gerei gizlemekle
sulad Arap ve Yahudi din adamlaryla ileri gelenleri gibi, bu yeni uyantan
nce Allah'tan, Peygamber'den ve slm'dan sz edip dinsizlie, imanszla ve
ahlkszla kar karak halkn yannda itibar kazanan ve une kavuan bu
bezirganlar, gerek uyan hareketinin balamasyla birlikte, sosyal
mevkilerini, unlerini ve itibarlarn tehlikede grerek hemen ona duman
kesiliverdiler.
Dine Kar Din:
Tarih her zaman gerek dinle sahte dinlerin saavna tank olmutur. Tevhd,
tevhd adna gerek niteliinden karlm ve slm en ac darbeleri yine
slm'dan yemitir.
nsan kurtarmak iin her turlu zilleti, yabanclamay, irde felcini, akl
sapmalar ve varlk zaafn atmann tek yolu dini gerek kaynana dndurmek ve
duuncenin yeniden olumasn salamaktr. Tanrlarn tutsaklk ve
egemenliklerinden kurtulmak iin Allah'n yaratc ve kurtarc gucunden ilham
ve yardm almak, byle durgun ve sapk slm'n yerine gerek slm' koyarak
Muslumanlarn aln-yazsm deitirmek zorundayz.
Vurdumduymazlk, hurafeler, cehalet, meskenet, zillet, irk, zihinlerin
kokumas, uur felci, ruh hastalklar, kiilere tapma, zulmun ve fitnenin
yaygnl canna tak m dedi; bunlardan kurtulmak m istiyorsun? yleyse, durma
git ve Muhammed'in, Ali'nin ve Ftma'nn kapsn al; onlar sana kurtulu
yolunu gstereceklerdir.
Siz ey kurtulu arayan insanlar, zgurluk kavgas veren uluslar, adalet
nerede diyen snflar, hakka tapan aydnlar, yoksul, yoksun ve dertli ruhlar!
Siz ey ezilmi ve hor grulmu insanlar! Cehaletin kapkara tapnaklarnn ve
yeil, beyaz ve krmz saraylarn kurulduu bu kentte, Ftma'nn kuucuk
toprak evinden baka nereye gidebilirsiniz? Varn o eve, yakc ve aydnlatc
adalet ve imamet me'alelerini alarak karanlk ve souk yuzyllar an. Bu
me'alelerle rumcek andan rulmu saltanatlar, despotluklar, snf
ayrmlarn ve halk avlamak iin yaplan tapmaklar ve mabedlerin vrislerini
yakn. Safevlerin getirdii i inancn brakn; gerek slm'a dnun.
Bilginin cehaleti, n karanl, hareketin durgunluu ve uyankln
uykuyu giderdii gibi, gerek din de gerici dinleri bir yana iter; iki tur
dinden birinin varl, dierinin olmadnn kesin delilidir.

3- Gericilik, renksizlik ve sahte ilericilik gibi suslerini yitirmekten korkan
dine kar aydnlar, devrimci imann ve bi'setin karsndaki uuncu gucu
oluturmaktadrlar. Toplumumuz tarihten kopmu ve ilk manev ememizle varlk
kaynamzn arasna uurumlar girmitir. Tarih topranda kk salan ve iman
guneini, zgurluk havasn, dier bulutlardan gelen yararl yamurlar ve
tarihin ak iinde verimli kultur topraklarndan besin alabilen bir toplum
ancak yeerip meyve verebilir.
Ne yazk ki, bizim varlk aacmz, dumann acmaszca indirilen
baltalaryla yara ustune yara ald. Chiliyye, cehalet, snf ayrm, saltanat,
rklk, klecilik, fikr tutuculuk, feodalite, klelik, siys despotizm,
dinsel diktatrluk, dier kulturlerle yaplan hastalkl birleimler ve eski
chiliyye ve irk duunceleri gelimek iin uygun ortamlarn buldular. Sonunda
yaralanm ve urumeye yuz tutmu slm aac iten ie kemirilmeye baland.
Duunce ve mezhep ayrmlar, siys ve kavmiyeti blunmeler bu aac para
para etti. zellikle bizim ulusumuz, kavm bir tutuma kaplarak ak havada
yamur getiren bulutlarla, bahar mutulayan zengin uygarlklar, kulturler ve
duunce okyanuslaryla ilikilerini koparp att. Ve kendisini slm dunyasndan
ekti kard. Doal olarak, topran derinliklerine kk atm bu zeytin aac
ne Doulu oldu ne Batl. ok gemedi solmaya yuz tuttu, sarard ve bakmsz,
meyvesiz yaban bir orman aacna dndu. Yllar geti, lu yllar ve uykuda
geen yllar, yuzyllar...
Bir smurgecilik kt ortaya. Bat'da yetien bahvan tum dunyay
enlendireceim diye kt ortaya. Amerika'ya, Afrika'ya ve Asya'ya el att.
Smurgeciliin (istismar) amac enlendirmek, meyve verdirmek deil miydi
zaten?.
Varlk aacmz kendi topraklarmzdan skup aldlar, kkunu tarihimizin
kalbinden kazdlar. Kuucuk bir saksda sun' gubreyle buyutmeye altlar. Bu
saksya nceleri
(mertiyet) diyorlard. Sonra "demeokrasi" dediler. Bat zgurluu de
diyorlard. Verdikleri yalanc zgurluun de tehlikeli hle geldiini grunce
onu da aldlar. Batl bahvanlar, dunya da ei grulmemi bir kap yaptrdlar
sonunda. Bahvanlar da deimedi hi. Mirza Mulkum Han, Seyyid Hasan, Takizde,
Gogalap, Seyyid Ahmed Han v.s... Yava yava ve birden hareket eserleri
beliriverdi. Aacmzn gvdesine taze su yuruyordu. Yeermeye balad yeniden.
Tomurcuklar patlyordu ard ardna. Bak iyi bak! Gerei gr, olanlar tan!
Aacmz meyve veriyor yine.
Yaprak ayn yaprak, meyve ayn meyve
Ayn beyaz yaprak, ayn jale gulleri
Ne oldu birden? Neden yle duruldunuz?
Herkes suskun. Neden souk bakyorsunuz birbirinize?
mitsiz bir kara bahtl, balar eik.
Ac ile fsldayorlar; "kt guller veren bir baheyi
Neden sulayp duralm?" diye.
"Kt guller"
Toprandan karlan, kku kesilerek sun' gubre ile baslenen ve Bat
smurgeciliinin kanl kusmuuyla sulanan bu aa kt guller veriyordu.
Bizde aydnlanma akm, Bat'nn smurgeci kulturunun bilimsel, fikr ve
kulturel girdileriyle balad. Ayn smurgecilik okulunda okuyan bedev
kavimlerin okur-yazarlan gibi, bizimkilerin de nesi var nesi yoksa hepsi Batl.
Derilerinin rengi hri... Geri kalm toplumlarda aydn saylyordu bunlar.
Tarihlerini, kulturlerini, dinlerini ve hatta kendilerini bile Bat kalplan
iinde deerlendiriyorlar. Ve her eyi Batl kalplara dkerek yapyorlard.
Bat'nn tarihsel kalplarna bakalm rnein: belirli dnem gze arpar
burada.
Eski Dnem: Bilim kultur, uygarlk ve ilerleme (Roma ve Yunan uygarl).
Orta Dnem: Hristiyanlk, bilim ve akln boulmas, fe-
odalizmin gulenmesi, zayflk ve gerilik.
Yeni Dnem: ze dnu, dinsel basknn ve egemenliinin zayflamas, kultur,
sanat, bilim ve uygarlkta dirili hareketleri.
Tarih gerei gsteriyor. Avrupa'da Hristiyanlk gitti, uygarlk geri geldi.
Demek oluyor ki, uygarl lduren Hristiyanlk idi. Bizim aydnmz byle bir
incelemeye girimez. unku Batl deildir o, Batllamtr yalnzca. Batl
olmak, bir tur uygar olmak demektir; Batllamak ise bir eit hastalktr.
Bizim aydnmz gerei bulmak iin bilimsel tarihsel incelemelere girimez;
dinini, uygarln ve kendisini tanmak iin almak zahmetine katlanmaz. Bat
ne yaparsa o da aynsn yapar. Bat'nn kendi tarihi, uygarl ve dini
hakknda yapt aratrmalar ve vard sonular gzu kapal olarak kendi
tarihi, uygarl ve dini iin uygulamaya koyulur. Hristiyanl atar, yerine
hi duunmeden "slm" koyuverir, o kadar. Bylece sihirli bir biimde aydn
olur o. lericidir de; tarihsel sorunlar mantk ve felsef yorumlarla
zuverir. Din, tarih ve uygarlk arasndaki en karmak ilikileri bile bir
rpda gun na karr. Bu ad deitirmekle yani "Hristiyanln" yerine
"slm" koyuvermekle, bilimsel, materyalist, liberal, yapc, deemokrat ve
modern aydnlarn toplumumuzda nasl da tureyiverdiini gruyorsunuz ite.
Bat'nn aydn kendisini Rnesans'n ve Buyuk Fransz Devrimi'nin kultur ve
duunce vrisi biliyor. Bunca bilimsel ilerlemenin orta, Voltaire'in, C.
Bernard'm, Galile'nin, George Danon'un eserlerinin, kilise ile mucdele sonucu
ortaya kan kulturun, ilerlemenin ve uygarln vrisi biliyor. Voltaire'in ve
Renan'm tarih felsefelerine dayanarak Hristiyanl Roma mparatorluu
karsnda bir zillet ve teslimiyet felsefesi, klelik huyu ve korkaklk ahlk
kabul ediyor.
Bizim aydnmz ise, slm'n, Roma'nn snf ayrmna
kar olduunu bilmeden; Dou ve Bat imparatorluklarn ykan silahl
Peygamber'in risletini anlamadan; slm'n sermayenin belirli ellerde
toplanmasn yasak ettiini duunmeden ve batan baa cihd ve zgurluk
kavgalaryla dolu olan ehid kanlaryla yazlm tarihine hi gz atmadan;
Voltaire'den kapt duuncelerle olduka kustah bir biimde Hristiyanln
yerine slm' koyuyor ve kendince fikirler yurutuyor, kalem oynatyor, yuzeysel
yarglarda bulunuyor.
mparatorun daraacna ektii Mesih'le imparatorluklar ykan Hz. Muhammed
arasndaki fark, klelik ruhu alayan Hristiyanlk'la kl dini olan slm
arasndaki fark ve imann temelini yoksulluk kabul eden Saint Paul'le,
yoksulluu kufrun temeli sayan Eb Zer arasndaki fark bizim aydnmz grmez.
Bin yl sureyle smuruye kar verilen savalar, kurtulu hareketlerini bilmez
ve feodalizme, snf ayrmna ve belli bir aile, snf veya hanedann
despotizmine kar olan slm'la Budizm'i; ezilmilerin, haklar elinden
alnmlarn Peygamberiyle, Hindistan'dan in'e kadar saray saray dolaan
Buda'y birbirinden ayramaz. Ezenle ezileni, zlimle mazlumu, ldurenle
lduruleni mezhep kavgalarnn sonucu kabul edip ayn kefeye koyar.
Ve bizim tarihimizde grulen dinle bilim ve ilerleme arasndaki ilikinin,
Bat tarihindekinin tam tersi olduunu bilmez. Bizim Ortaamz yani din ruhun
egemen olduu uuncu ve drduncu yuzyllarmz, kultur ve ilmimizin doruk
noktasna ulat yuz yllardr. slm uygarlnn yetitirdii bilginler,
dunyay fethetmilerdir.
Bizim bu aydnlarmz, modern kadnlarmz gibi modaya uyarak birden uygar
kesiliverdiler, bilimsel z uyan gerekletirdiler ve isim deitirmekle
aydnca yarglarda bulundular. Felsef, bilimsel ve sosyal alandaki
yarglamalarn Bat'nm tarihine bakp, Bat'nm kalplarna dkerek yapyorlar.
Kendileri yok; yerlerinde Batl veya Batl olma-
yan bir yabanc var sanki. z uyana vard .a kendilerinden uzaklap yabancl
ayorlar bizim aydnlarmz; yabanclarn gereksinimlerini, zorluklarn, ama
ve deerlerini kendilerinin sayyorlar. Hastalklar Batl doktorlar gibi
tehis edip, tedaviyi de Batl doktorlar gibi yapmyorlar aslnda. Batl
doktorlarn yazdklar reeteleri hastann adn deitirerek kullanmaya
kalkyorlar. Kendi dertlerini duymuyorlar, kendi hastalklarn anlamyorlar.
Fel olmu duygularyla, bakalarnn dertleriyle iki buklum oluyorlar.
Ekonomimiz daha tarmmzn sorunlarn zememi, ekip-bime dnemini
yayoruz henuz; kendi ekmeimizi, peynirimizi, soanmz daha kendimiz temin
edemiyoruz; aydnmz kalkm, teknoloji toplumlarnn hastalklarndan ve
teknolojiden sz ediyor.
Bakentte gunluk geli-gidii iin altnda arabas yoktur; ama teknolojinin
egemenlii nedeniyle zunden yabanclam gibi Avrupa'nn iki dunya sava
sonucu yakaland karamsarlk, deerlerini yitirmesi, lubalilik, umitsizlik
hastalklarna zum aramaya kalkar. Psikoloji, duunce, sanat, edebiyat, ahlk
ve ideolojide ayn hastalklara yakalanm numaras yapar. Devlet dairelerinde
ay ierek uyuklar; ama kendisini hain burokrasinin kurban sayar. Su, ekmek,
et, ulam, yol, konut ve okuma-yazma bilmeme gibi sorunlar zulemeyecek
kertede iken; varoluuluktan, dadaizmden, nihilizmden, Franois bilmem kimin
tavrlarndan ve bilmem kimin oyunlarndan sz eder; lukse ve yapmack
guzelliklere kaar; seksle, tuketimle, ekonomizm ve bireycilikle ilgilenir.
Kadn; guzelliin aynas, ruhun dostu, ak ilhamcs, Peygamber'in deyimi ile
yaam bahesinin gulu, gklerin temiz emneti, ftratn tan, hayl
giysisinin ruhu, erkek ruhunun dinlendii mekn, yalnzln aas ve vaheti
karsnda ilk gereksinim ve istei olmas nedeniyle Allah'n Adem'e ilk
hediyesi, dem'in ilk duas ve dert yolda, kutsal bir
yet ve Allah'a inananlarn namazda dndukleri, asrlar ve nesillerdir tavaf
ettikleri Allah'n evinin komusu hatta bir paras iken; slm'n gzunde kadn
bu kadar deerli iken... imdi aydnmzn gzunde guya deerini bulmu ve
cinsel bir oyuncak, ikinci derecede bir ekonomik ara, yani hem elence hem de
tuketim arac hline gelmi ve arda satlan bir yaratk olmutur. Boyanarak
ve suslenerek gsteri yapan bir hayvandr artk kadm. Lisan, kiilii bir
elence arac olarak d vucut yapsnda yansyan bir hayvan. Sosyal rolu ise,
tuketimi artrmak ve erkein ehvetini uyandrmak ve doyurmaktr o kadar.
Yararldr belki bir dereceye kadar; ama deersizdir, ba botur, sayg ve
iffet snrlarn am, kutsal yalnzlklarn dert yolda ve erkek hakk
tanmlardr ki, istedii yerde vucut guzelliini gsterebilsin ve bu yoldan
istedii geliri elde etsin. Ama ideal duunceyi, gnul yorgunluunun ilacn,
ilham emesini, ruh susuzluunun pnarn, yalnzlk yoldan, hayatn ve
varln anlamn, hayat cevherini; yaamda, edebiyatta, kulturde, duunce ve
sanatta ilham kaynan; irkin yeryuzunu, souk doay ve gunluk bo hayat
guzelletiren ve stan ruhu ve iki kutsal atei, yani ak ve iiri yitirdik.
Ve bilinci, ruhu ve yaam sermayesi slm olan toplumumuz uykuya dald ve
geleneksel kalplara girerek, uyantan uzak zihn durgunlua, resm d
grunulere, amasz terifatlara, yararsz ve yuzeysel taassuplara, lu ve
sapk eski ilimler adna kultur yoksunluuna dutu. Kendi kabuuna ekilerek,
slm rislet ve uyann ok gerilerinde kald. Zamanmzn toplumsal
gereklerine yabanclat. Ve bu arada Muslumanlar Bat ile iliki kurmaya
baladlar.
O Bat batan baa burjuva ve sermayecilik zellii ve ahlakyla,
teknolojinin gucune dayanarak tum ezilmi uluslar smurusunun altnda ezdike
eziyordu. O smuru ki, bir elinde bilimi ve dier elinde teknolojiyi, sermayenin
ve aahk kapitalst burjuva duuncesinin emrine vermiti. Dunyada ve insanlara
egemen olan boazyla yalnz ve yalnz sar eytana tapyordu. stiyordu ki; tum
ballklar, gelenekler, soyluluklar, aklar, imanlar, kutsal duunceler ve
dinler bu sar eytann gz kamatrc ve sihirli nlar altnda rengini ve
kymetini kaybetsin.
zgurlue giden tum uyan yollar kapansn. Tum toplumlarn tek bir hedefi
olsun: Tuketim. Tum uluslar bir eye kle olsun: Tuketim. Dou'nun ve Bat'nn
tum ulkeleri burjuvazinin dininin tarlalar hline gelsin. Bu burjuvazi dini ve
ahlknn dndaki tum dier dinler, ahlk ve inanlar, duunce ve deerler;
evet hepsi de aklc deildir, bilim ddr ve addr. Hangi bilimin
dnda? Tabii ki burjuvazinin biliminin...
Akl gucun hizmetine, bilimi teknolojinin, teknolojiyi uretimin ve uretimi de
kazancn hizmetine veren "Yeni Skolastisizm."
Artk, yeni Bat uygarl ile burjuva kurallar ve kulturunun anlamn
anlyoruz. Materyalizm, realizm, enternasyonalizm, ekonomizm, siyantizm,
liberalizm... Evet, evet; hepsi de, Allah'a tapmann yerini altna tapma alsn;
ekonomik maddeye tapan burjuvazi, felsef maddeye tapsn (materyalizm) diye...
nsanlar zorunluluk zincirine.(cebriyye) balanarak klelesin diye. "retim ve
tuketim" zorunluluuna yani... Tum insan idealler lsun; yuce istekler, manev
deerler, gerek guzellikler, hayr, keml, erdemler, zgurluk istemleri, fikr
yuceliler, ama, kurtulu abalar, srlar zme, susuzluu gideren
kaynaklar, z uyan, cmertlik ve ak... Evet, tum bunlar yok olsun diye...
Dunyann ruhuna yol bulabilme, gerek benlie varma, varln temel anlamn
bilme, hayatn sonunu grme, insan tanma ve yaratln srrna erme abalar
snmelidir ki; burjuvazinin istedii tipte, lezzete, refaha, paraya dukun, salt
ekonomiye inanan ve yalnzca gelirinin artmasn duunen bir yarata dnusun
insan.
Ne fark var materyalizmle burjuva duuncesinin? kisinin de amac ayn deil
mi? kisi de ekonomik kazantan baka ne duunuyor? kisi de, her gun sabahtan
ie gidip akam eve dnuyor, tuketim iin uretim yapyor ve parann evresinde
tavaf edip durmuyor mu? kisinin yaam da refah ve refah getirici aralar
aramakla geiyor. Paul Simon'un dedii gibi; "Baka bir ey deil, yalnzca
durakta otobus beklemek" tir, her iki izm'in de anlam.
Ama, tum uluslar ve ulkeleri tuketim pazarlar hline getirmek ve tum
nitelikleri, huylar, soyluluk, yuz hatt, ulusal ve manev deerleri yok etmek
ve her eyin belli bir kalba smasn salamaktr. unku, sanayici sermayedar
hep belirli kalplar ierisinde uretir.
u yeni humanist akm bile tanklk ediyor ki, artk dunya ahlk ve manev
deerlere; adalet, eitlik, kardelik, kutsallk, sorumluluk, yucelik, erdemli
olma, salt hayvn arzulara tutsak olmay aalama; kazan ve gu peinde
komakla bencillii hor grme; cmertlik, hakk, fedakrlk, ama, vefa, ahde
ballk ve inan gibi tum duygulara yabancdr.
Tabiat madd gulerden ve cebr kanunlardan baka bir ey tanmaz oldu. Kr
ve duygusuz yaamdan o da etkilendi artk. Zayflarn lup, gululerin kalmas
kural hline geldi. Orman kanunu, hayatn temeli ve tabiat rejiminin anayasas
oldu.
Realistim diye ortaya kan bilimsel duunurler yalnzca maddeye, d
tecrubelere, fizik ve biyoloji kanunlarna dayanarak duunce uretiyorlar;
bilimin temellerini bunlar ustune kurmular. nsann Allah'a tapmasn bile
madd bir olu ve doann urunu olarak gruyorlar. Orman kanunu neden geerli
olmasn byle bir dunyada; bilimsel, sosyolojik, biyolojik ve ideolojik veriler
duygulara, manev deerlere, inanlara pay m ayryor ki!?

Bu bilim ve bu cebr kanunlar hayata egemen olunca, maddecilikten uzak soyut
kavramlara, idealist duuncelere, dine, fizik tesine ve inanca elbette yer
kalmayacak ve bunlar hayl, utopya ve duygusal olarak niteleneceklerdir.
nsan ve insan toplumu da byle madd bir varlktr; zooloji biliminin
konulan iine girer. Sonu olarak, grduumuz tum varlklar madd doann
yansmasdrlar ve hayat egemen olan kanunlara tabidirler. Toplum da denizler
ve ormanlar gibi ak bir alandr. Her insan yaam kavgas vermek zorundadr ve
herkes bu alanda gucu yettii oranda savaacak ve yeteneini ortaya koyacaktr.
nsan, gucu arttka daha ileriye, refaha, baar ve mutlulua, Darwin'in
deyimiyle en doru yne gider. Gulu olan ilerler, kazanr ve yaar, arkada
kalan ise yitirir ve lur. Yaam mahkemesinde verilen kararlar hep bu yndedir.
Bu mahkemenin temelinde yatan adalet deil, zulumdur; unku yarglamada temel
kural yetenektir. Hak gulunundur ve tabiatn duzeninde zayflar ezilmee
mahkmdurlar.
nsanlk tarihinde hakk ve hududu belirleyenler ftihler olmam mdr?
Mulkiyetin zordan baka bir koruyucusu grulmu mudur? Allah'n yeryuzunu
kimler, hangi esasa ve hangi yasalara dayanarak blduler? Amerika gzumuzun
nunde bir rnektir; zorun galebesini bazlar ruhun ve akln ustunluu ve da
yansmas olarak vuyorlar. Mani, dunyay karanlkla aydnln sava alan
grup, peygamberlik iddiasnda bulunarak yle diyordu: "Ftihler aydnln
elerinden, yenilenlerse karanln elerindendir." Ni-etzsche, ateli ve
heyecanl akln gucun hizmetine sokarak, gururla "Tanr lmutur" diye
baryordu. "Sultann nunde secdeye kapanmt o." Mesih'i kavminin vicdannda
yeniden armha gererek, Kayser'in dnuune ortam hazrlad. Hitler'in geliinin
mujdecisiydi o. Ve lumunden otuz yl sonra tapt "supermen", Tann'nm yerine
geti.
Bir gerektir; tarihin ve tabiatn kantlad ve uluslarn
kulturune yerletirdii bir tecrubedir, zorun her hakkn ustunde olduu.
nsan toplumu eitli turde bireylerden oluur: Aptallar, alkanlar,
tembeller, zekler, yetenekliler, yeteneksizler, zayflar, gululer, hastalar,
salamlar, ustun zekllar, geri zekllar...
Herkes boyca, vucuta, yuzce, arlka ve renke birbirinden farkl olduu
gibi; yetenek derecelerine, pratik zeklarna, zihinsel ve ruhsal yaplarna
gre de birbirinden farkldr.
Gune, hava, su, toprak, orman, maden, otlaklklar... Hepsi de tabiatn
nimetleridir ve bu nimetlerde herkesin hakk vardr.
Her ey buraya kadar iyi geliyor; sosyalizm, hak, zgurluk, eitlik...
- Neye gre hak?
- Yalnzca "alma"ya gre!
- Guzel; daha guzeli de olamaz zaten. Hangi koullar ve luler evresinde?
- Hi, herkesin kendi liykati ve yetenei lusunde.
Tabiat servetin esas kaynadr ve yaam sermayesidir.
Tum insanlara aittir tabiat. Herkesin yeteneini ve yapabilirliini
gsterebilmesi iin, kimsenin eline ve ayana zincir vurmaynz; snrlar ve
izgileri ortadan kaldrnz; kimsenin nune engel karmaynz. lerici
gulerin nune gemeyiniz ve el-kol balayc, umit krc yasalarla
yaratclk, hareketlilik, atlm, yol buluculuk, devrimcilik, kiisel
yetenekler, rgutleyicilik ve nderlik yatenei bulma ve kefetme yeteneklerini
bastrmaynz. Devletleri, millletlerin ba uzerinden kaldrnz ve milletleri
ticret, uretim, gu kazanma, servet sahibi olma ve doal kaynaklan karmaktan
alkoymaynz.
Devlet egemenliine hayr! Ve, 18. yuzyl fizyokratlarnn "Braknz
yapsalar, braknz gesinler" sloganlarna da.

Eitlik, hak, insanlk, adalet? Bunlar hep idealistlerin duunceleridir. Dinin
verdii utler olsun, bu tur idealiste duunceler olsun, byle romantik ve
fizik tesiyle ilgili duygular tabiat, tarih ve bilim mahkm ediyor. Gerek
olan u fizik dunyadr; bu dunya da yalnzca yetenek ve liykati esas
almaktadr. Eitlik ve adalet Rustem'in atyla MoUa'nm eeini ayn kaza
balamann adlardr. En feci ve en ayrcalkl bir zulumdur bu. Tarih boyunca
oynamak ve kle olmaktan baka hibir yetenei grulmeyen zenci rkla, yeryuzunu
deitiren ve buyuk uygarlklar yaratan Ar ve Cermen rklarna ayn hakk
vermek; Ar ve Cermen soyunun hakkn elinde almaktr.
nsanlk m? Ortak bir cevher, gerekler ve deerlere sahip olan insanlktan
sz eden yalnzca din duuncedir. Allah'tan sz edip, insanlar Allah
karsnda eit sayan din duunce; tabiattaki kardelik, eitlik ve ayr
yeteneklerde olma zelliklerine ters dumektedir. Tarihin zorunlu ak, soy
ilmi, psikoloji, genetik, ksaca tum bilimler bu gerei kantlyorlar.
nsanlktan, insanlardan ve insanlarn sosyal duzenleriyle bu dunyadaki zel
yerlerinden sz etmek, zorunlu (cebr) kanunlara, tabiatn kesin ve egemen
kurallarna ve mutlak maddiytn esaslarna ters duen din diliyle konumaktr.
Realizm, materyalizm, naturalizm, biyoloji, genetik, psikoloji, fizyoloji,
tarihsel materyalizm, sosyolojinin tecrub kanunlar ve zihin d tum olular
ve duyular bu dile yabancdr.
Bilimle akl ayr dillerden konumuyorlar. Din ve ahlk ne derse desin;
bilimsel gereklerin, grunur dorularn, zorunlu kanunlarn, gunluk yararlarn,
altrma, smurme ve yaratln, hayatn ve olup bitenlerin dili, gucun
ilerleme ve gelimenin temeli olduunu syluyor.
Ekonomizm, siyantizm ve liberalizm... Ekonominin soyluluu, bilimin soyluluu
ve zgurluun soyluluu... Ba-t'nn materyalizmi de, burjuvazi kulturu de ayn
eylerden sz ediyor.
Burjuvazi Ortaa'm sonlarnda "orta snf" saylyordu. Kentte oturan esnaf
takm, feodal duzende yuksek tabaka ve kylu tabakann ortasnda bir snf
oluturuyordu. Ekonomik adan olsun, manbk asndan veya insan ilikiler,
sosyal hukuk, siys fikirler, zgurluk ve demokrasi asndan olsun; feodal
snfa, halk aalayan aristokrasiye ve dinsel despotluk, siys durgunluk,
diktatrluk, hurafeler, fikir ve kulturde tutuculuk ve Kilise egemenliine
dayanan saray ve ruhniyet duuncesine gre burjuvazi ilerici ve hareketli bir
duuncenin sahibi olarak grulebilirdi. Ama, Asya ve Afrika'y smurmesi sonucu
bedavadan hazinelere kondu. Makinanm gucu ve ylan sermayenin acmaszl
sonucu yuksek aristokrat tabaka ile kyluler arasndaki snf ayrmna dnute.
Bu orta snf yava yava veya birden (Fransa'daki gibi) eski kral ve kral
ocuklarnn yerini alarak, yeni snf duzeninin temellerini att. Teknolojinin
de gelimesiyle sade ilikiler karmak sistemlere, basit ticret ve alma
faize ve paraya dayanan ekonomik duzenlere ve sermayenin en buyuk kazan nedeni
olmas biimlerine dnutu. Bankalar, kurumlar, holdingler, ok uluslu
irketler, dvize ve borlanmaya dayanan dunya ekonomisi derken; "cins-para-
cins" formulunun, "para-cins-para" formulune dnuumu... Ki artk, para
ticrette ara deil, cins ara, para ise amatr. Bir kanser gibi gelien
burjuvazi sistemi, iki hayrsz sonu dourmutur: Uluslararas smuru ve
snfsal smuru.
Kanserlemi burjuvazi, snrlarn am, insanlarn hakkn yemenin de
tesine geip, insanlarn varlk cevherlerini ve gerek insanlklarn kemirmeye
balamtr.
Adaleti sosyalistler, sermaye sahiplerinin iinin hakkn vermediini; onun
kazancn cebine indirip, emeini smurduunu syluyorlar. Bu sosyalistler iin
hi de gereinde ve derinliinde deiller; mam Huseyin cellat Yezd'in elinde
Kerbel'da ehid edildii zaman birtakm szum ona dinciler ah vah edip,
"ldurdunuz ama, neden su vermedi-
niz?" diye uzuntulerini dile getiriyorlar.
Acmasz zorunluluk, insan yutan dev, kanserlemi tumr, vesvese verici
hanns, ta karartan sihirbaz, gerei rten cad, cinsiyeti deitiren usta
cerrah, vahdeti ayran, ftrau deitiren, yaratl saptran gu; Allah'sz
bir an u serden oluan irk'i: Materyalizm, kapitalizm ve makinizm.
nsan artk Allah'n kutsal yeti deil, bir aratr. Teknoloji kralnn
makinasma taklm ve bu makinann bir vidas olmutur. Zorbalk deirmeninde
bakalaryla birlikte kazan alglaryla oynuyor.
Varlk felsefesi mi? retimde oynad roldur. Mutluluu mu? Tuketimdeki
paydr. Sorumluluu mu, ahlk m, dini mi? Maddenin zorunlu kanunlar
karsnda teslim olmaktr; sermayenin ve makinann hukmune boyun emektir. Ak
m? Refah. Amac m? Emekli olabilme. Son arzusu mu? Emeklilik dneminde lum
odalarnda lumu beklemek. Varlnn hayat boyunca kazand anlam m?
Bankadaki paras.
Sermayedar? Sermayesinin miktarnca varln yitirmi zavall. Toplumun
kann soran ve insann barsaklarnda yaayan bir parazit. Ban ahrndan
kaldrmayan domuz. Bir mur kaan, abalayan ve toplayan karnca. Yemeyen,
yiyemeyen, yalnzca di etlerinin kanmasn gidermek iin dileyen kr fare...
ald altnlar dolambal yollardan gune grmeyen yerlere gturup habire
biriktirmek ve onlarla oynamakla megul.
"Topluyor ve yalnzca sayyor." (Humeze: 3)
u Kur'n, paraya tapanlarn ve hak yiyenlerin psikolojisini nasl da guzel
ifde ediyor. Onlar mal toplar, sayar, ama yemezler; toplarlar ve sayarlar
yalnzca.
O artk bir hastadr; kuduz hastasdr. Tehlikeli ve tehlikeli olduu kadar
da i acmdrc bir hastalk. Bu altna tapma dini ve oalttka oaltma
delilii onu tum ahlk degederden, insan ihtiyalardan, varlk
yeteneklerinden, guzelliklerden, holanmadan, uyantan, imandan, hayrdan,
kemlden ve yaamn anlamndan yoksun brakm; para kokusuyla deliler gibi
kouyor, lum toprana duunceye ve mezara gmulunceye kadar surecek de kousu.
"oaltma arzusu sizi bodu; her guzellik, iyilik, keml ve sorumluluktan
alkoydu; sonunda mezarlarla gruup bulutunuz." (Teksur: 1-2)
Altn, bu "sar eytan."
Cinler gibi klelerinin iine girmi; ilerinde insanlk adna bulduu
eserleri yok ediyor, zune oturuyor onlarn. te bu alinasyondur; burjuvazi
iinde yaygn olan deliliktir.
Bu delilik dindeki delilikle ayndr. Baz dindarlarn arasnda ibdet
sufiyne bir ak biimi alyor ve dine uygun arifane bir z uyana burunuyor;
hra tn, hlasn ve takvann gulenmesi sonucunda da sf, ayak trnandan
sann tellerine kadar cezbeye tutuluyor. Sf aruk hastalanmtr ve hastal
srasnda sayklayp Hallc gibi, "Ene'1-Hakk" diye barr; zanneder ki, iinde
yaad toplumda Allah'tan baka kimse yoktur. Bu hle tasavvufta "vahdet-i
vucd" diyorlar. Yani grulen her ey botur ve her ne varsa Allah'tr; ben de
Allah'm... Bu da bir tur hastalktr.
Altna tapma dininde de, Sar eytan'a iman getirmi olan kullar, her sabah
ve her akam onun kblesine dnerek namaz klarlar ve bu altndan putun
karsnda alnlarn klelik toprana surerek secde ederler. Ve kane tavaf
ve delice sa'y ederek, 'Altn Ev'in haccm ed ederler ve son durakta zgurluk,
eitlik ve uyan deerlerini kovarak, z insanlklarn cmertlik ve ihls
yolunda sonsuzlua ermek iin yok ederler; altna daha ok yakn olmak amacyla
sm-illerini kurban ederler ve en son olarak da, altnn rabblii, meliklii ve
ilhl nunde eilmek arzusuyla salarn tra ettirirler.
Bunlar, bu dinin gerekten inanm kullardrlar. Bu dinde
de bazen olur ki, ibdet aka dnuur ve i vahdet-i vucd'a varr. Altn
tasavvufuyla sarho sfler cezbeye, riyazete, aka, altn zikre ve tebihe
ynelirler. Altn mevldr ve bunlarn varlk nedenidir. Haktr ve gerektir.
Guzellik ve irkinlik, hayr ve er, eksiklik ve tamlk, aalk ve eref, hakk
ve btl, erginlik ve ocukluk, kurtulu ve bat iin mihenktir, ludur.
Amelin mizandr; imam, vel, muctehid, murid, cennet ve cehennemin sahibidir.
Herkesin dnuu onadr. ldurmek ve yaatmak onun elindedir. Kaza ve kader onun
hukmu altndadr. Dilediini mutlu eder, dilediini mutsuz. Dunyay kudret
elinde dnduren odur. Yaratan, rzklandran, ekil veren, hakm, azz, kadir,
n ve gulu olandr. Ondan baka her ey bir hitir; evrenin ruhunda yatan
odur; ben de ondanm, tanr da ondandr.
te buna altnn vahdet-i vucdu derler. Altn tasavvufunun Hallalar,
kendilerini gerekten altn sanmaktadrlar; yaadklar oplumlarda altndan
baka hibir eyin olmadn hissetmektedirler. Kendi uyruklarn ve soylarn
gerekten necb, azz ve kerm saymaktadrlar.
nsanolu topraktan yartlmtr ve zayfl da topraktan gelmektedir.
Bunlarsa altndan yaratlmlardr. Kendilerinde de ne cevher varm meer; bu
kadar gurur ve benliin. kayna da burasdr ite. nsanlar topraktan, bunlar
ise altndan olma. Bu yuzden insanlar aalarlar; onlarn deer ve erdemlerini
tanmazlar. demoullar karsnda hibir zaman boyun eemezler. unku
demoullar topraktan yaratlmlardr, bunlar ise altndan; altn hi topran
karsnda eilir mi?
Bu Sar eytan'n kullar onun huyunu kapmlardr. Sar eytan ilerine
girmi ve onlar da vahdet-i vucda ermiler. Kullarnn boazndan konuan Sar
eytan'n kendisi. eytan eytan yapan benlik, gurur ve dem'e secde etmemek,
kendi yaratl madeninin ustun olmasndan ileri gelmemi miydi?
"Ben ondan daha ustunum, dedi; unku, onu topraktan yarattn, beni ise
ateten." (A'rf: 12)
"Ben topraktan yaratlm olan birisine mi secde edeceim? dedi." (sr: 61)
Ahlk sosyalistler burjuvaziyi insanlk iin bir fet olarak gruyorlar ve
onu para delisi olmakla suluyorlard. Halkn inancna gre, bir cin veya eytan
insann vucduna girerek onu deli eder ve kendinde uzaklatrr; alinasyon da
bundan farkl bir ey deildir. Burjuvazinin beynine, gnlune ve cevherine szan
dinar eytan, para ecinnileri ve Ib-lis'in sar ocuklar onu ftratndan
uzaklatrr ve kendisine yabanclatrrlar. Allah'n koyduu ftrat, Sar
eytan'm ftratna dnuur. blis bylece yaratln balangcnda syledii
gibi, demoullar'ndan c alyor; "demoulla-r'nn ilerindeki maddeye ar
biimde ynelme ve dunya iinde boulma duygularn harekete geirerek..."
Altnn niteliklerinden deil midir tum bunlar? Allah burjuvazinin
psikolojisini, sosyolojisini ve bu snfa zgu ahlk, ruh ve yaam biimini ne
guzel anlatyor! Karun gibi insanlarn huylarndan ve mrunu kazan peinde
geiren altnn dostlarndan sz ederken, devrimci insann psikolojisine ve
halkn sosyolojisine de deiniyor: "Gece gunduz, ak gizli, mallarn
sarfedenlerin mukfatlarn Rableri verecektir. Onlara korku yoktur ve onlar
uzulmeyeceklerdir. Faiz yiyenler maherde ancak eytann arpt kimsenin
kalkt gibi kalkarlar. Bu, onlarn 'zaten alveri de faiz gibidir'
demelerindendir. Oysa Allah alverii hell, faizi haram kld. Kime rabbinden
bir ut gelir de faizcilikten geri durursa, gemii kendinedir, onun ii
Allah'a aittir. Kim faizcilie dnerse, ite onlar cehennemliktir ve onlar orada
ebed kalacaklardr." (Bakara: 275)
Bu kadar nefret ve fke, ve Allah'a kar aka sava ilan etmek...
Bedevi duzende ekonomi hayvanclk dnemindeydi daha.
Kurey'in sermayesi topu topu bir-iki yuz bin deveydi. Birka smurucu vard. En
unlusu de, Peygamber'in son hacanda ilan ettii ve Arafat'ta herkesin nunde
rusvay ettii 100 bin deve sahibi amcas Abbs bn Abdu'l-Muttalib'di. Kurey bu
aamadayd daha Peygamber gelmeden.
O gunun faiz yiyen Abbs', develer sahibi Eb Sufyn', kle tuccar meyye
bin Halefi ve esnaf Eb Leheb'i; bugun Rockefeller'e, Ford'a, General Motor gibi
irketlere, Krupp, Standart Oil, Aramco ve Chevron gibi kurululara dnumutur.
Bu dev irketlerin sermayesi bazen olur ki, Fransa gibi kalknm bir ulkenin
bile butesini aar. Tum dunya uzerinde milyonlarca ii ve milyarlarca
tuketicinin kanlarn emmektedirler.
Bir gz krpmayla buyuyorlar, tehlike anlar aldryorlar yeryuzunde.
Savalar kartyorlar; ocuklar, zayf ulkeleri ve genleri lum ticretini
artrmak iin sava alanlarnda katlediyorlar; imann kklerini kurutup,
uluslarn temellerini ykyorlar. Ahlk deerleri ldurup, birlikleri
paralyor ve nesillerin tarihle olan ilikisini kesiyorlar. Kulturlerin,
dinlerin ve yerli uygarlklarn varlklarna son verip, kutsal hurmetlere, namus
snrlarna, erdemlere, manev hazinelere, nesillerin yuzyllar boyunca
biriktirdikleri deerli miraslara, insanln yuzyllar boyu yeryuzunde elde
ettii deerlere saldryor, tum bunlar yamalyor ve bataklklara gmuyorlar.
Tum uluslar istedikleri kalba sokup, yaam tuketimcilie, insanlar de
bolua, imanszla, karanla, amaszla, aala, zayfla, gereklerden
ve maneviyttan soyutlanmaya, soysuzlua ve insanlk d duuncelere
surukluyorlar
nsanlar cansz ve souk mankenlere dnutuler; cansz mankenler gibi deiip
duran modalar srtlarna ne giydirir-se giydirsin, "Hayr!" diyemiyorlar.
Yuce amalar: Fazla almak, otomobil ve apartman sahibi olmak.


160
161
DEOLOJLER VE SLAM'IN KONUMU
BZ VE KBAL
Dertleri: Bor, trafik, taksitler ve giyim.
nan ve duunceleri: Kitle iletiim aralar ve tuketim toplumlarnn
haberleme aralarnn rnga ettii bilgi ve haberler.
Edebiyat ve sanatlar: Esrar, alkol, marihuana, polisiye romanlar, hasta
ruhlarn samalklar, sapk izmler, seks ve vurdulu krdk filmler, iir
geceleri, resm kulturel toplantlar, renkli televizyon dizileri, reklam
posterleri, moda gibi deiip duran felsefe, ideoloji ve siys yntemler...
Ahlklar ve aile ilikileri: Uygar Amerikan ailelerinin yaam dolu
seruvenleri... Bay Dr. Hartoon'un ailesi aydn ve eitim grmu kiilerden
olumaktadr. Aileden biri kar, yengelerini hmile brakr; sonra durumu
doktora aktarr ve bir dier yengesine srann gelmesini bekler. Ve bu tur
'ilerici' yaam biimleri, yllarca eitici ve retici programlar niteliinde
aile sevgisini, temizliini Amerikan turu 'sla-i rahm'i anlatmak iin uygar,
zgur, ilerici ve bilimci Amerikan ailesinin yaants olarak verilir.
Kadnlar ve aklar: Bunlar artk zume kavuturulmu sorunlardr.
Manhattan mahallesinin kuzeyindeki renkli baheler, yoksul uluslarn sorunlarna
are diye gsterilir. zel apartman alamayan yoksul snflar ve renkli partilere
gidemeyen, zel otellere giremeyen ve kadnlar uzerinde kumar oynayan
insanlarn kadn ve ak sorunu yoktur...
lerici bir toplumda tum sorunlarn nasl da zuluverdi-ini gruyorsunuz.
Para ve biraz da bilimsel bir mantk oldu mu, her ey tamamdr. Sermaye
sahiplerinin, yoksul halkn karlat zorluklardan habersiz olduklarn
sanmayn sakn! Onlar, kimseden lutflarn esirgemeyecek kadar insancldrlar
(!) Her eyin ba dndurucu bir hzla pahaland dunyamzda, bir dolara bir
kitap alp da, sanat ve ak yazlarn okumamz bir iyilik deildir de, nedir?!
Onlar, Afrika'nn kavurucu llerinde ve Asya'nn yaanmaz dalarnda yaam
kavgas veren ve New York, Paris, Stockholm' ve Londra
uygarlnn nimetlerinden yoksun kalan genlerimizi bile duunurler de, deerli
Playboy dergilerini ve daha baka kymetli seks dergi ve kitaplarn bedava
datrlar.
slm'n Peygamberi, bedev uretim sisteminde, kabile duzeninde; sar
eytann egemenliine kar sava ap faiz yemenin Allah'la savamak anlamna
geldiini syler ve ummetini, dunyaya ve altna tapmanm ktuluklerine kar
mucdeleye arrken; maddeciliin, Allah'a ulamann karsnda nasl bir set
oluturduunu ve imann, ahlkn, uyann, hidyet ve felahn nasl da
tehlikeli bir duman olduunu gerekten ok iyi biliyordu. Ve eer o gunku
Taif'in bahe sahiplerinin, Kurey'in deve sahiplerinin ve Abbs bn Abdi'l-
Muttalib'in yerini bugun dev kartel ve trstlerin, petrol irketlerinin ve daha
baka okuluslu irketlerin; svire bankerlerinin, komprador burjuvazinin ve
snrsz miktarda sermayelere sahip olanlarn alm olduunu ve korkun borsa
oyunlarn, ihtikr ve dolandrclklar, snrlarn tesini de smuren
bankalar, senet, borlanma ve dviz oyunlarn kendi dneminde grmu olsayd
da, yaygnlatn grseydi, herhalde Kurayzaoullar Yahudileri-ne yaptnn
aynsn yapard.
Geen yuzylda byle bir duzenin; insan haklarn hie sayan, insan tum
gereklerden, tum deerlerindej koparp batakla surukleyen, en yuce duygular
ve insan ruhunun kutsalln parayla alp satan, hayvanca bir rekabet ve
artrma hrsndan baka hibir manev deere (!) yuz vermeyen ve insan
varlnn eitli boyutlarda gelimesine imkn tanmayan kokumu burjuva
duzeninin karsna sosyalizm kt.
Din eski resm Kilise evrelerinde idi ve Kilise'nuv kendisi Bat
sermayecilerinin en buyuklerindendi. Fikr ve kulturel altyapy Avrupa'nn
Ortaa'nda feodalizm oluturuyordu. Kilise ite bu Ortaa'da feodalizmle
yapt ibirliini, imdi de burjuvazi ve kapitalizmle yapyor ve sosya-


162
163
DEOLOJLER VE SLAM'IN KONUMU
BZ VE KBAL
lizme kar kyordu. Allah, iman, gayb, maneviyt ve ahlk adna tum gucuyle
sosyalizme yukleniyor ve kapitalizmin fedasi rolunu oynuyordu. Bu durum
karsnda, dinin kapitalizme destek olduunu gren sosyalizm, sma
materyalizmde bulup, onunla nikh yapt. Din de sermaye ile nikh yapm ve
maneviyt maddiyta dnumutu, maddiyt da maneviyta. u terslie bakn siz!
Tanr dunyaya ve paraya tapan, mal yan ve insanlar paraya tapmaya aran bir
halk duman oldu; insanlarn da Karun'un kleleri ve Sar eytan'm kurbanlar
olmalarn istiyordu.
Toprak birden hiretperest kesildi; hakk, eitlii ve adaleti vmeye, paray
ve madd lezzetleri kuumsemeye, bireyci hev ve hevesleri aalamaya, insan
kurtulua ve madd hayatn etkilerini silmeye aryordu. Halktan kendi
karlarn duunmemelerini, toplum ve kardelik ruhunu, eitlik ve inan
sorumluluunu, takva, ahlk, sabr, cmertlik, dunyadan yuz evirme, insanlara
hizmet etme gibi hayrl amellere ynelmelerini ve Firavun'u boup, Karun'u
gmmelerini istiyordu.
Her ey yer deitirmiti. (Tanr'dan amacm ilh deerler ve din; topraktan
amacm ise, bunun dndaki tum ideolojilerdir.) Birbirlerinden fark toprakla
tanr kadar olan bu iki zt kutup birbirinin yerine gemiti.
Din dunyaperest oldu; materyalizm de maneviyat. Doald bu; unku Kilise
dini dunyaya tapanlarn hizmetine vermiti; sermaye duzenini, smuruyu, paraya
tap, oaltma hrsn ve hakka tecvuzu koruyordu. Musa'nn asas gerekte
ylan olmu ve Firavun'un bana inecei yerde, Karun'un hazinesinin bana
oturmutu. Papa, brahim'in vrisi oldu. Roma imparatorlar sa'nn mirasna
konarken, Hz. Muhammed'in miras da am ve Badat halifeliklerine gitti. Ve
akll materyalizm de sahipsiz kalan deerlere sahip kp, kafilenin banda
yurumeye yeltendi. Tarihin uzun yollar boyunca nculuunu hep peygamberlerin
yapt ve
dem'den bu yana krmz ehdet izgisi uzerinde tevhd bayrayla yuruyen
kafilenin bana materyalizm geti.
Sanayici sermaye sahipleri, tarmclar kendilerine ekerek sanayi iileri
snfn oluturdular. Bu iiler teknolojinin zincirlerine tutsak edilerek, her
turlu kiiliklerini yitirdiler ve teknolojinin uydular hline geldiler.
gulerini makine sahiplerinin ellerine verdiler; bylece, kendine zgu dili,
kulturu ve toplumsal ilikileri ile yeni bir snf ortaya km oldu.
Smurgeciliin ar boyutlara varmas, teknolojinin hzla gelimesi ve i
kurulularnn buyumesi sonucu snfsal elikiler ba gsterdi. Bir yanda
sermaye, te yanda igucu kutuplarken; kapitalizm de yaam garantisini iinin
smurulmesinde gruyordu. Ve sonunda, kurtulu yollar aramaya balayan ii
snf hakk ve hukuktan yana olduklarn ileri suren aydnlar da yedeine
alarak maki-nizme ve sermayeye kar sava at. Dolaysyla sosyalizm ite bu
dnemde, krduumu zup, insanlar parann egemenliinden ve teknolojinin
zorundan kurtaracak; kazanca tapma hastal, ahlk bozulma ve sosyal-insn
sapklklar nleyecek bir sistem olarak gundeme geldi.
Sonunda bu iki kutup arasnda kavga balad. Dinle faizm, kapitalizmin
yardmna kotular; sosyalizmse destek alan dumannn karsna materyalizm ve
proletarya dikta-trluuyle birleerek kt. Her ne kadar sosyalizmin zu
ahlk idealizm ve insan zgurluu duuncesinden kaynaklanyor idiyse de,
sonunda kapitalizmin dine yapt gibi, materyalizm de sosyalizme yapacan
yapt ve onu kendi safna ekmeyi baard.
Kapitalizm akn, tamlm, varlk gereinin ve insan deerlerin duman
idi. Amac; ihls, varln yucelmesi, insann aalk arzulara kaplmasnn
nune gemek ve dunyann basklarndan insan kurtarmak olan din; kendi
dumanlarnn hizmetine girerek, smuruculerin yannda mevzilenmiti. Aynen
bunun gibi adalet, eitlik, sevgi, insanlar arasnda kardelik, zgurluk ve
maddenin gucunden, sermayeciliin ezici ekonomik duzeninden, kazanca tapmadan,
oaltma hrsndan, altn biriktirme ve paraya tapma hastalndan, sermayenin
egemenliinden ve kendine yabanclamadan insan kurtarmak sloganlaryla ortaya
kan sosyalizm de materyalizmle birleerek; siys diktatrlue, fikr baskya,
kalplam bir ahlk duzenine, burjuva huyunun en ktusu olan ekonomiyi esas
almaya, ii devleti kurmak parolasyla insanlar ezen bir polis iktidarna ve
ndere tapma hastal iinde koyu bir despotizme dnutu. Burjuvaziye, faizme
ve dine kar ynelttii sulamalarn aynsn kendisi yapar oldu.
te, yaadmz dunya bu; ister istemez bu dunyada yaayan insanlar olarak
birtakm eler karmza kyor:
Sermaye sahibi olma.
Eski anlamyla deil; biraz paran varsa onu kanun veya kanun d yollarla
oaltmaya bakmak, ziraata, hayvancla, faizcilik ve ihtikra ynelmek...
Bugun, gerek nicelik, gerekse nitelik olarak; elde etme yollar, tuketim
biimi, uretmedeki ama, varlk felsefesi, sosyal rolu, psikolojik sonular ve
insanla olan ilikisi bakmndan sermaye ve sermaye sahibinin sermayeye kurban
edilen insanlarla ilikisi eskiden olduu gibi deildir. Yanllk veya
ihanetlerin kaynakland en nemli nokta burasdr ki, birtakm fakihler,
hukukular, sosyolog ve ekonomistler ister bilerek olsun, isterse bilmeyerek
olsun; bilgilerini, kalemlerini, sanatlarn, dinlerini ve aratrmalarn
sermayeciliin ve ona bal gulerin hizmetine vermilerdir. Farknda olarak
veya olmayarak, ya da Marksizm'den nefret ettikleri iin sermaye sahiplerinin
eteklerine kouyorlar.
in ktusu baka smak da bilmiyorlar. Eskiden teknoloji ncesi dnemlerde
insanlarn zgurluk ve bamszlklarnn guvencesi, halkn zorbalarn
tecvuzlerinden korunmas ve ellerindeki varlklarnn yama edilmemesi iin bir
are olarak grulen zel mulkiyetin ustun ynlerini gstermeye ve bunun alma,
ekonominin gelimesi, toplumlarn uretime yneltilmesi, sanayide, ticrette ve
madencilikte ilerlemenin salanmas alarndan da yararl olduunu savunmaya
alyorlar. Fakihler, insanlarn ancak kendi emeklerinin karln
alabilecei, hrszln haram olmas, halkn mallarm gasbetmenin yasak oluu
ve tarih boyunca dinin de ho grmesi, hatt tevik etmesi gibi gerekeler ileri
surerek, zel mulkiyetin meruluu ve kutsall konusunda fetvalar veriyorlar.
zel mulkiyet ilh imi; imana, vahye, tevhide ve nubuvvete dayanyormu;
insanlar kurtulua ve takvaya gturuyormu. Daha nice gereke ve delillerle
sermayeciliin korunmasna yardm ediyor fakihler. "Kim bir lu topra ihya
ederse o toprak onun olur" kuraln ileri suruyorlar. Oysa burada kutsanan, lu
topra zel mulkiyete geirme deil, lu topra enlendiren, ihya eden ve
ilenir hle getiren insan emeidir.
Sermaye sahiplii faizcilik ve kazan hrsnn sonucudur; ve bugun artk
sermaye politik oyunlara girimekte, savalar karmakta ve gu yarlar
yapmaktadr. Nemrud'un saraylarnda, eddd'm balarnda, ba dndurucu kumar
evlerinde, cinsel elencelerde, ayyalk ve eytan ilerde bin bir gece hayat
yaamaktadr sermaye. Ekonomide karteller ve trstlerle devlet ilerine
uzanyor, elini seimlere, siys ve sosyal devrimlere atyor. Piyasalar ele
geirmeye, uluslar arasnda savalar karmaya; iman, deerleri, kulturleri,
insanlarn manev duygularn, dinlerini, soylu uygarlklarn ve kklu
geleneklerini yok etmeye alyor. nsanlar insanlklarndan ediyor...
Yeni sermaye sahipliinin zellikleri unlardr:
Sermaye miktar olarak oalrken, sermaye sahibi saysnn azalmas; bir
baka deyimle tekellemeye ynelme.
Eskiden orta buyuklukte bir kentte yuzlerce mal sahibi, varlkl ve paral
kii bulunurdu. Ama imdi, tum ulkede
sermaye sahipleri parmakla saylabilecek kadar azdr. Bunun nedeni de, sanayi ve
ticar sermayeciliin, esnaf ekonomisinin yerini almasdr. te yandan, sermaye
duzeninde makine bakalaryla buyuk bir yarn iinde olmak zorundadr. unku
yara giremeyen ve yar surduremeyen bir makine gerek nicelik, gerekse
nitelik asndan birka yl iinde lmeye mahkmdur. Tuketim piyasasn
ellerinde tutmak isteyenler, uretimle e oranda, maln ekiciliini de artrmak
zorundadrlar. retim hem cins ve guzellik asndan doyurucu olmal, hem de
ucuz olmaldr ki, tuketim piyasas elde tutulabilsin. Bunun dnda, uretimin
yalnzca buyuk bir hzla artmas geni bir sermaye yatrmna, teknik ve
ynetsel hunerlere ve ayn zamanda zel ynetimlere muhtatr.
Sanayi uretiminin teknik ve ynetsel sisteminin gun getike karmak bir
biim almas ve buyuk sermayelerin ihtiya duyduu uretim makinalarnm buyumesi,
irketlerin kurulmasn gerektirmekte ve bunun sonucunda da irketler kiilerin
yerini alp, kiiler paylalan bir mal durumuna dumektedirler.
Ekonominin teknikle, uzmanlkla, iletmeyle, muhendislikle, sosyolojiyle,
psikolojiyle, hukukla, politikayla ve baka uluslarla yakndan ilikisi vardr.
Bu nedenle, sermaye sahibi her geen gun iinden ve sermayesinin almya-zsmdan
uzaklar; kendisiyle sermaye, makine, iiler yani ml gucu, uretim aralar
ve insan gucu arasna alm-satm, alc, piyasa ve tuketici gibi faktrler
girer. Bu durum, bir orta snfn domasna yol aar; yeni doan bu snf hzl
bir gelimenin iine girer; sermaye sahibiyle sermayesi arasnda araclk yapar.
Bu snf muhendis, ekonomist, hesap uzmanlar, sanayi iyerleri mudurleri,
iveren, uretime bal uzmanlar, reklamclar, pazarlamaclar, istatistikiler,
teknokratlar ve sanayi sosyologlar gibi meslek sahiplerinden oluur.

Eskiden orta snf burjuva idi; yani dukkn sahipleri, tuccarlar, el
sanayicileri, ynetsel ilerle uraanlar ve ounlukla kentte yaayanlar...
Bunlar kyluyle feodal aa snf arasnda bir yer igal ediyorlard; kyluden
biraz yukarda feodallerden biraz aada idiler. Bazlar boyaclk ve
marangozluk gibi ileri yapar, bazlar da kyden kente mal getirerek satar veya
faizcilikle urarlard. te sonradan dukkn sahibinin dukknn super
markete, han sahibinin hann pasaja, kuuk iyeri sahibinin iyerini fabrikaya
ve faizcinin ii bankaclk ve bankerlie dnuturmesiyle buyuk sermaye
sahipleri snf olutu. Bu bakmdan, Ortaa toplumlarndaki duruma ya da 19.
yuzyln sosyolojik veya Marksist deyimlerine bakarak, bugun burjuvaziden bir
orta snf olarak sz etmek yanltr.
Sanayi sermayeciliinin gelitii duzenlerde, egemen snf buyuk burjuvazi ya
da sermaye sahipleri snfdr. Bu snf Ortaa'm feodallerinin, ii snf da
kylulerin yerini almtr. Marksist sosyolojinin sylediinin tam tersine
olarak, eskiden orta snf oluturan kuuk burjuvazi yok olmam, imdiki
egemen burjuvaziye dnumutur; ii snfyla arasndaki boluu ise
teknokratlar snf doldurmutur. Bu snf eskiden olduu gibi artk paray
deil, bilimi kullanma yolunu tutmaktadr.
Ne tuhaf; eski duzendeki kyluyle toprak aasnn ilikilerini duzenleyen
mubairin yerini, yeni duzende okumular, duunurler, bilginler ve sanatlar,
ksaca aydnlar almtr.
Bilimin, u yeni uygarln egemenliinde ald biim ve ekildii yne
bakn. Yeni burjuvazinin dine kar at rgutlu sava ve onu hayattan,
toplumdan ve insanlarn kalbinden silme abasnda bilim nemli bir rol oynuyor.
Burjuvazi, bilimin zgurluu, akim bamszl, kulturun insancll, eitimin
ulusall, ahlkn mantklii ve sanatla dinin zincirlerden kurtulmas gibi
cafcafl ve yalanc sloganlarla dine kar sava veriyor.
Tum aydnlar, hatta burjuvaziye kar olan devrimci aydnlar, Doulu aydnlar
ve Muslumanlar, din ve kultur asndan yeni Bat burjuvazisinin kurban
oldular. Oysa, yuzylmzda oluan siys, sosyal ve kulturel gelimeleri ve
politikada, sosyal sistemlerde, ahlkta ve duuncede olup bitenleri
gruyorlard. Maneviyta kar realist ve materyalist akmlara; dine kar
bilimsel iddialara, erdemlere kar modernlemeye, Allah'a tapmaya kar paraya
tapmaya tank oluyorlar. Ahlkn yerini karlarn, erdemlerin yerini
faydacln, gerein yerini ekonomik refahn, insann kurtuluu tezinin yerini
ilerlemenin; hakkn yerini ihtikr, aldatma, kuku, sosyal burkun tu ve
bilimsel, sanatsal ve eitsel ynelilerin; insan soyluluun yerini
tuketimciliin ve deerlerin yerini madd lezzetin, gucun, biriktirmenin ve
ekonominin aldn; hakka tapmann, akn, guzelliin, deerlerin, yuce
amalarn, varln ve evrenin ruhunun, ftratn, sonsuz susuzluun, gayb
gereinin, sonsuzluun, insan tarih iinde hayvandan ayran ve onu hidyete,
doruya, zgurlue ve uyana gturen nedenlerin yok edildiini ve tum
uygarlklarn, kulturlerin, toplum ve uluslarn gelimesindeki ana etkenin iman
olduunu biliyorlard.
Durkheim, dine toplum ruhunun tecellisi diyor ve tarihte dinsiz bir toplum
yaamadn belirtiyor. Ona gre toplumlarn ilkel gelime surelerindeki
kavramlar kutsal kavramlardr. Schiller, tarihin hareketinin nedeni olarak ak
ve al gsteriyor.
Ruh, ebed yaam duuncesi, fizik tesine uzanan irde, ak, tapnma, nasl
olmak, ne yapmak ve nasl duunmek gerektii; doann srrn, eyann ruhunu ve
yaamn anlamn zmeye almak ve sonunda gaybe inanma, Kahr Guc'e yaklama,
olular aratrmak ve olaylarn nedenlerini bulmaya almak insan
aratrmaya, ilerlemeye ve yorumlara itmitir. Hatt, tekniin gelimesinin ilk
kaynann da sihirbazlk, kimyaclk, tapmaklar yapma, bust yapma, res-
samlk, guzellii tanmlama, yldzlar, doada olup bitenleri tanmaya alma
ve hastalklara kar ilalar yapma gibi abalar olduu syleniyor.
Sorunun daha ilgin olan yan uras ki; Marksizm insanlk tarihinde ilk kez
i uygarlnn soyluluundan sz ettiini itiraf ediyor. Bu uygarlkta insan i
aracna dnuerek aalayor; yle ki makine ana ii, insan ise onun yan kolu
hline geliyor. Sonra ruh lup, ak terk edilerek, Allah'a, mutlak gerek ve
yuce deerlerin tecellisi olan Allah'a tapmann yerini; tuketime, cinsiyete ve
yeni yeni baka tanrlara, tarihin Kisra, Kayser ve diktatrlerinin yerine geen
reislere, liderlere, parti genel sekreteri ve devrim nderlerine tapma alyor.
Uyank, yaratc, guzellie, zgurlue, gelimeye ve hakka ynelmek isteyen
insana, sosyalizm kantinlerinde sunulan ideoloji yeterli hle geliyor.
Ne tuhaf!.. Dini, bilime kar ve halk uyutan afyon diye gsterdiler.
zgurluu, izzeti, insann bamszln felce uratan sapk bir fanatizm
olarak nitelediler dini. Oysa, insan yeryuzunde Allah'n halifesi yapan dinden
baka bir felsefe veya ideoloji deildi.
Bilim, felsefe ve humanizm dinin zirveye oturttuu insan aalara indirip
bir i aracna dnuturduler. Petek yapan balans, ya da rzk toplayan karnca
yerine koydular onu. Marksizm'in yapt da bundan farkl bir ey deil. Marx ve
Engels'in ada E. Berth'in u szunu burada anmak ne kadar yerinde olacaktr.
Diyor ki E. Berth: "Marxizm, uretenlerin felsefesidir." Marksizm'in duunsel
nitelikleri ve ahlk ynelilerinin arkasnda burjuvazinin keskin kokusu
gelmektedir. 17. ve 18. yuzylda geliip, 19. yuzylda doruk noktasna ulaan
burjuvazi, maneviyt, irfan, ruhu, ahlk ve deerleri reddedip, tum bunlarn
kayna olan dini karsna ald. Maddeyi kble edinerek, realizme, ekonomik
refaha, pragmatizme, piyasacla, tuketime, uretime, kara, lezzet, servet ve
guce ynelerek tum
amalan ve yuce deerleri romantik ve din idealizmin urunu bularak frlatp
att.
Bugun sosyolojik sorunlardan anlamayanlar bile, gunumuze egemen olan sosyal
ilikilere, ekonomi duuncesine ve toplumlar kuatan deer yarglarna
baktklarnda; yeni sanayi burjuvazisinin iten ve almaktan baka bir eye
kymet vermediini ve kbesinin yalnzca para olduunu kolayca greceklerdir.
Marksizm ile burjuvazinin sonunda ktklar kap ayn kapdr; aralarnda
ama olarak hibir fark yoktur.
Her sabah erken saatlerde Paris, Londra veya Washington'un yeralt
geitlerinde ar gibi kaynayan ve ie yetime kaygusuyla ana-kz, erkek-kadm
acele metrolara kouan milyonlarca insan grduumuzde; azaba uram
kavimleri, tufana urayp kaan Nuh kavmini ya da Ad kavmini anmsyoruz. Bu
kouup duran insanlar, uradklar bir azaptan kap kurtulmak abas
iindedirler sanki. Evet; i uygarlnn, parann, bilimin, gucun, teknolojinin
acmasz arl altnda ezilip kalm bir ehd var amzda; insan.
Teknoloji insanlara refah getirecekti; ama imdi, bu refah aracnn altnda
kalm insanln feryatlar geliyor kulaklarmza. Kyamet gunu mudur nedir?
Mezarlarndan kan luler korkarak oraya buraya kayorlar sanki. Maher
gununun korkun anlar kuatm insanl. Maher mi? Evet, buyuk maher. Nereye
kouuyor bu insanlar? "Gebe develer korkudan yavrularn duureceklerdir."
diyor Kur'n, kyamet hllerini anlatrken.
Londra'da, Paris'te, Hamburg ve Tokyo'da kouan insanlarn yan sra, ancak
bir polis ya da mufetti grduklerinde kprdanabilen uyuuk komunist ulke
insanlarna ne denir? Bu insanlarn ruhlar lmutur. Diyalektik, propaganda,
reklam, ideolojik nutuklar ve partinin bitip tukenmek bilmeyen vguleri
uyutmutur onlar. Ama bu insanlar da almaya iten yine paradr; polis
gucunden daha ustun gelen para.

Yuzyln buyuk bir tecrubesi bizi bir geree gturuyor. Sermaye birikimi, refah
ve lezzet ak, hrs ve kazan peinde olma; insanl gece-gunduz yaam boyu
para toplamaya, gu kazanmaya, lukse, sapk elencelere, biriktirme hastalna
ve manev-ahlk deerleri, varlk felsefesini, ftrat cev-hp'ini, Hakk'a
tapmay, zgurluu, adaleti, yaamn tum guzelliklerini ve bireyin gelimesini
feda etmeye gturuyor. nsan parann karsnda ve aalk arzular iinde,
hemcinsleriyle bitmez bir ekime ve dumanca ilikiler ortamnda yalnzca
dunyaya ynelik, ruhunu, ahlkn ve kulturunu brakyor ve sonunda kendine
yabanc bir yaratk hline geliyor. Daha ksa bir deyimle, burjuvazinin ahlkna
burunuyor.
Bu hastal ve getirdii sapklklar eski kulturler ve dinler bildii gibi,
bugunun sosyolojisi ve insan anlayabilen ideolojileri de biliyor.
nsan, urunda en kymetli eylerini, tum guzelliklerini ve varn, younu
feda edip de ulaamad; devrimler, cihdlar ve ehdetler araclyla
peinden kotuu kendi gereini, yuce deerlerini, ahlkn, ama ve
sorumluluklarn, gerek siys duzenini, varlk felsefesini, tabiatn ve
yaratln srrn ve kutsal guzelliklerini istiyor. Aradn kapitalizmde
bulamad, burjuvazide bulamad, Marksizm'de bulamad; materyalizm,
egzistansiyalizm, nasyonalizm ve faizmde bulamad ve aray iindeki gzler
ister istemez slm'a yneliyor. Ve;
kbl bunun yolunu bize gsteriyor.
Ali eriati _ Biz ve kbal
Kitaplar, uygarla yol gsteren klardr.
UYARI:
www.kitapsevenler.com
Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar...
Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak
grduumuz sitemizdeki
tum e-kitaplar, 5846 Sayl Kanun'un ilgili maddesine
istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla
ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma
ekran
vebenzeri yardmc aralara, uyumluolacak ekilde, "TXT","DOC" ve "HTML" gibi
formatlarda, tarayc ve OCR (optik
karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grmeengelliler iin,
hazrlanmaktadr. Tumuyle ucretsiz olan sitemizdeki
e-kitaplar, "Engelli-engelsiz elele"duuncesiyle, hibir ticari ama
gzetilmeksizin, tamamen gnulluluk
esasna dayal olarak, engelli-engelsiz Yardmsever arkadalarmzn youn emei
sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin
istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibirekilde ticari amala veya
kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek
tumyasalsorumluluklar kullanana aittir.
Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir.
www.kitapsevenler.com
web sitesinin amac grme engellilerin kitap okuma hak ve zgurluunu yuceltmek
ve kitap okuma alkanln pekitirmektir.
Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyoruz.
Tum kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri
abalardan ve
yaptklar katklardan turu teekkur ediyoruz.
Bilgi paylamakla oalr.
LGL KANUN:
5846 Sayl Kanun'un "altnc Blum-eitli Hukumler" blumunde yeralan "EK
MADDE 11" : "ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve
edebiyat eserlerinin engelliler iin uretilmi bir nushas yoksa
hibir ticar amagudulmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya
uuncu bir kii tek nusha olarak
ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi
kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri
formatlarda oaltlmas veya dun verilmesi
bu Kanunda ngrulen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nushalar hibir
ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve
kullandrlamaz.
Ayrca bu nushalar uzerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin
bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur."
bu e-kitap Grme engelliler iin duzenlenmitir.
Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne
mutlu ki, bir grme
engellinin, duzgun taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu
sevinci paylaabilmek
tum zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz
tarayp,
kitapsevenler@gmail.com
Adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay duunebilirsiniz.
Bu Kitaplar size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek lutfen
bu aklamalar silmeyiniz.
Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan
ediniz...
Teekkurler.
Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara.
TRKYE Beyazay Dernei
www.kitapsevenler.org
www.kitapsevenler.com
e-posta: kitapsevenler@gmail.com
Tarayan: Muslim Domu
Ali eriati _ Biz ve kbal

You might also like