UYARI: www.kitapsevenler.com Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar... Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak grduumuz sitemizdeki tum e-kitaplar, 5846 Sayl Kanun'un ilgili maddesine istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma ekran vebenzeri yardmc aralara, uyumluolacak ekilde, "TXT","DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayc ve OCR (optik karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grmeengelliler iin, hazrlanmaktadr. Tumuyle ucretsiz olan sitemizdeki e-kitaplar, "Engelli-engelsiz elele"duuncesiyle, hibir ticari ama gzetilmeksizin, tamamen gnulluluk esasna dayal olarak, engelli-engelsiz Yardmsever arkadalarmzn youn emei sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibirekilde ticari amala veya kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek tumyasalsorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir. www.kitapsevenler.com web sitesinin amac grme engellilerin kitap okuma hak ve zgurluunu yuceltmek ve kitap okuma alkanln pekitirmektir. Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyoruz. Tum kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri abalardan ve yaptklar katklardan turu teekkur ediyoruz. Bilgi paylamakla oalr. LGL KANUN: 5846 Sayl Kanun'un "altnc Blum-eitli Hukumler" blumunde yeralan "EK MADDE 11" : "ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin uretilmi bir nushas yoksa hibir ticar amagudulmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya uuncu bir kii tek nusha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dun verilmesi bu Kanunda ngrulen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nushalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nushalar uzerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur." bu e-kitap Grme engelliler iin duzenlenmitir. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne mutlu ki, bir grme engellinin, duzgun taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu sevinci paylaabilmek tum zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz tarayp, kitapsevenler@gmail.com Adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay duunebilirsiniz. Bu Kitaplar size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek lutfen bu aklamalar silmeyiniz. Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz... Teekkurler. Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara. TRKYE Beyazay Dernei www.kitapsevenler.org www.kitapsevenler.com e-posta: kitapsevenler@gmail.com Tarayan: Muslim Domu Ali eriati _ Biz ve kbal BZ VE KBAL Muhammed kbl, slm kulturunun insanla kazandrd bir fikir adamdr. slm, insan ruhunu eitli ynlerde gelitirmi ve buyuk bir insan tipi oluturmutur. nsanlk birok buyuk ahsiyetlerini slm'a borludur. kbl onlardan birisidir. Ama kbal'i bu buyuk insanlardan ayran zellik udur: slm kulturunun buyuk bir felkete urad, huzunlu bir sonbahar suskunluuna girdii ve Bat'nn fikr smurusu altnda kalarak lume mahkm olduu bir anda ve bu felkete uram bahenin bahvannn bile uykuya dald bir zamanda, kbl bir ahlan yapm ve insan ruhunun eitli ynlerinde yukselmitir. te byle bir anda, bozguna uram ve kurumu bir lden anszn selvi aac gibi zgurce yukselerek dostun ve dumann gzlerini kamatrmtr. ANKA YAYINLARI: 82 DNCE: 13 Kitabn ad: Biz ve kbl Anka Yaynlar, 2006 Yazan: Ali eriati eviren: Ergin Kltutan Yayn Editru: Erhan Gungr ISBN: 975-9044-164 3. Basm: Ocak 2006 Kapak Tasarm: Yaln Yoncalk Ofset Hazrlk: Anka Bask-Cilt: stanbul Matbaaclk (0212.637 93 00) 'ir**- flfSKfl ANKA YAYINLARI ataleme Sk. Yucer Han No: 46/8 Caalolu/STANBUL Tel: (0212) 514 53 54 Faks: (0212) 514 53 55 www. ankakitabe vi. com anka@ankakitabevi.com BZ VE KBAL AL ERATI ri; Iffi) ANKA YAYINLARI AL ERATI, 23 Kasm 1933'te Horasan eyaletine bal Sebzivar'm Mezinan kyunde dunyaya gelir. 1950'de Mehed'deki retmen Koleji'ne girer. 1952'de Mehed'in yaknlarndaki Ahmedabad kyunde retmenlie balar. 1955 ylnda Mekteb-i Vsta'y yazar. Eb Zer-i Gfarfyi tercume eder. 1956'da Mehed niversitesi'ne girer. Ulusal Direni Hareketi'ne uye olduundan, babas ve dier uyelerle birlikte tutuklanr, alt ay tutuklu kalr. 1959'da Alexis Carrel'den Dua'y tercume eder. niversiteden baaryla mezun olur. 1960'da Fransa'ya gnderilir, orada Sosyoloji ve dinler tarihi uzerine alr. Cezayir Kurtulu Hareketi'ne aktif olarak katlr. Bu faaliyetlerinden dolay Paris'te tutuklanr; bu arada bir ok makale, konuma ve evirisi deiik dergilerde yaynlanr. Sosyoloji ve dinler tarihi uzerinde doktorasn tamamlayarak 1962 de ran'a dner ve snrda tutuklanr; aylarca hapiste kalr. retmenlik ve Mehed niversitesi'nde asistanlk yapar. Mehed, Huseyniye-i rad, Tahran niversiteleri ile dier merkezlerde konferanslar vermeye balar. Huseyniye-i rad 1973 Eylul'unde kapatlr. SAVAK, eriat'yi aramaya balar. Kendisini bulamaynca babasn tutuklar. Babas bir yl kadar hapsedilir. eriat teslim olur ve on sekiz ay hucrede kalr. 1975-77 aras SAVAK'm takibinden surekli kaarak, bakalarnn evlerinde kalarak almalarna devam eder. Sabahlara kadar suren konumalar yapar. 16 Mays 1977'de Avrupa'ya hicret eder. Otuz gun sonra ngiliz stihbarat'nn da yardmyla SAVAK tarafndan ehid edilir. NDEKLER NDEKLER 5 NSZ 7 BRNC BLM ASRIMIZDAK MSLMAN'IN DERTLER VE SORUNLARI 13 Benim yirminci asrdaki dertlerim 14 Blunmu slm 16 Binada Yenilik 1# KNC BLM DEOLOJLER VE SLM'IN KONUMU 75 Allah lumsuzdur #7 Dine kar din: 144 5 ONSOZ Muhammed kbl, slm kulturunun insanla kazandrd bir fikir adamdr. slm, insan ruhunu eitli ynlerde gelitirmi ve buyuk bir insan tipi oluturmutur. nsanlk birok buyuk ahsiyetlerini slm'a borludur. kbl, onlardan birisidir. Ama kbal'i bu buyuk insanlardan ayran zellik udur: slm kulturunun buyuk bir felkete urad, huzunlu bir sonbahar suskunluuna girdii ve Bah'nm fikr smurusu altnda kalarak lume mahkm olduu bir anda ve bu felkete uram bahenin bahvannn bile uykuya dald bir zamanda kbl, bir ahlan yapm ve insan ruhunun eitli ynlerinde yukselmitir. te byle bir anda, bozguna uram ve kurumu bir lden anszn selvi aac gibi zgurce yukselerek, dostun ve dumann gzlerini kamatrmtr. Evet kurak ve yank bir lde yaayan unutulmu bedevi, vah ve kle insanlardan on yl ierisinde ahsiyetler yetitirerek uygarlk tarihine yeni bir ruh veren ve yeryuzunde zel bir insan tipi oluturan slm deil miydi? Asker, siys ve meden adan super gu sylan iki imparatorluun arasnda kalm fakir ve ciz birka kabileyi, yirmi be yl gibi az bir surede Roma ve ran smurgeciliinden kurtararak zgurlue kavuturan ve ynlar Dou ve Bat egemenliinden, zlimlerden, kayserlerden ve kilise diktatrluunden kurtaran muchidleri yetitiren slm deil miydi? kbl, yalnz szu ile deil, kendi yaam ile de smurulmu 7 NSZ BZ VE KBL Muslumanlara buyuk bir retici ve yol gsterici olmutur. O, slm'n cehalet, durgunluk ve d asker gulerin egemenlii altnda iken bile yeniden buyuk ahsiyetler yetitirebileceini gstermitir. zlu, olduka yuce, guzel ve gulu ruhlar, slm kulturunun kendisine inanan kiileri yeniden Bat'nn egemen kulturunden ve uygarlndan kopararak, kendi kucanda besleyebileceini gstermitir. Avrupa smurusu altnda yaayan ve onun smurusune boyun een bir ulkeden slm kulturu kbal'i yetitirmi ve insanlk dunyasna armaan etmitir. kbl, birka boyutta yetimi bir ruhtur ve bu bir rastlant deildir. slm'n ruhu byledir. slm'n Allah', slm'n kitab, slm'n peygamberi, slm'n zel olarak eittikleri, slm'n Medne'si ve hatta camisi byledir. Allah, Yahova'nn yani Yahudi tanrsnn gucune, sa'nn Rabbi'nin rahmetine sahiptir. Kur'n, Tevrat'n topluma dnuk niteliine ve ncil'in ruhniyetine sahiptir. Ve Hz. Muhammed (s.a.v), Ms gibi muchid ve zgurluku, s gibi ince ruhlu ve seven; Medne silahl Roma gibi gulu, Atina gibi duunceli ve hikmetli; cami, kilise gibi ibdet ve bilimsel akademiler gibi ra yeri ve Ali de bir ii olduu kadar siys bir nder, asker bir kahraman, arif ve ok guzel bir konumac, duunceli bir hekim, sabr, suskunluk ve sevgi abidesidir. kbl, bu ailenin ocuu ve bu kulturun urunudur. Filozof, siyaseti, muchid, slm' bilen, ir ve Dou ile Bat'nn kulturune sahip bir kiidir. Batl filozoflarn gzunde kbl, Henri Bergson'la eit duzeyde bir kiidir. Ama hibir zaman felsefe O'nu, a ve sefil braklm halknn kaderini duunmekten alkoymamtr. Kesine ekilip ok derin felsef duuncelere dalmay, fikr, bilimsel ve kuramsal tartmalarda bulunmay kendine i edinmedi; tersine, ngiltere smurusune kar muchid-lerle birlikte n saflarda savat. slm ilimlere ve tarihedalarak, bugunku kultur, uygarlk ve bilimden uzaklamad, yabanclamad ve eski evreler iinde kalarak urumedi; uygarlk, bilim ve yeni duunce ile dorudan temasa geerek, 20. yuzyln insan oldu. Bat'da tahsil ve aratrma yapmasna ramen, Avrupa kulturu onu kendi hlinden, kulturunden ve imanndan yani slm'dan koparamad. Avrupa'nn taklitisi bir profesr olmad ki; Bat'ya ynelsin de, kendi halkna, halknn yaam, dertleri ve psikolojisine yabanc kalsn ve bununla da iftihar etsin. Akl ve felsef gru, O'nu iirin guzellik ve zelliklerinden yoksun brakmad ve airliin yuzeysellii onu felsef derin duuncelerden alkoymad. Dinsel inan onu tutuculua gturmedi ve "ak dunya gruu", imn gnulden silmedi. Siyset onu guncelliin erevesine hapsetmedi ve irfan ruhunu ve duygularn yeryuzunden koparp gklere yukselttiinde, toplumun ktu alnyazs toplumun siysetine yn verme iini gzunden bir an iin olsun uzaklatrmada Ksaca Bergson gibi duunuyor, Mevln gibi seviyor, Nasr Husrev gibi imnn iirini syluyor, Seyyid Ceml gibi Musluman halklarn smuruden kurtulmas iin savayor, Tagor gibi uygarln mutlak akla ynelme faciasndan kurtulmas iin alyor, Kari gibi kurumu insan hayatna ve cesedine dostluun ve ruhun girmesini arzuluyordu. kbl, bir din ve dunya insan, imn ve ilmin, akl ve duygunun, felsefe ve edebiyatn, slm ve siysetin, Allah ve halkn, ibdet ve cihdn, inan ve kulturun, dunun ve bugunun kiisi, gecelerin bidi, gunduzlerin arslan idi; tek bir kelime ile "Musluman" di. Kendisini kaybetmi ve zunden soyutlanm aydnlarmzn, uyutulmu halkmzn, yeni ve eski ilimlerde yetimi kiilerin O'nu tanmasnn ne kadar nemli ve gerekli olduu ortadadr. Halkn bilgisizliinden gu alanlarn, ktan korkanlarn, Musluman halk uykuda tutmak iin grevlendirilenlerle her zaman halk ynlarn "koyun surusu" gibi ONSOZ BZ VE KBL grmek isteyenlerin, kbl gibi bir Musluman'n ad anld zaman korkmalar bizi artmasa gerek. Huseyniye-i rd kurumu, 1957 ylnda kbal'i butun ynleriyle tantmak iin tum ranl ve yabanc duunurleri, uzmanlar bir araya gelmeye ard. Ama, asrmzda Muslumanlara gurur verici duunce ve uyan salayan kbal'in yuce ruhunun tanmmasyd. Yabanc kiileri tanmaya mahkm olmu ran halk, bu kez kendisinden olan bir ehreyi tansn ve O'nun berrak aynasnda kendi ruhunu ve kendi butunluunu, kiiliini, imnn grsun ve "kbl" olmay bilsin ve onu grmekle, kaybolmu imnna dnsun, kendine olan inanc yenilensin. Hayatn baaryla tamamlam bir buyuk insan tanyoruz; O'nun ruhunu kendi cesedimize ufurerek, O'nunla yayoruz ve bize yeniden hayat veriyor. Huseyniye-i rd kurumunun bu deerli ve faydal hizmeti, belki u dnemde ilk kez dunya uzerinde "slm fikir" "insan gru" ve uluslararas slm bilimsel aratrma mantna dayanlarak yaplmtr. Byle bir akmn ncusunun aramzda Muhammed kbl olduu grulmektedir. Muslumanlar u durgunluk ve suskunluk dneminde, darack kavmiyetilik ve ulusuluk evresine skarak, slm'n ngrduu evrensellii z slm gruu yitirip unutmu bulunuyorlar. slm'n ngrduu evrensel birlik, hibir zel kavme ve toprak parasna zgu deildir. imdi ise bu birlik blunmu durumdadr. Ne yazk ki Muslumanlar, inzivaya ekilip kendi ilerine kapanmlardr; darack tarih geleneksel ereveler ierisinde, eitli hurafeler ve chil inanlara, slm d duuncelere kaplarak veya slm duunceleri ters anlayarak kapal bir alanda lume mahkm olmulardr deta. Ama bugun sorumlu slm aydnlar tarafndan duzenlenen byle programlar, ran bata olmak uzere zamann ve insanln butun penceresi uzerine ekilmi, dar fikr ereveleri krmakta ve zamann zlimleri tarafndan bu blunmu vucdun butunlemesi iin yararl olmaktadr. Tum bu abalar, o "tam birliin", o "slm birliin" salanmas ve bu birlik salanmadan slm'n canlln surduremeyecei iin bu binada yenilenme olmas ynundedir. Bu "yenilenme" deyimi, Muhammed kbal'in slm Duuncede Yenilenme adl eserinin tam karldr. almamzn, slm aratrmalar konusunda manev, fikr, ilm sahalarda slm'n tannmasna iyi bir balang olmasn umit ediyorum. naallah, gelecekte daha dikkatli, deerli, faydal aratrmalara tank oluruz. zellikle yan lmu slm toplumlarn cesedine rh ufleyen Seyyid Ceml Afgn uzerinde de aratrmalarn yaplmasn arzu ediyorum. Uyumu Dou'nun uyanmas iin ilk kez baran O'dur; ama hl kukulu fikirlere bulanm eller, onun glgesinden bile korkmaktadr. imdi bile htrasn lekelemektedirler. O, yalnz slm toplumlarn ve ran toplumunu deil; esaret zincirine vurulmu tum uluslar, Frantz Fanon'un deyimiyle "Yeryuzunun Lanetlileri"ni etkilemitir. O'nun hakknda da tartalm ve O'nu tanyalm. Yalnz O'ndan sz edelim demiyorum. Belki Seyyid Ceml ve kbl gibi kiileri tanmak, yalnz bir tek kiiyi tanmak deil; bir "dn"i ve bir "ideoloji"yi tanmaktr ve kendi durumumuzu bilmektir. kbl, bir dnemin balangcdr. Biz kbal'i ve Seyyid Ceml'i tanmakla, bu kiileri yetitiren ideolojiyi duunuyoruz; bunun iindedir ki Seyyid Ceml ve kbal'i tanmak, slm'n zunu tanmak, Muslumanlar tanmak, imdiyi ve gelecek zaman tanmaktr. Birinci Blum ASRIMIZDAK MSLMAN'IN DERTLER VE SORUNLARI Bu yurdun herhangi bir kesinde yaayp, kendi geleceini, almyazsn ve dunyada olup bitenleri duunen ve bir kurtulu yolu arama zorunluu duyan binlerce Musluman'n dilinden konuuyorum...Ben onlardanm; benim gibi dertli olanlara sesleniyorum: kbl bir "iaret" tir. Bu kurak topraklarda, zamanmzn cokun ve frtnaya kaplm "l"unde aratrmaya susam duunur, her duunceye veya dne yneliyor, tum kurtulu yollarn gsteren fikirlere bakyor; ama doymuyor. Doru yolu bulduu ve iyi bir sonuca vard zaman ise, yine de tum dertlerine re bulmu olmuyor. unku benim gibiler asrmzdaki akma bal olarak yalnz kendi ulkelerinin coraf snrlarnda, kendi toplumlarnda, kendi tarihlerinde yaamaktadrlar. Bylelikle gelimi teknolojinin ve yeni bilimlerin, zorbalarn, fitneciliin ve Bat'nm yanl anlalm uygarlnn karsnda durmu olduumu; bu zt cephelerin nunde, 13 ASRIMIZDAK MSLMANIN DERTLER VE SORUNLARI BZ VE KBL varlm yok etmeye kararl olan frtnann karsnda olduumu bilmeliyim. te yandan ben bir insanm; bu tabiatta ve bu dunyada, "insan yaratk olarak" ne olduumu bilmeliyim, nasl yaayaccam anlamalym. Kaderim nedir? Nasl yaratldm? Niin geldim? Niin yaamalym? Yaratln anlam, yaratla egemen olan rh ve tedbir nedir? Ben neye inanmalym? Benim gruum, hayatm, iinde yaadm toplum, zamann karsnda ve kendi karmda ne olmaldr? Bir baka yandan ise "Dou" denilen dunyaya balym. Duundurucu ve uzucu gemiiyle, imdiki zaman ve geleceiyle. Ayn zamanda slm ummeti denilen bir ummet ve topluma balym; hamurum, kaderim, eitimim bu ummetle snrldr ve bu ummet iine dutuu durumdan ok ac ekmektedir, ben bunun karsnda sorumsuz kalamam. Bilmiyorum ki, duygularm hangi temellere oturtaym? Hangi felsefe gzuyle dunyaya bakaym? Neye gerekten inanaym? Bu sorularn hepsi de cevapsz kalmtr. Dinlerin zel bir konumu vardr ve eer din imdiki grulerle, aclarla ve perianlklarla ilgilenmezse, yukarda anlan sorulara doru cevap vermezse, kukusuz gunumuz insan toplumundan uzaa duecekur; gerekte de byle olmutur. Bu sorulara cevap verme iddiasnda bulunan bilim, zellikle teknoloji, burjuvazi sanat ve ticret kulturu yle bir noktaya varmtr ki; butun bunlar karsnda gunumuz genliinin ve hatta limlerimizin iman sarsnt geirmektedir. Evrende bir insan olarak neye inanp neye inanmayacam bilemiyorum. zum yolu hangisidir? Evrene egemen mutlak gerek midir? Tabiatta ama var mdr, yok mudur? Benim yirminci asrdaki dertlerim XX. asrn yakaland dertleri, bugunku uygar insanlk ekmektedir, ben de ekiyorum. Geri Doulu olan ben, yeni uygarlktan yararlanmyorum, nimetlerinden yoksunum; fakat tum ahlk d fesatlarndan, hastalklarndan ve ktu bahtndan, uygar Avrupalnn kendisinden daha fazla etkileniyorum. Henuz "teknokrasi"ye ulamamz! Burokrasi dnemine girmemiiz! Teknoloji ve kapitalizm aamasna gememiiz. Fakat, yine de Bat'da var olan perianlklar, dertleri, aclar ve zel hastalklar tum vucdumuzla, tum duygularmzla tatmaktayz. "Doulu olan ben"im bunlarn dnda; Doulu olduum iin daha baka dertlerim vardr! unku azgelimiliin, daha doru bir deyimle "geri bra-klmlm", aln, bilgisizliin ve ktu bahtl oluun aclarn ekmekteyim. Sorun udur; "uygar Bat" tum mikroplarn bana hediye etmitir ve beni medeniyetin nimetlerinden yoksun brakmtr; "Doulu olan ben"im yuklendiim dertleri Batl yuklenmemitir; en azndan orada alk ve azgelimilik gibi sanclar ekilmemektedir. "Ben" iki elikili dnemin arasnda hem Dou ve hem de Bah'nn aa kard dertleri yuklenmekteyim! yle ki, hem geri kalm insan olarak geri kalmlktan, madd zayflktan, kultur yoksunluundan, okuma yazma bilmemekten ve "ekmek-sizlik"ten ac duyuyorum; hem de teknolojiye, teknie ve bunlarn getirdii ilme ulamadan, bunlarn sonucu olan fikr perianlk, ruhsal hastalklar, felsef umitsizlik, yalnzlk, yirminci asrn ve uygarln getirdii tum sapmalar ve fesatlardan aclar ekmekteyim. Ben ne yapmalym? Bu sorulara kim cevap vermelidir? Uyank, dertli, sorumlu ve ayn zamanda "DOGULU VE MSLMAN." Kukusuz Seyyid Ceml'i, "slm duuncesinin yeniden oluturulmasnn ncusu"nu bekliyorum; fakat Seyyid Ceml'in bu yolda gelimi ehresi olarak kbal'i gruyorum. kbl yalnz fikirleriyle deil, yaamyla da benim sorunlarma cevap vermektedir. En son demek istediim szumu, balangta syluyorum: Ben kbal'i duunduumde, O'nun da Ali gibi gelimi pek ok ynleri oldu-
ASRIMIZDAK MSLMANIN DERTLER VE SORUNLARI BZ VE KBL unu gruyorum. Ali gibi olmak isteyen ve O'na varmak isteiyle abalayp ilerleyen bir insan ve doal olarak XX. asrn yeteneklerini de buna ekleyen bir insan. Neden? unku Ali, yalnz konuma ve duuncesiyle deil, belki tum vucut ve yaamyla da insanln "ok ynlu" ihtiyalarna, tum zamanlar ve dnemlerde cevap vermektedir. Blunmu lm Ne yazk ki slm, tarihsel sureci iinde baz etkenler sonucu blunmelere urad. (u anda blunme etkenlerini anlatmam iin zaman dardr.) Ama slm lmedi. Ali lmedi. slm dini ieriiyle mevcuttur. Fakat slm dinini devrimci niteliinden soyutlayan ve hayat duygusundan arndran "slm butunluk" paralanmtr. Ama bu onun lmesi demek deildir. slm, insanlk tarihi boyunca ilk kez dier dinlerin aksine, her zaman dinin mucize yaratan gucunu ie dnuklukle ve nefsi eitli gunahlardan arndran kendi iine kapanma yntemiyle korumu ve ideal bir insan meydana getirme amacyla "dini gkten yere indirmitir". Bireysellik ve igudulerin buyuk manev gucunun yaratm olduu hareketi da dnuk olarak sosyal ilerlemede kullanm ve insan toplumunun yapsnda ve bu dunyada (yalnz hiret iin deil), insanln duzlue kavumas iin buyuk hayat nderleri oluturmutur. nderlik: Ahlk nderlii sa'ya, siys nderlii de Kayser'e verelim. Hayat; hiret yaamnn temelini dne ve dunya yaamnn temelini akla dayandrmak deildir. Ve insan... Ne yalnzca ite ak, iman ve irfandan, ne de yalnzca dta madde ve ilimden ibaret bir varlktr. Bireyci ve toplumcu bir din olarak slm, dunyay ve dunya gruunu, maddyi ve manevyi birletiren tevhd temeline oturtur ve defalarca belirttiim uzere; tevhd, tarihte ve duu- nurlerle ruhanlerin zihinlerinde algland gibi, yalnzca felsefe ve kelmn kalplar iine sktrlamaz. Allah'n Ztnn birlii anlamnda tevhd, yapsnda madd ve insan olann yan sra, dunyev mantn yansmalarn ve gerekliliklerini barndrr. Tevhd insanlk iinde birlik, insan snflarnn temel yapsnda birlik ve yaratlta tam bir birliktir. Bu inan iinde insan, doal izgisinde evrime urar. Bu, slm tevhdinin anlamdr; bu yalnz felsefenin ve mezhebin temeli deil, belki tarih felsefesinin ve sosyoloji ilminin, insann tanmnn ve yaamn tanmnn da temeli saylmaktadr. Bu tevhd dninde, Peygamber'in elinde Ali ve benzeri pek ok ahsiyetler yetimitir. Bunlar iki ynlu ahsiyetlerdir; irfan lemine ve i dunyaya girildiinde bedenlerinden syrlm bir ruhu andrr bunlar. Manev gklerin yolunu yeryuzu yollarndan daha iyi tanrlar. Byle ruhlar, geceleri sabaha kadar uyumazlar. Neden? slm toplumunun en uzak bir kesinde bir a kii uyumaktadr. Toplumdaki alk sorunu karsnda bu kadar duyarl bir ruh. Bir a kiiye kar gsterilen bu tur duyarllk, tumuyle madd ve halk bir nderin iidir. yle ki, bu nder halkn madd hayatn temel olarak kabullenmitir. Bu sz ve bilin, duunce ve sevgi adam, klcndan lum saan ve dilinden vahiy dkulen adam; bu kii ideal insan duuncesinin var olmu bir gereidir. Bu buyuk sahabeler, insanlk idealinin rnek ahsiyetleridir. Onlar Peygamber kendi dininin verdii terbiyenin bir urunu olarak tarihe, insanla ve slm ummetine gsteriyor ki, bakalar da onlar gibi olsun. Tam insan, ideal insan; sosyoloji ilminde "Le Homme Total" diye tanmlanan insan, yani tum boyutlarda gelimi ve ideal bir insan sfatn kazanm "nsan", herkesin kendisine rnek edinebilecei yuce bir insandr. Ali'nin kiilii ve slm dininin ierii ayn ekilde kalmtr. Yalnz o ekilde blunmutur ki, ben varm; fakat bir yandan kolumu kesmiler, bir yandan ayam, bir baka ASRIMIZDAK MSLMANIN DERTLER VE SORUNLARI yandan bam ve gzumu, bir baka taraftan ise kalbimi ve beynimi almlar. Ben varm, hibir zaman yok olmamm; hatta var oluum nedeni ile yuceltiliyor ve kutsallatrlyorum. Ama yaamdan ve hareketten yoksun braklmm. yle ki, gerekte hayatta deilim. Ali'nin irfan boyutu ok saf; yuce ve derin bir tasavvuf, latif ve olgun bir irfandr. Bu insan irfan slm tarihinde gelimitir. Ali'nin kahramanlk boyutu yiitlik, mertlik ve iyi kalplilik sembolu olarak, ust duzeyde topluma ve onun irfn boyutuna yansmtr. Hikmet ve Kur'n ilim boyutunda, tefsir ve slm' tanma ilminde, hads ve slmi bilgilerde cokun bir kaynak grunumundedir. Duunce boyutu, tefekkur, sz ve ilim izgisinde ilerlemitir. Siys boyutu adaletin ve "Hakk"n sembolu olarak o kadar gelimitir ki, O'nu tarihin ezilmi halklar gzunde ustun bir dereceye kadar yukseltmitir. Gruyoruz ki Ali kald; fakat para para. slm kald; ama zulmu bir ekilde. Kur'n elimizde, slm'n yetitirdii buyuk ahsiyetler ve bu kulturde ve bu dinde yorulan kiiler yine var; fakat her yne tek bir adan baklyor. Her ey para para olmu ve her ey ve her bir para ayr bir soyluluk derecesiyle yuceltiliyor. Binada Yenilik "Binada yenilik" yapmak; dnu yapmak ve aramak demektir: Kendi kulturumuzu, kendi bilgilerimizi, kendi tarihimizde ve kendi tarih senetlerimizin arasnda aramak, bu duunceyi ve bu kiileri yetitirmi olan malzemeyi bulmak, bu terbiyenin temel yapsn aratrmak ve tum boyutlarda yetimi ve terbiye grmu rnek ahsiyetleri (Zihn ve felsef olarak ya da efsnelerdeki semboller olarak deil) BZ VE KBL gerekte var olduklar biimde tanmak, bu ahsiyetlere ve bu buyuk dine yeniden "dnu yapmak" demektir. slm'n yapsnda yenilie gitmek, yeniden rnek gsterilecek bir insan meydana getirmek ve bu birbirine karm olan, her sayfas, her blumu bir bakasnn elinde bulunan Kitb' ilk dnemlerinde olduu gibi tam bir ruh olarak butunletirmek demektir. Bir duunce ve bir ruh bir cisimde butunletii zaman gerek bir vucut ortaya kmtr diyebiliriz; eer onu paralarsak etkisini yok etmi oluruz ve paralanm ksmlar ne kadar yuceltirsek yuceltelim ve bu birbirinden ayr dumu ksmlar ne kadar gelitirirsek gelitirelim, bir kez temeli oluturan ruh yok olduu iin ahsiyet lmutur. Bu bakmdan slm binasnn yeniletirilmesi almamzda gerekli olan ruh tum boyutlar ile hazr bulunmaldr. slm, gunumuzde var olduu biimi ile bizi harekete yneltmiyor; tam tersine bizi sessizlie, oturmaya ve sabretmeye itiyor. Yalnz, buradaki "sabr" szcuunden, bizim anladmz sabr kasdetmek istemiyorum. slm'daki anlam dolu sabr deil, (unku, bu konuda bizim anlaymzla slm'n anlay birbirine ters dumektedir.) her eye karamsar gzlerle bakmay, hayat, tabiat, toplumu, slm'n yaamn umitsiz gzlerle grmeyi ve tum umitleri dindarlk adna lum sonrasna brakmay kasdetmek istiyorum. yi ama, bu ruh ne zaman ilk gunlerindeki hline dnecektir? O ilk gunler ki, yirmi be yl ierisinde vah insanlardan bu dunyaya uygarlk yaratan, tarih yapan ve tarihin ak ynunu deitiren bir nesli yetitiren ruh. Bu ruh artk bir kez daha bir Eb Zer yetitirecek midir? Yani, yar vahi, oku-ma-yazmas olmayan; yalnz dunyadan deil, kendi ulkesinden bile haberi olmayan bir adamdan, bir Eb Zer-i Gfr yetitirecek midir? nsan, tum insanl mutlulua gturen yolda ilham kayna ve mazlum uluslarn umidi olan bu ruh, ne zaman byle bir deiim yapacaktr? ASRIMIZDAKIMUSLUMANIN DERTLER VE SORUNLARI BZ VE KBL Ortaa tarihinin karanlklarnda blunmu olan bu bedeni yeniden butunletirelim. Butunletirelim ki, bu ruh asl bedenine dnsun ve uykuya yatm olan bu cisim, kendisine kutsal ruh srafil'in sru ufurulmu gibi yirminci asrn lmu toplumlarna hayat versin, onlar harekete geirsin ve eskiden olduu gibi gucu ve manay yeniden oluturuver-sin. Musluman ve rnek bir insan olarak Muhammed kbl, yirminci asrda byle bir dnuum yapm ve o ruh, onun bedeninde tecell etmitir. Muhammed kbl, mam Gazzl veya Muhyiddn Arab ve hatta Mevln gibi yalnz ve yalnz irfan lemine dalarak madde tesini duunen ve nefis terbiyesiyle kendisini ve kendisi gibi birka kiiyi yetitiren, d lemden ve Mool-lar'm ummet uzerindeki bask ve zulmunden habersiz bir arif deildir. Eb Muslim ve Selhaddn-i Eyyb gibi slm tarihinin yalnz sava, mucdele ve kl adamlarndan da deildir. Yalnzca duzeltme ve deitirme ile uraan, duuncede devrim yapan ve sosyal ilikilerde insan terbiyeyi dumana gu ve zor kullanarak kazandrmay yeterli bulanlar gibi de deildir. Hindli Seyyid Ahmed Han gibi, slm toplumu ne durumda olursa olsun, hatta ngiltere saltanat egemenlii altnda bile olsa; onun birleimci bir etkiyle veya ilm ve yirminci asrn mantk yorumlar ve Kur'n'da derin ve filozofa aratrmalar yapmakla diriltilebileceine de inanmyor. kbl, Bat gibi, yalnzca ilmi insanln kurtuluunun gelimesi ve dertlerinin giderilmesinin aresi olarak grmedii gibi, filozoflar gibi de ekonomiyi ve madd ihtiyalar temel ilke saymyordu. te yandan kendi vatandalar gibi (yani Buyuk Hint duunurleri ve Budistler), ie dnukluu ve ruhun "samsara" hayatndan kurtulup, "karma" dolambalarndan geerek "nirvana"ya erimesini beeriyetin risleti olarak duunmuyordu. yle ki, toplumda alk vardr; klelik, zayflk, smuru ve zillet vardr; bu durumda arndrlm ve yukseklere ulam yuce insanlk ruhundan ve temiz ahlktan sz etmek mumkun deildir. Hayr, kbl kendi dini ile, aslnda kendi oluu ile bal olduu duunceyi gsterdi. Yani, slm dunya ve madd ihtiyalara ok iddetli bir ekilde yneldii halde, insana yle bir kalp armaan etmektedir ki; kendi deyii ile, insan hayatn en guzel anlarn gunein kp da yeryuzunu aydnlatt an evkle gruyor. Sanki buyuk bir ariftir ve ruhu her turlu maddecilikten arndrlmtr. te yandan bir baka kiilii daha vardr ki; ilme, teknolojinin gelimesine ve insan aklnn ilerlemesine bu zamanda yuce bir gz ile bakmaktadr. Onun Doululuu ve duygular "tasavvuf", "Hristiyanlk" ve "Lao Tzu" "Buda ve .." gibi ilmi kuumseyip akl, ilm gelimeyi kuumsemek biiminde deildir. Francis Bacon ve E. Bernard gibi salt ilim gzuyle maddeleraras ilikilere bakarak, doann gulerini aklla yenip insann madd refaha ulamasn da amalamyordu. Yine felsefe, doruluk, ilim, din, akl ve vahyi birbirine monte ederek ortaya biimsiz bir nesne de karmad. Belki kendi dunya gruu iinde duunce ve ilmi, bugun dunyada olduu gibi kendisine ara edinerek bunlar ak, duygu, ilham, irfan ve ihlsla yourup insan ruhunun gelitirilmesi iin kulland. kbal'in insanla en buyuk mesaj udur: s gibi kalbiniz, Sokrat gibi duunceniz ve Kayser gibi de kolunuz olsun. Yalnz bir insanda, beer olan bir yaratkta yuce bir ruh temeli bulunsun. kbal'in kendisi siys uyann en yuksek mertebesindeydi. (yle ki bazlar O'nu siys lider biliyorlar.) Felsefe ve ilm duunce asndan ise Bat'da buyuk bir duunur ve asrn filozofu olarak gruluyordu; Bergson gibi, slm tarihindeki Gazzl gibi. Ve ayn anda biz onu slm toplumunun buyuk slahats olarak tanyor ve adlandryoruz. inde yaad insan toplumunu ve slm toplumunu duunup, onun uyan, kurtuluu ve zgurluu iin
ASRIMIZDAK MSLUMANIN DERTLER VE SORUNLARI BZ VE KBL mucdele verdi. J. P. Sartre'in dedii gibi, entelektuellik pozunda bir politikac deildi. Solcu geinenler gibi deil, fakat sorumlu bir insand. zerine dueni yapt, alt, ura verdi. Ayn zamanda Mevln gibi kt ve ruh miralarda onunla yolculuk yapt. Ak ateiyle ruhun zdrab-larmdan kalbine kor dumu gibi yanyordu. Fakat hibir zaman tek ynlu olmad, blunmedi, herhangi bir ynu ar basmad. Yani tam bir Musluman'd. Mevln'ya k olduu zaman bile, kendisini asla onda yok etmedi ve bir tarafa eilmedi. kbl, bir filozof olarak Avrupa'ya gitti ve orada kendisini gsterdi. Avrupa'nn felsef ekollerini rendi ve tand. Herkes bilir ki o, XX. asrda Bat medeniyetinde yaamtr. Mevln'nm karsmdadr, ama ona vurgundur. slm ruhunun tum boyutlarnda olgunlua erimek iin ona murd olmutur. Tasavvuf, "Ezelde ksmetimizi ve kaderimizi bize sormadan tesbit ettikleri iin, eer hayat senin gnlunun rzas dorultusunda deilse, onu fazla eletirme" veya "Eer zamann ak seninle iyi deilse, sen onunla iyi ol"der. kbl ise, "Eer zamann ak senin ynunde deilse, onunla mucdele et" der. Burada zaman yani insann gemii ve gelecei, insann kendisi sahilde durgun bir dalga gibi deildir. Onun oluu ve varl yalnz harekettedir. kbal'in irfannda insan, Hint tasavvufuna ve mezheb tutuculua bal deildir; belki Kur'n irfanna baldr ve zaman Kur'n'a gre deitirir. slm'n Kur'n', insann hibir katks ve rolu olmakszn ilh irdeyle, duunce ve esas olarak insan kabul eden "insan kaderi" asl temeline oturtmutur. Ve bu ok buyuk evrimci bir temeldir; slm'n dunya gruu, hayat felsefesi ve dini, insann tanmndan kaynaklanan ilerici bir grutur. unku, humanizmin ve zgur duunen yeni asrn aydnlarnn "dn"e en buyuk eletirisi udur: "Din inan gkyuzunun mutlak irdesine, yani ilh me'iyyete dayanmakta ve insan irdesi mutlak bir hie, yoklua ve yenilgiye mahkm edilmektedir. Mantksal adan da, insan grulmeyen gulerin karsnda iradesiz bir oyuncak olarak grulmekte; bu zillet, klelik ve insann zgurluuyle gucunun elinden alnmas ve sonu olarak da sorumluluun hi saylmas ve mevcut duruma rza gstermek ve bana gelen her eyin ilh bir irde sonucu geldiine inanmak durumu ortaya kmaktadr. Bu hilik ve anlamszlk karsnda bireyler yaparak, mevcut durumu deitirmeye almak botur. nsann istedii deil, belki, nceden kendisi iin ne yazlmsa o olacaktr ve her ne varsa ve her ne olacaksa, bu gkte yazlm bir kaderin sonucudur; insann tedbri onu deitiremez ve duzeltemez de. Hem, byle bir eye kalkmak akl ddr ve meru deildir." Ama, slm'n felsefesi tek bir Allah'n mutlak irdesine dayanr. "Yaratmak", hem de evrene hukmetmek O'nun elindedir. O yaratr ve O emir verir. Ayn zamanda insanlk, bu buyuk hukumdarln ve sultanln bir uyesi olarak, evrende geerli olan kanunlardan dar kamaz. Ama buna ramen zgurce yaam hakk verilmitir kendisine. Allah insanlara yle diyor: "Biz sizi onurlu ve ustun kldk; karalar ve denizleri, yeryuzunu ve gkleri sizin emrinize verdik ve kendi ruhumdan irde, seme, nderlik, tedbir, uyan, duunce, doaustu yeteneklilik ve buluculuk simgesi olarak sizlere ufledim; bakalm hanginiz daha guzel emellerde bulunacaksnz!" slm'n insan irde, isyan gucu veya itaat etme yeteneine sahiptir; bunun iindir ki kendisini yetitirme sorumluluunu tamaktr. "Her nefse kendi kazandndan sorulacaktr." Yani, her insan kendi yaptndan sorumludur ve "insan iin alma va abalama sonucu elde ettiinden baka bir ey yoktur" (Kur'n). kbl, Kur'n ile birlikte kendi leminde irfn seyre karken; bu temele, yani "soylu slih amel"e ve "insan sorumluluu"na varmtr; yani humanistler ya da egzistansiyalistler ve radikalistlerin dini ve Allah' inkr ederek insanl ulatrmak istedikleri duzeye ulamtr. Bunlar hakl olarak, duuncelerde yerlemi olan dini ve Tann'y; zgurluk, izzet, sorumluluk ve insan sorumluluun karsnda gruyorlard. Fakat slm, pek yle felsef yorumlar da getirmeden, insan kaderinin sonucunun insann kendi elleriyle yapp gnderdii ameller karsnda belirleneceini ortaya koydu. kbl, tum felsef menzilleri ve asrmzn ruhunu slm iman ve irfan izelgesinde seyretmitir. "O, bir Musluman muhacirdir" diyebiliriz. Okyanusun derinliklerinde, Hind esrar ierisinden Avrupa'nn en yuksek gulu dallarnn tepesine yukseldi. Ama orada kalmad; bizim aramza dndu ve getirdii ilgin hediyeleri kendi halkna, yani bizlere armaan etti. Ben onun kiiliinin, slm uyankln yirminci asrn dertli, yalnz ve perian neslimiz iin bir rnek daha yarattn gruyorum. Alevlenen bir ruh; Dou kulturunun ruhundan ilham alarak doup tam, Bat'nn buyuk duuncesinden esinlenerek uygarlk ulkesinin, akim, ilmin, yaratma gucu ve ilerlemenin tadn alm ve byle bir kiilikle XX. asr tanmtr. Gericiler ve geriye tapanlar gibi, seme ve ayrma gucune sahip olmadan her yenilie, yani uygarlk ve Bat'dan gelen her eye kru krune duman kesilenlerden olmad gibi, eletirme ve seme cesaretini gstermeden kru krune Bat taklitiliini yapanlardan da deildir. lmi kullanmtr kullanmasna ama, ilmin insann tum manev ihtiyalarn gideremeyeceine, onu manev yuksekliklere karamyacana ve insann duygularna her ynuyle cevap veremiyeceine de inanmtr. Herhalde kbl yle bir dunya gruune sahiptir ki, bu dunya gruunun temeli olarak, rhn lemden felsef yorumlar getiriyor ve insandan da kendi sosyal sistemini kendi kultur ve tarihinin temellerine dayandrarak kurmasn istiyor. yle ki, XX. asr insannn elindeki aralar alyor ve "Ali ayarnda" bir kii olarak karmza kyor. Bfc VE KBL Ne demektir Ali ayarnda olmak? u demektir ki, Do-u'nun kalbi Bat'nn akl vardr Cnda. ok derin, doru ve guzel duunen, bir taraftan da seven, ok seven bir insan. Ruhun dertleri ve hayatn aclarn bilen bir insan. Hem Allah' tanyor, hem halk. Bilginin nurlu nda akn ateiyle kavrularak ortaya km bir temizlik sembolu, uluslarn kaderinin uzerine siyah perdeler ekip gzlerden uzaklatran ve zincire vuran gaflet ve cehalet O'nun keskin bakan gzlerinin nunde barnamyor; slh etme, yeniden diriltme ve devrimci duuncesinde deiiklik yapamyor. Francis Bacon'n dedii gibi, salt ilim gzuyle lemin gereine ermemizin mumkun olmadn anlam ve lgncasna k bir kalple, yemeden imeden kesilme, nefsi terbiye ve iguduleri gelitirme ile de bir yerlere varlmayacan sezmitir. unku insan, toplumuna baldr, hayata ve maddeye baldr, onlardan kendisini soyutlayamaz. Kii, iinde yaad toplumun kervan ile birlikte yol alr ve kendi yolunu tek bana seemez. Tadmz duunce ve gruler felsef gereksinmemize cevap vermeli (dunyamzdaki gruler ve felsefeler insanln bugunku duuncesine cevap vermiyor) ve bugunku dunyay, uygarl ve yeni kulturu tanyan ve kendisiyle, kendi kulturunun zenginliklerine yabanc kalmayan duunurler yetitirmelidir. Bu duunurler kendi kulturumuzu, manev servetlerimizi ve dinimizi ok yakndan tanmal, ama zamann dnda yani drduncu veya beinci asrda yaamamaldrlar. Bu duunurler, dikkatli duunce ve ilm gruleriyle ummetin iine dutuu esaretten, aclardan ve yaad hayattan habersiz olmayp, eer ak ve madd dertlerle ilgileniyorlarsa; imdiki perianlklarn ve talihsizliklerini, kendi toplumlarnn ve insanlk leminin kaderini duunuyorlarsa; o halde ideal bir insann, tarihte her zaman iin yaam olan ustun insann risletinden uzak kalmamaldrlar. nsan ve tum insanlk ideallerini madd tuketim seviyesine indirmemelidirler.
ASRIMIZDAK MSLMANIN DERTLER VE SORUNLARI Bu aradklarmzn hepsini kbal'de bulabilmekteyiz; unku, kbal'in bir Musluman olarak yirminci asrn slm toplumundaki baars udur: Kendi kulturunun zenginliklerini ve yeni kulturun zenginliklerini tanyarak, kendi inand gruun dorultusunda yani slm'n izgisinde kendisini yetitirmitir. Bu, kbal'in buyuk baarsdr ve bizim yirminci asr toplumumuzda bir yucelitir. Hibir zaman mutlak bir kiilikten bahsetmiyorum; sembol bir kiilikten sz etmiyorum. Paralanm olan slm kiilii, Musluman kiilii onda yirminci asrda yeniden butunleerek yenilenmitir. Ve bu yenilenme, sorumlu Musluman aydnlar iin bir balangtr. Bu balangc surdurmeli ve en buyuk sorumluluumuz olan toplumumuzun yapsn ve kendi yapmz yeniden kurma bilinci iine girmeliyiz. lk kez Seyyid Ceml, asrlarn uyuttuu bu buyuk toplumu uyandrd; "Ne durumdaydn, ne durumdasn, ne idin, ne oldun?" diye sorarak. te bu hareketin verdii ilk meyvedir. Seyyid Ceml'in, ummetin kurumu lunde serptii tohumun ilk sonucudur kbl. Bu ilk meyve, olgunlap buyuk bir nder ve bizim iin yol gsterici oldu. Biz Doulu ve yeryuzunun Dou noktasna bal insanlardan olarak kendi tarihimize inanp, kbal'i rnek edinmeli ve Bat insannn karsnda ylece durmalyz. kbl, slh edicidir. Ne anlalyor acaba bundan. Islh, toplumu gerekten perianlklardan, aclarndan, talihsizliinden kurtarabilir mi? Yoksa duunce ve sosyal ilikilerde aniden ve temelden bir devrim yaplmas m gerekiyor? Biz kbal'i slh edici unvan ile andmz zaman; okumular yani bugunun deyimi ile uraanlar bu kelimeyi bugunku sosyoloji ve siyset bilimlerinde moda olan "reform" anlamna almakta ve onun karlnn devrim olduunu sanmaktadrlar. Biz slh dediimiz zaman, genellikle ustyapda aamal bir deiimi anlyoruz; devrim dediimiz zaman ise, ani bir deiimi ve ustyapnn yklyla yeni bir altyapya BZ VE KBL dayanlarak, yeni bir sistemin olumasn kastediyoruz. Fakat biz, kbl slah edicidir derken; bunu, toplumun yava yava deimesine ilgi gsterdiimiz iin demiyoruz; aamal bir deiimi ve ustyapnn duzeltilmesini de kastetmiyoruz. Bu deyimi, devrim szcuunu de ierecek bir biimde geni bir anlamda kullanyoruz. kbal'in slah edicilii veya Seyyid Ceml'den sonra asrmzn en buyuk duunuru olmas, onun, toplumun ustyaplarnda aamal bir gelime taraftar olmasndan deildir. Hayr! Belki bu derin ve kktenci bir devrimin destekleyicisi olmas, duuncede devrimci, duyguda devrimci, grunute devrimci, ideolojide devrimci ve kulturde de devrimci olmas demektir. kbl, Seyyid Ceml, Kevkib, Muhammed Abduh ve "Bat Bilginleri Encumeni" uyeleri ve yuzylmzda Dou'yu titreten kiilerin hepsi "slh" ve "devrim" derken, kiinin slhnn bu grute olamayacan itiraf etmilerdir. Birka kii slh olunabilir belki, hepsi o kadar. "Ben kendi istediim gibi duunup yaayabilirim, zaman ve toplumdan etkilenmeden ve eskimi bir toplumda kokumadan 'doru ve yuce bir insan' olabilirim". Eer durum gerekten byle olsayd, kiinin toplumsal sorumluluu anlamsz olurdu. Ben byle bir slh kukuyla karlyorum. nsan nasl olur da hem bir evrede yaar hem de o evreden etkilenmez? evre (yani tarih, doa, toplum, kiisel ilikiler, ailev zellikler, kaltm, bireyi dtan ve iten sarp onu yetitiren zellikler) kiiyi oluturur, bunun yan sra kii de evreyi etkiler. Geri kiinin evreyi etkilemesinin derecesi, onun irde gucu, uyankl, ilm ara ve gerelerle donanmas, ilerilii ve teknik gucu ile dorudan balantldr. Benim, 19. asrda yaygn bulunan ve sosyoloji ilminde konusu edilen bireysel soyluluun topluma ye tutulmasna veya toplumsal sorumluluun bireyin nune gemesi sorununa kendimce diyeceklerim vardr.
Ondokuzuncu asrda bireyciler, radikaller, humanistler bireyin irde ve duuncesinin toplumu ynlendirdiine ve tarihi harekete geirdiine inanyorlard. Buna karlk sosyalistler; naturalistler, materyalistler sonra da Darwinizm'in etkisinde kalarak (Darwinizm'in sosyal bilimlerde ve hatta edebiyatta ve guzel sanatlar dalnda temel kabul edildii sralar) insan doadan ayr bir varlk olarak grmuyorlar; aa gibi, hayvan gibi zorunlu evre koullarnn terbiye ettii bir varlk, sosyal evrenin zorunlu kanunlarnn yetitirdii tarihsel ve sosyal kavramlarn oluturduu bir yaratk olarak tanyorlard. Bugun sosyoloji ilminde "birey" ya da "toplum" tartmas, yerini "sosyoloji" mi yoksa "psikoloji" mi tartmasna brakmtr. Psikoloji ile sosyolojinin atmas, bizim yar aydnlarmz arasnda - fikr ve ilm akmlar bir asr geriden izledikleri iin - hl iddetli bir biimde surmektedir. Ben, bu konuda hocam Gurvitch'in grulerini benimsiyorum. O yle diyordu: nsan problemler ylesine karmaktr ki, bir etkilem-etkilenen ilikisi iine sdrlamaz ve zumlenemezler de; belki bu iliki baz durumlarda sz konusu olabilir. Bir "sosyal fenomen" veya herhangi bir sosyal sorun, birtakm tarih, kulturel, ekonomik ve doal etkenler sonucu ortaya kabilir. Ne var ki etkenlerin hibirisi, doal bilimlerde insan ve sosyolojik sorunlarn zumunde kullanlabilecek derecede basit deildir. Bunlardan rastgele yararlanmaya kalkarsak, saptrc sonular doabilir. Bu i aydnlar iin her ne kadar ekici, evk verici ve doyurucu ise de, sosyolojide hi de byle deildir; ama bir fikrin teblii ve yaylmas iin pek de ktu saylmaz. Yalnz, aratrma ve ilm zumleme iin zararldr. te yandan birey ve psikoloji arasnda tek tarafl bir etkilem-etkilenen ilikisi yoktur. Bu iliki iki tarafl karlkldr. Bireyin vicdan ile toplumun vicdan kar karyadr ve karlkl olarak birbirlerinden etkilenirler.
Etkilem ile etkilenen arasnda karlkl bir iliki vardr. Yani etkilenen ayn anda etkilemdir ve etkilem de ayn anda etkilenen olabilmektedir. O halde tartma konusu olan, birey mi toplumu, toplum mu bireyi yapar sorunu u adan ele alnmaldr. Birey ve toplum surekli olarak birbirlerini yapmak ve yetitirmek ura iindedirler. Burada benim zel bir duuncem var: Bu tartmada uuncu bir neden unutulmamaktadr, o da bireye her zaman gelime ve yucelme gucu veren etkilemdir. Gurvitch olsun, bireyciler olsun, hepsi de insan "deimez bir gerek" olarak ele almlardr. Bireyden kastmz kii deildir. Belki kiiliktir ve kiilik ya da birey burada insann bireysel iradesidir. Toplumun, tabiatn, tarihin, verasetin karsnda insan gucunun i yeteneklerine dayanarak evrede yapt deiiklik ve evreyi kendi istedii gibi deitirme gucune sahip olmasdr. Ve byle bir irdenin tarih boyunca deiik toplumlarda ve deiik sosyal gelimelerde, kulturlerde ve medeniyetlerde baka baka olduu grulmutur. Kabile sisteminin ilkel gelime alarnda birey yoktu, toplumculuk ruhu egemendi, ve birey tumuyle bu egemenliin etkisi altnda douyor ve eitiliyordu. Tarihin zaman surecinde ilerlemesi, uygarln ve kulturun yucelmesi ve ilimle tekniin gelimesine parelel olarak birey "kendi tanm"na vard ve kendisini tanyabildi, duundu, zumledi, sonra deerlendirme yapt ve kendisinde eletiri ruhu geliti; ilim ve teknikle donatld iin deitirdi, slh etti, ykt ve yeniden yapt. Nitekim bu gerei tabiat ve insan ilikisinde aka gruyoruz. Onun iin bu soruya cevap vermeden nce "birey mi toplumu yapyor, yoksa toplum mu bireyi yapyor" sorununda psikoloji mi temeldir, yoksa sosyoloji mi sorusuna cevap ararken; bizim de u sorular sormamz gerekir. Hangi kulturel geliimin aamasnda? Hangi toplumda? Hangi birey iin? Birey bugun eletiri ruhuna sahiptir ve hukumetini, dinini, yaam biimini, sosyal geleneklerini deitirebilmekte ve
bunlarn yerine yenilerini getirebilmektedir. Kabile bireyini yapan yukarda saydmz nedenlerin dolayl etkisidir, ve bundan dolaydr ki kutsallatrlm, yuceltilmi ve sonsuz-latrlmtr. Bu bakmdan Durkheim'in gruune dayanarak diyebiliriz ki, medeniyetler tarihin zaman surecinde gelime gstermilerdir. Sosyalizm (toplumculuun temel duunce saylmas) de, bireycilik de (bireyin toplumdan ayr bamszl) bu sure iinde ortaya kmtr. Uygar Avrupa toplumlarn eski yerli ve kabile sistemleriyle (Araplar chiliye dneminde kabile kabile slm' kabul ediyorlard; bireyler olarak deil.) karlatrarak da ayn sonuca varabiliriz. Evet, birey kulturel ilerlemesiyle balantl olarak kendi tanm gucunu gelitirmekte, yaad evrede deiiklik yapmakta, slh ve sosyal devrim gucunu artrmakta ve yle ki artk kendi kaderini ve toplumun kaderini ynlendirme gucune sahip olabilmektedir. En azndan toplumun kurulmasnda ortaktr ve ite esas olan "sorumluluk" da buradan domaktadr. Sonu olarak, "lk nce bireyi mi iyi ve guzel yetitirelim, yoksa toplumu mu iyi ve guzel yapalm?" sorusu anlamszdr. Bu ikisi birbirinden ayr deildir. Yalnz ve yalnz sosyal bir mucdele vermekle, insan doal ve doru ynde gelitirmektedir. nzivada filozof, ir, bid yetitirebiliriz; ama "Musluman" yetitiremeyiz. Tam ve iyi bir Musluman yalnz ve yalnz "inan ve cihd dorultusunda" oluabilir. slm Peygamberi'nin almas iki dneme ayrlmtr: Bireyi yetitirme dnemi (13 yl Mekke'de), toplumu yetitirme dnemi (10 yl Medine'de). Mekke'de bireyi yetitirme dneminde, O'nun bireyleri nasl yetitirdiini gruyoruz. Birey toplumun kervannda yuruyor ve bu kervann tarih izgisinde hareket ediyordu. Eer bir kede oturup bakalarndan koparak ie dnmekle ve kervann ncusune dikkat etmeksizin yol gstericilere ve kervan ynlendirenlere bakmakszn, birey kendisini yetitireceini sanyorsa bu bir aldatmacadr. Eer yetimise, sanmasn ki kervann yolundan ve kaderinden ayr yolda ve ayr kaderde yetimitir. Aksine kervann yuruduu istikamette yuruyup, kervann vard hedefe birlikte varmtr. Ama gruyoruz ki zaman kokumu, ruh ve sosyal ilikiler kokumu, kultur, eitim, hareket izgisi, ruh, siys ve ekonomik ilikiler kokumutur. Bu ortamda bireyin tek bana baarl olmas imknszdr. Eer byle bir ortamda iyi insanlar olacamza inanyorsak, aldanyoruz demektir ve umitlerimiz bounadr. Eer her eye ramen birey kendini kurtarabilir, toplumun duuunden syrlarak kurtulmay baarr ve gerekten kurtulmu olur ve kendisini yitirmezse, yine de en buyuk ihaneti yapm demektir; unku onun en buyuk grevi bakalarn ve toplumu slh etmektir, ama bu durumda etmemitir. nsan bakalarna ihanet etmekle kendisine hizmet edemez. Eer birey abalamas ve aklll sonunda kardeleri, fikirdalar, derttalar ve zgurluk savalaryla birlikte tutsak olarak kald zindandan arkadalarn brakarak kaarsa, kendi zgurluune kavuabilir; fakat ona biz yine de zgur insan diyemeyiz. Deersiz, bencil, aalk kendi rahatna dukun bir yaratktr o; kavutuu zgurluuyle iftihar etmeye hakk yoktur ve hibir zaman bu kurtulu, szu edilecek bir kurtulu deildir, belki bir zillettir. Benim duunceme gre; slm'n en buyuk ve insan deere lyk devrimci nitelii ve uygarla ve insanlk tarihine ettii hizmet udur: Ruhunun devrime uramas ve kendini amas iin insann her zaman benliinde tad dinsel gu ve mucize yaratan madde d irfn duygu; onu, lumu ve ehitlii kolayca kabul edebilecek derecede eiten, kendisini ve ocuklarn tapnd ilh uruna mabedde kurban edebilmee ynelten ve toplumun kurulup, adaletle ayakta kalmas ve madd-manev gelimesi ynunde uramaya eken balca etkendir. Nitekim dinler tarihinde gruyoruz ki, bilinsizce dinsel tutuculuklar sonucu; Tanr'nm honutluu, tapmaklarn, putlarn, dinsel sus ve zelliklerin korunmas uruna insan topluluklarm - ister inli veya Hintli, isterse Hristiyan veya Yahudi olsun- grup grup atelerde yakmlar ve bir hi uruna lume mahkm etmilerdir. Ama Hz. Muhammed (s.a.v) dosttan ve dumandan yalnzca iki bin kadar lu ile tarihin ynunu deitirmekle kalmam, devrimci bir atlmla, ilkel bir bedev ve kabilev sistemde yaayan bir toplumu, dunya uzerinde gelimi ideolojik bir topluma, zel bir kulturle yeni temellere dayanan ilerici bir topluma dnuturmutur. Bu lude yapc ve tarihte eine ender rastlanan devrimci bir gu, aniden nereden kaynaklanverdi byle? Benim gruume gre, dinin manev ve yaratc ruh gucu, sosyal yaama kaydrlarak; kuytu kelerden, ruhlarn ierisinden ve karanlk tapmaklardan, manastrlardan, kiliselerden karlarak sokaklara adm att; salt hiret hayatn guzelletirmek iin harcanan gu, sosyal ve uygarla ulama ynunde de harcand. Dinciler, nefislerini gunahlardan arndrmak, eytan kovmak, ktu ruhlar defetmek ve ruhan (insan ruhunu guzelliklere iten gu) guleri kazanmak iin ocuklarn putlarn aya altnda kurban ediyorlard. Ama Muslumanlar bu fedkrlklara toplum iin katlanp, duunce gucu ve imanla, sosyal hayatta zulum, despotluk, din, siys ve rksal hurafelerle mucdele ederek chil gelenekleri yok ettiler. Eski deerleri, hukumleri, hatta egemen olan aile geleneklerini, kayserlerin ve ran kisralarnm saraylarn ykarak; halk aldatmak iin yaptklar tapmaklar ortadan kaldrarak; snfsal ayrm ve elikiyi yok edip ulusal deerleri deitirerek halklar klelikten kurtarp zgurlue kavuturdular. Duuncelerini yukselterek onlara hurriyet, birlik ve izzet armaan ettiler. Rhn snf, saray soylularn ve imparatorlar ortadan kaldrarak, halk firavun hukumetinden kurtardlar. Tum bunlarn yerine, yeni insan deerleri getirdiler. En sonunda da sosyal hayatta ve insan yaamnn duzeltilmesinde yalnzca madd yaama ynel- mekle kalmayp, topluma ekonomik gu, siys kudret, ahlk, kulturel ve manev deerler armaan ettiler. Bununla da yetinmeyip, tek tek bireylere ideoloji kavgalarn ve toplumsal grevlerini baarrlarken; sosyal hayat izgisinde ahlk yuceli, takva, nefs arnma, ruh slh, temiz duygular, fazlet ve sabr bahettiler. slm'n belki en buyuk devrimci nitelii, sosyal hayattaki deiimi din gucuyle yapmas, yani manastrlarda, puthanelerde bouna aktlan kanlarn ve bouna harcanan zamanlarn, toplumun gelimesi ynunde kullanlmas ve despotluu, smuruyu, uluslarn cehaletini yok edip, adalet ve eitlik ruhunu, kulturel, bilimsel gelimeleri tevik ederek yeni bir r am olmasdr. te budur bireyleri slh eden tek yol; nefs arnma, ahlk geliim ve takvay kazanma. Sonu; "slh olmu-slh eden insan". Takvay kazanmak; nefsi arndrmak ve kendini slh etmek, kelere ekilip, toplumdan koparak toplumun kaderinden gafil kalmakla ve sosyal sorumluluu unutmakla olmaz; slm da zaten bunu istemiyor, kesinlikle istemiyor. nancmz, duunce yapmz ve bu inanla yetien insanlar bunu onaylamyorlar. slm'n yetitirdii ve terbiye ettii buyuk insanlar da byle deillerdir. Peygamber'in evresini alanlar bir bid veya kelerine ekilmi sahbler deillerdi; hatt, ariflerin ve zhidlerin benzemek ve balanmak istedikleri "Suffe Ashab" da byle deildi; elde kl cihda hazr durumda beklerlerdi. Yirminci asrdaki Musluman slh ediciler de ayn fikr zellikleri ve bu temel inanc tamaktadrlar. unku bu slm'a zgu bir sorundur ve slm inancmn ayrlmaz bir paras ve temel talarndan biridir. Genel olarak, "yn", "cephe", "yol" ve slm ruhunun apak karakteridir. Hatt yle ki, slm'n dumanlar bizim Peygamberimizi "silahl peygamber" diye adlandrmlardr; slm' kl dini olarak tanmlamlardr. slm'n sosyal bir din olduunu itiraf etmilerdir. Byle olmasayd irfn duygu, nefs annma, bireysel slh ve szde takva varken, klasik anlamda kl ekmeye ihtiya duyulmazd. unku, kl ekme iini her rejimde ve her turlu koullar altnda yapmak imkn vardr. Despotluk, smuru, zulum, gasp ve cinayetin balca ileri kl ekmek olduu halde, senin kl ekmene engel olmas iin uygun ortam hazrladlar. Hazrladlar ki, sen bir yana ekilip halknn kaderiyle ilgilenmeyesin, yalnz kendi nefsinle savaasn. Evet nefsinle mucdele iinde seni her zaman destekler bunlar. slm'da birey toplumun slh iin altnda, kendisini de ahlk ynden slh etmi olur. Mucdelesinde baarl olmasa bile, bizim inancmz udur ki, fsid bir toplumda slih bir kii olabilir. Birey, halk tanyp, onu saptran etkenlerle mucdele ettii zaman, sorumluluun bilincinde demektir. Musluman kii halkn kaderinden ve duunce biiminden Allah katnda sorumludur. Fikr, sosyal ve gundelik bir sorumluluktur bu; iyilii emredip, ktulukten sakndrma sorumluluudur. Ne yazk ki, byle ilerici bir ilkeyi de gulun hle sokmulardr. Bugun Batl aydnlar arasnda "insan ve aydnn sorumluluu, bilgin ve sanatnn sorumluluu sorunu" sz konusudur. yilii emredip, ktuluklerden sakndrmak, bir babamn ocuklarna yapt utlerden ibaret deildir; yalnzca temizlenme hukumlerini retmekle ve anlamm bilmeden doru tecvid ile Kur'n okumak veya edebli davranmakla yerine getirilen bir sorumluluk da deildir. "Emr-i bi'1-ma'rf, nehy-i ani'l-munker"; kiinin kendi toplumunda oynamas gereken rol ve bu izgide, yani inand ideoloji dorultusunda ustune duen grev demektir; sorumlu bir aydnn, ideolojisine bal bir bireyin, geri braklm tutsak bir toplumda yaayan insann, smurulen, yoksun ve mustaz'af snfa bal kiinin, bir filozofun, duunurun, yazarn, bilginin, sanatnn insanlk karsndaki grevidir. XX. yuzyln slh edicilerinden ne yazk ki sz 34 BZ VE KBL edemeyeceim, onlar teker teker anlatmak iin vaktim yok; anlatmaya kaklksam bile, yalnzca eserlerine ve yaadklar zamana deinmem gerekecek, bunun da yarar olmayacak. Bu bakmdan, Musluman aydnlarn ve tum Muslumanlarn ana izgilerini grebilmeleri iin "uyan" hareketinden veya "slm'n yeniden douu" ve siys hayata yansyndan sz edeceim biraz. "Yeniden dou" (Rnesans) deyimi, gerekten ok anlaml bir deyimdir. "Yeniden dou" hareketine, nderlerine ve ileri surdukleri fikirlere birazck dikkat ettiimizde; bunun Ortaa'n bilgisizliine kar Avrupa'nn balatt Rnesans hareketinden ok daha nemli olduunu gruyoruz. Bu yeni bir "duunce oluumu"dur. nancmz ve tarihsel gerekler aka ortaya koymaktadr ki, bizim toplumumuz yeni bir "duunce oluumu"na balarsa, bu "lu Musluman toplumu" ilk parlak gunlerindeki guce yeniden eriecek ve yeniden dunyann her yanma dal budak salacaktr. slm'n douunu tarihler nasl anlatyor? slm'n Peygamberi doduu zaman kitaplklar oald, bilgi ve irfan ateleri yand. "Ak tanras" sarsld, "ilim tanrs" heyecana geldi, "bar tanrs" titredi. Herkul'un elinden ok ve yay dutu. Iklar parudad, yeryuzu depremlerle sarsld. Farsl-lann yalana ateleri sndu. Neden "yalanc ateler?" unku bu ateler gerekte "Ahuramazda"nn atei deildi. Ahura-mazda'nn atei bir iken, bu ateler utu. Ketasep'in atei Azerbaycan'da ahlar, ehzadeler ve soylular iin yanyordu. Zerdut'un atei mabetlere aittir. Bu smf smurucu egemen snfa bal olarak halkn kann emen snft. Bunlarn atei yalanc ve aldatcyd. bur atelerden daha ktu bir ateti. Onlar zorbalk ve para ateiyken, bu duunceleri saptran yalana ve aldatc bir atetir. Din adna aldatyordu. Onlar "smuru ve despotluk atei" iken, bu yakma, kavurma ve kzartma (istihmr) ateiydi. Bu atein daha ok yaka ve kavurucu olduunu bilmeyen mi var? slm gelince bu
ASRIMIZDAK MSLMANIN DERTLER VE SORUNLARI ate sndu, halk her zaman Ahuramazda adna, ama Ehrimen'in yararna yakan ateler sndu. Sasanlerin saraylar yerle bir oldu. Anlaml bir doutu bu; yeni bir irfann, yeni bir duygunun, Dou'nun douu, bir dinin douuydu; ama dier dinlerin tam tersine zulme, smuruye ve gklere yukselen saraylara sava aan ve onlara son vermeye azmetmi bir dinin douuydu. Bu dinin peygamberi Zerdut, Mani, Mazdek, Konfuyus v.s. gibi saraylarda oturmak ve irlerle, nedimelerle, gzdelerle elenmek iin gelmedi; aksine bunlarn hepsini yok etmek iin geldi. slm'n Peygamberi'nin dunyaya gzlerini aar amaz "Fars tapnaklarnda yanan atelerin" snmesi ve Medin Saray'nn burlarnn yklmas, slm'n dunyaya bak asn ve dunya uzerindeki grevini simgelemektedir. Ama, ne yazk ki bugunun baz Musluman aydnlar, slm' gunumuzun anlayna uygun olarak gunumuzun diliyle anlatmaya alrlarken, moda olmu birtakm ideolojilere ve fikirlere kaplyorlar. Dunyada bar, tum uluslarn zgurluu ve her turlu fikre sayg gibi moda duuncelere kaptryorlar kendilerini. Hatta bir edebiyat gunun birinde bana, "Sen kendi gruunu tebli ederken, bakalarnn grulerine kar kyor ve dumanlk alyorsun." demiti. Demek istiyorum ki, gunumuzun birtakm Musluman aydnlar liberallerin, demokratlarn, humanistlerin houna gidecek iler yapyorlar. Neymi? "slm", "seleme" kkunden geliyormu, "seleme" bar demekmi. Yani, fikir, duunce ve inan ayrlna bakmakszn, tum insanlarn yeryuzunde kardee bir arada yaamasn ngruyormu... Ne tuhaf? slm "bar" deil, "sava"tr. Smuruculerin, papalarn ve Hristiyan din adamlarnn iftiralarndan ekinerek, meydan bo brakmamalyz. slm', bugunun boyalaryla boyamakla hibir olumlu sonuca varamayz. Gerei 36 BZ VE KBL olduu gibi kabul etmeliyiz, bakalarnn beendii biimiyle deil. Cihda "savunma sava" dememeliyiz. Savunmann nitelikleri bakadr, cihdn nitelikleri daha baka. Bu aslnda Hz. Adem'den bu yana suregelen bir Hak-btl sorunudur. Musluman slah edicilerin balatt "yeniden dou hareketi", in'den Basra Krfezi'ne, oradan da Kuzey Afrika'ya kadar, slm erevede olmak kouluyla 19. yuzyln ikinci yarsndan bu yana suregelen bir harekettir. Bu hareket, Hz. brahim'in getirdii dinin devam niteliindedir. Bu hareket yalnz kelm, felsefe veya metafizik alanlara zgu deildir. Bu hareketin en ak ve en net karekteri, halkn et ve kemii uzerinde kurulan ynetimlere kar olmasdr. Karnza bir Asya ve Afrika haritas anz. Afrika'y ok iyi tanyoruz. unku, daha yakn zamanlarda smuruye ve Bat smurgeciliine kar yurutulen hareketlere Afrika'da tank olduk. Afrika'da Musluman ulkeler olduu kadar, Musluman olmayan ulkeler de var. Afrika asll bir Fransz yazar olan Chandel'in deyimiyle, "Afrika haritasnn tumu, yerkure uzerinde bir damla gzyan, scak bir gzya damlasn andrmaktadr". Evet, Afrika yerkurenin gzya-dr, kavrulmu bardr. Kalp de gzya damlas gibi deil midir? Her ikisi de dert arkadadr, ayn tur yaant iindedirler. Afrika bu yerkurenin yaral kalbi, yank gzyalar-dr. Neden mi? Tarih boyunca klelik atelerinde yanan ve yeni tip smurunun de hedef setii kurbanlktr Afrika da ondan. Tarih boyunca, yalnzca slm'n ynetiminde kalan baz Afrika ulkeleri kle olmamlardr. Fas, Tunus, Cezayir ve Msr, slm'n ynetimi altndayken kle olmamlardr. Ama u son bir-iki yuzylda, zorla veya hile ile Afrika kklemitir. Orta Afrika, Bat Afrika ve Dou Afrika yeni yeni anlamaktadrlar smurunun nasl gelip, nasl yerletiini. Smuru Afrika'ya ya Hristiyan misyonerlerce, ya da yatrm yapma ve i alanlar ama gibi bahanelerle gelen Avrupal gmenler ve tuccarlar tarafndan sokuldu. Geri zaman zaman bunlara kar tepkiler olmuyor deildi; ama ksa zamanda bu zorbalar her eye sahip kmakta gecikmediler. XIX. yuzylda renkli camlarn, elmasn ve deerli talarn bulunmasyla birlikte, Batllar Afrika'ya ayak bastlar. Bu "yedi renkli yalan'a kabile eflerini serseme evirdiler. nce bu renkli camlardan birka avu alarak Afrika'ya gturup kabile eflerine, eyhlere ve halkn ileri gelenlerine verdiler. Duunlerde, derneklerde bir avu sahte elmasn karlnda suru suru koyunlar aldlar. Suse ynelme ilkel bedev toplumlarn ruhlarnda ve duuncelerinde yer eden bir tutkudur. Modern bedevinin susu ile- modern olmayan bedevinin susu arasnda temelde bir fark yoktur. Susleme dukunluu, ruh guzelliklerle manev deerlerden; insan yucelten devrimci duunce ve fikirlerden; ilimden, felsefeden, irfandan ve edebiyattan yoksun yuzeysel, yoksul insanlarn zentisidir. Sosyal, kulturel ve fikr bakmdan deiik insanlara baktmzda, bu gerei eitli ynleriyle grebiliriz. Uluslar da byledir. Hemen ilk anda akla gelenin tersine, geri kalm toplumlar ileri toplumlardan (Afrika, Asya'dan; Asya, Avrupa'dan; Avrupa, Amerika'dan) daha ok lukse tapyorlar. Bizim toplumumuzda da eski geleneki kadnlar modern kadnlardan, okumam kadnlar da okumu veya aydn kadnlardan daha ok sus eyas takmaktadrlar. Kendisini meden sanan birtakm kadnlar makyajlaryla binbir renkte "yal boya" surunerek gz yaartc bomba atlmasma, yuz metre karelik alanda insanlarn gzunden ya getirmekte ve burun mukozalarm tahri etmektedirler. Suslenip puslenince bedenleri pek deerli oluyormu gibi, kollarna ve boyunlarna takuklar sus eyalaryla, boydan boya takndklar altnlar, u "makine asr"nda Tahran gibi kalabalk bir kentte yururlerken insan kulaklk takmaya zorlamaktan baka ie yaramyor. Neden byle yapyorlar? Pek deersiz ve hibir yucelii olmayan ruhlar var, kiilikleri bir hi duzeyinde; byle olunca da var olduklarn kantlamak iin susten baka bir eylerinin, bedenlerini yokluktan kurtaracak hibir nesnenin olmadn gruyorlar. Kiiliklerini ortaya koymak iin, ne yapsnlar baka? Sermyenin gucuyle, susun etkisiyle, Tahran'm guzellerine (!) zenerek, cici cici talar ve pahal eyalarla, gnul aldauc keskin kokularla varlklarn kantlamaya alyorlar. Bir hi olan bedenlerinin anlamsz ve yine bir hi olan kiiliklerinin bylelikle varlk dunyasna ayak bastn sanyorlar; bu yapay varlklar sayesinde yoksulluklarn ve hiliklerini gideriyorlar. Eh, bylece bu zavall, yok olmu hiler var olmu oluyor; varlklar belli olsun da nasl olursa olsun!.. Bu kadnlar saylan, sevilen insanlara benzemek iin duunce ve duygularda deil de, sus eyalarnda, yuzeysel baklarda ve d grunumde kiilik kazanmaya almaktadrlar. nsan ruhu, tannmama zavalllndan ok ac eker, bir duum olur ruhlarda "hilik". Bu duum zulmedike, cinayete kadar varan ktuluklere bular insan. Bu duumu zup, hiliini gidermek iin eitli yollara bavuracaktr. Yeter ki duumu zduune, hiliini giderdiine kendisini inandrsn; bakalarn, hatta kendisini bile aldatsn. Bir topluluk iinde unutulan ve varlnn bile farknda olunmayan bir ocuk nasl alar, kzar ve baka ocuklara duyulan ilgiden dolay perian olursa; bir toplum iinde de, bir toplantda da farkna varlmayan bir beyefendi de huysuzlanmaya balar. Bu turden davranlar da fayda salamazsa -ki ounlukla salamaz - ktuluk yapmaya balar, olay karr, topluluu datr; vulmeye deer bir ey yapamyorsa, hi olmazsa bakalarn artacak iler yapar; bu da bir yarar salamazsa hret olmak, tannmak pahasna ktu ilere giriir, bakalarna saldrr, kendi uzerlerine bakalarn saldrtr; yeter ki varl sz konusu olsun, herkes onun varlnn farkna varsn. Ktu bir sfatla da olsa ktuluklerle de olsa, Descartes'm "varlk varlktr" yntemiyle, kendi varln kantlamak ve varln inkr eden, grmeyen toplulua, "Bakn ben ktuluk yapyorum, yleyse ben varm" diyebilmek iin ve, "taat elden gelmiyor, yleyse ktuluk yapmal Her hle ile dostun gnlunde yer amal" diyen Hafz gibi, sevgilisini kendisine ekmek ve onun gnlunde, gzunde ve duygularnda canlanmak iin her turlu hileye ve ktulue bavurur; yeter ki herkes varlnn farknda olsun. te luksle geri kalmlk arasndaki iliki burada belirginleiyor, psikolojik kkenleri ortaya kyor ve sosyal, snfsal derinlikleri kendini gstermeye balyor. "Krk sutunlu, krk pencereli" ve krmz boyal kadn tipi, kokteyllerde gz kamatrc elmas, yakut, zumrut gerdanlk ve altnlar iinde iyi bir tiyatro oyunu sergilemekte ve kuyumcu vitrinini andran gsu ve birka guzel koku surulmu bedeniyle seyirciler karsnda sanki bir serginin aln yapmaktadr. Bu gsteri sayesinde herhalde hanmefendi kiiliine, asl temizliine ve aile onuruna eriyor ve Allah'n kendisine armaan ettiklerinin farkna varyor; yoksun olduu tum insan erdemleri bylelikle kazanyor! Kiilikleri ceplerindeki parayla lulen babas veya kocas nunde, gz kamatrc ve guzel sus eyalaryla iindeki duumu zmu oluyor. Bilgiden, soyluluktan, manev kiilikten, yuce duygulardan, amatan ve sosyal sorumluluktan uzak olan bu kadn, siyah araf altndayken modern kadn ehresi karsnda duyduu aalk duygularm suslenmekle gidermi oluyor. nan, sanat, insanlk, fikr, sosyal ve hatta kadnlk guzelliklerini sergileyemedii veya bu guzelliklerden yoksun olduu iin, areyi ar biimde suslenmekte buluyor. Suslenmekle ve yalana bir kiilie burunmekle barmak istiyor: BZ VE KBL "Ey insanlar, bakn ben de varm!" Modern kadn gren geleneksel kadn, kendisi eski inan ve duuncelere sahip olup, modern kadn gibi bin bir turlu suslenme aralaryla suslenmediinden, modern kadnn daha ilerici duzeyde olduunu sanarak aalk duygusuna kaplmaktadr. Aslnda gerek hi de sanld gibi deildir. Modern kadnn susu, onun ahlk deerlerinin yuce olduuna veya gsteri iin olmadna bir delil deildir. Belki buradaki ayrlk, zevklerin ve guzellik lulerinin kadndan kadna deimesinden ileri geliyor olabilir. Ben 1970'lerde maksi etein moda oluunu, kadnlarn eski rf, det ve geleneklerine dnmesi ve eski deerlerine ynelmesi veya Amerika ve ngiltere gibi ulkelerde erkeklerin sakal brakmalarn dine dnu kabul edecek kadar saf deilim. Bat'da plakln yaylmas ise, gzlemlerin sonucunda diyebilirim ki, savan ktu sonularnn getirdii ykntlarn topluma dolayl olarak yansydr. Evet sanat -zellikle, film, tiyatro, bale ve opera - toplumun ve toplumdaki yaygn gereklerin, halkn hayatna ilenmi deerlerin aynasdr. plakln yaylmas, erkek ve kadn yldzlarn douu toplum asndan bir "mesajdr. Sanat da realizm, felsefenin bir gstergesidir. Realizm, gunumuz Amerika ve Avrupa toplumsal gereklerinin yanstcsdr. kinci Dunya Sava sonras Amerika ve Avrupa toplumsal gereklerinin yanstcsdr. kinci Dunya Sava sonrasnda Amerika ve Avrupa halk, zellikle filmlerde kendi yoksulluunu, savan eitli dertlerini ve ykntlarn grmekteydi. Halk yoksuldu, giyim giderlerini karlayamyor veya tenini gsteren ince gmlekler giyiyordu. ounlukla dar, ksa ve arkadan yrtmal etekler giyiliyor, namuslu kadnlar bile kendilerini istedikleri biimde rte-miyorlard. plaklk kukusuz aln yoldadr. A insanlarn yuzleri soluk, bedenleri incedir. Yuzlerindeki renk umu, vucutlarndaki ya erimitir. Savatan sonra alk yaygnd. Yemek yememek, 24 saatta bir kez olsun karn doyurmamak ve eitli nimetlerden yoksun kalmak yaygn bir durum olmutu. Bu toplum sinemada ideal kadn vucudu aryordu, modada ise "Twiggy"leri. Bir sosyolog ve Ba-t'y tanyan bir aydn olarak, siys, snfsal, sosyal ve sanatsal deerlendirmelerim bu noktadadr. Batlamaya kar, asl ran geleneklerine taraftar, kultur ve detlerimizin, kk salm manev ve sosyal deerlerimizin koruyucusu ve Dou'ya dayal sanatmza ve halkn kulturune bal bir aydn olarak; halk uyandrmay, bilimsel eletirilerle gereklere eilmeyi ve kendi sanatmza, kendi edebiyatmza, irfanmza ve kendi ruh, kultur ve deerlerimize dnuu gerekli gruyorum. Bu "ze dnu"tur. Bu ze dnuun ulusalclkla hibir ilikisi yoktur. Kadn ynunden ise sorun udur: Modem kadn da eski kadn gibidir ve aralarnda temelde hibir fark yoktur. kisi de bir boluk iinde olup, erdemli ve olgun kadn tipi karsnda aalk duygusuna kaplrlar. Bu nedenle de, delicesine kendilerini gsterme abas iine girerler. Yoksun olduklar insan deerlerin yerini doldurmak iin ilgi ekici moda yntemlerine bavururlar. Bir insanda yuce deerler, sanat, eitli guzellikler, insan ekicilikler, duunce ve ruh deerler yer etmemise; o insan, boluunu duyduu, tum bu erdemlerin yerini doldurmaya alr. Gerek eski gerekse yeni tip kadn, manev deerlerden yoksun oluun acsn ekmektedir. Ve bu acdan; iki varlk veya kiilii bir bedende barndrma elikisinden doan acdan kurtulmak iin de, ar ve mide bulandrc yollara bavurmaktadr. Kiisel varl ve sosyal onuru arasndaki elikiden sz ediyorum. Kiisel varl tam bir boluk, soysuzluk, fikr ve duygusal, bilimsel veya sanatsal, ya da sosyal va ahlk deerlerden yoksunluk iindedir. Sosyal onuru babasna veya kocasna ya da her ikisine baldr. Bunlarn kiilii ise cep-lerindeki parayla lulur; kafalarndaki duunce veya sahip olduklar deerlerle deil. Bu tur insanlarn makam ve mevkileri yuksek olabilir; ama kendi deerlerini parayla veya snfsal konumlaryla elde etiklerinden, toplum iindeki mevkileri yapay ve temelsizdir. Bakalarndan, insan deerler asndan hibir ustunlukleri yoktur; snflar ve ekonomik refah iinde olmalar dolaysyla da zlimce bir hayat surerler. Huylar arpk, karakterleri duuk, yaam sorunlarndan habersiz, ailev ddeerleren yoksun, daha da nemlisi duunmek ve almak nedir bilmeyen insanlardr bunlar. Duunmezler hi; bizim geleneksel kadn tipimiz eitim- retim grmez, hibir din duunceye bile sahip deildir. almaz da; unku evinin dnda almak iin yetitirilmemitir, dahas darda almay ktu bilir ve uretime katlma sorumluluunu tamaz. Modern kadn tipine gelince: Bu kadn tipinin nitelik ve karakter asndan geleneksel kadn tipinden farkl olduu sanlmaktadr ok kez. (Hatta aydnlar ve sanatlar, zellikle sinemaclar, tiyatrocular ve roman yazarlar bu farklln uzerinde durmaktadrlar.) Bu yanlg olduka yaygndr. Halbuki bizim modern kadnmz eski geleneksel kadnmzdan yalnzca grunuu ynuyle deiiklik gstermektedir. Deien; giyim, suslenme, tuketim, elenme ve davran biimiyle zevklerdir. Ama duunu biimi, bak as, duygu derinlii, uyanklk duzeyi, manev gelime derecesi, sosyal sorumluluk ve inan anlay, dunyagruu ve ahlk deerlerin varl veya yokluu iki kadn tipinde de ayndr. Modern kadm eski zincirlerden kurtulduunu sanmaktadr. Oysaki, "zgurluk"le "kurtulu" birbirine ok kartrlan iki deyim olarak kmaktadr karmza. "Ka" ya da "kurtulu" olumsuz bir nitelik tamaktadr. "zgurluk" ise bir gelime duzeyim gsterir; insann almas, uyankl ve bilinci ile elde ettii bir deerdir. Bir kiinin zindandan kmas onun iin bir kurtulutur; ama - ister bir kle, ister bir hrsz veya isterse bir zgurluk duman olsun- belli bir gelime ve bilin duzeyine varan her insan, tutsak da olsa, zindanda da olsa zgurdur. Bir tutsaklktan veya insanlk d bir sapklktan kurtulan bir insan iin "zgur" szcuunu kullanacak olursak, hem o insan kandrm, hem de zgurluk szcuune ihanet etmi oluruz. Kendisini sarm olan eski gelenek zincirlerinden kurtulan modern kadnn ynu nedir, ne durumdadr? Bu zincirlerinden kurtulan modern kadnn ynu nedir, ne durumdadr? Bu zincirlerin yerine neyi koymutur? Eski ktu geleneklerin yerine hangi yeni deerleri yerletirmitir? nce bu sorulara cevap vermek gerekiyor. Belki aklnza yle bir soru gelebilir: "Bileklerimize kelepe gibi vurulan engelleri krmak bir erdem deil mi?". Cevabm net ve kesin olacaktr. Hayr! nce unu soraym: Bu kelepeleri kim zdu, neden zdu? Bu kelepeleri zenler, senin ellerini gunahsz insanlarn kanma bulamak iin zdulerse sen onlar vecek misin? Chombe, zindandan kaan Katanga'y arkadan vurmas iin Lumumba'y zindandan salvermiti ve o da gidip Katanga'y vurmutu. Gruyorsunuz ki, kim kimi, ne iin kurtaryor. O halde, zgurluu tanmak ve iyi semek gerekiyor. zgurluk, bir gelime, bir deer ve bir aamadr. imdi, modern kadnn eski zincirlerden kurtuluunu bir baar olarak deerlendirsek bile, dutuu ahlk ukurlar grmezlikten gelemeyiz. Eski zincirleri krmak gerekten aydn kadn iin bir baar ve gelime saylabilir. Hatta, vguye deer bulunabilir. Aydn kadn bu zincirleri krmakla zgurluunu elde etmi de olabilir. Ama modern kadnn eski zincirlerden kurtulduktan sonra dutuu fitne ve sapklk, daha ktu ve daha korkun bir zincirdir. Aydn kadn fikr zincirleri krmakla zgurlue, modern kadn ise kaytszla varmtr ve bu ikisinin fark, zgurlukle lubalilik arasndaki fark kadardr. Aydn kadn zincirleri koparp zgurlue kavutuktan sonra sorumlulua ererken; modern kadn lubalilie, kaygusuzlua ve sorumsuzlua ermektedir. Aydn kadn ilericidir; zgur, sorumlu, bilinli, ama ve deer sahibidir. Ahm ahm suslenmeye ve suse tapmaya ihtiyac yoktur, aydn kadnn. Fransa'da 19. yuzylda bir sihirbaz kuru sutten bir mezhep turetti. Aslnda 19. yuzyl zel bir yuzyld. Ayn yuzylda 3-4 veya 12'er yl aralklarla 11 yalanc imam ortaya kmt. Bu yuzylda ortaya kan mezheplerden biri de ite bu kuru sut mezhebiydi. Avrupa'da kuru sut yeni yeni yaplyordu o dnemlerde. Bir sihirbaz yanma birka kilo kuru sut alp Afrika'ya gitti ve halka yle seslendi: "Ey ahali! Allah sizin alnz grup yoksulluunuza acd ve beni kurtarc olarak size gnderdi. Benim baka peygamberle-rinkine benzemeyen mucizelerim vardr. Benim mucizelerim karn doyurur, onlarnki gibi metafizik deildir. Suyunuz var, Allah bana yle bir gu vermitir ki Afrika'nn u a insanlar iin suyu sut yaparm, hem de u bildiiniz sutten. nanmayan varsa, gitsin su getirsin." Sihirbaz gelen sulara okuyup ufledikten sonra, gizlice kuru sutten kartryordu. Bu sutten ienler de, bu sihirbaza iman ediyorlard. Bu sihirbazn dini ksa zamanda yayld. Adna iirler yazld, dualar okundu. "Ben mehdiyim, peygamberim" diyor ve ardndan ekliyordu: "Allah benden sonra insan klnda gelecektir, ben onun mujdecisiyim." Bu papazdan sonra General Geyyum geldi Afrika'ya. Bu generali, sihirbazn mujdeledii Allah yerine koydu Afrikallar. yle ki, benim Afrikal arkadalarmdan bir Moritanyal, doktorasn bu din uzerine yapmt. Bu, smurunun kimsenin farkna varmadan sessizce gi-riverdii dunku Afrika idi. Afrikal smuruyu sezdii zaman, drduncu kuan yetitiriyordu emperyalizm. Afrikal henuz, "Ben de Afrika'nn ynetiminde sz ve oy sahibi olabilir miyim?" diyordu. Afrika bugun Jomo Kenyatta, Lumumba, Nyrere, Ema Sezar gibi buyuk nderlere ve duunurlere sahiptir. Bunlar, Batllar diye bilinen yeil gzlu cinlerin nasl geldiklerini ve Afrika'ya nasl girdiklerini biliyorlar artk. Kenyal nder ne diyor bakn: "Avrupallar geldii zaman onlarn ncil'i vard bizim topramz; imdi ise onlarn topra var, bizim ise ncilimiz." Musluman olmayan ulkelerin dnda kalan Afrika'ya yle bir bakacak olsak, szgelii Kuzey Afrika'da 1812 ile 1961 yllar arasnda geen birbuuk asr akn bir zaman iinde, silahn elden brakld bir dnemi grebilir miyiz? Uzak kylerde ve llerde oturan kabileler bile surekli sava halindeydiler; kimlere kar? Eski kulturlerine, dinlerine, dillerine, bamszlklarna ve uygarlklarna uzanan Fransz askerine, Fransz kulturune ve Fransz uygarlna kar. Bu gru asn ve dinsel duunceyi, bu duuncenin sosyal ve devrimci niteliini eski medreselere egemen olan duunce biimini bilenler anlar. Smurunun XIX. yuzylda uygulad kulturel hileleri, fikr ve kulturel devrimin sosyal uyantaki rolunu, szgelimi Rnesans', Ortaa Avrupas'n ve Protestanl tanyanlar anlar. Seyyid Ce-ml'in bir arsdr bu. Kuzey Afrika'da duunce ve dinsel inanlarn deimesinden sonra ilk kez "Kuzey Afrika'nn Yldz" adl siys bir rgut, Kuzey Afrika Muslumanlarm ekonomik, kulturel, asker ve siys smuruden kurtarmak iin kuruldu. Bu rgut, Kuzey Afrika Muslumanlarnn kurtuluuna kadar silahl mucdeleyi surduren daha baka rgutlerin ve kurulularn ekirdeini oluturdu. Afrika'da Musluman toplumlarn kurtuluundan sonradr ki, dier Kara Afrikallar da kurtulu savalarn balatmlardr.
imdi u soruyu sormann tam zamandr: "Neden Musluman uluslar, Musluman olmayan uluslardan nce smuruye kar bamszlk savan balatmlar ve Fransa ile ngiltere smurusu karsnda durmulardr?" Bat'nn kulturel ve uygarlk salvolarnn karsnda durabilen Muslumanlarn en buyuk dayanaklar ve uyanlarnn etkeni, zengin bir manev ve kulturel mirasa sahip olmalarnda yatmaktadr. Bu slm kulturunun temel yapsdr; bu kultur uyarc, ayaklandrc; ruhu, duunceyi ve duygular gelitiricidir. Bu kulture sahip olan bir Muslumanm sosyal sorumluluktan yoksun olmas duunulemez. slm kulturu yalnzca manev bir kultur; Buda, Veda, Hristiyanlk ve Zerdut-luk gibi srf ahlk ve fizik tesi bir kultur deil, sosyal ve siys sorumluluu gerektiren bir kulturdur. Kur'n, gunluk ibdet ve fkh hukumlerden ok, cihd'dan sz etmektedir. slm'n Peygamberi, mru boyunca dumanla siys ve asker savalar yapm ve Medne dneminde ortalama her 50 gunde bir savaa kmtr. slm tarihi cihd, kahramanlk ve gu tarihidir. Byle bir tarihin bilincinde olan bir Musluman uyuukluk, klelik ve siys zillet iinde nasl tutabilirsiniz? slm, bur dinlerin aksine "kl dini" olarak tannmtr. XIX. asrda tum Musluman toplumlar, slm bilginlerinin nderliinde Bat igalciliine ve smurgeciliine kar isyan halindeydiler. ran'daki tutun hareketine baknz; ne yazk ki bu hareketin boyutlar henuz kavranabilmi deildir. Bu hareket Hasan irz'nin sade bir fetvac-l ile balayvermitir; O'na bu fetvay verdiren de Seyid Ceml olmutur. yle diyordu irz'ye yazd mektubunda: "Bu bir tutun sorunu deildir; onlar bizim tutunumuzu deil, bizim varlmz ve soyluluumuzu yok etmek amacmdadrlar. Tahran'daki irket binasnn yapsna baknz: Neden bu kadar buyuk ve 10 metre kalnlnda duvarlarla evrili? Bir tutun iin byle bir yapya ne gerek var? Bu yap, siys ve asker bir yapdr". Bu mektup karsnda sorumluluunu hisseden Mirza Hasan irz unlu fetvasn verdi. Gruyoruz ki, din ile dunya slm'da nasl birbirinden kopmaz iki paradr. Ama emperyalizm, dinin dunya hayatndan ayr olduu safsatasn att ortaya. Aydnlarmz da bilinsizce gevelediler bu safsatay. Guya, kendilerince Avrupal aydnlarn Kilise'ye kar takndklar tavr takmyorlard. zden, temelden, esastan ne kadar da uzaktlar!.. Mirza Hasan irz yle diyordu fetvasnda: "u anda ne durumda ve hangi nitelikte olursa olsun, tutun imek haramdr ve On kinci mam'la sava anlamna gelmektedir." Devrin Savunma Bakan, uana, "Bana tutun getir" dediinde o getirmiyordu ve hanm bile tutunu kendisinden esirgiyordu. Buyuk insan Gandi'nin "Olumsuz Dayanma Felsefesi" "Tutun me Yasa Felsefesi"nin tumuyle etkisinde kalmam mdr? Mirza irz'nin tutun rejisi altnda biimlenen ekonomik smuruye kar verdii sava, Hindistan'da yabanc irketlere kar verilen savan aynsdr. Hintliler de irz'nin sava biimini taklit etmekten te bir ey yapmamlardr. Kimse almad, kimse silaha sarlmad, kimse tuketimde bulunmad. Tum halk toplu halde olumsuz bir dayanmaya giritiler o kadar; ve bylece smurunun yeermeye yuz tutan ilk aacn kkunden kesip attlar. Milyonlar harcayarak uretim merkezlerine, tarlalara, insanlara ve madenlere el atan smuru grdu ki; tek bir fetva ile isyan eden Musluman bir toplumun bu derece siys uyankl karsnda hibir ey yaplamaz. Tutunun haram edilmesiyle Reji irketi aleyhine balatlan bu olumsuz dayanmann aynsn, Gandi ngilizlere kar uygulad. Tum Hindistan'da ngilizlerin uretim aralan ilemez hle geldi ve koca ktay elleri bo terk edip gittiler. Smuru, yerel halk kendi uretiminin iisi ve tuketicisi BZ VE KBL yapabilirse yaamn surdurebilir. Eer halk direnir ve mo-demize olmazsa ve de kendi urettiini tuketirse, smuru lur. Ama, byle olmad zaman smuru boy atar. Bu bakmdan, bizi smurebilmek iin nce bizi modernletirdiler. Mertiyet hareketinin uyan belgelerini, XIX. yuzyln sonlarnda aramak gerekir. Eitlik istemi, kanun egemenlii savunusu ve bireysel despotizm ayn yllara rastlar. Mertiyet hareketi de fikr ve kulturel temelleri bulunan devrimci bir harekettir. Musluman Afrika'nn tamam da (Tunus, Cezayir, Fas, Msr, Sudan) XIX. yuzyln ikinci yarsnda bir butun olarak silahl ayaklanmalar balatmlar ve Avrupa'nn silahl ordularna kar silahl direnilere gemilerdir. Hindistan Yarmadas'nda birbiri pei sra balayan siys ve asker ayaklanmalarn temelinde yine kulturel ve fikr ynde bir slm uyan yatmaktadr. Hindistan'n smuruye kar verdii savan manev desteini ve temelini slm kulturu oluturmutur. Tum bu isyanlar, devrimler ve uyanlar, slm kulturu sayesinde olmu ve geni bir blgede cereyan eden devrim hareketleri tum zorluklara karn baarlarn, kbal'in deyimiyle, slm'da yeniden dou hareketini balatanlara borludur. Bunlar, slm'n birbirinden ayr dumu paralarn ilk dnemlerde olduu gibi yeniden bir araya getirmeyi baarmlar ve slm duuncesinin tek bir vucut olduunu ortaya koymulardr. Uyank slm limleriydi bunlar, bilinliydiler. Seyyid Ceml, slm'daki bu yeniden dou veya kbal'in deyimiyle "slm Duuncesinin Yeniden Oluumu" hareketinin ncusudur. O bu hareketi yurutmek iin, Selefiyye hareketini balatu. Yani, slm'n ilk dnemlerindeki hayata dnme veya daha guzel bir deyile, lmu cesede eski ruhu ufurme tezini ortaya att. Yeniden bir doutu bu; kokumulua, uyuuklua, lume ve durgunlua kar kan devrimci ve ilerici bir hareket. Ve bu hareket, yeni, ilerici ve gulu bir toplum oluturdu. Rnesans duuncesi, Ortaa Avrupas'nda Kilise'ye ve skolastik duunceye kar eski Yunan ama dnu olarak ortaya atldnda gerici bir hareket miydi? D grunue ve isimlere bakarak kesin hukumler verip, yanlglara dumemek gerekir. Her dnu hareketi eski ve gerici deil. Avrupa'nn smurucu ve hastalkl kultur ve uygarlna kar savaan ilk uluslar ve toplumlar Muslumanlard. Batllamann smuru kokular geldii andan beri, Avrupa dndaki smurulmu ulkeler ze dnu ve Bat'nn tum kulturel deerlerinden soyutlan hareketini balattlar. Bu hareket, kinci Dunya Sava'ndan sonra Afrika ve Latin Amerika'da Eme Sezar, Eliyum Dip, Sengur, Frantz Fanon, Radha Krina ve Sinyat Sin gibi buyuk duunurlerin nderliinde balad. Bat kulturune kar saldrya geerek, "Bizim daha derin, daha insancl kulturumuz, daha deerli sanatmz ve dinimiz var!" diye haykrdlar. O zamana kadar, tum yerel halklar ve hatta bir uygarlk tarihine sahip olanlar bile Bat'nn insan deerlerinin ve uygarlnn tartma gturmeyecek biimde ustun olduunu kabul ediyorlard. Musluman duunurler, ilerici bilginler ve smuruye kar kan fikir adamlar, eletirici bir ruhla Bat'ya kar iyimserlik ruhunu gelitirerek tehlikenin karsnda durdular. Ve "ze dnu" hareketi, siyahlarn toplantlarnda veya Eme Sezar, Sengur ve Julius Nyerere gibi kiiler tarafndan tum dunyaya duyuruldu. Halbuki, aym hareket slm duunurler tarafndan Bat'nn ezici kulturunun, asker ve ekonomik emperyalizminin karsnda yuz yl nce balatlp, tum dunyada duyulmutu bile. Bat smurusunun en tehlikeli -dolaysyla gizli ve tannmam- olan ynu, fikr ve kulturel smuru ynudur. Bat, nce duuncemizi ve dine bak amz deitirerek, iimize giri yollarn kontrol altma alr ve sonra da eitli korunma yntemleriyle fikirlerimizde ve dunyamzda peki- ir. Ardndan asker ve ekonomik saldrlar balar. Emperyalizmin kendine zgu kulturu olmasayd, hibir zaman iimizde yol bulamazd. Ama, aydn Muslumanlar emperyalizmin irkin yuzunu rten perdeyi kaldrmakta gecikmediler ok ukur. Amac, bizi kulturumuzden koparmak, dinimizi, maneviytmz, ruhumuzu ve soyluluumuzu, ahlk erdemlerimizi yok etmek olan bu irkin yuz karsnda durma gerei duydu Musluman aydnlar. Cezayirli slm bilginleri uyank bir biimde, "slm dinimiz, Arapa dilimiz, Cezayir de vatanmzdr" slogann benimsediler. Fransa'nn yalnzca yeni bir uygarlk, yeni bir tuketim modeli getirmediini veya yalnzca yeralt ve yerustu kaynaklarn smurmeye gelmediini ok iyi biliyorlard. Fransa'nn, tarihi deitirmek ve insan deerleri yok etmek iin geldiinin bilincindeydiler. Franszlar onlara, "Sizin diliniz Franszca, dininiz Hristiyanlk, vatanmz da Fransa'dr" diyordu. Onlar da "Hayr!" dediler; "Dinimiz slm, dilimiz Arapa, vatanmz Cezayir" diye kar durdular. Aydn olmann, uyank olmann, sosyal ve siys adan ilerici olmann ve smuruye kar durmann anlam budur ite. Gun, maymun gibi Bat'dan gelen her turlu deerleri taklit etme gunu deildi. O gun, tum gen aydnlarn II. Dunya Sava'ndan sonra dunyadaki ve zellikle Afrika'daki smuruyu sezdikleri gundu. lerici Afrika ve Ltin Amerika aydnlar, nlerindeki tehlikeyi grumulerdi bir kez. Nyerere, Dou Afrika'nn nderlerindendir. lkesindeki aydnlar Londra'da eitim grmuler ve kendi ulke dillerinin yerine ngilizce konumaktadrlar. Bunun uzerine Nyerere, tum okullarda ve universitelerde, devlet dairelerinde, siys ve bilimsel aratrma merkezlerinde ngilizce yerine kendi halknn dilinin kullanlacn iln etti; bu diller ne kadar gelimemi, yar ilkel bir dil olsa bile. Byle bir duunce, devrimci bir kiilii sahip ilerici bir aydnn duuncesidir. Mazlum uluslarn XX. yuzyldaki nderleri olarak tannan kiiler, u gerei temelden benimsemilerdir: "Bat'nm kulturel deerlerini bir yana itip, z kulturel deerlere dnu yapmak." Biz de son yuzylda gelip geen tum bilgin ve aydnlarmzdan, slm toplumlarnda grulen ilerici, kurtarc ve uyandrc hareketleri incelemelerini, aratrmalarn ve Bat'nm saldrlarna kar uygulanan korunma yntemlerini renmelerini beklerdik. Beklerdik ki, kendilerini aydn yerine koyan yerli modern kiiler eliyle hazrlanm olup, smuru iin guzel bir tuketim toplumu oluturan modernleme oyunu karsnda kimlerin direndiini grsunler. Bat smurgeciliinin kulturel ve hatta siys ve ekonomik saldrlarna kar koyan yuzler arasnda, ilerici, korkusuz ve uyank slm bilginlerini en n saflarda greceksiniz. Bu tarihsel bir gerektir, yaanm bir gerektir; ben bunu salt bir Musluman olarak sylemiyorum, gerek olduu iin syluyorum. slm dini ve slm bilginleri hakknda Ortaa Avrupas ve Katolik Kilisesi'ne bakarak deerlendirmeler yapmaya kalkan Bat taklitisi "yarm aydmlar"a benim herhangi bir diyeceim yok. Nesnel aratrmalarna ve dorudan kendi duuncelerine dayanan aydnlar, getiimiz yuzylda bilginlerin, dinin ve caminin siys uyan hareketleri ve devrim-lerdeki rollerini aka grmektedirler. Bilinmelidir ki, slm'da Hristiyanlk'ta olduu gibi ruhan bir rgut yoktur. slm'da bilginler, toplumun doal urunleridir ve her birinin ayr ayr bamsz kiilikleri vardr. Byleyken, slm'da ayr bir ruhanler snf grmeye almak, bilinsizce bir abadan baka bir ey deildir. Ortaa'n Hristiyan ruhanler snfyla, slm'daki bilginler topluluu kesinlikle birbirine kartrlamaz. Ben, emperyalizme kar mucdele ruhunu canlandrp, smurgecilie kar sava aan liderler ve nderlerin slm bilginleri ve duunurleri olduunu syluyorum. Afrika ve As- ya'daki Musluman ulkelerin, emperyalizm ve smurgecilikle yaptklar anlamalarn hibirinin altnda tek bir slm bilgininin imzasn bulamazsnz. Ne kadar utan vericidir ki, bu imzalarn hepsi "modern", "aydn", "ada", "tutucu olmayan", "ak dunya gruune sahip", "humanist", "ilerici ve din inan tamayan kiiler"e aittir! Bu bilginlerden biri byle bir imzay atmak istediinde, geleneksel giysisini karp kravat takyor, sakaln kesiyor ve Times Nehri'nde boy abdesti alp modern, ilerici ve Batl olduktan sonra ancak atabiliyordu.* Bu slm duunurleri ve nderleri yle haykryorlardr. "Bat yalnzca bizim petrolumuzu, tum yeralt-yerustu zenginliklerimizi yamalamak iin gelmedi; Bat tum kulturel sermayemizi, ahlk erdemlerimizi, inanlarmz, kiiliimizi, tarihimizi ve ulusal varlmz yamalamak iin geldi." Bat smurgecilii tehlikesinin bilincinde olan bu bilginler, aydn geinenlerin tersine halktan kopmu deillerdi; halkn din ve manev deerleriyle i ie bulunan kiilerdi. Bunlar ilk defa olarak emperyalizme kar ktklarnda, ulusal liderler gibi mucdelelerini yalnzca ekonomik ve siys alanda vermediler; salam ideolojik temellerine, duunu biimleri ve meanev gulerine dayanarak her alanda smurgecilie kar sava atlar; zellikle fikr ve kulturel alanlarda. Bat'nm fikir ve kulturune kar kendi fikir ve kulturleriyle ktlar. kbl, Bat smurgeciliiyle savarken, Asya ve Afrikal ulusal savalar gibi yalnzca Bat'nm siys ve ekonomik egemenliinden kurtulmak iin savamyor, insan bir lider olarak Bat'nm uygarlna kulturune ve fikirlerine de kar kyordu. "nsanln dumanlarna" saldryordu; baka kultur ve uygarlklar yok etmek isteyen uygarla, insanla * ran'da Takizde'yi kastediyor. (.) kar olan yaam ve duunce biimine saldryordu; salt siys tutsaklktan kurtulmak iin deildi kavgas. Smurgecilie kar verilen savata, slm'n ilerici dunya gruu ve insancl nitelii Musluman slah ediciler tarafndan Bat'nn deerlerine kar ortaya konmutur. Bu, ulusalc ve snrl bir siys gru deildir. Oghan, Eme Sezar, Ktib Yasin, Eliyu Dib, Nyerere ve Sengur gibi buyuk duunurlerin birletikleri ortak nokta ve duunu biimleri bizim toplumumuzda da yanklar uyandrmtr. Aslnda, Seyyid Ceml, Kevkib ve kbl gibi bizim kendi duunurlerimiz ok daha nceden sylemilerdi yukardakilerin sylediklerini, kavgay ok daha nceden balatmlard; ama bunlar bizden olduklar halde, biz yar mu'minler bu deerli insanlarmz hibir zaman tanyamadk; tanmamakla kalmadk, onlara habire amur attk. Yuz yldr ne yapyoruz? Seyyid Ceml iin, dumanlarn iftiralar karsnda susmaktan baka yaptmz bir ey mi var? Zaten modernlemi, din duunceden soyutlanm ve Bau'dan gelen fikir ve tercume eserler saanayla bamsz duunme gucumuzu yitirmiiz! slm ve slm kulturu dier dinlerden ve ideolojilerden, daha ok smurgecilikten darbe yemi, byleyken de her ideoloji ve duunce sisteminden daha ok smurgecilikle savamtr. Bu konuda ok ak bir rnek vermek istiyorum: Ben Cezayir Bamszlk Sava'nm doruk noktasnda olduu 1958 ylnda Fransa'daydm ve F.L.N. muchidleriyle dorudan ilikiler iindeydim; sorunlarn yakndan biliyordum. Hareketin tum liderlerini, duunce yaplarn, sosyal ve siys duunceye sahip Cezayirli nderleri ok yakndan tanyordum. Bunlarn hemen hemen hepsi Muslumand ve amalar da slm bir ynetimdi. Ama, 1961'de Cezayir bamszlna kavutuu zaman, ounlukla dinsizler parlamentoda ve hukumette nemli yerleri ele geirdiler. ounluu dine kar olan solcular oluturuyordu. lk ileri, devlete isim ve unvan vermek oldu. Tum aydnlar ve ilerici gruplar (!) dunya uzerinde ortak bir zellie sahiptirler; o da demokratik ve liberal devletlerin zgurluk gerekesi olarak 'laik' olmalar gerektii iddiasdr. Eer, devlet kendisine bir din seecek olursa, irtica bir i yapm olur aydnlara gre. unku, din hukumetler kamuoyu nunde mahkmdurlar. Devletin tum gruplar ve her dinden insan temsil etmesi gerekirmi. Devlet kendisine bir din setii zaman bu gericilik ve anti demokratiklik olurmu. Bu nedenle, solcu milletvekilleri yeni siys rejimin adn "Halk ve Sosyalist slm Cumhuriyeti" olarak koydular. Oysa, Cezayir'in kurtuluu iin mucdele veren zgurluku Cephe'nin en nde gelen duunce ve fikir adamlar, Avrupa'da renim grmu olan rencilerdi. Bunlar Muslumandlar ve halktan, toplumdan yanaydlar; kafeteryalarda oturup bira ierek devrimcilik satan solculardan deildiler. Yerleri dalardaki siperlerdi. 1954 ylnda Cephe'nin ars uzerine hepsi okullarn, Paris'te, Londra'da ve Bruksel'de surdurdukleri renimlerini brakarak dalara komular ve elde silah savamlard. Bunlarn rgutunun ad "Cezayirli Musluman renciler Birlii" idi. Her ne kadar solcu ve dinsiz de olsalar, ilk meclis uyelerinin u kanunu kabul etmek zorunda kaldklarn da gruyoruz ki, bu da Cezayir hareketinde slm'n ve Muslumanlarn gucunu ve etkisini gstermektedir: "Cezayir ulusu Musluman bir ulustur; bu bakmdan, baz yabanc oteller ve zel birtakm yerler dnda tum Cezayir'de iki iilmesi yasaktr." Avrupa smurgeciliinin silahlarndan veya yaptklarndan biri de, her smurdukleri ulkede tek bir urunun uretilmesine nem vermeleridir. rnein, ulkede hem buday, hem arpa, hem pamuk, hem meyve ve hem de tutun yetiiyor ve halk kendi gereksinimlerini kendi toprandan gide-rebiliyorsa, smurgecilik hemen harekete geer ve bu ulke topraklarnda tek bir urunun yetimesi iin elinden geleni yapar. Asya, Afrika ve Ltin Amerika ulkeleri zgur ulkeler deildir, bu ulkelerin her birinde ayr birer urun yetimeli-dir. Kuba yalnz pancar yetitirmeli, Msr pamuk ekmeli, Vietnam ise kauukla uramaldr. Bu durum, smurgecilerin ne kadar yararna oluyorsa; sosyal, ekonomik ve siys bamlla neden olduundan, smurulen ulkenin o kadar zararna olmaktadr. Cezayir'de tum ekili alanlar uzum iin ayrlmt. unku, Cezayir bol gune alyordu ve tatl araplar uretme imkn fazlasyla vard. Bylece Cezayir, Fransa iin arap ureten bir ulkeye dnmutu. arap imeyen ve arap nedir bilmeyen Musluman Cezayirlilerin tek geim kaynaklar araplk olmutu. Cezayirliler Franszlar topraklarndan atp da, kendi kaderlerini ellerine aldklar zaman araptan baka bir gelir kaynaklar yoktu; onu da Franszlar almayacak olurlarsa, topraklar le dnecekti, ieride baka urun uretilemiyordu, tum topraklar uzume ayrlmt. Devletin uzum balarn skup de yeni bir urun yetitirinceye kadar birka yln gemesi gerekti. yleyken, yeni Cezayir ynetimi nce arab yasaklad ve siys rejimlerinin adna slm kelimesini de koydu, neden? Onlar o zamanlar iin bilincindeydiler, szcukler anlam ifde ediyordu kendileri iin, slm'la arap bir arada barnamazd; ama bizim yar aydnlarmz bundan ne anlar? Bizim toplumumuzda aydnlar, orada burada Avrupal aydnlarn dine kar olduklar duyuldu mu, hemen kendileri de hi duunmeden, u din bu din demeden dine kar oluverirler. Byle olmakla Avrupal aydnlarn duzeyine ulatklarn sanrlar. Benim grulerimi okumadan, bilmeden, incelemeden; gerek aydnln yanstcs olduklar halde, ben dindar olduum iin onlara hemen kar karlar. Ama, te yandan baz yobazlar da giysime ve sakalmn olmayna bakarak, szlerimi ve duuncelerimi anlamadan, dinlemeden reddetmeye kalkarlar. Bu gruplarn ikisi de ayn yolun yolculardr.
Aydn geinenlerden biri bir vakit bana yle demiti: "slm kulturune dnduumuz zaman kiiliimizi ve bamszlmz kazanacamz, slm'a hurafelerin sokulduu, ama gerek slm'n ilerici ve uyarc bir hayat dini olduu ve bu dinin ruhu yeniden diriltildiinde Bat'nm saldrlar karsnda durabileceimiz doru. Halk dinine bal olduu iin, gerek slm'la onlar da harekete geirebiliriz. Tum bunlar kabul... Ama, gerek slm' diriltmek yllarca surecek bir itir. En iyisi slm'n uzerine krmz bir izgi ekelim ve sonra da halka aka unu diyelim: te yol, ite kuyu!" yle cevap verdim ona: "Eer sen dediklerine gerekten inanyorsan, bir dorunun getirilmesinin zor olduu ve ok zaman alaca onun getirilmesi iin bir engel deildir. Eer, slm'n yuce, doru ve ilerici bir duunce yapsna sahip olduuna inanyor ve kurtuluu ister istemez ona balanmakta buluyorsan, sana ne onu hayata dndurmenin zorluundan ve ok zaman alacandan?" Efendiler! Bu din gerek ve hak bir dindir. yleyken, onu u anda toplumsal yaantmzda yeniden diriltip uygulamak zordur ve zaman alacaktr diye daha kolay uygulanabilecek bir sistem peinde gidemem. Bana diyorlar ki: "Yirminci yuzyl dinsizlik yuzyldr; bu durumda din yoluyla topluma hizmet etmek, sosyal yapda deiiklik yapmak ve lmu zihinleri diriltmek imkn var mdr?" Ne tuhaf bir soru? Zamann XX. yuzyl olmas beni ne ilgilendirir? Aydnlarmz takvimin gsterdii zaman ile sosyolojik zaman ayn sanyorlar. Takvimsel zaman asndan ayn anda nefes alp veren insanlar ada kabul edilirler; ama aydnlarn yapacaklar ilk i, bu zamana bakmak deil, kendi toplumlarnn sosyal zamann belirlemektir. Yani, iinde yaadklar toplum hangi tarih sureten geiyor, bunu anlamalar gerek. XX. yuzylda yle toplumlar vardr ki, henuz tarihin akna bile girmemilerdir, tarihten nceki yuzyllarda yaamaktadrlar daha. Daha feodalite dnemini yaayan, okur yazar orannn duuk dolduu ve anayasasnn demokratik yapy ngrmedii bir toplumun XX. yuzylda yaadn iler surmek, kendi kendimizi aldatmaktan te bir anlam tamaz. Byleyken, burokrasiden, demokrasiden; makinaclk, kapitalizm, proleterya, liberalizm, burjuvazi, humanizm ve enternasyonalizm, hilik felsefesi ve evrensel snftan sz etmek botur. ranl aydn XX. yuzylda, Avrupa'nn XIX. yuzylda yaam aydnlarn; Hegel'i, Nietzsche'yi, Prodhoun'u, Saint Simon'u, Marx' ve Engels'i ancak tanyor daha. XVIII. yuzylda Buyuk Fransz Devrimi ve ngiltere Sanayi Devrimi gerekletii zaman Voltaire vard, Rousseau vard. XVII. yuzyldaki aydnlanma hareketleri ve XV. ile XVI. yuzyllarda Rnesans hareketleri olurken Galile ve Kopernik vard. Bu yuzyllarn tesi karanln, banazln, kilise diktatrluunun, akl ve bilimsel zgurluun yasaklannn egemen olduu yuzyllard. Ama, bizim 100 yl nceki toplumumuz hangi durumdayd? Avrupa'da Hegel, Nietzsche, Proudhon ve Marx varken, kapitalizm felsefesi, tarih felsefesi, sosyal hizmet ve guvenceler konuulur ve ii hareketleri olurken; bizde eyhiye, Mirza Ali Muhammed Bab, Mirza Huseyin vard; Bah ve Bablik ayaklanmalar oluyordu. Herkes bid'atlar tartyor ve Asrn mam'mn zuhurunun iaretlerinden sz ediyor ve peygamberlerin ve mam'm cinsiyeti uzerinde duruluyordu. XVII. yuzyl dinsel ve Safevlerin ulusal felsef duuncelerinden geriye gittiimizde, aydnla, diri bir kulture ve insan deerlere rastlarz. O zamanlar Avrupa Ortaa'm karanlklar iinde yayordu; ama bizim aydm bir kulturumuz, evrensel bir uygarlmz, zgur bir duuncemiz, bilimsel bulularmz ve akl deerlerimiz vard. Benim toplumumun tarihi ve Avrupa toplumunun tarihi birbirinin tam tersidir; onlar Ortaa'dan altmaa, uygarla, akla ve bilime geerlerken; biz altmadan karanlklara, lume ve Ortaa'm dipsiz derinliklerine daldk. XX. yuzyl toplumu mu? Yoo, ben kendi toplumumun yuzyl ile ilgileniyorum. Almanya'nn XIX., Fransa'nn XX., ve talya'nn XV. ile XVI. yuzylnda yaamyorum. Benim yaadm yerler Tahran'dr, Mehed'dir, sfehan'dr, Tebriz, Kum ve Huzistan'dr. Gereki olmak gerek. Sosyal yarglarmz, baka dunyann aydnlarnn eserlerinden deil, kendi toplumumuzdan; kitaplara bakarak deil, halkn iine girerek vermeliyiz. XX. yuzyl dinin kabul edilmedii bir yuzylm, bana ne bundan? Benim toplumum dindar bir toplumdur; ben dindar da olsam, dinsiz de olsam toplumdaki bu gerei itiraf etmeliyim. ounlukla aydnlar -hele hele bizim aydnlarmz- kiisel inanlar ile sosyal gerekleri birbirine kartrrlar. Kendileri dine kar olduklar iin, toplumdaki siys ve sosyal hareketleri de dine kar imi gibi yorumlamaya- zen gsterirler. Ama, geree inanan aydn idealist olamaz, yani ak toplumsal gerekleri kendi inanlar ile kartrmaz. Ben gruyorum ki toplumuma egemen olan ruh dindir. Ve yine gruyorum ki, smurgecilik bile bazen dinle iddetli biimde atrken, bazen de dinden yararlanma yoluna gider. ngiltere smurgeciliinin babalarndan biri, Kur'n' yere alarak, "Bu kitap var olduka biz Muslumanlarn iine giremeyiz." diye barmt. Benim bildiim bir ey varsa, o da; ilerici bir aydnn kendi z kulturune, ruhuna, kiiliine, halkna ve toplumuna dayanarak bir hareket yapabileceidir. Bir bildiim daha var ki, o da; ulusal kulturumuzun slm bir kultur olduudur. slm (ister inanaym, ister inanmayaym) sosyal ve siys snflamaya kardr ve ak bir dunya gruune, derin bir mucdele ve kahramanlk kulturune sahiptir. Bu nedenle, slm benim toplumumda bir imandr, harekete yneltici
58 59 ASRIMIZDAK MSLMANIN DERTLER VE SORUNLARI BZ VE KBAL gulu bir etkendir. Hem bir tarihtir, hem ulusal kulturumuzun hamurudur. Despotlua ve eitsizlie kardr, uyarc ve yapcdr; insanln izzet ve onuruna, sosyal ve madd ilerlemesine buyuk deer vermektedir. Bu gerei anlamamak hibir eyi anlamamak demektir. Aydn, "Ben bu zengin ve derin kulturu deerlendirip, slm'a inanan halk slm uyanklkla silahlandrr, gzlerini de tarihlerinin kalbi olan kahramanlk, canllk, bilin ve yuce duygulara evirebilirsem, bir aydn olarak grevimi yerine getirmi olurum." inancnda olmaldr. Zaten aydnn yapaca baka bir grev yoktur. Manev kiilik ve ulusal kultur uzerinde ulusal mucdeleyi balatacaktr o kadar. Siys nderlik halkn kendi iidir. u aydnlarn haline bakn! Ben sosyal snflamann ve kapitalizmin karsnda devrimci ve dindar bir kii olarak Eb Zer'i rnek gsterdiim veya zgurluk me'alesi, eitsizlik ve zorbala kar bir muchid ve tam bir kahraman olarak Ali'den sz ettiim zaman, balarn sallayp; "Aah! Sen taa eski dinlerden sz ediyorsun" diye kar kyorlar. Ama kendileri Voltaire'i taklit ederek bilmem hangi Hristiyan din adamnn, sa'nn eeinin pisliinin temiz olduunu sylediini anlatyorlar. ran topraklarnn genilemesi iin ok atan Are'ten, Rustem'den, Ekapus'tan ve Keyka-vus'tan sz ediyorlar, beyaz devi konuuyorlar. Bylece ilerici olduklarn, halk uyandrdklarn, kahramanlk duygularn galeyana ggetirdiklerini sanyorlar. Yahu, bizim halkmz Eb Zer'in veya Ali'nin eitlik iin verdii kavgaya m inanr ve bu kavgadan m etkilenir, yoksa Rustem'in, Are'in seruvenleriyle mi harekete geer? Onlara Zeyneb mi zgurluk ve zulum karsnda ayaklan dersi verir, yoksa Gord Aferid mi? Ben efsneleri inkr etmem; ancak u apak tarihsel gerekler ve herkesin ruhuna ilemi inanlar varken, aydnlarn ulusal uyan gerekletirmek ve sosyal ve kulturel de- erleri canlandrmak iin nasl olup da ounlukla unutulmu bulunan efsnelerden yararlanmaya kalktklarna aryorum. Bizim din kulturumuz aalatc ve sorumluluk duygularn ldurucu bir kultur deildir. Yapc ve gu verici bir kulturdur. Eer bizim dinimiz, "kl dini" diye tannan dinimiz, sosyal mucdele ve smuruye kar sava denilince hemen kabuuna ekilmeyi ngren Hristiyanlk'la bir tutulursa; bu ancak buyuk bir gaflet, dehetli bir saflk ve korkun bir cehalet olur, o kadar. Eer toplumumuzun almyazsn aartmak istiyorsak, bu ummeti uyandrmak ve lmu cesedine yeniden ruh vermek kararlnda isek, din ruhu canlandrmaktan baka aremiz yoktur. slm' iine sokulan hurafelerden, yanl inanlardan ve gerici elerden arndrarak, smurgeciliin girdii yolun tam tersi bir yne koyulduumuzda grevimizi baarmamak iin hibir neden kalmayacaktr. Ali'nin dedii gibi, dne kurku ters giymiler, slm'n dumanlarla cihd ilkesini Budist-lerin ve Hristiyanlarn nefisle cihd etme biimine dnuturmuler. Hatta mam Huseyin'in cokun devrimci kann uyuturucu bir maddeye evirmiler. Eer aydnlar, smurgeciliin, despotluun ve gericiliin, dinden halkn aleyhine olarak yararlandklarna inanyorlarsa, o zaman bu silah halkn yararna olarak smurgeciliin elinden alsnlar. Duman nasl silahsz hle getirebiliriz? Silah elinden alarak m, yoksa halk bu silahn deersiz ve yararszlna inandrarak m? Aydnlarn slm topraklarnda din aleyhine giritikleri mucdeleler, halkn dumanlarna en buyuk hizmet olmutur. Bizim toplumumuzun aydn u iki esas ok iyi bilmek zorundadr: Her eyden nce bizim toplumumuz Muslumandr. kinci olarak da, slm kitleleri harekete geiren bir dindir. Eer bir duunur, sosyal gelime ve kulturel ilerlemeyi, halk slm erevesinde uyandrarak ve kendi zune dnmeye ararak gerekletirmeye giriecek olursa baars abuk, kesin ve kanlmaz olacaktr.
60 61 ASRIMIZDAKIMSLMANIN DERTLER VE SORUNLARI BZ VE KBL Seyyid Ceml'e bakn: Hibir snfa, ayrcalkl bir aileye veya gruba bal olmayan bir kylu; Esedbd'dan Hemedan'a geliyor. Bat smurgeciliinin doruk noktasnda olduu, Dou'nun ise k uykusuna dald ve Muslumanlarn banda her yerde Nsreddn ah gibi aptallarn hukum surduu bir zamanda tek bana, mezarla dnumu slm topraklarnda srafil'in Sru gibi ses veriyor. Bu kadar gulu bir baarnn ve sesinin ulkeden ulkeye yaylp gnullerde yanklanmm srr nedir acaba? Bu sesin, Muslumanlarn tandklar ve bildikleri bir ses olmasndan baka bir ey midir bunun srr? Muslumanlar biliyorlar ki, ses kendi ruhlarnn ve gurur dolu tarihlerinin derinliklerinden gelmektedir. Bat'dan, Bat'nm duunsel akmlarndan gelen yabanc bir ses deildir bu. Mekke'de, Medine'de, Uhud'da, Kadisiye'de, Kudus'te ve Hal savalarnda yanklanan sestir bu. Cihda, izzete, guce ve yucelie aran slm kahramanl dolu bir sestir. Muslumanlar bu sesi duygularnn ve duuncelerinin derinliklerinden tanyorlar. Bu ses guven veriyor onlara. Anlar canlanyor hafzalarda, herkes kendi ruhunun sesini dinliyor. Bu aydnn dili, halknn kulturu ile tanktr. Ve bu tanklk, smurgeci gulerin egemenliklerine son verecek bir mucdelenin temel noktasdr. Bizim aydnmz, eer slm kulturunun yaamdan ve maddeden kopmu ve kendi kabuuna ekilmi ie dnuk bir kultur olmadn anlayacak olursa, bu buyuk din gu slm toplumlarnda kolayca bir uyan hareketine dnuebilir. Bu kultur cihd kulturudur, siys bir kulturdur, sosyal bir kulturdur, nderlik ve sorumluluk yaratan bir kulturdur. Bu kultur dunyaya yneliktir. Tum dier dinlerin ideali olan hiret, slm'da bu dunyann ve bu dunyadaki yaamn yalnzca bir uzants ve yanstcsdr. Dunyann her eyi hiretin ncusudur. hiret de dunya hayatndan baka bir ey deildir.
Ekonomi vazgeilmez temellerden biridir. "Yiyecek ekmei olmayan a insan, yaln kl herkese saldrmaldr; unku herkes onun alndan sorumludur." (Eb Zer). slm ayrcalkl bir snf kabul etmez. Din tum insanlarn dinidir. Bu din egemen snflarla amansz bir mucdeleyi emreder. Mutreflerle, mele* ve hatta ruhbanlk ve ahbrla mucdele etmeyi emreder. slm'n son hedefi tum dunyada adaleti ve eitlii salamaktr. slm'n tarih felsefesine baktmzda, zayflara ve klelere ynetim ve insanlara nderlik hakk verildiini gruruz. "Biz ise diliyoruz ki, zayf braklmlar yeryuzunde vrisler ve imamlar klalm" (Kasas: 5) Sava alanlarnda canlarn veren din nderler ve ahsiyetlerle kendi kabuklarna ekilerek lup giden din nderler arasnda ok buyuk farklar vardr. Ama bizim birtakm aydnlarmz ve duunurlerimiz, ne yazk ki bu fark grebilecek kapasitede deillerdir. slm'n Peygamberi, "Madd hayat (dunyas) olmayann hireti de yoktur; yoksullukla imanszlk birbirinin kap komusudur." derken; Eb Zer de, "Yoksulluk kapdan girdi mi iman da pencereden kar." diyor. Bu din Sad'nin dedii gibi, "Mideni yemekten bo tut ki, iinde irfan nuru grunsun" demez. Bo olan karnda grulen, alktan gurul-dayan barsaklardan baka bir ey deildir. te byle bir slm grule sosyal, siys ve kulturel adan bakld zaman, kbal'in ve yaptklarnn buyukluu daha iyi anlalyor. O, Bat'y yakndan tanyordu; ama kendi toplumunu, kulturunu, uygarln, tarihini de ok iyi bildii iin Bat'ya kle olmad. Bat'ya ve Batllamaya * Kur'n'da "mustaz'afn" kelimesinin zdd olarak u terim surekli tekrarlanr. "Mustekbirn": Kibirlenenler, buyuklenenler, yeni deyimle "ezenler, zorbalar"; "Mutrefn": Yaamay ve dunya hayatn hedef edinmi servet sahipleri (Burjuva kapitalistler). "Mele": Bir yerin zenginlikten marm ileri gelenleri, hilekrlar, hkim snf. 62 63 ASRIMIZDAK MSLMANIN DERTLER VE SORUNLARI kar mucdele vermek iin Bat'y iyi bilmek gerekir. Bat'y susune pusune d grunuune bakarak deerlendirenler, Bat'y hi ama hi tanmayanlardr. Bylelerinin Bat'y Bat uygarlk ve kulturune kru krune kar kan eskiye tapc-larla hibir farklar yoktu. kbl, Bat duuncesinin doruk noktasna vard. Modern Avrupa'nn bilimsel ve teknolojik deerlerini tand, te yandan ran' ve ran'n kulturunu de biliyordu. Musluman ran'n ruh ve manev guzelliklerini, irfann ve bu irfan yanstan edebiyatn tanmt. Dolaysyla, kbl kafasn duunce, kalbini de manev duygular, ruhsal zevkler ve ilham dolu bir halkn kulturuyle yourdu. kbl Hindistan'da gzlerini buyuk ve derin manev bir ruh iinde at ve yeteneini ylesine gelitirdi ki, slm duuncesinin kopmu ve dalm elerini bir araya getirerek bu duunceyi yeniden oluturmay baard. Muhammed kbl tum ruhsal boyutlarda gelimi bir Muslumandr. O'nun en buyuk eseri, slm duuncesinin dank elerini bir araya getirerek yuzyllar boyu siys aldatmacalar ve yanl felsef ve sosyal yorumlamalarla para para edilmi slm' diriltmek ve yeniden butunletirmekten ok kendisini tum boyutlarda yetitirmesi olmutur. slm' Muhammed kbl gibi bir duunurden manev, ilm, tarih, sosyal ve siys ynleriyle tanmak, gerekten onu en zgun bir biimde tanmaktr. Biz slm'n dnda baka herhangi bir duunce veya ideolojiye balansak bile, slm'la balarmz yine koparamayz, unku bu topraklarda domu ve bu topraklarda buyumuuz. Bu topraklarn ocuuyuz biz. kbl, Musluman bir slh edici ve devrimci bir duunurdur. Luther ve Calvin gibi Batl slahatlarn yaptklarn bir duunun: urumu Hristiyanl durgunluktan, skp kald kalplardan ve Katolisizm sapklndan kurtarma hareketi olan Protestanizm'i ve bugunku Avrupa uygarlnn ve 64 BZ VE KBL madd geliim hareketinin dousundaki etkisini yle bir tartn; greceksiniz ki, gunumuzun uyuyan ve yosun tutan Musluman toplumlarnda devrimci ve uyandrc Musluman slahatlara olan gereksinimiz ne kadar buyuktur. slm'n gunumuzdeki durumuyla, olmas gereken durumunu tartp deerlendirebilen devrimci Musluman slahatlarn hareketlerinin dayanak noktasn ve nereden ie balayacaklarn ok iyi bilmeleri gerekir. te, kbl gibi slm' iyi bilen buyuk bir duunuru, smurgecilie kar savam, sorumlu, sosyal uyankla ve ilerici bir ruha sahip devrimci bir insan tanmak; iinde yaadklar Musluman toplumlarda uzerlerine duen sosyal sorumluluklarnn bilincinde olan ve bu toplumlarda kulturel, sosyal ve siys bir devrim gerekletirme amac guden aydnlar iin vazgeilemeyecek bir ihtiyatr. kbl, smurgecilie kar sava vermi Musluman bir nderdir. O'nun kiilii, fikirleri ve duunce yaps farkl tarihsel dnemler ve deiik toplumsal koullardaki davran biimimizi belirleme asndan bize iyi bir rnektir. Smuruye uram ve geri braklm bir toplumda smurgecilie kar yalnzca siys alanda sava vermek yetersizdir. Bu savaa koan fertlerin insan kiilikleri, uyanklk dereceleri, bilinsiz duzeyleri, ahlk ve erdemleri, takva ve amellerinde-ki titizlikleri de ayn derecede nemlidir. Bugun bir Avrupal, "Ben bir filozofum, yazarm, sanatym, doktorum, muhendisim, mimarm veya iktisatym, ama politikac deilim; ben siys olaylar siyset adamlarna brakm biriyim." diyebilir. Ama, smuruye uram bir Asyal, Arikal ve Ltin Amerikal ayn eyi syleyemez. unku ilerici ve salam temeller uzerine kurulmu bir toplumda politika uzmanlk isteyen sosyal bir bilim daldr. Herkesin bu alanda sorumluluk duymas gerekmez. Bir Avrupal, iktisat olabilir, filozof olabilir, yazar veya sanat olabilir ve politikay da bu alanda uzmanlam kiilere brakabilir. Ama, geri kalm ve smu- 65 ASRIMIZDAKI MUSLUMANIN DERTLER VE SORUNLARI ruye uram bir ulkede siysetle ilgilenmek kesinlikle arttr. Burada szunu ettiimiz siyset, hukumet ileriyle, partilerle, birtakm zel sorunlar veya d ilikilerle ilgilenmek demek deildir. Siyset burada hayat ve mutlaka gerekli olan bir ura biimidir; denizde boulmakta olan birisini kurtarmak veya bir yangn sndurmek, ya da lume terk edilmi bir yaralnn yarasn sarmak gibi. Avrupa'da politika uzmanlk konusu olmutur; fakat geri kalm toplumlarda bir akllnn kalkp da, "Efendim; ben filozofum, ressamm, din adamym, ahlk retmeniyim, irim, tarihiyim veya inaat muhendisiyim; politika benim neyime?" demesinden daha sama bir ey olamaz. "Yetkin bir Musluman"m kendi kiiliini yeniden olu-turmasyd bu. O, "buyuk z"un deerli yapcs kbl, sl-m bir program erevesinde yetitirdi kendisini. Hindistan'da geleneksel bir toplum iinde dunyaya gelmi, ngiltere'de Bat eitimi grmu, Londra'da felsefe doktaras yapm ve Farsa iirler yazm gen bir aydn. Smurge bir ulkede smurgecilie kar kan, XX. yuzyln Ali boyutlarnda bir Musluman. "Ali boyutlar" da ne demek? kbl, yalnzca smuruye kar savaan bir Musluman nder deildi. Bat'nm felsef akmlarn, akln ve mantn, kulturunu, ksaca her eyini tanyan Dou ruhlu bir duunur. Musluman ran'n derin irfanna dalm, Arap edebiyat ve kulturunu ok iyi bilen, slm felsefesine, tarihine ve duunce yapsna hakkyla vakf, Mevlna'ya k, Kur'n'la her bakmdan ulfet kurmu, Kur'n'n ruhunu, dilini ve derin dunya gruunu iine iyice sindirmi ve varolu felsefesi, insan ve dunyadaki yaam konusunda zlu yorumlar getirmi mu'min bir devrimci. inde yaadmz dunyann felsef ve duunce kmazlarn bilen kbl, zellikle sosyal ve madd perianlklar iinde yuzen biz uncu Dunya toplumlarnn dunyaya egemen olan duunce ekollerinin etkisindeki aydnlar iin, kaynan Kur'n'n oluturduu bir BZ VE KBL kurtarc olarak douyor. Yani, tum insan boyutlarda gelimi bir Musluman; Ali gibi. zgun dunya gruu, felsef yorumlar, duunce yaps, derin irfan ve engin tasavvuf ynuyle, Eb Ali Sina, bn Rud, Gazzl ve Molla Sadra gibi filozof ve bilginlerin duunce kalplar iine skp kalm bizler iin, deerli ve mutlaka tannmas gereken yepyeni bir sestir kbl. kbl, ayn zamanda slm' ok iyi bilen biridir de. Bir ksm insanlar vicdan bir doygunluk iinde slm', kafalarnda biimlenmi bulunan slm' gerek slm sanarak "Artk slm' renmemize gerek yok" tavr iindedirler. Aslnda, slm' bilmeden bildiklerini sanan byleleriyle, veya slm' bilmeden slm'a inanan kiilerle ona hi inanmayanlar veya onu hi tanmayanlar arasnda temelde bir fark yoktur. Ama, bir ideolojiyi veya duunce ekolunu tanmadan hakknda yargda bulunmaktan ekinen zgur duunceli insanlar; inanlar giyim- kuam modas gibi Avrupa'nn gunu birlik duunce ve inan modasndan kaynaklanmayan haysiyetli kiiler; modern olmak gibi aalk bir kayg beslemeyen, sahte aydn olmaktan nefret eden, hurafelere bulanm geleneksel bir dine inanmaktan ekinen ve bunun yan sra, ona buna uyarak dini inkra da yeltenme-yen gerek ve soylu aydnlardr ki; iinde yaadklar toplumu, bu toplumun kulturunu, kalbini ve duygularn tanmaya alrlar. nsanlk tarihini ve bu tarih boyunca gelmi gemi uygarlklar ve iindeki yaadklar yuzyl renme ve bilme abasndadrlar. te bu aydnlarn, halkmzn din, fikr, ahlk ve duunsel duygu ve zelliklerini, sosyal ve siys yaamn tanmalar iin en bata slm' tanmalar gerekmektedir. Bu bakmdan Asyal, Afrikal ve Ltin Amerikal bir aydnn ilerici bir duunur, erdemli bir insan, sorumlu bir filozof ve kesinlikle smurgecilie kar bir politikac olmas gereklidir. Yalnzca filozof veya sanat olmak, sosyolog
66 67 ASRIMIZDAK MSLMANIN DERTLER VE SORUNLARI veya ir olmak ya da salt maneviyat veya dinsiz olmak onun iin sz konusu deildir. zellikle Musluman bir slahat duunurun yukarda szunu ettiimiz tum nitelikleri uzerinde tamas zorunludur. Tum hak dinlerin ve zellikle slm'n amac, yeryuzunde adaletin ve eitliin salanmas, ezilmi, zayf braklm ve kleletirilmi insanlarn yeryuzunun nderleri ve varisleri olmasdr. slm'n Peygamberi'nin sahabelerine yle bir gz atn da bu noktay derin derin duunun. Muchid olmayan, savaa katlmayan ve kavgadan kaan bir kii var myd onlarn iinde? Musluman baka bir nedenle deil, yalnzca Musluman olduu iin hayat boyunca silahl bir muchid olmak zorundadr. slm, konumak ve ut vermekle yetinen bir din deildir. Yerine gre kl ekmesini de bilen bir dindir slm. Peygamber bir elinde kitap tarken, dier elinde de kl tayordu. Gerek bir Musluman, klc elinden brakp da kesinde 'ird'da bulunan insan deildir, olamaz da. Ahmed Gulam Kadyn, Hindistan'da yeni bir slm ekol oluturmaya alt. ngiltere mparatorluu'nun Hindistan'daki egemenlii sorunu ile ilgilenmiyor ve hatta ngilizlerin huzuru iin Hindularm Muslumanlara kar besledikleri dumanl krmaya alyordu. slm'dan cihd da kaldnverdi. Muslumanlarn gzunde slh edici bir nder deil, bid'at getirici sapk bir hindi o. Ama kbl yle mi? Uyankt, smurgecilie kar sava veren bir nderdi. O'nun Hindistan'n zgurlue kavumasnda ve berrak bir slm toplumun olumas yolunda harcad abalar unutulmamtr. te yandan yalnzca smurgecilie kar sava veren siys bir nder de deildi. Muslumanlar ngiltere'nin kleliinden kurtarmak kadar, gerici ve hurfeci inanlardan da kurtarmaya alan bir murid, her turlu smurgecilie kar bir mucahid ir, yaratc, ar bal, ciddi bir sanatyd. BZ VE KBL Celleddn Muhammed Belh, tarihimizi kahramanlklarla, gsumuzu yldzlarla donatan kiilik sahibi bir irdir. Nedir ir olmak? Bir tur konuma sanatna sahip olmak demek. Bu bakmdan her irin deeri, konutuu sze baldr. kbl yetenekli, uyank ve sorumlu bir sanat iin en buyuk rnektir. Bugun yaadmz dunyada, ad edilen sanatlar sorumluluk tayan sanatlardr artk. Gunumuzun sorunlarna, dertlerine, halklarnn sosyal ve siys dertlerine zum arama abasnda olan sanatlardr. "Sorumlu edebiyat". Yani ister istemez halkn hizmetine girip, onu smurucu snflarn, kapitalizmin ve burjuvazinin egemenliinden kurtarma savam veren edebiyat. Sorumlu edebiyat, Avrupa'da iilerin kurtuluu iin kapitalizme ve snflamaya kar sava verdi veya veriyor. Ama uuncu, zellikle smuruye uram dunyada sorumlu edebiyat smurgeciliin her turlusunu karsna almak zorundadr. Yeri gelmiken u noktay da belirtmek isterim. Tutucu Marksistler, smuruye uram toplumlarda altyapnn smurunun kendisi olduunu kavrayamyorlar. Edebiyatn, siysetin, tum sosyal yapnn ve hatta bireylerin dinsel anlay biimlerinin bile smuruye maruz kald bir toplumda ekonomiyi, uretim ilikilerini ve mulkiyet sorununu altyap kabul etmenin ne anlam vardr ki? Bu bakmdan smuruye uram toplumlarda altyap yalnzca smurudur, baka bir ey deil. kbl bir sanatdr. inde yaad zaman iyi bilen sorumlu bir sanat. Bu demek deildir ki, O'nun duunceleri, duygular ve sanatnn urunleri birka gunubirlik duzeysel, siys slogandan ibarettir. Hayr, hayr! O'nun sanatndaki sorumluluk yalnzca gunluk olaylardan kaynaklanan bir sorumluluktan te geni, derin, bilinli ve tum dunyada smuruye kar kan insan ve evrensel bir sorumluluktur. kbl, Bat'ya kar olan; ama iki ar u arasnda bocala- 68 69 ASRIMIZDAK MSLMANIN DERTLER VE SORUNLARI BZ VE KBL yp duran Asya ve Afrika toplumlarnn bulamad orta yolu bulmutur. Bazlar, bizim Takizde ve Mirza Mulkum Han gibi Bat karsnda hibir seim gucune sahip olmayp, "Bat'nm uygarl, kulturu, ahlk duuncesi, sanat ve deerleri paralanamaz bir butundur; dolaysyla bunlarn hepsini birden almalyz." inancnda olup, trnaklarndan salarna kadar Batllama iddiasndadrlar. Bir ksm insanlar da var ki, kru krune Bat dumanl yaparlar; otobuse binmeyi ve Batl yntemlerle renim yapm bir doktora gitmeyi doru bulmazlar. Bu fikir; kulturu, uygarl, teknii ve her eyiyle Bat'y tumden reddetme biiminde, zellikle Hindistan ve Japonya halk ile Yahudi hahamlar arasnda mevcuttur. Ya kbl ne yapyor? Bat'nm ve Dou'nun kulturune, uygarlk ve hayat tarzlarna eletirici bir kafayla yaklap, "Dou Hakk' grdu, dunyay grmedi; Bat ise dunyay grdu, ama Hakk'tan kau" diyor. Bat kulturune topyekn teslim olmay Dou'nun klelemesi olarak gruyor ve insanln ihtiyac olan Dou deerlerinin kaybolup gitmesine gz yumamyor. Hakk'a tapma, fizik tesi ak, gayb arama, erdem peinde koma ve yaratl karsnda surekli kuku iinde olma... te, mutlaklm, mutlak gerek ve yaratl srrnn karsnda didinip duran bu "Doulu rh"u brakmyor kbl. Ama Bat uygarln ve tekniini bilmeden bilinsizce reddetmeyi de, Bat'nm kleliini ve egemenliini kabullenme olarak gruyor. unku sanayilememi ulkeler her zaman iin sanayilemi emperyalizmin kleleri olmaya mahkmdurlar. Duunceleri gidip gelen duunurlerin aksine; Bat'nm ilmini ve sanatn alp, kultur, ahlk, sosyal ilikiler ve yaam biimimizi kendi deerlerimize gre kurmalyz diyor kbl. Yucelere uzanan aklar, Doulu gnuller, derin bir irfan, manev ve ahlk deerler ve tertemiz lezzetlerle, ilkel tarmsal aralar traktre eviremeyiz diye bir kural yoktur. Eee bineceimize uaa binelim, gaz lambasn kaldrp elektrik yakalm. Bu madde ile manann birlemesidir; ideal bir insan toplumunun gerekletirmesini gereken hedeftir. nsanlk bu hedef gerekletii zaman gerek butunlue varm olacaktr; gnuller bir yandan akla, irfanla ve ruh guzelliklerle dolup mi'rca ererken, te yandan yldzlara fuzeler gnderilip uzay fetholunacaktr. Bunu yapabilen insan; ite o gerekten mutlu olan, maddeyi ve manay egemenliine alm tam bir insandr. kbal'in mesaj udur: "z ateimizi gnullerimizde yakalm; iman ateini, insan yucelten o buyuk ak ve insan yeniden gnullerimizde parlatalm. Bunu yaparken, tabiatn srrna varmay da elden brakmayalm. Madd baarnn, madd gucun ve sosyal refahn doruuna ulaalm. Avrupa gibi sanayileelim; ama salt sanayilemenin insan manev bir bolua, karamsarla, inan perianlna ve duunce sapklna gturduunu aklmzdan karmayalm. Bu bakmdan dinimize sarlalm, manev zirvelere ulaalm, aalk ve eytan duygulardan, ruhu ve ahlk zayflatc ilerden kurtulalm. Ksaca tam bir zgurlue kavualm. Bunun yansra Bat'dan bilimi, teknolojiyi, yaamsal akl da alarak dunyaya egemen olalm; tabiat kendi emrimize alalm ve bylece yoksulluktan, zayflktan ve klelikten kurtulalm. Yani bilimin ve teknolojinin salad imknlarla madd gereksinimlerimizi giderebilir, din-manev deerlerimizle ruhumuzu doyurabiliriz. Bylece ortaya tam ve gerekten mutlu bir insan kacaktr." Japonya deneyimi her ne kadar kbal'in ideali iin rnek olmasa da, ilerlemenin tek aresinin kulturumuzu ve ahlk-manev deerlerimizi bile korumaya gerek grmeden yalnzca Avrupa'nn ilmini ve sanatn taklitte gren aydncklarn burnunu surtmeye yetmektedir. Yirmi be yl gibi ksa bir zaman iinde, Avrupa ulkelerinden daha ileri bir sanayiye sahip olan bir ulkedir Japonya. u Japon kadnna baknz.
70 71 ASRIMIZDAK MSLMANIN DERTLER VE SORUNLARI aran en luks ve en modern arabas nunde, eski ulusal ve geleneksel giysileri ile duruyor. Japon, giysi modasn ve geleneksel Japon suslenme biimini korumasn da biliyor. Bir de u ranl ve Afrikal zenci kadnlara bakn. Burda dergisinin reklamn yapt ve svireli kadnlarn giydii giysilerin daha luks ve daha ak-sak olann giyiyor da, insann svire kadnnn geri kalmlna acyas geliyor. Ya bizim modern erkeklerimiz? Amerikal uzaya uydular gnderirken, bizimkiler burada neyin cakasn satyorlar bilmem. kbl, Pakistan'n yirminci yuzylda slm adna buyuk bir deneyim olaca inanandayd. Bat sanayisini kendi geleneklerini koruyarak getiren bir Hindistan veya yuce ruhunu Bat uygarlna katan bir Hindistan'd grmek istedii. Byle bir toplum, istenilen slm toplum olacakt. kbal'in kendisi de byleydi. Yeni batan oluturduu irfann Bat aklyla kartrabilmi insand. Yalnzca Muslumanlarn deil, tum insanln kurtulu yolu bu yucelikteki insanlarn yetimesine baldr. nsanlk yars Dou'da, yars Bat'da birbirinden kopuk kald surece, bu kopukluk da surecektir. ki kanad birbirinden ayr bir kuu andryor bugunku durum. Bu iki kanat tek balarna ne kadar geliirlerse gelisinler, bir araya gelmedike kuun yerden kalkmas imknszdr. slm'n istedii, topraa dumu olan bu bedeni, iki kanad bir araya getirerek yukseltmektir. Ama, heyhat! slm'n kendi alnyazs da ite bu kanatlar kopmu ku gibidir. kbal'in didinmesi, slm duuncesini yeniden oluturma abalar, bu iki kanad ayn bedende birletirmeyi amalyordu. Bu bakmdan kbal'in almalar olsun, tum dier Musluman aydnlann ahmalan olsun, tek bir ulus ve tek bir din erevesine sdmlamaz. unku bu almalarn temel ve son amac, tum insanla gerek uygarlk ve kulturu kazandrmak veya daha doru bir deyile, yeni bir nesil meydana getirip, tum yeryuzunde yeni batan bir insanlk 72 BZ VE KBL oluturma yoluna gitmektir. Gerek Fanon'un arzulad, gerekse Seyyid Ceml'in balatt "ze dnu" hareketi, Basra Krfezi'nden Kuzey Afrika'ya, oradan da in'e kadar dalm olan slm ummetinin birlemesini gerekletirmektir. Ama bu "ze dnu" hareketi, ne Bat'y maymun gibi *aklit etmeyi, ne de Dou chiliyetinin mide bulandrc geleneklerine ve ulusal-hurfeci inanlara dnmeyi amalamaktadr. "ze dnmek", asl kulturumuzu diriltmek ve kendi, diri, canl, yapc, yuceltici, uyanc ve hareket verici z kaynaklarmza dnmek demektir. ze dnu, Batllamaya ve Batllama sevdallarnn moda olarak benimsedikleri eylere kar kmak olduu kadar, Bat'ya kufretmek ve eski gerici geleneklere dnmek de deildir. "ze dnu" derin bir harekettir, z yapy kurmak olan etin bir harekettir. Bu hareketi yurutmek iin Bat kulturunu, iinde yaadmz dunyann tum guzelliklerini ve irkinliklerini, bugunku uygarln tarihini, kulturunu ve edebiyatn, dini, insan, sapkln nedenlerini, kendi toplumumuzu, halkmzn psikolojisini, smurgeciliin bizden alp gturduu deerleri bilmek, yllar hatta yuzyllar boyu pas tutmu deerlerimizi temizlemek gereklidir. Bu i bir eviri veya rportajla, ya da Eme Sezar'dan, Fanon veya bir iki ranl yazardan kitap ve makaleler yaynlamakla olmaz. yleyse, "ze dnu hareketi" nasl gerekletirilebilir? te numuzde canl bir rnek; kbl! Ne yapt kbl? Avrupa'ya gitti, ada bir filozof ve duunur oldu. Yapt inceleme ve aratrmalarla Bat toplumunun kultur ve uygarln tand. Ardndan almas gu engelleri aarak, etin bir mucdelenin sonunda slm' tamd ve tantt. Kur'n' rendi. Halknn kulturunu, irfann, yazgsn, memleketini, slm ynetim biimini, Hindistan toplumunu ve dunya apnda egemen olan smurgecilii bilen ve tanyan biri olarak, bu smurgecilie kar zgurluk ve bamszlk savan siys, edeb, sanatsal ve felsef alanda balatt. Kendi zunu grdu 73 ASRIMIZDAK MSLMANIN DERTLER VE SORUNLARI ve bu ze dndu. Dunya ufuklarnda yapt gezintiden sonra Doulu bir duunur, Musluman bir muchid, filozof, sanat, yazar, ir, siyset adam, edib ve slm bilgini oldu. "ze dnmek" diye ite buna derler. Budur yirminci yuzylda yaamak. Budur geri kalm, smuruye uram slm ve Dou topraklarnda aydn olmak. Budur u felsef kmazlar, boluklar ve duunce perianlklar ierisinde bir dunya gruune sahip olmak. te Ali gibi yaamak da budur... Ksaca diyeceim u ki; Muhammed kbl, iinde yaadmz u yuzylda tam bir Musluman olarak slm duuncesini yemden oluturmay baarmtr. Ben rk, ulusu biri deilim, olamam da; ama u gerei de grmezlikten gelemem. ranlnn duuncesi, slm tarihinin zor dnemlerinde ve etin koullar altnda kendisine slm diye sunulmaya allan dinin gerek slm deil de, ustu rtulu slm olduunu sezmitir. ranllar meyye ve Abbasoullar'nm geni propagandalarna ramen, slm'da bir hakkn ayaklar altna alndnn farkna varmlardr. ranlnn duuncesi, hicretin ikinci, uuncu ve drduncu yuzylnda slm uygarlk ve kulturune altn bir a yaatmtr. Msrl Abdurrahman el Bedev, "slm kulturunun, ruhunun, uygarlk ve maneviytnn tek nderi ran oldu." derken, pek de haksz deildir. Ve bugun de slm'da ze dnu hareketinin, slm ruhunun diriltilmesi, slm duunce ve uyan, slm toplumlarn uyandrma hareketinin ncusu Seyyid Ceml Esedbd bizim iimizden kmtr. Onun yolunu devam ettiren Allme kbl de, biz ranllara yle seslenmektedir: "Ey Acem genleri! Caddelerinizde bir mum gibi yann! Ey sudan ve topraktan yaratlm vucutlar, evreme toplann! Gnlumde sizin atalarnzdan kalma snmeyen bir ate var." Bu sylediklerimi, ulusumla vunmek veya ulusuluk duygularn harekete geirmek iin sylemi deilim. Amacm, uyank aydnlarmza toplumumuza kar olan sorumluluklarn hatrlatmak ve dertlerimizi anlatmaktr. kinci Blum DEOLOJLER VE SLM'IN KONUMU Baz ideolojiler, eserler veya insanlar vardr ki, onlardan sz etmemek imknszdr. Dunya onlardan sz ederken, halkn ounluu onlar hakknda bir-iki kelime de olsa bir eyler bilirken ve zaman zaman isimleri gundeme gelip dururken, bizim onlar hakknda konumadan durmamz zordur. Bir eyler demeliyiz onlar iin; imdiye kadar sylenmemi ve gizli kalm bir eyler. Ama gereklerin ters yuz edildii bir yuzylda, ei az bulunur insanlar hakknda konumak ne dereceye kadar mumkun olabilir? Yazarlk bir sanattr; saatler yllar geer, konuan hep sayfalar ve kitaplardr, sanki insan hi bir ey dememitir. eitli konuma ve yazma biimleri vardr. rnein Peygamber, mam, Kur'n, slm, lim, ctihd, Velayet, mamet, Adalet, Hak, Eitlik, Emr-i bi'1-Ma'ruf, Munker'lerden Korunma, ehdet, Ali, Huseyin... hakknda, bunlarn iyilikleri erdemleri ve kerametleri, yuce ve deerli nitelikleri hakknda msralar dizen irlerin, hayal guleri ok yuksek ozanla-
74 75 DEOLOJLER VE SLM'IN KONUMU BZ VE KBL nn ve sz ustalarnn yazdklar milyonlarca cildi bulsa ve bu ciltleri okumaya insan mru yetmese bile, yine de bunlarn gerek niteliklerini ortaya koyucu birtakm szcuklerin kalemden dumu olduunu; hatta akla bile gelmediini gruyoruz. Yllardr ehdetten, velayetten, bekleyiten, slm kulturunden, imandan ve bilimsel sorumluluktan sz edilip duruluyor. Ama ne yazk ki, bugun gereklerin arptld bir dnemde Peygamber'i anlatmak, O'nu gerek yuzuyle Muslumanlara tantmak bile gerekten zor bir itir. Toplumumuzda herkes ilmin faziletlerinden sz ediyor, ama onun gerek anlamn bilen birka kiiyi gemez. Szgelimi, Hegel'in, Descartes'in, Jean Paul Sartre veya Russel'in kuuk birer kitaplarn okuduumuz zaman, grulerini ve ne demek istediklerini aa yukar anlam oluruz. Ama bir mur boyu syler ve dururuz. Biz Muslumanz, inancmz slm'dr. slm'n dunyadaki mertebesi ok yuksektir. mam Ca'fer es- Sdk drt bin renci yetitirmitir. Bu rencilerin her biri ilmin eitli dallarnda, hatta din ilimlerin dndaki ilimlerde bile sz sahibi kiilerdi. Kimya ilminin babas Cbir bn Hayyn bile mam'n rencisi idi. mam, ona ilmin derinliklerini vermiti. Ve... ama ne yazk ki, Ca'fer mezhebine bal olan bizler, mam' ve hayret verici ilmini renmek iin bir yabanc dil bilip, Strausbourg'a gitmek zorunda kalyoruz. te budur surekli konuup durmak, ama hi konumamak. kinci tantma yolu; bu kiilerin duuncelerini incelemek, yazdklar kitaplar okumak ve eserlerine dalmakla olur. Ama bu konuda da yetersiziz. Bizim yaptmz, bir kitabn sayfa balang ve bitilerini okumaya benziyor. Bu tur kiiler hakknda suskunlua giremeyiz. Geri byleleri sansur edilmise de, yine de biz elimizden geldiince konumalyz onlar. Onlardan biri de, Farsa iirler yazan, ebed ehreli ve evrensel siys nder Muhammed kbal'dir. kbl, bizde her yl Pakistan Buyukelilii'nde ok yuzeysel biimde anl- maktadr. kbal'i yalnzca Farsa iirler yazan bir ir olarak tantmak, devrimci ve ilerici duunur Luther'i "guzel yazy ve guzel endam olan bir erkek olarak" Hristiyanlk dunyasna tantmak gibidir. Gerekten nasl tantalm kbal'i? O'nu tanmadan nce kendimizi tanmalyz, bu ok daha nemlidir. eyhin biri bir toplantda, "Ben Allah'n varln kantlamak iin on drt delil buldum." der. ems-i Tebriz buna yle karlk verir: "Ben Allah adna sana teekkur ediyorum. Be adam, sen git de kendini kantla! Allah'n kantlamana ihtiyac m var?" Allah, din, uygarlk, kultur, ideoloji, tanmlar, sorumluluklar, yollar, arzular, gerekler, duunce akmlar ve tarihimizin incelenmesi; anlamsz aratrmalar, yararsz emekler bo bilgiler, amasz almalar, ictihdlar ve eletirilerden, ruhsuz zevkler, dertsiz, acsz uralardan kamld ve insan yaamna, hayat gereine, amzn dertlerine ve gunluk uygulamalara yabanc kalnmad surece bir deer kazanabilir. Her eyden nce, "kendimizi kantlamak" zorundayz. Kimiz biz, neyiz, istediimiz nedir? Yetenekli ve eski ilimlerle, Arap edebiyat ve eski felsefeleri bilen biri, bu kadar kultur ve ilmine ramen Tahran'da Nufus leri'nde alyordu. Arap dili ve edebiyatn bildii gibi iir yazma yetenei de vard. Ne ki, bu yeteneini kullanabilecei frsat ve imknlara sahip deildi. Ama, bu yeteneini kullanmak ve o kadar ilim ve kulturunu bo yere harcamamak iin iir yazmaya karar verdi. Bu kez de, nasl bir iir yazacan kesti-remiyordu. Sonunda, noterlikte bulunan 1932-1942 yllarna ait dosyalarn tum ieriini iir hline getirdi. Biz edebiyat aratrcs deiliz; incelemelerde bulunmuyor, bilgin ve erdemli kiiler hakknda makaleler de yazmyoruz. Ana dilimizde yazd halde kbal'i bile benimsemiyoruz; hatt, ilme ve dne olan ihtiyacmz da bizi kbal'i tanmaya sevk etmiyor ve aslnda kbal'in kim olduunu ve
76 77 DEOLOJLER VE SLM'IN KONUMU BZ VE KBL neler yaptn renmek de istemiyoruz. Yani, ilim iin bile olsa ilim yapmak peinde deiliz. Ana sorun, yaadmz ada kendi gereksinimlerimizi karlayabilmek iin, bizim kbal'den neler alabileceimiz-dir. Yani, "doru yolu bulmak", "ilerlemek" ve "kurtulua ermek" iin burada, bu blgede yaam, iinde yaadmz koullarn acsn ekmi ve tarihimizden esinlenerek, kendimize zgu dertlerimizi, imanmz ve almyazmz dile getirip, uzerine duen sorumluluun bilincine varm olan bir kiiden biz nasl yararlanabiliriz? Sartre, "insan situation" (olu, durum)dan sz eder. Yani insann vucudu egzistansiyalist anlamda belli bir situati-on'un snrlar iinde belirgin hle gelir. nsann inanma nitelii var oluundan sonradr ve bu insann snrlarn belirleyecek olan onun "situation"udur. Ben bu gruun doru veya yanl olduunu sylemiyorum. Demek istediim u ki, biz bir ummet olarak kendi tarihimizin, kulturumuzun ve imanmzn getirdii ortak dertler ve sorunlar iindeyiz. Bizim kendimize zgu bir alnyazmz var ve bu "ze dnu" diye adlandrdmz uyan hareketinde, her birimizin uzerine ayr ayr sorumluluklar dumektedir. Her birimizin yani bizim; daha ak syleyile, "biz Muslumanlar" m... Jean Paul Sartre'in bizim iin ileri surduu gru ve bamszlk biimi ak olmayabilir, geerli de saylmayabilir. Ama, gerek olan bir ey var; "uyan, zumuze uyan ve zumuzu tanmlama." u soruya bir cevap bulalm nce: "imdi biz tarihin hangi noktasndayz ve u snrlarla ynler arasnda bizim taknmamz gereken tavr ne olacaktr?" "Tarihteki yerimiz"i ve "taknmamz gereken tavr" ortaya koyabildiimiz an kendimizi "tanmlam" olacaz. Evet, "uyan, ze dnu" duygular salam ve doru olan duygulardr; bunun dmdki duygularmz yanl ve uruk olabilir. unku, telkin, taklit ve propoganda sonucu bedenimize deiik unsurlar girmi ve ftratmz bulandrmtr. imize, "kendimiz" yerine bir "yabanc" gelip oturmutur. Aline olmuuz; kendimizden uzaklam ve yalanc duygularn etkisine kaplmz. Bu bakmdan, duyduumuz aclar, kederler ve gereksinimlerin, tadmz sorumluluklarn ve setiimiz k yollarnn hepsi bo, hepsi aldatc ve hi biri bize ait deil. unku iimizde "biz" yerine bir "yabanc" var. Ve ems'in belirttii gibi, Allah' kantlamaya girimekten ve bir dinin veya yolun doruluunu-yanlln ortaya koymaya almaktan nce "kendi zumuzu kantlayalm", "insanlk konumumuzu belirleyelim" ve bu belirlemenin sonucunda "onurumuzu ve kiisel varlmz" bulalm. Onur, yerimiz ve tutumumuz demektir, en derin anlamyla kiiliimiz demektir. Bizim tarih yerimizi ve dunya uzerindeki konumumuzu evreleyen snrlar unlardr: Dou: Biz Douluyuz; bu szcuk coraf anlamnn yan sra kiiliimizi, dunya gruumuzu, hayat tarzmz, dinimizi, kultur ve uygarlmz da yanstan bir szcuktur. Doulu olmak bizi Batl olmaktan tam anlamyla ayryor, tavrmz belirliyor; daha ak bir deyile Bah'yla aramzdaki kesin snr oluturuyor. slm: Biz Muslumanz, slm bizim iin her eyden nce bir inan sistemi ve bir ideolojidir. u kadar var ki, yeni ortaya km bir ideoloji ile veya bir ulusun yeni benimsedii bir duunce sistemi ile, bir ulusun yuzyllardr nce setii ve etkisi alunda kald ideolojinin o ulus uzerinde brakt iz ok farkldr. Bu adan bakldnda, slm bizim iin ayn zamanda bir tarihtir, bir dildir; bir kultur, gru biimi, ahlk ve sosyal ilikiler sistemi, duygu ve dunya gruu ve hayatmz biimlendiren bir duzendir. Byle
78 79 DEOLOJLER VE SLM'IN KONUMU BZ VE KBL olduu iin de slm saptrlarak kulturumuzun, ftratmzn, toplumsal vicdanmzn ve sosyal ilikilerimizin dnda bir din olarak tantlmaya allmtr. te slm' gerek niteliinden uzaklatrp, slm diye sunduklarn gerek slm diye yutturmaya kalkanlar, aydn geinenlerimizin gzlerini perdelemeyi baarmlardr. Eer biz hi gecikmeden slm'n gerek gucunu toplumumuzda, kulturumuzde ve tarihimizde kantlayamazsak; slm tarihsel, toplumsal ve kulturel bir gerek olmaktan karak, salt bir metafiziksel duunce ve bir ustyap kurumu olarak kalacaktr. slm bizim iin bir ideoloji olmasnn yan sra, tarihte biimlenmi bir ruh, kultur, hayat tarz, sosyal hareket, toplumsal sorumluluk; ksaca zel dunya gruumuz, yaratl ile ilkimiz, ftratmzda olumu bir insan deerler manzumesidir. O eskidii zaman karlp atlan, yerine moda olmu biimleri giyilen bir giysi deildir. Dar ve siys bir ereve ierisinde kilitlenip kalan mekanik bir deiime inanan ve uretim ilikileri, datm turu veya ald Bat kulturu sonucu tuketime ncelik tanyan aydncklar slm' kukusuz anlayamazlar. unku bu nceliklerin ve tarihin derinliklerinden gelen ve duuncenin yuksekliklerinden akan bir devrimdir slm. Gnulleri deitiren, insan baka bir insan yapan ve peygamberce bir rislete erdiren bir devrim. Buyuk slm toplumlarnn slm'dan koparlmas buyuk bir faciadr; yle bir facia ki, kk salm kulturleriyle un yapm uluslardan kksuz, anlamsz ve kultursuz bir ulus karyor ortaya. Bakalarn taklit etme aalna kaplm, zengin ve kklu bir tarihe ve anlaml bir kulture sahip bir ulustan zavall, perian ve yoksul bir toplum douyor. nsanca bir yaamdan alkonulmu, ruhsal zenginliklerinden yoksun braklm ve atalaryla olan balar koparlm kitlelerin iine yuvarlandklar boluu doldurabilecek hibir duunce, ideoloji veya dunya gruu yoktur.
Sorumluluk duymayan bir duunur, imann hie sayan bir duunurdur. Eer uzerinde Muslumanlk sfatn tayorsa, o bu tur Muslumanl bir yana itebilir. Halknn karsnda sorumluluk duyan ve onu uyana ve rgutlenmeye gturecek bir aydn, halknn sosyal ve psikolojik yapsn, tarihsel ve kulturel balarn, dilini, ftratn, duygularn, sahip olduu deerleri, dunya gruunu ve hayat tarzn bilmek zorundadr. Bundan sonra ihls, doruluk ve itenlikle ie koyulduu zaman, kendisinin de halktan biri olduunu ve kklu bir aacn dallar ve yapraklar gibi halkyla ayn nefesi alp verdiini grecektir. Musluman olmak, bizim dier ideolojiler karsndaki tutumumuzu, tarihimizi ve kulturumuzu belirlemekte ve tarih boyunca suregelen almyazmzdaki sosyal ve insancl gemiimizi tayin etmektedir. uncu Dunya: ne olursa olsun, biz uncu Dunya'nm kopmaz bir parasyz. Bu durumu yaratan biz deiliz ve bunu inkr etmekle elimize geecek hibir ey yoktur. Ama, u noktay da belirtmeliyim ki, "uncu Dunya" dan kastm, Bat kapitalizmi ve Dou Marksizmi'nin snrlarn izdii blgeler deildir. uncu Dunya, Fanon'un kurulmas iin alt, arzulad ve ileri surduu "uuncu yol" dur. ki super gucun karsnda, umutsuzlua kaplm dunyann sahip kmas gereken duunsel ve ideolojik bir kavramdr "uncu Dunya". Yoksa coraf veya jeopolitik bir kavram deildir; iki super gucun karsnda "uuncu bir yol" dur. Tum geri kalm ulkeler, super gulerin sahip olduu servet, silah ve sanayiden yoksundurlar. Ama, bunun karlnda super gulerin elinde bulunmayan iki deerli hazineye sahiptirler. Bunlardan birisi, tarihlerinden gelen cokun ve derin bir insan kultur; dieri ise, Bat'nn tatt Karun Hazi-nesi'nin neden olduu zgurluk (!) yenilgisi ile, Dou'nun
80 81 DEOLOJLER VE SLAM'IN KONUMU BZ VE KBL tatt "Firavun despotluunun" neden olduu eitlik (!) ye-nilgisidir. Gerek kapitalizm, gerekse komunizm insanlar cizletirerek tuketim putunun kleleri yapmlardr. Yirminci Yuzyl: Biz aydnlar olsun, halk olsun hepimiz XX. }oizylda yayoruz. XX. yuzyldan kastm, ideolojik ilikiler, duunsel zellikler, kulturel ve ahlk deerler ve tum zorluklar, kmazlar, yenilgiler, baarlar, irkinlikler veya guzellikleriyle yaadmz u dnemde bizi etkileyen koullar ve etkenlerin toplamdr. Nedir XX. yuzyl veya bu yuzyl oluturan etkenler ve koullar? Kilisenin yenilgiye uramasyla dinin kabuuna ekilmesi, burjuvazinin gelimesi, orta snfn gu kazanmasyla soylular snfnn ve bu snfa ait deerlerin egemenliinin zayflamas ve halkn gulenmeye balamas, Buyuk Fransz Devrimi, ingiltere'de Sanayi Devrimi, gelien zgurluku duuncelere parelel olarak halk ynetim zentileri; ruhanlerin, diktatrlerin, sultanlarn ve feodallerin yava yava ortadan kalkmasyla, sanayi ve teknolojinin gelimesi sonucu ortaya kan uretim ilikileri nedeniyle smurunun yuz deitirerek kapitalizme dnumesi, emperyalizmin dunyay iki ayr bloka ayrmas sonucunda tum insanla sunulan dertler ve facialar... Felsef veya ahlk metaryalizmin, ya da her ikisinin ekonominin altyapsn oluturmas; insan deerlerin kaybolmaya yuz tutmas, maneviytn, gereklerin ve sevgi duygularnn zayflamas; madd deerlerin egemenlii, maddeye ynelme ve kar peinde koma, bilimi bu amalara alet etme, teknolojinin gelimesiyle yoksul snflar smurme, emperyalizmin yoksul ulkelere kar giritii asker, siys ve kulturel saldrlar, snf kavgalar, ulusal ayaklanma hareketleri ve kapitalizmin egemenlii ile yeni emperyalizmin sultasna kar gelien rk ve sosyalist duuncelerin gu kazanmas.
te yandan, demokrasinin, bireysel zgurluklerin, liberalizmin, insan haklarnn ve Fransz Devrimi'nin getirdii hukuksal deerlerin hie saylmas; kapitalizmin gu kazanarak maddeciliin egemen olmas; dunyev deerlerin ruh ve manev guzelliklere tercih edilmesi, sevginin ve bilimin parayla alnp satlmas ve bu alm-satm ilikileriyle insann deerinin ve kiiliinin sfra indirilip uretim ve tuketim klesi hline getirilmesi! Kapitalist deerlere tepki olarak, doann tum servetlerinden ve nimetlerinden herkesi eit bir biimde yararlandrmak; sosyal adalet ve eitlik ilkelerini gerekletirip snf egemenliine son vermek; ekonominin ve teknolojinin kleliinden kurtulmak; siys alinasyon ve ekonomi hastalklarn iyiletirmek; burokrasiye ve insan birliini blen ulusuluk ve snf ayrmna son vermek; parann ylmas, ahlk d rekabete, yama, yalan-dolan ve hrszlklara set ekmek; kadn susten-pusten ve freudizmin ileri surduu irkin cinsel ilikiler anlayndan uzaklatrp fuhun nune gemek ve emein gerek deerini vermek iddiasyla yaplan almalar... Ama ardndan gelen Ekim Devrimi, Stalinist, Maoist komunizm uygulamasyla dunya bouk ve korkun bir burokratik sistemin nasl kurulduuna tank oldu. Ekonomi ve devlete tapma ile tek nderlik diktas altnda siyset, ekonomi, inan, felsefe, bilim, edebiyat ve hatta guzel sanatlar bile devletin ezici egemenliinin kontrolu altnda alnd. Kim, doru kabul edilenin dnda bir ey yazacak veya syleyecek olsa ya hin ilan ediliyordu, ya da deli. Her yeni duunce ve her deiik yorum haramd. Her turlu yeniletirme (revizyon) ise kufurle karlanyordu. Devrimin, diyalektizmin nderlerinin yazdklarna veya sylediklerine, ya da diyalektik esaslarna ve Stalin'in verdii buyruklara kim kar karsa, sonunu kendi elleriyle hazrlam oluyordu. Bu sistemde ideoloji halk uyutma arac olarak kullanl- 82 83 BZ VE KBL DEOLOJLER VE SLM'IN KONUMU maktadr. Stalin'in komunist izmelerinin altnda ezilen, insan ruhundan baka bir ey deildi. Firavun'un sihirbazlar, Rum kayserleri, Safev ahlan ve Arap halifelerinden daha beterdi bu yeni diktatrler. Sonu olarak; ada insan iki devrimi de yaad son be yuz yl boyunca, Allah'a tapnmay bir tarafa brakp, maddeye tapar oldu. Byle yapmakla Allah inancnn getirdii duunce tutsakln atp zgurlue kavumak istiyordu kendince. Ne tuhaf! Bu zgurluk yuzyllar boyu en temiz kanlarla suland, meyvesini de kapitalizm ald gturdu. Kadn ise rtusunun dourduu saygy brakp, zgurluune ve insan kiiliine kavumak istedi; istedi ama, sonu ne oldu? Onu, bu kez de chiliye dneminkinden daha ktu bir cinsel zevk ve ahm- sahm arac hline getirdiler. Tum kadmsal deerlerini fel ederek, varlm salt vucut guzelliiyle snrl hle getirdiler ve olanca guleriyle bu guzellii smurme yoluna gittiler. nsan bilimin kollarna terk ettiler. Bilimi de dinin hizmetinden karp, sonunda insanl kukuya, karamsarla ve bolua ittiler. Ve tum umitlerini, deerlerini ve imann alarak, yolun yarsnda bitkin ve perian bir halde kendi bana terk ettiler. nsan parann hizmetine girdi (ama yine bilim) ve yanszln iln ederek amasz, halkn dertlerinden habersiz ve sorumsuz bir yaratk oldu, kt. Smurgeciliin gucu, kapitalizmin ktulukleri, burjuvazinin irkinlikleri, aydnlarn dayanlmayacak noktalara varan elikileri, yoksulluk, tuketim sistemi, parann egemenlii, emein karlksz kalmas, teknolojinin ve luksun insan deerlerin yerini almas ve kuvvetin geree, madd karlarn guzellie ve cinsel duygularn ak ve sevgiye tercih edilmesi; uyank, zgur iradeli, insan duygularn henuz yitirmemi ve duunen vicdanlar isyana surukledi. Snflarn temsilcileri aydnlardan, bencil duuncelerden ve maddecilikten nefret eden bu insanlar birlik, kardelik, insanlk ve sevgi gibi en derin ve en temel ahlk deerlerin insan duygularn kavgasn vermeye baladlar zaten. Tum XIX. ve XX. yuzyln ilk yars, teknolojinin, smuru ve kapitalizmin tum dunyada zirveye ulamasna ve burjuvazinin va'd ettii cennetin -Allah'a ve dine gereksinim duymadan, akim ve bilmin nderliinde teknolojinin yardmyla kurulan cennet - kurulma almalarna tank oldu. Sonra, yoksul halk kitlelerinin ektii dertlerin ve aclarn, sorumlu aydnlarn gnullerinde tututurduu uyan ve zgurluk atei dutuu yeri kor gibi yakp, geree varma akyla smurgeciliin temellerini sarsan bir lv seli hline gelmeye balad. Yeni bir duzen kurma ve irin dedii gibi "felein arknn dnu ynunu tersine evirme" kavgalarna giriildi. Bu yeni duzende emein karl verilecek, insan kapitalizmin kleliinden kurtulacak; zgurluk, kapitalizmin elinde olduu gibi sorumsuz ve hibir engel tanmayan bir saldrgan olmaktan kacak, bilim parann hizmetine girmeyecek ve iiler talanc egemen snflarn elence arac olmayacakt. Bir dunya oluacakt bu yeni duzende. Herkes tabiatn tum nimetlerinden adaletli bir biimde yararlanacak, herkese ekmek, bilim, kultur, sanat, zgurluk insan deerler ve eitim hakknda eit derecede payn alma frsat tannacak ve herkes altnn karln hakkyla alacakt. Russel'in dedii gibi, "Kant beyefendi, bu kadar servet ve onuru elde etmek iin doum derdinden baka hangi zahmete katlanmt ki!" te onun bunun srtndan sermaye sahibi olarak yaama biimine son vermek ve parann paray kazand bir sistemi ykmak iin, adalet ve eitlik sloganlaryla harekete geti ilerici aydnlar ve adalet zlemcisi insanlar. nsanlarn hi yorulmadan, yeteneklerini ve gulerini kullanmadan ve yarattklar deerlere bakmadan, salt insan olmalar nedeniyle eitlik iinde yaayabilecekleri bir sistem arzuluyorlard.
84 85 BZ VE KBL DEOLOJLER VE SLAM'IN KONUMU Devletsiz bir sistemde 'eitlik'! Aman ne kadar guzel! Ne altnn egemenlii olacak, ne de gucun... nsanlk, zgurlukten fazla eitlik iin kan dktu. Dktu de sonu ne oldu? Karun duzeninin elinde bir oyuncak hline geldi yalnzca; aldatld ve Firavun'un ehramlarnn yapsnda her adalet isteyen muchid bir ta olarak kullanld. U yuzlu, u keli ehramn milyonlarca guzel tanda u lu yatmaktadr imdi. Ruh, zgurluk ve komunizm, iinde yaadmz an ac ve huzun dolu feryatlarn, umitsiz insann yeryuzu cehenneminde ektii ikence ve zdrablar; bir de tum mrunu iki cennet, yani zgurluk ve sosyalizm urunda yanp tutumakla geiren bir yazarn azndan dinleyelim. Sanrsnz ki, gkyuzundeki tum bulutlar onun hline alamaktadr. "...Hepsi geri kalm, trnaklaryla peneleri kanl ve tozlu toprakl, mezarlktan geliyorlar. Hibirini tanma olana yok. Birbirlerinden ayrt da edilemiyorlar. Hepsinin yuzunde maskeler var, yani hayvanlarn maskesi. yle ki, en yrtc ve vah hayvanlar bile korkutuyorlar. Aman ne korkun ve ktu bir dunya! Ne su var, ne ayna var, ne de bir yldzn gz krp. Onlar yalnzlmz, umidimizi, hatta gemiteki guzel anlarmz bile bizden aldlar." "Seninle benim ekmeimizi eite blecek yarnlar arzu-luyorduk ve rahat nefes alp, Allah' sevmeyi, mutlak gerek ve guzellik olan ve bu dunyadaki hayata anlamn veren Allah' sevmeyi... Hayr yalnzca sevmeyi deil, tapmay ve birbirimizi sevmeyi arzuluyorduk." "Ama onlar toza dumana bulam kanl peneleriyle mezarlarndan kp geri geldiler." "Artk bundan byle ak, zgurluk, eitlik, uyan, bar, guzellik, hayr, halk, gerek, olgunluk, iman ve deer terimlerine Allah ve insan iin at yakmamz gerekiyor." (Chandel) Allah lumsuzdur Ama hayr, hayr!.. Allah lumsuzdur ve O'nun ruhunu tayan, O'nun risletine sahip olan ve O'nunla szleme yapan insan, bu anlaml ve kutsal doada O'nun vrisidir. Tabiat kutsaldr; unku Allah'n gucunu ve guzelliini kendi aynasnda yanstmaktadr. Allah'n kanunlar erevesinde yeeren, eiten uyank bir varlktr ve bu topran her zerresinde bir gune vardr. Ve her bir tan, bir damla suyun, bir toprak zerreciinin ve gulun kendilerine zgu dilleri vardr. Sevgiden sz eder bunlar, Allah'n kudretiyle iirler yazarlar; ruhsuz, bilinsiz, anlamsz, amasz, souk, kararsz, karanlk, kara, btl, hareketsiz ve lo deildirler. Sonsuz okyanuslarn derinliklerinden kopup gelen her dalgann tad sonsuza ulaan bir gerek vardr. Ve, insan bir ruhun, bir bilincin ve bir vucdun cokun emesindendir. Hayat, hareket, guzellik, deer ve uyan ve tum varla ruh veren; yaama anlam, insan hayatna deer, sorumluluk, hareket ve yn veren... Allah'n nunde tanrsal sfatlara sahip, zgur uyank ve yaratc bir varlk. yle ki, melekler nunde secde ediyor; yer, gk ve bu ikisi arasndaki tum varlklar gucunun etkisi altnda. Geree, guzellie ve hayra bilim, sanat ve ahlkn gucuyle eriiyor; deerlere balanp zgurluk peinde kouyor ve dunyay tanyp z uyana erierek Allah tanmna varyor ve o zaman gunluk, yorucu ve lume itici yaamdan sonsuzlua; puta tapclktan 'tevhd'e; yokluktan varla; dunyaya tapmaktan duunce, seim, bak as genilii, hareket, varolu ve yaamsal yuksekliklere ulalyor. Ahirete, maddeden med'a irkten tevhide geiyor... ylesine yukseliyor ki; sr'da Mescidu'l-Aks'ya ve Mi'rc'da Sidretu'l- Munte-h'ya kyor... Aman Allahm! nsanla arandaki yaknlk nedir byle! Allah'n ruhuyla nefes alp veriyor. Bu insan ma'rf, munker, ak ve kinle doludur; isyankrdr, bu dunyada yabancdr ve kendi gerek zu peindedir. Burada
86 87 DEOLOJLER VE SLM'IN KONUMU BZ VE KBL yaad bir surgun hayatdr sanki; bu nedenle gayb duuncelerle doludur, aslna ve kopup geldii geree bir kez daha dnmek iin abalamaktadr. Hareketsizlikten ve kokumaktan nefret eder. zlem onu bir yerlere surukluyor, ama nereye? O yerin buras olmad kesin. Kendi varlndan bkm ve varlk gmlei artk bedenine dar gelmeye balamtr. Bu dunya deerlerinin dna kmak istiyor; ayandaki papular dar ve kendisi de yorgun dumu... Artk varlk, byle bir varlk ve bu noktada kal, yaay, bu tur bir yaay ekilmez olmutur. Bilimin ve akim snrlarn amak yle bir yaratclk gucune eriiyor ki, yokluktan varla, olumsuzluktan ispata geiyor; hayatnda ve lumunde ehdete, klelikten zgurlue ve itaattan isyana ulayor; ve mru boyunca her gun be kez Hakk'm sesini kendi madd varlnda duyuyor. Her tekbir getiriinde tum yalanc putlar ve tanrlar, krallar, insanlar afyonlatran ii er ve vesvese dolu 'hanns', kulann ve kafasnn ardna atarak tum zayflklar ve sahte buyuklen-meleri kuumsuyor; yalnz ve yalnz bir tek geree tapyor. O, kfirler ve bir mur boyu yaclk ve yaltaklkla geinip, onun bunun karsnda alnn secdeye koyan murikler gibi deildir. kbal'in deyimiyle, "Kpein kpee ba eerek kulluk ettii grulmemitir." Byleyken, zora ve altna tapp, zillet iinde yaayanlar, ne pahasna olursa olsun onur ve haysiyetini satarak tautlarn, yalanc efendisinin nunde kendilerine bir para kemik atmalar iin ba eip duranlar pek oktur. O gerek insan, asla bunlardan deildir. Bir mur, sabah gunein douundan akam gunein batna kadar ve karanlk gecelerin kalbinde zaman zaman unu tekrarlar durur o: "Hamd ve sena yalnzca lemlerin rabbi olan Allah'a mahsustur. Rahman ve Rahm'dir O. Din gununun sahibidir O, mulk ve saltanat da O'nundur. Biz yalnzca O'nun nunde eilir, O'na kul oluruz ve yalnzca O'ndan yardm bekleriz (Kuuk ve gunluk gereksinimlerini giderecek yardmlar deildir yalnzca istediimiz). Kendilerini nimetlendirdiklermin yoluna, doru yola ilet bizi; bu yola girmemiz iin bize yardm et; ktulerin, karamsar duunenlerin, bitkinliine ve bolua duenlerin ve gazaba urayanlarn yoluna iletme." Bylece insan Allah'a biat ediyor, takva elbisesini giyip tevhd kalesine giriyor; irfanla gruyor, du ediyor ve ibdetle rablm cevherine varyor; ak ateinde yanp hicret ve cihd kazannda pierek tam insan oluyor. ngiltere'nin buyuk iri Fitzgerald, Hayym'm rubailerini ngilizce'ye evirirken, Hayym'n duygularna ve ifdelerine kendi zevkini de katarak, anlaml bir sanat eseri ortaya karm. "Eer elim Allah gibi felee eriebilseydi, onu yeryuzunden alr ve herkesin gnlunun arzulad bir felek yapardm" beytini u ekilde evirmi: "Ah ak! Ne olurdu; sen, ben ve Allah; uumuz el ele vererek baka bir dunya kursaydk!" Radha Krina'nm dedii gibi, biz byle bir dunyay kurmak iin gelmiiz aslnda. Allah, insan ve ak el ele verdikleri zaman, yenilgi yuzu grmeyecekler ve zorun, altnn ve hilenin buyusunu yok edeceklerdir. Ve, Kur'n'n guzel deyimiyle, "Suyun yuzundeki kpukler kaybolmaya mahkmdur." nsanlk Allah'a ulama kavgasnda kendisini kantlayacak, 'hanns'm vesveselerine, gecenin karanlnda balar koparan sihirbazlarn buyulerine ve hin hasetinin arkadan hanerlemesine ramen; insanda bulunan Allah'n ruhu onu kurtulua ve faziletlere giden yolda olgunlua eritirecek ve baarl klacaktr. Ve, zaman eninde sonunda gsterecektir ki, yeryuzu bu kadar hakszlklar, adaletsizlikler, eitsizlikler ve cinayetlerden sonra, adalete ve Hakk'a teslim olacak ve Allah'n va'di olan mustaz'aflarn ve yeryuzunun ezilmilerinin hukumeti yeryuzunde gerekleecektir. Biz Douluyuz; kulturumuzu, uygarlmz, yaantmz 88 89 DEOLOJLER VE SLAM'IN KONUMU BZ VE KBAL ve insanlmz deitirecek; bize kendi istei dorultusunda deerler alamak ve sahte deer yarglaryla bizi kendisinin ruhsuz, anlamsz ve dayanksz taklitisi yapmak isteyen Bat'nm karsnda durmalyz. Ve eitli buyuleyici yollarla dunyay yutmaya girien bu devin etkisinden kurtularak, canmz ve dunyamz, insanln mrunu batan uca aydnlatan ve sevgiye, aydnla gturen gunee smarlamalyz. Baz bulutlar yalnz havay karartrlar, ama hibir zaman yamur yadrmazlar. Biz uncu Dunya'nn uyesiyiz. Geri, bu 'u' rakamnn bir anlam da yoktur. Dolaysyla 'kinci Dunya' dememiz gerekiyor. unku, dunyada insanlar her zaman iki ksma blunmulerdir; bu durum imdi de ayndr. Bu bakmdan, biz tum Hak yolunda alan ve yalanc sistemleri deitirerek, buyuk bir duzeltme hareketine girien doru insanlarn; dunyann mustaz'aflarmn, Fanon'un deyimiyle "Yeryuzunun Lnetlileri"nin ortak bir yazgs vardr. Mademki millet ortak amac ve dertleri olan insanlar topluluudur; o halde biz de tek bir millet saylrz. Bu nedenle de gunde be kez, bu bizim milletimizden olan insanlara selm gndermekteyiz. Biz yirminci yuzyldayz; ama her ne kadar yirminci yuzyl yayorsak da, iinde bulunduumuz evrenin deer yarglar gru amz daraltmamak ve geleneksel kavm inanlar, bo ve uydurma hurafeler ve eitli ballklar bizi oyala-mamaldr. Yaadmz ada, dunyann iinde bulunduu koullardan ve bize egemen olanlarn oyunlarndan gafil olmamalyz. Bak amz evremizi kuatan snrlarn telerine uzanmal ve tum ynlere, hayrlara ve serlere nufuz ederek; dunyay, insanl, tum irkinlik ve guzellikleri, hastalklar ve tum duunu biimlerini numuze sermelidir. Kendi kabuumuza ekilip, donup, gerici, durgun ve gzlerimiz kapal olarak zlimlerin boazndan kolayca geiverecek lokmalar olmayalm. Milletin, olaylarn, gereklerin ve hayat mucdelesinin ortasnda ve kalbinde buluna- Ixin. amzda ve amzn gereklerinden soyutlanarak kavga verilemeyeceini bilelim. Bir keye ekilmi, varl ile yokluu belirsiz insanlar olmayalm. nsanln yaayn deitirmek ve tarihi yeniden yapmak iin yeryuzune gnderili grev ve sorumluluumuzu ustlenelim. Yoksa biz "vasat ummet" deil miyiz? Biz Muslumanz ve slm bizim dunya nizammzdr. slm; Hristiyanlk, Yahudilik, Budizm ve daha baka dinler gibi salt fizik tesi inanlara, geleneklere, duygulara, rf-det ve kutsal sloganlara, eski bilgilere ve uyutma kurallara dayanan afyonlatr-c bir din deildir. slm, insan-tabiat ilikilerini, tabiatn yaratl nedenini, tarih felsefesini, yaamn gereini, bireyin yaay biimini ve geimsel temellerini, sosyoekonomik ilikileri, ksaca yeryuzundeki her oluu ieren ve epeevre kuatan tam bir ideolojidir. Bizim iin bir deerler sistemi, sosyal bir duzen ve bir dunya gruudur. Toplumsal oluumumuza, sosyo-kulturel ilikilerimize, tarihimize ve almyazmza yeniden yn verecek olan da slm'dr. Bat'y doru duzgun tanyacak ve karsnda tum gucumuzle mevzileneceiz. Dou'ya ynelecek, mustaz'af-larm, yeryuzunun lnetlilerinin ve yoksullarn alnyazsn paylaacak ve din duuncemizi yeniden oluturarak; slm'n ilk temelleri yani Kitb, hikmet, emekiye emeini vermek, msk, slih amel, feragat, ruh, takva, iyilikleri emretme, ktuluklerden sakndrma, teklif, sorumluluk, mizan, demir, Allah'n yeryuzune varislik verdii mustaz'aflarn imameti uzerinde tevhidi bir dunya oluturacaz. Bizim konumuz kbal'di deil mi? Ama hi sz etmiyoruz ondan. Evet, ondan hi sz etmiyoruz; fakat bizi byle konumaya iten de kbl deil midir? Bulutlarn grevi okyanuslardan su ekip yine okyanuslara ymaktr. Biz bu derslerin hepsini onun derslerinden, duuncesinden reniyoruz. Seyyid Ceml'in devrimci eylemine ideolojik gu katarak, onun diktii aaca derin kkler saldran kbal'dir.
90 91 DEOLOJLER VE SLM'IN KONUMU BZ VE KBAL Dou'ya dnu! Yeni kulturun doruk noktadma varm kiilerin yani Hegel'e, Nietzsche'ye, Kant'a ve Goethe'ye rencilik eden; onlarn duunceleriyle beslenen ve amz Bat duuncesinin en yuksek ufuklarnda uan kbl, Ba- t'nn yenilmez felsefi kulturunu Mevln'nn ayaklar altna atyor. Ve, ak guneinin ualaryla bu kulturu kreltiyor; sonra da Paris'i, tatan yaplm eitlikten anlamayan bu kr Frengistan' terk ederek, tum yaamn boaznda bir haykr olarak zetleyen minarelere dnu yapyor. Her sabah ve her akam, gece ve gunduz, insan bataklktan en yuce deerlere, yani Allah'a gturen mi'rc yoluna admn atyor. Ufuklarn en yuksek noktalarna kanat ayor ve irfan okyanusunun dalgalaryla boutuktan sonra, slm'n sahillerine karak ve ancak Kur'n'in yannda huzur bularak yle diyor: "Bat'da yllarca bo yere tukettiim mrume yazklar olsun!" Avrupa'nn felsefi, bilimsel, insan deerleri, yaam ve duygular, her eyi, ama her eyi; teknolojinin yaratt saygsz, kuru ve ruhsuz zihinsel olgulardr. Ve sevgiden, zden ve erdemlerden uzak olan doas, hayat, davranlar ve insan, fotoraf makinasmn yanstt yalanc ve glge grunumlerden baka eyler deildir. Byle demekle zhidce, sofice ve idealiste bir sevgiyi ve ruhu amaladm sanlmasn. Tabiatn ruhundan, eyann zunden ve insandan sz ediyorum. Salt akla dayanarak resim eken, fotoraf makinas karsndaki nesneyi bir varlk olarak sapuyor, o kadar. Karmak, yuce, derin, guzel ve anlaml yapy, iteki yaratc cevheri, hayat tesi nlar ve gizli ynleri yanstamyor. Kimyasal formullerle olumu bir cisim, bir madde veya kalptr insan bu makinamn karsnda; onun gnlunde yanan ateleri, gsterinin anlamn ve rh-manev duygularn ne bilsin! Eyay deerlendirmede salt kuru akl, bu fotoraf makinasndan daha m yeteneklidir ki! imdi, bu fotoraf makinasnn bizim gulu olmamzda, ihtiyalarmz gidermemizde, yaamn felsefesini anlamakta ve varlklar uzerinde egemenlik kurmamzda ne yarar olacaktr? yleyse, akim yan sra, Allah'n insana verdii tum dier yetenekler de; gerei anlamada, z uyan gerekletirmede; evreni, bulunan duygulu ruhla tabiatn nabznda eletirmede ve ortaya yeni bir yap karmada; ftratlar kefetme, bamllklar anlama, tarih, evre ve genetiin getirdii ve uzerimize yukledii gunluk hayvan yaamdan kurtulma, bedence mi'rca kma, deerleri olgunlatrma ve toplum ve bireyi kurtarma eylemlerinde kullanlmaldr. Batl gru asndan bilimin, felsefenin, sanaun hatta ideolojilerin ve adalet duuncelerinin teknolojiye dayanmas bir rastlant deildir. Kendilerinin de itiraf ettikleri gibi, ideoloji teknolojiye kle yaplmtr Bat'da. Bu da, ideolojilerin temelde teknolojik geliiminin zorunlu bir yansmas olmasndan ve burjuvazinin kara gsunden sut emip, materyalizmin kucanda eitilmesinden ileri gelmektedir. Bu kucak tarih boyunca laubali, hakly ezen, sorumsuz ve bozguncu duunce sistemleriyle, Yezd gibi ayya, arsz, fsk ve ahlksz ocuklar yetitirmitir. Bu duunce sisteminde para biriktirmek, zorbalk, tum gerekleri ayaklar altna alp, tum deerleri hie saymak kendi karlarna uygun geldii surece mubahtr ve bu mubahlk hibir snr tamaz, gereklerle alay ederek yle der: "Ne Kitb vardr, ne Allah. Ne kyamet vardr, ne de hesap gunu... Varsa da yoksa da her ey bu dunyadadr." Doal olarak Hakk'n ve gerein olmad yerde, lezzetin ve zevklerin egemen olaca kesindir. Eh, dunyada hesap kitap da olmadna gre, yle demiyor mu Lenin: "Her ahlk deer yalandr; unku amasz, duygusuz ve bilinsiz bir dunyada, deerler haylden ve telkin edilmi duygulardan ibarettir; halka yutturulan bilim d aldatmalardan baka bir ey deildir." Ne var ki, bu realist ve materyalist anlay bile karsm- 92 93 DEOLOJLER VE SLAM'IN KONUMU BZ VE KBL dakini yenerken idealist dayanaklar aryor. te yandan; tarihin ak, sosyolojinin verileri, sosyal devrim ve snfsal diyalektiin, materyalist diyalektik ve tum sosyalist devrimlerle badamadn gruyoruz. Tank olduumuz sosyalist devrimlerin hepsi, sanayilememi toplumlarda ve proletaryann, teknolojinin ve kapitalizminin sz konusu olmad toplumlarda ortaya kmtr. Tek bir istisna iin olsun, kapitalist toplumlarda proletarya snfnn gerekletirdii bir devrim yoktur. Aksine, bir yerde teknoloji ve kapitalizm ne kadar gelime gstermise, o yerdeki toplum snfsal patlamadan o kadar uzak kalmtr. Ve yle ki, Amerika ve Avrupa proletaryas artk gemi yuzyldaki cokusunu da yitirmi durumdadr ve Bat'daki komunist partiler hzla saa kayarak kapitalizmin siys aralar hline gelmilerdir. Gerek, gklerin kalbinden gune gibi klarn salyor. Sosyalizm istemlerini devrim sanclarn Habeistan ve Yemen gibi feodalizm aamasna bile gelmemi toplumlarn yaad ulkelerde aramak gerekiyor; Amerika'da, Kuzey Avrupa'da, ileri bir teknolojiye sahip olan ve proletarya snfnn zenginletirdii Almanya'da deil. Yaadmz a, sosyal altyapy deitiren, halkn ahnyazsm etkileyen ve uluslarn irdesine yn veren etmenlerin, tarihin zorlamas ve uretim aralar deil, uyank ve muchid insanlar olduunu gzler nune sermitir. Zihinsel realizme, aklsz materyalizme, skolastik duuncelere ve kelm safsatalarna kamadan; Peygamber'in deyiiyle, Kur'n'daki yetleri ve aklanan gerekleri kendilerine gre eip bukmeden olduu gibi grenler, Allah'n u sunnetini hemen anlayacaklardr: "Toplumun yapsn kuran devrimdir; yoksa devrimi yapan toplum yaps deildir." Ne var ki, materyalist diyalektiin zihinsel esaslar, tutucu kelm idealizmi gibi, madd olular materyalist idelerin kalbna dkerek, onlardan madd gerekler uretmeye alrlar ve bylelikle hem insan gereini, hem tarihin akn ve hem de meydana gelen olaylar yanl yorumlayarak, gereklerden, soylu insan isteklerden ve toplumun gereksinimlerinden uzak dumu olurlar. Sonu olarak, bir ideolojinin baars veya baarszl, gerekleri tanyp, insan doru yola gturerek dunyadaki rislet grevini gerekletirip gerekletirmemesinde yatar. yle bir otomobil duunun ki, motoru ok gulu; ama farlar doru duzgun almyor ve direksiyonu da kilitlenip kalm. Bu otomobil ne kadar tehlikelidir deil mi? te bugunku Batl duuncenin saplanp kald kmaz da bu otomobilin durumu gibidir. Doulu duunce, insan deerleri, ruhun cilvelerini, guzellii, olgunluu, erdemlilii, Bat deyimiyle tabiat ve tabiattaki olgular ve tum evreni manev gzlerle grmektedir. Efltun idealizminin, Yunan fizik-tesi felsefesinin, Yunanl-lam retilerin, Hristiyanlk kelm ve felsefe kulturunun ve dunyay fizik ve fizik-tesi diye ikiye blen; dunyay aalklarn, hireti ise yuceliklerin yeri sayan; yeryuzunu kuumseyip, maddeyi bo ve marifete ulamada bir perde kabul eden ve Allah' meleklerin yannda, doann tesinde bir yerde arayan szde slm duuncenin tersine; gerek ve soylu slm duuncesi, tabiat ve eyay, Mir Fendereski'nin deyimiyle, varlk guneince turlu renkteki camlar uzerinde yansyan Allah'n bir nuru olarak grur. yle ki Bat duuncesi bunu kavrayamaz ve Bat'nm deerlendirme luleri buna inanmaz; unku bu Kur'n'm, Vahy'in dilidir. Bu duuncenin iinde Allah'n delilleri yatar. Aristo duuncesindeki filozoflarn, Efltun turundeki mutasavvflarn yaptklarnn tam tersine; bu duunce yalnzca tabiat tesine, tarihe ve manev hayat kaynaklarna dayanmakla yetinmez; Allah' topraklarn kalbinde arad gibi, tabiatn grunen cilvelerinde, hareket kanunlarnda, yani materyalizmin madd zorunluluk ve madd eya diyerek Allah' inkra yeltendii, dinsel idealizmin de tam tersi-
94 95 DEOLOJLER VE SLAM'IN KONUMU BZ VE KBAL ne madd zorunluluk ve madd eyay inkr ederek Allah' kantlamaya giritii; ama Kur'n'm "Allah'n sunneti" ve "Allah'n yeti" diye adlandrd madd olularda da arar. Allah' kantlamak iin onlardan soylu bir vucut, uyank bir irde, yaratc bir gu, anlaml bir hareket, bilimin anlamad gerek bir bilim, hesap, kitap, anlam, ama, hedef, sevgi, yaam, deer ve sonuta; tabiatn beyni, ruhu ve kalbi olarak "buyuk bir insan" karr. Doay kendiliinden ileyen bir araba, lu, karanlk, yalanc, perian, hareketsiz, sama ve boluk ierisinde sanatsz bir boluk deil, bir "ehdet lemi" olarak tanmlar. Bilimsel kanunlar iin fizikte, fizyolojide ve biyolojide "vahiy" deyimini kullanr ve Peygamber'in insanlar doru yola gturme sorumluluuna "rislet" der. Ve "nahl (balans)" ad verir bir sreye. Bu vahiy kitab, kutsal srelerin adlarn meleklerden, meleklerin niteliklerinden, fizik tesi deyimlerden, gayb ve hatta felsefe, psikoloji, tasavvuf ve zihn idealizm deyimlerinden deil; aka grulen, yaantmz iinde gzlenebilen, tarihsel gerekler iinde var olan; toplumun hareketinde, uyannda, hayatnda ve sorumluluu ynlendirmede etkisi olan szcuklerin arasndan seiyor. Gune, imek, k, duman, zeytin, yldz, ay, demir, sabah, gece, deprem... Kur'n'da adlar geen hayvanlar; inek, drt ayakllar, balans, karnca, ekirge, fil, deve... Kur'n'da adlar geen insan gruplar; kadnlar, mu'min-ler, irler, halk, munafklar, kfirler, ileri gelen servet sahipleri, mustaz'aflar... Kur'n'da adlar geen tarihsel olaylar; mran Ailesi, sriloullar, ahzb (hizipler), Sebe, Kurey, Roma... Mesaj getirenlerin ve rislet sahiplerinin adlar; brhm, Hd, Ynus, Ysuf, Meryem, Nuh, peygamberler... Ekonomik adlar; sofra, zeytin, incir, ganmet, zekt...
Sosyal ve insan sorunlar; murekkep, kalem, ihls, yardm, asr, zaman, fazla istek, deer, muchidleri yerden koparan atlar (nzit), sava srasnda soluk solua koan atlar (diyt), baar, kru nemsemek, ra... armaymz; bunlar aalk dunyev ve deersiz eyler deildir. Kendilerine Allah'n yemin ettii deerlerdir. Vahyin dili nelere dikkat ediyor bakn: " Andolsun insann sermayesi olan zamana. man eden ve slih amellerde bulunanlarn dndakiler husrana urayanlardr. Andolsun Gune'e ve onun aydnlna. Ardndan gelmekte olan Ay'a. Onu aa karan gunduze. Onu rtup buruyen geceye. Ge ve onu bina edene. Yere ve onu yayana. Nefse ve onu duzenleyene... ncire, zeytine, emin ehre... afan sktuu na. On geceye... Buruyup rttuu zaman geceye. Ald zaman gunduze... Gklere, beklenen gune, hid olana ve hid olunana. Kyamet gunune, batan yldza, murekkebe ve yazd zaman kaleme..." "Kotuka koanlara, kvlcmlar saanlara, sabah sabah baskn yapanlara, tozu dumana katanlara, haykrarak dumann kalbine saldranlara... Andolsun hzla yerinden kopanlara, her yandan saldrp tehlikenin kalbinde yuzenlere... Cihd yarmasnda canlarndan geerek birbirlerini geride brakanlara..." Acaba bu szler insanlar uyutan szler mi? Bu tur kahramanlk masallarn (!) dinlemek insanlarda afyon etkisi mi yapyor? Gerek, Feuerbach'm dedii gibi midir yoksa; yani, "Zengin olan Allah, gucunu yoksullarn ve zayflarn kendisine tapmasndan m alyor; ve Allah'a tapmakla iini boaltan insan kendisine yabanclayor ve irdesi felce mi uruyor?" Veya Marx'm dedii gibi; "Din zavall bir yaratn h, tatan bir dunyann kalbi, ruhsuz bir vucdun ruhu ve insanlar uyutan bir afyon" mudur? Bunlar byle kesin yarglar ileri surerlerken, yeryuzunun her be kiisinden birinin inand Kitb'n en kuuk bi
96 97 DEOLOJLER VE SLM'IN KONUMU sresini olsun okuma zahmetine girmiler miydi acaba? Halkn yaptklarna ve bazlarnn syledikleri szlere bakarak eletiride bulunmaya kalkanlarn, en azndan Kur'n' okumalar ve dinin tarihini olsun incelemeleri gerekirdi. Allah ve din hakknda bu tur deerlendirmelerin yapld sralarda, Roma emperyalizminin saptrd sa'nn dini Hristiyanlk, Kayser'e, "Bir yuzune tokat atlrsa teki yuzunu de evir." diyordu. Ve iki bin yldr bandaki dikenli tacyla, "Bilim imparatorluu geniledike genilemesine ramen, surekli azn kapatp Sezar'a teslim olan bu lu tanr" ile, muchidlerin cihd srasnda atlarnn ayaklarnn altndan kan kvlcmlara yemin eden Allah arasndaki fark gremeyen ve Yunan'in khne tanrlarna ve bu tanrlarn insan zayfla ve cehalete suruklemelerine bakarak yarglamalarda bulunan Yenia Avrupa'snn kokumu burjuva aydnlarna binlerce defa yuh! Biz uyank aydnlar ve dunyann bu blgesinde oturan soylu ve sorumlu kiiler olarak, u esas kesinlikle bileceiz. Batllar bizi anlamyor ve ne buyuk facia ve ne buyuk tehlikedir ki, bizim aydnmz da kendisini grmek iin onlarn yaptklar gzlukleri takyor; kendi tarihini, imann, kulturunu ve duuncesini anlamak ve renmek iin Batllarn dktukleri zihinsel kalplar iinde kalyor ve Batlya zgu duunsel yntemleri bilerek veya bilmeyerek taklit ediyor. Acaba kbl, Dou'ya ynelmekle blgesel bir banazla m kaplmt? ze dnu felsefesindeki istek, kulturel orijinalizm, duuncelerindeki romantik psikolojik zellikler bir tur gericilii mi simgeliyordu? Hint ruhuna ve Hindistan halkna dayanarak, Bat'ya o denli kar k ve kendi tarihinden, gizli kalm ulusal deerlerinden yararlanarak Bat kulturunu ve ruhunu aalamas, 20. yuzyl faist Almanya'snn kapld nasyonalizm hastal m oluyordu? kbl, Kur'n'a dnu fikrini kuvvetli imanyla savunur ve 19. yuzyln bilimsel ruhuna, Hegel'in ve Nietzsche'nin 98 ?i. { BZ VE KBL din aleyhindeki duuncelerine kar kp Allah'a, slm'a, Muhammed'e, Ali'ye, Fhma'ya, Hasan ve Huseyin'e olan sevgisiyle dinine balanrken; amz insanna ve dunyaya yabanclam, egemen gulerle, snfsal ve uluslararas ilikilere kaytsz kalm ve eskiye tapma hastalna m tutulmu oluyordu? kbl, slm dunyasnn bir tek dunya olmas gerektii inancyla Muslumanlarn evrensel gulerini yeniden dirilterek, slm'a inanan tum uluslar tek bir ummet hlinde toplayp, bu ummetin tek bir siys merkezden ynetilmesini savunurken, dinsel bir imparatorluk mu neriyordu? Yani, Seyyid Ceml'in iine girip de kamad yola dalarak, zellikle Osmanl mparatorluu'nun yklmasnn ardndan, dalan slm birliini yeniden oluturmak iin kbl, her yerden daha ok Hindistan'da almalara giriti de, bu almalarn sonunda Pakistan m ortaya kt? Acaba kbl, din bir ulke, yani siys rejimi, hukuk ve ekonomisi, eitim, basn, kultur, duunce, ksaca tum sosyal, siys ve manev ynleri dine dayanan bir ulke kurma niyetini tarken; bir duunce diktatrluu ve dinsel despotizmin kurulup Ortaa Avrupa'sna dnuu, akln ve bilimin tutsak edilmesini, zgurluun yok edilip yuzyllar boyu verilen kavgalar sonucu elde edilen hukuk deerlerin yok saylmasn m duunuyordu? kbal'in amac; gerek bireysel adan, gerekse ahlk ve toplumsal adan slm'a dayanan bir sistem, bir ideoloji sunmaktr. Tum insan boyutlar kapsayan, sosyal alanda, madd ve manev alanda hayat kanunlar karan, temel toplumsal kuruluta yapc bir rol alan, tarihi ynlendiren, insann kaderine ve yaam biimine yn veren; sosyal, snfsal uretim-tuketim ilikilerini duzenleyen; ahlk, eitsel ve kulturel alanda kurallar koyan ve siys nderliin ynu ve amacn belirleyen butun bir ideolojiydi bu. Bu slm ideolojisine inanan kimseler gaflete dumezler, rahatlk ve durgun- 99 DEOLOJLER VE SLM'IN KONUMU BZ VE KBL luk iine girmezler, salt tebih, du, namaz ve orula yetinmezler ve vellerin kermetiyle urap durmazlard. slm'n bu ekilde yeniden bir dunya gruu olarak ortaya kmas ve insanln yaamnda davetin, risletin ve bi'setin amalarnn belirginlemesi ve dinin gkten yere inmesiyle, lumden nce tevhde ve adalete sarlmak; ngiltere emperyalizmi ve cehalet, uyuukluk, hurafeler ve uykular uzerinde kurduu sultas iin butun bir tehlike olduu kadar, smurunun Musluman ulkelere girmesinin karsnda gulu bir direnme kayna ve buyuk bir engel deil midir? slm, Louis Gardet'in de dedii gibi, "Hem dindir, hem ummet; onun peygamberi de hem rislet, hem de imamet grevinden sorumludur" ve bu slm'n kendine, asl yapsna dnduu zaman smuruyu -gerek madd, gerekse kulturel adan- snr d etmesi, Marksizmin devrimci ve ideolojik ynunun yerini almas olduka doaldr. yle bir soruyla her zaman karlaabiliriz: nsan mantna ve soyluluuna gereken deer verildii, halkn ynetimini eline ald, duunce zgurluunun gerekletirildii, siys rejimlerin dine dayanmad, sosyal ilikilerin dinin etkisinden kurtulduu; smuruye uram uluslarn, uncu Dunya ulkelerinin ve her soydan ve her dinden gelen insanlarn emperyalizmin karsnda birletii ve sanayi mucdelesine girierek, burjuvazinin, kapitalizmin ve insann insan smurmesinin nune gemeye alt bir zamanda, dinsel duunceyi yeniden oluturarak irfn duygular diriltmekle, ahlk deerler ve takvaya ncelik vermek, an biimde maneviyta ynelmek, eski duunsel ve kulturel ruhu yeniden gundeme getirmek, zbenlik atei ve nuru ile yanp tutuan bir tohum oluturmaya almak; tarihin zorunlu akndan, insann geliimi yolundan ve bilimsel kanunlardan sapmak deil midir? Ve kendi dar evremizin eitiminden geip, zellikle tasavvuf etkilerin altnda kalarak, bir tur felsef idealist ve mutlak bir amaca ynelmi devrimci-romantik bir insan ve fizik tesine gnul balam, gemie tapan, dinsel tutuculuk ve sofiyane duuncelere ynelmi, ahlk ve duygusal bir utopya yaratm olmaz m? Evet, soruna eer Batl duunce biimiyle yaklaacaksak, o zaman her eye Batl gzlerle bakmamz ve Bat'nn diliyle konumamz gerekecektir. Bu durumda, yukardaki soruyu kbl hakknda sorarsak, cevabmz "evet" olacaktr. Ama, asl faciann yatt nokta uras: Bizim aydnmz kulturel, duunsel ve sosyal alanda gittii yolun doru olduunu ve kendi halkm temsil ettiini sanyor. Oysaki, bizim kulturumuzun ve duunce yapmzn temelini atanlar mam Ali ve mam Sdk'tr. Ya imdiki universitelerimiz? Onlar bin bu kadar yllk kulturel temellerimize deil, Bat'nn cin dili ile tercume edilmi kitaplarna dayanmaktadr. Bizim aydnlarmz ana ve ulusal dillerini konumuyorlar; Franszca ve ngilizce ile kark bir Farsa konuuyorlar. Ama tam olarak ne Franszca bildikleri var, ne de ngilizce. Bildikleri taklitten ileri gitmiyor. Onlarn, bizim dinimizde, kulturumuzde, ahlkmzda, duuncemizde, tarihimizde, toplumumuzda ve fikirlerimizde varolan guzelliklerin hibirini anlayabilecek kapasiteleri yoktur. Aslnda, onlarn kafalarna baka turlu bir anlay biimi enjekte etmiler ve ondan kurtulmalar kolay deildir. Kan kanseri gibi can damarlarna ve kalplerindeki tum hucrelere kadar dalan bu duunu biimini deitirmedike, hibir ey deimeyecektir. "Allah kendi ilerinde olan deitirmedikleri surece hibir kavmin durumunu deitirmez." Burada, "ite olan deitirme"nin ok geni ve derin anlam vardr. kbal'in iinde olan anlamak iin, kendi anlay biimimizi deitirmemiz gerekiyor. Her biri Kadir Gecesi ayarnda olan en buyuk frsatlar yitirdik. Bu halk en aziz smille-rini kurban etti; yleyken, ttlarn uu de yine ayakta ve Me'ar gecesinde ihrama burunmu insanlar hasret iinde dolap, gunein douunu bir turlu gremediler. eytan u kere talamadan nce Kurban Bayram'n kutladlar; ihramlarn srtlarndan kardlar ve fetih sloganlar atmakla hac olduklarn sandlar. Biz hayat sahnesinde, iman, cmertlik, ihls, ak, sevgi ve ama ulkesinde tra olup kurban kesen haclarn ellerinin iini okuduumuzda; gnullerinde hanns'm vesveselerinin hal silinmemi olduunu ve eytann egemenliinin surup gittiini grduk. Nasl oluyor da, brhm gibi olmas gerekenler, perde arkalarnda Nemrud'la dost oluyorlar ve Ashb- Kehf'iz diye geinenler Dakyanus'un almlaryla oynuyorlar? Hacdan dnmu olan bu haclarn gnulleri daha da kararyor ve hilede, gsterite, hakk ezmede daha da acmasz hle geliyorlar! Arkalarndan edilen duadan, zikirden ve aldatc sloganlardan baka hibir nasibi olmayan Muslumanlara yazklar olsun! "Bu topraklarda ve bu unutulmu ulkede ne bir su var, ne bir yeillik, ne de bir Muslumanm haykr!" Tarihin kazandrd tecrubeler bunlar olamaz; bunlar olsa olsa, uncu Dunya'nm zavall insanlarnn gnullerinde duyduklar ac ve i yakc duygulardr. Hibir meyve vermeyen mucdelenin tecrubeleridirler belki de. amz insannn yenilgisini ve bozulmuluunu anlamayan bir aydn duunemiyorum. Gun geldike aclar ve facialar ylesine oalmaktadr ki, putlara tapanlar ve sermaye sevgisine tutulan taklitilerle, bunlarn muridleri bile endielenmeye balamlardr. Ama, aydnlar bu dertlerin nedenini anlayamamakta, hastala tehis koyamayan doktorlar gibi onun bunun yakasna yapmakta ve siys felsefeler yumurtlayanlar gibi, kurtulua giden yola giremediklerinden, eitli duuncelere ve yalanc ideolojilere kaplarak kendilerini avutmaktan teye bir ey yapmamaktadrlar. Bunlarn urap urap da iinden kamadklar toplumsal sorunlar ve genliin iine yuvarland psikolojik bunalm ve umitsizlik, insana Ortaa dinsel duuncesinin felsef tartmalarn anmsatyor. O zaman, o kadar kan dkulmu ve susuz insanlar ylesine oradan oraya suruklenmilerdi ki, tum o zamanki nesiller ve tuketilen zamanlar heder olup gitmiti. Sonunda, hibir sonuca varmayan bu tartmalar ve yok yere aktlan kanlar, insanlar dinden soumaya itmiti. imdi de ayn durum sz konusu. Bir yenilik kyor ortaya, biri burjuvazi diyor, buru revizyonizmden sz ediyor. Kimileri kiilere tapma hastalma tutuluyor, kimileri de Maoist ve Stalinist oluyorlar. Birisi Allah'a iman sorununa temel adan yaklamaya kalkt m, hemen ona ve dine kar cephe almyor. Devlet bakanlar, reis-i cumhurlar hin iln ediliyorlar veya gerekten ulkelerine ihanet ediyorlar. Komunist parti liderleri kapitalizme yeil k yakyorlar. Gerek aydnlar yenilgiye uruyorlar. Smuru gittike azmanla-yor. Tum gunahlar felee yukleniyor ve "kader utansn" diye kadere yukleniyor kimileri de. Neden oluyor tum bunlar? Her eyin temeline imlemediinden; olaylarn temel nedenleri kavranamayp, nedenmi gibi sunulanlarn uzerinde durulduundan. Bilimsel tarih felsefesine gnulden inanm aydnlarn da gerei hi mi hi grdukleri yok. nsan yapann kendi z uyan deil de, sosyal ilikileri olduunu ileri suruyorlar. Siys edebiyat deyince akllarna gelen yalnzca "ii ve halk"tr. retim aralar ve uretim-dalm ilikileri tum insann hayatn kuatan ve tarih felsefesini belirleyen faktrlerdir onlar iin. nsan olsun, halk ya da ii olsun, hepsi de uretim ilikilerinin bir urunu! Bu nedenle, insann almyazsm izen ekonomik uretim biiminden baka bir ey deildir! Her insann veya her toplumun kaderi, d evrenin gulu ve yenilmez ellerindedir. Marx'm deyimiyle, kiilerin vicdan sosyal durumlarnn doada ortaya kan zorunlu sonucudur. Bu adamlar iin, bu gerei anlamak ve insann soyluluunu reddetmek, zgur bir akldan baka hibir ey gerektirmez. slm, tarihin oluumunda bilimsel kanunlar, sosyal ilikileri ve sosyal nedenleri inkr etmez; insan bunlar tanmaya ve ibret almaya arr. Ama, insann alnyazsm ve sosyal sistemini deitiren; uyank, zgur, yapc ve seme yeteneine sahip sorumlu insandr. Bu bakmdan, alnyazsnn deimesi iin uretim biiminin deil, uretim biiminin de deimesi iin insann kiiliinin deimesi; z uyan hareketinin gerekletirilip, imana ve slih amele dayanlmas gerekmektedir. Toplumlardaki sosyal yapya biimini veren insann kendi duuncesidir; toplumsal yapy deitirecek insan her eyden nce kendisini deitirmeli ve "gerel iman"la "slih amel"i dayanak noktas kabul etmelidir. Aksi halde, kiilerin ilerinde olanlar deimedike, toplumun yaps da hibir zaman deimeyecektir. Burada insann soyluluu, sorumluluk bilinci, sosyal ve toplumsal yaantda altyapy oluturan deerleri ve tarihin aknn deimesindeki etkinlii ortaya kyor. Ama tarihin akna yn verenin sosyal deiimler olduu kabul edilirse, insan bu durumda etkilenen derecesine dumektedir. slm, bir toplumun alnyazsm belirlemenin ar sorumluluunu aydn ve z uyana erimi insanlarn omuzlarna yukler. Bu insanlar, tarihsel sure iinde zorunlu olarak deiip duran uretim sistemlerinin yn verdii oyuncaklar deillerdir. Deiimi gerekletiren insandr; sosyal yapy belirleyen de insann rislet sorumluluudur. nsann baland ve yerine getirmekle yukumlu olduu bir taahhudu vardr yeryuzunde. Bu bakmdan toplumdaki perianln, yoksulluun ve tutsakln gunah insann boynundadr. Dolaysyla, Ms veya brhm gibi olduunda onu dullendirmek, Firavun veya Nemrud gibi olduunda ise cezalandrmak akln gereidir. unku toplumun tarih ak ynunden sorumlu olan odur.
nsann tarih iindeki sorumluluu, sosyal ve siys deiimlerde biricik sz sahibi olma zellii, ynumuzu semek ve grevimizi yerine getirmek iin mucdele etmemiz gerektiini ortaya koyuyor. te, bir slm bilgini, bir buyuk duunur, akll, ilerici ve sorumlu bir muchid olarak kbl; iinde yaad yuzyln bir eylem adam olmak zellii ile, smurgecilie kar halknn zihin ve vicdanmdaki psikolojik deiime dayanyor. kbal'in bu tutumunu iyi deerlendirenler, sorumlu aydnn ilk yapmas gerekenin ne olduunu anlayabilirler. kbl ilk olarak yepyeni ve zel bir dunya gruu ortaya koyuyor. Batl anlamda bir ideoloji ve kultur anlay iinde olanlar gibi, Musluman aydnlar da bu dunya gruunu kolay kolay kavrayamazlar. Bu dunya gruu yeni olmasna ramen, kkleri bizim imanmzda ve kulturumuzde yatmakta ve suyunu bizim maneviyt emelerimizden imektedir. Bu dunya gruunun temelinde Doulunun Doululuk cevheri, irfan, tevhd gruu, guzellii, duunce derinlii ile pozitif bilim anlay, aydnca bir sorumluluk duygusu ve gerek ak yatmaktadr. Bu ierikte bir dunya gruu, ada uygarlk duuncesinin en yukseklerine ulaan ve Bat felsefesinin en derin noktalarna inen kbal'e aittir. Bu dunya gruunun doal ve mantk bir soyluluu vardr. Zihn ve felsef bir dunya gruudur ayn zamanda. nsanlarn birbirleriyle olan ilikilerine yorum getirir, tarihin ak ynunu izer, Musluman'n dertleriyle ilgilenir, bu dertler karsnda buyuk bir sorumluluk duyar. Bu din bir dunya gruudur; felsef ve rhn dunya gruu deildir. Bu din dunya gruu ile felsef/rh dunya gruu arasndaki fark, peygamberlerle filozoflar arasndaki fark kadardr. brhm, Ms ve Muhammed ile Sokrat, Efltun ve Aristo arasndaki veya Eb Zer ile Eb Ali Sina arasndaki fark kadar. Dunya gruu: kbal'in dunya gruunu oluturan temellerden biri, felsefeye kar giritii saldrlardr. Yunan felsefesinin hicr uuncu yuzylda slm duuncesini etkilemeye balamasyla, slm dunyasnda Ibn Sina, Rz ve Ibn Rud gibi birtakm filozoflar yetiti. Bunun sonucunda, din duuncemizde de birtakm felsef akmlar kendilerini belli etmeye baladlar. Felsefenin kru ynde yapt etkiler, bilginlerin bir blumunun direnciyle karlat. Yunan felsefesi her ne kadar akln daha geni biimde kullanlmasna yol atysa da, zellikle Kur'n dunya gruunun yava yava deiiminde ktu rol oynad. Ve slm duunce, eylem biimi ve itikat alanlarnda birtakm sapmalarn meydana gelmesinde etkili oldu. En ktu etkisi ise, slm'n sosyal sorumluluk, canllk, sosyal yap uzerindeki siys etkisi, adalet ve nderlik ilkelerinden soyutlanp, salt bir felsef ekole dnuturulmesinde gruldu. Sonu olarak, Medine'yi Atina'dan, Peygamber'in mescidini Efltun'un akademisinden ve Suffe Ashb'n Nizamiye bilginlerinden ayran etken yok oldu. Geri o dnemde Musluman bilginler pek de ilerici bilginler deildi. Hatta birtakm yuzeysel gerici duunceler ve tutuculuk egemendi bilginlerde. E'arlerin, hadisilerin ve baz fakihlerin kafasnda slm, birtakm gunluk ameller ve yerine getirilmesi gereken birka emir veya yasaktan te bir anlam tamyordu. Ama her eye ramen, slm d felsef gruler Musluman toplumlarna girdikleri zaman, onlarn temel slm izgiden uzaklamalarna yol at. Szgelimi, zhidler ve mutasavvflarn ounluu dolayl olarak Efltunculuk, Hristiyn ruhbanlk, Hint irfan ve in'in manev duuncelerinden etkilenmilerdir. te yandan, slm dunya gruune sahip, tutucu ve yuzeysel duuncelerle Bat dogmatizminden uzak, akllarn kullanabilen ve kru krune taklitte bulunmayan ilerici bilginler; sapk felsef grulerle mucdeleye girierek, slm' Yunan duuncesinden kurtarmaya almlardr. te k- bl'in felsefeye kar at ve tarih boyunca suregelen soylu sava bu alandadr. Eskilerin sakz gibi ineyip durduklar taklid fikirleri brakarak, ada bir akl ve duunce yapsyla Yunanhlamann karsnda slm kultur ve deerlere sarlm; bizi u anda Batllama adyla tehdit eden buyuk tehlikeye kar etkili bir fikr mucdeleye girimitir. kbl, Efltun'un grunmeyen berzaha hayran olduunu ve duunurleri A'raf'a yerletirdiini belirtip, yle diyor: "Kitb (Kur'n) senin gnlune inmedii surece, ne bir srr zebilir, ne de bir duumu aabilirsin." Neden? kbl, Yunan veya Avrupa felsefesine neden kar kyor? Bat felsefesinin doruunda kabul ettii Hegel'i, Dou kulturunun buyuk ahsiyeti Mevln'nm karsna koyuyor ve Mevln'nn yannda Hegel'i gunein karsndaki mum gibi gruyor; neden? kbal'in srrn anlamaya yanaabiliyoruz artk. Bizim dunya gruumuz Batl dunya gruu gibi salt akla dayanan ruhsuz, cokusuz ve maneviytsz bir dunya gruu deildir. Gerekle dorudan iliki iindedir. Atein yanma formulunu kefetme deil, atein kendisinde yanmaktr bizim dunya gruumuz. Evrenle birleen ve varln ruhuna eren insann tabiat iindeki yaamdr. Veya tabiatn ve yaamn, insann vucut derinliinde surmesidir. Ksaca, "sonlu kuuun" "sonsuz buyuun" karsnda O'na doru mknats gibi ekilmesidir. Victor Hugo'nun da dedii gibi, "ite namaz budur." Bu bir bilim deildir, yani grunen fenomenleri bilmek veya "mehd"u (tank olunup durulanlar) kefetmek deildir; varln azameti ve tabiatn guzellii karsnda duulen bir aknlktr bu, bir hayret ifadesidir. Sonunda kalbimizi krp, kafesten dar frlayarak havalanmak ve gerek hayata, lemleri elinde tutan ve ruhun, u buyuk tabiat guzelliinin irdesini yanstt Allah'a doru kanat amaktr. Teorik bir bilim, zevksiz ve bo akl okuyanlar deildir bu. Varln srlarn aydnlatan, yakc ve yaratc bir bilimdir. Bir bilim ki, insan bu dunyadan baka bir dunyaya ve baka bir yaratla balar. Bana Haydar'in gucu yeter, Efltun'un akl da, zeks da senin olsun. Benim iin Haydar'in gucunde guzellik de vardr, unku, gu karsnda felekler secde eder. Felsef gru asndan -ister yeni olsun, ister eski- dunya unlarn toplamndan ibarettir: "Olaylar, gerekler, cevherler, gumu, madde, bileim, toprak, soyut, somut, d lem, i lem, zel, akl, etkilem, etkilenen, enerji, pozitif yuk, negatif yuk, elektron, proton, hareketler, ilikiler, ekim, itim, ve ...insan." Byle bir dunyada insann zihni, olup bitenlerle ilgili aklamalar yanstan bir ayna gibidir; ister doru yanstsn, ister yanl, ister ak ak yanstsn, ister kapal, isterse de renkli, pasl veya tuzlu olarak yanstsn... te bunun ad ilimdir. insanla tabiatn ilikisi, zihnin daryla ilikisidir. Filozoflarn grup de bilimsel gerekler sandklar eyler, bu zihn verilerden bakas deildir. Onlar varlk alemiyle dorudan, perdesiz ve iten bir ilikiye girmezler. Filozof kendi zihninin urunleriyle oynar, bu elendirici oyunun adna da felsefe derler. Felsefe doann varl, varolu nedenleri ve insann nereden gelip nereye gittii gibi konularda hep kukular iinde bocalam ve dolaysyla filozoflar da hibir doyurucu sonuca ulaamamlardr. Filozoflarn imdiye dein zum- leyebildikleri bir sorun grulmemitir. Felsef bilgi kesinlik tamayan bir haberden ibarettir; ama irfn bilgi eyann kalbine girerek, tabiatn srlarn zumler ve evrenin kalbinde oturarak varln ruhuna dokunabilir. rfn bilgi renklerle oyalanp, fenomenleri aratrmada aknla kaplmaz ve felsef bir gurura kaplarak, yararsz bilgiler iinde bocalayp durmaz. O haberci deil sz, sahibi olan bilgidir. Onun gzleri nura bakar, gerekleri grur, gerein vurgunu ve olarak, ona yetimek iin didinir. Her zaman "kavumak" arzusuyla yanar. zerine yamur yaan l gibi, dostuna kavumann evki ve zevki iindedir. amz karanlk yollarn sanyor akl " Oysa bu, susuz lun buluttan yamur beklemesi gibidir. ? Delilikte bile bir duunce vardr, biliyor musun? "' Akln yapt haber vermektir yalnzca, :i rfandadr senin derdinin aresi. te bu nedenle, akn kanl yollarnn ncusu olan kbl, topraklar nuru ile aydnlatan Mevln'ya soruyor: Topran kalbini aydnlatan bir akl sahibi grdun mu? ' lim midir, yoksa irfan m insan yucelten? Mevln cevap veriyor: nsan bir baktr, geri kalan hitir, Bir baktr, gzlere dostu grme imkn veren! Bu ideolojinin zel deyimlerini ve kulturunun ruhunu bilmemiz gerekiyor. Bat felsefesi ve Bat'nn felsef-mantk deyimleriyle artlanm olan kafamz artp temizlemek, kbal'i anlamann ilk artdr. Evet, bilimsel uyann yannda bu irfn uyan maneviytn armaandr. Gerekleri gren gzun k kayna neresidir? Cevab yine kbl versin. Gren gz bir emedir ki rmaklar aktr kandan lim ciz bir oyuncaktr imann elinde lim nedir? Gren gzun emesinden kaynaklanp akan "kan rma" neyin nesidir? Bu ideolojide "grmek"le, "kan" birbiriyle yakndan ilgilidir. Ne gibi bir ilgi? "Grmek" veya "tanmak" bilimsel/ felsef dunya gru- DEOLOJLER VE SLM'IN KONUMU unde bir baka, din/irfn dunya gruunde bir bakadr. Bilimsel-felsef gru veya tany haber vermenin snrlarn aamaz; ancak insanla gerek ve bilenle bilinen arasndaki zihinsel ilikiyi belirtebilir. Ama, din-irfn dunya gruunde insann grmesi baka turludur; her eyin gereine varr, gerei grur. Gerek gnlunun derinliklerinde yer eder, vicdannda yerleir. te o zaman, gunein gun tam ortasndan ualarn samas gibi, varlnn bilincine erer ve dunyann lume terk edilmi cesedine ruh ufurur. Halkla birlikte nefes alp verir, zirvelere kar ve okunan ezanlarla "gerek budur, hakk buradadr" der. Karanln egemenliine, zulmun gucune ve cehaletin koyuluuna kar durur; zayflktan, vesveselerden, kuuk eylere gnul vermekten ve yalanc mutluluklara saplanp kalmaktan kurtularak sa'nn soluuyla solur ve a ocuk gibi akn sevimli eteinde ehdet memesinden sut emer. Bu soluu, bu ruh uflemeyi ve bu sut imeyi salt akla dayanan bilginler anlayamazlar. kbal'in srr ite burada yatyor. Din-irfan uyanla bilimsel-felsef uyan karlatrp, aralarndaki fark gruyor ve bize uyann u temele dayanmas gerektiini bildiriyor: "Dert, ak ve amel". Bu u temeli ne Hegel'in karmak felsefesi anlayabilir, ne de Francis Bacon'un kuru bilimsel gzu. Medeniyetin gunumuzde ruhsuz sert talar gibi kuru, souk ve zayf insanlar uretmesinin nedeni ite budur ve Paul Simon'un deyimiyle, "Bu insanlar ancak durakta taksi beklerler, baka bir ey deil." Uyan; ak, dert ve amelle ayn soydan gelmektedir. Refah arayan insanla manev olgunluu arayan insan arasnda ve iki akl, iki uygarlk, iki kultur, iki sanat, iki yaam biimi ve iki zt bilim arasnda "dert"in izdii bir snr vardr. Bacon'n dedii gibi; bilim gerein peinde idi, ama imdi gu sahibi olmak hevesinde. Ekmek kuponu veren bilimle, ruh veren bilim; gu peinde koan bilimle, k sa- BZ VE KBL mak isteyen bilim; insan madd doyuma gturen, fenomenlerin d yuzunu tantan ilikileri belirlemekten te gitmeyen bilimle, geree gturen, deer ve zgurluk yaratan, takva ile nefis terbiyesini maraz duyularn yerine koyarak insan olgunlatran bilim; satlk ve oportunist teknolojinin parayla ilikisinden bir pi meydana getiren bilimle, karanlklar aydnlatan, insanla manev ufuklarda umas iin kanat taktran ve insan mi'rca, Allah'n arna, geree, hayra guzellie, tamla, kurtulua ve doruya gturup, onu Allah'n ahlakyla ahlklanm bir insanlk yapan bilim arasndaki fark ve ztlamay grmemeye imkn var m? Felsefeciler, kbal'in deyimiyle, Eb Ali gibi tabiatn cesedi uzerinde veya dunya kadar geni bir mezarlkta gezinip, haber peinde koan muhabirlerden farkszdrlar. Arayan, k, susuz, iinde bulunduu zindandan veya kafesten kurtulmaya abalayan, her an, her saniye, her saat yalnzln ve garipliini duyup evrendeki gerek yerini bulmaya alan ve zune dnu arzusu iinde ve sanki bir eyini yitirmi de onu aryormucasma kvranan bir insan... Sonunda, Mikat'a varp, Mikat'a ulaan ve dostun Ha-rem'inde dostu grme imkn bulan Ali uyanklnda bir insan. Budur din, irfn dunya gruunun insan. O insan ki, tabiau bir yetler toplam olarak grur, zamann ve meknn srlarn kavrar. Tabiatn cesedi karsnda bir muhabir deil, gnlunu tum ballklardan ve kokumaya aran tum isteklerden arndrp, hicret eden insandr. Allah'n deerlerine hicret eden bir muhacirdir. imdi ise karanlklardan ve gurbet korkularndan kurtulup, bildii dostunun ve sevgilisinin yanma varabilme ura iindedir. Gren gzler, bu kan emeleri, toprak uzerinde akan rmaklar oluturuyor. Bu gzler her baknda, birbirlerine surtunen yamur bulutlarnn kardklar yldrmlar gibi ate yalmlar sayorlar evreye. Bu yldrmlarn nda gerein guzel yuzu grunuyor. Haydar'n gucuyle guzellik birleerek ayrlmaz bir butun oluturuyorlar. Buyuk kinat saraynn iinde tabiat, kaps kapanm bir Kabe'dir. Sanki Allah'n evidir; ve bu kapal kapnn eiine varan insan artk daha fazla darda kalamaz, rahat edemez ieri girmeden. Bu evden salt haberler vermekle yetinmez, dar evreyle uramaz, dunya deerlerinde ve madd doyumda mutluluk aramaz. Peki ne yapar bu insan, ne durumdadr? Tum varlyla dostunun arsna komaktadr o. Kapnn dnda kalma korkusuyla yanp tutumaktadr. Evin iine girme arzusu, grunmeyeni grme arzusu ve kavuma derdi iini yakmaktadr. Tum vucudunu ve varln kap halkas yapar. Derdin buyukluu ve arzunun gucu saldrgan yapar kendisini. Dosta erime ve onda yok olma isteiyle, kapnn halkasna vurduka vurur. eriden kendini arp kapy yuzune asnlar diye vurur... Bu ideolojide bilim budur, ak budur, dert budur, amel budur, du budur, duada insann ruksu ve secdesi budur. yle demiyor mu Peygamber? "Ruk ile secde Hakk'a alan kapnn vucut halkasn zorlamaktan baka bir ey deildir." Artk imdi, Dou kulturunun derinliklerine kk salan ve dinin zunden kaynaklanan "duunu biimi"ni anlamaya balyoruz. Kuru ve souk aklc felsefenin karsnda yer alan, Suhreverd'nin deyimiyle "kzl akl" dan sz etmenin zaman geliyor. "Yaratc, yakc ve kiiyi eyleme iten akl", evrenin derinliklerine nufuz eder, dunyann ruhuyla temasa geer; susuzdur, gerein peindedir. inde tad devrimci bir zle tabiatta deiiklikler; sosyal, snfsal ve tarihsel ilikilerde yenilikler ve guzellikler; zgurluk ve deerler meydana getirerek, hayvn arzular ve madd doyum peinde koan maymundan bir insann yerine Allah'n nitelikleriyle donanm bir insan kar ortaya. Ama, Allah'n niteliklerine sahip olan bu insan, yeryuzundeki kaderi gereince topraktan yaratlm bir varlktr. slm onun topraktan ve amurdan yaratlm olduunu tekrar tekrar vurguluyor. Bu ynuyle, maymunla ve tum dier hayvanlarla ortak bir yan bulunuyor insann. te yandan, Allah'n ruhu da var yaratlnda. O'nun emnetini yuklenmi ve O'nunla bir szleme yapm. Gruluyor ki insann yapsnda eliki var. Bu bakmdan insan z uyan ne kadar gerekleirse gereklesin, yine de bu elikiden doan aclar ekiyor, hayatn madd lezzetlerinden, gunluk yaamdan, yalan mutluluklardan, yemekten-imekten ve cinsel ilikilerden ekip koparmyor topraa bulam olan vucdunu. Ama burada gurbette olmann aclar, inleyen bir neye dnuturuyor onu. Bir yandan da admlarn dosta varan kanl yollara atyor. Bu uyann sonunda felsefe yalnzla mahkm ediyor onu, babolua itiyor; ite varoluuluk felsefesi! Ama, irfan bu noktada ayrlktan sz ediyor: Yalnzlk kimsesizlik demektir. Ayrlksa O'nsuzluk demektir, insan yalnzlk iinde umutsuzlua kaplr. Ayrlk hlinde ise aka ular. imdi artk, kbal'in sabah vakitlerinde gnuller yakan ahlarnn anlamn kavramaya balyoruz, nedenini de anlyoruz. Bu noktada bilimle ak, iki ayr dunya gruu olarak ve birbirine ters duen zellikleriyle karmza kyor. kbl yle diyor: Evrendeki kavga, akn scaklmdadr, Bilim niteliklerin klesi, ak ise, bakcsdr kiinin. Saltanat, yoksulluk ve din mucizev yaratklardr akn; Ak'tan yoksun olan, zenaatsz kleye, tasz sultana benzer Haramdr dost yolunda yaknmak Kasrgalar koparmadadr lezzet, haramdr sahilde durmak. Ne anlam kalr bu dunya gruunde Bat'nn yaygn felsef deyimlerinin; idealizmin, realizmin, materyalizmin, objektivizmin, subjektivizmin, egzistansiyalizmin, humanizmin, ateizmin ve naturalizminin ne anlam kalr? Bu dunya gruunde bunlarn tayabilecei hibir anlam yoktur. Byle iken Bat kulturunun bizi zorlad biimde, bu dunya gruunu, kuru ve dar erevelerin ve anlamsz zihn kalplarn ierisine sktrmak geree ihanet etmek olur. unku bu dunya gruunu dar erevelerin ierisine hapsettiimiz zaman, aresiz onun elini kolunu kesmi oluruz. Bu dunya gruunun ana nitelii, kalplara smamas ve ereveler ierisine sktrlamamasdr. nsan gerei ve dunyann grunen gerei de bunu gerektirir. Bu dunya gruunun dert ve aktan sonra gelen uuncu temel esi "amel"dir. Nasl dert ve ak durulamaz ve hareketsiz kalamazsa, amel de bu gren kanl gz anlaynda derin, zengin ve ustun bir anlam tad iin durgunlaa-maz ve dar ereveler iinde kalamaz. Bat kulturunun ameli mekaniktir ve faydacla dnuktur. Madd yaamn gelimesi ve madd uygarln gulendirilmesi ynunde kullanlr. Ama insann sorunlarn zmez, dertlerine are olamaz ve onu yuce varlk deiimlerinden geiremez. Bakn kbl nasl anlyor ameli: "Biz yakc ve kanl bir dunya gruu ile kar karyayz. Amel zevki" Yakc ve devrimci bir ameldir sz konusu olan. Sz yine kbal'in: Gnlunu Hz. Muhammed'in szune bala, amel neymi anlarsn Derdin tan atndan ve akn yakndan doan amel Burjuva teknolojisi, Marksist ekonomi ve felsefesi ve Amerikan pragmatizmindekinden ok daha farkl bir amel anlay ortaya koydu kbl. "Bu meyhanede amelin sarho edici arabn kim ier? BZ VE KBL Muchidi" "Sfnin tarikatnda yalnz 'hlin sarholuu' vardr." diyor kbl. "Mollann eriatnda 'szun sarholuu' lmu, solmu, evksiz irin az ise 'Duunce sarholuu', ne uyanktr o, ne de uykulu. Ben damarlarnda yalnz ve yalnz 'amel sarholuu' dolaan bir muchid gremiyorum." Evet, ite drt tur sarholuk, 'hlin sarholuu', 'szun sarholuu', 'duuncenin sarholuu' ve son olarak da 'amel sarholuu'. Drt belirgin aydn tipini ve drt deiik dunya gruunu ortaya koyuyor bu drt sarholuk ayrm: Sf, rhn, sanat ve muchid. u soru akla geliyor bu noktada: "Peki, filozofun yeri neresidir?" kbl bu soruya yle cevap veriyor: "Filozof sarho deildir ki!". Bu dunya gruunde dert, ak ve amel arasndaki mantksal ilikiyi aka gruyoruz. Ve, bundan daha ak bir biimde kelm ve felsefenin yersizlii ve anlamszln gruyoruz. Bu dunya gruunu, yani "Haydar'm gucuyle kanl, ykc ve anlaml guvenlii birletiren dunya gruu"nu anlamak iin kbal'in dilini bilmek gerekir. kbl, "din dunya gruu" diyor buna; diyor ama, bizim 'din' szcuunden anladmz nedir? Eer biz dini halkn veya dine kar olan aydnlarn deerlendirdii ekilde anl-yorsak, kbal'i yalnzca anlamam olmakla kalmayz; onun demek istediini saptrm ve hatta tam tersine evirmi oluruz. Bugun birbirinin dumanym izlenimini veren, ama temelde ayn, birbirinden hi de fark olmayan iki grup var DEOLOJLER VE SLM'IN KONUMU ortada; dindarlar ve din duman aydnlar. Bunlarn biri dine kardr, dieri de kendisinden baka dindar tanmaz. Birbirlerine dumanca bakarlar; ama birinin dine kar olu nedeniyle, burunun dinden anlad ey ayndr; yani din deyince ikisinin de aklna ayn eyler gelmektedir. "Allah kendi elleriyle topraktan bir heykel yapmtr bunlara gre; sonra da bu heykele ruhundan ufurmu ve bylece dem ortaya kmtr. dem yannda bir de kadn isteyince, Allah onun kaburga kemiklerinden Havva'y karmtr. Sonra ikisi de eytana kaplp buday yemiler ve cennetten karlmlardr. Ve, o gun bu gundur insanlar ilk anne-babalarnm midelerinin dukunluklerinin cezasn ekmektedirler. Bu yuzden alayp szlayarak, yalvarp ya-kararak, ondan bundan ve Allah'a yakn kiilerden efaat dilenerek, Allah' merhamete getirip sularn balatmaktr, bu gunahkr babann ocuklarnn yapmalar gereken i. Amalar da ldukten sonra kovulduklar cennete geri dnmektir." te bundan ibarettir dine kar olanlarla dindar geinenlerin din anlay. nsann yeryuzunde adaleti yeniden salamas, dunyay duzeltmesi ve zlimlerle mucdele edip smurgecilerin ve kara kalplilerin egemenliine son vermesi iin yapt almalar daha bandan sonusuz kalmaya mahkmdur. unku, ilh me'iyyetin karsna kmakta ve Allah'n takdir ettii tarihin ak ynu ile insanln kaderi ztlamaktadr. Bu bakmdan, adaleti salamak ve hakk diriltmek iin yaplan her eit mucdele ve giriilen her turlu ayaklanma bounadr. nsann irdesinin felce uratlmas ve halkn alm-yazs, toplumlarn tarihi, insanln gelecei ve fitnenin egemenlii karsnda sosyal sorumluluklarn unutulmas, zulmun saltanatna teslim olmak ve cebbarlarn, celltlarn ve gerein dumanlarnn her gun artan gucu karsnda ciz ve aresiz kalmak demektir. Bu durumda, yapacaklar hibir eyin olmadna inananlar, zgurluun insanlarn 116 BZ VE KBAL elinden alnd, adaletin hie sayld ve Hakk'a tapmann terk edildii u gunde hir zaman imamnn mucizev bir biimde ortaya karak, fizik tesi ve insan ustu bir gule adaleti getirip, yeryuzunu duzeltmesini bekliyorlar. Her insan, kendi toplumundaki zulum ve fitneden sorumludur. Adaletin gereklemesi ve yeryuzunun duzeltilmesi sana baldr. Gaybubet dneminde veya zuhur dneminde gelmek senin elinde deildir. Bizim arda pazarda du eden Muslumanlarmz, hir zaman imamn beklemekten, oturup du etmeyi anlyorlar. lerici, devrimci, bilimsel sosyalist aydnlarmz da bunu anlyor. kisi de ayn duuncede; ama ayrldklar konu, imamn geleceine inanmak veya inanmamak. Ama asl nemli olan, sorunu kkten yanl anlamalardr. Yanl bir anlay kantlamaya veya inkr etmeye almak ise zaten bounadr. renciyken, eski ilimlerin okutulduu okulda okuyan rencilerle tartmalarda bulunurdum. Bir gun benimle tartan encilerden biri, oda arkada olan bir baka renciyle bir iirin aklamas uzerinde iddetli bir tartmaya girmi, sonunda aralarnda bir inan uyumazl domu. kisi de kendi grulerinde ylesine diretiyorlarm ki, bin dereden su getirerek birbirlerini ezmeye alyorlarm. Benimle tartan ocuk irin duuncesini destekliyordu. ir iirinde, ibriin ruhsal adan kalbi eiteceini syluyormu. "unku, ibrik vucudu temizleme aracdr," diyormu delil olarak. Temiz vucutta ise temiz kalp bulunur. Kalbin ruhun sefasn artrr. Raslullah da, "Temizlik imandandr" demiyor mu? O halde, iman da kalbi eitir. ocuk buradan yle bir mantksal kyas yapyor; Buyuk nerme: man kalbi eitiyor, Kuuk nerme: Temizlik imandan geliyor, Sonu: Temizlik kalbi eitir, Buyuk nerme: Temizlik kalbi eitir, Kuuk nerme: brik temizlik aracdr, Sonu: brik kalbi eitir. Byle bir mantkla ve er'an geerli olan bir hadse dayanarak, bizim arkada ibriin ruhsal adan kalbi eiteceini ortaya koyuyor. Kar taraftaki ise, ilerici, aydn ve realist grunme hevesiyle, byle lafazan ve bo konuan bir ir grmedim diyor ve delillerini aklyor: "Efendim, ibriin kalbi eitmekle ne ilgisi var? Kalbi eiten kafadr, ibriin byle eylerle ii ne? Yok ruhsal adanm, yok ruh ibri-iymi... briin manev eitimle ilgisi nereden geliyor?..." etin bir ideolojik tartma kyor ortaya. Biri olduka tutucu grunen ve irin teorisine uzak bir mu'min; karsndaki ise, kfir bir aydn olmaya hevesli ve irin ekolune duman birisi. Ben de bir yaklaaym dedim konuya. Ne grsem iyi? Horasanl bir irin olduka anlaml bir iirinin ilk msranda geen "fitb" szcuunu "fitbe" biiminde okumu. "fitb" szcuu Farsa'da "Gune" anlamna gelirken, "fitbe" szcuu "ibrik" anlamna geliyor. Horasan ivesinde "rh"a, "ry" derler. "Ry" ise "bakr" anlamna gelir. Bizim tartmaclar gnul guneini "ruh ibrii" anlamna alp balamlar tartmaya. Dunyada dinin lehinde ve aleyhinde yaplan tartmalar da, ite bu turden yaplan tartmalardr. Ruhsal ibrik insanlar manev ynden gelitirir mi gelitirmez mi? te tartmalarn konusu yanlzca budur. Bu arada irin retici guzel ve anlaml szleri kaynayp gitmektedir. Mu'minlik iddiasnda bulunanla, bilimden yana aydnlk iddiasnda bulunan u kiiyi bir yana brakalm. Birisinin imanna, dierinin uygarlna aldanmayalm. Her ikisi de Allah'n kitabnda yazl olanlarn derin anlamn, Allah'n iirinin kavramlarn anlamaktan uzaktr. Bir kez her ikisi de yanl okumaktadr yazlanlar. Biz, gunein kalbi eiten ve insana derin ve zengin guzellikler baheden ve onu yucelten ruhunu tanmal ve batakln iinde kalm olan tohumu gunein ltif nlarnn karrsma kartp yeertmeliyiz.
Aslnda guzellik, yucelik ve gelimecilik tayan kbal'in dunya gruunun zunu "dert, ak ve amel" oluturmaktadr. kbl, "din dunya gruu" diyor buna; bylelikle de onu felsef dunya gruunden, tasavvuf dunya gruunden ve sanat dunya gruunden ayryor. Onun dunya gruu felsef, idealist ve materyalist dunya grulerinin hepsini kapsamna alyor. Dili, Allah'a dayand iin irfn bir dildir. O, gruunun sflerce ve tutucularca yanl anlalmasndan korkuyordu. Allah kavram, her Musluman filozofun veya her dindar kelmcmn duunce yapsmdakinden ok daha etkilidir onun dunya gruunde. Sflerden daha ok akn ateinde yanmaktadr. Allah-insan-ak ilikileri hakkndaki duunceleri ok daha bambakadr. kbal'in ve kbl gibilerin en buyuk derdi yanl anlalmalardr. Kendi kafalarndan yeni bir ideoloji, felsefe veya fikir ureten filozoflarn byle bir skntlar yoktur. unku her eyden nce konutuklar dil basit ve tek boyutludur. Szlerinde ve yazdklarnda, deiik anlamlara gelebilecek szcuklere, zulemeyen srlara ve ilham dolu deyimlere rastlayamazsnz. Her szcuk veya deyimin anlam, syleyenin veya yazann vermek istedii anlamdr. Ama dinin gereinden sz eden kiinin karlaaca pek ok zorluklar vardr. Bir kez, dinin yeryuzune indii gunden bu yana yuzyllar gemi, eitli kavimler, kulturler ve uygarlklar var veya yok olmulardr. Ve, bunlar yanstan eitli kalemler, duygular, guler, snflar, rejimler ve gruplar turemitir. Irksal saplantlar, siys hileler, bireysel ve toplumsal ihanetler, felsef, bilimsel, din ve irfn gereklere gz yummalar dini buyuk lude kaynandan saptrm ve tarih boyunca saysz yanllklar ve uydurmalar dinden birer para hline gelmitir. eriinde iki veya u bin yllk bir fikir, kultur, siyset, sosyal deerler ve hukuk kavramlar barndran din, her zaman yanl anlalmak korkusuyla kar karya gelmitir. Birbirleriyle mucdele iinde olan eitli snfsal siys ve sosyal gruplar ayr ayr alardan bakmlardr dine. Kukusuz bu tur anlamazlklar, mucdeleler ve farkl siys, sosyal ve kulturel bak alar slm dinine inanan Muslumanlar arasnda grulmektedir. Bu tur farkl anlay ve elikiler tarih boyunca Muslumanlar, aralarnda kanl atmalara ve blunmelere gturmutur. "Mulk Allah'ndr." Bu ilke slm'da 'tevhd'in dayand temel noktadr. yle ki, mutlak mlikin Allah olduu ortaya kmaktadr. Eb Zer gibi mu'minler, smuruye, kapitalizme kar kp snfsal ayrmlarn 'tevhd'le elitiine inanrlar. Tum amalarn ve mucdedelerini bu temele dayandrarak adalet yolunda savarlar. Mulk Allah'n ve mutlak mulk sahibi de Allah olduundan, smuruye yol aan mulkiyet anlaynn ve bireyci kapitalizmin geersizliine inanrlar. Mulkiyet genel anlamda tum insanlara aittir. unku insanlar Allah'n birbirlerine eit olan kullardr. Ama, gruyoruz ki herkesten daha ok bu ilkeye dayanan ve bu ilkeyi ynetiminin temeli yapan Muviye, "Mulk Allah'ndr, ben de Allah'n halifesiyim; yleyse ondan istediimi yararlandrr istediimi yoksun brakrm." diyordu. Bunun karsnda Eb Zer gibi bir muchid byle bir anlaya dayanan smuruyle mucdeleye giriiyor ve bu ilkenin, altm biriktirip yanlarn elinde bir ara olarak kullanldn grerek yle haykryordu: "Allah'n mal deme, Muslumanlarn mal de!" slm'dan sz etmenin ne kadar zor olduunu gruyorsunuz. Allah'tan, aktan, ibdetten, mead'dan, Kur'n'dan, namaz, hacc, ehdet ve Ali'den sz etmek byle zordur ite. Konuuyoruz, anlatyoruz; ama kendimizi birden am'm ve Badat'n sapk ve kokumu hilfet saraylarnn egemenlii altnda buluyoruz. lerici deyimleri azmzda geveleyip duruyoruz; ama sfden daha ok sf, gericiden daha ok gericiyiz. slm, Ali ve Huseyin'in yuzundedir. slm, Muviye ve Yezd'in de yuzundedir. Tarihimizdeki sosyal ve siys olay- larn ve smf ayrmlarnn temelinde de slm vardr. Gasp olunmu hilfetle gerek imamet arasndaki uzakl grebiliyor musunuz? kbal'in "din dunya gruu"nden sz ederken, nce onun "din" szcuu ile neyi kastettiini grelim ki yanlgya dumeyelim. Tum Musluman filozoflar ve kelmclar Allah'tan sz etmilerdir. te bu noktada maddeci filozoflardan ayrlmaktadrlar. Musluman filozoflar Allah'n varln kantlamak iin, zorunlu olarak O'nu inkr edenlerin delillerine de deiniyorlar. Felsefelerin temel konusu Allah'n varldr. Allah'n varln kantladktan sonra, O'nun sfatlarna geiyorlar, bunun ardndan da dier konulara. te yandan, bunlar Allah', Newton'un yerekimi kanununu anlatr gibi anlatyorlar. Sanki ulkenin banda sultan veya bir yapnn mimar, ya da elektrikte Edison'durlar. Tabiaun temel elerinin yani su, ate ve atomun peinde olan Yunan filozoflar gibi ilk bulularna dayanarak aratrmalarn surdurup gidiyorlar. Ama, kbal'in dunya gruunde Allah "mutlak varlk; varln anlam; gerein son bulduu varlk; hareketin, gucun, n ve hayatn ana kayna; guzelliin ve akn coan emesi; mutlak cell, mutlak buyukluk ve mutlak ilh; deerlerin ana sebebi; insana ehdet, cmertlik, fedkrlk, vefa, takva, yn, zgurluk ve hakka tapma duygular veren; guzelliin zu, geree ve hayra doru gelimenin son dura; tabiatn ruhu; uyank dunyann irdesi; evrenin gunei; yaratklarn tavaf kbesi, yetlerin tumunun zt; tum ehdetlerin gayb; hareket kanunlarnn sebebi; olgularn, olaylarn, ballklarn vahdeti; ilerin mantk ve bilimsel olmasnn asl sebebi; rastlantlarn ve abes ilerin imkn diilii; amacn belirgin ynu ve her gerein, saynn ve sfatn ynu" dur. Ksaca; "yaamn anlam, fenomenlerin cevheri, doann vicdan, dunyann ruhu" ve kbal'in kendi deyimiyle, "lemlerin z vucdu" Allah'tr. te Allah' byle bulmak gerekir; felsef meteryalizmin, felsef idealizmin ve hatta kelmclarm ve sflerin duyduklar, anlattklar; aslna bakarsan inkr ettikleri biimde deil. Allah', kbal'in tand gibi tanmak veya onun bulduu gibi bulmak, bizi dunya ve yaam hakknda da kbal'in yapt yorumlara gturuyor. Bu yorumlar fiziin, kimyann ve jeolojinin snrlar ierisinde kalmyor; fenomen ilikileri konusunda bir eyler sylemekle yetinmiyor; grunmeyenden bulma ve varln srrn zumleme yoluna gidiyor. Srlara gmulmu olarak akan bu emenin kaynan bulmak iin abalyor; gerein ayak izlerini sonsuzluk lunun ortalarnda boyuna aratryor. Tabiatn benliini ve dunyann zunu tanma arzusu ile, topraktan yaratlan doay kuumsemeden ve doadaki olular grmezlikten gelmeden incelemelerde bulunuyor ve bilimsel kanunlara sayg gsteriyor. Tabiat kymetli, pahal ve cmert bir okyanus olarak gruyor; ama varln zuyle srrna ve fizik tesi gereine ancak bu okyanusa dalp, tehlikelere gus germekle ve dalgalar yarp, bu kasrgal okyanusun derinliklerine inmekle eriilebileceini iyi biliyor. Bu derinliklerde eteini hakikat sedefleriyle dolduracaktr. Bu sedeflerin her birinin gsunde inci gibi gerekler dizilidir. Bu gerein deyimleri Levh-i Mahfz'da Allah tarafndan yazlmtr. "Kaza ve kaderin kalemi, apak Kitab gerein diliyle yazmtr. Ancak ilimde rush mertebesine erenlerdir ki, ite onlar buyuk uyana varmlar ve Kitb'daki ilmi tanmlardr. Hidyete erenler de yalnz bunlardr." Bunlar tabiat, gkleri, yeri ve ikisinin arasmdakileri tanyorlard. Bunlar bilgin gzuyle bakyorlard her eye. Kuru ve kavurucu ller iin yaratlm develerde, birbiri ard sra gelen gunduz ve gecede, ay ve gunete, bulutlarda ve yamurlarda, otlaklarda ve kazklar gibi yeryuzune aklm olan dalarda, gunein douunda, soluk alp veren sabahlarda, incirde, zeytinde, balans, rumcek ve karncada, toprakta, ekmekte, her eyde Allah' ararlar ve Allah' grurler.
Onlarn gzleri sflerin, filozoflarn, maddecilerin, Allah'a inanmayanlarn, dumanlarnn gzleri gibi belli bir noktaya aklp kalan; yalnzca fizik tesini veya maddeyi, yalnzca serveti veya serveti aalamay ve gereklerin tersini gren gzler deildir. dealistlerin, subjektivistlerin, nihilistlerin, spiritualistlerin, surrealist, humanist ve mistiklerin, Efltun gibi hayl uretenlerin, ruhbanlar gibi yalnzca hirete ynelenlerin, Budistler gibi kendi ilerine kapananlarn, Hindular gibi gklere bakanlarn, akl d Tao'ya tapanlarn, salt ruhniyete ynelik Hristiyanlarn ve dindar geinip de hireti hi grmeyenlerin gzleri gibi de deildir. Evrende varolan olular, tarihin ve toplumun ak ynunu ve insanlarn alp didinmelerini Allah'n sunneti ve kutsal yetleri olarak grurler. Balansnn, dalarn ve llerin dnemelerinden hibir iz ve k olmayan karanlk gecelerde gelip peteini bulmasn da ayn biimde deerlendirirler. nsanlara doru yolu gsteren peygamberliin gucu, gelenekler, istekler, hevesler, eitli duunu biimleri; ekimeler, ze tapmalar, krlukler, durgunluklar, kmeler... nsann alnyazs petei, susuzluu, karanlk yollarn iaret talar olan imanlarn ehdeti hep birer yol gstericidir. Balansna peteini bulduran gule, peygamberleri doru yolun ncusu yapan gucun ayn olmas bir rastlant deildir; bu gu yalnzca VAHY'dir. "Rabbin balansna vahy etti ki, dalarda evler edin, aalarda ve kovan olarak hazrlanm yerlerde de; sonra tum meyvelerden ye ve Allah'n yoluna gir..." ( Nahl-16: 68-9) "lerinden birine, insanlar uyarmas iin vahy etmemiz insanlarn tuhafna m gitti?" (Ynus-10: 2) Yalnzca hayat kanunlarnn ve hayvn arzularn deil, tabiat kanunlar ve fizik kurallarnn da ad "vahy"dir. "Sonra duman hlindeki ge yneldi; gklere ve yere 'isteyerek ve istemeyerek' gelin dedi... Sonra onlan iki gun iinde yedi gk yapt ve her ge iini vahy etti." (Fussilet: 2) Kur'n'n rettii en salam ve temel derslerdir bunlar. Ne var ki, tarihimiz boyunca Yunanllama ve Batllama, filozoflar; Doululama, sfler; Hristiyanlama da zhidler uretmitir. Kur'an dunya gruunun belirgin ynlerini oluturan Allah' tabiatta arama, insan tanma ve insan yapsnn gereklerine ynelme ilkeleri bak amzda, duuncemizde, mantmzda, ahlk deerlerimizde, sosyal yapmzda ve hayat tarzmzda yer etmedi. Dolaysyla her Musluman yaygn ideolojilere veya kendi zamannda geerli olan duunce biimlerine kapland; kendi yaad aa egemen olan felsefe, ahlk ve dinsel duuncelere teslim oldu. Sonunda Hz. Muhammed'i ve Kur'n' kendi duunce yapsna gre yorumlamaya kalkt. Rivayetler ve hadisler uydurdu, akl ve mantk d te'villere ve yorumlara kat. Oysa slm risletten kaynaklanan insanlar, Allah' tanmada, tabiat anlamada; insan, tarihi, olaylar, sistemleri, guleri, baka uluslarn yaplarn ve davran biimlerini, bilimsel kanunlar ve Allah'n sunnetini renmede ve deerlendirmede ve lumden sonraki hayat her zaman iin gz nunde bulundurmada "vasat bir ummet" oluturmak zorundaydlar. Raslullah; insanlk iin, insann ve toplumun yaps iin "guzel bir usve (rnek)" idi. Ne var ki, Musluman bunlarn hepsini unuttu, kendine ve dinine yabanclat. Gru ve duuncesini, bilimsel incelemeleri eski dinlerden, felsefelerden ve duunu biimlerinden kaynaklanr oldu. Tum bunlarn doal sonucu olarak, Allah' tabiatn tesinde aramaya ve slm' lumden sonrasnn dini yapmaya koyuldu. Cahillik, gerilik ve yoksulluk egemen oldu Muslumanlarn yaamnda ve Musluman toplumlarda. Bugun dunyay tanmak, hayat ve hayatta olup bitenleri anlamak ve gulu bir topluma sahip olmak isteyen gen ve aydn neslimizin slm'a kar olmas yadrganacak bir tutum olmasa gerek. Gerekler grulmediinden, dinin uygarla kar olduu sanlyor. Snfsal ayrmlarn, siys despotluun, duun- sel kuun, cehaletin, hatta okuma-yazma bilmemenin, durgunluun, geri kafalln, yeni duuncelerden korkmann, itihada ve duunce zgurluune kar kmann, dunyaya yabanclamann, olaylarn gerisinde kalmann, devrimci ruhtan soyutlanmann, tutucu olmann, yenilie kar kmann, aristokrasiye dayanmann, ruh ve cisim ayrl yapmann, toplumu kle/efendi, aa/yukar, alt/ust gibi snflara ayrmann ve snfsal feodolizmi savunmann dinden kaynakland ileri suruluyor. Kulturumuz, ahlk deerlerimiz ve sosyal sistemimiz, aristokrasinin 'irk'e bulam milliyetiliinden alyor rengini. Bu sistem soya, boya, rka, aileye, kavmiyetilie, soylulara, eriflere, azizlere, efendilere ve prenslere dayanan eski sistemin devamdr. Bu yuksek snfn toplum iinde zel kiilikleri, yerleri ve onurlar vardr. Halktan ve ummetten bir kar yukardadrlar. Halktan kopmalarnn doal sonucu olarak, kendilerine zgu ayrcalklar, giysiler, nianlar, ilikiler, dil, terifat ve gelenekler ortaya karmlardr. Sarayllar taklit ederek kendilerine yuce sfatlar ve adlar yaktrmaktadrlar. Tum bunlarn slm'dan deil de 'irk'ten kaynaklandn bu gen nesle anlatmak zordur. Evet bu renciden, muhendisten, doktordan, evirmenden, sosyologtan, hukukudan, irden, sanatdan, zgurluku esnaftan, ilerici memurdan, devrimci iiden, uyank yoksul kyluden; sapkla, aalana ve ayrcalklara isyan eden aydndan, smuruye kar olan milliyetiden, feodalite ve yeni tur kapitalizme duman emekiden ve kitap okuyan aydndan; bilimsel gelimelerden, kulturden, uygarlktan, sosyal zgurlukten, insancl hukuktan, ilerici hareketlerden, adaleti salayan devrimlerden, smuruye ve snflamaya kar olan ideolojilerden anlayan kimselerden; akl ve bilim d, insanla kar, toplumsal duunce, sosyal sistem ve sosyal gruten yoksun byle bir dine inanmalarn bekleyemeyiz. Ve Allah, mead, Kur'n, Muhammed, imamet, adalet, ummet, Hakk, kenz (mal ymak), kist, rib, dunya, hiret, iman, slih amel, cihd, felah, takva, ehdet, tevhd, vahdet, kardelik, sorumluluk, yetler, sunnet, buyuklenme (istikbr), tt, vesvs, hanns, vkib, neffse, mele, mutref, Nemrud, Karun, Bel'am Baura, ekonomik irk, siys irk ve dinsel irk, Rabbu'n-ns, Meliku'n- ns, lhi'n-ns, Allah ve Raslu'ne aka sava aan faizci sermaye smurucusu... Tum bunlar Kur'n'dan alabilen bir bilgin u geree varabilecektir. Dili vahy, cevheri ruh, duuncesi din ve peygamberi umm olan bu Kitb, her eyden daha ok tarihe; toplumlarn, duunce ekollerinin, davetlerin, hareketlerin, imann, amelin ve insanlarn tarihine dayanmakta; srarla tabiata ynelerek tum olular, hareket kanunlarn ve hayatn srlarn zebilmemiz iin bilgiler vermekte, emirler yaynlamakta; "Baknz, duununuz, hatrlaynz, akl ediniz, tedbir alnz, gerekleri grup yaratln srrn zunuz" diyerek bilimden, hikmetten, basiretten, tartmadan, eletiriden ve dinlemeden sz etmekte; teoriler yerine ameli koyup, inceleyip aratrdktan sonra zorla, tekfir, tahrik ve hurafelerle kardakileri ezmee deil -bilimsel ve fikr tartmalardan kaarak da deil- ama en guzel bir biimde insanlarla tartmaya ve onlar uyana, amaca, geree, akla, hikmete ve guzel szlere dayanarak Allah'n yoluna armaya davet etmekte; hayllerle, fizik tesi efsnelerle veya rhn i duuncelerle, gerek d cezbeler ve duygularla, felsef samalklarla deil, ama bilimsel aratrma ve incelemelerle ve eyann derinliklerine inmekle tabiat tanmamz, lumun ve yaamn srlarn zmemizi ve ilerlemenin temellerini kefetmemizi emretmektedir. Yaratln ve evrenin gereini, varln gizli anlamn ve sonu olarak da Allah' tanyp, iman bu tanm uzerinde gerekletirmeye, sonrada tarihi inceleme ve insann iradesiyle amel anlamndaki grevini anlamaya; gululerin, bilginlerin, zenginlerin, ruhanlerin, ileri gelenlerin (mele), dunya hayatn ve zevk iinde yaamay ama edinenlerin (mutref), halk ynlarnn, uyank insanlarn, Hakk'a tapan mu'min ve muchidlerin, hakk ezenlerin, dunyaya tapanlarn, kfirlerin, zlimlerin ve Kitb'a, hikmete aran peygamberlerin tarih, toplum, uygarlk, kultur ve deerler iindeki rollerini ve sorumluluklarn renmeye; sosyolojik bilimsel kanunlara dayanarak tarihin akna yn veren etkenleri bulmaya; sonu olarak, insanln geleceini, ynunu ve yolunu, dinin ve uygarln almyazsn kavramaya armaktadr.. Bir yanda buyuk Fransz Devrimi, ngiltere Sanayi Devrimi, ada Bat uygarl, kultur ve bilimi, felsef duunceleri, kleliin kaldrl, Amerikan Bamszlk Sava; te yandan Bacon, Pascal, Descartes, Kant, Hegel, Spengler, Nietzsche, Feuerbach, Stuart Mili, Smith, Voltaire, Rousseau, Darwin, Freud, Bergson, Schiller, Proudhon, Saint Simon, Marx, Engels, Plehanov, materyalizm, naturalizm, diyalektik liberalizm, demokrasi, sosyalizm, nasyonalizm, humanizm, sosyal demokrasi, siyantizm, egzistansiyalizm, idealizm gibi ideolojiler ve felsefe turleri... Ve tarih sosyolojisi, tarih felsefesi, eitli ekonomik sistemler, insann felsef ve bilimsel adan tanm, dinin tanm, ahlk, estetik, sanat, edebiyat, kultur, zooloji, evrimleme ve ekoloji gibi yeni bilim alanlarnn ortaya k; insan davran, duunce ve duygularnn tarih, doa, corafya, evre, sosyal altyap, uretim iliikleri, soy, psikoloji, kiilik ve biyolojiye gre incelenmesi... Ve, tum bu bilgi dallarnn ve her turlu yeni gelimelerin dinle surtumesi. Byle bir dunyann iinde; tarihin, toplumun, ekonominin, politikann, felsefe, bilim, sanat ve ideolojilerin saldrlar karsnda, kendisine eski kitaplarda sunulan hurafelere karm slm'dan yuz eviren aydn nereye snacaktr? Gunumuz genliini kendisine sunulan kultur, hukuk sistemleri, ideolojiler, felsefe ve yabanc siys sistemlerden ve Sartre'dan, Marx'tan kurtarmak iin ne yapmamz gerekiyor? Derim ki; onu nce dini kuatan dar erevelerden kur- tarmahyz. Bunu yaptktan sonra ona yle seslenmeliyiz: nsanlk ve kardelik Fransz Devrimi'nin burjuva kulturunde deil, slm duuncesinde vardr. Dunyann ve yaamn anlamn materyalizm de deil 'tevhd'de aramalsn. Kapitalizme kar olan, Marksizm deil slm'dr. Burjuvaziye kar birlemek ummetlemekle olur. Emekinin emeini almas, hakszln yok edilmesi, mal ymann ve belirli ellerde dolamasnn nune geilmesi; mulkun Allah'a, dolaysyla insanlara verilmesi, Eb Zer'in duuncesinde, Ali'nin ekonomik sisteminde, slm'n devrimci nderliinde, halkn hukumetinde, yani biat, ra ve icm ile gerekleen mustaz'aflarn hukumetinde, smurulenlerin, ezilmilerin ve yoksullarn ynetiminde gerekleebilir. Adaleti salayacak olan slm'dr. Akl, mantk ve bilim yenilmemi, hayr ve errin amelde olduu bildirilmi, tabiata uyank irdelerin egemen olabilecei ilan edilmi ve bo, amasz yaamn, hesapszln ve hareketsizliin hilii anlatlmtr. Kyamet bir yok olu deil, dunya hayatnn devamndan ibarettir. nsanla Allah ve hiret ilikisi kendini akta, ibdette, takvada, nefsi arndrmada, ihlsta, amelde, irdede, zgurlukte, yaratclkta, hidyette, adalette, bamszlkta, gerekte, guzellikte, sevgide, yucelikte, insanlar sevmede, zayflarn derdine are olmakta; insanlar ezme peinde koanlarla, acmaszlarla, despotlarla, zlimlerle, ikiyuzlulerle ve faizcilerle mucdelede; yetimlerin, zulme uram ve mustaz'aflarn yardmna komada gsterir. Bu dinde bir tek tanr vardr o da Allah'tr. nsan O'nu tanmakla, O'nu anlamakla, surekli O'nu duunmekle; O'na dayanmak, O'na guvenmek, O'na inanmak ve yalnzca O'ndan yardm isteyip, yalnz O'ndan korkmakla; O'na hamd ve sena etmek, O'na ibdet etmek, O'na teslim olmak, O'na ynelmek ve O'nun yolunda candan gemekle z uyana, zgurlue, bamszla ve varlna kavuur. Kendisini balayan tum balardan, klelikten; uzaklamasna yol aan tum eksi deerlerden kurtulur; yalnzca O'na ibdet eder; evrende tek mutlak varlk olan O'nu dinler ve tum deerlerini O'ndan alr. Bu deerler, dindarlarn veya dinsizlerin sosyal, siys ilikilerde szunu ettikleri deerler deildir. Bu deerler yalnzca O'nun akndan ve O'nu ama edinmekten kaynaklanan deerlerdir. Deerlerini O'ndan alr, O'nun dndaki tum sevgilileri bir yana iter. O'ndan baka ama tanmaz ve O'nun dndaki tum gulere kar kar. Ve sonunda, buyuk ve doru bir bid Ali'nin dedii gibi, eer bu ibdet gerek dostlarn ibdeti ise, bidi mabud gibi ve O'nun en yakn yapar. Nitekim bugunku psikoloji bilimi velayeti kantlyor. Seven ve sevilen iki insan eskiden beri surdurdukleri aklarn ihlsla ve kendilerinden geerek yaatacak olurlarsa, zamanla ayn niteliklere burunerek birbirlerinin ayn olurlar. Bu benim gruum deil, Peygamber'in szu, hatta emridir: "Allah'n ahlakyla ahlklann". Allah'n ahlkn aln, Allah'n deerlerini kendi deerleriniz yapn; O'nun niteliklerine burunun demektir bu. Allah'n u buyruuna bakn bir de: "Kulum! Bana itaat et! Ta ki, seni kendim gibi yapaym"* Nasl bir ufuktur bu, bu ne yucelitir; slm'n iman ve ideolojisi insan nerelere kadar gturmektedir! Dini byle anlamak, tevhd dunya gruunu byle yorumlamak, insan sosyolojik ve zyaps itibaryla byle tanmlamak; sorumluluktan, siysetten, ekonomi ve hayat felsefesinden, Kur'n, tevhd, rislet, ehdet, kyamet, veraset, adalet, ibdet, hacc, du, efaat, takiyye, taklit, ictihd, cihd, ummet ve imametten bu adan sz etmek; zayflk, * Bu sz, Buhr gibi sahih hadis kitaplarnda geen u anlamdaki hads-i kuds'nin bir dier ifadesidir: "Kulum, ben kendisini sevinceye kadar bana ibdet eder. Ne zaman ki Ben onu severim, o zaman onun gren gzu, iiten kula, tutan eli, yuruyen aya olurum..."(y.) buyuklenme (istikbr), hanns, vesvs, rabb, melik, ilh, ns, gsk, neffse, haseti (hsid), mele, mutref, riba, kenz, takva, tezkiye, dem, duu, cennet, yasak meyve, isyan, ibls, hikmet, Kitb, mzn, demir, yet, Sunnet, gayb, ehdet, orta ummet, usve, levh-i mahfuz, ecel-i musemma, kader, ruh, fecr, nzit, diyt, felah, iman, umm, rislet ve vahy deyimlerine gerek anlamlarn vermek; aalk duygusuna kaplm ve kiilik krklna uram bizlere ve aydnlarmza, Muslumanlar olarak Bat'nn Marxist veya burjuva fikir, kultur ve duzenleri ve liberalizm, siyantizm, humanizm gibi ideolojileri ve felsefeleri karsnda kiilik kazandracak, bizi savunmadan saldrya geirecek ve her turlu btl ideoloji ve sistemler karsnda bizi en salam noktaya getirecektir. Bizi ideolojik doyuma ulam, z uyana varm, slh edici, muchid, devrimci, sorumlu ve gulu kiiler yapacaktr. Ve byle bir insan, vasat ummetin bir bireyi olarak kendisini zamann iinde ve inan savann ortasnda grecektir. Tum olaylar, atmalar, yaratl, risleti, hayat, daveti, yolu, amac, ykp yeniden yapmay, kurtulua ve aydnla alan kapy, gerei, adaleti, zgurluu, felah tanyacak; insanln gmulduu mezarla, srafil'in srunu ufle-yecek ve z uyana varp, Allah'n deerlerini kazanacak ve kendi kendisinin insan olacaktr. Byle bir insan, materyalist duuncenin dar dunyasna sabilir mi artk? Bu buyuyen ve Allah'a ynelen insan bir daha maneviyt yoksulluuna, kultur ve ideoloji yetersizliine dumeyecek, kendi kendinden nefret etmeyecek, felsef safsatalara kanmayacak, kendisini yitirmeyecek ve teknoloji ile ideoloji imparatorluklar karsnda eilmeyecektir. unku bu insan byle bir bak asyla dunyaya baktndan ve dinin, slm'n, insann tam bir tanmna vardndan; usuz bucaksz, duunce, kultur, deerler, guzellikler, duygular, yuce amalar, mucizev yetenekler, hayat verici guler ve devrim- ci, ykc ve yapc ate okyanuslarna sahip olmutur. Yuzyllar boyu cihd, ictihd, alma, cmertlik, ehdet ve uyanklkla birikmi tarihin en zengin, en derin ve en cokun kultur mirasna konmutur. manl ve aydn gericimiz byle bir inancn doruuna karak z uyana varyor ve nune dnup, birka yl iinde bize takvada Suffe Ashb'n, adalet sisteminde Eb Zer'i, du ve ibdette mam Seccd', ehdette mam Huseyin'i tum insan erdemler ve slm deerlerde Ali, Ftma ve Zeyneb'i anmsatyor. an tanm, zaman fethetmi ve kavgann iinde gerek yuzunu gstermitir artk o. slm her zamanki gibi yayor ve insanlk iin ideal simalar yetitiriyor. slm kuru, irkin, geleneksel maskeyi karp, anlalmaz hurafeleri, tuhaf inanlar, vunmeleri, keramet ve lkaplar, ruhsuz ve tekrar edilip duran niteliklerini atm ve damarlarnda hayat dolu cokun bir kann dolatn insanla gstermitir. Bu ideoloji derin ve mantksal bir dunya gruu olarak insanlar sosyal sorumlulua, hidyete, hayata, zgurlue, bilimsel grue ve devrimci bir ze aryor. Smuruye, burjuvazinin yaantsna ve snfsal ayrmlara kar kp, mustaz'aflarn hakk ve emei iin, kardelik, adalet ve refah iin mucdele ediyor. Kur'n'a gre yaamaya alan, duunce ve amel sahasnda yucelmi fetih erleri yetitiriyor. Yahudilerin bilginleri, Kayzer'in ruhbanlar, Kisra'nn mabedleri, Firavun'un sihirbazlar ve Kurey'in eyhleriyle birleen ve kendilerini slm'n koruyucular ve Raslul-lah'm vekili sananlara diyoruz ki: "Sizin temsil ettiiniz ve slm diye sunduunuz din slm deildir. slm, tevhd bir dunya gruune sahip devrimci bir imametin nderliinde hakk ve adalet temelleri uzerinde yukselen, ayn duunce ve sorumluluu paylaan bir ummetin dinidir. Bu dinin ekonomisinde emek kutsaldr, herkes hakkn alr - ne bir eksik, ne bir fazla-, sosyal adaleti gerekletirmek esastr. Adaleti yerletirecek ve kfirlerden intikam alacak olan imam bekleyip oturmak deil, tarihin akn onun gelecei yne eviren bir bekleyitir. Adem'in yaratl hikyesi insann tanmn veren bir hikyedir. Takva devrimci zyapnn addr. Takiyye, duman aldatmak ve rgutun srlarn korumak iin bavurulan bir taktiktir!" Ama artk nemli deil, iinde bulunduu kafesi kran ve amzn geni lune egemen Ad kavminin banda kuk-reyen, Kur'n'n deyimiyle...* -ge olmutur artk- slm imanda ve amelde, fikr ve sosyal alanda yaad Ortaa' ve an tum kmazlarn ve bataklklarn geride brakmtr. Saldrya gemitir artk slm. Bilim, kultur, teknoloji, toplum, uygarlk, siyset, halkn tarihini eline alarak; iki kutba ayrlm olan dunyada emperyalist Bat ve Dou super gulerinin ve onlara baml yaltak rejimlerin ykntlar uzerinde, Saadet Asr'nda olduu gibi mustaz'aflar, smuruye uram alar, zgurlue susam, gunluk ekmee ve a muhta insanlar varisler ve nderler klacaktr. Ama, duman hi durmaz. Hileler kurup durmay elden brakmaz. Bu talanc ve insanlk duman gu, kendisine kar ayaklanan slm' ezmek iin elinden geleni ardna koymaz. Srtnda hrkasyla cami ve mihrap kelerinde oturmay ngren slm' pek sever o. slm'n pasaportunun yalnzca du ve ibdet iin geerli olmasn ister. Mezarlklar da onun sevdii yerlerdir. Ona gre slm'n kurallar luler ve lumden sonras iindir; kente gelme, meclise, universiteye, gazetelere, radyo ve televizyona, partiye, politikaya ve ekonomiye girme hakk yoktur. Ama, gruluyor ki slm, kendisine yuklenen bu pasaportu plue atm ve ortaya km bulunuyor. Kanser-lemi sistemleri ve saltanatlar ykmak iin meydana atlm " Burada yetin asl anlmamtr; fakat arkadan gelen cumleler sylenmek isteneni aklamaktadr, () slm: Hz. Muhammed (s.a.v) gibi ayan inzivaya dald maaradan darya atm, kabuundan km ve bir elinde Kitb, teki elinde demirle hereyi mzna vurmak, halk ayaa kaldrp adaleti gerekletirmek iin Mekke'ye inmi durumda. Ne var ki, yine uunun bir araya geldiini gruyoruz: -Ksitn (Adaletin dumanlar) -Mrikn (Dostluklar yolun yarsna kadar olanlar) -Nsikn (Arkadan hanerleyen dostlar)... Ksitn, Mrikn ve Nkisn; bu hayrsz ugen, insanlarn gnlune hanns ve irk vesveselerini ekerek, onlar bolua ve yok olmaya aryor, vicdanlar ve akllar uyuturuyor. nsanlar kendilerine yabanclatryor. Seyyar put gibi insanlarn rabbi oluyor, sonra renk deitirerek insanlarn meliki oluyor ve bir daha renk deitirip, insanlarn ilh oluyor. Kara ve evrensel emperyalizm, smurgeciliin gucuyle, vkb, sk ve neffse'leriyle halkn ilerine duumler atp, buyuluyor ve Firavun saraynn sihirbazlarn da kullanarak, klcn kestii, altnn satn ald ve tebihinin aldatabildii yere kadar 'tevhd'in kkunu kazmaya alyor. Kitap, terazi ve demiriyle chiliyetin soylularn, Eb Sufyn'm rejimini, Deccal'n kulturunu ykmas kesin olan ummeti; adaletsizlik, cehalet ve zayfln iine itmek istiyor. slm'n ilerici ve devrimci bir ideoloji olarak yeryuzunde yaylmas, tevhd bir dunya gruunun evresinde olumu bir ummetin ortaya kmas, imametin siys bir felsefe ve devrimci bir nderlik biiminde kendini gstermesi, verasetin temelde Adem'den kyamete dein uzanmas, Mehd'yi bekleyiin 'skntdan rahatla k' olarak deerlendirilmesi, dem'in isyan ve hubtun (cennetten indirilme) en derin bir humanizm oluu, zgurluun, irdenin, yaratclk ve sorumluluun insanda birlemesi, iman temeline dayanan ve rksal ayrmlar paralayan bir evrenselliin kabul edilmesi ve tum yeryuzunde eitlik, kardelik ve adaletin gereklemesi emperyalizmin iine gelmez. Snflar birletirip, snf ayrmn yok etmek ve ekonomide eitlii salamak iin Marksizm'e ve Hegel'in idealizmine bavuranlar; insan yaratlan varlk olmaktan karp yaratan varlk yapmak, insan yeryuzu gurbetinde babo brakmak, zgurluune kavuturmak ve bylece rnek insan yaratmak iin egzistansiyalizme bavuranlar; insann soyluluunu, zgurluunu, guzelliini, erdemlilik ve saygnln humanizmde grenler; sosyalizmi, toplumculuun ve emein egemenliini gerekletiren, sermaye ve paraya tapmann nlendii, parazit yaamn, smurunun, snflamann, mal ymann ve uretime tapmann yok edildii bir sistem sananlar; siyantizmin tabiat yansz gzlerle grup, gerekleri ortaya kard inancna kaplanlar; duunce zgurluunun destekleyicisi ve koruyucusu olarak liberalizmi ortaya surenler; zlim ynetimlerin saltanatlarnn yklmas ve halka egemen olan despot gulerin ezilmesi iin demokratik yntemler icat edenler ve demokrasi ilerlik kazandnda yoksul uluslarn ve mustaz'af ynlarn kurtulacana inananlar; ksaca saa-sola kaymay zlimlerin dertlerine are samp, mutreflere ve sermayedarlara sava aarak halk ileriye, geree ve kurtulua gtureceklerini iddia eden tum ideolojiler, smuru altnda inleyen uluslar ve yoksul snflar bo szler ve hibir zaman gerekletiremeyecekleri hayl hedeflerle uyuttular durdular. Bat'da doan siyantizm ve liberalizm gibi ideolojiler ve felsef akmlar, bir bakma herkesin ynetime katlabilecei zgur bir ortam yaratt Bat'da. En azndan herkes kendisini zgur kabul ediyor ve "demokratik bir ynetimde ben de oy sahibiyim" diyebiliyor. Kurulan hukumetlerin ounluun hukumeti olduunu gruyor. Ama gel gr ki, parann gucu kendini burada da gsteriyor ve sandklarda istedii oylarn ylmasn salayabiliyor. Kapitalizm sistemi kendi yararna olan her eyi halkn gnlunde tercih edilir hle getiriyor. Sandklardan yine halkn deil de kapitalizmin istedii kyor. te yandan, materyalizm her turlu inanc ve ahlk deerleri reddedip, evrendeki her eyin maddeye dayandn ileri suruyor. Oysa, tarih maddeye ynelmenin, her zaman hakk, deeri ve gerei hie saymaya vardn bize gstermektedir. Dunyada Allah ve maneviyt olmad zaman her turlu ktuluun caiz hle gelecei aktr. Materyalizmin gemite Yezid bir dunya gruune dnumesi bir rastlant deildir. unku, varlklar dunyasnda hibir manev lu, ahlk deer ve Kitab bir mzn kabul edilmezse; o zaman her gerek, her sorumluluk, ama, insan ve yaam tumuyle anlamszlar. Yaamn amacnn yalnzca tat ve lezzetler iinde yuzdukten sonra lup gitmek olmas kanlmaz hle gelir. Ve Dostoyevski'nin dedii gibi, Allah' varlklar dunyasndan ekip alrsak, her istediimizi yapmak iin hibir ciddi engel kalmaz; byle bir dunyada yaama iznini de Epikurizm'e inananlar alabilir. Gerekten de, eer varlklarda bilin, yaamda hesap ve insanda hedef olmazsa, lezzetten baka bir ey duunmeyen anlamsz idealizmle ocuksu bir romantizm ortaya kar. te bu mantk 1.400 yl ncesinin bedevsiyle, gunumuzun humanist Bat uygarl ve burjuva kulturunun ncusu olan aydn ayn duzeye getirir. Bu iki tip arasnda var olan her turlu ayrla ramen, hayattan ve dunyadan zevk alma her ikisini de ortak bir noktada birletirmektedir. Bu noktada materyalist dunya gruudur. Yarglar ayndr: "Herey bu dunya ve bu hayat iin!" Bilimsel ve bedev materyalizm, mekaniksel veya diyalektik materyalizm, duunsel veya felsef materyalizm... Ne tur olursa olsun, materyalizmin yanstt tek gerek dunya hayatdr. Bu felsefeye dayanan Marksizm ise, yeni an aydnlaryla Katolik kilisesinin temsilcileri arasnda sermaye birikimine ve burjuvaziye, smurgecilie ve snfsal ayrmlara kar kp, adalet ve eitlii gerekletirme amacyla Avrupa'da yaylmaya balad. Ne var ki, Marksizm'in bu amac dinin de temel amacdr. Ve bu amacn gereklemesi iin tevhd bir dunya gruu ve bu dunya gruu iinde ahlk, manev deerlerin, takvann ve hiret inancnn bulunmas kesinlikle zorunludur. Fakat uzulerek tank olduk ki, mantk ve tarih, kkunden koparlarak materyalizme baland. Yoksul ve mazlum insanlarn umidi olan ve urunda kanlar dkulen, canlar verilen bu ocuk; anasnn kucandan yani 'tevhd'den koparlp, materyalizmin kara canavar gsunde sut emmeye verildi. Burjuvazinin, makinanm ve rasyonalizmin kucanda Descartes'in aksz ve ruhsuz duygularyla buyutuldu. nsana kar olan aalk Bat ekonomisiyle beslendi ve Mazdek ile Nirevn'm huyunu ald. Faciaya bakn ki, yuzyllardr urunda ehid verdiimiz adalet, zgurluk ve uyan zlemleriyle savatmz ocuk, Eb Zer'i brakp Yezd'in gnlune girdi. Buyudu, byk ve sakal brakt. Baar tahtna oturup da, zafer tacn giydiinde yuzune bir de baktk ki, hayret! Bu tevhd deil, ulemeci irkin birliiydi. Bu birlikte hem Firavun, hem Karun, hem de Bel'am vardr! Komunizm, ban ekonomizmin eteinin altndan karp, insanln elinden alar boyu kleliin, feodalizmin ve hatta burjuvazinin bile alamad deerleri ve haklar almay nasl da becerdi? nsann; zorun, altnn ve ikiyuzluluun* egemenliinden kurtulmak iin verdii sava, baka bir super gucun domasna neden oldu. nsanln tum arzular acmaszca mezara gmuldu. * Zer u zor u tezvir (altn, bask ve aldatma).
Evet; Allah'a dnmek ve yeniden Allah'n iman ipine sarlmak lume ynelmek deil, arzular mezara gmmek deil; dini ve arzular mezarlktan karmak, iman ve cihd ruhunu diriltmek, akn ateini yeniden kruklemek, Nem-rud'u kerten ve putlar kran brhm'in tevhd bayran ykntlar uzerinde yeniden dalgalandrmak, uyann kesik kollarn yerine takmak, adalet ve zgurluu esas kkune evirmek ve ocuu kendi anasnn kucana teslim etmektir. Dine bylesine bir dnu yapmak ve 'tevhd rislet'e gerek ilevini yuklemek, slm'a amzda sahip olduu gerek guzellik, ekicilik ve aydnln yaniden kazandracak ve ilericilik iddiasnda bulunan saldrgan ideolojileri yerlerine oturtacaktr. Ama, bu ideolojilerin kendiliklerinden yerlerine oturup suslenmi- puslenmi davetiyelerini slm'a kaphrvereceklerini beklemek aptallk olur. Bu bakmdan yerlerini slm'a vermemek iin bu ideolojiler fitne uretecekler, sabotajlara giriecekler, arkadan hanerleyecekler ve bu yeni doan arslan bomak iin yeni-eski tum biimleriyle ittifak edeceklerdir. Bu devrimci bi'setin ve tevhid risletinin karsnda lk atan ve onu ykmak iin elinden geleni yapan duman ideolojilerin yan sra, dost grunen banazlar da onu yok etmek iin cephe gerisinde dumanla ibirlii yapmaktadr. Ve yamur gibi yaan bellarn batakla evirdii bir ortamda savaan muchidlerin arkasndan inanlmaz biimde umitsizlik yetleri okumaktadrlar. Bununla da yetinmeyerek, dumann ezmek iin saldrd .nu<--"hidler ve ehidler cephesine dolayl yoldan saldrlarda bulunmaktadrlar. "Bu dinin Allah', bunlarn 'tevhd'e verdii anlam hibir zaman vermedi; tevhd gkte bir Allah'n olduuna inanmaktan baka bir anlam tamyor." demektedirler. 'Tevhd'le 'irk'in savann hibir zaman sosyal duzenler, insann zgurluu, snfsal kavgalar ve insanln yazg-syla ilikisi olmamtr bunlara gre. Allah, Adem'i eliyle yapt amurdan heykele ruh vererek yaratm ve onu cennetine koyup, buday, elma, armut, hurma; her ne ise, herhangi bir meyveden yemesini yasak etmitir. Fakat dem bu yasa inemi ve cennetten yeryuzune indirilmitir. Bunun insann nitelii veya insan anlayyla hibir ilgisi yoktur. Bu olay insan ilgilendiren bir olay deildir. Adalet Allah'n sfatlanndandr. Kyamet gununde O, kullarna adaletle hukmedecektir. slm'daki bu tur kavramlarn ve hukumlerin dunya ile ilgisi yoktur! Bu dost grunen dumanlarn iddialar bu kadarla kalmaz. slm anlamda ileri surulen siys, sosyal, snfal, ekonomik, tarih ve duunsel iliki ve kavramlarn, ilerici dunya gruunun, halka yneliin, insann soyluluunun, kapitalizm ve smurgecilikle savama gereinin, sosyal tevhd ve mulkiyeti ummete verme anlaynn slm'la hi ama hi ilgileri yoktur! Bu szleri slm'a mal eden bizim gibi chillerdir, bunlarn hepsi bid'attr! Bu szler ve iddialar Marksizm'den, sosyalizmden, humanizmden, liberalizmden, demokrasiden, devrimcilik ve yeni felsef ekollerden aktarmadr. Musluman'n yapmas gereken, elinden geldii kadar gunahlardan uzak durmak, tevbe ve istifar etmek, yoksulsa sabr ve kanat etmek, eytann vesveselerinden korunmak, zenginlerin malna gz dikmemek, kendisi zenginse zektn vermek, Allah'n evini mrunde bir kez ziyaret etmek, yoksullara yardm etmek ve yetimlerin elinden tutmaktan ibarettir. bdetleri aksatmamak ve nefsi her turlu gunahtan temizleyerek hireti kazanmaya bakmak gereklidir. Bir de, ara sra bilimsel aratrmalarda bulunmaktan da geri kalmazlar. rnein, faiz almann ve bankacln eriat'le uyumlu hle getirilmesi veya eriat'e uygun hle getirilmesi gibi!.. Gunluk namazlarn klp, mubarek Ramazan orucunu da tuttun mu, koyver gitsin artk; senden iyi Musluman yoktur. Bakalarnn iinden sana ne? Bunlar tevhd dunya gruunun, Kitab rislet ve adle- tin slm'la ve Muslumanlarla ilgisinin bulunmadn ileri surerler. Toplumsal olaylar, sosyal devrimler, eitli yapsal deiimler, mulkiyet duzeni, uretim- tuketim-datm ilikileri ve emein soyluluu ve sermaye ile olan ilikisi... Hayr! Bunlar dunyalk insanlara brakmak gerekir, Musluman'n bunlarla oyalanacak vakti yoktur!.. Dunya emperyalizmi, uluslarn smurulmesi, snfsal ayrmlar, igucunu smurme, siys nderlik duuncesi, tarihin ak ynu, sosyal kanunlar, hukuk, toplumsal yap deiimleri ve nedenleri, Musluman bireyin ummet karsndaki sorumluluu, Musluman ummetin insanlk leminde oynamas gereken rol, yeni ada ortaya kan gelimeler, smurgecilik, Siyonizm, siys ve ekonomik bamllklar, slm ulkelerinin emperyalizme kle edilii, makinaclk, kapitalizm, burjuvazi, kulturel smuru, deerlerin deiimi, siyantizm, teknokrasi, burokrasi, chiliye ruhunun yeniden tum dunyaya egemen olmas, nasyonalizm, faizm, soya tapma, tek boyutlu insanlarn uremesi, sanayi kapitalizmi, tuketime tapma, refaha ynelme, sanayi ii snfnn douu, gelimesi... Ekonomizm, Freudizm, nihilizm, egzistansiyalizm, dadaizm, makinadan kaynaklanan dunya gruu, bo edebiyat, sanat, seks, maddelemi insan, lezzete tapma, parann saltanat, guce klelik, duygularn lmesi, Dou aydnlnn karanla burunmesi, ak ateinin kullenmesi, tarihten kopma, zune yabanclama, insann tek boyutlu bir varlk hline gelmesi, makinaya kle olu, teknolojinin egemenlii, Muslumanlar olarak kiiliimizin yok olmas, insanlar olarak ftrattan uzaklamamz... Kufur, nifak, fesd, irk, putuluk, sihirbazlk, faizcilik, gunahkrlk, insanlarn kle edilmesi ve 'hanns'm amz insanlarnn kalplerine her saniye vesvese ufurmesi... Tum bu olup bitenlerin ve tum bu yaanan gereklerin slm'la hi ilgisi yok, bunlar hep bid'at yle deil mi a saygdeer efendiler!? Hem Vahhblik, hem lik, hem Batclk, hem cami, hem kilise, hem de komunizm... slm' tanmak m istiyorsunuz, eski kitaplara bavurun; kurtulmak m istiyorsunuz, hi durmadan gzya dkun; baar m istiyorsunuz, mezarla gidin!.. Evet!.. Kendilerine "Musluman" ismini veren bu kiiler, 'tevhd'in azametini, Hz. Muhammed'in insan risletini, slm'n evrensel ideolojisini, kanla, atele, akla ve bilgiyle yazlan slm'n tarihini, sonsuz kultur hazinelerini, cihd', ehdet'i ve ksaca slm' bilmeyen bu dar kafallar, kendi kafalarna sacak bir slm aryorlar. Tevhdin ummeti; Kur'n'n deyimiyle, Raslullah' "usve" kabul ederek tum dunyaya rnek olmak uzere olumu vasat bir ummettir. nsanlk iin insanlarn iinden karlm, 'ma'ruf'a aran, 'munker'den nehyeden ve Allah'a inanan bir ummetir. Bunlarn gzunde slm el dememi bir ky gibidir. Sessiz, suskun, durgun ve karanlk dar ereveler iinde kalm, klar snuk, kaplar kapal ve giriinde ahaliyi ezmek iin jandarmann nbet tuttuu bir ky. Kimileri ah'in sopasyla ezer, kimileri altnn sopasyla, kimileri de Allah'n sopasyla. Bunlar iin slm ummeti, halkn yapsn koyunlatrmak iin el ele veren din adamlaryla, servet sahiplerinin oluturduu bir toplumdur, bir insan yndr... Ve bunlarn gsterdii yoldan ve dar slm kalplardan kan, Allah'a isyan etmi ve kufur vadisine girmi demektir; tekfir okuyla kalbinden vuruverirler hemen onu. in ilgin ynu, slm' byle yorumlayan ve bizim slm anlaymz kufur sayp Firavun'a, Karun'a ve bu ikiliyi slm'n koruyucular olarak da tantanlarn din adamlar olmasdr. te yandan, slm'a cephe alan materyalizm, Marksizm, diyalektiki, bilimsel felsefeci, aklc felsefeci, szde ilerici, sol eilimli, devrimci, siyantist, demokrasi ve insan zgurluu taraftan olanlar; ksaca slam'a kar olan her ideoloji mensubu, yukarda szunu ettiimiz szde Muslumanlarn din anlaylarn esas alarak, reklamn yapp durmaktadrlar. Aslnda bir sistem, bir ideoloji ve bir dunya gruu olan 'tevhd'den bunlar da korkmaktadrlar. O 'tevhd'in kitab Kur'n, kutsal bir du ve hikye kitab deil; uyan, amel, hidyet ve sorumluluk kitabdr. Taklid sunnetler, dogmatik inanlar, d grunue nem veren terifatlar, dualar, efsneler, muzeler, eski bilimler ve ecdd ans inan ve eserlerden sz eden bir kitap deil; ortaya ftr bir ideoloji, insan duunce, sosyal davet ve sorumluluk, yn, ama, tarih felsefesi, eylemci bir iman, bamszlk, z uyan, irde, zyap ve vasat bir ummet koyan devrimci bir ruh oluturan bir kitaptr... Sonu olarak, bu Kitb'm dini, tapman kapsndan dunya hayatnn ortasna atlp, rislette, nderlikte, akim guzellik ve ekiciliinde, bilim, siyset ve insaniliin parlak yuzunde varln kantlam ve cehalete, zayfla, ze yabanclamaya ve eskimeye kar kmtr. Hayatn dnda yaayan insanlar hayata, izzete, hikmete adalete, nimete, ilme, akla, kurtulua ve Hz. Muhammed gibi olmaya armtr. Hz. Muhammed gibi olmak! O Muhammed ki, Husrev'in zlim saltanatn yerle bir edip servet denizini kurutmutur. Etten kemikten yaratlm bir insan, bir elinde Kitb, bur elinde demirle meydana atlp adaleti, hakk ve ihls yerletirmi; cehaleti, durgunluu, snf ayrmn ve mal biriktirip ymay yok etmitir. Alarn, zavalllarn ve sermayeye kurban edilenlerin dostuydu O. Mustaz'aflarn kurtarc nderi, yeryuzunde yoksullua ve yoksunlua itilmi olanlarn devrimci kahraman. Ve nasl yaanlaca, nasl davranlaca, nasl konuulup, nasl susulaca, nasl savalp nasl sabredilecei ve nasl duunulup, nasl sorumluluk alnaca konularnda insanlk iin en guzel bir "usve". te, byle bir iman ve byle bir slm'dan bunlar da korkuyor. slm'n devrimci, ilerici, eyleme itici 'tevhd' ideolojisi, geri kafal dindar tutucular korkuttuu gibi, u-drt yuzyldr kendilerini ilerici dunya gruunun, eyleme itici ideolojilerin ve devrimci hareketlerin nderleri ve temsilcileri kabul eden Avrupal aydnlar da korkutuyor. Korkuyorlar; unku slm hem papann silahn alyor, hem de Marx'm; amac ise Sezar' yerle bir etmek. Gruluyor ki, slm tevhd inanc kendini bulduu zaman tarih rolunu de oynamaya balyor... Uyan, adalet ve kurtulu yolunda duunceleri harekete geirmeye, vicdanlar coturmaya, geitleri aydnlatmaya, fikr ittihada, gericilik ve durgunlua "hayr" demeye yneliyor, zulum ve irke kar cihd ayor ve hile atelerini sndurmeye alyor. Ve evet, hemen birbirlerine karym gibi grunen u gu kendilerini tehlikede grup, slm'a kar kmaya balyorlar. zleri ayr ve duunce ile uygulama alannda da birbirinden farkl olduklar halde, slm tehlikesi karsnda hi olmazsa yeniden canlanp gu kazanmak ve tarihte, toplumlarda, inan ve vicdanlarda etkili olabilmek iin dorudan veya dolayl yollarda ittifak kurmaya giriiyorlar. Bu u gu unlardr: 1- Halkn dumanlar, gululer ve sermayedarlar. Bunlarn bir elleri halkn kafasnda, teki elleri ise halkn cebindedir. nsanl tutsak ederek, yal/renkli, talan ve cinayet sofrala rnda otlarlar ve insanlarn boyunlarna binerler. Bunlar s lm'n yeniden gundeme gelmesi ile kopan kasrgann kar snda saraylarn temellerinin atrdadm grmektedirler. Bu yeni doan ocuk, zulum rgutlerini temellerinden kertecek ve bu bi'set ve uyan, soyluluk, ayrcalk ve ticret putlarn kracaktr. Titriyorlar bu slm'n karsnda; bu saldrgan slm, aa ve yeryuzune egemen tum gulerin yureklerine korku salmtr. Altm, zor ve hile ulusu ykma doru gidiyor. 2- Kendilerini slm'n ve Peygamber'in varisleri ve Al lah'n yetlerinin yorumcular sanan; gerekte ise, eski gele nekleri, ilkel din efsneleri, atalardan kalma bo retileri, sosyal durgunluu, fikr cehaleti ve tarihsel gericilii temsil eden; buyuk bilgin ve fakih Nil'nin deyimiyle, dinsel des-' potluun kurucular ve gulerin, ileri gelen azgnlarn, beylerin, paalarn ve irticanm destekleyicileri olan adamlar. Bunlar dier iki guten daha ok, bu tevhd bi'setin ykclk gucunu kavryorlar! Asl dumandan daha arpc bir ekilde tevhd uyann tehlikesini seziyorlar. Takvimler yeni bir mevsimi, yeni bir dnemi ve yeni bir oluumu gsteriyor. lkbahar yamurlar yeni bir dnemi ve yeni bir ruh yeertiyor. Bulutlardan boalan yamurlar lun yuzeyinde cokun rmaklar meydana getiriyor. Ve bu rmaklar, ikinci tur dumann evine dolup tayor. Bu bakmdan her eylerini yitirmek korkusuna duen duzenbazlar, bu cokun rmaa olanca guleriyle kar koymaya alyorlar; Ms'nm "yed-i beyz"s (beyaz eli) karsnda aran sihirbazlar gibi, hileyle dokuduklar iplikleri ortaya atyorlar. sa'nn geliinde, sriloullan dininin ve kavminin kurtarcsnn knda; Yahudi hahamlar, Roma ileri gelenlerinin, Kayser'in, ve Filistin kfirlerinin yaptklarndan daha daha ok tekfr ve tefrk (fsk yapma) bayraklarn yuceltiyorlar. Yukardakilerin hmn, aadakilerin ise karamsarln, bu yeni tevhidi uyann uzerine ekme abasndalar. Hz. Peygamber'in geleceim bildikleri halde, geldikten sonra zamansz dumanlar kesilen ve Kur'n'm surekli olarak hakk yalanlamak ve gerei gizlemekle sulad Arap ve Yahudi din adamlaryla ileri gelenleri gibi, bu yeni uyantan nce Allah'tan, Peygamber'den ve slm'dan sz edip dinsizlie, imanszla ve ahlkszla kar karak halkn yannda itibar kazanan ve une kavuan bu bezirganlar, gerek uyan hareketinin balamasyla birlikte, sosyal mevkilerini, unlerini ve itibarlarn tehlikede grerek hemen ona duman kesiliverdiler. Dine Kar Din: Tarih her zaman gerek dinle sahte dinlerin saavna tank olmutur. Tevhd, tevhd adna gerek niteliinden karlm ve slm en ac darbeleri yine slm'dan yemitir. nsan kurtarmak iin her turlu zilleti, yabanclamay, irde felcini, akl sapmalar ve varlk zaafn atmann tek yolu dini gerek kaynana dndurmek ve duuncenin yeniden olumasn salamaktr. Tanrlarn tutsaklk ve egemenliklerinden kurtulmak iin Allah'n yaratc ve kurtarc gucunden ilham ve yardm almak, byle durgun ve sapk slm'n yerine gerek slm' koyarak Muslumanlarn aln-yazsm deitirmek zorundayz. Vurdumduymazlk, hurafeler, cehalet, meskenet, zillet, irk, zihinlerin kokumas, uur felci, ruh hastalklar, kiilere tapma, zulmun ve fitnenin yaygnl canna tak m dedi; bunlardan kurtulmak m istiyorsun? yleyse, durma git ve Muhammed'in, Ali'nin ve Ftma'nn kapsn al; onlar sana kurtulu yolunu gstereceklerdir. Siz ey kurtulu arayan insanlar, zgurluk kavgas veren uluslar, adalet nerede diyen snflar, hakka tapan aydnlar, yoksul, yoksun ve dertli ruhlar! Siz ey ezilmi ve hor grulmu insanlar! Cehaletin kapkara tapnaklarnn ve yeil, beyaz ve krmz saraylarn kurulduu bu kentte, Ftma'nn kuucuk toprak evinden baka nereye gidebilirsiniz? Varn o eve, yakc ve aydnlatc adalet ve imamet me'alelerini alarak karanlk ve souk yuzyllar an. Bu me'alelerle rumcek andan rulmu saltanatlar, despotluklar, snf ayrmlarn ve halk avlamak iin yaplan tapmaklar ve mabedlerin vrislerini yakn. Safevlerin getirdii i inancn brakn; gerek slm'a dnun. Bilginin cehaleti, n karanl, hareketin durgunluu ve uyankln uykuyu giderdii gibi, gerek din de gerici dinleri bir yana iter; iki tur dinden birinin varl, dierinin olmadnn kesin delilidir.
3- Gericilik, renksizlik ve sahte ilericilik gibi suslerini yitirmekten korkan dine kar aydnlar, devrimci imann ve bi'setin karsndaki uuncu gucu oluturmaktadrlar. Toplumumuz tarihten kopmu ve ilk manev ememizle varlk kaynamzn arasna uurumlar girmitir. Tarih topranda kk salan ve iman guneini, zgurluk havasn, dier bulutlardan gelen yararl yamurlar ve tarihin ak iinde verimli kultur topraklarndan besin alabilen bir toplum ancak yeerip meyve verebilir. Ne yazk ki, bizim varlk aacmz, dumann acmaszca indirilen baltalaryla yara ustune yara ald. Chiliyye, cehalet, snf ayrm, saltanat, rklk, klecilik, fikr tutuculuk, feodalite, klelik, siys despotizm, dinsel diktatrluk, dier kulturlerle yaplan hastalkl birleimler ve eski chiliyye ve irk duunceleri gelimek iin uygun ortamlarn buldular. Sonunda yaralanm ve urumeye yuz tutmu slm aac iten ie kemirilmeye baland. Duunce ve mezhep ayrmlar, siys ve kavmiyeti blunmeler bu aac para para etti. zellikle bizim ulusumuz, kavm bir tutuma kaplarak ak havada yamur getiren bulutlarla, bahar mutulayan zengin uygarlklar, kulturler ve duunce okyanuslaryla ilikilerini koparp att. Ve kendisini slm dunyasndan ekti kard. Doal olarak, topran derinliklerine kk atm bu zeytin aac ne Doulu oldu ne Batl. ok gemedi solmaya yuz tuttu, sarard ve bakmsz, meyvesiz yaban bir orman aacna dndu. Yllar geti, lu yllar ve uykuda geen yllar, yuzyllar... Bir smurgecilik kt ortaya. Bat'da yetien bahvan tum dunyay enlendireceim diye kt ortaya. Amerika'ya, Afrika'ya ve Asya'ya el att. Smurgeciliin (istismar) amac enlendirmek, meyve verdirmek deil miydi zaten?. Varlk aacmz kendi topraklarmzdan skup aldlar, kkunu tarihimizin kalbinden kazdlar. Kuucuk bir saksda sun' gubreyle buyutmeye altlar. Bu saksya nceleri (mertiyet) diyorlard. Sonra "demeokrasi" dediler. Bat zgurluu de diyorlard. Verdikleri yalanc zgurluun de tehlikeli hle geldiini grunce onu da aldlar. Batl bahvanlar, dunya da ei grulmemi bir kap yaptrdlar sonunda. Bahvanlar da deimedi hi. Mirza Mulkum Han, Seyyid Hasan, Takizde, Gogalap, Seyyid Ahmed Han v.s... Yava yava ve birden hareket eserleri beliriverdi. Aacmzn gvdesine taze su yuruyordu. Yeermeye balad yeniden. Tomurcuklar patlyordu ard ardna. Bak iyi bak! Gerei gr, olanlar tan! Aacmz meyve veriyor yine. Yaprak ayn yaprak, meyve ayn meyve Ayn beyaz yaprak, ayn jale gulleri Ne oldu birden? Neden yle duruldunuz? Herkes suskun. Neden souk bakyorsunuz birbirinize? mitsiz bir kara bahtl, balar eik. Ac ile fsldayorlar; "kt guller veren bir baheyi Neden sulayp duralm?" diye. "Kt guller" Toprandan karlan, kku kesilerek sun' gubre ile baslenen ve Bat smurgeciliinin kanl kusmuuyla sulanan bu aa kt guller veriyordu. Bizde aydnlanma akm, Bat'nn smurgeci kulturunun bilimsel, fikr ve kulturel girdileriyle balad. Ayn smurgecilik okulunda okuyan bedev kavimlerin okur-yazarlan gibi, bizimkilerin de nesi var nesi yoksa hepsi Batl. Derilerinin rengi hri... Geri kalm toplumlarda aydn saylyordu bunlar. Tarihlerini, kulturlerini, dinlerini ve hatta kendilerini bile Bat kalplan iinde deerlendiriyorlar. Ve her eyi Batl kalplara dkerek yapyorlard. Bat'nn tarihsel kalplarna bakalm rnein: belirli dnem gze arpar burada. Eski Dnem: Bilim kultur, uygarlk ve ilerleme (Roma ve Yunan uygarl). Orta Dnem: Hristiyanlk, bilim ve akln boulmas, fe- odalizmin gulenmesi, zayflk ve gerilik. Yeni Dnem: ze dnu, dinsel basknn ve egemenliinin zayflamas, kultur, sanat, bilim ve uygarlkta dirili hareketleri. Tarih gerei gsteriyor. Avrupa'da Hristiyanlk gitti, uygarlk geri geldi. Demek oluyor ki, uygarl lduren Hristiyanlk idi. Bizim aydnmz byle bir incelemeye girimez. unku Batl deildir o, Batllamtr yalnzca. Batl olmak, bir tur uygar olmak demektir; Batllamak ise bir eit hastalktr. Bizim aydnmz gerei bulmak iin bilimsel tarihsel incelemelere girimez; dinini, uygarln ve kendisini tanmak iin almak zahmetine katlanmaz. Bat ne yaparsa o da aynsn yapar. Bat'nn kendi tarihi, uygarl ve dini hakknda yapt aratrmalar ve vard sonular gzu kapal olarak kendi tarihi, uygarl ve dini iin uygulamaya koyulur. Hristiyanl atar, yerine hi duunmeden "slm" koyuverir, o kadar. Bylece sihirli bir biimde aydn olur o. lericidir de; tarihsel sorunlar mantk ve felsef yorumlarla zuverir. Din, tarih ve uygarlk arasndaki en karmak ilikileri bile bir rpda gun na karr. Bu ad deitirmekle yani "Hristiyanln" yerine "slm" koyuvermekle, bilimsel, materyalist, liberal, yapc, deemokrat ve modern aydnlarn toplumumuzda nasl da tureyiverdiini gruyorsunuz ite. Bat'nn aydn kendisini Rnesans'n ve Buyuk Fransz Devrimi'nin kultur ve duunce vrisi biliyor. Bunca bilimsel ilerlemenin orta, Voltaire'in, C. Bernard'm, Galile'nin, George Danon'un eserlerinin, kilise ile mucdele sonucu ortaya kan kulturun, ilerlemenin ve uygarln vrisi biliyor. Voltaire'in ve Renan'm tarih felsefelerine dayanarak Hristiyanl Roma mparatorluu karsnda bir zillet ve teslimiyet felsefesi, klelik huyu ve korkaklk ahlk kabul ediyor. Bizim aydnmz ise, slm'n, Roma'nn snf ayrmna kar olduunu bilmeden; Dou ve Bat imparatorluklarn ykan silahl Peygamber'in risletini anlamadan; slm'n sermayenin belirli ellerde toplanmasn yasak ettiini duunmeden ve batan baa cihd ve zgurluk kavgalaryla dolu olan ehid kanlaryla yazlm tarihine hi gz atmadan; Voltaire'den kapt duuncelerle olduka kustah bir biimde Hristiyanln yerine slm' koyuyor ve kendince fikirler yurutuyor, kalem oynatyor, yuzeysel yarglarda bulunuyor. mparatorun daraacna ektii Mesih'le imparatorluklar ykan Hz. Muhammed arasndaki fark, klelik ruhu alayan Hristiyanlk'la kl dini olan slm arasndaki fark ve imann temelini yoksulluk kabul eden Saint Paul'le, yoksulluu kufrun temeli sayan Eb Zer arasndaki fark bizim aydnmz grmez. Bin yl sureyle smuruye kar verilen savalar, kurtulu hareketlerini bilmez ve feodalizme, snf ayrmna ve belli bir aile, snf veya hanedann despotizmine kar olan slm'la Budizm'i; ezilmilerin, haklar elinden alnmlarn Peygamberiyle, Hindistan'dan in'e kadar saray saray dolaan Buda'y birbirinden ayramaz. Ezenle ezileni, zlimle mazlumu, ldurenle lduruleni mezhep kavgalarnn sonucu kabul edip ayn kefeye koyar. Ve bizim tarihimizde grulen dinle bilim ve ilerleme arasndaki ilikinin, Bat tarihindekinin tam tersi olduunu bilmez. Bizim Ortaamz yani din ruhun egemen olduu uuncu ve drduncu yuzyllarmz, kultur ve ilmimizin doruk noktasna ulat yuz yllardr. slm uygarlnn yetitirdii bilginler, dunyay fethetmilerdir. Bizim bu aydnlarmz, modern kadnlarmz gibi modaya uyarak birden uygar kesiliverdiler, bilimsel z uyan gerekletirdiler ve isim deitirmekle aydnca yarglarda bulundular. Felsef, bilimsel ve sosyal alandaki yarglamalarn Bat'nm tarihine bakp, Bat'nm kalplarna dkerek yapyorlar. Kendileri yok; yerlerinde Batl veya Batl olma- yan bir yabanc var sanki. z uyana vard .a kendilerinden uzaklap yabancl ayorlar bizim aydnlarmz; yabanclarn gereksinimlerini, zorluklarn, ama ve deerlerini kendilerinin sayyorlar. Hastalklar Batl doktorlar gibi tehis edip, tedaviyi de Batl doktorlar gibi yapmyorlar aslnda. Batl doktorlarn yazdklar reeteleri hastann adn deitirerek kullanmaya kalkyorlar. Kendi dertlerini duymuyorlar, kendi hastalklarn anlamyorlar. Fel olmu duygularyla, bakalarnn dertleriyle iki buklum oluyorlar. Ekonomimiz daha tarmmzn sorunlarn zememi, ekip-bime dnemini yayoruz henuz; kendi ekmeimizi, peynirimizi, soanmz daha kendimiz temin edemiyoruz; aydnmz kalkm, teknoloji toplumlarnn hastalklarndan ve teknolojiden sz ediyor. Bakentte gunluk geli-gidii iin altnda arabas yoktur; ama teknolojinin egemenlii nedeniyle zunden yabanclam gibi Avrupa'nn iki dunya sava sonucu yakaland karamsarlk, deerlerini yitirmesi, lubalilik, umitsizlik hastalklarna zum aramaya kalkar. Psikoloji, duunce, sanat, edebiyat, ahlk ve ideolojide ayn hastalklara yakalanm numaras yapar. Devlet dairelerinde ay ierek uyuklar; ama kendisini hain burokrasinin kurban sayar. Su, ekmek, et, ulam, yol, konut ve okuma-yazma bilmeme gibi sorunlar zulemeyecek kertede iken; varoluuluktan, dadaizmden, nihilizmden, Franois bilmem kimin tavrlarndan ve bilmem kimin oyunlarndan sz eder; lukse ve yapmack guzelliklere kaar; seksle, tuketimle, ekonomizm ve bireycilikle ilgilenir. Kadn; guzelliin aynas, ruhun dostu, ak ilhamcs, Peygamber'in deyimi ile yaam bahesinin gulu, gklerin temiz emneti, ftratn tan, hayl giysisinin ruhu, erkek ruhunun dinlendii mekn, yalnzln aas ve vaheti karsnda ilk gereksinim ve istei olmas nedeniyle Allah'n Adem'e ilk hediyesi, dem'in ilk duas ve dert yolda, kutsal bir yet ve Allah'a inananlarn namazda dndukleri, asrlar ve nesillerdir tavaf ettikleri Allah'n evinin komusu hatta bir paras iken; slm'n gzunde kadn bu kadar deerli iken... imdi aydnmzn gzunde guya deerini bulmu ve cinsel bir oyuncak, ikinci derecede bir ekonomik ara, yani hem elence hem de tuketim arac hline gelmi ve arda satlan bir yaratk olmutur. Boyanarak ve suslenerek gsteri yapan bir hayvandr artk kadm. Lisan, kiilii bir elence arac olarak d vucut yapsnda yansyan bir hayvan. Sosyal rolu ise, tuketimi artrmak ve erkein ehvetini uyandrmak ve doyurmaktr o kadar. Yararldr belki bir dereceye kadar; ama deersizdir, ba botur, sayg ve iffet snrlarn am, kutsal yalnzlklarn dert yolda ve erkek hakk tanmlardr ki, istedii yerde vucut guzelliini gsterebilsin ve bu yoldan istedii geliri elde etsin. Ama ideal duunceyi, gnul yorgunluunun ilacn, ilham emesini, ruh susuzluunun pnarn, yalnzlk yoldan, hayatn ve varln anlamn, hayat cevherini; yaamda, edebiyatta, kulturde, duunce ve sanatta ilham kaynan; irkin yeryuzunu, souk doay ve gunluk bo hayat guzelletiren ve stan ruhu ve iki kutsal atei, yani ak ve iiri yitirdik. Ve bilinci, ruhu ve yaam sermayesi slm olan toplumumuz uykuya dald ve geleneksel kalplara girerek, uyantan uzak zihn durgunlua, resm d grunulere, amasz terifatlara, yararsz ve yuzeysel taassuplara, lu ve sapk eski ilimler adna kultur yoksunluuna dutu. Kendi kabuuna ekilerek, slm rislet ve uyann ok gerilerinde kald. Zamanmzn toplumsal gereklerine yabanclat. Ve bu arada Muslumanlar Bat ile iliki kurmaya baladlar. O Bat batan baa burjuva ve sermayecilik zellii ve ahlakyla, teknolojinin gucune dayanarak tum ezilmi uluslar smurusunun altnda ezdike eziyordu. O smuru ki, bir elinde bilimi ve dier elinde teknolojiyi, sermayenin ve aahk kapitalst burjuva duuncesinin emrine vermiti. Dunyada ve insanlara egemen olan boazyla yalnz ve yalnz sar eytana tapyordu. stiyordu ki; tum ballklar, gelenekler, soyluluklar, aklar, imanlar, kutsal duunceler ve dinler bu sar eytann gz kamatrc ve sihirli nlar altnda rengini ve kymetini kaybetsin. zgurlue giden tum uyan yollar kapansn. Tum toplumlarn tek bir hedefi olsun: Tuketim. Tum uluslar bir eye kle olsun: Tuketim. Dou'nun ve Bat'nn tum ulkeleri burjuvazinin dininin tarlalar hline gelsin. Bu burjuvazi dini ve ahlknn dndaki tum dier dinler, ahlk ve inanlar, duunce ve deerler; evet hepsi de aklc deildir, bilim ddr ve addr. Hangi bilimin dnda? Tabii ki burjuvazinin biliminin... Akl gucun hizmetine, bilimi teknolojinin, teknolojiyi uretimin ve uretimi de kazancn hizmetine veren "Yeni Skolastisizm." Artk, yeni Bat uygarl ile burjuva kurallar ve kulturunun anlamn anlyoruz. Materyalizm, realizm, enternasyonalizm, ekonomizm, siyantizm, liberalizm... Evet, evet; hepsi de, Allah'a tapmann yerini altna tapma alsn; ekonomik maddeye tapan burjuvazi, felsef maddeye tapsn (materyalizm) diye... nsanlar zorunluluk zincirine.(cebriyye) balanarak klelesin diye. "retim ve tuketim" zorunluluuna yani... Tum insan idealler lsun; yuce istekler, manev deerler, gerek guzellikler, hayr, keml, erdemler, zgurluk istemleri, fikr yuceliler, ama, kurtulu abalar, srlar zme, susuzluu gideren kaynaklar, z uyan, cmertlik ve ak... Evet, tum bunlar yok olsun diye... Dunyann ruhuna yol bulabilme, gerek benlie varma, varln temel anlamn bilme, hayatn sonunu grme, insan tanma ve yaratln srrna erme abalar snmelidir ki; burjuvazinin istedii tipte, lezzete, refaha, paraya dukun, salt ekonomiye inanan ve yalnzca gelirinin artmasn duunen bir yarata dnusun insan. Ne fark var materyalizmle burjuva duuncesinin? kisinin de amac ayn deil mi? kisi de ekonomik kazantan baka ne duunuyor? kisi de, her gun sabahtan ie gidip akam eve dnuyor, tuketim iin uretim yapyor ve parann evresinde tavaf edip durmuyor mu? kisinin yaam da refah ve refah getirici aralar aramakla geiyor. Paul Simon'un dedii gibi; "Baka bir ey deil, yalnzca durakta otobus beklemek" tir, her iki izm'in de anlam. Ama, tum uluslar ve ulkeleri tuketim pazarlar hline getirmek ve tum nitelikleri, huylar, soyluluk, yuz hatt, ulusal ve manev deerleri yok etmek ve her eyin belli bir kalba smasn salamaktr. unku, sanayici sermayedar hep belirli kalplar ierisinde uretir. u yeni humanist akm bile tanklk ediyor ki, artk dunya ahlk ve manev deerlere; adalet, eitlik, kardelik, kutsallk, sorumluluk, yucelik, erdemli olma, salt hayvn arzulara tutsak olmay aalama; kazan ve gu peinde komakla bencillii hor grme; cmertlik, hakk, fedakrlk, ama, vefa, ahde ballk ve inan gibi tum duygulara yabancdr. Tabiat madd gulerden ve cebr kanunlardan baka bir ey tanmaz oldu. Kr ve duygusuz yaamdan o da etkilendi artk. Zayflarn lup, gululerin kalmas kural hline geldi. Orman kanunu, hayatn temeli ve tabiat rejiminin anayasas oldu. Realistim diye ortaya kan bilimsel duunurler yalnzca maddeye, d tecrubelere, fizik ve biyoloji kanunlarna dayanarak duunce uretiyorlar; bilimin temellerini bunlar ustune kurmular. nsann Allah'a tapmasn bile madd bir olu ve doann urunu olarak gruyorlar. Orman kanunu neden geerli olmasn byle bir dunyada; bilimsel, sosyolojik, biyolojik ve ideolojik veriler duygulara, manev deerlere, inanlara pay m ayryor ki!?
Bu bilim ve bu cebr kanunlar hayata egemen olunca, maddecilikten uzak soyut kavramlara, idealist duuncelere, dine, fizik tesine ve inanca elbette yer kalmayacak ve bunlar hayl, utopya ve duygusal olarak niteleneceklerdir. nsan ve insan toplumu da byle madd bir varlktr; zooloji biliminin konulan iine girer. Sonu olarak, grduumuz tum varlklar madd doann yansmasdrlar ve hayat egemen olan kanunlara tabidirler. Toplum da denizler ve ormanlar gibi ak bir alandr. Her insan yaam kavgas vermek zorundadr ve herkes bu alanda gucu yettii oranda savaacak ve yeteneini ortaya koyacaktr. nsan, gucu arttka daha ileriye, refaha, baar ve mutlulua, Darwin'in deyimiyle en doru yne gider. Gulu olan ilerler, kazanr ve yaar, arkada kalan ise yitirir ve lur. Yaam mahkemesinde verilen kararlar hep bu yndedir. Bu mahkemenin temelinde yatan adalet deil, zulumdur; unku yarglamada temel kural yetenektir. Hak gulunundur ve tabiatn duzeninde zayflar ezilmee mahkmdurlar. nsanlk tarihinde hakk ve hududu belirleyenler ftihler olmam mdr? Mulkiyetin zordan baka bir koruyucusu grulmu mudur? Allah'n yeryuzunu kimler, hangi esasa ve hangi yasalara dayanarak blduler? Amerika gzumuzun nunde bir rnektir; zorun galebesini bazlar ruhun ve akln ustunluu ve da yansmas olarak vuyorlar. Mani, dunyay karanlkla aydnln sava alan grup, peygamberlik iddiasnda bulunarak yle diyordu: "Ftihler aydnln elerinden, yenilenlerse karanln elerindendir." Ni-etzsche, ateli ve heyecanl akln gucun hizmetine sokarak, gururla "Tanr lmutur" diye baryordu. "Sultann nunde secdeye kapanmt o." Mesih'i kavminin vicdannda yeniden armha gererek, Kayser'in dnuune ortam hazrlad. Hitler'in geliinin mujdecisiydi o. Ve lumunden otuz yl sonra tapt "supermen", Tann'nm yerine geti. Bir gerektir; tarihin ve tabiatn kantlad ve uluslarn kulturune yerletirdii bir tecrubedir, zorun her hakkn ustunde olduu. nsan toplumu eitli turde bireylerden oluur: Aptallar, alkanlar, tembeller, zekler, yetenekliler, yeteneksizler, zayflar, gululer, hastalar, salamlar, ustun zekllar, geri zekllar... Herkes boyca, vucuta, yuzce, arlka ve renke birbirinden farkl olduu gibi; yetenek derecelerine, pratik zeklarna, zihinsel ve ruhsal yaplarna gre de birbirinden farkldr. Gune, hava, su, toprak, orman, maden, otlaklklar... Hepsi de tabiatn nimetleridir ve bu nimetlerde herkesin hakk vardr. Her ey buraya kadar iyi geliyor; sosyalizm, hak, zgurluk, eitlik... - Neye gre hak? - Yalnzca "alma"ya gre! - Guzel; daha guzeli de olamaz zaten. Hangi koullar ve luler evresinde? - Hi, herkesin kendi liykati ve yetenei lusunde. Tabiat servetin esas kaynadr ve yaam sermayesidir. Tum insanlara aittir tabiat. Herkesin yeteneini ve yapabilirliini gsterebilmesi iin, kimsenin eline ve ayana zincir vurmaynz; snrlar ve izgileri ortadan kaldrnz; kimsenin nune engel karmaynz. lerici gulerin nune gemeyiniz ve el-kol balayc, umit krc yasalarla yaratclk, hareketlilik, atlm, yol buluculuk, devrimcilik, kiisel yetenekler, rgutleyicilik ve nderlik yatenei bulma ve kefetme yeteneklerini bastrmaynz. Devletleri, millletlerin ba uzerinden kaldrnz ve milletleri ticret, uretim, gu kazanma, servet sahibi olma ve doal kaynaklan karmaktan alkoymaynz. Devlet egemenliine hayr! Ve, 18. yuzyl fizyokratlarnn "Braknz yapsalar, braknz gesinler" sloganlarna da.
Eitlik, hak, insanlk, adalet? Bunlar hep idealistlerin duunceleridir. Dinin verdii utler olsun, bu tur idealiste duunceler olsun, byle romantik ve fizik tesiyle ilgili duygular tabiat, tarih ve bilim mahkm ediyor. Gerek olan u fizik dunyadr; bu dunya da yalnzca yetenek ve liykati esas almaktadr. Eitlik ve adalet Rustem'in atyla MoUa'nm eeini ayn kaza balamann adlardr. En feci ve en ayrcalkl bir zulumdur bu. Tarih boyunca oynamak ve kle olmaktan baka hibir yetenei grulmeyen zenci rkla, yeryuzunu deitiren ve buyuk uygarlklar yaratan Ar ve Cermen rklarna ayn hakk vermek; Ar ve Cermen soyunun hakkn elinde almaktr. nsanlk m? Ortak bir cevher, gerekler ve deerlere sahip olan insanlktan sz eden yalnzca din duuncedir. Allah'tan sz edip, insanlar Allah karsnda eit sayan din duunce; tabiattaki kardelik, eitlik ve ayr yeteneklerde olma zelliklerine ters dumektedir. Tarihin zorunlu ak, soy ilmi, psikoloji, genetik, ksaca tum bilimler bu gerei kantlyorlar. nsanlktan, insanlardan ve insanlarn sosyal duzenleriyle bu dunyadaki zel yerlerinden sz etmek, zorunlu (cebr) kanunlara, tabiatn kesin ve egemen kurallarna ve mutlak maddiytn esaslarna ters duen din diliyle konumaktr. Realizm, materyalizm, naturalizm, biyoloji, genetik, psikoloji, fizyoloji, tarihsel materyalizm, sosyolojinin tecrub kanunlar ve zihin d tum olular ve duyular bu dile yabancdr. Bilimle akl ayr dillerden konumuyorlar. Din ve ahlk ne derse desin; bilimsel gereklerin, grunur dorularn, zorunlu kanunlarn, gunluk yararlarn, altrma, smurme ve yaratln, hayatn ve olup bitenlerin dili, gucun ilerleme ve gelimenin temeli olduunu syluyor. Ekonomizm, siyantizm ve liberalizm... Ekonominin soyluluu, bilimin soyluluu ve zgurluun soyluluu... Ba-t'nn materyalizmi de, burjuvazi kulturu de ayn eylerden sz ediyor. Burjuvazi Ortaa'm sonlarnda "orta snf" saylyordu. Kentte oturan esnaf takm, feodal duzende yuksek tabaka ve kylu tabakann ortasnda bir snf oluturuyordu. Ekonomik adan olsun, manbk asndan veya insan ilikiler, sosyal hukuk, siys fikirler, zgurluk ve demokrasi asndan olsun; feodal snfa, halk aalayan aristokrasiye ve dinsel despotluk, siys durgunluk, diktatrluk, hurafeler, fikir ve kulturde tutuculuk ve Kilise egemenliine dayanan saray ve ruhniyet duuncesine gre burjuvazi ilerici ve hareketli bir duuncenin sahibi olarak grulebilirdi. Ama, Asya ve Afrika'y smurmesi sonucu bedavadan hazinelere kondu. Makinanm gucu ve ylan sermayenin acmaszl sonucu yuksek aristokrat tabaka ile kyluler arasndaki snf ayrmna dnute. Bu orta snf yava yava veya birden (Fransa'daki gibi) eski kral ve kral ocuklarnn yerini alarak, yeni snf duzeninin temellerini att. Teknolojinin de gelimesiyle sade ilikiler karmak sistemlere, basit ticret ve alma faize ve paraya dayanan ekonomik duzenlere ve sermayenin en buyuk kazan nedeni olmas biimlerine dnutu. Bankalar, kurumlar, holdingler, ok uluslu irketler, dvize ve borlanmaya dayanan dunya ekonomisi derken; "cins-para- cins" formulunun, "para-cins-para" formulune dnuumu... Ki artk, para ticrette ara deil, cins ara, para ise amatr. Bir kanser gibi gelien burjuvazi sistemi, iki hayrsz sonu dourmutur: Uluslararas smuru ve snfsal smuru. Kanserlemi burjuvazi, snrlarn am, insanlarn hakkn yemenin de tesine geip, insanlarn varlk cevherlerini ve gerek insanlklarn kemirmeye balamtr. Adaleti sosyalistler, sermaye sahiplerinin iinin hakkn vermediini; onun kazancn cebine indirip, emeini smurduunu syluyorlar. Bu sosyalistler iin hi de gereinde ve derinliinde deiller; mam Huseyin cellat Yezd'in elinde Kerbel'da ehid edildii zaman birtakm szum ona dinciler ah vah edip, "ldurdunuz ama, neden su vermedi- niz?" diye uzuntulerini dile getiriyorlar. Acmasz zorunluluk, insan yutan dev, kanserlemi tumr, vesvese verici hanns, ta karartan sihirbaz, gerei rten cad, cinsiyeti deitiren usta cerrah, vahdeti ayran, ftrau deitiren, yaratl saptran gu; Allah'sz bir an u serden oluan irk'i: Materyalizm, kapitalizm ve makinizm. nsan artk Allah'n kutsal yeti deil, bir aratr. Teknoloji kralnn makinasma taklm ve bu makinann bir vidas olmutur. Zorbalk deirmeninde bakalaryla birlikte kazan alglaryla oynuyor. Varlk felsefesi mi? retimde oynad roldur. Mutluluu mu? Tuketimdeki paydr. Sorumluluu mu, ahlk m, dini mi? Maddenin zorunlu kanunlar karsnda teslim olmaktr; sermayenin ve makinann hukmune boyun emektir. Ak m? Refah. Amac m? Emekli olabilme. Son arzusu mu? Emeklilik dneminde lum odalarnda lumu beklemek. Varlnn hayat boyunca kazand anlam m? Bankadaki paras. Sermayedar? Sermayesinin miktarnca varln yitirmi zavall. Toplumun kann soran ve insann barsaklarnda yaayan bir parazit. Ban ahrndan kaldrmayan domuz. Bir mur kaan, abalayan ve toplayan karnca. Yemeyen, yiyemeyen, yalnzca di etlerinin kanmasn gidermek iin dileyen kr fare... ald altnlar dolambal yollardan gune grmeyen yerlere gturup habire biriktirmek ve onlarla oynamakla megul. "Topluyor ve yalnzca sayyor." (Humeze: 3) u Kur'n, paraya tapanlarn ve hak yiyenlerin psikolojisini nasl da guzel ifde ediyor. Onlar mal toplar, sayar, ama yemezler; toplarlar ve sayarlar yalnzca. O artk bir hastadr; kuduz hastasdr. Tehlikeli ve tehlikeli olduu kadar da i acmdrc bir hastalk. Bu altna tapma dini ve oalttka oaltma delilii onu tum ahlk degederden, insan ihtiyalardan, varlk yeteneklerinden, guzelliklerden, holanmadan, uyantan, imandan, hayrdan, kemlden ve yaamn anlamndan yoksun brakm; para kokusuyla deliler gibi kouyor, lum toprana duunceye ve mezara gmulunceye kadar surecek de kousu. "oaltma arzusu sizi bodu; her guzellik, iyilik, keml ve sorumluluktan alkoydu; sonunda mezarlarla gruup bulutunuz." (Teksur: 1-2) Altn, bu "sar eytan." Cinler gibi klelerinin iine girmi; ilerinde insanlk adna bulduu eserleri yok ediyor, zune oturuyor onlarn. te bu alinasyondur; burjuvazi iinde yaygn olan deliliktir. Bu delilik dindeki delilikle ayndr. Baz dindarlarn arasnda ibdet sufiyne bir ak biimi alyor ve dine uygun arifane bir z uyana burunuyor; hra tn, hlasn ve takvann gulenmesi sonucunda da sf, ayak trnandan sann tellerine kadar cezbeye tutuluyor. Sf aruk hastalanmtr ve hastal srasnda sayklayp Hallc gibi, "Ene'1-Hakk" diye barr; zanneder ki, iinde yaad toplumda Allah'tan baka kimse yoktur. Bu hle tasavvufta "vahdet-i vucd" diyorlar. Yani grulen her ey botur ve her ne varsa Allah'tr; ben de Allah'm... Bu da bir tur hastalktr. Altna tapma dininde de, Sar eytan'a iman getirmi olan kullar, her sabah ve her akam onun kblesine dnerek namaz klarlar ve bu altndan putun karsnda alnlarn klelik toprana surerek secde ederler. Ve kane tavaf ve delice sa'y ederek, 'Altn Ev'in haccm ed ederler ve son durakta zgurluk, eitlik ve uyan deerlerini kovarak, z insanlklarn cmertlik ve ihls yolunda sonsuzlua ermek iin yok ederler; altna daha ok yakn olmak amacyla sm-illerini kurban ederler ve en son olarak da, altnn rabblii, meliklii ve ilhl nunde eilmek arzusuyla salarn tra ettirirler. Bunlar, bu dinin gerekten inanm kullardrlar. Bu dinde de bazen olur ki, ibdet aka dnuur ve i vahdet-i vucd'a varr. Altn tasavvufuyla sarho sfler cezbeye, riyazete, aka, altn zikre ve tebihe ynelirler. Altn mevldr ve bunlarn varlk nedenidir. Haktr ve gerektir. Guzellik ve irkinlik, hayr ve er, eksiklik ve tamlk, aalk ve eref, hakk ve btl, erginlik ve ocukluk, kurtulu ve bat iin mihenktir, ludur. Amelin mizandr; imam, vel, muctehid, murid, cennet ve cehennemin sahibidir. Herkesin dnuu onadr. ldurmek ve yaatmak onun elindedir. Kaza ve kader onun hukmu altndadr. Dilediini mutlu eder, dilediini mutsuz. Dunyay kudret elinde dnduren odur. Yaratan, rzklandran, ekil veren, hakm, azz, kadir, n ve gulu olandr. Ondan baka her ey bir hitir; evrenin ruhunda yatan odur; ben de ondanm, tanr da ondandr. te buna altnn vahdet-i vucdu derler. Altn tasavvufunun Hallalar, kendilerini gerekten altn sanmaktadrlar; yaadklar oplumlarda altndan baka hibir eyin olmadn hissetmektedirler. Kendi uyruklarn ve soylarn gerekten necb, azz ve kerm saymaktadrlar. nsanolu topraktan yartlmtr ve zayfl da topraktan gelmektedir. Bunlarsa altndan yaratlmlardr. Kendilerinde de ne cevher varm meer; bu kadar gurur ve benliin. kayna da burasdr ite. nsanlar topraktan, bunlar ise altndan olma. Bu yuzden insanlar aalarlar; onlarn deer ve erdemlerini tanmazlar. demoullar karsnda hibir zaman boyun eemezler. unku demoullar topraktan yaratlmlardr, bunlar ise altndan; altn hi topran karsnda eilir mi? Bu Sar eytan'n kullar onun huyunu kapmlardr. Sar eytan ilerine girmi ve onlar da vahdet-i vucda ermiler. Kullarnn boazndan konuan Sar eytan'n kendisi. eytan eytan yapan benlik, gurur ve dem'e secde etmemek, kendi yaratl madeninin ustun olmasndan ileri gelmemi miydi? "Ben ondan daha ustunum, dedi; unku, onu topraktan yarattn, beni ise ateten." (A'rf: 12) "Ben topraktan yaratlm olan birisine mi secde edeceim? dedi." (sr: 61) Ahlk sosyalistler burjuvaziyi insanlk iin bir fet olarak gruyorlar ve onu para delisi olmakla suluyorlard. Halkn inancna gre, bir cin veya eytan insann vucduna girerek onu deli eder ve kendinde uzaklatrr; alinasyon da bundan farkl bir ey deildir. Burjuvazinin beynine, gnlune ve cevherine szan dinar eytan, para ecinnileri ve Ib-lis'in sar ocuklar onu ftratndan uzaklatrr ve kendisine yabanclatrrlar. Allah'n koyduu ftrat, Sar eytan'm ftratna dnuur. blis bylece yaratln balangcnda syledii gibi, demoullar'ndan c alyor; "demoulla-r'nn ilerindeki maddeye ar biimde ynelme ve dunya iinde boulma duygularn harekete geirerek..." Altnn niteliklerinden deil midir tum bunlar? Allah burjuvazinin psikolojisini, sosyolojisini ve bu snfa zgu ahlk, ruh ve yaam biimini ne guzel anlatyor! Karun gibi insanlarn huylarndan ve mrunu kazan peinde geiren altnn dostlarndan sz ederken, devrimci insann psikolojisine ve halkn sosyolojisine de deiniyor: "Gece gunduz, ak gizli, mallarn sarfedenlerin mukfatlarn Rableri verecektir. Onlara korku yoktur ve onlar uzulmeyeceklerdir. Faiz yiyenler maherde ancak eytann arpt kimsenin kalkt gibi kalkarlar. Bu, onlarn 'zaten alveri de faiz gibidir' demelerindendir. Oysa Allah alverii hell, faizi haram kld. Kime rabbinden bir ut gelir de faizcilikten geri durursa, gemii kendinedir, onun ii Allah'a aittir. Kim faizcilie dnerse, ite onlar cehennemliktir ve onlar orada ebed kalacaklardr." (Bakara: 275) Bu kadar nefret ve fke, ve Allah'a kar aka sava ilan etmek... Bedevi duzende ekonomi hayvanclk dnemindeydi daha. Kurey'in sermayesi topu topu bir-iki yuz bin deveydi. Birka smurucu vard. En unlusu de, Peygamber'in son hacanda ilan ettii ve Arafat'ta herkesin nunde rusvay ettii 100 bin deve sahibi amcas Abbs bn Abdu'l-Muttalib'di. Kurey bu aamadayd daha Peygamber gelmeden. O gunun faiz yiyen Abbs', develer sahibi Eb Sufyn', kle tuccar meyye bin Halefi ve esnaf Eb Leheb'i; bugun Rockefeller'e, Ford'a, General Motor gibi irketlere, Krupp, Standart Oil, Aramco ve Chevron gibi kurululara dnumutur. Bu dev irketlerin sermayesi bazen olur ki, Fransa gibi kalknm bir ulkenin bile butesini aar. Tum dunya uzerinde milyonlarca ii ve milyarlarca tuketicinin kanlarn emmektedirler. Bir gz krpmayla buyuyorlar, tehlike anlar aldryorlar yeryuzunde. Savalar kartyorlar; ocuklar, zayf ulkeleri ve genleri lum ticretini artrmak iin sava alanlarnda katlediyorlar; imann kklerini kurutup, uluslarn temellerini ykyorlar. Ahlk deerleri ldurup, birlikleri paralyor ve nesillerin tarihle olan ilikisini kesiyorlar. Kulturlerin, dinlerin ve yerli uygarlklarn varlklarna son verip, kutsal hurmetlere, namus snrlarna, erdemlere, manev hazinelere, nesillerin yuzyllar boyunca biriktirdikleri deerli miraslara, insanln yuzyllar boyu yeryuzunde elde ettii deerlere saldryor, tum bunlar yamalyor ve bataklklara gmuyorlar. Tum uluslar istedikleri kalba sokup, yaam tuketimcilie, insanlar de bolua, imanszla, karanla, amaszla, aala, zayfla, gereklerden ve maneviyttan soyutlanmaya, soysuzlua ve insanlk d duuncelere surukluyorlar nsanlar cansz ve souk mankenlere dnutuler; cansz mankenler gibi deiip duran modalar srtlarna ne giydirir-se giydirsin, "Hayr!" diyemiyorlar. Yuce amalar: Fazla almak, otomobil ve apartman sahibi olmak.
160 161 DEOLOJLER VE SLAM'IN KONUMU BZ VE KBAL Dertleri: Bor, trafik, taksitler ve giyim. nan ve duunceleri: Kitle iletiim aralar ve tuketim toplumlarnn haberleme aralarnn rnga ettii bilgi ve haberler. Edebiyat ve sanatlar: Esrar, alkol, marihuana, polisiye romanlar, hasta ruhlarn samalklar, sapk izmler, seks ve vurdulu krdk filmler, iir geceleri, resm kulturel toplantlar, renkli televizyon dizileri, reklam posterleri, moda gibi deiip duran felsefe, ideoloji ve siys yntemler... Ahlklar ve aile ilikileri: Uygar Amerikan ailelerinin yaam dolu seruvenleri... Bay Dr. Hartoon'un ailesi aydn ve eitim grmu kiilerden olumaktadr. Aileden biri kar, yengelerini hmile brakr; sonra durumu doktora aktarr ve bir dier yengesine srann gelmesini bekler. Ve bu tur 'ilerici' yaam biimleri, yllarca eitici ve retici programlar niteliinde aile sevgisini, temizliini Amerikan turu 'sla-i rahm'i anlatmak iin uygar, zgur, ilerici ve bilimci Amerikan ailesinin yaants olarak verilir. Kadnlar ve aklar: Bunlar artk zume kavuturulmu sorunlardr. Manhattan mahallesinin kuzeyindeki renkli baheler, yoksul uluslarn sorunlarna are diye gsterilir. zel apartman alamayan yoksul snflar ve renkli partilere gidemeyen, zel otellere giremeyen ve kadnlar uzerinde kumar oynayan insanlarn kadn ve ak sorunu yoktur... lerici bir toplumda tum sorunlarn nasl da zuluverdi-ini gruyorsunuz. Para ve biraz da bilimsel bir mantk oldu mu, her ey tamamdr. Sermaye sahiplerinin, yoksul halkn karlat zorluklardan habersiz olduklarn sanmayn sakn! Onlar, kimseden lutflarn esirgemeyecek kadar insancldrlar (!) Her eyin ba dndurucu bir hzla pahaland dunyamzda, bir dolara bir kitap alp da, sanat ve ak yazlarn okumamz bir iyilik deildir de, nedir?! Onlar, Afrika'nn kavurucu llerinde ve Asya'nn yaanmaz dalarnda yaam kavgas veren ve New York, Paris, Stockholm' ve Londra uygarlnn nimetlerinden yoksun kalan genlerimizi bile duunurler de, deerli Playboy dergilerini ve daha baka kymetli seks dergi ve kitaplarn bedava datrlar. slm'n Peygamberi, bedev uretim sisteminde, kabile duzeninde; sar eytann egemenliine kar sava ap faiz yemenin Allah'la savamak anlamna geldiini syler ve ummetini, dunyaya ve altna tapmanm ktuluklerine kar mucdeleye arrken; maddeciliin, Allah'a ulamann karsnda nasl bir set oluturduunu ve imann, ahlkn, uyann, hidyet ve felahn nasl da tehlikeli bir duman olduunu gerekten ok iyi biliyordu. Ve eer o gunku Taif'in bahe sahiplerinin, Kurey'in deve sahiplerinin ve Abbs bn Abdi'l- Muttalib'in yerini bugun dev kartel ve trstlerin, petrol irketlerinin ve daha baka okuluslu irketlerin; svire bankerlerinin, komprador burjuvazinin ve snrsz miktarda sermayelere sahip olanlarn alm olduunu ve korkun borsa oyunlarn, ihtikr ve dolandrclklar, snrlarn tesini de smuren bankalar, senet, borlanma ve dviz oyunlarn kendi dneminde grmu olsayd da, yaygnlatn grseydi, herhalde Kurayzaoullar Yahudileri-ne yaptnn aynsn yapard. Geen yuzylda byle bir duzenin; insan haklarn hie sayan, insan tum gereklerden, tum deerlerindej koparp batakla surukleyen, en yuce duygular ve insan ruhunun kutsalln parayla alp satan, hayvanca bir rekabet ve artrma hrsndan baka hibir manev deere (!) yuz vermeyen ve insan varlnn eitli boyutlarda gelimesine imkn tanmayan kokumu burjuva duzeninin karsna sosyalizm kt. Din eski resm Kilise evrelerinde idi ve Kilise'nuv kendisi Bat sermayecilerinin en buyuklerindendi. Fikr ve kulturel altyapy Avrupa'nn Ortaa'nda feodalizm oluturuyordu. Kilise ite bu Ortaa'da feodalizmle yapt ibirliini, imdi de burjuvazi ve kapitalizmle yapyor ve sosya-
162 163 DEOLOJLER VE SLAM'IN KONUMU BZ VE KBAL lizme kar kyordu. Allah, iman, gayb, maneviyt ve ahlk adna tum gucuyle sosyalizme yukleniyor ve kapitalizmin fedasi rolunu oynuyordu. Bu durum karsnda, dinin kapitalizme destek olduunu gren sosyalizm, sma materyalizmde bulup, onunla nikh yapt. Din de sermaye ile nikh yapm ve maneviyt maddiyta dnumutu, maddiyt da maneviyta. u terslie bakn siz! Tanr dunyaya ve paraya tapan, mal yan ve insanlar paraya tapmaya aran bir halk duman oldu; insanlarn da Karun'un kleleri ve Sar eytan'm kurbanlar olmalarn istiyordu. Toprak birden hiretperest kesildi; hakk, eitlii ve adaleti vmeye, paray ve madd lezzetleri kuumsemeye, bireyci hev ve hevesleri aalamaya, insan kurtulua ve madd hayatn etkilerini silmeye aryordu. Halktan kendi karlarn duunmemelerini, toplum ve kardelik ruhunu, eitlik ve inan sorumluluunu, takva, ahlk, sabr, cmertlik, dunyadan yuz evirme, insanlara hizmet etme gibi hayrl amellere ynelmelerini ve Firavun'u boup, Karun'u gmmelerini istiyordu. Her ey yer deitirmiti. (Tanr'dan amacm ilh deerler ve din; topraktan amacm ise, bunun dndaki tum ideolojilerdir.) Birbirlerinden fark toprakla tanr kadar olan bu iki zt kutup birbirinin yerine gemiti. Din dunyaperest oldu; materyalizm de maneviyat. Doald bu; unku Kilise dini dunyaya tapanlarn hizmetine vermiti; sermaye duzenini, smuruyu, paraya tap, oaltma hrsn ve hakka tecvuzu koruyordu. Musa'nn asas gerekte ylan olmu ve Firavun'un bana inecei yerde, Karun'un hazinesinin bana oturmutu. Papa, brahim'in vrisi oldu. Roma imparatorlar sa'nn mirasna konarken, Hz. Muhammed'in miras da am ve Badat halifeliklerine gitti. Ve akll materyalizm de sahipsiz kalan deerlere sahip kp, kafilenin banda yurumeye yeltendi. Tarihin uzun yollar boyunca nculuunu hep peygamberlerin yapt ve dem'den bu yana krmz ehdet izgisi uzerinde tevhd bayrayla yuruyen kafilenin bana materyalizm geti. Sanayici sermaye sahipleri, tarmclar kendilerine ekerek sanayi iileri snfn oluturdular. Bu iiler teknolojinin zincirlerine tutsak edilerek, her turlu kiiliklerini yitirdiler ve teknolojinin uydular hline geldiler. gulerini makine sahiplerinin ellerine verdiler; bylece, kendine zgu dili, kulturu ve toplumsal ilikileri ile yeni bir snf ortaya km oldu. Smurgeciliin ar boyutlara varmas, teknolojinin hzla gelimesi ve i kurulularnn buyumesi sonucu snfsal elikiler ba gsterdi. Bir yanda sermaye, te yanda igucu kutuplarken; kapitalizm de yaam garantisini iinin smurulmesinde gruyordu. Ve sonunda, kurtulu yollar aramaya balayan ii snf hakk ve hukuktan yana olduklarn ileri suren aydnlar da yedeine alarak maki-nizme ve sermayeye kar sava at. Dolaysyla sosyalizm ite bu dnemde, krduumu zup, insanlar parann egemenliinden ve teknolojinin zorundan kurtaracak; kazanca tapma hastal, ahlk bozulma ve sosyal-insn sapklklar nleyecek bir sistem olarak gundeme geldi. Sonunda bu iki kutup arasnda kavga balad. Dinle faizm, kapitalizmin yardmna kotular; sosyalizmse destek alan dumannn karsna materyalizm ve proletarya dikta-trluuyle birleerek kt. Her ne kadar sosyalizmin zu ahlk idealizm ve insan zgurluu duuncesinden kaynaklanyor idiyse de, sonunda kapitalizmin dine yapt gibi, materyalizm de sosyalizme yapacan yapt ve onu kendi safna ekmeyi baard. Kapitalizm akn, tamlm, varlk gereinin ve insan deerlerin duman idi. Amac; ihls, varln yucelmesi, insann aalk arzulara kaplmasnn nune gemek ve dunyann basklarndan insan kurtarmak olan din; kendi dumanlarnn hizmetine girerek, smuruculerin yannda mevzilenmiti. Aynen bunun gibi adalet, eitlik, sevgi, insanlar arasnda kardelik, zgurluk ve maddenin gucunden, sermayeciliin ezici ekonomik duzeninden, kazanca tapmadan, oaltma hrsndan, altn biriktirme ve paraya tapma hastalndan, sermayenin egemenliinden ve kendine yabanclamadan insan kurtarmak sloganlaryla ortaya kan sosyalizm de materyalizmle birleerek; siys diktatrlue, fikr baskya, kalplam bir ahlk duzenine, burjuva huyunun en ktusu olan ekonomiyi esas almaya, ii devleti kurmak parolasyla insanlar ezen bir polis iktidarna ve ndere tapma hastal iinde koyu bir despotizme dnutu. Burjuvaziye, faizme ve dine kar ynelttii sulamalarn aynsn kendisi yapar oldu. te, yaadmz dunya bu; ister istemez bu dunyada yaayan insanlar olarak birtakm eler karmza kyor: Sermaye sahibi olma. Eski anlamyla deil; biraz paran varsa onu kanun veya kanun d yollarla oaltmaya bakmak, ziraata, hayvancla, faizcilik ve ihtikra ynelmek... Bugun, gerek nicelik, gerekse nitelik olarak; elde etme yollar, tuketim biimi, uretmedeki ama, varlk felsefesi, sosyal rolu, psikolojik sonular ve insanla olan ilikisi bakmndan sermaye ve sermaye sahibinin sermayeye kurban edilen insanlarla ilikisi eskiden olduu gibi deildir. Yanllk veya ihanetlerin kaynakland en nemli nokta burasdr ki, birtakm fakihler, hukukular, sosyolog ve ekonomistler ister bilerek olsun, isterse bilmeyerek olsun; bilgilerini, kalemlerini, sanatlarn, dinlerini ve aratrmalarn sermayeciliin ve ona bal gulerin hizmetine vermilerdir. Farknda olarak veya olmayarak, ya da Marksizm'den nefret ettikleri iin sermaye sahiplerinin eteklerine kouyorlar. in ktusu baka smak da bilmiyorlar. Eskiden teknoloji ncesi dnemlerde insanlarn zgurluk ve bamszlklarnn guvencesi, halkn zorbalarn tecvuzlerinden korunmas ve ellerindeki varlklarnn yama edilmemesi iin bir are olarak grulen zel mulkiyetin ustun ynlerini gstermeye ve bunun alma, ekonominin gelimesi, toplumlarn uretime yneltilmesi, sanayide, ticrette ve madencilikte ilerlemenin salanmas alarndan da yararl olduunu savunmaya alyorlar. Fakihler, insanlarn ancak kendi emeklerinin karln alabilecei, hrszln haram olmas, halkn mallarm gasbetmenin yasak oluu ve tarih boyunca dinin de ho grmesi, hatt tevik etmesi gibi gerekeler ileri surerek, zel mulkiyetin meruluu ve kutsall konusunda fetvalar veriyorlar. zel mulkiyet ilh imi; imana, vahye, tevhide ve nubuvvete dayanyormu; insanlar kurtulua ve takvaya gturuyormu. Daha nice gereke ve delillerle sermayeciliin korunmasna yardm ediyor fakihler. "Kim bir lu topra ihya ederse o toprak onun olur" kuraln ileri suruyorlar. Oysa burada kutsanan, lu topra zel mulkiyete geirme deil, lu topra enlendiren, ihya eden ve ilenir hle getiren insan emeidir. Sermaye sahiplii faizcilik ve kazan hrsnn sonucudur; ve bugun artk sermaye politik oyunlara girimekte, savalar karmakta ve gu yarlar yapmaktadr. Nemrud'un saraylarnda, eddd'm balarnda, ba dndurucu kumar evlerinde, cinsel elencelerde, ayyalk ve eytan ilerde bin bir gece hayat yaamaktadr sermaye. Ekonomide karteller ve trstlerle devlet ilerine uzanyor, elini seimlere, siys ve sosyal devrimlere atyor. Piyasalar ele geirmeye, uluslar arasnda savalar karmaya; iman, deerleri, kulturleri, insanlarn manev duygularn, dinlerini, soylu uygarlklarn ve kklu geleneklerini yok etmeye alyor. nsanlar insanlklarndan ediyor... Yeni sermaye sahipliinin zellikleri unlardr: Sermaye miktar olarak oalrken, sermaye sahibi saysnn azalmas; bir baka deyimle tekellemeye ynelme. Eskiden orta buyuklukte bir kentte yuzlerce mal sahibi, varlkl ve paral kii bulunurdu. Ama imdi, tum ulkede sermaye sahipleri parmakla saylabilecek kadar azdr. Bunun nedeni de, sanayi ve ticar sermayeciliin, esnaf ekonomisinin yerini almasdr. te yandan, sermaye duzeninde makine bakalaryla buyuk bir yarn iinde olmak zorundadr. unku yara giremeyen ve yar surduremeyen bir makine gerek nicelik, gerekse nitelik asndan birka yl iinde lmeye mahkmdur. Tuketim piyasasn ellerinde tutmak isteyenler, uretimle e oranda, maln ekiciliini de artrmak zorundadrlar. retim hem cins ve guzellik asndan doyurucu olmal, hem de ucuz olmaldr ki, tuketim piyasas elde tutulabilsin. Bunun dnda, uretimin yalnzca buyuk bir hzla artmas geni bir sermaye yatrmna, teknik ve ynetsel hunerlere ve ayn zamanda zel ynetimlere muhtatr. Sanayi uretiminin teknik ve ynetsel sisteminin gun getike karmak bir biim almas ve buyuk sermayelerin ihtiya duyduu uretim makinalarnm buyumesi, irketlerin kurulmasn gerektirmekte ve bunun sonucunda da irketler kiilerin yerini alp, kiiler paylalan bir mal durumuna dumektedirler. Ekonominin teknikle, uzmanlkla, iletmeyle, muhendislikle, sosyolojiyle, psikolojiyle, hukukla, politikayla ve baka uluslarla yakndan ilikisi vardr. Bu nedenle, sermaye sahibi her geen gun iinden ve sermayesinin almya-zsmdan uzaklar; kendisiyle sermaye, makine, iiler yani ml gucu, uretim aralar ve insan gucu arasna alm-satm, alc, piyasa ve tuketici gibi faktrler girer. Bu durum, bir orta snfn domasna yol aar; yeni doan bu snf hzl bir gelimenin iine girer; sermaye sahibiyle sermayesi arasnda araclk yapar. Bu snf muhendis, ekonomist, hesap uzmanlar, sanayi iyerleri mudurleri, iveren, uretime bal uzmanlar, reklamclar, pazarlamaclar, istatistikiler, teknokratlar ve sanayi sosyologlar gibi meslek sahiplerinden oluur.
Eskiden orta snf burjuva idi; yani dukkn sahipleri, tuccarlar, el sanayicileri, ynetsel ilerle uraanlar ve ounlukla kentte yaayanlar... Bunlar kyluyle feodal aa snf arasnda bir yer igal ediyorlard; kyluden biraz yukarda feodallerden biraz aada idiler. Bazlar boyaclk ve marangozluk gibi ileri yapar, bazlar da kyden kente mal getirerek satar veya faizcilikle urarlard. te sonradan dukkn sahibinin dukknn super markete, han sahibinin hann pasaja, kuuk iyeri sahibinin iyerini fabrikaya ve faizcinin ii bankaclk ve bankerlie dnuturmesiyle buyuk sermaye sahipleri snf olutu. Bu bakmdan, Ortaa toplumlarndaki duruma ya da 19. yuzyln sosyolojik veya Marksist deyimlerine bakarak, bugun burjuvaziden bir orta snf olarak sz etmek yanltr. Sanayi sermayeciliinin gelitii duzenlerde, egemen snf buyuk burjuvazi ya da sermaye sahipleri snfdr. Bu snf Ortaa'm feodallerinin, ii snf da kylulerin yerini almtr. Marksist sosyolojinin sylediinin tam tersine olarak, eskiden orta snf oluturan kuuk burjuvazi yok olmam, imdiki egemen burjuvaziye dnumutur; ii snfyla arasndaki boluu ise teknokratlar snf doldurmutur. Bu snf eskiden olduu gibi artk paray deil, bilimi kullanma yolunu tutmaktadr. Ne tuhaf; eski duzendeki kyluyle toprak aasnn ilikilerini duzenleyen mubairin yerini, yeni duzende okumular, duunurler, bilginler ve sanatlar, ksaca aydnlar almtr. Bilimin, u yeni uygarln egemenliinde ald biim ve ekildii yne bakn. Yeni burjuvazinin dine kar at rgutlu sava ve onu hayattan, toplumdan ve insanlarn kalbinden silme abasnda bilim nemli bir rol oynuyor. Burjuvazi, bilimin zgurluu, akim bamszl, kulturun insancll, eitimin ulusall, ahlkn mantklii ve sanatla dinin zincirlerden kurtulmas gibi cafcafl ve yalanc sloganlarla dine kar sava veriyor. Tum aydnlar, hatta burjuvaziye kar olan devrimci aydnlar, Doulu aydnlar ve Muslumanlar, din ve kultur asndan yeni Bat burjuvazisinin kurban oldular. Oysa, yuzylmzda oluan siys, sosyal ve kulturel gelimeleri ve politikada, sosyal sistemlerde, ahlkta ve duuncede olup bitenleri gruyorlard. Maneviyta kar realist ve materyalist akmlara; dine kar bilimsel iddialara, erdemlere kar modernlemeye, Allah'a tapmaya kar paraya tapmaya tank oluyorlar. Ahlkn yerini karlarn, erdemlerin yerini faydacln, gerein yerini ekonomik refahn, insann kurtuluu tezinin yerini ilerlemenin; hakkn yerini ihtikr, aldatma, kuku, sosyal burkun tu ve bilimsel, sanatsal ve eitsel ynelilerin; insan soyluluun yerini tuketimciliin ve deerlerin yerini madd lezzetin, gucun, biriktirmenin ve ekonominin aldn; hakka tapmann, akn, guzelliin, deerlerin, yuce amalarn, varln ve evrenin ruhunun, ftratn, sonsuz susuzluun, gayb gereinin, sonsuzluun, insan tarih iinde hayvandan ayran ve onu hidyete, doruya, zgurlue ve uyana gturen nedenlerin yok edildiini ve tum uygarlklarn, kulturlerin, toplum ve uluslarn gelimesindeki ana etkenin iman olduunu biliyorlard. Durkheim, dine toplum ruhunun tecellisi diyor ve tarihte dinsiz bir toplum yaamadn belirtiyor. Ona gre toplumlarn ilkel gelime surelerindeki kavramlar kutsal kavramlardr. Schiller, tarihin hareketinin nedeni olarak ak ve al gsteriyor. Ruh, ebed yaam duuncesi, fizik tesine uzanan irde, ak, tapnma, nasl olmak, ne yapmak ve nasl duunmek gerektii; doann srrn, eyann ruhunu ve yaamn anlamn zmeye almak ve sonunda gaybe inanma, Kahr Guc'e yaklama, olular aratrmak ve olaylarn nedenlerini bulmaya almak insan aratrmaya, ilerlemeye ve yorumlara itmitir. Hatt, tekniin gelimesinin ilk kaynann da sihirbazlk, kimyaclk, tapmaklar yapma, bust yapma, res- samlk, guzellii tanmlama, yldzlar, doada olup bitenleri tanmaya alma ve hastalklara kar ilalar yapma gibi abalar olduu syleniyor. Sorunun daha ilgin olan yan uras ki; Marksizm insanlk tarihinde ilk kez i uygarlnn soyluluundan sz ettiini itiraf ediyor. Bu uygarlkta insan i aracna dnuerek aalayor; yle ki makine ana ii, insan ise onun yan kolu hline geliyor. Sonra ruh lup, ak terk edilerek, Allah'a, mutlak gerek ve yuce deerlerin tecellisi olan Allah'a tapmann yerini; tuketime, cinsiyete ve yeni yeni baka tanrlara, tarihin Kisra, Kayser ve diktatrlerinin yerine geen reislere, liderlere, parti genel sekreteri ve devrim nderlerine tapma alyor. Uyank, yaratc, guzellie, zgurlue, gelimeye ve hakka ynelmek isteyen insana, sosyalizm kantinlerinde sunulan ideoloji yeterli hle geliyor. Ne tuhaf!.. Dini, bilime kar ve halk uyutan afyon diye gsterdiler. zgurluu, izzeti, insann bamszln felce uratan sapk bir fanatizm olarak nitelediler dini. Oysa, insan yeryuzunde Allah'n halifesi yapan dinden baka bir felsefe veya ideoloji deildi. Bilim, felsefe ve humanizm dinin zirveye oturttuu insan aalara indirip bir i aracna dnuturduler. Petek yapan balans, ya da rzk toplayan karnca yerine koydular onu. Marksizm'in yapt da bundan farkl bir ey deil. Marx ve Engels'in ada E. Berth'in u szunu burada anmak ne kadar yerinde olacaktr. Diyor ki E. Berth: "Marxizm, uretenlerin felsefesidir." Marksizm'in duunsel nitelikleri ve ahlk ynelilerinin arkasnda burjuvazinin keskin kokusu gelmektedir. 17. ve 18. yuzylda geliip, 19. yuzylda doruk noktasna ulaan burjuvazi, maneviyt, irfan, ruhu, ahlk ve deerleri reddedip, tum bunlarn kayna olan dini karsna ald. Maddeyi kble edinerek, realizme, ekonomik refaha, pragmatizme, piyasacla, tuketime, uretime, kara, lezzet, servet ve guce ynelerek tum amalan ve yuce deerleri romantik ve din idealizmin urunu bularak frlatp att. Bugun sosyolojik sorunlardan anlamayanlar bile, gunumuze egemen olan sosyal ilikilere, ekonomi duuncesine ve toplumlar kuatan deer yarglarna baktklarnda; yeni sanayi burjuvazisinin iten ve almaktan baka bir eye kymet vermediini ve kbesinin yalnzca para olduunu kolayca greceklerdir. Marksizm ile burjuvazinin sonunda ktklar kap ayn kapdr; aralarnda ama olarak hibir fark yoktur. Her sabah erken saatlerde Paris, Londra veya Washington'un yeralt geitlerinde ar gibi kaynayan ve ie yetime kaygusuyla ana-kz, erkek-kadm acele metrolara kouan milyonlarca insan grduumuzde; azaba uram kavimleri, tufana urayp kaan Nuh kavmini ya da Ad kavmini anmsyoruz. Bu kouup duran insanlar, uradklar bir azaptan kap kurtulmak abas iindedirler sanki. Evet; i uygarlnn, parann, bilimin, gucun, teknolojinin acmasz arl altnda ezilip kalm bir ehd var amzda; insan. Teknoloji insanlara refah getirecekti; ama imdi, bu refah aracnn altnda kalm insanln feryatlar geliyor kulaklarmza. Kyamet gunu mudur nedir? Mezarlarndan kan luler korkarak oraya buraya kayorlar sanki. Maher gununun korkun anlar kuatm insanl. Maher mi? Evet, buyuk maher. Nereye kouuyor bu insanlar? "Gebe develer korkudan yavrularn duureceklerdir." diyor Kur'n, kyamet hllerini anlatrken. Londra'da, Paris'te, Hamburg ve Tokyo'da kouan insanlarn yan sra, ancak bir polis ya da mufetti grduklerinde kprdanabilen uyuuk komunist ulke insanlarna ne denir? Bu insanlarn ruhlar lmutur. Diyalektik, propaganda, reklam, ideolojik nutuklar ve partinin bitip tukenmek bilmeyen vguleri uyutmutur onlar. Ama bu insanlar da almaya iten yine paradr; polis gucunden daha ustun gelen para.
Yuzyln buyuk bir tecrubesi bizi bir geree gturuyor. Sermaye birikimi, refah ve lezzet ak, hrs ve kazan peinde olma; insanl gece-gunduz yaam boyu para toplamaya, gu kazanmaya, lukse, sapk elencelere, biriktirme hastalna ve manev-ahlk deerleri, varlk felsefesini, ftrat cev-hp'ini, Hakk'a tapmay, zgurluu, adaleti, yaamn tum guzelliklerini ve bireyin gelimesini feda etmeye gturuyor. nsan parann karsnda ve aalk arzular iinde, hemcinsleriyle bitmez bir ekime ve dumanca ilikiler ortamnda yalnzca dunyaya ynelik, ruhunu, ahlkn ve kulturunu brakyor ve sonunda kendine yabanc bir yaratk hline geliyor. Daha ksa bir deyimle, burjuvazinin ahlkna burunuyor. Bu hastal ve getirdii sapklklar eski kulturler ve dinler bildii gibi, bugunun sosyolojisi ve insan anlayabilen ideolojileri de biliyor. nsan, urunda en kymetli eylerini, tum guzelliklerini ve varn, younu feda edip de ulaamad; devrimler, cihdlar ve ehdetler araclyla peinden kotuu kendi gereini, yuce deerlerini, ahlkn, ama ve sorumluluklarn, gerek siys duzenini, varlk felsefesini, tabiatn ve yaratln srrn ve kutsal guzelliklerini istiyor. Aradn kapitalizmde bulamad, burjuvazide bulamad, Marksizm'de bulamad; materyalizm, egzistansiyalizm, nasyonalizm ve faizmde bulamad ve aray iindeki gzler ister istemez slm'a yneliyor. Ve; kbl bunun yolunu bize gsteriyor. Ali eriati _ Biz ve kbal Kitaplar, uygarla yol gsteren klardr. UYARI: www.kitapsevenler.com Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar... Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak grduumuz sitemizdeki tum e-kitaplar, 5846 Sayl Kanun'un ilgili maddesine istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma ekran vebenzeri yardmc aralara, uyumluolacak ekilde, "TXT","DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayc ve OCR (optik karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grmeengelliler iin, hazrlanmaktadr. Tumuyle ucretsiz olan sitemizdeki e-kitaplar, "Engelli-engelsiz elele"duuncesiyle, hibir ticari ama gzetilmeksizin, tamamen gnulluluk esasna dayal olarak, engelli-engelsiz Yardmsever arkadalarmzn youn emei sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibirekilde ticari amala veya kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek tumyasalsorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir. www.kitapsevenler.com web sitesinin amac grme engellilerin kitap okuma hak ve zgurluunu yuceltmek ve kitap okuma alkanln pekitirmektir. Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyoruz. Tum kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri abalardan ve yaptklar katklardan turu teekkur ediyoruz. Bilgi paylamakla oalr. LGL KANUN: 5846 Sayl Kanun'un "altnc Blum-eitli Hukumler" blumunde yeralan "EK MADDE 11" : "ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin uretilmi bir nushas yoksa hibir ticar amagudulmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya uuncu bir kii tek nusha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dun verilmesi bu Kanunda ngrulen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nushalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nushalar uzerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur." bu e-kitap Grme engelliler iin duzenlenmitir. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne mutlu ki, bir grme engellinin, duzgun taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu sevinci paylaabilmek tum zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz tarayp, kitapsevenler@gmail.com Adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay duunebilirsiniz. Bu Kitaplar size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek lutfen bu aklamalar silmeyiniz. Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz... Teekkurler. Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara. TRKYE Beyazay Dernei www.kitapsevenler.org www.kitapsevenler.com e-posta: kitapsevenler@gmail.com Tarayan: Muslim Domu Ali eriati _ Biz ve kbal