You are on page 1of 318

bilgi yaynevi

BLG YAYINLARI: 58 ROMAN DlZS : 14

Birinci Basm Kasm 1967

BLG YAYINEV Sakarya Caddesi No : 8 Yeniehir Ankara T elf.: 17 74 03 17 89 30

Franz Kafka AMERKA

TRKES:

ARF GELEN

Bilgi Yaynevi

S E V N D em irtep e,

M A T B A A S I

A n k a ra T el. : 12 51 88

N D E K L E R

BRNC BLM

Atei, 7
KNC BLM

Karl'm Days, 41
NC BLM

New York Yaknnda Bir Kk, 58


DRDNC BLM

Ramses Yolu, 99
BENC BLM

Hotel Occidental, 131


ALTINCI BLM

Robinson Olay, 161


YEDNC BLM

Bir Smak, 207


SON BLM

Oklahoma Ak Hava Tiyatrosu, 267


EK

Fragmanlar I, 291 Fragmanlar II, 303


SON SZLER, 309

ATE

Karl Rossmann on alt yandayd. Yoksul bir ailenin ocuuydu. Hizmeti kzn biri KaT batan karm, ondan bir de ocuk edinmiti. Bu yzden Karl Amerikaya yolladlar. Gemi hzm kesip New York limanna girerken, Kari, saatlardr seyrettii z grlk tanras heykelinin birden daha ok parla maya balayan gne iinde kaldn grd. Esen rzgrlarn ortasnda dimdik duran heykel, k l tutan elini sanki o anda havaya kaldryordu. Kari, Amma da yksekmi dedi kendi kendi ne. Yerinden kprdamay sanki hi dnmyordu. nnden gelip geen hamallarn gittike byyen kalabal onu yava yava srkledi; bylece gver tenin korkuluklarna kadar geldi. Yolculuk srasnda yle byle tant gen bir adam, yanndan geerken Karla, Ne o, inmeye ni yetiniz yok mu? diye sordu. Kari, Tamam, iniyo rum. dedi glerek. Sevin cokunluu iinde bavu lunu omuzuna atverdi. Ne de olsa gl kuvvetli bir delikanlyd. Tand adam, bastonuna hafife dayanarak kalabalkla birlikte uzaklarken seyretti. Tam bu srada geminin iinde unuttuu emsiyesi aklna geldi, birden telland. Halinden pek honut grnmeyen tandna kotu, bavulunun yannda bir

iki dakika beklemesini rica etti. Dnte ayn yeri kolayca bulabilmek iin etrafa yle bir gz gezdir di, sonra koup gitti. Geminin iine dald; ama ak silie bakn ki, kestirmeden gidecei koridor tam o srada kapatlmt. Belki de btn yolcularn boal masn salamak iin byle yapmlard. Durmadan saa sola bklen koridorlardan, kullanlmayan bir yaz masasnn bulunduu bo bir odadan geerek, biribiri ardndan uzayan merdivenleri glkle bul du. En sonunda yolunu iyice kaybetti. nk bu yol dan yalnzca iki kez, o da byk bir kalabalk ara snda gemiti. Ne yapacan bilemedi. Grnrde kimse de yoktu. Yalnzca, yukarda dolaan insan ka labalnn ayak seslerini iitiyordu. Uzaklardan, bir soluk gibi, artk durmu olan makinalarn son kprdanlarm duydu. Daha ok oyalanmadan rastgele karsnda bulduu kk bir kapy vurmaya bala d. erden bir ses, Kap ak ya! dedi. Kari, de rin bir nefes ald, sonra kapy at. erde iriyar bir adam vard; Karla dnp bakmadan, Ne diye byle lgn gibi kapy vuruyorsunuz? diye sordu. Tepedeki delikten, yukardan szlrken iyice zayf lam soluk bir k geliyordu. Berbat bir kabineydi buras. inde bir yatak, bir dolap, bir sandalye ve bir adam vard. Hepsi de depo edilmi gibi biribiriyle i ieydi. Yolumu ardm. dedi Kari. Yol culuk srasnda geminin bu kadar byk olduunu farketmemitim. Ama ok byk bir gemiymi bu. Adam bbrlenerek, Elbette. Ha unu hileydin! dedi. Bir yandan da, iki eliyle bastrd kk bir bavulun kilidi ile urayor, bavulu kitlemeye al yordu. eriye girsenize! dedi. Hep darda dura cak deilsiniz her halde. Kari, Sizi rahatsz etmi yor muyum? diye sordu. Neden rahatsz edecekmisiniz canm? Kari, Alman msnz? diye sordu. i salama balamak istiyordu. nk Amerikaya yeni gelenle

re zellikle Mandallarn oynad oyunlarla ilgili tehlikeleri ok dinlemiti. yle, yle. dedi adam. Karln tereddd dalmt. Adam, anszn ka pnn tokmam tuttu, itti, Karl kendine doru ekerek kapy hzla kapad. Birisinin koridordan ieri bakmasna hi dayanamam, tepem atar. dedi. Sonra gene bavulla uramaya balad. Bu kapnn nnden her geen ieriye bir bakar. Bu kadarna hibir babayiit dayanamaz. Kari, Peki ama, koridor bombo. dedi. Karyo lann demirine iyice yaslanp kendini brakmt. Evet, imdi yle. dedi adam. Kari, 'nemli olan da imdi. diye dnd. 'Bu adamla konumak da zor i. Atm kendinizi yatan stne. O kadarck yer var orada. dedi adam. Kari, kna skna yatan stne kt. Kendini yukar atmak iin giritii ilk deneme boa gidince bir kahkaha att. Yataa kar kmaz da birden ba rd : Aman Allahm, bavulumu unuttum gitti. Bavul nerede ki? Yukarda gvertede. Bir tandn yanna brak tm. Neydi o adamn ad? diyen Kari, annesinin yol culuk iin ceket astarna diktii gizli cepten bir kart vizit k ard: Butterbaum, Franz Butterbaum. Bavulunuz ok mu gerekli? Elbette. Peki, neden onu yabanc birine verdiniz yley se? emsiyemi aada unutmutum, almak iin bu raya kotum. Bavulu da buraya kadar srklemek istemedim. Sonra da urada yolumu ardm. Yalnz msnz? Tek banza m geldiniz? Evet, yalnzm. . Kari, Bu adama gvenmeliyim. Bundan daha iyi bir arkada hemen imdi nerede bulurum? di ye dnd. Adam : Demek imdi bavulu da kay

bettiniz. emsiyeden zaten sz etmiyoruz. diyerek sandalyeye oturdu. Sanki Karl'm iine derin bir ilgi uyanmt iinde. Ama ben, bavulun henz kaybolmadna inan yorum. nanmak iyi eydir. dedi adam ve ksa, siyah ve sk salarn hzl hzl kad. Gemide limanlar la birlikte detler de deiir. Hamburgda olsayd, sizin Butterbaum belki bavula bakard. Ama bura da artk bavul da, adam da toz olmutur belki de. Kari, yleyse hemen yukar kp bakmalym. dedi, nasl dar kabilirim diye etrafna baknd. Adam, Durun hele! diyerek eliyle Karl gsnden hzla yataa itti. Kari fkelendi, Niye ama? diye sordu. Anlam yok da ondan, dedi adam. Birka saniye sonra ben de kyorum. Birlikte gideriz. Ba vul ya alnmtr, alnmsa aresi yok, ya da adam onu brakp gitmitir. Brakp gitmise, gemi bsb tn boalnca daha kolay buluruz. O zaman emsiye nizi de buluruz. Kari, Gemiyi iyi tanyor musunuz? diye sordu. pheliydi. Bo gemide eyalarnn daha kolay bulu nabilecei akla yakn bir dnce olduu halde ona przl grnyordu. Geminin ateisiyim ben. dedi adam. Kari, Geminin ateisi szsiniz demek! diye haykrd. Btn umutlarn aan bir eyle karla m gibi sevindi. Elini enesine dayayp adama da ha yakndan bakt. Slovakyah ile birlikte yattm kamarann nnde bir delik vard. Makine dairesini oradan grebiliyordum. Evet, ben orada alyorum. dedi atei. Kari, Teknie kar her zaman byk ilgi duya rm. dedi. Kafas bir eye taklmt. Amerikaya gelmek zorunda kalmasaydm, mutlaka mhendis olurdum. Neden gelmek zorunda kaldnz? Kari, Ah bilemezsiniz! diyerek eliyle yapt

10

bir iaretle eski hikyeyi bir kenara itti. Bir yandan da, itiraf edemedii ey iin anlayla davranmasn rica ediyormu gibi ateiye glmsedi. Mutlaka bir nedeni olmal. dedi atei. Ama bu szleriyle bu nedenin anlatlmasn isteyip iste medii anlalmad. Kari, Artk ben de atei olabilirim. dedi. An nem babam ne olacamla bundan byle hi ilgilen mez. Atei, Benim yerim boalacak. dedi. Kararn kesinlikle vermi olmann gveni iinde ellerini pan tolonunun ceplerine soktu. Burumu, deri gibi ke elemi, koyu gri pantolon iindeki bacaklarn ya tan stne atarak uzand. Kari duvara doru daha ok skmak zorunda kald. Gemiden ayrlyor musunuz? Elbette, bugn kirii kryoruz. Neden ama? Hounuza gitmiyor mu? yle gerekiyor. Her zaman iin hoa gidip gitme mek ii bitirmiyor. Hakknz da var ya, houma git miyor. Belki siz atei olmay gerekten dnm yorsunuz. Ama gene de oluverirsiniz. Bana sorarsa nz hibir zaman olun demem. Madem Avrupada oku mak istiyordunuz, buraya gelince neden vazgetiniz? Amerikan niversiteleri, Avrupadakilere gre kat kat stn. Kari, Bu da olabilir, dedi. Ama okumak iin on param yok. Geri bir yerde okumutum; gndz leri bir ite alp geceleri okuyan birisi doktor mu, yoksa belediye bakan m, yle bir ey olmu. Ama bylesi ok sabr ister. Deil mi? Korkarm o da ben de yok. Ayrca ok iyi bir renci deildim. Okulu brakmak benim iin hi de g olmad. Hem san rm, buradaki okullar daha sk. ngilizce dersen hi bilmiyorum. Sonra, burada yabanclara hi iyi dav ranmyorlar gibi geliyor bana. Demek bunu rendiniz bile? yledir, hakls nz. Siz tam benim kafadasnz. Gryorsunuz, u

11

bir Alman gemisi. Hamburg - Amerika letmesinin. Neden buradakilerin hepsi Alman olmasn? Ba ma kinist neden bir Rumen? Adamn ad Schubal. nsa nn akl almaz. Bu aalk herif bir Alman gemisin de biz Almanlarn anasn alatyor. ikyet olsun diye sylemiyorum. yle bir poflad, elini hava da sallad. Byle sanmayn. Sizin bu konuda eli nizden bir ey gelmediini, zavall bir delikanl ol duunuzu biliyorum. Ama ok kt ey bu. Yum ruunu masaya birka defa vurdu. Vururken de g zn yumruundan ayrmyordu. Ben o kadar ok gemide altm ki, birbiri ardndan, hepsi tek bir kelimeymi gibi, yirmi tane isim sayd, Karln akl karmakark old u stn hizmetlerde bulun dum. Herkes beni verdi. Kaptanlarmn istedii gi bi bir iiydim. Ayn ticaret gemisinde birka yl altm bile oldu. Hayatnn en nemli anma gel mi gibi yerinden doruldu. Her eyin inceden in ceye dzenlendii, hibir iin akaya gelmedii u sandkta benim hibir deerim yok. Schubalm g zne batarm hep. On para etmez tembelin biriyim. Defetmek gerek beni. Gndeliimi de ltuf olsun di ye veriyorlar. Anlyor musunuz bunlar? Ben anla myorum. Kari fkeli fkeli, Olmaz, bunlar ho gremez siniz. dedi. Bir geminin insana gven vermeyen tek nesi stnde, bilinmeyen bir karaparasmm kyla rnda bulunduunu sanki iyice unutmutu. Ateinin yatanda kendini evinde sanyordu. Kaptana ba vurdunuz mu hi? Kendisine gidip hakknz arad nz m? Gein unlar, gein canm! Buraya gelmeniz houma gitmedi. Sylediklerimi dinlemiyorsunuz, s telik bir de bana t veriyorsunuz. Kaptann ya nnda ne iim var benim! diyen atei yorgun ar gn yerine oturdu, bam iki elinin arasna ald. Kari kendi kendine, 'Adama bundan daha iyi bir t veremem dedi. Burada oturup sama grlen

12

tler verecek yerde, bavulunu arayp bulmasnn daha nemli olduunu dnd. Babas ona bavulu mal olsun diye verirken aka yollu, Bavulu baka lm ne kadar saklycaksm! demiti. te imdi bu sevgili bavul belki de gerekten kaybolmutu. Tek teselli noktas, babasnn, sorutursa bile, bavulun imdiki durumunu renemiyecek kadar uzakta bulunmasyd. Yalnz, bavulun New Yorka kadar onun la birlikte geldiine gemideki insanlar tanklk ede bilirdi. Bavuldaki eyalarn hi kullanmam olma s, szgelimi, oktandr gereksindii halde gmleini bile deitirmemesi Karla znt veriyordu. Demek ki bo yere tutumluluk gstermiti. Yeni bir hayatn balangcnda tertemiz giyinip kmann gerekli oldu u u anda, kirli gmlekle grnmek zorunda kala cakt. Bunun dnda bavulun yitmesi pek o kadar nemli deildi. nk srtndaki elbise bavuldakinden de iyi saylrd. Bavuldaki elbiseyi yola kaca ndan az nce annesi yamamt. Ba zora dn ce onu kullanacakt. imdi hatrladna gre bavul da bir para da Verona salam vard. Annesi bunu fazladan bir hediye olarak sarp koymutu. Onun da ancak kk bir parasn kesip yiyebilmiti. nk yolculuk srasnda itahn tm yitirmiti. Ara gver tede dattklar orba ona yetip artmt bile. im di domuz sucuu eline geseydi, onu ateiye sun mak isterdi. nk byle insanlar, ellerine ufak bir ey sktrp kolayca elde etmek mmknd. Kari bunu babasndan renmiti. Babas, i ynnden ilikiler kurduu btn kk memurlar sigara da tarak avucunun iine alrd. imdi Karlda hediye olarak verilebilecek yalnz para vard. Ama buna, he le bir de bavulu kaybolmusa, imdilik dokunmak istemiyordu. Akl yeniden bavula takld. Yolculuk boyunca bavula neden ylesine dikkatle bekilik et tiini bir trl anlyamyordu. Bavula gzkulak ola ym derken uykusunu bile karmt. imdi de onu kolayca elinden kaptrvermiti. Yolculuk srasnda

13

kendisinden iki yatak tede solda ufaktefek bir Slovakyaldan be gece hep phe etmi, onun bavulu gzlediini sanmt. imdi o anlar bir bir hatrl yordu. Slovakyal, uzun bir sopa ile bavulu kendine doru ekebilmek iin Karln beklemekten bitkin dp uykuya dalmasn gzleyip durmutu. Gn dzden de sopa ile durmadan oynam ya da dene me yapmt. Gndzn pek masum grnen bu Slo vak, karanlk olur olmaz, zaman zaman yatandan doruluyor, Karln bavuluna doru zgn zgn ba kyordu. Kari durumu apak anlyordu. Geminin ku rallar gereince yasak olmasna ramen yolculardan biri ara sra her gmenin duyduu kayglar iinde kk bir k yakar, gmen ileriyle uraan ma kamlarn anlalmaz prospektslerini zmeye al rd. ok yaknlarda bulunan biri byle bir k ya knca Kari birazck kestirebiliyordu. Ama k uzak ta yanmsa, ya da hi k yoksa, gzlerim krpma mak zorunda kalyordu. Bu i onu iyice yormutu. Galiba imdi btn abalar boa gitmiti. u Butterbaum bir bulabilseydi... Bu srada ok uzaklardan gelen, ocuklarn ayak seslerini andran ksa aralkl ve sk birtakm sesler o ana dein sren derin sessizlii bozdu. Sesler git tike yaklayor, yaklatka byyordu. Sonunda ba z kimselerin askerler gibi sessizce gemekte olduu anlald. Dar koridordan getikleri iin birerli kol da yryorlar, stlerindeki silhlar akrdatyorlar d. Kari, bavul ile Slovak zerinde toplanan btn kukulardan syrlp yatakta uyumak zere iken kor ku ile kendine geldi ve ateiyi drterek duruma dikkatini ekmek istedi. nk yry kolunun ba nerdeyse kapya erimek zereydi. Geminin ban dosu. dedi atei. Yukarda aldlar, imdi derle nip toparlanmaya gidiyorlar. Artk her ey tamam, gidebiliriz. Haydi yryn! Atei, Karlm elinden tuttu, tam ayrlaca srada yatan stndeki du vardan ereveli bir Meryem Ana resmi ald, ceketi

14

nin i cebine koydu. Bavulunu kapt ve Kari ile bir likte kabineden acele acele kt. imdi broya gidiyorum, beylere aklmdan ge enleri syliyeceim. Artk yolculardan kimse kal mad, her eye bo versen de olur. Atei bu szleri birka defa tekrarlad. Yrrken, koridorun bir ya nndan teki yanma gemeye alan fareyi ezmek iin ayan yana doru uzatt, ama fare daha hzl davranp delie zamannda eriti ve kendini kurtar d. Ateinin hareketleri olduka ard. Bacaklar Uzun Olduu iin admlarm da ar atyordu elbet. Atei ile Kari mutfan bir blmnden geti ler. Burada kirli nlkl birka kz nlklerini mahsus kirletiyorlard byk teknelerde bulak ykyorlard. Atei, Line adl bir kz yanna ar d, kolunu kzn beline dolad. Cilveli cilveli koluna daha ok yaslanan kz bir sre yannda srkledi. Para alyoruz, gelmiyor musun? diye sordu. Kz, Ben niye zahmet edecekmiim, benim paray da sen getir. karln verdi ve ateinin kolundan syr larak kap gitti. Arkadan da, Bu gzel olan nere de yakaladn? diye sordu, ama verilecek cevab bek lemeden, yryp gitti. i gc brakan kzlarn hepsi birden gltler. Atei ile Kari, yollarna devam ettiler, st tara fnda kk sslemelerin bulunduu bir kapya gel diler. Sslemede altn yaldzl kk bir karyatid vard. Bu, bir gemi iin gerekten atafatl bir ey saylrd. Kari, geminin bu tarafna hi gelmediini farketti. Herhalde yolculuk srasnda buras birinci ve ikinci snf yolculara ayrlmt. Oysa imdi gemi de byk temizlik yapld iin btn ara blmeler ortadan kaldrlmt. Oralarda baz insanlara da rastladlar; omuzlarnda sprgeler vard, ateiyi selamladlar. Kari, gemideki bu harekete ap kal d. Yolculuk srasnda ara gvertede bunlardan hi haberi olmamt. Koridorlar boyunca elektrik tel leri uzuyordu. Kk bir zil sreli olarak alyordu.

15

Atei saygl bir tavrla kapy vurdu. Giriniz! sesini duyunca eliyle Karla korkmadan girmesini iaret etti. Kari onunla birlikte girdi, ama kapda durakald. Odann penceresi vard. Pencerenin nn de denizin dalgalarn gryordu. Dalgalarn neeli kprdanlarn seyrederken yrei arpyordu. San ki be gndr aralksz olarak denizi seyreden ken disi deildi. Byk gemiler durmadan gelip geiyor, arlklarna gre dalgalar geriye doru kabartyor lard. Yar kapal gzlerle bakld zaman gemiler ar olduklar iin sallanyor gibiydiler. Direklerinde ilerlerken rzgrn gerdii, ama gene de saa sola sallanan dar ve uzun bayraklar vard. Selam at yapan baz gemilerin top sesleri duyuluyordu. Her halde sava gemisiydi bunlar. ok yakndan geen byle bir gemideki toplarn namlular, elik kapla mann yanstt klar iinde parlyor, geminin sa lam, dosdoru ve inili kl ilerleyii sanki onlara bir ayrcalk veriyordu. Kk gemilerde sandallar, kapdan baknca ok uzaklarda kalmt. Byk ge milerin arasnda, deliklerine koan karnca srleri ne benziyorlard. Btn bu grnmn ardnda New York duruyor, gkdelenlerinin yzbinlerce pencere sinden Karl seyrediyordu. Bu odadan dar bakn ca insan nerde olduunu anlyordu. Yuvarlak bir masann evresinde adam otu ruyordu. Bir tanesi mavi denizci niformas ile bir gemi subay, teki ikisi liman dairesinin siyah Ame rikan niformas giymi iki memuruydu. Masann stnde st ste ylm trl trl ktlar vard. Gemi subay, nce elindeki kalemle ktlarn zerine bir iaret yapyor, sonra teki iki kiiye veriyordu. Onlar da bunlar kimizaman alp okuyor, kimizaman da yle bir gzden geiriyor, sonra hemen evrak an talarna koyuyorlar; ya da hemen durmadan dileri nin arasndan hafif ve anlalmaz bir ses karan bir memur, arkadann tuttuu bir protokole baz eyler yazdryordu.

16

Pencerenin nnde bir yaz masas vard. Bu rada srt kapya dnk, ufaktefek bir adam oturu yordu. nnde, ba hizasnda duran geni bir kitap raf stne sralanm byk ktlarla urayordu. Yannda kapa ak, ilk bakta bo gibi grnen bir kasa vard. kinci pencerenin n botu. Buradan dars ok iyi grlebiliyordu. nc pencerenin yannda ise biraz ykseke sesle konuan iki adam duruyor du. Bir tanesi pencerenin kenarna yaslanmt. Onun da stnde denizci niformas vard. Klcnn kab zas ile oynuyordu. Onunla konuan teki adam, y zn pencereye dnmt. Arasra yapt bir hare ketle, karsndakinin gsnde asl nianlarn bir ksmnn grnmesini salyordu, ikincisi sivildi, elinde ince bambu kamndan bir baston vard. ki eliyle smsk tutup kalasna dayad baston da uzaktan bir klc andryordu. Kari, btn bunlar uzun sre seyredecek vakit bulamad, ok gemeden bir uak yanlarna yakla t, burada bulunmas uygun dmyormu gibi baka rak ateiye ne istediini sordu. Atei, baveznedarla grmek istediini syledi. Kendisine soru soran adam kadar alak sesle konuuyordu. Uak, kendi payna bu dilei bir el hareketi ile geri evirdi. Ama gene de, ayaklarnn ucuna basa basa yuvarlak masa ya doru byk bir kavis izerek yrd ve ktlarla uraan adamn yanma gitti. Adam apak gr lyordu uan sylediklerini umursamad. Ama so nunda kendisiyle konumak isteyen uaa dnd. Ateiyi ve bir gvenlik tedbiri olarak da ua ken dinden uzaklatrmak istiyormu gibi birtakm sert el hareketleri yapt. Uak, ateinin yanma geldi ve kendisine bir sr aklyormu gibi konuarak, He men buradan toz olun. dedi. Bu karlktan sonra atei, Karla bakt. Sanki Kari, zntsn sessizce anlatt yreiydi atei nin. Kari, hibir ey dnmeden frlad, odann iin

17

de hzla ilerlemeye balad. Yrrken subayn san dalyesine bile hafife srnd. Uak, bcek kovuyormu gibi kollarn iki yana aarak ne doru eil mi, Karlm ardndan kouyordu. Ama Kari ondan nce baveznedarn masasna eriti. Uak kendisini oradan uzaklatrmak ister diye masaya smsk ya pt. phesiz o anda oda birden canland. Masa ba nda oturan gemi subay yerinden srad, liman da iresinin memurlar ii gc brakp sessizce ve dik katle seyre koyuldular. Pencere nnde duran iki adam yzlerini evirip yan yana geldiler. Kodaman larn ilgi duyduu bir konuda artk kendisinin yeri bulunmadna inanan uak geriye ekildi. Kapnn yannda duran atei, yardmda bulunmasnn gerek li olduu an dikkatle bekliyordu. Derken baveznedar, koltuunda saa doru byk bir dn yap t. Kari, ierde bulunanlarn baklar altnda gs termekten hi ekinmedii gizli cebinden pasaportu nu kard, herkes grsn diye ap masann stne koydu. Baveznedarn pasaportu nemsemedii anla lyordu. nk iki parma ile onu kenara itti. Kari, bu formalitenin olumlu sonulandn kabul etmi gibi pasaportu alp tekrar cebine koydu. izin verirseniz, diye sze balad, kanma g re bay ateiye hakszlk yapldn sylemek istiyo rum. Burada, onun st olan Schubal adl biri var. Atei, birok gemide almtr. Bu gemilerin ad larn size syliyebilir. alt her gemide herkesi honut etmitir, alkandr, iini sever. Szgelimi, yelkenli gemiler gibi ilerin o kadar ok ar olma d bu gemide kendisine iyi davranlmamasmn ne denini anlamak gerekten zor. O halde onun ilerle mesini engelleyen, baka yerde ondan hi kimsenin esirgemiyecei takdirlerin gsterilmemesi sonucunu douran ancak iftira olabilir. Ben bu konuda yalnz genel noktalar zerinde durdum, kendisi zel ik

18

yetlerini size ayrca anlatacak. Kari, bu szlerini herkese yneltmiti. Gerekten de onu herkes dinle di. Bu kadar kiinin arasnda bir dil insann, bu in san baveznedar olmasa bile, bulunabilecei olduk a byk bir ihtimaldi. Ayrca Kari, kurnazlk olsun diye ateiyi tanyal ok az bir zaman getiini sy lememiti. Hem de, kam bastonlu adamn krmz yz kendisini yanltmasayd, ok daha gzel konu abilirdi. imdi durduu yerden grdne gre ada mn bastonu da vard. Her ey tp tpna byle. dedi atei. Oysa he nz kendisine bir ey sorulmam, hatt henz kim se ona dnp bakmamt bile. Ateinin de konu mas konusunda gs nianlarla dolu adam Kari ile ayn grte olduunu belli etmeseydi, onun bu acelecilii byk bir yanllk olacakt. Karln anla dna gre bu adam kaptand. Elini uzatt, atei ye : Geliniz! diye seslendi. Sesi, bir ekicin vuruu kadar sertti. imdi her ey, ateinin davranna balyd. nk dvasnda hakl olduundan Karln hi phesi yoktu. in sevinilecek yan, bu frsat dolaysyle ate inin grm geirmi bir kii olduunun anlalmasyd. Hi istifini bozmadan kk bavulundan bir hamlede kk bir kt tomar ile bir not defteri kard. ok olaan bir i yapyormu gibi, baveznedar hi umursamadan kaptana doru yrd, bel gelerini pencerenin tahtas stne yayd. Baveznedara, oraya kadar zahmet etmekten baka i kalmamt.Bu adam geimsizliiyle tannmtr. dedi ba veznedar. Gz, makine dairesinden ok kasadadr. Schubal gibi uysal bir insan, tm umutsuzlua d rmtr. Dinleyin greceksiniz. Sonra ateiye d n d : Srnakl adamakll ileri gtryorsu nuz. Sizi para deme yerlerinden ka defa kovdular! Kkten, batan baa ve olaanst haksz istekleri nizle bunlar hak ettiniz! Ka defa koa koa kasaya geldiniz! En yakn stnzn Schubal olduunu, bir

19

ast olarak yalnz onunla anlamanz gerektiini size iyilikle ka defa sylediler! imdi de kalkm, sayn kaptan burada iken, gene geliyorsunuz. Onu bile ra hatsz etmekten utanmyorsunuz. stelik, gemide ilk defa imdi grdm bu ocuu bayat sulamalar nzn retilmi szcs olarak yannzda getirmek arszlndan da ekinmiyorsunuz. Kari ileri atlmamak iin kendini zor tuttu. Ama ne de olsa kaptan buradayd. Sz o a ld : Her e ye ramen adam bir dinleyelim bakalm. Bana g re de Schubal artk biraz fazla ileri gitmeye balad. Ama bununla, sizin lehinize bir ey sylemek istedi imi sanmayn. Bu son cmle ateiye yneltilmi ti. Elbette hemencecik ateiden yana kamazd. Ama grne baklrsa iler yolunda gidiyordu. Atei meselesini anlatmaya balad. Schubal'm ad getike yanma bay kelimesini ekliyerek fkesini daha balangta yenmi oldu. Baveznedarn bo ka lan masasnda bekleyen Kari ok sevinliydi. Masa nn stnde bulunan mektup terazisi ile oynyarak daha da neeleniyordu. Bay Schubal hakszd. Bay Schubal yabanclar ye tutuyordu. Bay Schubal ateiyi makine daire sinden kovuyor, ona hel temizletiyordu. Bu atei nin ii miydi yani? Bir an iin Schubalm her haliy le beceriksiz bir insan olduu phesi uyand. Sanki bugne kadar yapt iler yalnzca szde kalmt, birer gerek deildi. Szn bu noktasnda Kari b tn dikkatini toplayp kaptana bakt. Sanki meslekdaym gibi ateinin biraz beceriksizlie kayan an latm biiminin kt sonulara gtrecek bir etki yapmamasn istiyordu. Durmadan tekrarlanan sz lerden pek nemli bir ey ortaya kmad. Kaptan gzlerini yere dikmi, hep nne bakyordu. Atei yi sonuna kadar dinlemeye karar verdii gzlerin den okunuyordu. Ama artk tekiler sabrszlanma ya balamt. Ateinin sesi oday doldurup tar yordu. Onun bu sesi bazlarn korkutuyordu bile.

20

Sivil giyinmi adam ilk olarak bambu bastonunu harekete geirdi, hafife de olsa, yere yle bir vur du. tekiler de saa sola baktlar. Liman dairesi memurlarnn ileri aceleydi; yeniden dosyalara dal dlar. Henz kendilerini toparlayamamlard, ama gene de incelemelerine baladlar. Gemi subay gene ban masasna edi. Oyunu kazandn sanan baveznedar alayl alayl derin bir i ekti. Herkesin stne ken dnceli halden galiba yalnz uak kendini koruyabilmiti; kodamanlarn karsnda du ran zavall ateinin aclarna birazck olsun katl d, bir ey aklamak istiyormu gibi Karla doru cidd bir tavrla ban sallad. Bu arada pencerenin nnde liman hayat s rp gidiyordu. ok alak bir yk gemisi pencerenin nnden geerken nerdeyse oday karanlkta brak t. Geminin stne da gibi varil ymlard. Varil ler ok gzel istif edildii iin yuvarlanmadan yle duruyorlard. Kk motorlar dmen balarnda du ran adamlarn el hareketlerine uyarak dosdoru k%yp gidiyorlard. u anda Karln vakti olsayd, on lar uzun uzun seyrederdi. araf gibi dmdz sula rn orasnda burasnda yzen cisimler yukar frl yor, az sonra gene suyun altna giriyor ve insanlarn akn baklar altnda kayboluyorlard. Byk va purlarn sandallarn canla bala krek eken tayfa lar gtryor, durmadan yolcu tayorlard. Sandal lara tka basa doldurulmu yolcular sessiz bir bek leyi iinde oturuyorlard. Yalnz bazlar, durmadan deien grnmlere bakmak iin ara sra balarn eviriyordu. Hareketli bir evrenin, aresiz insanla ra ve onlarn yaptlarna aktard sonu gelmeyen bir etkinlik ve kprdan vard her yanda. Btn bu grn, insanlarn acele etmesi, ak olmas, anlatacan kesinlikle ortaya koymas iin uyarda bulunuyordu. Ya atei ne yapt dersiniz? Konuurken ter iinde kalmt. Ama pencerenin s tndeki ktlar titrek elleriyle artk tutamaz ol

21

mutu. Gkyznn drt bir yanndan Schubal ze rine ikyetler yadryordu. Ona gre, Schubal yok etmek iin bunlarn bir tanesi bile yeterdi. Ama kap tann gzleri nne serebildii ey, btn olup biten lerin znt verici bir karmaklndan baka bir ey deildi. Bambu bastonlu adam, ne zamandr ha fif bir slk alarak tavan seyretmeye koyulmutu. Liman dairesinin memurlar subay masalarna al mlar, bir daha hi brakmak istemez gibi tavr ta knmlard. Baveznedar ie karmaktan alkoyan yalnzca kaptann sessizliiydi; yoksa konumamak iin kendini zor tutuyordu. Uak hazrol durumuna gemi, kaptann atei ile ilgili bir emrini her an bekliyordu. Kari bu durumda daha fazla bekliyemezdi. Ate iyi evreleyen adamlara doru yava yava yrd. Bir yandan da, ie en ustaca nasl el atabileceini abuk abuk dnyordu. Harekete gemenin tam zamanyd. Bir an daha vakit kaybederse, ikisini de brodan hemen defedeceklerdi. Kaptan iyi bir insan olabilirdi; bundan phe edilemezdi. Sonra, Karln anladna gre, adalete inanan bir st olduunu gstermesi iin imdi ortada bir sebep de vard. Ama ne de olsa ayaktan ayaa top gibi atlacak bir alet olamazd kaptan. Oysa atei ona byle davranm t. indeki sonsuz fkeye ramen byle yapmamas gerekirdi. Kari ateiye d n d : Bu ii daha basit, daha ak anlatmalsnz. Byle karmakark anlatrsanz sayn kaptan durumu deerlendiremez. Kendileri b tn makinistlerin ve raklarn adm, hatt soyadn biliyorlar m ki, siz bir isim syleyince kim olduu nu hemen anlayabilsinler? ikyetlerinizi gzelce s raya koyunuz, en nemlisini nce syleyiniz, tekile rini de nemine gre sralaynz. Byle yaparsanz, belki birounu sylemenin gerei bile kalmaz. Ba na bunlar her zaman ne kadar ak anlatrdnz! Kari, son cmlesinden dolay kendini vicdanna ba

22

lattrmak iin, Amerikada bavul alndna g re, ara sra yalan da sylenebilir diye dnd. Ah u szlerin bari bir yarar dokunsayd! Yok sa artk vakit gemi miydi? Atei, o ok iyi tand sesi duyunca konumay brakmt. Ama erkek lik onurunun zedelenmesinden, kt anlardan ve u anda iinde bulunduu skntdan dolay gzleri ya la dolduu iin artk Karl seemez olmutu. Kari da, ateinin sesini kesmesi zerine her halde duru mu kavrad iin susmutu. Ateinin tand Kari konuma biimini birden byle nasl deitirebilir di, nasl? stelik, atei diyeceklerinin hepsini anlat t halde hibir dorulayc ses kmam, sanki hibir ey sylememiti. Bundan sonra syliyeceklerine baylarn kulak vereceini ise hi umut edemez di. te byle bir noktada Kari da ortaya kyor, onun tek tutan olduu halde, kendisine iyi tler vere cek yerde, artk her eyin kaybolup gittiini ortaya koyuyor. Kari, 'pencereden bakacama buraya daha nce gelseydim ya!' dedi kendi kendine. Ateinin nn de ban yere edi, ellerini pantolonunun diki yer lerine koyarak, btn Umutlarn sona erdiini anlat mak istedi. Ama atei bunu yanl anlad; Karlm ona kar iinden sulamalarda bulunduunu sezmi gibi ol du. Bunu aka sylemenin iyi niyetli bir davran olacan dnerek Kari ile kavgaya balad. te bu, btn yaptklarnn stne tuz biber oldu. Masa da oturan adamlar, yaptklar nemli ileri kstek leyen bu gereksiz grltden dolay oktandr fke liydiler. Baveznedar, kaptann gsterdii bu uzun sabra artk anlam veremez olduu iin neredeyse kprecekti. Efendilerinin etki alan iinde bulunan uak, kzgn baklarla ateiyi lp biiyordu. B tn bunlarn yannda bambu bastonlu adam da ate iden artk iyice usanmt. Kaptan bile ara sra ona bakarak dosta glmsyordu. Adam cebinden bir

23

not defteri kard. Bambaka eylerle urat an lalyordu. Bir not defterine, bir Karl'a bakyordu. Kari, Elbette, biliyorum. diyordu. Atei im di ona baryordu. O da kendini savunmaya al yordu. Her eye ramen, btn bu kavga grlt arasnda ona dosta glmsemekten de geri kalm yordu. Haklsnz, bundan phe bile etmiyorum. Kendisine vuraca korkusuyla saa sola gidip ge len ellerini tutmak, bundan da nce onu bir ke ye itip, hi kimsenin duymyaca birka yumuak ve yattrc sz kulana fsldamak istiyordu. Ama atei iyice ileden kmt. Btn umutlarn yitir mi olmann acs ile belki de orada bulunan yedi ki inin hepsine kar zora bavurabilirdi. Kari, akima gelen bu ihtimalin gereklememesine iinden dua etmeye bile balamt. Gzleri yaz masasna iliti. Masada elektrik kablolarnn bal olduu bir sr dme vard. Bu dmelere bir defack basan bir el, kt niyetli insanlarla dolu olan koridorlarla birlik te btn gemiyi ayaa kaldrabilirdi. Bu srada olup bitenlere kar ilgisiz gibi gr nen bambu bastonlu adam Karla yaklat ve hafif ten bir sesle, ama ateinin haykrlarn bastran bir aklkla sordu : Adnz ne sizin bakalm? Tam bu anda, sanki kapnn ardnda duran biri adamn konumasn bekliyormu gibi kap alnd. Uak kaptana bakt, kaptan olumlu anlamda ban salla d. Uak kapya yrd ve at. Kapnn nnde es ki imparator ceketi ile orta boylu bir adam duru yordu. Grnne baklrsa makinalann banda alacak cinsten biri deildi. Ama Schubal ite bu adamd. Btn gzlerde bir honutluk belirdi. Kap tan da bu honutluu duyanlar arasndayd. Kari, herkesin baklarm incelemekle uramasayd, ate inin de bu durumdan honut kaldn dehetle farkedecekti. Atei, kollarn gerip yumruklarn ylesi ne skmt ki, sanki onda en nemli olan ey bu yumruklard ve bu yolda dnyada nesi varsa feda

24

etmeye hazrd. Onun btn gc, hatt onu ayak ta tutan g, imdi o yumruklarda toplanmt. te dman karsndayd. Bayramlk urbas iinde hareketli ve dinti. Koltuunda bir i defteri vard. Belki de ateinin cret cetvelleri ile alma kaytlar bu defterdeydi. Schubal, hi ekinmeden herkese itenlikle bakyor, srayla btn gzlerde herkesin ruh halini teker teker saptamaya alyor du. ierdeki yedi kii hep dostlaryd. Eskiden kap tann onun baz isteklerini yerine getirmedii, ya da belki de onu azarlad olmutu. Buna ramen ate inin kendisine verdii skntdan sonra Schubal'm en kk bir kusurunu bile artk eletirmiyecek gi biydi. Atei gibi bir adama kar yeteri kadar sert davranmak mmkn olmuyordu. Schubaln ho grlmiyecek bir yan varsa o da bugne kadar ate inin dikkafalln birazck kramam olmasyd. Eer bunu yapsayd, atei bugn kaptann kars na kmak cesaretini gsteremezdi. imdi belki buradaki insanlar nnde atei ile Schubalm yz yze gelmesinin bir forumda bulunuyorlarm gibi onlar etkilemekten geri kalmyaca kabul edilebilirdi. nk Schubal kendini olduun dan baka trl gsterebilmise, bunu sonuna kadar aynen gtrememesi gerekirdi. Kt yannn yle bir kvlcm gibi belirmesi, ne mal olduunun bay larn nnde ortaya kmasna yeterdi. Kari da bu nun iin aba gstermek istiyordu. Baz insanlarn keskin zeksn, zayflklarn ve yaradllarn aa yukar tanyordu. Bu adan baknca, imdiye kadar burada geen zaman boa gitmi saylmazd. u ate i daha iyi bir durumda olsayd ok sevinecekti. Oy sa mcadeleden ylm gibi bir hali vard. Schubal ateiye bir braksalar, onun nefret ettii kafatasn yumrukla ezerdi. Ama ona birka adm yaklaabile cek durumu bile yoktu. Kari nceden kolayca sezilebilecek bir eyi neden anlyamamt? Schubaln ken diliinden olmasa bile kaptann ars zerine gele

25

ceini nasl da bilememiti? Atei ile birlikte bura ya gelirken neden iyi bir sava pln hazrlamamlard da, byle hi hazrlksz paldr kldr ieri dalvermilerdi? Atei acaba konuabilecek miydi? Yzletirmeli soruturmalarda olduu gibi evet ya da hayr diyebilecek miydi? Oysa byle yzletirmeler ancak en elverili durumlarda yaplabilirdi. Atei bacaklarn yaym, dizlerini gevetmi, ba biraz yukar kalkk, orackta duruyordu. Ak duran azn dan soluk alrken, sanki havay kullanacak akcier leri artk almyormu gibi grnyordu. Karla gelince, kendini hem bedence, hem de aklca ok gl buldu. imdiye kadar belki hi by le gl olmamt. Yabanc bir lkede sekin kii ler nnde hak uruna nasl savatn anas ile ba bas imdi bir grmeliydiler. Henz zafere ulama mt ama, son kaleyi ele geirmeye tam anlam ile hazrd. Acaba anas ile babas onun iin dndk lerini artk birazck olsun deitirirler miydi? Onu aralarna oturtup verler miydi? Onlara btn i tenlii ile ynelmi gzlerine bir defa, yalnz bir de fa bakarlar myd? Bu sorular hi de ak deildi, hem de bunlar sormann zaman imdi hi deildi. Buraya, ateinin beni namussuzlukla sulad na inandm iin geldim. Mutfakta alan kzlar dan biri, ateiyi buraya gelirken grdn syle di. Sayn kaptan ve siz sayn baylar, elimdeki belge lerle her sulamay yalanlamaya hazrm. Gerekti inde, kapnn nnde bekleyen, hibir nyargs bu lunmayan ve hibir etki altnda kalmayan tanklan da dinletebilirim. Schubal byle konutu. Ak ko nuan adam buna derler. Dinleyenlerin yzlerindeki deiiklie baknca, uzun zaman sonra ilk defa ye niden insan sesi duyduklar sylenebilirdi. Ancak bu gzel konumada baz boluklar bulunduunu farketmediler. Neden aklna gelen ilk somut kelime na mussuzluk szyd? Belki de burada ulusal yarg larla sulama daha etkili olabilirdi, yle mi? Mut

26

fakta alan kzlardan biri ateiyi broya gelir ken grm de, Schubal durumu hemen kavramt demek? Onun kavray gcn bylesine bileyen su luluk bilinci deil miydi acaba? Tanklar hemen pe ine takp getirmiti de, bir de onlarn nyargsz ol duunu ve hibir etki altnda bulunmadn syl yordu yle mi? Buna dpedz dolandrclk derler, dolandrclk! Bir de bu baylar bylesine sabr gs teriyor, hem bunu drst bir davran olarak gr yorlard ha? Mutfakta alan kzn haber vermesi ile onun buraya gelii arasnda geen uzun zaman iinde burada olup bitenleri bilerek neden beklemi ti? Ateinin buradaki insanlar bitkin drmesini beklemekten baka hibir maksad olamazd. Bylece onlarn keskin yarg gcnn kaybolmasn bek lemiti. nk Schubaln en ok korktuu bu yarg gcyd. Kapnn arkasnda uzun sre bekledii p he gtrmezdi. teki bayn nemsiz sorusu zerine ateinin iinin bitik olduunu umut edip o anda kapy vurmam myd? Her ey apak ortadayd. Ama Schubal her e yi kasten tam tersine gstermiti. Buradaki baylara olay baka trl, daha ak anlatmak gerekliydi. Onlarn yle bir silkelenmeye ihtiyac vard. yley se abuk ol, davran bakalm, Kari! Tanklar ortaya kp buray istil etmeden hi deilse zamandan faydalan!. imdi sras myd yani? Kaptan, Schubala eliy le iaret etti. O da hemen kenara ekildi nk ksa bir sre iin onun iinin ertelendii anlalyor du ; uak hemencecik Schubaln yanna sokuldu. kisi bir eyler fsldamaya baladlar. Bu arada Schubal atei ile Karla yan yan bakyor, kendine ok gveniyormu gibi elini kolunu sallyordu. Ga liba Schubal bundan sonraki konumasna hazrla nyordu. Herkesin susup bekledii bir anda kaptan, bam bu bastonlu adama, Delikanlya bir ey sormak is

27

tiyordunuz galiba, bay Jakob? dedi. Adam, kaptann ilgisine teekkr iin hafife eildi, Evet istiyordum. dedi. Sonra Karla tekrar sordu : Admz ne sizin bakalm? Kari, ayni eyi inatla soran bu adamn iinin bir an nce bitmesinin asl byk konuya yarar getire ceine inanyordu. Pasaportunu karp gstermeyi alkanlk haline getirmiti. Ama bu defa pasaport aramakla vakit kaybedeceini dnerek ksaca ce vap verdi : Kari Rossmann. Jakob diye arlan adam, Ama, dedi ve nce inanmyormu gibi glmsiyerek biraz geriledi. Kap tan, baveznedar, gemi subay, hatt uak, Karln adn duyunca byk aknlk gsterdiler. Yalnz liman dairesi memurlar ile Schubal ilgisiz duruyor lard. Bay Jakob, Ama, diye tekrarlad ve olduka hzl admlarla Karla doru yrd; yleyse ben senin daynm, sen de benim sevgili yeenim. Kap tana dnd : Nasl oldu da bu kadar zamandr anlyamadm! dedikten sonra Karl kucaklayp pt. Herkes olup bitenleri suskun dinliyordu. Kari daysnn kollarndan kurtulduktan sonra sordu : Sizin adnz ne? ok nazik konuuyordu. Ama hi de duygulanmamt. Bu yeni olayn atei iin hangi sonular getireceini kavrama abas iindeydi. Schubalm bundan yararlanabileceini an latan hibir belirti yoktu. Bay Jakob, heyecandan yaaran gzlerini teki lere gstermemek iin mendili ile yzn rtt ve pencereye yasland. Kaptan, Karln sorduu soru ile bay Jakobun onurunu zedelediini sanyordu. Ba nza devlet kuu konduunu anlayn delikanl! de di. Daynz olduunu size syleyen, senatr Edward Jakobtur. Artk sizi, bugne kadar belki aklnza bi le getirmediiniz parlak bir gelecek bekliyor. Daha ilk anda ilerinizin ne kadar yolunda gittiini anla maya aln, kendinizi toparlayn!

28

Kari, kaptana dnerek, Benim Amerikada bir Jakob daym var ama, anlayabildiime gre sayn senatrn soyad Jakob. dedi. Kaptan sabrszd, Elbette dedi. Annemin kardei Jakob daymn vaftiz ad Jakob ama. Soyadnn annemin eski soyad olmas gerekir, deil mi? Annemin eski soyad Bendelmayer. Senatr, pencere nnde dinlendii yerden ayr larak btn canll ile geri geldi, Karlm yapt aklama ile ilgili olarak, Sayn baylar! diye ko nutu. Liman dairesinin memurlarndan baka her kes katla katla glmeye balamt. Bazlar duy gulanm bazlar da buna hi aldrmamt. Kari, 'sylediim eyler hi de gln deildi, diye dnd. Senatr, Sayn baylar, diye tekrarlad, gerek benim ve gerekse sizin arzularnza aykr olarak k k bir aile dramna tanklk etmektesiniz. Bundan dolay, size kk bir aklamada bulunmak frsatn karmak istemiyorum. nk, sanyorum ki, yalnz ca sayn kaptan szn burasnda senatrle kap tan karlkl reveransta bulundular durum ze rinde tam bilgi sahibidir. Kari, imdi her kelimeye zellikle dikkat etme liyim, dedi iinden. Yan tarafa baknca ateinin yzne yeniden bir canllk gelmeye baladn grd ve sevindi. Uzun yllardr Amerikada oturmaktaym. An cak buradaki oturmak sz, bir Amerikan yurtta na hi de uygun dmyor. Oysa ben kanmla ca nmla Amerikalym. Bunun iin en iyisi, demeliyim ki, uzun yllardr Avrupal akrabalarmdan ayr ya yorum. Her eyden nce bunun nedenleri bura da anlatlamaz, ikincisi de, bunlar anlatmak gerek ten benim ok zamanm alr. stelik bunlar sevgi li yeenime anlatmak zorunda kalacam zamann bir gn geleceinden de korkuyordum. nk bun lar anlatrken, zlerek sylyorum, yeenimin an

29

nesi ile babas ve yaknlar konusunda baz eyleri aklamak zorunluluu ortaya kacaktr. Kari, 'daym olduu phe gtrmyor, dedi iinden ve dinledi. Belki de adn deitirmitir, diye dnd. Evet, sevgili yeenim annesi ile babas tarafn dan durumu iyice belirleyen u birka kelimeyi sylemekle yetinelim bir kedinin kznca yavru larn kap nne brakmas gibi basbaya sokaa atlmtr. Yeenimin bylesine cezalandrlmasna sebep olan kusurlarn da rtbas etmek istemiyorum. Ama onun kabahati, yle balanmyacak cinsten deil. Kari, 'btn syledikleri doru, ama her eyi an latmasn da istemiyorum. Hem kendisi her eyi de bilemez ki! Nereden bilecek?' diye dnd. Karlm days in asl u ki diye devam etti. nne diktii bambu bastonuna ara sra hafife yas lanyor, bylece konuyu gereksiz bir resmiyetten uzak tutmay baaryordu. Byle yapmasayd, resmi yetten kamamyacakt. in asl, yeenimin Johanna Brummer adl bir hizmeti kz tarafndan batan karlmasdr. Batan karlma sz ile yeenimi incitmi olmyaym, ama daha uygun baka bir sz bulmak da g. Kari, daysnn olduka yaknnda bulunuyordu. Anlattklarnn dinleyenler zerinde brakt izleni mi yzlerden okumak iin birazck yana dnd. Hi kimse glmyordu. Herkes sabrla ve ciddiyetle din liyordu. Hem, bir senatrn yeenine daha ilk fr satta glnmez ki! Ancak bu arada ateinin biraz ck da olsa Karla glmsedii sylenebilirdi. nce buna yeni bir canlln iareti olarak sevinmek ge rekirdi. Sonra da bu glmseme balanabilirdi. nk Kari, imdi bylesine dile den bu ii ate inin kabinesinde byk bir sr olarak saklamt. Karln days szne devam e tti: Brummer ad l bu kadn, yeenimden bir de ocuk edinmi; to

30

pa gibi bir olan ocuu. Vaftizde kendisine Jakob adn vermiler. phesiz bendenizi dnerek by le yapmlar. Mutlaka yeenimin yle laf arasnda bendenizden sz etmesi, kz zerinde byk bir etki yapm olabilir. Bunu bir mutluluk kabul ediyorum. imdi anlalyor ki, annesi ile babas nafaka ya da baka herhangi bir ey demekten kanmlar, iin balarna bir skandal amasna sebep olmular. Bu arada unu da belirtmek zorundaym ki, ben ne ora nn yasalarn, ne de ana ile babann iinde bulundu u koullar biliyorum. Oullarn, yani sevgili ye enimi nafaka demekten ve bir skandaldan kurtar mak iin Amerikaya doru postalamlar. Sorum suzca davranm, onu yeterince donatmamlar. G ryorsunuz ki, bu delikanl, Amerikada bulunmann hibir belirtisini ve aknln zerinde tamaks zn, burada yapayalnz kalverecek, belki New York limannn kk bir sokanda perian decekti. Bereket versin, bu hizmeti kz bana bir mektup yaz m. Mektup birok yerlerde dnp dolatktan sonra nceki gn elime geti. Kz, mektubunda btn hi kyeyi anlatyor, ayrca yeenimin kiiliini de bana tantyor. Aklllk edip geminin adn da bildirmi, Eer, sayn baylar, sizi rahatsz etmiyeceimi bilsem, bu mektubun baz yerlerini cebinden iki byk sayfalk bir mektup kard ve elinde sallad bu rada size okuyabilirim. Bu mektup mutlaka herkesi etkileyebilir. nk hemen her zaman ho grlen bir kurnazlkla ve ocuun babasna olan derin sev gisi ile yazlm olsa bile gene de biraz sade bir mek tup. Ama ne sizi gerektiinden daha ok rahatsz et mek, ne de yeenimin belki henz taze olan duygu larn u karlama annda yaralamak istiyorum. Ye enim, eer isterse, imdi kendisini bekleyen odas nn sessizlii iinde onu okuyup gereken dersi ala bilir. Oysa Karl'n bu kza kar yreinde hibir duy gu yoktu. Gittike uzaklaan bir gemiin yk al-

31

tmda olup bitenleri hatrlad. Kz, mutfakta dolabn yannda oturuyordu. Dirseini dolabn stne daya mt. Kari, babasna bir bardak su gtrmek, ya da annesinin syledii bir ii yapmak zere ara sra mutfaa geldike, kz onu seyre dalard. Kimizaman, mutfak dolabnn yan tarafnda arpk biimde du rarak mektup yazar ve Karim yzne bakarak esinlenirdi. Kimizaman da eliyle gzlerini rter, kendisi ne seslenenlere hi kulak vermezdi. Kimizaman mut fan yanndaki dar ve kk odasnda yere diz ker, tahta bir han nnde dua ederdi. Byle za manlarda Kari, gelip geerken iyice kapanmayan ka pnn aralndan bir kaamak onu gzlerdi. Kimiza man kz mutfakta lgnca kouur, Karl karsn da grnce, bir byc gibi glerek irkilirdi. Kimiza man, Kari ieri girince mutfan kapsn kapatr, kp gitmek istediini syleyinceye kadar onu alko yarak kapnn tokman elinden brakmazd. Kimi zaman, Karln hi istemedii eyler getirir, bunlar yavaa eline sktrrd. Bir gn Kari, diyerek elinden tuttu. Bu beklenmedik sesleniin aknln dan henz syrlmam olan Karl, kan gzn oynatarak, iini ekerek, kk odasna gtrd, odanm kapsn kitledi. Kollarn Karlm boynuna smsk dolad. Bir yandan Karla kendisini soymas iin yalvarrken, bir yandan da Karlm stndekileri karyordu. Sonra onu yatana yatrd. Sanki Karl bundan byle kimseye vermiyecekmi, dnya durduka sevip okyacak ve bakacakm gibiydi. Kari, ah benim sevgili Karlm! diyordu. Onu ken di mal gibi gryor, durmadan bunu tekrarlyordu. Kari ise en ufak bir ey duymuyor, o scack yatak ta alabildiine rahatsz oluyordu. Oysa bu yatak, yalnz onun iin byle gzelce kabartlm gibiydi. Sonra kz da Karlm yan bana yatt. Ondan baz srlar renmek istiyordu. Ama Karlm ona syliyecek hibir eyi yoktu. Kz, akadan ya da gerekten fkelendi, Karl hzla sarst, yreinin atn din

32

ledi. Kari da dinlesin diye gsn ona uzatt. Ama Karl bu ie birtrl yanatramad. Sonra plak gbeini Karlm bedenine yaslad, elini bacaklar arasna gtrd. Kari yle tiksindi ki, hzla silkine rek ban yastktan att. Kz, birka defa karnn Karla doru yaslayp ekti. Bir ara Kari, onu ken dinden bir para gibi grd. Belki de bu yzden Karlm zerine mthi bir dermanszlk kt. Kz birka defa arka arkaya tekrar grme dileinde bulunurken, Kari alyarak kendi yatana kotu. Olup bitenlerin hepsi bu kadard. Days bunu kos koca bir hikye yapmay becermiti. Demek, a kadn da Karl dnm ve onun ne zaman varaca m daysna bildirmiti. Bununla iyi bir i yapm t. Kari, onun bu iyiliine kar bir iyilik daha yap mak isterdi. Senatr yksek sesle, imdi senden duymak is tiyorum, dayn mym, deil miyim? dedi. Kari, Daymsn, diyerek elini pt. Buna kar lk days da onun alnndan pt. Kari, Sana rast ladm iin ok sevinliyim. Ama annemin ve baba nm seninle ilgili olarak hep kt eyler konutuk larna inanyorsan, aldanrsn. Bunu bir yana bra kalm, yaptn konumada baz yanllar da vard. Yani, demek istiyorum ki, gerekte olaylarn hepsi anlattn gibi deil. Hem sen, oradaki iler zerin de buradan yargda bulunamazsn da... Ayrca san yorum ki, buradaki baylar iin ayrntlar zerinde birazck yanl bilgi alsalar bile zarar yok. nk bu i kendilerini dorudan doruya ilgilendirmiyor. dedi. Senatr, Doru sylyorsun. diyerek Karl', olup bitenlere derin bir ilgi gsteren kaptana 'doru gtrd ve sordu, Nasl, yaman bir yeenim var deil mi? Kaptan, yalnzca askerlik eitimi grm kiile re zg gzel bir reverans yaparak, Yeeninizi ta nmakla ok mutluyum, sayn senatr. dedi.

33

Byle bir karlamann burada olmas, gemim iin ne byk eref! Ama ara gvertede yolculuk herhal de ok skntl gemitir. Doru ama, orada kimle rin bulunduunu nasl bilebiliriz ki? Bundan byle ara gvertede yolculuk edenlerin rahatn salamak iin elimizden geleni yapacaz. Szgelimi oray Ame rikan yolcu gemilerinden bile iyi bir duruma soka caz. Buna ramen oradaki yolculuu elenceli du ruma getirmek phesiz gene de elimizde deil. Bana bu yolculuk hi dokunmad. dedi Kari. Senatr bir kahkaha atarak, Ona bu yolculuk hi dokunmam. diye tekrarlad. Yalnz bavulumun kaybolmu olmasndan endi eliyim. diyen Kari, olup bitenleri ve bundan son ra yaplmas gerekenin ne olduunu hatrlad. Etra fna baknd. Orada bulunanlarn hepsi gzlerini ona evirmi, duyduklar sayg ve hayretten dolay sus mu, olduklar yerde bekliyorlard. Yalnzca liman dairesi memurlar, yzlerindeki asklk ve kendini beenmilik halinden anlaldna gre, byle uygun suz bir zamanda gelmi olmann znts iindeydi ler. altklar masann stne koyduklar cep saati, odada olup bitenlerden daha ok ilgilendiriyordu on lar. Bundan sonra geebilecek olaylar bile merak ettikleri yoktu. Belki acayip bir ey ama kaptandan sonra duygu larn aklayan ilk insan atei oldu. Sizi candan teb rik ederim. diyerek Karln elini skt. Bununla tak dirlerini de anlatmak istedii anlalyordu. Ayn ey leri senatre de sylemek zere iken, senatr geriye doru ekildi. Atei de bu yzden isteinden vaz geti. erde bulunan teki kiiler, ne yapmalar gerek tiini artk anlamlard. Kari ile senatrn evresi ni hemen sardlar. Schubal bile Karl tebrik etti. Kari, Schubalm tebrikini kabul etti, ona teekkr lerini bildirdi. Ortalk tekrar sessizleince, son olarak liman dairesi memurlar da tekilere katldlar; gl

34

drc bir iz brakan ikier ngilizce kelime syle diler. Senatrn neesi yerindeydi. Durumun tam an lam ile tadn karyor, baz ayrntlar sz konusu ediyor ve herkese bunlar hatrlatyordu. phesiz herkes buna sabr gstermekle kalmayp, byk bir ilgi ile de katlyordu. Bundan faydalanan senatr, a kadnn mektubunda Karl' tantacak en belir gin iaretlerden biri olarak kaydettii noktay yeri geldii zaman kullanmak zere not defterine geir diini belirtti. Ateinin can skc konumas sra snda, yalnzca oyalanmak amacyla cebinden not defterini karm, bu arada a kadnn doal ola rak bir dedektif incelii tamayan gzlemlerini Karln grn ile karlatrmaya almt. Yeni tebrikleri bekliyormu gibi bir tonla konuarak, te insan yeenini byle bulur. diye bitirdi. Days szlerini bitirdikten sonra Kari, imdi atei ne olacak? diye sordu. Yeni durumu iinde dnd her eyi syliyebileceini sanyordu. Senatr, Atei hakkettiini bulacak. Kaptann uygun grd olacak. Galiba u ateiden bktk usandk artk. Burada bulunan baylarn hepsi benim bu grme mutlaka katlrlar sanyorum. dedi. Adaletin sz konusu olduu bir ite durum hi de byle deil. dedi Kari. Days ile kaptann ara snda duruyor, bu durumun yapaca etki ile istedi i ynde karar aldrabileceini sanyordu. Buna ramen ateinin kendisi iin iyi eyler umut etmeyen bir grn vard. Ellerini pantolo nunun kemeri stne koymutu. Konumann heye can ile yapt hareketler dolaysyle desenli gmle inin izgileri ile birlikte kemeri ikide bir gzk yordu. Ama buna aldrd yoktu. Btn derdini dk mt. stndeki birka prty artk grseler ne olacakt sanki? ini dktkten sonra isterse onu yaka paa dar atsmlard. Burada be bakmn dan en aada bulunan uak ile Schubalm ona bu

35

son iyilii yapabileceklerini dnd. O zaman Schubalm ii rahat eder, baveznedarm anlatt gibi, btn skntlarndan kurtulurdu. Kaptan da her ie Rumenleri yerletirirdi. Gemide herkes Rumence ko nuurdu. Belki o zaman iler daha iyi yrrd. Ar tk ateinin biri kasaya gelip gevezelik etmezdi. Yalnz, onun syledii son samalklar olduka tat l bir an olarak kalrd. nk bu szler, senatrn zellikle belirttii gibi, yeen beyin tannmasna ya ramt. Zaten bu yeen, balangta ona faydal ol maya alm, tannmas konusunda ateinin ken disine yapt hizmeti demek iin de bylece gere ini yeterince yerine getirmiti. Atei ondan, baka bir ey istemeyi dnemiyordu. Zaten senatrn yeeni olsa bile, kaptan deildi ya. Sonunda lafn kts gene kaptann azndan kacakt. Atei, bu dncelerinin sonucu olarak Karla bakmamaya alyordu. Ama ne yazk ki, dman la dolu bu odada Karldan baka gzlerini rahata evirebilecei bir kimse de yoktu. Senatr, i yanl anlama. dedi Karla, Bura da belki bir adalet sorunu sz konusu, ama ayn za manda bir disiplin ii var ortada. Her ikisi, zellik le bu sonuncusu iin burada en son karar verecek olan sayn kaptandr. Atei, yledir, diye mrldand. Yzne dik katle bakan ve onun bu szlerini anlayan insan hay retler iinde kalp glmserdi. Hepsi bir yana, tam New Yorka vard sra da alacak kadar ylan resm ileri bakmndan kaptana epeyce engel olduk. Onun iin gemiden ay rlmamzn tam sras. Yok yere ie karp iki ma kinist arasnda kan bu ufak grlty bou bou na koskoca bir olay haline getirmiyelim. Senin dav rann ok iyi buluyorum, sevgili yeenim. Seni bu radan acele gtrmek hakkn bana veren de gene bu anlaytr. Kaptan, Sizin iin hemen bir sandal hazrlatt

36

raym. dedi. Daysnn szlerine kar tek bir keli me sylememesi karsnda Kari ap kalmt. p hesiz daysnn bu szleri, onun kendini kk d rmesi anlamna da gelebilirdi. Baveznedar yaz masasna kotu, kaptann emrini sandal nbetisi ne telefonla bildirdi. Kari, vakit ok az. Hi kimseye hakaret etme den bir ey yapamyacam. Ama imdi daymn ya nndan da ayrlamam. nk adamcaz beni ancak imdi buldu. Geri kaptan kibar adam, ama hepsi bu kadar. Sra disipline gelince kaptanda nezaket de kalmaz. Daymn syledikleri kaptann dncele rine mutlaka uymaktadr. Schuballa konumyacam. Onun elini sktma bile ok pimanm. Geri kalanlar ise on para etmez adamlar, dedi iinden. Kari bunlar dnrken yava yava ateinin yanma yaklat. Onun bol kemeri stnde duran sa elini tuttu, avucunda oynamaya balad. Neden hi konumuyorsun? Niin bu sylenen lerin hepsini sineye ekiyorsun? diye sordu. Atei, syleyecei eyi kafasnda kuruyormu gibi alnn krtrd. Bir yandan da Karl'a ve onun eline bakyordu. Kari, Bu gemide sana yaplan hakszlk hi kimseye yaplmamtr. Bunu ok iyi biliyorum. de dikten sonra parmaklarn ateinin parmaklar ara snda hareket ettirdi. Ateinin gzleri parldad. B yk bir sevin iindeymi gibi etrafa epevre gz gezdirdi. Hi kimse onun bu sevincini ktye yoramazd. Kendini savunmalsn. Ya evet, ya hayr, bir ey demelisin. Yoksa hi kimse gerei renemez. Be ni izleyeceine sz ver. Yoksa artk sana ben de yar dm edemiyeceim. Beni bundan alkoyan nedenler var. diyen Kari, ateinin elini pt ve alamaya balad. Onun cansz gibi duran kocaman elini tut tu ve yanana bastrd. Sanki bu el, vazgemek zo runda kald bir hzineydi. Bu arada senatr day

37

da Karln yanna gelmiti. ok hafif bir zorlama ile olsa da, onu ateiden uzaklatrd. Atei seni bylemi galiba. dedi senatr ve Karln ba zerinden kaptana derin bir anlay la bakt. Kendini yapayalnz grdn bir anda ateiye rastladn. imdi ona minnet duyuyorsun. Bu, vlecek bir davran elbette. Ama hatrm iin bunu fazla ileri gtrme, iinde bulunduun duru mu kavramaya al. Kapnn nnde bir grlt koptu. Birtakm barmalar duyuluyordu. Sanki adamn biri kapya yklenmiti. Tayfalardan biri ieri girdi. Adamakll kzgnd. Beline de bir hizmeti nl balamt. Darda byk bir kalabalk var. diye haykrd. Kalabalktan henz syrlamam gibi kolunu havada sallad. Derken kendini toparlad ve kaptana selm vermek istedi. Bir an stndeki nl hatrlad. nl hzla kard, yere frlatt ve bard : Ne irkin bir ey, belime hizmeti nl balamlar. Sonra kendini iyice toparlad ve selm verdi. Hazr bulunanlardan biri glmek istedi, ama kaptan sert bir tavrla, Bence byk bir marklk bu. Kimdir o dardaki? dedi. Schubal bir iki adm ilerliyerek, Onlar benim tanklarm. d edi. Uygunsuz bir davranta bu lunduklar iin, beni balamanz dilerim. Bu adam lar, her seferin sonunda, bazen byle deliye dner ler. Kaptan, arn unlar hemen ieri! diye em retti. Sonra da senatre dnerek saygl bir davra nla, ama aceleyle unlar syledi: ok sayn senatr, sayn yeeninizle birlikte bu tayfann pein den gitmek ltfunda bulunur musunuz? O sizi ka ya gtrecek. Sizleri yakndan tanmakla ne kadar memnun kaldm ve bu tanmann bana ne ka dar byk bir eref kazandrdn sylememe izin veriniz, sayn senatr. En byk isteim, yakn za manda tekrar bir frsat bulup, Amerikan donanma

38

s zerinde yarm kalan konumamz devam ettir mektir, sayn senatr. Belki ikinci bir frsatta, bu tatl konumamz bir daha bugnk gibi yanda kal maz. Karln days glerek, imdilik bu yeen bana yetecek. dedi . Gsterdiiniz yaknlktan dolay en derin teekkrlerimi kabul ediniz, salcakla ka lnz. Herhalde bundan sonraki Avrupa gezimizde Karl itenlikle kendine ekti daha uzun sre sizinle birlikte bulunmak da g bir ey olmyacak. Buna ok sevineceim. dedi kaptan. Her ikisi biribirlerinin ellerini sktlar. Kari hibir ey syle meden, yle bir kaamak, kaptana elini uzatt. n k ieri giren belki on be kii kaptann evresini sarmt. Bu insanlar Schubalm ardnda gitmekten dolay biraz eziklik duyuyorlard, ama gene de ieri paldr kldr girivermilerdi. Tayfa, senatrden izin istedikten sonra ne dt. Kalabal yararak sena tr ile Karla yol at. Aralarndan geerken herkes ban eerek onlar selmlad. Grne baknca, aslnda iyi yrekli olan bu insanlar, atei ile Schubaln kavgasn bir aka olarak gryorlard. Bu aka nn glnl kaptann karsnda bile sona erme miti. Kari, kalabaln arasnda Line adl hizmeti kz grd. Kz ona sevinle el sallad. Tayfann yere frlatt nl o balamt. nk bu onun n lyd. Senatr ile Kari, tayfann peinden yryerek brodan ayrldlar, kk bir koridora saptlar. Ko ridorda birka adm yrdkten sonra kk bir ka pya vardlar. Kapnn nndeki ksa merdiven, onlar iin hazrlanan kaya iniyordu. Tayfalarn bandaki adam tek bir kelime syliyerek kaya atlad. Kayk taki tayfalar yerlerinden dorulup selma durdular. Senatr, dikkatle inmesi iin Karl uyard. Kari da ha merdivenin en st basamanda iken hkrarak a lamaya balad. Senatr, sa elini Karln enesi alt na koydu, onu smsk kendine doru ekti. Sol eliy

39

le de Karl okad. Bylece yava yava merdiven ba samaklarn teker teker indiler, biribirlerine sarma dola olmu gibi kaya bindiler. Senatr kaykta Karln tam karsna den bir yer arad. Bir ia reti zerine tayfalar kay gemiden ayrdlar ve he men ie koyuldular. Gemiden henz birka metre uzaklatklar anda Kari hi beklemedii bir keifte bulundu. Geminin vezne penceresi imdi onlarn bu lunduu taraftayd. Her pencerenin nnde de Schubaln tanklar duruyordu. tenlikle el sallyarak onlar selmladlar. Karln days onlara teek kr bile etti. Tayfalardan biri, marifetini gsterip, krekleri brakmadan eliyle yukar bir pck yol lad. Atei sanki artk orada deildi. Kari daysna smsk tutundu. Daysnn dizleri nerdeyse onunki lere deiyordu. kisi de biribirlerinin gzlerine bak yordu. Bir an iin, daysn ateinin yerine koyar gibi oldi. Days gzlerini Karln baklarndan ka rd, kay sallayan dalgalara kaydrd.

40

KARL IN DAYISI

Kari daysnn evinde yeni koullara abuk alt. Days da en kk konularda bile ona dost a davranyordu. Kari balangta bile can skc olayla karlamad. Oysa yabanc bir lkeye yeni gelen her insann bana byle olaylar ok gelirdi. Karlm odas evin altnc katndayd. Bunun al tndaki be kat, daysnn i yerleri olarak kullan lyordu. Daha aada bodrum kat vard. Sabah lar kk yatak odasndan kp da oturma odasna gelince, iki pencere ile bir balkon kapsndan giren k, Karl hep hayretler iinde brakrd. Zavall bir kk gmen olarak karaya km olsayd, kim bilir nerede oturmak zorunda kalacakt ? Hatta bel ki onun Birleik Devletler'e girmesine izin bile vermiyeceklerdi. Days gmen yasalar gereince by le bir ihtimalin byk olduunu sylemiti. Artk yurtsuz olduunu hesaba katmadan onu evine geri yollayabilirlerdi. Burada kimse kimseye acmyordu. Karl'm bu konuda Amerika zerine okuduklar ok doruydu. Sanki burada yalnz talihli kiiler, evre nin kaytsz insanlar arasnda gerekten mutlu ola biliyorlard. Karlm odasnn nnde bir batan bir baa da rack bir balkon uzanyordu. Doduu ehirde by

41

le bir yerden gzel grnmler gze arpard. Bura da ise sipsivri ykselen iki dizi evin arasndaki bir caddeden baka ey grlmyordu. Bu yzden gzle ri baka eylere snmak ister gibi daha uzaklara bakyordu. Uzaklarda ise bir katedralin rperti verici izgileri sisler arasnda ykseliyordu. ster sabahla r ve akamlar olsun, ister gecenin dleri srasn da olsun, caddenin zerinde says gittike artan ara balar durmadan gidip geliyordu. Bu gidi geli, yu kardan bakld zaman, eri br insan figrleri ile her eit tat aralarnn tepelerinden meydana gelmi, durmadan biim deitiren bulank bir ka rm gibi grnyordu. Bu karmn iinden de, grltnn, tozun ve trl kokularn yeni, daha renk li ve daha yabans bir karm ykseliyordu. Btn bunlar kavrayan ve her eyin iine kadar giren kuv vetli bir k vard. Ik kalabaln ortasnda dal yor, uzaklara kadar gidiyor, sonra gene bir araya top lanyordu. Bu k kamaan gzlere ylesine canl g rnyordu ki, caddenin zerinde her eyi rten bir cam her an, byk bir grlt ile paralanacakm gibi geliyordu. Karlm days her konuda dikkatli bir insand. imdilik en ufak bir ie bile cidd olarak girimeme sini Karla tledi. Her eyi incelemeli ve grmeli, ama hi bir eye tutulmamalyd. Bir Avrupalmn Ame rikadaki ilk gnleri dnyaya yeniden gelmeye benzer di. Karln yersiz bir korkuya kaplmamas iin de, bu rada her eye doumdan sonra dnyaya geldiimiz za mankinden daha abuk allmakla birlikte, ilk yarg nn her zaman salam bir temele dayanmadnn gznnde bulundurulmasn sylyordu. Yoksa ilerdeki btn yarglar bu yzden karmakark duruma de bilirdi. Oysa insan bunlarn yardm ile burada ya amn srdrebilirdi. Days Amerikaya yeni ge len birok insan tanmt. Bunlar, bu amaz kural lara gre davranacak yerde, balkonlarda gnlerce oturup, obansz kalm koyunlar gibi cadde seyret

42

milerdi. Bu, mutlaka insann akln kartrrd. in ok olduu New York gibi bir ehrin yaants iin deki bu yalnzlk ve tembellik, ancak elence olsun diye geziye kan insann yapabilecei eydi. Bura da kalmak isteyen bir insan iin bu bir knt de mekti. Bunun yannda kntye gtren baka ey ler de vard. Byle bir duruma den insan iin, bi raz mbalaya kasa bile, artk bozulduu sylene bilirdi. Days gnde yalnz bir defa, ama hep de g nn deiik saatlarnda Karl ziyaret ediyordu. Bu ziyaretlerin birinde Karla balkonda rastlaynca ger ekten fkelenerek yzn buruturdu. Kari bunu farketmiti. Bu yzden, balkonda durma zevkinden elinden geldii kadar kendini yoksun brakmaya a lt. Ne de olsa Karlm tek elencesi bu deildi. Oda snda en iyi cinsten bir Amerikan vaz masas var d. Babas, Kari iin yllardan beri hep byle bir ma sa istemi ve birok arttrmal satlarda kesesine uygun bir masa satn almak iin byk aba gster miti. Ama darack btesi ile bunu bir trl baa ramamt. Elbette bu masa, Avrupadaki arttrma larda szde Amerikan masas diye ileri srlen ya z masalar ile karlatrlamazd. Szgelimi bunun dolap ksmnda eitli byklkte belki yz tane ek mecesi vard. Sendika bakan bile burada her dos yas iin ayr bir yer bulabilirdi. Ayrca, yan tarafn da bir ayarlayc vard; bir kolu evirince ekmece lerin durumlar ve biimleri istee ve ihtiyaca gre deiebiliyordu. nce yan kenarlar, yavaa yere do ru iniyor, yukarya doru ykseltilmi bir taban olu yor, ya da biraz yukar kalkan ekmecelerin tavan n meydana getiriyordu. yle bir dndrte dolap ksmnn grn bambaka oluyordu. Kolun ev riliine gre btn bu iler ya yava ya da artc bir hzla tamamlanyordu. En yeni bululardan bi riydi bu. Karla, yurdunda iken az bir kar ak bakan ocuklara Christmarktta gsterilen noel

43

oyunlarn btn canll ile hatrlatyordu bu. ou zaman Kari da, klk urbalarna smsk sarnm halde bir kenarda durur, ihtiyar bir adamn kolu evirmesi ile aziz kiraln sallana sallana ilerleyi ini, yldzn yanp snn ve kutsal ahrdaki skn tl hayat incelerdi. Hemen her zaman da, arkasn da duran annesinin olup bitenleri gerei gibi izleme diini sanrd. Annesini, srtna yaslandn duyuncaya kadar kendine doru ekerdi. Yksek sesle ko nuarak gizli grnlere durmadan annesinin dik katini ekmeye alrd. Bu arada n tarafta otlalarm iinde kck bir tavan kimizaman n, kimizaman da arka ayaklarn kaldrarak komaya hazrlanrd. Kari, annesi eliyle azn kapatncaya ka dar bararak tepinirdi. Ama annesi sonra onu ge ne kendi haline brakr, o da gene barrd. Bu masa, yalnz byle eyleri hatrlamak iin de ildi phesiz. Ama Karlm anlarnda olduu gibi keifler ve bulular tarihinde de baz belirsiz ban tlar vard. Days bu masa konusunda Kari ile ay n grte deildi. O yalnz Kari iin yz-gz dz gn bir masa satn almak istemiti. imdi de by le masalarda bu trl dzenler vard. Bunlarn ba lca faydas, eski masalar gibi byk masrafa ihti ya gstermeden yerletirilebilmesiydi. Days, ayarlaycy elinden geldii kadar kullanmamaya almas n Karl'a her zaman tlemeyi unutmuyordu. Ver dii dn etkisini kuvvetlendirmek iin de, meka nizmann ok duyarl olduunu, kolayca bozulabileceihi ve bozulduktan sonra eski haline sokulmas nn ok masraf gerektireceini ileri sryordu. Bu trl aklamalarn birer bahaneden baka bir ey olmadn anlamak zor deildi. Bunun yannda, ayarlaycnn kolayca kilitlenebilecei de sylenebi lirdi. Ama days bu yola gitmiyordu. Kolayca anlalaca gibi, ilk gnlerde Kari ile days arasnda sk sk birok konumalar geiyordu. Kari, baba evinde pek seyrek olmakla birlikte byk

44

bir istekle piyano aldn da anlatmt. Ama henz iin balangcnda bulunuyordu. Piyano almay ona annesi retmiti. Kari, bunlar anlatmann ayn za manda bir piyano salanmas ricas anlamna geldi ini ok iyi biliyordu. Ne de olsa daysnn hibir ynden tutumlu olmak zorunda bulunmadn g ryordu. Buna ramen piyano konusundaki ricas hemen yerine gelmedi. Ancak sekiz gn kadar son ra days, zoraki bir itirafta bulunuyormu gibi ko nuarak, piyanonun geldiini, eer istiyorsa, tama iine gzclk bile edebileceini Karla syledi. Ger i bu kolay bir iti, ama tama ii kadar kolay ola mazd. nk evde eya iin zel bir asansr var d. Koca bir eya arabasna bu asansrde yer bul mak, onu ieriye yerletirmek zor iti. Piyano asan srle Karl'n odasna kt. Kari piyanoyu ve onu tayan iileri gtren asansrle kabilirdi. Ama bunun hemen yan banda bir de insan asansr ha zr durduu iin tekine bindi. Yk asansrnn hi zasna geldike dmeye basarak bindii asansr durduruyor, artk kendi mal saylan gzel aleti asan sr camndan dikkatle gzlyordu. Piyano odaya ge tirilince Kari bana oturup nce onu biraz ald. Se vinten lgna dner gibi olmutu. yle ki, piyano almaya devam edecek yerde havaya sryor, piyano nun karsna geip ellerini kalalarna dayayarak onu hayretler iinde uzun uzun seyrediyordu. Odann akustiine de diyecek yoktu. Betonarme bir evde oturmann balangta uyandrd ufak rahatszl n bsbtn ortadan kalkmasn salyordu. Gerek ten, dardan baknca binann her yannn demirden olduu grld halde, odann iinde demir ksm larn hibir yeri farkedilmiyordu. Rahatlk bakmn dan hibir eksiklii bulunmayan binada bunu boza bilecek en kk bir ayrnt da yoktu. Kari, balan gta piyano alma konusunda kendinden ok umut luydu, ok ey bekliyordu. Hi deilse yatmadan nce biraz piyano alarak Amerikan koullarn do

45

rudan doruya etkileme olanan dnmekten e kinmiyordu. Ama sokan grlts iinde uulda yan ak pencereler nnde yurdunun eski bir as ker arksn almas olduka garip kayordu. As kerler, akamlar kla pencerelerinin nne uzanp darnn karanln seyrederken bu arky pence reden pencereye karlkl sylerlerdi. Kari, piyano yu aldktan sonra caddeye baknca, ortaln bir den deitiini grrd. Yalnzca byk bir dola mn kk bil paras gzne arpyordu. Bunun evresinde etkinlik halinde bulunan btn gleri tanmadan bu dolamn kenarna yapmak mm kn olamazd. Days, Karln piyano almasna kat lanyor, hatt sesini bile karmyordu. stelik da ys, Karln piyanoyu her zaman holanarak alma d kansndayd. Karla Amerikan marlarnn no tasn getirmiti. phesiz Amerikan mill marnn notas da bunlar arasndayd. Bir gn days Karla, keman ya da borazan almay da renmek isteyip istemediini sordu. ok cidd olarak sorulan bu so ru ile gdlen amacn, yalnz mzik sevgisi olduu herhalde ileri srlemezdi. Elbette Karln ilk ve en nemli grevi ngilizce renmekti. Bir yksek ticaret okulunun gen bir profesr her sabah saat yedide Karl'n odasna ge lir, onu yaz masasnda kitaplarn banda, ya da odann iinde bir aa bir yukar dolarken ve bir yandan da kelime ezberlerken bulurdu. Kari, ngi lizceyi kavramak iin ne kadar acele etse de yeter' li grlmediini, ayrca burada elinde bulunan en iyi frsatn, hzla ilerleyip daysn olaanst sevin dirmek olduunu anlyordu. Ksa zamanda baarya ulat. nce days ile konuurken kulland ngi lizce kelimeler yalnz selmlama ve vedalama sz leri erevesinde kalyordu. Zaman getike konu malarn daha nemli noktalarn ngilizce olarak kurmaya, bvlece nemli konular konumaya bala dlar. Karln daysna syledii ilk Amerikan iiri,

46

bir yangn'anlatyordu. Bir akam Kari bu iiri sy lerken days ok honut kalm ve derin bir ciddiyet iine dalmt. O akam ikisi de, Karln odasnda pencere nnde duruyorlard. Days dar bakyor du. Gkyznn btn aydnl artk kaybolmutu. Days iir dizelerinin verdii duygular iinde elleri ni yavaa ve belli aralklarla biribirine vuruyordu. Kari onun yannda dimdik durmu, gzlerini bir noktaya dikmi, o g iirin hakkndan gelmeye a lyordu. Karlm ngilizcesi ilerledike daysnn neesi ar tyor, onu dostlarna tantryordu. Ama nceleri bu trl karlamalarda ngilizce profesrnn hep Karln yaknnda bulunmasna da zellikle dikkat ediyordu. Bir gn le zeri Karlm tantrld ilk ahbap, uzun boylu, gen, inanlmyacak kadar uysal birisiydi. Days birok komplimanlar yapa rak onu Karln odasna getirdi. Anlalan bu, anababa gz ile bakld zaman iyi yetitirilememi birok milyoner evlatlarndan biriydi. Hayat, her hangi bir insann bu gen adamn btn hayat bo yunca yaad gnlerin bir tekini bile ac duyma dan izleyemiyecei biimde gemiti. O da bunu bi liyormu ya da seziyormu gibi, gc yettii kadar buna katlanr grnyor, dudaklarnn ve gzleri nin evresinde mutluluun hi snmeyen glmseyi ini eksik etmiyordu. Sanki bu mutluluk onun gr d ve rastlad her eye, btn dnyaya deer di. Bay Mack adl bu gen adamla yaplan konu ma srasnda, Karln daysnn kesin istei zerine, binicilik okulunda ya da ak havada sabahlar saat altda hep birlikte at gezintileri yaplmas konusu zerinde duruldu. Kari nce buna pek yanamad, nk bugne kadar hi ata binmemiti. Ata bin meyi nce birazck ister gibi oldu. Ama days ile Mack konu zerinde ok konutular. Bunun hem salt bir elence olarak, hem de salk bakmndan

47

gereini uzun uzun belirttiler (ancak, bu iin bir sa nat olduunu sylemediler). Sonunda Kari ata bin meyi kabul etti. Artk Karlm sabahlan saat be bu ukta yataktan kalkmas gerekiyordu. Bu i de ona yle zor geliyordu ki! Btn gn aralksz olarak aba gstermek zorundayd. Bu durum, zellikle uy kusuz kalmas ona ok sknt veriyordu. Ama ban yosuna girince btn skntlar hemen dald. Du un szgeci uzunluuna ve geniliine, btn kve tin stne yaylyordu. Yurdunda, ne kadar zengin olursa olsun, hangi arkadann byle bir duu, he le byle kiiye zel bir banyosu vard ? Kari, kve tin iine uzanp yatt zaman kollarn iki yanma uzatabiliyordu. Sonra suyu at. nce lk, sonra scak, tekrar lk ve en sonunda buz gibi souk su geldi. Suyu istedii gibi ayarlyordu. Duu kimizaman yar yarya kimizaman sonuna kadar ayordu. Uykunun verdii tatl uyuukluktan henz syrla mam bir halde ykanrken, zellikle kapal gzle rinin zerine son damlalarn teker teker dmesin den ok holand. Sonra gzlerini at ve yzn iyice suya tuttu. Daysnn atafatl otomobili Karl binicilik okuluna brakt. Orada kendisini ngilizce profesr bekliyordu. Mack ise hep ge gelirdi. Ge gelmesi nin bir sakncas da yoktu. nk ancak o geldik ten sonra asl binicilik balyor ve her taraf canla nyordu. Mack ieri girdiinde, atlar o zamana ka dar stlerinden atamadklar uyuukluktan kurtu lup aha kalkmazlarsa, krbacn aklamas ieriyi doldurmazsa, etraf evreleyen galeride anszn ba z insanlar, seyirciler, seyisler, biniciler ya da ba kalar grnmezse olur muydu? Kari, Mack ge linceye kadar geen zamandan yararlanarak, bini ciliin en ilkel n temrinleri erevesinde bireyler yapmaya alrd. Uzun boylu bir adam vard; en yksek atm stnde otururken kolunu yukar kaldr madan ileri uzatr ve Karla her zaman en ok ey

48

rek saat sren bir ders verirdi. Karln salad ba arlar pek parlak deildi. Ders srasnda, ouzaman uykulu haliyle kap direine yaslanp duran n gilizce profesrne uzun boylu adamn durmadan hay krd grlrd. Kari, bu ngilizce szleri kavra mak iin durmadan aba gsterirdi. Ama Mack gelir gelmez ata binmenin gl birden kaybolurdu. Uzun boylu adam hemen oradan uzaklar, ok ge meden, henz yar karanlk olan salonda drt nala koan atlarn nal seslerinden baka bir ey duyulmaz, Mackn Karla kumanda ederken kaldrd kolun dan baka bir ey de grlmezdi. Uyku kadar a buk gelip geiveren bu yarm saatlik elenceden son ra her ey birden dururdu. Mack, Kari ile acele ve dalar, onun biniciliinden ok honut kalmsa ki mi zaman yanan eliyle okard. Sonra yava yava Kari ile birlikte kapdan dar kard. Kari, pro fesr de otomobile alr, ou zaman sapa yollar dan geerek ngilizce dersi iin eve giderlerdi. Day nn evinden binicilik okuluna dosdoru giden ana caddeden gemek kalabalk yznden ok vakit kay bedilmesine sebep olurdu. Zaten ngilizce profes rnn Kari ile birlikte gelmesi uzun sre devam et medi. nk yorgun adam binicilik okuluna gel mek zahmetine bo yere soktuu iin kendini kaba hatli bulan Kari, Mackla ngilizce anlamas da ok kolay olduu iin, profesr bu grevden bala masn daysndan rica etti. Days bir sre dn dkten sonra bu ricay yerine getirdi. Aradan olduka uzun zaman getikten sonra da ys Karla ticarethanesini yle stnkr gsterme ye karar verdi. Oysa Kari bu konuda birok defalar ricada bulunmutu. Daysnn ticarethanesinde bir eit komisyonculuk ve nakliyecilik ii yaplyor du. Karln hatrlayabildiine gre Avrupa'da bu na benzer ticarethaneler galiba pek yoktu. Yaplan i bir eit araclkt. Ama bu araclk yoluyla mal lar reticiden tketiciye ya da satclara gitmiyor,

49

byk sanayici karteller iin ve bunlar arasnda mal ve ham madde salamann aracl yaplyordu. Bun dan dolay geni lde mal satn alnyor, depo edi liyor, tanyor ve satlyordu. Mterilerle srekli ve sk bir telefon ve telgraf ilikisi kurmak zorunluu vard. Telgraf makinelerinin bulunduu salon pek yle kk deildi. Karln doduu ehirde bu lunan telgrafhaneden de bykt. Kari, bir gn tel grafhanede tand olan bir arkada ile oraya git mi de grmt. Daysnn telefonlarnn bulundu u salonda insan ne yana bakarsa, telefon kabinesi kaplarnn durmadan alp kapandm grrd. Telefonlarn zil sesleri insann kafasn iiriyordu. Days bu kabine kaplarndan ilkini at. erdeki keskin elektrik nn altnda bir memur oturuyor du; kapdan gelen her grltye kar ilgisizdi. Ba nda elik bir ember vard. ember, kulaklarna smsk yaptrlm kulaklklar tutuyordu. Sa ko lunu kk bir masaya dayamt. Kolu sanki tayamyaca kadar ard. Yalnzca kurun kalemim tutan parmaklan, anormal bir biteviyelik iinde hz la kprdyordu. nndeki huniye syledii szler tane taneydi. Hatt ouzaman karsnda bulunan kiiye itirazlarda bulunur gibi davrand bile farkediliyordu. Anlaldna gre, karsndaki kendisin den kesin bir ey soruyor, ama duyduu szler onu, niyetini aklamadan nce gzlerini yere indirip yaz- maya zorluyordu. Daysnn Karla sylediine g re bu adamn konumas nemli deildi. nk onun ald haberlerin ayns, baka iki memur ta rafndan da o anda zaptediliyordu. Sonradan bun lar karlatrlyor ve hibir yanllk yaplmamas na allyordu. Days ile Kari kapda grnd anda bir memur aday usulca ieri girdi ve az nce yazlm bir ktla birlikte kt. Salonun ortasn da saa sola kouan insanlar durmadan gidip geli yordu. Hi kimse selm vermiyordu. Selm ver mek kaldrlmt. Herkes, nnden gidenin admla

50

rm izliyor, zerinde alabildiine hzla ilerledii d emelere bakyordu. Ya da tek tk kelimeleri ve k tlarn stndeki saylar baklar ile kavryor, ko arak giderken elinde tuttuu ktlar sallyordu. letmenin koridorlarndan birinde yrrlerken Kari birden, i gerekten geniletmisin dedi. ev rilen btn iin derinine inebilmek iin gnlerce za man harcamak gerekliydi. Bir tek blm grmek bile uzun zaman isterdi. unu bil ki, btn bunlar otuz yl nce kendi elimle kurdum. O vakitler liman blgesinde kk bir ticarethanem vard. Orada alrken gnde be sandk mal boald m byk i saylrd ve etekle rim havada eve dnerdim. imdi limanda byklk e nc gelen depolar benim malm. Eski dkkn imdi hamallarmn altm beinci grubunun yemek salonu ve erzak deposu olarak kullanlyor. Nerdeyse insann akl almyor. dedi Kari. Days szn keserek, Burada btn gelime ler hep byle hzldr. dedi. Bir gn Kari, her zamanki gibi yemeini yalnz yemeyi dnyordu. Yemek zamanna ok az bir zaman kala days kageldi. Hemen siyah bir elbi se giymesini istedi, onunla yemee gideceini syle di. Yemekte iki i arkada bulunacakt. Kari biti ik odada stn deitii srada days yaz masas nn bana oturdu. Karln henz bitirdii ngilizce devini grd, elini masaya vurarak, Gerekten ok gzel! diye haykrd. Kari, bu vgy iitince phesiz daha iyi giyin di. Ama artk ngilizcesine de gerekten epeyce g veniyordu. Kari, daysnn ilk geldii akam grd yemek odasn ok iyi hatrlyordu. imdi ierde iki iman adam vard. Selm vermek zere yerlerinden kalk tlar. Birisinin adnn Green, tekinin de Pollunder olduu sofradaki konumalar srasnda anlald. Da ys, herhangi bir tandk konusunda hemen hemen

51

tek kelime bile sylemez, gerekli eyleri ya da ilgi duyduu noktalar kiisel gzlemi ile bulup karma iini her zaman Karla brakrd. Yemek baladk tan sonra ok nemli i konular zerinde duruldu. Bu konumalar Kari iin ticaret deyimleri bakmn dan iyi bir ders oldu. Bu arada Karl', zellikle kar nn iyice doyurmas gereken bir ocukmu gibi ye mei ile ba baa braktlar. En sonunda bay Green, Karla doru eildi, Amerika ile ilgili ilk izlenimle rinin genellikle nasl olduunu sordu. Elden geldii kadar seik bir ngilizce ile konumann beili belir siz bir abas iindeydi. Kari, soruyu olduka geni cevaplad. Konutuu srada evresinde bir lm sessizlii vard. Ara sra daysna da yan gzle ba kyordu. New York az bir konuma biimi kulla narak ho grnme ve bylece teekkrlerini anlat ma abas gsteriyordu. Karlm kulland bir de yim zerine onu dinleyenlerin de gltler. Kari, byk bir yanllk yapm olmaktan bile korktu. Ama h ay r! Bay Pollunderin aklad gibi, yapt konumann ok baarl olduu sylenebilirdi. Bu bay Pollunderin Karldan ok holand grlyor du. Days ile bay Green tekrar i konularn konu maya balaynca, bay Pollunder koltuunu Karla yaklatrd. nce ad, soyu sopu ve yolculuu konu sunda ondan birok eyler sordu. Sonunda Karl'm biraz soluk almasna frsat verdi, kendinden ve k zndan anlatmaya balad. Konuurken glyor, k sryordu. Acele acele konuuyordu. Kz ile birlikte New York yaknnda kk bir iftlikte oturuyordu. Ama kendisi yalnz akamlar iftlie gidebiliyordu. nk bankerdi, meslei onu btn gn N ew Yorka balyordu. Karl hemen iftlie davet etti. ar sn iinden gelerek yapyordu. Kari gibi taze bir Amerikalnn arasra N ew Yorktan ayrlp dinlenme ye mutlaka ihtiyac vard. Kari, bu ary kabul edebilmek iin hemen daysndan izin istedi. Days izini verdi. Hem de bundan honut kalm grn

52

d. Ama ziyaretin belli bir tarihi saptanmad, ya da bu nokta zerinde hi durulmad. Oysa Kari ile bay Pollunder bunu bekliyorlard. Ama daha ertesi gn Karl daysnn brolarn dan birine ardlar (daysnn yalnz bu binada on tane ayr brosu vard). Kari, days ile bay Pollunderi olduka sessiz halde koltuklarna uzanm buldu. Bay Pollunder, dedi days; odaya ken ak am karanl iinde glkle seilebiliyordu. Bay Pollunder geldi. Dn konutuumuz gibi, seni ift liine gtrecek. Kari, Hemen bugn gideceimi bilmiyordum, yoksa oktan hazrlanrdm. dedi. Eer hazr deilsen, en iyisi bu ziyareti yarna brakalm. dedi days. Bay Pollunder yksek sesle, Ne hazrl canm! Gen insan her zaman hazr savlr. dedi. Days konuuna dnerek, Elbette yle. Ama ne olsa odasna bir kp gelmesi gerekir, sizi de bura da bekletmi olur. dedi. Daha ok vaktimiz var. dedi bay Pollunder. Bu kadarlk gecikmeyi daha nce hesaba kattm, b royu biraz erken kapadm. Days, Gryorsun, yapacan ziyaret daha im diden ne kadar zahmetlere sebep oluyor. dedi. Kari, ok affedersiniz. Birka saniye iinde gidip dnerim. diyerek bir kou frlamak istedi. 0 kadar acele etmeyin. dedi bay Pollunder. Beni en ufak bir zahmete bile sokmuyorsunuz. Ter sine, ziyaretiniz beni ok sevindiriyor. Yarn binicilik dersine de gidemiyeceksin. Ders iin haber verdin mi ? Hayr, dedi Kari. Kendisini ok sevindiren bu ziyaret bir yk olmaya balamt. Bilmiyordum ki. Days gene sord u : Buna ramen gideceksin de mek ? Bay Pollunder dost insand; K ain yardmna

53

yetiti: Giderken binicilik okulunun yanndan gee ceiz, ii yoluna koyarz. Days, yi gzel, ama Mack seni gene de bekliyecek. dedi. Kari, Beklemez beni ama, gene de oraya gider. dedi. Days, Peki, yleyse? dedi. Karln verdii ce vab hi hakl bulmam gibiydi. Son sz gene bay Pollunder syledi: Ama Klara Bay Pollunderin kznn ad Klaray'd da onu bekliyor. Hem de bu akam. Klara, Macktan n ce gelir herhalde? Elbette, dedi days, yleyse odana ko. Elin de olmyarak koltuun kenarna elini birka defa vurdu. Kari kapya gelmiti. Daysnn sorusu ze rine durd u : Yarn sabah erkenden ngilizce dersi iin burada olursun deil mi? Canm! dedi bay Pollunder ve imanln el verdii lde hayret iinde koltuunda yana doru dnd. Hi olmazsa yarnki gn darda geire mez mi yani? br gn sabah erkenden onu alp gelsem olmaz m ? Asla olmaz. dedi day. reniminin dzensiz lie uramasn hi istemem. leride bir gn dzen li bir i hayatna kavuunca, byle gzel ve eref verici bir ary yerine getirmesi iin daha uzun zaman izin vermeyi yrekten isterim. Kari, 'Ne kadar elimelerle dolu bir dnce. dedi iinden. Bay Pollunder zlmt : Bir akam ve bir gece byle bir konuda hemen hi yokmu gibi bir ey saylr. Ben de byle dnyordum. dedi days. Bay Pollunder, Ne verilirse onu almal. di yerek gene de gld. Karla, Haydi, bekliyorum ! diye seslendi. Days baka bir ey sylemedii iin Kari da koarak gitti. ok gemeden Kari yolculua hazr durumda

54

dnd, broda yalnz bay Pollunderi buldu. Days gitmiti. Bay Pollunder, byk bir mutluluk iinde Karlm iki elini birden skt. Sanki Karl'm onunla birlikte gideceine mmkn olduu kadar gven mek istiyordu. Kari, acele etmi olmann verdii yorgunluktan henz kurtulmamt. O da bay Pollunderin ellerini skt. Yapaca gezintiye ok sevi niyordu. Daym gitmeme fkelendi mi ? diye sordu. Hayr, h ay r! Btn o szleri pek yle cidd deildi. Ama sizin yetimenize gerekten byk nem veriyor. Daha nceki szlerinin pek cidd olmadn si ze syledi mi ? Elbette, dedi bay Pollunder rahata ve yalan syliyemiyeceini bylece kantlam oldu. Sizi ziyaret iin gerekli izni istemiye istemiye vermesi garip bir ey. Oysa onun dostusunuz. Aka itiraf etmemesine ramen bay Pollunder de buna bir anlam veremedi. Akamn tatl scakl iinde bay Pollunderin otomobilinde giderken, he men baka konulara geip konumaya baladklar halde, ikisi de uzun zaman bunu dndler. kisi birbirlerine ok yakm oturuyorlard. Bay Pollunder, Karln elini tutuyor, bir yandan da anla tyordu. Kari, bayan Klara zerine ok eyler renmek istiyordu. Uzun yolculuk boyunca sanki hep sabrszd ve konumalarn yardm ile yolun ger ekte olduundan daha ksa zamanda sona ereceini sanyordu. Akamlar N ew Yorkun caddelerinden daha hi gememiti. Bir tretuvara, bir yollara ba kyor, baklar her an ayr bir yana yneliyordu. Ka srgaya tutulmu gibi byk bir grltnn iindey diler. Kari, bu grltye insanlarn sebep olamyacan, bunda bambaka bir etkinin bulunduunu d nyordu. Bir yandan da bay Pollunderin szleri ni karmamaya alyordu. Btn bunlarn arasn da Karl en ok ilgilendiren bay Pollunderin koyu

55

renkli yeleiydi. Yelein zerinde bir batan bir ba a koyu renkli bir zincir sarkyordu. nsanlarn b yk ve ok belirli bir ge kalma korkusu iinde uar admlarla yryerek ya da mmkn olan aceleyle gi den tat aralarnda tiyatrolara kotuu caddeler den getiler, ehrin kenar mahalleleri arasndan en utaki konut yerlerine geldiler. Ara sra karlatk lar atl polisler, otomobili yan sokaklardan srme lerini sk sk sylediler. nk byk caddeleri, gs teri yry yapan metal iileri doldurmutu. i ler grev yapyorlard. Bu yzden kavak noktalarn dan ancak ok nemli araba trafiinin yaplmasna izin veriliyordu. Sonra otomobil, karanlk ve bouk bir grlt ile dolu sokaklardan geerek, hepsi biribirine benzeyen byk caddeleri at. Daha sonra sada ve solda, ucu grlmeyen bir derinlikte akn akn gelen insan kalabalklar grnd. Yayakaldrmlar doluydu. Herkes ksa admlarla ar ar ilerliyordu. Bir de ark sylyorlard. arklar tek bir insan sesi gibi nlyordu. Bo kalan yolun ora snda burasnda, yerinde duramyan atlara binmi polisler, ya da birtakm bayraklar tayan insanlar gze arpyordu. Bazlarnn elinde st yazl bez ler vard. Baz yerlerde de ibirlikileri ve fedaileri ile evrili ii liderleri, ya da bir tramvay arabas grlyordu. Bunlar, kargaalktan kap kurtulamyan tramvay arabalaryd. lerinde kimse yoktu, klar da snmt. Srcleri ile biletileri yolun kenarna oturmu bekliyorlard. Kk merakl gruplan nmayiilerden epeyce uzakta duruyor ve olaylarn gerek yan zerinde bir eyden haberleri olmad halde yerlerinden hi kprdamyorlard. Karln ise neesine diyecek yoktu. Bay Pollunderin srtna koyduu koluna yaslanm oturuyordu. Bi raz sonra klandrlm, duvarlarla evrilmi, k peklerin bekledii bir kkte, el stnde tutulacak bir konuk olacan bilmesi, onu her eyden ok ho nut ediyordu. Geri biraz uykusu geldii iin bay

56

Pollunderin sylediklerinin hepsini yanlsz ya da hi deilse arada boluk kalmadan kavrayamamt. Ama gene de vakit vakit kendini yle bir toparlyor, gzlerini outuruyor, uykulu halini bay Pollunder in farkedip etmediini renmeye alyor, ren mesin diye de her areye bavuruyordu.

57

NEW YORK YAKININDA BR KK

te geldik. dedi bay Pollunder. Tam da Karln kendinden getii bir and. Otomobil kkn nn de durdu. New York evresinde zengin kiilerin oturduu kklerden biriydi buras. Bir tek ailenin oturmasna yarayan herhangi bir kke gre daha geni ve yksekti. Evin yalnz alt katnda k yan d iin yksekliini kestirmek zordu. n tarafta kestane aalarnn hrts duyuluyordu. Aalarn arasndan geen ksa bir yol evin d merdivenine dayanyordu. Demir parmaklkl bahe kaps ak t. Kari, arabadan inerken duyduu yorgunluktan, yolculuun olduka uzun srdn anlad. Kestane aalan ile evrili yolun karanl iinde, ok yakn dan gelen bir kz sesi d uydu: te bay Jakob da geldi sonunda. Adm Rossmann. dedi Kari. Kzn uzanan eli ni tuttu. Artk onu ana izgileri ile seebiliyordu. Bay Pollunder, Jakobun yeeni oluyor yalnzca. Ad Kari Rossmann diyerek durumu aklad. Kz isimle pek ilgili deildi. yle ya da byle, farke.tmez. Geliine hepimiz sevindik, o kadar. dedi. Kari ise, bay Pollunder ile kz arasnda eve doru yrrken gene de sordu : Sz bayan Klarasnz, de il mi ?

58

Evet. dedi Klara. Evden bu yana doru gelen hafif bir k yzn birazck aydnlatt. Yzn Karla yaklatrd. , Size kendimi bu karanlkta ta ntmak istemiyordum. dedi. Kari, Oysa bizi bahe kapsnn nnde beklemi yor muydu ? dedi kendi kendine. Yrrken gittike kendini daha iyi toparlad. Bu akam bir konuumuz daha var. dedi Kla ra. Bay Pollunder fkeyle bard: Olamaz. Bay Green. dedi Klara. Kari, bir pheye kaplm gibi sord u : Ne za man geldi ? Az nce. nnzden gelirken otomobilinin g rltsn duymadnz m ? Kari, Pollundere bakt. i nasl yorumlyacan renmek istiyordu. Pollunder, ellerini ceplerine sokmu, admlarn daha sert atmaktan baka bir ey yapmyordu. New Yorkun dnda oturmak da fayda etmi yor. nsan rahatsz edilmekten kendini kurtaramyor. Biraz daha uzak bir yerde oturmaktan baka are miz yok. Eve gelmek iin gece yarsna kadar araba srmek zorunda kalacam demek. D merdivene gelince durakladlar. yle diyorsun, ama bay Green oktandr bize gelmedi. dedi Klara. Babas ile ayni grte olduu anlalyordu. Ama bir yandan da onu yattrmak istiyordu. Neden kalkp da bu akam geliyor acaba ? de di Pollunder. fkelenmiti. Szleri, gevek ve ar bir et gibi kolayca oynayan kabark dudaklarndan pe pee dklyordu. Dorusun. dedi Klara. Kari, Belki de hemen ayrlp gidecek. dedi. Da ha dne kadar hi tanmad bu insanlarla ayni g rte olmasna kendisi de ap kald. Yoo, hayr, dedi Klara, babamla ok nemli bir

59

ii varm. Bu iin grlmesi de ok zaman alacak m. Nazik bir ev sahibi olmak istersem, yarma ka dar konumalarna katlanmak zorunda kalacam syliyerek aka yollu beni korkuttu bile. Pollunder yksek sesle, Neler de neler. yleyse geceyi burada geirecek. dedi. Sanki durum en k t noktaya erimiti. Oysa, ben istiyordum ki, diye devam etti, kafasndan geen yeni eyler onu biraz daha sevimli yapmt; oysa ben istiyordum ki, si zi bay Rossmann, gene otomobilime alaym ve day nza gtreyim. Bu akamn tad daha imdiden ka t. Baka bir akam iin ise daynzn sizi bize bir da ha ne zaman brakacan kimse bilemez. Ama sizi bu akam hemen geri gtrrsem, bir dahaki sefe re izin vermemezlik edemez. Kurduu pln aklamak iin Karl'n elini tut tu. Kari istifini bozmad. Klara, onu alakoymasn babasndan rica ediyor, kendisinin ve Karl'n bay Greenden dolay zaten rahatsz olmyacaklarm sy lyordu. Sonunda Pollunder, bu kararnn pek kesin olmadn farketti. Bu arada belki en nemlisi de buydu bay Grecnin merdivenin st bandan aa ya birden seslendii duyuldu : Nerede kaldnz ? Pollunder Geliyoruz diyerek merdiveni kma ya balad. Kari ile Klara da peinden gidiyor ve im di aydnlkta biribirlerini iyice inceliyorlard. Kari, 'Kpkrmz dudaklar var. dedi kendi ken dine, Bay Pollunderin dudaklar gznn nnden geti. imdi bunlar, kznda ne kadar da stn bir gzellie brnmlerdi. Klara, Yemekten sonra, dedi, eer ister seniz, hemen odama karz. Hi deilse bay Green den kurtuluruz. Babam da onunla ne hali varsa gr sn. Sonra da beni krmaz, piyano alarsnz. ok gzel piyano aldnz syledi babam. Yazk ki be nim elimden hi gelmiyor. Mzii beceremiyorum. Piyanoya elimi dedirdiim yok. Oysa mzii ger ekten ok seviyorum.

60

Kari, yanlarnda bay Pollunderin de bulunma sn ok istiyor, ama Klarann teklifine de yrekten katlyordu. Kari, Pollunderin boyuna bosuna ar tk alt iin Greenin koskocaman grnts kar larnda bir heyula gibi belirdi. Merdivenleri adm adm ktka nlerinde daha ok byyordu. Kari, bu akam bay Pollunderi bu adamn elinden kurtar mak iin besledii btn umutlar yitirdi. Bay Green onlar byk bir tella karlad. San ki kard birok eyi tamamlamak istiyordu. Bay Pollunderin koluna girdi, Kari ile Klaray da ye mek odasna srkledi. Yemek odasnn ok ho bir grn vard. Sofrann zerinde taze yapraklarn arasna iekler yerletirilmiti. Bu gzel grnm, bay Greenin varlndan doan znty bir kat da ha arttryordu. Herkes yerini alncaya kadar ma sann banda bekleyen Kari, bahe tarafna den byk caml kapnn ak kalmasna ayrca ok se vindi. nk ardak altnda bulunuyorlarm gibi ieriye gzel kokular doluyordu. Bay Green, caml kapy kapamak iin soluyarak kapya gitti. Alttaki srgye eildi, yukardakine uzand, ii byk bir e viklikle becerdii iin arkadan koup gelen uaa ya pacak bir ey kalmad. Sofraya oturur oturmaz bay Greenin syledii ilk szler, Karln bu ziyaret iin daysndan ald izin zerinde kendisinin duyduu hayreti belirtiyordu. orba kan tepeleme doldu rup biribiri ardndan azna gtrrken, sanda otu ran Klaraya solunda oturan bay Pollundere, bu ie neden bu kadar hayret ettiini, daysnn Karla ne kadar nem verdiini onu ne kadar sevdiini, byle derin bir day sevgisine kolayca rastlanmyacan anlatt. Kari, Gereksiz yere burada ie karmas yetmi yormu gibi, bir de benimle daymm arasna giriyor, diye dnyor, tatl altn sars rengi olan orbann yudumu bile boazndan gemiyordu. Buna ramen duyduu rahatszl hi belli etmemeye alyordu.

61

Sonra sessizce orbay gvdeye indirmeye balad. Yemek uzun srd ve bir eziyet gibi geti. Yalnzca bay Greende, biraz da Klarada canllk vard. Yal nzca onlar, ara sra birazck glmek frsat bulabi liyordu. Bay Pollunder, yalnz birka defa, o da bay Greenin iten sz etmesi zerine konumalara katl d. Ama bu konumalardan da abucak vazgeip se sini kesti. Biraz sonra bay Green, hi beklenmedik bir anda syledii szlerle onu gene hayretler iinde brakt. Kari, o anda kendisini tehdit eden bir ey varm gibi onu can kula ile dinlemeye balad. Klara, kendinden geen Karl' uyard, nnde duran et kzartmasn iaret ederek akam yemei yediini ha trlatmak zorunda kald. Bay Green, balangta bu beklenmedik ziyaretini yapmak niyetinde olmamas nn ayr bir nem tadn belirtti. Biraz sonra s zn edecei iin zel bir nem tamasna ramen, bunun en nemli taraflarnn gndzn ehirde g rlmesinin mmkn olduunu, yarn ya da daha sonra da ayrntlarnn grlebileceini anlatt. Bunun iin i saatinin bitiminden ok nce bay Pol lundere gitmi, ama onu bulamamt. Bu yzden evine telefon edip geceyi darda geireceini syle dikten sonra yola kmak zorunda kalmt. Kari, yleyse benim af dilemem gerekir. dedi ve kimsenin cevap vermesine meydan vermeden s zne devam e tti: nk bay Pollunderin bugn brodan erken ayrlmasndan ben kabahatliyim. Bu na ok zldm. Bay Pollunder, yznn byk ksmn peete ile rtt. Klara da glmsyordu. Ama bu glmse me, babasna katlmasndan deil, onu etkileme a basndan ileri geliyordu. Bay Green, nndeki gvercin etini keskin bir b akla paralarken : Af dilemenin gerei yok. dedi. Tersine, akam byle gzel bir toplulukla birlikte geirdiime ok seviniyorum. Yoksa akam yemei ni evde yalnz yiyecektim. Evde ihtiyar khya kadn

62

dan baka kimsem yok. O da yle ihtiyarlad ki, ka pdan masama kadar olan yolu yrmek bile zor ge liyor ona. Onun bu yolu yrmesini seyrederken, uzun sre koltuuma yaslanp beklemem gerekiyor. Ancak ok yaknlarda, yemekleri uan yemek odas kapsna kadar getirmesini ona zorla kabul ettirdim. Ama anladma gre, kap ile yemek masas ara sndaki yolda hizmet etmeyi bakasna brakmaya hi niyeti yok. Bak sen u ie! dedi Klara. Ballk bu demek mi ? Elbette. nsana ballk henz yer yznden kalkmad. diyen bay Green, azna bir yudum daha gtrd. Azna koyduu yemei dilinin bir kavra y ile aaya yolladn Kari rasgele grverdi. Midesi buland, ayaa kalkt. Bay Pollunder ile Kla ra, ayn anda Karlm ellerinden tuttular. Daha oturacaksnz. dedi Klara. Kari yerine oturunca : Az sonra birlikte buradan gideceiz. Sa brl olun! diye fsldad. Bu arada bay Green sessizce yemeini yemeye devam ediyordu. Kendisinin sebep olduu mide bu lantsndan dolay Karl yattrmak sanki bay Pollunderle Klaranm doal greviydi. Bay Green'in her kap yemek zerinde titizlikle durmasndan dolay yemek uzadka uzuyordu. te yandan, gelen her yemei de hibir usan gsterme den kabul etmeye her an hazrd. Grne baklr sa, evindeki ihtiyar khya kadnn yapamadklarm bu akam hi eksik brakmadan tamamlamak isti yordu. Ara sra da Klaranm ev ilerini yrtmede gsterdii ustal vyordu. Bunlar Klaranm ho una da gitmiyor deildi. Kari, sanki Green, Klaraya saldryormu gibi kar koymaya alyordu. Bay Green, Klara ile uramakla kalmad; ara sra ban tabaktan kaldrmakszm, Karln ok itah sz olmasndan dolay zntlerini de bildirdi. Bay Pollunder, itah konusunda Karl savundu. Oysa ev

63

sahibi olarak Karl yemeye tevik etmesi gerekirdi. Gerekte Kari, yemein bandan sonuna kadar u rad zorlamalar sonucu iinde derin bir duyarlk bulduu iin, bay Pollunder'in bu konudaki szleri ni daha byk bir anlayla karlayacak yerde, ka bala yordu. Bazen uygun dmiyecek kadar hzl vc ok yemesi, sonra yorgun dp uzun sre ata la baa el dedirmemesi, onun bu zntl halin den ileri geliyordu. Sofrann en durgun insan ol mutu. Yemekleri tayan uak bile onun bu duru mu karsnda ouzaman ne yapacan bilemedi. Bay Green, Yememekle bayan Klaray ne kadar krdnz yarn savn senatre anlatacam. dedi. Szlerindeki aka havasn atalla ba elinde tutu biimi ile anlatmaktan baka bir ey yapmak gerei ni duymad. Kzcazn ne kadar zntl olduuna baksan za! diye devam etti ve elini Klaranm enesinin al tna koydu. Klara sesini karmad. Gzlerini yum du. Seni gidi, sen i! dedi yksek sesle. Srtm kol tua yaslad. Doymu olmann verdii gle glyor du. Yz kpkrmzyd. Kar!, bay Pollunderin tutu muna bir trl anlam veremiyordu. Bay Pollunder yerinde oturuyor, sanki nemli bir eyin getiini gryormu gibi gzlerim tabandan ayrmyordu. Karlm koltuunu kendine yaklatrmt. Konutuu zaman szlerini herkese birden yneltiyordu. Karla zel olarak syliyecei eyler yoktu. Oysa Greene, bu New Yorklu koca ikembeli ihtiyar bekra, Klaraya apak bir niyetle takld, Pollunderin ko nuu olan Karl kk drd ya da hi deil se ocuk yerine koyduu, daha akla gelmeyen kim bilir hangi ilere hazrland ve epeyce ileri gittii halde ses karmyordu. H i kimsede nee kalmadn farkeden Green, herkesten nce ayaa kalkt. Onunla birlikte herkes ayakland. Tablonun deimesinden sonra Kari tek

64

bana bir kenara ekildi. Dar ve beyaz pervazlarn bld byk pencerelerden birine gitti. Bunlar terasa alyordu. Ama iyice yaklanca bunlarn pencere deil, kap olduunu farketti. Balang ta bay Pollunder ile kznn bay Green karsnda duyduu ve Karln biraz anlayamad soukluktan artk bir eser kalmamt. imdi Green ile birlikte ayakta duruyor, sylediklerini durmadan balar ile doruluyorlard. Bay Pollunderin bay Greene sun duu pronun duman salonun her tarafna yayl yordu. Evde Karln babas da ara sra yeri geldik e byle kaln prolarm szn ederdi. Ama o da bunlar her halde gzyle grmemiti. Yaylan du man, Greenin etkisini, imdiye kadar ayak basmad btn kelere ve boluklara kadar gtryordu. Kari bile o kadar uzakta bulunduu halde pro du mannn burnunda bir kant meydana getirdiini duydu. Bulunduu yerden yle bir an iin ve yalmz bir defa grdne gre, bay Greenin davranlar pek bayayd. Karlm aklna yeni bir ey geldi. Da ysnn bu ziyaret iin izin vermekten kanmasnn be! ki tek nedeni, bay Pollunderin zayf karakterini bilmesiydi. Belki de bu yzden bu ziyaret Karl ok zecekti. Kesin olarak imdiden bir ey diyemezse de, buna olabilir gz ile baklabilirdi. Kari, Amerikal kzdan da holanmad. Oysa k zn biraz sonra grdnden de daha gzel olabilece ini dnmemiti. Bunun yannda, bay Green'in onun la fazla uramasndan bu yana kzn gzellii onu et kiliyordu. Yz, insan tutkulyacak kadar gzeldi. zellikle, kpr kpr oynayan gzlerinin parlaklna diyecek yoktu. Bedenine smsk yapm gibi duran bir eteklii vard. Kari bylesini hi grmemiti. Sa rya alan ince ve salam kuman zerindeki kk krklklar, etekliin ne kadar gergin olduunu an latyordu. Kari, gene de kzla ilgilenmiyordu. Kzm odasna gitmekten de vazgese iyi olacakt. Buna kar lk tek istei, her ihtimale kar stne ellerini koy

65

duu kap kolunu amak, otomobile atlamak, eer o fr uyumusa. New Yorka yalnz bana yryerek gitmekti. Yeryzn seyreden dolunayn aydnlatt l l gece herkesindi. Darda olmaktan korku duymak ise Karla anlamsz grnyordu. u anda ilk defadr ki bu salonda kendini rahat hissediyor du. Sabahleyin daysna nasl bir srpriz yapacan gzlerinin nnde canlandrd. Yaya giderse ancak sabah eve varabilirdi. Bugne kadar daysnn yatak odasna ayan basmamt. Odann nerede olduu nu bile bilmiyordu. Ama sorup renebilirdi. Sonra kapy alar, giriniz komutu zerine odaya dalar, bugne kadar yalnz tepeden trnaadek giyinik ve btn dmeleri ilikli grd sevgili daysna bir srpriz yapard. O da yatandan dorulur, hayret dolu gzlerini kapya doru dikerdi. Btn bunlar belki pek o kadar nemli deildi, ama bundan son rasnn ne olacan iyice dnmek gerekti. Belki de ilk defa olarak days ile birlikte kahvalt yapar d. Days yatakta, kendisi bir koltukta oturur, iki sinin arasndaki kk bir masaya kahvalt konur du. Belki birlikte yapacaklar bu kahvalt bundan byle bunun bir alkanlk haline gelmesini salard. Kahvaltnn bu biim olaca kesindi ya, belki de bunun sonucu olarak, imdiye kadar gnde yalnz bir defa bir araya gelmelerine karlk, bundan by le daha sk grrler, phesiz bylece de birbirleriyle daha ak konuabilirlerdi. Tek eksiklik, aralarn da ak konuma alkanlnn bulunmamasyd. Bu gn daysna kar biraz yakksz davranmas, da ha dorusu inatlk etmesi bundan ileri geliyordu. Onu burada pencerenin yannda kendi haline terketmi olmalarna ramen ne yazk ki geceyi burada geireceini anlyordu. Ama bu geceyi burada geir mek zorunda kalsa da, belki bu can skc ziyaret da ys ile olan ilikilerinin daha iyiye gitmesi bakmn dan bir dnm noktas olabilirdi. Belki days da bu akam yatak odasnda ayn eyleri dnyordu.

66

Kari biraz teselli bulmutu. Ban yana doru evirdi. Karsnda Klara duruyordu : Bizde olmak hi hounuza gitmedi mi? Buraya birazck olsun snamyor musunuz? Gelin, son bir deneme daha ya pacam. dedi. Karl salonun ortasndan geirerek kapya gtrd. Kenarda duran bir masada iki adam, hafife kpren, uzun bardaklara doldurulmu iki ler iiyordu. Kari bu ikilerin ne olduunu bilmiyor du. Onlardan tatmak istedi can. Gay Green dirsei ni masaya dayam, yzn bay Pollunder'e iyice yaklatrmt. Bay Pollunderi tanmayan bir kimse, onlarn burada i deil de bir cinayetfrn sz ettikle rini kolayca kabul edebilirdi. Kari kapya doru y rrken bay Pollunder scak baklarla onu izliyordu. nsan, karsnda duran kiinin bakt yere elinde olmyarak gzlerini evirir. Buna ramen Green, Karla doru gzn bile krpmad. Bu davran ile Green, bambaka bir kansn dile getirmi oluyor du. Buna gre, herkes, gerek Kari, gerekse Green, burada kendi paylarna kiisel yeteneklerinin stn gelmesinin abas iindeydiler. Aralarnda zorunlu olarak kumlan toplumsal iliki zamanla iki taraftan birinin zafere ya da ykma ulamas sonucunu do uracak, bu mcadelenin sonucunu saptyacakt. Kari, Eer byle dnyorsa delilik ediyor de mektir. dedi kendi kendine. Benim ondan bir ey istediim yok. yisi mi o da beni rahat braksn. Kari koridora kar kmaz, kaba davranm ola bileceini dnd. nk baklarn Greenin ze rinden hi ayrmam, Klara nerdeyse onu salondan srkliyerek dar karmt. Bu yzden Klarann yannda yrmeyi istekle kabul etti. Koridora kn ca gzlerine nce inanamad. Her yirmi admda bir elinde birer amdan tutan, stleri parlak dmeler le ssl uaklarn durduunu grd. Uaklar, am danlarn kaln saplarn iki elleriyle birden smsk tutuyorlard. Klara anlatmaya balad : Yeni aldmz elekt

67

rik henz ancak yemek odasna kadar geldi. Evi de ok yakn bir zamanda satn aldk. Eski bir evin kendine zg yapl biiminin elverdii lde her yann deitiriyoruz. Demek Amerikada da eski evler var. dedi Kari. Klara gld, Elbette. dedi ve Kari'in kolundan ekerek yrd, Amerika zerine garip inanlar nz var. Bana glmeyin rica ederim. dedi Kari; fke lenmiti. Ne d olsa kendisi hem Avrupay biliyor du, hem de ^merikay. Klara ise Amerikadan ba ka yer grmemiti. Koridorda giderlerken Klara elini bir kapya doru azck uzatt ve kapnn nnde duraklama dan, Odanz buras dedi. Kari, oday hemen grmek istiyordu elbette. Ama Klara byk bir sabrszlkla ve haykrrcasna yksek sesle, bunun henz vakti gelmediini, nce onunla birlikte gitmesi gerektiini syledi. Koridor da biraz daha dolatlar. Sonunda Karl, her eyde Klaraya uymak zorunda olmadn syliyerek on dan ayrld ve odasna girdi. Pencerenin nndeki bir aacn dallar dary artc bir karanlk iin de gsteriyor, aacn btn dallar hafife sallan yordu. Dardan ku sesleri .geliyordu. Odann iine ay girmedii iin karanlkta hemen hibir ey seilemivordu. Kari, daysnn armaan ettii elekt rikli cep fenerini getirmediine zld. Birka tane cep feneri olduktan sonra uaklarn gerei yoktu; onlar yatmaya yollamalyd. Kari, pencerenin kena rna oturdu, dary dinlemeye balad. Rahat kaan bir kuun, yal aacn yapraklar arasna snmaya alt anlalyordu. Krlarn iinden New York banliysne ileyen bir trenin ddk sesi duyuldu. Bunun dnda ortalkta t yoktu. ok gemeden Klara koarak ieri girdi. fkeli olduu anlalyordu. Karla bard : Ne demek olu

6S

yor bu byle? Ellerini eteklii zerinde aplatt. Kari, cevap vermek iin Klarann naziklemesini bekliyordu. Ama Klara, admlarn uzun uzun atarak KaTm zerine doru yryp bard : Benimle gelecek misiniz, gelmiyecek misiniz? Ya kasten ya da kzgnlkla Karln gsnden itti, az kalsn Kari pencereden aa decekti. Son anda pencere kena rndan aa kayd, ayaklar odann demesine de di. Kari, azarlarcasna, Nerdeyse pencereden aa decektim. dedi. ok iyi olurdu, sevinirdim. Nedir bu yaptnz terbiyesizlik? Sizi bu defa tutar pencereden aa atarm. Gerekten de Karl yakalad, gtryordu. Kari direnmeyi unutmutu. Klara, spordan eliklemi bedeni ile onu pencerenin yanma kadar gtrd. Pencere yanma gelince Kari toparland, kalalarn hzla dndrerek kendini kurtard ve Klaray sm sk kavrad. Klara, Ay, canm actyorsunuz. dedi hemen. Kari artk onu elinden hi brakmamay dn d. Geri rahata adm atacak kadar serbest brak t, ama yrrken peinden gidiyor, elinden kamama sna dikkat ediyordu. stelik darack elbisesi iinde Klaray tutmak da ok kolayd. Klara, Brakn beni! diye fsldad; ate gibi yanan yz Karln yzne yle yaknd ki, Kari bu kadar yaknnda olduu halde onu grmekte glk ekiyordu. Brakn beni, size gzel bir ey verece im. Kari, Neden byle inliyor acaba? Bir yeri ac m olmasn. Hibir yerini de sktm yok. diye d nd, gene de brakmad. Ama dikkatsiz ve hare ketsiz olduu bir anda, Klara'nm gittike artan g cn bedeninde duydu. Klara, Karln elinden kur tuldu ve tepeden ustaca bir kavrayla onu smsk yakalad. Acaip bir mcadele teknii ile ayak oyunu yaparak Karln bacaklarn geri itiyor, onu ileri do

69

ru duvara sruklyordu. Derin derin soluk al bi le dzenliydi. Duvarn nnde bir kanape vard. Karl kanapenin stne yatrd, zerine doru bi razck eilerek, Haydi, skysa kprda da grelim. dedi. Kari, Cad, kudurmu cad! diye bard; fke ve utan karm duygular iindeydi. Delinin biri sin sen, kudurmu cad! Klara, Azndan kan kulan duysun. dedi, elini Karln boazna gtrd. ylesine skmaya ba lad ki, Kari glkle soluk alabiliyor, bir ey yapa myordu. Klara teki eliyle Karln yanana dokun du. Sanki nce bir deneme yapyordu. Birka defa elini kaldrp indirdi. Her defasnda biraz daha faz la kaldryordu. Tokat her an iin indirebilirdi. Bir bayana kaba davrandn iin seni cezalandrsam, yle gzel bir tokat yerletirdikten sonra evine yollasam nasl olur dersin? diye sordu, iyi bir an olarak kalmasa bile, belki ileride tutacan yol bakmndan sana faydas olur. ok canm sk yorsun. stelik olduka ho bir olansn. Jiu jitsu renseydin belki bana gzel bir dayak atardn. Ama gene de, u halinle burada byle yatarken seni to katlamak iin byk bir istek geliyor iimden. Bel ki sonradan buna zleceim. Ama seni tokatlamaz sam, iimden gelen istee kar direnmi olacam da bilmeni isterim. Sonra, bir baladm m, yle bir tokatla da yetinemem elbet. Bir sadan bir soldan giriirim, yanaklarm iirinceye kadar pataklarm. Ola ki namuslu bir adamsn hani buna inanmak istemiyor da deilim, atacam tokatlardan dolay artk yaamay kendine yediremezsin, dnyadaki var lna son verirsin. Bana kar neden bu kadar ters davrandn bir trl anlayamyorum. Yoksa hou na gitmiyor muyum? Odama gelmeyi hi nemsemi yorsun demek! Dikkat et! Nerdeyse elimde olmyarak tokat indireceim. Bugn iin elimden kurtula bilirsen, bir dahaki sefere daha nazik olmaya al!

70

Ben senin dayn deilim. Sen ancak ona kafa tuta bilirsin. imdi u sylediklerime iyi kulak ver! Se ni pataklamadan koyverirsem, imdiki durumunla gerekten pataklanm olman arasnda insanlk onu ru asndan bir ayrm bulunduuna inanmamalsn. Eer aksini yaparsan seni gerekten tokatlamadan edemem. Btn bunlar Mack'a anlatrsam, kim bilir ne diyecek? Klara, Mack hatrlaynca Karl serbest brak t. Kari, karmakark dnceler arasnda Mack bir kurtarc olarak grd. Klarann elini henz bo aznda hissediyordu. Bu yzden birazck yana dn d ve gene sessizce yatt. Klara kalkmasn istedi. Kari cevap vermedii gibi yerinden de kprdamad. Klara bir kede bulduu mumu yakt, odann ii aydnland. Yerde eri br mavimsi izgiler pey da oldu. Kari, Klarann brakt gibi bam kanapenin demesi stne dayam yatyordu. Ban azck olsun oynatmyordu. Klara odann iinde do layordu. Etekleri bacaklarnn etrafnda hrdyor du. Galiba bir an pencerenin nnde durdu. nadn geti mi? dedii duyuldu Klarann. Bay Pollunder, Karln geceyi bu odada geirme sini dnmt. Ama burada byk bir rahatszlk iinde olmak Karlm cann skyordu. eride bir aa bir yukar dolaan bir kz vard; ara sra du ruyor, bireyler sylyordu. Kari ondan bkp usanmt artk. Btn istei, hemen uyumak ve sonra da buradan uzaklamakt. Artk yataa yatmak da istemiyordu. Bu kanapenin stnde kalp uyuyabilir di. Kulan verdi; kzn gitmesini beklemeye bala d. Gittikten sonra hemen ayaa frlayp kapy ki litleyecekti. Sonra da kendini tekrar kanapenin s tne atacakt. yle bir uzanmak ve esnemek onun iin ne kadar byk bir ihtiyat! Ama bunu Klarann nnde yapmak istemiyordu. Bu yzden yerin den kprdamyor, gzlerini tavandan ayrmyordu. Yznn gittike daha durgun hale geldiini hissedi

71

yordu. Etrafnda dolaan bir sinek gzlerinin nn de kvlcmlar karyordu. Bunun ne olduunu bile medi. Klara tekrar Karla yaklat, gzlerinin dikildii tarafa eildi. Kari kendini zorlamasayd, onun gz leri iine bakmadan edemiyecekti. Artk gidiyorum. dedi Klara. Belki biraz son ra yanma gelmeyi cann ister. Kapdan balyarak sayarsan koridorun bu tarafnda drdncs be nim odamn kaps. Demek ki daha kap geecek sin, ondan sonra karna kacak olan tam benim kap. Aa salona inmiyeceim, artk odamda otu racam. Beni adamakll da yordun hani... zel ola rak seni beklemiyeceim, ama cann isterse gelirsin. Bana piyano almaya sz verdiini sakn unutma. Eer seni iyice bitkin duruma drdmse, eer ar tk yerinden kprdayacak halde deilsen, gelme, uyu da dinlen. Yaptmz kavgadan imdilik babama hi sz etmiyeceim. Canini'pek zmeyesin diye bu nu ayrca belirtmek istedim. Bunlar syledikten sonra, szde yorgun olduu halde iki srayta oda dan kp gitti. Kari hemen yerinden doruldu. Byle yatp kal mak canna tak demiti. Biraz hareket etmi olmak iin kapya gitti, koridora bir gz att. Nasl da zifiri karanlkt buras! Kapy kapad, smsk kilitledi. Mumun aydnlatt masann yannda durdu. Artk halinden honuttu. Bu evde daha fazla kalmamaya karar verdi. imdi aaya bay Pollunderin yanma inecek, Klarann ona nasl davrandn ak ak syliyecekti. Yenilgisini itiraf etmekten bile ekinmiyecekti. ok salam bir gerekeye dayanan bu zr le, eve gitmek ya da gidebilmek iin izin isteyecek ti. Bay Pollunder hemen eve dnmesine kar her hangi bir itirazda bulunacak olursa, o zaman hi de ilse uaklarn biriyle kendisini en yakn otele yolla mas iin ricada bulunacakt. Oysa sevimli ev sahipleri ile Karl'm planlad

72

yoldan konumak, grg kurallarna aykr idi. Bu nunla birlikte, bir konua Klaranm davrand gibi davranmak ise daha seyrek grlen durumlardan saylrd. Klara, yaptklar kavga konusunda bay Pollundere imdilik bir ey sylememeye sz ver mekle bile bir dostluk gsterdiini anlatmak iste miti. Buna kar insann tepesi atmaz myd yani? Demek Karl buraya gree armlard. Onun iin de bir kz tarafndan alaa edildiine utanma lyd, yle mi? Herhalde bu kz da, hayatnn byk bir ksmn grete yaplan hileleri renmekle ge irmiti. Sonunda Mack'tan gre dersi alm olmadyd. Her eyi olduu gibi Macka anlatsn isterse, ne olacak? Mack mutlaka anlayl bir insand. Kari henz bunu tam anlam ile renmek frsatn bula mamt ama, bunun byle olduunu biliyordu. Ge ne biliyordu ki, eer Mack ona ders verse, Klaradan ok daha fazla ilerlerdi. O zaman bir gn gene bura ya gelirdi. Hatt belki de arlmadan gelirdi. p hesiz nce evresel durumu incelerdi. Bu durumu iyi bilmesi Klaraya byk kazan salamt. Sonra u Klaray yakalad gibi, bu akam kendisini s tne ykt kanape ile birlikte skp suyunu ka rrd. imdi nemli olan, aadaki salonun yolunu bulmakt. Belki ilk dalgnl srasnda apkasn da orada bir yerde brakmt. Buradan karken mumu yanna almalyd. Ama kta bile yolu bulup kar mas yle kolay deildi. Szgelimi, bu oda ile salo nun ayni dzeyde olup olmadn bile bilmiyordu. Klara onu buraya getirirken durmadan hzla srk ledii iin getii yerlere bakp sam solunu tanya mamt. Ayrca, bay Green ile amdan tayan uak da kafasn kartrmt. Ksacas, Klara ile birlikte gelirlerken iki merdiven mi ktlar, yoksa hi mer divenden gemediler mi, imdi gerekten bilemiyor du. Grne baklrsa, oda olduka yksek bir yer de bulunuyordu. Bu yzden Kari, merdivenden ge

73

mi olabileceklerini kafasnda tasarlamaya, alt. Ama evin hemen giriinde bile merdiven kmlar d. yleyse evin bu taraf neden yksek olmasmd? Hi olmazsa koridorun stnde bulunan kaplarn birinden bir k szsayd, ya da uzaklardan hafif de olsa bir ses gelmi olsayd ya! Ne gezer! Daysnn hediyesi olan cep saati on biri gste riyordu. Mumu eline ald. Koridora kt. Kapy ak brakt. Ne olur ne olmaz, aramalar bouna gider se, hi deilse odasn kolayca bulabilirdi. Daha ol mazsa, en kt halde, Klarann odasna alan ka py bulmas iin kolaylkt. Kapnn kendiliinden kapanmamasn da salama balamak iin nne bir sandalye koydu. Koridorda kt bir durumla karlat. Karla kar gelen ynde bir hava akm vard. Sola doru gitse, Klarann kaps nnden geecekti. Hava akm ok zayft, ama gene de mu mu kolayca sndrebilirdi. Bu yzden mumun alevi nne elini siper ediyor, ara sra da olduu yerde duruyordu. Zayflayan alev her duruunda yeniden canlanyordu. Bundan dolay da ok yava ilerli yordu. Byle giderse yol hemen hemen iki kat uza yacakt. Duvar boyunca yryerek epeyce ilerledi. Duvarlarn hi birinde kap yoktu. Ardnda nelerin bulunduunu kestirmek de gt. Sonra yan yana sralanm kaplar balad. Bunlarn ounu amak geti aklndan. Ama hepsi kapalyd, anlalan ieri de kimse yoktu. Ei grlmedik lde yer israf edilmiti burada. Karl'n aklna New Yorkun dou sundaki mahalleler geldi. Days oralar Karla gez dirmeye sz vermiti. Galiba oralarda kck bir odada birka aile barnyor, bir ailenin yuvas bir oda kesinden meydana geliyordu. Bu kede ana ile babann evresinde sryle ocuk bulunuyordu. Ya burada? Sr sr odalar bom bo duruyor, kap alnd zaman bombo oda nlamaktan baka ie yaramyordu. Karl, bay Pollunderin kt dostlar ta rafndan yanltlm, kznn da sevgisine kendini

74

kaptrp bozulmu olabileceini dnyordu. Day snn onun zerindeki yargs mutlaka doruydu. Bu ziyaretin ve koridorlarda byle dolap durmasnn btn kabahati de, Karl'n insanlar zerinde yarg da bulunmasnda etkili olmamay bir ilke olarak iz leyen daysnn saylrd. Kari, yarn bunu daysna hi ekinmeden syliyecekti. nk onun izledii il ke, yeeninin kendisi iin verdii yargy da severek ve sessizce dinlemesini gerektiriyordu. Ayrca bu il ke, daysndaki niteliklerden Karln holanmad belki tek eydi. Ama onun bu holanmazl mutlak deildi. Koridorun bir yanndaki duvar birden sona er di, buz gibi souk bir mermer merdiven korkuluu, duvarn yerini ald. Kari mumu yere koydu, aaya doru dikkatle eildi. Karanlk bir boluun esintisi yzne vurdu. Eer buras evin byk hol ise kubbeyi andran tavann bir paras mum iin de gze arpyordu , neden holden geerek eve gir memilerdi? Bu geni ve derin boluk ne ie yar yordu acaba? Karln bulunduu yer bir kilisenin galerisini andryordu. Yarma kadar burada kalamyacana u anda zlr gibi oldu. Gndzn bay Pollunder ona her taraf gezdirir, her ey zerinde bilgi verebilirdi. Merdiven korkuluu pek o kadar uzun deildi. Kari, ok gemeden kendini tekrar iki taraf kapal bir koridorda buldu. Koridorun anszn bkld yerde Kari btn hz ile duvara arpt. Ama mumu sk bir abayla tutarken gsterdii dikkatlilik, onu yere dmekten ve mumu da sndrmekten koru mutu. Bu koridor bir trl bitmek bilmiyordu. Hi bir yerde pencere yoktu. Ne yukarda, ne de aada bir kprt vard. Kari, ayn dolambal yol zerinde epevre durmadan dolamakta olabileceini dn d. Artk belki odasnn ak kaps nnde kendini bulabileceini umut ediyordu. Ama ne kap, ne de merdiven korkuluu karsna kyordu. imdiye

75

kadar yksek sesle barmaktan kendini alakoymutu. nk gecenin bu saatnda yabanc bir evde g rlt yapmak istemiyordu. Ama bu kapkaranlk ev de birilerine seslenmesinin yakksz dmiyeceini anlad. Koridorun iki yanma doru Heey! diye ba rmaya hazrland srada, geldii ynden bu tara fa doru kk bir n yaklamakta olduunu farketti. Ancak imdi dmdz koridorun uzunluu nu kestirebildi. Bu ev bir villa deil, kaleydi. Ik Karla bir kurtarc gibi geldi. Byk bir sevin iin deydi. Her eyi unutarak a doru komaya ba lad. Birka adm atar atmaz elindeki mum snd. Bunu umursamad, nk artk muma ihtiyac kal mamt. Karsna ihtiyar bir uak kt. Uan elin de bir fener vard; onunla Karla yolu gsterebilirdi. Kimsiniz siz? diye sordu uak. Feneri Karlm yzne doru tuttu. Feneri kaldrnca uan da y z aydnland. Uzun ve beyaz sakallar ile yz bi raz sert grnyordu. Sakallar ipek bir bukle gibi gsnn stne sarkyordu. Kari, 'Sadk bir uak olmal ki, byle sakal brakmasna izin vermiler. diye dnd ve adamn sakaln enine boyuna dik katle gzden geirdi. Bu srada kendisini de gzle yen biri bulunduunu aklna getirmeden tam bir umursamazlk iindeydi. Gene de hemen soruya ce vap verdi; bay Pollunderin konuu olduunu, oda sndan kp yemek salonuna gitmek istediini ve salonu bulamadn syledi. yle m,i? dedi uak. Henz eve elektrik de alamadk. Biliyorum. dedi Kari. Mumunuzu lambadan yakmak istemez misi niz? Kari, Teekkr ederim. diyerek mumu yakt. Uak, Koridorlarda ok cereyan var, mum he men snveriyor, bu yzden elime bir fener aldm. dedi. Doru, fener daha kullanl.

76

Uak, stnze banza mum damlam. di yerek Karln elbisesine yaklatrd. Hi de farkna varmamm. dedi Kari. Buna ok zld. stnde siyah bir elbise vard. Days, bu elbisenin ona tekilerin hepsinden daha ok ya ktm sylemiti. imdi hatrladna gre, Klara ile yapt kavgann da elbiseye zarar dokunmu olabilirdi. Uak ok nazikti. Karln stn biraz te mizledi. Ama aceleyle ancak bu kadar yaplabilirdi. Kai, uan nnde durmu, sama soluna dnyor, tesinde berisinde bulduu lekeleri gsteriyordu. Uak da bunlar temizliyordu. kisi birlikte yan yana yrrlerken Kari sordu: Neden bu kadar ok cereyan var burada? Henz tamamlanmam birok inaat ileri s rp gidiyor. dedi uak. Yeni batan yaplacak yer lere baland, ama iler ok yava gidiyor. Belki bi liyorsunuz, imdi de yap iilerinin grevi var. Bu trl vap ileri insann ok cann skyor. Duvarla rn baz yerlerinde koskoca delikler atlar. Buralar da duvar ren de yok. Bu yzden her tarafta cereyan var. Kulaklarm pamukla tkamasam, bu duruma dayanamyacam. Kari, yleyse daha yksek sesle konumalym, deil mi? dedi. Gerei yok, sesiniz zaten iyi anlalyor. Gelelim gene u yap iine. zellikle burada, kilisenin yak nnda bulunan hava akmna katlanmak ok zor. Oy sa ileride kilise ile evin teki ksmlarnn balant sn bsbtn kesmek zorunluu var. Bu koridorda yrrken yanndan getiimiz korkuluk bir kiliseye mi iniyor? Evet. Benim de aklma gelmiti bu. dedi Kari. ok grlmee deer bir yerdir. Eer buras olmasayd, bay Mack bu evi satn almazd. Kari, Bay Mack m? diye sordu. Evin bay Pollunderin mal olduunu sanyordum ben.

77

Doru, dedi uak, ama burann satn alnma snda asl etkili kii bay Mack olmutur. Siz bay Mack tanmyor musunuz? Tanyorum, ama onun bay Pollunderle ne ili kisi var ki? Kk hanmn nianlsdr. dedi uak. Kari, te bundan hi haberim yoktu. diyerek durdu. Uak, Buna o kadar ok mu atnz? diye sor du. Kari, Hayr, yalnz birden nc diyeceimi bileme dim de.. nsan byle ilikileri bilmeyince byk yan llklar yapabilir. dedi. Bunu size amamalarna atm. dedi uak. Kari utanarak, Evet, doru ya! dedi. Uak, Belki de sizin bunu bildiinizi sanyorlardr. dedi. nk yeni bir ey deil bu. te geldik. Kaplardan birini at. Kapnn ardnda, akam bu raya geldikleri zamanki kadar kl olan yemek sa lonunun arka kapsna dikine inen bir merdiven var d. Yemek salonundan bay Pollunder ile bay Greenin sesleri geliyordu. Hibir deiiklik yoktu, her ey iki saat ncesi gibiydi. Kari ieri girmeden uak, Eer isterseniz sizi burada beklerim, sonra da oda nza gtrrm. Hemen ilk akam burada yollar bulup karmak herkes iin zordur. dedi. Kari, Odama bir daha dnmiyeceim. dedi. Bu nu sylediine zld. Neden zldn bilemedi. Uak, biraz dnceli bir halde glmseyerek, O kadar da olmaz artk. dedi. Eliyle Karln kolu nu okad. Galiba Karlm szlerini, btn gece ye mek odasnda kalmaya, baylarla konuup iki i meye niyetlendii anlamna yordu. Ama Karlm iti rafta bulunmaya da niyeti yoktu. Bununla birlikte, buradaki uaklarn iinde en ok holand bu ada mn, itirafta bulunduu zaman kendisine New York yolunu gsterebileceini dnd. Bunun iin un-

78

lan syledi : Burada beklemek isteyiinizin, bana kar gsterdiiniz byk bir dostluktan ileri geldi ine phe yok. Bu dosta davrannz teekkrle karlyorum, ierde birka dakika kaldktan sonra kacam. Daha sonra ne yapacam size o zaman sylerim. Yardmnza ihtiyacm olacan zaten d nyorum. Uak, peki diyerek, elindeki feneri yere koydu. Herhalde evdeki inaat dolaysyle bir bolua konmu olan alak bir stunun stne otur du. Kari, yanan mumla birlikte salona girmek iste yince, uak, Ben burada bekliyeceim. Mumu da benim yanma brakabilirsiniz. dedi. Kari, Ne kadar da dalgnm. diyerek mumu uaa uzatt. Uak, Karla bam sallamakla yetindi. Ama bunu istiyerek mi yapt, yoksa eliyle sakaln svazlarken mi byle grnd belli olmad. Kari kapy at. Kapnn kard keskin gcr tda onun hibir kusuru yoktu. nk tek bir cam levhadan meydana gelen kap, hzla ald ve yal nzca kap kolu smsk tutulduu zaman bklr gibi oluyordu. ok yava girmek istemiti ieriye; gcrdad iin korkarak kapy brakt. Ban geri ye evirmedii halde, oturduu stundan kalkp ge len uan kapy arkadan dikkatle kapadn ve hi grlt karmadn farketti. Kari, byk bir aknlk iinde gzlerini kendi sine eviren iki adama, Affedersiniz, sizi rahatsz et tim. dedi. Ayn zamanda da salonun her yanma hz la gz gezdirdi. apkasn bir kede hemen bulabi leceini sand. Ama onu hibir yerde gremedi. Ye mek masas iyice temizlenmiti. Belki de bir aksilik olmu, apkay mutfaa bir yere gtrmlerdi. Bay Pollunder, Klaray nerede braktnz? di ye sordu. Karlm kendilerini rahatsz etmi olmas n nemsemedii anlalyordu. Koltuunda oturu biimini deitirdi, ynn tam Karla doru evir di. Bay Green ilgisiz grnme numaras yapyordu. Cebinden bir czdan kard. Czdan, benzerlerine

79

gre ok byk ve kalnd. Bir sr ceplerinde bir ey arad grlyordu. Ceplerini kartrrken de o anda eline geen baka ktlar okuyordu. Bir dileim var, ama bunu yanl anlamaman z rica edeceim. dedi Kari. Hzl hzl bay Pollunderin yanna gitti, ona iyice yaklam olmak iin elini koltuun kenarna koydu. Bay Pollunder, Nasl bir dilek bu acaba? diye sordu, gizli bir anlam tamayan gzlerini Karla dik ti. Dileiniz yerine gelmitir bile. Sonra kolunu Karln beline dolad ve onu iki ayann arasndan kendine doru ekti. Kari, genellikle bu trl dav ranlar iin kendini fazlasyle yetimi saymakla birlikte gene de bunu uysallkla karlad. Ama dile ini anlatmas elbette daha gt. Bay Pollunder, Nasl buras hounuza gitti mi? diye sordu . ehirden biraz uzaklamak, krda byle serbest olmak anlamna gelmiyor mu size de? Bana sorarsanz bir ara baklarn yana kayd rp, ktye yorumlanmyacak bir anlamda bay Greenc bakt; ama Karln orada bulunmas, onun g r alann biraz kapatyordu bana sorarsanz, bu duyguyu her zaman, her akam tarm. Kari, 'Koskocaman evden, sonu gelmeyen kori dorlardan, kk kiliseden, bo odalardan, her yeri bastran karanlktan haberi yokmu gibi konuu yor. diye dnd. Bay Pollunder, Evet, hani dileiniz? diyerek, karsnda sessizce duran Karl elleriyle dosta sars t. Kari, Sizden ricam, diye sze balad; sesi ada makll bouk olduu halde, yan balarnda duran Greenin svlenenleri isitmesini nlemek elde deil di. Kari, Greenin nnde dileini aklamak istemi yordu. nk belki bunu Pollunderin kk d rlmesi anlamma alabilirdi. Rica ediyorum, bu gece, hemen imdi beni brakn eve dneyim. Sylemek istediklerinin en zorunu en bata sy

80

ledii iin arkas ok abuk geldi. Yalana kymk kadar bile bavurmadan, daha nce hi dnmedii eyleri bir bir sralad : Btn isteim hemen eve dnmek. Bir daha gelmeyi de ok istiyorum. Sizin bulunduunuz her yere severek giderim, bay Pollunder. Yalnz, bugn burada kalamyacam. Biliyor sunuz, daym bu ziyaret iin gerekli izini pek istiyerek vermedi. Elbette bu konuda onun dayand hak l nedenler vardr. Onun yapt her ey byle neden lere dayanr. Ama ben arszlk ettim, onun anlay n ktye kullandm. Akas, bana olan sevgisini k tye kullandm. Onun bu ziyaretten dolay hangi ku kular tad imdi nemli deil. Ama kukularnda, sizi incitebilecek en ufak bir eyin bile bulunmad n ok iyi biliyorum. Siz benim daymn en iyi, iyile rin iyisi dostusunuz. Daymla olan dostluu bakmn dan hi kimse en dar lde bile sizinle karlatrla maz. Benim arszlmn tek zr de bu ya.. Ama yeter bir zr deil bu. Daymla benim aramdaki ilikileri siz belki btn akl ile bilmezsiniz. Bun dan dolay size en belirgin eylerden sz edeceim. ngilizce konusundaki almalarm bitirerek tica ret hayatnda alabilecek duruma gelmedike, yal nzca daymn iyi yrekliliine gvenmek zorunda ym. Bu da, onunla olan kan hsmlmdan baka bir eye dayalmyor. Henz ekmeimi herhangi bir yoldan namusumla kazanabileceimi syliyemezsiniz. Baka bir yoldan ekmeimi kazanmaktan ise Tanr beni korusun. Yazk ki bu konuda bana hi eitim verilmemi. Avrupada bir lisenin drt snf n orta derecede bir renci olarak baar ile oku dum. Bu kadar, para kazanmak iin hi yoktan bile az anlamna gelir. nk bizim liseler retim prog ram bakmndan ok geridir. Ne rendiimi size anlatacak olsam glersiniz. Bizde insan daha ok okumak ister de liseyi bitirir ve sonra da niversi teye giderse, ondan sonra belki iler biraz yoluna girer. Bylece insan doru drst bir renim yap

81

m saylr. Ancak bundan sonra bir i tutulabilir ve para kazanmaya giriilebilir. zlerek syliyeyim ki, ben bu sistemli renim olanann dnda kal dm. Kimizaman dnyorum da, hibir ey ren memiim. Hepsi bir yana, benim btn renebile ceklerim bile bir Amerikal iin yeterli deil. imdi memleketimin baz yerlerinde yeniden reform lise leri kurulmaktadr. Buralarda modern dillerle bir likte ticaret bilimleri de retiliyor. lkokulu bitir diim zaman bu okullar henz yoktu. Babam bana da ngilizce dersi aldrmak istiyordu. Ama bama nasl bir felketin geleceini, ngilizceye neden ihti yacm olacan o vakitler bilemiyordum. kincisi de, liseye girdikten sonra ok almak zorundaydm. Bu yzden baka eylerle uramaya pek vakit bu lamadm. Btn bunlar sylemekten maksadm, da ymdan ne kadar bamsz olduumu, bundan dolay kendisine ayn zamanda ykmllk duyduumu si ze anlatmaktr. Bu koullar karsnda, onun yalnz sezgi ile anlalabilecek en kk bir isteine kar gelmeye bile hakkmn olmadn mutlaka kabul edeceinize inanyorum. te bu yzden, ona kar ilediim kusuru yar yolda da olsa dzeltmek iin derhal eve dnmek zorundaym. Bu uzun konumas srasnda bay Pollunder onu dikkatle dinledi, zellikle daysnn ad getike da ha ok kulak kabartt. Kimse farkna varmad, ama Kari, konuurken epeyce skld, birka defa kuku iinde ve bir eyler umut ediyormu gibi Greene bakt. Green ise, durmadan czdann kartryordu. Kari, konuurken days ile ilikileri ynnden du rumunu daha belirli olarak kafasnda tasarlad ve iindeki kukular da ylesine artt. Elinde olmadan Pollunderin kolunun altndan kurtulmaya alt. imdi burann her eyi ona sknt veriyordu. Cam kapdan balayp, merdivenlerden, aalkl yoldan, asfalt caddelerden, kenar mahallelerden geerek, ehrin byk caddelerine birleen, sonra evin nn

82

de biten yol, onu daysna gtrecekti. Bombo, dmdz, onun iin hazrlanm gibi duran ve kar konamyacak bir sesle onu aran bu yol, biribirine smsk kenetlenmi bir btn gibiydi. Bay Pollunder'in naziklii, bay Greenin irenlii ortadan kay boldu. Bu dumanl odadan kmak iin kendisine izin verilmesinden baka bir ey istemiyordu. Bay Pollunder'e kar bir soukluk, bay Greene kar kavga istei vard iinde. Ama belli belirsiz bir kor kudan da kendini kurtaramyordu. Bu korkunun sarsntlar yznden gzleri donuklayordu. Bir adm geriledi. Bay Pollunder ile bay Green'e ayn uzaklkta duruyordu. Bay Pollunder, bay Greene sordu : Ona bir ey sylemek istemez misiniz? Yalvarr gibi bay Green in elini tuttu. Bay Green, Ne syliyeceimi bilmiyorum ki.. diyerek cebinden bir mektup kard ve masann s tne koydu. Daysna dnmek istemesi ok vlmeye deer bir ey. Saduyu erevesinde dnnce, daysnn yanma dnmekle onu ayrca sevindireceine inan mak gerekir. Szn dinlemedii iin daysn ok kzdrm olabilir. Bu ihtimali gzden uzak tutmama l. Eer byle bir ey olmusa burada kalmas daha iyidir. Bilmem ki, nasl demeli? Kesin bir ey syle mek g. Geri ikimiz de daysnn dostuyuz, ona kar benimle bay Pollunderin dostluu arasnda bir ayrm bulunabileceini sanmyorum. Buna ra men daysnn iini hibir zaman bilemeyiz. stelik de imdi kilometrelerce uzaktayz. Bu uzaklk bizi New Yorktan ayryor. Ltfen, bay Green, dedi Kari ve duygularn yenerek ona doru yaklat. Szlerinizden anlad ma gre, hemen eve dnmemi siz de en doru dav ran olarak kabul ediyorsunuz. Bay Green, Sylediklerim tam bu anlama da gelmez. diyerek, iki parma ile kenarlarn dzelt

83

meye alt mektubu gzden geirmeye koyuldu. Bu szleriyle, kendisine soru soran kiinin bay Pollunder olduunu, cevabn da ona ynelttiini, buna karlk Kari ile grlecek hibir eyi bulunmad n anlatmak istiyor gibiydi. Bu arada bay Pollunder, K ain yanna geldi ve yumuak bir hareketle onu bay Greenin yanndan uzaklatrarak, byk pencerelerden birinin nne getirdi. Karln kulana eildi. Sevgili bay Rossmann, dedi; konumaya hazrlk olsun diye mendili ile yzn siliyordu, eli burnuna gelince durdu, bur nunu sildi, isteinize aykr olarak sizi burada al koyacama herhalde inanmazsnz. Bunu sz konu su bile etmemeliyiz. Ama otomobilimi size veremiyeceim, nk buradan epeyce uzak bir yerde, ge nel bir garajda bulunuyor. Burada her ey inaat halinde bulunduu iin henz kendimize zel bir garaj salayamadk. Bunun iin henz vaktim de ol mad. kinci bir nokta; fr de geceleri bu evde de il, garajn yaknnda bir yerde kalyor. Kald yeri dorusu ben de bilmiyorum. Bundan baka, bu saat te evde olmak ofrn grevi deil. Ancak sabah olunca belli bir saatte buraya arabayla gelmek zo rundadr. Ama btn bunlar, sizin u anda eve dn menize engel deil. nk, eer ille de gideceim derseniz, sizinle birlikte en yakn istasyona kadar he men gelirim. stasyon da o kadar uzak ki, yarn sa bah benimle birlikte otomobille yapacanz yolcu luktan daha erken bir zamanda eve varamazsnz. Biz zaten sabah saat yedide hareket ediyoruz. Zarar yok, bay Pollunder, ben trenle gitmek istiyorum. dedi Kari. Tirenle gitmek hi aklma gelmemiti. Siz de sylyorsunuz, tirenle gidersem, otomobille yapacam yolculuktan daha nce var rm. yle, ama arada pek az fark var. Az da olsa trenle gitmeliyim, bay Pollunder. dedi Kari . Bana kar gsterdiiniz yaknl

84

unutmayp buraya her zaman gelmek isterim. Ancak bugnk davranmdan sonra gene de beni ar mak isterseniz elbette. Belki de bir dahaki geliim de, daym grmek konusunda sabrszlk gsterdi im her dakikann bugn benim iin neden bu ka dar nemli olduunu size daha iyi anlatabilirim. Ayrlp gitmek iin gerekli izini alm gibi, szle rine unlar ekledi : Ama benimle birlikte istas yona gelmemelisiniz. Zaten hi gerei yok. Kapmn nnde bir uak bekliyor. Beni istasyona gtrrse pek sevinecek. imdi u apkam bulaym hele. Sz lerini bitirir bitirmez, odann iinde dolamaya ba lad. apkay bulmak umudu iinde acele acele son bir giriim daha yapt. Bay Green, Size bir apka vererek yardmda bulunabilir miyim acaba? diyerek cebinden bir kas ket kard. Ola ki, size uyuverir. Kari ard. Birden durarak dedi k i : Onu eli nizden alp sizi apkasz brakamam. Ba ak da gi debilirim, hibir zarar yok. Bamda bir eyin bu lunmas art deil. Kasket benim deil. Alverin canm. Kari, yryerek, Peki teekkr ederim yley se. deyip kasketi ald, bana geirdi. Kasket bana tpatp uyduu iin nce gld. Sonra gene bandan kard, eline ald ve iyice gzden geirdi. Kaskette olaanst bir taraf arad, ama bulamad. Yepyeni bir kasketti bu. Tam da bana gre. dedi. Bay Green yksek sesle, Evet, aynen uydu. di yerek elini masaya vurdu. Kari ua armak zere kapya doru yrr ken, bay Green ayaa kalkt. Tka basa karnm doyu rup uzun uzun dinlenmiti. Gzelce gerindi, eliyle gsne hzla vurdu. t verme ile emir verme arasnda bir tonda, Gitmeden nce bayan Klara ile vedalamalsnz. dedi. Bay Pollunder de ayaa kalkt : Evet, vedalamalsmz ya.. dedi. Ama bunlar iinden gelerek

85

sylemiyormu gibi bir hali vard. Ellerini pantolo nunun iki yanndaki diki yerleri zerine salvermi ti. Durmadan ceketinin dmelerini ilikleyip tekrar s kyordu. Zamann modasna gre ceket ksayd, kal alarna kadar inmiyordu. Bylesi de bay Pollunder gibi iman adamlara hi yakmyordu. Ayrca, bay Greenin bu kadar yaknnda durduu zaman, bay Pollunderin imanlnn salk iareti olmad da aka grlyordu. Srt tm olarak biraz kamburcayd. Karn gevek ve sarkk, tam bir yk gibiydi. Yz solgundu, ac ekmi bir insan anlatyordu. Karsnda duran bay Green, belki bay Pollunderden biraz daha imand, ama onun imanl belli bir orandayd. Her yannda bir denge vard. Ayaklar, asker duruu gibi biribirine bitimiti. Ban dim dik tutuyor, saa sola eviriyordu. Sanki byk bir jimnastiki, ba jimnastikiydi. Bay Green szne devam e t t i: Haydi yleyse, nce bayan Klaraya gidin. Bundan mutlaka honut kalacaksnz. Byle yaparsanz, zaman blm asn dan yaptm plana da ok uygun decek. Buradan gitmeden nce size ok ilgin bir ey syliyeceim gerekten. Syliyeceim ey, sizin dnnz bak mndan ok nemli olabilir. Yalnz ne yazk ki elim de olmayan nedenlerden dolay bu srr size gece ya rsndan nce aklayamam. Bundan dolay ne kadar zldm tasarlyabilirsiniz. nk bu sr benim gecemi berbat ediyor. Ama devime ballktan da ayrlamam. imdi saat on biri eyrek geiyor. Bay Pollunder'le i zerinde yaptmz konumay sona erdirmek iin daha vaktimiz var. Burada olursanz, konumamz aksar. Siz, bayan Klara ile gzel gzel birazck vakit geirirsiniz. Sonra tam saat on ikide burada olursunuz ve gerekeni de renirsiniz. Kari, bay Pollundere kar nezaket ve minnet gsterme ynnden kendisi iin pek az nem ta yan, stelik bu ilerin kendisini hi ilgilendirmeme si gereken kaba bir adamn ileri srd bu istei

86

yerine getirmeli miydi? Bay Pollunder, asl kendisi ni ilgilendirdii halde, bu istek karsnda szleri ve baklar ile tam bir ekingenlii anlatyordu. Karlm ancak gece yars renebilecei ilgin ey de ne olabilirdi? u anda ertelenmi olan dnn hi deilse eyrek saat ne almyacaksa, bu onu pek az ilgilendirirdi. Karl en ok phelendiren nokta, dman bildii Klaraya gitmesi zerinde toplanyor du. imdi yannda, hi deilse masasndaki ktlar umasn diye zerlerine koymak iin daysnn hedi ye ettii demir paras bulunsayd ne iyi olacakt! Klaramn odas herhalde ok tehlikeli bir maara olmalyd. Ama imdi urada Klarann aleyhine en ufak bir ey sylemek bile kimsenin akima gelmezdi. Pollunderin kz iin byle bir ey sylenebilir miy di? stelik, son olarak duyduuna gre, ayn zaman da da Mackn nianlsyd. Klara, ok nemsiz bir eyden dolay ona kar baka trl davranmak zo runda kalm olabilirdi. Kari, ilikileri dolaysyle ona hayranlm aka syleyebilirdi. Hl daha bunlar dnyordu. Ama kendisinden istenen bu deildi. imdi bunu farketti. nk Green kapy at, otur duu yerden hzla srayan uaa, Bu delikanly bayan Klaraya gtrn. dedi. Uak, ihtiyarln verdii dermanszlktan inildiyerek ok ksa bir yoldan koar admlarla Karl Klara'mn odasna gtryordu. Yolda giderken Kari, Emirler byle yerine getirilir.' diye dnd. Ka ps hl daha ak duran odasnn nnden geer ken, belki de sinirleri yatsn diye, bir an iin ieri girmek istedi. Ama uak izin vermedi. Hayr, dedi uak, bayan Klaraya gideceksiniz. Sylenenleri kulanzla duydunuz. Kari, ierde yalnz birka saniye kalmak isti yordum. dedi. Deiiklik olsun diye kanapenin ze rine birazck uzanmak istemiti. Hem de gece yan sna kadar zaman daha abuk geerdi. Aldm emri yerine getirirken bana glk

87

karmaynz. dedi uak. Kari, Ceza olsun diye bayan Klaraya gitmek zo runda olduumu sanyor. diye dnd. Birka adm ilerledi. Sonra inatl tuttu, gene durdu. Haydi yryn, sayn delikanl. dedi uak, Bakn, daha nce de gelmisiniz buraya. Biliyorum, sabah olmadan gitmek istiyorsunuz. Ama her ey in sann isteine gre olmaz. Bu istein yerine gelemiyeceini ben size daha o zaman sylemitim. Kari, Ben gitmek istiyorum ve gideceim de. imdi yalnz bayan Klara ile vedalaacam. dedi. yle mi? dedi uak. Kari, uan yzne ba knca, sylediklerinin hibirine inanmadn anlad. O halde vedalamaktan neden ekiniyorsunuz? Hay di, gelin bakalm. diyordu uak. Birden Klara'nn sesi duyuldu : Kim var kori dorda? Yakndaki bir kapdan ban dar doru uzatmt. Elinde krmz siperli byk bir masa lambas vard. Uak ona doru kotu ve haberi bil dirdi. Kari, uan ardndan yava yava yrd. Ge kaldnz dedi Klara. Kari nce Klaraya cevap vermedi; yavaa ua a : Beni tam bu kapnn nnde bekleyin. dedi. Uan yaradlm bildii iin sert bir emir veriyor mu gibi konutu. Klara, Artk yatmak istiyordum. dedi ve lm bay masann stne koydu. Uak, aada yemek salonunda olduu gibi burada da kapy dardan dikkatle kapatt. Saat artk onbir buuu geiyor. dedi Klara. Kari, On bir buuu geiyor mu? diye tekrar lad. Saati renince sanki korkmutu. yleyse si zinle hemen vedalamalym. nk saat tam on iki de aada yemek salonunda bulunmam gerekli. de di. Klara, leriniz ne kadar acele byle? dedi. Dal gn bir halde, bol geceliinin katlanm yerlerini d zeltti. Yz kpkrmzyd, durmadan glmsyordu.

88

Kari, bundan byle Klara ile kavgaya tutumak teh likesinin olmadn anlad sanki. Dn babama, bu gn de bana sz vermitiniz; birazck piyano almaz msnz? dedi Klara. Kari, Artk ok ge olmad m ? diye sordu. Klaramn her isteini severek yerine getirmeye ha zrd. nk biraz ncekine gre imdi ok dei miti. Sanki artk Pollunderin ve sonra da Mackm evresine ykselmiti. Klara, Evet, artk ge oldu. dedi. Mzie kar isteini yitirmi gibiydi. Hem buradan kacak ses ler evin her yanndan duyulur. Dorusu bu. Piyano alarsanz at katnda uyuyan hizmetiler de uya nr! yleyse piyano almaktan vazgeelim. Buraya bir daha mutlaka geleceimi sanyorum. Hem de, eer sizin iin ok zahmetli olmazsa, bir defa da da ym ziyaret edersiniz ve bu frsattan faydalanarak benim odam da grrsnz. ok gzel bir piyanom var. Daym hediye etti. Geldiinizde, eer isterseniz, size bildiim btn paralar alarm. Yazk ki ok deil bunlarn says. Hem de byle ok byk bir pi yanoya uygun dmyorlar. Byle bir piyanoda virtozlar alarsa dinlemesi ho olur. Ziyarete gelece inizi bana daha nceden bildirirseniz, bu zevki de tadabilirsiniz. nk bugnlerde daym bana ok nl bir retmen tutacak. Buna ne kadar seviniyo rum, bilemezsiniz. Ders yaptmz saatte beni ziya ret ederseniz, retmenin alaca paralar da din leyebilirsiniz. Dorusunu sylemem gerekirse, piya no almak iin artk vakit kalmadna da sevindim. nk elimden bir ey gelmiyor gerekten. Ne ka dar az alabildiimi grseniz aarsnz. imdi izin verin, sizinle vedalaaym. Zaten uyku zaman da oktan geti. Klarann tatl baklarla kendisini sey rettiini, yaptklar kavgay iyice unuttuunu grn ce, elini ona uzatt ve glmsiyerek unlar e k led i: Benim memleketimde yatmadan nce, 'tatl tatl uyu

89

ve tatl tatl ryalar gr derler. Klara, Karln elini tutmad, Durun, dedi, ge ne de biraz piyano alsanz iyi olacak. Yan tarafta ki kk kapdan kp kayboldu. Kapnn yannda bir piyano vard. Acaba ne oldu? Kz pek sevimli, ama uzun boy lu bekliyemem diye dnd Kari. Koridora alan kap alnd. Kapy ardna kadar amaya cesaret edemiyen uak, kap aralndan fsldad: Affeder siniz, beni az nce ardlar, artk bekliyemiyeceim. Gidin yleyse. dedi Kari. Yemek salonuna gi den yolu artk tek bana bulabileceine gveniyor du. Yalnz feneri kapnn nne bana brakn. Saat ka acaba?. Nerdeyse on ikiye eyrek var. dedi uak. Vakit ne kadar yava geiyor. dedi Kari. Uak kapy kapamak zere iken, henz kendisine bir bahi vermediini hatrlad. Pantolon cebinden bir ilin kard Amerikan detine gre bozuk para lar artk hep pantolon cebinde ngr ngr tayor, banknotlar ise yelek cebine koyuyordu, Yapt nz iyi hizmetlere karlk. diyerek paray uaa uzatt. Klara ieri girmiti bile. Elleri, smsk bal salarnn zerindeydi. Kari ua yollamamas ge rektiini hatrlad. nk onu bu saatte tren istas yonuna baka kim gtrrd? Ama bay Pollunder baka bir uak da koturabilirdi. Hem belki de ua yemek salonundan armlard. O zaman adam elinin altnda demekti. Rica ediyorum, haydi birazck piyano aln. Bu rada mzik dinlemek yle seyrek oluyor ki, bunun iin bir frsat knca insan hi karmak istemiyor. Kari, hi duraklamadan, yleyse tam zaman. diyerek hemen piyanonun bana oturdu. Klara, Nota istiyor musunuz? diye sordu. Teekkr ederim, notalar zaten yeteri kadar

90

okuyamam. dedi ve almaya balad. Kk bir ark ald. Karln bildii kadar, bunu olduka yava almak gerekliydi. Ancak yava alnrsa, zel likle yabanclarn bunu anlamas mmknd. Ama Kari, en kt bir mar temposu ile paray yle stnkr geitirdi. Para bittikten sonra, evin b yk bir kalabala gmlm gibi bozulan sessizlii tekrar yerine geldi. Kari uyumu gibi oturuyor, ye rinden kprdamyordu. Klara, ok gzel. dedi. Ama Karln houna gi debilecek bir nezaket forml de bulamad. Kari sordu : Saat ka? On ikiye eyrek var. yleyse biraz daha vaktim var. dedi Kari ve kendi kendine dnmeye balad: 'yle mi yapma l, byle mi? Bildiim on arknn hepsini almak zorunda deilim ya! Ama bir tanesini elimden geldi i kadar gzel alabilirim. Sonra en ok sevdii as ker arksn almaya balad. yle yava alyordu ki, kendisini dinleyen Klara bir sonraki notay e virmek istedi ve elini uzatt. Kari notay smsk tut mutu, zorla brakt. Gerekten her arkda vuraca tular gzleriyle arayp bulmak zorundayd. Ama ayrca kendi iinde de bir arknn doduunu his sediyordu. Bu, asl ark sona erince, uzayp giderek baka bir son aryor ve onu bulamyordu. arky bitirdikten sonra, Olmuyor, hi beceremiyorum. dedi. Klaraya bakt, gzleri yaarmt. Anszn yan odadan kuvvetli alk sesleri geldi. Kari hemen toparland : Bir dinleyen daha var. diye haykrd. Mack, dedi Klara yavaa. Ardndan Mackn haykr duyuldu : Kari Rossmann, Kari Rossman! Kari, ayn anda iki ayan birden piyano ban knn stnden hzla ard ve kapy at. eride, biiyk bir kubbeli yatakta Mack grd. Srtn yas ta dayayp yatan iinde oturmutu. stndeki yorgan bacaklarna kadar kaymt. Aslnda sade ve

91

kymetli olan karyolann mavi ipek kubbesi, biraz ck kzlara zg olan tek gz alc ssyd. Kk gece masasnn stnde bir tek mum yanyordu. Ama yatak rtleri ile Mackn gmlei yle beyazd ki, bunlarn stne den mum sanki gzleri ka matran bir yansmayla etrafa dalyordu. Kubbe de, hafif dalgal ve iyice gerilmemi ipek rts ile hi deilse kenarlarndan prltlar sayordu. Ama Mackm hemen arkasnda hem karyola, hem de baka ne varsa, derin bir karanla gmlyd. Kari karyola nn direine yasland, gzlerini Macka dikti. Mack Merhaba diyerek elini Karla uzatt. Bu gne kadar yalnz binicilik okulunda gsterdiiniz becerileri tanmtm, ama ok da gzel piyano al yorsunuz. Birisini ne kadar kt yapabiliyorsam, tekini o kadar beceriyorum. dedi kari. Sizin dinlediini zi bilseydim, asla almazdm. Ama sizin bayan S zn yarda brakt, nianlnz diyecekti, ekindi. nk Mack ile Klarann ayn odada yattklar an lalyordu. Ben iin farkna varmtm. dedi Mack. Klara, bu yzden sizi New Yorktan buraya kadar srkle mek ihtiyacn duymu. Yoksa piyanonuzu ben de dinlememi olacaktm. phesiz iin henz ok acemisisiniz. ok temrinli olduunuz, epeyce ilkel say lacak dzendeki arklarda bile baz yanllklar yap tnz. Kim olursa olsun, bir ey alana deer veriim bir yana braklsa bile, sizi dinlediime gerekten sevindim. yle oturmaz msnz? Biraz da bizim ya nmzda kalmaz msnz? Klara bir sandalye getirsene. Kari, Teekkr ederim, dedi duraklyarak ok istiyorum ama, burada kalapuyacam. Bu ev de byle rahat odalar bulunduunu ok ge ren mi oluyorum. Buradaki hereyi deitirip bu biime sokuyorm. dedi Mack.

92

O anda bir ann birbiri ardndan hzla on iki defa vurduu duyuldu. Her vuruta ann grlts, bir sonraki vuruun grltsne karyordu. Kari, ann vurmas yznden meydana gelen byk bir kprtnn rzgrn yanaklarnda duydu. Nasl bir kyd buras! Ne biim anlar vard bu kyn! Kari, Vakit geldi. diyerek Mack ile Klaraya elini uzatt. Ama ikisinin de elini skmadan koarak koridora kt. Fener koridorda yoktu. Uaa abu cak bahi verdiine zld. Duvara tutunarak odasnn ak duran kapsna kadar yrmek istedi. Ama daha yar yola gelmeden, bay Greenin elinde bir mumla acele acele ona do ru geldiini grd. Mumu tutan elinde bir de mek tup vard. Neden bir trl gelmediniz, Rossmann? Neden beni byle beklettiniz? Bayan Klaranm yannda ne yaptnz? Ne kadar da ok ey soruyor! dedi Kari iin den. 'imdi de.^ beni duvara sktryor. Gerekten de Green ona iyice yaklamt. Kari bu yzden sr tn duvara yaslamt. Green bu koridorda gln denecek kadar iri grnyordu. Kari aka olsun di ye sordu : yi yrekli bay Pollunder ne oldu? Yok sa onu yediniz mi? Gerekten sznde duran bir insan deilmisi niz. Saat on ikide aaya geleceinize sz veriyor sunuz, sonra da bayan Klaranm kapsndan ieri gi riveriyorsunuz. Oysa ben size, gece yars ilgin bir ey aklayacama sz vermitim. imdi bunun iin geldim. Szlerini bitirir bitirmez Karla mektubu uzatt. Zarfn zerinde yle diyordu : Kari Rossmanna, nerede olursa olsun gece yars bizzat verile cektir. Kari mektubu aarken bay Green syleniyordu: New Yorktan buraya kadar hatrnz iin geliimi deerbilirlikle karlarsnz sanrm. Yoksa koridor larda beni peinizden bou bouna koturmu olur

93

sunuz. Kari daha mektubun iine bakmadan, Daym dan. dedi. Bay Green'e dnd : Bunu bekli yordum. Beklemisiniz, beklememisiniz, beni hibir ba kmdan ilgilendirmez. Siz mektubu okuyun hele! de di Green ve mumu Karla dou tuttu : Kari, mektubu mum nda okudu : Sevgili yeenim! Yazk ki ok ksa sren ortak laa geirdiimiz gnlerde anlam olabilecein gibi, ben tam anlam ile bir prensip adamym. Bu du rum, yalnz evrem iin deil, benim iin de ok tat sz ve zc bir ey. Ama ben, bugn ulatm du rumu prensiplerime borluyum. stne ayam bas tm topra brakp gitmemi kimse benden isteye mez. Srada ilk gelen sen olsan bile, sevgili yeenim, bunu benden sen de isteyemezsin. zerime gelecek o byk saldrya kar koymamaya karar versem bile bunu yapamazsn. Yoksa en bata seni, kd tu tan ve yaz yazan u ellerimle yakalar, havaya kald rrdm. Ama bunun bir gn gerekleeceini gste ren hibir belirti henz ortada olmadna gre, bu gnk olaydan sonra ne yapp yapp seni yanmdan uzaklatrmak zorundaym. Senden ok ok ric-* edi yorum, beni ne gelip arayacaksn, ne de mektupla ya da araclarn yardm ile iliki kurmaya alacak sn. Bu akam benden ayrlmaya, isteime aykr olarak kendin karar verdin. O halde btn hayatn boyunca da bu kararn deitirmiyeceksin. te o zaman buna erkeke bir karar derim. Bu haberi sa na getirmek iin bay Greeni, en iyi dostumu setim. u anda benim aklma gerekten gelmeyen seni esir geyici szleri kendisi yeterince bulup syliyecek mutlaka. Bay Green nfuzlu bir adamdr, benim ha trm iin seni bamsz olarak atacan ilk admlar da szyle ve eylemiyle destekliyecek. u anda mek tubumun sonuna geldiim halde, bana akl almaz gi bi gelen ayrlmzn anlamn belirtmek iin sana her

94

zaman durup dinlenmeden u szleri tekrarlamak zorundaym : Ailenden sana bir fayda yok, Kari. Bay Green unutacak olursa, bavulunu ve emsiyeni sana teslim etmesini kendisine hatrlat. Yolunun bundan sonra da ak olmasn yrekten dilerim. Seni hi unutmayan dayn Jakob. Green sordu : Tamam m? Tamam dedi Kari. Bavulumu ve emsiyemi getirdiniz mi? te bavul, dedi Green ve imdiye kadar sol elinde arkasna gizledii, Karln uzun yolculukta kulland eski bavulunu yan bana yere koydu. Kari, Peki ya emsiye? diye sordu tekrar. Hepsi burada. dedi Green ve pantolon cebine sokup aaya sarktt emsiyeyi de karp uzatt. Schubal adnda biri varm, Hamburg-Amerika De nizcilik irketinin bamakinistiymi. Bunlar o getir di. Hepsini gemide bulduunu syledi. Frsat der se kendisine teekkr edebilirsiniz. Hi deilse eski eyalarm tekrar elime geti. dedi Kari ve emsiyeyi bavulun stne koydu. Bay Green, Sayn senatr, bundan byle eyala rnza daha ok dikkat etmeniz iin size haber yol lad. dedi; sonra da, her halde merak ettii iin olacak, sordu : Ne acaip bavul bu byle? Bu, benim yurdumda genlerin askere giderken yanlarna aldklar bavullardandr. cevabm verdi Kari. Babamn eski askerlik bavulu. Byle olduu na amayn, ok kullanldr. Sonra glerek ekle di : Yalnz bir artla; onu bir yerde unutup brakmyacaksnz. Siz her eyi enine boyuna, yeterince renmi siniz. dedi Bay Green. Amerikada ikinci bir daynz yok herhalde. Aln size San Fransiskoya ka dar bir de nc snf tren bileti veriyorum. Bu yolculuu yapmanza ben karar verdim. Nedenle rini anlataym: Birincisi, douda sizin iin kazan olanaklar daha ok. kincisi, burada sizinle ilgili ola

95

bilecek btn konularda daynzn parmann kar mas sz konusudur. Oysa onunla karlamaktan kesinlikle kanmak zorundasnz. Friskoda istedii niz gibi rahata alabilirsiniz. Yalnz her eye raz olup ie en aadan balayn, sonra yava yava ykselmeye aln. Kari btn bu sylenenlerin hibirinde bir k tlk grmedi. Akamdan beri Greenin saklayp sylemedii kt haberi artk renmiti. Bundan byle Green tehlikeli adam olamazd. Belki de onun la, bakalar ile olduundan daha ak bile konua bilirdi. Bylesine gizli ve znt verici bir aklama nn yaplmas iin, kiisel bir kusuru olmadan eli seilen en iyi bir insan bile, kendisine verilen srr sylemedii srece, phe uyandrr elbette. Kari, tecrbeli bir insann dorulamasn bekliyerek, Bu evi hemen terkedeceim. nk beni buraya yalnz ca daymn yeeni olarak kabul ettiler. Buna kar lk bir yabanc yerine geince burada hibir iim yok. Bana bir iyilikte bulunur musunuz? Darya nereden gideceimi, sonra da en yakn bir otele be ni gtrecek yolu gsterir misiniz? dedi. abuk olun yleyse. Bana epeyce zahmet ek tiriyorsunuz. dedi Green. Kari, Greenin iri admlarla hemen yrdn grnce duraklad. Bu kadar acele etmemeliydi. By lesi phe uyandrrd. Greeni ceketinin eteinden tuttu, konunun gerek yzn o anda brden anla m gibi sordu : Bana bir noktay daha aklama nz gerekiyor. Verdiiniz mektubun zarf zerinde, nerede olursam olaym, bunun gece yars elime gemesi gerektiini yazyor. Baka bir ey yok. y leyse, saat on biri eyrek gee evden gitmek istedi im zaman bu mektubu bahane ederek beni burada neden alakoydunuz? Bununla, size verilen grevin dna km oldunuz. Green cevap vermeden nce bir el hareketi yap t. Bununla, Karln syledii noktann gereksizliini

96

ar lde belirtmek istiyordu. Sonra cevap verdi : Sizin yznzden lmn stne gitmem gerekti i de zarfn zerinde yazl m yoksa? Acaba mek tubun iinde yazlanlar, zarfn stndeki yazy by le anlamam gerektii sonucuna m gtryor? Sizi burada alkoymasaydm, mektubu gece yars sokak ortasnda elinize tututurmak zorunda kalrdm. Kari, Hayr, dedi dosdoru, sizin sylediiniz gibi de deil. Zarfn stnde, (gece yarsndan son ra teslim edilecektir) yazl. Eer ok yorgun olsay dnz, belki peime dp beni aramyacaktmz. Ya da ben, bizzat bay Pollunder itiraz etmemi olsayd, gece yars belki de daymn yannda olacaktm. Ya da hi deilse, anszn zerinde bir daha sz edilme yen otomobilinize alp beni dayma gtrme ii bel ki size den bir grev olacakt. nk ben geri dn meyi ok istiyordum. Zarfm zerindeki yaz, gece ya rsnn benim iin son vde olduunu ok ak ola rak anlatmyor mu? Benim bu vdeyi karp dna kmamdan dolay sulu szsiniz. Kari sert baklarla Greeni szd ve onda foya snn meydana kmasndan dolay duyduu utan la, niyetinin baarya ulamasndan duyduu sevincin biribiriyle mcadele ettiini anlad. Sonunda Green kendini toparlad, oktan beri sesini karmayan ki i sanki Karlm gibi bir tonda ve Karln szn keserek konutu : Artk sesinizi kesin, tek kelime sylemeyin. Bavulu ile emsiyesini eline alm olein Karl karsna gelen kk bir kapdan dar kard. Kari, aknlk iinde darda durdu. nnde, eve dardan bititirilerek yaplm korkuluksuz bir merdiven vard. Hemen buradan inmek ve sonra da hafife saa kvrlarak caddeye giden aalkl yola kmak zorundayd. Ay her yan gzelce aydn latt iin yolu kolayca bulabilirdi. Aada kpek lerin birka defa havlad duyuldu. Babo brak lan kpekler, aalarn altndaki karanlk iinde do-

97

1 ayorlard. Havlamalar dnda ortalkta t kma d iin kpeklerin otlar zerinde yapt uzun sra malarn kard hrt bile duyuluyordu. Kari, kpeklerin hmna uramadan baheden selmetle kt. New Yorkun hangi ynde bulundu unu kesinlikle saptayamad. Akam buraya gelirken sada ve solda bulunan ayrntlara pek dikkat etme miti. Oysa bunlar imdi ona yararl olabilirdi. So nunda, mutlaka New Yorka gitmek zorunda olmad n dnd. Orada bir bekliyeni yoktu. Hele birisi vard ki, artk onu beklemedii kesindi. Bu yzden rastgele bir yn seip yola koyuldu.

98

RAMSES YOLU

Karl, ksa bir yryten sonra kk bir hana geldi. Buras New York tat iletmelerinin kk istasyonlarndan biri olduu iin geceleri kalmak zere hi kimsenin gelmedii bir yerdi. u dakika dan itibaren tutumlu davranmas gerektiine inanan Kari, hann en ucuz yatam istedi. Han sahibi, Karlm isteine uyarak yukar kan merdiveni eliyle ia ret etti. Bu davran ile onu bir hizmetli yerine koy mua benziyordu. Merdivenden st kata kan Karl, uykusu bozulduu iin fkelenen, salar darmada nk ihtiyar bir kadn karlad. Karla hi kulak as madan, ikide bir yava yrmesi iin onu uyaryor du. Karl bir odaya gtrd : Pist! diye fsldadk tan sonra odann kapsn kapayp gitti. Kari nce pek bilemedi; acaba pencerenin per deleri aaya kadar indirilmi miydi, yoksa odann hi penceresi mi yoktu? erisi ylesine karanlkt. Sonunda st rtl kk bir tavan aras delii buldu. Deliin stndeki bezi karp att, ieriye biraz k geldi. Odada iki yatak vard, ama ikisi de doluydu. Kari, yataklarda iki delikanl olduunu gr d. kisi de derin uykudayd. Akla yakm hibir se bep bulunmad halde giyinik yatmalar, bunlarn pek gvenilir cinsten insanlar olmadn anlatyor

99

du. Hele bir tanesi izmeleriyle yatmt. Kari bezle kapal delii at anda uyuyanlar dan bir tanesi kollarn ve bacaklarn birazck yu kar kaldrd. Bu yle bir grnmd ki, Kari btn kukularna ramen iinden gld. ki kiinin yatt karyolalar dnda uyuyacak bir yerin olmamas, ne bir kanapenin, ne de bir sedi rin bulunmamas bir yana, Kari burada uyuyamyacam hemen anlad. nk yeniden eline geirdii bavulunu, yannda bulunan parasn tehlikeye ata mazd. Ama kp gitmek de istemiyordu. Kadnn ve han sahibinin yanndan geip buray kolayca braka bileceine gvenemiyordu. Dardan szan hafif k ta grebildiine gre, odann hibir yerinde tek bir para eyann bile bulunmamas ok dikkati eki yordu. Ama bu iki gen insann handa hizmet eden kiilerden olmas da akla gelebilirdi. Belki de m teriler iin hemen kalkmak zorunda bulunduklarn dan byle giyinik yatmlard. Byle olsa bile onlar la ayn odada yatmak pek erefli bir ey deildi ve ylesine de tehlikeliydi. Kari, bu konuda duyduu pheler dalncaya kadar asla uyuyamazd. Karyolann altnda bir mumla kibrit vard. Kari, usulca yryerek bunlar ald. Ik yakmaktan ekin miyordu. nk han sahibinin sylediine gre bu odada u iki kii kadar onun da hakk vard. stelik bunlar, gecenin yarsna kadar olan zaman uyuya rak geirmiler ve yataklara sahip olmakla da Kari ile karlatrlamyacak kadar byk avantaj elde etmilerdi. Zaten Kari, dolarken ve hareket eder ken onlar uyandrmamak iin ok dikkatli davran ma abas iindeydi. Kari nce bavulunu gzden geirmek istiyordu. Eyalarna yle bir bakmalyd. Onlar ancak belli belirsiz hatrlyordu. Eyalarnn en deerlileri mut laka kaybolmu olmalyd. nk bir eye Schubaln eli dedikten sonra, onun zarara uramadan tek rar ele geirilmesi pek zayf bir umuttu. Ayrca day

100

dan da okkal bir bahi beklemi olabilirdi. te yan dan bavulda baz eyalarn eksik oluunu, asl bavul bekisi b a y Butterbauma ykleyebilirdi. Bavulu aar amaz karlat grnm Karl dehete drd. Gemideki yolculuu srasnda ba vulu durmadan dzeltmek ve yerletirmek iin saatlarm harcamt. Oysa imdi her ey karmakark durumdayd. yle ki, kilidi anca bavulun kapa kendiliinden yukar frlad. Ama Kari, bavulun iindeki karmakln baka bir sebepten ileri geldiini abucak anlad ve buna sevindi. Yolculuk srasnda giydii elbise bavulun bykl ynnden elbette hesaba katlmamt. Oysa sonradan bu elbiseyi de bavula sokmulard. Bavuldan en ufak bir ey bile kaybolmamt. Ceke tindeki gizli cepte yalnz pasaportu deil, evde yan na ald para da duruyordu. Yanndaki paraya bu nu d ekleyince imdilik bu ynden ok iyi durum da demekti. Yolculuun bitiminde limana vard za man stnde tad amarlar da bavuldayd; ter temiz ykanm ve tlenmilerdi. Kari, saatim ve btn parasn, ok nem verdii gizli cebe hemen yerletirdi. Verona salam bile bavuldayd. Durumun tek znt veren yan, salamn kokusunun btn eyalara sinmi olmasyd. Herhangi bir madde ile bu kokuyu yok etmezse, aylarca kokular iinde do lamas iten bile deildi. Kk bir cep ncili, mektup kd, anasnn ve babasnn fotoraf gibi baz eyalar en alta kaym t. Bunlar aratrrken bandaki kasket bavulun ii ne dt. Kenarndaki eski eridinden apkay der hal tand. Bu kasket ona annesinin yolculuk iin giymek zere verdii apkadan bakas deildi. An cak tedbirli davranp gemide bu kasketi giymemi ti. nk Amerikada genellikle apka yerine kasket giyildiini biliyordu. Bu yzden Amerikaya varma dan nce kasketi eskitmemek istemiti. Ama bay Green, bu apkay bahane ederek Kari ile elenme

101

frsatn karmamt. Belki de ona Kari ile alay et sin diye days direktif vermi olabilirdi? Olamaz myd yani? Kzmt, kastsz bir hareketle bavulun kapan tuttu ve hzla kapatt. Artk aresi yoktu, karyolalardaki iki adam uyan mt. nce bir tanesi gerindi ve esnedi. Hemen ar dndan tekisi de onun gibi yapt. Bu srada bavu lun iinde bulunan eylerin hepsi masann stnde seriliydi. Eer bunlar hrszsa, masann yanna yak lap istediklerini semekten baka bir ey yapma malar gerekirdi. Hem bu ihtimali nlemek, hem de durumu aka kavramak zere Kari eline mumu alp karyolalarn yanma gitti, hangi hakla burada bulunduunu aklad. ki adam, byle bir aklama yaplmasn beklemiyorlard. Henz konuamyacak kadar uykulu olmakla birlikte, hibir aknlk be lirtisi gstermeden yalnzca Karla baktlar. Her iki si de ok gen insanlard. Ama ar ilerde almak ve sknt ekmek onlar vaktinden nce ypratm, yzlerindeki kemikler ileriye doru frlamt. ene lerinde karmakark sakallar vard. Uzun zamandr makas yz grmemi salar darmadankt. Adam akll ukura kam gzlerini outurdular. stleri ne ken uyuukluktan kurtulmak iin kemikli par maklarn gzlerine bastrdlar. Kari, onlarn u andaki zayf durumlarndan ya rarlanarak konumaya balad : Adm Kari Rossmann, Almanm. Madem ki ayn odada bulunuyo ruz, adnz ve milliyetinizi ltfen bana syleyin. Hemen size unu syliyeyim; yatan birini bana ve rin diye bir istekte bulunmyacam. Buraya ge va kit geldim, uyku uyumaya niyetim de yok. Sonra, bu gzel elbiseme bakp da aldanmayn, tam anlam ile yoksulum ve aresizlik iindeyim. ki delikanldan k (ayanda izme olan), kollar, bacaklar ve yz ile yapt hareketler so nucu, btn bunlarn hibirinin kendisini ilgilen dirmediini, imdi bu trl szlere ayracak vak

102

ti olmadn anlatmak istedi. Tekrar yatt, hemen uykuya dald. teki, esmer bir delikanlyd, oda ba n yasta brakt. Ama uykuya dalmadan nce, uyu uk kolunu birazck uzatarak: Bunun ad Robinson, Irlandal, benimki Delamarche, Franszm. Ri ca ederim artk grlt etme. dedi. Szlerini bitirir bitirmez, derinden soluk alarak Karl'm mumunu f leyip sndrd, sonra ban tekrar yasta koydu. Kari, imdilik bu tehlikeyi de atlattk. dedi kendi kendine ve gene masann yanna dnd. Bu adamlarn uyuukluu bir bahane deilse, her ey yolunda saylrd. Ama durumun ho olmayan yan, bir tanesinin rlandal olmasyd. Kari, hangisinde olduunu pek iyi bilemiyordu, ama evde iken bir kitapta okuduuna gre, Amerikada zellikle Irlandallardan saknmak gerekiyordu. Daysnn yann da bulunduu srada, rlandalIlarn tehlikeli olduu sorununu derinliine incelemek frsatn en iyi yoldan bulabilirdi, ama artk her zaman iin rahata erdii ne inand iin o zaman bu frsattan hi faydalanmamt. Yeniden yakt mumu eline alp bu rlandaly hi deilse biraz yakndan incelemek istedi. ncelemesi sonucu, Irlandalmn Franszdan daha sevimli bir insan olduunu anlad. Ayaklarnn ucu na basarak biraz uzaktan grebildiine gre, rlandalnm tombul yanaklarnda bir iaret de vard. Uyurken ok sevimli bir glmseyi iindeydi. Kari, her eye ramen uyumamaya kararlyd. Odada bulunan tek sandalyenin stne oturdu. B tn gece kendisine gerekli olabileceini dnerek imdilik bavulunu yerletirmeyi brakt. Eline ncili ald, okumadan yapraklarn biraz evirdi. Sonra an nesi ile babasnn fotorafm eline ald. Fotorafta ksa boylu babas ayakta dimdik duruyor, annesi ise onun nndeki koltukta biraz kaybolmu g ib i'o tu ruyordu. Babas bir elini koltuun srt tarafna da yam, tekini de yumruk yapp yan tarafnda bu lunan kk bir sehpaya ak halde braklm re

103

simli bir kitabn stne koymutu. Baka bir foto raf daha vard. Kari, bunda annesi ve babas ile bir likte kmt. Bu fotorafta annesi ile babas ona sert sert bakyorlard. Kari da, fotorafnn direk tifi zerine kameraya bakmak zorunda kalmt. Ama gelirken bu fotoraf yanna almamt. Kari, nnde duran fotoraf imdi daha iyi se ebiliyor, ona eitli ynlerden bakarak babasnn baklarn yakalamaa alyordu. Oysa babas, mum nn trl adan dleri altnda deiik grnlere brnyor, gene de asla canlanmyor, ince ve sk by aslna hi de benzemiyordu, iyi bir fotoraf deildi bu. Buna karlk annesi daha iyi kmt. Sanki bir yeri ayormu da, zorla glmsyormu gibi azn buruturmutu. Kari, bu resime bakan herkesin gzne bunun tpk byle gr nebileceini dnerek, birka saniye sonra bu etki nin ok belirli olduunu kabul etti. Ancak bu yapt na bir anlam da verilemezdi. Bir resime bakarak ondaki insann gizli duygular konusunda byle kesin bir kanya nasl varlabilirdi? Bir an iin fotoraf gzlerinin nnden uzaklatrd. Yeniden fotorafa bakt zaman annesinin eli gzne arpt. Epeyce ne doru koltuun kenarna dayad eli aaya sarkm, plmeye hazrd. Kari, anasna ve babas na mektup yazmay dnd. Yazsa herhalde iyi olurdu. Gerekte her ikisi de ondan yazmasn iste milerdi. Hele babas, son olarak Hamburgda bunu sk sk tenbih etmiti. Geri Kari, o korkun aka mn ilk saatlerinde annesi pencere nnde kendisine Amerika yolculuunu haber verdii zaman hi yaz mamaya kesinlikle karar vermiti. Ama burada ye ni dnyann koullan iinde tecrbesiz bir delikanl nn eski bir yemininin ne deeri vard! O vakit, Ame rikada iki ay kaldktan sonra Amerikan milisinde general olacana da yemin edebilirdi. Oysa imdi, New York yaknnda bir handa, bir tavan aras oda snda iki baldr plakla birlikte bulunuyordu. Ama

104

tam da yerini bulduunu itiraf etmeliydi. Glmsiyerek annesinin ve babasnn yzlerini inceledi. Oul larndan bir haber almay hl daha isteyip isteme diklerini sanki onlarn gzlerinden okumaya al yordu. Fotorafa byle bakp dururken epeyce yorgun olduunu, geceyi nbet bekliyerek geiremiyeceini ok gemeden anlad. Resim elinden dt. Yzn, yere den resimin zerine koydu. Resimin serinlii yanaklarna bir ho geldi. Tatl duygular iinde uy kuya dald. Sabah olduu zaman omuzunda bir gdklanma ile uyand. Bu srnakl yapmak cesaretini gste ren Franszd. rlandal da Karln bulunduu ma sann yanma gelmiti. Her ikisi, onu byk bir ilgi ile seyrediyorlard. Geceleyin karlarnda grdkle ri zaman da Karla ayn ilgi ile bakmlard. Kari, onlar nceden kalkt halde bir trl uyanmad na amad. Herhalde kt niyetle davranp ierde ok yava gezinmemilerdi. Uyanmamasnn nedeni, Karlm derin bir uykuya dalmasyd. stelik onlarn giyinmesi, hatta ykanmas yle uzun boylu olma mt. Herkes biribirini usulnce selmlad. Hatt bu selmlamalarda bir lde resmiyet bile vard. Kari, iki gencin makine ustas olduunu, uzun sredir New Yorkta isiz dolatklarn, bu yzden de olduk a perian dtklerini rendi. Robinson durumu ispatlamak iin ceketini kaldrd; iinde bir gmlek bile yoktu. Zaten bunu, ceketinin arkasna ineyle taklm olan ve babo sallanan yakadan da anla mak mmknd. New Yorktan yaya iki gn eken Butterford kasabasna yryerek gitmek niyetindeydiler. Her halde burada ak i yeri bulabileceklerdi. Karln da onlarla birlikte gitmesine razydlar. Ona sz verdi ler; birincisi ara sra bavulunu tayacaklard, ikin cisi de kendilerine i bulunca ona da bir raklk ii

105

salyacaklard. Eer i bulunursa, raklk bulmak da kolay demekti. Kari, onlarn bu nerisine raz ol duunu henz sylemedii halde, ona dosta tler vermeye baladlar. O gzel elbisesini karmasn, i iin bir yere bavurduu zaman elbisenin buna engel olacan sylediler. Bu handa bulunmann el biseyi bandan defetmesi iin en iyi frsat olduu nu, hizmeti kadnn elbise ticareti yaptn ileri srdler. Elbise konusunda da henz bir karar ver memi olan Karla, onu srtndan karma ve satma ya gtrme iinde yardm ettiler. Kari, odada yalnz kalp da uykulu bir halde eski yolculuk elbisesini yava yava giyerken, elbiseyi sattndan dolay ken dini kabahatli buldu. Belki bir raklk bulmada elbisenin ona zarar dokunabilirdi, ama daha iyi bir i aramak istedii zaman da faydas olurdu. ki gen adam armak zere kapy at zaman karsn da onlar buldu. Sattan elde ettikleri yarm dolar masann stne koydular. Yzlerinden okunan nee karsnda, bu sat iiyle hi de iyi bir hizmette bu lunmadklarna, hatta Karl zarara soktuklarna on lar kimse inandramazd. Zaten bu i zerinde konumak iin zaman da yoktu. nk hizmeti kadn ieri girmiti. Geceki gibi uykuluydu. Odadakilerin n birden dar kovuyordu. Oday yeni gelecek mteriler iin hazr lamas gerektiini syledi. Oysa byle bir ey asla sz konusu olamazd. Yalnzca kt yrekliliinden onlar kovuyordu. Kari bavulunu dzeltmek isteyin ce, kadnn eyalar iki eliyle yakalayp btn gc ile bavula tktrd grld. Onlara, sanki birer iaretle kumanda altna girmesi gereken hayvanlar gibi davranyordu. ki makine ustas kadnn hesa bn grmeye hazrlanyorlard. Etekliinin kenarn dan tutup ektiler, srtna vurdular. Bununla Karla yardmc olmak istemilerdi, ama tam bir baarsz la uradlar. Kadn bavulu kapattktan sonra sa pn Karln eline tututurdu, ustalar yanndan uzak

106

latrd ve n birden odadan dar kovalad. Bir yandan da, eer kmazlarsa kendilerine kahve vermiyeceini syliyerek tehditlerde bulunuyordu. An lalan, Karlm iin bandan beri ustalarla ilgisi bu lunmadn iyice unutmutu. nk, hepsine bir den tek bir eteymiler gibi davranyordu. Ancak, ustalarn Karlm elbisesini kadna satmalar, arala rnda belli bir ortaklk bulunduunu gstermiti. Koridorda uzun sre aa yukar dolatlar. En ok, Karln koluna giren Fransz durmadan kf rediyor, eer ileri gidecek olursa hancy bir yum rukta yere devirmekle korkutuyordu. Yumruklarn fkeyle biribirine srttrmesi buna bir hazrlk sa ylrd. En sonra masum bir kk olan geldi, ayak larnn ucuna basp yukar doru ykselerek kahve ibriini Fransza uzatt. Byle olmazd, ortada yal nz ibrik vard. Bardak istediklerini olana bir tr l anlatamadlar. Bu yzden srayla ibrikten imeye baladlar. Biri ierken teki ikisi karsnda durup bekliyordu. Karln kahve imeye istei yoktu, ama tekileri krmamak iin o da sraya girdi. Sras ge lince yerinden kprdamadan ibrii dudaklarna g trd. rlanda'l, vedalam olmak iin ibrii yerdeki ta demenin stne frlatt. Hi kimseye grn meden handan ayrldlar. Sabahn koyu ve sarmtraksisi iine daldlar. Yol kenarnda ounlukla ses karmadan yryorlard. Kari bavulu srtnda ta yordu. Galiba kendisi ricada bulunmadan tekiler bavul tama srasna girmiyeceklerdi. Ara sra bir otomobil sisin iinden kveriyordu. O zaman birden, ou dev gibi grnen arabalara doru bala rn eviriyordu. Arabalar, yap bakmndan ok b yk olduklar halde, gzden abucak kayboluyorlar d. Bunun iin ilerinde insan olup olmadn farketmeye zaman yoktu. Sonra uzun araba dizileri gemeye balad. Bunlar New Yorka yiyecek mad deleri gtryorlard. Yolu geniliine boydan boya

107

kaplayan be dizi araba biribirinin peinden aralk sz getii iin kimse yolun bir tarafndan br tara fna geemiyordu. Yol vakit vakit genileyip bir mey dan halini alyor, meydann ortasnda kuleye benze yen yksek bir yerde polis aa yukar gidip geli yordu. Bylece her yan gryor, elindeki kk denekle ana cadde zerindeki gidi gelii, yan cadde lerden buraya akp gelen arabalar dzene koyuyor du. Sonra bu trafik, bir sonraki meydana ve bir son raki polise kadar kendi haline kalyor, ama sessiz ve dikkatli arabaclarla ofrler, gnll olarak dzeni yeterince salyorlard. Karl en ok artan ey or taln sessizlii oldu. Dnyadan habersiz kasaplk hayvanlarn barmas da olmasa, belki nallarn takr tsndan ve susturucularn vzltsndan baka bir ey duyulmyacakt. Bununla birlikte gidi hz her zaman ayn deildi elbette. Baz yerlerde yan taraflardan sktrma ok fazla olduu iin yolu uzun sre o ya na ak tutmak gerekli olunca, diziler iyice durak lyor ve adm adm ilerliyorlard. Sonra yle bir an geliyordu ki, her ey yldrm hzyle birbirini kova lyor, yeniden hz azaltmak iin gene firene dokun mak gerekiyordu. Bu arada yoldan bir tek toz bile kalkmyor, her ey prl prl bir hava iinde gidip geliyordu. Yaya yryen insan yoktu. Burada, Karlm memleketinde olduu gibi ehrin pazarna giden kadnlar yoktu. Ama arasra ortaya kan byk ve st ak otomobillerde srtnda kfeler tayan yir mi kadn grlyordu. Belki bunlar pazarc kadn lard. Otomobilin iinde ayakta durmular, balar n uzatp gidi gelii seyrediyor ve daha hzl gitmek iin sabrszlk gsteriyorlard. Daha sonra gene bu na benzer, stlerinde ellerini pantolon ceplerine sok mu baz erkeklerin dolat otomobiller gze ar pyordu. Trl yazlar tayan bu otomobillerin bi rinin stnde, kk bir an iaretinin altmda Kari unlar okudu : Jakob Tat letmesi iin li man iisi aranyor.

108

Araba birden iyice yavalad. Merdiveninde du ran ufaktefek, kamburca ve hareketli bir adam, yaya yolcuya binmeleri iin arda bulundu. Kari, arabada days bulunur da onu grebilir diye abu cak ustalarn arkasna sakland. Ustalarn ary kabul etmemesine sevindi. Ama bununla birlikte yzlerinde beliren kibirlilik de onu biraz zd. Da ysnn hizmetine girmeyi kendilerine yaktramam olmalydlar. Aklndan geenleri, tpks tpksna olmasa bile, onlara hemen aklad. Bunun zerine Delamarche, uslu durup anlamad ilere karma masn Karldan rica etti. Bu, yoldan insan toplama nn namussuzca bir aldatmaca olduunu, Jakob fir masnn btn Birleik Devletlerde kt tannd n syledi. Kari cevap vermedi; ama bundan byle daha ok rlandalya yanat. Hatt ondan, bavulu nu artk biraz tamasn bile rica etti. Kari ricasn birka defa tekrarladktan sonra rlandal gerek ten de bavulu ald. Yalnz, durmadan bavulun ok ar olduundan yaknd. En sonunda, daha otelde iken grp de cannn ekmi olabilecei Verona sa lamnn hatr iin bavulu hafifletmek niyetini bes ledii anlald. Kari bavulu amak zorunda kald. Fransz hemen salama yapt. Kamaya benzer ba ile onu gzelce dilimledi, nerdeyse tek bana yi yip bitirecekti. Ara sra Robinson da birka lokma ele geirdi. Karl'm eline tek lokma bile gemedi. Ona den i, yolun ortasnda brakp gitmek istemedii iin tekrar bavulu srtlamak oldu. Salamdan payna deni sanki Kari daha nceden almt. Bir para ck salam dilenmek ona fazla kklk gibi grn d. Ama bir yandan da az suland. Sis artk iyice dalmt. Uzaklarda, dalgal sr t ile daha uzaklardaki gneli mavilie doru akp giden yksek bir da parlyordu. Yolun kenarnda doru drst ilenmemi tarlalar vard. Tarlalarn iinde koyu bir isle renk deitirmi byk fabrika lar bulunuyordu; plak krlarn ortasnda kurulmu

109

lard. Oraya buraya rastgele serpitirilmi kira apart manlarnn saysz pencereleri, ok deiik kprdanlarm ve klarn ortasnda titreiyordu. Nerdeyse yklacakm gibi grnen kk balkonlarn hepsin de kadnlarla ocuklar trl eylerle urayorlard. Etraflarnda bazen onlar gizleyen, bazen gsteren, ip lere asl, balkonlara serili rtler ve amarlar, sa bah rzgrnda uuuyor, iyice kabarp iiyordu. Ev lerden kayp uzaklaan baklar, daha sonra gky znde uuan tarla kularna taklyordu. Daha aa lardan uan krlanglar, yollardan geenlerin st lerine kadar yaklayordu. Burada birok ey Karla yurdunu hatrlatt. New York'tan ayrlp memleketin ilerine doru gitmekle iyi mi etti, bilemiyordu. New York'ta deniz vard, her zaman iin memlekete dnme olana vard. Kari birden durdu, yanndaki iki arkadana, iinde gene New Yorkta kalma isteinin belirdiini syle di. Delamarche, nerdeyse onu srkleyip gtrmek istiyordu. Ama Kari buna izin vermedi, kendi ken dine karar vermeye hakk olduunu syledi. rlandal araya girmek zorunda kald; Butterfordun New Yorktan ok daha gzel olduunu anlatmaya al t. kisi birlikte Karla uzun uzun yalvardlar. So nunda Kari yola devam etmeye raz oldu. Ama mem lekete dnme olanann kolay olmad bir yere git mesinin onun iin belki daha iyi olacan sylemeselerdi, gene de onlarla gitmiyecekti. Yersiz dn celer kendisine engel karmyaca iin orada daha ok alp ilerliyeceine phe yoktu. Artk teki ikisini srkleyip gtren Kari ol mutu. Onlar da Karln bu abasna ok seviniyor lard. stelik Karln ricada bulunmasna meydan kalmadan bavulu srayla tamaya baladlar. Onla r nasl olup da byle sevindirdiini Kari bir trl anlyamad. Ykseke bir yere geldiler. Ara sra du rup geriye baktka, New Yorkun ve limann pano ramas grlyor ve karlarndaki grnm gittike

110

enginleiyordu. New York ile B rooklyn! biribirine balayan kpr, East River rma zerinden zarif bir izgi halinde geiyordu. Gzlerini yar yarya ka payp bakan bir insann karsnda kpr sanki tit reiyordu. zerinden hibir ey gemiyor gibiydi. Aada durgun ve dmdz bir su eridi uzayp gi diyordu. Evlere baknca byklerle kkler arasn da pek byk bir ayrm yoktu. Caddelerin seileme yen genilii iinde, kendine zg bir hayat akp gi diyor olmalyd. Caddelerin st tarafndan ise hafif bir sisten baka hibir ey yoktu. Bu sis geri kml dyordu, ama onu ortadan kaldrmak da pek kolay bir i olacaa benzemiyordu. Dnyann en byk li man olan New York limannda bile ortala bir ses sizlik kmt. Yalnz, daha nce yakndan gr m olmann brakt annn etkisiyle olacak, arasra ksa bir yolu kayarak geen bir geminin gittiini gryordu. Ama gzler bu gemiyi uzun sre izleye miyor, az sonra gemi gzden kayboluyor ve bir da ha grnmyordu. Delamarche ile Robinson ok ey grm olma lydlar ki, saa sola doru iaretler yaptlar, ellerini uzatp meydanlarn ve bahelerin stnde dolatrd lar, hem de buralarn adlarn sylediler. New Yorkta iki aydan fazla bir zaman kalan Karln ehirde tek bir caddeden baka ey grmemi olmasna bir trl anlam veremediler. Butterfordda iyi para ka zanrlarsa Kari ile birlikte New Yorka gitmeye ve grlecek yerlerin hepsini ona gstermeye, zellik le de insann kendinden geinceye kadar elendii yerlere gtrmeye sz verdiler. Sonra Robinson, se sinin btn gc ile bir ark sylemeye balad. De lamarche da ellerini rparak ona elik ediyordu. Kari, bu arknn kendi yurdundan bir operet me lodisi olduunu anlad. Memlekette iken bunu ok dinlemiti. Ama ngilizce szlerle sylendii zaman ondan daha ok holand. Bylece ak havada k k bir gsteri yaptlar. Gsteriye birden katl

111

d. Yalnz, aada uzayp giden ve szde bu melo di ile elenen ehirin, onlarn gsterisinden hi ha beri olmad anlalyordu. Bir ara Karl, Jakob Tat Firmasnn nerede ol duunu sordu. Delamarche ile Robinsonun elleri he men uzand, belki millerce uzakta bulunan ayn nok taya yneldi. Sonra yeniden yola koyuldular. Kari, yeteri kadar para kazanp en erken New Yorka ne zaman dnebileceklerini sordu. Delamarche, Belki bir ay bile buna yetebilir. dedi; nk Butterfordda ii sknts bykt. Gndelikler de yksekti. Arkada olduklar iin kazan bakmndan aralarn da bir ayrlk ortaya karsa bunu dengeye sokacak lard. Bunun iin de kazandklar paray ortak bir kasa halinde birletireceklerdi. Ortak kasa sz Karl'm houna gitmedi. Oysa kendisi, rak olarak usta bir iiye gre phesiz daha az kazanacakt. Robin son, Butterfordda i bulamazlarsa, yola devam et mek zorunda kalacaklarn da szlerine eklemeyi unutmad. O zaman ya bir yere tarm iisi olarak s nacaklar ya da Kaliforniyaya altn ykama yerle rine gideceklerdi. Robinsonun geni aklamalarn dan sonra, onun en ok bu plandan holand an lald. Kari, byle uzak ve sonu bilinmeyen yolculukla rn gerekliliinden sz edilmesini sevmedii iin sordu. Altn ykama yerlerine gitmek istiyordunuz da, neden makine ustas oldunuz? Robinson, Neden makine ustas oldum ha? de di. Anamn olu alktan lsn diye deil elbette. Altn ykayclkta esasl kazan var. Eskiden vard. dedi Delamarche. Robinson, imdi de var. diyerek, bu iten zen gin olan birok tandklarndan sz etti. Bunlar im di de oradayd. Ama ellerini scak sudan souk su ya batrmyorlard. Eski dostluu unutmadklar iin kendisinin de zengin olmasna yardm ederler di. Bu arada arkadalarn da unutmyacaklard el

112

bette. Delamarche, Butterfordda birer i ele geirme ye alacaz. dedi. Bu srada Kari iinden bireyler kuruyordu. Ama kurduu eyler kendisine gven verici deildi. O gn sabahtan akama kadar bir tek yerde, bir handa konakladlar, hann nnde ak havada ye mek yediler. Yedikleri ey de, Karla gre, berbat bir etti. Bak ve atalla eti kesemiyor, deta para lyorlard. Ekmek de silindir biimindeydi ve her ekmein iine uzun bir bak sokuluyordu. Yemein stne, insann boazn yakan siyah bir sv itiler. Delamarche ile Robinson yemekten ok holanmlard. kide bir bardaklarn kaldrarak, eitli istek lerinin yerine gelmesi dileiyle tokuturuyor, sonra da biribirine bitiik olarak bardaklar bir sre ha vada tutuyorlard. Yanbalarndaki masada, gm leklerinin stne kire serpilmi iiler oturuyordu. Herkes ayn svy iiyordu. Srler halinde gelip geen otomobiller, avu avu tozu masalarn stne frlatyordu. Koca koca gazetelerin sayfalar herke sin elinde yaylm duruyordu. Yap iilerinin gre vinden heyecanla sz ediliyor, Mack ismi de sk sk geiyordu. Kari, bu noktay soruturdu, sz geen kiinin kendisinin tand Mack'n babas ve New Yorkun en byk inaat mteahhidi olduunu rendi. Grev, Mack'm milyonlarca zarar etmesine se bep olmutu, belki de i durumunu iyice tehlikeye sokmutu. Kari, hibir eyden doru drst haberi olmayan, kt niyetler besleyen bu insanlarn syle diklerinin hibirine inanmad. Ayrca, yemek hesabnn nasl denecei konu sunun da ok pheli grnmesi Kari iin yemein tatsz gemesinin ikinci bir nedeni oldu, iin nor mal oleini, herkesin kendi payna deni demesiydi. Ama gerek Delamarche, gerekse Robinson, bir fr satn drp geen akam yattklar yer iin ceple rindeki son paray dediklerini belirtmilerdi. st

113

lerinde saat, yzk ya da benzeri gibi satlacak bir ey de gze arpmyordu. Kari, elbise satndan ay r bir kazan saladklarn syliyemedi. Bunu sy lerse onlar kk drm olur, artk onlardan iyice ayrlmak zorunda kalrd. Ama hem Delamarchen, hem de Robinsonun, hesabn denmesi ko nusunda hibir kuku gstermemesi de alacak bir eydi. Onlar bunu brakm keyif atyorlard. Bir yandan da garson kzla gittike daha nemli iliki ler kurmaya alyorlard. Oysa garson kz, kibir li bir eda ile ve ar admlarla masalarn arasnda gidip geliyordu. Yana taranm salar biraz ken di haline braklm, alnnn ve yanaklarnn zeri ne sarkyordu. kide bir eliyle aadan yukar do ru svazlyarak salarm geriye atyordu. Sonunda, kendisinden gelecek ilk tatl szn beklendii bir an da masaya yaklat, iki elini birden masann st ne koyarak sordu: Hesab kim dyor? Hibir el bugne kadar bylesine hzl havaya kalkmam tr : Delamarche ile Robinson ellerini byle bir hz la uzatarak Karl' gsterdiler. Kari bundan korkma d. nk olacaklar nceden sezmiti. Geri ii son kerteye gelmeden nce aka konumak daha namusluca bir davran olurdu, ama arkadalarnn, hem de kendilerinden yardm bekledii arkadalar nn baz ufaktefek eyleri kendisine detmelerinin kt bir yann da bulamad. Yalnz iin can sk c yan, paray gizli cepten karmak zorunda olma syd. Balangta paray en son bavurabilecei bir tutamak olarak saklamak, imdilik arkadalar ile bir lde ayn eylere katlanmak niyetindeydi. Ama bu parann ve zellikle arkadalarna bu paradan sz etmesinin salad bir kazan da vard. Bylece onlarla kendisi arasnda rahata bir denge kuru luyordu. nk onlar ocukluklarndan beri Ameri ka'da bulunuyorlard, para kazanma konusunda ye teri kadar bilgi ve tecrbeleri vard. Ayn zamanda imdiki durumlarna gre daha iyi yaama koulla-

114

rma alktlar. Kari, para konusunda imdiye kadar besledii niyetlerini, bu hesab demi olmaktan dolay hi deitirmemeliydi. nk eyrek dolardan her za man vazgeebilirdi. yleyse bir eyrek dolar masa nn stne koyabilir, geriye kalan btn parasnn bu olduunu, Butterforda kadar birlikte yapacak lar yolculuk iin bunu feda edebileceini syleyebi lirdi. Yaya yolculuk iin bu kadar para yeter de artard bile. Ancak cebinde bu kadar ufak para olup olmadn bilmiyordu. Olsa bile, bu para da gizli cebinin derinliklerinde bir araya tomar edilmi banknotlarn arasndayd. Bu kadar ufak para bul mak iin cebin iinde ne varsa masann stne ser mek gerekiyordu. Ayrca arkadalarnn bu gizli ceple ilgili bilgi sahibi olmalarnn hi gerei yoktu. Bereket versin arkadalar Karln hesab demek iin paray nasl bir araya getireceinden ok garson kz la ilgileniyorlard. Delamarche, hesab yazmasn syliyerek garson kz kandrd, kendisi ile Robinson'un arasna ald. Kz, amarn bir birinin, bir tekinin yzne indirdi. Onlar saa sola iterek iki sinin de srnaklklarndan kendini korumaya al t. Bu arada Kari, kan ter iinde kalarak masann altnda bir eliyle gizli cebin iinde teker teker yokla dktan sonra kard paralar teki elinde toplu yordu. Sonunda, Amerikan paralarn henz pek iyi tanmad halde, hi deilse byklklerine baka rak yeteri kadarn aldna inand, karp masann stne koydu. Parann tkrts zerine tekilerin akas derhal son buldu. Bir de ne grsnler, masa nn stnde tam bir dolar para vard. Kari buna fkelendi, tekilerin de aknlktan az ak kald. Butterforda trenle rahat gitmeye yetecek kadar ok olan bu paradan Karln daha nce neden sz etme diini soran olmad. Buna ramen Kari byk bir skntya dmt. Yemek parasn dedikten son ra geri kalan tekrar yavaa cebe indirdi. Yalnz

115

Delamarche, Karln elindeki bozukluklardan birini garson kza bahi olarak vermek iin ald. Kz ku caklayp skt. Bir yann skarken, te yandan da paray uzatt. Kari, tekrar yola dzldkleri zaman parann lfn etmedikleri iin arkadalarna kar minnet tarlk duydu. Hatt bir ara, btn para varln on lara aklamay bile dnd. Ama uygun bir frsat kmad iin sonra gene vazgeti. Akama doru daha krlk ve daha verimli bir blgeye geldiler. Her tarafta geni tarlalar vard. Tarlalarn hafif enge beli yzlerinde ilk yeillikler belirmiti. Yolun iki yannda byk ve gzel kkler vard. Bahelerin yaldz boyal parmaklklar arasnda saatlerce yr dler. Durgun akan bir rman stnden birka de fa getiler; tepelerinde epeyce yksekte hafife es neyen kprlerin zerinden geen trenlerin gmbr tlerini birok defalar duydular. Uzaktaki ormanlarn kenarndan gne henz batmt. Yorgunluklarn gidermek iin kk bir aaln ortasnda bulunan bir tepenin otlar aras na kendilerini attlar. Delamarche ile Robinson ye re yatp, boylu boyunca uzandlar. Kari ayakta dur du. Birka metre aadan geen yola bakyordu. Yol, btn gn olduu gibi, biribirlerinin ok yaknn dan geen otomobillerle doluydu gene. Sanki bunla r, hep ayn sayda olmak zere uzaktan bir yollayan, hep ayn sayda da gene uzaklarda bekleyen vard. Kari, sabahn krnden akama kadar bir otom obi lin durduunu, iinden bir yolcunun indiini grme di. Robinson geceyi orada geirmelerini nerdi. n k hepsi iyice yorulmulard. imdiden burada kalr larsa sabah gene erkenden yola kabilirlerdi. Karan lk bastrdktan sonra bundan daha ucuz ve bundan daha gzel bir geceliyecek yer bulamazlard. Dela marche raz oldu. Yalnz Kari, nn birden gece yi bir otelde geirmesi iin yetecek kadar paras bu

116

lunduunu sylemek ihtiyacn duydu. Delamarche, daha sonra paraya ihtiyalar olacan, Karlm onu bir kenarda aklamasn syledi. stelik Delamar che, Karlm parasn nceden hesaba kattn da sak lamad. Robinson, ilk nerisi kabul edildii iin ye niden sz alarak, sabah erkenden gl kuvvetli ol malar iin yatmadan nce karnlarm gzelce doyur mak zorunda olduklarn, ilerinden birinin otele gidip kiilik yemek getirmesini syledi. Hemen yaknlarda, yol kenarnda, kl levhas zerinde Hotel Occidental yazl bir otel vard. lerinde en k olan Kari, baka da istekli kmad iin hi duraklamadan bu ii yapmak zere kendini ile ri srd. Domuz ya, ekmek ve bira sipariini al dktan sonra otele yolland. Bu yaknlarda byk bir ehir bulunmalyd. n k Karlm girdii otelin daha ilk salonu bir sr in sanla doluydu. Uzunlamasna duvarla iki yan duvar boyunca uzanan bfede, gslerinde beyaz nlk lerle bir sr garson durmadan kouuyordu. Gene de sabrsz mterileri honut edemiyorlard. Drt bir yanda kt kt sylenenlerin ve masalara vu ranlarn sesleri duyuluyordu. Karl umursayan biri kmad. Salonda mterilere servis yapan kimse de yoktu. Her masada kii oturuyordu. Bu kii nin arasnda gzden kaybolan kck masalar var d. Masalarda oturan mteriler, istedikleri eyleri gidip bfeden kendileri getiriyorlard. Btn masa larn stnde byk bir ie zeytinya, sirke ya da benzeri bir ey vard. Bfeden getirilmi olan btn yemeklerin stne, yemeye balamadan nce bu i enin iindekinden biraz dkyorlard. Kari nce b feye gitseydi, belki de byle byk bir sipariin gel mi olmasndan dolay glkler ortaya kabilirdi. Bfeye gitmek iin masa kalabalnn arasndan gemek zorundayd. ok dikkat ettii halde mteri leri epeyce rahatsz etti. Ama mteriler her eyi tam bir duygusuzlukla kabulleniyorlard. Hatt bir

117

ara mterilerden biri Karl bir masaya doru iti verdi; az kalsn masay devirecekti. Kari af diledi, ama onu anlayan birinin de kmad grld. Za ten kendisi de, bananlann dediklerinin kelimesini bile anlamad. Bfenin nnde binbir glkle kck bir bo yer buldu. Orada dururken yandandakilerden bi ri dirseini dayyarak uzun sre gznn nn ka patt. Galiba dirsek dayamak, eli yumruk yapp akaa koymak burada det olmutu. Kari, Ltince profesr Dr. Krumpalin bu trl durutan ne ka dar nefret ettiini, gizlice ve kendini duyurmadan yaklaarak, anszn kard bir cetvel ile ii aka ya getirip vurduunu ve dirsekleri masadan aaya kaydrdn hatrlad. Kari bfeye smsk yapm duruyordu. Duru munu deitirmesiyle, arkasndaki bolua hemen bir masann yerletirilmesi bir oldu. Masaya oturan lardan biri, konuurken birazck geriye yaslannca kocaman apkas Karln srtn okad. Bu durum da garsondan bir ey alma umudu pek zayft. ki yanndaki kaba komular honutluk iinde ekip gittikleri halde umudunu yitirmiti. Birka defa ma sann zerinden uzanarak bir garsonun nlnden tuttu, ama garson yzn buruturup kendini onun elinden kurtard. Garsonlarn hibiri tutulacak gibi deildi, hepsi durmadan kouyordu. Elinin eriebile cei bir yerde yiyecek ve iecek bir ey bulunsayd, hemen alacak, fiyatm renip paray oraya braka cak ve sonra sevinle ekip gidecekti. Ama tam nnde ringa cinsinden balkla dolu tabaklar vard. Balklarn siyah pullar tabaklarn kenarnda prl p rl parlyordu. Bunlar herhalde pahal balkt, belki yiyen ne kadar yerse doymazd. Bunun dnda eli nin eriebilecei yerde rom dolu kk flar var d. Ama arkadalarna rom gtremezdi. Geri on lar nasl olsa her frsatta nce en ar ikiye sald ryordu, ama bu konuda onlara imdiden yardmc

118

olmak istemiyordu. Kari iin baka bir yer aramaktan ve abalarna yeniden girimekten baka are kalmamt. Vakit de epey ilerlemiti. Salonun br ucunda bir saat vard, ierinin dumann yaracak kadar keskin ba klar, saatin yelkovan ile akrebini yle byle g rebiliyordu. Artk saat dokuzu gemiti. Bfenin baka yerlerinde kalabalk, daha nce durduu bi raz uzaktaki yerden de fazlayd. Bunun yannda sa lon, vakit ilerledike daha ok doluyordu. Yeni ye ni mteriler merhaba diye bararak ana kap lardan durmadan giriyordu. Baz yerlerde mteri ler bfeyi zorla temizletip tezghn nne oturuyor, sonra da karlkl kadeh kaldryorlard. Buralar en iyi yerlerdi. Oturunca salonun her yan grl yordu. Kari biraz daha ilerledi. Ama bir ey ele geir me umudunu artk iyice yitirmiti. Burann koul larn tanmad halde byle bir ie istekli km ol maktan dolay kendini azarlayp durdu. Arkadalar ok hakl olarak ona kacaklar, yalnzca para har camamak iin bir ey gtrmediini de belki dne ceklerdi. epevre btn masalarda gzel, sar pa tateslerle birlikte scak et yemeklerinin yendii bir yerin tam ortasnda bulunuyordu. Bu insanlarn ye mekleri nereden bulduklarn bir trl anlyamad. Birka adm ilerisinde, otel personelinden oldu u anlalan yalca bir kadn grd. Bir mteri ile glerek konuuyordu. Bir yandan da salarna soku lu duran ine ile urayordu. Kari hemen karar ver di, sipariini bu kadna bildirecekti. Kadn, ortal n grlts ve barmalar iinde salonda bulu nanlarn hepsinden ayr bir nem tayordu. Sonra bunun ikinci bir basit nedeni daha vard; bu kadn, otel personelinden ele geebilen tek kiiydi. Ama Karln ona yneltecei daha ilk szde iine dalp hzla yrmezse... Tam tersi oldu. Kari henz ken disine bir ey sylememi, yalnz onu biraz gzetle-

119

miti. nsann bir konumann ortasnda bir an iin yana dnp bakmas gibi, kadn da Karla bakt. Konumasn yarda kesip ona dosta, gramer ka dar seik bir ngilizce ile ne istediini sordu. stediim var, ama burada hibir ey ele gei remiyorum. dedi Kari. Kadn, yleyse benimle geliniz, kk! diyerek tand ile vedalat. Tand adam apkasn ka rarak onu selmlad. Bu davran, byle bir yerde inanlmayacak bir nezaket gibi grnd. Kadn Karln elinden tuttu, bfenin yanma geldi. Mteri lerden birini kenara itti, tezghn stndeki kapa kaldrp arkaya geti. Tezgh ardndaki dar geidi boydan boya yrd. Burada yorulmak bilmeden kouan garsonlardan saknarak ilerledi. Sonra iki kanatl gizli bir kapy at. kisi birlikte byk ve serin bir kilerin iine girdiler. Kari, 'Bir yerin gir disini ktsn iyi bilmeliymi. dedi kendi kendine. Syleyin bakalm, ne istiyorsunuz ? diye sor du kadn. Hizmete hazrm gibi Karla doru eil di. ok iman bir kadnd. Bedeninin her yan oy nuyordu. Ama bu durumuna baknca yznn za rif denebilecek bir biimi vard. Kari, raflarn ve ma salarn zerine zene bezene yerletirilmi bir sr yiyecee bakarken, bir yandan da sipari edecei gzel bir akam yemeini dnmeye alyor gibiy di. Herkese szn geirebilen bu kadn, Karln ala caklarn ucuza satabilirdi. Ama aklna uygun bir ey gelmedii iin sonunda yalnzca domuz ya, ekmek ve bira istemekle yetindi. Baka bir ey istemiyor musunuz ? dedi kadn. Hayr, teekkr ederim, dedi Kari, ama ki ilik olacak. Kadnn teki iki kiiyi sormas zerine Kari bir ka ksa cmle ile arkadalarndan sz etti. Kendi sinden baz eylerin sorulmas onu sevindirdi. Kadn, yle ama, bu ancak mahpuslarn yiyebi lecei bir yemek. dedi. Karln baka eyler isteme

120

sini de bekledii anlalyordu. Oysa Kari, kadnn ona yiyecekleri armaan edeceinden ve para kabul etmek istemiyeceinden korkarak sustu. Kadn, Si ze bunlar imdi hemen hazrlarz. diyerek, iman lna ramen hayret edilecek bir canllkla masala rn birine yaklat. Uzun, ince ve testereye benzer bir bakla iinde et de bulunan kocaman bir para domuz ya kesti. Raflarn birinden bir ekmek ald. Yerden de ie bira ald. Hepsini hafif bir zem bilin iine koydu ve Karla uzatt. Bu arada, salo nun bfesinde brakld zaman yiyeceklerin duman iinde kaldn, her ey ok abuk tketildii halde buharlama fazla olduu iin yiyeceklerin tazeliini abuk yitirdiini, o yzden kendisini buraya getirdi ini Karla anlatt. Buna ramen salondaki insanla rn ne durumda olursa olsun her eyi yediini syle di. Kari onun bu szlerine karlk bir ey syleme di. nk kendisine kar neden bu kadar iyi dav randn anlayamad. Arkadalar aklna geldi. Ame rikay ok iyi tandklar halde, byle bir yiyecek kilerine belki imdiye kadar hi girmemilerdi. On lar olsa, bfedeki bayatlam yiyeceklerle yetinmek zorunda kalrlard. Salondaki grlt buradan hi duyulmuyordu. Duvarlar ok kaim olmalyd. By le olmasa, bu mahzen byle serin olabilir miydi ? Kari bir sre zembili elinde tuttu. Ama rakamlar zerinde dnmyor, yerinden kprdamyordu. Ka dn, salondaki masalarn stnde bulunan ielere benzer bir ieyi daha zembile koyaca srada bir den kendine geldi ve teekkr etti. Kadn, Gideceiniz yol daha ok uzun mu ? di ye sordu. Butterforda kadar, dedi Kari. Daha da ok varm. Bir gnlk yolumuz daha var. O kadar m ? Evet, o kadar. Kadn masalarn zerinde bulunan eyleri dzelt

121

ti. eri bir garson girdi. Gzleriyle ierde bir ey arad. Kadn, zerine biraz maydanoz serpitirilmi sardalya yl kocaman bir taba iaret etti. Garson iki eliyle tutup taba salona gtrd. Neden geceyi darda geirmek istiyorsunuz ? diye sordu kadn. Burada bol yerimiz var. Bizim otelde kaim bu gece. Bu neri Karla pek ekici grnd. zellikle, dn geceyi skntl geirdii iin bundan holand. Kari duraklad. Sonra da bbrlenerek, Eyala rm darda. dedi. Kadn, Gidip alrsnz. Bu bir engel deil. de di. Peki arkadalarm ne olacak ? dedi Kari. On larn bir engel olduunu hemen farketti. Onlar da burada kalabilirler. dedi Kadn. Hay di gelin canm ! Bu kadar yalvartmayn kendinize. Arkadalarm aslnda mert insanlardr ama, de di Kari, stleri balar temiz deil. Kadn, Siz salondaki pislii grmediniz mi? diye sordu ve yzn buruturdu. Bize mterinin kts de gelir gerekten. Onun iin hemen yatak hazrlattraym. Ancak yalnz at katnda yer var. Otelin her taraf doldu. Ben bile at katma tandm. Ama ne de olsa darda yatmaktan daha iyidir. Arkadalarm alp buraya getiremem. dedi Kari. Bu gzel otelin koridorlarnda onlarn yapaca grlty gznn nne getirdi. Robinson nne gelen yeri kirletirdi. Delamarche, hi bakmaz bu ka dna bile aslrd. Neden getiremezmisin, anlamyorum. dedi ka dn. Ama madem byle istiyorsunuz, arkadalarnz orada brakn, buraya yalnz gelin. Bu da olmaz, bu da olmaz. dedi Kari. Benim arkadam onlar, onlarn yannda kalmam gerekir. Kadn, ok inatsnz. diyerek gzlerini Kari' dan uzaklatrd. Biri kyor size iyi niyet gste riyor, yardm etmek istiyor, siz ise buna kar b

122

tn gcnzle direniyorsunuz. Kari her eyi gayet iyi anlyordu, ama kar yol bulamyordu. Gster diiniz yaknla candan teekkrler. demekle yetin di. Sonra da aldklarnn parasn henz demediini hatrlad, borcunun ne kadar olduunu sordu. Zembili geri getirdiiniz zaman borcunuzu der siniz. dedi kadn. En ge yarn sabah elime gelme li zembil. Elbette, dedi Kari. Kadn ona hemen d kap y at. Kari eilip kadn selmlad. Dar kar ken de kadn kendisine, yi geceler. Bilin ki iyi yap madnz. dedi. Kari birka adm uzaklamt. Ka dn arkasndan seslendi: Gle gle, yarn gr rz. Kari dar kar kmaz salondaki grlty ol duu gibi duydu. imdi bu grltye bir nefesli saz lar orkestrasnn sesleri de karyordu. Salonun iinden geerek dar kmak zorunda olmadna se vindi. Artk be katl otelin btn pencereleri kly d. tel nndeki cadde boydan boya aydnlkt. Bi raz seyreklemi olmakla birlikte yoldan gene oto mobiller gelip geiyordu. Gndzn olduundan da ha byk bir hzla uzaklardan yaklaarak, lmbala rnn beyaz klar ile yolun stn yokluyor, otelin klandrd yere vurunca solan lmbalan ile geiyor, sonra gene parlayan klar ile karanln iine dalyorlard. Kari dnd zaman arkadalarn uyur buldu. Kendisi de gerekten ok kalmt gittii yerde. Getir dii yiyecekleri ktlarn zerine itah aacak gibi sermek, her ey hazr olunca da arkadalarn uyan drmak istedii srada, bavulunun halini grnce dehet iinde kald. Bavulu kapal brakp gitmiti. Anahtar da cebinde tayordu. Ama bavul imdi a zna kadar akt. indeki eyalarn yars otlarn iine dalmt. Kalkn! diye bard Kari. Uykuya dalmsnz, buraya da hrsz gelmi.

123

Delamarche, Kaybolan bir eyin var m ? diye sordu. Robinson henz tam uyanmamt, ama gene de biraya saldrd. Bilmem, dedi Kari yksek sesle. Ama bavul ak duruyor. Yatp uykuya dalmak, bavulu da by le orta yerde brakmak byk bir dikkatsizlik Delmarche ile Robinson gltler. Delamarche, Gittiiniz yerde o kadar ok kalmasaydnz siz de. dedi. Otel buraya on adm. Siz ise saatte gi dip geldiniz. Biz de acktk, sizin bavulda belki yi yecek bir ey bulunur diye dndk. Bavulun kili di ile oynadk, oynadk; derken o da alverdi. Al d ama, iinden de bir ey kmad. Kukuya kapl madan, derleyip toplayp teberiyi bavula yerletire bilirsiniz. yle ha! diyen Kari, bir yandan da hzla boalan zembile bakyor, Robinsonun biray ierken kar d acaip grltye kulak veriyordu. nce Robin sonun boazna kadar gelen bira, sonra bir eit s lk kararak hzla geri dnyor, daha sonra da bir den derinlere doru iniyordu. Soluk almak iin ikisi birden bir an durdukla rnda Kari sordu : Hepsini yeyip bitirdiniz mi ? Delamarche, Karln da yiyeceklerden paym iste diini sanyordu. Siz otelde yemek yemediniz mi ? binsona. Kari, Eer daha yiyecekseniz biraz acele edin. diyerek bavulun yanma gitti. Delamarche, Seninki marm galiba. dedi Ro binson'a. Hayr, marmadm, dedi Kari, ama ben yok ken bavulumu zorla amak, eyalarm saa sola fr latmak doru bir ey mi acaba ? Biliyorum, arkada arasnda baz eylere katlanmak gerek. Kendimi ben de buna gre hazrlamtm. Ancak, bu kadar faz la artk. Gidip geceyi otelde geireceim. Butterford'a da gitmiyorum. abuk yemeinizi yeyin, zembili ge ri gtreceim.

124

Gryor musun, Robinson, nasl konuuyor ? dedi Delamarche. Kibar konuma dediin byle olur. Ne de olsa Alman ite. Sen beni ona kar vaktinde uyarmtn. Ama ben byk bir delilik ettim. Tu tup onu yanma aldm. Adam dedik, ona gvendik. Btn gn peimizde srkledik. Bu yzden de en az yarm gnlk bir zaman kaybettik. imdi, her halde otelde birisi onu kandrm olacak, bizden ay rlyor. Basbaya ayrlyor. Almanm sahtesi olduu iin yapacan aka yapmyor. Bavulu bahane ediyor. Hem de Almanm kabas olduu iin erefimi zi be paralk ediyor, bize hrsz diyor. Byle yapma dan ekip gidemez. Oysa biz, u bavul iinde ona ufak bir aka yaptk, o kadar. Kari, eyalarn toplad srada, yzn onlara evirmeden konumaya balad: Byle konumaya devam edin de, sizden ayrlm kolaylatrn. Arka daln ne demek olduunu ben ok iyi bilirim. Av rupada da dostlarm vard benim. Hibiri, onlara kar yanl ya da kt davrandm iin beni sula yamaz. imdi onlarla ilikim kesildi elbet. Ama bir gn Avrupaya dnersem hepsi beni mutlaka ok iyi karlarlar, eski bir dost olarak barlarna basarlar. Ya siz, Delamarche, ve siz, Robinson ? Syleyin, ben size nasl ihanet edebilirim ? Siz ki, bunu hibir za man saklamam, bana dostluk gsterip arkadala kabul ettiniz, Butterfordda bana bir raklk bu lacanz sylediniz. Ama bu ayr bir ey. Aslnda elinizde hibir ey yok. Ancak bu durum, sizi benim gzmde kymk kadar bile kltmyor. Buna ra men benim ufaktefek eylerimi kskanyorsunuz, bu yzden kalbimi kryorsunuz. te bu kadarna da yanamam. stelik de, bavulumu krdnz halde tek kelime ile benden af bile dilemiyorsunuz. Tersine, ba na svyorsunuz, bununla yetinmeyip ulusuma da atp tutuyorsunuz. Bu yzden yannzda kalmam salyacak btn koullan ortadan kaldryorsunuz. te yandan, bu szlerimin hibiri sizin iin deil, Ro-

125

binson. Sizin karakterinize kar tek bir itirazm var, Delamarche'm her szne gerektiinden ok bam l duruma dmeniz. Delamarche, Neler de duyuyoruz, neler? diye rek Karla yaklat. Dikkatini ekmek iin onu y le hafife drtt. Neler de duyuyoruz, neler? Foya nz nasl da ortaya koyuyorsunuz. Btn gn pe imde kotunuz, eteime yaptnz, ben ne yapty sam tpksn tekrarladnz, bunun dnda kck bir fare gibi sesinizi karmadnz. Ama imdi, otelde kendinize bir destek bulacanz sezdiiniz iin byk byk lflar etmeye baladnz. Kk bir hilekrsmz siz. Bu davrannz yle sessizce kabul lenip kabullenmiyeceimizi henz bilmiyorum ama... Btn gn bize bakarak rendiiniz eyler iin bel ki de sizden bir retme paras isteyeceiz. Hey, Robinson, baksana! Onun parasn pulunu kskanyormuuz. yle diyor. Kaliforniyann szn bile et mesek, Butterfordda bir tek gn bile alnca sizin bize gsterdiinizden, ceketin astarnda da saklad nzdan ok daha fazlasn, hatt onun iki katn kazanrz. Onun iin artk enenizi tutsanz iyi olur. Kari bavulu brakp yukar doruldu. O anda Robinsonun kendine doru geldiini grd. Robinson henz uykuluydu. Ama biray iince biraz can lanmt. Kari, Burada daha fazla kalrsam, umul madk yeni eylerle karlaabilirim. Anlalan, siz bana eziyet etmekten zevk alyorsunuz. dedi. Robinson, Sabrn da bir sonu vardr. dedi. Kari, Siz sussanz daha iyi olacak, Robinson. karln verdi. Bir yanda da gzlerini Delamarche'dan ayrmyordu. inizden bana mutlaka hak veriyorsunuz, ama darya kar Delamarche tut mak zorunda kalyorsunuz. Delamarche, Galiba onu kandrmak istiyorsu nuz, yle mi ? diye sordu. Aklmn ucundan bile gemiyor. dedi Kari. Siz den ayrlacama seviniyorum. Artk hibirinizle en

126

ufak bir ilikim olmayacak. Yalnz bir ey daha sylemek istiyorum : Param olduunu, bunu sizden gizlediimi syliyerek beni knadnz. Diyelim ki, dorudur. Daha birka saat^jnce tandm insanlar karsnda byle davranmam ok yerinde bir ey de il mi ? imdiki davrannzla, benim bu tutumu mun doru olduunu tasdik etmiyor musunuz ? Delamarche, Sakin o l ! dedi Robinsona. Oysa Robinson'un bir ey yapt yoktu. Delamarche Karla dnerek szne devam e tti: Utanmadan her eyi apak sylediinize gre, urada gzel gzel durur ken bu itenlii daha ileri gtrn de, neden otele gitmek istediinizi itiraf edin. Delamarche kendisine ok yaklat iin Kari ba vulun zerinden atlayp te tarafa gemek zorunda kald. Ama Delamarche buna kanmad, bavulu bir kenara itti, bir adm daha ilerledi. Bu arada otla rn arasnda duran beyaz bir gmlein stne bas t. Deminki szlerini aynen tekrarlad. Sanki onun bu szlerine karlkm gibi, ada mn biri, yoldan ayrlp onlara doru tepeyi trman maya balad. Elinde kuvvetli k veren bir cep fe neri vard. Otelin garsonlarndan biriydi bu. Karl grr grmez, Yarm saatten beri sizi aryorum. dedi. Yolun iki tarafndaki btn ukurlar dola tm. Aba kadn haber yollad, size ariyet verdii zembile imdi hemen ihtiyac varm. te zem bil! dedi Kari; heyecandan sesi titri yordu. Delamarche ile Robinson, durumu iyi olan yabanc kiilerin karsnda her zaman yaptklar gi bi, szde saygl grnp kenara ekilmilerdi. Gar son zembili aldktan sonra dedi k i : Aba kadn, bu gece otelde kalmaya karar verdiniz mi diye de so ruyor. Eer getirmek isterseniz, bu baylarn da ba mzn stnde yeri var. Yataklar hazrland bile. Bu gece hava scak geri, ama burada tepenin ya macnda yatmak tehlikeli olabilir. Burada ylana ok rastlanr.

127

Kari, Aba kadn bize bu kadar dostluk gs terdikten sonra yapt ary kabul ediyorum. di yerek arkadalarnn da bir ey sylemesini bekledi. Ama Robinson dilini jsutmu gibiydi. Delamarche da ellerini pantolon ceplerine sokmu, gkyzndeki yldzlar seyrediyordu. kisi de, Karln nasl olsa kendilerini otele gtreceini dnyordu galiba. Madem yle, dedi garson, sizi otele kadar g trmek ve eyanz da tamak benim grevim say lr. Peki, yalnz bir dakika bekleyin ltfen. dedi Kari; yere doru eildi, etrafa salm olan birka para eyasn daha bavula koydu. Sonra anszn doruldu. Fotoraf yoktu. Onu bavulun en stne koymutu. Ama imdi hibir yer de bulamyordu. Her ey tamamd, yalnz fotoraf eksikti. Delamarchea yneldi, yalvarr gibi, Foto raf bulamyorum. dedi. Delamarche sordu : Hangi fotoraf? Anamn babamn fotorafn. dedi Kari. Biz fotoraf grmedik. dedi Delamarche. Robinson da, Bavulda fotoraf yoktu, bay Rossmann. diye dorulad. Kari, Olamaz, olamaz. dedi. Byk bir aresiz lik iinde olduunu anlatan baklar karsnda gar son kendisine doru yaklat. Kari, gene syleniyor du : Bavulun en stnde duruyordu, imdi ortada yok. u bavul akasn yapmasaydnz olmaz myd? Bizde yanllk aramayn, bavulda fotoraf fa lan yoktu. dedi Delamarche. Kari, otlarn arasnda dolaarak fotoraf arayan garsona d n d : Bu fotoraf, bavulda bulunan te berinin hepsinden daha nemliydi benim iin. de di. nk bir daha onun benzerini bulamam. Bir ikisi de elime gemez. Garson bouna aranmak tan vazgeti. Kari gene konutu: Anamla babamn elimde kalan tek fotorafyd. Bunun zerine garson, hi ekinmeden, ster-

128

eniz baylarn stn de arayalm. dedi. Kari hemen sz yetitirdi: Evet, dedi, foto raf bulmak zorundaym. Ama onlarn stn arama dan nce bir ey diyeceim : Kim bana fotoraf g nll olarak karp verirse, bavulu olduu gibi ken disine brakacam. Ksa bir sessizlik oldu. Sonra garsona d n d : Arkadalarmn stlerinin aranma sna bir itiraz olmad anlalyor. Ama u anda gene sz veriyorum, kimin cebinde fotoraf karsa, bavulu olduu gibi ona brakacam. Daha fazlas elimden gelmez. Garson, hemen Delamarchem stn aramaya hazrland. Robinsona baknca Delamarchem hakkn dan gelmenin daha g olduunu anlad iin onu kendine ald, Robinsonu Karla brakt. kisinin de ayn zamanda aranmas gerektii konusunda Karl uyard. nk ilerinden biri gze grnmeden fo toraf ortadan kaldrabilirdi. Kari, Robinsonun ce bine elini atar atmaz kendi kravatlarndan birini buldu. Ama kravata dokunmad ve garsona da y le seslendi: Delamarchen stnde ne bulursanz hepsini kendisine brakn ltfen. Ben fotoraftan baka bir ey istemiyorum, yalnz fotoraf gerekli bana. Kari, Robinsonun ceplerini ararken, eli onun s cak ve iman gsne dedi. O zaman birden ken dine gelerek, arkadalarna byk bir hakszlk ya pabileceini dnd. Elinden geldii kadar acele et meye balad. Zaten btn bunlar bounayd. Foto raf ne Robinsonda, ne de Delamarcheda bulundu. Faydas yok. dedi garson. Belki de fotoraf yrttlar, paralarn da att lar. dedi Kari. Ben onlar dost biliyordum. Ama gizliden gizliye bana zarar vermekten baka bir ey dnmemiler. Robinsondan pek phe etmiyorum. Fotorafn beni/ iin bu kadar deerli olduunu dnen kendi m olmamtr. Her ey Delamarchem bann altndan kyor. Karln karsnda garson

129

duruyordu. Garsonun elindeki cep feneri kk bir alan aydnlatyordu. Geri kalan yerler, Delamarche ile Robinson da, koyu karanlklar iindeydi. Artk iki arkadan otele gtrleceinden kim se sz edemezdi elbette. Kari onlar yanna alamaz d. Garson bavulu omuzuna kaldrd, Kari zembili eline ald ve yrdler. Kari caddeye ktktan son ra, kafasndan geenleri bir yana koyup durdu, ka ranlkta yukar doru haykrd: Dinleyin hele! i nizden biri fotoraf almsa ve bana otele getirirse bavul onun olacak. Yemin ediyorum. Onu ikyet de etmiyeceim. Karln szlerine cevap veren olmad. Yalnz ne olduu anlalmayan bir ses duyuldu. Ro binson seslenmek istemi, ama anlaldna gre De lamarche hemen onun azn tkamt. Kari yukardakilerin karar deitireceini umut ederek biraz da ha bekledi. Belli aralklarla iki defa daha haykrd: Daha gitmedim, buradaym. Ama hibir cevap k mad. Yalnz bir ara yokutan aaya doru bir ta yuvarland. Belki bir raslantyd, belki de isteyerek frlatlm ve yerini bulamamt.

130

HOTEL OCCIDENTAL

Otele varnca Karl hemen bir broya gtrd ler. eride aba kadn vard. Elinde bir not def teri tutuyordu. Gen bir daktilo kza yaz makinasnda bir mektup yazdryordu. Kz alabildiine dikkat li yazyor, ustalkla ve oynak hareketlerle tulara vu ruyor, parmaklar biribirini kovalyordu. Duvardaki saatin ara sra farkedilen tiktaklar makine sesine karyordu. Saat onbir buuk olmak zereydi. A ba kadn, Oldu. diyerek not defterini kapatt. Daktilo kz yerinden halkt, tahta kapa makinamn stne kapad. Mekanik hareketlerle bu ii yapar ken gzn de Karldan ayrmyordu. Grn he nz bir renciyi andryordu. nl byk bir ti tizlikle tlenmiti. rnein, omuzlarnn stnde ka barklklar vard. Salar iyice kabarkt. Bu ayrn tlardan sonra yznde gze arpan ciddiyet insan biraz artyordu. nce aba kadna, sonra Karla eilip selm verdikten sonra oradan uzaklat. Kari, elinde olmyarak soran baklarla aba kadna bakt. Geldiinize ok iyi ettiniz. dedi aba kadm. Arkadalarnz ne oldu? Onlar getirmedim. dedi Kari. Aba kadm durumu neye yorumlyacam bi

131

lemedii iin, Herhalde onlar sabah ok erkenden yola kacaklar. dedi. Kari, Benim de onlarla birlikte yola kacam dnmesi gerekmez mi?' dedi kendi kendine. Bu nun iin btn pheleri datmak amacyla, Ara mzda anlamazlk kt, ayrldk. dedi. Aba kadn houna giden bir haber duymu gibi oldu. yleyse artk serbestsiniz ha? diye sor du. Evet, serbestim. dedi Kari. Bu durumu nemsemiyormu gibiydi. Aba kadm so rd u : Dinleyin beni, burada otelde bir ie girmek istemez misiniz? Hem de ok isterim. dedi Kari. Ama hi de necek kadar bilgim bile yok bu ilerde. Szgelimi, yaz makinasmda yaz bile yazamam. nemli olan bu deil. dedi aba. Balan gta size ok kk iler verirler, sonra alkanl nz ve dikkatli oluunuzla ykselmeye alrsnz. Her eye ramen, byle orada burada babo dola acak yerde, bir yere kaplanmann sizin iin daha gerekli ve daha uygun olduunu sanyorum. Bence, bo dolamak sizin iiniz deil. Kari kendi kendine, 'Daym da bu szlerin alt na mhrn basar. diyerek bayla evet iareti yapt. Ayn zamanda da, kendisine bu kadar yakn lk gsterildii halde, kadna henz adn sylemedi ini hatrlad. Af edersiniz, dedi, henz kendimi tantmadm. Adm Kari Rossmann. Almansmz deil mi? Evet, dedi Kari, Amerikaya yeni geldim. Memleket neresi? Bohemyann Prag ehri. dedi Kari. Aba kadm, ngilizcenin ok etkisi altnda kal m bir Almanca ile, Bakn hele, diye haykrd ve kollarn yukar kaldrd. yleyse hemeri saylrz. Benim adm Grete Mitzelbach, Viyanalym. Prag da ok iyi bilirim. Wenzelsplatzda Goldene Gans lo

132

kantasnda alt ay altm. Bakn u ie siz! Ne zaman almtnz? diye sordu Kari. ok eskiden, uzun yllar geti aradan. Eski Goldene Gans lokantas iki yl nce ykl d. dedi Kari. Aba kadn, Evet, dorudur, diyerek ge mi gnlerin anlar iine dald. Birden tekrar eski canllm buldu, Karln el lerini tutarak haykrd: Artk hemerim olduunuz meydana ktktan sonra buradan asla ayrlp gide mezsiniz. Bana kyp bunu yapamazsnz. Acaba asansrc olmak istemez misiniz? Evet dediniz mi, i olup bitmi demektir. urada biraz dolarsanz, byle ileri elde etmenin pek kolay olmadm g rrsnz. nk daha iin bandasnz, hibir i yapmamsnz. Btn mterilerle karlaacaksnz, her zaman gznnde olacaksnz, size ufak tefek i ler yaptracaklar. Ksacas, her gn biraz daha iyi sine ulama frsat elinizde olacak. st tarafn ba na brakn. Kari bir an dndkten sonra, Asansrc ol may ok isterim. dedi. Be yllk lise renimine dayanarak bir asansrclk iine kar nazlanmak byk bir samalk olurdu. Bu Amerika'da be yllk lise reniminden te gidememi olmak bir utan nedeni olabilirdi. stelik asansrcler Karlm her za man houna gitmiti. Onlar otellerin ss olarak g rrd. Kari, Bu ite yabanc dil bilgisi gerekli deil mi? diye sordu. Almanca biliyorsunuz, ngilizceniz de gzel. Ye ter de artar bile. ngilizceyi Amerikada iki buuk ayda ren dim. dedi Kari. Kendisindeki tek stn tarafn sak lanmamas gerektiine inanyordu. Aba kadn, Bu da sizin nasl bir insan olduunuzu gsteriyor. dedi. Kendimi dnyorum da, ngilizceyi renir ken ne glkler ekmitim! Ancak ben bu ie ba

133

layal otuz yl oldu, aradan bu kadar zaman geti. Dn de sana bunu anlatmtm ya... Hem dn benim ellinci doum gnmd. Glmsiyerek Karla bakt, bu yaa erime erefinin Kari zerinde yapaca et kiyi onun yznden okumaya alt. yleyse size ok ok mutluluklar dilerim. dedi Kari. Kadm, insann mutluluk dileklerine her zaman ihtiyac vardr. diyerek Karln elini skt ve Alman ca konutuklar srada yurdunun bu eit konuma biimleri aklna geldii iin gene zntl bir gr ne brnd. Sonra yksek sesle, Sizi burada neden alkoyu yorum, bilmem. dedi. Mutlaka ok yorgunsunuz. Sabah olunca btn bunlar daha ok konuuruz. Bir hemeriye rastlamann verdii sevin insann ak ln bandan alyor. Geliniz, sizi odanza gtreyim. Kari, masann stnde duran telefonu grnce, Bir ricam daha var, sayn bayan, dedi; yarn, bel ki sabah erkenden, eski arkadalarm bana, ok ge rekli savdm bir fotoraf getirebilirler. Acaba ba na bir dostluk daha gsterir de, buraya gelirlerse onlar bana yollamas ya da beni onlara gtrmesi iin kapcya telefon eder misiniz? Elbette, dedi a kadn, Peki ama, getirdik leri fotoraf onlardan almas yetmez mi? Sorabilir miyim acaba, nasl bir fotoraf bu? Anamn batbamm fotoraf. dedi Kari. Ama hayr, adamlarla ben kendim konumalym. Aba kadn baka bir ey sylemedi, kapc locasnda oturan adama gerekli emri telefonla verdi. Konuur ken, Karln oda numaras olarak 536 rakkamn sy ledi. Sonra ikisi birlikte sokak kapsnn karsna d en bir kapdan dar bir koridora ktlar. Koridorda kk bir asansrc ocuk, asansrn korkuluuna yaslanm uyukluyordu. A kadn, Bineceimiz asansr kendimiz kullanalm. dedi yavaa ve

134

Karl asansre soktu. Sonra da asansrle karlar ken, Byle bir delikanl iin on iki saatlik bir al ma sresi biraz fazla elbette. dedi. Ama Amerika da byle bu iler. rnein, u kk olan ele ala lm imdi. Daha alt ay nce anas ve babas ile bir likte buraya gelmi. talyadan gelmiler. Bu ksa za manda byle bir ie dayanamyacak hale gelmi, y z bir deri bir kemik kalm, i banda uyuyor. Oy sa doutan ate gibi bir olan. Ama daha alt ay Amerikann orasnda burasnda almak zorunda. Her eye kolayca katlanveriyor. Be yl sonra da g l kuvvetli bir adam olur. Size buna benzer rnek leri saatlerce anlatabilirim. Sizi hi dndm yok. nk gl kuvvetli bir delikanlsnz. On yedi yandasnz deil mi? Kari, Gelecek ay on alty dolduruyorum. kar ln verdi. Daha on altsndasnz demek. yleyse ha gay ret! dedi a kadn. Yukarya knca Karl odasna gtrd. at kat olduu iin odann duvar eik yzeyliydi. Bu nun dnda, iki ampln verdii k iinde ok ra hat bir yer saylrd. Odann eyas sizi korkutma sn. dedi a kadn, Otel odas deil buras, be nim evin odalarndan biri. Evimin odas var. Onun iin beni hi rahatsz etmi olmyacaksnz. Aradaki kapy da kilitlerim, ondan sonra istediiniz gibi ha reket edersiniz. Yarn otelin yeni bir hizmetlisi ola rak zel odanz da alrsnz elbette. Eer arkadala rnzla birlikte gelmi olsaydnz, size uaklarn ko uunda yatak hazrlattrrdm. Ama yalnz olduu nuz iin, urdaki kanapede yatmak zorunda olsanz da, burann sizin iin daha uygun olduunu sanyo rum. Gc yerinde bir insan olarak ie balayabil meniz iin imdi rahat bir uyku ekin. Yarnki ii niz pek zahmetli olmyacak daha. Gsterdiiniz dostlua ok ok teekkr ede rim.

135

Kadn, kapdan kaca srada durdu. Durun hele, dedi, az sonra sizi gelip uyandrrlar. Odann yan kaplarndan birine yaklat, kapy vur du ve seslendi: Therese! Kk daktilo kzn sesi duyuldu : Buyurun, sa yn bayan. Sabahleyin beni uyandrmaca kalknca koridor dan gemelisin. Bu odada bir konuk yatyor. Yorgun luktan bitkin dm. Karla dnerek glm sedi: Anladn m? dedi. Evet, sayn bayan. Haydi yleyse, iyi geceler. Size de iyi geceler. Aba kadn kendi durumunu biraz aklad: Birka yldan beri uykularm iyice bozuldu. Artk yerimden ve durumumdan da honut saylrm. Hi bir derdim tasam yok. Ama bu uykusuzluumun ne deni, gemiteki skntlarmn brakt izler olma l. Sabaha kar saat te uykuya dalarsam ne mut lu bana. Ama sabah saat bete, en ge be buukta iimin banda bulunmak zorundaym. Bunun iin beni uyandrmalarn tembih ediyorum. Sinirlerim ok gergin. Daha sinirli olmamak iin kendime ok dikkat ediyorum. Bunun iin beni Therese uyandr yor. Artk her eyimi biliyorsunuz, size kapal olan yanm kalmad. Bir trl de yannzdan ayrlmyo rum. Haydi iyi geceler. imanlna bakmadan uar gibi odadan kt. Kari artk uyuyabileceine sevindi. Btn gn ok yorulmutu. Uzun ve deliksiz bir uyku ekmek iin bundan daha rahat bir yer de isteyemezdi. Ger i buras bir yatak odas deil, daha ok oturma oda syd, ya da daha dorusu aba kadnn kabul sa lonuydu. Kari kalacak diye bu geceye zg bir lava bo da konmutu. Her eye ramen Kari burada ken dini bir snt olarak grmyordu. Tersine, ok da ha fazla rahatlk duyuyordu. Bavulu ok uygun bir yere braklm, oktandr byle gvenilir bir yer

136

grmemiti. ekmeceleri olan alak bir dolabn s tnde cam ereveli birok fotoraflar vard. Dola bn zerine de iri ilmikli yn bir battaniye rtlm t. Kari, odann iini incelerken bu noktada durdu ve gzlerini oraya dikti. Bunlarn ou eski foto raflard. ounun kiileri de kz kadnd. Modas ge mi, hi de rahat olmayan elbiseler iindeydiler. Sa larnn zerinde ylece braklm^ ufak, ama uzun apkalar vard. Sa ellerini birer emsiyeye dayam lard. Yzlerini tam karya evirmilerdi, ama ba klar biraz yana kaymt. Erkek resimleri arasn da Karlm baklar zellikle gen bir askere ynel di. Askerin apkas kk bir masann stnde du ruyordu. Sk ve siyah salar vard. Dimdik duru yordu. Cidd ve zorla tutulan bir glmseme yz n kaplamt. niformasnn dmeleri sonradan resim stnde yaldzla boyanmt. Btn bu foto raflar herhalde Avrupada ekilmiti. Arka tarafla rndaki yazlardan bunu belki kesinlikle anlamak da mmknd. Ama Kari fotoraflar eline almak iste medi. Bu fotoraflar burada byle nasl duruyorsa, anasnn ve babasnn fotorafn da ileride bir oda s olunca byle yerletirebilirdi. Vcudunun her yann iyice ykadktan sonra ya taca yere henz uzanmt. Bitiik odada yatan ra hatsz etmemek iin elinden geldii kadar grlt karmamaya aba gsterdi. Kanapenin stnde uy kunun tadn tatmak zereydi. Tam bu srada kap lardan birine hafife vurulduunu duyar gibi oldu. Hangi kapnn vurulduu hemen anlalmad. Belki de yalnzca herhangi bir grlt olabilirdi. Hemen ardndan ayn ses yeniden duyulmad. Ama Kari nerdeyse tam uyumak zere iken bu ses gene iitildi. Ar tk hi phe edilemezdi. Kap alnyordu ve ses daktilo kzm kapsndan geliyordu. Kari, ayaklarnn ucuna basarak kapya kotu. Hemen bitiikte uyu yan baka biri bulunduu iin hi kimseyi uyandr mayacak kadar hafif bir sesle sordu : Bir ey mi

137

istediniz?
Ayn biimde hafif bir ses karlk v erd i: Kapy amaz msnz? Anahtar sizin tarafnzda kap nn stnde duruyor. Kari, Buyurun, dedi, yal nz nce stm giyinmeliyim. Ksa bir aralktan sonra ayn ses gene duyuldu: Giyinmeseniz de olur. Kapy an, yataa yatn, ben biraz beklerim. Peki, dedi Kari. Kendisine sylenenleri yapt. Ayrca elektrii de yakt. Sonra biraz daha yksek sesle, Yattm. dedi. Kk daktilo kz, karanlk odasndan kp ieriye girdi. Tpk brodaki gibi gi yinikti. Anlaldna gre aradan geen zamanda yat may hi dnmemiti. ok ok affedersiniz. dedi kz. Karln yatana doru birazck eilmi ayakta duruyordu. Buraya geldiimi hi kimseye sylemeyin, yalvarrm. Sizi fazla rahatsz etmek de istemiyorum. Biliyorum, yor gunluktan bitkin dmsnz. O kadar da deil, dedi Kari, ama giyinseydim ok daha iyi olacakt herhalde. stnde gecelik yok tu. Boazna kadar rtnebilmek iin boylu boyunca uzanmak zorunda kalmt. Kz, Yalnz birka saniye kalacam burada. di yerek sandalyenin birini ekti. Kanapenin stne oturabilir miyim? Kari bayla evet iareti yapt. Kz kanapeye oturdu. Ama ok yaknnda oturduun dan yzn grebilmek iin Karlm duvara iyice ya namas gerekliydi. Kzn yuvarlak ve dzgn bir y z vard. Yalnz aln olaanst geniti. Ama bu, bel ki de sann biiminden ileri geliyordu. Sann bu biimi ona ok iyi gitmiti. Elbisesi ok temizdi, zenle dikilmiti. Sol elinde mendilini buruturup du ruyordu. Burada ok kalacak msnz? diye sordu. Henz pek belli deil. dedi Kari. Ama kalaca m sanyorum. Kz, Kalrsanz ok iyi olur. diyerek mendilini yzne gtrd Burada o kadar yalnzm ki...

138

te buna atm. dedi Kari. Aba kadn size kar ok iyi davranyor. Sizi bir hizmetli yerine koymuyor. Hatt ben, onunla akraba olduunuzu d nmtm. Hayr, deil. dedi. Benim adm Therese Berchtold. Pomeranyalym. Kari da kendisini tantt. Bunun zerine kz, ilk defa olarak onu iyice szd. Kari, adn syledikten sonra kza kar sanki biraz daha yabanc olmutu. Bir an sustular. Sonra kz konumaya balad: Min net borcu duymadm sakn dnmeyin. Aba kadn olmasayd, benim durumum ok daha kt olurdu. Eskiden bu otelin mutfanda alyordum, kap dar edilme tehlikesi de benim iin daha b ykt. nk ar ie davanamyordum. Burada in san ok altryorlar. Bir ay nce mutfakta al an kzlardan biri ok almaktan halsiz dt, iki hafta hastanede yatt. Ben de pek gl kuvvetli de ilim. ocukluumda ok aclar' ektim, bu yzden vcuta iyi geliemedim. Onsek'z yandaym, ama hi bu kadar olduumu sylemezsiniz sanrm. Ney se artk gittike gleniyorum. Burada almak gerekten ok yorucu olmal. dedi Kari. Aada bir asansrc ocuu ayakta uyurken grdm. stelik asansrc ocuklar, buradakilerin en iyi durumda olanlardr. dedi kz. Bahilerden ok iyi para kazanyorlar. Mutfakta alanlara baknca, yle ok byk bir sknt ve eziklik altnda da de ildirler. Ama bir gn talih bana gerekten gld. Aba kadnn bir ziyafet iin peeteleri yerleti recek bir kza ihtiyac olmu. Onlar aaya mutfak ta alan kzlara yollam. Bizde mutfakta elli tane kz alr.Tam da el altnda ben vardm. Peeteleri aba kadnn tam istedii gibi yaptm. Zaten bu ii her zaman ok iyi beceririm. Artk ondan sonra aba kadn beni hep yaknnda bulundurdu. Ya va yava beni kendine sekreter olarak yetitirdi. 0-

139

nun yannda ok eyler rendim. Kari, Yazlacak o kadar ok ey var m ki? diye sordu. Hem de nasl! dedi kz. Gznzn nne getiremiyeceiniz kadar ok. Grdnz ya, bugn on bir buua kadar altm. stelik yle olaanst bir gn de deil. Ama srekli olarak yaz yazmam. ehire de gider, birok ileri grrm. Kari, Ad ne bu ehirin? diye sordu. Bilmiyor musunuz? Ramses. Byk bir ehir mi? ;<ok byk. ehire inmekten hi holanmyorum. Peki ama, siz artk uyumyacak msnz? Hayr, hayr. dedi Kari. nk buraya niin geldiinizi henz bilmiyorum.'; Konuacak insan bulamyorum da onun iin geldim. Buna o kadar ok zlmyorum. Ama insan bir kafa dengi bulamad zaman, kendisini dinleyen biri knca mutlu oluyor. Sizi aada salonda gr dm. Aba kadn gtrmeye gelmitim. Tam o srada sizi kilere gtryordu. Korkun bir salon oras. dedi Kari. Ben artk oraya hi nem vermiyorum. Demek istiyorum ki, aba kadn bana ok iyi davran yor, onu anne yerine koyuyorum. Ama gene de du rumumuz bakmndan aramzda byk bir ayrm bu lunduu iin onunla serbest konuamyorum. Mut faktaki kzlar arasnda eskiden iyi dostlarm vard. Ama onlar oktan buradan ayrldlar. Yeni gelenleri pek tanmyorum. Bazen dnyorum da, imdiki iim eskisine gre ok daha yorucu. imdi bu ii es kisi kadar iyi de yapamyorum. Bana yle geliyor ki, aba kadn acd iin beni yerimde tutuyor. Za ten sekreter olmak iin insann daha iyi bir re nimden gemi olmas gerekli. Bunlar sylemek hi de doru deil. Ama aklm karacamdan korkuyo rum hep. Allah akna... dedi anszn ve daha hzl konumaya balad. Elleriyle Karlm yorgan altnda

140

bulunan omuzundan tuttu. Ama sakn bunlarn hi birini aba kadna sylemeyin, yoksa iim bitik demektir. im dolaysyle bana atm gaileler d nda da onu zersem, bu kadar barda tarr. Elbette sylemem. dedi Kari. yleyse iyi, siz de burada kaln. Kalrsanz se vineceim. Eer isterseniz, biribirimize yardmc oluruz. Daha ilk grdm zaman size kar iimde bir gven duymutum. Buna ramen, dnn ben bu kadar ktym ite, aba kadnn sizi benim yerime sekreter yapacandan ve bana yol verece inden korkmutum. Siz aada broda iken, ben burada tek bama uzun uzun oturdum. in sonra snn nasl olacan kafamda kurdum. Benim ileri yklenseydiniz iyi de olurdu hani. nk siz bunu daha iyi yaparsnz. ehirde al veri yapmak iste meyince, bu i de bana kalrd. Ama mutfakta ok daha faydal olurdum mutlaka. nk eskisine gre imdi ok daha gl kuvvetliyim. Benim i durumu kesinleti artk. dedi Kari. Ben asansrc olacam, siz sekreter olarak kala caksnz. Ancak tasarladklarnzn en kk bir nok tasn olsun aba kadna sezdirirseniz, ne kadar zleceimi bilsem, bana bu gece sylediklerinizin hepsini ona anlatrm. Byle bir konuma Thereseyi ok heyecanlandr mt. Kendini sandalyeden yere att,alyarak yz n yatak arafna yaslad. Bayana hibir ey sylemiyeceim elbette. Ama siz de bir ey demiyeceksiniz. dedi Kari. Kari artk yorgann altnda sakl duramazd. K zn kolunu hafife svazlad. Ona sylivecek bir ey de bulamad. Yalnzca, burada hayat skntl gei yor diye dnd. Sonunda kz birazck yattrd. Kz aladna utand. Minnetle Karl'a bakt. Yarn sabah istedii kadar ge kalkabileceini syledi. Va kit bulursa saat sekize doru yukar kp onu uyan dracana sz verdi.

141

Siz insan uyandrmada beceriklisiniz. dedi Kari. Kz, Evet, baz eyler elimden gelir. diyerek, Karlm yorgan stnde elini hafife gezdirip vedala t. Sonra odasna kotu. Kari, ertesi gn hemen ie balamak iin epey ce direndi. Oysa aba kadn, o gn Ramsesi ge zip dolaarak serbeste geirmesini istiyordu. Kari, bu i iin ileride frsat bulabileceini, imdi onun iin en nemli eyin ie balamak olduunu, baka hedefe ynelmi bir ii Avrupada bou bouna ya rda braktn, biraz daha becerikli genlerin hi olmazsa zamanla daha nemli bir ie girme zaman na yaklatklar bir yata asansrc olarak ie ba ladn anlatt. Asansrc olarak ie atlmasnn ok yerinde olduunu, ama bu konuda ok acele etmesi nin de ayn lde gerekli olduunu, iinde bulundu u koullar karsnda ehiri dolamasnn onun iin hi de elenceli olamyacan belirtti. Ksa bir y ry yapmasn syleyen Theresenin dediine bile raz olmad. Eer ok almazsa, sonunda Delamarche ile Robinsonun durumuna debilecei akima geliyor, bu dnceyi kalasndan bir trl atamyor du. Otelin terzisi, Karln giyecei asansrc nifor masn bedenine uygun duruma getirdi. niforma nn d grn, sar dmeler ve srmalarla pek gz alcyd. Ama gene de Kari niformay giyerken biraz titredi. niformann zellikle koltuk altlar so uk ve sertti. Kendisinden nce onu giyen asansrc ocuklarnn teri, niformay hi kurumyacakm gibi slatmt. Ayrca, zellikle gs ksmn Karla gre geniletmek gerekiyordu. Orada bulunan on ni formann hibiri, yle birazck olsun Karla uymad. Terzi, niformay iki defa makinaya sokup kartt. niforma zerinde yaplan dikilere ve terzi ustas nn btn titizliine ramen bu ilerin hepsi be da kikadan fazla srmedi. Kari, bacaklarna smsk ya-

142

pimi pantolonla ve darack ceketle asansrc ola rak ilikten kt. Ceket, terzinin btn syledikleri ne kart gene de dard. Kari, bu ceket iinde soluk alp alamyacan renmeye alt iin durmadan bunun altrmasn yapyordu. Kari, emrinde alaca bagarsona gidip tekmil verdi. Bagarson ince uzun, yakkl ve koca burunlu bir adamd. Krk yalarnda vard. Birka kelimelik bir konumaya dalacak kadar bile vakti yoktu. Zile basp bir asansrc ard. Karln bir gn nce gr d asansrc kageldi. Bagarson, asansrcy ilk ismiyle ard. Asansrcnn ad Giacomo idi. Kari bu ad epeyce uzun bir zaman sonra renebildi. nk ngilizcede byle bir ad yoktu. Asansrc o lan, Karla asansrcln gerektirdii ileri gster me grevini yklendi. Ama bu olan ok ekingen ve aceleciydi. Aslnda gsterilecek ey pek az olmakla birlikte Kari bu pek az eyi bile renemedi. Giaco mo, Karln yznden asansrcl brakmak zorun da kalacan dnerek mutlaka kzm olmalyd. Bundan byle belki de oda hizmetilerine yardm edecekti. Baz denemeleri sonucu bu i ona kl tc geliyordu, ama sesini karmad. Bir asansr cnn asansrn alma mekanizmas ile hi bir ilgisi bulunmadm, btn iinin basbaya bir dmeye basp onu hareket ettirmek olduunu renince byk bir hayal krklna urad. let me mekanizmasnn onarm ileri ile yalnz otelin makinistleri urayordu. yle ki, Giacomo alt ay dan beri asansr hizmetinde bulunduu halde, ne bodrumdaki iletme mekanizmasn, ne de asans rn iindeki dzeni kendi gzyle bir defa grm t. Bu isteine ulasayd, ok sevineceini zellikle belirtmiti. Dorusu, can skc bir durumdu bu. Kimizaman gndz, kimizaman gece olmak zere on iki saatlik bir alma sresi yznden de yorucu bir iti. Giacomonun anlattklarna gre, ara sra ayakta birka dakika kestirmeyince bu ie dayanl

143

mazd. Kari, Giacomonun anlattklarna kar hi se sini karmad, ama bu akgzll yznden Gi acom onun ii elden kardn anlad. altraca asansrn yalnz st katlara k mas Karln pek houna gitti. nk hibir eyi be enmeyen zengin insanlarla ilgisi olmayacakt. Ger i teki asansrlerde olduu gibi burada da pek bir ey renemiyecekti. Ama balang iin iyi bir i saylrd. e baladktan sonra bir hafta iinde, Kari bu ii ok iyi yapabileceini anlad. altrd asans rn pirin yerleri tekilerin hepsinden temizdi. Otuz asansrn hibiri onunki ile karlatrlamazd. Kari ile ayn asansrde alan olan yle birazck al kan olsayd ve Karlm abasnn onun tembelliini rttn sezmeseydi, bu asansr belki daha da par lak olacakt. teki olann ad Renelldi, doma b yme Amerikalyd. Kara gzl, zayf yzl, biraz u kur yanakl, kendini beenmi bir delikanlyd. ok k bir elbisesi vard. almad akamlar bu elbi seyi giyer, hafif kokular srnr ve ehire koard. Arasra aile ileri dolaysyle ayrlmak zorunda ol duunu syliyerek baz akamlar Karln onun yeri ne almas iin ricalarda bulunduu da olurdu. D grnnn bu szlerle elimeye dtne biraz ck olsun aldrmazd. Buna ramen Kari ona kolay ca katlanyordu. Gzel elbisesini giyip gelen Renellin, akamlar dar kmadan nce aada asans rn nnde dikilmesi, Karldan biraz af dilemesi, bir yandan da eldivenlerini parmaklarna geirmesi, son ra koridorda kaybolmas houna gidiyordu. Aslnda Kari, onun yerine almakla ona bir iyilikte bulun mak istiyordu. Ayn meslekten olan kendinden daha byk bir kii karsnda balangta byle eyleri olaan gryordu. Ama bunu det haline getirmek doru olamazd. nk asansrde srekli olarak gi dip gelmek zaten yeteri kadar yorucu bir iti. Hele akam saatlarnda asansr hi durmak bilmiyordu.

144

Kari, asansrclerden istenen kk ve byk reveranslar ksa zamanda rendi. Verilen bahile ri bile havada yakalyordu. Bunlar aldktan sonra hemen yelein cebine indiriyordu. Yzndeki izgi lere bakarak bahiin az m ok mu olduunu hi kimse anlyamazd. Bayanlara kap aarken ufak te fek iltifatlarda bile bulunuyordu. Eteklerine, apka larna ve kurdelalarna ok dikkat ettikleri iin er keklerden daha ekingen olan kadnlarn ardndan asansrn iine yavaa akveriyordu. Asansr yrr ken, hi kimsenin gzne batmamak iin srtn m terilere evirip kapnn yanbamda duruyordu. Va r annda kapy birden, ama hi kimseyi korkutma dan yana itebilmek iin elini asansr kapsnn tok ma stnde tutuyordu. ok seyrek olsa bile, yr y srasnda birisi omuzuna vurup da herhangi bir konuda ksa bilgi almak isterse, byle bir eyi bekliyormu gibi hzla dnyor, yksek sesle karlk veriyordu. Asansr says ok olduu halde, sk sk, zellikle tiyatrolarn kapanndan ya da baz eksp res trenlerinin geliinden sonra byk bir kalabalk ylyor, mterileri yukar braktktan sonra hemen aaya inmek ve orada bekliyenleri almak gereki yordu. Asansr kutusundan geen tel halatlardan bi rini gerip normal hz arttrmak da mmknd. Ama asansr ynetmelii bunu yasak etmiti. Hem bu, tehlikeli de olabilirdi. Kari yolcu tarken bunu as la yapmyordu. Ama yukarda herkes inince ya da aada yolcular beklerken hibir ey dinlemiyor, bir tayfa gibi sert ve ahenkli hareketler yaparak halat la oynuyordu, teki asansrclerin de bunu yapt n biliyor, yolcularm teki olanlara kaptrmak is temiyordu. Burada olduka yaygn bir det va rd : Kimi mteriler srekli olarak otelde kalyordu. Bunlar, asansrcnn Kari olduunu grnce ara s ra ona glmsyorlard. Kari bu yaknl ciddiyetle karlyor, ama glmsemelere ok da seviniyordu. Kimizaman, gidi geli az olduu zamanlar, mteri-

145

Ierin ufak tefek zel isteklerini yerine getiriyordu. Szgelimi, odasnda unuttuu bir eyi getirmek iin yukar kadar zahmet etmek istemeyen bir otel m terisinin iine kouyordu. Bu trl istekler, knca, yalnzca kendisine emanet edilmi olan asansr b rakmayp tek bana uar gibi inip kyor, yabanc bir insann odasna giriyordu. Odalarn ounda, imdiye kadar hi grmedii garip eylerin etrafa yayldn, elbise asklarnn duvarda durduunu, bilmedii bir sabunun, bir parfmn, bir az suyu nun tipik kokusunun etrafa yayldn anlyordu. Sonra hi durmadan, ouzaman doru drst belir lenmeyen eyay bularak geri kouyordu. Daha nem li iler yklenemediine ok zaman zlyordu. Bu nu yapamazd, nk bu iler iin bisikletlerle, hat t motosikletlerle gidip gelmeye hazr bekleyen zel uaklar, ayak ii gren genler vard. Frsat dt zaman yalnzca odalardan yemek salonlarna ve oyun salonlarna gidip gelme ileri Karln eline geiyordu. Kari, haftann gn akam saat altda, teki gn de sabah saat altda oniki saatlik alma y bitiriyordu. ten ktnda ylesine yorgun olu yordu ki, hi kimse ile ilgilenmeden doruca yata na gidiyordu. Yatt yer, btn asansrclere ay rlm bir koutu. Aba kadnn yetkisi, Karl'n ilk akam sand kadar byk deildi. Geri a kadn Kari iin zel bir odack salamaya alm t. Belki bunda baarl da olabilirdi. Ama Kari, bu nun birok glkler ortaya kardn, a kad nn bu i iin stleriyle, zellikle de her zaman ok ii olan bagarsonla durmadan telefonla konutuu nu grnce isteinden vazgeti. Kendi abasyla el de etmiyecei bir ayrcalk yznden teki asansrclerin kendisini kskanacan syliyerek, istein den gerekten vazgetiine a kadm inandrd. Karln yatt kou, sessiz bir yatak odasna benzemiyordu. Btn asansrcler geri kalan on iki saatlik bo zaman trl biimde kimizaman bir ey

146

ler \iyerek, kimizaman uyuyarak, elenerek ve ek ile yaparak geiriyorlard. eride her zaman b yk bir hareket vard. Bazlar uyuyor, grlty iitmemek iin yorgam kulaklarna kadar ekiyordu. Uykusu bozulan biri, fkeyle baryor, tekilerin barmalar arasnda sesini iyice ykselttii iin her eye ramen uyuyan iyi uykucular bile uyandryor du. Hemen her asansrc delikanlnn bir piposu vard. Bununla lks bir eye sahip lm saylrd. Kari da bir pipo edinmi, ksa zamanda ondan zevk almaya balamt. banda pipo imek yasak ol duu iin herkes kouta, eer uyumuyorsa, durma dan piposunu tttryordu. Bu yzden de her yatak ayr bir duman bulutu iinde kalyordu. Kouun her yan dumanla doluyordu. Kural olarak geceleri salonun yalnz bir kesinde k yaklmasn oun luk kabul ettii halde bu kural uygulamak bir tr l mmkn olmuyordu. Oysa bu uygulansa, uyumak isteyenler kouun teki tarafndaki karanlk iinde krk yatakl byk bir koutu buras rahata yatabilir, tekiler de aydnlk ksmda zar atar, k t oynar, k isteyen baka ne ileri varsa grebi lirlerdi. Kouun aydnlk tarafnda yata bulunan birisi uyumak isterse, karanlk taraftaki bo yatak lardan birine girebilirdi. nk her zaman iin ye teri kadar bo yatak bulunuyordu. Yatann baka bi risi tarafndan byle geici olarak kullanlmasna hi kimse itiraz etmiyordu. Ama hibir zaman by le bir dzene uyulduu yoktu. Szgelimi, karanlkta bi razck uyumak frsat bulduktan sonra, orta yere koyduklar bir tahtann stnde, yataktan kmadan kt oynamak isteyen iki kii her zaman kveriyodu. Bunlar da kendilerine en yakn elektrik lm basnn dmesini eviriyor, lmbann keskin o tarafa dnk olursa uyuyan kiileri ayaa kaldr yordu. Uyananlar biraz saa sola dndkten sonra, en iyi eyin, kendisi ile birlikte uyanan komuyu kar sna alp k altnda bir oyuna girimek olduu

147

na karar veriyorlard. Derken, bunun ardndan b tn pipolar ttmeye balyordu. Buna karlk her eye ramen uyumak isteyen ouzaman Kari da bunlar arasndayd, ban yastn stne koyacak yerde altna koyan ya da yast bana epevre do layan birka kii de vard. Ama en yakn komu, ge cenin yarsnda kalkp, ie balamadan nce ehir de biraz elenmeye gitmek isterse, karyolann ba tarafna konmu leende arl urul, etrafa sular sa arak ykanrsa, izmelerini grlt ile giymekle ye tinmeyip yere vurarak ayan iine sokmaya al rsa Amerikallara zg ayr bir izme biimi ol duu halde burada herkesin ok dar izmeleri var d insan uyanmaz da ne yapard? Byleleri, kk bir eksikleri olunca, yanlarnda uyuyann yastn kaldrrlard. teki ise, oktan uyand halde, yal nz onun gitmesini beklerdi. Ayni zamanda bunla rn hepsi sporcu kiilerdi. Spor temrinleri yapma frsatn hi karmak istemeyen gen, ou kuvvetli delikanllard. Geceleri byk bir grlt yznden uyanan bazlar, hemen yataktan dar frlarsa, bu na hi amamalyd. Sonra bunlar, yataklarnn ya n banda gremeye balarlard. Derken herkes aya a kalkar, keskin bir k altnda yataklarn stnde ayakta durur, don gmlekli uzmanlar greilerin et rafna toplanrd. Bir gece yaplan byle bir boks ma srasnda dvlerden biri, uyumakta olan Karln stne dt, Kari gzlerini anca, delikan lnn burnundan oluk gibi kan aktn grd. Bu konuda bir ey yapmaya meydan kalmadan btn yatak araflar kan iinde kald. ouzaman Kari, on iki saatlik zaman iinde yalnz bir ka saat uyu yabilmek iin byk aba gsteriyordu. Buna kar lk tekilerin yapt konumalara katlmay da can dan istiyordu. Ama her zaman da, onlardan daha ok alarak ve baz eylerden vazgeerek onlarla ken disi arasndaki ayrm kapatmak zorunda olduunu dnyordu. En bata ii dolaysiyle kendisi iin

148

uyku ok nemli olmakla birlikte yatt kouun ko ullar zerinde ne a kadna, ne de Thereseye i kyette bulunuyordu. nk her eyden nce genel likle btn delikanllar cidd ikyetlerde bulunma y kendilerine kolayca yediremezlerdi. kincisi de, ko utaki bu sknt, a kadnn nerisi zerine min netle kabul ettii asansrclk grevinin kanlmaz bir paras saylrd. Haftada bir gn vardiya deiiklii yapld iin Kari yirmi drt saat serbest kalyordu. Bu zamann bir ksmn a kadna bir iki defa ziyarette bulun makla, bir kede, bir koridorda ve pek seyrek ola rak da Theresenin odasnda baz kaamak konu malar yapmakla geiriyordu. Kendi zamann There senin ok az olan bo zamanlarna gre ayarlyor du. Kimizaman hepsi de ok acele yaplmas gere ken al veri ileri iin Therese ile birlikte ehire gi diyordu. Elinde Theresenin antas olduu halde, onunla birlikte en yakn yeralt tiren istasyonuna ko ar admlarla yryordu. Sanki tiren hibir eyle karlamadan uuvermi gibi yolculuk kala gz ara snda bitiverirdi. Bir de bakarlard ki, inivermiler. Onlara gre ok ar yryen asansr bekliyecek yerde merdivenleri tkr tkr karlard. Sonra kar larna, caddelerin yldz gibi biribirinden ayrld byk meydanlar, drt yandan akn halinde dmdz gelen otomobillerin arasnda byk bir insan kalaba l kard. Kari ile Therese, biribirlerine bitiikmi gibi yan yana yryerek trl brolara, amarha nelere, depolara ve maazalara hzla girip karlar d. Buralarda telefonla kolayca sonulandrlmayan, aslnda pek de sorumluluu gerektirmeyen siparile ri ya da ikyetleri yoluna koyarlard. Therese, Karln kendisine yapt yardmn hi de kmsenemiyeceini, onun yardm ile birok ii ok ksa zamanda bitirdiini abucak kavrad. Kari yannda olduu za man, ok megul i adamlar kendisini baka vakit lerde olduu gibi fazla bekletmeden dinliyor, oyala-

149

iniyorlard. Kari, adamlarn masasna yaklayor, so nucu alncaya kadar elini vuruyor, nnde duran kalabala bakmadan, hl daha biraz fazla sivri olan, yzlerce ses arasndan kolayca ayrdedilebilen ngilizcesi ile baryor, hi ekinmeden herkesin ya nma gidiyordu. sterse, uzun ve byk maazalarn en uzak kelerinde kibirle saklansalar da onlar buluyordu. Byle davranmas, kendini beenmi ol masndan deil, her direnmenin bir deer tadn kabul etmesinden ileri geliyordu. Occidental otelinin yle alaya alnmayacak mterilerden olmasnn ver dii hakla, iinde bulunduu duruma gveniyordu. Bunlar bir yana,, ticaret alanndaki tecrbesine ra men Therese yardma muhta saylrd. ok iyi baardklar bir iten dnerlerken bazen Therese, Siz hep benimle gelmelisiniz. diyerek, mutluluk iinde glmserdi. Kari, Ramseste geirdii bir buuk ay iinde yalnz defa uzun sre, iki saatten fazla Theresenin kk odasnda bulundu. phesiz buras, a kadnn odalarndan daha kkt. erdeki birka teberi ounlukla pencerenin nne yerletirilmiti. Ama Kari, kouta bandan geenlerden sonra zel ve olduka sessiz bir odann deerini anlyordu. Aka sylemiyorsa bile, bu odadan holandn Therese farkediyordu. Theresenin Karldan saklad hibir srr yoktu. ok nceleri, Karlm daha ilk geldii akam Theresenin onu ziyaret etmesinden sonra aralarnda gizli bir eyin kalmas zaten mm kn olamazd. Therese, evlilik d iliki sonunda dnyaya gelmiti. Babas yap ustasyd. Karsn ve ocuunu Pomeranyadan buraya sonradan getirmi ti. Ama bunu yapmakla grevini bitirmi, karaya ayak bastklar yerde karlad ypranm bir kadn la zayf bir ocuktan baka trl kimseler bekliyormu gibi, onlarn geliinden az sonra hibir ey sy lemeden Kanadaya g etmiti. Geriye brakt kim seler bir daha ondan ne bir mektup, ne de bir haber

150

almlard. Aslnda buna pek de amamak gerekliy di. nk New Yorkun dousunda oturduklar ka labalk konutlarda onlar bulma olana yoktu. Bir gn Kari, pencerenin nnde Theresenin ya n banda durmu, caddeyi seyrediyordu. Therese, annesinin lmn anlatyordu. O vakitler be ya larnda vard. Bir k gn akam annesi ile The rese, ellerinde bohalar, yatacak bir yer bulmak iin caddelerde kouuyorlard. iddetli bir kar frtnas esiyordu. Glkle yryebiliyorlard. nce annesi Theresenin elinden tutuyordu. Sonra eli souktan tutmaz oldu, yzn evirip bakmadan Thereseyi b rakt. Therese, annesinin eteine yaparak yrmek abas iindeydi. kide bir sendeliyor, hatt yere yu varlanyordu. Ama annesi, sanki akln karm gibi, durmadan yryordu. New Yorkun uzun ve dz caddelerinde kar frtnasna tutulmak ne demekti! Kari, henz New York'ta k geirmemiti. nsan rzgra kar yrrse ve rzgr da durmadan yn deitirirse, gzleri bir an bile amak olana yok tur. Rzgr karlar insann yzne durmadan frla tr. Koarsnz, ama ilerliyemezsiniz, tam bir aresiz lik iinde kalrsnz. Byle bir durumda ocuun ye tikinlere gre kazanl kt taraflar vardr. Rz gr kolayca yarabilir, stelik bundan biraz zevk bile alr. O vakit Therese annesinin neden byle yrd n pek anlyamamt. Henz kk bir ocuktu. O akam annesine kar daha akllca davransayd, annesi byle yrekler acs bir lmle karlamazd. Annesi iki gnden beri isizdi. Cebinde de metelik kalmamt. Btn gn hibir ey yemeden darda kalmlard. Ellerinde tadklar bohalarda birka ie yaramaz prtdan baka ey yoktu. Belki de bo inandan dolay olacak, onlar frlatp atmaya cesa ret edemiyorlard. Annesi ertesi gn iin bir inaat ta i bulacak gibiydi. Ama Theresenin btn gn d nerek anladna gre, eline geen bu frsattan

151

faydalanamyacandan korkuyordu. nk lesiye yorgundu. Sabahleyin sokak ortasnda gelip geenle rin dehet dolu gzleri nnde durmadan kan tkrmt. Scack bir yer bulup biraz dinlenmek iin en gin bir zlem duyuyordu. O akam da kck bir yer olsun bulamadlar bir trl. Bir yer buldular; evin yneticisi onlar burada d kapdan kovmad. Darnn souundan kap ieride biraz kendilerine gelebilirlerdi. Binann buz gibi darack koridorlarn da kotular, yksek yksek katlar ktlar. Avlula rn teraslar etrafnda dolatlar. nlerine kan ka plar rastgele aldlar. Bir kii ile olsun konumak cesaretini gsteremediler. Biraz sonra karlarna kan herkese yalvardlar. Annesi bir iki defa durup tenha bir merdivenin basamaklar stnde soluk ala maz halde yere kt. Thereseyi zorla kendine do ru ekip, duyduu acdan dolay smsk bititirdi i dudaklar ile onu pt. Therese, bunlarn son p ckler olduunu sonradan renince, kck bir za vall yavrucak da olsa, bunu kavramamak iin insa nn ne kadar kr olmas gerektiini dnyordu. nlerinden getikleri baz odalarn kaplar, ierdeki boucu havay dar atmak iin ak braklmt. Ancak bir yangn srasnda kabilecek kadar koyu dumanlar odalar doldurmutu. Dumanlarn arasn da bir insann grnts belirdi. Kapnn nnde duran insanlar, ya hi seslerini karmamakla, ya da birka ksa kelime sylemekle, sz konusu odada kalamyacaklarn anlatmak istiyorlard. Therese, gemi gnleri dnrken, annesinin akamn ilk saatlarmda gerekten bir yer aradn anlamt. Ama gece yarsndan sonra hi kimseye bir ey sylemeyen annesi, arasra durup dinlenerek sabah tanyeri aarncaya kadar hep koutu. Oysa ne apartman kaplarnn, ne de evlerin hi kilitlen medii bu binalarda her zaman canllk vardr. Adm banda insana rastlanr. Onlar, koa koa dolam yorlard elbette. Bu kadarna takatleri yetmezdi.

152

Ama ellerinden gelen btn abay gsteriyorlard. Usulcack oraya buraya sokulsalar da, gerekten ok i yapmlard. Therese, gece yarsndan sabah saat bee kadar yirmi eve mi girdiler, yoksa yalnz iki ya da bir eve mi uradlar, bilemiyordu. Bu binalarn koridorlar ok ustaca hazrlanan plnlara gre ya plm, bo yerlerden ok iyi yararlanlmt. Ama in sann yolunu kolayca bulmasna hi nem verilme miti. Belki birok defalar hep ayni koridordan ge milerdi. Theresenin hayal meyal hatrladna gre, bitip tkenmeyen saatler boyunca dolatklar bir bi nann giri kapsndan kmlar, ama galiba sokaa kar kmaz hemen geri dnp kendilerini gene ay n binann iine atmlard. Kimizaman annesinin elinden tutmas, kimizaman ona smsk yapmas, hibir teselli verici sz duymadan oradan oraya s rklenmesi, bir ocuk iin anlalmaz bir cefayd el bet. O zaman btn bu olaylarn Theresenin kt kav ray asndan tek nedeni, annesinin ondan kamak istemesiydi. Therese, annesi elinden tutsa bile, ken dini gvenlik altna almak iin teki eliyle de onun eteklerine yapyordu. Bir yandan da smsk duru yor, birazck geriye kalnca alamaa balyordu. n lerinden hzla merdiven kan, yanlarndan getikten sonra arkalarnda kaybolan, merdivenin bir dneme ci ardnda gene yaklaan, koridor zerindeki kapla rn birinin nnde kavga eden, biribirlerini iterek odaya sokan bu insanlar arasnda terkedilmek iste miyordu. Anlalmaz arklar syleyen sarholar bi nann iinde dolayordu. Annesi, Therese ile birlik te bu insanlarn arasndan sa salim geiveriyordu. Gecenin bu vaktinde ge kalmlard artk. Bundan byle kimse kimseye bakmazd. Hele byle zel teebbslerin kiraya verdii bir genel koua gire bilmek hakk olduunu bu saatten sonra kimse ileri sremezdi. Bu koulardan birka tanesinin nn den getiler. Therese bir ey anlamyordu, annesi de artk dinlenmek istemiyordu. Sabah olunca, gzel

153

bir k gnnn ilk saatlarmda, ikisi birlikte bir bi nann duvarlarna yaslandlar. Belki de orada biraz ck kestirmilerdi. Belki de yalnzca gzleri ak et raf seyretmilerdi. Sonra Theresenin bohasn yi tirdii anlald. Annesi, bu dikkatsizliinden tr cezalandrmak amacyle Thereseyi pataklamaya gi riti. Ama Therese hibir ey iitmiyor, kendisine vu rulan tokatlar bile duymuyordu. Biraz sonra gene yrmeye baladlar. Annesi duvarlara tutunuyor du. Sokaklar artk canlanmt. Bir kprden geer lerken, annesi korkuluklar zerindeki kray eliy le temizledi. O srada Therese yle sanmt, ama imdi bilmiyordu; sonunda, annesinin o sabah ie balyaca binaya vardlar. Bekliyecekler miydi, yok sa gidecekler miydi, annesi Thereseye bir ey sy lemedi. Therese bunu bekleme emri olarak kabul et ti. Zaten can da byle istiyordu. Bir tula ynnn stne oturdu. Bohasn zen annesini seyrediyor du. Annesi bohadan alacal bir bez paras kard, bunu btn gece banda tad rtnn stne sard. Therese ok yorgundu, bu yzden annesine yardm etmeyi akima getiremedi. Bir inaatta ie balanaca zaman oradaki antiye binasna gidip ha ber vermek gerekirdi. Annesi bunu yapmad, hi kimseye de bir ey sormad. Kendisine hangi iin ve rildiini daha nceden biliyormu gibi oradaki bir merdivene trmanmaya balad. Therese buna ap kald. nk yardmc kadn iilere genellikle aa da kire sndrme, tula tama gibi basit iler verilirdi. Bunun iin annesinin o gn daha ok para getiren bir ite almak istediini dnd, ona doru bakarak uykulu gzlerle glmsedi. Bina he nz fazla ykselmemiti. Ancak zemin kat duvarla rna kadar kmt. Ama daha yukarki duvarlarn rlmesi iin iskele direkleri aklmt. Yalnz, di rekler arasna kalaslar uzatlmamt. Direkler gk yznn maviliklerine doru ykseliyordu. Annesi yukar knca, tulalar st ste koyan ve hibir ey

154

anlamadklar iin onunla konumayan duvarclarn yanndan ustalkla geti! Korkuluk yerine geen bir kalasa nazik eliyle dikkatle tutundu. Uyumu gibi aada oturan Therese, annesinin bu becerikliliine at kald. Annesinin glmsiyerek kendisine baka can sanyordu. Annesi ise, yolunda ilerlerken k k bir tula ynna yaklat. Bu ynn nne ge lince korkuluk ve onunla birlikte de yol sona eriyor du. Ama annesi orada durmad, tula ynnn st ne doru yrd. Beceriklilii artk brakm gibiy di. Tula ynm devirdi ve ynn zerinden bolu a dt. Btn tulalar arkasndan yuvarland. Bir ka saniye sonra ar bir kalas iskelenin bir yerin den koptu ve annesinin stne dt. Theresenin, annesi ile ilgili son ans buydu. Annesi, bacaklar b.iribirinden ayrlm halde yerde yatyordu. stnde Pomeranya'dan getirdii kareli eteklii vard. st ne den kalas nerdeyse onu batan baa rtyor du. Orada bulunanlar drt yandan koarak geldiler. Binann stnde duran bir adam, fkeyle aaya doru bir eyler baryordu. Therese hikyesini bitirdii zaman epeyce ge ol mutu. Alkanl olmad halde enine boyuna an latmt. Hi ilgi uyandrmayacak bir noktada, her biri tek bana gkyzne doru ykselen iskele di reklerini tanmlarken gzleri yala dolmu, durakla mak zorunda kalmt. Vaktiyle gemi bir olayn b tn ayrntlarn, aradan on yl getikten sonra bile olduu gibi hatrlyordu. Henz yar yarya tamam lanm zemin katn stnde duran annesinin gr n onun hayat ile ilgili son ans olduu, bunu ar kadana yeteri kadar tam olarak belirtemedii iin, hikyeyi bitirdikten sonra bu noktaya tekrar dn mek istedi. Ama daha fazla konuamad. Ellerini y zne koyup sustu. Theresenin odasnda neeli saatlarm getii de oluyordu. Kari, buraya ilk giriinde ticari haberle me konusu ile ilgili bir retim kitab grd, There-

155

se'den rica ederek onu dn ald. Aralarnda da ko nutular; Kari kitaptaki devleri yapacak ve baz ufaktefek iler iin gerektii lde kitab gzden geirmi olan Thereseye yapt devleri gsterip kontrol ettirecekti. Artk Kari, koutaki yatann stnde kulaklarna pamuk tkayp btn gece uza nyor, vardiya durumuna gre bo zaman olduka kitab okuyor, devleri kk bir deftere bir dolma kalemle yazyordu. Bu dolmakalemi ona, byk bir envanter ccdvelini ok ustalkla dzenledii ve ter temiz yapt iin a kadn mkfat olarak vermi ti. Asansrc delikanllardan ngilizce dilinde baz bilgiler soruyordu. Onlar yorgun drnceye kadar soru sorduu iin sonunda kendisini rahat brakyor lard. Asansrclerin verdii rahatszlklarn ounu byle bir yoldan iyiye yneltiyordu. ouzaman on larn haline ap kalyordu, iinde bulunduklar du rumdan ok honut grnyorlard. Henz gentiler yirmi yam geenler asansrclkte kalmaya da yanamazd. Karakterleri biimlememiti. Hibir e yin farknda deildiler, ileride tutacaklar i konu sunda bir karar vermek gerektiini bilemiyorlard. Kari onlara rnek olduu halde, kirli paavralar iin de yataktan yataa dolaan dedektif hikyelerinden baka bir ey okumuyorlard. Bir araya geldikleri zaman Therese, Karlm yan llarn uzun aklamalar yaparak dzeltiyordu. Ara larnda kimizaman gr ayrlklar da kyordu. Karl, New Yorktaki byk profesrn tank olarak ileri sryordu. Ama Therese ne buna, ne de asan src olanlarn gramer konusundaki grlerine nem veriyordu. Karl'n elinden dolmakalemi alyor, yanl olduuna kesinlikle inand yerleri iziyordu. Kari da, genellikle Thereseden daha yksek bir oto rite bulup iin aslm renemiyecei halde byle pheli durumlarda dengeyi bulmak iin Theresenin izgilerini yeniden siliyordu. Ama kimizaman a kadn geliyor, hep de Thereseyi hakl karyordu.

156

Ancak bu da bir kant saylmazd. nk Therese onun sekreteriydi. Aba kadnn ortak bir anla ma yolu bulduu da oluyordu. O zaman aylar kay nyor, pastalar geliyordu. Kari da durmadan Avru pay anlatyordu. Ama a kadn sk sk szn ke siyor, durmadan soru soruyor ve hayretini belirti yordu. Bylece Kari, Avrupa'da ksa zamanda ne ka dar byk ve kkl deiiklikler olduunu, kendisi ayrldktan sonra da hereyin ok deimi olabile ceini, durmadan yeni eyler ortaya ktn kafasn da canlandryordu. Kari, Ramsese geleli bir ay kadar bir ey olmu tu. Bir akam Renell yanndan geerken, otelin nnde rastlad Delamarche adl bir adamn kendi siyle konutuunu ve Karl sorduunu syledi. Renellin adamdan bir ey saklamas iin ortada hibir neden yoktu. Gerei olduu gibi sylemi, Karl'n asansrc olduunu, aba kadnn destei ile ba ka trl iler de elde edebileceini anlatmt. Kari, Delamarchein Renell'e kar ok dikkatli davrand n farketti. Hatt o akam Renelli yemee bile g trmt. Kari, Benim artk Delamarche ile hibir ilgim yok. Hem, sen ona kar ok dikkatli olmalsn de di. Renell, Ben mi? diyerek hzla ekip gitti. Ote lin en sevimli delikanllarndan biriydi Renell. Hatt ortada kimin kard bilinmeyen bir dedikodu do layordu. Delikanllarn arasnda sylendiine gre, uzun zaman otelde kalan kibar bir bayan, asan srde Renneli pmt. Kendini beenmi bir ba yand bu. D grnne baknca, byle bir davra nta bulunabilecei akla gelmezdi. Hafif ve sessiz admlarla yrr, ince tl rtler tard. Beline sm sk bir kemer balard. Dedikodudan haberi olanlar iin, gelip geerken bu bayan seyretmek nne ge ilmez bir istek halinde beliriyordu. Birinci katta oturuyordu. Renellin asansr bu kata kmyordu.

157

Ama teki asansrler dolu iken byle mterilerin kimizaman baka bir asansre binmesine elbette kimse kar koyamazd. te bu yzden sz geen bayan da arasra Karln ve Renellin asansrne bi niyordu. Hem de hep Renell'in alt zamanlar bi niyordu. Bu bir raslant olabilirdi, ama raslant ol duuna kimse inanmyordu. kisi birlikte asansrde giderken, btn asansrc olanlarda glkle gizlenebilen bir kprdanma grlyordu. Hatt bagar sonun araya girmesi bile bu kprdanmalar nliyemiyordu. ster bayan yznden, ister dedikodu yzn den olsun, Renell'in deitiine phe yoktu. Artk ok kendini beenen bir insan olmutu. Asansr temizleme iini bsbtn Karla brakmt. Kari, ilk frsatta bu konuyu Renell ile enie boyuna konu acakt. Ama onu kouta bir trl gremiyordu. Asansrcler topluluundan kendini byle bsbtn ayrm baka birine rastlanmyordu. Genellikle her kes, hi olmazsa ile ilgili konularda, biribirine sm sk balyd ve otel ynetimi tarafndan da tan nan bir rgt kurmulard. Kari, btn bunlar kafasndan geirdi, bir ara Delamarche dnd. Bunun dnda her zamanki gibi iini yapt. Gece yarsna doru kk bir dei iklik oldu. Ufaktefek armaanlarla ona her zaman srpriz yapan Therese, kocaman bir elma ile bir para ikolata getirdi. Aralarnda biraz konutular, Asansrn gidip gelmesi yznden arasra ko numalar kesildiyse de, bundan rahatsz olmadlar Bir ara sz Delamarchea geldi. Kari, bir sre den beri Delamarche tehlikeli bir insan olarak gs termek isterken Thereseyi etkisi altna aldn farkett.i. nk Karln anlattklarndan sonra Delamarche, Thereseye byle bir insan olarak grnyor du. Aslnda Kari, onu yalnzca felketlerin yoldan kard, ama gene de anlalabilecek bir serseri yeri ne koyuyordu. Oysa Therese bu gre iddetle kar kt. Uzun bir konuma yaparak, Delamarchela bir

158

daha tek kelime konumayacana sz vermesini is tedi. Kari byle bir sz verecek yerde, Thereseyi yatmaya gitmesi iin zorlad durdu. nk gece ya rs oktan gemiti. Therese, Karln isteini yerine getirmekten kannca, ii hemen brakp onu odas na gtreceini syliyerek tehdit etti. Therese sonun da gitmeye raz olunca Kari dedi ki: Olur olmaz eyleri neden kendine dert ediyorsun, Therese? Eer daha rahat uyumana bir yardm dokunacaksa, yalnz zorunlu bir durum karsnda Delamarche'la konuacama, onun dnda sesimi bile karmyacama sz veriyorum. Sonra asansr durmadan i lemeye balad. nk yan taraftaki asansrn ile ticisi baka bir i iin arlmt. Kari iki asansre de bakmak zorunda kald. Baz mteriler dzensiz lik bulunduundan sz ediyorlard. Hatt yannda bir bayan olan bir bay, bastonu ile Karl hafife drterek kendisini acele gtrmesini istedi. ok ge reksiz bir uyarmayd bu. Asansrn birinde iletici bulunmadn gren mteriler hi deilse Karln asansrne binselerdi olmaz myd sanki? Ama by le yapmadlar, yandaki asansre gittiler, ellerini ka p kolunun stne koyup beklediler. Hatt bazs asansrn iine bile girdi. Oysa, hizmet ynetmeli inin en sk maddeleri gereince, asansrcler asansrn mteriler tarafndan kullanlmasna hi bir zaman meydan vermemeliydi. Bunun iin Kari da grevini tam olarak yerine getirmi olmann bi lincine bile varmadan bir oraya bir buraya koarak iyice yoruldu. Bu yetmiyormu gibi, sabah saat e doru, Karl'm yle byle dostluk kurduu yal bir hamal, kendisine bir yardmda bulunmasn istedi. Ama Kari bu yardm yapamad. nk tam o sra da her iki asansrn nnde mteriler vard. Ay rca, iki gruptan hangisinin yanma gidecei konusun da soukkanllkla hemen karar verip komas gere kiyordu. Ama teki asansrc o anda gelip ie ba laynca ok sevindi. Uzun sre iinin bandan ayrl

159

d iin ona yksek sesle biraz da sylendi. Oysa her halde bu kabahat asansrcnn deildi. Sabah saat drtten sonra ortalk biraz tenhalat. Karl'n bu sessizlie ok ihtiyac vard. Asans rnn yanndaki parmakla iyice yasland. Yava yava elmasn yemeye balad. Daha ilk srta el madan kuvvetli bir koku yayld. Kiler pencereleri nin evreledii k bacasndan aaya doru bakt. Pencerelerin ardnda asl muz hevenkleri karanlk ta bile prltlarn yitirmemiti.

160

ROBINSON OLAYI

Tam o srada birisi Karlm omuzuna dokundu. Bunun mterilerden biri olabileceinden baka ey aklna getirmeyen Kari, abucak elmay cebine sok tu, adamn yzne bakmadan asansre doru kotu. Adam, Gnaydn, bay Rossmann. Benim, Robinson. dedi. Kari ban sallayarak, Ne kadar da deimi siniz! dedi. Robinson, yle ok iyiyim. dedikten sonra s tndeki elbiseye bir gz att. Elbisesi belki olduka iyi bir kumatand, ama iyice krt iin pek g ln grnyordu. En ok gze arpan taraf, siyah eritle evrili drt tane cebi bulunan beyaz yeleiy di. Bunu ilk defa giydii anlalyordu. Gsn ileri doru karp dikkati yelein stne ekmee al yordu. Kari, Elbiseniz de pahal cinsinden. dedi; bir a iin kendi gzel ve sade elbisesini dnd. O elbiseyi giymi olsayd, Renellin yannda bile snav baar ile verebilirdi. Ama iki kt arkada bu elbi seyi satmt. Evet, dedi Robinson, hemen her gn kendi me yeni birr ey satn alyorum. Yelei beendiniz mi?

161

ok beendim. dedi Kari. Robinson, Ama bunlar sahici cep deil, yalmz yle yapvermiler. diyerek Karlm elinden tuttu. Onu buna kesinlikle inandrmak istiyordu. Kari ise geriye doru ekildi. nk Robinsonun azndan ar bir konyak kokusu geliyordu. Kari tekrar parmakla yaslandktan sonra, Ge ne ok iiyorsunuz. dedi. Robinson, Hayr, ok imiyorum. dedi ve bun dan nceki honutluu ile elimeye derek ekle di: Bu da olmasa u dnyada baka ne yaparz? Asansre bir mterinin gelmesi zerine konuma yanda kald. Kari, tekrar aaya indii zaman ken disine bir telefon geldi. Otel doktorunu getirmesini istiyorlard. Yedinci katta oturan bir bayan baygn lk geirmiti. Kari yolda yrrken, kendisi yokken Robinsonun uzaklamasna iinden dua ediyordu. Onunla bir arada grnmek istemiyordu. Theresenin uyarsn dnerek, Delamarchem da adm iit mek istemiyordu. Oysa geri dndnde Robinson, kafay tam olarak tutmu bir insann dimdik duruu ile orackta bekliyordu. Bu srada siyah redingotlu, silindir apkal yksek bir otel memuru nnden geti. Talihi varm ki, Robinsona, dnp bakmad. Ya da byle grnd. Robinson, Bir gn bize gelmek istemez misiniz, Rossmann? Artk iimiz tam anlam ile tkmnda. diyerek Karla bakt. Onu kandrmak istiyordu. Kari sordu: Beni siz mi aryorsunuz, yoksa Delamarche m? Hem ben, hem Delamarche. Bu konuda ayn g rteyiz. yleyse imdi syliyeceklerimi dinleyin ve lt fen bunlar Delamarchea da anlatn: Tam bir kesin likle, apak anlalmam olsa bile, ben sizinle bir daha grmemek zere vedalatm. Siz ikiniz, bana herkesten ok ac ektirdiniz. Bundan sonra da beni rahat brakmamay iyice aklnza m koydunuz?

162

Robinson, Biz sizinle arkadaz. dedi. Gzle rinde sarholuktan ileri gelen tiksinti verici yalar belirdi. Delamarche size haber yollad. Bundan nce yaptklarnn hepsini onaracan syledi. imdi ba yan Brunelda ile birlikte oturuyoruz. Byk bir ar kcdr. Szlerini bitirince yksek sesle bir ark tutturmak istedi. Kari vakit kaybetmeden ona k t: Susun imdi, sesinizi kesin biraz. Nerede oldu unuzdan haberiniz yok mu? Robinson arksn syliyemedii iin biraz krl mt: Rossmann, dedi, siz benim arkadamsnz, ne istiyorsunuz, syleyin. Bakyorum, burada iyi bir iiniz var. Bana biraz para veremez misiniz? Paray aldktan sonra gtrp hepsini gene i kiye vereceksiniz. Bakyorum, imdi bile cebinizde bir konyak iesi var. Az nce ben buradan ayrln ca, mutlaka ieyi karp kafaya diktiniz. nk ilk geldiinizde henz biraz aklnz bamzdayd. Robinson, af diler gibi, Yola knca biraz daha kuvvet alaym diye iiyorum yalnzca. dedi. Ne yapaym, sizi ben dzeltecek deilim ya! de di Kari. Robinson, gzlerini iyice aarak, Peki, ya para! dedi. Galiba Delamarche size, dnte para getirme emrini verdi. Peki, size para vereceim, ama bir art la. Derhal buradan uzaklaacaksnz ve bir daha bu raya beni ziyarete gelmiyeceksiniz. Eer bana bir ey vermek isterseniz, mektup yazarsnz. Kari Ross mann, asansrc, Hotel Occidental, dediniz mi, mek tup gelir beni bulur. Ama tekrar ediyorum, beni bu rada bir daha ziyaret etmiyeceksiniz. imdi burada i bandaym, ziyareti kabul edecek vaktim yok. Bu artla para istiyor musunuz? diye soran Kari, elini yelek cebine gtrd. O gece ald bahileri feda etmeye karar vermiti. Robinson bu soruya kar ban sallamakla yetindi ve derin bir soluk ald. Kari bunu baka trl yorumlad iin bir daha sor

163

du: Evet mi, hayr m? Robinson, Karla yanna yaklamasn eliyle ia ret etti. Artk ok belirli olarak hklamaya balam t. Bir yandan hklad, bir yandan da fsldad: Rossmann, ok fenaym. Kari, Beln bul. dedi istemiyerek. Onu iki eliy le yakalayp korkulua doru srkledi. Robinson, birden asansr boluuna midesini boaltmaya ba lad. Midesindeki bulant ara sra kesildike duru yor, gzlerini amadan Karla syleniyordu. Siz ger ekten iyi bir olansnz. diyor, ya da Az kald, bi tiyor, diye ekliyordu. Ama bir trl bittii de yok tu. Sonra gene syleniyordu: Kpekler, kim bilir ba na ne biim bir ey iirdiler! Kari, duyduu skn t ve irenme yznden onun yannda kalamad, bir aa bir yukar dolamaya balad. Robinson, asan srn yaknndaki kede biraz gizlenmi durumday d, gze arpmyordu. Ama ya birisi onu grrse, sinirli ve zengin mterilerden biri durumu farkederse! Bunlar, ortalkta kouan otel memuruna ikyet te bulunmak iin tetikte beklerlerdi. Byle bir i kyetle karlaan memur da fkeyle herkesten inti kam alrd. Ya da durmadan deien otel dedektif lerinden biri oradan geerse, kim bilir ne olurdu? Bunlar otel mdrnden baka hi kimse tanm yordu. Dikkatle bakan, belki de yalnzca miyop oldu u iin byle yapan herkesten phe edilebilirdi. Aada da, btn gece hi durmadan ileyen bfe de alanlardan biri kilere girmek isteyebilirdi. Asansr boluundaki pisliin birden farkna varr, Karla telefon ederek, Yukarda ne oluyor byle ku zum? diye sorabilirdi. Sorarlarsa Robinsonu inkr edebilir miydi? nkr etse bile, Robinson aptalln dan ve ne yapacan bilememekten, olup bitenler dolavsyle af dileyecei yerde, ii yalnzca Karla yklemez miydi? O zaman da Karla derhal yol ver mek gerekmez miydi? nk bu otelin koskocaman hizmetli piramidi iinde en aas ve en gereklisi

164

olan asansrclerden birinin arkadana oteli kirlet tirmesi, mterileri dehet iinde brakmas, ya da karmas hi grlm ey miydi? Byle dostlar olan, stelik de alma saatleri iinde onlarn ziya retlerini kabul eden bir asansrcye daha fazla da yanlabilir miydi? Byle bir asansrcnn kendisinin de ayya ya da belki daha kt bir ey olmasndan phe edilemez miydi? Arkadalarn otelin kilerin den tka basa doyurmas, ok yemekten midesi bula nan arkadalarnn, imdi Robinsonun yapt gibi, bu tertemiz otelin herhangi bir yerini rastgele kir letmesi konusundaki bir phe bunu hereyden daha iyi ortaya koymaz myd? Sonra, byle bir delikanl, yalnz yiyecek hrszl yapmakla da yetinebilir miy di? Mterilerin herkese bilinen ihmalcilii dolaysyle hrszlk yapma olanaklar oktu. Dolaplar her yerde ak braklyordu. Deerli eyler masalarn s tnde darmadank duruyordu. Kutularn kapaklar akt. Hi dnmeden sada solda braklm anah tarlarn says belli deildi. Kari, varyete temsilinin henz sona erdii bod rum lokallerinden birinden mterilerin yukar do ru ktm uzaktan grd. Asansrn yannda dim dik durdu. Grecei eylerden korktuu iin ban Robinsondan yana evirmeye cesaret edemiyordu. Robinsonun bulunduu yerden hibir sesin gelme mesi, bir iniltinin bile duyulmamas onu birazck te selli etti. Kari mterilerine hizmet ediyordu. Onlar la birlikte inip kyordu. Ama dalgnln da pek gizleyemiyordu. Aaya her iniinde, mthi bir srprizle karlamaya hazrlanyordu. En sonunda Robinsonun yanma gitmek iin va kit buldu. Robinson iyice diz kp keye melmiti. Yzn dizlerinin stne dayamt. Yuvarlak ve kat apkasn alnndan geriye doru kaydrmt. Kari, yavaa ve kesinlikle, Haydi, artk gide ceksiniz. dedi. te para. Eer acele edecekseniz, size en ksa yolu da gsterebilirim.

165

Robinson, Hayr, gidemiyeceim, diyerek k k bir mendille azn sildi. Burada leceim. Ne kadar kt durumda olduumu bilemezsiniz. Delamarche beni alp gzel meyhanelere gtryor, ama ben bu namussuz eye dayanamyorum. Delamarchea da bunu her gn byle sylyorum. Burada bir dakika bile kalamazsnz. dedi Kari. Nerede olduunuzu bir dnn. Sizi burada bulurlarsa cezalandrrlar, ben de iimden olurum. Bunu istiyor musunuz? Robinson, Gidemiyeceim. Gitmektense, bura dan aa atarm kendimi. dedi ve parmakln de mirleri arasndan asansr boluunu gsterdi. Burada byle oturunca, kendimi az ok tutabiliyorum. Ama. ayaa kalkamam. Siz yokken kalkmay denedim, ol mad. yleyse bir araba getireyim, hastaneye gidin. dedi Kari. Sonra her eyden tamamiyle vazgeip her an olduu yerde ylp kalmak zere olan Robinsonun bacaklarm sarst. Hastane sz Robinso'da korkun tasarmlar uyandrma benziyordu. Bu sz iitir iitmez hkra hkra alamaa balad, yal varrcasna ellerini Karla doru uzatt. Kari, Sus! diyerek ellerine bir tokat aklatp onlar aa indirtti. Geceleyin yerine alt asansrcye kotu, birka saniye iin bu defa da kendi sinin onun yerine bakmasn rica etti. Sonra tekrar Robinsonun yanma kotu. Hkrklarm henz kes meyen Robinsonu btn gcn toplayp ayaa kal drd ve kulana fsldad: Robinson, eer size yar dmc olmam istiyorsanz, diinizi skn, u birka admlk yolu gidinceye kadar ayakta durun. nk sizi kendi yatama gtreceim. yileinceye kadar orada kalabilirsiniz. Grn bakn, ne kadar abuk kendinize geleceksiniz. Buna siz de aacaksnz. Ama imdi aklnz banza toplayn, ona gre dav rann. nk btn koridorlar insanla dolu. Benim yattm yatak da birok kimsenin bulunduu bir

166

kouta. Azck da olsa dikkatleri stnze ekerse niz, bir daha sizin iin hibir ey yapamam. Gzle rinizi de ak tutmalsnz. lm yaklam has ta gibi durursanz, sizi gtremem. Robinson, Sizin uygun grdnz her eyi ya pacam. Ama siz beni yalnz gtremezsiniz. Renell'i de arsanz olmaz m? dedi. Renell burada deil. yle ya. dedi Robinson. Renell, Delamarchen yannda. Onlarn ikisi beni size yolladlar zaten. Artk her eyi biribirine kartryorum. Robinson bunlar anlatrken ayrca kendi kendi ne daha birok anlalmaz eyler sylerken. Kari fr sattan faydalanarak onu ileriye doru srkledi. So nunda bir keye selmetle eritiler. Buradan iler leyince, ok az aydnlatlm bir koridordan asansrclerin kouuna varlyordu. Bir asansrc ocuk koa koa onlara doru geldi ve yanlarndan geip gitti. Zaten imdiye kadar pek az insana rastlam lard. nk saat drtle be aras, burann en tenha zamanyd. Kari, Robinsonu bandan atmay imdi baaramazsa, ortalk aydnlandktan sonra yeni bir gnn hareketi balaynca artk bunu akima bile ge tiremezdi. Bunu ok iyi anlyordu. Asansrcler kouunun teki ucunda byk bir kavga, ya da buna benzer bir mb vard. Herke sin ellerini ritmik olarak rpt, ayaklarm heye canla yere vurduu, sporculara zg szlerin kt duyuluyordu. Kouun kap tarafna den teki yarsnda birka yolunu amaz uykucu, yataklarn da yatyordu. Bunlarn da ou srt st yatm, gz lerini havaya dikmiti. tede beride ilerinden bir tanesi, giyinik ya da soyunuk durumda yataktan frlyor, kouun teki ucunda neler olup bittiini grmeye alyordu. Bylece Kari, bu arada yr meye biraz alan Robinsonu, pek kimseye farkettirmeden ReneUin yatana getirdi. nk bu yatak kapya ok yaknd. yi bir raslant olarak iinde de

167

kimse yoktu. Uzaktan grdne gre, Karln yata nda hi tanmad bir yabanc olan ml ml uyuyordu. Robinson, altnda yatak olduunu farkedince, ayann biri henz yataktan dar sarkt halde, derhal uykuya dald. Kari, yorgan Robinsonun stne ekti. Hi olmazsa bir sre iin bu dertle uramyacan sanyordu. Robinson sabah saat al tdan nce hi uyanmazd. Kari da o zamana kadar buraya tekrar gelir, belki yanna Renell'i de alr ve Robinsonu uzaklatrmann bir aresini bulurdu. Ko uun yksek makamlardan biri tarafndan tefti edilmesi ancak olaanst durumlarda olurdu. Es kiden yaplan genel teftiin kaldrlmasn, asansrcler yllarca nce salamlard. O halde bu ynden de korkulacak bir ey yok demekti. Kari, asansrnn yanma dnd zaman, hem kendi asansrnn, hem de komu asansrn yuka rya kmakta olduunu grd. Bu durumun nasl bir sonuca varacan kuku iinde beklemeye ba lad. Kendi asansr daha nce geldi ve iinden az nce koridorda koarken rastlad olan kt. Nerde kaldn bakalm, Rossmann? diye sordu asansrc. Niin yerinden ayrldn? Neden kimse ye haber vermedin? Kari, Birka dakika yerime bakmasn ona sy ledim. diyerek tam o srada aaya inen komu asansrdeki olan eliyle gsterdi. Kalabaln en ok olduu zamanda ben iki saat kadar onun yerine bakmtm. Bu sylediin iyi ho ama, dedi teki, yeterli deil. bandan bir iki saniye iin bile ayrlsan, bagarsonun brosuna gidip haber vermek gerekti ini bilmiyor musun? Bu i iin yan banda telefon da var. Senin yerine ben de istiyerek kalrdm, ama biliyorsun ki, bu i o kadar kolay deil. Tam sen ay rldn srada drt buuk ekspresinden inen yeni mteriler her iki asansrn nne ylmt. nce senin asansr gtrp de kendi mterilerimi bek-

168

letemezdim. Bunun iin kendi asansrmle ktm. ki asansrc de susunca Kari merakla sordu: Evet, sonra? Komu asansr ileten olan, Sonras, dedi, o srada bagarson buradan gemi, senin asans rn nnde adamlarn hizmet grmeden bekledikle rini grm, fkesinden kplere binmi. Ben koup gelince, senin nerede olduunu bana sordu. Haberim olmadm syledim. nk nereye gideceini bana hi tlatmadn. Sonra hemen koua telefon edip baka bir asansrcnn gelmesini syledi. Karln yerine geen asansrc, Gelirken sana ko ridorda rastlamtm ya! dedi. Kari ban sallad. teki asansrc szne devam e tti: Yerine bak mam iin bana ricada bulunduunu kendisine syle dim elbette. Ama byle zrleri dinler mi adam? Sen onu henz tanmyorsun herhalde. Derhal brosuna gitmen gerektiini, bunu sana haber vermemizi sy ledi. Onun iin iyisi mi durma ko. Belki seni affeder. Topu topu iki dakika iten ayrlm oldun. Yerine benim bakmam sylediini ileri srebilirsin. Benim yerime de senin baktn hi amasan daha iyi olur. Gene de sen bilirsin. Bana bir ey olmaz. nk izin almtm. Onun bu ile hi ilgisi yok. Kari, Daha ilk defadr ki iimin bandan ayr lyorum. dedi. Asansrc, Bu her zaman byledir, ama kimse de inanmaz. dedi. Baz kiiler yaklat iin asan srne doru kotu. Karln yerine brakt on drt yalarnda bir o land. Karla acm olacak ki, Byle eylerin af edildii birok olaylar gemitir. dedi. Bilemedin, iini deitirir, seni baka bir ie verirler. Bildiime gre, byle bir durum yznden imdiye kadar yal nz bir kiiye yol verdiler. Akla yatkn bir zr d nmelisin kendin iin. Anszn fenalatn sakn syleme, sonra seninle alay eder. Bir mterinin seni acele bir i iin baka bir mteriye yolladn, yol

169

layan mterinin kim olduunu unuttuunu, tekini de arayp bulamadn sylesen daha iyi olur. Zarar yok, pek o kadar kt bir ey olmaz. dedi Kari. Sylenenleri dinledikten sonra, iyi bir k yolu bulamyaca kansna vard. indeki bu ih malciliini affetseler bile, kouta yatan Robinson el le tutulur bir kabahat olarak ortada duruyordu. Ba garsonun fkeli yaradl karsnda stn kr bir kontrol ile yetinilmiyecei, sonunda Robinsonun da ele geecei byk bir ihtimaldi. Yabanc kiilerin koua gtrlemiyecei konusunda belki kesin bir yasak yoktu, ama bunun tek nedeni, akla gelmeyen eylerin yasak edilmemesiydi. Bu yzden byle bir yasak yoktu. Kari broya girdii zaman bagarson sabah kah vesini iiyordu. nce kahvesinden bir yudum ald, sonra tekrar nndeki kda bakt. Galiba bu k d ona, ayn anda ierde bulunan otelin bakapcs getirmiti. Bakapc iriyar bir adamd. Ssl ps l ve bol bir niformas vard. Omuzlarndan ve kol larndan aaya sar zincirler ve kordonlar sarkyor du. Bu niforma iinde, olduundan daha geni omuzlu grnyordu. Parlak ve siyah bir by var d. Macarlarda olduu gibi byklarnn ucu sipsivri uzuyordu. Bam hzla evirdii zaman bile yerinden kprdamyordu. Zaten stndeki elbisenin ar y k altnda pek glkle hareket edebiliyordu. Ar lm tam olarak dengeleyebilmek iin iki yana a t bacaklarnn duruunu hi deitirmiyordu. Kari ieriye serbest hareketlerle ve acele olarak girmiti. Bu, onun otelde kazand bir alkanlkt. nk zel kiiler karsnda nezaket anlamna ge len yavalk ve dikkat, asansrc ocuklar iin tem bellik saylrd. Bunun yannda, ieri girerken su luluk duygusu iinde olduunu kimse farketmemeliydi. Bagarson, kap alnca bir an ban kaldrp bakmt, ama sonra gene kahvesine eilmi, nn deki yazy okumaya devam etmiti. Bu arada Kari

170

ile hi ilgilenmemiti. Kapc, Karln ieri girmesin den rahatsz olmua benziyordu. Belki gizli bir eyi haber verecek, ya da bir ricada bulunacakt. Her ne olursa olsun, kafas bozulmu gibi durmadan bam Karla doru uzatp sert sert bakyordu. kide bir Karln baklar ile karlamay istedii anlalyor du. Ama o zaman da gzlerini gene bagarsona evi riyordu. Kari, bir defa ieriye girdikten sonra ba garsondan bir emir almadan brodan kmasnn uy gun dmiyeceini dnd. Ama bagarson, durma dan elindeki kd inceliyor, arada bir de rein den sryordu. Bazen okumasna ara vermeden rein stndeki ekerleri silkiyordu. Elindeki kt larn bir sayfas yere dt, kapc kd yerden al mak istedi. Ama bu ii yapamyacam biliyordu. Yapmas gerekli de deildi. nk Kari, kdn d t yerde duruyordu. Kd yerden alp bagarso na uzatt. Bagarson, sanki kt kendiliinden yer den uup gelmi gibi bir tek el hareketi ile onu al d. Bu kk hizmetin de faydas olmamt. Kapc gene yle kt kt bakyordu. Buna ramen Kari eskisinden daha rahatt. Yap t ii bagarsonun nemsemez grnmesi iyi bir ia ret olarak kabul edilebilirdi. Bunun anlalmayacak bir yan yoktu. Bir asansrc ocuun hibir nemi olamazd. Bundan dolay da hibir ey yapmaya yet kisi bulunamazd. Hibir nemi olmad iindir ki, olaanst bir ey de ileri sremezdi. Ama ne de ol sa bagarson da genliinde asansrclk yapmt. imdiki kuan asansrclerinin bu durumdan do lay gs kabaryordu. Asansrcleri ilk defa rgt lendirmi olan da bu bagarsondu. Onun da bir gn iinin bandan izinsiz ayrld mutlaka olmutu. Ama imdi bunu hatrlamaya onu zorlayacak bir kimse yoktu. Bunun yannda, bagarsonun asansrc olduu gnlerde, geici olarak hi kimsenin gznn yama bakmadan sertlik gsterdii, durumu dzen iinde srdrmeyi grev bildii de gzden uzak tu-

171

tulamazch. Btn bunlarn dnda Karln bir umu du da zamann ilerlemesine balyd. Bronun saatna gre bei eyrek geiyordu. Renell her an dnebi lirdi. Belki artk gelmiti bile. nk Robinsonun geri dnmemesi onu uyarm olmalyd. Zaten Delamarche ile Renell, Hotel Occidentaldan pek uzakta saylmazlard. u anda bu nokta da Karln akima geldi. Yoksa Robinson, o perian haliyle burann yo lunu asla bulamazd. Renell gelince Robinsonu yata nda bulacakt. Nasl olsa olacakt bu. O zaman da herey yoluna girecekti. nk Renell, zellikle ken di karlar sz konusu olduu zaman becerikli adam d. Bir yolunu bulup Robinson'u hemen otelden uzaklatrrd. Bu arada Robinson da biraz kendine gelir di. Belki Delamarche da onu otelin nnde beklerdi. Bylece i, kolayca iyi bir sonuca varrd. Robinson bir defa buralardan uzaklap gitti mi, artk Kari bagarsonun karsna daha rahat kabilir, bu defa lk belki yalnz bir kma ile kurtulabilirdi. Bu kma ar da olsa nemi yoktu. Sonra, a kadna gerei sylemenin doru olup olmyacam da Thereseye sorabilirdi. Kendi payna, doruyu syleme nin hi de zarar olmyacam dnyordu. Byle yapabilseydi, byk bir kayba uramadan iin iin den kolayca syrlrd. Kari, bunlar dnrken biraz ferahlamt. Kim seye farkettirmeden, o gece toplad bahileri say maya hazrlanyordu. nk duygular ona, bu gece ok bahi aldm anlatyordu. Tam bu srada bagar son, Bir dakika daha bekleyin ltfen, Feodor, diye rek elindeki ktlar masann stne koydu. Esnek bir hareketle yerinden kalkt, avaz kt kadar Karla barmaya balad. Kari nce ok korktu, ada mn geni ve karanlk az boluundan baka yere bakamad. zin almadan i bandan ayrldn. Bunun ne de mek olduunu biliyor musun? Bu, kap dar edilmek demektir. Hi bir zr dinlemek istemiyorum. Yalan

172

larn kendine saklayabilirsin. inin banda bulun maman benim iin yeterli bir delil. Bu duruma bir defa sabr gsterdim, affettim mi, ondan sonra krk asansrcnn hepsi birden i srasnda baka yerler de dolarlar. Ben de, bebin mterimi merdiven tr manmaya terkedemem. Kari susuyordu. Kapc biraz yaklat. Karln ce ketinden tutup aaya doru ekti. Bu yzden ceke tin baz yerleri krt. Bununla, Karlm elbisesinde byle ufak tefek bir biimsizlik meydana getirip ba garsonun daha ok dikkatini ekmeye altna p he yoktu. Bagarson kurnazca, Yoksa anszn fenalatn m? diye sordu. Kari, bagarsonu biraz inceledi, sonra cevap ver di : Hayr. Bagarson sesini daha ok ykseltti. Demek hi fenalamadn yle mi? diye bard. O halde daha byk bir yalan bulmu olmalsn. Nedir zrn? Haydi syle bakalm. Telefonla izin rica etmek gerektiini bilmiyor dum. dedi Kari. Bagarson, te buna diyecek yok. dedi. Karln yakasndan tuttu, zorla srkliyerek, duvara ivi ile yaptrlm asansr hizmet ynetmeliinin n ne getirdi. Kapc da onlarn ardndan duvara yak lat. Bagarson, Oku unu! diyerek ynetmeliin bir maddesini gsterdi. Kari, iinden okumas gerek tiini sand. Ama bagarson, Yksek sesle! diye emretti. Kari, yksek sesle okuyaca yerde, bagarsonu daha kolay yattracan umarak yle dedi : Bu maddeleri ben de biliyorum. Hizmet ynetmelii bende de var. Batan sona kadar okudum. Ama in san, hibir zama ihtiya duymad bir maddeyi ko layca unutuyor. ki aydr alyorum, iimi bir defa bile terketmedim. Ama imdi terkedeceksin. dedi bagarson. Ma

173

saya yaklat. Ktlar tekrar eline ald. Sanki ya rda brakt bir eyi tekrar okuyacakt. Sonra, ie yaramaz bir paavra imi gibi kd masaya vurdu. Alm ve yanaklar kpkrmz olmutu. Odann drt yann armlayarak dolayordu. Bir haylazn yzn den gerekli mi imdi bu? Gece alrken byle kz gnlklar olmasa olmaz m? Bu szleri birka defa tekrarlad. Sonra kapcya dnd : Bu herif asansrn yanmdan ayrld zaman yukar kmak isteyen kiinin kim olduunu biliyor musunuz? dedi. Bir isim syledi. Kapc btn mterileri tanyor du phesiz. Onlarn deerini de tartabilirdi. Bu is mi iitince birden titredi. Serte Karla doru bakt. O ismi tayan kiinin, ileticisi bandan ayrlm bir asansrde bir sre bouna beklemek zorunda kalmasnn kant sanki yalnzca Karld. Kapc, Korkun bir ey. diyerek, snrsz bir kuku iinde Karla doru ban sallad. Kari, zn t iinde kapcya bakt. Bu adamn anlay bak mndan gsterdii aknln gnahn da kendisi nin ekmek zorunda olduunu dnd. Kapc, Ben de seni iyi tanyorum. diyerek, kaln, iri ve gergin iaret parman Karla doru uzatt. Be ni gerektii gibi selmlamayan tek asansrc sensin. Sen kendini ne sanyorsun yani? Kapc locasnn nnden geen herkes beni selmlamak zorundadr. Baka kapclara kar istediin gibi davranabilir sin, ama ben selm verilmesini istiyorum. Bazen bu nu nemsememi gibi yapyorum, ama sen hi me rak etme, bana kim selm veriyor kim vermiyor, ok iyi biliyorum. Yontulmam herif! Gzlerini Karldan ayrd, dimdik yryerek bagarsona yak lat. Bagarson ise, kapcnn anlattklar zerinde bir ey syliyecek yerde kahvaltsn bitirdi, uaklar dan birinin o srada ieri getirdii bir sabah gazete sini at. Kari, Sayn kapc, diye balad. Hi olmazsa bagarson baka eylerle ilgilenirken kapc ile olan

174

dvasn temize karmak istiyordu. nk kapcnn azarlar ona bir zarar vermese bile, dostluu zararl olabilirdi. Kari bunu anlamt. Benim size selm ver diimden kimse phe edemez. Zaten ben Amerika ya geleli ok olmad. Buraya Avrupadan geldim. Bi lindii gibi orada gerektiinden ok fazlasyle selm verirler. Ben bu alkanlm henz brakmadm. Daha iki ay nce bir rastlant dolaysyle yksek ev relerle iliki kurduum New Yorkta bana, ar ne zaket gstermekten vazgememi her frsatta sylyor lard. imdi bir de kalkm bana, sizi selmlamad m sylyorsunuz. Sizi her gn birka defa selm lyorum. Ama her grmde deil elbette. nk belki gnde yz defa nnzden geiyorum. Her defasnda, her geite, hibir defa atlama dan bana selm vermen gerek. Benimle konutuun srece apkan elinde tutman gerek. Bana her za man siz deil, 'sayn kapc diye seslenmen gerek. Her zaman, her gn bu byle olmal. Kari yavaa, Her zaman m? diye sordu. Bu rada kald ilk gnden beri kapcnn kendisine hep fkeli ve sert baklarla baktn imdi iyice hatrl yordu. Buraya geldii gecenin sabahnda, yeni girdi i iine henz pek iyi almamt. Bu kapc ile o sa bah pek selma kelma bakmadan biraz cesurane konumu, iki kiinin kendisini sorup sormadklar n, onun iin bir fotoraf brakp brakmadklarn renmek istemiti. Kapc tekrar Karln hemen yaknma geldi. By le bir davrann nereye vardn imdi gryor mu sun? diyerek, okumasna devam eden bagarsonu gs terdi. Alaca cn temsilcisi sanki oydu. Bundan sonra yapacan ite, kapcy selmlamak nasl olu yormu greceksin. En baya meyhaneye de dsen, bama gelecek budur. Kari, artk iini yitirmi olduunu iyice anlad. nk az nce bagarsonun syledii eyi, imdi de kapc olmu bitmi bir i gibi tekrarlyordu. Bir asan-

175

srcnn kap dar edildiini otel mdrlnn dorulamas gerekmezdi ya. Ancak ne de olsa bu i, Karlm dndnden de abuk olmutu. nk bu rada iki ay bir zaman elinden geldii kadar hizmet etmiti. Hem de teki olanlardan daha iyi alt phe gtrmezdi. Ama anlalan, karar an gelince dnyann hibir yerinde, ne Avrupada, ne Amerika da, byle eylere nem veren bulunmuyor. Tersine, bir insann azndan ilk fkeli annda nasl bir yarg kyorsa, ona gre karar veriliyor. Galiba artk ya paca en iyi ey, hemen vadalamas ve ekip gitmesiydi. A kadm ile Therese belki henz uyuyorlar d. Yanlarna kadar gidip davran konusunda ken dilerini hayal krklna uratmamak ve zmemek iin mektup yazarak onlarla vedalamas daha iyi olacakt. abucak bavulunu toplamal, sessizce ayrl malyd. Geri biraz uyumaya ihtiyac vard. Ama burada bir gn daha kalrsa, bana gelen olayn bir skandal haline gelinceye kadar iirilmesinden baka bir ey grecei yoktu. Her yandan azarlar gelecek ti. Theresenin gzyalarn grmek dayanlmaz bir ey olacakt. Belki a kadm da alyacakt. Btn bunlardan sonra belki onu bir de cezalandracaklar d. te yandan, imdi ortada apak olan durum, karsnda iki dmannn bulunmasyd. Azndan kacak her kelimeyi ktye yoracaklard. Bunu bi risi yapmasa, teki yapacakt. Bu yzden sustu, im dilik odada sren sessizlii dinledi. Bagarson,hl daha gazete okuyordu. Kapc, masann zerine yay lan ktlar sayfa numaralarna gre dzenlemeye alyordu. Miyopluu gzden kamyacak kadar faz la olduu iin bu ii byk bir glkle yapyordu. En sonunda bagarson, esniverek elindeki gaze teyi brakt. Karla doru baknca, onun henz bura da olduunu farketti. Masadaki telefonu evirdi. Bir ka defa, alo! diye seslendi. Ama kardan ce vap veren olmad. Kimse cevap vermiyor. dedi ka pcya. Kari, telefonla kapcnn ok ilgilendiini an

176

lad. Saat altya eyrek var. Artk uyanm olmal. Biraz fazla alm telefonu. dedi kapc. O anda, bek lemedii halde telefon ald. Bagarson Isbary, de di bagarson, Gnaydn, sayn aba bayan. So nunda sizi uyandrdm m? Buna ok zldm. Evet evet, saat altya eyrek var. Ama sizi korkuttuuma gerekten ok zldm. Uyurken telefonu kesseniz iyi olacak. Hayr hayr, benden zr dilemenize asla ih tiya yok. Zaten ok nemsiz bir i. Ama bunu sizin le grmek istiyorum. Vaktim var elbette. ok rica ederim. Uygun grrseniz, telefonda beklerim. Bagarson, btn bu konuma srasnda yz . dikkat etmekten gerilmi hale gelerek telefona do ru eilen kapcya dnp glmsedi : Gecelii ile te lefona komak zorunda kalm. dedi. Ama kendi sini de uyandrdm yani. Onu her zaman, yannda makine ile yaz yazan kk kz uyandrr. Bugn iin bu ii kzn elinden alm olduk. Kendisini kor kuttuuma da zgnm hani. Zaten sinirlidir. Neden imdi konumuyor? Bagarson, Kza ne olmu diye bakmaya gitti. dedi. Telefonu kulandan ayrmyordu. Az sonra te lefon gene ald. Bagarson tekrar telefonda konu maya balad: Kz kaybolmaz, nasl olsa bulunur. Her eyden byle korkmamalsnz. Hem sizin esas l bir dinlenmeye ok ihtiyacnz var. Neyse, imdi u ufak soruya geleyim. Bir asansrc ocuk var. Ad soran gzlerle Karla dnd, Kari bagarsonu dikkat le dinledii iin hemen adn syliyerek ona yardm da bulundu ad Kari Rossmann. Hatrladma g re, siz kendisi ile biraz ilgilenmitiniz. Ne yazk ki, gs terdiiniz dostluu tamamen ktye kulland, izinsiz olarak iini terketti. Bu yzden, benim iin imdiden kestirilemiyecek ok can skc durumlarn ortaya kmasna meydan verdi. Ben de az nce iine son verdim, ti fazlasyle ciddye almyacamz mit ederim. Nasl dediniz? iine son verdim, evet, iine son verdim. Size syledim ama, izinsiz iinden ayrl

177

d. Hayr, bu konuda isteinizi gerekten yerine getiremiyeceim, sayn aba bayan. Burada benim otoritem sz konusu. Konunun birok aprak yan lan da var. Byle bir ocuk, benim btn sry de bozabilir. Hele bu asansrc ocuklara adamakll gzkulak olmak gerekiyor. Hayr, hayr, sizin hatr nz saymaya her zaman deer veriyorsam da, bu i te hatrnz bile dikkate alabilecek durumda dei lim. Her eye gzyumup onu burada brakrsam, her gnk iimde sinirlerimin durmadan gerilmesinden baka eye hizmet etmemi olurum. Bu da yalnz si zin yznzden, evet, sizin hatrnz iin byle bir sonuca varabilir. Burada kalamaz artk. Siz ona hi de lyk olmad bir ilgi gsteriyorsunuz. Ben yalnz onu deil, sizi de tanyorum ve burada kalmasnn sizi ok ar bir hayal krklna gtreceini bili yorum. Sizi her eye ramen byle krgnlklardan korumak istiyorum. Bu slah olmaz ocuk, u anda karmda durduu halde, size bunlar ok ak ola rak sylyorum. Hayr, hayr, aba bayan, ken disine yol veriyoruz, buradan ekip gidecek. Hayr, hayr, baka ie de verilmeyecek, hibir ie yaramaz, bu ocuk. Zaten kendisiyle ilgili ikyetler biribirini kovalyor. Szgelimi, kapcba, ya yle, buna ne de meli? Feodor, evet, Feodor da bu ocuun kabaln dan ve terbiyesizliklerinden ikyeti. Nasl, t>u ka dar yetmez mi? Evet, aba bayan, siz bu ocuk yznden karakterinizi inkr ediyorsunuz. Hayr, ba na byle syliyemezsiniz. Kapc, bagarsonun kulana eildi, bir eyler fsldad. Bagarson nce kapcya hayretle bakt, sonra telefonda hzl hzl konumaya balad. ok hzl konutuu iin Kari balangta onu pek anlyamad, ayaklannn ucuna basarak iki adm ilerle di. Aba bayan, ak syliyeyim, sizin insanlar hi de tanmadnza dorusu inanmazdm. Sizin melek yaradll delikanl ile ilgili bir ey daha

178

rendim imdi. Bu, onun zerindeki fikrinizi kkten deitirecek. Bunu size sylemek zorunda olduum iin ok zlyorum. Evet, bu namuslu delikanl, terbiye rnei diye gsterdiiniz bu olan, serbest kald akamlar hep ehire kouyor. Sonra ta saba ha kar geri dnyor. Evet, evet aba bayan, tanklarla ispatlanmtr bu. En namuslu tanklarla. Evet, yle.. Bu iret iin paray nerden buluyor? Aca ba syliyebilir misiniz bana? Byle yaparsa, iine dikkat edecek hali kalr m? ehirde ne iler evir diini size anlatmam da ister misiniz acaba? Bu o landan kurtulmak iin byk bir sabrszlk gsteri yorum. Siz de, nereden geldii belli olmayan olan lara kar ne kadar dikkatli olmak gerektii konu sunda bunu bir uyar olarak kabul edin ltfen. Kari, bu noktada byk bir yanllk yapldn grerek baya ferahlad. Belki bu yanllk, hi bek lenmedik bir anda her eyin dzelmesini salyabilirdi. Birden yksek sesle konumaya balad: Bakn, sayn bagarson, ortada mutlaka bir yanl anlama var. Galiba sayn kapcba, her gece dar kt m syledi size. Ama hi de doru deil bu. Ben her gece koutaym, hi dar kmam. Btn olanlar bunu size syliyebilir. Uyumadm zamanlar ticar haberleme reniyorum. Koutan dar adm bile atmyorum. Bunu ispatlamas kolay. Sayn kapcba herhalde beni bakas ile kartryor. imdi anl yorum, neden kendisini selmlamadm sandn. Bagarson parmann birini sallarken, kapcba yumruunu sallayarak bard: Hemen susacak msn, susmyacak msn? Seni bakas ile kartr mm ha! Herkesi biribiriyle kantrsam kapcba olamazdm ben, anlyor musun? yle deil mi, bay Isbary? Herkesi biribiriyle kantrsam kapcba ola bilir miyim ben? Otuz yllk hizmetim srasnda he nz hi kimseyi kimseye kartrmadm. Bugne ka dar bu otelden gelip gemi yzlerce bagarson bu nu dorulayabilir. Hi bamdan gemedi byle ey.

179

Buras byle de, imdi seni mi bakas ile kartra cam, serseri olan? Her akam, ben bam baka yere evirmiken, ehire kaveriyordun. Senin gibi eki suratl bir serseriyi yzne baknca hemen ta nrm. Vazge, Feodor! dedi bagarson. Aba ka dnla yapt telefon grmesini anszn yarda kes tii anlalyordu. Mesele ok basil. Onun geceleri elenceye gitmesi ilk planda hi nemli deil. Belki de buradan ayrlmadan nce, geceleri ne yapt ko nusunun geniliine incelenmesini istiyor. Ama bu iin onun houna gideceini aklm almyor. Belki elli asansrc ocuun hepsi yukarya arlacak, tank olarak dinlenecek. phesiz bunlarn hepsi onu ba kas ile kartracaklar. Bundan dolay da yava ya va btn personelin tanklk yapmas gerekecek. Otelin btn ileri bir an iin duracak phesiz. So nunda kap dar edildi mi, hi deilse bize bir aka yapm olacak. Onun istedii bu. En iyisi, biz bunu yapmyalm. Aba bayan, bu iyi yrekli kadn budala yerine koymu.. Bu kadar bile onun iin ye ter saylr. Daha fazlasn dinlemek istemiyorum. banda iken grevini ihmal ettiin iin kovuldun. imdi sana vereceim direktifi kasaya gtreceksin, bugne kadar olan cretini deyecekler. Lf aramz da, senin yaptklarna kar bu kadar bile bir arma an saylabilir. Bunu da, aba bayana kar olan saygm dolaysyle yapyorum. Telefon ald iin bagarson direktifi hemen imzalayamad. Telefondaki sesin birka kelimesini dinledikten sonra, Bu asansrc ocuklar da beni bugn ok uratryor. diye bard. Biraz durduk tan sonra, te hi iitilmedik bir ey. diye bar d. Telefonu kulandan uzaklatrd, otel kapcsna dnd : Ltfen, Feodor, u olan biraz daha tut bu rada. Onunla grlecek bir hesabmz daha var. de di. Sonra telefonda em retti: Derhal yukar gel! Kapcba, deminki konuma srasnda bir tr

1S0

l rahatlyamamt. Ama imdi yle gzelce keyiflenebilirdi. Karln kolunu st tarafndan smsk tut tu. yle dpedz tutmakla da yetinmedi. Byle yap sayd, o kadarna dayanlabilirdi. Oysa, tuttuu yeri ara sra birazck gevetiyor, sonra gittike daha ok skyordu. Beden gc de fazla olduu iin verdii acnn art son noktasna ulamyacak gibiydi. Ca n acyan Karlm gzlerinin nnde bir duman be lirdi. Kapcba, Karl' tutmakla kalmyor, onu he men yere sermek iin bir de emir bekliyormu gibi, ara sra yukar doru kaldrp silkeliyordu. Bir yan dan da, soran gzlerle bagarsona bakarak, Acaba onu imdi de bakas ile kartryor muyum? Gene kartryor muyum, ha? diyordu. Asansrclerin en ykseinin ieri girmesi, Kari iin bir kurtulu oldu. Bess adl biriydi bu. Her za man hzl hzl soluk alrd. iman bir bedeni var d. Kapcbamn dikkati birazck ona doru kayd. Kari ok bitkin olduu iin asansrcnn hemen ar dndan giren Thereseye selm bile veremedi. Theresenin gelii onu artmt. Kzn rengi solmutu. st ba dzgn deildi, salar darmadankt. eri girer girmez Karlm yanma geldi ve ona fslda d : A kadnn haberi var m? Kafi, Bagarson ona telefon etti. dedi. Therese hzl hzl, yleyse mesele yok, hi korkma. de di. Gzleri parlamt. Hayr, dedi Kari. Bunlarn bana kar neler evirdiklerini sen bilmiyorsun. Buradan ayrlmak zo rundaym. A kadna da bunu kabul ettirdiler. Lt fen burada durma, yukar k. Sonra gelip seninle vedalaacam. Ne oluyor sana byle, Rossmann? stediin srecc bizim yanmzda rahata kalabilirsin. Bagar son, aba bayann istedii her eyi yapar. Onu seviyor. Bunu da yeni rendim. Onun iin sen hi kukulanma. Rica ederim, Therese, haydi git buradan. Sen

181

burada olursan, kendimi pek iyi savunamam. Oysa kendimi ok iyi savunmam gerekiyor. nk benim iin yalanlar uydurmular. Ne kadar dikkatli olur sam, kendimi ne kadar iyi savunabilirsem, burada kalma umudu o kadar ok demektir. Haydi, Therese yazk ki anszn gene cam acd iin hafif bir sesle ancak unlar ekliyebildi: Hele u kapcbamn elinden bir kurtulsam! Onun da dmanm ol duunu hi bilmiyordum. Baksana, nasl durmadan skyor, ekitiriyor beni! Bir yandan da kendi ken dine yle dnyordu: Ne diye sylyorum bunla r. Hibir kadn byle eyleri sessizce dinleyemez. Ger ekten de, Karln serbest duran eliyle alkoymasna meydan kalmadan Therese kapcbaya dnd: Kapcba, ltfen Rossmann derhal serbest brakn. Grmyor musunuz, canm acttnz? Aba bayan imdi gelecek. Karla yaplan btn bu hakszlklarn nereden geldiini o zaman anlyacaz. Brakn onu diyorum. Karln canm actmakla elinize ne gee cek? stelik kapcbamn elini bile tuttu. Kapcba, Emir byle, kk hanm, emir! diyerek ser best kalan eliyle Thereseyi dosta kendine doru ekti. Bir yandan da, daha byk bir aba ile Karl' skyordu. Sanki onun canm actmakla yetinmiyor, sahibi bulunduu bu elle, oktandr erimeyi zledi i bambaka bir hedef gdyordu. Therese, kendisini kucaklyan kapcbandan kur tulmak iin bir sre urat. Bagarsonun yanma gidip, Karln kurtulmas iin bir giriimde bulun mak istiyordu. Bagarson, hl daha o ok tkrl dm Bessi dinliyordu. O srada aba kadn hzl admlarla ieri girdi. Therese, Tanrya kr. diye haykrd. Bir an iin odada onun bu haykrndan baka bir ey du yulmad. Bagarson hemen yerinden srad ve Bessi kenara itti. Buraya kadar m zahmet ettiniz, aba ba yan? Hem de byle ufak bir meseleden dolay m?

182

Telefon grmemizden sonra bunu sezmitim, ama gene de inanmamtm. Bu arada sizin koruduunuz olann ii gittike ktleiyor. Korkarm, onu kap dar etmek bir yana, nerdeyse hapsettirmek zorun da kalacam. Bakn, kendiniz dinleyin. dedikten son ra Besse eliyle yaklamasn iaret etti. A kadn, nce Rossmannla birka kelime ko numak istiyorum. dedi ve bir sandalyeye oturdu. Bagarson oturmasn srarla istemiti. Kari, biraz yakla ltfen. dedi a kadn. Kari yaklat. Yaklat deil de, daha ok kapcba onu srkledi. A kadn fkelenmiti. Brakn onu ba kaym. dedi. Kaatil hrsz deil bu ya. Kapcba Karl brakt. Ama brakmadan nce bir daha kuvvetle skt. yle ki, Karl skmak iin harcad byk aba yznden gzlerinden yalar geldi. A kadn, Kari, diyerek ellerini kucana koy du ve ban Karla doru edi. Yapt i, Karl sor guya ekmek deildi. Her ey den nce unu diyeyim ki, sana hl daha yzde yz gvenim var. Bagar son da dil bir insandr. Buna yemin ederim. Asln da ikimiz de seni hep burada grrsek seviniriz. Bir ara, szne hi karlmamasn istiyormu gibi bagarsona doru yle bir bakt. Kimse de onun szn kesmedi. imdiye kadar sana burada syle nenleri unut. zellikle, kapcbann sylediklerini pek ciddye alma. Kendisi hiddetli bir adamdr. Onun mesleinde bunu yerinde grmek gerekir. Ama onun da kars ve ocuklar var; tek bana kalm bir delikanly ezmenin gerekli olmadn, bakala rnn bunu zaten yeterince yaptn o da bilir. Odada t kmyordu. Kapcba, bir aklama yapmak ister gibi bagarsona bakt. Bagarson a kadna bakyor, onun sylediklerim ba ile dorulu yordu. Asansrc Bess, bagarsonun arkasnda dur mu anlamsz glmsyordu. Therese, sevinten ve kederden sessizce alyor, hkrklarn kimse duy masn diye binbir aba gsteriyordu.

183

Kari, mutlaka kendisine bakmasn isteyen a kadna deil de, yere bakyordu. Oysa bu tutumu, ancak ktye yorumlanabilirdi. Kolundaki ac yava yava her yanna dalyordu. Gmlei derisine iyice yapmt. Ceketini karp acyan yerini gzden geirmesi gerekiyordu. Ama onu her eyden ok zen nokta, hibir dostlua lyk olmamasnn, iki aydr a kadnn iyiliklerini bir trl hak edememesinin, hatt kapcbanm eline teslim edilmekten baka hibir eyi hak etmemesinin, a kadnn davran ile gn na kmasyd. A kadn szne devam e tti: Her eyi olduu gibi syleyesin diye anlatyorum bunlar. Belki bireyler yapm olabilirsin. Ama seni iyi tanyorsam, her eyi olduu gibi sylersin. Asansrc Bess birden araya girdi, Affedersi niz, gidip doktoru arabilir miyim? Adam kan kay bndan nerdeyse lecek. dedi. ok kibard, ama her kesi de rahatsz elti. Git, dedi bagarson. O da ko arak kp gitti. Bagarson a kadna d n d : Me sele u. Kapcba, olan akadan byle smsk tut mad. Aada, asansrcler kouunda sarho bir adam bulmular. Yorgam gzelce stne ekip yat m. Adam hemen uyandrmlar, dar atmak iste miler. Ama byk bir grlt koparm, durmadan barp armaya balam. Kouun Kari Rossmannn olduunu, kendisinin ona konuk geldiini, Rosmannn onu koua getirdiini, kendisine do kunmaya cesaret edecek biri karsa Rossmannn onu cezalandracan sylemi. Zaten Kari Rossmann' bekliyecekmi, nk Rossmann ona para getirecei ne sz vermi. Rossmann, para almaya gitti demi. Dikkat edin ltfen, aba bayata. 'Para getireceine sz vermi ve para almaya gitmi. Bu arada bagar son Karla da, Sen de dikkat et, Rossmann. dedi. Kari ise yzn Thereseye evirmiti. Therese, by lenmi gibi bagarsona bakyor, ikide bir alnma d en salarn eliyle uzaklatryor, ya da kendiliinden

184

byle bir el hareketi yapyordu. Ama, diye devam etti bagarson, sana baz ykmllklerini hatrlat mam gerekiyor. Aadaki adam ayrca, sen dndk ten sonra birlikte bir arkc kadna bir gece ziyare tinde bulunacanz da sylemi. arkcnn adn da aklam, ama kimse anlamam. nk adam, kad nn adn ancak ark syliyerek tekrar edebiliyor mu. Bagarson burada szn kesti. nk benzi iyi ce sararan a kadn, sandalyesinden doruldu, san dalyeyi geri itti. Bagarson, Bundan tesini size anlatmaktan sa knrm. dedi. Hayr, hayr, rica ederim. dedi a kadm vc bagarsonun elini tuttu. Anlatmaya devam edin siz. Hepsini dinleyeceim. Buraya onun iin geldim. Kapcba, olduu yerden biraz ilerledi, batan beri her eyi grdn anlatmak iin gsne kt diye vurdu. Bagarson, Evet, yerden ge kadar haklsnz, Feodor. diyerek onu teselli etti ve geriye ekilmesini iaret etti. Anlatacak baka ey pek yok. dedi bagarson, Yukardaki olanlar adam grnce alaya almlar, sonra da onunla kavgaya tutumular. Bizimkilerin arasnda her zaman iyi boksrler bulunduu iin adam yumrukla yere serivermiltr. Ben bile adamn neresi, ne kadar kanam diye sormaya cesarct ede medim. nk b olanlar korkun boksrdrler. Karlarna sarho biri kt m, kolayca hakkndan gelirler. A kadn, Demek yle, diyerek sandalyenin arkalndan tuttu ve az nce kalkt yere bakt. yleyse, sen de bir ey syle, rica ederim Rossmann! dedi. Therese, durduu yerden a kadna doru frlad, sonra kadnn koluna girdi. Kari, onun byle yaptn hi grmemiti. Bagarson, a ka dnn hemen ardnda duruyor, bir yandan da onun biraz kvrlm olan dar ve gsterisiz dantelli yaka-

185

sim yavaa dzeltiyordu. Karlm yannda duran kapcba, Haydi, sylyor musun? dedi. Ayn za manda da Karl'n srtna bir yumruk indirdi. Asln da, syledii szler yumruu maskelemek iindi. Kari, yumruun etkisiyle kendine olan gvenini daha ok yitirdi. Adam koua getirdiim doru dur. dedi. Kapc, herkesin adna konuarak, Daha fazla sn renmek istemiyoruz. dedi. A kadn, hibir ey sylemeden nce bagarsona, sonra Thereseye bakt. Kari szne devam e t t i: Baka trl yapamaz dm, elimde deildi. Bu adam benim eski bir arka damdr. ki aydan beri biribirimizi grmemitik. Buraya beni ziyarete geldi. Ama ok sarho olduu iin kendi bana kp gidemedi. Bagarson, yann da duran a kadna yavaa m rldand: Demek ki, ziyarete gelmi, sonradan ok sarho olduu iin ekip gidememi. A kadn, ban geriye doru evirerek, omuzunun zerinden bagarsona bireyler fsldad. Bagarson, zerinde durduklar ile il gili olmayan bir glmseyile, baz noktalara itiraz ediyordu. Kari, Thereseden bakasnn yzne bak myordu. Therese, tam bir aresizlik iinde ban a kadna yaslamt. Artk hibir ey grmek istemi yordu. Karln sylediklerinden tam anlam ile ho nut kalan tek insan kapcbayd. Sylediklerine di yecek yok. nsan kadeh arkadana yardm etmeli. dedi. Bu szleri birka defa tekrarlad. Baklar ve el hareketleri ile sylediklerini herkese kabul ettir meye alyordu. Ben de bu yzden kabahatliyim. dedi Kari. Bundan sonraki savunmas iin kendisini yreklen direcek yarglarn dosta bir sz sylemesini beklivormu gibi duraklad. Ama bir ey diyen olmad. Bu adamn ad Robinson'dur. trlandaIdr. Btn kabahatim, onu koua gtrmek. Bunun dnda ne sylemise, sarholuundan sylemitir, doru deil

186

dir. Bagarson sord u : Demek ona para vereceini sylemedin? Syledim. dedi Kari. Bu noktay unuttuuna zld. Dnemediinden ya da dalgnlndan, ok beylik szlerle kendini masum gstermeye alm t. Ona para vereceimi syledim, nk benden byle bir ricada bulundu. Ama baka para gtrmiyecek, bu gece kazandm bahileri verecektim. Szlerini kantlamak iin cebindeki paralar kard, avucunu aarak birka bozuk para gsterdi. Kendini gittike kmaza sokuyorsun. dedi ba garson. Sana inansak, daha nce sylediklerinin hepsini unutmak gerekiyor. nk nce adam... Ad nn da Robinson olduuna inanmyorum, rlanda di ye bir lke olduundan bu yana hibir rlandal bu ad tamamtr.. nce onu yalnz koua gtrm tn. Bu nokta bile, senin derhal kap dar edilme ni gerektirir. nce ona para sz vermemitin. Ama sonra, seni artan bir soru sorulunca, para sz de vermi oldun. Ancak biz burada soru cevap oyu nu oynamyoruz. Savunman dinledik. nce ona pa ra gtrmek istiyordun. Yalnz, bugnk bahileri ni verecektin. Ama sonra, parann yannda olduu ortaya kt. Yani, daha baka paralar vermek iste diin anlald. Uzun sre ondan uzak kalman bu nu gsteriyor. Btn bunlarn dnda, bavulundan para alp ona gtrmek istediini sylersen, olaa nst bir ey saymamak gerekecek. Ayrca, adam otelde sarho ettiini sylemeyip, bu noktay hep gizlemen de ok nemli. Buras en ufak bir phe bile gtrmyor. nk adamn yalnz geldiini, ama kendi bana gidemediini syledin. Zaten adamn kendisi de, senin konuun olduunu kouta bara rak sylemi. Bu durum karsnda, pheli grnen yalnz iki nokta kald. Eer meseleyi kolaylatrmak istiyorsan, bunlar cevaplandrabilirsin. Ancak bun lar sen aklanasan bile, yardmna ihtiya kalma

187

dan da gerek ortaya karlabilir. Birincisi, kilere girme iini nasl becerdin? ikincisi, balanacak pa ray nasl topladn? Kari, yi niyet olmadktan sonra, insann ken dini savunmas da mmkn deil. dedi kendi ken dine. Therese belki ok zlecekti ama, bagarsonun sorularna artk cevap vermiyordu. Syliyeceklerinin sonradan bambaka bir biime gireceini, asl anla mn tamamen yitireceini, iyi ile ktnn ortaya karlmasnn yalnzca verilecek yargya kaldn bi liyordu. Cevap vermiyor. dedi a kadn. Yapabilecei en akllca i de bu. dedi bagar son. Kapcba, Durun bakalm, elbet bir ey uydu racak. diyerek, biraz nce hainlik yapan eliyle saka ln yavaa svazlad. A kadn, yan banda hkrarak alamaa balayan Thereseye, Sakin ol, dedi, gryorsun, cevap vermiyor. Bu durumda kendisine nasl yardm edebilirim? Ne de olsa, sayn bagarsonun karsn da haksz grnen benim. Sylesene bana, Therese, sence onun iin yaplabilecek bir eyi ihmal ettim mi? Therese nereden bilsindi? Hem bunun ne yara r vard? A kadn, bu soruyu ve ricay kk kza bu iki adamn nnde aka yneltmekle her halde kendinden ok ey yitirdi. Kari, baka bir maksat gtmeyip, yalnzca Theresenin hatr iin bir cevap vermi olmak iin ken dini bir defa daha toparlad. Savn aba bayan, dedi, sizi kk drecek bir ey yaptm sanmvorum. yice aratrlrsa, herkes ayni sonuca vara caktr. Kapcba, parma ile bagarsonu gstererek, Herkes diyor. Bununla size ta atyor, bay Isbary. dedi. Peki, aba bayan, dedi bagarson, saat al t buuk. Vakit geldi geti bile. ok byk bir sabr

188

la zerinde durduumuz bu ite en iyisi son sz ba na brakrsnz sanyorum. Kk Giacomo ieriye girdi, Karla yaklamak istedi. Ama ierideki derin sessizlikten ekinerek bundan vazgeti, bekledi. A kadn, Karlm son szlerini sylemesinden n yana gzlerini ondan ayrmyordu. Bagarsonun sylediklerini iitmemi gibi bir hali vard. Bakla r KaTn zerinden ayrlmyordu. Gzleri iri ve mavivdi. Ama ihtiyarlk ve fazla alma onlar biraz bulank duruma getirmiti. Orada byle durduu ve nndeki sandalyeyi hafife oynatt srada, birka saniye sonra u szleri syliyebilecei basbaya umut edilebilirdi: 'Evet, Kari. Gryorum ki, mese le henz aydnlanmam. Senin de parmak bastn gibi, geni bir inceleme yapmak gerekiyor. tekiler bi zimle avm grte olsalar da, olmasalar da, biz im di bu aratrmaya girieceiz. nk adalet her e yin banda gelir. A kadn, bunu diyecek yerde, hi kimsenin bozmaya cesaret edemedii ksa bir sessizlie gml d. Yalnzca duvardaki saat bagarsonun szlerini dof'ruluvormu cibi alt buuu vurdu. Herkesin bi lebilecei gibi, onunla birlikte otelin her yanndaki b tn saatler ayn zamanda vurdu. Sesler, sonunda b yk bir sabrszln iki defa rpnmas gibi kulak larda ve duygularda nlad. Sonra a kadn unlar syledi: tJayr, Kari, olamaz, hayr! ite bunu kabul edemeyiz. Hakl eylerin ayr bir grn de vardr, tiraf etmek zorundaym, seninki hakl bir ey deil. Bunu sylyebilirim, sylemek zorundaym. tiraf etmeliyim, nk buraya senin iin en olumlu bir nyarg ile koup gelen benim. Gryorsun, Therese de susuyor. (Oysa Therese susmuyor, alyor du.) A kadn, anszn karar vererek duraklad, Kari, buraya gel bakaym. dedi. Kari a kadna doru yrrken, bagarsonla kapcba arka tarafta bir

189

araya gelerek heyecanl bir konumaya daldlar. A kadn, sol elini Karln beline dolad. Elinde olma dan peinden giden Thereseyi de yanma ald. birlikte odann br ucuna gittiler. Orada aa yuka r birka defa yrdler. Byle gezindikleri srada a kadn bir yandan yle diyordu : Yaplacak bir aratrmann baz ufak tefek noktalarda seni hakl karmas mmkn, Kari. Buna sen de gveniyorsun galiba. Yoksa seni hi anlamam olurdum. Hem ne den hakl kmayasn? Kapcbay belki gerekten se lmladn. Bana gelince, buna kesinlikle inanyorum. Kapcbaya ne kadar deer vermek gerektiini de biliyorum. Gryorsun, imdi de seninle ak konu uyorum. Ama byle ufak hakllklarn sana hibir yarar olmaz. Uzun yllardr insanlar zerindeki bil gisine gereken deeri vermesini rendiim, bugne dein tandm insanlarn en gveniliri olan bagar son, senin sulu olduunu aka syledi. Bu sulama rtlemez gibi geliyor bana. Belki yalnzca dne mediin iin byle yaptn. Ama belki de, benim d ndm gibi deilsin, bu da olabilir. Buna ra men.. Burada biraz duraklad ve yle bir kaamak ba garsonla kapcbaya bakt. Aslnda seni terbiyeli bir delikanl gibi grmekten henz vazgemi dei lim. Bagarson, a kadnn baklarm yakalaynca hemen seslendi : Aba bayan! Aba bayan! A kadn, imdi bitmek zere. diyerek Karlla daha hzl konumaya balad: Dinle bak, Kari. Benim anladma gre, bagarson ii incelettirmek istemiyor. Buna sevindim. nk byle bir ey yap sayd, senin yararna olmyaca iin bunu nlemek zorunda kalacaktm. Adam nasl ve neyle arlad n hi kimse renmemeli. Zaten bu adam, ileri sr dn gibi, eski arkadalarndan biri de olamaz. Sen onlardan kavga grlt ile ayrlmtn. Onun iin im di adam byle arlayamazsn. Bu senin yalnzca bir tandn olabilir. Herhalde ehrin herhangi bir

190

meyhanesinde bir gece tam bir havailik iinde adam la ahbaplk kurdun. Btn bunlar benden nasl sak layabilirsin, Kari? Belki kouta yatmak senin iin dayanlmaz bir ey. Bu masum neden yznden gece gezmelerine balam olabilirsin. Madem byle bir ey vard, bana neden hibir ey sylemedin? Biliyor sun, sana zel bir oda bulmak istiyordum. Senin ri calarn zerine bundan vazgetim. imdi ise, kendi ni orada serbest saydn iin kouta kalmay ye grm bir durumun var. Paran da benim kasamda saklyordun. Aldn bahileri her hafta bana geti riyordun. Elenceye harcadn paralar nerden bul dun, allahakna, olum? Arkadan iin nereden pa ra alp gtrecektin? Bunlar, imdi hi deilse ba garsona kar nedenini anlatamyacam bir sr do al sorular. Bunlar, bir aratrma yamlmasn zorun lu olarak gerektirebilir. Onun iin otelden ekip gii men kanlmaz oluyor. Hem de elinden geldii k<v dar abuk gideceksin. Buradan doru Brenner par 'iyona varacaksn. Therese ile birlikte oraya birka defa gitmitin. Ben yollayacam iin seni orada p;. rasz barndrrlar. A kadn, bluzundan ekip aldr g yaldzl bir kurun kalemle bir kartvizitin stne birka satr yazd. Bunlar yazarken konumasna da hi aralk vermedi. Sen gittikten hemen sonra ba vulunu arkandan yollarm. Therese, asansrclerin gardrobuna ko, Karlm bavulunu hazrla! (Ama Therese yerinden kprdamad. Bu ana kadar trl aclara nasl katlanmsa, Karln meselesinin de a kadnn iyi yreklilii sonucu iyiye doru yneli ini her yan ile grmek istiyordu.) *Kim olduu anlalmayan birisi kapy birazck aralad, sonra da hemen kapad. Giacomo olmalyd bu. Evet, Giacomo idi. Onlara yaklat, Rossmann, sana bir ey syliyeceim. dedi. A kadn, Az bekle. dedi. Ba nne eik, a kadn dinleyen Kari, kartviziti cebine soktu. A kadn szne devam etti: imdilik paran ben

191

sakhyacam. Onu bana emanet edebilirsin. Bugn pansiyonda kal, ne yapacan dn tan. Bugn iin benim vaktim yok. Burada ok fazla vakit de kaybettim. Yarn Brennere gelirim, bundan sonras iin ne yapabileceimizi dnrz. Seni hibir za man yzst brakmyacam. Bunu imdiden byle bilmelisin. Gelecein iin hibir kuku duymamal sn. Ama yakn gemiin konusunda kukun olabi lir. Bunlar syledikten sonra KaTn omuzuna ha fife vurdu ve bagarsona doru yrd. Kari ban kaldrd, bu iri yar ve gsterili kadnn ardndan bakt. Kadn, ar admlarla ve tam bir umursamaz lk iinde oradan uzaklat. Thercse, Karln yannda kalmt. Durumun byle iyi bir sonuca balanmasna hi sevinmiyor musun? dedi. Kari, Seviniyorum elbette, diyerek Thcreseye glmsedi. Ama kendisini bir hrsz gibi uzaklatr malarna neden sevinmesi gerektiini dc anlvamad. Theresenin gzlerinden, sevinlerin en temizi oku nuyordu. Kari, su ilemi ya da ilememi, onun iin verilen varg dilmi ya da deilmi, onu bura dan uzakla t rrlarken kk drmler ya da onu runu yceltmiler, Therese'nin umurunda deildi sanki. Kendi sorunlarnda ok titiz olan, a kad nn pek ak olmayan bir tek sz zerinde hafta larca kafa yoran ve aratran Theresenin bu davra nna ne demeliydi? Kari kastl olarak sordu : Ba vulumu hemen hazrlayp yollayacak msn? There senin bu soruyu bylesine abuk kavramasna at, elinde olmyarak aknlndan ban sallad. Ba vulda, herkesten gizli tutulmas gereken eylerin bu lunduunu dnmesi iin Therese ona vakit bile b rakmamt. Hatta ona elini bile uzatmad. Yalnzca fsldad: Elbette Kari, imdi, derhal bavulunu ha zrlayacam. Sonra koarak gitti. Giacomo artk yerinde duramazd. Uzun uzun beklemekten sabr da tkenmiti. Rossmann, diye

192

seslendi, adam aadaki koridorda debelenip du ruyor, dar kmaya bir trl raz olmuyor. Ken disini hastaneye gtrmek istediler, ama direniyor. Hastaneye gitmesine asla raz olmyacan ileri s ryor. Bir otomobil bulup onu evine yollamalymlar. Otomobilin parasn sen diyecekmisin. Doru mu? Adamn sana gveni var. dedi bagarson. Kari omuz silkti, elindeki paray Giacomonun avucuna sayd. Sonra da, Baka param yok. dedi. Giacomo, avucunda paralar ngrdatarak, Sen de onunla gidecek misin diye sormam istediler. dedi. Hayr, onunla gitmeyecek. dedi a kadn. Bagarson, Giacomonun dar kmasn bekle meden abucak, Evet, Rossmann, artk buradaki iine son verildi. dedi. Kapcba, sanki bagarson onun szlerini tek rarlam gibi birka defa ban sallad. ine neden son verildiini burada aka syliyemem. Sylersem, seni hapse attrmak zorunda kalrm. Kapcba, dikkati ekecek kadar serte a ka dna bakt. Karla ok yumuak davranlmasmn ne deninin o olduunu anlamt. imdi doru Besse git, stn dei, niforma n ona teslim et ve oteli derhal, ama derhal terket. A kadn gzlerini kapad. Bununla Karl tesel li etmek istiyordu. Kari, onlara veda etmek zere ban ediinde, bagarsonun gizlice a kadnn elini tuttuunu ve okadn grd. Kapcba uzun admlarla yryerek kapya kadar Karln peinden gitti. Karl'n kapy kapamasna meydan brakmad. Arkasndan barabilmek iin kapy ak tuttu. ey rek saat sonra byk kapdan karken nmden getiini grmeliyim. Sakn unutmayasn. dedi. Kari, byk kapdan karken belya urama mak iin elinden geldii kadar acele etti. Ama her

193

ey onun istediinden ok yava yryordu. nce Bessi hemen yerinde bulamad. nk kahvalt za manyd. Her yer insanla doluydu. Biraz sonra, eski pantolonunu bir olann ariyet ald ortaya kt. Kari, btn karyolalarn ba ucundaki elbiselikleri arad. Pantolonu buluncaya kadar vakit kaybetti. B yk kapya gelinceye kadar daha be dakika zaman geti. Kapya doru yaklarken nnde bir bayan ve drt erkek yryordu. Hepsi birden, kendilerini bekleyen byk bir otomobile yryorlard. Bir uak otomobilin kapsn at. teki kolunu yatay olarak dmdz yana uzatt. Pek atafatl bir grnt bu. Kari, bu kibar insanlarn arkasnda hi kimsenin g zne arpmadan dar kmay umut etmiti. Ama umudu boa gitti. Kapcba elinden tuttu. Af dile yerek, Karl iki bayn arasndan kendine doru ek ti. Kapcba, Demek bir eyrek saat oldu. diye rek, yanl ileyen bir saati seyrediyormu gibi Karla yan yan bakt. Sonra, Gel bakaym buraya. de yip onu byk kapc locasna gtrd. Kari, bun dan nce buray bir defa seyretmek istemiti. im di ise kapc onu buraya srkledii iin kuku iin de ieri girdi. Henz kapda bulunduu srada geri ye dnd, kapcbay bir kenarda brakp bir ka ma denemesi yapt. Kapcba, Hayr, hayr, buradan ieri girmek gerekiyor. diyerek Karl geri evirdi. Kari, Benim iime son verdiler. dedi. Artk otelde ona hi kimsenin emir veremiyeceini anlat mak istiyordu. Kapcba, Ben seni elimde tuttuum srecc, buradan braklmamsn demektir. dedi. Bu sz doruydu da. Kari, kapcbaya kar direnmeyi gerekli gr medi. Bundan byle ona ne yapabilirlerdi ki? Ayrca, kapc locasnn duvarlar kocaman camlardan mey dana geliyordu. Otelin giri yerinde gidip gelen insan

194

kalabal camlardan olduu gibi grnyordu. San ki insan bu kalabaln ortasnda bulunuyordu. Hat t, kapc locasnn neresinde olursa olsun, yaplacak en kk bir iareti bile kalabalktaki insanlarn g znden saklamak mmkn deildi. Gelip geen in sanlarn sanki byk bir acelesi vard. Hepsi de ba lar nlerine eik, kollarn sallyarak ve gzleri ile etraf aratrarak yryor, yukarda tuttuklar eya larla kendilerine yol amaya alyorlard. Hemen hibiri, kapc locasna bir defa gz atmadan gemi yordu. nk burann camlarnda asl duran kt larda her zaman baz ilnlar ve haberler vard. Bun lar, hem mteriler, hem de otel personeli iin nem li eylerdi. Bunun dnda, kapc locas ile giri yeri arasnda sk bir alp verme vard. Yana doru a lan iki byk pencere nnde iki kapc oturuyor du. Bunlar, eitli konularda gelip geene durmadan bilgi vermekle urayorlard. Gerekte ok ii vard bu adamlarn. Kari, yakndan tand kapcbamn btn meslek hayat boyunca hep bu ile mr t kettiini syliyebilirdi. Herkese bilgi veren bu iki in sann nndeki pencerede dardan bakan biri bu konuda salam bir yargda bulunamazd her za man iin soru soran en az on kii vard. Durmadan soru soran ve deien bu on kiinin arasnda, her biri baka lkeden buraya yollanm gibi, ou za man karmakark diller konuuluyordu. Hemen her zaman birka kii ayn anda soru soruyor, hatta ba zlar srekli olarak biribirleriyle konuuyorlard. ou, kapc locasndan bir ey almak ya da oraya bir ey brakmak istiyor, bu yzden kalabalk ara sndan ileriye doru sabrszlkla durmadan frlayan eller grlyordu. Bazen adamn birisi, farkna var madan yukardan aaya doru serdii ve bir an iin herkesin gznn nn kapatt bir gazete ile ilgili bir istek ileri sryordu, iki kapc btn bun lara kar durmak zorundayd. Grevlerini yerine ge tirmeleri iin konumalar yetmiyordu. Trl geveze

195

likler de yapyorlard. zellikle bir tanesi, yzn boydan boya siyah bir sakaln evreledii karanlk yzl bir adam, hi aralk vermeden herkese cevap yetitiriyordu. Ne srekli olarak dileklerini yerine ge tirdii ellerin uzand masaya, ne de soran u ya da bu kiinin yzne bakyordu. Gzlerini yalnzca n ne dikmiti. Anlalan, gcn tutumlu harcamak ve toparlamak istiyordu. Yzndeki sakal, syledii sz lerin iyi anlalmasn da birazck engelliyordu. Kari, adamn yannda birka saniye kald. Bu sre iinde sylenenlerin pek azn anlayabildi. Ancak kapc n giliz aksam ile konumakla birlikte, kullanmak zo runda kald kelimelerin ou yabanc dillerden gel me olabilirdi. Bundan baka, verilen bir bilginin bir sonraki baka bir bilgiye eklenmesi ve ona karma s da insan yanltyordu. Bu yzden ounlukla so ru soran kii, yznn kaslarn gererek dinliyor, sz konusu olann kendi ii olduunu sanyordu. Oysa, kendi iinin bittiini ancak birka saniye sonra farkediyordu. Bir soru biraz belirsizce ortaya konsa bi le, tm olarak anlaldktan sonra kapcnn sorunun tekrarlanmas iin ricada bulunmamasna da al mak gerekliydi. Byle olunca, soruyu cevaplandr mak niyetinde olmadn, ok glkle anlalan bir ba iareti ile ortaya koyuyordu. Yapt yanl an lamak ve soruyu daha iyi dzenlemek soru soran ki iye den bir iti. Baz kiiler, zellikle bundan do lay gienin nnde uzun zaman harcyorlard. Kap clarn almasna yardmc olmak zere her birine, ayak ileri grecek bir delikanl verilmiti. Bunlar, durmadan kouarak bir kitap rafndan ya da eit li ekmecelerden, kapclarn ihtiya duyduu eyle ri tayorlard. En yorucu ii yapmakla birlikte, oteldeki btn gen kiilerin arasnda en iyi para alanlar da bunlard. Yaptklar i, baz ynlerden, kapclarn iinden bile daha yorucuydu. nk ka pclarn yalnz dnmesi ve konumas gerekiyor du. Delikanllar ise her dnmek, hem de komak

196

zorundaydlar. Yanl bir ey getirdikleri olursa, ka pc o acelecilii iinde durup onlara uzun uzun ders vermek zere vakit kaybedemez, onlarn masa ze rine koyduu eyi bir el hareketi ile yere atverirdi. Karln ieri girmesinden az sonra kapclarn yap t nbet deiimi ok ilginti. Byle bir nbet de iimi, hi deilse gndzn sk sk yaplyordu mut laka. nk hi kimse, gienin arkasnda bir saatten fazla durmaya her halde dayanamazd. Nbet dei tirme zaman gelince, bir zil sesi duyuldu. Zille bir likte, sras gelen iki kapc bir yan kapdan ieri gir di. Her birinin arkasnda, ayak ii gren birer deli kanl vard. Bir sre gienin nnde hareketsiz dur dular. O srada cevaplandrlan sorularn hangi aa mada bulunduunu saptamak zere dardaki insan lar birka saniye seyrettiler, ie balamak iin uy gun zamann geldiini anlaynca, nbet deitirecek kapclarn srtlarna dokundular. Kapclar, o zama na kadar arkalarnda olup bitenlere hi aldrmadk lar halde, durumu derhal kavrayp, yerlerini kendi lerinden sonrakilere braktlar. Btn bu iler ylesine abuk oldu ki, darda bulunan insanlar buna aakald ve karlarna ans zn kan yeni bir ehrenin nnde nerdeyse irkildiler. Nbeti brakan iki adam yle bir gerindi, sonra da hazr bekleyen iki leendeki scak suyu kafalarna dktler. Nbeti brakan iki ayak olan ise gerine medi. altklar sre iinde yere frlatlan eyleri kaldrmakla ve yerlerine yerletirmekle bir sre da ha vakit geirdiler. Kari, btn olup bitenleri byk bir dikkatle bir ka saniye izledi. Banda hafif bir ar vard. Buna ramen, ona yol gsteren kapcbann peinden gitti. Anlaldna gre, kapcba da, byle bilgi ver menin Kari zerinde yapt nemli etkiyi farketmi, anszn onun elini tutarak yle dem iti: Gryor musun, burada byle alrlar. Kari, bu otelde hi bir zaman tembellik etmemiti, ama bu trl bir a

197

lmadan da hi haberi olmamt. Kapcbann en byk dman olduunu temelli unutarak ban yu kar kaldrd, hibir ey sylemeden ve takdir duy gusu iinde ban sallad. Ama bu, kapcba iin, kapcya gerektiinden ok deer vermek ve belki de onun kiiliine kar bir nezaketsizlik saylabilirdi. nk kapcba Karl deli yerine koymu gibi, se sini bakalarnn duyabileceinden de hi kukulan madan haykrd: Elbette bu otelin en aptalca ii budur. Eer insan bir saat kulak verirse, sorulan b tn sorularn hemen hepsini renir. Geriye kalanla rn cevaplandrlmas bile gerekmez. Serkelik ve ter biyesizlik yapmam, yalan sylememi, serserilik yapmam kafay ekmemi, hrszlk etmemi ol saydn, seni byle bir gienin nne oturtabilirdim belki. nk bu i iin yalnz bilgi as dar ve dikkafal kiileri kullanabilirim. Kari, bu hakaretlerin kendisini ilgilendiren ksma larn iitmezlikten geldi. Ama kapclarn grd bu erefli ve ar ie deer verecek yerde, alaya aln masna, hem de byle bir gienin nne oturmak cesa retini gsterdii zaman, birka dakika sonra soru soran kiilerin glmeleri ile yerinden ayrlmak zo runda kalaca phe gtrmeyen bir insan tarafn dan alaya alnmasna ok kzmt. Kari, kapc locas konusundaki merakm gerek tiinden ok gidermiti. Brakn beni. dedi. Artk sizinle grlecek hibir iimin olmasn istemiyo rum. Kapcba, Buradan kaabilmek iin yetmez bu. dedi. Sonra Karln kolunu skt. Kari, bu yzden ko lunu kprdatamad. Kapcba onu, dosdoru kapc locasnn teki kesine gtrd. Dardaki insanlar, kapcbann bu zorbalm grmyorlar myd? Ya da grdkleri zaman, buna hangi adan bakyorlar d da, hibiri yle bir duraklamyor, hi deilse i lerinden birisi cama vurarak dardan kendisini gz lediklerini ve yle keyfi istedii ilemi Karla yapma

198

ya yetkisi olmadm iaret etmiyordu? Kari, otelin giri yerinden gelecek yardm umut larn ok gemeden iyice yitirdi. nk kapcba bir ipin ucundan ekti. Kapc locasnn yarsnn camlarna ta tepeye kadar birden siyah perdeler ini verdi. Locann bu tarafnda da insanlar vard. Ama herkes iiyle urayordu. Hi kimsenin, kendi iiy le ilgisi olmayan eylere bakt ve kulak verdii yoktu. Hem bu insanlarn hepsi kapcbaya baly dlar. Karla yardm edecek yerde bakasndan yar dm bekliyorlard. Her eyi de saklamak zorunday dlar. Kapcbamn her zamanki tasas buydu. rne in burada, alt telefonun banda alt kapc vard. Birden gze arpan ayr bir dzen iinde bulunuyor lard. Bir tanesi durmadan yalnzca konumalar kay dediyor, yan banda duran da ondan ald notlara gre istekleri telefonla baka yerlere bildiriyordu. Bunlar, telefon hcresi gerektirmeyen en yeni cins ten telefonlard. aldklar zaman kan ses, austos bceinin crcrndan daha keskin deildi. Telefonda f slt halinde bile konuulabiliyordu. Buna ramen, elektrikle zel olarak glendirildii iin bu sesler gittikleri yerde gkgrlts gibi duyuluyordu. By lelikle, telefonda konuan kiinin sesleri hi duyul muyordu. Sanki bunlar, telefon azlndaki bir ola y mrltlarla gzlyorlard, teki kii ise, kula na gelen, evresinde zaten hi iitilmeyen grlt den sarlam gibi, balarn ktlarn zerine e milerdi. Onlarn grevi bu ktlara yazmakt. Bu konuucunun her birinin yamnda da yardmc olan duruyordu. Bunlarn yapt btn i, ikide bir efendilerine doru eilmek, sonra da bir yerlerine ine batrlm gibi hzla kocaman sar kitaplarda telefon numaralar aramakt. Telefon rehberlerinin sayfalar evrilirken kan hrt, telefonlarn mey dana getirdii grlty bastryordu. Kari, btn bunlar dikkatle izlemekten kendini alamad. Oysa kapcba, oturduu yerde onu sms

199

k kenetlemi gibi brakmyordu. Kapcba, yzn kendisine evirtmek istiyor mu gibi Karl hzla sarsarak, Bagarsonun her hangi bir neden yznden yapamad bir ii, otel mdrl adna bir dereceye kadar da olsa yapma ya almak, benim grevimdir. dedi. Burada her zaman herkes baka birisinin iini yklenebilir. By le olmasa bu kadar byk bir iin yrmesi d nlemez. Belki de, dorudan doruya senin stn ol madm yliyeceksin. Oysa, ortada kalm bir ii yklenmem, bu ynden daha da byk bir deer ka zanyor. Zaten ben, kapcba olarak bir anlamda herkesin st saylrm. nk, otelin btn byk kaplar, bu ana kap, tane orta kap, on tane yan kap hep benden sorulur. Says belli olmayan k k kaplar, kaps olmayan giri yerlerine hi de inmiyorum. phesiz bu ynden sz konusu btn hizmet personeli kaytsz artsz bana itaat etmek zorundadr. Bu byk ereflere karlk, te yandan benim de otel mdrlne kar ykmllm, en ufak phe uyandran bir kimseyi dar brakma maktr. Ben byle eylerden ok holanrm. te bu yzden sen, bana gre ok pheli grnyorsun. Bu syledikleri onda ylesine bir sevin uyandrmt ki, ellerini havaya kaldrd, sonra hzla aaya doru indirerek rpt. ok kuvvetli rpt iin elleri ak lad ve can da acd. Krallara zg bir tavr takna rak, unlar ek led i: Hi kimseye grnmeden ba ka bir yerden dar km olabilirsin. Senin hat rn iin zel bir ynetmeik yapacak deilim ya ! Se ninle bu kadar uraamam elbette. Ama madem ki burada bulunuyorsun, ne mal olduunu renmek istiyorum. Zaten ana kap iin biribirimize verdii miz randevuyu karmyacamdan da en ufak bir p hem yoktu. nk kuraldr; terbiyesiz ve itaatsiz bir kimse, kendisine nerede zarar geleceini bilerek tam yerinde ve zamannda halt etmekten vazgeer. Bu nu sen kendinde her zaman tecrbe edebilirsin el

00

bette. nanmyor musunuz ? dedi Kari. Soluk alrken, kapcbadan gelen, uzun sredir onun ok yaknn da durduu halde ancak imdi farkettii ar ve acaip bir koku duydu. Tamamen sizin sultanz altn da olduuma inanmyor musunuz ? Nerdeyse bara cam imdi. dedi. Ben senin azn tkamasn bilirim. dedi kapcba. Rahat ve hzl konuuyordu. Belki byle dav ranmay gerekli gryordu. Senin hatrn iin biri si buraya gelecek de, gelen bu insan bana, yani kapcbaya karlk sana hak verecek yle mi ? Sen bunu gerek mi diyorsun ? Beslediin umutlarn sa maln herhalde sen de anlyorsun. niformay ta dn zaman grnnn nasl olduunu biliyor musun ? O zaman gerekten biraz adam yerine ko nabilirdin. Ama u elbise iinde halini bir grsen ! Bylesi ancak Avrupada bulunur yani. Szn bi tirince elbisenin birok yerlerinden tutup ekitirdi. Daha be ay ncesine kadar yeni denebilecek olan bu elbise, eskimi, krm, hepsinden nemlisi de leke iinde kalmt. Bunun kabahati en bata asansrc olanlarnd. Kouun her yann dzgn ve te miz tutma buyruu herkese bildirildii halde, tembel liklerinden hibir esasl temizlie girimemiler, bu nun yerine yerlere bir eit ya serpitirmilerdi. Ya dkerken, elbise asklarnda bulunan btn elbi selerin stne de adamakll sratmlard. stese lerdi, Karln elbiselerini bir kenara kaldrabilirlerdi. Her zaman iin bu ii yapan kimse, sanki yalnz Karlm elbiselerini bulamyordu. Buna karlk, elbisele rini saklad zaman en gizli yerde bile olsa bulur, alp giyerlerdi. Belki de Karlm elbisesini giyen asansrc, o gn kouu temizlemeye giriince elbisenin zerine ya sratmakla kalmam, onu batan aa leke iinde brakmt. Yalnz Renell, ok deerli el bisesini kimsenin bulamyaca bir yere gizliyordu. Bu yzden onunkini kimse ele geiremiyordu. Zaten

201

bakasnn elbisesini alp giymenin nedeni, ktlk yapmak ya da cimrilik deildi herhalde. Byleleri, yalnzca aceleden ve ihmalcilikten dolay, nerede bir elbise bulurlarsa srtlarna geiriveriyorlard. Buna ramen Renell'in elbisesinde de tam srtnn ortasn da yuvarlak ve krmzms bir ya lekesi vard. e hirde oturan ve hereyi tanyan birisi, bu lekeye ba karak bu kadar k bir delikanlnn bile asansrc olduunu syliyebilirdi. Kari, bu anlar iindeyken, kendi kendine, asan src olarak da yeterince ac ektiini, btn bu ac larn boa gittiini dnd. Grd asansrclk hizmeti, umut ettii gibi, daha iyi bir i iin ilk basa mak olmam, tersine imdi daha aaya dm, s telik nerdeyse hapishaneye iyice yaklamt. imdi bir de, galiba Karl daha ok nasl utandrabileceini sonradan uzun uzun dnm olan kapcba ta rafndan alakonmutu. Kapcbann, lf anlayan cins ten bir adam olmadn unutuyordu. Kapcba, bo kalan eliyle birka defa Karln alnna vurdu. Kari bard : Sizi gerekten selmlamam olsam bile, si zin gibi yetikin bir insan, verilmeyen bir selm y znden bylesine hn alma peinde nasl koabilir ! Hn alma peinde deilim ben. dedi kapcba. Yalnz senin ceplerini aramak istiyorum. Geri, ceplerinde bir ey bulamyacam biliyorum. nk ok dikkatli davranp, arkadann yardm ile her eyi yava yava, her gn bir ey alp yrtm ola bilirsin. Ama stnn aranmas zorunludur. Sonra Karln ceket ceplerine elini zorla yle bir soktu ki, yan dikiler sklverdi. Cebinde bir ey de yok mu. diyerek bulduklarn eliyle teker teker yoklad. Bunlar, otelin bir reklam takvimi, ticar haberleme kitabndan yaplan devle ilgili bir yaprak kt, ce ket ve pantolon dmeleri, aba kadnn kartvizi ti, trnaklar iin bir cil kalemi (bir gn mteriler den biri bavulunu toplarken bunu ona frlatmt), belki on defa yerine alt iin Renellin teekkr

202

diye verdii eski bir cep aynas ile birka ufak tefek eydi. Kapcba, Cebinde bir ey yokmu diye tek rarlad ve bulduklarnn hepsini bankn altna fr latt. Sanki Karln almayp da kendi mal olan ey lerin yeri burasyd. Kari, Artk yeter ama. dedi kendi kendine. Y z kpkrmz hale gelmi olmalyd. Hrsndan ne ya pacan bilemiyecek kadar akna dnen kapcba, Karln teki cebine elini atnca, Kari, birden can lanp anszn silkindi, henz ustaln gsteremedii ilk sramada kapclardan birini nndeki telefona doru olduka kuvvetle itti. 0 boucu havann iin de kapya doru kotu. stediinden daha yava ko uyordu, ama kapcbann ar paltosu iinde g lkle yerinden dorulmasna vakit kalmadan sasalim dary buldu. Burann gzclk ileri yle r nek olacak gibi dzenlenmemiti. Geri baz taraflar dan zil sesleri geliyordu, ama kim bilir ne iindi bun lar ! Otelin hizmetlileri de giri yerinden gidip geli yorlard. Bunlarn saysna bakarak, kimseye farkettirmeden k nlemek istedikleri dnlebilirdi belki. nk bu gidi gelie baka bir anlam verile mezdi. Kari, her eye ramen ak havaya kt. Otelin yaya kaldrm boyunca gitmek zorundayd. nk sonu gelmeyen bir otomobil dizisi ana kapnn nn den yava yava gelip getii iin caddeye kmak mmkn deildi. Bu otomobiller, tayacaklar bey lere ve hanmlara mmkn olduu kadar abuk ula mak iin nerdeyse i ie girmilerdi. Hepsi de, arka dan gelen otomobilin zoruyla ileriye doru iteleniyor du. ok acelesi olan yayalar, caddeye ulamak iin baz otomobillerin bir kapsndan girip teki kapsn dan kyorlard. Sanki bu otomobiller genel bir ge itti. eride yalnz ofr ve uak m varm, yoksa en kibar kiiler de mi bulunuyormu, hi nemsemi yorlard. Bylesi bir davran, Kari iin ok ar g rnd. Buna cesaret edebilmek iin, arabann iinde ki durumu iyice bilmek gerekirdi. Kari, byle bir ey

203

yapsa, bana neler gelirdi kim bilir ? Otomobilin iin dekiler bunu ktye alrlar, onu dar frlatr ve bir skandala sebep olurlard. Kaak, pheli ve biimsiz kyafetli bir otel hizmetlisi olarak artk Karl'm hi bir eyden korkusu yoktu. Sonra, bu otomobil dizi si, sonsuzlua kadar byle srp gidemezdi. Ama ote lin nnde durduu srece de hi olmazsa phe uyandrrd. Sonunda, otomobil dizisinin sona erme mekle birlikte caddeye bkld ve seyrekletii bir yere geldi. Belki ondan ok daha pheli grnen insanlarn serbeste dolat kalabalk arasndan sy rlp gemek istedii srada, birisinin ok yakndan ona seslendiini iitti. Ban evirince, ok iyi tan d iki asansrcnn, bir bodrumun giri yerine ben zeyen alak ve kk bir kapdan binbir glkle bir sedye kardklarn grd. Sedyenin stnde ya tan kiiyi tand. Robinsondu bu. Ba, yz ve kol lar sarglar iindeydi. Duyduu arlardan, ya da ba ka bir acdan, belki de Karl tekrar grm olmann verdii sevinten akan gzyalarn sarg ile silmek iin kollarn gzne gtrdnde, irkin bir gr n meydana geliyordu. Robinson, Rossmann, diye bard kzgnlkla, neden beni bu kadar beklettin ? Sen gelmeden beni gtrmemeleri iin belki bir saattir direniyorum. Bu herifler (sarglar onu dayaktan koruyormu gibi davranarak, asansrclerden birine doru yumruu nu sallad) eytandan farksz. Ah, Rossmann, sana yaptm ziyaret bana pahalya mal oldu. Kari, Ne yaptlar sana ? diyerek sedyeye yak lat. Asansrcler, dinlenmek zere glerek sedyeyi yere koydular. Robinson, Daha da soruyorsun ha ? diyerek in ledi. Halimi grmyor musun ? Dn hele, belki b tn hayatn boyunca sakat kalacak gibi dayak yedim. uradan uraya kadar korkun arlar iindeyim. (nce ban, sonra da ayak parmaklarn gsterdi.) Burnumun nasl kanadm grmeni isterdim. Yele

204

im iyice berbat oldu, orada braktm. Pantolonum para para oldu, stmde bir tek don kald. (stn deki rty biraz kaldrd, bakmas iin Karl' ar d.) imdi ne olacam ben ? En az birka ay yat mak zorundaym. Sana hemen syliyeyim ki, bana ba kabilecek senden baka kimsem yok. Delamarche ok sabrsz bir insandr. Rossmann, Rossmannm! Robinson, okayp kendine sndrmak iin elini Karla uzatt. Kari, biraz geriye ekildi. Robinson, ba na gelenler iin Karln da kabahatli olduunu ha trlatmak amacyla, Niin seni ziyaret ettim k i ! di yordu. Bu szleri birka defa tekrarlad. Robinsonun yaknmalarnn bedenindeki yaralardan deil, sar holuktan kalma ar bir skntdan ileri geldiini Kari hemen anlad. nk, ok sarho olduundan bir trl uykuya dalamam, sonra da hemen uyandrl m ve o aknlk iinde, kanlan akncaya kadar yumruk yemiti. Bu yzden, gndzn de kendini bir trl toparlyamamt. Yaralarnn nemli olmad, yrtk bezlerden meydana gelen biimsiz sarglardan kolayca anlalyordu. Her halde asansrc ocuklar, aka olsun diye onu byle sarp sarmalamlard. Za ten sedyenin iki ucundan tutan asansrcler, ikide bir kendilerini tutamayp kahkahay basyorlard. Ama buras, Robinsonu akl yoluna getirmenin yeri deil di. Yayalar, sedyenin bandaki insanlara aldrmadan, akm akn geiyorlard. ouzaman da tam bir jim nastiki sray yaparak Robinson'un stnden ge iyorlard. Robinson, Karln para dedii ofre ba rd. Haydi yr, yr ! Asansrcler, son gle rini de toplyarak sedyeyi kaldrdlar. Robinson, Kari m elini tuttu, yaltaklanarak, Haydi gel, gel baka lm. dedi. Kari, imdi bindii u asansrde, otom o bilin karanl iinde daha iyi ykselemez miydi ? Robinsonun yanna oturdu. Robinson ban ona yasla d. Arkada kalan asansrcler, arabann penceresin den el uzatp eski meslekdalarmn elini itenlikle sk tlar. Otomobil, keskin bir dn yaparak caddeye

205

kt. Sanki bir kaza olmas gerekliydi. Ama az sonra, hereyi iine alan trafik, bu otomobilin de dosdoru gidiini sessizce kabullendi.

206

BR SIINAK

Otomobilin durduu yer, ehirin uzak kenar ma hallerinde bir cadde olmalyd. Etrafta tam bir ses sizlik vard. Yaya kaldrmlarnda ocuklar oturmu, oynuyorlard. Omuzunda eski elbiseler tayan bir adam, evlerin pencerelerine bakarak haykryordu. Kari, otomobilden asfaltn zerine indii zaman yorgun ve skntlyd. Sabah gnei asfalt stm, prltlar iinde brakmt. Kari, otomobilin iine doru seslendi: Burda m oturuyorsun gerekten ? Btn yolculuu rahata uyuyarak geiren Ro binson, Karl'm onu otomobilden karmasn bekli yordu. Olumlu bir cevap anlamna gelen belirsiz bireyler syledi. Kari, yleyse benim burada iim yok. Kal sal cakla. diyerek, aaya doru biraz meyilli yoldan sapp gitmeye hazrland. Robinson, Hey Kari, ne oluyor sana ? diye ba rd. Derin bir kuku iinde yerinden birazck do ruldu. Dermansz dizleriyle arabann iinde ancak bu kadar dorulabilirdi. Robinsonun abucak iyiletiini gren Kari, Ben buradan gitmeliyim. dedi. Robinson, Byle ceketsiz mi ? diye sordu.

207

Kari, Kendime bir ceket alacam dedi. Kendi ne gvenen bir insan haliyle Robinsona ban salla d. Elini kaldrp onu selmlad. Eer ofr, Bir da kika daha sabredin, efendim. diye seslenmeseydi, gerekten gidecekti. Yazk ki, ofrn, biraz daha cret denmesi is teinde bulunduu anlald. Otelin nnde bekledii sre iin cret denmediini sylyordu. Robinsonun, otomobilin iinden, bu istein do ruluunu onaylyarak seslendii duyuldu : Evet, do ru. Orada otomobili ben senin iin uzun zaman bek lettim. ofre biraz bir ey daha vermelisin. Doru ya! dedi fr. Kari, Evet, ama cebimde metelik bile yok. di yerek elini pantolon ceplerine soktu. Oysa, bunun faydasz olduunu da biliyordu. ofr, Ben yalnz sizi tanrm. diyerek, bacak larn iki yana ap dikildi. Bu hasta adamdan bir ey isteyemem. Bahe kapsndan bu yana doru ezik burunlu bir delikanl yaklat. Birka adm uzaktan onlara kulak verdi. Yoldan, devriye gezen bir polis geiyordu. n ne doru bakarken, bu ceketsiz insanlar grd, dur du. Robinson da polisi farketmiti. Aptallk edip, otomobilin teki penceresinden polise, sanki onu bir sinek kadar kolaylkla rktebilecekmi gibi, Bir ey yok, bir ey yok. diye bard. Polisi gzetlemekte olan ocuklar, onun durmas zerine Kari ile of re doru dikkatle baktlar ve koarak onlarn yanma geldiler. Kardaki bahe kapsnda duran ihtiyar bir kadn gzlerini onlara dikti. Birisinin yukardan, Rossmann ! diye haykrd duyuldu. Delamarchet bu. En st katn balkonun dan baryordu. Ak mavi gkyzne doru bakn ca, ok belirsiz izgiler halinde grnyordu* Galiba zerinde bir hrka vard ve caddeyi bir tiyatro dr bn ile gzlyordu. Yan banda krmz bir emsi

208

ye duruyordu. emsiyenin altnda bir kadnn otur duu grlyordu. Sesini duyurabilmek iin byk bir aba gstererek, Merhaba! diye bard. Robinson da orda m ? Evet, dedi Kari. Robinson da, arabann iinden daha yksek sesle, Evet, diyerek Karl' dorulad. Merhaba ! imdi geliyorum. Robinson, arabadan dar doru uzand. Adam dediin byle olur. dedi. Delamarchela ilgili bu v g, Karla, ofre, polise ve duymak isteyen herke se ynelmiti. Delamarche artk grnmedii halde, herkesin hl dalgn dalgn seyrettii balkonda iriyar bir kadn, emsiyenin altndan doruldu. Kadnn stnde krmz renkli kemersiz bir elbise vard. Ti yatro drbnn korkuluktan ald, aadaki insan lara bakt. Aadakiler ise, gzlerini yava yava on dan uzaklatryorlard. Kari, evin kapsna bakarak Delamarche bekliyor, avluyu gzlyordu. Bir ticaret evinin hizmetlileri dizi halinde avludan geiyorlard. Her biri, kk ama ar olduu anlalan birer sand srtnda tayordu. ofr, arabasnn yanna gelmi, bo geen zamandan yararlanarak, bir bezle arabann farlarn siliyordu. Robinson vcudunun her yann yoklad, Arlarnn az oluuna amt san ki. Byk bir dikkatle zerinde durduu halde, pek az ar duyuyordu. Ban iyice nne edi, bacan daki kaln sarglarn birini zmeye balad. Polis, si yah renkli bastonunu nne dikmi, ancak polislerde grlen byk bir sabrla, bu insanlarn olaan bir i mi yaptklarn, yoksa bir gzclkte mi bulunduk larn anlamak iin sessizce bekliyordu. Ezik burun lu delikanl, bahe kapsnn ta zerine oturdu, ba caklarn ne doru uzatt. ocuklar, ksa admlarla yava yava Karla yaklatlar. Kari, onlara pek dik kat etmedii halde, mavi gmlei ile ocuklar iin oradaki kiilerin en nemlisi olarak grnyordu. Delamarche gelinceye kadar uzun zaman geti. Bu sre iinde evin ne kadar byk olduunu lp bi

209

mek mmkn oldu. Delamarche ok hzl geldi. stn de, aceleyle srtna geirdii bir hrka vard. Demek geldiniz ha! diye sevinle haykrd. Ama sesinde bir sertlik de vard. Admlarn uzun uzun atarken bir an iin renkli amarlar grnyordu. Kari, Delamarche'n ehirde, bu koskocaman klada, caddenin or tasnda byle rahat bir kyafetle neden dolatm pek anlyamad. Sanki buras onun zel villasyd. Ro binson gibi Delamarche da ok deimiti. Esmer, iyi tra edilmi, tertemiz ve sertlemi kaslardan meyda na gelen yznde bir kibir, sayg uyandran bir hal vard. Gzbebekleri iyice klmt, ksk gzlerin den gelen keskin prltlar insan artyordu. Menek e rengi hrkas eski, lekeli ve ona gre bykt. Ama bu irkin elbisenin st tarafnda, ar ipek kuma tan yaplm kocaman bir siyah kravat sallanyor du. Peki, imdi ? diye sordu. Sorusunu herkese bir den yneltmiti. Polis biraz daha yaklat, otomobi lin asesine yasland. Kari ksa bir aklama yapt. Robinson biraz halsiz, ama gayret ederse mer divenleri kabilir. ofr, yol parasn dediimiz hal de fazladan para istiyor. Ben gidiyorum, size iyi gn ler. Gidemezsin. dedi Delamarche. Robinson, arabann iinden seslendi: Ben de, gidemezsin dedim ona. Gene de gidiyorum. dedi Kari ve birka adm ilerledi. Ama Delamarche hemen ardndan yetiti, onu zorla geri ekti. Kalacaksn, diyorum sana! diye bard. Kari, Braksana sen beni! dedi. Gerekirse yum ruklar ile kendine yol amaya hazrland. Delamarc he gibi bir adam karsnda baar salama umudu az olduu halde bu noktay hi umursamad. Ama po lis oradayd, ofr oradayd, genellikle gayet sessiz olan caddenin tesinden berisinden ii gruplar ge iyordu. Delamarchem ona hakszlk etmesine gz yu

210

marlar myd ? Delamarchela birlikte bir odada tek bana kalamazd, ama buras yle bir yer miydi ? De lamarche, ofre yavaa paray dedi. ofr, hak et meden ald byk paray gerdan krp bel bkerek cebine soktu. Sonra sevincinden Robinsonun yanma gitti. Para almann en iyi yolunun ne olabileceini ona anlatt anlalyordu. Kari yalnzca nne bakyor du. Sessizce ekip giderse, belki Delamarche buna daha kolay katlanacakt. phesiz en iyisi, kavga karmamaya bakmakt. Bunun iin elden geldii ka dar abucak uzaklamak amacyla hemen yolun orta sna geti. ocuklar Delamarchen yanma koarak, Karln kamakta olduuna dikkatini ektiler. Ama Delamarchem ie el atmasnn gerei kalmad. nk polis, sopasn ileri doru uzatarak, D u r! dedi. Adn ne senin ? diye sordu. Sopasn koltuu nun altna koydu, yavaa cebinden bir defter kard. Kari, ilk defa olarak polise dikkatlice bakt. Gl kuvvetli bir adamd. Ama salar nerdeyse ta mamen beyazlamt. Kari Rossmann. Polis, Rossmann, diye tekrarlad. Kendi halin de, iine bal bir insan olduu iin bunu soruyordu elbette. Ama Amerikan yetkilileriyle ilk defa karla an Kari, polisin tekrarlad bu szn syleniinde belli bir phenin bulunduunu sezdi. Karlm duru mu gerekten iyi deildi. nk, kendi derdi ile u ramaktan baka bir ey yapamyan Robinson bile, arabadan dar doru uzanarak, konumadan aceley le yapt el hareketleri ile, Karl'a yardm etmesi iin Delamarchea ricalarda bulunuyordu. Delamarche, ba n serte sallyarak onun bu dileini geri evirdi. Ellerini kocaman ceplerine sokup sessizce gzleme ye balad. Kapnn ta stnde oturan delikanl, he nz dar kan bir kadna olay batan balyarak anlatyordu. ocuklar, Karln arkasnda yarm dai re olmular, sessizce polise bakyorlard. Hviyetini gster. dedi polis. Herhalde bu yal

211

nzca biimsel bir istekti. nk insann stnde ce ket olmazsa, yannda hviyetini anlatacak bir kt da bulunmazd. Bu yzden Kari, bir sonraki soruya geni cevap vermeyi ye grerek sustu. Bylece, h viyet yokluunu elden geldii kadar rtbas etmeye alt. Bunun ardndan polis, Demek hviyetin yok ? dedi. Kari bu soruya cevap vermek zorunda k a ld : Yanmda yok. Bu i kt. dedi polis. Etrafnda toplananlara dnceli bir tavrla bakt. ki parman elindeki defterin kabna vurdu. Sonra, Bir yerde alyor musun ? diye sordu. Asansrclk yapyordum. dedi Kari. Asansrclk yapyordun, ama imdi bir ey yap myorsun. Peki, imdi nasl geiniyorsun ? Artk kendime yeni bir i aryacam. ten mi kardlar seni ? Evet, bir saat nce. yle anszn m ? Kari, Evet, diyerek, kendini affettirmek isti yormu gibi elini havaya kaldrd. Hikyenin tama mn burada anlatamazd. Anlatacak durumda olsa bi le, gelmesi yakn bir hakszl daha nce bandan geen bir hakszlkla uzaklatrmay umut edemezdi, iyi yrekli bir aba kadnn ve anlayl bir ba garsonun kendisine vermedii bir hakk, caddenin or tasnda toplanan bir kalabalktan hi bekliyemezdi. Polis, Seni ceketsiz mi iten kardlar? diye sordu. yle oldu. dedi Kari. Demek ki, Amerikada res m grevliler, grdkleri eyleri kendilerine gre sor may alkanlk haline getirmilerdi. (Babas, Karl'a pasaport alrken resm makamlarn yersiz sorgular na ne kadar ok ierlem iti!) Kari, buradan kap gitmek, bir yere saklanmak ve artk hibir soru duy mamak konusunda nne geilmez bir istek duydu

212

iinde. Bu defa polis, Karln en ok korktuu eyi sordu. Kari, u ana kadar derin bir kuku iinde bu soruyu bekledii iin her zamankinden daha dikkat siz davranmt. Hangi otelde alyordun ? Kari ban edi, soruya cevap vermedi. Buna asla cevap vermemek niyetindeydi. Bir polisin eli inde Hotel Occidentale dnmek, orada sorguya e kilmek kt eydi. Sorguya ekilirse, dostlar ve d manlar ie karacaklard. Bu yzden, Karla olan gveni ok sarslan a kadn, Brenner Pansiyonun da bulunduunu sand Karl bir polisin yakalad n ceketsiz ve onun kartvizitini tamadan geri dn dn grnce, artk tam tersini dnebilirdi. Ba garson da belki anlayla ban sallyacak, kapcba ise, bir serseriyi bulup getiren Tanrdan sz ede cekti. Delamarche, Hotel Occidentalde alyordu. deyip polisin yambana geti. Kari, H ayr! diye bararak ayan yere vur du. Doru deil. Delamarche, daha baka eyler de aa vuracakm gibi alayc bir tavrla dudam b kp Karla bakt. Karlm beklenmedik bir kzgnlk gstermesi ocuklar arasnda byk bir kprdanma ya sebep oldu. ocuklar, Karl daha iyi grebilmek iin Delamarchem yanna toplandlar. Robinson, ba n arabadan iyice dar karm, merak iinde ses sizce bekliyordu. Arasra kirpiklerini oynatmaktan baka bir ey yapmyordu. Kapdaki delikanl nee sinden ellerini rpt. Yanndaki kadn onu dirseiy le drterek grlt etmemesini iaret etti. Hamal lar o anda kahvalt iin paydos etmilerdi. Hepsi de ellerinde siyah kahve dolu birer tencere tutuyordu. Uzun ekmeklerle kahveyi kartryorlard. Birka yaya kaldrmn kenarna oturmutu. Hepsi de kah velerini hprdeterek iiyordu. Polis Delamarchea sordu : Delikanly tanyor sunuz galiba ?

213

stemediim kadar. dedi beriki. Vaktiyle ona ok iyilik ettim. Ama buna kar yalnzca nankrlk etti. Herhalde siz de, onunla yaptnz u ksa sorgu dan sonra bunu kolayca anlyacaksnz. Evet, dedi polis, huysuz bir delikanlya benzi yor. yledir, dedi Delamarche, ama bu kadarla kal myor. Daha kt taraflar da var. yle mi ? dedi polis. Delamarche, Evet. diyerek ellerini cebine sok tu. Konuurken hrkas iyice titriyordu. Yaman o landr bu. Ben ve urada arabada duran arkadam, bir raslant dolaysyle perian bir halde iken ona el uzattk. O srada Amerikann koullarndan hi ha beri yoktu. Avrupa'dan yeni gelmiti. Orada da kim senin iine yaramam bu. Sonra onu peimize tak tk, yanmzda barndrdk, her eyi ak ak anlat tk. Ona i bulmak istedik. Btn belirtiler tersini gsterdii halde, gene de onu ie yarar bir insan ha line getirebileceimizi dndk. Ama bir gece ans zn ortadan kayboldu, kap gitti. Hangi koullar al tnda katn sylemesem daha iyi olacak, yle de il mi ? deyip Karlm gmleinden ekti. Polis, Geri ekilin, ocuklar. diye bard. o cuklar ok yaklat iin az kalsn Delamarche bir tanesinin stne decekti. Bu arada, o zamana ka dar sorgunun ilginliini kmsemi olan hamallar da dikkat kesilmi, smsk bir halka halinde Karl'n arkasna toplanmlard. Kari artk bir adm bile gerileyemezdi. Ayrca, hamallarn kard s e s l e r i n u ultusu srekli olarak kulaklarn dolduruyordu. Ha mallar hi anlalmayan, belki de Slav dillerinin sz leriyle kark bir ngilizce konumaktan ok ba rp aryorlard. Polis, Verdiiniz bilgiye teekkr ederim. diye rek Delamarche kutlad. Herhalde onu alp Hotel Occidentale teslim ettirmem gerekiyor. Bunun ze rine Delamarche, Bu ocuu imdilik bana brak

214

manz rica edebilir miyim? Onunla grlecek baz ilerim var. Daha sonra da onu otele kendi elimle g trmeyi ykleniyorum. dedi. Olmaz, bunu yapamam. Delamarche, te kartm. diyerek ona kk bir kt uzatt. Polis, derin bir beeni duygusu iinde karta bak t, saygl bir glmseyile, Hayr, faydas yok. de di. Kari, imdiye kadar Delamarchedan o kadar ok saknd halde, imdi tek kurtulu aresinin onun elinde olduunu gryordu. Delamarche, Kari iin po lise syledii dilekleri phe gtrse bile, onu otele gtrme konusunda herhalde polisten daha insafl davranrd. Kari, Delamarchem kolunda otele dnse de, yannda polis olduu halde oraya gitmesinden da ha az kt bir durum meydana gelirdi. Ama Delamarchela birlikte gitmek istediini de imdilik belli etmemeliydi elbette. Yoksa, o zaman her ey sona ererdi. Kuku iinde polisin eline bakyordu. Polis, onu yakalamak iin her an elini kaldrabilirdi. Sonunda polis, Hi deilse neden anszn iten karldn renmeliyim. dedi. Delamarche, yz n buruturmu, yan yan bakyordu. Bir yandan da parmaklarnn ucu ile kartvizitini eziyordu. Robinson, Onu iten karmadlar ki! diye hay krarak herkesi artt. ofre yaslanarak arabadan dar iyice eildi. Tersine, oradaki iyi bir ii ken disi brakt. Kouta ondan yksek kii yoktu, kimi isterse ieri sokabiliyordu. Yalnz ii haddinden fazla ard. Birisi ondan bir ey isteyince, uzun zaman beklemek zorundayd. Bagarson, aba kadn onu tutuyor. Onlar iin gvenilir bir kii. ten karld asla sylenemez. Bunu neden aklamadn bilmi yorum. Nasl olur da onu iten karrlar ? Otelde ar yaralanmtm. Bunun iin beni eve gtrme grevini verdiler ona. stnde ceketinin olmamas, ceketsiz yola kmasndan ileri geliyor. Ceketini alp

215

gelmesini bekleyemedim. Delamarche, kollarm iki yana ap, Peki, y leyse! dedi. Sesinde, insanlar zerinde yeterli bilgisi olmad iin polisi sulayan bir anlam vard. Onun bu szleri, Robinsonun anlattklarndaki pheye kar klamayacak bir aklk getirmi gibiydi. Polis, Doru mu acaba bu? dedi. Sesi biraz za yft. Eer doruysa, delikanl neden iten karl m gibi duruyor ? Buna sen cevap vermelisin. dedi Delamarche. Kari, yalnz kendini dnen bu yabanc insanla rn tranda dzeni salamak isteyen polise bakt. Onun herkesle ilgili genel kukularndan biraz K arl n zerine de kt. Yalan sylemek istemiyordu. El lerini arkasna koyup smsk kenetlemiti. Kapda bir gzc grnd. Hamallarn tekrar ie balamas iin ellerini rpt. Hamallar, kahve tencerelerinin dibinde kalan artklar dktler, ses lerini karmadan sallana sallana yryerek binaya girdiler. Polis, Bu durumda bir sonuca varamyacaz. diyerek Karlm kolundan tutmak istedi. Kari, elinde olmyarak biraz geri ekildi. Hamallarn ekip git mesinden sonra meydana gelen boluun farkna varmt. Yana doru dnd, birka adm srayp komaya balad. ocuklar hep bir azdan bart lar, kck kollarn aarak onunla birlikte birka adm kotular. Polis Tutun unu! diye bard. Seslendii ta raftaki uzun sokak hemen tamamen botu. Durmadan haykrarak Karlm arkasndan komaya balad. Pa trt yapmadan komas, gcnn ve bu iteki usta lnn byk olduunu gsteriyordu. Karln talihi varm ki, bu kovalamaca bir ii mahallesinde olu yordu. ilerin resm kiilerle aras iyi deildir. Kari, yolun ortasndan kouyordu. nk engelin en az ol duu yer burasyd. Ara sra yaya kaldrm stnde duran iileri gryordu. Onu ses karmadan gz

216

lyorlard. Polis ise, onlara, Tutun unu! diye ba ryordu. Aklllk edip dmdz yaya kaldrmdan ay rlmyordu. Koarken sopasn da hep Karla doru uzatyordu. Polis devriyelerinin mutlaka bulunduu sokak kavaklarna yaklatklar zaman polisin kulak lar sar edercesine ddk almas zerine Kari pek az kalan umudunu hemen tm olarak yitirdi. Karl'm tek kazanl kt nokta, giyiminin hafif olmasyd. Bu yzden yoku aa uzayan caddede sanki uuyor, daha dorusu yuvarlanarak gidiyordu. Yalnz, nce den kalma uyuukluun meydana getirdii dalgnlk la ok zaman gereksiz yere havaya sryor ve bu yz den zaman kaybediyordu. Bundan baka, polisin he defi belliydi ve dnmek zorunda deildi. Karsn da yalnz bu hedef vard. Bunun yannda Kari iin kou, bir ayrnt olarak kalyordu. Dnmesi, bir ok olanaklar arasnda seme yapmas, durmadan yeni bir karar vermesi zorunluydu. Yan sokaklara sapma yolundaki umutsuz tasars geiciydi. nk buralarda ne olduu bilinmezdi. Belki de dosdoru bir polis kulbesine dalabilirdi. ok uzaklara kadar gittii grlen bu yolda gidebildii kadar komak is tiyordu. Buras, ok aalarda bir kprye iniyordu. Kprnn balad yerde yol, suyun ve gnein sisi iinde kayboluyordu. Kari, bu karar verdikten sonra ilk yol kavan adamakll hzla gemek zere ken dini bir daha toparlamak istedii srada biraz ileri de bir polisin durduunu grd. Polis, glgeler iin deki bir evin koyu renkli duvarna yaslanm etraf gzlyordu. Tam zaman gelince Karln stne s ramaya hazrd. Artk yan sokaa sapmaktan baka are yoktu. Sokak banda, birisinin iyi niyetle onu ardn duydu. nce bunu bir aldan sand. n k uzun sredir kulaklarnda bir uultu vard. Buna ramen daha duraklamad, polisleri elden geldii ka dar artmak iin bir aya zerinde dnerek dik bir a yapp sokaa bkld. Bu arada kendisini ardklarm unutmutu. kin

217

ci bir polis de ddn ttryordu. Bu polisin g c taptaze olmalyd. Yan sokaktaki tek tk yayalar daha hzl yrmeye balamlard. Kari sokakta iki defa sramt ki, evlerin birinin kk kapsndan bir el ona doru uzand ve onu karanlk bir koridora ekti. Bir yandan da, Sesini karm a! diye bir ses duydu. Delamarche't bu. Soluk solua kalmt. Ya naklar kpkrmzyd. Salar alnna yapmt. Hr kay koltuunun altnda tayordu. stnde yalnz bir gmlekle don vard. Gerek bir ev kapsna benze meyen, yalnzca belli belirsiz bir geit saylabilecek kapy hemen kapayp kitledi. Sonra, Bir dakika. dedi ve bam yukar kald rarak duvara yasland. Glkle soluk alyordu. Kari, nerdeyse onun kollar arasndayd. Ne yapacam bi lemez halde, yzn onun gsne dayamt. Delamarche, te seninkiler kouyorlar. dedi ve kulan dar verip parmam kapya doru uzatt. Gerekten de iki polis koarak geiyordu. Ayak ses leri bo sokakta sanki elii taa vuruyorlarm gibi nlyordu. Delamarche, Karla, Neyse, sen de iyi kurtuldun h a ! dedi. Kari, hl daha soluunu tutmaya al yor, tek kelime sylemiyordu. Delamarche onu dik katle yere oturttu. Kendisi de onun yanna diz k t. Birka defa alnn svazlad ve Karla bakt. Artk tamam. dedi Kari ve glkle ayaa kalk t. Delamarche, yleyse haydi frla. dedi ve hrka sn giydi Bitkinlikten ban yere een Karl nne doru itti. Ara sra biraz kendine gelmesi iin onu silkeliyordu. Yoruldun mu yoksa ? dedi. Darda at gibi ko uyordun. Ben de bu berbat koridorlarn ve avlula rn arasndan gizlice gemek zorunda kaldm. Neyse ki, iyi bir koucuyum. Gsn kabartarak Karln srtna elini kt diye indirdi. Bazen polisle byle va r yapmak iyi bir idman saylr. Kounun balangcnda yorgundum zaten. dedi

218

Kari. yi koamaynca insann gznn yana bak mazlar. dedi Delamarche. Ben komasaydm, seni oktan yakalamlard. Buna inanrm. dedi Kari. Sana minnet bor cum byk. phesiz. dedi Delamarche. Uzun ve dar bir aralktan yrdler. Burasnn taban, koyu renkli dz talarla kaplyd. Bazen sa da, bazen de solda bir merdiven n kyor, ya da bir aralktan daha byk baka bir koridora geili yordu. Ortalkta yetikin insan grlmyordu. Yal nzca ocuklar, bo merdivenlerin stnde oynuyor lard. Bir merdiven korkuluuna yaslanm kk bir kz alyor, gzyalar yzn prltlar iinde bra kyordu. Kk kz, Delamarche grr grmez, a zn ap yukar bakarak merdivenden yukar kotu ve ta yukarya knca, etrafa baknd. Peinden kim senin gelmediini, ya da gelmek istemediini kesin likle anladktan sonra yatt. Delamarche, glerek, Az nce bu kz koturup yre drdm. dedi. Yumruu ile kz korkuttu. K k kz, bararak gene merdivenden yukar koma ya balad. Kari ile Delamarchen getii avlular sanki ta mamen terkedilmiti. Ancak tede beride bir maa za hizmetlisinin iki tekerlekli bir arabay nnden ittii, bir kadnn kovasna pompadan su doldurdu u, bir posta datcsnn ar admlarla avluyu boy dan boya getii, beyaz sakall bir ihtiyar adamn caml bir kap nnde ayak ayak stne atp oturdu u ve piposunu tttrd, bir tat irketi nnde sandklarn boaltld, olduklar yerde duran atla rn sessizce balarn saa sola evirdii, i nl giymi bir adamn elinde tuttuu bir ktla alma lar gzetledii grlyordu. Bir bronun penceresi ak duruyordu. Yaz masasnda oturan bir memur, geriye doru dnceli bir halde dnp dar bakt.

219

Kari ile Delamarche da oracktan geiyorlard. Bundan daha sessiz bir yer bulunmaz. dedi De lamarche. Akamlar bir iki saat iin byk bir g rlt kopar. Ama gndzn buras ei bulunmaz bir yerdir. Kari ban sallad. Bu sessizlik ona biraz fazla gibi grnd. Buradan baka yerde oturamam ben. dedi Delamarche. nk Brunelda grltye hi dayanamaz. Brunelday tanyor musun sen ? Ney se, onu greceksin ya. Ama sana salk veririm, elin den geldiince sessiz davran. Delamarchem evine kan merdivene geldikle rinde otom obil ortada yoktu. Ezik burunlu delikan l, Karlm tekrar ortaya kmasna hi amadan, Robinsonu merdivenden kardn syledi. Delamarc he, sanki olan onun ua imi de, olaan bir grevi yerine getirmi gibi, ban sallamakla yetindi. Son ra, biraz tereddt eden ve gneli caddeye bakan Karl yan banda merdivenden yukar srkledi. Merdivenleri ktklar srada Delamarche birka de fa, Biraz sonra yukardayz. dedi. Ama bu n habe ri bir trl gereklemiyordu. Merdiven, hi farkedilmeden deien yeni bir yne doru uzayp gidiyordu. Hatt bir ara Kari durdu. Ama durmas yorgunluk tan deil, merdivenin uzamasndan duyduu bezgin liktendi. Yollarna devam ederlerken Delamarche, Ev epeyce yksekte. dedi. Ama bunun da kendine gre iyi taraflar var. nsan ok seyrek dar kyor, btn gn hrka ile dolaabiliyor. ok rahat bir evi miz var. Sonra bu kadar yksek yere konuk da gel miyor. Kari, Nerden konuk gelecek acaba buraya ? di ye dnd. Derken, byk ve kapal bir kapnn nnde, bir merdiven sahanlnda Robinson grn d. te eve varmlard. Ama merdiven gene de son bulmuyor, var karanlkta uzayp gidiyordu. Hemen sona ereceini gsterecek bir ey de yok gibiydi. Robinson, Byle olacam dnmtm zaten. dedi yavaa. Henz arlar dinmemie benziyordu.

220

Delamarche getiriyor onu. Delamarche olmasayd, halin nice olurdu, Rossmann ! Robinson, i amar lar ile duruyordu. Hotel Occidentalden ayrlrken kendisine verdikleri kk bir yatak rtsne ola bildii kadar sarnmaya alyordu. Niin eve girme dii, neden darda durup gelip geene kar kendini gln durumda brakt anlalmyordu. Delamarche, Uyuyor mu ? diye sordu. Robinson, Uyumuyor sanrm. Ama sen gelinceye kadar beklemeyi uygun grdm. dedi. nce, uyuyup uyumadm renmeliyiz. dedi Delamarche ve anahtar deliine eildi. Uzun sre ba n eitli ynlere evirip evirip gzledikten sonra tekrar doruldu: yi grlmyor, perde aa e kilmi. Kanapenin stnde oturuyor, ama belki de uyukluyor dur. Kari, Hasta m yoksa ? diye sordu. nk De lamarche, birisinden t bekliyormu gibi duruyor du. O da sert bir sesle Karla sordu : Hasta m ne demek ? Robinson, af dilercesine, Henz onu tanmyor da ondan. dedi. Birka kap tede iki kadm koridora kt. Elle rini nlklerine silerek Delamarche ile Robinsona baktlar. Onlarla ilgili olarak konutuklar anlalyor du. Kapnn birinden salar prl prl kk bir kz kt. ki kadnn kollarna aslarak aralarndan ge ti. Delamarche, Gene u pis karlar. dedi yavaa. Ama uyuyan Brunelday dnerek bu szleri syle dii apakt. Bir dahaki sefere bunlar polise ik yet edeceim. Ondan sonra yllarca beni rahatsz etmiyecekler. Karla dnerek, Bakma onlara! dedi. Oysa Kari, kadnlara bakmasnda hi de kt bir ta raf bulamad. nk nasl olsa koridorda Bruneldann uyanmasn beklemek zorundaydlar. Delamarc hen hibir uy ansn hesaba katmyor mu gibi fkey le ban sallad. Bu davrann daha aka gster

221

mek iin kadnlara dou yrmek istedi. Ama Ro binson kolundan tutup e k ti: Rossmann, kendini sa k n ! dedi. Karla kzm olan Delamarche, kk k zn yksek sesle kahkaha atmasna iyice ierledi. Kol larn ve bacaklarm hzla aarak kadnlarn stne doru yrd. Kadnlar da evlerine girerek gzden kayboldular. Delamarche, ar admlarla geriye dnerken, ki de bir u koridorlar byle temizlemem gerekiyor, dedi. Sonra Karl'n direnmesini hatrlad: Sana ge lince, bambaka bir davran gstermeni beklerim. Yoksa benden iyi eyler bekliyemezsin, bana i aar sn. dedi. O srada odadan soran tonda tatl ve yorgun bir ses geldi : Delamarche ? Delamarche, Efendim, diye cevap verdi ve ka pya doru dosta bir tavrla bakt. Girebilir mi yiz ? Elbette. dedi ierdeki. Delamarche, arkasnda kendisini bekleyen iki kiiyi yle bir szdkten son ra, kapy yavaa at. Girdikleri yer kapkaranlkt. Burann penceresi yoktu. Balkon kapsnn perdesi yere kadar inmiti, ieriye pek az k giriyordu. Ayrca, odann eya ile dopdolu olmas, duvarlarda elbiselerin asl durmas, ierinin karanlk hale gelmesine de ok yardm edi yordu. ierinin havas ard. Toz kokuyordu. Hibir elin giremiyecei anlalan kelerde toz ylyd. eri girer girmez Karln gzne arpan ilk ey, ar ka arkaya skk halde yere konmu tane san dkt. Kanapenin stnde, daha nce balkondan aa bakan kadn yatyordu. Krmz renkli elbisesinin alt ksm biraz burumutu; kocaman bir topak gibi ye re sarkyordu. Bacaklar hemen hemen dizlerine ka dar grnyordu. Kaim ve beyaz yn oraplar giy miti. Ayanda ayakkab yoktu. Ne kadar ok scak var, Delamarche. diyerek

222

baklarn duvardan uzaklatrd. Elini havaya kald rp, gevek halde Delamarchea doru uzatt. Delamarche elini tutup pt. Kari, kadnn enesinin al tndaki katmere bakyordu. Ban evirdike katmer de dnyordu. Delamarche, Syliyeyim perdeyi yukar eksin ler mi ? diye sordu. Kadn, kapal gzlerle ve byk bir umutsuzluk iindeymi gibi, Hayr, gerei yok. O zaman daha kt olur. dedi. Kari, kadn daha iyi grebilmek iin kanapenin ayak ucuna geti. Onun yaknmalar karsnda ap kalmt. Hava hi de yle scak deildi. Delamarche, Dur, imdi seni biraz daha rahat latacam. dedi korkarak. Kadnn boynuna yakn birka dmeyi zd, elbiseyi biraz aralad. Boynu ile gslerinin st ksm iyice almt. Kombinezo nunun ince ve sarms danteli grnyordu. Kadn anszn, Kim bu? diye sordu ve parma ile Karl gsterdi. Neden bana byle yiyecek gi bi bakyor ? Delamarche, Hemen de seni adam yerine koy maya baladlar. diyerek Karl bir kenara itti. Son ra kadm yattrmaya alt: Sana hizmet etsin di ye getirdiim olan bu. dedi. Kadn, Ben burada hi kimseyi istemiyorum. diye bard. Neden yabanclar kolundan tutup evi me getiriyorsun ? Delamarche, Sana hizmet edecek birinin olmas n her zaman arzuluyordun da.. diyerek yere diz k t. Kanape ok geni olduu halde Bruneldann ya nnda azck yer bile kalmamt. Ah, Delamarche, sen beni anlamyorsun, hibir zaman anlamyorsun. dedi kadn. Delamarche, Byle diyorsan, seni gerekten an lamyorum demektir. diyerek kadnn yzn iki eli nin arasna ald. Ama henz ortada bir ey yok. s tersen, onu hemen kovarm.

223

Bu defa kadn, Madem gelmi, kalsn artk. de di. Kari yorgun olduu iin, hi de dosta sylenme mi bu szlerden dolay bile kadna kar derin bir minnet duydu. Belki hemen inmek zorunda kalaca o sonu gelmeyen merdivenleri belli belirsiz dnr ken, yere serdii rtnn stnde tatl tatl uyuyan Robinsona yaklat. fkesinden ellerini durmadan sallayan Delamarchea aldrmadan, kadna yle de di : Her ey bir yana, burada biraz daha kalmama izin verdiiniz iin size teekkr ederim. Tam yir mi drt saatten beri hi uyumadm. Bu arada yeteri kadar altm ve trl heyecanlar geirdim. Mthi yorgunum. Nerede olduumu bile bilmiyorum. Birka saat uyuduktan sonra hibir eye bakmadan beni bu radan uzaklatrabilirsiniz. Ben de seve seve gide rim. Kadn, Burada her zaman kalabilirsiniz. dedi. Sonra da alay eder gibi ek led i: Gryorsunuz, yeri miz de bol. Gitmen gerekiyor. Sana ihtiyacmz yok. dedi Delamarche. Kadn, Hayr, kalsn. dedi. Tekrar ciddilemi ti. Delamarche, bu istei yerine getiriyormu gibi Karla, yleyse urda bir yere yat. dedi. u perdelerin stne yatabilir. Ama nce izme lerini karsn. Yoksa perdeleri yrtar. Delamarche, kadnn syledii yeri Karla gster di. Kap ile sandk arasna eitli biimde bir y n pencere perdesi atlmt. Eer bunlar, kalnlan en alta, daha hafifleri de st tarafa gelecek gibi dz gn olarak katlanp, ynn iindeki eitli tahtalar ve aa halkalar karlsa, az ok ie yarar bir yatak meydana gelebilirdi. Bu haliyle oras esnek ve kay gan bir yerdi. Buna ramen Kari hemen oraya yat t. nk zel uyku hazrlklar yapamyacak kadar yorgundu ve ev sahiplerine fazla yk olmamak iin de dikkatli davranmalyd. Tam uykuya dalmak zere iken keskin bir hayk

224

r iitti. Yerinden doruldu. Bruneldanm kanape s tnde oturduunu grd. Kollarm iyice am, nn de diz ken Delamarche'a smsk sarlmt. Bu g rnmden utanan Kari, tekrar arkaya yasland, uy kuya devam etmek zere perdelerin iine gmld. Burada iki gn bile kalmaya dayanamyacan iyice anlamt. Bunun iin nce iyi bir uyku ekmeliydi. Bylece iyice akl bana gelir, abuk ve doru bir karar verebilirdi. Brunelda, biraz nce dehet iinde brakt Karl'n yorgunluktan dar frlayan gzlerini farketmiti. Barmaya balad: Delamarche, dayanamyacam bu scaa. Yanyorum. Soyunmalym. Ykanmalym. Dar yolla bu iki adam. Nereye istersen gitsinler. Koridora, balkona... Onlar gzm grmesin yeter. Buras evim szde benim. Ama hi rahat ettiim yok. Ah seninle yalnz kalabilseydim. Delamarche! Aman Tanrm, bunlar hl burada! u utanmaz Robinson, bir hanmn yannda byle don gmlek nasl da uzan m! Ya bu yabanc olan! Birka saniye nce bana nasl yiyecek gibi bakyordu! Beni aldatmak iin ge ne yatm. Defet unlar buradan, Delamarche! Yk oluyor bunlar bana. Sanki gsmn stne uzanp vatmlar. u anda lrsem, sebebi onlar olacak. Delamarche, Onlan hemen dan atarm, soyun sen hele. dedi. Sonra Robinson'un yanma gitti. Aya n gsnn stne koyarak Robinsonu drtt. Bir yandan da Karla baryordu : Rossmann, kalk! ikiniz de balkona kn. armadan ieri girerseniz vay halinize. Haydi frla, Robinson! Bu arada Ro binsonu daha hzl drtt. Hey Rossman, dikkat et, stne yrrsem halin haraptr. diyerek ellerini iki defa rpt. Kanape stnde oturan Brunelda, Daha ne ka dar oyalanacaklar ! diye bard. Ar derecede i man olan vcuduna daha ok yer salamak iin otur duu yerde bacaklarn iyice ayrmt. Binbir g lkle, azar azar, sk sk dinlenerek biraz eilebildi ve

225

oraplarnn en st kenarndan tuttu, biraz aa ek ti. Ayandan iyice karamad oraplar. Bu ii Delamarchen yapmas gerekliydi. Delamarche, bu ii yaparken kendisi sabrszlkla bekliyordu. Yorgunluktan perian den Kari, perde yn stnden aa syrld. Yava yava balkon kapsna yrd. Bir perde kuma paras ayann etrafna sarlmt. Yrrken onun ardndan srnmesine al drmad. stelik bir de dalgnlndan, Bruneldann yanndan geerken, Size iyi geceler. dedi. Sonra Delamarchen yanndan geti. Delamarche, balkon ka psnn perdesini biraz kenara ekti. Kari balkona kt. Karlm hemen ardndan Robinson geldi. Robinson da onun kadar uykuluydu. Kendi kendine ho murdanyordu : nsan durmadan da rahatsz ediyor lar. Brunelda da gelmezse balkona kmam. Byle dedii halde hi direnmeden dar kt. Kari orada ki koltua kt iin, Robinson da hemen yerin talar stne serildi. Kari uyand zaman akam olmutu. Artk gk yznde yldzlar belirmiti. Caddenin te tarafnda ki yksek evlerin ardndan ayn klar ykseliyor du. Bilmedii bu evreye birka defa gz gezdirdik ten sonra, serin ve temiz havay cierlerine ekti. Ne rede bulunduunu ancak o zaman anlad. Ne kadar dikkatsizlik etmi, aba kadnn btn tleri ni, Theresenin btn uyarmalarn, kendisinin b tn kukularn ihmal etmiti. O yzden imdi Delamarchen balkonunda byle oturuyordu. u perde nin arkasnda byk dman Delamarche yokmu gibi, gnn yarsn burada uyumakla geirmiti. Yer de yatan tembel Robinson teki yanna dnerek Kari n ayandan ekti. Onu uyandrmak istedii anla lyordu. Bir yandan da yle diyordu : Ne uyurmu sun, Rossmann! Dertsiz kasavetsiz genler byle olur ite. Daha ne kadar uyuyacaksn bakalm? Uyu mana daha ses karmazdm, ama birincisi burada yerde artk ok canm skld. kincisi, ok acktm.

226

Rica ederim, kalk biraz. Koltuunun altma bir ey koymutum. Biraz yiyecek saklamtm. imdi ka raym unu. Sana da vereceim. Kari ayaa kalkt, Robinsonun ayaa kalkmadan, kam zerinde sr nerek ellerini uzattn ve koltuun altndan gm kaplamal bir kse kardn grd. Kartvizitlerin saklanmas iin kullanlan cinsten kselere benziyor du bu. stnde koyu siyah renkte yarm sucuk, bir ka ince sigara, kapa alm, azna kadar dolu ve stnden zeytinya tam bir sardalya kutusu, o u ezik ve top gibi biribirine yapm biraz bonbon ekeri vard. Sonra da byk bir para ekmek ve bir eit parfm iesi gze arpyordu. Ama ienin iin deki, parfmden baka bir eye benziyordu. nk Robinson, ieye kar zel bir ilgi gsterdi ve Karla doru dilini aprdatt. Robinson, sardalyalar biribirinin ardndan mide ye yuvarlarken, Gryor musun, Rossmann ? dedi. Yalanan elini ara sra bir yn havluya siliyordu. Her halde bu havluyu Brunelda balkonda unutmutu. G ryor musun, Rossmann, alktan lmemek isteyen insan byle bir kenara yiyecek koymal. Beni bir ya na brak imdi, asl sen nemlisin. Bir insana kar hep kpekmi gibi davranrlarsa, sonunda insan ger ekten kpek olduunu dnr. yi ki burdasm Rossmann. Hi deilse konuacak birini buluyorum. Bu evde benimle hi kimse konumuyor. Kin besli yorlar bize. Btn bunlara sebep Brunelda. Ama, ge ne de ahane bir kadndr o. Bak.. Kulana bir ey fsldamak zere eliyle Karl kendine doru ar d. Onu bir defa rplak grdm. Ah! Bu tatl an y dnerek, KaTn bacaklarn skmaya ve vurma ya balad. Sonunda Kari, Robinson, akim m kar dn sen! diye bararak ellerini tutup geri itti. Sen daha ocuksun, Rossmann. dedi Robinson. Gmleinin altndan, boynuna asl bir ipte tad bir kama kard. Kamann knn att ve sert sucuu kesti. Daha ok eyler renmen gerek. Ama buras

227

tam sana gre bir yer. Otursana. Bir eyler yemek is temez misin? Neyse, beni seyrederken belki itahn alr. Bir ey imek de mi istemiyorsun ? Anlalan sen hibir ey istemiyorsun. imdilik pek bir eyler de konumak istemiyorsun. Balkonda insann yann da kim olursa olsun nemli deil. Birisi bulunsun ye ter. Hele ben, sk sk balkona karm. Brunelda bundan ok holanyor. Akima bir ey gelmesin Bruneldann! Ne isterse onu yapar. Kimizaman bura s souk der, kimizaman scak. Kimizaman uyumak ister, kimizaman san taramak. Kimizaman korsasn zmek ister, kimizaman takmak. Byle zaman larda hep beni balkona yollar. Kimizaman syledii eyi gerekten yapar. Ama ouzaman sabah grd n gibi yalnzca kanapede yatar, hi kprdamaz. Es kiden sk sk perdeyi hafife aralar, ieri bakardm. Ama bir gn gene byle bakarken bunu isteyerek deil, yalnzca Bruneldamn ricas zerine yaptn da ok iyi biliyorum krbala yzme birka defa vurdu. zlerini gryor musun? Ondan bu yana ie ri bakmaya cesaret edemiyorum. Bu yzden u bal konda yatyorum. Yemekten baka da elencem yok. nceki gece, akam st tek bama burada yattm srada, senin otelde yitirdiim k elbiseler vard s tmde. Yazk oldu o elbiseye. Ah o kpekler! O paha l elbiseyi stmden paralayp attlar. Evet, byle yapayalnz buraya yatmtm, parmaklklarn arasn dan aay seyrediyordum. imi bir znt kapla mt. Baladm uluyan kpek gibi alamaa. Bir raslant oldu, hemen farkna varamadm; Brunelda kr mz elbisesi iinde bana doru geliyordu. Bu elbise ona hepsinden ok yakyor. Bana biraz bakt, son ra, 'Neden alyorsun, Robinson ? dedi. Elbisesinin kenarn yukar kaldrd, gzlerimin yan sildi. Kim bilir, daha neler yapacakt, ama Delamarche onu a rd. Hemen geri dnp odasna girmek zorunda kaldr.. Ben de, artk sra bana geldi diye dnm tm. Perdenin aralndan seslenip, odaya girebilir

228

miyim diye sordum. O zaman ne oldu dersin ? Brunelda, Hayr! demez mi? Aklna ne geldi ki? di ye sordu. Madem sana byle davranyorlar, daha ne duru yorsun burada ? Affedersin, ama Rossman, pek akllca soru sormuyorsun. dedi. Robinson. Sen de burada kala caksn. Sana daha kt davransalar bile kalacaksn. Hem, bana o kadar kt davranmyorlar ki... Ben burada kalmam, dedi Kari, mutlaka gide ceim. Mmkn olursa bu akam. Sizin yannzda kalmyacam. Robinson, Peki, ama, bu akam gitmeyi nasl ak lna koyabilirsin ? diye sordu. Ekmein iini kar d, sardalya kutusundaki yaa gzelce batrd. Oda ya bile giremiyecek durumda olduun halde, nasl e kip gidebilirsin ? Odaya neden giremiyormuuz ? Bak, zil almad srece ieri giremeyiz. dedi Robinson. Azm aabildii kadar ap yal ekmei ieri yerletirdi. teki eliyle de ekmekten damlayan ya tutuyordu. Hemen ardndan, yaa daldrmak zere geri kalan ekmei de yedek olarak avucunun iine ald. Burada iler artk daha da zorlat. nce leri yalnz ince bir perde vard. Perdeden baknca ierisi grnmyorsa bile, akam olunca ierdekile glgeler halinde tannyordu. Bu durum Bruneldamn houna gitmedi. Tiyatroda giydii mantolardan birini bozup perde yaptm, eski perdenin yerine bunu astm. imdi hibir ey grlmyor. Sonra, eskiden, ieri girebilir miyim diye sormaya yetkim vard. Du ruma gre, evet ya da hayr cevabm alrdm. Sonra dan bu yetkiyi kullanmada herhalde fazla ileri gittim ve sorularm snr at. Brunelda da buna dayanama d. (Brunelda iman olmasna ramen ok zayf ya radltadr. Sk sk ba ars eker. Bacaklarnda ki nekris ise sreklidir.) Bylece, artk sormaya yet kim olmad, ieriye girebileceim zamanlar masa

229

daki zile basacaklar akland. Bu zil yle bir ses karyor ki, ben bile uykudan uyanyorum. Bir gn beni elendirsin diye buraya bir kedi almtm. Zilin sesini duyan kedi korkudan kap gitti. Bir daha da geri dnmedi. Bugn zili hi almadlar. Ama eer alarsa, ieriye girmek iin izin deil, buyruk de mektir bu. Byle uzun sre almad m, almas iin daha ok da beklenebilir. Peki, diye haykrd Robinson, zil senin iin neden alm olmasn? Elbette zili alnca sana da sesleniyorlar saylr. Zil alncaya kadar burada be nim yanmda sessizce bekle. Gidip gitmiyeceini on dan sonra deneyebilirsin. Neden buradan ayrlp gitmiyorsun ? Yalnzca Delamarche dostun olduu iin mi, yoksa buras iyi olduu iin mi ? Bu da hayat m yani ? nce Butterforda gitmek istemitiniz. Oras daha iyi deil mi ? Sonra, dostlarnn bulunduu Kaliforniyaya ne der sin ? Robinson, Evet, ama iin nasl bir biim alaca m imdiden kimse kestiremez. dedi. Szlerine de vam etmeden nce, Salna sevgili Rossmann. di yerek parfm iesinden kocaman bir yudum ald. Balangta sen de bizimle birlikteydin, bilirsin. O gnlerde durumumuz ok ktyd. lk gnlerde hi i bulamadk. Delamarche, isteseydi i bulabilirdi, ama can almak istemiyordu. Buna karlk dur madan beni ava yolluyordu. Benim de talihim yaver gitmiyordu. Kendisi ise ortalkta babo dolayor du. Bir gn akama kadar dolat. Akam dndn de bir tek kadn czdan getirdi. ok gzel bir eydi bu. ncilerden yaplmt. Sonradan bunu Bruneldaya armaan etti. Czdann iinde hemen hibir ey yoktu. Bunun zerine evlere dilenmeye kacamz syledi. Bundan yararlanarak baz nemli eyler ele geirebilirdik. Bylece dilenmeye ktk. Bu i biraz daha namusluca olsun diye kaplarn nnde ark sylemeye baladm. Delamarchen her zaman tali

230

hi vardr. e baladktan sonra henz ikinci kapnn nne gelmitik. Buras, birinci katta ok zengin bir evdi. Kapnn nnde a kadna ve hizmetiye bir ark syledik. O srada ev sahibi bayan merdiven lerden yukar kyordu. te bu, bayan Brunelda idi. Belki korsasm biraz fazla skmt, birka basamak merdiveni bile kamyordu. Ama ne kadar gzeldi, bilsen Rossmann. Bembeyaz giysileri, krmz renk li emsiyesi vard. Yemeliydi onu. Su gibi imeliydi onu. Ah Tanrm, ah, ne kadar gzeldi! Kadn dediin yle olur. Dur hele... Sylesene sen bana ! Byle bir kadn bulunur mu? Hizmeti kzla uak, onu grn ce hemen yanma kotular. tesinden berisinden tutup onu yukar karverdiler. Biz de kapnn iki yannda yer aldk. Onu selmladk. Burda hep byle yapyor lar. Kendisi biraz durdu. Yeteri kadar soluk alam yordu. Derken nasl oldu pek bilmiyorum, alktan aklm bamda deildi. Brunelda, yakma gelince da ha gzellemi, koskocaman bir ey olmutu. zel bir korsann yardm ile her yan smsk olmutu. Bu korsay sana sandktan karp gsterebilirim. Szn k sas, arkadan ona biraz dokundum. Ama ok hafif; bi lirsin ya, yle bir dokundum. Bir dilencinin zengin bir bayana dokunmasna hi kimse dayanamaz p hesiz. Buna pek dokunma da denemezdi, ama ne de olsa bir defa dokunmutuk ite. Eer o zaman Delamarche hemen dnp bana bir tokat atmasayd, du rum kim bilir ne kadar berbat olurdu! Bu yle bir tokatt ki, hemen ellerimi yanama yaptrmak zo runda kaldm. Kari, Siz ne yapmsnz y le ! dedi. Hikye onu sarmt. Yere oturdu. Bruneldayd bu deil mi? Elbette. Oydu ya! Sen onun arkc olduunu sylememi miy din ? Doru, arkcdr. Hem de byk bir arkc. de di Robinson. Dilinin stnde kocaman bir bonbon e kerini yuvarlyor, ara sra ekerin bir ucu azndan

231

dar frladka, parma ile geri itiyordu. Ama o zaman biz bunu nerden bilelim ? Bilemezdik elbet te. Biz yalnz, onun zengin ve ok kibar bir bayan olduunu gryorduk. Brunelda, hibir ey olmam gibi davrand. Belki de hibir ey duymamt. n k ben ona gerekten yalnzca parmaklarmn ucuy la dokunmutum. Ama o, gzlerini Delamarchea dik ti. Delamarche iyi niancdr. O da Bruneldanm gz lerinin ortasna bakt. Brunelda ona, 'Birka saniye iin ieri gelsene. diyerek, emsiye ile evini gster di. Hem de Delamarchem nden yrmesini iaret etti. kisi birlikte ieri girdiler. Hizmetiler de onla rn ardndan kapy kapadlar. Beni darda unuttu lar. Bunun ok srmiyeceini dndm. Delamarche beklemek iin merdivenin stne oturdum. Delamarchen yerine bir uak dar kt, bana bir ta bak orba uzatt. 'Delamarche her eyi dnr. de dim kendi kendime. Ben orbay ierken, uak biraz yanmda kald, bana Brunelda ile ilgili baz eyler an latt. Brunelday ziyaretimizin bizim iin ne kadar byk nem tadn o zaman anladm. Brunelda kocasndan boanm bir kadnd. Byk bir serveti vard ve baka hibir bants yoktu. Eski kocas bir kakao fabrikatryd. Onu hl seviyordu. Ama Brunelda onun adn bile iitmek istemiyordu. Adam Bruneldann evine sk sk geliyordu. Her geliinde de dne gidiyormu gibi k giyiniyordu. (Bunlar ke limesi kelimesine dorudur, adam ben de tanyo rum.) Ama uak, ald byk rvetlere ramen, adam kabul edip etmiyeceini Bruneldaya sormak cesaretini gsteremiyordu. nk birka defa sor mu, her soruunda da Brunelda, o anda elinde ne varsa uan kafasna frlatmt. Hele bir defasnda azna kadar dolu koca scak su iesini atp, uan n dilerinden birini krmt. Yaa, Rossmann, gr yorsun durumu. Kari, Sen adam nerden tanyorsun ? diye sor du.

232

Arasra buraya kadar geliyor. Kari, Buraya kadar m ? diyerek hayretten eli ni hafife yere vurdu. Robinson, Hayret etmekte haklsn. diye devam etti. O vakitler uak bana bunu anlatnca, ben de hayret etmitim. Bir dn hele ! Brunelda evde ol mad zaman adam uak onun odasna gtrrm. Adam da her defasnda htra olarak kk bir ey alrm. Buna karlk Bruneldaya daha pahal ve daha gzel bir ey brakr, brakt eyin kimden gel diini sylememesi iin uaa da sk sk tembih edermi. Ama bir gn (uak anlatt, ben de inanyo rum), porselenden yaplm ve deeri parayla llemiyecek kadar nemli bir ey getirince, naslsa Bru nelda durumu akm. Porseleni tuttuu gibi yere frlatm, paralarn da ayaklar altnda inemi. stne de tkrm. Hatt daha baka eyler yap maa da kalkm, uak bunlar grmee dayanama yp, midesi bulanarak dar kam. Sonra adam ona ne yapm ? Pek iyi bilmiyorum. Ama dikkate alnacak bir ey yaptn sanmyorum. Ya da uak, bunun dn da bir ey bilmiyor. Adamla bu konuda birka defa konutum. Her gn beni sokan kesinde bekler. Yanma gidince, yeni eyler varsa ona anlatrm. Git mezsem, yarm saat bekler, sonra ekip gider. Benim iin olduka iyi bir kazan kaynadr. Haberlerin karlm ok iyi der. Ancak Delamarche bu ii ha ber aldndan bu yana, elime geen btn paralar ona teslim etmek zorunda kalyorum. Bunun iin de seyrek gidiyorum. Kari, Peki, bu adamn amac ne ? diye sordu. Ne elde etmek istiyor ? Kadnn onu istemediini bi liyor ya. yle, dedi Robinson iini ekerek. Bir sigara yakt. Kolunu hzla sallayarak duman yukarlara do ru fledi. Sonra, yeni bir karar verecekmi gibi dei ti ve yle d e d i: Beni ne ilgilendirir bunlar ? Be

233

nim bildiim tek ey, eer adam u balkonda bizim gibi oturabilseydi, karlnda ok para verirdi. Kari, ayaa kalkt, korkulua yasland ve cadde ye bakt. Ay artk iyice grnyordu, ama klar so kan telerine kadar henz yaylamyordu. Gnd zn bombo olan sokakta, imdi, zellikle evlerin nnde byk bir kalabalk vard. Herkes yava ya va kprdyordu. Erkeklerin stnde yalnz gmlek vard. Kadnlarn ak renk giysileri, karanlkta pek az gze arpyordu. Btn kadnlarn banda rt var d. epevre balkonlar da insan doluydu. Elektrik lambalarnn nda aileler balkonlarda oturuyor lard. Hepsi de, balkonun byklne gre, kk bir masann evresinde, ya da sandalyelerde yan ya na oturuyorlard. Bazlar yalnzca odalardan dar balarn uzatmlard. Erkekler bacaklarm iyice ya yp oturmulard. Ayaklar korkuluklarn parmaklklar arasndan dar frlamt. Nerdeyse yere kadar sar kan gazeteleri okuyorlar, ya da kt oynuyorlard. Galiba hi sesleri kmyordu. Ama masalara hzla vurduklar oluyordu. Kadnlarn kucanda diki i leri vard. Ara sra da evreye ya da sokaa bir gz atmadan duramyorlard. Komu balkondaki sarn vc zayf bir kadn, durmadan esniyor, bir yandan da gzlerini saa sola eviriyor, yamamakta olduu a mar sk sk azna doru gtryordu. En kk balkonlardaki ocuklar bile biribirini kovalamasn beceriyorlard. Analar babalar da buna ok kzyor lard. Birok odalarn iinde gramofonlar kurulmu tu. Bir ark ya da orkestra mzii duyuluyordu. Ama mzikle ilgilenen pek yok gibiydi. Yalnz, ara sra ailelerden birinin babas, eliyle bir iaret yap yor, o zaman oradakilerden birisi ieri koarak yeni bir plak koyuyordu. Baz pencerelerde hi kprda madan sevien iftler gze arpyordu. Karln kar sndaki bir pencerede byle bir ift duruyordu. Gen adam kolunu kzn beline dolam, eliyle de gsn skyordu.

234

Kari, Robinsona sordu : u bitiikte oturanlar dan hi kimseyi tanmyor musun ? Robinson ayaa kalkmt. ok d iin, yatak rtsnden baka Bruneldanm yorgann da srtna almt. Hemen hi kimseyi tanmam. Benim durumum da olan bir insan iin iin kt yan da bu ya ! de di Robinson ve kulana fsldamak zere Karl ken dine doru ekti. Eer tamsaydm, imdiki gibi ha limden byle yaknmazdm. Brunelda, Delamarche yzn den, nesi var nesi yok satt, geri kalan eyleri ni de alp, kendini iyice ona verebilmek iin bu ke nar mahalleye tand. Hi kimse kendisini rahatsz etsin istemiyor. Zaten Delamarchem da istedii bu. Hizmetilere de yol verdi demek? Elbette, dedi Robinson. Hizmetileri burada nerde barndracak ? Sonra bu uaklar ok da titiz efendiler. Bir gn Delamarche, Bruneldann yannda bunlardan birini tokatlyarak dar att. Tokatlar pe pee geldi ve sonunda adam kendini darda buldu. Hemen teki uaklar onun iin birletiler, kapnn nnde grlt kardlar. Delamarche dar kt. ( srada ben uak deildim, evin dostuydum. Ama uaklarla birlikte kalyordum.) Uaklara, Ne istiyor sunuz ? diye sordu. En yal uak, tsidor adl biri, 'Siz bizimle konuamazsnz, bizim efendimiz, sayg deer bayandr. dedi. Bruneldaya ne kadar ok say g gsterdiklerini anlyorsun deil mi? Ama Brunelda, onlar adam yerine bile koymadan, Delamarchem kol larna atld. Brunelda o zaman bu kadar iman de ildi. Delamarchea smsk sarld, onu pt ve 'Bir tanecik Delamarcheim ! dedi. Sonra da, Dar kar u maymunlar. diye bard. Maymunlar dedii uaklar olmalyd. Adamlarn yzlerinin o zaman na sl bir biim aldn bir gznn nne getir. Bru nelda, kemerinde tad para antasna Delamarchem elini tutup soktu. Delamarche, antadaki para lar ald ve uaklara datmaya balad. Brunelda, yalnzca para antasnn azn ak tutmaya alt.

235

Delamarche, ikide bir elini para antasna daldryor, paray saymadan ve kimin ne kadar alaca olduu nu incelemeden rastgele datyordu. En sonunda. Madem benimle konumak istemiyorsunuz, size Bruneldanm adna diyorum k i : Phnz prtnz topla yn, hemen defolun. dedi. Bylece uaklar iten ko vuldular. Bazlar dva bile at. Delamarche bir de fa mahkemeye gitmek zorunda kald. Ama iin bu ta rafndan hi haberim yok. Yalnz, uaklarn ayrlma sndan hemen sonra Delamarche, Bruneldaya yle d e d i: 'Artk elinin altnda uak kalmad. Brunelda da, Robinson var ya ite. dedi. Bunun zerine Dela marche, omuzuma bir yumruk indirerek, 'Oldu, ta mam, sen bizim uamzsn. dedi. Brunelda da ya nama elini aplatt. Bir frsat derse senin de ya nana bir aplatsn, Rossmann. aacaksn, ne g zel oluyor! Kari, sylenenleri zetliyerek, Yani sen Delamarchem ua oldun. dedi. Robinson, bu sorunun bir znty anlattn kavnyarak yle karlk v e rd i: Evet, uam, ama bunu pek az kimse farkediyor. Yanmzda birazck kaldn halde, gryorsun ki, sen bile bunu anlyamadm. Sizin otele geldiim gece nasl giyindiimi de grmtn. ki dirhem bir ekirdek olmutum yani. Hi uaklar byle giyinip kar m ? Yalnz iin pf noktas, dar istediim zaman kamaym. Her za man iin el altnda bulunmak zorundaym. Her zaman iin evde yaplmas gereken i vardr. Bu kadar ok ie bir kii de az geliyor. Belki farkna vardn, odann iinde birok ey darmadank duruyor. O byk tanma srasnda satamadmz eyleri alp buraya getirdik. Bunlar tekine berikine armaan edip el den karmak mmknd elbette, ama Brunelda hi bir eyi armaan etmez. Hele bir dn, bunlar mer divenlerden yukar tamak ne kadar zor bir iti! Btn bunlar yukarya sen mi tadn, Robin son ?

236

Baka kim tayacakt ya? dedi Robinson. Bir yardmc ii de vard, ama tembel herifin biriydi. in ounu tek bama yapmak zorunda kaldm. Brunelda aada arabann yannda durdu. Delamarche yukarda eyalarn nerelere yerletirileceini gs terdi. Ben de durmadan inip ktm. ki gn srd bu. Uzun zaman deil mi? Ama sen, odada neler bu lunduunu bilmiyorsun ki. Btn sandklar dolu, san dklarn arkasnda birok ey tavana kadar istif edil mi. Tama ii iin birka adam tutulsayd, hepsi k sa zamanda yerini bulurdu. Brunelda, benden baka hi kimseye gvenemedi. Bu ho bir eydi, ama o yzden salm bozuldu ve bir daha mrm boyun ca dzelmeyecek. Peki, benim salmdan baka ne yim var ki? Birazck kendimi zora vursam, urama ve urama bir ey batyor. Salm yerinde olsayd, sanyor musun ki, oteldeki o olanlar, o kt kurba alar, baka ne olabilirler yani? beni yenebilsin ler? Bama geleni ne Delamarchea, ne de Bruneldaya atm. Tek kelime sylemedim. Elimden gel dii kadar altm. Bundan sonra da alacam. alamyacak duruma gelince de yatp leceim. On dan sonra, pek ge, hasta olduumu, buna ramen durmadan yorulmadan altm, onlarn hizmetin de almaktan kendimi mahvettiimi, lme kadar gittiimi anlyacaklar. Ah Rossmann! diyerek gzle rinin yam Karln gmleine kurulad. Biraz dur duktan sonra, stnde bir gmlekten baka bir ey yok, myor musun? dedi. Kari, Haydi canm sen de, Robinson, dedi, dur madan alyorsun. Senin bu kadar hasta olduuna inanmyorum. ok salkl grnyorsun. Ama hep bu balkonda yattn iin kafanda trl eyler ku ruyorsun. Arasra gsne bir ar saplanabilir. Ben de de var bu. Herkeste olabilir. Eer btn insanlar byle senin gibi ufaktefek eylerden alamak istese ler, u grdn balkonlarda bulunanlarn hepsinin alamas gerekirdi.

237

Robinson, yatak rtsnn kenar ile gzlerini silerek, Bu durumu ben daha iyi biliyorum. dedi. Bitiikte bir ev sahibi kadn var. Bizim yemeimizi o piiriyor. Bu kadnn yannda oturan renci, ge en gn oraya bulaklar gtrdmde bana dedi ki: Dinleyin beni, Robinson. Siz hasta deil misi niz? Bakalar ile konumak bana yasak edildi. Bu yzden bulaklar braktm ve kp gitmek istedim. renci yanma kadar gelerek, 'Dinleyin beni, arka da. Durumunuzu en kt noktaya kadar gtrme yin. Siz hastasnz, dedi. Ben de, 'Peki yleyse, sizden rica ediyorum, ne yapmalym? diye sordum. 'Bu si zin bileceiniz i. dedi bana ve srtn dnp uzak lat. Orada bir masann banda duran adamlar gl dler. Zaten bizim her yerde dmanmz var. Ben de oradan uzaklatm. Onlar seni kak yerine koymular. Buna inan myor musun? Senin iyiliini dnen insanlar onlar. Bunu anlvamadm m? Robinson, Durumun ne olduunu da anlamam gerek. diyerek gene alamaa balad. endeki eksikliin ne olduunu bilmiyorsun. Bu rada Delamarchem yannda uaklk yapacana, ken dine doru drst bir i aramalsn. nk senin an lattklarna ve kendi gzmle grdklerime bakarak bir yargda bulunabilirsem, diyeceim ki, bu yapt n i deil, kleliktir. Hibir insan buna dayanamaz. Senin de dayanamyacam sanyorum. Oysa sen, Delamarchen dostu olduun iin, onu brakamyacan sanyorsun. Yanl bu. Eer o, senin nasl skntl bir hayat srdn anlamyorsa, ona kar hibir ykmlln kalmam demektir. Peki Rossmann, burada hizmet etmekten vaz gesem, yeniden salma kavuacama gerekten inanyor musun? Elbette. Sahi mi? diye sordu Robinson yeniden. Elbette sahi. dedi Kari glmsiyerek.

238

Robinson, yleyse hemen iyilemeye balyabilirim. diyerek Karla bakt. Nasl yani? nk benim buradaki iimi sen yklenecek sin. Bunu sana kim syledi? Epeyce eski bir plan bu. Birka gndr sz ediliyor. nce bu, evi yeterince temiz tutamadm iin beni azarlamalar ile balad. phesiz ileri he men yoluna koyacama sz vermitim. Ancak, zor bir eydi bu. Szgelimi, u halimle toz almak iin her yere kvrlp giremiyorum. Odann ortasnda bi le kprdamak olacak i deil. Mobilyalarn ve eya denklerinin arasnda bu nasl olabilir? nsan her e yi iyice temizlemek isteyince, btn eyalarn yerini deitirmesi gerekir. Ben bu ii nasl yaparm? B tn bunlarn ok da grltsz yaplmas zorunluu var. nk Brunelda, odadan hemen hi dar kmad iin rahatsz olabilir. Geri her eyi temizliyeceime sz verdim, ama gerekte bu ii yapama dm, her eyi temizleyemedim. Brunelda bunu farkedince, durumun' byle srp gidemiyeceini, bir yar dmc daha almak gerektiini Delamarchea syledi. Evi iyi ynetemediimi bir gn bana sylemeni is temiyorum, Delamarche. Kendim bu iin zahmetine giremem, bunu sen de anlyorsun. Robinson da bu i lere yetmiyor. Balangta pek atikti, her yeri elden geiriyordu. Ama imdi her zaman yorgun. ouzaman bir keye ekilip oturuyor. Oysa bizimki gibi eya dolu bir oda sk sk temizlenmek ve dzene kon mak istiyor. dedi. Bunun zerine Delamarche, ne ya plabileceini uzun uzun dnd. Byle bir evin i leri iin rastgele bir insan alnamazd elbette. Byle si denemek iin bile olmazd. nk buralarda her kesin gz bizde. Ama ben, senin iyi bir dostum ol duunu, otelde byk bir sknt ektiini Renelllden bildiim iin, bu i iin seni ileri srdm. Vaktiyle kendisine kar pek saygszca davrandn halde Dc-

239

lamarche nerimi hemen kabul etti. phesiz ben de sana bu kadar yararm dokunacana ok sevindim. nk bu i tam sana gre. Gensin, glsn, bece riklisin. Oysa benim artk hibir tutar yanm kalma d. Yalnz sana unu syliyeyim ki, henz ie kabul edilmi deilsin. Eer Bruneldann houna gitmez sen, sana ihtiyacmz kalmaz, yleyse onun gzne ho grnmeye al, st tarafn bana brak. Kari, Ben burada uak olursam sen ne yapacak sn? diye sordu. Kendini ok serbest grd iin Robinsonun anlattklarnn uyandrd ilk korku he men kayboldu. Anlalan Delamarchen onu uak yapmaktan daha kt bir niyeti yoktu. Eer olsayd, geveze Robinson mutlaka azndan bireyler karr d. Durum bu olunca, Kari, hemen bu gece onlardan ayrlabilecei gvenini iinde duydu. Hi kimse bir ii yklenmeye zorlanamazd. Eskiden Kari, otelden ayrlnca a kalmyacak kadar ksa bir sre iinde kendine uygun, belki de birok kimsenin beenmiyecei bir i bulup bulamyaca konusunda kukular duyard. imdi ise, burada onun iin dnlen ve kendisine ho grlmeyen bir ile karlatrnca, ba ka her i ona yeteri kadar iyi grnyordu. siz kalp skntya dmeyi bile bu iten ye gryordu. Ama bunu Robinsona anlatmaya girimedi. Bunun balca nedeni, Robinson'un her yargsnda, Karlm yardm ile ykten kurtulaca umuduna tam anlam ile bel balamasyd. yleyse, sana nce her eyi anlataym, neyin nerde olduunu gstereyim. dedi Robinson. Konuur ken honutluunu gsteren el hareketleri yapyordu. Dirseini korkuluun stne dayamt. Sen oku mu bir adamsn, herhalde yazn da gzeldir. Bizim burada ne var ne yok hepsinin bir listesini karr sn. Brunelda bunu oktandr arzuluyordu. Yarn sa bah hava gzel olursa, balkonda oturmasn Bruneldadan rica ederiz. Bu arada biz de rahata, onu ra hatsz etmeden odada alrz. Her eyden nce bu

240

na dikkat etmelisin, Rossmann, Brunelda'y rahatsz etmemeye bakmalsn. Her eyi iitir o. Belki de ar kc olduu iin kulaklar bu kadar duyarldr. Sz gelimi, diyelim ki, sandn arkasndaki votka f sn yuvarlyorsun. Grlt yapar bu. nk ok ardr ve her yerde trl eyalar dank halde bu lunmaktadr. Bundan dolay fy yle bir defada yuvarlyamazsn. Gene diyelim ki, Brunelda kanapenin stnde sessizce yatmaktadr ve onu ok rahatsz eden sinekleri yakalamaya almaktadr. Sen sanr sn ki, o seninle ilgilenmiyor. Bu yzden fy dur madan yuvarlarsn. O gene yle sessiz yatmaktadr. Ama senin hi beklemediin ve en az grlt yapt n bir anda anszn yerinden kalkar, iki eliyle kanapeye vurur, kanape neredeyse tozdan grnmez hale gelir. Buraya geldiimizden bu yana kanapenin to zunu silkmedim. Bu ii yapamadm, nk Brunelda srekli olarak onun stnde yatyor. Sonra kor kun bir sesle, bir erkek gibi, barmaa balar. Sa atlerce byle barr. Komular onun ark syleme sini yasak ettiler. Ama barmay ona kimse yasak edemez. Barmas gereklidir. Zaten imdi bunu da pek seyrek yapyor. Artk ben ve Delamarche ok dikkatli davranyoruz. Barmann ona ok zarar do kundu. Bir gn bayld. Delamarche dar kmt, bitiikteki renciyi armak zorunda kaldm, renci, kocaman bir ieden Bruneldaya bir su f krtt. Faydas oldu bunun. Ama suyun dayanlmaz bir kokusu vard. imdi bile burnunu kanapeye yaklatrsan, ayn kokuyu duyarsn. rencinin, burada ki herkes gibi dmanmz olduu phe gtrm yor. Sen de herkese kar dikkatli olmalsn. Hibiri ile iliki kurmamalsn. Bak buraya, Robinson. dedi Kari. Bu ok ar bir i. ok gzel bir yer iin salk vermisin beni. Sakn cann sklmasn. dedi Robinson ve K arl n duyabilecei her eit kukuyu datmak iin ka pal gzlerle ban sallad. Bu iin baka hibir

241

yerde bulunamyacak gzel taraflar da var. Brunelda gibi bir bayann her zaman yanndasn. Kimizaman onunla ayn odada yatacaksn. Senin de d nebilecein gibi, bunun birok tatl yan var. Bol bol para alacaksn. Burada para tonla. Ben Delamarchen dostu olduum iin hibir ey almadm. Yalnz, dar ktm zamanlar Brunelda bana hep biraz bir ey verir. Ama sana, baka uaklar gibi para de necek elbette. nk senin uak olmaktan baka bir zelliin yok. Senin iin en nemli ey u : Ben senin iini ok kolaylatracam. nceleri elbette bir ey yapmyacam. nk biraz dinlenmeliyim. Ama bi razck dinlendim mi, ondan sonra bana gvenebilir sin. Bruneldann balca hizmetini kendime ayryo rum, onu ben yapacam. Yani onun san yapmak ve onu giydirmek, eer bu ileri Delamarche yapmaz sa, benim iim. Sen yalnz oday derleyip toplamak, gerekli eyleri kp satn almak ve ar ev ilerini yapmak gibi eylerle uraacaksn. Hayr, Robinson, dedi Kari, btn bunlar be nim iin ekici deil. Robinson, yzn Karla iyice yaklatrarak, Aptallk etme, Rossmann. dedi. Byle gzel bir frsat karma. Ksa zamanda baka nerde i bula caksn? Seni kim tanr? Biz iki kii, ok yaam, ok eyler grm geirmi kimseler olduumuz hal de, haftalarca dolatk, i bulamadk. Kolay deil. Hatt umutsuzlua decek kadar zor. Kari, bu szleri ba ile dorulad ve Robinsonun bylesine akllca konumasna ap kald. An cak bu tlerin onun iin hibir deeri yoktu. O bu rada kalamazd. Koca ehirde ona da kck bir yer bulunabilirdi. Btn lokantalarn geceleri azna kadar dolu olduunu biliyordu. Oralardaki mteri lerin de hizmete ihtiyac vard. Kendisinin bu ilerde tecrbesi de vard. abucak ve sessiz sedasz byle bir yere kaplanabilirdi. Tam kardaki binann alt tarafnda byle bir lokanta vard. Buradan dar

242

durmadan mzik sesi geliyordu. Lokantann kapsna yalnzca sar renkli byk bir perde asmlard. Ha va akm arasra perdeyi sallyor, sokan ortasna doru havalandryordu. Bunun dnda ortalk ses sizdi. Balkonlarn ou karanla gmlmt. Yal nz uzaklarda tek tk klar grlyordu. Ama bir an iin byle bir k gze arpnca, oradaki insan lar da yerlerinden doruluyorlard. Onlar ieri gir dii srada, birisi lambay tutuyor, balkonda kalan tek kii olarak, ksa bir sre sokaa baktktan son ra sndryordu. Kari, te gece balyor artfk. Burada daha fazla kalrsam, onlarn arasna katlm olurum. diye d nd. Kapnn nndeki perdeyi karmak zere o yana doru dnd. Robinson, Ne istiyorsun? diye rek, Kari ile perde arasna dikildi. Gitmek istiyorum. Brak beni! Brak! Robinson, Onlar rahatsz edemezsin. diye ba rd. Ne yapmak geldi aklna? Kollarm Karln boynuna dolad, btn arln ona verdi, bacakla rn Karln bacaklarna sard ve onu hemen yere kertti. Kari, asansrc ocuklar arasnda iken kavga etmeyi biraz renmiti. Robinsonun enesinin alt na bir yumruk yerletirdi. Hafif bir yumruktu bu ve ekinilerek atlmt. Robinson, hibir eye aldrma dan dizi ile Karln karnna adamakll vurdu. Sonra da iki elini enesine koyarak avaz kt kadar ulu maya. balad. Komu balkondan bir adam, ellerini rparak, Susun! diye emretti. Kari, Robinsonun tekmesinin verdii acy dindirmek iin yerde biraz daha yatt. Yzn karanlk olduu anlalan odann nnde sessizce ve btn arlyla asl duran per deye doru evirdi. Sanki odada hi kimse yoktu. Belki Brunelda ile Delamarche dar kmlard. O zaman Kari bsbtn serbest demekti. Gerekten tam bir beki kpei gibi davranan Robinson, artk yerinden kalkamazd. Sokan uzak bir kesinden trompet ve davul

243

sesleri dalga dalga gelmeye balad. Birok insann arka arkaya barmalar az sonra toplu bir haykr haline geldi. Kari ban evirince, btn balkonlarn yeniden canlandm grd. Yavaa yerinden do ruldu. yice dorulamyordu; balkon korkuluuna yaslanmak zorunda kald. Aada, yaya kaldrmn da gen erkekler, hzl admlarla, kollarn iki yana sallayarak yryorlard. apkalarn ellerine alm lar, ellerini yukar kaldrmlard. Yzleri geriye d nkt. Yolun ortas henz botu. Baz kimseler, uzun srklarn ucuna asl donanma fenerlerini sallyorlar d. Fenerlerin etrafn sarms bir duman kaplamt. Trompetilerle davulcular, uzun sralar halinde n altna geldiler. Kari, kalabaln byklne a t. Tam bu srada arkasnda baz sesler duydu. Ba n evirdi. Delamarchen kaim perdeyi kaldrd n grd. Sonra karanlk odadan dar Brunelda k t. stnde krmz giysiler vard. Omuzlarna dantel li bir al atmt. Herhalde yaplmam ve yalnz st tarafa toplanm sann zerinde siyah bir balk vard. Baln ular sarkk halde duruyordu. Elinde kk ve ak bir yelpaze tutuyordu. Ama yelpazeyi sallamyor, gsne smsk bastryordu. Kari, Brunelda ile Delamarchea yer amak iin korkuluk kenar boyunca yana ekildi. Elbette hi kimse onu burada kalmaa zorlamazd. Delamarche byle bir ey yapmak istese, Karlm ricas zerine Brunelda onu hemen serbest brakrd. Zaten Brunel da Karl istemiyordu, gzleri onu korkutmutu. Bru nelda, Karln kapya doru yrmesi zerine duru mu farketti: Nereye byle, kk? dedi. Kari, Delamarchen sert baklar karsnda durdu. Brunel da, Karl kendine doru ekti: Aadaki geit ala yn seyretmek istemiyor musun? diyerek onu kor kulua doru itti. Brunelda, Bu alayn neden dzen lendiini biliyor musun? dedi. Kari, Bruneldann abanmasndan birazck kurtulmak iin elinde olmyarak kprdand, ama bir ey yapamad. zlerek

244

sokaa doru bakt. zntsnn nedeni sanki bu sokakt. Delamarche, kollarn gsnn stnde kavu turmu, Bruneldanm arkasnda duruyordu. Sonra odaya kotu, Bruneldaya drbn getirdi. Aada bandocularn arkasnda alayn ana blm grnd. ri bir adamn omuzlar stnde bir bey oturuyor du. Adamn, donuk prltlar saan kel kafasndan ba ka bir yan grlmyordu. Bandaki silindir apka y sk sk karp yukar kaldryor ve etraftakileri selmlyordu. Adamn etrafnda yryen kiilerin, tahta levhalar tad grlyordu. Balkondan grl d kadar, levhalar beyaz renkteydi. Bunlar ta yanlar yle bir duru biimi almlard ki, adamn drt yannda dzgn bir duvar gibiydiler. Adam da levhalarn ortasnda ykseliyordu. Herkes yry halinde olduu iin, levhalarn meydana getirdii du var durmadan geviyor, sonra gene dzeliyordu. Ada mn evresine toplanan kalabalk btn soka geni liine kaplamt. Karanlkta tahmin edilebildiine gre, kalabaln uzunluu pek fazla deildi. Bu in sanlar, adamn taraftarlaryd; hep birlikte onu alk lyorlard. Bir yandan da, mar sylyorlarm gibi hep bir azdan ok ksa, ama gene de anlalmayan bir isim sylyorlard. Galiba bu, adamn ismiydi. Kalabalk arasna ustalkla dalm kimseler, ok kuvvetli otomobil farlarn, caddenin iki yanndaki evlere doru tutmu, binalarn zerinde bir aa bir yukar yava yava hareket ettiriyorlard. Karlm bu lunduu yerde k gzleri rahatsz etmiyordu. Ama alt balkonlarda oturan insanlarn k altnda kaldk a ellerini hzla gzlerine gtrdkleri grlyordu. Delamarche, Bruneldann ricas zerine, alayn neden dzenlendiini komu balkonda oturanlardan sordu. Kari, cevap verecekler mi ve nasl bir cevap verecekler diye biraz meraklanmt. Gerekten Dela marche, defa sorduu halde hibir cevap alamad. nsann dn koparacak kadar korkuluun zerin

245

den aa sarkt. Brunelda, komulara duyduu fke yznden ayaklarn hafife yere vurarak tepindi. Kari, Bruneldann dizlerinin kendisine dediini duy du. Sonunda komulardan birisi Delamarchea cevap verdi. Arkasndan da, balkondaki bir sr insan kah kahalarla gld. Bu yzden Delamarche onlara ba rd, kt szler syledi. yle bir bard ki, o anda sokan her yannda grltler olmasayd, etrafta bu lunanlar aknlkla kulak kabartmak zorunda kala caklard. Herhalde bu barmann etkisi olmutu. nk glmeler anszn kesildi. Delamarche, iyice yattktan sonra Bruneldann yanma geldi: Bizim ile iin yarn bir yarg seile cekmi. Aadakilerin tad adam adaylardan bi riymi. dedi. Sonra eliyle Bruneldanm srtm oka d. Sesini ykselterek, Olmaz bu byle. Dnyada ne ler olup bittiinden artk hi haberimiz olmuyor. de di. Brunelda, komularn davranna deinerek, Dclamarche, eer zahmetli olmasa, buradan baka ye re tanmay ne kadar istiyorum bilsen. Ama yazk ki kendime bir trl gvenemiyorum. dedi. Ah vah ile iini ekerek, skntl ve dalgn bir halde Karln gmleine asld. Kari, elinden geldii kadar farkettirmemeye alarak, bu kk ve tombul eli kendin den uzaklatryordu. Ama bu ii bir trl baaramyordu. nk Brunelda onu dnmyor, kafasnda bambaka eylerle urayordu. ok gemeden Kari da Brunelday unuttu, Cad dede geen olaylar onu iyice sard iin, Brunelda nn kolunun omuzlarndaki arlna aldrmaz oldu. Drt bir yandan kulak kesilmi insanlar yzlerini caddeye evirmiti. Bunun zerine, ellerini kollarn sallyarak adayn nnde yryen ve elendiricilikleri dolaysyle ayr bir nem tad anlalan kii lerin meydana getirdii kk bir grubun iareti ile alay, hi beklenmedik bir anda lokantann nnde durdu. Bu nemli kiilerden birisi, elini havaya kal

246

drarak bir iaret daha yapt. Hem kalabala, hem de adaya ynelmi bir iaretti bu. Herkes sustu; ta ycsnn omuzlar stnde birka defa dorulma a alan, her defasnda da koltuunun stne d en aday, ksa bir konuma yapt. Konuurken, si lindir apkasn saa sola sallyordu. Bu hali, iyice farkediliyordu. nk btn otomobillerin farlar onun stne evrilmiti. Kendisi, parlak bir yldzn ortasnda bulunuyordu sanki. Caddedeki kalabaln da bu ie ilgi gsterdii anlald. Adayn tarafn tutan kiilerin doldurdu u balkonlarda hep bir azdan onun adn arma a baladlar. Balkon korkuluklarndan dar frla yan eller makina gibi akrdyordu. Ama ounluk teki balkonlardayd. Bunlardan da kar bir ses yk seldi. Ancak bu ses, tam bir birlik gstermiyordu. nk bu insanlar eitli adaylarn tarafn tutuyor du. Buna karlk az sonra, oradaki adayn muhalif leri, toptan slk almaa balaynca birlik haline ge liverdiler. Gramofon sesleri bile bu sla kart. Ba z balkonlar arasnda kan siyaset kavgalar, gece nin ge vaktinde heyecan gittike artrd. nsanlarn ou yatak kyafetleri iindeydi. Bazlar stne yal nz bir pardes atvermiti. Kadnlar, siyah renkli kocaman rtlere sarnmt. Kendi haline brakl m ocuklar, tehlikeli biimde balkon demirlerine trmanyorlard. Uyumakta olduklar karanlk oda lardan gittike ok sayda ocuk dar frlyordu. tede beride, kafas iyice kzan kiiler, ne olduu anlalmayan baz eyalar muhaliflerine doru fr latyorlard. Kimizaman bunlar, hedefe ulayordu. Ama ou da caddeye dyor, aadaki insanlarn fke ile barmasna sebep oluyordu. Caddedeki ile ri gelen kiiler, grltden fazla rahatsz olunca, trompetlere ve davullara, hareket emri veriliyordu. Davullarn patrtl grltl, alabildiine kulak ii ren ve sonu gelmek bilmeyen sesleri, evlerin atlar na kadar ykselen insan grltleri iinde kaybolu

247

yordu. Her zaman da inanlmas gtr trompet ve davul sesleri anszn kesiliveriyordu. Sesler kesi lince, byle bir ite epeyce altrma yapt anla lan sokak kalabal, ortaln bir an iin sessizlie kavumasndan yararlanarak parti marn syleme ye balyordu. Otomobil farlarnn altnda her kesin azn sonuna kadar at grlyordu. Dahasonra, bu arada akl bana gelen muhalifler biraz nceki gibi balkonlarda ve pencerelerde, on misli da ha yksek sesle baryorlard. Aadaki partinin k sa zaferinden sonra, hi deilse sesleri buradan duyulmyacak kadar onlar susturuyorlard. Brunelda, drbn ile her eyi grebilmek iin Karln arkasnda saa sola dnyordu: Houna gi diyor mu, kk? diye sordu. Kari ban sallamak la yetindi. Bu arada, Robinsonun Delamarchea Karlm davran konusunda heyecanla bir eyler an lattn farketti. Ama grne baklrsa, Delamarche anlatlanlara hi nem vermiyordu. Kolunu Bruneldann beline dolam, sol kolu ile de Robinsonu kenara itmeye alyordu. Brunelda, Drbnle bak mak istemez misin? diyerek, kendisine sylediini belirtmek iin Karln gsne vurdu. Yeteri kadar grebiliyorum. dedi Kari. Bir dene hele. Daha iyi grrsn. Gzlerim iyi grr. dedi Kari. Hepsini gr yorum. Brunelda drbn Karlm gzlerine yaklatrd. Kari bunu, bir incelikten ok, rahatszlk olarak ka bul etti. stelik de Brunelda, Sen. sznden baka bir ey sylemiyordu. Bu sz ahenkli, ama korku tucuydu. u anda drbn Karln gzleri nndeydi, ama hibir ey de grmyordu. Kari, Bir ey grmyorum. diyerek drbn gzlerinden uzaklatrmak istedi. Ama Brunelda dr bn smsk tutmutu. Kari da, Bruneldann g sne yaslanan bam ne geri, ne yana doru kpr databiliyordu.

248

Brunelda, drbnn vidasn evirerek, imdi gryorsun ama. dedi. Hayr, gene bir ey grmyorum. dedi Kari, is temedii halde, Robinsonun ykn gerekten omuz lamt galiba. Artk Brunelda, Kari ile oyalanp ke yifleniyordu. Brunelda, drbnn vidasn biraz daha evire rek, Peki, ne zaman greceksin sen? dedi. Soluu olduu gibi Karln yznde dolat. imdi mi? di ye sordu. Kari, Hayr, hayr, hayr! diye bard. Oysa, ok bulank olmakla birlikte, imdi her eyi seebili yordu. Tam bu srada Bruneldanm Delamarchela grlecek bir ii kt; drbn Karln gzleri nn de daha gevek tuttu. Kari, Bruneldaya hi farkettirmeden drbnn alt tarafndan caddeye bakt.Bru nelda isteinde fazla direnmedi ve drbn kendisi kullanmaya balad. Aadaki lokantadan bir garson kt. Kapnn nnde saa sola kouarak, ileri gelen kiilerin si parilerini yerine getirdi. Yemek salonunun arka ta raflarn gzlemek ve mmkn olduu kadar ok mteri salamak iin byk aba gsterdii gr lyordu. Bu hazrlklarn birok kiiye bedava iki vermek iin yapld anlald. Hazrlklar srasnda aday konumasna ara vermedi. Yalnz, kendisine hizmet eden iriyar taycs, konumann her taraf tan duyulabilmesi iin iki cmlede bir hafife dn yordu. Aday, otururken ouzaman iki bklm ol mu gibi duruyor, bo kalan eliyle ve teki elindeki silindir apka ile trl hareketler yaparak szlerinin etkisini alabildiine glendirmeye alyordu. Kimizaman belli bir kurala uygun denebilecek aralk larla, yle bir silkiniyor, kollarn iki yana ap do ruluyor, yalnz bir gruba deil, herkese hitap ediyor du. En st katlara kadar btn evlerin insanlarna kar konuuyordu. Ama en alt katlarda bulunan in sanlarn bile onu iitmedii aka anlalyordu. Za

249

ten iitmek olana olsa bile kimse onu dinlemiyecekti. nk her pencere ve balkonda en azndan bir tane rtkan konumac vard. Derken, lokantann birka garsonu, st prl prl bardaklarla dolu, bi lardo masas byklnde bir masa getirdiler. leri gelen kiiler, bardaklarn datlmasn saladlar. Herkes lokantann kaps nnden srayla geerek bardan ald. Masann stndeki bardaklar aralk sz doldurulduu halde, kalabala gene de yetmiyor du. ki sra halinde duran ikramc kiiler, masann sandan solundan uzanp kalabala durmadan iki yetitirmek zorunda kaldlar. Bu arada aday da ko numasn kesti. Bu aralktan yararlanarak yeniden g topluyordu. Taycs, kalabaln ve keskin k larn evresinden dolatrarak onu yava yava gez diriyordu. Yannda ancak en yakn birka tarafs kalmt. Adayla konuuyorlard. Brunelda, Bak sen u ke, seyre dalp nere de olduunu unutmu. dedi. Karl birden artt, iki eliyle yzn tutup kendine doru evirdi ve gz lerinin iine bakt. Bu bak ok ksa srd. Kari, Bruneldanm ellerini hzla itti. Kzmt; onu bir an bile rahat brakmyorlard. Bir yandan da, sokaa kmak, her eyi yakndan grmek istei benliini sard. Bruneldann abanmasndan kurtulmak iin b tn gcn toplad: Ltfen brakn beni, gideyim. dedi. Delamarche, gzlerini caddeden ayrmadan, Ya nmzda kalacaksn sen. dedi ve Karln gitmesine engel olmak iin elinin birini uzatt. Brunelda, Brak sen. diyerek Delamarchen eli ni geri itti. Gitmiyor zaten. Karl korkulua biraz daha sktrd. Kari, Bruneldadan kurtulmak iin onunla didimek zorundayd. Bunu baarsa da eline ne geecekti sanki! Sol yannda Delamarche vard, sa yanma da Robinson dikilmiti. Her bakmdan lam bir hapisanede bulunuyordu. Robinson, Bruneldann kolu altndan elini uza

250

tp Karl'a dokundu; Sokaa atlmadna sevinme lisin. dedi. Sokaa atlmak ne demek? dedi. Delamarche. Kaak bir hrsz sokaa atmazlar, polise teslim ederler. Uslu durmazsa, yarn sabah erkenden bana gelecek olan da budur. Kari, aadaki elenceli seyirden artk zevk al maz oldu. Brunelda yznden dimdik dorulamad iin, korkuluun zerine zoraki eilmiti. Bir sr dert iinde dalgn gzlerle aadaki insanlar seyre diyordu. Lokanta kapsnn nne yirmi kiilik bir grup geldi, ellerine birer bardak aldlar, geriye dn dler ve bardaklar, artk kendinden bakasn gr meyen adayn bulunduu yere doru salladlar. Par ti selm yerine geen bir iki sz syledikten sonra bardaklar boalttlar. Sonra bunlar, grlt ile ma saya koydular, ama yksekte bulunanlar bu grlt y duymad. Sabrszlktan grlt eden yeni bir grupa yer amak iin uzaklatlar. O zamana kadar lokantann iinde alan kk orkestra, ileri gelen kiilerin iareti zerine sokaa kt. Orkestrann ne fesli sazlan, kalabaln glgesi iinde parldyordu. Ama orkestrann sesi, kalabaln grlts iinde kayboluyordu. Artk cadde, hi deilse lokantann bulunduu taraf, iyice insanla dolmutu. Karln gn dzn otomobille geldii yukar taraftan insanlar akn ediyor, kprden bu yana doru koa koa ge liyorlard. Evlerdeki insanlar bile, bu ie karmak tan kendilerini alkoyamam, onlar da bu sele kapl mlard. Balkonlarda ve pencerelerde hemen yalnz kadnlarla ocuklar kalmt. Erkekler binalarn ka plarndan dar frlamlard. Mzik ile ikramlar amacna ulamt. Kalabalk yeteri kadar bym t. ki yannda birer otomobil farnn bulunduu ile ri gelen bir kii orkestraya bir el iareti yapt, kuv vetli bir slk ald. Tarafllardan birinin at yol dan, artk yolunu saptmaya balayan aday tayc nn hzla yaklat grld. Tayc, lokanta kaps hne gelir gelmez aday, kendisini darack bir daire

251

gibi evreleyen otomobil farlarnn nda yeni b ir syleve balad. Ama artk her ey, eskisinden ok daha glemiti. Taycnn en kk bir hareket serbestlii kalmamt. Kalabalk her yandan sk tryordu. Daha nce her areye bavurarak adayn konumasnn etkisini arttrmaya alm olan en yakn tarafllar, imdi onun yaknnda bulunmak iin zahmet ekiyorlard. Belki yirmi kii btn gc ile taycya smsk yapmt. Ama bu gl adam bi le, artk kendi iradesine gre adm atamyordu. Bel li dnlerle ya da ileri ve geri yaslanarak kalabalk zerinde etkide bulunmak bile dnlemezdi artk. Kalabalk rastgele dalgalanyordu. Herkes biribiri s tne ylmt. Dimdik duran tek insan yoktu. Yeni dinleyicilerle muhaliflerin saysnn ok ykseldii anlalyordu. Tayc, uzun sre lokanta kapsnn yannda durdu. Sonra sokakta bir aa bir yukar dolama ya balad. Hibir direnme ile de karlamyordu. Aday durmadan konuuyordu. Ama artk programn m aklyordu, yoksa imdat m istiyordu, pek belli deildi. Eer grn insan yanltmyosa, bir yada birok kar adaylar ortaya km olabilirdi. nk tede beride, birden parlayan bir n ortasnda, kalabaln havaya kaldrd solgun yzl bir ada mn, yumruklarn skp, birok sesin haykrlar ile kutlanan bir sylev verdii grlyordu. Kari, aknlktan soluu kesilmi gibi muhafz larna dnerek Ne oluyor orada acaba? diye sordu. Brunelda, Delamarchea dnerek, Kk nasl da heyecanland! dedi ve Kari'm enesini tutarak ban kendine doru ekti. Kari bundan holanma d; caddede geen olaylar yznden adamakll dik katsiz duruma geldii iin iyice silkindi ve bu yz den Brunelda onu brakmakla kalmayp geriye do ru ekildi, Karl tm olarak serbest brakt. Sonra da, Artk seyrettiin yeter. dedi. Karln davran na fkelenmiti. eri gir, yataklar ser, yatmadan

252

nce ne hazrlk yaplacaksa hepsini bitir. Eliyle de oda kapsn iaret etti. Bu, Karln birka saatten beri gitmek istedii ynd. Hibir itirazda bulunma d. 0 srada sokakta krlan carrjlarn angrtlar du yuldu. Kari kendini tutamad, aaya bir defa daha gz atabilmek iin balkon korkuluuna doru seirt ti. Muhaliflerin galiba sert bir saldrs baarya ula mt. Taraftarlarn otomobil farlar hi olmazsa kuv vetli bir kla kalabaln nnde byk gsteriler yaplmasn ve bylece her eyin belli snrlar iinde kalmasn salamt, ama muhalifler onlar imdi toptan tuzla buz etmiti. Aday ile taycs, herkesi rktecek kadar zayf bir k iinde kalmt. Ik larn anszn zayflamas, ortala zifiri karanln kmesine benzer bir etki yapmt. u anda adayn nerede olduunu sylemek bile kolay deildi. Kpr den bu yana doru yaklaan bir kalabaln anszn hep bir azdan ark sylemeye balamas, karanl n aldatc etkisini daha da arttrd. Ben sana ne yapacan sylemedim mi? dedi Brunelda. Haydi ko. Yoruldum artk. Kollarn iki yana at, gsleri her zamankinden daha ikin grnd. Delamarche, kolunu Bruneldann belinden ayrmamt; onu balkonun bir kesine ekti. Ro binson, onlarn gittii yerde yiyeceinden kalan ar tklar toplamak zere pelerinden yrd. Kari, eline geen bu gzel frsattan yararlanma lyd. imdi aay seyretmenin zaman deildi. D ar knca caddede geen olaylar istedii kadar seyredebilirdi. Burada grdklerinden daha ounu grebilirdi. Krmz bir n aydnlatt oday iki srayta geti. Ama kap kilitliydi, anahtar da almlard. Ne yapp yapp anahtar bulmalyd. An cak, bu kargaalk iinde anahtar kim bulabilirdi ki! stelik, Karlm eline geen zaman da ok ksa ve ok deerliydi. Nerdeyse artk merdivenlerde olma lyd. Merdivenlerden koa koa inmeliydi u anda. Oysa, hl daha anahtar aramakla urayordu. Eli

253

nin girebildii btn ekmeceleri arad. Bir sr bu lan, peetenin ve yeni balanm bir rgnn bu lunduu masann stn kartrd. zerinde eski bir elbisenin lime lime olmu bir yn gibi durduu bir koltua yneldi. Anahtar bu eskilerin arasndayd bel ki. Ama onu burada kimse bulamazd. Sonunda pis pis kokan kanapeye doru atld. Onun btn ke lerini ve krklklarn arad. Sonra aramay brak t, odann ortasnda durdu. Anahtar mutlaka Brunelda kemerine takmtr diye dnd. nk onun kemerinde trl eyler vard. yleyse aramak bounayd. Kari, hibir eye bakmadan rastgele iki bak al d. ki ayr tutamak noktas elde etmek iin bunla rn birini stten, birini alttan, kap kanadnn ara sna soktu. Baklan ekerken ikisinin de ular k rld. Oysa imdi daha iyi sokabilecei kt yerlerin smsk durmasn istemiti. Btn gcn toplad, kollarn iyice gerdi, bacaklarn iki yana at, yere mhlanm gibi yapt. Bir taraftan inleyip, bir ta raftan da kapy gzlerken baklar ekmeye ba'ad. Bu direnmeye uzun sre dayanamyacakt. Akln dan bunu geirdii srada, kilidin gevemeye bala dn anlad ve sevindi. yava yava oluyordu, ama yolunda da gidiyordu. Birden sklp frlamyacakt ya bu kilit! Zaten yle olsa, balkondakiler iin farkna varrlard. ok yava sklmeliydi kilit. Kari, gzlerini kilide gittike yaklatrrken, zellikle bu noktaya nem veriyordu. Anszn Delamarchem sesini iitti: Bakn siz u na!. birlikte odaya girmilerdi. Sonra da balkon kapsnn perdesini indirmilerdi. Kari, onlarn ayak seslerini duymam olmalyd. Baklarn grnm karsnda ellerini aaya doru salverdi. Br ak lama yapmak ya da af dilemek iin tek bir sz sy lemeye vakit bulamad. Delamarche, bir anlk frsat vermiyecek kadar abucak fkeye kaplarak Karlm stne atld. leri doru frlarken hrkasnn ipi ha

254

vada kocaman bir ekil izdi. Kari, son anda Dela marchem saldrsndan kaabildi. u anda ba ka pdan karp, kendini savunmak iin kullanabilirdi. Ama bunu yapmad. Eilip bkld, yukar srud: ve Delamarchen hrkasnn yakasndan tuttu, yuka r doru evirdi, sonra iyice yukar ekti. Ne de ol sa Delamarchen hrkas kendisine gre ok boldu. Sonunda Delamarchem kafasndan yakalamay ba ard. Delamarche bu ie ap kalmt. nce, ne yaptn grmeden durmadan elini sallyordu. Ancak birka saniye sonra, o da pek o kadar etkili olmyarak, yumruklarn Karln srtna vurmaya balad. Kari, yzn korumak iin Delamarcle'n gsne yaslanmt. Duyduu acdan kvrand, yumruklar da gittike sertletii halde, hl dayanabiliyordu. Dayanmasn da ne yapsmd! Nasl olsa zafere ulaa can biliyordu. Elleri Delamarchen banda, ba parma gznn tam stnde, Delamarche nne katp mobilyalarn en skk ve karmak olduu ye re srkledi. Ayaklarnn ucuyla da hrkann ipini Delamarchen ayaklarna sarmaya ve bylece onu dize getirmeye alyordu. Kari btn gcn toplayp Delamarcle'n hak kndan gelmek zorundayd. stelik do Delamarclen direncinin gittike arttn farkediyord. Dmann vcudu, gittike byyen bir inatla kendisine kar duruyordu. Bu yzden Kari, DelamarcheIa yalnz ol madn unutup gitmiti. Ama bunu abucak hatrla d. nk anszn bacaklarnn derman kesildi: Kari m arka tarafnda kendini yere atan Robison, ba rp ararak bacaklarm skt ve birbirine bititir di. Kari, inliyerek Delamarche brakt. Delamarche, sendeliyerek bir adm geriledi. Brunelda, bacaklarn iyico iip dizlerini krm, btn heybeti ile odann ortasnda duruyor, parldayan gzleri ile olup biten leri izliyordu. Kavgaya sanki kendisi de katlyormu gibi derin derin soluyor, gzlerini oradan oraya do latryor ve yumruklarn yavaa il^ri doru uzat

255

yordu. Delamarche yakasn aa indirdi. Artk gz lerinin n iyice almt. Bundan sonra kavga yok tu elbette. Artk sra ceza vermeye gelmiti. Karl'n gmleinin n tarafndan tuttu, bacaklar yerden kesilinceye kadar onu yukar kaldrd ve silkeledi. Kz gnlndan artk onu grmyordu bile. Korl birka adm tede bulunan dolaba doru hzla itti. lk anda Kari, dolaba arpm olmaktan dolay srtnda ve ba nda beliren keskin aclarn, Delamarchem yumruk larndan geldiini sand. Kararan gzlerinin nnde ki karanlkta Delamarchem yksek sesle bard n duydu: Edepsiz seni! Dolabn nne ylp kal d. Biraz sonra kendine gelmeye balad. Bu defa ku laklarnda yle bir ses nlad: Greceksin sen!-> Kari, iyice kendine geldii zaman evresi kapka ranlkt. Artk gecenin ge vakti olmalyd. Balkon kapsndaki perdenin altndan ay nn hafif prl tlar odaya szyordu. eride uyuyan insann ha fif hafif soluduu duyuluyordu. En uzakta olduu halde en ok soluyan Brunelda idi; konuurken de ara sra yapt gibi, soluu fslt karyordu. Uyu yan kiilerin hangi yana dnk olduklarn sapta mak mmkn deildi. Soluklarnn grlts btn oday dolduruyordu. Kari, evresini biraz inceledik ten sonra kendini dnmeye balad. Her yannn arlar iinde olduunu anlaynca ok korktu. Kanl bir yaras olabileceini hi dnmemiti. Oysa ba nda bir arlk vard. Yznn her yan, boynu, gmleinin altnda kalan gs, kandan slak hale gelmiti sanki. Durumunu iyice anlamas iin a yaklamas gerekiyordu. Belki de onu dayaktan sa kat brakmlard. Byle bir ey varsa, Delamarche onu kolayca serbest brakrd. Ama byle bir durum da ne i yapabilirdi ki? O zaman btn umutlar suya dm demekti. Aada kapnn nnde gr d krk burunlu olan akima geldi. Bir an iin ellerini yzne dayad. Elinde olmyarak kapya doru dnd. Ellerini

256

ve ayaklan ile bulunduu yeri yoklad. ok geme den parmaklarnn ucu bir izme ile bir bacaa de di. Robinsondu bu. Ayanda izme ile baka kim yatard? Karlm kamamas iin kapnn nne boy dan boya yatmasn ona emretmilerdi. Peki, ama Karln durumunu grmemiler miydi? imdilik ka maya hi niyeti yoktu. Yalnz k istiyordu. Kapdan dar kamyacama gre balkona kmalyd. Yemek masasnn akamki yerinde olmad, bambaka bir yere gtrld anlalyordu. Karln phesiz byk bir dikkatle yaklat kanape bombotu. Kari buna ok at. Odann ortasnda, st ste ylm smsk bastrlm elbiselere, rt lere, perdelere, minder ve hallara rastlad. nce bu nu, akam st koltuk zerinde bulduu, yerde denk edilmi kk bir ey sand. Biraz daha ileri sr nnce, bir araba yk kadar eyann ortada bulun duunu hayretle farketti. Herhalde bunlar sakl dur duklar sandktan o gece iin karmlard. Srne rek ynn evresini dolat ve bunlarn bir eit ya tak haline getirildiini hemen anlad. Byk bir dik katle biraz daha yoklad. Ynn stnde Delamarche ile Brunelda yatyordu. Artk Kari, herkesin nerede yattn renmiti. Hzla srnerek balkona kt. Perdenin d tarafn da, bambaka bir dnyada bulunuyordu imdi. abu cak yukar doruldu. Gecenin, temiz havasn soluya rak, aym parlak klar altnda balkonu birka defa boydan boya dolat. Caddeye bakt, her taraf iyice sessizlemiti. Lokantadan hl daha mzik sesi ge liyordu. Ama ses bouklamt. Kapnn nnde du ran bir adam yaya kaldrmna yrd. Akam vakti, byk bir kalabaln korkun grlts iinde bir seim adaynn sesinin, binlerce kiinin sesine kar t sokakta, kaldrmlar spren sprgelerin h rtlar ak seik duyuluyordu. Komu balkondaki bir masann arka taraf Karl'n dikkatini ekti. Birisi orada oturmu al

257

yordu. enesinde ufak bir sakal brakm gen bi risiydi bu. Bir yandan dudaklarn hzl hzl oynata rak okuyor, bir yandan da sakaln kvryordu. Y z Karla dnkt. nndeki masann st kitap do luydu. Elektrik lambasn duvardan alm, iki byk kitabn arasna yerletirmiti. Lambann keskin rrtasay iyice aydnlatyordu. Kari, gen adamn kendisine baktn farkedince, yi akamlar. dedi. Ama bir yanllk olmalyd. Gen adamn Karl henz grmedii anlalyordu. Im gzlerini ka matrmamas, byle anszn kendisine selam vere nin kim olduunu renebilmesi iin elini gzlerine siper etti. Gene de bir ey gremeyince, lambay yu kar kaldrarak, komu balkonu biraz aydnlatmak istedi. Sonra da, yi akamlar. dedi. Bir an iin Karla sert sert bakt. Baka bir istein var m? diye sor du. Kari, Sizi rahatsz ediyor muyum? dedi. Gen adam, Elbette, elbette! diyerek lambay yerine koydu. Bu szlerinde, hi kimse ile iliki kurmak iste medii aka anlalyordu. Buna ramen Kari, ada ma en yakn durduu balkon kesinden ayrlmad. Adam kitabn okurken, sayfalar evirirken, kimizaman baka bir kitab yldrm hzyle alp her hangi bir eye bakarken, ou zaman da bir deftere not lar alrken, bu arada durmadan hayret ettiini an latan bir tavrla bam deftere eerken, Kari sessiz ce onu seyretti. Bu adam renci miydi acaba? Grnne ba klrsa, ders alyordu. ok nceleri Kari da evde, ana ve babasnn masasna oturup tpk byle al r, okul devlerini yapard. Bu srada babas da ga zete okur ya da bir kuruluun defter kaytlarn tu tar ve mektuplarn yazard. Annesi de diki diker, ip lii kumatan yukar doru ekerdi. Kari, babasn

258

rahatsz etmemek iin yalnz defterini ve yaz tak mm masann stne koyar, gerekli kitaplar san da solunda sandalyelerin stne yerletirirdi. O za man ortalk ne kadar sessizleirdi! Yabanc kiiler onlarn alt odaya ok seyrek gelirdi. Kari, daha kk bir ocukken, akama doru annesinin evin kapsn anahtarla kilitlediini zevkle seyrederdi. im di Karln, yabanclarn kapsn bakla krmaya a lacak kadar ii ilerlettiinden annesinin haberi yok tu. Karlm btn o okuduklarnn amac neydi san ki! imdi onlarn hepsini unutmutu. Burada re nime devam etmek sz konusu olsa, ok zorluk e kerdi. Bir defasnda hastalanp bir ay yattn ha trlyordu. Kesintiye urayan derslerini benra Jan ye titirmek iin ne kadar ok zahmet ekmiti. Oysa imdi, ngilizce ticar haberleme retimi kitabn dan baka, oktandr hibir kitap okumamt. Kari, anszn birinin kendisine seslendiini duy du: Hey, delikanl, baka bir yerde dikilip dursanz olmaz m? Gzlerinizi bu tarafa diktiiniz iin korkun derecede rahatsz oluyorum. Gecenin saat ikisinde balkonda rahatsz edilmeden almay iste mek, bir insann hakkdr her halde. Benden bir ey mi istiyorsunuz? Kari, alyor musunuz? diye sordu. Adam, Evet, evet. diyerek, yitirdii ksa zaman dan yararlanp kitaplarn yeniden dzeltti. yleyse sizi rahatsz etmiyeyim. dedi Kari. Za ten ieri dnyorum artk. yi geceler. Adam hibir karlk vermedi. Anszn verdii bir kararla, rahatsz edilmekten kurtulmu olarak tek rar almaya balad. Alnn sa eline btn arl ile dayad. Kari, perdenin nne gelince, niin dar k tn hatrlad. Durumunun ne olduunu hl bilmi yordu. Bann zerindeki arlk neden ileri geliyor du? Elini bana koyunca aakald. Odann karanl-

259

mda bo yere korkmutu. Banda kanl bir yara yoktu. Islaklm henz yitirmemi turbana benze yen bir sarg vard. Bruneldann eski amarlarn dan koparlm bir bez parasyd bu. Orasnda bu rasnda kalm danteller bunu gsteriyordu. Bunu, kimse farketmeden Karlm bana Robinson sarm olmalyd. Yalnz bezin sularn skmay unuttuu iin, Kari kendini yitirdii srada sular yznden aa damlam, gmleinin altna szmt. Karl korkutan ite bu olmutu. Adam birden gzlerini Karla evirdi: Daha hl orada msnz? diye sordu. imdi gerekten gidiyorum. dedi Kari. Bura da bir eye bakmak istedim. erisi ok karanlk da.. Adam, Siz kimsiniz? diye sorduktan sonra, ka lemini nnde ak duran kitabn stne koydu ve korkulua yaklat. Adnz ne? Bu insanlarn yanma nasl geldiniz? oktandr burada msnz? Grmek is tediiniz ey ne? Oradaki elektrii yakarsanz, kolay ca grebilirsiniz. Kari, adamn dedii gibi yapt. Ama ona karlk vermeden nce ierden hibir ey farkedilmesin diye kapnn nndeki perdeyi iyice dzeltti. Fsldar gi bi konuarak Affedersiniz, dedi, ok alak sesle konumak zorundaym. erdekiler sesimi duyarlar sa, gene patrt kopar. Gene mi? diye sordu adam. Evet, dedi Kari, Bu akam onlarla aramda b yk bir kavga kt. urada kt bir yara olacak. Bann arka tarafn eliyle yoklad. Adam, Neden kt bu kavga? diye sordu. Sorusuna hemen cevap alamad iin unlar da ekledi: Bu beylere kar iinizde ne varsa, bana ekinmeden anlatabilirsiniz. Bunlarn nden de, zellikle sizin bayandan ireni yorum. Sizi henz bana kar kkrtmam olmalar na da ayorum. Adm Josef Mendel. renciyim. Doru, dedi Kari, sizden sz ettiler bana, ama

260

kt eyler sylemediler. Galiba bir defa bayan Brunelday tedavi etmisiniz, yle mi? yle, dedi renci glerek. Kanapeden hl kokusu geliyor mu? Evet, geliyor. te buna sevindim. dedi renci ve eliyle sa n svazlad. Peki, neden sizi yara bere iinde bra kyorlar? Kari, renciye olay nasl anlatacan dnr ken, Kavga ettik ite. dedi. Sonra szn deiti rerek, Sizi rahatsz etmiyor muyum? diye sordu. renci, Birincisi, dedi, beni zaten rahatsz etti niz. Yazk ki, ok sinirliyim, kendimi toparlamak iin uzun zamana ihtiyacm var. Siz balkonda gezin tilerinize baladnzdan bu yana almam bir tr l ilerletemedim. kincisi, her zaman saat te al maya aralk veririm. Onun iin istediiniz gibi anla tn bakalm. lgi de duyuyorum. Durum ok basit. Delamarche, yannda uak ola rak almam istiyor. Ama ben istemiyorum. He men bu gece ekip gitmek istiyordum. Beni brak mak istemedi. Kapy kilitledi. Ben de kapy amak istedim. Sonra da dtk. Hl daha burada oldu uma ok zlyorum. Gidecek baka bir yeriniz var m? Hayr, ama bu benim iin nemli deil. Bura dan uzaklaaym yeter. Siz beni dinleseniz e, dedi renci. Bu sizin iin nemli deil ha? Bir an ikisi de sustu. ren ci, Peki, bunlarn yannda neden kalmak istemiyor sunuz? diye sordu. Delamarche kt bir insandr. Onu eskiden beri tanrm. Vaktiyle btn bir gn onunla birlikte yol yrmtm. Ama ondan ayrldktan sonra da ok sevindim. imdi de ona uaklk m yapacam? renci, Btn uaklar efendilerini seerken byle sizin gibi titiz davranrlarsa!.. dedi glmsiyerek. Bana bakn siz, gndzleri tezghtarlk yap

261

yorum. Tezghtarln da en ktsn. Montlynin maazasnda ayak ileri gryorum. Bu Montly de nen adam alan biridir. Haydi bundan vazgetik. Asl kzdm ey, adamn bana ok az para vermesi. Durumum size bir rnek olsun. Nasl, dedi Kari, gndzn tezghtarlk yappgeceleri de renime devam ediyorsunuz, yle mi? Elbette. Baka trl olmuyor. Elden gelen her eyi denedim. Ama en iyi yaay biimi gene de bu. Birka yl nce yalnzca renciydim, gece gndz bu yolda alyordum. Ama biliyor musunuz, o za man nerdeyse alktan lecektim. Eski ve pis bir de likte yatyordum. stmdeki elbise ile ders veren reticilerin karsna kmaya cesaret edemiyordum. Ama artk geti bunlar. Kari, Pekj, ne zaman uyuyorsunuz? diyerek hayretle ona bakt. Uyumak ha! dedi renci. renimi bitirdikten sonra uyuyacam ben. imdilik kahve ierek gece yi geiriyorum. Geriye dnd. alma masasnn al tndan kocaman bir ie kard. Siyah kahveyi ie den kk bir fincana boaltt, sonra fincan azna dayad. Kahvenin tadn elinden geldii kadar duy mamak iin il gibi abucak imiti. Gzel bir ey u kara kahve. dedi renci Ya zk ki, ok uzaktasnz, size bundan biraz uzatamyacam. Kara kahveden holanmam ben. dedi Kari. renci, Ben de holanmam. diyerek gld. Ama bu da olmasa, hibir ey yapamyacam. Ka ra kahve olmasa, Montly beni bir dakika bile tut maz. Durmadan Montlyden sz ediyorum, ama onun benim varlmdan haberi yok phesiz. Her zaman bunun kadar byk bir ieyi tezghn altnda hazr bulundurmasam, i banda ne yapacam bir trl kestiremiyorum. imdiye kadar kahve imekten vaz gemeyi hibir zaman gze alamadm. Ama inann bana, Kahve imesem tezghn arkasna yatar uyu

262

rum. nsan anlyor bunu ne yazk. Maazada adm 'kara kahve takmlar. Ne kadar aptalca bir aka! phesiz, hayatta ilerlemem bakmndan bunun ba na mutlaka zarar olmutur. renimi ne zaman bitireceksiniz? Bu i yava yryor. dedi renci. Ban n ne emiti. Korkuluktan uzaklat, tekrar masann bana oturdu. Dirseini ak duran kitabn stne dayad. Elleri ile san svazlarken, Daha bir iki yl srebilir. dedi. Ben de okumak istiyordum. dedi Kari. Bu du rumu ona, artk sesini karmayan rencinin kendi sine kar gsterdii gvenden daha ouna kavu ma hakkn veriyordu sanki. yle mi? dedi renci. Gene kitabna m bak yordu, yoksa dalgn halde gzn oraya m dikmi ti, pek belli deildi. renimini yarda braktn za sevineceksiniz. Bana gelince, yllardr yalnzca bir zorunluk olarak renim yapyorum. Bundan pek az zevk alyorum. Gelecek konusundaki umutlarm ise daha da zayf. Hangi umutlarm olsun ki! Amerika sahte bilim adamlar ile dolu. Kari, Ben mhendis olmak istiyordum. dedi hemen. renci ise, artk ona nerdeyse hi aldrmaz olmutu. imdi de bu insanlarn yannda uak olacaksn demek. dedi renci ve bir an gzlerini ona dikti. Elbette ac gelir bu size. rencinin byle bir sonuca varmas, bir yanl anlamaya dayanyordu. Ama belki de Kari, renci den yararlanabilirdi. Bu nedenle sordu: Sizin maa zada ben de bir i bulamaz mym acaba? Bu soru zerine renci kitabm iyice brakt. Bir i bulma konusunda Karla yardmc olabilecei hi aklna gelmemiti. Bir deneyin. dedi. Ama de nemeseniz daha iyi olur. Montlyde bir i bulmak, hayatm boyunca ulatm en byk baar saylr. Eer renimle iim arasnda bir seme yapmam ge

263

rekirse, hi phe yok iimi seerim. Benim btn abam, byle bir seme yapmak zorunluluunun or taya kmamasn salamaya ynelmi bulunuyor. Orada i bulmak bu kadar zor demek. Ne sandmzd ya? Burada blge yargc olmak, Montlyde kapc olmaktan daha kolay. Kari sustu. Bu renci, ondan ok daha tecrbe liydi. Delamarche, henz Karlm bilmedii nedenler den dolay onu sevmiyordu. Bu rencinin Kari iin kt eyler dnmedii kesindi. Buna ramen Delamarchetan ayrlmas iin Karl tevik edici szler sylemedi. Ayrca, Karl'a polisten gelen tehlikeyi de henz bilmiyordu. Karl bu tehlikeden biraz da olsa Delamarche korumutu. Bu akam aada yaplan gsterileri grdnz deil mi? nsan durumu bilmezse, Lobter adl bu adayn bu ite biraz ans olabileceini ya da hi de ilse kazanmasnn akla gelebileceini dnr, de il mi? Politikadan hi anlamam. dedi Kari. Byk bir eksiklik. imdi bunu bir kenara bra kalm, ama sizin de gznz kulanz var. Adamn da elbette dostu var, dman var. Bu nokta gz nzden kamamtr. Ancak imdi bir dnn! Ben ce, adamn seilme konusunda en kk ans bile yok. Bir rastlant dolaysyle onunla ilgili her eyi bi liyorum. Onu tanyan biri bizim yanmzda oturuyor. Kendisi hi de beceriksiz bir adam deil. Politik g rleri, politik gemii bakmndan tam buraya gre bir yarg. Ama adamn seileceini hi kimse kabul etmiyor. yle bir tepe taklak decek ki, gren de dme grsn. Seim kampanyasnda elindeki birka dolar arur olacak. Grp grecei bu. Kari ile renci, bir sre sessizce biribirlerine baktlar. renci, glmsiyerek ban sallad, eliyle yorgun gzlerim outurdu. Sonra da, Artk gidip yatmyacak msnz? diye sordu. Ben gene oturup almak zorundaym. Bak

264

sanz a yaplacak daha ne kadar ok iim var. Ken disini bekleyen i konusunda Karla bir fikir vermek iin nndeki kitabn sayfalarnn yarsn evirdi. Kari, yleyse size iyi geceler. diyerek bayla onu selmlad. renci masasnn bana oturmutu. Karla ses lendi: Bir gn de bize urayn. Arzu ederseniz el bette... Burada her zaman byke bir topluluk bu lacaksnz. Akamlan saat dokuzla on arasnda vak timi size ayrabilirim. Kari, Demek ki, Delamarche'm yannda kalma m uygun gryorsunuz? dedi. renci, Elbette, diyerek ban kitaplarnn arasna gmd. Sanki bu sz syleyen o deildi. Onunkinden daha uzakta ve daha derinlerde bir sesin yanks kulaklarnda hl nlyor gibiydi. Karla y le geldi. Balkon kapsna doru yava yava yrd. renciye dnp bir defa daha bakt. Koyu bir ka ranln ortasnda ve kendi nn banda hi k prdamadan oturuyordu. Kari, yavaa ieri girdi. Uyuyan insann ayn tempo ile kan soluk sesleri onu karlad. Duvar boyunca kanapeyi arad; bulun ca da stne rahata uzand. Sanki buras onun her zamanki yatayd. Delamarche ve burann koulla rn , iyi tanyan, stelik de okumu bir kii olan renci, burada kalmasn tlediine gre, imdilik hibir kukusu yoktu. Onun, renci gibi yksek amalar da yoktu. Evde kalm olsayd, renimini sonuna kadar gtrmeyi baarabilir miydi ki? Kim bilir? Evde yaplaca kesin olmayan bir eyi, bu yabanc lkede yapmasn ondan kimse isteyemezdi. Ama bireyler yapabilecei, abalarnn dee* bulabi lecei bir i elde etme umudu, imdilik Delamarchen yanndaki uaklk grevini kabul eder ve bunun salad gvenlik iinde uygun bir frsat beklerse, daha kuvvetli demekti. Bu cadde zerinde de orta ve kk apta birok brolann bulunduu anlalyor du. htiya olduu zaman belki bunlar personel sei

265

minde gerektiinden ok titiz olmazlard. Kari, bir maazada hizmetli olmay ok istiyordu. Ama salt bro iine alnmas olana da bsbtn yok sayla mazd. Byle bir bro memuru oldu mu, yaz masa sna oturur, hibir kukusu olmadan ara sra ak duran pencereden dar bakard. Bu sabah erken den, evlerin avlular arasndan geerken grd me mur tam da byle yapyordu. Gzlerini kapatt za man, yann henz kk olduunu, Delamarche'n onu bir gn nasl olsa serbest brakacan dnn ce iyice yatt. Bu evin ileri, sonsuzluadek gidecek deildi ya... Kari, bir broda yle bir i bulursa, ar tk bro ilerinden baka hibir eyle uramyacak, renci gibi gcn blmiyecekti. Gerekirse, gecele rini de bro iine verecekti. Zaten ticar eitim y nnden iyi yetimedii iin balangta bunu nasl -olsa kendisinden isteyeceklerdi. Yalnz, hizmet ede cei maazann karn dnecekti. Her ii, teki bro memurlarnn kk grp geri evirdii ileri bile yklenecekti. Gelecekteki patronu kanapenin nnde durmu da, bunlar onun yznden okuyor mu gibi, kafasnda hep iyi niyetler beliriyordu. Bu dnceler iinde uykuya dald. Son olarak, var uyur yar uyank bir halde iken, skntl bir r yann arl ile yatan iinde yuvarlanan Bruneld ann iddetli iniltisi onu rahatsz etti.

266

OKLAHOMA AIK HAVA TYATROSU

Kari, caddenin kesinde bir levha grd. stn de yle bir yaz va rd :
B u g n sabah saat altdan ba layarak g e ce yarsna k ad ar C layton y a r alannda O klah om a T iy a tro su i in p e r son el aln yor. B y k O k lah om a T iy a tr o su sizleri a ry o r. Y alnz bu g n iin , b ir y a ln z ele b ir d e fa a ry o r . Bugn f r sat k aran , b ize d en daha daha B izim g eirem ez. G e le ce in i h erk ese, dnen

bize gelsin. H erk esi k a b u l ed iyo ru z. S an at olm a k istey en bavursun. kutlarz. tiya trom u zu n k ad ar b u lu n d u u iin bir C lay y e rd e ih tiy a c v ar. B ize g e lm e y e k a ra r v e re n i daha im d i G ece y arsn a B ize k a b u l e d ile b ilm e k l n e t olsun. a ce le ed iniz. S aat o n a lm a y a ca k tr. t o n a k ou n u z! ik id e b t n k a p la r kap an acak, in a n m ayan a

Levhann nnde birok insan durmutu, ama yazlanlara pek fazla ilgi gsterilmedii anlalyor du. O kadar ok levha vard ki, artk hi kimse lev halara inanmyordu. Hele bu levha, genellikle bu tr l eylerde grldnden daha az inandrcyd. zellikle bunda byk bir eksik vard; denecek pa ra konusunda tek sz edilmiyordu. Sz edilmeye de er ufak bir para verecek olsalard bile, levhada bu nun yer alacana phe yoktu. in en ekici nokta s unutulmamalyd. Herkes sanat olmak istemez

267

di, ama herkes iine karlk bir para almak isterdi herhalde. Bununla birlikte Kari iin ilgi ekici olan ok nemli bir nokta vard levhada. Herkesi kabul edi yoruz. deniyordu. Herkesi, yani Karl da... Karlm bugne kadar yaptklarnn hepsi unutulmutu; bu ynden onu hi kimse sulayamazd. Ayp bir yan olmayan, herkesin de aka arlabildii bir ie o da istekli kabilirdi. stelik, onun da bu ie kabul edi leceine herkesin nnde sz veriliyordu. Karl'n bun dan iyisini istedii yoktu. En sonunda doru drst bir meslein eiinden admn atmak istiyordu. Belki de bu, byle bir balangt. Levhadaki btn szler palavra olabilirdi. Byk Oklahoma Tiyatrosu, kk bir gezginci sirk olabilirdi. Ama oraya adam alacaklard ya, bu kadar yeterdi. Kari levhay ikin ci bir defa okumad. Yalnz u cmleyi bir defa daha arayp buldu: Herkesi kabul ediyoruz. Kari, Claytona nce yaya gitmeyi dnd. Ama bu, saatlik yorucu bir yry demekti. Byle bir yryten sonra oraya varnca, btn bo yerlerin kapandm renebilirdi. Geri levhada alnacak ki ilerin says snrlandrlmamt, ama bu trl ak yer ilanlar her zaman byle yazlrd. Kari, ya bu i ten vazgemesi, ya da oraya bir arala gitmesi ge rektiini anlad. Cebindeki paray hesaplad. Bu yol culua girimezse, daha sekiz gnlk paras vard. Bozuk paralar avucunun iinde parma ile kar trd. Onu gzleyen bir adam omuzuna vurarak, Clayton yolculuu iin ansn ak olsun. dedi. Kari, bir ey sylemeden ban sallad ve hesap yapma a devam etti. Az sonra hemen kararn verdi. Yol culuk iin gerekli paray ayrd ve yeralt tirenine kotu. Claytonda tirenden inince, ok sayda boru nun kard grlt ile karlat. Karmakark bir grltyd bu. Her borunun sesi ayr ayr kyordu, herkes aklna estii gibi ttryordu. Ama bu durum Karl rahatsz etmedi. Tersine, Oklahoma Tiyatrosu

268

nun byk bir giriim olduunu dorulad. Kari, is tasyon binasndan kp da karsnda bulunan yer leri gzden geirince, her eyin, onun dnebilece inden ok daha byk olduunu grd. Bir girii min yalnzca personel bulmak amacyle bu kadar masraf nasl yapabileceini anlyamad. Yar alan nn giri yeri nnde uzun ve alak bir podyum ku rulmutu. Bunun stnde, melek klna brnm, arkasnda byk kanatlar bulunan, beyaz rtlere sarnm yzlerce kadn, uzun ve altn sars borula r flyorlard. Ama bunlar dorudan doruya pod yumun stnde deildiler. Her biri ayr bir kaide zerinde duruyordu. Melek kyafetinin rzgrda dal galanan rtleri iyice kapatt iin kaideler grl myordu. Bunlarn ykseklii de epeyce fazlayd; iki metre kadar vard. Bu yzden kadnlar kocaman g rnyordu. Yalnz kadnlarn kck kafalar, b ykln etkisini biraz rahatsz ediyordu. Kadnlarn dank duran salar, da ok ksayd; kocaman ka natlarn arasndan iki yana gln denecek gibi sar kyordu. Tekdzen meydana gelmesin diye, eitli byklkte kaideler kullanmlard. Boyu ok ksa kalm kadnlar da vard; normal uzunluu amyor du bunlar. Ama bunlarn yannda yle yksee k m kadnlar vard ki, en hafif bir rzgrda bile teh like iinde olduklar sylenebilirdi. te bu durumda, btn kadnlar borular flyorlard. Dinleyicilerin says fazla deildi. Kocaman ka dn grntlerine karlk ufack grnen on kadar delikanl, podyumun nnde gidip geliyor, balan yukarda kadnlar seyrediyorlard. u ya da bu kad n biribirlerine gsteriyorlard. Ama ieri girip ie alnmak iin bavurmaya niyetleri yok gibiydi. Tek bir yalca adam gze arpyordu; bir kenara ekil mi ayakta bekliyordu. Karsn ve bebek arabasn daki ocuunu da birlikte getirmiti. Kadn, bir eliy le arabay tutmu, teki eliyle de kocasnn omuzuna yaslanmt. Gsteriden holanmlard, ama hayal

269

krklna uradklar da seziliyordu. Belki bir i bulma olana umut etmilerdi. ttrlen bu boru lar onlar yanltyordu. Kari da ayn durumdayd. Adamn yanma yaklat. Borular biraz dinledikten sonra, Oklahoma Tiyatrosunun bavurma yeri bu ras m? diye sordu. Ben de yle sanyordum, de di adam, ama bir saattir burada bekliyoruz, boru sesinden baka bir ey iittiimiz yok. Ortada ne bir levha, ne bir rtkan, ne de bilgi verecek bir kim se var. Kari, Belki daha ok insan toplansn diye bek liyorlar. Gerekten ok az kii gelmi. dedi. Olabilir, dedi adam. Gene sustular. Borularn grlts iinde sylenenleri anlamak da gt. Az sonra kadn, kocasna bireyler fsldad. Adam ba n sallad. Hemen ardndan kadn Karla seslendi: Yar pistini geip, nereye bavurulduunu soramaz msnz acaba? Olur, dedi Kari, ama podyumun stnden ge ip, meleklerin arasndan gitmem gerekiyor. O kadar zor mu bu? diye sordu kadm. Karln kansnca, bu yolu amak kadna kolay geliyordu, ama kocasn bu i iin yollamak istemi yordu. Peki, gideceim. dedi Kari. ok iyisiniz. Hem kendisi, hem kocas Karln elini sktlar. Delikanllar, Karl'm podyum zerine nasl ka can yakndan grmek iin koarak geldiler. Ka dnlar, ilk bavuran kiiyi selmlamak amac ile bo rular daha hzl flyor gibiydi. Kari, kaidelerin nnden geiyordu. Bu srada, kaideler stndeki ka dnlar, borularm azlarndan indirip, yana doru eiliyor ve Karln geiini seyrediyorlard. Kari, pod yumun teki ucunda tella kouan bir adam gr d. Herhalde bu, istenilen konularda her trl bilgi yi vermek iin bekleyen biriydi. Kari adama doru gidecei srada birisinin kendisine seslendiini duy-

270

du. Meleklerden biri, Kari! diye bard. Kari, ba n kaldrp baknca sevinle kark aknlk iin de glmeye balad. Fannyydi bu. Fanny! diye bararak eliyle onu selmlad. Gelsen e buraya. dedi Fanny. Yanmdan ge meden gidemezsin. stndeki rtleri aralad, kai denin stne kan dar bir merdiven meydana k t. Kari sordu: Yukar kmama izin verirler mi? Fanny, Biribirimizin elini skmay kim yasak edebilir! diye bard. Yasak diyecek biri geliyor mu diye fkeyle etrafa baknd. Kari ise, merdivenden yukar koarak kyordu. Fanny, Biraz yava! diye bard. Kaide ile birlikte ikimiz de devriliriz sonra. Ama hibir eycik olmad. Kari, son basamaa kadar selmetle k t. Baksana, dedi Fanny biribirlerini selmladk tan sonra, Baksana, ne biim bir ie girdim ben. Kari, Gzel ite ya! diyerek onu iyice szd. Yaknda bulunan kadnlarn hepsi Karl' grm, g lmeye balamlard. Kari, Neredeyse sen hepsin den ykseksin. diyerek, tekilerin yksekliini l mek zere elini yana uzatt. Fanny, stasyondan ktn zaman seni hemen grdm. dedi. Ne yazk ki son sradaydm, gze arpmyorum. Baramam da. Borunun sesini zellik le ok karttm, ama beni grmedin. Hepiniz ok kt alyorsunuz. Ver bir de ben alaym. dedi Kari. Fanny, Al, al ya! diyerek boruyu ona uzatt. Yalnz koroyu bozma, sonra bana yol verirler. Kari boruyu almaya balad. O bunun, yalnz grlt yapmaya yarayan kabasaba bir ey olduu nu sanmt. Oysa, hemen her incelii yerine getire bilecek bir mzik leti olduu ortaya kt. Bunla rn hepsi ayn nitelikte ise, ok kt bir ite kulla nlyorlar demekti. Kari, tekilerin grltsnden ra

271

hatsz olmadan, bir vakitler meyhanenin birinde iit mi olduu bir arky btn soluunu vererek al maya balad. Eski bir kz arkadana rastlad iin sevinliydi. Burada herkesten nce boru almas, ok ksa zamanda bir i bulma ihtimalinin belirmesi, se vincini arttryordu. Kadnlarn birou borularn b rakp dinlemeye baladlar. Kari boruyu anszn b raktnda, kadnlarn yarsndan oundan ses k myordu. Sonra yava yava grlt gene eski duru munu buldu. Kari boruyu geri verirken, Sen tam bir sanat sn. dedi Fanny, Buraya trompeti olarak girmeye al. Erkekleri de alyorlar m? dedi Kari. Evet, dedi Fanny, biz iki saat alyoruz. Son ra eytan klna girmi erkekler bizim yerimizi al yor. Yars trompet, yars da davul alyor. ok g zel oluyor. Btn bu dekor da ho. Elbiselerimiz g zel deil mi? Ya kanatlar? Sonra kendine bir gz gezdirdi. Benim de burada bir i bulabileceimi sanyor musun? dedi Kari. Hi phe yok. Buras dnyann en byk tiyat rosu. Gene seninle birlikte olursak, ne kadar sevine ceim. Ancak nemli olan, hangi ie girecein. n k ikimiz de burada alsak bile, gene biribirimizi grmemek ihtimali var. Bu tiyatro, bylesine byk m gerekten? Dnyann en byk tiyatrosu. Geri ben henz grmedim, ama Oklahomada bulunmu baz arka dalarm, bu tiyatronun usuz bucaksz olduunu sylyorlar. Kari, Peki, ama ok az kimse bavurmaya geli yor. diyerek, aadaki delikanllar ve kk aileyi gsterdi. Doru. Ama btn ehirlerden adam aldmz, reklam trupumuzun durmadan gezi yaptn, bunun gibi daha birok truplar bulunduunu gzden uzak

272

tutma. Tiyatro daha almad m ki? Almaz olur mu? Eski bir tiyatro bu. Ama dur madan byyor. Bu ie ok kimsenin koup gelmemesine a yorum. Evet, garip bir ey. Belki de, dedi Kari, meleklerle eytanlar iin harcanan paralar, ekici olmaktan ok, korkutucu oluyor. Byle bir sonuca nasl varyorsun bilmem. Ama olabilir. Sen bunu bizim efe syle, belki bylece ken disine yardm etmi olursun. ef nerede? Yar yerinde, hakem tribnnde. Buna da ayorum. Neden isteklileri yar ye rinde kabul ediyorlar? dedi Kari. yle. Kalabaln ok fazla olacan hesaba ka tarak her yerde ona gre hazrlk yapyoruz. Yar yerinde de meydan geni. Bahis biletlerinin sat yer lerinde kabul brolar kuruldu. Belki iki yz tane ka bul brosu var. Kari, sesini ykselterek, Peki ama, dedi, bu kadar reklam trupu kullanacak kadar byk geliri var m bu Oklahoma Tiyatrosunun? Bundan bize ne canm. dedi Fanny. Sen imdi frsat karmamak iin yr bakalm. Kari. Ben de tekrar boruyu fleyeyim. Ne olursa olsun, bu trupta bir i bulmaya al. Sonra da hemen bana gel, ha ber ver. Seni byk bir sabrszlkla beklediimi sa kn unutma. Fanny, Kari'm elini skt, inerken dikkatli olmas iin onu uyard, sonra boruyu tekrar azna koydu. Ama Kari kazaya uramadan yere ayak basncaya kadar almad. Kari, rtleri tekrar merdivenin s tne serdi, oray eski durumuna soktu. Fanny teek kr iin ban sallad. Kari, biraz nce duyduklar n eitli ynlerden dnrken, Fannynin yannda

273

bulunduu srada grd adama doru yrd. Adam, kaideye yaklam, Karl bekliyordu. Adam sordu: Bize girmek mi istiyorsunuz? Ben bu trupun personel efiyim. Ho geldiniz. Kibarl ndan hep biraz ne doru eik duruyor, yerinden hi kprdamad halde dans eder gibi oynuyor, bir yandan da saatinin zincirini sallyordu. Teekkr ederim. dedi Kari. irketinizin ila nn okudum. Oradaki koullara gre bavurmaya geldim. ok gzel. dedi adam, honut kalmt. zle rek sylyorum, herkes sizin gibi byle usturuplu davranmyor. Kari, reklam trupunun etki aralarnn ok ata fatl olmasnn baarszlk nedeni olabilecei nokta sna adamn dikkatini ekmeyi dnd. Ama sesini karmad. Trupun efi bu adam deildi. Ayrca, he nz ie alnmad halde, hemencecik yenilik nerile rinde bulunmas pek uygun dmyordu. Bunun iin yalnzca unu syledi: Darda, size bavurmak is teyen biri daha bekliyor. Beni nden yollad. Onu da buraya getirebilir miyim? Elbette, dedi adam, ne kadar ok insan gelir se o kadar iyi. Yannda kars, bebek arabasnda bir de ocuu var. Onlar da gelsin mi? Elbette. dedi adam. Karln phesini datmak iin glmsedi. Herkese ihtiyacmz var bizim. Kari, imdi hemen geliyorum. diyerek podyu mun kenarna kotu. Bekleyen kadnla kocasna el etti, hep birlikte gelebileceklerini bararak syledi. Bebek arabasnn podyum stne karlmasna yar dm etti. Hep birlikte yrdler. Bunu gren deli kanllar, biribirlerine dantktan sonra, son na ka dar duraklayp, ellerini ceplerinden karmadan, pod yumun stne ktlar ve Kari ile aileyi izlemeye ba ladlar. Yeralt tiren istasyonu binasndan yeni yol cular kt. Melekler dolu podyumu grnce hayretle

274

kollarn havaya kaldrdlar. Gene de alnacak kii ler konusunda isteklilerin gsterdii canllk gerekti i kadar deildi. Ama bir canllk olacaa benziyor du. Kari, bu kadar erken, belki herkesten nce gel diine ok seviniyordu. Kar koca biraz ekingendi. nemli koullar aranp aranmadn durmadan so ruyorlard. Kari, henz kesin bir ey bilmediini, ama gerekten herkesin kabul edilebilecei kansna vardn syledi. Tel etmemek gerektiine inan yordu. Personel efi onlara doru yaklat. ok kim senin geldiine seviniyordu. Ellerini outurdu. Ba n hafife eerek herkesi teker teker selmlad ve onlar sraya koydu. Kari en bata duruyordu. Arka snda kar koca, sonra da tekiler vard. Herkes ye rini ald. Delikanllar biraz kargaalk kardlar. Ama birka saniye iinde onlar da dzene uydular. Trompetler sustu. Personel efi sze balad: Oklahoma Tiyatrosu adna sizi selmlarm. Buraya erken den geldiniz. (Oysa nerdeyse le olmak zereydi.) Henz byk bir kalabalk yok. Bundan dolay, ie alnmanzla ilgili formaliteler hemen tamamlanacak. Gerekli btn belgeler yannzdadr phesiz. Delikanllar hemen ceplerinden birtakm ktlar kardlar ve personel efine doru salladlar. Koca, karsn koluyla drtt; kadn da bebek arabasnn yayl yata altndan bir tomar kt kard. Karlda kt falan yoktu. Onun ie alnmasna engel olur muydu bu acaba? Gemite grdklerinden biliyor du ki, insan biraz kararl olunca bu trl formalite ler kolayca alabilirdi. Bu olanak gzden uzak tu tulamazd. Personel efi sray gzden geirdi, her kesin ktlarnn yannda olduunu saptad. Kari da, eli bo olduu halde kolunu kaldrd iin per sonel efi, onun iin de bir eksikliin sz konusu ol madn sand. Personel efi, iyi, gzel. dedi. Ktlarn he men kontrol ettirmek isteyen delikanllara eliyle ia ret etti. imdi ktlarnz kabul brolarnda kon

275

trol edilecek. lnmzda da okuduunuz gibi, herke se ihtiyacmz var. Ama bize bavuran kiinin bug ne kadar ne i yaptm bilmemiz gerekli elbette. Bylece onu en uygun yerde grevlendirebiliriz. O da, bildiklerini deerlendirebilir. Kari, phe iinde, Ne de olsa bir tiyatro. diye dnd ve adam dikkatle dinledi. Personel efi szne devam etti: Bundan dola y bahis kulbelerinde her meslek grubu iin ayr bi rer bavurma brosu kurduk. O halde imdi hepiniz bana ayr ayr mesleinizi syliyeceksiniz. Bir aile iin kural olarak erkein bavurma brosuna git mesi gerekiyor. imdi sizi brolarnza gtreceim. Orada nce ktlarnz, sonra da bilginizi uzman lar yoklayacak. Hi kimse korkmasn, bu yoklama ok ksa srecek. Daha sonra orada hemen ie kabul edileceksiniz ve bundan sonra da ne yapacanz si ze syleyecekler. Haydi balyoruz. Levhada grld gibi, bu ilk bro mhendisler iin. Acaba aranz da mhendis var m? Kari parmak kaldrd. Yann da hibir belge bulunmad iin btn formaliteler den elden geldii kadar abuk gemek gerektiine inanyordu. Bu konuda ortaya kmaya yetkili de sa ylabilirdi. nk batan mhendis olmak istemiti. Ama Karl'n ortaya ktn gren delikanllar onu kskandlar, hep birlikte ileri frladlar. Derken her kes ortaya doru ilerledi. Personel efi ayaa kalkt, delikanllara, Siz mhendis misiniz? diye sordu. 0 zaman hepsi yavaa ellerini indirdi. Buna karlk Kari batan beri olduu gibi istifini bozmad. Personel e fi ona da pheli pheli bakt. nk ona gre Karln kyafeti pek dzgn deildi. Mhendis olabi lecek yaa da henz gelmemiti. Ama bir ey syle medi. Belki de, Kari ona isteklileri toplayp getirdii iin byle davranmt. Ya da hi deilse Kari by le dnyordu. Personel efi, arda bulunuyormu gibi eliyle kabul brosunu gsterdi. Kari broya do ru yrd. Personel efi tekilere dnd.

276

Mhendislere ayrlan kabul brosunda, drt k e bir masann iki yannda iki bay oturuyor, nle rinde duran iki byk listeyi karlatryorlard. Bi risi okuyor, teki de okunan isimleri listeden siliyor du. Kari selm verip karlarna dikilince, listeleri nlerinden uzaklatrdlar, nlerine baka byk def terler aldlar ve atlar. Yalnzca yazc olduu anlalan bay, Hviyeti nizi rica ediyorum. dedi. ok zgnm, ktlar yanmda deil. dedi Kari. Yazc, Ktlar yannda yokmu. dedi tekine ve ald cevab nndeki deftere hemen kaydetti. Bronun efi olduu anlalan teki bay, Mhen dis misiniz? diye sordu. Kari abucak, Henz deilim, ama dedi. teki bay daha hzl konuarak, Yeter, dedi, yleyse baka broya gidin. Ltfen, levhadaki yazya dikkat edin. Kari dilerini skt. Adam bunu farketmi olmal ki yle dedi: Tel etmeyin hi. Bizim herkese ihtiyacmz var. Tahta perdelerin arasnda bombo dolaan bir uaa iaret etti: Bu bay, tek nik bilgisi olan kiilerin brosuna gtrn. dedi. Uak, kendisine verilen buyruu dikkatle dinledi ve Karlm elinden tuttu. Birok kulbelerin arasn dan getiler. Kari, bunlarn birinde delikanllarn bi rini grd; ie alnmt, teekkr ederek oradaki bay larn elini skyordu. Karlm imdiden grebildii ka dar, burada da daha nceki brodaki ilem yapl yordu. Yalnz, ortaokulda okuduunu syleyince onu buradan da ortaokul renciliinden gemilerin b rosuna yolladlar. Kari, broya varnca, Avrupadaki bir ortaokulda okuduunu anlatt. Burasnn da ken disinin iinde yetkili olmadn sylediler. Bu defa onu AvrupalI ortaokul rencileri ile ilgili broya yolladlar. En kenarda bir kulbe vard. Hem k kt, hem de tekilerin hepsinden alakt. Karl buraya getiren uak, uzun uzun dolamaktan, birs-

277

r direktiften bkp usanmt. Ona gre, btn bun larn kabahatini yalnz Karl'a yklemek gerekiyor du. Sorulacak som lan beklemeden koarak oradan uzaklat. Bu bro belki son snakt. Kari, bro yneticisini grnce, birden irkildi. Yurdunda oku duu lisenin bir profesr ile bu adam arasnda kor kun bir benzerlik vard; profesr belki bugn de oradaki grevine devam ediyordu. Ancak ok geme den, benzerliin yalnzca ayrntlarda olduu anlal d. Ama adamn geni burnu stndeki gzlk, ser gilenecek bir eya kadar bakml sar sakal, hafif kamburumsu srt ve ikide bir beklenmedik anda nla yan yksek sesi, Karl bir sre daha hayret iinde brakt. in sevinilecek yan, adamn her eyi ince den inceye aratrmamasyd. Burada i, teki bro lardan ok daha kolay yrd. Karlm hviyetinin bulunmad burada da deftere kaydedildi. Bro y neticisi, bu durumu anlalmaz bir ihmalcilik olarak niteledi. Burada daha baskn durumda olan yazc, bu noktay abuk geitirdi. Ynetici, birka ksa so ru sorduktan sonra, daha nemli bir soruya hazrla nrken, yazc Karln ie kabul edildiini aklad. Yneticinin az ak kalmt; yazcya dnd. Yaz c ise, ii kestirip atar gibi bir el hareketi yaparak, Kabul edilmitir. dedi. Sonra da bu karar hemen deftere kaydetti. Anlaldna gre yazc, Avrupal bir ortaokul rencisi olmann, kk drc bir ey sayld, bunun iin byle bir iddiada bulunan herkese hi duraksamadan inanlabilecei kansn dayd. Karlm kendi payna, buna bir itiraz yoktu. Ya zcya yaklat, ona teekkr etmek istedi. Ama bu i birazck gecikmeye urad. nk Karlm adn sordular. Bu soruya hemen cevap vermedi. Asl ad n sylemekten ve yazdrmaktan ekiniyordu. Bura da ok nemsiz de olsa bir i elde ettikten ve bu ii herkesin beenecei gibi yapmaya baladktan sonra adn renebilirlerdi. Ama imdi olmazd. Uzun za

278

mandr adn saklamt. imdi neden sylesindi? O anda aklna bir isim gelmedii iin, bundan nce kendisine alt yerde taktklar ad syledi: Negro. Ynetici, Negro mu? diyerek ban evirdi. Karlm pheli durumu en son noktaya ulam gibi, ynetici yle bir srtt. Yazc da bir an iin Karl tepeden trnaadek szd. Sonra da, Negro. diye tekrarlad ve deftere kaydetti. Ynetici yazcy uyard: Negro diye yazmadnz deil mi? Yazc, Yazdm, Negro... dedi sessizce. Bundan sonrasn ynetici bitirsin der gibi bir el hareketi yapt. Ynetici, kendini zor tuttu, ayaa kalkt, O halde siz, Oklahoma Tiyatrosu iin dedi, ama ar kasn getiremedi. Vicdannn buyruuna aykr bir ey yapamad, oturdu. Negro deil bunun ad. de di. Yazc kalarn yukar kaldrarak yerinden do ruldu ve yle dedi: imdi size, Oklahoma Tiyatro suna kabul edildiinizi, hemen efinize tantlacan z bildirmek isterim. Gene bir uak geldi, Karl' hakem tribnne g trd. Kari merdiven nnde bebek arabasn grd. Kar koca merdivenden aa iniyorlard. Kadn o cuunu kolunda tayordu. Kadnn kocas eskisinden ok daha neeliydi. Kabul edildiniz mi? diye sordu. Kadn da ban evirmi, Karla glmsyordu. Kari, az nce kabul edildiini, kendini tantmaya gittiini syleyince, adam, yleyse sizi kutlarm. dedi. Biz de kabul edildik. yi bir giriime benziyor buras. Ama insan aradn kolayca bulamyor, sylenenlere hemen uya myor. Zaten her yerde byledir bu. Biribirleriyle vedalatlar. Kari tribne kmaya balad. Yukar daki darack yer insanla doluydu. Bu yzden yava yryor, kalabalk arasna skmak istemiyordu.

279

Hatt bir ara durdu, geni alana gz gezdirdi. Bura nn drt yan uzaklardaki ormanlara kadar uzuyor du. Bir at yar seyretme istei geti iinden. Ame rikada henz byle bir frsat eline gememiti. Vak tiyle, kk ocukken, Avrupada bir atyar seyret miti. Ama bu konuda, aralanp yol vermek istemiyen bir sr insann arasndan annesinin onu zorla geirmesinden baka bir ey hatrlamyordu. O halde hi at yar seyretmemi saylrd. Arka tarafnda bir makina gcrdamaya balad. Geriye dnd. Ya r srasnda yenenlerin adlarn gsteren bir letin zerinde yle bir yaz ykseliyordu: Tccar Kalla ile ei ve ocuu. Demek ki, kabul edilenlerin ad lar buradan brolara bildiriliyordu. Biribirleriyle heyecanla konuan, ellerinde kur un kalemlerle not defterleri bulunan birka kii merdivenden aa iniyorlard. Kari onlara yol ver mek iin korkulua yasland. Sonra, yukarda yer al d iin merdivenden kt. Aa korkuluklarla ev rili platformda buras tm olarak dar bir kulenin yass damna benziyordu kollarn korkuluk stn de uzatm bir bay oturuyordu. Gsnde boydan boya, beyaz ve geni bir ipek erit vard. eridin s tnde unlar yazlyd: Oklahoma Tiyatrosunun onuncu reklam trupu efi. Bu bayn yan bandaki kk bir masada ancak yarlarda kullanlan bir te lefon duruyordu. Anlalan ef, bavuranlarn her bi ri ile ilgili bilgiyi, daha onlar gelmeden bu telefonla reniyordu. nce Karla hemen hibir ey sormad. Yalnz, bacaklarn biribirine dolam, elini enesine dayam, yan banda duran bir baya, Negro, Av rupalI ortaokul rencisi. dedi. Karsnda yerlere kadar eilen Karlm ii bununla bitmi gibi, baka gelen yok mu diye merdivenlerden aaya doru bakt. Gelen olmad iin, teki bayn Kari ile yapt grmeye arasra kulak veriyor, ouzaman da yar meydanna bakyor ve parmaklarm korkulu un stnde tkrdatyordu. teki bay kendisini ye

280

teri kadar uratrd halde, bu ince, ama gl, uzun ve atik parmaklar bazen Karln dikkatini e kiyordu. teki bay, siz mi kaldnz? diye sordu nce. Gerek bu soru, gerekse teki sorularn hemen hepsi ok basit, insan hi skmayan cinstendi. Bundan baka, verilen cevaplar, yan sorularla kontrol edil miyordu. Ama bu bay, gzlerini iyice aarak soru sorma, belden st yann ne doru eip sorularn etkisini gzleme, ban gsnn stne kadar eip cevaplar karlama, kimizaman da bunlar yksek sesle tekrarlama yntemi ile sorularna zel bir an lam kazandrmasn biliyordu. Bu anlam pek sezilemiyordu, ama sezildii zaman da insan dikkatli ve tutuk hale getiriyordu. ouzaman Kari, verdii ce vab geri almak, onun yerine belki daha iyi karla nacak baka bir cevap vermek zorunluunu duyuyor du. Ama her defasnda ekingenliini de yenemiyordu. nk byle duraksamalarn nasl kt bir etki yapacan, ayrca cevaplarn etkisinin ounlukla nceden hesaplanamyacan biliyordu. Sonra, nasl olsa ie alnmas kesinlemiti artk. Bunu bildii iin kendini tutuyordu. siz olup olmad sorusuna dosdoru bir Evet. ile cevap verdi. Bunun ardndan, Son olarak nerede altnz? dedi adam. Kari bu soruya cevap vermek istemedi. Ama adam, iaret parman kaldrd ve bir daha sordu: En son? Kari, soruyu batan anlamt zaten. Elinde olmyarak ban sallad, bu son szn yanltc bir et ki yaptm belirtmek istedi ve cevap verdi: Bir b roda. Bu gerek olabilirdi, ama adam bronun eidi konusunda daha geni bilgi isterse yalan sylemek zorunda kalacakt. Ancak adam baka ey sormad, yalnzca geree uygun olarak cevaplandrlmas ko lay bir soru ortaya a tt: Oradan honut kaldnz

281

m? Hayr. dedi Kari. leri atlr gibi konutu. Gz lerini hafife yana evirince, efin glmsediini farketti. Kari, bu son cevab dnmeden verdiine pi man oldu. Ama, Hayr diyebilmek onun iin ok zevkli bir eydi. nk son olarak geirdii btn alma sresince en byk istei, herhangi bir ya banc iverenin bir gn yanma gelip ona bu soruyu sormasyd. Ama bu cevabn baka bir zarar daha olabilirdi. Bu defa da adam, niin honut kalmad n sorabilirdi. Oysa adam, Hangi ii kendinize uy gun buluyorsunuz? diye sordu. Bu soruda bir bitye nii olabilirdi. Kari, tiyatro oyuncusu olarak ie aln dna gre, bu soru niin soruluyordu? Bunu kavra m olmakla birlikte, kendini yenip bir aklama ya pamad. Tiyatro oyunculuunu kendine ok uygun bir i olarak gryordu. Bu yzden soruyu gargaraya getirerek, inat grnmek tehlikesini gze alp y le dedi: ehirdeki levhanz okudum. Orada, herke se ihtiya olduu yazl bulunduu iin buraya gelip bavurdum. Adam, Bunu biliyoruz. dedi ve sustu. Bylece, daha nceki sorusunda direndiini anlatmak istiyor du. Kari duraklyarak, Ben buraya tiyatro oyuncu su diye alndm. dedi. Kendisine sorulan en son so ruya cevap vermenin gln baylara anlatmak is tiyordu. Adam, Doru. dedi ve gene sustu. Hayr. dedi Kari. Yeni bir i bulma umudu teh likeye girmiti. Tiyatro oyunculuuna uygun olup ol madm bilmiyorum. Ama alacam ve verilecek btn grevleri yerine getirmek iin aba gsterece im. Adam yneticiye dnd, ikisi birden balarn sal ladlar. Karlm yerinde bir cevap verdii anlalyor du. Yeniden yreklendi. Bundan sonraki soruyu bek ler gibi tavr taknd. Bu soru da yleydi: Nasl bir

282

yksek renim yapmay dnmtnz? Soruyu daha kesinlikle tanmlamak iin daha kesin bir tanmlama adamn tutumuna balyd yal nz unlar ekledi: Avrupada demek istiyorum. Sonra elini enesinden indirdi, Avrupann ok uzak larda olduunu, vaktiyle orada yaplm planlarn hibir anlam tamadn anlatmak istiyormu gibi elini hafife sallad. Kari, Mhendis olmak istiyordum. dedi. Bu ce vab glkle vermiti. Amerikada bugne kadar yapt ilerin neler olduunu bilerek, vaktiyle m hendis olmak istediini belirten bir any burada ta zelemek glnt. Acaba Avrupada kalsayd, mhen dis olacak myd yani? Ancak aklna baka cevap gel medii iin byle sylemiti. Adam her ey gibi bunu da ciddye ald. Yal nz, dedi, hemen mhendis olamazsnz phesiz. Ufak tefek baz teknik ileri yapmak imdilik belki sizin iin daha uygun der. phesiz. dedi Kari. Halinden ok honuttu. Geri, bu neriyi kabul ederse, tiyatro oyunculuun dan teknik iiler arasna geecekti, ama byle bir ite kendisini daha ok gsterebileceine gerekten inanyordu. Zaten, her zaman kendi kendine tekrar lad gibi, yapaca iin eidi nemli deildi. nem li olan, herhangi bir yerde diki tutturmakt. Adam sordu: Ar iler yapacak gte misiniz? Elbette. Adam Karla yaklat ve kolunu yoklad. Sonra onu kolundan tutup efin yanma ekerek, Gl kuvvetli bir delikanl. dedi. ef, glmsiyerek ban sallad. Rahatn hi bozmadan, yerinden kprdamadan Karla elini uzatt ve yle dedi: O halde iimiz tamam. Oklahomada bir daha durumu iyice gzden geiririz. Reklam trupumuza hayrl ol sun. Kari, veda etmek zere ban edi. Sonra da te ki bayla vedalamak istedi. Ama adam, Kari ile hi

283

bir ii kalmam gibi, yzn havaya kaldrd, plat form zerinde aa yukar gezinmee balad. Kari aa indii srada, merdivenin yan tarafndaki iln tahtasnda u yaz gze arpyordu: Negro, teknik ii. Burada btn iler yoluna girdii iin Kari tah tada asl adn okumu olsayd bile, pek o kadar zlmiyecekti. Her ey gerektiinden de gzel dzen lenmiti. Merdivenin alt banda Karl bir uak bek liyordu. Karln koluna bir erit takt. Kari eridin zerinde ne olduunu grmek iin kolunu yukar kal drnca, buradaki szlerin eksiksiz olduunu farketti: Teknik ii. Bundan sonra nereye gtrleceini umursama dan, ilerin yolunda gittiini Fannyye haber vermek istiyordu. Ama eytanlarla birlikte meleklerin de rek lam trupunun bundan sonraki konaklama yerine ha reket ettiini, bir gn sonra oraya varacak trupun geliini iln edeceklerini uaktan rendi. Yazk. dedi Kari, melekler arasnda bir tand m vard. Bu giriimde ilk hayal krklna uru yordu. Oklahomada grrsnz onu. dedi uak. im di gelin bakalm, en son siz kaldnz. Uak, Karl bundan nce meleklerin bulunduu podyum boyunca arka tarafa gtrd. Artk burada bo kaidelerden baka bir ey yoktu. Meleklerin m zii olmad zaman daha ok kiinin i iin bavu raca konusunda Karlm ileri srd dncenin doru olmad ortaya kt. Artk podyum nnde tek bir yetikin insan kalmamt. Yalnz bir ka o cuk, bir melek kanadndan dm olabilecek uzun ve beyaz bir ty iin biribirleriyle didiiyorlard. O lann biri ty yukarda tutuyor, teki ocuklar da bir elle onun ban bastrmaya alyor, teki elle tye uzanyorlard. Kari ocuklar gsterdi; uak ban kaldrp bak madan, Biraz acele1 edin. Sizin kabul ileminiz ok

284

uzun srd. Yoksa sizden phelendiler mi? dedi. Kari aknlk iinde, Bilmem. dedi. Ama buna inanmyordu. Her zaman en ak seik koullar kar snda bile, insanlarn yreinde kuku uyandracak biri bulunur byle. Ama Kari, artk yaklatklar b yk seyirci tribnnn, ho grn karsnda uan sylediklerini hemen unuttu. Tribnn stnde b yk ve uzun bir bank vard. Bankn stne beyaz bir rt serilmiti. e kabul edilenlerin hepsi, srt lar yar alanna dnk halde, ondan bir aadaki banka oturmular, arlanyorlard. Hepsi neeli ve heyecanlyd. Kari, en son gelen kii olarak, kimseye farkettirmeden banka oturduu srada, biroklar bardaklar ellerinde ayaa kalktlar. Bir tanesi, onun cu reklam trupunun efi erefine kadeh kaldrp bir konuma yapt ve onu i arayanlarn babas diye adlandrd. Baka birisi, efin oradan da grlebile ceine dikkati ekti. Gerekten de, olduka yaknda, hakem tribnnde iki bay grlyordu. O zaman her kes, bardaklarn o yana doru sallad. Kari da nn de duran barda yakalad. Ama herkes yle ok ba ryor, kendini gstermek iin ylesine aba gste riyordu ki, bu sevgi gsterisinin farkedildiini, ya da hi deilse farkedilmek istendiini belirten bir iaret hakem tribnnde gze arpmyordu. ef, daha nce olduu gibi keye yaslanmt, teki bay da, eli e nesinde, onun yannda dikiliyordu. Herkes, biraz ha yal krklna uram gibi yerine oturdu. Baz kim seler ara sra gene hakem tribnne dnp baktlar. Ama ok gemeden herkes tekrar yemee dald. Karlm imdiye kadar grmedii kocaman tavuklar, gevrek gibi kzarm etler, bir sr atalla midelere indiriliyordu. Uaklar durmadan arap sunuyorlard. Herkes tabana eildii iin bunu farketmiyordu. Oysa bardaklarda krmz arabn prltlar vard. Bu ortaklaa elentiye katlmak istemiyen, Oklahoma Ti yatrosunun grnmlerini anlatan resimleri seyrede bilirdi. Resimler sofrann bir kesine ylmt. El

285

den ele dolatrlabilirdi. Ama resimlerle ilgilenen pek yoktu. Nasl olduysa, en sonda oturan Karla kadar ancak bir tek resim geldi. Bu resimden anla ldna gre, bunlarn hepsi de grlmee deerdi. Resim, Birleik Devletler Bakamnn locasn gste riyordu. lk bakta bunun bir loca deil, ahne ol duu dnlebilirdi. Bolukta trabzan ylesine ileri frlyordu. Trabzann her taraf altndan yaplmt. Sanki ipince bir makasla kesilmi gibi duran kk stunlarn arasna, eski bakanlarn madalyonlar yan yana sralanmt. Bir tanesinin dikkati ekecek kadar dz burnu, yayvan dudaklar, kalkk kirpikle rinin altnda dosdoru ileri bakan gzleri vard. Lo cann evresi, iki yan ve st klarla prl prld. Beyaz ve tatl bir k, locann n ksmn gzelce meydana karyordu. Arka taraf ise, trl tonlarda kvrlm krmz kadife zemin nnde gze arpyor du. Kadifenin kenarlar kordonlarla balanm ola rak yere sarkyordu. Buras btn ile karanlk, kr mzms prltlarla dolu bir boluk gibi grnyor du. Bu locada insan olabilecei gznne gelmiyor du. Herey ylesine bir atafat iindeydi. Kari yeme i unutmamt, ama taban yanma koyduu resime durmadan gz atyordu. teki resimlerin de hi olmazsa bir tanesine bak may ok istiyordu. Ama gidip bunlar kendisi getir mek istemiyordu. nk uan biri elini resimlerin stne koymutu. Herhalde srann bozulmamasna bakyordu. Yalnz Kari, sofraya bakt, baka resim gelmiyor mu diye anlamaya alt. Derken, yemek tabaklarnn stne eilmi yzlerin arasnda tamdk birini nce buna bir trl inanamad hayretle farketti: Giacomo. Hemen ona doru kotu. Giacom o! diye bard. aknla urad zaman hep sus pus olan Gi acomo, sofradan doruldu, banklar arasndaki dar yerde yana dnd, eliyle azn sildi. Karl grnce ok sevindi. Yannda oturmasn rica etti, ya daken-

286

disi Karln yerine gidebileceini syledi. Biribirlerinc hereyi anlatmak, her zaman birlikte olmak isti yorlard. Kari, teki insanlar rahatsz etmek isteme di. Bunun iin imdilik ikisi de yerlerinde kalmaly dlar. Yemek neredeyse bitecekti. Ondan sonra hep bir arada bulunabilirlerdi elbette. Ama Kari, yalnz ca onu seyretmek iin Giacomonun yannda kald. Gemi gnlerle ilgili ne gzel anlar vard! Aba kadn neredeydi? Therese ne yapyordu? Giacomo, grnne baklrsa hi deimemiti. Alt ay iinde kaln kemikli bir Amerikal olacam syleyen a kadnn ngrs dogrn kmamt. Eskisi gibi ince yaplyd, yanaklar gene yle sarkkt. Yalnz imdilik biraz tombullamt. nk aznda kos kocaman bir et paras vard. Elin iinde kalan ke mikleri yava yava kard ve tabaa att. Karln kol eridinden okuduuna gre, Giacomo tiyatro oyuncusu olarak deil, asansrc olarak ie alnm t. Oklahoma Tiyatrosunun her trl insana ihtiya c vard gerekten. Kari, Giacomoyu seyre dalp uzun sre yerinden uzak kalmt. Yerine dnmek is tedii srada, personel efi geldi, yukardaki banklar dan birine oturdu. Ellerini rptktan sonra ksa bir konuma yapt. Oturanlarn ou ayaa kalkt. Ye mekten vazgeemeyip yerinde oturanlar da, tekilerin drtklemeleri sonucu ayaa kalkmak zorunluunu duydular. Kari bu arada ayaklarnn ucuna basarak yerine kotu. ef, Karlama lenimizden honut kald nz umut ederim. dedi. Genel olarak reklam trup larmzn yemeklerini herkes ver. Yazk ki, sofray kaldrmak zorundaym. nk sizi Oklahomaya g trecek olan tiren be dakika sonra hareket edecek tir. Geri bu uzun bir yolculuk, ama her trl raha tnzn salandn greceksiniz. imdi, yolculuu muzu ynetecek olan bay size tantyorum. Kendi sine itaat edeceksiniz. Zayf, ufaktefek bir adam, personel efinin bu

287

lunduu bankn stne trmand. Karsndakileri selmlamaya vakit ayrmadan, herkesin nasl toplana ca, dzene girecei ve harekete geecei konusun da sinirli ellerini uzatarak iaretler yapmaya bala d. nce hi kimse kendisini umursamad. nk da ha nce bir konuma yapm olan ve topluluk ara sndan kan bir kii, elini masaya vurdu ve uzun bir teekkr konumasna balad. Kari ok sklyor du. Az nce, tirenin hemen hareket edecei sylen dii halde, imdi sylev veriliyordu. Konumac, per sonel efinin bile kendisini dinlemediine, gezi yne ticisine eitli direktifler vermekle vakit geirdiine bakmadan, sylevini uzattka uzatt, kendilerine su nulan btn yemekleri teker teker sayd, her biri ze rinde grn syledi ve sonra zetliyerek szn yle balad: Saym baylar, bizi ite byle kazan yorlar. Bu szlerin yneltildii kiilerden baka her kes gld. Ama bu, aka deil, gerekti. Herkesin istasyona koar admlarla gitmek zo runda braklmas, bu sylevin tuzu biberi oldu. Ama bu ok zor bir i deildi. nk kimsenin elinde e ya yoktu. Kari, bunu ancak imdi farkediyordu. B tn eya, trupun en nnde giden babann srd bebek arabasyd. Araba, btn vidalan gevemi gi bi aa yukar zplyordu. Nasl da cscbl, pheli insanlar bir araya gelmiti! Gene de ok iyi kar lanyor ve korunuyorlard. Gezi yneticisinin bana dert olacakt bunlar. Ynetici, bir eliyle hemen be bek arabasn tuttu. teki elini de, trupu canlandr mak iin yukar kaldrd. Bazen, srkleyip gtrd son srann arkasna geiyor, bazen yan tarafa kouyor, orta yerde yava yryen baz kiilere g zn dikiyor, nasl komalar gerektiini, kollarn oynatarak onlara gstermeye alyordu. stasyona vardklannda, tiren hazr bekliyordu. stasyondaki insanlar biribirlerine trupu gsteriyor lard: Btn bunlar Oklahoma Tiyatrosundan. gi bi szler duyuluyordu. Tiyatro, Karl'm sandndan

288

daha nlyd galiba. Ancak, Kari, tiyatro konular ile hibir zaman ilgilenmemiti. Btn bir vagon trup iin ayrlmt. Gezi yneticisi, herkesi binsinler diye biletiden daha ok sktryordu. nce btn kom partmanlar tek tek gzden geirdi, orada burada baz eylere dzen verdi. Sonra kendisi de bindi. Kari bir rastlant olarak pencere nnde bir yer bulmu tu. Giacomoyu da yanma oturtmutu, ikisi yan yana biribirine yakm oturuyor, yapacaklar yolculuun se vinci iinde bulunuyorlard. Amerikada byle ku kusuz bir gezi yapmamlard. Tiren hareket edince, pencereden el salladlar. Karlarnda oturan delikan llar biribirlerini drttler. Onlarn el sallamasn g ln bulmulard. ki gn, iki gece gittiler. Kari, Amerikann b ykln ancak imdi anlyordu. Yorulmak bilme den pencereden bakyordu. Giacomo uzun sre ona yaslanp birlikte dary seyretti. Delikanllar, uzun zaman kt oynamaktan bkp kendiliklerinden pen cere kenarh ona braktlar. Kari onlara teekkr et ti. Giacomonun ngilizcesini herkes anlamyordu. Kompartman arkadalar arasnda her zaman grl d gibi, zaman getike onlar arasndaki dostluk da artt. Delikanllarn dostluu, ok zaman onlara bir yk oluyordu. nk bunlar, szgelimi ellerinde ki ktlardan birini yere drnce, her taraf ara maya balyorlar, Kari ile Giacomo da bacaklarn toparlamak zorunda kalyorlard. Giacomo her defa snda bo bulunup baryor, sonra da bacaklarn yukar kaldryordu. Bir defa Kari, aya ile iterek karlk vermek istedi. Ama bunun dnda her eye sessizce katland. Penceresi ak olduu halde bile her zaman dumanla dolu olan kk kompartmanda geen olaylarn hepsi, dardaki eylerin seyredilmesi ne engel ohyordu. lk gn yksek dalarn arasndan getiler. Ma vimsi - siyah ta ynlarn sivrilikleri tirenin kena rna kadar yaklayordu. Dalarn tepeleri, pencere

289

den eilince bile grlmyordu. Karanlk, dar ve b lk prk vdiler gelip geiyordu. Vdilerin kaybo lup gittii yn herkes parma ile belirtiyordu. Da lardan geni dereler akyor, tepeleri aarak byk dalgalar halinde dklyorlard. Binlerce kpkl dal gacklar yere iniyordu. Sonra sular kprlerin altn dan geiyor, tiren de bu kprleri ayordu. Yolcu lar derelere ylesine yaknd ki, sularn serinlii bir soluk gibi yzlerini titretiyordu.

290

EK
FRAGMANLAR

Sabahn erken saatlaryd. Kari daha uyanma m!!. Robinson, Kalk! Kalk! diye bard. Balkon kapsnn perdesi henz almamt. Bir aralktan gelen gnein tekdze prltlar, kuluk vaktinin gel diini ve zamann epeyce ge olduunu gsteriyor du. Robinson, kukulu baklarla teye beriye kou uyor, kimizaman elinde bir havlu, kimizaman bir su gm, kimizaman da birtakm amarlar ve elbi seler tayordu. Karln nnden getike, bayla ia ret ederek kalkmasn salamaya alyordu. Elinde tuttuu eyi havaya kaldrarak da, daha ilk sabah ya paca iin btn ayrntlarndan elbette hi habe ri olmayan Karl' bugn son defa olarak nasl skn tya kovacam gsteriyordu. Kari, Robinsonun kime hizmet ettiini abucak anlad. Odann teki tarafndan iki sandkla ayrlan, Karlm imdiye kadar grmedii yerde birisi arl a rl ykanyordu. Bruneldamn ba, plak boynu sa lar yzne dmt enesinin alt, sandn stn den gze arpyordu. Arasra da, Delamarchen yu kar kalkan elindeki banyo sngerinin sulan ok uzaklara kadar sryordu. Delamarche, Brunelday

291

bu sngerle ykyor ve ovuyordu. Arasra da Robinsona ksa emirler verdii duyuluyordu. Robinson, banyo boluunun henz kapatlm giri yerinden deil, bir sandkla bir spanyol duvar arasnda b raklm kk bir aralktan istenilen eyleri uzat yordu. Bu arada elini her uzatnda kolunu epeyce ileri uzatmak, yzn yana dnk halde tutmak zo runda kalyordu. Havlu! Havlu! diye bard Delamarche. Masann altnda baka bir ey aramakta olan Robinsonun, bu buyruk zerine az kalsn d patlyacakt. Bam masann altndan uzatt srada bir ses daha duyuldu: Hay lnet olsun, su nerede kald! Sandn zerinden dorulan Delamarchem fkeli yz grnd. Karln kansna gre, ykan mak ve giyinmek iin genellikle yalnz bir defa ihti ya duyulan ey, burada srasna hi baklmadan bir ok defa isteniyor ve veriliyordu. Kk bir elektrik sobas zerinde su stmak iin konmu bir gm, srekli olarak orada duruyordu. Robinson, bu ar eyi iki yana adamakll at bacaklarnn arasn dan durmadan banyo yerine tayordu. Buyruklar her zaman yerine getirmemi olsa da, iinin ok ol duu anlalyordu. Bir defasnda, kendisinden gene havlu istenince, odann ortasndaki byk yatan zerinden ald bir gmlei kocaman bir yumak ya pp sandn zerinden frlatt. Delamarchem da ii ok ard. Belki de Brunelda'y honut edemediinden dolay Karla bu kadar ok kzyordu. Kzd zaman da Karl gz hi gr myordu. Ah! diye bard Brunelda. olup bitenle re katlmayan Kari bile birden irkildi. Ne kadar ok zyorsun beni! Defol buradan! Bu kadar azap eke ceime yalnz ykanrm daha iyi. te gene kolumu kaldramyorum. Elini yle ok bastryorsun ki, fe na oluyorum. Srtmda bir sr rk yerler vardr mutlaka. Sen sylemezsin bana elbette. Dur hele, Ro binsona ya da bizim kk olana baktracam. Hayr, bunu yapamam, ama biraz daha nazik ol. Dik

292

kat ct, Delamarche, sana her sabah bunu tekrarlyo rum ben. Ama bir trl dikkat etmiyorsun, gene etmi yorsun. Robinson! diye bard birden ve bann zerinde kck bir dantelli donu sallad. Yard ma gel bana. Bak, ne kadar ac ekiyorum. Bu Dela marche, u ikenceye ykanma diyor. Robinson, Ro binson nerdesin? Sende de mi kalp yok? Kari, sesi ni karmadan Robinsona parma ile iaret ederek, gitmesini anlatmak istedi. Ama Robinson, gzlerini yere evirip dnceli bir tavrla ban sallad. O bu ileri daha iyi biliyordu. Karlm kulana eilerek, Sen ne sanyorsun? dedi. Onun sylemek istedii ey baka. Ben byle bir ar zerine bir defa git tim, o kadar. Gittiimde, ikisi birden beni yakalayp kvetin iine soktular. Az kalsn bouluyordum. s telik Brunelda da gnlerce beni utanmazlkla sula d. Durmadan yle diyordu : 'oktandr banyoda y nma gelmedin deil mi? Ya da, Bir daha beni ban yoda seyretmeye ne zaman geleceksin? Birka defa dizlerine kapanp yalvardm da, ondan sonra syle mekten vazgeti. Bunu hi unutmyacam. Robinson bunlar anlatrken, Brunelda durma dan baryordu: Robinson! Robinson! Nerde kald bu Robinson? Bruneldann yardmna koan yoktu, hatt ken disine kimse bir cevap bile vermiyordu. Robinson, Karln yanna oturmutu. kisi birden, arasra Brunelda'nn ve Delamarchen balarnn grnd san dklara doru sessizce bakyorlard. Buna ramen Brunelda, yksek sesle Delamarchetan yaknmay b rakmyordu. Aman Delamarche! diye baryordu. imdi de, beni ykyor musun, ykamyor musun, hi belli deil. Sngeri ne yaptn? Al unu eline! Ah bir eilebilseydim, ah bir hareket edebilseydim! n san nasl ykanrm sana gsterirdim. Nerde kald o kzlk gnlerim? Colorado'da anamn babamn ift liinde her sabah ne gzel yzerdim. Arkadalarmn iinde en hareketli siydim. Ya imdi! Beni ykamay

293

ne zaman reneceksin, Delamarche? Sngeri oraya buraya gtryorsun, aba gsteriyorsun, ama ben bir ey duymuyorum. temi berimi yara yapacak ka dar bastrma dedimse, burada durup souk alaym de medim. Greceksin kvetten frlayacam, byle ol duum gibi kaacam. Brunelda bu tehdidi yerine getirmedi. Zaten ye rine getirebilecek durumda da deildi. Delamarche, Bruneldamn souk alacandan korkarak galiba onu tutmu, kvetin iine oturtmutu. nk su hzla aplad. Brunelda, biraz daha yavaa, Bu elinden gelir, Delamarche. dedi. Kt bir ey yaptn m, yaltak lanrsn da yaltaklanrsn. Bir an sessizlik oldu. Ro binson, imdi Delamarche onu pj'or. dedi ve ka larn kaldrd. Kari, Bundan sonraki i ne? dive sordu. Artk burada kalmaya karar verdiine gre hemen ie ba lamalyd. Kendisine cevap vermeyen Robinsonu kanapede yalnz brakt, btn gece stnde yatan ki ilerin yknden dolay iyice ezilen byk yata kaldrmaya balad. Sonra da yatan her eyini ayr ayr gzelce yerletirecekti. Belki haftalardr byle bir ey yaplmamt. Buraya bak, Delamarche, dedi Brunelda, gali ba bunlar bizim yata datyorlar. Her eyi dn mek gerek, insan hi rahat brakmyorlar. Bunlarn her ikisine de daha sert davranmalsn. Yoksa keyif lerince hareket ederler. Delamarche, Bunu mutlaka u lanet olas igzar kk yapyordur. diye bar d. Galiba nerdeyse banyo yerinden dar frlaya cakt. Kari hemen elindekileri yere att. Bereket versin Brunelda, Gitme, Delamarche, gitme. dedi. Aman, su ne kadar scak, insan yorgun dryor. Yanmda kal Delamarche. Kari, sandn arkasndan durmadan su buhar ykseldiini grd. Robinson, Karl kt bir ey yapm gibi, elini korku ile yanana koydu. Delamarchen sesi gene

294

duyuldu: Her eyi naslsa yle brakn. Bruneldann banyodan sonra bir saat dinlendiini bilmiyor musunuz? Hi byle ev ii grlm m? Durun he le, ben imdi geleceim sizin yannza. Robinson, herhalde gene rya gryorsun. Btn olup bitenler den seni, yalnz seni sorumlu tutuyorum. Olann diz ginini elden brakmyacaksn, burada iler onun ka fasna gre yrmez. Sizden bir ey isteyen olursa istediini alamaz. Ama yaplacak i olmaynca da izgzar kesilirsiniz. Bir yere kvrln, size ihtiya olun caya kadar bekleyin. ok gemeden gene her ey unutuldu. Brunelda, ok yorgun bir halde, sanki scak suyun iinde bo ulacakm gibi fsldyordu: Kolonya! Kolonya ge tirin! Delamarche, Kolonya! abuk olun! diye ba rd. Evet, ama kolonya neredeydi? Kari Robinsona bakt. Robinson Karla bakt. Kari, burada her eyi tek bana ele almas gerektiini anlad. Kolonyann nerede olduundan Robinsonun haberi yoktu. Robin son yere uzanm, iki eliyle kanapenin altm aratr yordu. Ama toz toprakla kadn sandan baka bir ey karamvordu. Kari, nce kapnn yannda bulu nan leenli masaya kotu. Bunun ekmecelerinde de eski ngilizce romanlardan, dergilerden ve notalar dan baka bir ey yoktu. Hepsi de ylesine doluydu ki, bir defa atktan sonra bir daha kapanmyorlar d. Bu arada Brunelda, Kolonya. diye inledi. Ne kadar da uzun sryor bu. Acaba bugn elime kolon ya geecek mi bilmem. phesiz Bruneldann bu sabrszl karsnda Kari hibir yeri iyice araya mazd, her eyi yle yzeyden gzden geirip brak mak zorundayd. Leenli masada kolonya iesi yok tu. Burada yalnz eski il ve krem ieleri vard. Ge ri kalan her ey herhalde ykanma yerine gtrl mt. Belki de kolonya iesi yemek masasnn ekmecesindeydi. Kari, yemek masasna doru giderken yalnz kolonya dnyordu, baka bir ey aklna gelmiyordu Robinsona hzla arpt. Robinson, ka-

295

napenin altn aramaktan vazgemi, kolonyann bu lunduu yer konusunda kafasnda belirmekte olan sezinin ilk esintisi iinde, kr gibi Karla doru ko mutu. kisinin kafalarnn arpmasndan kan ses ak seik duyulmutu. Kari sessizce durdu. Robinson durmad; acsn hafifletmek iin durmadan ulur gibi baryordu. Kolonya bulacaklar yerde biribirleriyle kavga ediyorlar. dedi Brunelda. Ev ileri byle grlr se ben hasta olacam, Delamarche. Mutlaka senin kollarnda can vereceim. Sonra btn gcn top layp bard: Kolonyam istiyorum, ne yaparsanz yapn kolonyam getirin. Onu bana getirmezseniz k vetten dar kmayacam. Gerekirse akama kadar burada bekliyeceim. Yumruu ile suya vurdu, etra fa srayan sularn rlts duyuldu. Kolonya yemek masasnn ekmecesinde de yok tu. Geri burada yalnz Bruneldann pudra pompa s, melhem hokkas, sa fras, sa halkas gibi tu valet eyas ile keelemi ve biribirine yapm ufak tefek eyleri vard, ama kolonya yoktu. Robinson da bir taraftan alayp szlyor, bir taraftan da bir keye ylm, yzlerce kutuyu ve ekmeceyi biribiri ardndan ap kartryordu. ouzaman bun larn iinde bulunan eylerin yars yere dyor, son ra da den eyler yerde kalyordu. Bunlarda diki takmlar ile birtakm ktlar vard. Zaman zaman Robinson, ban sallayp omuzlarn silkerek bunlar Karla gsteriyordu. Delamarche, banyo yerinden don gmlek frlad. Bruneldann hkrarak alad duyuluyordu. Kari ile Robinson, aramaktan vazgetiler ve gzlerini Delamarche'a evirdiler. Delamarche, srlsklamd, y znden ve salarndan sular akyordu. Birden bar d : Haydi artk, arayn bakalm ltfen! nce Karla em retti: uraya bak! Sonra Robinsona Sen de buraya! dedi. Kari gerekten aryordu ve Robinsona aramas buyurulan yerleri de gzden geiriyordu.

296

Ama hibir ey bulamad. Robinsonun eline de bir ey gemedi. Robinson, Karldan daha canla bala aryordu. Ayn zamanda da yan gzle Delamarchea bakyordu. Delamarche, odann elverdii lde ayak larn yere vurarak aa yukar gidip geliyor, bu ara da da, gelip getike Kari ile Robinson'un orasn bu rasn tekmeliyordu. Brunelda, Delamarche! diye bard. Gel, beni kurula hi olmazsa. Bu iki olan kolonyay nasl olsa bulamyor. stelik her eyi karmakark ediyorlar. Aramaktan hemen vazgesinler. Hemen derhal! Hereyi ellerinden braksnlar. Bir daha hibir eye do kunmasnlar. Bu evi ahra evirmek istiyorlar. Eer bu iten vazgemezlerse, tut unlarn yakasndan, Delamarche. Bak gene durmuyorlar. te bir kutu da ha dt. Kaldrmasnlar o kutuyu. Her eyi olduu gibi braksnlar ve odadan defolsunlar. Arkalarndan kapy kilitle, sonra yanma gel. Ne zamandr suyun iinde yatyorum, bacaklarm buz gibi oldu. Delamarche, imdi derhal geliyorum, Brunel da. diye bararak, Kari ve Robinsonla birlikte ka pya seirtti. Onlar dar kovmadan nce, kahval tlk getirmelerini, mmknse birinden Brunelda iin iyi bir kolonya istemelerini buyurdu. Kari koridora knca, Nedir bu sizin dzensiz liiniz ve pisliiniz! dedi. Kahvalty getirdikten sonra hemen ortal dzeltmeye balamalyz. Ah, ben byle rahatsz olmasam! dedi Robin son. Ya bize kar davranlar! phesiz Robin son, Bruneldann, aylardan beri kendisine hizmet eden Robinsonla, daha dn gelmi olan Kari arasn da en ufak bir ayrm yapmamasna krlmt. Bu ka darna lyk deildi. Kari, Kendini birazck derle yip toparlamalsn. dedi. Ama onu tam bir umut suzlua gtrmemek iin de unlar ekledi: Bun lar, yalnz bir defa yaplacak iler. Ben sana sandn arkasnda bir yatak yapacam. ler birazck yoluna girdi mi, btn gn orada yatacaksn, hibir eyle

297

ilgilenmek zorunda kalmyacaksn, ksa zamanda da sala kavuacaksn. Robinson, Halimi yakndan gryorsun ite. di yerek, zntleri ile ba baa kalmak iin yzn Karldan te evirdi. Ama acaba bir defack olsun beni ralat brakacaklar m? stersen, bu konuda Delamarche ve Brunelda ile konuaym. Robinson, Hi Brunelda kimseyi takar m? di ye bard. nne vardklar bir kapy, nceden Karla hi farkettirmeden, yumruu ile vurup at. Evin mutfana girdiler. Mutfakta, onanma muh ta gibi grnen ocaktan kara dumanlar ykseliyor du. Ocan nnde, Karln bir gn nce koridorda grd kadnlardan biri melmiti; plak elleriyle iri kmrleri atee atyor, attktan sonra da ocan iini iyice gzden geiriyordu. Ayn zamanda da, ya l bir kadm iin rahatsz edici olan bu melik du rumundan dolay inliyordu. Kadn, Robinsona bakarak, imdi bir de bu be l kt karma. dedi ve elini kmr sandnn s tne koyup glkle yerinden doruldu. Kolunu n l ile tutup ocan kapan kapatt. le gemi, saat drt olmu, (Kari mutfaktaki saate bakp hay retler iinde kald) siz daha kahvalt yapacaksnz ha? Reziller! Oturun da, size bakacak vaktim olun caya kadar bekleyin. Robinson, Karl kapnn yanndaki kk bir bankn stne oturttu ve kulana unlar fsldad: Ne derse sesimizi karmamak zorundayz. nk her eyimiz onun elinde. Oturduumuz oday o bize kiraya verdi. stedii zaman karabilir. Oysa hibir zaman ev deitiremeyiz. Btn o eyay sonra nasl toplarz? Hepsinden nce, Brunelday tayamayz. Peki, bu koridor zerinde baka bir oda buluna maz m? dedi Kari. Bize kimse oda vermez. Koca binada bize kimse oda vermiyor.

298

kisi de banklarn stnde sessizce bekliyordu. Kadn, iki masa ile, bir bulak teknesi ve ocak ara snda durmadan gidip geliyordu. Yaknmalarndan anlaldna gre, kadnn kz rahatszd, bu yzden de btn i, otuz kiracnn hizmeti ve bakm yalnz ona kalmt. stelik ocak da arzalyd. Yemek bir trl pimiyordu. ki byk tencerede koyu bir or ba piiyordu. Kadn, kepe ile sk sk orbay yoklu yor, kepeyi yukar kaldrp iindeki orbay aa dkyordu. orba bir trl olmuyordu. Bunun tek nedeni, ocan iyi yanmamas olmalyd. Kadn gene ocan nne meldi, kpkrmz kor haline gelen kmrleri maayla kartrd. Mutfa dolduran du man kadn ksrtiiyordu. Bu ksrk kimizaman yle artyordu ki, kadn bir sandalyeye tutunup da kikalarca ksryordu. kide bir de, bugn herhalde kahvalt veremiyeceini, bunun iin ne zaman, ne de istei olduunu sylyordu. Kari ile Robinson ise bir yandan kahvalt getirme buyruu almlard, te yandan da zora bavurma olanana sahip deildiler. Bu yzden, byle szler karsnda bir karlk ver miyorlar, ses karmadan ylece oturuyorlard. Ortalkta epevre, sandalyelerin ve ayak tabure lerinin stnde, masalarn hem altnda ve hem s tnde, hatt yerde bir keye doldurulmu halde, ki raclarn ykanmam kahvalt bulaklar duruyordu. Bunlarn arasnda, ilerinde birazck kahve ya da st kalm kk gmler, tereya artklan bulunan kk tabaklar vard. Devrilmi byk bir teneke kutudan kekler dklmt. Btn bunlardan bir eyler toplayp bir kahvalt hazrlama olana vard. Brunelda, bu kahvaltnn nereden geldiini bilme dikten sonra en ufak bir ey bile syliyemezdi. Kari bunlar dnrken gz saate iliti. Yanm saatten beri burada bekliyorlard. Brunelda herhalde kzm, Delamarchen da uaklar yznden tepesi atmt. Kadn, gzlerini Karla dikti. ksr arasnda bir ara yle sylendi: Burada istediiniz kadar otura

299

bilirsiniz, ama kahvalt alamazsnz. Beklerseniz, iki saat sonra akam yemeini alrsnz. Gel, Robinson, dedi Kari, kahvalty kendimiz hazrlayacaz. Kadn boynunu bkerek, Nasl? de di. Kari, Biraz akllca davrann ltfen. dedi. Ne den bize kahvalt vermek istemiyorsunuz? Yarm sa attir burada bekliyoruz. Bu kadar yeter artk. Btn bunlar iin size para veriyorlar. Sonra biz, herkesten daha iyi bir fiat dyoruz. Bizim bu kadar ge kah valt yapmamz, sizin iin yk oluyor phesiz, ama biz sizin kiraclarnzdamz. Ge kahvalt etmeye al mz. Bundan dolay siz de bizim iin bir eyler ha zrlamak zorundasnz. Bugn hanm kznzn hasta lndan dolay mutlaka ok yoruldunuz, ama buna karlk biz de baka bir aresi yoksa ve bize taze ye mek veremiyorsanz, buradaki artklardan kendimize kahvalt hazrlayabiliriz. Kadn hi kimse ile dosta bir grmeye giri mek istemiyordu. Bu kiraclar da herkesin kahvalt sndan kalan artklara oktan raz grnyorlard. te yandan, bu iki uan srnaklndan da artk bkmt. Bu yzden bir kse hazrlad ve Robinsonun burnuna sokarcasma uzatt. Robinson, bir sre ask suratla baktktan sonra, kadnn bulup vermek istedii yiyecei almak iin kseyi tutmas gerekti ini anlad. Kadn, elini abuk tutup kseyi bir sr eyle doldurdu. Bunlar, taze bir kahvaltdan ok bir vm kirli bulaa benziyordu. Kadn, Kari ile Robinsonu dar karmaya alrken, onlar da kfr ve dayaktan korkuyorlarm gibi iki bklm olmu halde kapya doru kouyorlard. Kari kseyi Robinsonun elinden ald. Robinson bunu, Karlm istedii kadar salam tutmuyordu. Ev sahibinin kapsndan yeteri kadar uzaklatk larnda Kari koridorun talar stne oturdu. Her eyden nce kseyi temizlemek istiyordu. Biribirine karm eyleri de ayrmalyd. St kantrmal, iinde bulunan tereya artklarn bir tabaa syr-

300

malyd. Bunlar daha nce bakasnn kullandn gsteren iaretleri yok etmeliydi. Bunun iin de b aklar ve kaklan temizlemeli, ekmek paralarn daki srk yerlerini dmdz hale getirmeli, kahvalt nn genel grnn dzeltmeliydi. Robinson, bu ii gereksiz gryor, kahvaltnn daha da kt bir g rne brnd zamanlar da olduunu ileri sr yordu. Ama Kari, onun dediklerine aldrmyordu. s telik Robinsonun kirli elleriyle bu ie karmamas na seviniyordu. Robinsonu yattrmak iin ona bir ka para kek verdi, yanma da kk bir ikolata tenceresinin dibinde kalm kaim bir para katt. Bundan baka ey veremiyeceini de syledi. Evlerinin nne geldiklerinde, Robinson hi du raklamadan eliyle kap kolunu yakalaynca, Kari onu tuttu. eri girip giremiyeceklei belli deildi. Gi reriz canm, dedi Robinson, Brunelda san dzeltiyordur imdi. Gerekten Brunelda, henz havalan drlmam ve perdesi almam odada, bacaklarn iyice yaym, koltukta oturuyordu. Delamarche, ar kasnda durmu, yzn aaya doru iyice emi, Bruneldann ksa ve belki de keelemi salarn ta ryordu. Brunelda'nm stnde gene bol bir elbise vard. Bu defa elbisenin rengi soluk pembeydi. Dn k elbiseden de biraz daha ksayd. Beyaz renkli ka ba oraplar hemen hemen dizine kadar grnyor du. Sann taranmas uzun srd iin sabrszla nan Brunelda, kaln ve krmz dilini dudaklarnn arasnda saa sola gezdiriyordu. Hatt kimizaman dayanamayp yaygaray da basyordu: Aman Dela marche! Sonra Delamarchen eli altndan uzakla yordu. Delamarche, Brunelda yeniden ban arkaya yaslaymcaya kadar tara havada tutup sessizce bek liyordu. Brunelda, ortaya konuarak, ok uzun srd. dedi. Sonra Karla dnd: Senden honut kalmam z istiyorsan, biraz daha evik olmalsn. Tembel ve pisboaz Robinsonu kendine rnek alamazsn. Gali

301

ba bu arada kahvalt da yaptnz. Bakn size diyo rum, bir dahaki sefere olmaz bu. Byk bir hakszlk yaplyordu. Robinson bile ban sallad, dudaklarn oynatt, ama bir ey sy lemedi. Kari ise, bu hanmefendiyi etkileyebilmek iin, hi phe etmiyecei bir iin yapldm ona gstermek gerektiini anlad. Bir keden alak bir Japon masas ekti, stne bir rt serdi ve getirdii eyleri masaya koydu. Kahvaltnn kaynam bilen kimse bu durumdan honut kalabilirdi. Yoksa, Karln kendi kendine syledii gibi, baz noktalara itiraz etmek gerekirdi. Bereket versin Brunelda ackmt. Kari kahval ty hazrlarken, glmsiyerek ona ban sallyordu. Arasra sabrszlk gsterip yumuak, tombul, belki her eyi ezmeye kudretli eliyle bir lokma armaya alrken Karln iine engel oluyordu. yi becerdi bu ii. dedi azn aprdatarak. e sonra devam et mek zere tara Bruneldann sama ilitiren Delamarche yanndaki sandalyeye ekip oturttu. Yemein grnm karsnda Delamarche'm da yz gld. kisi de ackmt. Elleri, kk masann stnde gidip geliyordu. Kari, burada insanlar ho nut etmek iin elden geldii kadar ok ey getirmek gerektiini anlad ve mutfakta birok ie yarar yiye cek braktn hatrlayarak yle dedi: Bu ii ilk defa yaptm iin nasl olacan bilmiyordum. Ge lecek sefere daha iyi yapacam. Szlerini bitirir bi tirmez, kiminle konutuunu hatrlad. Bu ie kendi ni gerektiinden ok kaptrmt. Brunelda, glmsi yerek Delamarchea doru ban sallad ve mkfat olarak Karla bir avu kek uzatt.

302

II
BRUNELDANIN AYRILII

Bir sabah Kari, iinde Bruneldann oturduu hasta arabasn iterek binann kapsndan kard. Vakit onun sand kadar erken deildi. Sokaklar da insanlarn dikkatini ekmemek iin evden g et me iini geceleyin gerekletirmeyi kararlatrmlar d. Gndzn olsayd, ortalk biribirine karrd. Brunelda, alak gnlllk gstererek stne byk ve gri renkli bir rt serilmesini istemiti. yi yrekli rencinin yardmna ramen merdivenlerden aa tama ii ok uzun srmt. Bu arada, rencinin Karldan daha gsz olduu da anlalmt. Brunelda ok yrekli davranmt. Hi inildememi, ken disini tayanlarn iini her ynden kolaylatrmaya almt. Baka trl olmad, onu her be basamak ta bir yere koyup, hem kendileri dinlenmek, hem de ona dinlenmek iin vakit brakmak zorunda kaldlar. O sabah hava serindi. Binann koridorlarnda, bir bodrumda olduu gibi bir hava esiyordu. Ama Kari ile renci, kan ter iinde kalmlard. Dinlenmek iin tamaya ara verdiklerinde, her biri Bruneldann rtsnn birer ucundan tutup yzlerinin terini sildiler. Brunelda, rtsnn ularm onlara istekle uzatt. Bylece, iki saat getikten sonra aaya in-

303

diler. Kk araba akamdan beri orada bekliyordu. Bruneldamn arabaya yerletirilmesi de epeyce nem li bir iti. Sonunda bu ii de bitirip kesin baarya ulatlar. Bundan sonras kolayd. Tekerlekleri yk sek olduu iin arabay itmek zor bir i deildi. Yal nz bir tehlike vard; araba Bruneldanm altnda kebilirdi. Ancak bu tehlikeyi gze almak gerekliydi. Yedek bir araba bulma olana yoktu. renci, ii akaya alp, yedek bir araba bulup srmeye raz ol duunu sylemiti. Ama veda edip onlardan ayrld, gitti. Bu vedalama pek dosta oldu. Brunelda ile renci arasndaki eski anlamazlklar unutulmu gi biydi. renci, Bruneldamn hastal srasnda bir kusur ileyip bir gn ona hakaret ettii iin zr bile diledi. Brunelda, btn bunlarn oktan unutulduu nu, yerini iyiliklerin aldm syledi. Sonunda, ken disini hatrlamas iin verecei bir dolar kabul et mesini renciden rica etti. Bir dolar, kat kat giy dii elbiselerin iinden glkle kard. Brunelda nm n salm cimrilii karsnda bu armaan byk bir nem tayordu. renci buna gerekten ok se vindi, ald paray havaya frlatt. Sonra da onu yer lerde aramak zorunda kald. Bu ite Kari da ona yar dm eti. Sonunda Kari, paray Bruneldanm arabas nn altnda buldu. renci ile Karlm vedalamas da ha sade oldu. Biribirlerine el uzatp, bir gn mutlaka gene karlaacaklarna inandklarn sylediler. O zaman hi olmazsa ilerinden biri, renciye gre bu Kari, Karla gre de renci olabilirdi bugne kadar eriemedikleri vgye deer bir eye kavu mu olacakt. Bunun ardndan Kari, byk bir cesa retle arabann sapndan tuttu ve onu kapdan dar itti. renci, onlar kayboluncaya kadar arkalarn dan bakt ve mendil sallad. Kari, sk sk ban e virip onu selmlad. Brunelda da dnp bakmak is tiyordu, ama byle hareketler onun iin ok yoru cuydu. Son bir vedada bulunmasn salamak iin Kari, yolun kenarnda arabay bir daire izdirerek

304

evirdi, Brunelda da renciyi grd. renci, bun dan yararlanarak, mendilini daha ok sallad. Kari, durmak iin artk vakitleri kalmadn, yo lun uzun olduunu, kararlatrdklarndan ok sonra yola ktklarn syledi. Gerekten tek tk de olsa yollarda arabalar ve ie giden insanlar grlyordu. Kari, sylediklerinin gerek anlamndan baka bir ey demek istememiti. Ama Brunelda, fazla ince ol duu iin bunu baka trl anlad, gri renkli rts ne iyice sarnd. Kari buna bir ey demedi. Geri gri renkli bir rt ile rtl el arabas dikkati ok e kerdi, ama Bruneldann rtnmemi durumu ile kar latrlnca ok daha az dikkat ekici saylrd. Kari ok dikkatli sryordu arabay, Bir keyi dnme den nce, ondan sonra gelen caddeyi gzden geiri yor, gerekli ise, arabay durduruyor, tek bana bir ka adm ilerliyor, hoa gitmiyecek her hangi bir rastlama olur mu diye hesaplyor, sonra da, bu rast lamay olanaksz duruma getirinceye kadar bekli, yor, ya da kimizaman yolunu deitirip baka bir caddeye sapyordu. Gidilebilecek btn yollar daha nceden iyice inceledii iin, nemli bir sapma teh likesi ile hibir zaman karlamyordu. Korkulacak engellerle karlat da oluyordu. Ama bunlar, n ceden tek tek sezilemiyen cinsten tehlikelerdi. Szge limi, hafif yoku olan, ok uzaklara kadar grnebilen ve ok da iyi bir frsat saylan, bsbtn bo bir caddeden gidiyordu. Caddenin tenhalndan yarar lanarak ok hzl yryordu. Anszn bir kapnn ka ranlk bir kesinden bir polis kt. Byle gzelce sarlp sarmalanm bir arabada ne gtrdn Karla sordu. Polis, ok sert bakt halde, rty kaldrp da Bruneldann ate gibi yanan korkulu y zn grnce glmekten kendini alamad. Ne? de di. Ben de buraya on uval patates koydun sanm tm. Bir tek kadn bu ha? Nereye gidiyorsunuz? Kim siniz? Brunelda polise bakmaya cesaret edemedi. Gzlerini Karla dikmiti. Kendisini Karlm bile

305

kurtaramyacandan aka phe ettii anla lyordu. Oysa Kari, polis konusunda olduka tecr beliydi. Bunun iin durumu pek tehlikeli grmyor du. Size yollanan yazy gsterin ltfen matmazel. dedi Kari. Brunelda, Ha, Evet. diyerek umutsuzluk iinde aramaya balad. Bu haliyle gerekten pheli grnyordu. Polis, ii iyice alaya almt. Matma zel yazy bulamyacak. dedi. Kari, hi tela kapl madan, Bulur, dedi, kdn yannda olduu p he gtrmyor. Yalnz koyduu yeri unutmu. Bu defa kendisi aramaya balad. Gerekten de Bruneldann arka tarafndan kd kard. Polis, kda yle stnkr bir gz att. Kt bu demek. dedi glmsiyerek. Byle matmazel olur mu be? Peki siz kk, araclk yapyor, onu tayorsunuz, yle mi? Kendinize daha iyi bir i bulamadnz m? Kari omuz silkmekle yetindi. Polisler hep byle gereksiz yere ie karrlard. Polis baka bir cevap alama ynca, Haydi, iyi yolculuklar. dedi. Polisin szlerin de galiba bir kk grme hali vard. Bu yzden Kari, selm vermeden yola devam etti. Polisin insa n kk grmesi, dikkat kesilmesinden daha iyi. Kari, ok gemeden daha da can skc bir du rumla karlat. Yanna bir adam yaklat. Byk st gmlerinin ykl olduu bir arabay itiyor du. Byk bir merakla, Karln arabasndaki gri renk li rtnn altnda ne bulunduunu renmek istiyor du. Yolunun Karlm gittii taraf olduu sylenemez di. Gene de, Karln artc dnler yapmasna ra men birlikte yryordu, n ce birtakm eyler syle mekle yetindi. Szgelimi, Ykn ar olmal. ya da Yk iyi yklememisin, yukardan bir ey decek. gibi eyler sylyordu. Sonra da yle bir soru sor du: rtnn altnda ne var? Kari, Sana ne? de di. Bu cevap adam daha ok meraklandrd. Sonra da Kari, Elma var. dedi. Adam amt. Ne ka dar ok elma bu byle! dedi ve bunu birka defa tekrarlad. Btn bahenin elmasn toplamsn.

306

Kari, Evet, byle. dedi Belki Karla inanmadndan, belki de onu kzdrmak istediinden, yoluna devam ederken btn bunlar yanyana giderken oluyor du akadan elini rtye uzatmaya balad. Sonun da rtnn bir ucunu ekmek cesaretini bile gster di. Brunelda kim bilir ne aclar ekiyordu! Kari, Brunelday hesaba katt iin adamla kavga kar mak istemiyordu. Gidecei yere gelmi gibi, karsna kan ak bir kapdan ieri girdi. te evimize geldik. dedi. Bana elik ettiiniz iin teekkrler. Adam hayret ler iinde kapnn nnde durdu, sessizce ieri giren Karln ardndan bakt. Gerekirse Kari, evin ilk av lusunu boydan boya geecekti. Adamn artk phesi kalmamt. Ama muzipliini son bir defa daha gs termek iin arabasn durdurdu, ayaklarnn ucuna basarak Karlm arkasndan gitti. rty de hzla ekti, nerdeyse Bruneldamn yz alacakt. Elma larn biraz hava alsn. diyerek geri kat. Kari, adamdan kurtulduu iin bunu da sineye ekti. Ara bay avlunun bir kesine srd. Burada birka b yk bo sandk vard. Sandklarn arkasnda rty aralayp Bruneldaya yattrc birka sz sylemek istedi. Brunelday kandrncaya kadar uzun zaman harcad. Brunelda, gzyalar dkyor, btn gn bu sandklarn arkasnda kalmalar, gece olduktan son ra yola devam etmeleri iin Karla btn ciddiyetiy le yalvaryordu. Tek bana kalsayd, onu belki hi kandramyacakt. Syledikleri boa gitti. Ama san dk ynnn teki ucunda adamn biri bo bir san d bo avluda yank yapan korkun bir grlt ile yere frlatnca Brunelda yle bir korktu ki, tek keli me sylemeye cesaret edemeden rty stne ekti. Kari hemen karar verip arabay srd iin de bel ki honut oldu. Caddeler artk gittike kalabalklayordu. Ama araba, Karlm korktuu kadar dikkati ekmiyordu. Bu tama iine baka bir zamanda girimek belki

307

daha akllca olabilirdi. Bir daha gene byle bir yol culuk gerekli olursa, buna le vakti girimek gere kiyordu. Daha fazla rahatsz edilmemek iin dar ve karanlk bir sokaa sapt. Giriim Numara 25 bu rada bulunuyordu. a gzl mdr, elinde saat, ka pnn nnde bekliyordu. Hep byle ge mi kalr sn? diye sordu. Kari, Birok engellerle karla tm. dedi. Ynetici, Byle engeller her zaman var dr. dedi. Ama bu evde gemez onlar. Sakn bunu unutma! Kari, byle szlere kulak asmyordu artk. Herkes, gcnden yararlanarak, kendinden aasna kfr ediyordu. nsan buna bir defa alnca, saatin sert vurularndan baka trl gelmiyordu bu sz ler. Arabay hole srnce, burada grd ve asln da da bekledii pislik onu ok korkuttu. Yakndan baknca, elle tutulur bir pislik yoktu. Holn taba nndaki talar nerdeyse gzelce sprlmt. Du varlarn badanas taze saylrd. Yapma palmiyele rin stnde pek az toz vard. Ama her ey yal ve tiksindiriciydi. Sanki herkes buray kt kullanm t, bundan byle hibir temizlik buray dzeltemiyecekti. Kari, herhangi bir yere gidince, orann nasl dzeltilebilecei, bitip tkenmek bilmeyecek bir a lmay da gerektirse, oraya hemen el atmann nasl ho bir ey olaca konusunda kafa yormaktan hoanrd. Ama burada, ne yaplabileceini bir trl kestiremedi. Bruneldanm zerindeki rty yava a kaldrd. Mdr krtarak, Ho geldiniz, matma zel! dedi. Bruneldanm onun zerinde iyi bir etki yapt phe gtrmyordu. Brunelda bunu fark eder etmez, durumdan hemen yararlanmasn bildi. Buna Kari da sevindi. Son saatlerin btn korkusu dalmt.

308

SON SZLER

Birinci bask iin sonsz

Franz Kafkamn elyazs metinlerinde balk yok tur. Kendisi, konumalarnda Amerikan Roman kitabn, sonradan ayr olarak yaymlanan (1913) ba lang blmne uygun olarak Atei diye adlan drrd. Eser zerinde bitip tkenmek bilmeyen bir istekle, ouzaman akamlar ve gecenin ge vakti ne kadar alrd. Elyazs sayfalar zerinde dzel tilmi ve izilmi yerler alacak kadar azdr. Kafka, bu romann, yazdklarnn hepsinden daha umut verici ve daha kl olduunu bilir, bunu sz ara snda sk sk belirtirdi. Bununla ilgili olarak, Franz Kafkanm gezi kitaplarn ve anlar okumaktan ok holandn, Franklinin biyografyasnm en ok sev dii kitaplardan biri olduunu, bu kitaptan baz paralan bakalarna da istekle okuduunu, srekli olarak iinde zgrle ve uzak lkelere bir zlem beslediini sylemek isterim. Fransa ve Kuzey tal yaya yapt geziler dnda byk gezilere kma mtr. Bu servenler kitabna asl rengini veren, ha yal gcnn taze dr. Kafka, roman zerindeki almasna, hi bek lenmedik bir biimde anszn ara verdi. Bylece eser yarm kald. Oklahoma Ak Hava Tiyatrosu balk

309

l tamamlanmam blmn giri ksmm Kafka zel likle ok seviyordu ve bunu insan byleyen bir g zellikte okuyordu. Kendisiyle yaptm konumalar dan biliyorum ki, bu, biti blm olacakt ve uzla trc bir nitelik tayacakt. Kafka, bilmece gibi ge len szlerle, gen kahramannn bu hemen hemen s nrsz tiyatroda bir meslek, zgrlk, dayanak, hat t gksel bir sihirle yurdunu, ana ve babasn tekrar bulacam glmsiyerek sylerdi. Hikyenin biti blmnden nce de eksik ksm lar var. Bruncldann yannda grlen hizmetle il gili iki byk fragman da bu boluu kapatmyor. Bunlar, sonradan yaplacak felsefe konusundaki a lmalara deil de, hikyenin byk izgisi bakmn dan ie yaradndan, tamamlayc bir cilt iin kul lanlacak zelliktedirler. Blmlerin dalm ve ba lklar yalnzca ilk alt blm iin Kafka tarafndan saptanmtr. Kafkanm at kronolojik dizide bu romann D va ve ato ile iten bir bants bulunduu ak tr. Bu, Kafka'nm geriye brakt bir yalnzlk triologyasdr. Ana tema, yabanclk, insanlar arasnda yalnzlktr. Dva daki sann durumu atoda arl olmayan ve lkenin yabancs saylan kiinin durumu yaam grltleri iindeki Amerikamn ortasnda acemi bir ocuun aresizlii, temel ol gudur. Bunlarn arasndaki sihirli bant, Kafka'nm sanat ile seik ve simgeli olarak, ama her zaman iin olaan simge dilinden bsbtn uzak, gerein en yaln anlatm iinde beliriyor. Bylece roman biribirini karlkl olarak anlalabilir duruma geti riyor, tek ve ayn yrei gsteriyorlar. Bu roman da da sz konusu olan, bireyin insan toplumuna ka tmasdr. Bu arada en yce adalet ele alnd iin, avn zamanda tanrsal bir evrene katma da sz ko nusudur. Gerekten ok iyi ve drst bir insann kar sna burada en korkun tersliklerin nasl kt da gsteriliyor. Dva da ve ato da terslikler ar

310

basar; bu, sz konusu kitaplar trajik belgeler du rumuna getirir. Buna karlk Amerika romannda, ocuksu bir masumlukla ve kahramann insan duy gulandrc safl ile ktlklere son anda k de nir. Btn dostluklarm yanl ve dmanlklarn hileli kurmasna ramen, sevgimizi abucak kazanan iyi yrekli gen Kari Rossmann'n, hayatta drst bir insan olarak baar kazanma, anas ve babas ile ba rma yolundaki hedefine ulaacan seziyoruz. (So runun byle konulmasna temel olan birka motife, Literarische Welt dergisinin 15 Temmuz 1927 tarih li 28. saysnda yaymlanan Kleist ile Kafka konulu kk bir incelemede deindim.) Ama bu hedefe gi den yol, korkun aclarla ve glklerle doludur. Dva da anlatlan yarglama ile birok ktlk ortak yanlar bulunan ve bagarsonun karsnda yaplan sorguda, byk bir znt ve yaknma iin de, yi niyet olmadktan sonra insann kendim sa vunmas mmkn deil. diyor. Bundan sonra hak mcadelesi, daha yatm bir vicdanla, genliin b klmezlii iinde yryor. Burada alayl olarak anla tlan ve boa giden i aramalar, ato daki benzer olaylarla ilintilidir. Yalnz Amerika da, tekinden ayr olarak, baz yan olaylar dolaysyle tam kabul edilmi grnmese de, kurtarc bir sonu vardr. Kafka, kahraman Kari Rossmann, bunun gibi adlarnn ilk harfi K. ( ben) olan teki iki kahra manndan daha ok korumuyor. nk teki iki ro manda da, baz zmlemelerde ileri srld gibi, airin apak ve tertemiz anlatm biimi arkasnda, sonsuz bir sertlik gizlidir. Bu sertlik, en ince duygu larla, en karmak kurtarc enin deer grmesiy le ve snrsz bir acma duygusu ile hi aynmyacak kadar kaynamtr. Bu arada, Kafkann Amerika romannda anlatt yrekli, drst ve ylmak bilme yen delikanl karsnda biraz serbest davrand iz lenimi uyanyor. Kafka, ona kar ilgisini daha az gizliyor, bu ilgi onu yeniyor. Bu dayanaksz ve ma

311

sum yarata bir hakszlk yapld zaman yrei kabaryor, kan alyor. Bu kitapta, (szgelimi ehirin kenar mahallesinde geen ve benim Bir Smak diye adlandrdm sahneler) Chaplinin filimlerini, o gzel Chaplin filimlerini, kar konmyacak gibi ha trlatan sahneler vardr. phesiz bunlar kadar g zeli henz yazlmamtr. Ancak, bu romann yazld dnemde (Dnya Sava'ndan nce) Chaplinin henz bilinmediini ya da belki henz ortaya kma dn unutmamak gerekir. zellikle bu roman, Kafkanm sade ve duygulu bir insancllkla dolu Kafkann anlalmas iin yeni bir yol olmas, bundan nce yaymlanan byk eserlerin, yani teki iki byk romann, ancak bun dan sonra hibir aklamaya ihtiya kalmadan ken diliinden etkilemeye balamas mmkndr. Say lar gittike artan yazlardan ve eletirmelerden kardma gre, Kafkanm eserleri, kendi zellii ve sayg uyandran ycelii iinde gittike daha iyi ta nnp seviliyor. Geriye braktklar arasnda tamam lanmam iki byk hikyesi daha var. Bunlarn ana izgileri gayet aktr. Dramatik bir taslaktr. Ayr ca, gnah ve kurtulua erme konusunda bir btn meydana getiren bir zdeyiler dizisi, ok sayda fragmanlar, birok taraflar en gzel bir biime do ru gelien ok geni bir gnce vardr. Btn bunlar baslrsa, Kafkanm nemi, bugn uzaktan henz an lalmayan bir derinlikle ortaya kabilir. Max BROD

kinci baskya sonsz


Metnin zenginletirilmesi ile deil de, varyas yonlar ile ilgili birka dzeltme dta braklrsa, Amerika romannn asl metninde Kafkanm eliyle yaplm nemli deiiklikler yoktur. Brunelda episodu konusundan gelen iki para ile, son blmn hi kyesini devam ettiren ksa bir para, ekteki mater

312

yali meydana getiriyor. Kafka'nn yaad sralarda yaymlanan birinci blm, bu yaym aynen rnek alnarak, hibir yerine dokunulmadan yeniden verilmitir. Bunun dnda metin, birka dzeltme ile yeni basmn diline uy gun duruma getirilmitir. M. B.

nc baskya sonsz
Elyazs metinde blm ayrm yaplmamtr. Ama ikinci defterin plan kdnda Kafkann elin den kma alt tane blm bal (yanlarnda sayfa numaralar ile birlikte) vardr. Ben bunlar, blmle rin adlandrlmasnda kullandm. Ara yerlerin birin de, Kafkann eliyle Bruneldann Ayrl bal yazlmtr. Son olarak ayrca belirtelim ki, tm ola rak eser, Kafkann gncelerinde Yitik olarak an lyor.

BLG YAYINLARI

1. 2. 3.
4.

5. 6. 7. 8. 9. 10. 11.

12. 13. 14.

15. 16.

17. 18.

Ingmar Bergman YABAN LEKLER Trkesi Tezer Smer Jean Tardieu SEKZ OYUN Trkesi Yldrm Keskin Cahit Atay KARALARIN MEMETLER Cahit Atay SULTAN GELN Albert Camus SANATI VE AOl Trkesi Yldrm Keskin Oppenheimer BLM VE SADUYU Trkesi Onur ymen Turgut zakman DUVARLARIN TES A. de Saint-Exupry KK PRENS Trkesi Cemal Sreya-R. Tomris Gner Smer BOZUK DZEN Orson Welles YURTTA KANE Trkesi Nijat zn Giovanni Guareschi DON CAMILLO VE EY TAN Trkesi Yurdakul Fincanc Gngr Dilmen MDASIN KULAKLARI Friedrich Drrenmatt DURUMA GECES Trkesi Cenap Ylmaz Anton ehov TTNN ZARARLARI BR EVLENME TEKLF SAYFYEDE YAZ AYI Trkesi Ylmaz Gruda Yakup Kadri Karaosmanoglu SODOM VE GOMORE Albert Camus BR ALMAN DOSTA MEKTUP LAR Trkesi Suat Tuygan Cahit Atay PUSUDA Aisopos EZOP MASALLARI Trkesi Tank Dursun K. Desenler Asl - Turhan Seluk

314

19. Gustave Janouch KAFKA LE KONUMALAR Trkesi A. Turan Oflazolu 20. Akutagava RAOMON Trkesi Tark Dursun K. 21. Pudovkin SNEMANIN TEMEL LKELER Trkesi Nijat zn 22. Yakup Kadri Karaosmanolu HKM GECES 23. Ingmar Bergman YEDNC MHR Trkesi A. Turan Oflazolu 24. Marguerite Duras MODERATO CANTABILE Trkesi Bertan Onaran 25. Albert Schweitzer OCUKLUUM VE GENL M Trkesi Yurdakul Fincanc 26. Antonioni GECE Trkesi lk Tamer 27. D. H. Lavrence ANKA KUU Trkesi Akit Gktrk 28. Truman Capote TIFFANYDE KAHVALTI Trkesi Meral Alaku 29. Bertrand Russell DNYA GRM Trkesi Cenap Ylmaz 30. Aziz Nesin MEMLEKETN BRNDE HOPTRNAM 31. Friedrich Drrenmatt YUNANLI BR KIZ ARA NIYOR Trkesi Akit Gktrk 32. Cevdet Kudret DLLER VAR BZM DLE BENZEMEZ 33. Andre Bazin ADA SNEMANIN SORUN LARI Trkesi Nijat zn 34. ON KISA OYUN Trkesi lk Tamer 35. Simone de Beauvoir SESSZ BR LM Trkesi Bilge Karasu 36. Anton ehov VANOV Trkesi Ataol Behramolu

315

37. Nathalie Sarraute YNELLER Trkesi Mkerrem Akdeniz 38. SAHNEYE KOYMA SANATI Trkesi Suat Taer 39. Eisenstein POTEMKN ZIRHLISI Renoir HARP ESRLER Fort CEHENNEMDEN DN Trkesi Nijat zn 40. Fakir Baykurt AMERKAN SARGISI 41. -Marguerite Duras BTN GN AALARDA Trkesi Salh Birsel 42. Heinrich Bll TRENN TAM SAATYD Trkesi Zeyyat Selimolu 43. Behet Necatigil GECE AEV (BE KISA OYUN) 44. Yakup Kadri Karaosmanolu ZORAK DPLO MAT 45. Ingmar Bergman AYNADAK GB - SESSZ LK Trkesi Tezer zl-Fadl Taylan 46. Maksim Gorki KK BURJUVALAR Trkesi Gner Smer 47. Roger Martin du Gard POSTACI Trkesi Erdoan Baar 48. erif Hulusi AHMET HAM 49. Gngr Dilmen Kalyoncu KURBAN 50. Bertrand Russell VETNAMDA SAVA SULA RI Trkesi Niyazi Atakolu 51. Tibor Dery ELENTL BR GMME TREN Trkesi Adalet Cimcoz 52. Cervantes DON OUIJOTE I Trkesi Bertan Onaran 53. Maksim Gorki TOLSTOYDAN ANILAR Trkesi Akit Gktrk 54. Kemal Tahir DEVLET ANA 55. Cevdet Kudret KARAGZ I 56. Knut Hamsun PAN Trkesi Behet Necatigil

316

57. Maksim Gorki AYAKTAKIMI ARASINDA Trkesi VN 58. Franz Kafka AMERKA Trkesi Arif Gelen

BLG YAYINLARI ZEL DZ


1. FELSEFE TARH Prof. Macit Gkberk 40 Lira 2. TRKYEDE SOL AKIMLAR Mete Tunay 15 Lira

317

Kafka (1883-1924), btn eser lerinde insann bunalmn ve toplum iindeki yalnzln ilemi; yzylmz insannda ki duygusal knty her kesten nce haber vermitir. Hayatnda yalnz hikyeleri yaymlanm, romanlar l mnden sonra baslmtr. Balangta pek Ugi ekme mi, . fakat II. Dnya Savandan sonra ada edebiyat zerinde derin etkisi olmu tur. Bugn, sanat ve kiilii stnde en ok durulan ya zarlardan biridir.

Amerika roman, ada toplumda insann yalnzln, kendine ve topluma yabanclama sn anlatr. Bu eser, Kafkay anlamak iin, onun okunmas gereken romanndan biri dir.

10 Lira
KAPAK. B A S K IS I N D E R M A T B A A - ANKARA

You might also like