You are on page 1of 338

islm Hukuk v e 'nceki eriatier'

Do. Dr. Ekrem Bura Ekinci

ARI SANAT YAYNLAR; 29 Din -Tarih- Sosyoloji Dizisi; 3 2003 An Sanat Yajnevi Esedt yym hukln Ar Sanat Yayjncvi 'e tiuir. izinsiz yynlunmaz- Kaym/i liiislerilerek lU ypkhilir.
Knpnk resmi: Sev tlikrii miifimt hukl:s wl:w, K/iii (/tlWI MsL-p/ Rcgcnilcii Lihrtiry. Tle (_f}iim:\iy r//Clicigr tSBN 975-S52S-39-5

I. B a s m ; Ekim- 2 0 0 3 S T A N B U L

MizpnJ Kupak tasarm Kfipk Bsk Bask: Cilt

Ar Sanal Ayia Yank Alkai Matbaas Z i y a Ofset Dilek Vlccllil

ARI SANAT YAYINEV Calene Sk. No: 19/1 D: 3


3 i ) 4 l ( l C a a l o l i / l S T . T e l / F a k s : 2 l 2 5 2 0 4 1 51

E-Puslu :ris/!@iYii(il.a)m
Yazsna adresi: FK 2 9 3 3 4 4 3 3 S R K E C / S T .

Lr>ter.0ejl_siaarj5eriJJrr vvww.kitapyurc(u,com

MUKAYESEL DN HUKUK SSTEMLER

ISLAM HUKUKU ve "NCEKI ERATLER"

Do. Dr. Ekrem Bura Ekinci


M. . Hukuk Fakltesi Hukuk Tarihi Krss

SANAT

NDEKLER
NDEKLER NSZ GR slm Hukukunun Delilleri Bilgi Kaynaklarnda erayi-i Slife Din, eriat, Kanun Nesh : Ehl-i Kitabn Hukuk Otonomileri
BRNC KISIM HUKUK SSTEMLER

5 9

II 13 18 19 23

BEER HUKUK SSTEMLER ran Hukuku Roma Hukuku LAH HUKUK SSTEMLER Hukuk Koyucu Olarak Peygamberler Eski eriatlerin Tarihesi lk Devirler Tevrat ve Musev hukukunun geliimi brnler srilouUar Filistin'deki Yeni Hayat Tevrat 29 33 36 37 38 40 27 28

islm Hukuku

kinci Hukuk Kayna: Talmud Zebur Yahd Hukukular Yahd Mezhebleri Gurbetteki Hukuk Hayat Yahd eriatinin Hususiyeti Yahd Hukuku'nun Menei nci] ve Hristiyan hukukunun geliimi Hazret-i s ve Peygamberlii Hangi ncil? sev eriatinin Hususiyeti Hazret-i s mstakil bir eriat getirdi mi? Paulus ve Hristiyanlk Kanonik Hukuk Hristiyan Mezhebleri lk Blnme Papa'ya bakaldr: Ortodoksluk Reform kiliseleri Hristiyanlk ve slmiyet Brahmanizm Sbilik Hanf dini ve Arabistan hukuk gelenekleri
KNC KISIM

-43 -49 50 51 56 58 59 64 66 72 .73 .75 77 81 83 84 87 88 90 .92

YAHD VE HIRSTYAN HUKUKU Eski Ahid'deki Hukuk Hkmler ahsm Hukuku Aile Hukuku Miras Hukuku Borlar Hukuku Ceza Hukuku Adliye ve Muhakeme hukuku Harb hukuku Yiyecekler Hitan (Snnet)

99 100 107 108 109 113 114 115 117

ve "nceki eriatier"

Sebt Yasa ve Bayramlar bdetler Yeni Ahid'deki Hukuk Hkmler Ceza Hukuku Harb Hukuku (Cihd) Aile Hukuku Miras Hukuku Faiz Yasa Sebt Yasa Hitan (Snnet) Yiyecekler bdetler '. NC KSM HAZRET-J MUHAMMEDN ESK ERATLER KARISINDAK TAVRI

118 119 127 128 129 137 138 138 139 140 141

Bi'setten (peygamberlii kendisine bildirilmeden) nce: ....15l Bi'setten (peygamberlii kendisine bildirildikten) sonra: ....158 Birinci Grn Delilleri Nakl deliller 161 Akl deliller : 168 kinci Grn Delilleri Nakl deliller 169 Akl deliller 174 nc Grn Delilleri 178 Delil Olma artlan 192 Ehl-i Kitaba Benzemek Meselesi 199 Bilgi Kaynaklan 210 DRDNC KISIM ESK ERATLERET HKMLERN TASNF I. slm Kaynaklarnn Bahsetmedii Hkmler 1. Neshedildii Anlalan Hkmler 2. Tatbiki Emredilen Hkmler

2J7 220

islm Hukuku

II. slm Kaynaklarnm Bahsettii Hkmler 1. Neshedilen Hkmler 2. Tatbik Edilen Hkmler SON SZ KAYNAKA NDEKS

226 239 315 323 331

NSZ
Bir zaman nce baz oryantalistler, slm hukukunu incelemiler ve bunun byk lde Yahd hukukundan iktibas edildii neticesine varmlard. Yahd hukuku da yine bazlarna gre Bbil hukukundan iktibas edildiine gre, ilah hukuk sistemleri aslnda tarih iinde tecelli etmi beer iradenin mahsulnden baka bir ey deildi. Yllar sonra "dinler aras diyalog" meynnda din hkmlerin birbirine yaklatrlmas gndeme geldi. Madem ki, insanlar arasndaki din farkll dnya barm tehdit eden balca sebepti, yleyse dinler aras yaknlama sayesinde dnya bar temin edilebilirdi. te ok ulv maksadlara dayand intiba verilen, arkasnda ise tamamen pragmatik esaslarn yatt sezilen bu almalar da, dinler ve dinlerin getirdii hkmlerin aratrlmasn ve bilinmesini nemli hale getirdi. Dinler aras diyalog ne demektir? Dinler aras yaknlama olur mu? Bunun dnya barna faydas var mdr? Btn bunlara tamamen farkl bir disiplin, belki teoloji veya sosyoloji cevap verebilecektir. Yeni yetiirken okuduum kitaplarn arasnda Kitb- Mukaddes de vard. Burada anlatlan hdise ve vaz' edilen hkmlerden bazlarnn, slm dinine it kaynaklarda da benzer bir ekilde zikredilmesi alkam ekmiti. Yllar sonra hukuk fakltesinde slm hukuku dersi verirken Kitb- Mukaddesti tekrar okudum. Bu sefer, daha nce dik-

io

islm Hukuku

katimi ekmeyen pek ok husus da gzme arpt. Bu bilgilerin islam hukukunun kaynaklar bakmndan ok nemli olduunu; hatta bunun yalnz hukuk tarihi deil, hukuk felsefesi bakmndan da bir hayli deer tadn grdm. Dinler tarihini edkik, bir bakma insanlk tarihi demekti ve hukukun temelini ilk insann yaradlna, hatta daha ncesine kadar gtrmeye imkan veriyordu. Buna gre daha ilk nsan yaratlmadan evvel hukuk kaideleri yaratlmt, insann yaradl da bu kaidelerin tatbikata dkl demekti. Bu bakmdan bende ok merak uyandran bu konunun, bakalarnn da ilgisini ekeceini dnerek elinizdeki kitab kaleme aldm. ok etrafl kaynaklara ulamay gerektiren mevzu hakknda elde edebildiim bilgileri merakllaryla paylamay istedim. Bu, nihayet benim elimden gelebilendir Noksanlarm ve hatlarm iin okuyucularn engin msamahasna smyorum.

Do. Dr. Ekrem Bura Ekinci stanbul-2003

GR slm Hukukunun Delilleri


slm hukuku iiah meneli bir hukuk sistemidir ve hkmleri mctehid denilen hukukular tarafndan kitap, snnet, icma ve kyas denilen drt ana kaynaktan jkarlmaktad;. Kitap, Allah tarafndan Hazret-i M u h a m m e d ' e indirildiine inanlan Kur'an'dr. Hukuk kayna olarak kitaptan sonra ikinci srada gelen snnet ise Hazret-i Muhammed'in belli konulardaki sz, davran veya tasvipleri demektir. Snnet balaycln kitaptan alr. cma, bir devirde yaayan mctehidlerin bir meselenin zm hakknda gr birliine varmasdr. Artk bu gr birlii, hem o devirde yaayan ve hem de daha sonra gelecek kimseler iin balaycdr. Kitap ve snneti mctehid denilen ve belli bir ehliyeti tayan hukukular anlayp yorumlayarak bunlardan hkm karabilir. Mctehid bir hukuku, nne gelen bir hukuk meselede, kitap, snnet ve icma'da bir hkm bulamazsa veya bunlar yeterince ak deilse, bu takdirde benzer bir meselede verilmi olan zm buraya da uygular. Buna kyas denir. Kyas yaplrken ayrca baka bir takm hususlar da gz nnde tutulur ki bunlara hukukun tl kaynaklar denilir. stihsan, maslahat, rf ve det, Medine halknn ameli, istishab, sahb fetvas, zaruret, eryi-i slife gibi. Hukukular, nass denilen kitap ve snneti tefsir ederken ve kyas ameliyesinde bulunurken i-

12

slm Hukuku

te bu tl kaynaklardan da yararlanr. Szgelii hukuk bir meseleyi zerken, o beldede geerli bir rf ve det kural varsa kyas bu yolda yapar. Eski ilah hukuk sistemlerine it hkmler de ou zaman byledir. Bunlar eryi'-i slife veya eryi'u men kablen diye bilinir. nde gelen Osmanl hukukularndan Takprzde, bir ilimler ansiklopedisi mahiyetindeki eseri Mevdut'lUlm 'da diyor ki: "Kur'an'daki bilgiler ksmdr. Birinci ksm bilgileri Allahdan baka kimse bilmez. Allahn isim ve sfatlar byledir. kinci ksm bilgileri yalnz Hazret-i Peygamber ile ayrca rsih limler denilen kimselerin anlayabileceini yine bizzat K u r ' a n bildirmektedir. Mtebih yetler byledir. nc ksm bilgiler ise Hazret-i P e y g a m b e r ' e bildirilmi ve insanlara da bildirmesi emredilmitir. Bunlar gemi insanlarn hallerini bildiriyorsa ksas, dnya ve hirette yaratlm ve yaratlacak olan eyleri bildiriyorsa ahbrdr. Bunlar da yalnz Peygamberin bildirmesiyle anlalr. nc ksm bilgilerin son dal ise akl, tecrbe ve ilim ile anlalabilir, ki fen bilgileri ile inanlmas ve yaplmas gereken eyler, yani ahkmdan ibarettir" Ksas, kssalar; ahkm, hkmler demektir 2, Ahbr ise haberin oulu olup, kinatn yaratlndan kyamete kadar ve kyametten sonra olmu ve olacak hdiseleri bildirir. slm hukuku Kur'an'daki ahkmdan, yani hkmlerden meydana gelmektedir. Ancak derin ilim sahibi hukukular Kur'an'da geen ve tarih hdiseleri konu alan kssalardan bile hukuk hkmler karma maharetini gsterebilmilerdir. Mesel Kehf sresinde, Hazret-i Ms ile Hazret-i Hzr arasnda getii anlatlan hdiseden, yirmiye yakn hukuk hkm karlmtr. Bunlar slm hukukuna
1-Takprzde Ahmed: Mevdut'l-lm, Derseadet 1313,414-415. 2- Kssalar hakknda mstakil aratrmalar yaplm ve bunlarn slara ilimlerin deki yeri ortaya konmaya allmtr. Szgelii: Said imek: Kur'an Kssalarna Giri, istanbul 1993; dris engiin; Knr'an Kssalar zerine, zmir 1994.

v e "nceki eriatier"

13

it kitaplarda saylmaktadr. te eski eriatlere it kmler ounlukla bu kssalarda nakledilmektedir.

Bilgi Kaynaklarnda erayi-i Slife


Hukukularn bu kaynaklardan slm hukuku hkmlerini elde edi yollarna ictihad, istinbat denir. Bunlar usl-i fkh da denilen slam hukuk metodolojisinin inceleme sahasna girmektedir, Dolaysyla konuyla ilgili bilgiler ncelikle metodoloji kitaplarnda yer almaktadr Usl kitaplarndan bazs etraflca, bazs da ksa bilgiler vermektedir. Bu da hukukularn eryi-i slifenin slm hukukundaki yeri hakkndaki bak alar nisbetindedir. slm huk u k u n d a eski eriatlerin delil d e e r i , rz (vefat: 476/1083), Pezdev (482/1089), Serahs (483/1090), m i d (631/1234) gibi hukukularn kaleme ald nisbeten eski usl kitablannda snnet bbmn sonunda anlatlmaktadr. Bunlar, konuya olabildiince uzun yer ayrmakta; eski eriatlerin slm hukukunda delil kabul edilip edilmeyecei zerine farkl grleri verip bunlarn dayandklar delilleri de zikretmektedir. mam Gazl (505/1111), slm hukukunun kaynaklarn ikiye ayrm; kitap, snnet, icma ve kyas asl deliller; eski eriatleri de sahb kavli, istihsan ve istishabla beraber usl-i mevhmeden kabul etmektedir; nki ilk drdnn delil olma keyfiyeti hukukular arasnda ittifakldr; ancak dierlerininki muhtelefn fihdir, yani ihtilafldr. Bu tedkik tarzn, modern yazarlarn da aynen benimsedii grlmektedir. Sonraki devirlerde yazlm hemen hemen btn usul kitaplarnda, eski eriatlerin delil deeri anlarilrken, bir mezhebin muhtar tuttuu gr verilerek, bu husustaki ihtilflara fazla deinilmemi; hatta mmkn olduunca muhtasar geilerek, nceki usul kitaplarndaki' bilgiler zetlenmitir. Bu bakmdan ilk devir usul kitaplarndan farkldriar.

14

slm Hukuku

Ajcak bunlarn daha ziyde medreselerde ders kitab olarak okutulmak maksadyla hazrlandn da unutmamak gerekir. Eski eriatlerin kaynak deeri, bunlardan szgelii bn Melek'in (801/1399) Menr erhinde, bn'l-Hmm'n (861/1459) Tahrr'inde ve Molla Hsrev'in (885/1480) Osmanl medreselerinde ok tutulan eseri Mir'at'ta snnet bahsinin sonunda tedkik edilmitir. Daha sonraki yllarda yaam Hdim (1176/1762) ise, Mecmi' adl eserinde, yine snnet bahsinden sonra yer vermitir. Ancak Hdim'nin yaklam daha nceki usulcUlerden iki ynden farkldr. Bir kere Hdim, konuyu, ilk usulcler kadar olmasa bile. Molla Hsrev ve bn Melek gibi kendinden hemen nce gelen usulclere gre daha geni ele almtr. kinci olarak da, daha nce istishab hakknda da bilgi vermesi, O'nun eski eriatlerin delil deeri ile istishab arasndaki ince mnsebete dikkat ektiini gstermektedir, ki yeri gelince bunun zerinde durulacaktr. Son yllarda ve modem tarzda yazlm metodoloji kitaplarnda ise, eski eriatlere nesh blmnde veya kyasdan bahsedildikten sonra tl deliller bal altnda yer verilmektedir. Zaten usl kitaplar dnda da konuyla ilgili mstakil aratrma yok denecek kadar azdr. Abdurrahman bin Abdullah ed-Dervi'in Riyad'da 1410 (1989/1990) ylnda baslm bulunan ve basld lkenin resm ideolojisini tekil eden Selef! zihniyetin hususiyetlerini aksettiren e e r ' i u ' s - S b k a ve m e d hcciyyetihi fi'-eryi'il-slmiyye adl eseri zikre deer bir almadr. Bir de, Fransa'da yaam ve hayatn Amerika'da tamamlam Hind asll yazar Muhammed Hamidullah'n, tercmesi Atatrk niversitesi slami limler Dergisi'nde yaynlanan " s l m l i m l e r d e sriliyyt y a h u t Gayr- s l m Meneli Rivay e t l e r " (1977) ve " s l m K a y n a k l a n A s n d a n K i t a b - M u k a d d e s " (1979) adl iki makalesi de kayda deer. Ayrca bu konuda Ali Osman Ate'in 1989 ylnda zmir lahiyat

ve "nceki eriatier"

15

Fakltesi'nde hazrlad Snnetin Kabul veya Reddettii Chiliye ve Ehl-i Kitb rf ve detleri adl bir doktora tezi ile mer Faruk Altnta'n Samsun lahiyat Fakltesi'nde 1994 tarihinde hazrlad Gemi eriatlarm slam Hukukunda Kaynak Deeri adl bir yksek lisans tezi vardr. Osman Gner'in "brahim Dinlerdeki Mterek Din Pratiklerin Yorumlanmas Sorunu" adl makalesi de konu asndan nemlidir. Cesss'n, bn'l-Arab'nin, Kurtub'nin ahkm tefsirlerinde ilgili her yet geldike, bunun eski eriatlerin hkm olduu ve slm hukuku bakmndan delil saylp saylamayaca zerine bilgi verilmitir. Bu almada bu tefsirler esas tutulmutur. Ayrca Osmanl ulemsndan Nianczde Mehmed Efendi'nin (1031/1622) yazd ve vaktiyle ok tutulan Trke Mir'at- Kinat adl tarih kitab, ark usulnde yazlm olmakla beraber, eski peygamberler ve onlarn eriatleri hakknda etrafl bilgiler vermesi, tefsir kitaplarndan iktibaslarda bulunmas, yer yer mkemmel tahkikler yapmas ve de mellifinin hukuku olmas itibariyle deerli ve elverili bir eserdir. Bu sebeple yeri geldike, en ok bu tarih kitabndaki bilgilerden istifde edilmitir 3 .
3- Mehmed Efendi, Medine kads iken 986/1578'de vefal eden Ahmed Efendi'nin oludur. Uzun yllar mderrislik yapan Ahmed Efendi, daha ziyade tefsir ilmiyle uram ve bu vadide deerli eserler kaleme almtr. Byk dedesi Ramazanznde Mehmed Efendi (979/1571) Kanun Sultan Sleyman devn nianelanndan olduu iin bt lkabla tannr. Bunun da Niana Mehmed Paa Tarihi diye bilinen nuhtasar, ama deerli bir eseri vardr Bununla, Hazret-i dem'den Kanun Sultan Sleyman'n sonuna kadar olan peygamberlede hlikUmdariarn neseblerini bildirdii Sebhetii'l-Ahyr kitab Mir'at- Kinat'n mhim kaynaklarnn banda gelir. Nianczde.anne tarafndan da Nakibend tarikatnn Anadolu'daki ilk temsilcisi snyilan ve stabul-Fatih'te Fevzipna caddesi zerindeki trbesi hl duran EmirAlmed Bhr'ntn (922/1516) soyundandr. Kabri de baba.s gibi. sur dndaki Emir Buhr dergh hazresindedir. Uzun yllar mderrislik, Mekke, Yeniehir, (ikier kere) skdar, Haleb ve Badiid mollal j-apiktan sonra tayin edildii Edirne kadlna giderken yolda vefat etmiti-. Hazrlanrken asgar yllz kitaptan istifade edildii anlalan Mir'at- Kinat, vaktiyle ok tannan, tutulan okunan bir tarih kitabyd. El yazma nshalarnn bolluu yansra, stanbul'da 1258, 1290 (ve yeni halerle 1987) y\\\\\i\ aslmtr. Hukukla alkal bnkn k>-nei eserleri de vardr.

16

slm Hukuku

Konu, mukayeseli hukuk aratrmalar asndan olduu gibi, hukuk tarihinin geliimini gstermesi bakmndan da nemlidir. Ele alnan hukuk sistemlerinin ortak zellii ilah orijinli olmasdr. Bunlar peygamberler tarafndan getirilmi ve Allah tarafndan gnderildiine inanlan emir ve yasaklardr. Her peygamber, kendisinden nce gelmi peygamberleri ve getirdikleri hukuk sistemini hak, doru kabul etmektedir. Bu hukuk sistemleri mterek orijinleri sebebiyle ou zaman benzer zellikler tarlar. Ancak uzun bir zaman iinde bunlar arasnda esasl farkllk ve deiiklikler meydana gelmitir. Bu da tarih hdiselerin hukuk sistemleri zerindeki etkisini gstermektedir. Kald ki her peygamberin getirdii hukuk sistemi, ncekilerin ayns deildir. Yeni bir takm hkmler yannda, nceki hkmleri aynen kabul eden veya deitiren hkmler sz konusudur. R o m a , in, ran gibi ileri medeniyetlerde geerli bulunan hukuk sistemleri ise beer orijinlidir. Dolaysyla bunlarla ilah hukuk sistemleri arasnda esasl farkllklar vardr. Bunlar hakknda slm hukuk kaynaklarnda bir bilgi verilmemektedir. Byle olunca bunlar arasnda mukayesenin de metodoloji bakmndan pratik bir yarar bulunmamaktadr. Ancak beer hukuklarla ilah hukuk sistemleri arasnda mukayeseli aratrmalarda bulunmak hukuk tarihi asndan ilgi ekici ve nemli sonular douracaktr. Bu almada, nce eski eriatlerden bilhassa Musev ve sev eriatlerinin douu ve geliimi zerine ansiklopedik tarih bilgiler verilmi; ardndan bu eriatlerdeki hukuk hkmlerden rnekler zikredilmitir. Bunun iin de K i t b - Mukaddes esas alnmtr. Kitb- Mukaddes'in de, bran, Keldn ve Yunanca dillerinden yaplm tercmesinin Kitab- Mukaddes irketince 1958 ylnda stanbul'da bastrlan nshasna itibar olunmutur. Bugn Hristiyanlarn kabul edip okuduu Kitb-

ve "nceki eriatier"

17

Mukaddes denilen metin iki ksmdan mteekkildir: Birinci ksm Ahd-i Atk (Eski Ahid=01d Testament) denilen Tevrat ve buna mlhak kitaplardr. Kitb- Mukaddes'in ikinci ksmnda (Ahd-i Cedd=Yeni A h i d = N e w Testament) ise Kilise'nin tand drt ncil ile buna mlhak kitaplar yer alr. Yahudiler, Kitb- Mukaddes'in tabiatiyle birinci ksmn kabul eder, ikinci ksm kabul etmezler. Her ne kadar mukayeseli hukukla ilgili grnse bile, bu eriatlerdeki hukuk hkmleri eksen almadndan dolay, konuyu iyice datmamak iin,Talmud ve dier hukuk metinlerine bavurmak gereksiz grlmtr^. Kald ki Talmud, Tevrat gibi ilah deil, tamamiyle beer bir metindir. Burada zerinde durulan bu hukuk sistemlerdeki hkmler deil, bunlarla slm hukukundaki messese ve hkmler arasndaki balant ve benzerliklerdir. Bu sistemlerdeki hkmlerleslm hukukunun madd muhteva bakmndan mukayesesi baka bir aratrma konusudur. Ancak semav dinlere it hkmlerin benzerlii gerekten ilgi ekicidir. slm hukukundaki hkmlerin b i r o u , bunlarn ya benzeri, ya daha gelimi eklidir. Semav dinlerin getirdii inan esaslar ise istisnasz birbirinin aynsdr. Ancak bir hukuk sistemi getirme i d d i asnda olan her din, kimi zaman birbirine benzer, kimi zarnan ise ok farkl amel esaslar vaz'etmitir. slm hukuku da eski eriatlerde bulunan ok hkm ve messeseyi ay.nen kabul etmi; bazlarn ise yrrlkten kaldrdn beyan etmitir. Bu da gsteriyor ki her ilah hukuk sistemi birbirinin bir bakmdan devamdr; hi deilse birbiriyle yakmdan irtibatldr. Burada esas olarak hukuk hkmler zerinde durulmutur. Bunlar eriatlerin sosyal yn ar basan hkmle4- bran hukukunun Talmud ile ald ekie dir bilgiler, Mahmud Es'ad Bey'in Tarih- lm-i Hukuk kitabnda trke olarak zetlenerek verilmektedir. Oraya baklabilir. stanbul 1331, 208-221.

islm Hukuku ridir. Ancak eriat, kavram olarak ibdetleri de ine aidmdan, ayrca klasik kaynaklarda iepsi bir arada ele alnd iin, zaman zaman ibdete it hkmlerden de bahsetmek kanlmaz ohntLir. Adem zen'in Yahudilikte badet adyla 2001 ylmda yaynlanan kitab bu konuda etrafl ve nemli bilgiler veren Trke bir kaynaktr. Din, eriat, Kanun Genellikle din ile eriat ayn mnada kullanlmaktadr, bununla beraber din kavram biraz daha genitir. eriat (procede), Arapa'da insan su kaynana gtren yol, yani yol gsterici demektir. Istlh mns ise insanlarn inanmas, yapmas ve kanmas gereken hususlarn tamamdr. Kur'an'da bu kelime sk gemekte ve her milletin mensup olduu peygambere indirilen zel hkmler kasdedilmektedir. Mesel br yette "O, dinden hem Nuh'a tavsiye ettiimizi, hem sana vahy ettiimizi, hem brahim 'e, M u sa'ya ve sa'ya tavsiye ettiimizi, dini doru tutup ayrla dmeyesiniz size eriat (hukuk dzeni) yapt" (ra: 13) eklinde gemektedir. eryi', eriatin ouludur; eryi-i siife ncekilerin eriatleri demek oluyor. Bu kaynaa eryi'u men kablen da denilmektedir ki bizden ncekilerin eriatleri demektir. Grlyor ki eriat kelimesi ilah meneli hukuk sistemleri iin kullanlm bir tbirdir, beer hukuk kurallar iin kullanlmaz ve bunlar hukuk tarihimizde daha ok kanun kelimesi ile tanmlanr
.- Osmanl l u i k M k tarihinde genellikle er' vc kanun beraber kullanlan bir tbirdir. (Hkmlerde geen " ..er'-i erife ve knCm- nuje mugayir." ifdesinde oldngLi gibi) te burada kanun tabiri rf huknku ifade ederse de genellikle bu ekilde bir kullannndan bile kanlmlr. Hatta Sultan 11. Muslnfa -. kartl bir fermanla er' (eriat) yanm kamn kelimesinin kullanlmasn yasaklayarak, cemiyetin yanl anlamalarna mahal vermekten kanmaya almtr. Osman Nuri: Mcccllc-i Umr- Belediyyc, ist. 1337,1/.67. Bu da kanun ile er' arasnda yrrlk vc bala)'clk baknndan bir fark gzetilmeyeceini ifde etmektedir. Btunla beraber halk ikisi arasnda fark gzetmi; "eriatin kcsdii parmak acmaz!" tbirine mukabil,"padiah yasa gn srer!", demitir.

ve "nceki eriatier"

19

slm hukuku, beer hkmlere de kendisine aykr olmamak kaydyla uygulanma imkn tanr. Kald ki pek ok meselede slm hukukunun kural koymad, boluk brakt ve bu boluklar doldurma yetkisini devlet bakanna verdii grlmektedir. Devlet bakannn slm hukukuna aykr olmamak kaydyla getirecei kurallar elbette beerdir. Dolaysyla slm hukukunda dier hukuk sistemlerinin yeri denildii zaman akla ilah ve beer olmak zere iki tr hukuk sistemi gelmektedir. Yukarda da getii zere -ister slm hukukundan nce, isterse sonra ortaya km olsun- mevcut siyas otorite tarafndan konulan beer hukuk kurallarnn tatbikinde slm hukuku br mahzur grmemektedir (bu hukukun genel prensiplerine aykr olmamak artyla). Burada zerinde durulmak istenen ilah meneli hukuk kurallardr, bir baka deyile Hazret-i brhm, Hazret-i Ms, Hazret-i s gibi peygamberlere indirildiine inanlan hukuk prensiplerdir. Acaba slm hukukunun geerli olduu yer ve zamanlarda bu kurallarn uygulanabilirlii nedir? slm hukuku bu kurallar tamamen yrrlkten kaldrm mdr, yoksa bunlara ksmen veya tamamen uygulanma imkn tanr m?

Nesh Eski eriatlerin slm hukukunda delil olarak deeri denince, ncelikle zerinde durulmas gereken nesh konusudur. Nesh bir hukuk kuralnn, kendisinden nceki hukuk kuraln yrrlkten kaldrmas demektir. Bu da iki trl olur ya o hukuk sisteminin iinde veya ayr hukuk sistemleri arasnda. slm hukukunda K u r ' a n yederi ve Hazret-i Peygamber'in tatbikat arasnda nesh szkonusu olmutur. Szgelii bir yet, daha nce inmi olan bir yetin getirdii hkm yrrlkten kaldrmaktadr. Hazret-i Peygamber de bazen bir snnetiyle, daha nceki bir snnetinin getirdi-

20

slm Hucuku

i tatbikat yiirilrlilkten kaldrmtr. Bazen de Kur'an ve snnet hkmleri yekdierinin hkmn yrrlkten kaldriTutr. Bu vahy devrinin bir zelliidir. Kanun koyucunun kendi vaz' etmi olduu bir hkm yrrlkten kaldrarak yerine baka bir hkm getirebilmesi gayet tabidir. Ayrca K u r ' a n ' d a , "Biz, bir yetin hkmn yrrlk-

ten kaldrr veya onu unuttur ursak (ertelersek), herhalde daha iyisini veya bedelini getiririz..." mealindeki
yet (Bekara; 106) neshe dellet eder. K u r ' a n , kendisinden nce gnderilen kitaplar ve bunlarn vaz' eyledii eriatleri -prensip itibariyle- neshetmitir. Yahudilerden bir grup, bir eriatin kendisinden nceki eriatleri neshedeceini aklen ve s e m ' a n kabul etmezler. Yani, bilgi kaynaklarnda byle bir delil bulunmad gibi, aklen de mmkn deildir. nki neshi kabul etmek, bir hkmn zamanla deieceini Allah'n bilmediini kabul etmek demektir ki bu da A l l a h ' a cahillik izafe etmek olur; eriat bir tanedir, o da Hazret-i Musa 'nn eriatidir, diyorlar. Halbuki nesh, geici bir hkmn yrrlk zamannn son bulduunu beyandan ibarettir. Usl kitaplarnda yazdna gre, Yahudilerden bir grup neshin aklen m m k n olduunu, ancak sem'an mmkn olmadn, yani bilgi kaynaklarnda byle bir haberin bulunmadna inanrlar. Yahdlerin bir ksm da bunu aklen ve sem'an mmkn olduuna inanrlar. sevlere gre de eriatler arasnda nesh mmkndr. Mu'tezile'den Eb Mslim de neshin hibir trlsn kabul etmez. Mu'tezile, yukarda zikredilen yetin, ancak nceki eriatlerin hkmlerinin neshedildiini gsterdiine inanr; buna da

"Kur'an'a ne nden ve ne de arkadan btl yaklaamaz, giremez" mealindeki yeti (Fussilet: 42) delil alr. Onlara gre, K u r ' a n ' d a neshin mevcudiyetine inanmak, onda btln bulunduunu isbat etmek demektir ^.
6- Abdlaziz el-Bhr: Kcf'I-Esrr al Usi mam Pezdev, Klire 1307, 111/877

ve "nceki eriatier"

21

Usul kitaplarndan anlaldna gre nesh drt trldr: 1. Kitabn Kitab ile neshi. Bu da drt trl olur: A. yetin hem tilveti, hem hkm neshedilir. Eski semav kitablarn neshi byledir. Ahzb sresi nceleri Bekara sresiyle ayn uzunlukta iken sonradan pekok yetinin hem tilvet ve hem de hkm itibariyle neshedildii rivayet edilir. Eshbdan E b u ' d - D e r d K u r ' a n ' d a Tevbe sresinin uzunluunda bir srenin bulunduunu; fakat sonra nesholunduunu haber vermektedir. B. yetin tilveti deil de hkm neshedilir. len bir erkein hanm nceleri bir yl iddet beklerdi (Bekara: 240). Sonra bu hkm neshedilerek kocas len kadnlara, hmile iseler ocuklarn dourana kadar; deilseler drt ay on gn iddet beklemeleri emrolunmutur (Bekara: 234). ffetli kadnlara iftira edip drt ahid getiremeyenlere seksen sopa vurulmasn emreden yetin hkm (Bekara: 234) eer bu kimse koca ise ahid getiremese bile ceza grmeyecei, ancak evliliin sona erecei hususundaki yetle (Nur; 3) neshedilmitir, artk bu nesh koca bakmndan olup ksmdir. C. Hkm baki kalp sadece tilveti neshedilir. Hazret-i m e r ' d e n rivayet edilen

" E v l i kadn ve erkek zin ederse ikisini de Allahdan bir


azb olarak recmedin" mealindeki yet byledir. Yine yemin keffretini bildiren yette (Mide: 89) geen ve bni M e s ' u d ' a ait mshafta bulman pepee anlamndaki metbia kelimesinin de tilveti mensuh ise de hkm bakdir. D. Asl hkm neshedilmemekle beraber sfat neshedilir. Mesel re gn orucunun farz oluu neshedilmi; ancak hkm mendub olarak devam etmitir. Nassa ziyde de neshdir. 2. Snnetin Snnet ile neshi. Hazret -i Peygamber kendisine defa iki haddi uygulanan kimsenin bu suu drdnc kez ilemesi durumunda ldrleceini bildirmi; ancak sonra bu hkm tatbik etmemesiyle nesholun-

22

slm Hukuku

duuna dair icma' meydana gelmitir. M u t ' a nikhna, yani bir kadnla hdsiz, mehrsiz, muayyen bir mddet iin creti mukabilinde muvakkat evlilie nceleri cevaz verilmiti; sonradan yine snnetle yasaklanmtr. Hazret-i Peygamber nceleri kabir ziyaretini yasaklamt. Sonradan buna izin verdiini aklamtr. 3. Snnetin Ktab ile neshi. nceleri kble Kuds'de bulunan Beyt-i Makdis idi. Sonra bu husus, "Yzn na-

mazda artk Mescid-i Haram'a (K'be'ye) evir!" emrinin bulunduu yetle (Bekara: 144) neshedilmitir. 4 . Kitabn Snnet ile neshi. Bu trn misali ok azdr. Zaten hukukularn bir ksm da byle neshi kabul etmezler. Anne ve babaya vasiyette bulunulmas emreden yetin (Bekara: 180) hkm "Vrise vasiyet yoktur!" hadsiyle neshedilmitir. Yine meltefe-i kulb denilen mslman olmayp da kalbleri slmiyete sndrlacak kimselere zekt verilebileceini bildiren yetin (Tevbe: 60) hkm, ^'Zekt nslmanlann zenginlerinden al, mslmanlann fakirlerine ver!" mealindeki M u ' a z hadsiyle'' neshedilmitir. Yine ^^Biz Peygamberler miras brakmayz, braktklarmz fakirlere sadakadr!" hadsi, miras yetlerinin (Nisa: 11) hkmn Hazret-i Peygamber bakmndan (ksm olarak) neshetmitir. Hukukulardan bu tr neshe kar olanlar, snnetin bu yetlerin hkmn tahsis etttigi kanaatindedir. Nesh, slm hukukularnn zerinde en ok ihtilaf ettikleri hususlardan birisidir. Nitekim mesel yukardaki taksim Haneflere gredir; fi'ler son iki ksm neshi kabul etmezler. Bu ihtilaflar ise daha ziyde neshin mhiyeti zerindedir. Bir kere inan esaslarnda nesh olamaz. Ksas (kssalar) ve ah barda da (haberlerde) nesh szkonusu deil7- Bhn; Zekl i, 4 1 , Sadaka 1, 6 3 , Mezlim 9, Megzi 60, Tcvhid 1: Mslim: man .31; Tiniz: Zekl 6; Eb Dvd; Zckl 4: Nes; Zekl 4(i.

ve "nceki eriatier"

23

dir. Nesh ancak hukuk hkmierde olur. Bununla beraber neshedilmeyecei aka bildirilen hiikiimlerde de nesh mmkn deildir. Mesel zin iftirasnda bulunan kimselerin hidliklerinin ebediyyen kabul edilemeyecei yetle (Nr: 66) ve cihd hakkndaki hkmn kyamete kadar baki olduu hadsle aka bildirilmitir, artk burada nesh mmkn deildir. Neshin geerli kabul edilebilmesi iin nesheden hkmn (nsih) kitap veya snnetle sabit olmas gerekir; icma' veya kyas ile nesh olmaz. Nesh ancak Hazret-i Peygamber'in layatnda szkonusu olur, yani sadece vahy devrine mahsustur. Bir d e , eski eriatlerde mevcud olduu bilinen bir hkmn neshedilmesi, yani aka yUrrikten kaldrlmas durumu vardr. Eski eriatlerde bulunup da neshedildii bildirilmeyen hkmler de vardr. te esas mesele buradadr. Byle hkmler slm hukukunda delil vasf tar m; tamaz m konusu ihtilafldr. Bu almada zerinde durulacak olan da budur. U m u m kaynaklarda geen "slm hukuku eski eriaderi neshetmirir" sznn mns, bugn elde mevcud olan mukaddes merinlerdeki hkmleri neshettiidir. nki slm akaidinde bu metinlerin orijinal metinler olmad kabul edilir. Yoksa orijinal metinlerin klliyen neshi szkonusu deildir. Nitekim bu gr ileri srenler bile eski eriatlere it baz hkmlerin, slm hukukunda da muteber olduunu kabul ederier. Geri zaten bu mevzuda ancak slm kaynaklarnn haber verdii hkmler deer ifde ettii iin, bu tesbitin de fazla bir ehemmiyyeri yoktur.

Ehl-i Kitabn Hukuk

Otonomileri

Eski ilah hukuk sistemlerinin delil olup olmayaca meselesi tabiariyle slm hukukunun daha ok teekkl devresiyle ilgilidir. slm lkesinde yaayan gayrimslimler de esas iribariyle slm hukukuna tbi'dir. Ancak bunla-

24

slm Hukuku

ra belli sahalarda kendi hukuklarnn uygulanmas ynnde imtiyaz tannabilir ve tarih boyunca da byle olmutur. Gayrimslimler ahvl-i ahsiyye denilen ahs, aile ve miras hukuku sahasnda kendi ruhan meclislerine veya kendi dinlerinden hakemlere gidebilirler. Dvalarn slm mahkemelerine de getirebiliri er, ancak bu takdirde uygulanacak hukuk esas itibariyle slm hukukudur. Bununla beraber kendi dinlerine gre geerii olan arap ve domuz almsatmlar, hidsiz, iddetsiz ve mahremleriyle evlilikleri, vasiyetleri slm mahkemesince muteber kabul edilir. Bunun dnda kalan hususlarda kendilerine mutlak olarak slrh hukuku uygulanr, ancak iki ime cezas verilmez. slm hukukunun kabul etmedii, ama kendi eriatlerinin izin verdii evlilikler sebebiyle zin suu ilemi olmazlar. Kendilerine tatbik edilen cezalar, Tevrat'ta bildirilmi olsa bile (recm, ksas gibi), bunlara kendi dinlerinin hkmleriyle hkmedilmi saylmaz. Bu hkmler, menei. Tevrat'ta olmasna ramen artk slm hukuku hkm haline gelmitir, yrrik ve etkinliini bu hukuktan almaktadr. nki ceza hukuku hkmleri, kamu dzenini ilgilendiren hkmlerdir.

BRNC KISIM

HUKUK SSTEMLER

ve "nceki eriatier"

27

BEERI HUKUK SISTEMLERI

Iran Hukuku
slm hukukunun doduu devirde dnyada balca iki hukuk sistemi daha vard ki bunlardan birisi Jran-Ssn, dieri ise Roma hukuk sistemi idi. ran-Ssn hukuku bilhassa devlet tekilat bakmndan olduka ileriydi ve Mslmanlarn divan, vezirlik pek ok messeseyi bunlardan ald sylenir. Vaka szgelii ran'dan alnd sylenen vezir kelimesi Kur'an'da neredeyse ayn mnda gemektedir. Bir messesenin baka br hukuk sisteminde de olmas, hatta daha eski bir gemie sahip bulunmas, bunun mutlaka oradan alnd mnsna gelmez. Hukuk sistemleri arasnda hele komu hukuk sistemleri arasnda benzerlikler elbette olacaktr. Nitekim mslmanlar ran' fethettikten sonra burada cri divan usuln kendi devlet bnyesine tatbik etmilerdir. slm hukuku bizzat dzenlemedii sahalarda, hukukulara ve zellikle devlet bakanna maslahat, yani amme menfaati prensibi nda yeni kaideler koyabilme imkann vermitir. Kald k Ssn hukuku tam mansyla ncelenmi de deildir. ran ile Bizans arasnda o devirde bir takm mnsebetler vard. Nitekim baz hukuk hkm ve daha ok kamu hukuku messeseleri benzemektedir. Ancak bunlardan hangisinin ran'dan, hangisinin Bizans'dan dierine getii de bilinmemektedir. Maamfih klasik slm mellifleri, slm kamu hukuku messeseleri zerinde Bizans nfuzunu kabul etmemekle beraber tarih-

28

slm Hukuku

i ve msterilcler genellikle yalnzca kamu hukuku sahasnda Ssn nfuzundan bahseder, ancak fakihler, yani slm hukukular bunu dahi kabul etmezler s.

Roma Hukuku
slm hukuku ile benzerlii zerinde en ok durulmu olan hukuk sistemi Roma hukukudur. Bilhassa msterikler, slm hukukunun Roma hukukundan muktebes bir hukuk sistemi olduunu iddia etmi ve bu kanaat bir zaman olduka yaylmtr. slmiyetin ortaya knda Suriye ve Msr Romallarn elindeydi ve mslmanlar bunlarla komu olmulard. Buralarda ise Roma hukuku tatbik olunmaktayd. te bir ksm yazarlara gre slm hukuku Roma hukukuna dayanmakta olup, slm hukukular Roma hukukuna gre slm hukukuna bir ekil kazandrmlardr. te yndan dier bir ksm yazarlar ise Roma hukukunun slm hukukuna etkisinin sz konusu olmadn, her eyden nce Roma hukukunun beer aklna, slm hukukunun ise ilah vahye dayal olduunu savunmulardr ^. Nihayet 1938 ylnda Hollanda'nn La Haye ehrinde toplanan Milletleraras Mukayeseli Hukuk Konferans'nda, Khire'deki Ezher niversitesinden katlan iki murahhasn gayretleriyle slm hukuku bata R o m a hukuku gelmek zere dier hukuk sistemlerinden ayr ve mstakil bir hukuk sistemi olarak kabul edilmitir 'o.

S- M . Fuad Kprl, "Fkh", nvai ve Istlahlar, slam ve Trk Hukuk Tarihi Aratrmalar, ist. 19S3, 262-263; Kprl, "slm Hukuku", slm Medeniyeti Tarihi, Ank. I % 3 , 300-301. 9- Bu konudaki ayril tartmalar iin bk?.. Sa\a Paa: slm Hukuku Nazariyat Hakknda Bir Etd, Trc: Baha Arkan, Ank. 1955, 1/10-12; M. Fnad Kprl, Fkh. 258-262; slm Hukuku, 294-299; Hanidullah/Bousquet/Nallino: slm Fkl ve Roma Hukuku, Trc: K. Kuu, st. 1964, 14-17; Abdlkerim Zeydan: slm Hukukuna Giri,Trc: Ali afak, st. 1985, 125-142. 10- mer Nasuhi Bilmen: Hkuk- slmiyye vc Istlhat- Fkhiyyc Kamusu, s. 1985, 1/325-326; Zeydan. 37.

ve "nceki eriatier"

29

LAHI HUKUK SSTEMLER

Hukuk Koyucu Olarak Peygamberler slm inancna gre her beldeye, her millete peygamber gnderilmitir. Bir yette "Her mmet iin bir resul vardr. O resul geldii zaman aralarmda adaletle hkm verir, hi birine zulm edilmez" (Ynus. 47) ve bir bakasnda "Rabbin kendilerine yetlerimizi okuyan bir peygamberi memleketlerin merkezine gndermedike o memleketleri helak edici deildir" (Bekara: 59) buyurulmaktadr. Bu peygamberlerden yirmibe tanesinin ad K u r ' a n ' d a geer. Bunlar: dem, drs, Nh, Hd, Salih, brahim, smail, shak, Ya'kb, Ysuf, Eyyb, Lt, uayb, Ms, Hrn, Dvud, Sleyman, Ynus, iys, E l y e s a ' , Z l kifl, Zekeriyy, Yahya, s ve Muhammed'dir. K u r ' a n ' d a isimleri geen Uzeyr, Lokman ve Zlkarneyn ile Tbba' ve Hzr'n peygamber veya vel olduunda ihtilaf vardr. Bu peygamberlerin bir ksmna kitap ve sahfeler indirilmiti. Bunlarn bir ksmnda sosyal ve fen bilgileri yannda hukuk hkmler de bulunmakta; Zebur gibi bazlarnda ise yalnz haber ve nashatler yer almaktayd. Bu sebeple kendilerine kitap veya sahfeler inen baz peygamberlerin eriatleri, kendilerinden nceki bir baka peygamberin eriatine muvafk olabiliyordu. Ancak peygamberier K u r ' a n ' d a ismi zikredilenlerden ibaret deildir. "And olsun ki, senden nce birok peygamberler gnderdik; sana onlarm kimini anlattk, kimini anlatmadk" mealindeki yet (Ni-

30 s: 164, M ' m i n : 78) bunu haber veriyor.

slm Hukuku

Says yzyirmidrtbin civarnda oiduu rivayet edilen peygamberlerden yiizon tanesi resul olarak bilinir. Bunlardan en sekin alt tanesi K u r ' a n ' d a ul'l-azm diye bildirilen peygamberlerdir, ki bunlar Hazret-i d e m , Nh, brhm, Ms, s ve Muhammed'dir, Dier peygamberlere ise neb denir. Resul ve neb arasnda ne gibi bir farkn bulunduu ihtilafldr. ounlukla kabul edilen gre gre, ancak resuller mstakil hukuk sistemi getirmitir; nebiler ise nceki hukuk sistemlerini te'yiden gnderilmiler, baka bir hukuk sistemi kurmu deildirler. Zten resuller, eski eriatlerin unutulduu, mukaddes kitaplarn tahrif edildii veya kaybolduu, inanan insanlarn ok azald, hatta yok olduu devrelerde ortaya kmlardr. Bu sebeple eski bir eriatin devam etmesi mmkn olmaz. Kald ki zamann ve zeminin deiiklii ile yeni bir takm hukuk hkmlerin getirilmesi de gerekir. Halbuki neb denilen peygamberler yeni bir eriat getirmez, kendilerinden nce gnderilen bir resuln eriatiyle hareket ederler'. Acaba ayn zamanda mteaddit peygamberlerin gnderilmesi mmkn mdr? Akid kitaplar buna msbet cevap veriyor. Nitekim Hazret-i brhm ile Hazret-i Lt; Hazret-i uayb ile Hazret-i Ms ve Hazret-i Ms ile Hazret-i Hrn ayn zamanda peygamber idiler. Ancak bunlardan her birisi baka milletleri irad iin gnderilmilerdir. Hazret-i uayb Medyen ve Eyke halkna; Hazret-i Ms ise srail oullarna gnderilmitir. Ayn zamanda ve ayn meknda iki peygamber gnderil misse, bunlardan biri dierine tbi olarak insanlar bu dine arr. Nitekim Haziet-i Lt Hazret-i brhm'e, Hazret-i Hrn Hazret-i Musa'ya tbiydi ve halk onlarn eriatine ararak iri l - Kestelll Mustafa Efendi: Hiyct'l-Kestcl al crhi'l-kidi'n -NcscRy.vc, st. 1976, .36; Nianczde Mehmed Efendi: Mir'at- Kinat, st. 1987, 1/.390-391.

ve "nceki eriatier"

31

d ederdi. Nitelcim K u r ' a n ' d a "Bunun zerine O'na (brahim'e) bir Lt man etti" (Anlcebut: 26) ifdesi bunu gstermektedir. Ancalc Hazret-i Lt'un hususen Humus taraflannda yaayanlara gnderildiini syleyenler de vardr. Hazret-i Ms, srl oullarna gnderilmitir a m a , peygamberlii bu kavme mnhasr deildir. Teblii sonra gelenleri de ine almaktadr. Nitekim K u r ' a n ' d a mteaddit yerlerde Hazret-i Musa'nn ve Harun'un beraberce firavuna ve kavmine teblide bulunmakla vazifelendiriidii anlatlmaktadr (Szgelii, A'rf: 103; Ynus 7 5 ; M ' m i n n : 4 5 ; Nemi: 12;Taha: 4 4 ; Kasas: 3 2 ; M ' m i n : 23). Tevrat'ta da byledir. slm inancna gre, Hazret-i Ms; Haziet-i brhm, Hazret-i s ve Hazret-i Muhammed gibi bir resuldr. Mstakil bir din getirmitir ve bu din btn insanl muhatab ahr. Ancak srail oullar, bu dni kendi kavimlerine mahsus kabul etmilerdir. Bylece Musevlik, Yahdlie dnmtr. Hazret-i Musa'nn hitabeti nceleri fasih deildi. nki dilinde rekket vard. T ki Medyen dn ilk olarak Tr dana ktnda bu halin gitmesi iin K u r ' a n ' d a da zikredildii gibi "Ya Rabb! Gsm genilet. leri-

mi kolaylatr. Dilimdeki ukdeyi, engeli kaldr ki fash konuabileyim. Ehlimden kardeim Harun'u bana bir yardmc olarak ver. nki O'nun lisn daha fasihtir"
diye du etti (Taha: 2 5 - 3 5 , Kasas: 34). Duasnn kabul olunduunu ve o halden eser kalmadn yine Kur'an bildirmektedir (Taha: 36). Hazret-i Harun'a da vahy gelerek kardei Musa'ya yardmc olmas ve vefatndan sonra Tevrat hkmlerini yaymas emrolundu. Dolaysyle Hazret-i Hrn, kardei Hazret-i Musa'nn peygamberlii zamannda peygamberlikle vazifelendirildi. Ancak resul deil, neb idi. Nitekim Hazret-i Harun'a vahy geldiini gsteren yetler vardr (Ynus: 87). kisinin birden firavuna giderek yumuaklkla onu tevhid dinine davet etmelerini emreden

32

slm Hukuku

yetten (Taia: 43-44, Kasas: 35) ikisinin de ayn zamanda peygamber olduu anlalmaktadr. Bazlar Hazret-i Musa 'dan sonra peygamber olmutur; bylece ayn zamanda iki peygamberin varl sz konusu deildir, derler. Bu da gsteriyor ki Hazret-i Lt ve Hazret-i Hrn mstakil eriati olan birer peygamber (resul) deil; nebi idiler ' 2 . K u r ' a n ' d a k i , "Onlar bir mmet idiler, gelip getiler. Onlara kendi kazandklar, size de kendi kazandklarnz. Ve siz onlarn yaptklarndan sorumlu tutulacak deilsiniz" mealindeki yetler (Bekara: 134, 141) mfessirler tarafndan, nasl gemitekilere farz klnan hkmlerin aynen onlarn soyuna da farz klnmasnda gariplik yoksa, Hazret-i Muhammed'in de yeni bir hukuk dzeni getirmesi mmkndr, eklinde tefsir edilmitir'^. Ayrca Hazret-i s 'nn K u r ' a n ' d a nakledilen "Benden nce gelen Tevrat' tasdik edici olarak ve size haram klnan baz eyleri hell etmek zere gnderildim" sz de ( l i mran: 50) buna iaret etmektedir. Hazret-i s'nn ncil'de geen "Ben eriatleri ve peygamberleri ykmaya deil, tamamlamaya geldim" (Matta:5, 17-19, Barnabas:38) ve "Musa'nn kitabnda yazl olan her ey dorularn dorusudur'' (Barnabas: 206) szleri bu istikmettedir. Grl-

12- Bu rekkelin sebebi tefsirlerde ve buradan alarak tarihlerde yle anlatlr Rivayete gre, firavunun saraynda kk bir bebekken, firavunun incilerle ssl sakaln yolmutu. Firavun, "zevalime sebep olacak bu ocuktur" diye onu ldrtmeye yellendiinde hanm Hazret-i Asiye "ocuktur bilmez" diye engel olmaya alt. Bunun zerine imtihan in bir tepsi iine ate ve inei koyarak yanna getirildi. "Atei tutarsa ocuktur, inciyi alrsa lm hak eder" dedi. Hazret-i Ms elini atei almak iin uzatnca Hazret-i Cebrail gelerek elini ate koru bulunan tarafa evirdi. Hazret-i Ms ate korunu alp azna gtr verdi. Firavun zahire aidanp vazgeti. Ancak ate Hazret-i Ms'nm diline deyip yakt. Bylece dilinde az bir yara meydana geldi. Bu yara konumasma tesir etti. Nianczde, 1/191. Bu yetten, insanlara nasihat etmekle vazi^ teli olanlarn yumuak sylemeleri gerektii hkm karlmtr. Halbuki firavun mmin bile deildi. 13- Eb Bekr el-Cesss: Ahkm'i-Kur'an, Nr; Drlmushaf Kahire, 1/104.

ve "nceki eriatier"

33

yor ki, bu deiiklik amelde, yani hukuk sistemindedir, inan esaslarnda bir deiiklik sz konusu deildir. Ancak amel esaslardaki neshin de mutlak olup olmad tartmaldr. te zerinde durulacak olan husus budur. slmiyet, kendisinden nce gnderilmi btn ilh ve beer hukuk sistemlerinin yrrlk zamannn bittiini haber verme ve hayatn her sahasn dzenleme iddiasyla gelmi kaideler btndr. Dolaysyla bir semav dine inansn, inanmasn btn insanlarca kabul edilmeyi hedefler. "Her peygamber, kendi kavmine gnderilmitir. Ben ise, esmer (arap) olsun, krmz (acem) olsun btn insanlara gnderildim'^ hadsi'4 de bunu gstermektedir. Bunun iin Hazret-i M u h a m m e d ' e inananlara mmet-i icabet; inanmayanlara ise mmet-i da'vet deniliyor.

Eski eriatlerin Tarihesi lk Devirler


slm inancna gre ilk yaratlan insan ve kendisine peygamberlik verilen zt, Hazret-i dem'dir. Hazret-i d e m ' i n yaratlyla ilgili olarak K u r ' a n ' d a anlatlan bir kssa, slm'da devletin mhiyeti hakkndaki telkkiyi de gstermektedir. Bir baka deyile, devlet telkkisi insann yaradlyla balyor. Bu kssa melen yle anlatlmakta-

dr: "Hatrla ki: Rabbin meleklere, (Ben yeryznde

bir

halfe [bana muhatab bir mahlk, Adem] yaratacam) dedi. Onlar, (Bizler hamdinle sana tebih ve seni takdis edip dururken, yeryznde fesad karacak, orada kan dkecek mahlk mu yaratacaksn?) dediler. Allah da onlara (Sizin bilemiyeceinizi herhalde ben birim) dedi.

Ve dem'e btn isimleri retti, sonra eyay melek14- Buhr; Teyemmm 3 , Sall 56, Humus 8; Mslim: Mescid 3 , (52J); Nes: Gusl 26, (1,210-211); Drim: Siyer 28; Ahmed bin Hanbel, i/250, 251, 4/416,5/145,'l48, 162.

34

slm Hukuku

lere gsterdi. (Eer sznzde samim iseniz bunlarn isimlerini bana syleyin) dedi. Meleltler, (Y Rab! Seni noksan sfatlardan tenzih eder, keml sfatlar ile tavsif ederiz ki, Senin bize rettiklerinden baka bizim bilgimiz yoktur. phesiz alm ve hakm olan ancak sensin) dediler. [Bunun zerine] (Ey Adem! Eyann isimlerini meleklere anlat) dedi. dem onlarm isimlerini onlara anlatnca, (Ben size, muhakkak semvat ve arzda grlmeyenleri [oralardaki srlar] bilirim. Bundan da te, gizJti ve ak yapmakta olduklarnz da bilirim, dememi miydim?) dedi." (Belcara: 30-33). Burada melekler, yaratlacak olan mahlun bir zaman sonra yer yznde fesad karacan, kan dkeceini nereden bildiler, denirse; melekler halfe kelimesinden tr byle dndler. Halfe, devlet bakan demektir. Yer yznde fesad karp, kan dkenler olacak ki, halfe lzm olsun. nki halfe, yer yznde dzeni salar, fesad karp kan dkenlere hadlerini bildirir, hak sahiplerinin hakkn alp teslim eder, hukuku tatbik eder, ksacas adaleti tecelli ettirir. Halfe demek, temsilci demektir. Allah'n halfesi, Allah'n temsilcisi demektir. O ' n u n sfatlaryla sfatlanm, iradesiyle iradelenm i , kudretiyle kudretlenmi, demektir ' 5 . Hazret-i d e m nce cennette yaam, bilahare ei Hazret-i Havva ile beraber dnya yzne indirilmitir. Bu. rada kendisine peygamberlik verilmi ve kendisine on suhuf indirilmitir. (Suhuf, sahfenin ouludur; sahfe, forma, kk kitap, risale demektir. Bugn bilindii zere bir yaprak kdn bir yz, demek deildir). Eshbdan Eb
15- Muinliddii M. Enin Hirev: Merkii'n-Nbvvc, Tc: Allpannak Muhammed Efendi, st. !986, 113. Burada "eyann isimleri" ifdesi, ok eitli tefsir edilmitir. Buna gre, buradaki isimlerden maksad, yaradlm btn canh-cansz mahlklarm isimleri; meleklerin isimleri; zrriyetinii isimleri; kyamete kadar gelecek canllarn konuacaklar diller; kinattaki btn nahiklarn sfatlar, her eit ilim ve san'alardr. Eimal! Hamdi Yazn Hak Dini Kur'an Dili, st. 1992,1/26-267; Hirev, 120, Nianczdc, 1/107.

ve "nceki eriatler"

35

Z e r ' i n bir sorusuna, Hazret-i Peygamber, "Yz drt kitap indirilmitir. Bunlardan on sahfe Adem'e, elli sahfe ife, otuz sahfe drs'e, on sahfe de brhm'e inmitir. Dier drt tanesi de Tevrat, Zebur, ncil ve Kur'an'dr" eklinde cevap vermitir'^. Bu sahfelerde ibdet ve hukuk hkmlerle beraber eitli sanatlar, tabi ilimler, ilalarla vs. ilgili faydal bilgiler de bulunuyordu. Hazret-i d e m ' i n her batnda br kz dieri erkek olmak zere ikiz ocuklar oldu. Bunlardan her biri kendi batnndan olmayan bir dieri ile evlendi. ki kardein evlenmesi Hazret-i A d e m ' i n eriatinde caizdi. Zaten baka trl insan neslinin oalmas da mmkn deildi. Kald ki burada da bir sistem konulmutu. O da ayn batnda doanlarn birbiriyle evlenememesiydi. Mehur Hbil ile Kabil ihtilf da bundan kmtr. Daha sonra batnlar artp, insan nesli oalnca, bu hkm Hazret-i Nh zamannda neshedilmitir Haziet-i d e m ' d e n sonra Hazret-i it peygamber olmutur. Kendisine elli sahfe nazil olan Hazret-i i f i n eriat, Hazret-i d e m ' i n k i n e muvafkt. Bu sahfelerde eitli ilim ve san'atlar ile hikmetler bulunmaktayd. Daha sonra peygamber olan Hazret-i drs'e de otuz sahfe inmitir. O'nun da eriati Hazret-i d e m ' i n k i n e muvafkt. Hazret-i drs, slm inancna gre, ge karlmtr. Bir rivayette. Yunanllarn Hennes dedikleri budur. Bundan sonra insanlar, tevhid dinini terkederek putlara tapnmaa baladlar. nsan resmi ve heykeli yapmak ve bunlara hrmet etmek, evvelki dinlerde yasak deildi. Bunun iin, -rivayet olunur ki- ok gzel bir insan olan Hazret-i drs [daha sonra Hazret-i s ' y a yapld gibi] semya karldktan sonra, m'minler bunun resimlerini, heykellerini yapp, ykseklere koydular. Karlarnda eildiler, secde etdiler. Bunlar ef'ati, arac yaparak Allah'dan af diler16- Keslclli, .36; Niancizde, I/.393.

36

slm Hukuku

lerdi. Putperestlik, bylece insanlar arasna yayld. eriati, eski eriatleri nesheden ilk peygamber Hazret-i N h ' d u r . Kendisine ayrca kitap gelmemitir. nsanlarn ou Hazret-i N u h ' u n davetini kabul etmeyince, yeryznde tufan olmu; ancak Hazret-i Nh ve O ' n a inananlar kurtulmutur. Bu bakmdan Hazret-i Nh, Hazret-i d e m ' den sonra, yeryzndeki btn insanlarn ikinci atas kabul edilir. Hazret-i N h ' n n , S m , H m ve Yfes adndaki olu, yeryznde farkl yerlere yerleerek soylarndan insanlar oalmtr, islm tarihilerinin ekserisinin grne gre, S m , Araplaria brnlerin; Yafes, beyaz ve san rkn; Hm da siyah rkn atasdr. Ortadouda yaayan ve Sm soyundan d kavmine gnderilen Hazret- Hd ve yine Sm soyundan Semd kavmine gnderilen S a l i h ' i n eriatleri de Hazret-i Nuh'un eratne muvafkt. Hazret-i S a l i h ' i n kavmine daveti esnasnda m u ' c i z e olarak gnderilen deve kssas K u r ' a n ' d a anlatlr ve bu devenin sulanmasyla ilgili hkm slm hukukular mterek mlkn taksiminin nasl olaca meselesinde delil almtr.

Tevrat ve Musev hukukunun geliimi


brnler Merkezi Bbil ehri olan ve Sm rkndan Keldnler, aya, gnee ve yldzlara tapnmaktaydlar. Bunlar temsil eden eitli putlar yapmlard. Hazret-i N u h ' u n olu Sm'n neslinden gelen ve tek tanrya inanan yar gebe bir kavme mensup Hazret-i brhm, kendilerine peygamberiiini tebli etmeye balaynca, O ' n a inanmadlar ve hayli basklar neticesi Msr'a hicrete mecbur ettiler. Hazret-i brhm bilahare Filistin'e yerleince, Milddan nce 2300 yllarndan itibaren, kavmi de gelip burada yurt tuttu. Filistinliler bunlara rdn nehrinin kar tarafndan geldikleri iin bran n\m vermiti. Heb-ru kar taraf, Hebrun

ve "nceki eriatier"

37

(bran) icar tarafn adamlar mnsna gelir. Sm'n soyundan Eber'in torunlar olduu iin, ona nisbeten bu isimle anldklar da rivayet edilmektedir. Hazret-i brahim 'e on sahfe inmitir. Kendisinin mstakil br eriati vard. Snnet (hitan), kurban, silahla chd, ganimet malnn taksimi gibi baz hkmleri, torunu Hazret-i Muhammed tarafndan ihya ve tatbik edilmitir. Hazret-i brhm, K ' b e ' y i yeniden in etdi gibi; vefat etmeden nce Filistin'in Hall (Hebron) ehrindeki arazisini vakfedip mahslnden gelen gidenlere ziyafet verilmesini de vasyyet etmiti. Bu, tarihin en eski vakflarndan brni kurmu olan vasyyet, yakn zamana kadar tatbik edilmekteydi.

srilouUar Hazret-i brhm'in iki olundan Hazret-i smail M e k k e ' y e yerlemi; dieri Hazret-i shak babasnn yannda kalmtr. Daha babalarnn salnda Hazret- smail Hicaz ve Yemen, Hazret-i shak da am havalisine peygamber olarak gnderilmitir. Hazret-i shak'm olu Hazret-i Ya'kb da dedesinin salnda am ile Kuds arasndaki Ken'anlere peygamber olarak gnderilmitir. Hazreti Y a ' k b ' u n dier smi srildr. Bunun iin, Hazret- Ya 'kb 'un on iki olundan oalan nsanlara, Senf /srY, yani srail oullar denir. (srl, Allah'n kulu mnsna gelmektedir). Artk bu ad alan bran cemiyeti, ayn soydan gelen ferdlerden teekkl etmeye balam; bu on ik kabile dndakiler zamanla yok olmulardr. Hazret-i Ya'kb'un olu Hazret-i Ysuf zamannda Hazret-i shak'n soyundan Hazret-i Eyyb am ahlisine davette bulunmutur. Daha sonra Filistin'e yakn Medyen ve Eyke ahlisine yine bu soydan Hazret-i uayb gnderilmitir. Hazret-i Ya'kb'un oullarndan Hazret-i Ysuf, bamdan pek ok mcer getikten sonra Msr'da mliye nzn oldu.

38

slm Hukuku

Babas Hazret- Ya'lcb'u ve Icardeierini Ken'an diyarndan yani Filistin'den Msr'a getirdi. Bylece, rivayete gre o zaman yetmiiki kiiden oluan srail oullar, Msr'a yerlemi oldular. Hazret-i Ysuf'un hikyesi K u r ' a n ' d a mstakil bir srede anlatlr ve ahsen'l-ksas (kssalarn en gzeli) olduu bildirilir. slm hukukular kssa nev'inden olduu halde, bu sreden pekok hukuk hkm karmlardr ki bunlar tabiatiyle eski eriatlerin hkmleridir.

Filistin'deki

Yeni Hayat

srl oullar drtyz yl kadar yaadklar Msr'da nce rahat bir hayat srm, sonradan byk bir zulm ve sknt grmler, klelie dmlerdi. Onlar bu skntlardan kurtaran ve Arz- Mev'd, yani va'd olunmu topraklara (Filistin'e) gtren, Hazret-i Ms oldu (M. . 1220). Yolda uzun bir sure geirdiler. Bu arada Hazret-i Ms, kardei Hazret-i Harun 'u yerine vekl brakp, Tr dana gitmi, orada kendisine Tevrat ve On Emir inmitir. Bu esnada srl oullar altndan bir buza yapp ona tapmaya balamlar; Hazret-i Ms geri dndnde ise piman olup tevbe ettikleri iin hidyete gelen mnsna Yehd diye adlandrlmlardr. Rivayete gre nfuslar iki milyona ulamt. Hazret-i Ms onlarla Lt glnn gneyine gelmi, eri'a nehri dousundaki yerleri ele geirmitir. Erha ehri karsndaki daa km, Ken'an ilini uzaktan grmtr. Yerine Hazret-i Y'y brakp, bir rivayete gre, mlddan 1605 yl nce yzyirmi yandayken orada vefat etmitir. Erha ehrini, sonra da K u d s ' , Hazret-i Y Amlika'dan almtr. Bu tarihten moil peygambere kadar srl oullarn hkimler idare etmitir. Hazret-i Musa 'nn hususiyetlerinden birisi de udur ki, kendisinden sonra Hazret-i s ' y a kadar srail oullan ' n a gelen peygamberler, mstakil bir eriat getirmeyip,

ve "nceki eriatler"

39

hep O ' n u n eriatiyle hareket etmilerdir. lya Peygamber'in kk kitab diye bilinen ve Hazret-i s 'nn, Ferislere okuduu kitapta ^^imdi Allah'a kulluk iin Allah'n Ms kanabyla sana verdii kanuna gre bunlar yap" sznden (Barnabas: Bab 145, s: 267) Hazret -i lya'nn Hazret -i M s ' n m eriatinde olduu anlalmaktadr. Zaten Hazret-i lya, Beni srail peygamberlerindendir ve nebidir. moii peygamberden itibaren melikler devri balamtr. Hazret-i Dvud ile olu Sleyman, peygamberlikle meiiklii uhdelerinde birletirmilerdir. M . . I 0 2 0 ' d e , Hazret -i Dvud hkmdar olmu, Kuds' tekrar ele geirmitir. Bylece, srail oullarnn en parlak zaman balamtr. M. . 9 7 3 ' d e vefat edince yerine geen olu Hazreti Sleyman, babasnn hazrlatt yere nl Mescid -i Aksa adndaki mabedi yaptrd. Hazret-i Sleyman, iinde Tevrat, On Emir ve dier emnetler bulunan Tbt- Sekne'yi, yani mukaddes sand, bu mabedin bir odasna koydurtmutur. Daha nce on iki kabileye (sbta) ayrlm olan srail oullan, Hazret -i Sleyman'n lmnden sonra iki devlete blndler. On kabile srail devletini, dier ikisi Yahda devletini kurdu. srl devleti M . . 721 de srler, sonra da Yahda devleti M.. 586 da Bbilliler tarafndan ykld. srler Bbil devletini igal etti. 587 de sr hkmdar Buhtunnasr Kuds' yakp ykt. Yahdlerin ounu ldrd, kalanlarn da, Bbil'e srd. Bu karklkta Tevrat nshalar yakld, ortadan kayboldu. Hakik Tevrat, krk cz kadard. Her czde bin sre, her srede bin yet vard. Bu muazzam kitap, o esnada Hazret-i Uzeyr'den baka kimsenin ezberinde deildi. Tevrat' Yahdler yeniden tlim ettiler. Zamanla bir ok yerleri unutuldu, deiiklie urad. Muhtelif kimseler, hatrlarnda kalan yetlerini yazarak, Tevrat isminde eitli risaleler meydana geldi. Mlddan takrben drtyiiz yl nce yaam olan Ezra ismindeki bir haham bunlar toplayarak, imdi eldeki Ahd-i Atk denilen Tevrat'

40

slm Hukuku

yazmtr. ran hkmdar reveyh, srleri yenince ( M . . 539), Yahudilerin tekrar K u d s ' e dnmelerine izin verdi. Yahudiler, M . . 5 2 0 den sonra Mescid-i Aks'y yeniden tamir ettiler. nce Perslerin, sonra da Makedonyallarn idaresi altnda yaadlar. Bu devrede srail oullar kesif bir Helenizasyona mruz kalmlard. M . . 63 ylnda Kuds, Romal kumandan Pompeus tarafndan alnd. Pompeus, Yahudileri datt; ehri ve Mescid-i Aks'y yakp ykt. Bylece Yahdler, Roma hkimiyetine girdiler. M . . 2 0 ylnda Romallarn Filistindeki Yahd valisi Herodes, mabedi tekrar yaptrd. Yahdler daha sonra. Roma hkimiyetine ba kaldrdlar. Fakat mldn 66. ylnda Romal kumandan Titus, K u d s ' tamamen yakp ykt. ehri viraneye evirdi. Beyt-i Mukaddes de yand. Sadece bat duvar kald. Bu duvar. Alama Duvar diye bilinir. Titus'un, katlim ve zulmnden sonra Yahdler blk blk Filistin'i terk ettiler. Kuds ve evresinden kovuldular. Yahd esirler, Romallarn emrinde altrlmak zere, Msr'a sevk edildiler. Bu seneden itibaren, Yahdler dnyann her yerine yayldlar.

Tevrat Yahudilerin tatbik ettikleri hukukun esas, Hazret-i Musa'ya vahy olunduuna inanlan Tevrat'a dayanr. Tevrat, brnce bir kelimedir, retmek, eriat mnsna gelir. Tevrat, Hazret-i Musa 'nn T r dana gidiinden ikincisinde Evmir-i Aere (on emir) ile beraber nazil olmutur. Tevrat aslnda krk cz idi. Her cz bin sre ve her sre bin yetten mrekkebdi. imdi elde bulunan Tevratlarda bu kadar yet bulunmamaktadr. slm inancna gre Tevrat ve ncil sonradan insanlar tarafndan deiiklie uramtr. Kaynaklarm bildirdiine gre, Tevrat'n tamamn tarih boyunca sadece M s , Hrn, Y , Uzeyr ve s pey gam-

ve "nceki eriatler"
A.

41

berler ezberlemiti. Asur hkmdar Buhtunnasr'm Kuds ' igalinden ve Yahdleri Bbil'e srnden (M.. 587) sonra Tevrat unutulmu, daha sonra Yahd din adamlar tarafndan, hatrlarnda kalan ksmlar pek ok ilvelerle yeniden yazlm ve bugnki Tevrat meydana gelmitir. Tevrat (Torah), Yahdlerin yazl hukuk kaynadr i'^. Bugn elde bulunan Tevrat nshalarnda ayr kanun mecmuasnn varl hissedilir. Bunlardaki hukuk hkmlerin de bazs mkerrerdir, bazlarnn arasnda tenakuzlar grlr ve birbirini hkmsz brakr. Dolaysyla bunlar ilk bakta mtecanis olmayan ve geliigzel bir manzara arzeder. Bunlar dzeltmeye de kimse cesaret edemedii iin, Yahd din adamlar ve hukukinaslar bilahare Talmud adnda ictihadlar klliyatn meydana getirmek zorunda kalmlardr. Ancak bu, ii daha da iinden klmaz hale getirmitir Bugn Hristiyanlarn da okuduu ve Kitab -J M u kaddes (Holy Bible) adn verdikleri kitabn ilk ksm olan Tamah (Ahd-i Atk=Eski Ahid) kitaptan oluur: Tevrat, Neviim (peygamberler) ve Ketubiim (kitaplar). Tevrat da be kitaptan oluur: Tekvin, Hurc (k), Levililer, Saylar ve Tesniye. Enteresandr ki Tesniye 'de, Hazret-i Musa 'nn ihtiyarl, ya, lm, defni ve Yahdlerin ona matem tuttuklar yazldr (bab 34). Bu da eldeki Tevrat'n Hazret-i Musa 'dan sonra yazldn hatra getirmektedir ^.
17- Yirminci asrn balarnda Hamurbi kanunun bulunuu ve bu kanunla Tevrat arasndaki benzerlikler, rasyonel dnen pek ok tarihiyi Musev hukukunun, aralannda rk, di! ve vatan birlii bulunan BbiUilerin Hmurbi kanunundan etkilendii neticesine varmaya itmitir. Bu konudaki grler iin bkz. Hamide Topuolu: Eski srail Hukuku, Ank. 1948. Hmurbi kanununun da byk lde Smer hukukunu kaynak ittihaz ettii bilindiine gre, Smer hukukunun srail ve hatta slm hukuku etkiledii grnde olanlar da vardr. Muazzez lmiye : K u r ' a n , ncil ve Tevrat'n Smerlerdeki Kkeni, 2.b, st. 1996. 18-Topuolu, 12-13. 19- Tevrat metinlerinin Hazrel-i Ms'nm yaad M.. 16. asrdan ok sonra.

42

slm Hukuku

Tanah iin Ahd-i Atk (=Eski Ahid=01d Testament) tbirini kullananlar Hristiyanlardr; tabidir ki Yahdler bu tbiri kabul etmezler. Yahdlerin ounun inanmadklar bir Tevrat daha vardr ki, buna omranim Tevrat' (=Tora Ha-omranim) denir. Buna inananlar (Smirler), yazclarn Tevrat'a aklamalar ve ilveler yapmalarna, hatta harflerini bile deitirmelerine kar kmlardr. Yahdlerin ellerindeki Tevrat ile omranim Tevrat' arasnda altbin kadar ihtilaf bulunduu bildirilmektedir. yle ki Smirler Tevrat' tekil eden otuzsekiz kitaptan ancak yedisini kabul ederler 20. Katoliklerin esas aldklar Kitab- Mukaddes'deki Eski Ahid ksmnn birka blm, Yahdler ve Protestan Hristiyanlarn Kitab- Mukaddeslerinde yer almaz. Demek ki gnmzde Tevrat'n ayr nshas bulunmaktadr: Bunlardan birincisi Yahd ve Protestanlarn kabul ettikleri brnce nsha; ikincisi Katolik ve Ortodokslarn kabul ettikleri Yunanca nsha ve Smirlerin kabul ettikleri nsha. Yahdler Filistindeyken Mlddan nce birinci asrda, Yunan-Roma hkimiyeti srasnda, kendi cemaatlerinin Tevrat'a tam uymalarn salamak iin Yetmiler (Synhedrion/Sanhedrin) Meclisini kurmulardr. Bu, Tevrat'ta geen Rabbin Msya "Kavmin ihtiyarlarndan yetmi ki-

iyi bana topla, onlar toplanma adrna getir, orada


seninle dursunlar" mealindeki emrine (Saylar 11/16) kadar uzanan bir gelenekr. Yksek bir din ve adl merci
M. . 7. asrda farkl kimselerce kaleme alnd; Tevrat' meydana getiren bu kitaplarn M. . 6. asrda tamamlanarak tek bir kitap haline getirildii kanaati hkimdir. Topuolu, I I . 20- Smir, Hazret-i Ms Tur dandayken altndan bir buza yapp kavmini buna tapmaya davet eden kimsedir. Kur'an'da ismi geer. Hazret-i Ms cmertlik gibi baz iyi hasletlerinden tr Smir'yi affetmi; bunun soyundan geenler Smira'ya yerlemi ve dierlerinden farkl bir yol/mezheb tutmulardr. Smira (Smiriyye), Filistin'de Nnblus'a yakn bir kasabadr. Smir, bu kasabada yaayan brnler iin kullanlan bir szdr.

ve "nceki eriatler"

43

olan Sanhedrin, aram dilinde meclis, divan mnsma gelmektedir (=brncesi yeiva). Bu meclisin bakanma Bakhin (=hahamba) denir 2 ' . Yahd genlerine dinlerini reten ve Tevrat' aklayan din adamlarna Yazclar denilir. Bunlarn,Tevrat'a yaptklar aklamalarn, ilvelerin bir ksm, sonradan yazlan Tevratlara kart zannedilmektedir. ncillerde geen yazclar ite bunlardr. Bunlarn bir dier grevi d e , Yahdlerin Tevrat'a uymalarn salamaktr. Yahd mbedlerine mukaddes metinlerin yazl bulunduu knesse adnda br oda bulunurdu. Kullanlamayacak kadar eskiyen metinler imha edilemediinden buralarda saklanrd (Knesset kelimesi, Yunanca toplanmak mnsna sinagog'dan gelir.) Bunlardan bilhassa rutubeti az olan Msr'dakiler sonralar hukuk tarihi aratrmalar iin nemli kaynak tekil etmitir. (Trklerin daha ok brnce havra demeyi tercih ettikleri bu mbedlere, Araplarn verdikleri kerse ad buradan gelmektedir. Enteresandr ki, bugn srail parlamentosunun ad da knesset\r. Bu belki de vaktiyle Yahdlerin.en yksek mercii saylan Senhedrin'in hem din, hem siyas, hem adl, hem de ilm bir meclis olmasnn tesi tiyledir.) kinci Hukuk Kayna: Talmud

Yahd din ve hukukunun bir de szl hukuk kayna vardr ki bu da Tamud 'dur (=brnce, inceleme). Hazret-i Musa 'nn Tr-i Sn'da Allah'tan iittiine inanlan ve Hazret-i Harun 'a, Hazret-i Y'ya ve Hazret-i uayb'n olu olan Eliazar'a bildirdii hususlar -szl kanunlar- nesilden nesile nakledilerek nihayet Yahda (Judah ha-Nasi)
21- Sanhedrin'in teekkl ve fonksiyonlar, Emanuel B. Quint ile Neil S. Hecht'in kaleme aldklar Jewish Jurisprudencc adl kitabn ilk blmnde dier hiyerarik din/kaz messeselerle beraber teferruatyla anlatlmaktadr. 22- slm dini, byle metinlerin yaklarak veya ayak baslmayan bir yere gmlerek ya da ta balayp denize aularak imha edilmesini emreder.

44

slm Hukuku

adl bir din adam tarafndan mldn ikinci asrnda krk sene kadar bir almadan sonra bir kitap haline getirilmitir, .buna JVIina (=brnce, tekrar) denir. Mldn nc asrnda Kuds'de ve altnc asrnda Bbil'de Mina'ya birer erh yazlm, bu erhlere Gamra (=brnce, tamamlayc) denilmitir. Mina ile beraber bu iki Gamra, Talmud'u meydana getirir. Talmud da meydana geldii Gamra'nn smine gre Kuds ve Bbl Talmud'u olarak adlandrlr. Yahdlerin bir ksm, szgelii Rusya'da yaayan Karaim Yahdleri Talmud'u kabul etmezler ^3. Mina, szl emirlerin, kanun haline getirilmi ilk halidir. Yahd inancna gre, Allah Hazret-i Musa 'ya T r danda Tevrat' (Yazl emirleri) verdii gibi, baz bilgileri, yani szl emirleri de sylemitir. Hazret-i Ms bu bilgileri Hazret -i Hrn, Hazret -i Y ve Eliazar'a; bunlar da, kendilerinden sonra gelen peygamberlere bildirmilerdir. Bu bilgiler, nesilden nesile, hahamlardan hahamlara rivayet edilmitir. M. . 538 ve M. S. 7 0 yllarnda eidi Minalar yazlmtr. Bunlara Yahd gelenekleri, kanun messeseleri, hahamlarn bir konudaki mnazara ve ahs grleri de kartrlm; bylece Minalar, hahamlarn gr ve mnazaralarn ifde eden kitaplar durumuna gelmitir. Talmud 'un hukukla dorudan ilgili prensiplerine halaka (=brnce, gid tarz, snnet), Talmud'un hikye ve efsnelerden teekkl eden folklorik ksmna da aada denir. Hahamlarn Tevrat' tefsir usulne de midra (=brnce, aratrma) ad verilir. T a l m u d ' d a Tevrat'n yeterince ak olmayan hkmleri zah edilir; birbiriyle tenakuz iinde grnen yerieri telife allr. Bu bakmdan slm alemindeki tefsiriere benzemektedir. Yahd hahamlarndan Akiba, bunlar toplam ve ksmlara ayrmtr. Talebesi, haham Meir, bunlara lveler
23- Mahmud Es'ad, 184-185.

ve "nceki eriatler"

45

yaparak basitletirmitir. Daha sonraki hahamlar bu rivayetlerin te'lifi ve tasnfi iin eitli usul ve artlar koymulardr. Bylece pek ok rivayet ve kitaplar ortaya kmtr. Nihayet bunlar Mukaddes Yahda'ya (Judah ha-Nasi) ulamtr. Yahda, bu karklklara son vermek in, mladn ikinci asrnda, bu kitaplarn en salam kabul edilenini yazmtr. Yahda, eldeki nshalardan, bilhassa Meir'in yazd nshadan faydalanarak, krk ylda bir kitap meydana getirmitir. Bu kitap, dierlerini iinde toplayan, en son ve nl Mina olmutur. Yahudilik (Judaism), bir rivayete gre, bu Mukaddes Yahda'ya nisbetle verilmi bir isimdir24. Mina'nn yazlmasna itirak eden, fikirieri Mina'da yazl olan, mld birinci ve ikinci yzylda yaayan Yahd hahamlara Tannaim (muallim) derier. Yahda, en son muallimlerdendir. Hkim diye de tannriar. Gamr'nn toplanmasna itirak eden hahamlara Amoraim (zahclar) derier. Bunlar muallimlerin fikirierinin yanln karamaz, ancak zah edebilirler. Mlddan sonra altnc ve yedinci asriarda, Talmud'a erh ve ilve yapanlara Saboraim (aklllar veya mnkaaclar) denildi. Talmud'u erh ve tefsir eden hahamlardan, Yahd konsillernin bakan olanlarna Geonim (fetva veren) denir. Konsil bakan olmayanlara ise Posekm (karar verenler, tercih edenler) denir. Yahda'dan sonra gelen hahamlar Mina'ya ilve ve erhler yapmlardr 2 5 . Mina'nn dili, kendisinde Yunanca ve Latncenin et24- Nitekim, Ca'ferlik de. ou kimsenin zanmnm aksine, mam Ca'fer Sdik'a deil; bunlarn bugn ellerinde bulunan ve esas ittihaz ettikleri hads ve fkih kitaplarm yazan EbtI Ca'fer Kumm ve Eb Ca'fer Kleyn'ye nisbetle bu ad almtr. mam Ca'fer Sdk, hi din kitab yazmamtr. 25- islm hukukulai'nn da buna benzer yedili bir derecelendirilmesi vardr: Bilinci deTecede\\er mutlak miiclelido\\ip mukaddes metinleri kendi usullerine gre tefsir edip hkm kartabil eni erdir. Drt mezhebin kurucular byledir. kinci dereoedekiler mezliebde mctehid dir ve hocalar olan bir ncekilerin usulleriyle mukaddes metinleri tefsir edebilirler. Meselede mctehid denilen nc dereeedekiler, ilk iki derecedekilerin usullerine gre, bunlarn bildirmedii meseleler iin hkm karabilir. D-dne derecede c^Afli- tahric

46 kisi grlen Yeni ibrnce (Neo Hebrew)dir.

slm Hukuku

Mina'nn yazlmasndan maksad, yazl emir kabul edilen Tevrat' tamamlayc szl emirleri tantnraktr. Yaida'nn yazd Mina'ya almad ve dier haiamlarn yazd Minalardaki bilgiler sonradan toplanm; bunlara lveler (Tosefta) denilmitir. Minalar, Tevratlardan daha basittir. Kelime ve cmle ekilleri onlardan ok farkldr. Emirler, genel kurallar eklinde bildirilmitir. Dikkat ekici misaller verilmitir. Bazen vki olmu hdiselere rastlanlr. Emider beyan edilirken, kaynak olarak Tevrat yederi verilir. Mina alt ksmdan mteekkildir: 1- Zerim {=Tohumlar. Takdis, takdme ve unvanlarla alkal), 2- Moed (Mbarek gnler, bayram ve oru gnleri gibi), 3- Naim (=:Kadmlar. le hukukuyla alkal), 4- Nezikin (=Zararlar. Ceza hukuku ve adliyeyle alkal), 5-.Kedoim (=Mukaddes eyler. Kurbanlar ve mukaddes eylere kar ilenen kabahatier), 6- Tehera (=Tahret. Temizlik ve din yinlerle alkal) dir. Bunlar altm risaleye, risaleler de cmlelere taksim edilmitir. G a m r ' y a gelince: Yahdlerin Filistin ve Bbil'de iki nemli din mektepleri vard. Bu mekteplerde, Amoraim (zahclar) denilen hahamlar, Mina'nn mnsn aklamaa, tezadlar dzeltmee, f ve dedere dayanarak verilen hkmlere kaynak aramaa, olmu veya olmam, yani teorik meseleler zerinde hkmler vermee altlar. Bbil'deki hahamlarn yaprikla erhlere Bbil Gamr's

dele hukukular buliu-. Bulaf, bir ncekilerin kard hknlcri ksa ve kapal olanlarn aklarlar. Beinci derecedeki hukukular cskab- lercil adn alr. Bunlar nceki ( dereceden nakledilen birka rivayetten birisini, delillerin ku\'Velic gre tercih ederler. Altnc derecede eshah- temyiz buliur. Bunlar bir mesele hakknda gelen eitli haberleri, kn'vcilciie gre sralayp yazar. Yedinci derece nnkallid-i inalz olup, aslnda ictihad, tahric ve tercihe ehil kabul edilmemektedir. Ancak bunlar okuduklarn iyi anlamakta vc kilaplarna yazaiiik bakalarna naklcdebilnektcdirler Muhammed Emn Ibn bidiir. Hiyct Rcddi'I-Muhtur. Buak 1299,1/55.

ve "nceki eriatler"

47

denildi. Bu Gamr, Mina ile beraber yazld. Meydana gelen kitaba Bbil T a l m u d ' u denildi. Kudiis'deki hahamlan n yapdklar erhlere de, Kuds Gamrs denildi. Bu Gamr da Mina ile beraber yazld. Meydana gelen bu kitaba Kuds T a l m u d ' u denildi. Filistin Gamr's, bir rivayete gre mld nc asrda tamamland. Bbil Gamr's ise, mildn drdnc asrnda balad ye altnc asrnda tamamland. Gamaralar da slm dnyasndaki fkh kitaplarna benzemektedir. Daha sonra, Kuds ve Bbil erhleri ayrlmakszm Mina ve bir G a m r ' y a Talmud denildi. Bbil T a l m u d ' u , Kuds Talmud'unun misli daha uzundur. Yahdfler, Bbil Talmud'unu Kuds Talmud'undan daha stn tutarlar. Mina'nn bir-iki cmlesi, bazen T a l m u d ' d a n sahfe anlatlr. Talmud'un anlalmas, Mina'dan daha zordur. Her Yahd, din eitiminin te birini Tevrat, te birini Mina, te birini de, Talmud'a ayrmak durumundadr. Bunun iin kurulan hukuk akademilerinde (gaon) profesrler, yerlere oturmu says ikibine varan talebeye ders verirler; Talm u d ' u retirlerdi. Szl olarak verilen ders, m mndi1er vastasyla talebeye tekrar edilirdi. Bu bakmdan mslman niversitelerindeki hukuk faklteleriyle ayn metod tatbik edilmekteydi 26, Bbil T a l m u d ' u , ilk defa mld 1520-1522 d e , Kuds Talmud'u ise, 1523 senesinde Venedik'te basld. Bbil T a l m u d ' u , Almanca ve ngilizceye, Kuds Talmud'u da, Franszcaya tercme edilmitir. Bbil Talmud'unun % 3 0 ' u n u , Kuds Talmud'unun % 15'ini hikyeler ve kssalar tekil eder. Bu hikyelere (Hagada) derler. Yahd edebiyatnn esasn bu hikyeler oluturur. Talmud'da Hazreti s ve annesi Hazret-i Meryem ile ilgili kt ifdeler bulunduu iin Hristiyanlar bu kitaba iddetle kardrlar;
26- Paul Johuson: Yahudi Tarihi, Ttc: Filiz Oman, j.st. 2000. 178 vd.

48

slm Hukuku

hatta Talmud sebebiyle Yahdleri ar takibat altnda tutmulardr. Ancak 1520'de Papann izni ile Bbil Talmud'u, sene sonra da Kuds Talmud'u baslabilmi, bundan otuz yl sonra Yahdler iin felkeder zuhur etmitir. 9 Eyll 1553 de R o m a ' d a ele geirilen btn Talmud nshalar yaklmtr. Bu, dier talya ehirlerinde de tatbik edilmitir. 1554 senesinde Talmud ve dier brnce kitaplara sansr konulmutur. 1565 de P a p a , T a m u d kelimesinin kullanlmasn dahi yasaklamtr. 1578-1581 seneleri arasnda Talmud, Basel ehrinde yeniden baslmtr. Bu baskda, baz risaleler karlm, Hristiyanl ktleyen birok cmleler kaldrlm, birok kelimeler de deitirilmitir. Bu tarihten sonra, Papalar yine Talmudan toplatmlardr. Endls Emev Sultanlarnn dokuzuncusu kinci Hakem (lm 976), haham Joseph Ben M a s e s ' a emrederek, Talm u d ' u Arapaya tercme ettirmitir. Okunduktan sonra, mslmanlar arasnda ylesine menf reaksiyon dourmutur ki, bu tercmeye (Keseye konan pislik) ad verilmitir. Ancak esas infial Hazret-i s ve annesi hakkndaki hakretmiz ifdeler sebebiyle, hristiyanlar arasnda domu ve gnmze kadar da antisemitizm cereyan eklinde artarak devam e t m i t i r " . T a l m u d ' d a , Yahd olmayanlar iin kullanlan ar ifdeler zamanla baka kelimelerle kamufle edilmi; bu kelimelerin asllarnn ne olduu da Talmud Zhulleri adl kitaplara yazlarak gizlice elden ele dolamaya balamtr ^s. Aslen Polonya Yahdsi olup bugn K u d s ' d e yaayan ve
27- Buradaki bilgiler ounlukla, H. Hirsch Graetz'in History of the Jews, Felicien Challaye'in Dinler Tarihi, vlendell Lewitles'in Jewish Law ve Paul .lohiison'un Yahudi Tarihi adl kitaplarndan, Encylopaedia of Rcligions and Ethics 'In (ed. .lanes Hastings, 12 cild, Edinburgh, 1980) ilgili maddelerinden ve Nianczde'nin Mir'at- Kinat adl tarihinden alnmtr. Ayrca, srailde neredilen 17 cildlik Encyclopaedia Judaica, Yahudilikle ilgili mefhumlar iin Sik mracaat edilen nemli bir kaynak olmutur 28- israel Shahak: Yahudi Taj-ihi Yahudi Dini ,Trc. Ahmet Emin Da, stanbul 2002,53-54.

ve "nceki eriatler"

49

srail hkmetinin totaliter tavjrlann iddetle tenkid etmesiyle tannan Profesr Israel Shahak, Moses Hadas'dan alarak, "Talmud bilginlerince kurulmu olan klasik Yahdliin kaynann Platon etkisine dayandn ve zellikle de Platon'da grlen Sparta imajna yaslandn" sylemektedr^^. Talmud ylesine an dogmatik hkmlerle doludur ki, bunlar bertaraf etmeden zamann ihtiyalarna cevap verebilmek iin bir takm hileler ihdas edilmitir. Bunlar slm hukukundaki hukuk relere benzer. u kadar ki, slm hukukundakiier, hukuk kaidelerini bertaraf etmemek iin tatbik olunur; Yahdliktekilerde ise tam tersine, hukuk prensiplerinin an dogmatikliini bertaraf etme maksad vardr. Sebt yasandan kanmak iin Yahd olmayan Sebt iisi (Sabbath-goy) tutmak ve kendilerine yasak olan ileri ona yaptrmak; yedi yl sonunda nadasa braklmas Tevrat'n emri olan tarlalar muvazaa ile birisine satp tekrar geri almak gibi^o. K u r ' a n ' d a da Yahdlerin Sebt yasan ihll etmek iin ittihz ettikleri hlelerden bahsedilir. K u r ' a n ' n Ehl -i Sebt (=cumartesi ehli) diye and bu topluluk deniz kysnda bir kasabada oturmaktaydlar. Allah onlar imtihan ederek cumartesi gnleri, dier zamanlardan daha ok balk gnderiyordu. Bunlar cumadan denize a sermek ve pazar gn toplamak suretiyle Sebt yasan delmeye yeltenmiler; ancak Rableri bundan raz olmayarak onlar maymun hline meshetmiti. (A'rf: 163-166).

Zebur Hazret-i Musa 'dan sonra, srail oullarndan Hazreti D a v u d ' a indirilen ve yzelli yetten mteekkil Z e b u r ' d a elli yet Beni srail'e Bbillilerden gelecek skntlar, elli yet Romallardan gelecek skntlar haber vermekte, elli
29- Shahak, 36. 30- Shahak, 82 vd.

50

slm Hukuku

yet de va'z ve nasihat ihtiva etmeltteydi, Z e b u r ' d a eriate it hkmler yoktu 3 ' .

Yahd

Hukukular

Hazret-i Harun'dan nce din adamlan snf yoktu. le reisleri yinleri icra ederdi, Hazret-i Hrn, Yahd din adamlan snfnm atas saylr. Levi, Hazret-i Y a ' k b ' u n nc olu ve Levililer kabilesinin de atasdr. Bylece Levililer srail oullannn oniki kabilesinden biridir, Tevrat'n bir blmnn bal Levililer'dir. Hazret-i D a v u d ' a gelinceye kadar Ben srail peygamberleri (bu arada Hazret-i Ms, ve Hrn) hep Levi soyundand. Hazret-i Dvud ve Sleyman'dan sonra gelen, Hazkiya, lyas, moil, a ' y a , Ermiy, Uzeyr, Danyl, Zekeriyy, Yahya gibi peygamberier de yine Hazret-i Hrn soyundan, dolaysyla Levililerdendi. Yahdlerde mbedlerin hizmetine bakan din adamlan (Eski Ahid'deki ismiyle kohen/khinler, slm geleneindeki tbirle hahamlar) hep Levililerdendir. Bunlann topraklan olmad iin, dier kabileler bunlann ihdyalann karlariard. Vergiden muaftlar. Bakhin, Levililerin erafndan seilirdi. Zamanla Kuds Yahd dininin merkezi durumuna gelince, rhiblik grevi bizzat Hazret-i Hrn soyundan gelenlere inhisar etti; dier Levililer ise daha alt seviyede din adam olarak kaldlar. Mlddan nce birinci asrda Sanhedrin'in kuruluuyla hahamlk messesesi ortaya kmtr. Bunlar khinlerden farkl olarak din talimiyle, din mednlerin tefsiriyle megul oluriard. Zamanla khinlerin yerini almlardr. Akenazlar haham yerine rabi tbirini kullanriar 3^.

31-Nianczde, 1/249. 32-zen, 136vd.

ve "nceki eriatier"

51

Yahd

Mezhebleri

ncil'de de haber venldii zere Yahdler arasnda Saduk, Hasidim, Essen ve Feris gibi aralarnda nemli itikad, amel ve siyas farklar bulunan mezheb/tarikatier vard33. Yahdler arasndaki ilk blnme Hazret-i Dvud zamannda Kuds'e mbed yaplmasna kar kan kuzeylilerin kurduu Rahablerle baladp-* Byk skender'den sonra blgeye hkim olan Selefklerin, Yahdleri Elen kltrne balamaya almalarna kar kan ve Makabi adnda soylu bir Yahdnin liderlik ettii ayaklanmadan (Mlddan nce 167) sonra baka mezheb/tarikatier belirmitir. Saduk mezhebinin kurucusu Sadok adnda bir kohendir. Daha ziyde din adamlarnn toplanp baland bu mezhebde Tevrat ve kohenlerin tefsirleri muteber saylr; hiretin ve meleklerin vad inkr edilir. Sadukler, Filistin'i igal eden ynetici glerle her zaman yakn mnasebet iinde olmu ve Hazret-i s'ya iddetie kar kmlard. Mlddan nce ikinci asrda ortaya kan bu mezheb Kuds ve Mabed yangnndan sonra (M.S. 70) kaybolmaya yz tutmutur. Saduklerle ayn zamanda ve onlara zt olarak ortaya kan Hasidim mezhebi, Makabi isyannn ardndaki en byk g olan limler tarafndan kurulmutur (Hasidim=brance limler). Hasidim mezhebinin telkkilerini Ferisler srdrmtr (Feris=Aramce peruim=ayrlm) Bu mezhebde hiret inanc vardr ve meleklerin varl kabul edilir. Bunlarda dine samim ballk, arbal ibdet, Sebt gnnn kudsiyeti gibi geleneklere riyet vardr. Bunlar Tevrat
33- Hazret-i Mlammed'in "Yaltltler yetmiiki frkaya aynliltgt gibi, bir zaman gelecek ki mmetim de yetii frkaya ayrlacak. Bunlardan benim ve Eshbmn yolunda olanlarn dndakiler cehenneme gidecek" mealindeki bir hadsinde de, semav dinlerde tarih boyu meydana gelecek heretik cereyanlara iaret vardr. Eb Dvud: Snnet I, (4597); Tirmiz: man 18, (2643). 34- .lohnson, 64.

52

slm Hukuku

dndaki din metinlere de ok itibar etmilerdir. Din adamlarna mnhasr mezheb saylan Saduklerin aksine Ferisler halk tarafndan ok tutulmu ve bu mezheb rabet grmtr. Bu sayede Yahd dini din adamlarnn kontrolnden karak "demokratiklemitir". Bu mezheb sayesinde Yahd dini, Hristiyanln aksine ruhbaniyyetin bulunmad bir din haline gelmitir. Nitekim Kuds'n ve mabedin'yaklmasndan sonra Feris mezhebi de tarih sahnesinden silinmekle beraber; din adamlarnn yerini Ferislerin getirdii ilahiyat telkkisi ald ve din metinlerin tefsirine verdikleri ehemmiyet sayesinde Yahudilik devam edebilme imkn buldu. Bunlar Musev dininin bdetlerin ancak mbedlerde yaplabileceini savunan Saduklerin aksine, mbed dmda da ibdet yaplabileceini kabul etmekteydiler. Bir de yine Hasidim mezhebinden kma Essenler vardr. Baarszla urayan Makabi isyanndan sonra Suriye'ye mstakil prenslerden mteekkil ruhan mahiyette Hamonean hanedan hkim olmutu (M. . 134). te Essenlik, bunlarn kurduklar rhiblik kurumuna kar kanlardan meydana gelmirir. Bunlar Kumran lne yeriemiler ve dier insanlardan tamamen ayn bir hayat srmlerdir. Cemaatin btn mallar ortakt, el emeiyle geinirierdi ve gnlk hayatlarn idarecileri tanzim ederdi. Bu yzden saylan fazla artmam; ama ileci telkkileri ilk Hristiyanlar etkilemir. Bunlar da Saduklerin aksine Ferisler gibi hirete ve ruhun lmszlne inanriar; ancak farkl o'iarak hari, yani insanlann bedenleriyle dirileceini kabul etmezlerdi. Sebt gnne ve Yahd eriatinin hkmlerine titizlikle uyarlard. Ekseri mbed dnda ibdet ederierdi. Bu mezhebe girmek, cidd deneme ve imtihanlar gemeye balyd ve iki sene kadar srerdi. Essenler, kendilerini sekin bir cemaat olarak grr ve srail'in dm a n l a n n a kar mcahede edip zafer kazanarak Yahve'nin

ve "nceki eriatler"

53

sonsuza dek hkm sreceine inanrlard. Bu frkalar zamanla neredeyse kaybolmutur. ihristn, zamannda (hicr Vl/mld XIJ. asrda) yaayan Yahdlerin birbirine muhalif alt ana frkaya ayrldn; hadiste geen yetmi bir frkann hep bu frkalardan ktn bildirir 3^. Bu heretik gruplardan birincisi Inniyye frkasdr. Sebt gn ve din bayramlar bakmndan dier Yahdlere muhaliflerdir. K u , geyik, ekirge ve balk eti yemezler. Hayvanlar ensesinden keserler. Hazret-i s'nn Ben srail'den ve peygamber olmadn; Ms eriatine bal ve insanlar Tevrat'a davet eden bir vel olduunu; ncillerin de ilah deil; Hazret-i s'nn hayatn anlatan kitaplar saylabileceini sylerler. kinci frka,/sevfyje frkasdr (tabatiyle bunlarn Hazret-i s ile bir alkas yoktur; Abbas halfesi Mensur zamannda sfahnl Eb s adnda birisi tarafndan kurulmutur). Tevrat'ta bulunan hkmlerin ounda Yahdlere muhalefet etmilerdir. Tevrat'ta yenilmesine izin verilen hayvanlar, hatta genel olarak hibir canly yemez; gnde on vakit namaz klarlar. nc frka H e m e d a n ' d a doan Muribe ve drdnc frka da Burgniyye (Yuz'niyye) frkasdr. Bu drdncler ncden ayrlmtr. Tevrat'n bir zahir (ak) bir de btn (gizli) mns olduunu ileri srerek pekok hkm inkr etmilerdir (Tpk mslman dnyasndaki Btnler
35- Ebu'j-Feth Muhammed ihristn: el-Mllel ve'n-Nill, Tahkik: MuhammedSeyyidGeyln,2. b. Beyrut 1395/1975; 1/2! 5 vd; Nuh bin Mustafa: Tercme-i Milel ve Nilal, Derseadet 1304, 222-224. Aslen Horasanl olup mrnn ounu Badat'ta geirmi olan ihristn'nin bu eseri, Teeddin Sbk'nin beyanna gre, dnya milletleri ve din frkalar zerine yaztrb^ en mkemmel eserierden biri kabul edilmektedir. Avrupa dillerine de tercme edilmitir. Trkeye 1070 (1659) ylnda Msr'da vefat eden Nh bin Mustafa tarafndan tercme edilmi ve Tercmc-i Milel ve Nihal adyla 1304 tarihinde Derseadet'te Mahmud Bey matbaasnda Eml kasidesi erhi Merah'l-Men kenarnda baslmtr. Bu kitap, -Osmanl tercme geleneine uygun olarakneredeyse ayr bir eser hviyetindedir. Her ikisi de birbirini izah eder hususiyettedir. Bi! sebeple ayn zamanda her kisine de mracaat edilmi; her ikisinden de referans verilmitir.

54

slm Hukuku

gibi). Beinci Yald fricas Mkniyye fnkasdn-. Kum naliiyesinde yaylm olan bu frkadaki lef, Hazret-i Muh a m m e d ' i n peygamber olduunu kabul ederler; ancak zaten Ehl-i kitab olan Yahdlerin dndaki insanlara gnderildiine inanrlar. Altnc frkay Smirler tekil eder. Smir, Hazret-i Ms Tur dandayken altndan bir buza y a p p kavmini buna t a p m a y a davet eden kimsedir. K u r ' a n ' d a ismi geer. Hazret-i Ms cmertlik gibi baz yi hasletlerinden tr Smir'yi affetmi; bunun soyundan gelenler Smira'ya yerlemi ve dierlerinden farkl bir yol/mezheb tutmulardr. Smira (Smiriyye), Filistin'de Nablus'a yakn bir kasabadr. Smir, bu kasaba havlisinde yaayan brnler iin kullanlan bir tbirdir. Bunlarn elinde dier Yahudilerden farkl bir Tevrat nshas vardr; buna omranim Tevrat denir. Daha nce de zikredildii zere, Smirler, yazclarn Tevrat'a aklamalar ve ilveler yapmalarna, hatta harflerini bile deitirmelerine kar kmlardr. Yahdlerin ellerindeki Tevrat ile omranim Tevrat' arasnda altbin kadar ihtilaf bulunduu bildirilmektedir. yle ki Smirler Tevrat' tekil eden otuzsekiz kitaptan ancak yedisini kabul ederler. Smirler Hazret-i M s , Hrn ve Y ' d a n sonra gelen Ben srail peygamberlerini kabul etmez; hatta Hazret-i D a v u d ' a Allah tarafndan Mescid-i Aks'nn Nablus'a yaplmas emrinin geldiini, ancak bunu dinlemeyerek lya'ya (Kuds) yaptrdn; bylece zlimlerden olduunu sylerler. Taharete (din temizlik) dier yahdlerden daha az ihtimam gsterirler. Bunlar da Elfniyye ve Ksniyye adyla iki gruba ayrlmtr. Kuds'n ve mabedin yaklmasndan sonra dnya yzne dalan Yahdler, yakn zamana kadar bulunduklar lkenin dil ve kltrnn tesirinde kalarak ayr birer itima grup tekil etmilerdi. Akenaz (=Almanyal) adyla tannan Dou Avrupa Yahdleri, vdktiyle sayca en ok

ve "nceki eriatler"

55

olan ve II. Dnya Sava'ndaki jenositten de en ok etkilenen bir gruptur. brance, Slavca ve Almanca karm Yidi denilen bir dil konuan bu grubun byk ounluu bugn srail'e g etmitir. spanya Yahdleri ise Sefarad (=spanyal) olarak bilinir. Kastilya ve Aragon krallnn tek ta altnda birleip 1492 ylnda Endls'deki son mslman devleti olan Beni Ahmer devletini ykarak hemen tm spanya'ya hkim oluundan sonra buray terk ederek byk ounluu T r k i y e ' y e yerlemilerdir. Ladino denilen brance-spanyolca karm bir dil konuurlar. Bugn Yahdlerin yardan fazlasn tekil ederier, A n a d o l u ' d a bunlardan nce de Bizans hkimiyeti altnda yaayan Yahdler vard ve bunlar/foma/yof olarak bilinirdi. Yemen havalisindeki Yahdler de ayr bir sosyal cemaat tekil eder. Bu gruplarn inan ve ibdet esaslarnda ufak tefek farkllklar bulunmaktadr. Sz gelii din adamlarna Sefaradlar haham, Akenazlar rabi derier. Bir de Karayit veya Karaim ya da Karay olarak bilinen bir grup vardr. Eski Hazar imparatoriuunnn kalnts ve bir ksm Trklerie ayn asldan Yahdler, bu mezhebdedir^^. Bnnlarn dierlerinden nemli bir fark vardr; bu da Talmud'u kabul etmeyerek yalnz Tevrat ile amel etmeleridir. (Tevrat dnda, din adamlarnca meydana getirilen din mukaddes metinleri de muteber kabul eden gelenee rabinik denir.) Musevlik sriloullanna has mill bir din halini ald iin, srail devleri bnnlan ve Habeistan'da yaayan zenci Falaaiar ile Hindistan Msevlerini Yahd olarak kabul etmekte ekingen davranmaktadr^''. Bir de XVII. asrda meshliini iln eden Sabatay Z e v i ' y e bal ve ounluu Trkiye ve
36- Bugn Ukrayna (Krm), Polonya,Trkiye ve Filistin'de birka bin Karaim kalmtr. 37- Saylan oluz bini bulan ve tamam srail'e tanan Falaalar soylarn, Hazrel-i Sleyman ile Belks'in Kuds'ten Habeistan'a giden oullan Menelik'e nisbet ederler. Bunlarn Musevlii kabul eden Himyerlerin veya Yahd misyonerlerlerce Mse\'letirilm5 yerli halkn ya da Yukai'i Msr'dan Habeistan'a gen Yahfdlerin soyundan geldiini kabul edenler de vardr.

56

slm Hukuku

Arnavutluk'ta yaayan Sabetayistler vardr. Ancak Yahdler, inan ve amele dair din hkmlerde ok serbest fikirleri olan bu grubu heretik (=bid'at ehli) grmekte ve kendi cemaaderine kabul etmemektedir.

Gurbetteki

Hukuk

Hayat

Yeryzne daldklar hemen her memlekette Yahdlerin adl ve hukuk otonomileri vard ve bet din denilen kendi mahkemelerinde dayyan ad verilen hkimler tarafndan Eski Ahid hkmleri tatbik edilmekteydi^s. Buna ramen bulunduklar her yerde, bilhassa yabanclarla faizli muamele yapma serbestisinin verdii imknlardan istifadeyle byk servet edinmeleri, bilhassa Avrupadaki dier insanlarda byk bir Yahd aleyhdarl dourdu. Yahdler her yerde aalanmaya ve eziyet grmeye b'aladlar. Bu da onlar bulunduklar lkeye intibak iin kendilerini zorlamaya ve din/hukuk prensiplerinde baz deiiklikler yapmaya itti. Bazlar vaftiz olup Hristiyanl kabul etmi grnerek hayadann devam ettirebildiler.. (spanya'da bunlara marrano deniyordu.) Nitekim Eski A h i d ' d e yer alan bir menkbeye gre. Ester, saraydaki amcas Mordekay'n tavsiyesiyle gerek dinini dmanlardan gizlemiti. (Ester 2/20) 39. Hristiyanlarn Papa's gibi mterek bir otoritenin birletiricilinden mahrum olduklar ve hemen her yerde gizli sakl yaamak zorunda kaldklar iin, gide38- Johnson, 150, 167. 39- Enteresandr ki bu det i'lerle Yahdler arasndaki benzerliklerden birisidir ve bunlar arasnda takyye adyla bugn bile yaamaktadr. Ayn sosyal artlar altndaki iki grubun birbirine bu bakmlardan benzemesi gayet tabidir. Ancak Yahdlikle i'lik arasnda baka ynlerden de enteresan benzerlikler vardr. Seyyid Abdiilkdir Geyln, bu benzerliklere dikkat ekmekte ve bazlarn saymaktadr-Her ikisinde de din adamlnn belli bir aileye mahsus bulunmas; Aure ganiin takdisi ve tavan enin yenmesinin yasak oluu gibi. Giiyetii't-tlibn.Trc. A. Faruk Meyan, 3. b, st. 1975, 19 1/138-139. Bunda i'liin kuruluunda nemli rol oynayan Abdullah bin Sebe'nin, aslen Yemenli bir Yahd olmasnn tesiri olsa gerek.

ve "nceki eriatler"

57

rek dinlerinin hkmlerini gelecek nesillere aynen nakletmekte zorluk ektiler. Mildm onikinci asrmda Endls'de doan (1135), bilahare Msr'a yerleerek orada Yahd cemaatinin reisiyken len (1204) haham Ms ben Meymun (Maimonides, halkm deyiiyle R a m b a m ) , T a l m u d ' u yeniden tefsir etmi; buradaki baz tenakuzlar izaha alm ve bugne kadar intikal eden Yahd ilhiyatma dir bilgileri telif etmesiyle tannmtr. Dedesi bir Senhedrin reisi olan bu haham, Yahd hukuk tarihinde bu bakmdan ok ehemmiyetli bir mevki igal eder^o_ Maamfih daha M . . ikinci asrda Yunan hkimiyetinin tesiriyle Musevlikte reform teebbsleri balamt^'. Bilhassa KVII'I. asrdan sonra Yahd eriati kademeli olarak mhim deiiJcIiklere urad ve zamanla bilhassa Amerika, Almanya ve Fraisa'da yaayan Yahdler arasnda dinlerini reforme etme arzusunu duyan cemaatler ortaya kt. Bu cemaatler, ibdetlere mahall dilin sokulmas; Sebt gnnn Pazar'a kaydrlmas; baz Sebt yasaklarnn kaldrmas; snnetin kaldrlmas; eskiden en az on hr erkein toplanmasyla yaplabilen ibdetler iin kadnlarn da cemaatten saylmas; ibdet esnasnda erkek ve kadnlarn balarn amalarna izin verilmesi gibi yenilikler getirdiler*^. Bn arada, slm lkelerinde yaayanlar daha iyi durumdayd ve adl/hukuk otonomilerini srdrebildiler^^ 1 9 4 3 yjlmdan sonra Yahdler tekrar bir devlete sahip oldular. srail devleti, 1950 tarihli Geri Dn Kanunu gerei, Yahd bir anneden doan veya Yahndlii kabul eden ve baka bir dine mensup olmayan herkesi vatanda olarak kabul etmeye balad''^. Ancak Birlemi Milletler-

40- Johnson, 176 vd. 41-Johnson, 102-103. 42- Johnson, 318 vd. 43- Johnson.167 vd. 44- Yahdierde neseb anne tarafndan yrmektedir. Yani, Yahd saylmak iin, Yahd bir anneden domu olmak lzmdr. brnlerin klanlar halinde

58

slm Hukuku

ce teokratik hviyet tamamak kaydyle kurulmas kabul edilen srail'de, Yahd eriatinin prensiplerinin tam mansyla tatbik edilip edilmemesi hususunda ihtilaflar dodu. Bugn Mizraht ve Agudis denilen gruplar srail hkmetini bu eriatin hkmlerinden uzaklamakla itham etmektedir*^. srail devleti, Siyonizmin zaferidir ve dn olmaktan ziyde mill bir devlet saylr. Ancak Yahd dini tek bir kavme mahsus olduu iin, bu milliyetilik olduka dn karakter tar.

Yahd Seriatinin

Hususiyeti

Nianczde Mir'at- Kinat adl tarihinde diyor ki: "Tefsirlerde yazdna gre, srail oullan sert, hain bir millet olduu iin Hazret-i Musa 'nn eriati de iddedi ve zordu. Hatta szgelii, elbiseden ve insan bedeninden necaset bulam yeri kesmeyince er'an temiz olmazd. Gnah ileyen uzvu kesmek farzd. Mesel yalan syleyenin dili; zin edenin zekeri kesilirdi. Gnah ileyen, hell yiyeceklerden birini kendisine yasaklamak zorundayd. Cumartesi (Sebt) gn ibdetten baka bir ile megul olmak haramd. Mbedden baka yerde namaz klmak, ibdet etmek caiz deildi. Kasden ve haten adam ldrmede diyet vermek, yahud afvetmek caiz deil, ksas lzmd. Hergn elli vakit namaz klmak, malnn drtte birini zekt vermek farzd.
yaadklar gebe zamanlarda soy anneden yrrd. ocuklarn adn seme hakk anneye aitti. Evlenen kadn anne ve babasnn yannda oturur, kocas ara sra yanna gelip giderdi. Tevrattn "insan anasn ve babasn brakacak, ve karsna yapacaktr" diyor (Tekvin 2/24). Yine Tevratta analldmn gre, Hazret-i Ya'kb daysnn kzyla evlendikten .sonra o memlekette kalmt (Tekvin 29.bb). Hazret-i Ms da Medycnli kaynpederinin yannda oturuyor ve onun srsn gdyordu (k 2/21, 3/1). te Yahdlerde soyun anneden yrmesi, ok eski devirlerden kalma bu bir nevi maderah gelenein yansmasndan baka bir ey deildir. brnler, Ya'kb peygamberden itibaren yava yava pederah bir dzene gemi; ancak -muhtemelen nfuslarn muhafaza edebilmek iin- bu gelenei devam ettirmilerdir. 4 5 - J o h n s o n , 4 9 8 vd.

ve "nceki eriatler"

59

Hayzh hanmla ayn yatakta yatmak yasakt"''^. Eski eriatler hususunda mstakil bir almas olan Abdurrahman Dervi de, Musevliin ar hkmler ihtiva ettiini syleyerek Sebt gn yasaklarn, kadnlarn temizlii ile alkal hkmleri, deve ve tavan etinin yenilememesini, adam ldrmede diyetin bulunmamasn buna misal veriyor. te yandan sevliin de, bu hkmleri hafifleterek son derece msamahal hkmler getirdiine; slm hukukunun ise mtevasst bir yol tkib ettiine dikkat ekiyor 47.

Yahd Hukuku'nun

Menei

Yahd hukukunun menei ve bunun Hmurbi kanunlaryla olan mnsebeti hakknda bir kitapk kaleme alm olan Ankara Hukuk Fakltesi hocalarndan Hamide Topuolu diyor ki: " U m u m hukuk tarihinde, muayyen bir kltr seviyesinde bulunduu mlnm olan bir cemiyetin hukukunda, bu cemiyetin rk ve mill vasflarndan mcerred olarak ayn seviyedeki dier cemiyetlerle, mterek veya sabit baz karakterler tesbit edilebilecei neticesine varlmtr. Kadim hukuk sistemlerinin birbiriyle mukayeseli bir ekilde tedkiki, umumiyetle hukuk tarihilerini benzerliklere varmaya meylettirir" B kanaatte byk bir doruluk pay vardr. Bundan dolaydr ki insanlar miza ve yaay olarak birbirine ok benzeyen Akdeniz hukuklar hep biribirinden ne'et eden sistemler olarak kabul edilmi; slm hukukunda Musev, Musev hukukunda da Bbil etkisi aranmtr. srail hukukunun menei hakknda yaplan bir takm ilm aratrmalarda bavurulan birinci metod, mukayese
46- Nianczde, 1/682-683. 47- Abdnnahman b. Abdullah ed-Dervi: c-er'u's-Sbka vc med heciyvctihi l'- -er'ii'l-slmiyye .Riyad 1410, 165-167. 48- TupuoL!, 14-15.

60

slm Hukuku

metodu olmutur. ki lukuk sisteminin hkmleri arasmda mukayeselerde bulunup benzerlikler ortaya konarak Tevrat'n Hmurbi kanunnmesinden ahnma olduu neticesine varlmtr ^9. kinci olarak bavurulan filolojik inceleme ve ekil veya tr bakmndan tarih aratrma metodlar ile de, Tevrat hkmlerinin ya kazuistik ya da kesin emir eklinde olduu; srl diline yatkn olmayan birincilerin Ken'an hukukundan alnma; ikincilerin de sriloullarnn kendi z hukuku, bunun da rf adet veya Hazret-i Musa 'nn szleri olduu neticesine varlmtr ^o. Mlddan nce 2 1 . asrda hazrlanm olan Hmurbi kanunnmesinin nsznde, bu hkmlerin Tanr Marduk tarafndan dikte etdrildii sylenerek kanunnmeye ilh bir mene temin edilmeye alld; bylece Hmurbi'nin kendi otoritesini T a n n ' n n tasvibine mazhar ettirmek uyanklm gsterdii grlyor 5 ' . Hmurbi kanunnmesi, o zamana kadar mevcud rf-det veya ipdd bir metin halindeki hukuku slh maksadm gden bir tedvin eseridir. Bunun iin kt zerinde kalmaktan te gidememitir. Elde de tatbikatna dir bilgi ve belge yoktur Hmurbi kanunnmesinin, Tevrat'a rnek tekil edip etmedii hususunda birbirinden ayr gr vardr: Birinci gr: Hmurbi kanunu Tevrat'a rneklik etmitir. Bu hkme de mukayese metoduyla varlmaktadr. Her iki hukuk sistemindeki hkmler biribirinin aynsdr, Hmurbi kanunu Tevrat'tan nce olduuna gre, ona rnek tekil etmitir^^ ikinci gr: Hmurbi kanunu ile Tevrat mterek bir rnekten istifde etojtir. Bu rnek de henz elde olmayan eski bir metindir. Tevrat, Hmurbi kanunn-

49-Topuolu, 1.5 vd. 50-Topuolu, 19 vd. 51-Challaye, 114. 52- Topuolu, 32-32. 5,3- Topuolu, 34.

ve "nceki eriatler"

61

meinden seviye itibariyle geridir. Bununla beraber baz hkmler incelendiinde, Tevrat'ta her ikisi iin mterek olan iptida bir metni slh ruhu hissedilir. Szgelii, cezalarn ahslii prensibi Tevrat'ta benimsenmitir; ancak Hmurbi kanununda yoktur ^ . nc gr: Her iki kanunnme birbirinden tamamen mstakildir. ki cemiyet birbirinden bnye ve seviye itibariyle o kadar farkldr ki, bu kanunlarn birbirinden alnd veya birbirine rneklik ettii hkmne varmak hayli gtr. Szgelii B b i l ' d e sosyal snflar ok glyd; srail'de ise sadece yerii-yabanc ayrm vard. Bbil'de ticaret ok ileriydi; srail'de ticaretten sz etmek mmkn deildi, bunu Ken'anler yapyordu. Bbil'de ziraat ileriydi, yzlerce klenin alt byk iftlikler vard. srail'de byle byk iftlikler olmad gibi, araziyi de sahibi ilerdi. Klelerin durumu srail'de daha iyiydi. Aile hukuku hkmleri de ok farklyd; kadnn durumu Bbil'de daha ileriydi. te yandan Tevrat, sdece hukuk kaidelerinden ibaret olmayp, bunlarn yanbanda itima ve ahlk kaideler de vard. Bu itibaria Bbil kanunu tamamen dnyev, Tevrat ise teokratik mhiyettedir. Bir arkeolojik kazda mterek eski metin (archetype) bulunsa bile; Tevrat'n bundan Hmurbi kanunu vastasyla deil, mstakilen istifde ettii dnlmelidir ^5. Topuolu, u neticeye varmtr ki, mesele henz mnkaa edilebilecek olgunlua gelmemitir. Vesikalar kttr. Her iki sistemin de birbirinden mstakil olduu fikri, dierlerinden daha fazla hakikate yakn gibi grnmektedir. Hmurbi kanununda Smer kanunlarnn tesiri vardr; ancak Sm rkna has sertlik almetlerini tamaktadr; Tevrat ise tamamen Sm ruhun hkim olduu bir metindir^e.
54-Topuolu, 34-38. 55-Topuolu, 38-44. 56-Topuolu, 45.

62

slm Hukuku

Grlyor ki Hmurbi kanunnmesinden tamamen mstakil olsa bile, Tevrat'n eski bir mednden isdfde etmi olabilecei kaziyyesi mevcuddur. Halbuki Tevrat ilh olduu iddiasyla ortaya konmu bir medndir. nsan eliyle tahrfe uram olsa bile. Nitekim Ortadou'da eski peygamberlere it izler ok derindir. Kitaplar kaybolsa, szleri unutulsa bile; bunlardan tek-tk bazlarna, sonraki metinlerde veya halk arasnda rf-det eklinde rastianabilmektedir. Hmurbi kanunnmesinde bunlarn etkisi olduu kuvvede muhtemeldir. u halde hakik Tevrat, tamamen ilh meneli bir metin olmakla beraber; Hmurbi kanununda da beer irdesinin yansra, ilh irdenin izleri olduu inkr edilemez. Hmurbi kanununun da byk lde Smer hukukunu kaynak ittihaz ettii bilindiine gre Smer, Bbil, srl ve hatta slm hukuku pepee birbirini etkilemitir, denilebilir mi? Bu grte olanlar vardr 5 8 . Gerekten Hmurbi kanunnmesinde ve Tevrat'ta bulunan pek ok hkmn benzerine Smerierde de rasd an maktadr. Muhtemelen Turan asll bir kavim olan Smerier, Mezopotamy a ' d a yaayan en eski medeniyetierden birini kurmulard ( M . . 3 5 0 0 ) . S a d e c e S m e r l e r d e i l , o n l a r m takipisi olan sr ve Bbillilerde de, hatta eski Msr ve Hitiderde pekok din hikyeler, Eski Ahid'deki hikyelere benzemekte ve insan tabiatiyle ikincilerin birincilerden alnma olduu kanaatine srklemektedir. Bilhassa Yaratl ve Hazret-i d e m , Tufan ve Hazret-i Nh, Hazret-i Ysuf, Hazret-i Eyyb ve Danyl peygamberie ilgili kssalar, bu eski milletierde de baka isimlerle ama hemen hemen ayn muhte57-Avram Gaianli: Sami Vz- Kanun: Hmurbi, Ms, Muhammed, st. 1927,4-, RecaiGalibOkandai: Umumi Hukuk Tarihi Dersleri, st. 1951, 106. 58- Muazzez lmiye ; Kur'an, ncil ve Tevrat'm Smerlcrdeki Kkeni, 2.b, st. 1996.

ve "nceki eriatler"

63

vyla mevcuddur 59, Geri Tevrat'n eldeki nshasnn Hazret-i Musa 'dan ok sonra yazld bir hakikattir. Ancak Yahd hukukunun Smerlerden muktebes olduunu sylemek de pek kolay deildir. Smer hukukuna hkim bulunan prensipler, yukarda Hmurbi kanunnmesinde olduu gibi Tevrat'takilerle mukayese edildiinde benzerlikten ok farkllk ortaya kacaktr. Smerlerden nce de hukuk sistemi vard. stelik Mezopotamya, semav dinlere gre insanlk tarihinin balad ve byk peygamberlerin yaad bir blgedir. Bilindii kadaryla, Smer efsnelerinin yazld tabletlerdeki ivi yazs onyedinci asrda zlmeye balanm ve ondokuzuncu asrn ortalarnda tam mansyla okunabilmitir. Bu tabletlerin nemli bir ksmnn bulunuu ise yirminci asr balandr. O halde Bbildeki Yahdlerin veya Arabistan Araplarnn bu tabletlerden eski Smer efsnelerini ve hukuk kaidelerini renip bunlar Tevrat'a, oradan da K u r ' a n ' a aktardklar kolayca sylenebilir mi? Yarn Smerlerden daha eski bir medeniyete it kalntlar bulunursa, bunlarn muhteviyatnn da Smerlerinkine benzedii grlrse, Smerlere ilham kayna olduuna m hkmedilecektir? yleyse Smer hukukunun da etkilendii bir kaynan bulunmas lzm gelir. Bu, gerek Smer, gerek Bbil ve gerekse Yahd hukukunun orijinini tekil eden mterek bir kaynaktr: O da muhtemelen ilah vahydir. Nitekim Hmurbi kanunnmesinin nsznde bu kanunnmenin ilah bir m e n e ' e atfedildii grlmektedir. u kadar ki Smer ve Bbil hukukunda beer iradenin rolnn daha fazla olduu sylenebilir. Bu da esasl farkllklan izah etmektedir ^o.

59- Fred Gladstone Bratton: Yakn Dou Mitolojisi, Trc. Nejat Muallimolu, st. 1995; Jolnson, II vd. 60- Johnson, Mfsev eriati ile muasr olan hukuk sistemleri arasndaki farklar tesbit etmeye almakta; bu eriatin dierlerinden mstakil hukuk hkmler getirdiini sylemektedir. 35 vd.

64

slm Hukuku

ncil ve Hristiyan hukukunun geliimi


Hazret-i s ve Peygamberlii K u d s R o m a l l a n n hkimiyetindeyken Hazret-i s ' m n peygamber olarak gbnderildii ve kendisine bran (veya Sryan) diliyle ncil adndaki mukaddes kitabn indirildiine inanlr, ncil, Yunanca inkilyon kelimesinden Arapalamtr ve mjde mnsna gelir. ncil'in para para deil, bir defada Hazret-i s'nn kalbine indirildii kabul edilmektedir. Bu yzdendir ki Hazret-i s ' y a kelimetuUah (Allah'n kelimesi) denir. Yahdler Hazret-i s'y kabul etmeyerek Romallarla bir olup kendisine zarar vermek istemilerdir ^'. Zaten kendisine ok az kimse inanmt ve ncil'i de kendisinden baka ezbere bilen kimse yoktu. Kendisine inananlarn nde gelenleri olan havariler ^2 Hazret-i M u h a m m e d ' i n Esbabnn grd fonksiyo61- te Hrisliyanlarn Yahudilere olan tarih dmanl buradan kaynaklanmakladr. 1963 tarihinde Yahd sempatizam papa tarafndan tertiplenen Vatikan konsilinde alnan kararlardan biri de Romallarn Hazret-i s'ya reva grdkleri ktlklerden, daha sonra ve halen yaayan Yahdlerin mesul tutulamayaca; Hazret-i s'nn da Yahd cemaatinden gelme bir kii olduunun unutulmamas gerektii yolundayd. 62- Hazret-i s'ya inanan ilk on iki kiiye havr denir. Havr, hlis niyetli, beyaz elbiseli, amar aartes gibi mnlara gelmektedir. Bu da Sryn ve arap dillerinde tam beyaz demek olan hr kelimesinden mtakdr. Havariler, kendisinden sonra sevlii dnyaya yaymak iin Hazret-i s'nn setii kimselerdi. Bunlara Franszlar Doze Apotres, ingilizler Apostle, Almm\nr Apostel, Hristiyan Araplar ise Resuller diyor. Bunlarn ba Petrus'tur (Butrus=St. Pierre). Asil ad em'n (Simon) idi. ok kimselerin bu yeni dine girmelerini salam; Antakya'da byk bir mbed yapmtr. 40 ylnda Roma'ya gitmi; birka kere de Kuds'e gelmitir. 65 ylnda Neron tarafndan haa gerilerek idm edilmitir. Papalarn birincisi saylmaktadr Mezar zerine Saint Pierre kilisesi vardr. Hazirann yirmi dokuzunda yortusu yaplr. Havarilerin ikincisi Andreas'tr (Andre^dris). Petrus'un kardeidir. O da X eklindeki armha gerilerek ldrld. Onbirinci ayn otuzunda yortusu yaplr. nc havr Y u h a n n a ' d r (Yahy=.Tohn=Johannes=:Jean=Jani=:Ohannes). 100 ylnda Efes'de lmtr. Onikinci ayn yirmi yed isinde yortusu yaplr. DndncsU Byk Ya'kub'dur (.)ames=Jaeque). Yuhanna'nm kardeidir. Temmuzun yirmibeinde yortusu yaplmaktadr. Beincisi, Fillp, Anadolu'da ld.

ve "nceki eriatler"

65

nun benzerini snrii da olsa icra etnmeye.almlardr. A n cak sayca az ve bir devlet desteinden mahrunm olular, ayrca ounun okuma yazma dahi bilmemeleri, stlendikleri misyonu hakkyla yerine getirebilmelerine engel tekil etmitir. Otuzbe sreden mrekkep gerek ncil de ya bu sralarda ya da mildn drdnc asrnda znik'de toplanan konsilde kaybolmutur. Bu konsilde ncil diye bilinen yz kadar kitap arasndan Matta, Markos, Luka ve Yuhanna adnda drd seilerek dierieri imha edilmiti, bu drd de birbirinden az-ok farklyd. Bunlarn drd de nc ahslarn azndan Hazret-i isa'nn hayatn ve szlerini nakletmektedir. Bu haliyle Allah szlerini hv bir mukaddes kitaptan ziyade, slm kltrndeki hads ve bilhassa siyer kitaplarna benzerier. Kanonik (meru) nciller diye de bilinen bu drd dnda kalan nciller, Hristiyan dnyasnda apokrif (mevsuk olmayan, uydurma) olarak kabul edilir. Kanonik ncillerden birbirine ok benzeyen ilk sinoptik ncillerdir. Yuhanna ncili bunlardan ok farkldr.
'Mayjsm birinci gn yortusu yaplmaktadr. Aitmcs Torna (Thomas), ran ve Hind taraflarna gidip, oralarda ehid edilmi, Urfa'ya getiriimitir. Son ayn yirmibirinde yortusu yaplr. Barnabas ncilinde bunun ismi yazl deildir. Yedinci ijuvrBartelemi (Bartolome),71 ylnda Erzurum'da ehd edildi. Austosun yirmiddnde yortusu yaplr. Sekizincisi Matthias (Mattias) olup, Hazret-i s'nn bulunduu yeri Yahdlere haber veren ve onun ekline evrilerek armha gerilen Yudas shar Yot (Yehda) nn yerine, havariler tarafndan havr seilmitir. Habe ve ran'a gitmi, 61 de ran'da ehd edilmitir. ubatn yirmidrdnde yortusu yaplr. Hazret-i sa'dan sekiz sene sonra, ondan iittiklerini yazm olan Matta (Mett=Matthaus=Matteu) baka olup, havr lerden deildir ve yortusu eylln yirmibirindedir. Dokuzuncu havr. K k Ya 'kub, 62 ylnda ehid edildi. Maysi ilk gn yortusu yaplr. Onuncular e m ' n (Simon), Hazret-i Meryem'in kzkardeinin oludur ve 107 senesinde ehid edilmitir. Yirmisekiz ekimde yortusu yaplmaktadr. Havrlerln onbirlncisi Ychd (Yudas), kk Ya'kubun kardeidir. Yirmsekz ekimde yortusu yaplmaktadr. Onikincileri k d d e u s ' u n havr olduu Markus'un ncilinde yazTdr. Luka'nn ncilinde, bunun yerine, Judas Yakobi yazldr. Matta'nn ncilinde ise Lebbaus deniliyor. Hazret-i s'dan grdklerini ve iittiklerini yazm olan B a r n a b a s , kendisinin oniki havariden biri olduunu bildiriyor. Halbuki hristiyan kaynaklarnda bunun yerindeThomas yazldr. Barnabas Kbrsldr. Yortusu 11 Hazirandadr. Mezar Magosadadr.

66

slm Hukuku

Kilise, havr Barnabas'n yazd ve son yllarda tekrar mehur olan ncil'i de apokrif ndilerden saymaktadr. Bu incil, M. S. 4 . yzyla kadar ark kiliselerinde, szgelii iskenderiye'de bilinir ve okunurdu. Bu tarihten sonra kaybolmu ve apokrif saylmtr. 383 ylnda Papa bu ncil'den bir nsha elde ederek husus ktphanesine koymutur. Papa V. Sixtus, 1585-1590 arasndaki papalk zamannda, arkada Marino'ya bunu brnceden talyancaya tercme ettirmitir. Prusya kralnn maviri Gramer, bunu bulup I 7 I 3 ylnda, Osmanllarla yapt muharebeleri ile mehur olan, kitap merakls Prens Eugene'e hediye etti. Prens, 1736 ylnda ldkten iki sene sonra, kitaplar Viyana ktphanesine (Hofbibyothek) katld. Bu el yazmas ncil'in, Viyana imparatorluk ktphanesinde hl durduu sylenir. Ayn yllarda, Madrit'te br talyanca nsha daha bulunmusa da, kilise basksyla yok edilmitir. Vyana'daki ncil, I 9 0 7 ' d e Oxford'da, M r & M r s . Ragg tarafndan ngilizceye tercme edildi. Bu tercmenin birok nshalar da, fanatik ngilizler tarafndan ortadan kaldrlmtr. Bu nshadan foto-ofset yolu ile, I 9 7 3 ' d e Karai-Pakistan'da 2000 nsha baslmtr. 250 sahifedir. Bugn ellerde dolaan Barnabas ncil'i ite bu nshadan oaltlmtr. Barnabas ncili d e , ilh kelm bildirmekten ok, Hazret-i s'nn hayat ve szlerine yer vermek bakmndan dierlerinden pek farkl olmamakla beraber, daha tutarl ve etrafl bilgiler htiva etmektedir.

Hangi

ncil?

znik konsilinden sonra Hristiyanlarn elinde de ncil adyla, gerekle ilgisi pheli ve brnceden baka dillerde (yani orijinalliini kaybetmi) bir kitap dolar olmutur. ncil brnce indirildii ve Hazret-i Is da bu dili konutuu halde bugn eldeki nciller ncil'in Yunanca ve

ve "nceki eriatler"

67

Latince tercmelerine dayanr. Gerek incil'de emir ve yasaklar ok azd, daha ok ahlk hkmler bildirilmekteydi. Bu sebeple isevlii, Hazret-i Musa'nn kurduu hukuk sistemini neredeyse te'yid eder mhiyette gren ve mstakil bir hukuk dzeni getirmekten uzak sayanlar vardr. Yahndlerden bazlar da (Inniyye frkas gibi) bu sebeple Hazret-i isa'nn bir peygamber deil; halk Tevrat'a davet eden, Allah'n muhlis bir velsi olduuna inanrlar Hazret-i s'nm -Mslman inancna gre- ge kaldrl ye gerek ncil'in kaybolmasndan sonra Hristiyanlk dnnin Yunan felsefesinin etkisine girdii, bir takm pagan ve putperest detlerinin ibdetlere kart, amel esaslarn ise Roma hukuku prensiplerine gre dzenlenir olduu bir gerektir. Bunlarn iinde, boanmann yasak oluu gibi, ilk zamanlardan kalma (ancak gerek lh metinde bulunduu yine de pheli) ok az hkm girmitir. Bizans imparatoru Justinianus, Roma hukukunu Hristiyanlk boyasyla boyayarak ortaya eklen yeni bir hukuk sistemi karmt. Roma hukuku bylece ilh meneli bir hukukla mezcolunmu ve bu hukukun bilhassa ahlk pek ok hkmnden faydalanmtr. Szgelii kadn-erkek btn ferdlerin eitlii, kan hsmlna dayal aile, kleleri de insan sayma gibi prensiplerin hep sevlikten Roma hukukuna girdii kabul edilir ^ . Bugn Hristiyanlarn Kitab- Mukaddes (Holy Bible) dedikleri kitap, hem Ahd-i Atk adyla Tevrat le buna bal kitaplar, hem de Ahd-i Cedd (=New Testament) adyla drt ncil (Matta, Markos, Luka ve Yuhanna) le Resuller denilen Hazret-i s'nm talebelerinin mcer ve mektuplarndan teekkl eder. Yahdler tabatiyle Ahd-i Cedd'i kabul etmedikleri gibi Ahd-i Atk ismini de benimsemezler ve buna Tanah derler. Tanah da

63- ihristn, I/213-. (Osmanljcas) 220-221. 64- Suat Yldcnm: Mevcut Kaynaklara Gre Hristiyanlk, Ank. 1988, 606 3 , 7 2 - 8 0 , 9 1 , 104-108, 154-158.

68

slm Hukuku

e ayrlr: Tevrat (Tora), Peygamberler (Neviim) ve Kitaplar (Ketuviim). Tarih boyu her peygamberin vefatndan bir sre sonra ballar azalm, bunlann ellerinde bulunan mukaddes metinler ve peygamber szleri de eitli deiikliklere uramtr. K u r ' a n ' d a bundan bahsedilirken yle deniyor: "..Onlar (Yahdler) kelimelerin yerlerini deitirirler (kitaplarm tahrif ederler), kendilerine ihtar edilen eylerden bir hisse almay da unuttular.... Biz Hristiyanlarz! diyenlerden de kesin sz almtk, ama onlar da kendilerine ihtar edilenlerden (verilen nasihat ve kitaptan) bir hisse almay unuttular...Ey Ehl-i kitab! Kitap'tan gizlemi olduunuz eylerin ounu meydana karan, ounu da aklamaktan vazgeen peygamberimiz size geldi.." (Mide: 13-14-15). Tarihte cmertliiyle mehur Hatem-i T'nin olu Adiyy, henz Hristiyanken, boynunda bir ha olduu halde Hazret-i Peygamber'in huzuruna geldi. Hazret-i Peygamber "Ya Adiyy! Boynundaki ha at!" dedikten sonra Bere sresinin "Onlar (Yahd ve Hristiyanlar) Allah'dan baka bilginlerini ve rahiplerini de kendilerine rab edindiler" mealindeki 3 1 . yedni okudu. Adiyy, "Ya Resulallah! Onlara ibdet etmezlerdi" deyince Hazret-i Peygamber "Onlar, Allah'n hell kldn yasaklar, siz de yasak saymaz mydnz? Allah'n yasakladna hell derler, siz de hell saymaz mydnz?" diye cevap verdi Yahdlerin balanna gelen nice hdiseler y u k a n d a da bildirildii zere gerek Tevrat'n kaybolmasna sebep olmutu. Hazret-i s ' y a ise zaten ok az kimse inanmt ve bunlar da pek okur-yazar olmayan kimselerdi. Romallarn basks ve Filistin'de yaayan Yahdlerin kt niyetleri sebebiyle ilk Hristiyanlar yllarca gizli yaamak zo6.-S'Tirmiz:Tefsit-t Ste-i Bee 10(3094); Elmall, IV/317-318.

ve "nceki eriatler"

69

runda kalmt. Bundan dolay giderek gerek ncil ve Hazret-i s'nn szleri unutuldu 66. Yahdler, Hazret-i s'y Hazret-i M s ' n m eriatini deitirmekle itham ederek kendisine dman oldular. Eldeki nciller Hazret-i s ' n n Yahd din adamlaryla yapt mcdele ve mnazaralara oka yer verir. Gerekte Yahdler de bir mesh beklemekteydi. Ancak bunun Hazret-i "Dvud soyundan kacana inanmlard. Bu sebeple babasz dnyya gelen Hazret-i s'y bu makama yaktramadlar. stelik onlar kendilerini R o m a esaretinden kurtaracak sert ve" mcadeleci
66- Bugn yaygm bir eklide kullanlan mild takvimin Hazret-i s'nn doumu ile balad kabul ediliyor. Bylece Hazret-i s ile Hazret-i Muhammed arasnda 571 senelik bir zaman vardr. Ancak baz slm tarihileri, bu arada mam Gazl ve mam Rabbn gibi slm limleri, Hazret-i s ile Hazret-i Muhammed arasndaici zamann bin seneden az olmadn sylemektedirler. nki her ul'l-azm peygamberin aras bin yldr. Bunlara gre Hazret-i s. Efltun zamamnda yaamtr. yle ki Efltun'a Filistinde bir peygamberin zuhur ettii bildirilince "Bizler pk bir kavmiz; bizleri tathir eden kimseye hacet yoktur" dedii mehurdur {Terceme-i Mektbt- eyh Ahmed Serhend, 266. mektub.s. 193.) Efltn'un s peygamber zamannda yaad baz slm kaynaklarnda yazmaktadr. Avrupa kaynaklarnda, Efltn'un, mlddan, yani s peygainberin dnyaya geliinden 347 sene nce ld yazldr. Platon da denilen bu Yunan filozofunun dersleri mehur olduundan, lm zamanna inanlrsa da, s peygamber, gizli dnyaya gelip ve dnyada az kalp, ge karldndan ve kendisini ancak oniki havr bilip, sevler az ve asrlarca gizli yaadklarndan, mld.yani noel gecesinin doru aniaiamad dnlebilir, Mldm,25 Aralk veya 6 Ocak veya baka gn olduu sanld gibi, bugnk mld senenin be sene fazla olduu, eitli dillerdeki kitaplarda yazldr. O halde, mld sene, vaktiyle slm dnyasnda kullanlmakta olan hicr sene gibi kat' olmayp, gn de, senesi de phelidir. mam Kastaln'nin Mevhib-i Lednniyye kitabnn ikinci cild, nc fasida diyor ki: bn Askir'in, a'bden haber verdiine gre, Hazret-i s ile Hazret-i Muhammed arasnda, 963 sene fark vardr. (Tercme: Mahmud Abdibk, Derseadet 1316,11/69.) 1947 ylnda rdn'de l Deniz kysndaki Kumran maarasnda bulunan brnce vesikalarn Mukaddes Kitap metinleri olduu ortaya kt ve bu vesikalardaki tarih ve tariflere gre Hazret-i s'ya ok benzeyen bir ahsm, ondan bir buuk asr kadar nce yaam olduu sylendi. Kudsteki Sryn patriinin eline geen ve Hristiyan din adamlarnca muhtevas titizlikle saklanan bu vesikalar,Yahdler uzun mcdelelerden sonra satn aldlar ve yakn bir zaman nce Kuds mzesinde tehir etmeye baladlar. Bunlarn Romallarn zulmnden kaarak bu havlide yerleen Essenerden kalma olduu anlalmtr.

70

slm Hukuku

birini umuyorlard. Hazret-i s'nn halim, selim tabiad, bunlarn beklentileriyle uyumuyordu. Daha sonra Paulus'un yepyeni bir Hristiyanlk anlayyla ortaya kt ve eskisinden olduka farkl inan ve amel esaslar gedrdii biliniyor. Paulus, biraz da Yahudilere olan kzgnlndan dolay olsa gerek, Hazret-i Mns eriatinde bnlunan ve Hazret-i s'nn da kabul ettii pek ok hukuk hkm yrrlkten kaldrmtr K u r ' a n ' d a geen "Vay k i t a b k e n d i elleriyle y a z p d a o n u a z b i r p a h a , c r e t ile satm a k iin A l l a h ' n k e l m d r d i y e n l e r e ! Vay ellerinin y a z d k l a r n a ! Vay k a z a n d k l a r n a ! " mealindeki yet (Bekara: 79), bugn elde bulunan ncillerin Hazret-i s ' y a indirilen incil'in ayns olmad, bir baka deyile tahrif edildii ynndeki inanca iaret etmektedir Yahd ve Hrisdyanlardan bazlar, Hazret- Vluhammed'in peygamberliini ikrar eder; ama Araplara gnderildiini sylerler. Hahamlar, muharref de olsa, ellerindeki Tevrat'ta aka anlalamayan hkmleri aklam, mtenakz gibi grnen hkmleri de telif etmeye almlardr. Bu yoldaki
67-Yldrm. 157-158. 68- Tevrat ve ncil'de yapldna inanlan tahrifler ile bu kitaplardaki ifdelerin ve hkmlerin kritii, ayrca her iki mukaddes kitapla ilgili tarih bilgiler, aslen Anselmo Turmeda adnda bir spanyol papazyken mslman olan Abdullah Tereman'n Tulfetii'l-Erb; Hind limlerinden RahmetuUah Efendi'nin zhr'J-Hak ve Harputk shak Efendi'nin Dy'l-Kulb adl kitaplarnda teferruatl olarak ele alnmaktadr. Her kitap da trkeye evrilmitir. Bu yazda her nden de olduka yararlanlmtr. Tuhfet'l-Erb, 823/1420 tarihinde yazlm; 1873'de Londra'da ve 1402/198rde istanbul'da baslmtr. Yazma orijinal nshas Berlin'dedir. Osmanlca tercmesi istanbul'da Sahfe-i Osmaniyye matbaasnda baslm; ltin harfleriyle teremesi de 1970 ylnda istanbul'da Bedir yaynevince yaynlanmtr. )zhr')-Hak, 1280/1864'te arapa olarak istanbul'da bastrlmtr. lzhr'1-Hak iki ksmdr. Marif Nezreti mektupusu Nzhet Efendi, kitabn birinci ksmn trkeye evirmi, zh'l-Hak ismiyle istanbul'da baslmtr. kinci ksmn, 1292 de Seyyid mer Fehmi Efendi trkeye tercme etmi, brz'l-Hak ismiyle 1293/1876'da Bosna'da baslmtr. 1972 ylnda stanbul'da bu ikisi bir arada ltin harfleriyle baslmtr Dy'l-kulb trke olup. 1293/1876 senesinde vc ltin harfleriyle de !987'de stanbu'da bastrlmtr.

ve "nceki eriatier"

71

kesif almalar, Mina ve G a m r a ' y meydana getirmitir. Bu gelenek, Yahd hukuk sisteminin gnmze kadar inkalini temin etmir^^. Mevcud nciller, buna benzer bir mesaye elverili olmad iindir ki Hristiyanlar, Yahdlerinki gibi etrafl bir hukuk sisteminden mahrum kalmtr, slm geleneinde Hazret-i Musa 'nn getirdii dine M u s e v l i k ve bu dine inananlara Musev; Hazret-i s 'ya inananlara da sev, (Hazret-i s Nasra kasabasndan olduu iin veya O ' n a nusret, yardm ettikleri iin, bir baka deyile nasr, yardmc olduklar iin) Nasrn (oulu Nasr) ve (meshedildi ve kyamete yakn gkten ineceine inanld iin) Mesl denir. Ancak slm geleneinde bu dinlerdeki deiiklii tebarz etdrmek zere, Hazret-i
69- Mehur mutasavvflardan Sehl bin Abdullah Tiister'nin (282/896), "Eer Ms ve s aleyhimesselmn mmetlerinde, mm- A'zam Eb Hanfe gibi bir zt bulunsayd, bunlar Yahudilie ve Hristiyanla dnmezdi" dedii rivayet edilir. Ibn bidn, 1/38. Eb Hanfe'nin gerek itikad, gerekse hukuk ve ibdete dir din kaynaklarnn sonraki nesillere doru bir ekilde intikal etmesinde ok byk bir rol olduu inkr edilemez, O'nun Fkh- E k b e r adndaki eseri, slm dininin salam temellere oturarak bugne, gel meini salamtr. Bundan dolaydr ki, baka hukuk ekolleri mensuplar tarafndan bile mam- A'zam (=En Byk mam) olarak tamnr ve hrmetle anlr Nitekim ne Yahdler ve ne de Hristiyanlar, peygamberlerine indirilen kitaplarn asllarn muhafaza etmeye muvaffak olamamlardr Bunun iin mslmanlar. Selef denilen ilk asrn limlerine, bilhassa Sahabe ve mezheb kurueularma ok ey borludurlar Bununla beraber, slm hukukularnn nesleriyle, Talmud gelenei arasndaki benzerlik de dikkat eicieidir. Ortayl, her iki dinin de,Hristiyanlktan farkl olarak, ferdin yaama biimini en ince ayrntsna kadar dzenlediini; gerek halaka'nn, gerekse fkhn, geni ictihad yelpazesiyle, bu iki eriati her aa tayabildiini sylemektedir. O'na gre, Hristiyanlk, ilah meneli hkmler ve bunlarn tercihli yorumlarndan teekkl eden Yahd ve slm eriatinden farkl olarak, yeryzne inmi iiah kurum sayd Papalk eliyle, tteer irdenin mahsul olan ve uyulmas gereken naslar (dogmalar) getirmitir lber Ortayl: "Yahudilerin-Miislmaniann eriatlar ve Hristiyanlk", slmiyt, Yl: i, (1998), Say: 4, s: 132. Hristiyanln douu sralarnda ve Hirodes'in zamamnda yaam Yahd ilahiyat Hiel kendisine eriat nedir diye soran bir putpereste "Sana yaplmasn istemediin bir eyi, bakasna yapmamandr. eriatin z budur. Gerisi tefsirden ibarettir" diye cevap vermitir Challaye, 145-146. Enteresandr ki, Hazret-i Muhammed'in de tamamen ayn ifdede bir sz vardr ve bu sz iads iimleri tarafndan slm seriatinin z kabul edilmitir.

72

slm Hukuku

s ' m n geliinden sonra O ' n a inannnayan Msevler iin artk Y a h d ve bunlarn dinine de Y a h u d i l i k ; Hazret-i M u h a m m e d ' i n geliinden sonra O ' n a mn etmeyen sevler ve seviiin yzyllar iinde brnd ekil iin de H r i s t i y a n ve H r i s t j y a n h k tbirieri kullanlr. Bir ksm yabanc tarihiler, Musevliin Bbil srgnn mteakip ald ekle J u d a i s m (Yahdlik) adn verirler. Felicien Challaye, slamiyet dnda dier dinlerin hepsinden daha yeni olan Hristiyanlktaki pekok prensip ve hkmn, Yahd ve Zerdt dinleri ile Yunan, Kaldesr-Bbil dinlerindeki esaslara artc derecede benzediini syleyerek bu benzerlikleri saymaktadr .

sev eriatinin

Hususiyeti

Yine Nianczde'nin naklettiine nazaran, ncil'de e r ' hkmler gayet azd. Hristiyanlarn amel taraflar Hazret-i Musa 'nn eriatine uygundu. Ancak Hristiyanlar Yahdler gb sert ve hain deil, zayf olduklar iin, eriatleri de hafif ve ruhsatlarla doluydu. Rivayete gre, Hazret-i s douya kar dnyaya geldii iin kbleleri douydu (Aslnda Yahdler de douya doru ibdet ederier. lk Hristiyanlarn kblesi Kuds iken; Paulus tarafndan dou ynnn kble tayin edildii bilinmektedir). Namaz vakitleri, mslmaniarn namaz vakitieriyie aynyd. Ayrca gece yars Zebur okuriard. Namazlarn her rek'atinde be secde yaparlard. Namaz abdestsiz klabilirlerdi. Senede iki orular vard. Birisi elli, dieri gnd. Ramazan orucu bunlara da farz iken, yaza geldiinde on gn arttrp ka tehir etmiler; sonra tauna (salgn hastala) uraynca bunu on gn daha arttrmlar; bylece orular elli gne kmt. Hayzl hanmla cins yaknlk serbest olduu gibi; cnp olann gusl abdesti almas da farz deildi. Necset70- Challaye, 208-209.

ve "nceki eriatler"

73

ten fazla saknmak emredilmemiti. Evlenilmesi yasak olan akraba says azd. Grlyor ki, Hazret-i M u h a m med'in getirdii eriat, "Siz mutedil bir mmetsiniz" yeti ve "lein hayrls mutedil olandr" hadsi gereince, Yahd ve Hristiyan eriatlerine gre mutedildir , A n cak unu da eklemek gerekir ki, Hazret-i s eriatinin hkmleri hakknda Nianczde'nin bu bildirdikleri, muhtemelen hep sonraki zamanlar iin bahis konusudur. Bu peygamberin eriatinin nasl olduu hakknda hemen hi salam bilgi yoktur. Bugn elde bulunan ncil ve dier mukaddes metinlerde hukuk ve ibdetle ilgili hkmler yok denecek kadar azdr. Muhakkak ki Hazret-i s'nn da kendisine mahsus bir hukuk sistemi vard; ancak bu sistemle ilgili bilgiler ok ksa bir sre sonra unutuldu. Bunun da sebepleri olarak, havr ve dier mminlerin ok entelektel bir cemaat oluturmamalar -ki ou okur yazar bile deildi-, ayrca Romallarn basklar ve Yahdlerin engellemeleri, bilhassa Paulus'un faaliyerieri zikredilebilir. Bugn elde bulunan drt ncil'den birisinin yazar olan Matta Hazret-i s'y bir kere, Yuhanna ise bir-iki kere grm, dierleri ise hi grmemilerdir.

Hazret-i

s mstakil

bir eriat setirdi

mi?

Filistin'de, bir Yahd cemaati iinden gelen Hazreti s'nn bildirdii ncil'de yer alan hkmler muhtemelen daha ziyde inan ve ahlk hkmleriydi. Bunlar arasnda hukuk hkmler yok denecek kadar az olduu iin; ncil, Yahd eriatini te'yid edici mhiyette grlmtr. Nitekim ncillerde Hazret-i s'nn "Ben eriatleri ve peygamberleri ykmaya deil, tamamlamaya geldim" (Matta 5 , 17-19; Barnabas 38) ve "Musa'nn kitabnda yazd olan her ey dorularn dorusudur" (Barnabas 206) dedii ri7 i - Nianczde, 1/693-694.

74 vyet edilir.

slm Hukuku

Bununla beraber Hazret-i s'nn K u r ' a n ' d a nakledilen " B e n d e n n c e gelen T e v r a t ' t a s d i k edici o l a r a k ve size h a r a m k l n a n baz eyleri h e l l e t m e k z e r e gnd e r i l d i m " sznden (l-i mran: 50) Musev eriatinden az-ok fakl ve mstakil bir eriatinin bulunduu anlalmaktadr. Kdi Beydv, " n c i l ' e i n a n a n l a r , A l l a h ' n o n u n iinde indirdii hkmlerle hkmetsinler. Kim A l l a h ' n i n d i r d i i h k m l e r l e h k m e t m e z s e , ite o n l a r f s k l a n n t a k e n d i l e r i d i r " (Mide: 47) mealindeki yeti tefsir ederken, "Bu yet, ncil'in de bir takm hkmleri ihtiva ettiine, s aleyhisselmn gnderilmesiyle Yahd eriatinin neshedildiine ve mstakil eriatinin olduuna dellet eder" diyor. Bunun eyhzde haiyesinde de konuyla ilgili deniyor ki: "Beydv'nin bu zh, u gre bir reddiyedir: (s aleyhisselm Tevrat'n ahkm ile amel etmitir. nki ncil, meviz ve zevcir, yani vaaz ve nasihatler kitab olup, onda hkm bildiren pek az yet vardr). Bu grn red sebebi gayet aktr. nki "ncil'e inananlar, Allah'n onun iinde indirdii ile hkmetsinler ifdesi", zahiri ile onlarn Tevrat'taki hkmlerle deil, ncil'deki hkmlerle mkellef olduklarna dellet.etmektedir. Nitekim sonraki yetteki u ksm da bunu gsteriyor: "Sizden her biriniz iin bir eriat ve bir yol belirledik". Buna gre Tevrat'n s aleyhisselmn gnderilmesi ile neshedilmi ve O ' n a mstakil bir eriat verilmi olmas cb eder. s aleyhisselmn Tevrat'taki hkmlerle mkellef olup, mstakil bir eriate sahip bulunmad grnde olanlar, "ncil'e inananlar, Allah'n O ' n a indirdii ile hkmetsinler" ifdesindeki ( O ' n a indirileni), Tevrat'n hkmleriyle amel etmeleri gerekir, eklinde te'vil ediyorlar. Halbuki bu zorlama te'vil, yeti zahirinin hilfna hamletmektir." "^^
72- eyhzde Muslihddin el-Kocev: Haiye al Tefsr-i Kd Beydv, hl. 1306,11/216-217. Cinlerden bir grubun Hazret-i Muhammed'e iman ettikten

ve "nceki eriatier"

75

Paulus ve

Hristiyanlk

Hazret-i s ' d a n sonralci Nasrn misyonuna, oldulca pieJ ve esrarengiz bir kiilii bulunan Paulus'un bambaka bir renk verdii grlyor. Havarilerden Petrus ve Barnabas'm arkada olan, ama sonra bunlarla ters dp yollar ayrlan Paulus, semav dinler dnysna ve bilhassa Yahd cemaatine uzak yerlerde (Anadolu, Dou Avrupa gibi) yeni dini yaymaya balam; ayrca yeni sev olan putperestlerce tatbik olunamayaca gerekesiyle Yahd eriande de bulunan hkmleri kaldrdn bizzat itiraf etmitir (Romallara Mektub 4/13; Galatyahlara Mektub 3/18; Korintoslulara Birinci Mektub 9/20). Ayrca bu hareketinin rhlkuds tarafndan da beenildiini kaydetmektedir (Resullerin leri 15/28). Halbuki, Hazret-i Musa'nn eriatini tahkir eden ldrlr, diyen yine bizzat kendisidir (brnlere Mektub O/28). Aslen Yahd olan Paulus (=Pavlos=BoIus=St. Paul), mldn kinci ylnda Tarsus'da dodu. Havarilerden deildi, yani Hazret-i s'y grmemiti. Asl ad Saul idi. Zamann din cereyanlar ile son derece yakndan ilgilenirdi. Bilhassa skenderiyye'deki Helenistik felsefe ekolnn etkisi altndayd. Feris mezhebine mensuptu. Kitab- Mukadsonra ka\'ijnlerine dnp bunlar tebli ederken kullandklar szleri Kur'an nakletmekledir: "Ey kavmimiz! dediler. Dorusu biz, IVIs'dan sonra ndirilen ve nndeifini (Tevrat' ve dier kitaplar) tasdik eden; Hakka ve doru yola hidyet eden bir kitap dinledik" (Ahkf: 30). [Beydv, buradaki Hak kelimesini akid; doru yol kelimesini de eriatier olarak tefsir etmitir.] Burada Hazret-i Musa'dan bahsedip de Hazret-i s'dan bahsetmemesine birka sebep gsterilmektedir: Birincisi Hazret-i Ms, iki kitap ehlinin de ittifak ettii bir peygamberdir ve O'na inen kitap, Kur'an'dan nce inmi en byk kitapt. kincisi de Hazret-i s'nn Hazret-i Musa'nn eriatine tbi olduudur. Bu.ikinei iddiay kabul etmek yukardaki yetler (l-i mrn: 50; Mide: 47) erevesinde mmkn deildir. nki Ahkf sresinin 30. yetinin hkm, bu dierlerininki kadar ak deildir. Son olarak denilmektedir ki, bu cinlerin kavmi Msevydiler ve Hazret-i s'nn tebliini duymamlard. Beyd^'T, jV/245-246.

76

slm Hukuku

des'deki bilgiye nazaran (Resullerin leri 9), nceleri dehetli bir sev dmanyd. Etrafna toplad adamlaria Kuds'de onlarn evlerini basyor, yakaladklarn srkleyerek zindanlara hapsediyoriard. Kendi rivayetine nazaran, Paulus, am'daki sevleri toplayarak hapsetmek iin hahamlardan ald mektuplaria am'a giderken, anszn gkten bir k inip, etrafn kapladn ve yere dp bir sesin, "Saul, Saul! Niin bana eza ediyorsun?" dediini duymu; kim olduunu sorunca da, "ben eza ettiin sa'ym!" cevabn alm, ayrca kendisine, sevlie byk hizmetler yapaca sylenmitir. Paulus, ondan sonra bu dini benimsediini ln ederek Paulus'ismini almtr. Gittii her yerde, Hazreti s'nn Yahdler dndaki milletleri irad iin kendisini grevlendirdiini sylemi; Yahd olmayan milletlerin havarisi olarak kabul grmtr. O zamana kadar havariler ve dier sevler, Hazret-i M s ' n m eriatinde de bulunan ahkma uyariardi. Paulus, Hazret-i s'nn -bugnki Hristiyan akidesine gre- armhda ldrlmesiyle Hazret-i Ms eriatinin nesh olunduunu, hkm kalmadn ln etmitir. Havarilerin nde gelenlerinden ve Hazret-i s'nn devamh yannda bulunan Petrus, Hazret-i s'nn "Ben eriati ykmaa deil, tamamlamaa geldim" (Matta 5/17) szn delil getirip seviiin Musevliin hkmn kaldrmadn, bilakis onu kemle erdirdiini syleyerek Paulus'a kar kt. Petrus ve dier havrler ile Paulus'un ihtilf, bilhassa snnet olma (hitan) meselesinde younlamt. Paulus, zamannda hayli itirazla karlat. Bunun zerine toplanan Kuds konsilinde putlara kesilmi hayvan, le ve kan yemenin yasakl, ayrca zinann haramh dndaki Yahd eriati hkmlerinin tatbikine lzum olup olmad mnkaa edildi. Neticede Paulus ar basarak Yahd eriatinden yalnzca bu drt hkmn tatbikine, bu arada yeni Hristiyanlarn snnet edilmelejine gerek olmad fikri kabul edilip yayld (Resullerin leri 15/29). Bi-

ve "nceki eriatier"

77

lahare Paulus ilk drt hkmn nn yrrlkten kalktn, sadece zinann yasakl hkmnn kaldn ln etti. Bu tarihten itibaren Yahd eriatini kabul eden Yahd-hristiyan (judeo-chretienne) cemaati giderek azalan bir sayda variin devam ettirmitir 7 3 . Yahudi eriatinden gelme bu hkmler, Paulus'un misyonunu yayd pagan kideleri tarafndan kk grlen ve alay edilen hkmlerdi. Onlara misyonunu kabul ettirebilmek iin bu hkmleri bertaraf ederek, bu kidelere Hristiyanl kolay ve sempatik gstermek istemitir '^4. Hristiyanlar, hkmlerini mensuh kabul etseler bile Tevrat' mukaddes kitaplarnn bir paras olarak okumaya devam ettiler. Yahdlik, bilhassa baz yinlerin (komnyon gibi) icras gibi ekl hususlarda Hristiyanl yakndan etkiledi Bu arada Paulus, kargaa kartt gerekesiyle, Kud s ' d e iki kere hapsedilmi ve daha sonra R o m a ' y a gtrlerek mldn 67. ylnda Neron tarafndan dm edilmitir. Kemikleri, Saint Pierre kilisesindedir. Her yl 29 Haziranda yortusu yaplr.

Kanonik

Hukuk

Ortaaa gelindiinde Hristiyanln iyice yayld Avrupa'da artk bir kilise nizam vard. Bu nizam, eski kmenik kurullarn canon denilen kurallar ile, sonra da papalarn emirnmeleriyle ihdas edilmiti Papalar, "gklerdeki" Hazret-i s'nn yeryzndeki vekili olmak hasebiy73- Paulus'un faaliyetleri iin ayrca bkz. Mehmet Aydn: "Bat ve Dou Hristiyanlna Tarihi Bir Bak", Anitara niversitesi lahiyat Faitilltesi Dergisi, Cilt: XXVI, Yl: 1985,s: 123-148. 74-Ortayl, 128. 75- Johnson, 142. 76- Canon itelimesi, Smerlerde kamt demek iken; bilahare dz, dik mnsna gelmeye balamtr. Daha sonra Grekler bunu standart veya balayc kural, olarak anladlar. Bu tbiri ilk olarak din/hukuk metinlere Yahdler tatbik etmitir. Buna gre canon ilah vahyin yazl hale getirilmesidir. Johnson, 88.

78

slm Hukuku

le ruln yarg yetkisini ellerinde tutmaktayd. Bu yetki de btn krallarn zerindeydi. Kilise nizamn tekil eden kurallar, dank ve renilmesi ok g metinlerdeydi. Bu srada ruhban tarafndan ynetilen Paris niversitesi gibi Avrupa'dak niversitelerin hukuk ubelerinin yansra, bilhassa dierlerinden farkl olarak laik bir ynetime sahip Bologna ve Pavia gibi talyan hukuk fakltelerinde Roma hukuku retiliyordu Roma hukuku, renmesi ve retilmesi daha kolay olduu iin tercih edilmekteydi. XII. asrda Gratianus adl Bolognal bir kei, Roma hukuku hkmlerini esas alan Decretum denilen bir hukuk klliyat hazrlad. Bilahare bu metn kilise hkimleri ve profesrler tarafndan kullanlmaya baland ve zamanla papalar tarafndan buna resm bir stat tannd. Bylece artk Roma hukuku, kilise hukuku haline geldi. Laik mahkeme hkimleri de "bilhassa Almanya'da- hukuk fakltelerinden baktklar dvalarla ilgili mtla sormaktaydlar. Hukuk profesrlerinin ou da kilise grevlileriydi. Papalarn yaad taly a ' d a zaten Roma hukuku gelenekleri hkimdi. Hkim, mahkeme ktibi, noter gibi kanun adamlar (legiste) hep Roma hukuku tahsili grm kimselerdi. Halbuki dier lkelerde resm ve yan-resm evraklar yazma ii hep kilise

77- Bu devirde Avrupu'daki yksekretim kurumlar kilise taral'mda krulmul ve buralarda papazlar mukaddes metinler ve Nco-Efllfmist felsefenin teorileri nda ders vermekteydiler. Zamanla Paris'de retici ve renciler piskoposun emri allnda bir birlik kurdular ve buna luversitas denildi. Bunun bana da reticiler arasndan rektr adyla birisi bakan olarak seildi. Universilas'da ilahiyat, hukuk, edebiyat ve lp olmak zere drt faklte vard. renciler grade denilen birka dereceden geerler ve e.xauKn (imtihan) verirlerdi. Latince ise mterek lisand. Bu dilden baarl olanlar hacbelser (bakalorya) alrlar; niversiteyi bitirenler de, piskopos temsilcisi huzurunda mrai bir imtihan vererek licecier (doktora) alr vc tagister (retmen) payesini kazanabilirdi. Mehur papaz Thomas d'Aqinas burada retim yesiydi. Paris niversitesi, mslmaniarn Kurttba niversitesi hstesna tutulursa, Avrupa'nn ilk niversitesidir ve kurumlar Kurttiba medresesi model alnarak tekil edilmitir. Charles Seignobos: Avrupa Milletlerinin Mukayeseli Tarihi, fre-. SamihTiryakiol, ist. 1960, 170-171.

ve "nceki eriatier"

79

adamlarna aitti. Sonralan Avrupa krallar talyal kanun adamlarn adliye ve dare memuru olarak istihdam etmeye baladlar. Bunlar gittikleri lkelerde, mahall geleneklere gre deil, talya'da rendikleri Roma hukuku hkmlerine gre hareket ettiler. Btn bunlar, R o m a hukukunun Kilise hukuku olarak yaylmasnda etkili olmutur'^s. Her piskoposluk blgesinde officialis adyla bir hkim bulunurdu. Vazife sahas hayli belirsiz olan bu hkimlere yardmc olarak ktip, savc ve avukadar vard. Bu mahkemelerde hem btn ruhban snfnn dvalarna, hem de halkn ahvl-i ahsiyye (ehliyet, evlenme ve miras) sahasna giren davalaryla, din aleyhine iledikleri crmlere baklrd'^5 Papalar bir zamanlar btn Bat'nn Roma mparatoru Kostantin tarafndan bir vesika ile kendilerine bahsedildii ve buna dayanarak btn krallar zerinde din ve dnyev tek otorite olma iddiasndaydlar. Hatta kendilerine kar jkan krallar aforoz ve enlerdi ile tehdit ederler; ekindiklenni ise bir daha dnmeyecekleri kuvvede muhtemel olan hal seferlerine tevik ederlerdi. Zamanla bu vesikann sahtelii ortaya kt ve krallar birer ikier papann zerierinde hi deilse dnyev otoritesini kabulden kanmaya baladlar so. Bugn elde bulunan ncillede fazla hukuk hkmn bulunmamas ve bunlarda geen kssalarn da -slm hukukunun hilafna- ahkm yeti olarak kabul edilmemesi sebeByle ncil kanonik hukukun son derece snrl bir mehaz olmutur. Kanonik hukukunun kaynaklar olarak stnlk srasyla ekmenik konsillerin k a r a d a n , sonra papa emirnameleri ve sonra da Curia Romana kararlan gelir. Konsil kararlan daha ziyade inan sahasna dairdir. Hukuk hkmler daha ok Papa emirnameleri ve Curia Romana ka78- Seignobos, 154, 162. 79- Seignobos, 163. 80- Seignobos. 166.

80 rarlan ile konulmutur.

slm Hukuku

Papalar kendilerini Hazret-i s ' n m vekili olarak dnyev iktidar sdenmi ilk papa saydklar Aziz Petrus'un halefleri kabul ederler. Ortodokslara gre papa yalnzca R o m a patriidir. Papalar kardinallerden teekkl eden bir senato seer. Burada yzn zerinde kardinal bulunur. Heyet istine apeli'nde toplanr ve papay seene kadar kimseyle grmez. Kendilerine hergn bir mkdar azaltlarak yiyecek verilir. Seimde itdfak deil, ekseriyet aranr. Papa seilince, kilisenin bacasndan tttrlen beyaz dumanla ilan edilir. 1309 ylnda Fransa Kral Gzel Philippe Fransa'nn Avignon e h n n d e oturan kendi himayesinde bir papa tayin edince, birbirinden farkl yerlerde hkm sren ve birbirlerini aforoz edip duran iki tane papa olmutur. Bu durum 1377 ylma kadar devam etmi; bundan sonra yalnzca Roma/Lateran'daki papa kalm ve bilahare papalk makam R o m a ' d a n Vatikan'a tanmtr. 1870 ylnda Birleik talya kurulurken papalk devled ortadan kaldrlm; 1926 ylnda Mussolini tarafndan ihya edilmitir. Papa bugn dnyadaki btn katoliklerin ruhan lideri ve ayn zamanda Vatikan devleti bakandr. 1917 ylnda Papa XV. Benedictus, o zamana kadar vaz edilmi olan kilise hukuku menlerini bir araya getirterek bunlara yenilerini de eklemek suretiyle Codex luris Canonici'y mer'iyete sokmutur. Bu latince kanunlar mecmuas, be balk altnda saylan eidi hkmler yannda, Decretum G r a d a n u s ' d a n , din yin kitaplarndan, papa emirnamelerinden, kilise konsilleri ve Curia Romana tarafndan benimsenen prensiplerden alnma hkmlerden teekkl ediyordu. Zamanla papa emirnameleri biriktike 1983 ylnda Codex luris Canonci de gzden geirilerek ikinci bir metin mer'iyete sokuldu. Yedi kitaptan mteekkil bu metinde, kilise mensuplar ve laiklerin mevkii ve mesuliyetleri, kilisenin terbiye politikas, bata evlilik ol-

ve "nceki eriatler"

81

mak zere din ritellerin idaresi, kilisenin dnyev mnasebetlerinde takip edecei politika, aforoz ve kilise mahkemeleri tanzim ve tesbit edilmitir. Bugn kilise yarg yetkisini Curia Romana'nn yarg daireleri vastasyla yrtr. XVI. asr sonlarnda papa V. Sixtus tarafndan hemen hemen son ekli verilen bu mahkemeler ksmdan ibaretrir: Papalk mahkemesi bir st yarg merciidir. Mukaddes Katolik Mahkemesi ise, kendisine arzedilen bilhassa boanma izni ile alkal dvalara bakar. Mukaddes Nedamet Konseyi ise, ahs ilerie alkadar olur. Curia Romana'nn dorudan yarg ile deil de, kilisenin desteklenmesi, hristiyanln yaylmas, mukaddes eyalarn muhafazas, takdis, azizler listesinin tesbiti gibi ilerle megul olan baka direleri de vardr s'.

Hristiyan lk Blnme

Mezhebleri

Hristiyanlk da tarih iinde biribirinden inan ve amel bakmndan ok farkl mezheblere blnmtr. Hristiyanlk esas itibariyle dou ve bat kiliseleri olarak ikiye ayrlmaktadr. Paulus'dan sonra eski Yunan felsefesinin uknum esas Hristiyanla girerek trinite denilen teslis, yani l bir inan esas (baba, oul ve rh'l-kuds) benimsenmitir. Bizans imparatoru Byk Kostantin (274-337) zamannda sevlie, eski Roma dinine ait unsuriar da karmtr. Mldn 3 2 5 . senesinde znik'te 318 din adamnn bir araya gelmesiyle toplanan ruhan mecliste teslise kar kan skenderiye skufu Arius, aforoz edilerek konsilden kovulmu ve Msr'a kamsa da zorin takipler sebebiyle tarafdariar giderek azalm ve mezhebi (Ariusculuk=Arianism) zamanla kaybolmutur. Bu konsilde kabnl edilen esaslar Melekiyye (Melkit) mezhebini tekil etmitir.
81- Bkz.. Rene Metz: W h a t is Canon L a w ? , New York 1960.

82

slm Hukuku

Melkit adi, Bizans imparatorlarna bal dou hristiyanlarn ifde eder. Kuds, Antakya ve skenderiye patriklii Melekdir ve stanbul patriklii gibi 1054'de R o m a ' d a n ayrlmtr. 381 de stanbulda toplanan ikinci bir konil de znik konsilinde kabul edilen esaslar teyid etmitir. Mldn 395. ylnda, Roma devleti ikiye ayrld. 421 de stanbul patrii Nastorius'un fikirlerini incelemek zere stanbul'da nc konsil yapld. Nastorius, Hazret-i s'ya Allah'n ilim vasfnn hulul etdini ve Hazret-i Meryem'in ilh anas deil, insan anas olduunu, Hazret- s ' n m Allahm olu olduunu sylyordu. Nastorius'un bu fikirieri kabul edilerek mezhebi ark lkelerinde yayld. Bu mezhebde olanlara Nastr denir. Bugn Hindistan ve ran-Irak hududuna yakn Urmiye gl civarnda yaar; ibdederinde Srynceyi kullanriar; domuz ed yemezler; tasvirieri (din resimlere hrmed) reddederier; Sebt gnn de Pazar gn yannda kuds tutariar; papazlar evlenebilir. Vakriyle Hazreti brhm'in ilerinden kri Keldnlerin ou bugn bu mezhebdendir. 431 de Efesus (Efes) ehrinde drdnc konsil kurulup, skenderiye patrii Dioskorus'un fikirieri benimsenerek bu defa Nastorius tekfir edildi. Nastorius 439 ylnda Msr'da ld. Bundan yirmi yl sonra 451 ylnda Kalkedonya'da (Kadky) yaplan beinci konsilde 734 din adam toplanp, Dioskorus'un yazlar reddedildi. Dioskorus'un fikirierine Monofisiye denir k, Hazret- s'nn ulhiyerine nanmaktadrlar. Bu mezhebe Ya'kbiye (Jacobist) de denilmektedir, nki Dioskorius'un asl ad Ya'kb idi. O tarihte Dou Roma (Bizans) imparatoru olan Markyanius bu karartan her tarafa bildirmidr. Bunun zerine Dioskorus kap, Kuds ve Msr'da mezhebini yayd. imdi rak, Suriye ve Lbnan'da bulunan Srynler ve Maronler, a y n c a Msr ve Habeistan'daki Kbt (Kopt) kiliseleri ve frmem kilisesi Ya'kbiyye mezhebindedir. Kbt kilisesi, snnet olma, le y e m e m e , oru, Sebt gnne hrmet

ve "nceki eriatler"

83

gibi Yahd eriati esaslarna da riyet etmekte; papazlarn evlenmesine izin vermektedir. Bylece Dou kiliseleri Ya'kbler ve Nastrler olmak zere iki gruptur. Papa, D o u kiliseleri zerinde hkimiyet kurmaya alm ve Ya'kblerden Sryn, Maron kiliseleri ile Ermenilerin bir ksm Papa'y ruhan lider olarak tanmlardr. te yandan Msr ve Habe Kbt kiliseleri ile bir ksm Ermenler kendilerini Ortodokslara yakn hissederek yakn zamanlarda bunlarla birleme teebbsnde bulunmulardr. Din ve mezhebler tarihisi ihristn yalnzca, kendi zamannda (Vl/mldj XII. asr) bulunan bu frkadan bahsetmitir s^. P a p a ' y a bakaldr: Ortodoksluk 1054 ylnda Dou kiliseleri, domuz eti ve le yenilmesine izin vermek gibi tavizlerde bulunduu ve stanbul'un imparatorluk bakenti olmasn hazmedemedii iin Roma piskoposu (=Papa) ile irtibatlarn kestiler; bylece Ortodoks mezhebi meydana geldi (ortodoks=KM/!/C! doru kanaat, arlklardan uzak yol). Bu tarihten itibaren Papa Roma ve evresinde dnyev bir iktidar kazand ve asrlar boyunca bu iktidarn temelini vaktiyle Bizans imparatoru Konstantin'in kendisine verdiini iddia ettii hayal mahsul bir fermana dayandrd. Roma'daki Papa'ya bal kalan Hristiyanlara K^flto/fA: denildi {k?iXo\'\k=Yunanca niversel). Bunlar bugn ekseriyetle Fransa, spanya, Portekiz, talya, Romanya, Gney Almanya, Avusturya, svire, Macaristan, ekoslovakya, Hrvatistan, Slovenya, Polonya, Gney A m e r i k a ' d a yaarlar, Ortodokslarn lideri stanbul patrii iken, zamanla Moskova patrii, ardndan da dier patriklikler istikll veya muhtariyetlerini li etmilerdir. Ruslar, Bulgarlar, Makedonlar, Srplar, Yunanllar, ve Arnavudlarn bir ksm bu mezhebdedir. Ortodokslarda le
82- ihristn, 1/222 vd; (Osmanhcas) 226-228.

84

slm Hukuku

yemek yasaktr; papazlar bir defa evlenebilir; eleri lnce bir daha evlenemez; papazlar iin domuz eti de yasaktr. Vaftiz, komnyon, gnah kartma gibi yinlerde de ufak tefek farkllklar vardr.

Reform kiliseleri XV), asrda Avrupa'da Papa'nn ve ruhban snfnn otoritesine kar kan Luther, Zwingli, Calvin gibi papazlarn balatt reform hareketi neticesinde Almanya ve svire'de reformist kiliseler kurulmutur. Papa'nn Luther'i aforoz eden kararn birka Alman prensinin protesto etmesi zerine Protestan adyla anlan bu kiliseler, ncil'de bulunmayan gelenekleri tanmam; vaftiz ve komnyon dnda gnah kartma gibi bir takm yinleri reddetmitir. Bunlar ayrca boanmay ve papazlarm evlenmelerini de kabul ederler. skandinav lkeleri ve Kuzey A l m a n y a ' d a Luteryen protestanlar ounluktadr. Bunlar kendilerine Evangelik der (Evangelik=FMn(3ttC ncil'e tbi). Kalvenistler ise, daha ok svire'de ve tazyik neticesi katklar Orta Avrupa ve deniz ar lkelerde yaar; ancak kumar, dans gibi elenceleri, din d mzii ve kadnlarn sslenmesini yasaklad iin fazla bir tarafdar bulunmamaktadr. Bunlara Hugonot da denildi. ngiltere'de de Kral V l l l . Henry, boanrrlasna izin vermeyen Papa'ya kar Anglikan kilisesini kurmutur. Bu kilise farkl olarak yalnzca boanma yasan kaldrp papazlarn evlenebilmesini kabul ettiinden Katoliklie en yakn Protestan kilisesi saylr. Katolik kilisesi, reform hareketi neticesinde kendisini sorgulama ihtiyac hissetmekle beraber, toplad Merano konsilinde daha nce kabul edilmi btn Katolik inan ve amel esaslarn, bu arada hukuk hkmleri aynen teyid etmi; stelik (halkn Cizvit diye and) s Cemiyeti'ni kurarak btn hristiyan lkelerde ikna yoluyla reformu ezmeye almtr. Ayrca Merano konsilinde Kitab- Mukad-

ve "nceki eriatlar"

85

des'in ibran ve Greke metinden yaplm Latince tercmesi (Vulgate) esas medn olarak kabul edildi; arkasna da havrlerin szleri eklendi. Anglikan kilisesinden daha sonra ayrdarak Londra aleyhdar skoya'da tututan ve dini ilk saf haline irca iddiasn tayan Presbiteyenler, devlet tarafndan ok tazyik grd ve Kuzey A m e r i k a ' y a gmek zorunda kaldlar. Yine Anglikan kilisesinin Katolik ruhban snf usullerini muhafaza etmesine kar kan Puritenler {P'n\.tn=Latince saf) ve Quackerlar (quacker=Allah'n emri karsnda titreyen), X V n . asrda ngiltere'de .ok etkili bir rol oynadlarsa da, onlar da sonunda Kuzey Amerika'ya gmek zorunda kaldlar. Bir de vaftizin ocuklara deil, yetikinlere tatbikini savunan Baptistler vardr. Amellerden ok imana ehemmiyet veren, resm kilise hiyerarisini ve ruhban reddeden Metodist kilise de XVI1L asrda ingiltere'de ortaya kmtr ve misyonerler tarafndan bilhassa eski smrge lkelerinde yaydmaya allmaktadr. Teslisi reddeden Uniterist kilise talya'da domakla beraber tazyik zerine isvire, Transilvanya ve Polonya'ya intikal etmitir. Arius'un yolunda giden Anabaptistler XVI. asrda hemen hemen tamamen imha edilmilerse deS3; Uniterisder bilhassa Macaristan'da halen varlklarn srdrmektedir. Bonaklar mslman olmadan nce Bogomil (Bogom=Bulgarca AIlah seven) mezhebindeydi. Onuncu asrda Rahip Bogo- mil'in Filibe'de kurduu bu mezheb teslisi, vaftizi, komnyon yinini, kilise rtbelerini reddeder; rza boanmay kabul eder; domuz eti ve alkoll ikiyi yasaklard. Vaktiyle tm Balkanlara, stanbul'a hatta Ermenier arasna yaylan Bogomil mezhebi, Bulgar ve Srp hkmdarlar tara-

83- Onsekizinci asrda Fransa krai lararmcian Alsace'dan kovularak Amerika Birleik Devleleri'ne gen ve saylan yiizbini bulan Aniler Anabaptisl kilisenin arlklardr. Bunlar komn halinde yaayan, ziraale megul, bar yanls ve modern teknolojiyi reddeden son dereee ilgi ekici bir gruptur.

86

slm Htkuku

fndan iddetle tazyik edilmi; Bosna'da varlmi siirdrmiise de XV. asrdan itibaren kaybolmutur; ancak reform hareketini etkilemitir. Hazret-i brahim 'in dinini devam ettirdii iddiasyla ortaya kan Abrahamist kilise, tazyikler neticesi XVIII. asrda yok olmutur. 1830 larda Kuzey A m e r i k a ' d a Joseph Smith'in kurduu Mormon cemaati ok ekzantrik bir cemaattir. {Mormon, efsanev bir peygamberin ismidir, Mormonlar, Book of Mormon adndaki kitaba uyarlar.) nan ve amel esaslar olduka farkldr; deta ayn bir din gibidir. D o m u z eti yememeleri, ok kadnla evlenebilmeleri gibi sebeplerle Amerikallar tarafndan Yankee Muhammedan diye adlandnlrlar. Bir ara U t a h ' d a teokratik bir devlet kurmularsa da 1890 larda Federal Amerikan hkmeti tarafndan sindirilmilerdir. Bir de Millenarist gruplar vardr^''. Amerikal Charles Rnssell'n 1872 ylnda kurmu olduu Yahova (Yehve) hidleri frkasnn merkezi New York'dadr. Bunlann dier cemaatlerden farkl inan ve amel esaslan vardr. Szgelii teslisi benimsemez; organ ve kan naklini caiz grmez; bayrak, devlet, askerlik gibi mefhumlan kabul etmezler. Son yllarda mstakrt bir din hviyetiyle ortaya kan, ancak gayesi daha ziyde btn dinleri Protestan Hristiyanhk emsiyesinde birletirmek olan Moon tarikat de zikre deer. Bu mezheblerin hricinde, manastrlarda insanlara kanmayarak zhidne hayat tercih eden ve mensuplarna kei denilen tarikatler kurulmutur. Kilise messesesine ehemmiyet veren ve tarihte enkizisyon mahkemelerinin en ateli mdafileri olan Dominiken, Kiliseden evvel Hristiyanl n planda gren Fransisken, mucizelere ok ehemmiyet veren esrarl Bernardin ve Papalk makamn esas tutan Cizvit tarikatleri en mehur tarikatleidir. Bunlann hep84- Millenarizn, Yeni Ahid'dei alnma bir tbirdir (Ybana'nn Vahyi, bb: 20J. Kyametten nce sulh ve selmetin hkm srecei bin yllk bir devrenin (miilentumj gelecei inancna iaret eder.

ve "nceki eriatier"

87

S papann tasvibiyle kurulmular; ancak zamanla ruhban smf ve kilise ile ters dtkleri de olmutur. Papa, sava tasvib etmeyen bir dinin mensubu olduu halde, mslmanlarla arpmalar iin baz laik gruplar, tarikat kisvesiyle takdis etmidr. Templier valyeleri adyla bilinen ve hkmran olduklar Rodos'dan Osmanllarca Malta'ya srlen Saint Jean Tarikati bunlarn en mehur ve tarihte en mhim rol oynayandr.

Hristiyanlk

ve

slmiyet

Yeri gelmiken, Yahd asll baz msterikler Hazret-i M u h a m m e d ' i n slm hukuku hkmlerini am'da Bahra isimli bir Hristiyan rhibden iitini sylerler. Halbuki tarih gereklere gre, Hazret-i Peygamber am'a iki defa gitmiti ve birisinde ocuktu. Her ikisinde de am'a girmeksizin Busr'dan geri dnmtr. Kald ki o zamanlar hibir yabanc dil bilmeyen, hatta okumas ve yazmas bile olmayan bir kimsenin bu ksa zamanlarda Yahd ve Hrisdyanlk esaslarn hafzasna alarak syleyebilmesi pek de mantkl grlmyor. Zaten bu seyahader ticar maksadlyd^^. Bu husus Kur'an'da, "...{Ey Mnhammed! Bu Kur'an,

sana indirilmeden nce) S e n bir kitaptan okumu ve elinle onu yazm deildin. (Eer yle olsayd mrikler KJr'an' bakasndan renmi veya nceki semav kitablardan alm) derlerdi..." mealindeki yette ifde olunmutur (Ankebt: 48). Hristiyanlarn ellerinde mevcud incillerde hukuka dir hkmlere rasdanmad; bugn kilisenin tatbik ettii kanonik hukukun ise ok sonralar Roma hukukunun nemli nfuzu altnda teekkl ettii; ilk kanonik hukuk metinlerinin onbirinci asra it olduu; slm hukukunun ise bundan ok asrlar evvel teekkln tamamlad nazara alnacak olursa, Hristiyan hukukunun slam

85- Hamidullah/Bousquet/Nalino, 40-48; Kprl, 261-262.

88

slm Hukuku

hukukuna tesirinden sz etmek abes olmaktadr. Aynca Hazret-i Peygamber zamannda Medine'de hayli entelektel bir Yahd topluluu bulunduu, bunlarn slm hukukunun teekklnde nemli etkilerinin olduu da ileri srlmtr. Szgelii recm cezasnn Jslm hukukuna byle girdii, aile tekilat, evlenme ekil ve artlar, veraset ve klelik ile ksasn bu ynl etkisi ileri srlmektedir s^.

Brahmanizm islm kaynaklarnda kendisinden bahsedilen peygamberierin umumiyetle Orta Dou'da yaadklar anlalmaktadr. Ancak peygamberiiin bu blgeye mahsus olduu zannedilmemelidir. slm inancna gre dnyann her yerine ve her millete peygamber gnderildii ve dolaysyla eriat geldii kabul edilmektedir. "Biz h e r m m e t e b i r peyg a m b e r g n d e r d i l t " (Nahi: 36) mealindeki yet bunu gstermektedir. Ancak bu peygamberierin hepsiyle ilgili elde kfi mikdaida bilgi bulunmuyor. En byk ve mehur olanlar, Kur'an ve snnette nakledilmektedir. Yoksa peygamberier ok kimsenin zannettii gibi sadece Ortadou'ya mahsus deildir. Hindistan'da yaam kelm ve tasavvuf bilginlerinden imam- Rabbn diye tannan eyh Ahmed Serhend'nin, olu Muhammed Sad'e yazd farsa bir mektubunda (Mektubat: 259) mevzuyla alkal enteresan bilgiler vardr
86- M. Fuad Kprl: "slm H u k u k u " , slm Medeniyeti Tarihi,Ank. 1963, 299-300. 87- Bu mektupta, tarih boyu her kavme, her memlekete, ezcmle Hindistan'a da peygamberler gnderildii, bjulara den fazla inanan kimse olmad, Hidlilerin tapndklar kimselerden bazlarnn kitaplarnda, Allah'n varl ve sfatlar hakknda grlen yazlarn, hep o peygamberin klarnn akisleri olduu, insanlarn taknlk ve eziyetleri artnca Allah'n onlar helak ettii, yle ki byle ehir harbelerine Hindistanda ok rastland, dolaysyla bu peygamberler hakkjda zamanmza bilgi ulamad, kald ki ieb, resul ve peygamber kelimelerinin arapa ve farsa olduu, hind dillerinde bulunmad, bildirilmektedir. Terccmc-i Mcktbt- nu- R a b b n c-eyh Ahmed F r k Serhend, Mstekmzde Sleyman Sa'deddn Efendi, Derseadet 1277, 174-115.

ve "nceki eriatier"

89

Hindistan'da bugn de yaamakta olan Brahma diniyle ilgili islm kaynaklarndaki bilgiler ksd da olsa eyh Ahmed Serhend, Mazhar- Cn- Canan, Abdullah Dehlev gibi, nisbeten yakn zamanda yaam Hindistan orijinli Nakibend mutasavvflarndan alnmadr. fi' limlerinden hristn de (v. 548/153) dnya millederi ve din frkalar zerine kaleme ald el-Milel ve'n-Nihl (Milieder ve Mezhebler) adl kitabnda bunlar hakknda bilgi vermektedir. Brahman ve Buda dinlerinde, oradaki eski peygamberlerin kitaplarndan, szlerinden alnm bilgilerin bulunduu grlmektedir. slm kaynaklara gre, Brahman dini, Hazret- s'dan yaklak iki bn yl nce Brahma (Birmh) adnda bir melek tarafndan getirilmi bir dindir. Mukaddes kitaplar Veda'dn. Bu dinin banda olanlara Brahma denilmi, zamanla bunlardan birisi insanlar tarafndan mbud hline dntrlnce bu din semav bir din olmaktan kmtr. Buda, Zerdt, Hindu ve Sih dinleri, zamanla Brahmanizm'den km mezheblerdir. hristn, o zamanki umum telkkiye uyarak bunlarn hepsini Mecs bal altnda zikretmitir. Brahma dini ve bu dinden km dier mezheblerin mensuplar, tarih boyu islm hukukular ve devlederi tarafndan Ehl-i kitab muamelesi grm ve bunlara Mecs ad dk edilmitir. Nitekim K u r ' a n ' d a (Hacc: 17) Yahd, Nasrn ve Sbi'lerden sonra Mecslerin zikredilip, ardndan da mriklerden bahsedilmesi, Mecslerin mrik olmad eklinde tefsir edilmitir. Brahmanizm'in inan ve amel esaslar, bu arada hukuk hkmleri, Brahmanlarn Veda'y yorumlayarak meydana getirdikleri kitaplarda yazldr, ki bunlardan en nl ve nemlisi, Manava Dharina astra (=Manu'nun Din Kitab=Mann Mecellesi) adndakidir. slm hukukunun asl kaynaklan olan kitap ve snnette, Brahma dinine it hukuk hkmlerden bahsedilmemirir. slmiyede Brahma-

90

slm Hukuku

nzm'n ortaya kt blgeler arasnda byk mesafe vardr. Ayrca Brahma dini, ekil ve muhteva olarak semav dinlerden hayli uzaklamtr. Bu ikisi veya hikmeti bilinmeyen baka sebepler dolaysyla, Brahma hukukunun slm hukukuna tesirinden sz etmek manaszdr ^s.

Sbilik
Hazret-i M u h a m m e d ' i n peygamberliini ln ettii srada Yahd ve Hristiyanlardan baka semav dine mensup bir taife daha vard: Sbiler. Mezopotamya havlisinde yaamakta olan bu taife Keldn adn tamaktayd. Sbi, bilinen dinlere mensup olmayan demektir. Bylece M s l m a n , Yahd ve Hristiyan olmayanlar mnsna gelir, byle olunca Mecsler, Brahmanlar, Budistler vs. hep Sbi olmaktadr; ancak burada kasdedilen bizzat Keldnledir. Bunlar Srynlerle ayn kkten olup, Srynler Hristiyanl seerek Keldnlerden ayrlmtr. Rivayete gre, Sbiler, Hazret-i it veya Hazret-i drs'in eriatine tbiydiler. Bu dinin esaslarn Hazret-i drsMn olu Sabi kurduundan dolay buna nisbet edilirler. Suhuf-i it (veya Zebur -Hazret-i Dvud'unkinden farkl-) adnda kitaplar vard. Bei Mslmanlarnkiyle ayn vakitlerde, dier ikisi de kuluk ve gece vakitlerinde olmak zere gnde yedi vakit namaz klarlard. Namazlar ekil itibariyle de Mslmanlarn namazna benzerdi. Mslmanlarda olduu gibi, rk'suz ve secdesiz cenaze namazlar da vard. Ayrca gecenin drtte birinden ertesi gnn akamna kadar olmak zere gne senesi hesabyla ylda otuz gn oru tutarlard. Hazret-i it, Hazret-i drs ve bu dinin esaslarn kuran Sabi bin drs'in kabrinin bulunduuna inandklar Harran ehrine hacc yaparlard. Bunlann kblesi yldzlar olduu

88- Brahman Inkukunun esaslaryla ilgili etrafl bilgi iin bkz. Mahmud Es'ad, 134 vd.

ve "nceki eriatier"

91

in, bazlar Sbileri -yanl olarak- yldza tapanlar olarak vasflandrmtr. Nitekim bunlarda ilm-i ncm (astronomi) ok ileriydi. Yldz harekederinden istikbale dir mn karmakta ustaydlar. Sabitlerin belki de gnmzdeki tek izleri astrolojidir. slmiyet bunu yasaklamtir. Zamanla ou yldzlara tapar hale geldikleri iin Hazret- brhm tarafndan hak dine arlmlard. K u r ' a n ' d a bu tife, "Muhakkak ki m'minler, Yahdler, Sbiler ve Hristiyaulardan kra Allah'a ve hiret gnne iman eder ve gzel amel ilerse; onlar iin bir korku yoktur, mahzun da ohnayacaklardr" (Mide; 69) ve "O iman edenler, 0 Yahdler, o Sbiler, o Hristiyanlar, o Mecsler, o mrikler var ya; muhakkak ki Allah kyamet gn aralarnda hkm verecek, hakly ve btl ayracaktr" (Hacc: 17) mealindeki yetierde zikredilmektedir. slm hukukular bunlardan yldzlara, hatta pudara tapar hale gelenleri mrik; bunun dndakileri Ehl-i kitab say a d a n Ancak K u r ' a n ' d a mslmanlardan nce kendilerine kitap verilen iki taifenin ancak Yahd ve Hristiyanlar olduu bildirilmi ( E n ' m : 156); y u k a n d a bildirilen Mide ve Hacc srelerindeki iki yette de Yahd ve Hristiyanlardan ayn zikredildiinden, bu yederin zahirinden Sahillerin Ehl-i kitab olmad mnsn karanlar da vardr 89. Sbilik dnyadaki dinlerin en eskilerinden biridir. Hazret1 brhm tarafndan yrdkten kaldrlm olmakla beraber Ortadou da izlerini devam ettirmi; hukuk hkmleri ok iyi bilinemedii iin slm hukukuna tesiri hakknda hkm vermek imkn bulunmamakla beraber, bu eriate dolayl bir tesirinden veya daha dorusu mene birlii sebebiyle bu eriatle benzerliinden sz etmek mmkndr.

89- Nianczde, 1/664-666; Elmall, III/292 vd.

92

slm Hukuku

Hanf dini ve Arabistan hukuk gelenekleri


Ciiliye devri Araplar arasnda muhtemelen orijini eski peygamberlere dek uzanan ve yerli geleneklerle iyice mezcolunmu bir takm hukuk prensipler vard. Bir ara buraya hkim olan Kinde meliki A m r bin Lheyy, Amlika kavminde grd putperestlii buraya getirmi ve yaymt. Bunanla beraber birtakm ahlk prensiplerin yansra, hacc etmek, sahih nikh ve al-veri yapmak, ocuklarn snnet ettirmek, su ile taharetlenmek gibi hususlarda Hazret-i brahim'den kalma geleneklere uymaktaydlar. Bununla beraber vey analarla evlilik veya iki kzkardele ayn zamanda evli bulunmak gibi hususlar da meru grlrd^o. Hazret-i M u h a m m e d ' i n geliine tekaddm eden zamanlar fetret devri kabul edilir. Eski peygamberlerin eriatlerinin unutulduu ve uzun sre peygamber gnderilmeyen zaman aralna fetret devri denir. Bu devirde yaayan insanlar --prensip itibariyle- din emirlerle mkellef tutulamazlar. Nitekim Hazret-i s'nn geliinin zerinden uzun asrlar gemi, bu dinin esaslar unutulmutu. Arabistan'da tek tk Hristiyanlar vard. Hazret-i M u h a m m e d ' i n peygamberliine ilk inananlardan ve Hazret-i Hadice'nin amcas olu Varaka bin Nevfel bu dindendi. Medine'de ise Yahd kablesi yaamaktayd. Bunun dndakiler ya mrik veya Hazret-i brhm'in dinine inananlard. Hazret-i M u h a m m e d , peygamberliini aklamadan evvel Arabistan'da az da olsa tevhid inancn benimseyen ve eski peygamberlerin, bilhassa Hazret-i brhm'in eriatiyle amel eden kimseler vard. meyye bin Eb Salt ile mehur hatb ve ir Kus bin Sa'de ile Cennetle mjdelenen on sahabden biri olan Hazret-i Sa'd'in babas Zeyd bin A m r bunlardandr, Hazret-i Muhammed bunlar iin "Kyamet

90- Nliinczde, 11/706.

ve "nceki eriatier"

93

gn tek bana bir mmet olarak harolunacaktr" buyuruyor. Hazret-i Mulammed'in dedeleri, bu arada Abdlmuttalib, babas Abdullah, annesi mine ve amcas Eb Tlib de Hazret-i brhm'in dinindendi. Nitekim K u r ' a n ' d a

"Sen, yani senin nurun, hep secde edenlerden dolatrlp, sana ulamtr" buyurulmaktadr (uar: 219). Bu dine Hanf dini, bunlara da Hanfler (Hunef) denir. Hnf, hanef masdarmdan sfat- mebbehedir. Yanl ve sapk olan eye hi dalmadan doruya meyleden manasnadr. slmiyetten nce pudara tapnmayan, hacc yapan, snnet olan, ksacas Hazret-i brhm'in dininde bulunanlar iin (Sbi'nin zdd olarak) bu isim kullanlmtr. Hanf kelimesi K u r ' a n ' d a da mteaddit defalar geer. Mslim kelimesiyle kullanldnda hacceden; tek basma kullanldnda ise mslman olan, tevhid inancnda olan mns kasdedilmitir. K u r ' a n ' d a Hazret-i brhm iin bu sfat kullanlmaktadr. K u r ' a n ' d a pekok yerde Hazret-i brhm'in hanf olarak vasflandnimas da bouna deildir. nki zamannda kendisinden baka tevhid inancn tayan kimse kalmamt. Etrafndan hemen herkes putlara tapnrken, o tek tanrya ibdet etmekteydi. Keldanler gibi btl yolda deil; Hakka ynelmiti (Bekara: 112, 135, Ahkf: 13). Hazret-i brhm, K u r ' a n ve hadslerde baka birok haslederiyle de vlm byk bir peygamberdir. K u r ' a n ' d a , Allahn kendisini btn insanlara ve inananlara imam, nder yapt bildirilmektedir (Bekara: 124, Nahi; 120). Tevhid inanc sonraki nesillere bu peygamberden intikal etmi; eriati yaylmt. slm corafyasmda bilinen peygamberlerden kendisinden sonrakUerin hepsi O ' n u n soyundandr. Semav dinlere mensup insanlarn hepsi kendisini byk bilir ve inanriar. Btn dinlerdeki itikd ve ahlk prensipler hep O ' n d a n inkal etmitir. Bundan dolaydr ki slm akaidinde, mslmanlar - K u r ' a n ' n tabiriyle- Hazret-i M u h a m m e d ' i n mmeti ve Hazret-i brhm'in milleti ola-

94

slm Hukuku

rak tavsif edilmektedir. Millet ayn inanc benimseyen insanlarn hepsine denir.^' Grlyor ki hanflik Hazret -i brahim'in dininin esas vasfdr; ama sadece bu dine mahsus deildir. Bu bakmdan hanf, tevhid inancna aran peygamberlere uyan kimseye denir (Beyyine: 5, Hacc: 3 0 , 3 1 ) . te hanflik olarak bilinen Hazret-i brhm'in eriatine it hkmlerin bazlar Arabistan'da da criydi: Ukubatta niyabet olmaz prensibi gibi (yani herkes kendi suundan dolay cezalandrlr, bakasnn suundan dolay deil). Hanf dininin esaslar olan bu hkmleri yeri gelince zerinde durulaca zere Hazret- Muhammed de kabul ve tatbik etmitir^^. Mesel, Kurey kabiesinde mektuplarn bana Bismikllhmme yazmak detti. Hazret-i Peygamber de slmiyetin ilk senelerinde mektuplarnn banda, Kurey'in detine uyarak byle yazdrrd. Bismillah yeti (Hd: 41) nazil olunca, mektuplarnn bana Bismillah yazdrd. Daha sonra. Rahman kelimesi bulunan yet (sr: 110) nazil olunca, Bismillhirrahmn yazdrd. Daha sonra, Bismillhirrahmnirrahm yeti (Nemi: 30) nazil olunca da, bunu yazdrmaa balad. Ki, rahman ve rahim olan Allah'n adyla, demektir. Nitekim Eshb'dan Dhye ~i Kel eb ile Rum kayseri Herakliyus'a gnderdii mektup, Bismillhrrahmnirrahm ile balar^-'. Hudeybiye sulhunda Hazret-i Ali'ye Bis9 1 - Osmalla-da gayrimslim teb'a dinlerine gre grplandrlm ve hepsine din/hukuk otonomi verilmiti. Buna "millet sistemi" denir: slm mille (miUet-i slm), Rum (Ortodoks) mille, Ermeni (Gregoryen) milleti, Yahd milleti gibi. Eski ilmihal kitaplarmda "din ve millet, ikisi birdir", diye yazar. Mesel: Mehmed bin Kutbddin znik; Mifthi-Cennc, Tabasks 1268,64. Mellifi (v. 885/1480) Sultan Fh devri ulemsndan, mderrislik, kadlk ve mftlik yapm olan bu kitap. Mzrakl lmihal olarak bilinir ve kylere kadar yaylm; ha!k tarafndan ok tutulan ve gnmze kadar okunagelen bir ilmihaldir. 92- Hanfiik hakknda bkz. smail Cerrahol: "Kur'an Kerim ve Haifler", Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Yl: 1963, Say: XI, s: 81-92. 93- Abdlhayy el-Kettn: ct-TcrtibT-driyyc, st. 1990,1/223.

ve "nceki eriatier"

95

millhirrahmnirrahm yazmasn emretmiti. Kurey'in temsilcisi olan Sheyl, "Biz Rahmnirrahm diye bir ey bilmiyoruz. Bismikallhmme yaz!", deyince Hazret-i Peygamber bunu kabul etti^"*. Ancak Arabistan'da cri bulunan hkmlerin hepsi Hazret-i fbrhm'in eriadnden gelme deildi. slm hukuku bunlardan pek ounu kaldrm veya snrlam, beri taraftan chiliye devri Araplar iin olduka yabanc bulunan pek ok yeni hukuk hkmler getirmitir. Mesel, chiliye devrindeki uygulanan l, hul' ve zhar messeselerini, amca, day, teyze ve hala gibi akrabalada evlenme yasan slm hukuku da kabul etmitir. te yandan szgelii eski Araplarda muteber olan saysz kadnla evlenebilme hkmn, Jslm hukuku drt kadnla snrlamtir. Eski Araplardaki vey anne veya iki kzkarde ile birden evlenebilmeyi, pek ok nikh trn kaldrmtir. Jddet, daha mkul bir hale getirilmitir. Vrise vasiyet yasaklanm ve vasiyet nisab terekenin te biri olarak tesbit olunmutur. nceleri kadnn ailesine verilen mehir, slm hukukuyla kadna verilir duruma getirilmitir. Kadnlar, kzlar ve ocuklar mirastan pay alamazken, slm hukukuna gre vris olmulardr. Faiz ve nece (satilan maln fiatn hileli arttrma, fiat krma) yasaklanm; borlunun kle olarak satlmas usul kaldrlmtr. Katilin akrabasna ksas yaplmas usul, bir baka deyile kan dvas yasaklanm; ksasn ancak katile yaplabilecei esas konulmutur. Grlyor ki slm hukuku iinden doup gelitii chiliye devri Arap hukukunun pek ok prensibini kaldrm; baz prensiplerini ise yerinde brakmtir. Nitekim Hazret-i Peygamber 'in "lim ve anlay sahibi olduu takdirde chiliye devrinde hayrl olanlar, slmiyette de hayrldr'' mealinde bir hadsi

94- Hirev, 625. 95-Buhr: Enbiy 8, 14, 19, Menkb l,25.Tefsir-i Sre-i Ysuf 2; Mslim: Fedil 168.

96

slm Hukuku

vardr^^. Bir hukuk kaidesi veya bir rf ve det prensibi, adaletin tecellisini salyorsa, slm hukuku bunu ikrar etmekte beis grmemitir. Bu hkmler, zten hukukun genel prensipleri veya sahih rf kabul edilmitir. Dolaysyle Goldziher gibi baz msteriklerin Hazret-i Peygamber'in snnetini, btnyle chiliye devri Arap rfleri eklinde vasflandrma!an,bu bakmdan pek kabule yn gzkmyor ^e.

96-Abdlkerim Zeydan: slm Hukukuna Giri.Trc: A. afak, st. 1985,55-73.

KNC KISIM YAHD VE HIRSTYAN HUKUKU

v e "nceki eriatier"

99

Eski Ahid'deki

Hukuk

Hkmler

ahsn Hukuku
Musevi eriatinde Iclelilc vard. Tevrat, harb esirlerinin kle yapdnasj esasn kabul etmidr. Ayrca borcunu deyemeyen borlunun oullar da kle yaplr (11. Krallar 4/1-7). Jbrn klelerin stats dier klelerden farkldr. Bunlar alt yl hizmet eder, yedinci yl kle isterse zdlanr; kendisiyle gelen hanm ve ocuklar da serbest kalrlar (k 21/2-3). Yabanc kleler isterse bedelini deyerek kendisini satn alabilir; yaknlar fidyesini deyerek bunu serbest brakabilirler; bu da olmazsa jbile senesi (elli yl sonra) zdlanr (Levililer 25/47-54). Efendi klesini criyesiyle evlendirmise doan ocuklar efendiye aitdr (k 21/4). Kle zdlanmak istemezse kula bir burgu ile denir ve daim olarak efendisinin yannda kalr (k 21/56). Yahdlerde bir adam kzn kle olarak satabilir; ancak bu dier klelerden farkl statdedir (k 21-7). Klesini dvp, mesel gzn karan veya diini kran kimse keffret olarak onu zdlayacaktr (k 21/26-27). Klesini ldren efendi cezalandrlr (k 21/20). bran kle alnrsa ona dier kleler gibi davranlamaz (Levililer 25/394 2 ) . Efendisinin yanndan kam bir kle efendisine teslim edilmez (Tesniye 23/15-16). Bir kimse oullarn ve kzlarn kle ve criye olarak satabilir (Nehemya 5/5). Borlu bir kimse borcunu deyemedii takdirde ocuklarn alacakhya kle olarak teslim eder (II. Krallar 4 / 1 ; Nehemya 5/5). (slm hukukunda sadece harb esirleri kle ve cariye yaplabilir.)

100

islm Hukuku

Aile Hukuku
Aile: A n n e ve babaya iyi davranmak, onlara itaat etmek arttr. Bir evid byle davranmazsa, anne-babas onu ehir dnda bir yere gtrp ehrin ihtiyarlarna ocuklarnn kt ve si olduunu, sz dinlemediini, ikiye mbtel olduunu vs. syler; ehrin btn sakinleri onu recmederek (talayarak) ldrrier (Tesniye 21/18-21). [slm kltrnde ocuk, anne ve babaya itaatle mkelleftir. A m a bu mkellefiyeti yerine getirmeyenler iin -nafaka dndameyyide ngrlm deildir.j Kadnlarn erkek ve erkeklerin de kadn elbisesi giymesi yasaktr (Tesniye 22/5)^'^. Ayrca kadnlar, kendilerine nikh, den erkeklerden kaacaklar ve gzelliklerini, ziynetlerini onlardan saklayacaklardr (Tekvin 24/65; aya 3/16-24). Buna benzer yetlere Yeni A h i d ' d e de rastlanr. LAyn hkmler slm kltrnde de benimsenmitir.] E v l e n m e : Evlenme, insanlara ilah bir emirdir (Tekvin 1/28). (Nikh, taraflar orulu olduu halde, havralarda haham tarafndan akdedilir. nce sz kesme, nian yaplr. Bundan rcu miimkndr. Arkasndan iki hid huzurunda akid icra edilir.] Erkek, evlenecei kadna veya babasna bir arik (mohar) demelidir (Tekvin 34/11-12; 29/1827). Grlyor ki Yahudilikte de slm hukukundaki mehr tatbikat vardr. Nikhta erkek kz tarafna bir edada bulunmay taahhd eder. Tevrat'ta Hazret-i Ya'kb'un hanm ile evlenebilmek iin kaynpederine yedi yl hizmet ettiinden bahsedilmektedir (Tekvin 29/18-27). Yine Tevrat'ta Hazret -i Y a ' k b ' u n kzyla evlenmek iin her tri agrii vermeye hazr olduunu bildiren bir dmd namzedinden sz edilmektedir (Tekvin 34/11-12). Eer bir adam nianls ol97- Mehur Fransz kahraman .lean d'Arc'n yaklarak ldiirimeslnin sebeplerinden birisi de devaml erkek elbisesiyle gezmesiydi.

ve "nceki eriatier"

101

mayan bir kz aldatr da onunla yatarsa, kendi kars olmak zere ona bir arlk verecektir. Eer kzn babas, kz bu adama vermek istemezse, adam kzlara verilen arla gre para verecektir (k 22/16-17). Bu da, slm hukukundaki, fsid nikhta mehr -i misi denmesi tatbikatnn benzeridir. Yahdlin mehr ile alkal hkmleri daha ziyde Talmud'da yer ahr. Mehr, koca tarafndan ketube ad verilen bir yazl vesika ile tesbit edilir (slm hukukunde mehri yazl vesikaya balamak art deilse de mstehabdr). Bakire ve dul iin asgar hadleri tayin olunmutur (slm hukukunda da mehrin asgar haddi herkes iif takriben be gram altndr). Evlilik mddetince koca bu mikdar istedii zaman der. Koca vefat etdi ve karsn boad zaman bu mebla muaccel olur (Her iki hkm de slm hukukunda aynen cridir)^^, Hristiyanlarda mehr tatbikat ' vardr. A m a kza deil, kz tarafndan erkee denir ve drahoma diye bilinir. Nikhdan sonra dvedilere yemek (velme) verilir. Nitekim Tevrat'ta Hazret- Y a ' k b ' u n nikhnda yemek ziyafeti verdii anlatlr (Tekvin 29/22-23). ncil'de de dn yemei dedne rasdanr (Matta 22/2-4). Hazret -i s ' n n , annesi ve havrleriyle Celile'de katld bir velmeden bahsedilir (Yuhanna 2/1-10). [Hazret -i Muhammed de evlenirken velme verilmesini tevik ederdi.) Erkek aralarnda dil davranmak kaydyla birden ok kadn alabilir. Ancak kadnlarn nafakas erkee aittir (k 21/10)55. Birden fazla kadnla evlenmek (Taaddd -i zevct) merudur (Tesniye 21/15). Hazret -i brahim, Sra, Hacer ve

98-Mahmud Es'ad, 209. 99- Rivayete gre, kadnlarn nafakalarnn erkeklere it olmas, t Hazret- dem ile Havva'ya kadar uzanan bir gelenektir. Nitekim Havva yaratldktan sonra yemek zaman gelince Hazret- Cebrail, Hazret-i dem'e Havva'nn hissesini ayrmasn sylemi, bylece kadnlarn nafakasnn erkekler zerine bor olmas o zamandan kalmtr. Hirev, 132.

102

slm Hukuku

KetLira adnda ii hanmla evlenmitir (Tekvin 16/1-4, 25/1), Hazret-i Ya'kb'un ikisi hr, ikisi criye olmak zere drt (Tekvin 29/16-30, 30/3-13, 32/22) ve kardei Esav'n da kars vard (Tekvin 36/2-5). Eski Ahid'de Hazret-i Davud'un dokuz hanmndan bahsedilmektedir (1. Samuel 2 5 / 3 9 - 4 3 , 2 5 / 4 4 , 2 7 / 3 , 30/5, 18; II. Samuel 2/2, 3/2-5, 3/1316, U / 2 - 5 , 14-17,26-27, 12/9-10,24; I. Krallar 1/1-4). Hazret-i Sleyman'n yediyz kars ve yz cariyesi olduu bildirildiine gre bunda bir tahdit de yoktur (1. Krallar 11/3). Islm hukuku evlenilecek kadn saysn drtle snrlandrm, aralarnda adaleti gzetme artn aramtr.] Bir adam babasnn karsn almayacaktr (Tesniye 22/30; Levililer 18/8). Bir kimse, annesi, kz, torunu, gelini, kzkardei, kardeinin kz, halas, teyzesi, yengesi (amcasnn ve kardeinin kars), kaynvalidesi ile evlenemedii gibi, bir kadn (baldz) kzkardeinin zerine nikahlamak da yasaktr. jBu evlenme yasaklan slm hukukunda da ayndr.) Kzkardeiyle evlenenler ldrlmeyi hakeder (Levililer 18/6-18)'. Tevrat, hr kadnlann yansra, harb esiri olarak ele geirilen cariyelerle evlenmeyi de meru sayar (Tesniye 1/10-12). Hrn oullan, yani din adamlan, dul kadnlarla ve fahielerle evlenemez (Levililer 21/7-15). jTalmud, Yahd olmayan btn kadnlar iin fahie tabirini kullanr.! Bir kimse, nianls olmayan bir kadnla cins mnsebet kurarsa, hem bu kadnla evlenmek, hem kzn babasna para vermek zorundadr; aynca zell ettii iin bu kadn bir daha asl boayamaz (Tesniye 22/28-29). brnler, kz ve oullann yabanclarla evlendiremezler (Tekvin,
100- Tevrat'ta Hazret-i brhm'in kardeinin kjzt Sra ile evlendii (Tekvin 2 0 / n ) bildirilir. Yine Tevrat'tan anlaldna gre Hazret-i Ya'kb'un eriatinde ayn anda iki kzkardele evli bulunmak eizdi; nitekim Hazret-i Ya'kb, iki kzkarde Leya ve Rahel ile ayn anda evliydi (Tekvin 29). Ayrca Tevrat'ta Hazret-i Ms'nm babas Amram'n (mran), halas Yokebed ile evlendii ve Hazret-i Ms ile Harun'un bu evlilikten doduu yazyor. (k 6/20). yle anlalyor ki mran'n tbi olduu Hazret-i Ya'kb eriatinde bu da caizdi.

ve "nceki eriatier"

103

34; k, 34/16; Tesniye 7/3; Yeu 23/12; Nehemya 10/30)''. Hatta srail oullarnn her pt (areti) kendi arasndan evlenecektir (endogami); aksi takdirde mirasdan mahrum olur (Saylar 39/6-9; Levililer 2 2 / 2 - 3 ) i 0 2 . Eer kardeler bidikte otururlarsa ve onlardan biri lrse ve onun olu yoksa, lenin kars darda yabanc bir adama varmayacaktr, kocasnn kardei ile evlenecektir (Buna levira denir ve birok eski cemiyette tatbik edilmidr). Ve kadnn douraca ilk oul len kardeinin ad ile
101- Bununla beraber Yahdlerin bu yasaa uymadklar yine Eski Ahid'de anlatlmaktadr (Ezra 10/10-11; Malaki 2/11). Hazret- Sleyman, dier inanlara da msamahal davranm, fanatik Yahdlerin protestolarna ramen baka din mbedlerine de dokunmamttr Bu yzden dnyann her tarafnda byk bir sayg ve sevgi kazanm, deta cihna nmne olmutur. Halbuki bugn eldeki Ahd-i Atik denilen kitap, Hazret- Sleyman' bu konuda itham eder (Nehemya 13/26). Ahd-i Atik'de, Hazret- Sleyman ihtiyarladnda karlarnn onun yreini baka ilhlarn ardnca saptrd sylenir (Krallar l]/4}. Rivayete gre karlarndan birisi putperest idi ve Sleyman onun ibdetine dokunmamt. Ayn kitapta Hazret-i Dvud ile Bateba arasnda getii rivayet edilen bir hikye anlatlmaktadr. Halbuki btn bunlar, peygamberlerin m a sum olduu hususundaki din inanca aykr olduu gibi, bir mukaddes kitapta yer almas da hayret vericidir. Nitekim slm inancna gre, peygamberler gnh ilemezler; aneak onlardan zelle (srmek) denilen ve iki dorudan daha dorusunu semekte yanlmak olarak tarif edilen hareketler sdr olmas caizdir Onlar hakknda ileri geri konumak, onlarn anna uymayan hikye ve rivayetler anlatmak yasaktr, byle davrananlar had cezas olarak ldrlr Nitekim Hazret- Ali, Hazret- Dvud ile Bateba arasndaki hdiseyi Beni srail'in yapt gibi yanl anlatanlara, yzaltm denek vuracan bildirmitir. Hdisenin asl udur ki: Ury, Temu' isminde bir kzla evlenmek iin, kza haber gnderdi. O da kabul etti ise de, kzn akrabas istemedi. Uryy ktlediler. O aralkta, Hazret- Dvud da Temu'a tlib oldu. Ury muhrettede lnce, kz Hazrct-i Dvud ile evlendi. Szlemesi yaplm olan kza tlib olmasna, Allah raz gelmedi. Hazret-i Dvud, hat etdiini anlaynca, tevbe etti ve afv olundu. Beydv, lV/84. u kadar ki,Tevrat'ta Hazret- Dvud peygami)er deil yalnzca bir meliktir. 102-Ancak hem tarih boyunca, hem de bugn bu kabil (exogamik) evliliklere ska rastlanmaktadr (Malaki 2/11-12; Ezra 10/10-11; Yeu 23/12-13; Nehemya 13/23-27). Bunun sebebi de Yahdlerin dnyann drt bir yanna dalmalar ve ou zaman kendi dinlerinden biriyle evlenme imkn bulamamalardr. Bugn bu gibi nikhlar kerhen kylmakta; ancak Yahd bir kadndan doan ocuklar Yahd kabul edilmektedir.

104

slm Hukuku

onun yerini tutacaktr (Tesniye 25/5-lO)'^^. Tevrat'ta, Y a ' k b ' u n olu Yahuda'nm, olu-Onan'a, len aabeyinin kars Tamar ile evlenmesini emrettii; doacak ocuun kendisine deil de len aabeyine ait olacan bilen O n a n ' n zifaf gecesi ersuyunu yere dkt; Rabbin bunu tasvib etmeyerek Onan' ldrd anlatlmaktadr (Tekvin 38/8-10). Bu kssadan Onan'n azl mi, yoksa istimna m yapt aka anlalamamakla beraber, Yahd din adamlar bunun istimna olduunu kabul.etmilerdir. Nitekim bugn bile istimnaya onanism denilmektedir. Bunanla beraber hdisenin her iki ihtimale de ak oluu, azlin de yasaklanmas neticesini dourmutur. Onan, ocuu olursa, bunun Tevrat'a gre- len aabeyine it olacan dnd iin byle davranmtr. Nitekim geen asrda Fransa'da azle onanism conjugal (=evlilik istimnas) denilmekteydi'o^. [slm hukukunda azl ve zaruret olduunda istimnaya izin verilmitir.] Yeni evli bir adam, harbe gitmekten ve zerine bir i yklenmekten muaftr; bir yl evinde serbest olacak ve ald kadn sevindirecektir (Tesniye 24/5). Yeni evlenen bir erkek, dier hanmlarnn yanna gitmeden, bu hanmyla yedi gn kalabilir (Tekvin 29/26-28). [slm hukukuna gre d e , birden fazla kadnla evli koca, yeni evlendii einin yannda bu defaya mahsus olarak yedi gn kalabilir.] Kadn kirii (hayzl) iken onunla cins yaknlk yasaktr (Levililer 18/19; Hezekiel 18/6). [slm hukukunda da byledir.] Kadnlar doumlarn ar ekerek yaparlar (Mika 4/10)
103- Esasen bir Ben srl peygamberi olan Hazret- Yahya, o zamanlar Roma'mn Filistin valisi Herodes*e, kardei Filippus'un dul kars Herodiya ile evlenmesinin meru olmad gerekesiyle kar km ve bu yolda hayatn kaybetmiti (Markos 6-8). Herodes yengesiyle evlenemezdi; nki Filippus'un ocuu vard. 104- Richard Ixwinsohn: Cins detler'ftrihi,Trc. Ender Grel, st. 1966,286. 105- Bunun iindir ki Katolik kilisesi bugn bile arsz douma kar kmaktadr.

ve "nceki eriatler"

105

Boanma: Yahdlerde boanma ok kolaydr. Bir erkek istedii zaman hanmnn eline bo kad vermek suretiyle onu boayabilir. Boanm bir kadn da bakasyla evlenebilir. lk kocas boad hanmn bir bakasyla evlenmedike tekrar alabilir (Tesniye 24/1-2). Bununla beraber Eski Ahid Allah'n boanmay sevimsiz bulduunu bildiriyor (Malaki 2/15-16). [Hazret-i M u h a m m e d de Allah'n izin verdikleri iinde en sevmedii eyin boanma olduunu bildirmektedir.] Kendilerine ahbr da denilen sonraki Yahd hukukular, boanma iin bir takm artlar tesbit etmilerdir 'O. Bir adam karsn boayp o da bir bakasyla evlendikten sonra bu evlilik sona erse, eski kocas onu alamaz (Tesniye 24/3-4). [Boanma, mutlaka kiiden mteekkil bir din mahkeme/haham nnde ve en az cemaatten on hid huzurunda gerekleebilir. Aksi takdirde taraflar boanm saylmazlar. Boama, kada geirilir ve kadna teslim edilir. Kadnn hazr bulunmasna gerek yoktur, vekili vastasyla da kad tesellm edebilir.] Bir erkek karsn zinayla sular, ancak hid tutamazsa bu takdirde khin huzurunda lnetleerek ayrlacaklardr (Saylar 5/1131) [Lian denilen bu messese slm hukukunda da vardr ve nesebin reddi yoludur]. Evlendii kzn bakire olmad yolunda iftira atan kimse karsn boayamazd (Tesniye 22/13-19). (1917 tarihli Osmanl Hukuk- Aile Kararnamesi'nde Musevilerin evlenme ve boanmasyla ilgili maddeler ve bkmleri yledir: 20- Bir kimse berhayat olan zevce-i mutallakasnn hemiresiyle izdiva edemez. 2 1 - Aleltlak
106- Galanti, Sami Vz- Kanun, 11-12. 107- Bu kanunnme tevhid-i kaz maksadna ma'tuf olarak karlm ve ancak ok ksa bir sre yrrlkte kalabilmitir. Bununla zimmlertn kazj muafiyetleri bir ynden sona eriyor; Osmanllarda o zamana kadar devam eden, gayrimslim teb'amn ahvl-i ahsiyyeye dir dvalarn kendi rhn temsilcilerinin

106

slm Hukuku

zevcinden ayrlm olan bir kadn ahs-j har ile izdiva edip ondan da ayrldktan sonra zevce-i evveliyle izdiva edemez. 22- Bir kimsenin kardeinin kz evld ve ahfdyla izdivac memnu deildir. 23- (vey kzlarla) mcerred akd ile memnuiyyet-i musahere sabit olaca gibi, takarrb vuku bulsun bulmasn aleltlak nikh- fsid ile dahi memnuiyyeti musahere sabit olur. 24- Zin sebebiyle tefrik olunan kadn tekrar tezevvc memnudur. 25- Evld olduu halde vefat eden biraderin zevcesini tezevvc memnudur. 26- Rada' mevni'-i nikhdan ma'dd deildir. 39- bu fasi ahkm (akd-i nikhn icrasndan evvel iln, akd-i nikhda iki ahidin bulunmas, nikhn nikh meclisinde tarafeynin veya vekillerinin cab ve kabulyle akdolunmas, nikhn tenkih ve tezvic gibi sarih lafzlaria olaca, zerine evlenmemek ve evlendii surette kendisi veya ikinci kadn bo olmak artyla bir kadn tezevvcn sahih olduu) Msevler hakknda dahi cridir. 59- Nikh memnu olan bir kadn nikh fsiddir. 60- Tarafeynden biri erit-i ehliyyeyi hiz bulunmazsa nikh fsid olur. 61- Hn-i akdde tarafeynden birinin nef'ine olarak dermeyan edilen urut ba'delakd tahakkuk etmezse nikh fsid olur. 62- Akd-i nikhda hazr bulunan uhud evsf- matlubeyi hiz bulunmazsa nikh fsid olur. 148- Msevlerde aleltlak akd-i sahih veya fsidde talk veya fesh veya zevcin vefat vukuunda iddet lzm gelir. Mddet-i iddet doksanbir gndr. u kadar ki hmil veya zt- veled olan kadnn ddeti ocuu iki yan ikml edinceye kadar imtidd eyler. ocuun vefat hlinde iddet, tarih-i vefattan itibaren doksanbir gndr.)

(cemaat mahkemelerinin) nne gtrebilme imkn kaldrlyordu. Burada Musevi ve sevlere il hukuk hkmlerin tanziminde bu dinlerdeki erbb- ihtisasn ma'lmatlarndan istifde edildii Esbb- Mu'cibe Lyihas'nda ifade olunmutur. Kararnme'nin metni iin bkz. Takvim-i Vekyi, no; 3046 tarih: 14 Muharrem 1336; Dstur: II/9/762-781.

ve "nceki eriatier"

107

Miras Hukuku
Miras ncelikle erkek ocuklarn hakkyd. Erkek ocuklardan da en by iki hisse alma hakkna shipd. Erkek ocuk yoksa kzlara miras derdi. Hi ocuu olmayann miras srasyla kardelerine, sonra amcalarna ve airetinden (kan akrabasndan) en yaknna giderdi (Saylar 27/8-11; Tesniye 21/15-17). Gayr meru ocuklara miras verilmemektedir (Hkimler 11/1-2). (slm hukukunda da byledir.) Efendinin cariyeden olan ocuklarna da miras verilmemektedir (Tekvin 21/10-12). Hazret-i Musa 'dan evvel kz ocuklarna hi miras verilmiyordu. Nitekim Hazret- Y a ' k b ' u n eriatinde byle olduunu Tevrat bildirmektedir (Tekvin 31/14-15). Tevrat, erkek ocuk olmad takdirde kendi sfatiarndan evlenen kzlarn miras alabileceine hkmetmitir (Saylar 27/8, 36/1-12). Kzlarn mirastan haklarnn olmamas hkm, Yahdlerin kzlarna evlenirken cehiz vermeleri detini getirmitir (Yeu 15/19; Hkimler 1/15). Hazret-i Eyyb'un kzlarna, kardeleri arasnda miras verdii bildirilmektedir (Eyyb 42/15). Bu da gsteriyor ki, kzlara miras verilmesi murisin inisyatifindeydi. Hazret- Eyyb, Hazret- Ms eriatinde olduu iin denilebilir k bu eratte muris isterse kz ocuklarna miras nasbi suretiyle miras brakabilmektedir. Tevrat'ta ocuu olmayanlarn mirasnn kardelerine; kardei olmayanlarn babasnn kardelerine; bu da yoksa airetinden en yakn akrabasna intikal edecei hkmnden baba ve annenin miras hissesi olmad neticesi kmaktadr (Saylar 27/9). Ancak bilahare Talmud ile ocuksuz lenin terikesinin babasna intikal edecei hkm imkn getirilmitir '"s [Halbuki slm hukukunda geride ocuu olsa bile murisin hem babas hem de annesi altida birer hisse sahibidir; baba

108-M. Esad,216.

108

slm Hukuku

yoksa dede ve nine de byie vrisdr; te yandan erkek ocuklarla beraber kz ocuklar da vris saylr. Cariyenin efendisinden dourduu ocuk da hem hr, hem de vrisdr.] Kleler terikeye dhildir (Levililer 25/44-46). Ancak satn alnan arazi terikeye dhil deildir; jbile senesinde akid infisah ettiinden bedelini deyen eski sahibine dner. Sur iindeki evler bundan mstesnadr (Levililer 25/2334). jTaimud'a gre, erkek ocuu olmayanlar, kzlar olsa bile malnn tamamn bakasna vasiyet edebilir ^^'^.] srail oullarnn on iki sbti arasnda veraset cereyan etmez. Herkes kendi spti iinde miras brakabilir ve alabilir. Baka sbttan biriyle evlenen kzlar, babalarndan miras alamazlar. Kendi sbdarndan evlenen kzlar, erkek kardeleri yoksa miras alabilirler. Tevrat'tan nce, baka bir sbttan evlenen kzlar,erkek kardeleri yok i s e , b a b a l a n n d a n miras alabilirdi (Saylar bb. 36). Tevrat'n bunu neshettii anlalyor.

Borlar Hukuku
Tevrat, akid ve haksz fiil yoluyla bor doumunu kabul etmitir. Tevrat'ta satim, kira, hizmet, karz, vedia, ariyet gibi akid rneklerine rastianmaktadr. K e n ' a n lkesi fethedilip taksim olunduktan sonra buradaki arazilerin satilmas ancak srelidir. nki srail oullar, rableri Yahve nezdinde garib ve misafir olduklarndan Ken'an lkesindeki arazilerin daim surette sat yasaklanmtr. Jbile senesinde (elli yl sonra) sati infisah ettiinden arazi fidyesini (bedelini) deyen eski sahibine geri dner. ehir iindeki gayrmenkuller byle deildir. Bunlarn geri alnmas iin bir ydlk bir mddet vardr. Ancak Levililer bu mddetle bal olmadklarndan her zaman sattklar gayrmenkulleri geri satn alabilirler (Levililer 25/10-14, 23-25). [Menkul mallarn satinda mlkiyet akidie deil kabz (meyeha) ile
109-M.Esad,2l6-2i7.

ve "nceki eriatler"

109

gemektedir"o.l brnlerin faizle birbirlerine dn vermeleri yasaktr, ancak yabancya faizle dn verilebilir (k 22/25;Tesniye 23/19-20; Hezekiel 18/8) " i . [Grlyor ki Mslmanlkta olduu gibi Musevlik de drlharbde faizli muamelelere izin vermitir. te bu sebepledir ki dnyann drt bir yanna srlen Yaidler bu izinden yararlanarak en serbest bir ekilde ticaret yapm, hatta bankerlik ve tefecilikle uraarak ok byk servet sahibi olmulardr.] Tevrat, bor karl rehni kabul etmitir (k 22/26). Yedi yl sonunda srii oullarndaki alacaklardan ibra mecburiyeti vardr, ancak yabanclar ibra mecburiyeti yoktur (Tesniye 15/1-3; Nehemya 10/31). Haksz fiillerden doan mkellefiyetlere gelince: Bir kimsenin ehli hayvann bakasnn tarlasnda otlamak zere salverirse kendi tarlasnn en iyisinden der. Birisinin yakt ate bakasnn tarlasn yakarsa der. Birisine emnet braklan mal alnrsa, hrsz iki mislini der. dn alnan bir ey sahibi beraber deilken telef olsa der, sahibi beraber deilse demez, kiraya sayar (k 22/5-15). Hayvan bir bakasnn hayvann ldrrse, satlp paras paylalacaktr; ancak hayvan saldrgan biliniyorsa, sahibi len hayvann yerine aynsndan verecek, len hayvan ise onun olacaktr (k 21/35-36). Bir kimsenin kazd ukura bir hayvan dp telef olursa, ukuru kazan tazminat der, hayvan ise kendisinin olnr (k 21/33-34).

Ceza Hukuku
Tevrat c almay, ahs intikam yasaklar; cezalandrma yetkisini siyas otoritenin temsilcilerine verir. Ancak adam ldrme sularnda, maktuln yakn akrabasna, su110- M. Es'ad, 214-215. 111 - Bugn srail'de baz bankalarda Yah(diere verilecek kredilerin din prensiplere tbi olacan bildiren ilnlar yer almaktadr.

110

islm Hukuku

luyu tkib edip, ldrme (ksas) hakk verilmitir. Ancak bunu hkim huzurunda iki hidle ispatlayacaktr (Saylar 35/19). Ksas karlnda diyet alnamaz (Saylar 35/31) " 2 . Adam ldrmek, zin etmek, hrszlk yapmak, bakasnn malna tamah etmek, yalan yere hidlik, rvet almak yasaktr (k 20/13-16, 23/8; Tesniye 5/I7-2I). Bir adam vuran, vurduu lrse mutlaka ldrlr (k 21/12). ldrme niyetiyle veya ldrc bir letle ldren, kasden ldrm saylr (Saylar 35/!6-21). jslm hukukunda da hemen hemen ayn hkmler vardr.i Adam ldrme fiili eer kastl deilse, katilin Ken'an ilinde bu i iin tahsis edilmi biri rdn nehrinin bir tarafnda, dier tarafnda olmak zere alt ehirden birine kamasna gz yumulur (bir nevi srgn). Bylece maktuln akrabasnn znts teskin edilmi ve suluyu tkib etmelerine engel olunmu olur (k: 21/13; Sayar: 35/9-15; Tesniye 19/4-5). Gebe kadnn ocuu drlrse tazminat denir (k 21/22). [Bu, slm hukukunda da gurre adyla kabul edilmitir.) Cezalar ahsdir. Oullar iin babalar, babalar iin oullar ldrlmeyeceklerdir, herkes kendi suu iin ldrlecektir (Tesniye 24/6; 11. Tarihler 25/4; Hezekiel 18/20). Krlk bir yerde, kim tarafndan ldrld bilinmeyen bir cesed bulunursa, en yakn ehrin ihtiyarlar, altrlmam ve boyunduruk vurulmam gen bir inek alacak, srlmemi ve ekilmemi bir vadiye indirerek boazlyacaklar, hepsi bu inein zerinde ellerini ykayarak "ellerimiz bu kan dkmedi ve gzlerimiz onu grmedi" diye yemin edecekler, bylece temize km saylacaklardr (Tesniye 21/1-9) |Bu messese slm hukukunda da kasama adyla kabul edilmitir). Cana can, gze gz, die di.

112- Bilahare Talmud'dci ksas karl diyel kabul edilmilir. Bunun sebebi de Yahd hkimlerinin aitk cezalan talbik edebilecek otorilclerini kaybederek bir nevi hakem vaziyetine diimclcridir. M. Es'ad, 213-214.

ve "nceki eriatier"

11 1

el yerine el, ayak yerine ayak, yank yerine yank, yara yerine yara, bere yerine bere prensibi muteberdir (k 21/23-25; Levililer 24/20). Klesinin gzn karan veya diini kran onu zd edecektir (k 21/26). Kavga esnasnda dayak yiyene kaybettii zaman iin bedel ve tedavi masraflar denir (k 21/18-19). Efendisinden dayak yiyen kle, hemen lrse efendi cezalandrlr (k 21/20). Ana ve babasna vuran veya lanet eden mudaka ldrlr (k 21/15, 17). Ehl bir hayvan bir kimseyi ldrrse ldrlecek, ancak sahibi mes'l olmayacaktir. Ancak hayvann saldrganl daha evvel sahibine bildiriimise, bu takdirde sahibi de ldrlecektir. Eer len bir kleyse, hayvann sahibi tazminat deyecektir (k 21/28-32). [slm hukukunda da byledir]. ki kii birbiriyle kavga ederken birinin kars yaklap kocasn kurtarmak iin onunla dvenin edep yerierini tutarsa (skarsa) bu kadnn eli kesilir (Tesniye 25/11-12). San yuvadak kesmek, dvme yaptirmak yasaktir (Levililer 19/28). |Bu sonuncular slm hukukunda da byledir.] Bfr sr veya davar alan, onu boazlar ya da satarsa, srda be, davarda drt mislini der. Hrsz duvar delerken yakalanp ldrlrse mes'liyet yoktur. ldrlmez ve mal deyemezse, hrszl iin satlr. ald ey elindeyse iki katn deyecektir (k 22/1-4). Hr insanlar karan, kle olarak satsn satmasn, ldrlr (k 21/16). Zin yasaktir. Khin (haham) kzlar zn edederse yaklriar (Levililer 22/9). Bycler, hayvanlaria iliki kuranlar, Allah'dan bakasna kurban kesenler, ldrlr (k 22/18-20). Hay vanlaria olduu gibi, kendi cinsinden biriyle cins mnsebet kuranlar da ldrlr (Levililer 20/13-15). Zin eden kadn ile erkek -bakasyla evli olsun olmasn- recmedilir. Yani her ikisi de meydana karlacak, talanarak ldrlecektir (Levililer 20/10; Tesniye 22/22;

112

slm Hukuku

Hezekiel 16/38-41,23/45-47). [slm hukukunda, nikh altmda cins temasda hi bulunmam kimse zin ederse, ldrlmez.] Cariyeyle zinada lm cezas yoktur (Levililer 19/20). [slm hukukunda da byledir). Barnabas ncilinde, Hazret-i Meryem'in Hazret-i s ' y a hmile kaldnda zin ithamyla recmedileceinden korkup akrabasndan marangoz Y s u f ' a snd anlatlr. Bu da Hazret-i s'nn tebliinden ncesine kadar Yahdlerde recm cezasnn cri olduunu gstermektedir. Hazret-i s ' y a da recmedilmek zere zin ederken tutulmu bir kadn gedrildii ncillerde anlalmaktadr. Ayrca Tevrat, irtidad eden, yani dinden dnen kimseye [slm hukukunda olduu gibi] lm cezas verileceini bildirmektedir. Putlara, tabiata, gk cisimlerine tapnanlar; Rabden bakasna kurban kesenler talanarak ldrlr (k 22/20, 32; Saylar 2 5 ; Tesniye 13, 17/3-5; 1. Krallar 1 8 ) i ' 3 . Sihirbazlk lmle cezalandrlr (k 22/18; Levililer 20/27). A l l a h ' a sven, lanet eden talanarak ldrlr (Levililer 24/16). Btn bunlar gsteriyor ki, recm, Yahd hukukunda lm cezasnn tatbik ekillerinden biridir. Btn bu cezalar, madur ve maktul Yahd olduuna gredir. Bir yabanc zerinde vki kad ve benzeri fiiller cezay gerektirmez. Kad cezasyla alkal yederden bu aka anlalmaktadr. Tevrat'ta Yahd olmayanlara kar ilenen kad ve benzeri fiillerin su olmak bir yana, mill bir vecibe olarak telkki edildii grlmektedir. Amlika kavmi iin sevkedilen hkmler bunun en canl timsalidir.
113- Yahudilikte ti kademeli din cezalar vard: Nazifah (yedi gnlk tecrid), niddui (inziva) ve herem (aforoz). Johnson, 218. Snneti reddetme, din bayramlara katimama, putlara kurban etme gibi fiiller afrozu gerektirirdi. Pantheism felsefesinin kurucusu saylan Holandal filozof Spinoza aforoza uram Yahdlerin en mehurlarmdandn.Son zamanlarda reformist hahamlar -Yahd cemaatinin azalmasn engellemek maksadyla olsa gerek- aforoza kar kmaktadrlar.

ve "nceld eriatler"

113

Tevrattaki u ibarelerde ibretlidir: "Msrdan gittiiniz zaman eli bo gitmeyeceksiniz. Her kadn komusundan ve evinde olan misafirden altn, gm ve esvab isteyecek. Oullarnz ve kzlarnz onlarla ssleyeceksiniz. Msrllar soyacaksnz" (k 3/21-22). Bugn bile srildeki Yahd cemiyetinde gaynmeru fiillerin gentile, yani Yahd olmayanlar zerinde tatbikinin su saylmasnda bir isteksizlik bahis konusudur'"'. [slm hukukunda, g a y n meru fiillerin cezalandrlmasnda, mslman olan ve olmayan vatandalar arasnda fark gzetilmemitir. Gayrimslimler de aynen mslman vatanda gibi can, mal ve rz bakmndan masundur. Bunlar zerinde k edilen gaynmeru fiillere verilen cezalar, mslmanlarla ayndr. slm lkesinde izinle bulunan ecnebiler ise, mtekabiliyet erevesinde, prensip itibariyle gayrimslim vatanda statsndedir. u kadar ki, yurt dnda ilenen sular, slm lkesinde muhakeme edilip cezalandrlmaz. |

Adliye ve Muhakeme hukuku


Tevrat'a gre peygamberler hem kavimlerinin siyas lideridir, hem de hukuk dvalara bakarlar. Mesel Hazreti D a v u d ' u n , sriloullanna hkmdarlk ve hkimlik yapt, kavmine adaletle hkmettii Ahd-i A t k ' d e bildirilmekte (II. Samuel 8/15); a y n c a onun bakt dvalar ve verdii hkmlerden de bahsedilmektedir. Vefatndan nce olu Sleyman' veliahd yapmtr. Hkmdarln babadan oula gemesinin meru olduu buradan anlalmaktadr (I. Krallar l / 3 0 ) " 5 . Hazret-i D a v u d ' u n olu Hazret-i
114- Shahak, 136 vd. 115- Johnson, o zamana kadar Yahudiler arasnda cri deviet eklinin demokratik teokrasi olduunu; bu andan itibaren Filistinliler tarafmdan yok edilme gibi endielerle ve artlarn getirdii zorlamalarla merut monari haline dntn sylemektedir, 51 -52. (Tpk slm tarihindeki Rid Halfeler devrini, saltanatn taicib etmesini douran zaruretler gibi.)

114

slm Hukuku

Sleyman da babasnn yolunda yryerek adaletle hkmetmitir. O'nun iki kadn arasnda, bir ocuun kime it olduu hakkndaki ihdlaf ltif bir hleyle zd anlatlmaktadr (1. Krallar 3/16-28). Ayrca dva dinlemeye yetkili hkimler vardr ve Tevrat bunlara hrmet edilmesini (k 22/28), dvalarn adalet erevesinde grlmesini, yabanc, fakir ve yetim haklarnn korunmasn, insanlarn sosyal durumlarnn gz nnde tutulmasn emreder; c alma ve rved yasaklar. (Levililer 19/15-18; Tesniye 1/16-17; 16/19-20; 24/17; 25/1). Delillerin en nemlisi hiddir. ahid nisab da en az ikidir (Tesniye 17/6; 19/15). Yalanc hidlik sutur (Tesniye 19/18-19). | Hazret-i M u h a m m e d de hem devlet bakan, hem de bahkim idi. Halefleri de bu yolda hareket etmiler; ayrca dva dinlemek zere vekil/hkimler tayin etmilerdir. Adliye hukukunun umum prensipleri slm hukukunda da ayndr. hid nisab da prensip itibariyle ikidir.]

Harb hukuku
Yahd eriatinde silhl cihd merudur. Tevrat, sriloullarnn dier milletierle din uruna yapt savalar anlatr ve onlar teci eder. Hazret-i Ms, peygamber sfatyla insanlar dine davet etmi; devlet bakan sfatiyla da dmanlarla savamtr. Tevrat'ta bununla ilgili pek ok yet vardr (k 23/23-24; k 34/11-13; Saylar 3 1 , 33/51 -56; Tesniye 7/1 - 5 ; Tesniye 20/10-20; Hkimler 15; 1. Samuel 27; II. Samuel 8, 10, 11, 12/29-31). Dmana nce sulh teklif edilir; kabul ederlerse lkeleri feth olunur ve kendileri de kle yaplr (Tesniye 20/10-11). Sulhu kabul etmeyen dmanla savalr ve ele geirilen ehrin ahlisi kltan geirilir; dmann mal yama edilerek ortaya ylr, ele geen ehirle beraber hepsi yaklr (Saylar 31/15-

ve "nceki eriatler"

115

18; Tesniye 13/16, 2 0 / 1 2 - 1 8 ) " 6 . [slm hukuku, muharip olmayan dmanm ldrlmesini yasaklar. Bunlar sulh ve slm devletinin hkimiyetini kabul ederlerse vatanda sa-, yr; kabul etmezlerse oradan gmeye haklan vardr.] Harb srasnda meyveli aalar kesilmeyecektir (Tesniye 20/19-20). Ganmetlerin tamamen yaklmas hkmnn yansra, Eski A h i d ' d e bunlann muhariplerle muharip olmayan arasnda y a n yarya taksim edilecei (Saylar 31/2530) ve ganimetler yakldktan baka ele geen altn ve gmn Rabbn hazinesine verilecei ynnde hkmler de vardr (Yeu 6/19). Ganimet malndan almak yasaktr (Yeu 6/17-18, 7/1-11). [slm hukukunda ganimet malnn bete biri devlet hazinesine alnr; geri kalan ise muharipler arasnda eit bllr.!

Yiyecekler
Yahdler boulmu hayvan [meyte, le] ve domuz eti yemezler. atal trnakl olmayan ve gevi getirmeyen hayvanlan da yemezler. Domuz, atal trnakl olmakla beraber gevi getirmez, binaenaleyh yenilmesi yasaktr (Tesniye 12/23, 14/8, 14/21; Levililer 11/7-8). Gevi getirdii ve trna da y a n k olduu halde deve ve tavan da yenmez, nki trnaklan atal deildir (Levililer 11/4, 6). Devekuu da yenmez (Levililer 11/16) Kartal, ahin, akbaba gibi alc kular, karga, bayku, kuu, balkl, hdhd, leylek, karabatak, saka, yarasa yenmez (Tesniye 14/11-20). Trna ata! ve y a n k olmayp gevi getirmeyen her hayvan; aynca drt ayak zerinde yryen hayvanlar arasnda penesi zerinde yryenler ve gelincik, fare, kertenkele gibi srngenler yenmez (Levililer 11/24-31). Eti yenilen hayvanlann
1 !6- Mukaddes Kitab' Got diline eviren Piskopos Ulphilas, "Gotlann byle rneklere ihtiyalar olmad" gerekesiyle Tevrat'taki harb sahnelerini tercmeden karmtr. Challaye, 123. (Gotlann vaheti tarihte mehurdur.)

116

slm Hukuku

bbrekleriyie karacier zarn yemek haramdr (Leviiiler 3/4). ya ve kan da haramdr (Levililer 3/17, 7/2427,17/10-13) [Tevrat'ta yasaklananlardan, deve, tavan ve devekuu ed ile karacier, bbrek ve iyalar dndakiler slm hukukunda da yenilmez.] Et ile st pierken bir araya getirilmez (k 23/19) " s . Drt ayakl haarat yenmez; ancak ekirge mstesnadr (Levililer 11/20-23). Nitekim Hazret-i Yahya 'nn ekirge yedii ncillerde geer (Matta 3/4; Markos 1/6). [slmiyette de ekirge yenmesine izin verilmitir.] Muayyen gnlerde (birinci ayn ondrdnc gn akamndan yirmibirinc gn akamna kadar) mayal ekmek yemek yasaktir (k 12/18-20). Deniz mahsllerinden kanatsz ve pulsuz olanlar yenmez (Levililer 11/912; Tesniye 14/10). [slm hukukunun baz ekollerinde de (Hanef gibi) yenge, midye gibi deniz haarat yenmez. | Bugn bile Yahd kasaplarn dkknlarnda Kaer (kosher) ad verilen ve o dkknda satilan etin hahamlarn gsterdii tarzda kesilen hayvanlarn eti olduuna dellet eden bir iaret bulunur. Yahdler ancak bu tarzda hazrianm bir eti yiyebilir'^. Ancak yine Tevrat'tan anlaldna
117- Eskiden Hristiyanlar, Yahdlerin fish bayramnda yapp yedikleri hamursuz ekmee Yahd olmayanlarn kanlarm kartrdna inanrd. Yahdler bu sebepten asrlarca takibata uramlardr. Osmanl Devleti'nde yaayan Yahdler de ayn ithamlarla karlatlar. Hristiyanlar sk sk Yahdlerin kendilerinden olmayan ocuklar kararak ineli flara attklarndan ikyet ederlerdi. Bu rivayetin menei ta eski Roma'da imparator Neron zamanna kadar uzanmaktadr. Osmanllar zamannda da hkmet makamlarna verilen pekok dilekede bu ineli f hikyeleri yer almaktadr. 1840 ylnda patlak veren am olaylarnn arkasnda da bu hdise yatmaktadr. Halbuki Yahd eriatinde deil insan .eti, yenilebilir hayvanlarn kan bile haramdr. Hatta dindar Yahd aileler, eti yedi kez ykamadan yemezler. Avram Galanti: T r k l e r ve Yahdler, st. 1928,23-24; Johnson, 206 vd. 118- Bunun izahn brnlere, semav dinlerden uzaklatklar devrelerde hkim olan sempatik byclkte bulanlar vardr. Challaye, 130. Gerekten zaman zaman bunlar arasnda animizm, hatta putperestliin yayld bilinmektedir 119- "Gda dinin bir paras, yemek de Tanr ile paylamay ifade ettiine gre, malzemenin izin verilen yerden gelmesi yetmiyordu, kesim esnasnda ananeye gre yaplan dua ile de kutsanm olmalyd.

v e "nceki eriatler"

117

gre Hazret-i Nih'un eriatinde btn canl hayvanlar, bitkiler gibi yenilebilmekteydi (Tekvin 9/3). K u r ' a n ' d a olduu gibi, alkoll ikilerin iilmesi Tevrat'ta da yasaklanmtr (Levililer 10/8-9). Ancak bu yasa ihll edenlere kar hukuk bir meyyide ngrlm deildir ve bu yasan Yahdler'e mnhasr olduu anlalmaktadr. Nitekim Yahd olmayanlar sindirmek iin alkoll ikilerin bir eit silh olarak kullanlmasna, onlara iki iirilip sarho edilmesine izin verilmitir (Sleyman'n Meselleri 31/6-7; Yeremya 51/39-40, 57). Farkl cinsden hayvanlarn iftletirilmesi; bir tarlaya birbirinden farkl iki cins tohum ekilmesi; birbirinden farkl iki ayn cins elbisenin ayn anda giyilmesi yasaklanmtr (Levililer 19/19). Tart ve lde hyanet yaplmayacak; falc ve cincilere gidilmeyecek; misafirler gzetilecektir (Levililer 19/31-36).

Hitan (Snnet)
Snnet olmak (hitan) Hazret-i brhm'in eriatinden gelmedir. Doksan dokuz yandayken bununla emrolunm u , bizzat kendisini snnet etmiti (Tekvin 17/24). Rivayete gre, Amlika kavmi ile savamas emrolunan HazretHayvanlarn ve kmes hayvanlannm boaz ve nefes borusu, keskinliinden emin olmak iin kere parmaklara, kere de trnaa srlm bakla kesilmeliydi. Kesimden sonra zellikle akeierde herhangi bir hastalk olup olmad incelendikten sonra, kanl damarlar, yasaklanm yalar ve arka taraf ayrlyordu. Sholet, yani ananeye uygun kasap, hahamlar tarafndan atanyordu ve genizahtaki mektuplarn birinde kesimi yapann adan incelenmeye tabi tutulduunu anlatyor: din, ahlak ve bilgi ynnden... Btn kann boaltlmasnn da dahil olduu grevini tamamladktan sonra, el srlmediine emin olmak iin bir beki vazifelendiriliyordu: bu noktada 30 dakika sre ile hayvan suya yaUrilarak, kesinlikle kan kalmamas iin bir saat sre ile tuzlanyordu. Sama ve peynir yapm da temizlik kurallarna tabi olduundan bekinin denetiminde yaplyordu. Yumurtann kosher olmas iin hibir kan izi tamamas , bir yuvarlak bir de oval ue olmas, ansnn etrafnda da beyaz olmalyd." .lolmson, 199-200. ,

118

slm Hukuku

i brhm, her iki tarafm da ok krld bu savata kendine tbi olanlarn ileriyle diimaniar ayramad iin bir almet"i farika olmak zere snnet emrolunmutur^^o. Ayn zamanda on yandaki olu sml'i de snnet etmidr (Tekvin 17/23-27) Daha sonra olu shak' da emrolunduu zere sekiz gnlkken snnet etmitir (Tekvin 21/4). Hazret-i brhm ve zrriyedne ocuklarn sekiz gnlkken (Tekvin 17/9-14), Hazret- Musa 'nn mmetine de yedi gnlkken snnet etmeleri emrolunmutur (Levililer 12/3). Hazret-i Yahya ve Hazret- s da sekiz gnlkken snnet olmulard (Luka 1/59, 2/21). Yahdlerde snnet o kadar nemlidir k, snnetsiz sz dinsizler iin kullanlmaktadr (Hezekiel 32/21). Hazret-i brhm eriadnde hkm caiz olan hitann; Haziet-i Ms eriadnde vcib klnd anlalmaktadr.

Sebt Yasa ve Bayramlar


Yahdlerde haftann yedinci gn olan sebt (cumartesi) gnnde almak, yemek piirmek vs. yasaktr (k 16/23; 20/8-11). Sebt gn i gren ldrlr (k 31/15, 35/2). Sebt gnnde yaplmas yasak olan ileri hahamlar Tevrat'tan (k: 35/4 vd) kyas yoluyla karmtr '^.
120- NJancjzde, 1/160. 121- Bunlar odun toplamak, ate yakmak veya sndrmek, yemek piirmek ve halamak, seyahat, yk tamak, i idare etmek, tarla srmek, ekmek, bimek, demet yapmak, harman kaldrmak, tahl ayklamak, tmek, elemek, yourmak, yn krkmak, ykamak, dmek, boyamak, eirmek, rmek, dokumak, iplik bkmek, ip dm atmak veya zmek, diki dikmek, kuma kesmek, avlanmak, hayvan boazlamak, hayvan derisi yzmek, tuzlamak, tabaklamak, postun tylerini kazmak, yaz yazmak, bina yapmak veya ykmak, ekile vurmak, yk tamak, elektrikli eya kullanmak, havradan baka bir yere gitmek zere otomobile binmek gibi ilerdir. Karaimlerde, ilveten, k yakmak, banyo yapmak, akan suyu kullanmak, kapal bir kab amak, gmlek zerine palto, ceket vs. giymek, dnya kelm konumak da yasaktr. Reformist Yahdler bu kaidelerin pek ounu ihmal ederler Hatta Amerika'da sebt gnnn cumartesinden pazara kaydrlmas fikrinde olan Yahd din adamlar da vardr Adem zen; Yahudilikte badet, st. 2001, 195-197.

ve "nceld eriatler"

119

Gebe ve hayvanc brnlerken, artk yerleik ve ziraati hale gelen Yahdlerin (temelini Ken'anlerde bulan) ziraatle alakal hac bayram vardr: Ekinler biilmeye baladnda kutlanan mayasz ekmek (fsh) bayram, yedi hafta sren hasad neticesi tarladan mahsuln ilk alnd zaman hasad veya haftalar (pentikost=ellinci gn) bayram (k 23/14-17) ve babozumu srasnda kutlanan haymeler (adrlar) bayram. Fsh, Msr'dan k sembolize eder. (Bir ara ikinci plana dmse de, V l l . asrda tekrar canlanmt 122.) Yeni ayn douunu tesid eden Ro-ho,de aylk bir bayramdr (Saylar 28/11). Ro ha-ana ylba bayramdr (Hezekiel 40/1). Yedinci aym onundaki Yom kipur bayram ldeki yolculuk srasnda tesis edilen bir oru ve nedamet gndr (Levililer 23/27). Eski Ahidde bulunmayan baka bayramlar da vardr. [slm kltrnde Ramazan ve Kurban bayram olmak zere iki din bayram vardr. Bunun haricinde bir takm kuds gn ve geceler (kandil) de bulunmaktadr.]

bdetler D i n a d a m l a r : Hazret-i Harun'un soyundan geldii kabul edilen ve khin (kohen) denilen din adamlarnn imtiyazlar yannda, giyimleri ve yemekleri kendilerine mahsus hkmlerle belirlenmitir. Bunlar mbedlerde yn elbise giyemez, ancak keten giyebilir; salarn uzatamazlar; arap iemezler. Fahielerle ve boanm kadnlarla evlenemezler; ancak bir khinden dul kalmsa alabilirler. Khinler dva dinleyip ihtilafllar arasnda hkmederler (Levililer 21/7; Hezekiel 44/15 vd). Hazret-i Y a ' k b ' u n nc olu Levi'nin soyundan gelen Levililer, Allah'n srail oullarndan ilk doanlar takdimesi olarak seip ald bir cemaattir ve Hazret-i Ms, Hrn gibi peygamberler bu
122- Challaye, 138.

120

slm Hukuku

soydandr. Tarihlerde, Hazret-i D a v u d ' a kadar srail oullarnda peygamberlik Hazret-i Ya'kb'un olu Levi'nin, h k m d a d k da Yahuda'nm soyuna mahsustu; Yahuda'nm soyundan Hazret-i Dvud hem peygamber ve hem de hkmdar idi, deniyor. Levililer, Rabbin hizmetini yapmak zere Hazret-i Hrn ve oullarna hediye olarak verilmidr. Bu tarihten idbaren Hazret- Hrn soyundan gelenler mbedlerde rhib olmular; dier Levililer de daha alt seviyede din adam olarak onlara yardmc olmulardr (Saylar 8. bb). Din hizmetlerle uraacaklar iin toprak taksimi yaplrken Levililere toprak verilmediinden bunlarn geimini dier kabileler karlard (Saylar 35. bb; Tesniye: 10/8-9, 18/1-8; Yeu 13/14). Bbil esaretinden dnte khinlik Sadukler denilen bir aileye ge. Mabedin harab olmasndan sonra da khinlik messesesi tarihe kararak, yazclar da denilen Tevrat bilginleri (Ferisler) din lider haline geldiler. Bunlara haham deniyordu'23. Necaset: Ed yenen veya yenmeyen hayvanlarn lsne dokunan veya yiyen herkes akama kadar murdardr, pis hkmndedir, ykanmas ve elbisesini de ykamas gerekir. Bunlar, aa kap, elbise, deri, ul, her neyin stne derse, o murdardr. Temizlenmesi iin suya konur, akama kadar kalr; toprak kap ise krdr (Levililer 11/32-40, 17/15). Bedenden akan herey, idrar, kan, meni necisdr; dedii yer suda ykanacaktr (Levililer 15/4-5,17,27). [slm hukukunda da byledir.) G u s l : Yahdlikte de mslmanlarn gusl abdesdne benzer bir temizlenme ameliyesinin varl gze arpar. Kendisinden meni km bir adam veya cins temasta bulunanlar ykanacaktr (Levililer 15/16-18, 22/4-7). Ayrca kendisinden zr kan gelen bir kadn, bu kan kesildikten sonra ykanacaktr (Levililer 15/19-24). ocuk douran ka23- zen, 136 \'d.

ve "nceki eriatler"

121

din krk gn murdardr (Levililer 12/2-5) [slm hukukunda buna nifas denir]. Elbisedeki meni bula da ykanacaktr (Levililer 15/16;Tesniye 23/10-11) [Meni, slm hukukunda da temiz saylmaz]. Tevrat'ta, "Dvud ulaklar gnderip onu getirtti, ve kadn onun yanma geldi, ve murdarlndan tathir edilmi olduundan Dvud onunla yatt". (11. Samuel 11/4). Buradaki murdarhk hayz hli olabilecei gibi, iddet de olabilir, nki kadn duldu. Hazret-i Yahya 'nn, insanlar ve bu arada Hazret -i s'y rdn nehrinde guslettirdii kaynaklarda gemektedir. Bu sebeple kendisine Vaftizci Yahya (Jean Baptiste) denir, Tevrat'a gre, czzaml ve aknts olanlar, ayrca elbiseleri ve yattklar yer murdardr (Levililer 13, 14. 15. Bablar). len kimse de murdardr, binaenaleyh gasledilir (Levililer 21 /1 -3); ancak l iin ar hareketlerle matem tutmak yasaktr (Levihler 1 9 / 2 8 , 2 1 / 5 ; Tesniye 14/1) [slm hukukunda da l ykanmadan defnedilmez ve l iin matem tutulmaz]. Yahdlere, kurban kesmek, ibdet etmek iin mbed ve mezbahlarna yaklatklarnda el ve ayaklarn ykamalar emrolunmutu (k 30/21). Bu da Mslmanlarn abdestine benzer. N a m a z : slm hukuku kaynaklarnda, mteaddit K u r ' a n yeti ve hadslerde, namazn gemi btn peygamberlerin eriatlerinde bulunduu haber verilmektedir. Hatta bu namazn ayn Hazret-i M u h a m m e d ' i n eriatindeki gibi rk' ve secdeii olduu anlalmaktadr. Ahd-i A t k ' d e , israil zrriyetinin olduklar yerde ayaa kalkarak gnn drtte birinde Allah'n eriat kitabndan okuduklar, ve drtte birinde sularn itiraf edip Allah'a secde kldklar, ve ayaa kalkp rablerine feryad etkleri anlatlmaktadr. Bu ise mslmaniarn namaz ibdetini hatrlatmaktadr (Nehemya 9/3). Eski A h i d ' d e Hazret-i Danyl peygamberden bahsedilen holmde geen, "Ve Daniel yazsnn imza olunduunu renince evine gitti, ve odasnn pene-

122

slm Hukuku

resi Yerualim'e doru akt, ve nceleri yapt gibi gnde defa diz kt ve du etti ve Allah'n nnde kretti" (Daniel 6/10) yeti de, hem namaz ve hem de du ritUeline benzemelctedir. Ayrca Mslmanlkta yamur (istisk) namaz ve duas diye bilinen ibdetin Yahudilikte de var olduu Eski A h i d ' d e lya peygamber'in yamur duas yaptnm anlatld blmden (I. Krallar 17-18) anlalmaktadr. Bunu Yeni Ahid de anlatr (Yakub'un Mektubu 517-18). K u r ' a n ' d a da Hazret-i Musa'nn yamur duasndan ve rabbin bu duy kabul ederek oniki gzl br pnar fkrdndan bahsedilir (Bekara 60; A'rf 160). Bugn Yahdler gnde vakit (sabah, ikindi ve akam) cemaatle veya ferd olarak ibdet yapar; bu ibdetlerinde dua eder ve Tevrat okurlar. Sabah ibadetinin (aharit) Hazret-i brahim; ikindi ibdetinin (minha) Hazret-i shak ve akam ibdetinin (maarib) de Hazret-i Ya'kb'dan kald rivayet edilir. Yahdler ibdederinde kble olarak Kud s ' e (mizrah=dou ynne) dnerler (I. Krallar 8/48; Daniel 6/10). Yahd ibdederi de genellikle cemaade yaplr (Tesniye 26/5-10, 13-15; Levililer 16/21). Yahdler, ibdet ederken talt adnda husus elbiseler giymek zorundadr. Bu arada balarn da kipa ile rtmeleri gerekir'^''. IMslmanlkta da ibdet yaparken erkeklerin ba rtmesi kuvvedi bir snnettir; namazn art olmamakla beraber terkedilmesi mekruhtur.] O r u : slm hukuku kaynaklar, Yahd ve HristiT yanlarda da oru ibdetinin bulunduunu, ancak bunlarn sahura kalkmadan oru tuttuklarn bildirmektedir. Nitekim Hazret-i Muhammed "Ehl-i kitab ile bizim orucumuz arasndaki fark, sahur yemeidir" buyurmutur. slm kaynaklarnda getii zere, orulu olduklar zaman Yahdlere uyuduktan sonra yiyip imek ve cins temas yasakt. Aynca
124-zen, 160vd.

ve "nceki eriatler"

123

Yahdler iftar yldzlar grniinceye kadar geciktirirlerdi. Tevrat, Hazret-i Musa'nn Tur dandayken krk gn oru tuttuunu yazar (k 24/18,34/28). Ahd -i Atik'de Hazreti Davud'un bana gelen musibetler zerine oru tuttuu anlatlr (11. Samuel 12/16). Bu da, Yahd geleneinde orucun umumiyetle baa gelen musibetlerden dolay tutulduunu hatra getirmektedir. Yine Ahd -i Atik'de anlatldna gre, kavmini hkmdarn zulmnden korumak isteyen Yahd kz Ester, onlardan gn kendisi iin oru tutmalarn, gece gndz gn bir ey yemeyip imemelerini istemitir (Ester 4/16). Ester orucu diye bilinen bu oru, bugn bile Yahdler arasnda ismen de olsa tatbik edilir ve 13 Adar' (Mart) takib eden iki Pazartesi ve bir Perembe gnlerinde tutulur. Tevrat'ta geen nefsini alaltma emrini bilginler oru olarak tefsir etmilerdir (Levililer 16/29, 23/27; Saylar 29/7). Yom kipur, ayn zamanda ylba olan (yedinci) Tiri aynn onuncu gn (=Ekim sonu) tutulur. Ayrca Kuds'n tahribi ve Bbil esaretinin htrasna Tevrat'tan karlan drt oru vardr: 9 Av, 17 Tamuz, 10 Tevet ve 3 Teri orular. Yom Kipur; Ester orular gibi Tevrat'ta emredilen orularn yansra, hahamlarca emredilen veya ferdlerin ihtiyarna braklan orular da vardr. srail oullarnn Msr'dan klarnn htrasna kutlanan Fsh (pessah) bayramn (19 Nisan'dan itibaren bir hafta) takib eden Pazartesi ve Perembe oru tutulur. Fsh bayram arefesinde ilk doan ocuklarn htrasna oru tutulduu gibi; dn gn yeni evliler oru tutar. Sebt gn oru tutulmaz. Kk oruta sadece yemek, imek; byk oru gnlerinde ise ayrca ykanmak, yalanmak, ayakkab giymek ve cins yaknlk yasaktr. Kk orular gndz boyu; Yom kipur ve 9 Av orular gibi byk orular ise gn boyu (yirmi drt saatten biraz fazla) srer. Reformcu Yahdler bunlardan sadece Yom kipur orucunu kabul etmektedir'^.
125- zen, 174 vd.

124

slm Hukuku

Z e k t : Toprak mahslleri zekt Yahdlerde vardr ve onda bir nisbetindedir; Levililere, gariplere, yedmlere ve dl kadnlara verilir (Tesniye 14/22, 26/12; Levililer 27/31). Sr ve davarn da onda biri Allah'n hakk kabnl edilir (Levililer 27/32). Toprak mahslleri zektn hkmet, yldan yla ve Yedi Saym Haftasnda toplard (Tesniye 16/9). Yine Tevrat'ta\ mslmanlarn ftra ve sadaka tatbikatna benzer hkmler yer alr (k 30/11-16; Tesniye 15/7-11). [slm hukukunda muayyen bir mikdara ulam altn, gm ve dcaret eyasnn krkta biri, toprak mahsllerinin onda veya yirmide biri; ayrda odayan kasap hayvanlarndan muayyen nisbette zekt, K u r ' a n ' d a saylan sekiz snf insandan birine verilir, j H a c : Yahd erkekleri ylda kez Kuds'de Yahve dedikleri Allah'n huzuruna karlar (k 23/14, 17, 34/23). Bunlardan birisi fish bayramdr. Hac bir hafta srer. Kurban ile hac, slmiyette oldnu gibi ayn zamandadr (Mezmurlar 26/6). Ancak hac ve kurban ibded mabedin ayakta kalmasyla mukim olduu iin, gnmzde hac ibded artk ihdyar ziyarete dnmtr '2<>. [slm hukukunda Zilhicce aynda, zengin ve yol emniyetini hiz kimseler, Mekke'deki K ' b e y e gelerek hac farizasn ifa ederler.] K u r b a n : Kurban ibded de Yahdlik ve Hristiyanlkta kabul edilmid. lk kurban Hazret-i brhm'in kestiine inanlr (Tekvin 22/13) Yahdler yln binnci ay olan A b i b aynn ondrdnden yimibirine kadar yedi gn mayal ekmek yemeyerek oru tutar, sonra yedinci gn kurban k e s e r e k b a y r a m yaparlar. nki bugn Hazret-i Ms ve mmetinin Msr'dan k gndr (k 12/15-21; Tesniye 161-8). Yahdlerde kanl ve kansz kurban ibdeti vardr. Zamanla tuzsuz ekmekten yaplan reklerle, ha126- z e n , 191-192.

ve "nceki eriatler"

125

mursuz ad verilen pideler de kurban yerine gemi, kansz kurban saylmtr. Daha sonra Yahdler Filistin'den kp da mbed ibdeti imknsz hale gelince; kurban ibdeti mabede has kabu! edilmi ve dua, kurbann yerine jkme olunmutur'^'', Ahd-i Atk'den anlaldna gre, Yahdler arasnda -putperestlikten getii tahmin edilebilecek olan- insan kurban tatbikat da vard. Nitekim Hkim Yeft a h ' m zafer nianesi olarak karsna ilk kacak insan kurban etmeyi adad; karsna i!k olarak kendi biricik kznn kt ve bunu kurban ettii anlatlr (Hkimler 11/30-40). Yahudilikte, yakdan takdime, selmet takdimesi, kran takdimesi, su takdimesi, gnah takdimesi, ekmek takdimesi, dklen takdime, sallama takdimesi, adak takdimesi ve gnll takdime olmak zere ok eitli kurban usulleri vardr. Her hayvann ilk doan erkek yavrusu kurban edilir ve yaklr (k 22/29; 34/19; Levililer 1/1; N e hemya 10/36). Ayrca ekmek ve ilk yetien buday takdimesi vardr. (Hazret-i d e m ' i n olu Kabil 'in yapt gibi.) Mayasz ekmek yaplarak mezbahada yaklr. Bunu yeme hakk Hazret-i Harun 'un erkek soyuna (khinlere, hahamlara) aittir (Levililer 2/1-16). Takdime, kusursuz sr ve davardan olur. Su ve gnha kar keffret, Yahdlerde de vardr. Ancak khinlere hayvan takdimesi eklinde olur. Bu takdirde su ve gnh balanr (Levililer 5/6-18). Su ve gnah takdimesini khinler yer (Levililer 6/26, 7/6)'^s. Hristiyanlardaki gnah kartma ve endljans buna benzemektedir. Selmet takdimesi de iki gn iinde yenir, artan yaklr (Levililer 7/15-17). Ekmek takdimeleri nesiller boyu Hazret-i Harun 'un erkek soyu iindi (Levililer 6/18).
1 2 7 - z e n , 107. 128- Hazret-i Ms Tr dandayken sriloullar altndan bir buza yapm ve ona tapnm!ard. Sonra Hazret-i Ms Tr dandan inip onlar azarladnda eytann kendilerine kei eklinde grndn ve kendilerini aldattn sylemilerdi. te bu su takdimesinde kei kurban edilmesi, srilouUannn fau gnahlarn hatrlatc bir fonksiyon icra eder. Gnah keisi l.bm de buradan gelir.

126

slm Hukuku

kr iin selmet takdimeleri ise belli art ve merasimlere uyularak yenebilirdi. Hazret-i Harun'un erkek soyundan gelen khinler arasmda taksim edilirdi (Levililer 7/15-18, 32-33). Odun takdimesi, yldan yla topraktan kan mahsln turfandas, hayvanlarn doan ilk yavrular, mbedler ve mbedlere hizmet eden khinlere, hamurun turfandas, hasad takdimesi, meyveler, arap ve yan yenisi khinlere, topraklarn ondal ise Levi oullarna verilirdi (Nehemya 10/34-39). Kr, topal ve hasta hayvan kurban olmaz (Malaki 1/8). Sr ve davara gc yetmeyenler, kumru ve gvercin de kurban edebilir (Levililer 5/7). te byle takdime ad verilen kurbanlaria ilgili Ahd-i Atk'de ok etrafl ve etrefil malmat vardr. A d a k (Nezir): Tevrat adak adamay meru saym ve yerine getirilmesini emretmitir (Tesniye 23/21-23). Her eit hayvan, yiyecek, mal adanabilir. Doacak ocuun A l l a h ' a ibadet etmek zere adanmas mmknd. Nitekim K u r ' a n ' d a da getii zere Hazret- Meryem daha dnyaya gelmeden annesi tarafndan Mescd-i A k s ' y a adanmt (l-i mrn 35). [islm hukukunda da muayyen artlarla adak merudur.] Yemin: Yemin Allah'n adyla yaplr (Tesniye 10/20). Yalan yere yemin yasaktr (Levililer 19/12). Hataen yaplan yeminin keffred, dii bir koyun veya keinin su takdimesi olarak verilmesidir (Levililer 5/4-6). [slm hukukunda da yemin Allah'n adyla yaplr. Yalan yere yemin yasaktr. Hataen bozulan yeminin keffreti bir kle zd; bu mmkn deilse on fakiri sabah akam doyurmak veya giydirmek; bu da mmkn deilse gn oru tutmaktr.!

ve "nceki eriatier"

127

Yeni Ahid'deki

Hukuk

Hkmler

Ceza Hukuku
Recm: Yahdler, Hazret-i s ' y a zin ederken tutulmu bir kadm getirmiler ve Hazret-i M s ' n m bu gibiler iin recm cezas getirdiini leri srerek buna ne diyeceini - d e n e m e maksadyla- sormulardr. Hazret-i s onlara, "inizde gnahsz olan nce ta atsn" deyince de kadn recmetmekten vazgemilerdir. Daha sonra kadnn recmedilmediini gren Hazret-i s, "Ben de sana hkmetmem, git, bundan sonra da gnh ileme!" demitir. (Yuhanna 8/3-11). Ayn hdise Barnabas ncilinde de geer (bab: 201). sev eriadnde zinann yasak olduunda phe yoktur, ancak Hazret- s'nn bu hareketi zinann Yahd eriatindeki gibi cezalandrlmad hususunu akla getirmektedir. Ancak u kadarn da unutmamaldr ki, nci lerdeki bu hdisenin altinda, Hazret-i s ' y a dman ve O'nun snamak isteyen Ferislerin bir oyunu sezilmektedir. Bir Yahd mezhebi olan Ferisler, Filistin'deki Roma idaresiyle sk fkydlar ve Hazret-i s'y Romallar nezdinde sulu durumuna drmek iin frsat kolluyorlard. Zin eden kadn bu maksadla O ' n u n huzuruna gektirmilerdi. Eer cezas recmdir dese, yrrlkteki R o m a kanunlarna kar km olacakti. Halk da, bu peygambere inanrsanz size byle recm tatbik eder! diye korkutacaklard. Recm deildir, dese, bu defa da halka, Tevrat'n hkmlerini kaldryor, diye tezvir edeceklerdi. Fakat Hazret-i s "inizde gnahsz olan nce ta atsn" diyerek onlarn oyunlarn boa kartmt. Zira Filistin Roma igali akndayd ve ortada zaten Tevrat'n bu hkmn infaz edebilecek meru

128 bir rdm yoktu'^9.

slm HuMku

K s a s : Adam ldren kimseye ksas cezas verilmesini Hristiyanlar kabul etmemektedir. nki ncil'de Hazret-i s ' y a mal edilen "Eski zaman adamlarna gz yerine gz, di yerine di denildiini iittiniz. Fakat ben size derim: Ktye kar koyma ve senin sa yanana kim vurursa ona tekini de evir!" szn buna delil almlardr (Matta 5/38-39). ncil'e gre sular ancak asgar iki ahidin hdlikleryle sabit olabilir (Matta 18/15-16; Yuhanna 8/16-17; Paulus'un Korintoslulara kinci Mektubu 13/1)). ncil'deki bu hkm de kasden adam ldrme ve messir fiillerde ceza verecek meru hkimin yokluu ile izah edilebilir. Nitekim Mbed'in yklndan sonra yahd hahamlar da bu sularda ksas yerine -Tevrat'ta bulunmayan- diyeti kabul etmeye mecbur olmulardr.

Harb Hukuku (Cihd)


Bu konuda umum anlay, Hazret-i s'nn eriatinde silhl cihdn caiz olmad; cihdn ancak szl yaplabilecei, binaenaleyh ktalin meru olmad ynndedir. Ancak her ne kadar mutlak bar zannedilse bile, ncil'de silhl cihdn emredildii grlr. Hazret-i s ' n m "Yeryzne selmet getirmeye geldim sanmayn. Ben selmet deil, fakat kl getirmeye geldim... Han alp ardmca gelmeyen bana lyk deildir. Canm bulan, onu kaybedecektir. Benim uruma cann zayi eden onu bulacaktr" szleri (Matta 10/34) bunu gsteriyor. Barnabas incilinde de yle geer: "Hazret-i s Kuds'e gelip de bir sebt g-

129- Benzer bir hdise daha vardr. Ferisler, Hazrel-i sa'y sezarn oloritesiyle kar karya getirmek iin sezara vergi verilip verilmeyeceini sormulard. O da eline bir dinar alp bunun zerindeki resim ve yaznn kime it olduunu sormu; sezara! cevabn alnca da, "O halde sezanldi sezara, AllahkiniAllaha!" diyerek dinin emir ve yasaklan yannda, hkmetin de dinen yasak olmayan emir ve yasaklarna uyulmas gerektiini bildirmitir. (Matta: 22/15-21)

v e "nceki eriatier"

129

n mabede girdiinde askerler O'nu kkrtmak ve alp gtrmek iin "Muallim, sava amak meru mudur?" diye sordular. Hazret-i s da onlara "nancmz bize, hayatmzn yeryz zerinde srekli bir sava hlinde olduunu syler" diye cevap verdr (Bab 152). Kilisenin doktrinine kar kan kimseler aforoz ile cezalandrlr. Aforoz Eski A h i d ' d e de yer alan, ama esas kaynan Paulus'un Korintoslulara M e k t ub u' nd a bulan bir din cezadr (1/5). Aforoz edilen ahs doum ve lm kaydarn, ismini ve evliliini kaybeder. Kiliseye giremez, yinlere katlamaz, kilise huzurunda evlenemez, din merasimle gmlemez. Aforozun en iddedis heredk -sapkinan sahiplerine kar yaplandr ki buna anathema (tel'in, lanetleme) denir. Aforozu, sebebin arlna gre ruhban snfnn eidi rtbelerindekiler tatbik edebilir. Kanonik hukuk metinlerinde aforoz sebepleri uzunca saylm, zamanla bu say azaltlmtr. Bunlardan en mehuru krtaja bilerek sebebiyet vermektir. Kilise yinlerine hakaret, papaya fiil tecvz, inancn kaybetme, sapk bir inanc benimseme, papa dnda birisinin piskopos tayin etmesi, gnah karma mahremiyetinin ihlli gibi sebepler vardr. Aforoz edilen ahs pimanlk bildirir ve keffret verirse affedilir. Papaln da af salhiyeti vardr.

Aile H u k u k u E v l e n m e : Nikh, Hristiyanlarda din bir akiddir, ancak kilisede ve rahip huzurunda yaplr. Ancak buna dir Yeni A h i d ' d e bir hkm olmad; sz konusu mecburiyetin Paulus'un Efesuslulara yazd hektuptan karld bilinmektedir. Protestanlar zaten bunu kabul etmezler, fislm hukukunda nikh, in 'ikad bakmndan din deildir, herkes tarafndan yaplabilir; hatta taraflarn karlkl birbirine uygun irde beyanlar bu akdi kurmalar iin kfidir.] Yine H-

130

slm Hukuku

ristiyanlkta, Musevlik ve Milsllimanln aksine, man etmemi biriyle evli kalmak caizdir (Paulus'un Korintoslulara Birinci Mektubu 7/12). Yeni Ahid, evlenme yasaklarndan sadece vey annelerle olanndan bahseder (Paulus'un Korintoslulara'a Mektubu 5/1-2), Bundan dolay Hristiyanlar arasnda Yahudilikte yasak olan amca, hala, day, teyze gibi akrabalarla evliliklere -ndir olmakla beraberrastlanr '^o, Hristiyanlkta taaddd-i zevcata, poligamiye izin verilmedii genel kanaattir. Nitekim ncil'de insanlarn bir erkek ve kadndan tredii, evlenenlerin artk tek bir beden olduu sylenmektedir (Markos 10/6-8). Madem ki Allah insanlar bir kadn ve bir erkekten yaratmtr; demek ki poligami insan tabiatna uygun deildir. Yine madem ki artk evlenenler tek bir beden gibidir; yleyse ayn zamanda bir bakasyla evli olmak mmkn olmamaldr ve ayrca evlenenler artk ayrlmamaldr. Hatta Paulus, bekr kalmay tavsiye eder; zinaya dme tehlikesinden dolay da evlenmeye izin verir. Ancak bir erkein, ancak tek bir kadnla evlenebileceini syler (Korintoslulara Birinci Mektub 7/1-2). Mukaddes Kitab'da, din adamlar iin tek kadnla evli olma prensibi vurgulanr (Timoteos'a Birinci Mektub 3/2). Ancak Paulus'un doktrini bir yana, Hristiyanla it eski metinlerde monogamiye dellet eden bir hkm bulunmad ve ilk Hristiyanlar arasnda papazlarn bile ok

130- Tarihten mehur birer rnek olarak: Bragana hanedanndan Portekiz kraliesi Maria (1734-1816) ile amca.s III. Pedro (1717-1786) evlenmi ve Portekiz kral VI. Joao, bu evlilikten domutu. spanya kral IV. Carios'un kz Amelia (1779-1798) ile amcas Antonio Pascual (1755-1817) evlenmitir. talyan kraliyet ailesi olan Savoia hanedanna mensup Aosta dukas Amedeo (I845-890), 1888 ylnda, kzkardei Clothilde'in kz Lactitia Bonapartc (1866-1926) ile evlenmiti. Bizans imparatorlarndan I. Manuel Komnenos'un da (1143-1 180) yeeni Thcodora ile evlendii rivayet edilmektedir. stelik ayn zamanda imparator. Alman kontes Berthc von Sulzbaeh ile evliydi.

v e "nceki eriatler"

131

evlilii uyguladklar bilinir. Hatta ncil'de geen on bakire kssasndan, Hazret-i s eriatinde ok kadnla evlenmeye izin verildii neticesi karlmtr (Matta 25/1-10). Avrupa kaynaklarndan renildiine gre, Hristiyanln en koyu tatbik edildii bir devirde. Dou Roma mparatorlarnn dima birka kars olduu gibi, eski Alman imparatorlarnn, mesel Friedrich Barbarossa'nn ( I 1 5 2 - I 1 9 0 ) , drt kars vard. VI. asrda yaam rlanda kral Diarmait'in iki kars ve iki de odal vard. Bizans mparatorlarndan 1. Manuel K o m n e n o s ' u n da (1143-1180) Alman kontes Berthe von Sulzbaeh ile evli olduu halde yeeni Theodora le de evlendii rivayet edilmektedir. Fransa'daki Merovenj hanedan mensubu krallar arasnda poligami yaygnd ve mehur Charlemagne'n ik kars ve ok sayda odal bulunuyordu. Hesse dk Phlippe ve Prusyal Friedrich V/ilhelm, bizzat Martin Luther'in muvafakatiyle ikier kadn almlardr. Hatta rivayet olunur ki Luther, ngiltere kral VIJI. Henry'ye nceki karsn boamadan ikincisini alabilecei ynnde gr bildirmiti. Otuz yl savalarndan sonra imzalananan Westfalya anlamasn takiben (1648), azalan nfusun oaltlmas maksadyla Frankonya parlamentosu poligamiyi tevik eden kararlar almtr. Orta Avrupa'da yaylan Hristiyan mezheblerinden Anabaptistler de poligaminin lehindeydiler ve "hakik hristiyanlarn mteaddit kanlar olmaldr" sloganyla Mnih'de poligamiyi tevik etmekteydiler. Amerikada 1830 ylnda kurulan Mormon hristiyan mezhebi, bir erkein birden fazla kadnla evlenmesine izin vermektedir. (Ancak imdiki Amerikan kanunlar bunu yasaklamtr.) ' 3 ' .
131- Muhammed Hamidullah: slama Giri.Trc. Kemal Kuu, 2.b, st. 1965, 139. 1911 ylnda ABD'ye tahsile giden Ahmed Emin Yalman haUralarmda nakleder ki, o zamanlar lkeye girebilmek iin muhaceret kontrol memurluu tarafndan, anarist olmadna, hkmeti devirmek iin gelmediine vc birden fazla kadn almak yolunda bir inanc bulunmadma dair imza istenirdi. Hatta bir arkadalar (Ahmed kr Esmer) birden fazla kadn alacak biri olmad halde, "benim dinimde birden fazla evlenmeye cevaz var. Bunu imzalarsam

132

slm Hukuku

Katoliklerde papazlar evlenemezler. Ancak Aziz Petrus ve ilk devir papazlarndan ounun evli olduu bilinmektedir. Papazlarn evlenmesi, Kilise tarafndan ancak XI. asrda yasaklanmaya balanm ve Merano konsilinden sonra X V I . asrda mecbur hale getirilmitir. Papalar, bu hususta ok sert davranmlar; ancak nceleri iddetli de bir muhalefetle karlamlardr. Zamanla bu yasak Dou kiliseleri mstesna olmak zere Hristiyan dnyasna yerlemitir. Ortodokslarda papazla girmeden evlenmise evlilii devam eder, kars lrse artk -istifa etmedike- evlenemez. Protestanlarda papazlar evlenebilir'^^, Srynlerde diyakosluktan yukar rtbelerde kars len papazlar tekrar evlenebilirse de, daha aa rtbedekiler evlenemez. Papazlarn evlenememesine enteresan da br gereke gsterilmitir. Buna gre "ruhanler cemaatin manev babas sayld iin (papaz, peder, baba manasnadr), tabiadyle kimsenin kzyla evlenemeyecekdr" ' 3 3 . Yahdlikteki ocuu olmayan erkek kardein karsyla evlenme mecburiyetinin lk zamanlar sevlikte de kabul edildii anlalmaktadr. Nitekim Sadukler (aklcl n planda tutup hiret hayatyla cin, melek gibi varlklara inanmayan ve bu arada R o m a ynetimiyle yakn mnsebet iinde olan eski bir Yahd mezhebi), Hazret-i Musa 'ya gre, len kocasnn pe pee yedi kardeiyle evlenen bir kadnn hirette hangisiyle beraber olduunu Hazret- s ' dan sormular; O da bunu inkr etmeyerek "Kyamette onlar ne evlenirler, ne dc kocaya verilirler, ancak gkte olan melekler gibidirler" diye cevap vermiti (Matta 22/23-33; Markos 12/18-27; Luka 2 0 / 2 7 - 4 0 ) 1 3 4 . Bir Ben srl peydiiriisl bir i yapm olmam" diyerek imzalamaklan icinab cdinee ieri alnmad. Sonunda arkadalar kendisini raz edip imzalattlar. Ahmed Emin Yalman: Yakn Tarihte Grdklerim ve Geirdiklerim, 2.b, st. 1997,1/135-136. 132- Challaye, 204; Le\vinsohn, 110 vd. 133- Horepiskopos Aziz Giinel: T r k Sryaniler Tarihi, Diyarbakr. 1970, 318. 134- Bu sualin ayns Hazret-i Muhammed'e de sorulmu; hanm timmii Ha-

ve '' nceki eriatler''

133

gamberi olan Hazret-i Yahya, o zamanlar R o m a ' n m Filistin valisi H e r o d e s ' e , kardei Filippus'un dul kars Hirodiya ile evlenmesinin yasak olduu gerekesiyle kar km ve bu yolda hayatn kaybetmiti (Markos 6/18). Ancak burada Herodes'un kardeinin karsn alabilmek iin Tevrat'ta aranan artlar tamad sylenebilir. Nitekim Hirodiya'nn Filippus'dan ocuu vard (mehur Salome); olmasayd Herodes'le evlenebilirdi. Piskopos Saint Augustine, Yahd dinindeki azl yasan Hristiyanlkta da benimsemi ve her eit doum kontroln men etmitir'^^. B o a n m a : Hristiyanln Katolik mezhebinde ancak zin ve imanszlk durumlarnda boanmaya izin verilmektedir. Nitekim ncil'de yine Hazret-i s ' y a mal edilen "Eski zaman adamlarna, kim karsn boarsa ona bo kadn versin denilmiti. Fakat ben size derim ki, zinadan baka bir sebeple karsn boayan adam onu zniye eder ve kim boanm bir kadnla evlenirse zin eder!" sz geer (Matta 5/31-32; 19/8-9; Markos 10/2). Paulus'un mektuplarnda da bu husus yer alyor (Romallara Mektub 7/2-3; Korintoslulara Birinci Mektub 7/10, 15). Protestanlar boanma yasana muhaliftir. Bu bir mnda Eski Ahid'deki hkmlere bir dn ifde eder. Tarihlere gre, mlddan sonra I'V. asra kadar Hristiyanlar arasnda boanmaya dir bir ihtilf vuku' bulmam ve Tevrat'n hkm ile amel olunmutu. Boanma yasann o sralarda, Saint Augustine ismindeki piskopos tarafndan getirildii bilinmektedir. Katolik kilisesi, bugn hl bununla amel etmektedir. Avrupal Hristiyan krallardan bazlar iin, papa-

bbe'nin sualine, "Kadn serbest braklr; hangisinin ahlk daha gzelse, onn seer" ve bir defasnda da Sahbe'den Ebu'd Derd'ya "Kadn hirette son kocasyla beraber olur" diye cevap vermitir. Seyyidalizde Ya'kub: Meftih'l-Cinn erhu ir'ati 'l-slm, st. 1288,474-475. 135-Lewinsohn,76,284.

134

slm Hukuku

lann boanmaya izin verdiklerine rastlanm, ancak bunlar siyset cb olduu iin, kilise tarafndan idbar grmemitir. Hatta ngiltere kral VIJI. Henry, spanyol Aragon hanedanndan olan kans Catherine'den ayrlp, Anne Boleyn ismindeki ikinci snf bir ngiliz soylusuyla evlenmek iin izin istediinde. Papa VIJ. Clement, Kralienin yeeni olan ve reformla mcdelesinde kendisine en byk destei salayan mparator Charles Quint'den ekindii iin, bu talebi reddetmiti. Halbuki Catherine, kraln aabeyinin dulu idi ve Eski A h i d ' e gre bu evlilik zaten hkmszd. Ancak Papa, bunu nazara almamtr. Bunun zerine V l l l . Henry, Anglikan mezhebini kurduunu ve ayn zamanda bakan olduu bu mezhebde boanmann erbet olduunu iln etmek zorunda kalmtr. Katolik lkelerden ilk olarak Fransa'da, byk ihtill sonrasnda boanma yasa kaldrlmtir. Katolik kilisesi, boanmann yasak olduu eklindeki grnden bugn bile vazgemi deildir. Boanma yasa Avrupa'da yakn zamana kadar pozitif hukukta varln korumu, en son 1975 ylnda spanya'da terkedilmitir, jncillerdeki buna dir hkmn ahlk bir hkm olduu, zin dnda hibir sebebin boanmak iin gereke saylamayaca mnsna geldii dnlebilir. Nitekim boanmaya cevaz veren slm dini, ayn zamanda bunun pek de sevimli olmayan bir izin sayldn ifde eder. (1917 tarihli Osmanl Hukuk- le Kararnamesi'nde sevlerin evlenme ve boanmasyla ilgili u hkmler sevkedilmiti: m a d d e 12- sevlerde 22 yan itmam etmemi olan htb ile 20 yan itmam etmemi olan mahtbenin nikhnn in'ikdnda velnin rzs artdr. 27-Bir asidan mnaib hatt- mnkesir zre karabet-i nesebiyye ve shriyye ashab beyninde izdiva memnudur. u kadar ki bu memnuiyyet yedinci dereceyi tecvz edemez. Ancak esbb- zaruriyye mevcud olduu halde drdnc dereceden itibaren hkimden mezuniyyet istihsal edilebilir. Derect-

ve "nceki eriatler"

135

mezkre karabet- nesebiyye vce shriyyede htb ve raahtbe ile asl- mterekleri beynindeki batnlann adediyle taayyn eder. Ve karabet-i shriyyenin derecesini ta'yinde htb ile mahtbe ahs- vhid itibar olunur. 28- Memnuiyyet-i musahere nikhn zevalinden sonra dahi kemkn bakdir. 29- Vaftizden mtevellid karabet mezhib-i muhteife-i seviyye ahkmna tevfikan mni'-i izdivacdr. 30- Bir kimse taht- nikhnda iki ve daha ziyde kadn cem edemez. 31- defa izdiva eden bir kimsenin drdnc defa izdivac memnudur. 32- Rada mevni'-i nikhdan deildir. 40- sevlerin nikh yin-i dinleri diresinde memurn-i ruhniyye tarafndan icra olunur. 41- Memurn- ruhniyye tarafeynin hviyetini m ' i r evrak- sbutiyyeyi ba'dettedkik tahkikat- lzmede bulunaca gibi mebid kaplarna lnnmeler ta'liki veya suver-i ire ile keyfiyyeti ln eder. 42- Akd-i nikha itiraz vukuunda memurn-i ruhniyye keyfiyyeti bittedkik itiraz- vk' gayr-i vrid grdkleri halde memur- mahsus huzuruyla akdi icra eder. 43- Nikh icra edecek olan memur-i ruhan keyfiyyeti laakal yirmidrt saat evvel mahalli mahkemesine ihbara mecburdur. Hkim vakt-i muayyende meclis-i nikha bir memur- mahsus i'zm ile icra edilen nikh defter-i mahsusuna kayd ve tescil ettirir. 44- Akdin icrasndan imtina' eden res-y ruhniyye hakknda tarafeyn mahalli mahkemesine mracaat ile imtina'- vki'a itiraz ve nikhnn icrasn taleb edebilir. Esbb- imtina' mbeyyin bir varaka mevcud olduu takdirde hkim keyfiyyeti bittedkik mevni-i kanuniyyeden biri bulunmazsa akdi icra eder. Byle bir varaka mevcud deilse bir ay zarfnda esbb- imtina'n bildirilmesi ve aksi takdirde nikhn akdedilecei res-y ruhniyyeye tebli eder. 63- Beynlerinde derect- muayyene zre karabet ve mnsebet bulunanlarn izdivac btldr. 64- Nikh- mevcud zerine akdedilmi ikinci nikh btldr. 65 defa tezevvc edb ayrldkdan sonra drdnc defa te-_

136

slm Hkuku

zevviic btldr. 66- Mecnunun nikh fsiddir. 67- Hn -i akdde tarafeynin birinde mni -i takarrb emraz ve ahvalden bir ey mevcud olduu suretde nikh fsid olur. 68Hn-i akdde tarafeynden biri erit -i ehliyyeyi hiz bulunmazsa nikh fsid olur. 78- Nikh - fasidi feshile tarafeyni tefrika hiikm iin da'v artdr. Bu babda hakk- da'v mnhasran zevceye id olup sebeb -i fesada itdla' tarihinden idbaren bir sene mrurunda sakt olur. 79- Nikh- mevcud zerine akdedilen ikinci nikh sebeb-i budan bilinmeyerek akdedilmi ise ondan mtevellid ocuk meru addedilir. 132- Esbb- tiyeden birinin tahakkukunda tarafeynden biri hkime mrcaada mfrakatn taleb edebilir: 1. zevceynden birinin fi'l-i zinay irtikbdr. u kadar ki mfrakat da'vs fi'l-i zinaya ttla' tarihinden idbaren bir sene ve vukuu tarihinden idbaren be sene mrruyla sakt olur. 2. hayat - zevceynin devamn mteazzir klacak suretde zevceynden birine rz olan cinnetin sene zarfnda zail olmamas. 3.cerim -i diyeden dolay zevceynden birinin be seneden fazla ceza ile mahkm olmas. 4 . zevceynden biri mddet -i seferi ba'id bir mahalde bulunub da be sene mddede hayat ve memtmdan ma'lmat alnamamas. 5. zevceynden biri dierini be seneden fazla bir mddet terketmesi 6. zevceynden biri kablennikh frengi ve sara ile ma'll olub da dierinin ba'del-izdivac muttali' olmas. 7. zevceynden biri dierinin hayatn tehlikeye ilk edecek ef'le mcsered. Bu sretde hakk- d a ' v tarih -i vak'adan itibaren be sene mrurunda sakt olur. 133- Mfrakata sebebiyet veren taraf seneyi tecvz etmemek zre yeni bir nikh akdinden men olunabilir. Eer her iki taraf sebebiyet vermi ise her ikisi men olunabilir. 134- Mfrakad m u ' c i b eshbdan birine isdnden zevceynden biri nikh ve ahkm bak kalmak zre ayr yaamalarn taleb ederse tahakkuku hlinde ol vehile yaamalarna hkmolunabilir. u kadar ki dier taraf mfrakat talebinde srar ederse m-

ve "nceki eriatler"

137

frakatna hkmolunur. Ayr yaamalarna hiikmolunan zevceynden her hangi biri hkm -i v k i ' a istinaden mifrak a t t a l e b edebilir. 135- Esbb- mfrakattan olan b i r f i ' i i n afVI o f'lden mtevellid hakk- da'vy skat eder. 136Mfrakat da'vs v u k u ' u n d a mahkemece evvelemirde tarafeyn ailelerinden mhtehab birer muslih veya res-y ruhniyye ma'rifetiyle slh- beyne tevessl olunur. IslhI beyn mmkn olamad suretde da'v-y vk'a alelusul r'yet ve fasi edilir. 137- H k m n tarih-i sudrundan itibaren mah zarfnda res-y ruhniyyeye mracaatla nikhn feshine mteallik mersim-i diniyyenin icrasna tevessl olunabilir. Bu suretde mddet-i mezkre zarfnda hkm-i vki infaz olunmaz. Mehl-i mezbrun inkizs zerine nihayet yirmi gn zarfnda mahkmnleh tarafndan hkmi vk'n infazn taleb lzmeden olup aksi takdirde hkm keenlemykn olur. 149- sevlerde mddet-i iddet aleltlak firkatten itibaren bir senedir. Meer ki vaz'- hami etmi ola.)

Miras Hukuku
Paulus, bir adamn cariyeden doma ocuunun miras alamayacan ileri srer (Galatyallara Mektub 4/30). Bunun arkasnda Yahdlerin ve bu mukaddes metinleri daha sonra kaleme alanlarn, Hazret-i brhm'in cariyesi Hacer'den olan olu Hazret-i smail'in soyundan gelen Hazret-i M u h a m m e d ' e kar duyduklar menfi dnceler sezilmektedir. Geri Yahdler de Tevrat'n haber verdii bir peygamberi beklemekteydiler. Ancak bunun kendileri arasndan, yani srl oullarndan kacan umuyorlard, isr 'l oullan, Hazret-i brhm'in kk olu shak'n soyundan gelenlere denir. Hazret-i M u h a m m e d ise yukarda ifde edildii zere, Hazret-i shak'n aabeyi Hazret-i smail 'in soyundandr. Kald ki Hazret-i smail 'in annesi Hacer'in, olunu dnyaya gerirdiinde zdlanm olduu da

138 kaynaklarda zikredilmektedir.

slm Hkuku

Faiz Yasa
Yahdlikteki faiz yasa bir sre Hristiyanlar arasnda da devam etti. Avrupa'daki Yahdler yabanclardan faiz alabilecekleri ynndeki izinden istifde ederek ok zengin olurlarken; Hristiyanlar bu yasaa uymaktayd. Rivayete gre St. Thomas d'Aquinas, faiz yasan hafifletmi; emnet ve kullanmak maksadyla bir ey alnmas durumlarn birbirinden ayrdederek, ikinci durumda faiz denmesini meru grmtr'^. 1198-1216 arasnda papalk yapan III. Innocentus, kilise yasan biraz geveterek, tcidere verilen parann krndan pay almakta mahzur olmadn beyan etmitir. Calvin, Luther ve Zvvingli gibi Reform lidederi esasen faize kar olduklar halde, zamanla Calvinist ve Lteryenler, faizi ekonominin vazgeilmez art olarak grmler ve meru saymlardr. Bu arada kendi parasn faiz kard ileten Kilise de bu olup-bitti zerinde fazla durmamaya balamtr'^"?. ngiltere'de bir ara 1545 ylnda faiz yasa getirilmi ve Kral V l l l . Henry'nin krall boyunca devam etmise de, bilahare rib ile faiz arasnda bir tefrik yaplm; kanun hadler (% 10 gibi) altinda kalan fazlalklara faiz (interest) denilerek cevaz verilmi; yasak bu hadlerin zerindeki fazlala rib (usury) inhisar ettirilmitir'^^.

Sebt Yasa
Yahdler sebt gnne ok hrmet ederlerdi. Bu gn hibir i yaplmazd. Hatta Hazret-i s ' n m Yahdler tara-

136- Erol Zeytinolu: slam ve Dier Sistemlerde Faiz, Para, Faiz ve slam, SAV 1987 ,8 .92-94. 137- Feridun Ergin: P a r a Politikas, st. 1975,52-53. 138- Enver kbal Kurei: Faiz Nazariyesi ve slm,Trc. Salih Tu, st. 1966,24.

ve "nceki eriatler"

-139

fmdan sebt gnne saygszlkla suland ncillerde yazmaktadr. Rivayete nazaran Hazret-i s'nn hastalan iyiletirme ve lleri diriltme mucizesi bu gnde olmutu (Yuhanna 5/16, 9/16; Barnabas 46). Hristiyanlar sebt gnne deil, pazar gnne ehemmiyet verir, ancak Yahdlerin sebt gnne yaptklan gibi bu gne kudsiyet atfetmezler.

Hitan (Snnet)
Yahdlerde snnet olma prensibi geeriiydi. Barnabas ncilinde anlatldna gre, havrler Hazret-i s ' y a insann snnet olma sebebini sormular; O da Hazret-i d e m ' i n cennetten kt zaman derisini kesmeye yemin ettiini ve Cebrail'in O ' n a snnet olmay rettii ynnde cevap vermi; aynca Hazret-i brhm'e de snnet olmasnn emredildiini sylemitir (bab 22, 23). Yine Ahd-i Cedid'de snnerin Hazret-i brhm'e emredildiini ve Hazret-i shak'n doduktan sekiz gn sonra babas tarafndan snnet edildii anlatlr (Resullerin leri 7/8). Hazreti Yahya ve Hazret-i s ' m n da Musev eriatine uyarak sekiz gnlkken snnet olduklar bildiriliyor (Luka 1/59; 2/21). Nitekim bugn baz Hristiyanlann kutlad 1 Ocak, Hazret-i s'nn sekiz gnlkken snnet edildii tarihtir (sirkonsizyon). Aslen Yahd iken Hazret-i s ' y a inand ve havarilerden olduu iddia edilen Paulus, inancn yayma misyonunu yerine getirirken yabanclann baz hkmleri kabulde zoriandklann, szgelii Yunanllann snnet olmak istemediklerini grm; Yeni Ahid'in Eski Ahid'in hkmlerini neshettiini ileri srerek snnet olmay kaldrmtr (Romallara Mektub 2/24; Korintoslulara Birinci Mektub 7/18; Galatyallara Mektub 6/13). Bilhassa Galatyallara yazd mektuptan anlaldna gre (2/7) Paulus, "Petrus snnetk nciline vsta olduu gibi, bana da snnetsizlik ncili emnet olundu" diyor. Demek ki. Haz-

140

slm Hukuku

ret~ s dnyada iken, yannda bulunan Petrus'a (Kifas'a) snnet olunma bildiriyor ve ncilin hkmnn bu olduunu sylyor. Petrus da bununla amel ediyor ve bunu sevlii kabul eden herkese tebli ediyor. Paulus da, Petrus'a byle bildirildiini tasdk ediyor. Fakat Hazret-i s'nn dnyadan ayrlmasmdan sonra bu hkm deitiriyor. Bugn Srynler snneti kabul eder, ancak Allah'n insan vcudunda eksik veya fazia bir uzuv yaratm olamayacan syleyerek bunu din bir mecburiyet olarak grmezler'^^. Ancak Hristiyan olmadan nce Yahd nfuzu altinda bulunan Habeistan'daki Kopt kilisesinde snnet hkmleri crdir '40. Bugn Hristiyanlar arasnda ocuklarn snnet edenler vardr; sz gelii ngiliz kraliyet ailesinde dnyaya gelen erkek ocuklar yedi gnlkken snnet edilirler.

Yiyecekler
Yahdlerde baz hayvanlarn etinin yenme yasana karlk Paulus insanlar iin hibir eyin murdar olmadn, bilakis her eyin yenilebileceini, ancak her eyde fayda bulunmadn bildirmektedir. Bunun iin bugn Hristiyanlar her eit hayvann etini yerier (Romallara Mektub 14/14, 2 0 ; Korintoslulara Birinci Mektub 10/23). Halbuki sevler, yani ilk Hristiyanlar, Yahd eriatindeki yasa uygulamlardr. Nitekim Yeni A h i d ' d e pudara kesilen hayvanlarla, boulmu hayvanlarn etinin yenilmesi yasak edilmektedir (Resullerin leri 15/29). Bugn Kopt kilisesi, Nastrler gibi bir takm ark Hristiyanlna mensup mezhepler buna riyet ederier. Ortodokslar, boulmu hayvan eti (le) yemez; domuz etini de ruhban snf iin yasak sayar '4. Bogomiller, ki imez, domuz eti ve le yemezlerdi. Yeni Ahid'de anlatildma gre Petrus'a ryasnda
139-Gnel,314. 140- Yldrm, 55, 161. 41-Yldrm, 161 vd.

ve "nceki eriatier"

141

gkten drt ayakl ve srngen her trl hayvann ve kularn bulunduu bir kap inerek "boazla ve ye!" emri verilmi; O da imdiye kadar baya ve murdar bir ey yemediini (yani Tevrat'la amel ettiini) syleyince; bu defa "Allahm temizledii eyleri sen baya etme!" hitab gelmitir (Resullerin leri 10/10-16). Hristiyanlar da bunu domuz eti yeme yasan kaldrmaya delil tutmulardr. ncil'de Hazret-i Yahya'nn doumunu mjdeleyen melek O ' n u verken alkoll iki imeyeceini de sylemektedir (Luka 1/13-15). Paulus'un, da alkoll iki imenin aleyhinde olduu ntiban veren beyanlar vardr (Efesuslara Mektub 5/18; Romallara Mektub 13/13, 14/21). Bununla beraber Yeni Ahid'de alkoll iki yasayla ilgili tenakuzlar da yok deildir. Nitekim Paulus, mide rahatszlklarndan kurtulmak iin suyun yannda arap iilmesini de tavsiye etmektedir (Timoteos'a Birinci Mektub 5/23). Daha da ileri gidilmitir ki, Hristiyanlarn en mehur din yinlerinden a-y rabbnde (komnyon, evharistya) arab ibdet olarak (Hazret-i s'nn kan farzedilerek) iilmektedir.

bdetler G u s l : Gusl abdesti, Yahdlikte vard. Hazret-i Yahya, inananlar ve bu arada Hazret-i s'y rdiin nehrinde guslettirmitir. (Yuhanna 1/33). Bu sebeple kendisine Vaftizci Yahya (Jean Baptiste) denir. Hristiyanlkta gus), vaftize dnmtr. Vaftiz, kiinin Hristiyan mmetine giri almetidir. Papazlar tarafndan, alma su serpme veya bedenin herhangi bir ksmn (ou zaman tamamn) suya daldrma eklinde icra ediliri42. Ayrca Paulus, ancak temiz ellerle du edilebileceini bildirmektedir ki bu da Mslmanlarn abdestini hatra getirmektedir (Timoteosa Birinci Mektub 2/8). lk Hristiyanlar llerini ykayp kefenledik142-Yldrm. 144-145.

142

slm Hukuku

ten sonra topraa defnederlerdi. Hazret-i sa'nn da Hristiyan inancna gre vefat ettil<ten sonra tekfin edilerek defnolunduunu (Luka 23/53; Yuhanna 19/40-44, 20/7); ayrca Hazret-i s'nn-dirilttii Lazar'n kefenlenmi olduunu (Yuhanna 11/44); Hananya'nn ldnde kefenlendigini (Resullerin leri 5/6) Yeni Ahid haber vermektedir. Yeni A h i d ' d e Yafa'l Tabita adndaki bir kadn akirdin ldkten sonra ykand bildirilmektedir (Resullerin leri 9/37). Kitab- M u k a d d e s ' d e anlatlan, moii peygamberin, Allah tarafndan Jsril oullarna hkmdar olarak gnderilmi Talt'un bana mukaddes ya dkp meshetmesi ve bunun Hazret-i Dvud'da da tekrarianmas (=takdis), Hristiyanlkta mukaddes yala takdis geleneine temel tekil eder (1. Samuel. 10/1). N a m a z : Hazret-i s ' n m sabah ve akam namaz kld, yz kez dizlerini bkp secdeye kapanarak ibdeni yerine getirdii Barnabas ncil'inin eitli yerlerinde gemektedir (Barnabas 1 0 6 , 1 3 3 , 2 1 4 ) . Bugn ark Hristiyanlar], Mslmanlara benzer ekilde ibdet eder ve stelik buna namaz adn veririer. Szgelii Srynlerde gnde yedi namaz vardr: Sabah, kuluk, le, ikindi, a k a m , yats ve gece yars namazlar. Bunlardan sabah, le, ikindi ve gece yans namazlan farz; dierieri snnettir. Sabah, ie ve akam kilisede cemaatle, dierieri ferd klnr. Bu namazlarda rku' ve secde yaplr Bugn Hristiyanlar sabah ve akam olmak zere gnde iki kez yaptklan ibdetlerinde du eder ve ekseriyetle Mezmuriar okurlar. Aynca Hazret-i s'nn armha gerildikten sonra dirildiine inandklar Pazar gn husus ibdetleri vardr. Z e k t : Hazret-i s'nn Yahdlerin ekilciliini tenkid eden, "Nanenin, anasonun ve kimyonun ondalm veriyorsunuz, ve eriatin daha ar ileini, adaleti, mer143- G e L 3 1 2 .

ve "nceki eriatier"

143

hameti ve man brakyorsunuz. Onlar yapmal idiniz, bunlar da brakmamal idiniz" (Matta 23/23) sznden, Yahdlerdeki toprak mahslleri zektmm tasvib grd anlalmaktadr. Sadaka verilmesi de ncillerde ska tavsiye olunmaktadr (Matta 5/42; Luka 3/11,12/33). Ancak ncil'de mal biriktirmenin aleyhinde hkmler de vardr (Matta 6/19). slmiyet ise meru kaynaklardan geldii ve zekt verildii mddete mal biriktirmeyi yasaklamamtr. ncil'deki mal biriktirme aleyhindeki hkmlerin de hukuk deil de, ahlk olduu dnlebilir. O r u : Rivayete gre Ramazan aynda otuz gn oru tutmak Yahd ve Hrisdyanlara da farz klnmt. ncil'de Hazret-i sa'nn "Ve oru tuttuunuz zaman ikiyzller gibi surat asmaynz... oru tuttuun zaman bana ya sr ve yzn yka, ta ki insanlara deil gizlide olan babana orulu grnesin" (Matta 6/16-18) szleri gemektedir. Baka yerierde de orutan bahsediliyor, ancak orucun nasl tutulaca hakknda tafsilat verilmiyor (Markos 2/18-20; Luka 5/33-35; Barnabas 107, 110). Hazret-i s, iblis tarafndan denenmek zere le brakldnda krk gn oru tutmutu (Matta Al]-!^^. lk hrisdyanlar da oru tutmulardr (Resullerin leri 13/2-3, 1 4 / 2 3 , 2 7 / 9 ; Korintoslulara kinci M e k t u b , 6/5, 11/27). Nitekim Kur'an ve hadslerde orucun Ehl-i kitab tarafndan da bilinip tatbik edildii bildirilmektedir. Hristiyanlar scak mevsime geldii bir zamanda dayanamayarak orucu bahara tahsis etmi; bilahare de on gn arttrarak krk gne karmlardr. Daha sonra bu orucun eklinde de deiiklik yaplm, per-

144- Enteresandr ki slm tasavvfundaki ile veya erbn denilen nefs terbiyesi usulnn esas, gerek Hazret - Ivls ve gerekse Hazret - s'nn insanlardan uzakta krk gn oru tutarak rablerine ibdet etmelerine dayanr. Yine tasavvufda velyet-i mseviyye ve veiyet-i seviyye diye isimlendirilen dereceler vardr. Baz tasavvuf yolcularnn yaratl ve kabiliyetlerine gre, nceki peygamberlerin ruhniyetlcri tarafndan terbiye edildiine inanlr.

144

slm Hukuku

hze evirilmitir'^'s. Hazret-i Peygamber'in "Ehl-i kitabn orucu ile bzim orucumuz arasndaki fark sahur yemeidir^' szU Yahd ve Hristiyanlarn sahura kalkmadan oru tuttuklarn gstermektedir. Bugn Yahdler gibi Hristiyanlar da oru tutarlar, ancak bu artk perhiz eklini almtr. Hazret-i s'nn lde tuttuu oru hatrasna, Hristiyanlarn 21 Mart'tan sonraki dolunay izleyen ilk Pazar, yani Paskalya arefesinde sona eren krk gnlk orular (careme=Byk Perhiz) srasnda normal yiyecein te ikisi yenir, balk dnda da et ve hayvan mamulleri yenmez yenmez. (Pazar gnleri knca 34 gn kalr.) Bazlar bunu kendisine gre tatbik eder; szgelii sigara ve kiyi azaltma; ilerini ve insanlara kar vecbelerini daha dikkatli yapma; hayrii ilerde bulunma eklinde yerine geriririer. Hatta yiyeceklerden istediini yasaklama, istediine de izin verme yetkisine dayanarak papa, 1850 yllarnda perhiz gnlerinde et yenmesine izin vermitir'''^. Kral I. James zamannda ngiliz pariamentosunun deniz ticaretini desteklemek maksadyla kard bir kararla da perhiz gnlerinde balk yenmesine izin verilmitir. Tevbelerin kabul edildii gn (yani Hazret-i s'nn ele verildii aramba; armha gerildiine inandklar Cuma ve defnedildii cumartesi gnleri); ayrca yortularn arefesinde tutulan orular da vardr. Srynler ylda be defa oru tutar, perhiz yapariar: Birincisi, ubat, Mart, Nisan aylarnda gezen ve krk gn sren Byk Oru. Buna Elem Haftasnn yedi gn de eklenir. kincisi, ubat aynda gnlk Ninova (Hdrilyas) orucu. ncs, Haziran banda perhiz olarak gn Havrler Orucu. Drdncs, Austos'un onuncu gnnden onbeinci gnne kadar be gn perhiz olarak Meryem Ana Orucu. Beincisi, Aralk'n onbeinden yir-

145- bn'l-Arab: Ahkm'l-Kur'an, Kahire 1376,1/75. 146- Delhili Rahmelullah Efendi: zhr'l-Hak, Trc: mer Fehmi/Nzhel, st. 1972, .531.

ve "nceki eriatier" mibeine kadar Noel Orucu''*''.

145

H a c : Yahdler Kuds'deki Beyt-i M a k d i s ' e ok hrmet ederlerdi. Eski Hristiyanlar da ibdet yaparken Beyt-i M a k d i s ' e dnerler; K u d s ' mukaddes kabul eder ve buraya hac yapmaya gelirlerdi. ncillerde yazl olduu gibi, Hazret-i s mr boyunca, Beyt-i Makdis'i ziyarete gitmi; hatta onun iindeki satclar koarak, ierisini temizlemee almtr. Katolikler, hl bu gelenei srdrrler. Ancak Protestanlkta Beyt-i Makdis ziyred yoktur. Nitekim bunlar, "Allah, Beyt-i Makdisin yerine, s Meshin cesedini kendisine beytullah [Allahn evi] tahsis etti. Bylece, Allah iin, tecell edecei, insan eliyle yaplm husus bir yere, bir eve artk gerek kalmad. ncilde, s Mesih'in, (Bir zaman gelir ki. Babaya ne bu ibdeti yapacaksnz ve ne de Kudsde secde edeceksiniz. Fakat hak zere secde edenler, ruh ile ve sdk ile her yerde secde etsinler. nki Baba da, kendine byle secde etmelerini ister) dedii vriddir" derler. Halbuki, ncillerin yazld zamanlarda zten ilk Hristiyanlar Hazret-i Musa 'nn eriadyle amel ettikleri ve havrler ve onlarn kirdlerinin hepsi Beyt-i Makdis'i ziyaret etdkleri iin ncillerde herhangi bir mahallin ziyred emredilmi deildi. Bugn hristiyanlarn, Kuds'teki Mescid-i Aksa, K a m m e kilisesi ve Hazret-i s'nn dnyaya geldii Beytllahm ehrinden baka, Hazret-i M e r y e m ' i n geldii rivayet edilen Efes ve azizlerin yaad R o m a , Aachen, Tours, Kartaca gibi ehirleri de ziyaret etdkleri herkese bilinen bir keyfiyettir. K u r b a n : Paulus, kurban ibdedni dier millederin hayvan boazlamak suredyle yerine getirmelerine kar kar; bunu putperesdik olarak vasflandrr (Korintoslulara Birinci Mektub 10/19). Bu yzden, Hazret-i s ' n n kendisini kurban ettiine inanan Hristiyanlar, kurban ibdetini
147-Gnel. 312-313.

146

slm Hukuku

komnyon (communion) yini olarak yerine getirirler. Putperestlerden getii tahmin olunan ve ok eitli ekl m e rasimleri bulunan bu yine katlanlar, papazn verdii m u kaddes arab Hazret-i s'nn kan ve ekmei de eti olarak yeyip ierler. Bu yin ndilerin hepsinde geer. Bunlarda fsh gn, havrler yemek yerken, Hazret-i s ' n m ald ekmei paralayp kran duas yaptktan sonra, "aln, yeyin, bu benim bedenimdir" ve krederek ald bir kse arab da ''aln, iin, bu da benim hanmdr, nki bu benim kanm gnahlarn balanmas iin bir oklar urunda dklen ahdin kandr" dedii anlatlr (Matta 26/26-29; Markos 14/22-25; Luka 22/17-20; Yuhanna 6/54-58). Paulus da bu yinden ehemmiyetle bahseder (Korintoslulara Birinci Mektub 11/24). A-i rabbn de denilen bu yinde Katolikler ruh-l-kuds ile birletiklerine inanrlar. Protestanlar, bu a-i rabbaniyi (evharistiya) ancak bir htra olarak kabul etmektedir'^. Adak (Nezir): Ahd-i Atik gibi, Ahd-i Cedid de adak ibdetini kabul etmitir. Burada ilk Hristiyanlarn adaklarndan bahsedilir (Resullerin leri 18/18,21/23). Yemin: ncil'de yemin etmemek tavsiye edilmitir. Yalan yere yemin ise yasaklanmtr (Matta 5/33-37, 23/16-23). tikf ve Du: Itikf, yani ibdet maksadyla bir mbedde bir sre bulunmak eski eriatlerde de vard. Byk tefsir bilginlerinden Katde, eski eriatlerde, itikfdaki bir kimsenin arada karak hanmyla beraber olup, tekrar itikfa dnebildiini rivayet etmektedir. B u , K u r ' a n ' d a

"Mescidlere ibdete ekilmi olduunuz anlarda hanmlannza hi yaklamayn" mealindeki yetle (Bekara: 187) neshedilmitir'49. Hristiyanlarda her gn sabah ve
148-Yldrm, 145-47. 1 4 9 - E l m a l l , n/19.

ve "nceki eriatier"

147

akam yaplan toplu dualardan baka, bir de ferd du ve tefekkr duas vardr ki Mslmanlktaki idkf andrr. Burada ahs diz ker; bir duann szlerini, bir mezmuru, mukaddes kitaptaki bir pasaj, Pater noster duasn (havrlerin, Ey gklerdeki babamz! diye balayan mehur duas) kelime kelime dnerek feyz almaya, kuvvet bulmaya alr'50. Gnhlara nedamet (tevbe) ve efaat messeseleri de Hristiyanlkta ekil deitirmi olarak mevcuttur. tiraf edilen byk gnhlar papaz tarafndan affedilir'^'. Hristiyanlarda da Yahdlerde olduu gibi du ederken kadnlarn salarn rtmeleri veya toptan kesmeleri istenmektedir; buna mukabil erkekler du ederken -Yahdlerin hilfnabalarn amak zorundadr (Paulus'un Korintoslulara Birinci Mektubu 11/5-7). Paulus, Yahdlikten farkl olarak kadnlarn kiliseye girmesini kabul eder; ama kilisede susmalara gerektiini, bir ey renmek istediklerinde bunu evlerinde kocalarna sormalar cb ettiini (Korintoslulara Birinci Mektub 14/34); erkeklerin kadnlara hkim olduunu, Hazret-i dem'in Havva'dan nce yaratilmasnn bunu gsterdiini (Timoteosa Birinci Mektub 2/12-13) syler.

150-Yidnm, I52-53. 151-Yldrm, 147.

N C KISIM

HAZRET- MUHAMMED'N ESK ERATLER KARISINDAK TAVRI

ve "nceki eriatier"

151

Burada Hazret- M u h a m m e d ' i n bi'setten (peygamberlii kendisine bildirilmeden) nce ve sonra eski eriatlerin hkmleriyle hareket edip etmedii meselesi ortaya kyor. Bu artk kelm ilminin bir konusudur ve zerinde en ok duran mtekellimlerdir. Ancak burada usl-i fkh, yani hukuk metodolojisi asndan ele alnacaktr. Bi'setten nce: (peygamberlii kendisine bildirilmeden)

1 . Ulemnn byk ksmnn benimsedii gre gre, Hazret-i M u h a m m e d , peygamberlii kendisine bildirilmeden nce gemi peygamberlerin eriatleriyle hareket ederdi. Haneflerin ou, f'lerin ounluu -bu arada Kdi Addeddin c ve Kdi Beydv-, mtekellimlerden bir grup, Hanbeller, Mliklerden bni Hcib bu grtedir'52. Eski peygamberlerin hepsi insanlar kendi eriatlerine uymaya arrlar, Hazret- M u h a m m e d de buna dhildir. Hazret- M u h a m m e d bi'setten nce, rivayete nazaran byk dedesi Hazret-i brhm'in eriati zere, sabah ve gne batmadan nce ikier rek'at namaz klard'^^ j^ac ve umre yapar, K ' b e ' y i tavaf ve ta'zim ederdi; sadaka verir152- Vehbe Zhayl: Usl FMi'l-slm, Dmek 1989,11/839. 153- lk vaiy srasnda Cebririn bizzat Hazret- Peygamljer'e ahdest ve namaz ta'lim ettirdii de kaynaklarda gemektedir. Ayrca bu iki vakit namazn farz olup olmad da ihtilafldr. Nevev'nin beyanna gre nceleri Mekke'de gece namaz emredilmiti (ivlzzemmil: 2, 3,4). Mi'rac'da be vakit namaz emredilince, bu gece namaz,farziyeti Hazret- Fteygamber'e mnhasr olmak zere nesholunmtur. mam- A'zam Eb Hanfe, muhtemelen vitr namazn buna hamlederek vcib grmtr. Zeynddin ez-Zebd: Sahh-i Buhr Muhtasar Tecrd-i Sarih Tcrcemesi,Trc: Babanzde Ahmed Nam/Kmil Ivliras, 11/278-279.

152

slm Hukuku

di; hayvan boazlard; et yerdi; hayvana binerdi; meyte (le) yemekten kanrd. Bunlarn hepsi de eriate tbi' olmakszn, akln yol gstermesiyle yaplacak eyler deildi. stishab (yani bir eyin gemiteki hlinin deitiine dr bir delil bulunmadka devam ediyor addolunmas) prensibi gerei, peygamberierin getirdii eriatler neshi sabit olmadka geeriidir, nki Allah bu eriatlerden razdr ve bu rz kyamete kadar bakdir. Burada, Hazret-i M u h a m m e d ' i n , Hazret-i d e m , Hazret-i Nh, Hazret-i brhm, Hazret-i Ms ve Hazret-i s'nn veya hepsinin ya da bunlardan bizce m a ' l m olmayan herhangi birinin eriarieriyle hareket ettii hususunda da ihtilaf vardr. Hazret-i d e m veya Hazret-i Nuh 'un eriatine uyduunu savunanlar, ilk eriatlerin bu peygamberlere it olduu kaziyyesine dayanr. Hazret-i brhm'in eriatine uyduunu dnenler, Hazret-i M u h a m m e d ' i n Hazret-i brhm'in soyundan geldiini ve bi'setten nce Arabistan'da bu peygamberin eriarinin yaygn olduunu, nitekim Hazret-i Peygamber'in ecdadnn, anne, baba ve amcasnm bu eriatle amel ettiini, mteaddid K u r ' a n yetlerinin de bunu gsterdiini sylerler. Buna gre, peygaraberier hep kendi kavimlerine gnderilmitir. Hz. M u h a m m e d de Hz. brahim'in kavim ve milletindendir. Ona tbi olmas cb eder. Hazret-i Ms eriatiyle amel ederdi diyenler, bir takm yetlerin delaletiyle Hazret-i M s eriatinin o zamanlarda Arabistan'da bilindiini ve Hazret-i Peygamber tarafndan en kolay ve etrafl tannan eriat olduu grndedirier. (Nitekim bugn bile amel bakmdan Mslmanla en yakn din Musevlikrir.) Hazret-i s ' n n eriatiyle amel ettiini syleyenler, O ' n u n Hazret-i M u h a m m e d ' e en yakn peygamber, olduuna ve eriarinin Hazret -i M u h a m m e d ' i n peygamberlii bildirilene kadar yrrlkte bulunduuna iaret ederier '34, i ' a ' n n Zeydiyye mezhebi mensublarndan
1^4- emsleimme es-Serahs: Usl's-Scrahs, Drlma'rife Beyrut, II/IOO-

ve "nceki eriatier"

153

evkn, Hazret-i M u h a m m e d ' i n bi'setten evvel Hazret-i brhm'in eriatiyle amel ettiini syleyen gr daha yakn bulmakta; nitekim O ' n u n K u r ' a n yetleri tarafmdan Hazret- brhm milletine itdb etmekle emrolunduunu ve Hazret- brhm'in eriatinden kendisine ulaan hkmlerle amel ettiinin siyer kitaplarmdan anlaiidm sylemektediri55. 2. kinci gr, Hazret-i M u h a m m e d ' i n kendisine peygamberlik bildirilmeden nce eski eriatlerin hkmleriyle amel etmedii ynndedir. Mu'tezile'den Ebu'l-Hseyn el-Basr ve mtekellimlerin ou, Hanef ve fi'lerin bir ksm bu grtedir. Buna gre, Hazret-i Peygamber'in, eski eriatierde de bulunduu bilinen Kabe 'yi tavaf, le yememek gibi bir takm davranlar maslahat sebebiyle ya da teberrken (berekedenmek iin) veya kendi aklyla gzel bulduu iin yapmti. Hazret- Peygamber'den nceki devir fetret devri idi (Mide: 19) ve nceki eriaderin hkmlerinin kendisine ulatna dir bir bilgi de yoktur. (Eski peygamberlerin eriatierinin unutulduu ve uzun sre peygamber gnderilmeyen zaman aralna fetret devri denir. Bu devirde yaayan insanlar -prensip itibariyle- din emirierie mkellef tutulamazlar.) Hz. s ile Hz M u h a m med'in aras bir fetret devridir; bir baka deyile Hz. sa'nn getirdii eriat unutulmu, hatta mukaddes kitab ncil bile tahrife uramtr. Peygamberier, umumiyetle eriatlerin unutulduu zamanlarda gnderilirler. Dolaysyla Hazret-i Peygamber'in eski eriatierie amel etmesi mmkn deil-

lOl; Eb'l-Hseyn el-niid: el-hkm f Usli'l-Ahkm, Mcsseset'l-Haleb Kahire, lV /121 , Kef'l-Esrr Pezdev, 111/932; Eb Hmid Muhammed Gazl: el-Mustasf. Kahire 1356,1/132; Ibn'l-Hmm: et-Tahrr f Usli'l-Fkh, Kahire 1351,359; Muhammed Hdim: Menfi''d-Dekikerhu Mecmi'ii'l-Hakik, Dcrseadel 1308,211; Muhammed e-cvkn: rd'lfuhl il Tahkflti'l-Hakk min lmi '1- Usl, Drlma'rife Beyrut, 239; smail Hakk: lm-i Hilaf, st. 1330, 119; Dervi, 285. 155-evkn, 2.39.

154

slm Hukuku

dir. nki peygamber gnderilmeden dinin fru'u, yani eriatle mkellefiyetten bahsedilemez. Ancak dinin asl, yani iman bahse konu olabilir. Hazret-i M u h a m m e d ' i n bi'setten nceki hli bilinmektedir. Kendisinden bu konuda bir nakil gelmemitir. Kald ki byle bir ey olsayd, bu eriatlerin slikleri, bi'setten sonra O ' n u n kendilerine ve kendi eriatlerine nisbetini iftiharia bildiririerdi ki, byle bir ey de sz konusu deildir'56. Akid ve hads kitaplarnda yazdna gre, Hazret-i Muhammed yaratldndan beri peygamberdir; ancak krk yandayken bu kendisine bildirilmirir; yoksa krk yanda peygamber olmu deildir. Dolaysyla henz peygamberiii kendisine bildirilmeden (bi'setten) evvel, bir baka peygambere tbi' olmas, peygamberlik hususiyetlerine aykrdr. Hanef mezhebinin muhtar kavlinin bu olduunu Serahs, Pezdev, Jbn'l-Hmm gibi bu mezhebdeki usul ulems ve ayrca bn bidn bildirmektedir'^'?. Mlik hukukusu Kdi lyaz'n (544/1150) nakline gre, fi' mezhebinden byk kelm limi Eb Bekr Baklln (403/1013), Hazret-i M u h a m m e d ' i n nceki eriatlerie amel edip etmediini bilmenin yolu nakildir; simdir (iitmedir). Eer amel etseydi, bu bize naklolunurdu; gizlenmesi mmkn deildir, diyor. Kdi lyaz da bunun en ak ve kabule yn gr olduunu bildiriyor'^^. 3 . m i d ve hukuk grleri fi' mezhebine uyan
156- Serahs, 11/100-101; mid, IV/121-123; Gazl, 1/132; Hdim, 211; Kef'l-Esrn Pezdev, 111/932 vd; bn'l-Hilmm, 359; evkn, 239; smail Hakk, 1! 9. 157- Nitekim "Hazret-idem ruh ile cesed (veya sn ile toprak) arasnda iken, ben peygamber ((/"hadsi bunu gstermektedir [Tirmiz: Menkb 1 (36! 3)1Mevhib-i Lednniyye'de diyor ki: Hazret-i Muhammed lem-i ehdeUe (canllar leminde) dierlerinden ok sonra gelmise de, !em-i ervahda (ruhlar leminde) ilk peygamberdir. Dier peygamberler byle deildir. Onlar da seilmi insanlardr ama peygamberlik makamna kavumalar lem-i ehdette sonradan sabr, merhamet gibi gzel ahlklar vesilesiyle olmutur. mam Kastaln, !/l vd. 158- Kdi lyaz: e-im bi Tarifi Hukuki'l-Mustafa,Trc: Naim Erdoan/Sleyman Erdoan, st. 1993,557.

ve "nceki eriatler"

155

Gazl'nin, ayrca Kad Abdlcebbar, mmlharemeyn, bn Kueyr, Nevev, Mzer ve Mverd'nin de iinde bulunduu bir grup hukuku ise bu konuda tevakkufu (duraksamay) tercih etmitir, yani Hazret-i M u h a m m e d ' i n bi'setten nce eski eriatlerie mteabbid olup olmad hususunda kesin bir hkme varlamayaca kanaatindedir. Binenaleyh teslim etmelidir ki bi'setten nce eski eriatlerie mteabbid olduuna dir bir delil bulunmad gibi, olduuna dir bir delil de yoktur'59. bn bidn, R e d d ' l - M u h t a r adl haiyesinde taharet bahsini anlatrken konuyla ilgili gzel bir tahkik yapmtr. Haiyenin metninde geen, "siyer ulemsnn ittifakna gre, abdest ve namaz beraber Mekke 'de farz klnmlardr. Bunlar Cebrail aleyhisselm retmitir. Hazret-i Peygamber abdestsiz hibir namaz klmamtr. Abdest eski eriatlerde de vard. Nitekim Hazret-i Peygamber'in "Bu benim abdestim ve benden nceki peygamberlerin ve brhm aleyhisselmn abdestidir. (Yani abdest almak byledir. Benden evvelkipeygamberlerinki de byleydi)" '^o sz bunun delilidir. Bizden ncekilerin, Allah ve resulnn reddetmeksizin hikye buyurduu ve neshedildii de meydana kmam olan eriatinin, bizim de eriatimiz olmas, usul-ifikhda yerlemi bir kaidedir. u halde Mide sresinin bu hususda inen yeti, sabit olan hkm takrir ve hukukularn rahmet olan ihtilaflarna imkn tanmaktr" ifdesini erh ederken diyor ki: "Musannif (abdestle gusl M e k k e ' d e namazla beraber farz klnmtr) szyle be vakit namaz kasdediyorsa, bu cmle mkildir. nki Hazret-i M u h a m m e d , daha nceleri kat' surette namaz klard. Buradaki beraberliin zaman iin deil, mekn iin kulla-

159- Serahs, 11/100-102; mid, lV/121-122; Kefa'l-Esrr Pezdev, 111/9.32; Gazl, 1/132; bnilT-Hmm, 359; Hdim, 211; evkn, 239; smail Hakk, 119-120. 160- bn Mce: Taharet 47; Ahmed bin Hanbel, 11/98 (5476).

156

slm Hukuku

nld anlalyor. Byle olursa ayet ininceye cadar kld namazlarn abdestsiz klm olmas lazm gelmez. Onun iin musannif bundan sonraki szn umumledrmi, (Hazret- M u h a m m e d , abdestsiz hibir namaz klmamtr) demitir. (Bizden ncekilerin eriad, bizim iin de eriatdr) sz ikinci bir cevaba geitir. Bu sz muhtar olan u kavle ibn eder ki, Hazret- M u h a m m e d , resul olarak gnderilmeden nce, kendinden evvel geen peygamberlerin eriati ile ibdet ederdi. nki teklif, Hazret-i d e m ' den ben kesilmi deildir. nsanlar hi babo braklmamtr. Hazret- M u h a m m e d ' i n namaz kldn, oru tuttuunu, hac yaptn bildiren rivyeder pek oktur. Meru olmadan ibdet yaplmaz. Zira ibdet emre uymaktan ibretdr. Resulullah, gnderildikten sonra da byle olmutur. Meseleyi b n ' l - H m m , et-Tahrr ve erhinde zh etmidr. Bize gre muhtar olan kavil, peygamber olarak gnderilmezden nce mkellef olmamasdr. Cumhurun kavli de budur. Reslullah'm abdesd ta'rif eden hadsi, mam Ahmed'Ie Drekutn, bn m e r ' d e n rivayet etmilerdir. Bu hadsin sonunda yle buyurulmaktadr: "Bu benim abdestim ve benden nceki peygamberlerin ve brhm aleyhisselmn abdestidir". Bu sze, abdestin peygamberlerde bulunmas, m m e d e n n d e de bulunmasn gerektirmez, eklinde itiraz edilmitir. Onun iindir ki abdest, peygamberlere nisbede deil de, baka mmedere nisbede, bu mmetin hususiyederindendir, denilmitir. nki Buhr'de "mmetim kyamet gnnde abdest eserlerinden, alnlar sakar, ayaklan sekili olarak davet edilecekti}-" buyurulmaktadr. Buna da yle ceva'p verilmitir: Hadsin zahirinden anlalyor ki mmete has olan sadece sakarlkla sekiliktir. Abdestin asl deildir. Hususiyet iddia edenlerin bir delili de udur: Peygamberlere sabit olan bir hkm, mmederi iin de sabittir. Bunu Buhr'deki Hazret-i Sre ile hkmdar kssas te'yid etmektedir. Melik ona yakla-

ve "nceki eriatler"

157

mak isteyince, Hazret-i Sre kalkarak abdest alm, namaz klmtr. Rhib Creyc kssasnda da "Kalkt, abdest ald" denilmektedir. Buradaki abdesti lgat manasna hamletmek mmkndr, diyenler de olmutur. Ben derim ki: "Bu benim ve benden nceki peygamberlerin abdestidir" hadsi ile sair peygamberlere, er' abdestin sbt bulduu anlalmaktadr. Hal byle olunca, o peygamberlerin mmetlerine abdestin de farz olduunu u iki kssa isbt edip dururken; abdesti lgat mnsna hamletmek iin mutlaka bir delil lazmdr. Bizden ncekilerin eriatlerinin, bizim iin de delil olmasna misal, ksas yetiyle Aure orucudur. Fakat eriatleri bize red ve inkr suretiyle kssa buyurulursa, bizim iin eriat olamaz. Nitekim Allah tel, E n ' a m s-

resinde "Biz Yahdlere sr ve koyunun i yalarm


haram kldk." buyurduktan sonra yine ayn srede "De

ki: Ben, bana vahyedilen Kur'an'da bir haram bulamyorum" yetiyle bunu reddetmi, binenaleyh bizim iin eriat olmamtr."'^' Yine bn bidn, Redd'l-Muhtr haiyesinin namaz bahsinde de, metnin "Sabah namazn ilk klan dem aleyhisselmdr... Acaba peygamberimiz, peygamber gnder ilmezden evvel bir peygamberin eriatiyle ibdet eder miydi? Bize gre muhtar kavil etmediidir. O sahih keifle brhm aleyhisselmn ve dier peygamberlerin eriatlerinden kendine zahir olan hkmle amel ederdi. Hir danda ibdet ettii dorudur" ifdesini yle aklamtr: "Haneflerce muhtar olan kavle gre. Peygamber aleyhisselm, peygamber gnderilmeden nce hibir peygamberin eriatiyle amel etmemitir. Ekmel'nin Tahrr'inde, bu sz ulemnn muhakkiklerine nisbet edilmitir. Ekmel yle diyor: (nki Reslullah, peygamber olmadan evvel nbvvet makamnda olup hibir peygamberin mmerin-

161- ibn Abidfn/ 1 /64.

158

slm Hukuku

den deildi). Bu sz Nehr sahibi dahi cumhur- ulemya nisbet etmidr. Muhakkik b n ' l - H m m , Tahrr nmmdaki eserinde peygamberimizin, eriat olduu sabit eylerle ibdet ettiini sylemi, yani (hassaten br eria iltizm etmi deildi. Kendisi de onlarm kavminden deildi), demek istemi d r . " ' 2 Bi'setten sonra: (peygamberlii kendisine bildirildikten)

Hazret-i Peygamber'in, peygamberlii kendisine bildirildikten sonra nceki peygamberlerin eriaderiyle hareket edip etmedii, bir baka deyile eski hukuk sistemlerinin slm hukukunda delil olup olmad da ihdlafldr. Yukardaki gibi burada da birbirinden az-ok farkl gr sz konusudur. 1. Bir gre gre, Hazret-i Peygamber, kendisine peygamberlii bildirildikten sonra, eski eriaderin hkmleriyle amel etmidr. Br peygamber iin sabit olan eriat, neshedildii bildirilmedike kyamete kadar hak zere bakdir. Dolaysyla eski eriaderin slm hukuku kaynaklar tarafndan haber verilen ve neshedilmeyen hkmleriyle amel olunacan bildirmilerdir, imam- A'zam Eb Hanfe'nin eshbinn ou, mam fi''nin eshbndan bazs ve mtekellimlerden bir grup, ayrca Mlk hukukular, iki rivyedn birinde i m a m A h m e d bin Hanbel, Hazret-i Peygamberin bi'setten (peygamberiii kendisine bildirildikten) sonra, Ehl-i kitabn (Yahd ve Hristiyanlarn) veya Mslmanlarn eldeki kitaplardan rivyetieriyle deil, dorudan vahy yoluyla amel ettiine inanmaktadr. fi'Ierden, yalnzca Hazret-i brhm'in, veya yalnzca Hazret-i Musa 'nn (ncil tarafndan neshedilmeyen ksmnn), yahud da yalnzca Hazret-i s'nn seriatinin slm hukuku bakmn-

162- bn Abidn, 1/250.

ve "nceki eriatier"

159

dan delil olduu kanaatinde olan hukukular da vardri^s. 2. kinci bir gr, Hazret-i P e y g a m b e r ' i n , kendisine peygamberlik bildirildikten sonra eski eriaderin hkmleriyle amel ettiini kabul etmez. mam-J A ' z a m Eb Hanfe'nin ve mam afi'nin esbabndan bazs, Han belilerden bir grup ile mtekellimlerin ou, ayrca E'arler bu grtedir. Her peygamberin eriati veftiyle veya yeni bir peygamberin gnderilmesiyle son bulur. Dolaysyla artk bekasyla ilgili sonraki peygamber tarafndan bir delil ikme olunmadka bununla amel etmek caiz olmaz. mid, Eb shak iraz, bn Sem'an, Havarezm, Rz, bn Hazm bu grtedir. Mu'tezile ve i'a da byie d n m e k t e d i r ' ^ . 3. nc bir gre gre, eski eriaderin hkmleri mslmanlar da balar. nki bunlardan K u r ' a n ve snnette haber verilip neshi sabit bulunmayanlar, artk eski eriatier olmaktan kar, Hazret-i M u h a m m e d ' i n eriad hline gelider. Ancak burada Ehl-i kitabn nakillerine ve M s lmanlarn bunlardan rivyederine idbar edilmez. nki slm inancna gre, Ehl-i kitabn ellerindeki mukaddes kitaplar tahrife uramtr. Haneflerden Eb Mensur, Kdi Eb Zeyd, Serahs ve Pezdev ile mteahhirn ulemsnn tamam, nesh edildiine dir ak bilgi olmadka, K u r ' a n ve snnet ile nceki enaderden (eryi-i slifeden) olduu haber verilen hkmlerle amel etmeyi herkes iin vcib grr, nki bu artk Hazret-i M u h a m m e d ' i n eriad hline gelmidr. Hanef mezhebindeki muhtar gr budur. n-

163- Cesss, lV/92; Serahs, 99; mid, V/123-124; Kef'l-Esrr Pezdevi 3/932-933; Eb shak e-irz: el-Lem' fi Usii'I-Fkh, Matbaat Muhammed Aii Sabih Kahire, 37; tb: el-Muvfakat, Trc: M. Erdoan, ist. 1990, I/269-270; bn Kudme: el-Muni, iem'l-Ktb Beyrut tarihsiz, VIl/164; Eb Abdullah el-Kurtub: el-Cmi'ul-Ahkmi'-Kur'an, Kahire 1387/1967, VI/78-179; bn'l-Hmm, 359-360; Hdim,2i 1; evkn, 240; smail Hakk, 120-121. 164- Serahs, 99; mid, V/123-124; irz, 37; Kef'l-Esrn Pezdevi 3/932-933; Hdim, 211; evkn, 240; ismail Hakk, 120-121.

160

slm Hukuku

ki mam M u h a m m e d mterek maln muhayee yoluyla taksimini, Eb Ysuf erkek ile kadn arasnda ksas cereyann, Kerh de hr ile kle ve zimm ile mslim arasnda ksas cereyannn meruluunu K u r ' a n ' d a zikredilen eski eriatlerin hkmlerine dayandrmtr. Bu da gsteriyor ki bir hkmn bekasna itikad ettikten sonra artk o Hazret-i M u h a m m e d ' i n eriati hline gelmitir. mam fi' de burada Haneflere muhalif deildir. Hazret-i M u h a m m e d ' i n tatbik ettii recmin meruluu aka Tevrat'tan istidlal edilmitir. Nitekim denilmektedir ki, "Hazret-i Muhammed'in "Ben onlarn (Yahdlerin) ldrd (terkettii) bir snneti ihyaya daha lym" sz, gayrimslimler zerine recmin vcubuna dellet eder; ayn zamanda artk bizim peygamberimizin eriati hline dnmtr. Biz bunu inkr etmeyiz, ancak eriatimizde recmin vcib olmas iin muhsan olma artnn ziydesi yoluyla bu hkmde nesh iddia ederiz, bu ziyde bizim indimizde nesh hkmndedir"'^s. Modern yazarlardan Zeydan ve Ebu Zehra bu ayrmn ehemmiyetinin bulunmadn, nki eryi'-i slifeye kar kanlarn da bu hkmleri baka delillerle sabit olduu iin kabul ettiklerini syler. Ksas gibii^^. Anlalyor ki birinci ve nc gr birbirine olduka yakndr. Zaten bu l tasnif lk devreye it usul kitaplar udadr. Daha sonra yazlm usul kitaplarnda Hazreti Peygamber'in eski eriatlerie amel ettiini ve mmetine de bunun vacip olduunu kabul eden ve etmeyen iki gr zikredilmektedir. Birinci gr, eski eriatlerin hkmleriyle amel etmenin Hazret-i Peygamber ve mmetine de vcib olduuna inanr. Bu eriarier gemi peygamberlere
165- Serahs, 99-100; irz, 37; Kef'l-Esrr Pezdev, 933; bn'l-Hmm, 360; evkn, 240. 166- Muhammed Eb Zehra: slm H u k u k u Metodolojisi, Trc. Abdlkadir ener.Ank. 1973,296.

ve "nceki eriatler"

161

it olmaya devam eder. nc gr ise eski eriatlerin artk Hazret-i M u h a m m e d ' i n de eriati haline dntn kabul eder ve dolaysyla bunlarla amel etmek artk Hazreti M u h a m m e d ' i n eriati olduundan O ' n a da, mmetine de vcibdir. Her ikisinde de mterek husus, bu eriatlerin delil saylabilmesi iin, Kur'an ve snnetle haber verilmi olmas ve neshedildiine dir bir delil bulunmamasdr. kinci gr ise eski eriatlerie amel etmenin caiz olmad y nndedir. Ancak bu gr sahipleri, eski eriatlerin kitap ve snnette haber verilip tatbiki emredilmi olanlaryla amel etmenin vacip olduunu kabul ederler. Grlyor ki bu gr arasnda eski eriatlerin slm hukukunda mstakil delil saylma asndan farkl deerlendirmeler olduu aktr, ancak neticeye bunun pek tesiri olmamaktadr, nki ayn neticeye gr de farkl yollarla ulamaktadr.

Birinci Grn Delilleri Nakl deliller


Birinci gr sahipleri ncelikle, "te o peygam-

berler, Allah'm hidyet ettii kimselerdir. Sen de onlarm yoluna iktid et, uy!" ( E n ' a m : 90) mealindeki yeti zikredip buradaki hidyetin hem mana ve hem de eriata dellet ettiini syleyerek, eski eriatlerden Allah'n bildirip Hazret-i Peygamber'in de naklettii, fakat inkr etmedii hkmlerin slm hukukunda da delil olduunu kaydeder. Burada uyma emri hidyetedir, hidyoi de man ve eriatin her ikisine mildir, yleyse eski eriatlere uymak gerekir. Nitekim iktid et! sz, ittib et demektir ve ancak eriat iin kullanlr; inan iin kullanlmasna gerek yoktur. Buna karlk, burada peygamberler arasnda mterek olan hidyettir, o da man esaslan ve tevhiddir. Nitekim ona uy! deniyor, onlara uy! denmiyor, eklinde itiraz edilebilir"'?.
167- mid. 125, 127: Kef'l-Esrn Pezdev 93.3; Gazl, 1/134.

162

slm Hukuku

Buradaki hidyetten maksad, man ve tevhiddir diyenlere kar bu birinci grn sahipleri, Bekara sresindeki "O kitab, Allah'dan korkanlar iin bir hidyet kaynadr. O kimseler ki, gayba man eder, namaz klar, zekt verirler. Yine onlar sana indirilenlere ve senden nce indirilen kitap ve gnderilen peygamberlere, ayrca hiret gnne man ederler. Bnnlar rablerinden bir hidyet zeredir ve knrtulua erecek ancak onlardr." mealindeki 2 , 3 , 4 ve 5. yederi gstererek, buradaki hidyetten maksad yalnzca man olsayd, namaz ve zekt gibi amellerden bahsedilmezdi, diyorlar. H e m bu 4 . yetteki ifdeler de eski peygamberlere ve onlara indirilen hkmlere man etmenin gerektiini bildirirler. Hazret-i P e y g a m b e r ' i n eski eriatierie amel ettiini savunanlara gre, "Sonra sana hanf, hakperest olarak brhm milletine ittib etmeni vahyettik, o Allah'a ortak koanlardan deildi" mealindeki yette (Nahl:123) yer alan emir de vcbu bildirir. Buna da u ekilde itiraz edilmitir. Buradaki milletten maksad yine tevhiddir. Millet, dinin fru'unu, yani hukuk hkmleri de ihtiva etseydi, Eb Hanfe milleti, fi' milleti denirdi. Nitekim yetin "o ortak koanlardan deildi" mealindeki son ksm da tevhidi gstermektedir'^^. Bu yetin hemen arkasndan Hazret-i jbrhm'in ne Yahd ve ne de Hristiyan olmad; Hakka ynelmi bir mslman olduu bildirilmektedir, ki bu da nceki yetin dellet ettii mny biraz amaktadr. Bu yederde sebt gnnn kuds olup olmad hususunda Yahudilerle Hristiyanlar arasndaki ihtilaf zerinde durulmakta ve bu gnn sadece kudsiyeti hakknda ihtilafa denlere farz klnd, Hazret-i brahim'e tbi olmak demek, sebt veya pazar gnn mukaddes tutmak demek olmad anlatilmtir.

168- mid, 125, 128; Ke^sfti'l-Esrrs Pezdev, 9..1.

ve "nceki eriatier"

163

"De ki: phesiz Rabbim beni doru yola, baka dinlerden syrlp sadece hakka mteveccih (hanf) olan brhm'in milletine (dinine) hidyet etti, iletti. O hi bir zaman Allah'a ortak koanlardan olmad." (En'am: 161) mealindeki yet, Hazret-i M u h a m m e d ' i n Hazret-i brhm'in dinine uyduunu gstermektedir. Din, hem inan ve hem de amel esaslarn ihdv eder. Kald ki hidyet sznn de buna dellet ettii daha nce aklanmt. te yandan bu yetin ncesi ve sonras Allah'a yaklatran gzel amellerden bahsetmektedir. O halde Hazreti M u h a m m e d , Hazret-i brhm'in eriatiyle amel etmidr. Ancak K u r ' a n ' d a birka yerde daha benzeri geen bu yet inan esaslar bakmndandr. Nitekim millet sz bunu gstermektedir. Millet ayn inanca mensup insanlar ifde eder. Rivayete nazaran, Hazret-i brhm zamannda dnyada kendisinden baka m ' m i n olmad iin, sonra gelen m'minler hep O'nun milletinden saylmtir. Hazret-i brhm, K u r ' a n ' d a Hazret-i M u h a m m e d ' d e n sonra btn peygamberlerden stn tutulmu, m ' m i n l e r iin imam (lider) kabul edilmitir (Bekara: 124; Nahi: 120). Nitekim kendisinden sonra gelen peygamberler hemen hemen hep O'nun neslindendir'5 "inde hidyet ve nur bulunan Tevrat' elbette biz indirdik. Kendilerini AUaha vermi peygamberler, onunla Yahdler hakknda hkmederlerdi. AUah'm kitabn korumalar kendUerinden istendii iin Rablerine tesUm olmu zhidler ve limler de onunla hkmederlerdi...." mealindeki yet (Mide: 44) nazara alndnda, Hazret-i M u h a m m e d de kendini rabbine teslim etmi peygambederdendir; yleyse Tevrat'a uyard. Nitekim ksas ve recm gibi meselelerde Tevrat'a mracaat etmitir. Ancak bu yetteki "hkmederlerdi" sznn emir deil.

169- Nianczde, 1/161-162.

164 haber olduu ynnde bir itiraz vardr'.

slm Hukuku

"Ve b r h m m i i l e t i n d e n a n c a k sefihler y z evir i r " mealindeki yetteki (Bekara: 130) dinden maksadn a h k m ' l - f e r ' i y y e , yani hukuk hkmler olduunu ileri srlmektedir. Dinin amel esaslarma uymayanlara sefih denilmektedir. Peygamberierin sefih olmas muhal olduundan, brhm'in yoluna uyacaktr. Ancak buna da yukardaki gibi, yani burada milletten maksad hukuk hkmler deil, inan esaslardr, yani tevhiddir, eklinde cevap verilmektedir'^'. Mzan kitabnn sahibi'"'^Alddin Semerkand diyor ki; "Peygamberierin eriati Allah'n eriaridir, bizden ncekilerin eriati deildir. nki O, eriatlerin ve hkmlerin koyucusudur. Nitekim " B i z Nuh 'a ve o n d a n s o n r a gelen p e y g a m b e r l e r e v a h y e t t i i m i z gibi, s a n a d a v a h y e t t i k " mealindeki yetten (Nisa: 163) her peygamberin insanlar Allah'n eriatine ard anlalmaktadr. Zaman deitike insanlarn maslahat da deiirse nesh szkonusu olabilir. Ancak her peygamberin vefat veya yenisinin gnderilmesiyle eriatin son bulduunun sylemek caiz deildir. nki bu Allah'n emirierinde tenakuz olduunu iddia etmek demektir"'^-'*. Mfessiriere gre, ilk defa nceki eriati nesheden ve ilk defa mmeti azaba dr olan
170- mid, 129; KefU'l-Esrar Pezdev, 913; Gazl, 1/134. 171- mid, 128; Gazl, 1/134. 172- Pezdev'nin Kerzil'l-vusultinii Kef'l-esrr adyla erhedei Buhr, bu nakli yaparken isim vermiyor, yalnzca "Shiblmzn" diyor. Hamidullah, bunun Muval'fakiiddin bn Kudme (620/1223) olabileceini sylemekledir. Bkz. Muhammed Hamidullah: slam H u k u k u n u n K a y n a k l a n Asmdan Kitab- M u k a d d e s , T r c . brahim Canan, Atatrk niversitesi slami limler Fakltesi Dergisi, 3. say, Ank. 1979,403. Ancak bn Kudne'nin byle bir kitab olduu belli deildir ve stelik bir Hanef usulesnn, Serahs'nin yannda bir Haibelnin, stelik usulde deil de fiiru'da mehur olmu bir Hanbelnii grn nakletmesi beklenmez. te yandan Alliddin Semerkand'nin usle dair gnllmllze kadar intikal edebilmi Mizan adnda bir kitab vardr ve vefat (.539/1 144) Buhr'ninkinden (730/1330) nee okluundan, bundan nakil yapm olmas muhtemeldir. 173- Kcr 'l-Esrr Pezdev, 934.

ve "nceki eriatier"

165

peygamber Hazret- Nuh'tur; onun iin nce zilcrediimitir. Kyamete kadar gelecek insanlar da hep Hazret-i Nuh'un soyundandr; bir baka deyile Hazret-i Nih yeryzndeki btn insanlarn mterek atasdr.'''^ Dier gr benimseyenler, burada anahtar kelimenin vahy olduunu syleyerek bu yetin "Hazret-i Nuh'a ibtiden vahyedip eriat verdiimiz gibi, sana da senden ncekilere verdiimiz gibi vahyedip eriat verdik, bakasma ittib yoluyla deil" eklinde anlalmas gerektii neticesine varmtir''^^. "Gemi peygamberler ve mmetlerinin kssalarmda akl sahipleri iin pek ok ibretler vardr" (Ysuf: 111) mealindeki yeder de eski eriadee it hkmlerle amel edileceini gstermektedir'^ Ancak bu yetin, eski peygamberlere it mukaddes kitaplardaki kssalardan ibret alnmas maksadyla sevkedildii, yolunda itiraz vriddir. "De ki, arzda bir gezin de bakm; sizden evvelkilerin akbeti nice olmu?" (l-i mrn: 137; Nahi: 3 6 ; Nemi: 6 9 ; R m : 42) mealindeki yeder de nceki kavmlenn hallerini bilmek gerektiini gstermektedir. Burada d a , bundan kasdn, inanmayp inkr edenlerin balarna gelenlerden ibret almak olduu, eklinde itiraz gelebilir. Ancak ibret almak, ayn zamanda hkm bildirilmeyenleri, bildirilenlere kyas ederek zmek mnsna da gelir. Nitekim "Ey akl sahipleri! 'tibar ediniz, ibret alnz" mealindeki yet (Har: 2 ) , slm hukukunda kyasn meruluu iin delil saylmtr. "Andolsun Nuh'u ve brahim'i eli olarak gnderdik. Nbvvet ve kitab bunlarn zrriyetleri arasna koyduk. Onlardan doru yolda olanlar da vardr,
174- Niancjzde, 1/129; Eiraalil. 3/128. 175-mid, 127. 176- Molla Hsrev: Mir'at- Usl erlu Mirkati'l-Vsi, Dersedet 132i, 225; smail Hakk, 118; Sava Paa, ii/55; Abdivelhb Hallf: slm H u k u k Felsefesi,Trc: Hseyin Alay, Ank. 1985, 279; Zeydan, 320; Bilmen, i/195.

166

slm Hukuku

a m a o u d o r u y o l d a n k m t r " (Hadid: 26) melindek yet, Hazret-i Muiammed'in, Hazret-i brhm'in eriatine uyduunu gstermektedir. Hazret-i M u h a m m e d de Hazret-i brhm'in zrriyetinden, yani soyundan geldiine gre, O ' n u n yoluna tbi' olmas cb eder. Hazret-i Peygamber, "Kim namaz uyuyarak veya unutarak geirirse, sonra onu klsn!" diyerek arkasndan " B e n i a n m a k iin n a m a z k l ! " mealindeki yeti (Th: 14) okumutur'"''?. Kur'an'daki bu hitb, Hazret-i Ms'yayd. Ancak kar grte olanlar derler ki, buradaki sa emir deil, haberdir. ttibn vcubuna dellet etmez. Nitekim bir nceki yette Hazret-i Musa 'ya ayakkablarn karmas emrediliyor. Halbuki Hazret-i Peygamber'in mslmanian ibdet ederken ayakkablarn karmaktan Yahdlere benzemek sebebiyle men ettii sabitken, bu yetin eski eriatlerin delil olduunu gstermesi dnlemez'^^s. Hazret-i Peygamber, muhsan kimselerin zinasnda recm cezas tatbik etmitir. Recm cezas Tevrat'ta da vard. Hazret-i Peygamber'in bu hkm tatbik etmesi, nesholunmad gsterir ki bu slm hukuku iin delildir''?^. Nitekim Ml ikilerden bni Hcib ve f i'ilerden Kdi Addeddin c, Hazret-i M u h a m m e d ' i n " T e v r a t ' t a s r iloullar z e r i n e u farz d a y a z d k : C a n a c a n , gze
177- Buhr; Mevflkitssalt. 38; Tirmiz: Sall 131; Eb Dvud: Sall 11; Nes: M e v a k i l 5 2 , 5 3 ; bn Mce; Salt 10; Drim: Sall 26. 178- mid, 126, 129; bnT-Hmm, 360. Tr damda Hazrei-i Musa'ya ayakkabjlarm karmas hususundaki ilah emir dolaysyladsr ki (Taha: 12) Yahdler ibdel ederken ayakkablarn karrlar Bu enirin mslmanlar iin balayc olmad Hazrel-i Muhammed'in "Yalfiillere muhalefet edin. Namaz ayakkabyla (aya rtl) kln!" hadsinden anlalyor. Mi 'rac gecesi Arlayken ayakkabsn karimak isleyen Hazrel-i Muhammed'e "Nlnini (ayakkabn) karma! Z i r a Ar ayann tozuyla ercHenmck istiyor" ilah hilb vki olmutu. Hircv,74. Berka'da,Taha sresindeki "nlinlerini kar!" hitbndaki karmay mcib klan ey, onlarn l eek derisinden yaplm olmasyd, diyor. Byle bir ayakkab necis olduundan, ibdeti ifsd eder. Eb Sad Hdim; Berka-i Mahnudivyc, V/401. 179- Senullah PniptT, Tcfsr-i Mazhar, Delhi 1382, IIl/l 17.

ve "nceki eriatier"

167

gz, buruna burun, die di ve yaralar birbirine ksastr" mealindeki yet (Mide: 45) hkmn uygulamasndan O'nun eski eriatierie hareket ettii neticesini kartmaktadr.'so Nitekim bir Yahd, taklarna tamah ettii bir cariyenin ban iki ta arasnda ezmi; criye lmeden kendisine bunu kimin yaptn bayla tasdik iarednde bulunarak haber verince Yahd tevkif edilmi ve suunu itiraf etmiti. Bunun zerine Hazret- Peygamber bunun da ayn ekilde ldrlmesini emretti's. Hazret- P e y g a m b e r ' i n , "s aleyhisselmn yaptn yapmakta ben herkesten ileriyim. Peygamberler babalar bir olan kardeler gibidirler. Analar ayrdr. Dinleri &irJr." h a d s i , e s k i enaderin hkmlerinin delil olduu ynnde tefsir edilmitir'83. Ancak burada dinleri birdir sznden inan esaslarnn ayn olduu, nitekim babalar bir sznn de bunu ifde ettii; analar ayrdr sznden de her birinin amel esaslarnn farkl olduu neticesi karlabilir. Eshb'dan Enes bin Mlik'in halas Rubeyyi' bir cariyenin diini krmti. Kavminden af talep edildi, kabul etmediler; diyet teklif edildi, bunu da kabul etmediler. Hazret- P e y g a m b e r ' e gittilerse d e , kz taraf ksas talebinde direndi. Hazret-i Peygamber bunun zerine ksas emretti. Bir criye yznden hr kadnn cezalandrlmasna hayret eden Hazret-i Enes, "Rubeyyi'in dii krlr m? Hayr! Seni hak ile gnderen Zt- Zlcell'e yemin olsun, onun dii krl180- Serahs, 100; irz, 37; mid V/123-124; Kef'l-Esrr Pezdev 3/932-933; Hdim, 2 i 1; smail Haictc, 120-121. 181- Buhr: D i y a t 7 , 4 , 5 , 12, i3,Husmat 1 ,Vesya 5; Mslim: Kasme 15, {1672); Eb Dvud: Diyat 10, (4527, 4528, 4529), 14. (4538); Tirmiz, Diyat 6,(1394); Nes: Kasme H , (8,22). 182- Buhr: Enbiy 48; Mslim: Fezil 143, 145, (2365); Eb Dvud: Snnet 13, Melhim 14 (4675); Ahmed bin Hanbel, 2/319, 406, 437, 463, 464, 482,541 ( 7 9 0 0 , 8 9 0 2 , 9 2 5 9 , 9 5 9 5 , 9 8 6 8 , 10558). t83-Pnipt, 111/117.

168

slm Hukuku

maz!" deyince Hazret-i Peygamber: "Allah'n kitabnn hkn ksastr" buyurdu. Daha sonra kar taraf raz olup afvetti. Bunun zerine Hazret-i Peygamber Hazret -i Enes 'i takdir ederek "Allah'n yle kullan var ki, (bir i iin) Allah'a yemin etse, Allah onu bo evirmeyip dilediini yerine getirerek yemininde hnis klmaz" buyurdu '^4 h a l buki Tevrat'tan baka bir kitapta dite ksas cereyan edeceine dir bir hkm yoktu '^5. Ancak bu gr kabul etmeyenlere gre, "ilenen sulara karlk ksas vardr. Kim size tecvz ederse, siz de ona, ettii tecvzn misliyle mukabele edin. leri gitmeyin. Allahdan korkun" (Bekara: 194) ve "Eer ceza verecekseniz, size yapamn misliyle ceza verin. Ama sabrederseniz daha hayrldr" mealindeki (NahI 126) yetlerden anlaldna gre, di de umuma dhildir, diyorlar '86.

Akl deliller Her peygamberin getirdii eriat dorudur ve Allah'n kendisinden raz, honud olduu hkmleri ihtiva etmektedir. Dolaysyla sonradan baka bir peygamber ve eriatin gelmesi, bunlarn doruluunu ve Allah'n bunlardan honudluunu iptal etmi olmaz. u kadar ki bu doruluk ve Allah'n honudluu o eriatin hkmlerine muhatap olanlar bakmndaudr; farkl muhataplar iin bu hkmler "doru, olmayabil ir. Nitekim sri 'in bu hkm neshetmesi, yrrlkten kaldrmas mmkndr. stishab prensibi de bunu gerektirir. Nitekim "bir zamanda sabit olan eyin hilfna delil olmadka bekasyla hkmolunur" Mecelle kidesidir (madde 10). Sonra
184- Buhr: Diyt 19, Sulh 8,Tefsir-i Sre-i Bekara 23,Tefsir-i Sre-i Mide 6; Mslim: Kasme 24, (1675); Eb Dvud: Diyl 39, (4595); Nes: Kasme 16, (8,27); Ahmed bin Hanbel: 4/306. 185- mid, 126. 186- Gazl, 1/134-135.

ve "nceki eriatier"

169

gelen bir bir peygamber tarafndan aka yrrlkten kaldrlmadka, daha ncekilerin getirdii hukuk kaidelerin geerli olduu istishab yoluyla kabul edilir. Bir peygamberin nceki eriatierie amel etmesi aklen caizdir. Nitekim Allah, kullarnn isterse eski, isterse yeni bir eriade; veya bazen eski ve bazen de yeni bir eriade amel etmesine izin verebilir'S?.

kinci Grn Delilleri


Bu gr sahipleri, her eriatin bir peygambere tahsis edilmi olduunu, her peygamberin vefatiyla veya bir baka peygamberin geliiyle bu eriaderin hkmnn sona ereceini sylemektedir.

Nakl deliller "Biz her biriniz iin bir yol (eriat) ve metod (minhac) belirledik. Allah dileseydi sizi tek bir mmet
yapard" (Mide: 48). Allah insanlarn hallerine, zamanlarna gre eidi hukuk sistemleri gndermitir. Madem ki her mmete bir eriat tahsis olunmutur; o halde nce gelmi olan eriat, sonra gelmi olan mmetin eriati deildir. Kaderiyye (Mu'tezile) mezhebinden bazlarnn da benimsedii gre gre, her eriat bir peygambere aittir ve onun lmyle veya yeni br peygamberin geliiyle yrrlkten kalkm saylr. Her peygamber, zamannda yaayan insanlar kendi eriatine arr. Eer bir eriat bir mmete mahsus olmasayd, sonradan peygamber gnderilmesine ihtiya olmazd. Halbuki Allah bir peygamberi faydasz yere gndermez. Eski eriaderin zellii bir mekna mahsus olmasyd. Bir mekna mahsus eriate uymak, dier bir m e kn ehli iin vcib olmamaktayd. Ayn zamanda iki ayr

187- Gazi, 1/133.

170

slm Hukuku

mekna iki ayr peygamber gnderildii vkiydi. Hazret-i uayb ve Hazret-i Ms gibi. Hazret-i uayb Medyen ve Eyke halkna; Hazret-i Ms ise srail oullarna gnderilmitir. Ayn zamanda ve ayn meknda iki peygamber gnderilmise, bunlardan biri dierine tbi olarak insanlar bu dine arr. Nitekim Hazret-i Lt Hazret-i brhm'e, Hazret-i Hrn Hazret-i M u s a ' y a tbiydi ve halk onlarn eriatine ararak ird ederdi. Hazret-i Lt'un hususen Humus taraflarnda yaayanlara gnderildiini syleyenler de vardr. Bu da gsteriyor ki Hazret-i Lt ve Hrn mstakil eriati olan birer peygamber deil; neb idiler. emsleimme Serahs der ki, "Peygamberimizden nceki peygamberlerin ou mahsus bir k a v m e , bizim peygamberimiz ise btn insanlara gnderilmitir. Nitekim "Bana be ey verilmitir ki, bunlar benden nceki peygamberlerden hibirine verilmemitir: 1- Her peygamber sadece kendi kavmine gnderilmitin Ben ise krmz, esmer herkese, yani Acem olsun, Arap olsun herkese gnderildim. 2- Bana ganimetler hell klnd. Halbuki benden ncekilerden kimseye hell deildi, 3~ Yer bana temiz ve mescid klnd. Her kim namaz vaktine girerse, nerede olursa olsun namazn klar. 4- Ben, bir aylk mesafede olan dmanmn iine den bir korku ile yardma mazhar oldum. 5- Bana efaat (etme yetkisi) verildi." hadsi bunu gstermektedir'MSs Buradan anlalyor ki peygamberlerin iinde muayyen bir mekn ehli iin eriatiyle amel vcib olanlar vard. Ve eer bu eriatten Allah rzysa, muayyen bir zamanda yaayanlar iin uyulmas vcibdir, dier zamanlarda yaayanlar iin deil. Ve eer bir eriat sonra bir baka peygamberin gelmesiyle sona eriyorsa, ayn zamanda fakat

188- Buhr: Teyemmm 1, Sall 56, Gusl 26; Hunus 8; Mslim: Mescid 3, (521); Nes: Gusl 26, ( 1 , 210-211): Drim: Siyer 28. Nes, bir rivyelle u ziydeyi kaydetmilir: "Sen, cevmi'u'l-kelin olarak (veciz skerle de) gnderildim."

ve "nceki eriatier"

171

farkl iki meknda her biri insanlar kendi eriaderine aran ki ayn peygamberin bulunmas caizdir. yleyse bunun gibi, iki ayr zamanda yaayan peygamberlerden her birinin insanlar kendisinden ncekilerin eriadne deil, kendi eriadne armas caizdir. Madem ki bir peygamberin eriad kyamete kadar bakidir, yenisi niye gnderiliyor, sorusuna u ekilde cevap verilmitir: 1 . Bazen belli meknlara peygamber gnderiliyor. 2. Eski eriatierin hkmleri unutuluyor veya tahrif ediliyor. Tamamlayc olarak geliyor. Eskiden de salam kalm hkmler varsa, bunlara da uyuluyor. 3 . Bir ey, bir peygamber zamannda insanlarn maslahatinadr da, ikincisi zamannda byle olmayabilir. 4 . Baz hkmler ittifakl, baz hkmler ihtilafl olabilir ise.

"Musa'ya da kitap verdik ve onu sriloullarna: "Benden bakasm dayanlp gvenilen bir rab edinmeyin" diyerek bir hidyet rehberi kldk." (sr:
2). Buradan anlalyor ki Tevrat srilouUar iin bir hidyet kaynadr, dolaysyla onlara tahsis edilmitir. Dolaysyla bakas iin tatbik olunamaz. Bunun br bakasn ve de Hazret-i M u h a m m e d ' i n mmetini ilzam ettiine dir bir delil ikme olunraamtir. Bir peygamberin gnderilmesi, onun eriatine insanlarn ihtiyac olduu iindir. Eer bir peygamberin gnderilmesiyle ncekilerin eriati sona ermi olmasayd buna ne gerek vard? Kald ki nesh inan esaslarnda deil, amel esaslarnda sz konusudur. Hazret-i M u h a m m e d ' i n eriad kyamete kadar bakdir, nki ondan sonra peygamber gelmeyecektir. Bu da gsteriyor ki bir peygamber gelince ncekinin eriati mensuh olur. u kadar ki, peygamberierin ou husus kavimlere gnderilir. Hazret-i Muhammed bundan mstesnadr. "Bana be ey verilmitir ki, bunlar benden nceki peygamberlerden hibirine verilmemitir: 1- Her peygamber sadece.kendi kavmi-

S89- Serahs, 101; Kef'l-Esrr Pezdev, 932-934; Gazl, I/33.

172

slm Hukuku

ne gnderilmitir. Ben ise krmz, esmer herkese, yani Acem olsun, Arap olsun herkese gnderildim..." hadsi bunu gsterir. Bir peygamberin eriati yeni bir peygamberin gnderilmesiyle sona ererse ve ayn zamanda her biri insanlar kendi eriarine aran iki peygamberin bulunmas caiz ise, bir peygamberin de insanlar kendisinden nceki peygamberin eriatine armas dnlemez. Nitekim "(Resulm) De ki: Eer Allah' seviyorsanz bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve gnahlarnz balasn." (ii mrn: 31) mealindeki yet bunu gstermektedir'^o. "(Ya'kb oullar) dediler ki: Senin ve atalarn brhm, smail ve shak'n Allah' olan tek ilha ibdet ederiz. Biz ancak O'na boyun een mslmanlarz. Onlar bir mmetti geldi, geti. Onlarn kazandklar onlarn; sizin kazandnz da sizindir." (Bekara: 133134). Bu yet, nceki eriatlerin delil olmadn gsteriyor gibidir. Halbuki burada hitab Yahdleredir. Yani, biz onlardanz demekle onlardan olamazsnz, demektir. "Sonra seni de din konusunda bir eriat sahibi kldk, ona uy; bilmeyenlerin heveslerine uyma!" mealindeki yetler (Csiye: 16- i7-18) K u r ' a n ' n yeni bir yol getirdiini bildirmektedir. Hazret-i Peygamber, Esbabndan Muaz bin Cebel'i Yemen'e hkim olarak gnderirken ''Orada nasl hkmedeceksin?" buyurunca, 'Allah'm kitab ile" dedi. Hazret-i Peygamberin "Allah'n kitabnda bulamazsan?" sualine "Reslullah'n snneti ile" dedi. "Reslullah'n snnetinde de bulamazsan?" sualine kar da "cthad ederek anladmla" cevabn vermitir. Bu sz Hazret-i Peygamber ok beenmi ve tasvib etmitir'^'. Hazret-i Eb Bekr'e de bir dvc] gelince Allah'n kitabna bakard. Burada bulduuna

190- Serahs, 101-102. 191- Tirmiz; Ahkfim 3; Eb Dvud: Akdiye

ve "nceki eriatier"

|73

gre hkmederdi. Burada bulamazsa Hazret-i Peygamber'den iitdine gre cevap verirdi. itmemi ise Eshb'a sorup, onlarm icma' ile hkmederdi'^^ Hazret-i mer, hilfeti esnasnda ureyh'i Kfe'ye kdi olarak gnderirken ona "Allah'n kitabnda ak olarak bildirilene bak. Bunu bakasndan sorma. Burada bulamazsan Peygamberin snnetine tbi ol. Burada da bulamazsan, ictihad et ve anladna gre cevap ver" demidr. Abdullah ibn Abbas da kendisine birey sorulunca cevabn Kur'an'dan bulup verirdi. Buradan bulamazsa Hazret-i Peygamber'den iittiine gre cevap verirdi. itmemi ise Hazret-i Eb Bekr ve mer'e sorard. Cevap alamazsa kendi reyi ile bulup sylerdi. Btn bu tatbikadar slm hukukunun kaynaklarn ve terdbini gstermektedir. Hazret-i Peygamber eski eratiere mracaat edileceini sylemedii gibi, O ' n u n Rid Halfeleri ve Eshb' da bu yolda hareket etmi deillerdir. Ancak birinci gr sahipleri, M u a z hadsindeki kitap sznde Tevrat ve ncil'in de mnderic olduunu sylyorlar. Ancak unu teslim etmek gerekir ki eski eriatlere it bir hkmn kabul edilebilmesi iin bunun Tevrat veya ncil'de zikredilmesi ileride aklanacak sebeplerle- kfi deildir. K u r ' a n veya snnette haber verilmesi lzmdr. Kald ki Allah'n kitab sz slm dnyasnda Tevrat ve ncil iin deil, K u r ' a n iin kullanlr. Mslmanlar, K u r ' a n ' n muhafazas, redlmesi ve hkmyle amel edilmesi iin gayret etmidr, eski kitaplar in ayn mesiyi gstermi deillerdir'^B. Yine denilebilir ki Kitap ve snnetten sonra meselenin zm mctehidin icdhadna kaldna gre eski eriaderin bu itihadn teekklnde etkili olmamas iin br sebep yoktur. Kald ki tatbikatta da byle olmu, eski eriaderin hkmleri -gereken artlar hizse- rf, istihsan, maslahat gibi tl delillerin yansra hkme esas alnmtr.

192-Hallf, 196. 193-mid, 126; Gazl, 1/133.

174

slm Hukuku

"srail oullarndan nakletmenizde bir beis yoktur. nki onlarda ok aciblikler vard. Benden de rivayet ediniz ve sakn bana yalan uydurmaynz"^^'^ mealindeki hadsine dikkat edilirse, Hazret-i Peygamber'in burada kendisinden olan hads rivayeti ile srail oullanndan olan rivayeti birbirinden ayrmaktadr. Nitekim Beyhak bunu mam fi''den nakletmitir. Bu da srail oullarndan nakledilenlerin, Hazret-i Peygamber'in hadsleri gibi hukuk delil tekil etmeyeceini gsterir. Ancak eski eriatlerin delil olduunu savunanlar, zaten bizatihi srail oullarnn nakletttikleri kssalar delil kabul etmemekte, bunlardan Kur'an ve snnette hikye edilenleri almaktadr. srail oullarnn hikye etkleri ise ancak ibret verici ve elenceli grld iin rivayet edilip dinlenecektir. Nitekim hads metninde bu aktr '95. Yine de bu hads eski eriatlerin delil olmayacan gstermez. Burada zerinde durulan srail oullanndan rivayetlerin gvenilir olup olmaddr. Hadsin mns, onlardan rivayette bulunulur; bunlardan ibret alnr; ancak ihtiyaten bu rivayetler hukuk bir hkme esas klnamaz, demektir.

Akl deliller
eriatlerde ok ey mterektir. Bu da tabi'dir, nki hepsi Allah'n gnderdii hkmlerdir. Ancak bu her birinin ayn mekn ve zamanda ayn kavim iin tatbik edileceini gstermez. Eski eriatler belli mmetlere ve memleketlere gnderilmitir. slm dini ise cihanmuldur, btn memleket ve kavimlere gnderilmitir. Byle olunca bir kavim ve memlekete tahsis edilmi, bunlarn maslahat ve ihtiyalarna uygun gnderilmi hkmlerle btn in-

194- Buhr: Enbiy 50; Mslim: Ziihd 72; Tirmiz; ilm 13; ibn Mce: Mul<addime 5; Ahmed bin Hanbel: .3/39,46. 195- bn bidn, Derseadet L307, V/.356-3.57.

v e "nceki eriatier"

'

175

sanlarn ve memleketlerin amel etmesi muhaldir. Denilmitir ki her imamn mezhebi vardr. Baz hkmlerde imamlar ihtilaf etmilerdir, bu ihtilaf delilleri anlama ve yommlama farkllndan kaynaklanr. Yoksa hepsi dindendir. Nitekim ittifak ettikleri husus daha okr. Bir imamn mezhebinde bir meselenin zm iin hkm yoksa, bir baka imamn ictihadlarndan istifde edilir, ancak varsa bu braklp da baka bir mezhebin hkmn benimsemek hem o imam ve hem de o imam taklid edenler iin caiz olmamaktadr'^^. Peygamberler ldklerinde peygamberiiklen devam eder; ancak eriatierinin yrdk zamanlan sona erer. eriatierin kaldrlmas insanlara kolaylk olmas iindir. Br eyin bir zaman iin uygun olmas, dier zamanlar iin de uygundur demek deildir. Bu, bir doktorun hastasna eitli zamanlarda eitii ilalan tavsiye etmesi gibidir'^"?. Hazret-i Peygamber, eski eriader retmemitir; bunlar delil olsa Kur'an gibi onlar da retmek ve renmek farz olurdu. Ifk, lian, zhar gibi durumlarda Hazret-i Peygamber vahy beklemez, eski eriaderi aratnrd. Eshb da sonra kan meselelerde, dedenin miras, avl, mfevvida, mm veledin sati, rib-y nese, ceninin diyeti, hadd- irb, ayp sebebiyle red, gibi hususlarda eski eriaderi aratrmamtir. Kald ki ilerinde Abdullah bin S e l m , K ' b ' l - A h b r gibi bunlar ok iyi bilen zdar vard. Sahabeden hibirinin bunlardan eski eriatierin hkmn sorduu duyulmamtr. Bu dnceye muhalif olanlar diyor ki, "Hazret- Peygamber eski eriatleri aratrmtr. Buna misal recm hadisesidir. Sahabenin aratirmasma gelince artik onlar zamannda tevatr halini almt ve onlar iin ara-

196- mid, 129. 197- Ahmed Ziyeddii Gmhnev: Cmi'u'l-VIln t Hakk Env'is-SFliM-lhijyc (EIl-i Snnet 'likad),Trc: A. Kabak-F. Gnel, st. 1992,65.

176 trmaya icet olmakszn malmdu." '^s

slm Hukuku

c m a ' , Hazret-i M u h a m m e d ' i n eriatinin kendisinden ncekileri neshettii yolundadr. Eer Hazret-i Muhammed eski eriatlerin hkmyle amel etseydi mmetine de ciz/vcib olurdu. Bu ise icma'a aykrdr. Neshettii hkmleri ikrar etmesi, bunu haber vermesi ve onunla amel etmesi ise muhaldir. Recm meselesinde Hazret-i Peygamber'in Tevrat'a mracaat, kendisinin doruyu sylediini ve Tevrat'ta recm cezasnn bulunduu gstermek, bylece Yahdlerin yalann ortaya karmak iindi. Yoksa recm hkmn vermek hususunda Tevrat'tan istifde etmek iin deildi. Bundan dolaydr ki daha sonra baka bir ey iin Tevrat'a mracaat etmi deildir. Kald ki eer mracaat etmesi art olsayd, ncil'e mracaat etmeliydi; nki ncil daha sonra gelmi bir kitaptr' Hazret-i M u h a m m e d ' e vahyedilen hkmlerin hepsi eski eriatlerdeki hkmlerie ayn deildir. O ' n a vahyedilenlerin bir ksm eski eriatlere it hkmlerdir. Bu da demektir ki bunlar artk Hazret-i M u h a m m e d e mahsus hkmlerdir. Eer ayn eriate tbi' olsayd bu farkllk olmaz, yeni bir eriat bildirilmesi lzumsuz olurdu. Eski eriatlerin geerli olduuna dell gsterilen yetler inan bakmndandr, amel bakmndan deildir. "Hazret-i M u h a m m e d ' i n eriati eski eriatleri neshetmitir" sz iki mnya gelmektedir: Birincisi eski eriatlerin hkmlerini r e f etmitir, kaldrmtr; ikincisi Hazret-i Peygamber bunlaria mteabbid olmamtr. Bu hkmlerden O ' n u n eriatiyle neshedildii sabit olmayanlar zarureten devam eder, neshedilmi olmaz, bunun baka bir mns da Hazret-i M u h a m m e d ' i n bunlaria taabbd etmediidir^oo.
198-Amid, 124-125, 126-127; Gazl, 1/133-1.34. 199- mid, 124,126; Gazl, 1/133, 135. 200- mid, 127.

ve "nceki eriatier"

1V7

Hazret-i P e y g a m b e r ' d e n nceki devir fetret devri idi ve nceki eriaderin ikmlerinin kendisine uiatma dir bir bilgi buiunmamaktadn-. (Eski peygamberlerin eriatierinin unutulduu ve uzun sre peygamber gnderilmeyen zaman aralna fetret devri denir. Bu devirde yaayan insanlar -prensip idbariyle- din emirierie mkellef tutulmazlar.) Dolaysyla gerek kitap ve gerekse snnette yer alan eski eriadere it hkmler vahy yoluyla bildirilmidr. Bunlardan emir ihtiva edenlerin, artk yeni bir eriatin, Hazret-i M u h a m m e d ' i n seriatinin hkmleri olduu kabul olunmaldr. Baz hukukularn gr, her peygamberin eriadnin Shiblmizn Alddin Semerkand'nin nakline gre lmyle, emsieimme Serahs'nin nakline gre yeni bir peygamberin geliiyle yrrikten kalkt; ark bekasyla ilgili bir delil olmadka bununla amel olunamayaca ynndedir. Dolaysyla Hazret-i Peygamber'in bunlaria amel etmesi sz konusu deildir. Kald ki, Hazret-i Peygamber'in eski eriatierie amel ettiine dair bir bilgi slm kaynaklarnda gemedii gibi; eski eriatlerin slm hukukunun teri devrine yeden mensuplar tarafmdan da iddia edilmi deildir. "Ayakkabyla namaz k m " , "namazda sallanmayn", "cenaze defnedilirken ayakta durmayp oturun", gibi emirierde, hatta gnlk yaantnn ounda bile, Yahd ve Hrisdyanlara muhalefet emredilmiti. Nerede kald ki onlara tbi' olmak! Bununla beraber bu muhalefet edilmesi emredilen hususlarn muharref hkmler olduu; muharref olmayanlarn Hazret-i P e y g a m b e r ' e vahyen bildirildii ve bunlara bizzat uyduu sylenebilir. Ksas, recm, Muharrem orucu gibi. Hamidullah, Hanbei hukukusu Mahfuz bn Ahmed Keivezn'nin Temhid kitabmdan alarak diyor ki, "Eer Hazret-i M u h a m m e d , seleflerinin dinine tbi olsayd, onun eriati iin eriat-i Muhammediyye denmezdi. Nitekim

178

slm Hukuku

Peygamberimizin eriati eshbmdan hi birine izafe edilmemitir. Zira onlar O ' n a tbi idiler." ^o'

nc Grn DeUUeri Bu grte olanlar der ki: Eski eriatler mutlaka bizi balar. nki Hazret-i Muhammed aslen eski eriatler zeredir. Bizden ncekilerin eriati, bizim peygamberimizin de eriatidir. Onunla nceden amel edenler de bir vecihden ona ittiba etmi demektir. emsleimme Serahs'nin zikrettiine gre: "Hani Allah, peygamberlerden: "Ben size kitap ve hikmet verdikten sonra nezdinizdekileri tasdik eden bir peygamber geldiinde ona mutlaka inanp yardm edeceksiniz" diye sz alm, "Kabul ettiniz ve bu ahdimi yklendiniz mi?" dediinde, "Kabul ettik" cevabm vermiler, bunun zerine Allah: O halde hid olun; ben de sizinle birlikte hidlik edenlerdenim, buyurmutu" (l-i mrn: 81). Bma Ahz-i Misak denir. Bu yet inananlann son peygamberin mmeti menzilesinde olduuna; Hazret-i M u h a m m e d geldikten sonra nceki eriatlere bal olanlarn artk ona tbi' olmas gerektiine dellet eder; bu da Hazret-i M u h a m m e d ' i n erefinin yksekliindendir, diyorlar. nki O'ndan sonra peygamber gelmeyecektir, nceki ve sonrakilerin hepsi O ' n u n hkmne rm olmak mecburiyetindedir. B u , ban kalbe tbi olmas ve insann da onu uymas gibidir. Hazret-i M u h a m m e d ' i n kendisinden nceki peygamberlerin eriatiyle mteabbid olduunu sylemek, O ' n u n ncekilerin mmetinden biri mevkiinde grmek olur, ki bu da onun an ve erefine yakmaz. Metbu hi tbi olabilir mi? Denilebilir ki, kendisinden nce gemi peygamberler nasl onun eriatine tbi' olabilirler? Buna yle cevap verilir: Bu tbi'lik le

201- Har.iidullah, slm Hukukunun Kaynaklan Bakmmdan Kilab- Mukaddes, 315.

ve "nceki eriatier"

179

namaznn ilk drt rek'atlk snnetinin farza tbi' olmas gibidir. O , zaman bakmndan ncedir, ancak farzdan ayr deildir. Bir binann temeli binadan ncedir, ama ondan ayn deildir. Grlyor ki bu tbi'lik hkmendir. Btn peygamberler Allah'a yakn olma saadetinin yerlemesi iin almlardr. Nbvvet, Hazret-i d e m ' d e n idbaren devaml bir keml seyri tkib etmitir. Btn peygamberler bu seyrde birbirlerine halef-selef olmular ve en son Hazret-i M u h a m m e d ' d e bu i kemle ermitir202. imdi kem202- Nitekim yetlerin ini itibariyle sonuncular arasnda bulunan ve Hazreti Peygamber'in Ved haccnda gelen "Bugn size dininizi kemle erdirdim. zerinizdeki nimetimi tamamladm. Din olarak sizin iin slmiyeti setim ve ondan raz oldum" (Mide: 3) mealindeki yet ile "Ya-kuru ne varsa iepsi Kur'an'da mevcuttur" (En'am: 59), "Bu Kitabda hibir eyi eksik brakmadk" (En'am: 38), "Rabbinin sz doruluk ve adalet bakmndan tamamlanmtr. O'nun szlerini deitirebilecek kimse yoktur" (En'am: 115) ve "Bu Kitab sana hcrcy iin bir aklama, bir hidyet ve rahmet kayna ve mslmanlar iin dc bir mjdeei olarak indirdik" (Nahi: 89) mealindeki yetler de slm hukukunun deimez vc tamama ermi vasfn gstermektedir. Hazret- Peygamber de "Kim bizim iimizde (dillimizde) olmayan bir ^ey (bid'at) ihdas ederse, reddolnur!" (Buhr: Sulh 5; Mslim: Akdiye 17; bni Mce: Mukaddime 2; Ahmed bin Hanbei, 6/270) hadsiyle bu geree iaret etmitir. Bunlar son zamanlarda ortaya kan ve Kur'an'n tarihselliini savunanlara da bir bakma cevaptr "Hakikaten o bir Kur'an- kermdir. Temiz olmayanlarn elini sremeyecei bir kitapta mahfuzdur" (Vaka; 77-79) ve "O anl erefli bir Kur'an'dr. Levh-i mahfuzdadr" (Burc: 21-22) mealindeki yetler bu kanaati aka reddetmektedir. Demek ki Kur'an Hazret- Muhammed'e tedricen indirilmitir; ama bu ri'in koyduu, takdir ettii her eyin yazl bulunduu, nasl olduu bilinemeyen ve her trl tesirden korunmu levhada mevcuttu. Nitekim Hazret- Cebrail'in her sene bir kere gelip, o ana kadar inmi olan Kur'an', Levh-i mahfuzdaki srasna gre okuyup, iiazret -i Peygamberin dinleyerek tekrar ettii; vefat edecekleri sene ise iki kere gelip tamamn okuduu bilinmektedir. "Dmana kar gcnz yettiince kuvvet ve besili atlar yetitirin" (Enfl: 60) gibi yetlerdeki mn semboliktir; Kur'an'n tarihselliini gstermez. Kur'an tarihsel bir metin olsayd, daha nce Arabistan'da zaten cri olan evlenme yasaklarn teyid etmeye gerek duymaz; te yandan Arabistan'da o zamana kadar eri bulunan evlatlk messesesini kaldrdn aka bildirmezdi. Nesh, tamamen ilah iradenin bir teeellisidir. Hazret- mer'in mellefe-i kulba zekt verilmesini men etmesi de Muaz hadsinin bu hlan neshetmi olmas ve zaruret sebehiyledir. Ayrca ksas, oru gibi bir takm hkmlerin eski mmetlere de cmredildii bilindiine gre, Kur'an hkmlerinin tarihselliinden de sz edilemez. te eski eriatierie slm hukuku arasndaki bu benzerlik veya etkileim; bir baka deyile eriatlerin arkasndaki mterek, sri (ilaf vahy), Kur'an'n tarihsellii kanaatini cerheden mhim bir delildir.

180

slm Hukuku

le nceki mertebeler eklense noksanlk olur. Madem ki kemldir, eklenme olmaz, nki son mertebedir. Hazret-i P e y g a m b e r ' i n hadslerinden anlaldna gre, Hazret-i s Mesh, tekrar dnyaya indiinde insanlar kendi eriatine deil, Hazret-i M u h a m m e d ' i n eriatine davet edecektir. Deccal ile ktal yapp onu ldrecektir, Halbuki kendi eriatinde ktal caiz deildi 203. islm inancna gre, Hazret-i Muhammed son peygamberdir (Ahzb: 4 0 ) , O'ndan sonra peygamber gelmeyecektir. O halde Hazret-i s Mesh, peygamber olarak deil, Hazret-i M u h a m m e d ' i n mmetine mensup olarak gelecektir. sr ve M i ' r a c hadsinde Hazret-i M u h a m m e d ' i n Mescid-i A k s ' d a imam olup dier btn peygamberlerin -ruhlar bedenlerine iade edilmi halde- O'nun arkasnda ve O ' n a uyarak namaz kld anlatlr. Bu da gemi peygamberlerin Hazret-i M u h a m m e d ' e tbi' olduklarn gsterir ^04.

"Ey habibim! Sana vahyettiimiz titap, tendisinden ncelti semav titaplan dorulayc olarak gelen bir hakikattir. Allah kullarnn her halinden haberdardr. Sonra biz o kitab kullarmzdan setiklerimize miras olarak verdik." (Ftr: 31-32) mealindeki yetin de Hazret-i M u h a m m e d ' i n , amel bakmndan dier peygamberlerin vrisi olduunu gsterdii ileri srlmtr^o. Miras braklan ey, mirasya mahsustur, tahsis edilmitir. Nasl ki bir mlk, muristen vrise intikal eder, ama artk vrisin mal olur, vris o mlke murisin olduu iin deil, kendi mlk olduu iin tasarruf eder. Aynen yle, eski eriatler, artk Hazret-i M u h a m m e d ' i n eriati hline gelmitir. Hazret-i Peygamber, Hazret-i m e r ' i n elinde Tevrat sahfeleri grp menettiinde, "Kardeim Ms sa osay203- Kef'l-Esrn Pezdev, 934-935; Hdim, 21 1. 204- bni Mce: Zhd 37;Tirmiz: Menkb \; Nes: Sall 1; Ahmed bin Hanbel, 1/257,5/137, 138 (2210); Hirev,390. 205- Kef'i-Esrn Pezdev, 934; smail Hakk, 120.

v e "nceki eriaer"

181

d ve nbvvetii idrak etseydi, bana tbi olmaktan baka birey yapmazd" buyurmutur^O. Bu sz gsteriyor ki, yeni bir peygamberin gelmesiyle nceki peygamber eer hayattaysa -ayn beldeler iin- onun mmednden biri gibi onun eriadne uymak durumundadr. Dolaysyla eski peygamberier, Hazret-i Muhammed geldikten sonra eriadne itdba'n lzumu bakmndan onun mmeti hline gelmilerdir. Eer hayatta olsalard, eriatleri onun eriadyle nihayet bulacak ve ona miras hline dnecekti. te yukarda da getii zere, Hazret- s Mesh, kyamete yakn, peygamber olarak deil, Hazret-i M u h a m m e d ' i n mmetine mensup biri olarak dnyaya inecek ve O'nun eriadyle amel edecektir. nki Hazret- M u h a m m e d son peygamberdir, kendisinden sonra peygamber gelmeyecektir^o"?. Nitekim Hazret-i M u h a m m e d , "Meryem olu s'nm aranza (bu eriatle hkmedecek) adaletli bir hkim olarak inecei, hatan, kmp, hnzrlar ldrecei, cizyeyi (Ehl-i kitabdan) kaldraca vakit yakndr. s cizyeyi kabul etmeyip, slm yahud kl ile hkmeder" buyuruyor^^^^. Yahd ve Hristiyanlar, Hazret-i M u h a m m e d ' i n btn insanlara peygamber gnderildiine ve slmiyet'in geliiyle dier dinlerin yrrik zamannn bittiine inanmadklar iin, onlara phelerini gidermek ve mkillerini zmek iin mhlet verilmitir. Onlar da, slm lkelerinde serbeste oturmak, dinlerinin gerekleri yapmak zere izin istemiler; karlnda devlet hazinesine cizye adyla sabit vergi demeyi teklif etmilerdi. Bunun zerine Ehl-i kitabn muhariplerinden askeriik yapmamak karl olarak
206- Drim: Mukaddime 39; Beydv, 1/285; Seyyidalizde, 23; Ketl, III/225. 207- Serahs, 102; mid, 129; Kef'l-Esrr Pezdev, 936; Hdim, 211; Gmilhnev, Cmi'u'l-Mln, 65. 208- Buhr: Byf 102,Mezlim 31, Enbiy49; Mslim: man 243,246; Eb Dvud: Melhim 14{4324);Tirmiz: Filen54(2234); bni Mce: Filen 33; Drim: Melhim 14; Ahmed bin Hanbel, 2/240, 272, 290, 294, 406, 4 1 1 , 4.37, 482.494.5.38.

182

slm Hukuku

cizye alnmas slm hukukunda kabul edilmidr. te kyametten evvel Hazret-i s gkten inince pheleri izle olunacak, artk cizye vererek kendi dinlennde kalmalar caiz olmayacaktr^o^. Birgn Hazret-i Peygamber'in huzurunda, hanm Hazret-i Hafsa, Tevrat'tan Hazret- Ysuf'un hikyesini anlatan krek kemii zerine yazlm bir medn gedrerek okumaya balam; Hazret-i Peygamber bunun zerine "Ben aranzda iken Hazret-i Ysuf gelse ve siz de beni terketseniz dallete dm olursunuz" buyurmutu^o. Ancak Hazret-i M u h a m m e d ' i n , elinde Tevrat sahfesi grd Hazret-i m e r ' e kzmas, Tevrat okumann gnah veya mekruh olduunu gstermez, diyenler de vardr. Nitekim bunlara gre, o konuda kbiliyed bulunmayan ve henz manda derinlememi kimselerin (nki muhtemelen Hazret-i mer o sralarda henz mslman olmutu), Tevrat ve ncil'e bakmalarnn caiz olmad; ancak man derin olanlarn, bilhassa muhalifleri ilzam edebilmek iin gerektiinde okumalarnn caiz olduu neticesini karmak daha uygundur. Kald ki Mslmanlarn ou byle yapmtir. Hazret-i Peygamber'in kar kmas da, bazen kendisine yakmayan birinin evl olan ekle muhalif davranna kzmas gibidir. Nitekim Hazret-i Peygamber, Abdullah ibn Amr ibn'l-s, Abdullah bin Selm gibi sahblereTevrat okuma iznini bizzat vermi; baka bazlarnn Tevrat okumasn ise tasvib etmiti. Eb H rey re, Tevrat okumad halde iittiklerini rivayet etmekte beis grmezdi. vlm kuaklarn ikincisi olan Tabinden de Vehb bin Mnebbih gibi Tevrat okuyan zdar vard. Eer uygun olmasayd, okumazlard ^'i.
209- KdZLide Ahmed Efendi: Fe-rid'l-levid f Beyni'l-Akid, Cemal Efendi Malbaas slabul, 146. 210-Abdiirrezzak'm Msamef'mden naklen Muhammed Hamidullah: "slm limlerde sili.vyt yahut Ga.vr- slm Meneli Ri^yetler'^ Atatrk niversitesi slm limler Fakltesi Dergisi, S; 2, Y: 1977, s: 297. 211-Kettn, 111/223-22.5.

ve "nceki eriatler"

183

"Allah urunda gerei gibi cihd edin. O, sizi semi, babanz brhm'in yolu olan dinde sizin iin bir zorluk klmamtr. Daha nce ve Kur'an'da, peygamberin size hid olmas, sizin de insanlara hid olmanz iin size mslman adm veren O'dur. Artk, namaz khn, zekt verin, Allah'a sanhn. O sizin shibinizdir. Ne gzel shib ve ne gzel yardmcdr!" (Hacc: 78) ve "De ki: "Allah doruyu sylemitir. yle ise, hanf, hakperest olarak brhm'in dinine uyunuz. O, mriklerden deildi." (I- mrn: 95) ve "Sonra sana hanf, hakperest olarak brhm milletine ittib etmeni vahyettik, o Allah'a ortak koanlardan deildi" (Natl:
123) mealindeki yeder de bu nc gr desteklemektedir. Sona ermi ve nesholunmu bir eriat elbette ki itriba' kayna olamaz. Bu eriatler Hazret -i Muhammed 'in eriati tarafndan neshedilmedike btn insanlar iin kbil-i t a t b i k r i r 2 i 2 .

"O, dinden hem Nuh'a tavsiye ettiimizi, hem sana vahy ettiimizi, hem brhm'e, Musa'ya ve s'ya ta\'siye ettiimizi, dini doru tutup ayrla dmeyesiniz size eriat (hukuk dzeni) yapt" (ra: 13) mealindeki yet btn peygamberlerin getirdikleri sistemin ayn olduunu gstermektedir. Bir peygamberin eriati, artk Allahn eriatidir, eskilerin eriati deildir. Bir peygamber, daha sonra baka bir peygamber gnderilmekle peygamber olmaktan kmaz, dolaysyla eriati de bir bakasnn gelmesiyle, neshedildiine dir bir delil bulunmadka, amel edilir olmaktan kmaz. Buna da, buradaki dinden maksad tevhiddir, inan esaslardr, eklinde cevap verilmitir. Hem bu yet, brhm'e tbi' olmay emrederi' yetlerie grnte bir tenakuz arzetmektedir2i3. Nitekim burada anahtar kelime difi'dir. Bundan maksad da man esaslardr. B212- Serahs, 102-103. 213- KeftI'l-Esrn Pezdev, 93?; Gazl, 1/134.

184

slm Hukuku

tn peygamberler insanlan ayn mana armlardr. Kald ki Hazret-i M u h a m m e d ' d e n Hazret-i Nuh'un eriadni aratrd hi nakledilmi deildir 2 i 4 . Kimilerine gre kendisine ilk defa eriat verilen peygamber Hazret-i Nh'dur. Dorusu, eriati ilk defa kendisinden nceki eriad nesheden ve ilk defa kavmi azaba dr olan peygamber Hazreti Nh olduu ve sonra gelen btn insanlar O'nun soyundan geldii iin burada en nce Hazret-i Nh zikredilmitir. " P e y g a m b e r l e r , R a b l e r i t a r a f m d a n k e n d i s i n e ind i r i l e n e i n a n d . M ' m i n l e r d e . O n l a r n hepsi A l l a h ' a , m e l e k l e r i n e , k i t a b l a r n a ve p e y g a m b e r l e r i n e i n a n d l a r . Biz, p e y g a m b e r l e r d e n h i b i r i n i b i r b i r i n d e n a y r d etm e y i z , iittik ve m a n ettik, d e d e r " mealindeki yet (Bekara: 285) bir peygamberin seriatinin neshi zahir olmadka beksn ve kendisiyle amel edileceini gstermektedir, Allah'n eriatlerden raz olduunu gsterir. Bu rz kyamete dek bakdir. Btn peygamberler, halk Allah'n dinine armaktadr 2 i 5 . Ancak denilir ki, buradaki ayrd etm e m e , inan ve nbvvet bakmndandr. Nitekim burada m'minlerin sz nakledilmektedir. Kald ki slm inancnda, p e y g a m b e d e r arasnda bir stnlk gzetilmektedir. "te bu peygamberlerden bir ksmn dierlerinden s t n k l d k . O n l a r d a n A l l a h ' n k e n d i l e r i n e h i t b ettii, d e r e c e l e r l e y k s e l t t i k l e r i v a r d r . " (Bekara: 253) mealindeki yet bunu gsteriyor. K u r ' a n ' d a ul'l-azm olarak vasflandrlan alt peygamber -Hazret- d e m , Nh, brhm, Ms, s, M u h a m m e d - dierlerinden; Hazret-i Muhammed se btn peygamberlerden stn kabul edilir. Eitlik, nbvvet, yani peygamberlik bakmndandr. Nitekim Hazret-i M u h a m m e d ' i n , "Peygamberlerden brini dierine stn klmayn" sz fadl- kllyi deil, fadl-

214- Amid, 128. 215- Serahs, 101. 216- Ehil Dvud: Snnet 13,(4668).

ve "nceki eriatier"

185

cz'yi; yani bir balcmdan, peygamberiik grevi bakmndan stnl bildirmektedir. "Her kim, ben Ynus bin Mett'dan hayrlym derse, yalan sylemi olur" hadsi iin de Tecrd-i S a n h ' d e yle diyor: "Hazret-i Muhammed bu sz tevzuan sylemitir. Peygamberier arasnda hassaten Y n u s ' u n zikredilmesi. Kalem sresinin 48.yetinde "Rabbinin hkm ve takdirine inkiyd et! Shibi ht (balk sahibi, yani Hazret-i Ynus) gibi olma! O, rabbine mamum bir halde fkeyle du etti." buyuruiduuta bakarak Ynus peygamberin derecesinin tenziline dellet eder surette htra gelmesi melhuz br vehmi karlamak iindir.''^'"? Yoksa bizzat Hazret-i M u h a m m e d , peygamberlerden cz' bakmndan dierlerinden stn olanlar bulunduunu beyan etmekte; ancak kendisinin kl bakmndan peygamberierin en stn olduunu mteaddit hadslerinden anlalmaktadr. "Sana da, daha nceki kitab dorulamak ve onu korumak zere hak olarak Kitab' (Kur'an') gnderdik." (Mide:48) mealindeki yet gsteriyor ki, peygamberierin eriati, nesh deliliyle hkm deiiklii ortaya km olmadka, aslnda birbirine muvafk tek bir eriattir ^'s "phesiz bunlar, ilk kitaplarda, brhm ve Ms'nm kitaplannda da vardr" (A'i: 18-19) mealindeki yet de nc gr sahiplerinin dayand delillerdendir. yet metninde geen eski sahfeler (suhf-i l) sznn, Tevrat, Zebur ve ncil'i ifde ettiini bn bidn bildirmektedir^'^. Ancak bunlar M e k k e ' d e inen ilk yetlerdendir ve
217- Zebd, IX/151; Xl/89. Kur'an'da anlatldsna gre, Ynus peygamber Irak'jn kuzeyindeki Ninova halkna gnderilmi ve onlar otuz sene hakka da'vet etmiti. Aneak kendisine yalnzca iki kii inanmt. Bunun zerine ok mteessir olarak ve kendisine bir hitb- ilah gelmesini beklemeksizin oray torketmits. Bindii gemide kopan birfrna zerine kur'a ekilmi; kur'a kendisine isabet etmi ve denize atlmt. Onu bir balina yutmu; bjln karnnda ettii dua kabul olunarak kurtulmutu (Sfft: 139-I4S), 218- Kef'l-Esrn Pezdev, 933. 219- bn bidn, 1/341.

186

slm Hukuku

amel deil, inan esaslarma dirdir. Dolaysyla hukuk hkmleri iin delil olmayaca ynnde itiraz vardr. nc gr sahiplerinin delillerinden biri d e , "te o peygamberler, Allah'n hidyet ettii kimselerdir. Sen de onlarn yoluna uy!" ( E n ' a m : 90) mealindeki yetrir. Ancak muhalif grte olanlar, hidyetin dinin aslna mil olduunu; e r ' hkmleri, bir baka deyile amel esaslarn ihtiva etmediini syleyerek itirazda bulunmulardr. Nitekim bu yete gelinceye kadar anlatlanlar hep dinin aslyla, yani tevhid ve inanla ilgilidir. Kald ki burada ismi zikredilen dier peygamberierin eriatleri arasnda nsih ve mensuh vardr. Ancak bu nc gr sahipleri der ki, buradaki hidyetten maksad dinin asl ve er' hkmlerdir. nki K u r ' a n ' d a baka yerde hidyetten bahsedilirken, "inde phe bulunmayan bu kitap, mttekler, Allah'tan korkanlar iin bir hidyettir" (Bekara: 2) ve "inde hidyet ve nur bulunan Tevrat' elbette biz indirdik. Kendilerini Allaha vermi peygamberler, onunla Yahdler hakknda hkmederlerdi. Allah'n kitabn korumalar kendilerinden istendii iin Rablerine teslim olmu zhidler ve limler de onunla hkmederlerdi...." (Mide 5: 44) mealindeki yetler hidyetin inanla beraber e r ' hususlara da mil olduunu gstermekte dir. Nitekim tefsir ilminin kurucusu saylan mam Mchid'den Sd sresinin 24. yetinde geen secde soruldu; dedi ki, "Dvud secde etti, peygamberiniz de ona uymay emretti" ve sonra da "te o peygamberler, Allah'n hidyet ettii kimselerdir. Sen de onlarn yoluna iktid et, uy!" mealindeki yeri ( E n ' a m : 90) okudu..Bu da gsteriyor ki bu yetteki hidyet sdece dinin aslna deil, er' (hukuk) hkmlere de mildir^^o. Denilse ki burada nesh

220- Hads kaynaklarnda getiine gre, mam Miichid, bni Abbas'dan Sd sresinde niin secde etliini soi-dn. O da dedi ki, Hazrei-i Peygamber Sd suresinde secde elti ve buyurdu ki: "Hazret-iDvud tevIe olmak zere secde etmi

ve "nceki eriatler"

187

vaidr. Cevap olarak denir ki, Hazret-i M u h a m m e d ' i n eriatinde de nesh vardjr. Ancak bu iktidn vcbundaki tlkj, genellii ortadan kaldrmaz 221. Bu yete tekaddm eden yetlerde bu hidyet edilen kimselerin kimler olduu yle aklanmaktadr: "Babalarndan, soylarndan, kardelerinden bir ksmn setik ve doru yola eritirdik. te bu, Allah'n hidyetidir, kullarndan dilediini ona iletir. Eer onlar da Allah'a ortak kosalard yapmakta olduklar amelleri elbette boa giderdi. te onlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiimiz kimselerdir." ( E n ' m : 87-89). Grlyor ki bu kimseler insanlar kendi eriatlerine aran peygamberlerdir. Eski eriatler, "Sonra biz o kitab kullarmzdan setiklerimize miras olarak verdik." mealindeki yet (Ftr: 31-32) gereince, bir mlkn muristen vrise intikali gibi sonraki mmetlere intikal eder. Burada, "Biz her biriniz iin bir yol (eriat) ve metod (minhac) belirledik. Allah dileseydi sizi tek bir mmet yapard" (Mide: 48) mealindeki yet de eski eriatlerin delil alnamayacan gstermez. Burada murad, eriaerin btnyle birbirine muhalif olmas deil, bz hususlarda muhalif olmasdr ki neshe dellet eder. "Musa'ya da kitap verdik ve onu sr oullarna: "Benden bakasn dayanhp gvenilen bir rab edinmeyin" diyerek bir hidyet rehberi kldk." (sr: 2) mealindeki yet de Tevrat'n sadece srail oullar iin hidyet kayna olduunu ve bakalar iin olmadn gstermez. Nitekim "Hidyet mttekler, yani Allah'tan korkanlar iindir." (Bekara: 2). Hazret-i Peygamber'in recm hdisesinde Tevrat' tatbik edii Yahdlere mahsustu, denirse; "Ben onlarn (Yahdlerin) ldrd (terkettii) bir snneti diriltmeye daha lykm" sz, her zaman bu

mi^ti, biz kr olarak secde ederiz". Buhr: Scd' 1-Kur'an 3, Enbiy 39; Eb Dvud: Sall 332 (1409); Tirmiz: Sall 40.5 (.577); Nes: fiilah 4 8 , (2,159). 221- Sc-ahs, 102-103.

islm Hukuku hkmle amel edileceine ve Tevrat'm sadece srail oullar in deil, bunlarn dndaki insanlar iin de hidyet kayna olduuna dellet eder. " E y h a b i b i m ! S a n a v a h yettiimiz kitap, kendisinden nceki semav kitaplar d o r u l a y c o l a r a k gelen b i r h a k i k a t t i r . A l l a h k u l l a r n n h e r h l i n d e n h a b e r d a r d r . S o n r a b i z o k i t a b kullar m z d a n s e t i k l e r i m i z e m i r a s o l a r a k v e r d i k . " (Ftr: 31-32) mealindeki yet, Tevrat hkmlerinin neshi nassla bildirilmedike, Hazret-i M u h a m m e d ' i n de eriad olduunu gsterir. Bu, Haneflere gre sahih kavildir. Btn bunlar artk Hazret-i M u h a m m e d ' i n eriati olmutur ve onlar da buna uymakla mkelleftir. ' T a n l a r n d a T e v r a t ve b u n d a A l l a h ' n h k m o l d u u h a l d e , seni nasl h a k e m y a p a b i l i y o r l a r ? " (Mide: 43) yednde Tevrat'la amel edilmesi gerekdi hkme balanmtr. Btn bunlar gsteriyor ki artk eski eriader, neshedildiine dir bir delil ortaya kmadka Hazret-i M u h a m m e d ' i n de eriaddir ve ona uymak v a c i b d i r 2 2 2 . Eski eriaderin, Hazret-i M u h a m m e d ' i n eriati hline geldiini savunan bu gr sahiplerinin delillerinden birisi de " D o r u s u b u sizin m m e t i n i z , b i r tek m m e t t i r " mealindeki yetdr (Enbiy: 92). Bu yet inananlarn tek br mmet olduunu ifde etmektedir. Fakat burada da aslnda anlatlmak istenen, btn semav dinlerin insanlar ayn tevhid inancna ard ve inan bakmndan aralarnda bir farkllk bulunmad gibi, birinin dierinin devam olduudur. Dolaysyla, szgelii Hazret-i Musa 'ya inananlar, Hazret-i s ' n n geliiyle O ' n a ; Hazret-i s ' y a inananlar da Hazret-i M u h a m m e d ' i n geliiyle O ' n a tbi olmak mecburiyetndedirier. Zaten slm, tek ilha inananlarn hepsine mil bir isimdir. " E y i n a n a n l a r ! R k ' e d i n , secdeye v a r n , R a b b i 222- Seahs, 104-iO.S.

ve "nceki eriatier"

189

nize kulluk edin, iyilik yapn ki saadete eriesiniz. Allah urunda gerei gibi cihd edin. O, sizi semi, babanz brahim'in yolu olan dinde sizin iin bir zorluk klmamtr. Daha nce (gelmi kitaplarda) ve Kur'an'da, peygamberin size hid olmas, sizin de insanlara hid olmanz iin size "mslman" adm veren O'dur. Artk, namaz khn, zekt verin, Allah'a sanln. O sizin sahibinizdir. Ne gzel sahip ve ne gzel yardmcdr!"
(Hacc: 77-78). Bu yetler, bir Allah'a inananlarm tek bir topluluk olduunu, bunlarn hepsine teslim olmu mnsna mslman dendiini bildirmektedir. Mslman (mslim) teslim olmu kimse demekdr. Bu da eski dinlere it hkmlerin, artk Hazret-i M u h a m m e d ' i n gedrdii dinin hkmleri hlini aldn gsterir. K u r ' a n ' d a baz yederde Hazret- brhm "mslman" olarak tantlr. "Rabbi ona

(brahim'e): "slm ol" buyurduunda, "Alemlerin Rabb'ine teslim oldum" demiti. brhm de bunu kendi oullarna vasiyet etti. Ya'kb da: Oullarm! Allah sizin iin o dini (slm') seti. O halde sdece mslmanlar olarak lnz, dedi" (Bekara: 131-132). Bir baka yet de bu mealde sevkedilmitir: "brhm, ne yah-

d, ne de hristiyan idi; fakat o, Allah' bir tanyan dosdoru bir mslman idi; mriklerden de deildi. Dorusu brahim'e en yakn olanlar, ona uyanlar, bn peygamber (Muhammed) ve O'na inananlardr. Allah inananlarn dostudur." (l-i mrn: 67-68). Yine Hazret-i brhm ve Hazret- smail kurban etme hususundaki ilah emre teslim olup, riyet etdkleri iin K u r ' a n ' d a "msl-

man" adyla anlmtr: "Her ikisi de teslim olup, onu aln zerine yatnnca: Ey brhm! Ryay gerekletirdin. Biz iyileri byle mkfatlandrrz. Bn, gerekten, ok ak bir imtihandr, diye seslendik" (Sfft: 103). Hazret-i Nh da kavmine, "Eer yz evirirseniz bilin ki, ben sizden bir cret istemiyorum. Benim ecrim Allah'a

190

slm Hukuku

iddir. Mslmanlardan olmakla emrolundum" demiti" (Ynus 72). Hazret-i Y a ' k b ' u n "Ya rabbi! Benim canm mslman olarak al!" mealindeki duas K u r ' a n ' d a bildirilmektedir (Ysuf: 101). Yine K u r ' a n ' d a anlatld zere. Firavunun grevlendirdii sihirbazlar Hazret-i Musa 'nn mucizelerini grdkten sonra kendisine iman etmiler; firavun onlar cezalandracan sylediinde de, "Dorusu biz ancak Rabbimize dneriz. Rabbimizin yetleri gelince, onlara inanmamzdan tr bizden alyorsun. Rabbimiz! Bize sabr ver ve canmz msliman olarak al!" demilerdi (A'rf: 126). Yine Kur'an'n beyanna gre, Allah, Hazret-i s'nn havarilerine, "Bana ve peygamberime inann" diye bildirmi; onlar da, "nandk. Bizim mslmanlar olduumuza hid ol" demilerdi (Mide: 111). Dolaysyla slm geleneinde, Hazret-i M u h a m m e d ' d e n nce gelmi peygamberler ve onlara inananlar mslman olarak isimlendirilir. Yine bundan dolaydr ki slm akid kitaplarnda Hazret-i Muhamm e d ' i n mmeti, Hazret-i ibrhm'in milleti olarak kabul edilir. Rm sresinde geen "O halde yzn, Allah' bir tanyarak dine, Allah'm insanlar zerine yaratm olduun ftratna dorult. Allah'n ftratnda, yaratnda deiikUk bulunmaz. Dosdoru din budur" mealindeki 3 0 . yet ve ayn istikametteki dier baz yetler Allah katndaki tek din ve eriatin slm dini olduunu; Hazret-i M s , Hazret-i s ve Hazret-i Muhammed ile dier peygamberlere gelen din ve eriatlerin de buna dhil bulunduunu; tarih itibariyle son indirilen semav din olan Hazreti M u h a m m e d ' i n gerirdigi hkmlerie ncekiler arasnda bugn bir takm farkllklar varsa da bunlarn ilah iradeden kaynaklanmadn; nceki dinlere it hkmlerin beer mdahalesine urayarak tahrif edildiini; binaenaleyh Hazret-i M u h a m m e d ' i n getirdii din ve eriarin, nceki e-

ve "nceki eriatler"

191

riatlere it hkmleri de cami olduunu gstermektedir. Buradaki ftratm slm dini mnsna geldii bir hadsten karlmaktadr. Nitekim Hazret -i M u h a m m e d , "Her doan, ftrat zere doar" dedikten sonra "u yeti okuyun" diyerek Rm sresinin yukarda zikredilen 30. yetini okudu; sonra da szn yle tamamlad: "ocuu anne ve babas Yahdletirir veyn Hristiyanlatnr veya Mecsletirir. Tpk hayvann dourunca, azalar tam olarak yavru dourmas gibi. Siz kesmezden nce, kula kesik olarak domu hayvana rastlar msnz.?" Bir baka rivayette: "Doan hibir ocuk yoktur ki, konumaya balayncaya kadar u din zere olmasn" buyurulmutur^^s. Bu gr sahiplerine gre, bir meknda ayn zamanda iki peygamberin bulunmas ve bunlardan birinin dierine tbi olmas caizdir. Hazret-i Hrn, Hazret-i Musa 'ya; Hazret-i Lt da Hazret-i brhm'e tbiydi. Ancak bunlardan biri eriat sahibi ve dieri nebiyy-i mrsel ise, onun bu eriate uymas lzmdr. Ayn zamanda bir meknda birbirine muhalif eriatlere sahip iki peygamberin bir arada bulunmas caiz olmaz, muhaldir. Hazret-i Muhammed bir hadsinde buyuruyor ki: "Mslmanlarla Yahd ve Nasr'nn vaziyetleri bir topluluun vaziyeti gibidir ki, bu topluluu bir kimse bir gn geceye kadar kendisine almak zere cretle tutmutur, isticar etmitir. Fakat bunlar gnn yarsna kadar alp sonra, senin bize vermeyi art kldn crete ihtiyacmz yok, yaptmz i de creti cb ettiren bir i deildir, demilerdir. Mstecir bunlara: mesanizi heder etmeyiniz. Geri kalan iinizi tamamlaynz da cretinizi kamilen alnz, dediyse de bunlar almaktan kanp terketmilerdir, Mstecir bunlardan sonra bakalarn isti223- Buhr: Ceniz80,93,Tefsiru Sreli Rm 1,Kader 3,Mslim: Kader,22, 23,24(2658); Tirmiz: Kader 5 (2139); Eb Dvud: Snnet 18 (4714); Muvalta': Ceniz 52 (1,241); Ahmed bin Hanbel, 11/315, 346.

192

slm Hukuku

cr edip bunlara u gnn geri kalan zamanm siz tamamlaynz da unlara art kldm crete siz hak kazannz, dedi. Bu defa bunlar almaya baxladlar. kindi vakti gelince bunlar da imdiye kadar yaptmz i bir crete tbi deildir. Bu i senin olsun, bize sari kldn cret de senin olsun, dediler ve ii braktlar. Mstecir bunlara, yle yapmaynz. Geri kalan ii tamamlaynz da creti alnz. Gndzden kalan az bir eydir, dediyse de bunlar da almaktan imtina ettiler. Mstecir bunlardan geri kalan zaman tamamlamak ve kendisi iin almak zere bir baka topluluu cretle tuttu. Bunlar gne batana kadar ncekilerden artan ii tamamlayarak altlar. Ve nceki iki topluluun cretini tam olarak aldlar. te bu da Mslmanlarn ve u tevhid nurunu kabul edenlerin durumudur."^^'^ te nc g sliplerine gre, bu hads de Yahd ve Hristiyanlarn, Hazret-i Muhammed eriatine tbi olmalar gerektiine dellet eder.

Delil O l m a a r t l a n Birinci ve nc gr benimseyenlere gre eski eriatlere it bir hkmn slm hukukunda tatbik olunabilmesi iin tamas gereken iki art vardr: l. Birinci art: Bunlardan birincisi szkonusu hkmn kitap ve snnette nakledilmi olmasdr. Bir baka deyile Kur'an veya Hazret-i M u h a m m e d ' i n snneti, eski eriatlere it bir hkm haber vermeli, hikye etmelidir. Bugn elde bulunan Tevrat veya ncil'de naklediliyor olmas kfi deildir. nki K u r ' a n , bugn Ehl-i kitabn ellerinde bulunan Tevrat ve ncil'in bizzat kendileri tarafndan tahrif edildiini veya tarih ierisinde kaybolduunu kabul eder. " . . O n l a r (Yahdler) k e l i m e l e r i n y e r l e r i n i d e i t i r i r l e r
224- Bulr: cre 8, EnbLy 52; Zebd, Vll/31-32. Buhr bu had'si, gndznyansna kadar icre bb bal altnda vermitir.

ve " nceki eriatler''

193

( k i t a p l a r n t a h r i f e d e r l e r ) , k e n d i l e r i n e i h t a r edilen e y l e r d e n b i r hisse a l m a y d a u n u t t u l a r . . . . Biz H r i s t i y a n l a r z ! d i y e n l e r d e n d e kesin sz a l m t k a m a o n l a r d a k e n d i l e r i n e i h t a r e d i l e n l e r d e n (verilen n a s i h a t ve k i t a b d a n ) b i r hisse a l m a y u n u t t u l a r . . . E y E h l - i k i t a b ! K i t a b d a n gizlemi o l d u u n u z eylerin o u n u m e y d a n a karan, ounu d a aklamaktan vazgeen peygamber i m i z size g e l d i . . " (Mide: 13-14-15) yetleri bunu haber vermektedir. Hal byle olunca bunlardaki bilgilere irimad edilemez. Beydv tefsirinin eyhzde haiyesinde, Mide sresinin 4 1 . yetinde Yahdler iin sylenen " y e r l i yer i n d e sylenen k e l i m e l e r i s o n r a d a n t a h r i f e d e r l e r " sz tefsir edilirken, yle deniyor: "Yani kelimeleri Allahn koyduu yerden kaydnriar. Ya lafzen onlar ihml ederek veya konulu yerini deirirerek, ya da manen onlar murad edilenin dna hamlederek ve geli yerinin dnda yrterek. D e m e k ki kelimelerin lafzen yerinden kaydrlmas iki ekilde olmaktadr. Birincisi onlan kitaptan karmak. Recm yetini karp, onun yerine tahmmin konulmas gibi. kincisi ise konulu yerierini deitirmektir." ^25 te yandan usul kitaplar diyor ki; K u r ' a n , Ehl-i kitabn ahidi iklerinin makbul olmadn, nki bunlarn fsk ve dallette olduunu sylemektedir. Nitekim ksas yetlerinde Yahdlerin Allah'm emirierini uygulamadklarn, bu yzden zlim, fsk ve hatta kfir olduklarn bildiriyor (Mide: 44-45-47). Fsk, zulm ve dallette olan kimselerin hidlii ise slm hukukunda makbul deildir (Hucurt: 6). Dolaysyla Ehl-i kitap, Tevrat veya ncil'in hkm budur, diye iddia edecek olsalar, bu szlerine itimad ediiemez226. Abdullah ibn A b b a s ' m yle dedii rivayet edilir: "Ey mslmanlar! Peygamberiniz aleyhissaltii

225- eyhzde Haiyesi, i!/214. 226- Serahs, 99-100, 104; Kefii 'l-Esrr Pezdev, iii /882, 933; bn'l-Hmm, 360; Hdim, 211.

194

slm Hukuku

vesselamca indirilen kitap, Allah'm en yeni kitab ve iine hibir ey karmam olduu halde, onu okuyup durduunuz halde, nasl olur da Ehl-i kitaba (er') bir ey sormaktasnz? Halbuki Allah tel hazretleri, Ehl-i kitabn Allah'n kitabm deitirip elleriyle yeni bir kitap yazdklarn, sonra da az bir menfaati satn almak iin: "Bu, Allah kalndandr" dediklerini haber vermektedir. Bilesiniz, size gelen ilim, onlara soru sormanz men etmektedir. Hayr/ Vallahi onlardan bir kiinin bile size inen kitaptan sizlere bir ey sorduunu grmyoruz." islm hukukular, bugn Ehl -i kitabn elinde bulunan mukaddes metinlerin, orijinal olmad hususunda ittifak etmilerdir. Bugn elde bulunan Kitab- Mukaddes, iyice tedkik edilirse, ihv ettii szlerin kaynaktan geldiini kabul etmek gerekir: 1) Bunlarn bir ksm ilah kelm olabilir. nki, burada bizzat Allah tarafndan insanlara hitap vardr. Bunlardan Eski A h i d ' d e olanlarn ou, "Ve Allah brahim'e dedi ki:..", "Ve Rab Musa 'ya syleyip dedi ki:. ", "Ve Rab Ye u ' y a dedi:.." diye balar ve bblar, yetler boyunca ilah vahyi bildirir. Szgelii: "Sizinle ve senden sonra zrriyetinle benim aramda tutacanz ahdim budur; aranzdaki her erkek snnet olacaktr" (Tekvin 17/10); "Fakat zarar olursa, o zaman can yerine can, gz yerine gz, di yerine di, el yerine el, ayak yerine ayak, yank yerine yank, yara yerine yara, bere yerine bere vereceksin" (k 21/23-25); "Ve bir kimse bir adam vurursa mutlaka ldrlecektir" (Levililer 24/17); "Her yedi yl sonunda bir ibra yapacaksn. Ve ibra yle olnr: her alacakl komusuna dn verdii eyi ibra edecektir; komusunu ve kardeini sktr227- Buhr: l'tisam 25, ehdl 29, Tevhid 42. Fukaldan, namazda Tevrat veya incil'den okjjnann caiz olduu ynndeki z (marjinal) grn sahipleri bile, bunun sahih saylabiimesi iin, okunan ksmm kssa deil, zik- olmas ve kraatte sadece bununla yettnilmeyerek beraberinde kfi mikdarda arapa yet de okunmasn art komulard. bn bidn, i/340.

ve "nceki eriatler"

195

mayacaktr; nki Rabbin ibras diye ilan edilmitir" (Tesniye 15/1-2); "Ben Rabbim! Benden baka halaskar, kurtarc yoktur" (ya 43/11). ncillerde de yer yer byle ifadelere rastlanr. 2) Bir ksm da Peygamberler tarafndan sylenilmi olabilir. Hatta kimilerinde bono kimin syledii aka bildirilir. Szgelii: "Ve bugn bil ve yreine koy ki, yukarda gklerde ve aada yerde Rab O Allah'dr, bakas yoktur" (Tesniye 4/39); "Ve Horebden g ettik, ve Allahmz Rabbin bize emrettii gibi, Amorler dal yolandan, grdnz o byk ve korkun ln hepsini yrdk; ve Kade-barneaya geldik. Ve size dedim Allahmz Rabbin bize verdii Amorlerin dalna geldiniz" (Tesniye 1/19-20); " O vakit Rab bana dedi: Kendin iin evvelkiler gibi iki ta levha yon, ve daa yanma k, ve kendin iin aatan bir sandk yap" (Tesniye lO/l); "ittiniz ki eski zaman adamlarna denildi: Katletmeyeceksin ve kim katlederse, hkme mstehak olacaktr" (Matta 5/21); "Sanmayn ki, ben eriati yahud peygamberleri ykmaa geldim; ben ykmaa deil; fakat tamam etmee geldim" (Matta 5/17); "Fakat ben size derim ki, zinadan baka bir sebeple karsn boayan adam onu zniye eder; ve kim boanm kadnla evlenirse, zin eder" (Matta 5/32); "s ona cevap verdi: Dinle ey srail! Allahmz Rab, bir tek olan Rab'dir" (Markos 12/29); "s dedi ki, ben kendiliimden bir ey yapamam, iittiime (bana verilen vahye) gre hkmederim. Kendi irademi deil, ancak beni gnderenin (Allahn) iradesini ararm" (Yuhanna 5/30); "s onlara, Bir Peygamber, kendi vatanndan ve evinden gayr yerlerde de itibarsz deildir, dedi (Matta 13/57)"; "Ey srail erieri, bu szleri dinleyin: Nsral s'y ve O'nun tarafndan tasdik edilmi olan adam, siz kendiniz de bilirsiniz" (Resullerin leri 2/22); " B e ni kime benzeteceksiniz ki, Ben O ' n a msv olaym? Kudds [olan Allah | diyor. Gzlerinizi yukar kaldrn ve grn.

196

slm Hukuku

bunlan [gkleri 1 kim yaratt?" {Iy 40/25-26). Hazret-i s'njn " N e mutlu onlara!" diye balayan ve Dadaki Vaaz diye bilinen veciz ve beli hitab da bu cmledendir. Btn bunlar, ancak peygamber kelm olabilir. O halde Kitab- Mukaddes'de ilah kelm ile peygamberlerin szleri birbirine karm bulunmaktadr. Halbuki slm leminde, ilah kelm ile peygamberin szleri birbirinden ayrlm; peygambederin szleri hads ad altnda ayr kitaplarda toplamlardr. 3) Buradaki szlerin bir ksm Hazret- Musa 'nn ballar le Hazret-i s'nn havrleri tarafndan, peygamberleri hakknda kaydedilmi vak'alardan, bir ksm baz kimselerin szlerinden, bir ksm baz tarihilerin nvyetlerinden, bir ksm ise, kimin tarafndan ve niin sylendii bilinemeyen rivyederden ibarettir. Mesel: "Ve Ms btn srail'i ard, ve onlara dedi: ey srail, bugn size sylediim kanunlar ve hkmleri dinleyin, ta ki, onlar renesiniz, ve onlar yapmak iin dikkat edesiniz. Allahmz Rab Horebde bizimle br ahdetd" (Tesniye 5/1-2). "Ve s, oradan geerken gmrk yerinde oturan ve Matta denilen bir adam grp ona: Ardmca gel dedi. O da kalkp ardnca gitd" (Matta 9/9). [Bu cmleleri yazan Matta'nn kendisi ise, niin kendisi olduunu sylemeyip, bir baka Matta gibi sylemitir. Eer bu ncil'i yazan Matta'nn kendisi olsaj/d, (Ben gmrk mahallinde otururken s oradan geiyordu. Beni grd, ardmca gel dedi. Ben de Onun ardnca gittim) diye yazmas cb ederdi. Bu da gsteriyor ki Matta ncilini yazann Matta olduu bile belli deildir.] "Aramzda vaki olmu eylerin hikyetini, balangcndan gzlerde grenlerin ve kelmn hizmetisi olanlarn bizlere naklettiklerine gre tertip etmee bir ok kimseler giritiklerinden, ben de ta bandan beri hepsini dikkade

ve "nceki eriatier"

197

aratinp tahkik ederek, ey faziledi Teofilos, olduu gibi, sras ile sana yazma mnasip grdm, ta ki, sana retilen kelmn doruluunu bilesin" (Luka l. bb ba). jBu ibareden anlalyor ki: Luka, kendi zemmnda dah birok kimseler ncil yazdklar bir srada bu ncili yazmtr. Luka havrlerin kendi elleri ile yazdklar hibir ncil bulunmadna iaret etmektedir. Zira (kelmn hizmetileri ve gzleri ile grm olanlarn bize naki ettiklerine gre) cmlesi ile ncil yazanlar gzleri ile grenlerden yani havrlerden tefrik etmitir, ayrmtr. Kendisi iin havrlerden birinin akirdi, talebesiyim demez. nki, o asrda havrlerden birine isnd edilen pekok te'lifler, yazlar, risaleler bulunduundan yle bir senedin, yani havrlerden birinin talebesi olduunu bildirmesinin, kendi kitab iin bakalarnn itimdna sebep tekil edeceini mid etmemitir. Belki, her hususu kendisi tahkik ederek, esasndan rendiini bildirerek, daha kuvvedi bir delil olarak gstermek istemitir.l "Gren ahadet etti, ve onun ahadeti dorudur; ve iman edesiniz diye kendisi doruyu sylediini bilir" (Yuhanna 19/35). [ayet bu ibareyi Yuhanna yazm olsayd, hdiseyi (gren ahadet etti ve onun ahadeti dorudur) diye yazmazd.] " O zaman s , blis tarafndan denenmek zere, Ruh tarafmdan le sevkedildi" (Matta 4/1). "Uzakta yaprakl bir incir aac grd. Belki onda birey bulurum diye onun yanna geldi. Yanna varnca, zerinde yapraklardan baka birey bulamad. nki incir mevsimi deildi" (Markos 11/13). [Burada bir kimse, dier bir kimseden bahsediyor. Anlatann kim olduu belli deildir. Ancak, incir aacnn yanma giden ztn Hazret-i s olduu beyn edilmektedir. Bu satriar yazan Markos ise, Hazret-i s'y hi grmemitir.!

198

slm Hukuku

Kitab- Mukaddes'in be kitaptan mteekkil Tevrat'ta Rab tarafndan Hazret-i Musa 'ya bildirildii rivayet edilen szler ounlukta olup; ikinci ksma it szler daha az; nc ksma it szler bundan da azdr. Eski Ahid'in bunun hricinde kalan kitaplar da byledir. Bunlarda da Beni srail peygamberlerine gelen vahyler, bu peygamberlerin szleri ve kime ait olduu bilinmeyen szler biraradadr. nciller ise ekseri Hazret-i s 'ya mal edilen sz ve hdiseler; biraz da havarilerin anlattklarndan mrekkeptir. Tevrat ve nciller hricinde kalan ksmlarnn hemen hemen tamam nc gruba giren szlerdir. Bugn elde bulunan Kitab- Mukaddes'in byk bir ksmnda, kim tarafndan sylenildii bilinmeyen,fakat muhakkak insan sz olduu hemen anlalan szler oktur. Bunlar eklen bile ilah kelm olarak kabul etmenin mkn yoktur. Kitab- M u k a d d e s , daha ziyade bir tarih/mitoloji kitabna benzemektedir. Hazret-i M u s a ' y a indirildiine inanlan Tevrat'ta Hazret-i Musa 'nn vefat ve defniyle ilgili yetler bulunmaktadr (Tesniye 34. bb). Mukaddes kitap zerinde yzyllardr yaplan, tedkikler, burada yer alan metinlerin orijinal birer metin olmad; insan elinden ktn gstermektedir. Nitekim elde bulunan en eski brnce Tevrat nshas M . S. X. Asra aittir^^s. Ayn ey, nciller iin de sz konusudur. Bir peygamberin salnda kendisine inzal edilmi olan mukaddes bir kitapta, bu peygamberin vefat ve vefatndan sonraki hdiseler anlatlyorsa, bu kitabn orijinal metin olmadna kolayca hkmedilebilir. stelik bugn elde bulunan Kitab- M u k a d d e s ' d e saylamayacak kadar ok ve nemli tezad ve tenakuzlarn bulunmas; te yandan tevhid dinine it prensiplere esasl biimde aykr -mteaddit ilahlar, ilahda beer hassalar, gnahkr peygamberler gibi- hususlarn yer al-

2 2 8 - C h a l l a y e , 1 2 3 , 126.

v e "nceki eriatler"

199

mas, bu metinlerin orijinal metinler olmad kaziyyesini glendirmektedir. Dolaysyla eski eriatlerin hkmlerinin delil olabilmesi iin bunlann eski mukaddes metinlerde yer almas yetmez; K u r ' a n veya snnette hikye edilmi olmas veya Abdullah bin Selm, K ' b bin Abdullah gibi sika (gvenilir) ahslar tarafmdan, mevsuk bir ekilde nakledilmi olmas arttr229. Grlyor ki Sahabe ve Tabinden gelen rivayetler de mevsuk olmak artyla makbul tutulabilmektedir. Bu da bilhassa Sahabenin udul vasfyla zah edilebilir. Sahabe, Hz. Muhammed tarafndan vlm asrlardan birincisine mensup, dil insanlardr. Szleri, gvenilir olup olmadklan aratnimakszn kabul edilir. Tabin de vlm ikinci asrn insanlandr. II. kinci art: Eski eriatlere it bir hkmn slm hukukunda kabul edilmesi iin tamas gereken ikinci art da neshedildiine dir bir delilin ikme edilmemi olmasdr. nki her peygamber mstakil bir eriat getirmitir. Bundan ncekilerin eriati de istishab gerei bakdir. stishab, hilfna delil bulunmadka, gemite sabit olan bir eyin hlihazrda da geerli olduunu kabul etmek demektir. Eer eski eriatlerin, neshedildii kitap veya snnetle bildirilmi olan hkmleri, artk slm hukukunda delil olamaz. Bu husus, eski eriatlerin delil olabileceini kabul edenler iindir. Yoksa her yeni eriatin, ncekileri klliyyen neshettiine kil olanlar iin bunun bir ehemmiyeti bulunmad aktr.

Ehl-i Kitaba Benzemek Meselesi


uras bir gerektir ki, Hazret-i M u h a m m e d , kendisine peygamberlik bildirildikten sonra, kimi zaman eski e-

229- Dervi, 265.

200

slm Hukuku

riatlerin hkmleriyle ibdet etmi; kimi zaman bundan kammtjr. Szgelii, slm hukuk kaynaklannm bildirdiine gre, oru, Yahd ve Hrisdyanlara da farz klnmt. Nitekim Hazret- Peygamber M e d i n e ' y e geldiinde, buradaki Yahdlerin, Muharrem aynn onuncu gn olan re gnnde oru tuttuklarm grnce onlara bu gnn ne gn olduunu sormu, onlar da firavunun elinden kurtulduu gn olduu iin Hazret-i Musa 'nn bu gn oru tuttuunu syleyince Hazret-i Peygamber "Kardeim Musa'nn snnetini ihyada biz daha hakh ve lykz" diyerek kendisi oru tutmu, Mslmanlara da bunu emretmid. Daha sonra Ramazan orucu farz klnnca artk re gn isteyen oru tutmu, isteyen tutmamaya balamtr. Bu sebeple Hanefler ile filerin bir ksm Ramazan orucu farz olmadan nce Muharrem'in onuncu re gn oru tutmak mslmanlara farzd, filerin ounluu ise snnetd demilerdir^". Buna mukabil, bir takm ibdederin yaplnda ise Hazret- M u h a m m e d Yahd ve Hristiyanlara benzemeyi yasaklamtr. O ' n u n "Namaza durduunuzda her tarafnz sakin olsun, Yahdler gibi sallanmayn.'"^^^ ve "Namaz ayaklarnz rtl kln, Yahdler gibi plak ayakla klmayn!" gibi szleri bunu bildirmektedir. yleyse namaz klarken sallanmak ve (erkek iin) plak ayakla namaz klmak, ibdette Yahdlere benzemek olduu iin mekruhtur. Yine Hazret-i P e y g a m b e r ' i n , namaz vaktini boru alarak ln etmeyi Yahdlere, an alarak haber vermeyi ise Hrisdyanlara benzemek olaca iin reddetdi bilinmektedir^'s. Cenaze defnedilirken nceleri ayakta durarak bekleyen Hazret- Peygamber, bilahare Ya230- Nianczde, 1/449-450. 231- Buhr: Ezn 93; Eb Dvud: Sait 161; Tirmiz: Cumu'a 59; Nes: Sehv 10. 232- mam Siiy: Cmi'us-Sar, 3879. 233- Buhr: Ezn 1; Mslim: Salt 1 (377); Tirmiz: Salt 139 (190), 142 (194); Ebf Dvud: Salt 27 (498); Nes: Ezn 1 (2, 2-3); Hirev, 478.

ve "nceki eriatler"

201

hdlerin de byle yaptn renince "Onlara muhalefet edin, cenaze defnedilinceye kadar oturun" buyurmutur234. Fakihler de, Hazret-i Peygamber'in bu hassasiyeti istikmetinde, Ehl-i kitaba benzemek olaca iin baz hareketleri men etmilerdir. Szgelii, namazlarda imamn oda eklinde bir mihrab iinde durmas; namazda mushafa bakarak kraat edilmesi fukah tarafndan bu sebeple yasaklanmtr. M u h a r r e m aynn onuncu gn Hazret-i N u h ' u n gemideyken piirdii rivayet edilen ve re denilen tatly, ibdet niyeriyle piirmeye bile cevaz vermemilerdir. nki Hazret-i Nuh 'un byle bir tatl piirdii bile slm kaynaklarnda gememektedir^^s. Yine lnn arkasndan krknc gece, elliikinci gecelerde toplanp yemek vererek dua okumay, gayrimslimlerin (bilhassa Hristiyanlarn) din gelenei olduu gerekesiyle ulem men etmitir. Kadnlar arasnda yaygn olarak yaplan Zekeriy sofras denilen adakta sofraya krk eit yiyecek koyulmakta; komu ve ahbb kadnlar buraya davet edilmekte; kadnlar bu sofrann etrafnda kere dnmekte ve bunlann hepsinden bir mikdar yerken niyet edilen hacetin hsl olacana inanlmaktadr. Byle adan bid'at olduu; Yahd dininden getii bildirilerek yasaklanmtr. Kald ki, nezr (adak) olan eyi fakirden bakasnn yemesi, caiz deildir. Gnlk hayatta ve detlerde de Yahd ve Hristiyanlara benzemeyi (teebbh) yasaklayan ve onlara muhalefeti emreder gibi gzken hadsler vardr: "Kim bir kavme kendisini benzetirse, onlardandr. O halde Yahd ve Hristiyanlara benzemeyiniz"^^^, "Yehd ve Nasr, sakal
234- Eb Dvud: Ceniz 47 (3176); Tirmiz: Ceniz 34 (1026). 235- bni bidn'in nakline gre slm dnyasnda re gn bu tatly piirmenin det olmas, Hazret-i Muhammed'in "Kim re gn oluk ocunnm maietini geni tutarsa, bir sene boya ottan da maieti geni olur" hadsine imtislendir. nki re taisnda ok eitli gda maddeleri bulunmaktadr. Bu genilik onlara da mildir. bni bidn, V/379. 236- Eb Dvud: Libs 4 (3512); Tirmiz; stizan ve db 7 (2619); Ahmed bin Hanbel: 2/50 (4S68, 4869, 5409).

202

slm Hukuku

boyamaz. Siz onlara muhalefet edip boyaynz!" gibi. Halbli ulemdan bu gibi hadsleri esas alarak, gnlk hayatta Yahd ve Hrisdyanlara, hatta mriklere benzemeyi yasak kabul eden yoktur. Nitekim Osmanidar zamanndaki am ulemsndan Abdlgan Nablus (1143/1731) diyor k: "Hazret-i Peygamber'in snneti iki eitdr: Snnet-i hd ve snnet-i zevid. Snnet-i hd, cami 'de idkf etmek, ezn, ikmet okumak, cemaat ile namaz klmak gibidir. Bunlar, slm dininin i'ndr. Bu mmete mahsusdurlar. Be vakit namazdan nn revdb, yani mekked snnetleri de byledir. Snnet-i zevid, Reslullahn giyim, yemek, imek, oturmak, barnmak, yatmak ve yrmekteki dederi ve iyi ilere sadan balamak, sa ei ile yiyip imek gibidir.... Baz hadslerde sakal boyamak emrolundu. Bazlarnda da yasak edildi. Bunun iin, selef-i siihnden bir ksm boyad; bir ksm boyamad. nki, buradaki emre ve yasaa uymak vcib deildir. Bunun iin, bu ite, bulunulan ehrin dedne tbi' olunur. dete u y m a m a k hret olur, mekruh olur ."23s u halde slm kaynaklarndan, gnlk hayatta yasandan beldenin rfne uymak lzm olduu, Ehl-i kitaba bu bakmdan benzemekte bir mahzur grlmedii nedcesi kmaktadr. Nitekim Hazret- M u h a m m e d ' i n , Tebk seferinde, Hrisdyanlardan ald ve Bizansllarn giydii trden (rm) yenleri dar cppe giydii ;239 papazlara mahsus, sebtiyye denilen ayakkaby giydii ; 2 4 hatta Yahdlere mahsus bir kyafet olduu bizzat kendisinden rivayet edilen taylasan kulland 2 4 i hads kaynaklarnda bildirilmektedir.
237- Buhr Libs 67, Enbiy 52; Mslim; Libs 80 (2103); Eb Dvud: Tereccl 18 (4203); Nes: Znet 14, (8, 137); Tirmiz: Libs 20 (1752). 238- Abdlgan en-Nabis: el -Hadkat'n-Nediyye erhu et-Tarikati'IMuhammediyye, st. 1290,1/141 -142,11/582. 239- Tirmiz: Libs 30 (1768, 1769); Kastaln, 1/324. 240- Nes: Taharet 95 ( i , 80),Znet 67 (7, 186). 241- Taylasan, baa giyilip iki taraf omuzlarn zerine sarktlan bir nesnedir O zamanlar Yahdlere mahsus bir kyafetti. Buna ramen Hazret- Peygam-

v e "nceki eriatier"

203

Osmanhlar devrinde Edirne'de mderrislik ve Bursa'da kaddk yapm olan Seyyidalizde Y a ' k b Efendi (931/1525), ir'at'l-lslm erhinde yle diyor: "bn A b bas, haber veriyor ki: Reslullah aleyhisselm kendisine bir hkm indirilmedii hususlarda, Ehl-i kitaba uymasn severdi. Kitaplarnda bildirilmi olduu iin yle yaptklar ihtimalini gz nne alarak Ehl-i kitaba uymay, mriklere uymaktan evl sayard. O zaman kitab ehli salarn ikiye ayrmadan aa sarktrlard. Mrikler ise ikiye ayrarak aa sarktrlard. nceleri Peygamber efendimiz ve Eshb, Ehl-i kitab gibi kkl brakrd. Sonra Cebrail aleyhisselm geldi, salar ikiye ayrmay emretti. Btn mslmanlar da salarn ikiye ayrdlar.." ^42 D e m e k oluyor ki, Hazret- Peygamber, kendisine men edici bir vahy gelmedike, dederde Ehl-i kitaba benzemeyi tercih ederdi. Aym husus ibdetler iin de sylenebilir. Eer Ehl-i kitabn ibdet olarak yaptklar bir hususun gerekten dinlerinden olduu Hazret- Peygamber tarafndan biliniyorsa ve vahy ile de yasaklanm deilse, Hazret-i Peygamber'in bunu tatbik etmekte bir beis grmedii anlalyor; ki ite bu eski eriaderdir. Nitekim Bonak asll olup Ankara lahiyat Fakltesi'nde hads krssnn kurucusu saylan profesr Tayyib Oki, Yahd msterik Georges Vajda'nn Journal Asiatique'in 1937 ylnda yaynlanan 229. cildinde yer alan (Juifs et Musulmans selon le hadit) adl makalesinde, Yahdler hakkndaki hadsleri toplayp tedkik ettiini; burada hadslerde geen hlifuhm (onlara muhalefet ediniz!) ibaresinin, Yahudilerce mehul olmayp, bunun nceleri
ber'in de, Eshb'dan Hazret-i Osman, Hasan, Hseyn gibi ileri gelen bir oklarnn da taylasan kullandklar bilinmektedir. Kastaln, 1/327-328. Hazret- Muhammed'in hr zamana it haberlerinde geen ve mam Mslim'in rivayet ettii "sbela (tsfelmii) Yahdlerindei yetuibin taylasail kimse DeC' cal'e tbi olurlar" iiSdesi, taylasanm Yahdlere mahsus bir kisve olduunu gstermektedir. 242- Seyyidalizde, 296-297. bn Abbas'm rivayet ettii bu hads, Buhr'nin Ki tabii'1-Menkb ve Kitb'l-Libs'mda vardr.

204

slm Hukuku

yalnz ahlk sahasna taalluk ettiini; bilahare helenizasyon yoluyla Yahdler arasna giren baz detlere de temil edildiini tahmin ettiini sylemektedir243. Tecrd'de, Hazret-i M u h a m m e d ' i n d grnnde ilk zamanlar Ehl-i kitaba benzemeyi tercih ettii; putperestliin yklndan sonra artk mriklere mabehette beis grmedii bildirilmektedir2^. Hazret-i M u h a m m e d ve Eshb, mriklere, yani Allaha e , ortak koanlara kar, bir Allah'a inananlar, Ehl-i kitab tercih etmilerdir, Rm sresinin bir, iki, ve drdnc yetlerinde melen: "Ve Rm [Arablara] en yakm olan bir yerde [am civarnda, ranllara] malb oldu. Malbiyetten sonra, yl ile dokuz yl arasnda burada hasmlar [olan Acemlere] glib olacaklardr. Yenmek ve yenilmek [kesin olarak biliniz ki] nde ve sonda Allah telnn emrindedir. Rumlarn rnhiara gb olduu gnde m'minler sevineceklerdir" buyurulmaktadr. Bedir harbinden nce mrikler, Mslmanlar gibi bir Allah'a inanan Rumlarn (Romallarn), senev (iki tanrya inanan) ranllara yenilmesine sevinmiler; " b i z de sizleri ite byle yeneceiz" demeye balamlard. Bu yet nazil olduu zaman, Kurey kfderinin ileri gelenlerinden Ubeyy bin Halef, Hazret-i Eb B e k r ' e Rumlarn glib geleceini inkr etmi; bunun zerine sene kadar beklemek ve taraflardan kimin dedii kmazsa, dierine onbe dii deve vermek zere mukavele yapmlard. Hazret-i Eb Bekr, Hazret-i P e y g a m b e r ' e gelerek, bu mukaveleyi arz etti. O da yette geen bid' kelimesinin ten dokuza kadar olan saylara mil olduunu bildirmi ve Hazret-i Eb B e k r ' e , ona gidip, hem mddeti, hem de deve adedini arttrmasn emretmiti. Bunun zerine, Hazret-i Eb Bekr, yaptklar mukaveleyi yenileyerek, mddeti dokuz seneye
243- M.Tayyib Oki: Baz Hadis Meseleleri zerinde Tetkikler, st. 1959, 167. 244- Zebtd, IX/274.

ve "nceki eriatler"

205

ve deve adedini yze kard. Hicretin yedinci senesinde Hudeybiye'de iken, Rumlarn rn zerine galebe ettii haberi kendilerine nlat. Fakat Ubeyy bin Halef, Uhud gazasnda Hazret-i Peygamber'in yerden alarak ona att bir harbe (sng) ile kati edilmi oldDnndan, Hazret-i Ebn Bekr, onnn vrislerinden zikredilen yz deveyi ald ve Hazret-i Peygamber'in emrine uyarak bu yz deveyi fakirlere datt245. Yine K u r ' a n ' d a , "nsanlar ierisinde iman edenlere dmanlk bakmndan en iddetli olarak Yahdler ile, irk koanlar bulacaksn. Onlar iinde iman edenlere sevgi bakmndan en yakm olarak da "Biz Nasrnleriz (Hristiyanlanz)" diyenleri bulacaksn. nk onlarn iinde byklk taslamayan keiler ve rahipler bulunmaktadr" (Mide: 82) mealinde bir yet de vardr. slmiyetin balangcnda, mriklerin Mslmanlara dmanl malmdur. Hazret-i Peygamber, zamann hkmdarianna mektuplar gndererek onlar tevhid dinine armt. Bunlardan Mecs (Senev) olan ran kisrs Hsrev Perviz, Hazret-i Peygamber'in mektubunu yrtp elisini ldrtt. Ancak Hristiyan olan, Bizans imparatoru Heraklius ve Romallara tbi Msr hkimi Mukavks, iman etmemekle beraber, hem mektuba ve hem de elilere sayg gsterdikleri iin Hazret-i Peygamber tarafndan takdire mazhar oldu. O devirierde Medine havlisinde hatr saylr bir Yahd topluluu vard. Bunlar aslnda bir Allah'a inandklar ve hatta ibdetler bakmndan da slmiyete yakn
245- Elnall, Vl/235 vd. le drillharbde, mslman olmayanlarla, garer bulunan ve fsid muameleleri (kumar, piyango, sigorta, faizli akidler gibi) yapmann ve bu yollarla onlardan mal ekmenin eiz olduu hkm bu hdiseye dayanmaktadr. Nitekim Hazret-i Eb Bekr'in yap bu szleme kumar idi. Mekke ehri de, mrik memleketi idi. Hazret-i Peygamber, bu kumar szlemesine ve art edilen develerin mriklerden ahnmasma izin verdi. Nitekim hadsde, "Driiiharbde, mslimn ile kfir arasnda faiz yoktur" buyuru!maktadr. Eb Muhammed Cemleddin ez-Zeyla': Nasbu'r-rye, Kahire 13.57/1938, lV/44.

206

slm Hukuku

olduklar halde, Hazret-i Peygamber'i kabule, hatta onunla dostlua yanamamlard. Geri onlar da bir peygamberin zuhurunu beklemekteydiler; ancak bunun kend atalar olan Hazret- shak'n deil de, bir cariyeden doma Hazret-i smail'in neslinden gelmesini hazmedemedikleri in Hazret-i M u h a m m e d ' e inanmaktan kandklar gibi (ayu Hazret-i s'ya yaptklar gibi), benzerine Hristiyanlarda rasdanmayan bir dmanlk gstermilerdi. Hamdullah'a gre, Yahdler mmkndr ki, K u r ' a n ' d a eti yenen hayvanlarn saysnn, Tevrat'takinden daha geni tutulmasndan gocunarak K u r ' a n ' n Tevrat' tasdik edici olduu kaziyyesini kabule yanamamlardr^^^. Bilhassa ecnebi baz yazarlar iddia ederler ki, Hazreti M u h a m m e d Medine'ye hicret ettikten sonra, burada nemli bir cemaat tekil eden Yahdlerin mslman olmalarn kolaylatrmak maksadyla bir takm Yahd detlerini tatbik etmitir. Nitekim re orucu tutmu, recm cezasn tatbik etmi, kble olarak Mescid-i A k s ' y a ynelmitir. Ancak Yahdlerin mslman olmalarndan midi kesince Sebt gnnn kudsliini cumaya tam, re orucunun yerini Ramazan orucu alm, kbleyi K ' b e ' y e evirmitir. Baz yiyeceklerin, Yahdlerin kend gnahlarnn karl olarak yasaklandn beyan ederek, bunlar serbest brakmtir 2 4 7 . Halbuki Hazret-i M u h a m m e d daha Mekke'deyken kble Kuds'e mteveccihti. Medine'ye geldikten az sonra, 623 ylnda namazda K ' b e ' y e dnlmesi K u r ' a n yetiyle (Bekara: 144) emredilmiti. re orucu ise tamamen kaldrlmam, bu orucun meruluu snnet olarak devam etmitir. Zin suunda ise, Tevrat'n emrinin recm olduunu ortaya karp tatbik edene kadar, Yahdler zaten kendi aralarnda Tevrat'taki recm cezasn rtbas edip, yerine tahmmi koymulard. Hazret-i M u h a m m e d ' i n
246- Hamidullah, slam Peygamberi, 1/403-404. 247-Johnson, 163.

v e "nceki eriatler"

207

Yahd detlerini tatbik etmesi, mriklere mukabil Ehl-i kitaba olan meyli sebebiyledir. Bu hususlarda da kendisine gelen K u r ' a n yerierine tbi olmaktan baka bir ey y a p mamtr. Osmanl akid ulemsnn mehuriarndan Birgiv (981/1573) ve onun vasyyetnmesini erheden Kadzde A h m e d Efendi (1197/1783), gayrimslimlerin kullandklar eylerin ikinci ksmnn, ibdet olarak yapdklar ve dinlerinin almeti olan eyler, olduunu sylyor. Din adamlarnn ibdet olarak yapdklar ve kullandklar eyler gibi. krah, zoriama olmakszn bunlar yapmak ve kullanmak kfr-i hkmdir, mann gitmesine sebebiyet verir, diyor^^s. Son devir Osmanl ulemsndan Gmhnev de (1311/1893), "Ehl-i kitabn ve dier mslman olmayan kavimlerin, din bayramlarna t a ' z i m etmek; baka gnlerde yapmad ileri bu gnlerde yapmak; baka gnlerde yemedii eyleri bu gnlerde alp yemek; bu gnleri ta'zimen o dine mensup birine hediye vermek memnudur. Gayrimslimlerin ibdetlerini beenmek; aka yollu dahi olsa, dinlerinin i'ar olan (znnar, papaz klah gibi) giysileri giymek, (ha gibi) eyay kullanmak da byledir. Bunlar, Ehl-i kitaba benzemekte en iddetli yasak edilen ksmdr ki, ulem bunlar kfr almeti kabul etmilerdir", demektedir^^^, K h i r e ' d e Hanef mfts olan A h m e d Tahtv (1231/1815) diyor ki: "Ehl-i kitaba benzemenin dereceleri vardr. Yemek, imek gibi det olan zararsz eylerde benzemek caizdir. Kt, zararii eylerde teebbh kasd ederek benzemek haramdr. Teebbh kasd etmezse caiz olur. Ehli kitabn dinlerine mahsus olup, dinlerinin almeti olan eylerde, kasd olmadan da benzemek kfr olur. Faydal dnya ilerinde benzemek caiz, hatt sevab olur ."250Xaht248- mam Birgiv: Cevherc-i Bchiyyc-l Ahmediyye f erhi'l-Vasyyeti'lM u h a m m c d i y y e , isL. 1232, 195,202. 249- Gmhnev, Cmi'u'l-Mtn, 131, 137. 250- Ahmed Tahtv: H a i y e aleT-Mcrk'l-felh erhu Nri'l-zh, st. 1327,185.

208

slm Hukuku

v bir baka eserinde de, "mameyn namazda rauslafa bakarak okumay Ehl-i kitaba teebbh (benzemek) olduu iin mekruh grdler. nki onlar namazlannda raushaftan bakarak okurlard. Ancak onlara teebbh kasd lzmdr. Yoksa onlara teebbh her eyde, mesel eki ve irb (yeme ve ime) gibi eylerde mekruh deildir. Belki mezmm (ktlenmi) ve teebbhe (benzemeye) kasd olunan eylerdedir," diyor^^. Osmanl Devled zamannda a m ' d a yaam mehur hukuku bn bidn'in (1252/1836), Redd'l-Muhtr haiyesinde, namazda mushafa bakarak okumay Ehl-i kitaba benzedii gerekesiyle yasaklayan baz fakihlerin szlerini cerhederken Kdihn'n Cmi's-Sar erhi ve Nesef'nin Zahre'sinden alarak verdii bilgilere gre; gayrimslimlerin yaptklar ve kullandklar eylerin iki ksm olduu anlalmaktadr: Birisi, det olarak, yani her kavmin, her memleketin ded olarak yaptklar eylerdir. Bunlardan, Islmiyedn yasak etmedii, insanlara faydal olanlar yapmak ve onlara benzemei dnmeyerek kullanmak hi mahzuriu deildir. Szgelii, pantolon giymek, eidi ayakkablar edinmek, atal, kak kullanmak, yemei masada yemek, herkesin nne tabaklar iinde koymak, ekmei bak ile dilimlere ayrmak ve eitli eya ve letleri kullanmak, hep dete bal olduu iin, burada serbesdik vardr. Hanefi mezhebinin nde gelen hukukularndan mam Eb Ysuf'un demir ivi akl ayakkab giydiini gren Nevdir sahibi Hira, "Byle demir ivi akl ayakkab giymek mahzurlu deil mi? Siifyn ve Sevr bin Yezid bunu kerih gryorlar. Nitekim bunda rhiblere benzemek var" deyince; Eb Ysuf, "Reslullah da klh ayakkab giyerdi. Bunlar da rhibtsrin giydii eylerden idi. Ancak bu insanlarn menfeatine tealluk eden bir eydir. Ni25 - Ahnod Tahlv: Ili.vc ale'd-Diirri'l-Muhtr, Crerceme-i Tahtv),Trc. Seyyid Abdilamd Aymb, si. 1285,11/61.

ve "nceki eriatler"

209

tekim uzun yol yrmek ancak byle mmkn olabilir" diye cevap vermitir252. Demek ki insanlarn yararna olan eylerde gayrimslimlere benzemek mahzurlu grlmemi. Bunlardan, faydal olmayanlar ve irkin, m e z m m (kttenmi) olanlar kullanmak ve yapmak yasaklanm. Fakat, slm alemindeki telakkiye gre, iki mslman bunlar kullannca det-i islm olmakta ve nc kullanan mslman iin artk yasak kalkmaktadr. Birinci ve ikinci mslman gnahkr olursa da, bakalar olmamaktadr, Birka asr nce Hindistan 'da hazrlanm olan Fetv -y Hindiyye'deki konuyla alkal bilgiler de hemen hemen ayndr 253. Netice itibariyle ulem, "Kim, bir kavme kendisini benzetirse, onlardandr. O halde Yahd ve Hristiyanlara benzemeyiniz" hadsini tefsir ederken, yasaklanan benzemenin ibdetlerdeki benzeme olduunu; gnlk hayat ve detlerde, benzeme kasd bulunmakszn benzemenin yasak olmadn aklamaktadr. Hazret -i P e y g a m b e r ' i n bir takm ibdet ve hukuk hdiselerde eski eriaderin hkmlerini tatbik ettii tarih bir gerektir. re orucunu tutuu gibi. Ancak bu orucu artk Yahdlerin tuttuu gibi deil, kendi eriatinin arad unsuriara gre tutmaktadr. Dolaysyla re orucu artk Yahd orucu olmaktan kmakta, Mslman orucu nitelii kazanmaktadr. Mesel recm. Hazret -i Peygamber recmi -velev ki Yahudilerden alp- tatbik etmitir. A m a bu cezann tatbiki iin aranlacak unsuriar artk Hazret -i Muhammed 'in eriarine gre belirienmektedir. Nitekim szgelii, slm hukukunda bu cezann verilebilmesi iin sulunun muhsan olmas lzmdr. Muhsan, mslman, hr ve hayatnda bir kere olsun nikh altnda cins yaknlk kurmu

252- bn bidn, 1/438-439. 253- Hey'et: el-Fetav'l-Hindiyye, Beyrut 1400/1980, V/333.

210

slm Hukuku

kimsedir. Halbuki bu artm da Musev lukukundan alnd belli deildir. Dolaysyla hukukular bunu artk bir eit nesh kabul etmilerdir.

Bilgi Kaynaklar
Gerek K u r ' a n ve gerekse Hazret-i Peygamber, eski insanlardan ve bunlann bana gelen hdiselerden oka bahsetmektedir. Bunlara kssa denir. Ancak bunlar, bugn eldeki mukaddes kitap nshalarmdaki kssalardan farkldr. Szgelii Tevrat'ta Hazret-i Lt ile kzlar, Hazret-i Dvud ile Bateba arasnda getii rivayet olunan hdiseler, islm kaynaklarnda tamamen farkl anlatlmaktadr. Nitekim K u r ' a n , bugn elde bulunan Tevrat ve ncil'in, tamamen deilse bile ksmen tahrife uram olduunu beyan eder. slm kltrnde, israil oullarna it hdiseleri anlatan bilgilere isriliyyt denir. Sened ve metin ksmlar kritik edilmek suretiyle bu bilgilerden bir blmnn salam, bir blmnn ise uydurma olduu neticesine vanimtr. Bunlar, ounlukla Kur'an ve hadslerde anlatlan kssalarn, yani tarih hdiselerin tefsirine yardmc olmaktadr. isriliyyt kabilinden bilgileri Hazret-i Peygamber bazen bizzat Eshb'na anlatm; bazen de onlann anlattklann dinlemitir. Hazret-i Peygamber "Eer Ehl-i kitab, size bir ey anlatacak olursa onu ne tasdik, ne de tekzib edin. Biz Allah'a ve peygamberlerine ve onlara indirilenlere inandk deyin. Eer btl bir ey ise tasvib etmeyin; doru bir eyse kar kmayn" ^54 ve "israil oullarndan nakletmenizde bir beis yoktur" ^55 buyurmu ve Eshb'dan
254- Buhr: Tefsir-i Sre-i Bekara 11; Eb Dvud: lm 2 (3644); Ahmed bin Hanbel, IV/136 (12592). nki eer tasdik olunan ey tahrife uram bir eyse tahrife itirak edilmi olunur; eer tekzib edilen ey semav kitabn aslna uygun ise bu sefer ilah kelm tekzb edilmi, yalanlanm olur. 255- Buhr: Enbiy 50; Mslim: Zhd 72;Tirmiz: lm 13; bn Mce: Mukaddime 5; Ahmed bin Hanbel: 111/39, 46.

ve "nceki eriatier"

211

bazflannm eski mukaddes metinleri okumalarma msade etmitir. Musev iken Mslmanla geen sahb Abdullah bin Selm, Eb Hreyre, Abdullah ibn Abbas, Abdullah ibn A m r ibnM-s, Temm-i Dr ile T b i ' n ' d e n K ' b ' l - A h br 256 ve Vehb bin Mnebbih gibi ztlar, eski dinlerin hkmlerini bilir ve mukaddes kitaplar okuriard. Abdullah ibn A m r ibn'l-s'n da Tevrat okuduu bilinmektedir. A b dullah bin Selm'a Tevrat okuma izni bizzat Hazret-i Peygamber tarafndan verilmitir. Eb Hreyre'nin, Tevrat okumad halde, dinlemeye merak ve ezber kuvved sebebiyle, bunda yer alan bilgi ve hkmleri en iyi bilenlerden olduu sylenir^^'?. Buna mukabil, Hazret-i Peygamber'in Hazret-i m e r ' i n , bir baka zaman da hanmlar Hazret-i Hafsa'nn elinde Tevrat sahfeleri grp bunlar okumaktan men ettii ise daha nce gemid. Bu ise, o konuda kabiliyeti bulunmayan ve henz man derinlememi kimselerin semav kitaplaria megul olmasnn uygun grlmediindendir. Bu hdise, muhtemelen Hazret-i m e r ' i n yeni mslman olduu sralarda vuku' bulmutu. slm kaynaklarmda, Hazret-i M u h a m m e d ' i n Tevrat iin ayaa kalkt bildirilmektedir. Buradan semav kitaplar ve ezcmle K u r ' a n iin ayaa kalklacana delil karlmtr. Ayrca slm ulems, cnb kimsenin Tevrat, Z e bur ve incil okumasnn mekruh olduunu sylemektedir. Btn bunlar gsteriyor ki, Tevrat, Zebur ve ncil'in tamam tahrife uram deildir; bunlarn iinde deitirilmeyen ksmlar vardr, hatta daha oktur^^s.
256- Bu ahbr sfat, K'b'm vaktiyle haiam olduunu gstermektedir. Ahbr, hibrin ouludur; gzel kalem sahibi, bilgileri yazarak gzelletiren bilginler demektir. Burada Yahd hukukular kasdolunmaktadr. Bunlar Hazret-i Hrn soyundandr. Ahbr, Trke Kitab- Mukaddes'de khinler (kohen) diye tercme olunmutur. Haber, kehneti artrmaktadr; ama bununla alkas yoktur. Bir de rabbnler vardr ki bunlar da ilim ile insanlar zerinde siyaset icra eden ilim erbab demektir. Her iki tbir de Kur'an'da geer; (Mide: 44). Elmall, 111/249. 257- Kettn, 111/223 vd;Abdullah Aydemir: Tefsirde sriliyyt .Ank. 1979,7 vd. 258- bn bidn, 1/340; Kettn, III/226.

212

slm Hukuku

slm hukukular, Kur 'an yetleri ve Hazret -i Peygamberin hadslerini, ihtiyalarna kfi grmlerdir. Bunun iin Kitb- Mukaddes'e mracaat etmeye gerek duymamlardr. Kitb- Mukaddesdeki hukuk hkmlerin en doru ve vazh ekilleri Kur 'an ve snnette mevcut kabul etmilerdir259. Hazret -i Muhammed, Tevrat ve ncil'den okuduklarn mmetine naklediyor deildi. Geri gerek Mekke ve gerekse slm hukukunun esas teekkl devresi olan Medine devrinde bu ehirlerde Ehl -i kitabdan kimseler vard. Szgelii lk mslmanlardan Varaka bin Nevfel hristiyan dinindeydi. Ancak Hazret- Muhammed 'in bi'setinden sonra, ama tebliinden az evvel vefat etmiti. Medine 'de ise byk bir yahd cemaatinin varl mehurdur. Baz msterikler Hazret-i Peygamberin koymu olduu esaslar ticaret iin gittii am'da Bahra isimli bir rhibden iittiini iddia etmilerdi. Ancak tarih bilgiler bu iddiay dorulamamaktadr. Hazret-i Peygamber am 'a iki defa gitmitir ve birisinde ocuktu. Her ikisinde de am'a girmeksizin Busra 'dan geri dnmtr. Kald ki o zamanlar hibir yabanc dil bilmeyen, hatta okumas ve yazmas dahi olmayan br kimsenin bu ksa zamanlarda yahd ve hristiyanhk esaslarn hafzasna alarak syleyebilmesi muhaldi. Bunu renmeye lzum da yoktu, nki bu seyahatler ticar maksatlayd^eo. brhim dinlerdeki hkmlerdeki ortak zellikler ve benzerliklerin, bir kltr transferi, kltrel etkileim, dn alma ya da taklid sonrasnda olumu orijinallikten yoksun bir yaplanma olarak grmek yerine, ayn kaynaktan beslenen mukaddes kltrel mirasn birbirini tasdik eden tezahrleri olarak deerlendirilmesi daha dorudur^^'.
259- Hamidullah,slm Hukukunun Kaynaklas's Bakmndan Kitai> Mukaddes,390. 260- Hamidullah/Bous9uet/Nallino,40-4S; Kprl, Fkh, 261-262. 261- Osman Gner: "brhim Dinlerdeki Mterek Din Pratiklerin Yorumlanmas Sorunu", Ondokuz Mays niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Say: 12-13, Samsun 2001, 184.

ve "nceki eriatier"

213

Muhtemelen bu kitaplarda bulunan bilgilerin dorul a n , kendisine vahy ve ilham yoluyla bildiriliyordu. Vahy devrinden sonra, gerek Ehl-i kitabm kendi kitaplanndan naklettikleri, gerekse mslmanlann bu kitaplardan karttiklar hkmler slm hukuku bakmmdan hibir deer ifde etmez. Eski eriaderin hkmlerinin delil olabilmesi iin nasslarda haber verilmi olmas ve neshedildiine dir bir delil bulunmamas lzmdr. sriliyat bilgileri K u r ' a n ' d a naklediliyorsa veya snnette haber veriliyorsa artik nass hkmndedir; nceki eriadere it saylamaz. Bununla beraber en etrafl sriliyyat tedkiklerine yine slm dnyasmda rastianmaktadr. nki fkhda deilse bile tefsir ilminde Yahdlerin sriliyyat rivyederine ska mracaat edilmidr. (Fkhn kabul ettii sriliyyat rivyederinin, yalnzca Kur'an ve hadsden alnm olmas arttr.) Buna mukabil, bilhassa son zamanlarda slmiyeti anlamaya alan yabanc ilim adamlanndan en baanllan da Yahdlerdir. Bu da byk lde her iki dindeki hukuk sisteminin paralelliinden kaynaklanmaktadr^^.

262- Ortayl, !33.

DRDNC KISIM

ESK ERATLERE T HKMLERN TASNF

ve "nceki eriatier"

217

eryi-i slifeden, neshedildii kitap ve snnetle bildirilen hkmler asla delil olmazlar. Bunda ihdlaf yoktur. Neshedildii kitap ve snnede bildirilmeyen h k m l e r de iki kismdjr: Kitap ve snnede varij haber verilen ve tatbiki emredilen hkmler bakmmdan da ihtilaf yoktur. Kitap ve snnede varii haber verilen, ama aka emrolunmayan hkmler hakknda ise hukukular arasnda ihdlaf sz konusudur. Demek oluyor ki, nceki iiah hukuk sistemlerine it hkmler alt ksmda ele alnabilir:

/. slm Kaynaklannm

Bahsetmedii

Hkmler

1. Neshedildii Anlalan Hkmler


slm hukuku kaynaklar, eski eriaderin bir takm hkmlerinden hi bahsetmezler. Ancak gedrilen yeni hkmlerden, bunlardan bazlarnn aka neshedilmi olduu anlalr. Hristiyanlardaki poligaminin ve zin dnda boanmann yasak olmas gibi hkmleri, slm hukukunun neshetdi anlalmaktadr. Efendisinin yanndan kam bir klenin efendisine teslim edilmemesi; bir kimsenin oullarn ve kzlarn kle ve criye olarak satabilmesi, borcunu deyemeyenin kle olarak satlmas gibi hkmleri de slm hukuku neshetmirir. slm hukukunda kleliin kayna, sadece harb esiriiidir. Efendisinden kaan kle (abk) ise mudaka efendisine teslim edilir. Bir adamn boad kars bir bakasyla evlendikten

218

slm Hukuku

sonra bu evlilik de sona erse, eski kocasnn onu alamayaca ynndeki Tevrat hkmn slm hukuku neshetmitir. slm hukukunda bilakis, boanma defa vuku' bulmusa, kadn bir bakasyla evlenip zifafdan sonra bu evlilik, lm veya boanmayla sona ermedike, eski kocasyla tekrar evlenemez. Bakasyla yaplan bu evlilie huUe denir. Tevrat'taki ilk oulun iki kat miras almas; oul varken kzlarn mirasdan mahrum kalmas; annenin vris saylmamas; efendinin cariyesinden olan ocuklarnn mirasa hak kazanamamas hkmlerini slm hukukunun neshetrii sylenebilir. Chiliye devrinde kz ocuklarna ve henz bulua ermemi veya sakat erkek ocuklar ile zevceye miras verilmemekteydi. Tevrat'ta hayz mdderi yedi gndr. slmda on gndr. Tevrat'ta kadn erkek ocuk dourmusa nifas krk gndr; kz ocukta altm gndr. slmda her ikisinde de krk gndr. Tevrat'ta l ve zri kimse murdar olduu gibi; zri kimsenin ve hayzlnn dokunduu eyler; ayrca hayzl kadnla yatan kimse (ve dokunduu eyler); ayrca eti helal olan hayvanlarn leini yiyen veya dokunan kimse murdardr; ykansa bile akama dek murdarii devam eder. Eti yenmeyen hayvanlarn leinin dedii ey ise krlr. slmda necis deildir; ancak afi ve Hanbeller, domuz ve kpein slak tylerine dokunan yerin ykanmas gerektiini kabul ederler. Tevrat'ta cnb kimse ykansa bile akama kadar murdardr; gne batncaya kadar mukaddes eylerden yiyip iemez. slmda azn alkaladktan sonra yiyip iebilecei gibi; gusl ile de cnblk gider. Deve ve tavan etinin yenilemeyecei; gvercin ve kumrudan kurban olabilecei; kurban etlerinin yaklaca veya khinlere verilecei gibi Tevrat hkmleri neshedilmirir.

ve "nceki eriatler"

219

slm hukuk kaynaklarmm haber vermedii hkmler, aka neshedilmi olmasa bile hibir hukuk deer ifade etmezler. Burada bir bakma zmnen nesh szkonusudur. slmiyetin ortaya kmasndan sonra, Yahd ve Hristiyanlarn anlattklar veya bunlarn kitaplarnda yer alan hkmler (sriliyyt), te yandan imdi elde bulunan Tevrat ve ncil'deki hkmler -tek bana- slm hukuku bakmndan asl delil saylmaz. Bu hkmleri Mslmanlar aratrp kartsalar da byledir^^s. Mesel, yedi yl sonunda herkesin alacakllarn ibra edecei hkm Tevrat'ta vardr, ibran bir kle de yedinci ylda azatlanr. slm hukukunda byle bir mecburiyet yoktur. Yine, Tevrat'ta eti yenen veya yenmeyen hayvanlarn lsne dokunan veya yiyen herkes akama kadar murdardr, dinen pisrir. Bunlar neyin zerine dse, aa kap, elbise, deri, ul, o murdardr. Suya konur; akama kadar kalr. Toprak kap ise krlr. Czzaml ve aknts olanlar, ayrca bunlarn elbiseleri ve yattklar yer murdardr. slm hukukunda byle hkmler bulunmamaktadr. , Eer kardeler birlikte oturuyoriarsa ve onlardan biri lrse ve onun olu yoksa, lenin kars darda yabanc bir adama varmayacaktr, kocasnn kardei ile evlenecektir. (Buna l e v i r a t denir ve bir ok cemiyette tatbik edilmitir). Ve kadnn douraca ilk oul len kardeinin ad ile onun yerini tutacaktr (Tesniye 25/5-10). slm hukuku bu mecburiyeti kaldrmtr. Kocas len bir kadn ocuu olsun veya olmasn, isterse kaynbiraderiyle evlenebilir. Tevrat'a gre Nh peygamberin S m , Hm ve Yafet adnda olu vard. Bunlardan Hm'n da Ken'an adnda bir olu vard. te H m ' n babasna kar iledii bir kabahatten dolay, Ken'an ve soyunun Nh peygamber tarafn263- bn Melek; e r h u ' l - M e n r , st. 1965, 252; Malmud Es'ad, 444; smail Hakk, 119; Zeydan, 319; Bilmen, 1/195.

220

slm Hukuku

dan lanetlendii ve Sm ile Yafet'e kle olaca bildirilmektedir (Tekvin 9/25-27). slm hukukunda bu tarz bir klelik ve byle bir ceza mesuliyet kabul edilmemitir. Klelik sadece harb hukukunun bir neticesidir. Ancak brnlerde, babann kendi ocuunu kle olarak satabilmesi bir gelenekti ve hukuklarna da bu gelenek yansmtir. Kitb- Mukaddesdeki bu hkmn Yahdler iin kendilerinden olmayan milledenn; Hristiyanlar iin de zencilerin kle yaplabilmesi iin meruluk temeli olarak vaz edildii akla gelmektedir. nki Ken'an soyu Filistin ve havlisinde yaayanlar, bu arada bugnki Filistinlilerdir. Yahdlerin bunlar iin tyin ettii stat budur. Yani bunlar, Yahdlerin kleleri olacaktir. Zenciler de Hm'n soyundan gelmektedir. Bylelikle beyazlarn zencileri k h yapmalar mukaddes kabul ettikleri kitaplarnn bir emridir. te asriar boyu bu hkme istinaden siyah rkn kleletirilmesi meru grlmtr.

2. T a t b i k i E m r e d i l e n H k m l e r Baz hkmler eski ilah hukuklarda da bulunduu aklanmakszn bazen aynen, bazen de benzer ekillerde kabul edilmitir. On E m i r ' d e k i , anneye, babaya hrmet ve itaat edeceksin, adam ldrmeyeceksin, zin etmeyeceksin, bakasnn malna, rzna gz dikmeyecek ve almayacaksn, yalan hidlik etmeyeceksin hkmleri, Hazret-i Musa 'ya emrolunduu tasrih edilmeksizin K u r ' a n ' d a da yer almtr ( E n ' m 151-153). Tevrat'ta, adam ldrme suunun cezas olarak ngrlen ksas ve diyet; ayrca gebe kadnn ocuunu drtmede tazminat (gurre) denmesi esas slm hukukunda da kabul edilmitir. Yine Tevrat'a gre, oullar iin babalar, babalar iin oullar ldrlmeyeceklerdir, herkes kendi suu iin ldrlecektir. K u r ' a n ' d a da bu esas " H i

ve "nceki eriatler"

221

k i m s e , b a k a s m m s u u n u y k l e n m e z " mealindeki yetle ( E n ' m : 164) ifde edilmitir. Tevrat'ta faili mehul cinayetler iin getirilen yeminleme usul kasme adyla slm hukukunda da benimsenmitir. Tevrat'a gre, bir kimse annesi, vey annesi, kz, torunu, gelini, kzkardei, kardeinin kz, halas, teyzesi, yengesi (amcasnn ve kardeinin kars), kaynvalidesi ile evlenemedii gibi, bir kadn (baldz) kzkardeinin zerine nikahlamak da yasaktr. Ayn hkmler (yengeyle evlenme yasa hri) K u r ' a n ' d a da vardr. Taaddd-i zevcat ve cariyelerle evlenme Tevrat'ta meru olduu gibi, K u r ' a n ' d a da meru kabul edilmitir (Nr: 6-9). Tevrat, hayz zamannda kadnlara yaklamay yasaklar. Ayn yasak K u r ' a n ' d a da vardr (Bekara: 222). Tevrat'a gre erkek diledii zaman karsn boayabilir. Boanm bir kadn da bakasyla evlenebilir. Bir erkek karsn zinayla sular, ancak hid tutamazsa bu takdirde haham huzurunda lnetleerek ayrlabilir. Kur'an da lian ad verilen bu usul benimsemitir. Chiliye devrinde de talk erkein elindeydi. Ayrca h u l ' , l ve zhar gibi boanma yollarn slm hukuku da gelitirerek kabul etmitir. M u t ' a nikhna ise nce izin verilmi; sonra yasaklanmtr. Saysz kadnla evlenebilme hkm drtle snrlandnlm; gar, istibda' gibi nikh eitleri, vey anneyle evlenmek; iki kzkardei bir arada nikahlamak; cariyeleri fuha sevketmek gibi detler yasaklanmtr. Tevrat, nikh akdinde hazr bulunanlara yemek ekildiini haber vermektedir (Tekvin 29/22-23). ncil'de de bu detten bahsedilir (Yuhanna 2/1-10; Matta 22/2-4), Hazreti M u h a m m e d , velme ad verilen ve chiliye devri araplarnda da cri olan dn yemei detini bizzat tatbik ettii gibi264. Eshbna da tavsiye etmitir. Nitekim Ensrdan bir
264^ Buhr: Salt 12, Ezan 6, Saltu'l-Havf 6, Cihd 102, 130, Menktb 27, Megzi 38-, Mslim: Nikh 464, (1367); Eb Dvud: Harc ve'l-jmret 2 1 , (2996,2997,2298); Nes: Nikh 7 9 , (6, 131-134).

222

slm Hukuku

kadnla evlendiini bildiren Hazret-i Abdurralman bin A v f a, "Bir de ziyafet ver, bir tek koyunla da olsa!" buyurduu rivayet olunur^^^. Tevrat'ta evlenilen kadna bir mal veya menfaat (=mehr) verilmesi usuln (Tekvin: 34/11-12, k: 22/16-17), K u r ' a n da kabul etmitir. Eer bir adam nianls olmayan bir kz aldatr da onunla yatarsa, kendi kars olmak zere ona bir arlk verecektir. Eer kzn babas, kz bu adama vermek istemezse, adam kzlara verilen arla gre para verecektir (k 22/16-17). Bu da, slm hukukundaki, fsid nikhta mehri misi denmesi tatbikatnn benzeridir. Eski A h i d ' d e Yahdlerin Yahd olmayanlada evlenmesi yasaklanmtr. slm hukukunda da mslman erkekler mslman olmayan kadnlardan ancak Ehl-i kitab olanlarla evlenebilir. Mslman bir kadn ise ancak mslman bir erkekle evlenebilir (Bekara: 2 2 1 ; Mmtehine: 10). Tevrat'ta bildirilen ve bir erkein birden fazla hanm varsa yeni evlendii hanmyla bir defaya mahsus yedi gn kalabilecei hkm (Tekvin 29/26-28) slm kaynaklarda da kabul grmtr. Hazret-i Enes diyor ki: "Bakire, dul zerine nikhlamrsa, bakirenin yannda yedi gn kalnmas, sonra taksimat yaplarak sraya konmas; dul nikhland zaman, yannda gn kalp sonra taksimat yaplp sraya konmas snnettendir. "266 Hazret-i Muhamm e d ' i n hanmlarndan mm Seleme de diyor ki: "Reslullah aleyhissalt vesselam benimle evlendii zaman, yanmda gn ikmet etti ve dedi ki: "Sana ehlinden bir tahkir szkonusu deiL Dilersen senin yannda yedi

265- Buhr: Nikh 7 , 4 9 , 5 4 . 56, 68, Buyu' 1, Kefalet 2, Edeb 67, Da'avat 53, Menkjb'i-Ensr 3 , 50; Vlslim: Nikh 7 9 , (1427); Muvatta: Nikh 47, (2, 545); Tirmiz: Nikh 10, (1094), Birr 22, (1934); Eb Dvud: Nikh 30, (2109); Nes: Nikh 67, (6, 119, 120). 266- Buhr: Nikh 100, 10i; IVlsiim: Rada' 44, (1461); Muvatta: Rada 15, (2,530); Eb Dvud: Nikh 35; (2124);Tirmiz: N i k h 4 1 , ( 1139).

ve "nceki eriatier" gn ikmet ederim. Ancak seninle yedi gn kalrsam er hanmlarmn yannda da yedi gn kalnm." 26v

223 di-

Tevrat'ta u hkm vardr: "Faizle kardeine dn

vermeyeceksin, yabancya faizle dn verebilirsin".


K u r ' a n da faizi yasaklam, ancak drlharbde burann vatandalaryla mslmanlar arasnda bu yasan cri olmadn snnet haber vermidr^^s ncil'de anlatldna gre, Ferisler, Hazret-i s 'y sezarn (Roma imparatorunun) otoritesiyle kar karya gedrmek iin sezara vergi verilip verilmeyeceini sormulard. O da eline bir dinar alp bunun zerindeki resim ve yaznn kime it olduunu sormu; sezara! cevabn alnca da, "O halde sezarnkini sezara, AllahnkiniAllaha!" mealindeki mehur hakmne sz syleyerek dinin emir ve yasaklar yannda, hkmetin de dinen yasak olmayan emir ve yasaklarna uyulmas gerektiini bildirmitir. (Matta: 22/15-21). K u r ' a n , "Allah'a, peygambere ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin" (Nisa: 59) diyor. Hazret-i M u h a m m e d de eidi hadslerinde, hkmetin hukuka uygun, meru emirlerine uyulmas gerektiini; meru olmayan emirlerine de itaat borcu olmamakla beraber isyan edilemeyeceini bildirmektedir. Bu da Hazret-i s'nn tavsiyesiyle paralellik gsterir. Tevrat'a gre, harb esirleri kle ve criye yaplr. Bu cariyelerle evlenmek de, slm hukukunda olduu gibi, merudur. Tevrat'ta irtidad eden, yani dinden dnen kimse iin lm cezas ngrlmtr. slm hukukunda da byledir. Klelik; klenin miras olarak intikali; borlularn kle yaplmas; mktebe (klenin bedelini efendisine deyerek hr olmas); klenin cezasnn yarm olmas; vel (zddan sonra efenddik hakk) gibi hkmler Arabistan'da C267 - Miism: Rada' 4 1 , (1460); Muvatta: Nikh 14, (2, 529); Eb Dvud: Nikh 35; (2122). 268- Zeyla', Nasbu'r-rye, IV/44.

224

slm Hukuku

hiliye devrinde de criydi. Tevrat'ta klelerin muayyen bir mddet sonra fidyelerini deyerek hrriyetlerine kavuabilecekleri iskmetindeki hkmlerin benzeri (Levililer 25/47-55), mktebe adyla K u r ' a n ' d a da yer almtr. Burada kle, sahibiyle anlatklar bedeli deyerek hrriyetini kazanr (Nr: 33). Yine Tevrat'taki, klenin evlendii kadn da kleyse doacak ocuklarn bu kadnn efendisine id olaca hkm (k 21/2-4) slm hukukunda da cridir. Ancak fidyesini demeyecek olanlarn jbile senesinde kendiliinden hrriyetlerine kavuacaklarna; yerli ve yabanc orijinli kleler arasnda tefrik yaplmasna; bran asll klelerin yerinci ylda kendiliinden zdlanmaiarna; bortan dolay kle olunmasna; efendisi tarafndan zd edilmek istendii halde bunu kabul etmeyen klelerin artk hrriyetlerini lene kadar kaybetmi saylacaklarna dir hkmler slm hukukunda kabul edilmemitir. Bu son hkm sebebiyle de, Tevrat'taki yabanc klelerin zdlanma mecburiyeti teoriden ibaret kalmtr. nki gidecek yeri olmad iin zdlanmay kabul etmeyen klenin bir daha zdlanma hakk kalmayacaktr. Kt niyetli efendilerin bunu suiistimal edecekleri phesizdir. Tevrat gibi Kur'an da cins temas veya herhangi bir sebeple men gelmesi, hayz ve lohusalktan kurtulma sebebiyle ykanlmasn (gusl) emretmektedir. Lohusalk mddeti (nifas) Tevrat'ta olduu gibi, slm hukukunda da krk gndr. Hayzh kadnla cins temas slm hukukunda da yasaktr; ancak Tevrat'ta hayzh kadnla yatan kimsenin (ve dokunduklarnn) yedi gn murdar olmas hkmne rastlanmaz. Hayzh ve nifasl kadn mabede giremez, mukaddes eylere el sremez. slmiyette de hayz ve nifasl kadn ile cnb olan kimse, camiye giremez; K u r ' a n ' a el sremez; namaz klamaz, oru tutamaz. Hristiyanlkta bu dine girebilmek iin vaftiz olmak, yani suyla ykanmak gerekmektedir. slmda yeni mslman olan kimsenin gus-

ve "nceki eriatler"

225

letmesi mstehabdr. Tevrat, cenazenin ykanmasn emreder. Ancak slm prensiplerinden farkl olarak ly de; ona dokunanlar ve lnn bulunduu evi de murdar kabul eder. Geri slmiyette de l ykayan kimsenin sonradan abdest almas mstehabdr ve lnn ykanmas srasnda ste srayan sular da necsdir. Yine Tevrat, lnn yaknlarnn ar hareketlerle, stn ban paralayarak matem tutmasn yasaklamtr. Benzer hkmler slmiyette de vardr. Hazret-i M u h a m m e d , llerin arkasndan sesle alayanlar men etmi, lnn bundan elem duyacan sylemitir. Ayrca Tevrat'ta, Yahdlere, kurban kesmek ve ibdet etmek iin mezbahlarna yaklatklarnda el ve ayaklarn ykamalar emrolunmutu. Bu da, Mslmanlarn abdesrine benzer. Tevrat, elbisede necaset varsa onun da ykanmasn emreder. Bu Mslmanlkta da byledir. ncil'de Yahdlerin yemee oturmadan nce ellerini ykadklarndan bahsedilmektedir (Matta 15/1-2; Markos 7/1-5; Luka 11/37-38). slm kltrnde de yemee oturmadan ellerin ykanmas snnetle sabittir; ancak Yahudilikte olduu gibi - c n p l k hricinde- ykanmam eller murdar deildir^?. slm akidesinde yer alan gnahlara nedamet (tevbe) ve efaat messeseleri de Hristiyanlkta ekil deitirmi olarak mevcuttur. tiraf edilen byk gnahlar papaz tarafndan affedilir^. Yahdler kan, le (boulmu hayvan) ve domuz eti yemezler. slmiyet de bunlar yasaklamtr. Tevrat evlilii tevik eder (Tekvin 1/28). Bana mukabil Yeni A h i d ' d e Paulus'un evlenmemeyi tavsiye eden; ancak gnah ilemekten korkanlarn evlenebilecei ynn269- Buhr: Gusl 2 7 , 2 5 ; Mslim: Hayz 2 1 , (305,307); Muvatta, Taharet 77, (1, 47, 48); Eb Dvud: Taharet 88, 90 (222, 223, 224, 226, 228); Sait 343, (1437); Tirmiz: Taharet 87, (118, 119); Nes: Taharet 163, 164, 165, 166 (1,138-139), Gusl 4 , 5 , ( 1 , 199). 270-Yldnm, 147.

226

slm Hulaku

de szleri yer alr (Korintoslulara Birinci Mektub 7 / 1 , 7 - 8 , 26-40, Timoteos'a Mektub 4/3). Bu szler Hristiyanlktaki rutbanlm esasdr. Hazret-i Mutiammed, evlilii tevik eden ok sayda szlerinin ve bizzat kendi tatbikatnn yansra, evlenecei kimsenin ve doacak ocuklarnn taklarn gzetmekten endie edenlerin evlenmemelerinin daha iyi olduunu bildirmektedir. "ki yz ylndan sonra sizin en hayrlnz hafif'l-haz olannzdr; yani oluk ve ocuu bulunmayandr" hadsi mehurdur^^. Bununla beraber bir hadste, "slm dininde ruhbanlk, yani papazlar gibi sevab kazanmak maksadyla nefsine ikence yapmak, ev/e nemeA;yofcf r"buyurularak Paulus'un telkinleri reddedilmektedir. "Sonra bunlann izinden ardarda peygamberlerimizi gnderdik. Meryem olu s'y da arkalarndan gnderdik ve ona ncil'i verdik; ona uyanlarn gnllerine efkat ve merhamet hisleri koyduk. zerlerine bizim vcib klmadmz, fakat kendilerinin gya Allah'n rzsn kazanmak iin ortaya attklar ruhbniyete bile gerei gibi riyet etmediler. Biz de onlardan iman edenlere ecirlerini verdik. Ama ou yoldan kmlardr" mealindeki yetten de (Hadd: 2 7 ) , ruhbanln aslnda Hazret- s'ya emredilmi olmad; sonradan ihdas edildii neticesi kmaktadr.

//. slm Kaynaklarnn

Bahsettii

Hkmler

1. Neshedilen Hkmler Baz hkmlerin eski ilah hukuk sistemlerinde bulunduu slm hukuku kaynaklarnda geer; ancak bunlarn artk geerli olmad aka bildirilir. Bunlar slm hukuku bakmndan delil tekil etmez. 1. Hazret-i d e m ' i n her batnda biri erkek dieri kz olmak zere ikiz ocuklar dnyaya gelirdi. Bunlardan n271- Gmhncu Kmus'l-Ehdis, 1/282.

ve "nceki eriatler"

227

ceki batnda olan kzn sonraki batndaki erkekle evlenmesi Hazret-i d e m ' i n eriatinde meruydu. Hatta mehur Hbil ve K a b i l ihtilf ve yer yzndeki ilk cinayet bu sebeple kmt. Hazret-i it'in olu Enu da kzkardei Nimet ile bu eriate gre evlenmiti. Bu hkmlerin, Hazreti Nuh 'un eriatiyle nesholunduu rivayet edilir^^^. Ancak Tevrat'ta bildirildiine gre, Hazret-i brhm Msr'dayken, kars Sre'nin vey kzkardei olduunu sylemitir (Tekvin 20/13). Eer bu doruysa Hazret-i dem eriatindeki kzkardelerle evlenebilme hkm Hazret-i brhm zamannda da criydi; bunu lk yasaklayan Hazret-i Musa 'dr (Tekvin 18/9). Ancak slm ulems, Hazret-i brhm'in bu sz Msr (veya Erdn) hkmdarn kandrmak ve bylece onun zararndan korunmak iin sylediini; kzkarde sznden din kardeini kasdettiini; nitekim Sre'nin Hazret-i brhm'in.kzkardei deil, Harran melikinin veziri olan amcas (veya kardei) Hrn'n kz ve Hazret-i Lt'un kzkardei olduunu bildirir^'''*. Tevrat'ta da byledir (Tekvin 11/29). Eer Sre'nin babas Hrn, Hazret-i brhm'in amcas deil de kardei idiyse, bu eriatte yeenlerle evlenmenin caiz olduu anlalr. Nitekim daha nce zikredildii gibi, Hristiyan dnyasnda da byle evliliklere ndir olmakla beraber, rastlanmaktadr. Tevrat'ta Hazret-i Musa'nn babas A m r a m ' n (mran), halas Yokebed ile evlendii Hazret-i Ms ile Harun'un bu evlilikten doduu yazyor (k 6/20). yle anlalyor ki mian'n tbi olduu Hazret-i Y a ' k b eriatinde bu da caizdi; Hazret- Ms tarafndan neshedilmitir. Hazret-i brhm ile Sre'nin bandan geen bu hdise hads kitaplarnda da vardr^?^. Ulem burada Hazret-i
272- Beydv, 11/208. 273- Nianczde, I/l 14, 122. 274-Hirev, 169. 275-Buhr: Hibe 26, krah 6, Enbiy 8, 11; Mslim: Fedil 154;Tirmiz: Tefsir-i Sre-i Enbiy 3; bn Mce: Taharet 413, 414.

228

slm Hukuku

brhm'in Sre iin "Iczicardeimdir" demesinin zerinde hayli durmular. Yukanda gedi zere, bazdan bu eriatte kzkardelerle evlenmenin caiz olduunu kaydetmilerdir. Ancak ra sresinin, "O, dinden hem Nuh'a tavsiye et-

tiimizi, hem sana vahy ettiimizi, hem brahim'e, Musa'ya ve s'ya tavsiye ettiimizi, dini doru tutup ayrhga dmeyesiniz size eriat (hukuk dzeni) yapt" m e alindeki 13. yedni, karde kzyla evlenmenin Hazret-i Nh tarafndan yasaklandna ve bu yasan sregeldiine delil alanlar da vardr. Zebd diyor ki: Sheyl, "Sre'nin Hazret-i brhm'in kardeinin kz vehmedilmesi, brhm'in de Hrn adnda bir kardei olmasndandr. Sre'nin babas Hrn bakadr" diyor. Hads limlerinden bn Cevz diyor ki: "Bu mesele dima iimi skard. Derdim ki: Hazret-i brhm'in kadnndan hemre ile tevriyede nasl bir fayda mlhaza etd? Zlim bir ahsa kar kadnm veya hemirem demenin ne tesiri olabilir? Hatta zevcem demek daha mnsibdi. nki hemrem deyince, haydi bunu bana tezvic et! demesi ihtimli daha kuvvedi idi. Zevcem deyince, zlimin eriate mu'tekid olmas ve bu cevab zerine skt etmesi umulurdu. Bu dnce benim gnlm bu zlim melikin ve teb'asnn Mecs olduunu reninceye kadar skt. Mecslerde bir hemre evlenince zevcenin zevci kardei olur ve karde dkma bakalanndan ziyde hakk bulunurdu. Hazret- Hall bu cebbnn kendi eriad lisnn isd'ml ederek smedni muhafaza etmek istemidr." Geri Mecusliin kurucusu Zerdt, Hazret-i brahim'den tarih olarak sonradr. Ancak buna her kavmin dini, kendisinden nceki zamanlarda hkmran olan bir takm usul-i kadmeye bin klnmtr. Z e r d t ' n de mezhebini byle kadm esaslar zerine kurmu olduu kabul edilmelidir^'^. Burada Mecuslikten kasdn Zerdt dininden ziyde Ehl-i kitab dnda kalan dinler olduu d-

276-Zebd, Vl/520-521.

v e "nceki eriatler"

229

iinlmelidir. Nitekim eski slm kaynaklannda bu tbir, Yahd ve Hristiyan olmayanlar iin kullanlmaktadr. Msr firavunlarnn kardeleriyle evlendikleri de tarih bir hakikattir. Hazret-i M u h a m m e d bir baka hadsinde Hazret-i brhm'in burada te'villi olarak yalan sylediini (ta'riz yapn), din kardeimdir demek istediini bildirmektedir^^^. yleyse bu da ihtiya olduunda (zlimin zulmn d e f etmek gibi) ta'rizin, yani iki mnya gelen bir sz uzak mnsnda kullanmann cevazna delildir. 2. Tevrat'ta Hazret-i Y a ' k b ' u n , iki kz kardele (Leya ve Rahel) birden evlendii bildirilir (Tekvin 29/28). Bundan anlalyor ki, Hazret-i Y a ' k b ' u n (veya brhm'in) eriarinde iki kzkardele ayn anda evli bulunmak caizdi. Buna gre, days, yedi sene hizmet etmesi karlnda Hazret-i Y a ' k b ' a kz Leya'y vermeyi va'detmi ve srenin dolmasyla sznde durmutur. Ardndan ayrca yedi yl obanlk karlnda da dier kz Rahel'i nikahlad rivayet edilir. Hazret-i Ysuf ve Bnymin bu Rahel'den domulardr^^s. Hazret-i Musa 'nn eriatinde ise iki kzkardele ayn anda evli bulunmak yasaklanmtr (Levililer 18/18). Tevrat'taki bu hadise, K u r ' a n ' d a da vardr. Ancak Hazret-i Musa 'nn evlilii olarak anlatlmaktadr. Buna gre Hazret-i Ms M e d y e n ' e geldiinde su almak iin su banda obanlarn su almasn bekleyen iki kz grm, onlarn su almasna yardm etmiti. Bu kzlardan birisi babasna (Hazret-i uayb), bu genci oban tutmasn tavsiye etmi; O da sekiz yl hizmet etmek artyla kzn kendisine nikahlamak istediini sylemiti. Hazret-i Ms da bu mddetin sonunda hanmn alp memleketine dnmt (Kasas: 2729). K u r ' a n ' d a , iki kzkardele evlenmenin eskiden caiz olduu; ancak neshedildii aka bildirilmektedir (Nisa: 23). vey annelerle evlenmenin de eski eriatlerde byle
277-Zebd,IX/113. 278- Nianczde, 1/174.

230

slm Hukuku

caiz olduu, ancak neshedildii yine K u r ' a n ' d a gemektedir (Nisa: 22). Hazret-i d e m ' i n eriadnde iki kardein ve Hazret-i Y a ' k b ' u n eriadnde iki kzkardele ayn anda evlenebilmesi hkmleri slm hukukunda kabul edilmemidr. Bu iki hdise usul kitaplannda konuyla ilgili en ok verilen misallerdir^'?^. 3. Hazret-i M s ' n m enadnde evlenilebilecek kadmlar iin br smr bildrlmemidr. Nitekim Tevrat'ta bu yolda yetler bulunduu gibi, K u r ' a n ' d a anlatdd zere, Hazret-i D a v u d ' u n huzuruna gedrilen bir dvadan da by-

le olduu anlamaktadr: "(Ey Muhammedi), Sana dvclann haberi ulat m? Mabedin duvarna trmanp, Davud'un yanna girmilerdi de Dvud onlardan rkmt. "Korkma! Biz birbirine hasm iki davacyz. Aramzda adaletle hkmet; ar da gitme; bize doru yolu gster" dediler. (Onlardan biri yle dedi:) Bu kardeimin doksan dokuz koyunu var. Benimse bir tek dii koyunum var. Byle iken "Onu da bana ver" dedi ve tartmada beni yendi, Dvud: Andolsun ki, senin koyununu kendi koyunlarna katmak istemekle sana hakszlkta bulunmutur. Dorusu ortaklarn ou, birbirlerinin haklarna tecvz ederler. Yalnz man edip de iyi iler yapanlar mstesna. Bunlar da ne kadar az! dedi. Dvud, kendisini denediimizi sand ve Rabbinden mafiret dileyerek eilip secdeye kapand, tevbe edip Allah'a yneldi. (Sd: 21-24). Tefsirierde Hazret-i
Ali'den gelen bir rivayetle, buradaki dii koyun tabirinin, kadmdan kinaye olduu bildiriliyor. Yani hasmlardan birisinin, ok sayda hanm olduu halde, tekinin yegne hanmna gz dikdi mnsna geliyor ^so. Eski A h i d ' d e , Haz279- Szgelii: Kef'l-Esrr Pezdev, 111/879; Molla Hsrev, 198-199. 280- bn'l-Arab, IV/1620. Bu hdise, Nalan peygamber tarafndan Hazret- Davud'a yaplan bir sitem eklinde Eski Ahid'de de gemektedir (II. Samuel bab 12). u kadar ki, buradaki ifde tarzn slm akidesi kabul etmez. [Kur'an'n hilfma. Eski Ahid'de Dvud ve Sleyman peygamber deil, birer hkmdar olarak grlr.)

ve "nceki eriatler"

231

ret-i Sleyman'n yediyz kars ve yz cariyesi olduu bildirilmektedir. Bu da gsteriyor ki Musev eriatinde evlenilecek hanmlarn says bakmndan bir tahdit yoktur. ncil'de geen (Matta 25/1-10) o n b a k i r e kssasndan bu eriatte poligaminin caiz olduu anlalmaktadr. Bu hkmler, K u r ' a n tarafndan neshedilerek evlenilebilecek kadn says drtle tahdit edilmitir.. 4 . Hazret-i Peygamber "Bana ganimetler hell klnd; halbuki daha nce hi kimseye hell klnmamt" szyle yine bir neshi haber vermektedir.^s Gerekten de Tevrat, ganmet maln insanlara yasaklamt; savata ele geirilen dman bir ehrin ahlisi kltan geirilir; dmanm mal yama edilir, ortaya ylr, ele geen ehirle beraber hepsi yaklrd (Tesniye 13/16). Nitekim Hazret-i Y'nn Eriha'y fethinden sonra ele geenleri bylece atee atmlard; ancak yanmaynca gizlenmi ganmet mal olduunu anlamlar, bu mal bulunup o da atee atilnca hepsi y a n m t J 2 S 2 .

5. K u r ' a n ' d a "Biz T e v r a t ' t a c a n a c a n , gze gz, b u r u n a b u r u n , k u l a a k u l a k , die d i ve y a r a l a r a k a r lkl k s a s y a z d k . B u n u n l a b e r a b e r k i m h a k k n d a n v a z g e e r s e , b u o n u n g n h l a r n a keffret o l u r " (Mide: 45) ve " E y m a n e d e n l e r ! l d r m e d e ksas size f a r z kl n d . H r e h r , kleye k l e , k a d n a k a d n . A m a h e r k i m , lenin k a r d e i t a r a f n d a n b i r ey k a r l b a l a n r s a , o z a m a n rfe u y m a s , o n a diyeti gzellikle demesi gerekir. B u , R a b b i n i z t a r a f n d a n b i r hafifletme ve r a h m e t t i r " (Bekara: 178) mealindeki yetler, eski eriatlerde adam ldrme suunda diyet cezasnn bulunmadn; bunun slm hukukuna has bir messese olduunu gstermektedir. Nitekim ilk yette ya ksas veya afdan bahse281 - Buhr: Teyemmm 1, Salt 56, Gusl 26; Humus 8; Mslim: Mescid 3, (521); Nes: Gusl 26, (1,210-211); Drim: Siyer 28. 282- Nianczde. 1/230.

232

slm Hulcuku

dilmektedir; diyetten baiis yoktur. kinci yette ise diyet ngrldkten sonra " b u , r a b b i u i z t r a f m d a u b i r hafifl e t m e ve r a h m e t t i r " ibaresi de, byle bir imknm daha nce bulunmadn, ilk kez bu yetle meru klndn gstermektedir2S3. Diyet, Tevrat'ta vard, ama adam ldrme suu dnda ve asl deil, istisna bir uygulamayd. 6. K u r ' a n ' d a , Hazret- Ysuf'un yllardr ayr kald z kardei Bnymin'i yannda alkoyabilmek iin kraln su kabn onun ykne saklad, sonra da hrsz olarak yakalatt anlatlmaktadr. Burada geen bir yette, Hazret-i Ysuf kardelerine hrszln cezasnn ne olduunu sorm u , onlar da melen " H r s z i m c e z a s , k a y b o l a u eya k m i u y k n d e b u l u n u r s a , o k i m s e y e hrszl k a r h n d a el k o n u l u r " eklinde cevap vermilerdi (Ysuf: 7 4 7 5 ) . Msr hukukunda hrszln cezas dayak iken; Hazreti Ya'kb'un enadnde hrsz, ald maln karlnda muayyen bir mddet maln sahibine kle olarak hizmet ederdi. Hazret-i Ysuf, yannda tutabilmek iin kardeine bu eriate gre ceza vermek istedi. slm hukuku, hrszlk karlnda kle yaplma hkmn neshetmi, hrszlk suu iin baka bir ceza gedrmitir^s^. Bu hdise aynca son zamanlarda sk sk dile gedrilen ok hukukluluk meselesine K u r ' a n ' n bakn da gstermektedir. Hazret-i Ysuf bu hdisede tatbik edilecek kanunu semek hususunda kardelerine salhiyet tanmtr. Bir baka deyile sz konusu hrszlk meselesinde srail hukuku ile Msr hukukunu tatbik hususunda onian muhayyer brakmtr. Vakdyle slm deviederinde de ok hukukluluk criydi; ancak elbette bu yetteki hdiseden farkl mahiyetteydi. Ecneb veya zimmler, eer slm mahkemesine mracaat ettii zaman, dva konusu ahvl-i ahsiyyeye (ahs, aile ve miras) dir ise ecneb veya zimmnin kendi hukuku, ceza ve dcaret gibi
283- bn'l-Arab, 11/623; Elmall, i/499. 284- bn'l-Arab, ii/1088; Kurtub, IX/234-235.

ve "nceki eriatler"

233

a m m e y e dir ise slm hukuku tatbik edilir; ama burada da d o m u z ve arap sat ile arap ime gibi baz hususlardaki muafiyetler nazara alnrd. 7. Hazret-i P e y g a m b e r ' e birisi gelerek Yahdlerin azle kar ktklarn ve bunun ocuklar diri diri topraa gmmenin k olduunu sylediklerini bildirince Hazret-i Peygamber Yahdleri yalanlam, azle izin vermitir285. Buradan Yahudilerce doum kontrolnn meru olmad; ancak slm hukukunun bunu caiz grd anlalmaktadr. te yandan Onan ile Tamar kssasndan da anlald zere, Tevrat'ta yasakland bildirilen istimna (Tekvin 38/8-10); Hazret-i P e y g a m b e r ' i n "Elini nikh eden mel'undur" hadsiyle slmiyette de m e n ' edilmitir. Ancak fkh kitaplar bu hadsi zah ederken "istimna, nikh gibi meru bir yol varken, zevk iin haram; sknet iin caiz, zin tehlikesi varsa vcib olur" diyor^se. 8. Eski eriatlerde ok deiik selm usulleri vard. Melekler, Hazret-i d e m ' e secde etmekle emrolunmulard. Kssa- Y s u f ' d a n anlaldna gre, Hazret-i Y a ' k b eriatinde selm vermek secde etmekle oluyordu. Nitekim Hazret-i Ysuf ryasnda gne, ay ve yldzlarn kendisine secde ettiklerini grdn anlatm; kssann sonunda da anne ve babalarna secde ederek onlar selmlamlard (Ysuf: 4, 100). Bunun dnda sarlmak, elle iaret etmek suretiyle selmlald da vkiydi. slmiyette selm belli szlere inhisar ettirilerek, bunun dnda kalan selamlama usulleri kaldrlmtr 2 8 7 9. slm kaynaklarnda, Musevlikte elbiseye bir pislik bulatnda o ksmn kesilmesi gerektii; slm hukukunun bu hkm neshederek, necasetin ykama veya baka
285- Eb Dvud: Nikh 49. Azl, cins yaknlkta ocuk olmamas iin, erkein dar boalmas demektir. 286- bn bidn, m/160-161. 287- bnT-Arab, 11/1094-1095.

234

slm Hulmku yazmakta-

usullerle giderilebilecei hkmn gedrdii

10. K u r ' a n , sebt gnnn (cumartesi) Yahdler iin mukaddes bir gn olduunu bildirmi (Bekara: 6 5 , Nisa: 154, A'raf: 163, Nahi: 124) ve bunu neshetmidr. Mslmanlar iin cuma gn mukaddes bir gn olarak tayin edilmi, ancak Tevrat'ta cumartesi iin car olan hkmler ngrlmemitir. Rivayete nazaran, Hazret-i Ms mmedne haftann bir gnn ibdete tahsis iin emir vermi ve bunun cuma gn olmasn sylemiti. Ancak onlarn ou, Allah'n yer ve gkyzn yaratip dinlendii gn kabul edilen yedinci (sebt) gn olmasn istemiler; bunun zerine Allah cumartesine izin vermi, ancak o gn avlanmaktan onlar m e n ' etmiti. Nitekim K u r ' a n ' d a Yahdlerin bu yasaa sabredemeyip sebt gnnde avlandklar ve bu gnn kudsiyetini inedikleri iin cezalandrldklar anlatlr (A'rf: 163; Nahi: 124). te biraz da bu sebeple Hristiyanlar sebt gnnn kudsiyetinin Yahdlere mahsus olduuna ve neshedildiine inanriar. Nitekim sebt gnnn kudsiyeti Hazret-i brhm eriatinde yoktu; Yahdlere mahsustur^se. 11. K u r ' a n , Yahdlere btn trnakl hayvanlarn etinin ve ayrca sr ve koyunun srt, barsak ve kemik yalar hri, iyalannn yasaklandn haber vermektedir ( E n ' a m : 146). Hazret-i M u h a m m e d , Yahdlere iyann yasaklandn, ancak onlarm iyan eritip satarak bu yasa ihll ettiklerini bildirmektedir. Halbuki Tevrat'ta iya satnn yasak olduuna dair bir hkm yoktur. Burada da bir tahrif olduu sylenebilir. mam- A ' z a m Eb Han-

2 8 8 - Hazret- M u h a m m e d ' i n bir h a d s i n d e y l e d e d i i rivayet edilir: "Ben srl, idrar bulauca, bakla idrarn dedii yeri keserlerdi". B u h r : Vudu' 6 2 , 6 0 , 6 1 , M e z l i m 2 7 ; Mslim: Taharet 7 3 , 7 4 , (273); Tirmiz: Taharet 9, ( 1 3 ) ; E b D v u d : T a h a r e t 1 1 , ( 2 2 ) , 12 ( 2 3 ) ; N e s : T a h a r e t 2 6 , ( 1 , 2 6 - 2 8 ) , 2 4 , ( 3 , 2 5 ) ; N i a n c z d e , 1/682; Hallf, 2 7 9 . 289- Elmalh,Vi'268-269.

ve "nceki eriatler"

235

fe ve mam fi' bu hkmn neshedildii, binenaleyh iyalannn hell olduu grndedir. A n c a k m a m Mlik ve mam A h m e d ' i n burada neshe kil olmadklan anlalmaktadr. m a m Mlik ve m a m A h m e d bin Hanbel'den bir rivayette Allah'n Yahdlere ceza olarak yasak ettii iyalarnn yenilmesi msimanlara da haram, bir rivayette mekruhtur^^o. te yandan Mlikler, trnakl hayvanlarn yenilme yasanda da neshe kaildirler. Yani Yahdlere bu hayvanlann etini haram klan hkmn, slmiyet ile nesholunduunu kabul ederler^^. nki " D e ki: Bana vahyolu-

nanda (yani Kur'an'da), le, kan, domuz eti ve Allah'tan bakas iin kesilmi hayvandan baka haram
edilmi bir ey bulamyorum" yetinin ( E n ' m : 145) hkmn delil alrlar. 12. tikf, yani ttjdet maksadyla mescidde bir sre bulunmak, eski eriatlerde de vard. Byk tefsir bilginlerinden Katde, eski eriatlerde, itikfdaki bir kimsenin arada karak hanmyla beraber olup tekrar itikfa dnebildiini rivayet etmektedir. Bu hkm, K u r ' a n ' d a "Mescidle-

re ibdete ekilmi olduunuz anlarda hanmlarmza


hi yaklamaym!" mealindeki yetle (Bekara: 187) neshedilmi; ancak itikf ibdetinin hkm baki kalmtr^^z, 13. Yahdlerde gusl abdesti vard. H e m de slmiyetin de ngrd sebeplerle ve benzer ekilde alnrd. Hristiyanlar bunu vaftiz adnda bir seremoniye dntrmlerdir. Vaftiz, kiinin Hristiyan mmetine giri almetidir. Papazlar tarafndan, alna su serpme veya bedenin herhangi bir ksmn (ou zaman tamamn) suya daldrma eklinde icra edilir^^s. Tefsirlerde, Hristiyanlarn, vaftiz
290- Abdlvehhb aVn: el-Mzn'I-Kbr, Trc. A. Faruk Meyan, st.

1980,11/457.
291- bn'l-Arab, n/760; Kurtub, VII/1I6. 292-El maljl 1 ,11/19. 293-Yldrm, 144-145.

236

slm Hukuku

ederken ocuklar ma'mudiye denen sarmtrak boyal bir suya daldrdklar, ta'mid denilen bu iin bir temizleme olduuna ve bylece o ocuun hakkyla Hrisdyan olduuna inandklar bildirilmektedir. K u r ' a n ise bunun bir faydas olmadn, Allah'n boyasyla {sbaullah) boyanmak lzm geldiini syleyerek, vafdz yinini reddettiini aklamaktadr (Bekara: 138 )294. 14. Hazret-i M u h a m m e d ' i n "Yeryz bana temiz ve mescid kdndu Her Mm namaz vaktine girerse, nerede olursa olsun namazn klar" hadsi^^, daha nceki mmederin ibdederini ancak muayyen ve mahsus meknlarda yerine getirebildiklerini; slmiyet'in bunu neshederek yeryznn her yerinde ibdet yapabilme kolayl getirdiini gsterir. 15. Yahdlikte hayzl ve nifasl kadnn; onunla yatan erkein ve ona dokunan herkesin murdar kabul edilmesi hkm (Levililer 12/2,15/19-33), bilhassa Medine havlisinde yaayan Chiliye devri araplarn da etkilemiti^^. Bunun zerine Hazret-i M u h a m m e d hayzl ve nifasl kadnla yalnzca cins temasn yasakland (Bekara 222); ayr yatlmas, beraber yemek yenilmemesi ve hatta onun ev294-Elmall, 1/426. 295- Buhr: Teyemmm 1, Salt 56, Gusl 26; Humus 8; Mslim: Meseid 3, (521); Nes: Gusl 26, ( 1 , 210-211); Drim: Siyer 28. Nes, bir rivayette u ziydeyi kaydetmitir; "Ben,eevmVn'l-kelim olarak(vecizszlerle de) gnderildim. " 296- slmiyetten nce o zamanki ismi Yesrib olan Medine'de byk Yahijd kablesi yaamaktayd: Ben Nadr, Ben Kaynuka ve Ben Kureyza. Bu stn kltrn temsilcileri tabiatiyle Yesrlb'de yaayan ziraat ehli, okuma yazma nisbeti dk Evs ve Hazrec kabilesinden Araplar pekok bakmdan etkilemilerdi. Hatta rivayet edilir ki bu Yahdlerin reislerinden Fityn, yeni evlenen her kzn ilk geceyi kendisinin yanmda geirmesini emretmiti. Ortaa feodal Avrupasndaki derebeyinin zifaf hakkna benzeyen bu tatbikat Yesrib'de yaayan Araplara da temil ederdi. Hazree kabilesinden Mlik bin Acln'n kzkardei. Ben Sleym'den biriyle evleniyordu. Gelin ilk geceyi Fityn'la geirmek istemeyince, kardei Mlik, kadn klmda Fityn'un yanma giderek O'nu ldrm ve bu kt dete son vermiti. Mustafa Asm Koksal: slm Tarihi (Medine Devri), st. 1981,1/44-45.

ve "nceki eriatler"

237

den karlmas gibi Yahd telkkilerinin ise meru olmadn beyan etmitir ^97. M e d i n e ' d e yaayan Yahdler, kadnlara arkalarndan yaklamann Tevrat'ta yasaklandn; bundan doacak ocuun a olacan sylerlerdi. Ensr da buna riyet ederdi. Halbuki bu, KireyIiler arasnda serbestti. Muhacirlerden bir erkek, Ensrdan bir kadnla evlenince bu husus Hazret-i M u h a m m e d ' e soruldu; O da "Ka-

dnlar sizin iin (ocuk yetitirdiiniz) bir tarladr. O halde tarlanza dilediiniz gibi varn" (Bekara: 223)
yetini okuyarak ''Yahdler yalan sylyor!" buyurdu^^s. Burada kadnlarn arkasndan maksad dbr deildir. Dbrden temas yasaklanmtr. nden olmak kaydyla herhangi bir pozisyon kasdedilmitir. Nitekim yet metninde geen hars (tarla) sz bunu gstermektedir. Nitekim ekin ancak tarlada yetiir. Kadnlara yaklalmas meru olan yer de, ocuun dnyaya geldii yerdir. Nitekim "O m-

minler, eleri ve cariyeleri dnda herkesten ferclerini


korurlar, (yani zin etmezler)" mealindeki baka bir yette de ( M ' m i n n : 5) cins temas mahallinin ancak fere olduuna iaret vardr. Hazret-i Muhammed bunu da zah etmiti r299. 16. Yeni A h i d ' d e , bilhassa Paulus'un mektuplarnda evlilik aleyhine hkmler yer alr. Bu hkmler ve Hazreti s ' n m da bekrln nazara alarak Hrisyan din adamlar hi evlenmezlerdi. Eshbdan bir grup da Hazret-i M u h a m m e d ' e gelerek hi evlenmeyeceklerini ve hep ibdetle megul olmak istediklerini arzedince Hazret-i M u h a m m e d onlara "Ben peygamberim. Yerim, ierim, evlenirim, ibdet de ederim. slmiyyette ruhbanlk, yani dnya nimet297-Elmall, 11/99. 298- Buhr: Tefsir SuretiT-Bekara 39; Mslim: Nikh 117 (1435); Eb Dvud: Nikh 46 (2163-2164); Tirmiz: Tefsir SretiT-Bekara 2 (2982-2984). 299- Elmall, 11/100. Yahdlerin tatbik ettii bu pozisyon, Hristiyan misyonerierinee de tavsiye edildii iin "misyoner pozisyonu" olarak bilinir.

238

slm Hukuku

lerini bedenine zarar verecek ekilde terkedip hi evlenmeyerek kendisini ibdete vermek yoktur. Nikh yapmak, benim snnetimdir. Snnetimi yapmyan kimse, benden deildir" buyurarak Yeni Ahid'in bu kabil hkmlerinin geerli olmadn bildirmitir 300 17. K u r ' a n ve snnette, Hazret- brahim'in Hacer'den olan olu smail'i Hicaz'a gtrp brakti hikye edilmektedir. Ayn hdise Tevrat'ta da anlatilr; ancak bunun tefsiri bambakadr. Buna gre ilk hanm Sre {Tevrat'taki ismiyle Sr), Hazret-i brhm'e Hacer'i ve ocuunu (Hazret-i smail) dar atmasn; nki bu cariyenin ocuunun kendi ocuu shak ile beraber miras olmayacan sylemi; Hazret-i brhm'in de bunun zerine ikisini uzak bir le gndermitir (Tekvin 21/10-14). Yeni A h i d ' d e de bu hdiseye iaret vardr (Galatyahlara Mektub 4/30-31). (Efendinin cariyesinden doan ocuunun miras olamayacana dir, Kitab- Mukaddes'deki bu hkmn ve tefsirinin neticesi, Hazret-i M u h a m m e d ' i n peygamberliinin Ehl-i kitabn inkrna kendilerince gereke tekil etmesidir.) Bu hdiseye K u r ' a n ' d a ok icmlen temas edilir ve Hazret-i brhm'in, " E y rabbimiz! Ben ev-

ldmdan bir ksmn senin mukaddes evinin (K'be'nin) yanmda, ekin bitmez bir vadide yerletirdim. Namaz ikme etsinler diye. Artk insanlardan bir ksmnn kalblerini onlara meyi ettir. kretmeleri iin de o belde halkn mahsultla rzklandr" eklindeki
mncatina (brhm: 37) yer verilir. slm kaynaklar buna zahiren Hazret-i Sre'nin gayretinin, kskanlnn sebep olduunu; gerekte se Hazret-i brhm'in ilah vahy ile hareket ettiini bildirir^o'. Nitekim bu hdiseden sonra Hazret-i b r h m onlarla alkasn d e v a m ettirmitir.

300- Zebd, XI/253-256; Gumhiiev, Rmz'l-ehdis, 144,498, 239. 30i-Hirev, 171-172; Nianczde, 1/168.

ve "nceki eriatler"

239

K ' b e ' y i baba-oul beraberce in etmiler; olunu kurban etmesi emri Hazret-i brhm'e bundan sonra gelmitir. Tevrat'ta bu hdisenin hemen ardmdan Hacer'e taraf- ilahden bir melek gnderilerek teselli ve mjde verildii anlatlyor.

2. Tatbik Edilen Hkmler


slm hukuku kaynaklarnda baz hkmler, eski ilah hukuklarda da bulunduu bildirilerek aka (faiz yasa, oru, snnet gibi) kabul ve emredilmitir. Adam ldrmenin, faizin yasak olmas, orucun, snnetin meruiyeti gibi. Ancak bunlar daha ziyde umum hkmlerdir, slm hukuku nasslarnda, eski eriatlere it olduu hakknda bilgi verilmekle beraber, geerliliinin devam edip etmedii anlalamayan hkmler de vardr, te ihtilf, bu gibi hkmlerin slm hukukunda delil olup olmayaca ynndedir. I , Bu husustaki en tipik ve nemli tatbikatlardan biri, evlilerin zinasnda sz konusu olan recm cezasdr. Bu ceza Tevrat'ta da vard (Tesniye 22/22). Bir gn Medine'deki Yahdler, zin ettikleri ithamyla evli iki Yahd'yi (denek cezas verirse kabul etmek, recm cezas verirse kanmak niyetiyle) Hazret-i Peygamber'in huzuruna getirmilerdi. Medine vesikas denilen anlama gereince, Hazret-i Peygamber M e d i n e ' y e geldikten sonra artk devlet bakan sfatyla burada yaayan herkesin dvalarna bakmaya balamt. Bunlarn sulan sabit olduktan sonra Hazret-i Peygamber Yahdlere zinann Tevrat'taki cezasnn ne olduunu sordu; onlar da tahmm diye cevap verdiler. Tahmm, zifte bulanm denekle krk defa vurduktan sonra sulunun yz siyaha boyanarak bir merkebe bindirilip sokaklarda gezdirilmesidir. Nitekim Hazret-i Peygamber M e d i n e ' y e gelene kadar Yahdler, aralarndan bu sulan ileyenler hatrl kimselerse, recm yerine, tahmm ile

240

slm Hukuku

yetinmekteydiler. Daha nceden de birgn byle tahmme hid olan Hazret- Peygamber, Yahd bilginlerinden birisine yemin verdirerek in asimi renmid. Bu hdisede de Hazret-i Peygamber, Yahdlerin en bilginimiz diye ortaya srdkleri bn Srya le tenhda konuarak ona "Bu suun Tevrat'taki cezsnm recm olduunu bilmiyor musun?" diye sorunca, o da ''Allah iin evet ya Ebe'l-Ksm! Bunlar senin Allah tarafndan gnderilmi bir peygamber olduunu kesin olarak bilir ve fakat hased ederler" diye cevap verdi; ancak sonra rkdalarnn basksyla bu szn inkr etd. (Bir baka rivayette Mslmanl kabul etmeden nce bir Yahd bilgini olan Sahb Abdullah ibn Selm, zinann Tevrat'taki cezasnn recm olduunu syleyerek Yahdleri yalanlad). Hazret-i Peygamber de bunun zerine recm karar vermi ve "Tevrat'a gre hkmediyorum" demitir. te bu hdise zerine Mide sresinin 41 ve devamndaki yeder nazil olmutur ki bunlar konu asndan ok mhimdir: 4 1 . Ey Peygamber! Kalbleri man etmedii halde azlanyle "inandk" diyen kimselerden ve Yahdlerden kfr iinde yaranlarnn hali seni zmesin. Onlar durmadan yalana kulak veririer, ve senin huzuruna gelmeyen baz kimselere kulak veririer; szleri Allah tarafndan konulduklar yerierinden kaydrp degidririer. "Eer size u hkm verilirse hemen aln, o verilmezse saknn!" derier. Allah birini artmak isterse, sen Allah'a kar, onun lehine hibir ey yapamazsn. Onlar, Allah'n kalblerini temizlemek istemedii kimselerdir. Dnyada rezillik onlaradr ve hirette onlara byk bir azap vardr. 4 2 . Onlar, hep yalana kulak verir, durmadan haram yerier. Sana gelirierse, ister aralarnda hkm ver, ister onlardan yz evir. Eer onlardan yz evirirsen sana hibir zarar veremezler. Ve eer hkm verirsen, aralarnda adalede hkmet. Allah dil olanlar sever. 4 3 . inde Allah'n hkm bulunan Tevrat

ve "nceki eriatler"

241

yanlarnda olduu halde nasl seni hakem kljyoriar da sonra, bunun arkasndan yz evirip gidiyorlar? Onlar inanm kimseler deildir. 44. inde hidyet ve nur bulunan Tevrat' elbette biz indirdik. Kendilerini A l l a h ' a vermi peygamberier, onunla Yahdler hakknda hkmederlerdi. Allah'n kitabn korumalar kendilerinden istendii iin Rablerine teslim olmu zhidler ve bilginler de onunla hkmederierdi. Hepsi onun hak olduuna ahittiler. u halde Ey Yahdler ve hkimler! nsanlardan korkmayn, benden korkun. yetlerimi az bir bedel karlnda satmayn. Kim Allah'n indirdii hkmlerie hkmetmezse, ite onlar kfirierin ta kendileridir. 45. Biz Tevrat'ta cana can, gze gz, buruna burun, kulaa kulak, die di ve yaralara karlkl ksas yazdk. Bununla beraber kim hakkndan vazgeerse, bu onun gnahlarna keffret olur. Ve kim Allah'n indirdiiyle hkmetmezse, ite onlar zlimlerin ta kendileridir. 46. O peygamberlerin ardndan, Tevrat' dorulayc olarak Meryem olu s'y gnderdik. Ve ona, iinde hidyet ve nur olan kendinden nceki Tevrat' tasdik eden ncil'i saknanlara nasihat ve yol gsterici olarak verdik. 47. ncil ehli de Allah'n ona indirdikleri ile hkmetsinler. Kim Allah'n indirdii ile hkmetmezse, ite onlar fsklann ta kendileridir. 48. (Ey M u h a m m e d ! ) Sana da, gemi kitaplan tasdik eden ve onlan kollayp koruyan Kuran' hak ile indirdik. Onlarn aralannda A l l a h ' m indirdii ile hkmet. O n l a n n arzu ve heveslerine uyarak, sana gelen haktan sapma! Biz, herbiriniz iin bir eriat ve yol beliriedik. Eer Allah dileseydi sizi bir tek m m e t yapard, fakat size verdiklerinde sizi denemek istedi. yleyse iyiliklere koun. Hepinizin dn Allah'adr. O , ihtilafa dtnz eyleri size haber verir. 49. Aralannda Allah'n indirdii ile hkmet ve onlarn keyiflerine uyma. Allah'n sana indirdii hkmlerin bir ksmndan seni saptrmalanndan sakn. Eer Allahn hkmnden yz eviririerse, bil ki Allah, bir ksm

242

slm Hukuku

gnahlar sebebiyle onlar cezalandrmak isdyor. Zaten insanlarn birou da yoldan kmlardr. 50. Yoksa Chiliye devri hkmn m aryoriar? Yakinen bilen bir millet iin Allah'tan daha iyi hkm veren kim vardr? 302 Bu hdise ile ilgili snnet kaynaklarnda u bilgiler vardr: Eb Hreyre anlatyor: Yahdlerden bir kadnla bir erkek zin yaptlar. Birbirierine: "Bizi u peygambere gtrn. nk bir ksm hafifletmeler getiren bir peygamberdir. Bize recm dnda fetvalar verirse kabul eder, Allah indinde O'nun hkmn kendimize delil klarz ve: (Peygamberlerinden bir peygamberin bize verdii fetvalarla amel ettik, hevmza uymadk) deriz" dediler. Mescidde Eshbyla biriikte oturmakta olan Hazret-i Peygamber'e gelerek: "Ey Ebe'l-Ksm, zin yapan kadn ve erkek hakknda kanaatin nedir?" dediler. O, onlara tek kelime sylemeden Beyt-i Midraslarna geldi (Beyt-i Midras, din tahsil yaplan yer, havra mnsndadr). Kapda durarak: "Hazreti Musa'ya kitab indiren Allah akna syleyin, muhsan olan birisi zin yapacak olursa bunun Tevrat'taki hkm nedir?" diye sordu. "Yz siyaha boyanr, eek zerine ters bindirilir ve dayak atlr." Yahdlerden bir gen (bu cevaba katlmayp) susmutu. Hazret- Peygamber, onun suskunluunu grnce sualinde srar etd. Bunun zerine gen: "Madem ki sen bize Allah'n adna yemin veriyorsun (gerei syleyeceim): Biz Tevrat'ta recm emrini gryoruz" dedi. Hazret-i Peygamber: "Allah'n emrini hafifletmenizin balangc nasl oldu?" diye sordu. (Gen) u cevab verdi: "Krallarmzdan birinin bir yakn akrabas zin yapt. Kralmz, recmi ona tatbik etmedi. Sonra halka mensup bir aileden bir erkek zin yapt. Bunu recmemek iste3 0 2 - B u y e t l e r i n s z k o n u s u h d i s e y l e ilgili deil d e yine Y a h d l e r a r a s n d a c e r e y a n e d e n bir c i n a y e t ( a d a m l d r m e ) d v a s s e b e b i y l e indiini s a v u n a n l a r d a vardr. N i t e k i m r e c m , Y a h d l i k t e h e r eit l m c e z s n m infaz eklidir. B i n e n a l e y h evlilerin z i n a s n a m n h a s r deildir.

ve "nceki eriatier"

243

di. Ancak adamn kavmi buna mni' olup: (Sen yaknn getirip recmetmedike biz de adammzn recmedilmesine msade etmeyeceiz!) dediler. Bunun zerine, aralarnda imdiki cezay vermek zere anlap sulh yaptlar". Bu aklama zerine Hazret-i Peygamber: "Ben Tevraftaki yetle hkmediyorum!" dedi ve onlarn recmedilmelerini emretti ve recmedildiler. Byk hads limi Zhr, Mide

sresinin "inde hidyet ve nur bulunan Tevrat' elbette biz indirdik. Kendilerini AUaha vermi peygamberler, onunla Yahidler hakknda hkmederlerdi. Allah'n kitabn korumalar kendilerinden istendii iin Rablerine teslim olmu zhidler ve bilginler de onunla
hkmederlerdi...." mealindeki 44. yetinin bu hdise zerine indiini ve Hazret-i Peygamber'in de bu peygamberlerden biri olduunu syler303. Abdullah ibni m e r ' e gre ise bu hdise yle cereyan etmitir: Yahdler, Hazret-i P e y g a m b e r ' e gelip, kendilerinden bir erkekle kadnn zin yaptn sylediler. Hazret-i Peygamber onlara: "Recm hakknda Tevratta ne hkm vardr?" diye sordu. Onlar: "Tehir edip rezil ederiz ve dayak atarz" dediler. Abdullah ibni Selm: "Yalan sylyorsunuz! Zinann Tevrat'taki cezas recmdir" dedi. Hemen Tevrat' getirip atlar. lerinden Abdullah ibn Srya adnda biri elini recm yednin zerine koydu. Sonra, yetten nceki ksmlardan okumaya balayp (kapad ksm atlayarak arka ksmn okumaya devam etti. Abdullah ibn Selm mdahale edip: "Kaldr elini!" dedi. A d a m elini ekti, tam orada recm yeti mevcuttu. Bunun zerine: "Ey Muhammed, Abdullah doru syledi. Tevrat'ta recm yeti mevcuttur!" dediler. Hazret-i Peygamber derhal o iki zninin recmedilmesini emretti ve recmedildiler^o^.
303- Eb Dvud: Hudd 26, (4450,4451). 304- Buhr: Hudd 3 7 , 24, Ceniz 6 1 , M e n b b 26, Tefsir, l-i mran 6, 'tism 16,Tevhid 5 1 ; Mslim: Hudd 26, (1699); Mlik: Hudd 1,(2,819); Tirmiz: Hudd 10; Eb Dvud: Hudd 26, (4446, 4449).

244

slm Hukuku

te Hazret-i P e y g a m b e r ' i n bu tatbilcat, l<onumuz asmdan, hukukular arasnda hayli ihtilf dourmutur. Bunlardan bir ksmna gre Hazret-i Peygamber eski eriatlerin h k m n tatbik etmitir. Dier bir ksm ise Hazreti P e y g a m b e r ' i n artk bunu kendi eriatinin hkm olarak tatbik ettiini leri srmlerdir. Bir ksm hukuku da, Hazret-i P e y g a m b e r ' i n verdii recm cezas, yabanclara kendi hukuklarn tatbikten ibarettir, grndedir. Ancak Hazret-i Peygamber daha sonra Yahd olmayanlardan da ayn suu ileyenlere recm cezas verdii nazara alnrsa bu grn isabetli bulunmad anlalr. Nitekim genel prensibe gre, slm lkesinde bulunan gayrimslim vatandalar (zimmler) ve ecnebler ceza dvalar bakmndan slm hukukuna tbi'dirler. Hanefler, Hazret-i Peygamber'in Tevrat'n hkmn icra ettiini, nitekim eski eriatlerin neshedilmemi hkmlerinin slm hukukunda da cri olduunu, ancak Hazret-i P e y g a m b e r ' i n bunu artk kendi eriatinin bir hkm olarak tatbik ettiini ve bylece bu hkmn artk slm hukukuna ait bir hkm haline geldiini, nitekim "(Yahdlerin) ldrdkleri (terkettikleri) bir snneti diriltmeye ben daha lykm" sznden de bunun anlaldn sylerler305. Mlik limi Kurtub, Hazret-i Peygamber'in burada Tevrat'a gre hkm verdiini, nitekim "Tevrat'a gre hkmediyorum" sznden bunun aka anlaldn, kald ki eski eriatlerin hkmnn neshedilmedike muteber olduunu syler^''*. Hanbellere gre ise, Hazret-i Peygamber bu hdisede Tevrat'a gre deil, kendisine vahyedilene gre hkmetmitir. Bunun delili de Mide sresinin "Ara-

larnda Allah'n indirdii ile hiikmet ve onlarn keyiflerine uyma. Allah'n sana indirdii hkmlerin bir ksmndan seni saptrmalarndan sakn" mealindeki 4 9 .
305- Cesss, lV/92. 306- Kutub, VI/116, 178-179.

ve "nceki eriatler"

245

yetidir. Tevrat'a mracaat etmekle, onlara kendi verecei hkmn buna uygun olduunu ve kendilerinin bizzat kendi mukaddes kitablanna muhalefet ettiklerini gstermek istemitir^O'?. fiier de bu grtedir^os. slm hukukulanmn bir ksm, recm cezasnn bir yetle slm hukukunda da emredildiini; bu yetin tilvetinin neshedildiini, ancak hkmnn baki kaldn bildirmektedir. Bu yet yledir: "Evli kadn ve erkek zin

ederse, ikisini de Allahdan bir azb olarak recmedin!".


Nitekim Abdullah ibn Abbas, Hazret-i m e r ' i n bir hutbesinde yle dediini rivayet ediyor: " A l l a h ' m peygamberi M u h a m m e d ' e indirdii kitapta recm yeti de vard. Biz bu yeti okuduk ve ezberledik. Ayrca, Hazret-i Peygamber,, zin yapana recm cezasn tatbik etti, ondan sonra da biz tatbik ettik. Ben u endieyi tayorum: Aradan uzun zaman geince, bazlar kp: "Biz Allah'n kitabnda recm cezasn grmyoruz (deyip inkra sapabilecek ve) Allah'n kitabnda indirdii bir farz terkederek dallete debilecektir. Bilesiniz, recm, kadn ve erkekten muhsan olanlarn zinalar, -delil veya hamilelik veya itiraf yoluyla- sbut bulduu takdirde, onlara tatbik edilmesi gereken, Allah'n kitabnda mevcut bir haktr. Allah'a kasemle sylyorum, eer insanlar: "mer, Allah Tela'nn kitabna ilvede bulundu" demeyecek olsalar, recm yetini Kitbullah'a yazardm." 309 Abdullah ibn Abbas ayrca konuyla ilgili u bilgileri de veriyor: "Allah Kur 'an 'da: "Kadnlarnzdan fuhu ir-

tikab edenlere kar iinizden drt hid getirin. Eer ehdet ederlerse onlan lm alp gtrnceye, yahud
307- bn Kudme, VIII/164. 308- bn Hacer el-Heyiem: Tifet'i-Muhtc erhu M i n h c , (irvn ve bn Kasm hiyeleriyle beraber), Kahire 1315, VII/336. 309-Buhr: Hudd 3 1 , 3 0 , Mezlim 19,Menicibu'l-Ensar46,Megazi 21,'ttsm 16; Mslim; Hudd 15, (1691); Mlik: Hudd 8, 10, (823, 824); Tirmiz: Hudd 7 , (1431); Eb Dvud: Hudd 23,(4418).

246

slm Hukuku

Allah onlara bir yol ancaya kadar, kendilerini evlerde ahkoyun, insanlarla ihtilttan menedin" buynrdu
(Nisa: 15). Cenab- Hak, b yette (zin meselesinde) nce kadm zikrettikten sonra, erkei kadnla birlikte ele ala-

rak yle demitir: "Sizlerden fnhn irtikab edenlerin her ikisini de (kmayarak) eziyete koun. Eer tevbe edip (nefislerini) slh ederlerse, artk onlara (eziyetten) vazgein. nki Allah tevbeleri ok kabul eden, en ok esirgeyendir" (Nisa: 16). Cenab- Hak bn yeti, celde yedyle neshederek yle buyurdu: "Zin eden kadnla, zin eden erkekten her birine yzer denek vurun. Eer Allah'a ve hiret gnne inanyorsanz bunlara, Allah'n dinini tatbik hususunda, acyacanz tutmasn. M'minlerden bir zmre de bunlarn azabna (bn cezalarna) hid olsun" (Nr: 2). Sonra Nr sresinde recm yed nzii oldu. nceki (celdeyi emreden) vahiy, bekr (zn) iindi. Sonra recm yed tilvetten kaldrld, ancak hkm bak kald." 310
Hazret -i P e y g a m b e r ' i n , bandan zifaf gerekleen evlilik gedi halde zin yapanlara bizzat recm cezas tatbik ettii yine snnet kaynaklarnda zikredilmektedir: 3i
310- Eb Dvud: Hudd 2 3 , (4413). 311- Bunlardan, KlUb-r siuede yer alanlar unlardr: ! .Tirmiz: Hudd 22, (1452); Eb Dvud: Hudd 7, (4379). 2.Tirmiz: Hudd 21.(1451); Eb Dvud: Hudd 28,(4458,4459); Nes: Nikh 70, (6,124); bn Mce: Hudd 8, (2,551). 3.Tirmiz: Ahkm 25, (1362); Eb Dvud: Hudd;27, (4456,4457); Nes: Nikh 58, (6,109-110); bn Mce: Hudd 35, (2607). 4. Mslim: Tevbe 59,(2771). 5. Mslim: Hudd 22, (1695); Eb Dvud: Hudd 24, 25, (4434,4441). 6. Eb Dvud: Hudd 24.(4438,4439). 7. Mslim: Hudd 24, (1696); Tirmiz: Hudd 9, (1435); Eb Dvud; Hudd 25, (4440,4441); Nes: Ceniz 64, (4, 63). 8. Buhr: Muharibin 30, 32,34, 3 8 , 4 6 , Veklet 13, ehdt 8, Sulh 5, url 9, Eymn 3, Ahkm 39, Haberu'l-Vhid 1, l'tism 2; Mslim, Hudd, 25, (1697,1698); Muvatta: Hudd 6, (2.822); Tirmiz: Hudd 8,(1433); Eb Dvud: Hudd 2 5 , (445); Nes: Kudt 2 1 , (8,240,241); bn Mce: Hudd 7 . (2549). 9. Buhr: Hudd, 2 1 , 37; Mslim: Hudd 29,(1702).

ve "nceki eriatler"

247

Rid halifelerden Hazret-i mer'in^'^, Hazret-i Osman'n ve Hazret-i Ali'nin de recm cezas tatbik ettii bilinmektedir. Recm cezas hakkndaki yeti, rivayeti haber-i vhid ile geldii iin K u r ' a n ' d a n kabul etmeyen hukukular, bu arada Hanefler, recm cezasnn delili olarak snneti esas alrlar. 2. Bu ksmn en mhim rneklerinden biri de, "Tev-

ratta sriloullar zerine u farz da yazdk: Cana can, gze gz, buruna burun, die di ve yaralar birbirine ksastr" mealindeki yettir (Mide: 45). Tevrat'ta bu hkm, "Can yerine can, gz yerine gz, di yerine di,

el yerine el, ayak yerine ayak, yank yerine yank, yara yerine yara, bere yerine bere vereceksin" eklinde ifde
edilmitir (k 21/23-25; Levililer 24/20). Nitekim mam Eb Ysuf erkek ile kadn arasnda; Hanef hukukularnn byklerinden Kerh hr ile kle ve mslman ile gayrimslim arasnda ksas cereyan edeceini bu yete dayandrmaktadr^is. Eski eriatlerin hkmnn slm hukukunda delil olmadn savunan hukukulara gre, yukarda zikredilen yetin h k m , baka yetler (Bekara: 178, 194; Nahi 126; ra 4 0 ; sr: 33) ve mteaddit Snnetlerle sabit olmutur. 3. Kssa- Slih'de geen ve suyun taksimine dir yetlerde (uar: 155, Kamer: 28), Allah tarafndan gnderildii bildirilen deve ile Semud kavmi arasnda su ime hakk taksim olunmutu. Bir gn deve ier, bir gn de onlar su alrd. Burada suyun muhyee, yani hak sahiplerinden bir gn birisi, bir gn dieri tarafndan isrifde etmek yoluyla taksimine delil bulunduu mam Muhammed tara312- Eb Dvud: Hudd 16. (4399.4400. 4401. 4402). 313- Mlik: Hudd 11 (2,825). 314-Buhr: Hudd 2 1 . 315- Cesss, IV/94; Kurtub, Vl/192; bn Melek, 251; Molla Hsrev, 225; sm a i l Hakk, 119. 121; Hallf, 279; Zeydan, 320.

248

slm Hukuku

fndan bildirilmitirS'^. (slm hukulcunda aynn taksimine ksmet, menfaadri taksimine muhyee denilmektedir.) 4. K u r ' a n ' d a Medyenli slih bir ztm (rivayete gre Hazret-i u a y b ' m ) Hazret-i Musa 'ya, kendisine sekiz (veya on) yl hizmet etmesi kardmda kzlarndan birini nikhlamay teklif ettiinden bahsedilir (Kasas: 27-29). Kssann asl yledir: Hazret-i Ms M e d y e n ' e geldiinde su almak iin su banda obanlarn su almasn bekleyen iki kz grd, onlarn su almasna yardm etd. Bu kzlardan birisi tabasna (Hazret-i uayb), bu gencin gl ve emin bir kimse olduundan bahsederek onu oban tutmasn tavsiye etti; O da sekiz veya on yl hizmet etmek artyla kzn kendisine nikahlamak istediini syledi. Hazret-i Ms da bu mddedn sonunda hanmn alp memleketine dnd ^17, Burada, babann uygun grd bir kimseye kzn nikhlamasnm cevazna delil vardr. Drt mezhebde de baba kzn uygun grd bir kimseyle evlendirebilir. mam1 A'zm Eb Hanfe ve Eb Y s u f ' a gre bula ermise, muvafakatini alarak evlendirebilir. Burada sekiz (veya on) yl hizmet etme artnn zikredilmesi, bu eriatte hem evliliin arta balanabildiini; hem evlilik iin erkein mehr demesi gerektiini; hem bu mehrin menfaat olabileceini; hem de bu mehrin babaya verilebildiini gstermektedir. slm hukukunda evlilik arta balanabilir; menfaat mehr olabilir; ancak mehr kadnn hakkdr, babaya denecei hkmn slm hukuku neshetmitir^'^. Bununla beraber Ahmed bin Hanbel bu yete dayanarak, kadna denen
316- Molla Hsrev, 225; smail Hald, 121. 317- Babasna Hazrel-i Musa 'y oban tutmas iin "bu gl ve emin bir kii" diyen ve bylece peygamber hanm olan bu kjz (rivayete gre ismi Sfijre), tefsirlerde insanlar iinde uza gren en ferasetli kiiden biri olarak gsterilir. Dierleri Hazret- Ysuf'un ileride byk bir zt olacan kestirip satn alan Msr azzi Ktfir ve Hazret-i mer'i yerine halfe ta'yin eden Hazret- Eb Bckr'dir. Elmall, V/38. 318- Cesss, V/215-216.

ve "nceki eriatler"

249

mehr yansra babann da kendisi iin belli bir mebla art koarak alabilecei grndedir^'^. Buna istinaden, mslmanlar arasnda evlenirken babaya arlk namyla mehrden bir mebla denmesi, babann da bunun mukabilinde kz iin cehiz hazrlamas det olmutur. Bu yetten anlalyor ki, babann kzn uygun grd bir erkee teklif etmesi mmkndr, hotur. Snnet kaynaklarnda da tatbik edilmitir. Nitekim Hazret-i mer, kz Hafsa'y nce Hazret-i E b u b e k r ' e , onun itinab zerine Hazret-i O s m a n ' a teklif etmi; o da ictinab edince Hazret-i Muhammed Hafsa'y nikahlamt. Bu yetten hemen sonraki yette Hazret-i Musa'nn yanlarnda hid bulunmakszn bu teklifi kabul ettii anlatlr (Kasas: 28) ki bu da Mlikler tarafndan, hidsiz kylan nikhn cevazna delil alnmtr ^20 Burada Hazret-i Musa'nn yapaca i zikredilmeksizin akid yaplmtr; halbuki icre akdinde yaplacak iin malm olmas gerekir, denirse; bu i Hazret-i uayb ve Ms arasnda malmdu. Zaten ehl-i bdiye, yani krlk yerde yaayanlar arasmda mtearef olan su, odun getirmek, koyun gtmek gibi ilerdendi. Bu da yaplacak i, akid srasnda konuulmasa bile, taraflar tarafndan malm veya mtearef ise icre akdinin shhatine halel getirmeyeceine delildir ^ 2 1 . te yandan Hazret-i M s ' n m kendisini kiralamas nasl nikhn mehri olur, diye bir sual vrid olmutur. Bu, mam- A'zam Eb Hanfe'ye gre caiz deildir, nki insann hizmeti mal deildir, dolaysyla mehre konu olamaz. Ancak mam fi''ye gre menfaat maldr; dolaysyla bu yet, menfaatin mehre konu olabileceine dellet eder322.

319-Bilmen, fI/150. 320- Kurtub, XIIl/280. 321-Zebd,VII/36. 322- Zebd, VII/37.

250

slm Hukuku

Ayrca Hazret- uayb'n Icznn "Babacm! Bu adam ecr tut. Bu, imdiye kadar tuttuun obanlarn en gls ve emniyeti isidir" sznden, icre (iizmet) alcdinde Icendisine i tevdi ediiecelc ecrin (iinin), o ii yapmak iin gereken kudret ve kabiliyeti hiz bulunmas, bir de emin olmas gerektii neticesi karlmtr ^23. Yine hukukular evlilikte eler arasnda kefedn, yani denkliin aranmas gerektiini bu yete dayandrdar. Nitekim Medyenli slih zt, kzn vermeden evvel dmd namzedinin hlini istifsar etmi din durumunu, nesebini, hr olup olmadn rendikten sonra nikh icra edilmidr. Kasas suresinin [O srada, kadnlardan biri utana utana yryp ona geldi: "Babam sana sulama cretini demek iin seni aryor" dedi. Ms ona gelince, bandan geeni anlatt. O: "Korkma, artk zlim milletten kurtuldun" dedi.] mealindeki 2 5 . yed bunu gstermektedir324.

Ayrca baz hukukular, yetteki "iki kzmdan birini sana nikahlamak istiyorum" cmlesinde getii gibi, evliliin ancak, nikh szyle vki olaca hkmn karmlardr. Ayrca velnin, velyed altnda bulunan kz evlendirebilecei nedcesine varmlardr. Geri Ahzb sresinin 37. yednden de ayn hkm karmak mmkndr 325. Bu hdise kk farkla Tevrat'ta Hazret-i Ya'kb ile days arasnda da gemi gibi anlatlr (Tekvin B b . 29). Buna mukabil Hazret-i M s ' n m kaynpederi Midyan H o bab (Saylar 10/29) veya Medyen khini Yetro'dur (k 2/16-21). K u r ' a n ' d a zikredilen Midyenli slih ztn uayb peygamber olduu ve Hazret-i M s ' n m bunun kz ile evlendii anlalmaktadr. Hobab ve Yetro, uayb' n brnce-

323-Zebd, VII/23. 324- Ktrtub ,Xni /271. 325- bn'l-Arab, JJ/1455, 1456, 1457.

ve "nceki eriatler"
S o l s a g e r e k t i r .

251

5. K u r ' a n ' d a a n l a t l d n a g r e , Hazret-i Nuh'a bir


g e m i y a p m a s ; i i n e h e r h a y v a n d a n bir i f t a l p a i l e s i ve k e n d i s i n e inananlarla b e r a b e r b i n m e s i e m r e d i l m i ; geri kalan her e y i n iddetli bir tufana m r u z k a l a c a b i l d i r i l m i ti. Hazret-i Nh o l u , g e r i k a l a n iIe f e r d l e r i v e k e n d i s i ne inananlarla beraber g e m i y e binmi; ancak oullarndan b i r t a n e s i ( r i v a y e t e g r e K e n ' a n ) b i n m e k i s t e m e m i t i . Dal-

"Yavrucuum! Bizimle beraber gel, kfirlerle birlik olma" d e d i y s e d e d i n l e m e d i v e "Daa snrm, beni sudan kurtarr" d e d i . Ancak b o u l galar baladnda babas m a k t a n k u r t u l a m a d . Tufan b i t i p s u l a r e k i l d i k t e n sonra

Hazret-i Nuh 'un g e m i s i Cd d a n n z e r i n e y e r l e t i . Hazret -i Nh Rafabine s e s l e n d i : "Ey Rabbim! Olum benim

ilemdendi (ehlimdendi). Dorusu Senin va'din haktr. Sen hkmedenlerin en iyisisin", ( y a n i h a n i e h l i m d e n


kimseye bir zarar g e l m e y e c e k t i ? ) d e d i . Kendisine "Ey

Nuh! O senin Uenden saylmaz; nk kt bir i ilemitir" d i y e i l a h c e v a p g e l d i . (Hd: 42-47).


Bu y e t t e n a n l a l d z e r e , o u l bir k i m s e n i n ailes i n d e n s a y l r . Dolaysyla bir k i m s e m a l n n t e b i r i n i ailesine (ehline) vasiyet etse, ehli, kyasa gre yalnz zevcesi olduu halde, bu yet m u c i b i n c e oul da ailesinden, ehlind e n saylr326. Yine b u y e t m m i n o l m a y a n e v l d n a i l e d e n s a y l m a d n , dolaysyla vris o l a m a y a c a n g s t e r m e k t e dir. s l m h u k u k u n d a m m i n l e r l e m m i n o l m a y a n l a r a r a s m d a v e r a s e t c e r e y a n e t m e z . T e v r a t ' t a Nh peygamber ve boulan tufan h i k y e s i anlatlr. Ancak g e m i y e b i n m e y i p

o u l d a n b a h i s y o k t u r . Onun y e r i n e t u f a n d a n s o n r a b a b a s n a k a r bir k a b a h a t i l e d i i iin k e n d i s i v e s o y u e b e d i y y e n l a n e t l e n e n v e Nh p e y g a m b e r i n d i e r iki o l u n a k u l o l a c a i f d e e d i l e n Hm v a r d r (Tekvin b b 6 v d . ) .

326- Cesss. IV/377.

252

slm Hukuku

6. K u r ' a n ' d a , "Yahdlerin zulm sebebiyle, bir de ok kimseyi Allah yolundan evirmeleri, menedildikleri halde faizi almalar ve haksz (yollar) ile insanlann mallarm yemeleri yznden kendilerine (daha nce) hell kmm bulunan temiz ve iyi eyleri onlara haram kldk; ve ilerinden inkra sapanlara ac bir azap
hazrladk." mealindeki yetler (Nisa: 160-161), faizin Musev eriadnde de laram olduunu; ancak onlarm bu yasaa uymaktaki gevekliklerinin; asimda hell olan ok eyin onlara yasaklanmasna sebebiyet verdiini gstermektedir. 7. nsanlk tarihinde ilk cinayet Hazret-i d e m ' i n

oullar arasnda yaanm; Kabil kskanlk sebebiyle kardei Hbil'i ldrmtr. K u r ' a n ' d a bu hdise yle anla-

tlmaktadr: "Onlara, dem'in iki olunun kssasn doru olarak anlat: Hani birer kurban takdim etmilerdi de birisinden kabul edilmi, dierinden ise kabul edilmemiti. (Kurban kabul edilmeyen karde, kskanlk yznden), "Andolsun seni ldreceim" dedi. Dieri de
"Allah ancak takva sahiplerinden kabul eder" dedi (ve ekledi:) "Andolsun ki sen, ldrmek iin bana elini uzatsan (bile) ben sana, ldrmek iin el uzatacak deilim. Ben, lemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarm. Ben istiyomm ki, sen, hem benim gnahm hem de kendi gnahn yklenip atee atlacaklardan olasn; zlimlerin cezas i-

te budur." Nihayet nefsi onu, kardeini ldrmeye itti ve onu ldrd: Bu yzden de kaybedenlerden oldu. Derken Allah, kardeinin cesedini nasl gmeceini ona gstermek iin yeri eeleyen bir karga gnderdi. (Katil karde) "Yazklar olsun hana! u karga kadar da olamadm m ki, kardeimin cesedini gmeyim" dedi ve ettiine ya-

nanlardan oldu. te bu yzdendir ki sroullan'na yle yazmtk: Kim, bir cana veya yeryznde bozgunculuk karmaya karhk olmakszn (haksz yere)

ve "nceki eriatier"

253

bir cana kyarsa btn insanlan ldrm gibi olur. Her kim bir can kurtanrsa btn insanlar kurtarm gibi olur. Peygamberlerniz onlara apak deliller getirdiler; ama bundan sonra da onlardan ou yine yeryznde an gitmektedirler. (Mide: 27-32). Bn idise Tevrat'ta da benzer ecilde anlatlmaktadr; ancak Hbilin topraa gmlmesinden bahis yoktur (Tekvin bb. 24) insanlarn llerini topraa defnetmeleri usul bu hdiseden kalmadr ve Hazret-i dem eriadnden itibaren btn semav dinlerde tatbik edilmektedir327. 8. K u r ' a n , K'beyi ilk bina edenin, Hazret-i dem olduunu bildiriyor. Bylece dnyadaki ilk mbed ve dolaysyla da ilk vakf eseri budur. K u r ' a n ' d a bildirildii zere (Bekara: 127) Hazret-i brhm, tufanda yklan bu mabedi olu Hazret-i smail ile beraber yeniden in etdi gibi; vefat etmeden nce Flisdn'in Hall ehrindeki arazisini vakfedip mahslnden, gelen gidenlere ziyafet verilmesini de vasiyet etmiti. Tarihin en eski vakflarndan birini kurmu olan bu vasiyet, yakn zamana kadar tatbik edilmekteydi328. Hazret-i D a v u d ' u n balatt ve Hazret- Sleyman'n tamamlatt Mescid-i Aksa da tarihte bilinen en eski peygamber mbedlerinden biridir. Hazret- Muhammed de bu yolda tatbikatta bulunmu; bizzat vakf kurduu gibi; Eshb'nn ve sonra gelen mslmanlarn da byle davranmalarn tevik etmitir. Nitekim K ' b e ' n i n tarih stats, Mslmanlarn Mekke'yi fethinden sonra da eskisi gibi devam etmidr. te yandan, Hazret-i M u h a m med, Hayber'deki hurmaln Mslmanlara vakfettii gibi (hayr vakf); hanmlarnn oturduu evleri de yine hanmlarna vakf (aile vakf) olarak brakmt. Eshb'm ileri gelg;nierinden Hazret-i mer, Hazret-i Osman, Eb Talha,

327- bnil'l-Arab, 1/587. 328- Nianczde, 160.

254

slm Hukuku

Muhayrk gibi ztlar daha Hazret-i Peygamber'in salmda O ' n u n teviki zerine vakf yapmlardr. 9. Hazret-i Muhammed'in bir hadsinde nakledildiine gre, "Hazret-i Adem yaratlp kendisine ruh fledii zaman, haprd ve elhamdlillah (hamd Allah'a mahsusdur) diyerek, rabbine hamdetti. Rabbi de ona: "Ey Adem, yerhamkellah (Allah sana rahmet etsin), (mukarreb) meleklerden u oturan gruba git ye "Esselm aleykm" de!" dedi. (Hazret-i dem yle yapt. Hitb ettii melekler): " Ve aleyke 's-selm ve rahmetullahi ve berekth!" diye karlk verdiler. Sonra Adem aleyhisselm Rabbine dnd. Rabbi ona: "Bu cmle senin ve evldlannm aralarndaki selamlamadr" dedi.". te mslmaniarn aksrnca elhamdlillah demeleri, aksrana da temit etmeleri, yani yerhamkellah demeleri bu hdiseden kalmadr. "Sonra Hazret-i dem'e, ahz-i misakde yani kyamete kadar soyundan gelecek olanlar bedene brnm halde gsterildii zaman "Ey Rabbim, bunlar nedir?" dedi. Rabb Tela: "Bunlar senin zrriyetindir" dedi. Her insann iki gznn arasnda mr yazlyd. Aralannda biri hepsinden daha parlak, daha narla idi. Hazret-i dem: "Ey Rabbim ! Bn kimdir?" dedi. Rabb Tela hazretleri: "Bn senin olun Dvud'dur. Ben ona altm yllk mr takdir ettim" dedi. dem aleyhisselm: "Ey Rabbim onun mrn uzat!" talebinde bulundu. Rabb Tela: "Bu ona takdir edilmi olandr!" deyince,Adem: "EyRabbim,ben ona kendi mrmden krk senesini verdim" diye srar etti. Bunun zerine Rabb Tela: "Sen ve bu (talebin berabersiniz)" buyurdu. Sonra Hazret-i dem cennete yerletirildi. Allah'm diledii kadar orada kald. Sonra cennetten (arza) indirildi. dem burada kendi ecelini yl be yl sayp hesaplyordu. Derken lm melei geldi. Hazret-i dem aleyhisselm ona: "Acele ettin, erken geldin. Bana bin yl mr takdir edilmiti! " dedi. Melek: "yi ama sen olun Davud'a krk

ve "nceki eriatler"

255

senesini verdin" dedi. Ne var ki O bunu unuttu ve inkr etti, zrriyeti de unuttu ve inkr etti.". Bu hdise hibeden rcu'un cevazna delil alnmtr. Hazret-i dem'in eriatinde mrn balanmas caiz idi, bu hkm sonra neshedilmitir. Hazret-i Muhammed, Bekara sresinin mdyene yeti diye bilinen 282. yeti nazil olduu zaman bu hdiseyi anlatm, "Hazret-i Adem unuttuu ve zrriyeti de unuttuu iin, akidlerde hid ve kitabet (yaz), bu hdiseden sonra meru oldu", buyurmuturS^^. 10. Peygamberlerin hepsi insanlar tevhid inancna arm, onlara bir takm emir ve yasaklar tebli etmitir. Ancak tarih kaynaklardaki rivayete nazaran din uruna ilk silhl muharebeyi (cihd), Hazret-i brhm yapmtr. Yeeni Hazret-i Lt, dmanlara esir dnce, onlarn zerine silhl taarruzda bulunmu ve Hazret-i Lt'u kurtarmt330_ Daha sonra hemen her peygamber, gerektiinde silhl muharebeye (cihda) mracaat etmitir. Cihd, Hazret-i Musa 'nn getirdii hukuk sisteminde de meruydu. Tevrat'ta bununla ilgili pek ok yet bulunmaktadr. ncil'de silhl cihdn emredildii gsteren szleri zikredilir (Matta 10/34; Barnabas 152). K u r ' a n da, Hazret-i Musa 'nn (Mide: 21-24) ve ayrca Hazret-i Dvud ve Hazret-i Sleyman'n yaptklar muharebelerden bahseder (Bekara: 251; Nemi: 17). slm hukukunda da cihd merudur. Cihdla alkal hkmler tedricen vaz'edilmitir. Hazret-i M u h a m m e d , M e k k e ' d e yeni dini tebli ederken, ok eziyet ve sknt ekmi; ama bunlara mukabele etmemiti. nki slmiyetin ilk zamanlarnda mslmaniarn says azd. Bu sebeple nceleri slmiyete dman olan mriklerle sa-

329- Tirmiz: Tefsir-i Muavvizeteyn 93 (3589), Tefsir-i Sre-i A'rf 8 (3271); Nianczde, 1/120; Eb shak Ahmed es-Sa'ieb: el -Aris, Kahire 1310, 30; Sava Paa, 11/55. Hadsin ba ksm Buhr'nin Ehdisi'1-enbiy kitabnda da geer. Bunun zerine Rab Tel,-her ikisine de krkar yl mr ihsan etti. 330- Nianczde, 1/161.

256

slm Hukuku

vamak yle dursun, onlarla karlamamak, onlardan u z a k k a l m a k , onlara y u m u a k d a v r a n m a k istenmiti ( E n ' m : 106). Sonra ikinci bir emirle, mriklere yumuak, gzel szlerle karlk verilmesi bildirildi (Nahi: 125). nc emir ile de ilerinden ktlk yapanlar bir yana Ehl-i kitab ile en gzel yollardan mcdele edilmesi bildirilerek zmnen savaa msade olundu (Ankebt: 46). Drdnc olarak, mslmanlar oalnca mriklerin eziyet etmesi durumunda mdfaa harbine izin verilmi (Hacc: 39); daha sonra da (beinci olarak) drt aydan baka zamanlarda harbetmek emrolunmutur (Tevbe: 5). Altnc olarak devledn, din sebebiyle bask ortadan kalkncaya kadar mriklerle savamas (cihd) emredilmitir (Bekara; 244). Grlyor ki slm hukukunda cihd, vatann mdfaas sebebiyle ve ancak kanlmaz durumlarda mracaat edilecek bir yoldur. K u r ' a n ' d a "Sulh hayrhdr" (Nisa: 128) ve "Kendinizi elinizle tehlikeye atmaym" (Bekara: 195) buyuruluyor; te yandan mslmanlarn kendilerinden gl dmanlarla sulh yapmalarnn caiz olduu bildiriliyor: "Dmanlar sulha meylederse, sen de meyi et!" (Enfl: 91). Bir baka yet de "Hem sizden hem de kendilerinden emin olmak isteyen bakalarm da bulacaksmz. Bunlar her ne zaman fitneye gtrlseler ona ba aa dalarlar (daldrlrlar.) Eer gizden uzak durmaz, sulh teklif etmez ve ellerini ekmezlerse onlar yakalayn, rastladmz yerde ldrn. te onlar zerine sizin iin apak yetki verdik. (Nisa: 91) yeti de harbe istekli olmamak gerektiini; i harbe doru gidiyorsa sulh yollarn aramay; bu da mmkn olmazsa harbin kanlmaz olduunu gsteriyor. Bu hkmler, ifradla tefridi tekil eden Yahd ve Hristiyan eriati arasnda mutedil bir yoldur. 11. Bekara sresinin 173. yetinde melen, "phesiz size l hayvan etini, kan, domuz etini, Allah'tan

ve "nceki eriatier"

257

b a k a s iin kesilen h a y v a n h a r a m k l m t r " buyurularak Allahdan bakas iin hayvan boazlamak (ihll) yasaklanmtr. Ancak yemek, satmak veya misafire ikram etmek iin^^kesmek caiz grlmtr. Nitekim Drr-l-muhtrda, yemek iin, mesel misafir iin hayvan kesmek, ihll olmaz. nki, brhm aleyhisselmn snnetidir. Yemek iin hayvan kesmek ihll olsayd, mriklerin ihllini brhm aleyhisselm elbet yapmazd, diyor^^. Hazret-i brahim'in, K u r ' a n ' d a anlatlan misafirlerine hayvan keserek ikramda bulunmas, slam hukukunda da delil alnmtr. 12. Hazret-i brhm ile hanm Sre'nin bandan geen ve hads kaynaklarnda Eb Hreyre'den nakledilen bir hdise vardr. "brhm aleyhisselm bir kere refikas Sre ile sefer etmi de onunla bir ehre gelmiti. Orada bir zlim bir hkmdar vard. Bu zlime "brhm, en gzel kadnlardan bir kadnla ehre dhil oldu, diye bildirildi. (Sre ok gzeldi. Hatta Hazret-i Y s u f ' u n dnyaca mehur gzellii, bunun gzelliinin onda biriydi, diye rivayet edilir.) Hkmdar, Ya brhm.' Yanndaki kadn neyindir? diye haber gnderdi. brhm, kzkardeimdir, diye cevab verdi. Sonra brhm dnp Sre'nin yanma geldi ve sakn szm yalanlama. Ben bunlara senin kzkardeim olduunu syledim. AUaha yemin ederim ki yeryznde benden ve senden baka man eden kimse yoktur, buyurdu, brhm Sre'yi hkmdara gnderdi. Saraya varnca hkmdar Sre'ye musallat oldu. Sre de hemen abdest alp namaza durdu. Namaz tkiben,yu rabbi! Ben sana ve senin peygamberine man ettimse, kadnlm kocamdan bakasna kar ebed muhafaza ettimse (ki ettim), benim zerime bu kfin musallat etme, diye dua etti. Melikin derhal nefesi kesildi, hrldamaya, hatta ayan yere vurup debelenmeye balad. Bunun zerine Sre,

33 M b n bidn, V/269-270.

258

slm Hukuku

Allalmn! Eer bu adam lrse, bunu bu kadn ldrd denilir, diye endielendi. Bunun zerine hkmdar kurtuldu. Sonra bir daha taarruza yeltenince Sre tekrar abdest alp namaza durdu ve ayn ekilde du etti. Adamda yine aym haller oldu. nc kere de byle tekrarlannca, hkmdar saraydaki yaknlarna, siz bana bir insan deil, eytan gndermisiniz. Bu kadn brhm'e geri gnderin; Hacer'i de Sre'ye verin, dedi. Sre Hazret-i brhm'e dnp geldi ve O'na hdiseyi anlatp, Allah kfiri zelil etti. Bir cariyeyi de hizmeti verdi, dedi."^^^ Tevrat'ta da anlatlan (Tekvin bb. 12) bu hdiseden hukukular pekok hkm karmlardr ki bunlardan biri eski eriatlerde abdest ve namazn mevcud olduudur. Ayrca hkmdarn Hacer'i Sre'ye hediye etmesi ve O'nun da kabul etmesinden, mslman olmayan bir harbden hibe kabul etmenin cevaz karlmtr. Buna kysen dier kazandrc akidler de sahih olacaktr. Nitekim mam Buhr bu hadsi, m s l i m i n h a r b d e n hibe k a b u l e t m e s i bal altnda vermitir. 13. Buhr'de yer alan bir hadsde, Hazret-i M u h a m med buyuruyor ki: "Allah smail'in anas Hacer'e rahmet etsin. Hacer zemzem suyunu ilk ktnda kendi hline braksayd, bu su meydanda bir pnar eklinde akar dururdu. Bir mddet sonra bu Zemzem civarna Crhm kablesi geldi. Bunlar Zemzem suyunun sahibi Hacer'e: Civarnda inip mekn tutmamza msade eder misin? Diye sordular. Hacer bunlara: Evet, izin veririm. Fakat bu suda mlkiyet hakknz olmamak artyla dedi. Crhmler dc: Evet. Zemzem'de mlkiyet hakkmz olmamak zere, dediler.". Bu hads, n-i muhrezin, yani ihraz edilmi, bulunmu suyun mlkiyetinin ihraz edene it olduu-

332- Bulfm: Hibe 26, krai 6, Fbiy S, 11; Mslim: Fedil 1.54;Tinni/: Tefsir-i Sre-i Enbiy 3; ibn Mce: Tahre 413, 414.

ve "nceki eriatier"

259

nu, bakalarnn bu suya ortak olmadn, ancak sahibinin izniyle bundan intifa edebileceklerini gstermektedir^''-'. 13. Hazret-i M u h a m m e d ' i n "On ey peygamberlerin hasletleridir: Mazmaza, istinak, misvak kullanmak, bym krkmak, sakaln uzatmak, kasn ve koltuk altn tra etmek, trnak kesmek, istinc etmek ve snnet olmak" sznden anlald zere eski peygamberlerin mmetlerine emrettii baz hususlar, bu mmete de emrolunmutur-''34. Mir'at-i Kint'ta da bunlarn Hazret- brhm'in snneti olduu bildirilmektedir^''''. 14. " s r l o u U a r m a , T e v r a t i n d i r i l m e d e n n c e , s r a i l ' i n k e n d i s i n e h a r a m k l d k l a r m s t e s n a , h e r yiyecek hell k l n d . De ki e e r d o r u s y l y o r s a n z , Tevr a t ' g e t i r i p o k u y u n ! " yeti (l-i mrn: 93), Hazret- Ya'kb'un eriatinde insann baz eyleri kendi nefsine yasaklayabildiin! gstermektedir. srail, Hazret-i Ya'kb'un ismidir. Rivayete gre, rku'n-nee' (=siyatik) hastalna yakalanan Hazret-i Y a ' k b , yileirse en ok sevdii deve edni y e m e m e y e ve stn imemeye yemin etmitir. Hukukular burada Hazret-i Yakub'un bu tahrmi vahy yoluyla veya itihadyla yapt hususunda ihtilaf etmilerdir. Vahy ile yaptn syleyenler, peygamberlerin ictihad etmesinin caiz olmadn dnenlerdir-^-^ Ekseriyete gre, peygamberlerin ictihad etmesi caizdir; nitekim Hazret-i M u h a m m e d ' i n icdhad ettii hads kaynaklaryla sbitdr. Hazret-i M u h a m m e d ' i n de bal erbetini ve cariyelerinden birini kendisine haram ettii hads kaynaklarnda ve tefsirlerde geer^-'?. Bunun zerine " E y p e y g a m b e r ! A l l a h ' n hell ettii eyi niin k e n d i n e h a r a m k h y o r s n n ? " me-

333-Zebd, VIl/23 1-2.32. 334- Gcyl, 1/24. 33.> Nianczde, 1/160. 336-bn'l-Arab, 1/28-282. 337- Rivayete gre, fla/.rct-i Peygamber, bir sefer dn urad hannlarn-

260

slm Hukuku

lindeki yet (Tahrm: 1) ve devam gelerek hu tahrmin yemin sayld; keffret vererek bunun zlebilecei bildirilmitir. Buradaki tairm; Allah'n hell kldn haram itikad etmek deil; kullanmamaya yemindir. K u r ' a n , helli haram; haram hell itikad etmeyi yasaklamtr. Nitekim

"Allah'm size hell kld iyi ve temiz eyleri haram


klmayn ve haddi amayn" yeti (Mde; 87) bunu gsterir. Bu sebeple hukukular tahrmi yemin saymlardr. Acaba bu eriatte yemin keffreti yok m u y d u ? Burada da hukukular arasnda ihtilaf vardr. Ancak yette buna dir bir sarahat olmad gibi; Hazret-i Y a ' k b ' u n tahrminin de ihtiyar bir zhd mahiyetinde olduu anlalmaktadr. Hazret-i M u h a m m e d ' i n tahrmi de byledir. (Zhd, dinin izin verdii dnyalklarn, mubahlarn fazlasndan kendini mahrum klmaktr.)

15. "Yahdlere trnakh her hayvan haram ettik" (Enam: 146) mealindeki yet, Yahd eriatinde yrtc hayvanlar ve kularn yenilmesinin yasak olduunu bildirmektedir. Mehmed Vehbi Efendi diyor ki: "Geri bu yet Yahdler hakknda ise de defaala beyan olunduu vehile bizden evvel gemi eriatlerin ahkmndan, Kur'nda Cenb- Hakk'n ve hadsde ReshUah'n bize beyan ettikleri ey, hkm kaldrldna dir delil olmadan Zeyneb binti Cah'n yannda bal erbeti imi ve bu yzden onun yannda biraz fazla kalmt. Bu durumu kskanan dier hanmlar aralarnda anlaarak, Hazrel-i Peygamber yanlarna geldiinde kendisinden megfir (reine) kokusu geldiini ltife yollu sylediler. Hazret-i Peygamber megfir yemediini; bal erbeti itiini sylediyse de. Onlar "demek ki ar bu bal megfrden yapm" dediler. Bunun zerine Hazret-i Peygamber bir daha bal yememee yemin etti ve bundan kimseye bahsetmemelerini istedi. Hdisenin yuu zerine de l yapt. [l erkein, bir daha hanmlarna yaklamamak zere yemin etmesidir. Drt aylk mddet bitmeden hanmlarna dnebilmesi iin yemin keffreti vermesi gerekir, aksi takdirde mddetin bitiminde nikh bozulur.] Bir baka rivayette ise Hazret-i Hafsa, Hazret-i Peygamber'in cariyesi Mriyyc ile kendi e\'inde grmesini kskannca Hazret-i Peygamber bir daha bu cariyeyi kendisine tahrm ederek hdiseden kimseye bahsetmemesini istedi. Hdise iitilince de l yapt. Cesss, 5/361-362; bn'l-Arab, V/1832 vd.

ve "nceki eriatier"

261

dka bizim iin eriattir. nki hilfma delil yoktur."^^^ u kadar ki deve de trnakl hayvanlardandr. Halbuki slm eriatinde deve eti helldir. Bunu Hazret-i Ya'kb'un kendisine haram ettii; sonra Yahdlerin kendilerine de temil ettikleri daha nce zikredilmiti (l~i mrn: 93). nceleri srl oullarma sadece kan, le ve domuz eti yasaklanmt. Sonra onlar Hazret-i Y a ' k b ' a mtbeatla kendilerine deve etini ve stn haram etmilerdi. Hazret- M u h a m med zamannda da deve enin ve stnn haramln Tevrat'a dayandnyodard. Hazret-i Peygamber onlardan Tevrat'n buna dir hkmn gstermelerini isteyince bundan kamdlar339. Yahdler, ilgili yette getii zere, kendilerine sr ve davar hri btn trnakl hayvanlarn ednin, sr ve davarn da i yalarnn yasaklanma sebebinin kendi isyankriklar olduunu reddetmek istemiler; bu yasan aslndan beri devam edegeldiini sylemilerdir. [Maamfih bugn eldeki Tevrat nshalarnda deve ednin yasak olduuna dir hkm vardr. Szkonusu yet nazara alndnda, bu hkmn bilahare Tevrat nshalarna eklenmi olduu nedcesi ortaya kabilir.) Tevrat'ta haram olan yiyeceklerle Hazret- Ya'kb arasnda alka kurulmaz; sadece Penuel'de greirken uyluu incidigi iin, srail oullarnn bugne kadar uyluk ba zerindeki kala adalesini yemediklerinden bahsedilir (Tekvin 32/32).

338- Mehmed Vehbi: Ahkm- K u r ' n i y y e , 4 . b, stanbul 1971, 447. 339- Ayntb Mehmed Efendi: Tefsir-i Tibyan, Dersedet 1317, i/186-187. Bir hadsinde Hazret- Muhammed demitir ici, "Betti srail'den bir kavn mesh olunup beer tariltindett silituli. Bilinmez ki o kavu e fenalk ilemitir. Ben zatnetmea ki, o mmet fareden baka bir eye mesh ve tahvil edilmi olsn. nki fare isin diye bir yere deve st konulursa, ouu imez de, koyuu st konulursa ouu ier." Bu hads, mesholunan kavmlerinin soyunun devam etmediine dir baka bir hads ile grnte tearuz arzetmektedir. Ulem, Hazret- Muhammed'in nceleri mesholunan kavmin fareye mesholunduunu zannettiini, sonradan mesholunan hayvanlarn neslinin devam etmediinin vahy yoluyla bildirildiini sylemektedir. Zebd, IX/69-70.

262

slm Hukuku

te yandan, Hazret-i Y a ' k b ' u n bu tahrmi kendi nefsi iin olmakla beraber; srail oullan da bilahare bunlar kendileri iin tahrm etmilerdir. Bunun dndaki btn yiyecekler srail oullarna hellken, sonradan K u r ' a n ' n beyanna gre- isyanlan sebebiyle, trnakl btn hayvanlar, aynca srn ve davann srt, barsak ve kemie karanlar dndaki yalanns yemeyi Tevrat yasaklamrir ( E n ' a m : 146). K u r ' a n , bu tahrmin Allah tarafndan, onlann zulm yapmalar ve faiz yemeleri sebebiyle yapldn aklamaktadr (Nisa: 160-161). 16. K u r ' a n ' d a , brahim ve Ysuf peygamberin grd ryalardan bahsedilir. Sfft sresinde anlatfd zere, Hazret-i brahim'e ryasnda olunu kurban etmesi emrolunmutu. O da, olu da bu emre boyun emilerdi. Sonra bunun bir imtihan olduu bildirilmiti. Hazret-i Ysuf ise ryasnda on bir yldz ile gne ve ayn kendisine secde ettiini grmt. Babas Hazret-i Ykb Rabbin kendisini seeceini, rya tbirini ona reteceini syledi. Hazret-i Y s u f ' u n bana mehur hdiseler geldikten sonra anne ve babas ile onbir kardei kendisine secde ettiler (selm verdiler). O zaman ite o ryann tbirinin ktn anlad. Yine Ysuf sresinde getii zere kendisine anlatlan rylan doru bir ekilde tbir etmi ve bu tbirier zaman gelince tahakkuk etmiti. Hazret-i Muhammed de, Hudeybiye'ye kmadan nce ryasnda kendisinin ve Esbabnn emin bir ekilde tra olarak Mekke'ye girdiklerini grmt. Bunu hayrla tbir ederek sevinmilerdi. Hudeybiye'den geri dnleri onlar tereddde drdyse de Mekke'nin fethiyte bu ryann tbiri tahakkuk etti. Kur'an bu hdiseyi haber verir (Feth: 27). Kutub, bu yetin tefsirinde, peygamberierin ryasnn hak olduunu ve bunun vahy yollarndan bri sayldn sylemektedir ^40. Bu yetler nda slm limleri ryalar zerinde uzun tedkikatta bulunmular ve peygamberlerin ryasnn sdk rya olduunda ittifak etmiler-

.340- Kiub, XVl/289-290.

ve "nceki eriatler"

263

dir. Bu ryalar, slm hukuku bakurmdan salam birer delildir. Salih insanlann ryalar ise, doru tbir edilmeleri durumunda, tamamen reddedilecek vakalar deildir^^. slm limlerinin tasnifine gre ryalar ii ksmdr: Rahman, nefsi ve eytan. Delil olan rya ancak rahman olan ryadr, nki bu ksm ryalar meleklerin getirdii bilgi ve haberlerdir. Hazret-i Muhammed 'in hergn sabah namazn kldktan sonra cemaate dnerek, "Hastas olan varsa ziyaret edelim, cenazesi olan varsa yardmc olalm, rya gren varsa tbir edelim" dedii rivayet edilir. Hads kitaplarnda Hazret-i Muhammed'in bizzat grd ryalar anlatp tbir ettiine dir hadsler vardr. Mehurdur ki, ezann bugnki haliyle meruluu. Sahabeden muhtelif ahslarn grdkleri ve Hazret -i Muhammed tarafndan tasvib ve tbir edilen ryalarla sabit olmutur. zmirli Jsmil Hakk, lm -i Hilaf kitabnda diyor ki: "Hazret-i Peygamber'i ryasnda gren bir limin bunu hukuk hkmlere mesned olarak alabilmesine Eb shak gibi hukukular cevaz vermektedir. Dier bir grup hukuku her ne kadar doru bile olsa uykuda sylenenlerin ezberlenebilmesi mmkn olmadndan byle bir ryann delil olamayacan bidirmilerdir ."342 Hazret-i M u h a m m e d , "Kim beni ryasnda grmse, gerekten beni grmtr, nki eytan benm suretime giremez" ^-^^ buyurmutur. Ancak bu hitb Hazret-i M u h a m m e d ' i n suretini iyi tanyanlar iindir, byle olmayanlara eytan ryada Hazret-i Muhammed olarak tantp aldatabilir. Aynca "Kyamet zaman yaklatka m'minin ryas yalan sylemez. En doru ryay, sz en doru olanlar grecektir. Esasen m'minin ryas peygamberliin krk alt (veya yetmi)

.341-Askaln: Fcthu'l-Br. Beym! 1402, 12/362. 342-smail Hakk, 183. 343- Buhr: Ta'bir 2, 10; Mslim: Rya 10; Muvalta': Rya I. 344- Buhr: Ta'bir 26; Mslim: Rya 8; Tirmiz: Rya 1; Eb Dvud: Edeb 96; Muvala': Rya I.

264

slm Hukuku

cz'nden bir czdr"^^ ve "Benden sonra peygamberlikten sdece mbeirt (mjdeciler) kalacaktr. Mbeirt, slih ryadr, slih ryay slih kimse grr"^^^ melindeki hadsler de ryann delil olma niteliine iaret etmektedir. Yani vahy, son peygamber Hazret-i M u h a m med'in vefatyla kesilecek; ancak rya baz gereklerin anlalmas iin geride ilhamla beraber yegne delil olarak kalacaktr. Rivayete gre, byk hads limi mam Buhr uzun aratrma ve almalar nedcesi H z . Peygamber'in altyzbin kadar sahh hadsini bulup ezberlemi, her birisini yazmadan nce gusledip iki rek'at namaz kldktan sonra istiharede bulunmu, ryasnda bu szn Hz. Peygamber'e it olduuna dir bir iaret grmedike kitabna yazmaktan kanmtr. Burada da rya, bir hadsin shhadi olduunu anlamakta delil alnmtr. Ysuf peygamberin ryas ve bana gelen hdiseler, Tevrat'ta da pek az farkla anlatlr (Tekvin bb. 37 vd.) Ancak Tevrat'n slbu hikye slbu iken, K u r ' a n ' d a tam bir nasihat slbu iinde anlalmaktadr34. Biraz bundan dolaydr ki slm hukukular bu kssadan pekok hkm karmlardr. 17. Ysuf sresinin 26. yed, mahkemede karne ile hkmetmenin slm hukukunda meruluuna delil kabul edilmitir. Hazret-i Ysuf a, kle yaplarak satld Msr'da, efendisinin hanm k olmu ve ona uygunsuz teklifte bulunmutu. Hazret-i Ysuf bunu reddetmi, ancak kadnn elinden kaarken gmlei yrtlmt. Maukasndan yz bulamayan kadn, onu kendisine tecvze yeltenmekle itham etmi; kadnn akrabasndan bu hususta hidlik yapan biri, Hazret-i Ysuf un gmlei eer nden yrtlmsa kadnn, arkadan yrtlmsa Hazret-i Ysuf un hakl olduunu sylemi; gmlein arkadan yrtlm olduu anla345- Buhr: Ta'bir 5; Muvatta': Rya 3; Eb Dvud: Edeb 96. 346- Sleyman Ate: K u r ' a n ' d a Peygamberler Tarihi, st. 2002, 105.

ve "nceki eriatier"

265

lnca, bu onun ma'sumluuna karne saylm ve beraat etmiti347. 18. Ysuf sresinin 5 5 . yeti, gayrimslim hkmdardan memuriyet taleb etmenin, vazife istemenin cevazna delil alnmtr. Nitekim burada Hazret - Ysuf 'un, M-

sr hkmdarna, "Beni bu lkenin hazinelerinin basma


getir, nki ben iyi korurum, iyi bilirim" dedii bildiriliyor. Bu hkmdarn mslman olduunu, bu sebeple kendisinden firavun deil de melik diye bahsedildiini syleyenler vardr. yleyse denilebilir ki, ehil bir kimse iin, herhangi birinden vazife taleb etmek bu yete gre caiz olmaktadr348. Hazret -i Sleyman 'n da rabbinden, daha sonra kimseye nasib olmayacak bir mlk istemesi bunun gibidir, yani mlk shbi (hkmdar) olmak istemenin cevazna delil saylmtr (Sd: 35) 349. 19. Hazret -i Ysuf, kardei Bnymin 'i yannda alkoyabilmek iin bir hleye bavurmu; melikin su kabn gizlice onun uvalnn iine koymutu. Bylece Bnymin'i hrsz olmas hasebiyle yannda tutabilecekd. nki Hazret - Ya 'kb'un eriadnde hrszn cezas, maln-ald kimsenin klesi olmasyd. Halbuki melikin kanunlarna gre hrszln cezas bu deildi. Hazret - Ysuf, kardelerinin hakemliine giderek, bu grnrde suun cezasn sorup, gerei ortaya koyduktan sonra, suunun cezas olarak Bnymin 'i yannda alkoymay baard. stelik yette "bunu kendisine biz rettik" denilerek vahye iaret ediliyor (Ysuf: 70-76). Bu da hakkn elde edebilmek ve mubah olan bireye kavumak iin hle yapmann cevazna delil ahnmtr. Hazret -i Muhammed 'den de bu yolda hadsler vriddir. Nitekim kocasnn kendisine nafaka vermediinden ikyet eden bir kadnn, kocasnn malndan nafa347- bn'l-Arab, 11/1073. 348-bnU'l-Arab, 11/1080, 349- bn'l-Arab, iV/1637; Kurtub, 1X/25.

266

slm Hukuku

ka kadar gizlice almasna msade etmitir 350_ 20. Hazret-i Ysuf, melikin kaybolan su tasn bulana bir deve yk mkfat verileceini ve buna kendisinin kefil olduunu bildirmektedir (Ysuf; 72). slm hukukunda cule (kayp mal bulana verilecek mjde paras) ve kefaletin cevazna; ayrca kefaletin, lehine kefalet kurulan kimsenin gyabnda da kurulabilecei hkmne bu yet delil alnmtr 3.51. Kefaletin cevazn gsteren bir baka yet daha vardr. Burada da Hazret-i Zekeriyya'nm, baldznn kz Hazret-i Meryem iin kefil olduu grlmektedir (l-i mrn:44.) 2 1 . Msr mliye nzn Hazret-i Ysuf'un kardeleri, ktlk sebebiyle erzak satn almak iin huzuruna ktklannda, " E y a n l vezir! Z a r u r e t e d t k . P e k e h e m m i y e t s i z b i r s e r m y e Ue geldik. S e n yine d e bize t a m l ile v e r " demilerdi (Ysuf: 88). Bu yetten slm hukukulan satm akdinde l ve tart masrafnn satcya it olduu hkmn karmlardr 3^2. 22. K u r ' a n ' d a srilolu peygamberlerinden Hazreti Eyyb ile ilgili bir hdise anlatlmaktadr. Buna gre, H.azret-i Eyyb bir sebepten hanmna yz sopa vurmaya yemin etmiti. Sonra yeminini yerine getirmesi iin eline (zerinde yz sap bulunan) bir demet alp vurmas ve bylece yeminini yerine getirmesi emrokmmutur (Sd: 44). Bu ise slm hukukunda hle-i er'iyye de denilen hukuk relere delil tekil etmitir. Nitekim Hazret-i Peygamber'in de bu yolda eitli tatbikat bulunmaktadr 3.-3. j^j Kayym, Hazret-i Eyyb ile ilgili hdisenin, eski eriatlerde yemin keffretinin bulunmadna dellet ettiini syle3,50- bn'l-Arab, 11/1088-1089. .351- bn'l-Arab, 11/1083-1086; Kurtub, lX/232-233. 352- bn'l-Arab, 11/1093; Kurtub, IX/2.54-255. 353-Cesss, V/2.58-259.

v e "nceki eriatier"

267

mektedir354. Mliklerden Kurtub d e , bu yet esk eriatlerde yemin keffrednin olmadm gstermez; bilakis yeminlere riyedn ehemmiyetini gsterir, diyor^^^. Bu yet ayrca sulunun hasta olmas durumunda ceza indiriminde bulunulmas prensibine de dellet eder. Hazre M u h a m med'in de bu istikmette tatbikat vardr. Nitekim Sa'id bn Sa'd'dan rivayet edilen bir hadse gre, zin suu iledii sabit olan hasta ve sarsak bir kimse iin H z . Peygamber "Buna, zerinde yz filiz bulunan bir dal ile bir kere vurunuz!" buyurmutur. Bylece bir sefer vurmakla yz sopa vurulmu ve had cezas yerine gerilmi olmaktadr^^. Bu da ayn zamanda hle-i er'iyyenin cevazna dellet eder. Eyyb peygamberin kssas Ahd-i A d k ' d e mstakil bir kitap ahlinde anlatlr; mevzu olduka benzemektedir; hanmnn yaknmas zikredilmitir; ancak Hazret- Eyy b ' u n yemininden bahis yoktur. 2 3 . Hazret-i Ms T r dana karken yerine vekil olarak kardei Hazret-i Harun'u brakmt ve K u r ' a n ' d a bildirildiine gre ona "Y Hrn! Onlarm dallete d-

tn grnce seni benim yolumdan gitmekten alkoyan nedir? Benim emrime kar m geldin?" dedi (Taha: 92-93). jBu hdise Tevrat'ta da az farkla benzer ekilde anlatilmaktadr (k 32/21).) Bir baka K u r ' a n yetinde zikredildii zere, Lokman Hakm'in oluna nasihaderi arasnda insanlara iyilii tavsiye ve ktlkten nehyetmek de vardr (Lokman: 17-19). Bu yeder, slm hukukundaki hisbe (ihtisb) messesesinin, bir baka deyile emr-i ma'rf ve nehy-i mnkerin eski eriatierde de meruiyetine delil tekil eder^^'^. Ancak emr-i ma'rfun meruluu sadece bu yederle sabit deildir. Baka yet ve hadsler3.4355356357bn Kayym el-Cevziyye: I 'lm'l-Muvakki'n, Khife 1374, lii/222. Kmtub, XV/212vd. ibn Mce: Hudd, 18; Ahmed,V/222. KurEub, XI/237.

268

slm Hukuku

le de mslmanlar iin emr-i ma'rf ve nehy-i mnker aka vcib klnmtr (Szgelii: l-i imrn: 104, JIO). Hazret-i Musa 'nn bu hitabna kar Hazret- Hrn, "Ey

annemin olu! Sam sakalm, yolma! Ben, senin: "srail oullarnn arasna ayrlk drdn; szm tutmadn!" demenden korktum" dedi (Taha 94). Tefsirlerde, bu yetten, Hazret-i Harun'un sakall olduu anlalmaktadr. Bu da gsteriyor ki, sakal eski mmetlerde de vard, demektedir. Grlyor ki, sakal, Hazret-i M u h a m med ve mmetine mahsus deildi. Mslmanlkta sakal brakmak, snnettir. 2 4 . A'rf ve Taha sresinde anlatldna gre, Hazret-i M s T r danda iken, kavminden Smir adnda biri, altndan bir buza yapm ve kavm buna tapnmaya balamlard. Hazret-i Ms dnnce hiddetlendi ve Smir'yi kovarak yapt buzay yakp sonra denize dkeceini beyn etti (Taha: 97). [Tevrat'ta da Hazret-i Musa 'nn bu buzay atee atp yakt ve toz hline getirdii bildiriliyor (k 32/20).] Buna benzer bir baka yette anlatldna gre, Hazret-i brahim kavminin tapnd putlar -en by mstesna- gizlice paralam; bunun in kulland baltay da byk putun yanna brakmt. Kavmi gelince bu ii kimin yaptn sordular. O da baltann yannda bulunduu byk puta sormalarn teklif etti. Kavmi, bunun mmkn olmadn syleyince de onlar byle kendine bile faydas olmayan putlara tapnmaktan vazgemeye davet etti (Enbiy: 57-67). Hazret-i M u h a m m e d de Mekke'nin fethinden sonra K ' b e ' d e bulunan putlar krmtr. slm hukukular, her ne malzemeden yaplm olursa olsun, evsn ve esnamn, yani put ve heykellerin itlaf durumunda tazminat gerekmeyeceinin meruluunu bu yetlerden karmtr. Bunlar borlar hukuku bakmndan da mal saylmayacandan herhangi bir akdin konusunu tekil

ve "nceki eriatier"

269

edenez358. Aynca gaynmeru nesnelerin imhas, szgelii mslmanlara it ikilerin dklmesi, altn ve gm k a p lann bu vasfnn izlesi demek olan ta'zir bil-maln meruluu da bu hkmlere dayandrlmaktadr 3=9 2 5 . Kavminin bir buzay ilah edinip ona taptm renen Hazret-i M s K u r ' a n ' d a gedi zere kavmine yle demiti: " E y kavmim! Buzay taun edinmekle kendinize yazk ettiniz. Yaratannza tevbe edin de nefslerinizi ldrn, bu Yaratannz katnda sizin iin daha hayrldr. Bylece Allah tevbenizi kabul etmi olur. nk acyp tevbeleri kabul eden ancak O'dur," (Bekara: 5 4 ) . Bu yetten ncelikle anlalan sua tevbe messesesi Ms peygamberin eriatinde de vard; ancak yetten anlald zere, tevbenin kabul edilmesi ancak o suu ileyenin ldrlmesi ile oluyordu. Kurtub, "ldrmeksizin tevbenin kabul edilmesi, Allahn bu mmete bir ihsandr" demekten kendini alamamaktadr. Burada geen faktl enfsekm (nefslerinizi ldrnz) emrinin tevbe etmeyenlere mahsus olduu veya bundan kasdn tamamen mecaz olduu; burada nefsden kasdn insanlar kt iler yapmaya sevkeden hislerin ldrlmesi olduunu syleyenler de vardr. Bu ikinci mn tamamen irdir. Bir baka husus da irddad eden, yani dininden dnen kimsenin ldrlmesinin meruluudur. nki ilenen fiil irk olup, gnahdan farkldr 360. 2 6 . K u r ' a n ' d a , Hazret-i Ms ile sriloullan arasnda cereyan eden bir inek kssas yer alr. Zaten Bekara
358- Hazret- Peygamber, "Alhh ve Allah resul arabn, meyte ve hnzr etinin ve esnamn satlmasn yasak etti" buyurmutur. Bu hads ktb-i iltenin hepsinde vardr. bn Esir'den naklen, vesen ile sanem arasmda yle bir fark bulunduu ziicrediliyor: Vesen csseli, sanem cssesiz canl suretidir [ki birincisine put ve heykel, ikincisine Ortodokslarm ikona dedikleri resimler girer]. Zebd, V/537. 359- Derv, 518-519. 360- Kurtub, 1/401-402.

270

slm Hukuku

sresine de ismini veren bu hdisedir. (Beicara, ineic demektir.) Buna gre sriiouliarmdan birka kii, akrabalarmdan birini miras iin veya baka sebeple ldrmler; sonra ly ortada brakp suu bakalarna ykmaya almlar, ancak kti! bulunamamt. Bunun zerine Hazret -i Musa 'ya bunlarn bir sr boazlayp etiyle lye vurmalar emri gelmiti. Byle yaptklarnda l dirilip gerek katili haber vermiti (Bekara: 67-73). Tefsiriere gre, o zamandan beri karilin vrisi, maktuln mirasndan mahrum olmutur^i. Nitekim Hazret-i Peygamber, "katile miras yoktur" buyuruyor-^^. Ayrca baz slm hukukular bu hdiseyi kasme iin delil ittihaz etmilerdir-^s. Tevrat'ta bu hkm yle gemektedir: Krlk bir yerde, kim tarafndan ldrld bilinmeyen bir cesed bulunursa, en yakn ehrin ihtiyarlan, altrlmam ve boyunduruk vurulmam gen bir inek alacak, srlmemi ve ekilmemi br vadiye indirerek boazlyacaklar, hepsi bu inein zerinde ellerini ykayarak "ellerimiz bu kan dkmedi ve gzlerimiz onu grmedi" diye yemin edecekler, bylece temize km saylacaklardr (Tesniye 21/1 -9). Kasme, bir yerde faili mehul bir cesed bulunmusa, bu belde sakinlerinden elli kiinin, bu kimseyi ldrmedikleri ve ldreni de bilmedikleri hususunda yemin etmeleridir. slm hukuku ilve olarak diyet de ngrmektedir. K a s m e , Chiliye devrinde de mevcuddu. Bu da kasmenin Hazret-i brahim'den gelme bir messese olduunu dndrmektedir. Bu yet aynca selem akdinin ve selem akdinde maln hususiyetlerinin de sylenmesi gerektii hkmnn meruluuna delil tekil eder. Ayrca selemde -vasflar ta'yin edilmek artyla- hayvann da akde konu olabilecei hkmnn mesnedi bu yettir. mam- A'zam Eb Hanfe buna muhalifdir^-^. Yi361362.363364Cesss. 1/43; Nianczde. 1/212. Eb Dvud: Diyl IS. bniH-Arab, 1/24. bnii'l-ArubJ/26.

ve "nceki eriatler"

271

ne bu yetten, Hazret-i N4s eriatinde hayvann boazlanarak ldrlmesinin lzm olduu anlalmaktadr. 27. K u r ' a n ' d a ve ayrca hads kaynaklannda anlatlan bir mehur kssa vardr. Bu kssa Hazret-i Ms ile Hzr

arasnda gemektedir: "Bir zaman Ms gen arkadana demiti ki: Durup dinlenmeyeceim; t iki denizin birletii yere kadar varacam, yahut senelerce yryeceim365. Her ikisi, iki denizin birletii yere varnca balklarn unuttular^. Bahk, denizde bir yol tutup gitmiti. (Buluma yerlerini) geip gittiklerinde Ms gen arkadana: Kuluk yemeimizi getir. Hakikaten u yolculuumuz yznden bamza (epeyce) sknt geldi, dedi. (Gen adam:) Grdn m! dedi, kayaya sndmz srada bal unuttum. Onu bana eytandan bakas unutturmad. O, alacak bir ekilde denizde yolunu tutup gitmiti. Ms: te aradmz o idi, dedi. Hemen izlerinin zerine geri dndler. Derken, kullarmzdan bir kul buldular ki, ona katmzdan bir rahmet (vahiy ve peygamberlik) vermi, yine ona tarafmzdan bir ilim retmitik. Ms ona: Sana retilenden, bana, doruyu bulmama yardm edecek bir bilgi retmen iin sana tbi olaym m? dedi. Dedi ki: Dorusu sen benimle beraberlie sabredemezsin. (
36.- Bu hdise. Ki''an'! en iyi bilmesiyle Unna Vbeyy bin Ka'b'u HazreLi Muhammed'den ri\'yel etlii bir hadsde de lelcrruatyla anlatlmakladr, Hazret-i Ms'nm byle sylemesinin .sebebi de burada aklanmakladu'. Buna gre birgiin Hazrci-i Ms, israil oullarna bir hutbe ird ederken, en ok lim olan kimdir, diye sormu; o anda kendisine, iki denizin bititii yerde kuliarndan biri var. O en limdir, eklinde vahy gelmiti. Bunun zerine Hazret-i Ms o kimseyi aramak zere yola kt!. Yanndaki arkada, ayn zamanda yeeni olan Ya' bin Nn; aradklar dn Hzr idi. Buhr Tefsir-i Sre-i Kehf 2, 3 . 4 , lm 17, 19, 44, cre 7, urut 12, Bed'ii'l-Halk 11, Enbiy 27.Tevhid 3 1; Mslim: Fedil 47 (2380): Tirmiz; Tcfsir-i Kelf, (3148); Eb Dvtd: Snnc 17,(470.5,4706,4707). 366- Yanlarna balk almlard. Eer bu balk nerede canlanp denize giderse, Hzr'n orada olduSuna dellet edecekti.

272

slm Hukuku

yzn) kavrayamadn bir bilgiye nasl sabredersin? Ms: naallah sabrettiimi greceksin, sana hi bir ite ba kaldrmyacam, dedi. O da: O halde, bana uyacaksan, ben sana anlatmadka herhangi bir ey hakknda bana sorn sormayacaksn, dedi. Bunun zerine kalkp gittUer; sonunda bir gemiye bindiklerinde, o gemiyi dehverdi; Ms: "Gemiyi iindekileri bomak iin mi deldin? Dorusu alacak bir ey yaptn" dedi. Musa'ya: "Ben sana yaptm ilere dayanamazsn demedim mi?" dedi. Ms: "Unuttuum iin bana kma, gcmn yetmedii eyden beni mesul tutma" dedi. Yine gittiler; sonunda bir erkek ocua rastladlar, o hemen onu ldrd. Ms: "Bir cana karlk olmakszn masum bir cana m kydn? Dorusu pek kt bir ey yaptn" dedi. O: "Ben sana, yaptm ilere dayanamazsn demedim mi?" dedi. Ms: "Bundan sonra sana bir ey sorarsam bana arkada olma, o zaman benim tarafmdan mazur saylrsn" dedi. Yine yola koyuldular; sonunda vardklar bir kasaba halkndan yiyecek istedUer. Kasaba halk, bn ikisini misafir etmek istemedi. kisi, ehrin iinde yklmaa yz tutan bir duvar grdler, Ms'nm arkada onu dorultu verdi; Ms: "Dileseydin buna kar bir cret alabiUrdin" dedi. O yle syledi: "te bu, seninle benim ayrlmamz gerektiriyor; dayanamadn ilerin tbirini sana anlatacam. Gemi, denizde alan birka fakire aitti; onu kusurlu klmak istedim, nk pelerinde her salam gemiye zorla el koyan bir hkmdar vard. Olana gelince; onun ana babas inanm kimselerdi. ocuun onlar azdrmasndan ve inkra srklemesinden korkmutuk. Rablerinin o ocuktan daha temiz ve onlara daha ok merhamet eden birini vermesini istedik. Duvara gelince, ehirde iki yetim ocuun idi; altnda da onlara it bir hazine vard; babalar ise iyi bir kim-

ve "nceki eriatler"

273

se idi. Rabbin istedi ki, o iki ocuk gl alarna erisinler ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini karsnlar. Ben bunu da kendihimden yapmadm. te, hakknda sabredemediin eylerin i yz budur." (Kehf: 60-82)367. Hzr, Zlkarneyn'in veziri veya kumandan olduuna; b- hayat (lmszlk suyu) itiine; karada darda kalan insanlara yardm ettiine; yln belli gnlerinde yine kendisi gibi lmsz oian ve denizde darda kalanlara yardm eden lyas ile bulutuuna inanlan bir zttr38. Hazreti Hzr'n peygamber olup olmad da ihtilafldr. Ulemnn ou, bu yette tafsil edilen hareketlerine bakarak, bunlarn ancak vahy ile yaplabileceini nazara alm ve Hzr'n vel deil, peygamber olduunu sylemilerdir. Dolaysyla kendine mahsus bir eriati olabilir. Hazret-i M s , on367- Sz konusu hadsin sonunda getii zere, Hazret-i Muhammed bu hdiseyi anlatuktan sonra "Allah tel Musa'ya rahmet etsin! Ne olnrdu sabredeydi de, aralarnda geen maceralar Allah tarafndan bize hikye olnaydl" demitir. 368- Hindistanda yetimi kelm ve tasavvuf limlerinden Serhendli eyh Ahmed Faruk, Mektbt'nn birinci cild, 282. mektubunda, Hazret-i Hzr ve Jlyas'm ruhlar leminde olduunu; ruhlarna Allah'n verdii bir kuvvet sayesinde insan eklini aldklarn; insanlarn yapt ileri, onlarn ruhlarnn da yapn; insanlann yapu gibi yrdklerini, durduklarn, ibdet ettiklerini; ancak eriatlere uymakla emrolunmadklarn; yannda bulunduklar kimseler gibi ibdet ettiklerini; ibdetin yalnz eklini yaptklarn sylemektedir. (Terceme-i Mektbt- Hee Ahmed Serhend, 222-223.) Olu Muhammed Ma'sum da, Mektbt'nn birinci cild, 182. mektubunda "Hzr aleyhisselmn hayatta olmas zerinde, limler baka baka sylediler. Evliyadan bazlar, Hzr alcyhisselm grdklerini, konutuklarn bildirmiler ise de, byle haberler onun hayatta olduunu gstermez. Ruhu insan eklinde grlm, insann yapaca eyleri ruhu ile yapm olabilir. Veya o zaman hayatta olmu ise, imdi de hayatta olmas lzm gelmez. Kitaplarda, Hzr aleyhisselmn yapt ok eyler yazldr. limlerin ou Hzr aleyhisselmn ldn bildirdi. Eer hayatta olsayd. Peygamber efendimize gelir, birlikde Cum'a namaz klar, sohbetinde ve eihadlarnda bulunurdu." diyor. Demek ki Hazret-i Hzr ve lyas vefat etmilerdir. Ruhlar cesed olarak grnp, cesede it harekeer ve cisman ibdetler onlardan vuku' bulmaktadr. "Senden nce kimseyi lmsz klmad k " (Enbiy: 34) mealindeki yet de bu aklamalarn isabetli olduunu gstermektedir. (Terceme-t Mektbt- eyh Muhammed Ma'sum, 135.)

274

slm Hukuku

d a n ilim renmek istemektedir. Halbuki o da ilim sahibidir. Ancak onun ilmi e r ' hkmleri bilmek ve d grne gre fetva vermekd. Hzr'n ilmi ise lerin i yzn bilmekd. Buna iln-i /e^/tV/ denilmektedir. te bu bakmdan da kssa, tasavvufularn dayandklar mhim bir delil saylmaktadr. Peygamber, bir bakasndan ilim renir m i ?

K u r ' a n ' d a her ilim sahihinin zerinde bir iUm vardr,


(Ysuf: 76) buyurulmaktadr ^y. Burada kasdedilen belki d e ilm-i lednnn kesb deil, vehb olduunu, yani alarak kazanlamayacan, ancak ihsan- ilah ile edinildiini gstermekti. Ayrca bir sabr dersinden de sz edilebilir. Hazret-i Ms o anda gayb bilmedii iin, grdklerine kar sabredememekte mazurdu. Nitekim Hzr, iyzn bilmediin eye nasl sabredeceksin? demiti. Peygamber bile olsa, kendisine bildirilmedike, kimse gayb bilemez370.

Hamdullah'a gre, bu kssann ba ahsiyetinin Hazret-i Ms olmas pek mhim deildir. Kald k i bu hikye baka yerlerde skender 'in asna veya mitolojideki Glg a m ' a izafe edilmektedir. Ona gre, bu temsillerde esas olan ahlk neticedir, hdiselerin vuku bulmu olup olmamas mhim deildir"!. Madem ki maksad ahlk netice.169- 1-liiKisLiu lctrsnda M. Mii'sm Serhend. ikiui eild, 36. mektubunda diyor ki: "Ker Hzu' vel kabul edilirse; peygamberler vellerden cfdaldir. Fakat ha/. neziyeller ve marifetler bir veS>'c mahsus gibi grnse de. I'adl- kll}'i, her bakmdan stnl gerektirme/., isln itikadnda, fadl - kll p e \ gambcerc mahsustur. Bunun gibi , nebler ile resuller aras da byledir. Mesel Ms aleyhisselm ile Hzr kssasnda bu luss \iizm15lard1r." (Tercemc-i Mcktbt- e\h Muhammed Ma '.'um. 24-2.5.) .370- F -lmall. V/372. Bu kssada ad geen Ms'nm Hazret-i Ms bin nn-n deil: Hazret-i Ysuf 'un iki olundan Mey 'un olu Ms olduu: bunun Hazret-i Ms bin imrn 'dan daha nce yaad \ c peygamber olduu da rivayet edilmektedir. O halde, bununla Hazrel-i Ms arasnda, Hzr 'dan ilini renmek istemesi meselesinde peygamberlik baknndan l'nrk yoktur, ibn Kteybe: cl-Marif.'frc: Hasan Bgc. elale Yaynevi stanbul, 3.5. 371- Muhammed Hamidullah: .slam Peygamberi.'frc. Said Mtllu, 3. h. st 1972,1/403.

ve "nceki eriatler"

275

lerdir; o halde bu ciir'.etli tefsir, eski mmetlere id kssalarm, slm hukukunda mutlaka delil olacan gsterir. Bu kssadan da hukukular pekok hkm kartmlardr. Bir san'atknn, bir ustann mesisinin karl olarak cret almasnn meru olduu; bin in iin ii tutmann meru olduu, crete hak kazanmak iin bunun iten nce kararlatrlmas gerektii, mal sahibinin izni olmakszn yaplan iten dolay cret istenemeyecei bu yetlerden kmaktadr-' ''2. Bu yetlerden ayrca ilim tahsili iin uzak mesafelere kadar sefer etmenin fazileti istidlal olunmutur. Nitekim Hazret-i M s ' n m bu snnetine imtislen Sahabe ve selef, ilim toplamak iin diyar diyar dolamlardr. Trkiye'de Eyyb Sultan diye tannan Hlid bin Zeyd'in Ukbe bin m i r ' d e n tek bir hadsi renmek iin Medine'den Msr'a gittii ve hadsi duyar duymaz orada kalmakszn geri dnd rivayet edilir^'?^. Kelmda istisna, yani bir ey sylerken banda inaliah (Allah dilerse!) demek, o szn hkmn mutlak olmaktan karr; hilfna hareket edilmesi yalan saylmaz. Nitekim Hazret-i Ms her defasnda "inallah beni sabredenlerden bulacaksn" demi; ama her defasnda insanlk cb, bu szne uygun davranamamt. te hukuk tasarruflara medar olacak szlerde de istisna, o szn hkmn kaldrr. Szgelii boanma sznn banda inallah denilmesi, o boamay hkmsz klar. Yemin de byledir. Nitekim Hazret-i Peygamber buyuruyor ki: "Kim yemin eder de banda inallah derse, buna aykr davrannea hnis, yeminini bozmu olmaz."'^'^^ Bu kssadan karlan dier baz hkmler unlardr: art edilen ey yaplmaldr; kii unuttuu eyden dolay mes'ul tutulamaz; metbu, tbi
.372- Zebd. VlI/34-35. 373- Zebd, 1/122. Bu bads "Her kim dnyada bir m'minH aybn rterse, Allah da kyamet gn onu aybn rter (afveder)" mealindeki hadsdir. 374-Cesss, V/4 i.

276

slm Hukku

olana art koabilir; yolcu, ihtiya hlinde bakasndan yiyecek isteyebilir; yaplan i iin cret alnabilir; gasb yasaktr; yedmin maln veya emnet mal kurtarmak iin bir ksmna zarar venlebilir; iki zarar kar karya geldiinde, bynden kurtulmak iin k ilenir^^^. Kehf sresinin 7 8 . yed metninde, Hzr'n tahrib etdi sefinenin (geminin) miskinlere id olduu bildirilmektedir. te yandan baka bir yette de (Tevbe: 60) zektn verilebilecei sekiz snf saylrken fakirlerden sonra miskinlerden bahsedilmektedir. Fkh kitaplar fakiri, dinen zengin saylmak iin gereken nisabn altnda mal olan kimse; miskini de hibir eyi olmayan kimse olarak tarif etmektedir. Bylece miskin, fakirden daha aa durumda olmaktadr. Baz hukukular Hzr kssasn delil gstererek, bu kssada gemi sahiplerinin miskin olarak isimlendirildiini; bunlarn gemiye sahip olduklarna gre miskinin fakirden aa olamayacan sylemilerdir. Drr'l-Muhtr mellifi (Haskefi) ise sefine yed denilen bu yetin acmak iin olduunu bildirir. Bu geminin miskinlere id bulunmadn, onlarn gemiyi kiralam olduklar da sylenmitir ki bu, iki szn arasn te'lif eder. D r r ' l - M u h t r ' a haiye yazan Tahtv, bir belya urayan kimseye de miskin denildiinden, bu gemi sahiplerinin de hkmdarn gazabna uradklar iin miskin olarak tavsif edilmi olabileceini, Hanef hukukusu Z e y l a ' ' d e n naklen, sylemektedir^'^*. 28. "Andolsun ki Allah, srail oullarndan sz almt. (Ahde vefalarna kefil olarak) ilerinden on iki de nakb gndermitik. Allah onlara yle demiti: Ben sizinle beraberim. Eer namaz dosdoru klar, zekt verir, peygamberlerime inanr, onlar desteklerseniz ve Allah'a gzel bor verirseniz, (ihtiyac olanlara Allah
.375- Mslim en-NsbOr: Sahih-i Mslim,Trc: Ahmed Davidok, si. 198.1, X/6149. 376- Tahtv, Haiye alc'd-DrriT-Muhtr, 11/365.

ve "nceki eriatier"

277

rzs iin faizsiz bor verirseniz) andolsun ki sizin gnahlarnz rter ve sizi, zemininden rmaklar akan cennetlere sokarm. Bundan sonra sizden kim inkr yolunu tutarsa doru yoldan sapm olur." (Mide: 12).
ITevrat'ta da Hazret-i Mis'nn Sin iiindeyken srail oDlarn tekil eden on iki spt arasmda saym yaptrd ve her birisine bir ba tyin ettii anlatlr (Saylar 1/4).] Kad Beydv tefsirinin eyhzde-hiyesinde diyor ki: " N a k b , gzetleyen ve aratran demektir. Bir yette de (Kf: 36)

"...lkelerde gezip dolamlard" buynrulmutur. Bu


yette ki nakkab fiili "gezip dolatlar" demektir. Asl mns, delmek, kazmak ve yarmak olan bu fiil aratrma ve gzetleme iin kullanlmtr. nsanlarn durumlarn ve gizliliklerini aratrana, gzetleyene bu yzden "nakb" denilmitir. Nakb, insanlan iyi tandndan onlan emrolunduklar eyleri yapmaya sevk edebilir. Nakbin dier mns kavmine kefl olan, gvenilir kimsedir. Buna gre, kavminin emrolunduu husslan yerine getirecei hususunda mes'uliyyeti zerine alp onlara kefl olana da nakb denir. Rivayet olunduuna gre; srail oullan Firavun'dan kurtularak Msr'da hkim hle gelince Allah onlara Suriye'deki Erha ehrine sefere kmalann emretmitir. Erha'da zlim, zorba Ken'an'llar ikmet etmektedir. Allah srl oullarna: "Erha'y sizin iin bir yurt, yerleme yeri takdr ettim. Bn yzden oraya sefere kn ve orada bulunanlarla savan. Ben de mutlaka size yardmc olacam" dedi. Allah Ms aleyhisselma her bir boydan emrolundu klan eyi yapacaklar hususunda onlara kefil olacak bir kii semesini emretti ve srail oullarndan sz ald. Hazret- Ms onlardan nakbieri seti ve srail oullarndan nakblerin emrettikleri hususlarda onlara itaat edeceklerine dir sz ald. Nakblerden de bu konuda kavimleri iin gvenilir kiiler olmasn art kotu. Hazret- Ms bu ekilde srl oullanyla Suriye'ye doru yrd. K e n ' a n diy-

278

slm Hukuku

n n a yaklanca casusluk yapmak z e r e nakbleri Erha'ya gnderdi ve dndklerinde kavimlerine grdkleri eyleri anlatmalarn yasaklad. Erha'ya giden nakbler orada, ok byk cisimler ve kar konulamayacak bir g ve kuvvet grdler. Grdkleri karsnda korkuya kaplan nakbler, geri dndler ve kavimlerine grdklerini anlattlar. Bylece verdikleri sz tutmayarak her biri grd hususlar kavmine anlatm oldu. Sadece kisi hri: Yahda boyunun nakfbi Kleb bin Yufenn ile Efrsim bin Ysuf boyundan Y a ' (Ye) bin Nn. Bu ikisinden bahsederek Allah yle buyurmutur: " A l l a h ' d a n k o r k a n l a r d a n O ' n u n n i ' m e t v e r d i i iki a d a m d e d i ki:..." (Mide: 2 3 ) " ^ " Bu yet, ihtiya olduunda bir kimsenin getirdii haberi kabul edileceine delildir. Ayrca topluluklar zerine nakb tyin etmenin cevazn gsterir. Ensr da Akabe biatinde yetmi kiiydiler ve aralarndan on ikisi nakb idi. Bu on iki kiinin de dokuzu Hazrec ve Evs kablesine mensuptu'''?^. 29. Hazret-i Musa 'dan sonra, Msr ve Filistin arasnda yaayan Amlika kavminin kral Clud, sr oullarna taarruz ve vatanlarn istil etmiti. Bunun zerine K u r ' a n ' n beyanna gre- ileri gelenler, aralarndaki peygambere (Hazret-i Musa 'dan sonra srail oullarna O'nun eriatine tb peygamberler gnderilmitir. Tevrat'ta ve slan tarihlerinde bu peygamberin Samuel-moil olduu bildirilir.) "Bize b i r k u m a n d a n g s t e r de A l l a h y o l u n d a sava.alm" dediler. O da " A l l a h size h k m d a r o l a r a k T l t ' u g n d e r d i " dedi. Bu sefer " B i z h k m d a r l a o n d a n d a h a lykz. O ' n u n s e r v e t i y o k t u r " diye itiraz ettiler. O peygamber de, " T l t ' u A l l a h sizin iin seti ve O ' n u ilim ve cisim b a k m u d a n sizden s t n k l d " dedi (Bekara: 247). A d e t Kdi Beydv tefsirinin tercemesi olan Tefsir-i Tibyan'da bu ilim ve cisim yle aklanyor:
^-n- .S^lzdc, 11/200.
.3 "S- Ib.ri-Arab, 11/.584-.5K.V. Kriub. V l / I H .

ve "nceki eriatier"

279

"Vfe an ilinde vefretle ve cismde azn ve heybetle sizin zre ziyde kld. T ki ilinle unr- siysetin ia'rifetine temekkn ide ve cesametle inukveme4 advviyye ve nkbede-i lurbe kav ola."-^"^^ Mfessir Cesss diyor ci, hkmdarlk, kumandanlk iin esas olan artlar bu ikisidir, yani bilgi ve gtr; peygamberlik veya irsen intikal art deildir^^o. Eski er'iyye vekillerinden Konyal Mehmed Vehbi Efendi de diyor ki: "u tafsilattan da anlald vehile hkmdar olacak z.tta unr- bd idareye ilim ve o makamda grlecek meakkate tahannil iin kuvvet-i cisnye ve zuhur edecek hdisla kar mdfaaya da ecaat ve metnet-i kalbiye sahibi olmak arttr. Zira Cenab Hak, Tlt'un makam-1 riyasete ehliyetini, bu iki meziyet kendisinde bulinnasiyle isbat etmitir. nki chil ve vcdu all olanda salam tedbir ve iyi idare kabiliyeti ola/ 7 i t ( Z . " - ' 8 i Yine Vehbi Efendi "Fertlerden terekkp eden cemiyetlerin de ictinaiyyta it ilerini tanzn etmek ve memleketi dmanlarn saldrmasndan muhafaza edecek, mazlumun hakkn zlimden alacak, insanlar arasnda adaletle hkmedecek, memlekette asayi ve emniyet-i !mmeyi teyid edecek bir hkmetin vcudu lzmdr" diyor-'*^^. Tevrat'ta da bu hdise benzer bir ekilde anlatlmaktadu'; Tlft, orada Saul diye geer. (I. Samuel. Bab 8 vd). Kavminin bir melik istemesi zerine Samuel peygambere Rabbi Saul' hkmdar yaptn bildirmi; O da Saul' ) a g ile meshederek vazifelendirmid. Tevrat'ta Saul'n yalnzca ok gzel bir adam olduundan bahsedilir; K u r ' a n ' d a zikredilen hususiyetlerinden sz edilmez. Yine Tevrat'tan anladmza gre Sad btn ilerinde Samuel peygamberin direktifleri isdkmednde hareket ederek dmanlar olan

.379-Telsir-i Tiby, 1/1.^1-132. .380- Cesss, 11/167. .381-Mehmed Vehbi. 2.^2. 382- Mehmed Vehbi. 249.

280

slm Hukuku

Filistleri yenmitir. Bilahare bunun kz Mikal ile Hazret-i Dvud evlenmi ve bir harbde vefatmdan sonra da hkmdar olmutur. Bylece peygamberlikle meliklik bir ahsta birlemitir. (u kadar ki, Tevrat'ta Dvud sadece bir m e liktir; K u r ' a n ' d a ise hem peygamber, h e m meliktir.) Muhammed Hamidullah, slmda din ve siyas iktidarlarn ayrlmasnn meruluunu isbat etmek gerektiinde K u r ' a n ' d a anlatlan bu hdisenin leri srldn sylemektedir383. Ancak daha ziyde, Allah tarafndan seilen ve peygamber tarafmdan tyin edilen bir hkmdar (Tlt), semav dinlerdeki, iktidarn kaynann ilah olduu telkkisine dellet etmektedir, slm kltrnde de, hkmdar yeryznde Allah'n glgesi kabul edilir, yani Allah'n emirierini yeryznde tatbik eder. A d e t Peygamberin postunda oturur, yani O'nun vekili saylr. Meru emre itaat, K u r ' a n ' d a , Allah'a ve P e y g a m b e r ' e itaatten hemen sonra emredilmitir. Ne olursa olsun, emre isyan yasaktr. Bu gibi prensipler, ayrca slm kader inanc da nazara alnrsa, hep bu ilah iktidar telkkinin bir yansmas gibi grnmektedir. Tevrat'ta Saul'n ordusuna dmanlardan alncaya kadar ekmek yememek zere ahdettirmesi (I, Samuel 14/24), K u r ' a n ' d a da benzer bir ekilde geer: "Tlt askerlerle beraber (cihad iin) ayrdmca: Biliniz ki Allah sizi bir rmakla imtihan edecek. Kim ondan ierse benden deildir. Eliyle bir avu ien mstesna kim ondan imezse bendendir, dedi. lerinden pek az mstesna hepsi rmaktan iter. Tlt ve iman edenler beraberce rma geince: Bugn bizim Clt'a ve askerlerine kar koyacak hi gcmz yoktur, dediler. Allah'n huzuruna varacaklarma inananlar: Nice az sayda bir birlik Allah'n izniyle ok saydaki birlii yenmitir. Allah sabredenlerle beraberdir, deder. Clt ve askerle-

383- Hamidullah, slm Hulcukumn Kaynaklar Bakmndan Kitb- Mukaddes, 387.

ve "nceki eriatler"

281

riyle savaa tututuklarnda: Ey Rabbimiz! zerimize sabr yadr. Bize cesaret ver ki tutunalm. Kfir kavme kar bize yardm et, dediler. Sonunda Allah'n izniyle onlar yendiler. Dvud da Clt'u ldrd. Allah ona (Dvuda) hkmdarlk ve hikmet verdi, diledii ilmlerden ona retti. Eer Allahn insanlardan bir ksmnn ktln dierleriyle savmas olmasayd elbette yeryz altst olurdu. Lkin Allah btn insanla kar ltuf ve kerem sahibidir." (Bekara: 249-251). Tevrat ve K u r ' a n ' d a k i ifdeler Talt'un askerlerini su imekten niye men ettii hususunu tefsirde birbirine yardmc olacak mahiyettedir. 30. Hazret-i Muhammed bir hadsinde, sriloullar zamannda onlar peygamberlerin idare ettiini, her he zaman bir peygamber lrse, onun yerine bir bakasnn getiini; kendisinden sonra peygamber olmadn, ancak halfeler bulunacan; bunlar eer mteaddid olursa, birinciye olan b'ate sdk kalnmas gerektiini; gerekirse ikincisinin lm hakedeceini buyurmutur^s^. Nitekim kendisi de, hem peygamber ve hem de devlet bakanyd. slm hukukular, "htilafllar arasnda hkmetsin diye Davud'u halfe yaptk" yetinden (Sd: 26) halfenin (devlet bakannn) yarg yetkisini hiz olduunu kartmlardr. te yandan bu yet, hkimin kendi bilgisine gre karar vermesini de men etmektedir^^^. Rivayete gre, Hazret-i Davud'un odasnda gkten inen bir zincir aslyd. Huzurunda iki kii murafaa olunduunda, ikisi de buna yapmaya alr, hakl olan zinciri tutabilir, haksz olan bir trl ona eriemezdi. Tarih kaynaklarda anlatldna gre, bir gn bir kimse kendisine emanet edilen bir mcevheri daha sonra inkr etmi, Hazret-i Dvud huzurunda mr-

384- Buhr: Enbiy 50; Mslim: maret 44 (1842). 385- Kurtub, XV/188vd.

282

slm Hukuku

faa olundklannda da zincirden ekindii iin miicevieri nceden bir baston iine saklam, zincire uzandnda mcevherin sahibine bu bastonu tutmas iin vermi, "eer emnet sahibinin elindeyse zincire tutmaym" temennisiyle zincire tutunmaya da muvaffak olmutu. Ama artk hakly hakszdan ayrmasnda phe doduu iin zincir o gece ge ekilmi ve Hazret -i Davud 'a taraflar arasnda hid ve yemin ile hkmetme emri nazil olmutur. Nitekim baz mfessirler, " k e n d i s i n e h i k m e t iie f a s l ' i - h i t b verd i k " mealindeki yette (Sd: 20) f a s I ' l - h i t b (= sz kesimi) kelimesini, fasl'l-hism (=husmetin zm) eklinde anlamlar; bunu da ilm'l-kaz veya (Hazret -i Ali kavline gre) h i d ve y e m i n olarak tefsir etmilerdir^s*. slm hukukunda da muhakemenin esasn hid ve yemin tekil eder. Nitekim Hazret -i M u h a m m e d , "beyyine mddeye, yemin ise mnkire ittU-" buyuruyor. 31. K u r ' a n ' d a Hazret-i Dvud ile davaclar kssasnn banda zikredilen, " ( E y M n h a m m e d ! ) , S a n a d v c l a n n h a b e r i ula.^t m ? M a b e d i n d u v a n n a t r m a n p , Dav u d ' u n yanna girmilerdi de Dvud onlardan r k m t . " K o r k m a ! Biz b i r b i r i n e h a s m iki d a v a c y z . A r a m z d a a d a l e t l e h k m e t ; ar d a g i t m e ; bize d o r u yolu g s t e r " d e d i l e r . " (Sd: 21-22) mealindeki yetler, mescidde dva grmenin meruluuna delil alnmtr. Haneflere gre hkim mescidde dva dinleyebilir. Zten slm hukuku tarihinde uzun zaman muayyen mahkeme binas oimaiTii; dvalar ou zaman byk camilerde goriilntr. mam fi', mescidde dva grlmesine, baz malzurlarndan dolay (mslman olmayanlar, zd kadnlar, kk ocuklar ve deliler mescidlere giremeyeceklerinden) tarafdar deildir-''^'. Yahdlikte de mbed ve sinagoglar, adaledn icra edildii, cezalarn din adam tarafndan icra
.386- CossLs, V/2.6; KiLub. X V / 1 6 2 ; Nianc/ide, 1/2.SU. .387- bi'l-Arab, V / 1 6 2 6 .

ve "nceki eriatler" edildii bir mahkeme fonksiyonu grmtr-'ss.

283

32, K u r ' a n ' d a Hazret-i Dvud ile S l e y m n ' m dinledikleri bir dvadan bahsedilmektedir (Enbiy: 78-79). Bir gece bir koyun srs bir baa (veya bir ekin tarlasna) girerek zarar vermiler, zarara urayan kimse Hazret -i D a vud'a gelerek koyunlarn sahibinden dvc olmu, O da koyunlarn zarara urayan kimseye tazminat olarak verilmesine hkmetmitir. Taraflar dvay daha sonra Hazret-i Davud'un olu Hazret-i Sleyman'a gtrmler, O da koyunlarn zarara urayan tarafa teslim edilmesine, balar (veya ekinler) yeniden yetiene kadar davacnn bunlarn semerelerinden faydalanmasna, balar (veya ekinler) yetiince koyunlarn tekrar sahibine iade edilmesine hkmetm i , Hazret-i Dvud da bu hkm kabul etmitir. Kur'an'n, bilhassa hukuk ynden yaplan tefsirlerinde (ahkm tefsirlerinde) bu konuyu aydnlatmaya ynelik etrafl bilgi ve grler serdedilmektedir. Daha ok snn hukukularn dndakilerce savunulan bir gre gre burada iki hkm de ictihad sonucunda verilmi deildir; nki peygamberler vahye muhatap ve hukukim temel kaynaklar olan nasslara dorudan ulaabilecek halde olduklar iin ictihad etmeleri caiz deildir. Bu gr hukukulara ictihad yetkisinin verilip de peygamberlere verilmemesinin ma'kui olmad gerekesiyle eletirilmitir. te yandan bu gr kabul edilecek olursa, yani eer iki peygamber de nass ile hkm vermi iseler hangisinin esas alnaca problemi domaktadr. Hazret-i Davud'un henz hkme varmam olup, nce kendi grn bildirdii, sonra ise Hazret-i Sleyman'n grne gre hkm verdii eklinde bir dnce varsa da, yetin zahirinden her ikisinin de hkm verdii anlalmaktadr. Yine bir baka gr, Hazret-i Davud'un grnn kaz bir karar (hkm) deil de

.388- zen, 101.

284

slm Hukuku

fetva olduu ynndedir. Halbuki slm hukukunda peygamberlenn fetvsj hkm saylmaktadr. Yine Hazret-i Davud'un hkmnn Hazret-i Sleymn'mkiyle neshedildii gibi izahlar gedrenler de vardr. Ancak bu tarihte Hazret-i Sleyman'n henz peygamber olup olmad bilinmedii iin nesh kesin deildir. Bu konudaki bir gr de Hazret-i Davud'un hkmnn icdhad ile, Hazret-i Sleyman 'n hkmnn ise vahy sonucu verildii, bylece ikincisinin birinciyi neshettii ynndedir. Yine kimilerine gre, burada Hazret-i Dvud henz hkmn kesinletirmeden (ibram) Hazret-i Sleyman'n grn duymu ve onu hkme esas almtr. Dier yandan Hazret-i Sleyman'n kendiliinden bu hkme kar kmad, grn aklamas iin babasnn talepte bulunduu, hatta yemin verdirdii de kaydedilmektedir. Bu konuda Ehl-i snnete mensup mellifler arasndaki hkim gr ise, iki peygamberin de ictihadlaryla hkm verdikleri, Hazret- Sleyman'n hkmnn daha isbedi bulunduu ve Hazret-i Davud 'un bu hkme dnd (rcu) ve onu imza ve infaz ettii ynndedir^s?. Bu yetten hem ictihad ile itihadn nakzedil meyecei hkm karlmakta, hem de dvalara yeniden baklarak hatal hkmlerin bozulabilecei neticesine varlmaktadr. nki burada biribirine eit iki ictihad ve buna dayal iki hkm bulunmakta, bunlardan ikincisi herhangi bir sebeple daha sbedi grlerek ilkinin yerine gemi ve yerine getirilmitir. Bu ise gerekten istinafa ok benzemektedir. Kald ki yet metninde Hazret-i Sleyman'n hkmnde isabet ettii bildirilmekle beraber, her ikisinin de ilim ve hkm bakmndan vldkleri grlmektedir. Hazret-i D a v u d ' u n itihad yanl olsayd vlmezdi390. Aynca bu hdiseden, bir eyi itif edenin tazmin389- Cesss, V/.15; Kurtub, X]/309-312; eyhzde, 111/359; bn'l-Arab, lli/1255-1258. 390- bni Kayym, i/326-327. Hatta, "eer bu yet olmasayd kadlar lielk olurdu" denilmitir. Kurtub, X/309; bnl-Arab, 111/12.58.

ve "nceki eriatler"

285

le mkellef olduu hkm de karlmaktadr. Ancak hayvanlarn gndz verdikleri zarar hederdir. nki hayvanlarn gndz muhafaza etmek, iftiler iin ok zordur. A m a gece iin ayn ey sylenemez. Nitekim Hazret-i Dvud ve Sleyman'n baktklar dvada itlaf gece meydana gelmiti. slm hukukularndan birou da hayvanlarn gndz verdikleri zararn heder olduu grndedir^^'. 3 3 . Buna benzer bir hdise de snnet kaynaklarnda yer almaktadr. Hazret-i M u h a m m e d ' i n bildirdiine gre, Hazret-i Davud'un grp sonulandrd bir dvaya Hazret-i Sleyman yeniden bakarak farkl bir hkme varmtr. ki kadn yanlarnda birbirine ok benzeyen birer olan ocuu ile yolda giderierken bir kurt ocuklardan birini gtrm, kadnlar geride kalan ocuun kime it olduu hususunda ihtilfa dnce Hazret-i Davud'a vaziyeti intikl ettirmiler, Hazret-i Dvud ocuun byk kadna it olduuna karar vermi; taraflar daha sonra dvay Hazret-i Sleyman'a gtrmler; O da eline bir bak alp ocuu eit iki paraya ayrarak kadnlar arasnda paylarmaya hkmedince byk kadnn sessizliine mukabil kk kadn "Aman yle yapma, ocuk byn olsun!" diye tel eseri gstermi; Hazret-i Sleyman bu efkatli hareketin ancak gerek anneye t olabileceini dnerek ocuu kk kadna hkmetmiti^^. Yukarda Hazret-i Dvud ile Sleyman'n baktiklar dvayla ilgili yetier aklanrken bildirilen grler, aynen burada da ileri srlmtr. Hazret-i Davud'un delil olarak taraflardan yaa byk olann

391- bn'l-Arab, 111/1255-1256. 392- Buhr: Enbiy 40, Feriz 30; Mslim: Akdiye 20; Nes: Adbi'l-Kudl 16. Bu sonuncu kaynakta hads, bizzat "hkimin bakasmn hkmn bozmas" bal altnda verilmitir ki bu hadsin konuya delleti bakmndan nemlidir. Yine ayn kaynakta bu hads bir de "hkimin ilmiyle hkmetmesi" bal altnda tekrar edilmitir. Adb'l-Kudt 1. Bu hads, Tirmiz ve Ahmed bin Hanbel'in Msned'inde de yer almaktadr. Ayn hdise,az-ok farkl ifadelerle, bugn elde bulunan Tevrat'ta da vardr. 1. Krallar 3/16-28.

286

slm Hukuku

szne ve yeminine veya dva konusunun bu tarafn elinde olmas karnesine dayanarak hkm verdii iddia edilmise de hads metninde buna dir bir aklk bulunmamaktadr. Burada Hazret-i Sleyman "ldf bir hile" ile yeni bir delil elde etmi ve hkmn babasnn dayand delillerden daha gl grnen bu karneye dayanarak vermiti393 hdise de icdhad ile icdhadn nakzedilmeyecegine, dolaysyle isdnaf ve temyize; ayrca karneyle hkmetmenin cevazna delil alnmtr. |Ahd-i Atik'de bu hdise ayn evde uyuyan iki fahie kadn arasnda cereyan etmidr. Kadnlardan birisi, dierinin kendi ocuunu gece stne yatarak bilmeden ldrdn ve kendisinin ocuuyla bu ocuu deitirdiini syleyerek Hazret-i Sleyman huzurunda dvc olmutu (II. Samuel 3/16-28).| 34. K u r ' a n ' d a Hazret-i Sleyman ile Belkis kssasndan da baz hkmler karlmtr. Bu ok mehur kssa yledir (Nemi: 20-44): 2 0 . ( S l e y m a n ) k u l a r g z d e n g e i r d i ve yle d e d i : H d h d ' niin g r e m i y o r u m ? Yoksa k a y p l a r a m k a r t ? 2 1 . Ya b a n a ( m a z e r e t i n i g s t e r e n ) a p a k b i r delil getirecek y a d a o n u n c a n n iyice y a k a c a m y a h u t o n u b o a z l a y a c a m ! 2 2 . o k g e m e d e n ( H d h d ) gelip: B e n , d e d i , senin bilmediin b i r eyi r e n d i m . S e b e ' d e n s a n a ok d o r u (ve n e m li) b i r h a b e r g e t i r d i m . 2 3 . G e r e k t e n , o n l a r a (Sebeplilere) h k m d a r l k e d e n , k e n d i s i n e h e r ey verilmi ve b y k bir taht olan bir kadnla karlatm. 24. O n u n ve k a v m i n i n , A l l a h ' b r a k p g n e e secde e t t i k l e r i n i g r d m . e y t a n , k e n d i l e r i n e y a p t k l a r n ssl gsterm i d e o n l a r d o r u y o l d a n a l k o y m u . B u n u n iin dor u yolu b u l a m y o r l a r . 2 5 . ( e y t a n byle y a p m ki) gkl e r d e ve y e r d e gizleneni a a k a r a n , gizlediinizi ve a k l a d n z b i l e n A l l a h ' a secde etmesinler. 2 6 . (Hal-

.393-. Kurtub, Xl/3 13; bu Hacer Askaln, VI/362.

ve "nceki eriatler"

287

buki) byk Ar'm sahibi olan Allah'tan baka tanr yoktur. 27. (Sleyman Hdhd'e) dedi ki: Doru mu syledin, yoksa yalanclardan msn, bakacaz. 28. u mektubumu gtr, onu kendilerine ver, sonra onlardan biraz ekil de, ne sonuca varacaklarna bak. 29. (Sleyman'n mektubunu alan Sebe' melikesi), "Beyler, ulular! Bana ok nemli bir mektup brakld" dedi. 30. "Mektup Sleyman'dandr, rahman ve rahm olan Allah'n adyla (balamakta) dr." 31. "Bana ba kaldrmayn, teshmiyet gsterip bana gelin, diye (yazmaktadr.)" 32. (Sonra Mehke) dedi ki: Beyler, ulular! Bu iimde bana bir fikir verin. (Bilirsiniz) siz yanmda olmadan (size danmadan) hibir ii kestirip atmam. 33. Onlar, u cevab verdUer: Biz gl kuvvetli kimseleriz, zorlu sava erbabyz; buyruk ise senindir; artk ne buyuracan sen dn. 34. Melike: Hkmdarlar bir memlekete girdiler mi, oray perian ederler ve halknn ulularn alaltrlar. (Herhalde) onlar da byle yapacaklardr, dedi. 35. Ben (imdi) onlara bir hediye gndereyim de, bakaym eliler ne (gibi bir sonu) ile dnecekler. 36. (Eliler, hediyelerle) Sleyman'a gelince yle dedi: Siz bana mal ile yardm m ediyorsunuz? Allah'n bana verdii, size verdiinden daha iyidir. Hediyenizle (ben deil) siz sevinirsiniz. 37. (Ey eli!) Onlara dn; iyi bilsinler ki, kendilerine asla kar koyamyacaklar ordularla gelir, onlar muhakkak surette hor ve hakir halde oradan karrz! 38. (Sonra Sleyman mavirlerine) dedi ki: Ey ulular! Onlar teslimiyet gsterip bana gelmeden nce, hanginiz o melikenin tahtn bana getirebilir? 39. Cinlerden bir ifrit: Sen makamndan kalkmadan ben onu sana getiririm. Gerekten bu ie gcm yeter ve bana gvenebilirsiniz, dedi. 40. Kitaptan (Allah tarafndan verilmi) bir ilmi olan kimse ise: Gzn ap kapamadan ben onu sana getiririm,

288

slm Hukuku

dedi. (Sleyman) onu (melikenin tahtm) yanbama yerlemi olarak grnce: Bu, dedi, kr m edeceim, yoksa nankrlk m edeceim diye beni smamak zere Rabbimin (gsterdii) ltfundandr. kreden ancak kendisi iin kretmi olur, nankrlk edene gelince, o bilsin ki, Rabbimin hibir eye ihtiyac yoktur, ok kerem sahibidir. 41. Sleyman "Tahtn onun tanmyaca hale getirin, bakahm tanyabilecek mi yoksa tanmayacak m?" dedi. 42. Melike gelince: Senin tahtn da byle mi? dendi. O yle eevap verdi: Tpk o! (Sleyman yle dedi): Bize daha nee (Allah'tan) bgi verilmi ve biz mslman olmutuk. 43. Onu, Allah'tan baka tapt eyler (o zamana kadar tevhid dinine girmekten) alkoymutu. nk kendisi inkre bir kavimdendi. 44. Ona: Kke gir! dendi. Melike onu grnce derin bir su sand ve eteini yukar ekti. Sleyman: Bu, billurdan yaplm, effaf bir zemindir, dedi. Melike: "Rabbim! phesiz ben kendime yazk etmiim. Sleyman'la beraber, alemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum" dedi, [Kssa, benzer ifadelerle Ahd-i Atik'de de anlatlmaktadr (1. Krallar bb. 10). Ancak hikyenin sonunda ikisi evlenmemi; melike lkesine geri dnmtr.] Hazret- Sleyman'a hayvanlarn dilinden anlama hassas verilmid. O'nun hdhd ile mektub gndermesinin, tarih boyu kular, bilhassa gvercinler vastasyla haberleme dednin temeli olduu ileri srlmtr. Hazreti Sleyman'n mektubuna besmele ile balamas da slm tarihinde kabul grm; -mslman olmayanlara yazlsa bile- mektuplara besmele ile balamak det olmutur. Yine burada Hazret-i Sleyman'n mektubu zerine Belks erknyla meveret etmektedir. Erkn Haziet-i Sleyman'n mektubuna kar harb ile cevap verilmesi hususunda gr beyan etmilerdir. Buna ramen Belks meveret meclisi-

ve "nceki eriatler"

289

nin bu reyine muhalif hareket etmi; sulh ynnde davranmtr. Bu da h k m d a n n erknyla meveret etmesi gerektiini; ancak bu meveretten kan grlere uymak mecburiyetinde olmadn; meveret neticesinde kendisinde hs! olan gre uyacan gstermektedir. Nitekim meveret neticesinde vardklar neticeyi hkmdarlarna bildirmiler ve ii bunun reyine brakmlardr^^"* Hazret-i Sleyman'n Sebe lkesine yapt teklif, bugnn diplomasi diliyle nota olarak adlandrlabilir. Yine bu kssada devletlerin birbiri arasnda eli teati etmesinin de meruluu kmaktadr. Kar tarafa bol mikdarda hediye gtren eliler, biraz da bu yolla dmana kuvvetli grnme maksadyla gnderilmiti. Hazret-i Sleyman elilere gayet iyi m u amele etmitir. Bundan da elilikle gelenlere riyetin peygamberlerin snneti olduu sylenmitir^^^. Meveret, harb ncesinde nota vermek, devletler aras eli teatisi; elilere iyi muamele gibi hususlar zerine yegne nass bu deildir. Baka nasslar da vardr. Hazret-i M u h a m m e d ve Esbabnn da bu yolda hareket ettii malumdur. 3 5 . K u r ' a n ' d a Hazret-i Sleyman ile Belks kssasnda anlatldna gre, hdhd kuunun getirdii haber zerine Belks adnda bir kadn hkmdar tarafndan idare edilen Yemen'deki Sebe lkesini fethe kan Hazret-i Sleyman daha Kuds'teyken, " E y ileri gelenler! Belks'n

tahtn, O ve kavmi teslim olmadan, mslman olmadan nce kim getirir?" demiti. Veziri saf bin Berhiya bu emri keramet yoluyla yerine getirdi (Nemi: 38-40). Buradan da anlalyor ki teslim olup mslmanh kabul etmeden nce dmanlarn mal ganmet hkmndedir. Hazret-i Sleyman, Belks'n mslman olarak huzuruna gelip slmiyet'e girmeden bu tahtn getirilmesini, peygamberliine dellet eden bir mucize olarak istemiti. Nitekim he394-Kurtub, XIII/194. 395- Mehmed Vehbi, 262-268.

290

slm Hukuku

nz teslim olmadmdan Belks'n taht ganimet hkmndedir. Bir kimsenin maln mslman olduktan sonra ganimet almak caiz deildir. slm hukukuyla esk eriader bu bakmdan ayn hkmleri benimsemitir 3 9 6 . Chiliye devrinde, ganmetin drtte biri (mirba); ayrca ganimet datlmadan evvel kendisi in setii eyler (safiy) kumandana aitti. Hamidullah, bu yederin, slm hukukunda kadnlarn devlet bakan olabileceine delil tekil ettiini sylemektedir397. Nitekim vaktiyle Pakistan'da Fatma Cinnah' devlet bakan yapabilmek iin bu yet mesned gsterilmiti . Ancak yette buna dellet eden bir mn bulunmad gibi; Hazret- M u h a m m e d ' i n kisrnn kz iin syledii hads gayet muhkemdir. Bir kere Belks, melike iken mslman deil; yldzlara tapan bir kavimdendi. Mslman olduktan sonra da melikeliinin devam ettii hakknda sarahat yoktur; bilakis Hazret-i Sleyman'a tbi olduu anlalmaktadr. 36. K u r ' a n ' d a , Hazret-i Sleyman'n gnn muayyen saatinde adarn tefti ve muayene ettii anlatilr ve O ' n u n " m a l sevgisine, A l l a h ' a n m a y s a l a d n d a n d o l a y d t m " dedii nakledilir (Sd: 31-33). Bu yetten hkmdarn muharebe in zamann ardarna gre nceden hazrlanmas; zaman zaman da harb personeli ve mhimmatn kontrol etmesi gerektii neticesi kanimtir ^^s, Hazret-i brhm ve Hazret-i Sleyman'n dillere destan zenginlikleri, meru yoldan mal biriktirmenin cevazna da delil alnmtr. Eshb'n ou, bu arada cennede mjdele396- bn'l-Arab, 111/14.50. Tefsirlere gre, 40. yette geen, kitaptan bir ilmi olan kimse Asaf bin Berhiya'dr. Bu hdise evliynm keramet gsterebileceine delil alnmtr. Aynca seferlikte, sefer mddetine deil, mesafeye itibar edilecei de buradan karlmaktadr.. 397- Hamidullah, slm Hukukunun Kaynaklar Bakmndan Kitb- Mukaddes, 387. 398- Mehmed Vehbi, 299.

ve "nceki eriatler"

291

nen on kiiden Hazret-i O s m a n , Zbeyr, Taiha ve Abdurrahman bin Avf ok zenginlerdi. Hazret-i O s m a n , Tebiik gazsmda ykl bir servet balayp orduyu donatarak Hazret-i P e y g a m b e r ' i n duasn almt. Hazret-i Zbeyr lnce, miraslarnn herbirine krkbin dirhem gm kald. Hazret-i Abdurrahman bin Avf lnce, zevcelerinden birine, mirasn vasiyet nisab olan te birinden arta kalannn yirmidrtde biri olarak seksenbin altn verildi. Hazret-i Talha'nm gnlk geliri, bin altn idi. 37. K u r ' a n ' d a geen Ynus kssasndan anlaldna gre, Hazret-i Y n u s , kavmine haber verdii ilah azap tahakkuk etmeyince oray terkederek bir gemiye binmi; gemi denizin azgn sularnda yzemeyince denizciler " a r a m z d a e f e n d i s i n d e n tam b i r kle var, k u r ' a a t a l m d a o r t a y a k s n " demiler; k u r ' a atlnca Hazret-i Ynus'a km ve onu denize atmlard (Sfft: 140-141). Yine Meryem kssasnda Hazret-i Meryem'i himayesine alacak kimseyi tesbit etmek zere Tevrat yazdklar kalemleri suya atmak suretiyle k u r ' a ektikleri haber verilmektedir (l-i mrn: 44). Bu da eski eriarierde k u r ' a ekmenin meruluunu gsterir. Bunu, slm hukuku da kabul etmi; Hazret-i Peygamber bizzat bu yolda tatbikatta bulunmutur. Mesel, sefere giderken yannda gtrmek zere hanmlar arasnda k u r ' a ekerdi^^'?. Ksmet ve muhyeede, yani mterek maln kendisinin ve menfaatlerinin paylalmasnda kur'aya gidilecei bildirilmitir. Halfe, imam ve vel gibi kimselerin ta'yininde aranlan vasflar bakmndan eit adaylar arasnda da kur'aya gitmek merudur. Ancak tehlikeye m a ' r u z kalan geminin ykn hafifletmek iin yolculardan bazlarn denize atmak caiz deildir*. [Bu
399- Buhr; Hibe IS.ehdt 15,30,Cihd 64, Megzi 34,Tefsr-i Sre-i Nr 6, Nikh 97; Mslim; Fedil's-Sahbe 88,Tevbe 56, Nikh 38; bn Mce: Nikh 47, Ahkm 20; Eb Dvud; Nikh 39 (2138J; Drim: Cihd 30, Nikh 26; Ahmed bin Hanbel, 6/114,117, 197,269. 400- bn'l-Arab, IV/1610; Kurtub, XV/124.

292

slm Hukuku

kssa da Ahd-i A t i k ' d e Ynnus adl mstakil bir kitapta anlatlmaktadr; ancak knr'adan bahis yoktur.] 3 8 . Eshb- Kehf kssas K u r ' a n ' d a anlatlmaktadr (Kehf: 9-26). Hazret- s ' y a inanan yedi gen, beldelerinin (kuvvedi rivayete gre Efsus-bugnnki Tarsus) gayrimslim hkmdarnn (Dakyanns) zulmnden kam; saklandklar bir maarada yz kusur yl uyumulard. Sonra uyanmlar ve tekrar uykuya dnmlerdir. hir zamanda uyanacaklar ve Hazret- s Mesih'in yannda ktal edecekleri hadsde bildirilmektedir. Bunlarn uzun ve ibredi kssalar, tefsir ve tarih kitaplannda teferruariyla anlatlmtr. Yedi m ' m i n gencin bu kalar, zlimin zulmnden kamann cevazna delil ahnmrir ^o. Nitekim Hazret-i M u h a m m e d de Mekke'deki mriklerin zulm tahamml olunmaz hale gelince, Rabbinin emriyle, kendisine nanan insanlarn yaad Yesrib (bu tarihten sonraki adyla Medinet'l-Mnevvere) ehrine hicret etmid. K u r ' a n ' d a geen " K e n d i ellerinizle k e n d i n i z i tehlikeye a t m a y m " mealindeki lindeki yet (Bekara: 195) le dman ordusu bir misli fazlaysa harbe giriilmeyeceini bildiren yet (Enfl: 65) bu stikmettedir. 39. Hads kaynaklarmda yer alan Bin D i n a r B o r A l a m n K s s a s konumuz asndan nemlidir: Eb Hreyre anlatyor: "Reslullah Beni srail'den bin dinar bor para isteyen bir kimseden bahsetti. Beni srail'den bor talep ettii kimse: "Bana hidlenni getir, onlarn huzurunda vereyim, hid olsunlar!" dedi. steyen ise: "hid olarak Allah yeter!" dedi. br: "yleyse buna kefil getir" dedi. Berikisi "Kefil olarak Allah yeter" dedi. br: "Doru syledin!" dedi ve belli bir vde ile paray ona verdi. Adam deniz yolculuuna kt ve ihtiyacn grd. Sonra borcunu vdesi iinde demek maksadyla
401- bn'l-Arab, III/I227; Kurtub. X/360.

v e "nceki eriatler"

293

geri dnmek zere bir gemi arad, ama bulamad. Bunun zerine bir odun paras alp iini oydu. Bin dinan sahibine hitb eden bir mektupla birlikte oyua yerletirdi. Sonra oyuun azn kapayp dzledi. Sonra da denize getirip: (Ey Allahm, biliyorsun ki, ben falandan bin dinar bor almtm. Benden hid istediinde ben: "hid olarak Allah yeter!" demitim. O da hid olarak sana raz oldu. Benden kefil isteyince de: "Kefil olarak Allah yeter!" demitim. O da kefil olarak sana raz olmutu. Ben ise imdi, bir gemi bulmak iin gayret ettim, ama bulamadm. imdi onu sana emnet ediyorum!) dedi ve odun parasn denize att. Odun paras denize gmld. Sonra oradan ayrlp, kendini memleketine gtrecek bir gemi aramaya balad. Bor veren kimse de, parasn getirecek gemiyi beklemeye balad. Gemi yoktu ama, iinde paras bulanan odun parasn buldu. Onu ailesine odun yapmak zere ald. (Testere ile) paralaynca paray ve mektubu buldu. Bir mddet sonra bor alan kimse geldi. Bin dinarla adama urad ve: (Maln getirmek iin aralksz gemi aradm. Ancak beni getirenden daha nce gelen bir gemi bulamadm) dedi. Alacakl: (Sen bana bir eyler gndermi miydin?) diye sordu. br: (Ben sana, daha nce bir gemi bulamadm syledim) dedi. Alacakl: (Allah tela Hazretleri, senin odun paras ierisinde gnderdiin paray sana bedel dedi. Bin dinarna kavumu olarak dn) dedi," Hukukular bu hadsden, borta vdenin, deniz ticareti yapmann ve deniz yolculuuna kmann, bor vermede hid ve kefil istemenin caiz olduu hkmn karmlardr. 40. Hads kaynaklannda geen Creyc kssas da eski eriatlere it olup, ulemnn bir takm hkmler kard rivayetlerdendir. Bu kssa Beikte K o n u a n l a r n Kssas di-

402- Buhr: Kefalet 1, Buyu' 10, sti'zn 25.

294

slm Hukuku

ye bilinir. Hazret-i Eb Hreyre anlatyor: "Reslullah buyurdular ki: " kii dnda hi kimse beikte iken konumamtr. Bunlardan birincisi Hazret-i s'dm (kincisi): Beni srail'den Creyc adnda kendini ibdete vermi bid bir kul vard. Bir manastra ekilmi orada ibdetle meguld. Derken bir gn annesi yanma geldi, o namaz klyordu. "Ey Creyc! (Yanma gel, seninle konuacam! Ben annenim)" diye seslendi. Creyc: "Allahm! Annem ve namazm (hangisini tercih edeyim?" diye dnd). Namazna devama karar verdi. Annesi armasn (her defasnda kere olmak zere) gn tekrarlad. (Cevap alamaynca) nc armann sonunda: "Allahm, kt kadnlarn yzn gstermedike cann ahrta!" diye bedduada bulundu. Beni srail, aralarnda Creyc ve onun ibdetini konuuyorlard. O diyarda gzelliiyle herkesin dilinde olan zniye bir kadn vard. "Dilerseniz ben onu fitneye atanm" dedi. Gidip Creyc'e satat. Ancak Creyc ona iltifat etmedi. Kadm bir obana gitti. Bu oban Creyc'in manastrv(nm dibi)nde barnak bulmu birisiydi. Kadm onunla zin yapt ve hmile kald. ocuu dourunca: "Bu ocuk Creyc 'ten!" dedi. Halk (fkeyle) gelip Creyc'i manastrndan karp manastr yktlar, (hakaretler ettiler), kendisini de dvmeye baladlar, (lin edeceklerdi). Creyc onlara: "Derdiniz ne?" diye sordu. "u fahie ile zin yaptn ve senden bir ocuk dourdu!" dediler. Creyc: "ocuk nerede, (getirin bana?)" dedi. Halk ocuu ona getirdi. Creyc: "Brakn beni, namazm klaym!" dedi. Braktlar ve namazn kld. Namaz bitince ocuun yanma gitti, karnna drtt ve: "Ey ocuk! Baban kim?" diye sordu. ocuk: "Falanca oban!" dedi. Bunun zerine halk Creyc'e gelip onu pp okad ve: "senin manastrn altndan yapacaz!" dedi. Creyc ise: "Hayr! Eskiden olduu gibi kerpiten yapn!" dedi. Onlar da yaptlar. (Beikte konu-

ve "nceki eriatler"

295

anlarn ncs): Bir zamanlar bir ocuk annesini emiyordu. Oradan ahlanm bir at zerinde klk kyafeti gzel bir adam geti. Onu gren kadn: "Allah'm u olumu bunun gibi yap!" diye dua etti. ocuk memeyi brakarak adama doru ynetip bakt ve: "Allahm beni bunun gibi yapma!" diye dua etti. Sonra tekrar memesine dnp emmeye balad." Eb Hreyre der ki: "Ben Reslullah aleyliissaltu vesselmh, ehadetparmam azna koyup emmeye balayarak, ocuun emiini taklid ederken grr gibiyim." (Reslullah anlatmaya devam etti:) "(Sonra annenin yanndan) bir kalabalk geti. Ellerinde bir criye vard. Onu dvyorlar ve: "(Seni zniye seni!) Zin yaparsn, hrszhk yaparsn ha!" diyorlard. Criye ise: "Allah bana yeter, o ne iyi vekildir!" diyordu. ocuun annesi: "Allahm ocuumu bunun gibi yapma!" dedi. ocuk yine emmeyi brakt, cariyeye bakt ve: "Allahm beni bunun gibi yap!" dedi. te burada anneevlat karlkh konumaya baladlar: (Anne dedi ki: "Boaz tkanasca! Kyafeti gzel bir adam geti. Ben: "Allahm, olumu bunun gibi yap" dedim, sen: "Allahm! Beni bunun gibi yapna!" dedin. Yanmzdan cariyeyi dverek, zin ve hrszlk yaptm syleyerek geenler oldu. Ben: "Allahm, olumu bunun gibi yapma" dedim, sen ise: "Allahm, beni bunun gibi yap!" dedin). Olu u cevab verdi: "Gzelkyfetlibir adam geti. Sen: "Allahm, olumu bunun gibi yap!" dedin, ben ise: "Allahm beni bunun gibi yapma!" dedim. Yanmzdan bu cariyeyi geirdiler. Onu hem dvp hen de: "Zin ettin, hrszlk ettin!" diyorlard. Sen: "Allahm, olumu bunun gibi yapma! " dedin. Ben ise: "Allahm, beni bunun gibi yap! " dedim. (Sebebini aklayaym:) O atl adam cebbar zlimin biriydi. Ben de: "Allahm beni byle yapma!" dedim. "Zin ettin, hrszlk ettin!" dedikleri u zavall criye ise ne zin yapmti, ne de almti! Ben de "Allahm beni bu-

296

slm Hukuku

nun gibi yap!" dedim." ^'^ slm hukukular szkonusu kssadan eski eriatlerde namaz ve abdestin bulunduu neticesine varmlardr. Ayrca farz namazda iken anne ve baba arrlarsa, namaz bozup cevap vermek gerektii hkmn bu kssadan karmlardr. Nitekim Hazret-i Peygamber'in "Creyc eerfakih olsayd, namaz bozup annesine cevap verirdi." dedii rivayet edilir. Bu hkm, anne-baba eer namazda olduunu bilmediklerine gredir. Eer klnan nafile bir namaz ise, bilseler de bozar404. 4 1 . Hads kaynaklarnda, sriloullanndan, yarasnn sdrbna dayanamayp kendisini ldren bir adamn kssas anlatlmakta; onun bu yzden cehenneme gittii bildirilmektedir405. Bundan, velev ki aclara dayanamamak sebebiyle de olsa, intiharn, tanazinin yasak olduu hkm karlmtr 40fi. 4 2 . Hads kaynaklarnda Hazret -i Peygamber 'den Beni srail 'e it bir kssa nakledilmektedir. Buna gre, bir kimse bir bakasndan bir arazi satn alm; sonra bu araziden ii altn dolu bir testi kmt. Satn alan kendisinin yalnzca araziyi satn ald, altnlar almad gerekesiyle bu altn dolu testiyi geri vermek istemi, satan ise bu topra iindekilerle beraber sattn syleyerek kabul etmemiti. Bu iki sonra br bakasnn huzurunda muhakeme olunmular; kendisine ihtilflarn arzettikleri kimse de bunlara oullan ve kizlan olup olmadm sormu; birisi bir kz ve dieri de bir olu olduunu syleyince "bu olana bu Icz nilcl edin ve yeni evlilere bu altnlarn bir ksmn verin, kalann da mtereken kendinize sarfedin", diye aralarnda sulh temin etmiti. Bu hadsden, tahkmin, yani iki kiinin bir ihtilaf hakknda nc bir ahs hakem semelerinin meru oldu403404405406Buhr: Enbiy 50, 56; Amel fi's-Salt 7; Mslim: Birr 2 (2550). bn bidn, 1/459-460. Buhr: Enbiy 52; Zebd, lV/562-563; 1X/I93. bn Hacer Askaln, Vl/390.

ve "nceld eriatler"

297

u hkm karlmtr 4 0 7 , Buhr erhi Fethl Br'de hakemin Hazret-i Dvud olduu bildirilmektediHos. Hakem, dvay sulh yoluyla hallettii iin meselenin eski eriatlerdeki hkmnn ne olduu vazh deildir. slm hukukular arasnda byle bir hazinenin kime id olaca hususunda birbirinden farkl grler vardr. Bir define mslmaniarn oray fethinden nceye it iaretler tayorsa (=kenz-i chil), ganmet hkmnde olup, bete biri (=humus) alndktan sonra, mlk arazide bulunmusa, arazinin fetih annda temlik edildii kimseye; yoksa vrislerine braklr; onlar da yoksa beytlmle konur. Sahibsiz arazide ise bulana verilir. Defineler mslman iaretleri tayorsa (=kenz-i slm), lukata hkmndedir. Yani sahibi kmad takdirde beytlmle konur. Ancak arazinin sahibi veya sahibsiz arazide bulan, fakirse veya beytlmalden alaca olan kimselerden ise defineyi alr. Definenin mhiyeri tesbit edilemiyorsa (=kenz-i mtebeh), chiliye definesi kabul edilir. Drlharbde sahipsiz arazide bulunan definenin tamam bulanndr 4 0 9 . 4 3 . Yine hads kaynaklannda M a a r a E s h b m m K s s a s olarak bilinen bir hdise vardr. bn mer anlatyor: "Reslullah buyurdular ki: "Sizden nce yaayanlardan kii yola ktlar. (Akam olunca) geceleme ihtiyac onlan bir maaraya sndrd ve iine girdiler. Dadan (kayan) bir ta yuvarlanp, maarann azn zerlerine kapad. Aralannda: "sizi bu kayadan, slih amellerinizi efaati klarak Allah'a yapacanz dualar kurtarabilir!" dediler. Bunun zerine birincisi'yle dedi: "Benm yal, ihtiyar iki ebeveynim vard. Ben onlan ok kollar, akam olunca onlardan nce ne ailemden ne de hayvanlanmdan hibirini yedirip iirmezdim. Bir gn aa arama ii beni uzak-

407- Buhr: Enbiy 56; Zebd, lX/204-205. 408- ibn Hacer Askaln, VI/402. 409- Bilmen, IV/102-04.

298

slm Hukuku

lara att. Eve dndmde ikisi de uyumutu. Onlar iin stlerini sadm. Hl uyumakta idiler. Onlardan nce aileme ve hayvanlarma yiyecek vermeyi uygun bulmadm, onlan uyandrmaya da kyamadm. Geciktiim iin ocuklar ayaklarmn arasnda kvranyorlard. Ben ise st kaplar elimde, onlann uyanmalarn bekliyordum. Derken afak skt: "Ey Allahm! Bunu senin nzan iin yaptm biliyorsan, bizim yolumuzu kapayan u tatan bizi kurtar!" Ta bir mikdar ald. Ama kacaklan kadar deildi. kinci ahs yle dedi: "Ey Allahm! benim bir amca kzm vard. Onu herkesten ok seviyordum. Ondan km almak istedim. Ama bana yz vermedi. Fakat gn geldi ktla urad, bana bavurmak zorunda kald. Ona, kendisini bana teslim etmesi mukabilinde yzyinni dinar verdim; kabul etti. Arzuma nail olacam srada: "Allah'n mhrn, gayr- meru olarak bozman sana haramdr! " dedi. Ben de ona temasta bulunmaktan kandm ve insanlar arasnda en ok sevdiim kimse olduu halde onu braktm, verdiim altnlan da terkettim. Ey Allah'm, eer bunlar senin rtz-y erifin iin yapmsam, bizi bu skntdan kurtar." Kaya biraz daha ald. Ancak onlar kabilecek kadar almad. nc ahs dedi ki: "Ey Allahm, ben iiler altmyordum. cretlerini de derhal veriyordum. Ancak bir tanesi (bir farak pirinten ibaret olan) cretini almadan gitti. Ben de onun parasn onun adna iletip kr ettirdim. yle ki ok mal oldu. Derken (yllar sonra) kageldi ve: "Ey Allahn kulu! bana olan borcunu de!" dedi. Ben de: "Btn u grdn sr, davar, deve ve kleler senindir. Git bunlan al gtr!" dedim. Adam: "Ey Allahn kulu, benimle alay etme! " dedi. Ben tekrar: "Ben kesinlikle seninle alay etmiyorum. Git hepsini al gtr!" diye tekrar ettim. Adam hepsini ald gtrd. "Ey Allahm, eer bunu senin rzn iin yaptysam, bize u halden kurtulu nasib et!" dedi.

ve "nceki eriatier"

299

Kaya ald, kp yollarna devam ettiler." ^'o Bu kiinin, K u r ' a n ' d a haber verilen Eshb- Rakm oldua sylenmektedir (Kehf: 9). Rakm de maara mnsma gelen bir szdr. Bn kssadan, mam A'zam Eb Hanfe ve talebesinden mam Muhammed ve Zfer, emned tayan kimse (mstevda'), bu malla dcaret yaparsa, krn mal sahibine t olaca hkmn karmtr 4 i . Ayrca fuzlnin satnn cevaz da bu hdiseden stihra olunmutur. Fuzl, vekletsiz igren kimsedir. Bunun tasarruflar hakknda slm hukukular arasnda gr vardr: Birincisi btil, yani geersiz olduudur. kincisi mevkuf, yani askda olduu; mal shibi icazet verirse muteber olacadr. ncs ise mutlaka muteber olduudur. Bn nc gr Hanbellere it z (=ekstrem) bir grtr. Mezhebler arasnda mehur olan ilk ikisidir. Hazret-i Peygamber'in " Y a n m z d a o l m a y a m s a t m a y m " hadsi vardr ^12. Tasavvuf ehli bu hdiseden tevessln (salih kimseleri, mukaddes eyleri ve hayrl amelleri efaati yapmann) cevazna delil karmlardr. 4 4 . Hazret -i M u h a m m e d bir hadsinde yle bir hdise nakletmektedir: "srail oullarnda doksan dokaz kiiyi ldrm bir kimse vard. Bir rahibe, tevbe etmem caiz olur mu diye sordu. Hayr, dedi. Onu da ldrd. Bir bakasma sordu. O, olur ama iyi insanlarn yaad bir beldeye hicret etmen lzmdr dedi. Oraya doru yola kt. Yolun yansnda ld. Azab melekleri ile rahmet melekleri bu adam almak zere ihtilaf ettiler. Allah katndan, "Yolu ln. O beldeye yaknsa rahmet, deilse azab meleklerine verilsin" mealinde bir vahy geldi. O beldeye bir kar yakn bulundu ve afvedildi." Bu hdise, tevbe

410- Buhr: Enbiya 55, Byu' 98, cre 12, Hars 13, Edeb 5; Mslim: Zita 100 (2743); Eb Dvud: Byu' 29 (3387). 4 - Z e b d , VII/42. 412- Derv, 400. 413- Buhr: Enbiy 56.

300

slm Hukuku

messesesinin israil oullarnda da mevcudiyetini gstermektedir, slm hukukuuda da tevbe, yan sutan nedamet, baka yetler (Furkan: 6 8 - 7 1 ; Zmer: 53-54) ve mteaddit hadslerle de sabittir. slm limleri, ite zikredilen bu hadsi ve baka nasslar da delil alarak, K u r ' a n ' d a geen bir mmini teammden ldren kimsenin ebediyyen cehenn e m d e kalaca hkmnn (Nisa: 93), o kimseyi bizzat mslimn olduu iin ldren veya ldrmenin meru olduuna inanan kimselere mahsus olduunu sylerler. Dolaysyla mmin de olsa bir kimseyi kasden ve teammden ldren kimse, ksas cezasna arptrlsa bile, pimanlk getirmesi makbuldr. Mevzubahis hads aka buna dellet etmektedir 4 i 4 . 4 5 . Tevrat'taki rivayete nazaran, Hazret-i Y a ' k b , Msr'da vefat etmi, vasiyeti zerine olu Hazret-i Ysuf babasnn cenazesini Kuds yaknndaki Nur maarasna bugnki Hall ehri- gtrerek orada dedelerinin yanna defnetmitir (Tekvin 4 9 / 2 9 - 3 3 , 50/1-14). Hazret-i Ysuf, vefat ettiinde Msr'da defnedilmi, ancak drt yz sene sonra Hazret-i Ms sriloullar ile beraber Msr'dan ayrlrken O ' n u n cenazesini de vasiyeti zerine yanlarnda gtrerek ayn yerde babasnn yannda defnetmiti (Tekvin 50/24-26, k 13/19; Yeu 24/32). Burada Hazret-i brhm, Hazret-i Sre, Hazret-i shak, Hazret-i Ya'kb ve Hazret-i Ysuf beraberce medfundur. Bu rivyerin benzerini bn Hibbn, Hazret-i M u h a m m e d ' d e n de nakletmekted i r * i 5 slm hukukukularmdan bir ksm bu hdiseyi delil alarak, cenazenin bulunduu yerden baka yere nakledilmesine cevaz vermilerdir. Bir ksm hukuku da bu nakillerin ad geen peygamberierin vasiyeti zerine yapldn, peygamberierin vasiyetine riyet etmenin ise gerekli olduunu sylemitir. Ancak bir dier grup slm hukukusu,
414- bn Hacer Askaln, Vl/401-402. 415- bn Hibbn tarafndan nakledilmitir. Tuhfet'l-Muhtc, ni /203.

ve "nceki eriatler"

301

bunun eski eriatlerde caiz olduunu; bunun bizim de eriatimiz olmas iin artlarn tamam olmadn syleyerek muialefet etmitir. Nitekim Hazret-i P e y g a m b e r ' i n "Katledilenleri ldkleri yerde defnediniz!" hadsi bunu gstermektedir*'^. Hazret-i Peygamber, Uhud harbi ehidlerinin ehid dtkleri yerde defnedilmesini, hatta cenazelerini Medine getirmi olanlara da geri gtrmelerini emretm i t i 4 i 7 . Halbuki Medine mezarl yaknd. Yine am'n fethinde vefat eden Sahbler de burada - t o p l u olarak deil, ehid dtkleri ayr ayr yerlerde- defnedilmilerdi. Hazret-i i e , kardei A b d u r r a h m a n , M e d i n e ' y e on iki mil kadar uzaklktaki H u b i y y ' d e (veya Habee) vefat ederek M e d i n e ' y e getirildiinde, kabri banda "Allah'a yemin ederim ki, eer ben ldn yerde bulunsaydm, seni ldn yere defnederdim" demiti^'S. Bununla beraber S a ' d ibni Eb Vakkas ile Said bin Z e y d , M e d i n e ' y e drt mil m e safedeki Akk denilen yerde vefat etmiler; cenazeleri M e d i n e ' y e getirilip burada defnedilmiti. Abdullah ibni m e r de burada vefat etmi ve kendisinin Seref'de defnolunmasn vasiyet etmiti. E s h b ' d a n Cemel Vak'a'snda ehid den Hazret-i T a l h a ' n m cenazesi M e d i n e ' y e naklolunmu; Muaz bin Cebel de bizzat hanmnn kabrini aarak cenazesini nakletmiti. Hazret-i O s m a n , Mescid-i Nebev'yi geniletirken buradaki kabirlerin Cennet'l-Baki' kabristanna naklini emretmiti'*'^. Hazret-i Muaviye'nin de mescidi tevsiinde bu yolda hareket ettii bilinmektedir. Bu i Sahbe'nin huzurunda cereyan etmi ve hibiri kar kmam. Hatta Hazret-i Cbir, babasnn cesedini bizzat

416- Nes: CenSiz 83 (1978); Eb Dvud: Ceniz 38; Drim: Mukaddime 7; Syt, 319. Bunun harbde ehid denler iin olduu anlalyor. Nitekim Hazret-i Peygamber'in ve bilahare Sahbe'nin tatbikat da byle. 417- Eb Dvud: Ceniz 42 (3165); Tirmiz: Cihd 37 (1717); Nes; Ceniz 83 (4,79). 418- Tirmiz; Ceniz 60 (1055). 419-Zebd, IV/349-350.

302

slm Hukuku

kabrinden karp bir baka m e v k i y e naklettiini haber vermektedir42o. Haneflere gre henz defnedilmemi bir cenazenin, bulunduu yerden uzaa (bir grte sefer mesafesinden yakna, bir grte de birka mil uzaa) nakli ci z d i r 4 2 i . Mlikler bu konnda biraz daha geni dnmekte ve bir maslahat varsa cenazenin definden nce de, sonra da baka bir yere nakline cevaz vermektedir. Buna gre cenaze, kabri sel sularnn basmasndan korkulduu zaman, veya bereketi umulan bir mekna yahud da ailesinin kolayca ziyaret edebilecei bir mekna, hrmed gzedlmek artyla nakledilebilir422, Hazret- Peygamber'in Medine'de vefat edenlerin ilki olan st kardei Osman bin M a z ' u n ' n elleriyle kabre koyup bana ta dikip bilahare "bununla kardeimin kabrini iaretliyorum, ailemden vefat edenleri bunun yanma defnedeceim" sznden aile kabristan ittihaznn snnet oldua hkm karlmtr. ^23, Defnedildikten sonra ise cenazenin nakli veya yalnz kabrin almas, bir zaruret olmadka caiz deildir. Ancak Abdullah ibni beyy, lmnden sonra Hazret-i Peygamber'in emriyle kabrinden karlm, Hazret-i Peygamber O ' n a gmleini giydirdikten sonra tekrar defnedilmiti. slm hukukular bundan, bir ihtiya ve bir maslahat olduunda meyyitin definden sonra naklinin caiz olduu h k mn karmlardr. Haneflere gre, defn esnasnda kabirde kymedi bir eya kalmsa, kefenin baka birisine it olduu sonradan anlalrsa ve o da satmaya yanamyorsa, kabrin bulunduu arazinin bakasnn mlk oldua anlalrsa veya kabrin bulunduu yer uf'a yoluyla alnmsa.
420- Eb Abdullah el-Mevvk: et-Tc vc'I kll li-Muhtasar Hall, Beyrut 1416-1995 ,111 /76. 421- bn Abidn, 1/628-629. 422- Molla Halil bin shk el-Und: Muhtasar, Beyrut 1416 -1995 ,111/74-76; Eb Abdullah Muhammed bin Muhammed bin Abdurrahman el-Marib eiHattb: Mevhihu'l-Ceil erhu Muhtasar Ilall, Beyrut 1416/1995,74-75; et-Tc, 75-76. 423- Eb Dvud: Ceniz 63 (3206).

ve "nceki eriatier"

303

sn basknna veya ecnebi istilsna maruz kalmsa, dmann tacizinden veya soygancnnun kabri aacandan korkulursa, vahi hayvanlarn ama tehlikesi varsa meyyitin m e zar alp baka yere nakledilebilir. Yine dar olan bir mescidi geniletmek veya yer darl sebebiyle bir baka l gmmek maksadyla, artk kemikleri tamamen rm olan bir meyyitin mezar alabilir, kemikleri nakledilebilir. Kemiklerin ryp rmedii konusunda o beldede siregelen dete nazaran zan kfidir; bir phe olursa ehlihibreye mracaat edilebilir. Ayrca bir niz sebebiyle, szgelii meyyitin cinsiyeti hakknda bir phe varsa, bilirkii (kif) incelemesi iin mezar alabilir. Yine gebe bir kadnn ocuunun canl olduu hakknda bir phe varsa m e zar alarak meyyitenin kam yarlp ocuk karlr fi'ler butun bunlara ilveten, meyyit ykanmadan veya kefenlenmeden veya kbleden baka yere mteveccihen defnedilmise, ya da vasiyet etmise cenazenin nakledilebileceini sylerler425. Mlikler de, bir maslahat varsa defnedildikten sonra lnn bir yerden bir baka yere naklini caiz grr426. Hanbei mezhebi, definden sonra cenazenin nakli hususunda en geni grlere sahip mezhebdir. A n cak bunlar, lnn defnedildikten sonra, gmld yerden daha hayrl bir yere veya iyi bir kimseye yakn gmlmek iin nakledilebilecei hkmnden ehidlerin mstesna olduunu sylerler*^'?. Btn bunlardan anlalyor ki, slm hukukularnn ou, Hazret-i Ya'kb ve Hazret-i Ysuf'un cenazelerinin nakli hdisesini, slm hukukunda cenazenin bir maslahata mebni nakline delil almlardr. Nitekim Hazret-i Y a ' k b ' u n cenazesi, definden nce, mn-

424- bn bidn, i/628-629. 425- Abdiiamid e-irvn: Hiyct irvn al T^lfeti'l-Multc, Kahire 1315,111/202-206. 426- Hali] bin shale, I/74-76; Hattb, 11/75-77; Mevvk, ii/75-77. 427- bn Kudme, 2/51.

304

slm Hukuku

barek beldelere ve slih insanlara (ki ayn zannanda ailesidir) yakn gmlmenin fazleti sebebiyle ve vasiyeti zere Kuds havalisine nakledilmitir. Asrlar sonra sriloullar Msr'dan ayrlrken, Hazret-i Ysuf gibi mhim bir ztn na'n dman elinde brakmak istemeyerek yanlarnda gtrmlerdir. Bu iki hdisede de cenazelerin nakli meru ekilde ve maslahata mebni olmutur, slm hukukularndan cenazenin nakline cevaz verenler de, zaten bunu sz konusu artlarla takyid etmilerdir. 46, fi'lere gre, meyyitin ailesinin yaknna defninin herhangi bir kabristana defninden, mbarek meknlara veya slih insanlann yanna defninin de ailesinin yaknna defninden efdal olduu iin, M e k k e , Medine ve K u d s ' e veya slih insanlann yaad beldelere yakn iseler, ykanm, kefenlenmi ve namaz klnm cenazelerin, taaffn e t m e m e k artyla, buraya nakli caizdir. Hanbeller de cenazenin meru ekilde bir baka yere naklinde hi mahzur grmemektedir*2s. fi' ve Hanbellerin, ite burada Hazret-i Musa 'ya dir bir hdiseyi esas aldklar anlalmaktadr. Nitekim Hazret-i M u h a m m e d , Hazret-i Musa 'nn, lm melei ruhunu kabzetmek zere geldiinde, Allah'dan kendisini Beyt-i M a k d i s ' e bir ta atm yaklatrmasn ve orada vefat edip defnolunmasn dilediini sylemitir425. Bu hads de, mbarek yerlere ve slih insanlann yaad beldelere gmlmenin daha faziletli olduunu gstermektedir, Aynca Hazret-i M u h a m m e d de "llerinizi slih insanlann arasna defnedin. nki ller diriyken komusundan eziyet grd gibi lyken de grr" hadsini sylemitir^^o, 4 7 . Abdest ve namaz ibdetleri nceki eriatlerde de
4 2 8 - i b n Kudme, 2/510. 429- Buhr: Ceniz 1253, Enbiy 3155; Mslim: Fedil 4374, 4375; Nes: Ceniz 2062; Ahmed bin Hanbel, 7 3 2 6 , 7 8 2 5 , 8 2 6 2 , 10484; Zebd, lV/506. 430- Syt, 318.

ve "nceki eriatler"

305

kabul edilmitir. Nitekim namazm ve zektn srail oullarna da emrolunduu K u r ' a n ' d a aka bildirilmektedir (Bekara: 4 3 , 83; Th: 14; Ynus: 87). Hatta rivayete gre, namazda secdenin iki olmas da Hazret -i d e m ' i n eriatinden kalmadr. Nitekim kendilerine Hazret -i d e m ' e secde emri verildiinde melekler secde etmi, ardndan blis'in secde etmediini ve bu yzden lanetlendiini grnce kr iin ikinci kez secdeye kapanmlard^s. u yet meali de, eski eriatlerdeki namazn da rku' ve secdeii olduunu gstermektedir: " K ' b e y i , i n s a n l a r iin t o p l a n m a ve g v e n y e r i k l m t k . b r h m ' i n m a k a m m n a m a z yeri edinin, dedik. Evimi ziyaret edenler, kendini i b d e t e verenler, r k ' ve secde e d e n l e r iin t e m i z fut u n diye b r h m ve s m a i l ' e a h d v e r d i k " (Bekara: 125). Buna benzer baka yetler de vardr (szgelii Hac: 26). Hazret -i shak ve olu Hazret -i Y a ' k b ' a namaz ve zekt emredilmiti (Enbiy: 73). K u r ' a n ' d a Hazret-i uayb'n namaz kld ve kavminin O'nu ayplad haber verilmektedir (Hd: 87). Bir yette srail oullarndan Hazret -i Ms zamannda namaz klmalar, zekt vermeleri ve baka hususlarda ahid alnd bildirilmektedir (Bekara 8 3 , Mide 12). Bir baka K u r ' a n yeti melen Hazret -i M e r y e m ' i n yapt, dolaysyla eski eriatiere it olduu aka anlalan rk' ve secdeii bir ibdetten bahsetmektedir: " E y M e r y e m ! R a b b i n e g n l d e n b o y u n e, secde et, r k ' e d e n l e r l e b i r l i k t e r k ' e t ! " (-i mran: 43). Hazret- Peygamber kendisine peygamberlii bildirilmeden nce, rivayete nazaran byk dedesi Hazret-i brhm'in eriati zere, sabah ve akam ikier rek'at namaz klard. Bilahare M i ' r a c ' d a be vakit namazn farz klnd ve Hazret -i M s ' n m kavmine namazn farz olduu yine M i ' r a c hadsinden de renilmektedir. Hazret -i L o k m a n ' n , oluna tavsiyeleri arasnda namaz klmak ve zekt vermek de var-

431- Nianczde, 1/108.

306

slm Hukuku

dr (Lokman: 17). Hazret-i smail'e ve Hazret-i s 'ya namazn emredildii yine K u r ' a n yetlerinde bildirilmektedir (Meryem: 5 5 , 3 i ) . Bir baka yette de Hazret-i Zekeriyy'nn mbedde namaz klarken, meleklerin kendisine ileride faziletli, ififedi, slih bir peygamber olacak bir olan ocuu (Hazret- Yahya) mjdeledikleri anlatlyor (l-i mrn: 39). Eski mmederin namaz kldklar yeriere de mescid dedikleri yine K u r ' a n ' d a n anlalyor. Nitekim Eshb- Kehf'in halinden haberdar olanlarn maarann yanna bir mescid ittihaz etdkleri bildirilmektedir (Kehf 21), Hazret-i Peygamber, Hazret-i Cibril'in Beytullah'n yannda kendisine imam olarak iki kere be vakit namaz kldrdn ve sonra da, "Ey Muhammed! Bunlar senden nceki peygamberlerin vaktidir" dediini rivayet eder^^. Hazret-i Dvud ve olu Hazret-i Sleyman'n namaz kldklarn aka bildiren hadsler vardr ^ 3 3 . Hazret-i M u h a m m e d , sabah namazm ilk olarak Hazret-i d e m , leyi Hazret-i brhm, ikindiyi Hazret-i Y a ' k b , akam Hazret-i Dvud ve yatsy Hazret-i Ynus'un kldn buyurmutur 434_ ^ b desdn eski eriatlerde de olduunun bir baka delili Hazret- P e y g a m b e r ' i n "Bu benim abdestim ve benden nceki peygamberlerin ve brhm aleyhisselmn abdestidir" szd -435. Ayrca hads kaynaklarnda, Hazret-i brhm ve hanm Sre'nin Msr'a gidileriyle ilgili rivyederde, Msr hkmdarnn kendisine ilimesi zerine Sre'nin kalkp abdest alarak namaz kld bildirilmektedir 4 3 6 . srail oullarndan bid Creyc'in kssasndan da bu anlalyor. D e m e k ki abdest ve namaz onlarda da vard. K u r ' a n ' d a

432-Tirmiz: Sall 1 (149); Eb Dvud: Sall 2 , (393). 433- Buhr, Enbiy 40; ibn Mce: icmets-salt 174, 196 (1408); Nes; Mescid 6, (2, 34). 434- Geyln, 11/415. 435- bn Mce: Taharet 47; Ahmed bin Hanbel. 11/98 (5476). 436- Buhr: Hibe 26, ikrah 6, Enbiy 8 , 1 1 ; Mslim: Fedil 154;Tirmiz: Tefsir-i Sre-i Enbiy 3; bn IVlce: Taharet 4 1 3 , 4 1 4 .

ve "nceki eriatler"

307

" E y m n e d e n l e r ! Sizler M u s a ' y a ez e d e n l e r gibi olm a y m ! Allah O ' n u temize kard. O Allah katnda sevgili, erefli i d i " mealinde bir yet vardr (Ahzb 69). Kaynaklarda bn yetin esbb- nziJ, yani indirili sebebi anlatlrken deniyor ki: Hazret-i Ms gayet vakarl ve haya sahibi idi. Ykanrken bedenini kimse grmesin diye tenh yerleri seerdi. srail oollar ise ykanrken edep yerlerini rtmedikleri iin, Musa 'nn bedeninde bir hastalk olmasayd, byle yapmazd, dediler. Birgn Hazret-i Ms elbisesini bir tan zerine koymo ykanyordu. Ta elbiselerle beraber yovadanverdi. Hazret-i Ms bir mddet tan arkasndan gitti ve elbiselerini alp giyindi. B D arada srail oullan Hazret-i Ms 'nm bedenini grdler. Bedeni gayet gzel olup hi bir kusur ve hastalk yoktu^^^v g u yet, Hazret-i Ms eriatinde d e , edep yerlerini bakalannn yannda rtmek lzm olduuna dellet etmektedir. 4 8 . K u r ' a n , zektn Hazret-i brahim, smail, shak ve Y a ' k b ' a da emredildiini ve mmetlerine emrettiklerini bildirmektedir (Enbiy: 7 2 - 7 3 , Meryem: 54-55). Tevrat ve ncillerde de zekt ibdetinden bahsedilmektedir. Zekt, K u r ' a n tarafndan msimanlara da emredilmitir ve bilhassa Yahdlere emredilen zekt hkmleriyle, her iki dinde de zektn muhtalara verilmesi, yldan yla denmesi ve toprak mahsllerinden onda bir alnmas gibi baz hususlarda paralellik gsterir. 4 9 . Rivayete gre Ramazan aynda otuz gn oru tutmak Yahd ve Hristiyanlara da farz klnmt. Nitekim " E y m a n e d e n l e r ! O r u , sizden ncekilere f a r z k h n d gibi, size d e f a r z k l n d " mealindeki yet (Bekara: 183) bunu haber vermektedir. Yine Hazret-i Peygamber diyor ki: "Allah'a en sevimli gelen natnaz Dvud'un namaz; en sevimli gelen oru da Davud'un orucudur. Dvud,
437- Elmalil, V1/341; Nianczde, 213.

308

slm Hukuku

gece yars namaz klard. Yine O, bir gn oru tutar, bir gn tutmazd." 43s Hazret- Peygamber'in "Ehl-i kitabn orucu ile bizini orucumuz arasndaki fark sahur yemeidir-" sz de Yahd ve H n s d y a n l a n n sahura callcmadan oru tuttukiann gstermektedir. re gnnde Yahdlerin oru tuttuklar ve Hazret-i M u h a m m e d ' i n de M e d i n e ' y e geldiinde bu orucu tuttuu; sonra Ramazan orucu farz olunca re orucu mendub oru olarak varln devam ettirdii daha nce gemiti. Bir de nafile orulardan eyym beyz denilen oru vardr. Hazret-i d e m ' i n cennetten kt zaman eyym- beyz denilen ve ayn en pariak olduu gn (kamer ayn 13, 14 ve 5'i) oru tutmutu. Hazreti M u h a m m e d bu orucu haber vermi ve mmetine tavsiye etmitir. Yahdlere, orulu olduklar zaman, uyuduktan sonra yiyip imek ve cins mnsebet yasakti. Ayrca Yahdler iftar yldzlar grnnceye kadar geciktiriderdi. sl-^ miyet bunu neshederek orucu imsak ile gnein batisi arasndaki zamana mahsus klm, bunun dnda imsake kadar yiyip imeye ve cins mnsebete izin vermitir. Eshb'dan Kays bin Srma, orulu olduu bir gn, hanm akam yemeini hazrlamadan u y u m u , eski eriadere gre artk bir ey yiyip imesi haram olduundan ertesi gn bylece oru tutmutu. Bunun zerine " O r u gecesinde h a n m l a r n z a y a k l a m a k hell klnd... S a b a h n bey a z iplii s i y a h n d a n a y r l a n a k a d a r yiyip iin, s o n r a geceye k a d a r o r u c u t a m a m l a y n " mealindeki yet (Bekara: 187) gelmitir439. Bugn Yahd ve Hristiyanlar oru tutarlar; ancak bu artik perhiz eklini almtir. 50. Hac ibdeti ilk olarak Hazret-i d e m ' e emredilmiti. Daha sonra gelen peygamberlerin de K ' b e ' y i tavaf ederek haccettikleri kaynaklarda gemektedir. Abdullah ibn A b b a s ' n bildirdii zere: Hazret-i brhm, olu Ism438- Buhr: Enbiy 40. 439- Cesss. 1/214-215; Seyyidalizde, 198; Elmahl, 11/14;.

ve "nceki eriatier"

309

il ile beraber K'benin binasn tamamladktan sonra onu yedi kere tavaf etmid. Daha sonra, "nsanlar arasnda hacc ln et ki, gerek yaya olarak, gerekse uzak yoldan yorgun argn binier zerinde kendilerine it bir takm faydalar yaknen grmeleri, Allah'n kenderine rzk olarak verdii kurbanlk hayvanlar zerine belli gnlerde Allah'n ismini anmalar (kurban kesmeleri iin) sana (K'be'ye) gelsinler. Artk onlardan hem kendiniz yeyin, hem de fakirlere yedirin. Sonra kirlerini gidersinler. Adaklarn yerine getirsinler. Beyt-i Atk'i tavaf etsinler." mealindeki yederde (Hacc: 27-29) de bildirildii zere Allah ona insanlar hacca armasn emredince, Eb Kubeys dana karak "Agh, uyank olunuz. Rabbiniz sizin iin bir bey t yapmtr. Onu hac, ziyaret ediniz" demiti. Kyamete kadar hacca gelecek olan herkesin ruhu, lebbeyk (=buyurun efendim!) diyerek bu davete icabet etd. Telbiye, yani haclarn hacda sk sk bu sz sylemeleri de buradan kalma bir gelenekdr^^o. Mekke'nin her yerinde eski peygamberlerden izler ve haccn her mensikinde eski peygambederden gelme unsurlar vardr. Hac ibdetinde Hazret-i brhm'in yapt gibi yedi defa K ' b e tavaf edilir. Tavaf namaz, K ' b e avlusunda Hazret-i brhm'in makam olduu K u r ' a n ' d a bildirilen yerde kdnr (Bekara: 125). Hacer'in su aramak iin yedi defa aralarnda gidip geldii Saf ve Merve tepeleri arasnda yedi defa gidip gelerek say yaplr. Bu menzilin belli yerleri Hacerin yaptna uyarak sradi koulur. Hacer'lesved, Hazret-i d e m zamanndaki ahz -i misakta hid tutulan bir tat. Nitekim onu perken okunan duada da bu mn vardr (Allahm! Sana man eder, kitabn tasdik eder ve ahdimizde dururuz.)''^! Hacer, olu Hazret-i smail'in ayann altndan su aktn grnce kpt dilinde dur! m440- Hirev, 186; Nianczde, 157. 441- Seyyidalizde, 213-214; Nianczde, 157.

310

slm Hukuku

nsna gelen z e m ! z e m ! demesinden dolay, bugn K ' b e avlusunda bulunan ve mukaddes saylan suya zemzem denilmektedi -^2 Kurban bayramndan iki gn nce (Zillicce'nin sekizi) t e r v i y e gndr. Buna terviye denmesinin sebebi, Hazret-i brlim olunu kurban etmekle emrolunduu ryay ilk defa o gn grm; bu ryann eytan m, rahman mi olduu hususunda tereddt etmiti. Terviye, temkinlice ileri geri d n m e k , demektir *^3. Ertesi gn ayn ryay tekrar grnce artk bunun rahman olduuna kesin kanaat getirmi, dolaysyla bu gne bildi manasna arefe denilmitir*^. Arefe gn Arafat denilen yerde vakfe yapldktan sonra, yine Hazret-i brhm'e uyarak bayramn birinci gn Mina kynde kurban kesilir. Sonra eytan talama denilen ibdet yerine gelinir. Burada eytan sembolize eden ve cemre denilen dikili ta vardr. Rivayete nazaran, oluna fidye olarak Hazret-i brhm'e gnderilen ko kaarak byk cemrenin olduu yere gelmi; Hazret-i brhm yakalamak iin arkasna dt koa burada yedi ta atm; ko ikinci cemreye gelince yedi ta da burada atm; nc cemreye gelince yedi ta da burada atarak, sonunda kou M i n a ' d a yakalamt. Koun kamasnn hikmeti, kurban yeri olan Mina'nn ortaya kmasyd. Bugn mslmanlar bu cemreye yedier ta atarlar; Min a ' d a da kurbanlarn keserler. te remy-i cimar denilen eytan talama, bu detten kalmadr^^. 5 1 . itikf, yani ibdet maksadyla mescidde bir sre bulunmak eski eriatlerde de vard. Byk tefsir bilginle442-Seyyidalizde, 215. 443- Teviyc, ayn zamanda, sulamak mnsma da gelir. (Erv-yrv-irvcn) den tef'il bbndadr. Abbiis halfesi Hrn Red'in hanm Zbeyde'nin getirUii su olan Ayn- Zbeyde gelmezden evvel, haclar develerine krbalarn doldurup ykler, bu gn Arafala giderlerdi. Ayn- Zbeyde gelince su bol olmutur. 444- Hirev, 174; Seyyidalizde, 220-221. 445- Hirev, 177-178; Seyyidalizde, 222.

ve "nceki eriatler"

311

rinden Katde, eski eriatlerde itikfdaki bir kimsenin arada karak hanmyla beraber olup tekrar itikfa dnebildiini rivayet etmektedir. Bu hkm, Kur'an'da "Mescidlere ibdete ekilmi olduunuz anlarda hanmlarnza hi yaklamaym!" mealindeki yetle (Bekara: 187) neshedilmitir^e. 52. Kurban ibdeti Yahdlik ve Hristiyanlkta kabul edilmiti. lk kurban Hazret-i brhm'in kestiine inanlr (Tekvin: 22/13). Buna dir haberier Kur'an'da da yer almaktadr: "(Oradan, Keldnerin elinden kurtulan brhm) Ben Rabbime gidiyorum. O bana doru yolu gsterecek. Rabbim! Bana slihlerden olacak bir evlad ver, dedi. (Sonra am'a gitti.) te o zaman biz onu akll bir oul ile mjdeledik. Babasyla beraber yryp gezecek aa eriince: Yavrucuum! Ryada seni boazladm gryorum; bir dn, ne dersin? dedi. O da cevaben: Babacm! Emrolunduun eyi yap. nallah beni sabredenlerden bulursun, dedi. Her ikisi de fesbm olup, onu aln zerine yatr uca: Ey brhm! Ryay gerekletirdin. Biz iyileri byle mkfatlandrrz. Bu, gerekten, ok ak bir imtihandr, diye seslendik. Biz, oluna bedel ona byk bir kurban verdik. Geriden gelecekler arasnda ona (iyi bir nam) braktk: brhm'e selm! dedik. Biz iyileri byle mkfatlandrrz. nk o, bizim m'min kullarmzdandr." (Sfft: 99-111). slmiyetteki kurban kesme emri de, bu hdiseyle yakndan ilgilidir. Hatta ahkm tefsirierinde diyor ki, bir insan olunu kesmeyi adaa, koyun keserek adan yerine getirmesi gerekir. Ayrca, hu hdise, peygamberierin ryasnn, aslnda vahy olduunu da gstermektedir^"^. Geri ok daha eskiden, Hazret-i dem'in ouihn Hbil ve Kabil kssasn-

446- Elmalil. 11/19. 447- bn'l-Arab. lV/1606. 1608.

312

slm Hulcuku

dan, kurban ibdednin bu eriatte de bulunduu anlalmaktadu". nki her ikisi de Allah'a kurban takdim etmilerdi. Hbil'in sammi olarak, ihlsla takdim ettii kurban kabul edilmi; Kbil'inki kabul edilmemid. Bunun zerine K a b i l , Hbil 'i ldrmt. Bu bilgiler tarihlerde gemektedir. Fakat nasslarda bu kssann, gerek Hbil ve Kabil arasnda gedi, gerekse kurbanla ilgisi hakknda bir aklk bulunmadndan; semav dinlerde ilk defa kurban kesenin Hazret- brhm kabul edilmesi daha dorudur. Nitekim Hazret- M u h a m m e d ' i n kurban keserken bizzat, "Bu, atamz brhm'in snnetidir" dedii rivayet edilir^'s. Bugn Yahd ve Hristiyanlarda da kurban mefhumu vardr; ancak hayvan boazlama eklinde icra edilmemektedir. Mslmanlktaki kurban iin aranan baz vasflar, Yahdliktekiyle ayndr. Kr, topal, boynuzu krk, sakat ve sair hayvanlar, ayrca bir yl doldurmam davar, her iki dinde de kurban olamaz. 5 3 . Adak (nezr) eski enaderde de vard. K u r ' a n ' d a , mran'n kars Hanne'nin karnndaki ocuu M e r y e m ' i ibdet ve hizmet iin Allah'a adad anlatlmaktadr (l -i mran: 3 5 ) 4 4 9 . y i n e K u r ' a n ' d a , Hazret -i Meryem'in konumama orucu adad gemektedir (Meryem: 26). slm hukuku ada meru kabul etmi; ancak konumamak zere oru tutmay n e s h e t m i t i r 4 ^ o . Chiliye devrinde adak bilinmekteydi. Hatta Yesrib'de ocuu yaamayanlar, ocuklarn Yahd olarak yetitirmeyi adariar; ocuklar dnyaya gelince de onu Yahdlere teslim ederlerdi. Yahdler arasnda byle hayli ocuk vard. Hicretten sonra Yahdler blgeyi terkederlerken asl aileleri bu ocuklar almak iste-

448- bn Mce: Edhi 3 (3128). Bu hads, Ahmed bin Hanbel'in Msned'inde de vardr. 449-Cesss, 11/291. 450- Cesss, V/45-46. Konumama orucunu nesheden hads iin bkz. Buhr: Eymn 3 I: Mlik: Eymn 6, (2, 475); Eb Dvud: Eymn 23.

ve "nceki eriatler"

313

diler; bunun zerine " D i n d e z o r l a m a y o k t u r " yeti (Bekara: 256) nazil olunca Hazret-i Muhammed bu ocuklarm geri istenemeyeceine hkmetmitir*^! devirde meru isteklerin yerine gelmesi .durumunda hayvan adanmas usul de criydi, 5 4 . Hitan, yani snnet olmak tarihte ilk Hazret-i brhm'in eriatinde grlmektedir. Bu eriatte hkm caiz olan hitan, Hazret-i Ms eriatinde farz klnmt 4^2. Hazret-i M u h a m m e d , hitan, yani snnetin Hazret-i brah i m ' d e n kalma olduunu bildirmekte ve bunu mmetine emretmektedir*^^, islm hukukunda hitan, bazlarna gre kuvvetli bir snnet; bazlarna gre ise vcibdir. 55. Hazret-i M u h a m m e d , "ayleden nehyetmeyi dnmtm; sonra hatrladm ki ranllarla Rumlar bunu yapmaktalar ve ocuklarna da bir zarar olmamaktadr" buyurmutur*^*. Demek ki Rumlarla Iranllardaki gaylenin meruluu, slm hukukunda da cevazna delil alnm oluyor, ayle (veyayle) emzikli kadnla kocasnn cins temas kurmas demektir, bu devredeki cins temasn ste, dolaysyla ocua zarar verdii rivayet edilir. Bu devrede hmile kalnmas halinde stn kesilecei veya bozulaca, dolaysyla da ocuun gdadan mahrum kalaca dnlebilir. Nitekim "ayle yapmak suretiyle ocuklarma gizlice ldrmeyin" mealinde bir hads de vardr*^^. Her iki hads birbirine zd grlmemitir. yle ki bu iki hads bir arada mtla edildiinde; ayleden yasaklama sz konusu olmad; olsa olsa kerahetin mevcudiyeti anlalmaktadr. nki ha451-Elmall, 11/168. 452- Kef'l-Esrn Pezdev, 111/879. 453- Buna dir hadsler Ktb-i iltenin hepsine ve mam Ahmed bin Hanbel'in Msned'inde vardr. 454- Mslim; Nikh 140-l41-,Eb Dvud: Tbb 16; bn Mce: Nikh61;Tirmiz: Tbb 27; Nes: Nikh 54; Drim: Nikh 33; Mlik: Red 17; Ahmed bin Hanbel: Vl/361,434. 455- Eb Dvud; Tbb 16 (3881); bn Mce: Nikh 61 (2021).

314

slm Hukuku

dslerden birinde bildirilen zarar her ocuk iin deil, ancak baz ocuklar iin vriddir. Veya ikisi arasnda bir ncelik sonralk mnasebeti vardr, dolaysyla nesh vki olmutur. 5 6 . Tarihlerde diyor ki: "Hazret- m e r ' i n halfehi zamannda Eshb'dan Eb Mse'l-E'ar Sus ehrini fethettiinde hkmdar saraynn hazneleri arasnda kilitli bir oda grm; ehir halk almasn istemedii halde am, eride uzun boylu ve ri yapl bir cesed bulmutu. Bu cesedin kime it olduunu sorduunda, "Danyl aleyhisselmdr. Vaktiyle bu ehirde ktlk olmutu; hkmdarmz Bbil hkmdarndan Hazret-i Danyl'i bu tarafa gndermesini rica etmi; o da kabul edip gndermiti. O'nun dualaryla ktlk sona erdi. Hkmdarmz O'nun burada alkoydu; vefat ettiinde de buraya defnolundu. O zamandan beri ne zaman bir bel gelse, buraya gelir, dua ederiz, duamz kabul olur, muradmza ereriz" dediler. Eb Ms bu hdiseyi Hazreti m e r ' e haber verdi. O da Hazret-i Danyl' oradan karp, kefene sarp, cenaze namaz klarak defnetmesini emretti, Eb Ms, Hazret-i Danyl'i defnederken parmandaki yz karp Hazret-i m e r ' e gndermid. Yzkte, biri erkek, bin dii iki arslann, ortalarndaki bir ocuu dilleriyle okayp yaladklar resmedilmid. Hazret-i mer bunu grnce gzleri yaard. Bunun sebebi uydu: Buhtunnasr hkmdar olduunda, senin zamannda doan bir ocuk senin helakine sebep olacak, dediklerinde, doan ocuklar ldrttnden, Hazret-i Danyl doduunda annesi ocuunu bir ormana saklam; bu ormanda biri erkek, dieri dii iki arslan gelip O'na bekilik yapmlard. Hazret-i Danyl bydnde Allah'n ltf ve ihsann unutmamak iin bu hli mhrne nakedip, her zaman bakard." ^56 jte slm hukukular, canl resmi yasan ele alrken, Hazret-i Danyl'in yznde arslan srerinin bulunmasn, uzaktan baknca grlmeyen sredn naknn mahzuriu olmad hkmne delil kabul etmilerdir ^sv.
4.56- Nianczde, 1/289. 457- (bn bidn. V/317.

ve "nceki eriatler"

315

SON SZ
slm hukuk tarihinde, Hazret-i M u h a m m e d ' i n kendisinden nceki peygamberlerin eriatleriyle, yani hukuk dzenleriyle amel edip etmedii ihtilaf konusu olmutur. Bir grup Hazret-i Peygamber'in eski eriatlerin hkmleriyle amel ettiini, dolaysyla bunlarn slm hukuku asndan bir kaynak olduunu sylemektedir. Ancak bu hkmlerin yet veya hadslerle haber verilmi olmas art aranr. nki K u r ' a n ' d a bu kitaplarn tahrif edildii, insan szlerinin kartrld bildirilmektedir. kinci bir grup Hazret-i Peygamber'in eski eriatlerin hkmleriyle amel etmediini, dolaysyla bunlarn slm hukuku bakmndan kaynak tekil edemeyeceini kaydetmektedir. Eski eriatlerde de bulunan baz hkmleri Hazret-i Peygamber tatbik etmise, kendisine yle vahyedildii iin tatbik etmirir, eski eriatlerin hkmleri balayc olduu iin deil. nc bir gr sahipleri ise, eski eriatlerin hkmlerinin, peygamberiiin tabiati gerei artk Hazret-i M u h a m med'in de eriari olduunu, dolaysyla yet ve hadsle haber verilip neshedildiine, yani yrrlnn bittiine dir delil bulunmadka, bunlann slm hukuku bakmndan da kaynak tekil edeceini kabul etmektedir. Hukukulann ounun bu gr kabul etmesi bouna deildir. nki bu gerekten ihatal gr benimsendiinde, birbiriyle grnte tearuz arzeden, atan nasslar kolayca telif olunabilmektedir. Btn dinler ayn esaslan ihtiva ettiinden ve s-

316

slm Hukuku

lmiyet de, nceki dinleri tamamlamak iin gelmi ve sadece geici hkmleri yrrlkten kaldrmtr. Bu geici hkmler o zamanki insanlarn artlarna uygun olarak vaz edilmi ve artk bir maslahat tamayan hkmlerdir. Nitekim akaide dair kitaplarda, bir eyin bir zaman iin uygnn olmas, dier zamanlar biin de uygundur demek olmad; bunun bir doktorun hastasna eidi zamanlarda eitli ilalan tavsiye etmesi gibi olduu br akl delil olarak bildirilmektedir. Bir hastalk iin verilen ilalar bile o zamann tb bilgisi ve hastann durumuyla yakmdan ilgilidir. Bir zaman sonra o kii yine ayn hastala yakalansa, eski reeteyi yaptnp ayn ilalan kullanmas uygun olmayacaktr. Yeniden bir doktora mnayene olmas ve yeni yazlacak bir reeteyi tatbik etmesi gerekecektir. Aksini kabul etmek, ilah hkmler arasmda bir ternzun varln kabul etmek olur, ki bu da dinlerin esprisiyle uynm iinde olmayan bir grtr. Hukuk sistemlerinin birbirinin etkilemesi, hatta birinin dierinin orijinini tekil etmesi bakadr; bizzat o hukukun hkm olarak uygnlanmas bakadr. Birincisi hukuk felsefesiyle ilgili bir konudur. kinci durumda o huknk sisteminin hkmleri, mernluunu tamamen iinde nygnland hnkuktan alr, it olduu hukuk sisteminden deil. ktibasda durum byle deil mi? Szgelii, Fransz kanunu T r k i y e ' d e iktibas yoluyla kabul edilse, T r k i y e ' d e Fransz hukuknnun uyguland sylenebilir mi? Ancak Trk hukukunun orijini, menei Fransz hukukudur, denir. Nerede kald ki, bir kanun hazrlanrken szgelii Fransz mevzuatndan da yararlanlsa, bu kannnun Fransz kanunu olduu sylensin. Bir kannn merulnnnu, kendisini kabul eden devletin otoritesinden alr, iktibas edildii veya istifde edilerek hazrland devledn deil. Ya, hi istifde bile sz konusn olmayp, hkmler arasnda tesadfi benzerlikler varsa, bu kanun oradan alnmadr, denilebilir mi? yle

ve "nceki eriatler"

317

ki, hi ortak yn bulunmayan cemiyetlerde geerli kanun hkmleri bile, bazen birbirine alacak derecede benzemektedir. Bu bir tesadf eseri olabilecei gibi, hukukun genel prensiplerinin dnyann her yerinde ve her devrinde ayn olmasndan da kaynaklanabilir. Hukuk sistemleri arasnda etkileme ve benzerlik kanlmazdr. Bu, mterek orijinli Yahd ve slm hukuklar iin szkonusu olabilecei gibi; biri beer dieri ise lah meneli Roma hukuku ile slm huknku arasnda da olabilir. Hele hele aym corafya ve zaman diliminde geerli hukuk sistemlerinin birbiriyle etkilemesi ok tabidir. Z a m a n olarak eski olmakla beraber stn kltre mensup cemiyetlerin hukuklar, sonraki hukuk sistemlerini de etkiler. Bazen de bir hukuk sisteminin kayna beeri ise, bir baka hukuk sisteminin toptan iktibas mmkn olabilir. Ancak vahy kaynakl hukuk sistemlerinde bu sz konusu olamaz. Vahy kaynakl huknk sistemleri -slm hukukunda olduu gibi- bazen boluk brakp, bu boluklar beer iradenin doldurmasna izin verebilir. Bu durumda, sz konusu snrii yasama yetkisini kullanacak kii (ekseriya hkmdar), bir baka hukuk sisteminden hkmler iktibas edebilecei gibi, baka hukuk sistemine it hkmler, bir halk arasnda teaml olarak yerieebilir. Ancak bu hkmler o ilah hukukun genel prensiplerine aykr olamayaca gibi, meruluk temelini de o ilah hukuktan alaca iin ondan ayr olduu iddia edilemez. Sz gelii Osmanllarda padiahn byle mahdut teri salhiyeti (snrii yasama yetkisi) vard. Buna dayanarak getirilen hkmlere rf hukuk denirdi. Bu hukuk, Osmanllarda yrrlkte bulunan slm hukukundan ayr bir hukuk saylmamaktadr. Bilhassa Musev hukuku ile slm hukukuna it hkmler arasnda alacak derecede benzeriikier vardr. Bu tabidir, nki her ikisi de vahy kaynakldr. Nitekim K u r ' a n ' d a , " O r u , sizden n c e k i l e r e f a r z k l n d g i b i .

318

slm Hukuku

sizin zerinize de farz klnd" ve benzeri tarzdaki ifdeler, her iki hukuk sisteminin arkasndaki mterek ri'e dellet etmektedir ki bu da vahydir. Tevrat'ta hemen her hukuk hkme it ibarede, bunun rabbin emri olduu bildirilmektedir. Aynca her iki hukuk sistemi de ayn corafyada d o m u ve gelimitir. Nitekim slm kltrnde Musev hukuku le ilgili bilgiler dier hukuk sistemlerinkinden ok daha fazladr. ayet sevlikle ilgili bilgiler de, en az Musevlikte olduu kadar slm dnyasna yaylsayd, slm hukukunda bu eriatin hkmlerine benzer ok sayda hkm olurdu. Kald ki, kilise hukuku, slm hukukunun teekklnden ok sonra Roma hukukunun nemli nfuz ve tesiri altinda ortaya kmtr. Ancak bu demek deildir ki, bugn elde bulunan Tevrat veya ncil, srf mukaddes metinler olduu iin veya her hangi bir sebeple, szgelii o hususta daha elverili hkmler ierdii iin, tatbik olunabilir. Kitap ve snnede eski eriatierden olduu haber verilen, a m a tatbiki aka emredilmeyen hkmlerin tatbiki, artik slm hukukunun tatbiki demektir. Eski eriatierde de bulunan bir hkm K u r ' a n ' d a da emredilmise, artik bu bir K u r ' a n hkmdr. nceki eriatierde de bulunduu zikredilsin (oru gibi) veya zikredilmesin (nikh gibi). Byle bir h k m , emredilmeksizin K u r ' a n ' d a haber veriliyorsa (ksas gibi), ite bunun esas ahnp alnamayaca ihtilafldr. Bu husus, Hazret-i M u h a m m e d ' i n hadsleri iin de byledir; nki o K u r ' a n ' d a n sonra mstakil bir sri' saylr. Hazret- M u h a m m e d eski eriadere it br hkm, bunun esk eriadere it olduunu aka syleyerek veya sylemeyerek tatbik ettiyse; bu artk snnede sabit bir slm hukuku hkmdr. D e m e k ki, K u r ' a n veya snnet, byle bir hkmn variin sadece haber verdiyse ve slm hukukunda bunun hilfna bir baka hkm yoksa, ite bu hkmn uygulanp uygulanamayaca ihtilf konusu olmutur.

ve "nceki eriatler"

319

Metodolojik bakmdan belki nemli bu ihtilfn, neticeye tesiri pek yoktur. nki eski eriatlere it hkmlerin, nasslarla, yani kitap ve snnetle haber verilmi olmayanlarnn veya neshedildiine dir delil bulunanlarn kaynak saylamayaca hususunda zaten ittifak vardr. Yukarda da getii zere, sdece Tevrat veya ncil'de bulunduu iin bir hukuk hkm alp tatbik etmek mmkn deildir. nki bu kitaplar orijinal nshalar olarak kabul edilmemektedir. K u r ' a n veya snnette bildirilse bile, neshedilmi hkmler de delil olamaz. Nasslarn haber verdii ve aka tatbikini emrettii hkmler bakmndan da mesele yoktur, nki bunlar artk eski eriatlerie deil, nassla sabit hkmlerdir. htilaf, nasslarla haber verilip de aka tatbiki emredilmi olmayan hkmlerle ilgilidir. Bir ksm hukukular bunlarn slm hukuku bakmndan da yrrlkte olduunu sylerler ve ictihadlarna esas tutarlar. Bunlann slm hukuku bakmndan kaynak olamayaca grnde bulunan hukukular, varlklan inkr edilemedii iin, bu hkmlerin baka delillerle sabit olduu ve artk eski eriatlerin deil, slm hukukunun hkmleri saylaca grndedirier. Hazret-i Peygamber'in eski eriatlerde bulunan hkmlerie amel etmesi, ister vahy, ister kendi inisyatifiyle olsun, ayn neticeye varr. Zira O'nun tatbikat slm hukuku iin esastr. Hazret-i Peygamber Msevlerin re orucunu tutmutur; ama artk bunu Yahdlerin tuttuu' gibi tutmam; kendi eriatinin oru iin arad unsuriara gre hareket etmirir. Dolaysyla bu oru artk Hazret-i M u h a m m e d ' i n eriati haline gelmitir. Eski eriatiere it hkmler, edilie-i erbaa'dan (kitap, snnet, icma' ve kyas) sonra gelen mstakil tl bir kaynak saylmasa bile, hi deilse artk snnet hkm olduu iin kaynak deeri kazanmaktadr. Byle bir hkmn, kitap veya snnette yalnzca haber verilip, Hazret-i Peygamber'den bu yolda bir tatbikatn bilinmiyor olmas, bunlaria amel edilmeyeceini gs-

320

slm Hukuku

termez. lah vahyin eseri olan hkmler de, insanlann maslahatlan ve ihtiyalan zamanla deitike deimektedir. Bu deimeyi peygamberler haber vermektedir. Hi deimeyip aynen kalan hkmler de vardjr. Demek ki bunlar hukukun genel prensipleridir. Deitii bilinmeyenler, madem k bunlann ilah meneli hkmler olduu yaknen sbut bulmutur; o halde slm hukukuna it saylmaldr. Bir baka deyile nceki eriatlere it hkmler, nassla haber verilmi ve neshedilmemi olmak artyla tatbik olunabilir. O halde mstakil bir kaynak olmaktan ziyde, kitap ve snnetin mul iinde dnlrse, sz konusu grler arasndaki grnte ayrlk uzlatmlm olacaktr. Netice itibariyle slm hukuku eski eriatlere it hkmlerden: 1. Bazlann aynen kabul etmitir. Bunlann bir ksm hukukun u m u m prensipleridir. Cezlann ahslii, anne ve babaya iyi muamele, mlkiyet hakkna sayg gibi. Bir ksm da lian, ksas, recm cezas, faiz alp verme yasa, iki kzkardele ayn anda evli o l m a m a , le^ kan ve domuz eti y e m e m e , snnet olma gibi hkmlerdir. 2. Bazlarn deitirerek veya gelitirerek kabul etmitir. Taaddd-i zevcat, kasme, mehr, oru, hac, kurban gibi. 3. Bazlann ise neshetmitir. Oul varken kzlann vris olamamas, karde ve yeenlerle evlenebilme, ganmet malnn kullanlamamas, hrszn ve borlunun kle yaplmas, sebt gnnn mukaddeslii gibi. lah hukuk sistemlerinin hkmlerinin birbirine benzemesi, birbirini etkilemesi gayet tabidir. Bunun sebebini de, bu hukuk sistemlerinin arkasndaki mterek kaynakta, orijinde aramak lzmdr. Bu mterek kaynak dindir, dolaysyla ilah vahydir. yleyse bir dine it olduu

ve "nceki eriatier"

321

sabit bulunan hukuk hkmlerin bir baka ilah hukuk sisteminde de tatbike medar olmas mmkndr. nki hepsinde de sri', hukuk koyucu mterektir. Ancak zamann gerei ve insanlann maslahat gerei bir takm hkmlerin alnmamas veya deitirilmesi de tabidir. K u r ' a n ve snnedn, geldii zaman cri bulunan hukuk prensipleri ve rflerden bazlann aynen veya deitirip gelitirerek kabul ettii grlmektedir. Bu hukuk prensiplerinin ou eski eriatierden kaynaklanmaktadr; teamller de o devirde insanlm varm olduu en mkemmel seviyeyi gsterir. Esas maksad adaletin tecellisi olan slm hukuku, geldii devirdeki veya daha nceki hukuk ve teaml hkmlerden bazlarn aka reddediyorsa, bunlann tahrif veya ketmedilmi ya da artk adaleti tecelli ettirmekten uzak hkmler olduu dnlebilir. Ya da naslann, insanl daha ileri bir seviyeye gtrme sikiyle sevkedildiine hkmedilebilir. Yine de eski mukaddes metinlerdeki hkmlerie Jslm hukukundakiler arasnda artc benzeriikler vardr. Eer Tevrat ve ncil'in orijinal nshalan ile bunlardan nceki mukaddes metinler bugn elde olsayd, slm hukukuyla bunlar arasnda phesiz ok daha fazla benzeriik ve paralellik bulunduu grlecekti. Bu benzeriikler son zamanlarda yaygnlaan K u r ' a n ' n tarihsellii faraziyesine de cevap tekil eder. Dolaysyla nceki eriadere it hukuk hkmlerin K u r ' a n ve snnette -nefyedilmeksizin- haber verilmesi, artk bunlann nass olduunu gsterir. Kur'an ve snnette haber verilmemi olanlann gereklii, slm hukuku bakmndan pheli sayldndan bahis konusu edilemez. Kur'an ve snnette haber verilse bile aka nefyedilmi hkmlerin, yrrik zamanlannn bittii anlalr. Bylece nceki eriaderin hkmlerinin tatbik ediHp edilmedii meselesi de zlm olur.

ve "nceki eriatier"

323

KAYNAKA

el-mid, Eb'l-Hseyn: el -hkm fi Usli'l-Ahkm, Messeset'l-Haleb Kahire. Ahmed bin Hanbel: el-Msned, Kahire 1313. Ate, Sleyman: Kur 'an'da Peygambo-ler Tarihi, stanbul 2002. Aydemir, Abdullah: Tefsirde sriliyyat, Ankara 1979. Aydn, Mehmet: "Bat ve Dou Hristiyanhna Tarihi Bir Bak", Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, C: XXVU,Y: 1985, s: 123-148. Ayntb Mehmed Efendi: Tefsir-i Tibyan, Dersedet 1317. Beydv, Kdi: Envru't-Tenzl, (Hiye-i eyhzde ile beraber), stanbul 1306. Bilmen, mer Nasuhi: Hukuk- slmiyye ve Istlhat- Fkhiyye Kamusu, stanbul 1985. Birgiv Mehmed Efendi: Cevhere-i Behiyye-i Ahmediyye f erhi'I-Vasyyeti'l-Muhammediyye, (Kdzde Ahmed Efendi erhi ile beraber), stanbul 1332. Bratton, Fred Gladstone: Yakn Dou Mitolojisi, Trc. Nejat MuaUimoglu, stanbul 1995. el-Buhr, Abdlaziz: Kef'I-Esrr al Usii mam Pezdev, Kahire 1307. el-Buhr, Eb Abdullah Muhammed bin smail: Sahih-i Buhr, stanbul 1315. Cen-ahoglu, smail: "Kur'an Kerim ve Hanifler", Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Yl: 1963, Say: XI, s: 81-92.

324

slm Hukuku

el-Cesss, Eb Bekr: Ahkm'l-Kur'an, Dlmushaf Kahire. Challaye, Felicien: Dinler Tarihi T r c : Sannih Tiryakiolu, stanbul 1960. , Muazzez lmiye: K u r ' a n , ncil ve Tevrat'n Smerlerdeki Kkeni, 2.b, stanbul 1996. ed-Drim, Eb Muhammed: e!-Cmi'u's-Sahih, Tahkik: Seyyid Abdullah Him el-Yemn el-Meden, Medine-i Mnevvere 1386/1966. ed-Dervi, Abdurrahman b. Abdullah: e-er'iu's-Sbka ve med hcciyyetihi fi'-er'ii'!-slmiyye, Riyad 1410. Eb Dvud: es-Snen, Kahire 1280. Eb Zehra, Muhammed: slm Hukuku Metodolojisi, Trc; A. ener, Ankara 1973. Encyclopaedia Judaica, 17 cild, Keter Publishing House Jerusalem Israei. Encylopaedia of Religions and Ethics, ed. James Hastings, 12 cild, Edinburgh, 1980, Ergin, Feridun: P a r a Politikas, stanbul 1975. Galanti, Avram: T r k l e r ve Yahdler, stanbul 1928. - Sm Vz- Kanun: H m u r b i , Ms, M u h a m m e d , stanbul 1927. el-Gazl, Eb Hmid: el-Mustasf, Kahire 1356. Geyln, Seyyid Abdlkadir; Gnyet't-Tlibn.Trc: A. Faruk Meyan, stanbul 1975. Graetz, H. Hirsch: History of the Jews, J.P.S. English ed. 1930. Gmhnev, Ahmed Ziyeddin: Cmi'u'l-Mtn f Hakk Env'is-Sfti'l-lhiyye (Ehl-i Snnet 'tikad), Trc; A. Kabak-F Gne], stanbul 1992. Gnel,Aziz; T r k Sryaniler Tarihi, Diyarbakr 1970. Gner, Osman; "brhim Dinlerdeki Mterek Din Pratiklerin Yorumlanmas S o r u n u " , Ondokuz Mays niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Say: 12-13, Samsun 2001. el-Hdim, Muhammed: Berka-i Mahmudiyye, Trc. Bed-

ve "nceki eriatier" leddin etiner/Hasan Ege/Seyfeddin Ouz, stanbul 1988.

325

- Menfi''d-Dekik erhu Mecmi'ii'l-Hakik, Dersedet 1308. Halil bin shk el-Ciind: Muhtasar, (Mevhib ve Tc hiyeleriyle), Beyrut 1416/1995. Hallf, Abdlvehhab: slm Hukuk Felsefesi, Trc: Hseyin Atay, Ankara 1985. el-Hattb, Eb Abdullah: Mevhibu'l-Cell erhu Muhtasar Hall, Beyrut 1416/1995. Hamidullah, Muhammed: slama Giri, Trc. Kemal Kuu, 2.b, stanbul 1965. - slam H u k u k u n u n Kaynaklar Asndan Kitb- VIukaddes,Trc. brahim Canan, Atatrk niversitesi slami limler Fakltesi Dergisi, 3. say, Ankara 1979; 4. say, Ankara 1980. - "slm limlerde sriliyyat yahut Gayr- slm Meneli Rivayetler", Atatrk niversitesi slm limler Fakltesi Dergisi, S: 2, Y: 1977. - slam Peygamberi, Trc. Said Mudu, 3. b, stanbul 1972. Hamidullah/Bousquet/Nallino: slm Fkh ve Roma Hukuku, Trc: K. Kuu, stanbul 1964. Hey'et: el -Fetav'l-Hindiyye, Beyrut 1400/1980. el-Hirev, Munddn M. Emin: Meric'n-Nbvve, Trc: Altparmak Muhammed Efendi, stanbul 1986. bn bidn, Seyyid Muhammed Emin: Hiyetii Reddi'lM u h t r , C: I, Bulak 1299; C: V, Dersedet 1307. bn Hacer el-Askaln: Fethu'l-Br, Beyrut 1402. bn Hacer el-Heytem; lihfet'l-Muhtc erhu Minhc, (irvn ve bn Kasm hiyeleriyle). Kahire 1315. bn Kayym el-Cevziyye: 'lm'l-Muvakki'n, Kahire 1374. bn Kudme: el -Mun, Alem'l-Ktb Beyrut. bn Kuteybe: el-Marif, Trc: Hasan Ege, elale Yaynevi stanbul. bn Mce: es-Snen,Tahkik veTa'lik: Muhammed Fud Ab-

326 dlbk, Kahire 1953. bn Melek: erhu'l-Menr, stanbul 1965.

slm Hukuku

bn'l-Arab: A h k m ' l - K u r ' a n , Kahire 1376. bn'l-Hmm: et-Tahrr f UsJi'l-Fkh, Kahire 1351. shak Efendi, Harputlu: Dy'l-Kulb, stanbul 1293. smail Hakk, zmirli: lm-i Hilaf, stanbul 1330. znik, Mehmed bin Kutbddin: Miftahl-Cenne (Mzrakl lmihal), Tabasks 1268. Johnson, Paul: Yahudi Tarihi,Trc: Filiz Orman, stanbul 2000. Kdi lyaz: e-if bi Tarifi Hukuki'1-Mustafa, Trc: Naim Erdoan/Sleyman Erdoan, stanbul 1413/1993. Kdizde Ahmed Efendi: Ferid'l-fevidfBeyni'l-Akid, Cemal Efendi Matbaas stanbul. Kastaln: el-Mevhib'l-Lednniyye, Trc: Mahmud Abdlbk/jhsan Uzungngr, I. cildi, stanbul 1972; 2. cildi Derseadet 1316. Kestelli Mustafa Efendi: Hiyet'l-Kestel al erhi'lAkidi'n-Nesefiyye, stanbul 1976. el-Kettn, Abdlhayy: et-Tertib'l-driyye, Trc: Ahmet zel, stanbul 1990(1), 1993 (III). Koksal, Mustafa Asm: slm Tarihi (Medine Devri), stanbul 1 9 8 1 , C . I . Kprl, M. Fuad: " F k h " , Unvan ve Istahlar, slam ve Trk Hukuk Tarihi Aratrmalar, stanbul 1983. - "slm H u k u k u " , slm Medeniyeti Tarihi, Ankara 1963. Kurei, Enver kbal: Faiz Nazariyesi ve slm, Trc. Salih Tu, stanbul 1966. el-Kurtub, Eb Abdullah Muhammed: el-Cmi'ul-Ahkmi'l-Kur'an, Kahire 1387/1967. Lewinsohn, Richard: Cins Adetler Tarihi, Trc. Ender Grel, stanbul 1966. Lewittes, Mendell: Jewish Law, Jason Aronson Inc. Nevv Jersey 1994.

v e "nceki eriatier" Mahmud Es'ad: Tarih-i Jm-i Hukuk, stanbul 1331.

327

Mlik bin Enes: el-Mu vatta', Tahkik: M. Fuad Abdlbki, Kahire 1951. Mehmed Vehbi: Ahkm- K u r ' n i y y e , 4. b, stanbul 1971. Metz, Rene: W h a t is Canon L a w ? , New York 1960. el-Mevvk, Eb Abdullah: et-Tc ve'l kl! li -Muhtasan Hall, Beyrut 1416-1995. Molla Hsrev: Mir'at- Usl erhu Mirkati 'l -Viisl, Dersedet I32I. Mslim, Eb Hseyn bin Haccac el-Kueyr: Sahih-i Mslim, stanbul 1333. - Sahih-i Mslim,Trc: Ahmed Davudolu, stanbul 1983. en-Nabls, Abdlgan: el-Hadkat'n-Nediyye erhu etTarikati'l-Muhammediyye, stanbul 1290. en-Nes': es-Sneni Nes, Kahire 1383/1964. Nianczde Muhammed Efendi: Mir'at- Kinat, stanbul 1987. Okandan, Recai Galib: Umumi H u k u k Tarihi Dersleri, stanbul 1951. Oki, M. Tayyib: Baz Hadis Meseleleri zerinde Tetkikler, stanbul 1959. Ortayl, lber: "Yahudilerin-Mslmanlarn eriatlar ve Hristiyanlk", jslmiyt. Yl: I, (1998), Say: 4, s: 127-133. Osman Nuri: Mecelle-i Umr- Belediyye, stanbul 1337. zen, Adem: Yahudilikte badet, stanbul 2001. Pnipt, Senullah: Tefsir-i Mazhar, Delhi 1382. Quint, Emanuel B./Hecht, Neil S.: J e ^ i s h Jurisprudence, Harward Academic Publishers, New York 1980. RahmetuUah Efendi: zhr'1-Hak, Trc: mer Fehmi/Niizhet, stanbul 1972. es-Sa'leb, Eb shak Ahmed: el -Aris, Kahire 1310. Sava Paa: slm Hukuku Nazariyat Hakknda Bir Etd, Trc; Baha Arkan, Ankara 1955.

328

slm Hukuku

Seignobos, Charles: Avrupa Milletlerinin Mukayeseli Tarihi,Trc: Samih Tiryakiolu, stanbul 1960. es-Serahs, emsleimme: Usl's-Serahs, Drlma'rife Beyut. Serhend, eyh Ahmed: Terceme-i Mektbt- mm- Rabbn e-eyh Ahmed Frk Serhend, Mstekmzde Sleyman Sa'deddn Efendi, (Terceme-i Mektbt- Muhammed Ma'sum ile beraber), Derseadet 1277. Seyyidalizde Ya'kb: Meftih'l-Cin erhu ir'ati'lslm, stanbul 1288. Shahak, Israel: Yahudi Tarihi Yahudi Dini, Trc. Ahmet Emin Da, stanbul 2002. es-Syt, Celleddin: el-Cmi'us-Sar, Kahire 1323. e-irz, Eb shak: el-Lem' R Usli'l-Fkh, Matbaat Muhammed Ali Sabih Kahire. e-a'rn, Abdlvehhb: el-Mzn'l-Kbr,Trc. A. Faruk Meyan, stanbul 1980. e-tb: e!-Muvfakat,Trc: Mehmet Erdoan, stanbul 1990. engn, dris: K u r ' a n Kssalar zerine, zmir 1994. e-evkn: rd'l-fuhl il Tahkiki'1-Hakk miu lmi'lUsl, Drlma'rife Beyrut. eyhzde Muslihddin el-Kocev: Haiye al Tefsr-i Kd Beydv, stanbul 1306. e-ihristn, Ebu'l-Feth Muhammed: el-Milel ve'n-Nihl, Tahkik: Muhammed Seyyid Geyln, 2. b, Beyrut 1395/1975. - Tercme-i Milel ve Nihi, Trc: Nh bin Mustafa, Derseadet 1302. (Merh'I-Menf erhi'l-Eml kenarnda). imek, Said: K u r ' a n Kssalarna Giri, stanbul 1993. e~irvn, Abdlhamid: Hiyet irvn al Tuhfeti'lMuhtc, Kahire 1315. Tahtv, Seyyid Ahmed: Haiye ale'd-Drri'l-Muhtr, (Terceme-i Tahtv), Trc. Seyyid Abdlhamd Ayntb, stanbul 1285. - Haiye ale'l-Merk'l-Felh erhu Nri'l-zh, stanbul 1327. Takprzde Ahmed: Mevduat'l-Ulm, Derseadet 1313.

ve "nceki eriatier"

329

Tercman, Abdullah: 1\hfet 'I -Erb, stanbul 1402/I98I. et-Tirmiz, Eb s: el-Cmi'u's-Sahh, Bulak 1292. Topuolu, Hamide: Eski srail H u k u k u , Ankara 1948. Yalman, Ahmed Emin: Yakm Tarihte Grdklerim ve Geirdiklerim, 2.b, stanbul 1997. Yazr, ElmalU Hamdi: H a k Dini K u r ' a n DiU, stanbul 1992. Yddnm, Suat: Mevcut Kaynaklara Gre Hristiyanhk, Ankara 1988. ez-Zebd, Zeynddn: Sahh-i Buhr Muhtasar Tecrd-i . Sarh Tercmesi,Trc: Babanzde Ahmed. Nam, C: I, 9. b, Ankara 1987; C: II, 9. b, Ankara 1985; Trc: Kmil Miras, C: IV, 8.b, Ankara 1985; C: VI, 8. b, Ankara 1987, C: VII, 8. b, Ankara 1987; C: IX, 8.b, Ankara 1986; C: XI, 8. b, Ankara. ez-Zeydan, Abdlkerim: slm H u k u k u n a Giri, Trc: Ali afak, stanbul 1985. ez-Zeyla', Eb Muhammed Cemleddin: Nasbu'r-rye, Kahire 1357/1938. Zeytinolu, Erol: "slam ve Dier Sistemlerde Faiz", Para, Faiz ve slam, SAV 1987. Zuhayl, Vehbe: Usl Fkhi 'I -slm, Dmek 1989.

v e "nceki eriatler"

331

INDEKS

Abdest 306

156, 2 5 7 - 2 5 8 ,

304,

293 boanma 8 i , 8 4 - 8 5 , 133, 1 3 4 , 2 1 7 - 2 1 8 Buhtun nasr 39 105,

Adak 125-126, 146 d e m 2 9 - 3 0 , 3 3 - 3 4 , 62, 101, 152, 154, 157, 184, 227,253-255,306,309 Aforoz 7 9 - 8 1 , 8 4 , 129 Aada 4 4 Alama Duvar 40 Ahbr 1 2 , 2 1 1 Ahd-i Atk 17, 3 9 , 4 1 - 4 2 , 6 7 , 113, 121 Ahd-i Cedd 1 7 , 6 7 apokrif 6 5 - 6 6 arefe 3 1 0 Arius 8 ] , 85 Arz- Mev'd 38 srler 39-40 a-1 rabbn 146 re 2 i , 201

C
canon 7 7 Criye 9 9 , 1 0 2 , 167, 2 1 7 , 223, 295 Cihd 2 3 , 3 7 , 1 1 4 , 1 2 8 , 183, 189,221,255-256,291 Cinayet 2 2 7 , 2 4 2 , 252 Codex uris Canonici 8 0 Cule 2 6 6 Curia Romana 7 9 - 8 0

D
Danyl 3 1 4 dva 1 1 4 , 1 1 9 , 2 3 2 , 2 8 2 , 2 8 6 Dvud 2 9 , 3 9 , 4 9 - 5 1 , 5 4 , 6 9 , 90, 1 2 0 - 1 2 1 , 1 8 6 , 2 1 0 , 2 3 0 , 2 5 5 , 2 8 0 - 2 8 5 , 2 9 7 , 306 Dayyan 5 6 Decretum 7 8 , 8 0 define 2 9 7 defn 3 0 2 diyet n o , 1 6 7 , 2 2 0 , 2 3 1 - 2 3 2 , 270 D o u m kontrol 1 3 3 , 2 3 3 D o m u z 2 4 , 8 2 - 8 6 , 1 1 5 , 140141,218,225,233,235,256, 2 6 i , 320

B
Bbil 9,36,39,41,44,46, 4 8 - 4 9 , 5 9 , 6 i , 6 2 , 6 3 , 7 2 , 120, 123,312, Bahra 8 7 , 2 1 2 Barnabas ncili, 66 Bet din 5 6 Beyt-i Makdis 2 2 , 1 4 5 , 3 0 4 Beyt-i mukaddes 4 0 Beyt-i Midras 2 4 2 bor 108, 1 0 9 , 2 7 6 , 2 7 7 , 2 9 2 -

332

islm Hukuku

D v m e yap rmak 11T drahoma 101 Dn yemei Ol, 221

gusl 3 3 , 120, 141, 155, 170, 218,224-225,231,235-236 ayle 313

E
Ed- 250 Efltun 6 9 eii 1 6 5 , 2 8 7 , 2 8 9 Emnet 109, 1,38-139,276. 281-282,293 Endogami 103 cnterdi 7 9 Eshb- Kehf 2 9 2 , 3 0 6 Eski Ahid 102-10.3, 115, 119. 121-122, 129, 13.3-134, 139, i 94,198,222,230 evlenme 7 9 , 8 8 , 9 5 , 100, 102, 105, 129-130, 1.32, 134, 179,22i esogami 103 Eyyb 2 9 , .37, 6 2 , 1 0 7 , 2 6 6 267,275

H
Hbil 3 5 , 2 2 7 , 2 5 2 , 3 1 1 - 3 1 2 Hac 119, , 145, 151, 1.56, 308-309, 320 halaka 4 4 , 7 1 halfe 3 3 - 3 4 , 2 4 8 , 2 8 1 , 2 9 1 Hall (Hebron) 37 Hm .36,251 Hmurbi 4 1 , 5 9 - 6 3 Hrn 2 9 - 3 2 , 4 0 , 4 4 , 5 0 , .54, 102,120,170,191,211,267268 Havr 6 4 - 6 6 , 6 9 , 7 3 , 147 Havra 4 3 , 2 4 2 Hav\'a 3 4 Hayz 2 1 8 , 2 2 1 , 2 2 4 Hermes 35 Herodes 4 0 , 104 hrsz 109, 1 1 1 , 2 3 2 , 2 6 5 Hzr 1 2 , 2 7 1 , 2 7 3 - 2 7 4 , 2 7 6 hibeden rcu' 2 5 5 hle 265 hisbe 267 hitan 3 7 , 7 6 , 117, 1 3 9 , 3 1 3 hlle 218

Faiz 9 5 , 1 3 8 , 2 3 9 , 2 6 2 , .320 Fetret devri 9 2 , 153, 177 Filistin 3 6 - . 3 8 , 4 0 , 4 6 - 4 7 , 6 8 , 7 3 , 104, 125, 127, 1 3 3 , 2 2 0 , 2 7 8 Firavun 32, 1 9 0 , 2 6 5 Fuzl 2 9 9

i
G
Gamra 4 4 , 71 Ganmel 3 7 , 1 L 5 , 2 3 1 , 2 8 9 290,297,320 gasb 2 7 6 Geri Dn Kanunu 57 Gra[ianus78,80 g n e 110 ibra 109, 1 9 4 , 2 1 9 brhm 1 8 - 1 9 , 2 9 - 3 1 , 3 6 - 3 7 , 9 1 , 9 3 , 118, 1.52-1,53, 1.55-1.57, 162-164, 172, 183-185, 189, 2 2 7 , 2 3 4 , 2 3 8 , 2 5 3 , 2.55, 2.57, 2 9 0 , 3 0 0 , .305-306, 308, 3 i 0-312 bran 1 6 , 3 6 - 3 7 , 6 4 , 9 9 , 2 1 9 , 224

ve "nceki eriatler"

33.3

cre 192, 2 4 9 - 2 5 0 ctihad 1 3 , 4 6 , 7 1 , 1 7 3 , 2 5 9 , 283-284,286 i k i 2 1 , 2 4 , 117, 140-41 Iddet21, 106, 1 2 1 , 3 7 drs 2 9 , 3 5 , 9 0 Iltz258 lya 3 9 , 122 ntihar 2 9 6 Ifdad 1 1 2 , 2 2 3 , 2 6 9 s 1 9 , 2 9 - 3 1 , 4 0 , 4 7 - 4 8 , 5 3 , 6 4 , 6 6 , 7 1 , 7 3 - 7 4 , 8 4 , 118, 127, 131, 140, 143, 145, 153, 180182, 184, 190, 196-197, 2 9 2 shak 2 9 , 3 7 , 122, 159, 2 3 8 , 263,300, 305,307 smail 2 9 , 3 7 , 172, 1 8 9 , 2 3 8 , 253,263,307-308 srail 3 0 - 3 1 , 3 8 - 4 0 , 4 3 , 4 9 5 0 , 5 4 - 5 5 , 5 8 - 6 0 , 6 2 , 0 3 , OS109, 119-121, 123, 1 3 2 , 1 3 7 , 142, 170, 174, 1 8 7 - 1 8 8 , 1951%, 1 9 8 , 2 3 2 , 2 5 9 , 2 6 1 - 2 6 2 , 268,276-278,294, 300,305-307 sriliyyt 2 1 0 , 2 1 3 istimna 1 0 4 , 2 3 3 istinaf 2 8 6 istishab 11, 14, 169, 199 istisna 275 m o i i 3 8 - 3 9 , 5 0 , 142 itikf 2 0 2 , 2 3 5 itlaf 284-285

K
K'be 2 2 , 3 7 , 124, 1 5 1 , 2 0 6 , 2 3 8 - 2 3 9 , 2 5 3 , 2 6 8 , 305, 308-310 Kabil 3 5 , 1 2 5 , 2 2 7 , 2 5 2 , 3 1 1 312 khin 4 3 , 105, 111, 119 Kanoniiv 6 5 , 7 7 , 7 9 , 8 7 , 129 Karne 2 6 4 - 2 6 5 Kasme 1 1 0 , 2 2 1 , 2 7 0 , 3 2 0 Kaer (kosher) 116 kefaet 2 5 0 Kefalet 2 2 2 , 2 6 6 , 2 9 3 Keffret 9 9 , 125, 1 2 9 , 2 3 1 , 241,260 Keldnler 3 6 , 9 0 Ken'an 3 8 , 6 0 , 108, 110, 219-220,251,277 Kense 4 3 Kble 2 2 , 7 2 , 1 2 2 , 2 0 6 , 3 0 3 Ksas 2 , 2 2 , 2 4 , ' 3 8 , 5 8 , 9 5 , n o , 128, 157, 160, 163, 167168,177,193,220,231,241, 247, 3 0 0 , 3 1 8 , 3 2 0 Kssa 3 3 , 3 8 , 1 5 7 , 2 1 0 , 2 7 1 , 274, 2 8 6 , 2 8 8 , 2 9 2 - 2 9 3 , 2 9 6 Kira 108 Kitb- Mukaddes 9 , 16-17, 212,220 Knesset 4 3 Kohen 5 0 - 5 , 1 1 9 , 2 1 i Komnyon 7 7 , 8 4 - 8 5 , 141, 146 Kle 9 5 , 9 9 , 111, 114, 126, 160,217,219-220,223-224, 231-232,247,264,291,320 Kuds 2 2 , 3 7 - 4 1 , 4 4 , 4 7 - 4 8 , 5 0 - 5 2 , 5 4 , 6 4 , 7 2 , 7 6 - 7 7 , 82, 122, 128, 1 4 . 5 , 2 0 6 , 2 8 9 , 3 0 0 , 304

Jbile 9 9 , lOS Judaism 4 5 , 7 2 Justinianus 6 7

334

slm Hukuku

Kumran 5 2 , 6 9 kur'a 1 8 3 , 2 9 1 Kurban 37, 111-112, 119, 121, 124-126, 145, 1 8 9 , 2 1 8 , 225,239, 252,262,309-312, 320

238,270 Miskin 2 7 6 Mina 4 4 - 4 7 , 71 Muhakeme 1 1 3 , 2 9 6 Muhyee 2 4 7 - 2 4 8 , 2 9 1 Ms 12, 1 8 - 2 0 , 2 9 - 3 2 , 3 8 4 1 , 4 4 , 5 0 , 5 3 - 5 4 , 5 7 , 7 0 , 76, 107, 114, 118, 120, 124, 152, 170, 180, 184, 190, 196, 2 2 7 , 229, 234, 248-250,267-269, 271-275,277,300,305,307, 313-314 Ms ben Meymun 5 7 Mtebih 12 N Nafaka 1 0 0 , 2 6 5 Nakb 2 7 6 - 2 7 8 Namaz 5 3 , 5 8 , 7 2 , 9 0 , 121122, 1 4 2 , 1 3 1 , 1 3 3 - 1 5 7 , 1 6 2 , 166, 170, 177, 180, 183, 189, 200, 202, 2 2 4 , 2 3 6 , 264, 294, 296, 304-308 Nasrn 7 1 , 7 5 , 8 9 Neb 30-3 i , 170 Nesh 14, 1 9 - 2 3 , 7 6 , 139, 159-160, 164, 1 7 1 , 1 8 5 - 1 8 8 , 210,219, 284,314 Nifasl21,218,224 Nikh 9 2 , 9 5 , 100, 106, 112, 129, 1 3 5 - 1 3 6 , 2 2 1 , 2 2 9 , 2 3 3 , 238,250,296,318 Nota 2 8 9 Nh 2 9 - 3 0 , 35-36, 6 2 , 152, 165,184,219,228,251 O On Emir 3 8 - 4 0 , 2 2 0 Onanism 104

Le 7 6 , 8 2 - 8 3 , 140, 15.3, 225,261 Levi 5 0 , 120, 126 Levi rai 1 0 3 , 2 1 9 Lian 105, 1 7 5 , 2 2 1 , 3 2 0 Lokman 2 9 , 2 6 7 Lt 2 9 - 3 2 , 3 8 , 170, 1 9 1 , 2 1 0 , 255 M Ma'mudiye 236 Mahkeme 7 8 , 2 6 4 , 2 8 2 - 2 8 3 Marrano 56 Mehr 1 0 0 - 1 0 1 , 2 2 2 , 2 4 8 - 2 4 9 , 320 Mekke 37, 124, 155, 185, 206,212,253,255,262,268, 292. 304, 309 Meryem 4 7 , 8 2 , 112, 126, 144-145, 1 8 1 , 2 2 6 , 2 4 1 , 2 6 6 , 291,305,312 Mescid-i Aksa 3 9 - 4 0 , 5 4 , 126, 145, 1 8 0 , 2 0 6 , 2 5 3 Mescid-i Haram 2 2 Mesh 6 9 , 7 1 , 145, 180-181, 292 Meveret 2 8 8 - 2 8 9 Midra 4 4 Miras 2 2 , 2 4 , 7 9 , 9 5 , 103, 107-108, 1.37, 175, 180-18 i, 187-188,212,218,223,232,

ve "nceki eriatler"

335

Oru 4 6 , 8 2 , 9 0 , i 19, 122 2 4 , 126, 143-144, 1 5 6 , 2 0 0 , 224,239, 307-308,312,317-320

118, 123, 128, 138-139, 162, 2 0 6 , 2 3 4 , 320 Selm 157, 175, 182, 199, 211,233,240,243, 262,311 Selem 2 7 0 Sinoptik 65 Sleyman 2 9 , 3 9 , 5 0 , 102, 113-114,231,253,255,265, 283, 285-290,306 Smer 6 1 - 6 3 Snnet i l , 13-14, 2 0 - 2 2 , 3 7 , 4 4 , 7 6 , 8 2 , 9 2 - 9 3 , 117-118, 139140,159,194,206,223,239, 242, 246, 249, 2 5 9 , 2 8 5 , 302, 313,318-320 Snnet-i zevid 2 0 2

l ve tart 2 6 6 tanazi 2 9 6

Paulus 7 0 , 7 2 - 7 3 , 7 5 - 7 7 , 8 1 , 128-130, 137, 1 3 9 - 1 4 1 , 145-147 Perhiz 1 4 3 - 1 4 4 , 3 0 8 Petrus 6 4 , 7 5 - 7 6 , 1 3 2 , 139 Poligami 1 3 0 - 1 3 1 , 2 1 7 , 2 3 1 Putperest 3 6 , 6 7 , 9 2 , 125, 145,204

R
Rabi 5 0 , 55 Rabinii^ 55 Recm 2 4 , 8 8 , 112, 127, 163, 166, 175-177, 187, 1 9 3 , 2 0 6 , 2 0 9 , 2 3 9 - 2 4 0 , 2 4 2 - 2 4 7 , 320 Remy-i cimar 3 1 0 Resul 2 9 - 3 2 , 156 Ruhban 7 8 - 7 9 , 8 4 - 8 5 , 8 7 , 129, 140 Rya 2 6 2 , 2 6 4 hid 100, 105, 178, 183, 189-190,221,240,245-246, 249,255,282,292-293,309 eriat 1 8 , 2 0 , 3 5 , 3 8 , 4 0 , 7 3 7 4 , 8 8 , 121, 153, 157-158, 165, 168-170, 172, 176, 183-184, 191,199,228,241 it 3 5 , 9 0 omranim Tevrat' 4 2 , 5 4 uayb 2 9 - 3 0 , 3 7 , 170^ 2 2 9 , 248-250

Sabatay Zevi 55 Sahfe 3 4 - 3 5 , 3 7 , 4 7 Slih 2 9 , 2 4 8 , 2 5 0 , 2 6 3 - 2 6 4 , 2 9 7 , 3 0 4 , 306 Sm 3 6 , - 2 2 0 Smir 4 2 , 5 4 , 268 Sanhedrin 4 2 - 4 3 , 5 0 Say 3 0 9 Sebt 4 9 , 5 1 - 5 3 , 5 7 - 5 9 , 8 2 ,

Ta'zir bil-mai 2 6 9 Taaddd-i zevcat 101 Tbt- Seicne 39 Tahkm 2 9 6 Tahmm 1 9 3 , 2 0 6 , 2 3 9 - 2 4 0 Tahrm 2 5 9 - 2 6 0 , 2 6 2 Talmud 17, 4 1 , 4 3 - 4 4 , 4 7 - 4 9 , 102,107

336

slm Hukuku

TamLid Zhfilleri 4 8 Tlt 278-281 Tavaf 151, 1 5 3 , 3 0 8 - 3 0 9 Terviye 3 1 0 Teslis 8 1 , 8 5 - 8 6 Tevbe 3 8 , 144, 147, 2 2 5 , 230, 246, 269, 299-300 Tufan 3 6 , 2 5 1 , 2 5 3 cret 7 0 , ) 89,. 1 9 2 , 2 7 2 , 2 7 5 276 mmet 2 9 , 3 2 , 9 3 , 169, 187, 241 V Vde 2 9 2 - 2 9 3 Vaftiz 5 6 , 8 4 - 8 5 , 1 4 ! , 2 2 4 , 235-236 Vakjf 2.53-254 Vris 9 5 , 1 0 8 , 1 8 0 , 2 1 8 , 2 5 1 , 320 Vasiyet 2 2 , 9 5 , 1 0 8 , 3 0 1

Ysuf . 3 7 - 3 8 , 6 2 , 112, 160, 182,208,229,232-2.33,247248,2.57,262,264-266,278, 300, 303-304 Y 3 8 , 4 0 , 4 3 - 4 4 , 2 3 1

Zebur 2 9 , 3 5 , 4 9 - . 5 0 , 7 2 , 9 0 , 185,211 Z e k l 2 2 , 5 8 , 124, 142, 162, 183, 189, 3 0 5 , 3 0 7 Zekeriyy 2 9 , 5 0 , 3 0 6 Zerdt 7 2 , 8 9 , 2 2 8 Z i n 2 ) , 2 3 - 2 4 , 5 8 , 106, 110 112, 127, 133-134, 1 9 5 , 2 0 6 , 217,220,233,237,239,242243, 2 4 5 - 2 4 6 , 2 6 7 , 294-295 Zlkarneyn 2 9 , 2 7 3

Ya'kb 2 9 , 3 7 , 8 2 , 172, 189, 203,227,233,261, 300,303, 306 Yfes 36 Yahda 3 9 , 4 3 , 4 5 , 2 7 8 Yahya 2 9 , 5 0 , 118, 121, 133, 139,306 Yemin 2 1 , 110, 126, 139, 146, 1 6 7 - 1 6 8 , 2 4 0 , 2 4 2 , 2 5 7 , 259-260, 266-267, 270, 275, 282,284,301 Yeni Ahid 17, 100, 122, 127, 129-1.30, 139-140, 1 4 2 . 2 3 7 Yfus 1 8 5 , 2 9 1 , 3 0 6

You might also like