You are on page 1of 196

ANLAMLI VE COKULU BR YAAM N SAVAI J Sevgili Okurlarmz, Bu kitap, kendi alannda, Trkiye'de ilk defa olarak birinci baskda

50.000 adet baslmtr. 50.000 adetin son 1.000 adedi zel bir kda, zel bir ciltle ve Doan Ccelolu'nun size zel imzas ile sunulacaktr. Bu 1.000 adet kitabn geliri "e-mece: parmamn ucundaki dnya" isimli "ky okullarna internet balantl bilgisayar temini" projesine balanacaktr. Bu zel imzal kitaptan edinmek isteyen okurlarmz (212) 293 83 72 nolu telefona, (212) 245 66 14 nolu faksa bavurabilirler. Sistem Yaynclk: 220 Gelitiren Kitaplar Dizisi Anlaml ve Cokulu Bir Yaam tin SAVAI Doan Ccelolu Yayna I Iazrlayan: ermin Yenice Bu kitabn btn haklan Sistem Yaynclk A.. ile yazarna aittir. Yaymevimizden yazl izin alnmadan ksmen veya tamamen alnO yaplamaz, hibir ekilde kopya edilemez, oaltdamaz ve yaynlanamaz. Birinci Basm: 50.000 adet - Kasm 1999/Istanbul Drdnc Basm: 5.000 adet - Mays 2000/stanbul ISBN: 975-322-138-X Dizgi: Zehra Doan Kapak llstrasyon: Murat Ffe Kapak Bask: Volkan Matbaas Montaj: Kurti Matbaaclk Basm: Kurti Matbaaclk Cilt: Gven Mcellithanesi Yayn ve Datm: SSTEM YAYINCILIK VE MAT.SAN.TCA.. Tnel, Nergis Sokak, Sistem Apartman, No:4 80050 Beyolu/stanbul Tel: (212) 293 83 72 - pbx l-'ax: (212) 245 66 14 c-mail: sistem@sistem.com.tr http://www.sistem.com.tr ANKARA BUF.TKMSLCLG Bilim Sanat Konur Sok. No: 17/6 Kzlay/ANKARA Tel/Fax: 0(312) 418 75 22 ZMR BOLGICTKMSLCI. 859 Sok. No: 5/ A Konak/ZMR Tel: 0 (252) 446 27 29 Fax: 0(232) 441 97 24 KONYA bou;k temsilcilii izgi Ktabcvi Mimar Muzaffer C. Koyuncu Pasaj 74/P21 KONYA Tel/Fax: (332) 353 10 22 ANLAMLI VE COKULU BR YAAM N SAVAI Doan Ccelolu SSTEM YAYINCILIK GELTREN KTAPLAR DZS Anlaml ve Cokulu Bir Yaam tin SAVAI (Doan Ccelolu) Basan in Stratejiler (John Maxwell) Basan Yolculuu (John C. Maxwell) Ben Deeri Tiryakilii (Kadir zer) Be Sevgi Dili (Gary Chapman) Bir Kap Kapanr Bir Kap Alr (Arthur Pine) Bir Lider Olabilmek (Warren Bennis) Bizi Biz Yapan Seimlerimiz (Shad Helmstetter) By Dkkn (Yeim Trkz) Byk Dnmenin Bys (David J. Schwartz) Communication Conflicts and Empathy (stn Dkmen) Depresyonu Yenmek (Florence Littauer) Etkili nsan Olmak (John C. Maxwell)

Gerek Baar (Tom Morris) Giriimcilik Tutkusu (Michael E.Gerber) Hayalleri Olanlar Asla Uyumaz (Pat Mesiti) Hayat Boyu Flrt (Zig Ziglar) Hayat ve Zaman Ynetmenin 10 Doal Yasas (Hyrum W. Smith) Her Konuyu Mzakere Edebilirsiniz! (Herb Cohen) e Dnk Konumann Gc (Shad Helmstetter) imizdeki BZ (Doan Ccelolu) letiim atmalar ve Empati (stn Dkmen) yi Dn Doru Karar Ver (Doan Ccelolu) Kazanan Tutum (John C. Maxwell) Kendine Gven ve G (Les Giblin) Kiiliinizi Tanyn (Florence Littauer) Kiilik Bulmacas (Florence Littauer-Marita Littauer) Koluun Taosu (Max Landsberg) Max Stratejisi - Deneme Cesareti (P. Daude) Mazeret Yok! (Jay Rifenbary) Mesaj Sizsiniz (Roger Ailes) Motivasyonun Mucizesi (George Shinn) Mustafa Kemal Atatrk'n Liderlik Srlan (Adnan Nur Baykal) Mteri likileri Ynetimi (Yavuz Odaba) Okuma Zenginlii (Roz Townsend) Olumlu Dnmenin Gc (Norman V. Peale) Olumlu Yaamann Gc (N. Vincent Peale) On kinci Melek (Og Mandino) renme Zenginlii (Roz Townsend) renmeyi renmek (Ramazan Yldrm) Snrlar (Dr. Henri Cloud - Dr John Townsand) Stres Ynetimi (Arthur Rowshan) Uyann ve Hayal Kurun (Pat Mesiti) Yaratclk ve Yenilik (Ramazan Yldrm) Yaama Zenginlii (Roz Towsend) Yaamn Daha yi Bir Yolu (Og Mandino) Yetikin ocuklar (Doan Ccelolu) Yanna Kim Kalacak? Evrenle Uyumlama Srecinde VAROLMAK GELMEK UZLAMAK (stn Dkmen) Hayatnda KMSENN ANLATMADIKLARI (Adnan Nur Baykal-enol Bakc-enol Kirpikiolu) Bir An Ve Sunu: Ben yedi yanda okula baladm. lk gn retmen bir olan cetvelle dvd; kpr kpr yerinde duramayan, bugnk bilgiler erevesinde byk bir olaslkla hiperaktif tans konacak olan, kr adnda ufak bir olan ocuu. ok korktum. Ertesi gn hastalandm. Stma oldum. Sarho inecinin inesi sinire geldii iin ayam kurudu, zayflad ve topal oldum. O yl okula gidemedim. Rahmetlik annem bacama aylarca scak kepek lapas sard, geceler boyunca kan yrsn diye o bacam ovdu. Ve ayama kan yrd, can geldi, dokuz ay sonra topal aksak ben yine yrmeye baladm. Ertesi yl sekiz yanda korkarak okula gittim. lk gn gler yzl, scack bakl bir retmen bizimle beraber ocuk arklar syledi, "Aferin ocuklar, ne gzel sylediniz," dedi. Ve benim bam okad. Gzmn iine bakt, glmsedi. Son dersten sonra eve koarak gittim, yolda cokuyla yle bardm hatrlyorum: "Ben okulumu seviyorum, ben okulumu seviyorum." ki yl sonra annem ld. Okula gittiimde yine ayn retmenim bam okad, gzleri nemliydi. imdi ben altm bir yandaym. Ve bu satrlar yazarken gzlerim nemli. retmenimi zledim. Ne mutlu bana ki retmenimin salnda ona bu kitabm armaan etme frsatn buldum. Sevgili retmenim Muazzez Aktolga, bu kitab size sunmak bana byk bir mutluluk veriyor.

retmenim benim yine bam oka. Yine glerek bak yzme. Yine beraber ark sylet bize. Sizin sevgi dolu szlerinize ve takdir dolu baklarnza hep ihtiyacm oldu; onlarn yeri baka. Kimse retmen gibi bakamyor, kimse retmen gibi sevemiyor, sizin sevginiz bir baka retmenim. YAZAR HAKKINDA Doan Ccelolu el'in Silifke kasabasnda domu ilk ve ortaokul renimini burada yapmtr. Silifke'de o yllarda lise olmad iin lise renimini Ankara ve Krklareli'ndeki aabeylerinin yannda tamamlamtr. Daha sonra stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Psikoloji Blm'nden lisans diplomasyla mezun olmu ve University of Illinois, Champaing-Urbana'da dil psikolojisi alannda doktora yapmtr. Trkiye'de stanbul niversitesi, Hacettepe niversitesi ve Boazii niversitesi'nde retim grevlisi olarak alm ve bir yl Fulbright aratrma bursuyla University of California, Berkeley'de bulunmutur. Doan Ccelolu'nun uzmanlk alan alglama, renme ve dil psikolojisidir. Trke ve ngilizce yaynlarnn birounu iletiim konusunda yapmtr; bu yaynlar ayn toplumda yetimi insanlar arasndaki ilikileri olduu kadar, farkl toplum ve kltrlerde yetimi kiilerin iletiim ilikilerini de kapsar. Doan Ccelolu California State University, Fuller-ton'dan emekli olmutur. ABD'de yaamasna ramen kitaplarn Trke yaynlamaya devam etmektedir. nsan ve Davran (1991), Yeniden nsan nsana (1991) ve imizdeki ocuk (1992) adl kitaplar Remzi Kitabevi, yi Dn Doru Karar Ver (1993), Yetikin ocuklar (1994), imizdeki Biz (1996) ve Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SA VAS1 (1999) adl kitaplar da Sistem Yaynclk tarafndan yaymlanmtr. indekiler Sunu v indekiler vii Teekkr ix nsz xi 1. Aray 1 2. Uyan 25 3. Niyet 56 4. Gelecei Yaratmak 87 5. G 135 6. Sorumluluk 177 7. lm Bilinci 217 8. Deiim 245 9. Bitmemi iler 294 10. Sava Olmak in 331 11. Gzden Geirme 369 12. Devam Edelim 400 Kavramlar Szl 402 Kaynaklar 408 Kavram Buldurusu 411 Okurlarn Dnceleri 415 TEEKKR Elinizdeki kitabn ilk msveddesini kafasnn ve gnlnn zenginliine inandm, yakn bildiim, nazm geen arkadalarma verdim. Saatlerini verdiler, kitabn msveddesini gzden geirdiler, dzeltmeler yaptlar ve nerilerde bulundular. Elinizdeki kitap onlarn dzeltmeleri ve nerileri ile ok daha akc ve okunabilir hale geldi. Bu kiilerin nerileri ile kitap o kadar iyileti ki, imdi ilk msveddeyi gstermekten utanrm. Katklar bu derece byk oldu. Filizlenirken Kitabn ilk tohumlanmasn ve filizlenmesini izleyen, ilk msveddeleri sratle gzden geirip beni yreklendiren gnl dostum Yldz Hacevliyagil oldu. Nurdoan Ark, kitabn oluumuna katkda bulunmak iin tatilinden zaman ayrd; Duygu Karaca, olu an'la beraber geirecei zamann bir ksmn kitaba verdi. Yolculuk balad lk almalardan sonra ortaya kan msveddeyi byk bir sabr ve titizlikle gzden geiren, notlar alarak bana dncelerini bildiren, onunla yetinmeyip ayrca mektup yazan dostlarmn i-simlerini alfabetik srayla veriyorum: Aclan Acar, Ahmet Uyar, Anl Adanal Kobeker, Ataman Onar, Aylin H. Menk, Aynur Ylmaz, Beir zmen, ayhan Derviolu, Funda Andrn ar, Hadi San, lksen Bilge, mge Kiner, Mehmet Ali Gray, Naime

akmak, Nejat Bilgi-ner, Nur Karaalp, mer Uzun, zgr etinel, Rasim Akpnar, Reat Atalar, Rhan andar, Sami Ccelolu, Tanju Akdeniz, Tanol Trkolu, Yavuz Durmu, Yeim Derviolu, Yusuf Karabulut x SAVAI Ayrca bata Akn Ylmaz olmak zere, kitab okuduktan sonra bana yazan btn okurlarma teekkr ediyorum. Ve yaynevi Sistem Yaynclktan ermin Yenice ve Erdoan Yenice birok kez kitab gzden geirerek ierik, biim, organizasyon ve teknik ayrntlarda yardmc oldular. Erdoan Yenice, stanbul'un deiik kahvehanelerini benimle gezerek Arif Bey'le bulumalarmzn getii yerleri tasvirlememe yardmc oldu. Kitabn, sayfa dzenlemesinde Zehra Doan, kapak tasarmnda Murat Efe ve tantm aamasnda Betl elik'in deerli katklar oldu. ETA'lar Kitabn byk bir ksmn yazn California'da yazdm. Maalesef bazen ocuklarma vermem gereken zamandan aldm. Ama, kzlarm Ayen ve Elif, olum Timur (ETA'lar) bana anlay gsterdiler, ve desteklerini esirgemediler. Yazarlar Daha nceki bir kitabmda da belirttiim gibi, her yazar ann ocuudur ve kendinden nce gelenlerin yetitirmesidir. Kaynakta verdiim yazarlarn bu kitabn ieriine byk katklar olmutur. Ve Teekkr Elinizdeki kitap yukarda szn ettiim kiilerin abalar ve katklaryla benim tek bama yapabileceimden daha kaliteli oldu. Yukarda ad geen dostlarma sadece kendi adma deil, okurlarm adna da itenlikle teekkr ediyorum. nsz Bu kitap e.e.cummings der ki: seni dierlerinden farksz yapmaya btn gcyle gece gndz alan bir dnyada, kendin olarak kalabilmek, dnyann en zor savan vermek demektir. bu sava bir balad m, artk hi bitmez!... Kitapta bu tr bir savadan sz ediyoruz. Sz ediyorum deil, sz ediyoruz; nk kitab Arif Bey'le beraber oluturduk. Birinci blmde araytan sz ediyoruz. Anlamn yitiren bir yaamn temel sorunu, kendi yaamnn dansn yapamamaktr; 'm gibi' yaamaktr. Araya gemek zaman gelmitir. Farkna varnca uyan balyor. kinci blmde uyantan sz ediyoruz. Kii ancak uyandktan sonra, daha nce uyuyor olduunu kavryor. Uyuyan uyuduunu bilmezse, grdnn rya olduunu anlayamaz. Peki ne yapalm, imdi? Niyet edelim. nc blmn konusu niyet etmek. Neye niyet edeceiz? Anlaml ve cokulu bir yarn yaratmaya. ^ Peki nasl yaratacaz bu yarn? Kiisel btnlk iinde bildiimizi bilerek, bilmediimizi bilmediimizin farknda olarak, i-kisi arasndaki farkn bilincinde geree srekli saygl olarak. Drdnc blmde, kiisel btnlk iinde yarn yaratmaktan sz ediyoruz. xii SAVAI Yarn yaratmak iin gl olmak gerekir: Gcmz nereden gelecek? "Kim olduunu bil," diyoruz; "kiinin gerek gc orada." Ve devam ediyoruz: "Nasl konuacan bil: kiminle, neyi, nerede, ne zaman, ve nasl konuacaksn? Ve en nemlisi, niin konuacaksn? Bil." Beinci blm bu tr bilmekten sz ediyor. Yaam kimin sorumluluu? Kimine gre anababann; kimine gre evlendii einin; kimine gre komusunun; kimine gre onu altran irketin; kimine gre devletin sorumluluu. Kimine greyse yaamda sorumluluk diye bir ey yok. Altnc blmde savann sorumluluundan sz ediyoruz. "imdi ve u an yaama tembellii" neden bu kadar yaygn? Neden grmeyiz bize bakan gzleri, neden krarz gnlleri, neden pimanlklar iinde yuvarlanr gideriz? Yedinci blmde bu sorularn yantn savann lm bilinci iinde irdeliyoruz. Peki bu sradan insan, kaybolmu, gsz insan sava olabilir mi? Evet! Nasl? Deierek! Nasl deiir? Farkna vararak ve farkna vardn yaayarak. Sekizinci blmde bu deiimden sz ediyoruz.

Yaandka arlaan, yk artan bir yaam iinde deiime nasl cesaret edilir? Bitmemi ileri bitirerek. Dokuzuncu blmde sizi bitmemi ilerle tantryoruz. Bitmemi iler bitmeden gcmz kazanamayz; imdi ve u ann tembelliinden kurtulamayz. rnek mi istiyorsunuz? Onuncu blmde don Juan sava olmann gl rneklerini veriyor. On birinci blmde, konutuklarmz gzden geiriyoruz. nsz xiii Arif Bey kimdir? Arif Bey, bu kitapta benimle konuan bir snf retmeni. O beni bulmad, aslnda ben onu buldum. Uzun zamandr retmenlere ulamak, onlarla bir diyalog balatmak gereksinmesi duyuyordum. Arif Bey'i byle bir arayn sonucu buldum. Arif Bey'in yreinde sknt var. abalyor. Anlamak istiyor, yapmak istiyor. Destek bulamyor. Ve yalnz. Bazen^bilgece, bazen alacak derecede basit sorular soruyor. Niye? nk Arif Bey okuru dnyor: ne zaman konu karma-klap ipin ucu kayor gibi grnyorsa soru basitleiyor. Arif Bey'in btn amac siz okuyucuya yardmc olmak. Onun iin ara sra tutarsz grnebilir; affola. Bu kitap kimin iin yazld? 'Anlaml ve cokulu bir yaam' sz size bir ey ifade ediyorsa, o ynde renmek, o ynde deimek, eylem iinde olmak istiyorsanz, bu kitap sizin iin yazld. Daha nceki kitaplarmda akladm, irdelediim kavramlar burada yinelemedim. lgilenen okuyucu dier kaynaklardan bulabilir diye dndm. 'Sen've 'Siz' Arif Bey'le konumalarmda ona bazen 'sen' diye hitap ediyorum, bazen de 'siz'. Kitapta 'sen' ve 'siz' konusunda tutarszlk grebilirsiniz. Bu tutarszl gidermek zere kitap zerinde alrken kitab gzden geirin arkadalarmdan biri, Ataman Onar, bu farklln tesadfen olmadn, o andaki duygusal dinamikler i-inde doal olarak olutuuna dikkatimi ekti. Kendine zg sy-leyiiyle, "Abi, hoca birine 'sen' diyorsa, onun kerameti vardr. Hoca, 'siz' dedii zaman kork!" diye alglayn belirtti, ve bu farklln kitapta kalmasn nerdi. Ben de yle yaptm. Davet Kitabn sonunda size bir davet var. Bu kitap size bir anlam i-fade etti ise, yaynevi ve benimle dncelerinizi ksaca paylamanz istiyorum. Bu kitabn msveddesini okuyan birka kiinin dncelerini kitabn arkasnda "Okurlarn Dnceleri" bal altnda bulacaksnz. 1 Aray Seminer sonras beni kapda yakalad. Yznde heyecan, gerginlik, mutluluk ve kayg birbirine karmt sanki. Gz gze geldik: "Hocam, bir sorum vard, acaba bana birka dakikanz ayrabilir misiniz?" Gzlerimiz birbirini anlad, onlar anlatktan sonra istekler genellikle olumlu yantlanr. Ben de yle yaptm. "Birka dakika ayrabilirim." Gzlerimiz birbirine gld. O-nun gznde bir scaklk, bir aray, bir zlem vard. "Ben retmenim. retmenlie inanyorum; ama, mutsuzum. Sizin tm kitaplarnz okudum. Sizinle konumak istiyorum." -Adnz? -Adm Arif efendim. Arif Okurer. Dediim gibi snf retmeniyim. retmenlii istediim iin setim. Ama, imdi retmenlii setiim iin kendimi biraz aptal hissediyorum. Kaybolmu gibiyim. Ve'neden aptal hissettiimi, neden kaybolmu hissettiimi de tam bilmiyorum. Bu kadar kestirmeden ve yaln bir dille anlam arayn anlat beni etkilemiti. Karmda, yaam anlamszlamadan yakalamak isteyen, abalayan, ama neyi nasl yapacan pek bilemeyen birini gryordum. -Arif Bey, bu birka dakika iinde konuulacak konu mu? -Doan Bey, size ulamak zor; bu benim tek frsatm. Size mektup yazdm ama cevap alamadm. Birka dakika iin bile olsa konumak isterdim. O kadar bunalma girdim ki, btemi zorlayarak psikologa gittim, ama pek yararlanamadm. -Anlyorum. Konumamz gerektiini gryorum. -Evet. -Ama, birka dakikadan daha uzun zamana gereksinmemiz var. -Siz ne zaman derseniz ben istediiniz yere gelirim. 2 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI

-Yarn Cumartesi. Yarn leden sonra saat ikide Kabata'taki Deniz Otobs skelesi'nin yanndaki ay bahesinde bulualm m? -Ben skdar'dan geleceim, bana uygun. -Oldu. Yarn saat ikide bulumak zere. Glmseyerek elimi skt. Heyecanlyd. Yzn mutlu bir i-fade kaplamt. Onu daha yakndan tanmak istediimin farkna vardm. Aray iinde olan insana pek kolay rastlamyorum toplumumuzda. Benimle konumak isteyen insanlarn ou aslnda bir bakasn nasl deitirebileceklerini soruyorlar: "Kocam benimle iletiim kurmuyor. Sizin kitaplarnz okumasn syledim, onlar da okumuyor. Ne yapmalym?" "Annem ve babam srekli birbirleriyle kavga ediyorlar. Onlarn kavga etmemesi iin ne yapabilirim?" "ocuumuzun retmeni, rencilerini azarlyor. Ask suratl biri. Daha iyi bir retmen olmas iin ona ne sylemeliyim? Acaba retmeni deitirmeli miyim?" "Karmn annesi burnunu bizim her iimize sokuyor. Karm bundan rahatsz deil, ama ben rahatszm. Ne yapaym, nasl hareket e-deyim de bizim kaynvalidenin iimize karmasn nleyeyim?" Tabii, en sk sorulan, "Bu memleketin insann nasl deitireceiz, nasl adam edeceiz, hocam?" sorusu oluyor. Arif retmen, bir bakasn deitirmek iin soru sormad. Aslnda bana soru sormad. Yaamnn anlamszlatnn farkna vardn, bu boluun iinde kvrandn syledi. Bir aray'iinde olduunu paylat. Arif retmeni sevdim. Aray iinde olan insan benim iin deerlidir. Bu insan bir retmen ise o zaman gzmde deeri bir kat daha artar. Ona zaman ayrmaya karar verdim. Yarn buluacamz dndke ben de heyecanlanyorum. *#* Cumartesi gn leden sonra saat bir buukta evden ktm, Akyol'dan Fndkl'ya doru aaya yryerek indim, kedeki Aray sigorta irketinin genel mdrlk binasnn nndeki klardan karya getim. Yzm denize dnk yrrken samda bir cami, nmde bir park ve parkn hemen iinde bir ocuk bahesi yer alyor. Krk dkk salncaklar, yeile boyanm, oturacak yerleri krk banklar var bu parkn. Banklar krk olmasna ramen yine de insanlar oturuyor zerinde. Anababalar ocuklarn sallyor; baz ocuklar kaydraa trmanyor; kular yerlerde yiyecek krnts a-ryor. Olduka kuvvetli bir esinti km ve bu esinti sanki grnmez bir el gibi yerdeki kt paralarn, plastik torbalar havalandrp nne katyor ve grnmez sihirli el parktaki tm pleri harekete geiriyor. Kuvvetli esinti yere atlm bo bir hamburger torbasn srklemeye balad. Drt yalarnda bir kz ocuu torbann arkasndan kotu, onu yakalad ve kendisini gzleriyle takip eden, muhtemelen kendisinden bir ya byk aabeyine, "Bak, McDonalds torbas, ben buldum," diyerek vgyle elindeki kt torbay gsterdi. Aabeyi bununla gerekten ilgilendi; zeri resimli, parlak renkli, byk yazlar olan, gz alc bir torba olduu iin kza gpta ile bakt. Kk kz aabeyinden daha gl durumda olmaktan memnun, zafer kazanm bir edayla, elinde torba, ona bakyordu. Torbayla bir eyler yapmas gerektiini dnyor, ama ne yapacan bilmiyordu. Ve aabeyinin tekliflerine ak olduu her halinden belliydi. Kahveye Arif Bey'den nce gelmitim. Boaz'a yakn bir masaya oturdum. Arif Bey'i grnce glmseyerek ayaa kalktm; el sktk. Arif retmen otuz yalarnda, ak renk salyd; hatta koyu sallarn bol olduu lkemizde ona sarn bile denebilirdi. By salarnn rengindeydi: ince, bakml ve kibard. Elindeki kitab masamzn zerine brakt. Yolda geen zamann kitap okuyarak deerlendirmi olmalyd. Oturduktan hemen sonra servis yapan gen geldi ve hibir ey sylemeden ylece yzmze bakt; yz ifadesi ve duruuyla belli ki sipariimizi bekliyordu. ki ay syledik. Arif retmenin, "Sizin hlamur ieceinizi sanyordum," szleri zerine ikimiz de g-lmsedik. 4 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Deniz otobs iskelesi tam karmzdayd. skeleye gelen her deniz otobsnden yzlerce insan iniyor, birka dakika sonra, iskelede bekleyen yolcular inen yolcularn yerini almak zere gemiye biniyorlar ve gemi ksa bir anonstan sonra hareket ediyordu. Gneli bir gnd. Oturduumuz masann yars gneteydi. Ben glgeli ksma oturmutum. Kesme ekerler plastik kutular i-inde rtsz masalarn stne konmutu. Birka kt peete rzgrn etkisiyle yerlerde uuuyordu. Rzgr biraz kuvvetli esince kt peeteler denize srkleniyordu. Daha nce de bu parkta kitap okurken dikkatimi ekmiti; insanlar, ikolata ekerleme gibi yiyeceklerin ambalajlarn atklarnda

ktlarn masalarnn zerine brakyorlar ve rzgr bu dkntleri alp denize savuruyordu. Bu durum kimsenin umurunda deildi. Arif retmen denize doru srklenen bir kt peeteyi ald, masann zerindeki kitabnn altna sktrd. Arif retmene iim yeniden snd; onu sevmitim. Tanyoruz "Evet, Arif Bey, birka dakika konumak istiyordunuz," diye sze baladm. "imdi birka dakikadan daha ok zamanmz var. Sizinle saat drde kadar kalabilirim. ki saat zamanmz var." O da, bir an nce konumaya balamak ister gibi hemen yantlad: -Doan Bey, bana ayrdnz bu zaman iin teekkr ederim. Sizinle bu kadar sre konuabileceimi hayal dahi etmiyordum. ok mutluyum. Sizinle konuabilmemin benim iin anlam byk. -retmen olduunuzu, retmenlie inandnz, ama mutsuz olduunuzu sylemitiniz. -Evet. retmenlii istediim iin setim. Ama, imdi retmenlii semekle aptallk yaptm dnmeye baladm. Kaybolmu gibiyim. Neden aptal hissettiimi, neden kaybolmu hissettiimi de pek bilmiyorum. -Nerelisiniz? -Eskiehir'liyim. -Eitiminizi nerede yaptnz? Aray -Eskiehir'de liseyi bitirdim. Ege niversitesi'nde yksek tahsilimi yaptm. -Ka yllk retmensiniz? -Beinci ylndaym. -Ne zamandan beri aptallk yaptnz dnmeye baladnz? - yl nce byle dnmeye baladm, son iki yldr bu duygu gittike artt. -Ne oldu, Arif Bey? Herhalde durup dururken aptallk yaptm diye dnmediniz; baz olaylar, gzlemler, dnceler sizi bu duyguya gtrm olmal. -Evet. yle oldu. -"yle oldu" demekle ne kastettiinizi biraz aar msnz? aylar geldi. kimiz de birer eker attk, kartrdk; birer yudum aldk. O cvldayan gzler, durgunlat, bir ara dald; sonra yeniden canland, bana bakt, glmsedi; glmsemesinde hafif bir utangalk vard. Anlatacaklarnn beenilmeyip yarglanaca kukusu iinde, kaygyla iini ekti. Gz gze geldik, utanga bir glmsemeyle konumaya balad: -Annem ve babam benim retmen olmam istemediler. letmecilik, bilgisayar mhendislii, elektronik mhendislii gibi piyasada talep edilen mesleklerden birini sememi istemilerdi. Ben retmen olmakta srar ettim. -Neden? -Sizin kitaplarnz okuduum zaman unu grdm: Toplumumuzda anababalk konusunda nemli aksaklklar var. Bu aksaklklarn byk bir ksm retmenler tarafndan giderilebilir diye dndm. -Anababalarn eksikliklerinin bir ksmn belki bir derece giderebilirsiniz, diye dndnz. -Evet, Doan Bey. -Ama, umarm unun bilincindesinizdir; anababalarn evde ocuklarna verdikleri eitim, birok ynden okuldakinden farkl ierik ve kapsam oluturur. Yani, siz hibir zaman rencilerin anas ve babas yerine geemezsiniz. Ne var ki, ocuklarn salkl geliimi 6 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI ynnden nemli katklarda bulunabilir, deerli hizmetler sunabilirsiniz. -Doan Bey, zellikle ilkretim bana anlaml bir hizmet olana olarak gzkmt. -imdi hizmet olana olarak gzkmyor mu? -Hayr, artk yle dnmyorum. -Niin? -Her eyden nce baz retmenlerin yle dnmediini grdm. Benim ilk meslek aylarmda evkimi, heyecanm, cokumu en ok yadrgayanlar okulumdaki baz tecrbeli retmenler oldu. Ben retmenlie byk bir hizmet olana diye bakarken onlar retmenlie, "aresizlikten yaplan bir meslek" olarak bakyorlard. -Meslee neden yle baktklarn onlara sordunuz mu? -Sormaz olur muyum, sordum tabii. Bizim toplumda eitimin, bilginin bir deeri olmadn, retmenin ancak lafta deerli olduunu, aslnda retmenlere ne anababalarn, ne toplumun, ne de devletin deer verdiini sylediler. Okullarn durumu, ynetim tarz, verilen maa, yneticilerin retmenlerle ilikisinin sertlii ve "evet efendimcilik," anababalarn ocuklarnn geliimine gsterdii duyarszlk, onlarn evkini krm. "imdi onlar 'geim iin retmenlik' yapyorlar. 'Geliim i-in retmenlik' hayalden ibaret diyorlar. 'Evli deilken, aile ge-indirmezken, veya renciyken insan rahat rahat hayal kurabiliyor, ama, aile kurup gerek yaamn iine girince, hayallerin sadece hayal olduunu anlayacam,' sylyorlar,"

Durdu; bir sre dnd, daha sonra konumaya devam etti: -Ve, 'hayal iinde bir mr geiremeyeceimi, benim de nihayet gerei anlayacam,' belirtiyorlar. Galiba ben de anlamaya baladm. -Ama, yle anlalyor ki, bu gerei anlamaya balamanz sizi pek mutlu etmiyor. -Hayr! Mutlu etmiyor! Bir kere bunun bizim gereimiz olduunu kabul etmek benim iin zor. kincisi, eer bu bizim toplumun gerei ise, bu gerek iinde retmenlik mesleini semem Aray hakikaten aptallk. Bunu grememek de byk bir safdillik. Bu kadar enayi olduumu kabul etmekte de zorlanyorum. Szn ksas berbat bir durumdaym. -Anlyorum. -Bunu duyduuma sevindim; nk ben artk kendimi anlamyorum. -Arif retmenim, size Arif Bey yerine, Arif retmenim demek geldi iimden, izin verir misiniz? - Yani retmenlii kabul etmemi mi istiyorsunuz? -ster kabul edin, ister kabul etmeyin. Benim umurumda olan o deil. Benim nem verdiim, benim umurumda olan, sizin ilk bata retmenlie bak tarznzdaki niyetiniz, motivasyonunuz. Bu niyetle siz "geliim iin retmen" olmaya hak kazanmsnz. Bakas ne derse desin, siz bir retmensiniz. -Peki, kendimi niye aptal hissediyorum? Kafam niye kark? -Byk resmi, geni ereveyi izemediiniz iin. "Geim i-in retmenliin" yapld bir balam iinde "geliim iin retmenlii" yorumlamaya alyorsunuz. "Geliim iin retmenlik" bambaka bir yaam felsefesi. Byle bir yaam felsefesinin snrlar iinde siz Arif retmensiniz. Ve Arif retmenle tantm iin kendimi ansl hissediyorum. -Saolun Hocam. -Bu yaam felsefesi belirginletike, bu yaam felsefesinin temelleri atldka, neden byle dndm siz de anlamaya balayacaksnz. Ama, izin verin bir gzlem yapaym burada; seminerden sonra benim birka dakikam istediinizde size, "Arif Bey, bu birka dakika iinde konuulacak konu mu?" diye sormutum. Umarm konunun birka dakika iinde konuulacak bir konu olmadn imdi gryorsunuzdur. -Evet, gryorum. Ama, herhalde sizden saatler isteyemezdim. -Tabii, haklsnz. Geni kapsaml bir etkileim, bir sohbet i-inde bu konuyu ele alalm istiyorum. Ne dersiniz? -Ben seve seve saatlerimi veririm. Ama, size yk olmak, sizin deerli zamannz almak istemem; bunun tedirginlii iindeyim. 8 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Arif retmenim, bu sohbetin yarataca yolculuk, benim iin de anlaml. Sizin geliiminiz kadar, bu sohbette benim geliimim de sz konusu olacak. Bana yle geliyor ki, ikimiz de retmeniz. kimiz de aray iindeyiz. Ve retmen olmak isteyiimizin temelinde bizim ocuklarmz var; onlara ulamak, onlarn olabildiince gelimeleri, olabildiince mutlu bir yaam oluturmalar var. -Peki Hocam, nereden balayalm? -imdi ve buradan balayalm? -Yani nasl? Anlayamadm. -imdi ve burada olup bitenden. -imdi ve burada benim kafamn karklndan, kendimi aptal hissediimden sz ederek baladk. -Evet, ondan balayalm. -Siz, "Arif retmenim" diyerek beni onurlandrdnzdan beri, eskisi kadar kendimi aptal, saf, enayi hissetmiyorum. -Peki, bu gzlem sana ne diyor? -Kendimi eskisi kadar aptal hissetmeyiim mi? -Evet. -Demek ki dndm kadar aptal deilmiim, diyorum kendime. -Niin? -nk, size, sizin dncenize deer veriyorum, sayg duyuyorum. -Niin? -retim yesisiniz. ok sayda bilimsel aratrmalarnz var. Kitaplarnz yaynland ve okuyucularn beenisini kazanm durumda. Sizi birka kez televizyonda beeniyle izledim. Siz bu toplum iin deerli bir insansnz. Ve byle bir insann bana deer vermesi, benim de kendimi deerli grmeme yol ayor. -Arif retmenim, retmenlii hizmet olana iin setiinizi sylemitiniz. -Evet. -"imdi hizmet olana olarak gzkmyor mu?" diye sormutum. O zaman; "Hayr, artk yle dnmyorum," demitiniz. Aray

11 "Niin?" diye sorduumda, "Her eyden nce retn ? *" dnmediini grdm" diye balayan bir aklarm "Her eyden nce" diye balamanz dikkatimi ekti. Siz ilikinizi etkileyen retmenlerin dnda baka kiiler, da etkenler oldu mu? -Evet, oldu. niversitede okurken olduka yakn iliki kurduum, beendiim bir kz arkadam, retmen olmakta srar ettiim iin benimle evlenmek istemedi, imdi bir elektronik mhendisiyle evli. -Olduka geleneksel dnce iinde skp kalm bir kz arkadanz varm. retmen olmak istediiniz iin sizi takdir edecek birok aydn gen bayan olduundan eminim. Herhalde, henz onlardan biriyle tanma olana bulamamsnz. -Henz yle bir imkn bulamadm. Pek aray iine girdim de denemez. ki yl nce kiralk ev ararken, bir ev sahibi, retmen yerine evini ticaretle uraan bir bakasna vermeyi yeledi. Kendisiyle konutuum zaman, "Siz retmensiniz, kiray vermekte zorlanabilirsiniz!" diye yzme kaygsn aka sylemekten ekinmedi. Kendi annem ve babam, yeteneklerime uygun bir meslek semediim iin beni hl eletirirler. Lisedeki arkadalarm, benimle alay ederler, "ok safsn lan sen. Millet kendi kar peinde cebini dolduruyorken, sen onlarn lafna kanarak, memleket ocuklarna kendini adamsn. Bu kafayla senin burnun daha oook srtlr. Kendini dnmyorsun, ama, bil ki ilerde onlar senin ocuklarn dnmeyecek," diyorlar. -Arif retmenim, izin ver bir manzara izeyim. Bu manzara iinde kendinizi nasl hissettiinizi bana sylemenizi isteyeceim. Varsayalm ki "Manzara u: Farzedin ki ailelerin ocuklarn yaama tam hazrlamadn, onlar gelitirmediini kamu, medya, hkmet anlam durumda. Biz biliyoruz ki, bu eksiklii gidermenin en iyi yolu anababalar eiterek onlar etkili, gelitiren anababalar haline getirmek. Ama bunu yapmak g; byk planlama, organizasyon, takip, eitim stratejisi ve en nemlisi, uzun zaman ister. O nedenle, far-zedelim ki, ocuklarn ailede bulamad eitimi, geliimi, yaama g Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI .azrlamay okulda retmenlerin yapabileceini anlayan bir toplumla, bir ynetimle kar karyayz. "Varsayalm ki, bu anlay her yerde yaygn: zellikle, retmenler arasnda. retmenler kendilerine toplumun en deerli elemanlar olarak bakyorlar ve 'biz bu toplumunun geleceinin mimarlaryz,' diyorlar. "retmenlie byk bir hizmet olana diye bakarak retmen olduunuz iin meslektalarnz sizi kutluyorlar. Bir insann yaamnn bundan daha anlaml olamayacan, paras pek iyi olmasa dahi, en doyurucu, en anlaml, en cokulu mesleklerden birini setiiniz iin sizi vyorlar. niversitedeki kz arkadanz, retmen olduunuz iin sizi takdir ediyor ve hayranlk duyuyor. Anneniz ve babanz, 'Olum, sen daha ok para kazanacak meslekler seebilirdin ama, hibir meslek, retmenlik kadar anlaml ve doyurucu olamazd. Seni kutlarz,' diyorlar. Lise arkadalarn, 'Arif seninle gurur duyuyoruz. imizde en anlaml meslei sen setin. Para nemli ama, anlaml bir hizmet yaptn duygusu daha da -nemli. Seni takdir ediyoruz,' diyorlar." Ben konumam srdrrken Arif retmen glmseyerek -nne bakyordu. -Ne demek istediinizi anlyorum, Doan Bey. -Ben yine de size soracam soruyu soraym. Farz etmi olduumuz bu ortamda da, yine sizin aklnz karr, retmen olmaya karar verdiiniz iin kendinizi aptal, safdil hisseder miydiniz? -Sanrm hissetmezdim. Demek ki, kendi mesleimi deerli grp grmeyeceime karar verirken ben, bakalarnn tepkisini, deerlendirmesini esas alyorum. -Bu 'bakas' kategorisine ben de giriyorum. -Anlayamadm, Hocam. -Sizi, 'Arif retmenim' diyerek onurlandrdmdan beri, eskisi kadar kendinizi aptal, saf, enayi hissetmediinizi sylemitiniz. nk, bana, benim dnceme deer verdiinizi, sayg duyduunuzu sylemitiniz. 'Niin?' diye sorduumda, retim yesi olduumu, bilimsel aratrmalarmn olduunu, kitaplarmn yaynlandn, vb. eyler sylemitiniz. Ve 'Byle bir insann bana Aray 11 deer vermesi, benim de kendimi deerli grmeme yol ayor,' demitiniz. -imdi anladm. Sustu. Uzun sre suskun kaldk. Kardan, beyaz kasketli, yetmi yalarnda bir adam, ba rtl kendisinden biraz daha gen gsteren altm yalarnda gzlkl bir kadnn koluna girmi, birlikte park tarafndan kahveye doru aalarn arasndan yava yava yryorlard. Yal adam ceketinin iine beyaz uzun kollu bir gmlek, keten pantolon,

keten ayakkab, kadn ise uzun bir palto giymiti. Onlar izlerken kafamda bir senaryo canland: Adam bir brokrat olmalyd ve otorite kurduu bir alma ortamnda korkulan, sayg duyulan bir kimse gibi davranlmaya almt. imdi, pek nemsemedii, zayf grd kadnn koluna yaslanmak zorundayd. Geirdii felten sonra artk kendi bana rahat yryemiyordu. Garsonu arad gzlerim ve gz mesajm alan farkl bir garson geldi bu kez. Otuz yalarnda, krl sal, ciddi grnl, salkl biriydi. n gri, kollar ve arkas siyah renkte, nden dmeli, u-zun kollu bir gmlek giymiti. Bol, ince ketenden bir pantolonu vard, pantolonunun arka cepleri bir eylerle doldurulmu gibi ikindi. Bir neskafe ve su istedim. Arif Bey yine ay tercih etti. Garson, "Stl m olsun?" diye sorarken "siz burann yenisisiniz galiba," der gibi bakyordu. Saygl bir tavrla yanmzdan ayrld. Arif Bey, "Bunu atm sanyordum," diyerek konumaya balad ve devam etti: "Ama ortamn gerekleri yava yava beni etkisi altna ald, herhalde." -Daha nce sylediimi yeniden syleyeceim. Byk resmi, geni ereveyi izemediin iin, "ortamn gerekleri" senin gereklerin haline geliyor. "Geim iin retmenliin" yapld bir balam iinde "geliim iin retmenlii" yorumlamaya alyorsun. Halbuki, "geliim iin retmenlik" bambaka bir yaam felsefesi. Garson istediklerimizi getirmiti. Sratle kahve ve ay masamza brakt. "Afiyet olsun," dedi ve uzaklat. Arif Bey ayna bir eker atp kartrrken, ben de kahvemden bir yudum aldm. 12 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI Anlam Aray -Arif Bey, biraz anlam arayndan sz etmek istiyorum; nk o srecin tam iindesiniz. -Evet, ben de yle gryorum. -Sanrm psikologa gidiinizin de temelinde bu var. -Haklsnz. Ama, zlerek syleyeyim, bu konuda benim gittiim psikolog, bana pek yardmc olamad. -Belki de kendisinin anlam arayna yardmc olamayan bir psikologa gittiniz. -Bilmiyorum, belki de. Bana pek anlam ifade etmeyen kalplanm szler syledi: "Kafanz ok takyorsunuz; biraz kalender olun; bakalarnn szlerine o kadar nem vermeyin; insanlar hayatta umduklaryla deil, bulduklaryla yetinmeli" gibi. Bunlar kendime ben de syleyebilirdim. Daha dorusu sokaktaki biriyle konusam da buna benzer eyleri bana syleyebilirdi. -Trkiye'de henz kimin klinik psikolog olarak alabileceini belirleyen yasalar olumam durumda. O nedenle, kendine psikolog diyen herkese yetkin psikolog olarak bakmamak gerekir. Bir n aratrma yaparak, psikologun ne gibi bir eitimsel ve mesleksel hazrlktan getiini renmek gerekir. -Bir arkadamn tand olduu iin o psikologa gitmitim. Yetkinlii konusunda hibir fikrim yoktu. Kahvemden bir yudum daha aldm -Anlam araynda ilk adm, kritik ve can alc sorular sorabilmektir. Bu sorular kii kendine sorabilir, ya da bir bakas sorarak onun dnmesini salayabilir. -Ne gibi sorular? -Basit sorular. ocuklarn masumiyeti iinde sorduklar trden sorular. -rnein? -rnein, "Ben kimim?" sorusu gibi. Arif Bey, sanki karsnda kk bir ocuk varm da ona bu soruyu soruyormu gibi durdu; bir sre dnd ve daha sonra, Aray 13 "Anlam araynda ilk adm, kritik ve can a\\c\ sorulan sorabilmektir. kinci adm ise, sorularn yantn aramaktr." -Anlam araynda ilk adm kritik sorular sorabilmektir dediniz; peki ikinci adm ne? -O sorularn yantn aramak. -Ben kendime hangi sorular soracam bilemediim iin onlarn cevabn da arayamyorum, herhalde. -Bence siz, hangi sorular soracanz bilmeden, soramadnz sorularn cevaplarn aryorsunuz. -Nasl yani? -inde bulunduunuz ruh halinin farkndasnz; kendinizi aptaln biri olarak gryor, mutsuz hissediyorsunuz, yanl bir seim yaptnz dnyorsunuz. -Evet, doru. -Neden byle hissettiinizi anlamak istiyorsunuz; ve daha sonra, tabii bu duygulardan kurtulmak istiyorsunuz. -Ama size gre, hangi sorular soracam bilmiyorum.

-En nemli adm, kritik soruyu sorabilmek ve siz henz o kiritik soruyu sormu deilsiniz. -Sorularn basit olduundan, bunlarn ocuk masumiyeti iinde sorulmas gerektiinden sz ettiniz. rnein, "Ben kimim?" gibi. -Gerekten yle. Kk ocuklara bu soruyu sorarsanz onlar cevab hemen bilirler: Kimisi '"Ben babamn oluyum," der, kimisi "Ben annemin oluyum," der; evresinde en gl, en gvenilir, en yakn grdkleri kiiyle ilgi kurarak bu soruya cevap verirler. ocuun yaamnda gl kii "baba" ise "Babamn oluyum," "anne" ise "Annemin oluyum" der. "Ben babamn ve annemin oluyum" diyen ocuk anne ve babasnn her ikisini de gl ve yakn grmektedir. -Bydke ne yaparlar? -Bydke kiinin sosyal boyutlar karmaklasn "Ben kimim?" sorusuna hangi sosyal balam iinde yant verecekse, o balama uygun yant bulur. -Sosyal balamdan neyi kastettiinizi pek anlayamadm, Doan Bey? 14 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Hangi sosyal durumda, kimlerle iken, hangi konu konuulurken, nerede gibi boyutlar kastediyorum. rnein, bir "baba," ocuunun okulunda dier anababalarla beraberken, biri gelse ve "Beyefendi, siz kimsiniz?" diye sorsa, sanrm hi dnmeden, "Efendim ben Mustafa'nn babasym" diye cevap verir. nk sosyal balam anababalarn bulunmasn gerektiren bir yer. Ayn kii, "Siz kimsiniz?" sorusuna, iinde bulunduu balama gre, "Leman Hanm'in kocasym," "Doktorum," "Sizin komunuzum," "Hsn Bey'in byk oluyum," ve benzeri trnden cevaplar da verebilir. -inde bulunduu sosyal duruma gre bu kii "Trkm," veya "Elhamdlillah Mslmanm" diye de cevap verebilir; yle deil mi? -Evet, doru. -Peki ama, bu soruya vereceim cevab zaten siz bana sylediniz. "Sen kimsin?" diye bana sorarsanz, sizinle gelitirdiim i-liki balam iinde "ben Arif retmenim" diye cevap vermem gerekiyor. -Bu noktada ben soru sormaya devam edeyim, siz de btn itenliinizle cevap vermeye aln. -imdi mi? Evet, imdi! -Peki! -retmenliinizin tesinde siz kimsiniz? -Drst, alkan, iyi niyetli, insanlar seven, hizmet etmeye alan bir insanm. -Drst, alkan ve dier zellikleri olan bir insan olmann tesinde siz kimsiniz? Arif Bey cevap vermeden bir sre dnd, gzlerini kst, camdan dar bakt. "nsan olmann tesinde ben kimim," diye kendi kendine mrldanarak soruyu tekrar etti. Daha sonra bana bakt, "Bilmiyorum," dedi "aklma bir cevap gelmiyor." Birbirimize baktk ve gldk. -Soru basit grnyor ilk bata, ama, biraz deince o kadar kolay olmad ortaya kyor, deil mi? Aray 15 -Evet gerekten de yle. Benim gibi eitim grm birine bu basit soru bu kadar zor geliyor ise, sokaktaki sradan insana herhalde daha zor gelir. I -Onlar bu soruyu sorma ansna hi sahip deiller. inde yetitikleri sosyal ortam onlara srekli hangi balamda ne olduklarn hatrlatyor. inde yetitii kltrel ve sosyal balamlarn tesinde kim olduklarn sorgulayanlarn says az, hem de ok azdr. Sorunlarn hepsinin temelinde bir felsefi boyut yatmaktadr. 13u felsefi boyutu ak seik ortaya koymadka sorunlar zecek gce ve yeterlilie hibir zaman ulaamazsnz. -Bu soruyu kimler sormu? -Bu soruyu sorabilmi ve sormaya, demeye devam edebilmi olanlarn ou dnrler, filozoflar. -Peki onlar ne gibi bir cevap bulmular? -Filozoflar birbirlerinden farkl cevaplar bulmular ve bu nedenle de, farkl felsefeler gelitirmiler. -Farkl felsefelerin gelimesine yol atna gre bu soru filozoflar iin de temel bir soru olmal. -Modern felsefede bu konuya ontoloji adn veriyorlar. "Onto" Latince "varlk" anlamna geliyor, bildiiniz gibi "loji" de "inceleme alan-bilim-kuram-doktrin" anlamna gelebiliyor. Ontoloji kelimesini "varl inceleme alan, varlk kuram, varlk bilimi" o-larak Trke'ye aktarabiliriz. Sanrm felsefe retmenleri "ontoloji" olarak kullanyorlar. Ksacas, varoluun ne olduuyla ilgili dnme, inceleme alanna verilen isim.

-Doan Bey, felsefe alannda zel bir alma m yaptnz? -Hayr, zel bir alma yapmadm. Ama, felsefeyi temel bir alma alan olarak grdm iin frsat bulduka temel felsefe konularnda okumak isterim. zellikle felsefede ada gelimeleri takip etmek gibi. -Niin? -nk, farknda olalm ya da olmayalm, birey olarak ya da toplum olarak uratmz sorunlarn hepsinin temelinde felsefi 16 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI bir boyut yatmaktadr. Bu felsefi boyutu ak seik ortaya koymadka zmeye altmz sorunu tmyle anlayamayz; ve tabii tmyle anlayamadmz sorunlar gerekten zecek yetiye hibir zaman eriemeyiz. -Bu toplumlar iin geerli olduu kadar, herhalde bireyler iin de geerli. iinde bulunduunuz _Bence kesinlikle yle sorunlarn 'felsefi' _ , , ,., -Demek oluyor ki, iinde buboyutlarn kavramadka, ,unduum ^^1^ felsefi boyuthayatn anlamn larn kavramadka, hayatm niin bulamazsnz. anlamsz bulduumu ve kendimi aptal hissettiimi zemem. -Evet. Onun iin seminer sonras benimle birka dakika konumak istemeniz, sorununuzun felsefi boyutlar hakknda pek bir ey bilmediinizi ifade etti bana. -imdi o felsefi boyutlarn farkna varmann sreci iindeyiz, yle mi? -Evet. u anda sizin kafanz kurcalayan sorunlarn felsefi temellerini aratryoruz. -imdi neyi konutuumuz ve niin byle konutuumuzu daha iyi anlyorum. -Felsefenin temel alan var. Bunlardan biri biraz nce szn ettiimiz ontoloji, varoluun incelenmesi. "Bir dier temel felsefe alan da epistemolojidir. Episteme ve loji kelimelerinden oluur. Episteme eski Yunanca'da bilgi anlamna gelir. Epistemoloji bilginin doasn, kaynan, snrlarn inceleyen bir alandr. Epistemoloji alannda alan biri, bir insan bir eyi "biliyorum" dedii zaman, o kiinin ne demek istediini, yani 'bir eyi bilmek ne demektir' konusunu inceler. "Felsefenin bir dier temel alan da etikdir. Latince ethica, eski Yunanca ethike kelimelerinden tretilmitir; ahlaki ve sosyal davrann incelendii alandr. Bu alanda alanlar, 'bir insan olarak yapmamz gerekenler'in ne olduunu incelerler. -Bu konular birbirinden ayr ayr m inceleniyor? Aray 17 -Bu konular birbirinden ayr imi gibi dnlebilir, ama, felsefe tarihine baktmzda birok filozofun bu alanlar arasnda organik ilikiler kurarak dnce sistemlerini gelitirdiklerini gryoruz. -Ne demek organik ilikiler kurmak? -nsan bir btn olduu iin, insanla urarken, insanla ilgili herhangi bir konuyu irdelerken, insann btnln gzden karmadan, onun btnlyle ilikiler kurarak konuyu tartmaya, 'organik ilikiler kurarak tartmak' diyorum. -Anladm. -Farkl filozoflar bu alanlara farkl arlklar vermilerdir. Doal olarak filozof kendi bildii alana daha nem vermi ve o alanda daha ayrntl kavramlar gelitirmitir. rnein, Eflatun'un temel alan ontolojidir. Bilmeyle ve davranmayla ilgili fikirlerini bu varolu felsefesinin zerine kurmutur. te yandan nl Fransz dnr Descartes bilmeye nem vermi; davranma ve var olmay, bilme alann temel alarak oluturmutur. Michel Foucault gibi "nasl davranlmah" konusuna nem verip inceleyenler ise, bilme ve var olma felsefelerini etik felsefeleri zerine kurmulardr. -Yani bu temel felsefe alanlarndan biri en temeldir, dierinden daha nceliklidir diye bir durum yok. -Hayr, byle bir durum yok. Her filozof kendi anlay sistemi iinde bu ncelii belirliyor. -Kendimle ilgili -olarak bu alanlar tanmlayacak olursam, yle diyebilir miyim: "Ben kimim?" sorusunu sorduum zaman ontoloji alannda bir dnr oluyorum; "Ben ne biliyorum, veya rencilerimin neyi bilmesini, nasl bilmesini istiyorum?' sorularyla ilgilendiim zaman epistemoloji sorunlarna yneliyorum; ve "Nasl davranmam gerekir, ne yapmalym?" sorularn sorduum zaman da etik alanna girmi oluyorum. -Evet, sylediiniz gibi. -imdi, "Ben kimim?" sorusunda tkanm kalmtm. Siz, "Drst, alkan ve dier zellikleri olan bir insan olmann tesinde sen kimsin?" diye sorduunuzda nasl cevap vereceimi bilememitim. imdi oraya dnsek olur mu? I 18 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI

On - on drt yalarnda bir boyac ocuk, bir elinde boyac kutusu, dierinde drt-be kiloluk bo bir konserve kutusu ile dolayordu. masa ilerimizde, esmer bir hanmla oturan pos bykl bir adam ocua iaret etti. ocuk, teneke kutunun stne oturarak adamn nne yerleti ve ayakkabsn boyamaya balad. Kadnn omuzuna att salar dz ve uzundu. Dou Anadolulu havas vard ama, o yrenin ou kadnlar gibi ezik ve utanga grnmyordu. Sigarasn tuttuu sa elini yzne dayam, bileine de salarn toplayp balarken kulland siyah kuma tokay dolamt. Boyac ocukla olduka ilgili grnyordu; iri gzlerini ondan ayrmyor, srekli ona bir eyler anlatyordu. ocuk hi kadna bakmadan iini yapyor, ara sra bir iki kelimeyle cevap veriyordu. Ayakkabs boyanan adam orada olmaktan pek mutlu gzkmyordu, ksa kollu, izgili ince bir gmlek giymiti; gbei hafife pantolonun kaynn stne dklmt. imdi ve burada bulunan her insann olduka karmak ama mutlaka kendine zg bir anlam dzeni olduunu dndm. O kadn bu boyac ocua neden bu kadar ilgi duyuyordu? Kendi yaamnda, o ocuun dokunduu baz eyler olmalyd. Ama, ne? Bilebilsem, kendine zg bir Anadolu yks oluurdu. Her bir insann yksn bilebilmeyi isterdim. Her bir insan kendi yks iinde tanyp, onlarla yaammn iliki iinde olmasn isterdim. Onlar yarglamadan kabul edecek olgunlua eritiimi dndm. imde ad konmam bir sevginin enerjisi vard. Ben Kimim? Ayn enerji iinde Arif Bey'le iliki kurduumu dndm. Konutuumuz konuya geri dnmek istedim. -Arif Bey, ksa bir deneme yapmama izin verin. -Nasl bir deneme? -Oturduunuz yerde, gzlerinizi kapatarak yapacanz bir deneme. -Peki. -Sandalyenizde rahat oturun ve gzlerinizi kapatn. imdi bedeninizin farkna varn. Ayak ucunuzdan tepenize kadar yle bir gzden geirin. Gergin yerler var m? Rahat hisseden yerlerin, Aray 19 rahatsz hisseden yerlerin, hamlam, yorulmu, ya da zinde, din ksmlarn farkna varn. "imdi duygularnz gzden geirin. u anda ne gibi duygular iindesiniz? Heyecan m hissediyorsunuz? Kaygnz var m? Mutlu musunuz? inizde biraz rahatszlk var m? Sakin misiniz?" "imdi dncelerinizi gzden geirin: neler dnyorsunuz? .... Aklnzdan u anda ne gibi dnceler geiyor......imdi ve burada olan eyleri mi dnyorsunuz, yoksa gemile, ya da gelecekle ilgili dnceleriniz var m?......Sadece konutuumuz konular m dnyorsunuz, yoksa kiisel yaamnzla, retmenliinizle, veya yaamnzn daha baka ynleriyle ilgili dnceler geliyor mu?....." Bu arada garson yandaki masaya su ve ayran getirdi, dnerken bizim masaya srtnerek geti. Arif Bey'in gzlerini amak ister bir hali vard. -imdi gzlerinizi aabilirsiniz. Garson gittikten sonra konumaya baladk. -'Ben kimim?' sorusuna 'Ben bedenimim' biiminde cevap verebilir misiniz? -Bedenim bir param ama, 'Ben kimim?' sorusunun cevab olamaz. -Gerekten de olamaz. Siz kkken, size yine "Arif diyorlard. Size birok ocukla birlikte ekilmi bir resim gsterseler ve "Sen hangisisin gster,3' deseler, kendinizi o grup iinde bulur gsterir ve "te ben buyum," dersiniz. Halbuki ocukluk bedeninizle imdiki Arifin bedeni birbirinden ok farkl. Sizin bedeninizde milyarlarca hcre yenilendi. Ama, siz yine o ocuun ve imdiki Arifin ayn insan olduunu rahatlkla ve kukusuzca syleyebilirsiniz. -Evet, syleyebilirim. -Ayn eyi duygularnz ve dnceleriniz iin de syleyebilir miyiz? -Yani, 'Ben duygularm deilim!' anlamnda m? -Evet, o anlamda. 20 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI Ben kimim?: Ben btn bu sorular eoran, farknda olan, gzlemleyen bilincim. -Tabii, syleyebiliriz. Ben dncelerim deilim, ve duygularm da deilim. -Psikologa gittiinizden sz etmitiniz deil mi? -Evet. -Ama, o psikologun size pek yarar olmadn da sylediniz.

-Pek yarar olmad. Hatta skldm. -Bilimsel psikoloji uzun yllar, bilincin kendisiyle bilincin ierii arasnda bir ayrm yapamad: Bilin farknda olan, bilincin i-erii ise farknda olunan eydir. kisi ayn ey deildir. Alglayan, gzlemleyen bilintir. Alglanan, gzlemlenen ise bilincin ieriini oluturur. "Gznz kapattnzda bedeninizi, duygularnz, dncelerinizi gzlediniz. Gzleyen sizin bilincinizdi; bedeniniz, duygu ve dncelerinizle ilgili alglamalarnz ise ierikti." -Evet, bunu anlayabiliyorum ama, btn bu konutuklarmzn 'Ben kimim?' sorusuyla ilgisi ne? -Bakn size bir yk anlataym. Belki o zaman konutuumuz eylerle sorunun ilikisini daha iyi anlarsnz: "Baraj yapmnda alan bir grup ii rman s ksmndan karya gemiler. Karya geince ustaba, 'galiba arkadalardan biri eksildi,' diyerek grubu saym. Ve gerekten de bir kii eksik km; nk ustaba kendini saymay ihmal etmi. Ustaba yardmcsna, 'Bir de sen say,' demi; ama, yardmcs da kendini saymay unuttuu iin, o da bir kiinin eksik olduunu sylemi. Bundan sonra her ii srayla gruptaki kiileri saymlar, fakat her biri ayn hatay yapt iin bir kii hep srekli eksik km. Nihayet o civardan geen bir kyl bunlarn durumunu grm, sorunlarn renmi, ve bir de o saym; 'Eksiiniz yok,' demi. Ancak o zaman, grubu sayann kendisini de saymas gerektiini anlamlar." "'Ben kimim?' sorusuna cevap ararken hep bilincin ieriini saymzdr; ben retmenim, ben anneyim, doktorum, evladm, vb. gibi. ou kez o soruyu soran bilinci hesaba katmadk. Halbuki, 'ben kimim?' sorusunun cevab orada yatyor: Ben btn bu sorulan soran, farknda olan, gzlemleyen bilincim." Aray 21 -ocukluumdaki Arifle, imdiki Arif arasndaki iliki de bu bilincin srekliliinden mi kaynaklanyor? -Resimde, "te ben buyum" demenizi salayan sizin bilincinizin srekliliidir. Duygularnz, dnceleriniz, bedeniniz, sosyal rolleriniz deise de, 'ben' zdeimini ayakta tutan sizin bilincinizin srekliliidir. -Cinsiyet deitirenlerde de herhalde bilincin bu sreklilii, cinsiyet deiiminden nceki insanla, sonraki insan ayn olarak gsteren ey olsa gerek. -Nasl, pek anlayamadm? -Yani, hayatnn bir ksmn erkek olarak geirip, daha sonra ameliyatla kadn olanlar var. Onlardan sz ediyordum. Onlar da cinsiyet deiiminden nce ekilmi bir resmini gsterip, "Ben buyum," diyebilirler. -Ha, evet, anladm. Gerekten gzel bir rnek. zel Bir Hapishane -Bilimsel psikoloji uzun zaman bu farknda olan, gzlemleyen bilinle, gzlemlenen arasndaki fark pek nemli grmedi. Bylece ne oldu biliyor musunuz? -Hayr, bilmiyorum, ne oldu? -Gzlemleyen benle, gzlemlenen ben arasndaki fark bilinmeyince insanlar gzlemlenen eyin iinde hapis oldular. 'Ben retmenim, marangozum, babaym, anneyim, mslmanm, kadnm, erkeim' gibi sosyal rollerin iinde kendilerini tanmlamaya altlar ve tabii ki boulup kaldlar. Bir sre sustum. Kahvemden bir yudum aldm. Arif Bey'in gznn iine bakarak, tane tane unu syledim: -Sizin bunalmnzn temelinde, sizin de byle bir hapishanenin iinde olmanz yatyor. Arif Bey dikkatle sylediklerimi dinliyordu. Gzleri heyecann saklayamyordu. u anda birok eyi grdn ve anladn sezinliyordum. Bir sre sessiz kaldktan sonra, konumaya balad: 22 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Beni tp tp hapishaneye sokmular da haberim yokmu. Hatta onlar sokmamlar, ben hapishaneye kendi ayaklarmla gitmi, hapishanenin kapsn da stme kilitlemiim. Daha sonra hapishanenin penceresinden bakarak, "Batsn bu dnya" arabeskini sylyorum. -Arif retmenim, konuyu kesinlikle kavradnz. Bu yle hapishane ki, kapsn ancak kiinin kendisi aabilir. -Ben atm m Hocam? Yani artk hapishanede deil miyim? -Sana hem iyi, hem de kt haberim var. Kt haberim iki tane. Birinci kt haberim u; henz hapishaneden km deilsin. kinci kt haberim ise u; ben de hl hapishanedeyim. -Siz de mi hapishanedesiniz? -Evet. Belki btn haftam orada geirmiyorum, ama, hl hapishanedeyim. nceleri her konuda dnrken, konuurken, eylem yaparken hep hapishanede idim. imdi baz konular dnrken, konuurken, planlarken, gerekletirirken hapishanede deilim, ama, baz konularda hl hapishanedeyim. Sanki nceleri yedi gnm de hapishanede geirirken, imdi sadece sal ve arambalar hapishanedeyim gibi geliyor. -Neden sal ve arambalar Doan Bey?

-Sz gelimi yle syledim. Yani hapishane hl farkna varmadan benim sndm, bilmeden gelip yaammn bir ksmn geirdiim bir yer. -Hapishaneden yzde yz kurtulanlar var m? -Evet, var. Saylar az ama, yine de var. -Onlar kim. -Onlarn zel bir ismi var. Kelimeyi duymusundur, ama, bu anlamda kullanldn pek duymamsndr. -Hangi kelimeyi? -Hapishaneden yzde yz kurtulan, ve saylar az olan insanlara verilen ismi. -Onlarn ismi ne? -Sava! -Sava m? -Evet. Aray 23 Hapishanede olduunuzu fark ettiiniz an, SAVAI olma yolunda ilk adm atm olursunuz. -Hi de bar, bilgelii, zgrl, mutluluu artran bir kelime deil. -Evet, hapishanedeki biri olarak savay tanyamazsn. Savay tanmak, anlamak iin hapishaneden kman gerekiyor. -Peki ara sra olsa da bu hapishaneden kabilecek miyim? -nce kt haberimden sz etmitim. imdi iyi haberimi vereyim. yi haberim u; hapishanede olduunu kefettiin an, sava olma yolunda ilk admn atm olursun. -Hocam, farkna varmadan ilk adm atm olduumu sylediniz, ama, sava yolculuunu yapabilecek miyim? -Bilmiyorum. Sizinle byle bir yolculua kmak isterim. Bu sadece sizin yolculuunuz olmayacak, benim iin de anlaml bir yolculuk olacak. -Byle bir yolculua kmak beni heyecanlandryor Doan Bey. Nasl oldu onu bile pek bilmiyorum, ama, imdi sizinle ilk karlatm andan daha gl, daha umutlu, daha diri bir Arif olarak gryorum kendimi. Saate baktm, drde geliyordu. Benim saate baktm grnce, o da kendininkine bakt. O srada ilerdeki bir masadan biri ba rtl iki kz ve iki gen olmak zere drt kii kalkt. Arkamdaki masaya oturmaya hazrlanan bir bayan, "Bak oras boald," diyerek sandalyelerin ve masalarn arasndan'hzla yrd, son kii antasn ve ufak paketlerini alr almaz masaya kendi elindeki anta ve paketleri koymaya balad. "Haydi mer, bak buras daha iyi, buraya gel." Bu ar zerine elli yalarnda, temiz giyimli, kei sakall bir adam felli olduu iin sol ayan srkleye srkleye yanmdan geti. Kadn tereddtl admlarla yava yava ilerleyen adamn yeni tral yzne bakarken onu bu masa ve sandalye karmaas arasndan yrtt iin biraz tedirgindi ama, daha ferah bir masa semi olmann zaferi de vard yznde. Arif Bey, -Vakit gelmi, dedi. Sizi bir daha grebilecek miyim? -Evet, zamanmz doldu. Bugnk konumamz bizi nereye getirdi biliyor musunuz? 24 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Benim s, maymun itahl, bakalarnn dediine gre yaamn yneten biri olduuma getirdi. -Kendinizi ar yargladnz, Arif Bey. Felsefi bir soru sormak istedim: Bugnk konumamzda biz kiinin yaamnda anlam a-ray konusunu irdeledik; bunu demek istedim. -Anladm, Hocam. Bir daha ne zaman bulaabileceiz? Takvimimi kardm, baktm, "nmzdeki Cumartesi buluabiliriz," dedim. Okullar tatil olduu iin hafta iinde de bulua-bileceimizi syledi. nmzdeki hafta Cumartesi gnnn bana en uygun olduunu syledim. -Karda, Fenerbahe Park'nda bulualm. nmzdeki Cumartesi gn Piramit'in nnde saat ikide bulaabilir miyiz? -Tamam Doan Bey, orada olacam. Birbirimize iyi gnler dileyerek ayrldk. Deniz kysndan Fndkl ynnde yrmeye baladm. Drt yalarnda bir kk olan ayakta, boazn kysnda olmaktan heyecanl, sa eliyle yannda duran aabeyi, ya da amcas veya days olan on yedi, on sekiz yalarndaki bir delikanlya sk skya tutunmu. Gen adam

ocuun yannda melmi, sol koluyla onu kucaklam. Kk, durup durup heyecanla bir eyler sylyor; gen adam onu dinliyor ve ciddi ciddi cevaplar veriyor. Delikanl ile bu ansl ocuun insan insana konumasn izlemek iimi scack bir insan sevgisiyle doldurdu. imden, gidip o delikanly kutlamak geldi. Yrmeye devam ettim. Birok kii banklara, bazlar kenardaki talara, otlarn stne oturmu, sadece bir kii elindeki gazeteye gz atyor. Dierleri bombo gzlerle hareket etmeden uzaklara bakyorlar. Karmda bana doru gelen bir gen kz ve bir olan dikkatimi ekti. Olan sa kolunu kzn boynuna yle dolam ki, sanki 'dnya alem, bu kzn bana ait olduunu bilsin!' der gibi. Kz halinden memnun, olan halinden memnun; ikisi de heyecanl, ikisi de biraz akn. Onlar izlerken kendi genliim gzlerimin nne geldi; nemli olan yanndaki kiinin kiilii deil, senin kafandaki imaj karlayp karlamamas. niversitede mini etekli, sigara i-en bir kz arkadam olsun istiyordum. Figen mini mini etekliydi ve bol bol sigara iiyordu. Onunla ilk yrymz anmsadm. Yine kedeki sigorta binasnn yanndan yukarya Cihangir'e yava yava trmanmaya baladm. 2 Uyan Cumartesi gn Fenerbahe'deki Piramit elence merkezinin nnde bulutuk ve yava yava parka doru yrmeye baladk, Arif Bey'in zerinde ksa kollu bir gmlek ve blucin pantolon vard. Ben de blucin ve zerine tirt giyinmitim. Gneli bir gnd ve park gezmeye gelen genler, ocuklarn getiren anababalar, kpekleriyle yrye kan insanlarla doluydu. Yelken Kulb'n sada brakarak Fenerbahe Kulb tesislerini getik ve ortada ulu bir nar aacnn altna kurulmu olan kahvehanedeki masalardan birine oturduk. Ben su istedim, Arif Bey de ayran syledi. Arif Bey bir an nce konumaya istekli grnyordu. Onun byle istekli olmasndan memnundum. -Geen bulumalarmzda konutuklarmz zerinde dndm. imdi unu grebiliyorum: kendi anlam dnyam yaratmaya ynelmiim, ama bilincim hazr olmad iin, farkna varmadan, herkes gibi hapishaneye girmiim. Ve imdi bir uyann eiindeyim; hapishanede olduum gereini anlamaya ynelik bir uyann iindeyim. O srada bir karga "gak" diye bir ses kard ve konduu daldan havaland. -Bakn karga sizin dediinizi onaylyor, dedim. kimiz de gldk. -Arif Bey, sizinle hemfikirim. Bir uyan sreci iindesiniz. Sizi bu uyan srecine getiren ise sizin anlam araynz. -Evet, hayatmn anlamn bulmaya alyorum. -retmen olmak anlam dolu bir yaam vaat ediyordu. Zamanla o anlam kayboldu. Sradan bir retmen olmaya doru gitmek sizin yaamnz anlamszlatrd. 26 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Dikkatle dinliyordu; ben suyumdan, o da ayranndan birer yudum aldk. - Bu tr anlamszl yaayan ve gzlemleyen dnrler yeni bir dnce tarz gelitirdiler: Varoluu yaklam. Varoluu felsefe yaamn anlamszlna bir tepki olarak domutur; temelinde de fenomenolojik yaklam yatar. -Fenomenolojik yaklam ne demek? -Alman filozofu Edmund Husserl, bizim dmzdaki dnya ile bu dnyay yaayan, duyumlayan insan arasndaki ilikiye bakt. u anda ayn fiziksel evre iindeyiz; ama, sizin ve benim duyum-ladmz dnya, yani alglama ve yaant dnyamz ayn deil. Bu alglanan ve yaanan dnyaya fenomen diyoruz. Yani ayn fiziksel evre iinde birbirinden farkl fenomenleri olan iki insanz. -Bir rnek verebilir misiniz? -Biraz nce bir karga utu, hatrlyor musunuz? -Evet, "gak" diye utu ve siz, "bakn karga sizin dediinizi o-naylyor" dediniz. -Peki ben sylemeden nce kargann "gak" dediinin farknda mydnz? -Hayr deildim. -Demek ki kargann sesi o an iin siBilinciniz zin fenomeniniz iinde yer almyordu. Ben gelimeden ise hem duydum, hem de ayrca bir anlam o bilince uygun ykledim. Ama, sanrm unu sylememe olan fenomenleri gerek yok; her ikimiz de biliyoruz ki, ikimiz de fziksel olarak ayn ortamda bulu" nuyorduk. -Evet, ikimizin de ayn fiziksel ortam iinde bulunduunu kesinlikle kabul ediyorum.

-te varoluu felsefe, insanlarn kendi varolularn kendi fenomenleri iinde, yani algladklar, yaadklar, anlam verdikleri fenomenler iinde oluturduklarn syler. Husserl, kiinin farknda olmas ile, farknda olduu ey arasnda sk bir iliki olduunu syler. -Yani..? alglayamazsnz. Uyan 27 -Yani, bilinciniz gelimeden o bilince uygun olan fenomenleri alglayamazsnz. rnein, benim seminerime geldiniz ve seminerde duyduklarnz sizi etkiledi. Seminerime gelen, fakat hi etkilenmeyen insanlar da var. -Bu gzlem sizin bir baka kitabnzda ele aldnz paradigma kavramyla benzerlik gsteriyor. Kiinin bir konuda paradigmas olumamsa, o konuyu alglayamaz. -Evet, paradigma kavram ile ilgisi kesinlikle var. Ama, Husserl'in dnnde 'niyetlilik' kavram da var. Husserl der ki, "Her bilin kendine zg bir niyet gelitirir. Ve bu niyet, o bilincin neyi alglayp nasl anlamlandracan etkiler." -Herhalde bilimsel almalar bunun dnda kalyor, nk o-rada bilim adam nesnel olmaya alyor. -Husserl bilimin de kendine zg tutumlar ve niyeti olduunu sylyor; rnein, nesnellik tutumu. Bilimin bu nesnellik tutumunun, inceledii olaylarn insancl ynlerini ou kez arpttn i-fade ediyor. -Bu sylediklerinizin benim anlam araymla ilgisi ne olabilir, Doan Bey? -nce unu soraym: Bir anlam aray iinde olduunuzun farknda msnz? Daha dorusu byle bir sre iinde olduunuzu kabul ediyor musunuz? -nceden farknda deildim, ama imdi farkndaym ve evet, byle bir s-re iinde olduumu kabul ediyorum. -nceden farknda deildiniz, demek ki-Hayr deildim. -Niin farknda deildiniz? -nk yle bir bilince sahip deildim. -yle syleyebilir miyiz: Daha n-ce, hapishanenin iinde olduunuz halde, hapishanede olduunuzun farknda deildiniz? -Evet, syleyebiliriz. "Her bilin kendine zg bir niyet ge|jtirir. ye \?u niyet, o bilincin neyi alglayp nasl anlamlandracan etkiler." Husserl Alman filozof 28 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Ve hapishanede olduunu bilmeyen bir insann fenomenolo-jisi iinde kendinizi var ediyordunuz? -Evet, onu da diyebiliriz. imdi gryorum. imdi yine hapishanedeyim, ama, artk hapishanede olduumu biliyorum. Ve hapishanede kalmak, ya da hapishaneden kmak, benim gerekletirmem gereken bir sre haline geldr. nk unu aka grebiliyorum ki, benim hapishanemin kapsn aacak ve beni zgrle kavuturacak anahtar da benim bilincimin iinde. -Hapishaneden kmak, zgr olmak, yaamn kendi zgr i-radenle yaplandrmak. Btn bunlara Husserl "niyetlilik" der. Yani bilincin, yeni bir "niyet"le kendi fenomenolojisini yaratyor. -Evet, imdi daha ak grebiliyorum. -Sizin hapishaneye girmeniz de tesadf deil. Sizi herkesle beraber hapseden kltrn de bir bilin dzeyi ve niyetlilii var. -ok ilgin. "Kltrn niyetlilii" diye bir kavram olabileceini hi dnmemitim. -Byle bir kavram ortaya koymakla Husserl insanlk dnce tarihine nemli bir katkda bulunmutur. Bu kavramn sizin yaamnzla ilgisi u: siz kmaya altka "kltrn niyetlilii" sizi brakmamak iin elinden geleni yapacaktr.. -Bunu nasl yapacak?

-Daha nce konutuunuz deneyimli retmen arkadalarnz, u konumalarmzda bizimle beraber olsalard, onlarn yz ifadelerinde, konumalarnda, genel olarak tepkilerinde bunun bol bol rneklerini grrdnz. Arif Bey, ayranndan bir yudum alrken, ne dediimi kavram bir insann yz ifadesiyle glmsyor, hafife ban sallyordu. Ne demek istediimi iyi anlamt; bu dediim eyi sk sk yaadnn farkna varyordu. -Benden etkilenmemeniz iin onlar ellerinden geleni yaparlard. Benim hayalci olduumu, size yararm yerine zararm dokunacan, bo hayaller peinde koacanza artk aklnz banza toplamanz gerektiini syleyeceklerdi. Hele hapishanede olduunuz gibi laflar duyarlarsa benim anarist olduumu ve pek yaknda gerekten hapishanede yer alacam ifade edebilirlerdi. -Yani benim deimeme, evremin diren gstereceini sylemek istiyorsunuz. Uyan 29 -Evet, siz ne kadar deiirseniz, evreniz o iddette size direnecektir. Bunu sylyorum. -Sizin nsan nsana kitabnzda bir sz vard, farkl olmaya alrsanz, herkes size kar tavr alr, gibi. -e.e.cummings'in* sz; yle der: seni dierlerinden farksz yapmaya btn gcyle gece gndz alan bir dnyada, kendin olarak kalabilmek, dnyann en zor savan vermek demektir. bu sava bir balad m, artk hi bitmez!... Bir sre sustuk. Yeni yrmeye balayan bir kz ocuu anne ve babasnn heyecanl baklar, glleri ve destekleyici szleriyle birka adm att. Durdu, geri dnd, bakt. Arkasna bakmak iin dnnce dengesini kaybetti ve poposunun zerine dt. Babas kalkt, kk kz kollarnn altndan tuttu, kaldrd: "Aferin kzma, ne de gzel yryor!" Arif Bey neye baktm grmek zere yan tarafa dnd. kimizin de yznde bir glmseme belirdi. ocuk sevgisini paylatmz sezinliyordum. e.e.cummings'in szn bilincimize daha iyi sindirebilmek i-in bir sre sustuk. Daha sonra konumama devam ettim: -Biliyor musunuz Arif Bey, deiimin olduu her yerde mutlaka diren oluacaktr. Bu son derece doal. -nsanlarn direneceini bile bile deimek, hatta deimeye teebbs etmek zor deil mi, Doan Bey? -Eer sava olma yolunda iseniz, baka trlsnn olmayacan bilirsiniz, bir daha 'zor' veya 'kolay' terimleri iinde dnmezsiniz. Amerikal filozof- air e.e.cummings, her zaman kk harf kullanmaktadr, e.e.cummings'in bu zelliine sayg gstererek biz de kk harf kullandk. Sistem Yaynclk ir. 30 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Peki hangi terimler iinde dnr sava? -Savann hangi terimler iinde dnd, davrand, hissettii zerinde ilerde ayrntl olarak konuacaz. Ama, artk 'zor' ve 'kolay' savann seiminde lt olmaktan kmtr. 'Yaplmas anlaml, yaplmas gerekli olan,' ile 'yaplmamas anlaml, yaplmamas gerekli olan' diye dnmek sava tutumunu daha iyi yanstr. -Yani kendi hayatn kendin oluturacaksn demek istiyorsunuz. -Zaten hep yle oluyor. imdiki hapishaneye onlar koymadlar ki sizi. Rza gsterdiiniz iin bu hapishanedesiniz. Sadece bilinciniz elvermedii iin bu davrannzn sorumluluunu imdiye dek bakalarna yklyordunuz. Park olduka kalabalklamt. Yan masadan, ocuuyla oturan bir iftin bizim masaya baktklarn grdm. Onlarla gz gze gelince bana glmsediler ve balaryla selam verdiler; selamlarn aldm. "Herhalde seminerime katlm insanlardan biridir," diye dndm. Masadaki kn umurunda deildim. O biraz ilerdeki masann altnda yatan kk bir kpekle ilgileniyordu. -Arif Bey, Arthur J. Deikman adnda Amerikal bir psikiyat-ristin bir hastas ile ilgili gzlemlerini size anlatmak istiyorum. Elimdeki Observing Self adl kitabn o ksmn ngilizce'den serbest eviriyle aktarmaya baladm: "Krk yalarnda bir kadn hastam ar depresyon nbetlerine tutuluyordu. Bu hastam yllar yl psikoanalize girmiti, ama yln belirli zamanlarnda ayn depresyon onu ayn iddetle etkisi altna almaktayd. Depresyon kadnn kendi yaamnn ve genellikle hayatn tamamen anlamdan yoksun olduu duygusu zerine younlayordu. Bu depresyon nbetlerinde kadn yatakta kalr, d dnya ile ilikisini keser, haftalarca umutsuzca yatakta uzanr ve hastaln gemesini beklerdi."

"Hasta bana gelip derdini anlattnda, depresyonunun altndaki anlamszlk ve umutsuzluk duygusunun onun gerek yaamndan kaynaklanabileceini syledim ve bu anlamszlk duygusunun -nemli eylere iaret edebileceini, kt bir ey olarak deil, ders a-lnabilecek bir renme frsat olarak baklmas gerekebileceini anlattm. Kendini insanla adam birok insann ilk balarda bu Uyan 31 tr depresyonlardan getiini ve bu depresyon srasnda insanla hizmet edebilecek frsatlar yarattklarna iaret etim. "Anlamszlk duygusunu itmeden onu bir arkada olarak kabul etmeli; anlamszlk duygusunu bir retmen gibi dnp onun retecei eylere ak olmal,' dedim. Aratrc tutumu iinde, 'imdi iinde bulunduum bu durum bana ne retmek istiyor?' diye dnmenin deerli bir tutum olduunu belirttim." "Hastam beni gittike artan bir ilgi ve heyecanla dinlemeye balad. Bu depresyon duygusunu bastrmaya almak yerine, bir renme frsat olarak grmek onun iini rahatlatt ve patolojik bir durum iinde olduunu dnmek yerine, bir aratrcnn -kendini ilgilendiren bir eyi aratran bir aratrcnn- merak ve heyecan iine girmeye balad. Daha sonraki tedavi seanslarna her geliinde daha heyecanl, daha merakl, daha tutarl ve en nemlisi daha anlaml bir insan olarak gelmeye balad. Hem kendi hayat, hem de genel olarak yaam bir anlam kazanmaya balamt. Kendi hayatnn ve evresinde iliki kurduu insanlarn hayatnn anlamszl ile yz yze gelmemek iin saklad birok 'plk', gn na kmaya balamt." Arif Bey, okuduum ksm dikkatle dinledi. eviriyi bitirdikten sonra, "Anlamn yitiren bir hayat!" dedi. Sustu. Bana bakt ve tekrarlad: "Anlamn yitiren bir hayat!" Daha sonra konumaya devam etti: -Psikiyatristin hastasyla ortak ynm bu. Ben de evkimi kaybediyorum ve yava yava depresyona giriyorum. Bir sre sustu. Sanki kendi kendine konuuyormu gibiydi: -Niin? nk' daha nce anlaml grdm bir meslek, benim iin anlamn yitiriyor. imdi sizinle konutuka, bu anlam yitirmenin temelinde kendimi esas almamamn yattn grmeye baladm. Yine bir sre sustu. Suyumdan bir yudum aldm. Arif Bey, yine konumaya balad: -Kendi dncelerimi, kendi deerlerimi dikkate almamaya baladm. Gittike baka insanlar, onlarn dncelerini, onlarn deerlerini esas almaya baladm. Arif Okurer olarak sanki ben yok olmaya balamtm. Gz gze geldik. nsan gz bu kadar farkl anlamlar, duygular ayn anda nasl verebilir, inanmas g. Onun gznde 32 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI 'btn-bunlar-daha-nce-niye-gremedim'in yenilgisi, hzn, kzgnl, ama ayn zaman da, 'iyi-ki-imdifarkndaym'n mutluluu, ciddiyeti, derinlii, sorumluluu vard. -imdi unu da gryorum: benim evksizliim, depresyonum bana bir eyler sylemeye alyormu. Sylemeye alt ey de, benim hayatmn temellerini yeniden gzden geirmem gerektiiymi. Arif Bey'in neden sz ettiini ok iyi anlyordum. Yaammda ka defa onun imdi iinde bulunduu durumda bulmutum kendimi. Aslnda o benden daha anslyd. Beni karsna alp, a-dam yerine koyarak konuan olmamt. Onunla yz yze konuacak, ona deer veren, onun gelimesini isteyen, grm geirmi biri vard yannda. Bense, olaylarn sylediklerinden kendi payma kan anlamaya almtm. Gittiim bir seminerde verilen bir rnei hatrladm: -Bir seminerde yle bir rnek verilmiti: "Farz edelim ki, yarn ok nemli bir randevunuz var. Randevu saat dokuzda ve siz bu randevuya ge kalmaktan korkuyorsunuz. Randevuya ge kalmamak iin ayn evde kaldnz arkadalarnza durumu anlatyorsunuz ve "biliyorsunuz ben kolay kolay uyanamam, ama ne olursa olsun, ne dersem diyeyim, siz beni mutlaka sabah yedide uyandrn ve saat dokuz randevusuna hazr edin," diyorsunuz. "Arkadalarnz bunu kabul ediyorlar ve ertesi sabah saat yedide odanzn kapsn alyorlar. Sizden cevap yok. Be dakika sonra kapy yine alyorlar, sizden yine cevap yok. On dakika sonra odaya giriyorlar ve size uyanmanz sylyorlar. Sizden yine cevap yok, hatta onlara, "brakn beni biraz uyuyaym," diyorsunuz. Fakat onlar sizin huyunuzu bildikleri iin, odadan kmyorlar, sizi yeniden uyandrmay deniyorlar. Eer uyanmazsanz stnze souk su atacaklarn sylyorlar. "Tamam kalkacam" diyorsunuz, ama, onlar on dakika sonra geldiklerinde sizi hl yatakta buluyorlar. Kulanza barmaya balyorlar. Nihayet, istemeye istemeye uyanyorsunuz." Arif glmseyerek bu hikyeyi dinliyordu. Glerek bana sordu: -Beni uyandrmaya alan arkadalarm kimler? Hemen cevap vermedim. nce byle arkadalarn olmasnn ne kadar nemli olduunu vurgulamak istiyordum. Uyan 33

"Tabii sizin zerinize bu kadar decek ve sizi uyandrmak i-in bu kadar abalayacak arkadalarnzn olmas nemli. Birok insan, "bana ne, istemiyorsa, kendisi bilir" der ve sizi yatakta brakr gider." Arif Bey, glmseyerek soruyu yineledi. huzursuzluu, mutsuzluu, i, sknts, depresyonu onu uyandrmaya alan nemli dostlardr. -Hocam, benim byle arkadalarm var m? -Evet, var. -Kim bu arkadalarm? -Psikiyatristin hastasn uyandrmaya alrken dikkat ettii hzn, knt, karamsarlk gibi eyler. -Yani, benim skntm, anlamszlm, depresyonum beni u-yandrmaya alan arkadalarm m oluyor? -Evet, kiinin huzursuzluu, mutsuzluu, gerginlii, sknts, depresyonu onu uyandrmaya alan nemli dostlardr. -Bize ne demeye alyorlar? Kalk randevuna ge kalyorsun mu diyorlar? -Artk onu sen anlamlandr. Depresyonun sana ne diyor? -"Hayatn palavra olmaya balad," diyor. -Peki bu szn altnda bir davet var m? Bir uyan daveti var m? -Var. v -Evet, Arif Bey. Bu anlamda her ac - ister bedensel ac olsun, ister duygusal, ister zihinsel ac- bir mesaj tar. Bu mesaj ya yapmamamz gereken bir eyi belirtir; rnein, "bakalarnn dnce ve deerleriyle hareket etme," der; ya da, yapmamz gereken bir eye iaret eder; rnein, "kendi zne dn, kendi deerlerin iinde yaamn ina et," gibi. -Mesajn iddeti ile konunun aciliyeti arasnda bir iliki var m? -Bunu hi dnmemitim. -Bence olmas gerek. rnein benim skntm gittike artyordu. Bu art sorunun daha aciliyet kazandn gsteriyor. -Sanrm haklsn. 34 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Farknda Olu Katmanlar Arif Bey bir sre sustu, sormak istedii bir soru olduu baklarndan anlalyordu. -Doan Bey bu skntnn kayna ne? Yani nereden kaynaklanyor benim depresyonum? -Getalt terapisinin kurucusu Frederick S. Perls adnda bir dnr, tr farknda olma alan tanmlar. Bu alanlar, katmanlar gibi birbirleri stne gemi durumdalar. "lk katman kiinin kendinin farknda olmasdr. Bu farknda olu temel bir bilintir. Gelierek kiinin yaamnda srekli olabilir; ama, srekli bastrlp krlenerek, hi gelimeme ihtimali de vardr. Eer bu farknda olu, geliimini srdrp tamamlanabilirse, o zaman 'gzlemleyen ben' dediimiz bilin oluur. "nc katman, d dnyann farknda olutur. -kinci katman unuttunuz, Doan Bey. -Hayr, unutmadm. nce nc katman sylemek daha anlaml. Evet, nc katman d dnyann farknda olmaktr. Bizi kuatan dmzda ok boyutlu ve karmak bir evren var. Bu evreni olduu gibi grebilmek, ona u-yum salayabilmemiz iin gerekli. "Bu d realiteyi olduu gibi alglayabilmek, onunla ilikiyi devam ettirebilmek nemlidir. Bu alglama kiinin d dnya realitesi ile olan ilikisinin temelini oluturur. Ne var ki, kiinin d dnya realitesi ile ilikisini devam ettirebilmesi zordur. nk i-kinci katman bunu engeller. -Ama, henz ikinci katmandan sz etmediniz -imdi ikinci katmandan sz edeceim. kinci katman kiinin kendinin farknda oluu ile d dnyann farknda oluu arasnda yer alr. Bu kavramsal alglamann, dil ve kltrn yer ald dnyadr. -Husserl'in kendine zg niyetlilii olan kltrn dnyas. 1 Uyan 35 Dmzda bizi kuatan ok boyutlu ve karmak bir evren var. Bu evreni olduu gibi grebilmek, ona

uyum salayabilmemiz iin gerekli. -Evet, kendine zg niyetlilii olan dil ve kltrn dnyas. Bu noktada biraz sustum, Arif Bey'in dikkatini ekmek istediimi o hemen anlad, ve syleceime pr dikkat kesildi. Devam ettim: -Ve ou kere kiinin dnyay ve kendisini dorudan alglamasn engeller. Sanki kiinin kendisiyle onun iinde yaad dnya arasna bir duvar rer. Kii ne kendisinin ne de d dnyasnn farkna varr; sadece bu duvarn gereini yaamaya balar. Yani, bu duvar kiinin kendi gerei imi gibi grnr. "Bu orta katman her eyi kaplayarak, kiinin zgn benlii ile ilikisini kesmeye balar," der Perls. Bu orta katman deneyimli retmenlerin szlerini, sizin annenizin ve babanzn inanlarn, toplumun eitimle ilgili deerlerini ierir. Bu orta katman sizin kendi znzn ne olduu ile ilgili alglamanza olanak vermez. Kendi znz alglayabilmeniz iin bu orta katmann etkisinden kurtulmanz, yani daha nce szn ettiimiz hapishanenin farkna varmanz gerekir. te bu farkna vara 'uyan' diyorum. -Hi uyanmadan insan tm mrn harcayabilir mi, Doan Bey? -ounlukla yle olur. -Yani bizim skntlarmz, hznlerimiz, depresyonumuz, bize uyanmak iin arlar yapt halde, hi uyanmadan tm mrmz geirebiliriz. -Evet, ounluk uyanmaz. Bu arlarn bir teki yz de udur: ok zel olduu iin bizim iin olan ary bakas anlamsz ve sama sapan bulabilir. rnein, tecrbeli retmen arkadalarn sana zg arlar sama bulacak. -Ama, ben bu arlar ciddiye alr, dinlersem...? Durdu, yzme bakt. Bu sorulmu bir soruydu, benden cevap bekliyordu: -Bu arlar siz ciddiye alr, dinlerseniz... Durdum, dndm, ve konumaya devam ettim; "size yaplan arnn doasn anlarsnz. Baka hi kimse anlamayabilir, ama, arnn anlam sizin iin ak seik, ve zeldir." 36 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Doan Bey, yle konuuyorsunuz ki, sanki bu durumda bulunmu ve gl arlar alm birisiniz. -Evet; drt yl ocuklarmdan ayr kaldm. Ayr kaldm dnemde mutsuzdum, kmtm. -ar neydi? -ok basit. Mutlu olma ars. Nasl mutlu olabilirim diye dndm. ocuklarma babalk yapma sorumluluundan kaamazdm. Bu anlamda ar, 'ocuklarna dn, onlarn sana ihtiyac var,' arsyd. -Peki siz ne yaptnz? -ocuklarma dnmeye karar verdiim anda, mutlu ve evkli bir insan oldum. -ocuklarnza dndnz m? -Evet! Ve doru karar verdiimi yreimde hissettim. -Yani yreinizin gsterdii yola yneldiniz. -Evet, yle yaptm. ocuklarmla beraber olmak, bana mesleksel ynden byk zaman kaybna sebep oldu. Ama, hayatmn anlaml ve doyumlu olmas iin, drst bir insan olarak bu karar vermem gerekiyordu. arya uydum. Mutluluumu buldum. -imdi ocuklarnzla aranz nasl? -ocuklarmla yakn, salkl, drst ilikiler iindeyim. Bu sonucu, beni uyandrmaya alan mesajlarn farkna varmama borluyum. imdi seni uyandrmaya alan mesajlardan sz edelim. -Evet, beni uyandrmaya alan arkadalarmn kimler olduunu sormutum. -Kurumamak, yaayabilmek, anlam ve doyum bulabilmek abas iinde olan i dnyanz; sizi uyandrmaya alan o. Eer psikoterapi sreciniz baarl olsa idi, kendi znze doru bir yolculua balayacaktnz. Baarl psikoterapiden beklenen budur: st kl kaplam korun kllerini temizleyerek ze ulamak. -Benim zm mutsuzluunu, sknt ve depresyon halinde ifade ediyordu; yle mi? -Evet. Yaam enerjinizin kayna sizin znz. Kendi znzden koptuunuz zaman evkiniz kalmaz. Yaamnzn anlam da bu Uyan Yaam enerjinizin kayna sizin znz. Kendi znzden koptuunuz zaman evkiniz kalmaz. 37

zden gelir; zle ilikili yaptnz her ey anlaml, heyecan vericidir. zden kopuk yaptnz eyler ise anlamsz ve skc gelir. -Neden bu orta katman bu kadar iiyor ve neden insann z st kl kaplanm kor halinde kalyor, Doan Bey? Yaam Dans Arif Bey nemli bir soru sormutu, aklamak istedim. -nsan doarken birbirinden farkl, hatta birbirine zt iki temel gereksinimle douyor. -Sadece iki gereksinimle mi douyor? Elimde olmayarak gldm. Dil ne kadar yetersiz kalyor insann dndklerini anlatmada. "ok dikkatli olmak gerekiyor," diye aklmdan geirdim. "Bir konuyu karndakine anlatrken, konuyu ak seik anlatabilmek iin kiinin kulland kelimelere ve cmlelere zen gstermesi gerek." -Hayr sadece iki gereksinimle domuyor. Birok gereksinimle douyor. Bu birok gereksinim arasnda olduka temel iki gereksinim daha var: Bunlardan biri, ait olma, dieri de, birey olma gereksinimi. "ocuk domadan nce anne karnnda tamamiyle 'ait'. Anne onun iin nefes alyor, yiyor, dklarn atyor. Ekmek elden, su glden ocuk sadece byyor. ocuun birey olarak yapt ilk anlaml davran, doumdan hemen sonra nefes almas. Bu noktadan sonra ocuk yava yava birey olma yolunda ilerlemeye balyor. "te bu 'ait olma' ve 'birey olma' arasndaki denge her bir bireyin yaam dansn oluturur. Arif Bey glmsedi, benim sylediimi tekrar etti, "yaam dans!" Konumama devam edecektim, fakat onun bir ey sylemek istediini fark edince durdum. Arif Bey, 'Ait olma' ve 'birey olma' arasndaki denge her bir bireyin yaam dansn oluturur. k 38 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Hocam, bu dans kavram houma gitti. Siz mi buldunuz bu kavram? -Bu kavramn kayna bizim 'nsan nsana'daki arkadalar. Seminer sresinde onlar kullanmaya baladlar, bana da uygun geldi, kullanyorum. Demek houna gitti. -'nsan nsana' nedir? -Beraber eitim verdiim arkadalarmn oluturduu ekibin ad. Bu ekipteki arkadalarm 'yaam dans' kavramn kullandlar, onlardan aldm. Arif Bey merak ettii eyin cevabn alm bir insan edasyla glmsedi. Konumama devam ettim. -Toplumla, sosyal yaamla, kltrle ilgili ynlerimiz ait olmay ifade eden ynlerimizdir: Annemizin dediini yapmak, komularmz kstrmemek, toplumda sayg duyulacak bir meslek seerek geim temin etmek, fedakrlk yapmak gibi eylerin tm 'ait olma' gereksinimimizdir.stediimiz iin oyun oynamak, elenmek, istediimiz iin cinsel ilikide bulunmak, istediimiz iin kampa gitmek, doayla iliki kurmak, hayal kurmak, ksacas kendi zmz, canmz istedii iin yaptmz eyler ise 'birey olma' gereksinimimizden kaynaklanr. -Bu dedikleriniz her toplum ve her kii iin geerli mi? -Evet, bu sylediklerim evrenseldir; her kltrdeki, her bir insan iin geerlidir. -Peki ait olma, birey olma dengesi nasl oluuyor? Daha dorusu nasl olumuyor? -En nemli neden ocuun iinde yetitii aile. Bir sre sustum. Dediimi dzeltme gereksinimi duydum. -Doru sylemedim. En nemlisi ocuun iinde yetitii aileyi biimleyen kltr. Husserl'in tabiriyle 'o kltrn niyeti'. rnein drt yandaki ocuk arkadalaryla oynamak iin sokaa karken annesi ona, "hrkan giy," der. "Neden ocuuna 'hrkan giy' der, anne? Tabii, annelik grevini iyi yapmak istedii iin. ocuunun hasta olmasn istemedii iin. Ayrca, komularndan, kendi annesinden, kaynvalidesinden Uyan 39 yle grmtr. Varsayalm ki, anne ocuun hrkaya ihtiyac olmadn dnsn ve ocuu sokaa hrkasn giymeden braksn. Komusunun, annesinin, kaynvalidesinin, 'ne biim anne, ocuunu hrkasz sokaa brakyor' demelerinden ekinebilir. Ve bylece, anne, bilinli veya bilinsiz, kendi istei ile veya 'bakas ne der' korkusuyla ocuuna, 'hrkan giy' der. Byle sylemek o kltrn, 'insanlar birbirine baml olmaldr' niyetine uygun der. "ocuk kendi bedeninden gelen bilgilere dayanarak, 'Anne -myorum,' der."

Sylediimin ne kadar nemli olduunu belli etmek iin bu noktada biraz durdum ve Arif Bey'in yzne baktm. Neden sustuumu ve kendisine baktm anlad. -Sizi dikkatle dinliyorum, Hocam, dedi. -ocuk "anne myorum," dedii noktada, ait olma ve birey olma geliimi ynnden, kritik bir etkileim sz konusu. Anne u seeneklerden biriyle cevap verebilir: -yle mi yavrum, peki o zaman hrkan giymene gerek yok. Byle bir tavr iindeki anne ocua unlar ifade etmi olur: "Sen doalsn: Sen yp emediini bilebilecek bir insansn." "Sen kendi durumun hakknda karar verebilirsin ve ben o kararlara sayg duyarm. Senin kendi bedeninle ilgili konularda karar verebilme gcn var." "Sen ve ben konuarak beraberce sorunlar zebiliriz. Benim sz hakkm olduu gibi senin de kendi sorunlarn zmede sz hakkn var." Anne, hrkasn giymek istemeyen ocua yle de diyebilir: -Dars souk, hasta olursun. Hrkan giymeden seni darya kartmam. Byle bir tavr iindeki anne ocuuna unlar ifade etmi olur: "Sen doal deilsin: Sen yp emediini bilebilecek bir insan deilsin. O yzden sen bakasnn ne dediine, kendinin ne dediinden daha fazla nem vermelisin!" "Sen kendi durumun hakknda karar veremezsin. Senin kendi bedeninle ilgili konularda karar verebilme gcn yok." 40 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI "Eer seninle benim aramda bir sorun ortaya karsa o sorunu ben zerim ve sana ne yapman gerektiini sylerim. Sen ve ben konuarak beraberce sorunlar zemeyiz. Benim sz hakkm var, ama senin sz hakkn yok." Hrkasn giymek istemeyen ocua anne yle de diyebilir: -Peki yavrum, hrkan giymeden dar kp oynayabilirsin. Ama, hrkan kapnn yanndaki sandalyenin stne koyuyorum, rsen gelip giyebilirsin. Byle bir tavr iindeki anne ocua unlar ifade etmi olur: "Sen doalsn: Sen yp emediini bilebilecek bir insansn. Ama, yaam deiiklikler gerektirebilir, kararn deitirmen son derece doal. "Sen kendi durumun hakknda karar verebilirsin ve istersen o kararn deitirebilirsin; senin verdiin kararlara ve o kararlar deitirmene sayg duyarm. Senin kendi bedeninle ilgili konularda karar verebilme ve onlar deitirebilme gcn var. "Sen ve ben konuarak beraberce sorunlar zebiliriz. Benim sz hakkm olduu gibi senin de kendi sorunlarn zmede sz hakkn var." Arif anlattklarm dikkatle dinliyordu. Ben rnei verdikten sonra, glerek kafasn ne eip saa sola sallamaya balad. Ne demek istediini pek anlayamamtm. Durdum, ondan cevap bek-lercesine yzne baktm. Arif Bey konumaya balad: -Tabii, ocuk annenin verdii bu mesajlarn zihinsel olarak farknda deil, sadece sezgi olarak alglar. Ve sezgi olarak alglad bu mesajlar iinde kendisinin varoluu hakknda bir karara varr. Kafam sallyorum, nk bu verdiiniz rnek, bir gnde byle yzlerce etkileimin olabileceini, daha dorusu ocuk byrken bunlardan binlercesiyle kar karya gelebileceini bana dndrd. Ve birok anne baba bunlarn farknda bile deil. -Evet, maalesef farknda deiller. ocuk belirsiz bir dnyaya doar, onu koruyacak, ona emniyet duygusu verecek belirginlik i-inde bulunduu ev ortamndan gelir. ocuk bu gven ortamn ne pahasna olursa olsun kaybetmek istemez. Bu nedenle, zaman iinde kendi z benliinden uzaklamay gze alr ve yava yava ait olmay bir varolu biimi olarak seer. Kayglar iinde geen bir yaam, 'm gibi bir yaam'dan teye geemez 41 Uyan "te kendi i dnyalarndan, zlerinden gven alamayan kiiler, Perls'in orta katman dedii hapishanede kalmaya zen gsterirler. Bu, sosyal roller iinde kalmak demektir. Bu, ben kimim sorusuna cevap verirken, ben 'babaym,' 'anneyim,' 'evladm,' 'komuyum,' 'retmenim,' 'doktorum,' 'Mslmanm,' 'Trkm,' 'teyzeyim,' 'dayym,' demektir." 'M Gibi Bir Yaam'

Hemen samda, kahvehanenin dnda, orta yal bir ift oturuyordu. Birbirlerine hi bakmyorlar, hi konumuyorlard; ikisi de fiziksel olarak orada idi, ama aralarnda iliki yoktu. Birbirlerine sylecek szleri kalmam gibiydi. Gzlemimi Arif Bey'e syledim. -Hocam, bu ok yaygn. Yalnzca bu iki kiiye ait deil; benzerlerine her yerde rastlamak mmkn. -Evet, ben de gryorum. ki rol birbiri ile iliki iinde. ki rol birbiri ile iliki iinde olunca, kiinin z geri plana itilir. "Byle bir dn biimindeki kii srekli iyi rol oynama kaygs iindedir: bana iyi baba desinler, bana iyi anne desinler, bana iyi evlat desinler, bana iyi retmen desinler kaygs vardr. "Bakas bana ne der acaba?" kaygsdr bu. "Beni takdir edecekler mi?" "Bana aferin diyecekler mi?" "Beni alklayacaklar m?"-Bu' tr bir kayg iinde hareket eden kii de bir var olma tarz iindedir ama sergiledii varolu, gerek anlamda kendisi deildir. Ben bu tr yaama 'm gibi yaam' adn veriyorum. 'M gibi yaam' iinde olanlar kendi varolularn yaamyorlar; bakalarnn beklentilerini gerekletirmeye alyorlar. te, srekli hapishanede olanlar veya bir baka deyile uykuda o-lanlar bunlar. Ama, hapishanede olduklarnn farknda bile deiller. Yanmzdan geen garsondan bir adaay istedim. Garson Arif Bey'e, 'Siz de bir ey istiyor musunuz?' dercesine bakt, Arif Bey, "Ben bir ey istemiyorum," dedi. Her bir mean, her bir hayvan, her bir bitkinin doutan getirdii tek bir amac vardr: "kendini olduu gibi gerekletirmek". 42 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Konumama devam ettim: -Hapishanede yaayanlarn iine dtkleri bir temel atma vardr. Bu temel atma hepimizin iinde var. Sizin iinizde de, benim iimde de var. u evrede grdnz herkesin iinde var." -Nedir bu temel atma, Doan Bey ? -Temel atma udur: Her bir insan, her bir hayvan, her bir bitkinin doutan getirdii tek bir amac vardr: "kendini olduu gibi gerekletirmek". u aa, kendisi olabilmek iin yllarn verdi ve baka hibir ey deil, ama sadece bu aa olmak zere byd, geliti, serpildi. "Demin 'gak' diyerek uan kargann yaamnn temel amac tamamen kendisi yani bir karga olmaktr. Karga kedi olmaya almaz, kedi insan olmaya almaz. Doada, insanlar hari tm yaratklar, bedenleriyle, davranlaryla, salklaryla, geliimleriyle tm yaam sreleriyle kendilerini gerekletirmek zere yaarlar. "nsanolu dnda tm yaratklar kendilerini gerekletirmeyi, doal ortamlar iinde kaldklar srece, baaryla tamamlarlar. -Yani, mdahale edilmedii takdirde ku kuluunu bulur ve yaar; kaplumbaa kaplumbaaln gerekletirir ve kaplumbaa olarak yaar. Bunu mu demek istiyorsunuz? -Evet, doal ortamlar iinde yaayan bitkiler ve hayvanlar i-in bunu demek istiyorum. -Doal ortam iinde olmayan bitki ve hayvan var m? -Hi hayvanat bahesine gittiniz mi? -Evet, gittim. -Kafese konmu hayvanlar gzlediniz mi? -Evet, gzledim. Ne demek istediinizi anlyorum. Kafesteki bir aslan grdm zaman ne kadar iimin burkulduunu hatrlyorum. Zavall o kafeste kendisi, yani aslan olamyordu; ve onun kafesindeki aresiz gezinii beni ok zmt. Garson adaaym getirdi. Teekkr ettim. "Afiyet olsun," dedi ve bakalarna hizmet etmek zere oradan sratle ayrld. Uyan 43 Konumama devam ettim: -Hi bonzai aac grdn m? -u Japonlarn yetitirdii bodur aac demek istiyorsunuz. -Evet, o aalar. -O aalar hakknda pek bir bilgim yok. -Benim de yok. Bildiim u ki, o aalar fidanken sistematik bir ekilde budanyor ve bu zel budanma biimi iinde biimlerini koruyorlar, ama, geliip dallanp budaklanp ulu bir aa olamyorlar.

-Biz insanlar kafese konmu aslan, ya da budanan aa gibi miyiz? -'M gibi bir yaam' iinde olanlar iin evet. -Peki ben 'm gibi bir hayat' iinde miyim? -Bu soruya sen kendin daha iyi cevap verebilirsin. -Sanrm 'm gibi bir hayat'im olmasna direnmeye balyorum. -Onun iin benimle konumak istediniz. 'Arif Okurer' olmay gerekletirmek zere bir karar aldnz. D gler sizi budamak -zere ellerine makaslar aldlar ve yava yava sizin gelimeye balayan Arifliinizi budamaya baladlar. -Bu tr budanyor olmann farkna varmak beni rahatsz ediyor, Doan Bey. imde kabaran fkenin farkna varmaya balyorum. -Sava olmadnz iin, sradan bir insan olarak bu duruma tepkide bulunuyorsunuz. -Bu sava tutumunu merak etmeye baladm. Sava fkelenmez mi? Sava tutumundan ne zaman sz etmeye balayacaksnz? -Biliyorsunuz, sizinle konumamzn amac sava tutumunu tantmak, irdelemek, ve eer irademiz ve bilincimiz el veriyorsa, bir sava olmann yolunu tutmak. Ama, henz anlam araynn nemini ve insann uyannn temel srelerini bitirmi deiliz. Uyan -Bu uyan kavram bana ilgin geliyor. Kiinin uyanmas iin nce uyuyor olmas gerekir, deil mi? 44 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Evet. -Demek ki, ben bir anlamda uyuyorum. -Yani yatakta yatarak uyuma olarak m alyorsunuz, buradaki 'uykuda olma hali'ni -Hayr, ama, nasl alacam da pek bilmiyorum. Sanrm zel bir anlamda kullanyorsunuz, 'kiinin uyanmas' kavramn. -'Farknda olmamak,' 'baktn grememek,' anlamnda kullanyorum. Geen gn 'uyanmak' kelimesinin anlamna Ali Pskl-lolu'nun Arkada Trke Szlk 'nden baktm, unlar yazyor: "Uyanmak (nsz) 1 uyku durumundan kmak. 2 gerekleri anlar, kavrar duruma gelmek. 3 mec. bilgisizlikten kurtulmak. 4 (bitkiler iin) canlanp srmeye, yeermeye balamak. 5 mec. Ortaya kmak, depremek, belirmek. 6 arg. ergenlemek. 7 arg. Cin-sel ynden hazr duruma gelmek." Arif Bey, beni dinledikten sonra, "Sanrm bizim konutuumuz uyan ikinci ve nc anlamda. Yani hapishanede olduumuzu bilmez durumdayken, hapishanede olduumuzun farkna varnca, 'gerekleri anlar, kavrar duruma gelmi,' ve 'bilgisizlikten kurtulmu' oluyoruz. -Evet. -nsanlarn byk bir ksmnn 'uyur gezer' bir durumda yaadn syleyebilir miyiz? -Evet, diyebiliriz. Psikoloji terimleri iinde buna trans hali deniyor. -Trans, hipnotizma yaplan insann iinde bulunduu durum deil mi? -Klasik olarak bu anlamda kullanlyor. Gnlk yaamda da biz trans halini gsteriyoruz. Trans nedir? Eer bir insan baka bir kiinin, ya da kurumun etkisi altna giriyor ve bu etki altnda irdeleme ve eletirme yetilerini kullanmay yitiriyorsa, buna trans hali diyoruz. "Weitzenhoffer adnda bir psikolog der ki, "insanlarn yaplan nerilere eletirel bakmadan uyduklar her yerde trans vardr. Bu anlamda hipnotik ve uyank durumlar arasnda fark yoktur. Eer bir kii, baka birinin dediini srelemeden, eletirmeden olduu Uyan45 gibi kabul edip yapyorsa, orada trans vardr. Birinin dediinden yeteri kadar etkilenerek onun dediini yapmak hipnozun etkisi altnda olmakla ayn eydir." -Yani u anda trans halindeyim. -Sen de yle, ben de yle. -Peki kim trans halinde deil? -Sava. Arif glmeye balad. -Doan Bey zr dilerim ama, u an trans iinde olduumu kabul etmek bana zor geliyor. -Anlyorum. -Trans halinde olduumu bana nasl kantlayabilirsiniz? -u an hl hapishanede olduunuzu gstererek. -u an hl hapishanede olduumu nasl kantlayabilirsiniz? -'M gibi bir yaam' yayor olmanzla. -u anda 'm gibi bir hayat' m yayorum? -Ait olma ve birey olma dengesini bulamam herkes gibi, siz de 'm gibi bir yaam' yayorsunuz. -M gibi bir yaam' yayor olmasaydm, nasl bir yaam yayor olacaktm?

-Seminer sonras beni kapda yakaladnz zaman hatrlyor musunuz? Yznzde heyecan^ gerginlik, mutluluk ve kayg vard. "Hocam, bir sorum vard, acaba bana birka dakikanz ayrabilir misiniz?" diye sormutunuz. Arif Bey gzlerini benden ayrmadan kafasn "evet, hatrlyorum" anlamnda sallad. -O an dnn. Arif "evet" anlamnda yine kafasn sallad. -Ne dediinizi hatrlyor musunuz? -Kelimesi kelimesine hatrlamyorum. Sanrm retmen olduumdan, ama mutsuz olduumdan sz ettim. -Evet, yle dediniz. retmenlii istediiniz iin setiinizi, ama sanki imdi retmenlii setiiniz iin kendinizi aptal, kaybolmu gibi hissettiinizi sylediniz. 46 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Evet, hatrlyorum. -imdi beni iyi dinleyin sevgili Arif Bey; eer siz ait olma ve birey olma dengesini bulmu, ne yapmak istediine kendi zgr i-radesiyle karar vermi ve bu kararnn anlamn iyice kavram biri olsa idiniz, benimle burada bu konular konuarak zaman geirmezdiniz. imdi siz bir sava olarak daha iyi, daha etkili, daha gl bir retmen olma sreci iinde olurdunuz. Bu sre iinde olmak iin de kimseden izin almak ya da zr dilemek gereini duymazdnz. u aacn kendisini gerekletirmesi ynnde gelimesi gibi, Arif Okurer olarak retmen olma yolunda geliiyor o-lurdnuz. "Ama imdi kafanz kark. Neden? nk sizin hapishane arkadalarnz, 'Niye byle karar verdin? Akll adam byle karar verir mi? Sen evlenmeye dahi demezsin! Sen ev dahi kiralaya-mazsn!' diyorlar. Ve siz o kadar 'uyuyorsunuz' ki, onlarn 'sen A-rif Okurer olamazsn!' dediinin dahi farknda deilsiniz. te szn ettiim trans bu." -Ne dediinizi imdi daha iyi anlyorum . -Onlarn byle eyler sylemesi sizi neden bu kadar etkiliyor? nk ait olmaya ok nem veren bir dn tarz iindesiniz; yani vg bekleyen, aferin bekleyen, takdir, beeni, mkfat bekleyen milyarlarca insandan birisiniz. Ben de yleyim. Sizinle benim aramdaki tek fark, belki de benim byle olduumun, yani hapishanede olduumun biraz daha farknda olmam. -O zaman savann dndaki herkes gerekten zgr deil. -Kesinlikle. -Doan Bey, bu ar bir ifade. Yani u evremizde grdmz analar, babalar, kadnlar, erkekler, u el ele tutumu genler, garson, yani btn bu insanlar zgr deil mi? -Eer sava olmamlarsa, deiller. Sava olup olmadklarn anlayabilir misiniz? -Yani bir insana dardan bakp onun sava olup olmadn anlayabilir miyiz, diye mi soruyorsunuz? -Evet. Uyan 47 -Hayr, anlayamayz. Savay anlayabilmek iin onun i dnyasn bilmek gerekir. Savay sava yapan onun kendine, topluma, yaama bak tarzdr, yaam felsefesi ve bu yaam felsefesi iinde yapt eylemdir; kiinin sava olup olmadn anlayabilmemiz iin o bak tarzn, felsefeyi bilmemiz ve eylemini gzlememiz gerekir. Bu yaam felsefesi ile davranlarnn uyup uymadna, yani onun kiisel btnlne bakmamz gerekir. -Anladm kadaryla sava 'uyank' biridir. -Daha dorusu 'uyanm' biridir. Savann gzlemleyen bilinci dipdiri ayaktadr. Yaam dansn yaparken ait olma ve birey olma dengesini bu bilin sayesinde ayarlar. -Sava hapishaneden km biridir, yle mi? -Sava nce hapishanede olduunun farkna varr. Bu hemen hapishaneden kmasna olanak salamaz. Ama, bu uyantan sonra sava stratejik bir yaam yaamaya balar. Konutuu her kelimeyi, yapt ya an omn kendin6j Savay sava her davran ait olma-birey olma yaam dansnn bilinci iinde gerekletirir. Ba+ , ,..,.., 9 . , topluma, yaama zen sava bilerek hapishaneye gen d, ner ve onlardan biri olarak dier tutukak> tarzdr; lularla beraber yaar. Ama bu, belirli bir yaam felsefesi ve amaca hizmet etmek zere bilinli bir sebu yaam felsefesi im olarak yaplmtr, ve bu bilinli seiinde yapt im onu dier tutuklulardan farkl klar. eylemdir. Onun Hapishanesi Yok mu? Arif Bey hem dikkatle dinliyor, hem de, kendisinin ve dierlerinin hapishanede olduu fikrine bir tr diren gstermeye devam ediyordu: -Sava da kendine zg bir hapishane iinde deil mi?

-Biraz aar msnz dediinizi? Sanrm ilgin bir soru ile kar karyaym. -Sradan insann hapishanesi iinde sradan insan var. Daha sonra uyannca sava olmaya balyor. Sava olmaya balaynca kendine zg, sradan insanlarnkinden farkl bir yaam felsefesi 48 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI gelitiriyor. Bir yaam felsefesi ne demek? Belirli kurallarn, belirli deerlerin, yaklamlarn etkiledii bir dnce sistemi. yle deil mi? Bu anlamda savalar da kendi hapishanelerini oluturmuyorlar m? -ok gzel bir soru bu. Arif Bey'in sorusundan etkilenmitim. Olaylar alglamas ve yorumlamas beni etkiliyordu. Yreimin derinliklerinde onun retmen olarak kalmasn istediimi hissettim. Bu istei fark edince, kendi kendime dikkatli olmam gerektiini syledim. Ve bu alglamalarm kendisine ifade etmemin daha drst bir davran olacan hissettim. -Arif Bey, olaylar alglamanzdaki hz ve yorumlamalarnz-daki isabet beni etkiledi. Yreimin derinliklerinde sizin retmen olarak kalmanz gerektiini hissediyorum. Ltfen bunun farknda olun. Sizi retmen olmaya iten, ynelten, retmen olmanz iin sizi kandran bir tavr iine girersem ltfen ikaz edin. -Doan Bey, sizin beni retmen olarak grme isteinizi memnuniyet verici bir ey olarak grrm. -Biliyorum, ama sylemek istediim baka bir ey. -Kendi iimden gelen nedenler beni retmen olmaya ikna etsin, ve o nedenlerle retmen olarak kalaym; siz istediiniz iin deil!. Bunu sylemek istiyorsunuz, deil mi? -Evet. Sizi retmen grmek isteyiim kendi alglamam iinde ulatm bir karar, bir sonu. Sizin retmen olmanzla ilgili kararn sizin iin doru karar olacan dnyorum. Ama, byle bir karara ulam olmamn sizi ynlendirecek, kstlayacak, seim yaparken zgrlnze glge drecek bir etken olmasn istemiyorum. Byle bir tavr iine girdiimi grrseniz, ltfen uyarn. Sz m? -Evet, sz. Arif glmsedi: -Hocam, bana gsterdiiniz ilgi ve verdiiniz deer beni memnun etti, ama, sorumun cevabn hl alm deilim. Ben de glerek, "Soruyu unutturabilir, kaynatabilir miyim diye umuyordum, ama, unutmadn maalesef dedim, gltk. Aramzda scak bir dostluk olutuunu hissediyordum. Uyan 49 -Evet, savann da kendine zg bir hapishanesi yok mu? Bunu sormutunuz, deil mi? -Evet. -Ve bu soruyu cevaplamaktan kandm dnmeye baladnz! -Yok canm, o bir akayd. -Size nce bir durum anlatacam, daha sonra bir soru soracam. "Durum u: Bir insan dnn; bu kii kendi istei ile retmenlik yapyor olsun. Haftada be gn, sevdii ve anlaml bulduu iine gidiyor; deer verdii rencileriyle kendi istedii trden gelitirdii eitim ortamnda gnn geiriyor. "Anlaarak, severek evlendii bir kars var. Ve karsyla beraberce dnerek, isteyerek iki ocuk yapmlar ve ocuklarn istedikleri biimde, kendi inandklar deerler erevesinde yetitiriyorlar. Okulda iini bitirince evine, karsna, ocuklarna hevesle, isteyerek dnyor. Anlatacam durum bu. imdi soracam soru ise u: Sence bu kii hapishanede yaayan bir tutuklu mu? -Eer anababa olmak bir sosyal rol ise, eer kar koca olmak bir sosyal rol ise - ki siz bunlarn ait olma tarafmz temsil eden toplumsal, sosyal ynlerimiz olduunu sylediniz -bu soruya cevabm, "e-vet," olacaktr. Evet, bu retmen de bir mahpus, o da hapishanede! -Ben ayn kanda deilim, Arif Bey. -Niin? -Konuyu biraz ainak iin imdi size baka bir durum anlataym ve sonra bir soru soraym. "Durum u: Bir insan dnn; bu kii kendi istei ile retmenlii tercih etmemi; mecbur kald iin retmen olmu ve hl istemeye istemeye retmenlik yapyor. Haftada be gn, hi sevmedii ve anlaml bulmad iine gidiyor; hi deer vermedii rencileriyle, kendi istedii biimde deil, ynetimin istedii trden olumu bir eitim ortamnda gnn geirmek zorunda kalyor. "Anlaarak, severek deil, anasnn babasnn basksyla istemeyerek evlendii ve sevmedii bir kars var. stenmeden domu iki ocuu var. ocuklar yk olarak gryor ve onlar yetitirme konusunda bile karsyla anlaamyor. ocuklar kendi istedii 50 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI

insanlar mutlaka sosyal roller iinde bulunacaktr ve sosyal roller iinde yaamn srdrecektir. nemli olan, bu sosyal rollerin ona empoze mi edilmi, yoksa kendi istei ile mi bu sosyal rolleri yklenmi olduudur. biimde yetitiremediini biliyor; kaynpederi ve kaynvalidesi, hatta kaynbiraderi dahi ocuklarn yetimesi hususunda kendisinden daha ok sz sahibi. Okulda iini bitirince bu retmen evine, karsna, ocuklarna dnmek istemiyor. Ne iini seviyor, ne de evini. '"imdi soracam soru u: Sence bu kii ile, daha nce anlattm retmen arasnda bir fark var m? -Kesinlikle var. -Sizce aradaki fark ne, Arif Bey? -Biri kendi istedii bir yaam yayor, br ise istemedii bir yaam! -Ama, sizin dncenize gre bu ikisi arasnda bir fark olmamal! -Niin? -Ne dediinizi hatrlayn: "Eer anababa olmak bir sosyal rol ise, eer kar koca olmak bir sosyal rol ise, bu sosyal rol iindeki herkes tutukludur" anlamnda konumutunuz. -Evet, yle demitim. -Anlattm her iki durumda da sosyal roller sz konusu. Yani, ister kendi seimiyle, ister zorla retmen olmu veya evlenmi olsun, her iki durumda da anababa ve retmen olma sosyal rolleri var. -Yani siz unu mu demek istiyorsunuz: Birinin hapishanede olup olmamasn onun sosyal roller iinde olup olmamas belirlemez; insanlar mutlaka sosyal roller iinde bulunacaktr ve sosyal roller iinde yaamn srdrecektir? nemli olan, bu sosyal rollerin ona empoze mi edilmi, yoksa kendi istei ile mi bu sosyal rolleri yklenmi olduudur. -Evet, bunu demek istiyorum. Aksi halde 'ait olma, birey olma dengesi' kavramnn bir anlam kalmaz. Aksi halde severek evlenmi iki insandan oluan mutlu bir aile de hapishane olur, zorla, Uyan 51 istemeye istemeye evlenmi iki insandan oluan aile de. Eer sizin dnce dzeyiniz bu iki tr aile arasndaki fark kaybediyorsa, o dnce dzeyinde aksayan nemli eyler vardr diyorum. O zaman sulular tevkif edip koyduklar hapishane ile mutlu bir ailenin yaad bir yuva arasndaki anlam kaybetmi oluyorsunuz. "zetle, sizin sorunuz 'Sava da hapishanede bir mahpus deil mi?' idi. Yantm, 'Hayr, sava hapishanede deil, nk o bilinli olarak kendi setii seenekler iinde bir yaam yaratyor, kendi istedii yaam yayor.' O soruya byle cevap veriyorum." Uzun sre oturduumuz iin, ayaa kalkmak ve yrmek istediimi hissettim. Bu isteime Arif Bey de katld. Bir sre yryerek konumaya karar verdik. Garsonu ardk. Hesaplar demek istedim, "Rica ederim Hocam, olmaz! zin verin hesab ben deye-yim," dedi. Konutuk ve bu tr masraflarn denmesini sraya bindirmeye karar verdik. lk bulumamzn hesabn ben dediim iin bugnk hesab o deyecekti. Bar m, Sava m? Parkn evresinde yrrken konumaya baladk. Arif Bey, sava kavramnn gittike ilgisini ekmeye baladn syledi. Kendisine bu kavramn imdilik alt yapsn oluturduumuzu, ileride savann zellikleri zerine daha uzun zaman harcayacamz syledim. Bir sre sessiz yrdkten sonra, Arif Bey, "aslnda sava kavram ile kendisinin pek rahat olmadn," syledi. Ve aramzda yle bir konuma geti: -Sava kavram sizi niin rahatsz ediyor? -Bar deil, sava artrd iin! -Hi 'bar' diye bir kavram duydunuz mu? -Sava kadar sk deil, ama insanlardan 'bar bir kii' biiminde sz edildiini duydum. -Aslnda bizim szn ettiimiz savann ad, 'bar' olmal. Ama, barn olabilmesi iin byk bir savan verilmesi gerekiyor. O nedenle gerek 'bar' nce sava olmak zorunda. -Ne anlamda sava olmak zorunda? 52 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI

Barn olabilmesi iin nce byk bir sava verilmelidir. O nedenle gerek 'bar' nce iyi bir 'sava' olmaldr. -e. e. cummings'in dedii anlamda. Sava olabilmesi iin kiinin nce u-yanarak hapishanesinin farkna varmas gerekir. Kiinin kendi hapishanesinin farkna varmas olduka cesaret isteyen bir itir. -Cesaret yalnz savada yok ki! Bar olabilmek daha byk cesaret ister. -Kesinlikle katlyorum. Ama, sizin dndnz bar, allagelmi dnce iinde algladmz bar deil. Biz bar deyince genellikle suya sabuna dokunmayan, Nasreddin Hoca'nn hikyesinde tanmlad, herkese "sen de haklsn!" diyen, bukalemun gibi ortamn rengine uyan, sorun karmayan insan alglarz. -Ama, o anlamda bir bardan sz etmiyorum. -O anlamda bir bardan sz etmediinizi biliyorum. Ne var ki, sizin dediiniz trden bir bar olabilmek iin nce gerek bir sava olmak gerekiyor. Bu anlamda savay yeniden tanmlamak, bary yeniden tanmlamaktan daha kolay ve daha gl gzkt bana. Bu nedenle izin verin, benim kullandm anlam iinde savadan sz etmeye devam edelim. -Peki Doan Hocam. -Tamam. Sava cesur bir kiidir. Bu cesareti ne zaman gerekir? Bir sre sustum. Arif Bey, dikkatini syleyeceime ekmek zere sustuumun farknda olarak gzlerime bakt, konumama devam ettim: -Bu cesareti hem kendisiyle, hem de kendi dndakilerle iliki iindeyken gerekir. Kendi iindeki sava bitirmek iin kendisiyle cesurca yzlemesi gerekir. Bu tr cesaretten, yani kendisiyle yzlemek iin gerekli cesaretten bahsedildiini pek duymazsnz. Bizim kltrmzde insann verdii bu tr mcadele pek su yzne kartlmamtr. Devam edecektim, Arif Bey'in bir ey sormak isteyen halini grnce sustum, 'Sorun varsa, sor' dercesine baktm, o da sordu: -"Bizim kltrmzde insann kendi kendisiyle verdii mcadele pek su yzne kartlmyor," dediniz. Bizim insanmz kendi Uyan 53 kendisiyle mcadele ediyor da, bu mcadele su yzne mi kartlmyor? Yoksa, bizim insanmzn bu tr mcadele ynnde yreklendirilmiyor mu? Hangisini demek istediniz? -Her ikisini de. Bizim kltrmzn niyeti kiiyi bamsz klmak deil, bir bakasna, genellikle bir otoriteye bal klmak. O nedenle kendini bamsz klma abalarn, kltrmz anormal davranlar olarak gsterir. Byle abalar iine girenler toplum i-inde alay konusu olurlar, bir tr srtrlar. Byle olunca da, bamsz olmay dnenler yreklendirilmemi olurlar. -imdi daha ak oldu. Teekkr ederim. -Braktmz yerden devam etmek istiyorum. Kii kendi iindeki sava vermeye baladktan sonra, dndaki savala ilgilenmeye balar. evresinde sregiden sava bitirmesi iin de cesaret gerekli; evresiyle olan ilikisine de btnlk, sevgi ve drstlk getirmesi i-in cesurca iinde yaad gerei grmesi, alglamas, yorumlamas ve onun iinde etkili biimde yaamay renmesi gerekir. -Savann cesur olmas gerektiini grebiliyorum. Her eyden nce kii kim olduunu grmekten korkmamal. Sanrm ilk adm bu! -Cesaretin en belirgin tanmn yaptnz. "Kiinin kendi potansiyeline inanarak, kendisinden korkmadan, kendini gerekletirme yolunda yaamas." Aa kendi olmaktan korksa, kendi olmaktan utansa, tm potansiyelini gerekletirerek ulu bir aa olamaz. Clz bir fidan olarak kalr. -Bana yle geliyor ki, gerek cesaretin temeli kiinin kendisinden korkmamas. -Kiinin korkmadan kendiyle yzlemesi, onun gerek mcadeleye hazr olduunu gsterir. -'Gerek mcadele' szn kullanmanz bana ilgin geldi. 'Sahte mcadele' var m? -Ah Arif Bey, ltfen evrenize gren gzlerle bakn. Sanrm siz de benim gibi, hep 'm gibi yaayan' insanlarn, 'm gibi mcadele'lerini greceksiniz. -Yani, gerekten, inandklar iin deil, bakalarna gstermelik olsun diye, takdir toplamak iin mcadele eden insanlardan bahsediyorsunuz. -Evet onlardan sz ediyorum. -Yine ait olma-birey olma dansna geldik galiba? 54 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Evet! Zaten savay tanmlayan bu dans. Sava kendisiyle mcadele ederken, sava olmak yolunda ilerlemek iin kendisiyle yzleir, hesaplar; zorlu bir savatr bu. Gerek mcadele budur ve bu nedenle 'sava' szn seiyorum.

-lgintir, e.e.cummings'te "en zor sava" diye, herhalde bunu tanmlyordu. Peki Hocam, biraz bu mcadeleden sz edebilir miyiz? rnein, bu mcadele benim hayatmda kendini nasl gsteriyor? -Bugnk bulumamzda 'uyan' kavram zerinde durmak istiyorum. Kabata'taki ay bahesinde anlam aray zerinde durmutuk. Her bulumamzda savann bir zelliini sizinle irdelemek istiyorum. Savay sava yapan zellikleri irdeledikten sonra, bunlarn sizin hayatnzda nasl yer aldn daha ak seik gzlemleyebiliriz. Ne dersiniz? -Byle sistematik bir biimde konuyu gelitirmek ve irdelemek benim de daha houma gider. -yleyse anlatk demektir. Carl Jung ilgin bir psikologtu, o-nun bir szn hatrlyorum. Olduka serbest bir dille Trke'ye aktaracak olursak, der ki, "Kendi kalbine bakamayann yaam bulanktr; kendi yreine bakabilme cesareti gsterenler gnlnn muradn kefedenlerdir. Darya bakan rya grr, hayal dnyasnda kaybolur; ieriye bakan uyanr, kendini kefeder. " -Bu sz houma gitti. -Evet, anlaml bir sz. Bugn uyan konusunda konumay planlamtm ve olduka kapsaml olarak konuabildik. Saatime baktm. Arif Bey, -Hocam, gitme zamannz yaklayor galiba, diyerek aklmdan geeni anladn belirtti. -Evet, Arif Bey, gitme zamanm yaklayor. nmzdeki hafta ne zaman ve nerede buluacaz, onu kararlatrdktan sonra gideceim. -Hafta ii mi buluacaz, hafta sonu mu? -aramba akamna ne dersiniz? -Tamam. Nerede bulualm? -Bana yakn olduu iin Taksim'deki Cafe Marmara'y neriyorum, olur mu? -Olur, Hocam. -Akam saat sekiz nasl? -Tamam, bana uyar. Uyan El sktk ve oradan ayrldk. 55 Beikta vapurunda konutuumuz konular gzden geirirken, "sradan insan" kavram zerinde dnmeye baladm. Mina Urgan Bir Dinozorun Anlar kitabnda "bayalk" zerinde durur. O bayal kendi inand ideoloji iinde yorumlayp anlamlandrd iin, bayalktan sz ederken kkenlerini de dile getirmekten kendini alamam: "Tketim toplumunun kltrden yoksun bir ortamda egemenlik kurmasnn doal bir sonucu olan bayalk, faizm kadar irkin, faizm kadar tehlikeli benim gzmde. Belki bu da bir dinozorluk belirtisi saylacak ama davranta, konuma slubunda, klk kyafette, mzikte, her konuda bayala iddetli bir tepki iindeyim. Son yarm yzylda lkem de, dnya da daha da bayalat iin, tepkim de gittike iddetleniyor." Mina Urgan sava kavramn nasl alglard acaba diye dndm bir ara. Daha sonra Nietzsche'nin 'stn insan' kavram aklma geldi. Nietzsche, bireyselliin tanmlanmamas gerektiini syler; her bireysellii tanmlama teebbs ona bir snr getirecei iin insann muhteemliini kstlayacan ve insan gereini saptracan belirtir. nsan muhteem bir potansiyeldir ve bu potansiyeli gelitirerek stn insan haline gelmek mmkndr. Bu dncesiyle Nietsche varoluu, fenomenolojik bir yaklam izlemektedir. Vapur Haydarpaa nnden geerek Kz Kulesi'ne doru szlyordu. Arif Bey'le tarttmz konular dndmde bir dizi konu bana ak seik ve belirgin gzkt: Bireyin yaam dansn ait olma-birey olma dengesi iinde yapabilmesi iin nce bu dansn kendi dans olmasna niyet etmesi gerekiyordu; niyet savaya zg bir niyet olmalyd. Bu niyetle eyleme geen sava, kiisel btnlk iinde eylemini oluturmal ve bu eyleminin hesabn vermeye hazr olmalyd. Savann ve eyleminin gl olmas gerekirdi. Tabii, kiisel btnln doal sonucu sorumluluktu. Evet, bu kavramlar zerinde uzun uzun durmamz gerektiini dndm. Arif Bey'le heyecanl bir yolculuun basndaydk. Tatl bir heyecanla vapurdan dar baktm; skdar iskelesine yakn olan camiler sanki daha anlaml grnyorlard. 3 Niyet Hafif hafif yamur iseliyordu. The Marmara Hotel'e giderken yle bir etrafa baktm. Srtm otele vererek baktmda samda Gmsy ynnde Atatrk Kltr Merkezi'ni gryorum. Karmda eski adyla Sheraton, imdiki Intercontinental Oteli var. Sonra sola doru bir bina curcunas ve bu binalar zerine dalm reklamlar karmaas gz alabildiine uzanyor.

Otelin nnde on sekiz direk var; her bir direin stnde bir ulusun bayra dalgalanyor. Trk bayra en bata, onun yannda Yunan bayra asl, bunu Fransz, Alman, Japon, ngiliz ve ABD vb..bayraklar izliyor. Bu bayraklarn Taksim'e bakan tarafnda, 'park yaplmaz' levhalarnn nne iki araba park etmi. Birinin srcs ierde hem sigara iiyor, hem de cep telefonu ile konuuyor, dierinin srcs yok. Biraz ilerde trafik klarnn olduu yerde bir trafik polisi trafii ynlendiriyor. imi gzlyorum, nelerin farkndaym diye iime bakyorum: 'm gibi trafik levhalar', 'm gibi trafik polisi'. im buruk, fkeli, biraz umudunu kaybetmi. Umudunu kaybetmi mi? Hemen kendime geliyorum. Hayr, umudumu kaybedemem. zel Halk Otobsleri 'm gibi bir tamaclk'in var olduu stanbul'da pe pee dizilmiler, siyah mazot dumanlar kararak stanbul'un gzelliine kendilerine zg katklarn yapyorlar. A-rabalar, otobsler, genci yals, kadn erkei, okumuu okumam, rengarenk bir insan seli birbiri iine girmi vaziyette yaayan bir kaos ortam. Bu kaosun gzelliini bizler iyi biliriz, diye dndm. Bir tarafm bu kaosu zlyor. imden geen duygularma ve dncelerime bakyorum, "Taksim Meydan da kafamzn ii gibi karmakark," ... Niyet 57 Cafe Marmara'ya girince renkli ikolata ve pastalarn sergilendii tezgh sizi karlyor. Orta ksm epeevre kuatan bu tezghn kenarna dizilmi insanlara, ortadaki iki- alan hizmet ediyor. En sadaki duvar dibinde, sigara iilmeyen blgedeki sandalye botu. Gidip o sandalyeye oturdum. Bir sre sonra Arif Bey geldi, beni grnce gzlerinin ii glerek gelip karma oturdu. Darda bir yaz yamuru hafif hafif iselemeye balad. nsanlar ellerindeki gazeteleri, emsiyeleri, hrkalar, mendilleri yamurdan korunmak zere balarnn stnde tutmaya zenerek daha hzl yrmeye baladlar. erde rahat bir kede Arif retmenle beraber olmann bilinci iinde mutluydum. Garson hi bekletmeden geldi. Gler yzl, yakkl, gen, dinamik bir delikanl, nmze meny brakmak zereyken menye gerek olmadn, neskafe istediimi syledim, Arif Bey de bana katld. Havadan sudan, birka giri cmlesinden sonra; "Bu akam neden konuacaz, Hocam?" diye Arif Bey sze balad. Saat sekizi be geiyordu ve salon olduka kalabalkt. Bu civarda bu kalitede baka pasta salonu var m diye dndm hatrlyorum. Sanrm her iyi otelin bir kahvehanesi vardr. Ama, Taksim'e bakan ve bylesine temiz ve nezih baka bir pastanenin olmay daha nce de dikkatimi ekmiti. Taksim Meydan'nn Fransz kltr iinde ileyen bir dinamii olsayd ya da Fransa'da Taksim Meydan konumunda bir yer olsayd, daha ok pastane ya da kahvehane olacan dndm Arif Bey'in soru sormak ister bir hali vard. "Bir ey mi sormak istiyorsunuz?" diye, yz ifadesini ona yansttm. -Hocam, ara sra not almamda bir saknca var m? Sonra daha iyi hatrlayabilirim diye dndm. -Not almazsanz daha rahat konuurum. Not almazsanz siz daha iyi dinlersiniz. ok gerekli olmadka not almanz istemem. -Peki Hocam; ne demek istediinizi anlyorum, gerekli olmadka not almayacam. 58 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -imdi size bir olay anlatacam ve daha sonra fikrinizi soracam. Bu olay verdiim bir seminerde bir bankann blge mdr tarafndan anlatlmt.' Ha Sen Bu Tokad Attn Sz konusu kii kendisinin Trabzonlu olduunu ve bir bayram vesilesiyle ailesini ziyaret iin Trabzon'da bulunduunu syledi. "Bayramn ikinci gn oradaki baz arkadalar ziyaret etmek iin dolmua bindim. Dolmu duranda bekleyen minbse insanlar gelip oturuyorlar ve minibsn dolmasn bekliyorlard. O-turdum ve gazetemi okumaya baladm. Minibs muavini olan gen yata bir adam kzgn bir sesle bir eyler sylyordu, ama pek dikkatimi vermedim, gazetemi okumaya devam ettim. Bir ara kuvvetli bir tokat sesi duydum. Baktm, minibs muavini, yal adama bir tokat atm. Burada keserek Arif Bey'e, yknn gerisini tahmin etmesini syledim. Arif Bey, yal adamn da gen adama bir tokat veya tekme attn, ve evreden mdahale ederek genci azarladklarn, yalya byle davranlmayacan sylediklerini tahmin ettiini i-fade etti. -Hayr yle olmad. Tahmin et bakalm ne oldu? diye yineledim. Arif Bey bir sre dnd, ve yal adam koruyan birinin gen muavini dvdn syledi. -Hayr, yle de olmad. Tahmin et bakalm, yal adam ne yapt ve gen muavine ne dedi? -Herhalde aza alnmayacak kfrler etmitir ve bir iki tane patlatmtr. Olay blge mdrnn azndan anlatmaya devam ettim:

"Hemen gazetemi topladm, garda getim. nk Karadeniz u-a kzd m hemen tabancasna davranr, byle bir durum olursa oradan frlayp kaacaktm. Ama, ok ilgin bir ey oldu. Yal a-dam. gen muavine dnd ve yle dedi: (Blge mdr Karadenizli olduu iin yal adamn ivesini iyi taklit edebiliyordu) 1 Gzlemledii olay seminerde paylat iin Tamer Saka'ya teekkr e-diyorum. Niyet 59 -Ha sen bu tokac attn. Besbelli ki hak ettim. Ama, ben bilmiyorum nasl hak ettim. De bakalm, nasl hak ettim? Gen muavin tekme tokat bekler bir durumda iken bu szlerle karlanca aknlktan az bir kar ak kald. -imdi Arif Bey, size sorum u: Yal adam, sizce niin byle davranmtr? -Gen kendisinden daha gl olduu iin ondan dayak yiyeceinden korktuundan, alttan almak istemitir. -Evet, bu yorumlardan biri. Ama, yalnn konuma tarzna dikkat edersen, af dileyen, zr dileyen, ezik bir tavr yok. Baya ak seik bir soruturma ayor: "De bakalm, bu tokad nasl hak ettim?" diye soru soruyor. -Belki minibs muavini ile mterek tandklarnn hatrna o gence daha itina ile davranyor. -Yani unu syleyebilir miyiz: Trabzonlu yal kii, bizim beklediimiz davran tarznn dnda bir davran sergiliyor? -Evet, syleyebiliriz. Beklenilenden ok farkl bir davran sergiliyor. -Tamam, bu hikye ile farkna varman istediim buydu. imdi sana u kitaptan baka bir hikye aktaracam ve bu olayla ilgili sorular soracam Yanmda getirmi olduum The Awakened Warrior2 kitabn antamdan kardm. Bu kitap deiik yazarlarn makalelerinden olumu bir derleme kitap. Kitabn 153. sayfasnda Terry Dobson adnda birinin yazsn zetleyerek okumaya baladm. Ama, nce u bilgiyi verdim: Terry Dobson, Aikido'nun kurucusu ve dnyann en byk dv ustas olarak bilinen Japon Usta Ueshiba'nn baasistanlna kadar ykselmi biri. Asistanl srasnda uzun yllar Japonya'da kalm. Bu bilgiden sonra, imdi anlatlan olay zet olarak aktardm: "Bir gn Tokyo'da hayatmn dnm noktalarndan birini yaadm. Bir bahar gnnn leden sonras idi Ve tren olduka botu; ocuklaryla alverie km birka ev kadn, yal iki ift Kitabn ad Trke'ye, Farknda Olan Sava bal ile aktarlabilir. 60 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI vard vagonda. Tren istasyonlarda duruyor, pek inen binen olmuyordu. Bir istasyonda ieriye avaz kt kadar baran sarho, pis, le gibi kokan amele klkl biri geldi. Sendeleye sendeleye ieri girdi, zerinde kusmuk kurumutu ve eki eki kokuyordu. nne kan ilk kiiye -bu kucanda bebek tutan bir kadnd- bir yumruk sallad. Kadn geri ekildii iin yumruk omuzuna isabet etti ve onu vagonun br ucundaki yal bir iftin kucana savurdu. Yumruun bebee vurmamas bir mucizeydi. Yal bir kadn kalkp sarhotan uzaklamaya alrken adam ona da bir tekme savurdu, kadn tekmeden kaarken sarho "seni pis orospu!" diye kfrediyordu. Vagonun ortasndaki demiri yerinden karmak istedi; sa elinin kanadn grdm. Herkes korkuyla sinerken o kime saldracan kestirmek zere etrafa gz att. "Oturduum yerden kalktm. O zaman bir doksan boyunda, 100 kilo arlnda, gnde sekiz saat aikido eitimi gren biriydim. Kendime gvenim tamd. Henz gerek dv iinde kendimi denememitim. Aikido hibir zaman bir saldr arac olarak kullanlmamalyd; hocam bana srekli aikidonun bir bar gc olarak kullanlmasn, ancak bakalarn korumak gerekirse dvme arac olarak kullanlacan sylemiti. Aikido atmay zmek iin kulanlr, atma yaratmak iin deil, derdi hocam. Hocama saygm o kadar yksekti ki, birka kere, sokak serserileriyle kavga etmemek iin kaldrm deitirdiimi hatrlyorum. Fakat iimden, "yle hakl bir durum ksa da, bakalarn haksz yere rahatsz eden, zayflar ezen biri zerinde bildiklerimi bir uygulasam," arzusu geerdi. "te dedim; imdi bildiklerimi uygulamann tam sras. Bu terbiyesiz hem sarho, hem kfrbaz, hem de kadnlara ve ocuklara kar saldrgan kstahn teki. Ona haddini bildirmezsem, imdi bir masumun cann yakacak. im rahat olarak onun pestilini kartabilirim. "Beni ayakta grnce sarho bana yle bir bakt ve. "Bu yabanc piinin Japonlara nasl sayg gsterildii konusunda bir derse ihtiyac var," diye azndan tkrkler saarak konutu. Ben onu kzdracak ekilde vagonun tavanndaki demirden tutmu hafif hafif ayaklarm zerinde sallanyordum. Ona, nemsemeyen, kmseyen bir ekilde baktm. Bu herifin leini serecektim. Byk ve csseliydi, ama sarhotu ve kzgnd. Ben soukkanlydm, ok iyi eitilmitim ve ne yapacan iyi bilen birinin gveni iindeydim." Bu noktada durdum ve Arif Bey'e baktm. lgiyle aktardm yky dinliyordu. Sustuumu grnce "niye durdunuz," derce-sine bakt. "Aikido'yu iyi bilseydiniz ve bu adamn yerinde olsaydnz, mdahale eder miydiniz?" diye sordum.

Niyet 61 -Kesinlikle mdahale ederdim. Hatta o kadar beklemezdim, ensesinden tutar yere atardm pis herifi. -Sence yazar neden o kiiyi daha ok kzdrmak ve galeyana getirmek istiyor? -nk kardaki iyice kznca, bilincini iyice kaybedecek ve iyi dven biri olamayacak. -Evet; sanrm bu nedenle sarhou daha da kzdrmaya ynelik bir tavr iine giriyor. Daha sonra kaldmz yerden devam ettim. "Sana bir ders vereyim de hi unutma, pezevenk!" diyerek zerime yrd. Hi yerimden kprdamadm, hatta ona gzlerimi szerek bir ibne pc gnderdim. Bana saldrmak zere tam tavrn ald. Neye uradn anlayamayacakt. O bana saldrmadan birka saniye nce, biri, "Hey!" diye ona seslendi. Yksek, tiz bir sesti, ama, kendine gvenli ve neeli birine ait olduu hemen anlalyordu.. Bir ey bulmu birinin "bak ben ne buldum" diyen ton nlyordu bu seste. Hem ben, hem sarho dndk ve bu kk ihtiyar adam grdk. Yetmi yalarnda olmalyd, kimono ve hakamas iinde tertemiz giyimli biriydi. Bana hi bakmyordu, ama sarho iiye, sanki onunla nemli bir srr paylaacakm gibi gzlerinin ii glerek bakyordu. "Buraya gel," diye eliyle iaret etti, "buraya gel ve benimle konu". Sarho sanki kendine ip balanm bir kukla gibi yal adamn yanna gitti. nnde durdu, yukardan yle bu kk yal a-dama bakt ve, "Ne istiyorsun ii kurumu adam bozmas, osursam seni drrm."'dedi. Sarho yal adama saldrmaya kalksa onu hemen altma alacaktm. Ama yal adam gzlerinin ii hi korkusuz, "Ne iiyordun sen arkadam?" diye glerek ona sordu. "Saki iiyordum, maymun yzl moruk. Benim ne itiimden sana ne?" diye yal adama hakaret etti. Yal, "O, ok gzel. Gerekten ok gzel, nk ben sakiyi severim. Her akam st ben ve karm - o imdi yetmi alt yanda- biraz saki str, bahemize bykbabamn rencilerinin onun iin yapt divann stne oturur, yava yava sakimizi ieriz. Gnn batn seyreder ve hurmalarmza bakarz. Geen ylki souklardan hurmalarmz hrpaland. Benim bykbabamn dedesi o hurmay dikmiti. Sakimizi ierek hurmaya bakarz, gnein batn izleriz." Gler yzle, bir dostun dieriyle konumasndaki rahatlk ve sevecenlikle sarhoun yzne bakyordu. m 62 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Sarho yal adamn syledii eylerin ayrntlarn takip etmeye alrken yz yumuamaya balad. Skl yumruklar gevedi, ve yal adam szn bitirince. "Ben de saki severim," dedi. Ve sesi yava yava yumuad, eski hainliini kaybetti. Yal adam, "Evet. ve eminim senin de harika bir hannm vardr." Sarho hznl hznl ban sallamaya balad, "'Hayr, bende kar yok, aile yok." Trenin sallantsna uyan bir ba sallamasyla szn tekrar etti, "benim eim yok, ailem yok." Biraz durdu ve biraz nceki haliyle hi uymayacak bir yumuak sesle, "Ne karm var. ne evim var. ne elbisem var, param yok, alet edavatm yok, yatacak yerim yok. kendimden utanyorum." Koca sarho hkra hkra alarken btn bedeni sarslyordu. Onun stndeki ksmda bir reklam bir oturma beldesinin konforlarndan bahsediyordu. Reklamn dedii ve u anda gzmn nnde yer alan manzara tam bir alaysama idi. Bu alaysama beni etkiledi. Birdenbire kendimden utandm. Temiz elbiselerimden ve bu-dnyay-demokrasi-iin-gvenli-bir-yer-yap tutumumdan utandm: kendimi o sarhotan daha fazla kirli ve aalk hissettim. Yal adam, "Vay vay, gerekten kt bir anszlk olmu," diyerek onu anlayla dinledi. Ama. onun mutlu ve cokulu gzleri yine aynyd. "Gel uraya otur, hadi bakalm, bana hepsini anlat!" Bu esnada tren ineceim istasyona gelmiti. stasyon ok kalabalkt ve kap alr almaz insanlar trenin iine hcum ettiler. Vagondan dar karken yeniden arkama dnp baktm; sarho ii bir uval gibi kanapeye ylm ve yal adamn kucana ban koymutu. Yal adam kurumu kusmuklu ba okuyordu: gzlerinde anlay ve efkat vard. Tren istasyondan ayrlrken oradaki bir kanapeye oturup, bu yaanty yeniden gzden geirmek istedim. Benim kasla ve kemikle baarmaya altm yal bir adam glmseme, anlay ve efkat dolu birka cmle ile baarmt. Gerek aikidoyu imdi grdm anladm: kurucusunun dedii gibi aikido bir uzlama sanat idi, bir dv arac deil. Kendimi ahmak, saldrgan ve kaba hissettim. Bu olaydan sonra tamamiyle farkl bir anlayla aikido almas yapmam gerektiini grebiliyordum. Henz aikidoyu ve uzlamay bilmediimi anlamtm. Her ey Niyetle Balar Arif Bey'le gz gze geldik. Gzleri nemlenmiti. Bir sre sustuk. Kahvelerimizi yudumladk. Nihayet sessizlii bozdum: -Trabzonlu vatanda olay ile bu aktardm yk arasnda bir benzerlik gryor musunuz? Niyet

63 Arif Bey biraz sustu, dnd ve daha sonra: -Evet, dedi. Her ikisi de kavga ve dvn tesinde bir iliki oluturuyorlar. Her ikisi de kfrl, kavgal olabilecek bir olay daha bir st dzeye, ders alnabilecek bir renme ortamna eviriyorlar. -Sava felsefesi iinde can alc bir cmle kullandnz. -yle mi? Ne dedim? -"Ders alnabilecek bir renme ortam" cmlesini kullandnz. Bu tutum, yaama bu bak, savann en belirgin zelliidir. Her olayn bir renme frsat olduunu dnr. Gerek sava her o-laydan alabileceinin, renebileceinin en fazlasn almak ister. -Niin? -te bugn bu niini konuacaz. Sava niin savadr? Savann niyetinin zellikleri nelerdir? "Savann niyeti" ile "sradan insann niyeti" arasndaki farklar nelerdir? Bunlardan sz edeceiz. -Niyet konusu demek ki nemli bir konu. Hatrlyorum, ilkokul drtteyken bir ramazan aynda leye doru anneanneme, "Hl kahvalt yapmadm, ben de bugn sizlerle oru tutmak istiyorum," demitim. O da glerek, "Olmaz," demiti, "orucunun kabul edilmesi iin gne domadan nce o gn oru tutmaya niyet etmen gerekli." O zaman bu aklamay sama bulmutum. imdi, sava olmak iin belirli bir niyetle ie balamann gerekli olduunu sylyorsunuz. Anneannemle konutuklarm aklma geldi, o-nu paylamak istedim. -Gzel bir rnek. imdi sizden bu evreyle ilgili birka gzlem yapmanz isteyeceim. yle evrenize bir bakn. evrenizde grdnz insanlara dikkat edin. Burada ka kii gzlk kullanyor, syleyebilir misiniz? -Yeniden bakmam gerek! -Peki, yeniden bakn. Arif Bey tm salonu gzleriyle taramaya balad ve iinden gzlkl kiileri saymaya baladn ve parmaklaryla hesabn tuttuunu gryordum. Benimle tam konumaya balayacakken, ona hi beklelemedii baka bir soru sordum. Gerek sava her olaydan alabileceinin, renebileceinin en fazlasn almak ister. 64 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Arif Bey, aslnda burada ka kadn var, ka erkek var, onu soracaktm. Bana imdi bu salonda ka kadn veya erkek olduunu syleyebilir misiniz? Arif Bey glmeye balad. Dir insanm "^, _,., o kiinin iinde -Doan Bey benimle oyun oynuy Y yorsunuz galiba. Ka kii gzlk kullabulunduu ortam nyor diye baktm evreme, ka kadn nae alglayacan, o ortamda bilincini ve erkek var diye deil. -Sizinle oyun oynamyorum. Bu bir na& organize altrmayd; bu altrmayla size bir ey edeceini belirleyen gstermek istiyorum. imdi ltfen ka ' en nemli etkendir. kadn ve erkek var o gzle bakn. Arif Bey yine saymaya balad. Bana rakam tam syleyecekken, bu sefer bir baka soru sordum: -Bu insanlardan ikisinin sizin komunuz olmasn istiyor olsaydnz, hangi iki insan seerdiniz? -Bilmem, o gzle hi bakmadm. -Evet, sz konusu olan, size yaatmak istediim deney bu. -Hocam, sanrm anladm, ama yine de emin olmak istiyorum, ak seik syler misiniz, neyi yaatmak istediniz? -Bir insann niyeti, o kiinin iinde bulunduu ortam nasl alglayacan, o ortamda bilincini nasl organize edeceini belirleyen en nemli etkendir. Bunu gstermek istedim. Savann bildii en nemli gereklerden birisidir bu. -Yani sava her ortamda kendi niyetinin srekli farknda mdr? -Evet! Sava 'niyet'inin srekli farkndadr. -Bunu nasl baaryor? Bu bilincin srekliliini nasl salyor? -Burada birbirinden iki ayr soru var: 'Bunu nasl baaryor?' sorusu, 'Bu bilincin srekliliini nasl salyor?' sorusundan farkl. Bu iki soru birbiriyle ilikili, ama, temelde farkl; bunun farkna varmanz istedim. -Evet, grebiliyorum iki farkl soru olduunu. Peki ilk soruyu soraym: 'Sava her ortamda niyetinin ne olduunun farknda olmay nasl salyor?' Niyet 65

-Bu soruya cevap verebilmek iin size biraz 'benlik psikoloji-si'nden sz etmem gerekiyor. lk bulumamzda sizin gzlemleyen bir bilinciniz olduunu ve gerek zdeiminin burada yattn sylemitim, hatrlyor musunuz? -Evet, gzlerimi kapattrm ve bir uygulama yaptrmtnz. Benim yalnzca bedenimden, yalnzca dncelerimden ya da duygularmdan ibaret olmadm bana hissettiren eyin, aslnda, bana zg devam eden bir bilin olduunu kefettirmitiniz. -Evet, bu bilince 'gzlemleyen ben,' veya 'gzlemleyen bilin' adn veriyoruz. Bir de bilincimizin gzlemledii, etten kemikten, arzulardan, gereksinmelerden oluan nesnel bir tarafmz var. Bu konumalarmz sresince ben buna 'ego' diyeceim -Bu gzlemleyen benden farkl bir ben. -Evet, bu fark ok kritik, can alc bir fark. Gzlemleyen ben ve gzlemlenen nesnel ben -ego- farkl dinamikler iinde alrlar. Nesnel ben gereksinmeler dinamii iinde alr, ve bu gereksinmeler iinde ortam alglar. Snrlar, farkllklar alglamaya nem verir. Bir ormanda avn arayan avcnn, veya bir ehirde mteri gzeterek sren bir taksi ofrnn alglamas ve davran nesnel beni tarafndan ynetilmektedir. Byle bir alglama iinde nesneler birbirlerinden ayr, belirgin ekilde farkl alglanrlar. Bu tr bir alglama organizmann kendi iine yarayan eyleri hemen alglamasna ve onlara ynelmesine yol aar. -Demek ki, siz biraz nce bana 'gzlkl kiiler,' 'kadnlar ve erkekler,' diyerek "ayn ortam farkl farkl birimler halinde alglamaya ynlendiriyordunuz. -Evet, bu ortamr farkl farkl nesneler olarak alglamanz salamaya alyordum, 'gzlkl kiiler,' 'kadnlar,' 'komular' hep nesnel benin ortama getirdii bir niyetin sonucu alglanyordu. Szn ksas o uygulamada nesnel ben, sizin iin yarattm bir gereksinimi karlamak zere ortamn alglanmasn organize ediyordu. -Benim iin gereksinme yarattnzn farknda deildim! -'Burada ka tane gzlkl kii var?' dediim zaman, bana bir rakam syleme ihtiyac duymadnz m? -Evet, sorunuza cevap vermek iin, buradaki gzlkl insanlar saymak istedim. 66 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Sava, gzlemleyen bilincini srekli canl tutabilmeyi baaran bir insandr. -te benim 'gereksinme yaratmak' dediim bu. -Anlyorum. -Nesnel ben gereksinmeleri karlamak, sorunlar zmek, kendini korumak, sorulara cevap vermek gibi sreler iindeyken, bir de btn bu srelerin farknda olabilen, btn bu olan bitenlerin stnde yer alabilen bir bilin var. -Gzlemleyen bilin. -Evet, gzlemleyen bilin. te sava, gzlemleyen bilincini srekli canl tutabilmeyi baaran bir insandr. Nesnel ben her ortamda urarken, alrken, srelerken, gzlemleyen bilin daha bir st dzeyde her eyin farknda olmaya devam eder; ve bu olup bitenlere bir baka dzeyde -ki ou kere bu st dzeye metadzey ad verilir- anlam verir. -Yani sava srekli, 'ben imdi bu insanla niin konuuyorum?' 'ben imdi bu kadna niin bakyorum?' 'ben imdi niin burada oturmu yemek yiyorum?' sorularnn farknda olan birisi. -Gerekten sava olmay baarmsa, evet. -Yani srekli iki dzeyde yayan birisi: ilk dzey, nesnel ben dzeyi; bu dzeyde dier insanlar gibi kendi gereksinmelerini karlamak zere toplumun sradan bir yesi olarak yaamaya devam ediyor; ama, bir baka dzeyde ise, gerek kiinin btn bu uralar arasnda koturan kii deil, gerek kendisinin btn bunlarn bilincinde olan, neyi niin yaptn bilen bilin olduunu unutmuyor. Peki ama, gzlemleyen bilince nasl ulayor? -Bu ilk sorunuzdu! Sava gzlemdir savay dier eyen bi]ince nasl uayor? jkinci soru. sradan \nean\ardan nuz da, bunu nasl devam ettiriyor idi. ayran en nemli e, -Evet, bunlar sormutum. onun kendine zg -Sava gzlemleyen bilince uniyetidir. lamaya niyet ederek ie balyor. Ve bugnk sohbetimizde, niyetin neden byle kritik ve nemli olduunu zerinde konumak istiyorum. -unu syleyebilir miyiz: Bir savay dier sradan insanlardan ayran en nemli e, onun kendine zg niyetidir. Niyet 67

-Bravo, nemli bir ey kefettiniz. Evet, gerekten de savann kendine zg bir amac, hedefi, ve niyeti vardr. -Sava buna nasl ulayor? -Sava olmaya niyet ederek, ve bir sava gibi yaamaya -zen gstererek. Bunu biraz amam gerekiyor. Bu olduka uzun bir konuma olabilir. Onun iin izin ver, nce bir tuvalete gideyim. Arif Bey gld, "Benim de ihtiyacm var, sizden sonra da ben gitmek istiyorum," dedi. Tuvalet ufakt, ama olduka temizdi. Masaya dndmde Arif Bey tuvalete ynelmiti. Zayf, ksa boylu, yetmi ksur yalarnda, ufak admlarla zor yryen, yz yorgun ve hznl bir bey dikkatimi ekti. Gri bir takm elbise giymi, pembe gmleinin stne kahverengi desenli kravat takmt. Uzun boylu, sska, siyah pardsl bir kadnn koluna girmi yava yava d kapya doru birlikte yryorlard, kadnn yznde srekli ikayet eden insanlarn o mutsuz ifadesi yllar nce yerleip kalm gibiydi. Hizama geldiklerinde adamn yznde scack bir glmseme belirdi. Kadnn syledii bir eye glyordu. Fakat kadnn yz ifadesinde bir deiiklik olmad. A-damn o ocuksu, masum glnn benim izlenimimi ne kadar etkilediini fark ettim. imdi yorgun ve hznl grnmyordu. Bir sre sonra Arif Bey geldi ve kaldmz yerden konumaya baladk. Daha Byk Bir Resim Gereksinimi -Kiinin ortama getirdii niyet, onun neyi alglayacan, nasl bir bilin iinde olacan belirlemektedir demitik. Nesnel ben, yani ego, denetlemeye ve sahip olmaya nem verir. Nesnel ben i-inde kaldmz srece, paras olduumuz daha byk resmi, ve bu resim iindeki dier eylerle nasl bir iliki iinde olduumuzu gremeyiz. Nesnel ben, ego, kendisinden daha byk bir zdeim kazanmanz engeller; ego, srekli bencildir, ve her eyi kendi kar asndan grr. "Dinlerin ve mistik geleneklerin yapmaya alt ey, bu nesnel benin snrlarn aarak, daha byk bir realitenin, daha kapsaml bir gerein paras olduumuzu anlamamz salamaktr. 68 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI Bylece kendimizi, dier insan ve varlklardan kopuk, ayr, ilikisiz grecek yerde, daha kapsaml bir gereklik iinde, imdiye kadar grmediimiz bir biimde grebiliriz. "Dinler bu kapsaml gereklik iinde yaamann erdemlerini ortaya koyarken, anlatmaya alrken ceza ve dl kavramlarn sk sk kullanrlar. Bylece, kendilerini belirli bir dinin mensubu olarak gren birok kii, o dinle aralarnda, ilkokul rencilerinin retmenleriyle kurduu ilikiler trnden bir iliki gelitirirler. Arif Bey, bu noktada soru sormak ihtiyac duymu olmal ki, bir el iaretiyle soru sormak istediini belli etti: -Nasl yani, anlayamadm. -lkokul rencilerinin ou, bilgiyi bilgi olduu iin renmek istemez; devlerini bilgiye nem verdii iin yapmaz. -Peki ne iin yaparlar? -Arif Bey, retmen olan sizsiniz, bunu benden daha iyi bilmeniz gerekir? ocuk henz o yata, bilgiden ok, retmeni tarafndan takdir edilmek, retmeninin gzne girmek, ondan aferin almak iin 'iyi renci' olmaya alr. -Doru, Doan Bey. Kendi rencilerimde de bunu gzlyorum. -Kendilerini dindar gren, ve iyi bir dindar olmak iin davranan insanlar yakndan gzle, ve neler sylediklerini dinle; ilahi bir muhasebeciyle olduka ciddi bir alveri ilikisi iinde olduklarn grrsnz. -Neyin sevap olduunu, ne kadar sevap olduunu, neyin ne kadar gnah olduunu, bu kadar sevap biriktirirsen nelere layk olduunu, ne kadar gnah olursa, br dnyada bana neler geleceini hesaplayanlar kastediyorsunuz, herhalde? -Evet, bu tip dindarlardan iyi tccar kar. nk, tm dnleri kar bilinci iinde yaplanmtr. Arif Bey, glmseyerek aklna gelen bir olay anlatt: -Tandmz bir avukat vard. Olduka dindar geinirdi. Sakal, giyinii, yry, konuuu hep, 'ben dindar bir adamm,' mesajn vermek zere yerli yerine konmutu. Bir gn mterek tandmz birinden fke ile sz etti. Kzd insan ona bir ktlk etmi. O da bunun altnda kalmak istemiyordu. "O'na yle bir i e-deceim ki, anasndan emdii st burnundan gelecek," diyordu. Niyet 69 Bir sre dndkten sonra, "Biliyorum, ben de gnaha gireceim,'" diye devam etti. "Ama, alt taraf bir hacca gitmek; bir hacca gider, ondan gelen sevapla gnahmn altndan kalkarm. Ama, o deyusun da aznn payn vermi olurum!" Bu olay hi unutmuyorum. Bu avukatn dihdarl bana tccarca gelmiti; imdi siz bu konuda konuurken o aklma geldi. -Tam uygun,bir rnek. Hani, 'cuk diye oturdu' derler, ya, ite yle oldu.

-Dindar geinen kii, dini faaliyetlerini -yani ibadetini, iyilik davranlarn- bu dnyada veya br dnyada elde edecei baz kazanlar iin yapyorsa, bu kii nesnel beni -egosu- ile hareket e-diyor, diyemez miyiz? -Bir rnek verir misiniz? -Fakire sadaka ya da zekat veren birini dnn. "Neden sadaka ya da zekat veriyorsun?" diye sorduumuzda, "Vermek sevap, vermemek gnah" diye cevap vermi olduunu dnelim. O zaman soru, "Neden sevap kazanmak istiyorsun, veya gnahtan kanmak istiyorsun?"a dnecektir. Bu soruya cevap olarak gelecek olan cmlede, "nk," kelimesinden sonra mutlaka bir kar ifade edilecektir; "nk, cennete gitmek istiyorum, veya cehenneme gitmek istemiyorum," gibi. -Byle bir alglamann, daha dorusu byle bir dn tarznn nesnel bene ait olduu sonucuna nasl varyorsunuz? -Doan Bey, siz demediniz mi? -Neyi Arif Bey? -'Nesnel ben -ego-, gereksinmelerini karlamaya ynelmitir ve onun iin denetlemeye ve sahip olmaya nem verir,' anlamnda konumutunuz; yle deil mi? -Evet, doru hatrlyorsunuz. -'Cennete gitmek,' veya 'cehenneme gitmemek' amacna ynelik kalnd srece hep nesnel ben dzeyinde kalnm olmaz m? Arif Bey'in syledikleri doruydu; bunu daha nce dnmemitim. Arif Bey'e, bunu daha nce dnmediimi, ama o syleyince imdi grebildiimi, ve onunla hemfikir olduumu syledim. Ve devam ettim: 70 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Arif Bey, tabii samimi dindarlarn niyetleri ve bu nedenle yaama yaklalar son derece farkl. -Onu biraz aar msnz, Doan Bey. -Samimi dindar, daha byk bir realitenin, kapsaml bir btnn anlaml bir paras olmann bilinci ve 'hizmet sorumluluu' i-inde yaamna yn verir. -Yani? -Yani....... Bir sre dndm, ve bir rnekle konuya aklk getirmek istedim. -Yani, 'm gibi dindar' fakire sadaka verirken, 'sevap - cennet' kar iinde gdlenirken, gerek dindar, 'insan kardeimin strab, aslnda, byk resim iinde, benim ailemin strab' olarak grr ve yaamn btnne hizmet etmeden kendi yaamnn anlaml olamayacan bilir. Gerek dindarn sadaka verii farkldr. 'M gibi dindar' sadaka vermeden nce verecei paray defa bann stnden geirebilir, 'bamn, gzmn sadakas olsun,' gibi laflar mrldanabilir veya benzeri eyler yapabilir. Sadaka verirken, sadaka vermek kendisi iin ne kar salayacak, onu dnm ve bu bilinle gdlenmitir. -Gerek dindar nasl sadaka verir, Hocam? -Gerek dindar, byk resmin bilincinde davranr. 'Bu insana nasl hizmet edebilirim,' diye dnr. O nedenle samimi dindar, sokakta, "Allah rzas iin, banzn, gznzn sadakas iin" diyerek dilenenlere para vererek yardm etmekten ziyade, onlar dilenci olmaktan kurtaracak bir yardm daha anlaml bulur. "Fakir bir ailenin okumaya alan, abalayan, yetenekli ocuuna hi karlk beklemeden burs vermeyi yeler. O ocuun gelimesinin kendisinin de sorumluluu olduunu grr. nk byk resim, tm mahallenin, kentin, lkenin, btn insanlarn, hatta tm yaratklarn birbirini etkiledii, birbiriyle iliki iinde olduu 'bir byk aile gerei'ni ifade eder. "Yavrusunu dourmak zere kapal bir yer ariyan ana kediye, onun yavrusunu dourabilecei bir kutu bulmaya alr. Su bulmakta glk eken kularn farknda ise, onlarn gelip rahatlkla Niyet 71 su iebilecei olanaklar yaratmaya urar. Trafikte korkmu, donmu kalm, karya geemeyen hi tanmad yal kadna sevap, gnah dnmeden el uzatr. "Ksacas, Arif Bey, gerek dindar, bu evrenin sorumlu bir vatandadr; o bilin iinde duyar, alglar, dnr, ve eyleme geer." -Ama, evremde dindar geinenlerin ounu byle grmyorum. -evremizde grdklerimizin byk bir ounluu 'grnm iin dindar' izlenimi veriyor. Ait olma bilinci iinde, iinde yaadklar cemaatle ilikileri onlar iin birinci derecede nem kazanm grnyor. Sanki ellerinde pankartlarla, cemaata: Gerek dindar, "Bana bakn; alvarm, sakalm, bu evrenin sorumlu trbanm, ceketim, yeleim, hatta yz i- bir vatandadr; o fadem tam bir dindar grnmnde." bilin iinde duyar, -'M gibi dindar' dediiniz insanalglar, dnr, lar bunlar m? ve eyleme geer. -Samimi dindar bu tr gsterilere

itibar etmez. Hatta bu tr gsterilere nem verdii srece bir insann Yce Tann'y gerekten iinde hissedemeyeceini dnr. E-vet, 'm gibi dindar' dediklerimiz bunlar. -Konumamzn bir yerinde, kiinin nesnel benin kstl bakndan kurtularak, daha kapsaml byk resme ulamak, gzlemleyen bene ulamak iin dinin ve mistik dncenin yardmc olduunu sylemitiniz. Gerek dindarn byk resmi nasl alglad ile ilgili verdiiniz rnei iyi anladm. Ama, mistik dnceden neyi kastediyorsunuz? Mistik dnce gzlemleyen bilinci nasl gelitiriyor? -Mistik dnce, mistik felsefe, mistik yaklam tabirlerini ayn anlamda kullanyorum. Mistik dnce bizim kltrmzde kkl gelenekleri olan, aina olduumuz bir dncedir. Tm dnyada bilinen tasavvuf yaklam mistik dnceye bir rnektir. Her kltr, her uygarlk, her din kendi mistik dncesini yaratmtr. nk her kltr, her uygarlk byk resmi bilmek, tanmak, onun bilincinde olmak abas iine girmitir. Bu aba insan olmann, insan olarak gelimenin, olgunlamann bir parasdr. 72 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Peki mistik dnce iinde olan, ceza ve dl sistemi iinde dnmez mi? -Hayr. Rabia adnda bir ermi, "Tanrma, hizmetinin karlnda cret bekleyen bir ii gibi hizmet etmek istemiyorum. ster cennete, ister cehenneme atsn, umurumda deil. Neyi uygun gryorsa, hi itiraz etmeden oraya giderim. Yeter ki srekli onu i-imde hissedeyim; onun sevgisinden mahrum kalmayaym," der. Arif Bey gzlerini kapad ve bir sre dndkten sonra aadaki iiri okudu: -Yunus'un, "Ne varla sevinirim, Ne yoklua yerinirim, Akn ile avunurum, Bana seni gerek seni" iiri de ayn anlam ifade ediyor deil mi? Bu tutum, 'm gibi dindarn' tutumundan gerekten farkl. -Mistik yaklamda 'kalbin temizlii'nden bu anlalr. Hibir karlk beklemeden byk resmin hizmetinde olmak; o hizmet bilinci iinde hareket etmek. -Sava bir mistik midir? -Sava da bir mistik gibi niyetinin temizliine nem verir. Ama, sava bir eylem insandr. Mistik, sadece bilmekle, gzlemekle yetinebilir. Sava kendi yaamnn tmn niyetinin safl zerine kurmutur, ve.. Burada durdum, Arif Bey'in gzlerinin iine baktm, nemli bir ey sylediimin farkna varmasn salamak iin zerine basa basa, -Ve srekli eylem iindedir, dedim. -Savann bir eylem insan olduunu anlamam istiyorsunuz. -Evet! -Bunu biraz aar msnz? -Eylem konusunu ayr bir konuma konusu yapmak istiyorum. Bugn savann niyeti zerinde konumaya devam edelim. Umarm, anlayla karlarsn. -Kesinlikle. Daha nce sylediim gibi, konulan birbiri iine kartrmadan, byle teker teker ele almanz houma gidiyor. Niyet 73 kimiz de biraz yorulmutuk. Garsonu ardk. Temiz yzl, hizmet etmekten zevk alan bir delikanl, "Buyrun efendim," diyerek geldi. Ben su istedim, Arif Bey de taze sklm portakal suyu sipari etti. Mterilerden bazlar kalkp pasta tezghndan pasta smarlayp, yeniden masalarna oturuyorlar; garson smarladklarn kendilerine getiriyor. Yamur durduu iin mterilerin ou darda oturmaya balad. Bizim oturduumuz masann hemen sanda, cam blmenin dier tarafnda, yabanc olduklar anlalan ge orta yalarda bir kadn ve erkek oturuyor. kisi de capucino smarlam; erkek stn kpnn zerine eker dkerek ve kartrarak aa indiriyor, kadn ise ekersiz imek iin hazrlanyor. Birbirleriyle hi konumuyorlar. Uzun yllar beraber olmann verdii bir doygunluk iinde, syleyecek yeni szleri kalmam gibi bir kanksama iindeler. Onlarn bir tesindeki masada ise, srt dnk orta yal bir kadnn yannda on-on bir yalarnda bir kz, kzn karsnda da babas var. Kz, yedii ve itii eylerden zevk alyor, heyecanl, ve zellikle babasna anlataca ok eyi var. Kadn orada tek ba-naym gibi sadece nndekini yiyor, sanki kzn duymuyor. A-dam iin ise, nndeki salatay yemek nemli. Ama, kz dinlenip dinlenmediine bakmadan, heyecanl heyecanl konuuyor. tenlik Ismarladmz iecekleri yava yava yudumlarken saa sola bakarak biraz sessiz zaman geirdik. Daha sonra konumaya baladm. -Bir insann iten olup olmadn anlayabilmek iin onun niyetini bilmek gerekir. Daha doru bir ifade ile, itenlik niyetin drste ifadesi olarak tanmlanr. Bir renciyi dn, okula gidiyor, o kadar zamann veriyor. Bu samimi, iten bir renci mi? Eer renmeyi, bilgiyi gerek gd olarak yaatyorsa, evet. Ama,

yalnzca snfn birincisi olmak, srf retmenden aferin almak, sadece snf geince alnacak bisiklete sahip olmak iin alyorsa, onun renciliinde itenlik yok demektir. 74 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -lkokul rencilerinin retmenden takdir beklemesi doal deil mi, Doan Bey? -ok doal. O yalardaki rencilerin sadece renmek iin almalarn beklemek doru deil. Gelimelerinin o anda retmenlerinden, anababalarndan, dier byklerinden takdir beklemek haklar. Ve bu takdir, sevgi, ilgi onlara verilmeli. Belirtmek istediim sadece takdir ve ilgi iin bunu yapar hale gelmemeleri. Orada aksayan bir durum ortaya kar. -Bunun sava konusuyla ilgisi ne, Doan Bey? -Sava iten deilse, hibir zaman sava olamaz. nk hi kimse, gerek savann d grnmnden onun sava olduunu anlayamaz. Sava ancak bir sava tutumu iinde yaamaya kendini adad zaman, ve hi kimseden vg beklemeden, ilgi beklemeden, destek ve takdir beklemeden srf kendi yaamnn anlam iin kendini buna adad zaman sava olma yolunda a-dm atm olur. Bir sre sustum. Sylemek istediimi aryordum: "Sava bakas iin deil, kendi gnl, kendi niyeti ile, kendi yaam iin savadr." Arif Bey, neyi vurguladm belirtmek istedi: Sava bakas iin deil, kendi gnl, kendi niyeti ile, kendi yaam iin savadr. -Yani itenlik, zgnlk, savann temel zelliklerinden biri. -Evet. Bunu bakasna gstermek zorunda deil; ama, kendisi, kendi gznde, kendisiyle ilikisinde iten olmak, zgn olmak durumunda. -Gsteri dindarlarnn sava olmas mmkn gzkmyor, o zaman. Doru dnyor muyum? Yani giydii alvar, takt trban, brakt sakal ile tm dnyaya, 'Bakn ben dindarm!' diyen gruptakilerin sava olmas mmkn gzkmyor! -Haklsnz. Onlarn gerek niyetleri -ki bu niyet bilinli olabilir, veya taklit olarak bakasndan alnm sezgisel dzeyde hissedilen bir niyet olabilir- bakalar tarafndan dindar bilinerek grecekleri kabulde, elde edecekleri kazanta, gte, hrette odaklanm olabilir. Gerek niyetleri ile gsterdikleri niyet arasnda bir tutarllk yoktur; bu nedenle sizin dediiniz gibi, yaamlarnda itenlik yoktur. Kendini aldatmamakla balar 'sava'lk. Niyet 75 Arif Bey konumamzdan byk zevk aldn belirten bir derin nefes ald. Bu konumalarmzn kendi kafasnda daha nce a-kla kmam birok eyi yerli yerine oturttuunu syledi, ve kendisine bu frsat verdiim iin bana teekkr etti. Benim de bir keif sreci iinde olduumu, ve benim de bir eyler rendiimi syledim ve devam ettim: -Daha nce szn ettiim Amerikal psikiyatrist Arthur J. Deikman'n kendisine gelen hastalaryla ilgili yapt bir gzlemden sz etmek istiyorum. Deikman psikoterapi iin gelen hastalarn belirli ruhsal skntlar iinde olduunu, ve psikoterapiye bu skntlardan kurtulmak iin geldiini syledikten sonra yle der: "Her hasta, bu 'skntdan kurtulmak' konusunda kendi fikirleriyle gelir. Kimisi hayatnda sevginin eksik olduunu dnr ve terapistten ana ve babasndan bulamad sevgiyi bekler; kimi gven, kimi destek bekleyerek gelir. Terapist gerekten tedavi olmak iin gelen hasta ile pek karlamaz. Ama, hastaya soracak olursan, onlar terapiste, gerekten tedavi olmak iin gittiklerini syleyeceklerdir. "Gerekten tedavi olmak iin bana gelen, szlerimi ve ynlendirmemi dikkatle dinler, ve yapmasn istediim eyleri ciddiye alarak uygulamaya koyar. Ama, "'benim sevgiye ihtiyacm var, bu a-dam bunu bana vermiyor!" diye dnen hasta ise, bir sre sonra bir bahane ile terapiye son verir." Bir sre susarak Arif Bey'e baktm ve devam ettim: Kiinin niyeti, motivasyonu onun bilincinin, alglamasnn yapsn oluturur. -Grdn gibi psikoterapinin i-yiletirebilmesi iin hastann terapistle ilikisinde itenlikle kiisel btnlk iinde olmas gerekir. -Bu kiisel btnlk szn siz sk sk kullanyorsunuz, ve anladm kadaryla ok nem veriyorsunuz. -Evet, nem veriyorum. Savann kiisel btnlk iinde olmas vazgeilmez bir nkouldur. Kiisel btnlk konusunu da ayr bir sohbet konusu yapmak istiyorum.

-Evet, bu konuya nem verdiiniz dikkatimi ekti; bu konuda dncelerinizi daha ayrntl duymak isterim. - Umarm u ana kadar konumalarmzdan unu grebildiniz: Kiinin niyeti, motivasyonu onun bilincinin, alglamasnn yapsn oluturur. 76 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI "Tenis oynamak isteyen birini dn. yi bir hoca buluyor, ve hoca ona tenisi retmeyi kabul ediyor. Hocayla konuuyor, ne kadar zaman alacan soruyor; hoca hangi ama iin ne kadar zaman alacan sorduunu renmek istiyor. "yle arkadalarla oynayp onlar ne zaman yener hale geleceim," diyor. retmen, haftada saat ciddi olarak alrsan, bir, birbuuk yl sonra yenmesine oynayabilirsin diyor. Ve tenis oynama istei adamda balon gibi snyor. Neden? nk adamn niyeti tenis oynamak deil, tenisi kullanarak arkadalarn yenmek, onlara stn olduunu gstermek. indeki gerek niyet ile yaplan davran birbirine uymuyor." Kendimi kaptrm, konumaya devam ediyordum. Arif Bey, ilgiyle dinliyordu. Ne kadar kendimi kaptrdm, konuya ne kadar nem verdiimi gzledim. "Neden bu kadar nem veriyorum?" sorusunu sordum kendi kendime. Neden olacak, 'm gibi yaayanlar ardan biri' olma korkusu vard bende de. Belki kendime bir yolda aray iinde Arifi bulmutum. Birlikten g doar anlay iinde, onunla yolculuumu yapyordum. Bu bir i gzlemdi; paylamay u an iin anlaml bulmadm. Kaybetme Korkusu Ve konumaya devam ettim: -Agzllk ve cmertlik konusunu alalm. Sahip olmak ve sahip olduunu elinde tutmak, oaltmak istei korkuya gtrr. -Anlayamadm. Niin sahip olmak korkuya gtrsn? -Kii elinde kalmasn istedii iin sahip olmak ister, deil mi? -Evet, sanrm yle. Yani kaybetmek istedii bir ey iin niin aba sarf etsin? -Tabii, haklsn. Bu ne demek oluyor: sahip olduum her eyi kaybetmemeyi dnerek sahip oluyorum, demektir. Bylece, sahip olduum eylerin says arttka, kaybetmekten korktuum eylerin says da artacaktr. yle deil mi? -Evet, doru, byle olmas gerekir. Bunu daha nce bylesine hi dnmemitim, Niyet 77 Kaybetmekten korkan insan, daha ouna sahip olmak ister ki, sahip olduu baz eyler kaybolursa, hi olmazsa elindekiler geriye kalsn. -Kaybetmekten korkan insan, daha ouna sahip olmak ister ki, sahip olduu baz eyler kaybolursa, hi olmazsa elindekiler geriye kalsn. -Bylece, fazlasyla sahip olmaya ynelik kii sonu gelmeyen bir doyumsuzlua kendini kaptrr. Bunu mu sylemek istiyorsunuz? -Evet, bunu sylemek istiyordum. Bir de u yn var iin: Bir insann elindeki mal, mlk, sava gibi olaan d olaylar ve doal afetler dnda, durup dururken yok olmaz. Genellikle maln mlkn iyi idare edemeyen kiinin elinden dier insanlar alr. Arif Bey, sze kart ve, -O zaman, yle diyebilir miyiz, Doan Bey? Nesnel ben bilinci iinde yaamn srdren sradan insan, mal mlk kazanmaya baladka dier insanlara daha korkarak bakmaya balar. -Eer, dier insanlarla ilikisi sen ben bilinci iinde ise, evet. Byle bir insan evresindeki insanlara iki gruptan hangisine giriyor diye bakar. Yani byle bir insan bir dieriyle karlat zaman u gzle bir deerlendirme yapar: Kendinden daha zayf, daha bilgisiz, daha aresiz insanlarla karlat zaman, "Bu karlatm insan mal elinden alnacak, benim yararlanabileceim biri mi?" "Arif Bey, unutma ki, son derece basite indirgeyerek bunu sylyorum; kii bu kadar basit terimler iinde bakmaz kardaki-ne. Genellikle, "iime yarayacak bir ey var m bu insanda?" diye bakar. Kendinden daha gl, daha bilgili, daha becerikli insanlarla karlat zaman, "Bu insandan bana zarar gelir mi?" diye bakar. Bu sylediklerim, nesnel benin, egonun doal ilevleridir. Arif Bey, gld ve, "Ya 'kazk atlacak,' ya da 'kazk atacak' biri olduuna aklk getirmeye alr, yle mi?" diye sordu.

'Evet,' anlamnda kafam salladm. yle bir evreme bakndm. ki orta yal kadn ilerdeki masada oturmular, hi konumadan yava yava aylarn iiyorlard. 78 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI Bir ilerideki masada orta yal erkek gen kza olduka canl bir eyler anlatyor. kisi de halinden memnun. imden bu iki kiinin birbirleriyle ilikisinde ne gibi 'al' ve 'veri' iinde olduklarn, 'kayglan' olup olmadn tahmin etmek geldi. Salona yle bir baktm, ne kadar girift bir insan manzaras vard; kimbilir ne dinamikler, ne beklentiler, ne korkular, kayglar, umutlar imdi u anda yayor, filizleniyor veya yok oluyordu. Arif Bey, kafamdan geenlerden habersiz, konumam bekliyordu. Devam ettim: -Gerekten cmert insan byk resmin, btnn bilincinde o-lan insandr. Bu insan dier insanlarn yaam tehlikeye girdiinde abalar, urar, bir eyler yaparak onlara yardmc olmaya gayret eder. Karlnda ne bekler? -Sadece teekkr! -Hayr! Gerekten cmert insan karlnda teekkr de beklemez. Bekledii tek ey, yapt yardmn ie yaramas, hedefini bulmas, ihtiyac olan insanlarn yaamnda olumlu bir sonu vermesidir. Teekkr beklemek nesnel bene ait bir olaydr. "Nesnel ben cmert olamaz. Nesnel ben korku ve kaygyla srekli sahip olmak ister; vermek istemez. Verdii zaman, verdii eyin karln daha iyi alacan umut ediyordur. -Yani, bir tr al veritir. Ona karlnda bir ey vereceimizi bildii iin verir. -Nesnel benin cmertlii aynen byledir. te yandan, nesnel beni am olan kii, gzlemleyen benin bilincinde vermeye karar vermi kii, farkl bir bak asna sahiptir. O verdii zaman daha zgrleir, daha bilgeleir, nk vermenin bir hizmet olduunu bilir; dierleriyle anlaml bir iliki iinde olan insanlarn birbirlerine hizmet etmesi gerektiinin bilinci iinde verir. -O zaman unu syleyebilir miyiz: gzlemleyen ben insan zgrle, daha gelimi bir bilince, bilgelie gtren bir yola yneltir. Nesnel ben yani ego ise, kiiyi daha korkak, daha bencil, kaygl, yani daha az zgr yapar. Bunu syleyebilir miyiz? -Evet syleyebiliriz. Gzlemleyen bilince ulam sava bir ortama girdii zaman "bu ortamdan neler renebilirim," "byk resme nasl hizmet edebilirim," "ortama nasl bir art deer katarak hayatm daha anlaml klabilirim," niyetiyle bakarken, egosuyla Niyet 79 gdlenmi biri, ayn ortama "kimi kendi yararm iin kullanabilirim," diye bakar. -Doan Bey, Ahmet Altan'n Tehlikeli Masallar kitabn okudunuz mu? -Evet okudum. Bir Ahmet Altan hayranym. -Niye Hocam? -Bir kere gl bir alglamas ve algladklarn anlatabilecek gl bir kalemi var. Trke'yi zenginletirenlerden biri olarak gryorum onu. Neden sordunuz? antasndan Tehlikeli Masallar kitabn kard, sayfalarn evirmeye balad; bir yandan da konuuyordu: -Gelip giderken vapurda imdi bu kitab okuyorum. Buraya gelirken okuduum bir ksm, sahip olmak isteyen, ve daha sonra sahip olduu eyi kaybetmekten korkan insann durumunu hatrlatt. Hah, evet, buldum, izin verirseniz, okumak istiyorum. -Tabii, kanc sayfa? Bana kitabn sayfasn gsterdi, yirmi altnc sayfann alt paragraf kurun kalemle iaretlenmiti. -Sen de mi okurken kitaplarn iaretlersin? -Evet, iaretlerim. Eer elimde kalem yoksa, kitap okurken bir eksiklik hissederim. Daha sonra iaretledii yeri okumaya balad: "-Neden braktn beni? "Bu, basit ve sradan bir soruydu, ama ilikimizin belki de btn kmaz bu sorunun yantnda gizliydi. Bu sradan sorunun yant da aslnda o kadar basit ve sradand ki, bu sradanlk yantn inandrcln yok ediyordu. Sevdike, sevdiklerinden daha ok korkan insanlarn, bakalarna inanlmaz, tuhaf ve yabanc gzken davranlarn Sevda'ya anlatmam mmkn deildi. Bunu ne anlar ne de buna inanrd. Ona. ""Seni ok sevdiim iin seninle olamazdm, sana duyduum sevgi ok korkuttu beni," diyemezdim. O bir kadnd, sevgiden korkmaz, aksine sevdike daha cesur ve atak olurdu." "Bense korkuyordum. Bir kadna daha ok sevip daha ok balandka, bir gn onu kaybedip yapayalnz, aclarla kalmak "En korkun gerekler, sylenmeye demeyecek kadar basit olan bildik gereklerdir." Ahmet Altan Tehlikeli Masallar

80 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI korkusu byyordu ve gittike artan bir hzla kskanlk uurumundan aaya yuvarlanyordum. Kskanmann aresizliinden ve iimde yaratt aalanma duygusundan kurtulmak ve bana kanlmaz gzken o terk edilme gnnn acsn daha batan hafifletmek iin, hayatma kattm kadnlarn says artyordu. Nedenini kavrayamadm bu terk edilme korkusu ve kendime itiraf etmekten bile utandm hrpalayc kskanlmla, aptalca olduunu bile bile daha ok kadnla birlikte oluyor ve sonunda korktuuma urayp bir baka erkek iin terk ediliyordum. Daha da kts, bu gerei bilmeme ramen, her seferinde elimde olmadan hep ayn eyi yapyordum, bunun nne geemiyordum. Tedavisi olmayan bir tr hastalk gibiydi bu korku." Arif Bey, daha sonra 27. Sayfada altn izmi olduu birka satr ard ardna okudu: "Bir romanda anlatlmaya demeyecek kadar bildik, binlerce yldan beri yaanan duygulard bunlar, ama deneyimlerim bana bir ey retmiti: En korkun gerekler, sylenmeye demeyecek kadar basit olan bildik gereklerdi." " .......onunla korkularm tartacak bir cesaretim olsa zaten hayatm baka trl olurdu." Arif Bey can alc noktay yakalam, kavram, semi ve -nme koymutu. Kendisiyle gurur duydum. Hissettiklerimi ona syledim. "Ego'suyla seven insann dram bu kadar gzel anlatlr!" dedim. -Kadn daha bir ak, daha bir kabul edici ve cesur gzkyor, diye o da bir gzlem yapt. Kabul ettim. Ve okuduu son cmleyi hatrlattm: ".......onunla korkularm tartacak bir cesaretim olsa zaten hayatm baka trl olurdu." Ve ilave ettim, "Cesaret, egonun denetiminden kmakla balar. Eer, romandaki kahraman, kendisi hakknda, yaam hakknda, byk resim hakknda bir eyleri kefetmek ve renmek iin, onu kaybetmeyi gze alarak, gerekleri cesurca konuabilseydi, o zaman zgr bir yaama adm atm olacakt. imdi ise, kadn maniple etmeye, denetlemeye, kullanmaya alan bir egonun esiri olarak hareket ediyor." -Evet, grebiliyorum, dedi Arif Bey. Niyet 81 1 Cesaret, egonun denetiminden kmay gze almak demektir. Ortama Getirilen Bilin Stunun yanndaki masada iki gen kz oturuyor. Birinin arkas bana dnk, dierini profilden grebiliyorum. Profilden grdm kzn sol eli yznn hizasnda ve bu eliyle bir sigara tutuyor. Krmz penye bir giysisi var, sa dirsei masann zerinde ve e-linde limonlu kola bardan tutuyor. Uzun dz salar omuzlarndan aaya dklm. Arkas bana dnk olann bal renginde, gr ve kvrck salar tm omuzlarn kaplyor. Hafif ak, fstk yeili bir gmlei ve ona uyan renkte dkml bol bir eteklii var. antas masann stnde ve stuna dayal duruyor. Birbirlerine heyecanl bir ey anlatyorlar. O yata bu iki gen bayan bu kadar heyecanlandracak ne olabilir ki! Dndm. Bundan binlerce yl sonra gen kzlar byle heyecanla konuturacak olan ayn ey. Doann muhteem gizli plan her ada, her lkede, her rkta, her kavimde kendini yrenin gelenekleri, grenekleri, deerleri, kstlamalar iinde ifade etmeye devam etmi, ve imdi u anda ifade etmeye devam ediyor. Arif Bey de sessiz sakin kendince evresine bakp, gzlemler yapyor. Konumaya balayarak sessizlii bozdum: -Sokrat, "incelenmemi bir hayat, yaamaya demez," der. Kiinin incelemesi ve farkna varmas gereken ilk ey, hangi ortamda hangi niyetle insanlara, olaylara baktdr. Eflatun, "Kendini bil," der. Kendini bil birok anlama gelebilir: ne istediini bil; kendi snrlarn ve zayflklarn bil; dier insanlar seni nasl alglyorlar farknda ol, gibi. Daha birok anlam olabilir, "kendini bil," sznn. "Sava nce kendi niyetinin, gdlerinin, isteklerinin farkna vararak ie balar. Daha nceki kitaplarmda szn ettiim kzlderili bilge don Juan, 'Savann en byk gc, onun niyetinin safl-ndadr' der. "Savann en byk gc, onun niyetinin 'saflndadr." Don Juan Arif Bey, dnmeye balamt. Ben konumay kestim, onun bana bir ey sylemesini beklemeye baladm. Sustuumun dahi farkna varmad. Gzlerini ksm, bir konuya odaklanmt. Daha 82 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI

sonra bana bakt, kendisini gzlediimi grd. Glmsedi, kafasnn bir eye takldn ve ona aklk getirmek istediini syledi ve yle devam etti: "Kiinin kendinin farkna varmas, kendini bilmesi bana bir sonu olarak gzkyor. Yani," burada durdu, konumaya alt, azndan laf kmad. Bana bakt, glmsedi, "Ben ne demek istediimi biliyorum, ama, nasl syleyeceimi bilmiyorum," dedi, ve bir sre sonra yeniden konumaya balad. "Sanrm yle bir rnek vererek ne demek istediimi anlatabilirim: Kar koca ilikisinde ilikinin nasl olduu, birbirlerinin isteklerinin hesaba alnp alnmad konusunda, farz edelim kadn daha bilinli, daha farknda. Ve yine farz edelim ki, kadn erkekten daha ok ilgi, daha ok duygusal yaknlk bekliyor. Ama, erkein yle dediini dnelim: "Erkek olduum iin ilikinin btn boyutlarna senin kadar duyarl deilim; byle yetitirilmemiim. Sen ilikiye daha derin bir farknda olu getiriyorsun; nk kadn olarak bunu yapabilmek senin iin ok kolay. Ben bunu yapamyorum. Benden senin kadar duyarllk bekleme!" Bu noktada unu diyebilir miyiz: Bu erkek kendini biliyor, kendini tanyor, ve bildii bu gerei karsyla paylayor. Bu insan "kendini bilen" biri o-larak kabul edilebilir mi? Arif Bey'in ne demek istediini anlamtm. Bu yerinde bir soruydu. Byle zor sorular sormaya devam ederse, kendisiyle bir daha hi bulumayacam syledim. Gltk. -imdi belki sana tuhaf gelecek, belki tuhaf gelmeyecek, ama ilk duyduum zaman beni baya sarsan bir kavram, bir farkndalk syleyeceim. Kii bir ortama deiik derecelerde bilin, farknda olu getirebilir. Bilinci, farknda oluu bir ampule benzetecek olursan, 25 Watt'hk ampul yla bir ortam aydnlattn gibi, 150 Watt'lik bir kla da aydnlatabilirsin. Ve birey, hangi ortama ne derece bilin getireceini seebilir. te beni sarsan, hayrete dren kavram buydu. -Yani, anlattm durumda koca, "ilikimizi aydnlatmak zere senin ampuln daha parlak, ne yapaym benim ampulm seninki kadar k vermiyor," diyecei yerde, eer isterse -ki anahtar fikir bu, eer isterse- kendi ampulnn watt'ini artrabilir. Niyet 83 -Evet, temel fikir bu. -Peki koca neden daha snk ampulle ilikiye bakyor? Neden ampuln daha ok k veren bir ampulle deitirmiyor? -Sana bir rnek anlatarak cevap vereceim. Tandm bir gen bayan, ok savruk, unutkan biriydi. "Ay ne yapaym, ok u-nutkanm, elimde deil," der, ve kendisinin deiemeyeceine inanrd. Daha sonra evlendi, kocas, onun unutkan ve savruk bir insan olduunu kabul ederek, srekli onun braktklarn, unuttuklarn toplamaya balad. Bir sre sonra ocuklar oldu. imdi ocuk be yanda. Geenlerde bu ifti grdmde, yine konu unutkanla ve savruklua geldi. Gen hanm, "ne yapaym, ite yleyim, elimde deil," gibi laflar etti. "Kendisine inanmadm, syledii aklamalarn hibir temeli olmadn syledim. "Ama, Doan Bey, beni biliyorsunuz, unutkan biriyim," diye itiraz etti. Ona u soruyu sordum: ocuun imdi be yanda, ka defa onu arabada unuttun, ya da alverie gittiin maazada kaybettin veya komudan getirmeyi unuttun? "Ama, Doan Bey," diye hemen itiraz etti, "O benim ocuum, bir anne ocuunu nasl unutabilir!" "Gryorsun, Arif Bey, anne kendi ocuu ile ilikisine 150 Watt'lik bir k getiriyor ve bundan tmyle sorumluluk alyor. Sizin anlattnz olayda, kritik soru, koca bu ilikiye ne gibi gdlerle giriyor, ve ilikiye getirdii bilinten ne kadar sorumluluk alyor. Karsyla ilikisini annenin ocuuyla ilikisi kadar nemli grmeye balasa, o ilikiye getirdii farknda oluun derecesi artar. Yani temelde yine niyet var: Bu ilikinin benim( iin anlam ne? Niin bu iliki iindeyim? Bu sorulara verilen cevaba uygun farknda olu, bilin derecesi ortama gelir. -Gerekten bu nemli bir kavram. Bir insann gerekten bir eye ne kadar nem verdiinin en belirgin gstergeci bu galiba. -Evet. Farz et ki, benimle bulumak istediini ve buna nem verdiini sylyorsun. Ama, her bulutuumuzda, on-on be dakika ge kalyorsun. Daha sonra ben konuurken, gzlerin evrende gzel kzlar szmekle megul, ve hep etrafta grdn tandklara selam vermek iin frsat kolluyorsun. Byle bir davran bana neyi ifade eder? Sava ortama getirdii bilincin derecesinden yzde yz sorumluluk almasn bilir. 84 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Sizinle bulumaya, ve bu konumaya ok istekli olmadm.

-Evet. Bir insann herhangi bir konuyla gerekten ilgilenip ilgilenmediini, o konu konuulurken ortama getirdii farknda o-luun, bilincin derecesi gsterir. -Bunun sava konusuyla ilikisi ne? -Bunun sava konusuyla ilikisi u: Sava ortama getirdii bilincin derecesinden yzde yz sorumluluk almasn bilir. Niyetinin safl iinde kendini yzde yz ilgilendii konuya verir. lgilenmiyorsa, 'm gibi' ilgilenmez. Drsttr. Arif Bey sylediklerimi hafif hafif ban sallayarak dinliyordu. Cmlemi bitirince anladn belli eden bir yz ifadesiyle bana bakt. Bir sre sonra, sormak istedii bir soru olduunu yine yznden anlamtm -Sava bir ortama girdii zaman kendi niyetinden, niyetinin saflndan emindir. Tamam, bunu kabul ediyorum. Ama, anladm kadaryla sava da bizim gibi bir toplum iinde yayor ve o-nun da tandklar, bildikleri, ailesi, dostlar var. Kendi istediini bilmesi yeter mi? evresindekilerin istediklerini de hesaba katmak zorunda deil mi? -Aslnda bu bizi daha nce konutuumuz hapishane konusuna, ait olma birey olma dengesi ve yaam dans farkndalklarna geri gtryor. Sava 'evet'ini ve 'hayr'-n kefetmi biridir. Bu evet ve hayr dengesi iine kiinin yaknlar, dostlar, ailesi, evresi girer. Yani sava ortama getirdii bilinte btn dinamikler zerinde dnp karar vermitir. Sava unun farkndadr: 'Hayr' demesini bilemeyen kii gsz kiidir. Hayr demesini bilmeyen kiinin 'evet'inin de anlam yoktur. Kendi yaamlarnn liderliine soyunmu kiiler, 'hayr' ve 'e-vet' kelimelerinin tam-eksiksiz-tm birer cmle olduunu bilirler. 'Hayr' ve 'evet'leriyle sava hem kendinin hem de iliki iinde olduu insanlarn snrlarna saygldr. 'Hayr' demesini bilemeyen kii gsz kiidir. Hayr demesini bilmeyen kiinin 'evet'inin de anlam yoktur. Niyet 85 Szm bitirdikten sonra Arif Bey'e baktm, byk bir dikkatle dinliyordu. Yeni bir dnyann kapsn am bir maceraperestin evki iindeydi. -Arif Bey, bulumalarmzdan ve konumalarmzdan memnun musunuz? -Evet, ok. Trabzonlu vatandan yksn dinlemek kendi bana bir ayrcalk. Keke siz konuurken, gizli bir televizyon kameras bizim konutuklarmz yaynlasa ve yz binlerce retmen ve vatanda bu konumalar dinlese diye aklmdan geirdim. -imdi nemli olan bu konutuklarmzn sizin ve benim iin anlaml olmas. -Umarm sizin iin de anlamldr, Hocam? -Evet, neyi bilip bilmediim, neyi zmseyip zmsemediim bu sre iinde belli oluyor. Bu benim iin byk bir kazan. -Yani, sizin iin de yararl oluyor. -Kesinlikle. -O zaman bulumalara devam edeceiz? -Evet, edeceiz. Eyp'te Pierre Loti Kahvesi varm, hi gittiniz mi? -Yllar nce gitmitim. Nereden sz ettiinizi biliyorum. Orada m bulumak istiyorsunuz? -Evet, nmzdeki Cumartesi orada bulualm m? -Saat kata? -Saat ikide bulualm. Hesab ben dedim. El skarak Arif Bey'den ayrldm. Dar knca Sraselviler'e doru yrmeye baladm. Solda bir banka ubesinin nnden getim. Her leden sonra akama kadar, hatta gece ge vakitlere kadar burada iek satan bir ingene kadn vardr. Su dolu kovalarda bekleyen gzelim iekleri satar, ve srekli sigara ier. Yrmeye devam edince sol kolda yapm devam eden ve tahta perdelerle boylu boyunca kapatlm inaatlarn nnden getim. naatlarn n ve tahta perdelerin ak ksmlar plk gibi kt ve plastik paralaryla dolu. 86 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI Sa tarafa baknca, birok reklamn yan sra stanbul Byk ehir Belediyesi'nin 'Yaasn Cumhuriyet' pankartn gryorum. Tramvay gelmi, yolcularn boaltyor, dn yapp geldii yne geri gidecek. Solumda bir otel var. Bfelerin, dnercilerin, hamburgerci-lerin, kuruyemiilerin tabela karmaas arasnda bir Ortodoks Rum Kilisesi yer alyor. Kilisenin ta binas krk dkk bfe kulbelerinin arkasnda daha bir

salam ve uygarca duruyor. Aalar sanrm kilisenin bahesinde olmal, manzaraya bir doallk, bir gzellik katyor. Yrdm kaldrm iki kiinin zorlukla karlkl geecei bir genilikte. Yani bizim 'm gibi kaldrm'larmzdan. O nedenle, kardan iki kii geldii zaman, sokaa iniyor, kardan gelen srcnn insafna bal olarak ya yolda yryor, ya da bir kenara ekilip arabann gemesini bekliyorum. 'M gibi yaayanlar lkesi' farkndal gittike kafamda belirginlemeye balad. Bu farkndalk iinde, Arif Bey'le bulumalarmn nemi gzmde daha da artt. Eve doru 'm gibi kaldrmlar' zerinde yrmeye devam ettim. Gelecei Yaratmak Cumartesi, Cihangir'den bir taksi ile Eyp'e geldim. Taksi ofr Pierre Loti kahvesini bilmedii iin Eyp'te grdmz bir taksi ofrne yolu sordum. ofre "Beyefendi" diyerek sorduum iin olacak, son derece efendi bir tavrla yolu tarif etti ve bize "hayrl gnler," diledi. ofrn iaret greceksiniz dedii yerde yol iareti vard. A-ma, daha ilerde baka iaretlerle desteklenmedii iin gideceimiz yeri yine sormak zorunda kaldk. 'Sora sora Badat bulunur,' sz bizim kltrmzden km olsa gerek. nk yollara gerekli iaretleri koyma gerei duymamamzn bir nedeni olmal. Bilinli bir neden deil, iliki kltr i-inde olaylar alglama ve deerlendirmemizden kaynaklanan bir neden. Bizim kltrn temel 'niyetlilii' insanlarn birbirine muhta olduu bir dnya yaratmak. Her eyin ak seik belirgin olduu, kurallara gre ileyen bir ortamda bu niyeti gerekletiremezsiniz. Yol iaretlerinin olmamas, insanlar birbirine muhta klar. 'Sora sora Badat bulunur.' Burada kritik farkndalk sormak. Peki ya sorduun sana bildjini sylemez ise. O zaman onunla iyi geinmek, onu mutlu etmek zorundasn. Bu mutlu etmenin iine ou kere rvet de girer. Ben bunlar dnrken "Geldik efendim," diyen ofre cretini deyerek arabadan indim. Sabahleyin yamur yamt, yerler slakt; ama imdi gkyz masmavi, gne prl prld. Kahvehanenin bahe ksmna girerken bir ainalktan geiyoruz. Her iki yana er direk dikilmi, bu direklerin zerine gen destekler, onlarn da zerine orta kalnlkta keresteler konmu ve bylece asmann yaylmas salanm. zmler var ama gz dolduracak trden deil. Fakat bu haliyle bile girie kesinlikle bir Osmanl binas havas veriyor. 88 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI ;BH:. t Bahe kat kat setlerle ayrlm. Setlerin iinde ve kysnda a-alar ve iekler var.Her setteki iekler farkl. Byk sakslar serpitirilmi oraya buraya, bazlarna iek bazlarna ise fidan ekilmi. Yerler arnavut kaldrm, ama merdivenler byk dz talardan yaplm. st setlere kk sandalyeler ve tabureler konmu, aadaki setlerde ise normal byklkte masa ve sandalyeler yer alyor. Sizi ilk nce Halic'in panoramik bir manzaras karlyor. Kahvenin nnden geen yol, ilk balarda setlerden biri gibi grnyor, ama sonra bakyorsunuz yukardan insanlar yryerek geliyorlar, kahvenin nnden getikten sonra kvrlarak aaya doru yrylerine devam ediyorlar. Yol da, her iki tarafna masalar konarak, kahvenin bir setine dntrlm. Yol stndeki masalardan birine oturdum. Btn Eyp ve Halic'i grebiliyordum. Bir sre sonra glmseyen yzyle Arif karmdayd. Garsonlar alvar giymiler, cepkenleriyle Osmanl klhanbeylerinin giyimini anmsatyorlar. Her ikimiz de birer ay syledik. Birka ho sohbetten sonra, "Arif Bey, bugn gelecei yaratmak konusunda konumak istiyorum," diye sze baladm ve "kiisel btnlk, gelecei yaratmann en nemli esidir," diye devam ettim. -Bu konuya nem verdiinizi biliyorum, Hocam. -Kitaplardan m? -Evet. Bir kitabnzda yle bir dnce ifade etmitiniz: "lkedeki tm ekonomik, yasal, siyasal koullar ayn kalsa, ama kiisel btnlk bizim insanmzn hayatna yaayan bir deer olarak girse, lkenin sorunlarnn yzde yetmiinden ou sorun olmaktan kar." Doru hatrlyor muyum? -Evet, hatrlyorsunuz. Yine yle dnmeye devam ediyorum. Sava konusunu ilerken, kiisel btnl gz ard edemezdim. Garson aylarmz getirdi. Giri kapsnda simit satan bir ocuk grmtm. Canm simit ekti. Kalktm, iki simit aldm. Bu A-rif Bey'in de houna gitmiti, ayla simit yemeye baladk, ve sohbetimize devam ettik. Gelecei Yaratmak 89 Geree Sayg Kiisel Btnln Temelidir -Geree sayg, kiisel btnln temelinde yatar. Gerein ne olduu bilinci kiilerin bu bildikleri geree saygl olmasna yol aar.

-Geree sayg kiisel btnln temelinde yatar fikri, benim iin yeni bir fikir, Doan Bey. Bunun zerinde hi dnmemitim. Sizin kitaplarnzdan kiisel btnln nemli olduunu o-kuduktan sonra bu konu zerinde dndm; ama, geree sayg ile kiisel btnlk arasndaki iliki zerinde hi dnmemitim. -Evet, Arif Bey, her ey geree saygnn bir deer olarak kabul edilmesiyle balar. Bir sre sustum; Arif Bey, bu yeni Geree sayg, fikri sanki zmsemek istercesine dnkiisel btnln celiydi. Nihayet, 'geree sayg,' fikrinin temelinde yatar. iyice yerletiini ifade eden bir yz ifadesiyle simitinden srp bana baknca, konumama devam ettim: -ocuk doduunda gerein ne olduunu bilmez. Daha dorusu kendi alglamalarna nasl bir tutum iinde bakaca konusunda herhangi bir n bilgisi yoktur. ocuk byrken srekli renmeye aktr; zellikle 3 ile 7 ya arasnda soru sorma devresi, yani her eyi renme istei ok belirgin olarak kendini gsterir. -Gerekten Doan Bey, ocuklarn bu yalarda sorduklar sorular ne kadar ok, ve ne kadar artc. -Evet, muhteem bir olay. te bu devrelerde eer ocuk geree saygl bir ortamda byyorsa, gerein ne olduu ile ilgili salkl bir fikir edinmesi ve geree nasl yaklaaca konusunda tutum gelitirmesi ok kolay olacaktr. -Peki, ya geree saygl olmayan bir ortamda byyorsa? -Maalesef, birok yetikinin gerek ile, yani rasyonel bir insann gerei ile ilikisi yoktur ve geree sayg duymay unutmulardr. Bu ortamlarda ocuk gerekle ilikisinde sorunlar gelitirecektir. -Sanrm ocuun akln hie saymak ona yaplabilecek en byk zulm. Ayn eyden yrei yanan iki insan olmann oluturduu bir dostluk iinde konumaya devam ettim. 90 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -ocuk srekli yetikinin davrann gzler; bu davranlardan anlam karmaya alr. Yetikinin davran tutarsz, aklanamaz, sylenene uymayan trden olduu zaman ocuk arr ve hem kendine hem de iinde yaad dnyaya gveni temelden sarslr. Bu nedenle ocuk iinde bulunduu gerei alglamamay renmeye balar; iinde bulunduu ortama getirdii bilinte bir a-zalma grlr. "Kiinin zne saygs ve sorumluluu zerine aratrmalar yapm ve kitaplar yazm olan psikoterapist Nathaniel Branden ocuun bilincindeki azalmaya birok rnekler verir. u rneklere bir gz atalm: Anne, drstlk zerine ocuuyla nemli bir konuma yapar. Daha sonra misafirler gelir ve anne misafirlere bir ey anlatr; ocuk bu olayn doru olmadn bilmektedir, ama, annesi olay doru imi gibi, stelik abartarak anlatr. Bu tutarszln aklamasn bulmak zere ocuk annesinin yzne bakar; annesinin yznde hibir deiiklik yoktur; suululuk duymadan, doru bir eyi anlatyormu gibi olay anlatmaya devam eder. Arif Bey, bu noktada szm kesti: -Doan Bey, ocuk hangi tutarszln aklanmasn bekliyor? -Misafirler gelmeden nce anne ocuuna drstln nemiyle ilgili bir konuma yapmt. -Ha evet, anladm. Misafirler gelmeden nce syledii ile, misafirler nnde yapt davran arasndaki tutarszlk. -Evet. Baka bir rnek de alkolik baba veya annenin bulunduu evlerden verilebilir. Alkolik birinin bulunduu ailede sk sk gzlenen u durumu dnn: Anne masada ocuklara ho bir ey anlatmaktadr. O srada baba sarho olarak eve gelir, ayakta zor durmaktadr. Anne dnp bakmaz bile, ocuklarla ayn ekilde konumaya devam eder. Baba, daha fazla ayakta kalamaz, knn zerine yklr, yan yatm vaziyette yerdedir. Anne konumasna devam eder. ocuk yerdeki babaya bakar, konumaya devam eden annesine bakar, gzleri bu ikisi arasnda gider gelir. Olumsuz eylerden hi sz etmeme alkanl olan anne, ocuklarla konumasna devam eder. ocuk ortamdaki mesaj alr: "Eer bir olay grmezlikten gelirsen, o gerekte olmam gibidir." ocuk grmemeyi renir. Gelecei Yaratmak 91 evresinde gerekle ilikisini ak ve seik kurmayan insanlar olduu zaman ocuun kafasnda birok soru akta kalr. Bu sorularn en nemlilerinden biri, "Ben bu dnyada nasl yaayacam?" sorusudur. Bu sorunun birok alt sorular vardr: nsanlar sylediini yapmad, yaplan sylemedii zaman ben neyin doru olduunu nasl anlayacam? Yalan sylendiini hibir zaman anlayamayacama gre, ben insanlara nasl gveneceim? Grdm eylerin konuulmad, yokmu gibi davranld bir ortamda ben emniyette miyim? Gerek diye bir ey var m, ve ben, gerein ne olduunu nasl anlayacam? Neyin ne olduunu nasl anlayacam? Bunlar bilmeden ben nasl yaayacam? Bu sorular teker teker ifade etmemi dinleyen Arif Bey, duyduklarnn etkisinde kalm bir insann tavryla:

-Bunlar nemli sorular Hocam. Kendi rencilerimle ilikilerimden biliyorum, ocuun kendi alglamasna gvenmesi ok nemli. -Evet Arif Bey, bu sorular bykler iin de nemli, ama ocuklar iin daha nemli. "ocuk sorduu sorular ve gzlemleriyle iinde bulunduu dnyay ve kendini anlamaya almaktadr. Bu doann insanoluna verdii zel ve, muhteem bir potansiyeldir; anlayabilme, renebilme, dnebilme yetenei. Gerein inkr edildii, kiisel btnln olmad bir yetime ortamnda ocuk bu muhteem yeteneini mr boyu kaybedebilir: "dnmenin, anlamann, alglamann hibir anlam yok, hibir deeri yok," sonucuna ulaabilir. "Ortamda geree, dnceye, alglamaya deer verebilmesi iin insann kiisel btnlk iinde olmas gerekir." -Bu sadece ailede sz konusu deil herhalde. Snfta retmenlerin de dikkat etmesi gereken bir konu. -Evet, zellikle kendilerini retmenlie adam retmenlerin ilk dikkat etmesi gereken konu bence bu. Alglanan gereklere mutlak sayg duyarak, onlarn konuulmasna olanak salamak. 92 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI ocuk her konuda soru sorabileceini, ve istedii kadar soru sorabileceini bilmeli. Btn sorularn cevabn yetikin bilmeyebilir; yetikin sorularn cevaplarn bilmek zorunda deildir. Ama, ocuun sorusunu duymak, iitmek, ve ocuun ne dediini anlamak zorundadr. Bir retmen bunu yapabilecek bilinci gelitirmi olmaldr." Biraz durduktan sonra, hzm alamadm. Tekrar ettim: "retmen mutlaka bu bilinci gelitirmi olmaldr. Bu bilinci gelitirmeden, retmen olmamal. Bu o denli nemli!" -Hocam, toplumumuzda ailelerin -ki sizin bir kitabnzda bunun birok rnekleri var, zellikle be temel zgrlkten konuurken bunlar dile getirmisiniz- retmenlerin, ve daha da acs, medyann -gazetesiyle, tv'siyle, radyosuyla- ok byk bir ounluu geree saygl bir yaklam iinde deil maalesef. yle alglyorum; hemfikir misiniz, merak ediyorum? -Evet, maalesef hemfikirim. Btn ktlklerin anas, btn yanllklarn ve geriliklerin kayBtn ktlklerin anas, na geree saygszlktr. Aile-btn yanllklarn ve siyle, retmeniyle, medyasyla geriliklerin kayna gereklere saygl olmayan toplugeree saygszlktr. mumuzda ocuk rasyonel bir varlk olarak geliemez. Rasyonel Bir Varlk Olarak Gelimek -Hocam, rasyonel bir varlk, dediniz. Bunu biraz aar msnz? -nsanolu inanan, hisseden, duyan; ve bu arada aklyla hareket edebilen, dnen, dncelerini uygulayabilen rasyonel bir varlktr. Eer insann grd, alglad dnya nemsenmez ise, o zaman kii rasyonel bir varlk olarak geliemez. nk dnebilmek iin kiinin algladklarnn bilincinde olmas ve algladklarn hesaba katmas gerekir. -Anlyorum. Yani alglama konusunda, neyi grd konusunda insanlarn ak seik ve drst olmas gerekir. -Evet, yle olmas gerekir. Bizim toplumumuzda maalesef ounlukla, yetikinler ocuklarn korkularna hitap ederler, onlarn zihinlerine, anlaylarna deil. Bir toplumun gelecekteki .... Gelecei Yaratmak 93 Nerede sen ben bilinci hkim ise, orada insanlar birbirlerinin korkularna konuurlar. -Hocam bir dakika. Sznz tekrar eder misiniz? -Maalesef ounlukla yetikinler ocuklarn korkularna hitap ederler, onlarn zihinlerine, anlaylarna deil. Bu fikri tekrar etmemi istediniz, deil mi? -Evet! -Evet! Hocam, bu, mthi -nemli bir fikir. -Arif Bey, bu fikre verdiiniz neme katlyorum. Nerede sen ben bilinci hkim ise, orada insanlar birbirlerinin korkularna konuurlar. Bu arada ocuklar da nasibini alr. -Sen ben bilinci. Arif Bey durdu, yeniden, "sen ben bilinci," diye tekrar etti, -Doan Bey, sen ben bilinci ile korku arasndaki nasl bir iliki var? -Sen ben bilinci iinde kurulan ili Toplumun kilerin temelinde, 'Kim daha gl?'

gelecekteki sal, 'Kim kimden korkmal?' anlay yatar. ocuklarn zihinlerini -Bunu biraz aar msnz? ve gnllerini -Arif Bey, izin verin bu konuya daha gelitirmede yatar. ok girmeyeyim. Daha nceki kitaplarmda bunu olduka ayrntlaryla incelemitim. Bir sre sustum; gzlerimi kapatarak, daha nce ne konutuumu hatrlamaya altm. Bu srada bir rzgr esti, rzgr esince aalarn zerindeki sular masalarn zerine dmeye balad; bir ara yeniden yamur yayor sandm. Konutuum konuyu hatrladm: -Yetikinlerin ounlukla ocuklarn korkularna konutuklarn sylyordum. Biliyorsun, toplumun gelecekteki sal, ocuklarn zihinlerini ve gnllerini gelitirmede yatar. Toplumun sal dediim zaman, bir toplumun her ynn kastediyorum. Aile yaps, e-konomik sreler, siyasal ynetim, yasal uygulamalar, kltr, sosyal yaamn aklnza gelebilecek tm boyutlarn kastediyorum. -Doan Bey, biz ezbere nem veriyoruz. ocuun rasyonel bir dnyada, dncenin, soru sorarak gerekleri anamanm nemli 94 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI olduu bir dnyada yetimesinin nemini ou retmenlerimiz bile pek dnmyor. Hatta itiraf edeyim Hocam, ezber bilgi ile bilgi reten dnme arasndaki fark birok retmen arkadamz bilmiyor. Arif Bey, monolog halinde konumasna devam etti: "Niin bilmiyor? Bu onlarn kabahati mi?" Bir sre sustuktan sonra, kendi sorduu soruya, kendisi cevap vermeye balad: "Bilmiyorlar, nk onlar yetitirenler de bilmiyor." Bir sre sustu, yine kendi kendine konumaya balad: "Halbuki retmenler dnmeyi retmede nemli bir konuma sahipler." Bir sre sustu. Sylediinin nemini kavrayp kavramadm anlamak istercesine yzme bakt, ve sylediini tekrar etti: "ok nemli. zellikle snf retmenleri. nk ocuklar henz tam kalplanm, kemiklemi deiller. Biz retmenler onlara dnmenin gcn gsterebiliriz." -Teekkr ederim Arif Bey. Bir retmen olmann bu kadar nemli olduunun bilincinde olmanz bana heyecan veriyor. -Hocam, konutuka retmenlik evkim geri geliyor. yi bir retmen olup, btn gcmle rencilerimi yetitirmek istiyorum. im enerji ile dolmaya balad. -Buna memnun oluyorum. Umarm daha da derinlere ulaan bir enerji olur bu. Bir sre sustum. aymdan bir yudum aldm, ve bir sre sonra konumaya devam ettim: -Unutma, sava kimdir onu irdeliyoruz. Savann anlam a-rayndan, uyanndan, niyetinden sz ettik. imdi savann kiisel btnlnden sz ediyoruz. Kiisel btnln olabilmesi i-in, savann kendi iindeki ve evresindeki gereklere koulsuz sayg duymas ve onlar tanmas gerekir. "Geree koulsuz sayg ocuun rendii bir tutumdur. Bykler verdikleri szleri tutmadklar, bir dedii bir dediine veya dedii yaptna uymad zaman, ocuun kafas karr." -Hocam, geenlerde snfmda bir rencim, ezann niye A-rapa okunduunu sordu. lkokul drtteki bir ocuk bunu merak Gelecei Yaratmak 95 etmi. Hazreti Muhammet'in Arap olduunu, Kuran'in Arapa olduunu, ve mslmanlarn Kuran'n dilinde orijinal haliyle ezan okumak istediklerini syledim. Ama, gergindim. nk bu konularda konumak bizim toplumda mantk ve gerek snrlarn aar. Yine de, ocuun dncesine sayg gstermek iin ocuun sorusunu onurlandrdm ve cevapladm. "Ben bu aklamay yaptktan sonra, ocuk tm safl ile unu syledi: "Allah Trke bilenlerin anlamasna nem vermiyor mu?" -Nasl yantladnz? -Kuran'n Trke'si olduunu, ezann da Trkesi olduunu, isterse kendisine daha sonra anlatabileceimi syledim. Ama gergindim. nk o masumiyeti iinde bizim toplumun yzyllardr kand, kafasn kuma soktuu konulan demeye balamt. 'Din konusunda konumak ve akl yrtmek tehlikeli ve yasaktr' levhasn henz grmemiti. Ama sanrm, yzmden, sesimin tonundan, ve bedenimin gerginliinden bu konuda pek rahat konuamadm anlamt. -ok gzel bir rnek verdiniz. Kzm Ayen, Ankara Gazi Osman Paa lkokulu birinci snfta iken bana u soruyu sordu: "Baba, Allah m byk, Atatrk m?" Bilmem gemiimle ilgili ne kadar bilginiz var, Arif Bey; o zaman Emily ile evliydim. Ayen'in annesi, Emily, Amerikalyd. Emily hayretler iinde bir Ayen'e, bir de bana bakt. Ayen sorusunda son derece ciddi idi. Emily, Ayen'in bu soruyu nasl aklna getirdiini, nasl byle bir karlatrma yapmak gereini duyduunu anlayamad. Ama, ben iim burkularak ok iyi anlamtm. Kzma Atatrk'n bizim gibi insan olduunu, bu lke iin nemli ve byk iler yaptn, memleketini sevdii iin,

memleketinin insanlarnn uygarca yaamas iin altn anlattm. Atatrk'n byk insan olduunu, ama onu Allah'la karlatrmann anlamsz olduunu, nk birinin insan, brnn Tanr olduunu syledim. "Ayen byk bir saflkla, bunu gidip retmenime anlatacam, nk sanrm o, Atatrk'n Allah'tan daha byk olduunu sanyor, babacm," dedi. retmeniyle konumu olacak ki, bir veli toplantsnda retmen, "Biz ocuklara Atatrk'n ne kadar byk bir insan olduunu anlatyoruz; siz de evde bunu pekitirin, ltfen," demek gereini duydu. 96 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Evet, o da tabu konulardan biri. Atatrk hakknda dengeli ve gereki deerlendirmeler yapmak gittike zor hale geliyor. Maalesef ocuklarmz daha okula balamadan nce bu konularda dn-memeyi renmeye balamlar, ezbere laflar edip, bunlarn ne anlama geldiini dahi dnmyorlar. Bunu rencilerimde net olarak grebiliyorum. Atatrk hakknda ocuklar byklerin dediklerini ezberleyip tekrar etmenin tesinde herhangi bir deerlendirme yapmaktan acizler; onlar bu ekilde aciz hale getiren biz bykleriz. -Evet, Arif Bey. Biz retmenlerin, ocuklarn gereklik duygusunu nasl kazandn bilmemiz gerekir. Bu gerek duygusu bilinli yaamann; bilinli yaam da, kiisel btnln gereidir. Gereklik duygusunun kazanlna bakalm. aym bitmiti, garsona el ettim. Arif de ay istiyordu, iki ay daha syledik. Simit taze idi. Uzun zamandr simit yememitim. Bize zg bu zevki Eyp'te, Halic'in manzarasn seyrederken yaamak ayr bir holuk veriyordu. Hali Kprs kardan gzkyordu. Bu civarda ok miktarda fabrika varm, imdi onlar kaldrlm, pembeye boyanan eski defterdarlk binas, buradan gzkyor. Halic'in evresi temizlenmi ve yeillendirilmi. Suyu temizlenmeye allm, ama, sanrm bu pek baarl olamam. Gereklik -Arif Bey, imdi u anda ben sizin karnzda oturuyorum. -nnzde bir defter var, ve onun da iinde bir kalem duruyor. Bu defterin baka bir ey haline gelmeyeceini biliyorsunuz; imdi a-yaa kalksanz ve biraz darda yrseniz ve yine bu masaya geri gelseniz, benim koyun veya kei olmayacamdan, yine Doan olarak kalacamdan eminsiniz. "Buna felsefede zdeim yasas denir: yani nesneler ne ise odur. A, A'dr. Bu varolula ilgili bir ifadedir ve mantn balangcdr. "zdeim yasas, nedensellik yasasn dourur. -Bir kere daha tekrar eder misiniz, Doan Bey? zdeim yasas ne idi? -zdeim yasas unu der: Bir ey, ne ise odur; baka bir ey deildir. Sandalye, sandalyedir. Bardak bardaktr. Gelecei Yaratmak 97 -ok basit. O kadar basit ki, insan, "acaba bir ey anlamyor-muyum," diye pheye dyor. Bir de nedensellik yasasndan sz eder misiniz? -Nedensellik yasas ise udur: Bir nesne ^r eY> ne ise kendi doasna uygun davranr. Bir nesnenin odur, baka ne yapaca, onun ne olduu ile belirlenmitir. bir ey deildir -Bu dedikleriniz sadece nesneler iin mi geerli? Yani canllar da bu yasalara tabi mi? -Evet. Burada nesne yerine "varlk" diyebiliriz. Bu varlk, bir insan, bir eya, bir aa, hatta bir zellik, veya bir eylem olabilir. Bir dnce, bir duygu, herhangi bir dnce hali olabilir. Enerji olarak tanmlayabileceimiz her 'var' bu snfa girer. "Bu dnyada duyduumuz emniyet duygusu, duraan ve kalc bir evren iinde yaadmz duygusu, bu zdeim yasasna -ki bazen zdeim aksiyomu ad da verilir- indirgenebilir. Tm yaantlarmzn temelinde bu o kadar yer almtr ki, bunun hakknda hemen hemen hi dnmeyiz. Ama, bu yasa, her eyin temelini oluturur. Olan ey kendisidir; kendisi olmayan ey, kendisi deildir. Bundan daha temel ve daha emin bir ey yoktur. -Bu yasann geersiz olduu bir durum yok mu? -zdeim ve nedensellik yasas sarsld zaman dnyamz sarslm olur. Gnein yarn domama ihtimali hi aklmza gelmez. u iinde bulunduumuz binann yarn yine burada var olmaya devam edeceini, varsayarz. u altmzdaki toprak sallanmaya-caktr. u nmzde grnen aalar, imler, ilerdeki evler, okyanusun altnda olmayacaklardr Eer bu tr temel varsaymlarmz, ki imdi onlarn farknda bile deiliz, yok olur ise, bizim tm hayat grmz deiir. ok farkl bir evrende yaamaya balarz. -Deprem gibi doal afetlerde bu varsaymlarmz alt st olunca ne oluyor? -Byk bir kayg ortaya kar. Kiinin yaamnn temelleri sarslr, ve yaamn kendisine uyum salamakta byk zorluklar belirir. -Bu kayglarn giderilmesi ok nemlidir, deil mi, Doan Bey? -Bu temel varsaymlarn, yine temel varsaym olarak yerli yerine yerlemesi gerekir. Aksi halde kii byk bir uyumsuzluk iine

98 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI girer, gergin olur, psikiyatrik bir vaka haline gelir. Akut anksiyete, nevroz denilen haller bagsterir. -Doan Bey, sizinle konuuncaya kadar, byle varsaymlarmn olduunun farknda deildim. Bu tr varsaymlarmzn olduunun farkna ilk kim varm? -Filozoflar bunun farkna varan ve bunlar zerinde dnen insanlardr. Sana aktardm bu dnceleri psikolog Nathaniel Branden'n kitaplarnda okudum; anladm kadaryla onu da bu konuda dnmeye ynelten Ayn Rand adnda, Amerika'da olduka tannm bir filozof olmu. Bir sre sustuktan sonra, baladm konuyu gelitirmeye devam ettim: -Arif Bey, btn kavramlarn altnda yatan iki temel kavram vardr. Bu her eyin temelinde bulunan iki kavram varlk ve yokluktur. Daha basit bir dille syleyecek olursak bir ey veya hibir ey. Bir sre sustum, bu tr felsefi konulara baz insanlarn allerjisi vardr, acaba Arif Bey nasl dinliyor diye onun yz ifadesini srekli gzlemliyordum. Arif Bey, ilgiyle dinlemeye hazr grnyordu, konumama devam ettim: -Varlk kavram sizin bildiiniz her eyin, tm bilincinizin temelindeki kavramdr. Bu temel kavram bilincin en ana esidir; bununla farknda olu balar. Bebek gzn ap grd, veya sesi duyduu zaman ilk farkna vard, bir eyin var olduudur. Bebek grd veya duyduu eyin ne olduunu bilmez, ona isim veremez, nk henz bizim bildiimiz kavramlara sahip deildir; orada bir ey var'in farkna varr. Farkna varmak, ancak bir eyin farkna varlarak gerekletirilir. "Bebein bilincinin gelimesiyle bu farkna varlan ey, snrlar olan, biimi olan bir birim haline dnr. Beyin gelitike farkl duyular yakalama ve birletirme zellikleri geliir. Mekn, biim, renk, dzey farkl farkl alglanp birletirilerek nesneler birbirinden ayrt edilmeye balanr. te bu dzeyde bilgi olumaya balar." Arif Bey'e buraya kadar konutuklarmzla ilgili bir sorusu olup olmadn sordum. Olmadn ve zevkle dinlediini syledi. Konumama devam ettim: Gelecei Yaratmak 99 -Olmayan ey yoktur. "Cebimde bir ey yok" dediim zaman, cebimde hibir nesne olmadn sylyorum. "Servetim sfrdr," dediim zaman, param olmadn ifade ediyorum. Bunlar yokluun zel, pratik anlamda kullanldr. Felsefi anlamda yokluk, var olmamay ifade eder. Boluk, hilik, sfr olma. Bir sre sustum. Yokluk kavramn iyice vurgularcasma yeniden bu fikir zerinde durdum: -Var olmama, var olmamay ifade eder. Bu noktada Arif Bey, glmeye balad. "Hocam, bu biraz Detnirel mantna benziyor," dedi. Ben de, "Demirel mantn yabana atma, o mantk sayesinde, bak bir kyl ocuu nerelere geldi," diyerek onun esprisine cevap verdim. Daha sonra, konumama devam ettim: -zdeim yasas -veya aksiyomu- ta tatr, masa masadr, sa teli sa telidir der. Eer fke duygusu iindeysen, fke duygusu i-indesin demektir. Eer kendini baarsz gryorsan, kendini baarsz gryorsundur. Btn mantn ve rasyonel dncenin temeli bu gerekte yatar. Bu yasay, bu aksiyomu ihlal edip, gz ard edersek dncemiz tutarlln, mantksal yapsn kaybeder. -Hocam, anlattklarnzdan zevk alyorum, ama, izin verirseniz, btn bu anlattklarnzn kiisel btnlk ile ilikisinin ne olduunu soracam. Btn bu anlattklarnzla kiisel btnlk arasndaki ilikiyi gremedim. -Arif Bey, farkndaym. Ltfen biraz sabrl olun. Kiisel btnln zerine ina edildii temelleri inceliyoruz. Daha sonra imdi konutuklarmla kiisel btnlk arasndaki ilikiyi ak seik grebileceksiniz. -Peki Hocam. -zdeim aksiyomunun doal sonucu eliki aksiyomudur. eliki aksiyomu, bir ey ayn zamanda, ayn boyutta hem A hem de A deil' olamaz, der. Bu aksiyom, hibir eyin ayn zamanda ve ayn boyutlarda hem kendisi olup, hem de kendisi olamayacann mmkn olmadn ifade eder. -Bu boyut iini anlayamadm? 'Ayn boyutlarda' szne takldn galiba. 100 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Evet. -'Doan gr sal bir insandr,' dedikten sonra, 'Doan keldir' diyemezsiniz. nk, sal olma boyutu ynnden hem sal hem de sasz olamam. Ama, 'Doan gr sal bir insandr' dedikten sonra, 'Doan ksa boylu biridir' diyebilirsiniz; nk 'sa' ve 'k-sa-uzun olma' ayn boyutlar deildir. -Tamam, imdi anladm. -Eer dncemizde byle bir sonula karlarsak, biliriz ki bir yerde dncemizde bir hata yaptk. Syleyeyim mi, sylemeyeyim mi diye dndkten sonra, bir gzlemimi Arif Bey'e anlattm: -Bir keresinde, bir emlak hakknda birisi yle demiti, "ok drst bir insandr, gerekmedike yalan sylemez! Bir keresinde de bir anne, "Dayaktan nefret ederim; ocuklarm beni kzdrd zaman babalarna sylerim, o dver." demiti.

-Herhalde burada sz konusu anne, 'dayaktan' deil, 'dayak atmaktan' bahsediyor. Yani yle dese idi, bir eliki sz konusu deildi: 'Dayak atmaktan nefret ederim; ocuklarm beni kzdrd zaman babalarna sylerim, o dver.' -Peki bu anne hangi noktaya yeteri kadar bilin getirmiyor, sence? -Konutuumuz zdeim yasas ve eliki yasas ynnden mi? -Evet, o ynden. -Bu anne zdeim yasasna uymuyor: 'dayak atma' ve 'dayak' iki farkl eydir. Bunlar ayn eymi gibi ayn cmle iinde kullanlnca, o zaman elikili bir ifade ortaya kyor. -Doru. Ve bu tr masum dikkatsizlikler, iletiimin kalitesini etkiler. ocuk bu tr konularda bilinci yksek bir ortamda yetitii zaman, daha ak seik ve dikkatli dnmeyi ve konumay renir. Ama, paldr kldr diyebileceimiz bir bilin ortam iinde ocuk da sratle bu konulara dikkat etmemeyi renir. O da, evresindekiler gibi kafas karmakark yaamaya balar. -Doan Bey, lke iin, lkenin ocuklar iin nemli konulardan sz ediyorsunuz. nsanmz ak seik dnme ortamnda yetimiyor. Okulda da bu byle; retmenler ile, sokakta grdnz insanlar arasnda ak seik dnme, dnmeye zen gsterme Gelecei Yaratmak 101 bakmndan maalesef pek fark yok. ocuk annesinden, babasndan, amcasndan gremedii dnce berrakln, retmeninde de gremiyor. Bir sre sonra o da evresindekiler gibi dikkatsiz, bilinsiz bir insan oluyor. -Arif Bey, ocuklarn salkl, ak seik dnmeyi renmesi iin retmenlerin ak seik salkl dnmeye aina olmalar, kendi yaamlarnda kullanmaya balamalar gerekir. Bu konuda sizinle anlayoruz. imdi biraz nce szn ettiimiz zdeim ve eliki yasas ile kiisel btnlk arasnda bir iliki kurmak istiyorum. -Tamam, benim de beklediim bu idi. Kiisel Btnln Felsef Temelleri -Doadaki yaratklara baktnz zaman onlarda hibir eksiklik olmadn grrz. Ku, ku gibi yaamas iin donatlmtr; hibir eksiklii yoktur. rmcek, karnca btndrler, hibir eksiklikleri yoktur. Kuun bu btnln bozarsanz, rnein kanadnn birini keserseniz artk o ku gibi yaayamaz. Veya bir karncay ele alalm; onun ayaklarnn ikisini koparalm. Karnca olarak yaamas gleir. "nsanolu doduu zaman onun da rmcek, ku ve karnca gibi btnl vardr, ve tamdr. Onun zihinsel kanatlarn ve a-yaklarn gremeyiz ama, eer yakndan bakar, ocuu gzler, o-nun sorduu sorulara dikkat edersek, muhteem bir potansiyel ile kar karya olduumuzu grrz. Bu potansiyel ocuun btnlnn bir parasdr; bu bilisel yetenek insan olma dediimiz btnnn bir parasdr. zdeim ve eliki yasasna "Arif Bey, imdiye kadar uyulmayan ortamlarda, _ sylediklerimin nemi uradan farkna varlmadan ocuun kaynaklanmaktadr: zdeim ve zihinsel kanatlar ve zihinsel eliki yasasna uyulmayan or-ayaklan koparlmaya balanr. tamlarda, farkna varlmadan o-Zihinsel kanatlar ve zihinsel cuun zihinsel kanatlan ve ayak-ayaklar koparlan ocuk lan koparlmaya balanr. Zihinsel geliemez; insan olma kanatlan ve ayaklar koPanlan " muhteemlimi l cuk P olma muh" gerekletiremez. teemln gerekletiremez. 1 02 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Burada durdum. Bu sylediim cmle bence en nemli sorunu dile getiriyordu. 'Anlad m?' diye yzne baktm. Karmda grdm bir gereklik vard. Eyp camisi, cami yaknndaki medreseler ve mezarlklar aaya doru uzanyordu. Karmzda Halcolu, Stlce, daha ilerde Kasmpaa grlyor, nmzden geen yol Alibeyky'e ulayordu. lerde grlen yksek binalar Maslak'ta yaplan yeni gkdelenler olmal. Gzlerimle grdm bu gereklik kadar, aklmn gzyle grdm bir baka gereklik daha var; ocuklarmzn zihinsel kanatlar ve ayaklarnn koparlmaya baland gerei. Aklmn gzyle grdm bu gerei Arif Bey'in grmesini istiyordum. Ne demek istediimi iyi anlamt. Gz gze geldik. Arif Bey, gerek bir retmendi. Onun geliimine kendimi adamak, yavrularmzn geliimine kendimi adamak demekti. Konumaya devam ettim:

-Alglama ile kiisel btnlk arasndaki ilikiden sz etmek istiyorum. Kiisel btnln ilk koulu geree saygdr, demitim. Alglad geree kiinin koulsuz saygs olmaldr. Geree saygs olmayan insann kiisel btnlk iinde kalmas mmkn deildir. "Alglanan bu gerek, iine geldii i-in ylesine alglanm 'arptlm gerek' deil. Kiinin niyetinin safl iinde alglanan gerekten sz ediyorum. Gerei arptmak yalan sylemenin klf olarak kullanlabilir; bylece yalan syleyen kii, gerei arptarak kiisel btnlk iinde imi gibi grnr. Bu tr 'm gibi' bir durumdan sz etmiyorum. -Bu aklamay yapmanz iyi oldu Doan Bey. Alglanan ve gerek olduunun kabul edilmesi beklenen ey ya gerek deilse tereddt aklma gelmiti. -Arif Bey, imdi daha nce gerekle ilgili konutuumuz felsefi konularn, kiisel btnlkle olan ilikisini kuruyoruz. Bu ereve iinde kiisel btnln ilk koulundan sz ediyorum. Geree sayg koulu, ok temel bir koul. -Bunu anlyorum, ve rahatlkla takip edebiliyorum, Doan Bey. Geree saygs olmayan insann kiisel btnlk iinde kalmas mmkn deildir. Gelecei Yaratmak 103 Mezarln alt tarafnda, aalarda, sahile yakn byke bir binann beton ats stndeki iki gvercin dikkatimi ekti. Orada geziniyorlar, yem aryorlar, ara sra bir eyleri bulup yiyorlar. 'Onlar kiisel btnlk iinde gnlk yaamlarnn gereini yerine getiriyorlar,' diye dndm. Yaam eylemde; her canl iin gerei ne ise, onu gerekletirmek zere yaam harekete gemi durumda. Arif Bey'in, konutuklarm rahatlkla izlediini sylediini yeniden duydum. Konumaya devam ettim: -O zaman devam edelim. Kiisel btnln ikinci koulu, alglanan gerein tm sorumluluunu almaktr. -Hocam, sanrm anlyorum, ama bir rnek vererek bu iki koulu aklayabilir misiniz? -Farzedelim ki sylediklerimi dinleyecek yerde, u anda baka eylere ilgi gstermeye baladnz. lk koul der ki, 'Arif retmen, konumalarm dinlemiyor.' Bu benim iin bir gerektir. Bu yokmu gibi davranamam. Bu yokmu gibi davranrsam kiisel btnlm yok olur. Yani iimden, 'Arif Bey konumalarm dinlemiyor,' derken, dmda hi ipucu vermeyeceim, ve sanki siz dinliyormusunuz gibi konumama devam edeceim. Bu kendi gereime sayg ile ilgili ilk koula rnek. -Evet, bunu anlayabiliyorum. Kiinin kendi gereine saygsn ifade ediyor. Fakat, baz durumlarda iimden geeni karmdakine tercih edebilirim. yle deil mi? -Karnzdaki ile paylamadnz zaman kendiniz ve o insan iin nasl bir durum yaratyorsunuz? Bu durumda siz ve karnzdaki insan onur, sevgi, hakkaniyet gibi temel deerlerinden kaybedecek mi? Bu tr sorulan ak seik biimde yantlamsanz, yani nasl bir gelecek yarattnzn bilincinde iseniz ve 'doru olan' sizce bu gelecei yaratmak ise baz durumlarda paylamayabilirsiniz. Kesinlikle. O zaman tercihinizin farkndasnz, ve niin byle davranmay tercih ettiinizin farkndasnz. Bu tercih sizin gereiniz oluyor; bu nedenle yine kiisel btnlk iinde olmaya devam ediyorsunuz. -Nasl yine kiisel btnlk iinde oluyorum? -Eer yaptnz tercih sizin o anki bilincinizin gereini ifade ediyor ise, o zaman siz o bilinle kiisel btnlk iindesiniz. -nemli olan sizin srekli bilincinizin; neyi, niin yaptnzn, yani 'doru olann' farknda olmanz. 1 04 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -O zaman, yalan syleyen de kiisel btnlk iinde olmal. -Yalan syleyen kii, yaratt gelecein, kendisi ve kardaki iin 'doru olan' sonu olduuna inanyorsa, inand doru ile kiisel btnlk iinde. -Anlayamadm, Hocam. -Farzedelim bir arkadanza bir yalan sylediniz, ve bu yalann sonucu olarak arkadanzn evlilii kurtuldu ve mutlu bir aile temeli olutu. Doru olan ailenin mutluluunu salamakt. Bir baka rnek, arkadanza bir yalan sylediniz ve bu nedenle arkadanz byk maddi zarara urad. O maddi zarar siz yklenip, arkadanzn ykn zerinize alabiliyorsanz, kiisel btnlnz kazandnz demektir. Ama, o yalann yaratt sonutan sorumluluk almyorsanz, o zaman kiisel btnlnz yoktur. -imdi anlyorum. -Ayn rnee devam edersek, 'Arif Bey konumalarm dinlemiyor,' alglamasnn benim yarattm bir alglama, bir yorum, bir anlam olduunu da bilmeliyim. Kendi alglamamdan yzde yz sorumluluk almalym. -Bunun faydas ne oluyor? -Bu iki koulun bilincinde olarak kurduun ilikiler, dierlerinden farkl olacaktr.

-Bunu grebiliyorum. zellikle ikinci koulla ilgili olarak sordum. Yani, 'bu bana zg, bu benim alglamam ve dolaysyla bu gerek tamamiyle yzde yz benim sorumluluum,' demenin faydas ne? -Bir rnei irdeleyerek bu soruya cevap verebiliriz. lk rnek olarak kendi alglamamdan yzde yz sorumluluk almadm bir dnn, yani bu rnekte ikinci koulu yerine getirmiyorum. rnek 1 Doan -Beni dinlemiyorsun, ben konuurken baka eylere ilgi gsteriyorsun. (Koul 1, yerine getirildi.) Arif-Hayr dinliyorum. Ben byleyim; dinlediim insann yzne bakamam; dinlediim insann yzne bakarsam, onun sylediklerini anlayamam. Etrafa bakarken, sizin sylediklerinizi daha iyi anlyorum. Gelecei Yaratmak 105 Doan -yle ey olmaz. Hi byle dinleyen insan grmedim. nsan dinledii insann gzne bakar. Gzne bakmasa bile, etrafa bakmaz, hi olmazsa nne bakar. (Koul 2 yerine gelmiyor. Kendi alglamamn sorumluluunu kabul edecek yerde, benim alglamamn gerek olduuna, ve bu alglamann kriter olarak kullanlmas gerektiine inanyorum -senin gerekten beni dinlemediin 'gerei'ne inanyorum- ve ben onu alglyorum. Yani alglamamn sorumluluu bana deil, sana ait.) Arif -Ama, ben byleyim. Ben de hi benim gibi dinleyen insan grmedim, ama, ben byle dinliyorum. (Bu anlam sen veriyorsun, beni tanmadn iin, bakalarna verecein anlam bana veriyorsun; anlamn kayna sende.) Doan -Bana yalan sylyorsun, durumu idare etmeye alyorsun. Beni enayi yerine koyuyorsun. (Benim byle anlamamn kayna sensin, ben deil.) -Bu bizim gnlk yaamda ahit olduumuz konumalara benziyor: "Dedin," "Hayr, demedim," "Dedin ite, kulamla duydum," "Hayr, demedim, sen uyduruyorsun!" trnden ekimelerin temelinde, kiinin kendi alglamasndan sorumluluk almamas yatyor, demek ki. -Evet. imdi aadaki ikinci rnekte, ikinci koul yerine getirilince ne oluyor, bak: rnek 2 Doan -Beni dinlemiyorsun, ben konuurken baka eylere ilgi gsteriyorsun. (Koul 1, yerine getirildi.) Arif-Hayr dinliyorum. Ben byleyim; dinlediim insann yzne bakamam; dinlediim insann yzne bakarsam, onun sylediklerini anlayamam. Etrafa bakarken, sizin sylediklerinizi daha iyi anlyorum. Doan -Hi byle dinleyen insan grmediim iin ben bu anlam verdim. Seninle konumaya devam etmek istiyorum, ama, daha nce senin gibi dinleyen biri ile hi konumadm iin ne kadar rahat konuacam bilemiyorum. Eer konumam engelleyecek kadar bu beni rahatsz ederse, belki konuarak deil, mektuplaa-rak iletiim kurarz. (Koul 2 yerine geliyor. Kendi alglamamn sorumluluunu alyorum) 1 06 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Bu rnei verdikten sonra Arif Bey'in yz gld. "Aradaki fark imdi ak seik grebiliyorum," dedi. Bir sre ikimiz de sustuk. Daha sonra konumay dndm, imdi sadece ksaca dokunmak istediim bir konuyu dile getirdim. -Arif Bey, kiisel btnln zamanla ilikisinden sz edebiliriz. u anda kiisel btnln imdi ve burada gerekleen ynnden bahsediyorum. Ne var ki, kiisel btnl sadece imdi ve burada dnmemek gerekir. Kiisel btnln gemile ve gelecekle ilgili boyutlar vardr. Gemile ilikili olarak, yani gemiteki ilere dnk olarak kiisel btnlk iine girebiliriz; buna 'bitmemi ileri bitirmek,' diyorum. Biriyle aradaki bitmemi ilerini bitirince iliki drstlne kavumu olur. Arif Bey'in gzleri parlad. Bir ey hatrlad belli oluyordu. -Geenlerde bir arkada birisiyle olan ilikisinden bahsederken, "ilikimiz ple dnt," demiti; sanrm "ilikimizde bitmemi iler oald," demek istiyordu. -Sanrm. Eer insan gerekleri sylemeyip, hibir ey yokmu gibi davranrsa, iliki gerekten ple dnr. Kiisel btnlk imdi ve buraya dnk olabilir. Yani kii u anda neler dndn ve hissettiini olduu gibi syleyebilir. Bu sregiden bir drstlk ve cesaret ister. Byle bir tutum iinde iliki hibir zaman ple dnmez. Bir sre sustum, ve devam ettim: "Savann ilikisi hibir zaman ple dnmez." -Kiisel btnlk sadece sava iin deil, herkes iin nemli; yle deil mi? -Evet, gayet tabii herkes iin nemli. Aslnda, sradan insanla savay ayrt eden en nemli zelliklerinden biri, kiinin yaamna getirdii kiisel btnln dzeyidir. -Kiisel btnln dzeyi mi dediniz, Hocam? -Evet, biraz sonra bu konuya gireceim. Fakat imdi unu sylemekle yetinelim: Kiisel btnlk her insann zerinde dnmesi gereken, yaamn nemli bir boyutu. Gelecei Yaratmak 107

-Evet, bunu grebiliyorum: 'A', 'A'dr dediimiz zaman, bu zdeim ilkesini veriyor. Ben Arif Okurer olarak, dndm, hissettiim, ve yaptm zaman, kendim olarak var oluyorum. Doal olan bu; karncann karnca, kuun ku olarak devam edebilmesi iin onlarn zdeim ilkesi iinde yaamlarn devam ettirmeleri gerekiyor. Hayvanlar iin bu sorun deil; nk bir ku, hibir zaman kutan baka bir eymi gibi davranmaz. Karnca da yle. Bylece bir kua veya karncaya baktmda, onlar hakknda dndmde, onlar ne ise onu grrm. "Kiisel btnlk iinde alglar, dnr ve davranrsam, o zaman srekli kendim olmaya, Arif Okurer olmaya, devam edeceim." Arif Bey durdu, bana bakt, "Hocam laf sizden aldm, ben konumaya baladm. ok mu konuuyorum?" diye sordu. Onun konumasndan memnun olduumu, konuyu iyi kavradn belirttiini ve aklamasna devam etmesini istediimi syledim. Arif Bey konumasna devam etti: -Korku nedeniyle, ya da bir menfaat temin etmek nedeniyle, veya baka bir nedenle, Arif Okurer olmay brakr, bir bakas i-mi gibi alglar, dnr ve davranrsam, o zaman eliki ilkesine kar geliyorum demektir. Yani, 'ayn zamanda hem A, hem de A deil olamaz' ilkesini ihlal ediyorum. Bir insan ayn zamanda ve ayn boyutta hem kendisi, hem de bir bakas olamaz. Eer, bu ilkeyi ihlal edersem kiisel btnlk iinde olmuyorum demektir, ve zaman iinde zdeimimi kaybederim. -Arif Okurer, bu ahane bir aklamayd. Sizi kutlarm. Milattan sonra 121-180 yllar arasnda yaam bir Latin bilge kii -ad Marcus Aurelius Antonius- yle der: "Dnyadaki hibir kar, verdiiniz sz tutmamaya veya kendinize olan saygnz kaybetmeye demez." -Doan Bey, unu syleyebilir miyiz: Bir insan ancak kiisel btnl kadar kendisidir. Kendisi olmayan insann, etkileme gc de yoktur. Bu nedenle, bir insann ancak kiisel btnl kadar etkileme gc vardr, diyebilir miyiz?. 108 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI Bir insan ancak kiisel btnl kadar kendisidir. Kendisi olmayan insann etkileme gc de yoktur. -Evet, diyebiliriz. u anda siz bir psikolojik gerei de dile getirdiniz. Hepimiz z sz doru insana gveniriz ve onun dediine inanrz. ki birey arasndaki ilikide, ailede, irkette, toplumda z sz doru insan, yani kiisel btnlk iinde olan insan daha etkilidir. Kiisel btnlk iinde olmayan insan kendi gcn yok eder. Gen bir ift, 12-14 aylk bir kz ocuu ve ellerinde byk sar benekli bir anta ile bizden iki masa teye gelip oturdular. Yzlerinde bir glmseme var, burada olmaktan mutlular, nk byle bir yere gelmek sanrm olaan bir hadise deil, nemli bir olay. Yzlerinde mutluluk, glmseme var; buraya gelmi olmann kr duygusu iindeler. Arif Bey'e, bu ifti mutlu grp grmediini sordum. "Evet, mutlular," dedi. Daha sonra ilave etti, "huzurlu bir mutluluk." Kk ocuk kahvenin iinden geen yolda yrmeye balad; byk bir cokuyla dz talardan yaplm yol zerinde yryor, hatta koturuyor; ne annesi, ne babas karyor; ok rahatlar. ocuun zerinde krmz bir penye var, zerinde byk harflerle 'I am Mr. Mac Big' yazyor. ocuun cokusu Arifin ve benim dikkatimizi.ekti. Daha nce dikkatimi ekmeyen, ama imdi farkna vardm yedi sekiz yalarnda, sar bir penye, sar bir pantolon (skin-tight dedikleri trden) giymi bir kz, kk ocuu takip ediyor, onunla ilgileniyor. imdi anlalyor, neden anne ve baba o kadar rahat. nk ocuun ablas var, ve onlar bu ablaya gveniyorlar. Kiisel Btnlk m, Patavatszlk m? Tekrar konuya dndk. Arif Bey, aklna muziplik gelmi gibi glmsedi. Sanki soraym m, sormayaym m diye bir sre dndkten sonra konutu: -Hocam, z sz doru, kiisel btnl yksek insanla, bizim halkmzn 'patavatsz,' veya 'dangalak,' dedii tipten insan nasl ayrt edebiliriz? Gelecei Yaratmak 109 Bana bakt, gld. Tabii, ben de gldm. Belki Arif Bey, farknda deildi, ama, nemli bir soru sormutu. -Belki muziplik olsun diye sordunuz, ama, aslnda nemli bir soru sordunuz, Arif Bey. -Bu sorunun benim iin ciddi bir taraf da var. -nce, 'patavatsz,' kavramn ele alalm. Patavatsz, 'szlerinin kime dokunacan, nereye varacan dnmeden ve saygszca konuur, davranlarna dikkat etmez. Bu kimsede ait olma boyutu nemini kaybetmitir, ilikilerini sadece kendi alglamalar ynnden deerlendirir, dierlerinin gzyle olaylar grmez.

"Dier yandan kiisel btnlk iinde olan kii ise, sadece kendini dnerek deil, iliki iinde olduu insanlarn tmnn bilincinde olarak paylamn yapar." -Hocam, herhalde, 'dangalak' da ayn durumdadr? -Arif Bey, 'dangalak,' bizim dncesiz, budala, akl yoksunu, hdk dediimiz kimsedir. 'Patavatsz,' ile 'dangalak,' arasnda -nemli bir fark var; patavatsz nem vermedii iin, dangalak ise akl yetmedii iin bakalarn rahatsz edecek ekilde davranr. -Peki, btn bu konutuklarmzn kiisel btnlk iinde olan insanla ilikisi ne? -sterseniz, konuyu kiisel btnlk gibi genel olarak ele alacak yerde, savann kiisel btnl ad altnda konualm. -Peki, Hocam. v Savann Kiisel Btnl -Daha nce kiisel btnlk ile alglama arasndaki ilikiden ve bu arada iki kouldan sz ettik. Kiinin gerek olarak alglad ile kiisel btnlk arasndaki ilikide nelere dikkat edilmesi gerektiini irdeledik. imdi konuya biraz daha derinlemesine girmek istiyorum. Zaten sizin de istediiniz bu, deil mi; yani felsefe deil, kiisel btnlk zerine konumak istiyorsunuz? -Evet, yle. -Peki yleyse, imdi kiisel btnln dzeyinden sz e-delim. 110 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI z, Sz, Doru olmak -Bunlardan ilki, "olduun gibi konumak, ve konutuun gibi davranmak," biiminde zetlenebilir. "Bu dzeyde insan imdi syleyeceim eye zen gsterir: "Bir, i dnyasnn farknda olmaya zen gsterir. Bunun en gzel rneini, savann, niyetinin srekli bilincinde olmasnda grrz. Sava tm duygularnn -kzgnlk, mutluluk, kayg, korku, beklentilerinin, tabii en nemlisi niyetinin, yani niin bir eyi sylemek ya da yapmak istediinin- farkndadr. "ki, azndan kan szn, i dnyasndaki duygu ve dncelere ters dmemesine, onlar geersiz, sahte, yok duruma drmemesine zen gsterir. Bu bilin iinde kii eer fkeli ise, gler yzle mutlu imi gibi konumaz; eer konumaya karar verirse, bu konuma onun i dnyasna ters den, onun i dnyasn yok sayan bir konuma deildir. Farknda olduu her eyi hesaba katarak, niyetinin dorultusunda stratejik olarak konuur. Bu noktada Arif Bey'e baktm; yzmdeki, "kafan kartryor muyum," sorusunu grd, ve ne anladn o syledi: -Yani, durumu idare edeyim, ne i yansn ne kebap trnden konumaz; konuacaksa her eyi hesaba katarak bilinli konuur, konumayacaksa susar. -Ama, bu susmas ile de ken"Ya olduun gibi grn, ya dini gsz duruma drmez. da grndn gibi ol." -Evet, onu anladm. Mevlana Celaleddin-i Rumi -Savann zen gsterdii nc ey de, eyleminin sz ile, i dnyas ile eliki gsterme-mesidir. -Hocam, bu bizim Mevlana'nn szne gelmiyor mu: Ya olduun gibi grn, ya da grndn gibi ol. Sanrm byle bir szd. -Evet, geliyor. Aynen. -Bu kiisel btnln birinci dzeyi, yle deil mi? dzeyi olduundan sz etmitiniz. -Evet, daha bu ilk dzeyde sava ile, sava olmayan arasndaki fark kendini belli eder. -Bunu grebiliyorum, Doan Bey. Kiisel btnln dier dzeyleri neler? Gelecei Yaratmak 111 Deerler ve lkelerle Ahenk inde Yaamak -Kiisel btnln ikinci dzeyi, inandn deerler ve ilkelerle ahenk iinde yaamaktr. -Hocam, bunun birincisinden fark ne? -Birincisi, "olduun gibi konumak, ve konutuun gibi davranmak," idi. Kii kendi i dnyas ile tutarl bir konuma ve eylem oluturuyor. kincisinde ise, kendi i dnyasn, fenomenini, belirli deerler ve ilkelerle ahenk iinde tutmaya zen gsteriyor. Herhalde imdi bir rnek isteyeceksiniz? -Evet, isteyeceim. -Farz edelim ki sizin iki renciniz var. Birinin ad Zehra olsun, dierininki Yldz. Zehra fakir bir ailenin kz, annesi babas ii, ve ocuklarn okutmay ok istiyorlar; ocuk da hem akll, hem de son gayretle derslerine alyor. Ama, ailenin ek ders aldracak imkn yok. "Yldz, annesi babas profesyonel meslek sahibi olan bir aileden geliyor. O aile de pek zengin deil, ama, evde srekli kitap o-kunuyor, ve Zehra'nn ailesine gre eitim olanaklar daha fazla. Yldz da akll bir kz;

derslerine alyor, ama, Zehra'nn evki ve sebat onda yok. Ve bunlarn her ikisinin durumunu, retmenleri olduunuz iin, siz biliyorsunuz. -Byle rencilerim oldu. Dediiniz durumlarla karlatm. Merak ediyorum, bakalm bunun altndan ne kacak? -Snav verdike-gryorsunuz ki, Yldz, daha ok almad halde, Zehra'dan daha iyi notlar alyor. Ama, Zehra'nn iinde bulunduu koullarda yapabileceinin en iyisini yaptna inanyorsunuz. -Yldz, ise bulunduu koullar iinde yapabileceinin en iyisini yapmyor. Doru anlyorum, deil mi? Yani, Yldz istese, imdiki performansnn stnde kabilir. -Evet, doru anladnz. Eer Yldz, Zehra'nn gayreti iinde olsa, daha yksek performans gsterebilir. -Tamam, durumu anladm. Peki, sonra? -Siz, snav ktlarn, o ktlardaki mevcut bilgiye gre deerlendiriyorsunuz. nk snavlar deerlendirirken, grdnz, algladnz bilgilere not verme durumundasnz. 11 2 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -retmen snavda gsterilen performans deerlendirmek durumunda. Bylece tm rencilerine eit davranm olur. -Evet, ite bu durumda retmen, kiisel btnln ilk dzeyinde davranm oluyor. -Yani, eit davranarak, kiisel btnln ilk dzeyinde davranm oluyor. Peki, ikinci dzeyi, yani, ilke ve deerlerle ahenk i-inde olduu zaman retmenin ne yapmas gerekiyor? -Kiisel btnln ikinci dzeyi ile uyum iinde olduu zaman retmenin, Zehra ile ilikisini gzden geirerek, "Zehra'nn hayatna eitim olanaklar katabilir miyim," konusunu ciddi olarak dnmesi gerekiyor. -Niin? -nk, Zehra ve Yldz ayn koullar altnda snava tabi tutuluyorlar, ama, iinde yetitikleri koullar itibariyle eit deiller. Eit olmayan insanlarn eit muamele grmesi, byk hakszlktr. -Peki, rnein, retmen olarak bu durumda ben ne yapmalym? -Aslnda eitim sisteminin kendisi bu tr eitim olanaklarn salamaya ynelmeli. Esas, eitimin iinde yer ald sistemin grevi bu. Ama, madem ki sistem bu ynden yetersiz kalyor, olanaklar dahilinde retmenler hakkaniyet deerini canl tutabilirler. Yani, Zehra ve onun gibi olan rencilere yeni eitim olanaklar yaratabilirsiniz. Bu yeni eitim olanaklar sayesinde Zehra gemiinden gelen eksiklikleri gidererek, gerekten Yldz'la eit olarak deerlendirilebilir. -O kadar iimizin, gcmzn arasnda bir de Zehra ile niin uraalm, Hocam? -Uramak zorunluluunuz yok, tabii. Dediim gibi bu aslnda eitimin sisteminin sorunu. Ne yasal olarak, ne sosyal olarak sizi sorumlu tutabilirler. Ama, eer hakkaniyet diye bir deer sizin yaamnzda varsa ve yayorsa o zaman siz, bu deerle ahenk i-inde olmaya kendinizi adayabilirsiniz. Bu seimi yapabilirsiniz. Bir sre sustum, burada bir pf nokta olduunu biliyordum. Arif Bey'in kafasn kartrmadan bunu nasl anlatrm diye dndm. Arif Bey, konumaya balayacakt; yz ifademden, bir eyler sylemek veya sylememek iin tereddt geirdiimi anlad, ve sustu. I t elecei Yaratmak 113 O anda farknda olduum u oldu. Yz ifademi anlamadan, kendi syleyeceine odaklanm, ben merkezli biri olsa idi, Arif Bey'le konumamn kalitesi ne kadar derdi. Arif Bey'in duygusal zeksnn yksek olduunu gryordum. Aklmdan geeni sylemeye karar verdim: -Hakkaniyet konusu konuulurken, ou kez, bir yanl anlama sz konusu olur. imdi de byle bir ey olmasn istemiyorum. -Nasl bir yanl anlama Doan Bey? -Sanki hakkaniyet, ancak 'dierleri' gz nne alnarak karar verilen bir konu. -Yani..? -Biraz nce siz, "O kadar iimizin, gcmzn arasnda bir de Zehra ile niin uraalm, Hocam," dediniz. Bu hakl bir soruydu. Baz retmenler yle durumdadr ki, eer Zehra'ya fazladan zaman ayrsalar, kendilerine, ailelerine, ocuklarna hakszlk yapm olurlar. Yani, kendileri iin, eleri, ocuklar iin gerekli zamandan alarak Zehra'ya zaman ayrmak, hakkaniyet deerini yaatmak olmaz. Kii kendini ve kendi sorumluluklarn mutlaka hesaba katmal. -Peki, gerekten elimizden geleni yapyor muyuz, yoksa kolaya kaarak, "zamanm olsa kendime, ocuklarma ayrrm," deyip iin iinden kyor muyuz, buna kim karar verecek? -Eer gzlemleyen bilinciniz gelimi ise, o zaman bilirsiniz. Hakkaniyet iinde davranp davranmadnz ancak sizin gzlemleyen bilinciniz bilir. Hakkaniyet sz konusu olduu zaman gzlemleyen bilincin ad, 'vicdan,' olur. -Yani, Zehra'ya zaman ayrp ayrmama konusunda vicdanmzn sesini dinleyeceiz.

-Evet, baka hibir g sizi Zehra'ya zaman ayrmaktan veya ayrmamaktan sorumlu tutamaz. -Doan Hocam, galiba insann kaamayaca en byk otorite kendi vicdan. -Ne sylediimi unutma: Gzlemleyen bilin hakkaniyet konusunda gzlemlerken, bu srecin adna, 'vicdan,' denir. Ve bil ki, gzlemleyen bilin geliip yaamaya balaynca, her an sizi gzler. 114 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI Sizin dnyanzla ilikinizi o kurar. Dnya'ya bakarken kullandnz gzlk o olur. -Bu syledikleriniz dardan baknca ne kadar basit grnyor. Ama, bu bilgilerin hayatmda yapabilecei muazzam etkiyi dnnce hayretler iinde kalyorum. Daha dorusu korkuyorum. -Korkuyorsunuz? -Evet, bu bilgilerin beni daha yalnz bir insan yapaca korkusu var! . . insann kaamayaca -Anlyorum. en byk otorite kendi -Korkumda hakl mym, Do. . , _ vicdandr. gan Bey? -Hem evet hem hayr. Sradan insanlar sizden uzaklar. Ancak deerlere nem verenler size yaknlar. Sradan bir insan olmaktan uzaklatka, sradan insanlar arasnda kendinizi yalnz hissedersiniz. -Ama, o sradan insanlar a-rasnda yayorum. -Evet, o sradan insanlar a-rasnda yayorsunuz. Fakat u-nuttuunuz bir ey var! -Unuttuum ey ne? -Unuttuunuz ey u: Siz sadece dier insanlarla beraber yaamyorsunuz; kendinizle de srekli beraber yayorsunuz. Sradan insanlar sizden uzaklatran sre, sizi kendinize yakn getirecek olan sretir. Bu nedenle sava olma yolculuuna kacak kii, kimin yoldaln istediine karar vermeli. Kiisel btnlk, bu nedenle, sava iin nemli bir konudur. "Dier insanlarla olan ilikisini kendi ile olan ilikisinden daha stn tuttuu andan itibaren, sizin dediiniz trden yalnzlk balar, ve bir sre sonra sava, kendinin deil, dier insanlarn beklentilerini yaayan, sradan bir insan haline dnr. Arif Bey, duyduklarn hazmetmek istercesine biraz gzn kapad. Arkaya yasland. imdiye kadar konutuklarmzn tmn gzden geirdii belli oluyordu. Sradan bir insan olmaktan uzaklatka, stradan insanlar arasnda kendinizi yalnz hissedersiniz. i Gelecei Yaratmak Siz sadece dier insanlarla beraber yaamyorsunuz; kendinizle de srekli beraber yayorsunuz. Sradan insanlar sizden uzaklatran sre, sizi kendinize yakn getirecek olan sretir. 1 15 Bir sre sonra konumaya balad. -kinci dzeyde kiisel btnlk iinde olup olmadm anlamak iin u soruyu sorarm: "imdi hakkaniyet iinde dnyor muyum, konuuyor muyum, davranyor muyum / -Evet, ikinci dzeyde kiisel btnle nem veren kii, sadece kendi i dnyasnn farkna varp, onunla ahenk iinde konuup, davranmakla yetinmez; i dnyasnn kendi temel deerleriyle ahenk iinde olup olmamasna da zen gsterir. -Hocam, bu sava olmak, ne kadar zor bir hadiseymi. Gittike iler zorlat. -Sava gibi yaamak, muhteem bir baardr. Sradan insann ha deyince omuzlayaca bir ey deildir. Bylece sava, kiisel btnln ikinci dzeyinde, kendi fenomenini temel deer ve ilkelerle ahenk iinde tutmaya zen gsterir. -Szn ettiiniz bu temel deerler, sevgi, hakkaniyet, hizmet, onura sayg gibi, daha nceki kitaplarnzda szn ettiiniz deerler, deil mi? _Evet Sava gibi yaamak,

.. , , ,. . muhteem bir baardr. -Bylece sava, kendi i r dnyasn, da babo brakmyor. 5]radan in5nn ha dnyasn, yani duygu ve ddeyince omuzlayaca ncelerini, gzlemleyen bilinci bir ey deildir. ile sreleyerek, i dnyasnn hangi temel deerleri yansttn, yaattn gzlyor. -Yani, bu deerleri kendi fenomeninde yaayan gerekler olarak tutuyor. Eer i dnyasnda sevgi yok ise, bunun farkna vararak, sevgiye ynelik bir seim yapyor. Ve o seim sayesinde sevgi onun i dnyasnda yaayan bir deer haline geliyor. Verdiim rnekte, retmen yle bir seim yapt ki, artk onun dnyasnda, hakkaniyet bir deer olarak yaamaya balad. 116 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Bir sre sustuktan sonra baka bir rnekle konumama devam ettim: - Ayn eyi insan onuru iin de syleyebiliriz. yle bir rnek vermek istiyorum: Varsayalm ki, birine kzdm, ve tam kfretmek zereyim. dnyam bu kfrle ifade etmem ilk dzeyde bir kiisel btnlk. Ama, insan onurunu yaatmaya kendimi adam biri olarak farkna varyorum ki, bu insana kfrederek onunla ilikimde sevgi deerini yaatamam. "O zaman, karmdakinin onurunu krmayacak bir biimde konumaya yneliyorum. Yani, i dnyama, alglamama, bilinli olarak mdahele edip, onun ieriini seiyorum. Bilincimde o deeri yaar hale getiriyorum. Fenomenimde o deer yaamaya balaynca, doal olarak szmde ve eylemimde de kendini gsteriyor. Biraz gezinmek istedim. Arif Bey teklifimi kabul etti. Garsona geleceimizi syledik, ceketleri orada braktk, kuzeye doru yolda yrmeye baladk. Kahvenin nnden geen yoldan kuzeye doru gidildiinde sada mezarlk balyor. Solda salam kaln bir duvar uzanyor. Sanrm istinat duvar olarak yaplm. Duvarn iinde ok nceden yaplm bir eme var, ama imdi kurueme haline gelmi. emenin sanda solunda eski yazlar yazlm. Onun yaknnda pasl bir elektrik direi dikilmi. Duvarn yukar ksmlarnda yine mezarlklar var. Aada sa taraftaki ilk mezarn; st toprakla rtl, zerinde 2733 numaras yazl bir tahta konmu. Tahtann yannda bir l ku yatyor. lk iki mezara henz isim ve mezar ta konmam. Biraz aadaki mezar talarnn zerinde byk harflerle kime ait olduu yazl. Bir sre daha yrynce, plastik ieler, bir sr plastik ambalaj maddesi, byke bir ya tenekesi, kt paralar, tam anlamyla p diyebileceimiz eyler atlm olduunu gryoruz. Buras plk haline gelmi durumda. Bir yanda ruhuna fatiha diyen, zenle mezar yaptran bir bilin var, dier yanda, buray plk haline getiren bir bilin. Farkl iki dnya gr m: Deerlerle ilgisi ne? Bu dndklerimi sylediim zaman, Arif Bey, "Buras hem mezarlk, hem plk olamaz. zdeim kuralna aykr," dedi. Gelecei Yaratmak 11 7 Ben de, "Kiisel btnln bir deer olarak yaamad toplumda, buras 'm gibi bir mezarlk,' ve 'm gibi bir plk' olabilir," dedim. Herhalde bu mezarlar pek ziyaret edilmiyordu. Aksi halde bu kadar pislik birikmezdi. lm srasnda znt ile ve belki de, bakalarna da gsteriin etkisi altnda mermer talar, gsterili mezarlar yaplyor; ama, bir sre sonra, hi ziyaret edilmedii, bakm yaplmad iin byle plk haline dnebiliyor. Pierre Loti kahvehanesine giderken sol tarafta modern ahap bir dizi bina yapldn grdk. stinat duvarnn st ksmnda bu binalarn arka cephelerinin, yani arka bahelerinin olduunu rendik, orada alan ii ba, "Burada her eyi olan bir alveri merkezi ve turistik merkez kuruluyor, dkknlaryla, sinemasyla, kahvehaneleriyle," dedi. Geri geldik, masamza oturduk. Benim iin adaay, Arif Bey iin kola istedik. Bir Duru inde Olmak -Hocam, kiisel btnln nc dzeyine geldik. imdi o-nu duymaya hazrm. -Kiisel btnln bu dzeyinde sava kendini bir duru i-inde grr. Bu duru gelecekte yaratlmak istenen bir olanaa kendini adamaktan, bu olana yaatma sorumluluundan kaynaklanan bir durutur. -Doan Hocam* bir ey anladysam Arap olaym derler, ya! imdi valla yleyim. Hocam, siz ince konusanz, belki daha ok anlardm. -ince bilmiyorum, ama, ngilizce sylyor olsaydm, yle sylerdim: "Taking a stand, creating a possibility and taking full responsibility in living that possibility." -Hocam, bu bana hi yardm etmedi. -Edeceini pek tahmin etmemitim zaten. Arif Bey, burada -nemli birka kavram var, onlarn her birini teker teker ele almalym.

-nce Hocam, u, duru iinde olmak kavramndan balayalm. Ne demek insann bir duru iinde olmas? -u rnei dn: seim zaman yaklayor, parti ileri gelenleri, -zellikle liderler, memleketin deiik yerlerinde konumalar yapyorlar. 11 8 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Evet, bu aina olduumuz bir durum. -Onun iin bu rnei veriyorum. i zorlatrmamak iin iki partiden sz edelim: A partisi ve B partisi diyelim, ve bunlarn liderlerine, 'lider A,' ve 'lider B,' adn verelim. -Tamam. -Lider A, eer bir duru iinde kendini gryorsa, btn konumalarn bu duru iinde oluturur. Bu duru iinde hangi olanaa kendini adadn anlatr, ve bu olana yaratmaktan nasl sorumlu olacan, nasl, ne zaman, hangi durumlarda hesap vereceini belirtir. -rnein? -rnein, lider A, eitim konusunda lkenin nmzdeki 10 yl iinde hangi olanaklara kavumas gerektiini, bu olanaklar yaratmak iin neler yapacaklarn, bu yaptklarnn hesabn her yl, belirli aylarda nasl vereceklerini anlatr. En nemlisi, eitim durularnn temelinde yatan ilke ve deerleri ak seik belirtir ve yaptklar her ite, bu ilke ve deerlere uyulacana kendini adar. -Hocam, biraz daha somut olabilir misiniz? -rnek olarak vermek istediim lider yle konuur: "Eitimde temel ilkemiz insanolunun muhteem bir potansiyel olduudur. Doan her bir ocuk yalnz lkenin deil, dnyann gelecei iin bir potansiyeldir. Bu potansiyeli gelitirmek, insann olabileceinin en iyisini olmasn salamak, bizim eitim felsefemizin temelini oluturur. lkenin eitim sisteminin lkenin ocuklarn en iyi ekilde bedenen, aklen ve ruhen gelitirmeye olanak salamasna kendimizi adam durumdayz. Bizim eitim konusunda duruumuz budur. "Bu duru iinde biz A partisi olarak nmzdeki 5 yl iinde unlar gerekletirmeye kendimizi adyoruz..." "Kendilerini gerekletirmeye adadklar konular teker teker anlatr; imdiki durumun deerlendirilmesi yapar, karlaabilecekleri zorluklar ifade eder, ve baarlarnn llebilecei kilometre talarn koyar. retmen konusunda u zamanda unlar baarm olacaz, okulun i donanmyla ilgili konuda u zamana kadar unlar baaracaz, eitimin yasal alt yapsyla ilgili konuda u zamana kadar unlar baaracaz, vb. gibi. Gelecei Yaratmak 119 "Tabii lkenin tek konusu eitim deildir. O nedenle, lkenin genelinde nasl bir duru iindeler, ve bu duruun altnda yatan temel deer ve ilkeler ne, bunu ifade ettikten sonra, eitim bu genel ereve iinde yer alr. "Ve lider A, btn zaman ve enerjisini bu duru iinde harcar. "Btn zaman ve enerjisini bu duru iinde harcamak ne demektir biliyor musunuz?" Arif Bey, "biliyorum ama, siz yine syleyin" der gibi bakyordu, yzme. -Hi bir politik partinin aleyhine, kiinin aleyhine, u veya bu polemie zaman ve enerji harcamaz. "Kendisine, 'Efendim, u partinin lideri sizin iin yle diyor,' diye sylendiinde, 'Bakn arkadalar, ben A partisinin lideri olarak yle bir duru iindeyim. Bu duru u temel ilkeler ve deerler zerine kurulmutur. Biz parti olarak kendimizi bu duruun yarataca olanaklara adadk. Dier liderler bu duru zerinde konuacaklarsa, onlarla konuur, ibirlii yaparz. Bu lke hepimizin. Gemi batt zaman bir taraf batmaz. Biz gemi kaptanlna soyunuyoruz. Bu gemiyi beraberce yrtp, ifade ettiimiz duru iinde yeni olanaklara gtreceiz. Biz bundan kendimizi sorumlu tutuyoruz ve bu ynde kiisel btnlk iinde, hesap vermeye hazrlanyoruz. O unu dedi, bu unu yapt ile harcayacak zamanmz yok. Hepsi bu kadar.' diye yantlar." -Peki, duru iinde olmayan lider B nasl konuur.? -Lider B duru iinde deil, bir pozisyon iindedir. -Yani? -Yani, lider B, lkenin sorunlarna bak tarzlarnn tmn gzden geirdikten sonra, mevcut pozisyonlardan birine kendini a-dar. "Biz sosyalistiz, biz serbest sermayeciyiz, biz ikisinin karmyz, biz devletiyiz," gibi. Yeni olanaklar yaratmak, bu olanaklar yaratrken hangi deerler ve ilkeler iinde bulunduklarn ifade etmek akllarndan gemez, veya gese de nemsemezler. "Lider B, kendi grne desteki ararken, lider A yaratmak istedii olanaa katlmc arar. Lider B, 'tekiler,' kavram zerinde zaman harcarken, lider A, 'biz' kavram zerinde zaman harcar. 1 20 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Bu noktada durdum, Arif Bey'a baktm. "Konu biraz akla kavutu mu," gibisinden baktm anlad. -imdi daha iyi anlyorum. Bu, savann niyetinin srekli farknda olarak yaamn stratejik olarak dzenlemesine benziyor, dedi.

Bunu pek dnmemitim, Arif Bey syleyince, benzerlii hemen grdm. -Arif Bey, susuyor susuyor bir konuuyorsunuz, turnay gznden vuruyorsunuz, dedim. ocuksu bir sevinle gld. Hem anlam olmaktan, hem de takdir edilmekten holanmt. -Bir rnek daha vermek istiyorum, Arif Bey. -Hocam, izin verin, rnei ben vereyim. -Peki. -Zehra ile Yldz rneinden hareket etmek istiyorum. Varsayalm ki, retmen olarak Zehra'nn gelecei iin gl bir eitim olana yaratmak duruu iindeyim. -ok gzel kullandnz, duru iinde olmay. -Teekkr ederim. Bu duruun temelinde sevgi ve hakkaniyet, temel deerler olarak yer alyor. Eer kendimi bu duruun yarataca olanaklara adam isem, o zaman karma kan zorluklara, engellere, eften pften kavgalara zaman harcamam. rnein, Zehra'nn babas, "bu kz ocuu okuyup ta ne olacakm," diye bir sre sonra onun gelimesini engellemeye alabilir. Bundan ylmamalym. Srekli Zehra'nn geliimini gerekletirmek zere olanaklar yaratmakla zamanm ve enerjimi harcamalym. -Evet, kendinizi hedefe kitlemisinizdir, ve ancak bu hedefi gerekletirmenin sorumluluu size anlaml gelir. -Doan Hocam, bir evlilik iin de ayn ey sylenemez mi? -Yaamn her ynyle ilgili rnekler bulabiliriz, Arif Bey. Ama, evlilik konusuyla ilgili bir rnek dnmseniz, duymak isterim. -Elerden biri, yle bir duru iinde olsun: "Bu evlilik iinde birbirimizi sevgi, hakkaniyet, onur iinde desteklemeye, birbirimize hizmet etmeye olanak salayan bir yuvamz olacak." Gelecei Yaratmak 121 "Byle bir duru iinde olan e, karsndaki ne yaparsa yapsn, davrann srekli bu duru iinde izleyecektir: "X" davran yaptmda sevgi iinde miydim; hakkaniyet iinde miydim; eimin onurunu destekleyici miydim, yoksa onu rencide mi ediyordum; ona hizmet sunuyor muydum? -Ya ei ona baka trl davranyor ise? -Doan Bey, duru iinde olmak, bir olanaa kendini adamakla oluyor. Sizin sylediklerinizden bunu anladm. 'Bakas bunu yaparsa,' art yok. Bakas ne yaparsa yapsn, kii o olana yaratmak iin kendini adam oluyor. "Lider A, "baka politikaclar benim aleyhimde konumazsa, onlara saldrmam," demiyor. Zaman ve enerjisini iinde bulunduu durua adyor. Ben retmen olarak, "kimse Zehra'nn geliimine itiraz etmez ise ona geliim olanaklar salayacam," demiyorum. Evlilikte de, "eim yle byle yaparsa, o zaman evlilik iinde yuvamz sevgi, hakkaniyet, onur, ve hizmet deerlerinin yaad bir yer olur," demiyorum. Bunu yaratmakla ilgili kollar svyorum. -Yani sorumluluk yzde yz sizde imi gibi hareket ediyorsunuz. -Evet, sorumluluun tmn alarak hareket ediyorum. -Varsayalm ki evliyim ve ben tmyle sorumlu hareket ederken eim bu tr bir sorumluluk almyor. -Onun sorumluluk almamasna ramen, daha nce o kadnla evlenmeyi dnm, tanm, bir seim yapm kii olarak, siz kendi niyetinizden sorumlusunuz. -Yani, sava olarak niyetinizi belirliyorsunuz! -Evet, niyetimi kendim belirliyorum, ve bu niyetin safl i-inde kalyorum. Bu niyetten ben sorumluyum. -Arif Bey, imdi kiisel btnln nc dzeyi ile ilgili sylediimi yeniden tekrar etmek istiyorum; bakalm imdi bir anlam ifade edecek mi? -Peki Hocam, deneyelim, ben de merak ediyorum. Bir sre sustuktan sonra, sylediklerimi hatrlayarak tekrar ettim: "Kiisel btnln bu dzeyinde sava kendini bir duru i-inde grr. Bu duru gelecekte yaratlmak istenen bir olanaa kendini adamaktan, bu olana yaatma sorumluluundan kaynaklanan bir durutur." 1 22 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Arif Bey, sylediklerimi tekrar etti. Durdu. Ve, "Tamam Hocam, tmn anladm; anlalmam bir ey yok," dedi. -Yani ince olmaktan kt, yle mi? -Evet, o kadar rnekten sonra, sylediiniz cmle Trkelemeye balad. -Bu da kendi bana ilgin bir gzlem, yle deil mi, Arif Bey? -Gerekten ilgin. Kelimeler ayn kelime, bunlar biliyorum, nce anlayamadm, ama imdi anlyorum. Hocam, bu konuda da konuacak myz? -Hayr, bu konu bizi sava konusunu irdelemekten baka ynlere gtrr. Onun iin ilgin bir gzlem olarak bir yere kaydedin, isterseniz ilerde zerinde dnrsnz. Biraz hayal krkl iinde, "Peki," dedi. Bilgiye ve renmeye al Arif Bey'i deerli bir sylei yolda yapyordu. imden psikolinguistik konularna girme istei bir an belirdi, daha sonra, bulumamzn arkasnda yatan niyetin safln bozmamak iin, bu yeni beliren istee srt evirdim.

Elli, elli be yalarnda bir kadn, banda sar benekli bir barts ile, onunla birlikte orta yata bir erkek ve otuzlarnda bir kadn, ocuklaryla birlikte drt masa ilerimize geldiler. On iki - on yalarnda bir kz ocuu, ve be - alt yalarnda bir olan ocuu onlarla birlikte. Erkein iki veya gnlk tra var; yz gergin, koruyucu, asabi ve mutsuz. Ailesiyle beraber ve ailenin koruyucusu o. Ailesini getirmek zorunda olmasa getirmezdi ama, buralara gelmek onlarn da hakk olduunu dnd iin, getirmek zorunda kalm. Her iki kadnn da ba, geleneksel bartsyle rtlm, ama kz ocuu normal ortaokul rencisi kyafetinde, salar ensesinde toplanm. Hem olan hem kz anne, bykanne ve babalaryla zgrce etkileim kuruyorlar. Adam, iki erkek olarak bizim farkmzda, Arif ve beni hi aktrmadan gznn ucuyla gzetliyor. Bizim samzdaki masada oturan iki gen, niversite alarnda bir kz, ve yine o yalarda bir olan. Konuular, hareketleri I Psikolinguistik - Dil psikolojisi Gelecei Yaratmak 123 gayet enerjik, serbest, herhangi bir bask ve eziklik yok. Birbirlerine duyduklar ilgi yksek, onun iin ilgilerini evreden ok birbirlerine vermi durumdalar. Besbelli ki, konuacaklar ok ey var. Yol, aa doru zikzaklarla iniyor ve yolun her iki taraf mezarlk. Mezarlktaki aalan kesmedikleri iin, yukardan baknca mezarlar yerine, sadece aalar grnyor. Oturduumuz yerden baktmzda cami minareleri ile donatlan ufuk, bu grnme byk bir gizem katyor. Fatih Camisi, Sleymaniye, Beyazt, Ayasofya buradan grnebiliyor, Sultanahmet Camisi'nin sadece minareleri seiliyor. Tabii yaknlarda Eyp Camisi, ve daha adn koyamadm birok camiler. Karda Galata Kulesi'ni grebiliyoruz. Tuvalete gitmek istedim, garson yn gsterdi. Yanllkla bayan tuvaletine giriyormuum, oradaki grevli ocuk, "Aabey, nereye gittiinizi biliyor musunuz?" diye bana ikazda bulundu. "Hayr, besbelli ki, nereye gittiimi bilmiyorum; uyardn iin teekkr ederim," dedim. ocuk, nemli i yapm birinin edasyla gld. Ondan daha byk aabey durumunda on , on be yalarndan iki gencin yannda ayr bir stat kazand. Bir tr kt oynuyorlard, sanki beni uyardktan sonra daha da hesaba alnmas gerektiini hissettirdi onlara. Gnlk Yaamda Kiisel Btnlk Dndmde konunun gnlk yaamda yansmas zerinde konumak istedim. ,., . ,,..,_.. .... Kiisel btnlk -Arif Bey kiisel btnlk, gnQ, lk yaamda kendini nasl gsterir/ , , ,. s\ ,, ... .. r-r t insan kendisini srek rnekler dnebiliyor musunuz? . zehirliyor demektir. -rnein, baz retmen arkadalarm, ocuklara, kitap okumann iyi bir ey olduunu ve kitap okuyan insann srekli gelieceini syler; ama kendisi kitap okumaz. Eer kitap okumann iyi olduunu sylyorlarsa, kendilerinin de kitap okumas gerekir. -Verdiiniz rnekte ilk dzeyde bile kiisel btnlk yok. -Doan Hocam, maalesef tandklarmn ou kiisel btnlk konusuna zen gstermiyorlar. 1 24 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -evremde de durum pek farkl deil. Her gn, her yerde kiisel btnln srekli ihlal edildiini gryoruz. Yalan sylemek yaygn. Bu nedenle insanlar arasnda gven dk. Yalan insanlarn ruhunu ldrr ve bu zehiri biz gnlk yaammzn bir paras yapmz. -Hocam, bunun zarar kime? -Arif Bey, bunun zarar nce kendimize. Kiisel btnlk i-inde olmayan insan kendini srekli zehirliyor demektir. Kiisel btnlk iinde olmayan insan kendi kanadn koparan kua, kendi bacan koparan karncaya benzer. Kiisel btnlkten yoksun insan geliemez, byyemez. - unu grebiliyorum, Doan Bey; kiisel btnlk iinde olduum kadar rencilerimi etkileyebilir, evklendirebilir, ve geliimlerine yardmc olabilirim. Kiisel btnlk iinde olmadan yaptm tm abalar, sylediim szler dumann havada dalmas gibi etkisini ksa zamanda kaybedecektir. -Bu nedenle Arif Okurer'le buluup sava tutumunu tart-I yorum. Kafas kark, setii meslekten emin olmayan, karamsar bir retmen olarak rencilerinizin karsna kmanz, hem sizin hem de rencileriniz iin hakszlk olur. retmen olacaksanz, o ocuklarn karsna kiisel btnlk iinde kmalsnz. Sa tarafmzdaki masaya ba rtl kz ve bir delikanl geldi. Olan masann bir ucuna oturdu ve solundan itibaren kzlar dizildi. Olann sa elinin parmanda yzk vard. Arif onun yannda oturan kzn da

sa parmanda yzk olduunu grm. "Dierleri de beki olarak gelmiler," dedi . Olan herkesle konuuyordu, ve herkes de olanla konuuyordu, yani sadece nianllar arasnda kalan bir konuma deildi bu. Herkes hayatndan memnun grnyordu. nsann Kendisiyle Olan likisi Onun En nemli likisidir Konuya dnerek, konumaya baladm: - Btn ilikilerin temelinde kendimizle olan ilikimiz yatar. Kiisel btnln bu kadar nemli olmasnn temel nedeni, budur. Gzlemleyen bilin, "Ben, yle bir insanm" diyebilme gcne sahip. Bu drst, ak szl, veya hizmet eden, yardm eden Gelecei Yaratmak 125 gibi bir zellik olabilir. Eer kii, "Ben drstm" diyebiliyor ve bununla kiisel btnlk iinde oluyorsa, o kii drstlk zelliini yaamnda gerekletirir. Kendisiyle drst olarak iliki kuran kii, dier kiilerle ilikisini de bu drst olma bilinci zerine kuracaktr. O nedenle yeniden zerinde durarak sylemek istiyorum: Bir insann en nemli ilikisi onun kendisiyle olan ilikisidir. -Bu konuyu biraz daha aar msnz? -Farzedelim ki, birini krmak istemediiniz iin doru bildiinizden farkl konutunuz. Doru bildiinizden farkl konutuunuz zaman, zdeim ilkesine uymadnz! zdeim ilkesi X, X'dir der. Bu ne demektir: Drst insan, drsttr, doru bildiini konuur; 'baz durumlarda, baz kiilerle doru bildiini konumaz,' diye bir ey yok. Yani drst insan, ayn zamanda yalan syleyen insan o-lamaz. Yalan sylediin zaman kendinle ilgili alglaman bir yara alr. "Ben drst bir insanm" demeniz yara alr; sizin kendinize drst bir insan olarak bakmanz zorlamaya balar. Kiisel btnlnz zedelenir. Kim olduunuz konusunda phelenmeye balarsnz ve byle olunca da etkili olma gcnz azalmaya balar. "Koullar Bir insann en ne olursa olsun doruyu sylerim," diye nemli ilikisi onun kendini deerlendiren biri ile, "Durum kendisiyle olan uygun olduu zaman doruyu sylerim" ilikisidir. diye dnen biri ayn gc tamazlar; ayn enerjiye sahip deillerdir. Bir iteki sebatlar, azimleri, ie kendilerini vermeleri, kendilerini adamalar birbirinden farkl olur. "Yani, 'Ben drst bir insanm,' diyen kii bu alglamasyla kiisel btnlk iinde ise, o zaman drst bir insan olmay mutlaka yaamnn her noktasnda gerekletirecektir. nk, kendisiyle drst olarak iliki kuran kii, dier kiilerle ilikisini de drst olma bilinci zerine kuracaktr. Bu nedenle, yine tekrar ediyorum, bir insann en nemli ilikisi onun kendisiyle olan ilikisidir. -Evet, imdi daha iyi grebiliyorum. Yani kiinin kendisiyle ilgili vard sonular, kendisiyle ilikisindeki tutarllk, onun kendi zdeim yasasnn, "ben kimim" tanmlamasnn temelini oluturuyor. 126 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Kiinin kendisiyle ilgili vard sonular, kendisiyle ilikisindeki tutarllk, onun kendi zdeim yasasnn, "ben kimim" tanmlamasnn temelini oluturur. "Bir kitabevinin nnde duruyordum. Sonradan retmen olduunu anladm kii kitap olduunu sandm kii ile konuuyordu. Konu korsan kitaplar idi. retmen, "Bizim maamz az, onun iin ucuz kitaba yneliyoruz, ve korsan kitaplar daha ucuz olduu iin korsan kitap a-lyoruz," diyordu. Kitap da, "Bu szleriniz beni zyor. Siz retmensiniz, sizin rnek davranlar iinde olmanz gerekir. Eer kitap almaya paranz yetmiyor ise, birka kii bir araya gelin, okul kitapln zenginletirin, yaynevlerine yazn, ama, paramz yok gibi bir mazeretin arkasna saklanarak kiisel btnlnzden -dn vermeyin. lkede hrszl ak seik tevik ediyorsunuz. Bunun sonucu oluan hrsz toplum, sizi de yakar," diyordu. Ne var ki, retmen arkadamn bu szlerden bir anlam kardn grmedim. Bu bana ac verdi. -'Ortaya kan hrsz toplum hepimizi yakar,' sz ne kadar doru bir sz. Evet. Kiinin zdeim yasas onun zne saygs ile yakndan ilikilidir. -Doan Bey, bir insan kiisel btnln artrmak iin nelere dikkat etmeli? -Verilen szlerin nemli olduu bilincini yerletirmeli. Kiinin, verilen szleri tutmayla ilgili bilincini keskinletirmesi ve u-yank tutmas gerekir. -Herhalde ancak tutabilecei szleri vermeli. -Evet, bu en nemli ilk adm: Ancak tutabilecein szlerin verilmesi gerekir. Fakat kiisel btnl mekanik bir olay olarak almamal. Mekanik bir sz verdim, yaparm anlay ile Nasreddin Hoca alay eder. Hocaya yan sormular, "krk drt," demi. evresindeki biri, "Hocam, be sene nce yan sorduklarnda da sen krk drt dedin, bu nasl itir," deyince, Hoca, "Erkek adam sznden dnmez," demi.

"Bylesine bir mekanik szn tutmadan sz etmiyoruz. Ancak tutulabilecek szlerin verilmesinden sz ediyoruz. Bunu yapabilmesi Gelecei Yaratmak Sz vermenin nemlisi, nemsizi yoktur. Hakl nedenler olmadan tutulmayan her sz, sizin kendi gznzde kim olduunuzu derinden yaralar. 127 iin kiinin "hayr" demeyi renmesi gerekir. "Hayr" demek cesaret ister; bakalar krlr m, alnr m, beni sevmezler mi, hakkmda olumsuz dnrler mi gibi sorular iinde yaamn dzenleyen biri "hayr" diyemez. nk, henz yaamnda neye "evet!" dediini kefetmemitir. -Bu sz anlaml buluyorum; yaamnn "evef'ini kefetme . Yaammn "e-vef'ini retmenlikte bulmutum ve yava yava bu "evef'i kaybetmeye balamtm. imdi bu "evef'i yeniden kefetme sreci iindeyim. -Arif Bey, ben de sizi yle gryorum. Szn tutan insan, verdii her sz nemli grr. Sz vermenin nemlisi, nemsizi yoktur. Hakl nedenler olmadan tutulmayan her sz, sizin kendi gznzde kim olduunuzu derinden yaralar. -Halk dilinde "insann haysiyeti olmal" sz vardr. Bir insana hakaret etmek iin "haysiyetsiz!" derler. Bu kiisel btnlkle ilgili bir durum, deil mi? -Evet. Haysiyet, kesinlikle kii"Hay|r" demek cesaret sel btnlkle ilgili bir sz. nsann ister; bakalar krlr deeri, saygnl, onuru, erefi kiim, alnr m, beni sel btnlkle ilgili. sevmezler mi, hakkmda -Doan Bey, siz i yerlerine de olumsuz dnrler mi seminerler veriyorsunuz. Kiisel b. soru|ar ilnde tnlk kavram sanrm i yerlerinde ... ... ,. , . . yaamn dzenleyen de nemli bir kavram. i ........ ,, . , biri "hayr" diyemez. -insan ilikilerinin olduu her J J yerde kiisel btnlk nemli. Kiisel btnlk olmadan insanlar arasnda gven olumaz. Gvenli ortamda yaratclk, destek, gelecei evkle yaratma yer alrken, gvensiz ortamda herkes kendi menfaatlerini koruma derdine der. "Ayn hizmeti veren veya mal reten iki irketi karlatrdnzda, uzun vadede, gvenli ortam gerekletirmi irketler a-yakta kalacaklardr. Kiisel btnlk irketteki liderler ve yneticiler iin vazgeilmez bir zelliktir. Liderlerin ve yneticilerin mutlaka kiisel btnlk iinde olmas gerekir. 1 28 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI "Sizinle olan konumalarmz zellikle snf retmenlerine dnk tutmak istiyorum. Aslnda bu kavramlar i yaamndaki insanlara da aynen uygulanabilen kavramlardr. Bu kavramlar bir politik partinin bandaki liderler iin de geerlidir. Herkesi ilgilendiren farkindalklardan sz ediyoruz. -Nasl bu kadar kiisel btnlk fakiri bir toplum olmuuz? -Kiisel btnlk fakiri bir toplum olmuuz sz, daha nce kiisel btnlk var idi de, daha sonra kaybettik anlamn veriyor. -Evet, onu demek istedim. -Daha nce kiisel btnle nem veren bir toplum olduumuzu sanmyorum. etin Altan'n Tarihin Saklanan Yz: dam E-dilen 44 Vezir-i Azamn Dram, ldrlm ehzadeler ve Devrilmi Padiahlar adl kitabn okudunuz mu? -Hayr, okumadm. -Okumanz neririm. u anda ben okuyorum; sayfalarn iaretlediim bir yeri imdi okumak istiyorum. Sayfa 58'de yle yazyor: "Bana sorarsanz Osmanl mpatarorluu imrenilmesi gereken bir model deil, ibret alnmas gereken bir modeldir. Nedense bizim cumhuriyet, bylesi bir gerekilie her zaman yan izmitir. **# Kanuni'nin torun ocuu olan III. Mehmet'in saltanat sekiz yl srd. 1595'den 1603'e kadar. Yerine olu I. Ahmet geti. I. Ahmet sadece iki vezir-i azam bodurmutur; Dervi Pa-a'yla, Nasuh Paa'y... Dervi Paa. 1453'den sonra sk sk idam edilmeye balanm olan vezir-i azamlarn on ncs... Kendisi Bosnalyd.

nce bostancba, yani bir bakma sarayn ba cellad oldu. Yava yava I. Ahmet'in gzne girdi. Hem vezirlie, hem de kaptan paala atand. O tarihlerde vezir-i azam Lala Mehmet Paa'yd. Sinan Paa'nn daha III. Murat dneminde durup dururken balatt Avusturya sava, srp gidiyordu. Gelecei Yaratmak 129 I. Ahmet, Dervi Paa'nn etkisiyle bir de ran seferi balatmaya kalkt. Lala Mehmet Paa buna kar kt: -Sultanm, dedi on yldr hl Avusturya savan bitiremedik. Bir de ran'a sefer balatmayalm. I. Ahmet: -Hayr, dedi, seferi balatacaksn. Yoksa bak canndan olursun paa. Vezir-i azam Lala Paa ylesine kahroldu ki, fel indi kendisine. Birka gn sonra da ld. Sultan Ahmet, Dervi Paa'y vezir-i azam yapt, Lala Mehmet Paa'nn yerine. Tarih, Mays 1606. len Lala Mehmet Paa'nn malna mlkne el koydular. Parasn orduya dattlar. Padiah, mallarnn yetim kalan ocuklarna braklmasna izin verdi. Ancak yeni vezir-i azam Dervi Paa, bu mallara da el koyarak len vezir-i azam Lala Mehmet Paa'nn oluunu ocuunu rlplak brakt. *## Hazinenin skkl gitgide artyordu. Vezir-i azam Dervi Paa, karln sonradan demek vaadiyle, zengin Yahudilerden gm ve mcevher toplamaya balad. o hale geldi ki, Yahudisi Mslman, herkes Dervi Paa'dan illallah demeye balad... Ve yava yava aleyhindeki sylentiler iyice younlat. Bu sylentilere gre Dervi Paa, oturduu Demirkap'dan saraya doru tnel kazdryordu. Bir gece adamlaryla yeralt tnelinden geerek saray basacak ve padiah I. Ahmet'i devirecekti.. Bu konuda yenierileriyle de anlamt. Dervi Paa'nn dmanlar bu sylentileri padiaha yanstarak, I. Ahmet'i ylesine kkrttlar ki, Sultan Ahmet, sylentilerin do- , ru olup olmadn aratrmaya bile gerek duymadan, Dervi Paa'nn ldrlmesini emretti. Ve kendisini saraya davet etti. Dervi Paa sarayda ehzadeler muallimhanesine girdii srada a-cemi olanlarnn stne saldrsyla orada ldrld. Aralk 1606. Vezir-i azaml topu topu yedi ay srebildi. Galiba kendinden nceki vezir-i azam Lala Mehmet Paa'yla, rlplak brakt yetimlerinin ahna uramt... 1 30 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Okuduum blmlerde nasl insanlarn mallarnn ve canlarnn keyfi olarak dedikodulara, sylentilere, anlk kzgnlklara dayanarak hemen yok edildiini gryorsunuz. Kitapta bunun gibi o kadar rnek var ki, bu tr keyfi tutumlarn sadece birka sultana, birka st yneticiye ait olduunu dnmek mmkn deil. Bizim toplumun kltrnn temelinde kiisel btnln sadece szde kaldn dnmek bana ac bir gerekmi gibi geliyor. Kiisel btnln gerekten eylem iinde yaama getiini ender olarak gryoruz. O nedenle, imdiki durumu hi de hayret edilecek bir durum olarak grmyorum. Hatta, gen kuan eski nesile gre kiisel btnle daha fazla deer veren bir kuak olduunu sanyorum. -Hocam, gemiin bu kadar deerlerden yoksun oluu bana a-c geliyor. -Bana da ac geliyor, ama, gerei grmemeyi daha ac ve tehlikeli gryorum. Ticaret hayatnda 'akgz,' 'akll,' en iyi a-lavereyi, dalavereyi bilen ve uygulanan insana denirdi, ve bu tr sfatlarla arlmak vn kayna idi. "Ticaretle uraan kiiler ounlukla drst ve szne gvenilir insanlardr" cmlesini ka kii, sizce, bizim toplumun gereini ifade eden bir cmle olarak kabul eder? Bence ok az. Ama, bu kanaat, yava yava yeni nesil i adamlarnn tutarl ve bilinli davranlaryla deiiyor. -Yeni nesil i adamlarnn hepsi de bu drst, bilinli ve tutarl grubuna giriyor mu? -Hepsini tanmadan byle bir ey sylemem olanaksz. Seminerler dolaysyla tandklarmn byk bir ounluu kiisel btnle kendi yaamlarnda, ailelerinde, ilerinde deer veren insanlar. Onlar, ada lkelerdeki i liderleri kadar, kurum kltrnde deerlerin neminin farkndalar. Bu gelimeyi ada toplum iin salkl buluyorum. -retmenlii brakp, ben de i hayatna m atlaym, Doan Bey. Bu szler zerine gltk. -Arif Bey, gnlnzden i hayatna atlmak ve orada kendinize bir yaam oluturmak geiyorsa, bunu saygyla karlarm. lkemizde i yaam entelekteller tarafndan uzun sre horlanm bir alandr. Sava tutumu iinde olan bir i adamnn, memlekete nemli hizmetler yapabileceine inananlardanm. Ve bu tr i Gelecei Yaratmak 1 31 adamlar toplumda etkilerini kmsenemeyecek derecelerde gstermeye baladlar.

"Ama, retmenliin byk bir katk potansiyeli olduunu, ve ocuklarmzn salkl geliebilmesi iin bilinli, kendini adam, ksacas "sava retmenler'Mn ne kadar gerekli olduunu beraberce konutuk, siz de biliyorsunuz. kimiz de glerek sylemek istediklerimizin ayn olduunu bilen gzlerle birbirimize baktk. Arif Bey, bir sre sonra: -Doan Bey, bilirsiniz, "balk batan kokar," diye bir sz vardr, dedi. Ve daha sonra devam etti. Yakn bir arkadamn alt irkette genel mdr, irketin sahibine, daha krl bir mali yl portresi izmek iin kendisine verilen verileri gerekleri arptarak bir rapor hazrlam. Genel mdr patronun gzne girmi. Bir sre sonra gerein verilen rapordakine uymad ortaya kmaya balam. Ve genel mdr, kabahati beraber alt insanlara atmaya balam. Sekiz ay iinde onun yannda alan en kymetli alt elemandan bei ayrlarak, rakip irketlerde almaya balam. Genel mdrn kiisel btnlkten yoksun oluu, irkete, alanlara, genel mdrn kendisine, patrona ok pahalya mal olmu. ,, -Anlayana. Eaer akvaryumdaki . . -Efendim? su hasta ise, irin^ki balklar -Anlayana. Yani, genel mdrn ndeKi t?aiiKiar, ^.^ btnlkten yoksun ouundan eninde sonunda kaynakanan zarar alglayabilmek olhasta olurlar. duka bilin isteyen bir olay. Osmanl sultanlarnn ou bu bilinten mahrum olduu iin koca imparatorluk kt, tm dnyaya "hasta adam" olarak gsterilen bir kukla haline dnt. -Sizce, insanlar kiisel btnlkten kaynaklanan zararlar alglayabilecek bilince sahip mi? -Byk ounluk bu bilince sahip deil. unu iyi hatrlamalyz: Eer akvaryumdaki su hasta ise, iindeki balklar, eninde sonunda hasta olurlar. -Evet, hatrlyorum. Deerler konusunu tartrken bu rnei veriyordunuz. 132 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Mina Urgan, Bir Dinozorun Anlar kitabnda, alkolle kendi ilikisi konusuna deinirken, neden alkole kar dikkatli olmas gerektiini, "te ben byle eitildim," diyerek anlatr. "Genlik gnlerimin en prl prl, en stn zekl, en yaratc kiilerinin, en iyi yazarlarnn, airlerin, sanatlarn, sarho olunca ne hallere dtklerini grdm. Geri o hale gelenler ok sevdiim, ok beendiim insanlar olduklar iin, Sparta'l ocuklar gibi acmasz gzlerle deil, yreim paralanarak baktm onlara. Ama iime korku dt. "Sakn ben byle olmayaym" dedim kendi kendime... -Doan Bey bu size neyi ifade ediyor? Yani, Mina Urgan'dan okuduunuz bu ksm, konutuumuz konuyla nasl ilikili. -Mina Urgan'in "gnlerimin en prl prl, en stn zekl, en yaratc kiileri, en iyi yazarlar, airleri, sanatlar," dediini u-nutma. Bunlar lkenin gzbebei insanlar. Ve hepsi sarho olunca acnacak duruma dyor. -Yani? -Yani, kiisel btnlk iinde yaayan insann sarholukla i-likisi rezilce olmaz. Biraz ier, mutludur, hotur, esprilidir. Ama, kendini oradakilere rezil edecek durumlara dmez. -Sarho olmann sava olma ile, daha dorusu kiisel btnlk ile ilikisi var m? -Hem de nasl! -Nasl? -erken ortama getirdii bilin ne? Bu bilinten ald sorumluluk ne? Ne kadar iince ne gibi sonular yaratyor, yaratt bu sonulardan sorumluluk alyor mu? Rezilcesine sarho olan insann bu tr bilinle ve sorumlulukla badaacak bir yn yoktur. Bu tr sorular sorarsanz, bir kfr de siz yersiniz. -Ve bu insanlar, bizim kltrmzn belirli bir ann gzbebei durumunda olan insanlar. -yle anlalyor! -yle anlalyor ki, ounluumuz iin kiisel btnlk kavram aina olduumuz, bildiimiz, uyguladmz, hayatmzn bir paras haline gelmi bir kavram deil. Yeni bir ey renircesine dikkat etmemiz gereken, bilincimize iyice yerletirmemiz gereken bir farkndalk. Gelecei Yaratmak 133 -Evet. Bunun iin sava kavramna nem veriyorum. Ve, yle bir genellemeyi iim rahat olarak yapabilirim: Bu lkede yaayan herkesin yaamnda kiisel btnlk bir deer olarak yer almadka, toplum ada ve uygar bir toplum haline gelemez. -Peki toplumun ada, uygar bir toplum haline geldiini nasl leceksiniz? -ok basit! -Nasl? '

-lkede rvet kalkar. Tandk, bildik yoluyla ie alnma ve terfi etme kalkar. Trafik, kurallarn ve yasalarn biimledii gibi gerekleir. Ve btn bunlardan daha da basiti, sraya girilmesi gereken yerlerde insanlar sraya girer; bakas elinde sopayla zorlamadan, korkutmadan, kendi istekleriyle sraya girerler, ve sraya girmeyenlere de halkn kendisi yle bir mdahale eder ki, sraya girmemeyi aklndan geirenler, katiyyen bunu yapmaya cesaret e-demezler. "Ksacas, 'm gibi yaam' kalkar, insan gibi yaamaya balarz. 'M gibi' kaldrmlar yerine hakikaten kaldrmlarmz olur; 'm gibi' anababalarmz yerine gerekten ana ve babal bilinli olarak yapmak isteyenler ocuk sahibi olur, 'm gibi' politikaclarn devri geer, gerekten hizmete kendini adam, szne nem veren liderleri seeriz. Kiisel btnlk olunca btn bunlarn hepsi doal olarak bir toplumun yaamnda gerekleir. -Kiisel btnlk bizim derdimizin devas m oluyor? Yani kiisel btnl yaammza katarsak, toplumun adalamasnn nndeki engeller kalkm olur mu, diyorsunuz? Doru anlyor muyum? -Biliyorsunuz baka bir kitabmda deerler konusundan uzun uzun sz ediyorum. Kiisel btnlk gerekli bir koul, ama yeterli bir koul deil. Kiisel btnln bir anlam ifade edebilmesi iin evrensel deerlerin toplumun kltrnde yaamas gerekir. Gelecei yaratmak, deerleri yaamak ve yaatmakla mmkndr. Uzun boylu, sarn, az sal bir adam, onun yannda renkli giyinmi, kahverengi sal, 40 yalarnda bir kadn, be, alt yalarnda kk bir kz ocuu birlikte yryorlar. Kzn salar rg yaplm, sanki ingene kzna benziyor, ve cvl cvl, zp zp, yerinde duramyor. Hemen duvarn stne kt, bykler bir ey demediler, 1 34 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI adam srekli videoya ekiyor. Yanlarnda tknazca, 60 yalarnda, beyaz sal bir adam var. O da onlarla ve kk kzla konuuyor. Anne kz aras zellikle iyi, srekli iki iyi arkada gibi birbirleriyle konuuyorlar. Biraz sonra aralarnda Almanca konutuklarn duyduk. Yoldan sarn, yeil gzl, uzunca boylu, endaml, ba trbanl, uzun mantolu gen bir bayan yryerek geldi. Modaya gre giyindii belli. Dini ereve iinde kalmaya zen gsterile-rek yaratlan modann gzel rnekle-nnden biriydi giydii kostm. Bulumann sonuna gelmitik. Gar-sona bir ay daha syledik, ve orada ses-sizce oturarak insan manzaralarn ve Halic'i bir sre seyrettik. Bir hafta son-ra yine Cumartesi gn saat ikide, bu defa Ortaky'de bulumaya karar verdik. Sra Arif Bey'de olduu iin hesab o dedi. Arif Bey de Kabata'a gelmek istedii iin, beraberce bir taksiye bindik. Taksi, Eyp meydanndan sonra lam patlam bir yoldan geti. Yol dar, pis sular akyor ve berbat bir koku brm etraf. Yol dar olduundan arabalar srayla birbirlerine yol veriyorlar. Biraz ilerde bir kamyondan yolun karsndaki manava kavun tayorlar. Kamyonda gen bir delikanl arabalardan frsat bulduka, manavn nndeki adama kavunu atyor, dieri de havada yakalyor. Her ikisi de riskli bir i yaptklarnn farknda, yzlerinde bir glmseme var; bu iin riskini gsledikleri ve drmemeye -zen gsterdikleri belli, enerjik bir tarzda ilerini yapyorlar. nsann her ortamda mutlu olabileceinin en gzel kant, diye dndm. Kiisel btnln bir anlam ifade edebilmesi iin evrense| deerlerin toplumun kltrnde r yaamas gerekir. Gelecei yaratmak, deerleri yaamak ve yaatmakla mmkndr. i 5 G Ortaky'deki bir banka ubesinin nnde arabadan indim, kyya doru yrmeye balayacaktm ki, Arif Bey'i karmda buldum. El sktk, ve beraberce Mecidiye Kprs Soka'na girdik. Burada kafeler ve sokak boyunca dizilmi drm yapan, kpe, yzk, bilezik ve kolye gibi taklar satan tezghlar dizilmi. Sokakta yryenlerin ou gen, kadn erkek dalm eit gibi grnyor. Ara sokaklar gm ileri, ahap ileri, drm, gzleme satan tezghlar dizisiyle tamamen kaplanm. Bu hengamenin arasna kahvehaneler skm, sokaa konmu birka sandalye ve masa ile varlklarn gsteriyorlar. Ortaky Camisi'ne doru yrdke tezghlar azald, kalabalk seyrekleti. Arif Bey'e, kpe, yzk, bilezik ve kolye satan tezghlara incik boncuk tezgh adn verdiini syledim. "Kendimi gzlyorum, bu tezghlarda sergilenen ss eyalarna zerre kadar, ama yle ufak bir krnt da olsa ilgim olmadn gryorum," dedim.O da pek ilgilenmediini syledi. 'Bizde bir bozukluk mu var?" diye glerek sordum. 'Hocam, grdm kadaryla daha ziyade gen bayanlar ilgi gsteriyorlar," dedi. Gerekten de yleydi; bu tr tezghlarn

nnde duranlarn byk bir ounluu bayand; eer yanlarnda erkekler var ise, erkekler bayanlarn hatr iin orada duruyor ve tezghlara ilgisizce bakyorlard. Yrmeye devam ettik. Bir gen kz sada ufak bir masa ve sandalyeden oluan bir tezghta sol kolunun omuza yakn ksmna bir dvme yaptryordu. Yryoruz, caminin nnden geiyoruz, caminin kaplar ak, avlunun iine ve dna banklar konmu; herhalde yallarn oturup deniz manzarasn seyretmeleri iin. Biraz ilerde bir eme var, Arap harfleriyle yazl tabela parlatlm, temizlenmi. Tabii ben ve Arif bu tabelann ne dediini anlayamadk. emenin musluklarndan bazlar plastik torbalar kvrlarak tkanm, dierlerinden su akyor. 1 36 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI Meydann byk bir ksmn ay baheleri ve lokantalar kaplam. Deniz solumuzda, ay baheleri samzda kalarak yrmeye devam ettik. Byk akasya aalarnn altna epeevre oturacak yerler yaplm. Aacn gvdesi ile tahta oturaklar arasnda kalan toprak blge gazete paralar, plastik bardaklar, alminyum kutularla doldurulmu. ay bahelerinden birinde bo grdmz masaya yneldik, hemen bir garson bize yol gsterdi, ve kk bir masa etrafna konmu iki sandalyelik yerimize oturduk. kimiz de ay istedik. Biraz havadan sudan konutuktan sonra, konuya girmek istediimi belirttim, Arif Bey hemen oturuunu deitirerek dinlemek zere hazrland. Konumaya baladm ve Arif Bey'e, "Gl bir insanm, benim gcm var," diyen insanla, "gsz bir insanm, benim gcm yok" diyen insan arasndaki fark ne, sizce?" diye sordum. -Biri kendini gl gryor, dieri ise kendini gsz gryor. Gldm. Bu gerekten sade ve dorudan bir yantt. Sorumu sormaya devam ettim: -Kendini gl gren insanla, kendini gsz gren insan arasndaki fark ne? Soruyu byle sormam isterdiniz herhalde? -Kendini gl gren insan, yapmak istedii eyi yapabilecek gc olduunu dnr. Kendini gsz gren ise, yapmay dnd eyi yapacak gc olmadn dnr. Arif Bey biraz dndkten sonra u soruyu sordu: -Doan Bey, sanrm bugn 'g' konusunda konuacaz. Biz imdi genel olarak gl veya gsz olmaktan bahsediyoruz. Aslnda kiinin kendini gl ya da gsz hissetmesi konudan konuya, durumdan duruma deimez mi? -Gzel gzlem. imdi unu soraym: Sizinle ilk konumaya baladmz zaman hatrlayn. Bir retmen olarak o zaman m kendinizi gl hissediyordunuz, imdi mi? -Bir retmen olarak soruyorsunuz? -Evet, o zaman bir retmen olarak kendinizi ne kadar gl hissediyordunuz? -Pek gl hissetmiyordum. -Peki imdi nasl hissediyorsunuz? G 137 -Daha gl hissediyorum. -Neden? -O zaman kendimi gl hissetmiyordum, nk retmenlik mesleini semekle "acaba yanl bir seim mi yaptm" diye dnmeye balamtm. -Buna, 'dndrtlmeye balamtm," desek daha doru olmaz m? -Evet, daha doru olur. Kendimi byle bir meslei semekle enayi gibi hissetmeye balamtm. -nk evrenizdeki meslektalarnzn bazlar, sizden daha deneyimli ve bilgili retmenlerin bir ksm, sizin gibi dnmyorlard, ve size 'yanl' dndnz sylyorlard. -Evet, aklsz biriyim diye dnmeye balamtm. -Peki imdi niye gl hissediyorsunuz? -Ben kimim, benim hayatmn anlam ne, ben hayatmda neyi gerekletirmek istiyorum; retmenlii ve rencilerimi bu sorular erevesinde deerlendirmeye baladm. Sizinle yaptmz tartmalar bu deerlendirmelerimin erevesini oluturdu. Ve grdm ki, ben kendim iin doru bir meslek semiim. Ben ancak byle mutlu olurum. imdi, bakalarnn dediine gre deil, kendi dncelerime gre mesleimi deerlendiriyorum. aylarmz geldi. Garson kk bir hesap pusulasn, masann zerindeki sigara tablasnn altna koyarak, hemen bir baka masaya geti. aymdan bir yudum aldm. Ben konuurken, Arif Bey de ayn yudumlamaya balamt. -Peki Arif Bey, bir sorum daha var. imdiye kadar 'bir retmen olarak' kendinizi gl hissedip hissetmediinizi konutuk. imdi ayn sorular bir insan olarak, daha genel anlamda soracam. Sizinle ilk konumaya baladmz zaman hatrlayn, kendinizi hayalinizde o gnlere gtrn. Bir insan olarak o zaman m kendinizi gl hissediyordunuz, imdi mi? -imdi!

-Yani, bu gl olma duygusu sadece retmen olmanzla ilgili deil, bir birey olarak da kendinizi imdi daha gl hissediyorsunuz. 138 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Ben 'gl bir insanm, benim gcm var,' diyen insan, yaamnn direksiyonunu elinde tutan insandr. 'Dnrm, isterim, yaparm' duygusu iinde yaar. -Evet. -Peki bunu nasl aklyorsunuz? -nce, hayatmla ilgili kararlar benim dmdaki glerin, dier insanlarn almasna izin vermeye balamtm. 'Bunlar tecrbeli retmenler, ne dediklerini biliyorlar, ben deneyimsiz, saf biriyim, onlardan daha iyi bilecek deilim ya,' diye dnmeye balamtm. Sizinle yaptm tartmalarn sonucunda yava yava, aslnda kararlarm benim verdiimi, ve doru kararlar verdiimi grmeye baladm. Kendime gvenim geldi, ve o nedenle kendimi imdi daha gl hissediyorum. -imdi size sorduum ilk soruya geri dnyorum: 'gl bir insanm, benim gcm var,' diyen insanla, 'gsz bir insanm, benim gcm yok' diyen insan arasndaki fark ne? Arif Bey glmsedi. "Ayn soru ama, imdi daha farkl alglyorum," dedi, ve yle yantlad: -Sanrm, kiinin yaamn kendisinin ynetip ynetemedii temel lt olmal. Ben 'gl bir insanm, benim gcm var," diyen insan, yaamnn direksiyonunu elinde tutan insandr. 'Dnrm, isterim, yaparm" duygusu iinde yaar. Ben 'gsz bir insanm, benim gcm yok,' diyen ise, yaamnn direksiyonunu bakalarna vermitir. 'Onlar izin verirse dnrm, onlar izin verirse isterim, ve ancak onlar isterse yaparm," duygusu iindedir. -Biraz nce, 'Doan Bey, biz imdi genel olarak gl veya gsz olmaktan bahsediyoruz. Aslnda kiinin kendini gl ya da gsz hissetmesi konudan konuya, durumdan duruma deimez mi?" diye sormutunuz. -Evet, hatrlyorum. -imdi bu sorunuza cevap bulabildiniz mi? -Evet, buldum. Yani, sorumun hl geerli bir soru olduuna inanyorum. Kiinin kendisini gl ya da gsz hissetmesi konudan konuya, durumdan duruma "Hayatlarn tribnlerden seyreden insanlarn kendilerini gl hissetmeleri ok zordur." G 139 deiebilir. Ama, hangi konu veya durumda olursa olsun, kii kendisini, yaamnn direksiyonunda hissettii zaman gl grecektir. -Bir rnek verebilir misiniz? -rnein annem, kendini mutfanda rahat hisseder, gldr, istedii yemei piireceinden emindir. Ama, babamn iiyle ilgili konularda konuulduu zaman pek sze karmaz, fikir beyan etmez. Yine annem, babaannemlere gittiimiz zaman, babaannemlerin mutfanda kendini pek gl hissetmez; nk babaannem ona srekli neyi nasl yapmas gerektiini syler. -Evet. Bu rnekler ak seik; konutuklarmz aklyor. Peki, genel olarak kendine gvenen, kendini gl hisseden insanlar yok mu? rnein, senin annen babann iiyle ilgili konularda fikir beyan etmez, karmaz. Belki o konularda bilgisi ve tecrbesi olmad iin, ve belki de ilgisi olmad iin uzakta duruyor olabilir. Ama, ben iki kadn tr dnebiliyorum: Bunlardan biri, 'eer yapmak zorunda kalrsam, i baa derse yapabilirim!" diyen bir tip; dieri ise, "elimden i gelmez, ben yapamam, Allah beni o duruma drmesin," diyen bir tip. Yani, genel olarak, kendini gl hisseden veya gsz hisseden insanlar dnebilir miyiz? -Tabii, dnebiliriz. Ve byle insanlar ok. Ama bu, konuya ve duruma gre insann gllk duygusu deimez gzleminin yanl olduunu gstermez. -Hayr, gstermez. Evet, ben de sizin gibi dnyorum. Baz insanlar hayatlarn tribnlerde oturarak seyrederler: babam u meslei sememi istedi, annem u kzla evlenmemi nasihat etti, komum u arabann bana uyacan syledi, u partiye oy atmamz tavsiye edildi, diyerek hayatlarn seyrederler. Hayatlar onlar iin kararlatrlr, onlar da kendilerine den rolleri, kendilerine sylendii gibi oynarlar. te buna 'ikinci elden yaamak' diyorum. -Daha nce bahsettiiniz 'm gibi yaamak' bu, deil mi? -Evet bu. Hayatlarn tribnlerden seyreden bu insanlarn kendilerini gl hissetmeleri ok zordur.

-nk direksiyonda bakas var. -Evet, direksiyonda bakas var. Tribnlerde seyirci olmaktan kar, sahaya oyuncu olarak inersek, kendi hayatmzda ne olup bittiine biz karar vermeye balarsak. 140 Szm Arif Bey tamamlad: Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI Baln okyanusta yaad gibi biz insanlar da kltr okyanusu iinde yaarz. Bu kltr okyanusunda birok inanlar, varsaymlar, felsefi mesajlar bize zaman iinde, biz farkna varmadan verilir, retilir. -Yani direksiyona biz geersek.. -Evet, direksiyona biz geersek o zaman o bizim yaammz olur ve kendimizi gl hissederiz. Tabii, birok insan kendisini direksiyonda sanyor, ama bakyorsun, bir bakas direksiyona oturtmu ve seni ynetiyor. -Bunu pek anlayamadm. -Reklamlar, propagandalar, beyin ykamalar, etki altnda brakma taktikleri bu amala kullanlr. -Hipnoz da bu gruba girmez mi? -Evet, gzel bir rnek. Ben unutmutum. Hatrlyorsunuz, daha nce trans ve hipnoz konusunda konumutuk. -Kltrn yaratt bir hipnozdan da sz etmitik. -Evet, bu konuyu hatrlatmanz iyi oldu; kltr konusunda biraz daha konumamzda fayda var. Baln okyanusta yaad gibi biz insanlar da kltr okyanusu iinde yaarz. Bu kltr okyanusunda birok inanlar, varsaymlar, felsefi mesajlar bize zaman i-inde, biz farkna varmadan verilir, retilir. Bunun reten de farknda deildir, renen de. Ne reten, ne de renen farknda olmad iin kltrden gelen deerlerin, varsaymlarn, inanlarn, felsefi mesajlarn farkna varmak ok zordur. Bir tr 'kltrel bilinalt' trnden bilgilerdir bunlar. "Bizdeki namus meselesi, kar-koca ilikilerinin nasl olaca, neyin iyi neyin kt olduu, ocuk-anababa ilikisi ve bunun gibi daha birok konu, kltr tarafndan retilmi ve farknda olmadan uyguladmz bilgilerdir. Sava, gelitirmi olduu gzlemleyen bilinci ile, ne tr bilgi, inan ve deerlerin kltrden aktarldn gzlemleyebilen insandr. "Tabii i bununla bitmiyor. Sava inanlarn, deerlerin, bilgilerin kaynan gzlemledikten sonra, bir de, kendisi bunlar kabul edecek mi, yoksa kendine yeni inanlar, deerler, bilgiler mi gelitirecek sorunuyla karlar. G 141 "Ait olma ve birey olma dansnn bilinci iinde sava kendi yaamnn dokusunu oluturmaya balar. Sradan, kalplanm, 'm gibi bir yaam' olan insann kendine zg, kendi gelitirdii, 'bu benim" diyebilecei inanlar, deerleri, ve bilgisi olmad i-in, bakalarnn sunduu inanlar, deerleri ve bilgileri hemen kabul eder. "nk var olabilmesi iin bunlaSava, "ben varm" ra ihtiyac vardr. Yani, bu insann yabilinli olarak samn ynetenler, dier insanlar ya da syleyebilen kiidir. daha genel bir ifadeyle, toplum ve (5c bundan gelir. toplumun inanlar, deerleridir. Birey kendi yaamna, kendi iinden gelen bir ey katmamaktadr. On altsnda ld, altmnda gmld dediimiz kiilerdir, bunlar. Tamamiyle ait olma iinde geen bir hayat; kendi hayatlarnn anlamlarn bakalarnn vermelerini beklerler. Bu insanlar iin dier insanlarn alglamalarnn dnda baka bir realite yoktur; baka insanlarn ne dedii, ne grd onlarn gereklerini tayin eder. "Sava, gzlemleyen bilincini gelitirmi olduu iin dier insanlarn grd, inand gereklii grd gibi, onun tesinde olan kendi gzleriyle grebildii gerei de alglar. Kendisi, kltrn verdiinin tesinde vardr. Sava, 'ben varm" bilinli olarak syleyebilen kiidir. Gc bundan gelir." -Sradan, kalplanm insann gl olma ihtiyac yok mu? -Var. Kalplanm insan, herkesin takdirini kazanmak iin iler yapar, ve onlar 'aferin!" dedii srece kendini gl hisseder. Ama, herkes aferin derken bile, iinde bir yerlerde korku vardr: 'Ya biraz sonra aferin demeyi keserlerse," diye korkar. O nedenle yapt ilerde hep sonuca nem verir. 'Bak ben pekiyi aldm," 'bak ben oyunda gol attm," 'bak ben ocuuma dkkn atm," demeye nem verir. Bir insan niyetinin bilincinde, Srece nem vermez, nk sre ancak kendisi"^ ni?in iediinin anlamn

nin gzledii, bildii bir olukavram olarak, istedii eyi, umdur. istedii iin yapabilecek gc "O nedenle yle d-grebiliyorsa, bu insan kendini nemez ve syleyemez: gl hissedecektir. 142 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI 'Dersten pekiyi aldm, ama, en nemli taraf zevk alarak yeni bilgiler renmemdi, bu ders bana yeni ufuklar at;' 'oyunda hi gol atamadm, ama arkadalarla beraber geirdiimiz iki saat ok zevkliydi, beraberce iyi vakit geirdik;' 'ocuuma dkkn atm ve ay sonra ocuk iflas etti. Ama, bu ay iinde hayatnda baka hibir yerde alamayaca dersleri ald, olgunlat, ticareti ve insan ilikilerinin nemini rendi." -Yani, bu, retmenlik hakknda verdiim karardan dolay kendimi enayi hissetmeme benzeyen bir rnek. Onlarn gzyle retmenlie bakmaya baladm iin sradan bir insan olmaya balamtm. retmenlie, retmenliin getirdii sonular gzyle bakmaya baladm; yani bakalarnn gznde anlaml olacak sonular demek istiyorum. Maa ne kadar, bakalar sayg duyacak m, annem babam memnun kalacak m, gibi. Ama, retmenliin bana getirdii sreleri geri ittim: ocuklarn gzlerinde grdm lt, bir eyi anladklarnda yzlerindeki ifade, ilgilerini ektii i-in bir konu zerinde younlamalar, gayret sarf etmeleri, aba gstermeleri, bunlarn hepsini anlamsz grmeye baladm. "Halbuki, esas yaammda anlaml olann bunlar olduunu imdi biliyorum. -Evet, gzel bir rnek verdiniz -Yani Hocam, unu syleyebilir miyiz? Bir insan niyetinin bilincinde, neyi niin istediinin anlamn kavram olarak, istedii eyi, istedii iin yapabilecek gc grebiliyorsa, bu insan kendini gl hissedecektir. -Evet, diyebiliriz. Ve de gzel sylediniz. "Niyet var. "Anlam var. "Yapma istei var. "Ve yapma gc var. "Bu insan kendini gl hissedecektir. Yalnz bir eye dikkatini ekmek isterim. -Neye, Hocam? G 143 Korku Gcn Kayna Olunca aymdan yudumladm. Konumamz yeni bir aamaya geiyordu. Arif Bey, bunu hissetmiti. lerde zerinde tura olan bir eme daha gzme iliti. Bu eme de pislik, toz, pas iinde. Ve yeni Trk harfleriyle yazlm herhangi aklayc bir bilgi yok. Arap alfabesi iinde yazlm rakamlar var. Aklma gelen soru u oldu: Arap alfabesini bilmeyenlerin bu eme hakknda bilgi edinmesini engellemek bilinli bir davran m? emenin ortasnda ku yala yaplm, kularn gelip su imesi iin. emeyi yapanlar kular dnmler, ama buray restore edenler, gelip bu emeye bakanlarn anlayp anlamamasn dnmemiler. Konutuumuz konu 'g' olduu iin, bu emenin karsna geip, bu emenin kim tarafndan hangi ylda yapldn renmek isteyen sradan vatandan kendisini nasl hissettiini dndm. nsanmzn kendini nemli ve gl hissetmemesi acaba birilerinin planlayarak yaptklar bir ey mi? Yoksa, bizzat insanmz, insan olmann sorumluluundan kat iin kendisi mi bu durumu yaratyor? Dndklerimi Arif Bey'e syledim. Ben konuunca, nce sorusuna yant veriyorum sand, daha sonra bir tr zihinsel ara verdiimizi kavrad. "Sorumluluk kavram zerinde konuacak myz?" diye sordu. "stersen, nmzdeki bulumada sorumluluk -zerine konuabiliriz," dedim. Kafasyla onaylad. Boaz gezisinin yaplabildii bir motor iskelesi gzme iliti. u anda boaz gezisi yapmak isteyen kimse yok galiba, iskele bombo. Meydanda dolaan insanlarn ounluunu gen kz ve erkekler oluturuyor, yer yer ocuklu aileler var, ou ocuunun elini tutmu, serbest olan ocuklar dierlerinden daha neeli bir ekilde orada burada koturuyorlar. aymdan bir yudum daha aldm. Konuyu irdelemeye devam ettim. -Evet, bir eye dikkatini ekmek isterim. Kalplanm insan kendini gl hissetmek istedii zaman, bakalarnn gznde nasl gl olunacan bilerek hareket eder, ve bunu gerekletirebilir. 144 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -rnek verebilir misiniz? -Bakalar bana gl desin diye, karsn evliliinin ilk haftalarnda dven 'kazak erkek' duydunuz mu? -Duydum! Benim yamda eitim grm tandm erkekler var, byle dnen. 'Karya yz vermeyeceksin, yzn verdin mi astarn da isterler," dediklerini ka defa duydum.

-Peki, retmenlik yaptnz okulda retmenlerin ounluu rencilerine nasl davranr, ask suratla m, yoksa gler yzle mi? -ou ask suratldr. Gleryzl davranrlarsa rencilerin maracandan ve disiplinin ortadan kalkacandan ekinirler. -Peki retmenlik yaptnz okulda yneticiler ask suratl m, yoksa gler yzl m? -ounluu ask suratl. Hatta unu da syleyebilirim: ou kez en ask suratl olan ynetici en yksek mevkiye sahip olandr. Mevkisinin ykseklii ile, suratnn ask olma derecesi arasnda dorudan bir iliki var gibi. -Peki neden ou yneticinin yz ask, bir fikriniz var m? -Var. Ask suratl olmazlarsa, ynettikleri retmenler zerinde disiplin kuramayacaklarn dnyorlar, herhalde! -"Akll baba, ocuunu uyurken per," szn duydunuz mu? -Evet, duydum. Bana yle geliyor ki, btn bu verdiiniz rneklerin arkasnda korku yatyor. -Doru, btn bu verdiim rneklerin arkasnda kiinin yaratt gcn kayna korku; kiinin gc, insanlarn kendisinden korkmalarndan kaynaklanyor. -lgin bir durum var ortada: otorite durumunda olan kii de korkuyor, onun ynettii kii de. -Otorite durumundaki kii, ynettii kiinin gznde gsz grnmekten korkuyor; bunu mu kastediyorsunuz? -Evet, onu kastediyorum. yle bir ortam var ki, herkes birbirinden korkuyor. -Doru. Dnyadaki birok kltr korkuyu doal bir g kayna olarak grr. Bu kltrlerin yeleri iin korku yaamn doal bir parasdr. Hatta korkuya vgler vardr. G 145 -Kzn dvmeyen dizini dver, bunlardan biri mi? -retmenin vurduu yerde gl biter, de bir bakas. Dayak cennetten kmadr. -Korkularn en by de Allah korkusu. California'da iken lenleri, altm niversitenin yaknndaki bakkal lokanta karm, rdnl birisi tarafndan iletilen bir yere gider, dner yer, beyaz peynir, siyah zeytin falan alrdm. Gler yzl bir adamd sahibi. Duvarda asl bir levha vard, Arap harfleriyle bir eylerin yazl olduu bir levha. Orada ne yazldn sordum. "O, Arapa'dr" dedi. Anlamnn ne olduunu sordum. nce Arapa okudu, daha sonra ngilizce'ye evirdi: Btn hikmetlerin kayna Allah korkusudur. "Bunun zerinde baya dndm hatrlyorum. inde bydm evrede srekli duyduum laflardan biri, "insanda Allah korkusu olmal; eer bir insanda Allah korkusu yoksa, o insan her trl ktl yapabilir," idi. Ve bydm evrede Allah sevgisinden pek bahsedildiini duymadm. Allah sevgisinden kast sadece, Allah'n peygamberi ok sevdii, onun sevgisinden dolay btn cihan yaratt eklindeydi. "O ortamda korku kltrnn uzants karmda abide gibi levhalaarak dikilmiti. Allah sevgisi deil, Allah korkusu. Bilgelie gtren korku. Bu dncelerin etkisi altnda aabeylerimden birine mektup yazdm hatrlyorum. Ona mektupta sormutum, 'Neden korku, neden Allah sevgisi deil?" diye. lkretim retmenliinden emekli'olan ve o sralar kendini tamamiyle dine veren aabeyim, 'Sen Mslman deil misin? Kuran' okumuyor musun? Kuran'da yirmi sekiz yerde Allah korkusundan bahsedilir, ancak iki yerde sevgiden," diye yazmt. "Kimin Kuran'la ilgili byle bir alma yaptn bilmiyorum. Aabeyim de byle bir bilgiyi kulaktan duymu olabilir. O nedenle, aabeyimin syledii* bu sze dayanarak 'Kuran korku vurgulu,' demem bilimsel, drste bir tavr olmaz. Ama, bu mektup sanki gzm at. Hakikaten geleneksel insan ilikisi korku zeminli bir iliki. Yani iki sradan insan bir araya gelince, zellikle erkeklerden sz ediyorum, birbirlerine bakar bakmaz ilk sorduklar u: Sen mi korkacaksn, yoksa ben mi? 1 46 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI "Nikhta kim kimin ayana basacak hadisesi, bu evlilikte kimin kimden korkaca belirleyecei iin nemli. Kimin kimden korkaca belirlenmi ortamlarda disiplin vardr. Bizim disiplin anlaymz bu. Evde disiplini salamak iin otorite durumunda bulunan ana, dede, veya bykanne ask suratl olmal. Aksi halde korkmazlar. Okulda disiplini salamak iin retmen snfta ask suratl olmal. Aksi halde snfta disiplin salanmaz. Okulu ynetenler retmenlere kar ask suratl olmal, aksi halde retmenler ge gelmeye, eften pften mazeretlerle ii aksatmaya balarlar; disiplin bozulur. yerlerinde yneticiler ask suratl olmal; yoksa alanlar ii aksatmaya balarlar. "Tabii byle bir kltre sahip toplumun oluturduu devlet de vatandana ask suratl olmaldr; aksi halde vatanda marr, 'Ben vergi vermeyeceim!" 'Ben askere gitmeyeceim!" demeye balar, disiplin bozulur." -Peki disiplini salayacak baka gce, korkunun dnda baka bir gce sahip miyiz? Dnyorum da, aklma gelmiyor. Gerek Disiplinin Kayna

-Ben de sana unu soraym: Sizinle benim aramdaki ilikide bir disiplin var m? -Hayr yok. -Emin misiniz? -Evet eminim. -Yani, sizinle bulama yerimize zamannda gelmeyebilirsiniz, cannz istedii zaman konumay yarda kesip, 'kes artk, bugnlk bu kadar olsun!' diyebilirsiniz. -Hayr diyemem. -O zaman aramzdaki ilikide bir disiplin var. -Ama, korkudan kaynaklanan deil, birbirimize duyduumuz saygdan kaynaklanan bir disiplin. -Peki aramzda korku olmamas, ilikimizdeki disiplinin daha yzeysel veya daha zayf olduunu gsterir mi? -Hayr, gstermez. Biraz nce aramzdaki disiplinin birbirimize duyduumuz saygdan kaynaklandn sylemitim. Bu aslnda G 147 tam doru deil. Birbirimize duyduumuz sayg kadar, benim iin sizinle beraber olduum zaman reneceim bilgiler nemli. Bilgi kadar bak tarzlar da nemli. Ve onlar karmak istemediim i-in buraya zamannda gelirim. -Size geen gn Beikta'ta gzlemlediim bir olay anlatmak istiyorum. Daha sonra bu olay zerinde konuuruz. -Dinliyorum. -skdar'dan motorla gelmitim, ve motor iskelesinden ktktan sonra yryerek trafik nn bulunduu caddeye geldim. Arkam denize dnkt, yzm Barbaros Bulvar'na bakyordu. "Trafik nda halk ylmaya balad. Yryenler iin yeil k yannca, yayalar birbirlerine doru yrmeye baladlar. Bana doru yryen bir kadn dikkatimi ekti; bir kasaba kadnnn giysileri iinde idi, mantosu vard, ba rtlyd, ve drt yalarndaki bir kz ocuunun elinden tutuyordu." "Hizama gelince kk kza, eilerek, 'Ne yaptn, elindekini drdn m?' diye sordu. Kk kz, akn ve korku dolu gzlerle kadna bakt." "Kadn hibir ey demeden geri dnd, kznn elinden tutmaya devam ediyordu; yere baka baka yava yava geldii yolu geri gitmeye balad. Dikkatimi ekmiti, ben de 'acaba kk kz ne drd?' diyerek yere bakarak gitmeye baladm. "O sra arkadan gelen ve byk admlarla, biraz yaylanarak yryen on yedi, on sekiz yalarndaki bir delikanl bizi geti ve geer gemez yere eilerek yerden bir simit parasn ald, baslmayacak bir yere, yksekte duran allarn stne koydu, ve yoluna devam etti. "Kadn bunu grnce, 'hah' diye bir ses kartt, ve geri dnerek, gitmek istedii yne kk kzla beraber yrmeye balad." Durdum, Arif Bey'e baktm. Glmseyerek kafasn sallyordu. Ne olup bittiini kesinlikle anlamt. Bana, -Nimete baslmaz Hocam, diyerek durumu nasl algladn zetledi. 148 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Arif Bey, imdi benim size birka sorum var: Bir, bu gen, yani yerden ekmei alan allarn zerine koyan delikanl, etrafta hi kimse olmasa dahi, bunu yapar myd? -Yapard. Sadece o deil, o grmeyip almasa bile, gren bir bakas mutlaka alrd. -Ve bu davran bakalarna gsteri olsun diye, onlara caka satmak, veya onlar tarafndan takdir edilmek iin yaplmazd. 'Doru olduu iin' yaplrd. yle deil mi? -Evet. -Peki, bu kadn gittii yoldan geri dnp, o simidi arar myd? -Yani etrafta hi kimse olmasa dahi, kadn yine dnp, o simidi arar myd? Onu mu sormak istiyorsunuz? -Evet, onu sormak istiyorum. -Evet, arard, ve bunu yaparken de hibir zaman takdir, beeni, bakas ne der, diye yapmazd. inden yle geldii iin yapard. -Demek ki, bizim kltrmz iinde bym, pimi, sradan, sokaktaki vatandan nimete gz gre gre basmayacan syleyebiliriz. -Syleyebiliriz. -Bulumamza zamannda geleceinize olan gvenimi, vatandalarn nimete bile bile basmayaca konusunda da duyabilir miyim? -Duyabilirsiniz. -Siz deer verdiiniz eyleri gerekletirmek iin bulumaya sz verdiiniz zamanda gelirsiniz; yle deil mi? -Evet, yle!

-Sradan bir vatandamz da, deer verdii bir eyin ayak altnda inenmesini istemedii iin onu alr, ve ayak basmayacak bir yere koyar. Her iki rnekte de deer verilen bir eyin korunmas var. -Yani, deer verilen bir eyle de disiplin salanabilir; ille korkuyla olmak zorunda deil; onu mu sylemeye alyorsunuz? -Sylemekle kalmyor, gstermeye alyorum. -Ama Doan Bey, nimete baslmazn temelinde, gnah korkusu, cehenneme gitme korkusu yok mu? G 149 -Bence orijini itibariyle yle olabilir, ama, bugn birok insan, ekmee basmamay bir deer olarak grd iin ayak altna almaz. rnein, kendimi klasik anlamda bir dindar olarak grmem, hatta, gnah ve sevap iin yaptm herhangi bir eyi hatrlamyorum, ama, ekmee katiyyen basarnam. -Niin? -Sen basabilir misin? -Hayr, ben de basarnam. Ama, siz uzun yllar yurt dnda bulundunuz, belki bizim geleneksel kltrn etkisinden biraz kurtuldunuz; hl ekmee basamaynz merak ediyorum. -Nimete baslmaz, iir gibi gzel bir deer. Nimete baslmaz deerinin altnda neler gryorum, sana syleyeyim: yaama saygy gryorum. Biz ktlk ekmi, yoksulluun ne olduunu bilen bir toplumuz. Yaama sayg var. Emee sayg var. birliine sayg var. Doann retkenliine sayg var. A insanla empati var, onun alna sayg var. Nimete baslmaz, gzel bir deer, umarm bunu hibir zaman kaybetmeyiz. - Bu davrann altnda yatan deerleri, siz syleyince ben de grebiliyorum. Beni de duygulandryor, byle bir davran grmek. Ama, acaba bu davrann altnda, hl gnah korkusu var m diye dnyorum. -Peki, farz edelim ki, birisi farkna varmadan elindeki Trk bayran yere drd. Bayra yerde gren bir baka Trk, bu bayra sence yerden kaldrr m, yoksa, bana ne der, geer gider mi? -Kaldrr. -Korkusundan m kaldrr? -Yok, o bayrak onun iin nemli bir deeri, kendisinin de -yesi olduu bir ulusu temsil ediyor, onun iin kaldrr. -Tamam, o zaman. Benim de sana gstermek istediim u: insanlar korku nedeniyle deil, kendileri istedikleri iin, deerli bildikleri bir eyi korumak, yceltmek iin de davranta bulunurlar. Bunu kabul ediyor musunuz? -Bunu gayet tabii kabul ediyorum! Bir annenin ocuunu korumayla ilgili davranna bakn. Korktuu iin deil, ocuunu sevdii iin, ona deer verdii iin anne yle davranr. 1 50 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Demek ki, bir ortamda disiplini salamak iin ille de kiilerin korkmalar gerekmiyor. O ortamdaki davran dzenleyecek, paylalan deerlerin olmas da, o ortama disiplin getirebiliyor. -Evet, imdi anlyorum, bunun gle ilikisini. Gcn temelinde sadece korku yatmaz, deerlerden kaynaklanan g de vardr, demek istiyorsunuz. -Evet, yle demek istiyorum. Ve, deerlerden kaynaklanan g, insan ezmeyen, insan onurunu kltmeyen, aksine insan o-nurunu ycelten bir gtr. -Bunun sava olmayla ilikisini bir daha hatrlatr msnz, Doan Bey. -Savann yaamndaki g kayna korkudan gelmez. Sava kendini bir gelecee adamtr. Bu gelecek sava iin anlamldr ve bu gelecek baz temel deerler zerine kurulmutur. Bu gelecee ve bu gelecein zerine kurulmu olduu temel deerlere kendini adam olmak, savann g kaynan oluturur. -Siz byle syleyince, sizin dediklerinizi anlyorum, ama, bir yerde somutlatramyorum. Yani, siz konuurken baya heyecanlanyorum, hatta gzlerim dahi yaaryor. Ama, bu dedikleriniz n " , hayatta kendini nasl gsterir diye dVegerlerden nnce, aklma bir ey gelmiyor. kaynaklanan a', ., , , ..,,,, Jy -Yukarda sylediklerimi somtinsan ezmeyen, Atrmam istiyorsunuz. insan onurunu F kltmeyen, aksine -O zaman, szn yaamnz rnek mean onurunu . o- .. . , , alalm. Szn yaamnz rnek alrsak, ycelten bir gtr. yeteri kadar somutIam olur mu? Deerler zerine Kurulu Bir Gelecek Arif Bey biraz mahcup bir eda ile glmsedi. -ok iyi olur, Doan Bey. -Ne demitik, "Savann yaamndaki g kayna korkudan gelmez. Sava kendini bir gelecee adamtr. Bu gelecek, sava iin anlamldr ve bu gelecek baz temel deerler zerine kurulmutur. Bu gelecee ve bu gelecein zerine kurulmu olduu

G 151 temel deerlere kendini adam olmak, savann g kaynan oluturur." Byle demitik deil mi? _Evet Savann -Varsayalm ki, sava tutumu iinde yasamn a^ bir retmen olmaya karar verdiniz. Bu 3U kayna durumda bakas ne diyecek, kim takdir ekorkudan gelmez. decek, kim tekdir edecek diye deil, kendinizi bir gelecee adadnz iin retmenlik yapyor olacaksnz. Nasl bir gelecee adam olarak retmenlik yapmak istersiniz? -Nasl bir gelecee adam olarak retmenlik yapmak isterim? Bunu biraz aar msnz? -Gnlnzce retmenlik yapsanz, hi kimse engel olmasa, btn istediklerinizi yapabilseniz, abalarnzn sonunda retmen olarak neyi baarm olmak isterdiniz? -Gnlmde iki ey yatyor: Bunlardan biri kendi okutacam rencilerimle ilgili. rencilerimin gelierek olabileceklerinin en iyisini olmalarn isterdim. Onlarn ailelerinde bulamadklar geliim evkinin kaynan bende bulmalarn isterdim. Onlarn kanatlanp gklere umalarna olanak salamak isterdim. Gnlmden retmen olarak ilk geen bu. -kincisi ne? -kincisi de, kendi retmen meslektalarma bu istei, bu a-mac, bu cokuyu, adna ne derseniz deyin, bu duyguyu alamak isterdim. Onlarn da retmenliin ne kadar kutsal bir grev olduunu anlamalarn, ve kendi rencilerini gelitirmek iin kendilerini adamalarn isterdim. -Arif Bey, kendinizi adadnz gelecei bylece ifade etmi oldunuz: Dier meslektalarmla beraber, rencilerimizin potansiyellerini tmyle gelitirebilecekleri bir renme ortam yaratmak! Bu gelecek sizin iin anlaml m? -Hem de nasl! -Urunda mcadele edilecek, uralacak, abalanacak, gayret sarfedilecek bir gelecek mi? . -Kesinlikle. -Bu anlaml gelecein temelindeki baz deerleri syler misiniz? 1 52 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI Arif Bey, durdu, bana bakt, nne bakt, biraz dnd. -Aklma hibir deer gelmiyor! -Aslnda gl deerleri u anda yayorsunuz, ama, henz bilinciniz o deerleri gzlemeye alk deil. -u anda ok gl deerleri mi yayorum? -Evet! -Ama, ben farknda deilim? -Szn ettiimiz gelecek iin gayret sarfetmek, mcadele etmek gerektiini siz sylediniz, yle deil mi? -Evet, syledim. Gerekten de mcadele etmek gerekir. Kolay i deil. -Peki bu zor ii, bu zor gelecei niin yaratmak istiyorsunuz? Neden bu zor mcadeleyi gze alyorsunuz? Durdu, yzme bakt, gzlerinde sorular belirdi, sonra o sorularn cevabn kendisi bulmu gibi, bilmi bilmi bakt, daha sonra glmsedi, daha sonra gzleri sland. Ve sessizce nne bakt. Hi konumadm. Sessizce bekledim. Bir sre gzlerini kapatt. Gzlerinin kenarndan iki iri damla szld. Ban nne edi. Hafife konumaya balad. Onu zorlukla iitebiliyordum: -Bizim ocuklarmz da, gelimi lkelerdeki ocuklar gibi mutlu olmaya, gelimeye, Tanr'nn verdii akl kullanmaya layklar. Biz bykler onlar buduyor ve gelimelerini nlyoruz. ocuklar sevdiim iin, onlarn gelimesini istediim iin byle bir gelecee kendimi adyorum. -Bu sylediklerinizin altnda iki temel deer var: bir sevgi. Okyanus gibi, tm ocuklar iine alabilecek, bitmez tkenmez bir sevgi. -Sevgi bir deer midir? -Korku da bir deerdir, sevgi de bir deerdir. Siz sevgiyi bir deer olarak semi durumdasnz. -Korkuyu deer olarak seen olur mu? -Sizin meslekten biri, snf retmeni bir bayan, Gaziantep'te verdiim bir seminerden sonra yanma yaklat, konumam iin bana teekkr etti, ve burada konuulanlar keke tm retmenler G 153 duyabilseydi, diyerek zld bir olay anlatt. Kendisinin tand bir ilkokul retmeni bayan, mali durumlarnn iyi olduunu, kocasnn yeteri kadar para kazandn, kendisinin zevk iin retmenlik yaptn sylemi ve eklemi, "ocuklar dvmek, onlar korkutmak houma gidiyor." -ok ac bir durum bu.

-Evet, gerekten ac. Arif Bey, retmenlie gnln vermi, rencilerinin gelimesine kendini adam bir bayan retmen tanyorum. Kendisi imdi emeklilii yaklam deneyimli bir retmen. Geenlerde kendisiyle konuuyordum. Bana u ansn anlatt: retmenlie ilk baladm yllarda, okul mdrmzn ei hocahanmn retmenler odasna topallayarak girdiini grdm. Kalabalk odada birka retmen, "Hayrola hocahanm, gemi olsun!" dedik. Ayann parmaklarna iaret ederek, "nemli bir ey deil," dedi, ve devam etti, "bir renciyi dverken (daha dorusu tekmelerken, besbelli) ayam incittim, geer ..." Yreime haner saplanm gibi oldum. im boald adeta." -Maalesef Hocam, rencilerini dven retmenleri ben de tandm, kendi okulumda. Hatta daha acs, baz anababalar, bu tr hocalarn iyi hoca olduunu dnyorlar. -nk bu anababalarn ve retmenlerin paylatklar temel bir deer var. Bu deerin ne olduunu tahmin etmen zor olmasa gerek. -Korku mu? -Evet, anababa ve retmenler korkuyu bir deer olarak yaatmak istiyorlar. Bu anlamda, ocuklar dven retmenlerin ou, ocuun yararna, onun eitimi iin iyi bir ey yaptklarn sanyorlar. O nedenle bu retmenleri kt niyetli, ocuklarn zararn isteyen insanlar olarak damgalamak doru deil. -Yani, bu retmenlerin niyeti iyi, fakat ocuk nasl eitilir konusunda temel bir bilgi eksiklii var. Onu mu demek istiyorsunuz? -Evet, gerekten de onu demek istiyorum. Bu retmen arkadalarmza doru bilgiyi verince, onlarn davranlar da iyi ynde 3 Ansn paylaan bu deerli retmen, bu olayn otuz iki yl nce yer aldn, bu tr olaylara artk pek rastlamadn zellikle belirtti. 1 54 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI deiecektir. rnein, korkunun deil, sevginin gerekten gelitirdiini bildikleri anda, davranlar deiir. Sevgiyle rencilerine yaklaan retmenlerimizin says da fazla. Bunlardan biri sevgili ilkokul retmenim Muazzez Hanm. lkokula ilk baladm gn snfa gler yzl bir gen bayan retmen olarak girdi. Hepimizin adn rendi ve bize bir ark retti. "Aferin ocuklar, ne gzel sylediniz," dedi. Son dersten sonra eve koarak gittim, yolda cokuyla yle bardm hatrlyorum: "Ben okulumu seviyorum, ben okulumu seviyorum." Arif Bey bir sre sessiz kald. Konutuklarmz stnde dnd belli oluyordu. Daha sonra konumaya balad: -Sylediklerimin altnda iki temel deer olduunu sylemitiniz. Birincisinin sevgi olduunu anlyorum; ikincisi ne? -kincisi de geliim. Geliim kendine dnk olduu zaman kendini gelitirme olarak gerekleir; rencilerine v.e retmen arkadalarna dnk olduu zaman gelitirme olarak gerekleir. Sevgi ve geliim temeli zerine kurulmu bir gelecee kendinizi a-dam olduunuzu dnyor musunuz? -Evet, dnyorum. -O zaman, bu gelecek sizin g kaynanz oluturacak. Sizin gcnz kendinizi bu gelecee adam olmaktan kaynaklanacak. -Zorluklarla karlatm zaman, mcadele ederken, bu gelecei dnerek mcadelemi devam ettireceim! Bunu demek istiyorsunuz, deil mi? -Evet, bunu ve genel olarak hayatnza getireceiniz disiplini kastediyorum. -Hayatma getireceim disiplin mi? -Evet, bu gelecek sizin kitap okumanz disiplinli bir biimde salayacak. inize kendinizi yzde yz vermenizi salayacak. Arkadalarnzla ilikilerinizi ciddiye almanz salayacak. Yapabileceinizin en iyisini yapmaya zen gstermenizi salayacak. Bu dediklerimi yapabilmeniz iin yaamnzda disiplin olmas gerekir. -Anlyorum. Ve korku olmadan bu disiplini yaammda gerekletirebilirim. -Korkudan gelen disiplin, korku kayna yok olduu zaman kaybolur. Ama, kiinin kendi iinden gelen disiplin hi kaybolmaz; kii kendini o gelecee adad srece devam eder. G 155 korkudan gelen disiplin, korku kayna yok olduu zaman kaybolur. Ama, kiinin kendi iinden gelen disiplin hi kaybolmaz; kii kendini o gelecee adad srece devam eder. -Aklma bir soru geldi. imdiye kadar iki temel duygudan, heyecandan bahsettik: sevgi ve korku. Bunlarn dnda bir sr duygu var: inatlama, kin, intikam, yarma, kayg, hrs, ve benzeri. Bunlar da kiinin yaamnda g kayna olabilirler mi?

-Olabilirler. Ama, aslnda sylediiniz tm bu duygular kiinin egosundan, nesnel beninden kaynaklanan duygular. Ve bu o-lumsuz duygulara yakndan bakarsanz hepsinin temelinde 'korku' bulunduunu grrsnz. -natlamada korku nasl var? -Siz hi inatlatnz m? -Evet. Birok kez inatlatm. -natlatnz zaman, kazanmak istediiniz, hakl olmak istediiniz bir ey, bir konu vard mutlaka. -Evet, doru. -Ne zaman kendinizi 'mutlaka kazanmalym," 'mutlaka sahip olmalym" durumlarnda grrseniz bilin ki, kazanamamaktan, sahip olamamaktan korkan bir tarafnz var. Bu korku nedeniyle i-natlarsnz. Ayn eyi intikam ve kzgnlk gibi dier olumsuz duygular incelediinizde de grrsnz. imden biraz kalkp yrmek geldi. Garsona hesab dedik. Meydann bir ucuada kitaplarn yer aldn grdk, oraya doru yrmeye karar verdik. Belediyenin yaptrd kutu eklindeki tezghlar, ald zaman kapaklar kitaplarla doldurulabiliyor, kapannca byke bir sandk gibi oluyor. Yerdeki kularn okluu dikkatimizi ekti. Biraz ilerde yal bir erkek ingene ku yemi satyor, ve ondan yem satn alp kulara atmak isteyen ocuklar, ellerinde paralar, nemli bir i yapmann heyecan ile sralarn bekliyorlar. Bir ocuk, elinde ku yemi bekliyor. Arif Bey'e sordum, 'Bak," dedim, 'bu ocuk elindeki yemi atmyor; neden atmyor, bir fikrin var m?" Arif Bey, 'u an kulara yem atm birok kii var, ve kular o yemleri yemekle megul. ocuk kularn yemleri bitirip, kendi ataca yeme hazr olmasn bekliyor," dedi. 1 56 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Ben de durumu byle deerlendirmitim. ocuk att yemin kularn dikkatini ekmesini istiyordu. Ama, dier ocuklar aldklar yemi hemen gelip attklar iin, o bir trl istedii ortam yakalayamyordu. Ve elindeki yemi hi beklemeden bylesine 'dncesizce' atan dier ocuklara bozulmaya balyordu. Arif Bey'e, "Bu ocuun 'ortama getirdii bilincin' dierlerinden farkl olduunu syleyebiliriz, deil mi," diye gzlemimi syledim. Kafasn sallayarak benimle hemfikir olduunu belirtti. "Bu ocuk, salkl bir aileden geliyor, anas babas onu dinliyor, ve bu ocuk, u ellerindeki yemi hi dnmeden atan dier ocuklardan daha anlaml bir yaam oluturacak," dedim. Hayretle yzme bakt. "Nereden biliyorsunuz, Doan Bey?" diye sordu. "Arif Bey, bu ocuk imdi ortama getirdii bilin ynnden kendiyle, kularla, ve kendisi ile kular arasndaki iliki ile ilgili bir deer sergiliyor. Bu ocuun bilinci dierlerinden fersah fersah i-lerde. Bu bilin, ocuun getirdii potansiyelin gelimi olduunu gsteriyor. Demek ki, bu ocuun anababas, onu bonzai yapmak zere budamamlar. Konumular, daha da nemlisi o konutuu zaman dinlemiler. Bunu ak seik grebiliyorum. Siz bu sylediklerimi hayretle'dinliyorsunuz; nk siz bu ocuun davranna henz gren gzlerle bakamyorsunuz; sadece bakyorsunuz. lerde sizin iin de byle eyler apak grnmeye balayacak." Arif Bey, 'inallah," der gibi bir yz ifadesi ile glmseyerek bana bakyordu. Biraz daha yrdk. Aalarn altndaki tahta bant zerine oturmu iki gen kz ellerindeki hamburgerleri yerken, drt aylk bir yavru kedi hamburgerin kokusunu alarak onlara doru yrmeye balad. Kedinin kendilerine yaklamakta olduunu gren on yedi, on sekiz yalarndaki esmer kz korkuyla ayaa frlad ve, 'Ay bu kediyi alsnlar, ben korkuyorum," diyerek oradan uzaklamaya balad. br kz da korktuu iin, hamburger torbalarn yanlarna alarak cami ynnde hzla yrmeye baladlar. "Grdn m?" diye Arif Bey'e sordum. "Kediden korkuyorlar," dedi. "Bu tr rasyonel olmayan korkularn yaygn olduunu gzlyorum," dedim. G 157 Arif Bey, glerek, 'Toplumumuzda bu tr rasyonel olmayan eyler yaygn, Doan Bey," dedi. nce bir espri idi. Takdir ettiimi belirtircesine hafife omuzuna vurdum. Tr G Kzlardan boalan yere biz oturduk. Kediden korkmadmz iin rahat rahat konuabilirdik. -Angeles Arrien adnda bir dnr mitolojilerde g kavram zerinde bir aratrma yapm ve tip gten sz edildiini gzlemi: Kiiliin gc, iletiimin gc, ve kendini adadn gelecekten kaynaklanan g . "Kiiliin gc insanlarn iinde bulunduklar ortamda kendilerini nasl var ettikleriyle ilgili. "Kimisi bak ve duruuyla sinik, ezik bir varolu sergiler. "Kimisi bak ve duruuyla dierlerini ezen, rahatsz eden bir varolu sergiler. "Kimisi de, ortamda bulunduunu yle bir ifade eder ki, bu i-fade edi iinde herkesi deerli ve onurlu klan bir varolu sergiler. Arif Bey, bir ey sylemek istercesine nefes ald. Sustum.

-Doan Bey, ben snfa girdiim zaman, imdi sylediiniz gibi olmak istiyorum. Hi azm amadan, srf benim orada varoluum, rencilerimi onurlu ve deerli klmal. -Bu olacak Arif Bey. Bunu grebiliyorum. Siz de biliyorsunuz, yle insanlar vardr ki, daha azlarn amadan, insanlar onun nemli ve deerli bir insan olduunu sezerler. Bu g kiinin kiisel btnlk iinde olmasndan kaynaklanr. Kiisel btnl yksek olan insann bak, oturuu, duruu kendine zg bir gc ifade eder. Ve bu insan bak ile, sz ile, varl ile evresindeki dier insanlar deerli klar, onurlu klar. Rick Fields'in derledii The Awakened Warrior (Farknda Olan Sava) kitabndan, s. 109-112. 1 58 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Doan Bey, kiisel btnlk iinde olan insann zamanla o-luturaca varoluta bu g doal olarak m geliir? -Evet, zaten siz bunun daha nce farkna varmtnz. 'nsann ancak kiisel btnl kadar gc vardr," szn siz kullanmtnz. -Evet. Kiisel btnl yksek olan insann bak, oturuu, duruu kendine zg bir gc ifade eder. -Dier g trlerinde de ayn eyi gzleyeceksiniz. Kiisel btnlk kiinin gcnn kaynadr. -Dier gleri de aklayacak msnz? -Evet. letiim gc kiinin kime, neyi, ne zaman, nasl syleyeceini bilmesinden kaynaklanr. Bu da kiinin ortama getirdii bilinle ilgilidir. "Kiinin kime, neyi, ne zaman nasl syleyeceini bilmesi kolay kolay ve hemen baarlacak bir hadise deildir. -Bunlar teker teker ele alabilir miyiz? -Olur, alalm. 'Kime' sorusuna cevap verebilmesi iin kiinin ortamdaki insanlar alglayabilecek zihin berraklna sahip olmas gerekir; yani bir anlamda nesnel beni, egosu ile deil, gzlemleyen bilinci ile ortam gzlemlemelidir. "'Neyi,' sorusuna cevap verebilmesi iin kiinin kendi niyetini, isteklerini, vizyonunu, deerlerini gzleyebilmesi, farknda olmas gerekir. '"Ne zaman,' sorusuna cevap verebilmesi iin byk resmin bilincinde olmas gerekir. Byk resmin bilincinde olu, ne neden nce, ve ne neden sonra gelir bilgisini beraberinde getirir. "'Nasl,' sorusunun cevabn verebilmesi iin yukarda saydmz 'kime,' 'neyi,' 'ne zaman,' sorularnn cevabn bulmu olmas gerekir. "Ama, en nemlisi, kiinin syledii eyleri sadece aznn m, yoksa varoluunun mu sylediidir. En nemli mesaj insann kendisidir. "O nedenle bu gcn de altnda kiisel btnlk yatar. Bir bilge kii, 'Kim olduun o kadar baryor ki, ne dediini duyamyorum," szn bu gerei ifade etmek iin sylemitir. "Kim olduun o kadar baryor ki, ne dediini duyamyorum." G 159 En nemli mesaj insann kendisidir Arif Bey, eliyle konumam kesmek istercesine bir iaret yapt. Ufak el antasndan bir kalem ve kt kard, ve: -Doan Bey, rica etsem biraz yavalar msnz? nemli farknda!klar zerinde konuuyorsunuz, birka not almak istiyorum. zellikle, u cmleniz beni etkiledi: En nemli mesaj insann kendisidir. Bunun zerinde dnmek istiyorum. Neden sava olmam gerektiini bu cmle bana kantlad. -Nasl Arif Bey? Yani bu cmle sizin sava olmanz gerektiini nasl aklad? -imdi birisi, 'Niin sava bir retmen olmak istiyorsun,' diye bana sorsa, ona 'nk en nemli mesaj insann kendisidir. Onun iin sava bir retmen olmak istiyorum,' derim. -Anlyorum. Siz gerek gcn kaynan kefettiniz! Sonra durdum, yzmde bir glmsemeyle, 'Bu noktadan sonra isterseniz bulumayabiliriz. Bunu kefettikten sonra, gerisini kendiniz kefedebilirsiniz,' dedim. Arif Bey, aka yaptmn bilincinde, "Olur mu, Hocam, daha yaplacak ok keifler olduunu seziyorum; bu frsat kolay kolay karmam," dedi. Kaldm yerden konuyu gelitirmeye devam ettim. "Kendini adadn gelecekten kaynaklanan g iin daha nce sizin kendinizi adadnz gelecei rnek verebiliriz. 'Gnlmde iki ey yatyor,' demitiniz; 'Bunlardan

biri rencilerimin gelierek olabileceklerinin en iyisini olmalarn; onlarn ailelerinde bulamadklar geliim isteini bende bulmalarn; saladm olanaklarla onlarn kanatlanp gklere umalarn isterdim,' demitiniz. "Gnlnzde yatan ikinci eyin de, tm retmen arkadalarnzn rencilerine sizin gibi bakmalarn salamak olduunu sylemitiniz. Arif Bey, 'doru sylyorsunuz,' anlamnda ban sallad. Kedi yavrusu tam karmza geerek, gneli bir yere uzand, ve karnn gnee verdi. Konumama devam ettim: -Gnl vermi olduunuz bu iki amaca ne kadar inanyor ve onunla kiisel btnlk iinde yayorsanz, sizin o kadar gcnz 1 60 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI olacaktr. Bu g sorumluluk duygusu iinde gstereceiniz eylemden kaynaklanr. Dnyaya damgasn vurmu olaanst liderlerin en byk g kayna buradan gelir. Atatrk'n hayatn ve yaptklarn ayrntl olarak incelerseniz, onun Trkiye Cumhuriyeti geleceine hayatn adadn grrsnz. Yapt her ey bu gelecekle btnlk iindeydi. Bu sayede yklm, hasta bir toplumdan, dipdiri, onurlu, gururlu, baarl, cokulu yepyeni bir ulus yaratt. Eer incelerseniz Gandhi'nin baarlarnn altnda da kendini adad gelecein gcn grrsnz. Arif Bey, aklamalarm dinledikten sonra, "Sava bu g kaynana da sahip biri, anladm kadaryla," dedi. "Doal o-larak yle," diye cevap verdim. Ve devam ettim: -Savann gc dediimiz zaman bu gc birlikte alglyoruz. Sava karakteriyle kaya gibi salam, dipdiri bir btnlk iindedir. Gzlemleyen bilince ulat iin iletiim ortamn ve kendi i dnyasn tm ayrntlaryla alglayabilir. Gnln ve kafasn bir gelecee adamtr ve tm hayatn bu gelecee odaklamtr. -imdi daha nce konutuumuz, neye 'evet,' neye 'hayr' deme farkndaln daha iyi anlyorum. -Sava neye 'evet,' neye 'hayr' dediinin bilincindedir. Bunu mu kastediyorsunuz. -Evet. -'Evet,' ve 'hayr'lan konusunda savann kafas prl prl ve tertemizdir. Arif Bey, kitaplara yle bir gz atmak istediini syledi. Ben de, karnm biraz ackmaya balad iin, kitaplara baktktan sonra bir eyler yemeyi teklif ettim. Kitaplara teker teker ilgi ile baktktan sonra, karnnn acktn syleyen Arif Bey'i ara sokaklara ynlendirdim. Ben frnlanm patates yemek istiyordum, Arif Bey ise drm tercih etti. kimiz de istediimiz yiyecekleri ve iecekleri aldk. Yine denize nazr bir a-acn altndaki banka oturduk, bir yandan yemeklerimizi yerken bir yandan da sohbetimize devam ettik. G konusunun felsefi boyutlar olduunu syledim. "Arif Bey, g konusunun felsefi boyutlar hakknda konumak ister misiniz?" Arka tarafmzda, ay bahesinde, bir masada uzun kollu gmleinin kollarn svam, yirmi-yirmi bir yalarnda iki delikanl oturuyor. T G 161 Birbirleriyle konumuyorlar, durgunlar, mutsuz bir yz ifadeleri var, etrafn pek farknda deilmi gibiler, ask suratla bir bolua bakyorlar, sklm gibiler. 'Erkek dediin byle bir yz ifadesiyle, byle oturur. Karlar gibi lak lak edip, srtacak deiller ya.' Sanki bu iki gen kendi doal ortamlarnda deillermi gibi hissettim. Belki onlar da kendi doal ortamlarnda hissetmedikleri iin durgunlar ve yzleri ask. Arif Bey'e gsterdim delikanllar. Bu tr ask yzlere ok a-ina olduunu syledi. "Bu insanlar u an kendilerinin ask suratl olduklarnn farknda deiller, Doan Bey," dedi. "Bu yz ifadesi onlar iin her zamanki gnlk yz ifadesi." Gcn Felsefi Temelleri Arif Bey'in konumuza bir an nce dnmek ister bir hali vard. G farkndalnn felsefi boyutlar hakknda konumaya baladk. -G konusunun bir de felsefi boyutu var. Sofist diye adlandrlan filozoflardan biri, Thrasymachus, sosyal dzenin doas hakknda unu syler: "En gl kiiler sosyal dzeni belirleyen kiilerdir." Sosyal dzeni belirleyen bu gl kiiler genellikle toplumun karn dnen insanlar deildir. Ben bu cmleleri sylerken Arif Bey, ban sallyordu. Onun da filozof gibi dnd bylece belli oluyordu. Arif Bey'in tavrn bilmenin rahatl iinde, konumama devam ettim. -Thrasymachus bu nedenle adalet hakknda unu syler: "A-dalet dediimiz, gl olann menfaatinden baka bir ey deildir." Yani gl olan, adaletin ne olduunu belirler, demektedir. -ki bin yl nce bunlar dnp sylemi bu insanlar; akl a-lacak gibi deil.

-Evet, felsefe tarihini almak, bu ynden gerekten zihin ac bir sre. Konumuza devam edersek, unu syleyebiliriz: Thrasy-machus'un bu bak tarz ok etkileyici. Sizin de beni dinlerken banz sallaynzdan bunu anlyorum. Hem etkileyici hem de baya rahatsz edici. Kurallar yapanlar gllerdir ve kendi karlarn koruyacak kurallar yapmlardr; gsz olanlarn karlarn bu kurallar korumaz. Bu fikirler baya rahatsz edici fikirler. 1 62 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Hocam, Marx'in da syledii bu deil mi? -Marx'in getirdii sistem alt yap ve st yap gibi daha baka birok boyutu da kapsyor. Ama, glnn srekli ynettii ve kimin hakl olduunu belirledii konusunda, sanrm Thrasymac-hus'la hemfikir. "Gszler kural yapacak gleri olmad iin kendi karlarn koruyacak olana bulamazlar. Bu ekilde bir kenara itilmiler, eer gl olmak istiyorlarsa, mevcut kurallar inemek zorunda kalrlar. Thrasymachus'a gre, 'hakkaniyet' diye bir ey yoktur. Hakkaniyet glnn menfaatlerini koruyan duruma verilen isimdir. Kimin sylediini bilmiyorum, ama, 'Hak glnndr,' veya, 'Gl olan hakldr,' diye bir sz vardr. Bu Thrasymachus'un dncesini temsil ediyor. "Thrasymachus, hakkaniyet kavramnn halk arasnda gl bir kavram olarak sregittiini syler. nk insanlar bir dzen isterler, belirginlik isterler. Ve hakkaniyet kavram nesilden nesile aktarlrken glnn karn korumak zere ina edilmi olduu unutulur, farkna varlmadan yeni nesillere bu kavram olduu gibi retilir. -Yeniden merak ettim. Bu dnceler ka yllarnda yazlm, konuulmu, dnlm Doan Bey? -Bundan 2500 yl kadar nce! -ok etkileyici. Mthi bir ey! imdi yaayan insanlarn ounun hi dnmedii konulan dnmler, irdelemiler. Peki, Thrasymachus'a gre zm nerede? Yani, toplumlar glnn ynlendirimi iinde olmann tesinde baka bir ansa sahip mi? -Thrasymachus'a gre zm bireyin bilinlenmesinde. Bilinlenmi bireylerin says oaldka, toplum daha bilinli alglayp, dnp, daha bilinli davranmaya balar. -Eer sizi doru anlyorsam, bugn ayn eyi siz sylyorsunuz. Bireyin bilinci donannca, zenginleince, onun alglamas deiir. Alglamas zenginleen insan otomat olarak davranmaktan vazgeer, daha ok ynl dnmeye balar. Daha ok ynl dnnce, davranlarn daha gelimi bir planlama iinde gerekletirir. Bireyin bilincinin donatlmasnn onun alglamasn deitireceini, bireyin alglamasnn deimesinin onun dnn i G 163 Bilinlenmi bireylerin says oaldka, toplum daha bilinli alglayp, dnp, daha bilinli davranmaya balar. deitireceini, bireyin dncesinin deimesinin de onun eylemini deitireceini sylyorsunuz. -Evet, yle diyorum. Ve bunlar sylerken, Thrasymachus'a dair hibir ey bilmiyordum. Ama, herhalde akln yolu birdir, dedikleri olay bu. Dnce sistemim iinde sava kavramnn gelimesi ve sava bireyin neminin artmas, dier dnrlerle tantka oldu. rnein, Makyavelli'yi aln. "Niccolo Machiavelli (talyanca yazl byle) bir talyan filozofu. Siyaset zerine dnp yazmay yelemi. "talya karklk iinde iken cumhuriyeti bir hkmeti desteklemi, ve bu hkmet, talya'nn zengin ve gl ailesi Medici'leri i bandan uzaklatrm. Bir sre sonra Medici ailesi yine iktidar ele geirince Makyavelli'yi yakalatm, hapse attrm ve orada onun biraz cann yakmlar. "Hapisten knca, yine politikaya girmek istemi, ama, imdi akl bana gelmi biri olarak, nce Medici'lerle arasn dzeltmek istemi. Bunu da Prens adl bir kitap yazarak yapmak istemi. Bu kitapta ileri srlen fikirler bir dn sistemi olarak isim alm ve ad da Makyavelcilik olmu. Ali Pskllolu'nun 'Arkada' szl Makyavelcilii yle tanmlar: 'Siyasada, devlet ynetiminde amaca ulamak iin, treye, ahlaka aykr da olsa, her trl arac, yolu kullarma temeline dayanan siyasal reti. -Evet, Makyavelciligin ne olduunu daha nce ben de duymutum. 'Ama arac mubah5 klar' o dncenin rettii bir sz, yle deil mi? 5 'Mubah" kelimesi, Ali Pskllolu'nun Arkada Trke Szlk'te yle aklanyor: mubah [muba:h] s. Ar. 1 yaplmasnda din ynnden herhangi bir saknca bulunmayan. 2 mec. yaplmasnda saknca grlmeyen.

Okurlarma kapsaml bir Trke szle sahip olmalarn salk veririm. Kelime haznelerini gelitirmeye nem veren okurlarma Osmanlca'dan Trke'ye szlk kadar, Yeni Trke karlklar ieren szlkte yararl olur dncesindeyim. 164 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Evet. Grdn gibi bu dnce iinde gcn alglan ve kullanl, savann gc alglay ve kullanndan farkl olacaktr. -Evet, grebiliyorum. Makyavelcilik iinde ama iin herkes ve her ey ara olabilir. -Halbuki, sava yle bir ama yaratmal ki, o amacn yaratlmas iin yaplacak abalarn ierii, biimi, tutumu, amacn kendisiyle ahenk iinde olmal. Sen yle bir yol tutmalsn ki, rencilerine ve retmen arkadalarna o eitim ve geliim olanaklarn yaratrken srekli 'sevgi' ve 'geliim' deerleriyle ahenk iinde olmalsn. Bu, savann yolu. Makyavelli sana derdi ki, 'gerekiyorsa yalan syle, gerekiyorsa onlarn cann act, zorla, it, gerekiyorsa cezalandr; amacn gerekletirmek iin her eylemde bulunabilir, her eyi syleyebilirsin.' -Bu dedikleriniz bana pazarlama alannda alan iki arkadamn tartmasn hatrlatt. Veli ve Namk adndaki arkadalarm iki ayr irkette sat eleman olarak alyordu. Veli, tamamiyle Makyavelci bir tutum iinde, mal satmak iin her eyin mubah olduunu sylyordu. Namk ise, mal satmann bir balang olduunu, nemli olann o mteriyi srekli memnun edebilecek bir i-liki iinde olmak gerektiini sylyordu. "Yalan zerine kurulan iliki salkl bir biimde devam edemez," diyor, ve nemli olann mal satmaktan ziyade mterinin gereksinmesinin onun istedii ekilde karlanmas olduunu dile getiriyordu. "Veli, 'mterinin azndan girip burnundan kmadka, mteri kolay kolay karar verip, senin maln almaz,' tezini savunuyordu. Sizce hangisi haklyd, Doan Bey? -Bu, bile bile lades gibi bir soru. Benim nasl dndm biliyorsun. nemli olan u sorunun cevab: Uzun vadede hangisi daha baarl oldu? -u anda Veli, yeni i aryor, eski irketiyle aras bozuldu. Namk, sat eleman olarak girdii blmn direktr oldu ve irkete yeni giren elemanlar eitmek ve yetitirmek grevini de ona verdiler. Uzun vadeli ilikilerde Makyavelcilik hibir zaman, ama, hibir zaman, olumlu bir sonu douramaz. G 165 -Arif Bey, burada ksa vadeli ilikilerle uzun vadeli ilikileri ayrt etmek gerekir. Uzun vadeli ilikilerde Makyavelcilik hibir zaman, ama, hibir zaman, olumlu bir sonu douramaz. -Hocam, ok emin konutunuz. -Evet. Size unu soraym: birinin sizi ara olarak kullandnn farkna varsanz, o insana gvenebilir misiniz? i .. -Hayr. nsanlarn birbirine ..V,. , -insanlarn birbirine gvenmeguvenmedg yerde, .... , . , B, d yerde, olumlu sonu alnamaz. olumlu sonu alnamaz. Bu kadar sade ye basjt -Doru. -Gle ilgili yazm olanlardan biri de ngiliz filozofu Thomas Hobbes'tur. Leviathan adl kitabnda Hobbes toplumu, leviathan adn verdii byk bir canavara benzetir. Bu canavarn ne yapaca belli olmuyor, ve canavar her an tehlikeli olabilir. Bu tr bir canavara benzeyen toplumun denetim altna alnabilmesi ve dzenin oluabilmesi iin kraln gcnn mutlak olmas gerekir. Kral, gaddar ve zalim de olsa, toplumun selameti bakmndan ona mutlak i-taat gereklidir. Aksi halde birbirinin grtlana sarlm, srekli hrszlk yapan, alan, rpan, birbirinin malna, canna, namusuna gz dikmi insanlar gruhu ortaya kar. Hatta kral ynettii zaman bile insanlar birbirini yemeye, paralamaya devam eder. -Bu dnce, devlet vatanda ilikisinde, devletin vatandaa teba olarak bakmasnn temelinde yer alyor, olmal. -Evet. Hobbes sanki gaddar olmayan yneticinin iyi ynetici olamayacan sylyor. Bylece, etin Altan'n Osmanl tarihi ile ilgili dile getirdii eletirileri cevaplam oluyor. -Bunu biraz aar msnz, Doan Bey? antamdan etin Altan'n Tarihin Saklanan Yz kitabn kardm, sayfa 177'den okumaya baladm: Prof. smail Hakk Uzunarl, II. Mehmet'in nc kez padiah oluunu da yle anlatyor:

"II. Mehmet, 18 ubat 1451'de Edirne'de nc defa hkmdar olduu zaman ya on dokuzla yirmi arasnda idi. Sultan Murat ld zaman Mehmet'ten baka sfendiyar Bey'in torunu olan hareminden-Hatice Sultan- henz st emen Ahmet adnda bir ocuu olmutu... 1 66 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI ...Acele Edirne'ye gelen yeni hkmdarn emri ve teaml mucibince bu ocuu bodurdu...' Uzunarl gibi ciddi bir bilim adam bile, II. Mehmet'in emzikteki kardeini hemen ldrtmesini, "eilim gereince' trnden bir kaydrmayla hafifletmeye alyor... Hangi teaml mucibince? Fatih, o nl yasasn bu olaydan yirmi yedi yl sonra kaleme alacakt ve emzikteki kardei Ahmet'i ldrterek de 'teaml' kendi balatyordu. smail Hami Danimend ise ayn olay yle anlatyor: "Kck Ahmet, ikinci Murat'n henz kundakta bulunduu rivayet edilen en kk oludur. Fatih. Manisa'dan Edirne'ye gelir gelmez, mstakbel bir saltanat mddeisi sayd bu kk kardeini bodurtup tabutunu babasnn cenazesiyle beraber Bursa'ya gndermitir. Osmanl tarihindeki amca, evlat ve karde katillii ananesine ait vakalar iin Osman Gazi, I. Murat, Savc Bey, I. Beyazt olaylarna baknz. Fatih devrinden itibaren bu siyasi idamlar, kanuni bir mahiyet alm ve ehzadelerin saltanat muharebelerine mani olmak iin Kanunname-i Al-i Osman'a yle bir madde konmutur: "Ve her kimesneye evladumdan saltanat myesser ola, karndalarn nizam- lem iin katlitmek mnasibdr: ekser-i ulema tecviz etmitir; onunla amil olalar.' *** Fatih'in ilk rneini de vererek koyduu nl karde ldrme maddesi bu ite... -Doan Hocam, burada hem Hobbes var, hem de Makyavelli. .-Haklsn. lgin yan ne biliyor musun? Thomas Hobbes 1588-1679 arasnda yaam bir ngiliz dnrdr. ngiltere'de 1215'te Magna Carta Libertatum yasas oluturulmutu. zin verirsen, etin Altan'n bu konuda yazdklarn da, seninle paylamak istiyorum. Tarihin Saklanan Yz kitabnn 186. Sayfasndan okuyorum: "Burada zc olan nedir bilir misiniz? Kii hak ve zgrlkleri daha 1215'te, yani Osmanl Devle-ti'nin kurulmasndan seksen be yl nce ngiltere'de 'Magna Carta Libertatum' yasasyla gvence altna alnmt. O temel yasada yle deniyordu: I G 167 Madde 39. Hibir zgr kii, kendi denklerinin hukuken geerli bir hkm ya da lke yasalarnn gerektirdii durumlar dnda tutuklanamaz, hapse atlamaz, mallarndan ve yasal haklarndan yoksun braklamaz, srgne gnderilemez ya da hibir biimde zarara uratlamaz; biz (kral olarak) ona saldrmayacamz gibi, kimseyi de zerine saldrtmayacaz. Ve II. Sultan Mehmet, "Magna Carta'dan 262 yl sonra, 1477-1480 arasnda, padiah olan ehzadenin kardelerini ldrebilecei ilkesini getiriyordu. *** -Bunlar zerinde yeteri kadar dndmz sanmyorum, Doan Bey. Halbuki bunlar Cumhuriyet'e inanm insanlarn bilmesi gereken, zerinde dnlmesi gereken, yarglamadan deerlendirerek akla kavumas gereken konular. etin Altan byle bir alma ile nemli bir adm atm oluyor. -Arif Bey, etin Altan bu kitabnda 'tarih bilincinden' uzun uzadya sz eder. Ve bizde tarih bilincinin olumamasndan yaknr. Kendisine teekkr borlu olduumuzu dnyorum. Ve kendisinin bir sava tutumu iinde, srf gereklere olan saygsndan dolay bu kitab yazdn dnyorum. Ama, zerinde konutuumuz esas konuyu gz ard etmeyelim. G kavram zerinde konuuyoruz, ve Hobbes da kral, 'toplumun byk karn korumak iin, zalimce grnen kararlar alabilir ve uygulayabilir' diyor. Bu konuda s, -Yanl da onun iin! -Yok yle ey. 'Yanl da onun i-in,' siz ne diyorsunuz? -Yanl diyorum. -Niin? gelimek isteyen bir insan tatmin eden bir cevap olamaz. -Niin, Doan Bey? -Alglama kiiye zg ve dinamiktir de onun iin. imdi siz u anda geliigzel sokaktan geenleri durdurun ve deyin ki, size bir sorum var: Osmanl Devleti'nin yksek menfaatleri gerei, sultan olan ehzadenin dier kardelerini bodurmas, sizce doru bir davran myd, yoksa yanl bir davran m? Sana kalbm basarm ki, byk bir ounluk 'doru bir davrant,' diyecektir. ounluun doru demesi, benim bunu yanl grmemi etkilemez. 168 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Muhtemelen haklsnz. -O zaman sorumu yineliyorum: Bu konuda siz ne diyorsunuz?

-ounluun doru demesi, benim bunu yanl grmemi etkilemez. u anda neden yanl olduunu entelektel dzeyde a-klayacak durumda deilim; bunu kabul ediyorum, ama iktidara geenin kardelerini ldrtmesi bana hl yanl geliyor, hem de ok yanl geliyor. -Hah imdi drst bir dnr oldunuz. imdi renci tutumu iinde bir dnr oldunuz. -Peki Doan Bey, sizce bu yanl m, doru mu? -Yanl veya doru biiminde cevaplama yerine, byle bir ynetim felsefesi nasl bir ynetim bilinci, ve nasl bir toplum oluturur, nasl bir gelecek yaratr? Bunun zerinde durmalyz, derim. -Peki yle soraym: Hobbes'un yaklam iinde nasl bir ynetim bilinci oluur? -Bunun cevabn da etin Altan kitabnda vermi. Sayfa 37'den okuyorum: ""Bizim Osmanl mparatorluu'nun tarihi, peri padiahlarnn yklerine benzeyen, stnde pembe hayaller kurulabilecek bir tarih deil... Tut ki Yavuz Sultan Selim Han'n vezir-i azamisin, her dem bann stnde bir cellat glgesi.. Tut ki Sultan II. Beyazt Han'n ehzadesisin, sakaln beyaza boyatp kafana bir kee klah geirerek sarayn arka kapsndan tysen ve bir maaraya saklansan bile, boynunu cellat kemendinden kurtarma olanan yok... Fatih Sultan Mehmet Han bile olsan, kendi ecelinle mi ldn yoksa ellini henz gemiken zehirlenip de mi ldrldn hep bilinmez kalacak... Byk bir imparatorluk, ama hi kimsenin can gvenliinin bulunmad bir imparatorluk; ne vezir-i azamlarn, ne ehzadelerin, ne de hnkrlarn... Ve bitmez tkenmez iktidar kavgalar... Hem de ne kanl kavgalar, ne karanlk kavgalar, ne kaypak kavgalar... -Byle bir ynetim bilinci oluur. Hi kimsenin kendini gvende hissetmedii, srekli herkesten phe ettii, her an arkadan I G 169 birinin hanerleyebilecei bir ynetim ortam. Bunu istiyorsan, gerekten bu ynetim bilinci sana bunu salar. 'Doru' ve 'yan-l'tan ziyade, kendini adadn gelecek nasl bir gelecek, o gelecee hizmet eden ne, onu sormak gerek. -Gven dolu bir ynetim istiyorsam, o zaman, bu yanl. -Evet. Hobbes ve Makyavelli'nin bugnk anlamda tanmladmz demokratik ynetim ortamn oluturamaz. Bu anlamda sizin 'yanl' tanmnza katlyorum. -Evet, Doan Bey, sizin ne demek istediinizi anlyorum. Bilinti olarak, sorunlar grp, sonularnn farknda olarak konumam istiyorsunuz. -Bunu grp, kabul ettiiniz iin teekkr ederim Arif Bey. kimiz de bir sre sustuk. Aklma, nereden, nasl geldi bilmiyorum, gln bir hayal geldi. Biraz daha dndkten sonra glerek ona anlatmaya baladm. -imdi burada aramzda oluan hogrl konuma biimini keke televizyona kan panel yeleri arasnda da grebilsek. -Keke! -Onlar kendi aralarnda ayn anda konuup, birbirlerini dinlemezken, benim kafamda hangi resim canlanyor biliyor musunuz? -Hayr, hangi resim canlanyor? -Paneldeki herkesi grnlerine en uygun kpek cinsi olarak grmeye balyorum ve hepsi ayn anda havlamaya balyor. -Hocam bu gln. -Hi sra ile havlayan kpekler grdnz m? Biri havlyor, br bekliyor, onun havlamasn dinliyor, ve ilki havlamasn bitirdikten sonra, ikinci kpek havlamaya balyor ve ilk kpek sayg ile ikinci kpein havlamasn kesmiyor. -Gerekten gln. -Anlayamadm bir konu da bu tr havlayanlar dinleyenler kim? -Belki onlar seyredenler de, tv ekranna kar havlyorlardr! -Bakn bunu sevdim. Programc yle tantyor programn: "Sevgili izleyiciler bu akamki programmzda panel yelerimiz en iyi havlayanlardan oluuyor. Sizin de ekran banda bu havlamalara 1 70 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI katlmaktan zevk alacanz biliyoruz, lkenin en iyi havlayanlar programna ho geldiniz!..' evreye yle bir baktm, ask suratl delikanllar gitmiti. Deminki kediyi yakalamak isteyen kk bir kz ocuu onun peinden kouyordu. Annesinin, "seni srr yaklama," dediini duydum. ocuk znk diye durdu.

Arifle birbirimize baktk. ocuun korkularna dayal bir eitim ve retim tm muhteemlii ile imdi gzmzn nnde iliyordu. Bu eitimin sonularn da , drt aylk bir kedi yavrusundan kaan gen kzlarn davranlarnda biraz nce grmtk. Yreim szlad. Anne, ocuuna yapt bu ktln hi farknda olmadan, 'cenneti ayaklarnn altna almay hak etmi biri olarak,' ocuk yetitirmeye devam edecekti. Yanl syledim, ocuk yetitirme deil, 'ocuunu budayarak bodurlatrmaya' devam edecekti. Arif Bey, neyi gzlediimi, ne dndm biliyordu, nk gzlemlerimi ve bana dndrdklerini srekli onunla paylayordum. Gcn felsefi boyutlarna geri dndm: -Belki de en etkili post modern filozof Fransz Michel Foucault. O, 'yapsalclk' dediimiz dil ve bilgi arasndaki yapsal iliki ile ilgilenmi, daha sonra g konusunda dncelerini dile getirmitir. Kendisi hem tarihi hem de filozoftu. Kendi almasn 'bilgi arkeolojisi' olarak isimlendirmitir. Eski yazl eserleri inceleyerek, tarihte bilginin nasl yaplandn incelemitir. "Dil ve gerek arasndaki ilikiyi deiik devrelerde incelemi ve bu ilikinin aktan deil, rtk olarak, varsaym olarak var olduunu grmtr. Rnesans devrinde gerein kelimelerin iinde sakl olduu dnlmtr. Daha sonra 17. Yzyl'da insanlar kelimelerin kendisinin gerei saklamad, fakat geree iaret ettiini dnmeye balamlardr. "Foucault dnce yapsnn insan zihninin yapsn yanstmadn ifade eder. Bunu sylerken, Antropolog Claude Levi Strauss gibi, insann bir dnce yaps olduunu, ve bu dnce yapsnn toplumun mitolojisinde kendini yansttn savunanlar muhatap almtr. Foucault yle dnenlerin olduunu bilir, ama onlarn yanldn syler. G 171 "Foucault insann dnce yapsnn toplumdaki g ilikilerini yansttn syler. "Bilginin olduu her yerde, gcn kendini gsterme abas iinde olduunu grrsnz. Bilginin getirdii gcn bask altna alc bir taraf vardr; insanlar belirli bir ynde davranmaya ynlendirir," der. "Foucault, beeri bilimlerin Rnesans ve Aydnlanma devrinde baz bilgileri 'doru,' bazlarn 'yanl,' diye etiketleyerek dnyay denetlemeye ynelik bir aba iine girdiini sylemitir. Gl olan bilgiyi retiyor. Gl olan hangi bilginin doru, hangi bilginin yanl olduunu belirleyerek, kimi bilgilerin kabuln, kimi bilgilerin reddedilmesini salyor. Bylece g, bilgi aracl ile insanlarn dnce ve davranlarn denetliyor. -Burada Foucault'un szn ettii g, Marx'in, Hegel'in szn ettii g m? -Hegel ve Marx hangi gten sz ettiklerini ak seik ifade etmilerdir. Ama, Foucault, daha genel, toplumun tmn denetleyen, ama varln ak seik grmediimiz kltrel bir gten sz ediyor. -Doan Bey, Hegel ve Marx'i da tartma konusu yapacak myz? -Onlar, deiim konusunu ilerken ele almak istiyordum. -Tabii. Sadece merak etmitim. -Foucault, bilginin insann davranlarn nasl denetlediini Avrupa'daki Aydnlanma dneminden bir rnekle anlatr. "Aydnlanma dnemi bir yandan insann akln ve zgrln birinci plana kartt, dier yandan, bu devrede 'deli' dedikleri insanlar 'akl hastaneleri'ne kapamaya baladlar. Akl ve zgrlk nemli deerlerdi, ama, eer birileri doktorlarn, filozoflarn, bilim adamlarnn 'akl' ve 'zgrlk' tanmlarna uymuyorsa, bu kiiyi kurumlara kapamaya ve hapse atmaya baladlar. Bylece a-kl hastanesine atlanlar, darda kalanlara, akln ve zgrln ne kadar nemli olduunu belirtmek zere gsterilmeye balandlar. "Kimseyi akl hastanesine koymazsan, akln, mantn ve zgrln bir anlam olmayacakt; nk bu kavramlar, yoklukla-ryla karlatrlarak anlam kazanrlar. nsanlar kendilerini ztla-ryla karlatrarak tanmlarlar; tabii kendilerini karlatrdklar 1 72 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI 'teki' kii kendilerinden daha aa, daha anormal, daha tuhaf o-lan insanlardr. Bu srece 'tekiletirme, teki yapma' denir. te-kiletirme srecini kullanan insan, dier insan aalayarak, kendinin normal olduunu tanmlar. "Foucault, insanlarn doutan birbirlerinden ok farkl olmadn, ama bu tekiletirme sreci iinde gittike birbirlerinden farkl hale geldiini syler. Erkekler, kadnlar tekiletirerek kendilerini tanmlarlar; kart cinsellikte olanlar ecinselleri tekiletirerek kendilerini tanmlarlar; Hristiyanlar, Yahudileri, Yahudiler Mslmanlar tekiletirir. -Bu, ok gl bir sre Doan Bey. -tekiletirme sreci mi?

-Evet. ok gl. Ve srekli yaptmz bir ey. Peki bu tekiletirme srecinin zerinde konutuumuz g konusuyla ilikisi, 'tekiletirerek kendimi gl yaparm' eklinde mi? -Evet, basit biimde ifadesi bu. Kendimi gl gsterebilmem iin senden farkl olduumu belirtirim; ama, bu yle bir fark ki, bu fark nedeniyle ben 'st' sen 'aa' durumda kalrsn. -Bir rnek verebilir misiniz? -'Ben erkeim,' dediim zaman, bizim toplumda, kendimi kadnlardan aa m gsteriyorum, stn m? -Tamam, anlald. Peki bunun sava ile ilikisi ne? -Sava gzlemleyen bilinci sayesinde 'tekiletirme' srecini hemen kefeder ve durdurur. tekiletirme sreci tamamiyle nesnel bene ait bir sre. Kiinin ait olmasndan, toplumdan, iinde yaad kltrden kaynaklanan bir sre. Bu nedenle korku zerine kurulu bir sretir, 'tekiletirme.' - imdiye kadar konutuumuz btn korku temelli g ilikilerinde, sen ben ilikisi sz konusu gibi geliyor, bana. -Ayrma dayanan, farklla dayanan, 'kim kimden daha gl' bilinci iinde oluan ilikiler bunlar, deil mi? -Bana yle gzkyor. -Bravo. Btn bu anlattklarmz sen-ben ve biz bilinci iinde ele alabiliriz. Deerler zerine kurulu bir gelecee kendinizi adadnz zaman, farktan ziyade potansiyele, gemiten ziyade gelecee nem verildiini grebiliyorsunuz, deil mi? G 173 "Kltrn temelini deitirmeden, bu kltr iinde yaratlacak gelecek, deerler zerine kurulu bir gelecek olamaz." -Evet, grebiliyorum. -Korku temelli bir kltrde, deerler temeli zerine kurulmu bir ynetim yaratamazsnz. Makyavelli ve Hobbes'un dedii trden bir g temeli zerine kurulu ynetim, korku temelli bir ynetim olacaktr. -Yani, kltrn temelini deitirmeden, bu kltr iinde yaratlacak gelecek, deerler zerine kurulu bir gelecek olamaz m, demek istiyorsunuz? -Biraz fazla laf kalabal oldu galiba. Aklnz kart m? -Evet, kart, nereden anladnz? -yle bir soru sordun ki, ok laf, az fikir vard! Gltk. Arif Bey, 'Peki, imdi ne yapalm,' gibi yzme bakt. Konumaya devam ettim: -Kltr olduu gibi brakarak, o kltrden bamsz gibi dnerek, aile kurmak, irket kurmak, ynetim kurmak olanaksz. Bu daha sade bir anlatm, galiba. yle deil mi? -Evet, daha sade bir anlatm. Ama, eer yeni bir gelecek yaratmak istiyorsam, ne yapacam? Sanki kltr deimeden, ben bir ey yapamam, oturup beklemem gerek gibi bir anlam kt, bu dediinizden. -Daha somujt rnekler verirsek, belki bu korkunuz ortadan kalkar. Sylemek istediim u: rencilerinizin sizden korkmasn isteyerek, ya da kendi retmen arkadalarnzdan korkarak, hibir zaman, ama hibir zaman, kendinizi adadnz gelecei gerekletiremezsiniz. -Kendimi adadm gelecekle kiisel btnlk iinde olmam gerekiyor. Bunu grebiliyorum. Geleceimin temelinde sevgi ve geliim iki temel deerdi. Bu iki temelden g alarak gelecei o-luturmam gerekiyor. Korkuya dayanarak deil. -Evet. Arif Bey, bu anlamda siz btn toplumu deitirmekten sorumlu deilsiniz. Sizin sorumlu olduunuz, kendi davranlarnz. Siz tabancanzn menzili iinde kalmann bilinci iindesiniz. -Ama, davranlarmn neticesinden tm lke etkilenebilir. 174 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Evet, zaten sizin gdlenmenizin altnda yatan temel neden o: Bu lke iin daha gl, daha salkl, daha mutlu bir gelecek yaratmak. Gayet tabii bu vizyonun bilincinde olacaksnz. -Yani beni gdleyen vizyonum, bu vizyonun altnda yatan niyetim. Kltrn imdiki deerleri deil. -Evet, kritik nokta bu. Sava gcn kendini adad gelecekten alr. Bu gelecei nce kendi niyetinin saflnda yaratr. Daha sonra, bu saflktan, masumiyetten ald gle, eyleme geer. -Onun niyetinin saflndan, korkunun olmayn m kastediyorsunuz? Sava gcn,

-Korkunun yokluu, yaratmak istedii kendini adad gelecekten onun egosunun hibir kar bekyetecekten alr. lememesinden gelir. -Buna bir rnek verebilir misiniz? -Yine sizi rnek vereceim: Eer, kendinizi adadnz gelecekten, para, mevki, hret, veya bunun gibi bir kar bekliyorsanz, sonu sizin iin nemli olmaya balar ve siz 'acaba baarsz olur muyum?' diye korkmaya balarsnz. Ama, niyetiniz saf ise, btn istediiniz, elinizden gelenin en iyisini yapmak, ve rencilerinizin gelimesine olanaklar salamak ise, elinizden gelenin en iyisini yaptnz srece hibir eyden korkmazsnz. -Her ey dnp dolap, niyete geliyor. Herhalde onun iin niyet konusunu balarda irdelediniz. -Evet; niyetinin safl iinde verilmi kararlar, savann en nemli g kaynadr. Zihnin Gc Konumamzn sonlarna geliyorduk. Yorulmutum. Arif Bey pr dikkat, gayet enerjik gzlerimin iine bakyordu. Kalktm, camiye doru yrmeyi teklif ettim. Yrrken bir yandan da konumaya devam ettik. -Savann niyetinin safl, onun gelecee odaklanmasn salyor. Sava hibir ey istemeden, sadece kendini adam olduu gelecei dnyor, hayal ediyor, enerjisini, eylemini, bu a-maca yneltiyor. G 175 -Gl bir odaklanma oluyor. Bu odaklanmann savann baarsnda etkisi byk, deil mi? -nsan zihninin gc hi kmseri iyetin in safl nemez, Arif Bey. nsan zihninin gciin-iinde verilmi. den trans-hipnoz konusunu tartrken karar\ar, savann bahsetmitim, imdi bir rnekle, bu ko-en nemli g nuya geri dnmek istiyorum. Denis kaynadr Waitley adnda bir Amerikal yazar, Empires of the Mind adl kitabnda u rnei verir. Onun yazdklarna dayanarak size aktaryorum: "Nick adnda bir demiryolu iisinin yks bu.6 Nick gl, salkl bir ii. manevra sahasnda alyor. Arkadalaryla ilikisi iyi ve iini iyi yapan, gvenilir bir insan. Ne var ki, ktmser biri, her eyin en ktsn bekler, ve bana kt eyler geleceinden korkar. Bir yaz gn. tren iileri, ustabann doum gn nedeniyle bir saat nceden serbest braklrlar. Tamir iin gelmi olan ve manevra alannda bulunan bir soutucu vagonun iine giren Nick, yanllkla ierden kapy kapatr, kendini soutucu vagona kilitler. Dier iiler Nick'in kendilerinden nce ktn dnrler. Nick kapy tekmeler, barr, ama kimse duymaz, duyanlar da bu tr seslerin srekli geldii bir ortamda olduklar iin pek kulak vermezler. "Nick burada donarak leceinden korkmaya balar. 'Eer buradan kamazsam, burada kaskat donacam,' diye dnmeye balar. erde yars yrtlm bir karton kutunun iine girer. Titremeye balar. Eline geirdii bir kda karsna ve ailesine son dndklerini yazar: 'ok souk, bedenim hissizlemeye balad. Bir uyuyabilsem! Bunlar benim son szlerim olabilir.' Ertesi gn soutucu vagonun kapsn aan iiler, Nick'in donmu bedenini bulurlar. zerinde yaplan otopsi, onun donarak ldn gsterir. Fakat, bu olay olaanst yapan, soutucu vagonun soutma motorunun bozuk ve almyor olmasyd. Vagonun iindeki s 18 santigrat derecede idi. ve vagonda bol hava vard. Nick'in korkusu, kendini gerekletiren bir kehanet oluturmutu. Hikyeyi ilgiyle dinleyen Arif Bey, ' Metnin aslnda, "bu yknn film halinde canlandrlm tr, 'American Media in Des Moines, Iowa, USA' adresinden temin edilebilir," notu var. 176 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Yani Nick kendini donacana hipnozlamt, diye vard sonucu ifade etti. -Evet. Beynin gcn grebiliyorsun, deil mi? -Mthi bir ey bu! Sanrm bu konuda aratrmalar yaplmtr. -Evet, ok sayda aratrma var, ama, btn bu aratrmalarn tmn bilecek kadar bilgi sahibi deilim. Yalnz unu syleyeyim, birok doktor, hem hasta olmada ve hem de iyilemede zihnin etkisini kabul etmektedirler. Zihin salg bezlerinin almasn etkileyerek, deiik trden hastalklarn ortaya kmasn, veya tedavi edilmesini etkiliyormu. Bu kendi bana ayr bir konu olduu i-in bu konuda pek ayrntya girmek istemiyorum. -Ama, sava ile ilikisini grebiliyorum. Sava niyetinin safl iinde, geleceine ba koymu bir eylemci. Zihninde bir dnya yaratyor ve bu dnya onun iin tamamiyle gerek ve anlaml. Tabii, bu ona byk bir coku ve enerji kayna oluyor. -Ben de bundan iyisini syleyemezdim, Arif Bey. Cami nnden yava yava ana yola doru yrmeye baladk. Arif Bey Beikta'a gidecekti, onu Beikta'ta braktktan sonra taksiyle Cihangir'e gittim.

nmzdeki bulumay Cumartesi gn yapacamz, ve konumuzun sorumluluk olacan biliyordu. Sultanahmet yaknlarnda, Beyazt'a doru giderken sa kolda, orlulu Ali Paa Medresesi kahvehanesinde saat ikide buluacaktk. Sorumluluk Arif Bey'le emberlita'ta bulutuk ve oradan Beyazt'a doru yrdk. Samzda yer alan orlulu Ali Paa Medresesi'ne geldik. Tramvay yolu ile sa koldaki Bileyiciler Sokak kesinde yer alan bu medresenin bahe giri kapsnn sanda bir Milli Piyango satcs, br yannda bir ayakkab boyacs duruyor. eri girerken kapnn her iki yanna aslm mika dedikleri trden sert plastik panolar stne yazlm ngilizce yazlar, turistleri ekmek iin hal ve kilim satldn belirtiyor. Plastiklerin baz ksmlar atlam, bazlar da kopmu. Son derece bakmsz, pis, tozlu bir grnm veriyor. O yazlarn altnda 'Erenler ay Bahesi ve Nargile Salonu' yazsn gryoruz. Kapdan ieri girerken ilk dikkati eken hemen sol tarafta yere konmu ufak kmr mangallar; zerlerine ufak bacalar konmu, ve tr tr kmrler yanyor; bazlar yanmaya yeni balam, bazlar ise kpkrmz kor haline gelmi. Giri boyunca sada solda mezarlar var; demir kafesler bu mezarlklarla giri yolunu ayrr biimde konmu. Demir kafesler pasl, yer yer boyas dklm; mezarlarn evresi..tozlanm, kirlenmi, ktlar atlm, plk haline gelmi sanki. Toz ve pislik bu demir kafeslerin sanki iine sinmi. Giriin st kapal olduu iin srekli glgelik ve bu nedenle yosun tutmu, evrede ar bir yosun kokusu var. Giri kapsnn koridoru bitince, hemen sada, cameknl bir ay evi var; cameknda nargile marpular, nargile hazneleri ve dier edevatlar sergileniyor. Buras nargile kltrn canl tutmaya alan bir yer, ve nargileyi seven mterileri kendine ekiyor. ay bahesinin byk oturma odasna bitiik dier bir odada bir adam duvarlar ve oda iinde kalan demir kafesleri boyuyor, ve ara sra mola verip nargilesini iiyor. Nargile ierken duvar boyayan birini ilk defa gryordum. Arif Bey'e baktm; o da bu yeniliin etkisin-deydi. Ho bir srprizle karlam gibi olduk. 178 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Avlu epeevre kk odalarla kuatlm ve her bir oda bir hal ve kilim sat maazas. Sanrm bu maazalar birbirlerinden ayr deil, aralarnda herhangi bir rekabet olacan sanmyorum. Turistler iin stanbul kartpostallarnn satld bir tezgh var. Avluya divan ve plastik sandalyelerden olumu oturma yerleri konmu. Bir yandan tarihi bir oturu mekn olarak divan, stnde gzel grnml kilimler var, dier yandan en ucuzundan plastik sandalyeler, bir arada. Avlunun kap giriine yakn bir sedire oturduk. Genler, yallar, yerliler, yabanc turistlerden oluan kark bir mteri grubu dolanyor. Daha ziyade buray bilen stanbullu mdavimler, selamlamalarndan, ieri girerken saa sola baklarndaki rahatlktan belli oluyor. Burada nargile iiyor olmak ayrcalk ifade ediyor olmal. Nargile ienler kendilerini daha zel gryorlar sanki. 'Buras nargile ienlerin mekndr' sz, grnmeyen tabelalar zerine her yere yazlm gibi. Kzlderili Bir Bilge Kii Ben adaay, Arif Bey elma ay smarlad. "Sana daha nce don Juan'dan biraz bahsetmitim, deil mi?" diyerek konuya giri yaptm. Arif Bey, "Kzlderili kii mi?" diye sordu. Konumamz karlkl gelime seyrini takip etti: -Evet. -Evet, bahsetmitiniz. Carlos Castaneda adnda bir niversite doktora rencisi onunla tanm ve daha sonra onun hakknda dokuz kitap yazm. -Konumalarmza ara sra onun kitabndan blmler getirmek istiyorum. rdelediimiz konular daha iyi anlamamza yardm edeceini sanyorum. -Ben de zaten o konuyu merak ediyordum, iyi olur. antamdan Carlos Castaneda'nn Journey to Ixtlan adl kitabn kardm. Daha nce iaretlemi olduum sayfay atm, ve o-na okuduumu anlatmaya baladm. Ben konumaya balamadan Arif Bey, "Bu kitabn Trkesi var sanrm," dedi. Ben de, bu dizideki kitaplarn birounun Trkesinin olduunu, ama, ben Sorumluluk 179 California'da iken bu kitaplarn ngilizcesini okuyup sayfalarn i-aretlediim iin imdi onlar kullandm syledim. Ve iaretlediim sayfadaki ierii Arif Bey'e aktarmaya baladm. Ama, ki-taptakileri aktarmadan nce Carlos ve don Juan ilikisi hakknda biraz bilgi vermeyi uygun buldum. -imdi sana aktaracam etkileim ve gzlemler, Carlos, don Juan' Kuzey Meksika'daki kynde ziyaret ettii zaman yer alyor. Arif Bey szm kesti ve, "Hocam, konumuz sorumluluk, deil mi?" diye sordu. Konumuzun sorumluluk olduunu syledim ve kaldm yerden devam ettim.

-Carlos doktora tezi olarak, "Kzlderililerin bitkileri tbbi a-malarla kullanlar," konusunu seiyor. Bu konu zerinde almak ve bilgi almak iin sk sk don Juan' ziyaret ediyor. Dier yandan don Juan, Carlos'u sava olmak zere yetitirmeye balam, ama, Carlos'un bundan haberi yok. Don Juan, Carlos'un bir sava olmas iin belirli bir eitim program hazrlam. Ve btn bu konumalar, etkileimler, bu programn bir paras olarak yer alyor. Ne var ki, Carlos henz byle bir program iinde yer aldn bilmiyor. "te onlarn etkileimlerini bu ereve iinde dinlemek gerekiyor": "insan bir eyi yapmaya karar verdi mi, sonuna kadar gitmeli; ama yapt eyden sorumluluk almal." Pon Juan "Altna hasr ekerek uzand ve bann altna boha gibi bir ey koydu. Gzelce yerleti ve konumaya balad. Eer bitkiler hakkntia daha ok bilgi edinmek istiyorsam, benim bir ey daha yapmam gerektiini syledi. "Seni grdm zaman anlamtm; sen yaptn eylerden sorumluluk almyorsun; seni ilk grdm zaman da byleydin, imdi de bylesin. " Bunlar benim anlamam istercesine yava yava sylyordu. "Otobs garnda bana sylediklerinin hepsi yaland, ve bunlarn yalan olduunu sen biliyordun: Neden yalan sylyordun?" '. ;. . Ona, amacmn yaptm almada bana gerekten yardm t-debilecek, bilgi verebilecek birini bulmak olduunu syierrn.'!;!"' Don Juan glmsedi ve bir Meksika melodijr^i..pj.rjdantr(?^ya balad. "lmn avclk yapt bir dnyada, kuku ve pimanlk iin zaman yok. Ancak kararlar iin zaman var." Don Juan 1 80 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI "nsan bir eyi yapmaya karar verdi mi, sonuna kadar gitmeli; ama yapt eyden sorumluluk almal. Ne yaparsa yapsn, nce niin onu yaptn bilmeli, ve daha sonra yaptklarn hi kukulanmadan, ekinmeden, btn gcn vererek yapmal. " Bana bakt, gzleriyle beni inceliyordu. Aklma syleyecek bir ey gelmiyordu. Daha sonra, itiraz etmi olmak iin konumaya baladm. "Bu imknsz!" dedim. Neden imknsz olduunu bana sordu. Ben de, insanlarn bir ey yapmak istedikleri zaman nce belki yle dndklerini, kararl olduklarm, ama i uygulamaya gelince insann iine kuku girmemesinin ve ara sra pimanlk duymamasnn imknsz olduunu syledim. "Tabii ki imkn dahilinde," diyerek ne dediini bilen ve sylediinin doruluuna inanan bir kimsenin tavryla cevap verdi. "Bana bak, " dedi. "Bende hi kuku ya da pimanlk yok. Yaptm her ey benim kararm ve benim sorumluluum. Yaptm en basit ey, seni krda geziye karmak, benim lmmle sonulanabilir. lm srekli benim peimde, pusuda. Bu nedenle kuku ve pimanla benim yaammda yer yok. Eer seni krda geziye kardm iin leceksem, o zaman lmeye hazrm. "Ama sen, sen sanki lmszsn, lmsz insann kararlar iptal edilebilir, pimanlk duyulabilir, veya kuku duyulabilir. -lmn avclk yapt bir dnyada, kuku ve pimanlk iin zaman yok. Ancak kararlar iin zaman var. " tenlikle byle bir dnyann gerek bir dnya olamayacan savundum. Bir davran ideal bir davran olarak alp. byle yapmak gerek demenin gelii gzel bir sz olduunu, bunun gerek yaamla ilgisi olmadn syledim. aylarmz gelmiti; garson masaya brakp uzaklat. Adaa-ynn rayihas hotu; bir yudum aldm, ve okumaya devam ettim. Ona babamn yksn anlattm. Babam bana bitmez tkenmez nasihatler ederdi; salkl zihin salkl bedende bulunur derdi, ve gen delikanllarn zorluklarla mcadele ederek ve sporla uraarak kendilerini gelitirmeleri gerektiini sylerdi. O gen bir insand; ben sekiz yanda iken, o henz 27 yandayd.

retmenlik yapt okul tatil olunca, yazn, en az bir ay benimle birlikte olmak zere bykbabamlarn iftliine gelirdi. Ben bykbabamlarn Sorumluluk 181 yannda kalyordum. Bu bir ay benim iin cehennem gibiydi. Babamn davranlarndan bir tanesini don Juan'a konutuumuz konuyla ilgili olduu iin anlattm. Babam iftlie gelir gelmez benimle uzun bir yrye kmakta srar ederdi, yrrken konuurduk ve bu konumalar srasnda planlar yapardk. Bu planlardan biri de her sabah saat altda yzmeye gitmekti. Akam saati sabahn be otuzuna kurard; erken kalkacaktk ki, tam saat altda suya atlam olacaktk. Sabah alarm alnca, yataktan kalkard, gzlklerini takard, ve pencereye gider darya bakard. Bundan sonra kendi kendine sylediklerini ezberledim. "Hm. . . Bugn biraz bulutlu. Bana bak, sadece be dakika iin yatacam yeniden. Olur mu? Be dakikadan fazla deil! Kaslarm gereceim ve tamamiyle uyanacam." Ama, her gn yeniden uyuya kalrd; bazen saat ona. bazen ise leye kadar uyurdu. Beni en kzdran eyin, onun her gn sahte bir kararllkla yeniden ayn eyleri sylemesi olduunu anlattm don Juan'a. Her sabah bu hareketleri yapmaya devam ederdi; bir gn saatin alarmn kurmay reddettim; sanrm bana gcendi. "Onlar sahte kararllk deildi, " diyerek don Juan babamn tarafn tutar bir tarzda konumaya balad. "Adamcaz yataktan kendisini nasl kurtaracan bilmiyordu, hepsi bu kadar!" "Her neyse, ben bu tr gerek d kararllklara gvenmem," dedim. "Sence gerek olan bir kararllk nasl olur?" diye yznde belli belirsiz bir glmseme ile sordu. "Babam, sabahn saat altsnda yzmeye gidemeyeceini kabul edip, leden sonra saat te yzmeye karar verseydi, bu gerek bir kararllk olurdu," diye cevap verdim. "Senin verdiin kararlar insann ruhunu zedeler, " dedi don Juan; bunu, ok nemli bir ey syleyen insann ciddiyetiyle syledi. Hatta sesinde bir hzn bile sezdim. Uzun zaman sessiz kaldk. Kzgnlm gemiti. Babam dndm. "leden sonra te yzmek istemiyordu. Anlamyor musun? " diye don Juan konumaya balad. Onun szleriyle irkilmitim. Babamn zayf bir insan olduunu, onun hi uygulamad o i-deal dnyasnn eylemlerinin de zayf olduunu syledim. Bunlar hemen hemen bararak sylemitim. <l 1 82 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Don Juan bir tek kelime bile sylemedi. Kafasn ritmik bir ekilde sallyordu. Kendimi hzne kaptrmtm. Babam dnmek btn benliimi kapsayan bir duygu yaratmt. "Sen kendini ondan daha gl sanyordun, deil mi?" diye pek nemsemeyen bir sesle sordu. Ben de, ondan daha gl olduumu syledim, ve babamn bana ektirdiklerini anlatmaya baladm: ama, devam etmeme izin vermedi, szm kesti. "Sana rezilce davrand m? Sana rezillik yapt m?" "Hayr." "nemsiz, kk eylerden dolay, senin cann yakt m?" "Hayr." " Yapabilecei her eyi senin iin yapt m? " "Evet." "Peki, hatas neydi o zaman? " Yine bararak konumaya baladm, ve onun zayf bir insan olduunu syledim, ama cmlemin yarsnda bardmn farkna varp, sesimi alaktm. Don Juan'n beni sorguya ekmesi tuhafma gitti. "Btn bunlar ne iin yapyorsun?" dedim. "Bizim bitkiler hakknda konuuyor olmamz gerekiyordu." Kendimi daha kzgn ve bedbin hissediyordum. Ona benim davranlarm yarglamaya ne hakk ne de herhangi bir eitimi olduunu syledim: ve o kahkahalarla glmeye balad. "fkeli olduun zaman kendini hep stn gryorsun, deil mi?" dedi. Doruydu, kzdm zaman hep kendimi hakl ve stn grrdm. "Babamdan sz etmeyelim," dedim, sahte bir mutluluk havasyla sylemitim bu cmleyi. "Haydi, bitkilerden sz edelim." "Hayr, babandan sz edelim, " diye srar etti. "Bugn balamamz gereken yer bu konu. Ondan daha gl olduunu sanyor idiysen, sabahn altsnda onun yerine sen niye yzmeye gitmedin?" Ona, kulaklarma inanamadm, bunu bana ciddi olarak soramayacan syledim. Sabah saat altda yzmenin benim deil, babamn fikri olduunu syledim. "Onun fikrini kabul ettiin andan itibaren, senin de fikrin haline gelmiti, " diyerek hemen beni cevaplandrd. Sorumluluk 183 sorumluluunu kabul

etmesi demek, o kararlar uruna lmeye hazr olmas demektir." Don Juan Ben, bu fikri hibir zaman kabul etmediimi, babamn verdii kararlara hi uymayacan zaten bildiimi syledim. Don Juan, bu kanaatimi neden babama sylemediimi sordu. "nsan babasyla yle konu"Bir jn0amr1 kararlarnn maz," diye bir aklama getirmeye altm. "Niin konumaz? " "Bizim evde byle eyler yaplmazd; hepsi bu kadar." "Ama, sen o evde bundan daha beter eyler yaptn, " diyerek bir yargcn gr sesine benzer ekilde beni yarglad. "Yapmadn tek ey, silkinip ruhunu ldatmak oldu." Sesinde beni mahveden bir g vard ve bu, zihnimde yanklar uyandryordu. Btn savunmalarm kmt. Onunla tartamazdm. Not almaya kendimi vererek, cevap vermekten kandm. Son olarak gsz bir aklama olarak unu syledim: btn mrm boyunca babam trnden insanlarla tantm: onlar da babam gibi planlar yaparlar, bu planlarna ben de dahil olurdum, ama, sonunda hibir ey gereklemez, ben hep akta kalrdm. "ikayet ediyorsun," dedi; sesi yumuakt. "Btn mrn ikayetle geiyor, nk aldn kararlardan sorumluluk almyorsun. Eer, babann sabah saat altda yzme kararndan sorumluluk olsaydn, sen gider yzerdin, eer gerekirse, tek bana gider yzerdin; veya, kararn tutmadnn ve bunun bir oyun olduunun farkna vardn ilk kez ona cann cehenneme derdin. Bunu yapmadn iin, sen de baban kadar zayfsn. "Bir insann kararlarnn sorumluluunu kabul etmesi demek, o kararlar uruna lmeye hazr olmas demektir. " "Bir dakika, sen bunu alp, tam tersine eviriyorsun," dedim. Benim bitirmeme frsat vermedi. Ona diyecektim ki, babam sadece bir rnek olarak veriyorum, ve hi kimse, akl banda hi kimse, sabah altda yzmek gibi sama sapan bir ey iin, lmeyi gze alamaz. ' "Kararn ne olduu nemli deil, " dedi. "Hi bir ey, dierinden veya baka bir eyden daha nemli veya nemsiz olamaz. Grmyor musun? lmn avc olduu bir dnyada kk veya byk kararlar yoktur. lmn kanlmazl ile yz yze olduumuzun bilinci iinde verdiimiz kararlarmz vardr; hepsi bu kadar!" "Hi bir ey, dierinden veya baka bir eyden daha nemli veya nemsiz olamaz." Don Juan 1 84 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Hibir ey sylememitim. Belki de bir saat geti. Hasrn stnde hi kprdamadan yatyordu, ama uyankt. "Btn bunlar bana niin sylyorsun, don Juan?" diye sordum. "Btn bunlar bana niin yapyorsun?" "Bana sen geldin," dedi. "Hayr, doru deil, bana sen geti-rildin. Ve ben sana zel bir dokunuta bulundum. " "Affedersin, ne yaptn?" "Sen de baban iin yzerek ona zel bir dokunuta bulunabilirdin, ama yapmadn, belki de kk olduun iin. Ben senden daha ok yaadm. Beni bekleyen, askda kalm hibir ey yok. Benim hayatmda hi acele yok, bu nedenle ben sana uygun bir zel dokunuta bulunabilirim." Sorumluluk 185 Arif Bey'in aktardklarm byk bir dikkatle izlediini gryordum. -Bu okuduklarmdan, sizce don Juan srarla hangi temel far-kndalk zerinde duruyor? Arif Bey, biraz sessiz kald; tm hikyeyi gzden geirdii belliydi. Elma ayndan bir yudum ald. Bir sre sonra konumaya balad: -Bu anlattnz ksmda birden fazla farkndalk sezdim. Bunlardan ilki sorumluluk kavram. nsann verdii kararlardan tam sorumluluk alarak yaamas. Temel farkndalk olarak don Juan onun zerinde duruyor. Ama, lm bilinci zerinde de olduka durmu; her an lmn yanmzda, yaknmzda olduu, ve yaammzn sonsuz olmayp, snrl olduundan dolay sorumluluun kanlmaz olduunu vurgulam. lm bilinci de ikinci farkndalk diyorum. -ncs de, hibir kararn dierinden daha nemli, veya nemsiz olmad, btn kararlarn, dnlerek, ciddiye alnarak verilmesi gerektii ve karar alndktan sonra geriye dnn olmamasdr.

Sorumluluk zerine Akla Gelen Sorular Bunlar syledikten sonra, Arif Bey, "Nasl doru syledim mi?" dercesine yzme bakt. -Gerekten iyi dinlemisiniz Arif Bey, dedim. Bugnk bulumamzda, sizinle sorumluluk zerinde duracaz. lm bilinci zerinde nmzdeki bulumamzda konumak istiyorum. Alnan kararlarn hepsinin nemli olduu savann temel bir anlaydr, ve her konuyu tartrken, yeri geldike, ona da dokunacaz. Adaaymdan birka yudum aldm. Etrafma bakndm. Ortada, akmayan bir adrvann evresine oturacak yerler yaparak, kahvenin bir paras haline getirmiler. Ksa beyaz sal, beyaz uzun kollu gmlek giymi, drt gnlk beyaz sakall, cildi koyu esmer, yananda antep ban olan ve muhtemelen Antepli, elli-elli be yalarnda biri, adrvann yanndaki masalardan birinde yz bana dnk olarak oturuyordu. Aslnda buna masa dememek gerek, dz tahtadan yaplm, sehpa bunlar. Alak sandalyelere oturduklar zaman bu sehpalar ancak oturan kiinin diz hizasna kadar gelebiliyor. stanbul'da tarihi bir yerdeydim ve Arif Bey'le ilgimi eken bir konuda sohbet ediyorum. Bunu yapabildiim iin iimde bir mutluluk, bir kr duygusu var. Arif Bey'e u soruyu sordum: -Sizce sorumluluk nedir? Nasl tanmlarsnz sorumluluu? -Sorumluluk mesuliyet duygusudur. -Trke'sinin karl yerine Arapa'sn syleyince tanmlanm oluyor mu? -Olmuyor, ben de biliyorum. Sanki biraz zaman kazanmaya alyordum. Sorumluluk kiinin zerine ald her eyden hesap vermeye hazr olmas demektir. Bu bir i, karar, olay, veya bir eylem olabilir. -Evet, ben bu tanm kabul ederim. Yani sorumluluun hesap vermeye hazr olma gibi bir temeli var. Tabii hesap vermeye hazr olma duygusu temel bir varsaymdan gelir. Bu varsaym yle ifade edilebilir: "kendi hayatmda olan biteni ben etkilerim, ynetirim." -Kiisel btnlk ile yakn ilikisi var; bana yle gzkyor. -Tabii var. Kiisel btnlk, aslnda sorumluluun bir tr. Yani, dnce, duygu ve eylemlerinin ahenk iinde olmasndan hesap vermeye hazr olduun zaman kiisel btnlk ortaya kyor. "Dnce, duygu ve eylemlerimin uymas bana bal. Baka bir insan ve dmdaki koullar deil, dnce, duygu ve eylemlerimin uyum iinde olmasnn gc bende, Hesap verecek olan benim. Sorumluluu bu tanmlyor. pp 1 86 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Sorumluluk olmadan kiisel btnlk olamaz, yani. Doru mu alglyorum? -Hayr, olamaz. Sorumluluk daha kapsaml bir farkndalk. O-nun iin derinlemesine irdelemek istiyorum. "Sorumluluk konusu zerinde dnrken aklma yle sorular geliyor. Sizin aklnza gelen sorulan da sralayalm, ve sonra bunlar teker teker ele alalm: Bir insann eyleminden sorumluluk almas ne demektir? Yani eyleminden sorumluluk alm bir insanla, sorumluluk almam bir insan arasndaki fark nedir? "Ben kendi seimlerimden ve kararlarmdan sorumluluk alrm," dediim zaman, kendi seimlerinden ve kararlarndan sorumluluk almayan bir insandan nasl bir farkm oluyor? 'Ortama getirdiim bilin dzeyinden sorumluyum" demekle ne demek istiyorum? Son sylediim bu genel sorunun alt sorular da var, ve bu alt sorular deiik ortamlara ne gibi bir bilin getirmekten sorumluyum, eklinde ifade edilebilir. rnein, "o ortamdaki niyetim ne, neyi baarmak istiyorum," "imdi ve burada nasl hissediyorum, gerek duygularm ne" "bu ortamda enerjim var m, yaplmas dnlen eyi yapmak istiyor muyum," "elimden gelenin en iyisini yapmak istiyor muyum" gibi sorular sorarak ortama farkndalklar getirebilirim. Neden sorumlu olduumu bilmek, neden sorumlu olmadm bilmeyi de gerektirmez mi? Ayn mantkla hareket ederek, nelere, ne kadar dikkat edeceimi bilmek, nelere dikkat etmeme, nem vermeme sorumluluunu da gerektirmez mi? "Benim bu konuda kapsayacam sorular bunlar. Arif Bey, sizin aklnza gelen sorular var m?" -Evet, var. Bir kii, "ben sorumlu bir insanm," dedii zaman, bu szn anlam ne? D olaylardan hi etkilenmeyip, yaamn sadece onun kendisinin mi ynlendirdiini sylemek istiyor? Sorumluluk 187 -ok yerinde bir soru. -Yani, "ben sorumlu bir insanm," diyen kii, baka insanlar kendi yaamnda gereksiz ss olarak m gryor. "Ben her eyi onlar olmadan da yaparm," m demek istiyor? -Dediim gibi gzel, yerinde bir soru. Sorumluluk konusundaki sohbetimizi bitirdiimizde, bu sorulara rahatlkla yant verebilecek durumda olmalyz.

nmzdeki soldaki masada be tane gen var. Sanki alyorlar, ellerindeki fatura gibi evraklar gzden geiriyorlar. Genlerden birinin srt bana dnk; bu gencin zerinde kareli bir gmlek ve altnda da siyah bir ort var, ve uzun salarn arkadan ensesinin zerinde toplam; dierleriyle hem konuuyor, hem de ayaklaryla yere tempolu bir ekilde vuruyor. Tempo tuttuu bu mzik kafasndaki bir mzik olsa gerek, nk darda alnan mzikle onun ayak temposu arasnda hibir iliki yok. Genlerden biri yanndan geen garsona, "Bana bir gazoz," dedi. Garson yrmeye devam ediyor, duyup duymadn belli edecek herhangi bir ipucu vermiyor. Ayn masadan bir dier gen, yrmekte olan garsonun arkasndan sesleniyor, "Bir gazoz da bana." Garson yine yrmeye devam ediyor. Bir dier gen, yine ayn masadan, garsona bakmadan ama onun istikametine, "Bana da bir ay," diyor. Ve bu srada garson grebileceim alann dna km. Bir sre sonra, iki gazoz ve ay geliyor. Garsonun ve genlerin iletiimleri dardan belli olmuyordu, ama, besbelli ki, gayet etkili idi. Adaaym zevkle imeme devam ederek Arif Bey'e "balayalm m," gibisinden baktm. Gzyle "evet," dedi.. Sorumluluk Almak Ne Demektir? -imdi ilk sorumuzu ele alalm. Daha baka sorular aklmza gelirse, onlar da sorular listesine ekler ve tartrz. Soru: Bir insann eyleminden sorumluluk almas ne demektir? Yani eyleminden sorumluluk alm bir insanla, sorumluluk almam bir insan arasndaki fark nedir? -Doan Bey, don Juan'n Carlos ile konumalarndan anlalyor ki, sorumluluk alan kii ikayet etme yerine, karar verir ve verdii karar uygular. En byk fark ben burada gryorum. 188 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Ben, sorumluluk almadan nceki durumu irdelemek istiyorum. Bir kiinin sorumluluk alp, almamasna yol aan ne? Yani, diyelim ki, Ahmet adnda bir kii var. Ve gerekten kendi yaamndan sorumluluk almak istiyor. Niyeti bu. Bu kii sorumlu bir kii haline gelmeden nce, baz nkoullar var m? -Ne demek istediinizi hl anlayamadm. -rnein, cahil biriyse, belirli bir konuda bilgisi yok ise! Yani, bir insan hi bilgisi olmad, bilmedii bir konuda sorumlu tutulabilir mi? -Hayr, tutulamaz. Yani insan o kadar cahil olabilir ki, bilmediini dahi bilmeyebilir. O nedenle, kii farknda olmad bir eyden sorumlu tutulamaz diyorum. -Bir rnek verebilir misiniz? -rnek vereyim. Kitaplarnz okumadan nce, dinlemenin ok nemli olduunu bilmiyordum. Dinlemenin nemi zerine bir bilgim yoktu. Arkadalarmla konuurken, snfta rencilerimle iletiim kurarken, dinleme konusundan hi haberdar deildim. Ve ok muhtemel ki, bu konuda hatalar yapyordum. Aslnda muhtemel deil, biliyorum, bu konuda srekli hatalar yapyordum. -Evet, gzel bir rnek. imdi sorum u: insan bilmedii, bir fikri olmad alanlarda, bilmedii iin yapt hatalardan sorumlu tutulabilir mi? -Nasl sorumlu olabilir ki? Hata yaptn bile bilmiyor! Sorumlu olmamas gerek!" -yleyse ... -yleyse, insann sorumlu olmas iin, nce neden sorumlu olduu ile ilgili bir farkndal, bir bilinci olmas gerek. -Evet! Farknda olmak en temel koul. Kiinin farknda olmad, bilmedii eyden, onu sorumlu tutmak bana yanl geliyor. Dnyorum da, Arif Bey, bu konuda ilgin tartmalar ortaya kabilir. rnein, yasa yapan kurum, sadece yasa yapmakla kalmamal, bu yasadan etkilenecek insanlara haber vermeyi, onlar bilgilendirmeyi nemsemeli. Vatandana 'Biz Bilinci' iinde bakan bir ynetimde, yeni yasalarla ilgili bilgilendirme zenle takip edilir ve uygulanr. Ama, "Bana ne, rensinler, bu onlarn sorumluluu, Sorumluluk 189 renmezlerse basarm cezay, bak o zaman akllar balarna gelir," dncesi iinde olan ynetim, vatanda bilgilendirme konusunda duyarl olmaz. Ama, imdi bu tr tartmalarn iine girmeyelim, nk temel konumuzdan bizi uzaklatrr korkusu iindeyim. -imdi, anladm u: bir insann sorumlu olmas iin, o insann sorumlu tutulaca konuda bir farkndal, bir bilinci olmas gerekir. -Evet! "Bile bile yapt!" veya "bile bile yapmad!" diyebilmemiz gerekiyor. - O zaman, "Eyleminden sorumluluk alm bir insanla, sorumluluk almam bir insan arasndaki fark nedir?" sorusuna verdiimiz cevapta, her ikisinin de "farknda olduunu," "bildiini" varsayyoruz. Doru deil mi? -Evet, bu koulda ayn olmalar gerekiyor. Aksi halde sorumlu tutmak iin gerekli temelden mahrum kalyoruz. -Ama, bu da yeterli gelmiyor, bana.

-"Farknda olma," "bilme" koulunun yetmediini mi sylyorsunuz? -Evet. Eksik kalan bir ey var. Bir insann sorumlu tutulabilmesi iin 'seme zgrl'nn olmas gerekir, diyorum. rnek vermemi ister misiniz? -Sanrm ne demek istediinizi anladm, izin verirseniz ben rnek vereyim. Diyelim ki, snftaki rencilerimin zihinsel gelimesini hzlandran yeni bir yntem gelimi bulunuyor. Ben bu yntemi hi bilmiyorum, hi duymamm, ve bu nedenle imdiye kadar hi uygulamamm. Tabii, bunu hi bilmiyordum derken, Trkiye'de normal bir retmenin koullan iinde bilmediimi sylyorum. Yani bu konuda bana ne resmi, ne de zel kanallardan hibir bilgi verilmemi olsun. Bu durumda birinin, "bu yeni yntemi niin uygulamyorsunuz, rencilerinizin gelimesini istemiyor musunuz?" diyerek beni sorumsuz bir retmen olarak damgalamas yanl olur. -Ama, bu rnek, farknda olma ile ilgili oldu. Seme zgrl ile ilgili bir rnek deil. E3ir insann sorumlu olmas iin, o insann sorumlu tutulaca konuda bir farkndal, bir bilinci olmas gerekir. 190 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -imdi ona geleceim. Yine varsayalm ki, rencilerimin zihinsel geliimini hzlandran bu yntemi ben kendi abalarmla rendim, ve uygulayabilecek hale geldim. Ama, bu yntemi snfmda uygulayabilmem iin ynetimden izin almam gerekli. Varsayalm ki ynetim, u veya bu nedenle, bu yntemi uygun grmedi. Ve izin verilmedii iin bu yntemi uygulayamyorum. Bu durumda, yntemi bildiim halde, uygulayamyorum, nk uygulama zgrlm yok. ,, , , , j ... - Sorumluluk alm -Hah, benim de demek istediim y buydu. Yani, bir kimseyi bir eyi yapmak insan hesaP verir; veya yapmamakla sorumlu tutmadan nkendi bilincinin, ce iki nkoulun var olduunu saymak kendi gcnn, gerekli: Bir, farknda olu, bilgi, beceri, kendi eyleminin ve iki, seme zgrl. snrlar iinde "Arif Bey, izin verilmedii zaman, 0|aya sahip kar. ocuklarn yararna olan bu yntemi uygulamaya koyma iznine ulamak iin, kendi gcnz dahilinde, stratejik olarak, uzun soluklu bir aba iine girmeniz doal. Aslnda sava ruhu bu noktada kendini gstermeye balar. Ama, gelecei yaratmak bal altnda bu konuyu iledik, tekrar etmeye gerek yok. Arif Bey'le bu noktada u soruyu ele almak istedik: "Bir insann eyleminden sorumluluk almas ne demektir? Yani eyleminden sorumluluk alm bir insanla, sorumluluk almam bir insan arasndaki fark nedir?" sorusu, bilen ve istediini yapabilme zgrl olan insanlar arasnda ayrm yapmak zere sorulmu bir soru. -Sorumluluk alm insan hesap verir; kendi bilincinin, kendi gcnn, kendi eyleminin snrlar iinde olaya sahip kar. Burada kiinin kendi yaamna sahip kmas var. -Evet, anlyorum. Sorumluluk almam kii, sz konusu olan her ne ise, ona sahip kmaz. Konuyu kendi bilincinin, kendi gcnn, kendi eyleminin snrlar dnda tutar. "Doan Bey, bu sylediklerimiz, masum kelimeler gibi grnyor, ama, aslnda insann yaamnda byk farklar yaratacak gl farkndalklar. u anda tylerim diken diken. Ben ou kere Sorumluluk 191 zgrlk ancak sorumluluk temeli zerinde yaayabilir. Sorumluluk o\madan, zgrlk yaayamaz sorumluluktan ka gryorum. niversite hocas rencinin sorunlarnn kaynan onlarn lisede iyi yetimemesinde gryor. Lise retmeni sorumluluu ortaokul eitimindeki eksiklie, ortaokul retmeni ilkokul e-itimindeki yetersizlie yklyor, ve ilkokul retmeni de aileyi sorumlu tutuyor. Tabii, aile de btn kabahati devlete atyor.7 Bir sre sustum, kafamda zgrlk ve sorumluluk konusuyla ilgili sylemek istediklerim vard, o konuya geri dndm. -zgrlk ve sorumluluk arasndaki ilikiye bir baka ynden de baklabilir.

-"zgrlk yoksa, sorumluluk da yoktur," dncesinin tesinde bir yn olmal. -Evet. -Nasl? -zgrlk ancak sorumluluk temeli zerinde yaayabilir. Sorumluluk olmadan, zgrlk yaayamaz. Sorumluluk, zgrln dier yarsdr. Yani, sorumluluk ve zgrlk el ele, ba baa gitmek zorundadr. -Sorumluluun olmad yerde zgrlk, zgrln olmad yerde sorumluluk olamaz diyorsunuz. -Evet. Bugn toplumumuzun iinde bulunduu sorunlarn temelinde yatan nedenlerden biri de, insanlarmzn yetikin zgrl isterken, ocuk sorumluluu iinde kalmas. -lgin bir kavram. Yetikin zgrl istemek, ama ocuk sorumluluu iinde kalmak. Bunu biraz aar msnz, Doan Bey? -Aaym. Siz ocukken zgrlnz bu kadar geni miydi? rnein, istediiniz zaman bilet alp Ankara'ya gidebilir miydiniz? Ya da cannz istedii iin arkadalarnzla buluup akam sinemaya gidebilir miydiniz? Bunun gibi daha birok olanaklar sayabilirim ki, kkken sizin yaamnzda yoktu, ama imdi var. Deil mi? Bu rnei veren retmen Yavuz Durmu'a teekkr ediyorum. 192 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -rvet. -Ama, kkken elbisenizi, ayakkabnz, kitaplarnz sizin almanz beklenmiyordu; bunlar sizin sorumluluunuz deildi. Yani ikisi arasnda dorudan bir iliki var: zgrlnz arttka, sorumluluunuz da artyor. -Bunu grebiliyorum. -Sorumluluk bilinci, kiinin olgunlama srecinde nerede olduunun en iyi gstergeci. Bir ift dn, aralarnda bir atma olmu, ondan sonra her ikisi de surat asarak birbirleriyle konumamaya balamlar. ocuklar kserler, birbirlerine surat asarlar; ama, yetikinlerin sorunlar konuarak zm aramalar beklenir. Byle durumlarda, "haydi ocuklamayn, aranzdaki sorunu konuarak zn," deriz. "Yirmi drt, yirmi be yalarnda bir gen bayan kendi yaamyla ilgili kararlan hl annesine brakyorsa, 'henz daha ocuk gibi annesine bal,' deriz. nk kendi yaamndan sorumluluk almamakta, kendi yaamnn sorumluluunu annesine brakmaktadr. Evdeki geimsizlikten erkek srekli karsn sorumlu tutuyor, ve hibir zaman kendi payn yklenmiyorsa, 'henz adam olamad deriz' (olan ocuu olmaktan kurtulamad, anlamnda). Trke'de 'adam olmak' sz aslnda byle bir olgunlamay ifade ediyor. Askere olan ocuu olarak giden kii, orada adam olur, yle dner. Ve, 'askere gitmemie kz verilmez' anlay, geleneksel kltrmzn iyi ileyen ynlerinden biridir." Sorumluluk bilinci, kiinin olgunlama nun dikkatini ekerek birer su smarlaSu imek istedim. Nihayet garsosrecinde nerede dik. Etrafa yle bir baktm, genellikle olduunun en iyi erkekler ounlukta, ve genellikle yzgstergeci. ler durgun, yorgun, neesiz, kkn, mutsuz, aldrmaz, bkm bir durumda. Hatta psikolog birinin gzyle, bu kiiler depresyona girmi insanlarn yz ifadesini tayor. Bu, memleketimizdeki erkeklerin doal ifadesi mi? Hayattan pek bir ey beklemeyen, kaderine raz olmu, sonuna kadar hep byle gidecek diyen insanlarn yz. Heyecan duyacak, neelenecek ne var ki? Sorumluluk 193 Sorumluluk konusunu konuurken bu yz ifadeleri daha anlaml geldi. Bu kiiler acaba kendi mutluluklarndan sorumluluk a-lyorlar m? Sonra, onlarn gelitikleri ortamlar dndm: Bu insanlar yetitiren anababalar, retmenler, kendi yaamlarndan sorumluluk alyorlar m? Arif Bey'le konumama devam ettim: -Sorumluluun gelimesi iin insann sorumluluk alabilecei bir ortamda yetimesi gerekir. Kiinin yetitii ortamda kendine seim yapma, ve yapt seimin sonularndan sorumlu olma frsat verilmemise, sorumluluk duygusu geliemez. Bu nedenle ocuklara kendi dncelerini syleme ve uygulama olana verilmeyen ailelerde ocuklar olgunlaamazlar. -Doan Bey, sizin o kitaplarnz Kiinin yetitii okudum, ne demek istediinizi anlyoortamda kendine rum. Ama, sormak istediim bir soru seim yapma, ve var: vatanda hangi ynde yetikin zyapt seimin grl isteyip, ocuk sorumluluu isonulanndan ?inde kahyrsorumlu olma frsat -Rvetten arnm, canl dinamik, verilmemise, ?ada? bir brokrasi istiyr- Okullarn

, , kaliteli olmasn, temiz olmasn, mfsorumluluk duygusu , ., ., ... , redat programnn ada ve etkili olgehemez. masn istiyor. Oturduu kentin temiz olmasn, kaldrmlarnn, ocuk bahelerinin, konser'salonlarnn bulunmasn istiyor. stiyor da istiyor. Ksacas, uygar, ada bir lkenin insannn yaam koullarna sahip olmak istiyor. -stemesin mi, Doan Bey? Yllar yl ezilmi, bask altnda tutulmu bu halk, artk istemeye balamasn m? -Arif Bey, biraz daha devam edin. Hatta sizin yerinize ben devam edeyim. "Doan Bey, yetmez mi bu milletin, bir lokma, bir hrka devri. Bu vatandalarn, dier lkelerin vatandalarndan neyi eksik? imdi siz, onlarn bu isteklerini de mi fazla gryorsunuz? Ne zaman biri karak, siz her eye layksnz diyecek?" -Peki, abartmayalm, ama sormayalm m? Yani vatanda istemesin mi? 194 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -stedii her eyin sorumluluunu alarak istesin. Ancak, o zaman yetikin tavr iinde istemi olur. -Bizimkiler ocuk tavr iinde mi istiyor? -ocuk tavrndan ziyade, istedikleri eyden sorumluluk alarak istemiyor. Bu daha doru bir tanm olacak. -rnek verir misiniz? -Vereyim. Benim sylediklerimi bir gzden geirelim: "Rvetten arnm, canl dinamik, ada bir brokrasi istiyor," dedim. Byle bir brokrasi ancak politik mekanizmann tam anlamyla demokratiklemesiyle, ynetimin iine halkn iradesinin yansmasyla olur. Arif Bey biliyorsunuz ben yirmi yl ABD'de renci ve retim yesi olarak bulundum. Orada iken, zellikle California'da Amerikal'nn politikaya katlm ile, Trkiye'de bizim vatandan politikaya katlmn gzleme olana buldum. Sonu olarak, kendi lkemdeki vatandalarn Amerika'daki gibi etkin olarak politikaya katlmadklarn gzlyorum. Siyaset konusunda konuulanlar televizyonda seyretmek anlamnda sylemiyorum; kollan svayp, bir politik rgtn yesi olarak, kendi deerlerini, ve drst bildii politikaclar desteklemek iin bizzat almay sylyorum. -Haklsnz, imdi politikayla ilgilenenlerin byk bir ounluu kiisel kar salamak zere bu ynde faaliyet gsteriyorlar. -Bu lkede herkes koro halinde politikacnn drst olmadndan yaknyor. Ben de soruyorum: Onlarn drst olmamasnn sorumlusu kim? Bu politikaclar gkten zembille mi Ankara'ya indiler. Bizim, semen olarak sorumluluumuz yok mu? -Evet, vatandalarmz, zellikle aydnlar, siyasetle sorumluluk duygusu iinde ilgilenmiyorlar. Hep gzlemci, pasif ve ikayeti durumundalar. -"Okullarn kaliteli olmasn, temiz olmasn, mfredat programnn ada ve etkili olmasn istiyor," dedim. Ka tane sivil rgt, okullarn kalitesini takip ediyor. Ka anababa kuruluu, bu ynde hkmete, okul idarelerine bir bask oluturuyor. ikayet ok; sorumluluk duygusu iinde, kiisel btnlk iinde eylem az veya yok. Eyleme girienleri aktif olarak destekleme de yok. Bunu da kabul ediyor musun? Sorumluluk 195 -Evet, kabul ediyorum. Oturduu kentin temiz olmasn, kaldrmlarnn, ocuk bahelerinin, konser salonlarnn bulunmasn istemesiyle ilgili de ayn trden rnekleri oaltabiliriz. -yi; o zaman, zgrlk ile, kiinin sorumluluu arasnda bir iliki olduunu kabul ediyorsunuz, demektir. -Bence, ondan da geni .,.>,,., , ,r- , Beni dikerlerinden ayran bir durum var: Knn iinde y y bulunduu yaam koullar ile, ozelllk' benim ferlerinin kiinin sorumluluu arasnda sormad sorulan sormam, bir genel iliki gryorum. ve sormaya devam etmemdir!" -Sizin sylediiniz daha Vernon st dzeyden bir genelleme. Nobei djl Amerikal fizyolog Aslnda u drt konu birbiri ile sk skya balantl: Bir, seim yapabilme; iki, zgrlk; , sorumluluk; ve drt, kiisel btnlk. Arif Bey, sylediklerimi kendi kendine tekrar etti. Ve bu sylediklerimi rnek vererek somutlatrmam istemesinin uygun olup olmayacan sordu. Ben ise onun soru sormasn tevik etmek istiyordum. Aadaki yky ona anlattm. Vernon, Bugn retmenine yi Bir Soru Sordun mu? Bu yky kzm Eliften duymutum: "Vernon adnda Amerikal bir fizyoloji profesr Nobel dl alm. rencilerden biri, dlden sonraki ilk derste, hocaya u soruyu sormu: "Fizyojoji alannda bu lkede binin zerinde bilim adam var. Bu kadar bilim adamnn arasnda bu dle niin siz layk grldnz? Sizi dier bilim adamlarndan ayran zellik ne?"

"Profesr yznde bir glmsemeyle u cevab vermi: "Hepsini anneme borluyum. Dier ocuklarn anneleri, onlar okuldan dnnce, "Syle bakalm, retmenin sorularna iyi cevap verebildin mi?" derken, annem, "Vernon, bugn retmene iyi bir soru sordun mu?" diye aratrrd. Ben niin Nobel dl aldm? Beni dierlerinden ayran zellik ne? Bunu soruyorsunuz, deil mi? Beni dierlerinden ayran zellik, benim dierlerinin sormad sorular sormam ve sormaya devam etmemdir!" - Bu nedenle Arif Bey, soru sormay brakrsan zlrm, soru sormaya devam ettiin srece beni memnun edersin! 1 96 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI En Somut rnek -Oh iim rahatlad. Peki iim rahat rahat soruyorum imdi: Birbiri ile sk ilikisi olduunu sylediiniz seim, zgrlk, sorumluluk, ve kiisel btnlk konusunda, bu ilikileri gsteren somut bir rnek verebilir misiniz? -En somut rnek, sizin kendi yaamnzdan olabilir. Sizin yaamnzla ilgili olarak ne alalm? rnein, sizin retmen olmaya karar veriinizi alalm. retmen olmaya karar vermekte seim hakknz var myd? ., . . . , . Ne kadar seeneim -Yan istersem retmen olurum, istersem retmen -olmam biiminde bir var ise' kadar seimden mi sz ediyorsunuz? zgrlm var -Evet. retmen olmaya, ya da oldemektir. mamaya siz karar verebilme durumunda mydnz? -Evet, yle bir durumdaydm. -O zaman, "kendi zgr irademle retmen olmaya karar verdim!" diyebilecek durumdasnz. -Evet, diyebilecek durumdaym. -Peki, farzedelim ki, sizi retmen olmaya, siz istemediiniz halde, anneniz, babanz veya baka bir g zorlad. Bu durumda, "kendi zgr irademle retmen olmaya karar verdim!" diyebilir miydiniz? -Hayr diyemezdim. -Gryorsunuz, seimin olduu yerde zgrlk var, olmad yerde zgrlk yok. -Evet, bunu grebiliyorum. Yani seim ile zgrlk arasndaki iliki hemen hemen matematiksel bir iliki. Ne kadar seeneim var ise, o kadar zgrlm var demektir. Bunlarn sorumlulukla ilikisi hakknda bir eyler syleyebilir misiniz? -imdi iki kii dnelim: Bunlardan biri -bu kiiye zgr a-dn verelim- kendi seimiyle retmenlii semi olsun. Dieri -bu kiinin ad da Esir olsun- zorla retmenlie itilmi olsun. "zgr retmenlik mesleinden ikayet etmeye balasa, meslein birok olumsuz ynlerini gsterse, bu meslekte bir gelecek gremediini sylese, ne dnrsn? Onun retmenlikten srekli Sorumluluk 197 ikayet eden durumunu doal, normal karlar msn? Yoksa, "madem bu kadar ikayet edecek ynler gryorsun, niye retmenlii setin," diye bir soru aklna gelmez mi? -Gelir. zgr, kendisi isteyerek retmenlii setii iin, retmenlik mesleiyle ilgili ikayeti yersiz olur. -Ama, Esir retmenlik mesleinden ayn biimde ikayet etse, onun ikayetinde bir tutarszlk grmezsin, deil mi? -Hayr, grmem. O istemedii halde, zorla retmenlie itildi; zorla itildii bu meslekten imdi ikayet ediyor, diye bakarm. -zgr ikayet ettii zaman, kendi yapt bir seimden sorumluluk almad ortaya kar. Esir ikayet ettii zaman, bu anlam kmaz. nk retmen olmann sorumluluunu Esir deil, onu retmen yapan gler tayor. -Evet, yeniden ortaya kan u: sorumluluk, kiinin bilinli seimiyle oluuyor. -Evet; kiinin birok seenekler arasndan seim yapma olanana zgrlk diyoruz, ve kii seim yaparak zgrln kulland andan itibaren, yapt bu seimin sorumluluunu da yklenmi oluyor. -retmen olmaya karar veren birinin, u anda retmenlerin hangi durumda olduunu aratrmasn, niin retmen olmak istediini, nasl retmenlik yapmak istediini, retmenlik yaparak neyi gerekletirmek istediini dnmesini bekleriz. O nedenle o durumu inceleyip- karar vermeli. Ve karar verdikten sonra da ikayet etme yerine, kollar svayp var gcyle almal. Durdu, bana bakt. lgiyle dinlediimi grd, ve szne devam etti: "Bu kii alacak yerde zamann ikayet ederek harcarsa, sorumsuzca davranyor demektir." -Arif Bey, ben bu kadar gl syleyemezdim. imdi kiinin seim yapmas, zgrl, ve sorumluluu arasndaki ilikiyi grebiliyor musunuz? -ok aikr. -Esir ikayet ettii zaman onun sorumsuzca davrandn sylemek o kadar kolay deil; ama, zgr'n ikayete hakk yok. 1 98 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Evet, bunu grebiliyorum. Geriye, btn bunlarn kiisel btnlk ile olan ilikisini gstermek kald.

-Kiisel btnl "kiinin znn, sznn, ve eyleminin tu-tarlk iinde olmas," olarak tanmlyoruz. rnek olarak aldmz bu iki kiiye dnelim. zgr kendi znden gelen bir istekle retmenlii seiyor, setiini sylyor ve iyi bir retmen olarak eylem i-inde oluyorsa, kiisel btnlnde aksayan bir ey yok. Bylece serbeste seim yapm, yapt seimin sorumluluunun bilinciyle, kiisel btnlk iinde alan bir insan gryoruz karmzda. "Ama, bu kii ikayet etmeye balarsa, o zaman kiisel btnl aksamaya balar. Ya znden gelen bir seim yapmad, ya azndan kan laf bilmiyor, ya da retmen olarak eyleme geecek gc yok. Nedeni ne olursa olsun, bu kiinin kiisel btnl aksamtr. Ve, daha nce tarttmz gibi, bu insana gven duyamayz. -Bylece Doan Bey, retmenlikten ikayet hakkm benim elimden alm oluyorsunuz. -retmenlii kesinlikle semeye karar vermisen, evet. A-ma, henz karar vermemi, hl inceliyorsan, durum baka. -Setim. retmen olmay setim. Kesinlikle setim. Ve artk retmenlii semi olmamla ilgili benden ikayet duymayacaksnz. -ikayet edebilirsin. Ama, ikayet ettiin zaman, sorumluluk konusunda sorunun var demektir; ayrca, kiisel btnlnde de aksamalar iinde olduunu bil. Bizim kahveye girdiimiz kapdan bir kadn ve erkek yan ya-"na yryerek geldiler. Kadnn zerinde penye var, ama ba kundak yaplarak, san arkaya toplayacak ekilde rtl, ve uzun e-tek giymi. Adam orta yal, normal yaz kyafeti giymi, ksa kollu gmlek, keten pantolon; kadna zel bir gleryz ve ilgi gsteriyor. Sanki yeni flrt etmeye balam iki gencin enerjilerini seziyorum. Uzakta bir keye oturdular. Adam kadna hafif dokunacak biimde oturdu. Adam otuz sekiz - krk, kadn da otuz - otuz drt yalarnda grnyor. Kadn sanki bu blgede alan biri, ya dkkn sahibi veya baka trl bir ite alan bir esnaf. Bu ortamda ok rahat. Hem giysisi muhafazakr, hem de serbestlie alm birinin rahat bak, oturuu ve davrann sergiliyor; herhangi bir eziklik hissedilmiyor davranlarnda. Erkein ilgisinin farknda, Sorumluluk 199 erkei itmiyor, ama, ona pek yakn da gelmiyor; bu oyunun nasl oynanmas gerektiini sanki ok iyi biliyor. Sularmz geldi. En gzel iki memba suyu. Ben souk su seviyorum. Arif Bey, suyun souk olmasndan tedirgin. Sorumluluk Alan ile Almayan Arasndaki Fark Arif Bey'e ikinci soruya gemek istediimi syledim. "Tamam, Hocam," dedi, konumaya baladm. -kinci soru neydi, hatrlyor musunuz? -Hayr. Ltfen hatrlatr msnz? -Tabii, ikinci soru uydu: Soru: "Ben kendi seimlerimden ve kararlarmdan sorumluluk alrm," dediim zaman, kendi seimlerinden ve kararlarndan sorumluluk almayan bir insandan nasl bir farkm olur? "Soru buydu. -Sanrm bu imdiye kadar konutuumuz konular iinde cevabn buldu. -Peki, o zaman, zetler misiniz? -Hay hay, zetleyeyim. "Kendi seimlerimden ve kararlarmdan sorumluluk alrm," diyen kii unlar ifade etmi oluyor: Bir; karar verirken, o konuda neyi ne kadar bilip bilmediime nem veririm. Yani ortama getirdiim bilinten sorumluluk alrm. ki; ortama getirdiim bilinci eyleme dntrebilme zgrlm olduuna inanrm. ; ortama getirdiim bilinci eyleme dntrebilme gcm olduuna inanrm. Drt; neyi, ne kadar, ne zaman, nasl yapacama dair, snrlarmla ilgili gereki bir alglama iinde olduuma inanrm. Be; "bu benim hayatm" diyebileceim bir gelecek yaratmak iin kiisel btnlk iinde olmam gerektiine inanrm. -Sorumluluk almayan insanda bu be boyut yoktur, diyorsunuz. 200 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Bu be boyut yoktur demekten ziyade, bu be boyutun bilinci belirgin olarak yoktur diyorum. rnein, kiinin "ortama getirdii bilinten sorumluluk almas," mthi ykl bir kavram. Ben ilk defa duydum, byle bir kavram. Halbuki sorumluluun z, ekirdei bununla balyor. "Ortama getirilen bilinten sorumluluk alma" szn anlamak, bu szn ne ifade ettiini kavramak, bence kendi bana byk bir geliimin adm. Sorumluluk almayan insanda bu farkndalk gelimemitir. Arif Bey, bir sre sustu, ve 'Kiinin ortama getirdii bilinten sorumluluk almas' kavramn biraz amam istedi. Akladm: -Baz kiiler, herhangi bir konuda konuurken, "farkna varmamm," "dikkatimden kam," "zerinde pek durmamm," gibi szlerle kendi sorumluluklarn hafifletmek, veya tmyle sorumluluktan kamak isterler.

"Ortama getirilen bilinten sorumluluk almakla bu tr mazeretlerin n alnm oluyor. Kii alglamasn, dikkatini en st dzeyde, srekli duyarl tutmakla ykml. Tabii, sorumluluk alm bir insandan sz ediyoruz. Sradan geliigzel yaayan bir insandan deil." -Bu farkndal iyice bilincime yerletirmek istiyorum. leride rencilerime de retmek istiyorum. -Ortama getirilen bilin bizim alglamamzn temeli olduu i-in ok nemli. Bunun farknda olmanza sevindim, Arif Bey. rencilerinize bu farkndal aktarabilirseniz, onlarn yaamlarna nemli bir katkda bulunmu olursunuz. -Katlyorum, Doan Bey. Yaamndan sorumluluk almayan insan kendisinin gerekten zgr olup olmadnn farknda olamaz; nk bu konuda bir bilin gelitirmemitir. "Sanrm byle bir insanda daha ziyade ait olma ar basar. Ama, yaamndan sorumluluk almayan insan, bunun da pek farknda olmayacaktr." -Arif Bey, ait olma, birey olma dansn tam yerinde konu ettiniz. Ayn ekilde, sorumluluk almayan insan, kendi yaamn ynlendirebilecek gc olduuna da inanmaz; kendisini gsz grr. Tabii, kendi yaamn esas itibariyle ait olma boyutunda gren insan iin bu doaldr. Bu kiinin geleceini ynlendiren dier insanlarn kararlardr. Byle almtr; byle bilir. Sorumluluk 201 -Hocam, imdiye kadar konutuumuz kavramlar yerli yerine oturmaya balad. -Bu kavramlardan biri de sorumluluk kavram. Sorumluluk almayan insann neyi, ne kadar, ne zaman, nasl yapacana dair snrlar belirgin deildir. Yaamnda snrlarn belirgin olmasn da pek umursamaz. Tabii, bunun da temelinde, yine ait olmann baskn olmas yatmaktadr. -Kiisel btnlk ile de ilikisi var, bunun. Deil mi? -Evet, kesinlikle. Sorumluluk duygusu gelimemi bir insanda kiisel btnln bir anlam yoktur. "Bu benim yaamm" diyebilecei bir hayat olmad iin, yaad bu hayat, bakalarnn beklentilerini gerekletirme temeli zerine kurulu olduu iin, kendi zyle ilikisi kesilmitir. O nedenle z, sz, eylemi birbirini tutmu, tutmam, bir anlam tamaz. , , ,. . . Sorumluluk evreme bakyorum, birok insan var, ve bir eyin farkna varyorum: bu kadar inalmayan insann san buraya gelip oturuyor, ve gerekten taneyi, ne kadar, mamen oturmak iin geliyor, ve gerekten ne zaman, nasl oturuyorlar; hibir ey snrlar belimin yapmadan, hibir ey yapacana dair retmeden zamanlarn burada geiriyorlar. Benim hayatmda hi olmayan bir ey deildir. bu; bir yandan hayranlkla, yani, "bunu nasl yapabiliyorlar, bu kadar umursamaz nasl olabiliyorlar," duygusu iinde bakyorum; dier yandan iim burkuluyor, "insan hayat bu kadar ftursuzca ve bu kadar kolayca p sepetine nasl atlyor," duygusunu tayorum. Baka bir tarafm da sanki bir anlamda onlara gpta ediyor. Bir aa gibi, bir ta gibi, bir ot gibi oturmak, saa sola bakmak, yle var olmak. imdi burada harcadklar bu zamanla bu insanlar kendi hayatlarnda neler yapabilirler? Yapabilecekleri eyler yaplmad iin imdi bu toplumda, ailelerinde, kendi hayatlarnda neler eksik kalyor, kimse bunun farknda grnmyor. Yaam denen eyin zaman olduunu, gerek hazinenin ite bu zaman olduunu acaba biliyorlar m? Belki de biliyorlar, ve onlar bana, "te biz o nedenle burada oturduk, beraber zaman geiriyoruz, nk gerek yaam bu," 202 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI diyebilirler. Milyonlarca, milyarca ve trilyonlarca saatler bir gnde, bir haftada, bir ayda ve bir ylda harcanabilir." Karmda nargile ien iki erkekten birinin gmlei ak mavi, dierinin de ak yeil. Mavi gmlei olan adamn gbei daha bir ne frlam, yeil gmleklininki o kadar belli deil. Arif Bey, gbekli bu iki insana baktm grnce,"Trkler olduka kilolu deil mi, Doan Bey," diye sordu. Ben de, "Amerikal kadar deil," dedim. Arif Bey hayret etti, "Ben onlar daha srm, daha salkl sanrdm," dedi. Ben de, her yl Amerika'da iman saysnn biraz daha arttn ve imdi sokaklarda hakikaten iman olan kadn ve erkek Amerikallarn oaldn syledim. "Neden zaman iinde artyor," diye sordu. Ben de, "Pek yrmyorlar, yksek kalorili yiyecekleri kolayca ve ucuza temin edebiliyorlar, genellikle oturarak alyorlar ve her yere araba ile gidiyorlar," dedim. Ve bir de aka yaptm. "Tabii, Amerikal i adam bunu bir frsat bilerek, zayflama programlar, spor salonlar, zayflama haplar, zayflama tbb gelitirerek para kazanmaya bakyor," dedim. Gltk. Ortama Getirilen Bilin Dzeyi ve Snrlar Bilinci Arif Bey, yeteri kadar ld iin suyundan imeye balad. "Ne dersiniz, sradaki soruyu ele alalm m?" diyesordum. "Alalm, ama, bana bir be dakika izin verseniz," dedi ve tuvalete gitti.

Geldikten sonra, "Evet, imdi konumuza geri dnebiliriz," dedi ve bana, imdi ele alacamz sorunun ne olduunu sordu. "Sorumuz, ortama getirilen bilin dzeyinin deiik durumlarda ne anlama geldii ile ilgiliydi," diye hatrlattm. Ve devam ettim: "Ortama getirilen bilin dzeyi," kiinin kendisine u soruyu sormasyla oluur: Soru: "Ortama imdi ve u anda ne gibi farkmdalklar getiriyorum?" "Bu genel soruyu, daha baka alt sorular izleyebilir: Niyetim ne? dnyam imdi ve buraya neler getiriyor? Enerjim nerede? Bendeki farkndahklarn tmn imdi ve buraya getiriyor muyum ? 1 Sorumluluk Sorumluluun gerek temeli kiinin ortama getirdii bilin dzeyinde yatar. 203 "Ortama getirilen bilin dzeyinden sorumluyum demek, 'ben bu sorulan sormu ve cevaplarn alm olarak ortama geliyorum,' demektir." Arif Bey, yeniden, "ortama getirilen bilin dzeyi ok nemli bir kavram," dedi. Ben konumama devam ettim: -Eyleme geerken, arkada seerken, insanlarla iliki kurarken, sinirlendiim zaman, mutlu olduum zaman, kayglandm zaman, ortama getirdiim bilin dzeyinden sorumlu olduumu hatrlayabilmem, byk bir baar olur. Sorumluluun gerek temeli kiinin ortama getirdii bilin dzeyinde yatar. -Bu kavramla ilgili olarak rencilerimi gelitirebilsem, onlara byk yarar salam olurum. -Gerekten olursunuz. imdi sradaki soruyu ele alalm: Neden sorumlu olmay bilmek, neden sorumlu olmadm bilmeyi de gerektirmez mi? -Doan Bey, herhalde burada zerinde durulmas gereken hadise, snrlar kavram ile ilgili. -Evet, snrlar kavram ile ilgili. Tabii snr kavram neyin ierde, neyin darda olduunu ayn anda belirtir. Trkiye'nin snr, neyin Trkiye'ye ait olduunu, neyin Trkiye'nin dnda kaldn ayn anda belirtir. Kendi snrlarnn dnda olan bir sorumluluu aldnda, kii, kendine kar sorumsuzca davranm olur. rnein, bir anne dn, komularnn ocuklarna bakmak iin kendi ocuklarnn saln ihmal ediyor. Bu anne bir sorumluluk rnei oluturmuyor. "Snrlar kavram kendi iinde felsefi derinlii olan nemli bir kavram. Bu kavram ayrntlaryla ileyen kitabn ad da Snrlar. Yazarlar Dr. Henry Cloud ve Dr. John Townsend8. Bu kitab o-kuman gerekten salk veririm, Arif Bey. Kendi snrlarnn dnda olan bir sorumluluu aldnda, kii, kendine kar sorumsuzca olur. Henry Cloud-John Townsend, Snrlar. eviren: dil Gpgpolu; Sistem Yaynclk, stanbul, 1996. 204 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Kitaplardan bulabilirim, deil mi? -Evet, evet. Gncel bir kitap, eski basm deil. -Tamam. Niyetiniz, yaamnzn pusulas olmal! -Arif Bey, burada birka konuya dokunmak istiyorum. Biliyorsun, u anda konutuumuz, sorumluluun snrlar. Bu konuda akla gelen ilk soru u: Neden sorumlu olduumu nasl bileceim? Bunu bana biri mi syleyecek, yoksa ben kendim mi karar vereceim? Dier soru da,

Eer biri bana neden sorumlu olduumu syleyecekse, hangi otoriteye dayanarak syleyecek? Ben bu sorular ifade ettikten sonra, Arif Bey konumaya bir soru ile balad: -Sava neden sorumlu olduunu nasl bilir, Doan Bey? -Sava niyetinin safl ve yaratmak istedii gelecein bilinci iinde stratejik olarak kararlar verir. -Yine bir sr kulaa ho gelen kelimeler kullandnz, ama, bu gerek yaamda nasl rneklenir, dnemiyorum. rnein, hayatmda bu dediinizi ben nasl uygulayacam. -Arif Bey, nce sizin niyetiniz ne, ona karar verelim? -Doan Bey, daha nce size sylemitim; iyi bir retmen olmak istiyorum, ve iki temel amacm var. Bunlardan ilki, rencilerimin gelierek olabileceklerinin en iyisi olmalarna olanaklar salamak, ikincisi de, retmen arkadalarmn en iyi ekilde retmenlik yapmasna yardmc olmak. -te bu niyet sizin rehberiniz olmal! Bu niyet ne ile ilgileneceinizi ve ayn zamanda ne ile ilgilenmeyeceinizi belirlemeli. Niyetiniz, yaamnzn pusulas olmal! Tm enerjiniz ve zamannz stratejik olarak bu niyetin bilincinde planlanmal. "imdi bu niyeti srekli aklnzda tutarak aadaki u sorular cevaplayalm: Neden sorumlu olduumu nasl bileceim? Bunu bana biri mi syleyecek, yoksa ben kendim mi karar vereceim? Syleyen, hangi otoriteye dayanarak syleyecek? Sorumluluk 205 "Sizin rencilerinizin ve meslektalarnzn gelimesine olanak salayacak her ey sizi ilgilendirmen. lgilendiiniz eyler sizin dorudan yapabileceiniz eylerse, sizin tabancanzn menzili iinde ise, siz dorudan sorumlu olursunuz; eer dolayl yoldan etki yapabileceiniz bir ey ise, o zaman dolayl sorumlu olursunuz." -Sizin bir kitabnzda u sz vard; "Tanrm, deitirilebilen ve deimesi gereken eyleri deitirme cesaret ve gcn; deitirilemeyecek eyleri olduu gibi kabul etme olgunluunu ve ikisi arasndaki fark anlayabilecek bilgelii bana ver." Aslnda bu sz, imdi konutuumuz konuyu zetliyor. Sava, niyetinin safl iinde neyi deitirmek istediini tanmlar, ve gc erevesinde kendini ve zamann verir. -Evet, Arif Bey, yerinde bir gzlem yaptnz. Aslnda bu konutuumuz, dier soruyu da cevaplam oluyor. -Hangisini? -Nelere, ne kadar dikkat edeceimi bilmek, nelere dikkat etmemeyi, nem vermemeyi bilmeyi de gerektirmez mi, konusunu. -Ha, evet! Bu soru, neye ne kadar dikkat edeceimi sorguluyor; yani, enerjimi, dikkatimi, hangi snrlar iinde, ne kadar ynlendireceimi irdeliyor. Sanrm, burada nceliklerin bilincinde olma sorumluluu var. -yle. Daha nceki soru, 'nelere' dikkat edece|ni belirlerken, yani, bir tr, 'dikkat edileceklerin listesi'ni olutururken, bu soru, bu liste iinde yer alan elerin 'nceliklerini belirleme' bilinci zerinde duruyor. -Yani, benim durumumda, rencilerimin ve retmen arkadalarmn geliim olanaklarn yaratmak iin yapacaklarmn arasnda nelere ncelik vermeliyim, bunu sorguluyor. -Kendi somut rneinizi kendiniz verince daha gzel oluyor. -Anladm anlyorsunuz. -Evet; zamanmz verimli geiriyoruz duygusunu yayorum. Sava, niyetinin safl iinde neyi deitirmek istediini tanmlar, ve gc erevesi iinde kendini ve zamann verir. 206 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI Baka nsana Gereksinme Var m? -Baka soru var myd? -Evet, cevaplamak istediimiz sorular listesinde sradaki dier soru sizin listeye aldnz bir soru. yle sormutunuz: Soru: Bir kii, "ben sorumlu bir insanm," dedii zaman, bu szn anlam ne? D olaylardan hi etkilenmeyip, yaamn sadece onun kendisinin mi ynlendirdiini sylemek istiyor? Yani, "ben sorumlu bir insanm," diyen kii, baka insanlar kendi yaamnda gereksiz ss olarak m gryor. "Ben her eyi onlar olmadan da yaparm," m demek istiyor? -Gzel soru sormuum! -Ben de yle demitim; gerekten anlaml bir soru. Cevabn siz vermek ister misiniz? -Cevabn bilsem soruyu sormazdm?

-Sorduunuz zaman bilmeyebilirdiniz; belki imdiye kadar konutuklarmzdan yeni fikirler edinmisinizdir, diye dndm. -Hayr, cevabn bilmiyorum. Bildiim, sorunun nemli bir soru olduu. -Oldu. O zaman ben kendi bilgilerim iinde soruyu irdeleyeyim. "Daha nceki konumalarmzda bireyin hem ait olma, hem de birey olma gereksinmelerinden sz etmitik. Birey bununla doar. Yer ekimi gibi, yaammzda bu gereklik her zaman vardr. Her an, her durumda, insan hem ait olan ve ayn zamanda hem de ait olmann tesinde birey olan bir yaratktr. Buraya kadar sylediklerim ak m? -Evet, bunu daha nce konumutuk. Belki de, savann ait olma ve birey olma gereksinmelerini nasl dengelediini soruyorum? -Sava konusuna gemeden nce, "sorumlu bir insanm" diyen herhangi bir insan ele alalm. "Ben sorumlu bir insanm," dedii zaman, bu insan, eer, "Ben d olaylardan hi etkilenmem, yaamm yalnz kendim ynlendiririm" diyor ise, bu kii, ait olma konusunda bilincini gelitirememi, yaamn gereklerinden kopmu biridir. Sorumluluk 207 "nk, biraz nce konutuumuz gibi, ait olma ve birey olma gereksinmeleri, yer ekimi gibi, bilincinde olsak da olmasak da, yaammz etkilemeye devam eden gereklerdir. "O nedenle, "ben sorumlu bir insanm," diyen kii, baka insanlar kendi yaamnda gereksiz ss olarak gryor ise, onun yaamn gereini alglaynda nemli bir boluk var demektir. "Ben sorumlu bir insanm" diyen kii, nce iinde yaad gerekleri alglamaktan sorumlu olduunu bilir. "Ben sorumlu bir insanm" diyen kii, ait olmann ve birey olmann dengesini kendi yaamnda gerekletirmenin bilincine ermi biridir. -Peki savann yaamnda bu nasl gerekleir? -Sava byk resimle ilikisinin ait olma boyutundan kaynaklandn bilir. Sava kendisinin ailesine, irketine, ulusuna, insanla, canllar alemine, varolua, tm evrene ait olduunun bilinci iindedir. Savann yaamnda ailesi, alt irketi, yesi olduu ulusu ve insanlk canl, nemli, anlaml farkndalklardr. Kendi yaamyla ilgili anlam arayn yaparken, niyetinin safln tanmlarken, bunlar bir kenara brakmaz. -rnein, benim retmenlik evkim, vizyonum, renciler i-in iinde olmadan hibir anlam kazanamaz. -Evet, onlar olmadan sizin retmen sorumlu menliinizin hibir anlam yoktur. Ama, bir insanm" diyen dikkat edin, buna siz, Arif Okurer ola-kii nce iinde ra^' kendiniz karar veriyorsunuz. Annen, ', .,, . baban, bilmem ne bakanlnn bilmem yasad qer&k\en . . .,.., , , , JJ ne komitesi deil. Bu anlamda karar son alglamaktan derece kiisel, bireysel ve zgn bir kasorumlu olduunu rar. Ama, ait olmanla ilgili bir karar. kilir. -Tamam, anladm. imdi ak seik grebiliyorum. Sorumluluk ok anahtar, ok kritik bir farkndalk. Savay sava yapan temel talardan biri olduunu grebiliyorum. Baka sorumuz var myd, sorumluluk zerine, Doan Bey? -Bir dakika notlarma bir bakaym. Notlarma baktm, sorumluluk zerine not aldm baka sorumuz yoktu, Arif Bey'e benim kaydetmi olduum baka sorumuz olmadn syledim. Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI 208 Arif Bey suyundan iti, yle bir gerindi, etrafa baknda. Tuvalete gitme sras bendeydi. Dndmde Arif Bey, "Aalarn -zerinde etiket var," dedi. Kalkt, birinin zerindeki yazy okudu. "Hocam, u samdaki aacn numaras 4281 ve bu plaketin zerinde, "Aalarmz koruyalm, ocuklarmza miras brakalm," yazyor, dedi. Dikkat ettim, hakikaten incir aacnn, ceviz aacnn zerinde etiket var. Karmdaki bir ceviz aacnn dallan pek geliememi, birka ceviz var ama, onlar da clz, kk; tepelerde pek yaprak da kalmam. Bu ceviz aac bana, Tuesdays with Morrie (Sallar Morrie ile) kitabndaki kiiyi hatrlatt. Sanrm ASL ile belirtilen hastala yakalanan Morrie adndaki profesr, zaman iinde, ayandan balayarak, gittike cierlerine doru ilerleyen, bulunduu yerdeki kaslar felce uratan ve eriten bir hastala tutulmu. Bu ceviz aac da, aadan yukarya doru kuruyor gibime geldi.

Bir ku geldi, hangi dala konacan kestiremedi, bir sre aacn dallan arasnda dolatktan sonra, ince bir dala kondu; bu ince dal, hafif hafif esen rzgrdan sallanyordu; kuun konmasyla bu sallant biraz daha artt. Ku dalla beraber bir salncakta imi gibi, kendi doal ortamnda bir sre salland. Mutluluk Arif Bey yznde bir glmsemeyle, "Acaba mutluluk ve sorumluluk arasnda bir iliki var m?" diye, gzlerini ksarak sordu. Bu konunun imdi nereden aklna geldiini sordum. "Mutluluun herkes iin nemli bir kavram olduunu biliyorum," dedi. "imdi, sorumluluun da nemli bir kavram olduunu renmi bulunuyorum. Acaba, insan kendi mutluluundan ne kadar sorumludur, onu dnmeye baladm," diye cevap verdi. -Geenlerde bir arkadamla konuuyordum. imdi ikinci evliliini yayor. lk karsyla ikinci kars arasnda ok nemli bir fark olduunu ifade etti. -Aradaki fark neymi? -Birinci kars olaylarn abucak etkisi altnda kalp, kzar veya zlrken, ikinci kars olaylar ne olursa olsun, mutlu olmay baarabiliyormu. Sorumluluk 209 -Nasl baaryormu? -Mutlu olmann bir seim olduunu sylyormu. Kocasna, "Ben mutlu olmaya kendimi adadm; bu ynde kendimi eittim," diyormu. "Karsn bana anlatrken yle diyor: "Her gece yatmadan nce hayatnda iyi olan, salkl olan eyleri dnr, ve onlar iin teker teker kreder. Gnn son dnceleri, hayatnda iyi olan eylerin dnceleridir." -Ne ansl bir adam! -Niin yalnz adam. Bence, ne ansl bir aile! O ailede yetien ocuklar dn. Mutluluun d olaylardan ok, bizim olaylara bak tarzmzda, olaylara verdiimiz anlamda yattn gzleyerek byyorlar. -En nemlisi, olaylara verdikleri anlamdan sorumluluk almasn da reniyorlar. Bu bilinte olan insanlar evremde o kadar az ki! -Benim evremde de. Aradaki fark grebiliyorsunuz, deil mi? u iki insan arasndaki fark sylemek istiyorum: Bir insan yaam felsefesi olarak, olaylarn insan mutlu ettiine inanm durumda. Mutluluun kayna, insann dndadr, olup bitenler, sylenenler, alnanlar, satlanlar, ve benzeri eyler insan mutlu edebilir veya mutsuz edebilir diye dnyor. -Hocam, itiraf ediyorum, u ana kadar, u dakikaya kadar ben de byle dnyordum; bunun dnda baka bir bak tarznn o-labilecei aklma..dahi gelmiyordu. Ama, biraz nce sylediim gibi, ilk defa mutluluk ve sorumluluu bir araya getirdim. -Arif Bey, hi hayflanmayn, hayatmn byk bir sresini ben de aynen sizin gibi dnerek geirdim. Durdum, syleyeceklerimin nemini kavramasn istediimi fark etmesi iin biraz sustum, daha sonra konumaya devam ettim: "Neden? nk, evremizde baka trlsn grmedik ki. Arkadamn kars, 'mutluluum benim seimim, benim kararm, mutluluumun kayna d olaylarda deil, benim bilincimde,' diyen biri. Sen de, ben de, byle insan gremiyoruz evremizde." -D olaylarn hi etkisi olmaz m bizim mutluluumuzda, Doan Bey? 21 O Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Gayet tabii olur. Yaknn bir kazada kaybeden insan, kendini mutlulua ne kadar adam olursa olsun, gayet tabii hznl bir devre geirecektir. Ama, kendini mutlulua adam ise, hzn zaman iinde gereki bir ereve iine oturacaktr. Bu arada bir eyin beni rahatsz ettiini hissettim. Arif Bey yzmden anlad, ve bana zaman tanrcasna sustu. Bir sre sustuktan sonra, Arif Bey'e iimde bir rahatszlk hissettiimi syledim. -Yznzden farkna vardm. Bir ey sizi rahatsz etti, ama ne olduunu bilmiyorum. -u anda ben de tam kartamadm. Ama, siz, "D olaylarn hi etkisi olmaz m," sorusunu sorduktan sonra, konuurken, kendini mutlulua adayan insan gibi bir tabir kullandm, ve o andan i-tibaren rahatszlk hissetmeye baladm. Arif Bey, birka kez, kendi kendine "kendini mutlulua adayan insan, kendini mutlulua adayan insan," diye mrldand. Sonra bana sordu: -Bu sz m sizi rahatsz ediyor? -Sanrm, bu sz beni rahatsz ediyor. -Niin? -Bu kalplanm bir insann tavr da olabilir. Kendini Beikta't olmaya adam insan gibi falan! -Bu sizi niin rahatsz ediyor? -Yani yle bir durum dnebiliyorum; birisine soruyorsunuz, "niin mutlusunuz beyefendi veya hanmefendi?" O da cevap olarak diyor ki, "nk ben kendimi mutlulua adam biriyim. Hi kimse, hibir

ey beni mutsuz edemez." Byle bir cevap, bana, "niin Beiktalsnz beyefendi?" dendiinde, "nk ben kendimi Beiktal olmaya adam biriyim. Hi kimse, hibir ey beni Beiktal olmaktan caydramaz," diyen birininki ile ayn dzeyde geliyor. kisi de kalplanm ve ii bo cevaplar. -"Niin mutlusunuz hanmefendi," dendiinde, nasl bir cevap size bo gelmezdi? -Sanrm benim aradm ey, savann mutluluu ile, sradan insann kalplanm mutluluu arasndaki farkta yatyor. I Sorumluluk 211 -Savann mutluluu! Sradan insann mutluluu! Yeni bir farkndalk gelitiriyorum, u anda farknda olduum bu. Sizin arkadanzn ikinci kars sava mutluluu iinde mi, yoksa sradan bir insan gibi mi mutlu? Biliyor musunuz? -Hayr, bilmiyorum. Bana anlatlandan bunu anlayabilmi deilim. Zaten bu sava mutluluu, sradan insan mutluluu kavramlarn u anda dnmeye baladm. Arkadam einden sz e-derken, bu bilinle dinlememitim onu. -Kendini mutlulua adam birinin, kendisini mutlulua adam olmasndan dolay mutlu olmasn rahatsz edici bulmutunuz. Ve imdi farkna vardnz, savann mutluluunun gerek mutluluk olduu. Dier tr mutluluk, kalplanm insann, kendini bir spor klbnn taraftan olmaya adam sradan insannki gibi bir mutluluk. Doru anlam mym sylediklerinizi? -Evet, evet. imdi ben kendim, sava mutluluundan ne kastettiimi kefetmeliyim. -Sava mutluluunu kefedince, sradan insann mutluluunu da tanmlam olacak myz? -Genellikle yle olur, deil mi? 'yi,' 'kt' ztlamasnda 'i-yi'nin ya da 'kt'nn ne olduunu tanmlayabilirseniz, dierini de tanmlam olursunuz! -O zaman, savann mutluluunu tanmlayn. -u anda deniyorum; daha nce aina olduum bir kavram deil. Belki de beraberce gelitirip, olgunlatracamz bir kavram olacak, "sava mutluluu." -Tamam, dinliyorum. -nce sava kimdir, imdiye kadar konutuklarmz erevesinde bakalm: "Sava anlam aray iinde olan bir insan. Anlam aray ne demek? Nerede, neyi, niin, nasl yaptnn yantn aramak demek. "Bu aray iinde niyetini, niyetinin safln kefetmi biri; yaratmak istedii gelecei niyetinin saflnda yaatyor. "Kiisel btnlk iinde bu gelecei gerekletirmenin sorumluluunu kendinde gren biri. Evrenden kopuk deil, evrenle organik bir ba iinde, o byk btnn bir paras olarak hayatnda anlam bulan biri. 212 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI "Savaya, "niin Beiktalsn," diye sorarsan, sava Beiktal olmann anlamn bu btn iinde sana verir. Ayn ekilde, savaya, "niin mutlusun," diye sorarsan, sava mutlu olmann anlamn bu btn iinde verir. Yani savann mutluluu evren i-inde yerini alm, ilikiler a iinde her eyle temasn kurmu anlaml bir mutluluktur. Sradan insann mutluluu, btnden kopuk, baml bir mutluluktur, "X olmazsa ben mutlu olamam" yaklam vardr. Beikta takm olmazsa, evrenin btn onu ilgilendirmez, ve mutlu olamaz. -Sava srf mutlu olmak iin mutlu olan biri deil. -Bu sylediklerim, aklk getiriyor mu? -Getiriyor. Savann her sz, her eylemi niyetinin safl i-inde biimlenmi olduu iin byk resim iinde yerini alm, byk resimle ilikisi kurulmu bir sz ve eylem olacaktr. Bu nedenle, savann hayat tmyle anlaml bir yaamdr. Bylesine anlamla dopdolu bir yaamn mutluluk dolu bir yaam olacan da grmek zor deil. -Arif Bey, iimdeki bir skntdan balayarak, nemli bir akla kavumu olduk. Dinlemenizin ve etkileimimizin kalitesi iin teekkr ederim. -Saolun Doan Bey, bu szlerinizi duyunca kendime gvenim artyor. Kabahat Hep Erkeklerde Bu noktada Arif Bey'e Amerikal psikolog Nathaniel Bran-den'in, terapiye gelen bir kadnla ilgili gzlemlerini aktardm: Kadna uydurma isim olarak Elsie adn vermi; Elsie birok kereler kocasna olan sadakatini koruyamadn, kocasnn imdi bunun farknda olduunu, evliliklerinin tehlikeye girdiini syleyerek terapiye balamak istemi.

Dier erkeklerle cinsel ilikisi hep kendisi alkoll iken olmu. Kendisine, "sorumluluktan kamak iin imi olabilecei" sorulunca, "bir kadn istedii zaman biraz iebilmeli. Ve biraz flrt e-debilmeli. Ama, erkekler, zorla sahip olmak istiyorlar. Kadnn "hayr"na kulak asmyorlar," diye cevap veriyor. Sorumluluk 213 Terapist, kadndan, "bu erkeklere cesaret verecek herhangi bir ey yapp yapmadn hatrlamasn," isteyince, "suu bana m atyorsunuz?" diye terapiste baya sinirlenmi. Bu konumalarn sonunda ortaya kan durum u oluyor: kadn baka erkeklerle cinsel iliki kurmasnn tm sorumluluunu, o erkeklere yklyor. Kendi davranlarndan herhangi bir sorumluluk almak ihtiyacn grmyor. Daha dorusu, kendisinin bir sorumluluu olabilecei olasln aklna bile getirmiyor. Terapist, bu tr cinsel ilikide kendisinin de sorumlu olabilecei olasln ortaya atnca, savunucu bir tavr iinde terapiste kzyor. Yazar durumu yle zetliyor: "Elsie'ye gre sorunun tm sorumlusu partideki erkekler; kendini tutamayan, saldrgan erkekler. "Gayet tabii, evliliimi kurtarmak istiyorum, gayet tabii, kocam seviyorum, ve onu zdm iin mutsuzum," diyor, ama sorunda kendisinin bir sorumluluu olduunu kabul etmiyor. Terapist daha derinlere inecek teknikler kullanmaya balaynca, bu tekniklerin "yapay" olduunu syleyerek kendisine uygulanmasn istememi. Ve birka teebbsten sonra terapiyi brakm. Terapisti diyor ki, "Elsie, aresiz bir mazlum olduuna kendini ikna etmiti. kinin etkisi altnda kurduu cinsel davranndan kendisinin sorumlu tutulamayacanda srar ediyordu. "Benim e-limden ne gelir, aresizim," dncesine, okyanusa den birinin can yeleine yapmas gibi sarlmt. Ama, maalesef sarld bu yelek, onu yaam okyanusunda boacak olan eyin ta kendisiydi!"9 -Doan Bey, bu verdiiniz rnekte, Elsie adndaki kadn, kendi yaamndan sorumluluk almaya balamadka terapi baarl o-labilir mi? -Olamaz. Burada kadnn ilk adm, ortama getirdii bilinten sorumluluk almak olacaktr. Ancak bu admdan sonra terapist ile kadn arasnda anlaml bir iletiim balayabilir. -Peki, kocas ne demi? -Bilmiyorum; Branden kitabnda kocann ne dediinden, veya nasl davrandndan bahsetmiyor. Nathaniel Branden, Taking Responsibility, s. 100-1. 214 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI Sorumluluk -Sizce, o kadnn kocas ne yaparsa doru davranm olur? Durdum, Arif Bey'e baktm, glmeye baladm. O da bana bakt, glmseyerek, "Tuhaf bir ey mi syledim, Hocam," diye sordu. Kendisine, u anda ortama nasl bir bilin getirdiini gzlemesini istedim. Aramzda yle bir konuma yer ald: -Kocasnn ne dndn, ne yaptn merak ettim! -Niin? -Hi, ylesine merak ettim. -Bir sava tutumu iinde ol, stratejik bir yaam yaadn dn. Sava, "hi, ylesine merak ettim," demez. Srekli niyetinin farkndadr. Evet, bu kadnn kocasnn ne dndn, ne yaptn niin merak ettin? -Aslnda hem kadna hem de kocasna kzdm. -Evet, anlyorum. Ben de byle tahmin etmitim. -Bu kadn benim karm olsa, bir dakika bu kadnla evli kalmazdm, diye dndm. erefi olan bir erkek, biraz kafay ektikten sonra baka erkeklerle yatan bir kadnla evli kalamaz diye dndm. -yle bir anlam ifade etmek, soruyu sormandaki temel niyet olabilir mi? "Bylesine sorumsuz bir kadnla evli olmaya devam eden bir erkein de aile anlaynda, erkeklik anlaynda, namus anlaynda bir eksiklik var. Sorun sadece kadnn deil!" -Evet! Sylemek istediim, gerekten bu. -Ayn zamanda bu erkee kar biraz kzgnlk hissettin mi? -Ettim. Biraz deil, baya kzgnlk hissettim. -Tamam. Anladm. Teekkr ederim. -Ama, ben anlamadm. Ben hl kendimi o havada hissediyorum. Neyi sylemek istediinizi anlayamadm. -Sylemek istediimden ziyade, farkna varmanz istediim sizin niyetinizdi. O anda, o kadnn kocas durumunda olmaya devam eden adama iinizde bir kzgnlk vard. Ama, bu kzgnln tam bilincinde deildiniz, veya, bu kzgnln dorudan ifade edilmesinin uygun olmadn dndnz ve, bu konuyu "Sizce, o kadnn kocas ne yaparsa doru davranm olur?" gibi bir soru ile ifade ettiniz. 215

I -Doru yle yaptm. Peki sava nasl davranrd? -Gerekten bir sava bilinci iinde olsaydnz: "kadnn kocasna kar duyduunuz rahatszln farkna varrdnz; "daha sonra, bu rahatszln temelinde, sizin ok derinlerde inandnz, erkeklik zdeiminin bir paras haline gelmi, "erkeklik onuru, erefi, gururu," diyebileceimiz temel deerlerin inenmi olmasndan kaynaklanan bir kzgnlk duyduunuzu kefedebilirdiniz; "daha sonra, "erkeklik onuru, erefi, gururu," diyebileceimiz temel deerlerin Trk kltrnden kaynaklandnn farkna varr, ve Amerikan kltrnde erkeklerin bu deerleri farkl alglayabileceini dnrdnz. "u ihtimale de ak olurdunuz, "belki bu adam karsna olan sevgisini, erkeklik gururunu, onurunu, karsnn zor gnlerinde, onun gelimesi iin onun yannda olarak, onu destekleyerek ifade ediyordur;" "byle bir ihtimal aklnza gelince de, bilmeden insanlar yarglamann ne kadar byk bir sorumluluk olduunun bilincine varr, ve drst bir sava olarak, yarglamama-y, ama anlamay tercih ederdiniz. -Vay be! -Ne? -Sava olmak yle kolay bir i deil. Muazzam bir bilin gerektiriyor. -Bilincini gelitirmeye kendini a-damsan, bilincin zaman iinde geliir. -Ama, nce kiinin kendi bilincini gelitirmekten sorumluluk almas gerekir! yle deil mi? -Evet. Yandaki dar sokaa kan ve tuvaletlerin bulunduu kapdan bir adam girdi. Yry, bedeninin duruu, hal ve tavr, "ben efeyim!" diyor. Ask suratl, ama kendisi ask suratl olduunun farknda deil. O kadar yerlemi ki ask suratl olmak, onun doal Bilincini gelitirmeye kendini adam san, bilincin zaman iinde geliir. 21 6 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI varoluunun bir paras haline gelmi. Bu duru, bu yz ifadesi, bu yry onun kesinlikle zgn bir paras haline gelmi. Salna salna yrd. Saa sola bakt. Yryerek br kapdan ana yola doru gitti. Arif Bey'le sularmz itik. Biraz sessiz kaldk. Daha sonra beraberce Sultanahmet'e doru yrmeye baladk. nmzdeki hafta yine Sultanahmet'te bulumaya karar verdik. Arif Bey, Caferiye Medresesi adnda bir yer duymu, oraya gitme teklifinde bulundu, kabul ettim. "Konumuz ne?" diye sordu. Glmsedim, "lm bilinci," dedim. O da glmsedi. "Caferiye o konu iin uygun," dedi. Arif Bey, Laleli'deki bir arkadana urayacakm, el sktk ve ayrldk. lm Bilinci Arif Bey'le Ayasofya nnde bulutuk ve Ayasofya'y samzda brakarak ilerlemeye baladk. Caferiye Soka'na girdik, biraz ilerde solda Caferiye Medresesi grnd. Cafer Aa Medresesi'ne gitmek iin soldaki Souk Kuyu kmaz adl dar sokaa girdiimizde solumuzda eski bir duvarla, samzda beyaz badanal bir duvar arasndaki basamakl ta bir yolda aaya doru ilerliyoruz. Havada youn bir rutubet kokusu var. Karmza bir tabela kyor, zerinde 'Trk Kltrne Hizmet Vakf, Cafer Aa Medresesi, Uygulamal Sanatlar Merkezi' yazl. Hemen girite iekler dikkati ekiyor. Avlu, tipik medrese avlusu. epeevre kk odalar; avluya masalar ve sandalyeler konmu. Arif Bey'le beraber odalara bakarak yrrken gen garson glmseyerek yanmza geldi ve bize yardmc olacan dnd bror verdi. Normal byklkteki bir dosya kadnn e katlanmasyla oluan brorn kapanda giri kapsndan ekilmi bir resim var, ve resmin stnde, vakfn ad yazl. Bu kapan arkasndaki sayfann st yarsna iki resim koymular; ilk resim onarlm bir kap ve kap stndeki ve yanlarndaki Arap harfleriyle yazlm yazlar gsteriyor. (Eski yaz bilmeyenin anlayabilecei herhangi bir bilgi yok.) Alttaki resimde ise kahvehane haline getirilmi avlunun grnts var. Resimlerin altnda ve dier sayfalarda medrese ile ilgili tarihi bilgi yer alyor. Garsonla ayakta konuurken, "Mercimek orbanz var m?" diye sordum. Ben mercimek orbas istedim, Arif orta ekerli bir Trk kahvesi syledi, avludaki giri kapsnn hemen sana den duvara yakn bir masaya oturduk. Avlunun st ak krmz beyaz eritleri olan tentelerle kapatlarak gneten ve yamurdan korunmu. Masalar skk deil, gayet rahat mesafelerle avluya serpitirilmi. 218 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI Neler Hissediyorsun? -Bugnk konumuz ne Doan Bey, ne zerine konuacaz?

-Konuya girmeden nce, yle evrene bir bakman istiyorum. -evreme bakyorum; insanlar, nesneler, hareketler gryorum. zellikle bakmam istediiniz bir ey var m? -Senin dikkatini eken, ilgini eken bir ey var m? -u gen kzn gl iimi styor, onun farkndaym. O kadar temiz bir yz, ve o kadar scak ve iten bir gl var ki, gzm kendiliinden ona gidiyor. -Evet, u on drt - on be yanda grnen kzdan sz ediyorsun, deil mi? -Evet. -Benim de dikkatimi ekti. imdi o kza iki trl bakman istiyorum: Varsay ki, bu gen kz, her gn buraya geliyor, ve bu saatlerde burada oluyor. Yln hangi aynda, ayn hangi gnnde gelirsen gel, bu kz burada byle gler yzyle grebilme olanan var. Bu anlay iinde kza bak. -Peki, o gzle bakyorum. "Ben bu gler yzl kz, istediim zaman grebilme ansna sahibim," diye dnerek bakyorum. -Byle bakarken hissettiklerini aklnda tut. -Peki. Bir sre sustum. Arif Bey bir ara gzlerini kapad; neler hissettiini iyice kavramaya alyordu. Ona duygularn gzlemek i-in yeteri kadar zaman verdikten sonra, konumaya devam ettim: -imdi, ayn kza yle bakman istiyorum. Bu kzn lmcl bir hastala yakalandn biliyorsun; u anda grdn bu cvl cvl kzn, ancak bir haftalk mr var. evresindekiler sylememiler, leceini bilmiyor; fakat biliyorsun. imdi kza bak. -im burkuldu, Doan Bey, inallah byle bir hastala hi yakalanmaz. O kadar gen ki; o kadar hayat dolu ki. -Ama sen, "leceini" biliyormusun gibi ona bak. -Peki, imdi o gzle bakyorum. im hznle doldu. -"Her zaman grebilecein biri," olarak baktnda hissettiklerinle, "bir hafta sonra lecek biri" diye baktnda hissettiklerin a-rasnda fark oldu mu? lm Bilinci 219 -Hem de nasl! lkinde yzeyseldim. imdi ise btn dikkatimle bakyorum. imdi o kzn tam anlamyla farkndaym; onun varln tmyle alglyorum; her davrann, her hareketini en ince ayrntlaryla grdmn farkndaym. Kendi duygularmn farkndaym. u ann farkndaym. Bu noktada Arif Bey gzlerini kst, bana bakt, nemli bir eyi kefeden bir insann heyecan iinde konumaya devam etti: -Evet, belki de en nemlisi bu; imdi ve burada olduumun, yaadmn, ve bir daha geri gelmeyecek ekilde u anda var olduumun farkndaym. -Hangi alglaman daha zengindi? -kincisi! -Hangisinde duygularn daha youndu? -kincisinde! -Ve hangi alglamanda gen kz daha dikkate deer, bakmaya, zerinde dnmeye deerdi? -Yine ikincisinde! -Peki niin? -nk, onu bir daha gremeyeceimin farkna vardm. Bir daha u an yaayamayacamn farkna vardm. imde bulunduum u ann, ve onun teklii, ok belirginleti. orba ve kahve geldi. Arif Bey, "u kahvenin gelii duygularmn iine etti; kendimi birdenbire adi biri gibi grdm," dedi. Byle hassas duygulardan sz ederken, orba ve kahve ile itigal etmek bana da tuhaf bir his vermiti. Ayn duygular paylayormuuz. Bir sre orbam itim; sessiz kaldk. Daha sonra konumaya baladm. -Ben de sizinle beraber, ayn deneyi hayalimde yaptm; ben de sizin sylediklerinizin aynsn yaadm. -Fakat, imdi bana ne oldu biliyor musunuz, Doan Bey?' -Ne oldu? -Gzm kzdan ayramyorum, nk, u ann bir daha hi tekrar etmeyeceini gerekten dnmeye baladm. 220 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Yaammn tm anlar tek ve kendine zgdr. -Evet, anlyorum. Aslnda gerek olan da bu, deil mi? Yani u an, kendine zg ve tek. Sen ve ben, bir daha, u evrende ayn durumda, ayn evre, olaylar, ve etkileimler iinde bulunmayacaz. rnein, u kz, bir daha evremizde yer almayacak. imdinin ve burann tekliinin bilincinde olmak bu.

-Anlyorum. Aslnda yaammn tm anlar tek ve kendine zg, ama ben bunun bilincinde deilim. Bu gler yzl kza iki trl baknca bunun bilincine vardm. Arif Bey'le gz gze geldik. Yaptrdm eksersizin amacnn bu olduunun farkndayd. Daha nce gzlediimiz kz, alt kiilik bir grupla beraberdi. Yirmili yalarda gen kz ve yine ayn yalarda iki delikanl ile birlikteydi. O grubun neesini sanki o getiriyordu; masalarna serpilmi bir demet iek gibi herkesin ruhuna dokunuyordu. Pimanlk Duygusu -Bilincine varmaktan sz ediyorsunuz, Arif Bey. ok sk olmasa da, ara sra bu farkna varma olur. Ama, bazen ge olur. "Bir terapist, krk yedi yandaki bir tarih profesrnn yksn yle anlatr: Karsyla ilikisi hakknda konumak iin bana geldi. Karsn ok sevdii halde, ona, farknda olmadan ok deiik biimlerde kabalk yaptn dnyordu. Kars, kendisi iin nemli bir konuda profesrle konumak istedii zaman, genellikle ok megul olduunu, yar kulakla dinlediini, ve doru drst cevap vermediini belirtti. Kars bir arzusunu belirttiinde, glmseyerek karsna baktn, ama konuyu hemen deitirerek baka eyler konutuunu ve karsnn arzusunu yerine getirmediini syledi. Kars kendisiyle hemfikir olmad zamanlarda, onun ne sylediine dikkat etmediini, aksine baka bir konuya atlayarak kendisinin konumaya devam ettiini anlatt. Kars, "bu szlerinle beni kryorsun, " dediinde, ou kere buna nem vermediini, zr dilemediini, geitirdiini, ve bir sre sonra unutup gittiini ifade etti. Tarih profesr karsn sevdiini syledi; havasnda olduu zaman son derece eli ak, dnceli, ve destekleyen biriydi. Kafasnda lm Bilinci 221 "I1 karsn seviyor, sayyordu, ama davranlarnda bunu gstermiyordu; kendi i dnyasnda sevdii kadnla, gerekte etkileimde bulunduu kadn sanki iki farkl yaratkt. Sanki gn-be-gn yaamnda kars yer almyordu; yaamn onunla paylamyordu. Bir sre sonra kadn hastaland ve ld; bylelikle kadn profesrn hayatndan km oldu. Karsnn mezarnn banda durduunda, profesr farkna vard ki, kars hayattayken onunla birlikte olmad; hep kendi kafasnn iinde bir yerlerde hayal iindeydi. Kars topraa gmlmeden nce, o karsn yaamndan karp bir yerlere gmm olduunu grd. Sevginin baaramadn, lm baarmt: iine gmld dnyadan kartp, profesrn gerek yaamla ilikisini kurmasn salamt.10 -Bugnk konumuz bu, deil mi Doan Bey? -Evet, bugnk konumuz, 'lm bilinci.' "Sradan insanlar Sava olmaya gtren ilk admlardan birisi 'lm bilinci'dir. -Savann sahip olmas gereken bir bilin bu, yle mi? -Sradan insan, sava yapmaya gtren ilk admlardan birini oluturur bu bilin. -Sradan insan lmnn bilincinde deil mi? -Sradan insan, biraz nce anlattm ykdeki tarih profesrnn karsn sevdii trden lmnn bilincinde. -Yani, szdebir bilin. -Evet, szde bir bilin. zellikle bizim kltrde, "Bu fani dnyada deer mi byle yapmak," "nasl olsa hepimizin sonu -lm," "dnya mal, dnyada kalr," gibi laflarda kalan bir bilin. -Yani, syleyenler bu sylediklerinin anlamn gerekten kavram deiller. Bunu mu sylemek istiyorsunuz? -Evet, bunu sylemek istiyorum. Sradan insan bu yaamn geici olduunu, bir sonu olduunu, lmn her an, her yerde yaama son verebileceini tam kavrayamamtr; henz yaamn snrl oluunun bilincinde deildir. 1 Nathaniel Branden, The Art of Living Consciously, s. 11-2. 222 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI "Eer, lmn her an ve her yerden gelebileceini kabul edersem, bencilliimden gelen "imdi ve burada"ya ilikin tembelliim kayboyur."

Martin Heidegger Alman filozof -Sava? -Sava lmnn bilincindedir. Hatrlyorsun, daha nceki konumamzda, don Ju-an'n Carlos ile konumasndan rnekler vermitim. Don Juan'a gre, yaamndan sorumluluk almann temelinde, kiinin lmnn bilinci yatar. Ne demiti: "Ama sen, sen sanki lmszsn, lmsz insann kararlar iptal edilebilir, pimanlk duyulabilir, veya kuku duyulabilir. -lmn avclk yapt bir dnyada, kuku ve pimanlk iin zaman yok. Ancak kararlar iin zaman var. " -Evet, hatrlyorum. -Martin Heidegger bir varoluu filozoftur, ve o da, ayn don Juan gibi, lm bilinci ile ilgilenir. Heidegger'in dncesini ksaca yle ifade edebiliriz: "Yaamn snrl oluu, beni gemiin zincirinden kurtarr ve gelecee serbest brakr. Eer, lmn her an ve her yerden gelebileceini kabul edersem, bencilliimden gelen "imdi ve burada "ya ilikin tembelliim kaybolur. Ksa bir sre burada olmamn bilincinde olarak, bu yaamda yapmak istediklerime hemen imdi ve burada balamann tesinde baka bir yolum olmadn grrm. Ama, genellikle ne yaparm: "gerekten yaamay" gelecekte bir zamana atarm, ve tek ansm olan "imdi ve burada" tembelliime devam ederim. " -lmden 'm gibi,' szde konumak ile, yaamn her an bitebileceinin bilincinde olmak, sava ile sradan insan arasndaki fark m oluyor? ekil Zemin likisi -Byle syleyince sava ile sradan insan arasnda bir tek fark varm, ve o da, lm bilinci imi gibi bir anlam kar. Bu doru deil. Sradan insan ile sava arasnda birok fark vardr, ve bunlardan en nemlilerinden biri, savann lm bilincidir. Brad Blanton, Radical Honesty, s. 244-5. lm Bilinci 223 Sava eylemini bu bilin iinde oluturur. Sava lmden konumaz. Sava lmn hi unutmaz. Her dncesi, her sz, her eylemi bu zemin zerine ina edilmitir. -Alglamadaki ekil ve zemin ilikisinden mi bahsediyorsunuz? -Evet. Hatrlyor musunuz, algdan bahsederken, hem vazo, hem de iki insan yz olarak alglanan bir resim vard?* -Evet, hatrlyorum. -O resimde vazo mu, yoksa insan yz m greceinizi belirleyen temel faktr, neyi zemin olarak kabul ettiinizdi. Eer, beyaz zemin kabul ederseniz baka, siyah zemini kabul ederseniz, bir baka alglyordunuz. -Sradan insan sonsuz yaam zemin kabul ederek gnlk yaamn anlamlandrrken, sava, her an lm bilincini zemin kabul ederek, gnlk yaamn anlamlandryor. -Evet. Genellikle bizim kltrde -lmden pek konuulmaz, ama, Amerikan kltrne gre, biz daha az. Bizim halkmz lm konusunda daha gereki bir tavr iinde. Ama, lmden konumak, gereki bir tavr iinde olmak, -lm bilincinin gelimesine yol amayabilir. Savann farkll bu bilinte. -Don Juan, Carlos'a lmden, geenlerde sz ettiinizin dnda, sz etmi mi? -Evet, etmi. Bugn lm bilincinden konuacamz bildiim iin, hazrlkl geldim. orbamn yarsn bitirmitim, itahm kalmamt. Garson, "Tamam msnz?" diye sordu, bam salladm. I traan insan sonsuz yaam zemin kabul ederek, gnlk yaamn anlamlandrrken, sava, her an lm bilincini zemin kabul ederek, gnlk yaamn anlamlandryor. "yi Dn, Doru Karar Ver", s.51 224 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI "lm dncesi insanolunun ruhuna eki dzen veren tek eydir!" Don Juan Don Juan, Carlos'la

antamdan Carlos Castaneda'nn yazm olduu kitaplar kardm, iaretlemi olduum yerler zerinde Arif Bey'le konumaya baladm: Bir keresinde Carlos kafasnn kark olduundan, neye nasl karar vereceini bilmediinden sz eder. Don Juan'la aralarnda yle bir konuma geer: "Sava kafas kart zaman lmn dnr. " Bu sz zerine Carlos, "Ama, don Juan, insann lmn dnmesi daha zor! Birok insan iin lm uzakta ve belirsiz bir ey. Biroumuz lmmz hi dnmeyiz," der. "Neden dnlmesin? " "Neden dnelim ki?" "ok basit," der don Juan. "nk lm dncesi insanolunun ruhuna eki dzen veren tek eydir!" "Sava kafas kart zaman lmn dnr." Don Juan Bir keresinde Kuzey Meksika dalarnda beraber gezerken konu yine -lm kavramna gelir. Don Juan yle der: "Sava olmak isteyen kii nce lmnn bilincine ulamaldr. Sradan insan lmn dnmeye balad zaman, kendinden baka hibir ey dnemez hale gelir; yatar kalkar, kendini dnmeye balar, ve bylece bir nevi felce urar. Sava ise, lmnn bilincine vardktan sonra, onunla ilgilenmemeyi renir. Bylece srekli kendini dnecei yerde, kendinin dier hibir yaratktan farkl olmadn anlamaya balar. "Tarafsz kalmay renmi kii, lmnn bilincinde olarak, yapabilecei tek eyin, alm olduu bilinli kararlar uygulamak olduunu bilir. Son derece bilinli olarak seimlerini yapar, ve bu seimlerin kimsenin deil, kendisinin sorumluluu olduunu bilir. Kararn verdikten sonra, ok yaydan kmtr; artk pimanla, geri dne yer yoktur. Bylece sava, stratejik bir yaam iinde verdii kararlar ve eylemleriyle babaadr." lm Bilinci 225 Sava stratejik bir yaam iinde verdii kararlar ve eylemleriyle babaadr. Yeniden Ortama Getirilen Bilin Arif Bey, dnceli bir tavrla, "Sava olmak kolay bir i deil," dedi. Sessizce kafam salladm. Arif Bey, dnceye dalmt. O-nun dncesini kesmemek iin sessizce tuvalete gittim, geldim. Geldiimde hl dnyordu. "Biliyor musunuz, Doan Bey," diye konumaya balad, "beni en dndren ey, verilen kararlarn bilinli verilmesi ve o kararlardan pimanlk duymadan kiinin tm gcyle eyleme gemesi. Kendi eksikliimi en ok burada gryorum." -Yani, pimanlk ve karar deitirme sk sk banza gelen eyler, yle mi? -Evet. retmenlik kararmda da ayn ey oldu. Hatrlyorsunuz, sizinle ilk konumaya baladm zaman retmen olmaya karar vermi olmaktan pimanlk duymaya balamtm. -Hatrlyorum, Arif Bey. Ayn ey benim de sk sk bama geliyor. Ve bylesine sk sk pimanlk duymam, henz sava olmaktan uzak olmamn bir gstergesi olarak gryorum. -Siz de sk sk piman oluyor musunuz, aldnz kararlardan? -Evet. nceleri daha sk pimanlk duyan biriydim, imdi a-zald, ama, hl pimanlk duyduum kararlar alyorum. -Neden yapyoruz bunu? -Neden mi piman oluyoruz? -Evet, neden piman olduumuz kararlar alyoruz? -Ben kendimi gzlediim zaman, en temel neden ortama getirdiim bilinteki eksiklik. -Bunu biraz aar msnz? -Karar verirken, karar verdiim konuda derinlemesine dnp gzlemler yapmadan, aceleyle karar veriyorum. -Peki bunun temelinde ne yatyor? -Karar verdiim konudaki gerek niyetimin ne olduunun bilincinde olmamam. ou kere, bana derinlerde pek anlam ifade 226 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI

etmeyen eyleri, bakalarn memnun etmek iin yapmaya karar veriyorum. Daha sonra, yaptm eyin benim iin anlamsz olduunu kavramaya balaynca, pimanlk duyuyorum. -Peki bunun aresi ne, Doan Bey? nk, piman olduum zamanlarda sk sk ben de sizin gibi hissettim. Yani, gerekten yapmay istemediim bir eyi yaparken pimanlk duydum. -Sanrm urada grdmz insanlarn yzde doksan dokuzundan fazlas, bu durumdadr. Byle deyince yeniden etrafmza baktk. masa nmzde oturan insanlardan birini Arif Bey tand. Cuma akamlar oynayan 'Baba Evi' adl bir dizide ebru ustas olarak rol alyormu. Oturan gzlkl kiinin o olduunu syledi. "Gerekten ebru ustas mdr, yoksa sadece rol olarak m oynuyor, bilmiyorum," dedi. Ebru sanatnn ne olduunu sordum. "Su zerine boyalarn konulmas ve su stndeki bu renklerden retilen desenin kda aktarlmas," eklinde bir aklama yapt. Biz evreye bakarken medrese avlusuna gen bir kz ve bir erkek geldi ve ortadaki masaya oturdular. Kzn zerinde krmz renkte bir penye ve kot pantolon var. Kz olanla daha ilgiliydi; sanki onun daha ok anlataca vard. Olan pek aldrmaz bir tavr iindeydi; olumsuz deildi, ama, durgun, olaan bir hali vard. Kz glerek ona bir eyler anlatyordu, kzn gzleri cvl cvl parlyordu. Olan ara sra birka kelime ile katlyordu. Yanmzdan orta yal bir garson geerken medresenin dndan bir grlt geldi; sanki drt, be erkek kavga ediyormu gibi bir barma duydum. Garson, "Hah, gol attk galiba!" dedi. Garsona, elimde olmadan, "Bugn ma m var?" diye sordum. Garson, "Bugn milli mamz var ya!" dedi. Garson bu szleri yle syledi ki, bizim bu bilgileri normal olarak bilmemizi bekliyordu, ve bilmediimizden dolay da, "Siz ne biim adamsnz?" gibi bir tavrla konumutu. "Peki ne durumda?" diye sorduumda, "Bu ma alrsak, Avrupa ampiyonasnda oynama hakk kazanacaz," gibi nemli grd bir durumu a-klad. Ve nemli bir bilgiyi paylam insann edasyla ay ocana doru yrd. lm Bilinci 227 Yaam evremizde u an tm sradanl ile devam ediyordu. br yandan benim sradan algladm bu srelerin hepsi anla-lamayacak kadar karmak, gizemli, girift ve ok ynlyd. Ve biz bu sreci anlamaya alyorduk. "Ama, niye?" diye sordu, Arif Bey. Ve bu soru ile balayan konumamz devam etti. -nk ait olma birey olma dansnda, ait olma ar basyor. -Niye, ar basyor? Neden insanlarn ounluunda birey olma ar basmyor da, ait olma ar basyor? -Ben bizim toplumumuz iin konuuyorum. Biz yetitirilirken, "elalem ne der!" diye yetitirildik. -Evet, "aman, bakas grmesin sonra ayp olur," en sk duyduum laflardan biriydi. Peki imdi bunu biliyor olmak, bizim sorunumuzu zmemize yetmiyor mu? -Dn ki, tm mrn, "bakas ne der," diye yaam, ona gre meslek semi, evlenmi, ocuk yetitirmi, komu edinmi, arkada edinmisin. Bunlar byle bir anda deitirmek kolay deil. -O zaman bizim toplumdan sava kmas daha m zor? -Eer Amerika ile karlatrarak byle bir sz sylyorsan, cevabm "hayr." -Ama, onlar ait olmaya bizim kadar nem vermiyorlar. -Doru, onlar ait olmaya bizim kadar nem vermiyorlar. Ama, o kltrde de, baka trden bir dengesizlik var. Onlarda da birey olmak ar basyor; ait olma birey olma dengesi yine bozuk. Onlar sava olmak istedikleri zaman bizimkinden daha byk bir ego ile, "ben" ile savamak zorundalar. -Anlyorum. -Ama, ister Amerikal, ister Trk olsun, bir kiinin verdii kararlardan pimanlk duymamas iin ayn eyi yapmas gerekir. Burada sustum, ve Arif Bey'in yzne baktm. O da sustu, bana soru sormad; konumam bekledi. Bir sre sonra devam ettim. -ster Trk olsun, ister Amerikal, kararlardan pimanlk duymamak iin kii, karar verme ortamna yksek bir bilin dzeyi ile 228 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI gelmelidir. Bu yksek bilin dzeyinde kendi niyetinin saflndan emin olarak, ait olma birey olma dansnn bilincinde, yaamn hemen bitebileceini anlam olarak kararn vermeli. -Yani, imdiye kadar konutuumuz btn konularn bilincinde olarak karar vermelidir. Ancak, o zaman pimanlk duymaz. -Evet yle. Bir gen kz atlye dkknlardan birinden kt, d kapya doru giderken bizim masann yaknndan gemeye zen gstererek yzme baka baka masann yaknndan geerek gitti. Yznde, "bu o adam "m?" sorusu vard, sanki. Arif Bey cvl cvl konuan krmz penyeli kza bakyordu. "Senin de byle cvl cvl gzlerle bakan bir kz arkadan olsun, istemez misin?" diye sordum.

Gld, "Ben de imdi aklmdan onu geiriyordum. Benimle byle cvl cvl konuan bir kzn hayatmda olmasn isteyen bir tarafm var, onun farkndaym. Ama, byle bir kadnn hayatmda olmasnn beni korkutan bir yn de var. Onun da farkndaym," dedi. kimiz de bir sre masada oturan genlere baktk. Arif Bey'in ne dediini ok iyi biliyordum. Konuyu datmamak iin bu ynde aklmdan geenleri kendime sakladm. "Baka bir zaman konuuruz," diye dndm. Konuya geri dnmek istedim. iirler Syler En Gzelini -lm bilincini en gzel, airler ifade ederler. Onlarn dilinde sezgi canlanr, ve onlar kelimeler aracl ile, kelimelerin tesinde bir iletiim olana yaratrlar. -Dediiniz ilgin geldi, Doan Bey. "Kelimeler aracl ile, kelimelerin tesinde bir iletiim olana yaratmak." -Bunu ancak iir yapabilir. Arif Bey, siz Mina Urgan'in Bir Dinozorun Anlan kitabn okumutunuz, deil mi? -Evet, okumutum. -O kitapta dikkatinizi ekti mi, bilmiyorum, Mina Urgan lm konusuna girdiinde sk sk iirsel dile bavurmu. lm Bilinci 229 -Hayr dikkatimi ekmemiti. Eve gidince bakaym. -Ben hazrlkl geldim. antamdan kitab kardm, ve daha nce iaretlemi olduum ksmlar ona gsterdim. Gerekten de, sayfa altm bir - yetmi be arasnda deiik uzunluklarda on dokuz iir vard. Arif Bey, "Bu iirleri kendisi mi yazm?" diye sordu. -Evet, kendi iirleri. Mina Urgan yalln nimetlerinden bahseden biri; ama, yalln felketleri olduunu da kabul ediyor: "Bunlarrren korkuncu sevdiklerinin lmdr," diyor, ve devam ediyor; "En yakn arkadalarn lr, gencecik insanlar lr, dourduun ocuk lr." -Sizin en hounuza giden hangi iiri? -Her bir iiri ayr bir balamda yazlm; o nedenle ayr ayr yerleri var. Ama, sayfa yetmi bir'de balayan ve daha sonraki sayfada devam eden birka iiri derin ve etkileyici buldum. Sana bunlardan birkan okumak istiyorum. "Uykusuz gecelerin saatleri ilerledike, yaknda lecei iin bir eit hzn duyduu da olur. "Nice gneler doacak, Gremeyeceksin. Yaz yamurlar yzn okayamayacak, Karpuz dilimlerini sramayacaksn. Hanmelilerin kokusu Senin iin artmayacak Karanlkbasarken. Kurumu bir yapraksn sen, Topraa karacaksn. "Sonra gne doar ve ihtiyarn yaama igds -lm zlemini yenilgiye uratr: "lmn maarasndan Gn na kt. Gne ne gzelmi, Ne gzelmi kyda koan ocuk Kayalara martlar gibi konan klar, Aklardaki beyaz tekne. Ne gzelmi Karacaahmet'de Adsz bir l olmamak." 230 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Arif Bey, bu okuduklarm glmseyerek dinliyordu. "Gerekten iirsel dilin gc baka," dedi. "Yaamak, yaadnn bilincinde olmak, gerekten yaadn bilerek yaamak!" Durdu, evresine bakt. "Biliyor musunuz, Doan Bey, merak ediyorum; acaba buradaki insanlardan ka kii gerekten u anda yaadnn farknda? Ka kii u anda yaamann bir mucize olduunun bilincinde?" Yantlamadm; ikimiz de cevab biliyorduk. Bir sre ikimiz de sessiz kaldk. Daha sonra kitaptan okumaya devam ettim: "Bu yaama igds her zaman ayaklanmaya hazrdr zaten: "Tamam, bitti diyor, Vazgetim artk diyor. Karanlk kuyu kapan am Beni bekliyor diyor.

Derken kirli bir motel odasnn banyosunda Sevinle zplayan kck Yemyeil bir kurbaa yavrusu gryor Vazgemekten vazgeiyor." Bu son iiri de iimize sindirmek zere bir sre sustuktan sonra, Arif Bey'e, "Bunlar beni en saran iirleri," dedim. "zellikle, yaam ve lmn ayn anda yer ald msralar derinden etkiliyor. Onun bir rnei de, sayfa yetmi 'te var," diyerek okumaya baladm: "evresinde grdklerini, rnein rzgrda sallanan bir aac sevmeye balar: lm ona yaklatka O lgn aaca sevdas artyor. Sevdas arttka Bsbtn ldryor aa, lm de biraz uzaklayor sanki." Bir sre ikimiz de sessiz kaldk. Arif Bey, "iimi bir hzn kaplad," dedi. Daha sonra konumaya devam etti: "Sanrm lm dncesi, birok insann iini hznle kaplar. Ama, bu hzn, sanki cokuya gebe. lmn bilincini kaybetmeden, imdi ve u anda yayor olmay kefetmenin potansiyel cokusu. Sanrm, sevinle zplayan yemyeil kck bir kurbaa yavrusunu grebilmek iin, lmn hznn tatmak gerekir." lm Bilinci 231 Solumuzdaki masada bir gen kz ve delikanl oturuyorlar, gayet rahat bir konuma iindeler, ilikilerinde herhangi bir gerginlik yok. yle grnyor ki, birbirlerini uzun zamandr tanyorlar, aralarnda bir dostluk, yaknlk olumu. Olann gzl var, yeenim Sami'yi hatrlatyor; kzla konuurken, masaya iki dirseini dayyor ve byle oturunca, arkada bir kambur oluuyor. Farkna vardm; Trkiye'de sk sk grdm bu tr kambura California'da ancak yabanc renciler arasnda rastladm. Trkiye'de ok yaygn olan bu tr kamburlu oturma a-caba nasl oluuyor, diye aklmdan geirdim. Arif Bey'e bu dncemi syledim, acaba, bizim ocuklarmz byrken utangalk, mahcubiyet ekmeleri bunun nedeni olabilir mi, diye konutuk. Arif Bey kendi kuramn yle anlatt: "Korku ilikisinin e-gemen olduu bir kltr ortamnda yetien ocuk, ba dik olarak, dik oturma, dik yrme konularnda bastrlm olmal; ve bu da zaman iinde oturuunda, yrynde kendini gsterir." Ben de Arif Bey gibi dnyordum. Husserl'in szn ettii 'kltrn niyetlilii,' o kltr iinde yer alan her canly biimler, diye dndm. lm bilinci zerine don Juan'n syledikleri hakknda Arif Bey'le konumaya baladm. Don Juan'n retisi Don Juan ve Carlos krda geziye kyorlar. Bir yerde dinlenirken konumaya balyorlar. Don Juan, Carlos'un deimesi gerektiini syler. Carlos, yava yava deimekte olduunu, zamana ihtiyac olduunu belirtir. Don Juan, "Benim konutuum, bir anda olan deime, " der. Ve tm sorunun nerede yattna iaret eder; "Sorunun temelinde, senin istediin kadar zamann olduunu dnmen yatyor, " der. Carlos, dncesinde srar eder. "Evet, dnyada bir devamllk vardr, nceden bilebildiimiz, nceden tahmin edebildiimiz bir tutarllk vardr," dncesini savunur. Don Juan, "Senin devamllk dncen seni daha ekingen, rkek yapar. Devamllk bilinci iinde senin eylemin rkek, ekingen 1 232 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI bir insann eylemi olur. u dnyada hayatnn son savan veren bir insann havas, gc, etkileyici tavr olamaz. Yani, senin nceden bildiin devamllk ve tutarllk, seni ne gl klar, ne de mutlu eder," der. Bir sre sonra, Carlos, "ekingen bir insan olmak, ok mu kt bir ey," diye sorar. Don Juan, "Hayr," der. "Eer, lmsz isen, istediin kadar ekingen, rkek olabilirsin. Ama, lml bir dnyada yayorsan ekingenlie, rkeklie hi yer yok. rkeklik, aslnda sadece senin kafanda olan bir eye balanmandan kaynaklanr. Ama, bu huu veren, gizemli dnya senin iin azm aacaktr; herkese at gibi, sana da azn aacaktr. O zaman, senin gvenilir dediin devamlln, hi de yle gvenilir olmadn anlayacaksn. rkek ve ekingen olmak, insan olarak yapmamz gereken eyleri yapmamz engeller. " Carlos, "insann srekli lmn dnerek yaamas, bana doal gelmi-yor,""diye dncesini ifade eder. "lm bizi bekliyor, ve iinde yaadmz u an bizim bu dnyadaki son savamz olabilir," diye don Juan ciddi bir sesle cevap verir. "Ben buna sava diyorum, nk bir mcadeledir. Birok insan bir eylemden dierine hibir mcadele

gstermeden geer. Ama, bir sava, her bir eylemi dikkatle inceler, nk o eylem onun bu dnyadaki son eylemi olabilir. ..Sava, bu dnyadaki son savana gerekli saygy gsterir. Bu son sava, onun yapabileceinin en iyisini temsil etmeli. Bylesi daha mutluluk vericidir, insann korkusunu giderir. " Carlos, bu sylenenlerle hemfikir olduunu, yalnz bunu kabul etmenin, ve byle yaamann zor olduunu syler. Don Juan. Carlos'a bakar ve, "Senin kendini ikna etmen yllar alacak; ayrca, ikna olduktan sonra buna gre hareket etmen de yllar alacak. Umarm bu kadar zamann vardr, " der. "Sen byle konuunca beni korkutuyorsun," diye Carlos duygusunu ifade eder. Don Juan yznde ciddi bir ifade ile Carlos'u tetkik eder. "Bu dnyann esrarengiz bir dnya olduunu sana sylemitim, " der. "nsan/ar yneten gler nceden kestirilemez, korkutucudur, ama onlarn grkemine tank olmak her trl abaya deer. " Daha sonra don Juan, Carlos'a bir tuzak kurarak bir tavan yakalamasn, o tavann derisini yzerek, akam karanlk kmeden "E3ir sava, her bir eylemi dikkatle inceler, nk o eylem onun bu dnyadaki son eylemi olabilir." Don Juan lm Bilinci 233 piirmesini syler. Don Juan, daha nce tuzak nasl kurulduunu Carlos'a rettii iin, ksa zamanda tuza kurar ve tavan yakalar. Tavan yakalandn gren don Juan, "imdi onu ldr, " der. Carlos, tuzan iine uzanr, tavan kulaklarndan yakalar, tam dar karrken birdenbire dehete der; nk tavan nasl ldreceini bilmediini anlar; don Juan imdiye kadar tuzak kurmasn retmitir, ama, nasl ldrleceini retmemitir. Tavan elinden brakr, ve don Juan'a, "Ben ldremem," der. "Neden," diye don Juan sorar. "Daha nce hi ldrmedim," der. "Ama, daha nce yzlerce ku ve dier hayvan avladn, " diye don Juan cevap verir. "Ben onlar tfekle ldrdm; ellerimle hi hayvan ldrmedim." "Ne fark eder? Bu tavann vadesi geldi." Don Juan bu szleri tavann vadesinin geldiini gerekten bilen bir insann otoriter edas iinde syler. Carlos'un azndan yknn geri kalann dinleyelim: "Don Juan gzlerinde vahi bir bakla, "ldr onu!" diye emretti. "ldremem," dedim. Tavann lmesi gerektiini bararak syledi. Bu gzel lde onun serbeste gezmesinin sonunun geldiini syledi. Benim oyalanmaya hakkm olmadn, tavanlar yneten ruhun onu tam akam zeri benim tuzama ynlendirdiini syledi. Aklm kartran bir sr dnce ve duygular, sanki onlar beni bekliyorlarm gibi, kafama tler. Benim tuzama yakalanan tavann trajedfsini tm akl ile kavramtm. Birka saniye iinde hayatmda yaadm byle can alc anlar aklmdan sratle geti, ve benim de o zamanlar tavann durumunda olduumu anladm. Tavana baktm; o da bana bakt. Tavan kafesin kenarna ekilmiti, bzmt, sessizdi ve hareketsizdi. Yeniden gz gze geldik; onun baklarnda sessiz bir umutsuzluk grdm, ve bu umutsuzluun kendi umutsuzluum olduunu ta derinlerimde hissettim. Yksek sesle, "Can cehenneme," dedim, "hibir ey ldrmeyeceim. Bu tavan serbest brakacam." Youn bir duygu iinde titredim. Tavan kulandan yakalamaya alrken kollarm titriyordu; tavan kat ve onu yakalayamadm. Yeniden denedim ve yine beceremedim. Bam dnd, gzm karard, tuza tekmeledim; amacm tuza paralamak ve tavan serbest brakmakt. Tuzak umduumdan daha salamd, beklediim Bj!8|lP 234 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI ekilde tekmemin altnda paralara ayrlacana, sapasalam duruyordu. aresizlik duygum dayanlamayacak bir yeise dnt. Sa ayamla tuzan ucuna btn gcmle bastrdm. Tuza yapmakta kullandm sopalar atrdayarak krld. Tavan dar kardm. Bir an iim rahatlad, fakat bu i rahatl uzun srmedi. Tavan elimde hareketsiz sarkyordu. lmt. Ne yapacam bilemedim. Nasl ldn bulmaya verdim kendimi. ncelemeye baladm. Don Juan'a dndm. Gzlerini dikmi bana bakyordu. Dehetle tm vcudum titredi. Talarn yanna oturdum. Bam mthi aryordu. Don Juan elini bamn stne koydu ve tavann derisini yzp, karanlk basmadan piirmem gerektiini syledi. Midem bulanyordu. Sanki bir ocua konuuyormu gibi, byk bir sabrla benimle konutu. nsanlar ve hayvanlar ynlendiren glerin, bu tavan bana ynlendirdiini syledi; ayn glerin beni de kendi lmme ynlendireceini ifade etti. Tavann lm nasl benim iin bir armaan olmusa, benim lmmn de, birisine, veya bir eye, bir armaan olacan syledi.

Bam dnyordu. Gnn basit olaylar beni yerle bir etmiti. Bunun sadece bir tavan olduunu dnmeye altm; ama, o-nunla kurmu olduum zdeimi aklmdan kartamadm; o tavann ben olduu duygusundan silkinip kurtulamadm. Don Juan, tavann etinden, kk bir para da olsa yemem gerektiini syledi. Bu ekilde rendiim bilgiyi geerli klm olacaktm. Clz bir sesle. "Hayr, yiyemem." dedim. "Bu glerin elinde biz saa sola savrulan yapraklarz, " diye beni azarlad. "Ego'na nem vermeyi, bencillii brak ve bu armaan uygun bir biimde deerlendir. " Tavan yerden kaldrdm; henz scakt. Don Juan zerime eilerek kulama unlar fsldad: "Senin tuzan onun bu dnyadaki son sava idi. Sana syledim, bu muhteem lde artk onun serbeste gezmesinin sonu gelmiti. " "ok gl bir yk," dedi Arif Bey. Ben uzun sre sessiz kalmay tercih ettim. Don Juan'in ne gl bir retmen olduunu fark etmitim. lm bilinci bundan daha gzel yaatlamaz ve retilemezdi. Bu dncemi Arif Bey'e syledim. Bana hak verdi. evreme baktm. nsanlar tarihin youn olduu bu ortam iinde, hi lmeyeceklermi gibi, heyecansz, sradan bir tavr iinde lm Bilinci 235 1 nefes alp veriyorlar gibi geldi, bana. Acaba don Juan burada olsayd, onlarla ilgili ne derdi, diye dndm. Daha sonra, byk bir olasalkla don Juan'n, "Sana ne onlardan, sen kendin bu muhteem-liin bilincinde ne yapyorsun," diye bana sorard diye dndm. inde bulunduum bu yeri dndm. Garsonun vermi olduu brore yle bir gz attm. "alar boyu dnyann merkezi olarak kabul edilen stanbul'un tarihi merkezi neresidir diye sorulduunda cevap mutlaka Sultanahmet olacaktr," diye balyordu.. "Gemite dnyann merkezine iaret eden antlarn hepsi buradadr. "Mimar Sinan'n eseri Cafer Aa Medresesi, bu antlar iinde sessizce yerini almtr." Gerekten sessizce yer alm olmal, ben daha nce hi buradan sz edildiini duymamtm. Brore gz gezdirmeye devam ettim: "1559 - 1560 yllarnda Mimar Sinan tarafndan ina edilen Cafer Aa Medresesi Trk Kltrne Hizmet Vakf'na tahsis edilmi ve 1989 ylnda byk bir restorasyon geirmitir. Bu tarihten itibaren uygulamal Trk El Sanatlar Merkezi olarak faaliyete geen Cafer Aa Medresesi'nde hat, tezhip, minyatr, ebru, dokuma, yazma, batik, kuma boyama, tak, ahap dekoratif ssleme, folklorik bebek, resim, ud, ney, gitar almalarnn yannda ustalarn en gzide eserlerinin sergi ve satlar da yaplmaktadr. "1998 ylnda vakf tarafndan bakm ve onarm yaptrlan Medrese yeni-., dnemde sanat, kltr ve eitim merkezi sfat ile sergi, defile, konferans, konser, turizm gibi kltrel faaliyetlere ev sahiplii yapmaya hazr hale gelmitir." Brorn arka kapanda 'Uygulanan Trk El Sanatlar' bal altnda el sanatlarnn listesi yazlm ve onun da altnda Sultanahmet yresinin krokisi verilerek Cafer Aa Medresesi krmz ile iaretlenmi. Krokinin altnda da vakfn adresi ve telefon numaras yazlm. Brorde yazl olanlar Arif Bey'le beraberce okumutuk. etin Altan'n, tarih bilincinin ne kadar nemli olduuyla ilgili syledikleri aklma geldi. Byle bir hizmeti sunan kiileri tanmyordum, ama, iimden onlara, "deerli hizmetleri iin teekkrlerimi" gnderdim. 236 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI Ne Demiler lm zerine sylenmi szlerle ilgili bir alma yapmtm, bu almann Arif Bey'in ilgisini ekip ekmediini sordum. "eker," cevabn alnca, "ngiliz dnr Francis Bacon'un lmle ilgili bir sz var," diyerek konuya girdim. "lm bizim dostumuzdur; onu evine misafir etmek istemeyen zaten evde deildir." Arif Bey bu sz dinledikten sonra, "lm bilinci ne kadar temel bir bilinmi. Ve tarih boyunca bundan srekli konuulmu, zerinde dnlm. Ama, ok az insan ciddi olarak, lmnn bilincini iine sindirerek yaamnn anlamn bulmu durumda. Sanki bir rya aleminde yayoruz," dedi. Ben de, "O kadar ciddi olmayan grler de ifade edilmitir, dedim ve Woody Allen'i rnek gsterdim. Woody Allen, 'lm, insann yatarak yapabilecei birka eyden bir tanesidir,' der ve i-lave eder: 'Seks ve lm arasndaki fark udur: lm kendi banza yapabilirsiniz ve kimse sizinle alay etmez, " diye bitirir. Arif Bey, glmeye balad. "Bu kadar ciddi bir konuda bu kadar alayc olabilmek de bir marifet, herhalde!" dedi. Ben de Woody Allen'in yle tanndn, sanki baka trl konuur veya yazarsa, milletin onu okumaktan vazgeeceini ara sra dndm syledim. ..,... , lm bizim

Ar Bey, bir sre sustuktan sonra ostumuzdur. om dncel, bir tavrla bir soru sordu: ^ migafjr 6tmfik -lmn gereklii kanlmaz bir istemeyen zaten biimde gzler nne konabilir. Bir insanevde deildir." la karlatm zaman, iki eyden emin olabilirim: Bir, bu insan domutur; iki, bu insan lecektir. O bakmdan hi kimln0iliz d senin lmn var olduunu yadsyacak bir tavr olamaz, diye dnyorum. Evet, sradan insanlar olarak, lmsz gibi dnyoruz, ve davranyoruz, ama, aslnda lmn kanlmaz olduunu bir zihinsel gerek olarak biliyoruz. Arif Bey'i dinledim. Gz gze geldik, "bunlar bana niye sylyorsun," gibi bakm olacam ki, konumaya devam etti: "lmn var olduunu herkes kabul ediyor, ama, lmn neye yol at, yani lmden sonra ne olduu konusunda fikirler farkl sanrm. Bu konuda sizin fikriniz var m?" diye sordu. Francis oacon lm Bilinci 237 -Pek yok. Bildiim, farkl grlerin olduu. Bilimin dedii baka, deiik dinlerin dedikleri baka. Ama, geenlerde bir yerde okumutum; tr inantan bahsediyordu. -Bunlar neymi? -Bu grten ilki biyolojik gr. Beyin ileyiini durdurunca, artk yaama duygusu da kaybolur. Bundan tesinde de baka bir ey yoktur. "kinci gr, lnce ruhun cennete veya cehenneme gideceidir. Bu yaam ksa bir deneme yeridir. Snav iyi verirsen cennete, kt verirsen, o zaman cehenneme gidersin. Birok din bu iki temel kavram 'br dnya' gerei olarak tanmlar. br dnya sonsuzdur. Yeteri kadar cehennemde yandktan sonra cennete gidebilecein gibi, gnahlarnn tr ve byklne gre, affedile-bilme olasl da var. Veya hi affedilmeden ebediyyen cehennemde yanma olasl da var. Arif Bey, "Benim bildiim, daha dorusu bana retilen br dnya bu," dedi. -Bana retilen de bu. Ama, bir nc gr daha var: Reenkarnasyon. Bu gre gre, ruh kendi evrimini tamamlamak iin defalarca yaama deiik bedenlerde geri dner. Bu ruhun evrimi iin gereklidir, ve her yaama gelii, ruhun evrimini en iyi tamamlayacak biimde ayarlanr. rnein, ilk hayatlarnn birinde sorumluluk alarak ocuk yetitirmeyi renememi biri, daha sonraki hayatlarnda ocuk sahibi olacak ve sorumluluk iinde ocuk yetitirmeyi renecektir. "Hinduizm byle bir dindir ve bu din btn retisini reenkarnasyon kavram zerine kurmutur. -Doan Bey, geenlerde televizyonda bu konuda bir program izlemitim. Trkiye'nin deiik yerlerinde ldkten sonra yeniden doarak, eski evlerini ve analarn, babalarn tanyan insanlarla iligili bir program yaplmt. -Evet, bir kez ben de grdm. Yani bu gr de bizim halkn aina olmad grler deil. -Ama, dinimiz slam olduu iin, dinimizin lmden sonra ne olduu ile ilgili getirdii inan en yaygn olan. 238 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Tabii, byle olmas da doal. Bu bulumamda, lmden sonras zerinde durmak istemiyorum. zerinde durmak istediim, lm bilincinin insann yaay biimini nasl etkileyecei zerinde. Savann lm bilinci, onun yaamnn en temel elerinden biridir. -Savann yaamnn anlam, kiisel btnl, sorumluluu, gc, niyetinin safl onun lm bilincini temel alm durumda. Onu grebiliyorum. - Don Juan buna, "son dansn yaparcasna yaamak" der. Arif Bey; "son dansn yaparcasna yaamak" savann yaay biimi, ve bunu ancak lmnn bilincine vard zaman baarabilir. iirlerin Bilinci Arif Bey'le konumamzn sonlarna geliyorduk. "Biliyor musunuz, Doan Bey," dedi, "bu konumamzdan sonra, birok eye bakmda deiiklik olacan sanyorum. Karar vermeden nce dikkatli olmam gerektiini, ve karar verdikten sonra, hani derler ya, "lmne" diye, ite yle "lmne" o kararlar eyleme geireceimi dnyorum. Bu konumalarmzn bir ilgin yan da, iirlere bak tarzmda bir deiiklik olduunu seziyorum," diye konumasna devam etti. iirler konusuna deinince, ben de dndklerimi sylemek istedim: -Ben de ancak son zamanlarda iirle ilgilenmeye baladm. Yani, felsefi anlamda ilgilenmemden sz ediyorum. Ait olma - birey olma dans, ve bireyin kendi yaamn yaabilmesi zgrl ile birlikte, imdi lm bilinci asndan iirlere bakmaya baladm. Cahit Stk Tarancf nn "Otuz Be Ya iiri," lm bilincinin u-yanmaya balamasnn en klasik, en gzel rneklerinden biri.

-Doan Bey, sanrm konumamzn sonlarna geldik. imden birka iir okuyarak bu konumay bitirmek geliyor. Ama, yanmzda iir kitab yok. -Sen yle san! -iir kitab da getirdiniz mi? -Evet, hem de sayfalar iaretlenmi olarak. -Gerekten iyi bir hazrlk yapmsnz. Kimlerin iirlerini o-kuyacaksnz. lm Bilinci 239 I -Ben buldum, okumas senden. lhami Soysal'n 20. Yzyl Trk iiri Antolojisi kitabn ona verdim. Kk kt paralan koyarak iaretlediim ilk sayfay at. Yahya Kemal'in Sessiz Gemi balkl iirini okumaya balad: SESSZ GEM Artk demir almak gn gelmise zamandan, Mehule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hi yolcusu yokmu gibi sessizce alr yol; Sallanmaz o kalkta ne mendil, ne de bir kol. Rhtmda kalanlar bu seyyahatten elemli, Gnlerce siyah ufka bakar gzleri nemli. Biare gnller. Ne giden son gemidir bu! Hicranl hayatn, ne de son matemidir bu! Dnyada sevilmi ve seven nafile bekler; Bilmez ki, giden sevgililer dnmeyecekler. Birok gidenin her biri memnun ki yerinden, Birok seneler geti; dnen yok seferinden. "ok gl bir iir" diyerek, Arif Bey okumasn bitirdi. Bir sre sustu, ve "Size bir sorum var," diyerek yzme bakt. "Sor," dedim. -Ben lm dnnce, veya bu tr iirleri okuyup, lmn bilincine varnca, iimi bir hzn kaplyor. -Benim de. -Ama, sizin temel fikriniz, insan lmnn bilincine varnca, imdinin, u ann daha nemini kavrayacak ve yaamn muhte-emliini kavrayarak hayatna sahip kacak. Doru deil mi? Yani doru anlamm deil mi? -Evet, doru anlamsnz! -Ama, rnein, bu iiri okuyunca, hznden, elemden, acdan baka bir ey dnemez hale geliyorum. Neden? -nk sevgili dostum Arif Bey, sen ve ben sradan insanlar olarak, egomuzla, nesnel ben ile bu iiri dinliyoruz. Gzlemleyen ben bilinci iinde dinlersek, savann verdii anlam alglamaya balarz. -Peki, savann alglamas iinde bu iiri nasl dinleyebilirim? 240 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Sava olmadan savann alglamasna sahip olmak olanaksz. Sava olmak bir varolu meselesidir, bir bilgi meselesi deil. nce varoluu halletmek gerek. nmzdeki bulumamzda, deiim konusunu ele almak istiyorum. O zaman bunu daha ayrntl konuabiliriz. -Peki, gerekten merak ettiim bir konu bu. -Benim de merak ettiim, bundan sonraki iiri nasl alglayacanz. Cahit Stk Tarancf nn birka iirini iaretlemitim. lk iirini okumaya balad: GENLK BYLEDR TE imi titreten bir sestir her gn, Saat her alnda tekrar eder: "Ne yaptn tarlan, nerde hasadn? Elin bo mu gireceksin geceye? Bir dnsen! Yary buldu mrn. Genlik byledir ite, gelir gider; Ve krlr sonra kolun kanadn; Koarsn pencereden pencereye." Ah o kadrini bilmediim gnler, Koklamadan attm gl demeti, Suyunu sebil ettiim o eme, Eserken yelken amadm rzgr! Gel gr ki sular batya meyleder, Aata blbln sesi deiti, Glgeler yerleiyor pencereme; anz balyor ey hatralar. Arif Bey, bu iirden sonra da bir sre sustu, ve "Bu da gl bir iir," dedi. "Sanrm bu iiri don Juan severdi," diye szne devam etti. Merak ettiim iin sordum: -Don Juan sence bu iiri niin severdi? -Birok ynden, sava olmadan yaanm bir yaamn "ke-ke'Meriyle dolu, pimanlklar, hznler, mecburiyetler dile getiriliyor. "Gnlerin kadrini bilmemek, koklamadan atlan gl demeti, yelken almam rzgar," ne kadar don Juan'n Carlos'a sylediini hatrlatyor. lm Bilinci 241 -Ne ynden? -Doya doya yaanmam bir yaamn yks var burada! Srekli kendini tutmu, zgrce, istedii gibi hareket edememi, ve imdi piman olan bir insann yks. "Eer, lmsz isen, istediin kadar ekingen, rkek olabilirsin," demiti don Juan. "Ama, lml bir dnyada yayorsan ekingenlie, rkeklie hi yer yok. ... rkek ve ekingen olmak, insan olarak yapmamz gereken eyleri yapmamz engeller." -"Evet," dedim, Arif Bey'in konuyu bu kadar iyi kavrayp, don Juan'n sylediklerini bu kadar iyi hatrlamasna am olarak. "Evet, iirde, sradan bir insann, sonradan farkna vard ve iten ie zlemini ektii sava

yaamnn zgrl dile getiriliyor," diye devam ettim. "Sanrm br iirini de ayn derecede anlaml bulacaksnz. Arif Bey, Cahit Stk Taranc'nn Abbas adl iirini okumaya balad: ABBAS Haydi Abbas, vakit tamam; Akam diyordun ite oldu akam. Kur bakalm ilingir soframz; Dinsin artk bu kalp ars, u aacn glgesinde olsun; Tam kenarnda havuzun. Aya haber sal ksn bu gece; Grnsn yle gnlmce. Bas krbac sihirli seccadeye, Gster hkmettiini mesafeye Ve zamana. Katp tozu dumana, Var git, Byle ferman etti Cahit, Al getir ilk sevgiliyi Beikta'tan; Yaamak istiyorum genliimi yeni batan. Arif Bey, kitap elinde, gzlerini kapatt ve, "ben bir iiri bu kadar hissederek, bu kadar anlayarak, yaayarak okuduumu hatrlamyorum," dedi. V* 242 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Bu iirle ilgili bir anm aklma geldi: -Hlya Avar'n Show'una Mustafa Keser davetli olarak gelmiti. Bu iiri nce ezberden okudu, ve iiri bitirince, kendisi arkasndan, "Gemi ola!" dedi. Bunu yle bir eda ile ve glmseyerek syledi ki, "her ey zamannda yaplmaldr; pimanlk iinde olmann hibir faydas yok insana," demek istedi sanki. Ve daha sonra, bu iirin arksn okudu. O anda yaayan bir kltr grdm. air yazm, mzisyen bestelemi, ve syleyen iiri zmsemi, dnm ve iselletirmi. ok houma gitti." -Doan Hocam, bir gn srf iir okumak iin bir araya gelelim. iirleri bu kadar anlaml yaamamtm. -airler, muhteem bilgelikler sunuyorlar. Ama, sunular sezgisel ve rtk. Bizim onlar alglayabilmeniz iin ak olmamz gerekir. Yani, srf zihinsel, entelektel boyutta deil, gnl ve sezgi kapsnn ak olmas gerekir. -imdi kim var srada? -imdi srada Orhan Veli Kank var. Arif Bey, kitabn iaretli sayfasn at ve "Ayrl" balkl iiri okumaya balad: AYRILI Baka kalrm giden geminin ardndan; Atamam kendimi denize, dnya gzel; Serde erkeklik var, alayamam. -Bu iiri niin setiniz, Doan Bey? -nce, iiri nasl buldun onu syle? -Bu kadar yaln olur, bu kadar buram buram insan kokar bir iir. Varoluunu gzel dile getiriyor. -Burada iki ey beni etkiledi: Kendisini gzlemleyii ve bu gzlemleyiteki yalnl ve drstl, dieri de, kendini olduu gibi kabul edii. -Evet, size katlyorum. Ama, lm bilinci yok burada. -Hayr, ama, ayrlk var. Ayrlk, aslnda lm ac klan. air ne demi: "lm Allah'n emri; ayrlk olmasayd!" Bu nedenle, bir daha gremeyecei sevgilisini gtren geminin ardndan baka kalmak, bir tr lmle selamlamaktr, bence. lm Bilinci 243 -lgintir, Orhan Veli'nin bu iiri iimi hznle doldurmuyor. Sevgi, anlay, yaknlk, dostluk, "ben de yleyim," duygular kapsyor iimi. -Evet. Gerekleri abartmayan, olduu gibi kabul eden bir eda iinde, yaln, ama, derinden insanca sylenmi szler. Son iirimiz de Orhan Veli'den. Arif Bey, kitab bana verdi, "hocam, bunu da siz okuyun," dedi. "Rahat" adl iiri okumaya baladm. RAHAT

u kavga bir bitse dersin, Ackmasam dersin, Yorulmasam dersin, iim gelmese dersin, Uykum gelmese dersin; lsem desene! -Bu iirin lm bilinciyle ilikisi ne, Doan Bey? -Bu iirin, lm bilinciyle dorudan ilikisi yok. Konutuumuz konulardan biriyle ilikisi var m? -Bence var. Sence var m? -Kendimi imtihana ekiliyor gibi hissettim. Sava konularyla dorudan bir ilikisini gremedim. -Orhan Veli'; bu iiri ya kendisi iin, veya bir bakas iin yazmtr. "Ackmak"tan, "yorulmak"tan, "iinin gelmesi"nden ikayet eden birini dn. Geri baz anne babalar ocuklarndan hep bu ekilde ikayet ederler: "hep ackr," "hep yorulur," "hep ii gelir," diye. Burada aksayan ne biliyor musunuz? Burada aksayan, gerei olduu gibi kabul etmemek; daha dorusu geree olan saygszlk. Bu saygszlk, geree diren eklinde kendini gsterir. air, "yaayacaksan, yaamaya karar vermisen, yaamann gereklerini de kabul etmek zorundasn," mesajn veriyor. -Evet, bunu grebiliyorum. Kiisel btnlk konusunu tartrken, geree saygnn kiisel btnln temelinde yattn sylemitiniz. Ne oldu, imdi ben snfta m kaldm? 244 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Hayr, snfta kalmadn ama, henz diploma almaya da hak kazanmadn. kimiz de gltk. Hesab deme sras bende olduu iin garsona demeyi yaptm ve dar karak Caferiye Sokak'ta yrmeye baladk. Bu sokak zerinde biraz ilerleyince Anadolu pansiyonlarnn bulunduu bir sokaa geliyoruz. lk bata sokan ismini grmyoruz. Tahtadan yaplm tertemiz evler sokan solunda, Ayasofya sada kalyor. Evler Osmanl tarzn korumu, cumbalar evin grnmnde nemli bir zellik olarak gze arpyor. Ayrlma zaman gelmiti. Sultanahmet civarna snmtk. -nmzdeki hafta yine burada bulumaya karar vererek birbirimizden ayrldk. 8 Deiim Caalolu'nda Sultanahmet'e yrrken yaynclarn depo ve datm merkezlerinin bulunduu bir blge var. Arif Bey'le bulutuktan sonra buralarda yrmeye baladk. Bir ara sokakta 'Yazarlar Birlii Lokali' varm, oraya gidelim dedik. Gerekten de, trafie kapatlm ve yer tulalar ile denmi Hoca Rstem Sokak zerinde 'Trkiye Yazarlar Birlii Kzlaraas Mehmet Aa Medresesi stanbul Kltr Merkezi'ni bulduk. Yazarlar Kltr Merkezi'nin tam karsnda bir erkek berberi var. Berber sokan ortasna, zerine havlularn atabilecei alr kapanr amar asacan koymu ve deiik renklerdeki havlular sererek gne altnda kurutuyor. Onun yannda bir saks var, ii iekle dolu, ve bir aa bulunuyor. Yol arabalara kapal olduu iin sandalyeler, masalar, amar asacaklar istenildii gibi serpitirilmi. Yazarlar Kltr Merkezi'ne ta merdivenlerden iniliyor. Biz merdivenlerin banda durduumuzda bir delikanl geldi, bizi ieri buyur etti, yakn ilgi gsterdi, sorduumuz sorular elinden geldiince cevaplad, bilmediklerini grevli bey geldiinde cevaplayabileceini syledi. Gencin buray sevdii ve burada almaktan memnun olduu baklarndan ve tavrlarndan belli oluyordu. Ta merdivenlerden avluya giriliyordu. Genellikle medrese avlularnda bir adrvan olur, bunda yoktu. Gney Kuzey istikametindeki iki tarafta beer stun ve dou bat istikametlerinde de birer stun sralanmt. Yerlere mermerler yeni denmiti. Avlu etrafna byk sakslar iine dikilmi palmiye trnden aalar, kk sakslarda iekler var; ama bakml deiller. Tahta kafesler pano haline getirilmi, ayakl, tanabilen blmeler olarak kullanlabiliyor. Avluda bir kk odaya kurulan mutfan giriinde solda boydan boya cameknl bir buzdolab var. Avluya bakan kapal kartmalarn altndaki blgelere masa ve sandalyeler serpitirilmi, 246 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI duvarlara yerletirilmi hoplarlrlerden klasik Trk mzii yaylyor. Avlunun st, kaln, sert plastik rtlerle kaplanm, bylece avlu yamurdan ve rzgrdan korunmu. Avluya kat kaloriferi yaplm. Bu ilgin ve gzel bir fikirdi; bylece buralar kn da stmak mmkn olabilecekti. Kapdan girince avluya serpilmi olan masalardan sadaki duvara yakn olana oturduk. Ben ayran syledim, Arif Bey ay istedi. ecekleri getirdiinde, garsona, 'Buraya yazarlar geliyor mu?' diye sordum. Gururla, 'Byk yazarlar geliyor, abi' dedi. -imden, 'Mesela kim geliyor?' diye sormak geti, ama, snav yapyormu gibi bir durum ortaya kacak diye vazgetim. Ayranmdan bir yudum aldm ve Arif Bey'e baktm. Arif Bey artk o aina olduum, 'ben hazrm Hocam' bak ile baknca konumaya baladk. -Arif Bey, deiimden sz etmek istiyorum. -Ne tr bir deiimden sz edeceiz, Doan Bey?

-nce genel olarak deiimden sz etmek istiyorum. Bu bireysel deiim olabilir, toplumsal deiim olabilir, kltrel deiim olabilir. -Yani, sava olmakla ilgili bir deiimi konuma zorunluu-muz yok. -Ama, sonunda konuyu sava olma yolunda deiime getirmek istiyorum. Btn bu toplantlarmz 'sava olma' erevesi iinde, o niyetle yer alyor. Ayranmdan bir yudum daha aldktan sonra, rahat bir oturu a-ray iine getim, nihayet arkam, belimi, bacaklarm en rahat hissettiim pozisyonu buldum, ve konuya girdim. -Filozoflar her konuda olduu gibi deiim konusunda da dnmler ve tartmlar. Filozoflarn ilk farkna vardklar ey, bilgeliin kendiliinden oluan bir ey olmad idi: insann bilgelik yolunda bilinli emek vermesi, gayret sarf etmesi gerektiini anlamlard. 'Bilge olmak iin deiim' zerinde dnceler byle balam. Ve sanrm, felsefenin inceledii ilk konulardan biri, 'ben doru olan m yapyorum?' sorusuyla balamtr. Bu soruyu aralarnda konumaya balayan insanlar yava yava bu konumalar sistematize etmeye balamlar ve bylece felsefe domu.' Deiim 247 Eski Yunan -Sizce ilk felsefe ka yllarnda domutur, Doan Bey? -Bizim bildiimiz, eski Yunan filozoflar. Fakat, Sanskrit uygarl zerine alanlar eski Yunan felsefesinden de eski bir kltrle karlatklarn sylemektedirler. Ayn ey eski Msr uygarl iin de sylenmektedir. Fakat yazl verilere dayanarak ilk felsefi tartmalarn M.. 6. Yzyl'da yer aldn syleyebiliriz. -Yani bundan iki bin be yz yl nceden daha fazla bir zaman nce. -Evet. Bu filozoflardan bazlar dnebilmek ve tartabilmek iin toplumdan uzaklamak, inzivaya ekilmek gerektiini dnmlerdir. Bu tr filozoflarn insanlar deitirmeyle ilgili herhangi bir giriimi olmamtr. Onlar gzlemler yapp dnerek hayatlarn geirmek istemilerdir. -Filozof deyince genellikle benim de aklma byle bir tip geliyor. -Baz filozoflar farkl bir tavr taknmlardr; onlar halkn i-inde yaayarak, onlarla konuarak, herkes gibi i g sahibi olarak, toplumla srekli iletiim iinde bulunarak gerek felsefenin yaplabileceine inanmlardr. -Yani yaam iinde felsefe, yaayarak felsefe yapmak diyebilir miyiz? -Hh h! Yaam iinde, yaayarak felsefe yapmay semilerdir. nc bir grup da, ideal bir gerein olduunu dnm, ve toplumu bu idel geree uygun hale getirmeye almtr. Bu grup iin, deiim zorunluydu; toplumun deimesi zorunluydu; deiim toplum iin zorunlu olarak belirli bir ynde yaplmalyd. -Herhalde bu farkl yaklamlar iinde her bir grup, deiim konusuna farkl farkl yaklamlardr. -Gerekten de yle. lk gruptaki filozoflar iin deiim olabilir de, olmayabilir de; nemli olan, onu gzlemek, ve niin olduunu veya olmadn anlayabilmek. "kinci gruptakiler, yaayarak deiimin iinde olmak gerektiini dnmlerdir; sadece dardan gzlenerek deiimin anla-lamayacan, onun iinde yer alarak onu yaamak gerektiini sylemilerdir. 248 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Her eyin gerekletirmek istedii bir varolu amac vardr, ve deiim, bu amacn gereklemesi iin doal olarak ortaya kar. "nc gruptakiler deiime inanmakla kalmamlar, deiimin hangi ynde olmas gerektii ynnde bizzat kollar svayarak gayret sarfetmilerdir." Bu genel giriten sonra bir sre sustum. Ayranmdan bir yudum alrken, Arif Bey ayna uzand. -Aristo adn hi duydun mu? -Duymaz olur muyum! Mantk dersine ondan rneklerle balardk. -Evet, 'Aristo Mant' hl dipdiri ayakta. Deiimle ilgili de szler sylemitir Aristo. Deiimin kt bir ey olmadn syler. Deiimin yer almas, dnyann veya toplumun yanl veya eksik olduunu gstermez. Ona gre deiim doal bir olaydr. Her eyin gerekletirmek istedii bir varolu amac vardr, ve deiim, bu amacn gereklemesi iin doal olarak ortaya kar. "Aristo'ya gre, nesnelerin z, nesnenin ne olduunu ve daha sonra nasl bir deiim iinde olacan belirler. Bir mee palamutunun z onu bir mee aac yapma ynnde deitirmek ister; bir kayann z, binlerce yl orada kaldktan sonra rzgrn ve yamurun etkisiyle paralanp toprak olmaktr."

-Bizim imdi potansiyel dediimiz kavram Aristo z olarak ifade etmi, bana gre. -Gerekten bugn birok dnr, buna psikologlar da dahil, her varln kendi gizli potansiyelini gerekletirme ynnde eilimi olduunu syler. Her tohum kendi potansiyelini gerekletirme eilimindedir. Her ocuk doal olarak kendi potansiyelini gerekletirme e-ilimindedir. -O zaman deiim kanlmaz, doal bir olay. -Aristo'nun da sylemek istedii bu. 'Deiim, varoluun i-inde potansiyel olarak vardr,' der. Tabii, bu kelimelerle sylemez ama, onun dncesini byle ifade edebiliriz. Deiim, varoluun iinde potansiyel olarak vardr. i Deiim 249 -Deiim, bu anlamda, belirli bir ynde ilerler. Deiimin sanki bir amac vardr. yle deil mi? Mee palamudunu rnek alrsak, onun deiiminin amac, bir mee aac olmak. -Evet, Arif Bey. Aristo da gerekten byle syler. Aristo'nun bu dncesi yzyllar boyunca dnrleri ve bilim adamlarn etkilemeye devam etmitir. Evrim kuramnn babas Charles Dar-win'e gelinceye kadar Aristo'nun deiim dncesi en gl, en baskn dnce olarak kald. -Aristo'dan baka, deiim zerinde dnm kimler var? -Biliyorsunuz alanm felsefe deil, ama nem verdiim ve ilgi duyduum bir alan. O nedenle, derinliine gitmeden ancak isimlerini ve temel fikirlerini syleyebilirim. -Olsun. -Heraclitus, deiimin eylerin birbirlerinin ztlaryla arpmasnn doal sonucu olarak ortaya ktn syler. -Ne kadar diyalektik yaklam andran bir taraf var. -Evet, bunu sk sk grebilirsiniz. Beni felsefeye eken ey, bugn moda olan bir fikrin, binlerce yl nce, daha saf ve sade eklinde ifade edilmi bir biimini grebilmek. Tabii, bu diyalektik dncenin Heraclitus'un dncesinin ayns olduunu sylemek deil. Tarihsel geliimi iinde temellerini grebilmekten sz ediyorum. -Anlyorum; ben de zaten, aynsdr anlamnda sylemedim. Benzerlie dikkati ekmek istedim. -Parmenkles deiimin aslnda yer almadn syler. Grnte deiiyorlarm gibi gelir bize, ama aslnda her ey ayn kalr. Hi bir eyin deimediini syler. -Bu dncenin insanlar iin kullanldn duymutum, ama, nesnelerin deimediini de sylyor bu filozof. -nsanlarn deimediini nasl duymutun? -'Aa yaken eilir,' 'Krkndan sonra insan deimez,' 'Katran kaynat olur mu eker', gibi laflar ok duydum. -Evet, ben de duydum. Bu laflarn her biri belirli bir felsefi bak tarzn yanstyor, farknda msnz? Ama, bu laflar kullananlar, felsefe bilmedikleri iin, belirli bir felsefi gr yansttklarnn farknda deiller. 250 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Bu szleri syleyenler iin, syledikleri bu szler, gerein ta kendisi. Yani sylediklerinin gerek olduuna inanrlar. -Eflatun, idea dnyasnda eylerin ideal formlar olduuna i-nanr. Deiim, imdi mevcut eylerin ideal formuna ulamak iin ortaya kar, ve onlarn bu ideal forma ne kadar yakn veya uzak olduunu gsterir. -Bizim potansiyel dediimiz eyi Eflatun idea dnyasnda gereklemi ve hi deimeyen bir form olarak gryor, eer doru anladysam. -Evet; ve bu anlamda, Eflatun iin deiim idea dnyasnda yer almaz. dea dnyas mkemmelliin var olduu, var olan her eyin zaten mkemmel olduu bir dnya. Bu dnyada deiime gerek yok. -Charles Darwin'den sz etmitiniz. Anladm kadaryla, o Aristo'nun dncesinden farkl bir yaklam iinde. -Evet, Darwin bambaka bir dnce tarz getiriyor. -Ne ynden farkl? -Her eyden nce, Darwin bireyde meydana gelen deiimleri, trde meydana gelen deiimlerin temeline oturtuyor. -Bu dediinizden pek bir ey anlayamadm. -imdiye kadar deiim derken, bir insann kendi yaam boyunca grlebilecek deiimlerden sz ettik. Mee palamudunun mee aac haline gelmesi rneinde olduu gibi. Darwin, bizim mrmz aan trden deiimlere aklama getirdi. -Bir rnek verebilir misiniz? -Kularn geliimini ele alalm. nce srngenler vard. Darwin'e gre yz binlerce yllk sre iinde bu srngenler birbirlerinden farkl karakterler gstererek oaldlar. Bazlarnn gzleri darya frlam gibi

duruyordu, dierlerinin ayak parmaklarnn arasnda perde vard, bazlar da kanat yapsnda kntlar gsteriyorlard. "Yz binlerce yl sren reme tr iinde kanat gibi kntlar rparak daha hzl gidebilen srngenler tredi. Onlar da dier srngenlerle yaamaya devam ettiler. Ama, kanat gibi kntlar Deiim 251 rparak daha hzl gittikleri iin yiyecee daha abuk ulaabiliyorlard, ve bundan da nemlisi, kendilerine zarar verecek dmanlardan daha abuk ve daha telere kaabiliyorlard. Kanatllar kurtulup kaarken, kanatszlar daha ok lmeye baladlar. Yz binlerce yl devam eden bu srecin sonunda ku tr ortaya kmaya balad. "Darwin'in kuram, deiimin arkaum dnya snda herhangi bir amacn olmasn var birbirleriyle ilikisi saymaz. Deiimler tesadflere bal olaolan paralardan rak ortaya kar. Hangi deiim devam oluur ve her bir edecek, veya ortadan kalkacak, doal separann kendine bunu belirler. Ortama en iyi uyumu za amac salayan deiim kalc olur, ve ortama hedefi vardr uyum salamayan trden geliim elenir, ortadan yok olur." , -Bu dnceyi insanlarn geliimine de uyguladmzda, baz maymun trlerinde yer alan deiimler evreye uyum salamada stnlk salad iin, bugn 'insan zellikleri' dediimiz zelliklere sahip olanlar oalmlar ve yaylmlardr. Uyum salamada o kadar stn olmayanlar da, egemenlikleri altna alm bulunuyorlar. Doru sylyorum, deil mi? -Evet, evrim kuramnn syledii bu. Ama, Aristo, bireyin yaam erevesi iinde dnerek, deiimi, geliimi o anlamda irdelemitir. Ona gre, tesadflere bal, geliigzel deiim olmaz. Tm dnya birbirleriyle ilikisi olan paralardan oluur ve her bir parann kendine zg amac, hedefi vardr. nsanlar da bu amal dnyann, kendilerine zg amac olan yeleridir. nsanlar, insan olmak zere vardrlar; ve insan olarak dnmek zorundadrlar. A-kl, mantk, dnya hakknda dnme yetenei, insanlarda vardr, nk onun varoluunun bir amac vardr. nsanlar yaarken, insan olarak var olmann amacn akllarndan karmamaldrlar. -Bu son ksm, din kitaplarnn sylediklerine benziyor, biraz. -Evet, doru algladn. Bu dnyaya niin geldin? 'nsan olarak yerine getirmen gereken sorumluluklarn var,' anlay btn dinlerde var. Yaplmas gerekenin ne olduunu belirleyen ierik bir dinden dierine farkl olabilir, ama genel yaklam tarz bu. -Din adamlarnn Aristo'ya kar tavrn merak ediyorum. 252 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Din adamlar Aristo'yu kendilerine yakn bir dost bildiler, ve yzyllar boyunca onun dn tarzn, kendi dini inanlarn destekler mahiyette yorumladlar ve kullandlar. Ama, daha sonra felsefe renimi kiliselerin tekelinden kp daha laik renim ortamlarnda incelenmeye balannca, Aristo'nun dncesinde 'br dnya' kavram olmad anlald. Aristo'ya gre ruh, bedenle doar ve bedenle lr. Bu kilisenin iine gelmedi. Ayranmn sonlarna gelmitim, onu bitirdim. Suya sra geldi, onu bardaa koydum. Arif Bey'de ayn bitirip, kendi suyunu bardana koymutu. Tao -Asya ktasnda kkl bir kltrn insanlar da felsefe ile uramlardr. Lao-tzu, Tao ad ile bilinen felsefeyi tantm ve bir yaamn tmn kapsayan bu yaklamn temellerini aklamtr. -Tao'nun adn daha nce duymutum, ama felsefesinin ne olduunu bilmiyorum. - -Kendi iinde tm bir sistem. Ben de bu sistemi btnyle bilmiyorum. Bildiim u: Tao'culara gre var olan her ey, kendi zdd olma yolunda bir deiim iindedir. Yaam srekli lme, lm ise srekli yaama doru ilerler. Ya eyler kurumakta, kuru eyler ya olmakta; kuvvetliler zayflamakta, zayflar kuvvetlenmekteler. -Kadnlar erkek, erkekler kadn olTao'culara gre makta!! var olan her ey, -Bildiin iin mi byle bir ey sylekendi zddl olma din, yoksa aka m yapyorsun? yolunda bir -Sadece aka yapyorum. deiim iindedir. -Sen aka yapyorsun, ama, Amerika'da baz dnrler, A-merikan toplumunda byle bir srecin yer almakta olduunu sylyorlar.

-Ben aka olsun diye syledim. -nl psikolog Carl Jung da, bireyin iinde hem kadn, hem erkek zelliklerinin bulunduunu, ve yalandka erkeklerde kad-nms zelliklerin -duyarllk, kiiler aras ilikilere daha nem i Deiim 253 verme, gibi- ve kadnlarda ise erkeimsi zelliklerin -daha saldrgan, daha pratik olma gibi- arttn ifade etmitir. -Bilmeden nemli bir ey sylemiim; farknda deildim. -Her ne ise, Tao'culara gre dnya bu iki kutup arasndaki deiim iinde dengesini bulur. Bu zt glere yin ve yang adn verirler. Bu iki g birbiriyle kaynam bir btn olutururlar. Bu ekilde siyah ve beyaz birbiri iine girerek bir btn oluturur. Birbirine doru gidiyormu gibi, biri dieri olmak istercesine dierine giriyormu gibi bir grnm var. Siyah ekil ortasnda, znde beyaz bir noktaya; beyaz ekil de ortasnda, znde siyah bir noktaya sahiptir. Her ey kendi zddn-dan bir paray znde tar, anlamn ifade etmekte bu ekil. -Peki dnyada bu yin ve yang glerini gzlemek mmkn m? -Tao'cular dnyadaki her eyin yin veya yang olarak grupla-nabileceini sylerler. Yin diidir: toprak, su, ve k. Yang erkektir: gkyz, ate, ve yaz. Neyin yin, neyin yang olduunu bilen bilge kii, bu ikisi arasndaki etkileime ayak uydurarak daha a-henkli ve huzurlu bir hayat yaar. -Bu ikisi arasndaki etkileime ayak uy-Her ey kendi durmak demek, aslnda deiime ayak uyzddmdan bir*' durmak, demek. yle deil mi? paray znde -Evet, deiime ayak uydurduklar iin tar de, eliki ve atma iine girmiyorlar. -Deiimden sz ederken, diyalektik felsefeden de sz edecek misiniz? -Evet. Deiimle ilgili en nemli grlerden birini temsil e-diyor diyalektik yaklam. Ben de zaten imdi Alman filozoflarndan sz etmek istiyordum. Hegel -Alman filozofu Kant'tan etkilenen en nemli filozoflardan biri George Wilhelm Friedrich Hegel'di. Hegel, Kant'n gelitirmi Dmzda grdmz ve gereklik dediimiz u karmak dnya, kendisini bu sre iinde anlamaya alr. 254 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI olduu kavramlar yeni bir tarih gr oluturarak yorumlad. Yeni bir tarihi gr gelitirirken, doal olarak Kant ile arasnda baz temel farklar da oluturdu. rnein, Kant kategorilerin deimezliinden sz ederken, Hegel kategorilerin kendi ztlaryla srekli etkileim halinde olduunu ve bu nedenle deitiklerini ifade ediyordu. "Hegel'e gre bu kategorilerin deiimi, zaman iinde, doal bir sre olarak kendini gsterir. Kategoriler bir yandan deiiyor, bir yandan da kendi ztlaryla srekli etkileim halini devam ettiriyorlar. "Hegel bu srece diyalektik adn verdi. Bu terimi Eflatun'dan ald; Sokrat'n retim yntemi soru cevap biiminde bir etkileimi ieriyordu, ve bu ynteme Eflatun, diyalektik adn vermiti. Srekli birbiriyle etkileim iinde olma srecini belirtmek iin Hegel de bu kavram kulland." -Bu terimin kaynann Eflatun'dan geldiini bilmiyordum. -Evet, oradan geliyor. Diyalektik u ekilde oluur: Bir fikir -Hegel buna tez der- kendi zddyla, -Hegel buna antitez adn verir-eliki iine girer. Tez ile antitez arasndaki atma, sentez ad verilen yeni bir fikrin ortaya kmasyla zlr. -Bir rnek verebilir misiniz? -rnek vermeden nce, Hegel'in dncelerini ifade etmek istiyorum. Hegel'e gre, dmzda grdmz ve gereklik dediimiz u karmak dnya, kendisini bu sre iinde anlamaya alr. Gerein varmak istedii nokta bu sre iinde kendi son sentezini bulmak, kendini kefetmektir. Burada durdum, Arif Bey'e baktm. Arif Bey dikkatle dinliyordu. 'Hegel'in ifade ettiim bu dncesinde size tuhaf gelen bir ey var m?' diye sordum. Olmadn syledi. -Nasl olmaz, Arif Bey? -Tuhaf gelen bir ey mi olmal? Deiim 255

-Hegel ile ilgili sylediimi tekrar ediyorum, iyi dinleyin: Hegel'e gre, dmzda grdmz ve gereklik dediimiz u karmak dnya, kendisini bu sre iinde anlamaya alr. Gerein varmak istedii nokta bu sre iinde kendi son sentezini bulmak, kendini kefetmektir. -Evet, duydum; ama, bana hl tuhaf gelen bir ey yok. -'Dmzda grdmz ve gereklik dediimiz u karmak dnya' szn duydunuz mu? -Evet. -Bu dnya neden oluur? -Her ey. -Aa, bulut, da, deniz, insanlar, bcekler, her ey. -Evet, her ey. -Aa kendini anlamaya alr m? -Hegel'e gre evet. -Bulut kendini anlamaya alr m? -Yine Hegel'e gre evet. -Deniz kendini anlamaya alr m? Arif Bey, bu sz ile Hegel doann bilinli bir aba iinde olduunu ifade ediyor. Bu size tuhaf gelmiyor mu? -Hayr gelmiyor. -lgin. -Niin ilgin Doan Bey? -Birisi size aacn, bulutun, denizin, bceklerin, u evrendeki her eyin kendini anlamaya altn sylese onu olduu gibi kabul edeceksiniz, demek ki. -Ama, bunu syleyen Hegel. -Ne fark eder? -O bir filozof! -Arif Bey, bu tr dinleme, eletirel dinleme rnei deil. Kimin syledii deil, sylenenin ne olduu nemli. Hegel, tm evrenin znde bir bilin olduunu sylyor. Bu iddia nemli bir iddia. Sanki peygamber edas ile konumaya balyor. -Yunan filozoflar da bu tr iddialarda bulunmular. 256 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Ama, Yunan filozoflar bilimsel dnceye aina olan, ve amz toplumlarnn dncelerini ynlendiren kiiler olmaktan ktlar. Oysa, diyalektik dnce, halen ok ciddi bir dnce o-kulu, ve etkisini srdrmekte. -Doan Bey, farkna varmam isteEer bir dnce, byk resmin bir diiniz ne? -Hegel'in maddenin znde bir biparas olarak lin olduunu ifade ettiinin farkna kendini gremiyorsa, varmanz istiyorum. Bu ok derin 0 zaman btnden doureular olan bir varsaym. , kopar, ite o zaman -imdi farkna vardm. abanz i... .. r., . . y ... , . v o dnce, o fkr n teekkr ederim. yabanclamtr. Suyumdan bir yudum aldm ve konumama devam ettim. -Hegel'in verdii rnek olduka soyut. Varlk tezdir. Varln antitezi yokluktur, hiliktir. Varlk ve yokluk birbiriyle etkileim i-ine girince, var olma haline geli, varolu ortaya kar. "Hegel, bu srecin devam edip gittiini, ve sonunda gerein btnl iinde kendinin bilincine varacan syler. Bu kendinin farkna varma, kendinin btnln grme, yer ald zaman gerek zgrlk oluacaktr. Bu btnlk yer almadan insanlar strap ekecekler ve yabanclama duygusu yaayacaklardr. Yabanclama, fikirler blk prk olup, dier fikirlerden koptuu zaman oluur. Eer bir dnce, byk resmin bir paras olarak kendini gremiyorsa, o zaman btnden kopar, ite o zaman o dnce, o fikir yabanclamtr. -Bir dakika Doan Bey, yle syleyebilir miyiz? Tez, antitez, ve sentez srecinin neresinde olduunu bilemediimiz zaman btnlk bilincini kaybederiz. Btnlk bilincini kaybetmenin sonucu olarak da, yabanclama duygusu iine gireriz. Byle dnebilir miyiz? -Evet. O srecin neresinde olduunu bilmek, kiinin btnden kopmamasn salyor. yi bir gzlemdi, teekkr ederim. imdi devam ediyorum: "Hegel'in verdii rneklerden biri Tanr kavramyla ilgilidir. 'nsanlarn yaamndan kopuk, onlarn stnde ve insanlarla dorudan Deiim 257 temas halinde olmayan bir Tanr kavram, yabanclam bir Tanr kavramdr,' der. Eer insanlar byle bir Tanrya inanyorlarsa, gnlk yaamlarn Tanrnn bir paras olarak deil, ondan kopmu olarak grmeye balarlar. "Bu kavram daha sonra Karl Marx iilerin altklar iyerine yabanclamasnda kullanmtr. Yabanclam ii, yapt iin kendi hayatnn btnyle nasl ilikisi olduu konusunda akl karm iidir." -Bu yabanclama kavram renciler iin de kullanlabilir. "Ben bu dersi neden alyorum ki" sorusunu soran ve yantn a-lamayan renci, eitim sistemine yabanclar. Marx'i daha sonra ele alacak myz? Gerek evrensel bilince erimeden

nc&, sahip olduumuz tek ey, istektir. -Evet. Karl Marx, devlerden biri, on,, ,-., . .. , Alman Filozof dan sz etmeden deiim konusunu tamamlayanlayz. imdi Hegel'den sz etmeye devam etmek istiyorum. Yabanclama konusunda 'bir esir ve onun sahibi' yksn anlatr. 'Hegel'e gre, gerek evrensel bilince erimeden nce, sahip olduumuz tek ey, istektir. -Affedersiniz, Doan Bey. Gerek evrensel bilin kavram, sizin biz bilinci dediinize yakn bir kavram deil mi? -Evet, ben de yle anlyorum. Aslnda birok filozofun, Aristo, Eflatun, Kant, Hegel, Marx, ve daha sonra ksaca sz edeceim Husserl, Heidegger'in dncesinde, imdi kaos kuram olarak bilinen, fizikilerin birleik alan fizii olarak adlandrdklar bir 'olgu' var. Bu olgu Hint felsefesinde, bizim tasavvuf dncesinde, ve dier mistik geleneklerde de ak seik ifade edilmi. Ben, 'biz bilinci' kavram derken, aslnda yeni bir ey sylemi olmuyorum. Sadece bu kavram, yani 'biz bilinci' kavram, ilikiler psikolojisi i-inde, gnlk yaamda bilincin geliimini tanmlyor. Bunun farkna vardnz iin sizi kutlarm. -Hocam, 'biz bilincinin felsefi temelleri' konusunda siz bir alma yapmalsnz. -Belki o almay siz yaparsnz, ben size yardmc olurum. -Elimden gelse, gerekten isterim. Kimbilir belki! 258 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Benim, u anda zerinde altm baka projeler var; ama, bu dediiniz proje de aklmdan gemiyor deil. Bir gn belki! "imdi, Hegel'e dnelim. Ne demitim? Evet, 'Hegel'e gre, gerek evrensel bilince erimeden nce, sahip olduumuz tek ey, arzudur. steyen, arzu eden bilin, istemenin tesinde baka bir ey bilmez. sterken, baka isteyen bilinlerle etkileim iine girer. "ki istekli bilin etkileim iine girince, aralarnda bir mcadele balar." -Neyin mcadelesi? -Tannmak, kabul edilmek mcadelesi. Biri kendi iradesini, dierine kabul ettirmeye alr. -Bu mcadelenin sonunda ne olur? -Biri kazanr. Kazanan 'efendi,' 'sahip,' "patron' olur. Kaybeden ise 'esir.' Bu ilikide efendi ve esir birbirlerini tanmay ve kabul etmeyi renmilerdir. Ne var ki, hibiri bu ilikiden mutlu deildir. -Niin mutlu deiller? -nk Hegel'e gre hem esir hem de onun sahibi, her biri ancak yarm bilince sahiptir. Sahip, istediini yapma gcne sahiptir, fakat hibir ey yapmaz, nk ii hep esir yapar. Esir yapt iler yoluyla kendini renme frsat bulmaktadr, ama, yapt btn ileri, kendisi iin deil, hep sahibi iin yapar. -zm ne bu durumun? -Her ikisinin de birbirlerinin isteklerini, iradelerini tanmalar, hesaba almalar. Birbirlerinin karlkl isteklerini hesaba almalar gerek evrensel bilince erimeye yol aar. -Sizin 'biz bilincinin' geliimiyle paralellii hayret verici. nce 'ben' diye yola kan kii, 'evet, efendim, sen' diyen birini bulur. Ama, mutlu deildir. Ben-sen bilinci iinde kiiler kendi gerek potansiyellerini gerekletiremezler. Ancak 'biz bilinci' iinde kendilerini ve aralarndaki potansiyelleri gerekletirebilirler. Kitabnzn birinde bunu yazyorsunuz. -Kutlarm, iyi yakaladnz. Evet, paralellik ok belirgin. Ama, Arif Bey, 'biz bilinci' kavramn olutururken, youn biimde geliim, sosyal, ve iletiim psikolojisi alanlarnda yaplan almalardan Deiim 259 yararlandm. Yani 'biz bilinci' felsefi bir alma olarak deil, a-ratrma sonularn sentezleyen ampirik verilere dayal bir alma oldu. Bu benzerlik o nedenle gerekten ilgin ve dndrc. -Sizin bu konumalarnzdan sonra felsefeye daha ok ilgi duymaya baladm. Marx -Gzel. O zaman deiimle ilgili konumamza devam edelim. Karl Marx, Hegel'in tarihi bak tarznn etkisi altnda kalmt ve onun diyalektiini politik ve ekonormk zgrlk kavramlarn a-klamak iin kulland. "Marx, insanlarn yaam tarzlarnn retimle olan ilikileriyle biimlendiine inanyordu. Yani, 'insanlarn yaam insanlarn yaptklar, sattklar, ve kullandklar rnlerle biimlenmektedir,' diyordu. "Marx, imdiki yaamn kapitalist sistemle biimlendiini belirtmitir. Kapitalist dzen iinde paras -kapitaliolanlar, paras olmayanlar mal retmek zere tutarlar. retilen mal, zerine kr koyarak satarlar, ve elde ettikleri parayla daha ok insan tutarlar. Tabii, mal satarken en yksek fiyata satmak isterler, iiye cret verirken de en dk creti vermek isterler.

"Marx, kapitalizmin gnlerinin sayl olduuna inanyordu. nk kapitalizm gittike daha ok parann bir avu insann elinde toplanmasna yol aacakt. Parasz insanlar o kadar oalacakt ki, bu sistemi deitirerek, parann o kadar nemli rol oynamad baka bir sistem kuracaklard. "Bu yeni sistemin adn komnizm koydu. Marx'a gre komnizm sisteminde her insan hem kendisi hem de toplumun iyilii i-in gayret sarf edip, retim yapacakt. "Kapitalizm ile komnizm arasndaki en nemli fark, Marx'a gre, alann yapt iten ald parann miktarndan ve sahip olduu mallarn deerinden ok, yapt iin kendi hayatna ve topluma yapt katkya nem vermesi olacakt. Kapitalizmde insanlar hep bakalar iin alrlar. Bakalarnn daha fazla para kazanmas iin alanlar, kazandklar para ok dahi olsa, mutlu olamazlar. nk kendi yaamlarndan ve toplumun genelinden kopuk dmler, kendilerine ve topluma yabanclamlardr." 260 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Hocam, sznz kestiim iin zr dilerim, ama, bugn konutuklarmz, Karl Marx da dahil, sava kavramyla nasl ilgili? imdiye kadar anlattklarnzla sava arasnda hl bir ilgi kurabilmi deilim. -Sava olma ile deiim sreci arasnda bir iliki kurabildiniz mi? -Vallahi kurabildiimi syleyemem. -Hatrlyor musunuz, geen bulumamzda iirleri dinlerken a-ramzda iirleri anlamayla ilgili bir konuma gemiti; savann alglamas iinde bir iiri nasl dinleyebileceinizi sormutunuz. -Evet, hatrlyorum. Sradan bir insan olmaktan karak, sava alglamas iinde iiri nasl dinleyebileceimi sormutum. -Peki, benim verdiim cevab.hatrlyor musunuz? -"Sava olmadan savann alglamasna sahip olmak olanaksz," demitiniz. -Bravo, iyi hatrlyorsunuz. -'nce var oluu halletmek gerek,' dediniz ve nmzdeki bulumada 'deiim' konusunu ele almak istediinizi sylediniz. -Doru hatrlyorsunuz. -Ama, bizim ele aldmz deiim konusu sava olmakla ilgili gzkmyor, bana. Filozoflar, deiim konusunda neler sylemiler, imdiye kadar onlarn dediklerini gzden geirmeye devam ediyoruz. -Bu seni skyor mu? -Hayr, skmyor. Ama, sava ile ilgisini merak etmekten de kendimi alamyorum. -Sradan bir ihsann sava olmas nemli bir deiim. Bu -nemli deiimi kendi muhteemlii iinde anlayabilmen, deiim konusunda imdiye kadar neler sylenmi, onu anlamana bal. Bylelikle deiim konusunu, olduka kapsaml olarak ele almak istiyorum. -Yani sizce btn bu konutuklarmzn, sava olma ile dorudan veya dolayl ilikisi var. -Bence var. Olmasa niye anlataym. Ama, u anda siz benim gibi alglamayabilirsiniz. I Deiim 261 -Zamanla herhalde bu konularn -hatta daha sonra anlatacanz dier konularn- sava olmayla ilikisini daha abuk ve daha ak seik grebileceim. -Sanyorum, yle olur. Ben, savalk konusundaki bilgisiyle snava girip, snav sonucu 'geecek,' ya da 'kalacak' birini hazrlamyorum. Yani baz bilgileri sana 'belletmeye' almyorum. -Onun farkndaym. -Farknda olduunuzu biliyorum. Ama, yeri gelmiken yine sylemek istiyorum, siz ve ben, bir sohbet iindeyiz. Daha derin bir anlaya gtrecek bir kefetme sreci iindeyiz. 'Deiim' kavram nemli bir kavram. Sava konusuyla ilgilenin, ya da ilgilenmeyin, deiim kavramn iyi anlamak, sizi gl klar. -Deiim kavramn anlamak beni gerekten glendirir mi? Nasl? -Evet; deiim kavramnn bilincine varm biri olarak, retmenliin daha etkili olur, evliliin daha salkl olur, ocuklarn yetitirirken daha bilinli, gereki etkileimler kurarsn. Yaamn anlaml klmaya alan her insan deiim srecinin iindedir; bir kurumu, iyerini veya departman ynetmeye alan her insan deiim srecini ynetmek durumundadr. Deiim yaamann znde vardr. -Tamam, Doan Hocam! Mesaj aldm. Sizi drt kulakla dinlemeye hazrm. -Oldu. Marx'dan sz ediyorduk. -Evet. En son, iilerin kendilerine ve topluma yabanclamalarndan sz ediyorduk. -Marx, dinin, dnme sistemlerinin, halkn inanlarnn, sanatn, hep retim ilikileri tarafndan belirlendiini sylen 'retimde gler kimlerin elindeyse, din, felsefe, inanlar, glnn gcn korumak zere var olur; o ekilde iler,' der. -Benim okuduum kitaplardan alt yap, st yap kavramlarn hatrlyorum. retim ilikileri alt yapy, kltr, din, deerler, i-nanlar st yapy oluturuyor. Alt yap st yapy biimlendirdiine gre, alt yap deiiklikleri

yapmadan st yap deiiklikleri yapmak anlamsz oluyor. Alt yapdan kaynaklanan sorunlar, st yap tedbirleriyle zemezsiniz. 262 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Bu noktada Arif Bey, durdu, sylemesi zor olan bir eyi syleyecek bir insann sknts iinde yzme bakt, ve, "Hocam, ben buna inanyorum; yani Marx'in retim ilikileri konusunda, alt yap, st yap dinamiklerine getirdii bak tarznn doru olduuna inanyorum," dedi. -Arif Bey, Marx, amzn byk dnrlerinden biri. Sadece byk dnrlerinden biri deil, en etkili insanlarndan biri. Marx'in dncelerini hesaba katmadan yirminci yzylda olan bitenlerin ounu aklamak mmkn deil. 'Bu kadar etkili olmasnn altnda Marx'in gereki gzlemler yapmas yatyor; tabii bu gzlemler gl farkndalklarla desteklenmi durumda. rnein, kapitalizmin gl olduu ABD kltr ile, henz yava yava kapitalizme giren Trk kltrn karlatralm. ABD kltrnde bireysellik, ve de bireycilik, kuvvetli bir deer. Bu konuyu dier kitaplarmda da tarttm iin burada pek ayrntlarna girmek istemiyorum. ABD'de uzun yllar kaldm i-in o lkede bireyselliin ve bireyciliin ne kadar gl olduunu ak seik grebildim. "Trkiye'de ise bireycilik var, ama, kiiler bu bireyciliklerini saklamak zorundalar; 'hani; istemem, ama, yan cebime koy,' derler ya, o cinsten bir bireycilik. Amerika'da 'ben bu ii vatan millet iin yapyorum,' diyenlere hem inanmazlar, hem de bunu pek gereki ve salkl bulmazlar. Orada kiinin kendi menfaati yokmu gibi gstermek yerine, kendi menfaati ile, vatan millet menfaatini dengelediini gstermesi beklenir. Burada ise, 'benim hibir karm yok, sadece vatan iin yapyorum,'demesi beklenir." -Yani, Doan Bey, biri ait olmaya, br ise birey olmaya daha ok nem veriyor. Kitaplarnzda bunlarn rneklerini veriyorsunuz. -Evet. Ve burada sylemek istediim temel fikir, bunun Marx'in gzlemleriyle ne kadar byk paralellik gsterdii. Zaman iinde kapitalizm Trkiye'de yayldka, Trk i adamlarnn says artarak Trkiye'de gl irketler toplum yaaynn nemli bir paras olduka, bireyselliin ve bireyciliin arttn greceiz. -Hocam, bu bireycilik ve bireysellik kavramlarn iki farkl anlamda kullanyorsunuz; yle deil mi? Deiim 263 -Evet, daha nce kitaplarm okumu olduunuz iin yeniden aklamamtm; ama hatrlatmamda fayda var: Bireycilik kiinin kendi dnda hi kimseyi dnmeden, bencil olarak, gereksinmelerini karlamaya odaklanmas, 'ben merkezli' olmas; bireysellik ise 'biz merkezli' olarak kiinin kendi snrlarn, sorumluluklarn, gerekletirmek istediklerini, vizyonunu korumas ve bu bilin iinde gereksinmelerini karlamas. -Bu ayrm nemli bir farkndalk oluturuyor. -Yaamsal nemi var. -Bireysellikte, ait olma ve birey olmann dengelenmesi var. -Bravo, Arif Bey. Turnay gznden vurdunuz. Teekkr ederim Hocam. -Bireyselliin gelimesinin tarihi bir sreci var. Bunu burada ele almak sanrm yeri deil. Ama, u kadarn sylemek istiyorum. nsan domadan nce yzde yz ait olan bir yaratk; doduu zaman ilk yapt bamsz davran nefes almaktr. -Evet. Doru. ocuk doduktan hemen sonra kendi bana nefes almak zorunda, aksi halde lr. -Bu ilk bamsz davran. Gittike bu bamszlk alan byr, ve on drt, on be yana geldiinde, 'benim hi kimseye ihtiyacm yok, bana akl vermeyin, istiyorsanz, ben size akl vereyim,' durumuna gelir. -Yani tam bamllktan, tam bamszla bir gidi olur. - Evet. Daha sonra, hayatn karlkl etkileim ve dayanma iinde yer aldn kavradka, yava yava 'ben varm' dncesi, 'hem ben, hem sen varsn,' dncesi haline gelir. "imdi sylemek istediim, tarihsel ynden de bu byle iliyor. nceleri, tamamiyle teba, kul, kle durumunda olan insan, mal gibi alnr, satlrd. Gc elinde bulunduran kral, sultan, mlk sahibi istedii gibi davranma hakkna sahipti. "Daha sonra bireyin nemi, onun dncesinin gc, onun e-meinin nemi kavranmaya ve birey kendi haklarna sahip kmaya balad. Bu geliim yle bir noktaya geldi ki baz toplumlarda, birey, devlete, 'sen bana hizmet etmek iin varsn; bunun tesinde senin baRa bir anlamn yok,' demeye balad." 264 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Bireycilik devri mi balad. -Evet, her ey bireyin kar iin deerlendirilmeli felsefesi hkim olmaya balad. Birey kendi kiisel karlarnn tesinde hibir anlam grmek istemedi. -ABD'de bunun hl yaadn sylyorsunuz. -Evet, gryorum; bu bireyci yaklamn ar bastn gzledim. Dikkat et, ar bastn diyorum. Tmyle, bireyci bir kltr demiyorum.

"Yaamda hibir ey bir baka eyi tek ynde etkilemez, karlkl bir etkileim vardr." -Ama, 'her eyden nce ben,' kavramnn ar bastn gzlediniz. -Evet, gzledim. Ama, imdi bireysellik bilincinin aktif olarak politikada, i yaamnda, eitimde, aile yaamnda yer almaya baladn grebiliyorum. -Bu gzlemlerinizin Marx'in syledikleriyle ilikisi ne, Doan Bey? -Marx, alt yap dedii retim ilikilerinin, st yap dedii kltr biimlediini sylerken, bunu tek ynl bir etkileme olarak ifade etti. Bugn biyoloji, ekoloji, antropoloji, sosyal psikoloji, ekonomi alanlarna 'sistem yaklam' iinde baktnzda, yaamda hibir eyin bir baka eyi tek ynde etkilemediini gryorsunuz. -Peki nasl etkiliyor? -Yanl kelime 'etkileme,' doru kelime 'etkileim.' -Yani, birbirini karlkl etkileyen sistemler iinde yaammz oluuyor. Son kitabnzda kaos kuramndan bu anlamda sz etmitiniz. -Evet bu anlamda sz etmitim. Tabii, bu etkileim iinde, faktrlerin katsays farkl olabilir. -Yani, A ve B faktr etkileim iinde C olayn olutururken, A'nn etkisi B'ninkinden daha fazla veya daha az olabilir. Bunu mu demek istiyorsunuz? -Evet, bunu demek istiyorum. Bir faktrn etkisi az demek, o-nun etkisi 'sfr' demek deil. A faktr hidrojen, B faktr oksijen, ve C de su olsun. Suyun H2O'dan olutuunu biliyoruz; iki hidrojen, bir oksijen atomu var. Suyun oluumunda iki hidrojen var diye, oksijenin nemi daha az diyemezsiniz. Deiim 265 -Bunu alt yap, st yap kavramlaryla nasl iliki iine sokuyorsunuz? -Evet, retim ilikileri insanlarn byk bir ounluunun deerlerini, dnya grn biimleyebilir. Ama, bir tek insan yle bir dnce ve eylem dzeyine girebilir ki, kendinden sonra gelen a tamamiyle farkl bir yne ynlendirebilir. -rnein? -rnein Karl Marx gibi -Gerekten de. -rnein Atatrk gibi. Geleneksel Osmanl alt yaps iinde Atatrk'n yetimesi ender bir olay; yetitikten sonra eyleme geebilmesi daha da ender bir olay. -Eyleme getikten sonra etkili olabilmesi sanrm daha da olasl dk bir olay. -Evet, yle. Ama, bugn laik Trkiye Cumhuriyet'i diye bir gerek var. Trkiye Cumhuriyet'i olgusunu Atatrk'n bilincini hesaba katmadan aklayamazsnz. -Ve bilin, tamamiyle st yapnn bir olgusu, yle deil mi? -Karl Marx'in da bilinci bir st yap olgusu. Ve yirminci yzylda olup bitenleri onun bilincini hesaba almadan aklayamazsnz. -Yani bir tek insann bilincinde meydana gelen bir deiiklik, tm toplumda, tm dnyada deiiklik meydana getirebiliyor. -Kaos kuram ne diyordu? -Ne diyordu? -'Pekin'de uan bir kelebek, alt hafta sonra New York'taki frtnaya neden olabilir,' diyordu. -Siz de, 'Almanya'da yazan bir filozof, in'de milyonlarca insann kaderini etkileyebilir,' diyorsunuz. -Evet, yle diyorum. 'Etkileim a gerei' iinde olaya baktmzda, bu an herhangi bir yerinde, herhangi bir deiim, an tmn etkileme olanan yaratr. Bir tek insan yle bir dnce ve eylem dzeyine girebilir ki, kendinden sonra gelen a tamamiyle farkl bir yne ynlendirebilir. 266 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -'Etkileim a gerei' erevesinde yaadmzn bilinci i-inde, rnein, 'para' kavramnn kefedilmesi, tm yaam olanaklarn etkileyen deiimler yaratr. -Alfabenin, tekerin, matbaann icad, ve bunlar gibi, ilk balarda hi nemli grnmeyen yenilikler, hi ngrlmeyen, beklenmedik deiikliklere yol aabilirler. -Hem alt yapda, hem de "st yapda olabilir bu deiiklikler; yle deil mi? -Evet. O bakmdan benim, Doan olarak grm, tm deiimlerin temelinde, bilincin yatt. Bilinte meydana gelen deiimleri insanolunun yaamnda meydana gelen dier tm deiimlerin anas olarak gryorum. -Peki bu grte olan filozoflar var m? -Bence varoluu filozoflar bu grte. Youn bir konuma iine girmitik. Zaman akp gitmiti.

Ba rtl bir gen bayan buray iyi bilen, burada alan biri edasyla yryerek sa-mzdaki odalardan birine girdi. Arif Bey'e son zamanlarda ne kadar ok ba rtl gen bayan grdmz syledim. O da benim gzlemimi dorulad. 'Biliyorsunuz, son bulumalarmz vakflar evresinde yapyoruz. Sanki ba rten zihniyet ile vakflara sahip kan zihniyet arasnda bir iliki var,' dedi. Kendisine biraz daha amasn sylediimde, 'Bana yle geliyor ki, ynn Bat uygarlna evirmi aydn, Osmanl kltr ile, dolaysyla vakflarla pek ilgilenmiyor. lgilenenler daha geleneksel bir kesimden. Bu nedenle vakflar evresinde bulunduunuz zaman ba rtl bayanlar grmek daha olas.' Sigara ien on on drt yalarndaki kzlarla, trbanl kzlar ayn mekn iinde grmek stanbul'a zg bir yn vurguluyordu. Hi dokunulmam bir ormann karmaa gibi grnen vahi dzenini dndrtyor bana bu manzaralar. Garson istediimiz kola ve aylar getirdi. Buzlu limonlu kola, bu sohbetle iyi giderdi, tadn kararak bir yudum aldm. Ve sohbete devam ettik. Bilinte meydana gelen deiimler, dier tm deiimlerin esasn oluturur. Deiim 267 Fenomenolojik Yaklam -Yirminci yzyla girererken, Bat felsefesinin iki temel akm, ampirisizm ve aklclk srekli birbiriyle zt kutuplar oluturuyordu. Ampirisizm dnyann, insanlarn dncesinden ve yaamlarnn etkisinden uzak, kendi bana alan souk bir makine olduu izlenimi veriyordu. br yandan aklclk, dnyay iin dnda brakarak, sadece dnmeyi, dncenin oluturduu dnyay hesaba katyordu. kisinin uzlamas pek mmkn olmamt. "Fenomenoloji adyla bilinen felsefe bu iki akm arasnda bir uzlama olana veriyordu. lk balarda felsefi ve bilimsel konulardaki sorunlar zme amacyla tartlrken, fenomenoloji insanlarn yaamndaki anlamszlk sorununu zmede de ie yaramaya balad. "Fenomenolojinin varoluuluk olarak bilinen bir dal var; bu dal yirminci yzyln en verimli felsefi akm haline geldi. Yaamn souk gereklerini bireyin kendi yaamnda anlaml hale getirmesine olanak salad. "Alman Filozofu Edmund Husserl bir yanda d dnyaya, -br yanda bu dnyay deneyimleyen duyu organlarnn ilikisine bakar. Kendisinden yz elli yl nce Kant'in syledii gibi, bizim deneyimlediimiz, fenomenolojik dnyamzdr." -Kant'in sylediini mi tekrar ediyor? -Hayr, Kant'in sylediini aynen tekrar etme diye bir ey yok. Husserl'in fenomenolojisinde u grdmz d dnya ile bireyin bilinci birbiriyle sk skya ilikili olan, bir parann iki yz gibi bir olay. Farknda olabilmek iin, farknda olunacak bir eyin olmas gerekir. Farkndalk oluturmadan, farknda olunacak bir gerek olamaz. Bu ne demektir? -Bilmem? Benim aklm kart? -Bu u demektir: Farknda olula gerek ayn eyin uzantlardr. Demin sylediim gibi, farknda olu ve gerek parann iki yz gibi birbirleriyle ilikilidir. -Byle bir grn insann hayatna katt ne? Yani, daha nce sylenmemi ne sylyor? Farkndalk oluturmadan, farknda olunacak bir gerek olamaz. 268 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Daha nce birey, kendi alglamasnn tesinde, kendi farknda oluunun tesinde, ayr, bamsz bir gerek dnrken -ve byle dnd iin de kendini o bilmedii gerekten yabanclam hissederken- imdi, kendi bilincinin tesinde bir gerek olmadn, gereinin kendi bilincinin iinde yaplatn dnmeye balad. -O zaman da tabii yabanclama duygusundan kurtulmu oldu. -Evet, nk insan her zaman farknda olduunun farknda o-labilir. nsann gereini, onun alglad dnya oluturur. -ok nemli bir geliim. -nsan alglamasn, farknda o-luunu, varoluun temeline bu ekilde koymu oldular. -O zaman da, alglamay, farknda oluu etkileyen her ey, insann varoluunu etkileyen faktrler olmal. -Gerekten de, yle oldu. Hatrlyorsun, daha nce niyetin alglamadaki neminden bahsetmitik.

-Evet hatrlyorum. -Franz Brentano adnda bir baka Alman dnr, niyeti felsefesinin temeline oturttu. Aslnda Brentano; Husserl'den nce gelir ve Husserl kendi fenomenolojisini bu 'niyetli olma' kavram zerine kurar. -Hocam, kafam kartrma. Yani unu mu demek istiyorsunuz: Fenomenoioji, gerein insann alglamasnn tesinde konuulama-yacan syleyen felsefi akmdr. nsann gereini, onun alglad dnya oluturur. nsann alglamasn etkileyen en nemli faktrlerden biri, o insann dnyaya bakarken hangi niyetle baktdr. -Bu kadar ite. Gzel zetlediniz. Bylece gerek kiinin bilincinde yaplaan deneyimdir. Tabii, bunu sylediimizde, insan alglamasn etkileyen her eyin, insann yaamnn gereini mutlaka etkileyeceini de sylemi oluyoruz. -Evet, bunu grebiliyorum. -Husserl'in rencilerinden olan Martin Heidegger, esas -nemli olann Husserl'in syledii gibi bilin deil, varolu olduunu syledi. Varolu, kiinin bilincinin eylem iinde kendini ifade Deiim 269 etmesi, somutlamasdr. Bylece, nemli olan gerek, bilincin gerei deil, varoluun gereidir. -Peki, onun yabanclamaya getirdii zm ne? -Heidegger, bilincin nemini kabul eder. Kiinin fenomenolo-jisinin nemini kabul eder. Ama, bu soyut farknda oluun kendi bana bir etki yapamayacan dnr. "Kii bu bilinci alp, eylem iinde yaamn sreledii zaman, bir varolu gerekletirir. nemli olan ite bu varolutur. Bakalarnn nasl var olduuna bakarak, kendi varoluunu bakalarnnkiyle kyaslayarak yaayan kii, yabanclama duygusu iine girer. "Ama, kendi fenomenolojisi iinde, kendi bilinci iinde eyleme geen kii, kendi varoluunu oluturur. Bu kendi varoluudur; baka hi kimsenin deil, kendinin varoluudur. Bunu kavrad zaman kii yabanclama duygusundan kurtulur." -Hocam, kii her zaman kendi bilinci iinde eyleme geebilir mi? Yani, ait olma ve birey olma atmas iinde, kii gerekten kendi alglamasn -kendi fenomenolojisini- kendi eyleminin temeline koyabilir mi? , . , Bakalarnn nasl -Oh, ok can alc bir nokta sordun. var oWuuna -yle mi? bakarak, kendi -Evet; sen zgrlk konusuna girvaroluunu din. Sadece zgrlk deil, cesaret kobakalarnnkiyle . , , nusuna da girdin. b kyaslayarak -Neden byle dediinizi anlyorum: yaayan kii nk insan farknda olduu eyi, yap-mak istedii eyi, ozgur olmad iin, veya korktuu iin yapamayabilir. du^usu ^l -Ama, yapsa da, yapmasa da, yapmann veya yapmamann, sorumluluunu o birey tamaktadr. -Ne kadar nemli bir fark. Hayat bireyin dnda olup biterken, imdi bireyin kendi bilincinin temeli zerine kurulmaya, onun sorumluluu iinde olup bitmeye balad. -Yani, yaammzn anlamn yaratma sorumluluu tamamiyle bize ait oldu. Zaman iinde yer alan her ey deiir. Var olmak demek, deq\mek demektir. 270 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Burada sava kavramna yakn gelmiyor mu? - Sadece yakn gelmiyor, aynsn sylyor. -Peki bunun deiimle ilikisi ne? -Farknda olu, fenomen, alglama, zaman iinde yer alr. Bu fenomen zerine kurulu eylem, yani varolu, zaman iinde yer alr. -Bunun nemi ne? -Zaman iinde yer alan her ey deiir. Var olmak demek, deimek demektir. -Kendi yaptmz seimler, ve bu seimler zerine kurulu eylemlerimizle srekli bir varolu iindeyiz. -Evet, ve bunun tm sorumluluu bize ait. -Yani her bir birey, kendi yaamnn anlamn yaratmak durumunda.

-Tabii, yaamnn anlamn yaratrken, ne gibi seenekler, ne gibi olanaklar iinde yer aldn bilmek durumunda. Seim yaparken nelerin arasndan, niin setiini bilmek durumunda. -Peki insan bunlarn hibirine nem vermeyip, ilgisiz kalrsa? -Kalabilir. -Ama, kalmayabilir de! -Evet, ilgisiz de kalabilir, ilgilenebilir de. -Ama, ilgilenmek daha riskli deil mi? Daha zor deil mi? Deiimi bilinli olarak yapmay gze almak demek; gayret ve cesaret ister. -te bu noktada iki nemli farkndal iin iine soktun. -Hangi farkndalklar? -Birincisi, sradan insan ile srad insann farkll. Sradan insan, kendine zg bir yaam oluturmann abas iine girmeyi dnmez. 'Byle gelmi byle gider,' anlay iindedir. Bu insan deiimle ilgilenmez; ancak, bir bakas 'sen deimelisin!' derse deimekle ilgilenir. Deiimi bilinli olarak yapmay gze almak iin, gayret ve cesaret ister. Deiim 271 -Yani ait olmann baskn olduu, kalplanm insan tanmlyorsunuz. kinci farkndalk ne? -kinci farkndalk da u: Kii seeneklerinin farkna varrken, bu seeneklerin sunduu snrlarn ve olanaklarn da farkna varr. Bu snrlardan biri de lmdr. lm bilinci, sonsuza dek var olamayacamz bilmemizi, imdi ve u anda yayor olmamzn sorumluluunu almamz salar. -Bylece deiim sadece seenekleri bilmeyi deil, lml bir dnya iinde imdi ve burada yaadmz bilmeyi de gerektiriyor. -Ve sanrm Arif Bey, imdiye kadar konutuumuz her ey yerli yerine oturmaya balad. Anlam aray, uyan, niyet, kiisel btnlk, sorumluluk, g, lm bilinci, ve deiim; gryorsunuz birbirine organik olarak girmi konular. Ve bu konularn her birinde sava kendine zg bir tavr iinde. -Evet, bu organik ilikiyi sezinliyorum; bir dzeyde anlyorum, ama henz grebilmi deilim. Sanrm, zaman iinde tmn grebileceim. -Ondan hi phem yok. -Bir ey dikkatimi ekti, Doan Bey, biraz nce ben, 'Peki insan bunlarn hibirine nem vermeyip, ilgisiz kalrsa?' diye bir soru sormutum. Siz, 'Kalabilir,' dediniz. Yani, bir insann kendi yaamn zgn olarak oluturmas, veya sradan bir hayat yaamas sizin ynnzden herhangi bir zorunluluk deil. Hatta, zorunluluk olmann tesinde, yarglama konusu da deil. Doru mu anlamm? -Evet, doru anlamsnz! -Ama, burada bir eliki var. -Nasl bir eliki? -Madem, sradan bir insann yaam lm bilinci, sonsuza dek var olamayacamz bilmemizi, imdi ve ile, bir savann yaam ayn deerde, i-kisi arasnda herhangi bir fark yok, neden siz ve ben toplanp, sava olma yollarn inceliyoruz? O zaman, ben ha sradan bir retmen olaym, ha olaanst bir retmen olaym, fark etmemeli! -Evet, gerekten fark etmez. u anda yayor olmamzn sorumluluunu almamz salar. 272 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Peki niin srekli buluarak aramzda konuuyoruz, saatler harcyoruz? -nk siz, aray iindesiniz. nk siz, hayatnza anlam vermek iin seeneklerinizi gzden geiriyorsunuz. -Anlamyorum. Ltfen biraz aar msnz? -unu sylemek istiyorum. Sizin dnzda, benim dmda, 'bu hayat anlaml, bu hayat anlamsz,' diyecek bir otorite yok. Herkes, ama herkes, kendi hayatn anlaml veya anlamsz bulsun, yaama durumunda. Neticede, o byk eitleyen hepimizi eit klar. -Byk eitleyen nedir? -Tahmin et! -lm? -Evet, lm. Hayatn anlaml bulan veya bulmayan kiinin kendisi. Anlamsz bulduu zaman araya geen de kendisi.

-Yani, ben size gelip, hayatm anlamsz bulmaya baladm, konuabilir miyiz, demese idim, siz beni, 'niin yle veya byle retmenlik yapmyorsunuz?' diye sorgulamaz veya yarglamazdnz. -Bilmiyorum sorgular veya yarglar mydm? Ama, bildiim u: eer siz benimle gelip konumay istemeden, ben size, 'gelin sizin hayatnza anlam katalm, sizi sava bir retmen yapalm,' tavr iinde takip etseydim, kendim sava gibi hareket etmemi olurdum. u anda gerekten sava dzeyine eritiimi hi sanmyorum. Bu nedenle benim u andaki hayatm sorgulamalar ve yarglamalarla dolu. Ama, bunun benim dzenbazlm olduunu ok kr biliyorum. -Ne demek dzenbazlk? - Sorumluluu almadan, suu bakalarna atarak iin iinden syrlma formlleri. Egonun kendi sorumluluundan kurtulmak i-in bakasna amur atmas -Yani, sava kendi deiiminin peindedir. Bakalarn deitirmek onun amac iine girmez. Deiim 273 Hayatn anlaml bulan veya bulmayan kiinin kendisidir. Anlamsz bulduu zaman araya geen de . kendisidir. avas\ kendi deiiminin peindedir. Bakalarn deitirmek onun amac iine girmez. -Sava, bakalar deimek istiyorsa, ama gerekten istiyorsa, onlarn deiimine katkda bulunur. Bu kadar. Sava yaamnn kendi setii anlam iinde, olabileceinin en iyisini olmaya kendini adamtr. "Bu adama sadece zihinsel bir a-dama deil, gnln de kapsayan bir adamadr. Bunu zgr iradesiyle semitir ve bu seimin yarataca gelecekten kiisel btnlk iinde sorumluluk alr. Ve bu andan i-tibaren, niyetinin safl iinde, hayatn stratejik olarak yaar. Her bir dncesi ve eylemi, niyetinin safl iinde kiisel btnlnn ve sorumluluunun damgasn tar." -Peki, bakalar bu resmin bir paras deil mi? -Seninle benim bir resmin paras olduumuz gibi, bir resmin paras olurlar. -Nasl yani? -Sava ait olmann kendi yaamnn bir paras olduunu bilir. Ama, neye ait olacan kendisi seer; niyetinin safl iinde bu seimi stratejik olarak yapar. -Bu sizinle benim ilikime nasl uygulanr? -Siz geldiniz. Bu sizin seiminizdi. Sizi kimse benim seminerime gelmeye zorlamad, deil mi? -Hayr, isteyerek geldim, heyecanla geldim. -steyerek benimle konutunuz, kimse sizi zorlamad deil mi? Hayr, seminer sonras bekledim, bir sr insann arasndan gemek kolay olmad; ama, sizinle konumay kafama koymutum. -Bakn sizin seimleriniz ak seik ortada. Hibir zorlama yok. Sizinle konumay da ben setim. Hem orada konumay, hem de o konumadan sonra bir dizi sohbet bulumalar yapmay ben setim. -Bylece her ikimiz de, ait olma ynmz seiyorduk. Bunu diyorsunuz, deil mi? -Evet, bunu diyorum. Ama, sizinle gelip konumayan retmenleri yarglamyorsunuz. w 274 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Hayr. Bir insan olarak onlar yarglamyor, onlar olduklar gibi kabul ediyorum. Ama, bunlardan biri gelse, ve, 'Hocam, gelin bir tavla atalm; gelin bize buyurun bir ay ielim; gelin biraz sohbet edelim, sadan soldan konualm,' dese kabul etmem. Onlar kt bir insan olduu veya onlarda bir yanllk olduu iin deil. -Peki niin? -lmmn bilincinde olarak, u dnyada ksa bir mrm olduunun bilincinde olduum iin. Bak sana hesabn yapaym. -Neyin? -Bu dnyada ne kadar mrmn kaldnn. -Bilemezsiniz ki, ne zaman leceinizi. -Ortalamalar yasas erevesi iinde tahmin edebilirim., -Peki, tahmin edin. -Eer, salm ve koullar ortalama olarak byle devam ederse, seksen yedi yana kadar yaayacam tahmin ediyorum. Baya bol keseden hesapladmn farkndaym. Babam seksen drt yanda ld, annem kanserden krk drt yanda. ki aabeyimden biri yetmi yedi, dieri yetmi dokuz yalarnda ldler. Her ne ise, farzedilim ki seksen yedi yana kadar yaayacam.

-Ama, sadece yl deil, ay ve gn de nemli. -Doru; doum gnmde leceimi varsayalm. -Peki. -Ben imdi altm iki yandaym. Ne yapar? -Ne, ne yapar? -Yani lmme ka yl var? -25 yl. -Ka gn? Arif Bey, kt zerinde yirmi be ile 365'i arpt: -9125, -Demek bu gzel dnya da, dokuz bin yz yirmi be gnm var. -Siz de don Juan'n Carlos'a konutuu gibi konumaya baladnz. Deiim 275 kimiz de gldk. -Ka satim var? -9125'i 24'le araparak ka saatiniz olduunu buluruz. (arpt) 219,000. ki yz on dokuz bin saatiniz var. -Tabii, bu saatler istediim gibi kullanabilme zgrlne sahip olduum saatler deil. alma hayat iinde ie gidip gelirken harcanan zaman var; ite, banyoda, yemek yerken, al veri gibi, uyku gibi zorunlu olarak harcanan zamanlar var. -Geriye gnde sizin kendinize veya drt saatiniz kalr. -Ya da drt veya be saat. Bu drt veya be saat iinde kendime zg yaamm oluturacam. Birisi beni 'Hocam, gelin bir tavla atalm; gelin bize buyurun bir ay ielim; gelin biraz sohbet edelim, sadan soldan konualm,' diye davet ettii zaman, kendime ait zamann bilincinde olarak 'evet,' veya 'hayr,' derim. Bu bilin iinde seimimi yaparm. Arif Bey gzlerimin iine bakarak, -Hocam, beraber geirdiimiz zamann kymetini daha da iyi kavradm. Bu seimin bu kadar anlaml olduunu dnmemitim. -Ve unutma ki, bu seim de hibir zorlama yok. 'Bakas ne der,' yok. 'Acaba ayp olur mu,' yok. Tamamiyle benim kendi seimim! -Anlyorum. Arif Bey'ejbiraz da darda oturmay nerdim. Masamzdan kalkarken gleryzl garson, burann sorumlusunun geldiini ve istersek bizimle konuabileceini syledi. Gleryzl grevli bize bu yerle ilgili tarihi bilgiler verdi. Bu bilgilere gre, burann ad Kzlaraas Mehmet Aa Medresesi olarak biliniyor ve Topkap Saray Dar's-saade aalarndan Hac Mehmet Aa tarafndan Mimar Sinan'a yaptrlm. Ana giri kapsnn stndeki yapm tarihi ve banisinin yazl olduu levha, 1965 ylnda yaplan tadilat esnasnda atlm. Ksacas, medresenin yapm tarihi hakknda gnmze herhangi bir kitabe ulamam. Baka kaynaklardan Hicri 988'de (1580-1581) ya-pld ve ilk mderrisin 990'da atand anlalyor. 1989 ylnda Yazarlar Birliinin kullanmna verilmi. 276 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI Grevli beye bu bilgileri verdii iin teekkr ettik. Darda yol stnde, duvara bitiik oturma yerlerinden birine oturduk. Darda beyaz sakall biri hem ayn iiyor, hem de nne at bir kitaptan nndeki deftere bir eyler aktaryordu. stanbul'a renk katan biri olarak algladm o insan. Karmzdaki dkknlar ve lokantalar turistler iin yaplmt. Turistler ada Trkiye'ye deil, sanki Osmanl mzesine geliyorlard. Trkiye'nin realitesinden kopuk, uydurmaca, aklna esenin aklna estii gibi yutturmaya alt bir turist dnyas yaratlyordu sanki. zel Bir Bilin Yeniden konumaya baladk. Sze ilk ben baladm. -Farknda oluum, bilincim, varoluumu tanmlayan temel sre. Geldiimiz nokta bu oldu. imdi, 'ben'in snrlar' adn vereceimiz, zel bir bilinten konualm. -Bu 'ben' bizim bildiimiz normal ben mi? -Evet. Psikolojide teknik olarak 'ego' dediimiz kavram. A-ma, biz egoyu daha nceki konumamzda 'nesnel ben' olarak kullandmz iin, imdi ego yerine 'ben' kelimesini kullanyorum. Bu tip teknik ayrntlara taklmadan dinlemeye al. -Peki. I Deiim 277

-Ben ile onun evresinin ilikilerini tanmlayan, snrlardr. 'Ben'in snrlan' kavramn, bu anlamda kullanyorum. Biliyorsun snrlar bir eyi tanmlar; o ey nerede biter, nerede dier eyler balar; ortamla, evre ile ey arasndaki ilikiyi belirler. Var olan ey, kendi snrlarndan memnun ise, o snrlar iinde kalmak ister. Ama, snrlarn geniletmek istiyorsa, o zaman mevcut snrlarndan memnun deildir, duyumsuzluk iindedir. Doyumsuzluk kiinin kendini veya evresini deitirmesinin temelinde yatar. -Yani deiimin temelinde bir duyumsuzluu giderme bilinci, farknda oluu var, yle mi? - Daha nce adndan sz ettiim getalt terapinin kurucusu Frederick Perls bu konudan uzun uzadya sz eder. -Hangi konudan? -Snrlar ve doyumsuzluk konusundan. Perls'e gre ilk farknda olduumuz snrlar, cildimizle belirlenir; yani derimizin altnda 'bana ait' olanla, dnda kalan 'teki' eyler. Daha sonra psikolojik anlamda 'bana ait' olan eylerle darda kalan 'teki eyleri tanmlamaya balarm. 'zdeim ve yabanclama kavramlar bu balamda anlam kazanyor. -Hocam, zdeimden neyi kastediyorsunuz? -'Ben neyim, ben kimim,' sorusuna cevap verirken kullandn elerin tm senin zdeimini oluturur. rnein, benim zdeimimde ocuklarmn babas olmak, yazar olmak, psikolog olmak, erkek olmak, renen biri olmak nemli. Tabii imdi burada listeye koymadm daha birok ey zdeimimde var. -Benim zdeimimde rnein, retmen olmak gl bir e. -Evet. Onun iin sen aray iine girdin ve bu sre balad. zdeim kurduumuz elerin snrlar dar veya geni olabilir. -Sadece kendi okulumdaki rencileri dnerek, veya lkedeki tm rencileri dnerek retmenlik yapma gibi mi? -Veya tm dnyadaki! -Yabanc dil bilmiyorum pek. -Konu o deil. imdi snrlardan sz ediyoruz. Verdiin rnek ok doru. Snrlar dar veya geni olabilir. -Bu snrlarn dar veya geni oluuna gre benim kendimi tanmlaym da deiir. -Hem de nasl! Snrlarm iinde olanlar bendendirler; dostum, yaknm, bildik, tandk olurlar. Bylece eer siz sadece kendi o-kulunuzda retmenlik yapma eklinde kendinizi tanmlamsanz, 'benim rencilerim' dediiniz renciler size yakn, dost grnrler. 'Dier renciler' bunun dnda kalanlardr ve onlarn sorunlar sizi pek ilgilendirmez. -Eer bu lkenin ocuklarna retmenlik yapmay kendime grev bilmisem, o zaman 'lkemin ocuklar' ilgi alanm iindedir, dier uluslarn ocuklar beni ilgilendirmez. 278 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Gryorsun, 'kendimi ne ile zdeletiriyorum, neleri kendi snrlarm iinde gryorum,' temel bir kavram. -Evet, gryorum. -Snrlarm iine girenlere olumlu bakarm; onlar gzel, iyi, doru, gl, ve hakldrlar. Benim askerim kahramandr, eer -lrse 'ehit' olur. Dman askeri korkak ve rezildir, eer lrse 'geberir.' -Kendimi hangi snrlar iinde tanmlayacam, nelere dost, nelere dman gzyle bakacam da belirliyor, o zaman. -Evet. Yabanclama, zdeimin dier yz. zdeim 'beni, ben yapan eler,' ve yabanclama ise, 'tekileri, teki yapan eler.' -Hocam, biliyorum bunu sormam istemiyorsunuz, ama, hl, btn bu konutuklarmzla sava olmann ilgisine, karabilmi deilim. -imdi o konuya girebiliriz. -Yani deiim konusunun sava olmayla ilikisi zerinde duracaz, yle mi? -Evet. nce, unu hatrlataym. Ait olma ve birey olma kutuplarnda, sava hibir kutba kaymadan dengeyi kurabilmi bir insandr, demitik. Bunu hatrlyorsun, veya, hatrlamaktan ziyade, bunu anlyorsun deil mi? -Ben anladm syleyeyim, siz, doru mu anlamm, bana syleyin. -Peki. -Ait olma bizim sosyal varlmzn bir paras. Her insann hayatnda mutlaka ait olma vardr; nk bir toplum iinde, deiik roller alarak -anababa, retmen, komu, evlat, amca, day gibi-yaamak zorundadr. ocuk anasnn karnndayken ona aitti, ve doarken birinin 'evlad' olarak, ana ve babal doar. Ait olma yaamn vazgeilmez, zorunlu bir parasdr. -Doru. Peki, ya birey olma? -Birey, kendi fenomeni iinde -bakn rendiim kelimeleri nasl kullanyorum- kendi varlnn farknda. Yani alglamalarnn, Kendimizi hangi snrlar iinde tanmlayacamz,

nelere dost, nelere dman gzyle bakacamz belirler. Deiim 279 Ait olma yaamn vazgeilmez, zorunlu bir parasdr. duygularnn, dncelerinin kendi alglamalar, duygular, ve dnceleri olduunun farknda. -Evet, tam varoluu bir felsefe i-inde yaklatnz. Yani, kii kendi duygularnn, dncelerinin farkna vararak balyor. -Evet, ve bylece, bir yandan ait olmadan kaynaklanan bir bilinci var. Yani, bir baba olarak, bir retmen olarak, neler duyup, neler dnp, neler yapmam gerektiini syleyen bir bilin var. Bir de, kendimin, analk veya babalmn, retmenliimin dnda, bir birey olarak duygu ve dncem var. Nasl doru anlam mym? -Mkemmel. Ait olma - birey olma konusunda, zdeimini ait olma eleri ile gerekletirebilirsin. rnein, sen sosyal rollerin zerine kurulu bir zdeim gerekletirebilirsin. -Bylece ben kimim sorusuna, 'retmenim,' 'evladm,' 'ms-lmanm' diyerek cevap veren bir kii olurum. Veya, ben kimim sorusuna, tamamiyle kendi duygu ve dncelerimi merkez alarak cevap verebilirim: ben 'unu elde etmek isteyen, 'buna sahip olmak isteyen,' 'una haddini bildirmek isteyen,' 'bunu ynetmek isteyen,' 'u mevkiye gelmek isteyen' biri olarak kendimi tanmlayabilirim. -Evet, bu iki kutup arasndan birini arlkl olarak tercih ettiin zaman, zdeiminin snrlarn ona gre izmi olursun. Ait olma zerine kurulu bir zdeimde, birey olmakla ilgili duygu, dnce ve eylemler 'teki' olacak ve birey olmayla ilgili eylere yabanclama hissedeceksin. -Vay be. Snrlarn nemini imdi daha iyi anlyorum. Herhalde, bunun aksi de doru deil mi? -Evet. Eer birey olma kutbunda kendini zdeletirerek, snrlarn o ekilde kurarsan, o zaman, ait olma ilgili eylere, toplumsal yaamn getirdii her eye kar bir tepki iinde olacak, onlara yabanclama hissedeceksin. -Sava bu sorunu nasl zyor? -Sava zdeimini yaparken bir dnmden geiyor. -Nasl bir dnm? 280 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI El h -Sava, 'beni'nin snrlar'n tanmlarken, hem ait olmay, hem de birey olmay dengeliyor. Bylece hem sosyal yaam dlamyor, hem de kendi znden gelenlere yabanclamyor. -Dnm bu mu? Dnm -Hayr, bu deil? Dnm, 'benin , . ... . 1 , ,. ,6 . benin tesine tesine gemek le balyor. . . gemek le balar. -Ne demek benin tesine gemek / -Daha nce 'gzlemleyen ben'den sz etmitim, hatrlyor musun? -Evet, hatrlyorum. -te, savann dnm, gzlemleyen bene ulamakla gerekleiyor. -Bunu biraz amanz gerekecek benim iin. -Anlyorum, Arif Bey, bu kolay bir kavram deil. sterseniz, don Juan'n Carlos'u nasl eittii ile ilgili rneklerle bu dnmn nasl yer aldn anlatabilirim. "Don Juan, kendini nemseme, kendini nemli grme kavramn kullanr. Anladm kadaryla bu 'ben merkezli' olmak, her eyi kendi nesnel beni iinde yorumlayp grmek, tm evreni kendi nesnel beniyle iliki iinde anlamlandrmak anlamna geliyor. Carlos'la ilikisini anlatrken, don Juan'n kulland terminolojiye sadk kalarak, 'kendini nemseme' kavramn aynen kullanmak istiyorum. -Peki, ben de o anlamda anlayarak dinleyeceim. -Tamam, anlatk. Don Juan, Carlos'la konuurken sk sk bu kavram dile getirir. "Kendini nemsemek insan arlatrr, hantal ve marur yapar. Bilge kii olmak iin insann hafif ve akc olmas gerekir," der.

"Bir gn bozkrda yry yaparken, Carlos birok eye kzmaya balar. Yrynden, bakndan kzgn olduu belli olur. Don Juan, onun bu kzgn halini grdke kahkahalarla gler. I "Kendini nemsemek insan arlatrr, hantal ve marur yapar. Bilge kii olmak iin insann hafif ve akc olmas gerekir." Don Juan Deiim 281 O gldke Carlos daha kzar. Don Juan oturur, bir Meksika arksn, uzata uzata, alarm gibi bir tonla, mevcut bir arkcy taklit ederek sylemeye balar. Carlos btn kzgnlna ramen arknn syleniindeki komiklie dayanamayarak glmeye balar. A-ralarnda yle bir konuma geer: "Grdn m, bu sama sapan arkya glmeye baladn. Ama, bu arky syleyene ve onu dinlemek iin para deyenlere bu ark hi de sama deil!" "Ne demek istiyorsun?" diye Carlos sorar. "Akl banda kimsenin ciddiye almayaca eyleri ciddiye alan sensin! Bu arky syleyen ve dinleyenler gibi, sen de kendi komik dnyan ok ciddiye alyorsun!" "Eer renmek istiyorsan, kendini nemsemekten vazgemelisin." Don Juan Daha sonra Carlos'a, "eer renmek istiyorsan, kendini -nemsemekten vazgemelisin, " der. "Kendini ok fazla nemsiyorsun. Kendi kafanda kendin ok nemli hale gelmisin. Bunun deimesi gerekir. O kadar nemli biri haline gelmisin ki, kendinde her eye kzma hakkn gryorsun. O kadar nemlisin ki, eer dnya senin istediin gibi olmazsa, sen brakp gidebiliyorsun. Belki bunlar yaparken, kendini karakter sahibi bir insan olarak gryrsndr; karakter sahibi olduun iin byle davrandm samyorsundur. Byle dnmenin hi anlam yok; nk sen zayfsn ve kendini beenmiin birisin. " Carlos itiraz etmeye kalknca don Juan zr diler bir tavr taknmaz. Aksine, "Hayatna bak, " der, "balam olduun hibir ii bitirmedin. Neden? nk bu kahrolas kendini nemsemen herhangi bir ey zerinde uzun sre emek vermene engel oldu. Emek vererek, gayrette bir eyi kazanamayacak kadar kendini nemli gryorsun. " Carlos, don Juan'n konuuundaki kesinlik ve gereklie diyecek bir ey bulamaz. Sylediklerinin hepsi doru olduu iin Carlos hem bir yandan fkelenir, hem de kendini tehdit edilmi hisseder. Don Juan, "Kendini nemsemeyi brakmalsn, " diyerek yrmeye balar. Yrmesi hzlanr, ve Carlos da hzl yrmek zorunda kalr. Bir saat kadar sonra bir kayaln yaknnda durduklarnda, Carlos'un hibir kzgnl kalmam durumdadr. Bunun farkna varan Carlos, "Ne kadar tuhaf, kzgnlm tamamiyle geti, kendimi hi kzgn hissetmiyorum," der. Don Juan, "inde bulunduumuz dnya gizemli bir dnya, birok srlarla doludur," diye cevap verir. Daha sonra, "Kendini nemseme zerinde konumaya 282 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI hazr msn?" diye sorar ve konumasna devam eder: "Bu dnyada en nemli eyin sen olduunu dndn srece, evrende seni kuatm olan dnyann farkna vararak onlar anlaman mmkn deil. Sen gzne gzlk taklm bir at gibisin; kendini her eyden ayr ve nemli gryorsun. " Daha sonra kk bir bitkiyi gstererek, "Ben uradaki ufak arkadamla konuacam, " diyerek kk bir bitkiye ynelir. O bitkinin nnde melir ve bitkiyi okayarak onunla konumaya balar. nce Carlos'un anlamad bir dilde konuur, ama daha sonra spanyolca konumaya balar. Bitkiye bir dizi bo szler syler. Daha sonra ayaa kalkar. "Bitkiye ne sylediin nemli deil, " dedi. "Hatta kendin kelimeler hile uydurabilirsin. Ama, bitkiyi sevine duygusu iinde olman ve onu kendinin eiti grmen nemlidir. " Daha sonra don Juan, bitki toplayan bir insann bitkiyi koparmadan nce bitkiden zr dilemesinin, bir gn kendi bedeninin de onlara gda olacan sylemesinin gerektiini ifade eder. 'Neticede, bitkiler ve biz eitiz. Ne biz onlardan, ne de onlar bizden daha nemli.' Don Juan bu noktada, "Haydi, bu kk bitkiyle konu, " diye Carlos'a srar eder. "Kendini artk nemsemediini ona syle, " der.

Carlos bitkinin nne kadar gidip, bitkinin nnde diz ker, "Bu dnyada en nemli ama, bir trl bitkiyle konuamaz. . eyjn sen olduunu Bitkinin nnde diz kyor, ve ... .. ...... bitkiyle konuuyor olmak ona duundugun surece, sama gelir; fakat iinde herhangi evrende seni kuatm bir kzgnln olmadnn da far0|an dnyann farkna kna varr. vararak onlar anlaman Don Juan, gelip arkasn s.. vazlar, ve imdi kzmamasnn bir mmkn deil, gelime olduunu syler, pon juan "Bundan sonra ufak bitkilerle konu, " der. "Onlarla konumaya devam et, yle ki, dier insanlarn yannda bile, onlarla rahat rahat konuacak duruma gel. " "u tepelere git, ve orada kendi bana bitkilerle konu" diye yakndaki tepeleri gsterir. Carlos, "bu bitkilere sessizce iimden konusam olur mu?" diye sorar. Bu soru zerine don Juan gler, ve Carlos"un kafasna hafif hafif vurur. Deiim 283 "Hayr!" der. "Onlara yksek sesle ve ak seik konumalsn. Aksi halde sana cevap vermezler. " Carlos, don Juan'n tuhaflklarna glerek gsterilen yere gider, fakat durumu o kadar gln bulur ki, bitkilerle konuamaz. Uygun bir sre bekledikten sonra, Carlos, don Juan'n olduu yere geri dner. Kendisinin bitkilerle konumadn don Juan'n bildiinden emin olarak onun yanna gelir. Don Juan ona hi bakmadan, yanna oturmas iin iaret eder. "Beni dikkatle izle," der, "Ben imdi bu kk arkadamla konuacam. " Kk bir bitkinin nnde oturarak vcudunu eip bkerek bitkiyle konuur ve gler. Carlos, bir an don Juan'n akln kardn sanr. Don Juan ayaa kalkarken Carlos'a, "Bu kk arkadam bana dedi ki, onu yemek sala iyi imi. Eer ondan bir demet yenirse, sala iyi gelirmi. Surda ilerde onlardan bir kk bahe dolusu olduunu syledi. " Don Juan 150 metre kadar ilerde bir yamac gsterir. "Haydi gidelim, bulalm, " der. Carlos, don Juan'n bu dzmece tavrlarna gler. "Tabii, don Juan bu yreleri avucunun ii gibi biliyor, nasl olsa bu bitkilerden orada bulacaz," diye iinden geirir. Yamaca yrrken Carlos'a bu bitkiye dikkat etmesini, nk hem yiyecek olarak hem de ila olarak kullanlan bir bitki olduunu syler. Carlos, biraz alayc bir tavrla, "Bunu da m bitki syledi," diye sorar. Don Juan, duyduklarna inanamayan bir insann tavr iinde Carlos'a bakarak, ban saa sola sallar. "Ah!" der glerek. "Senin akgzlln seni dndmden de sersem yapyor. Btn hayatm boyunca bildiim bir eyi, bu kk bitki bana niye sylesin?" Yamaca varnca Carlos'un bitkilere teekkr etmesini ister. Carlos kendini o kadar gln hisseder ki, bir trl bitkilere yksek sesle teekkr edemez. Don Juan koruyucu bir tavr iinde bilmece gibi bir laf eder. Carlos'un iyice anlayarak zerinde dnmesini salamak iin, sylediini iki kez tekrar eder. "Bizi kuatan bu dnya bir srdr. Ve biz insanlar dier hibir eyden ne daha iyiyiz, ne daha ktyz. Eer bir kk bitki bize cmert davranmsa, bizim ona teekkr etmemiz gerekir; ya da belki de o bizim buradan gitmemize izin vermeyecektir." 284 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Bunu sylerken Carlos'a yle bir bakar ki, Carlos'un tyleri diken diken olur. Carlos, korkuyla bitkilere eilip, yksek sesle, "Teekkr ederim," der. Don Juan kkr kkr gler. Arif Bey, aktardklarm dikkatle dinliyordu. 'Don Juan ne kadar gizemli ve ne kadar gl bir retmen," dedi. Ve devam etti, "Carlos'un bitkilerle konumasn istemesi dahiyane bir bulu." Hak verdim. Arif Bey'e, kendini nemsemeyi terk etme kavramna, bizim kltrn aina olduunu syledim. Derghlara gidip renci olmak isteyenlerin gnlerce, hatta haftalarca kap nnde bekletilmeleri, kendini ok nemseyenlerin teker teker ayrlmasndan sonra, gerekten oraya renci olmaya karar vermi insanlarn kalmalar tesadf deildi. Dergha kabul edildikten sonra da, en pis, en kirli ileri yapmalar, ve bu

ileri yapmaktan artjk ikayet etmez hale geldiklerinde, yani herhangi bir ii, hi ikayet etmeden yapacak hale geldiklerinde renime alnmalarnn bir anlam vard. Yeniden don Juan'n Carlos ile etkileime dndm ve -Biliyor musunuz Arif Bey, don Juan, sk sk Carlos'a u soruyu sorar: "lmn bu kadar her an yaknda ve bilinmez olduu bir dnyada, insan nasl olur da kendini bu kadar nemseyebilir?" Ve srekli kendini bu kadar nemsemeyi brakmasn salk verir. Bir keresinde Carlos, hayatnda hi kimseyi gerekten sevmediini, gerekten sayg duymadn, hatta kendisine bile saygsnn ve sevgisinin olmadn don Juan'a anlatr. Don Juan'n verdii cevap gerekten ilgintir: "Evet" der. "Gerekten kendini sevmediini grebiliyorum." Ve daha sonra ona yapt eylerden pimanlk duymamasn syler. nk insann davranlarn kt, irkin, ykc diye tanmlayarak pimanlk duymas o insann gereksiz yere kendisini nemsemesinden kaynaklanr. Arif Bey bana glmseyerek bakt ve, "Bunu hi dnmemitim," dedi. Daha sonra, "Biliyor musunuz, Doan Bey, bu gerekten doru. Srekli pimanlk ve sululuk duyan insan kendini ciddiye alyor, kendini nemsiyor, demektir. Ve ben bunu hi dnmemitim," dedi. Deiim 285 Ben de daha nce hi bunu dnmediimi syledim. Aklma kendini sulamann tam tersi geldi. Kendi vme. Ve, Tao felsefesini dndm. Ne kadar doru idi. Kendini vmenin de temelinde kendini nemseme vard. Kendini nemseme kaybolunca, her ikisi birden kayboluyordu. Bu kefi Arif ve ben hemen hemen ayn anda yapmtk. Ve her ikimiz de nemli bir ey kefetmi olduumuzu dnyorduk. Arif Bey'e, sk sk sululuk duygusuna kaplp kaplmadn sordum: -Pek sk deil, ama, pimanlk duyduum eyler var, dedi. -Siz? -Ben de pimanlk ve sululuk duygusunun sk sk misafirlerim olduunu syleyebilirim. Ama, hibir zaman, pimanlk ve sululuk duygumun altnda kendimi nemsememin yattn dnmemitim. -imdi biliyorsunuz. -Evet. Kzdm, fkelendiim zaman, bu kzgnln ve fkenin arkasnda kendimi nemsemin yattn biliyordum. -Acaba her duygunun arkasnda kendini nemseme yatyor mu? -Gzel bir soru. Don Juan'a soralm. -Don Juan'la konumak ister miydiniz Doan Bey? -Don Juan'la konumann pek anlaml olacan dnmyorum. -Niin? -nk o eylem insan. Bizim gibi bir yerde oturup, bir konuyu irdelemekten eminim nefret ederdi. O bizi alp bir duruma sokard, ve bizi uzaktan gzleyerek, nereye kadar eitildik, veya eitilmedik, onlar ak seik grrd. -Hocam, siz.beni niin byle eitmiyorsunuz? -Ben seni niin eylem iinde eitmiyorum? -Don Juan'n Carlos'a yapt gibi. -Arif Bey, don Juan muhteem bir usta. Carlos'un kitaplarnn tmn okusan anlarsn ki, don Juan Kzlderili bir bilge kii. Ve doa st gleri var. Ben onun eline su dahi dkemem. 286 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Estafurullah Hocam. -Yok, numara olsun diye sylemiyorum. Don Juan'n hayatnda hi bitmemi i yok. Hepsini temizlemi. Pimanlk yok, korku yok, fke yok, keke yok. Tertemiz. Tam bir sava. Benim hayatm pimanlk, korku, fke, ve kekelerle dolu. Biliyor musun, benim iin en nemli test ne olur? -Neyi test edeceksiniz? -Kendimi nemsemeyi ne kadar hallettiimle ilgili bir test. -Nasl test edeceksiniz? -Beni tanmayan insanlarn bulunduu bir lokantaya gitmeliyim. Bu lokanta gururlu, kibirli, kendini beenmi insanlarn geldii bir lokanta olsun. Lokanta sahibi beni tanmasn, orada alanlar beni tanmasn, mteriler beni tanmasn. -Onlarn arasnda nasl hissedeceinizi mi merak ediyorsunuz? -Hayr. O lokantada garsonluk yapsam. Bana normal garsonlara yaplan muameleyi yapsalar, beni sadece kullanlp atlacak bir ara gibi grseler, kendilerine hizmet ettiim zaman yzme dahi bakmayp teekkr etmeseler, btn istediimin bir bahi olduunu dnerek bana kar bu ekilde davransalar. -Evet, byle davransalar, ne olacak.

- dnyam gzleyeceim. Ne zaman iimde ne kzgnlk, ne yarglama, ne aalk duygusu, ne stnlk duygusu kalr, ite ben o zaman dehetli bir baarya imza atm olurum. -Sana pislik muamelesi yapsalar, srf paralan olduu iin sana kt davransalar, kzmak hakkn deil mi? -Kzmak hakkm diye dndm srece sava olmaya hazr deilim. "Kzmak hakkm "Yan' bmb mu lmak gereldyrdiye dndm "Evet< bir hi? lmak gerekiyrsrece sava " zaman sizi ciner geerler. olmaya hazr deilim." -inedikleri benim kendimi ^ , nemsemem olur. Ben kendimi nemDon Juan r, , semey sfrlarsam, o zaman bir savann olanaklarn kendi yaammda yaratabilirim. Deiim 287 Carlos'un yazd yedinci kitabn12 aldm, sayfa 128'de iaretlediim yeri okudum: "Savalar kendilerini farkna varmaya hazrlarlar. Ve tmyle farkna varma, kendilerini nemsemeyi tamamen braktklar zaman ancak baarlabilir." -Grdn gibi farknda olma, savann temel amac. Ve kendini nemsemesi, farkna varmay nleyen en byk engel. -En byk dman. -Yine bravo size Arif Bey. imdi savaya neden sava dendiini anlam durumdasnz. -nk Sava kendini nemsemesiyle, kendi egosuyla byk sava veriyor. Her melankoli -En azl dman. ... ... ,. , nbetinin altnda -Hocam galiba siz denediniz, ve sakendini nemseme vata pek baarl olamadnz. vatar " -Evet, olamadm, ama, mcadeleyi p. , brakm deilim. mrm boyunca da brakmayacam. -Peki baarl olup olmadnz nasl anlayacaksnz? -Olumsuz duygularn gittike hayatmdan yok olmasyla. O-lumsuz duygularn temeli kendini nemseme, nesnel ben, egodur. Korku, fke, kskanlk, hzn.. -Hzn de mi? -Evet. Don Juan, Carlos'a bunu ak seik syler, "//er me^ lankoli nbetinin altnda kendini nemseme yatar. Sava da hzn duyar, ama, o hznyle alay edebilecek ve glp geecek gce erimitir. " Arif Bey'e yrmeyi nerdim. Bir hafta nce gittiimiz Topkap Saray Mzesi'ne doru yrmeye baladk. Hem yrmek hem konumak kolay olmuyordu, ama, ayn yerde oturmaktan artk sklmtk. Bir hafta nce yrdmz Caferiye Sokann 12 Carlos Castaneda. The Fire From Within. Pocket Books, New York. 1984. 288 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI sonuna geldik, oradan saa kvrldk. Girdiimiz sokan adn henz gremiyoruz. Evlerin nnde ieklikler oluturulmu, ve iekler rengarenk am bakml grnyorlar. Solumuzdan yryen iki kz bir erkek gen bizim hizamzdan geerken, erkek e-ilerek bu ieklerden birini kopard ve kendi sandaki kza verdi. Konumakta olan kz alt bir ey verilircesine gayet doal bir ekilde konumasna devam ederken bu iei ald ve yrmelerine devam ettiler. Olan bu iei koparmaktan, kz, kendisine verilen iei almaktan rahatsz deildi. Biraz ilerde sokan sandaki bir duvara aklm bir sokak levhasndan sokan adn okuduk: Souk eme Soka. Bu levhadan sonra, solda, pansiyon olarak kullanlan bu evlere ait bir kahvehane bombotu, biz nnden geerken gen bir garson sandalyeleri dzenliyordu. Souk eme Soka'nda trafik yoktu, o nedenle rahatlkla konumamza devam edebildik. nce Arif Bey, bir sorusunu dile getirdi. Deiim ve Sava -Doan Bey, bugnk bulumamzda deiimden bahsettik. Benim anladm, konumamzn znde sava olmaya doru bir deiim konusu var. imdi sorum u: Neden sava olmak iin deieyim? -Benim de sana sorum var: Neden retmen olmak istiyorsun? -retmenlii anlaml bulduum iin. retmen olarak daha anlaml bir hayatm olacak. -Bu kimin verdii bir anlam? Herhalde annenin ya da babann verdii bir anlam deil! -Hayr deil, hatta retmen arkadalarmn bile verdii bir karar deil; ama, benim verdiim bir karar. -Peki retmen olmann anlaml olmasn ne salyor? -Dndm zaman, btn boyutlar hesaba kattm zaman, benim iin retmenlik hayatm en anlaml klan meslek.

-Bunu ancak, senin kendi bilincin iinde, farknda olduun dnya iinde yapabiliyorsun, deil mi? Deiim 2^9 -Tabii yle, baka yolu yok ki. Ancak kendi bilincim iinde dnebilir, ve karar verebilirim. -Peki, sava neyi gerekletirmeye alyor? -te ben de onu soruyorum. -Hayr, sen, "neden sava olmak iin deieyim," diye sordun. Ben, "sava neyi gerekletirmeye alyor," diye soruyorum. -Ayn ey deil mi? -Nasl ayn ey? -yle sorsam, ayn eyi sormu olmuyor muyum: "Neyi gerekletirmek iin sava olaym?" -Hah, imdi grdm. Evet, ayn ey. Sava don Juan'n terimiyle, tmyle farknda olmak iin, bilincin geliiminin en son a-amasna ulamak iin bu yolculua balamtr. -Bu sizin daha nce bahsettiiniz gzlemleyen bilince ulamakla ilgili deil mi? -Evet, ilgili. Hatrlyorsun, nesnel benden sz etmitik. Kendini benimseme, nesnel benin ayns. Gzlemleyen ben ise, savann bilincinin yerletii ben. -Benim sorum hl cevaplanmam durumda. Veya beni tatmin edecek biimde cevaplanmad. Yani, ben neden sava olmay seeyim? -Sava, bilincinin geliebileceinin en yksek geliimine u-laarak, hayat bt ereve iinde anlayarak yaamak istiyor. -Ama neden? -nk onun hayatnda en anlaml eylem, onun bilincinin gelimesini salayan eylemdir. -O zaman ben niin retmen olmak istiyorsam, sava da o-nun iin sava olmak istiyor. -Peki size bir sorum var: hem retmen, hem de sava olmak istiyorsunuz; daha dorusu sava bir retmen olmak istiyorsunuz, neden? -Hocam, en drst ve ak ekilde cevap vereyim mi bu sorunuza? -Tabii, ltfen. 290 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI insan gerek "Siz istediniz' diye! potansiyelini "Ben istediim iin mi? ancak sava -Evet. olarak salayabilir. -aka ediyorsunuz, deil mi, Arif Bey? Arif Bey, glmseyerek, ban sallad. "Aksi halde btn konutuklarmza ters deceimi biliyorum," dedi. retmenliin kesinlikle kendi karar olduunu, ve sava retmen kavramn da, retmenlii en temiz niyetiyle, ylmadan, bilinli yapmann garantisi olarak grdn syledi. Daha sonra devam etti: -Hocam, Aristo hatrladm kadaryla nesnelerin znn daha sonra o nesnenin nasl bir deiim iinde olacan belirlediini sylemiti. Ve siz de, imdi biz bu ze potansiyel diyoruz, demitiniz. Bu erevede ben diyorum ki, insann znde, sava olmak var. nsan gerek potansiyelini ancak sava olarak salayabilir. Ben, "neden sava olmak iin deieyim," sorusunun cevabn kendi kafamda, yle veriyorum: insan olmann potansiyelini tmyle gerekletirebilmek iin. -Arif Bey, insan potansiyeli ile sava olmay iyi baladnz. Sradan insan kendi hayatn yaama cesareti gsteremedii iin bakalarnn kendisi iin tanmlad hayat yaar. Bu nedenle de kendi potansiyelini gerekletiremez. -zgn yaamdan sz etmitiniz. Kiinin "bu benim yaamm," diyebilecei bir yaam. nsan ancak bir sava ruhu iinde zgn bir yaam oluturabilir. Doru sylyor muyum? -Sizinle hemfikirim. Ben de aynen sizin gibi dnyorum. Ancak sava tutumu iinde insan kendi zgn yaamn oluturabilir. -Doan Bey, sizin szn ettiiniz filozoflarla, savann deiimi konulansan ancak bir rn badatrmaya alyorum. rnein sava ruhu iinde Heraclitus, deiimin eylerin birbirlerizgn bir yaam nin ztlaryla arpmasnn doal sonuoluturabilir. cu olarak ortaya ktn sylemiti. Bu Hegel'de tez, antitez, sentez olarak ifadesini bulmutu. Marx, tarihin aklamasn da bu diyalektik mantk iinde yapmt. insan yaamn belirli bir alannda yapt ii en iyi ekilde yapmaya alrken sava olma yoluna girer. Deiim 291 -Evet; bu dncelerin sava olma ile ilikisini nasl kurdunuz?

-Grdm kadaryla savann yaamnda ait olma doutan getirdii tez. Annesinin karnnda ait, doduktan sonra byk bir sre bebek olarak, ocuk olarak ait. Ait olma devresinde ocuk bakalarnn istemine baml. Kendisini bakalaryla olan ilikisi iinde tanmlamak zorunda. Ve bu ait olmann antitezi ise tmyle bamsz olma, yani "ben" dediimiz hadise. Bu devrede kii, kimseyi umursamadan, sadece kendi istediini yapmaya meyilli. -Ve her iki durum da salksz. -Evet, her iki durum da salksz; nk, insann gereini temsil etmiyor. -Doru. nsann gerei hem ait olmay, hem birey olmay ieriyor. -Ayn anda ikisinin de var olmas gerek. te bunu da savann ulaabildii, Hegel'in ifadesiyle, sentez baaryor. -Sentez savann bilinci oluyor; hem ait olmann, hem de birey olmann tesinde gzlemleyen bilin. Bylece insan potansiyelinin gereklemesini onlarda grebiliyoruz. kimiz de beraberce yaptmz bu kefin heyecann tadyorduk. Sanki iimize sindirircesine bir sre sessiz kaldk. lk konuan ben oldum. -Arif Bey, sava, sava olma yolculuuna, "ben sava o-lacam," diye^kmaz. -Anlamadm Hocam, bir daha syler misiniz? -Sava, sava olma yolculuuna "ben sava olacam," diye kmaz. Bununla unu demek istiyorum: insan yaamn belirli bir alannda yapt ii en iyi ekilde yapmaya alrken sava olma yoluna girer. Eer bir anne, yapabilecei en iyi annelii yapmaya kendini adarsa, o sava olma yoluna girmi demektir. Kendini byle grmeyebilir, kendine bu ismi vermeyebilir. Ama, "yapabilecei en iyi annelii yapmaya kendini adama," onu srekli tmyle ait olmaktan, ve tmyle bamsz birey olmaktan kmaya doru itecektir. Zamanla gzlemleyen bilince ulatka bilinci geliecek, ve bilinci gelitike savann niyetinin safln, sorumluluunu, kiisel btnln almann gerekliliini grecektir. m 292 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Ayn ey benim iin de sz konusu, yle deil mi? Yani, "yapabilecei en iyi annelii yapmaya kendini adama," olduu gibi, "yapabilecei en iyi retmenlii yapmaya kendini adama" da olabilir? yle deil mi? -Evet. Bir bankac, bir doktor, bir subay, bir esnaf, bir genel mdr, holding ynetim kurulu bakan, veya bir devlet memuru da ayn karar verebilir. -Yani, sava olmak bir ara. nemli olan kiinin gerekletirmek istedii vizyonu. Bana yle gzkyor. -Doru, u anda senin ve benim bak amzdan byle gzkyor. Sava olmak, herhangi bir alanda yapmak istediinin en i-yisini yapabilmek iin gerekli. Hangi alanda olursa olsun, optimum yaam sava tutumuyla mmkn. -Byle bir bak as, sava olmay tamamiyle farkl bir perspektife oturtuyor. -Ne bakmdan? -Ara ve ama ikilemi iinde dnerek konuuyorum. Yani ben hep sava olmak bir amam gibi dinliyordum, imdi ise, sava olmay, optimum yaamak iin bir ara olarak grebiliyorum. -imdi anlyorum ne demek istediinizi. Ama Arif Bey, u-nutmayn, eer don Juan'n fikrini sormak mmkn olsa idi, o muhtemelen yle derdi: yaamn temel amac sava olmak; retmenlik, doktorluk, subaylk gibi yaam uralar birer ara. Biz bu yaama sava olmay renmek iin geliyoruz. Byle diyebilirdi. -Anlyorum, Hocam. Acaba don Juan reenkarnasyona, yani yeniden hayata gelmeye inanyor muydu? -Bilmiyorum. O konuda ne "evet," ne de "hayr" ynnde bir ipucu bulamadm. Senin ne demek istediini anlyorum: Yani, acaba sava olmay reninceye kadar ruh dnyaya gelmeye devam ediyor mu, gibi bir dnce vard aklnda, galiba. -Evet, onu merak etmitim. -Reenkarnasyon konusu bir yana, ama, sava olmann ara m, ama m olaca konusunda bak tarznn deiebileceine iaret etmek istemitim. O konuda hemfikir miyiz? Deiim 293 -Evet. Bak tarzna gre deiebileceini gryorum, ama, imdi hayatmda sava olmak bir ara. retmen olarak vazife grmek benim amacm. -retmen olarak grev yapmak senin amacn, ama, neden sava retmen olarak grev yapmak gerektiini de ak seik grebiliyorsun. -Evet, grebiliyorum. Olabileceim en iyi retmen olabilmek iin sava retmen olmam gerekir. Ama, alt izilen kelime retmen, sava deil. -Tamam, anlatk. Daha nce, "neden sava olmak iin deieyim," diye sormutun. Hatrlyor musun? Evet, hatrlyorum. -Sanrm imdi soruyu yle sormak gerekiyor: Neden sava retmen olmak iin deieyim?"

-Byle sorulunca, cevabm daha ak seik biliyorum. -Cevap vermek daha kolay oluyor! -Evet; olabileceim en iyi retmen olmak iin. Biraz ilerde Sultanahmet emesi vard. Fakat bu emenin ismini yazan herhangi bir tabela yoktu. Topkap Saray Mzesi'nin giri kapsnda iki jandarma nbet tutuyordu. emenin stnde A-rap harfleriyle yazlm bir yaz vard ama ne Arif Bey, ne de ben bu yazy okuyabildik. emenin parmaklklarla evrilmi i bahesine, yanndaki a-acn krlan dallar dklm. Bir delikanl gen bir kzn resmini ekiyordu, ve Arif Bey, resim ekildikten sonra, "Afedersiniz, bu emenin adn biliyor musunuz, ne emesi?" diye sordu. Gen kz, "Vallahi biz de bilmiyoruz," diye cevap verdi. Arif Bey'e nmzdeki hafta benim evde bulumay nerdim. Evi tarif ettim, bir kt zerine izdim. Bir hafta sonra yine saat i-kide bulumak zere vedalatk. Bitmemi ler Cihangir'deki evimde bulutuk. Oturduum dairenin giri kaps hemen oturma odasna alyor. Arif Bey ieri girer girmez manzaradan etkilendi. Oturma odasndan Boaz'n manzaras geni bir a iinde grlyordu; Topkap, Marmara Denizi'nin bitimi ve Boaz'n balangc, Kizkulesi, skdar, Boaz Kprs ve tesi gzler nne seriliyordu. Yan pencereden Marmara Oteli ve onun aalarnda bitmemi irkin beton yn gzkyordu ama, insan isterse bu pencereye hi bakmayabilirdi. Arif Bey, pencerenin nne gitti, manzaraya bakt, ve "Doan Bey, bu apartmann gzel manzaras var," dedi. -Biliyorum, Arif Bey. Burada kendimi rahat hissetmem ok zaman ald. -Sizi rahatsz eden bir ey mi vard? -Bu manzaraya kendimi layk gremedim. Hl iimde bir tr rahatszlk var. Eziklik ve aresizlik Duygusu -ok ilgin Hocam; bu nasl bir duygu, biraz aklar msnz? -Vallahi, aklamas zor bir duygu. Nasl bazen giydiin elbise stnde srtr, bir trl o elbiseye snamazsn; ite yle bir duygu. -Yani, manzaraya m snamadnz? -Hayr, hayr, manzaray seviyorum, ahane buluyorum; daha nce de sylediim gibi, kendimi bu manzaraya layk grmyorum, daha dorusu layk grmyormuum, o ortaya kt. -Fakir aile ocuusunuz, ondan m acaba? -Eminim onun etkisi var. Ayrca verilen kiray israf sayyorum. Tabii o duygu da fakir aile iinde yetimi olmamdan, ve zor koullarda eitimimi tamamlam olmamdan kaynaklanyor. Ama, bu layk olmama duygusu, bir tr korkudan kaynaklanyor. Bitmemi iler 295 -Nasl bir korku? -Devam ettirememe, gcmn yetmeyecei korkusu. Arif Bey ile pencerenin nnde durmu manzaray seyrediyor, ve bu manzarann beni nasl etkilediinden konuuyorduk; aklma bir benzetme geldi. -Bilmiyorum, Arif Bey, sizin hi banza geldi mi, bana genliimde sk sk olurdu. Bir sosyal ortamda, bu snf olabilir, arkadalarn toplants olabilir, gzel bir kz grdm zaman, o-nun gzelliininin hemen farkna varr, hemen romantikleir, heyecanlanrdm. Onun alml yry, gzlerini krp, szgn bak, salarnn ensesine dkl, kulak memelerinin ve dudaklarnn ekicilii bir kor gibi beynime bir anda damgasn vururdu. -im czz ederdi. -Ya Hocam, sanrm ne dediinizi iyi anlyorum, ama, daha iyi anlamak iin yine de sormak istiyorum: Neden iiniz czz ederdi? -u manzaraya bakarken duyduum eziklii, o kza bakarken de duyardm; ben bu kza layk deilim, diye bir duygu iindeydim. Ve, tm toplant boyunca, o kza bir daha hi bakmazdm. Ama, bakmadm halde, o gzel kzdan baka hibir eyi dnemez olurdum orada, aklmda hep o olurdu. ' -Yani, birisi dardan gzetlese, o kza ilgi duyduunuzu hi anlayamazd? -Hayr, anlayamazd. Birok kiininkinden farkl bir dzenim var benim f hangi kza hi bakmyor veya konumuyorsam, ona ok ilgi duyduumu anlayabilirsin. -Tabii oradan ayrlrken gergin ve yorgun ayrlrdnz. -Evet, gzel kadn grmek, bana ac verirdi. lde susuz kalm birinin billur gibi bir bardak suya imrenmesi gibi bakardm; daha dorusu aklmn gzyle bakardm, gerek gzmle bakm belki saniye ya srerdi, ya srmezdi. -Ve bu manzaray grnce, yle bir eziklik ve acizlik duygusu iine giriyorsunuz, yle mi? -Evet, kullandnz kelimeler tam yerini buldu: eziklik ve a-cizlik duygusu. 296 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Bir sre sustuk, Arif Bey, anlayan bir insann tavryla ban sallyordu. -Hocam, retmen olduum iin benimle evlenmek istemeyen kz arkadamdan size sz etmitim. -Evet, yle bir bahsi gemiti. -Onun benimle evlenmek istemeyii. . .

Arif Bey durdu, zor bir ey sylemeye alyordu. Kendisi i-in zor bir eyi sylemeye alyordu. Sustum, bekledim. Bir sre sustuktan sonra, szne devam etti: -Benimle evlenmek istemeyii beni incitti. Kendimi ezik ve a-ciz hissettim. Bir sre daha sustu. Yine konutu: -retmen olarak kalrsam, btn mrm boyunca ezik ve a-ciz hissedeceimi dnmeye balamtm. -Arif Bey, o zaman neden sz ettiimi iyi anlyorsunuz. -Evet, Hocam, iyi anlyorum. -Aslnda bugn konuacamz konu, bu eziklik ve aciz hissetme ile olduka ilgili. Salondaki koltuklara oturduk. Arif Bey, salondaki koltuklarn rahat ve renklerinin uyumlu olduunu syledi. Ben de, "Kzm Elif, bu koltuklar arad, buldu, btn dzenlemeyi o yapt; ben sadece oturuyorum," dedim. Koltuktaki yerlerimize oturduktan sonra, konumaya baladm. -Arif Bey, bugnk konuya girmeden nce, yaadm bir o-layi anlatmak istiyorum. Hangi yl olduunu tam hatrlamyorum, sanrm niversite son snf rencisi idim. Ankara'dan stanbul'a gidiyordum ve otobs Bolu civarnda dinlenme ve yemek molas vermiti. Bir eyler attrdktan sonra yemek yenilen binann ve benzincinin etrafnda bir dolamak istedim. Hemen bitiikte bir kuru dere yata vard; bu dere yatana pler, pislikler, tenekeler, plastik kutular ve ieler atlmt. Bu kuru dere stnde dar bir kpr vard. Kprnn kenarnda bir kpek grdm. Kpek arka ayaklarnn stne oturmu, bolua bakyordu. Ben etrafta olup bitenlere bakmaya devam ettim. Fakat kpek kafama takl kald, aklm kpekten alamadm. Sanki o kpekte farkl bir ey vard. Bitmemi ler 297 Yeniden kpee baktm. Bir heykel gibi hi kprdamadan yle donup kalm gibiydi. Kpee yaklatm ve ona dikkatlice baktm; sanki derin bir hznn, bir kederin iindeydi. Kpein yznn beni bu kadar etkileyiinin farkndaydm. Daha bilinli olarak kpee baktmda onda aresizlik duygusu da grdm; aresizliini kabulleniinden gelen bilgece bir duruu vard. Bu kpekten bu kadar etkilendiim iin rahatsz oldum. -Doan Bey, ka yandaydnz? -Sanrm, yirmi veya yirmi bir yandaydm. -Kpekten etkilendiiniz iin rahatsz olduunuzu sylediniz; dikkatimi ekti. Niin rahatsz oldunuz? -Erkek adam dediin biraz kaba saba, vurucu, krc olur, diye dnyordum, o yalarda. Gl, kuvvetli, kaba, saba bir erkek olmak varken ben bir kpee bakyor ve onda derin bir hzn gryor ve tavrnn arkasnda bir bilgelik buluyordum. Tabii, bu tuhaft ve bu halimle ben Canan'n tabii ki ilgisini ekemezdim. Durdum. Arif Bey, "Canan kim," dercesine yzme bakyordu; yznde grdm sorusuna cevap verdim: -niversitede iki yl sreyle Canan adnda bir kza tutkundum. Arif Bey, belli belirsiz bir glmseme ile bana bakt; ayn durumda bulunmu, birbirini anlayan iki erkein baklaryla birbirimize baktk. Devam ettim: -Canan'n gnln kaptrd olan uzun boylu, dimdik du-rulu, pikin, kendine gvenli, atlgan biri idi. O benim yerimde olsa idi, eminim kpee bakar, ama onu grmezdi bile. "imdeki elikiler iinde ezilip, bzlrken bir yandan da kpee yaklamaya devam ettim. Ve daha da yaklanca, sol arka ayann krk olduunu grdm. Sanrm ksa bir sre nce krlmt; derisi ezilmiti ve krk yerin etrafndaki tylerinin stnde, hl tazelii belli olan kurumu kanlar vard. "Kpein duruunda bir asillik, bir bilgelik hali vard ve bu hali beni etkiliyordu. "Yreimin ezildiini, gzlerimin dolduunu hissettim ve yine kendime kzdm. Tabii, Canan benim gibi zayf, sulu gzl birini istemezdi. Ama, kendimi alamadm. Kpein yannda durdum, 298 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI ona baktm ve gzlerimden yalar szlmeye balad. Bir ara kpek dnd, ve gzlerimin iine bakt. Bu gzlerde keder vard. Kaderini kabullenmilik vard. aresizlik vard. Ve sanki byk bir bilgelik vard. Bilgelik nedir, bir kpein gzlerinden bilgelii nasl anlarsnz, diye bana sorabilirsiniz. Size verebileceim anlaml bir cevap yok. Bunlar nasl algladm ve anladm bilmiyorum. Ama keder, aresizlik, kaderini kabullenmilik ve bilgelik; bunlar kpein gzlerinde grdm. Gzlerimden szlen yalar herhalde o da grd sanyorum. Ban yine bakt yne evirdi ve o onurlu duruu ile acsna dnd. "Ne yapacam bilemiyordum. Hznl idim; kendimi aresiz hissediyordum." Arif Bey, anlattm hikyeye kendini kaptrm, beni can kulayla dinliyordu. Ona bakp glmseyerek, "Eziklik ve aresizlik duygularmn kkenleri o hikyede de kendini gsteriyor, Arif Bey," dedim; anladn belli eden bir tavrla hafife ban sallad; hikyenin gerisini merak eden gzlerle bana bakmaya devam etti. Anlatmaya devam ettim: "Dnerek yrmeye baladm. Elimden hibir ey gelemezdi. Otobs be on dakika sonra kalkacakt ve ben kpee nasl yardm edeceimi bilemiyordum. Tamamiyle aresiz, ve daha da tesi kafas karmakark bir haldeydim.

"Bir yandan sahipsiz bir sokak kpeine bu kadar zlmenin normal bir delikanlnn erkeke duygular olmadn biliyor ve bu duygular iinde olduumdan dolay sanki kendime kzyordum. Ben de br olan gibi olabilseydim, belki Canan imdi benim sevgilim olurdu. Ama, bir yandan da, bu kpee kendimi yakn hissediyor ve yreimin iinde onun acsn, aresizliini hissediyordum. Duygularmn gerek olduunu biliyor, ve bu kpek iin bir eyler yapamamann aresizliini hissediyordum." -Hocam, bugn de byle dnyor musunuz? -Nasl dnyor muyum? -Yani, kaba saba bir erkek olsaydnz o kz size ilgi gsterirdi, diye dnyor musunuz? -Hayr, yle dnmyorum. Ama, o zamanlar hangi dnceler iindeydim, diye bunlar sana ayrntl anlatyorum. Bitmemi ler 2" -Anladm. -Otobsn ars yapld ve kkn, ezik, kafam karmakark bir halde otobse bindim. Ve otuz yl akn bir sredir bu any hl tm arlyla tayorum. -Hocam, Canan' elde edemeyiinizle bu kpekle ilgili annz birbirine balam olmayasnz? -Bilmiyorum, belki ikisini birbirine baladm. Ama, Canan'la ilikimin tesinde bir eyler var gibi geliyor bu olayn iinde. Bir sre sustuktan sonra baka bir anm dile getirdim: -Ben ocukken Fndk adn verdiimiz bir kpeimiz vard. Daha sonra deri hastalna yakaland, ve Celal aabeyim onu vurmak zorunda kald. -Doan Bey, acaba Fndk'in vurularak ldrlmesi sizi etkilemi olamaz m? -ok zlp aladm hatrlyorum. O zaman da aresizlik i-inde hissetmitim kendimi. -Biraz anlatr msn? Bir sre sustum, dndm, daha sonra anlatmaya baladm: -Ben 10 yandaydm. Annem o k lmt. Yazn doduum kasabaya be ya da alt kilometre uzaklkta bir baheye tanr, yaz orada geirirdik. ncir, kays, dut ve nar aalarmz vard. Kendi domates, soan, patlcan ve biberimizi yetitirirdik. Kpeimiz Fndk deri hastalna tutulmutu. Biz ocuklar onunla oynar, ok-ar, severdik. Bir sre sonra benden iki ya byk olan aabeyim ahin ve ben sakran dedikleri bir hastala yakalandk. Herkes bu deri hastaln kpekten aldmz sylyordu. Bamzn belirli yerlerinde samz dklmeye balad. "Bizlerle ilgilenecek, bizleri doktora gtrecek, Fnd veterinere gtrecek bilinli ve sorumlu bykler yoktu evremizde. Babam dkknn iflas etmekte olduunu syler dururdu ve tamamiyle kendisini dkkn ilerine vermiti. Sanki hepimiz sahipsizdik. "Aabeylerimden biri, hukuk rencisi idi, yaz tatili iin geldiinde sk sk Toroslar'a ava kar keklik avlard. Avcla dknd. Deri hastalnn herkese bulaacandan korkuyordu ve 300 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI Fndk' ok zlmesine ramen, vurarak ldrmeye karar verdi. Fnd ard, kpek kuyruunu sallayarak geldi, aabeyimin yzne bakt ve ban n ayaklarnn arasna alarak yere uzand, kuyruunu sallyordu. Tfek patlad ve onlarca sama Fndn kk bedenini delerek girdi, Fndk bard, debelendi, ve bir sre sonra sesi kesilerek bir kan kesesi halinde orada yld kald. "Fnd topraa gmdk, ama bir mezar olarak belirtecek ne bir odun paras, ne de ta diktik. Bir sre sonra Fndk unutuldu gitti. ahin ve benim sakran hastaln da, samz ustura ile kaztarak, hasta olan yere aylarca tentrdiyot srerek, sarmsak ile o-varak geirdik." -Bolu'da grm olduunuz kpek Fndk' hatrlatyor muydu? -Hayr, hi benzemiyorlard. Fndk ufak tefek bir kpekti; zaten onun iin adn Fndk koymulard. Bolu'da grdm kpek ise iri yar, oban kpei grnmndeydi. -Doan Bey, evinizdeki kpekle ilgili duygularnz, Bolu'da grdnz bu kpee yanstm olamaz msnz? -Sanrm, yansttm. Belki de kpeklerin ac ekmesine duyarllm oradan kaynaklanyor. Bilmiyorum. -Benim farkettiim en nemli duygu, sizin eziklik duygunuz, aresizlik duygunuz. Bu eziklik, aresizlik duygusunu biraz anlatr msnz? Neden, kendinizi ezik ve aresiz hissediyordunuz? yle bir gerilere gitseniz, o an kafanzda canlandrsanz, yaasanz. Bir sre sustum. Gzlerimi kapattm, dndm. Sonra konumaya baladm. -O sralarda Canan tarafndan beenilmek istiyordum. Canan kimi beenir? Toplumun 'erkeke' bulduu tavrlar en iyi sergileyen insan beenir, diye dnyordum. Kim olduuma nem vermiyordum; nasl olmam istendiine nem veriyordum. -Hocam, bu benim durumuma olduka benziyor, deil mi? Yani, "bakas ne der?" en nemlisi olunca, "Doan ne der?" ok gerilere itilmi, nemsiz bir dnce haline dnyor. -Evet; yle oluyor.

Arif Bey, biraz dndkten sonra, "Galiba, analarmz, babalarmz, retmenlerimiz, arkadalarmz, yani kimse senin ne Bitmemi iler 301 olduun ile ilgilenmiyor, herkes senin ne olman gerektiin ile ilgileniyor," dedi. Biraz daha dnd ve konumasna devam etti: - Sanrm kendi duygularmz tanyp, anlayp, o duygulara saygl davranacamz yerde, o duygular bastrmay, reddetmeyi, kabullenmemeyi rendik. -Arif Bey, 'insann kendine yabanclamasnn, 'm gibi bir yaam'in kkenleri bu. Yaamsal nemi olan bir noktaya parmanz bastnz. Evet, eziklik ve acizlik duygumun altnda bu var. Psikolojik Anababalk -Hocam, aklma bir yeni kavram geldi. yle diyorum, "Bir insann biyolojik anas, babas olmasndan daha nemlisi, o insann psikolojik olarak anasnn, babasnn olmasdr." -Yani, biyolojik analk babalk ile, psikolojik analk babalk a-rasnda bir fark yaratyorsunuz. -Evet. ocuun yetimesini dnnce byle bir kavram aklma geldi. -Biraz daha aar msnz? -Biyolojik anababalk belli. Tamamiyle kan ban gsteriyor. Ama, psikolojik analk ve babalk ocuk yetiirken o ocuu ruhen nasl var ettiiniz ile ilgili. ocuun biyolojik anas ve babas vardr, ama, psikolojik bakmdan ksz kalm olabilir. Yani, ocuun potansiyelinin gelimesi ve eitimi ile hi kimse ilgilenmemi olabilir. -Herhalde bilinli olarak ilgilenmemi olabilir, demek istiyorsunuz. -Evet, yle demek istiyorum. Yani bilerek, isteyerek, niyetlenerek, o ocuun gelimesiyle ilgili zaman harcam, onunla etkileim kurmu bir kimsenin olmayndan sz ediyorum. -Arif Bey, 'psikolojik anababalk' kavram ilgin bir farkm-dalk, bunun zerinde dneceim. Bizdeki bu ezikliin ve ekingenliin altnda psikolojik olarak ksz olmamz yatyor, diyorsunuz. Doru anlam mym? -Evet, Hocam, yle diyorum. Yani bizi gelitirecek bir rol oynayan ana ve babalarmz olmad bizim. 302 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Yani, anabalarmz umursamaz bir tavr iinde bizi ba bo braktlar, bizler de krdaki otlar gibi bydk, onlarn ynlendirmesinden mahrum kaldk. -Evet. Ve bu nedenle geliemedik. -Arif Bey, ben farkl dnyorum. -Nasl farkl? -Bence, bizim ana ve babalarmz umursamaz bir tavr iinde deillerdi; aktif bir biimde bizim ezik ve ekingen olmamz sa-layncaya kadar bizimle uratlar. Onlarn bu abalar sonucu ruhumuz krlp, sklm pklm hale gelince onlar da analk ve babalk grevlerini tam yaptklarn dnerek ileri rahat etti. -Yani, krdaki otlar gibi bymedik. insanolu yle -Hayr, krdaki otlar gibi bymemuhtesem bir dik. Keke krdaki otlar gibi byme potansiyel ki, seeneimiz olsayd. krdaki otlar gibi -Neden keke, diyorsunuz, Doan zgrce byme Bey? imkn bulursa, -nk insanolu yle muhteem kendi z ynnde bir potansiyel ki, krdaki otlar gibi zaellelr, ve zan grce byme imkn bulursa, kendi bir insan olur. z ynnde geliir, ve kendine zgn bir insan olur. Bir sre sustum, ve Arif Bey'in doayla ilgili benzetmesine katkda bulunmak zere dndm. Sonra konumama devam ettim. -Arif Bey, oumuz ocuklarn potansiyelini gelitirmek zere deil, ocuklarn potansiyelini budamak zere anababalk yapyoruz. Hatta, eitim sistemimimizin de bu temel felsefe zerine kurulduunu syleyebilirim. -imdi eitim felsefesi deyince, retmen olarak ilgimi daha ok ekti. Bu temel felsefeden ne kastediyorsunuz, Doan Bey? -ocuklarn potansiyelini gelitirmek deil, onlarn potansiyelini budamak felsefesinden bahsediyorum. Biraz durdum, aklma bir rnek geldi, ve onu anlatmak istedim. Bitmemi iler 303 Bonzai Ustas -Arif Bey, California'da, San Francisco ehrini ziyaret ettiim zaman oradaki arkadam beni Golden Gate Park'na gtrd. O Park'ta bir Japon Bahesi var. kinci Dnya Sava'nda o civarda oturan Japonlar

Amerikan Hkmeti toplam Amerika'nn llk bir blgesine srgn etmi. Sava bittikten sonra, srlen Japon a-ileleri yeniden San Francisco ehrine geri dnmler. ehir ynetimi Japon kkenli bu insanlarn gnln almak iin onlara Golden Gate Park'nda Japon Bahesi yapmak zere bir yer vermi. Arif Bey, szm keserek, Amerikallarn neden Japon kkenli insanlar srgn ettiini sordu. Ben de ayrntlarn pek bilmediimi, sanrm ulusal gvenlik ynnden Japon'larn San Fran-cisco'da kalmalarn, o devirdeki siyasal otoritenin sakncal grdn, bu ynde hl birok Japon'un Amerikan hkmetine krgn olduunu gazetelerden okuduumu syledim. -Japon Bahesi'ni gezerken dikkatimi en ok eken u oldu: Baz bonzai aalarnn nne plaketler koymular. Bu plaketler, aalarn gemiiyle ilgili bilgiler veriyor. 'Bu aa, bilmem kim ailesinin gelitirdii bir budama yntemi ile bu hale gelmitir' gibi. Aaca bakyorum, bodur bir aa, ama, okuduum o plakete gre, 150 yan am. Aalar budama teknii gelitiren kimseye Japonlar byk sayg duyuyor. Aacn doal olarak byyp, geliip, ulu bir aa olmasn nleyen ve bodur bir aa olarak kalmasn salayan kiiye stat olarak bakyorlar. -Yani, Hocam, bizim anababalarmz da birer bonzai stad m? -Ve kim ocuunu daha bodur brakyorsa, ona, "Vallahi bravo o anaya, babaya, yle bir ocuk yetitirmiler ki, ocuun azndan hi laf kmyor, her yerde ok hanm hanm, veya paa paa oturuyor," gibi laflarla onlar taltif ediyoruz. -Evet, Doan Bey, imdi anlyorum, ne demek istediinizi. Bizimkiler bizi krdaki otlar gibi zgr brakmyorlar. Bonzai stad gibi srekli buduyorlar. -Bence, bizim ezikliimizin ve ekingenliimizin kayna bu. -Budanmz yani... 304 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Ruhumuz budanm. Maalesef. Ama, unu aklndan karma. Anababalarmz, bunu ktlk olsun diye yapmyorlar. Onlar iinde yetitii kltrn dnyaya bak tarz iinde, onlar iyi ocuk yetitirdiklerini sanyorlar. yi anababa olduklarn sanyorlar. rnein, ocuk merak ediyor, ulaabildii masa saatini alp, iini ayor. Ana veya baba, "Ulan utanmyor musun, bu saati bu hale getirmeye," diye ocua ceza veriyor. Bu tr anababa iin, saate dokunmayan ocuk yetitirmek nemli. Baka bir anababa ise, ocuun saatin iini atn grnce, "ocuk merakn giderecek oyuncaklar istiyor, aratrmak istiyor; onun gelimesi iin bu tr oyuncaklar almamz gerek," sonucuna ulayor. Bu tr anababa iin ise, merak eden ve merakn gidermek zere faal olan ocuk yetitirmek nemli. Bir sre sustum, ve daha nce konutuumuz konuya geri dnerek konumaya baladm. -Kpee bakp, ona acyp, onunla empati kurmasn erkeke bulmayan bir kltr ortamnda yetitim. "Ben bu duygular duymamalym!" tutumu iindeydim, ama, duygularm kuvvetliydi, gerekti ve o anda tm benliimi sarm durumdayd. Biraz daha sustum, Arif Bey'e baktm. Sylemek istediklerimi toparlamak istiyordum. nk bugnk bulumamzn esas konusuna geliyorduk. Konumama devam ettim: -imdi burada bunlar anlatyorum, anlatrken gzlerim yaa-ryor. Krk yla yakn bir sredir iimde tadm an yeniden canlanyor. "Ac olan ne biliyor musun? Bu anlar tandklarm arasnda anlatmaya abalasam, duygularmn ne olduunu anlamaktan ziyade, bana duygularmn ne olmas gerektiini sylerler. Bir sre daha sustum. Sanki Arif Bey, iimde uzun zamandr birikmi duygular ortaya karmam iin bir frsat vermiti bana. Konumaya devam ettim: -Gayet tabii kendimi ezik hissederim. Aslnda ben yokum; bu kltr iinde yaamam gereken rolm var. mr boyu bu tr mesajlar iinde byyen ben, kendi iimden gelen duygu ve sesleri doal ve gerek olarak kabul edebilir miyim? Arif Bey hafife ban sallayarak, ne demek istediimi anladn belli ediyordu. Konumaya devam ettim: Bitmemi iler 305 -Kpekle ilgili bir ey yapabilmem iin nce kpekle ilgili duygularm 'doal,' 'gerek,' 'geerli,' ve 'nemli' duygularm olarak alglamam ve kabul etmem gerekirdi. Ancak bundan sonra kpekle ilgili bir eyler yapabilmeyi dnebilirdim. -Kpekle ilgili bir eyler yapabilmekten sz ediyorsunuz, Doan Bey. Birok kii, 'Bolu'da aya krk bir kpek grd iin otobsle stanbul'a gitmekten vazgemeyi dnen bir insan,' olduunuzu bilse, size biraz tuhaf bir gzle bakar, herhalde. -Eminim yle bakarlar. Ve Trabzonlu vatanda hatrla. Herkes kendi anlay ve davran iinde hakl. nemli olan u: Kendi hayatmla ilgili ne yapyorum? Bir sre dndm, konumama devam ettim:

-O kpee yardm etmekten aciz olduuma o kadar inanyordum ki, nasl yardm edebileceim konusunu hi dnmedim bile. Kendi ezikliim ve aresizliim iinde o kadar kaybolmutum ki, elimden bir eyler gelebileceini gerekten dnmyordum. Anlaml, Cokulu, ve Gl Bir Yaam Arif Bey, glmseyerek, bir eyler sylemek istercesine nefes ald, ve bir hamle yapt. Onun sylemesine frsat vermek iin sustum. -yle syleyebilir miyiz, Doan .. Bey? Kpee yardm edebileceiniz hi Onemli olan ^u: aklnzdan gemedi, nk siz bir saKendi hayatmla va deildiniz. Sradan bir insann oilgili ne yapyorum? lanaklar iinde dnyor ve hissediyordunuz. Byle syleyebilir miyiz? -Evet, syleyebiliriz. Farzet ki, ben duygularn tanyan, onlar kabul eden, deer veren biriydim; ve yle dnerek davranlarm ynlendirdim: "Burada benim yardmma ihtiyac olan bir kpek var. Bu kpein durumu sebebini tam anlayamadm nedenlerden dolay beni derinden etkiliyor. Yreimin szladn hissediyorum. Bu duygular benim zmden geliyor. Bu kpee srtm dnmek, kendi duygulanma, kendi zme srtm dnmem demektir. Duygularm deersiz klacak bir davran yaparsam, kendi zm deersiz klm olurum. 306 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI Bitmemi ler 307 .1 I1! "u anda elimde bir durum var ve ben yapabileceimin en iyisini yaparak bu duruma hizmet etmeliyim. "Otobsten bavulumu alrm. Burada iimi bitirdikten sonra baka bir otobsle stanbul'a giderim. nce bu civarda bir veteriner var m, onu renmem gerekiyor. lk iim iletiim kurabileceim, bilgi alabileceim insanlarla iliki kurmak olmal. Bunlar retmenler, doktorlar, hkmet grevlisi memurlar, esnaflar olabilir. "retmenler, doktorlar, memurlar, esnaflarn ou bu konuda ellerinden bir ey geleceine inanamayacaklardr. nk onlar da benim iinde yetitiim toplumda yetitiler. "Ama, ben inandm iin ve tm itenliimle orada olduum iin onlardan bazlar derinden etkilenecek ve bana yardm etmeyi dneceklerdi. Bana yardm eden bu kiiler zel kiilerdi ve belki de mr boyu srecek dostluklar oluabilirdi bu insanlarla. Yreimden gelen sesleri dinleyen birka kii oluunca gcm artm olarak daha inanl olacaktm ve belki de iki ya da saat iinde kpee mdahale olana yaratlm olacakt. "Ya da tm abalarma ramen hibir sonu alamayacaktm." Burada durdum, Arif Bey'in yzne baktm, ve stnde dura dura unu syledim: -Byle bir aba iine girmi olsaydm, krk yla yakn yreimi iin iin szlatan bir yara olmayacakt! Arif Bey heyecanlanmt ve benimle hemfikir olduunu belli eden bir ba hareketiyle gzmn iine bakyordu. Devam ettim: -yle yapm olsaydm! Ne muhteem bir zgrlk! Belki de herkes bu adam akln karm derdi, ama ben ne kadar cokulu olurdum. Bir sre sustum. Gz gze geldik. Sonra konumama devam ettim: -Arif Bey, hem sizin, hem de benim zlemini ektiimiz ite bu zgrlk. -Yani iin iin szlayan ynlerden arnm bir yaam. -Evet! Anlaml, cokulu, ve gl bir yaam. Girer girmez konumaya kendimi o kadar kaptrmtm ki, Arif Bey'e ev sahiplii yapmay unutmutum. Arif Bey ay istedi, ben de onunla birlikte ay imeye karar verdim. Beraber mutfaa gittik. "Hocam, brakn ben yapaym," dedi, ama izin vermedim. ay suyunu ocaa koydum, daha nce aldm birka tr yiyecei ve meyveleri de tabaklara yerletirdim. Su kaynaynca ay demledim. Bu arada yiyecekleri mutfaktan oturma odasna tadk, ay demlenince aylarmz aldk ve konumamza devam etmek zere oturma odasna getik. Gzel gneli bir gnd; ehir hatlar vapurlar Boaz'dan geen tankerler arasna serpitirilmi beyaz iekler gibiydi. Haydarpaa-Harem limanlarnn vinleri ve byk gemileri, bu romantik alglamay anlamszlatraca yerde, daha nostaljik yapyordu. Yazk Oldu Manzaraya Oturduktan sonra, konumaya ben baladm: -Biliyorsun yazlar ounlukla California'ya giderim, ve orada iki, ay kalrm. Orada yaptm anlaml eylerden biri, alt veya yedi saatlik araba sr mesafesindeki ulusal parklara gitmek ve birka gn

dalarda, ovalarda, derelerde, kayalarda kamp kurarak, gezmek, dolamak ve bylece doayla iice yaamak. "California'ya ngilizcesini ilerletmek iin gelen bir arkadamla beraber, benim en favori kamp yerlerimden biri olan Sequia Orman iinde yer alan Mineral King blgesine gittik. Arkadam einden bir sre nce boanmt ve imdi kendisine bamsz bir hayat kurmakla urayordu. ngilizcesini daha ilerletirse, mesleinde daha iyi yerlere geleceini dnerek yazn tmyle ngilizcesini ilerletmeye ayrmt. "Bir gn krlk blgedeki bir patikada yrmek zere vadide arabamz park ettik. Arabann park edildii yerde ufak bir telefon kulbesi vard. Arkadam Trkiye'ye telefon ederek olunun iki gn nce snavna girdii okulun snav sonularn renmek istediini syledi. "Ben bir aacn glgesine kayalarn stne oturdum. Arkadamn konuma tarzndan, olunun snav kazanarak istedii okula girme hakkn kazandn anlyordum. Arkadam daha sonra olunu yanna brakm olduu annesiyle konutu. Telefon konumasn bitirdikten sonra, yanma geldi, ve 'Evet, olum snav kazanm,' diyerek mutluluunu benimle paylat. Ama, gergin bir tavr vard. 308 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI 'O kadar kzyorum ki, eski eime,' diye konumasn srdrd. 'Annem, ocuun okulu kazandn sylemek zere telefon etmi. O, 'Ben ocuun o okula gitmesini istemiyorum.' demi. O kadar sinirlendim ki, neden annemle bu konuda konuuyor. Daha nce bu konuyu konumutuk, ve ocuu bu okula gndermeye birlikte karar vermitik. imdi kararn neden deitiriyor. ok sinirlendim. Hep byle, bir dedii bir dediini tutmaz zaten.' diye benimle konumaya balad. "Gne prl prl masmavi bir gkyznde parlyordu. Vadinin sol tarafnda sarp kaya paralar gkyzne ulayor ve beyaz bulut kmelerini arkalarnda saklyorlard. Sa tarafta yemyeil bir am orman tatl bir meyille ykseliyor ve ufukta beyaz bulut kmeleri iinde sanki kayboluyordu. Vadinin taban belki bir kilometre aklkta idi ve ortasndan geen byke bir dere, tepelerdeki kar sularn aalara tayordu. "Bizim arabamz park ettiimiz yerin hemen solunda ufak bir tahta kpr vard ve kprnn altndan geen sular kayalara arparak bir elale sesi karyorlard. Vadi kr iekleriyle doluydu ve bu kr iekleri yemyeil otlarn arasna karm muhteem bir renk cmb oluturuyordu. "Arkadamla beraber vadinin solunu takip eden patikaya girdik ve tatl bir meyille dereyi samza alarak yukarlara kmaya baladk. "Arkadam, konumaya devam ediyordu: 'Hep byledir zaten. nce bir laf syler, gvenirsin. Kendini ona gre ayarlarsn. -ki gn sonra fikrini deitirir. Gel de gven byle insana. Tutarllk diye bir ey yok! Esasnda niye aryorum ki? Her zaman yapt ey! imden ona telefon edip, yle bir gzel haddini bildirmek geldi. Hibir gn senin bir lafna gvenemeyecek miyiz? Sersemin yaptna bak.' "Ben arkadam gzlyordum. O an ne gnein, ne bulutlarn, ne amlarn, ne vadideki ieklerin, ne tertemiz havann, hibir gzelliin farknda deildi. Gzlemleyen bilincimle bir yandan onu dinliyordum, bir yandan da iinde bulunduum o muhteem gzellii izliyordum, bir yandan da, 'ne kadar yazk oluyor imdi ve u ana,' diye dnyordum. Bitmemi ler 309 "Arkadam konumaya devam etti. Konumas belki bir saat srd. Kendisini sadece dinledim. Ama, ara sra durdum, da, vadiyi, bulutlar, iekleri gzledim. Hatta yksek sesle ender gzellikte bir yerde olduumuzu dile getirdim. "Arkadam fkesine kendisini o kadar kaptrmt ki, iinde bulunduumuz o muhteem gzellikle ilgili benim sylediklerimi duyacak bir halde deildi." Arif Bey bu noktada benim szm kesti. -Hocam ben bu durumlarda sk sk bulundum. Siz bulunmadnz m? -Bulunmaz mym? Hem kendimi bu durumda bulduumu, hem de pek ok yaknm bu durumda gzlediimi hatrlyorum. -Yani bu durum yaamn doal bir yn m? -Evet, sradan insan iin yle. -Sava iin? -Hayr. Sava bu duruma dmez. Derse de, hemen fark eder, ve farkna vard anda da bitirir, son verir. Siz Hi Kangal Kpei Gezdirdiniz mi? -Sava neden bu duruma dmek istemez? -Getalt psikolojisi ile ilgili bir seminere gitmitim. Semineri veren kii, "Siz hi kpek gezdirdiniz mi?" diye bize sordu. "Birok kii el kaldrd. Gezdirdikleri kpeklerin trlerini sordu, sylediler;* 'Peki, hi Sivas kangal gezdiren oldu mu?' diye sordu. Aramzdaki bir kii gezdirmiti, ve 'Ben gezdirdim, ama, ben mi onu gezdirdim, o mu beni gezdirdi bilmiyorum.' dedi. Bir sre sustuktan sonra ilave etti: 'Galiba o beni gezdirdi!' "Kangal kpei gezdirenler kpein istedii yere giderler, o-nunla srekli mcadele halindedirler.

"Bitmemi iler de byledir. Bizim imdi ve buray alglamamza engel olurlar. Kangal kpei gibi bizi srekli belirli bir yne doru gtrrler. "Arkadamn kocasyla bitmemi ii, California'da, o gzelim Sequia Orman'nda onu kangal kpei gibi ynlendirdi. imdi ve buraday gremez hale geldi." 310 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI "E5itm<?ni iler, bizim imdi ve u an alglamamza ve yaamamza srekli engel tekil eder." Arif Bey, anlayan bir insann tavr iinde hafif hafif kafasn sallyordu. Ve gzlerimin iine bakarak dndklerini dile getirdi. -Doan Bey, sizin Bolu'da grdnz yaral kpekle bitmemi bir iiniz vard, yle deil mi? -Evet, ve tm yky onun iin anlattm. Eziklik ve ekingenlik iinde kendimi ifade edemediim her durumda bitmemi iim oluyor. Ve bu bitmemi iler, imdi ve u an doyasya yaayabilmemi engelliyor. Kangal kpei gibi beni baka yerlere srklyor. Arif Bey, nemli bir ey kefetmi bir insann edasyla, -Sava lmnn bilinci iinde imdi ve u ann deerini anlam, srekli imdi ve u anda yaayabilen biri. yle deil mi? -Evet, yle Arif Bey, ok net ifade ettiniz. Bu nedenle, sava bitmemi iler tamaz. Sava srekli ilerini bitirerek yaamna devam eder. Bitmemi Nedir? -Bitmemi ii nasl tanmlayacaz, yaammzda bitmemi i olduunu nasl bileceiz Doan Bey? -Frederick Perls bitmemi ileri kiinin i dnyasnda oluan bir dengesizlik, daha dorusu, oluamam bir getalt, bir btn o-larak grr. -Getalt ne demek Hocam? "Sava, _, ^ , . . . rp.. , bitmemi iler -Getalt Almanca bir kelime, Trke r .T okunuu ile yazacak olsak, "getalt" diye tamaz, srekli yazmamz gerekir. Szlk karl 'ekil' idlerini bitirerek demek. Btnlk, tamlk, eksiksizlik, ifa\/a^am\<aa de eden bir anlam var. Bu kelimeyi algdevam eder." lama zerine ilk almalar yapan Alman psikologlar kulland iin psikoloji literatrne Getalt olarak girdi ve kald. -Perlsde eitimini Almanya'da yapm biri, galiba. Bitmemi iler 311 -Evet, ocukluunu, genliini sanrm Avusturya'da yaam ve eitimini orada yapm biri. Daha sonra Hitler Almanya'sndan kaarak Amerika'ya yerlemi bir psikiyatrist. Getalt Psikolojisi ad verilen yaklamn kurucusu. Getalt yaklam fenomenolojik yaklam zerine kurulmutur. "Fenomen kavramndan size sz etmitim, deil mi?" -Kiinin farkna vard, alglad dnya, olarak hatrmda kalm, doru mu? -Evet, doru. Kiinin fenomeni, Perls'e gre, birbirinden kopuk olaylardan olumaz, kiinin fenomeni hep bir btn oluturma eilimi iindedir, fenomen hep bir getalt oluturma eilimindedir. -Bir rnek verebilir misiniz? -Perls'e gre siz u masaya bir btn olarak bakma eiliminde-siniz: zerindeki su bardaklar, kt peeteler, su ieleri ile masay bir btn olarak grme eilimindesiniz. u bardaa baktnda, "bardak," ve "su," olarak iki e deil, "bir bardak su" olarak, yani bir btn olarak grrsnz. Niin byle bir eiliminiz var? nk insanolu bu tr btnlerin, teknik deyiiyle getaltlarn daha anlaml olduunu "sezinliyor." Bu dnerek yaplm bir tercih deil, yani zihinsel, entelektel bir karar deil. Bu beynin alma tarzndan kan bir sonu. Perls'e gre beyin srekli getalt aray iinde. -Bunun bitmemi ilerle ilgisi ne, Doan Bey? -yle bir rnek vererek anlataym: Varsayalm ki susadnz. Susadnz zaman ne yaparsnz? -Su ierim. -Evet. Susadn zaman bedenin beynine bilgi veriyor. Bu bilgi bedeninde bir dengesizlik olduunu, suya gereksinmen olduunu bildiriyor. O eksikliin giderilmesi getalt oluturacak. Susuzluk giderilinceye kadar, getalt tamamlanmamtr. Bu bir bitmemi itir. O alanda anlaml bir btne ulaamamsndr. -O zaman insan ayn zamanda birok gereksinmelerin etkisi altnda, birok bitmemi iler iinde olabilir mi?

-Evet, olabilir. -Peki o zaman nasl bir durum ortaya kar? nsann kafas karmaz m? 312 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Hangisi daha acil olarak alglanyorsa, organizmay o ynlendirir. Bir rnek verelim: -Ben de bunu isteyecektim sizden. -Biliyorum, onun iin siz sylemeden ben rnek vermek istedim. rnein, imdi burada bir yangn ksa, ne yaparsnz? -Kaarm! -yle der misin: nce bir tuvalete gideyim, iimi yapaym. Yangndan kamadan nce, uradaki yiyeceklerden biraz alaym, belki biraz sonra karnm ackr? -Ben deli miyim? Bir an nce yangndan kamaya alrm. -Kamaya baladnz, ve var gcnzle kayorsunuz, bir sre sonra, korkudan, heyecandan, ve telatan, nefesiniz kesildi, nefes alamaz oldunuz. Yine kamaya devam eder misiniz, yoksa nefes almak iin durur musunuz? -Durur bir nefes alrm. -Varsayalm ki, yangnn etkisinden kurtuldunuz, nefesiniz yerine geldi. Farkna vardnz ki, hem tuvalete gidesiniz var, hem de asnz. Ne yaparsnz? -Hangisi daha acil ise, ona ncelik veririm. -Evet, yle yaparsnz. Bedeniniz de yle yapmanz bekler. te, bitmemi ilerden hangisi acil ise, o durumu ynetmeye balar. -Bitmemi i, bu tr biyolojik gereksinmelerle mi ilgili? Yani, bitmemi ilerin temelinde hep biyolojik gereksinmeler mi var, demek istiyorum. -Bitmemi ilerin temelinde gereksinmeler var. Bu gereksinmeler biraz nce verdiimiz rneklerdeki gibi biyolojik olabilir, veya kiinin varoluu ile ilgili deiik boyutlarda, deiik trlerde olabilir. -Doan Hocam, ne demek kiinin varoluu ile ilgili deiik boyutlarda, deiik trlerde olmas? -Arif Bey, iyi ki sordunuz! nk, imdi can alc noktalardan birine giriyoruz. Benim canm kahve istedi, Arif Bey aydan memnundu. Arif Bey'in ayn yeniledim ve kendime kahve yaptm. Yannda da her ikimiz iin birer byk bardak su getirdim. Bitmemi ler 313 Pencere akt ve aadaki sokaktan oynayan ocuklarn sesleri geliyordu. Apartman kapclarnn ocuklar srekli bu sokakta oynuyorlard. lerinden bir tanesinin sesini tanr hale gelmitim. Kendisini hi grmediim, ama sesinden tandm bu ocuk srekli mzklk eder, barr, arr ve arkasndan ciyak ciyak alard. O byle ciyak ciyak bardktan bir sre sonra Anadolu'nun bilmediim bir yresinin ivesiyle konuan bir erkek ve bazen bir kadn dier ocuklara mdahale eder, bu ocuun dediinin olmasn salard. Dier ocuklar buna itiraz ederlerdi, ama, ciyaklayan ocuk sonunda istediini elde ederdi. imdi aada yine onun sesini duyuyordum. Kahverengi pas renkli byk bir tanker Marmara'dan Karade-nize doru gidiyor; Boaz'in orta yerinde Boaz Kprs gerdanlk gibi parlyordu.stnden geen aralarn durumundan trafiin henz younlamadn anlyordu Yeniden konumamza dndk. Varolu Boyutlar -Diyorum ki Arif Bey, fenomenolojik anlamda kii kendinin varoluunu u temel boyutlarda gzetler; yani, kii kendini baz temel boyutlarda var etme abas iindedir. -Bilinli olarak m? Demek istediim kii, "u boyutlarda ben kendimi var etmeliyim!" bilinci iinde midir? -Hayr. Bu organizmann gereksinmelerini gidermesi gibi bir ey. Bedenin sana gereksinmelerini nasl bildirir? Bir duygu olarak, deil mi? Yani, susuzluk, alk, yorgunluk duygularnn farkna vararak, uygun davranta bulunursunuz; su iersiniz, yersiniz, dinlenirsiniz, ve bylece bedeninizin salkl dengesini korumu olursunuz. -O zaman onlara "varoluun gereksinme boyutlar" diyebilir miyiz? -Evet, diyebiliriz. Nasl ki, kiinin bedeninin yemek, imek, dinlenmek gibi biyolojik gereksinmeleri var, kiinin psikolojik varoluunun da gereksinmeleri var. -Ve bu gereksinmeler karlanmaynca, kii fenomenolojik ynden dengesizlikler iine giriyor, bitmemi durumlar ortaya kyor, yle mi? 314 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Evet, iin can alc ynn yakaladnz, Arif Bey! -Hocam, bu varolu boyutlarndan bahsedecek misiniz?

-Evet, bahsetmem gerekir. Konumuz bitmemi iler. Ne demek bitmemi iler? Yani bir yerde getalt tamamlanmad demek. Kiinin yaamnda bir yerde bir btnleme olmad; eksik kalan bir ey var demek. Nedir eksik kalan? Susuzluk olduu zaman, bu eksiklii su gideriyor, ve susuzluun giderilmesi ile getalt tamamlanyor, organizmann hayatnda artk dengesizlik yok, organizma susuzluk ynnden iini bitirmi oluyor; susuzlukla ilgili bir enerjisi, aray kalmyor. Susuzluu giderildikten sonra baka dengesizlikler varsa, onlar giderme abas iine giriyor. "Kiinin fenomeninde varoluuyla ilgili bitmemi ilerini anlayabilmek iin, kiinin varoluunun temel boyutlarn bilmemiz gerekir. Ancak bu noktadan sonra, neyin eksik kaldn anlayabiliriz." -Yani, kiinin su gereksinmesi olduunu bilmiyor isek, onun su aray iinde olduunu anlayamayz. Ancak bu kiinin su gereksinmesi var diyerek, ona su verip, susuzluunu giderebiliriz. Bunun gibi, varoluunun temel boyutlarn bilerek, neyin eksik kaldn anlayabileceiz. Doru anlam mym, Doan Hocam? -Mkemmel! -Nedir bu temel varolu boyutlar? -imdi onlardan sz etmek istiyorum. Ama, nce u kahvemden bir yudum alaym. Kahvemi yudumladktan sonra, bir yudum da su itim; byke bir tanker Karadeniz ynne gidiyordu. skdar'dan kalkan bir yolcu gemisi Kabata'a geliyordu ve tankere arpmamak iin rotasn biraz Marmara denizine doru krd. Tankerde alan insanlar dndm. Yolcu vapurundaki yolcular dndm. Arif Bey'le imdi konutuumuz konulan dinleselerdi, acaba ne kadar ilgilenirlerdi, dinleyenler duyduklar hakknda ne dnrlerdi. Var veya Yok Olma Boyutu Bir sre sonra konumaya baladm. -nce unu belirtmekte fayda var: varoluun temel boyutlar, kiinin kendi fenomeni iinde, yani alglama ve anlam dnyas Bitmemi iler 315 iinde oluur. Yalnz bu alglama zihinsel, entelektel bir alglama olmak zorunda deil. Sezgi dzeyinde, bir his olarak alglama da olabilir. Kiinin hissetmesi, kiinin yle sanmas yeterli. -Yani bir bakasnn deil, kiinin kendisini yle anlamas, hissetmesi, sez'Varoluun temel mesi yeterli. boyutlar, kiinin -Evet. lk temel varolu boyutu farkkendi alglamas na varlma boyutudur. Bu boyutta kii, iinde oluur." psikolojik anlamda, "ben varm," veya "ben yokum" fenomenini yaar. Arif Bey'e, "bir ey almak iin hi kuyrua girip girmediini," sordum. "Gayet tabii" girdiini syledi. O kuyrukta iken sraya girmeden nne geen olup olmadn sordum. "Hocam, Trkiye'de yayoruz," diyerek, yine "gayet tabii," olduunu syledi. -Kuyrukta biri nnze getii zaman nasl hissediyorsunuz, Arif Bey? -Canm sklyor. nsan adam yerine koymamalar, ben yok-muum gibi davranmalar, beni kzdryor. -te bu dediiniz durumda, birinci varolu gereksinmesi karlanmyor, ihlal ediliyor. -Bana bir anlamda sen yoksun diyorlar. -Evet, size yoksunuz diyorlar. Ama, bir insan olarak siz var olmak zere domusunuz; bu sizde bir gereksinme. Siz var olmak iin yayorsunuz. -O zaman herhangi bir durumda, biri bana sen yoksun mesajn verdii zaman susuzluk gibi bir durum ortaya kyor. -ok gzel benzetme. Evet, sizi yok yerine koyduklar her ortamda sizin fenomeniniz iinde bir dengesizlik durumu ortaya kyor, ve bu dengesizlii gidermeye alyorsunuz. rnein, -nnze geen insana ne diyorsunuz? -ou kere, "Arkadam, bak sra var, sen de sraya gir," gibi bir eyler sylyorum. -Peki sonra ne oluyor? -Vallahi deiik durumlarla karlaabiliyor insan. Eer, kii, "Affedersiniz, sray grmemitim," der ve kuyruktaki yerini alrsa, 316 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI o zaman kzgnlm geiyor. nk insanlk hali, hakikaten grememi olabilir. -Yani, susuzluu giderilmi insan gibi dengesizlik hali ortadan yok oluyor. "Kzgnlm geiyor," dediniz. -nk beni adam yerine koymu oluyor. -Bylece, "adam yerine konma," gereksinmesi karlanm oluyor. -Evet! -Peki baka trl davranan da oluyor mu?

-Oluyor. Bir keresinde byle kuyruu ihlal eden birine, "Arkadam sraya gir," dedim, bana ters ters bakt ve "sradaym, grmyor musun," diye cevap verdi. -Peki o yle deyince nasl hissettiniz? -imden, "git una bir tane geir," duygusu geldi, ama, adam benden daha iri yaryd, hem de, sanrm, srann dnda ete gibi bela arayan arkadalar vard. Onun iin sesimi karmadm. Arif Bey sustu. Suyundan bir yudum ald; ve konumasna devam etti. -Ve byle durumlar olunca, iimdeki kzgnlk devam ediyor. imde o kzgnl bir sre tayorum. -"Sradaym, grmyor musun?" diyen adama kzgnln, az da olsa, hl devam etmiyor mu? -tiraf edeyim Hocam, biraz ediyor! -Yani bitmemi i oluuyor, yle deil mi? -Evet. kinci bir kere byle bir ey olduunda daha duyarl o-luyorum, sanki eski kzgnlm da, yeni olaya ekleniyor. -ok gzel bir nokta. Bu tr bitmemi ilerin birikebilme -zellii var. -Ya Hocam, bu kendi bana byk bir konu. Kar koca ilikilerini dnyorum. rnein, koca karsn adam yerine koymuyor, dinlemiyor, sorularna cevap vermiyor. Her seferinde byle yaptnda kadn bozuluyor, iine atyor, kzyor, bitmemi i biriktiriyor. Bu birikim bir gn yle bir noktaya geliyor ki, adam yine karsn adam yerine koymadnda kadn patlyor. Ve adamn yapt ufak bir kabalk olabilir; ama, aslnda kadnn tepkisi bu u-fak kabala deil, biriktirmi olduu tm bitmemi ileredir. Bitmemi iler 317 -Ve adam da, "Ne oldu bu kadna, ldrd m?" diye hayretler iinde kalyor. -Evet. Ayrca, bu kadn, kocasn her insan, ancak grdnde, kendisinin var olmasyla ilgili ilikileri ierisinde kayglar uyanmaya balar, belki de eli avar veya yok yana dolar. olabilir. -ok gzel dile getirdiniz. Tasvir ettiiniz bu kar koca ilikisinin salkl hale gelmesi iin, bu bitmemi ilerin bitirilmesi gerekir. -Hocam, bir irket iin de ayn ey sylenebilir. Yani irket ynetimi, alanlarn adam yerine koyuyor mu, koymuyor mu? Bu ynden alanlarn bitmemi ileri var m, yok mu, ayn kar koca ilikisinde olduu gibi dnlebilir. -Tabii dnlebilir. rnein, sizin okulunuzda retmenler ynetim tarafndan adam yerine konuyor mu, konmuyor mu, bu incelenebilir. -Devlet vatanda ilikisinde de dnlebilir; devlet dairesine gittiim zaman oradan bir sr bitmemi ilerle ayrlyorum. -Herhalde birok anlamda kullanyorsunuz, bitmemi i kavramn. -Ha, evet. Yani, yaplacak evrak iini de bitiremiyoruz, ama, imdi zerinde konumakta olduumuz varolu ynnden de bitmemi ilerle ayrlyoruz. -Devlet ile devlet dairesinde alan memuru arasndaki ilikiye bakarsanz orada da bitmemi iler bulabilirsiniz. -Yani insan ilikilerinin yer ald her yerde, bu tr varolu ile ilgili bitmemi iler bulunabilir diyorsunuz. -Evet, yle diyorum, nk insan, ancak ilikileri iinde var veya yok olur. Var olma gereksinmesinin giderilmesi yalnz insan ilikileri iinde gerekleebilir. -Hocam, bu dediklerinizin ocuk yetitirme ynnden de -nemli dourgular var. -Evet, var, Arif Bey. Siz bir ara bu konuya dokundunuz. Ama imdilik o konulara girmek istemiyorum. Yalnz unu sylemekle ye-tineyim, anababa ocuun bu gereksinmesini tam anlamyla karlayamad srece ocuun salkl bir birey olarak yetimesi olanakszdr. 318 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Yani bu kadar nemli! -Evet, bu kadar nemli. En temel varolu gereksinmesi bu. -Ama, dier varolu gereksinmeleri de var. yle deil mi? Snrlar Boyutu -En temel varolu gereksinmesi, bizim halk tabiriyle "adam yerine konmak" dediimiz gereksinmedir. Ama, sizin de beklediiniz gibi, dier varolu gereksinmeleri de var. Bunlardan biri de, kiinin snrlarna sayg duyulmas, ihlal edilmemesidir. -Bu psikolojik snrlar anlamnda herhalde.. -Kiinin kendi fenomeni iinde, "benim bedenim, benim meknm, benim eyam, benim bilgim, benim duygum," dedii her ey onun snrlarn oluturur. nsann psikolojik

-zin almadan onun bir eyasn almak, snrlarn ihlali olur mu? -Siz karar verin, olur mu? Herhangi birisi sizin eyanz size sormadan alsa, kzar msnz? -Kim olduuna bal? -Onun iin herhangi birisi dedim. -Herhangi birisi olursa kzarm, snrlar, tand kiiyle olan ilikisinin trne gre deiir. Ama, mahrem iliki iinde olduu insan iin bile, br tarafa geilemeyecek snrlar vard\r. tabii. Ama, baz yaknlarm, dostlarm baz eylerimi bana sormadan alabilirler. -nsann psikolojik snrlar, tand kiiyle olan ilikisinin trne gre deiir. Ama, mahrem iliki iinde olduu insan iin bile, br tarafa geilemeyecek snrlar vardr. -Bu snrlar grlmez, psikolojik snrlar. -Tabii, bunlar kiinin kendi fenomeni iinde oluturduu psikolojik snrlar. Kii snrlar olduunu, daha dorusu snrlar koyduunu dahi bilmez. -Bilmez mi? -Bu snrlar ihlal edilinceye kadar bu snrlarn farknda dei-lizdir. Kii, snrlar ihlal edildii zaman snrlarnn farkna varr. Seminerlerimde bu kavram aklamak iin evli bir bayan ortaya Bitmemi ler 319 davet ederim. Kendisiyle daha nce hi karlamadm bu kiiyi odann bir kesine gnderirim, ve aramzda byk bir mesafe yarattktan sonra onunla kiisel bir sohbete balarm. Yarm dakika sonra, aramzdaki mesafenin byle bir konumaya uygun olup olmadn sorarm. Kii, bu mesafenin ok uzun olduunu syler ve kendisini rahat hissettii bir mesafeye gelmesini sylediim de a-ramzda bir metre kalncaya kadar yaklar. Bu mesafenin gerekten rahat olup olmadn sorarm. Rahat olduunu syler. Sonra derim ki, "sfr ile on arasnda bir 'rahatszlk-gerginlik lei' dn; aramzdaki mesafeden dolay imdi rahatszlk durumunuz sfr. Sana yava yava yaklaacam. Gerginliiniz, rahatszlnz deiirse, bir ile on arasnda bir rakam syleyerek ne kadar gergin olduunuzu belirtin. "Ben yaklatka rahatszl artar ve kii, , be gibi rakamlarla artan rahatszln dile getirir. Daha sonra rahatszl iyice artar, ve ilerlemeyi durdururum. "Bu kiilere unu sorarm: Einiz bu mesafede bulunsa, yine gergin olur musunuz? "Cevaplar her zaman, "hayr," olmutur. Kocalar, ocuklar, veya kzkardeleri ile rahatszlk duymadklarn sylemilerdir. "Ve kendilerinde bu tr snrlar olduunu o gne kadar hi dnmediklerini ifade etmilerdir." -Anlyorum, Hocam. Asansrde bir bakas olunca neden hep tavana ya da yer,e baktm imdi anlyorum. -Gzel bir rnek. Asansrde insanlarn snrlar ihlal edilmektedir. Bu onlarn fenomenleri iinde bir dengesizlik yaratmakta, ve bu dengesizlik ortadan kalkncaya kadar gerginlikleri devam etmektedir. -Yani asansrden kncaya kadar. -Evet. Bu snrlar duygusu da, varoluun nemli bir boyutudur, ve insann yaamnda nemli bir olgu olarak yer alr. -Sadece insann yaamnda m? -Hayvanlar alemini hi sz konusu yapmyorum. Ama, madem siz sz ettiniz, hayvanlar aleminde snrlar, bir lm kalm kavgasna neden olur. Bunu biliyorsunuz. 320 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Hocam gnmzde birok ulusal kavgalar, snrlarla ilgili gremez miyiz? Daha dorusu, snrlardan kaynaklanan bitmemi ilerin uzants olarak gremez miyiz? -Grebiliriz, ama, imdi bu siyasal konulara girmeyelim. Sadece unu sylemekle yetinelim. Kiinin snrlarn korumas, bu snrlarn dierleri tarafndan tannmas nemli bir gereksinimdir, ve bu gereksinmenin ihlali, nemli dengesizlikler, yaratr. Eer bu dengesizlikler giderilmez ise, bunlar bitmemi iler olarak kiinin yaamnda yer alr. Zevkli bir sohbet iine dalmtk. Ama, tuvalete gitme ihtiyac iinde olduumu gryordum. Glerek, Arif Bey'e, "imdi bende bir dengesizlik durumu var," dedim. Arif Bey, ne demek istediimi anlamak iin yzme bakt. Ama, anlayamad. Tuvalete gitmem gerektiini syledim. Gld ve "O dengesizlik bende de var, Hocam," dedi. Bir 'ihtiya molas' verdik.

Arif Bey tuvalette iken ben kehribar gibi ekirdeksiz zm ykadm, ve oturduumuz koltuklarn yanndaki sehpaya koydum. Arif Bey, zm grnce, "Sanki aklm okudunuz, Hocam; ben de keke bir zm olsa da yesek, diye dnmtm," dedi. Ve kaldmz yerden konumaya baladk. Kiinin snrlarn korumas, bu snrlarn dierleri tarafndan tannmas nemli bir gereksinimdir. Sorumluluk Boyutu -Varoluun temel boyutlarndan biri de sorumluluktur. Kii kendi sorumluluk alan iinde grd eyleri kendisi yapmak ister. -Bu snrlar bilinci ile sk skya bal grnyor. -Evet, yle. Hangi konularda nelerden ben sorumluyum, nelerden bakas sorumlu? Bu konudaki beklentilerim yerine gelmedii zaman, benim fenomenim iinde dengesizlik oluur. -Hocam, yine bir rnek isteyeceim. -Konumamzn banda California'da Sequoia Orman'nda beraber yry yaptm arkadam hatrlyorsun deil mi? -Evet, hatrlyorum. Bitmemi iler 321 -Hatrlyorsun, o, boand einin bir sznn dier szn tutmamasna kzyordu. -Evet, ak seik tutarllk, kiisel btnlk ve sorumluluk ile ilgili, onun fenomeni iinde yerli yerine oturmam bir durum o-lumutu, yani bir dengesizlik vard. -Sanrm i yerlerinde bu tr tutarllk, kiisel btnlk ve sorumluluk atmalar sk sk kyordur. -Sanrm. atmalarn, srtmelerin kmas doal. Ama, bunlarn bitmemi iler haline gelmesi, o baka bir konu. - yerinde bitmemi iler, verimi, evki, insanlarn birbirleriyle olan ilikilerini olumsuz etkiler. -Evet, ok olumsuz etkiler. yerinde bitmemi iler, kurumun ileyiini yavalatr, ve birok kereler, kurumun batmasna yol a-an en nemli nedendir! -Bir rnek verir misiniz, Doan Bey? -Hayr, vermeyeceim, Arif Bey. Sizinle sava olmak erevesi iinde , ,. . . . .... *v , . . . -, de, knn kendisini konuuyoruz; o nedenle, iyeri ile ilgili j *t ___.J:^ konulara bu oturumlarda girmeyeceim. Temel varolu boyutlarndan biri doal grmesidir. Doallk Boyutu Arif Bey, iyerindeki durumlarla ilgilenmediimi anlaynca, sava ile ilgili bir soru sorma gereksinmesi duymu olmal ki, "Savann bitmemi ii var mdr?" diye sordu. -Gzel bir soru, ama, izin ver, nce varoluun temel boyutlarn gzden geirmeyi bitirelim, daha sonra sava ile ilikisini kuralm. -Peki. -Temel varolu boyutlarndan biri de, kiinin kendini doal grmesidir; yani, "bende bir acaiplik, bir tuhaflk yok, ben olduum gibi kabul edilebilecek biriyim," duygusu. -Yani, evresindekiler insana, "sen doalsn, sende bir acayiplik yok," izlenimini verdii srece, kiinin fenomeni iinde bir dengesizlik sz konusu olmayacaktr. Ama, biri, "sende acayiplik I 322 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI var," dediinde, daha dorusu byle bir izlenim verdiinde, kiinin dengesi bozulur. -Ve kii, bu dengeyi dzeltmek iin harekete geer. O izlenimi veren kii ile etkileim kurar. Bu etkileimin sonucu kendi fenomeni iinde denge kurulursa, iliki gayet doal olarak ilemeye devam eder. Ama, kii etkileimi sonucunda dengesizlii gideremez ise, o zaman bitmemi i oluur. zmden birka tane aldm. Ve konumaya devam ettim.

-Dier temel varolu boyutlarnda da ayn eyler sz konusudur. Temel varolu boyutlarndan bir dieri sevilmeye layk olma boyutudur. Kiinin fenomeni iinde kendini zlenecek, beraber olunacak, sevilecek bir kimse olarak grme; bakalarn zleyecek, onlarla beraber olmay isteyecek, bakalarn sevebilecek bir kimse olarak grme, byle bir varolu ihtiyacdr. "Bir baka temel varolu gereksinmesi, kiinin kendini daha byk bir btnn nemli, vazgeilmez, deerli bir paras olarak grmesidir. Buna deerli olma boyutu adn veriyorum. "Ve son olarak, kiinin kendi isteklerini yapabilecek gte grmesi de, temel varolu gereksinmelerinden biridir. Bu varolu boyutuna, gven boyutu adn veriyorum. Kii istedii eyi yapabileceine gc olduuna gvenmek ister. Bu gereksinmenin karlanmas ile kii kendi dnce ve isteklerini gerekletirebilecek gc olduuna inanr, gvenir. -Doan Bey, bu temel varolu boyutlar gerekten temel ve yaamn her ynn kapsayacak trden. Demek oluyor ki, bu temel varolu boyutlarndan biri, birka veya tm karlanmad zaman, kiinin yaamnda denge bozuluyor ve kii bitmemi ilerin etkisi altna giriyor. -Byle olunca da, insan imdi ve buray yaayacak, alglayacak, anlamlandracak yerde, gemii imdiye getirir ve gemii yaamaya devam eder. Bitmemi iler, gemii bize bir hapishane haline dntrr. Bitmemi lerle Dolu Olmak -Arif Bey, bitmemi iler evlilik ilikilerini nasl etkiler konusunda siz bir rnek vermitiniz. imdi ben de bir rnek vermek istiyorum. Bitmemi ler 323 "lk zerinde duracam konu u: evlenecek iftlerden kadn veya erkek yaamnda bir sr bitmemi ilerle evlilie balayabilir. Arif Bey gld, "Allah o insanlara kolaylk versin," dedi. Ben de gldm, ve konumama devam ettim: -Bir rnek vermek istiyorum. Varsayalm ki, kz kkken temel varolu gereksinmelerinden sevgiyi ve deeri babasndan bulamyor. Bu gereksinme karlanmad iin byle bitmemi bir ile byyen gen kz, evlenme a gelince babasn andran, karakteri babasna benzeyen birini cazip buluyor. Tabii ou kere kii bunun nedeninin farknda olmaz; onun farknda olduu sadece erkei "nemli," "ekici," "etkileyici," bulduudur. "Bu kiiye 'ak' olup evlendikten sonra, babasnda bulamad sevgi ve deer gereksinmelerini kocasnda gidermeye alr. Tabii, kocas byle bitmemi ii olan kk bir kzla evlendiinin farknda deildir. O karsna yetikin bir kadna davranld gibi davranarak cinsellii n planda tutabilir. nk o kendisinin ve karsnn temel varolu gereksinmelerini evlilik iinde byle karlayaca alglamas iindedir. "Ama, tabii yanl yapm olur. Kars, babasyla olan bitmemi ilerini kocasyla da bitiremez, ve bitmemi ilerinden dolay babasna duyduu ne kadar olumsuz duygu varsa, imdi hepsini kocasna aktarr." -Doan Bey, biliyorsunuz ben evli deilim. Siz byle konutuka evlenmekten iyice korkuyorum. -yi, kork. Bylece benim gibi geliigzel bir kararla deil, bir sava gibi, ortama getirebilecein en yksek bilinle karar verirsin. -Mutlu olacamn garantisi var m? -Yaamda neyin garantisi var, bana syler misiniz, Arif Bey? Gayet tabii garantisi yok. Ama, herhalde kabul edersiniz ki, neyi, niin yaptn bilmenin bir huzuru, bir anlam, bir gc var. -Aslnda biliyorum, Hocam. retmenlikle ilgili kafamn karkl imdi kayboldu. imdi neyi, niin yaptm daha iyi biliyorum. Bir sre sustuk. Boazdan geen byk bir tanker, yolu zerinde yer alan balk teknelerini ikaz etmek iin ddn ttrmeye balad. 324 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI Vapur dd bir sre kulaklarmzda yankland. kimiz de ayaa kalktk Boaz'daki teknelere ve tankere baktk. Tekneler tankerin yannda o kadar gsz ve kk grnyordu ki. Ama, tanker onlar hesaba almak, ve onlar ikaz etmek zorundayd. Daha sonra oturduk, ikimiz de zmden birka tane aldk. insan srekli sundur? -Sanrm, btn bu konutuklarmzn sava olmakla ilgisi ne diye dnyorfarknda olabilen -lgisi olduunu sezinliyorum, ama, sizbir yaratktr. den daha ak seik bir aklama bekliyorum. -Sava gzlemleyen bilinci sayesinde iinde bulunduu srelerin srekli farkndadr. Farknda olma Frederick Perls'e gre en tedavi edici eydir. nsan srekli farknda olabilen bir yaratktr. Eer farknda oluunu srekli uyank tutuyorsa, kii yaamnda o anda oluan dengesizliklerin hemen farkna varacak ve onlar elinden gelen en iyi ekilde dengeleyerek tamamlayacaktr. -Doan Bey, yle syleyebilir miyiz? Gzlemleyen bilinci sayesinde sava srekli farknda olan bir insandr. Bu nedenle savann bitmemi i biriktirmesi daha az olasdr.

-Doru bir gzlemde bulundunuz, Arif Bey. Sava hem gzlemci bilinci ile durumu anlamakta, hem de, kendisini nem-semeyi en aza indirerek, lmnn bilinci iinde niyetinin safln takip etmektedir. "Biliyorsunuz, nesnel ben, yani ego, ait olma temelli bir sr arzularn, isteklerin kaynadr. Niin? nk bakalar tarafndan tannmak, hretli olmak, beenilmek, takdir edilmek, dierlerinden daha gl olmak hep egodan kaynaklanr. "Gzlemleyen ben bu tr gereksinmelerin stndedir; bu tr gereksinmelerin farkndadr, ama, sadece gzlemler. Gzlemleyen ben daha byk resimle iliki iinde niyetinin saflnda kendini tanmlar. "rnein, sizin "bakalar ne diyecek, ben retmenlii semekle hata etmiim," duygusu egonuzdan kaynaklanan bir duygu. te yandan, "rencilerimin ve retmen arkadalarmn olabileceklerinin en iyisi olmalarna olanak salamak," niyeti, gzlemleyen benden gelen bir farknda olutur. 1 Bitmemi iler 325 Sava imdi ve burada her eyi kiisel btnlk, sorumluluk, ve bilincinin safl iinde tamamlayarak yaar. "Siz egonuz dzeyinde kaldnz srece youn bir bitmemi i birikimi iinde olacaktnz. Ama, imdi, varoluunuzu egonuzla deil, gzlemleyen bilincinizle tanmladnz iin, "bakalar bana ne diyecek," trnden bir bitmemi iiniz yok." -Yani sava varoluunu gzlemleyen beniyle tanmlad iin, kendine zg bir yaamn iinde mutludur. Yaam zgn bir yaamdr. Bunu diyebilir miyiz? -Evet, diyebiliriz. Savann yaam gerekten zgn bir yaamdr. -Peki, Doan Bey, unu da syleyebilir miyiz: Sava ortama getirdii bilinten kendini sorumlu tuttuu iin ortamda ne gibi dengesizlikler olabilir, onun da farkndadr, yle deil mi? -Evet, gzel bir noktaya deindiniz. Bakalar krlmasn, alnmasn diye kendi iinde dengesizlikler yaratmak savann yolu deildir. Sava imdi ve burada her eyi kiisel btnlk, sorumluluk, ve bilincinin safl iinde tamamlayarak yaar. Bitirilmemi ileri hibir zaman depolamaz. -Peki bakas kendisine krlrsa ne olur? Sava ait olmaya nem verir, ama, ait olma tarafndan kullanlmaya izin .... . vermez. -Sava ait olmaya nem verir, ama, ait olma tarafndan kullanlmaya izin vermez. Daha nce de sylediim gibi, sava ait olma boyutunda kendi zgr seimi ile hareket eder, sorumluluk iindedir ve kiisel btnlkle yaar. Savay olduu gibi grmekten krlacak olanlar zaten onun uzun sreli dostlar olamazlar. Bu doal bir seme srecidir ve sava bu doal seme srecine nem verir. Etkileim Kurma Olana Yoksa -Peki Doan Hocam, bazen yle durumlar oluyor ki, bitmemi ii bitirmek iin karnzdaki ile etkileim kurma olananz yok. 326 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI rnein, kiinin babas ile bitmemi bir ii var, fakat babas lm. l ile konuulmayacana gre, bu kiinin ne yapmas lazm? -Birok kiinin annesi ve babas ile bitmemi ileri vardr. Olmayan insan azdr. Niin? nk biz byrken annemiz ve babamz bizim yaammzda en gl insanlardr. Onlarn yaptklarndan, sylediklerinden, yapmadklarndan, sylemediklerinden ok etkileniriz. Kendi fenomenonimiz iinde onlar deiik biimlerde alglarz. Bu alglamalarn ounluunda olaylara hep kendi gereksinmelerimiz, kendi varolu fenomenimiz iinde baktmz iin ana ve babamz hatal grrz. "rnein, yakn zamana kadar ben babama kar byle hissediyordum. -Yani, babanzla bitmemi iiniz vard, yle mi? -Evet, vard. -Peki imdi bitmemi iinizi bitirdiniz mi? -Evet, bitirdim.

-Nasl bitirdiniz, Doan Bey? -stn Dkmen'in bana psikodrama uygulamas sayesinde. -Nasl oldu, anlatmanzda bir saknca var m? -Hayr, anlatabilirim; bir sakncas yok. stn Dkmen ile birlikte bir seminer veriyorduk. -Affedersiniz Doan Bey. Szn ettiiniz stn Dkmen letiim atmalar ve Empati kitabnn yazar olan stn Dkmen mi? -Evet o. Kendisi Ankara niversitesi, Eitim Fakltesi retim yelerinden. -Profesr m? -Evet. -Hocam dikkatimi ekti, siz unvanlar kullanma konusunda pek istekli deilsiniz. -Trkiye'de unvanlar ar sklkta kullanlyor, belki de ondan olacak. nemli olan fikirler, dncelerin ierii, diye dnyorum. -Yani bir fikri ister Ordinarys Profesr sylemi olsun, ister hibir titri olmayan sade bir vatanda, farketmez diyorsunuz. Bitmemi ler 327 -Kiinin kredibilitesi bakmndan fark eder, tabii. Arif Bey, konuyu baka bir yne ekmeyin de, anlatmaya baladm bitireyim. -Tamam, Hocam. stn Dkmen' le bir seminere girdiinizden sz ediyordunuz. -Ha, evet. Seminere katlanlarn kendi hayatlarnda yer alan i-likileri ile ilgili duyarl artrmak iin stn Bey psikodrama uygulad ve birok kiinin arasnda ben de katldm. Babamla ilgili olarak yapt almada, beni yle bir konuma yerletirdi ki, o-laylara babamn gzyle bakmam gerekti. "O zamana kadar babam yarglardm. Bana ilgi gstermedii, bana zaman ayrmad, geliimimle ilgili bilinli hareket etmedii iin onu yarglardm ve imdi utanarak sylyorum, baz seminerlerimde, nasl baba olunmamas gerektii konusunda kendi babam rnek olarak gsterirdim. "stn Bey, beni olaylara babamn gzyle bakmam durumunda brakt zaman, kendimi onun yerine koydum ve birden bire birok eyin farkna vardm. Onun kuanda nasl babalk yaplrd, nce onun farkna vardm. Babam kendi neslinin dier babalarndan kt bir baba deildi; hatta baz yerlerde daha da ilerde gzkyordu. rnein, her bir ocuu iin bir hatra defteri balatmt ve onlar evlenirken bu hatra defterini onlara veriyordu." -Sizin iin de defter tutmu mu? -Evet, tutmu. Benim iin tuttuu deftere ancak sayfa yazm, ama, adam niyet etmi. Kendi kuanda Silifke'de byle bir eyi yapan baba ben duymadm. -Gerekten nemli bir dnce. imdi bile, birok ana-baba byle bir ey yapmyor. Doan Bey, babanzn eitimi neydi? -Rtiye iki'den kam. -Kam m? Nasl yani? -Babam be yanda babasz kalm. Babasz bym yani. lk mektebi bitirdii zaman birisinin nerisiyle Enver Paa babamn velisi olmu ve onu Adana'daki mektebe yazdrm. Tabii bunlar, Cumhuriyet kurulmadan nce oluyor. "Enver Paa velisi olduu iin okul ynetimi babama daha yakndan gz kulak olurmu. Okul doktoru babamn sarmsakl 328 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI yemekleri yemediinin farkna varm, aban ararak, "Bu ocuun tm yemeklerine biraz sarmsak koyacaksn, sarmsak yemeye alacak," diye emir vermi. Ve gerekten de a, babamn her yemeine biraz sarmsak koymaya balam. Babam doutan sarmsaktan nefret eden birisi. Yani o gne kadar hayatnda hi sarmsak yememi. Bilmiyorum bunun genetik bir temeli var m, ama, bildiim kadaryla tm mr boyunca hi sarmsak yemedi. Yemeine srekli sarmsak konmaya balaynca kuru ekmek yemi ve bakm bu iin sonu yok. Bir gece okul giysilerini karm, alvarn giymi, ve pencereden yatak araf ile sarkarak, atlam yola. Ka o ka. -imdi ne dndm biliyor musunuz, Doan Bey? -Hayr, ne dndnz? -Don Juan, Carlos'a hayatta her ey nemlidir, hibir ey dierinden daha nemsiz deildir, demiti. Anlattnz bana onu dndrd. Bir ocuun sarmsak yemesi veya yememesi nemli mi, diye birisi bana sorsa idi, hi nem vermezdim. Ama, sizin babanzn ve dolaysyla sizin hayatnz ne kadar derinden etkilemi. -Arif Bey, nemli bir gzlem yaptnz. Ben dnmemitim. Kesinlikle haklsnz. "Her ne ise, olaylara babamn gzyle baktm zaman, onun kendi bilinci iinde yapabileceinin en iyisini yapmaya alan bir insan olduunu grdm. Ve iimde bir burkulma oldu.

"Ben Amerika'da psikoloji alannda doktora yapm biri olduum halde, kendi ocuklarma bir baba olarak ne kadar falsolar yaptm imdi biliyorum; geri dnp baktm zaman yreimi szlatan, bana sululuk duygusu veren ne hatalar yapmm. "Benim babam rtiye mektebinden kap Silifke ortam iinde babasz bym biri olarak iyi babalk yapm, farknda olmadan iyi babalk yapm, onu anladm. im burkuldu ve o ortamda aladm. Herkesin iinde babamdan zr diledim ve onu bir daha yarglamayacama, seminerlerimde onu kt bir baba rnei olarak vermeyeceime sz verdim. "Ve babama dnk kzgnlm bitti. Bitmemi iim kalmad." -Psikodrama bu konuda, yani bitmemi ileri bitirme konusunda kullanlabilir, diyorsunuz. "insan yrekten affetmeyi renmeden 'bitmemi ilerini bitiremez." 329 Bitmemi ler -nsann psikodramaya da gereksinimi yok, bence. Kendini hayalinde bitmemi ii olan insann yerine koyarak, onunla diyaloga geebilir, ve onun koullan ile olaylara bakarak, empati kurarak, onun davrann anlayabilir, ve belki de affedebilir. -nsan affedince bitmemi i kalmyor, deil mi? -Evet, affetmek bu nedenle salkl bir davran. Tabii, affedebilmek, dilden deil, gnl ve kafayla affedebilmek byk bir gnl zenginlii ister. Egosu ikin, egosu abucak krlabilen insanlarn yapabilecei bir ey deildir bu. -Hocam, sizinle bulumalarmzdan birinde Trabzonlu yal vatanda rneini vermitiniz. Bu Trabzonlu yal vatanda tutumu iinde insann bitmemi iler biriktirmesi pek olas grnmyor, yle deil mi? -Arif Bey, ne kadar gzel bir noktay yakaladnz. Evet, kesinlikle haklsnz. nk, Trabzonlu vatanda gerekten bir sava tutumu sergiliyor. "Gen muavin kendisine tokat vurunca ne dediini hatrlyor musunuz? -"Ha sen bu tokad attn, besbelli ki hak ettim," demiti, deil mi? -Evet! Yani diyor ki, sen deli deilsin ki, durup dururken bana bir tokat vurasn. Senin -imdi izin ver rendiimiz yeni farkn-dalklar kullanaymfenomenin iinde, bana tokat vurman, o an senin iin en anlaml varolu haliydi. Senin fenomenin iinde ben bu tokad hak ettim. -Ama, kendi fenomenini de ihmal etmiyor. "Ama, ben bilmiyorum, nasl hak ettim? De bakalm, nasl hak ettim?" diyor. Eer, "senin fenomenin iinde besbelli ki, ben bu tokad hak ettim," deyip, daha baka bir ey yapmasa idi, o zaman sava tutumu olmazd, deil mi? -Hayr, olmazd. Ve o zaman, bitmemi iler birikmeye balard. "Ama, ben bilmiyorum, nasl hak ettim? De bakalm, nasl hak ettim?" cmlesi onun renici tutumunu belirtiyor. Bu reni-ci tutumu iinde, yaamda olan her ey kiinin fenomeni iinde bir 330 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI kefetme, bir renme, gelime frsatdr. Savann niyeti de zaten budur. "Bunun farkna varabildiiniz iin sizi gerekten kutlarm A-rifBey." Arif Bey memnuniyetini belli eden bir glmseme ile yzme bakt, "Hocam, grdnz gibi, emeiniz boa gitmiyor," dedi. -kimiz de gldk. Arif Bey'e zaman ayrdm iin memnundum, ilk karlatmzda onun gzlerinde grdm anlam araynn kalitesinde yanlmadm imdi daha iyi biliyordum. Ayrlma vakti gelmiti. Bir arkadam Glhane Park'nda gzel ay bahelerinden sz etmiti. nmzdeki hafta orada bulumaya karar verdik. Arif Bey, "Hocam, nmzdeki hafta saat te bulusak olur mu?" diye sordu. Bana uygun olduunu syledim, ve onu kapdan uurladm. 10 Sava Olmak in Saat te Glhane kapsnda bulutuk. Sultanahmet ynndeki park kapsndan girdik ve yukar doru kmaya baladk. Dondurmac, keten helvac, halanm msr, ve Mara dondurmas satanlar, sra sra yolun sanda solunda yer almlar. Bir baka dkknn stndeki levhada, 'AYY NANMIYORUM NE ALIRSAN OK FYATLAR SEN DE KARITIR EXPORT HRA FAZLASI AYY NANMIYORUM' birinci 'inanmyorum' kelimesindeki Ty, olarak yazdklar halde, ayn kelimeyi ikinci kez yazdklarnda doru yazmlar. Dkkn isimleri dikkatimi ekiyor: Spormotif Cetveli, Seluklu Mzik, ok Bak Kitabevi, Mira Oyuncak. Kitabevine yaklatmzda yandaki dkkndan ba trbanl bir bayan geldi ve "buyrun," dedi. Sadece baktmz syledik, glmsedi, baka bir ey sylemedi. Arkamzda kalan Mara dondurmacs, dkknnn nne asm olduu deve anlarna eliyle arparak anlarn sesi ile insanlarn dikkatini ekmeye alyordu.

Kitapdaki kitaplarn dini bir havas var; dini konular ileyen kitaplarn ounlukta olduu dikkatimi ekti. Biraz ilerde Earp Evi, onun yannda Atlas Kundura dkknlar var. Yukar doru karken Arif Bey bir turucu grd, can turu ekmi, dkkndaki on iki - on yandaki ocua acl bir turu syledi. ocuk bir plastik bardak iine biraz acl sos, sonra turu suyu, birka salatalk ve lahanadan oluan turu paralar koydu, Arif Bey'e verdi. "Hocam siz de ister misiniz?" diye bana sordu, istemediimi syledim; turu suyunun ok tuzlu olduunu ve tansiyonumu artrdn belirttim. Yrrken Arif Bey turu suyundan bir miktar iti, turu paralarnn bir ksmn yedi ve "Artk imeyeceim, bana da fazla ac geldi," dedi. Elindeki plastik barda a-tacak yer aramaya baladk, ama p kutusu bulamadk. 332 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI Saa doru yryerek biraz ykseldik ve aklk bir yerden getikten sonra, nefis manzaral bir ay bahesine geldik. ay bahesi a-alarn altlarna serpitirilmi masa ve sandalyelerden oluuyor.. Deniz tarafnda bir masaya oturduk. Hemen altmzda surlar var, ve tren yolu geiyor. Tren yolu ile Glhane Park arasnda kalan alanda sk bir koru var, aalar gayet salkl ve grbz olarak bymler. Aklma, surlarda yer alan savalar geldi. "Belki de -lenler, aalara canllk vererek kendilerini yeniden ifade ediyorlar," diye dndm. Benim yzm denize, Arif Bey ise Sirkeci ynne dnkt. Samda Marmara Denizi uzanyor. Marmara Denizi'nin st beyaz bulutlarla kapl ve adalar gayet net olarak grnyor. Heybeliada'ya, niin 'heybeli' adn verdikleri buradan baknca anlalyor. Karda Kadky, Haydarpaa, Harem, Kz Kulesi, Salacak, skdar birbirini izliyor. Haydarpaa Lisesi binasn ve Selimiye Klas'n ak seik grmek mmkn. Olduka youn bir deniz trafii gze arpyor; petrol ykl tankerler, yk gemileri, bu byk gemilerin arasna serpitirilmi birok ehir hatlar vapuru, arabal vapurlar ve deniz otobsleri deniz manzarasna hareketlilik getiriyor. Boaz kprs, altndaki mavilik ve stndeki beyaz bulutlarla bir btnlk oluturuyor. Ortaky, Beikta, Kabata, Karaky gr alanm iinde. Arif Bey, "Hocam, buras 270 derecelik manzaraya sahip," dedi. Gerekten stanbul'un gzel noktalarndan birinde idik, ve burann bir halk park olmasndan mutluluk duydum. aymz iki kiilik demlik ve scak su olarak geldi. Bir ie su ve bir bardak getiren garsona, bir bardak daha getirmesini syledik. Arif Bey'e, bu bulumamzda don Juan'n sava ile ilgili sylediklerini gzden geirmek istiyorum," dedim, ve konumaya baladk. -Don Juan'a ok nem verdiiniz belli oluyor. Doan Bey, neden don Juan'a bu kadar nem veriyorsunuz? -Onun kiiliini gl buluyorum. Sylediklerinin hepsini kendisi hayatnda uyguluyor. Ayrca, gzlemleri gereki ve dnceleri yaamda uygulanabilir eyler. Bilimsel dnceme hitap eden bir tarz var. Geri don Juan'n retilerinin bilimsel dnceyi ok aan ynleri de var, ama, sizinle konumamzda bu ynlerini konu etmek istemiyorum. Sava Olmak iin 333 -Niin o ynlerinden sz etmek istemiyorsunuz? -Sizinle bulumalarmzn temel amac, 'sava retmen' konusuna aklk seiklik getirmek. Genel olarak felsefe yapmak deil. Bu nedenle, sizin yaamnz dorudan ilgilendirmeyen her eyi darda brakmak istiyorum. -Tamam, anladm Hocam. Don Juan'n sava zerine sylediklerini nasl gzden geireceiz? -Ben Carlos Castaneda'nn yazd tm kitaplar taradm, savann szkonusu edildii yerler zerinde zellikle durdum ve i-aretledim. Bugn, iaretlediim yerleri beraberce inceleyeceiz. -Baya emek vermisiniz, Doan Bey. -Emee deer bir konu. Ve emee deer bir insanla paylayorum. Arif Bey, mahcup bir ifadeyle glmsedi, bir ey demedi. -Ben, Carlos Castaneda'nn kitaplarnn ngilizcesini okudum. O nedenle vereceim kitap isimleri ngilizce olacak. Bu kitaplarn Trkesinin olduunu biliyorum, ama, her bir kitabn hangi balk altnda Trke'ye evrildiini bilmiyorum. "A Separate Reality adl kitabnda sava ile ilgili ilk szlerini gryoruz. Bu kitap Carlos'un don Juan'la ilgili ikinci kitabdr. Carlos belirli aralklarla Los Angeles'tan Meksika'ya kendi arabasyla giderek don Juan' ziyaret ediyor. Bazen beraberce Carlos'un arabasyla dalara, yaylalara, veya baka kasabalara gidiyorlar. Beraber yaptklar bu yolculuklarndan birinde, bir kahvehanede dinlenirken don Juan, Carlos'a nasl olduunu sorar. Carlos, kendisini pek iyi hissetmediini syler. Don Juan, Carlos'a dikkatle bakar ve onun iinde bulunduu rahatszl anlar." "Meksika'ya gelme kararn verdikten sonra, btn sama korkularn geride brakman gerekir," diye sze balar. "Buraya gelmeye karar vermen, btn korkularn sona erdirmeliydi. Geldin, nk gelmek istedin. Bu

savann tarzdr. Sana tekrar tekrar syledim; en etkili yaam biimi, sava olarak yaamaktr. Bir karar vermeden nce, zl, dn; ama, kararn verdikten sonra znt ve dncelerden kurtulmu olarak yoluna git; daha milyonlarca konuda karar seni bekliyor olacak." ' Sayfa 47. 334 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Arif Bey, bu konuya daha nce deinmitik. Savann karar vermeden nce iyice dnp, tand, ama karar verdikten sonra, artk hi geriye bakp pimanlk duymad, btn gcyle o kararlar eyleme dntrd zerine. -Evet, hatrlyorum. -Bunu sizin yaamnza uygularsak ... -Ben Arif Okurer olarak m? -Evet, siz Arif Okurer olarak. imdi dnp tanp retmen olarak kalmaya karar verdiniz mi? -Verdim. -Dnebileceiniz her konuyu dndnz m, zlebilece-iniz her konuda yeteri kadar zldnz m? -Sanrm! -Sanrm deil. Bundan yzde yz emin olmalsnz. retmen olarak kaldnz zaman evliliiniz nasl olacak, mali durumunuz nasl olacak, ananz babanzla ilikiniz nasl olacak, ocuklarnz hangi koullar iinde yetitireceksiniz, toplum size nasl bakacak, vb. btn bu konulan dnp ve gzden geirdiniz mi? -Hayr. -O zaman, konuya bir sava olarak yaklamyorsunuz, dernektir. -Ama, kararmn doru olduunu hissediyorum. Doru karar verdiimi biliyorum. -Zamannz olduu halde yeteri kadar dnmediyseniz, iin iinde tembellik var demektir. -Peki ne yapmam nerirsiniz? -Bence yaamnzda nemli olan tm boyutlarn bir listesini karn: meslek sahibi olma, evlilik, baba olma, ailenizi geindirme, mal mlk sahibi olma, dnyay gezip grme, mevki sahibi olma vb. gibi. Bu listeyi ne kadar uzun tutarsanz, o kadar iyi olur. "Daha sonra retmen olarak her boyutu inceleyin. Ne gibi sorunlar kabilir; her biri zerinde dnn. rnein, retmen olarak evliliiniz nasl olacak, nasl babalk yapacaksnz, sz gelimi dnya gezisi istiyorsanz, bunu nasl gerekletireceksiniz? Sava Olmak iin 335 -Bence daha analitik olalm. rnek olarak ben syleyebilir miyim? Kararnz vermek iin acele etmeyin. Btn bunlardan sonra kararnz verdiiniz zaman, artk, "sanrm" diye cevap vermezsiniz. -Anlyorum, Hocam. Dediinizi yapacam. -Tabii, ben dediim iin deil, siz anlaml bulduunuz ve istediiniz iin yapacaksnz. nk, sava yapt her eyi kendisi setii iin yapar. -O konuda hibir kukunuz olmasn! -u kda savann zelliklerinin bir listesini kartalm m? -Yani, siz syledike buraya listeye yazaym, yle mi? -Evet. Sonunda elimizde bir liste bulunur. -Olur. O zaman, "Bir, sava karar vermeden nce dnr, inceler, gzden geirir, acele etmez, her eyi hesaba katar, ama karar ver...." t>ava\ karar vermeden nce dnr, inceler, -Tabii, buyrun Hocam. gzden geirir, -Yine sizin sylediiniz gibi olaacele etmez, her cak, ama daha ok admlara bleceiz. eyi hesaba katar." yle diyelim: "Bir, sava karar vermeden nce dnr, inceler, gzden geirir, acele etmez, her eyi hesaba katar." Devam etmeden nce, bir noktay belirtmek gerei duydum. -Arif Bey, burada bir noktay belirtmek istiyorum. Sradan insan, ancak mecbur kald zaman iinde bulunduu durumun, kendi dncelerinin, duygularnn farkna varr. Sava her durumda, her eyin farknda olmay amalamtr. Ortama getirdii bilincin her zaman tm ve kesintisiz olmasn ister. Onun iin ilk zellie, bir koul daha ekleyerek, yle ifade etmek istiyorum: "Sava karar vermeden nce dnr, inceler, gzden geirir, acele etmez, her eyi hesaba katar; ve ortama getirdii bilinten tmyle sorumluluk alr." Bu noktada durdum, "dediim ak m?" dercesine yzne baktm. Arif Bey, her eyi anladn ve takip ettiini ifade eden bir bakla bana bakt. O zaman, devam ettim: Don Juan

336 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Yukarda sylediim savann birinci zelliiydi. Savann ikinci zellii ise udur: sava, kararn verirken zgr iradesi iinde verir; yani onun karar bir seimdir. -Hocam, bu ikinci noktay pek anlayamadm. -Arif Bey, buras kritik bir nokta. Demekte gerekten fayda var. Bir Seim Yapmak "yle iki rnekle konuyu amak istiyorum. Yine sizi rnek alalm: retmen olma konusunda karar vermek istiyorsunuz, ve tavsiyeme uyarak yaamnzdaki btn nemli boyutlarn bir listesini kardnz ve retmen olma karar iinde bu boyutlar irdelediniz. Sonunda kararnz verdiniz. Size kararnz soruyorum, ve siz, ''retmen olmaya karar verdiinizi," sylyorsunuz. "Niin," diye soruyorum. Farz edelim ki siz bana yle cevap veriyorsunuz: "retmenlik meslei iinde bu lkeye daha faydal olacam gryorum. retmen olmam gerektiini anlyorum. Gayet tabii, retmen olduum takdirde pek malm mlkm olmayacak, dnya gezisi yapamayacam, anam ve babam beni pek baarl grmeyecek. Ama, bu koullar iinde retmen olmamn toplumun kar ynnden zorunlu olduunu dnyorum. Onun iin retmen olmaya karar verdim." -O zaman bir sava gibi karar vermi olurum. -Hayr Arif Bey, o zaman bir sava gibi karar vermi olmazsnz. -Ama Hocam, kafam kartryorsunuz. Yaammn nemli boyutlarnn bir listesini kardm. Her bir boyut zerinde dndm, tandm, ve ne yapmam gerektiine karar verdim. -Btn mesele orada; siz karar vermediniz! -Nasl, anlayamadm. Sava, kararn verirken zgr iradesi iinde verir, -Listeniz karar verdi. Daha dorusu, yani mm karan :nizdeki koullar karar verdi! ,. ... bir seimdir. -Nasl yani? -Siz karar vermediniz! -Peki, kim karar verdi? Sava Olmak iin 337 -Listenizdeki koullan gzden geirmeniz gerekli. Koullar gzden geirmek, btn inceliine kadar dnmek, tartmak, size bilgi vermesi iin. Ama, karar koullar vermez. Karar sava seer. -O zaman karar verme konusunu ben pek iyi anlamamm. -yle gzkyor. Ne zaman, "X, Y, Z nedeniyle unlarn yaplmas gerekli," deniyorsa, orada karar veren X,Y, ve Z nedenleri oluyor. -Demek ki yle demem gerekiyor. "X, Y, Z nedenlerini gzden geirdim. Bu nedenleri gzden geirmi biri olarak unlarn yaplmasna karar verdim!" -Evet, retmen olma konusunda da ayn ey geerli. Btn her eyi gzden geirdikten sonra, bu ok nemli, yeniden tekrar ediyorum, gzden geirilecek her eyi gzden geirdikten, bilgi sahibi olduktan sonra zgrce seiyorsunuz. Bir sre dndkten sonra Arif Bey'e seimle ilgili savann yaklamn sylemek istedim: -Sizin listenize giren her eyi gzden geirdiinizde, sizin aklnz, mantnz listedeki her bir koulu deerlendiriyordu. Bu tr deerlendirme ok nemli ve gerekli. imdi syleyeceimi duymasn istiyordum, o nedenle Arif Bey'in dikkatini ekecek kadar sustum, onun yzne baktm. Konumamzda daha nce, nemli eyler syleme noktasna geldiimde ayn eyi yaptm bildii iin, "evet dinlemeye hazrm!" gibi bir bakla yzme bakt: -Arif Bey, listenizdeki btn koullar aklnzla gzden geirdikten sonra seimi gnlnz yapar. Savann seimi bir gnl i-idir. Don Juan buna, "savann yolu, gnl yoludur," der.14 -Yani retmen olmaya gnl vermek lazm. -Evet. Bu anlamda sava gnlnn muradn kefeden ve o murad yaamnda gerekletirmek zere yaayan kiidir. "Bu nedenle don Juan'in, "Buraya gelmeye karar vermen, btn korkularn sona erdirmeliydi. Geldin, nk gelmek istedin. Bu savann tarzdr," sz zerinde yeniden dnmek gerekir. 14 "One must always choose the path with heart in order to be at one's best."..Sayfa 84 338 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI

-imdi, savann zellikleri listesine ikinci zellik olarak, "Kararn verirken zgr iradesi iinde verir; yani onun karar bir seimdir," diye yazmak isteyiinizi daha iyi anlyorum. Gzden geirilecek tm listeyi gzden geirdiim zaman ben seim yapm-yormuum, liste yapyormu seimi. -Arif Bey, aradaki fark nemli. -Evet. Yani benim u noktaya gelmem gerekiyor: "retmen oldum, nk her eyi gzden geirip zerinde dndkten sonra gnlm retmen olmakta, retmenlii setim," diyebilmem gerekiyor. -Evet, imdi oldu. imdi retmen"Qava9 ver<n% lik sizin bir seiminiz oldu. Listeye ko-yacamz nc madde de yle olakararlardan cak: "Sava. verdii kararlardan pipimanl.k duymaz." manlk duymaz." Don Juan Arif Bey, sylediim zellii de yazd. Daha sonra bana bakt ve, -Ben savann karar verme koullarn hibirine uymamm. Ne btn koullar gz nne alarak dnmm, ne kendi seimimi yapmm; dolaysyla tabii, ne de kararlarmdan mutluydum. Karmakark bir durumdaydm. -Ve bir dakika benimle konuarak bunlarn hepsini dzelteceinizi sanyordunuz! kimiz de gldk. Arif Bey'in glnde saf bir ocuun o-yunculuu, kendini brakml vard. Hi savunucu olmadan kendini gzlemlemeye amas byk bir cesaret iiydi, ve o cesur biri olarak deil, glen bir ocuun safl iinde bunu yapyordu. Aklma ay bahesine doru yukar karken grdmz ocuk bahesi geldi; o tarafa doru baktm. Krk dkk salncaklar ve zerine trmanacak yine krk dkk birka oyun yeri. Drt - be yalarnda ocuk, ikisi kz, biri olan, bahenin nnden geerek ilerliyorlar. Olan ocuu salncaa binmek istiyor, kz ocuklar da istekli ama, izin verilmeyeceini sanki biliyorlar ve annelerinin olan ocuuna nasl tepki vereceini merakla gzlyorlar. Olan salncaa binmekte srarl. Anne, "Hayr, hayr, imdi biz denizi seyretmeye gidiyoruz. Haydi gel, ok gzel deniz manzaras," dedi, ama, besbelli ki, ocuk iin 'ok gzel deniz manzaras' salncaa binmek kadar ekici deil. Sava Olmak iin 339 Kk kzlar salncaa binmekten umutlarn kesmi olarak annelerinin yanna yneldiler. Olan ocuu mzmzlana mzmz-lana annesine doru giderken bir tmsein stnden atlad, annesi, "Aferin, bak ne gzel atladn!" dedi. Olan mzmzlanmay kesti, yz gld, geri gitti, tmsein stnden bir daha atlad. Kzlar annelerinin ellerini braktlar, onlar da tmsekten atladlar, ama, anneleri onlara, 'aferin' demedi, "Haydi, ge kalyoruz, deniz manzaras grmeye gidiyoruz," dedi. Olan tatmin olmu bir ekilde nde, nne gelen her eyden atlayarak, gitmeye balad. Kz ocuklar ise biraz mahzun, annelerinin ellerinden tutarak yrmeye baladlar. Kardan gen kz geliyor, balar rtl, yzlerinde mahcup bir ifade, ama, heyecanllar ve ellerinde keten helva var, onu yiyorlar. Keten helva yiyerek Glhane Park'nda yryebilmekten ok mutlular. imdeki his o ki, gen bir delikanl kendilerine bakt zaman sanrm yzleri kzaracak, yrekleri atacak, ve hibir ey sylenmeden gerekleen bir bak alverii bugnn 'macera dolu bir gn' olmasna yetecek ve belki de byle bir bakn anlam aralarnda konuulacak. Aralarndaki cokulu ve 'maceral' konumay merak ettiimin farkna vardm. "Her bir insan kendi yaam iinde nasl bir anlam btn o-luturuyor," diye dndm. Karmak, ok boyutlu, girift, srekli deien bir anlam; ama, olay yaayan kii iin 'gerek olan' o anlam. "Hayr, senin verdiin anlam yanl, benim anladm ekilde anlayacaksn," demek, "yer ekimi diye bir ey yok," demek kadar doaya aykr. Sabrldr ve Niin Beklediini Bilir Etrafmda ne kadar zengin insan manzaralar olduunun farknda olarak Arif Bey'e baktm. O da evresiyle ilgili gzlemler yapyordu. Bir ara, "sizin dikkatinizi neler ekti, neler gzlemlediniz?" diye sormak aklmdan geti, ama konumakta olduumuz konuyu datmak istemediim iin, sormadm. Kk ocuklar gzden kaybolmak zereydi, olan ocuu hl nne gelen tmseklerden atlamaya devam ediyordu. Gen kzlar uzaklamlard, arkalarndan grebiliyordum; hl heyecanl heyecanl aralarnda konumaya devam ediyorlard. 340 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Arif Bey'le konumama devam ettim: -Carlos kkken bir yarma srasnda kk bir ocuun kolunu krm; muziplik olsun diye ocuun stne ar bir kalas drm. Fakat ocuk kolunu onun krdn anlayamam ve ona aabeyi gibi sarlarak, yardm istemi. Carlos kouda ve dier spor faaliyetlerde hep nde gelen biriymi; ocuun kolunu krdn

grnce, "belki de ocuun kolunu kesecekler," diye korkmu ve byk sululuk duygusu iine girmi. Bu sululuk duygusu iinde bir daha yarmalarda kazanmayacana dair kendi kendine bir karar vermi. "Bu olay don Juan'a anlattktan sonra, "Ne yapmam gerek, bana tavsiyelerin var m?" diye sormu. Don juan, "Sabrla bekleyeceksin, beklediini bilerek, ve ne iin beklediini bilerek bekleyeceksin. Savann tarz budur, " diye cevap vermi.15 "Arif Bey, imdi kssadan hisse, size soruyorum, "Siz sabrla bekliyor musunuz, beklediinizi bilerek, ve ne iin beklediinizi bilerek?" -Bunun benim durumuma nasl uygulanacan bilmiyorum, Doan Bey. -Bir yandan sava eylem adamdr diyoruz, bir yandan da sabrla beklemesini bilmeli, diyoruz. Bu size elikili gelmiyor mu? -Geliyor! -Bu elikiyi nasl zeceiz? -Herhalde birinden biri yanl. Geri sabr ok deer verilen bir zellik ama, benim imdiye kadar anladm, savann bilinli bir eylem adam olduu ynnde. -Peki bir iftiyi dnn. ifti hem eylem adam, hem de sabrl birisi olmak durumunda deil mi? Bu noktada Arif Bey'in yznde "imdi anladm," trnden bir glmseme belirdi; ve dndn dile getirdi: -ifti yapmas gerekeni zamannda yapar; ama, eyleminin -rnn alabilmesi iin sabrla bekler, beklediinin bilincindedir, ve neyi beklediini bilir. O zaman listemize yazalm: "Drt, sava sabrla bekler; beklediini bilir, ve ne iin beklediini bilir." 15 Sayfa 142. Sava Olmak in 341 -Peki siz neyi beklediinizi, niin beklediinizi biliyor musunuz? Gryorsunuz, eski sorumu unutmadm. Sanrm bilmiyorum, Doan Bey. -"Sava bir retmen olmak". Bunu beklemeye ne dersiniz? -Bunu dnmemitim, zerinde biraz dnmem gerek. -Evet, dnn. Ama, unutmayn, bu bir iftinin beklemesi gibi bir bekleme. -Yani yapmam gereken tm eylemleri yaptktan sonra.. -Yaptktan sonra da deil, bence. Eylemleri yapmaya devam ederken, ayn zamanda sabrla sava olmay beklemek. "Sava sabrla -Yani, umutsuzlua kaplmadan, kibekler; beklediini rlmadan, bozulmadan, sabrla yolculua bilir, ve ne iin devam. beklediini bilir." "EvetDon Juan -Anlyorum, Hocam. imdiye kadar gzden geirdiimiz zelliklerinden hibirine sahip olmadm gryorum. Kafamn karkl, depresyona girmem tesadfen olmam. -Hibir ey tesadfen olmaz, Arif Bey. imdi yaptnz gzlem sizin gereki olduunuzu gsteriyor. Biliyorum, bu da bir sava zellii. Eminim, kitaplardan birinde bu zellie de dokunacaktr, don Juan. -imdi listeye koyalm m? -Hayr, bence bekleyelim. -Listeye imdi koysaydk, bu zellik bende var diye, teselli bulurdum. Stratejik Bir Tavr Gltk. Kitab gzden geirerek konumaya baladm: -Bir keresinde Carlos ile konuurken, konu yine sava olmaya gelince, don Juan unlar syler: "Sava olabilmek iin kiinin lmnn tmyle bilincinde olmas gerekir. Tmyle lmnn bilincinde olmak insan kendi 342 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI benlii zerinde odaklamaya gtrr ki, bu da insan gsz hale getirir. Bu nedenle sava lmnn bilincine iyice vardktan sonra, ikinci adm olarak, lm umursamamay da renir. Bylece lm insan par alize edecek bir bilgi olma yerine, insana g verecek bir yolda haline dnr. " "Carlos, insann dnyadan elini ayan ekmesinin, bu dnyay umursamamasnn kendisine cazip gelmediini syler. Don Juan'a, 'Ben inzivaya ekilmek istemiyorum,' der. "Don Juan verdii cevapta, inzivaya ekilmenin bir tr iptila, dknlk olduunu ifade eder. "Mnzevi kendi isteiyle kendini inzivasna kaldrp koyvermitir. Dnyadan elini eteini ekmek, savann yapaca bir ey deildir, " der.

"Arzularndan arnm, lmn yolda olarak kabul etmi birinin tek g kayna vardr: kararlar. Bu nedenle sava seimini ustalkla yapmaldr. Kararlarnn sorumluluunu tmyle kabul etmeli, ve karar verdikten sonra, 'acaba 'lara, 'keke 'lere yer olmadn bilmelidir. "Bylece lmnn bilincinde, arzularndan arnm, kararlarnn gcyle sava yaamn stratejik bir biimde ynetir. -lmnn bilinci ona yol gsterir, onu isteklerinden arndrr ve o-nu din yapar; kararlarnn nihai oluu onu iyice dnmeye ynlendirir ve bylece stratejik olarak verebilecei en iyi karan vermesine gtrr; bylece yapt her eyi zevkle ve dipdiri bir verimlilik iinde yapar. "Bir insan byle davrand zaman o bir sava olmutur, ve bir savann sabrn da gsterir. " Arif Bey kitaptan aktardklarm dikkatle dinliyordu. Savann zellikleri listesine bakt, bana bakt, ne yazacan bilmez durumda idi. -Hangi zellii yazacanz dnyorsunuz, galiba. -Evet, sizi dikkatle dinlediim i-in zellik listesine yazamadm. I "Sava 'lmnn bilincinde' ama ayn zamanda bunu 'umursamaz bir tavr ierisindedir." Don Juan "Sayfa 150-2 Sava Olmak in 343 "Sava, stratejik bir tavr ierisinde yaamaya zen gsterir." Don Juan -Peki, geri gidelim, ve don Juan'in sylediklerine bir bakalm. -lmnn bilincinde olmas gerekiyor, bunu, beinci zellik olarak yazabiliriz, deil mi? -Evet, o beinci zellik. Ama, bu lm bilincine kendini kaptrm olmayacak. Umursamaz bir tavr iinde olacak. -O zaman altnc zellik olarak, lmn umursamaz bir tavr iinde olmak, diye yazabiliriz. -Bir de isteklerinden arnm olmaktan sz ediyor. -Bence bu umursamaz tavrla beraber gelen bir ey, ayrca bir zellik olarak yazmayalm. Onun yerine altnc zellii, "lmn umursamaz bir tavr iinde ve isteklerinden arnm olmak," diye ifade edebiliriz. -Hemfikirim, sizin dediiniz daha kapsaml Arif Bey. Yedinci zellik olarak, "stratejik bir tavr iinde yaar," diyebilir miyiz? -Evet, yle yazyorum. Baka zellik var myd? -Bir de olumsuz bir zellikten bahsetmi, yani olmamas gereken bir zellikten. -O hangisiydi, ben hatrlamyorum. -Hibir eye dknlk gstermemesi, hibir eyin mptelas olmamas. -Ha evet; inzivaya ekilenlerden sz ederken bundan bahsetmiti. Peki onu da sekizinci zellik olarak yazyorum: "Sava hibir eyin mptelas olmaz." -Peki Arif Bey, bu zellikler ynnden kendinizi nerede gryorsunuz? -lmmn bilincinde deilim, lmm umursamaz hale hi gelmi deilim, arzulardan isteklerden arnm olduumu syleyemem; stratejik bir tavr iinde yaamyorum. Ama, sanrm, mptelas olduum bir ey yok. -Bu zellikler erevesinde kendi yaamnz deerlendirmek sizi rahatsz etmiyor, deil mi? "Sava hibir eyin mptelas olmaz." Don Juan 344 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Hayr, etmiyor. Olduka retici buluyorum. -Mptela olma konusunu don Juan sk sk Carlos'a hatrlatr. -Carlos'un mptela olduu eyler mi varm? -Don Juan'a gre Carlos, "fkeye," "korkuya," "entelektel mastrbasyona," "kendini nemsemeye," "hzne," ve daha birok eye dknl olan bir kimse. -Baya okmu.

-Aslnda savann niyetinin safl iine girmeyen ve devam eden her ey bir dknlk, bir iptiladr. rnein, amacmzn dnda sizinle bir araya gelmeye devam edersek, don Juan'a gre bu bir iptila olmutur. -O zaman hayatmda, stratejik kararlarmn dnda oyalandm her ey bir iptila oluyor. -Evet. -Muazzam bir sorumluluk bilinci getiriyor. nsan bir sre sonra bu tr yaamdan bkmaz m? Daha dorusu yorulmaz m? -ok mu ciddi geliyor? -Evet, ben kendimi her eyden uzaklatrp, yat kalk, retmen olmay m dneceim? -yle gzkyor, deil mi? -Bana imdi yle gzkt. -Anlyorum, Arif Bey, bana da ilk balarda yle gzkmt. Aslnda savann yaam cvl cvl mutlulukla dolu, enerjik, canl ve hareketli. Ve hibir mecburiyet duygusu yok. -Bu kadar artl urtlu bir hayat nasl oluyor da, bu kadar cvl cvl mutlulukla dolu, enerjik, canl vehareketli oluyor? -Size imdi byle gzkmesi doal. sterseniz savann -zelliklerini gzden geirdikten sonra bu konuya geri dnelim. Aksi halde, eksik bilgi ile tartmaya girmi olacaz. -Ama, mutlaka geri dnelim, nk bu nokta benim iin -nemli. -Anlyorum; benim iin de nemli. Ben unutursam, siz hatrlatn. -Tamam hatrlatrm. Sava Olmak in 345 Hemen nmzdeki masada yz Sirkeci istikametine, srt bize dnk, ba rtl, orta yal bir bayann tek bana oturduu dikkatimi ekti. Bu giyinite bir bayann buraya kendi bana gelerek ay iip manzara seyretmesini aklm hi almad. Arif Bey'e bu alglamam sylediimde o, "Hocam, kocas urada ma seyreden erkekler arasndadr," dedi. Ma seyredenlere baktm, gerekten hepsi erkekti. Ma seyredenlerden orta yal bir adamn yannda alt ve sekiz yalarnda gzken iki olan ocuu vard. Arif Bey yannda ocuklar olan adam kastederek, "Muhtemelen onlar," dedi. Gerekten de, ma bittikten sonra adam ve iki ocuk kadnn yanna geldiler, ve beraberce ay imelerine devam ettiler. Kadnda yalnz braklm olmaktan kaynaklanan herhangi bir gerginlik, somurtma, sknt sezmedim. Onlarn paylat dnya i-inde, futbol ma olduu zaman, kadnn masada tek bana braklmas ok doal bir olayd. Her eye Saygldr ve Vuru Menzili inde Kalr Bu gzlemden sonra konumamza devam ettik: -Bir baka konumasnda don Juan, "Sava hibir zaman kendini kapp koyvermez," der. "Bu lm dahi olsa, sava mcadele etmeden kendini teslim etmez. Sava her eye sayg ile yaklar ve zorunlu olmadka kendisini ilgilendirmeyen ilere burnunu sokmaz. Sava pek ortalkta gzkmez, yzn eskitmez, ama, bir ie karmas gerekiyorsa, iyice dnp seimini yaptktan sonra karr" -Burada Savann zelliklerinden stratejik yaam dile getirilmi: "sava kendini kaptrp koyvermez," diyor. Bence bu stratejik yaam zellii. Dier zellikleri, "mcadele etmek," "kendisini ilgilendirmeyen ilere burnunu sokmamak," "yzn eskitmemesi," "iyice dnp seimini yaptktan sonra ie karmas," hep stratejik yaamakla ilgili zellikler. -Bence bir yeni zellik eklememiz gerekiyor, listemize. Sayfa 180-2 346 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -"Sava her eye sayg ile yaklar," zellii mi? -Evet. Bu onun dokuzuncu zellii oluyor. -Listeye yazyorum? -Yaz! Savann bilinli, stratejik yaadn deiik ortamlarda, deiik biimlerde ifade ediyor. Bir keresinde, "sava ne uyuuktur, ne acele eder," bir baka yerde, "sava tayamayaca ykn altna girmez," diyor. -Doan Bey, vuru menzili iinde kalmak diye bir kavramnz vard. "Sava tayamayaca ykn altna girmez," zellii bana bunu anmsatyor. -Evet, Arif Bey, haklsnz. Onun i"Sava seimini in savann onuncu zellii olarak, yaparken, gnlnn "Sava vuru menzili iinde kalr," disesini dinler." yelim mi, ne dersiniz? pon juan -Bence tam uyuyor. Yolu, Gnl Yoludur Arif Bey, biraz dndkten sonra, bir ey hatrlam gibi bana bakt, ve;

-Hocam, biraz nce savann yolunun gnl yolu olduunu syledik. Bence bunu da savann bir zellii olarak listeye eklememiz gerekmez mi? -Aslnda, "seim yapar," derken, bu "seim srecine gnl yn verir," anlayn getirmitik. Ama, gnl yolu kavram orada rtk olarak kalmt, bu nedenle, ben sizin nerinizi yerinde gryorum. Gelin, on birinci zellik olarak, "Sava gnlnn yolunu seer, veya savann yolu, gnl yoludur," gibi bir zellik koyalm. -Bence, "sava seimini yaparken, gnlnn sesini dinler," desek daha uygun decek. -Tamam, yle diyelim. Dnyay Olduu Gibi Grr Carlos'un ikinci kitabnda iaretlediim son yere gelmitik. Burada don Juan, savann en nemli baarlarndan birinin iinde sregiden i konumay durdurmak olduunu syler ve bunu yapt zaman dnyay olduu gibi grebileceini ifade eder. Sava Olmak in 347 Arif Bey'e bu dncemi syledim. -Hocam dnyay olduu gibi grebilmek ne demek? -Hatrlyorsun, Frederick Perls insanolunun bilincinin katman olduunu sylemiti: i dnyamz, d dnya, ve bu ikisi arasnda kalan kavramsal dnya. Aradaki bu dnya dil ve kltrden oluur, ve zamanla o kadar geliir ki, kii bu ara katmann dnda baka bir ey alglayamaz hale gelir. -Evet, hatrlyorum. Burada skp kalmaya hapishanede olmak demitik. -Tamam. Don Juan savann hapishaneden kabilmesi iin, yani bu ara katmann etkisi altnda kalmadan d dnyay olduu gibi grebilmesi iin, bir yol, bir yntem neriyor. -ok nemli. -Evet, ve nerdii yntem basit: i konumay durdurmak. - konumayla bu katmann ne ilgisi var? -Don Juan'a gre biz toplumun beklentilerini ve o toplumun kltrn ancak bu i konumayla iimizde canl tutuyor ve srdryoruz. konuma kesildii zaman bu katman elektirii kesilmi motor gibi duruyor. O zaman bu katmann etkisi ortadan kalkyor ve biz dnyay bu katmann etkisi altnda kalmadan dorudan alglayabiliyoruz. -Peki nasl durduracaz bu i konumay, bir yntem neriyor mu? -nerdii yntem,sakinleip, dncelerini durdurup, kiinin kafasn tamamiyle durgun hale getirmesi. Benim anladm, nerdii bir tr meditasyon. Meditasyon nedir, biliyor musunuz? -Duydum ama, ne olduunu bilmiyorum. -Birok tr var. Ama, her tr meditasyonun temel zellii, kiinin bilincinin ieriinin etkisinden kurtulmak, ve gzlemleyen bilince ulamak. Bunu baard zaman, kii ancak bir tek eyin farkna varyor, o da, farknda olduunun farknda olmak. Baka her ey kayboluyor. -Yani gzlemleyen bilin kendinin farkna varyor. Bir baka deyile, gzlemleyen bilin kendini gzlemeye balyor. 348 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI Don Juan -Evet, ve bu ilgin bir bilin hali. Bir insan bunu srekli klmaya balad zaman, gerekten imdi ve u an btn hametiyle yaayabilecek hale geliyor. -Doan Bey, siz meditasyon yapyor musunuz? "Sava i -Ne zamandan beri? konumasn -Ben 1976'nin sonbaharnda meditasyon istedii zaman yapmaya baladm, ve hl devam ediyorum. durdurabilir " -Ben istesem, meditasyon renebilir miyim? -Ben Ankara'da rendim. rendiim TM olarak bilinen Transandantal Meditasyon. Burada stanbul'da da merkezi var. TM'i renme kararm, hayatmda verdiim en yararl kararlardan biri olarak gryorum. -Hocam biraz daha bahseder misiniz? Size nasl yarar oldu? Ne retiyorlar? Ne yapyorsunuz? -Arif Bey, bunun ayrntlarna girmiyeyim. Eer, "benim renmemi tavsiye eder misiniz?" diye sorarsanz, cevabm "evet,"tir. -Peki. Bunun zerinde dneceim. Demek ki, byle bir yntemle i konumay durdurmann gerekli olduunu sylyor. -Evet. Bunu yapmadan Carlos'un tam bir sava olamayacan sylyor. -O zaman bunu da bir zellik olarak yazalm m? -Evet, yazalm. -"Sava i konumasn istedii zaman durdurabilir," diye yazyorum.

-Tamam, yle yazn. -Bu, savann on ikinci zellii oldu. -Tamam. Bir masada iki erkek, yanlarndaki kadn yokmu gibi, onu hi hesaba almadan youn bir konumaya dalmlar, Kadna bakmyorlar, ona bir ey sylemiyorlar, hatta kadn dinliyor mu, dinlemiyor mu umurlarnda deilmi gibi bir durum var. Ama, kadn konuulanlara ilgi gsteriyor, dikkatle dinliyor, ve ara sra, erkekler Sava Olmak in 349 ilgilenmese ve dinlemese dahi, karp kendi fikrini sylyor. Bu manzarann bana ilgin gelen yan, kadn onlarn kendisini dinlememesinden, kendisini bu konumaya dahil etmemelerinden hi a-lnmyor; o yine aktif olarak katlma teebbs iinde. Besbelli ki, kadn orada iken erkeklerin kendi aralarnda konumalar ve onu i-in iine katmamalar doal. Bunun doalln hem kadn, hem de erkekler kabul etmi durumda. _ ... Sava iinde Bir ara iimden, "bu, byle olmabulundu$u duy3USa mal; kadn da bu konumann eit bir dummu ^.^ yes olarak katlmal, diye duundum. , ., Daha sonra gen kz grdm zamanki dncelerim aklma geldi. O Don Juan zaman iimden ne dnmtm: "Her bir insan kendi yaam i-inde bir anlam btn oluturuyor; olay yaayan kii iin 'gerek olan' o anlam. "Hayr, senin verdiin anlam yanl, benim anladm ekilde anlayacaksn," demek, "yer ekimi diye bir ey yok," demek kadar doaya aykr geliyor." Ve ben, "Erkekler seni arasna almal ve sen onlarla eit olarak konumalsn. Doru olan bu!" diyordumve bylece yukarda yaplmamasn sylediim hatay imdi kendim yapyordum. Bunu yaptmn farkna varmak beni artt ve biraz sarst. Bu dncelerimi kendime sakladm. Konumakta olduumuz konuyu saptrmak istemiyordum. Garson aylarmz yeniledikten sonra elimdeki kitaplardan savann zelliklerini irdelemeye devam ettik. Savann Duygusal Tavr Don Juan'in retisi ile ilgili olarak Carlos Castenada'nn yazd Journey to Ixtlan adl kitapta savann zellikleriyle ilgili iaretlediim ksmlar gzden geirmeye baladk. -Bir keresinde korkulacak bir durumda, korkusuna ramen Carlos korkuyu yenerek yaplmas gerekeni yapnca, don Juan ona, "Gryorsun, istenirse korku yenilebilir; daha dorusu korkuya ramen korkusuzca davr anlabilir. Sava iinde bulunduu duygusal durumu kendisi belirler, "IH der. 'Sayfa 119-21 350 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Doan Bey, don Juan bununla ne demek istiyor? -Daha nce mutluluk konusunda ksaca bu konuya dokunmutuk, Arif Bey. Hatrlayacaksnz, "insann iinde bulunduu durum mu onun duygularn belirliyor, yoksa insan, iinde bulunduu durumdan bamsz olarak, kendisi duygularn belirleyebilir mi?" konusu. -Evet, hatrlyorum. -Don Juan, savann duygusal durumunu kendisinin belirleyeceini sylyor. -Peki sava duygusal durumunu nasl belirliyor, onu da sylyor mu? -Syledii u. Hayr bu onun syledii deil, aslnda, ana fikri veriyorum. - Peki ana fikir ne? -Ana fikir u: Sava niyetinin ne olduunu bilir ve niyetinin safl iinde durumu alglar, yorumlar, anlamlandrr ve her eyi dndkten, gzden geirdikten sonra, yaratmak istedii gelecee en uygun eylemi seer. Ve, ... "te Arif Bey, konutuumuz konuyla ilgili ksm imdi syleyeceim; "Ve, bu eyleme uygun duygusal durumu seer. -Hocam, yine rneklesek, daha iyi anlayacam, galiba. -rnein, yapaca eylem, herkesin iinde kalkp kendi bamsz dncesini sylemekse, o eyleme uygun cesurca tavr ve kararll gsterir. Bir baka rnek vermek istiyorum. "Varsayalm ki, sava evli ve eiyle zor gnler geiriyor. Sen henz evli olmadn iin bilemezsin Arif Bey, ama, eler ne kadar iyi anlarlarsa anlasnlar, her evliliin zor gnleri olacaktr. Evet, varsayalm ki sava evli ve eiyle o zor devreden birini yayor. "Ei, savay yanl anlamadan kaynaklanan bir nedenden dolay suluyor, ve onu itham ediyor. Yani, dardan durumu gzleyen birisi, "bu e bu kiiyi haksz yere suluyor, haksz yere eziyet ediyor," diyebilecek bir durum var ortada. -Evet, anlyorum Doan Bey. Peki sava ne yapyor?

Sava Olmak iin 351 -Sradan kar koca ilikilerinde, bu durumda ne olur? -Herhalde sulanan e bunun hakszlk olduunu belirtip, kar-dakinin aznn payn verir. - Sava ise, nce bu evlilikteki temel niyetinin safl iinde durumu alglar. Bu evlilikte neyi gerekletirmek, neyi yaatmak istiyorum? Hangi gelecee kendimi adam durumdaym? Bu sorularn yantn bularak durumu alglar, yorumlar, ve anlamlandrr. "Sonra, yaratmak istedii gelecei dnr: Savann ilikide yaratmak istedii deerler, sevgi, gven, kabul, birbirine destek, anlay, gibi deerler bu evlilikte nasl yer alacak, nasl yaayacak onun bilincine varr. " Daha sonra, bu gelecei yaratacak, kendisiyle btnlk iinde yapabilecei en uygun e\ lemi, ve bu eyleme uygun duygusal durumu seer, ve eyleme geer. -Peki Doan Bey, verdiiniz bu rnek iinde kalacak olursak, sava nasl bir duygusal durumu seer ve bu duygusal durum i-inde sava nasl bir eylem yapar? -Alngan olmayan, kzgn olmayan, eine deer veren, onun dediklerini ciddiye alan ve can kulayla dinleyen, ona saygl, o-nun gzyle olaylar grmeye hazr, ailesinde yaatmak istedii deerleri o anda eiyle olan ilikisinde yaratan, yani, sevgi, gven, kabul, birbirine destek, anlay, deerleri iinde o andaki ilikisini srdrmeye kararl biri olur. -Peki eylemf-ne olur? -Dinlemek. Dinlemek en nemli iletiim eylemidir. -Dinlemek mi? Dinlemek bir eylem mi? -Evet, dinlemek bir eylem. Arif Bey, iletiim bir eylemdir ve iletiim dediimiz zaman, sadece konumak anlalmamal. Dinlemek en nemli iletiim eylemidir. Arif Bey, sylediim son cmleyi birka kere kendi kendine tekrar etti, "dinlemek en nemli iletiim eylemidir," "dinlemek en nemli iletiim eylemidir," diye. Daha sonra, "Hocam, dinlemenin nemli olduunu biliyordum, ama, onun bir eylem olduunu hi dnmemitim," dedi. Ve konumaya devam ettik. 352 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Arif Bey, dinleme bir eylemdir. Ve bu verdiimiz rnekte, sava eini, elinden gelen en iyi ekilde dinlemeye karar verir. -'Elinden gelen en iyi ekilde'yi bastrararak sylediniz, Doan Bey. _, . . Dier insanlarn -Evet, bastrarak syledim. Dnyaptk|an ey|6r sene, byle bir durumda 'dinlemeyi en^^^, w 11 - ancaK cz izm eelleyen duygusal durum ihtimallerini. , ,,.. verirsek bizim -Tahmin edebiliyorum, ama, siz yiruhumuzu zee\&r. ne syleseniz. Ruhunun -Olumsuz duygularn tm: sinirzedelenmemesi lenme, kzgnlk, fke, gerginleme, 'baiin sav,a her , , na hakszlk yaplyor' duygusu, 'imdi durvmda bu zrlty m dinleyeceim bak, ff . i. \ a > a u -uduygusal tavrn be, yine balad duygusu, ve bunun gibi daha birok duygular. a r' -Yani, insann ei kendisine bir eyu ler syleyince kiinin hemen savunucu bir tutum iine girmesi. Byle bir savunucu tavr, salkl dinlemeyi nlyor. Bunu sylemek istiyorsunuz, galiba. -Evet, sava savunucu tutum iine girmez. Niin girmez, biliyor musunuz? -Sava olduu iin? kimiz de gldk. Ben konumama devam ettim. -Sava savunucu tutum iine girmez, nk, orada eiyle konuurken, egosuyla deil, gzlemleyen bilinci ile durumu alglar, yorumlar, ve anlamlandrr. -Her ey dnp dolap, gzlemleyen bilin ile ego arasndaki farka dayanyor. -Evet. in btn temeli orada. O nedenle bulumalarmza bu iki kavramn tartmasyla baladk. "Bu kavram zerinde konuurken bir keresinde Carlos, 'Her zaman duygusal durumu kiinin denetlemesi mmkn olama-yabilir. rnein, bir gaddar kii, kendi emri altndaki bir kimseye zarar verebilecek durumda ise, o kii ne yapsn? Bu durumda bu zavall kiinin kurtuluu yok!' dediinde, don Juan, 'O gaddar kii

Sava Olmak iin 353 emri altndaki kiinin bedenini incitebilir, ama, ruhunu incitemez. Benim konutuum savann duygusal durumu, bedenle ilgili deil. Onun zyle ilgili. te o zn nasl hissedeceine yalnz savann kendisi karar verir,' der. Ve devam eder, 'Dier insanlarn yaptklar eyler ancak biz izin verirsek bizim ruhumuzu zedeler. Ruhunun zedelenmemesi iin sava her durumda uygun duygusal tavrn alr.' Don Juan, Carlos'un sk sk dier in sanlara kzdn gzlemler ve ona u soduygusal durumu ruyu sorar: bakalarnn "Geen gece aslan seni kovalarken syledikleri, ona gcenmek, ona kzmak, alnmak pek davranlar ile aklndan gemedi. Ona kfrettiini, veya seimiyle oluur." dn sylediini deil, kendi bilinli onun bizi byle kovalamaya hakk olmaduymadm. Bu aslan p j seni yakalayabilir ve ldresiye yaralayabilirdi. Ama sen aslandan kurtulmak iin mcadeleni verirken, bu tr kzgnla, alnganla yer yoktu. Senin amacn oradan kaarak cann kurtarmakt, ve sen bunu gayet gzel basardn. Savann duygusal durumu bakalarnn syledikleri, davranlar ile deil, kendi bilinli seimiyle oluur. " -Hocam, btn bu tartmalardan sonra, listemize savann zellii olarak ne yazalm? - "Sava iinde bulunduu duygusal durumu kendisi belirler," yazalm. -O zaman, on nc zellik olarak, "Sava iinde bulunduu duygusal durumu kendisi belirler," yazyorum. -Tamam. yle etrafma baktm. Karda amlca tepesi televizyon antenlerinin younluu ile dikkatimi ekti. Arif Bey bu tepeye, 'anten tepesi' adn vermi. Bir ku hafif hafif esen rzgrla dengesini kurmu hi kanat rpmadan gkte bir o yana, bir bu yana szlyor. Kuun uuundaki mkemmellik, hava akm ile salad denge, ve hi gayret sarfetmeden gkyznde kal ve ak bende hayranlk uyandrd. Ku bu muhteem baary bilerek bu dnyaya gelmiti, kimse ona retmedi. 354 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI Sirkeci'den bir arabal vapur Harem'e doru gidiyor. Arabal vapuru grnce bir hatram canland. Ben niversite rencisi iken karya ancak arabal vapurla geilirdi. Kprnn yapmna kar kan byk bir renci grubu vard. O gnk savlar bugnn gerei iinde sama ve yanl grnyordu. Ama o gnn gerei i-inde o savlar byk taraftar toplamt. Ben bunlar dnrken aadan bir tren gemeye balad. Trenlerin st youn bir pas iinde. Vagonlarn yan cepheleri maviye boyanm durumda, boyalar eski ve yer yer mavi boyalarn zayflad yerde yeilimsi sarms bir alt renk belli belirsiz grnyor. Tren ya gibi akarak deil, aldur uldur tangur tungur ses kararak gidiyor; sanki vagonlar her an iin raylardan kacakm gibi bir duyguya kapldm. Sahilde yryen iftler var. Daha nceki belediyelerin sahilde yrnecek kaldrmlar, yer yer baheler yapmas bu yreye ada bir hava vermi. Yrnecek yer bulduu zaman vatanda bunu deerlendirmesini biliyor. Sarayburnu nnden Kumkap'ya doru bu olanaklarn salanmasn stanbul iin nemli bir baar olarak dndm ve bunlar yapanlara iten teekkr ettim. yle bir ayaa kalktm ve gerindim, daha sonra yine oturdum. Drdnc kitapta iaretlediim ksmlar zerinde konumaya baladk. Savann Alakgnll -Carlos Castaneda'nn drdnc eseri olan Tales of Power adl kitapta, Carlos sava olmaya kendini hazr hissetmediini, bu tr bir retiye hazr olduunu hissettiinde gelip, o zaman gerek renci olacan don Juan'a syler. Aralarnda yle bir etkileim yer alr: "Yine sama konuuyorsun. Sava kendisi ne ise onu olduu gibi kabul ederek ie balar. Bu kabulde alakgnllk vardr. Ne olduunu kabul ederken, pimanlk duymaz, hn duymaz, "keke byle olsaydm," duygular iinde deildir. Ne olduunu tm ai-akgnllkle kabul ederek, oradan ie balamak gerektiini anlar. "Bu noktay anlamak ve yaamak zaman alr. rnein, ben, alakgnllk kelimesini duymaktan nefret ederdim. Biliyorsun, Sava Olmak in 355 ben Kzlderiliyim ve biz Kzlderililer her zaman alakgnll olduk ve bamz herkesin nnde ne edik. Alakgnlln savann yoluna kacan sanmyordum; yanlmm. Bir savann alakgnll, bir dilencinin alakgnll deildir. Sava ban kimseye emez, ama, hi kimsenin de ban kendisine emesini istemez, ve izin vermez. te yandan, dilenci kendinden gl grd kimseye hemen ban

emeye ve onun iin yeri sprmeye hazrdr. Ne var ki, dilenci kendinden daha gsz birinin onun iin yeri sprmesini ve ban emesini ister. " -Doan Bey, don Juan'n bu son syedikleri sizin 'ben-sen bilinci' ve, 'biz bilinci' kavramlarn anmsatyor. -Evet, haklsnz, byk bir benzerlik ve paralellik var. 'Alakgnlllk,' biz bilinci iinde alndnda, varolu ynnden birbirine eit deerde insanlarn ilikisinde gzlenir. Ben sen bilinci iinde alndnda, 'm gibi alakgnlllk' vardr. M gibi alakgnllln temelinde Sava tm dier insandan korku yatar; gerek alakgevrenle biz bilinci nllln temelinde ise eitlik duygusu. iinde iliki kurar. -O zaman yle syleyebilir miyiz: Sava dier insanlarla ilikisinde alakgnlldr? -Hayr, yle sylersek, don Juan'n dediinden farkl bir durum ortaya kar. -Don Juan byle demiyor mu? -Don Juan, 'Sava alakgnlldr,' diyor. Dier insanlarla ilikisinde demiyor. Don Juan'a gre savann alakgnlll kular, bcekleri, tm yaratklar kapsyor. Yani, sava her tr yaratkla ilikisinde alakgnlldr; sava her tr yarat kendine denk alarak iliki kurar. -Peki bu yle denebilir mi: sava tm evrenle biz bilinci i-inde iliki kurar? -Hah, imdi oldu, Arif Bey. Evet, byle denebilir. Sava evrensel biz bilincini gerekletirmi biridir. -Don Juan byle mi sylyor? Sayfa 19 356 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Hayr. Don Juan biz bilinci diye bir eyi azna almyor. Don Juan'n sylediklerini imdi siz ve ben byle yorumluyoruz. Daha dorusu siz bana, "Doan Bey, bu byle yorumlanabilir mi?" diye soruyorsunuz, ben de, "Evet, yorumlanabilir," diyorum. -imdi listeye ne zellik yazacaz? -Sava alakgnlldr, desek? -Tamam, ondrdnc zellik olarak, 'sava alakgnlldr,' yazyorum. -Tamam, yle yazn. Arif Bey, kendini olduu gibi kabul etme zerine konuurken, bu zelliin sizde olduunu sylemitim, hatrlyor musunuz? -Hatrlayamadm, Hocam. -Siz, "imdiye kadar gzden geirdiimiz zelliklerinden hibirine sahip olmadm gryorum. Kafamn karkl, depresyona girmem tesadfen olmam," demitiniz. Hatrladnz m? -Evet, hatrladm. -Ben de, "imdi yaptnz gzlem sizin gereki olduunuzu gsteriyor," demitim. Siz de, bu zellii listeye koymak istemitiniz. Bu gerekilik zellii, imdi savann alakgnll ile i-fade edilmi oluyor. Savunucu olmadnz iin, kendinizi olduu gibi kabul ettiiniz iin, sizde bu zellik var. - Sahiden byle dnyor musunuz. Doan Bey? -Sahiden byle dnyorum. -Bu nemli bir zellik mi? -Bence savann her zellii temel ve nemli. Bu zellik de temel bir zellik. -Teekkr ederim, Doan Bey. Kendime gvenim artt. Karaky liman ve gmrk depolar ynne bam evirdim; bu srada bir vapur ddn ttrd. Denizde irili ufakl vapur, tanker, motor, balk teknesi dalm durumda. Vapur ddnden sonra baktm denizin bu ksmn bir tr yarata benzettim; sesiyle, hareketleriyle, grnyle canlanm ve kendini ifade ediyordu. 357 Sava Olmak in Futbol ma seyretmi olan erkekler yine televizyon dolaylarnda oturuyorlard. Bir eyin farkna vardm: mala ilgilenmeyen, ma seyretmemi olduka yksek sayda erkek vard. Bazlar oturmu evrelerini seyrediyorlar, byk bir ounluu ise, kendi masalarn-daki erkek arkadalaryla konuuyorlard. Birka masa kadnl erkekli olarak konumaya devam ediyordu. Kadnl erkekli olarak konuan masalardan etrafa daha ok glme sesleri yaylyordu. Garsonlar gayet abuk bir ekilde ilerini gryorlar, insan ilikileri konusunda herhangi zel bir ey yapmak onlarn nem verdikleri, kafaya taktklar bir konu olarak grnmyordu. Verimli almaya zen gsteriyorlar, ama, mterileri ile ilikilerinde de herhangi bir kabalklar yok. Kendizi tam bir mteri gibi hissediyorsunuz. Benim evden grnen bitmemi irkin bina buradan da gzkyor. Ayrca Dolmabahe ile Taksim arasnda yer alan krmz tepeli sipsivri bina da o evrenin tm gzelliini bozarak insann gzn alyor. Oullaryla futbol seyreden adam hesab demek iin einden para istedi. Demek ki evde maliye bakan kadn. Kadn cebinden czdann kard ve paray adama verdi, adam garsona verdi. Bir sre sonra garson parann stn getirdi, adamn nne koydu, a-dam paray ald, kadnn nne koydu. Para konusunda idarenin kadnda olduu bir kere daha kantn bulmu oldu.

Arif Bey, Eskiehir'de tandklar birinin kznn gelin gittii evi hatrlad. Kzn gelin gittii evde kaynvalide maliye bakan imi. Yeni evlenen de dahil evde iki olu varm ve onlarn tm kazanlarn kendisine vermelerini beklermi. Daha sonra evin ihtiyalarn ve kiilerin harlklarn herkese o verirmi. "Peki evlilik ne oldu?" diye sordum; Arif Bey glerek kzn imdi boandn syledi. Hi hayret etmedim. renme Frsat Bir sre evreyi ve insanlar gzledikten sonra, kitaplardan savann zelliklerini irdelemeye devam ettik. -Bir baka yerde Carlos ile konuurken don Juan yle der: "Sradan bir insanla sava arasndaki en temel fark udur: Sava her eyi stesinden gelinmesi gereken bir renme frsat 358 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI olarak grrken, sradan insan her eyi, ya kredilecek ya da kfredilecek bir ey olarak grr. "20 -Doan Bey, stesinden gelinmesi gereken renme frsat ne demek? -Gzel bir nokta yakaladnz Arif Bey. ngilizce'deki 'challenge' kelimesini bu anlamda sana aktardm. Trke'de bu kelimenin tam karl yok. Onun iin deiik durumlarda, deiik ifadelerle aktarmak gerekiyor. Bunun farkna varnz ok isabetliydi. -Biraz daha aklayabilir misiniz, bu kelimenin anlamn? -Peki, imdi sizinle iki ey yapalm, bir bu kelimenin hangi durumlarda kullanld ile ilgili birka gzlem yapalm, iki, savann bak tarznn zellii zerinde duralm. -Yani, nce ngilizce kelimenin anlamn aklayacaksnz? -Evet. Bu kelimenin anlamna Redhouse szlnde bakarsanz, 'al'nc' eklinde okunduunu syler ve hem isim olarak, hem de fiil olarak kullanldn belirtir. sim olarak kelimenin u anlamlar sralanmtr: meydan okuma, mcadeleye davet; bir konuda aklama yapmaya arma; askerlikte, nbetinin "dur" emri veya kimlik sormas; hukukta, hakim veya jriyi reddetme; ABD oy pusulasnn geersizliinin veya semenin yetersizliinin iddia edilmesi. Fiil olarak, meydan okumak; delleoya davet etmek; figratif olarak, 'hodri meydan' demek; itiraz etmek; kokuyu bulunca havlamak (av kpei). -Bu dediiniz anlamlardan hibiri sizin dediinize uymuyor. -Evet, uymuyor. Onun iin bu kadar ayrntl aklamalara giriyorum. 'Challenge' kelimesinin en yaygn anlam 'meydan okuma' eklinde ifade edilebilir. rnein, sylediin eyi kantlamaya seni davet ederken bu kelimeyi kullanrm; 'haydi bakalm ispat et!' anlam vardr burada. "Baka bir yaygn kullan daha var: rnein, bir seminere gittiniz, ve seminerde hep sizin bildiiniz eylerden bahsedildi, sizi dndrecek, kamlayacak, yeni ufuklar aacak bir ey yoktu. te bu, 'dndrecek,' 'kamlayacak,' 'yeni ufuklar aacak' yn 20 Sayfa 106 Sava Olmak in de bu kelimeyle ifade ediliyor.21 retim yelii yaptm niversitede sk sk rencilerin derslerle ilgili olarak bu kelimeyi bu anlamda sfat olarak kullandklarn duydum. -Yani kolay ders, zor ders anlamnda m? -Hayr, kolaylk zorluk anlamndan daha ok, renciyi kamlayp yeni bir eyler retiyor mu, yoksa bilgi deeri dk olan bir kurs mu, bu ynn ifade etmek iin kullanyorlar. -Yani kursun rencinin hayatna katks ne olacak, gibi bir ey mi? -Evet, yle. Ama, bu sfat kulland zaman renci unun da farknda, seminerin hayatna kataca deeri rencinin 'kazanmas' gerek. Bir seminer iin renci bu sfat kulland zaman bilir ki, srf snfa gidip oturarak seminerden yararlanamayacak. Seminerdeki kavramlarla boumas, atmas, hesaplamas gerek. Byle bir mcadeleden sonra seminerin katksn hayatna geirebilir. -Anlyorum. -Bu kelimenin bir dier anlam, "yaamda karlatn olaylara birer sorun olarak da bakabilirsin, birer 'challenge' olarak da bakabilirsin," cmlesindeki gibidir." te, don Juan, 'Sradan bir insanla sava arasndaki en temel fark udur: Sava her eyi stesinden gelinmesi gereken bir renme frsat olarak grrken, sradan insan her eyi, ya kredilecek ya da kfredilecek bir ey olarak grr,' derken, kelimeyi bu anlamda kullanyor. Yani, 'challenge,' 'stesinden gelinmesi gereken bir renme frsat,' oluyor. -'stesinden gelinmesi gereken,' demekle, kiinin emek vermesi, almas, mcadele etmesi gerektii mi vurgulanyor. -Evet, eylemci bir tutum vurgulanyor. -Yani sradan insan, pasif bir tutum iinde ya kredip otururken, ya da, zamann srekli ona buna kabahat bulup ikayetle harcarken, sava eylem iinde emek veriyor, mcadele ediyor. " It was not a challenging seminar, cmlesinde olduu gibi. You can see everything in life either as a problem or as a challenge, cmlesinde olduu gibi. Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI 360

-Arif Bey, sava her olayn bir eyler kefetmek iin, hayat anlamak, gelimek, olgunlamak, bilge kii olmak iin bir frsat olduunu dnr. Her olayda bir davet vardr: "Gel gzlemle, algla, anla, yorumla, ve iimde gizli olan anlam bul." -Doan Bey, bu anlamda olaylarn savaya bir meydan o-kumas yok mu? "Gel bakalm, iimdeki anlam anlayabilecek misin," gibi. -Bakn Arif Bey, ben bunu dnmemitim. Haklsnz, burada bir meydan okuma var. Bir sre konumadan durduk. Arif Bey, hem anlam olmaktan, hem de kendisinin de bir katk yapabilmi olmasndan memnun, bardaktaki suyundan bir yudum ald. Daha sonra, "Sava -zellikleri listesine yeni bir zellik eklememiz gerekiyor," dedi. Ve ilave etti, "On beinci zellik olarak, 'Sava her eyi stesinden gelinmesi gereken bir renme frsat olarak grr,' desek yeterli mi? Bam sallayarak, hemfikir olduumu belirttim. Sava -zellikleri listesine syledii zellii yazmaya balad. O yazarken ben kitaplarda iaretlediim ksmlara bir gz attm. Arif Bey yazmay bitirince konumaya baladk. Sava Salna zen Gsterir -Carlos ve don Juan Meksika'da bir ehrin parknda beraberce insanlar gzlerlerken, aralarnda deiik konumalar geer. Birok insann bedenlerine iyi bakmadklar, salklarna dikkat etmedikleri, kendilerini olumsuz duygulara kaptrp koyverdiklerini, sigara, iki gibi salksz alkanlklarn esiri olduklarn gzlemledikten sonra, don Juan, "Sava, salna gz gibi bakar, itina eder, " der. "Salna itina etmeyen, bedenine bakmayan insann ruhsal salna nem vermesinin olanaksz olduunu belirtir.23 -Doan Bey, bu syledikleriniz herkes iin geerli bir beklenti. "Sayfa 133-5. "Sava her eyi stesinden gelinmesi gereken bir renme frsat olarak grr." Don Sava Olmak in 361 -Arif Bey, bir keresinde, "Savay nasl tanrz?" diye sormutunuz. Savann saydmz zellikleri iinde en somut, gz-lemlenebilen zellii bu. O nedenle bu zellii de sylemek istedim. Gerekten de bu herkes iin geerli bir beklenti. Ama, evrene bak, ka kii bilinli bir biimde salna dikkat ediyor ve -zenle salkl yaamay seiyor? -Evet, az. Aklma bir soru geldi. Salna zen gstermeyen, sigara iki gibi kt alkanlklar olan bir insann ruhsal olarak salkl ve ycelmi olduunu syleyemeyiz, deil mi? -Hayr, syleyemeyiz. Hatta, ben unu syleyeceim: Eer, kii bu kt alkanlklardan kurtulmay istiyorsa, nce hayatndaki anlam arayn srdrsn, yaamnn amacn bulsun, dier her ey, salkl alkanlklar da dahil, zamanla yerini bulacaktr. -O zaman ruhsal bunalm, bedende salkszlk olarak kendini gsteriyor, diyebilir miyiz? -Arif Bey, sizinle ilk karlatmz zamanki durumunuzu hatrlayn. Kafanzn karkl, karamsarlnz, umutsuzluunuz devam etse idi, sigara ien, akamlar kafay eken biri haline gelmeniz kolay olurdu, yle deil mi? -Evet, olurdu. Hatta, size sylemedim, sizinle konumaya balamadan . ay nce, sigara imeye balamtm. Ama, gnde be, alt tane iiyordum. Sizinle beraberken, sigara ile ilgili tavrnz bildiim iin sigara imekten kandm. Fakat imdi, sigaraya hi istek duymuyorum. Kendimi adamaya baladm ideallerimi gerekletirmek iin uzun yllar salkl olmam gerektiini biliyorum. -Hayatnza anlam, doyum ve coku girdi mi, sigara gibi salksz alkanlklar gider, kaybolur. -Evet, bende yle oldu. O zaman unu syleyebilir miyiz, Doan Bey: Eer, bir insan salna nem vermiyor ve kt alkanlklarn devam ettiriyor ise, o insann hayatnda anlam, doyum, ve. coku bunalm vardr? -Diyebiliriz. imdi bizim bu konumamz dinleyen sigara i-en birok sayg deer insanlar.. -Saygdeer insanlar? 362 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Yani, toplumda yerleri olan, mevkileri olan, meslek sahibi insanlar. Onlar bizim bu konumamz dinliyor olsalar idi, sylediimizi ar bulacaklard, ve sigara imenin, iki imenin abartl-mamas gerektiini syleyeceklerdi. -Gerekten de tandm birok sayg deer insan var, sigara i-en ve iki ien.

-Benim de var. Bunlardan bazlar, bizim salksz dediimiz davranlar salksz grmedikleri iin, o davran yapmaya devam ederler. -Yani bilinleriyle szleri ve eylemleri tutarllk iindedir. -Evet, tutarllk iindedir. Bu nedenle kiisel btnlk iindedirler. -Peki nasl anlayacaz bu davranlar salksz grp grmediklerini? -ok basit bir test var. -Nasl bir test? -Bu kiilere u soruyu sorun: "ocuunuzun da byle bir davran iinde olmasn itenlikle ister misiniz," diye. tenlikle "e-vet," diyenler kiisel btnlk iindedirler. -Ya, ''hayr," diyenler? -Orada kiisel btnlkten yoksunluk var. Kendilerinin 'mptela' olduklarn biliyorlar, ve ocuklarnn olmalarn istemiyorlar. -Ama, bunu da aka syleyebilmek, bir tr kiisel btnlk deil mi? -Evet, drstlk. Bunun zararl olduunu aka syleyip, kt alkanlklarnn esiri olduklarn syleyenleri takdir ederim. Bir de, bildii halde, bir sr zihinsel oyunlarla kvrmaya alanlar var, .. -Nasl kvrmalar? -"nsann hayatta zevk alaca eyler olmazsa, 3t gibi yaamak neye yarar," gibi. -Ama, doru deil mi? Ot gibi yaamak neye yarar? -ocuk doduu zaman muhteem bir yaam gerekletirmek iin geliyor, ot gibi yaamak iin deil. Kii kendi yaamn bir sava gibi yaad zaman yaanabilecek en gzel duygular, cokular Sava Olmak iin 363 yaar. Don Juan, Carlos'la konuurken bir keresinde, "Savann dardan hibir eye gereksinmesi yoktur, " der. "Yaam denen bu muhteem yolculuu yapman iin her eyin var. Sana, gerek bir insan olarak yaamann sava olarak yaamakla mmkn olabileceini gstermeye alyorum. Yaamn kendisi yeterlidir, yaamn dardan aklamaya ihtiyac yoktur, kendi kendini aklaycdr ve tamdr." Sava salna "Arif Bey, yaamn kendisinde var zen sterir Don Juan aramak, olan bu muhteemlii grmeyip, iki, sigara, esrar, ve dier kt alkanlklarda bu kt alkanlklar olmad zaman insann yaamnn 'ot gibi' olacan sylemek byk bir cehalettir. -Ama, byle syleyen insanlar, yksek eitim alm insanlar. Bunlara cahil diyebilir misiniz? -Zihinsel bilgi ile kii aydn kii haline gelebilmi olsa idi, sizin konutuunuz baz deneyimli retmen arkadalarnza da aydn kii demek gerekirdi. Benim sylediim cahillik, bilgelik ynnden bir cahillik. -Anlyorum, Doan Bey. Peki bu zellii listeye nasl geeceiz? "Sava salna zen gsterir," desek olur mu? -Bence gayet gzel ifade ediyor. -O zaman, on altnc zellik olarak, sava salna zen gsterir, diyorum. -Tamam! Sava Kendini Gelitiren Her eye kran Duygusu Besler -Bir keresinde lmden sz edilirken, don Juan, "Sava lmeden nce yaamnda yer alan ve kendisine hayr dokunan herkese teekkr eder," der. Ve, Carlos'un hayatnda yer alan herkese teker teker teekkr etmesini ister. Carlos, lmnn yaklat dncesi iinde, bir daha hi gremeyecei insanlara gzyalar i-inde teker teker hayalinde teekkr eder. Dayanamaz, hngr Tales of power, s. 52. 364 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI hngr alayarak biriktirmi olduu btn hznleri ve aclar dile getirmeye balar. "Don Juan onun konumasn kesmez, yalnz Carlos'un gzyalaryla kark konumas bittikten sonra, "Sava, acsnn varln tanr, ama, kendini onlara kaptrp koyvermez," der. "Byk bilinmeze ulatn zaman hznl, kk biri olarak gitmeyeceksin. Bir sava olarak gideceksin. Sava cokuludur, nk bir sava olarak yaamak erefine nail olduu bir mre sahip olmutur ve onun iin btn alakgnll ile teekkr duygusu iindedir. Sava kendi yaamn tmyle yaam biri olarak cokuludur." -Doan Bey, Carlos lyor mu? -Bu szleri duyduu zaman, lecei kans iinde idi ve byle bir bilin iinde don Juan'in sylediklerini dinliyordu. lmyor ve bylece kitaplarn yazmaya devam edebiliyor. Ama, bu onun don Juan' son gr oluyor. -Yani bu Carlos'un son kitab m oluyor? -Hayr, daha sonraki yazd kitaplarda, don Juan'la beraber olduu zamanlardaki konumalarn, gzlemlerini, ve anlarn kullanyor. -Listeye ne yazalm, Hocam? "Sava yaamna

-Bu kanc zellik oluyor? -On yedinci. -On yedinci zellik olarak, "sava yaamna katkda bulunan her eye ve herkese teekkr duygusu besler," desek, nasl olur? -yi olur, Doan Bey. -Bizim halkmz bunu, 'kran duygusu' olarak bilir. Bununla ilgili bir anm var, size anlatmak istiyorum. "stanbul'da taksiyle bir yere gidiyordum. ofr ile konumaya baladk, laf laf at. ofr bir ara, 'Abi bizim hastalklarmzn temelinde (burada 'hastalk' kelimesiyle toplumsal huzursuzluklar kastediyordu) krszlk yatyor,' dedi. Ve daha sonra ilave etti, "kretmesini bilmeyen gnl huzuru bulamaz! katkda bulunan her eye ve herkese teekkr duygusu besler." Don Juan Sava Olmak in 365 "Bu sz houma gitmiti. imdi ayn eyi don Juan sylyor, ve burada daha geni bir ereve iinde konuabiliyoruz. Bizim halkmzn arasnda nemli bilgelikler blk prk yaylm durumda." -Doan Bey, bizim halkmzn arasnda bilgelikler byle yaylm durumda da, biz toplum olarak neden bu kadar dklyoruz, peki? Yani, bu ofrn evine gidin, bu laf syleyen adamn evinde, korku merkezli bir anababalk bulacanzdan eminim. ocuunun potansiyelini gelitirmek zere anababalk yapma aklnn ucundan gemez. Peki, bilge kii ocuunu byle yetitirir mi? Sizin bu bilgelik dediiniz eyde aksayan bir ey var. Bana yle geliyor. -Ne demek istediinizi anlyorum, Arif Bey. Belki de biraz duygusal davranyorum. Yani, bu ofr, kretmek ile ilgili konuurken, son derece kalplanm bir zihinsel yap iinde de konuuyor olabilirdi. Ve ben bizim halk bilge grmek istediim iin, bu kalplardan iime geleni, "bak ne bilgelik!" diye alp lanse ediyor olabilirim. Yani, hakl olabilirsiniz. Bu szler laftan ibaret olabilir. -Peki nasl anlayacaz, laftan ibaret olup olmadn? -O laf syleyen kiinin yaamna bakacaz. Sizin dediiniz gibi kar koca ilikisine, anababalna, dier insanlarla ilikisine bakacaz. O laflar, laf olarak m kalyor, yoksa yaamda eylemini buluyor mu? Bu gzlem bize cevabmz buldurur. -Yani, 'ayinesi itir kiinin, lafa baklmaz,' diyorsunuz. -Aslnda ben demiyorum, bunu siz sylyorsunuz ve doru sylyorsunuz. Gzel bir noktayd. Teekkr ederim. -Saolun, Hocam. Beni deerli grmeniz, houma gidiyor. -Deerlisiniz, Arif retmenim. Hem de ok! Sava iek Elimdeki kitabn son i sayfasna kendi el yazmla bir eyler yazm olduumun farkna vardm. Ve bu kitab nerede okumu olduumu hatrladm. Yazmn altna tarih koymamtm, ama sanrm 1987 veya 88 ylnn Austos aynda idi. Bu anm Arif Bey'e anlattm: -California'da Sequia Ulusal Park'ndaki Mineral King denen blgede, Cold Water Springs kamp alannda bir hafta kadar adrda kendi bama kalm ve bol bol Carlos Castaneda'nn kitaplarn okumutum. Gndzleri derenin kenarnda kayalk bir blgeye oturur, 366 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI hem gnelenir, hem de kitabm okurdum. Karnm acknca, daha nce hazrlam olduum sandviimi yerdim. "Bir keresinde oturduum kayann karsndaki kyda sarp talar arasnda tek bir sar iek grdm. iek tek bana bir kaya yarnn arasndan kmt, kkleri kayann yar iindeydi. iein bir ksm suya dokunuyordu ve su akt iin srekli bir devinim iindeydi. Bu iee uzun sre baktm. Bu iekte sava ruhunu grdm ve bu alglay iinde elimdeki kitabn arka kapann i ksmna u yazy ngilizce olarak yazdm: "iek varlyla savann ylmaz ruhunu ifade ediyor. Tek gc derenin kysndaki kaya yarna tutunmu olan tohumdan geliyor. Tohumundan gelen yce gc, kusursuz bir tavr ve ylmaz bir ruh iinde bir sava olarak kullanyor. ikayet yok, bkmak yok, bezmek yok. Yaamann gc ve cokusu var. Her ann doyasya yaamann cokusu. "iekle konutuumu, ona olan hayranlm ifade ettiimi hatrlyorum. O iek hayatmdaki nemli retmenlerden biri olmutur. Ne zaman kendimi olumsuz koullardan ikayet ederken yakalasam, dere

kysndaki kaya yarnda hayatn tek bana gtren o sava iei hatrlar ve kendi iimdeki gce kavuarak yaama cokusuyla yapabileceimin en iyisini yapmaya alrm." Arif Bey, kitab elimden ald, yazdm yazy okudu. Kitab kapatt, bana verdi. Ve "Hocam ngilizcem yeterli olmad iin tam anlayamadm; ama, ne kadar kymetli bir an ve ne kadar anlaml bir gzlem. Bir iein bu kadar gl bir retmen olabileceini hi dnmemitim." Bir sre sessiz kaldk. Daha sonra, Arif Bey, "Benimle ne kadar zel eyler paylayorsunuz; ben ne kadar ansl bir kimseyim. ten, gnlden teekkrler ediyorum size, Doan Bey," dedi. Ben de, Arif Bey'e, bir annn paylald zaman deer kazandn, dinleyen bir kafa ve gnl olarak bana kendini verdii i-in, benim de kendimi ansl hissettiimi, dncelerimin deer kazandn syledim. Ayrlma vakti geliyordu. Arif Bey, aklna gelen soruyu sordu: -Hocam, siz Carlos'un dokuz kitap yazdn sylediniz, ama, biz imdi drdnc kitaptaki kavramlar bitirdik. br kitaplar ne zaman ele alacaz? I Sava Olmak in 357 -Arif Bey, savann zellikleriyle ilgili dier kitaplarda iaretlediim ksmlar kendim gzden geirdim. Daha nce zerinde konutuumuz zelliklerin deiik ortamlarda, biraz farkl vurgu-laylarla sylendiini grdm. O nedenle br kitaplarda iaretlediim yerleri gzden geirmeyi gerekli grmyorum. -Hocam, bu zellikleri ya yirmiye karsak, veya iki zellik atarak on bee indirsek? -Niin? -Bilmem. On yedi ok alk olunmayan bir rakam geldi bana. -Kl krk yararcasna Carlos'un kitaplar gzden geirilse, e-minim daha fazla sayda zellik bulunabilir. Ama, bence bu zellikler sava ruhunu iyi temsil ediyor. -nmzdeki toplantda ne yapacaz, Hocam? -imdiye kadar gzden geirdiimiz farkndalklar sizin yaamnza nasl uygulayabiliriz, onu tartalm diyorum, ne dersiniz? -Hocam, beni rnek almasak olmaz m? -imdiye kadar konutuumuz nemli kavramlar gzden geirirken, zerinde durduumuz kavram sizin yaamnzda nasl yer alabilir, ona bakacaz. Bu sizin iin gzel bir frsat. Burada sizin yaamnz yarglamyoruz; daha gl bir gelecein temellerini atyoruz. -Aslnda hemfikirim, Doan Bey. Bunun benim iin nemli bir frsat olduunun bilincindeyim. Arif Bey dunju, glmsedi, ve, "Bunun iin de kran duygusu iindeyim," dedi. Ben de glmsedim ve konumama devam ettim: -Daha sonra, sava tutumunun lke iin dourgular ne olabilir, bu konuda gzlemler yapmak istiyorum. Yani, konumalarmz artk soyut ve felsefi olmaktan ok, daha gncel olacak. Kavramsal, soyut kavramlar yaama uygulayarak gzlemler yapacaz. Bakalm bu konumalar, bu gzlemler bizi nereye gtrecek, ben de merak ediyorum; ve heyecanlym. kimiz de ayrlma zamannn geldiini biliyorduk. Arif Bey, toparlanmak zereydi. -Arif Bey, bana bir ey hatrlatacaktnz, unuttunuz mu? 368 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Neyi hatrlatacaktm, Hocam? -Bilmem, bir dnn. Arif Bey, dnd, nnde bo duran kda bakt, yine bana bakt. -Bir ey aklma gelmiyor, Doan Bey. -Savann zelliklerinden biri zerinde konuurken dknlk, iptila kavramlarn irdeliyorduk, ve siz, "O zaman benim kendi hayatmda, stratejik kararlarmn dnda oyalandm her ey bir iptila oluyor," demitiniz. Hatrladnz m? -Evet. -Daha sonra, "Btn bunlar insana muazzam bir sorumluluk bilinci getiriyor. nsan bir sre sonra bu tr yaamdan bkmaz m? Daha dorusu yorulmaz m?" diye sormutunuz. Ben de, "Bunlar size ok mu ciddi geliyor?" diye sormutum. Siz de, "Evet, ben kendimi her eyden uzaklatrp, yat kalk, retmen olmay m dneceim?" diye dncenizi dile getirmitiniz. Ben de, "Aslnda savann yaam cvl cvl mutlulukla dolu, enerjik, canl ve ok hareketli. Ve hibir mecburiyet duygusu yok," demitim. Siz de, "Bu kadar artl urtlu bir hayat nasl oluyor da, bu kadar cvl cvl mutlulukla dolu, enerjik, canl ve ok hareketli oluyor?" diye sormutunuz. -Hah, imdi hatrladm Hocam. Savann zelliklerini gzden geirdikten sonra bu konuya geri dnelim, bana hatrlatn, demitiniz. imdi hatrladm. -imdi bunu tartabiliriz.

-Hocam, gelecek bulumamzn banda bunu tartsak, olur mu? nk, bir saat iinde karda olmam gerekiyor, ve byle gzel bir konuyu gergin dinlemek istemiyorum. -Tamam, anlatk. Yalnz senden bir isteim var. Gelecek bulumamzdan nce bir ocuk bahesinde veya baka bir yerde, yarm saat kadar ocuklarn oyun oynayn gzle. Sadece gzle, onlar nasl oyun oynuyorlar, btn ayrntlarn farkna varmaya al. -Niye, Doan Bey? -Nedenini daha sonra anlatrm; dediimi yap. -Olur. nmzdeki hafta amlca Tepesi'nde bulumaya karar vererek ayrldk. 11 Gzden Geirme Byk amlca Tepesi'nde bulutuk. stanbul Byk ehir Belediyesi Sosyal Tesisleri'ne doru yrmeye baladk. Arnavut kaldrml yolun solunda araba park yeri, girite sada idari binalar ve onun ilerisinde bir lokanta var. Byk bir alan park olarak planlanm; gezi yollar, ieklikler, aalar, oturma banklar gayet gzel serpitirilmi. Hemen girite ark kesi gibi kapal bir kk yaplm ve o-rada iki gelin grmek beni artt. Daha sonra birok gelin ve damadn evlendikten sonra buraya geldiini rendik; nikhtan sonra buraya gelmenin uur getirdii inanc yaygnm. Park iinde sehpa ve tabureler konmu ve deiik yerlere ay ocaklar yerletirilmi. Bu sehpalardan birinin kenarna oturduk. Garsona iki ay syledik. Panoramik bir manzara ile evriliydik, ve renkli cvl cvl insanlar arasnda olmak mutluluk vericiydi. ocuklar anababalaryla beraber ama, uygun mekn bulduklar iin anababalarndan ayrlmadan oynama frsatn yakalamaktan mutlu, oynayorlar. Arif Bey'e, ocuklar oyun oynarken gzleme frsat bulup bulmadn sordum. Glerek, bulduunu syledi. Nelerin farkna vardn sordum. ocuklar Oynarken -Yarm saat gzlemle dediniz, ben kendimi alamadm, belki bir saatten daha fazla ocuklarn oyunlarn seyrettim. Her eyden nce son derece canl, neeli, ve katlmcydlar. Oynadklar o-yundan byk zevk alyorlard. Akllarndan geeni hemen konuuyorlar ve hemen uygulamaya geiyorlard. "Birka defa ocuklar oyundan ayrarak eve gtrmek isteyen byklere diren gsterdiler; eve gitmek istemiyorlar, oyuna devam etmek istiyorlard. 370 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI "Dikkatimi eken eylerden biri de, aralarndaki atmalar genellikle oyunun kural yle mi, yoksa byle mi yorumundan kaynaklanyordu. Oyunun kural konusunda hemfikirlie varldktan sonra byk bir enerji ve ciddiyetle oyuna devam ediliyordu. -Arif Bey, ilgin bir kelime kullandnz: ocuklarn oyununu anlatrken, "byk bir enerji ve ciddiyetle" dediniz. Bu 'ciddiyet' kelimesi dikkatimi ekti. -Gerekten oyun oynarken ciddi bir i yapan insan edas vard hepsinde. Yani oynadklar oyunu, yapt ii ciddiye alan bir insann tavr iinde oynuyorlard. -Peki, oyun oynarken ocuklar mutlu muydu? -Kukusuz. Cokulu bir mutluluk hali vard. -Bu oyunu bakalar istedii iin deil, kendileri istedii iin oynuyorlard, deil mi? -Evet, kendileri ne oynayacaklarna karar veriyorlar ve oyuna balyorlard. -Peki sizce bu gzlem sadece bu grup ocuklar iin mi geerli, yoksa oyun oynayan baka ocuklar iin de ayn eyleri syleyebilir miyiz? -Bence tm ocuklar iin bu gzlem geerli. Bir sre sustum, hem Arif Bey hem ben aylarmzdan birer yudum aldk. Daha sonra Arif Bey'e sordum: -Niye ocuklarn oyunun gzlemlemenizi istedim, sanyorsunuz? -Bunun zerinde dndm. Bunun mutlaka sava olmakla ilgisi olmal dedim. Bir tahminim var, ama, emin deilim. -Tahmininiz ne? -Ben size bir soru sormutum. Savann yaamn kastederek, "bu kadar artl urtlu bir hayat nasl oluyor da, bu kadar cvl cvl mululukla dolu, enerjik oluyor?" diye. Bu soruyla ilgili diye dnyorum. -Peki cevabnz ne? -ocuklarn da oyunlarnn kurallar var ve bu kurallarn ihlal edilmesine hi izin vermiyorlar. Ama onlar oyun oynarken cvl cvl mutlu ve enerji dolular. Gzden Geirme 371 -Sizce niye ocuklar bu kadar cvl cvl mutlu ve enerji kp?

-nk oyun oynamay kendileri seiyorlar, kurallar kendileri koyuyorlar ve oynarken o oyunu oynamaktan baka hibir a-malar yok. -Yani oyun oynama niyetleri temiz, saf! -Hah, evet. Ayn savann niyetinin safl gibi. -Sanrm, bana geen bulumamzda sorduunuz sorunun cevabn kendiniz ocuklarn oyunlarn gzlemleyerek buldunuz. Sava bir ocuun oyun oynarkenki masumiyeti, ciddiyeti ve katlmcl iinde hayatn yaar. Yaam onun iin her an yaanan bir kefetme ortam, muhteem bir maceradr. -Ben sorumun cevabn aldm, Doan Bey. Teekkr ederim. Genci yals, kadn erkei, memuru esnaf, bizim insanmzn her kesiminin geldii bir ortam buras. Aile vurgulu bir kalabalk. Dede, nine, anne, baba, ocuklar gruplar oluturuyor. Baz geni arkada gruplar var. Ender denebilecek sayda el ele tutuarak dolaan gen grebildik. Beyaz gelinlik giymi, duvakl gelinler gze batacak kadar ok sayda. Ben yedi tane saydm. -Arif Bey, bugnk bulumamzda, imdiye kadar zerinde konutuumuz kavramlarn bir gzden geirmesini yapmak istiyorum. -Benim neleri hatrlayp, neleri hatrlamadm m grmek istiyorsunuz, Doan Bey? -Hayr, yle deil. Benim dndm daha baka. imdiye kadar konutuumuz kavramlar yeniden ele almay istiyorum, ama bu kez, bu kavramlarn sizin hayatnza, yani bir retmen olarak zellikle sizin hayatnza nasl uygulanabilecei zerinde durmak istiyorum. -Bu benim iin yararl olur. Sava^' bir ocuun -Ben de yle dnyorum. Bala^u ^ yalm m? masumiyeti, -Balayalm. ciddiyeti ve katlmcl iinde hayatn yaar. 372 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI Aray ve Uyan -Arif Bey, hatrlyorsunuz, sizinle bir seminer sonras tantk. Bir seminerime katlmtnz ve seminer sonras, "Hocam, bir sorum vard, acaba bana birka dakikanz ayrabilir misiniz?" diye gelmitiniz. -Evet, hatrlyorum. -Sizinle ilk karlamamzda yznz ve gzleriniz beni etkilemiti. Yznzde heyecan, gerginlik, mutluluk ve kayg vard. Sizinle gz gze geldiimiz zaman, sanki gzlerimiz birbirini anlad. Dost olmutuk. Bunu iimde hissettim. Ve daha sonra sizinle bu dzenli bulumalar yapmaya baladk. "lk bulumamzda aray iinde olduunuzu gzledim. Bizim toplumda aray iinde olan insana pek rastlamyorum. Herkes bir bakasn deitirmenin abas iinde; ok az kimse, "Ben nasl deiebilirim?" sorusunu sorduu iin, sizin aray iinde olmanz beni olumlu etkiledi. Ayrca retmen olduunuz iin, daha da mutlu oldum. - Sizinle bu kadar sre konuabileceimi hayal dahi etmiyordum. ok mutluyum. -Bu bulumalardan ben de zevk aldm, ve sadece zevk almadm, ben de rendim, yeni eyler kefettim. Onun iin gerekten sizinle beraber zaman geirmekten mutluyum. "retmen olmay semitiniz, fakat zamanla, 'acaba yanl bir karar m verdim,' demeye balamtnz. Ama, neden byle dndnz bilmiyordunuz. lk toplantmzda neden byle hissettiinizi ele aldk. 'Geim iin retmenlik yapan biri' olmak istemiyordunuz, ama, 'geliim iin retmenlik yapan biri' olduunuz zaman da, anababanz, bizzat kendi meslektalarnz, kz arkadanz, evini kiraya tutmak istediiniz ev sahibini yannzda deil, karnzda buluyordunuz. Kendinizin hayalci olduunu, daha kts, kafas almayan, 'enayi' biri olduunuzu dnmeye balamtnz. Size, 'Arif retmenim,' demek istemitim. nk, gerekten kendini retmenlie adam, ve retmen olmaya layk birini grmtm karmda. Siz, "Kendimi niye aptal hissediyorum," diye sorduunuzda ne cevap verdiimi hatrlyor musunuz? -Yanl deerlendirdiimi sylemitiniz. Gzden Geirme 373 -Hayr yle demedim. Dedim ki, "Geim iin retmenliin" yapld bir balam iinde "geliim iin retmenlii" yorumlamaya alyorsunuz. -Evet, imdi hatrladm. 'Geliim iin retmenlik bir yaam felsefesidir,' demitiniz. -Evet, yle demitim. Bu yaam felsefesinin ne olduunu imdi anlam bulunuyorsunuz, deil mi? -Savann yaam felsefesinden sz ediyorsunuz! -Evet, sava olmaktan sz ediyorum. Ve siz, sava olmann ilk admn atmtnz. -Sava olmann ilk admn sizinle ilk konumamda m attm? -Hayr, benimle bulumadan nce, sava olmann ilk admn atmtnz. -Hangi adm atmtm, Doan Bey?

-'Aray' admn atmtnz. -Yani aray iindeydim, onu mu demek istiyorsunuz? -Evet, onu demek istiyorum. En nemli ilk adm odur. Seninle bulumalarmz sresince birok farkl yerde bulunduk. Oralarda otururken yzlerce insan grdk. Bu insanlarn ou birbiriyle 'geyik muhabbeti' dediimiz bir konuma iinde zamanlarn geiriyorlad. Rahata, ftursuzca, yaamn kendilerine vermi olduu en kymetli eyi, zaman byle deerlendiriyorlard. "Aray iinde olan, ikayet iinde deil, gerekten aray i-inde olan insan o kadar az ki, siz bu ynden bir ayrcalk tekil e-diyorsunuz. -nsan byle bir ayrcalk iin baya mutsuz bir devre geirmek zorunda m? -Genellikle aray devresi sancldr. Kiinin kafas karr, gnl fakirleir, hibir eyin tad kalmamaya balar. Bu hemen hemen zorunludur. Benimle bulutuunuz zaman byle bir durumdaydnz, deil mi? -Evet, yleydim. -Peki ilk bulumamzda farkna vardnz ey ne oldu? -Ben, bakalarnn benden beklentilerini, daha dorusu bakalarnn hakkmda dndklerini, kendi deerlendirmelerimden daha stn tutan biri haline gelmiim. Kendi zmden uzaklamm. 374 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Neden? -nk deerlendirmelerimi yaamn 'ait olma' boyutu iinde vermeye balamm; 'birey olma' boyutunda kendimi yok farzetmiim. Byle olunca, btn hayatm, 'elalem ne der,' temeline oturmu. -Yani, ben kimim sorusuna verdiiniz cevapta, sadece 'ben aitim,' boyutu sizi tanmlamaya balam. -Evet, sadece ait olmuum. Bunun da altnda, olaylara gzlemleyen bilincimle bakamaym yatyor. Nesnel ben, veya sizin tabirinizle egom, dnyay alglamam belirlemeye balam. Siz buna, 'hapishanede olmak' demitiniz. -Bunun farkna vardnz anda ikinci adm atm oldunuz. -kinci adm attmn farknda deildim, Hocam! Attm i-kinci adm neydi? -Attnz ikinci adm, yani aray takip eden adm, uyantr. -Yani, sorunumun ne olduunun farkna vardm; bunu mu demek istiyorsunuz? -Evet, bir eyler yapmanz gerektiinin, eski bak tarznn ilemediinin, yaamnza yeni bir temel oluturmanz gerektiinin farkna varmayla uyannz balad. -Anlyorum. -kinci bulumamzda uyann felsefi ynleri zerinde durduk. Burada srarla zerinde durduum temel fikir uydu: bilinciniz gelimeden o bilince uygun olan fenomenleri alglayamazsnz. Bu ne demektir? Bu demektir ki, belirli bir bilince erimeden hapishanede olduunuzu anlayamazsnz, ve daha da nemlisi, belirli bir bilince gelmeden o hapishaneden kamazsnz. -Doan Bey, yle dediinizi hatrlyorum: "imdiki hapishaneye sizi koyan kendinizsiniz. Bilinciniz el vermedii iin bu durumun, yani hapishanede olmann sorumluluunu imdiye dek hep bakalarna yklediniz." Hatrlyor musunuz? -Evet, hatrlyorum Arif Bey. Daha sonra farknda olmann katmanndan bahsetmitik. lk katman kiinin kendinin farknda oluudur; nc katman d dnyann farknda olu. kinci katman ise bu ikisi arasnda yer alan, dil ve kltrden oluan bir ara katmandr. Kiinin ait olmasna ilikin yaam, sosyal roller, dier Gzden Geirme 375 insan ilikileri, meslek, mevki, ve buna benzer tm sosyal yaam bu arac katmana aittir. Sizin bu arac katmannz sizin i dnyanza ulamanza olanak vermemeye balamt. Bunalmnzn temelinde bu vard. -Nesnel ben? Bu nesnel ben, yle deil mi? -Evet, nesnel ben, veya ego dediimiz ey, bu ikinci katmanda oluan bir bilin. Kendi znz alglayabilmeniz iin bu ara katmann etkisinden kurtulmanz, yani daha nce szn ettiimiz hapishanenin farkna varmanz gerekir. te bu farkna vara 'uyan' diyoruz. -Bir tabir kullanmtnz, o benim houma gitmiti: 'm gibi bir yaam.' -Evet, bu tabiri kullannca birok ey yerli yerine oturuyor. -yle diyebilir miyiz: Uyan, 'm gibi bir yaam'dan gerek yaama, kendime zg gerek yaama bir bak, bir farkna vartr? -Evet, diyebiliriz, ok iyi ifade ettiniz. Hatrlyorsunuz, 'm gibi bir yaam' iinde olan insann zgr olamayacan konumu, ve gerekten zgr insann sava olduunu sylemitik. -Hatrlyorum Hocam, ama, savann kim olduundan henz bahsetmemitik, o zaman. -Doru, Arif Bey.. Kim olduundan bahsetmemitik, ama, 'm gibi' yaamayan bir insan olduunu sylemi, zgr olduunu vurgulamtk. -O toplantda aklmda kalan nemli zelliklerinden bir tanesi de savann cesur olduu idi. Bu aklmda kald nk, "kendi i-indeki sava bitirmek iin kendi kendisiyle cesurca yzlemesi gerekir," demitiniz.

Sonradan bunun zerinde ok dndm. nsann kendisiyle yzlemesi iin cesaret sahibi olmas, bana hibir anlam ifade etmiyordu. Ama, zerinde dndke anladm ki, belki de gerek cesaret, insann kendisiyle yzlemesinde gerekiyor. yle dediinizi de hatrlyorum: "Bizim kltrmzde insann verdii i mcadele pek dikkati ekmez; bu tr mcadele pek su yzne kartlmaz." -yi hatrlyorsunuz, Arif Bey. 376 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Hocam, o toplantda bir de cesaret tanmnz beni etkilemiti: "Kiinin kendi potansiyeline inanarak, kendisinden korkmadan, kendini gerekleme yolunda yaamas." -'Kendini gerekletirme yolunda yaamas,' sz aslnda, savann yaamnn amacn ifade ediyor. Bu konuyu bir baka bulumamzda ele almtk. Savann her ortam, bu ortam kendisine tokat atlan, veya kfredilen bir ortam olsa dahi, 'ders alnacak bir kefetme ortam,' olarak alglad zerinde durmutuk. -Ben ders alnacak bir renme ortam olarak hatrlyorum. -Evet, o zaman sanrm yle sylemitik. Ama, imdi 'kefetme' farkndaln daha gl gryorum. Sava iin yaam bir kefetme servenidir. -Savann niyetinden sz etmitik. -Evet, savann yaam ortamna getirdii niyet zerinde durduk. Niyetin Safl -'Savay, sradan insandan farkl yapan en temel zelliklerden biri, onun niyetinin safldr,' demitiniz. Ve bu bulumadan sonra niyetim zerinde dnmeye baladm hatrlyorum. -Genellikle niyet bir gereksinmeyi karlamak zere kendiliinden oluur. Sradan insanda bu her zaman byledir ve sradan kii dediimiz kalplanm kii, bunun farknda deildir. Sava gereksinmesinin ne olduunun farkndadr. Bu gereksinmeden kaynaklanan niyetinin farkndadr. Sradan insan, nesnel ben gereksinmeleri iinde yuvarlanrken ve kafas karmakark olurken, savann gereksinmesi gzlemleyen bilincinden gelir ve kafas prl prl, ak seik, sakindir. -Doan Bey, retmen olmaya nesnel ben bilinci ile karar vermemitim. O nedenle mutluydum. Ama, retmen olma kararma daha sonra nesnel ben gereksinmeleri iinde bakmaya balaynca kafam kart. -Tehisiniz doru, Arif Bey. Sizinle bulumalarmzda yaptm, daha nce vermi olduunuz retmenlik kararnz, nesnel benin etkisinden kurtularak yeniden gzden geirmenize olanak yaratmak oldu. Gzden Geirme 377 -Gerekten de imdi retmenlik kararm seviyorum, gnlm cokulu, kafam prl prl. -imdi artk girdiiniz her trl ortamda u soruyu sorabilirsiniz: "Bu ortamda ben neleri kefedebilirim ve bu kefettiim eyleri retmen olarak nasl kullanabilirim?" -Doan Bey, imdi ben u soruyu soruyorum. Tabii bazen u-nuttuum oluyor, ama, genellikle her ortamda kendime u soruyu soruyorum: "rencilerimin potansiyelini ve retmen arkadalarmn mesleklerindeki geliimlerini artrabilmek iin u anda ne gibi olanaklar var?" Onlar grmeye, alglamaya alyorum. ou kere de, hemen hemen her ortamda birok olanaklar alglyorum. -Arif Bey, hatrlyorsunuz, o bulumamzda u fikir zerinde srarla durmutum: Kiinin niyeti, motivasyonu onun bilincinin, alglamasnn yapsn oluturur. -Doan Bey, benim u anda geldiim bir nokta var; bunu size sylemek istiyorum. Eer doruysam onaylayn, deilse tartalm. "Dncem u: Alglamamzn temelinde, yani bir ortama girdiimiz zaman o ortam nasl alglayacamzn temelinde, o ortamla ilgili niyetimiz en etkili rol oynuyor. Bu doru, deil mi? -Evet, doru. -Niyetimizi de, o ortam iinde ne gibi gereksinimler iinde olduumuz belirtiyor. Bu da doru mu? -Evet, bu da doru. -Gereksinmelerin kaynan da, nesnel ben veya gzlemleyen ben iinde bulunup bulunmamamz belirliyor. Buna ne dersiniz? -Doru, derim. -O zaman, bir insann temel sorunu, kendisini hangi bilinle tanmlayaca oluyor: Yani, kendisini nesnel ben ile tanmlarsa, o bene uygun gereksinmeler ve o gereksinmelere uygun niyet iinde bulunduu ortam alglayacaktr. -Tamamiyle katlyorum, Arif Bey. Temel sorun, kiinin kendini nesnel beni ile mi, yoksa gzlemleyen bilinci ile mi tanmlayaca. -Tamam, Hocam. imdi bu noktada tam bir aklk iindeyim. -Yalnz bir hatrlatmam var. 378 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Yani bu kadar ak seik olmak, mmkn olmayacak m? Ben ileri baya basitletirmitim.

-zgnm Arif Bey, keke dndnz gibi basit ve snrlar belirginlemi olsa. Hatrlyorsunuz, 'ortama getirilen bilin' bal altnda bir farkndalk getirmitik. -Evet, ampuln 20 watt m, yoksa 50 watt m olduu ile ilgili rneinizi hatrlyorum. -Kii gelitike ve sava olma zellii arttka, ortama tam sava niyetini getirebilir. Sava olmay tamamlam, bilge kii haline gelmi birinde, sizin yukarda sylediiniz trden nesnel ben ve gzlemleyen beni tam ayrmak mmkn olabilir. Ama, henz yolda olanlar iin, srekli 'ortamagetirdii bilin'in trn ve derecesini ayarlamak zorunluluu vardr. Bu zellikle sizin iin geerli bir uyardr. -Niin zellikle benim iin Hocam? -Bekarsn, gensin, yakklsn, salklsn. Nesnel benin gl ve anlaml gereksinmeleri cvl cvl yayor. -Olsun. -Lafta olsun demek kolay. Yarn bir gn, gzel, alml, endaml, yreini hop ettirecek biriyle tantn zaman ortama getirdiin bilinci gzetlemek zorlaabilir; 'bilir' demeyeceim, zorlar. Ve bu ok doaldr. Umarm seni retmenlikten vazgeirecek birine gnln kaptrmazsn. -Hocam, zaten yeteri kadar korkmuum, bir de siz korkutmayn. -Peki, zr dilerim. Aslnda sizinle ilgili bende byle bir korku yok. Aksine, sava zellikleri kazandka daha ekici bir erkek olacanza ve gnlnze en uygun kadn yaamnza mknats gibi ekeceinize inanyorum. -Hah yle, biraz iimi rahatlattnz. evreme baktm, bulunduumuz yerde gzel kadn var m diye yle etraf bir taradm. Arif Bey'e, burada hangi kadn ekici bulduunu sordum. Ama, herhalde havamzda deildik ki, zerinde konuulacak trden bizi etkileyen birini gremedik. Karnmz ackmaya balamt. Ak havada kfte, pirzola, i piirilen ocaklardan youn bir zgara kokusu yaylyordu. Biraz daha konutuktan sonra, set menl lokantaya gitmeye karar verdik. Arif Bey'e bir soru sorarak konumaya baladm Gzden Geirme 379 Gelecei Yaratmak -Daha sonraki bulumamzda gelecei yaratmaktan ve zellikle kiisel btnlkten sz ettik. Merak ediyorum, kiisel btnl konuurken hangi fikirleri kendi yaamnzla iliki iine soktunuz? -Hocam beni en etkileyen fikir, kiisel btnln temelinde geree saygnn yatmas oldu. Bu fikir bana ok yaln, ama o kadar da doru geldi. Ve ilgintir, daha nce bunun zerinde hi dnmemitim. "Sizinle bulutuktan sonra, iinde yetitiim koullar dndm. Byrken acaba geree sayg bir deer olarak bana retildi mi? Bunun zerinde dndm. Dier ailelerde olduu gibi bu konuda da ortama pek bilin getirilmediini grdm. imdi retmen olarak rencilerimle ilikimde buna dikkat etmeye kararlym. Sizinle o konumadan sonra birok davranlarn temelinde geree nem vermemenin yattn grdm: trafikten, ev yapmna, irket ynetimine kadar. -Peki Arif Bey, neden bizim insanmz gerei bu kadar gz ard edebiliyor, onun zerinde de dndnz m? -nk iinde yetitii aile korku zeminli, keyfi otoriteye dayal bir aile. -Bu sonuca nasl vardnz? -Doan Bey, sizinle konutuklarmz zerinde dnnce, bu bana gayet ak seik gzkt. ocuun akln yok sayan bir aile terbiyesi; bunun zerjne, ocuun akln yok ayan ezberci bir eitim, bizi, yani bu lkenin insann, geree deil, otoriteye; daha dorusu, sopay elinde bulundurana saygl olmay retiyor. O nedenle, sanrm Batlnn kafasnn alamayaca eyleri bizler rahatlkla yapabiliriz. -Arif Bey, bu gzlemleriniz keskin, ama, ayn zamanda da yarglayc. -Evet Hocam, yarglayc olduunu biliyorum, ama, dndklerimin gerek olduu hissini tayorum. -Batlnn kafasnn alamayaca eyleri biz rahatlkla yapabiliriz dediiniz ey iin bir rnek verebilir misiniz? -Geenlerde tek eritli bir yolda konvoy halinde gidiyoruz. 1-inde bulunduum araba bir yk kamyonunun arkasnda, yk 380 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI kamyonu da 60-65 km. hzla gidiyor. br eritten kardan gelen arabalar konvoy halinde dier yne akyorlar. Bizim arkamzdaki arabann ofr srekli selektr yapyor ve bizim yoldan ekilmemizi istiyor. -Nasl yani? Yoldan kp, sada durmanz m istiyor? -Bizim nmze gemek istiyor. Ama, nmze nasl geecek onu bir trl anlayamadk. nk, bizim saa ekip duracamz bir alan yok, ayrca normal trafik hzyla devam ediyoruz, trafiin akn engellemiyoruz, saa ekmemiz iin bir neden yok. Ayrca, biz saa ekilsek ve arkamzdaki bu ara nmze gemi olsa bile, onun kamyonu gemesi mmkn deil, nk kar taraftan srekli ara ak var. -Sizin arkanzdaki aracn srcsnn rasyonel bir insan olmadnm dnyorsunuz?

-Evet, yle dnyorum. unu da sylemek istiyorum: Eer bizim araba bir askeri ara, veya bir polis arac olsa idi, o adam selektr yapmaz, gemeye almazd. Bundan eminim. -stn Dkmen, letiim atmalar ve Empati kitabnda, insanlarmzn birbirleriyle iki yetikin olarak deil, ou kere anababa ve ocuk olarak iliki kurduklarn syler. ocuu yetitirirken onun gereki ynne, yetikin ynne, sorunla ilgili ynne hitap etmediimizi syler. Yani, Arif Bey, gzlemleriniz yerinde. Ve bir retmen olarak sizi zorlu bir i bekliyor. -Doan Bey, sizin yle dediinizi hatrlyorum: "Btn ktlklerin anas, btn yanllklarn ve geriliklerin kayna, geree saygszlktr. Ailesiyle, retmeniyle, medyasyla gereklere saygl olmayan toplumumuzda ocuk rasyonel bir varlk olarak geliemez." Bu dedikleriniz beni etkiledi ve bunun zerinde dndke, retmen olarak nemli iler yapabileceimi grmeye baladm. Sizin, "Bir toplumun gelecekteki sal ocuklarnn zihinlerini temel almada ve o akln gelimesine sayg duyarak onu gelitirmede yatar," sznz kabul ediyorum; zaten bu nedenle retmen olmamn ne kadar nemli olduunu kavramaya baladm. -Geree sayg duymadan yetimi bir insann, kendi gereini alglamas ve kendi gereine saygl olmas beklenemez. Kiisel btnln temelinde geree sayg yatar. Gzden Geirme 381 -Doan Bey, kiisel btnl z, sz, eylemi tutarl olma biiminde tanmlaynca, dediinizi ak seik grebiliyorum. z alglamak ve bu alglanan geree saygl olmak gerekir. Ne dediini bilmek, yani sz alglamak, ve bu sze saygl olmak gerekir. Eylemin ne olduunu bilmek ve bu eylemin gereiyle tutarl olmak gerekir. Yani, gerei alglamann ve geree saygl olmann kiisel btnln temelinde yattn ak seik grebiliyorum. -Arif Bey, alglama, algladna deer verme ve alglad ile tutarl olarak duyma, dnme, eyleme geme her insanda doal olarak gerekleen bir eydir. Korku yoksa, insan bu doallk iinde hareket eder. Ancak insan korktuu zaman bu doallk iinde hareket edemez. -Onun iin korku temelli ocuk terbiyesine karym. -Belki aile yapsn deitiremezsiniz, Arif Bey, ama, kendi snfnzda korku temelli bir renme ortam yerine, merak, coku, kefetme temelli bir renme ortam yaratabilirsiniz. -Bu iin, yani retmenliin benim iin heyecan da burada. -Unutmayn, Arif Bey, bu sonucu baarabilmek iin, kiisel btnln her dzeyinde bilincinizin yksek olmas gerekir. -Hocam, bu konu zerinde baya dndm. Yani sadece kendi i dnyamn gerekleriyle iliki iinde deil, ayn zamanda inandm temel deer ve ilkelerle de ahenk iinde olacam. Tabii, nc dzey, nasl bir dnya yaratmak istediimin, vizyonumun, hedefimin srekli bilinci iinde i dnyam, ve deerlerimi uygulamaya koyacam. -Canavar gibi gl bir sava tarz grdm, gzlerinizde. Sizinle gurur duyuyorum, Arif Bey. -Teekkr ederim, Hocam. Bir sre sustu, sanki yznde bir hzn vard. Bana bakt, konumaya devam etti: -Hocam, ac olan ne biliyor musunuz? -Ne, Arif Bey? Ac olan ne? -retmenlerin byk ounluu cefakr, hakikaten kendilerini rencilerine vermiler, bir ey yapmak iin hazrlar. Ama, onlarn yaptn anlaml bulacak, onlara evk verecek, destekleyecek, "retmenler, siz bizim gz bebeimizsiniz," diyen bir ortam yok. 382 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Ne demek istediini anlyorum, Arif Bey. Unutma ki, anaba-balar da kt niyetli olduklar iin ocuklarn ezmiyorlar. Bildikleri bu kadar. retmenler, tabancalarnn menzili iinde kendi ortamlarn kendileri yaratmak durumundalar. lk adm kendi glerinden gelmeli. -Yine geldik sava tutumuna! -Evet! Sen baka yol grebiliyor musun? -Hayr, en etkili yolun sava yolu olduunu grebiliyorum. -Bu etkili olma konusu, bizi g konusuna getiriyor. Ve bir bulumamzda da bu konuyu ele aldk. Gl Olmak -Evet, bir retmen olarak nasl gl olabileceimi o konumadan sonra dndm hatrlyorum. -retmen olarak gl olabilme konusunda dndnz, yle mi? -Evet Doan Bey, dndm. -Ne gibi sonulara vardnz? -Her eyden nce gl birey olmadan, yani Arif Okurer olarak gl biri olmadan, gl bir retmen olmay beklememeliyim. Ben glym, benim gcm var diyebilmem iin, kendi yaammn dmenini kendi elimde tutmam gerekiyor. lk ulatm sonu bu. -ok doru; bu noktada sizinle hemfkirim. Bununla ilgili olarak, ait olma birey olma etkileiminde denge iinde kendi dansn yapabilmeyi konumutuk.

-Tabii retmen olarak, ne istediimi, ne yne gideceimi bilmem gerekir. Bu nedenle niyetimi, vizyonumu, hedeflerimi hep aklmda tutmam gerekiyor. -Bu zor mu? -Niyetimi, vizyonumu, hedeflerimi aklmda tutmak m? -Evet, onlar. Bunlar aklnzda tutmanz zor mu? -Ben bunlar ezberleyip aklmda tutmuyorum ki. Elim, ayam, gzm, kulam, sam gibi artk bunlar benim yaammn bir paras oluyorlar. Daha dorusu benim bir param oluyorlar. Bir yere giderken ayan unutan insan grdnz m? Gzden Geirme 383 -Bu ahane bir cevapt. Sorduum sorunun basitlii iin zr dilerim, ama, yine sorduuma piman deilim, nk gzel bir rnek verdiniz. Bu rnei hi unutmayacam. -Teekkr ederim, Hocam. retmen olarak g konusunu dndmde, bizim kltrde en temel g kayna olarak kullanlan korkuyu, rencilerimle aramdaki ilikide, snf ii ve snf d ilikide, kullanmamaya zen gstereceim. -Peki nasl gl olacaksnz, rencilerinizle ilikide? -Gcn kaynan tarttktan sonra, nasl gl olacam biliyorum. -rnek verir misiniz? -nce Arif Okurer olarak kiiliimle gl olacam. Karakterimin salamlndan gelen g en temel g. Dier btn gler onun zerine ina ediliyor. -Karakterinin salamlndan gelen g deyince bir retmen olarak bu senin yaamn nasl etkileyecek? Biraz daha aar msn? -retmen arkadalarm, ynetim, rencilerim, szlerime, dncelerime, davranlarma gvenecekler. Eer sz vermisem, onun mutlaka yaplacan bilecekler. Eer, bir eye doru demisem, bu konuda dnp, tandktan sonra o eye doru dediimi bilecekler. Gvenilir, inanlr bir insan olacam. -ok gzel rnekler. Peki, kiiliinizle, karakterinizle gl olacaksnz. Baka? -Kiiliimle gl olmaya zen gsterdiim gibi, iletiimimle de gl olacam. letiim iinde iken, bu iletiim ister kk rencilerimle olsun, isterse gl yneticilerimle olsun, bilincimde unun srekli farknda olmaya alacam: Kiminle konuuyorum, ne sylyorum, niin konuuyorum, nasl sylyorum, ne zaman sylyorum. Bu farknda olutan kaynaklanan bilin bana g getirecektir. -Kesinlikle getirecektir. Tabii bu kadar bilinli olmaya karar verdiiniz zaman rencilerinizle, arkadalarnzla ve dier insanlarla, paldr kldr, ili dl, sama sapan eyler konuma frsat olmayacak. -Olmasn. Yaamm daha cokulu olacak, onu grebiliyorum. Ayrca yaratmak istediim gelecee byle daha doal olarak ynelebilirim. 384 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -renci ve retmen arkadalarnz iin yaratmak istediiniz gelecekten bahsediyorsunuz, deil mi? -Evet, sizin durutan kaynaklanan g dediiniz olay. rencilerimin gelimesi iin olanaklar yaratmaya kendimi adamaktan kaynaklanan g. -Bu son gcn kayna ne? -Yaratmak istediim gelecek. -Evet, onu grebiliyorum. Sanrm bu gelecein sizi gl klmasnn altnda, bu gelecein herkesi kapsayabilmesi ve herkesin bundan yararlanabilecei bir gelecek olmas var. -Yani, yalnz egoma hizmet eden bir gelecek deil. -Hayr, herkese hizmet getiren bir gelecek yaratyorsunuz, Arif Bey. Size g veren bu. -Gc konutuumuz bulumada, neye "evet," neye "hayr," diyeceini bilmenin ne kadar nemli olduunu da anlamtm. -Bir retmen olarak bu da nemli gzkyor mu? -Sadece retmen olarak deil, zamanna deer veren herkes iin nemli. Bu noktada ara vererek karnmz doyurmak zere lokantaya yneldik. Kapda ufak bir kuyruk vard. Grevliye ne kadar bekleyeceimizi sordum, "be on dakika iinde sranz gelir," dedi. Gerekten de yle oldu. Be dakika sonra ieriye alnyoruz. Sehpa biiminde alak masalar ve kk tabureler var. Hemen peeteler, kak, atal, baklar masaya kondu. ecek olarak yalnzca meyve suyu, ayran, su veya kola var. Yiyecek mens ise tavuk i, pilav, oban salata, stlatan ibaret. nmze konan peetede stanbul Bykehir Sosyal Tesisleri yazsnn altnda, stanbul'daki btn sosyal tesislerin adlan ve telefon numaralan yazyor: amlca, Fethi Paa, Arnavutky, Florya, stinye ve Beykoz Sosyal Tesisleri. zel bir irket gibi iletilen bir kurum izlenimi veriyor. Garsonlar sar gmlek, siyah pantolon giyiyorlar. Olduka sratli ve verimli bir alma temposu iindeler.

Karmzdaki masada iki gen erkek birbirleriyle hararetli bir eyler konuuyorlar. Yanlarnda hafif kzl sal gzel bir gen bayan onlar dinliyor gibi, ama yz ifadesi orada bulunmaktan skldn belli ediyor. Erkekler onun varlnn farknda bile deil, Gzden Geirme 385 kendilerini ilgilendiren ve kadnn hi ilgi duymadn bir konuda hararetli hararetli konuuyorlar. Lokantada bizim topluma zg bir adap, bir terbiye var. ocuklar sanki bunu fark etmiler, onlar da davranlarna daha bir dikkat ediyorlar, sanki. nsanlarn yznde gerginlik yok, saygl bir ciddiyet var. zellikle aileler birbirlerine kar, komuluk ziya-retindeymiler gibi mesafeli bir saygnlk iinde. alan klasik Trk mzii bu ortama uyuyor. Yemekten sonra biraz yryoruz, panoramik grnty deiik alardan seyrediyoruz. Biraz sonra daha rahat konuabilmek i-in bir aacn altna oturuyoruz. Hava daha da serinledii iin, yanmda getirdiim kolsuz yelei giyiyorum. Arif Bey, havann serinliinden etkilenmediini sylyor. Sorumluluk -Doan Hocam, sorumluluk konusunu konutuumuz bulumamza don Juan'la ilgili bir para ile balamtnz. Okuduunuz o ksm beni etkilemiti. Hatrlyorum, orada sorumluluk bilinci, lm bilinci ve hibir eyin dierinden daha nemli olmad zerinde durmutu, don Juan. -Evet, doru hatrlyorsunuz, Arif Bey. Peki retmen olarak bu bulumamzdan kardnz ve kendi hayatnza uygulayabileceiniz sonular var m? -ok nemli sonular var. Her eyden nce retmenlik yaparken sorumluluk duygusu iinde retmenlik yapmam gerektiinin tmyle farkna vardm. Bu konuda hibir phem yok. -Peki sorumluluk iinde retmenlik yapanla, sorumluluk almadan retmenlik yapan arasnda nasl bir fark olur, sizce? -Sorumluluk iinde retmenlik yapan kimse hesap vermeye hazrdr; kendi bilincinin, kendi gcnn, kendi eyleminin snrlar iinde olaya sahip kar. Burada kiinin kendi yaamna sahip kmas nemli. Sorumluluk almayan kii, konu ne olursa olsun, konuyu kendi bilincinin, kendi gcnn, kendi eyleminin snrlar dnda alglar. "Tabii bu iki retmeni karlatrrken her ikisinin de bilinli olarak retmenlii setiini ve bu seimi yaparken zgr olduklarn dnyorum. 386 . Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -Evet, bilincinde olmak ve zgrce semek. Bunlar sylemeniz iyi oldu. -Sorumluluk konusunu tartrken drt konunun birbirine sk skya bal olduunu fark etmitim. -Hangi konular? -Seim yapabilme, zgrlk, sorumluluk ve kiisel btnlk. Bu drt alan birbiriyle sk skya ilikili. retmen olarak seim yapma iinin ne kadar nemli olduunu kavradm ve daha nce sylediim gibi, artk kesinlikle seimimi yapm bulunuyorum. -retmen olma konusundaki seimden sz ediyorsunuz? -Evet, retmen olmak artk benim seimim. Bunu iimde hissediyorum. Bu konuda zgrce karar verdim ve bu kararmdan da yzde yz sorumluluk alyorum. Uygulamaya geince tm gcm bu kararmdan gelecek. -Tebrikler. Arif Bey. Sizinle gurur duyuyorum. -Saolun, Hocam. Bana ne kadar yardmnz oldu, bilemezsiniz. Sorumlulukla ilgili konutuumuz gnden beri hayatmdan ikayet de kalkt. ikayet etmenin sorumsuzluun sonucu olduunu bilmiyordum. Ama, imdi ak seik grebiliyorum. ikayet etmek istiyorum, tam azm aacam zaman, kendi tabancamn menzili iinde sorumluluklarm yerine getirip getirmediime bakyorum; tahmin edeceiniz gibi, enerji ve zamanm ikayete deil, yapabileceim eye ynlendiriyorum. -Daha nce, "evet," ve "hayr'Mardan bahsetmitik. Kiinin "evet" ve "hayrlarndan sorumluluk almas da ... Bitirmeme frsat vermeden Arif Bey konumaya balad. -Sznz kesiyorum, Doan Bey, ama, "evet" ve "hayflarn da temelinde snrlar bilinci var. Sorumluluk ve snrlar bilincini birbiriyle ilikili gryorum. 'Snrlarmn iine ne girecek, kendimi nelerden sorumlu hissedeceim?' konusunu da dndmde 'niyet' kavram karma kyor. -Konutuumuz kavramlarn birbiriyle nasl ilikili olduu konusunda baya dnmsnz. -Dndm. Sizinle ilk karlatm gnden farkl bir noktadaym. Her bulumada ele aldmz konunun ierii de buna yardmc oldu. Konular birbiri zerine ina edildi. 'Aray' kavramn Gzden Geirme 387 anlamadan 'uyan' kavramn anlamam kolay olmazd. 'Uyan'n yaammda yerini bilmeden 'niyet' kavramnn nemini alglayamazdm. Konularn birbiri zerine ina edilileri iimi baya kolaylatrd. -Ben de yle dnmtm. Bu konu dizisinin sana yardmc olduunu bilmek houma gitti.

-Sorumlulukla ilgili olarak yaptmz bulumada beni etkileyen yeni kavramlardan biri de, mutluluun kiinin iinde bulunduu durumdan ok, tavr alna bal olduunun farkna varmamd. -Peki bu farkna var sizi nasl etkiledi? -Tavr almdan imdi daha haberdarm. Kendimi durgun, kkn, mutsuz hissettiim zaman, "beni mutsuz eden bir olay deil, bu olay alglaym," olduunun bilincine hemen varyorum. "u ilerde iki ocuu ile konuan baba ne kadar gler yzl, ocuklar ne kadar hallerinden memnunlar. imdi bu mutluluu kim yaratyor? Bu adam istese, imdi u anda, bu ocuklarla ilgili o-lumsuz eyler grebilir, dnebilir. Hem kendini, hem ocuklarn mutsuz edebilir. "Mutluluun temelinde bizim olaylara anlam vermemiz yatyor. Bunu grmek, hayatma bir zenginlik getirdi. Arif Bey'in konu ettii baba ve ocuklar ben de gzlemeye baladm. im scack duygularla doldu. Bir yerde bir sz depreti. ocuklarm drt yl babasz kalmt; herhalde bu sz az veya ok bir yerde kendini duyuracakt. ocuklarmn yanna giderek onlara babalk yapma kararm bir sava tutumu olarak grdm ve davranm nedeniyle kendimi kutladm. Bir sre sustuk. lm Bilinci Daha sonra Arif Bey'e bir soru sordum: -Sorumluluu ele aldmz bulumadan bir sonraki bulumamzda hangi konuyu ele aldmz hatrlyor musunuz, Arif Bey? -Hatrlamaz olur muyum, ok etkilenmitim. lm bilincini ele almtk. -Peki o konuda konutuklarmz zerinde neler dndnz, nelerin farkna vardnz? 388 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -inde bulunduum u ann teklii belirginleti; u ann bir daha hi tekrar etmeyeceinin gerekten farkna vardm. -Peki byle bir farkna varn etkisi ne oldu? -Her anm nem kazand. imdi ve u an yaamadmn farkna varmaya baladm. Ve farkna vardm bir ey de, eer imdi ve u an yaamaz isem, hatralarmn silik olacan, yaammn fakir olacan anlamaya baladm. Konumamzda beni en ok etkileyen fikirlerden biri de, sradan insan sonsuz yaam zemin kabul ederek gnlk yaamn anlamszlatrrken, savann, her an lm bilincini zemin alarak yaamn anlamlandrmas idi. -Arif Bey, sizinle o bulumamzda hatrmda kalan eylerden biri de, "Biliyor musunuz, Doan Bey, beni en ok dndren, verilen kararlarn bilinli verilmesi ve o kararlardan pimanlk duymadan tm gcnle eyleme geme. Ben kendi eksikliimi en ok burada gryorum," demenizdi. -Bu szm neden hatrnzda kald, Hocam? -Bu gzlemi kendi hayatnzla ilgili olarak yapyorsunuz. Bu gzlemi yapabilmek bilinte aklk ister, cesaret ister ve bana sylemek iin de gven ister. O nedenle beni etkilemiti. -O toplantmzda, daha dorusu bulumamzda, iirlerin ne kadar gl olduunu da kavradm. zellikle lmn getirdii ayrlk bir sonsuzluk fikri ile geliyor ve insan yasa bouyor. Hznn temelinde bu ayrlk duygusu var sanki. O gn sizin okuduunuz iirler houma gitmiti. -Peki bir retmen olarak snfta iirlerden yararlanmay dndnz m? -Hayr hi aklma gelmedi. Ama, imdi siz syleyince, farkna vardm; iirler renme ortam yaratmada gl bir katalizr olabilir. yi ki sylediniz, Doan Bey, bunun zerinde ciddi olarak dneceim. Yrmeye karar verdik. Karmzda adalar gzkyordu, Kartal, onun tesinde Pendik pek ak seik olmasa da geiliyordu. Televizyon ve radyo antenleri birbiri peine dikilmilerdi. evrede iftler, ocuklu aileler, arkada gruplar bizim gibi yry yapyorlard: Lokantada alan Klasik Trk Mzii aalara aslan hoparlrlerle tm parktan dinlenebiliyordu. Gzden Geirme 389 -Arif Bey, lm bilincini konu ettikten sonra, ne zerine konumutuk? Deiim -Sradan insann sava haline gelmesi nasl olur, onun zerine konumutuk. -Evet, temel konumuz o idi; ama, genel olarak insan yaamnda 'deiim' nasl yer alr, o ereve iinde sava olmay irdeledik. Peki neler dikkatinizi ekti, neler aklnzda kald? -Doan Bey, itiraf edeyim, en zor takip edebildiim konulardan biri bu oldu. Filozoflarn deiimin temelinde ne olduuna i-likin dnceleri beni ok ilgilendirdi. zellikle binlerce yl nce bu kadar ayrntl ve kapsaml dnebilen insanlarn olmas, beni bazen hayrete drd. -Evet, felsefe tarihi, daha dorusu dnceler tarihi okumann zevkli olacan dnyorum. -Hegel'in yabanclama kavramn ok ilgin buluyorum. Kiinin kendi yaamna, yapt ie, iinde yaad aileye, irkete, topluma yabanclamas zerinde beni dnmeye ynlendirdi.

-Hatrlyor musunuz, yabanclamadan neyi kastediyordu, Hegel? -Hegel, kii kendinin btnln grd zaman gerekten zgr olacaktr, diyor. Bu btnlk iinde yer almadan insanlar strap ekecekler ve yabanclama duygusu yaayacaklardr, diyor. Btnn iinde nerede yer aldn bilen insan yabanclama duygusu ekmez. -Peki bunu niin nemli buluyorsunuz, Arif Bey? -Bu fikir bana, sizin biz bilinci fikrinizi dndryor. retmen olarak btnn bilincinden koptuum zaman mesleimin, abalarmn bir anlam kalmyor. O zaman rencilerime, mesleime, topluma yabanclam oluyorum. O nedenle bu fikre nem veriyorum. -Baka nem verdiiniz fikirler oldu mu? -Sizin, "tm deiimlerin temelinde, bilin yatar; bilinte meydana gelen deiimler, insann yaamnda meydana gelen dier 390 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI tm deiimlerin anasdr," grnz bana retmen olarak yol gsterici geldi. -Nasl? -retmen olarak enerji ve zamanm bilincin gelimesine vermem gerektiini gryorum. -Bu nemli bir gzlem Arif Bey, sizi kutlarm. -Bu konuyla ilgili bulumamzda beni etkileyen bir dier kavram fenonenolojik yaklam, varoluuluk oldu. -Bir retmen olarak bunu nasl deerlendiriyorsunuz? -rencilerimin alglamalar onlarn gereini oluturuyor. Srekli bunu hatrmda tutmam gerektiini anladm. Onlarn alglamasnn dnda onlar iin bir baka gerek yok. Bunu unutmadan rencilerimle iletiim kurarsam, onlarn gzyle olaylar grmeye nem veririm. -Bunun farknda olmak, bir retmenin yaamnda ne kadar nemli! -Bunun farknda olmadan iyi retmen olunamaz kansndaym. -Hemfikirim. -"Deiim sadece seenekleri bilmeyi deil, lml bir dnya iinde imdi ve burada yaadmz bilmeyi de gerektiriyor," dediimi hatrlyorum. Bu benim iin bir keifti. Hayatmda hibir zaman lm bilincinin deiim istei yarattn dnmemitim; yani sizinle o gn konuuncaya kadar. Kafamda deiim ve lm birbirine ne kadar ters iki olgu idi; imdi ise birbirlerini tamamlyorlar. -Baya nemli fikirler kefetmisiniz, Arif Bey. -Evet, ettim Hocam. Ve yine o konumamzda bizim eski derghlarda, dergha katlmak isteyen kiileri kaplarda neden gnlerce bekletirlermi, onu anladm. Yani deiim konusunu konumak, felsefi ynden beni zenginletirdi. rnein, 'her melankoli nbetinin altnda kendini nemseme yatar,' dncesini ilk kez orada duydum. Park turlamtk. Oturup bir kahve imeye karar verdik. Garsona kahveleri syledikten sonra konumaya devam ettik. lerdeki masada krmz entarili bir gen kz dikkatimi ekti. Entarili kadn grmeyi zlemiim, onun farkna vardm. Kzn sa elinde yzk vard, bu nian yz olmalyd, ama nianls orada deildi. Gzden Geirme 391 Ayrlk, hasret duygular var m, diye yzne baktm. Sakin bir halde, dierlerinin sylediklerini dinliyordu. -Arif Bey, deiim bulumasndan sonra neyi konumutuk, hatrlyor musunuz? -Evet, hatrlyorum. Siz niversite rencisi iken Bolu'da grdnz bir yaral kpek sizi nasl etkilemi, onu konumutuk. Ve Arif Bey, glmsedi. Ben de glerek, "Peki yaral kpei konutuumuz bu bulumadan sizde kalanlar ne," diye sordum. -Hocam anlyorsunuz, aslnda aka yapyorum, ama, sizin bu kpekle ilgili anlattklarnz beni etkiledi. Siz, "Neyi konutuk, hatrlyor musunuz?" deyince, bunu sylemek istedim. Etrafma bakndm, kpek getiren var m, diye. Kpei olan birine rastlamadm. Arif Bey'in ne demek istediini anlamtm. O imdi aka yapyordu, ama, seminerlerimde bu tr durumlar bama ara sra geliyordu. Bitmemi ileri konuurken anlattm bir kpek hikyesi hatrlarnda kalan tek ey oluyordu genellikle. Bitmemi ler Arif Bey konumasna devam etti: -Bitmemi ileri konumutuk, ve bu konumadan sonra hayatmda ne kadar bitmemi i olduunun farkna varmtm. -Peki retmen olarak... -retmen olarak unun farkna vardm: bitmemi ileri ok olan bir insan, sava olamaz. Bitmemi ilerim oksa, ben sava retmen olamam! -Peki ne olursunuz? -Hamal olurum. -Efendim? -Evet, hamal olurum. Bitmemi iler bizim yaammzn pl. Ne var ki, bu pl srekli aklmzda, veya gnlmzde tayoruz.

Arif Bey, ksa bir sre sustuktan sonra, konumasna devam etti: -Ne kadar p tadmn, tandm insanlarn ne kadar p tadnn farkna varmak benim iin baya zor oldu. 392 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI -O toplantmzda siz biyolojik ve psikolojik anababalk olmak zere iki tr anababalktan sz etmitiniz. -Evet. -Ben de o kavram iyi hatrlyorum. retmen olarak belki, her ocua deil, ama baz ocuklara farkna varmadan psikolojik anababalk yapma durumu oluabilir. -Birok retmen farknda olmadan rencilerin ounun anababas; bundan hi kukum yok, Doan Bey? -Katlyorum, Arif Bey. -Ve ac olan Doan Bey, farkna varmadan rencilere anababalk yapyoruz ve kendi anababalarnn balatt; onlar bonzai aac yapma srecini devam ettiriyoruz. -Yani zel bir ilgiyle, potansiyelleri gelimesin diye buduyoruz. -Siz de belirtmitiniz, hem anababa hem retmen bu budamay ocuun iyilii iin yaptn dnyor. ok ac geliyor, bu durum bana. -Demek ki retmen olarak size ihtiyacmz olduunu gryorsunuz. Arif Bey. -Benim gibi ii yanan binlerce retmen olduuna da inanyorum. nemli olan bir araya gelip, bu kavramlar paylamak ve bir strateji gelitirerek gl bir ekilde uygulamaya koymak. -Evet, sorun ksa vadeli bir zmle ortadan kalkacak bir sorun deil. Dediiniz gibi, sava tutumu iinde uzun soluklu bir zm istiyor. -Uzun soluklu zmleri getirmek isteyenlerin srtnda tadklar plkler varsa, enerjilerini zme deil, srtlarndaki yke verirler. -Arif Bey, Hasan adnda bir aabeyim var. Olduka aklaban biri. Silifke'de bir bakkal dkkn iletiyor. imdi anlatacam, ben on - on bir yanda bir ocukken gzlediim bir olay. Silifke'de o zamanlarda Musa adnda deiik iler yapan fakir biri vard. Musa, Glnar kasabasndan gelip kars ve iki kk ocuuyla Silifke'ye yerlemiti. Gzden Geirme 393 "Musa kuyu kazar, hamallk yapar, ot toplar, kendisinden istenen i ne ise, onu yapard. Saf bir insand, onun iin insanlar onu sk sk kandrrlar ve o sylenenlere inanarak konutuu ya da bir eyler yapt zaman glerlerdi. "Babam onun evliya olduuna inanmt. Bizim kuyuyu kazarken, kuyunun st ksmnda bulunan byk blok talardan birisi kuyunun iine dm, Musa hi yara bere almadan bu durumu atlatm, hatta tm safl ile iine devam etmiti. Babam, "Allann sevgili kulu bu Musa, Allah onu koruyor," derdi ve bizlere, "ocuklar Musa'nn gnln ho tutun; onun mevkisi yksek," diye tembihte bulunurdu. "Musa, bir gn kendisine tamas iin verilmi olduka ar bir uval dolusu yk tarken, Hasan aabeyimin (bundan sonra abi diyeceim) dkknnn nnden geiyordu. Hasan abim Musa'ya seslendi, "Musa, Musa!" Musa kimin seslendiini grmek zere zorla kafasn yukarya kaldrd, ve Hasan abimi grd. "Buyur, Hasan Aa!" "Gel hele, sana bir diyeceim var." "Olur Hasan aa, yk ykp geleyim?" "Gel canm, o kadar hatrmz yok mu?" "Hasan Aa, bam stnesin, buyur!" diyerek, dkknn -nne geldi. v "Gel sana bir ay syleyeyim de, beraber bir ay ielim, sohbet edelim, seninle uzun zaman konumadk." "Allah raz olsun Hasan Aa, yk ykaym, geleyim." "Canm imdinin suyu mu kt? Haydi imdi ay ielim, biraz laflayalm." Ben bunu anlatrken Arif Bey, hem glyor, hem de Musa'ya olan sempatisini yz ifadesiyle belli ediyordu. Ben ise o ocukluk ann ve iimin nasl burkulduunu hatrlyordum. nsanlar ne kadar insafsz olabiliyor ve bundan da zevk alabiliyorlar. -Peki, neden anlattm Musa'nn yksn, Arif retmenim? 394 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -Srtnda yk ar olan mr boyu bu yk tar ve bunu tarken de, yapt ilere zaman ve enerjisini gerektii kadar veremez. -Evet, tam 12'den vurdunuz. Bitmemi ilerin yaammzdaki en byk olumsuz etkisi bu. nsann zaman ve enerjisini smrr. Bir havuzdaki delik gibi srekli zaman ve enerjiyi tketir. -Doan Bey, bu bulumamzda siz varolu boyutlarndan sz ettiniz ve her bir varoluu bir gereksinme olarak tanmladnz. imdi aklma u geliyor: Anababa ve retmenler insan yavrularn bonzai aac gibi bodur brakmak iin budarken, aslnda yaptklar varolu boyutlarn ocua yaatmamak. "Sen yoksun," "sende bir bozukluk var," "sevilmeye layk deilsin," "deersizsin" ve "sen gszsn" gibi. yle deil mi, Hocam? -Evet, haklsnz. nsann potansiyeli bu varolu boyutlarn yaad zaman geliir, yaamad zaman gelimez. Dediinize tamamiyle katlyorum, Arif Bey.

-Varolu gereksinmeleri karlanmad zaman, bu yavrular bitmemi iler oluturarak, onlar biriktirmeye balamyorlar m? -Gzel bir noktay yakaladnz, Arif Bey. Evet, varolu boyutlarn yaayamayan kii, bitmemi iler oluturmaya balar ve varolu boyutlarn yaayamad her an bitmemi iler plne yenileri eklenmeye balar. -Bitmemi ileri konuurken sizin babanzla ilgili olarak anlattklarnz da beni etkilemiti, Doan Bey. Bu konu zerinde dndm zaman unu gryorum: empati, yani dier kiinin gzyle olaylar grebilmek o kiiyi anlamann temelinde yatyor. Kardaki kiiyi anlamak ise, onu affetmenin ilk admlarndan biri oluyor. -Tabii, biliyorsunuz, ben babam affetmedim. Affedilecek bir ey olmadn anladm. -Evet, onu biliyorum, ama, affedilecek bir ey olsa idi, empati bu affetme srecinin ilk adm olurdu. -Doru, o anlamda size katlyorum. Karda grnen kprnn Boaz Kprs m, yoksa Fatih Kprs m olduunu ilk bata anlayamamtm. Arif Bey, "Birinci Kpr, Hocam," dedi. O dedikten sonra Ortaky' de grdm. Gzden Geirme 395 Yldz Park, Beikta yerlerini aldlar. raan Saray'n, Conrad Oteli'ni ak seik grebildim. Daha nceleri bu tr yerlere kendi bama hi gelmemitim; Arif Bey'le buluma bahanesiyle birok yerlere gittim ve stanbul'un ayr bir ynn kefetmeye baladm. imden, "artk kendi bama deiik yerlere gitmeliyim," diye dndm. Taksim, Hilton Oteli, Kabata, Fndkl ve stnde Cihangir semtlerini grebiliyordum. Kendi oturduum evin yerini tahmin etmeye altm. Sanrm baya yaklatm, ama, oturduum binay tanyamadm. Bir sre manzaraya baktktan sonra Arif Bey'e bir soru sorarak konumay balattm. Savann zellikleri -Son bulumamzda don Juan'n savann zellikleri olarak sylediklerini konu edinmitik. Bir retmen olarak bu zelliklerin sizin iin anlam zerinde dndnz m? -Bu zellikleri konuurken, zaten retmen olarak bu zellikler bana nasl uygulanr konusunda konumutuk. Ve halimin perian olduunu grmtm. kimizde gldk. -Yine de gzden geirmekte fayda olduuna inanyorum, Arif Bey -Tamam, Hocam,., gzden geirelim. Savann ilk zellii, karar vermeden nce, karar ortamna getirdii bilinten tam sorumluluk almasyd. retmen olmaya karar verirken byle bir sorumluluk bilinci tamyordum. nk bilmiyordum; yani, sizinle bulumalarmzda konutuumuz hibir farkndah bilmiyordum. -Bu doal. inde yetitiimiz toplumda, sizin o gnk yanzda ka kii bu farkndalklara aina? Hemen hemen yok denecek kadar az. -Beni en etkileyen farkndalklarn biri de, kararn bir seim olmas ve seimi de kiinin gnlnn yapmas. Bu benim iin yeniydi, bunu rendiimden dolay memnunum. Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI 396 -Bundan nce kararn sadece bir zihin ii olduunu dnyordunuz deil mi? -Evet, yle dnyordum. Halbuki kararn gc bizim gnlmzn seimi olmasndan geliyor. -Evet, motivasyonun kayna gnldr; orada bitmek tkenmek bilmeyen bir enerji vardr. -Devam edeyim mi, Hocam? -Evet, evet, devam edin, Arif Bey. -Sava verdii kararlardan pimanlk duymaz, dedik, ama ben retmen olmak iin verdiim karardan pimanlk duydum. Arif Bey bir sre glmseyerek sustu, yzme bakt ve "yi ki pimanlk duymuum ve bu duygunun etkisinde araya gemiim, bylelikle sizinle tanmak, konumak imknna kavutum," dedi. -Ne derler, her eyde bir hayr vardr. kimiz de gldk. -Savann bir baka zellii, "sabrla beklemesi, beklediini bilmesi ve ne iin beklediini bilmesi," idi. Kararlarndan pimanlk duyan biri olarak sabrla beklemiyordum, ne beklediimi bilmiyordum, tabii byle olunca ne iin beklediimi de bilmiyordum. -Peki, imdi bekliyor musunuz ve ne iin beklediinizi biliyor musun? -Evet! imdi baka. Bir an nce okulun almasn bekliyorum. Sava bir retmen yolculuuna bir an nce balamak istiyorum. -Bu syleyi tarznda sanki biraz sabrszlk var? -yle galiba. Bunun farknda olmam gerekir. Aslnda sylemek istediim, sava yolunda olduumun bilincindeyim ve bu bilin iinde bekleyiim var. -lm bilinci ile ilgili olarak...

-lm bilinci ile ilgili sizin bana syledikleriniz, don Juan'n Carlos'a syledikleri beni ok etkiledi. lmmn bilinci imdi benim srekli bir yoldam. Her eye o zeminden bakyorum. imdi ve u an daha bilinli yaamaya baladm. Tabii, "Bu lml dnyada her ey bo," tavr iinde bir alglama deil, sylediim. Gzden Geirme 397 "u an ok kymetli, bir daha olmayacak bu an, tekliinin bilinci iinde yaa," bilincini sylyorum. -Anladm, Arif Bey. O zaman yaam alglaynz temelden etkilenmi demektir. -Evet, ok etkilendi. lmmn bilincindeyim, ama, lm bilincine kendimi brakm deilim. Yaam cokusu ile doluyum. -Savann stratejik bir tavr iinde yaamas zellii ile ilgili ne diyeceksiniz? -Henz onu tam uyguladm syleyemem. Ama, eskiye nazaran azmdan kan her lafn, yaptm her hareketin daha ok farkndaym. Hem ksa vadeli, hem uzun vadeli olarak, dncelerime, duygularma, szlerime ve eylemlerime getirdiim bilincin daha bir farkndaym. -Bu nemli bir gelime, Arif Bey. -Evet, imdi yaam benim yaamm olmaya balad. Bu da mthi zevkli bir duygu. -Kutlarm, Arif Bey. Baka neler sylemek istiyorsunuz, savann zellikleriyle ilgili olarak. -Hocam, elimdeki listeye bakarak konuuyorum. O listede sekizinci zellik olarak, "sava hibir eyin mptelas olmaz," yazyor. Ben u an hl birok eyin mptelasym, onun farkndaym. Bu fke oluyor, kola oluyor, duruma gre deiiyor, ama imdi bunlarn farkndaym. Ve zamanla yava yava bunlarn hakkndan geleceimi biliyorum. Arif Bey, durdu, elindeki listeyi nne koydu, gzden geirmeye balad. inden okuyor, hafife dudaklar kprdyor ve ban belli belirsiz, 'evet, hatrladm,' anlamnda sallyordu. Daha sonra konumaya balad: -Doan Bey, bu zelliklerin hepsini kazanm deilim, ama, bu zellikleri kazandm zaman gl bir retmen olacam biliyorum. Dokuzuncu zellik, "sava her eye sayg ile yaklar," onuncu zellik, "sava vuru menzili iinde eylemini yapar," srekli bilincimde tutmak istediim ynler. Ama, u anda tamamiyle uyguladm syleyemem. 398 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI -nemli olan bunlarn bilincinde olmanz. Bilincinde olmanz iki ynde belirtmek istiyorum: Bir, bu zelliklerin var olduunu bilmeniz, iki, bu zellikleri kendi yaamnzda uyguladnz zaman daha gl bir retmen olacanzn farknda olmanz. Bu iki yn de, anladm kadaryla, u an sizin bilincinizde yer alm durumda. Listede yer alan son zellii ifade ederek, bugnk bulumamz noktalamak istiyorum. -Ben okuyaym m onlar, Hocam? -Evet, ltfen. -On beinci zellik, "Sava her eyi stesinden gelinmesi gereken bir renme frsat olarak grr." -Peki Arif Bey, retmen olarak size bu ne anlam ifade ediyor? -Trabzon'lu vatanda anlay iinde retmenlik yapmam gerektiini dnyorum. -Bravo. Peki listeden okumaya devam edin. -On altnc zellik, "sava salna zen gsterir." Bizim kltrn deyii ile, "her eyin ba salktr," sz iinde bedensel ve ruhsal sala nem vermek ve salk konusuna, yani yeme, ime, dinlenme, temizlik, konusuna yksek bir bilin getirmek benim gibi bir retmenin yaamnn bir paras olmaldr. -ok, ok gzel. Listedeki son zellik? -Listedeki on yedinci zellik, "sava yaamna katkda bulunan her eye ve herkese kran duygusu besler." Bu zellik zerinde konumadan nce, rencilerime dnk bir teekkr duygum yoktu. imdi ise var. rencilerimin her birine kran duygusu i-indeyim. Onlarn var olmalar, benim var olmamn nedeni oluyor. Arif Bey konumasn bitirdi, gz gze geldik. Ayrlma zaman gelmiti. -Arif Bey bugn Pazar deil mi? nmzdeki toplanty bir hafta sonra Cumartesi gn yapalm m? -Tamam Hocam, nerede bulualm? -lk bulutuumuz yerde. -Kabata'taki Deniz Otobz skelesi'nin yanndaki kahvehanede mi? Gzden Geirme 399 -Evet, leden sonra saat te bulualm. -Hocam, narcik'taki bir arkadama gidiyorum, narck'tan dorudan Kabata'a gelirim. -Benim ablamlar da yazlar narck'a giderler. Ne zaman gidiyorsun? -Yarn gidiyorum, orada bir hafta kadar kalacam. -Umarm hoa vakit geirirsin, Arif Bey. Demek bir hafta kadar kalacaksn, arkadanda. -Uzaktan akraba oluruz, ocukluumuz beraber geti. Yalova'da ii var, ama narck'ta oturuyor.

Daha sonra skdar'a kadar Arif Bey'le beraber geldik. Ayrlmadan nce, Arif Bey'e ev ve cep telefonumun kendisinde olup olmadn sordum. "Bende yalnz ev telefonunuz var," dedi. Cep telefon numaram da verdim. Uzak yerden gelecei iin, aksaklk karsa bana ulamasn istedim. skdar'da el sktk ve ayrldk. 12 Devam Edelim Pazartesi akamn Sal'ya balayan gece byk deprem oldu. Ertesi sabah ilk oktan kurtulup Yalova ve marck'tan haberler gelmeye baladka yazlkta bulunan ablamlar iin kayglanmaya baladm. Daha sonra Arif Bey aklma geldi; onun da deprem srasnda narck'ta olduunu bilmek kaygm daha da artrd. Arif Bey'i aramam olanakszd, nk gidecei yerin telefonu veya adresi bende yoktu. Btn giriimlerime ramen ablamlara telefonla ulama abam sonusuz kald. gn sonra, ablamlarn rahatszlanan kaynpederini ziyaret iin marck'tan ayrldklarndan, deprem srasnda narck'ta olmadklarn rendim. Fakat Arif Bey'den haber alamamak beni rahatsz ediyordu. Nihayet Cuma akam Arif Bey bana cep telefonumdan ulat. Onun sesini duymaktan mutlu olmutum. Bulunduu blgede byk hasar olduunu, fakat arkadann, ailesinin ve kendisinin salk durumlarnn iyi olduunu, son gndr youn olarak ykntlar arasnda altn, ve durumun ok berbat olduunu syledi. Telefon ederek kaygm giderdii iin kendisine teekkr ettim. Ablamla ilgili kayglarm ve onlarn orada bulunmadn rendiimi anlattm: -nsanlar, tam bir anababa gn yayor. Her kafadan bir ses kyor, bir sulama furyas, tam bir organizasyon bozukluu ve byk bir ac yaanyor. -Evet, ok ac var, Hocam. nsan ne yapacan aryor. -Herkes iyi niyetle bir eyler yapmak istiyor, ama, neyi, nasl, kimin iin, ne zaman yapacan bilemiyor. -Ben de aynen o durumdaym, Doan Bey. Bir eyler yapmak istiyorum, ama, neyi, nasl yapacam bilememekten arm durumdaym. Devam Edelim 401 -u an sizin gibi dnen birok insan var, Arif Bey. Byk bir insan potansiyeli, organizasyon, planlama, ve bu alanda liderlik yokluundan atl vaziyette; harekete geemiyor. -Bir ey yapamamann acs baka trl koyuyor insana. -Evet, kendinizi bir baka trl aciz hissediyorsunuz. nsan bilinli eyleme gese, mcadele etse, bu eziklii duymaz. -Size bir nerim var. -neriniz ne, Hocam? -Sizinle bir baka dizi buluma daha yapalm. Bu buluma dizisinde toplumsal sorunlar, gzlemleri, tartmalar, konular ele alalm. -Ben ok memnun olurum, Doan Bey. -yi. imdi sen orada yapabilecein yardmlar yap. Daha sonra biraz dinlen. Bir ay sonra telefonlaalm, ve bulumalarmza balayalm. -Tamam, Hocam. -Telefon ettiin iin yeniden teekkr ederim, Arif Bey. -nemli gnler yayoruz. Gzlemlemelerinizi ve dncelerinizi yazn, daha sonra onlar zerinde konuuruz. Haydi Allah kolaylk versin. Yeniden bulumak umuduyla telefonu kapattk. KAVRAMLAR SZL ait olma: Bireyin doutan getirdii bir gereksinim. Bu gereksinim bireyin kendisi iin nemli grd kiiler tarafndan tannmay, kabul ediLmeyi, sevilmeyi, zlenmeyi,- deerli bulunup gvenilmeyi istemesi biiminde yaama yansr. Bu gereksinimin simetrii birey olmadr. Bkz. Birey olma. alakgnlllk: Bu kitapta alakgnlllk, savann alakgnlll olarak tanmlanmtr. Savann alakgnlll, kendini evrendeki her eyle e deer grmesinden kaynaklanr. Bir bcek, ku, iek, veya mevki sahibi bir dier insandan ne yksek, ne de alaktr. Her ey bir dier eyle e deerdedir anlay, savann alakgnlllnn temelini oluturur. anlam aray: Kiinin alglamasnda kendi varoluu ile iinde bulunduu balam arasnda anlaml bir iliki aray. anlamszlk: Kiinin varoluu ile iinde bulunduu balam arasnda anlaml bir iliki bulamad zaman ortaya kan yaant. birey olma: Kiinin doutan getirdii bir'gereksinim. Bu gereksinim bireyin kendisinin kendi gznde var olmasn ierir: "Ben varm, ben doalm, ben sevilmeye laym, ben deerliyim, ben gvenilirim" duygusuna ulamay istemesi biiminde yaama yansr.

bitmemi iler: Bir insana beslenen hn, kin, fke ve dier olumsuz yarglamalarn ifade edilmeden birikmesi ve sz konusu kiiyi srekli olumsuz duygular iinde tutmas. bitmemi ileri bitirmek: Daha nce ifade edilmedikleri iin biriken hn, kin, fke ve dier olumsuz yarglamalarn anlay ve empati ortam iinde paylalarak giderilmesi ve olumsuz duygulardan kurtulunmas. bonzai: Aalar, fidanken belirli bir teknik iinde budayarak bodur brakma sanat, ve bu sanatn uygulanmas sonucu ortaya kan bodur aaca verilen isim. Kavramlar Szl 403 byk resim: Kiinin yaamnn iinde olutuu ilikiler a, farkna varlan geni balam. cmert insan: Byk resmin bilincinde paylaan insan. deer: Doru bilinen, yaplmas beklenen, yapld zaman dierleri tarafndan desteklenen eylem. deerler bilinci: Yaam doru bilinenler erevesinde oluturma, yaama bu istek iinde dzen getirme farkndal. deerli olma: Be varolu boyutundan biridir. Kendinden daha byk bir btnn vazgeilmez paras olduunu ifade etmektir. Kiinin tekliini simgeler. deiim: Kiinin davran biiminde meydana gelen farkllk. Eer kiinin yalnz davrannda deil, dnyaya anlam veri tarznda bir deiim olumusa, o zaman buna, dnm denir. Savann deiimi dnm biimindedir. dengesizlik: Gereksinmelerin karlanmayndan doan fizyolojik ve zihinsel durum. dnm: bkz. Deiim. duru iinde olmak: Bir gelecee kendini adamak ve, imdi ve bu-raday o gelecei gerekletirmek iin kullanmak. Bu onu, tepkici durum olan "bir pozisyon iinde olmak"la ztlatrr. drstlk: Kiisel btnln ilk aamas: zn, szn, eylemin a-henk iinde olmas. ego: Bu kitapta ego, nesnel ben, ayn anlamda kullanlmtr. Kiiyi dierlerinden ayran, snrlarn belli eden, farkllklar ortaya koyan 'Ben bilinci.' Epistemoloji: Episteme ve loji kelimelerinden oluur. Episteme eski Yunanca'da bilgi anlamna gelir. Epistemoloji bilginin doasn, kaynan, snrlarn inceleyen bir alandr. Epistemoloji alannda alan biri, bir insan bir eyi "biliyorum" dedii zaman, o kiinin ne demek istediini, yani 'bir eyi bilmek ne demektir' konusunu inceler. Etik: Doru olan nedir, nasl davranlmal konusunu inceleyen felsefe alanna verilen isim. farkndalk: Kiinin alglamasnda anlaml bir fark yapan ve eylemine yn veren bir bilgi. Fenomenoloji: Kiinin d dnyay duygu organlar aracl ile alglamasndan oluan farknda olu. 404 SAVAI gelecee kendini adamak: bkz. Duru iinde olmak geree sayg: Gerein bizim isteimize gre deitirilemeyecei, bizim dnce ve eylemlerimizi alglanan gerei dnerek yapmamz gerektii anlay. Getalt: Alglama ve eylemin temelinde anlam btnletirme, gereksinmeleri karlayarak tamamlama, insan eyleminin kiinin fenomenolojisi iinde bir btnlk arayndan kaynaklandn varsayan psikoloji okulu. gnl yolu: Aklyla dnp inceledikten sonra gnlyle seen insann tarz. gzlemleyen bilin: Kiinin duygu ve dncelerinin, niyetinin, iinde bulunduu balamn farknda olan, farknda olduunun farknda olan bilin. Kitapta gzlemleyen ben olarak da kullanlmtr. g: Varolu boyutlarndan biri: "yapabilirim" bilinci. Kendini, bakalarn, veya dnyay etkileme yetenei. hakkaniyet: Haklnn hakszdan ayrt edilerek kiilere hak ettikleri o-randa dl veya ceza verilmesi ilkesi. Eitlikten farkldr. Hakkaniyet gerekletirmeden eitlii gerekletirmek sorun yaratr. hapishane: Bu kitapta, kiinin bilinsiz olarak, kendisi semeden i-inde bulunduu durum anlamnda kullanlmtr. hizmet: Btnn bir paras olmann verdii sorumluluk iinde, btnn dier ksmlarna yararl olma abas. itenlik: Niyetin drste ifadesi. ilkeler: Tutarl bir biimde izlenen ve uygulanan dnce. kendini adama: Yaratmak istedii gelecee inanarak zaman ve enerjisini, bu gelecei yaratacak eyleme vermede srar etme kefetme ortam: Yaamda olan her eyin, sylenen her sz ve yaplan her davrann kiiye bir ey retebilecei dncesi i-inde ortama bakmak. kiinin kendisiyle olan ilikisi: Btn iletiimlerin temelidir. Kiinin varolu boyutlarnda kendisine dnk temel alglamalar. kiisel btnln dzeyleri: Kiinin i dnyasyla, kiinin inand deer ve ilkelerle, ve kiinin kendini adad gerekle ilikisi olmak zere, kiisel btnln dzeyi vardr. Kavramlar Szl 405

kiisel btnln iki koulu: Kiisel btnln ilk koulu geree sayg, ikinci koulu da alglanan gerein tm sorumluluunu almaktr. kiisel btnlk: Alglad gerek ile sorumluluk iinde tutarl biimde dnmek, sylemek ve yapmaktr. 'M gibi' yaam: Bireyin varoluunda sadece ait olmay yaayabilmesi, kendine zgn bireysel yaamnn olmamas. Mistisizm: Evrenin birbirinden kopuk deil, birbiri ile anlaml ilikiler iinde olan paralarn bir btn olduu ve her bir insann bu btnn edeerde anlaml bir paras olduu anlay. nesnel ben: bkz. Ego. niyet: Kiinin iindeki bir amaca ynelme istek ve dncesi. niyetin safl: Kiinin iindeki tek ama ve istekle dnmesi ve davranmas. niyetlilik: Belirli bir amac gerekletirme eilimi iinde olmak. Ontoloji: Felsefenin varoluun ne olduuyla ilgili dnme, inceleme alan. ortama getirilen bilin: Kiinin fenomenolojisi iinde, "imdi ve buradaki niyetini" bilmesi ve bu bilinle ahenk iinde olmas. lm bilinci: Yaamn mutlaka sona erecei ve bu sona eriin her an olabilecei farkndal. tekiletirme: Dierlerini kendisiyle iliki iinde grmeme, onlarn gzyle dnyaya bakmama. zdeim: Dierini kendisi olarak grme, dieriyle kendi arasnda bir fark grme yeteneini kaybetme. zgn yaam: Bireyin varoluunu ait olma ve birey olma dengesi i-inde gerekletirmesi. pozisyon iinde olmak: Yaplan tepkiler ve sylenen szler iinde kalarak eylemi oluturmak. Bir duru iinde olmak ile ztla-trlarak anlatlr: duru iinde olan kii tepkici deildir; kardakilerinin tepkisine gre deil, kendini adam olduu gelecek bilinci iinde eylemini yapar. Psikoterapi: Kiinin kendi sorunlarn zebilecek hale gelerek gereki ve anlaml yaama kavumas iin uygulanan iletiim sreci. sava: Bu kitapta sava, kiinin gzlemleyen bilince ulaabilmesi iin egosuyla yapt mcadeleyi ifade ediyor. 406 SAVAI sava: Gzlemleyen bilinci ile varoluunu ait olma ve birey olmada dengeleyen ve zgn yaamaya kendini adayan insan. savann zgrl: Niyetinin safl iinde, sadece gzlemleyen bilincine duyulan sorumluluk duygusu iinde baka hi kimseden bir ey beklemeden yaamak. saygl olmak: Bakalarnn snrlarna onlarn izni olmadan girmemek. seim yapmak: Btn olaslklar dndkten sonra, gnl ile karar vermek. sevilmeye layk olma: Varolu boyutu. Kii doutan bu gereksinme ile doar. snrlar bilinci: Bireyin yetki ve sorumluluklarnn alan zerine o-luturulan farkndalk. sorumluluk: Hesap vermeye hazr olma. sorumluluk koullar: Kiinin hesap vermeye hazr olmas iin iki koulun yerine gelmesi gerekir: 1- kiinin hesap verecei konuda bilgi ve becerisinin ve yeteneklerinin olmas, 2- eylem zgrl bulunmas. Kii ancak tabancasnn menzili iindeki davranlarndan sorumlu tutulabilir. ikayet etmek: Bu kitap iinde ikayet etmek, sorumluluktan kamann simgesi olarak, olumsuz bir anlamda kullanlmtr. imdi ve burada olmak: Alglama ortamna tm bilinci ile gelerek, niyetinin safl iinde yzde yz orada olmak. imdi ve burada olma tembellii: Alglama ortamna tm bilinci ile gelmeyerek, imdi olan biteni tmyle alglamama, imdi ve burann icaplarn yerine getirmeme. Tao: Her eyin kendi ztt olma yolunda bir deiim iinde olduuna inanan felsefi dnce okulu. uyandran dostlar: Bu kitapta, kiinin bana gelen olumsuz olaylarn, kiiyi iinde bulunduu tembellikten uyandrd anlamnda kullanlmtr. uyan: Bireyin, skntlarnn kaynaklarnn ne olduunun farkna varmas ve zgn bir yaam oluturma yolunda adm atmaya hazr hale gelmesi. varolu boyutlar: nsann doutan getirdii ve yaamak istedii gereksinmeler. Bu kitapta be varolu boyutu olarak unlar tanmlanmtr: (1) farkna varlma, snrlar ve sorumluluklarn Kavramlar Szl 407 bilinmesi, (2) kabul edilme, doal bulunma, (3) sevilme, z-lenme, (4) deerli olma, kendinden daha byk bir btnn zgn, vazgeilemeyecek bir paras olma, ve (5) gl olma, "istersem yapabilirim," duygusu iinde olma. Kii varoluunu hem bakalarnn gznde (ait olma), hem de kendi gznde (birey olma)

gerekletirmek ihtiyac iindedir. yabanclama: Paras olduu btn gremeyecek hale gelerek, btnle ilikilerini alglayamama, kendini btnden kopuk ve uzak hissetme. yalnzlk: bkz. Yabanclama. yarn yaratmak: bkz. Gelecei yaratmak, ve bkz. Duru iinde olmak. yaam dans: Ait olma ve birey olma iinde varoluunu gerekletirmek. Bkz. Varolu boyutlar. KAYNAKLAR Altan, Ahmet. Kl Yaras Gibi. Can Yaynlar. Hayriye Cad. No. 2, 80060 Galatasaray, stanbul, 1998. Altan, Ahmet. Tehlikeli Masallar. Can Yaynlar. Hayriye Cad. No. 2, 80060 Galatasaray, stanbul, 1996. Altan, etin. Tarihin Saklanan Yz: dam edilen 44 vezir-i azamn dram; ldrlm ehzadeler ve devrilmi padiahlar. nklap Kitabevi Yayn San. Ve Tic. A.. Ankara Cad. No. 95, Sirkeci 34410 stanbul. 1997. Blanton, Brad. Radical Honesty: How to transform your life by telling the truth. A Dell Trade Paperback .1996. Published by Dell Publishing A Bantom Doubleday Dell Publishing Group 1540 Broadway, New York, N.Y. 10036, 1994. Branden, Nathaniel. Self-Esteem at Work: How confident people make powerful companies. Jossey-Bay Publishers, San Francisco, 1998. Branden, Nathaniel. Taking Responsibility. A Fireside Book, Published by Simon &Schuster, 1996. Rockefeller Center, 1220 Avenue of the America, New York, N. Y. 10020, 1996. Branden, Nathaniel. The Art of Living Consciously: The power of awareness to transform everyday life. Simon & Schuster. Rockefeller Center, 1230 Avenue of the Americas. New York, NY 10020, 1997. Castaneda, Carlos. The Teachings of don Juan: A Yaqui Way of Knowledge. A Washington Square Press Publication of POCKET BOOKS, a division of Simon & Schuster, Inc. 1230 Avenue of Americas, New York, NY 10020, 1968. ISBN 0-671-60041-9 Castaneda, Carlos. A Separate Reality: Further Conversations With Don Juan. A Washington Square Press Publication of POCKET BOOKS, a division of Simon & Schuster, Inc. 1230 Avenue of Americas, New York, NY 10020, 1971. ISBN 0-671-50728-1 Castaneda, Carlos. Journey to Ixtlan: The Lessons of Don Juan.. A Washington Square Press Publication of POCKET BOOKS, a division of Simon & Schuster, Inc. 1230 Avenue of Americas, New York, NY 10020, 1972. ISBN 0-671-60658-1 Kaynaklar 409 Castaneda, Carlos. Tales of Power. A Washington Square Press Publication of POCKET BOOKS, a division of Simon & Schuster, Inc. 1230 Avenue of Americas, New York, NY 10020, 1974. ISBN 0-671-55329-1 Castaneda, Carlos. The Second Ring of Power. A Washington Square Press Publication of POCKET BOOKS, a division of Simon & Schuster, Inc. 1230 Avenue of Americas, New York, NY 10020, 1977. ISBN 0-67181650-0 Castaneda, Carlos. The Eagle's Gift. A Washington Square Press Publication of POCKET BOOKS, a division of Simon & Schuster, Inc. 1230 Avenue of Americas, New York, NY 10020, 1981. ISBN 0-671-44226-0 Castaneda, Carlos. The Fire From Within. A Washington Square Press Publication of POCKET BOOKS, a division of Simon & Schuster, Inc. 1230 Avenue of Americas, New York, NY 10020, 1984. ISBN 0-67154214-1 Castaneda, Carlos. The Power of Silence. Simon & Schuster, Inc. 1230 Avenue of Americas, New York, NY 10020, 1987. ISBN 0-67150067-8 Castaneda, Carlos. The Art of Dreaming. HarperCollins Publishers, Inc., 10 East 53'" Street, New York, N.Y. 10022, 1993. ISBN 0-06017051-4 Cloud, Henry ve Townsend, John. Snrlar. Sistem Yaynclk, Istanbul, 1996. Ccelolu, Doan. Yeniden nsan nsana. Remzi Kitabevi, stanbul, 1991. Ccelolu, Doan. imizdeki ocuk. Remzi Kitabevi, stanbul, 1993. Ccelolu, Doan. yi Dn Doru Karar Ver. Sistem Yaynclk, stanbul, 1994. Ccelolu, Doan. Yetikin ocuklar. Sistem Yaynclk, stanbul, 1995. Ccelolu, Doan. imizdeki Biz. Sistem Yaynclk, stanbul, 1996. Deikman, Arthur J. The Observing Self: Mysticism and psychotheraphy. Beacon Press, 25 Beacon Street, Boston, Massachusetts 02108. 1982. Dkmen, stn. letiim atmalar ve Empati. Sistem Yaynclk, stanbul, 1994. Fields, Rick. The Awakened Warrior: Living with courage, compassion and discipline. A Jeremy P. Tarcher/Putnam Book, published by G.P. Putnam's Sons, 200 Madison Ave. New York, N.Y. 10016, 1994.

Goleman, Daniel. Duygusal Zeka: Neden IQ'den daha nemlidir. Varlk yaynlar, Caalolu yokuu 40/2, 34440 Caalolu-stanbul, 1998. 410 SAVAI Lebow, Rob. A Journey into the Heroic Environment. Prima Publishing, P.O. Box I260BK, Rocklin, CA 95677, 1995. Leonard, George. Mastery: The keys to success and long-term fulfillment. Plume, Published by the Penguin Group, 375 Hudson Street New York, N.Y. 10014, 1991. Orga, rfan. Bir Trk Ailesinin yks. (eviren Arn Bayraktarolu) Ana Yaynclk, Bykdere Cad. yol Mevkii No. 57 Kat:2, 80725 Maslak-stanbul, 1994. Perls, Frederick S. Getalt Theraphy Verabatim. A Bantam Book, 1971. Bantam Books Inc., 666 Fifth Avenue, New York, N.Y. 10019, 1969. Roger, John & Peter McWilliams. Life 101: Everything we wish we had learned in school- but didn't. Prelude Press, 8159 Santa Monica Blvd., Los Angeles, California 90046. ISBN 0-931580-97-8, 1991. Soysal, lhani. 20. Yzyl Trk iiri Antolojisi. Bilgi Yaynevi, Merutiyet Caddesi, No. 46/A, Yeniehir 06420Ankara. 6.basm, 1994. Stevenson, Jay. Philosophy (The complete idiot's guide to). Alpha books, a division of Macmillan Reference USA, A Simon and Schuster Mac-millan Company, 1633 Broadway New York, NY 10019-6785, 1998. Urgan, Mina. Bir Dinozorun Anlan.Yap Kredi Yaynlar, Yap Kredi Plaza E Blok Manolya Sokak 1. Levent 80620 stanbul, 1998. Waitley, Denis. Empires of the Mind: Lessons to lead and succeed in a knowledge-based world. Quill-William Morrow and Co. 1350 Avenue of the Americas, New York, NY 10019, 1995. Kavram Buldurusu ac, 33, 126, 130, 153, 242, 295, bilin, 27-28, 34, 47, 65-67, 71, 300,331,381,392,400 82-83, 100, 110, 113, 116, 124, acizlik duygusu 295 131-132, 156, 186, 200-203, ait olma, 37-40, 46-50, 53, 55, 84, 214-215, 221, 223, 227, 255109, 141, 172, 200-201, 206258' 263' 265' 268' 275> 279' 207, 227-228, 262-263, 269, 347-348 364 375 378- 379, 383' 389' 396' 398 271, 273, 278-280, 291, 324325 374 382 birey olma, 37-39, 45-47, 50, 53, alg.lama, 26, 34, 65, 87, 92, .04, ^^Vl^^li?1' 109, 199. 270, 310, 314, 381, 396 28' 238' 22-2W< w> m~ altyap.51.118,162,261-266 280, 29. 374, 382 anababahk, 5, 301-302, 365, 392 b^Vl' W ' anlam aray,, 1 12,24-25s 27, 43, bjtmemi . ',. bitjrmek> ,06 54, 94, 207, 2111, 330, 361 ^^ ^ ^ ^ ^ ^ an am verme, 272 387 byk resim, 70, 80,207,212, 324 anlaml, 6, 8, 10, 23, 30-31,34, 363 37, 49, 54-55, 70, 76, 78, 85, 120,127,142,151,156,176, ______________C______________ 193,206-207,212-213,241cesaret, 52-53, 106, 127, 133,205, 242, 261, 267, 272, 275, 285, 213, 269-270, 338, 375- 376, 388 288-289, 298, 307, 311, 329, ,o -, Qr, o -^ 335, 366 378 381 Cesur' 52"53' 79"80' 338' 375 an.amSIz.,k, 30, 267 v *#" 62' 160< 306' 339' antitez, 254, 256, 290 cmert insan, 78 aray, 1-2,8-9,211,272,277, 372-373 Aristo, 248-252, 257, 290 ______________v______________ Atatrk, 56, 95-96, 160, 265 atma, 42, 60, 192, 253-254 ocuk sorumluluu, 191, 193 B bar, 51-52 bilgi, 16, 68, 94, 98, 140, 143, 153, 170-171, 176, 179, 189-190, 217,240,306,311,337,342, 344, 359, 363 D Darwin, 249-251 deerler, 49, 111,115,119-120, 133, 140, 150, 173,261,351 deerli olma, 322 412

Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI deiim, 171, 240, 246-253, 257, 260-261,265,271,278,288, 290,389-391 dengesizlik, 227, 310-311,314-316,319-321 din, 71, 163,237,251,261 dindar, 68, 70, 71,74, 149 diren, 28-29, 47, 243, 369 disiplin, 144-150, 154 doallk, 86,381 dnm, 279 duru iinde olmak, 117,121 drstlk, 53, 90, 106, 125, 362 Eflatun, 17,81,250,254,257 ego, 65, 67, 78, 227, 276, 324, 352, 375 epistemoloji, 17 etik, 17 eylem, 22, 72, 97, 111,130, 185, 194, 198, 212, 232, 265, 268-270, 285,289,340,350-351,359 farknda olmak, 34,289, 347, 390 farknda olu, 34, 82-84, 98, 190, 267, 268-269, 276, 324, 374, 383 farkndalk, 82, 86-87, 132, 184, 186,200,207,211,263,271, 301,378 felsefe, 15-17, 26, 71, 109, 161, 246-249,252,261,267,279, 302, 333, 389 fenomenoloji, 267 c geim iin retmenlik, 6 gelecein gc, 160 geliim iin retmenlik, 11, 372 geree sayg, 89, 92, 102, 243, 379-381 gerek dindar, 70, 71 gereklik, 68, 96, 102, 206, 254-255 getalt, 276, 310-311,314 gnl yolu, 337, 346 gzlemleyen ben, 34, 65, 71, 78, 280, 324-325, 377-378 gzlemleyen bilin, 20-21, 65-66, 113,291,347,352 g, 9, 31,76, 113, 136, 143-144, 150, 154-155, 157-160, 170174, 183, 196,247,253,271, 342, 382-384 gl insan, 326 gl olma, 55, 137, 141, 162, 324, 383 ___________H___________ hakkaniyet, 103, 112-115, 120121, 162 hapishane, 22, 46-50, 84, 322 Hegel, 171,253-259,290-291,389 Heraclitus, 249, 290 hipnoz, 140, 175 hizmet, 6, 8, 10, 14,31,42,47,57, 70,72-73,78,115,120-121,124, 169,263,286,306,384 Husserl, 26-28, 38, 231,257,267-268 itenlik, 73-74 iletiimin gc, 157 ilkeler, 119 Kavram Buldurusu J Jung, Carl, 54, 252 K kangal kpei, 309 kendini adama, 117, 121, 291-292 kendini nemseme, 280-281, 284-285, 287, 344, 390 kefetme ortam, 371, 376 kiisel btnlk, 55, 75, 88-89, 91, 99, 101-109, 115-116,119; 123-128, 131-133, 157-159. 173, 185-186, 194-199, 271, 273, 321, 325, 362, 379, 386 korku, 78, 80, 93, 110, 132, 141, 144-147, 149-150, 154-155, 172-173,286,295,349,355, 365,378-381 kltr, 38, 71, 93, 140, 144, 173, 231,235,242,261,264,304 ___________M__________ mahpus, 49, 51 Makyavelli, 163-164,166,169,173

Marx, 162, 171, 257,259-265, 290 mgibi yaam, 41, 133, 139 mistik dnce, 71, 72 '- mutlu olmak, 212 mutluluk, 1,45, 108, 110, 182, 185,208,209-212,232,332, 350, 369-372 mcadele, 52-54, 151-154, 180,232, 258,309,345,359,375,401 ___________N___________ nedensellik yasas, 96-97 nesnel ben, 65-71, 77-78, 155, 158, 172,239,276,280,287,289, 324, 375-378 413 niyet, 27-28, 55, 63-67, 74, 76, 83, 174,204,214,271,327,376-377, 386-387 niyetin safl, 121-122 niyetlilik, 27-28 ____________O____________ ontoloji, 15-17 organik ilikiler, 17 ortama getirilen bilin, 202-203, 378 ________________ renme frsat, 30-31, 63, 258, 357-360, 398 lm bilinci, 184, 221-223, 238, 242-243,271,343,385,388, 389-390, 397 tekiletirme, 172 zdeim, 67, 96-97, 100-101, 107, 125-126, 279 zdeim yasas, 96-97, 100,125-126 zgn yaam, 290 Perls, Frederick, 34-35, 41, 276, 277,310-311,324,347 psikolojik anababahk, 301, 392 psikoterapi, 36, 75 _______________R______________ rvet, 87, 133 sava, 29, 54, 77, 232, 287 sava, 23-30,43,46-47, 51-55, 63-67,72,74,78,84,94,106, 110, 114-117, 121-124, 131-133,141, 150-151, 159, 163-164, 167, 172, 176, 179, 190, 207, 211-215, 221-225, 227, 232, 240-241, 246, 260414 261, 270-272, 278, 286-293, 305, 310, 321-325, 329, 332-342, 345-364, 366-367, 370, 373, 375, 378, 381382, 387, 389, 391-392, 396-397, 398 sava tutumu, 30, 43, 74, 124, 151, 167,214,290,292,329, 367, 382, 387, 392 saygl olmak, 381 sentez, 254, 256, 290-291 sevgi, 53, 74, 79, 103, 115-116, 120-121, 152-155, 164, 173,323,351 sevilmeye layk olma, 322 skntdan kurtulmak, 75 snrlar bilinci, 320, 386 sonu, 48, 78, 82, 104, 165, 174, 306,311,382 soru sormak, 24, 57, 68 sorumluluk, 83-84, 104-105, 121, 132, 143, 160, 176, 179-203, 207-209,213,215,222,237, 271,273,320321,325,335, 344, 368, 385-386, 395 sosyal balam, 13-15 sre, 27-28,46, 85, 114, 141,161, 172,250,254-255,276-277 __________________________ kran duygusu, 364, 367, 398 Anlaml ve Cokulu Bir Yaam iin SAVAI T Tao, 252, 285 tez, 254, 290-291 trans, 44-46, 140, 175 U uyan, 25, 33, 35, 43-44, 54, 271, 375, 387 ________________________ styap, 162,261-266

______________V______________ varolmak, 201, 315 varolu, 17,40-41, 157,240,248, 256, 268-270, 314-323, 326, 329, 355, 394 varolu boyutlar, 314, 321-322,394 ____________Y____________ yabanclama, 256-257, 268-269, 277-279, 389 yalnzlk, 114 yardm, 70, 117, 124, 178-179, 298, 305-306, 340 yaam dans, 37-38, 47, 55, 84 yetikin zgrl, 191, 193 yneten, 24, 232-233 Okurlarn Dnceleri Doan'cm, Yaamma ve de byk bir evkle, cokuyla srdrdm mesleime byk katklar olan bu kitab ne kadar keyifle okuduumu sana anlatamam. Bir anne olarak psikolojik yaklamlarm hep oldu ve halen de sryor. Ancak ben de Arif Bey gibi, "Trkiye'de anababalk konusunda nemli aksaklklar var. Bu aksaklklarn byk bir ksm retmenler tarafndan giderilebilir," dncesiyle yola ktm. Benim de i-ki temel amacm: 1. rencilerimin gelierek olabileceklerinin en iyisi olmalarna ve 2. retmen arkadalarmn en iyi ekilde retmenlik yapmalarna yardmc olmak. Bu niyet, rehberim ve yaammn pusulas oldu. Kk yalardan bu yana ocuklara ilgim ve sevgim, ailemin de tevikiyle beni retmenlie getirdi. Etrafmda 'm gibi' retmenler de oldu, ama ben bu kararmdan pimanlk duymadm ve 26 yldr alyorum. Bu adan bizim kulamz hep vicdanmzn ve gnlmzn sesinde oldu ve rencilerimizden bize yansyan yaam cokusu ile dopdoluyuz. Bununla beraber, lm bilincinde olduumuzun ama lm bilincine kendimizi brakmadmzn ve btn bu sz ettiklerimin, SA-VAI'y okuduka FARKINA VARDIM. Saol Varol! ayhan Derviolu (Snf retmeni - kitabn msveddesini gzden geirdikten sonra yazd mektuptan alnt.) Doan Bey, Merhabalar: u sralarda iinde bulunduum ruh haline baktmda ve eer baz gizli gler de varsa bu evrende, bu kitap bana bir tr ila olarak gnderilmi gibi geldi. O adan kitaptan olduka pozitif enerji aldm. Bunu da paylamak istedim. Ve ok teekkr etmek istedim. Tanol Trkolu (Bilgisayar Mhendisi - kitabn msveddesini gzden geirdikten sonra yazd mektuptan alnt) Sevgili Doan Amca'cm, Sava olmaya karar vermek gerekten inanlmaz derecede byk bir adm ve yle ok kararllk gerektiren bir adm ki, insan her an tkezleyebilir ya da yolunu deitirebilir. Ama o bilinle yaamak da ok byk bir haz veriyor insana. Yani sava olma yolunda ben milyonlarca kilometrelik bir yolun ilk santimetresindeysem ve bu santimetreye nasl ulatmn bilincindeysem, yolun geri kalann grrm ama olduum yerde bulunmaktan da byk bir haz alrm. 416 SAVAI Byle bir kitab okuduum iin ok mutluyum. Kendimi, yaamm, evremde bulunan sevdiim insanlar, ailemi, zellikle de babam daha iyi anlamam ve tm bunlara daha bilinli yaklamam salad. Ksacas aklna ve ellerine salk! Son olarak sormak istediim bir ey var Doan Amca'cm: "Neden artk eskisi gibi hlamur imiyorsun?" Sevgimle, Yeim Derviolu (nsan Kaynaklan Eitim Uzman - kitabn msveddesini gzden geirdikten sonra yazd mektuptan alnt.) Sevgili Hocam, lk kez ve byk bir zevk ile byle bir alma yaptm. Niyetimin saflndan gelen algladklarm yksek sesle dndm ve aynen yazdm. Anlattnz sava tutumunda kendimi buldum; herkesin de kendisinden bir para bulacandan eminim. Bu kitap yaamn kendisi. Elinize salk. Yavuz Durmu (Beden Eitimi retmeni - Yaayarak renme Uzman - kitabn msveddesini gzden geirdikten sonra yazd mektuptan alnt.) Sevgili Hocam,

Baz kavramlar benim iin de yeni olduu iin ok houma gitti ve zevkle okudum. Kendi amdan da deerlendirdim ve tarifle-yemediim bir ok eyin yerine oturduunu grdm. ok eksiklerim olmasna ramen baz sava zelliklerinin kendimde olduunu grdm ve mutlu oldum. Rasim Akpnar (Bilgi lem Yneticisi - kitabn msveddesini gzden geirdikten sonra yazd mektuptan alnt.) Deerli Hocam Doan Ccelolu, Sava yeni eyler sylyor bize. Tpk Mevlana Celalettin Rumi'nin dizelerindeki gibi: Dn dnle gitti cancazm Bugn yeni eyler sylemek lazm Sava lm zere, lmn bilincinde, lmden korkmadan "an" yaayan, yaatandr. Hi lmeyecekmi gibi dnyada, yarn lecekmi gibi imdi burada, hayrla anlmaya aday ve yolculua hazr. Sava kendini aan, pozitif enerji ykl bir cengaver, eylem adamdr. Ak ulu, uzun soluklu, sevgi ykl sayglarm sunuyorum. Reat Atalar (Hayat rencisi, letiim Gnlls - kitabn msveddesini gzden geirdikten sonra yazd mektuptan alnt.) Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI 5. Bask (Bu formda belirteceiniz grler yaynevi olarak gelimemiz iin bize veri oluturacaktr. Bu da size daha kaliteli ve doyurucu yaynlar olarak geri yansyacaktr.) Formu Doldurma Tarihi: 1. Adnz, Soyadnz : .... 2. Doum Tarihiniz : .... 3- Cinsiyetiniz: 4. Uranz ? Kadn ? Erkek ? renciyim Okul: .. Kurum: ? alyorum 5. Adres Bilgileriniz Ev/ Adresiniz: ..................... Blm: Grev: Ev/ Tel: ............ Ev/ Fax: .............. e-posta: .................... 6. Sistem Yaynclk itn daha nce byle bir form doldurdunuz mu? ? Evet ? Hayr 7. Bu kitab okumay neden tercih ettiniz? .8. Bu kitapla ilgili dnceleriniz nelerdir? 9. Sistem Yaynclk'tan kan baka hangi kitaplar okudunuz? 10. Yaynlarmzn ierikleriyle ilgili dnceleriniz nelerdir? 11. Sizce insanmzn ve toplumumuzun daha salkl gelimesi iin ne tr yaynlara gereksinim var? 12. Yaynevi olarak bize nerileriniz? 13- Dier yaynlarmzla ilgili bilgi edinmek ister misiniz? Q Katalog istiyorum ? Fiyat listesi istiyorum 14. Sistem Yaynclk tarafndan dzenlenen seminerlerden ve konferanslardan haberdar edilmek ister misiniz? (Seminerlerimiz ve konferanslarmz ounlukla stanbul'da dzenlenmektedir. 250 kiiyi aan taleplerde konumacnn zaman plan elverdii takdirde baka yrelerde de gerekletirilebilir.) ? Evet ? Hayr Formumuzu doldurduunuz iin teekkrler. Bize ulamak iin bu formu, ltfen Sistem Yaynclk, Halkla likiler Blm Tnel, Nergis Sokak, Sistem Apt. No: 4 80050 Beyolu/STANBUL adresine yollaynz. < SSTEM YAYINCILIK ANLAMLI VE COKULU BR YASAM N M t SAVAS Doan Ccelolu J) J)

e. e. cummings der ki; seni dierlerinden farksz yapmaya btn gcyle gece gndz alan bir dnyada, kendin olarak kalabilmek, dnyann en zor savan vermek demektir. bu sava bir balad m, artk hi bitmez!... Anlaml ve Cokulu Bir Yaam in SAVAI kitabnda byle bir savatan sz ediyoruz. Sz ediyorum deil, sz ediyoruz; nk kitab Arif Bey'le beraber oluturduk. Arif Bey kimdir? Arif Bey, bu kitapta benimle konuan bir snf retmeni. O beni bulmad, aslnda ben onu buldum. Uzun zamandr retmenlere ulamak, onlarla bir diyalog balatmak gereksinmesi duyuyordum. Arif Bey'i byle bir arayn sonucunda buldum. Arif Bey'in yreinde sknt var. abalyor. Anlamak istiyor, yapmak istiyor. Destek bulamyor. Ve yalnz!... Doan Ccelolu '' # "Sistem Yaynclk, bilgi ve sevginin temel deerler olduu bir renme ortam oluturmak iin vardr."

You might also like