Professional Documents
Culture Documents
GİRİŞ
Bu konuda; bağlantısızlık kavramı ve bu kavramın tarafsızlıktan farkı ele alınmıştır.
Sonrasında yine tanımın ışığında, bağlantısızlık hareketinin doğuşu, tarihsel gelişimi, işlevi,
kurumsal yapısı ve eğilimleri gibi birçok noktaya değinilmektedir. Söz konusu hareketin
önemli noktaları, hareket içerisindeki belli başlı konulardaki kutuplaşmalar ve bir nebze de
olsa hareketin Türkiye ile ilişkisi ve Türkiye’nin bu harekete olan bakış açısı, açıklamaya
çalışılan diğer önemli noktalardır.
Bandung Konferansı sırasında Mısır lideri Nasır, Yugoslavya lideri Tito ve Hindistan
lideri Nehru4 ön plana çıkmıştır. Daha sonra Kahire’de yapılan hazırlık toplantısında -ki 20
ülke katılmıştır- bağlantısızlar hareketine katılmak için beş kriter üzerinde anlaşma
sağlanmıştır. Buna göre
1
Mehmet Gönlübol, Uluslararası Politika, Ankara, Sevinç Matbaası, 1979, s.68
2
Tayyar Arı, Uluslararası İlişkiler ve Dış Politika, İstanbul, Alfa Yayınları, 2004, s.266
3
İleten: Tayyar Arı, Uluslararası İlişkiler ve Dış Politika, İstanbul, Alfa Yayınları, 2004, s.266
4
Gönlübol, a.g.e. s.70
1
Sefa ÇETİNKAYA -20060405035- Uluslararası İlişkiler -I- Bağlantısızlık ve Dış Politika
Yukarıdaki maddeler ışığında aralarında Türkiye, Çin Halk Cumhuriyeti gibi devletler
ve Bağdat Paktı, SEATO üyeleri davetliler listesin çıkarılması normaldir. Zaten Fatih R. Zorlu
1956 yılındaki meclis konuşmasında bu konferansla ilgili görüşlerini şöyle açıklamaktadır:
“Biz kendi görüşümüzü, kendi politikamızı kendimiz ve dostlarımızla birlikte savunacağız.
Biz oraya (Bandung’a) son dakikada gittik. Bu iştiraki müttefiklerimiz çok arzu ettiler,
aman gidin dediler, siz gitmediğiniz taktirde fena olacak dediler”6.
Bandung Konferansı ile başlayan süreçte, topluluğa üye devletler genellikle 3 yılda bir
toplanmışlardır. Zirveler sırasıyla; Belgrad (1961), Kahire (1964), Lusaka (Zambiya, 1970),
Cezayir (1973), Kolombo (Sri-lanka, 1976), Havana (1979), Yeni Delhi (1983), Harrare
(Zimbabwe, 1986), Belgrad (Yugoslavya, 1989), Endonezya (1992), Cartagene de Indias
(Kolombiya, 1995), Durban (Güney Afrika Cumhuriyeti, 1998) ve Kuala Lumpur’da
(Malezya, 2003)7 toplanmıştır. Yapılan toplantılarda (özellikle Belgrad) , Endonezya, Irak,
Gana, Gine ve Mali’ nin başını çektiği bir grup, ağırlıklı olarak emperyalizm ve koloniyalizm
konusunun ele alınmasını isterken, öte yandan koloniyalizmin artık devrinin kapandığı ve
yerine emperyalizm, ırkçılık ve hegemonya gibi olguların tartışılması gerektiğini savunan,
Hindistan, Mısır, Etiyopya ve Fas öne çıkmıştır. En son 2006 Eylül ayında Küba’nın
Başkenti Havana’da8 yapılan zirveye ise Ahmedinejad, Chavez ve Morales damgasını
vurmuşlardır. Öne çıkan liderlere baktığımızda zirvenin anti-Amerikan bir çerçevede
gerçekleştiğini söylemek hiç de şaşırtıcı olmayacaktır.
5
Arı, a.g.e, s.268
6
Oral Sander, A. Suat Bilge, Olaylarla Türk Dış Politikası, Ankara, Sevinç Matbaası, 1969, s.294
7
Arı, a.g.e, s.269
8
http://emba.cubaminrex.cu/default.aspx?tabid=7035 (Küba Türkiye Büyükelçiliği) ( 10 Nisan 2008)
9
Arı, a.g.e, s.273
2
Sefa ÇETİNKAYA -20060405035- Uluslararası İlişkiler -I- Bağlantısızlık ve Dış Politika
SONUÇ
Bir devlet çeşitli iç ve dış etkenlerle bağlantısızlık politikası izleyebilir. Ancak bu
devletlerin böyle bir politika izleyebilmesi için her şeyden önce uluslararası sistemin ve
jeopolitik durumunun buna müsait olması gerekmektedir. Blok devletlerinden bazı ödünler
elde edebilmek için böyle bir politika izleyen devletler de vardır. Örneğin, “Hiç olmazsa
başlangıcı itibariyle, Yugoslavya’nın böyle bir politika izlemesinin nedeni, 1948 yılına
değin sosyalist devletlerle işbirliği yaparken, iç yapısındaki liberalleşme girişimleri ve
Moskova’dan bağımsız bir politika izlemek eğilimi yüzünden, Stalin yönetimindeki
Sovyetler Birliğinin tehdidiyle karşılaşması ve bu devletten gelebilecek bir tehlikeye karşı
Batılı devletlerin yardımını sağlayabilmesiydi.”10
Şu halde, bir devletin bağlantısızlık politikasını sürdürebilmesi birçok ögenin bir arada
bulunmasına bağlıdır. Bunlar arasında: “Sistem içinde uygun bir güç ve etki dağılımının
bulunması; bağlantısızlık durumuna saygılı olmayan devletlere karşı bağımsızlığı ve ülke
bütünlüğünü koruyabilecek gücün elde bulundurulması; büyük devletlerin bağlantısızlığı
ihlal etmekte yarar görmemeleri; uluslararası çatışma alanlarından uzakta bulunulması ve
ülke içinde gerekli istikrarın var olması gibi hususlar bulunmaktadır.”11 Başlıca hususlardır.
Bu bağlamda aslında ülkelerin pek çok açıdan bağlantısız bir politika izlemesi hemen hemen
olanaksızdır. Zaten bu politikayı güden devletler genellikle az gelişmiş ülkeler olup, genellikle
“üçüncü dünya ülkeleri” olarak anılmaktadırlar.
10
Gönlübol, a.g.e, s.71
11
Gönlübol, a.g.e, s.73
3
Sefa ÇETİNKAYA -20060405035- Uluslararası İlişkiler -I- Bağlantısızlık ve Dış Politika