You are on page 1of 334

T.C.

MARMARA NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS LETM BLMLER ANABLM DALI LETM BLMLER BLM DALI

EL KAPILARINDA YELAM: 1970-1990 ARASI TRKYEDE DI G-SNEMA LKS

Doktora Tezi

AYE TOY PAR

stanbul, 2009

T.C. MARMARA NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS LETM BLMLER ANABLM DALI LETM BLMLER BLM DALI

EL KAPILARINDA YELAM: 1970-1990 ARASI TRKYEDE DI G-SNEMA LKS

Doktora Tezi

AYE TOY PAR

Danman: PROF. DR. ESRA BRYILDIZ

stanbul, 2009

Haydutuma..

nsz
ncelikle Marmara niversitesi Sosyal Billimler Enstits letiim Bilimleri Bilim Dalnn nmde yeni ufuklar aan tm retim kadrosuna iten teekkrlerimi sunarm. Tez danmanm sevgili hocam Prof. Dr. Esra Biryldza, tm bu yllar boyunca zamann, bilgisini, titizliini ve manevi desteini esirgemedii iin sonsuz teekkr ederim. Umutsuzlua kapldm her an soukkanllkla ve empatiyle yaklamasayd, tkandm noktalarda bilgisiyle k gstermeseydi bu tezi yazamazdm. Alt yldr tez izleme jri yelerim olan ve byk bir sabr ve zveriyle tezimin her aamasnda deerli katklarda bulunan hocalarm Prof. Dr. kran Esen ve Prof. Dr. Merih Zlloluna minnetlerimi sunarm. kran Esen Hocamn verdii manevi destek ve cesaret, Merih Zllolu Hocamn gsterdii ilgi ve bilgi sayesinde tezimi sonlandrabildim. Bu almam gerekletirmemde her trl destei benden esirgemeyen, ini klarmda yanmda olan, bilgi ve becerileriyle bana yol gsteren bata Galatasaray niversitesi letiim Fakltesi Sinema Anabilim Dal Bakan Do. Dr. Hlya Uur Tanrver olmak zere, letiim Fakltesi Dekan Prof. Dr. zden Cankayaya, tm hocalarma, alma arladalarma ve Faklte sekreterlii alanlarna sonsuz minnettarlm bildiririm. Bu uzun sre ierisinde bana olan inanlarn kaybetmeyen, her an yanmda olan annem, babam, canm kardeim, Sevil annem ve Glen Teyzeme de zellikle ok teekkr ederim. Sevgili eim Bura, bkmadan yanmda olduu, usanmadan bana cesaret verdii ve bitirmeme yardmc olan tm olanaklar salad iin gnlden teekkr ederim. ocuklarm Ali Deniz ve Sinana, bu almay bir karde gibi benimsedikleri, onlardan aldm zamann hesabn sormadklar ve bunaldm anlarda hayatma kattklar benzersiz nee ve nefes iin iten teekkr ederim. Her trl ruh halimde benden desteini esirgemeyen, bu tezin biteceine benden ok inanan ve veri toplama aamasnda sonsuz yardmda bulunup beni kmazdan kurtaran canm arkadam Glsenem Gne, manen hep yanmda olan, yardma ihtiya duyduumda seve seve koan ve zerimdeki yk hafifleten dostlarm Melda Sunar, Murad zdemir, Ceren Szeri, Ece Vitrinel, Glsn Gvenli, zlem Danac Yce ve Nazl Aytunaya zellikle iten teekkr ederim.

ZET

Bu almann amac Trk sinemasnn d g ile olan ilikisini incelemek, d g olgusunun Trk sinemas zerindeki etkisini tartmaktr. Bu almaya ynlendiren nedenlerin banda sinema ile g olgusunun varolusal ba gelmektedir. Her ikisi de bir XIX. yzyl rn, modern toplumun bir unsurudur. Her ikisi de birbirlerinden beslenirler. Biri dierinin hikyelerini anlatarak dilini ve sanayisini gelitirirken, dieri onun sayesinde, hem zerinde yaamaya balad topraklara uyum salar, hem de anavatan ile balarn srdrebilir. Trk sinemas zelinde bu konuya yaklaldnda sinema sanayisinin krize girdii 1970li yllarda, d g temal filmlerin saysnda bir art gzlemlenmitir. Bu tespitlerden yola karak Trk sinemasnn Batya ynelik ii g ile yakn bir ilikisi olduu varsaylmtr. almann sorunsaln, Almanyaya yerlemi Trk topluluunun, kriz yllarnda Trk sinemasnn iinde bulunduu ksr dngden kabilmek iin bir frsat yaratp yaratmad oluturmaktadr. Bu almada, sinemann bir sanat, ayn zamanda da bir sanayi dal olmas nedeniyle, iki boyutlu bir aratrma gerekletirilmitir. D gn Trk sinemas ile varolan ekonomik ilikisini incelemek zere incelenen dnemi aydnlataca dnlen profesyonellerle szl tarih almas gerekletirilmitir. D g olgusunun Trk sinemasna sinematografik katklarn aratrmak zere, erif Grenin Almanya Ac Vatan ve Polizei filmleri incelenmi, bunlarn sz geen srece tanklk edi biimleri irdelenmitir. Sonu olarak d gn, zellikle video pazar sayesinde, Trk sinemasnn yeniden canlanmasn, dalm bir sektrn bir araya gelmesini salad ancak, Trk sinemasnn en temel sorunu olan kurumsal/rgtsel yap eksiklii nedeniyle Almanya pazarnn bir blgeden teye geemedii tespit edilmitir. Bununla birlikte, incelenen filmlerin bu srece tanklk ederek alternatif bir tarih oluturduklar belirlenmitir.

ABSTRACT

The aim of this study is to investigate the relationship between Turkish cinema and immigration and the effects of this fact on Turkish cinema. The ontological connection between cinema and immigration is one of the impulses for this study, both them being products of the 19th century modern society and fostering each other. Cinema inspires from immigration stories and develops his language and industry; on the other hand, immigrants integrate themselves to their new lands and keep in touch with their home lands by the help of movies. During crisis years of Turkish cinema in the 1970s, the increase in the number of movies using immigration theme is considerable. The problematic of the present study concentrate on the question whether the market of Turkish immigrants in Germany constitute an opening for Turkish cinema during crisis years. In order to be able to explore this question completely, considering cinema as an art and industry, oral history method was applied to a sample of professionals of this sector to see economic side of cinema-immigration relationship and to see cinematographic effects discourse analysis was applied to a sample of two movies of erif Gren: Almanya Ac Vatan and Polizei. The results showed that immigration fact helped Turkish cinema sector to resuscitate especially by the help of video market. However, because of structural/institutional insufficincies of Turkish cinema, this new market in Germany stayed only as a region. Another important finding was that in the frame of analysed movies, cinema created an alternative history by witnessing this immigration process.

NDEKLER

Sayfa No.

GR

BRNC BLM FLM ARATIRMALARINDA YEN YNELMLER VE SNEMA TARH LKS 10

1. Kuramsal ereve ve Genel Kavramlar..

10

1.1 Sinema Tarih Kuram: Tarihsel Sre 15 1.2 Avrupada Sinema-Tarih Kuram ....................... 18 1.3 ABDde Sinema- Tarih Kuram...... 23 1.4 Sinema-Tarih Kuramna Yaklam Yntemleri. 1.5 Sinema-Tarih Kuramna Farkl Yaklamlar. 30 34

1.5.1 Estetik-Dilbilimsel Tarih.. 35 1.5.2 Sosyokltrel Tarih 37 1.5.3 Ekonomik-Endstriyel Tarih. 41 1.5.4 Marc Ferro ve Yntemi. 45

2. Sinema Endstrisi: Kuramn Yap Ta 47 2.1 Sanayi Devrimi ve Kitle Kltr 49

2.2 Sinema ve Kltr Endstrileri. 50 2.3 Sinema Endstrisinin Dnyadaki Geliimi 53 2.3.1 Fransz Sinemas. 54 2.3.2 Amerikan Sinemas. 57 2.4 Sinema Endstrisi ve G: Kreselleen gc, Kreselleen Kltr. 66

KNC BLM SNEMA TARH KURAMI EREVESNDE TRKYEDE G OLGUSU VE SNEMA 71

1. Trkiyede Sinema Endstrisinin Douu ve Geliimi 73 1.1 Osmanldan Cumhuriyetin lk Yllarna Sinema Endstrisi. 74 1.1.1 lk Gsterimler. 74 1.1.2 ekilen lk Filmler 80 1.1.3 Cumhuriyetin ilk Yllar ve Muhsin Erturul Sinemas 83 1.2 Gei Srecinde Sinema Endstrisi 86 1.2.1 Yeni Yaplanmalar 87 1.2.2 Yeilama doru 89 1.3 1950-1970 Trk Sinemasnn Altn Yllar 93 1.3.1 Toplumsal Gelimeler. 93 1.3.2 Sektrel Durum. 96 i) Blge letmecilii 96 ii)Dnsel Kamplamalar 100 1.4 Yeilamda Kriz ve Nedenleri 105 1.4.1 Buzdann Grnen Taraf: Toplumsal Nedenler 105 1.4.2 Sektre Bal Nedenler 109 i) Da Baml Bir Sektr ii) Teknik Donanm ve Standart Eksiklii iii) Garantisi Olmayan Bir Sektr 109 110 111

iiii) Pazarla Snrl Bir Sektr 114 iiiii) Devlet Desteinden Yoksun Bir Sektr 115 2. 1960l Yllar. Trkiyede Yeni Tarihsel Konjonktr: D G 120 2.1 Avrupaya i G 123 2.1.1 i Gnn Tanm 124 2.1.1.1 ilerin Genel zellikleri: Nesillerinin en cesurlar... 126 130

2.1.1.2 Gmenlerin sosyoekonomik nitelikleri

2.1.2 Gmenlerin Yaam Biimleri

135

2.1.2.1 Ailevi Koullar................. 135 2.1.2.2 Kltrel Faaliyetler 139

NC BLM DI G- YELAM ETKLEM 144

1. Yntemsel Tercihler ve Nedenleri 144 1.1 Sinema/Video Yapmclar ve Ynetmenleri: Szl Tarih almas 144 1.2 rnek Olay Nitelikli Filmlerin Sylem Analizi 148

2. Gmenler le Trk Sinemasnn Etkileimi 151 2.1 G Konulu Filmler 152 2.2 Trk Sinemasnn D lkelerle likileri 158 2.2.1 Trk Sinemasnn Gmenlerle Bulumas: Sinema Filmleri 163 2.2.2 Trk Sinemasnn Gmenlerle Bulumas: Video Filmleri 172 3. Film zmlemesi: Almanya Ac Vatan ve Polizei 199 3.1 Filmlerin zellikleri 200 3.2 Anlatsal eler 206 3.3 Biimsel eler 226

SONU 234

EKLER 245 Kadri Yurdatap. 245

Arif Keskiner 248 eref Gr.. Necip Sarcolu... 255 272

Nuri Sezer. 280 Giovanni Scognamillo.. 283

mer Uur 289 erif Gren 302 KAYNAKA 316

GR

XVIII. yzylda Avrupada balayan Sanayi Devrimi sonrasnda yaanan toplumsal dnmler, XIX. yzyla gelindiinde yepyeni bir toplumun olumasna neden olurlar. Sanayilemeyle birlikte krsal kesimlerden kentlere doru artan gle yeni retim biimi ve yaam koullarndaki gelimeler sonucunda kentli iilerden oluan yeni bir toplumsal snf da ieren ynlar ortaya kar. Byk Fransz airi Charles Baudelairein iirlerine konu olan, kentlerde yaamaya balayan ve her geen gn kalabalklaan bu ynlarn balangta en byk elencesi prl prl parlayan caddelerde vitrinleri seyretmek, panayrlarda bir araya gelerek sunulan yeni gsterilerle katlmak olur. Bu gsterilerden biri de 1895 ylnda Fransann Lyon kentinde icat edilen ama Pariste ynlarla buluan sinematograftr. Sinema bir XIX. yzyl icaddr, onun teknolojik yeniliklerinin izgilerini tarken, iine doduu toplumun maddeye ve imgenin grselliine duyduu al tamaktadr. Ama ayn zamanda XX. yzyln da bir edimcisidir. ou zaman tarihi belirleyici bir faktr olmu, dnyay deitirip, kendi ideolojileri dorultusunda yeniden ina etmeye alanlarn en etkin arac olarak hizmet vermitir. Hitler, Alman sinemasnn yeniden yaplandrlmasn Fritz Langa brakmak istemi, Stalin, Berlinin D [Padeniye Berlina] (Mikhel Tchiaourelli 1949 ) adl filmin finalini kendisi yazm, Amerika Birleik Devletleri Bakan Franklin D. Roosvelt de tm iyi niyetli insanlarn Harp Esirlerini [La Grande Illusion] (Jean Renoir, 1937) izlemeleri gerektiini sylemitir 1. Hemen hemen tm hkmetlerin sinema ile ilgili projeleri, belirli bir politikalar vardr. yle ya da byle, hemen herkesin sinema ile tarih yazmak gibi bir hrs olmutur.

Sinema, teknikleri, filmleri ve hikyeleri sayesinde kendi dnemini deitirmi, iinde yaadklar zaman dnmek ve onu yaamak isteyenler iin de vazgeilmez bir kaynak oluturmutur. Belle Epoqueun gsteri tutkusuna biim vermi, 1920lerde devrim gerekletirmi, Amerikayla o kadar zdelemi ki neredeyse onun kimlii haline gelmi, bir yandan diktatrle hizmet etmi ama ayn zamanda da savan
1

Franois Albera, Changer le Monde?, Le Siecle du Cinma, Hors-Srie Cahiers iinde, Kasm 2000

vahetini gzler nne serebilmi ve bu anlamda kitleleri bilinlendirebilmi yegne ara olabilmitir. Toplama kamplarnn dehet grntleri zerinden 1950li ve 60l yllarn modern sanatn yaratm, 1970lerin zgrlemi kltrnn yansmalarn en iyi ekilde alglamtr ve alglatmaya almtr.

Sinema, aslnda belirli bir grsel kltrn, kitle kltrnn olgunlamaya balad bir dnemin ve dolaysyla toplumun iine domutur. Sinema izleyicisi bu kalabalklardan olumutur. Modernliin bu son icad olmu, bir yandan ticari bir rnken ve hareket tekniine dayanrken, ayn zamanda kent kltrnn bir sonucu ve onun belirleyicisi olmutur. O dneme hkim olan dier sanat dallarnnn (o dnem resimde etkili olan empresyonist akmn) ve fotorafn, gerek hareketi perdeye yanstarak nne gemitir. Bu teknoloji modern yaamn, baka bir ifadeyle Sanayi Devriminin getirdii yeni yaam biimlerinin sunduu olanaklarca zaten uyarlm bir toplumda grsel, duygusal ve kavramsal alardan tepkiler yaratmay amalamtr.

Sinemann modernliin eitli getirilerinin bir araya geldii, birbirine doland bir dnemde domu ve gelimitir. Sz edilen bu dnem, byk kitle iletiim aralarnn ve bunlarn kurumsallamalarnn, dier bir deyile medya endstrisinin gelitii, gelien teknolojinin medya aracyla yayld, gerein bu teknolojiler sayesinde yeniden retilebildii, ticari ve kentsel kitle retim tekniklerinin gelitii bir dnemdir. Sinema bir yandan bu yeni gelimeleri bnyesinde toplam, dier yandan da bu etkenler, sinemay yaratmak iin topluma gerekli kltrel ortam hazrlamlardr.

XIX. yzyln ortaya kard yeni yaam biimleri insanlk tarihiyle birolan g olgusunun niteliinde deiime neden olur. Bu yzylda yaanan glerin byk ounluu Sanayi Devrimi ve onun beraberinde getirdii yeni modeller sonucu ortaya kar. Daha nce eitli nedenlerle gerekletirilen zorunlu glere bu yzyldan itibaren bireylerin kendi tercihleri dorultusunda yer deitirmelerini ieren ii g eklenir. Bir yandan ortaya kan yeni i olanaklar, dier yandan tarmn yeni gelien modeller kapsamnda hzl bir ekilde modernlemesi ve bu nedenle igcne duyulan ihtiyata azalma, krsal kesimde yaayanlar iin kentlerin cazip hale gelmesine neden olur. Belirtilen i g olgusunun yan sra benzer sebeplerle bir lkeden daha

gelimi bir baka lkeye ynelik gler de sz konusu olur. phesiz ki bu tek ynl yolculuklarn gidenler, geride kalanlar ya da misafir eden toplumlar zerinde ok boyutlu etkileri olur. Gmen, topraklarn geride brakrken beraberinde kltrn, deerlerini ve yaam biimi tar. Bunun yannda yeni yerletii lkenin artlaryla bir arada yaamak durumunda kalmak, kar karya kald deerlerle kendininkini harmanlamak yolunda att admlar ou zaman her iki kltrn birleiminden oluan yepyeni bir kimliin oluumuna sebep olur. Bu durum bir yandan dnya kltr mirasna katt zellikler nedeniyle olumlu sonular dourabilecekken, dier bir yandan da geride kalanlar ve misafir edenler asndan tekileen, arada kalan, ne oral-ne de bural kimliklerin de yaratlmasna neden olur.

Toplumlarn bir aynas olan sinema, bu sreleri yakndan takip etmekle birlikte, gmen toplumlarnn kendi kltrleriyle etkileim ierisinde olmalar ynnde nemli bir arac olmutur. Biri endstriyel gelimenin bir rn, dieri ise bir sonucu olarak birbirlerinden beslenirler. Kentlerde toplanan ve farkl kkenlerden gelen bu iilerin, bo vakitlerini doldurmann en ucuz ve en cazip yntemi olarak ortaya kan sinema, tarihi boyunca g ve gmenlik konusunu ska ilemitir.

Trkiye

Cumhuriyeti

tarihinin

glerle

ekillendii

sylenebilir.

eitli

mbadelelerle balayan bu gler 1950li yllarda farkl bir boyut kazanarak Trkiye toplumuna damgasn vurur. Balangta, lkenin modernlemesine paralele olarak krsal blgelerden kentlere doru yaanan ig srecini 1960l yllarda Trkiyeden yabanc bir lkeye, zellikle de Batya, Avrupaya ve ncelikle de Almanyaya doru bir yer deitirme takip eder. Bir ncekine kyasla daha ypratc, travmatik olduunu dndmz bu srecin toplumlar zerinde brakt izler derin olur.

Yaanan bu travma bireylerin duygu ve dncelerini ifade etmesine arac olan sanat vastasyla aktarlr. Edebiyat, resim, mzik bu hikyelerden beslenir. Sz geen bu sanat dallarndan beslenen ve onlarn bir anlamda buluma noktas olabilen sinema, bu dramlar kitlelere aktarmada belki de en etkili ara olur. Trk sinemas da 1970lerin ortalarndan itibaren d gn yaratt toplumsal sarsntlar ele almaya balar.

Bu olgular, bu almann k noktasn oluturdu. Bu dorultuda, ereveyi belirlemek zere yaptlan okumalar srasnda, Trk sinemasnda d g konulu filmlerin nemli bir blmnn Trk sinemasnn krize girdii bir dnemde gerekletirildiini saptanmtr. Dolaysyla bu iki unsur arasnda nasl bir iliki olabilecei sorusu zerinde durulmutur. Sinema, bir sanat dal olmakla birlikte, bnyesinde yzlerce kiinin alt bir sanayi daldr ayn zamanda. Dolaysyla bir lkede ya da daha kresel boyutta dnyada yaanan ekonomik alkantlardan dorudan etkilenir. Gn, ii gnn ortaya knn ana nedeni de, daha nce ifade edildii gibi ekonomik ve yapsaldr. Bir yandan 1970lerde dnyada yaanan ekonomik kriz, dier bir yandan da ayn yllarda Trkiyede bagsteren toplumsal, siyasal alkantlar Trk sinemasnn ciddi bir ekilde etkilenmesine, kendi gelitirmi olduu modelin kmesine neden olur.

Bununla birlikte, zellikle Almanyaya yerlemi kalabalk Trk topluluu, Trkiyedeki alkantlardan bamsz olmas nedeniyle sinema iin yeni bir kap olma nitelii tam, ayn zamanda da iinde bulunduu ksr dngden kabilmek iin bir frsat olutur mudur? sorusu sorulmutur.

Bu temel sorudan yola karak, almann sorunsal d gn Trk sinemas ile olan ilikisini, bu iki unsurun gerek anlatsal gerekse ekonomik anlamda birbirlerinden beslenme ekillerini aratrmak zerine oturtulmutur. Bu erevede be varsaym belirlenmitir:

1)

D g olgusu gmenlerin kendi kltrleriyle balarn srdrme ynnde eilimlerini besler.

2)

Trkiyede sinema endstrisi kriz dnemlerinde, varln srdrebilmek iin yeni pazar araylarna girer.

3)

Sinema endstrisi varln srdrebilmek iin gelien yeni teknolojilere ayak uydurmak durumundadr.

4)

Bu yeni teknolojiler, sinema dilinde farkllklar yaratr.

5)

Sinema bir sanayidir dolaysyla gelitirdii modeller dili zerinde belirleyicidirler.

Bu varsaymlardan yola karak bu almann amac, Trkiyede 1960l yllarda balayan d g olgusunun Trk sinemasnn kendine has modeliyle zdeleen Yeilam kavram arasndaki gerek anlatsal gerek ekonomik ve teknolojik ilikisini ortaya karmaktr.

Bu dorultuda oluturduumuz sorunsala cevap aramak zere birinci blmde, gn tarihsel bir sre olduu dncesinden de yola karak sinema olgusunu ok ynl boyutuyla incelemeyi teklif eden Sinema-Tarih kuram tartlacaktr. zellikle Marc Ferro ve Annales Ekol gelitirdii bu kuram, sinemay ve filmleri gerek sosyolojik, gerek estetik, gerekse ekonomik boyutlaryla incelemeyi ngrr. Dolaysyla sinemann bir kitle kltr rn olduu bilgisiyle birlikte, bu blmde sinemann ortaya k ve gelitirdii rnek modelleri irdelenecektir. kinci blmde Trk sinema tarihinin ana hatlarna deinerek zellikle 1950li yllarla birlikte gelitirdii kendine has model zerinde durulacaktr. Daha sonra 1970li yllarda toplumsal olaylarla birlikte sinemada bagsteren krizin temelleri tartlacaktr.

nc blmmzde ise Almanyada yaayan Trk topluluunun Trk sinemas iin oluturduu yeni pazarn niteliklerini ve Trk sinemasnn bu pazardan ne ekilde faydalandn aratrlacaktr. Ayrca, Trk sinemasnn, yaanan bu toplumsal srece ne ekilde tanklk ettiini aydnlatmak amacyla, kendisi de g srecine dahil olmu bir ynetmen olan erif Grenin farkl dnemlerde ekilmi iki filmi, Almanya Ac Vatan (1979) ve Polizei (1988), sylem analizi yntemi kapsamnda anlatsal ve biimsel zellikler gz nnde bulundurularak incelencektir.

Bununla birlikte, zellikle Almanyadaki Trklerin oluturduu pazar konusunda yeterli ve tatmin edici veriye ulalamadndan bu dnemlerde sinema sektrnde alm ve bir anlamda bu konuyla ilgilenmi profesyoneller ve sinema tarihileriyle yaplan grmelere yer verilecek, onlardan elde edilen bilgiler dorultusunda bu

dneme k tutulmaya allacaktr. Bu kiiler, SESAM Bakan ve yapmc Kadri Yurdatap; yapmc Arif Keskiner; Erman Filmde uzun yllar muhasebeden sorumlu olarak alm ve bir anlamda Hrrem Ermann sa kolu, eref Filmin de sahibi eref Gr; incelenecek olan dnemde ses mhendisi, gnmzde de Lale Filmin sahibi Necip Sarcolu; Almanyada yaayan yapmc ve oyuncu Nuri Sezer, sinema tarihisi ve Ulusal Videonun d pazar sorumlusu Giovanni Scognamillo; video furyas dneminde sinema sektrne adm atm bamsz yapmc/ynetmen mer Uur; ve son olarak da filmlerini incelediimiz ynetmen erif Grendir. Kartopu teknii ile ulalabilen Trk sinema tarihinde nemli bir yere sahip olan bu kiilere, Almanyada d g dolaymyla oluan pazar srecinin ileyii sorulacak, kendileriyle bu pazardaki konumlar hakknda grlecektir.

BRNC BLM
Film Aratrmalarnda Yeni Ynelimler ve Sinema Tarih likisi

1.

KURAMSAL EREVE VE GENEL KAVRAMLAR

Sinema, balangta bir XIX. yzyl teknoloji mucizesi olmakla beraber, doumunu takip eden yzylla birlikte toplumsal bir edimciye dnm, bir yandan tarihe tanklk ederken, dier yandan da tarihin belirleyicisi olmutur.

cat edildii yllarda dier teknolojik yeniliklerle ska karlatrlm ve grsellie dayand iin zellikle de fotoraf sanat ile olan ilikisi zerinde durulmutur. Ancak, genel anlamda bir filmin anlat yapsna, konulara yaklamna ve kurgusuna bakldnda, onun fotoraftan ok bir romana ve hatta Marc Ferro 2nun tabiriyle tarihi bir metine benzedii sylenebilir.

Sinemann daha ilk yllarndan itibaren toplumu anlatmas, bir yandan etken dier bir yandan da edilgen zellii, kinci Dnya Sava sras ve sonrasnda bilinli bir ekilde stlendii rol gibi nedenlerle, eitli alanlarda alan bilim insanlar sinema ve sinema filminin sylemini inceleme alanlarna katarlar. kinci Dnya Sava ncesinde nemli kuramlarn tartma oda olmasna ramen, 1945 sonrasnda ayr bir izgide incelenmeye balar. nceleri, daha ok baka sanat dallaryla karlatrarak ve baarlarn verek, imknlarn n plana karmaya, bylece sinemay iinde

bulunduu dlanmlktan kurtarp, meru ve saygn bir zemine oturtmay amalayan tartmalar sz konusu olmutur. kinci Dnya Sava sonrasnda ise, sinema artk kendini ispat etmitir. Bunun en nemli sebeplerinden biri bir dnemin ruhunu yanstabilir, ana tanklk edebilirken, ayn zamanda kiisel yaratcla da olanak
2

Marc Ferro, Cinma et Histoire, Gallimard, 1993, s:32

10

salayabilmesidir. Bir baka neden ise, kendinden, yelerinden, dnyasndan sz eden bir toplumda, kltr kavramnn artk btn biimleri, en basitini bile iine alacak ekilde genilemesidir. Ayrca, yine bu tarihten sonra daha uzmanlar: Artk sinemay ve filmleri tartan, inceleyen, eletiren, kuramsallatran uzman dergiler yaynlanmaya balar; sinema eitimi zel kurumlarn tekelinden kp niversitelere yaylr3.

Sinemann tartld bu farkl alanlar, farkl grlerin, yaklamlarn, bak alarnn ve inceleme yntemlerinin ve sinemaya biilen farkl rollerin ortaya kmasna neden olur. Bir yandan estetii tartlrken, dier bir yandan bilimsellii zerine younlalr.

Bu farkl yaklam biimlerini, Francesco Casetti, Les thories du cinma depuis 1945 [1945ten Gnmze Sinema Kuramlar] adl kitabnda ana eksen erevesinde toplar ve bu ekliyle incelemeyi teklif eder. Ona gre bu gruplama, ontolojik (varlkbilimsel), metodolojik ve
4

zgn disiplin

kuramlar eklinde

olumaktadr . Her ne kadar bu gruplama birbirinden keskin izgilerle ayrlmasa da, sinema ve filmine yaklam ve inceleme yntemlerinde, dolaysyla da sonu elde etme amalarnda farkllk sz konusudur. Casettinin bu almas, -bir anlamda kinci

Dnya sava sonrasnda younlaan sinema kuramlarnn derlemesi-, bu almada, Trkiyeden Avrupaya yaanan gn Trk sinemas zerindeki etkisi incelenirken bulunacak konumu tanmlamas asndan nem tamaktadr.

Ontolojik yaklam, sinemann gerekle olan ilikisi zerine eilirken, sinemann zn arar, onu tanmlamaya alr. Bu kuram, Andr Bazinin drt ciltten oluan eserinde sorduu gibi Sinema Nedir? sorusuyla zdeleir 5. lme ve deerlendirme lt gereklik olan bu kuram ierisinde farkl yaklamlar sz konusudur. Bunlarn arasnda, Guido Aristarco, Andr Bazin ve Siegfried Kracauer, Georg Lukcs gibi sinemann temelde gereki doasndan yola karak balangtaki

3 4

Francesco Casetti, Les thories du cinma depuis 1945 , Nathan,, Paris 1999, s: 11-12 A.g.e 5 Andr Bazin, Sinema Nedir?, ev. brahim ener, Sistem yaynclk, Nisan 1995

11

soruya cevap arayanlar; Edgar Morin gibi onun imgesel alann (domaine imaginaire) n plana karanlar6; ya da Jean Mitry gibi sinemann dilbilimsel ve iletiimsel adan katklarn tartanlar saylmaktadr 7. Ancak bu yaklam biimlerinin temel k ve ortak noktalar yine yukarda denildii gibi, bir z ortaya kararak olay tanmlamak, onunla ilgili kapsayc bir bilgiye ulamak ve belki de en nemlisi ve ayrt edici unsuru, bir gerekle karlatrmaktr.

Metodolojik yaklam ise tamamen farkl bir noktadan yola kar. Bir nceki kuramda olduu gibi sinemann ne olduundan ok, hangi bak asyla incelenmesi gerektii ve o bak asndan yola klarak deerlendirildiinde ne anlam tadyla ilgilenir. Dolaysyla, bu kuram, adndan da anlalaca zere daha ok aratrmann yntemine, ne ekilde rgtlendii ve yrtld zerine younlar. Bunu yaparken de felsefe, psikanaliz, gstergebilim, sosyoloji gibi baka bilim dallarndan ve onlarn zgn yntemsel birikimlerinden yola kar. Bu kuram benimseyen aratrmaclarn kriterleri gereklikle ilgili dorulama ve kesinlik ten ok, ispat edebilme olasl, gereklikten ok aratrmann doruluudur 8. Christian Metz, 1964 ylnda yaynlad bir makale ile Cinma: Langue ou Langage? 9 (Sinema: Dil mi Dil Yetisi mi?) sinema aratrmalarnda, film olayna yaklamlarda bir dnme neden olur. Yaptnda dil, simgecilik ve ikonografinin sinema ile olan ilikisini ortaya koyarak o gne kadar tartlan gereklik sorununu tersine evirir 10. Film artk bir btn olarak ele alnmaz. Metz, grntnn yapsyla, ses ve grnt ilikisiyle, eitli kurgu trlerinin yaratt etkiler gibi filmin sadece belirli yanlaryla ilgilenileceini ne srer 11. Metzin yola kt yaklam gstergebilimi temel alsa da, yukarda deinildii gibi yeni bir aratrmac kuann incelemelerinin de ortaya kmasna neden olur. Bunlar arasnda psikoloji, sosyoloji, felsefe ve daha ok da psikanalize dayandrlan incelemeler sz konusudur.

6 7

Edgar Morin, Le cinma ou lhomme imaginaire, Minuit, Paris, 1956 Francesco Casetti, a.g.e. ss: 18-19 8 A.g.e. s: 20 9 Christian Metz , Cinma: Langue ou langage? , Communications, 1964 10 Peter Wollen, Sinema ve Gstergebilim: Birka Balant Noktas, (der) Seil Bker, Ouz Onaran, Sinema Kuramlar, Dost Kitabevi, Ankara, 1985, s: 232 (232-248) 11 Gilbert Harman, Gstergebilim ve Sinema: Metz ve Wollen, (der) Seil Bker, Ouz Onaran, Sinema Kuramlar, Dost Kitabevi, Ankara, 1985, s: 250 (249-262)

12

nc eksen ise, zgn disiplin kuramn ierir. Ayns olmamakla beraber Fransz sosyolog Pierre Bourdieunn 1960l yllarda gelitirdii alan kuramna gnderme yapan bu kuram erevesinde belirli bir bilimsel alandan yola klarak, sinemann hangi sorunlara parmak bast, topluma dair hangi sorulara cevap verdii, bu sorulardan ne gibi zenginlikler kazand incelenir. Alan kavramnn ortaya k, 1960l yllarn sonuna doru Bourdieunn sanat sosyolojisini Max Weberin sanat sosyolojisiyle ilikilendirerek inceledii bir srece denk gelir 12. Bourdieuye gre, alan terimleriyle dnmek ilikisel dnmektir. Bourdieuden nce bu alan kavramn telaffuz eden Kurt Lewine gre, btn alan teorilerinin ortak zellii, alan oluturan unsurlarn birbirleri ile ilikilendirerek zmlenmesidir. Bu zmleme sayesinde, olaylar tek bir sebebe balanmaz, durumlar bir btn olarak deerlendirilir. Bu tanmlamadan yola karak Bourdieu, Lewine ek olarak alanlarn kendi ilerinde ve birbirleriyle olan atmasndan ve mcadelesinden sz eder. likisel yntem olarak da ifade edilebilecek bu kuramn karsnda daha nce aklanan ve z ne karan ontolojik yaklamlar sz konusudur. Bourdieu bunlarn, znelerin yalar, meslekleri gibi belirli zelliklerine byk anlamlar ykleyerek balant ierisinde olduklar alarla ilikilerini grmezden gelmelerini, bu nedenle de birey ve gruplarn- bu almada sinema filminin- sahip olduklar zellikler donuklatrlarak oluturduklar toplumsal ve tarihsel balarn dikkate alnmamasn eletirir 13. Dolaysyla, Bourdieu, ilikisel dnmeyi tm bilimsel dnce ve almann merkezine yerletirir. Toplumsal alanda gereklik, gndelik olaylar, deneyimler nedeniyle perdelenmitir. Bilim insannn tam da bu noktada grevi, gereklerin grnmesini engelleyen perdenin kaldrlmasn salamaktr. Bu sayede, kendi gnlk deneyimleri ve konumlanlar iinde sosyal dnyann grnmez ilikilerini fark etmesi mmkn olmayanlarn uyarlmas salanr 14. Matematik ve fizik gibi pozitif bilim dallar arasndaki ilikilerden yola karak, sosyal bilimlerde de byle bir ilikinin olmas gerektiini iddia etmitir. Belirli bir btnn ierisinde yer alan geometrik ekillerdeki nokta ve izgiler, bal olduklar dier nesnelere gre nem kazanrlar, hibiri tek bana, salt kendi zellikleri dorultusunda
12

David Swartz, Culture and Power: The Sociologie of Pierre Bourdieu, The University of Chicago Pres,: Chicago, 1997, aktaran Ali Kaya, Pierre Bourdieunn Pratik Kuramnn Kilidi: Alan Kavram, Gney ein, Emrah Gker vd. (der), Ocak ve Zanaat, Pierre Bourdieu Derlemesi, letiim yaynlar, stanbul 2007, s: 398 13 Pierre Bourdieu, Toplumbilim Sorunlar, ev: Ik Ergden, Kesit yaynlar, stanbul 1996, s: 103 14 David Swartz, a.g.e s: 399

13

deerlendirilemez 15. Bourdieu, sosyal bilimlerde de ayn etkileimin sz konusu olduunun altn izer. Ona gre ayn mantktan yola klarak, olaylar ve olgularn sosyal-tarihsel balamda deerlendirilmesi iin, alandaki kurucu elerin ilikisel a iindeki farkl kombinasyonlarndan
16

yararlanan bir yaklamn benimsenmesi

gerekmektedir . Sinema, toplumla ve toplumu oluturan tm faktrlerden dolayl ve dorudan etkilendiinden, bir film incelenirken bunlarn grmezden gelinmesinin olgulara yzeysel bir adan yaklalmasna neden olaca Francesco Casetti tarafndan da vurgulanmtr17.

Alanlar arasndaki ilikiyi kurarken sorulan sorular, uzman kii ile alma nesnesi arasnda belirli bir diyalogun olumasna neden olur ve kuramn olgusal boyutu ne karlr. Bununla balantl olarak sinemaya ilikin sorular kavramak ve onun baz rnek alnacak ynlerini karmak amalanr. Burada sz konusu olan, dier paradigmalarda olduu gibi ne z (essence) ne de uygunluktur (prtinence). Daha ok bir dizi soru, baka bir deyile problematikten sz edilebilir. 18

Bu nc paradigmay dier ikisinden ayran iki temel unsur, bir gzlem alan oluturarak tmevarm yoluna ncelik tanmak ve soru alan gelitirerek bir problematik oluturmaktr. Bu yaklam biimini benimseyen aratrmaclar ou zaman fakat farkl yntemler kullanarak sonuca ulamaktadrlar. Bunlar arasnda, Feminist teoride olduu gibi sinemaya temsil yntemlerini sorgulayarak yaklaanlar; Roger Odin gibi izleyicinin rol ve yerini sorgulayanlar; filmin siyasi deerini tartanlar ya da bizim bu almamzda temel aldmz gibi tarihsel boyutunu, sinemann tarih ile olan ilikisi n plana karp sorgulayanlar vardr.

almada temel alnan Sinema-tarih kuram, tam da Casettinin tarif ettii ya da Bourdieunn sosyal bilimlerde ngrd ekilde farkl alanlar birletirerek, bir toplumu belirleyen niteliklerinden yola karak ve ok ynl soru sorarak filmleri incelemeyi nermitir.
15 16

Pierre Bourdieu, a.g.e. s: 105 David Swartz, a.g.m. s: 399 17 Francesco Casetti, a.g.e, s: 197 18 a.g.e. s: 20

14

1.1.Sinema-Tarih Kuram: Tarihsel sre

Tarih kelimesi Antik Yunanca storia dan tremitir. nceleri doal olaylarn bilgisi anlamnda kullanlan kavram Heredot, bu anlamyla snrlamayp, insanlarn ve insan topluluklarnn bandan geenleri kaydetme yoluyla edinilen bilgi olarak kullanan ilk kii olmutur. Bu nedenle de tarihin babas kabul edilir 19. Heredotun gelitirdii bu anlama daha sonra, gemite kalan insani-toplumsal olaylar deerlendirme ve yorumlama20 nitelii de kazandrlmtr.

XVIII. yzyln ortalarna kadar tarih, hem doal olaylara tanklk bilgisi, hem de insani-toplumsal olaylar hakkndaki haber-bilgisi olmak zere ift anlama sahip olmutur. Ancak bu dnemlerde karlalan tarihi bilgiler daha ok toplumu idare eden kii ya da gruplarn gzlemlenmesi ve yaptklar kahramanlklarnn anlatlmasndan olumaktayd. Yani olaylar ya da efsaneler, nesillerden nesillere kutsal iirler, halk trkleri, destanlar ve vakayinameler vastasyla aktarlmaktayd. Belirli olay ve kiiler zerine younlaan bu eitli metinlerde, ne bir eletirel yaklama, ne de genel bir bak asna rastlanmaktayd. Dolaysyla toplumlarn gndelik hayatlar ve onlar dorudan etkileyen olaan olaylar grmezden geliniyordu. XVIII yzylla birlikte, bilim ve sanat dallarnda yaanan gelimeler, tarihileri giderek olaylarda daha fazla ayrnt aramaya yneltmitir. zellikle de XIX. yzylda ortaya kan romantizm akm sanat ve edebiyatta gemiin mmkn olduunca doru ve titiz bir ekilde yeniden ina edilmesini ngrm, bu da tarihileri her trden eski belgede, insanolunun gemiteki hareket, gelenek, tutkularn aklayabilecek, ortaya karabilecek ayrnt arayna sokmutur. XVII. ve XVIII. yzyllarda biraz da aceleci bir ekilde balayan bu

aratrma, eletirme ve yeniden ina etme abalar bir sonraki yzylda daha salam temellere dayandrlm ve daha geni fikirlerle gelitirilmitir.21 Tarihi metinler giderek destans biimlerinden uzaklap roman kurgusuna sahip olmulardr. Tarihi, ilgi
19 20

Bozkurt Gven, nsan ve Kltr, Remzi Kitabevi, stanbul, 1984 s: 3 Fernand Braudel, La Mditerrane et le monde mditerranen lpoque de Philippe II, Armand Colin, Paris 1982, cilt:1, s: 4 21 La Grande Encyclopdie, Histoire, cilt n: 20, Hronas-Janicki, ss: 124-150, tarih belirtilmemi.

15

duyduu ya da ekici bulduu konularda gemi hakknda elde ettii kantlar bir kurgu erevesinde yeniden ina etme abas iine girmitir22. Gemi, insani durumlar, dramatik olay ve olgular n plana alnarak anlatlmaya balanmtr.

Fransz tarihi Pierre Sorlin, zaman kavramn n plana alarak Tarihi toplumsal oluumlarn doal evreleri ve dier toplumsal oluumlar ile kurduu ilikilerin geliimi olarak tanmlar. Ona gre, toplumlarn deiim biimlerine bir aklama

getirilebiliyorken, sre (dure) anlalmaz olmaya devam eder. Baz insanlar da srenin bu anlalmazl zerinde hkimiyet kurabilmek iin onu sralamaya, saymaya alr. Sz edilen bu insanlar tarihilerdir ve olaylar bu sreler arasna yerletirilir. Klasik biiminde tarih, gndelik sylemle benzerlik gsteren bir ykdr. Gndelik yaamda karlalan gerek sportif bir faaliyet, bir trafik kazas ya da siyasi bir olay, ou zaman ayn biimde sunulur: seilen unsurlar snrldr ve belirli bir balang zamanndan yola karak aktarlr. Sorline gre filmler de benzer bir manta sahiptir 23. Tarih nasl insan, toplumlar gelecek nesillere aktarmak zere kayt altna alyorsa, sinema da benzer bir ilevi yerine getirmektedir. zellikle XX. yzyl, sinema filmleri sayesinde bir gvdeye, bir dile ve bir harekete kavumutur. Tpk tarihi metinlerde ya da romanlarda olduu gibi, sinemada da, icat edildii ilk yllardan itibaren, anlatlacak hikyeyi ya da gsterilecek eyin mizansenini kurgulamadan bir film ekmenin imknsz olduu anlalmtr24.

Tarih biliminin zellikleri arasnda olan deikenlik, yoruma ak olma sinemann tarih ile olan ilikisini ortaya koyan nemli faktrlerdir. Mustafa zn de ifade ettii gibi, gemi, yaanm, tecrbe edilmi anlamna gelen tarihin aynen yazlmas imknszdr. Tarihiler bu gemii, ondan kalan izleri incelemek ve yorumlamak suretiyle bilgiye dntrrken, kendilerini yaadklar an ve kltrel evrenin, kiisel merak ve ilgilerinin etkisinden tamamyla azade klamazlar. 25 Buna ek olarak da Fransz sinema tarihisi ve sinema tarih kuramnn babas saylan Marc Ferro da
22

Mustafa Z, Tarih ve Tarihiliimiz zerine Baz Dnceler, iinde Tarih I: Gelenekten Gelecee Muhafazakar Dnce, yl 2, say 7, 2006, s: 68 23 Pierre Sorlin, Sociologie du cinma, ouverture pour lhistoire de demain , Aubier Montaigne, Paris 1977, s: 17 24 Christian Delage , Vincent Gugueno , Lhistorien et le film , Galimard, Paris, 2004, s: 15 25 Mustafa z, a.g.e, s: 68

16

tarihilerin alma yntemlerine deinirken [tarihilerin] setikleri belgeler, onlarn bir araya getirilmesi, kantlarn yerletirilmesi de bir eit montajdan baka bir ey deildir demektedir26. Dolaysyla, uzun sre tarihiler tarafndan hor grlen ve alt snf elencesi olarak deerlendirilen sinemann aslnda dier aratrma alanlaryla benzerlikler gsterdiinin altn izmektedir.

Ayrca bu durumun salt tarihle snrl olmadn, zellikle de toplum bilimlerinde aratrmacnn aratrma nesnesiyle olan ilikisi zerine alan ve bylelikle epistemolojik yaklamlara yeni boyutlar kazandran bilim insanlar da, farkl almalarnda gstermilerdir. rnein Pierre Bourdieu, nesnel olann

znelletirilmesi ve bunun karl olarak da znel olann nesnelletirilmesi yaklamlaryla, toplumbilimcilerin (hatta daha da genel olarak bilimle uraan herkesin) szde-nesnellik zrhna brnmek yerine, kendi znelliklerini de bilim alanlarnn bir nesnesi, bir verisi olarak aratrmalarna katmalarnn gereini vurgular27. Hlya Uur Tanrver bu durumu, nesnel teriminin Franszca karlnn, yani objektifin iki anlam arasndaki bir kaydrmadan yararlanarak aklar: objektifin (kamera anlamnda) arkasnda her zaman bir zne (onun gz ve eli) olduuna gre, o zne nereye isterse oraya odaklanr yani kendinden ve kendi iin bir znellik yoktur 28.

Tarihi olaylara yaklam, onlarn deerlendirilii, iinde bulunulan dnemin zelliklerine ve kiilere gre farkllk gsterir. Bu nedenle gemi duraan ve deimez deildir. Sinema da zamana, corafyaya, sosyal, siyasal, ekonomik ve kltrel deiimlere paralel olarak tarihe farkl yorumlar getirmektedir. Sinema iinde barndrd nicelik (yani belli bir konuda ve trde saysz rnekleri), eitlilik ve srarclk zellikleriyle toplumun i yzn ortaya karan, onu ele veren bir sanat dal olmutur. Ancak ayn zamanda o toplumun da bir parasdr. Yani toplumda var olan, yaanan gerginlikleri, olaylar, atmalar nesnel bir gzle yanstan bir ayna deildir. Sinema, ayn zamanda bu olaylara maruz kalr, onlar deitirir, alt st eder ve hatta
26 27

Marc Ferro, Cinema et Histoire, Gallimard, 1993, s: 37 Pierre Bourdieu, Esquisse dune thorie de la pratique, Paris, Droz, 1972; Le Sens pratique, Editions de Minuit, Paris, 1980. 28 Hlya Uur Tanrver Medyada deolojik Sylem ve Kadnlarn Arasallatrlmas , Prof.Dr.Nasr Niray vd. (ed.), Medya ve Siyaset Uluslararas Senpozyumu, Cilt 2, Ege niversitesi, letiim Fakltesi Yayn iinde, Kasm 2007, s. 806-813

17

onlar ngrr. Bylece, hem iinde doduu toplumun bir rn hem de o toplumun dili olarak geree saysz bak as ve yaklamlar sunmaktadr. Gnmz teknolojileri ya da baka bir deyile kayt mecras olarak film, herhangi bir yerde yaanan tarihi bir olay annda gstererek izleyicinin tketimine sunabilmektedir. Sinema ise, bu teknolojilerden farkl olarak, yaanan anlarn deerlendirilerek, belirli bir szgeten geirilerek yeniden irdelenmesine olanak tanmaktadr. Bu sebepledir ki, ayn lkede, ayn dnemde gerein birbirine tamamen zt alglan ve ifadesiyle karlalmaktadr29.

1.2.Sinema-Tarih Kuramn Avrupadaki geliimi

Sinema sanatnn / endstrisinin giderek yaylmas ve her geen gn daha da nem kazanmasyla birlikte bu alann sunduu veriler birok aratrmacya kaynaklk etmitir. Ancak uzun bir sre, sinema filmlerini incelemek ve onlardan veri elde etmek bilimsel bir alma olarak deerlendirilmemi, aksine bilim evrelerinde gayr ciddi bir i 30 olarak grlmtr. Fotoraf ve resimden farkl olarak gerein biimini deitirme yetisine sahip olmadndan bir sanat dal olarak da deerlendirilmemitir.31 Sinemann bilim insanlar tarafndan, zellikle de tarihiler tarafndan uzun sre dikkate deer olarak deerlendirilmemesinin ardnda birok sebep sralanmaktadr. Bunlardan ilki, az nce de sylendii gibi, hor grlmesidir. Marc Ferronun da belirttii gibi, sinema, XX. yzyln banda zek geriletici, datc, okuma- yazma bilmeyenlerin, iyerleri tarafndan smrlen zavalllarn bo vakit elencesi, olmaktan teye gitmeyen bir makinedir32. lk kan yasalar da yneticilerin filmleri nasl deerlendirdiklerini ortaya koymaktadr. Filmler bir panayr elencesidir ve telif haklar kanunu erevesince yaratclar yoktur. Perdeye yansyan grntler, onlar kaydeden zel makine sayesinde hareket etmektedir. ok uzun sre yasalar, senaristi filmin yaratcs olarak deerlendirmi, dolaysyla onu filme alann haklarn tanmamtr. Elit tabakalar

29

Annie Goldmann , Madame Bovary vue par Flaubert, Minelli et Chabrol, iinde Franois Garon. (ed) Cinma et histoire autour de Marc Ferro , Cinemaction n: 65, Corlet-Tlrama, s: 133 30 Mustafa z, a.g.e, s: 9 31 Marc Ferro, Cinema, une vision de lhistoire, Edition du Chene, Paris, 2003 s: 6 32 Georges Duhamel, aktaran Marc Ferro, Histoire et Cinma, ss: 35-36

18

nezdinde de ynetmen kltrl insan statsnde deerlendirilmemitir 33. Bunun yannda, sinema bir kitle kltr rndr ve tpk mzisyenlerin rockn roll ya da pop mzii deerlendirdikleri gibi ok da tavsiye edilmeyecek, tehlikeli, ahlak d ve salksz bir alt-kltr rn olarak grlmektedir. Bunlar, bir yandan ierdikleri iddet eleri nedeniyle saldrganla yol aarken dier yandan da, kitle iletiim aralar tarafndan aktarlmalar nedeniyle de izleyicinin eletirme yetisini etkisizletirmekte, dolaysyla izleyiciyi pasifletirmektedir34. Gnmzde artk geerli olmayan bu bak as, sinemann icadn takip eden ilk yllardaki hakim dnceyi ortaya koymaktadr.

Elit snfn sinemay kmsemesinin yannda, daha sonraki yllarda sinemann tarihini yazma abalarnn da, tarihiler tarafndan bir anlamda ciddiyetsiz olarak deerlendirilmesi de sz konusudur. Onlarn gznde sinema tarihi yazanlarnn - ki bunlarn ou sinemaseverlerdir- oluturduklar yntemlerin ve bavuru kaynaklarnn dayanaklar kesinlik iermemektedir. lk yazlan eserler, Pierre Sorlinin ifadesiyle kutsal tarih (histoire sainte) daha ok farkl uzmanlk alanlarndan esinlenilmi bazen tuhaf ayrntlarla dolu hatralar, biyografik anekdotlar ierir35. Kimilerine gre, bu salam zeminden yoksun sinema tarihinin, herhangi bir ilevi olmadndan nesnesi de olamaz. Sinema tarihinin hangi amala yazldnn belirgin olmas gerekir. Christian Metz, Dil Yetisi ve Sinema (Langage et cinma) adl kitabnda, sinematografik (anlatsal) olgu ile filmik (biimsel) olgu arasnda bir ayrm yapar. Ona gre, filmik olgu mekn belirlenebilir, (dolaysyla analiz edilebilir) anlaml bir sylem olarak tanmlanabilirken, sinematografik olgu bir eit toplumsal olaydr. Dolaysyla filmlerin tarihini, kresel (global) fenomenden ayrmak gerekir 36. Ancak bunun yannda sinema tarihini ayr bir bilim dal olarak yerletirmek isteyen dncelere de kar klr. Pierre Sorlin, sinema tarihini, tpk sanat tarihi ya da edebiyat tarihinden farkl bir biimde zerk bir alan olarak dnmenin anlamsz olduuna vurgu yaparak, sz konusu olann, filmlerin belleklerini saklamak ise bunun gereksiz, hatta imknsz olduunu syler. Buna neden olarak da filmlerin gemie ait birer tarihsel nesne olmamalarn,

33 34

Marc Ferro,a.g.e., s: 36 Michele Lagny, De lHistoire du cinma. Mthode historique et histoire du cinma, Paris, Armand Colin, 1992, s: Pierre Sorlin, Sociologie du cinma, s: 15 Christian Metz, aktaran Michele Lagny, a.g.e. s: 16

13
35 36

19

aksine kltrmz tarafndan en basitinden televizyon ekranlar sayesinde- srekli olarak yeniden kullanlmalarn ne srer. Dolaysyla, hala daha yaayan bir unsuru tarihselletirmenin mmkn olamayacan ifade eder 37.

Sinemann, bilim insanlar tarafndan uzun sre dikkate alnmamasnn bir baka aklamas da, karlatrld dier sanat dallar gibi kurumsal bir temelinin olmaydr.38 Dolaysyla, bu aamay daha XVI. yzylda geen sanat tarihi ile XVIII. yzylda geen edebiyat tarihi zerine yaplan almalar, salam temeller zerine oturur. Buna karlk daha sadece birka yldr var olan sinema, bu alt yapya sahip olmamadndan, yaplan aratrmalar da gdk kalmaktadr. Baka bir deyile, genel olarak tarihilerin, yazlan sinema tarihine ilikin yazlara mesafeli yaklamalarnn arkasnda, bunlarn ou zaman belirli bir znelliin erevesinde, en iyi koullarda, bilimsel bir pozitivizmin (positivisme scientifique) prensiplerini izleyerek sadece izlerinin ksa zamanda yok olma ihtimaline karn bir an nce koruma altna alnmas amacn gden yazlar olarak deerlendirilmeleri yatmaktadr 39.

Sinema, kendini aama aama ispat etmek zorunda kalmtr. lk aama Sovyetler Birliinde sinemaya siyasi bir ama yklenmesiyle gereklemitir. Komnist liderler, sinemann bir sanat dal deil de devrimin ilkelerini, amalarn insanlara yayan, onlar eiten bir ara olmas gerektiini dile getirmilerdir. Sanatlar da bu ar erevesinde yarattklar eserlerle, sinemaya yalnzca siyasi bir boyut kazandrmakla kalmam, onun estetik bir meruluk da elde etmesini salamlardr. Vertov, Eisenstein ve Pudovkinin ortaya kardklar kuramlar, kurgunun ve kamerann farkl biimlerde kullanmnn gerek estetik gerekse sylem asndan nemini vurgulamlardr. Daha ileri yllarda ortaya kan Avant-Garde dnemi sinemaclar Eisensteinn icatlarna hayran kalm, hep birlikte zaman ve mekn kavramn krm, grntnn biimini deitirmilerdir. Sesin sinemaya giriiyle, diyaloglar yazarlar tarafndan yazlm, bu da sinema estetiinin daha da glenmesine yol amtr. 1950li yllarda Yeni Dalga akmyla

37 38

Pierre Sorlin, a.g.e s: 16 Michele Lagny, a.g.e s: 18 39 a.g.e

20

birlikte, ynetmenler ayn zamanda yazarlk roln de stlenmilerdir, bylece dorudan kendi dnya grlerini, tarihi alglay biimlerini ortaya koymulardr. 40

Gerekte, sinemann tarih ile olan/olabilecek ilikisi bu teknolojik buluun kitlelerin yaam biimleri iinde yer almasyla birlikte kefedilmitir. 1898 ylnda, yani kalabalk gruplara sinematograf gsterimlerinin ilk kez dzenlenmeye balamasndan yl sonra, Lumire Kardelerin bir operatr olarak alan Polonya asll Boleslaw Matuszewski, kaydedilen bu grntlerin tarih iin yeni bir kaynak, bir belge saylmas gerektiini aklad Une nouvelle source de lhistoire (Tarihin Yeni Kayna) adl ksa bir makale yaynlamtr. Grsel bir toplumsal bellek yaratmak amacyla Pariste bir film arivi kurma giriiminde de bulunan Matuszewskiye gre sinematografik fotoraflar sadece tarihsel bir belge deildirler, ayn zamanda geleneksel kaynaklarn sessiz kald birok nokta hakknda sonsuz bilgi aktaran tarihin kk bir parasdrlar.41 Ona gre filmin oluturduu belge, geleneksel kaynaklardan ok daha doru, daha gvenilirdir. Vurgulanmas gereken bir nokta, Matuszewskinin grlerinin belgesel filmler etrafnda biimlenmi olmasdr. Kurmaca filmler, yaratldklar iin bu ereve iinde ele alnmamlardr. Ancak Matuszewskinin fikirleri bilimsel evrelerde yank bulamam ve 1920li yllarda toplumsal ve zihinsel tarihe kar bir ilginin artt ksa bir dnem haricinde uzun sre tarihsel aratrmalarda ne belgesel ne de kurmaca filmler dikkate alnmtr.

Bu tutum, 1950li yllarda, Nazilerin iktidara geliinin toplumsal boyutunu dnem filmlerinden yola karak aktaran Caligariden Hitlere (1947) 42 adl kitap ile deimeye balar. Tarihi olmamasna ramen Siegfried Kracauern bu almas sinema-tarih aratrmalar asndan bir alm kazandrmtr. Bu tarihten itibaren sinema filmlerini gvenilir bir tarihsel kaynak olarak deerlendirmeye balayan tarihi saysnda bir art sz konusu olmutur. Bu alanda almaya balayan tarihiler arasnda, Kristian Fledeliusun belirttii zere Alman Percy Ernst Schramm ve Fritz

40 41

Marc Ferro,Cinema, une vision de lhistoire, ss: 6-8 Kristian Fledelus. Audio-visual History- the development of a new field of research, Historical Joural of Film, Radio and Television, Vol. 9, No. 2, 1989, s: 151 42 Siegfried Kracauer, From Caligary To Hitler, a psychological History of the German Cinema, Princeton University Pres, Princeton, 1947

21

Terveen, ngiliz Sir Arthur Elton saylabilir 43. Bu aratrmaclar, yaynladklar makalelerde tarihileri, filmleri incelerlerken ne yapmalar gerektii konusunda ynlendirmeye almlardr. Ancak birok tarihinin gznde asl sorunu tekil eden bunun nasl yaplmas gerektiine ilikin bir yant getirememilerdir. Danimarkal profesr Niels Skyum-Nielsen 1966 ylnda yaynlad bir kitapta nasl sorusuna cevap bulmaya alan ilk tarihi olmutur. Danimarka, ngiltere ve Almanyada birbiri ardna dzenlenen eitli konferanslarda bu sorunlar ortaya dklm ve sinema-tarih ilikisi temasna sistematik bir aratrma yntemi belirlenmeye allmtr. 44

Bunun sonucunda Avrupann birok lkesinde, bu ynde almalar yrtmek zere kurumlar alm, konsorsiyumlar oluturulmutur: Hollandada Stichting Film en Wetenschap (SFW, Film and Science Foundation); ngilterede Inter University History Film Consortium bunlarn arasnda ne kanlardr.45 Bu lkelerin yan sra, Sovyetler Birliinde de ok ynl aratrmalar yaynlanm, ancak var olan siyasi konjonktr nedeniyle, gerekletirilen bu almalar Batda deerlendirilememitir.

Trkiyede de dier Bat lkelerinde olduu gibi, Trk sinemas zerine yrtlen almalar 1980li yllardan itibaren farkllk gsterir. Bu tarihten nce daha ok eletirel bir yaklamla ele alnan filmler, Alim erif Onaran nclnde toplumsal tarih erevesinde deerlendirilmeye balanr. Onarann gerek Trk sinema tarihi zerine yaynlad eserlerinde, gerekse bu konuda verdii derslerde filmler, ekildikleri dnem ierisinde deerlendirilmi, onlar etkileyen ve besleyen siyasal, ekonomik, kltrel ve toplumsal gelimler n planda tutularak filmler incelenmitir46.

Avrupada hzl bir ekilde ilerleyen sinema-tarih aratrmalar, yine en banda olduu gibi ounlukla belgesel filmler ya da tarihsel bir deeri olan birka kurmaca film zerinde younlamtr. Ancak 1980li yllara gelindiinde Fransada tarih profesr Marc Ferronun nclnde alan bir ekip dorudan kurmaca sinema

43 44

a.g.m. s:152 K.R.M Short, The Historical Journal of Film, Radio and Television, Franois Garon. (ed) Cinema et Histoire Autour de Marc Ferro iinde, Cinemaction n: 65, Corlet-Tlrama, , s: 228 45 K Fledelus, a.g.m. s:152 46 Alim erif Onaran, Trk Sinema Tarihi, Birinci ve kinci cilt, Kitle Yaynlar, 1994

22

filmlerinden yola karak belirli tarihsel dnemlere aklk getirmitir. Ekip, tarih aratrmalarnda o gne kadar tercih edilen ve hatta neredeyse tek gvenilir kaynak olarak kullanlan yazl metinlere, sinema filminin oluturduu grsel metni eklemleyerek tarihin yeniden yorumlanmasna, yazlmasna katkda bulunmutur. Ksaca sylemek gerekirse Ferro ve ekibinin gelitirdii ve aslnda tarihten ilham aldklar bu proje, gemii aydnlatmak iin film zmlemesine dayanmaktadr 47. Her ne trde olursa olsun artk film, tarihi bir kaynaa dnmtr ve ulusal bellekin yeni bir biim kazanmasna neden olmutur 48. yle ki, 1990l yllarn ortalarndan itibaren Avrupada aile filmleri zerine yaplan almalarda, Trkiyede de eitli rnekleri grlen, dn, nian, tatil videolar gibi tamamen zel amala retilmi filmlerin bile, ulusal kltr varlklar kapsamnda deerlendirilmesinin gerei vurgulanmaktadr. rnein Eric de Kuyper, birka kuak sonra nemini yitiren aile filmlerinin, kamuya mal olup, aile hatras statsnden kolektif bellekin bir paras statsne gei yaptn; ekildii dnemin adetleri, yaam tarzlar ve insan hayatlar zerine bir tanklk oluturduklarn belirtir. 49

1.3.Kuramn Amerika Birleik Devletlerindeki Geliimi

Sinema-tarih

ilikisine

Kuzey

Amerikada

yaklam

biimi

Bat

Avrupadakinden farkl olmutur. Avrupadaki geliimin aksine, Amerikallar sinemann tarihsel boyutunun farkna ok abuk varmlar, yedinci sanatn toplumsal tarihine ilgi duymular ve sinemalarnn kendi toplumsal gereklerini ne ekilde yansttn incelemeye balamlardr. Bu anlamda, Amerikallar iin sinema-tarih ilikisi, sinema-sosyoloji ilikisi ile e deerdir, yani sinema ve tarih birbirinden ayr dnlemezler. 1950lere dayanan ilk aratrmalarda, ortaya kan eserlerin toplumsal erevelerine, tarihi bir belge olarak uygunluklarna, zihniyet tarihine getirdikleri

47

Franois Garon, (1992) Des noces anciennes Franois Garon (ed). Cinema et Histoire Autour de Marc Ferro iinde, Cinemaction n: 65, Corlet-Tlrama, , s: 10 48 a.g.e s: 12 49 Roger Odin (ed.), Aux origines du cinma : Le film de famille, Le Film de famille iinde, Meridiens Klincksieck, Paris, 1995, s.11-26.

23

aklklara, aa kardklar mitolojilere, metodolojik kayglarna ve tpk tarih bilimi gibi olaylarn birincil ve ikincil kaynaklardan kontrol edili biimine eilinmitir. 50

Ayrca, yine Avrupadakinden farkl olarak, Amerikada sinema-tarih almalar nemli bir baka akmn iine dahil olmutur: American Studies (Amerikan

Aratrmalar), sanatta, edebiyatta ve dier tm ifade biimlerinde Amerikan toplumunun yansmasn incelemeyi amalamtr. Bu akm, birok bilim daln bir araya getirirken, sinema-tarih aratrmalar bu birliktelikten payna deni almtr. Hatta 1960larda ngilterede ortaya kan Cultural Studies (Kltrel almalar) akm ile bu alanda bir adm daha ileri atlmtr. Birmingham niversitesinde balatlan bu almalar, endstriyel toplumlarda anlamlarn hareketlilii ve bunlarn retimi zerine younlamtr. Genel anlamyla bu alanda yaplan almalar, gndelik yaama ilikin konularn byk bir disiplin yerine pek ok disiplinden, fazla iddial olmadan eletirel yaklamlardan yararlanarak incelenmesini ngrm, toplumsal ilikilerin, farkllklarn ve anlamlar arasndaki ilikilerin zerinde durmutur. 51 Sol evrelerce ina edilen kltrel almalar, ortaya kan eserlerin doduu evreyi ve toplumsal ieriini dikkate almay ngrmtr. Kltrel almalarn babas saylan Hoggartn yerine gelen Stuart Hall, daha ok Marksist bir bak asna sahip olduundan kltrel retimlerin ii snf zerindeki etkilerine deinir. Ona gre kltrn anlam ve yapl dorudan toplumsal alt yap ile balantldr ve ancak toplumun kendi tarihi alt yaps ile aklanabilir 52. Baka bir deyile kltrel farkllklar ve uygulamalar, igdsel ve ebedi deerlere gre deil, daha ok toplumsal ilikiler dzlemine gnderme yaparak, kimin karna olduu zerinden deerlendirilmitir53. Kltrel almalarn n plana kard, bunlarla balantl bir baka unsur, kltrn oluumunda tarihi ve tarihsel srelerin nemidir. Tarihlerin alglanlar, toplumlarn ya da daha zelde bireylerin kltrel yaplarna gre deiebilir. (En basitinden bir sava, kazanan bir lkede farkl bir biimde deerlendirilirken, kaybedenler iin bambaka bir anlam ifade edebilmektedir.) Richard Johnson, kltrel almalar

50 51

Kristin Thompson, David Bordwell., Film History, An Introduction, McGraww- Hill, 2003, s: 2 Nuray Trkolu, Kitle letiim ve Kltr, Naos Yaynlar, stanbul ,2003, ss: 55-56 52 John Fiske, British Cultural Studies and TV, John Storey (ed), What Is Cultural Studies, A Reader, iinde, Arnold, New York 1996, s:114 53 a.g.e s:56

24

farkndaln ve nesnelliin tarihsel biimi olarak aklarken, tarihsel srecin nemine vurgu yapar54. Kltrel almalar benimseyen bu evreler, auteurlerce yaratlan kltrl kltr rnleri yerine geni kitleleri hedefleyen, onlara hitap eden popler kltr rnlerini incelemeyi, bunlarn daha zengin toplumsal belge oluturmalar sebebiyle tercih etmilerdir. Bu balamda, o zamana kadar incelenmeye deer bulunmayan korku, fantastik, western ya da polisiye vb. trler aratrma kapsamna dahil edilmitir55. Geleneksel akademik disiplinlerden farkl olarak bu alanda alanlarn tanmlanm entelektel ya da disipliner bir alan yoktur. Her aratrmac kendi yntemini kendi gelitirmi, kimi, izleyici kitlesi ve almlama, kimi, kurumlar ve retim koullar, kimi de toplumlar ve anlaylar zerine younlamay tercih etmitir. zellikle edebiyat, toplumbilim, tarih, daha az dzeyde de dilbilim, antropoloji ve psikanaliz gibi birbirinden farkl disiplinlerin kuramlarndan faydalanmtr.56 Bununla birlikte, kadn almalaryla Kuzey Amerikada bu konuda alan nemli aratrmaclardan birka Molly Haskell 57, Martin A. Jackson, John E. OConnor, Marjorie Rosen ve Robert Sklar58dr.

1980li yllardan itibaren sinema-tarih ilikisi zerine daha da younlaan almalar, yukarda da deinildii gibi, daha nce yrtlen sinema-tarih almalarna eletirel yaklamtr. Klasik inceleme yntemlerinin sinemann genel yaps ile ilgili nemli birok noktay grmezden gelmesi zerinde durmulardr. Bunlardan biri, bu almalarn, sinemay, tek bana incelemenin merkezine oturtmu olmalardr. Oysa daha sonraki yllarda kuramclar, sinemann ierisinde teknolojik, ekonomik, toplumsal faktrler barndran ok daha karmak bir makine olduunu vurgulamlar, dolaysyla da genel olarak incelemenin sadece retilen eserlerle snrl kalmamas
54 55

aktaran John Storey (ed), What Is Cultural Studies, A Reader, Arnold, New York 1996, s: 2 Pierre Veronneau., Amerique du Nord: Une tradition bien ancre iinde F. Garon (ed) Cinema et Histoire Autour de Marc Ferro, Cinemaction n: 65, Corlet-Tlrama, , s: 91 56 Nuray Trkolu, a.g.e, s: 56 57 Molly Haskell ile Marjorie Rosen sinema filmlerinde kadnn nasl temsil edildiini tartmaya aan en nemli aratrmaclardr. Bu dorultuda Marjorie Rosenin Popcorn venus: women, moves, & the amercan dream. (Coward, McCann & Geoghegan, New York,1973) ve Molly Haskellin From Reverence to Rape: the Treatment of Women in the Movies (Rinehart and Winston, New York 1974) sinemada kadn aratrmalarnda nemli bir yere sahiptir. 58 Sinema tarihisi olan Robert Sklarn bu yllarda yaymlad nemli eserleri arasnda Film: An International History of the Medium (1974), ve Movie-Made America: A Cultural History of American Movies (1975) saylmaktadr.

25

gerekliliini vurgulamlardr.

Eletirilen bir baka nokta,

gerekletirilen birok

almada kullanlan ve uygunluklar tartma gtrecek, rnein, aratrmacnn kendi ya da herhangi bir ekilde eser(ler)de rol alm kiilerin belleine bavurulmas gibi yntemlerin benimsenmesi olmutur. Burada zellikle alt izilen nokta, aratrmann belgesel boyutunun ok daha kapsaml olmasnn ve verilerin eletirel bir yaklamla salamasnn yaplmas gerekliliidir. Klasik sinema tarihi almalarnn tartld bir baka nokta da snrl analiz kategorileri dorultusunda almalarn yaplm olmasdr. Baka bir deyile, onlara gre, sadece bir ekol, dalga veya dnemden yola klarak bir eser deerlendirilmi, ya da, tpk bir eserden yola karak bir ynetmeni, ya da bunun tersinde, bir ynetmenden yola klarak bir eseri deerlendirmek gibi birbirini tekrar eden ve gereklilii phe gtren almalar gerekletirilmitir. Klasik sinema tarihi almalarn eletiren bu yeni nesil aratrmaclara gre, olaylar birbirlerine eklemlenerek gelimektedir, dolaysyla saptamalar ne tam olarak tek anlaml ne de dorudandr. Onlara gre yine, insan yaam ile zdeletirilerek douu, geliimi, olgunlamas ve de k gibi basit betimleme biimlerinin benimsenmi olmas, olgularn kronolojik bir biimde gelitiinin varsaylmasna neden olmutur. Oysa olaylar, tam da bunun aksine, ok daha dolambal ve tartmal bir sre izlerler. Geleneksel edebiyat ve sanat tarihinden yola klarak yaplan sz geen yaklamlar, olayn esas erevesini kavrayamamakla eletirilmektedir 59.

Sinema tarihine yaklamlarn yeniden gzden geirilmesinde, yine yukarda deinildii gibi, yeni teknolojik imknlarn devreye girmesi nemli bir rol oynamtr. Filmlerin video ve DVD formatnda piyasaya sunulmas, arivlerin oluturularak niversiteler ve eitli devlet kurumlarna teslim edilmesi, eski filmlerin restore edilip yeniden gsterime sunulmas gibi aratrmacnn olanaklarn gelitirmitir. Bunun yannda yine uluslararas dzeyde sinema aratrmalar platformlar dzenlenmi, bu konuyla ilgili nemli fonlar ayrlm, eitli lkelerde kurulan sinematekler sadece filmleri arivlemekle snrl kalmayp, yeni aratrmalara destek vermitir.

59

Francesco Casetti, a.g.e. ss: 317-318

26

Tarih aratrmalarnda yaanan bu trde bir geliim, tarihinin alma yntemlerinde de deiikliklere yol amtr. Sz edildii gibi temelde yazl metinlerde var olan olaylarn bir araya getirilerek tarihsel bir sonu kartma ileminin yannda artk tarihi, tarihi besleyen, onu etkileyen ekonomi, sosyoloji, sosyal psikoloji gibi yan dallardan da yararlanmaya balar. Bir olay incelerken tarihi artk biraz sosyolog ya da ekonomist olmaktan ekinmez, aksine elinin altndaki geleneksel metinlere (arivler, resmi belgeler) yeni grsel, iitsel malzemeler ekleyerek yntemini gelitirebilir. 60 Gnmzde grsel malzemeye dayanan sistemler, gemii ve bugn anlamak, aklamak ve tarihe ilikin bir farkndalk yaratmak iin giderek daha da nem kazanmaktadr. zellikle de XX. yzyl anlamak, tarihsel adan yorumlamak iin sinema olmazsa olmaz bir malzeme haline dnmtr. Hatta tarihi olaylarn aktarmnda, yazl metinlere kyasla filmlerin ok daha arpc ve aklda kalc olduunu sylemek yanl olmaz. Topluluklar iin filmler, yazl metinlerden ok daha gereki, dolaysyla daha ikna edicidir.

Bu da doal olarak sinemann gerekle, gereklikle olan ilikisiyle dorudan balantldr. Sinema toplumun bir aynas olarak grlmekte ve buradan yola klarak filmlerde izlenilen grntlerin gerek dnyann bir yansmas olduu dnlmektedir61. Yansma, nk beyaz perdeye aktarlan grntler gerein birebir kopyas deildir. Filmler, eer bireysel ya da kitlesel tutumlar biraz saptryorsa, bunun nedeni, topluma grntsn yanstan bir ayna tuttuu iin deildir. Filmleri, gerei yanstma eiliminde olan dier metinlerden farkl klan, gemiin ve gncel olann yeniden meydana getirilmesi ya da ikinci bir yorumunun yaplmas deil aksine hem gemiin hem de gelecein yeniden inas iin giritikleri istentir .62 Bu gr bir yandan destekleyen ama ayn zaman da gelitiren Amerikal kuramc Robert A. Rosenstone, Inventing Historical Truth on the Silver Screen [Tarihsel Gerei Beyaz Perdede Yaratmak] adl makalesinde sinema filmlerinin tarihsel birer belge olarak deerlendirilemeyecei zerinde yrtlen tartmalara bir anlamda cevap verir. Ona

60

Annie Goldmann, (1992), Madame Bovary vue par Flaubert, Minelli et Chabrol, iinde F. Garon (ed) Cinema et Histoire Autour de Marc Ferro , Cinemaction n: 65, Corlet-Tlrama, s: 133 61 G lsenem obaner Kurmacayla Belgeselin Bulumas: Buena Vista Social Club, leti--m,Galatasaray niversitesi letiim Fakltesi Hakemli Dergi, 2004, say: 1 s: 1 62 Christian Delage., Vincent Gugueno Lhistorien et le film , Galimard, Paris, 2004, s: 14

27

gre, tarihsel filmlerin deerlendirilmesinin farkl yollar vardr. Bunlardan biri, tarihsel bir filmin zaten bir eit tarih yapma yntemi olduu zerine kurulu olmasdr. Tarih yapmak deyiminden gemie ciddi olarak anlam verme abas kastedilmektedir. 63 Filmlerden, doru ve kesin tarihsel bilgiler sunmasn, sonularn farkl boyutlarn vermesini, bir konu zerindeki tm olaslklara deinmesini ya da ele alnan tarihsel konuya dahil tm kahramanlar ya da gruplar ele almasn ve olaylarn geni ve ayrntl aklamasnn yaplmasn, baka bir deyile tarih kitaplarnn yaptnn aynsn beklemenin yanl olduunu vurgular. Filmlerin, yazl tarih gibi dorudan bir ayna olmadn, onlarn bir kurmaca, bir ina olduunu dolaysyla, gemiin izlerinin yorumlanmasna kar tad sorumluluun ve bunlar aktarmadaki kurallarnn yazl tarihten farkl olmas gerektiinin altn izer. Ona gre tarih, zellikle son iki yzyldan beri deiiklie urayan ve gelien, belirli kurallara ve uygulamalara sahip bir yazm eklidir. Tarihsel film de yine belirli kurallar olan ancak bunlar gelitirmek iin sadece bir yzyla sahip olmu bir baka biimdir. Her iki biimin de amac ayndr. O da imdiki zamandaki bizlere, gemii anlaml klmaya almaktr64.

Tarihi, gemii kelimelere dkerken, nemli grd verileri n plana kararak tarihi ina eder. Bunun yannda gemii, hem grsel medya hem de dramatik yazm biimlerinin n grd kalplar erevesine uydurmak zorunda olan film ynetmeni ise ina etmenin de tesine geerek, bir yerde baz unsurlar icat etmektedir. Bu durum da, uzun yllar eletirildii gibi, tarihsel filmin bir zaaf olmaktan ok, onu gl klan yndr. Hitchcockun ifade ettii gibi, drama, skc taraflar darda braklm hayattr.65 Dolaysyla hayat ya da tarih yeniden kurgulanarak belirli argman ve metaforlar dorultusunda izleyicilerin gemi hakknda dnmesine 66, tarihin onlar tarafndan anlalr klnmasna neden olunur. Bir film, bir olay, bir kahraman tek tek, her bir etken erevesinde ele almaktan ok, tarihsel bir takm anlar
63

Robert A. Rosenstone, Inventing Historical Truth on The Silver Screen, iinde Film and History, Cineaste, lkbahar 2004, s: 29 64 A.g.m, ss: 29-30 65 Aktaran Rosenstone, a.g.m,s: 30 66 Bu durumu, son yllarda Trk sinema tarihinden, Tomris Giritliolunun 1999 yapm Salkm Hanmn Taneleri, ya da yine ayn ynetmenin 2008 yapm Gz Sancs filmleri ve 2006-2008 sezonlarnda ATVde yaynlanan Hatrla Sevgili (Tomris Giritliolu) dizisinin yaratt tartmalar rnek vererek aklamak mmkndr.

28

aklayabilmek iin tm bunlar bir araya getiren yeni unsurlar icat eder.67 Benzer bir bak asndan yola kan Amerikal dier bir tarihi Robert B. Toplin, ynetmenlerin sadece birka olaydan ya da kilit birka isimden yola karak hikyelerini oluturduklarn ifade eder. Ona gre bu seimler de belirli bir grn n plana kmasna da neden olur68.

Dikkate alnmas gereken bir baka nokta da aslnda sinema filminde izlenilen grntlerin ynetmenin gerei olduudur. Yani onun gerek hakkndaki dncelerinin yansmasdr. Bunun yannda, ynetmen bulunduu noktadan

dncelerini beyaz perdeye aktarr ancak bu dncelerinin biimlenmesinde, baka bir deyile kendi gereinin olumasnda sadece kendi dnya gr etkili deildir. Baz sanatsal ve estetik kayglarnn yan sra varolan retim koullarndan da etkilenir. Yani bir filmi yaparken sinemacnn belirli bir oyuncuyu, belirli bir senaryoyu ya da belirli bir dnemi tercih etmesindeki nedenler de dnemin koullarn ve gereklerini oluturmaktadr. Tpk gemii yorumlayan tarihi gibi ynetmen de iinde bulunduu koullardan dorudan etkilenmektedir. Baka bir deyile, bir sinema filminden yola karak gemii yorumlama almalar erevesinde, ekranda plak gzle grnenin yannda, grnmeyeni de dikkate almak gereklilii ortaya kmtr. Kimi tarihiye gre, sinemann tarihe kar belirli bir sorumluluu vardr ve bu nedenle sadece belirli filmler, tarihsel veri olarak ele alnmaldr. nk daha nce de sylendii gibi sinema grsellie dayand iin ikna kabiliyeti yksek, geni kitlelere seslenebilecei, onlar zerinde etkili olabilecei, onlar ynlendirebilecei varsaylan bir sanat daldr. Dolaysyla, sinemaclar belirli tarihi gereklerden sapamaz ya da onlar

deitiremezler.

Bu dnce bir yanyla doru olmakla beraber, sinemacnn

yaratclna snrlama getirmektedir 69.

67 68

Rosenstone, a.g.m, s: 31 Robert Bret Toplin, Cinematic History, An anatomy of the Genre, Cineaste, Bahar 2004, Issue 2, New York s:35 69 Franois Albera, Changer le monde?, Le Siecle du Cinma, Hors-Srie Cahiers iinde, Kasm 2000, s: 43

29

1.4.Sinema Tarih kuramna yaklam yntemleri

Film: ister gerekliin grnts olsun ya da olmasn, ister gerek ya da tmden dsel entrika olsun, Tarihtir. Cereyan etmi olan ey (ve neden olmasn, ayn ekilde cereyan etmemi olan ey de), insann inanlar, niyetleri, hayal gc en az Tarih kadar Tarihtir. 70 Ferroya gre bu bak asyla yaklaldnda iyi ya da kt film yoktur. Pierre Sorlin filmlerin doruluklar ya da yanllklar zerinde durmaktansa, aratrmaclarn, bireylerin ya da kalabalk gruplarn kendi dnemlerini ne ekilde algladklar konusunu
71

incelemeleri

gerektiini

syleyerek

Ferronun

savn tarihi

desteklemektedir . Ona gre kurmaca filmler, her nasl olurlarsa olsun,

metinlerden elde edilemeyecek toplumsal bilgiler sunarlar. Baka bir deyile, filmlerin gerek tarihle olan ilikisi zerinde durmaktansa, onlarn kendi dnemlerinin toplumsal tutumlarn ortaya koyan birer toplumsal belge olarak deerlendirmeleri gerektiini ileri srer72. Rosenstone, Wallowitz ve Carnes gibi tarihiler de Ferronun sinemaya yaklam biimini benimserler ve tarih yazmnda belge grntler kadar dnemin sosyal, siyasal, ekonomik ve kltrel ortamn yanstan konulu filmlerden hareket etmek gerektiini sylerler. Marc Ferro, filmlerin, toplumda hakim olan, resmi sylemlerin bir anlamda kar-anlatsn (contre-narration) oluturma yetisinden de bahsetmektedir. Ona gre ilk bakta sadece resmi ya da muhalif kiiler tarafndan oluturulmu, belirli bir tarihsel dncenin hibir ey eklenmeden, filme uyarlanmas olarak grlen baz tarihsel kurmacalar, ikinci bir okumada tarihe bakta, tarihteki ve hatta gncel toplumla ilgili gizli/ sakl bir takm bilgiler verebilmektedir73. Robert Rosenstone, Ferronun filmlerin gncel toplumun kar- zmlemesi olabilecei dncesine ek olarak, filmlerin gemiin bir eit kar- sylemi (counter-discourse) oluturduundan sz eder74. Bu da, Ferronun tabiriyle sadece bamsz ve yeniliki ynetmenleri deil, geleneksel ynetmenleri dahil eder. Rosenstone, Ferroya ek olarak, aracn (medium) bir ekilde tarafsz olduuna vurgu yapar ve bir konunun anlamn

70 71

Marc Ferro, Sinema ve Tarih, ev. Tuhan Ilgaz, Hlya Tufan, Kesit Yaynclk, stanbul, 1995, s: 32 Pierre Sorln,, The Film in History: restarting the Past, Barnes & Noble Books, London 1980, s: 57 72 a.g.e. s: 61 73 Marc Ferro, a.g.e, s:32 74 Robert Rosenstone, a.g.m. s: 33

30

kaybetmeden szl ya da yazl tarihten aktarlabileceini syler. Yazl veya szl tarihin sinemaya aktarlmas, dolaysyla ona grnt, ses, renk ve hareket kazandrlmas tarihe bakmz, onu alglaymz ve onun hakkndaki dncelerimizi de deitirdiini ifade eder. Gemiin bu ekliyle ifadesi, aslnda bir meydan okuma, bir kkrtma ve bir paradokstur nk dnyann szde gereki (literal) yorumu aslnda hi de gerek deildir75. Fransz sinema tarihisi Michle Lagny de sinemann bu zellii zerinde durmaktadr. Ona gre sinema hereyden nce bir gsteridir ve baz istisnalarn dnda tarih retmek iin yaplmamlardr 76. Evreni grntleyebilir ancak sadece grnt retir. Bu durumda ortaya baka bir sorun kmaktadr. O da filmlerin, olgusal gerek ten (ralit factuelle) te temsil dzeyinde bir anlam kazanmalar, temsillerin oluturulmas ve ilevleri; bunlarn gerekle olan etkileimleri zerine dnmeyi ve hatta tartmay zorunlu klmasdr. Bu tartmalar da doal olarak temsilin ne anlama geldiine gerek ile olan ilikisini anlamaya, hangi llerde tarihe tanklk ettiine, gerekler zerinde hangi lde mdahale ettiine ynelik sorularn olumasna neden olur 77. Marc Ferro da tam da bu noktadan yola karak, sinemann iki rol zerinde durmutur: Bir tank olarak sinema ve bir edimci olarak sinema.

Bu dnceler dorultusunda, herhangi bir almaya balamadan nce, baka bir deyile, sinemada bir dnem, bir akm, bir ynetmen ya da bir film vs... gibi konular aratrlmadan nce sinemann iine doduu ekonomik, toplumsal ve kltrel ortamlarn incelenmesi, bu ortam ierisinde sinemann zamanla edindii rollerin gz nnde bulundurulmas gerekir.

Fransz sinema tarihisi Michle Lagny, birka yldan beri art gsteren sinemann tarihle olan ilikisi zerine yaplan almalarda, tam da sinemann kurmaca olmas nedeniyle, nemli metodolojik sorunlarla karlaldn ifade eder. Lagny, tarihilerin, ok da alk olmadklar bu yeni aratrma alanna nasl dahil olacaklar konusunda tereddt yaadklarn dnmektedir. Baka bir deyile, 1930lu yllardan beri ses ile
75 76

A.g.m. Michele Lagny, Histoire, Histoire culturelle, smiologie, iinde Odile Bchler, Claude Murcia ve Francis Vanoye (ed), Cinma et Audiovisuel, nouvelles images, aproches nouvelles , LHarmattan, 2000, s:126 77 a.g.m. s: 125

31

btnleen grnt, bireylerin ya da gruplarn dnya ile ilikilerini ne ekilde ifade etmekte?, ne gstermekte ve nasl gstermekte, kimin iin ya da ne yapmak iin gstermektedir? sorularna cevap bulmaya alrlar. Bu sorulara aranan cevaplar beraberlerinde biimsel, fonksiyonel, retim ve alglama ekillerine ynelik ve ou zaman da klasik bir tarihiyi aresiz brakan sorular da getirir. Bu durum tarihilerin, son elli yldr artan ve eitlenen sinema aratrmalarndan destek almaya ynlendirir: sinemaya has anlat biimlerinin incelenmesi, filmlerin retim ortamlar ve yaratclar zerine yaplan almalar, bu filmlerin alglanmas zerine yrtlen almalar, tarihileri bir anlamda iinde bulunduklar kmazdan kurtarmaktadr. 78

Bunun yannda karlalabilecek baka bir sorun, tarih yazmna ilikin yntemin, sinema filmi incelerken kullanlmasdr. Her ne kadar, tarihi, benzer sorunlar tarihi metinleri incelerken karlasa da ve onlarla yzleme konusunda deneyimli olsa da, ok da hakim olmad bu yeni alan olan sinema zerinde uygulamada baz sorunlarla karlaabilmektedir: Balangta sorulan soruya, ya da n grlen giriime uygun filmlerin bulunmas, bunlarn arasndan seim yaplmas ve ele alnmas gibi. Belirlenen konuyu ele alan belirli bir tarih ve alan ierisindeki tm filmlerin mi incelenmesi, yoksa temsil edecei dnlen belirli sayda rneklem mi oluturmal gibi sorularla da kar karya kalnmaktadr. Gz ard edilmemesi gereken baka bir nokta da elde edilen belgelerin doruluu, kaynaklarnn gvenirlilii, bunlarn kronolojik sralanmas ve ierik ile olan ilikilerinin saptanmas konusudur79. Ancak, bu sz edilen snrlamalar, neredeyse tm sosyal bilimler kapsamnda yaplan almalarda karlalan ve hemen tm aratrmaclarn aina olduu ve zmek durumunda olduunu syleyebileceimiz sorunlardr.

Michle Lagnynin dile getirdii ve daha nce de sz edilen bir baka snr da tam da sinema filminin doas ile ilgilidir. Sinema bir gsteri rndr ve dolaysyla tarihi bir belge oluturmak gibi bir misyonu yoktur. ou zaman sunulan grntler kurmacadr ve ele ald konular her ne kadar ciddi de olsa izleyiciye iyi bir zaman geirtmek amac gder. Ancak, burada belirtilmesi gereken nokta, bu durumun
78 79

Michele Lagny, a.g.m, ss:125-126 a.g.m. s: 125

32

kurmaca filmler iin sz konusu olduudur. eitli kurumlar, ekilen sinema filmlerini belirli bir kategori ierisinde deerlendirmektedir. Bunlar, ana hatlaryla zetlemek gerekirse bilgilendirmek iin haber; eitmek iin belgesel; elendirmek iin kurmaca filmleri olarak nmze kar. Sz edilen bu her kategori de kendine has eserler verir. Adndan da anlalaca gibi ilk ikisi gerek dnyaya ait grntlerin bir araya getirilip bilgilendirme ya da eitme amac dorultusunda kurgulanmasn ierir. nc kategori ise, genel hatlaryla daha ok bir senaryo yazmn, bir mizanseni, ou zaman da bir dekor yaratlmasn gerektiren hayali bir hikyenin grselletirilmesini ierir 80. Bu snflamadan yola karak, daha nce de belirtildii gibi, ilk aamada tarihiler, aratrmalarnda daha ok belge ve haber filmlerinden yararlanmlar, nc kategoride deerlendirilen kurmaca filmlerden de kanmlardr. Ancak, belgesel ile kurmaca filmler arasndaki geikenlik bu tavr tartlr hale sokar. Sinemacnn, gerein grnmez yann ya da grnenin ardnda gizlenen anlamlarn ortaya karmak iin en nemli arac hayal gcdr. Bu yzden kurmacaya atfedilen birok zellik belgesel iin de geerlidir. Her iki tr arasndaki snr olduka belirsiz olmakla beraber, ou zaman da bir birini iermektedirler 81. Jean-Luc Godardn ifade ettii gibi, sinema tarihindeki btn nemli kurmaca filmler belgesele, belgeseller de kurmacaya el uzatr ve sonunda yalnzca tokalamakla kalmaz, birbirleriyle kucaklarlar.82 Grnrde aralarndaki en nemli fark kurmacann iskeleti saylan bir senaryonun varldr. Ancak, belgeselde bunun olmamas filme alnacak veya alnm olan materyalin organizasyonuna engel oluturmaz. Belgesellerde, film kurmacadan farkl olarak, ekimler sonrasnda kurgulanr, kaotik bir malzemeye bir dzen verilir83. Fransada belgesel filmler zerine alan nemli bir aratrmac olan Franois Ninneyin ifadesiyle [] her ikisinin bir balangca, merak uyandran bir hikyeye, iz brakan bir finale yani dramatik bir yapya ihtiyac vardr. Yoksa yaplan eyi kim seyreder?84. ster belgesel, ister kurmaca olsun, sinema doas gerei geni bir izleyici kitlesi zerinde belli bir heyecan yaratmas gerekir, aksi takdirde izleyici, ksa sre

80 81

a.g.e s: 128 Glsenem obaner, Kurmacayla Belgeselin Bulumas: Buena Vista Social Club , leti--m, Galatasaray niversitesi letiim Fakltesi Hakemli Akademik Yayn, say 3, Aralk 2005, s: 83 82 Jean-Luc Godard, Jean-Luc Godard par Jean-Luc Godard, Etoile, Paris 1985, s: 182 83 Glsenem obaner, a.g.m. s: 84 84 Franois Ninney, Dans le rel, la fiction, G.N.C.R, Paris, 1993, s: 16

33

ierisinde sinemaya srtn dner85. Sinema- tarih ilikisi zerine alacak olan tarihi, her durumda gerek olamayan bir grnt ile kar karyadr. almalarnda ele almay tercih ettii belgesellere de, tpk kurmaca filmlere olduu gibi pheyle yaklamal, karsndaki grntleri sorgulamaldr 86. Belgesellerde yer alan tm objeler, toplumsal hayal gcnde baka eylerin semboldr ve semboller kk kurmacalarn yap talardr87.

Buradan yola karak, vurgulanmas gereken nemli nokta, belgesel ya da kurmaca, filmler ister tarihsel ya da gncel olsun, toplumsal alkanlklar ve var olan stereotipler hakknda nemli ipular barndrrlar ve srf bu zellikleri sayesinde de tarihsel bir metin nitelii tarlar 88.

Tarihi, bulgularn elde etmek ve bunlarn bir belge olarak deerini belirlemek iin grnty, kurguyu ve hatta filmin dzenini incelemek durumundadr. ou zaman filmin temas ve diyaloglardaki szleri deerlendirmek yeterli olmaz. Sinema filmi grsel-iitsel bir rndr, dolaysyla, gerek ile olan ilikisi kendine has yapsyla biimlenir.

1.5. Sinema -Tarih Kuramna Farkl Yaklamlar

Yukarda da deinildii gibi, 1950li yllardan itibaren youn olarak zerinde tartlan, yeni yntemler gelitirilerek, sinemann tarihsel sre zerindeki rolne deinen almalar sz konusu olmutur. Bu almalarda, tam da Bourdieunn de zerinde durduu ekilde farkl alanlarn i ie gemesiyle yeni yaklamlar ortaya kmtr. Bu almalar, aratrmaclarn sorduklar sorular ve sinemadan bekledikleri cevaplar dorultusunda, kendi ilerinde de bir gruplamaya neden olmulardr. Burada altnn izilmesi gereken bir nokta, bu gruplamann tpk daha nceki kuramlarda olduu gibi, keskin izgilerle birbirlerinden ayrlmadklardr. Tpk bir toplumu
85

Robert B. Toplin, , Cinematic History, An anatomy of the Genre, Cineaste, Bahar 2004, Issue 2, New York, s:35 86 Glsenem obaner, a.g.m s: 85 87 Jean-Jacques Aumont, Alain Bergala, Michel Marie, Marc Vernet, Esthtique du film, Nathan, Paris 1999, s: 72 88 Michele Lagny, a.g.m. s: 128

34

oluturan zelliklerde olduu gibi, onun bir aynas olan sinemay etkileyen, varln biimlendiren zellikler, bir btn oluturur. Dolaysyla, her ne kadar belirli bir bak asndan yola klmsa da, onu evreleyen unsurlar da gz nnde bulundurarak, onlar da gz nnde bulundurarak incelemenin gerekletirilmesi gerekmektedir. Buradan yola karak, Casettinin de nerdii ekilde, sinema-tarih kuram erevesinde yaplan almalarn, tpk genel anlamyla sinema zerine yrtlen almalarda olduu gibi kendi ilerinde gruplatklarn syleyebiliriz. Bunlarn ilki, estetik-dilbilimsel tarih, dieri sosyokltrel tarih, ncs de ekonomikendstriyel tarihtir89

1.5.1 Estetik-dilbilimsel Tarih

Daha nce de aktarld gibi, daha klasik bir bak asna sahip olan bu yaklam, dorudan eserler ve onlarn yaratclaryla ilgilidir. Ayn zamanda da belki de yaklamlar arasnda en ok deiime urayan da odur. Daha dar bir alan zerinde almay n gren bu yaklam, artk daha geni kapsaml sorularla yntemini zenginletirir. Burada sz konusu olan sinemann hangi biimsel yntemleri tercih ettii, hangi trde malzeme ile alt, hangi biimde sanatsal olaylar etkiledii, hangi trde ideolojik ve kltrel dnceler barndrdn kefetmektir. Dolaysyla tek tipte filme ya da kronolojik bir sralamaya baml kalmadan sinemann bir iletiim ve ifade biimine dnme srecini incelemeyi ngrr90. Daha nce aklanan yntemlerde, filmlerden yola klarak bir toplumun analizinin yaplmas amalanrken, bu yaklamda tam tersine bir yntem izlenerek, bir anlamda filmleri reten ortamdan karak bir esere, esreler btnne ulalr 91. zlenen yntem dorultusunda, her bir filmin ortaya kt kltrel balam, o dnemi nitelendiren entelektel oluumlara ve eserin yaratcsnn etrafndaki kiisel ve profesyonel alara zellikle dikkat ile belirlenir. Daha sonra filmin temelini oluturan almalar kefedilir, gndelik yaama ilikin yaplan gndermeler tespit edilir ve teknik ve retim tercihlerinin etkileri tartlr.
89 90

Francesco Casetti, Les thories du cinma depuis 1945 , Nathan, Paris, 2000, ss: 320-337 Tim Bywater, Thomas Sobchack, Introduction to Film Criticism,Major Critical Approaches to Narrative Film, Longman, New York, 1989, s:145 91 Francesco Casetti, a.g.e. ss: 330-331

35

Tm bunlar gerekletirildikten sonra film(ler)in analizine geilir. 92 Bu yntem, bir yandan her filmin varolu koullar, yani filmi film yapan unsurlar ortaya karmay, dier bir yandan da her filmin etrafnda olaan sanal metin, yani bir konuya hafife deinilmi bile olsa, satr arasnda kalm olgular aa karmay amalar.

Sinema tarihine bu ynyle katkda bulunan aratrmaclardan David Bordwell, Janet Staiger ve Kristin Thompson The Classical Hollywood Cinema, Film Style and Mode of Production [Klasik Hollywood Sinemas, Film biimi ve retim Biimleri] adl eserlerinde, 1917-1960 yllar arasnda Amerikan sinemasnn klasik dnemini ana eksen erevesinde incelemeyi teklif ederler. Bunlardan ilki, anlat, temsil edilen olgular arasnda paralellik kurarak, sebep-sonu ilikisi zerine durur; ikincisi devamllk ve belirli bir izgisellik ieren zaman temsili, bir dieri de mekan temsilidir93. Bordwell ve dier aratrmaclar, her unsurun zerinde ayrntl bir ekilde durulmas gerektiini ifade ederler. Onlara gre, bu sayede bu unsurlarn var olan kurallar erevesinde stlendikleri roln tanmn yaplabilmektedir. Bu yaklam aratrmaclara, Klasik Hollywood sinemasnn prensiplerini belirlemelerini salamtr. Bir yandan teknolojik, ekonomik ve endstriyel yaplanmay ve bu zelliklerin kullanmnn yaratt dil aa karken, dier bir yandan da yaplandrlm film gelenei nce dilbilimsel, daha sonra da retim normlarnn gelitirilmesine neden olur. Bu da aslnda sinemann iki yzn aa kardn dndrebilir.

Bu yaklam benimseyen ve bir anlamda Bordwell ve ekibinin almalaryla birleen bir dier aratrmac Fransz Nol Burchtur. Burchun amac, bir filmi oluturan eleri tanmlamaya almak, var olan imknlarn nasl bir araya getirilip kullanldn tespit etmektir. Bunu yaparken de temelde film ierisinde varolan atmalarn yaratt ve film ierisine yaylm diyalektik unsurlar inceler. Bunun sonucunda da film yazn aydnlanacak, gizli kalm atmalar ortaya karmay amalar. Burch, film ierisine yaylan diyalektik unsurlar farkl dzlemler erevesinde incelemeyi nerir. Buna rnek olarak, fotografik dzlemde, net olan ile flu olan; film eridinin ak srecinde normal bir hzda giden bir grntnn birden hzlanmas, ya da
92 93

A.g.e. s: 331 David Bordwell, Kristin Thompson, Janet Staiger, a.g.e.

36

yn deitirmesi; mekansal dzlemde ereve iinde olanla ereve dnda olan arasndaki atmalar verilebilir. 94

Sinema tarihine estetik ve dilbilimsel ynden yaklam, bir anlamda biimlerin tarihini yapmak anlamna da gelir. Daha nce de belirtildii gibi, bir btnden yola klarak ayrnty anlatma eiliminde olan bu yaklamn yannda sinema-tarih ilikisinin oluturulmasnda daha geni bir alan kapsayan baka eksenler de sz konusudur.

1.5.2 Sosyokltrel tarih

Sinemann sosyolojik yn ile ilgilenen almalar zellikle 1970li yllardan itibaren hz kazanmtr. Bu almalarda bir yandan sinemann, bir toplumun tutum ve eilimlerini yanstma kapasitesinin alt izilir. Baka bir deyile, bir topluluun

dnce ve eylem biimlerinin bir tan; bir kltr biimlendiren hareket, alkanlk, zlem, phe, tutku ve inanlarn yani bir toplum ierisinde sembolik anlamlaryla birlikte gerekletirilen tm eylemlerin bir aynas olarak deerlendirilir. Dier bir yandan, sinemann toplumsal sreler zerindeki etkisine de deinilir: toplum ierisinde var olan kanaatleri ykma ya da aksine onlar daha da derinletirme; ilham kayna olabilecek modeller retme; bastrlm zlemleri gn na karma. Baka bir deyile burada toplumsal bir edimci rol a karlr. Sz geen bu rol beraberinde bir takm sorular da dourur. Temelde iki ana eksen erevesinde birleen bu sorulardan ilki, yaam ve dnce biimlerinin deiimini sinema ne lde deerlendirip yanstabilmektedir; dieri ise sz geen bu deiimlere ne lde ve ne ekilde katkda bulunmaktadr. Bu iki eksen, bir yandan toplumun bir aynas, dier taraftan da toplumsal bir edimci olarak sinemann iki ynnn altn izer.

94

Nol Burch, Une praxis du cinma, Folio Essais, Paris, 1986

37

Bu yaklam iine dhil olan almalarn banda, sinemann siyaset ile olan ilikisini n plana karan yaklamlar sz konusudur. Aratrmaclar, belirli bir dnem ve meknda ve zellikle devletin, partilerin, eitli g odaklarnn, ekonomik glerin, kamusal ya da zel bask gruplarnn mdahaleleri karsnda sinemann stlendii rol, edindii konumu aratrmay, tartmay amalarlar. Michacel Ryan ve Douglas Kellner, sinemann siyaset ile ilikisini, sinemann ortak bir bellek oluturmas, gereklik unsuru yaratmas ve grsel karlklara uymas erevesinde aklarlar. Bu zellikleri nedeniyle sinemann, farkl ideolojik yaklamlarn, iktidarlarn, genel anlamyla siyasetin arac olduunu savunurlar. Onlara gre sinemada yatan politik karlar son derece gldr, nk filmler toplumsal gerekliin u ya da bu ekilde ina edilmesine zemin hazrlayan psikolojik durular, dnyann ne olduu ve ne olmas gerektiine ilikin ortak dnceyi ynlendirerek toplumsal kuramlar ayakta tutan daha geni bir kltrel temsiller sisteminin parasdr. 95 Robert Toplinin de daha nce belirtilen ve gerekletirilen her filmin temelde yaratclarnn ideolojisini yanstt grn destekleyen dnceye ek olarak Ryan ve Kellner, filmlerin herhangi bir durumu yanstmaktan ok o durumun tasarlanan belli bir biimini oluturmak zere seilmi ve bir araya getirilmi temsili eler yoluyla bir takm tezler ileri srdklerini, bunu yaparken de seyirciye belli bir konumu ya da bak asn telkin ettiklerini ifade ederler.96 Politik Kamera adl eserleri, Hollywood filmlerinin ideolojisi zerine aratrmay kapsar. Yazarlar, 1967 sonrasnda retilen Hollywood filmlerin byk ounluunun Amerikan kltr zerine nemli siyasal etkilerinin olduunu savunurlar. Ferro ve dier sinema tarihilerinin almalarna da bir anlamda gnderme yaparak, sz geen dnemde ideolojik filmlerin bile Amerikan kltrnn gndelik dokusunu oluturan kayg, arzu ve ihtiyalar ok da farknda olmakszn resmettiklerini, tutucu denilebilecek bir dnemde bile, Amerikan toplumundaki ilerici potansiyele sahip alt akmlar grnebilir kldklarn vurgularlar 97.

Filmlerden yola karak bir anlamda Amerikan ideolojisinin, dolaysyla toplumunun geliimini aktaran bu tr eserlerin yannda, yine siyasal bir perspektif
95

Michacel Ryan, Douglas Kellner, Politik Kemara, ada Hollywood Sinemasnn deolojisi ve Politikas, ev Elif zsayar, Ayrnt, stanbul 1997, s: 38 96 a.g.e s: 18 97 a.g.e. s: 19

38

erevesinde, sinemann siyasal iktidarlar tarafndan ne ekilde kullanldklarn (gerek Sovyet sinemas, gerek Nazi sinemas), kanun maddeleri, parlamento tutanaklar ya da kamuoyu tartmalarn ieren youn belgelere dayanarak aklayan eserler de sz konusudur98.

Sinema tarihine sosyokltrel yaklamlar iine dahil edilebilecek bir baka bak as da filmlerin toplumsal gerekleri temsil edii erevesinde dner. Bu gerekler, ya belgeseller aracl ile dorudanki bunlarn dorudanl konusundaki

tereddtlerden daha nce sz edilmiti- ya da hayal gcn devreye sokan az ok gncel bir konuya deinen kurmaca filmler vastasyla verilir. Burada alt izilen, bireyler, topluluklar, yaygn alkanlklar, toplumsal korkular, yaam biimlerinin sinemaya yansy eklidir. Bu yaklam biiminin ncs, daha ncede deinilen Siegfried Kracauerin Caliagariden Hitlere adl yapt saylr. Alman

Davurumculuunun douuna ve ykseliine tanklk eden Kracauer, 1947 ylnda yazd bu kitapta 1920li yllarda Alman sinemasnn hangi yolla ve hangi lde Nazizmin geliini ngrebildiini ortaya koyar. Weimar Cumhuriyeti srecinde hemen hemen retilmi tm filmleri inceleyerek, ekim ve gsterim koullarn ortaya dkerek, bu filmleri reten toplumla onlar badatrr. Kracauer, belirli bir dnemde bir

toplumun psikolojisini tanmlamaya alrken o toplumun eilimleri, dzeni, istekleri ve ihtiyalarn filmlerden yola karak aklar. nceledii dnemin siyasal ve ekonomik aklamalarnn yannda daha az belirgin olan ve dolaysyla daha az dikkat eken noktalar filmlerde yakalayarak Weimar dnemi Alman zihniyetini aydnlatmaya alr. Kracauere gre, sinema ile toplum psikolojisi arasndaki iliki dorudan ve tek anlamldr: Ona gre eer bir yansma sz konusu ise, sinema bir psikolojiyi yanstmaktadr. Eer, incelenen filmlerin ounda bir otorite sz konusu ise, bu Almanyann bir yandan otorite aray iinde olduunu ama ayn zamanda da ondan korktuunu ifade eder; ya da eer hemen her filmde bir vampir ya da hortlak ortaya kyorsa bu da o toplum ierisinde var olan korku ve gizem merakn ortaya koyar.
98

Bunlara rnek olarak, Fransada Paul Lglisein Vichy dneminde sinema zerine yapt, Histoire de la politique du cinma franais: Le cinma de la Troisime Rpublique [Fransz Sinemasnn Siyasal Tarihi: nc Cumhuriyet dneminde Sinema] sz geen dnemde, sinemann nasl koruma ama ayn zamanda kontrol altna alndn, dier taraftan da profesyonel bir rgtlenmeye doru gidildiini gsterir; Jean-Pierre Jeancolasnn Le cinma des franais: la Vme Rpublique [Franszlarn sinemas: Vinci Cumhuriyet] (1979, Stock) sinemann nasl bir propaganda arac olarak kullanldn ortaya karr.

39

Filmler ierisinde var olan bu imgelerden yola karak, Hitlerin aslnda toplumsal bir fenomen olduunu vurgular99.

Benzer bir yaklam bu almann k noktasn oluturan Marc Ferronun ve Pierre Sorlinin almalarnda sz konusudur. Ferroya gre sinema gerei birka katmanda temsil eder: filmler olaylarn baz ynlerini aa karan ancak bazlarn da saklayan hikyeler anlatrlar; bir ynetmenin ve iinde bulunduu toplumsal evrenin bir temay ele al biimlerini ele veren bir dil kullanrlar; bir toplumun sakl ideolojisini ortaya karan tepkiler yaratrlar100. Pierre Sorlin, filmlerdeki yansmann hem geniletilmesi hem de bir adm daha tesine gemesi gerektiini dnr. Ona gre bir film, bir toplumun eilimlerini ve ilgi alann aa karmadan nce iinde gelitii dnce perspektifini ele vermelidir, baka bir deyile neyi gstermeye karar verdiinden nce neyin gsterilebilir olduunu aktarmaldr. Buradan yola karak, grnr olan kavramn ortaya atar. Bireyler, d dnyay olduu gibi deil kendi alkanlklar, kltrleri, beklentileri, baka bir deyile kendi bulunduu ortam dorultusunda alglar. Grnr (le visible) olan, ynetmenlerin kolaylkla gsterilebilir olduunu dndkleri ve izleyicinin herhangi bir aba sarf etmeden, kolaylkla anlayabildikleridir. Bunun yannda, Ferronun da nerdii gibi grnr olmayana yani, grntlerin sylemediklerine dikkat etmek gerekmektedir. Sorlin, ayrca fazla ayrntl olarak verilenin de grnr olandan farkl bir eyler syleyebileceini dnr. Ona gre her durumda gsterilenin tesine gitmek gerektirir. Sinema, bir yandan grntleri derlerken ayn zamanda onlar retir de. Dolaysyla dorudan gerei deil de izleyicinin tanyp kabul ettii gerein fragmanlarn gsterir. Burada sz konusu olan, ya bir kltrn gerein hangi trde imgesini verdiinin ya da bir kltrn gerein imgesi hakkndaki fikrinin belirlenmesidir101. Bu yaklam, grnr olan daha da gelitirip, yeni imgeler sunulmasn ngrr.

99

Siegfried Kracauer, From Caligari to Hitler : a psychological history of the German film, Priceton University Pres, 1974 100 Marc Ferro, Cinma et Histoire, Gallimard, Paris, 1993 101 Pierre Sorlin, Sociologie du cinma, ouverture pour lhistoire de demain , ss: 68-74

40

Yine bu bak ierisine dahil edilebilecek olan bir baka yaklam, bir toplumun kendini tanmlay biiminin (autorepretesentation) filmler araclyla aratrlmasdr. Dana Polan, 1986 ylnda yaynlad Power and Paranoia. History, Narrative and the American Cinema 1940-1950 adl kitapta, Amerikan toplumunun sz geen tarihlerde, hi de dnld gibi bar, avutucu ve aileyi n plana karan ideolojiyi savunmadklarn ortaya karmtr. Aksine, yeniden yaplanan bir toplumun endieleri ve rahatszlklar incelen filmlere yansmtr 102.

Sinema filmlerinden yola karak sosyokltrel tarih oluturma abalarna, sinema sektrnde alanlarn yaam biimleri ve alma koullar zerinde yrtlen almalar eklenebilir. Bir anlamda sinema ortam ve alma koullar incelenerek, bir toplumun alt yapsn betimlenmeye allr. Benzer bir ynelim, yine sinema dnyas ierisinde kalarak filmlerin datm ve tketimi zerine yaplan almalar iin sylenebilir. Burada amalanan bir yandan, sinema salonlarna gelen kitlelerin yaplar, cinsiyetleri, ya gruplar, toplumsal konumlar, eitimleri, ilgi alanlar, sinemaya gitmenin dnda sinema ile ilgili faaliyetleri (dergi satn alma, eletirileri takip etme gibi) incelenerek sinemann kltrel etkisi tartmak; dier bir yandan da, sinema salonlarnn durumu, mimarileri, ehirdeki konumlar ve zaman ierisindeki deiimleri gibi unsurlarla ieriksel etkilerini aydnlatmaktr 103. da n ayak olur104. Bu almalar, bir

toplumda var olan alkanlklarn, baka bir deyile greneklerin tarihini yazlmasna

1.5.3

Ekonomik-endstriyel Tarih

Sinema, yaps itibariyle yzlerce kiiyi, retimden datma, reklamdan basna birden ok sektr dorudan etkileyen bir kltrel endstri rndr. Dolaysyla onun bir sanayi olarak douu, oluturduu endstriyel yap, bir lkede ekilen filmlerin

102 103

Francesco Casetti, a.g.e. s: 327 Buna rnek olarak bkz Laurent Creton, Kristian Feigelson (der), Villes cinematographiques, cine-lieux, Thorme say 10, Sorbonne Nouvelle yaynlar, Paris 2007 104 Francesco Casetti, a.g.e. s: 329

41

ortaya k srecini de belirler. Tim Bywater ve Thomas Sobchackn da belirttikleri gibi sinema bir kurum, bir ruh hali ama ayn zamanda byk bir ticaret alandr. 105

1970li yllara kadar, sinema tarih almalar kapsamnda gerekletirilen aratrmalarn byk ounluunda sinema filmi bir eser olarak deerlendirilmi, onun teknik, ekonomik ve endstriyel alt yaps bu balamda, dorudan eserle ilikili olarak ele alnmtr. ou aratrmac, sinemasever, filmin bir rn olarak deerlendirilmesinden rahatszlk duymutur ve sanat sinemas ile ticari sinema arasnda ayrm yapar, bu da finansal zorunluluklar ve edebi gereklilikler arasndaki ekimelerin stereotip/klie ekimeler olarak deerlendirilmesi iin bahane oluturur. Parasnn peinden koan yapmc ile fazla para harcama eiliminde olan ynetmen arasndaki bu ekimeler, baz filmlerin ekilememesine, deneysel bir takm almalarn sonucunda uzun olan bazlarnn ksaltlmas nedenlerine balanr 106. almalarda, sinemann finansal boyutu sz edilen kapsamda ele alnrken, sinemann teknii, ancak ok zel bir takm efektler kullanlmsa deerlendirme kapsamna alnr. Oysa sinema olduka ar saylabilecek bir teknolojiye dayanan bir sanat daldr ve filmler de bir endstrinin domasna neden olmulardr.

Daha nce de belirtildii gibi sinema olay, bilimin ve tekniin geliimi ile dorudan ilikilidir ve bir toplumun endstriyel yaplanmasna paralellik gsterir. Dolaysyla sinemann tarihini olutururken hem teknik, hem de ekonomik tarihi de gz nnde bulundurmak gerekir. Bu almalar gerekletirilirken baz temel sorular ortaya kar. Bunlardan bazlar, sinemann ayn zamanda bir aygt olmas onun amalarna ulamasnda oluturduu bask; bir retim ynteminin deimesi ya da bu deiime kar direniin yol at daha geni kapsaml deiiklikler; ayn zamanda bu sektrn mantn oluturan unsurlar, dier gsteri sanatlar, kltr endstrileri ya da bo zaman faaliyetleri ile olan ilikileri zerine younlar.

Sinemann endstriyel tarihi, genel anlamda sinemay dorudan ilgilendiren ekonomik deikenlerin incelenmesini kapsar. Dier yntemlerden farkl olarak, sinema
105 106

Tim Bywater, Thomas Sobchack, a.g.e., s: 153 Michele Lagny, a.g.e. s: 137

42

filmini etkileyebilecek sosyolojik ve siyasal etkenler zerinde durmaz. Bu yaklam, tm ekonomik stratejilerin uzun vadeli kar salanmasn hedefledii iddiasnda bulunur, dolaysyla sinemay endstriyel bir sektr olarak deerlendirmeyi ve yap, yatrm ve performans kavramlar erevesinde incelemeyi teklif eder 107.

Yazlan birok ekonomik tarih, zellikle de Hollywood tarihi sz konusu olunca farkl modeller benimsenerek gereklemitir. lk dnemlerde, byk yapmclarn

hikyeleri aratrmaclar etkilemi, rnein MGMin yneticisi Louis B. Mayer gibi Hollywoodun kaderini belirleyen byk irketlerin hikyeleri ile snrl kalmtr. Bunun yannda, daha ilerideki yllarda, Marksist dnce biimi erevesinde sinemann para ile daha doru bir ifadeyle Wall Street ile olan ilikisini sorgulayan almalar ortaya kar108. Waskonun Hollywoodun iplerinin New York borsasnca ekildii iddiasna karlk, Douglas Gomery, Waskonun aksine, yapm irketlerinin gelitirdikleri ve bir anlamda Amerikan sinema endstrisinin ana parasn oluturan sistem sayesinde 1930lu yllardan itibaren kendi kendilerini finanse edebildiklerini syler. Ona gre, bu yapm irketlerinin ileyi ekillerinden yola karak bir endstriyel tarih yazmak mmkndr109.

1964 ylnda Amerikal aratrmac Thomas Guback, kinci Dnya Sava sonrasnda Amerikan ve Avrupa sinema endstrileri arasnda bir kyaslanma yapar ve bu iki kta arasndaki dengesizlii, dorudan ekonomi, retim organizasyonu ve rn politikalarndaki derin farkllklara balar, ona gre ideolojik bir yaylma arac olarak grlen Amerikan sinema endstrisi Amerikan ynetiminden ve de zellikle de Savunma departmanndan nemli bir destek grr. Gubackin yaklamn benimseyen Douglas Gomery, Robert Allan ile birlikte yazdklar ve alanlarnda nemli bir referans saylan Film History, Theory and Practice [Film Tarihi, Kuram ve Uygulama] (McGrow-Hill, New York, 1985) adl kitaplarnda, Gubackn ekonomik sreten kltrel srece ok hzl bir ekilde gemesini eletirirler. Onlar, film rnlerinin dier

107 108

a.g.e. s. 160 Bu alanda gerekletirilen ve sinemann finansal boyutunu inceleyen en nemli almalardan biri Janet Waskonun 1982 ylnda yaynlad Movies and Money: Financing the American Film Industry , Norwood, New Jersey, Ablex Publishing Corporation, saylmaktadr. 109 Douglas Gomery, Hollywood Studio System, British Film Institute, 2005 ss: 15

43

ticari mallar gibi grlmesi gerektiini ve sinemaya da klasik ekonomik analizlerin kurallar erevesinde yaklalmas gerektiini savunurlar. Kitap, liberal bir modelden yola karak sanayi alanna uygulanan bir pazar ekonomisinden sz eder. Temelde, bu modelin olumasnda teknolojik koullarn, uygun malzemenin eriilebilirlii, fiyat esneklilii, alm-satm modellerinin varl vb gibi artlar ne srlmtr. 110 Uygulanan bu model vastasyla Allan ve Gomery, Amerikan sinemasnn zelliklerini oluturan unsurlar aa karmann yannda, belirli bir sre ierisinde alnan baz kararlardan ve uygulamalardan neden bazlarnn baarl, dierlerinin de baarsz olduunu vurgulamlardr111. Sinemann bu erevede incelenmesi balangta beraberinde baz snrllklar da getirir. ou zaman bu alan, zerk bir manta sahip bal bana bir sektr olarak deerlendirilmitir. 1980 sonrasnda gerekletirilen yeni almalar, bu snrlarn geniletilmesini ngrm, sinema aygtnn yapsn betimleyen retim

biimlerinin yannda, ileyi felsefesini ele almtr. Bir yandan iin rgtlenmesi, finanssal sistem, teknik yaplanma incelenirken, dier bir yandan da filmin basit bir rn m yoksa bir ifade biimi mi; gerekletirilen bu faaliyete yklenen anlam

(yaratclk m yoksa meslek mi?), konumlad alan m (kltr m yoksa gsteri mi?); ucuz bir film mi yoksa yksek bir kltr rn m saylmas gerektii gibi daha epistemolojik sorulara da yer verilir 112.

Grld zere, aslnda sinema- tarih ilikisi ok katmanl bir almay ve birok bilim alann bir araya getiren bir yaklamdr. Marc Ferro, sinema-tarih kuramna katkda bulunurken net bir yntem belirtmemekle birlikte, sinemay, aada akland gibi drt ana eksen erevesinde incelemeyi nerir 113.

110

Robert Allan, Douglas Gomery Film History, Theory and Practice, McGrow-Hill, New York, 1985, ss: 138-152 111 Francesco Casetti, a.g.e. s: 322 112 Francesco Casetti, a.g.e. s: 324 113 Marc Ferro, Cinma et Histoire, Gallimard, Paris, 1993, ss: 19-27

44

1.5.4 Marc Ferro ve Yntemi

Sinema ilk olarak tarihin bir edimcisi olarak karmza kar. Kronolojik adan bakldnda sinema ilk olarak bilimsel gelimelerin bir arac olmutur. Edward Muybridge ya da Marey hareketli fotoraflar zerine gerekletirdikleri almalar Bilimler Akademisine sunmulardr, gnmzde de tp kameray bilimsel amalar erevesinde kullanr. cadnn daha ilk yllarnda askeri amalarla da kullanlm, rnein dman ordularnn cephaneleri grntlenmitir.

XX. yzyln ilk yllarnda, sinemann yeni bir teknolojik ara olarak grlmesinin yan sra bir sanat dal ve hatta bir endstri dal olarak deerlendirilmeye balamasyla birlikte ok da farknda olmakszn Tarihin yazlna mdahalede bulunur. ekilen belgesel ya da kurmacalar, gemii gnmze aktaran nemli eserlerdir. Kimi lkelerde kral ve kralielerin (ngiltere) ya da sultanlarn (Osmanl) geit trenleri kayt edilirken, baka lkelerde trenler, sergiler ya da cumhuriyeti kurumlar gibi ykselen burjuvazinin icatlar grntlenir. Bununla birlikte kurmaca alannda ilk ortaya kan rnekler propaganda filmleridir.

Sinemann propaganda amal kullanm ve toplumlar zerindeki etkisi ksa srede idareci kadrolar tarafndan kefedilir, dolaysyla sinemay kendi hizmetlerine sokmaya alrlar. Bunun ilk rneini, daha nce sinemann tarihsel srecinden sz ederken deinildii gibi Sovyetler Birlii gerekletirir. Sinema, Devrimi ve niteliklerini, bu birlii oluturan lkelere yayma arac olarak kullanlmtr. Benzer amalar Bat sinemasnda da grlmtr. En belirgin rnek, 1930lu yllardan itibaren Nazi Almanyasnda ve Faist talyada sinema kurumunun iktidarn emrinde olmasdr. Bu duruma baka bir rnek, Osmanl mparatorluunun son yllarnda sinemann yine Devlet kurumlarnn gzetimi altnda gelimesi verilebilir. Ksaca ifade etmek gerekirse, Douda ya da Batda yneticilerin sinemaya kar tavr ayn olmutur. ster sermayeyi, ister devleti ya da brokrasiyi temsil etsin her kurum sinemay kontrol altnda tutma arzusu iindedir. Bunun karsnda Amerikada ya da Kanadada basnn stlendii greve benzer biimde, sinema bir kar-iktidar da olmutur. Bu amala filmler eken ynetmenler de, sert tartmalara ve hatta atmalara ramen aslnda baka bir

45

ideolojinin hizmetinde olmulardr. Bu uurda ekilmi her film kendi tarzlarnda egemen ideolojinin karsnda bamsz bir tavr sergilemi, halk, din, ulus hakknda kendini tek sz sahibi sanan iktidarlara kar ve onlara ramen yepyeni sylemler gelitirmilerdir. Gnmzde gelien teknik olanaklar sayesinde, zellikle de sper 8 kameralarnn kullanmnn yaylmasyla birlikte, sinema toplumsal ve kltrel bir bilinlenmenin edimcisine dnmtr. Toplum artk yalnzca bir zmleme nesnesi deil ayn zamanda kendi kendinin sorumluluunu stlenebilen bir unsura dnmtr.

Marc Ferro, sinemann Tarih ile olan bu ilikisi tespit edildikten sonra, bir filmi ilevsel ve etkin klan eylem alanlarnn belirginlemesi gerektiini ifade eder. Ona gre bu ilevsellik ve etkinlik, filmin iinde retildii ve onu alglayan toplumla dorudan ilgilidir. Bunun yannda, sinemaya atfedilen ve sinematografik olgularn dnda kalan yapm koullar, datm yntemleri, trlerin seilmesi, kltrel imgelere gnderme gibi bir takm olgularn tesinde sinema edebi yaznn salt uyarlamas deildir. Kendine has, belirli bir zgnlk tayan ifade biimlerine sahiptir ve bunlar hi de dnld gibi masum deildir. Her ynetmen, sinemann bu anlatm olanaklarn belirli bir ama iin kullanr. rnein, anlatlan durumun, olayn yaratt sknty ifade etmek iin ynetmen uzun sren plan-sekanslar, travelingler kullanabilir. Ancak bu yntemler, ynetmenin de bilincinin dnda, ya da onun bilinaltnda gizli kalm farkl anlamlar ierebilir, farkl ideolojik ve toplumsal gndermelere neden olabilir. Yine benzer ekilde, Ferronun kitabnda zmledii gibi Yahudi Ssste kullanlan zincirlemegeiler grnen, belirgin olan amacn dnda bir takm anlamlara sebep olur 114.

Bu tr sinematografik yaz unsurlarnn kullanm bir anlamda filmin iinde retildii topluma kar bir silah nitelii tamaktadr. Toplumda var olan ve kurumlarca uygulanan her eit sansr, ki buna otosansr de dahildir, aslnda bir anlamda toplumun kendine ihanetidir. Bir filmin retilmesi, beraberinde rekabeti, atmalar ve etki mcadelelerini de getirir. Gizli ya da ak bir ekilde, bu atmalar toplumuna gre Devlet ile sanat, yapmcyla datmc, senarist ile ynetmeni vb arasnda gerekleir ve ou zaman bu durum filmlerin grnen anlatsna yansmaz bile. Ancak

114

Marc Ferro, a.g.e. ss: 159-161

46

bu gibi atmalar geri planda filmin sylemine dolaysyla da onu alglayan topluma dorudan etki eder. Her kltrel rn, siyasal eylem ve her endstri gibi her filmin de bir yks vardr ve bu da Tarihi oluturur. Filmin etrafndan biimlenen iliki alar, ayrcalklar ve angaryalar, hiyerariler ve onurlar, elde edilecek maddi ve manevi karlar; yaratclar arasnda yaanan atmalar bir yk yaratr. Filmin bu yks de o lkenin, blgenin, topluluun tarihine katkda bulunur. Bu tarihin alglan kukusuz ki toplumdan topluma deimekte, hatta ayn toplum ierisinde dnemden bir baka dneme yine farkllamaktr.

Marc Ferronun teklif ettii drdnc eksen, filmin tarihsel okunuunun yan sra Tarihin sinematografik okunuudur. Bu sonuncuda, tarihiyi kendisinin gemii nasl okuduu sorunuyla kar karya brakr. Gerekletirilen birok kurmaca ya da belgesel film gstermitir ki halklarn bellekleri ve szl gelenekler, tarihi sinemacya eitli kurumlarn gizledii ya da ellerinden ald nice belgeler sunabilmitir. Dolaysyla, filmlerden yola klarak, sz geen ereveler dikkate alnarak bir topluma dair sonsuz bilgiler edinmek mmkn olacaktr.

Marc Ferronun nerdii bu drt ana eksen, bizim de bu almamzn temelini oluturacaktr. Bunlar, Trk sinemasnn kendine zel endstriyel yaps gz nnde bulundurularak, aratrmamza yn verecektir. Bu erevede ortaya kan unsurlar nc blmmzde ayrntl olarak verilecektir.

2. SNEMA ENDSTRS: KURAMIN YAPI TAI

Ben ticari anlamalarn esiriyim. Kendimi tamamen fikirlerime teslim ederek film ekmek isterdim, eer bir film; bir kalem ya da bir sayfa kattan daha pahalyla gelmeseydi Bir ressama, sadece kendisi bir milyon dolar tutan bo bir tuval, 250 bin dolar tutan bir palet, 300 bin dolarlk bir fra, 750 bin dolarlk bir boya kutusu verilse ve ona, hayal gcn seni nasl ynlendiriyorsa yle bir resim yap dense ancak bunu

47

yaparken de biten tablonun 2 milyon 300 bin dolar getirmesi gerekliliini gz nnde bulundurmas sylense acaba ne olurdu? 115

Alfred Hitchcock bu syleminde sinemann bir sanat dal m yoksa bir sanayi mi olduu tartmalarna kendine zg bir slupla alk getirmeye almaktadr. Sinema, icat edildii ilk yllardan itibaren bu tartmann tam merkezine oturmu, eitli ortamlarda da defalarca gndeme gelmitir. nl Fransz sinema tarihisi Louis Delluc Sinema ayn zamanda bir endstridir ve baka birok eydir derken sinemann her eyden nce nemli bir organizasyona sahip, birden ok kurum ve kuruluu bir araya getiren ve onlar etkileyen, kar- zarar zerine kurulu bir sanayi dal olduunu vurgulamaktadr. Ayrca, sinemann icad, Sanayi Devriminin iyice ivme kazand, bu devrimin bir sonucu olarak kitlelerin, dolaysyla da kitle kltrnn olutuu bir dneme denk gelir. Bu durumun aslnda sinemann tartmasz bir ekilde endstriyel sistem ierisinde yer aldnn bir iaretidir.

Hareket halindeki resimlerin srekliliinin ve gzn optik yanlmasnn 1824 ylnda Peter Roget tarafndan kefedilmesinden yaklak 60 yl sonra Amerikal Thomas Edison ve William Dickson kinetoscope ile hareket halindeki grnty bir kutuya hapsetmi, Fransz Lumire Kardeler ise onu dev bir perdeye yanstan cinmatographe icat ederek, sinemann kitlesel ve kentsel ilevini ortaya karmlardr. Sinematografn grd byk ilgi sonucu, rnler eitlenmi, ard ardna alan sinema salonlar dzenli bir datm ve gsterim sistemini gerektirmitir. Sinema, bir yandan insani olan duygu ve dncelerin, hayallerin, umutlarn grsele dntrlmesidir ancak bunun yannda teknolojik bir rgtlenmedir. Hatta rfan Erdoan ve Pnar Beevli Solmazn da ifade ettikleri gibi, bu rgtlenme biiminin ve ilikilerinin iinde yaayan, onun biimlendirdii ve onun iinde kendini biimlendiren insann rndr116.

115 116

Joelle Farchy, La fin de lexception culturelle, CNRS- Editions, Paris, 1999, s: 6 rfan Erdoan, Pnar B. Solmaz. Sinema ve Mzik, materyal sat ve bilin ynetimi iin bilisel ve duygusaln oluturulmas, ERK yaynlar, 2005, Ankara, s: 36

48

2.1 Sanayi Devrimi ve Kitle Kltr

XVIII. yzyln sonlarnda balayp, XIX. yzylda ivme kazanan Sanayi Devrimi, teknik ve ekonomik anlamda bir sarsnty, sanayi kapitalizminin ortaya kyla, yepyeni bir uygarln yerlemesini simgeler. XVIII. yzyln ortalarnda Byk Britanyada balayan, ardndan da dier Avrupa lkelerini etkileyen bu deiim ile yeni retim biimlerine geilmi, kitlesel retim ile kitlesel tketimin bir noktada buluturan yeni sistemler gelimitir. Teknik sistemlerin, demografik olgularn ve tarmsal faaliyetlerin karlkl etkileim halinde bir araya geldii mucizev bir sre olarak deerlendirilen bu devrimin sonucunda Fernand Braudelin maddi uygarlk olarak adlandrd yeni bir toplum oluur. 117 Gerekten de bu ilk devrimin118, Avrupa ekonomik, sosyal tarihinde bir dnm noktasn oluturduu sylenebilir: teknik deiimler, ekonomik kalknma, baat bir sanayi sektr, kapitalizmin ykseliiyle varolan toplumsal ilikilerin farkllamas, tarmsal gelimeler, vahi denebilecek bir uygarlama, bireysel giriimci snfnn glenmesi Antik adan bu yana insanolunun adm adm yaklat modernleme, neredeyse bir yzyl ierisinde tamamlanmtr. Buhar makinesi, telgraf, fotoraf ve bunun gibi daha nice teknolojik bulu, Braudelin yenilmez bir dman olarak tanmlad corafi mesafeleri dize getirmitir. Bunun sonucunda deere ilikin niteliksel bir sre olan metann dolamn hzlandrarak, sanayi sermayesinin dnmn arttrm, sermayeye denen faizi azaltm ve sanayi rnlerinin ticaretindeki dzenlilii arttrmtr 119. Mekanik aletlerden neredeyse btnyle farkl olan makinann retim srecine dahil olmasyla birlikte retim hzlanm, zellikle tarm sektrnde yaygnlamasyla burada igcne duyulan ihtiya dm, kent evrelerinde kurulmaya balayan fabrikalarda almak zere bir ii g balamtr. Yaanan bu deiimler, insanlarn dorudan yaam biimlerine, dier bir deyile de kltrel faaliyetlerine yansmtr.
117

Yves Crozet, Christian Le Bas, Lconomie mondiale, 1. De la rvolution industrielle 1945, Hachette Suprieur,Paris 1993, s: 9 118 Buharl makinadan sonra elektroniin endstride kullanmnn yaygnlamaya balamas ve gnmz teknolojisinin robotlamas ikinci endstriyel devrim olarak nitelenmektedir. 119 nsal Oskay, XIX. Yzyldan Gnmze Kitle letiimin Kltrel levleri. Kuramsal Bir Yaklam , Der yaynlar, 1993, s: 6

49

Kitle Kltr kavram da bu dnemlerde yaanan deiimleri tanmlar. Bu dnemde gerek fiyatlaryla, gerek biimleriyle ve gerekse datmyla en geni kitleye ulamay hedefleyen yeni kltrel rnler ortaya kar. Giderek kentlileen, gelirlerinde bir iyileme sz konusu olan ve siyasal ekimelerin oda, ounlukla okur-yazar kitlelere, ucuza mal edilip datlan ve saylar her geen gn artan eit eit baskl yaynlar sunulur. Bu art, popler kltrn geleneksel biimlerini alaa ederken kamuoyunun kralln ilan eder 120. Yeni alma yntemlerinin ortaya kard bo vakit de gsteri endstrileri tarafndan doldurulur.

2.2.Sinema ve kltr endstrileri

Kentlere gelen yeni igcnden azami seviyede faydalanabilmek iin de yeni retim biimleri gelitirilmitir. Bunlarn arasndan en nemlisi Fordizm XX. yzyln ilk yllarnda ortaya kmtr ve yine XX. yzyln ortalarnda sanayilemi lkelerde meyvelerini vermitir. Keynezyen politikalardan esinlenerek Refah Devleti

yerletirilmesini ngren bu yeni ekonomik rejim, almay ve dolaysyla da retimi yeniden biimlendirmitir. retim sisteminden elde edilen kazanlar alm gcnn artmasna neden olurken, dier bir taraftan da yatrmlar tevik etmitir. Bu durum da uzun vadede ekonomik gelimeyi salar 121. Fordizmin en temel zellii, kitlesel tketimi hedefleyen kitlesel bir retim tarz oluturmu olmasdr. Ayrca, gerek retimi gerekse tketimi etkileyen bir standartlama ve retimin belirli kurallar iine alnmas, bu tr sanayileme mant erevesinde nemli bir rol oynamtr. 122 Byk kltrel pazarn geliimi de fordist bir temele dayanmaktadr: herkese ak kltrel rn ve hizmet. Klasik sanat ve yaznn etkinliini kaybetmesine paralel olarak ona bal kltrl insan modelinin XX. yzyl srecinde nemini yitirdii gzlemlenir. Fordist sistem ierisinde yaplanan toplumlar, daha kolay eriilebilir, uzun bir klasik eitim gerektirmeyen ve dorudan kitle tketim sistemine dayanan modeller nerir artk.

120 121

Dominique Kalfa, La culture de masse en France, 1. 1860 1930, Edt.La Dcouverte, Paris 2001 ss: 4-5 Laurent Creton, Lconomie du cinma, Edt. Armand Colin, Paris 2005, s: 21 122 Laurent Creton, Cinma et March, Edt. Armand Colin, Paris 1997, s: 27

50

Sinema da bu sz edilen iki farkl dnya arasndaki geikenlii salayan en nemli tayc olur.

1940l yllarda, Theodor Adorno ve Max Horkheimern nclnde balatlan almalar, bu yeni yaam biimlerinin doal olarak kltr rnlerini de dorudan etkilediini savunmu, Marksist kuramlarn genel erevelerinden yararlanarak kltr varlklarnn endstriyel ortamda bir rn, meta olarak toptan retilmesini incelemi ve kltr endstrisi kavramn ortaya atmlardr 123. Mzik, sinema, resim gibi kltr eserlerinin, tpk araba, beyaz eya vb endstriyel rnler gibi, seri retim programna, yani ayn tipte bir rgtlenme ve planlama tekniine dahil olmalarn tartmlardr. Hatta kltr ve elencenin bir araya gelerek kaynamasnn ncelikle sanatn lm ve ardndan da kendini arasal bir ussalla terk etmi ynlardan oluan bir toplumu simgelediini sylemilerdir. Bu durumda bir rn ne kadar fazla kiiye yani tketiciye ularsa, ne kadar fazla yeniden retilebilirse, rnn ekonomik geri dn bir o kadar karl olacaktr. Mmkn olduunca ok kiiye hitap etmeyi hedefleyen bu sistem ierisinde bireysel zellikler, insanlar arasndaki farkllklar yok saylp ortak bir paydada buluturulmaya allmaktadr 124. Frankfurt okulunun bu grlerine eletirel olarak yaklaan Paul Lazarsfeld ve Robert Metron gibi Fonksyonalistler, kltrel rnlerin daha geni kitlelere yaylmasyla bir

demokratikleme sreci yaandnn altn izerler. Gemite toplumsal snflar, tketim alkanlklaryla birbirlerinden ayrlrlard. Burjuva yaam biimi ve kltr ile ok daha farkl gelenek ve imknlar olan halk arasnda derin bir uurum sz konusudur. Ancak fordist mantn ne kartt homojen yaam biimi, orta snfn arlk kazanmasna neden olur. Dolaysyla kltrn demokratiklemesi salanarak herhangi zel bir marifeti olmayan insanlarn kltrel rnlere ulamas salanr 125.

Kltr endstrileri, tek ya da ufak bir seri eser ortaya karan sanat ve zanaat faaliyetlerinden farkl olarak kitlesel bir retim ve datmla tanmlanr. 126 Balangta

123

Armand Mattelart, Michle Mattelart, letiim Kuramlar Tarihi, ev: Merih Zllolu, letiim yaynlar, stanbul 2006, s: 61 124 John Fske, Popler Kltr Anlamak, ev: Sleyman rvan, Ark Yaynlar, Ankara, 1999 ss: 36-38 125 Paul Attallah, Thories de la communication. Sens, sujets, savoirs, Tl-Universit, Quebec, 2003, s: 79 126 Laurent Creton, , a.g.e. s: 22

51

tek olarak yaratlan eser, teknik bir takm uygulamalardan geerek verimliliinden yksek gelir elde etme amacyla oaltlr. Bylece maliyet fiyat ok den kopyalar, geni kitlelere ulaabilmekte ve ele geen kaynaklar geri dnerek yeniden sanat, yaratcl besleyebilmektedir127. Kltr endstrilerinin nemli bir unsuru olan sinema da kendi i dinamiklerinin etkisiyle yaplanmtr. Gerekten de bir filmin ekimi belirli sanatsal emellerle kat kurallarla snrlar izilmi finanssal zorunluluklarn akt noktada konumlanmaktadr128.

Dolaysyla, geni kitlelere hitap eden sinemann da, bu fordist sistem iinde yerini bulduunu sylenebilir: Ynlarn yaad kentlerde gelimi, kentleme ve bu yeni endstriyel sistemin yaratt bo vakit unsurunu doldurmaya yaramtr. lgi ekicilii ve ayrca ulat geni kitleler sayesinde, yeni tketim biimlerinin yaylmasna katkda bulunmutur. zellikle, Hollywood sinemasnda bolca yer alan tketim rnleri, yepyeni ev aletleri, sunulan yeni hizmetler, daha genel anlamyla cazip bir ekilde gzler nne serilen yeni yaam biimleri ile sistemin iine dahil olmutur. Bunun yannda Paramountn yneticilerinde B. P. Schulbergin bu Fordist- Taylorist sistemlerden esinlenerek yeni iletme metotlar gelitirmitir. Chaplinin Modern

Zamanlar filminde ele ald imalat zincirinin yalnzca Ford fabrikalarna deil ayn zamanda da sinema sektrne gnderme yapt dnlebilir 129. Sinemann nitelii zerine bitmek bilmeyen tartmalarn, filmlerin analizinde karlalan zorluklarn temelinde aslnda sinema endstrisinin dier endstriler gibi olmamas yatar. Sinema sanat- endstrisi ya da kltrel endstridir130.

Daha nce de denildii gibi, sinemann doduu ortam tam da bu sz edilen kitle kltrnn olutuu, insanlarn bo vakit kavramyla karlat ve her gn bir yenisi icat edilen teknolojik rnleri heyecanla karlad bir dneme denk gelir. Ayrca her ne kadar sinematograf Lyonluysa da, kltrel ve daha da nemlisi kitlesel bir eylem

127

Douglas Kellner, Media Culture, Cultural Studies, Identity and Politics Petween the Modern and the Postmodern, Routledge, New York, 1996, s: 1 128 Jean-Pierre Benghoz, Le cinma entre lart et largent, LHarmattan, 1989, s:13 129 A.g.e, s: 19 130 a.g.e,s:23

52

olan sinema, Parislidir131. Geni bulvarlar, ltl vitrinleri, restoranlar ile modern yaamn ve hatta Walter Benjaminin de ifadesiyle XIX. yzyln bakentine dnen Paris, sinemay kucaklamaya hazr kitlesel kltre sahip bir kenttir. Gerekten de Paris halknn gerein bir temsili ve sentezi olarak ortaya kan grntye gsterdii byk ilgi, grselin geni kltrel retim ierisinde nemli bir yer edinmesine ve hatta bu tr faaliyetlerin giderek finanssal ve endstriyel kapitalizmin iine dahil olmasna neden olur132. Aslnda balangta sinema, modern kentin sunduu nice gsterilerden her hangi biridir. 1880li yllarn sonlarnda mumya mzesinde, Comdie Franaise ve hatta Paris morgunda dzenlenen gsteriler basnn da duyurularyla ynlar kendilerine ektii gibi, sinema gsterimleri de merak uyandrc bir elence unsurudur133. Sinemann imknlarn btnyle gstermesi, ancak icadndan birka yl sonra sz konusu olmutur. Bilim ile kitle iletiimi; vcut gsterileri ile edebi trleri bir araya getiren yldz drbnne (kaleydoskop) benzeyen bu yeni icat, olabilirlilikler ile kltrel modernliin bir sentezini oluturur. Bu zellii ile sinema, ok hzl bir ekilde heyecana ve kiisel tatminlere a kalabalk ynlar arasnda tutku yaratr 134. Bu nedenle, sinemann teknolojik bir icat olarak ortaya kmasyla kurumsal bir yapya sahip olmas arasnda geen sreci gz nnde bulunduran baz sinema tarihileri, bu dneme sinemann douu kavram yerine, sinemann k tanmlamasn tercih ederler135.

2.3. Sinema endstrisinin dnyadaki geliimi

Fransa ve Amerika Birleik Devletleri, sinemaya ve oluturduu endstriyel yaplaryla dikkat ekicidirler. Her ikisi de sinema zerine yrtlen tartmalarn temelini oluturur. Her iki lke de bir anlamda kendi mitlerini yaratm, bu oranda da modellerini oluturmu, bu ynleriyle de dier lke sinemalarna rnek tekil
131

Vanessa Schwartz Grand spctacle dans la Ville Lumiere, iinde Le Siecle du Cinma, Hors-Srie Cahiers, Kasm 2000, s: 10 132 Dominique Kalfa, a.g.e. s: 5 133 Vanessa. Schwartz, a.g.e., s: 12 134 Leo Charney, Vanessa Schwartz, Cinema and the invention of modern life, University of California Press, 1996 aktaran KALFA s: 64 135 Andr Gaudreault, Pierre Maron, Un mdia nait toujours deux fois, Socits et reprsentations, n:9, Edt CRDHESS, Paris 2000, s 21. (pp 21-36)

53

etmilerdir. Bu zellikleri nedeniyle ve sinema sanayisinin geliimini ayrntl incelemek amacyla bu almada ele alnmlardr.

2.3.1. Fransz sinemas

Sinemann sanayileme sreci, doduu topraklarda balar. Lumire Kardeler, Marey, Demeny, Reynaud, Edison ve daha biroklarnn gerekletirdikleri deneyleri gelitirip sentezini yaparak cinmatographe icat ederler. Ortaya kardklar bu aygt, kullanm kolay, gvenilir, ok fonksiyonlu, hnerli ve belki de dnemin koullarnda ticari geliim stratejilerine uygun teknolojik bir sentezdir. Fotoraf endstrisinin en nemli isimlerinden olan Lumire Kardelerin gelecei olmadn dnp tm haklarn Charles Pathye devrettikleri gelitirdikleri ey sadece teknolojik bir aygt deil, bir filmin satn, datmn ve gsterimini dzenleyen bir gsteri sistemidir. Yukarda da deinildii gibi, Charles Path ile bir baka giriimci Louis Gaumont, bu sektr devralrlar ve hatta Birinci Dnya Sava sonrasna kadar Fransann dnyann en nemli retici lkesi haline gelmesini salarlar. Ancak, sinemay iilere ynelik panayr elence biiminden kurtarp, dzenli gsterimler salayarak ciddiye alnmasn salayan bu iki giriimciyi tevik eden, hi phesiz ki bir sinema filminin srlarn ortaya karan Georges Mlistir. Paristeki Robert-Houdin sihir tiyatrosunu yneten Mlis, sinemada Lumire Kardelerin gerekletirdikleri halk grntleyen ve ok byk olaslkla kitlelerin merakn abuk dindirecek olan ksa belgesel filmlerden baka imknlar olduunu gsterir. zellikle 1902 ylnda ektii Aya Yolculuk filminde kulland senaryo, zel efektler, dekor, hileler ksa zamanda dnyay dolam ve yepyeni anlatm biimlerinin temellerini oluturmutur. Aya Yolculuk ticari deer tayan ilk film olmasnn yannda, sinemay bir anlatm arac dzeyine tayan ve modern tekniklerin kaplarn aralayan ilk film olarak tarihe geer. Ve belki de daha da nemlisi Mlis, sinematografik gsterinin kn, yerleik bir dzene sahip olmasn salam ve kitlelere sinema kltrn alayarak 136, sinemann endstrilemesinde ilk adm atmtr.

136

Dominique Kalifa, ss: 67-69

54

Edisonun bir icad olan fonograf, Amerikadan ithal ederek ve zerine nemli bir kar pay koyarak Fransada satan, bu sayede nemli bir sermayeye sahip olan Charles Path, sinemann yaratabilecei imknlarn farkna vararak yatrmlarn bu sektre yneltir. Lumire Kardelerin patentlerini kendisine devretmesi sonucu zanaat evresini aan Path, orta Claude Grivolas ile birlikte 1900 ylnda 1 milyon franklk bir sermaye ile Vincennesde kendi adn tayan bir irket kurar. ok gvendikleri grnt ynetmenleri Ferdinand Zecca ve Joinvillede kurduklar stdyo sayesinde irket hzl bir ekilde byr. Path, artk, film retip datan, bunun yannda kamera, projektr, film eridi, plak ve gramofon reten, filmlerin banyosu iin atlyeleri bulunan geni bir aa sahip bir irkete dnr137.

Path, Fransa ile snrl kalmayp, dnyann her bir yerinde stdyolar aar ve kendi filmlerinin datlmasn salar. ngiltere, Almanya, talya, Rusya ve spanyadan sonra Amerika Birleik Devletlerinde monopol elinde bulunduran Thomas Edisona rakip olur, bu lkelerin byk ve kalabalk kentlerinde ubeler ap, dzenli gsterim gerekletiren sinema salonlar kurar. 1907 ylnda, Path 1500 ii altran uluslararas bir irkettir artk ve ayn zamanda da dnyann ilk sinema

imparatorluudur. ngilterede byk bir fabrika satn alr ve Path-Coloru yaratarak, Eastmann elinde tuttuu film eridi retimi tekelini ykar. 1908de dnyadaki ilk sinema dergisi, Path-Journali karr.

1909da da Pariste gerekleen ve film yapmclarn bir araya getiren uluslararas kongreyi ynetir. Path sayesinde balangta ilgin bir aygt olarak deerlendirilen bu yeni icat, anarik bir retim dnemini aarak, kapitalist yatrmclarn birinci derecede ilgisini eken birletirici bir endstri halini alr 138. Aslna baklrsa, bu bir giriimci mucizesidir.139Bu irketin byk baars Pathnin tabiriyle, teknik ve ticari rgtlenmelerinden kaynaklanr. in sadece teknik tarafn dnmek de yanl olur. ok iyi retmek yeterli deildir. Onu satabilmek gerekir ve iin bu ticarilii en ekici
137

Freddy Buache, Le cinema devient un art, Claude Beylie, Philippe Carcasson (ed), Le cinema, iinde Bordas 1991, s: 11 138 Freddy Buache,a.g.e., s: 16 139 Laurent Creton, Cinema et March, Armand Colin, 1997, s: 18

55

olan yndr, nk dnyadaki tketime ulaabilmek iin srekli uyank zeklara ihtiya vardr.140 Pathnin yaratt koullardan yola karak nemli bir noktaya vurgu yaplmaktadr. Bir eserin ortaya kmasnda elbette ki yaratcsnn ok nemli bir rol vardr, ancak bu tek bana yeterli deildir. O eserin deerlendirilmesi ve verimliliinin arttrlmas iin farkl etkenlere de ihtiya vardr. Bunun da Pathnin ve Hollywoodun baaryla kulland ve sinema endstrisinin yap talarndan birini oluturan i blm mantnn, yani i alanlarnda bir uzmanlamann gereklilii olduunu sylenebilir. Pathnin bu sektre yapt yatrmlar tevik eden hi kukusuz rekabet duygusudur ayn zamanda. Bandan beri sinema cihazlarnn satyla ilgilenen Louis Gaumont, bir Fransz-svire bankasn ve Gustave Eiffel gibi o dnemin nemli sanayicilerinin desteini salayarak 1896 ylnda Gaumont Kurumlarn yaratr. Pariste, Buttes-Chaumontdaki bir arazide dnemin en byk ekim platosunu, stdyosunu kurar. Berlin, Viyana, New York ve Moskova gibi byk kentlerde brolar aar ve Pathnin en nemli rakibi olur. Louis Feuillade, Victorin Jasset ve Annie Guy gibi ynetmenlerle anlar. 1912 ylnda 3 milyon franklk bir sermayeye sahip olan Gaumont, retim eitlilii ve oyuncu konularnda Pathye fark atmaya alr. Bb, Bout de Zan ve de zellikle Fantomas serileri ile savaa kadar byk baarlar elde eder.

Gaumont ile Path arasnda yaanan bu rekabet, gdlen ticari kayglar, sinema trlerinin de gelimesine, zenginlemesine yaramtr. rnein, Path iin alan Ferdinand Zecca, macera trnde filmler ekerken rakibi Louis Feuillade Fantomas, Judex, Les Vampires gibi seriler yaratarak, bu trn unutulmaz rneklerini verir. Yine Path iin alan Jean Durand, brlesk trnn ilk rnei olan Onsimeleri yaratr.

Bu iki giriimci sayesinde sinema, 1900l yllarn banda daha emekleme dneminde Amerika Birleik Devletlerinde bir atraksiyon ya da ngilterede bir zanaat iken Fransada bir endstri dalna dnmtr bile ve bu konudaki hkimiyetini Birinci Dnya Savana kadar, yani dnya sinemasn bir daha geri almamak zere Amerika Birleik Devletlerine teslim ettii tarihe kadar srdrmtr.

140

a.g.e.

56

2.3.2 Amerikan Sinemas

Amerikan sinemasnn geliimi Avrupa sinemasndan nemli farkllklar gsterir. Avrupa sinemasnn ilk yllarndan itibaren sanat ile ticaret bir arada gelimesine karn, Amerikada sinemann ncleri sanat merakllar, bilim insanlar ya da tiyatrocular deil, daha ok bu icadn ticari imknlarn kefeden tccarlardr. Bu nedenle, daha ilk yllarndan itibaren ticari kayglar, sinema dilinin gelimesinde, belirli bir estetiin, ideolojinin ve alglayn olumasnda, dier lkelere gre ok daha abuk nemli bir rol oynamtr. Ayrca sinemaya bu tarzda bir yaklam, bu daln Amerikada ksa srede kurumsallamasn, 1920li yllardan itibaren de Hollywood ad altnda tm dnya sinemalarn yneten bir endstriye dnmesini salar.

Hollywood bir yandan rnek alnan, dier bir yandan da ona kar mcadele verilen bir modele dnr. Bu nedenle de sinema endstrisini inceleyen birok sinema tarihisi, Hollywoodu milat olarak alr. 141

Aslnda Amerikan sinemasnn temelleri lkenin dou kylarnda, yani New Yorkta, hatta daha da ayrnt vermek gerekirse Broadwayde atlr. Sinemann buralarda gelimesinin nedenlerinden biri, onun en nemli zelliklerinden olan kitlelere ve kitle kltrne ihtiya duymasndan kaynaklanr. New York byk bir merkez ve byk oranda g alan bir ehirdir. Avrupadan hatta Asyadan gelen gmen kitlelerinin lkeye giri noktasdr. Sz edilen bu son unsur, yani g ve gmenler, Amerikan sinemasnn gelimesinde, belki de dier lkelerde olduundan ok daha nemli bir rol oynamtr. Sonu olarak bu sinemann dili, estetii ve hatta teknolojisi ilk yllarndan itibaren kendisine byk ilgi gsteren ve ilk dzenli seyircisini oluturan bu ynlar dorultusunda geliir. Ayrca, New Yorkun bir baka nemi de tiyatrolarn, gsteri sanatlarnn merkezi Broadwayin, sinemaya nemli bir

141

Douglas Gomery, Hollywood as an Industry, Hill J, Church Gibson P, Oxford Guide to film studies, Oxford Press, 1998. Fransz sinema tarihisi Claude Beylie de hatta yle demitir: Sinematograf, Fransada domu olabilir, ancak sinema, Hollywoodda domutur, Claude Beyle, Philippe Carcasson (ed),a.g.e, s:22

57

oyuncu kayna salamasnda da yatar. Gndzleri film stdyolarnda ekimlerine katlan bu oyuncular, akamlarn tiyatro gsterimlerine ayrrlar142.

Bu sektrn Hollywooda tanmas ise 1910lu yllara denk gelir. Bu gn eitli aklamalar arasnda bamsz irketlerin lisanssz kameralar kullanmalar, bu nedenle de kontrollerin daha zor gerekleeceinin dnlmesi, Meksika snrna yakn olmas sayesinde gerektiinde de kolayca yurt dna klabilecek bir yer olan Californiaya gitmeyi uygun bulmalar yer alr143. Daha sonraki yllarda yaplan almalar, sinema sektrnn dou yakasndan batya yerlemesinin belki

sebeplerinden birinin bu olabileceini, ancak temel nedenin bu blgenin gerek tm yl boyunca ekim yapabilme olana salayan iklim koullarnn, gerekse sunduu da, l, deniz, kent gibi doal dekorlarn eitlilii olduunu savunmulardr. Bununla birlikte yine kurulacak stdyolar iin geni ve ucuz meknlar sunmas ve henz rgtlenmemi igc olana salamas nedeniyle cazip hale geldiinin altn izmilerdir.144 1920li yllara gelindiinde, Hollywood, Amerikan elence

endstrisinin bakentine dnmtr bile ve gelecek yllarda dnya geneline hakim olma yolunda temellerini atmtr. 1926 ylnda sinemaya giden Amerikal says haftada 100 milyonu bulmu, film yldzlar, en yksek cret alan kesim iine dahil olmu, retim datm- gsterim tekelleri olumutur145.

Yukarda da deinildii gibi, Amerikan sinemasnn en byk zellii izleyici kitlesinin eitliliidir. XIX. yzyl sonlar ve XX. yzyl balarnda Amerika byk lde g alan bir lkedir ve ok farkl etnik, dini, kltrel farkllklarn, geni topraklara yaylm halde bir arada yaad bir corafyadr. Bu farkllklar, dolaysyla sinemann anlatm biimlerine yansmtr.

Gerekten de, byk ounluu ii snfna ait olan ve sinema filmi izleyici kitlesinin en nemli ksmn oluturan bu gmenlere hitap etmek kaygsyla, Amerikan

142

John Belton American Cinema and film history, Hill J, Church Gibson P, The Oxford Guide to Film Studies, Oxford press, 1998, s: 227 143 A.g.e, s: 229 144 John Belton, a.g.e, s: 229 145 Nuray Trkolu, Kitle letiimi ve Kltr, Naos yaynlar, 2003, s: 125

58

sinemas daha en bandan beri elitist bir yaklamdan uzak durmu, temsil biimlerini belirli bir standarda oturtmu ve var olan endstriyel modelleri de kullanarak ok geni kitlelere ulaabilmitir. Amerikan sinemasnn bu tutumu, uluslararas alanda da baarl sonular dourmu, Avrupadaki boluklar da iyi deerlendirerek dnya pazarn ele geirmitir. Amerika Birleik Devletlerinin genel kltrel politikalar erevesinde nemli bir yere sahip olan sinemann, Amerikan dnya grnn ve yaam biiminin kendi lke snrlarn amasnda ve bir anlamda dnyaya hkim olmasnda en nemli ara olduunu sylenebilir. Aslnda daha XIX. yzyln sonlarnda, Amerika Birleik Devletleri Bakan Theodor Roosevelt, dnyann Amerikanlamasnn bir kader olduunu ifade etmitir. Bu dnceye ek olarak da 1915 ylnda, dier bir bakan olan Woodrow Wilson, Dnya Birleik Devletleri kurma projesinden bahsederken, bu alma asndan byk nem tayan u szleri ifade etmitir: Bizler tm dnya halklarnn karmyz. Kanmzda bu halklarn kan, gelenekleri, duygular, zevkleri, tutkular dolayor. Aslnda biz, bu karmn sonucundan baka bir ey deiliz. Dolaysyla biz tm halklar anlayabiliriz; biz onlar, olduumuz bu karm sayesinde anlayabiliriz, onlar tanr, kucaklar ve tek tek kabul ederiz .146 Wilsonun bu ifadesinde grld zere, Amerikan toplumunun gmen nitelii, genel politikalarnn bir yandan temelini yaplandrrken dier yandan da gerekesini oluturur. Amerikan kltr endstrisinin dnya halklarn btnletirici rolne duyulan bu inancn da ifade ynteminin sinema olduunu sylenebilir.

Sinema endstrisinin temel unsurlarndan retim, datm ve gsterim ls de yine Amerika Birleik Devletlerinin ok geni snrlara sahip olmas nedeniyle hzl bir yaplanmaya girmitir. retilenlerin tm lkeye ayn anda datlabilmesi ve gsterilebilmesi iin bu yaplanma kanmzca byk nem tar.

Amerikan sinemasnn ilk yllar aslna baklrsa Fransadakinden ok da farkl gelimemitir. lkel sinema olarak adlandrlan 1910 ylna kadar olan srete tekel, kinetoskopu icat eden ve bobin (film makaras) reten Thomas Edisonun elindedir. Bu yllarda retilen filmleri, kendi ierisinde, kendi koullar erevesinde incelemek
146

Aktaran Armand Mattelart, LHistoire de lutopie plantaire, La Dcouverte,Paris, 2000 s:242 Nilgn Tutal, Kreselleme, letiim, Kltrleraraslk, iinde Krmz Yaynlar, 2006, s: 32

59

amacyla gelitirilen ilkel sinema kavram, bir anlat medyasndan ok, bir eit gsterim yntemi, bir mzikholn bir paras ya da panayrlarda sunulacak ilgin bir deneyim anlamna gelir. Sabit bir kamerayla ekilen bu ksa filmler daha ok teatraldir ve henz belirgin bir dile de sahip deildirler147.

Bu yaklam biimini bir anlamda ykan kii E. S Porterdr. Meliesin yaratt dilden etkilenerek ilk dram tr filmini eker. Edison irketinin arivlerinde bulduu itfaiyeci grntlerine yenilerini ekleyip bir film haline dntrr. 1902de gerekletirdii Life of an American Fireman (Bir Amerikan itfaiyecisinin yaam) adndaki bu film ile sinemann kendi kendini temsil etmeye balad grlr. 148 Bir yl sonra ektii The Great Train Robbery (Byk Tren Soygunu) (1903) ile sinema filminin tiyatrodan fark gzler nne serilir. Bu filmin byk baars anlat sinemasna doru atlan en nemli admlardan biridir ve onun sayesinde Edison irketinin gelirleri nemli derecede artar. Gelen talepler karsnda Edison ve Porter farkl western, kovalamaca, ya da komedi trlerinde film retmeye balarlar. Artan bu retim karsnda yava yava sanayileme yolunda admlar atlmaya balanr. Bunun banda Edisonun korsan filmlere kar retimini korumak iin gelitirdii logo yntemi, yine ayn amala yurt dna alan ubeler sayesinde retimin uluslararas boyut kazanmas ve gelitirilen kat retim ve gsterim koullar saylabilir 149.

1905 ylndan itibaren retilen sinema filmlerinin gsterimi panayrlardan sabit meknlara, hareketli grnt tiyatrolarna geer. Be sent anlamna gelen nickelodeonu deyerek girilen bu salonlarn ad ksa zamanda nickelodeona dnr. zellikle gmen ve ii snf younluklu Pittsburgh ya da Chicago gibi byk endstrilemi kentlerde, ucuz bir elence arac olmas nedeniyle byk ilgi gren bu sinema salonlar ok ksa bir sre iinde lkenin tm ehirlerine yaylr.

Ancak sadece yksek giri creti alan sinema salonlarna gsterim hakk tanyan ekonomik nlemler dorultusunda, ucuz gsterim salayan birok salon kapanmak

147 148

Brigitte Gauthier, Histoire du cinma amricain, Les fondamentaux, Hachette Suprieur, 2004, s.10 A.g.e. s:11 149 A.g.e. s: 12

60

durumunda kalr. 1907 ylnda Edison ile film eridi reten George Eastman arasnda imzalan bir anlama ile sadece Edisona haklarn deyen firmalara film eridi satlabilir hale gelir. Motion Picturea dahil olan firmalar ayn zamanda yapmc belgesine de sahip olurlar. Bir anlamda sektr kendi kontrolleri altna alarak, kendi karlarn bir havuzda toplam ve tm film yapmclarndan, datmclardan ve gsterimcilerden lisans haklarn talep edebilmilerdir. 150 Bu tekellemenin dier bir sonucu da retimde belirli bir standartlamaya gidilmesidir. Filmlerin uzunluunun 200 ile 300 metre arasnda olmas, oyuncu ve telif haklar dk tutulmas, ynetmenlerin adlarnn gizli kalmas gibi unsurlar bu anlamda rnek olarak verilebilir 151.

Motion Picture Patent Co.ya kar direnen bamsz irketlerin birou, yukarda da deinildii gibi, basklardan kamann yolunu Kaliforniyaya yerleerek bulurlar. Bu irketlerin retimleri daha ok Avrupa filmlerinden etkilenmi, daha kiisel, daha kaliteli filmlerdir152. irketler arasndaki rekabet, onlar yeni yntemler, stratejiler gelitirmeye zorlar. Bunlardan biri de magazin dergilerinde film oyuncularnn hayatlarna yer verilerek, bu kiilerin toplumun gndelik yaantlarna dahil olmalarn salamaktr. rnek olarak, 1910 ylnda Biograph Girl olarak lanse edilen ve etrafnda kampanyalar dzenlenen Florence Lawrence ya da rakip firmadan Videograph Girl Florence Turner Bu iki oyuncu evresinde gerekleen promosyonlar ve yaratlan efsaneler star sisteminin Amerikada douuna neden olur 153. Bu sistemin en nemli ncs, Paramountun yneticisi Adolph Zukordur. Yine belirli oyuncularn kullanlmasyla stereotiplemeler ortaya kar, tr filmleri geliir. Amerikan

sinemasndaki trler, Avrupada olduu gibi popler kltrden, tiyatro eserlerinden, romanlardan ya da dergilerden esinlenir. Ancak nemli bir fark sz konusudur; bu da bu trlerin starlarla zdelemesidir.

David Bordwell, Janet Staiger ve Kristin Thompson Klasik Hollywood sinemas zerine gerekletirdikleri almalarnda, 1917 ylna kadar olan sreci, kendi i

150

J.A Aberdeen., The Edison Movie Monopoly, The Motion Picture Patents Company vs Independent Outlaws, www.cobbles.com/simpp_archive/edison_trust.htm, 10.09.2008 151 Giovanni Scognamillo, Dnya Sinema Sanayi, Tima Yaynlar, stanbul 1997 s: 26 152 a.g.e. 153 Brigitte Gauthier, a.g.e s: 17

61

dinamikleri erevesinde deerlendirmi ve blmlere ayrmlardr: 154 1896-1907 arasndaki yllar kameraman sinemasna denk gelirken bir sonraki, yani, 1907-1909 dnemi ynetmen sinemasna tanklk eder. Burada Griffith gibi kendi kendini finanse eden, filmin yapm aamasndan datmna kadar ynetmenin kendisinin ilgilendii bir sre sz konusudur (director unit). 1910dan sonraki dnem ise sektre yapmc (producer unit) hakim olur. Bireysel bir yapmc, tm retim sistemini koordine eder. Sz konusu bu sistem bir retim biimi olarak verimliini her geen yl arttrdndan bir sinema biiminin en temel zellii olarak gerek trlerde, gerek stdyo sisteminde ve de personel ileyiinde uzun yllar sabit kalmtr. Yapmc sistemi ancak 1960l yllarda bamsz sinemaclarn gerek anlat gerekse biimsel anlamda Klasik Hollywood sinemasndan ayran temalar tercih etmeleriyle delinmitir. Ne sinemaya giren ses, ne renk ne de geni ekran (widescreen) gibi devasa teknolojik gelimeler bu sistemi deitirebilmi, aksine bunlar, bu sistemin iinde geliebilmilerdir. Gerekten de sinema tarihinde devrim yaratan bu gelimeler, Amerikan sinemasnn dnya zerindeki stnlklerini katlar.

1918 ylndan sonra yapm artlar deiir. Artk uzun, konulu filmler ekilir, stdyolarn teknik donanm yenilenir, maliyetlerle birlikte krlar da hzla artar. 1919 ylnda Kuzey ve Gney Amerikadaki btn sinema salonlarnda sadece Amerikan filmleri oynarken, yine ayn yl Avrupada gsterime giren filmlerin % 90 Amerikandr155. Avrupa sinemasnda hala sanatsal bireycilik n planda tutulurken, en baarl ynetmenler eserlerini senaryodan kurguya kadar neredeyse kendileri yaparlarken Amerika, kolektif bir almann meyvelerini toplamaktadr 156. Bir anlamda, tam da endstrinin gerektirdii ekilde bir seri retim sz konusudur ve tam da Frankfurt Okulu kuramclarnn ifade ettikleri ekilde retimler zgnlklerini kaybetmektedirler. 1927 ylnda bir film enflasyonu sz konusudur ve bu durum Amerikan sinema endstrisinin varolan koullarn sorgulamasna neden olur. 1929 ylnda yaanan byk ekonomik krizle birlikte sinema yeni bir yaplanmaya doru ilk admlarn atar. Bu arada, 1920li yllarn bandan itibaren Hollywood, basnn
154

David Bordwell, J Staiger, C Thompson, The Classical Hollywood Cinema: Film Style and Mode of Production to 1960, Columbia University Press, New York 1985, ss: 10 - 12 155 Giovanni Scognamillo, Dnya Sinema Saanayi, Tima Yaynlar, stanbul 1997 s: 26 156 a.g.e. s:30

62

dolaysyla da kamuoyunun tepkisini eken bir dizi skandala da sahne olur. Bu tepkileri bir lde yattrabilmek ve de kriz ortamn atlatabilmek iin yapmclar ve datmclar bir araya gelerek, Film Yapmclar ve Datmclar Birliini kurarlar, bana da muhafazakrlyla tannan bir senatr, William Hays getirirler. Hays, 1930 ile 1966 yllar arasnda film retimini belirleyecek, bir anlamda otosansrn salayacak olan 12 maddelik yasasn yrrle sokar. Grmedim, duymadm, syleyemem maymun felsefesine dayanan157 bu kurallar genel hatlaryla, toplumun genel ahlakn bozacak unsurlara deinilemeyeceini, zinann zendirici bir tutumla sunulmayacan, katillerin kahraman olamayacan ve mahkemelerin haksz gsterilemeyeceini, cinsel sapknln ve hatta bu ynde bir ifadenin yer alamayacan, uygunsuz tutum ve konumlarn gsterilemeyeceini ifade eder. Belirli bir ahlak standard getiren bu kod sayesinde Amerikan yapmlarnn gerek i pazarda, gerekse d pazarda baka denetleme kurumlar tarafndan engellenme ya da onlarla atmay nler.

Hollywood, alnan nlemler sonucunda 1930lu yllarda altn an yaar ve oluturduu standartlamann meyvelerini toplar. Sinema deneme dnemini atlatp, klasikleme yolunda nemli admlar atar. Bu dnemi tanmlayan ise, sinema dilinin yeermesi, bu kitle iletiim aracnn srlarnn zlm olmas, trlerin kodlanmas ve oyuncu kalitesidir158. Robert Allan ve Douglas Gomery, Amerikan sinemasnda ele aldklar 1930-1949 yllarn, Amerikan sinemasnn altn a olarak deerlendirirler. Bu dnem ierisindeki i ve kr datm zerine kurulu yaplanmas oligopol oluumuna neden olur. Baka bir deyile, pazar kurallarn ticari rekabetten ok bir anlama belirler. Sz geen oligopol oluturanlar, filmlerin datmn ve gsterim alanlarnn paylamn kapsayan karmak bir sistem gelitirirler. Bylece, ortak hareket ederek, oligopole dahil olan her bir irketin kendi hesab ve kar iin, gerekletirdikleri faaliyetlerden maksimum dzeyde kr elde etme imkanna sahip olurlar. Bir yandan bylesine byk bir yaplanma sz konusuyken, dier bir yandan da kk ve bamsz irketler de piyasaya dahil olmaya almakta, mrleri ok uzun

157 158

Nuray Trkolu, a.g.e. s: 126 Brigitte Gauthier, a.g.e s:30

63

olmasa da varlklaryla bykler iin birer itici g olurlar 159. Sz geen bu byklerin faaliyetleri sadece film retmek deil, ayn zamanda onlar datmak ve iletmektir, ou zaman dier elence sektrlerini (mzik piyasas ve radyo kanallar gibi) de kontrol ederler. Bu oligopol, film retmekten ok, bunlarn datm ve iletilmesiyle ilgilenirler. Dolaysyla daha ok ticari bir faaliyetten sz etmek mmkndr. Allan ve Gomerynin ifadesiyle, sinema retiminin, datmclnn ve iletmeciliinin doasn, ekonomik kar aray biimlendirir. 160

Amerikan sinemasnn gc sadece retimin okluu ya da kalitesinden vb kaynaklanmamaktadr. Esas nemli olan sinemaya olan genel yaklam, onun dier endstri ya da tarm rnlerinden farkl tutulmamasdr. Thomas Gubackn da belirttii gibi, Amerikan sinemas hkmetler ve de zellikle Savunma blm tarafndan ciddi bir ekilde desteklenir161. Sinemann datmn, buday datmyla e tutulur162. Sinema, Amerika Birleik Devletleri iin, bir ideolojik yaylma aracdr. Gubacka gre ama, ulusal kltrlerin profilini deitirmek, bir lkeye ait zgl unsurlar ayklayarak, herkes tarafndan kabul grebilecek homojen bir yap oluturmaktr163. Bu yaklam biimi de sinemann Amerikada ve baka lkelerde ksa sre ierisinde bir elence arac olmasnn tesinde, gndelik hayatn ierisinde yer alan bir unsur olmasn salar.

kinci Dnya Sava sresince, Avrupann iinde bulunduu kriz, kalabalk kitlelerin zgrlkler lkesine doru g etmesine neden olur. Sinemann icadn takip eden ilk yllardan gnmze kadar, tpk insanlk tarihinde olduu gibi, sinemaclar da eitli nedenlerle g etmilerdir. Amerika Birleik Devletleri, bu alanda alanlara sunduu maddi ve manevi imknlar sayesinde cazip gelirken, dnyann drt bir tarafndaki yeteneklerle kendisini beslemeyi bilir. Bu sre ierisinde Hollywood da kadrolarn gmen sinema sanatlar ile iyice besler, bylece kozmopolit ve evrensel niyet ve boyutlarn geniletir. Amerikan miti dnyay cezbeder ve onu
159

Robert Allan, Douglas Gomery Film History, Theory and Practice, McGrow-Hill, New York, 1985, ss:117118 160 Brigitte Gauthier a.g.e. s: 15 161 Thomas Guback, The International Film Industry, Bloomington, Indiana University Pres, 1969, aktaran Francesco Casetti, a.g.e. s: 321 162 Nejat Ulusay, Melez mgeler, Sinema ve Ulustesi Oluumlar, Dost, Ankara, 2008, s: 48 163 aktaran Francesco Casetti, a.g.e. s: 321

64

hkimiyeti altna alr. Daha 1920li yllardan, yani sessiz dnemden itibaren Avrupann birok lkesinden Amerikaya g eden nl sanatlar arasnda Charlie Chaplin, Greta Garbo, Ingrid Bergman, Rudolph Valentino gibi isimler saylabilir. Sz edilen

yllarda, Hollywood stdyolarnn temsilcileri Avrupada yldz parlayan isimlerinin peine dp, kendi lkelerine davet ederek stdyolarna balamay amalamlardr. rnek olarak Warner Bros.un Michael Curtis adn alan ve uzun yllar Casablanca (1943) gibi sinema tarihinin nemli filmlerine birlikte imza atacaklar Macar ynetmen Mihly Kertszi, ya da MGM Stdyosunun, Almanyada Greta Garbo ile Lars Hanseni kendilerine baladklar isimler olarak verilebilir. Greta Garbodan sonra Amerikaya youn bir sinemac g yaanr. zellikle 1930lu yllarda Hitlerin iktidara gelmesi ile aralarnda yapmc, ynetmen, senaryo yazar, oyuncu, besteci, grnt ynetmeni, kameraman, kurgu operatrleri, ksaca bu sektrn her alannda yer alan kiiler, Hollywooda g etmileridir 164.

Amerikan sinemas, yukarda da deinildii gibi, temellerini belirli bir standartlama zerine kurmu, belirli klieler erevesinde tek tipte bir ideoloji, tek tip bir anlay ve biimler yaymtr. Bu zellii ona, dnya egemenliini salarken ayn zamanda sinemann da tek tiplemesine neden olur.

Kimi sinema yazarna gre, gnmzde g olgusunun gerek g veren, gerekse alan toplumlarda yaratt travma gz nnde bulundurulduunda, var olan farkllklarn tek tipleerek ya da gncel tabiriyle kreselleerek yok saylmas yerine, kltrel, etnik, dinsel, cinsel ve renk zelliklerinin daha zerine gidilerek bir farkndalk yaratmak sz konusu olabilecektir. Bunun yannda, sinema bunu gerekletirmek ve yaymak iin ok nemli bir kitle iletiim aracdr. Biimsel ve sylem asndan bir alm sz konusu iken, datm ve gsterim ann geniletilerek, g veren lke sinemalarna almas, bir yandan ev sahibi toplumun tekini anlamas, tolere etmesini salayacak, dier bir yandan g edenlerin kendi kltrlerinden tamamen ve travmatik bir ekilde kopmalarna engel olacaktr 165.

164 165

Gemnden ve Kaes, aktaran Nejat Ulusay, a.g.e., s: 41 Christian Bossno, Un troisieme voyage en immigration, Bossno Christian (ed) Cinmas de lmigration, Cinmaction n:24, 1983, s: 7

65

2.4. Sinema endstrisi ve G: Kreselleen igc, kreselleen kltr

Sinemann dili, endstrisi daha ilk yllarndan itibaren g faktr ile biimlenmi, onun sayesinde gelimitir. XIX yzylda yaanan glerin ok byk ounluu Sanayi Devrimine ve onun beraberinde getirdii yeni yaam biimleri ve koullar sonucu ortaya kar. Gustav Massiah, da bu dnemlerdeki g hareketleri incelendiinde kitleleri harekete zorlayann temelde yoksulluk ve dk istihdamdan ok, nfus art ile byme seviyesi arasndaki dengesizlik olduu sylemektedir166. Tarmn yeni gelien kapitalist model erevesinde hzl bir ekilde modernlemesi, kyllerin topraklarn terk etmelerine, zanaatkrlarn modern retim biimlerinin rekabeti ve yeni tketim rnleri sunmas karsnda iflas etmelerine neden olur. Bunun karsnda da, daha nce de deinildii gibi, kentlerden ya da baka lkelerden gelen bir igc talebi vardr167. Sanayi Devriminin ngrd yeni retim modelleri her geen gn kalifiye olmayan igcne ihtiya duyar.

XVIII. yzylda balayan ama XIX. ve XX. yzyllarda dorua ulaan i ve d g beraberinde emein uluslararaslamas sonucunu dourur. 1964de Kanadal aratrmac Marshall McLuhann gelitirdii kresel ky kavram168 ilerleyen teknolojinin boyutlar hakknda ipucu verir. Bununla birlikte, topluluklarn bir yerden baka bir yere doru hareketlerinin bu kavramn gelimesinde nemli bir yere sahip olduunu sylenebilir. Gerekten de kreselleme, ekonomik, siyasi, kltrel tanmlamalar beraberinde getirir. Ancak bu olgunun belki de ortaya kard en nemli tanm, ada toplumlarn karlkl bamlldr 169. Korkmaz Alemdar ve rfan Erdoann ifade ettikleri gibi kreselleme, kresel entegrasyonu amalayan fakat az ok reten ekonomik faaliyetlerin sonucu olarak meydana gelir 170. kinci Dnya sava sonrasnda ortaya kan yeni dzende, zellikle de bamszln elde eden yeni lkelerin dahil olduu yeni dnyada dnya, ABDnin karlarnn korunmas ynnde
166

Gustave Massiah Les immigrs travers la plante, Bossno Christian (ed) Cinmas de lmigration n:3, CinmAction say: 24, 1983, s:34 167 A.g.e. s:35 168 Marshall McLuhan, Bruce R. Powers, Global ky : 21. yzylda yeryz yaamnda ve medyada meydana gelecek dnmler, ev: Bahar cal Dzgren, Scala Yaynlar, stanbul, 2001 169 Nilgn Tutal, Kreselleme,letiim, Kltrleraraslk, Krmz, stanbul, 2005, s: 24 170 Korkmaz Alemdar, rfan Erdoan, teki kuram : kitle iletiimine yaklamlarn tarihsel ve eletirel bir deerlendirmesi, Erk yaynlar, 2002, s: 509

66

yeni nlemler alnr171. Ancak bu rgtler ekonomik bymenin dnyaya yaylmasn salayamadklar gibi, sermayenin yersiz yurtsuzlamas nedeniyle fakirliin artmasna, bunun sonucunda da ynlarn dengesizleen zenginlikten pay kapabilmek iin yeni yer ve yurt aramasna yol amtr172. Bu durum, sadece fakir ya da baka bir deyile nc Dnya lkeleri ile snrl deildir. Kresellemenin en nemli temsilcilerinden okuluslu irketlerin yaratt istihdam da rn ve emek pazarlarnn snrlarn ap kresel lekte ulalr hale gelmesine neden olur. Ulustesi bir yapya brnen bu ok uluslu irketlerin, ellerinde tuttuklar ekonomik g sayesinde de dnya ekonomisine yn verdiklerini sylemek yanl olmaz. 1990larn sonunda dnyann en gl ekonomilerinden ellisini mega irketler oluturmaktadr. Bunun yannda, yine dnya apnda en byk 350 irket, kresel ticaretin %40n gerekletirirlerken sermayeleri birok lkenin gayri-safi milli hslalarndan da yksektir173. Dolaysyla, ekonomik erevede kresellemenin en nemli etkisi, bu okuluslu irketlerin ulus-devletler zerindeki basks ve devletlerin bu irketlerle ba edemeyecek hale geliidir. Anthony Giddens, kimi aratrmaclarn, kresellemeyi birok ulus-devleti gszletiren ve birok siyasetinin de olaylar etkileme ve ynlendirme yetisini yitirmesine yol aan bir unsur olarak deerlendirdiklerini ifade eder. Onlara gre artk ulus-devlet dnemi sona ermitir174. Kresellik, sadece ulustesi irketlerle snrl deildir. Ulusal ve uluslararas dzlemlerde rgtlenen ve birbirleriyle iliki ierisinde bulunan ok farkl sorunlara parmak basan ve bunlara zm arama giriiminde bulunan sivil toplum rgtleri de kresellemenin bir parasn oluturur.

Kresellemenin, yukarda da grld gibi daha ok ekonomik ve siyasal boyutu n plana karlr. Kreselleme, Giddensin de ifade ettii gibi, ekonomik ve siyasal

171

1944 ylnda yaplan Bretton Woods konferansnda Dnya Bankasnn ve IMFnin kurulmas kararlatrlr. Bu iki rgtn amac dnyada zenginliin arttrlmas ve dolaysyla barn salanmasdr. David Korten, Lchec des institutions de Bretton Woods, iinde (derl) Edmond Goldsmith, Terry Mander, Le proces de la modernisation, Fayard, Paris, 2001, aktaran Nilgn Tutal, a.g.e. s: 25 172 Her ne kadar o tarihlerde ad konmam olsa da yersiz-yurtsuzluk olgusunun Birinci Dnya sava ncesinde, toprak bann ortadan kalkmasyla olumaya baladna dikkat eken Armand Mattelart, kinci Dnya sava sonrasnda, zellikle de son otuz yldr iletiim teknolojilerinde yaanan gelimelere dayal olarak artk toplumsal balarn yer-yurt gerektirmemesine balar. 173 Glten Kazgan, Kreselleme ve Ulus-Devlet : yeni ekonomik dzen : Ne getiriyor? Ne gtryor? nereye gidiyor?, stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar, 2005 174 Anthony Giddens, Runaway World, How Globalization is Reshaping our Lives, Routledge, New York, 2000, s: 26

67

olduu kadar teknolojik ve kltreldir 175. XIX. yzyln ortalarnda Samuel Morseun gelitirdii telgraf sayesinde ilk mesajn yolladndan bugne, iletiimin snrlar yok olmu, dnyann en cra kesinden en gelimi noktasna ulamak, onlardan haber almak mmkn olmutur. Yeni iletiim teknolojileri, dnyay McLuhann tanmyla kresel bir kye dntrrken ayn zamanda yaam biimlerinin de deimesine neden olmutur. Dolaysyla, kreselleme sadece dnya finansal dzeni gibi byk sistemlerle ilgili deildir. Kreselleme sadece orada olan, bireyden uzak yerlerde olan eylerle ilgili deildir. Ayn zamanda burada olan fenomenidir ve yaammzn mahrem ve kiisel ynlerini de etkiler .176 Bu duruma rnek olarak Geleneksel aile kavramndaki nemli deiim verilebilir. zellikle kadnlarn erkeklerle eit haklar elde etmesiyle dnyann birok yerinde aile yaps deiime uramtr. Bu bir anlamda, kresel bir devrimdir ve ekonomiden siyasete ve hatta kltrel birok faktre etki etmitir. Yeni toplumsal hareketler ierisinde nemli bir yere sahip olan kadn hareketleri, 1980li yllarla birlikte sadece Batl, beyaz kadn ile snrl kalmam, dnyann dier lkelerindeki kadn hareketleriyle iletiim halinde oul ve kresel bir kimlik kazanmtr177. Bu balamda, kresel bir kimlik kazanan dier unsurlar teki ve ben, baka bir deyile kimlik kavram zerinden tartlmaya balanmtr. Fransz sosyolog Michel Wieviorka toplumsal kimlii, bir gruba ya da toplulua aidiyet duygusunun stne ina edildii kltrel referanslar btn olarak tanmlar ve kltrel miras ile toplumsal/ kltrel arasndaki ilikinin altn izer178. Ona gre, sz edilen toplumsal kimlik bilind bir miras olarak yaanmamaktadr, aksine bir grubun btnln tanmlayan deerler sistemi olarak bilinli bir ekilde deneyimlenmektedir. Zygmunt Bauman ise toplumsal kimlik denildiinde bir zdelemeden de sz edildiinin altn izer. Kimlik araynn yaratt atmalarn, gerilimlerin ve kartlklarn kreselleme ncesi bir an kalnts olmadn vurgulayarak, bunun dnlenin aksine kresellemenin yaratt sonulardan biri olduunu syler179. Buna ek olarak da Eric Hobsbawm, kresellemenin yaratt sonular dorultusunda topluluklar sosyolojik olarak yok olurken, topluluk / kimlik araynn giderek

175 176

Anthony Giddens, a.g.e. s: 28 A.g.e. s:30 177 Nejat Ulusay, a.g.e. s: 21 178 Michel Wieviorka, La diffrence, Balland, Paris, 2001, s: 138 179 Zygmunt Bauman, Identit et mondialisation, Lignes, say 6, 2001 ss: 26-27

68

yaygnlatn belirtir. Dolaysyla yok olan topluluklar yerine aidiyeti salamak amacyla kimlik unsurunu koymaktadr 180.

Kreselleme srecinin en nemli unsurlarndan biri ve bir anlamda kimlik sorunsalyla dorudan ilgili olan kitlesel hareketliliktir. Bu hareketlilik sadece yukarda da zerinde durulduu gibi sadece mal ve hizmetlerin dolamn deil, insanlarn ou zaman gelecek kaygs dorultusunda bir yerden baka bir yere gitmesini ngrr. Kresellemenin yaratt tartmalara paralel olarak, g konusu da 1980li yllarn sonlarna doru uluslararas gndemde yerini alr. Aslnda neredeyse insanlkla ayn yata olan gn gnmzde tartlmaya balanmasnn altnda, kreselleme ile balantl olarak farkl nedenler yatmaktadr. Bunlardan ilki, modernleme

srelerinden itibaren byk hareketlilik kazanan gn, kinci Dnya sava sonrasnda, kresel ekonominin bymesine paralel olarak kresellemesidir. Bir ikinci neden, yine kinci Dnya sava sonrasnda ortaya kan yeni devletlerin ekonomik ve politik anlamda gsz olmalar ve siyasal bir takm basklarn sonucunda insanlarn baka lkelere doru g etmeleri sonucunu dourmasdr. Gn kresel bir boyut kazanmasndaki bir dier etken de insanlarn baka yerlerdeki frsatlardan, kresel iletiim imknlar sayesinde haberdar olmalar ve yine kresel tamaclk vastasyla yolculuk edebilmeleridir 181.

Yine daha nce deinildii gibi, kentlerde toplanan ve farkl kkenlerden gelen bu tekilerin yeni retim modelleri erevesinde bo kalan vakitlerini doldurmann en ucuz ve cazip yntemi olarak sinema kar ortaya.

Bu tespitlerden yola karak g unsuruyla sinema endstrisinin gerek tarihsel, gerek ekonomik, gerekse kltrel bir etkileiminin sz konusu olduunu sylenebilir. Yaplan eitli kltrel antropoloji almalar kitlesel g hareketlerinin toplumsal bir harekete ve dolaysyla tarih yapc bir harekete dnme eilimini ortaya

180

Eric Hobsawm, Ksa 20. yzyl. 1914-1991: Arlklar a, ev: Y. Alogan, Sarmal Yaynlar, stanbul, 1996, s: 78 181 Myron Weiner, The Global Migration Crisis iinde (ed) Wang Gunwu, Global History and Migrations, Westview Press, ABD, 1997den aktaran Nejat Ulusay, a.g.e. s: 39-40

69

karmtr. Tarihsel ve toplumsal bir hareket olarak, kitlesel g, kltr yaratan bir harekete dnr182.

kinci Dnya Sava sonrasnda gmenler artk Avrupa topraklarna yerlemilerdir. Balangta memlekete geri dnme amacyla sadece misafir olarak gidilen, belirli bir birikim salandktan sonra kesinlikle terk edilecek bu lkeler zamanla ve nesiller sonra ana vatana dnr. Gmenlerin bu kalcl, retim ve tketim srelerinde sz sahibi olmalarna ve hatta bir anlamda vazgeilemez ekonomik ve toplumsal bir ortaa dnmelerine neden olur. Bu da gmen kkenlilerin zamanla kendi kimliklerinin aray kapsamnda belirli bir kltrel talepte bulunmalarna yol aar. Burada sz konusu olan, tarafsz olmayan, (yani kltr = folklor olmayan) snflar arasndaki mcadeleleri gz ard etmeyen bir kltrdr ve ayn zamanda belirli bir duruma verilmi bir cevap, bugn ile kurulan bir diyalogdur. 183

Sz edilen bu kltr, ou zaman sylendii gibi dorudan anavatandan gelen, katksz, soyut, genel ve tek deildir artk. Aksine, yeni retim, ynetim

koullaryla ve gmenlik durumuna has yeni ilikilerle biimlenmi ifadeler olarak karmza kar. Kkenlerine dayanan, gmenlerin anavatanlarndan

beraberlerinde getirdikleri bu kltr, artk burann ve imdinin kltr olmu, temel zelliklerini korumakla birlikte yaanan, iinde bulunulan yeni ortamlar, iliki biimleri nedeniyle farkllklar, zenginlikler kazanmtr. Gemiten gelen unsurlarn gncel koullarla biimlenmesinden oluur bu kltr.

182

Antonio Perotti, LEurope mangeuse dhommes, Hennebelle Guy (dir), Cinmas de lEmigration, CinmAction say 8, 1979, s:24 183 A.g.m

70

KNC BLM
SNEMA - TARH KURAMI EREVESNDE TRKYEDE G OLGUSU VE SNEMA

phesiz ki g, insanlk tarihiyle ayn yatadr. nsanlk, var olduundan beri srekli bir yolculukla kar karya kalmtr. Ancak, XIX. Yzyl sanayi toplumunun gelimesiyle, glerin niteliklerinde bir farkllama sz konusu olur. Sosyologlarn bu g olgusuyla ilgilenmeye balamalar da bu dnemde balar. Daha nceleri eitli sebeplere dayanan zorunlu glere baka bir tipte g eklenmitir: i g. Nermin Abadan Unatn aktard gibi bu konuya ilk ele alanlardan biri olan Ernest G. Ravenstein ve onun izinden giden ve klasik gelenei temsil eden E. Lee, E. Price, W. R. Bhning, M. P. Todaro gibi dier sosyologlarn grne gre g, aklc yoldan karar veren bireylerin tercihidir. Bireyler kendilerine sunulan dier seenekler arasndan ekonomik seimini yer deitirme ynnde kullanr 184. Bu grlere gre, g bireyin kendi ekonomik durumunu iyiletirmek zere rasyonel hesaplara dayanarak gnll olarak gerekletirdii bir tercihtir. Modern insan, Louis Dumontun tarif ettii ekliyle homo economicustur, yani maddi ve sembolik deiimlere dahil olmaktadr185. Dolaysyla bireyin, kendi geleceini kendini aklc bir yoldan oluturabilecek varsaymndan ve yola

maliyet/kazan

hesabna

gre

ynlendirebilecei

klmaktadr. Bu adan bakldnda herey aklc bir yoldan zmlendiine gre her tarafn, (gnderen lke, kabul eden lke ve giden bireyler) memnuniyeti sz konusu olacaktr. Ancak tarihsel gelimeler bu srecin, orta ve uzun vadede hi de bu sylenen ekilde gelimediini gstermektedir.

Sz edilen bu iyimser varsaymlar, Trkiye Cumhuriyetinin 1960l yllardan itibaren kar karya kald ii g iin de sz konusu olmu, devlet gitmek isteyenleri, lkedeki istihdam sorununa bir zm olarak grd, lkenin Bat
184

Nermin Abadan Unat., N. Kemiksiz., Trk D G 1960-1984: Yorumlu Bibliyografya, A..S.B.F, Ankara , 1986,s: 3 185 Martine Xberras., Les thories de lexclusion , Armand Colin, Paris, 2005, s : 25

71

teknolojilerine bir alm salayabilecei ve yine lkeye nemli bir dviz ak ve yatrm olana oluturacan dnd iin sonuna kadar tevik etmitir. Ancak ne gidenler ne de Trkiyede kalanlar vaat edilenlere kavuabilmitir. Kalanlarn gzleri yollarda kalm, gidenlerse tutunabilmek ve bir gn anavatanlarna zengin dnebilmek iin her geen gn biraz daha sabretmi, sonuta da bata Almanya olmak zere Avrupaya, temelli yerlemilerdir. Stuart Halln de ifade ettii gibi g tek ynl bir yolculuktur ve geri dn yoktur 186. 1960lardan gnmze geen bu sre ierisinde gidenler ve kalanlar birbirlerine giderek yabanclamlardr. Oraya kk yalarda giden ve hatta orada doup byyen ikinci ve nc kuaktan birou iin anavatan Almanyadr artk. Karlatklar tm zorluklara, hakszlklara ve krizlere ramen ait olduklar lke Almanyadr. Ama normal bir Almandan da farkl olduklarnn bilincindedirler ayn zamanda. Onlar iin Trkiye, anne ve babalarnn anlattklar, her eye ramen rf ve adetlerini iselletirdikleri ve karlalan en ufak bir zorluk karsnda, snabilecekleri (tpk ana kuca gibi) topik bir yerdir 187. nsanlar sevecen ve misafirperverdir, kylarna ulaanlar kollar ak karlarlar. 188 paragzlerdir189. Buna

karlk Trkiyede kalanlar iin de onlar artk Almancdr, grgsz ve

Trk iilerinin bu yolculuu, Trkiyenin ekonomik ve siyasal anlamda ehresinin deimesine neden olurken zellikle toplumsal ve kltrel anlamda derin deiimlere yol aar.

Toplumun yaad bu travma sanatn hemen hemen her dalna yansm, gerek gidenlerin gerekse kalanlarn hikayeleri edebiyattan mzie, resimden sinemaya bir ok esere konu olmutur. Buradan yola karak, almann bu blmnde, bir yandan
186

Stuart Hall, Old and New Identities, Old and New Ethnicities A. D. King (Ed.) Culture, Globalization and the World System, McMillan Press London, 1991s:26. 187 Glsenem Gn, Aye Toy. 2007, Trk Sinemasnda Dn yklerinde Deien Gmen Kimlii, G. i, D. Diren, G. Hatipolu (ed) When Away Becomes Home. Cultural Consequences of Migration, Proceedings of the 10th International Ege University Cultural Studies Symposium, May 4-6 2005, Ege University Pres, Bornova, zmir, 2007 188 Antonio Mangual , G. Guadalup., Hayali Yerler Szl, Utopia Maddesi, Yap Kredi Yaynlar, stanbul, 2005, s. 815. 189 Trk sinemasnda d gn ilendii filmlerde Trkiyede kalanlarn ii olarak gidenlere ve onlardan sonraki nesillere bu bak asyla yaklatklarna ska rastlanmaktadr. Bunlar arasnda Dn (Trkan oray), Almanya Ac Vatan (erif Gren), Sar Mersedes (Tun Okan), Yara (Ylmaz Arslan) saylabilir.

72

Trklerin kalabalklar halinde yurt dna gitme nedenlerine ve bu durumun ortaya kard toplumsal sonulara deinmeyi; dier bir yandan da her anlamyla toplumdan beslenen Trk sinemasnn tarihsel ve ekonomik geliimini incelerken, yurt dna byk bir paralarn gtren bu insanlarn, geride braktklar sinema ile olan ilikilerinin boyutunu tartmay amaladk.

1. TRKYEDE SNEMA ENDSTRSNN DOUU VE GELM

Trk sinemasnn, bir endstri olarak geliimi asndan ele alndnda ilk yllarnn ki bunlar 1895-1945 yllardr190- dier lkelerde olduu gibi gelitiini sylemek hi de artc olmaz. Bu yllarn en belirgin ve belki de tek zellii film sanayisinin yabanc filmlerin ithalatna dayal olmasdr.

Osmanl mparatorluu, Sanayi Devrimini karm olmakla beraber, Batda yaanan deiim rzgrna ayak uydurmaya alm, bunu da Bat usul retim olanaklarn kendi topraklar zerinde gelitirmek yerine dorudan satn almay tercih ederek yapmtr. Giderek artan ticari ilikiler sinemann da Osmanl topraklarna girmesini salamtr. Bayilik usul allm, yani kendi filmlerini bu yeni pazarda databilecek ve satabilecek yetkililer bulmulardr. Bu bayilik sistemi sayesinde Batl sanayi sermayesi ile yerel ticari sermaye arasnda bir kar ortakl olumu, bu durum da bu tip ya da rakip mallarn lke iersinde retilmesi geciktirilmitir. 191

Avrupada yeeren yeni bir yaam biiminin sonucu olan sinema, neredeyse doar domaz, hemen ertesi yl, yani 1896da Osmanl mparatorluu topraklarna girmitir. Aslna baklrsa, yine dier Avrupa lkelerinde olduu gibi, stanbul halk, Batda icat edilen her gelimeyle ok da vakit kaybetmeden tanmtr. Fotoraf teknolojisi ile ilgili gerekletirilen tm almalar, zellikle Osmanl Saray ve evresince benimsenmi, bu ile uraanlar da devlet erknnca desteklenmitir. Gerekletirilen
190 191

Altu Ian, Yeilamdan nce Trkiyede Sinema Sektr, Film say 1,Nisan- Haziran 2003 Age s: 34

73

sinema ncesi gsterilerde, bu gsterimleri dzenleyenler yalnzca ellerindeki fotoraflar sergilemekle kalmayp, bulunduklar lkenin resimlerini de programlarna dahil ederler. Dolaysyla Osmanl mparatorluunun eitli blgelerinde ekilen fotoraflar da stanbullu izleyicilere sunulur 192.

1.1. Osmanldan Cumhuriyetin ilk yllarna sinema endstrisi

1.1.1 lk Gsterimler

XIX yzyln son eyreindeki stanbul, ok kltrl nfusuyla Avrupann en hareketli ve ilgi ekici kentlerinden biri olma zelliini tar. Bu nitelii sayesinde de yalnzca grntlere hareket kazandran, bir adan sinemann ncs saylabilecek gsterilere tanklk etmez, bunun yannda fotoraf sanatnn nde gelen isimlerinin de urak yeri olur. Dolaysyla fotoraflkla uraan kiiler, yalnzca fotoraf tantmakla kalmyor, ayn zamanda bu sanat isteyene retip isteyene de aletlerini satarak ok ynl bir ticaret yaparlar. Bunun sonucunda tm ncleri gayrimslim olan Osmanl

fotoraflar da yetimeye balar. 19. yzyln sonlarna doru Cadde-i Kebir, dier bir adyla, Grande Rue de Pera, adeta tm yeni icatlarn bir arada bulunup sanatlarn icra edildii bir merkez haline gelir 193. Dnemin padiah II. Abdlhamit gerek teknoloji, gerekse hukuk ve eitim alanlarnda Batdaki gelimeleri takip eden, fotoraf, fonograf gibi yeni teknolojilere ak olan ve hatta bunlarn mparatorluk topraklarnda yaygnlamas iin aba gsteren bir hkmdardr 194. Fotoraf propaganda amal kullanan padiah, modernletirdii ordusunun, yeni alan okul ve hastanelerinin her frsatta fotorafnn ekilmesini salar. Hatta bu fotoraflarn albm eklinde derlenerek, mparatorluun eitli merkezlerine gnderttii ve bu ekilde gerek kendisinin gerekse imparatorluunun ne kadar modern olduunu gsterme amac

192 193 194

Burak Evren Sigmund Weinberg, Trkiyeye sinemay getiren adam, Milliyet Yaynlar, stanbul,1995, s:13
a.g.e., s: 16

Lord Kinross, The Otoman Centuries, The Rise and Fall of the Turkish Empire , Jonhattan Cape, 1977, Londra, ss: 535-536

74

gtt bilinmektedir195.

Fotorafn yaratt bu ilgi, ksa srede profesyonellerin

yannda amatrlerin de yetimesine dolaysyla yava yava da bu iin ticaretiyle ilgilenilmesine, yani ham madde ve aygtlarnn ithal edilmesine neden olur. Bu kiilerden biri de yine bir gayrimslim olan Sigmund Weinbergdir. Alman ve Avusturyann nemli fotoraf imalatlarnn temsilciliini yrten Weinberg, sonraki yllarda iini byterek, Gramophone Company ve Path Freresin de temsilciliklerini alr ve fonograf yani gramofon ve sinema malzemeleri satmaya ve bir sre sonra da ncelikli olarak saray ve evresinde gsterimler dzenlemeye balar 196.

Sinemann halk arasnda yaratt ilginin karsnda bu konuyla ilgilenenlerin says oalr. Bunlarn arasnda, daha aygtn icat edilmesinden sadece birka ay sonrasnda Lumire Kardelere mektup yazp bir rneini kendisi iin isteyen- ancak Lumirelerin de elinde bulunmamasndan dolay elde edemeyen- fotoraf malzemeleri satan Vafiadis ya da bir baka giriimci olan ayn zamanda da Lumire Kardelerin de temsilciliini yapan Fransz Cambon saylabilir 197. zellikle bu sonuncusu, piyasada var olan filmlerden daha uzunlarn elde eder ve filmlere alt yaz koydurarak, Weinbergle olan rekabetini hzlandrr. Bunun karsnda Weinberg elindeki teknolojiyi yenileyerek, daha fazla kitleye hitap edebilmek iin alt yaz yerine, dorudan Trke aklamada bulunan bir grevli (bir nevi simltane evirmen) kullanmaya balar198. Bu iki ayr firmann temsilcileri arasnda yaanan rekabeti Nurullah Tilgen anlarnda yle anlatmaktadr: 1897 ylnda iki firma temsilcilerinin ticaret alanndaki yarmas bir hayli ilgi ekiciydi. Lumire kardelerin temsilcisi halk elde ederken Path Kardelerin temsilcisi de saray mensuplaryla devlet byklerini elde etme yolunu tuttu ve ilk defa sarayda film gsteren Path kardelerin Trkiye temsilcisi Romanya uyruklu Polonyal Musevi (Weinberg) oldu199

Bunun yannda Saray, her ne kadar fotoraf desteklemi olsa da sinematografa kar biraz daha temkinli davranr. Bunun en nemli sebeplerinden biri, elektriin,
195 196

Franois Georgeon, Abdulhamid II, Le Sultan Calife, Fayard Yaynevi, 2003, s:333 Burak Evren, a.g.e. s: 17 197 Nijad zn, Trk Sinemas Tarihi, (Dnden Bugne, 1896-1960), Ekicigil Matbaas, stanbul 1962, s:16 198 Burak Evren, a.g.e. s: 38 199 Nurullah Tilgen Bugne Kadar Filmciliimiz Yeni Yldz Dergisi, say 36, 3 ubat 1959, aktaran Burak Evren. A.g.e. s: 39

75

imparatorluk topraklarnda yasak olmasdr 200. Bir jeneratr yardmyla alan ve henz lkede, gerek siyasi- elektriin terr amacyla kullanlabilecei korkusu- gerekse ekonomik nedenlerle gerekli alt yapnn oluturulmam olmas sinematografn tehlikeli bir aygt olarak alglanmasna yol amtr 201. Nitekim Weinbergin dzenledii bir gsterim srasnda yangn km, byk bir faciann eiinden dnlmtr202. Bu nedenle, dier lkelerin temsilcilerinin Osmanl topraklarna giri yapmak ve buralarda gsterimler dzenlemek iin izin almalar epey zor olmutur. Bunun yannda, saraydaki elencelere nem veren Abdlhamit, snrl ve belli koullara bal olarak, tiyatro, opera ve operetlerin sarayda gsterilmesini tevik etmitir.
203

Dolaysyla, Weinbergin saray haklna ynelmi olmas ve onlar ikna etme abas aslnda onun ticari giriimci ruhunun yannda sinemann Trk topraklarnda geliimi iin nemli bir adm saylabilir.

Grld gibi, sinema, icat edilen dier teknolojik aygtlarn aksine (matbaa gibi), Osmanl topraklarna abuk girmi ve ksa bir sre ierisinde de ticaret sektrne dahil olmutur. Ancak bunun yannda, sinemann icad ve Osmanl topraklarna girii, siyasal adan baskc bir dneme denk gelir. Nitekim 1896 ylnda tahtta bulunan II. Abdlhamit, var olan baz gazete ve dergileri yasaklamakla kalmayp yazarlarn srgne gndermi, yeni kacak herhangi bir yayna da engel olmutur 204. Oluacak yeni bir dncenin ve sanatsal faaliyetin nn tkayan bu bask ve sansr ortamnda, sinemann ar aksak ilerlemesi bile bir mucize saylabilir. Bu durum da aslnda sinemann o dnemlerde henz dnsel anlamda tehlikeli saylabilecek nitelikte olmamas ve aslnda ilgi gsteren kesimin snrl kalm olmas nedeniyle faaliyetlerine devam etmi olabilecei dnlebilir. Bunun yannda Karagz gsterilerine alk olan Trk halknn karanlk ortamlarda gsterileri yadrgamamasndan205 kaynakland da sylenebilir.
200

Mustafa zen, Visual representation and propaganda: Early films and postcards in the Ottoman Empire, 18951914, Early Popular Visual Culture, Routledge, Taylor & Francis Group Vol. 6, No. 2, July 2008, s:147 201 Ali zuyar, Devlet-i Alliyede Sinema, De Ki yaynclk, Ankara, 2007, ss: 21-26 202 Burak Evren, a.g.e, s:17 203 Orhan Kololu, Abdlhamitin kendi yazd komedi piyeslerinin sarayda yabanc oyuncular tarafndan gsterildiinden bahseder. Orhan Kololu, Ne Kzl Sultan ne Ulu Hakan, Abdlhamit Gerei, Gr yaynlar, 1987, ss:51-52 204 A.g.e s: 52 205 Salih Gkmen, Bugnk Trk Sinemas, Fetih Yaynevi, 1973, s: 13

76

Halka ak ilk gsterimlerin dzenlenmeye balamasndan 206, yani 1896 ylndan 12 yl sonra, 1908de ilk sinema salonu yine Weinbergin Path adna gerekletirdii giriimleriyle alr. Bu tarih, ayn zamanda, baskc dnemin sona erdii, II. Abdlhamitin tahttan indirilip II. Merutiyetin ilan edildii dneme denk der. Bu tarihe kadar, film gsterimleri bir yandan zengin konaklarda byk ailelerin yeni elence arac olurken, dier yandan da birahane ve kraathanelerde erkeklere hitap eder.207 II. Merutiyetle gelen zgrlk ortamnda neredeyse eli kalem tutan herkes bir dergi kartma, bo bulunan her ke bana bir sahne kurup tiyatro oynama abasna girer. Ancak, sinema bu cokulu ortamdan yapmclk, retkenlik anlamnda ok da nasibini alamaz. Gsterilen filmlerin byk ounluu yurt dndan gelmekle birlikte, Osmanlda yapm almalar, Lumire ya da Path irketlerine bal yabanc alc ynetmenlerinin imparatorluun eitli blgelerinde yaptklar belgesellerden ibaret olmutur208.

Bunun sebepleri arasnda, her eyden nce, sinemann teknik bilgi ve sermaye gerektiren bir sanat tr oluu ve henz Avrupada bile rtn tam olarak ispat edememesi209 saylabilir. Weinbergin, Tepebanda, eski bir tiyatrodan dntrd Path salonu sayesinde sinema, tpk Batdaki rneklerinde olduu gibi ikinci snf bir elence arac olmaktan kurtarlmtr. Bu salonun ardndan stanbulun farkl semtlerinde dier salonlar alr. stanbulu, zmir, Trabzon gibi gayrimslim nfusunun ok olduu Anadolu kentleri takip eder. Ancak buralardaki salon says da ok snrl kalr. Gsterimlere gelenler de ounlukla, yabanc uyruklular, gayrimslimler ya da Nijad znn tabiriyle macerac delikanllardr210. Ancak, baz salonlarn kadnlar iin zel seanslar dzenlemesi ya da ayn salonu ikiye blerek kadnlarla erkekleri ayrmas, aslnda Mslman toplumun da sinemaya ilgi gsterdiinin bir iareti olarak
206

ou sinema tarihisi, halka ak ilk gsterimin Sponeck birahanesinde Weinberg tarafndan dzenlendiini kabul eder. Ancak, Burak Evren, eldeki verilere ve tanklklara dayanarak, bununla ilgili herhangi bir kantn olmadn savunurur. Ona gre Sponcekteki gsterimler, Henri D. imzal bir kii tarafndan gerekletirilmitir. (bkz Burak Evren., Sigmund Weinberg, Trkiyeye sinemay getiren adam..., Milliyet Yaynlar, stanbul,1995) 207 Ali zuyar, Sinemann Osmanlca Serveni, teki yaynevi, 1999, s:33 208 . Altu Ian, Yeilamdan nce Trkiyede Sinema Sektr, Film say 1,Nisan- Haziran 2003 209 Nijad zn, a.g.e. s: 33 210 A.g.e s:34

77

deerlendirilebilir. Gerekten de yukarda da deinildii gibi, kadnlarn sinemayla ilk karlamas, Bat icatlarn daha kolay takip edebilme olasl olan zengin kesimde, konaklardaki gsterimlerde sz konusu olmutur. Bunun yannda Asadaryann Pangaltda at bir sinemada haftann belirli gnlerinde kadnlara da film gsterilmeye balanr. Ali zuyar Sinema dergisinin 1914 ylnda yaymlanan 62. saysnda bununla ilgili bir ilan aktarr: Kanun- saninin 23. Cuma gnnden 26. Pazartesi gn akamna kadar gndz hanmlara saat 1 buukta. Gece belere zeval-i saat 8 buukta211

Bu durum temelde, var olan rekabet ortamnn sinemay panayr elencesinden bir adm teye geirerek, daha nitelikli, sanatsal bir elence arac haline dntrme kaygs olarak dnlebilir. Bu da nispeten varlkl bir kitleye hitap ederek gerekletirmeye allr. Buna rnek olarak Weinbergin, ayn anda hem sinema ve tiyatro gsterimlerini, hem de Caruso ve Battistini gibi nl bestecilerin konserlerini izletmesini212 verebiliriz. Giri cretini de 15 kuru, yani dier sinema salonlarndan daha yksek tutar. Bu da daha kaliteli ve lks bir salon olduunun gstergesidir 213.

Birinci Dnya Sava baladnda en azndan byk kentlerde sinema artk bilinen bir elence aracdr, belirli sayda salon kurulmu, dzenli gsterimler yaplm ve seyirci bu konuda bilinlenmeye balamtr. Baka bir deyile, Osmanlda sinema vardr ancak bu Trk sinemas deildir.

Balangcnda, salon iletmeciliinin ve film datmnn aznlklar ve yabanc uyruklularn himayesinde olduu sektre, Birinci Dnya Sava srasnda, Mslman Trkler de ard ardna atklar sinema salonlaryla dahil olurlar. Trkler tarafndan alan ilk salon, 19 Mart 1914 ylnda ehzadebanda Cevat Boyer ile Murat Bey tarafndan alan Milli Sinemadr. Onun ardndan ayn yl, Fuat Uzknay ile birlikte stanbul Sultanisinde film gsterimleri dzenleyen akir Seden, kardei Kemal ile

211 212

Ali zuyar, a.g.e. s: 33 Burak Evren, a.g.e. s:51 213 Path sinemasnn 1913 ylndaki giri cretleri: Koltuklar: 30 kuru, skemle: 20 kuru, Galeri iskemleleri:15 kuru, Numaral duhuliye: 7 kr; Duhuliye: 3 kr, Burak Evren, a.g.e. s: 52

78

birlikte Sirkecide Ali Efendi salonunu 6 Temmuzda aarlar. Bu iki salonu Kadky yakasnda alan dier salonlar takip eder214.

Burada deinilmesi gereken bir nokta, dnyann Byk Savaa srklendii dnemlerde ortaya kan siyasal konjonktr ve bunun o dnemin en nemli imparatorluklarndan Osmanl mparatorluuna nasl yansddr. Neredeyse 1789 Fransz Devrimine kadar uzanan bir sre ierisinde, Osmanl mparatorluuna bal eitli blgelerin kendi kendilerine idare etme hakk istemeleri, Balkan savalarna neden olur. mparatorluk, bu savalar sonucunda kaybettii topraklar yeniden kazanma amacyla ttifak Devletleri, ya da baka bir deyile merkezi devletler saflarnda Birinci Dnya Savana dahil olur215. Ardndan gelen igaller ve antlamalar sonucunda Bat ile srdrlen ilikiler sarslr. Mslman-Trkler, Batya ve lkede yaayan aznlklara kar tepki gsterirler. Bu gerginlik ortamnda pek ok gayrimslim Osmanl topraklarn terk eder. O tarihe kadar Mslman olmayan kesimin elinde olan i kollarna, artk Mslman- Trkler eilirler. II. Merutiyetin ilanyla iktidara gelen ttihat ve Terakki Frkasnn gtt milli iktisat politika ve ne kard TrkMslman kimlii ile daha nce var olan politikalar deiir. O tarihe kadar ticaretten uzak duran ve esnafl ya da memuriyeti tercih eden Mslman-Trkler, zel teebbse ynlendirilmi, milli iletmeler kurma ynnde zendirilmitir216. Bu eilimden sinema da nasibini alr. Yukarda ad saylan sinema salonlar tam da bu tarihlerde, esnaf sermayesine dayanarak alr. 1914 ylnda alan Milli Sinema da bu politikalarn bir yansmas olarak dnlebilir. Bunun yannda, 1922 ylnda Trkiye Byk Millet Meclisine gnderilen bir raporda, lkede faaliyet gsteren sinema salonlarnn iletmeciliinin ve film datmclnn gayrimslimlerin ya da peki ailesi kastedilerek dnmelerin elinde olduuna ve gsterime sokulan filmlerin ieriinin ulusal kimliimizle badamadna dikkat ekilmi, Devletin bir an nce sinemaya el atmas gereklilii zerinde durulmutur 217.
214 215

Salih Gkmen, Bugnk Trk Sinemas, Fetih Yaynevi, 1973, s: 14 Emre Kongar, Trkiyenin Toplumsal Yaps, Cem Yaynevi, stanbul, 1976 ss:56-58 216 Glten Kazgan, Tanzimattan 21. Yzyla Trkiye Ekonomisi, stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar, Mart 2002 s: 39-40 217 Tccar Naci adndaki bir sinemacnn hazrlad ve Millet Meclisinde gsrlmesi iin Siirt Milletvekili Mahmut Beye gnderilen rapor, 55 Yl sonra Bile Gncelliini Koruyan Tarihsel Bir Belge , Film Market, Yl 2 Say 19, Nisan 1984

79

Bu ilk dnem gz nnde bulundurulduunda grlmektedir ki, sinemann sanat, kltr, endstri ve ekonomi faktrlerini bir araya getirmesi nedeniyle, Trkiyede sinema, balangcndan neredeyse Birinci Dnya Savana kadar film gsterimleri ve salon iletmeciliinin dnda ok da atlm gerekletirememi, film yapm alanla profesyonel anlamda ilgilenecek birilerini yetitirememitir. Bu konuda uzman saylabilecek tek kii de Polonya asll Sigmund Weinbergdir218, ancak onun da rendiklerini uygulayabilecek frsat olmamtr.219

1.1.2 ekilen lk Filmler

Trkiyede ilk sinema almas ise, kimi tarihiye gre 1911 ylnda Makedon Manaki Kardeler tarafndan, Sultan Reatn Manastr ziyaretinin grntlenmesi olarak deerlendirilir220. Kimilerine gre ise, Manaki Kardelerin Trk olmamas nedeniyle bu filmin ilk Trk filmi saylamayaca, bu nedenle Birinci Dnya Savandan hemen nce, Weinberg ile ksa bir sre alm Fuat Uzknay tarafndan gerekletirilen filmin ilk Trk filmi saylmas gerektiidir. Savaa yedek subay olarak alnan Uzknayn ilk almas, 1877 ylnda Ruslar tarafndan Yeilkyde (Ayastefanos) yaptrlan zafer antnn 14 Kasm 1914te ykln ekmek olmutur. Bu belgesel Ayastefanostaki Rus Abidesinin Hedmi ad altnda Trkiyede Trkler tarafndan evrilen ilk film olarak tarihe geer221.

Bu filmi 1915te silahl kuvvetlerin gereksinimini karlamak iin kurulan Merkez Ordu Sinema Dairesinin ektii dier belgeseller izler. Ancak bunlarn says da ok snrl kalr. Birinci Dnya Sava srasnda, Batl lkelerde sinema, bir propaganda arac olarak kullanlmaya balamasna ramen, Trkiyede snrl ara ve silah altna alnm birka sinemacnn (Cemil Filmer ve Mazhar Yalay gibi) abasyla ok da

218 219

Salih Gkmen, a.g.e s: 17 Alim erif Onaran, Trk Sinemas, (I.Cilt), Kitle yaynlar, s:19 220 Burak Evren, Les premiers pas (1895-1923) M. Basutu (ed), Le cinema turc, Centre Georges Pompidou, Paris, 1996, s. 66 221 Alim erif Onaran, Trk Sinema Tarihi, Birinci cilt, Kitle Yaynlar, 1994, s: 12

80

verimli olmaz. ekilen filmler daha ok ksa aktalitelerdir. Ayn zamanda Sigmund Weinberg ynetiminde ykl filmlere de balayan bu kurum, (Himmet Aann zdivac) Weinbergin sava nedeniyle grevden alnmas sonucunda bu tr yapmlara ara vermek durumunda kalr. Yerine getirilen Uzknay gerek grnt ynetmeni, gerekse belgesel film ynetmeni olarak almalarn srdrr222.

Merkez Ordu Sinema Dairesinin yan sra kurulan ve yar askeri bir kimlii olan Mdafaa-i Milliye Cemiyeti, kendine gelir salamak amacyla 1917de Sedat Simaviye iki film ektirir. Tiyatro oyunlarnn bir adaptasyonu nitelii tayan Pene ve Casusu ekerken Simavi, doal olarak da tiyatroculardan yardm almtr. Kurumun yaptrd dier filmler ise, tiyatroda Bican Efendi rolyle n kazanan adi Fikret Karagzoluna, dizileridir223. gldr oyuncularndan oluan bir kadroyla Bican Efendi

Osmanl Devletinin savatan yenik olarak kmasnn ardndan bu iki cemiyetin ara ve gereleri Malul Gaziler Cemiyetine aktarlr. Byk bir yenilginin, dman igalinin ve Kurtulu Savann srd dnemde yine kendine gelir salamak ve halk arasnda belirli bir direnii salamak amacyla belgeseller ve konulu filmler ektirilir. Bunlara rnek olarak aslnda bir tiyatrocu olan ve sadece iki film eken Ahmet Fehim Efendinin 1919da, yani stanbul igalinin en youn yaand bir dnemde Hseyin Rahmi Grpnarn Mrebbiye uyarlamas saylabilir. Bir anlamda sinemann istilaclara kar sessiz direniini temsil eden Mrebbiyenin konusu alt evin btn erkeklerine yanap bunlar birbirine dren bir Fransz kadndr. Konusu nedeniyle, igal kuvvetleri tarafndan Anadoluda gsterilmesi yasaklanarak, Trk Sinema Tarihine de sansre urayan ilk film olarak geer 224. Ahmet Fehimin ektii ve grnt ynetmenliini yapt bir dier filmi de Binnazdr. Bu film dierlerine kyasla sinema diline daha hakimdir225.

222 223

Nijad zn, Trk Sinemas Tarihi, (Dnden Bugne, 1896-1960), Ekicigil Matbaas, stanbul 1962 s: 45 Burak Evren, a.g.m, s: 68 224 Giovanni Scognamillo, a.g.e. ss: 43-44 225 A.g.e

81

Bu ilk dnemin bilanosu deerlendirilecek olunursa, dikkati eken nokta, sinemann Osmanl Devletinin destei ve onun imknlar vastasyla gelitiidir. Dolaysyla piyasann kar etme mant ve rekabet kurallarnn dnda bir ileyi sz konusudur226. Yine de ilk Trk filminin ekilmesinden 1920 ylna kadar ekilen filmler, dier lkelerde atlan admlarla kyaslandnda yetersiz kalr. zel sektrn sadece gsterim dzeyinde kalm olmasnn bu durumda nemli bir rol vardr. Temelde sorun, sinemaclk alanna ciddi bir niyetle el atlamamasndan ve gerekli alt yapnn oluturulamamasndan kaynakland sylenebilir.

Sz edilen bu dnemlerde sinema ile uram kiilerin attklar admlar, yukarda deinildii gibi bu iin tam olarak benimsenememesi 227 ve temelde bu iin ciddi maddi olanaklar gerektirmesi nedeniyle ou zaman yarm kalmtr. Gerekten de sz edilen bu ilk dnemde var olan sistem, zel giriimler balamnda yapmclktan ok datmcla ve salon iletmeciliine uygundur. Kurulan dzen, daha ok Batda ekilen filmlerin lkeye sokulmas ve bunlarn, yine Batl irketlerin temsilcileri tarafndan, onlarn kiraladklar salonlarda gsterilmesi ynndedir. Altu Iann da ifade ettii gibi, yerleik sinemalara geilmesi dahi, yapmclk konusundaki giriimleri iin daha iyi koullar sunamaz, hatta aksine bu karl alan, yabanc irketlerin istekleri dorultusunda, yabanc filmlerin gsterilmesi iin dzenlenir.228 Dolaysyla, gerek teknik gerekse maddi imkan(szlk)lar nedeniyle rasyonel olan film yapmaktan ok gsterip salon iletmektir. Bu durumu Muhsin Erturul, Seden Kardelerin kendisine stanbulda film ekme teklifi gtrd ansnda u ekilde aktarmaktadr: [] Trkiyeye dndm zaman stanbulda ne film ykayacak bir laboratuar, ne bir stdyo, ne bir film ekme makinesi, ne bir basma makinesi, tek bir szckle teknik ara adna hibir ey bulunmamamktayd.229 Erturul, o dnemde stanbulda bunlarn hibirinin olmadn vurgulamaktadr.

226 227

. Altu Ian,Yeilamdan nce Trkiyede Sinema Sektr, Film, say 1, Nisan-Haziran 2003, s: 34 Ahmet Fehim Efendi aslnda bir tiyatrocudur, Sedat Simavi, gazeteci, Fuat Uzknay belgeselci ve Galatasaray lisesinde dahiliye mdr, yani ynetici, Weinbergde savala birlikte grevine son verilen bir ecnebidir. 228 . Altu Ian, a.g.m , 2003, s: 35 229 Aktaran Gkhan Akkura Aile Boyu Sinema, thaki yaynlar, stanbul, 2004, s: 25-26

82

Bunun yannda, daha nce deindiimiz bu dnemlerde Osmanlnn Avrupa ile ilikilerinde yaanan deiiklikler sonucunda ve dnya sinemasnn hakimiyetinin Amerika Birleik Devletlerine gemesi sonucu, Trk sinema sektrnde yeni bir yaplanma ortaya kar: Sektrn ileyii artk, Amerikan irketleri ile MslmanTrkler arasnda kurulan ilikiye dayanmaktadr 230. Cumhuriyetin ilanyla bu iliki grece bir istikrara kavuurken, byk ithalat-iletmeci aile irketleri kurulur ve neredeyse kinci Dnya Savana kadar Trk sinemasnn ekonomik yapsn Gkhan Akurann da ifade ettii gibi bu byk aileler ekillendirir.

1.1.3 Cumhuriyetin ilk Yllar ve Muhsin Erturul Sinemas

lk zel film yapm irketi olan Kemal Film, sinema salonu iletmecilii ve film datmcl ile ilgilenen Seden kardeler tarafndan 1922de kurulur. Bu irketin kuruluu, aslnda Trkiyenin gerek siyasal, ekonomik gerekse kltrel tarihinde bir dnm noktasna denk gelir. 1922 yl, Kurtulu Savann sona erdii, Osmanl mparatorluunun tarih olduu ve yeni bir Trkiyenin oluturulmas abalarnn ortaya kt yldr. Bunun yannda 1916 ylndan beri eitimini aralkl olarak yurt dnda srdren ve Trk kltrel hayatna damgasn vuracak olan Muhsin Erturulun da lkesine geri dnd yldr.

Yurt dnda bulunduu sre boyunca Trkiyede ekilen filmleri yakndan takip eden ve onlar eletiren Muhsin Erturul, Trk sinemasnn en byk eksikliliinin bir sinema sanayisinden, bu ii ciddiye alan eitimini grm kiilerden yoksun olmasnn olduunu dnr231. Onun iin tiyatro her eyden nce gelse de sinemann kitleleri etkileme konusundaki stnln yadsmaz ve zellikle salam bir Trk sinemasnn olmamasnn Trklerin dnyaya kendini tantamamasnda nemli bir etken olduunu savunur. Yurda dner dnmez, Seden kardelerin birlikte film ekme teklifini kabul ederek, ilk zel yapm irketini kurmalarn salar ve onlarla birlikte alt filme imza

230 231

Altu Ian,a.g.e s: 38 Alim erif Onaran, Muhsin Erturulun Sinemas, Kltr Bakanl Yaynlar, 1981, s: 153

83

atar232. 1922 ylndan neredeyse kinci Dnya Savana kadar, Muhsin Erturul, Trk Sinemasnn tek adam olur.

1908de tiyatroya balayan ve hayatn bu sanata adayan Muhsin Erturul, Birinci Dnya Savann ardndan eitimi iin gittii Fransa ve Almanyada sinema zerine almalarda bulunmu, burada bir film ynetmi ve hatta bir film irketi bile kurmutur.233 Daha sonra gittii Sovyetler Birliinde de sinema filmi ekmitir 234. O dnemde- hatta uzunca bir sre boyunca- sinemaya gerek fikir gerekse oyuncu anlamnda nemli bir kaynak salayan tiyatro bu sefer, kendisine ek gelir salamak amacyla sinemadan faydalanr. Ayrca, Almanya bu yllarda film endstrisini gelitirmek amacyla ve Amerikan sinemasna kar koyabilmek iin, byk bir tekel evresinde birletirmeye almaktadr . Bu nedenle de, yerli yabanc, birok insana ihtiya duyulur235. Muhsin Erturul da byle bir ortamda, tiyatro eitimini karlamak amacyla sinema sektrne adm atar. Trk sinemasna hakim olduu on yedi yl boyunca tiyatro etkisinde bir sinema dili gelitirir. Nitekim tarih olarak Cumhuriyetin ilanndan bir yl ncesine denk gelen ve kinci Dnya Savana uzanan bir dnem, (1922-1939), Trk sinema tarihileri tarafndan tiyatrocular dnemi olarak adlandrlr. Bunun en byk sebebi de bu dnemde ekilmi hemen hemen tm filmlerin oyuncularnn ve dier kaynaklarnn tiyatrodan gelmesi, film konularnn byk ounluunun da tiyatro eserleri uyarlamalar olmasndan kaynaklanr 236.

Kemal Film ile alt nemli film eken Erturul, bu irketin yapmclktan ekilmesinin ardndan sinema sektr iinde bulunan baka bir aileyi film yapmclna ikna eder. peki ailesi, aslnda o dnemin en nemli ve en gl iletmecisi ve film ithalatlardrlar. stanbulda ve zmirde toplam 13 sinemaya sahiptirler ve btn Anadoluya film datmaktadrlar237. 1928da pek Film kurulur ve on yl boyunca da, yapmdan datma, oyuncudan dekoruna, sinemann tekelini ellerinde tutarlar. pek film, Kemal filmden daha fazla imkna sahip olup, sektre daha profesyonelce
232 233

A.g.e ss: 153-154 Gkhan Akura, Muhsin Erturulun Sinemas, Antrakt zel eki, tarih belirtilmemi, sayfa yok. 234 Nijad zn, a.g.e s: 62 235 A.g.e 236 A.g.e. s: 62-64 237 Gkhan Akura, Aile Boyu Sinema, ss: 89-94

84

yaklarlar. Sinemaya yatrm yapp, yeni teknolojileri getirterek Erturula teslim ederler. O dnemde baka film irketinin kurulamam olmasnn eitli nedenleri arasnda baka kimsede bir stdyo kurup, yerli filme yatrm yapacak ve pekilerle rekabet edecek sermayenin olmamas saylabilir. Ayrca, az nce de deinildii gibi, pekiler ayn zamanda bir sinema zincirine de sahiptirler. Dolaysyla kendi filmlerini buralarda gsterebilme olanana sahiptirler. Cemil Filmer, Hatralarnda peki ailesinin oluturduu tekeli yle anlatr: O yllarda pekiler Trkiyenin bir numaral iletmecisi, sinemacs idiler. [] Sinemalar yle bir balamlar, yle bir tekel kurmulard ki, onlarn izni olmadan sinek bile uamyordu. Ben elimde en gzel filmler olduu halde sinema sinema dolatm. Alt ay bkp usanmadan filmlerimi geecek sinema aradm, bulamadm. Bana verilen cevap her seferinde u oluyordu: Efendim, biz pek Film ile alyoruz. Onun program dna kamayz. Haftada yaptklar 10.000 liraya kar 20.000 garanti ediyorum, yine de kllar kprdamyordu.
238

Her ne kadar bugn, sinema tarihileri Muhsin Erturulu sinemay tekelinde bulundurarak, ilgilenebilecek baka kiileri bu iin ciddiyeti bahanesiyle uzak tutmas239, tiyatroya baml klmas nedeniyle ok eletirse de Erturul, sinemann dnyadaki geliimini yakndan takip ederek onlar, kendi anlad ve benimsedii dille Trk sinemasna ok da vakit kaybetmeden uygulamtr. Bu anlamda da, doal olarak birok konuda Trk sinemasnn da ilklerine imza attn syleyebiliriz. ncelikle yerel konulardan esinlenir. Edebiyattan uyarlamalar yapar; Mslman kadnlarn kamera karsna gemesini salar; Kurtulu Sava destann sinemaya aktarr 240. ektii ilk film, gazeteden okuduu bir haberden yola karak yazd ve ilk zgn konulu film olarak tarihe geen stanbulda Bir Facia-i Ak, uzun yllar Trk Sinemasnda konusu itibariyle bir gelenek yaratr 241. Bu filmde koyu bir melodram erevesi iinde ele ald evre iin dekordan vazgeilerek d ekimlere nem
238 239

Cemil Filmer, Hatralar, Emek Matbaaclk ve lanclk, stanbul 1984, s.136 Sami ekerolu, Trk Sinema Tarihi, belgesel film, Mimar Sinan niversitesi, STV Merkezi, 4. Blm, 1986 240 zellikle 1932de pek film adna ektii Bir Millet Uyanyor filminin ierisine yerletirdii belgesel grntleri klasikleerek daha sonra ekilen Kurtulu Sava filmlerine rnek olur. Alim erif Onaran, Muhsin Erturulun Sinemas, s: 201 241 Nijad zn, a.g.e. s:66

85

verilir242. Bunun yannda, bu filmin kazand baar, film ithalatyla uraan piyasann yerli film yapmclna dikkatini eker; ilk film stdyosunun kurulmasn salar 243. Muhsin Erturul, yabanc ve yerli kaynaklar deerlendirmi, Trk edebiyatn sinemaya uyarlamtr; ayn zamanda Avrupada gelien yeni trleri Trkiyede uygulamtr: vodviller, mzikli gldrler, duygulu gldrler, operetler, ky filmleri, kostml filmler ve melodramlarla sinemay batllatrmaya almtr. Ayrca, 1931 ylnda ektii stanbul Sokaklarnda adl film ile ilk ortak yapma 244 imza atm, sesi Trk sinemasna getirmitir. Bunun yannda sinema endstrisinin daha ilk yllarndan itibaren en nemli destekisi olan basnn da yerli yapmlarla ilgilenmesini, hatta baz filmler etrafnda gnmz promosyon tekniklerinin dahi kullanlmasn salamtr 245.

1.2 Gei Srecinde Sinemann Endstrisi

Yukarda da deinildii zere, Trk sinemasnn 1940l yllara kadar tek bir ynetmenin ve tek bir yapm irketinin (nce Kemal Film ardndan da pek Film), tek teknisyen (Cezmi Ar) ve Dar-l Bedayi oyuncular tekelinde gelitii grlmektedir. Bu oluum aslnda Trkiye Cumhuriyetinin genel ynetim yapsyla da paralellik gsterir. Cumhuriyet ile beraber tek parti ynetiminde, ekonomiden kltre her alanda kendini hissettiren merkeziyeti bir sistem benimsenmitir 246. Bu tek elden ynetim ekli, toplumun bir aynas olan sinemada da yansmasn bulmutur. Sz edilen bu dnemi,
242

Giovanni Scognamillo, Muhsin Erturul, Priode des gens de thatre (1923-1940), BASUTU M (ed) Le Cinma Turc, Centre Georges Pompidou, Paris 1996, s: 75, ayrca bkz Alim erif Onaran, a.g.e. 243 lk olarak Kemal Film, Eypte eski bir dokuma fabrikasn stdyoya dntrp, en yeni teknolojiyle donatr. Bu, Trk sinemasnn ilk stdyosudur bu ve basn tarafndan da gerekli ilgiyi grr. 1922 ylnda yaynlanan Yeni nci gazetesinde Servet imzal biri tarafndan bu stdyo hakknda syle bir haber yaynlanr: Grdmz tekilat, intizam, diyebiliriz ki Avrupann birok sinema stdyolarnn fevkindedir. Erturul Muhsinin bu ilerde vukufu, Kemal Beyin hsn-i niyetine intizam etmi ve yle asri bir ekilde tesisat yaplm ki, Trklk bu vcuda gelen tekilattan bi-hakkn iftihar edebilir. Yine ayn makalede, sinemacln yeni olmasna ramen verilen bu ilk rneklerinin bu derece mkemmel olmas gelecekte Trk filmlerinin pek byk admlarla ileri gideceini bize kfi derece isbt ediyor denilmektedir. Yeni nci Dergisi, No.4, Eyll 1338 (1922), aktaran Efdal SEVNL, Merutiyetten Cumhuriyete Sinemadan Tiyatroya Muhsin Erturul , Broy Yaynlar, Ekim 1987, ss: 166-167 244 Bu film, Yunanistan, Trkiye ve Msr ortak yapmdr. 245 Buna rnek olarak, Erturulun pek Film iin 1932 ylnda ektii Bir Millet Uyanyor u ya da 1935 yapm Aysel Batakl Damn Kz verilebilir. Aye Toy Par, La construction nationale et le cinma de Muhsin Erturul, Chlo Drieu (ed), Le cinma a la croise des empires (1897-1937) La Turquie, Iran, Caucase, AsieCentrale, collection IISMM, ekim 2009da yaynlanacak. Bu konu ile ilgili ayrca bkz, Zahir Gvemli, Sinema Tarihi, Varlk, 1960. 246 Glten Kazgan, a.g.e s: 73-76

86

Engin Ayann bir ifadesiyle tanmlanabilir: 40l yllarn ortalarna kadar sren Tiyatrocular Dneminin belirleyici zellikleri, kentsel, tek parti dneminin kltr ideolojisiyle ve siyasetiyle btnlemi ve Muhsin Erturulun ynetmen olarak etkin olduu bir sinema olmasdr247. Seyircinin ve yapmcnn konumu, tpk ileriki yllarda grlecei gibi nemli deildir.

1.2.1 Yeni Yaplanmalar

Trk toplumsal hayatnda bir dnm noktasn tekil eden 27 Mays 1960 darbesine kadar yaanan gei srecinde, gerek Trkiyeyi, gerekse dnyay sarsan olaylara tanklk edilmitir. 1933-1937 yllar arasnda uygulanmak zere Birinci Sanayi Plan 248 hazrlanr. Kamunun, kamu yatrmlaryla kalknmas planlanmtr. Hemen hemen her ana retim dalnda bir KT (Kamu ktisadi Teebbs), planl, dzenli ve yeterli hammadde retim ve datm iin Tarm Kredi ve Sat kooperatifleri kurulur. Bunun yannda bu plan, kamu da olduu gibi zelde imalat sanayinde gelimeyi hzlandrr249. Ayrca eitim seferberliklerini daha da hzl ve etkin klan Halkevleri, Ky Enstitlerinin kltrel ve eitsel ilevinin, toplumun yapsal deiimine sunduu katk ve hazrlad birikim de 1960l yllarda yaanan toplumsal deiimde ok nemli bir rol oynamtr 250.

1938 ylnda Atatrk lmtr, yerine hem parti, hem devlet bakan olarak smet nn seilmitir. 1939 Eyllnde kinci Dnya Sava patlak vermi, ikinci plan ister istemez ertelenmitir. Sava alt yl sonra, 1945te sona erdiinde, Alman Nazizmi, talyan Faizmi ve Japon militarizmiyle yandalar yenilmi, Amerika Birleik

247

Engin Aya, Yeilama Bak, Sleyma Murat Diner (der.) Trk Sinemas zerine Dnceler, Doruk Yaynlar, Aralk 1996, p: 132 248 Afet nan, Birinci Be Yllk Sanayi Plan, A.. yaynlar, 1975, s:18 249 Glten Kazgan, Tanzimattan 21. Yzyla Trkiye Ekonomisi, stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar, Mart 2002, ss: 67-73 250 Erol Toy, Ona Katlmak, Dnden Yarna Trkiye Cumhuriyeti, Grer Yaynclk, stanbul, 2007, s: 178

87

Devletleri, ngiltere, Fransa ve SSCByle (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birlii) yandalar, dnemin deyimiyle; hr dnya kazanmtr 251.

O srete yeni yatrmlara giriilmese de, byle bir altyapya sahip bulunmak, siyasal iradeye olaanst destek salar. Sava d kalnan o alt yllk sre, ilk savan yaralarnn sarlmasnda nemli bir zaman dilimidir. lk on ylda ancak bir buuk milyon artabilen nfus, savan soluu drt bir yanda tterken, ikinci on ylda 3 milyon artla yaklak 18 milyona ulamtr. Eksikliklerle kstlamalara karn artan nfusun temel gereksinimlerinin planl kalknma ve sanayiyle karlanmas, hi kukusuz siyasi iradeye d konjonktr kadar demokratikleme, cesareti verir 252.

1945 yl banda hr dnya kurumlar toplum yaamna girmeye balar. Yeni partiler kurulur, sendikalar ve birlikler oluturulur, yasalar yeni gelimelere uygun hale getirilmeye allr. Ak oy, gizli saymla gerekleen 1946 seimleri ok tartlr. Ama, 1950ye kadar iki partili bir meclis meydana gelir. Bu yapnn, toplumsal saflamay iki kanatta toplamas gecikmez. ktidardaki Cumhuriyet Halk Partisi daha devleti, muhalefetteki Demokrat Parti daha hr teebbs bir grnm arz eder253.

Sava srecinde Trkiye taraflarn btn bask ve vaatlerine karn savaa girmese de bunun sonular yine de ar olur. Sava, Trkiyede byk ekonomik skntlara, kstlamalara, ar vergilere, sansr ve skynetime ve tketim maddelerinin karneye balanmasna, geni bir insan gcnn silah altnda tutulmasna, d ticaretin azalmasna yol aar254. Trkiye, sava sonrasnda Amerika Birleik Devletleri nderliinde kurulan yeni dnya dzeni ierisinde yerini almaya alr, Batnn kurduu tm rgtlenmelere ye olur. 1930lardan 1950li yllara uzanan bu sre ierisinde, Trkiye i ve d basklarn sonucunda, nce da kapanr ardndan da alr255.

251 252

Elliott Roosvelt, fa Ediyorum, Nebiolu Yaynevi, tarih yok, s: 24-26 Erol Toy, a.g.e 253 A.g.e ss:190-193 254 Glten Kazgan, a.g.e, ss: 75-76 255 A.g.e. s: 77

88

1.2.2 Yeilama Doru

Bu ikili srecin, Trk sinemasnda da benzer bir izgi izlediini syleyebiliriz. Bir yandan sinema salonlarnda yaanan art ve Anadolunun giderek nem kazanan bir pazar alm salamas sinema iletmecilerinin ve yapmclarnn datm konusunda yeni yntemler gelitirmelerine neden olur 256. Dier bir taraftan ise, her geen yl retilen film saysnda bir art salanmken, Trk sinema piyasas, dier Avrupa lkelerinde olduu gibi sava nedeniyle sekteye urar. Savaa kadar artan taleple orantl olarak lkenin eitli blgelerinde alan salonlarda datlan filmlerin denetlenmesinin de gereklilii doar. Bu da, ilerideki yllarda blge iletmeciliinin temeli olarak deerlendirilebilecek tara ubelerinin olumasna neden olur. thal edilen filmler ve kopyalar byk kentlerde gsterildikten sonra oluturulan ubelere gnderilmekte, bu ubelerin bandakiler tarafndan da blgedeki salonlara satlmas ya da kiralamasn salanmaktadr. Bu ekilde belli ubelerin belirli blgelere film datmaktan ve buradan elde edilen parann toplanmasndan sorumlu olduu bir sistem geliir. Altu Ian, bu ubelerin, her ne kadar elde edilen gelirlerin bir ksmna, kr dk gstererek haksz el koymaya alm ya da baz salonlar satn alarak film gsterimlerinden pay almay dnm ve hatta denemi olsalar bile, blge iletmecilii sisteminde olduu gibi, stanbuldaki byk irketlere meydan okuyamadklarnn altn izmektedir257.

1939 ylndan itibaren Muhsin Erturul daha az film ekmeye balaynca, onun sinemaya soktuu ve hemen hemen hepsi tiyatro kkenli ynetmenler rnler vermeye balarlar. Bunun yannda sava yznden snrlarn kapanmas nedeniyle ithal edilen filmlerin ynlerinde ve dolaysyla ieriklerinde bir deiim sz konusu olur. Gerekten de Almanya ve Sovyetler Birliinde arlk propaganda filmlerine verilir 258. Dorudan Avrupadan gelen filmler yerine, ounluu Amerikan filmleri, Msr zerinden lkeye gelir. Bunu bir frsat olarak gren Msr, kendi filmlerini de Amerikan filmleriyle
256

Nilgn Abisel, 1928-1938 Dnemi Trkiyesinde Sinema zerine Dnceler, Trk Sinemas zerine Yazlar, Ankara, mge Yaynevi, s: 12 257 Altu Ian, a.g.m. s: 38 258 Salih Gkmen, Bugnk Trk Sinemas, Fetih Yaynevi, 1973, ss: 15-16

89

birlikte Trkiyeye pazarlamay baarr. Msr sinemasnn kurucusu Trk sinemac Vedat rfi Bengdr ve burada ekilen ilk filmlerde o dnemin tannm ve sevilen arkclar yer almtr. arkl trkl, ar melodram trnde olan bu filmler, kltrel balar nedeniyle ve bunun yannda bu filmlerde oynayan arkclara ainalk, genel Trk sinema izleyicisinin beenisini kazanr ve daha sonra Muhsin Erturuldan bamsz geliecek olan Trk sinemasn da ekillendirir 259.

Gerekten de 1942 ylnda, bu filmlerin Trk diline duyulan sevgiyi baltalad gerekesiyle Trkiyeye girilerinin yasaklanmas sonucunda 260, sinema filmi ekmeye balayan gen ynetmenler, Mzeyyen Senar, Mnir Nurettin Seluk gibi dnemin sevilen sanatlarn kullanarak, benzer konular, benzer yap ierisinde ilerler. Bu durum, estetik kayg bir yana braklrsa, o zamana kadar bu sektre el atmaya ekinen yapmc ve ynetmenlerin cesaret kazanmasna, kk bteli filmlerin de yaplarak belli bir izleyici kitlesine ulalabilecei dncesinin yaygnlamasna neden olur. Bunun yannda, belli bir sinema izleyicisi potansiyelinin olumasnda, dolaysyla sinemann yaygnlamasna ve popler bir yerli sinemann domasnda nemli bir rol oynar261.

Bu yeni yapm irketlerinin ve gen ynetmenlerin, kendilerinden bir nceki dneme hakim tiyatrocularla ve de zellikle pek Filme ramen sektre girebilmenin yollarn aradklarn, bunu da yeni teknik olanaklar gelitirerek ve bir lde rgtlenerek gerekletirdikleri sylenebilir.

Bu yntemlerden en nemlisi sinemada dublajn kullanlmasdr. Gerek oyuncu kadrosu, gerekse teknik imknlar asndan sesli film tekeli pek Film ve Muhsin Erturulun elindedir. Ha-Ka Film ile almaya balayan Faruk Kenin nclk ettii ve ou yurt dnda sinema teknii ve fotoraflk eitimi alm bu kiiler, dublaj tekniini benimseyerek film yapm sresinin ksalmasn, dolaysyla da yapm

259

Salih Gkmen, a.g.e . Ayrca bkz Ouz Makal, Sinemada Yedinci Adam, Trk Sinemasnda ve D G Olay, Mar Matbaas, zmir, Ekim 1987,s: 14 260 zcan Tikve, Mukayeseli Hukuta ve Trk Hukukunda Sinema Filmleri Sansr , stanbul niversitesi yaynlar, stanbul , 1968, s: 52 261 Salih Gkmen, a.g.e. s:17

90

giderlerinin ve zamann azalmasn salamlardr. Sz geen teknik nedenlerden dolay kullanlmaya balanan dublaj, zamanla Trk Sinemasna iyice yerlemi ve bir sonraki dnemin, yani Yeilam Sinemasnn en temel zelliklerinden biri haline gelmitir. Dublaj yapanlarn byk ounluu tiyatro kkenlilerdir ve tiyatroda canlandrdklar karakterlerin seslendirmedeki karlklarn kalp, prototip seslerle bulmulardr. Trk halknn yzyllardr kltrel faaliyetlerinden olan meddah ve ortaoyunu tiplemelere dayanmaktadr ve bu tipler arsnda da bir hiyerari sz konusudur. Bu hiyerarinin dublaja yanstlmas sonucu barollerin ses tonlar ile olumlu, olumsuz karakterlerin ses tonlar kalplamtr262.

Dnemin gerektirdii teknolojik imkanlardan uzaklalm olmasna ramen, tek bir anlayn hakim olduu piyasaya girebilmenin ve farkl bir sinema dili yaratmann tek yntemi olarak karlarna kan dublaj sayesinde sinema piyasas ilk defa hareketlenmi, var olan bak asndan baka bir sinema oluabilmitir 263.

Bu gen ynetmenlerin, pek Film ile ba edebilmek iin teknolojik zmler retmenin yannda bir de rgtlenerek de bu tekeli ykma abalar sz konusudur264. Bunlarn arasnda 1946 ylnda kurulan Yerli Film Yapanlar Cemiyeti, 11 sinemacnn265 bir araya gelmesinden oluur. Bu cemiyet, 1948 ylnda yazl bir beyanname ile Trk sinemasnn iinde bulunduu koullar, d piyasalara alamamasnn dourduu sakncalar, zellikle de Trk filmleri zerinde uygulanan verginin indirimi zerinde durarak, devletten beklentilerini maddeler halinde sralar 266. Bu cemiyeti, mrleri ok uzun olmasa da, Trk Sinema malcileri ve Datclar Birlii gibi baka rgtlenmeler takip eder. Bu durum, Trk sinemas sektrnde bir
262 263

Engin Aya, a.g.m. s: 134 A.g.m s: 135 264 Asiye Korkmaz, Sanatta Yeterlilik Tezinde, Sinema ve Tiyatro Heveskar dergisinin, 1932 ylnda yaymlanan ikinci saysnda, Trkiye Sinemaclar ve Filmciler Birlii Nizamnamesinin yaymlandndan sz etmektedir. Buna gre, 1946dan nce sinemaclar arasnda bir tekilatn kurulduunu veya en azndan byle bir giriim iinde bulunulduunu sylemek mmkndr. Tekilatn mrnn ne kadar olduu bilinmemekle birlikte, ynetim kurulunun, kuruluundan bir sene sonra istifa ettii ortaya kmtr. Balangcndan Bugne Trk Sinemasnn inde Bulunduu Ekonomik, Politik, Toplumsal ve Teknolojik Koullar ile Bunlarn Sinemamzn Oluumu zerindeki Sonular , Mimar Sinan niversitesi, Danman Prof. Dr. Sami ekerolu, stanbul, Ocak 1997 265 Bu sinemaclar, Faruk Ken (stanbul Film), hsan peki (pek Film), Turgut Demira (And Film), Fuat Rutkay (Halk Film), Necip Erses (Ses Film), Murat Kseolu (Atlas Film), Refik Kemal Arduman (Ankara Film), skender Necef (Birlik Film), Hikmet Aydn (ark Film), Yorgo Saris (Elektra Film) 266 Yerli Film Yapanlar Cemiyeti, Filmlerimiz, 1948

91

canlanmann gstergesidir.

Gerekten de,

1939-1945 yllar arasnda gen

giriimcilerin kurduu drt irket267, dierlerini de tevik etmi bunun sonucunda da 1945-1950 yllar arasnda 14 yeni yapmevi kurulmutur. Bununla birlikte, 1947den itibaren film retim saysnda dikkate alnacak bir art sz konusu olur. Cemiyetlerin giriimleri sayesinde, 1948 ylnda, filmlerden alnan Belediye Elence Resminde bir indirim yaplr. 1 Temmuz 1948 ylnda karlan bu yasaya gre, sinemalardan alnan elence vergisi, yabanc film oynatan sinemalardan %70; yerli film oynatanlardan %25 olacak ekilde dzenlenir. Bu, yapm irketlerinin oalmasna dolaysyla da film retiminin dikkat ekici bir ekilde artmasna neden olmutur. 1917-1947 arasnda ekilen uzun metrajl film says 58 iken bu say, 1947-1958 arasnda 359a ykselmitir.268 Bu vergi indirimi sayesinde sinema amatr bir faaliyet olmaktan

km, para kazanlabilecek bir alan haline dnmeye balamtr. Ayrca, vergi indirimi ile ilgili alnan karar, sansr dnda Devletin ilk olumlu yaklamdr.

Yine bu yllar, film saysndaki artna istinaden finansman sorunlarnn ortaya kna da tanklk eder. Bu durumla mcadele edebilmenin yntemleri arasnda uygulanmaya balayan bono ve amortisman sistemleri, 1960l yllarda Trk sinema sektrnn yap talarn oluturacaktr. Buna gre, yapmclar iine dtkleri finansman sorununu alanlarna vadeli ticaret senetleriyle borlanarak ama yoluna gitmilerdir. Bono alan oyuncu ya da alanlar genelde aldklar bu senetleri piyasada krdrrlar. Amortisman sistemi ise, yine Trk piyasasna zel olarak gelien bir sistemdir ve verginin denme ekli iin gelitirilir. Bir filmin kendisini 5 yl iinde amorti edecei varsaylr. Amortisman sisteminde yllara gre kazan yzdeleri, birinci yl % 60; ikinci yl % 20; nc yl %10, drdnc ve beinci yl ise %5 olarak hesaplanr, filmlerin gelirlerinden amortisman paylar ayrlp vergileri pein olarak denir. Filmin daha maliyetini karlamadan vergisinin denmesi zorunluluu, yapmcnn zarar etmesine yol aacandan, yapmclar el yordamyla bir yntem gelitirirler. Buna gre, o yln sonunda bir film yaplr ancak bu filmin maliyeti, o yl denmesi
267

gereken

vergiden

daha

yksek

olur.

Amortisman

filmi olarak

Bunlar Necip Ersesin 1943 ylnda kurduu Ses Film; Faruk Kenin 1944 ylnda kurduu stanbul Film; Turgut Demiran 1945 ylnda kurduu And Film ve Murat Kseolunun 1945 ylnda faaliyet gstermeye balayan Atlas Film adl yapmevleridir. 268 Nijad zn, Trk Sinemas, Cumhuriyet Dnemi Trkiye Ansiklopedisi, letiim Yaynlar, stanbul 1983

92

adlandrdklar bu yntem sayesinde, yapmclar ylsonunda kendilerini zararda gstererek vergiden muaf tutulmalarn salamlardr 269.

1.3. 1950-1970 yllar: Trk Sinemasnn altn yllar

1.3.1 Toplumsal Gelimeler

1950ler, Trkiyede kkl deiimlerin yaand bir dnemin balangcn simgeler. Bu yllarda atlan admlar, Cumhuriyetin ilk yllarndan itibaren ada uygarlklar yakalama arzusuyla giriilen tm teebbslerin sonucudur.

1950 seimlerine, hem gizli oy, ak saym ilkeletiren yeni bir yasa, hem Demokrat Partiden (DP) kopanlarn kurduu Millet Partisi (MP) ile bazlar yasaklansa da,- daha toplumcu ya da liberal partilerle gidilir. Gizli oy, ak saym, 27 yllk Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) egemenliine son verir. DP, oylarn ounluunu alarak iktidara gelir270.

1950de DP iktidara gelince, politik otorite-piyasa mekanizmas dengesi kknden deimi, yepyeni bir ekonomik gelime modeli ortaya kmtr. Bunun en nemli sebebi, sava sonras dnya ekonomisinin yeniden byme dnemine girmesi ve kurumsal dzenin artk Amerika Birleik Devletleri tarafndan stlenilmesidir271. Demokrat Parti program ve vaatlerine uygun bir biimde, bir yandan tarm makineletirir, bir yandan byk kentlerde, zellikle stanbulda olaanst bayndrlk ilerine girerek kylerdeki fazla igcn byk kentlere aktarr. Bu youn gn barnak gereksinimi, her ne kadar dayanmal bir gecekonduculuk olsa da, yap sektrnn gelimesine ve elbette yeni g dalgalarnn kabarmasna neden olur. Dier
269

Arif Keskiner ile Haziran 2006da yaplan grme. Ayrca bkz, H.Erkl, Trk Sinemasnn Ekonomik Yaps ve Bu Yapsnn Sinemamza Etkisi, Sanatta Yeterlilik Tezi, Mimar Sinan niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, Sinema-Tv blm, stanbul, 2003 270 Erol Toy, a.g.e. s: 182 271 Glten Kazgan, Tanzimattan 21. Yzyla Trkiye Ekonomisi, stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar, mart 2002, s: 66

93

yandan, kendi ltlerine uygun becerikli giriimciler seerek, ya yabanc rnlerin montaj, ya geleneksel dokumacl makine retimine dntrmeye zendirip destekleyerek hzl bir biimde Hr Teebbs oluturmaya giriir 272.

1950li yllardan itibaren Trkiyede byyen sermayeyle birlikte ekonomik bir canlanma balam, zenginleme ve onun karsnda da yoksullama hzlanmtr 273. Gelirler arasndaki uurum, snflarn giderek belirginleip keskinlemesine neden olurken, dnyann iki kutup arasnda blnmesinin de yaratt ortam, siyasi grlerin eitlenmesine, ideolojik atmalarn ortaya kmasna neden olur. [] Krsal alanda yoksullamann kentlere ittii ynlar ve bu ynlar sourma kapasitesinden yoksun sanayileme; retim aralarnn deil, tketim nesneleri retiminin belirleyici olduu bir sanayileme; geleneksellemi yaam biimlerinin alt st oluu ve yerine modern yaam biimlerinin konamamas; toplumsal sorunlarn yeni boyutlar kazanmas ve kabarmas, yeni ve farkl bir siyasal bask biimini de beraberinde getirdi. 274

Bu dneme damgasn vuran, Demokrat Partinin politikalarndan dorudan etkilenen ve 1960l ve daha sonraki yllarn Trk Sinemasn ekillendiren bir baka nemli unsur da kylerden kentlere ve yurtdna g, kentlerin giderek krsallamas olgusudur275.

Siyasetteki poplist alm sinemada da karln bulur ve poplist izgi stnde popler Yeilam sinemas kendine yeni bir kimlik oluturmaya balar: Bu yeni kimliin kilit belirleyicisi geleneksel, szl kltr ortamdr.276 Yeilamn douu, Demokrat Partinin tketim toplumu retme hayalleriyle de uyumludur. Tanju Akersonun dedii gibi, Trk sinemas, Batda olduu gibi bir sanayi devriminin rn deildir... Bat tipi retim tarznn azgelimi lkelerde oluturduu tketim ekonomisi

272 273

Doan Avcolu, Trkiyenin Dzeni, Bilgi Yaynevi, Ankara 1968, kinci cilt,s. 47 Glten Kazgan,a.g.e. s:69 274 Muzaffer lhan Erdost, Demokrasi ve Demokrasi, Onur Yaynlar, Eyll 1989, 59-60 275 Barlas Tolan, Toplum Bilimlerine Giri , Kalite Matbaas, Ankara, 1978, s: 57
276

Engin Aya, a.g.e. s: 135

94

yoluyla gelien bir snfn varolma srecidir... Trk sinemasnn kurulu yl 1948, ayn zamanda tketim ekonomisi yoluyla gelien bir snfn varolma srecidir. 277

Bununla birlikte, Demokrat Parti ynetimi, her geen gn oalan yokluklarla, artan muhalefetin kemiklemesini nlemek iin demokrasiyle badamayan yollara bavurmaya balar.

1960a gelindiinde de, muhalefeti tmyle ortadan kaldracak giriimlere ynelir. 27 Mays 1960 hareketi hem bu giriimi nler, hem yrrle koyduu 1961 Anayasas ile tand fikir, dnce, eylem ve rgtlenme haklaryla her birey, kitle ve snfn nn aarak demokratik yaam bir altn dneme tar, hem de yeniden planl ekonomi dnemini balatarak, yatrm ve retimi dzene sokar. Artk Dou teknolojisine tam anlamyla eklemlenmi Bat teknolojisinin Devlet Planlama Tekilt gdmnde tam bir karma ekonomi modeline dnmesi iin hem eitimli insan altyaps, hem devlet destei, hem de yokluk ve darlklar atlatabilmi bir zel sektr birikim, deneyim ve becerisi hazrdr278.

Yukarda deinildii gibi, 1961 Anayasas Trkiye tarihinin en zgrlk yasasdr. Bu Anayasann salam olduu hr yaratma ortam, bir nceki dnemde temelli atlan sinemann gerek nitelik, gerekse nicelik balamnda dorua ulamasn salar. Trkiye Cumhuriyeti tarihinin belki de en tartmal dneminde sinema ve sektr ortam da ayn nitelie sahip olur: Trk sinemasnn retim biimi, seyircisi, aydnlar, devletle ilikileri, sanatsal dzeyi ile ilgili tartmalar bu yllarda belirginleir279.

Sinemann bir kltr endstrisi olmas nedeniyle iinde barndrd etkenler aslna baklrsa Trk sinemasnda tam da 1960l yllarda kendini gsterir. Bu nedenle Trk sinemasnn tam anlamyla balad yllarn 1960l yllar olduunu sylemek yanl

277

Tanju Akerson, Trk Sinemasnda Eletiri, Yeni Sinema, (Ekim-Kasm 1966), N:3, aktaran Asl Daldal, 1960 Darbesi ve Trk Sinemasnda Toplumsal Gerekilik, Homer, 2005, ss: 64-65 278 Doan Avcolu, a.g.e s: 52 279 Asl Daldal, a.g.e. s:67

95

olmaz.280 Gerekten de bu dnemin en nemli zellii, Trk sinemasnn belirli bir yaplanma ierisine girmi, kendi ayaklar zerinde duran bir sektr grnmne kavuur gibi olmasdr. Buna bal olarak 1950li yllarn sonlarnda temelleri atlan ve Trk sinemasna zg bir endstriyel yaplanma, farkl sinema dili anlaylarn temsil eden akmlar, eitli tartmalarn yaymland sinema dergileri ve eitli sinema kulpleri 1960larn Trk sinemasn belirleyen zellikler olur.

Bunun yannda Trk toplumsal tarihindeki nemli olaylar, daha sonraki yllarda Trk sinema sanayisini ekillendirecektir. Daha nce de deinildii gibi, kylerden kentlere ve yurt dna g, dolaysyla kentlerin giderek krsallamas sinema dilinin gelimesinde, eitlenmesinde nemli bir paya sahiptir. Ayrca, ulam alannda gerekletirilen almalar ve elektrik kullanmnn lke apna yaygnlatrlmas sonucu, sinema Anadoluya yaylm, gezici sinemalar sayesinde en kk kasabada bile dzenli film gsterimleri dzenlenmeye balamtr 281. Bu durum da lke apnda bir sinemaya gitme alkanlnn domasna, bu dorultuda da stanbul ile balantlar dzenleyecek bir sistemin gelimesine neden olmutur.

1.3.2 Sektrel Durum

i) Blge iletmecilii

Bu tarihlerde, sinemamzn sektrel yaplanmasn tanmlayan unsur, yapmciletmeci-sinemac dngsdr. lke, iletme blgelerine ve alt blgelere ayrlmtr. Buna gre stanbul, Ankara, zmir, Adana, Samsun ve Zonguldak olmak zere alt blge sz konusudur. Yapmc ile sinema salonu arasnda araclk yapan, hatta daha da ileri giderek bulunduklar blgede halkn nabzn tutup, onun zevkini, taleplerini, beenilerini yapmcya ileten ve o dorultuda film ekilmesini dayatan blge

iletmecisi filmleri nakit ya da bono karl dorudan satn alr ya da %25 komisyon

280

Sungu apan, La priode des Cinastes (1950-1970), Mehmet Basutu (ed), Le Cinma Turc, ed. Centre Georges Pompidou, Paris 1996, s: 85 281 Glseren Ghan, Toplumsal Deime ve Trk Sinemas, mge Kitabevi, Kasm 1992, s: 80

96

karlnda blgelerindeki sinemalarda iletir. Filmlerin bedelleri blgelere gre deiebilmekle beraber, baz filmler belli blgelerde hi gsterime dahi girmeyebilir. Buna gre, rnein Trkan oray ve Kadir nanrl bir film iin, salon filmleri tercih eden stanbul blgesi iin 150 bin Liralk bir bedel belirleniyorsa, daha ok tarihsel ve efe filmleri tercih eden zmir blgesi iin 100 bin Lira bedel biilirdi. Yapmc, blgelerden gelen avanslar dorultusunda filmi tamamlanabiliyordu282.

Arif Keskiner, bu yntemin ters ynde iledii durumlarn da sz konusu olduunu belirtir. Eer yapmc gl ve elindeki film paketine gveniyorsa, kendi programn, hangi filmde kimi, hangi tr filmde oynattn iletmecilere liste halinde verebilmi, ona gre bir fiyat belirleyebilmitir. deme eklinde bir pazarlk yapldktan sonra, filmler satlmtr.

demeler, yukarda da deinildii gibi nadiren nakit, ounlukla piyasada krdrlan bono ve senet yntemleriyle gereklemi, buna pursantaj, yani yzdeli datm283, gecikmeli-skontolu datm gibi zel datm yntemleri, ayn filmin eitli zamanlarda tekrar tekrar gsterime girdii geleneksel yntemlerle birleerek Trkiyeye has bir retim a gelimitir284.

Erler Film, Erman Film gibi baz byk yapmevleri, kendi iletmeci an kurmu, hatta birleerek bu alanda bir tekel oluturmu, buna da kombin sistemi denmitir. Trker nanolu bu sistemi yle anlatr:

Hanc filminin byk i yapmasndan sonra sinema sahiplerinden gelen bir talep oldu. Ard ardna on sinema ayn taleple gelince, bizim kombin otomatik olarak kurulmu oldu. Bu dier irketlere de emsal tekil etti. Kemal Film, Erman Film vb. Onlar da ayn anda iki sinema
282

Arif Keskiner ile Haziran 2006da yaplan grme. Pursantaj: Filmin iletmecilere ya da sinema salonlarna belli bir bedel karlnda deil de toplam haslatn belirli bir yzdesi karl verilmesidir. Ayrca, bu sistem ierisinde nemli bir yere sahip olan pursantaj memuru iletmeci adna hareket eden, ayn blge ierisindeki farkl sinemalara filmleri gtren, satlan biletlerin kontroln salayarak, korsan bilet satn denetleyen kiidir. Arif Keskiner ile a.g.g. 284 Hakan Erkl, a.g.e. s: 69
283

97

yerine, diyelim on sinemada birden kmaya baladlar. Bu arada ben st ste ticari filmler yapmaya baladm. Ayhan Ik Amerikadan dnmt. Onunla da szleme yaptm. Bir sene kimseye altrmadm. Sadece bana film yapt Ticari film konusunda byk isim yaptm. Bu arada rfan nal adnda bir arkadam (Ak-n Film) filmcilie yeni balyordu. Lks sinemasnda bir filmimiz oynayacakt. Byk

firmalardan bir tanesi bastrnca, benim filmimi ileri bir tarihe attlar. Ve biz rfan nalla gl bir kombin kurmaya karar verdik. Kendi alkanlmzla, biraz da ticari hviyetimizi de araya sokarak, biraz da sinemaclar birbiriyle arptrarak, byk para garantisi vaat ederek br kombinlerin elindeki sinemalar aldk. an, Yeni Atlas, Bulvar gibi sinemalar. Bu arada Ertem Eilmezi de yanmza aldk. Bylece kurduumuz bu kombin 20 sene, 1980lere kadar byle devam etti. Arzu, Ak-n, Erler sinema iletme ortakl. Her sene bir iki firmay yanmza alyorduk. Bazen Uur Filmi, Muzaffer Aslan alyorduk mesela Kombin arl ve aal buradan balad. 285

Burada dikkati eken nokta, nanolunun anlatt sistemin, gerekten de Hollywood modelinde bir rgtlenmeye doru admlarn atldnn bir gstergesi, genel anlamda bir tekellemenin sz konusu olmasdr. Bu tekelleme sinema salonlarna da yansm, byk yapmclar ve blgelerdeki iletmeciler belirli bir dnem iin sinemalar kendi filmlerini gsterecek ekilde kiralama yntemine gitmilerdir. Bu yntemi Arif Keskiner yle aktarr:

Eskiden stanbulda bu kadar ok sinema yoktu. Onun yerine ayak vard. Yabanc ve yerli film oynatan sinemalar ayryd. Yerli filmlerde byk prodktrler kendi aralarnda toplanrlard, salonlar

paylarlard. Yani diyelim ki 32 haftann iini taksim ederlerdi, kendi aralarnda blrlerdi. 5-8 firma en iyi sinemalar tutarlar. Hayatta sizin filminiz o sinemalarda oynayamazd. Bunlar A sinemalar. Bunun

285

Gkhan Akura, Aile Boyu Sinema, thaki Yaynlar, stanbul 2004, ss: 143-145

98

yannda biraz daha iyi olanlar B sinemalaryd. Bunlarla da anlama yaparlard prodktrler. A kategorisinde diyelim 13 sinemada birden oynuyorsa, B kategorisinde 7 sinemada birden oynuyordu bu prodktrlerin filmleri. Bunlara ayak denirdi ve A snfna girmek ok zordu. Bu ayaklar imdi de Amerikan filmleri iin var. Anadoludaki sinemalar da ayn mantkta iliyordu. Blgelerdeki iletmeciler, hinterlantlarndaki sinemalar kapatyorlard, anlama yapyorlard ve orada oynayacak filmlerinin karlnda senet alyordu. Ald senetlerin bir ksmn bankada krdrp bize nakit olarak veriyor, dier ksmn da senet olarak bize veriyordu 286.

Bu dnem sinemas Yeilam Sinemas olarak adlandrlmtr. Yapmc irketlerin ounun yerletii, Beyolunda bir sokan ad olan Yeilam, Serpil Krelin belirttii gibi Holly (kutsal- yeil) wood konulmutur287. (aa- am )dan esinlenerek

1960-1970li yllarn Trk Sinemasnn kltrel-sanatsal ve estetik yapsn Trk halknn, daha doru bir ifadeyle Trk sinema izleyicisinin beenilerinin belirledii sylenebilir. Gerekten de iletmecilerin yapmclara kaynak salad bu sinemann krsal kltr kkenli anonim bir sinema 288 ve hatta Engin Ayann ifadesiyle geleneksel szl kltrmze ve ticarilie eklemlenmi, anonim yaratcln ar bast popler, poplist bir sinema olarak tanmlanmas sz konusudur 289.

Bu blge iletmecilii modeli, ksa vadede Trk Sinemasnn gelimesini salarken, uzun vadede yapm kalitesinin dmesine neden olur. Seyircinin beenecei trde filmlerin yaplmas zorunluluu, giderek birbirinin tekrar konularn yaplmas, klielerin ortaya kmas sonucunu dourur.

286 287

Arif Keskiner ile Haziran 2006da yaplan grme. Serpil Krel, Yeilam yk Sinemas, Babil yaynlar, stanbul, 2005 s: 179 288 A.g.e s: 42 289 A.g.y, s. 181

99

ii) Dnsel Kamplamalar

Trk sinemasnn ok hareketli olduu bu dnemde, elbette ki eletirel, dnsel anlamda yeni oluumlar da ortaya kmtr. Toplumun iinde bulunduu eitli dnsel yaplanma, Trk sinemasnda da yansmasn bulur. Yeilam sinemas rneklerinin dnda, sinema dili zerinde sanatsal anlamda almak isteyen gen ynetmenler ortaya kar. Onlarn en nemli temsilcisi, sinemac kua olarak tanmlanacak dnemin babas Ltfi . Akaddr. Modern anlamda bir sinema tarz olan Akad, kendi zgn sinema dilini yaratabilmi ilk Trk ynetmendir. Erman Filmde tesadfen film ekmeye balayan Ltfi Akadn, kiiliinin zellii gerei, yaptn en iyi yapma kaygs, kendini srekli gelitirmesi, gzlemcilii, kltrel ve sanatsal birikime nem vermesi, evresi ve yaad toplumun sorunlaryla ilgilenmesi ve bunlara kar zm retme abas Trk Sinema tarihinde bir nc olmasna neden olur290. Gelitirdii sinema dilinin izinden gidenler arasnda, yine onun yannda yetien ve ondan esinlenen Trk sinemasnn en nemli rneklerini veren Atf Ylmaz Batbeki, Metin Erksan, Halit Refi, Osman Seden ve Memduh n saylabilir.

Ltfi Akadn nn at bu yeni sinema dili, toplumun sorunlarnn ve bunlarn olas zmlerinin sinemada nasl anlatlaca konusunda youn tartmalarn da domasna neden olur. Bu tartmalar erevesinde, tpk siyasal ortamda olduu gibi, farkl kamplamalar ortaya kar. Farkl ideolojiler, sinemada yaygnlatrlma imknna sahip olur. zellikle halkn dini duygularna hitap eden, ezan, mevlit, mezarlk ve dua grntleriyle donatlm filmlerin yannda, Kurtulu ve Kore Savalarn konu alan ya da Kara Murat ve Tarkan gibi Trk ulusunun kahramanlarnn hikyelerinin anlatld tarihsel filmlerle milli duygular ayaa kaldrlr. Ayrca, 1950lerin hzl kapitalistleme sreci ve onun dourduu eitli gler nedeniyle yaanan toplumsal sarsnty, hakszlklar, gzler nne serip daha gereki, sosyalist bak asyla zm retmeye alan, Toplumsal Gereki, bu gerekleri Yeilamn zellikleri gz nnde bulundurularak daha ulusal temellere dayandrarak anlatan filmler sz konusudur291.
290 291

kran Kuyucak Esen, Trk Sinemasnn Kilometre Talar, Naos Yaynlar, Ekim 2002, s: 27 Glseren Ghan, Toplumsal Deime ve Trk Sinemas, mge Kitabevi, Kasm 1992, s: 81

100

phesiz bu filmlerin yannda 1952 ylndan itibaren dzenli olarak yaynlanmaya balayan eletiri yazlar ve hatta dergilerinde, sinema sanatnn kuramlarnn tartld dernekler ve birliklerde de ekillenir. Gerekten de 1950-1960 yllar arasnda ilk defa sinema eletirisi nem kazanmaya balam, ynetmen-eletirmen-toplum geni arasnda bir iliki oluturulmutur 292. 1952 ylna kadar gazetelerde yer alan haberler ounlukla Hollywood yldzlarnn hikyelerinden ya da Amerikan filmlerinin tantm yazlarndan daha teye gitmez. Aslna baklrsa bu tarih, Ltfi Akadn Kanun Namna adl filmini, Metin Erksann da k Veyselin Hayatn ektikleri yla denk gelir. Bu tarihten itibaren magazin bilgileriyle donanm, tantma yazs yntemiyle yaplm film eletirileri yerini; sinema dili, anlay, duygusu gz nnde bulundurularak filmin konusu, teknii, oyuncu ynetimi, grnt dzenlemesi gibi sinemasal elerin arlk verildii klasik eletiri yntemine brakmaya balamtr 293. Ayn yl, ilerici yazarlar ve gen ynetmenler, yeni filizlenen sinema endstrisi ve basn arasnda salkl bir iletiim salamak amacyla Trk Film Dostlar Derneini kurarlar. Bu dernein kuruluunu takip eden birka yl ierisinde basnda sinemaya duyulan ilgide nemli bir atlm gerekleir. 1956 ylnda sinema yazarlnda bir dnm noktasna gelinir ve Vatan, Yeni Sabah, Milliyet, Ulus, Dnya gibi ulusal gnlk gazetelerde olduu gibi, Akis, Devir gibi siyasi dergilerde, Pazar Postas ve Yeditepe adl sanat dergilerinde srekli ve dzenli film eletirisi yaplmaya balanr 294. Bunlarn yannda bir de Sinema, Sinema-Tiyatro, Sinema 59 ve Si-Sa gibi tamamyla sinema zerine uzmanlam entelektel dergiler yayn hayatna balar.

1959 ylnn Mart aynda yaynlanmaya balayan Sinema dergisi yazarlar, Halit Refi ve Nijad zn, amalarn yle aklarlar: Sinemann bir sanat olma zellii, br btn sanatlardan faydalanan yepyeni bir anlatm arac, bir eitim arac, bir propaganda arac olmak zellii, nihayet (bunlarn hepsini kapsayan) bir toplumun kltr sanat seviyesini en iyi yanklayan bir ara olma zellii vardr Btn bunlardan
292

Sungu apan, La priode des Cinastes (1950-1970), Mehmet Basutu (ed), Le Cinma Turc, ed. Centre Georges Pompidou, Paris 1996, s: 88 293 Esra Biryldz, rneklerle Trk Film Eletirisi (1950-2002), Beta, Aralk 2002, s: 95 294 A.g.e. s: 96

101

dolay, sinemay sevenlere, sinemay geni toplulua yaymak ve tantmak isteyenlere den grev byktr. Sinema bu grevin hi olmazsa bir ksmn yapabilmek iin yaymlanyor295.

Birbiri ardna yaynlanan sinema dergilerinde, gazetelerde kan yazlarda, eletirmenler ulusal ve gereki bir sinema hareketinin domasn beklerler ve bu heyecanl bekleyi ierisinde en kk iaret bile byk cokuyla karlanr.

Sinema dergisinin ardndan 1960 ylnda Si-Sa yayn hayatna girer ve sinemann toplumsal ilevi zerine eitli makaleler yaynlanr. Bunlardan birinde Aziz Nesin, Trk sinemasnn topluma hitap edebilmesi ve onlar eitebilmesi iin bir tr poplizmden vazgememesi gerektii savunur; bir bakasnda ise Ylmaz Gney Trk sinemasnn Trk halknn gereklerini nesnel bir dille aktarabilecek olgunlua ulaacan syler.296

1960tan sonra Klp Sinema 7ye bal olarak Film, Sinema 65, Yeni Sinema, AS-Akademik Sinema Filmcilik, zgr Sinema-Ulusal Sinema, Gen Sinema dergileri ok uzun mrl olmasalar dahi, getirdikleri eletiriler, yarattklar tartmalar nedeniyle Trk sinema tarihinde nemli bir yere sahiptirler 297.

Yukarda belirtildii gibi, Trk Sinemas zerine gelitirilen dnceler, derneklerin kurulmasyla da hayata geirilebilmitir. Buna rnek olarak 1962 ylnda Metin Erksann nclnde kurulan Sinema ileri Sendikas (Sine-) verilebilir. Sinema sektrnde alanlarn haklarn korumak ve daha iyi koullar altnda alma olana salamak amacyla kurulan bu sendika, ok uzun sre faaliyet gsterememitir. Buna ramen, alanlarn saatlerinin dzenlenmesi, sigortalanmalar, nema almlar konusunda ciddi admlar atlmasn salam, toplu szlemelerde de nemli baarlar elde etmitir. 1962 ylnda Sami ekerolu nclnde kurulan Kulp sinema 7 ise

295 296

karken Sinema (Mart 1956) n:1. Aktaran, Asl Daldal, a.g.e, s: 70 Aziz Nesin Sinemann Toplum zerinde Yapmas gereken Etki Nedir? Si-Sa (ubat 2006). Aktaran Daldal, a.g.e. s: 72 297 Bu dergilerin eletiri yntemleriyle ilgili daha ayrntl bilgi iin bkz, Esra Biryldz, a.g.e. ss: 94-118

102

Trk Sinemasnn arivlenmesi, deerlendirilmesi yolunda ok nemli bir yere sahiptir298.

Bunun yannda akir Eczacba ve Onat Kutlar, Fransada Cinmathquein kurucusu Henri Langloisnn desteiyle, 1965 ylnda Sinematek Derneini kurarlar. Burada daha ok Bat sinemasnn nadir rnekleri gsterilip tartmalar dzenlenirken mevcut Trk sinema sektr eletirilip, Bat modelinde bir sinema anlay desteklenir. Sz edilen bu ynyle ok tartma yaratan bu dernek, eitli sebeplerle Trkiyede gsterime gir(e)memi nemli Batl ya da Sovyet filmleri gstererek Trk izleyicisinde belirli bir sinema bilinci yerletirmeyi amalamtr299.

Sinemada yaanan bu rgtlenmenin sonucunda dier alanlarda olduu gibi sinema sektrnde de belirli bir oranda bir bilinlenme yaanm, dolaysyla da daha uygun artlar gelitirmek iin de Devlete bask uygulanmtr. 1960 ylndan itibaren Yerli Film Yapanlar Cemiyeti, Trk Film malcileri ve Datclar Cemiyeti gibi dernekler sektrn bir dzenlemeye tabi tutulmas iin resmi makamlara dilekeler sunmu, hatta sinemaclar iin Prototip Kontrat n projesi hazrlamlardr. Bu giriimler, 1964 ylnda Turizm ve Tantma Bakanlnca dzenlenen Birinci Trk Sinema urasnn toplanmasna neden olur. Burada, filmlerin ve film senaryolarnn kontrolne dair nizamname ile ilgili sorunlar, yerli filmciliin teviki, sinema mesleinin kontrol altna alnmas ve filmcilik-sinemaclk mesleklerine eleman yetitirilmesi gibi konularda gerekletirilen tartmalar, yani temel sorunlar sonusuz kalr. Alnan ve yasalaan kararlar daha ok ksa filmlerin daha fazla desteklenmesi, yerli yapmlarda kaliteye prim verilmesi ve kaliteli filmlerden rsum indirimi konulardr. Sine-, Trk Film Rejisrleri Birlii, sinema yazarlar ve Trk Film Prodktrleri Cemiyeti temsilcileri uray protesto ederler300.
298

Murat Belge Cinma, culture et socit, Basutu M (edit). Le Cinma Turc, Georges Pompidou, Paris 1996, s: 50 299 Hakan Erkl, Trk Sinemasnn Ekonomik Yaps ve Bu Yapsnn Sinemamza Etkisi , Sanatta Yeterlilik Tezi, Mimar Sinan niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, Sinema-Tv blm, stanbul, 2003, s: 109 300 Hakan Erkl, bu bilgileri Memduh n, lhan Arakon gibi Trk Sinemasnn nemli isimleri ile yapt grmelerden elde ettii bilgiler dorultusunda aktarr. Trk Sinemasnn Ekonomik Yaps ve Bu Yapsnn Sinemamza Etkisi, Sanatta Yeterlilik Tezi, Mimar Sinan niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, Sinema-Tv blm, stanbul, 2003, s: 110

103

1960l yllar ana hatlaryla bir sinema endstrisinin temellerinin atld, retimin dorua kt, eitli fikirlerin ve hatta ok da uzun srmese ve kuramsal temellerle oturmasa da akmlarn ortaya kt, sinemann tartld, zmlerin

gelitirildii, eylemlerin yapld, yasalarn karld; halkn beklentilerinin film piyasasna yn verdii, Halit Refiin de tarif ettii gibi dorudan doruya Trk

halknn film seyretme ihtiyacndan doan ve sermayeden ok emee dayanan bir zellik tayan Yeilam sinemasnn ynlendirdii eklinde zetlenebilir.301

Halk Sinemas, Ulusal Sinema, Devrimci Sinema, Toplumsal Gerekilik, Milli Sinema, tartmalarnda olduu kadar iddial film rnekleri vermese de Yeilam Sinemasnn yannda / karsnda konumlanm ve bir dnemi tanmlam akmlardr. Ltfi Akad, Metin Erksan, Halit Refi Atf Ylmaz ve Memduh n gibi usta sinemaclar bir yandan Yeilamn ark ierisinde, ticari kayglar gden filmler yapm, bunun yannda da gerek dili, gerek konusu, gerekse yarattklar tartmalar nedeniyle Trk sinema tarihinin en nemli rneklerini vermilerdir. Bununla birlikte bu dnemi karakterize eden baka bir unsur da yukarda deinilen blgesel temelli yeni finansman ekilleridir. Gerekleen baz ekonomik dzenlemeler, 1958 devalasyonu ve belediye vergilerindeki d gibi, Trk sinemasnn i piyasada hakimiyeti eline almasn salar. Ard kesilmeyen film talebi ve bunu karlama arzusundaki yapmc ve iletmeciler sektrn hzla gelimesine neden olurlar. retim o kadar yksektir ki, 1966 ylnda Trk Sinemas 241 filmle dnya uzun metraj film retiminde drdnc sray alr 302. 1960l yllarn sonunda ise lkedeki sinema salonu says, ak ve kapal olmak zere yaklak 3000dir303.

1950 yllarda balayp, 1960-1970 yllar arasnda altn an yaayan Trk sinemasnn yukarda sz edilen alt yapsnn zelliklerinin zerinde durulmas, 1975 ylndan itibaren iine dt buhrann derinliini, zellikle 1970li yllarn ikinci

301 302

Aktaran S. Krel, Yeilam yk Sinemas, Babil yaynlar, stanbul, 2005 s. 52 Nijat zn, Sinema, Hill, 1985, stanbul, s: 368 303 Nezih Co, Trkiyede Sinemalarn Dal, As Akademik Sinema, say: 2, Austos 1969, ss: 19-26

104

yarsndan itibaren kendisine yeni bir alm ve nefes alma olana sunan Almanyada oluan pazarn nemini anlamak asndan gereklidir.

1.4.Yeilamda Krizin Nedenleri

Yukarda da deinildii gibi, 1960l yllar Trk sinema endstrisi, olanaklar ve hevesi ve en nemlisi izleyici kitlesi asndan ei grlmemi yllardr. 1970li yllarn ortalarndan itibaren Trkiyenin iinde bulunduu ekonomik, politik ve kltrel kriz dorudan sinemaya yansm, ok uzun yllar boyunca da belini dorultamamasna neden olmutur.

Sinema, dier sanat dallarnn olduu gibi toplumla i ie olan bir sanat daldr ancak, dierlerinden ok daha geni kitlelere hitap ettiinden ve Trk sinemas zelinde, ok daha geni kitlelerden beslendiinden ve hatta ona baml olduundan yaanan krizlerden birebir etkilenmekte olduu dnlebilir.

Trk sinemasnn yaad krizin sebeplerini iki ana ereve ierisinde incelemek mmkn olabilir. Bunlar, toplumsal olaylara balanabilecek buz dann grnen taraf ile ok daha derinlerde, Trk sinemasnn ilk rneklerini verdii yllardan beri sre giden, daha temel sorunlara dayanan nedenler olarak ayrlabilir.

1.4.1 Buz dann grnen taraf: Toplumsal nedenler

1961 Anayasasnn getirdii zgrlk ortam eitli alanlarda rgtlenmelere, kitlelerin bilinlenerek youn bir ekilde siyasal yaama katlma istei duymalarna, bu yolla da daha fazla demokrasi talep edebilmelerine neden olur. Kitle hareketleriyle var olan dzene kar klm, daha fazla eitlik, bamszlk, sosyal adalet iin taleplerde bulunulmutur. 1970 ylndan itibaren bu hareketler, dnyada olduu gibi Trkiyede de renci rgtlenmelerine ve hareketlerine dnm, olaylar giderek taraflara arasnda atmalara yol amtr. Trkiyeyi sarsan ekonomik bunalm ve liselerden her yl mezun olan iki yz bin rencinin ancak yzde 20sine yksek

105

renim olana sunan sistem yznden, mesleki gelecekleri konusunda endieli olan genler, sa ve sol rgtlerde birleerek sokaklarda haklarn ararlar. 1970li yllarn sonlarna doru sa ve sol grteki genlik gruplar arasnda yaanan siyasal iddet her geen gn l saysn arttrr304. Giderek byyen eylemler ve sokak atmalar sonucu 12 Mart 1971 ylnda yeni bir askeri hareket devreye girmi ve askeri bir muhtra yaynlanmtr. Ancak bu muhtradan sonra siyasi kutuplamalar hzlanr ve siyasal yaam gnlk hayat zerinde etkisini giderek arttrr. Ekonomik skntlarn yannda dnsel alanda yaanan kstlamalar, kapatlan dergi ve gazeteler, yasaklanan ve toplatlan kitaplar, niversitelerden kovulan bilim insanlar her an evlere dzenlenen basknlar halkn giderek artan bir tedirginlik iinde yaamasna neden olur 305. Siyasal anlamda sz edilen olaylar yaanrken, Trk sinemas da tpk toplum iinde olduu gibi iki kutupta film retimine geer. Bir yandan ticari amal seks filmleri, dier yanda zellikle gen ynetmenlerin ektii toplumcu filmler sz konusudur 306.

Seks filmleri furyas, aslnda sadece Trkiyeye has bir durum deildir. Bu dnemde Batl lkelerde de bu furya etkili olmaktadr, ancak retilen filmlerin byk ounluu bu tarz filmlerden olumamaktadr. Baka bir deyile, seyirci nne kan tek alternatif bu deildir, ayn zamanda iyi rnler ortaya kmaya devam eder. Oysa Trkiyede Anadoludaki sinemalar da dahil olmak zere, yalnzca karate, vurdu-krd, ve seks filmleri i yapar307. Gerek seks furyasna katlan, gerek toplumcu filmlerin yapmclnda bulunan Arif Keskiner bu dnemi yle anlatr:

O dnemdeki ikinci olay Trk Sinemasnda, yeni bir baka kapnn almas. O da, komedi- komedi-seks; avantr- avantr-seks ad altnda toplayabileceimiz bir dnemdir. Ta pornoya kadar giden bir dnemdir. Bu dnem iinde ben de bulundum. Oradaki temel yap, Trkiyedeki ifte sansrn olmasndan kaynaklanyordu. Bir de televizyon olaynn yeni baladn da sylemek lazm. Terr olay balamt, Trk

304 305

A.g.e, s: 383 Murat Belge, Trkiyede Gnlk Hayat, Cumhuriyet Dnemi Trkiye, letiim Yaynlar, N:3, 1985, s: 846 306 kran Esen, 80ler Trkiyesinde Sinema, Beta, stanbul, 2000, s:35 307 Atilla Dorsay, Sinema ve amz -2, Hil Yaynlar, stanbul, 1985, s: 19

106

sinemasnn ana kayna aile idi, aile sinemadan uzaklamt. yle olunca da Trk sinemas kendine yeni bir yol bulmak zorundayd. Normal aile sinemadan uzaklanca, sokaktaki lmpen kesime yneldi. yle bir forml buldu. Bu forml de avantr-komedi-seks filmleriydi.308

Seks gldrleri dnemi 1970lerin sonuna kadar devam eder, hatta 1979 ylnda ekilen 195 filmin 131i seks filmidir 309.

Bu dnemde bu kadar ok seks filmlerinin ekilmesinin en nemli nedenlerinden biri de Arif Keskinerin de belirttii gibi sansrdr. Her trl alanda dnceye gem vurulduu bir dnemde, elbette ki sinema en ar kontrollerden geecektir. lgin olan yn ise, sansr kurullarnn erotik filmlere daha az ilgi gsterdii, yani ailelerin dolaysyla geni kitlelerin o filmlere gitmeyecekleri var saylarak daha hogrl bakld yorumunun yaplmasdr 310. Bu nedenle de sinemaclar, bu tr filmleri bir anlamda bir k noktas olarak grmlerdir. Bu yaklam daha farkl bir bak asyla deerlendiren Burak Evren, o dnemde iktidarda olan muhafazakr hkmetin, Birinci ve kinci Milliyeti Cephenin kasti bir tutumundan sz etmektedir. Ona gre, bu trde filmlerin serbest braklmasyla, yok edilmek istenilen alan yozlatrma amac gdlm bylece bata kadn olmak zere aileyi sinemalardan uzaklatrmlardr 311. Seks filmlerinin bir anlamda dier filmlere oranla sansrden kaabilmesini kran Esen, siyasetle ilgilenebilme potansiyeline sahip olan, yaanan krizler nedeniyle ekonomik zorluklar ierisinde bulunan, patlama noktasndaki ky kkenli yeni kentli erkekleri, Arif Keskinerin tabiriyle lmpen takmn siyasetten uzaklatrma yntemi olarak da grlmesine balar 312. Bylece, enerjilerini bu tr filmlerde harcayan bu kesim fazla dnmeye, iinde bulunduklar koullara zm aramaya ihtiya duymayacaktr.

308 309

Arif Keskiner ile Haziran 2006da yaplan grme. Giovanni Scognamillo, Trk Sinemasnn Ekonomik Tarihine Giri, Yeni nsan Yeni Sinema, say 9, Bahar 2001, s:105 310 Arif Keskiner ile Haziran 2006da yaplan grme 311 Burak Evren, Yeni Mevsim Eiinde Yeilam Ekonomik Sorunlar ve Siyasal Basklarla Kar Karya, Milliyet Sanat Dergisi, 7 Ekim 1977, n: 246, s: 10 312 Prof. Dr. kran Esen ile yaplan grme, Aralk 2008

107

Bu dnemde piyasada gsterime giren ve aileyi sinemadan uzaklatran seks filmlerinin yannda televizyonun yeni elence arac olarak, stelik daha ucuza ve sokaa kmaya gerek kalmadan gnlk yaam biimlerinin iinde yer almas da sinemann iinde bulunduu krizi derinletirir. Bunun yannda televizyon Yeilam ynetmen ve kameramanlarn kullanarak bir yandan sinema sektrnn yapm aamasnda da en byk rakibine dnrken, dier bir taraftan da bu insanlara i olana da salar. Ancak Trk sinemasnn nemli yapmclarndan biri olan Kadri Yurdatap televizyonlarn Yeilamn ynetmen ve kameramanlarn kullanmasn sinema sektrn baltalayan bir unsur olarak deerlendirir. Ona gre sinema kadrolarnn televizyonlara kaymas, sektrn yavalamasna neden olmaktadr. Uzun vadeli projeler retmeleri nedeniyle nemli ynetmenler sinemaya vakit ayramazlar ya da film ekmek isteyen ynetmenler, teknik ekibi oluturamadklarndan ou zaman projelerini tamamlayamazlar. Kadri Yurdatap eskiden kameramanlar i beklerlerdi, imdi biz kameraman bekliyoruz. diye durumu zetlemektedir 313. Televizyonlarn evde sunduu konfora, 1980lerin hemen banda video cihazlarnn eklemlenmesi ile 12 Eyll darbesi sonrasnda sokaa kma yasaklarnn evlere kapatt insanlar, film izleme isteklerini tatmin etmilerdir. Ayrca yine toplumun iinde bulunduu ekonomik darboazda halk, fazla para harcamadan elenebilme olanana sahip olmutur314. Geri, videonun evlere girmesiyle Yeilam maddi anlamda biraz soluk almtr, raflara kaldrlan filmler yeniden gn na kp video formatnda izleyicisiyle bulumutur. Ancak geleneksel anlamda sinema, yani karanlk bir ortamda dev perde zerinde kitlelere grntlenme zellii zarar grmtr.

Yukarda saylan ve toplumsal gereklere bal olan nedenlerin yannda, aslnda Trk sinemasnn her an risk altnda yaamasna neden olan daha derin ve bugn bile giderilmesi g sorunlar sz konusudur. Bir ksr dng eklinde birbirine bal bu sorunlar, genel anlamda ekonomik nedenler bal altnda toplayabiliriz. Ayrca bu sorunlar kendi ilerinde neden-sonu ilikisi oluturmaktadrlar.

313 314

Meltem Sayar, Kadri Yurdatap ile grme, Videosinema, say 14, Eyll 1985, s: 13 kran Esen, 80ler Trkiyesinde Sinema, Beta, stanbul, 2000, s: 17

108

1.4.2 Sektre bal nedenler

Trk sinemasn 1975li yllara tayan yaplanma yapmc-iletmeci-sinemac lemesi etrafnda ve sadece gie baars zerine temellendirilmi olduundan yukarda sz edilmiti. Bu durum, Trk sinemasnn en ufak toplumsal bir sarsntdan iddetli bir ekilde yara almasna neden olmutur.

Bunun da en nemli nedeni ama ayn zamanda sonucu, sanayileememi bir sektr olmasndan kaynaklandn

Trk sinemasnn Trk

syleyebiliriz.

sinemasnn alt yapsn oluturan unsurlar birka alt balk altnda toplanabilir.

i) Da baml bir sektr

Trk sinemas daha en bandan beri, bir nevi da baml bir ekilde geliir. Aslnda Fransa ve Amerika Birleik Devletleri dndaki birok lkenin sinemas da ayn biimde ilerler ancak, Almanya, talya, skandinav lkeleri gibi ou lke, ksa sre ierisinde kendi sanayilerini yaratp, onu gelitirirler. Trkiyede, Cumhuriyetin kurulduu ve hatta daha da ncesinde ilk yllarda Trk sinemas bir anlamda kendi kendini finanse eder ancak bu durum d kaynaklara baml bir ekilde gerekleir. lk yllarda film yapmcl ile ilgilenen kiilere bakldnda, gerek Kemal Film olsun, gerek pekiler ya da daha sonrasnda Erman Film, hepsinin aslnda bir sinema iletmeciliinden, (bu salon iletmesi olabilir ya da yurt dndan film getirtmek olabilir) geldikleri grlmektedir. Buradan elde edilen gelirler sayesinde film yapmcl yapmak, stdyolar kurmak mmkn olmutur ama bu bir ka aile ile snrl kalm, bir sanayi kurulamamtr315. Ham madde de yurt dndan getirilmitir. Geri 1950li yllara kadar ok az sayda film retildiinden salon iletmeciliinden gelen sermaye ile film yapmcln finanse etmek mmkn olmutur. Ancak o tarihten sonra artan film saysn karlamak iin borca girmek durumunda kalnmtr ve sistem kendi kendini finanse edebilmek iin yine el yordamyla blgelere blnmtr.

315

Giovanni Scognamillo, Trk Sinemasnn Ekonomik Tarihine Giri 3, Yeni nsan, Yeni Sinema, n:11, Mart-Nisan 2002, s: 41

109

Bir sektr olmann en nemli koullarndan biri en azndan ham maddelerini kendisinin retebilmesidir316. Trk sinemas ok uzun sre, hatta bugn bile ham madde konusunda da baml kalmtr. Bu durum tahmin edilebilecei gibi hem teknik, hem de ekonomik anlamda snrlamalar getirir. Buna rnek olarak yurt dndan ithal edilen film eridinin fiyat dviz kuruna bal olduu iin, ynetmenin ou zaman sahne tekrar yapmak gibi bir lks olmamas verilebilir. Dolaysyla belirli bir sahne, tek seferde iyi ya da kt ekilde ekilmek zorundadr. Bu durum, yapmcsndan ynetmenine, oyuncusundan dekorcusuna, tm ekibi bask altnda tutan, ayn zamanda da teknik ve estetik adan yetersizliklere de yol aan bir unsurdur. Yerli Film Yapanlar Cemiyetinin 1953 ylnda yaynlad Trk Filmciliinin Dertleri adl raporda sinemann temel sorununun ham madde ve rsumlar olduu sylenmektedir. Bir yandan ham film ithalat konusunda dviz snrlandrmas ve kota uygulamasna gidilirken, dier bir yandan da ilenmi film yani yabanc film ithalatnda herhangi bir snr olmamasna dikkat ekilirken, kar karya kalnan en byk mesele ham film dalm olduu nemle vurgulanr. Ham film almnn Ticaret Bakanl denetiminde kotalarla snrlandrlmas, hem Trk Sinemasnn kalitesini drm, hem dviz aknn kontroln bozmu, hem de karaborsann olumasna neden olmutur 317.

ii) Teknik donanmn ve standartlarn yetersizlii

Trkiye sinema endstrisi ile ilgili hammaddesini retemediinden, teknik donanmn yurt dndan salamak zorunda kalmtr. Bu durum da doal olarak da yine yukarda sz edildii gibi da baml olmasna neden olurken, ithalatla ilgili mevzuatlardan da birebir etkilenmesine yol aar. Dviz kurlarnn gvenirsizlii, ithal rnler zerindeki gmrk vergileri, yeni yatrmlar gerekletirilemediinden ou yapmcnn ellerindeki eski teknoloji ile almalarna neden olur. Yurt dndan getirtilecek malzemeler ou zaman Trk parasn koruma yasas nedeniyle satn alnamaz, ya da gmrklerde rmeye terk edilir 318. Bu duruma rnek olarak Erman

316 317

Giovanni Scognamillo ile Nisan 2007de yaplan grme Yerli Film Yapanlar Cemiyeti, Trk Filmciliinin Dertleri, 1953 318 eref Gr ile Kasm 2006da yaplan grme

110

Filmin ses stdyosunu yenilemek ve bu sayede sesli film ekebilmek zere 1965 ylnda ngiltere zerinden getirtmek istedii malzemelerin gmrkte taklmas verilebilir. Yllarca Erman Filmin hesaplarn tutmu, Hrrem Ermann sa kolu, kendisi de yapmc eref Gr bu olay Rza Kra ile yapt grmede yle aktarmaktadr:

On seneye yakn uratk bu malzemeleri alabilmek iin. Ahap aya kimyahaneye gnderdiler, iinde yzde 20den ya da 30dan fazla alminyum alm var, deyip vermediler. [] Yani o malzemeleri getirebilseydik biz sesli filmler ekebilecektik. O malzemeler gmrkte takld kald. Bir sr ses, filtreler, k malzemeleri depolarda rd.319

Teknik yetersizlik, filmlerin kalitesini olumsuz etkilerken, daha ileriki yllarda yurt dna gerekletirilmeye allan almlar iin de bir engel oluturmutur. ou film, standartlarn uymamas, grnt ve ses kalitesinin yeterli olmamas, kopyalarn ya da dorudan negatiflerin hasar grm olmas nedeniyle geri gnderilmitir 320. Arif Keskiner de bununla ilgili yle bir rnek verir:

Teknik

anlamda

da

kaliteyi

yakalayamyoruz.

Avustralya

televizyonu benden Al Yazmalm Selvi Boylumu istedi, ama kopyann kalitesizliinden dolay filmi geri gnderdiler. Yani, laboratuar kalitesinde de ok gerilerdeyiz .321

iii) Garantisiolmayan bir sektr

Bu durumun en nemli nedenlerinden yine yukarda deinildii gibi, Devletin yannda byk sermaye kurulularnn sinemaya ekimser yanamas, yatrlacak

319 320

Rza Kra, Hrrem Erman, zlenmemi Bir Yeilam Filmi , Can Yaynlar, 2008, s: 177 Stepan Melikyan, Film hracat ve Sorunlar, Trk Sinemas, say 56, Kasm 1976, s:10 321 Arif Keskiner ile Haziran 2006da yaplan grme

111

parann geri dnnn garantili olmamasndan kaynaklanr. Bu yaklam biimi, doal olarak sektr iinde alanlara da yansr. ou alan, eitimlerini tamamladktan, ya da daha gvenceli, garantili bir i bulduktan sonra bu sektr terk eder. eref Gr bu konuyla ilgili yle demektedir:

Sermaye birikimi yok. Bir birikim yapamadk. Bu nemli. yle olunca, hem elemanlar, buradan baka yerlere gidiyor. Byle pazarlamaclar, niversitede okuttuumuz arkadalarmz vard, sper hepsi. Askerden sonra girerler mi bir daha? ok deerli insanlar vard. Bilgileri vard. Bir sr eyler getirdiler. O arada oynayan filmlerimizi takip ettiler, raporlarmz hazrladlar falan. 17 yerde brosu vard bir ara Erman Filmin, datm irketi olarak. Tabii, 110 yerli film dattmz oldu bizim, 110 yerli film110 tane. Art Ulus Filmin 40 tane dublaj filmini, yani 150 tane filmini datyorduk. E bu arkadalarn hibir tanesi gelmedi. Bir tanesi, rahmetli Ahmet mit geldi, onu da mdr yaptk Adanaya. Yeterli sermaye birikimi olmad. Garantili bir meslek olmaynca insanlar tutamyorsunuz bu meslekte. Herkes gitti...322

Bu sonucu douran nedenlerden biri de ilerin srekliliinin bir garantisi olmamas nedeniyle alanlarn sigortalanamamasdr. alanlar geici ii statsnde olduklarndan, herhangi
323

bir

yasal

dzenleme

ile

ilgili

gvence

altna

alnmamaktadrlar

. Bu konuyla ilgili eref Gr, Erman Filmin alanlarn

sigortalamak iin kendi kendini ihbar etmek durumunda kaldn anlatr:

Erman Film Anonim irketinde en az 300 kiiyi ben sigorta ettirdim. Ben dediim yani, bizim firmamz sigorta ettirdi. 6 ya da 8 kii, Cahit Irgat, bakn isim sylyorum, Ltfi Akad, bunlarn hepsi eref Filmde eref Film de Erman Film ile birlikte saymak lazm. Yani imdi ayr ama o zaman ayr deildik yani. Oradan emekli oldular. Bizde
322 323

eref Gr ile Kasm 2006da yaplan grme Ali Gzel, Ali Rza Okur, Sosyal Gvenlik Hukuku, Beta Basm Yaym, stanbul, 2004, s: 115

112

sigortay ilk yaptran Ltfi Akadn sayesinde eref Filmdir. Almyorlar, sigortaya, bir trl almyorlar. Siz geici iisiniz, oraya gidin, buraya gidin falan falan imdi, benim de okuldan bir arkadam var. Sosyal Sigortalar Beikta mdr oldu. Gittim dedim ki, byle, byle. Sen bize bir yol gster Allah akna! Dedi, yapar msn? Dedim, yaparm. O zaman, yle yapacaksn dedi. Geldim Ltfi abiye dedim ki (): Ltfi abi, dedim, kendimizi ihbar edecekmiiz. Ben eref Filmin sahibi erafettin Gr, aada imzas bulunan Ylmaz Gneyle film ekiyorum. Filmin ad Kurbanlk Katil(). Filmde, figranlar

alyor, setiler alyor, klar alyor. Hi biri de sigortal deildir. Kaak ii altryorum. mza ettik, sirklerle, gittik, imza sirkleri istediler. Aldm. Burada, Unkapannda bilmem ne mdrl var, ite. Gtrdm ona verdim. Mecbur oldular. Geldiler, dediler ki nerede altnz ne bilelim. 10 gnlk i programn gnderdim. Geldiler, zabt tuttular ve yle sigortaya aldlar .324

ou zaman belli bir grev iin ie alnan kii de teknik eleman yetersizliinden, ya da boalan bir yeri doldurmak iin birden ok i yapmak durumunda kalr. alma koullar genel anlamda ok iyi olmamakla birlikte, sektr alanlarnn byk abalar ve zverileri sayesinde ar aksak bir retim sz konusu olabilir. Necip Sarcaolu o dnemi yle anlatr:

O dnemde o kadar kt artlarda alld ki makineler kt ama teknik elemanlar ok iyiydi. nsan ve film sevgisi ok ey katyordu. Teknik adam, elinde film ykyor, ila yapyor. Temizlik yapsn diye ie alnan bir sre sonra usta oluyor, bir sene sonra da laboratuar efi ... Kendimiz esprimizi yapardk. Laboratuarmza amarhane derdik. 325

Bu farkl faaliyet alanna transfer sadece alann deil, sinema sektrnde irket sahibi olan birok kii iin de sz konusudur. Necip Sarcnn da ifade ettii gibi, bir
324 325

eref Gr ile Kasm 2006da yaplan grme Necip Sarcaolu ile Nisan 2007de yaplan grme.

113

dnem sinemadan ok para kazanlm ama ok az insan paray sektr iinde tutup, yatrmlar gerekletirilmitir. Paralar baka yerlere akmtr326. Hi kimse bu ii bir meslek dal, mr boyu ekonomik gelir salayacak bir i kolu olarak deerlendirmez, paray alan herkes baka sektrlere kayar. 327 Dolaysyla gerek maddi, gerekse deneyim anlamnda bir sermaye birikimi sz konusu olamamtr.

iiii) pazarla snrl bir sektr

Sermaye birikimi olmad gibi, onunla balantl olarak d pazara alm da sz konusu olmaz. Oysa bir sanayi olmann en byk zelliklerinden bir bakas da d pazarn olmas, darya dzenli film satabilmektir. Trk filmlerinin d pazarda yer bulabilmesini salayacak herhangi bir kurum olmad gibi, aksine ileri zorlatracak dzenlemeler sz konusudur. Arif Keskiner, filmlerin darya pazarlanmas normalde hracatlar Birlii bnyesi dahilinde olmas gerektiini ancak yaplan film ihracatnn en az 50 bin dolarn stnde olmas gerektiinden, bunun da sinemaclar asndan imkansz bir rakam olduundan sz eder. Byle bir miktar sinema iin sz konusu olamadndan byk irketler araclyla ilk filmler pazarlanmaya allmtr. Ancak bu da kar ettiren bir durum sz konusu olmadndan ok pratik bir zm olmaz.

nk yasa gerei, ihracat yapabilmek iin 50 bin dolarn stnde ihracat yapmak gerekiyordu. Dolaysyla, biz byk ihracat firmalara gidiyorduk, Koun RAM gibi. Onlar filmleri

gnderiyorlard, zerinden komisyon alyorlard ya da oradan gelecek primi alyorlard328

Bireysel olarak yaplan bu giriimlerin yine o dnemlerde ortaya kan bir sakncas, filmlerin pazarland arac kurumlarn gvenirsizliidir. Yurt dnda televizyonlara ya da sinema salonlarna filmlerin pazarlanmas, yukarda denildii gibi,

326 327

Necip Sarcaolu ile Nisan 2007de yaplan grme eref Gr ile yaplan grme 328 Arif Keskiner ile Haziran 2006da yaplan grme

114

bireysel giriimlerle gerekleir, bu durumda biraz el yordamyla, biraz tesadfen biraz da tandklar vastasyla gerekleir ve ou zaman da tam olarak kiminle muhatap olduklarn bilemediklerinden para kaptranlarn says hi de azmsanacak kadar deildir329.

iiiii) Devlet desteinden yoksun bir sektr

Trk sinemasnn belki de en temel sorunlarndan biri de Devlet desteinden yoksun olmasdr. Osmanl mparatorluunun son yllarnda zel giriimler vastasyla Trkiyeye giren sinema, daha ileri yllarda Cumhuriyet dneminde Devletin bir koluna bal olarak geliip resmiyete kavuur. Ancak, Atatrkn sinemaya nem vermesine ramen, ekonomik ve toplumsal nedenlerden dolay yine zel sektrn elinde byr. Sinema ile ilgili gerekletirilen dzenlemeler vergi ve sansr ile ilgilidir. Mevzuatlardan ve uygulamalardan yola karak Trkiyenin sinemann denetlenmesi ile ilgili dnyada kullanlan iki yntemden biri olan Sansr sistemini benimsedii sylenebilir330. Bu sisteme gre, filmlerin ve senaryolarn sansr devlete bal

kurulularca gerekleir. 1932de, talyadaki Faist iktidarn yasalarndan esinlenerek karlan bir kanun ile sinema filmleri ve senaryolar dzenli ve aamal olarak kontrole tabii tutulur ve bu yaklam Trkiyenin genellikle iinde bulunduu siyasal alkantlara istinaden neredeyse gnmze kadar gelir. Filmler ve senaryolar mevcut devlet dzenini korumak kaygsyla, bu amaca ynelik kriterlerle denetlenmitir. Yani Trkiyede, filmler karsnda korunmas gereken ncelikli zne Devlet olmutur. 331

Bunun en nemli nedenlerinden biri ve temelde tm sorunlarn k noktasnda Devletin sinemay her daim bir elence arac olarak grm olmas, tiyatroyla birlikte sinemay otelcilik, gazinoculuk, meyhanecilik, bar, hamam ve plaj iletmecilii
329 330

Necip Sarcaolu ile Nisan 2007de yaplan grme kinci yntem ise, kendi kendini denetleme sistemidir. Buna gre filmler sinema endstrisinin oluturduu bir kuruluun denetiminden geer. Bu konuyla ilgili daha ayrntl bilgi iin bkz Kayhan el, Kitle Haberleme Hukuku, Beta yaynlar, stanbul, 2001, ss: 374-379 331 Defne zonur lolu, Avrupa Birlii Uyum almalar erevesinde Film Denetleme Sisteminde Yaplan Deiikliklere Genel Bir Bak, leti--m, Galatasaray niversitesi letiim Fakltesi Yayn, say 8, yaz 2008, s: 113

115

trnden umuma mahsus dinlenme ve elence 332 olarak deerlendirmesi yatar. Geni kitleleri farkna varmadan etkileyebilecek potansiyelinin farknda olunduundan, denetlenmesi gerektii dnlr. Ayrca, tpk dier elence meknlar gibi, belediyelere ek gelir salayacak bir nesne olarak alglanr 333. Devletin kendi haline brakt bu sektr, temel gvencesinden yoksun bir ekilde gelimek zorunda kalmtr. Dolaysyla sinemalara destek salayabilecek kurulularn, banka gibi ya da gnmzde olduu gibi byk sanayi gruplarn, risk almamak adna sinemadan uzak durmalar sz konusu olmutur; Bu da kendi kendini finanse etmek durumunda kalan sinemaclarn tefecilere ynelmesine neden olur.

Bunun yannda da alm iin destek salanmas gerekirken, aksine zorlatrc prosedrler, yapmc ve ynetmenlerin ou zaman illegal yolara bavurmalarna ya da tamamen ylmalarna neden olur. Buna rnek olarak, Arif Keskiner, yapmcln abisi Abdurrahman Keskinerin yapt Ylmaz Gneyin Umut filminin yurt d deneyimlerini aktarr:

1971 ylnda ben gazetecilik yaptm srada Cannes Film Festivaline gideceim srada, Ylmaz Gney Umut filminin de davet edildiini ama yetkili kurumlardan gerekli izinleri alamadklarn syledi. Bunun zerine, filmi ben gmrkte rvet vererek Fransaya kardm. Daha sonrasnda Ylmaz Gneye ve yapmcs olduu iin abime Devlet dava at. Ancak, hakim bizden yana karar ald. nk evraklara baktklarnda, film yurt dna gitmeden nce Turizm Bakanlna bavurulmu, oras bizi ilgilendirmez demi, sonra Gmrk bakanlna ve Maliye Bakanlna bavurulmu, ayn ey334

Daha 1947 ylnda Yerli Film Yapanlar Cemiyeti yaynladklar bildiride Devletin ilgisizliinin sonularn u ekilde ifade ederler: Hkmet, film yapanlara el uzatmaz ve yerli filmlere rzran hakk vermezse bundan sonra hibir yerli film

332 333

Orhan Apaydn ile Alpay Kabacalnn yapt grme, Milliyet Sanat Dergisi, 7 Ekim 1977 say 246, s: 3 Giovanni Scognamillo, Yasal Esintiler, Videosinema, Yl 2, say: 13, Temmuz-Austos 1983, s: 83 334 Arif Keskiner ile Haziran 2006da yaplan grme.

116

gremeyeceiz.335 Geri Cemiyetin bu endiesi sektr alanlarnn abasyla yersiz kar ancak alt yapsz ve el yordamyla, biraz da gn kurtarmak kaygsyla daha nce sz edilen konumuna ulat sylenebilir.

Aslna baklrsa, ou sektr alan devletin destekten ok kstek olduunu dnr, sz edilen koullarda bu yargnn da ok yanl olduu sylenemez. Devlet, ou zaman sansr ya da vergilendirme kaygsyla yaklar sinemaya. Ancak yukarda da belirtildii gibi sinemayla ilgili yaplandrc mevzuat eksiklii, ithalat ve ihracatnn belirsizlii, sektrn gelimesine engeldir, ayn zamanda da krlgan olmasna neden olur. Bu durumda, erif Grenin de ifade ettii gibi devletin dorudan bir mdahalesi yerine, sanayilemesi iin gerekli ortamn yaratlmasnn daha uygun olduu sylenebilir336. Bunu da, yukarda saylan nedenler de gz nnde bulundurularak, sinema endstrisi iin kredi mekanizmalarnn oluturulmasn salayarak, alt yap yatrmlarnn destekleyerek, hammadde sorununu zecek kalc zmler gelitirerek, alanlarn sosyal gvenliini salayarak, sansr uygulamak yerine farkl ierik ve biim zellikleri tayan filmleri zendirerek ve bu filmlerin uluslararas festivallere katlmlarn kolaylatrarak gerekletirebilirdi 337.

Yeilam, 1970li yllarn ikinci yarsndan itibaren iine dt kriz ortamndan seks ve vurdu-krd, 1980lerde de arabesk ve video filmleri furyalar gibi eitli yntemlerle kurtulmaya almtr338. Bu kriz dahilinde televizyonun oynad rolden daha nce bahsedilmiti, buna dayanarak vurgulanmas gereken nemli bir nokta, yine 1970lerin sonundan itibaren TRTye satlmaya balanan Trk filmlerinin sektr iin nemli ve onurlu bir alm saladdr. Arif Keskiner, nce TRTnin, ardndan da 1990l yllarda zel kanallarn Trk filmlerine almasnn salanmasnda oynad rol yle aktarr:

335 336

Yerli Film Yapanlar Cemiyeti, Filmlerimiz, 1948 erif Gren ile Ekim 2008de yaplan grme 337 Nilgn Ni, Uluslararas Film Pazar ve Trkiye, S.B.F. Basn Yayn Yksek Okulu Basmevi, 1979, s:159 338 kran Esen, Trk Sinema Endstrisi Olumal, Trk Sinemas zerine Dnceler, Sleyma Murat Diner (der), Doruk Yaynevi, Kasm 1996, s: 28

117

Yeilama baka bir soluk aldran unsur, TRTnin kaplarnn sayemde Yeilama almas oldu. Sadece kendi ynetmen ve teknik ekibiyle almay n gren ynetmelii deitirtip, dardan da ynetmenlerle allmasn uygun gren bir ynetmelik yaptrttk zel televizyonlar kurulunca, sadece yabanc film gsteriliyordu. Patronlar yerli filmlerin gsterilmesine kar kyorlard. Yerli filmlerin reytinglerinin

daha fazla olacan gsteren raporlar hazrladm ve en sonunda elimde 5 film olduunu ve ilk gsterimleri iin yayn hakk istemeden bedava bu filmleri yaynlayabileceklerini syledim. Kabul edildi. Nitekim reytingler ok artt. Bylece zel televizyonlarn kaplar da alm oldu. Filmlerin tm yayn haklarn aldlar.339

Trk sinemasnn 1970li yllara kadar gerekletirdii atlmlar, bir altn a yaratabilecek iken, ne yazk ki, nemli bir ksm yukarda saylan nedenlerden dolay krizle sonulanmtr. kran Esenin ifade ettii gibi sinemaclarn altn a, Trk sinemasnn altn ana dntrlemedi. 340

1970li yllarn bir tablosu izildiinde ortaya kan resim ana zellikleriyle grupta zetlenebilir: lk olarak, 1960l yllarn yaratt zgrlk ortamn etkisiyle mesleki bilinlenmenin devam ettii sylenebilir. Bu erevede bir nceki on yllk srete kurulan mesleki birliklere ek olarak, Trk Filmciler Dernei, Film-San, Iklar Dernei, Set Elemanlar Dernei, Ynetmen Yardmclar Dernei, Senaryo Yazarlar Dernei gibi dernekler kurulur. Bir lkenin iinde bulunduu eitli krizlerin, zellikle de siyasal ve ekonomik krizlerin kii ve kurulular belirli bir rgtlenme ierisinde faaliyet gsterme eilimine soktuu gzlenmitir 341. Dolaysyla, 1970li yllarn ikinci yarsndan itibaren sinema alannda da yaanan bu art, bu zel duruma balamak sz konusu olabilir. te yandan, bu derneklerin byk ounluu herhangi bir faaliyet gsteremeden, 12 Eyll darbesiyle kapatlr. kinci olarak, yine daha nce belirtildii zere 1970li yllar, her ne kadar renkli filmlerin sinema piyasasn sarst,
339 340

Arif Keskiner ile Haziran 2006da yaplan grme kran Esen,a.g.m, s: 28 341 Giovanni Scognamillo, Trk Sinemasnn Ekonomik Tarihine Giri, Yeni nsan Yeni Sinema, say 9, Bahar 2001, s: 105

118

televizyonun her eve girdii ve siyasal ve ekonomik alkantlarn dorua ulat yllar olsa da, film retim saysndaki art hi olmad bir noktaya gelir 342. nc zellik, film saysnda artan sayya ramen lke apnda salon saysnn azalmasdr. Bu durum aslnda sinemann iine dt krizin habercisidir.

Bunun yannda, 1960l yllardan itibaren Avrupann eitli lkelerine, zellikle de Almanyaya g eden vatandalar aracl ile dolayl yoldan Trkiyeye giren video teknolojisi ok da beklenmedik bir anda Trk sinema sektrnn nefes almasn salar. Bu durum sadece, Trkiyede kullanlmaya balanan video asndan deil, ayn zamanda, Trkiye dnda, onun i alkantlarndan etkilenmeyen nemli bir topluluun varlnn farkna varlarak yeni bir pazar kapsnn almas asndan nemlidir.

Video olgusunun zellikle d pazarla salad etkileim erevesinde Trk sinemasna etkilerini daha ayrntl olarak nc blmde incelenecektir. Ancak burada altnn izilmesi gereken unsur, video pazarnn tpk dier furyalar gibi ksa bir sre iin bile olsa bir mucize yaratmasdr. 1970li yllarn sonlarnda iletmecilerin yava yava ortadan kaybolmalar yapmclara salanan avanslarn azalmasna neden olmu, bu durum da piyasada nakit para sknts yaratmtr. Dolaysyla, yurtdndan ellerinde bavullarla ve daha da nemlisi pein parayla gelen video iletmecileri, iflasn eiindeki birok Trk yapmc iin salam bir gelir kayna olmutur343.

342

1972 ylnda ekilen film says 300dr ve bu say ile Trkiye, rekor kran bir lke sinemasna sahip olur. Giovanni Scognamillo, a.g.m. s: 103 343 Nilgn Abisel, Trk Sinemas zerine Yazlar, mge, stanbul 1994, s: 109

119

2.

1960LI YILLAR, TRKYEDE YEN TARHSEL KONJONKTR: DI

Trkiye Cumhuriyetinin 75 yllk tarihi ayn zamanda i g ve d glerle zetlenebilir.344 Gerekten de az gelimi ve gelimekte olan birok lkede olduu gibi toplumsal, ekonomik ve siyasal nedenler toplumun bir blmnn dalgalar halinde hem lke iinde hem de yurt dna doru g etmeye zorlamtr. G bir yandan toplumda var olan ekonomik ve toplumsal dnmlerin bir sonucu olduundan bir sonutur; ancak bunun yannda kendisinin de yine bu toplumsal ve ekonomik dnmlere katkda bulunmasndan dolay da bir nedendir. zetle, yaanan bu i ve d glerin, gen Trkiye Cumhuriyetinin toplumunu baka hibir toplumsal olayn etkilemedii kadar etkilediini sylenebilir.

Bu g dalgas dnem dnem farkllklar gstermi olsa da Trkiye Cumhuriyetinin g tarihinde 1950li yllarn bir dnm noktas olduu bir gerektir. Demokrat Partinin iktidara gelmesiyle hz kazanan modernleme sreci, ksa srede ciddi alt yap ve sosyo-ekonomik sorunlarla kar karya kalr. Demokrat Partinin uygulamalar, gemiten aka koparak, koullar elverdii lde liberal olmay n grr. ktidara gelir gelmez zelletirme giriiminde bulunduklar imento ve briket fabrikalaryla birlikte tekstil sanayisinin de baat kurumu Smerbankn zelletirilmesi ynnde admlara atlm, baz teebbsleri yerli ya da yabanc zel yatrmclara kiralama yolunda giriimlerde bulunulmutur. Marshall Plannn da desteiyle birlikte zel sanayi kurmak, yerli ve yabanc sermayenin sanayiye girmesini tevik etmek ve Trk sanayisinin dayand menkul deerleri zel ellere transfer edip orada muhafaza etmek amacyla hzl bir yol alnr 345. Bunun yannda zel sektrn gelimesini salamak amacyla Trkiye Snayi Kalknma Bankas kurulur. Ancak toplumsal alt yapnn byle bir deiim iin hazr olmamas ticaretle uraanlarn kendilerine sunulan imknlara temkinli yaklamalarna neden olur. Trk giriimcilerden bekledii destei
344

Ahmet duygu, brahim Sirkeci. 75 Ylda kylerden ehirlere, Oya Baydar (ed), Cumhuriyet Dnemi Trkiyesinde G Hareketleri, Trk Tarih Vakf Yaynlar, stanbul, 1999 s: 249 345 Feroz Ahmad, Demokrasi Srecinde Trkiye (1945-1980), ev: Ahmet Fethi, Hil Yayn, stanbul, 1994 ss: 157-158

120

gremeyen hkmet, zel sektrn hzla bymesini salamak amacyla yabanc sermayeye dayanr ve hatta ona baml hale gelir 346.

Bununla birlikte sava sonrasnda Amerika Birleik Devletleri tarafndan gelimekte olan lkelere yardm kapsayan Marshall Planndan Trkiyenin de faydalanmasyla bir yandan tarmda makineleme hzlanr 347 dier yandan da byk kentlerde dev projeler retilir. Kylere gelen traktr saysndaki art, tarm iilerinin zaten az sayda olan i olanaklarn da ortadan kaldrnca isiz kalanlar iin alma olana salayan kentlere g cazip gelir. 1960l yllarn ikinci yarsndan itibaren baz Avrupa lkeleri, artan ekonomik refah, dolaysyla i olanaklarnn at ii an kapatmak amacyla az gelimi lkelerden ii talebinde bulunur. Ekonomik ve toplumsal adan kinci Dnya Savandan en yorgun kan lkelerden biri olmasna ramen hzl bir ekilde toparlanan ve Avrupann en gl lkesi haline gelen Almanya348, bu talebi karlamak zere zellikle Dou Akdeniz lkelerine, eski Yugoslavya, Yunanistan ve Trkiyeye ynelir. 349 1961 ylnda, iki lke tarafndan imzalanan anlama sonucu Almanyaya doru hzl bir g sreci balar. lk giden misafir iilerin byk ounluu daha nce kyden kente gm bekar erkeklerden olumutur. Balangta, yurt dna giden iileri ge ynlendiren nedenler isizlikten ok, dk cretler, gelirlerin yetersizlii, daha iyi bir yaam arzusu ve hatta bilgi ve becerilerini gelitirme kaygsdr. 350 1970lerle birlikte Trkiyede ba gsteren ekonomik, toplumsal ve siyasal sorunlar nedeniyle gmen profili de deiir. Ekonomide yaanan bunalm siyasal alana da yansr. 1950lerden beri sre gelen d
346 347

A.g.e. s: 159 Emre Kongar , Trkiyenin Toplumsal Yaps, Cem Yaynevi, stanbul, 1976 s:172 348 Genel yargnn aksine Almanya gmen ii gcne bavurma geleneine sahip bir lkedir. 1910 ylnda yaplan saym, Reich topraklarnda 1 260 000 yabancnn bulunduunu gstermektedir. 1880-1914 yllar arasnda bu lkenin iinde bulunduu ekonomik dinamizm bu yabanc ii saysn aklamaktadr. Almanya bir yandan gmen ii talebinde bulunurken dier bir yandan da kendi iilerini yabanc lkelere, zellikle Amerikaya ve komu lke Fransaya yollamaktadr. kinci Dnya Sava srasnda ise, farkl bir yapda da olsa, yine bir hareket sz konusudur: 1944 ylnda yedi buuk milyon gnll ya da zorunlu ii, Avrupann dousundan ve batsndan Wehrmacht hkmeti tarafndan savaa gnderilenlerin yerine altrlmak zere Almanyaya gelirler. Bu youn ii al-verii spesifik bir ekonomik yapnn gstergesi olmakla birlikte 1960larda hzla artan gmen ii geliinin Almanya iin yeni bir olgu olmadnn da altn izmektedir. Emanuel Todd , Le destin des immigrs, assimilation et sgrgation dans les dmocraties occidentales , Edition du Seuil, Paris 1994, s: 193 349 Riva Kastoryano, , La France, LAllemagne et leurs immigrs:ngocier lidentit , A. Colin, Paris, 2006, s : 62 350 Muzaffer Sencer, sizlik/i G , Cumhuriyet Dnemi Trkiye Ansiklopedisi, letiim, stanbul, 1983, s: 1181

121

demeler dengesi a, ithalata ve bu yzden de dvize baml olan bir sanayi oluumu, Trk ekonomisini tehlikelere son derece ak hale getirir. 1974 ylnda yaanan ve tm dnyay sarsan petrol krizi Trkiyenin dvize bal borlarnn bir anda artmasna neden olur. Bunun yannda, Avrupa ekonomisinde yaanan durgunluk nedeniyle, d pazarlarda alc bulan Trk rnleri satlamaz hale gelir. Borlar dengelemek 1960l yllarda Almanyaya giden iilerin aktardklar dvizler kullanlr ancak bu dviz transferleri 1974ten sonra azalr 351. te yandan, Trkiyenin zellikle de krsal alandaki hzl nfus art, buna karlk tarmdaki frsat yokluu, kylerde giderek artan i bulma sorunu, tarm iilerini areyi dorudan bir Bat lkesinde aramaya srkler. Trkiyenin 1967de nfusu 34 milyondur ve nfus art oran ise %3tr. Bu nfusun % 80i kyllerden oluur. Daha nce de sylendii gibi, tarmda hzl bir makinelemeye gidilmi bunun sonunca da tarm iilerinin byk bir blm isiz kalmtr. lkede kurulmu sanayi ise gayri safi milli hslaya yalnzca %15 orannda katkda bulunmaktadr352. lkede toplam bir milyon isiz vardr ve krsal blgelerde drt milyona yakn ii yalnzca hasat zaman i bulabilmektedir. Krsal kesimden bir gmenin ifade ettii gibi, yln alt ay uyursun kyde, nk hem i yoktur hem de yoksulsundur.353

Trkiyenin iinde bulunduu ekonomik ve siyasal buhranla birlikte, gmenlerine ynelik herhangi bir politika retememesinin, Alman hkmetinin gmenlere ailelerini de yanlarna getirtme izni vermesinin, gurbetilerin bu g projesine yeni bir yn vermelerine neden olduu sylenebilir. Balangta geici bir sreliine gidilip, biraz para kazanlp, borlar temizleyip ve hatta bir ev, arsa, dkkn almaya yetecek kadar para biriktirip memlekete dnlecekken Almanya, yava yava bir vatana, ac vatana dnr.

351

Eric Jan Zrcher, Modernleen Trkiyenin Tarihi, ev: Yasemin Saner Gnen, letiim Yaynlar, stanbul 2002 ss: 388-389 352 Devlet statistik enstits ( D..E), 1970 353 John Berger, Jean Mohr, Yedinci Adam, Avrupadaki Gmen ilerin yks , ev: Cevat apan, Cem Yaynevi, 1974 (?), ss: 40-44

122

2.1 Avrupaya i G

Yukarda da deinildii gibi Trkiye Cumhuriyetinin tarihi glerle ekillenmitir ve hatta daha da geriye gidilecek olunursa Trklerin tarihiyle ilgili karmza kan ilk efsanenin Trklerin Orta Asyadan Anadolu, Balkanlara ve Orta Avrupaya geli hikyesi olduu gze arpmaktadr. Trklerin kendilerini bildi bileli hep bir g dalgas iinde kalmalar onlarn kendilerine atfettikleri ana karakter yaps ile doru orantldr: Her corafi, iklim ve kltrel koullara ayak uydurabilen, g esnasnda bile toplu ve organize bir yaam biimi srdrebilen bir toplum354.

Trkiye Cumhuriyetinin 86 yllk ksa tarihine baklacak olunursa, ilk geni kapsaml glerin gayrimslim topluluklar tarafndan gerekletirildii grlr. Bunlarn ilki, Cumhuriyetin daha ilk yllarnda gerekleir. Byk mbadele olarak bilinen bu byk g, Lozan Antlamas erevesinde, Yunanistanda yaayan Mslmanlarla Trkiyedeki bir milyon Yunan kkenli Ortodoksun yer deitirmesini ieren ift tarafl bir gtr. Bu mbadele 1923 ylnn sonundan 1925in bana kadar srmtr. kinci bir g dalgas, 1940l yllarn banda karlan Varlk Vergisi nedeniyle gerekleir. Maddi anlamda sarslan onlarca Rum, Ermeni, Yahudi kkenli vatandan alma kamplarna srlmesine neden olan bu vergi sonucunda gayrimslimler Trkiyeyi terk etmek durumunda kalmtr. Bunun yannda, 1948 ylnda srail Devletinin kurulmasyla, yaklak 35 bin Yahudi Trkiyeden sraile g etmitir355.

Grld zere 1960l yllara kadar Trkiyeden yurt dna ynelen g, arlkl olarak gayrimslimleri iermektedir. Bu g, ekonomik bir g olmaktan ok siyasi ve kltrel nedenlerden kaynaklanan bir nfus hareketidir ve geri dn olmamtr. Bu tarihler arasnda, binlerce gayrimslim, bazen kiisel giriimlerle, bazen de kk gruplar halinde lkeden temelli olarak ayrlmlardr.
354

Hlya Tanrver., 2002, La reproduction de la division sexuelle du travail a travers les pratiques culturelles:Images de femmes dans les emissions de tlvision turques et leur lecture dans le pays dorigine et dans limmigration, yaymlanmam doktora tezi, Universit Paul Valry, Montpellier III, danman: Prof. Mohand Khellil, Fransa. s: 394 355 Ahmet duygu, brahim Sirkeci. 75 Ylda kylerden ehirlere, Oya Baydar (ed), Cumhuriyet Dnemi Trkiyesinde G Hareketleri, Trk Tarih Vakf Yaynlar, stanbul, 1999, 254

123

Trkiye Cumhuriyetinin Mslman Trk vatandalarnn toplu halde yurt dna gitmesi 1960l yllara denk gelir. Ama bu g, dier glerden farkl olarak daha ok ekonomik nedenlere bal, i gcnn ithaline dayanmaktadr. 1970li yllara kadar ok youn olarak yaanan ii g, 1970lerden sonra Avrupada getirilen kstlamalar sonucu hzn yitirir, ancak ekonomik, siyasal, toplumsal ve kltrel etkilerini gnmze kadar srdrr. Bu balamda ii g Trkiye Cumhuriyeti tarihinde iki dnem olarak deerlendirilebilinir: 1960-1970 aras ii g dnemi ve 1970lerin sonlarndan gnmze ii g sonras dnem. 356

Sz geen ikinci dnem ierisine dahil edilmesi gereken dier bir g akn Trk vatandalarnn 1971 muhtras ve 1980 askeri darbelerinden sonra karlatklar, ounlukla snma hakk konusunda elverili Bat Avrupa lkelerine doru siyasi g, yani ilticadr. Ancak, saysal olarak dierleri kadar youn olmasa da gerek Trkiyenin, gerekse Avrupada yaayan Trk topluluunun toplumsal ve kltrel ehresinde etkileri olduka fazladr.

2.1.1 i Gnn tanm

Muzaffer Sencere gre ii g, en genel anlamyla bir lkedeki bir nfusun bir kesiminin uzunca bir sre almak ya da igcn deerlendirmek amacyla bir baka lkeye gmesidir357.

Sencer, ii gn tanmlayan ve dier g trlerinden ayran temel nitelik belirlemitir. Bunlardan ilki, iilerin bir lkeden baka bir lkeye gitmesi, dolaysyla bir d g olmasdr. kinci zellii, g edenlerin, gittikleri lkede kalc olarak deil de belirli bir sreliine, belirli amalarn gerekletirmek zere misafir olarak gidiyor olmalardr. Dolaysyla, bu amalara ulalnca da geri dn sz konusu olacaktr. Bu

356 357

A.g.m, Muzaffer Sencer, sizlik/i G, Cumhuriyet Dnemi Trkiye Ansiklopedisi, cilt: 5, letiim Yaynlar, 1983s: 1178

124

zellii ile Cumhuriyetin ilk yllarnda yaanan, yukarda da szn ettiimiz g trnden farkldr. nc olarak da bu g, zorlayc yntemlere deil de, istee bal olarak gerekleen bir nfus devinimidir358. Bu zellii ile de rnein Afrikadan Amerikaya zorla g ettirilen ii ihracatndan ayrmaktadr.

i gnn bu saylan genel zelliklerinden yola karak Trkiyede 1961 ylndan itibaren yaanan yolculuu daha ayrntl bir biimde incelemek mmkn olabilmektedir.

1961 Anayasasnn yrrle girmesinden sonra, Trkiyedeki ilk be yllk (19621967) kalknma plan g, nfus planlamas, endstrileme ve planl kalknma ile ayn anda ele alm, artan igc ihracatn arttrarak isizlii azaltma ve ii dvizi ak salama balamnda gelime politikalarndan birisi olarak deerlendirilmitir; Resmi ya da gayri resmi yollardan gelien g akm, artan nfusun sosyo-politik huzursuzluunu azaltmada ve yaplan tasarruflarla dnen iilerin elde ettikleri becerilerin uzun vadeli ekonomik ve sosyal kalknma planlarnn gereklemesinde nemli bir rol oynayaca dnlmtr359.

Bu dorultuda Trkiye, Almanya ile 1961de g anlamas imzalar. Benzer anlamalar, ilerideki yllarda Avusturya, Hollanda, Belika, Fransa ve sve gibi baka Avrupa lkeleri ile ve hatta 1967 ylnda, okyanus tesi Avustralya ile de imzalanr. zet olarak, Trk iilerinin Bat Avrupa lkelerine g 1960larda balam, 1960larn ortalarnda hzlanm, 1960larn sonunda ve 1970lerin banda olduka yaygnlamtr. Bu ii transferi, 1970lerde yaanan petrol bulanm ve onu izleyen ekonomik kriz nedeniyle Federal Almanyann ii almn durdurmasyla en azndan yasal alanda ok yavalam, ancak 1970lerin sonu ve zellikle 1980lerin banda aile birleimi ve evlilik g eklini alarak devam etmitir. Bu gler 1980de sadece Bat Avrupa lkelerinde yaayan Trk nfusunun 1,7 milyona ulamasna neden olmu; bu

358 359

.. A.g.m. Nermin Abadan Unat, N. Kemiksiz, Trk D G, 1960-1984 Yorumlu Bibliografya, Ankara niversitesi Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlar, Ankara, 1986 s: 2

125

nfus 1985te 2 milyona; 1990da 2,3 milyona ykselmitir. 1995te sz konusu nfus resmi kaynaklara gre 3 milyon kiidir 360.

Trkiyeden yurt dna almak zere giden iilerin setikleri, ynlendikleri lkelere dikkat edilirse, bu lkelerin Trkiyeye corafi yaknlklar n plana kmaktadr. Bu lkelerle olan ulam kolayl, ilk giden gmenlerin kolaylkla doduklar topraklara geri dnebilme kaygsnn da altn izmektedir. 1970lerden sonra, Bat Avrupann gmen politikalarn deitirmesi sonucunda Orta Douya ynelen iilerde yine corafi yaknln yannda bu kez kltrel benzerliklerin ve ortak bir dine mensup olmann n plana ktn sylenebilir.

2.1.1.1 ilerin genel zellikleri: nesillerinin en cesurlar

Bata Almanya olmak zere Bat lkelerine giden Trk iilerin genel zelliklerine bakldnda 1968 ylna kadar byk ounluunun byk kentlerde yaadklar ancak i ge katlan blgelerde doduklar, ya da ailelerinden birilerinin Birinci Dnya Sava sonrasnda eski
361

Osmanl

topraklarndan

Trkiyeye

gelmi

olduklar

grlmektedir

. Yani sz edilen gmenlerin byk ounluunda geleneksel olarak

bir g etme alkanl olduu sylenebilir. Baka bir ynden bakldnda, ii g akmna dahil olan ncler aslnda kendi nesillerinin en cesurlardrlar. Dilek Zaptolunun belirttii gibi, yaanlan ve alk olunan topraklar, nesillerdir aktarlan adetleri, etrafnzdaki dostluk ve aile balarn terk edip gitmek atiklik ve cesaret gerektirmektedir362.

360

A. duygu, . Sirkeci, a.g.e. ss: 254-255 Hlya Tanrver, ad geen doktora tezi iin gerekletirdii bir aratrmada Paristeki (Fransa) Trk gmenlerin ounluunun ya kendi ya da yakn aile fertlerinin daha nce bir i ge maruz kaldn sylemektedir. Bkz H. Tanrver, La reproduction de la division sexuelle du travail a travers les pratiques culturelles , s : 401. Bu durum, ilk Trk gmenleri kabul eden Almanya iin de geerlidir. Bunun iin bkz, Rchter Michel, Geldiler ve KaldlarAlmanya Trklerinin Yaam ykleri , stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar, Ekim 2005 362 Dilek Zaptolu., ncler Nesli iinde Richter M, Geldiler ve KaldlarAlmanya Trklerinin Yaam ykleri , stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar, 2005 s: 5
361

126

1970li yllara gelindiinde dorudan kynden yabanc bir lkeye gidenlerin orannn artmasyla kr ve kentin paylar eitlenmitir 363.

Bunun yannda ilk yllarda gidenlerin ok byk ounluunun bekr erkeklerden olutuuna yukarda deinilmiti364. Ancak, bu durum 1960larn ortalarnda deimi, yurt dnda almaya giden kadnlarn saysnda hzl bir art sz konusu olmutur. Unatn yapt aratrmada sz konusu kadnlarn nemli bir ksm 21 yan altnda ya da 45 yan stndedir. Bunun nedeninin ya evlenmeden ya da evlenip bakmakla ykml olduklar ocuklar byttkten sonra gitmelerinden kaynakland

sylenebilir. Erkeklere gre daha dk bir cret karl almalarna karn alma yaamnda yer alan Trk kadn gmenlerinin says yksektir. Bu durum aslnda Dilek Zaptolunun da tespit ettii gibi dnemin zihniyetinin bir yansmasdr 365.1923te kurulan Trkiye Cumhuriyeti ve gerekletirilen devrimler bir yandan din ile devlet ilerini ayrrken dier yandan da kadnlara erkeklerle eit hukuki haklar vermi, klk kyafetlerini deitirerek d grnlerinde de batllamalarna n ayak olmu ve belki de daha da nemlisi uzun sre okumalarn salamtr. Gelecein toplumunu oluturacak ocuklar yetitirecek olan kadnlara tannan bu haklar sayesinde Cumhuriyetin hedefi olan muasr medeniyetlere ulamak amalanmtr. Dolaysyla, ncelikle kentlerde zaten deimekte olan aile ilikileri g sreci ile birlikte toplumun geri kalan ksmna da yaylmtr.

Gn balad ilk dnem saylan 1956-1960 yllarnda g, daha ok bireysel giriimler vastasyla gerekleir. Bu dnemde, Devlet ve kurumlar bu durumu grmezden gelir. Dnemin Devlet Planlama Tekilat Mstear ve Bonn eski Bykelisi Ziya Mezzinolu, yaplan bir mlakatta bu sreci ok arpc bir ekilde ifade eder: ilerimiz kendi gbeklerini kendileri kesmektedirler. Hamburg blgesine ilk kez 1959-1960 arasnda gelmilerdir. Bu ilk gruplar Baty fethe yapayalnz ve tam bir sergzeti gibi kmlardr. Geldikleri yerlere yerletikten sonra ailelerini,

363 364

Muzaffer Sencer, a.g.m, s: 1181 Nermin Abadann 1963 tarihinde yapt almada elde ettii istatistiki bilgiler sonucunda, 1963 ylnda Trkiyeden Almanyaya giden toplam ii saysnn sadece % 11.9u kadndr. Nermin Abadan Unat , Bat Almanyadaki Trk ileri ve Sorunlar, Babakanlk Devlet Matbaas, Ankara, 1964, s: 26 365 Dilek Zaptolu. a.g.m., s: 5

127

akrabalarn ve arkadalarn buralara gelmeye zendirmilerdir. Balang byle olmutur.366 Devletin bu srele ilgilenmeye ve g olgusunun gelecei zerine dnmeye balamas, ancak giden ii saysnn 30 bini 367, bu konu ile ilgili bir yaplanma iin ise bu saynn 170 bini bulmasyla gerekleir 368. Bu sre iinde, yurt dndaki Trk iileri, kendi balarna rgtlenmi, Trkiyede kalan akrabalarna para yollamak, cenazelerini lkelerine gndermek gibi ilemler iin yardmlama ve dayanma dernekleri kurmulardr.

1961 Anayasas ile tm Trk vatandalarna pasaport alma hakk ve seyahat zgrl hakk tannmasyla birlikte, Almanya ile Trkiye arasnda yaplan resmi bir anlama, Trk iilerinin resmi araclar yoluyla yurt dna gitmelerini salanmtr. Bundan sonraki srete, eitli politikalar Almanyadaki iilerin misafir ii konumundan gmen ii ve hatta aznlk konumuna gelmelerine neden olur.

D gn ekonomik sonular incelendiinde, birinci aamada gelimekte olan Trkiyeye olumlu bir etkisi olduu grlmtr, yani en bata ortaya atlan varsaymlar tutmutur. G edenlerin byk bir ounluunun yerinin doldurulabilecek ilerde alyor olmalar isizliin basksn hafifletmi, igc fazlasn azaltmtr. Bunun yannda ileri teknoloji ve i ynetimi kullanan i kollarnda bilgi ve beceri salama ve nitelik kazanma olana bulmulardr. Dgn en nemli katklarndan bir dieri de, ii tasarruflarnn lkeye dviz girilerini arttrm olmasdr.

Kltrel anlamda, bu gn Trk toplumunun Batya almn kolaylatraca, krsal topluluk koullar erevesinde biimlenmi yaam kalplarnn krlarak ada kltrlere alma olaslndan sz edilmitir. Buna rnek olarak yaplan bir almada kesin dn yapan gmenlerin modern iki katl ev yapma ve bir katn kiralama eilimleri kylerde yeni evli iftlere kiralk ucuz konut salam ve geleneksel geni

366

Nermin Abadan Unat, R. Kele, H. Van Renselaar, L. Van Velzen, L. Yenisey, G ve Gelime: Uluslararas i Gnn Boazlyan lesindeki Etkileri zerine Bir nceleme , Ajans-Trk Matbaaclk, Ankara, 1976 (?), s: 50 367 Nermin Abadan Unat, Bat Almanyadaki Trk ileri ve Sorunlar, Babakanlk Devlet Matbaas, Ankara, 1964 368 Nermin Abadan Unat, R. Kele ve dierleri, a.g.e s: 51

128

ailelerin paralanmasna neden olmutur 369. te yandan, zellikle 1990l yllarn bana doru gerekleen geri dnlerde, emekliye ayrlan ya da yeterli birikim saladn dnen iiler, yerlemek zere byk kentleri tercih etmi, yatrmlarn da buralarda yapmlardr. Ayrca, bu yatrmlarn ve gnderilen dvizlerin ounluu fabrika kurulumuna deil de konut ve dayankl tketim mallarna yaplmtr. Bu adan deerlendirildiinde, kalknmaya ve gelimeye asl ihtiyac olan ky ve kasabalarn bu g srecinden ok da faydalanamad sylenebilir. Yaknlardaki kentlere yaplan yatrmlar nedeniyle kylerden kentlere doru bir i gn hzlanmas, bu durumun da krsal kesim ile kentler arasndaki uurumun daha da artmasna neden olmutur. 370

D gn Trkiyeye getirecekleri ile ilgili, bir anlamda Devletin beklentilerini, o dnemlerde CHP Genel Sekreteri olan Blent Ecevit yle dile getirilmitir:

Bildiiniz gibi, yurtdna giden iilerin ou nitelikli ii konumunda gitmitir.[] Trkiyenin iyi yetimi nitelikli iiye ok byk bir ihtiyac vardr. Bunun sonucu olarak, sorumlu Almanlardan mevcut eitim olanaklarnn gelitirilmesini istedik. Bu, niteliksiz ve yarnitelikli iilerimizin daha iyi mesleki yetime olanaklarna

kavumalarna yardmc olacakt. Kiisel inancm, yurt dndaki Trk iilerinin ufuklarnn genilemekte olduudur. Tarmsal bir toplumun insanlar olarak gidip, sna bir toplumun insanlar olarak

yaamaktadrlar. Sevinilecek nokta, bu yeni sna toplum insanlarnn Trkiye ile olan balarnn zayflamamasdr. Geirdikleri bu deiiklie ramen, ou Trkiyeyi unutmamaktadr. Trkiye iin byk bir kazantr. [] Demokratik bir snai toplumu kurma abasndaki Trkiye iin, iilerimizin yurt dnda geirdikleri yllar ok deerlidir. Ulusumuzun ama edindii hedeflere erimekte bu insanlarmzn da katks olacaktr. Gmen olarak geirilen bu yllar demokratik bir sanayi toplumunun gerekletirilmesinde byk bir deer tamaktadr. Bu insanlar Trkiyeye ye dndklerinde, darda rendikleri bilgi ve
369 370

Gaye Tokgz, Uluslararas Emek G, stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar, 2006 s: 221 Philip Martin, Bitmeyen yk: Bat Avrupaya Trk i G, LO, Ankara, 1991, s: 123

129

becerileri ile geleceklerdir. Bir bakma yeni kurulacak fabrikalar bu iilerimiz ileteceklerdir. 371

Ecevitin bu dnceleri belki de gidenlerin ve lkede kalanlarn umudu olmutur ve hatta onlara dayanma gc vermitir. Ancak srecin, bu beklentileri ok da tatmin edemediini sylemek yanl olmaz. Benzer bir beklentinin Trk sinemas iin de sz konusu olduu sylenebilir. Ciddi bir krizin iinde olan Trk sinemas iin ksa sreli de olsa g bir umut kaps tekil etmitir.

2.1.1.2 Gmenlerin sosyo-ekonomik nitelikleri

Gmenlerin eitim durumlarna bakldnda, sanlann aksine ilk gmenlerin byk ounluunun Trkiye koullarnda hi de kmsenmeyecek bir eitim seviyesine sahip olduklar grlmektedir. Zaten Bat lkeleriyle yaplan anlamalar erevesinde ilkokulu bitirme nkoulu olmas nedeniyle byk ounluu ilkokul mezunu, geri kalan ksmnn da okur-yazar olduu grlmektedir. Yine bu iilerin niteliklerine bakldnda ilk yllarda olduka kalifiye iilerin ge dahil olduklar sylenebilir372: ounun marangozluk, duvarclk, doramaclk, madencilik, tornaclktesviyecilik, dokumaclk ve terzilik gibi nitelikli ancak yerlerinin bakalar tarafndan kolayca doldurulabilecei bir ie sahip olduklar da dikkati ekmektedir373. Bu dorultuda ve Bulma Kurumunun kaytlarna gre lkedeki toplam shhi tesisatlarn ve elektrikilerin %5 10u; duvarc ve madencilerin ise %30-40 g nedeniyle lke dna kmtr374.

Ancak yurt dna giden bu ksmen nitelikli saylabilecek iiler, bu niteliklerine uygun ilerde almamlardr. Trkiyeden eitim dzeyleri ve profesyonel nitelikleri nedeniyle seilen birinci kuak, ar, kirli, riskli, tehlikeli, bezdirici ilerde

371 372

Nermin Abadan Unat, R. Kele ve dierleri s: 66 Nermin Abadan Unat Bat Almanyadaki Trk ileri ve Sorunlar, Babakanlk Devlet Matbaas, Ankara, 1964 s: 27 373 Muzaffer Sencer, agm 374 Gaye Tokz, a.g.e. s: 219

130

almtr375. Michael J. Piorenin kiye blnm Emek Piyasas 376 kuramndan yola kan Nermin Abadan Unatn emek-youn kategorisinde deerlendirdii bu igcnn vasfsz ve istikrarsz ilerde kullanlmaktadr377. Dk cretli, istikrarsz alma koullarna sahip ve toplumsal hareketliliin olmad bu koullara yerel iiler rabet etmezken, iverenler gmenlere ynelirler.378 Bu iilerin ilerine, iverene yeni bir klfet yklemeksizin son verilebilmektedir. Ekonomik krizler srasnda azalan talep, iyerlerindeki alanlarn kartlmasyla sonulanr. Dolaysyla, bu durumdan ilk etkilenen emek-youn kategorisindeki herhangi bir sosyal gvencesi olmayan ve sendikalaamayan iilerdir. Ev sahibi lke, bu igcnn yaratlmasna herhangi bir katkda bulunmad gibi, alamayacak kadar hasta ya da yal gmenlerin geimleri iin gerekli demeyi de yklenmemektedir379. Oysa gmen iiler emeklerini sunmak ve o emein karln alarak daha iyi koullara sahip olmak amacyla gitmilerdir yurt dna.

ilerin mesleki konumlar, doal olarak onlarn toplumsal konumlarn da belirlemektedir. Sanayi toplumlarnda, bireylerin konumlarn belirleyen, eitim ve kltr dzeyleri, tketim standartlar ve dolaysyla bununla balantl olan mesleki konumlardr380. Bu tespitten yola karak, Almanyaya giden ilk kuak Trk iilerinin bir eliki dourduunu sylemek yanl olmaz. Daha nce de denildii gibi, bu iilerin eitim durumlar ve Trkiyedeki toplumsal konumlar, iyi denilebilecek
375 376

Ahmet Aker, i G, Sander yaynlar, stanbul, 1972, s: 54 Bu kurama gre, igc piyasas iki sektrden olumaktadr. Birinci sektrde, iler younluklu olarak yerli iiler tarafndan gerekletirilir. kincisi ise, gmen iiler tarafndan igal edilir. Burada vurgulanmas gereken nokta, sermaye ile emein arasndaki farktr. Sermaye, retimin deimez bir etkenidir. Talebin dalgalanmas karsnda kullanlmayabilir ancak tasfiye edilemez. Sermaye sahipleri, her zaman isizliin masraflarn tamak zorundadr. Emek ise deiken faktrdr. Talep azalnca, igc snrlandrlr. Sermaye sahipleri, imkanlar erevesinde, srekli talebi yatrm gerektiren altyap yatrmlar ile, dalgalanan talebi ise igc ithali ile karlamaya alrlar. Baka bir deile, sermaye-youn metotlar temel istekleri, emek-youn metotlar ise, mevsimlik, dalgal istekleri karlamak zere kullanlr. Bu durum, igcn ikiye blmektedir. Birinci sektrdeki iiler, en iyi donanm ve aletlere sahip vasfl ilerde almaktadrlar. verenler bu iileri eitmek suretiyle onlara yatrm yaparlar. leri karmak ve eitim gerektirmektedir. Bu iiler ayn zamanda toplu szlemelerin getirdii haklara sahiptirler, dolaysyla bir anlamda ileri gvence altndadr. Bunun karsnda yer alan ikinci sektrdeki iiler, istikrarsz ve vasfsz ilerde alrlar. lerine son vermek, sermaye sahibi iin herhangi bir maliyete neden olmaz. Michael J. Pioreden aktaran Nermin Abadan Unat, , Bitmeyen G, ss: 28-30 377 Nermin Abadan Unat, a.g.e s: 29 378 A.g.e. s:30 379 John Berger, Jean Mohr, Yedinci Adam, Avrupadaki Gmen ilerin yks , ev: Cevat apan, Cem Yaynevi, 1974 (?), s: 64 380 Jean Baudrillard, Tketim Toplumu, ev: Hazal Deliceayl, Ferda Keskin, Ayrnt Yaynevi, stanbul, 1997, s: 63

131

niteliktedir. ounun g etmeden nce retmenlik, muhasebecilik satclk gibi saygn ilerde altklarn sylenmiti. Bu konumlarn terk edip ii statsn kabullenmeleri Dilek Zaptolunun nesillerinin en cesurlar tespitini

dorulamaktadr. Almanyaya gidileri ile birlikte, dil bilmemeleri, vasfsz ilerde almalar, bu ilerde kendilerini gelitirebilmeleri iin herhangi bir eitim almamalar gelirlerinin dk seviyelerde kalmasna neden olurken toplumsal statlerinde bir gerileme sz konusu olmutur381.

inde bulunduklar ar alma koullar, kltrel farkllklar ve belki de en nemlisi dil bilmemeleri, gmenlerin kendi ilerine kapanmalarna, dolaysyla da Alman toplumundan dlanmalarna, yabanc olarak deerlendirilmelerine neden olur. Bu durum, sadece birinci kuakla snrl kalmam, orada domu, bym, eitim grm bir sonraki kuaklar iin de sz konusudur. Almanyada vatandalk edinme ancak en az on be sene Almanyada yaamak kouluyla ve dier vatandaln terk etme kouluyla gereklemektedir 382. Dolaysyla, ikinci ve nc kuaklarn yabanclklar hukuken de devam etmektedir ve Kastoryanonun da ifade ettii gibi, bu kuak terimleri,
383

ikinci

yabanc,

nc

yabanc

kuaklar

olarak

alglanmaldr.

Almanya, aralarndan birou iin, zellikle krsal kesimden dorudan byk bir Alman kentine gidenler iin son derece yabanc bir yerdir ve ok farkl bir kltre sahiptir. almaya baladklar fabrikalar bu yabanclamay daha da pekitirir. Hem yaptklar iin, hem de iinde bulunduklar ortamn, konuulan dilin ve alkanlklarn yabancsdrlar. Karlkl bir tekileme sz konudur. Ayrca, g edenlerle Trkiyede kalanlar arasndaki toplumsal farkllklar da artm, birbirlerine kar bir yabanclama, bir tekileme durumu sz konusu olmutur.

381

Kadri Turan, Almanyada Trk Olmak, T.C. Babakanlk Aile Aratrma Kurumu Bakanl Yaynlar, Ankara, 1997, ss: 51-53 382 Riva Kastoryano, La France, lAllemagne et leurs immigrs : ngocier lidentit, Armand Colin, 1996, s: 41 383 A.g.e. s: 41

132

Bir toplum ya da birey, kendi kimliini oluturan eleri belirlerken doal olarak tekininkini de belirlemekte, kendisini bir bakasndan yola karak tanmlama gereklilii grmektedir. Baka bir anlamda teki, biz tarafnn bittii yerde balamakta, yani bizin d snr olmaktadr. Daniel Henri Pageauya gre, tasarlanan evre biz ve teki ile gl bir ikilik sergilemektedir. Toplum bu sayede kendisini belirlemekte ve alglamaktadr. Belirli bir kimlik ancak kar tarafa gre vardr 384. Bu balamda Trklerin Almanlara, Almanlarn Trklere ya da Trkiyeli Trklerin Almanyadaki Trklere baklar kendi kimliklerinden ve bu kimliin oluumunda pay olan tarihsel, toplumsal, dinsel ve kltrel elerden olumaktadr. Tm bu eler o kimlie anlamn veren, onu dierlerinden ayrtran farkllar ya da tekileri kapsar
385

. Yerli toplumun, gelenleri yabanclayan tutumu, gmenlerin kendi

ilerine kapanmalarna, kendi kimliklerini korumak amacyla, karlarndaki ile kat snrlar izmelerine neden olur. Dier bir taraftan, Almanyann, ii olarak gelen yabanclara kar uygulad gerek eitim, gerekse siyasal politikalar, gettolamaya neden olur386. Tm bu etkenler sonuta, Trklerin byk ounluunun, kendi mahallelerini oluturup, egemen kltrden bamsz, kendi gelenek ve grenekleri dorultusunda, geleneki ve kapal alt kltr alanlar iinde yaamalarna neden olur. Bunun sonucunda, Trk toplumunu tanmayan, Alman toplumuna da tam uyum salayamayan, her iki topluma da mesafeli, her iki toplum tarafndan da farkllatrlan kuaklarn olumasna neden olur.

1972 ylna kadar Almanyada yaayan Trk topluluu, %90a yaknn ii ve erkek olmas zellii ile homojen bir yap sergilerken, bu durum 1990l yllarda deiime uram, aile birlemelerinin sonucunda saylar iki milyona yaklaan bu kitlenin kadnerkek orannda bir denge salad, dolaysyla daha heterojen bir yapya sahip olduu gzlemlenmitir. Baka bir deile farkl nitelik ve zellikteki unsurlar iinde barndran bir yap sz konusudur. nce misafir ii, ardndan gmen ii konumundan aznlk statsne geen Trk kitlesinin, Almanyada kalclklar

384

Herkl Millas. Trk Roman ve teki, Ulusal Kimlikte Yunan maj, Sabanc niversitesi Yaynlar, stanbul, 2000, s. 5 385 Barlas Tolan, Hlya Tufan, vd, Trkiyeden Dnyaya Bir Bak: Trkiyedeki Avrupal mgesi ve Ulusal Kimlik Kurgusuna Etkileri, Galatasaray niversitesi Yaynlar, stanbul, 1999, s: 108 386 Emre Kongar, 21. Yzylda Trkiye, Remzi Kitapevi, stanbul, 2001, s: 502

133

kesinlemitir387. Byk ounluunun ksa bir sre sonunda para biriktirerek dnmeyi dnd Almanyadan sonuta, ocuklarn okutup, i-g sahibi ettikten sonra emekli olup, orada kaldklar grlmtr. Her ne kadar, bugn Trkiyedekilere g etmelerini tavsiye etmeseler de, geri dnmeyi dnmedikleri de ortaya kmtr. 388 ou, kendi iini kurmu hatta iveren olmutur. Binlerce kiiye istihdam salayarak, lkenin milli gelirine nemli katkda bulunmulardr. 389 XXI. Yzyla gelindiinde, iki buuk milyona yaklaan nfuslaryla, Almanyann bir paras haline gelmilerdir.

. zden Cankaya, Serhat Gney, Emre Kksalan ve Vildan Mahmutolunun Almanyadaki Trk medyas zerine 2005 ylnda gerekletirdikleri aratrmada da Trk toplumunun yukarda sz edilen farkl yapsn dorular bulgu elde etmilerdir.390. Aratrma kapsamnda grtkleri radyo programclar, bu lkede var olan yapnn Trkiyedeki toplumdan farkl bir geliim gstermi olduunun altn izerek, temelde Trk insannn deerleri ve bak asn tamakla beraber, Almanyada farkl bir kltr iinde yaam olmann getirdii etkilenmelerle yeni bir biim alm bir toplum olarak tanmlamaktadrlar 391. Bununla birlikte Almanyaya g eden ilk kuak ve oraya kk yata giden ya da orada doup byyen 3.ve artk 4nc kuaklar arasnda da nemli farklarn olduu vurgulanmtr. Daha iine kapank, dolaysyla Alman toplumu ve yaam biimine mesafeli yaklaan, buna uyum salamada sorun yaayan bir kuak olan birinci kuak, Trkiye ile gerek maddi gerekse manevi dzlemde balarn koparamamtr. e dnk tutumu ve yaamn tamamyla geri dn mitosu zerine kurmas nedeniyle sorunlu bir kuak niteliindedir. 392 lkokul ya da daha sonraki yalarda, ailesinin yannda Almanyaya giden ikinci kuak ise tam bir arada kalm, gel-git kuadr. lk gidenlerin kalp kalmamama, seneye, iki yl sonra ya da bir arsa alnca, ehirde bir ev bir de dkkan sahibi oluncadneriz tereddtlerinin belki de en fazla etkiledii nesildir. Orada
387 388

Emre Kongar, a.g.e, s: 505 Ferhat Kentel, Ayhan Kaya, Euro-Turks: A Bridge, or a Breach between Turkey and the European Union, Research Report, The Comparative Research of German-Turks and French-Turks, OSCE Conference on Tolerance and the Fight against Racism, Xenophobia and Discrimination, Brussels 2004 389 A.g.m 390 zden Cankaya, Serhat Gney, Emre Kksalan, Vildan Mahmutolu , Almanyada Trk Medyas: Entegrasyon Sorunu, Metropol FM ve Radiomultikulti zerine Bir alma , Ileti-s-im, Galatasaray niversitesi letiim Fakltesi Hakemli Akademik yayn, Beta, say 3, Aralk 2005, ss: 7-45 391 zden Cankaya, a.g.m. s: 19 392 A.g.m.

134

doup byyen ve orada okula giden nc ve drdnc nesil, artk Almanyada kalc olduklarnn bilincinde, z kltrleri ile balantlar zayflam, daha ok Alman kltrn ve dilini benimsemitir. Aratrmada elde edilen bulgulardan yola karak yine de bu nesil iin de tam bir uyumun ya da entegrasyonunun sz konusu olmad sylenebilmektedir.

2.1.2 Gmenlerin yaam biimleri

Almanyaya 1961den itibaren gitmeye balayan Trk gmenlerin iinde bulunduklar koullar, yaam biimlerini dorudan doruya etkilemi, bir yandan Alman toplumuna ayak uydur(ama)ma, dier bir yandan da Trkiye ile balarn koparmama abalarn biimlendirmitir. Bu yaam biimleri, eitli ynleriyle sinemaya aktarlm, zellikle de Trk filmleri vastasyla Trk toplumuna aktarlmaya allmtr.

2.1.2.1 Ailevi koullar

lk giden iilerin arlkl olarak bekr erkeklerden olutuu daha nce belirtilmiti. Bunun yannda oranlar ok olmasa da evli olanlar da bu ilk g srecine katlmlar ancak ilk aamada bekr muamelesi grmlerdir. Almanyaya giri yapan bu iiler, ister bekr, ister evli olsun, heim denilen fabrikalarn kolektif yurtlarna, ou drt-be kii kk bir oday paylaacak ekilde kadn-erkek ayr yerletirilirler. Bu almann erevelerini belirlemek amacyla yaplan keif grmelerinde konuulan, 40 yl Mnihte yaam ve iki sene nce kesin dn yapm olan Nermin lkay, daha tren yolculuu srasnda elerinden ayrldklarndan bahseder. Bu ayrlk Almanyaya ayak bastklarnda da devam eder. Ayn fabrikada alrlar fakat kaldklar heimler farkldr. Aralarnda grmelerinin yasak olduunu ifade eder. Asgari bir konforun sz konusu olduu bu yurtlardan, bir sre altktan sonra yine baka ailelerle paylatklar kiralk odalara geebildiklerini anlatr 393.

393

Nermin lkay ile ubat 2005te yaplan grme

135

ster tek balarna olsun, ister eleriyle birlikte ya da daha sonrasnda aile birleimiyle gelmi olsunlar, kadnlarn ounluu alrlar. Balangta fabrikalarn zincirlerinde yer alan kadnlar, zamanla serbest meslek mensubu, ev hizmetleri, elence kollarnda yer almaya
394

balarlar,

hatta bu

alanlarda

yeni

gmenlere bile

bavurulmaktadr

Ekonomik srete yer alan kadnlar, dolaysyla aile ii ilikilerinde de sz sahibi olmaya balam bu da geleneksel aile yapsnn da kkl bir deiime uramasna neden olmutur.395 G srecinden nce olduka kat bir ataerkil toplum kurallar aile ilikilerini dzenlemektedir. Yani, aile reisi erkektir ve ailenin geimi erkekten sorulur, darya kar ailenin temsilcisidir. Kadn ise ocuklarn yetime ve terbiyesinden sorumlu kiidir. Ayn zamanda yemek yapan ve aile ii/d, akrabalar ile olan ilikileri devam ettirendir 396. Bunun yannda ailenin merkezindedir ve ailenin namusu onun kimlii zerinden tanmlanmtr. Yurt dna almak zere gitmi bekr ve evli kadnlarla birlikte bu kurallarn dnme uramas sz konusu olmutur. Aslnda bu durum sadece gmen ii kadnlara balamak yanl olur. G eden kocalarnn ardndan kendi topraklarnda mcadele etmek zorunda kalan kadnlarn da ilikilerin deimesinde byk rol vardr 397.

Yaplan eitli aratrmalar, ataerkil aile yaps ierisinde kadnlarn denetlenmesi gerektii kuralnn kadnlarn g yolu ile yeni kazanlar salama istei ile nasl att noktas zerinde younlar 398. Buna gre gn oluturduu ilikiler alar sadece gmene destek vermekle kalmamakta, ayn zamanda toplumsal rollerin yeniden biimlenmesine neden olmaktadr. Ancak, yine bu aratrmalarn ortaya koyduu nokta
394 395

Nermin Abadan Unat, Bitmeyen G, s: 365 B.Doyuran Kartal. Bat Avrupada Trk D G Srecinin Gncel Boyutlar , Anadolu niversitesi Yaynlar, Eskiehir, 2006, s: XI 396 H Can-Engin, M Can, Siyah Lale, Gn Krknc Ylnda Hollandada Trkler , Dizayn Basmevi, 2003, s: 23-24 397 Bu konu ile ilgili, Fransz antropolog Claude Meillasoux, Afrikada yapt bir aratrmada kadnlarn g eden kocalarnn ardndan kydeki tm ileri yklenmek durumunda kalmalar nedeniyle, bir ksmnn kentlere g etmeyi tercih ettiklerini ortaya karmtr. Benzer bir durumun Trkiye iin de geerli olduunu sylemek yanl olmaz. Nermin Abadan Unat, Bitmeyen G: Konuk ilikten Ulus-tesi Yurttala, s: 34 398 Nermin Abadan Unat, Bitmeyen G: Konuk ilikten Ulus-tesi Yurttala, stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar, 2.Bask, Kasm 2006, s: 35

136

d gn genellikle kadnlara tketmek zere yeni olanaklar saladn, ancak bunun dnda kadnn toplumsal konumunda, baka bir deyile zgrlemesi balamnda ok da etkili olmaddr 399.

Bu noktada deinilmesi gerekli grlen bir baka unsur, Trk toplumunda ve dolaysyla da gmen kimliinde aile balarnn nemidir. Toplumbilimcilerin ilikiler a (network) olarak niteledikleri ve g hareketlerinin ekillenmesinde birincil rol oynayan bu alar olmasayd belki de Trkler g srecine dahil olmaz ve hatta bulunduklar lkelerde bir anlamda izole olmazlard. Gmen ilikiler a, geldikleri lke ile yeni yerletikleri lkelerdeki eski gmenler, yeni gmenler ve gmen olmayan kiiler arasnda ortak kken, soydalk ve dostluk balamndan oluan kiiler aras balantlardr400. Bu ilikiler a sayesinde bir lkeye giden gmen, kendisinden sonra gelenlerin yolunu amakta, ailesinin, komusunun, hemerisinin bu lkeye yerlemesini salamaktadr. Yabanc bir lkeye ilk kez giden gmenler, zellikle de yasal olmayan yollardan gidiyorsa, yardm alabilecekleri herhangi bir ilikiler a olmayacandan, yksek mebladaki masraflar gze almak zorundadrlar. Bunun yannda onlar izleyen her yeni gmen, daha nce kurulan ve soydalk, hemerilik ve dostluk esasna dayan bu ilikiler andan faydalanacaktr. Bu da onun g masraflarnn azalmasna neden olacaktr. ou zaman bir ekliyle hazr bir ortama gelecektir. Bu durum g hareketinin snrsz ekilde srdrlmesine neden olmaktadr401. 1970li yllarda zellikle Almanyada snrlandrlan gmenlie ramen g eden Trk orannda herhangi bir azalma gzlenmemesi, aksine bir artn sz konusu olmas bu gl sosyal balardan kaynaklanmaktadr. Gnmzde bile hala yurt dnda bulunan kiiler, onlarn Trkiyede bulunan akrabalar ve arkada evreleri, gerek g alan gerekse g veren lkelerdeki ilgili kurumlar bu ilikiler a erevesinde g endstrisine katkda bulunmaktadrlar 402. Bir kere kurulan ilikiler
399

Partici Pessar, The Role of Gender, Household and Social Networks in the Migration Process: a Review and Appraisal, C. Hirschman, P. Kasinitz, J. DeWind (eds), The Handbook of International Migration, The Russel Sage Foundation, 1999, s: 65 400 Charles Taylor, Multiculturalism and the Politics of Recognation: an essaye, Princeton University Press, Pinceton, 1992, 401 Nermin Abadan Unat, a.g.e ss:34-35 402 Ahmet duygu, brahim Sirkeci., a.g.m s: 256; ayrca yine aile birlemeleri ile ilgili bkz Hasan Basri Elmas 1998, Exode Rural et Migrations des Turcs et des Kurdes vers lEurope Gaye Petek-alom (ed), Immigrs de Turquie, Hommes et Migrations, n: 1212, ss: 5-13. Ferhat Kentel ile Ayhan Kayann 2004te

137

a nedeniyle, kabul eden lkelerin hkmetleri bu akm denetlemekte byk zorluk ekmektedirler. Benimsenen politikalar ne olursa olsun, gmenler alarn oluturmaya devam ederler403.

Oluturduklar bu a iinde, denildii gibi, kendi yaam meknlarn gelitirmiler, Almanlarla ok da i ie gemeden gnlk ihtiyalarn karlayacak olanaklar yaratmlardr kendilerine. Varolan egemen kltr iinde bir nevi alt kltr alanlar oluturmulardr. Dolaysyla ortaya kan Trk mahallelerindeki yaam, kendi kimlik ve kltrlerini koruma kaygsyla anavatanlarnda olmad kadar geleneki ve kapaldr.

Trk iilerin kendilerini Alman kltr yaamndan soyutlamalarnn sebeplerinden birinin bu lkeye geici olarak geldiklerini dnmeleri, dolaysyla, askerlik gibi, grevlerini bir an nce bitirip, memleketlerine geri dnme amac gtmeleri olduu sylenebilir. Ancak bu durum gereklemediinden, zamanla Emre Kongarn da vurgulad gibi gettolamaya ya da Cankaya ve dierlerinin grtkleri radyo programclarnn tabiriyle karlkl gettolamaya 404 neden olmu, bu durum da entegrasyonu zorlatrmtr. Burada sz konusu olan her iki toplumun birbirine mesafeli yaklam, birbirleriyle iletiim iine girme konusundaki isteksizlikleridir. Bir yandan yeni geldikleri ve ou zaman da tamamen yabancs olduklar Alman toplumu ile snrl bir iliki kurarlarken, dier tarafn, yani ounluk olan Alman tarafnn da bu gelenlere ilgisiz davrandklar gr de yaygndr 405.

2.1.2.2 Kltrel faaliyetler

gerekletirdikleri aratrma da bu g zincirinin nemini vurgulamaktadr. Aratrmaya katlan deneklerinin yaklak %83nn Almanyada yaayan bir aile yaknnn teviki ile g ettii ortaya kmtr. Bkz F. Kentel, A. Kaya, Euro-Turks: A Bridge, or a Breach between Turkey and the European Union, Research Report, The Comparative Research of German-Turks and French-Turks, OSCE Conference on Tolerance and the Fight against Racism, Xenophobia and Discrimination, Brussels 2004 403 Nermin Abadan Unat, a.g.e, s: 36 404 zden Cankaya vd, a.g.m, s:23 405 A.g.m. s:24

138

lk giden iilerin, onlara sunulan koullar dorultusunda, kendi ilerine kapank bir tavr sergiledikleri daha nce belirtilmiti. Beraberlerinde getirdikleri rf-adet, dil, din, rka bal kalma, bunlarn dnda bir faaliyet gerekletirme korkusuyla birleince, yukarda deinilen gettolama durumuyla kar karya kalnmtr. Giden iilerin byk ounluu, yaamaya baladklar toplum ile bir ba kurmaktan kamtr. Bir nevi askerlik grevi gibi deerlendirdikleri bu g sresince bulunduklar lkenin dilini ve kltrn renmek abasnda bulunmamlardr.

ou ii iin, i bulduklar fabrikalarda zincirin bir paras olarak haftada 40-45 saat altktan sonra geriye sadece iki- saat bo zamanlar kalr. Bu az vakitlerini de ounlukla Nermin Abadan Unatn ifadesiyle yumuak, pasif faaliyetlerle geirmilerdir. Bu yumuak faaliyetler arasnda % 34lk bir oran ile ncelikli olarak gelen gezmektir. Burada gezmekten kastedilen, piyasa yapmak, caddelerde dolamaktr. zellikle Trk gmenlerin ilk olarak geldikleri Frankfurt, Kln, Stuttgart gibi byk kentlerde Cumartesi-Pazar gnleri gar yaknlarnda ya da tam da bekleme salonlarnda volta atmak bir alkanlk haline gelir 406. Garlar ayrca, gmenlere memleketlerinden haber getiren insanlarn ya da yeni gmenlerin geldii yerlerdir. Aslnda, bu gezintilerin, bir anlamda memleket hasretlerini bir nebze yattran faaliyetler olduunu syleyebiliriz. Garlarda gruplar halinde toplanp konumak, gelen trenleri izlemek, memleketlerinden gelen en son haberleri renmek, dn yolculuunun balayaca gn beklemek kaygsndadrlar 407. John Berger ve Jean Mohr ayrca ounluunun yaadklar ortamlarda snma sorunun varolmas nedeniyle kn scak olan garlarn ekiciliinden de sz ederler. Bu garlarda, bulunduklar lkenin vatandalarndan daha kalabalk gruplar olutururlar ve kan olaylar serbeste izleyebilme, istedikleri insanlara arkadalk teklif edebilme rahatlna sahiptirler 408.

Nermin Abadan Unat, Almanyadaki gmenlerin ikinci olarak gerekletirdikleri faaliyetin sinemaya gitmek (%24) olduunu vurgulamaktadr409. Bu konuya daha ilerideki blmlerde ayrntl olarak girileceinden, bu aamada sadece bu faaliyetin,
406 407

Nermin Abadan Unat, a.g.e, s: 125 John Berger, J. Mohr, a.g.e. s: 64 408 A.g.e. 409 Nermin Abadan Unat, a.g.e

139

azmsanmayacak bir oranda olduunu, gmenlerin ve lkeleri ile olan balant asndan tadn nemi vurgulamakla yetinilecektir. Yine byle bir ilginin Trk sinemas iin oluturaca pazar potansiyeline de dikkat ekmek gerekir. Gerekten de 1960l yllarn ortasndan itibaren, sz edilen ve gmenlerimizin urak yeri olan garlara yakn sinema salonlarnda, belirli seanslarda Trkiyeden gnderilen filmler gsterime sokulmutur. Bu filmler, gmenlerin birka yl nce terk ettikleri anavatanlar ile balarnn srdrlmesi ve kendi dillerinde gerekletirdikleri bir kltrel faaliyet olmas asndan nemlidir.

Trk iilerinin, Trkiye ile olan balarn pekitiren dier bir nemli unsur da yazl ve iitsel Trk medyasdr. 1967 ylndan itibaren byk ulusal gazetelerin Avrupa basklar yaynlanmaya balam, gmenler de anavatanlarnda olup bitenleri bu gazeteler vastasyla takip edebilmileridir. 410 ilerin byk ounluu, ya anavatanlarndaki ailelerinin gnderdii gazeteleri okurlar ya da btelerinden byk fedakrlk yaparak 1 mark olan Trk gazetelerini satn alrlar. Nermin Abadan Unat bu yllarda, Avrupadaki iiler tarafndan en ok okunan Trk gazetelerinin srasyla Hrriyet (%43), Milliyet (%22) ve Cumhuriyet (%16) olduunu vurgular411. Bu medyalarn varl ve zellikle 1980 ve hatta 1990 sonrasnda uydu vastasyla Trk televizyon kanallarnn eriilebilirlii, bir yandan gmenlerin memleketten kopmamalarn salarken, dier bir yandan da yurt dndaki Trk topluluun kendi iine kapanmasna, yukarda sylenildii gibi gettolamasna ve yeni yerletii yabanc kltre uyum salamasna engel tekil etmitir. Buna ek olarak, uydu yaynclnn sunduu bu imknlardan nce, bu rol stlenenin video filmlerinin olduunu vurgulamak gerekir. Nitekim bu unsurlar, Trk gmenlerin iinde yaamaya baladklar bu yeni toplumun kltrne bir anlamda uzak kalmalarna neden olmulardr.

zden Cankaya ve dierlerinin gerekletirdikleri aratrma erevesinde yaptklar grmelerde, zellikle Trk televizyon kanallarnn sunduu ok da dzeyli saylmayan programlarn, Almanyada yaayan Trk topluluun birok seviyede
410 411

Yavuz Nufel, 2005 ylnda Galatasaray niversitesi, MEDAR kapsamnda yapt sylei. Nermin Abadan Unat, a.g.m. s: 126

140

olumsuz etkiledii ifade edilmitir412. Entegrasyonun nnde duran nemli etkenlerden biri olarak deerlendirilen bu durum, ayn zamanda, dk seviyeleri nedeniyle de Almanyadaki Trk topluluunun eitim dzeyini etkilemektedir.

Dile getirilen bir baka nokta da, bu yaynlarn ne kardklar milliyeti duygularn, srekli etnik kkene vurgu yapmalarnn ve ulusal kavramlarn ilenmesinin uyum sorununu pekitirdiidir. Ayrca, yine bu durum yaadklar lkenin kendilerini balayan sorunlarndan ok, yaamadklar lkenin soyut sorunlaryla ilgilenmelerine de yol amtr413. Her ne kadar sorunun bu boyutlara erimesi daha ok 1980lerden sonra sz konusu olmusa da, ilk giden gmenler asndan anavatanlar ile balantlarn salayacak her trl aracn nemli bir yer edindiini sylenebilir. Bunlarn, gerek yeni gelen gmenlerin beraberlerinde getirdikleri memleket haberleri dzeyinde olsun, gerek Trk gazetelerinin Avrupa basklar ya da radyo yaynlar olsun ya da daha ileri yllarda televizyon ve video olsun, yurt dnda yaayan Trklerin hem anavatanlaryla hem de zerinde yaadklar lkeyle olan ilikilerini ekillendiren en nemli unsurlar olduunu sylemek mmkndr414.

lk giden gmen iiler iin bo vakitlerini doldurmann bir baka yntemi de odalarna ekilerek lkeye gelir gelmez satn aldklar tranzistrl radyodan, zellikle Ankara Radyosunu dinlemektir415. Oysa yaplan anlamalar gerei, Trk iilerinin kaldklar yurtlarda mzik salonu, ping pong masalar, diki kurslar vb gibi eitli faaliyet olanaklar sunulur. Ancak bunlar ok talep grmez. Ayrca, Trk gmenlerin lkeye uyumlarnn salanmas amacyla alan Almanca kurslarna da daha ok genler (%17) ve hatta bunlarn arasndan da kadnlar daha fazla ilgi gsterirler (%40). 416 Birou iin kaldklar yurt odalar vatandr ve bu vatanlarn dndaki faaliyetlere ok da ilgilenilmez. Bu nedenle radyo dinlemek nemli bir bo zaman faaliyeti olarak ne
412 413

zden Cankaya vd, a.g.m., s: 27 A.g.e 414 Hlya Uur Tanrver ve Mge ztrkn gerekletirdikleri grmelerde, Fransaya g etmi Trk iilerinin Trk televizyon dizileri ile olan ilikilerinin, memleketten haberdar olmak ve anavatanlarnda eletirildikleri gibi, memleketten kopmu olmamak kaygsyla balantl olduunu vurgulamaktadr. Hlya Uur Tanrver, Mge ztrk , Kimliklerin ve Toplumsallklarn Televizyon Pratikleri Araclyla Oluturulmas: Gmen Trkler ve Televizyon Dizileri , leti--m, Galatasaray niversitesi, letiim Fakltesi Hakemli Akademik Yayn, say:3, Aralk 2005, ss: 163-164 415 Nermin Abadan Unat, a.g.e. s: 124 416 A.g.e

141

kar. 1960l yllarda, Alman radyo ve televizyon kanallar devlet tekelindedir ancak, federal dzeyde eyaletler belirli bir zerklie sahiptir417; ancak ana dilden baka bir dilde yayn yapabilmenin koulu olarak her eyalette bulunan yabanc saysnn 15 binin zerinde olmas gereklilii vardr. Bu sayy, ilk yllarda sadece talyanlar amaktadr. Onlar takip eden Yugoslavlar ve Trkler iin haftann belirli gnlerinde, belirli bir sre yaplan yaynlar sz konusudur. Bu kanallarnn yan sra Trk iileri, Dou Berlinden her gn dzenli yayn yapan ve hemen her yerden eriilebilir olan Bizim Radyoyu da takip ederler 418.

Yukarda sz edilen nedenlerden yola karak Trklerin yaadklar lkenin vatandalar ve yaam biimi ile iletiim halinde olmaktan ok, anavatanlaryla balarn koparmamaya ynelik faaliyetlerde bulunduklarn sylemek yanl olmaz.

Sergiledikleri bu iine kapal tutum, doal olarak Almanlarla olan ilikilerine de yansmtr. Bir yandan Almanlarn, lkelerine gelen bu misafir iilerin geici olduklarn dnmeleri nedeniyle sorunlarna geici zmler retmeleri, dier yandan da Trklerin dil sorunu ve Alman rf ve adetlerini ok tasvip etmemeleri bu ilikilerin bireysel kalmasna neden olmutur. Gerekten de yaplan eitli aratrmalarda 419 Trklerin Batlnn, daha snrl bir boyutta Almann420 aile kavramlar ve ilikiler anlaynn kendilerine uygun olmadn dndklerini ortaya karmtr. Daha ok kadn merkezli bir bak asndan yola karak yaplan bu deerlendirmeler sonucunda, yabanclarla girilecek ilikilerin Trkler asndan tasvip edilmeyen, uzak durulmas gereken ve hatta
417 418

A.g.e s: 125-126 Burada ilgin olan bir nokta, bu lkeden yaplan radyo yaynlarnn Trk yetkilileri nezdinde endie yaratc olarak grlmesi sebebiyle, Alman radyo kanallar, dzenli Trke yaynlar yapmaya balamlardr. Nermin Abadan Unat, a.g.y. s: 126 419 Bu konu ile ilgili bkz Nermin Abadan Unat, Bitmeyen G, Konuk ilikten Ulus-tesi Yurttala, stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar, 2002-2006; Barlas Tolan, Hlya Tufan, vd, Trkiyeden Dnyaya Bir Bak: Trkiyedeki Avrupal mgesi ve Ulusal Kimlik Kurgusuna Etkileri , Galatasaray niversitesi Yaynlar, stanbul, 1999; zden Cankaya vd, Almanyada Trk Medyas: Entegrasyon Sorunu, Metropol FM ve Radiomultikulti zerine Bir alma, Ileti-s-im, Galatasaray niversitesi letiim Fakltesi Hakemli Akademik yayn, Beta, say 3, Aralk 2005, ss: 7-45 420 Barlas Tolan, Hlya Tufan vd.nin 1999da gerekletirdikleri aratrmada, deneklerin Avrupa algsnn bireysel ya da evresel deneyimi ile doru orantl olduu ortaya kmaktadr. Yneltilen sorular dorultusunda Avrupa dendiinde ilk akla gelen lke Almanya, onun hemen ardndan da Fransa gelmitir: Her drt kiiden iin Almanya en Avrupal lkedir, her iki kiiden biri de Fransay bu konumda deerlendirmektedir. Barlas Tolan, Hlya Tufan vd, a.g.e. s: 115

142

tehlikeli saylabilecek bir unsur olduu ortaya kmtr. Temelde sorun, gmen Trklerin kendi kltrleriyle olan ilikilerinin, aile tarafndan snrlar izilen zel hayata bal deerler erevesinde dmlenmesinden kaynaklanr. Hatta aile ve zel hayat, Trklerin genel olarak kendilerini dier uluslardan, zellikle de Avrupallardan ayrtrdklar ve kendileri iin marka imaj haline getirdikleri bir nitelik haline gelmitir421. Alman toplumu, kamusal alanda, Batlya atfettikleri alkanlk, disiplinlilik ve toplumsal yaamn hukuksal dzeni gibi nitelikleriyle takdir edilirken, zel alana ilikin aile balar, aileye ve toplumsal yardmlamaya verilen nem gibi unsurlarda oka eletirilmektedir 422.

Bu bak as, daha ilerideki blmlerde ayrntl olarak aklanacak filmlerde de n plana kmaktadr.

421

Hlya Uur Tanrver, Mge ztrk , Kimliklerin ve Toplumsallklarn Televizyon Pratikleri Araclyla Oluturulmas: Gmen Trkler ve Televizyon Dizileri, leti--m, Galatasaray niversitesi, letiim Fakltesi Hakemli Akademik Yayn, say:3, Aralk 2005, s: 160 422 A.g.m, s: 160

143

NC BLM
DI G-YELAM ETKLEM

1. YNTEMSEL TERCHLER VE NEDENLER

Sinema endstrisinin tarihsel-toplumbilimsel perspektiften irdelendii aratrma almalarnn, bu alana yeni bir kuramsal ereve getirmeleri nedeniyle, geleneksel yntemlerin tesinde aralardan yararlandklar bilinmektedir. Toplumbilimsel

aratrmalara yeni paradigmalarn katlmnn bylesi metodolojik yenilikleri zorunlu kldn, feminist aratrmalar balamnda anmsatan Marie Miesin deyimini kullanacak olursak yeni arap eski ielere doldurulmamaldr423. Dolaysyla Trkiyede sinema sektrnn, ii g nedeniyle oluan d pazar nedeniyle rgtlenmesini ve bunun sinematografik sylem zerindeki yansmalarn aratrdmz bu almamzda, sorunsalmzn katmanlar gz nnde bulundurularak, olguyu iki farkl ana mercek altna alarak, farkl yntemlerle veri toplanmtr.

1.1 Sinema / video yapmclar ve ynetmenleri: szl tarih almas

Aratrmamzn birinci aamasnda, incelediimiz dnemde Trkiyede sinema endstrisinin, zellikle dg nedeniyle ok sayda Trkn yerletii Almanya pazarna almnn nasl, ne koullarda salandna ilikin veri toplanlmas amalanmtr. Bu ana amatan hareketle, sz konusu pazar deneyiminin, en genel anlamyla sinema (yani hem endstriyel, hem de filmografik boyutuyla) zerindeki etkilerinin ne olduu da bu aamada irdelenmesi hedeflenen bir baka konudur. Oysa yukarda da belirttiimiz ve aada da grmelerden ortaya kaca zere, bugn bile sektr olma, endstriyel olarak varln kantlama sanclarn atlamam olan Trk sinemasnn, bu en sorunlu yllarna ait, gvenilir kaynaklara dayanan ve zerinde ikincil deerlendirme yapabilek veriler bulunmamaktadr.

423

Marie Mies, Yeni arap Eski ielere Doldurulmamaldr, Serpil Akgke, irin Tekeli, Feminist Aratrmalarda Yntem, iinde, SEL Yaynclk, stanbul, 1995

144

Dolaysyla aratrdmz konuya ilikin olarak zgn veri toplanabilecek ana kitlenin o dnem sinema sektrnde fiilen alm, Almanya pazarna ilikin deneyimleri olan yapmc ve ynetmenlerden olumas uygun grlmtr.

Aratrmamzda

referans alabileceimiz bakaca bir alma ve/ya verinin

bulunmamasnn yansra, kendilerinden veri toplayacamz ana kitlenin de btnsellii asndan sorunlu olduu yaplan keif almalarnda belirlenmitir : sz konusu yapmc ve ynetmenlerin bir ksm, uzun zamandr bu alanda almamaktadr; bir baka grup ise, yaadklar deneyimi bir aratrmacyla paylaacak denli

iselletirmemi, zerine fikir retme konusunda tereddtl kiilerden olumaktadr. Bu durumda genel olarak benimsenebilecek klasik niceliksel yntemlerin (rnein bir anket almas) ya da biimsel-sistematik niteliksel yntemlerin (yar-ynlendirilmi derinlemesine grmeler veya odak grup tartmalar) uygulanmasnn sorunlu olaca anlalmtr.

Ekonomi politik ya da alma sosyolojisi kuramlarnn sinema aratrmalar alanna uygulanmas durumunda benimsenebilecek bu metodolojik ynelimler yerine, almamzda, yararlandmz temel yaklam yntemimizi de belirlemede yardmc olmutur: Marc Ferro ve Annales Ekolnn sinema ve tarih kuram kapsamnda nerdii drt aratrma ekseninden birini oluturan ve bazen bir filmin tarihi/hikayesi, (genel) tarihin oluumuna katkda bulunur nermesinde ifade bulan yaklam dorultusunda; aratrmamzda, incelediimiz dnemin belli saydaki yapmcs ve ynetmeniyle szl tarih almas yaplmas uygun grlmtr. Szl tarih, sosyoloji alannda, Chicago Ekolnden bu yana var olan 424, istatistiksel aralara ncelik tanyan ampirizmlerin toplum bilimleri alannda egemenlik kurmaya alt XX. yzyl ortalarnda ksmen geri planda kaldktan sonra, 1980lerle birlikte yeni bir ivme kazanan yaam yks ynteminin, tarih alannda

424

Chicago Ekolne ilikin genel bir kaynak olarak bkz.Paul Attallah, Thories de la communication, Tl Universit, Qubec, 2003 Tome I-II; bu kapsamda yaplan aratrmalarda kullanlan yntemlere ilikin ayrca bkx. Armand ve Michle Mattelart, letiim Kuramlar Tarihi, ev: Merih Zllolu, letiim yaynlar, stanbul 2006.

145

kullanlan biimi olarak da ele alnabilir 425. Sonu olarak her iki yntemin de k noktas etno-sosyolojik bak asdr. Daniel Bertaux bu yaklam yle tanmlar Etno-sosyolojik perspektifin temel varsaym, toplumsal bir dnyann btnn, ya da bir mezokosmosu yneten mantksal dayanaklar; o dnyay oluturan

mikrokozmoslarn her birinde mevcuttur ve ilerlik gsterir : bunlardan birini, ya da, daha iyisi, birkan derinlemesine gzlemlediimiz ve orada geerli olan eylemlilik mantn, toplumsal mekanizmalar, yeniden retim ve dnm srelerini tanmlayabildiimizde, mezokosmosun btnne ait toplumsal mantn en azndan bir blmn kavrayabiliriz.426 Bu ekilde tanmlanan etno-sosyolojik yaklam () yapsal ilikileri ve toplumsal sreleri, varolu, bilincin ncesinde yer alr ilkesi dorultusunda kavramaya alr 427.

Uygulamada, herhangi bir kii tarafndan yaanm bir deneyimin bir blmne ilikin her anlatsal betimleme, aslnda szl tarih ve/ya yaam yks almasnn zn oluturur. Ancak bu ilk, ham gzlemlerin bilimsel bir aratrmann temelinde kullanlabilecek verilere dnmesi, phesiz sorunsalla balantlar erevesinde zmlenmeleriyle olacaktr.

almamzn bu birinci aamasnda uyguladmz szl tarih ynteminin, daha klasik anlamda sosyolojik aratrmalarda uygulananlardan kimi farklarnn da olduunu belirtmemizde yarar vardr: aratrma alanmz ve sorunsalmz

dorultusunda, katksz etno-sosyoloji olarak adlandrabileceimiz alanda olduu gibi, yntemin uyguland kiilerle, zel yaamlarn da gzlemleyecek biimde uzun sreli saha almalar ve aratrmacnn, aratrlann yaamn bir boyutuyla paylat katlmc gzlem teknikleri uygulanmamtr.

Szl tarih yaam yks uygulanan kiiler ve niteliklerini belirten tabloda grlecei zere rneklem, konumuz asndan stratejik olarak nitelenebilecek zelliklere sahip (farkl ya ve kuaklardan, sinema sektrnn farkl alanlarndan ve

425 426

Alex Muchielli, Les Mthodes qualitatives, PUF, coll. Que sais-je ?, Pqris, 1992, p.87-88. Daniel Bertaux, Les Rcits de vie, Nathan-Universits, coll. 128 Sociologie, Paris, 1997, s. 14 427 A.g.m., s.8.

146

incelediimiz tarihsel dnemin iinde farkl dzlemlerde yer alan) kiilerden olumaktadr.

Szl Tarih almas rneklemi :

sim

Meslek a

Konum me

Gr Tarihi Ocak 2005 Nisan 2009

Gr me sresi 45 dakika 55 dakika

mer Uur

Ynetmen 4

Kadri Yurdatap Arif Keskiner

Yapmc

Yapmc 1

Nuri Sezer

Yapmc; ynetmen, oyuncu Yapmc

5 Almanya pazarna ynelik eitli video filmlerinin bamsz (belli bir irkete bal / kendi irketi olmayan) ynetmeni - SESAM bakan, Mine Filmin sahibi 7 Sinemaclarn sosyallema ortam iek Barn sahibi 6 Almanyada yerleik.

Nisan 2005

35 dakika 80 dakika

Haziran 2006

(telefon grmesi)

29 dakika

eref (erafettin) Gr Necip Sarcolu Giovanni Scognamillo erif Gren

Yapmc, Ses teknisyeni Sinema tarihisi Ynetmenyapmc

ubat 2006 7 eref Filmin Kasm 2006 sahibi; Erman Filmin de sa kolu Lale Filmin sahibi Mart 2007

75 dakika

65 dakika 48 dakika 75 dakika

0 5

8 Ulusal Video D Nisan 2007 Pazar sorumlusu 6 Almanya Ac Ekim 2008 Vatan ve Polizei filmlerinin Ynetmeni

Sz konusu grmeler videoya kaydedilmi; daha sonra bu kaytlarn dkmleri, hem szl ifadelerin, hem de beden dili ve davransal gstergeleri de dikkate alan

147

genel sylemin kavranabilecei biimde gerekletirilmitir. Elde edilen dkmler, aratrmamzn bu blm iin oluturulmu ereveler dorultusunda zmlenmi ve benimsenen yntemin gerektirdii biimde, gerekli yerlerde kiilerin kendi szck ve ifadelerine yer vermek suretiyle bulgularn oluumunda kullanlmtr.

Grmelerin tam dkmleri, ekler ksmnda verilmektedir.

1.2 rnek olay nitelikli filmlerin sylem analizi

Aratrmamzn

ikinci

aamas,

incelediimiz

dnemin

tarihsel-toplumsal

ortamnda, bu srece dorudan katlan bir ynetmenin, sinema endstrisinin d pazar almlarnn odan oluturan Almanyay ve Trkiyeli gmenlerin bu lkedeki karmak koullarn konu alan iki filminin analizine ayrlmtr.

Toplumbilimlerinin her alannda olduu gibi, iletmecilik odakl profesyonel alanlarda da (pazarlama aratrmalar, stratejik aratrmalar, vb.) yaygn olarak kullanlan rnek olay yntemi, anlamaya altmz olgulara ilikin olarak, sorunsalmz asndan bal bana rnek oluturabilecek nitelikteki bir olguyu (ya da kimi zaman kurumu, sreci, vb.) mercek altna almaya dayanr 428. Hlya Uur Tanrver, metodolojik anlamda rnek olay ynteminin yaam yks ya da szl tarihin nesnelere / kurumlara uygulanm biimi olduunun sylenebileceini belirtir.429

Bu dorultuda, kendisi de incelediimiz dnemde Almanyayla ilikide bulunmu ve Trk filmlerinin bu lkedeki gurbetilere ulatrlmas ynndeki giriimleri deneyimleyerek yaam bir ynetmenin, tematik olarak da bu ortam yanstan, yaklak on yl arayla gerekletirdii iki filmin doru rnek olaylar oluturaca dnlmtr. Sz konusu ynetmenin, genel olarak Trk sinema tarihinde yeni
428

Madeleine Grawitz, Mthodes de recherche en sciences sociales , Prcis Dalloz, 1998 (9cu basm), Paris; Yony Proctor, Pazarlama Aratrmalar, Altn Kitaplar, stanbul, 2003. 429 Hlya Uur Tanrver. Kadnlar Kadnlarla aratrmak: feminist aratrmalarda yntem (yaynlanmam bildiri), kinci Ulusal Kadn almalar Konferans, zmir Ege niversitesi, KADAM, 1998.

148

ynetmenler olarak adlandrlan kuaktan olmas, yani kalplam Yeilam sinemasndan farkl bir yerde konumlanmas bu tercihimizi pekitirmitir. Seilen

filmler, erif Grenin Almanya Ac Vatan (1979-Glah Film, 85) ve Polizei (1988, Penta Film, 85) adl filmleridir. phesiz, erif Grenin filmlerini auteur eletiri yaklamndan hareketle zmlemek de mmkndr; ancak bizim almamzn sorunsal zgn olarak sinema dili zerine kurulu olmadndan; saf estetik anlamda auteurist430 bir alma bilinli olarak yaplmamtr.

Filmlere uygulanan analiz yntemi, genel metodoloji kapsamnda kullanlan kavram dorultusunda sylem analizidir. Film analizi balamnda bu yaklam biraz amamz gerekirse, incelenen metinleri, toplumsal-tarihsel perspektiften ele alan ve bunlarn btnsel olarak oluturduklar sylemi (ya da kurguladklar anlam) ortaya karmaya alan bir yntemin benimsendiini syleyebiliriz. Metin analizleri alannda, geleneksel edebiyat (daha genel olarak da sanat) incelemelerinde kullanlan yntemler, zellikle de 60l yllarda dilbilimin geliimi ve gstergebilimin yeni bir aratrma alan olarak kendini kabul ettirmesi sonrasnda yerini yenilerine brakmtr. Bir yandan, zellikle de ilevselci-davran paradigmalarla beslenen Berelsoncu niceliksel (ya da klasik) ierik analizleri nesnellik adna saysal-istatistiksel bulgularn nemini vurgularken, bu yeni eilimler, metin ii elerin derinine inmeyi (dz anlamlar kadar yan anlamlara / ak sylem ya da mesaj kadar rtk syleme nem vererek), dahas salt metni deil balam da ( texte/contexte ilikisi) dikkate almay nerirler431. Sinema alannda uygulanan sylem analizlerinin k noktas olarak R. Monodnun tiyatro yaptlar iin nerdii modelin de uygulama asndan uygun olduu grlmektedir. Yazar, bir metinde tema, ierik ve sylemi ayrtrabilmek iin her birine denk den soru sorulmasn nerir. Bunlardan ilki metin neden sz ediyor?dur: yant bize temay iaret eder; ikincisi ne anlatyor ?dur ve ierii anlamamza yardm

430

Farkl eletiri kuramlar ve auteur eletiri konusunda ayrntl bilgi iin bkz, Esra Biryldz, rneklerle Trk Film Eletirisi (1950-2002), Beta, Aralk 2002; Zafer zden, Film Eletirisi, Film Eletirilerinde Temel Yaklamlar ve Tr Filmi Eletirisi, AFA Yaynlar, Nisan 2000 431 zet bir sunum iin bkz. Judith Lazar, Sociologie de la Communication de masse, A.Colin, Paris, 1995; ayrntl bilgi iin bkz. Andr D.Robert, Annick Bouillaguet, LAnalyse de contenu, PUF, coll. Que Sais-je ?, Paris, 2002

149

eder; sonuncusu ise ne sylyor?dur: bu da, metnin gerek sylemini ortaya karmamza yardm eder432.

Sylem analizi saf gstergebilimsel kapsamdan karak, sinema aratrmalarnn farkl perspektiflerden hareket eden dier alanlarnda da kullanlmaya balanmtr. Bunlardan en temel olan ise Anne Goliot-Lt ve Francis Vanoyeun toplumal-tarihsel analiz olarak snflandrdklar yntemdir 433. Bu yntem, bir filmin, aktard sylemle dneminin toplumsal ve tarihsel olgularn dile getirdii varsaymndan hareket eder ve kurmaca filmlerde, anlat yapsndan, oyuncu seimine, mzik ve dekordan, kamera hareketlerine kadar tm anlatsal (senaristik) ve biimsel (filmik) elerin bu btnsel anlam oluturmaya hizmet edebileceini anmsatrlar. Film analizinde kullanlan anlatsal ve biimsel e kategorileri Christian Metz tarafndan nerilmitir434. zetlememiz gerekirse, anlat ve dramatik yap, karakter zellikleri, diyaloglar anlatsal eleri olutururken; mzik, ses ve grsel efektler, kamera hareketleri ve alar, mekn kullanm, k, renk, dekor ve kostm gibi zellikler de biimsel elere tekabl ederler.

Baz almalarda karmza kan ierik/ biim ayrm ise, farkl film kuramclarnn dile getirdii zere sadece yapay deil, yanl, hatta yanltcdr, zira bir filmin biimsel zelliklerini dikkate almamak, sanatn zn yadsmak olur ya da yine Metzin deyimiyle (filmlere uygulanan) her ierik analizi, ierikle birlikte biimi de dikkate almak zorundadr; byle yaplmad takdirde sz edilen ey film deil, filmin tasarlanma aamasnda esinlendii malzemeyi oluturan eitli genel sorunlardr. 435

Aratrmamzn nitelii gerei sylem analizini uygulamada, ilk aamada temel alnan biimsel birim plan deil sekans / sahne olmu; elde edilen bulgular birletirilerek filmin geneli erevesinde deerlendirilmi ve yorumlanmtr.

432
433

R. Monod, Les textes de thtre, Cedic-Nathan, Paris 1977 Anne Goliot-Lt ve Francis Vanoye, Prcis danalyse filmique, Repres, coll. 128, Paris, 2002, s. 11-13. 434 Christian Metz, "Propositions mthodologiques pour lanalyse de films", Essais sur la signification au cinma, Christian Metz, cilt:II iinde, Paris, Kliensieck, 1972 435 age

150

erif Grenin Almanya Ac Vatan ile Polizeisna uygulanan sylem analizinde kullanlan ve genel sorunsalmzla balantl olan analiz ereveleri almamzn nc blmnde belirtilmitir.

ki filmin yapm yllar arasnda uzunca bir srenin bulunmas, ynetmenin algsnda Trkiyeli gmenlerin Almanyadaki yaamlar, ortamlar, sorunlar ve konumlarna ilikin bir deiim olup olmadn ve bu deiimin hangi tarihseltoplumsal gereklere denk dtn de irdelememize olanak vererek, karlatrmal perspektifi yntemimize dahil etmemizi salamtr.

2. GMENLER LE TRK SNEMASININ ETKLEM

Aslnda, Trk sinemasnn, birok lkede rnei olduu gibi, daha ilk yllarndan itibaren g ve gmen olgusuyla yorulmu olduunu syleyebiliriz. Gerekten de daha nce de deinildii gibi, Trk sinema sektrnn nclerinin nemli bir ksm gmendir, bir g kltrne sahiptirler. Bunlar arasnda, dtan ie doru bir g yaam, Sigmund Weinberg, peki ailesi, Erman Ailesi ya da erif Gren saylabilirken, bir i g tecrbesi edinmi olan Metin Erksan, Atf Ylmaz, Halit Refi, Ylmaz Gney gibi Trk sinema tarihine damgalarn vurmu kiiler saylabilir. Yukarda saylan bu isimlerin birok konuda ilkleri gerekletirdikleri, Trk sinema sanayisinin ve sanatnn geliiminde nc olduklar bilinmektedir. Tpk Dilek Zapolunun Avrupaya gen ilk iileri tanmlad gibi, nesillerinin en cesurlardr. Dolaysyla Trk toplumunda olduu gibi Trk sinemasnda da iselletirilmi bir gten sz edebiliriz. Buna karlk, 1960 sonras yaanan gerek kyden kente, gerekse yurt dna ge ynelik sinemann tepkisi abuk olmamakla birlikte, daha ilk rneklerinden itibaren arpc olur.

Yaanan bu gler, lke ekonomisi, politikas, kltr ve dolaysyla toplumsal geliiminde dorudan ya da dolayl bir ekilde etkili olur. Trkiyenin ehresini

151

deitiren g konusu, 1960l yllarda toplumun sorunlarna eilmeye balayan ynetmenlerin de popler temasna dnr. lk ve daha youn olarak ilenen konu i gtr. gn youn olarak yaanmaya balad yllar, daha nce de aktarld gibi Trkiyenin zellikle ekonomik ve siyasal alanda byk deiimler geirdii 1950li yllardr. Ancak ig konusuna dorudan eilen ve onun getirdii toplumsal-siyasal ve kltrel deiim/sorunlara deinen ilk filmlerin yapld yllar dikkate alnrsa bu srecin sinemaya yansmasnn ok da abuk gerekletiini syleyemeyiz. Bu gecikmenin eitli nedenleri arasnda her eyden nce Trk sinemasnin sanayisini oluturmaya balad 1950lerde ve ylda yaklak 200 filmin ekildii 1960larda daha ok elendirme amac gtmesi vardr436. Dolaysyla sorunlar ile birlikte yaanan g bu elence kavramnn dnda kalmaktayd. Ayrca, bir konunun toplumsal bir yaraya dnmesi ve olgunlamas iin zerinden belirli bir sre gemesi gerektiini de syleyebiliriz. Bir baka neden toplumsal yaralara parmak basan filmlerin byk ounluunun sansr kurullarna taklmasdr. Bununla beraber, henz emekleme dneminde diyebileceimiz bir sinema sanayisi ierisinde, ne ynetmenlerin ne de yapmclarn kat sansr kurallar ile boumay gze alabildiklerini dnebiliriz. Her ne kadar filmlerin denetlenmesi 1960l yllarda da devam etmi olsa da, 1961 Anayasasnn getirdii zgrlk ortam, toplumsal bilinlenme ve rgtlenme, ynetmenlerin bir ksmnn lkenin aydnlar olarak toplumu bilinlendirmede daha cesur ve dorudan olmalarn salar.

2.1 G konulu filmler Dorudan i g konusunu ele alan ilk film 1964 yapm Gurbet Kulardr437. Halit Refiin Artist Film adna ektii bu filmde ilk defa krsal kesimden byk bir kente gn yaratt travmaya parmak baslr. Bu tarihlerde i g sorununa tutarl bir parmak basan bir dier film de Duygu Sarolunun 1965 yapm Bitmeyen Yolu dur. Bugn Trk sinemasnn klasikleri arasnda saylan bu filmler, daha iyi bir yaama kavuabilmek iin kyden kente gen insanlarn karlatklar sorunlar, i g

436

Mehmet Basutu, "Le cinema turc et ses migrants, Hommes et Migration, no 1212 Mart-Nisan 1998, s: 141 437 kran Esen, 80ler Trkiyesinde Sinema, Beta, stanbul, 2000, s: 108

152

olgusunun o dnemdeki boyutlarn gereki ve hatta ideolojik bir bak asyla yanstrlar. Gmen iiyi g etmeye tevik eden nedenler, onun iinde bulunduu koullar, yaad baarszlklarn maddi, insani ve kltrel boyutu ak szllkle ve ou zaman sert bir dille gzler nne serilir. Bu filmlerden sonra ana hatlaryla g konusu gerek ticari gerekse toplumsal sinema tarafndan uzun sre kullanlr. Ynetmenler, metropollerin- ki ou zaman bu stanbuldur- gmen ii iin cazip olan ynlerini farkl alardan izerler ve ou zaman da iine dtkleri bu bilinmeyenin bysnde, zellikle bireysel mcadeleyle yok olularn, klerini gzler nne sererler438.

Krsal kesimde yaayan insanlar i ge zorlayan nedenler,

d ge

katlanlarnkilerle benzerlik tar. Bununla beraber, daha iyi yaam koullar aray ierisinde topran terk ederek byk bir ehre yerleenler, ou zaman umduklarn bulamayarak bir adm teye geerler ve bu sefer de umutlarn bir baka lkede srdrmeye alrlar. stanbulda karlalan sorunlarn daha by, daha derini bu sefer de yabanc lkede karlarna kar.

g filmlerine kyasla dg konusunu ele alan filmlere daha ge bir tarihte deinilmeye balanr. Bunun nedeninin de doal olarak, yurt dna ynelik bu hareketin sonularnn i gle kyasla daha uzun vadede gereklemesi olduunu dnebiliriz. Her ne kadar ikinci planda kalm olsa da 1960larn ortalarnda yava yava bu konu gndeme gelmi, i g sorunuyla yzleen ynetmenler bir sonraki aamann yurt dna yneli olacann iaretlerini vermeye balamlardr. Buna rnek olarak, yukarda ele aldmz Bitmeyen Yolda ara ara grlen i Bulma Kurumunun Almanya ars, ya da Ylmaz Gneyin 1970 ylnda ektii Umut filminde Cabbarn yabanc lkelerin cazip reklamlarna bak saylabilir. Bununla birlikte, ad tam konmasa da bu gn yarataca travmay dile getiren ve bu ynyle bu sorunu ilan eden Ylmaz Gneyin Baba (1971-Akn Film, rfan nal) filmi ilk rnektir. bulma kurumunun salk muayenesinde dilerinin eksik kmas nedeniyle Almanyaya ii

438

Aye Toy Par, Les effets de la modernisation sur la socit Turque des annes 60 travers les films ralistes, leti--im, Galatasaray niversitesi letiim Fakltesi Hakemli Akademik Yayn, n:3, Aralk 2005, ss:77-79

153

olarak gidemeyip, ailesinin geimi iin bakasnn cinayetini zerine alan kayk Cemalin dramn anlatr film. Cemale gre yurt dna gitmekle hapse girmek arasnda bir fark yoktur.

Gerekten de d g konu edinen, daha doru bir ifadeyle konusu bunun evresinde dnen ve d g olgusuna olumsuz bir bak asyla yaklaan ilk film Trkan orayn da ilk defa kamera arkasna getii Dntr (1972- Akn Film). Balangta, o dnem Trk sinemasnda ska deinilen bir konu olan kyl-aa atmasn n plana karan film, brahimin aaya olan borcunu demek ve toprann sahibi olabilmek iin el dorado olarak grlen Almanyaya almak zere gitmesiyle farkl bir noktaya parmak basar. brahimin Almanyaya ksa bir sreliine gitmesi, deiime uramas ve sonuta ondan bir daha haber alnamamas, geride brakt kars Glcan ve ocuunun tek balarna zorluklarla mcadele etmelerine neden olur. Her ne kadar bu film, eletirmenlerce ve ynetmenin kendisi tarafndan bile d g sorununa yeteri kadar parmak basmamakla eletirilse de 439, Trkiyede kalanlarn karlatklar sorunlarn gidenlerinki kadar nemli olduuna vurgu yaptn dnmekteyiz. lk aamada Almanyaya gidenlerin yaam koullarna Trkiyede kalanlarn bak asyla yaklaan bu film, kronolojik bir ereveden deerlendirildiinde tam da toplumun dncelerine tercman olduu sylenebilir. Gerekten de, yukarda da dediimiz gibi, Trkiyeden baknca Almanya Trkiye iin frsatlar lkesidir. Oraya gidip ksa bir sre alldktan sonra geriye dnldnde yaam koullarnn deieceine inanlr. Zaten izinlerde geri gelenler de bu dnceyi dorulamazlar m? Tpk brahim gibi tatillerde ailelerini grmeye geldiklerinde, en son teknolojik yenilikleri, eit eit oyuncaklar, son moda klk-kyafetleri beraberlerinde getirirler. ou da yolculuklarn emeklerinin karlnda aldklar ve onlarn Almanyadaki konforlu hayatlarnn simgesi olan bir araba ki bu ou zaman bir Mercedestir- ile gerekletirirler. Glcan da einin bu yaam biimini vmesine, kocasnn yaad bu konforlu hayatn karsnda kendisinin tm glklere katlanmasna, aa ile mcadele edip toprana sahip kmaya almasna isyan eder. Gidenlerin Trkiyeyi eletirmeleri, buradaki yaam biimlerini
439

Yedinci Sanat dergisinin kendisi ile yapt bir syleide Dn filmi ile ilgili Trkan oray unlar syler : Ben Almanyadan dnen adamn yabanclamasn vermek istiyordum. Fakat yapmc Ben Trkan oray filmi yapyorum. Arlk Glcanda olmal deyince hikayeyi yle deitirdik. Trkan oray, Dn, Yedinci Sanat, Say 2, 1973 s: 27

154

kmsemeleri ve srekli olarak Almanyay vmeleri Trkiyelilerle aralarna bir mesafe koyulmasna neden olur.

D ge deinen bu ilk filmin konusunun daha ok lkede kalanlarn iinde bulunduklar yaam koullarnn bu srele ne ekilde ilikilendii etrafnda ekillenmesi kanmzca doal bir sretir.

Dn filminden sonra d gn Trk toplumunu farkl alar ve boyutlaryla etkilemesini ele alan filmler ard sra ekilmeye balanr. Bunlarn kimi g srecini bir fon olarak kullanrken kimisi dorudan bu meseleye parmak basarak toplumda varolan yaray dile getirmilerdir. Burada alt izilmesi gereken nokta, bu filmler ister yzeysel, ister derinden olsun, bu srecin aslnda toplumu ne kadar derinden etkilediini bir anlamda ispatlamasdr. zleyicilerin byk bir ounluu iin bu sre bilinen, yaanan ve hissedilen bir gerektir.

Bu dorultuda 1972den sonra ekilen d g konulu filmlerden en nemlileri kronolojik olarak unlardr: Orhan Aksoyn ektii Almanyal Yrim (1974-Erler FilmTrker nanolu); Orhan Elmasn ynettii El Kaps (1974-Umut Film, Abdurrahman Keskiner); Tun Okann uluslararas alanda ok ses getiren filmi Otobs (1975- Pan Film, Tun Okan, Cengiz Ergun, Arif Keskiner).

Sz geen bu filmler, gn ilk aamas olan yolculuklar, ilk karlamalar ve geride kalanlarn hikyelerini anlatrlar baka bir deyile konular itibariyle g etme srecine deinirler. ekim tarihleri dikkate alndnda, sosyolojik adan ikinci kuak gmen olarak tanmlanan bir nesil sz konusudur artk ve gn at yaralar su yzne kmaya balamtr. Bundan sonra ekilen filmlerde dikkatimizi eken nokta, artk yava yava bata Almanya olmak zere dier Avrupa lkelerine yerleme srelerine deinmeleridir. Ynetmen ve senaristler artk geride kalanlarn

yaadklarndan ya da yolculuk srelerinden ok yabanc bir lkede yaamaya almann getirdii zorluklara eilirler. Bir gn geriye dn planlarnn

gerekleemeyeceini, almak iin gittikleri yerin kabullenmesi zor da olsa bir vatana dnt dncesi yaygnlamaya balar. Bu filmlerden nemli olanlar

155

unlardr: Dn filminde kurguyu gerekletirdikten sonra d g konusuna ynetmen olarak deinen erif Grenin Almanya Ac Vatan filmi (1979- Glah Film, Selim Soydan); ayn yl Tuncel Kurtizin ynettii ve Nuri Sezer ile birlikte senaryolarn yazdklar, Otobs filminden sonra yine svete geen Gl Hasan (1979-Sekur Film, Nuri Sezer) saylabilir.

1980li yllara gelindiinde, Almanyada kan geri dn tevik yasasnn ardndan dnen dnm, kalanlar ise yaamlarna yeni bir yn vermilerdir. Dolaysyla sinemaya yansyan konularda, artk bu lkelerde kk salmaya balam Trk vatandalarnn bulunduklar lke ve hatta bazen de anavatanlar ile girdikleri kimlik atmas, bu farkl deerler kapsamnda kendi rf ve adetlerini devam ettirme kaygs n plana kar. Dikkatimizi eken bir baka nokta, son dnem olarak

niteleyebileceimiz bu yllarda g konusuna deinen iyi nitelikli filmlerin saysnda bir art sz konusu olmasdr. Bunun nedenleri arasnda ilenecek malzemenin oalmas olabilecei gibi, yukarda da ifade ettiimiz gibi, Trkiyede yaanan kriz sonucu d pazarlara, zellikle de yurt dnda yaayan vatandalara alma abalar saylabilir. Bunlarn arasnda yine en nemlileri Yusuf Kuruenlinin lmez Aac (1984- Maya Film, Oya Beygo); bu konuya biraz daha mizahi bir adan yaklaan ve Kartal Tibet imzas tayan Gurbeti aban (1985- Uur Film, Memduh n); kendisi de bir g deneyimi yaam olan Tevfik Baerin bir bayapt saylabilecek 40 m2 Almanya filmi (1986- Tevfik Baer); almamzda ayrntl olarak inceleyeceimiz erif Grenin gmenler zerine ektii ikinci filmi Polizei (1989- Penta Film, Turgay Aksoy, erif Gren); Tevfik Baerin bir baka filmi Sahte Cennete Veda (1989- Ottokar Runze); bu filmin ardndan ektii Elveda Yabanc (1993-.); Trkiyede yaayan ve gnmzde reklam sektrnn nemli isimlerinin aralarnda saylan Sinan etinin gmen vatandalarn arasndaki kuak farkllklarna ve bu kuaklarn Almanlarla aralarndaki ilikiyi anlatan filmi Berlin in Berlin (1992 - Plato Film, Sinan etin) saylabilir 440.

440

Bu konuyla ilgili daha ayrntl bilgi iin bkz Ouz Makal, Sinemada Yedinci Adam, Trk Sinemasnda ve D G Olay, Mar Matbaas, zmir, Ekim 1987, ayrca bkz, kran Esen 80ler Trkiyesinde Sinema, Beta, stanbul, 2000, ss: 126-140

156

Yaanlan bu toplumsal travmaya, son yllarda ikinci ve nc kuak gmenlerin ou zaman kendi deneyimlerinden yola karak yer verdiklerini gryoruz. Bu gen ynetmenlerin uluslararas dzeyde elde ettikleri baarlarn bir yandan onlarn duygularn ve dncelerini ifade etmedeki baarlarna iaret ederken, dier bir yandan da kitlelerin artk bu konuya uluslararas dzeyde duyarl olmaya baladklarn da gsterdiini syleyebiliriz. Baka bir deyile, belki de belirli lde sadece g alan ve g eden lkelerin gndemi olan bu konunun sinema sayesinde bu snrlar am olduunu dndrr. Bu gen ynetmenler arasnda bugn uluslararas alanda en ok ad geen ynetmenler arasnda Fatih Akn ve Ylmaz Aslan, Yksel Yavuz ve Thomas Aslann ad saylabilir. Gerekten de, son yllarda zellikle de Almanyann Hamburg ve Berlin kentlerinde yaayan oyuncu ve ynetmenden oluan gen bir neslin, uluslararas planda dikkat ekmeye baladna tank oluruz. Bununla birlikte, 1990l ylarn sonlarnda Alman Devlet yetkileri arasnda o lkeye yerlemi yabanc uyruklularn ift pasaport alp alamayacaklar konusunu tartlrken, uluslararas bir dizi film 1999 Berlin Film Festivalinde Yeni Alman Sinemas bal altnda ayakta alklanr441. Ad geen bu ynetmenler, kendi hikyelerinden yola karak nc nesil gmenlerin yaamlarn ekranlara yanstrlar.

almamz asndan burada vurgulanmas gereken bir nokta, sz geen bu gen ynetmenlerin iinde bydkleri kltrel ortamdr. Bu kuaklarn ocukluk ve ilk genlik dnemleri tam da dnyada yaanan video furyasna denk gelmektedir. Almanyada yaayan ou gmen ailede olduu gibi, bo zamanlarnn byk ounluu Trkiyeden gnderilen video filmlerini izlemekte gemitir ve bu ynetmenler izledikleri bu Yeilam filmlerinden ok etkilendiklerini ve

esinlendiklerini ifade etmektedirler. Hatta:

[]kklnden itibaren, hafta sonlar ya da tatillerde fabrikada babasnn yannda alan, daha byynce barlarda bardak toplayan, sinemada popcorn satan Fatih (Akn), giderek sinemaya ilgi duymaya balar. Bunda evlerinde dzenlenen video seanslarnn etkisi oktur;
441

Deniz Gktrk, Beyond Paternalism: Turkish German Traffic in Cinema, Tim Bergfelder, Erica Carter, Deniz Gktrk (ed) The German Cinema Book, iinde, British Film Institute, Londra 2002, s: 253

157

uydu antenlerin olmad, videonun yaylmaya ve onun bymeye balad 1980li yllarda ailesi de hemen bir tane edinmi, sla hasretini videodan izledikleri Trk filmleriyle gidermeye balamtr. Komu Trk ailelerle birlikte st ste be Trk filmi izledii gnler olur. (Ailesinin Almanya macerasn 2001 ylnda ekecei Geri Dnmeyi Unuttuk adl belgeselde anlatacaktr; byk blm, amcalar, halalar, kuzenleri, hepsi oradadr, 1986da kendi ekirdek ailesi hari hepsi kesin dn yapmtr442

Bu tespitten yola karak, 1980li yllarda videonun Nilgn Abiselin ifadesiyle yaratt mucizenin ok boyutlu olduunu syleyebiliriz 443. Bir yandan ortaya kard yeni bir ekonomik faaliyet sayesinde sinema sektr alanlarna kriz ortamnda yeni olanaklar sunar, dier bir yandan da sinemann ekonomik nedenlerden dolay gerekletirmede zorland Avrupadaki Trklere alma sorununu zer.

2.2 Trk sinemasnn d lkelerle ilikileri

Trk sinemas neredeyse tm tarihi boyunca yurt dna almada eitli sorunlarla karlar. Dolaysyla gn oluturduu yeni saylabilecek bu olanaklarn niteliklerine ayrntl olarak deinmeden nce Trk sinemasnn d pazarlarla olan ilikilerinin bir portresini izmek gerekmektedir.

Daha ilk yllarndan itibaren ithalatla balayan bu ilikiler, 1950li yllarda kendi rettii rnlerin d pazarlarlara almasyla younlar. Aslnda, yine birok konuda olduu gibi bu konuda da ilk adm atan Muhsin Erturuldur. Daha nce de ifade edildii gibi, pek Film adna gerekletirdii stanbul Sokaklar, ilk ortak yapmdr. 1931 ylnda gerekletirilen bu film Yunanistan ve Msr ile ortaklaa ekilmitir. Bunun ardndan yine Muhsin Erturul imzas tayan Trk-Yunan ortak yapm olan
442

Emel Armutu, ki lkeye Birden Hasret Kaldklar dl Getiren Trk Ynetmen Fatih Akn, Hrriyet Gazetesi, 21 ubat 2004 443 Nilgn Abisel, Trk Sinemasnda Film Yapm zerine Notlar iinde Nilgn Abisel, Trk Sinemas zerine Yazlar, Ankara, mge Yaynevi.

158

Fena Yol (1933-pek Film) gelir. Bu iki lke arasnda srdrlen ilikiler 1960l yllara kadar devam eder444. Bunun yannda, Trk sinemasnn ortak yapmda bulunduu dier lkeler, yine kltrel anlamda yakn olan lkelerdir. Bu lkelerle gerekletirilen filmler, her iki lke halk tarafndan ilgi grebilecek konulara sahiptir, ou da dou edebiyatnn nemli eserlerinden uyarlamalardr. Bunlar arasnda, 1952 ylnda Erman Filmin tevikiyle Ltf . Akadn Irakta ektii ilk film Arzu ile Kamber, ya da Tahir ile Zhre; Erler film adna randa, smail Koushann ektii Melikah (1969) ve Ferhat ile irin (1970) saylabilir445. Erman Filmin nclk ettii bu atlm bir takm zorluklar da beraberinde getirir. Bunlardan ilki, ksmen kapal bir ekonomiye sahip olan Trkiyeden o dnemlerde yurt dna para karma sorunu vardr. Bu duruma yabanclarn yardmyla biraz kurnazca bir zm bulunur. eref Gr bununla ilgili aktardklar ilgintir. Kanunen yurt dna para karmak yasak olmakla beraber, eer bu para Trkiyenin tantmna harcanacaksa nakit parann % 50sine yaknn karmak mmkn olabilmektedir. eref Gr, bu durumu bir Yahudinin kefettiini, bu sayede de yurt dnda film ekilebildiini anlatr 446. kinci bir sorun da ortak retilen filmlerin yabanc yapmclar, gerek Ortadoulu ya da Batl olsun, Hrrem Ermana filmlerin sadece Trkiye ve Ortadou hakkn vermek isterler. Ancak bu snrl bir gelir salayacandan ok cazip grlmez. Ortak yapmlarn genel olarak maliyetleri yksektir ve Trkiye piyasas bu maliyeti karlamaya yeterli deildir. te yandan Ortadou alkantl bir blgedir ve dolaysyla oraya bel balamak risklidir. Ortak yapmlarda ortaya kan bir baka sorun ise, zellikle Ortadou lkeleriyle gerekleen almalarda yaanan ciddiyetsizliklerdir. Buna ramen az sayda da olsa belirli bir baar salayan filmlere imza atlr. Bu ortak almalarda salanan baarlar, gl bir Ortadou sinemas oluturulmas amac da gder. Trkiye vastasyla Msr, ran ve srail gibi birbirleriyle ilikileri olmayan lkeler ortak yapmlara imza atma giriiminde bulunurlar. Ancak 1973 yl Msr ile srail arasnda patlak veren Alt Gn Savalar; 1974 ylnda Trkiyenin Yunanistanla Kbrs meselesi nedeniyle savamas ve Msrn Yunanistan desteklemesi, 1975 ylnda randa yaanan devrim ve Lbnan i

444 445

Nejat Ulusay, a.g.e. s: 140 Agah zg, Trlerle Trk Sinemas, Dnya, stanbul, 2005, s:343 446 Rza Kra, Hrrem Erman, zlenmemi bir Yeilam Filmi , Can, stanbul 2008, s: 189

159

sava nedeniyle bu lkelerle ilikiler durma noktasna gelir, dolaysyla planlanan bu proje de hayata geirilemez447.

Bunun dnda 1970li yllarda, yine ortak yapmlar sayesinde aralanan bu kaplar, Trk sinemasnn renkli filmlere geiiyle birlikte iyice alr. Bu lkelere ynelik film ihracat her ne kadar istenilen dzeyde olmasa da, satlan hemen hemen tm filmlerin byk yank uyandrd grlr. O kadar ki bu filmlerin barol oyuncular bu

lkelerde de byk ne kavuurlar. Halit Refi, Hlya Koyiitin Yunanistanda, Cneyt Arknn Iranda (Fahrettin ad altnda), Emel Saynn Msr ve dier Arap lkelerinde, Trkan oray ve Ayecikin srailde ok popler oyuncular olduklarn aktarr448. Burada altnn izilmesi gereken bir nokta, ilk aamada Batl lkelerdekinden farkl olarak, Ortadou lkelerinde rabet gren filmlerin niteliidir. Bu filmler, Trkiyenin sorunlarn, insanlarnn yaam zorluklarn anlatan toplumsal ierikli filmlerden ok, daha nce de ifade edildii gibi ortak kltrel zelliklere deerlere hitap eden konular ierir. Dolaysyla yapmclar daha ok bu tr konular ileyen filmlere ynelirler. Halit Refi, Metin Erksann Berlinde elde ettii baarsndan ksa bir sre sonra Trkiyeye giren renkli film ve bunun d pazarlarda elde ettikleri baarnn Trkiyedeki yapm sistemini ok etkilediinden bahseder. Bu nedenle, 1960l yllarn ikinci yarsndan itibaren ticari baarlar ok yksek olmayaca dnlen Trkiye gereklerini anlatan projeleri yapmclara kabul ettirmekte ok zorlandklarn ifade eder449.

Sz geen Ortadou lkelerinin yannda Bat lkeleri ile de az sayda da olsa ortak film retilir. Bunlara arasnda ilk olarak birlikte allan Yunanistan olmakla beraber en uzun soluklusu ve bir anlamda en verimlisi talya ile gerekletirilen ortaklklardr
450

zellikle 1960l yllarda talyada bir furya haline dnen fantastik ve casus filmlerin ekimleri iin ucuz meknlar ve olanaklar arayan talyan yapmclar, Trkiye ile birlikte alrlar. Trk yapmclar bu filmlerin Trkiyedeki datm haklar karlnda anlatklar talyanlarla Trk sinema tarihinde de nemli bir yere sahip olacak
447 448

Rza Kra, a.g.e. s: 196 brahim Trk, Halit Refi: Dlerden Dncelere Syleiler , Kabalc, stanbul, 2001, s: 208 449 brahim Trk, a.g.e 450 Giovanni Scognamillo, Metin Demirhan, Fantastik Trk Sinemas, Kabalc,1999, ss:43-44

160

fantastik film furyas dnemini balatrlar 451. Bunun yannda, Trkiyenin en nemli yapmclarndan biri olan Trker nanolu bu filmleri dnya pazarna satmak amacyla talyan Filmcenter irketiyle balant kurar ve hatta bu filmlerde oynayan oyuncularn adlar, uluslararas bir nitelik kazanabilmesi niyetiyle deitirilir. (rnek olarak, bu filmlerden birinde rol alan Cneyt Arknn ad, Steve ya da George olarak deitirilir.)452 Trker nanolunun Trk filmlerini yurt dna pazarlama amacna ne kadar ulatna dair tam olarak bilgi olmamasna ramen, gerekletirilen bu ortak yapmlarn sonucunda, 1970 yllarn ortalarnda Trk sinema salonlarnn byk bir ksmnda talyan filmleri oynar. Tm dnyada byk baar salayan Spagetti Westernlerin yan sra ksa srede taklitleri kacak olan ucuz komedi-seks filmleri byk rabet grr453.

Grld zere, 1930lu yllardan itibaren d lkelerin sinemalaryla kurulan ilikiler genellikle yabanc lke sinemalarnn Trkiyeye giri yapmasna neden olmu, Trk sinemasnn darya pazarlanmasnda ok da etkili olmamtr. Ortak yapmlarn, Trkiyenin Avrupa Konseyi ortak yapm fonu Eurimagesa dahil olduu 1990a kadar belki bir anlamda Trk sinema sektrnn ilemesine katkda bulunduunu ancak yine gerekli nlemler alnmadndan uzun vadeli bir yatrm unsuruna dnemediini syleyebiliriz.

Bu ortak yapmlarn dnda Trkiyenin kendi sinemasn yurt dna, zellikle de Batya tantt yllar, yine 1960l yllara denk gelir (Serpil Krel). Daha nce de deinildii gibi, 1960l yllar Trk sinemasnn en hem saysal hem de dnsel anlamda hzl gelitii, en fazla rn verdii bir dneme denk gelir. Uluslararas alanda ilk baar, 1963 ylnda Metin Erksann Susuz Yaz adl filminin Berlinde Altn Ay dln almas olur. Ardndan 1970 ylnda Ylmaz Gneyin Umut filmi bir anlamda gizli yollardan Fransaya karlarak Cannes Film Festivalinde gsterilir. Metin Erksandan sonra Ylmaz Gneyin ad da uluslararas arenada duyulur. Bunun yannda bilindii zere, 1980 ylnda, senaryosunu Ylmaz Gneyin yazd ve ynetmenliini
451

Pete Tombs, Giovanni Scognamillo, Trkiye: Drakula stanbulda iinde Pete Tombs (der) Fantastik Filmler: Uzak Doudan Gney Amerikaya, ev: Nilgn Birgl, Kabalc, 2004 s: 184 452 a.g.e. s: 184 453 A.g.e. s: 185

161

de erif Grenin yapt Yol filmi de Cannesda byk dl alr. Trk sinemasnn bu farkl eserlerinin Bat sinemasnn en nemli temsilcisinden biri olan Fransaya almas kukusuz, Trk sinemateinin kuruluunda Fransz sinemateinin kurucusu Henri Langloisnn ok nemli bir pay vardr. Bu erevede Langlois Trk sinemasnn yurt dna almasnda nemli bir kap aralar454. Sz geen bu filmlerin konular, Mehmet Basutunun da altn izdii gibi Anadoluda geer ve oradaki sradan insanlarn yaam kavgalarn, egzotik bir gereklikle anlatr. Filmlerin bu ynleriyle Batl sinemac ve eletirmenlerce beenildiini dnen Basutu, zellikle 1960l yllarda yaanan bu alm nedene balar 455. Bunlardan ilki Batl sinemaseverlerin yabanc, zellikle de kendilerinkinden farkl bir kltre sahip lkelerden gelen filmlerden beklentileri ile ilikilidir. Tanmadklar bu kltre beyaz perdeye yansyan grntler vastasyla aina olmay amalarlar. Dolaysyla, kendilerinin de yabanc olmadklar stanbulda yaayan kentsoylularn varolu sorunlarn konu eden filmlerden ok, daha oryantalist bir yaklamla mistik bir etki yaratan bu filmleri tercih ederler. Basutuya gre ikinci bir neden, 1960l yllarda Avrupada esen zgrlk rzgrnn yaratt heyecanla, Batl aydnn bilinaltnda onu rahatsz eden smrgecilik geleneine bir anlamda kar kmak amacyla, nc Dnya lkelerinin sorunlaryla ilgilenmeleridir. Bu sorunlar en salkl biimde onlara ulatrabilecek unsur da sinemadr. Mehmet Basutu bu tutumun beraberinde bir ifte standart getirdiini dnmektedir. Ona gre, bu bak asyla filmleri deerlendirenler, onlarn kalitesinden ok ieriini n plana karmaktadrlar. Dolaysyla, bir anlamda teknik Batlnn iiyken, kendi bak alar ierisinde yanstlan gerekliklerden etkilenmektedirler. Baka bir deyile bu filmler, nc dnya lkeleri insanlarnn yaam koullarnn zorluklarna, uradklar hakszlklara deindikleri srece, teknik yetersizlikler ho karlanacaktr. Aslnda teknik anlamda yetersizliin, Batlnn gznde dounun yaratt egzotizm ve mistisizmin bir unsuru olduunu syleyebiliriz. nc bir neden de bizim almamz asndan nemli olan g unsurudur. Bilindii zere 1960l yllar karlkl anlamalar sonucunda Trklerin ynlar halinde yurt dna almaya gittii yllardr. Trkiyedeki kasaba yaantsn bile tanmayan
454

Mehmet Basutu, Trk Sinemasnn Batya Alan Penceresi, iinde Sleyma Murat Diner (der), Trk Sinemas zerine Dnceler, Doruk, stanbul, 1996, s: 203 455 Mehmet Basutu, a.g.e, ss:204-206

162

birok ii, kendini tamamen yabancs olduu bir kltrn iinde bulur. Trklerin bu g ile yaadklar okun yan sra, bata Almanya ve Fransa olmak zere yerletikleri lkelerin vatandalar da bir kltr oku yaamlardr. Dolaysyla, kar dairesine yerleen bu yabancy tanmak, gmeden nceki yaantlarn grerek onlar daha iyi anlamak asndan onlarn yaam biimlerini sergileyen filmleri izlemek aslnda bir zm olarak kar. Ancak, aada daha ayrntl olarak aktarlaca gibi, bu filmlerin yabanc izleyici kitlesi ok snrl kalm, festivaller ve zel gsterimler dnda bu filmler ounlukla yurt dnda yaayan Trklere hitap edebilmitir. Bu durum 1980li yllarda bir furya halinde gelien ve bir anlamda Trk sinema sektrnn ehresinin deimesine neden olan video ile daha da pekimitir.

2.2.1 Trk Sinemasnn Gmenler ile bulumas: sinema filmleri Daha nce birok kez deinildii gibi, 1960l yllardan itibaren yurtdna, ounluklu olarak da Almanyaya youn bir ii akn sz konusu olmutur. Her anlamyla hzl bir ekilde yaand grlen bu g sreci 456 ksa sre sonra sla hasretini beraberinde getirir. Yine daha nce ifade ettiimiz gibi, yurt dna yerleen iilerin bo vakitlerini geirmek zere bavurduklar ilk yntemlerden biri bir radyo alarak memleket haberlerini takip etmek olmutur. Bununla birlikte, Trkiye de yurt dnda yaayan vatandalarnn lkelerinden kopmamalarn salamak zere bir takm giriimlerde bulunur. Her ne kadar bu giriimler bir devlet politikasndan ok, ticari yatrmlarn ynlendirdii bireysel giriimler olsa da, Trkiyenin yurt dna almasnda belki de hibir zaman eline gemeyecek frsat oluturmulardr. Sinema sektrnde gerekletirilen ilk giriimleri, 1980li yllarla birlikte video furyasna dnecek ve Trk sinemas iin yeni olanaklar salayacak bu ilk admlar, o dnemde Yeilam ierisinde alan yapmclar ve ynetmenler ile yaplan grmeler aracl ile aktarmaya alacaz.

456

almamzn erevesini belirlemek zere gerekletirdiimiz bir grmede Nermin lkay, einin ok da dnmeden, biraz da macerac ruhunun getirdii bir cesaretle bu ie kalktn ifade eder. Bir akam iten eve gelmi, ben Almanya iin bavurdum, ardlar, bir deneyelim dediini aktarr.

163

Gmenlerle birlikte ihra edilen ilk kltrel rn mzik olur. 1960l yllarda sinema sektrnde ses mhendisi olarak alan Necip Sarcolu, gurbetilere ynelik ilk ticaretin mzik sektrnde gerekletiinden bahseder. O dnemlerde merkezi Dou Hannda olan mzik piyasas, trenlerle valizler dolusu kaset, 45lik ve longplayler gndermitir. Sarcolunun anlattna gre mzik piyasasnn bu giriimi ok ksa bir sre sonra film piyasasna srar. 1960 yllarnda yaanan ilk g furyasndan nce Almanyaya yerlemi baz kiiler, bu almn getirebilecei olanaklar n grerek film ticaretine atlrlar. Bunlar arasnda nce mzik ile balayp daha sonra sinema sektrne atlan ve oradan da video ihracat yapacak olan Minareci, Uzayl gibi irketler vardr. Kasetlerin hemen ardndan Almanyada gsterilmeye balanlan filmler, Nermin Abadan Unatn tespit ettii zere 457 bo vakitlerinde sokaklarda, zellikle de istasyon yaknlarnda dolaan Trk iileri iin nemli bir elence arac olur. i) lk giriimciler

Balangta, Trk sinemasnn Almanyada gmenlerin oluturduu pazara girii balangta tamamyla el yordamyla, Almanyada yaayan Trkler arasndan giriimci birka kiinin faydac bir yaklamla mevcut koullar deerlendirmesi sonucunda gerekleir.

Necip Sarcolu, filmlerin ilk olarak Almanyaya gtrlmesinde nayak olan kiinin Trkiyede sinema sektrnde bir sre alm daha sonra Almanyaya g etmi Mukbil Sanver olduundan bahseder:

[] Daha sonra, stanbuldan giden uyank bir arkadamz, bir film adam, Acar filmde alt, Mukbil Sanver diye bir arkada, ondan nce de Kbrstan gelmi, Almanyaya ticaret iin yerlemi bir baka arkada ile anlam. Mukbil de film piyasasn bildii iin, film stdyolarnda alm, film iletmecilii de yapt iin, iin iinde bir adam. Kbrsl ile birlikte almaya balamlar. Buradan mevcut
457

Nermin Abadan Unat, Bitmeyen G: Konuk ilikten Ulus-tesi Yurttala, stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar, 2.Bask, Kasm 2006

164

filmleri, yani ihra yoluyla deil de trenle gidenlerin yanlarnda gtrdkleri filmlerle, (hra yoluyla daha sonra filmler gtrld) balamlar ie [] Trkiyeden o sene yapmlar ya da daha eski filmler kopya olarak gitti. Bylece bir iletme balad, daha sonra Kbrsl Mukbil Sanvere ileri devredip baka bir i alanna geti. Yani bunun balangc Mukbil beyle Mnihte oldu. Zaten Mnih de ok ii vard. Bu 1963-65 yllar arasnda oldu.[] Almanyaya ciddi bir ekilde 35 mmlik Trk filmler, gnderilmeye Mukbil Beyle balad 458

Bununla birlikte sz geen dnemlerde yurt dna film gnderebilmek amacyla Almanyada bro aan Erman Filmin giriimlerini eref Gr u ekilde aklar:

1962 ylnda Almanyadaki olaylar balaynca, hsan Evrim vard, eski jnlerden, Evrim Exportun sahibi. Dedi ki gelin bir bakn. Hrrem Bey bu konulara ok ak ve ok akll bir adamd, bilgili. Bilgisinin iinde de ok ak bir insand. O da gmen nk. Bulgaristandan gm gelmi. Gitti geldi, dedi ki, eref, o zamanki rakamla 400-500 bini buluyor oradaki ii says, bunun da yalnz 300 bini Mnihte. stasyonda... Zaten gittiinizde 40 bin 50 bin kii orada Sultanahmet Meydan gibi Git bakalm ne diyor hsan abi dedi. Ben de severim hsan abiyi, rahmetli, gittik. Dedi ki gelin, bu insanlara sinema, minema bir ey yapalm. Bir n bir aratrma yaptk. Sinemaclarla konutuk, sabah seanslarn istedik.459

Arif Keskiner, ilk giriimlerin doal olarak Trklerin younluklu yaadklar blgelerde gerekletirildiinden bahseder. lk aamada festivaller ya da dernekler araclyla giden bu filmler ksa bir sre sonra garlar etrafndaki salonlarn kiralanarak kr amac gden gsterimlere dnr. Bununla ilgili Arif Keskiner yle der:

458 459

Necip Sarcolu ile Mart 2007de yaplan grme. eref Gr ile Kasm 2006da yaplan grme

165

[] Yalnzca, Trklerin younluklu olarak yaadklar blgelerde, enliklerde gsterildi filmler. Dernekler bizden taleplerde bulunuyordu, bu ekilde mesela Al Yazmalm istediler, her istediklerini de yolladk. 460

Bu iin yava yava bir ticarete dnmesini ise Necip Sarcolu yle anlatr:

Daha henz bu filmlerin yasal yollardan nasl gnderileceinin bilinmedii bir dnemdir. Ya da birisi gelir, trenle giden biri. te on kutu, sekiz kutu alp gtrr. O, gtrd iin bir ey alr, biz de ak hesap alrz. Basmzdr o kopyalar, firmasnn talimat zerine. Firma da o zamann koullarna gre, ben mesela Kuyu filmini ekmiim, Almanya hakkn 4500 liraya sattm. Belki de kopya dahildi yani. Byle bir ticaretin start verildi, hzl bir ekilde gitti.

Sarcolunun anlattklarna ek olarak eref Gr Almanyada yaayan Trkler arasndaki giriimci ruha sahip kiilerce balatldn ve yava yava Almanyann eitli blgelerinde brolar alarak bu ynde giriimlerin bytldnden bahseder:

Dsseldorfta Kalkavanlarn bir kolu, Zeki Kalkavan balad... Bir Musevi arkada bulmu bu iin ierisinde. O da ok becerikli kt. te aa yukar 17 tane sinema buldular ve gelip film almaya baladlar Almanyaya.

ii) Gsterim Koullar ve leyi: Blge iletmeleri

Trkiyenin en nemli yapm irketlerinden biri olan Mine Filmin sahibi Kadri Yurdatap, gmenlerin younluklu olarak yerletikleri byk ehirlerin, bu araclar tarafndan blgelere ayrldn ifade eder 461. Grme yaptmz yapmclarn
460 461

Arif Keskiner ile Haziran 2007de yaplan grme Kadri Yurdatap ile Nisan 2005te yaplan grme.

166

aktardklar dorultusunda Trk sinemasnn en nemli zelliklerinden blge iletmeciliinin bir benzeri Almanyada da kurulduu ve tam olarak ayn olmamakla beraber benzer bir mantkta iledii grlr.

[] Orada -drt tane blge edindiler. Biri Berlin, biri Stuttgart, biri Mnih biri de (Hamburg ya da Kln) olmak zere drt blge vard. Drt blgede drt ayr datmc vard. Bu datmclar, Trkiyeden filmlerin Almanya hakkn alyorlard. Bir kopya gidiyordu. O kopyay her hafta Cumartesi ve Pazar gnleri saat 10:00, 11:00 ve 13:00 aras, byk sinemalarn salonlar kiralanyordu ve Trklere gsterimler dzenleniyordu. Mnihteki gsterimini tamamladktan sonra Berline gnderiliyordu kopya... Berlinden baka bir film alnyordu. Yani btn Almanyay dolayordu. Gidip de hemen Almanca renmedi bizim birinci neslimiz. Onlarn en byk mutluluklar bu filmlere gitmekti. Hatta onlar, ilk gittikleri seneler sadece garlara gidiyorlard, banhoflara (garlar), ve ilk film gsterilen yerler de banhof sinemalaryd .

Yurdatapn sylediklerine ek olarak Necip Sarcolu, iletmecileri Alman olan bu sinemalarn ou zaman sala, bakmsz olduklarn belirtir. Bunun yannda, filmlerin Almanyada gsterilmesi iin yrtlen yntemi u ekilde aktarr:

Bu iler u ekilde oluyordu: Deniyordu ki, buradan bir arkada gelecek sana (yapmcya), anlayordu firmayla, ok czi bir fiyata, kopya istiyordu, bunun Almanyada kullanm iin. O da diyordu stdyoda Necipte filmler. Ben onlara talimat veriyorum. Sen onlarla anla, kopya bassnlar, sen al o kopyay. Bu iin czi bir fiyat vard. Gvenilir bir arkada olduu iin de ak hesap, kopyalar basyorduk () Bu i hzl bir ekilde, Trk kolonisinin bymesiyle birlikte baka firmalarn da bu ie girimesiyle byd. tutgartta bir ube ald. Arsey diye, Arif beyin. Hala orada. Sonra Almanyann belli ehirlerine yaylan bu ticarette hemen uyanan -be kii ile bilhassa 1965lerden sonra yaygn bir blge sistemi haline geldi. Mesela tutgart blgesi u

167

alana kadar sinemalar kiralyor, genelde sinema alan tren istasyonlar civar. Gurbetiler daima biri gelir diye tren istasyonlarnda bek halinde toplanr. Biri gelir, ne haber hemerim, ne var stanbulda, ite sucuk pastrma yenir falan. Sinemalarda o civarlarda kiralanrd. Almanlarn da ok iine geldi. Ben bir defa Mnihte buluyorum, Mukbil beye gidiyorum, hesaplamaya. Pazar gn bir film oynuyor, bir tetkik edeyim dedim. Girdiim sinemada yollar dolmu, gei yerleri dolmu, o kadar kalabalkt yani. O gnn seanslarn kiralam Almandan, gieye de kendi adamn koyuyordu, Almana da belli bir mark dyordu, sinemada her hslat ona ait oluyordu.

iii) Film ihracatnn ticari sonular

Sz edilen yllar, Trk sinemasnn en verimli olduu yllardr. retilen film says rekorlara koarken ayn zamanda izleyici saysnda da yava yava bir azalma sz konusudur. Dolaysyla kopyalarnn Almanyada gsterilmesi yapmclar asndan cazip bir alm olarak grlr. Necip Sarcolu, bu ticareti yapan Almanyadaki datmclarn ok para kazandklarn aktarr:

Akl almaz byklkte paralar kazandlar bu arkadalarmz. Almanyada be iletme. Hatta bir de Alman girdi bu ie. Hamburg taraflarnda. Burada bizim grevimiz, telefonla rahat balant

kurulamadndan mektupla talimatlar verilir. Bir tr ofr bize gelir, Mukbil Sanvere ait paketleri biz ona veririz, o da filmleri Almanyaya gtrr.

Necip Sarcolu sistemin ileyii ile ilgili u bilgileri ekler:

[] Ondan sonra da Almanyada buradan sanatlarn konser turneleri balad. Gle birlikte oldu btn bunlar. Yazlmayan kalmad. Herkes Almanyaya gitmek sevdasnda. O konserler iin de bir yerler kiralanyordu. Byk izdiham yaanyordu. Uak yaygn deil, trenle

168

gidilip geliniyor. Bir sre sonra trenle gidenler, ikinci el nc el arabalarla geliyorlarBu hareket 1974-1975e kadar devam etti.

Ancak, eref Filmin sahibi ve Hrrem Ermann sa kolu erafettin Grn de ifade ettii gibi, bu filmlerin yurtdna karlmas ve oradaki Trklere gsterilmesi en azndan Trkiyedeki yapmclar asndan tahmin edildii kadar karl olmamtr. Trkiyede henz film ihracat ile ilgili bir mevzuat yoktur ve ou zaman filmlerin gnderilmesi iin harcanan maddi ve manevi aba, ilk yllarda Almanyada karln bulmaz..

[]Bir n bir aratrma yaptk. Sinemaclarla konutuk, sabah seanslarn istedik. Bir iki film gnderdik olmad, tutmad462.

Arif Keskiner, eref Grn sylediklerine ek olarak, aslnda Almanyaya gnderilen filmlerin Trkiyedekilere getirisinin ok yksek olmadndan sz eder:

Trk sinemasnn Avrupa sinemalarna girme olay olmad. Birka film sadece gsterilebildi. Nedenini ok bilmiyorum ama herhalde, o kalitede filmler retilemediindendir. Ama bu tip gsterilerden Trk sinemasna kayda deer bir ak olmad .

eref Gr, 1970li yllarn banda yurt dnda yaayan vatandalarn saysnda nemli oranda bir art sz konusu olunca, sinemaclarn bu ileri kendi ilerinde halletmeye altklarndan bahseder. Baka bir deyile, kurumsal bir destek olmakszn gerekleen bu almalar, tam olarak ad konmasa da Yeilamda yok olmaya yz tutmu blge iletmeciliinin bir uzants gibi iler:

Almanyaya film almaya baladlar ve baya da iyi bir ey, yani Adana falan gibi bir para oldu. Adanaya o zaman 25 bin Liraya veriyorsak, Almanya da 25 binlik bir katkda bulunmaya balad .

462

eref Gr ile Kasm 2006da yaplan grme

169

Trk sinema tarihisi ve ayn zamanda sz geen yllarda sektr ierisinde almalarda bulunan Giovanni Scognamillo da eref Grn bu ifadesini destekler. Ona gre, Almanya hibir zaman bir d pazar olarak deerlendirilmemi, aksine ileyi ve yntemlerle hep Trkiyenin bir uzants olarak grlmtr.

[]Ama aslnda getirisi ok fazla olmad bence nk Almanyay bir d pazar olarak grmek yanl. Corafi olarak bir d pazardr, tamam ama getirisi ve seyircisi anlamnda bir i pazardr. Yani i pazarn bir uzants... Bir blge gibi bir ey yani Byle deerlendirmek ok daha iyi olur.463

eref Gr, 1980li yllara kadar sinema filmlerinin yurt dnda dzenli bir ekilde gsterimlerinin yapldn ve hatta seks furyas zamannda bile sinema salonlarnn dolduunu syler:

imdi yle yapyorlard. Sabahlar, Cumartesi ve Pazar sabahlar, akam gece de saat 10dan sonraki seanslarnda yine Trk filmi oynuyordu. Zaten Almanyada alman filmi diye bir ey yok. Daha ok dardan gelen Amerikan filmleriSinemalar bombo, bir sr de sinema kapal. Bazlarn atlar, btn hafta Trk filmleri oynad. O arabesk dneminde, seks furyas dneminde, Almanlar falan da geldiler. Bylece sinemaclk geliti. Ta ki bu ite 80lere kadar. 80lerden sonra bu kaset olay knca, sinemaclk orada tamamen kapand. Ondan sonra orada Kltr merkezleri hikyeleri balad.

Grld zere, yurt dna filmleri pazarlama abalar, daha nce de ifade edildii zere snrl bir seviyede kalm, filmler daha ok Trklerin yaadklar blgelerde, dorudan onlara ynelik gsterimlerle sunulmutur. Ancak, her ne kadar filmlerin gsterildii seanslar dolup tasa da, bu gsterimlerden elde edilen gelir yurt

463

Giovanni Scognamillo ile Nisan 2007 tarihinde yaplan grme.

170

dnda yaayan vatandalarn saysyla orantl olarak Trkiyedeki yapmclar asndan tatmin edici olmaz; hatta eref Grn de ima ettii gibi, bouulmas gereken formaliteler, karlanmas gereken masraflar dnldnde ok da mantkl bir giriim olmaz. lk yllarda, yurt dndaki piyasann varlnn farkna varldnda, dorudan bir blge iletmesinde olduu gibi, yapmclar zellikle Almanyada brolar amaya alrlar. Ancak masraflar elde edilen gelirin ok zerinde olur ve arac firmalarn teklifleri daha cazip gelir.

Biz hatta bro amak zere Mnihte bir yer de tuttuk. Ondan sonra Zeki Kalkavan geldi, yle bir hesap getirdi ki nmze, dedi ki niye urayorsunuz siz bu kadar? Ka tene filminiz var? Dedik u kadar. Ka Lira ediniyorsunuz?, u kadar.. Ben size daha fazlasn pein vereyim, Tabii Hrrem Bey tccar bir adam. Ben

Almanyadaym, bana dedi ki, byle byle teklifler var. Niye urayorsun? Abi dedi (Kalkavan), bakasnda 10 Liraya var bizden 40 Liraya almyorsun demeyecek kadar akll adamsn. Sen oraya gidersen, 5 tane filmle deil, 30 tane, 40 tane filmi piyasadan alacam gtreceim oraya. Rekabet korkun. Biz gitmezsek lr. Ertesi sene biz filmlerimizi almakta amadk Nitekim ncsn ald, drdncsn almad. Zaten tutmulard btn sinemalar, btn seanslar, sabahlar falan..

Ancak, maddi olarak nemli bir getirisi olmasa da gerek Gr, gerekse Sarcolu farkl alardan bir yenilik getirdiini ifade ederler. eref Gr, Almanyadan gelen araclarn var olan filmleri almakla beraber bunlar eletirdiklerini, Yeilam ierisindeki birbirini tekrar eden konulara yeni bak alar getirdiklerini ifade eder:

[] Ayr bir pencere at. nk gelip, eletirmeye baladlar. Yani Adanal gelip de blgesinden hibir zaman eletirmedi filmi. Tek syledikleri, Filiz Aknla Tark Akan ok yakyor, aman onlar birlikte oynatn Cneyt Arkn 4 kiiyi deil de 14 kiiyi ldrsn gibi. Ama hlbuki onlar, bakn yle bir Fransz filmi var. Onun da konusuna

171

benzer bir ey yapsaydnz gibi. Bir Ahmet Usta vard, rahmetli, ok deerli bir arkadamz vard. Hem de bunlar anmakta fayda var Suna Kanlan evlendi sonra Ahmet. Onu gnderiyorduk, bakyordu falan. Bir sr ticari filmler yaptk. Biz de onlardan alyorduk, bir sr, adaptasyon eklinde. Byle bir pencere at .

Necip Sarcolu da teknik anlamda bir alm saladn syler. Talep edilen filmin kopyasnn karlnda para yerine teknik malzemelerin de istendiini syler:

O sektrle i ie oldu Trk sinemas. Telefon ediyordu benden kopya istiyordu, biz de bir makinenin bir parasn istiyorduk. Sinemay finanse eden bir kurum oldu Almanya.

Trk sinemasnn yapsyla ilgili temel sorunlar, yurt dna almada kendini gstermitir. Doru bir organizasyon, iyi bir rgtlenme, Devlet destei ve bunlarla balantl olarak sektr alanlarnn- gerek Almanyadaki Trkler arasnda, gerekse Trkiyede- byk ounluunun gayri ciddi tutumlar nedeniyle bu almlar frsata dntrlemez. Benzer bir durum video furyas iin de geerlidir.

2.2.2 Trk Sinemasnn Gmenler le Olan likileri: Video Filmleri

Almanyann getirisi, yeni bir teknoloji olan videonun devreye girmesiyle tamamen deiir. Bu durum sadece Almanya ile snrl kalmaz, nemli bir krizin ierisinde bulunan Trk sinemasnn da canlanmasna, bir anlamda sektre taze bir kan464 gelmesine yol aar. Balangta sinema sektrne nemli bir rakip olarak kar ve hatta televizyonlarla birlikte salonlardan iyice uzaklaan film izleyicisinin iyice eve kapanmasna yol aar. Sinema alannda alanlar, videonun sinema seyircisinin azalmasndaki rolnden balangta yaknrlar. Bunun balca sebebi de, dier gsteri alanlarnda olduu gibi, video gsterimleri ve datmlar ile ilgili herhangi bir dzenlemenin ok uzun bir sre sonra gereklemi olmasndan kaynaklanr. Videonun

464

Giovanni Scognamillo ile Nisan 2007de yaplan grme.

172

her eve girmesinin yan sra, kahvehaneler, ay bahelerinde de video filmleri oynatlr. Dolaysyla sinema izleyicisi, karsndaki bir sinema salonuna giderek belirli bir cret karlnda film seyretmek yerine, bir ay ya da kahve parasna bu eylemi gerekletirebilir olur, bu da sinema salonlarnn iyiden iyiye boalmasna neden olur. Aslna baklrsa bu durum, videonun Trkiyeye girdii ilk birka yldan ok, daha uzun vadede sorun tekil eder. Aksine, ilk aamada videonun sektre getirebilecei almlarn farkna varlr ve neredeyse btn yapmclar, ellerindeki filmleri video izleyicine sunar. Bunun yannda altnn izilmesi gereken bir nokta, video sinema iin bir alm olmakla beraber, ileyi ve retim a asndan iki ayr sektr olmasdr465. Baka bir deyile, bir sinema filmi reten yapmc ile video filmi reten farkl finansman, retim, datm ve gsterim koullarna baldrlar, her ikisi de bal bana birer daldr. Bununla birlikte, bir video filmi reticisi, kendine kolaylkla maddi kaynak salayabilmekte ve datm garantisine sahip olabilmektedir. Bir sinema filmi reticisi ise, daha nce de ifade ettiimiz gibi, hem para bulmakta ve hem filmin datmn garantilemekte hem de gsterimini salamakta byk zorluklarla karlamaktadr.

Video teknolojisinin ve furyasnn Trkiyeye girmesi en bandan itibaren yurt dnda yaayan vatandalar vastasyla gerekleir. lk aamada, yurda izin nedeniyle dnen iilerin beraberinde getirdikleri bu yeni cihaz ksa srede lkede byk ilgi grr. Yabanc lkelerde yaayan Trkler arasnda video cihaznn kullanm saysnn her geen gn artmasyla birlikte yerli film taleplerinde de bir ykseli sz konusu olur466. Bunun yannda, Almanyada daha nce sinema filmlerinin ticaretini yapan kiiler, Trkiyedeki yapmclardan filmlerin kopyalarn isteyip video formatna dntrp Almanyada pazarlamasn yaparlar. Trkiyede sinemann iinde

bulunduu kriz, sektr alanlarn eitli k yollar aramaya iterken bir anda karlarna kan bu frsat cokuyla karlanr. Yapmclar, depolarda rmeye braklan filmleri ilk aamada byk masraf gerektirmeksizin yeniden kullanlabilme olanana sahip olurlar.

465

. Altu Ian, 1970lerden 1990lara Trkiyede Sinema Endstrisi, Film, say: 02, Temmuz-Eyll 2003, s: 33 466 Nilgn Abisel, Trk Sinemasnda Film Yapm zerine Notlar iinde Nilgn Abisel, Trk Sinemas zerine Yazlar, Ankara, mge Yaynevi, ss: 108-109

173

lk admlar Necip Sarcolu yle aktarr:

1975te video olay kt. Betamax kasetler. Bunun imalatn Sony yapt, Grunding farkl bir formatn yapt. Bu knca tabii birden imalat ayr bir safha. Trkiyede yok. Bunlar hemen Almanyada bir stdyoyla anlatlar. Merkezi Mnihte. Dediler ki bize, buradan da film bulunBrolar ald. Yeniler girdi bu ie, farkl ticareti kavram kiilerdi bunlar. rnein ok takdir ettiim Mustafa Mumcu vard Mnihte, restoran ii yapyordu. Hemen bu ie atld. Hulki Saner gitti, mit Utku ekibi gitti falan. nce kendileri balattlar. Ama filmler ne oldu? Bizden kendi filmlerinin negatiflerini istediler, negatifler Mnihe muvakkat (geici) ihrala gidiyordu. Onlar resmi gitti .

Sarcolunun szn ettii birka filmin dnda ou gayri resmi olarak yurt dna gnderilir. Nuri Sezerin de belirttii gibi filmlerin byk ounluu kayt d gnderilir:

[]Hi bir kayda girmedi bunlar... Balangta filmlerin negatifleri gnderildi ama Trkiyede de olay bilinince negatifler gitmedi de U-Matikler falan balad. Ama bunlar birilerinin cebinde ya da antasnda gidiyordu. Yani belirli bir yrtme sistemi yoktu bunlarn. Yani bir kara dzen. Burada bile, Avrupa da yani bir kii 500 tane sattysa bile firmasnda bunu 300 gsteriyordu. Trkiyeye bir fayda salad yle, bu paralarla yeniden film yapld. Prodktrler ok para kazandlar, zellikle ok film yapm prodktrler. nk o filmler lmt artk, onlar iin yaamyordu artk video kmadan nce. Depolarda ryordu 467.

467

Nuri Sezer ile ubat 2006da yaplan grme

174

Sinema filmlerinin Almanyaya gnderilmesine benzer bir srele, yani bireysel bir takm giriimler balayan bu yeni pazar, Trker nanolunun nclnde kurumsallar. Yapmclar, yabanc film satn almak zere yurt dnda gerekleen Fransada Cannes, talyada MIFED gibi uluslararas byk festivalleri takip etmek geleneine sahiptirler. 1978 ylnda gerekletirilen Cannes Film Festivali srasnda Trk yapmclar sata sunulan filmleri ilk defa beyaz perdeden deil, televizyon ekranndan izlerler. Geleneksel sinema teknolojisinin gerektirdii perde, projeksiyon cihaz ve film bobinleri olmakszn, televizyona balanan kk bir aygt sayesinde film izlerler. Gelecein bu teknolojide olduunu kavrayan Inanolu, konuyu biraz aratrdktan sonra bu ie girmeye ve Trkiyede videokaset datm ile ilgilenmeye karar verir. nanolu kendisi ile ilgili yazlan kitapta bu sreci yle anlatr:

[] Gelecein bu kasetlerde olduu gn gibi aikrd. Yalnz Trk insan deil, Avrupa ve Amerikada bile halkn %90 video olaynn ne olduunu bilmiyordu. Trkiyede yapm irketlerinden videokaset haklarn satn almaya baladm. Hibir yapmc o gnlerde video olaynn ne olduunu bilmediinden bu haklarn bedeline aktan gelen para gzyle bakyordu. Be yz civarnda filmin videokaset gsterim haklarn satn aldm. Videokasetlerin datmn yapan bir irket kurmaya karar verdim. Ertem Eilmez, Nahit Ataman, rfan nal, Recai Akaolu, erafettin Gr ile Egemen Bostancya fikrimi atm; yaptlaryla irkete ortak olmalarn temin ettim. Ulusal Video A.. adnda bir irket kurduk. Benim irketimin ve dardan satn aldm filmlere ek olarak nl yapmc arkadalarmn filmleri, Egemen Bostancnn oluturduk.468 mzikalleri ve mzik ovlaryla byk bir liste

Ulusal Videonun kurucularndan ve ortaklarndan biri olan eref Gr, bu yeni teknolojinin, sektr ierisinde bir heyecan ve aknlk yarattn anlatr. Almanyadan gelen ard arkas kesilmeyen talepler sektrde yeni yaplanmalarn da yolunu aar. Bir

468

Giovanni Scognamillo, Bay Sinema, Trker nanolu, Trvak Kitaplar 1, Nisan 2004, s: 299

175

furya eklinde hemen hemen tm yapmclar ellerindeki btn filmlerin video haklarn Ulusal Video olmak zere baka arac firmalara satarlar. Masraflarn bykl karsnda ortaklktan ayrlan eref Gr bu admlar yle aktarr:

Ulusaln %20si benimdi. %20 ortaktm. %20 Trker ortakt, %20, Arif ile Nahit(Ataman) ortakt, %20sine de Egemen Bostanc ortakt. Be kiiydik biz ortak olarak. Ulusal Video ismini de hatta Nahit ile ikimiz kurduk. Ben genel mdrydm. Tekilatlanacaz, yapacaz edeceiz falan filan. Bir baktm imkn yok. Muazzam bir sermaye istiyor. Dedim ki ben ortaklm %10a drn. Ama benden para istemeyin. Bir iki ay byle gittik. Ne %10u? mkn yok ki! Muazzam para lazm..

Gerekli olan bu para piyasada var olan filmleri satn almak iin gereklidir. eref Gr yle devam eder:

[] Hem Trkiyedeki filmleri aldk. Selim Soydann filmlerini aldk, Mine Filimin filmlerini aldk. Video haklarn aldk ki Trkiyede datacaz. Bro atk, makinalar. Kasetler, kaset oaltma olaylar. Teknik bilgi hi bilmem. Hi anlamadm. te oradan aldk birisini getirdik, buradan aldk birisini getirdik. Ama sonra dndm benim hi bilmediim bir i. Bu maazaclk gibi bir ey. Bir sre sonra dedim ki, kusura bakmayn kardeim. Ben ne alabilirim ne bir ey yapabilirim. Affedin. Gel ite %5ten falan dediler. Evvela ben ayrldm, benden sonra Egemen, sonra rfan ayrld. Sonra Atf ile ikisi kaldlar ama bir sre sonra Trker yalnz kald. Hrriyet Milliyet falan, Trker devam etti. 469

Gerekten de filmlerin dntrlebilmesi ve videokasetlerin sata sunulabilmesi iin teknik ara gereler gerekmektedir ve bunlarn doal olarak ithal edilmesi ngrlr. Sz geen yllar, Trkiyenin gerek ekonomik gerekse siyasal adan bir

469

eref Gr ile Kasm 2006da yaplan grme

176

kmazda bulunduu yllardr. hracat ok kstl bir oranda gerekletirilebilmekte ve ok sk bir kontrolden gemektedir. Dolaysyla nanolunun videokaset teknolojisinin ithalat ile ilgili yapt bavurular, lks saylarak yetkililerce reddedilir. Film alma almalarna devam eden irketin ortaklar, eref Grn de ifade ettii gibi artan masraflar ve giderler nedeniyle ortaklklarn feshederler. Onlarn hisselerini Trker nanolu kendisi satn alr. Ulusal Videoya daha sonra Banker Kastelli gibi dnemin fla ismi ve Hrriyet gazetesi genel yayn mdr Nezih Demirkent ortak olarak katlrlar. Bu sre ierisinde, Devlet Planlama Tekilatndan olumlu bir sonu almak zere Trker nanolu eitli giriimlerde bulunur ve bir yakn vastasyla bu birimin banda bulunan Turgut zaldan bir randevu almay baarr. lk grmede durum tespiti yapan zal, nanoluna ayn gnn akam bir baka randevu verir. Bu grmeyi yine Scognamillonun hazrlad kitaptan Inanolunun azndan aktaralm:

Sayn zal beni kabul etmeyecek diye ok korkmutum, oysaki o beni hazrlkl olarak konuya vakf uzmanlaryla bekliyordu. Kendisi bir taraftan ay iip sandvi yiyor, bir taraftan benim konumla ilgileniyordu. Sonunda bana bir artla ithalat izni verdi: nce Almanyada Trk iilerine kaset pazarlayacam, sonra Trkiyede karacam.

Rahmetli, Trk iilerinin ve ocuklarnn Trk kltrnden, Trk rf ve adetlerinden kopmamas iin benim teklifimi ideal bulmutu. Oradan Ekrem Pakdemirli Beye telefon etti. Sana Trker nanolunu gnderiyorum, acil olarak ilemlerini bitirin talimatn verdi. 470

Satn alnan filmlerin video formatna dntrlmesi iin telesine edilmeleri gerekmektedir. Bu teknolojinin Trkiyeye getirilmesi o dneme ok pahalldr ve de sipari zerine imal edildii iin de ok uzun bir zaman alacaktr. Dolaysyla Ulusal Video, Necip Sarcolunun da belirttii zere filmleri geici ihracat yoluyla ngiltere ve Almanyaya gnderir. nanolu yle anlatr:

470

Giovanni Scognamillo, a.g.e. ss: 300-301

177

Londrada ITE Films Limited adl bir irket kurdum. Almanyada da Tahir Minareci firmasyla temasa getim. Almanya, svire, Hollanda, Fransa datmn da Minareci Videoya verdim. Bylelikle zala verdiim sz tutuyordum. Filmlerin videokasetlerinin nce Avrupada datm yaplyordu. Trkiyede de 1864 Ulusal bayisi kurdurarak byk bir video zinciri oluturdum. O gnlerde iki- saat uyuyordum, haftada iki kere yurt dna girip ktm oluyordu; LondraMnih-stanbul arasnda mekik dokuyordum. Bir yandan da Trkiyede bayilik sistemi iin il il dolayordum. Kasetler hazr olduktan sonra bir Almanya olay organize edip, krk iki gn sonra Trkiyede video olayn patlattm.471

nanolunun ifade ettii gibi, tam bir patlama olur. Bu durum yalnzca Trkiye ierisinde deil, ayn zamanda da Almanyada da byk ilgi grr. Bu ilere atlan ve biraz ticaretten anlayan Almanyada yaayan Trkler, piyasadaki filmlerin Almanyada gsterilmek zere video haklarn almak iin Ulusal Video ya da Estet Video gibi byk kurululara bavururlar. Kadri Yurdatap da nanoluna ek olarak film taleplerinin nasl gerekletiini aktarr:

Araclar geldiler Trkiyeye, Trk filmlerini Almanyaya aldlar. nce, eski stoklarmz aldlar, daha sonra da Trkiyede de bu salgn haline geldi. Her mahallede bir video kiralama dkkn ald. Bir ka tane irket kuruldu, Ulusal Video gibi, Estet Video gibi... Bunlar Trkiye ve Alman pazarna sat yapyorlard. Alman parasyla film yaplyordu. Ve bu insanlara kk bir kar braklyordu.472

Ancak biraz hzl gelien bu pazar, yapmclar hazrlksz yakalar. Filmlerinin video haklarnn bedeli ou zaman biraz el yordamyla ve tesadfler sonucunda belirlenir. eref Gr bununla ilgili bir ansn aktarr:

471 472

A.g.e. s: 302 Kadri Yurdatap ile Nisan 2005te yaplan grme

178

Dedim ki tamam, herkes anonim irket. Btn herkes satsn filmlerini, btn haklarn. Buradan sattka verelim. Yani yle bir ey yapalm. yle bir tekilat kuralm ama film bana ne kymet verelim? Sende var 10 tane Kemal Sunal, bende var bir tane. Yahut hi yok. Bunlarn bir deeri yok. Ama herkesin ayr ayr (satsn). Bana gveniyorsanz yapalm. Tamam dediler. Sana yetki verdik

kardeim.[]Biz bunlar konuurken Trker telefon at. Abi dedi, Minareci diye biri var. Filmlerimi istiyor dedi, fakat ben dedi, filmlerimi avans da aldm sattm. Yzm de tutmuyor dedi. Krmak istemiyorum Kemal Ilcak. [] Tabii, dedim ama ne yapaym? Abi dedi, atlat ama kibarca. Ben onu (Minareci) aldm, Niantanda bir yerde yemek yedik. Adam hakikaten Almanyada ama ok tccar, beyefendi bir adam, Minareci. Baka ileri var, konserler falan. Adam baya dzeyli bir insan. Baktm ki adam kandrmaya falan gerek yok. En dorusu doru konuup biraz olmayacak ekle sokmak. Dedim ki, ok ey var. Be irketin, hepsi ayr ayr. Siz bana msaade edin dedim. Onlarla greyim. Nasl alrsnz edersiniz falan. Listeler hazr m dedi? Hazr dedim, siz de bakn, bir inceleyin. Olur dedi, ne zaman bulualm? Siz ne zaman arzu ederseniz, ben hemen bu akam onlarla konuurum dedim. Yarn bulaalm dedi. Ertesi gn geldi. Telefon ettim. Arif dedi ki, ite 6 bin marktan aa vermem, dieri 5 binden aa vermem falan. te yle paralar sylendi. Sizin dedi? 3 tane film var o zaman. Vesikal Yarim, Kader Byle stedi, bir de .. bir tane daha var. Ben de bir miktara brakrm dedim kendi filmlerimi. Siz bunlar aln, bunlar nasl olsa hallederiz. Bunlar o ayarda filmler deil. 3 tane, yani adet olarak, gl deil. imdi Trkerinkinden balayalm, Trker dedim hepsine 10 bin mark istiyor, vermesin diye paray. Ayrm da yapmyor. Hi, siyahbeyaz, renkli ayrmam diyor, liste halinde veririm, %50sini de pein isterim diyor dedim. Adam durdu, evet dedi, bunlar ne istiyor? Valla dedim, Arzu film, 12 istiyor dedim. O da %50sini pein istiyor. O da ayrmyor. rfan bey de 12 istiyor dedim. ok para istiyor bunlar dediPeki dedi, mukavelelerini yapalm. Ben hem telefon atm bunlara.

179

Dedim byle byleldrdlar hepsi birden ve mukavelelerini de yaptlar. Artk ondan sonrasn hi bilmiyorum. Adam dedi ki bana size be bin marklk ek verebilir miyim? Hayr dedim ben. Ben hakikaten Necip Sarcya sz vermitim. Necipe ikier bin Marka verdim ben, neyse, helal olsun Bunlar verdik, yer tutmak zere, Harbiyede iki tane yer var bakyoruz. Bir de mobilya bakyoruz, falan filan. Harbiyeden ktk, adamn biri arkamdan erafettin Bey, erafettin Bey diye sesleniyor. erafettin Bey olunca ya askerliktir ya da maliyedir, korkarm. Geldi, dedi ki, sizi iki gndr aryorum. Buyurun dedim. Dedi ki, siz dedi film ilerine bakyormusunuz. Benim bir ortam var dedi. Dedim ki, valla o i bitti. Siz, yemee mi gidiyorsunuz dedi, evet dedik. O adam alm geldi. Kalantor bir adam. Alman. Ayn filmlere 15er bin Mark teklif ediyor! Ve pein hepsi. Kimse ne olduunu bilmiyor, ka para alndn. Demek ki orada bir piyasa var. Onlar bu piyasann ierisinde. Biz buradan oraya ahkm kesiyoruz. Hi kimse orada bir bro ap tekilatlanamad.

eref Grn de yukarda belirttii gibi, Trkiyedeki firmalar Almanyada dorudan bro aamazlar. Satlar, Almanyada yaayan Trklerin kurduklar arac firmalar vastasyla gerekleebilmektedir. Bunun yannda Sarcolunun daha nce deindii gibi, mit Utku, Saner Film gibi Yeilamn nemli isimleri dorudan Almanyaya yerleerek video ticaretini yaparlar ve Yeilam sistemine uygun bir datm sistemi gelitirirler:

Ticareti nasld? nce satt. Benim grdm en yksek rakam, bir filmin 185 Marka satldyd. mit Utkunun, Saner Filmin falan. Dierleri de kiraya veriyorlard. Bunlar orada bulunup, iin hemen banda. Blgeler ortaya kt. Datmclar diye bir yntem bulundu, minibslerle. Bunlar byk avanslar verdiler yapmclara. Trkiyeden bizimkiler gidince, oradaki uyanklar blgelerden avanslarla

yapmclarn ayana gelip, aman bize film ver diyorlard. Talimat veriyor, avans alyor, para alyor, iletme avans alyor, kasetlerin

180

parasn nakit alyor. Sen uraya 100, 300, 500 uraya. Stdyoya talimat veriyor. Stdyo bunlar basyor, sonrada datlyor. Mthi bir ilgi. 473

Ulusal Video ngilterede ayr bir irket kurar, yneticisi de Giovanni Scognamillodur. Scognamillo, sistemin ileyii ile ilgili nemli bir noktann altn izer: (Almanyadakilere) master kaset veriliyordu onlar oaltyorlard. Ayn eyi Londrada da yaptk. Orada bir ngiliz irketi kurduk. Ben yneticisiydim. Orada da en azndan Londradaki Kbrs Trk blgesi iin filmler temin ettik ama pek baarl bir alma olamad nk Almanyadan gelen korsan kasetleri hibir ekilde engelleyemedik. Korsan kasetler daha ok Almanyadan geliyordu. Yani bizim kartmak zere olduumuz kaset, bir hafta nce Almanyadan gelmi oluyordu. 474

Scognamillonun da aktard gibi, her ne kadar tekilatlanma yolunda bir adm atlm olsa da yurt dnda oluan bu pazar denetlemek ok zordur. zellikle Almanyada bu ie el atan yzlerce kk giriimci bir anlamda eref Grn de iaret ettii gibi piyasay kontrolleri altna almlardr. 1980li yllara kadar videokasetlerin yan sra sinema salonlarnda filmler gsterilmeye devam eder. Ancak ilgi giderek azalr, salonlar kiras karlanamayacak hale gelindiinde de yava yava kapanr.

Bu durumu Nuri Sezer yle aklar: [] Evlerinde rahat bir ortamda izlemeyi tercih ediyorlard sanrm. nk video baladnda sinema hala devam ediyordu. Sinema salonlarnda filmler gsteriliyordu. Ama sinema olay bitti. Herkes kendi evinde gecede iki- film seyrediyordu. Video ncesinde kiralanan sinema salonlar tklm tklm dolard. Salon iletmecilii yapanlar da video piyasasna adm atarlar. zellikle 1980lerden sonra aralarndan bazlar yeni datm yntemleri gelitirerek rekabet ortamnn iyice kzmasn salamlardr. Bu yntemleri Sarcolu aktarr:

473 474

Necip Sarcolu ile 14 Mart 2007de yaplan grme. Giovanni Scognamillo ile Nisan 2007de yaplan grme

181

Bu arada ayn iletmeyi yapan Trkler, kaset kiralama iine girdiler. kaset alyordu, parasn da pein dyordu, sonra getiriyordu yenisini alyordu. Byle yryordu. Sonra ok ok uyank biri, Sabri Demirdven, (stanbul TV, stanbul Radyoyu kurdu). Ko grubunda alrken bir staj iin Almanyaya gidiyor, orada bu ileri gryor, hemen sistemin iine atlyor. Stdyo kuruyor. Alman Televizyonu onunla bir belgesel yapyor hatta. Seri imalat yapyor ve ilk defa posta yoluyla sat sistemini gerekletiriyor. ok tutuyor. Postac geliyor, parasn tahsil ediyor, paketini veriyor. Filmleri merkezden alyordu. Hemen uyand, paralar da kapnca stanbula geldi, film haklarn, Almanya Video haklarn ald. O para da iyi rakamlard. Artk 80lere doru filmler ekilmeden avanslar toplanmaya baland. Blge iletmeciliindeki gibi. Almanyada bizim bir blgemiz oldu. Sonra Katibim Video (Hamburg kkenli) Faruk ve Erol Karsl, iki akraba. Hemen sanayi yatrm sistemine giritiler. Dolum stdyosu yaptlar. Onlar da stanbula geldiler ve film talebinde bulundular. Almanyadan drt, be alc knca (Minareci, Sanver...) burada fiyatlar artt. Neredeyse bir filmin yapm kadar video haklar istenmeye baland. Avans veriyorlard, szleme yapyorlard.

Video haklar nceden satlan filmlerin yan sra, baz iletmeci ve yapmclar dorudan video formatnda film retilmesinin daha ucuza mal olacan dnrler. Bu durum, elde var olan byk filmlerin bir anlamda tketilmesi sonucunda ortaya kar. Bu ileyi ksa bir sre ierisinde irili ufakl birok yapm irketinin kurulmasna neden olur.

Byk iler bitince, Arsel Video olan Arif Bey, tutgartta merkezi buradaki bir orta ile iyi bir yapmc oldu. Bize avans veriyordu ve 16 mmlik film ekmemizi istedi. Bylece 16 mmlik film ekimleri balad. Ama ekim sebebi Almanyadaki video haklar iindi. Bunu yapan da sinema iindeki ufak sektrd. Film bana o zamann parasyla 5000 TL

182

kazanyordu. Mutlu oluyordu. Avans alyordu. Negatifleriyle teslim ediyordu. Mlkiyet hakk dodu475.

Maliyetlerin dmesiyle birlikte sektr ard ardna anlamalar yapmaya, seri halinde filmler retmeye balar. Balangtaki srecin tersinde, bu sefer Almanyada alan Trk video firmalar Trkiyede ubeler amaya, beraberlerinde de teknik donanm getirmeye balarlar 476 ve Almanyadan gelen talepleri iletirler.

Bu filmler sadece Almanya piyasas iin yapld ve bu filmlerin sinema versiyonu olmad. Aa yukar 500 ile 1000 aras 16lk film yapld. Dublaj, ekimi ekonomik yapld ama bunlar Almanyada datm pazar buluyordu.477

Filmlerin dorudan video formatnda ekilmeye baland bir dnemde faaliyet gsteren ynetmen mer Uur bu taleplerin Yeilamda var olan blge iletmeciliine benzer bir ekilde ilediini vurgular. Almanyadaki araclarn Trkiyedeki firmalara taleplerini bildirdiklerinden bahseder. Uur, ou zaman drt-be filmlik paketler zerinde gerekleen bu anlamalara gre bir avans verildiini, ilk filmin gelen talepler dorultusunda ekildiini, kalan bir veya ikisini de yapmc firma ya da ynetmenin belirlediklerini belirtir. Bu sonuncularn kalitesinin genellikle daha dk olduunun da altn izer. Ayrca, bu listelerin ilk sralarnda yer alan filmler ou zaman negatif, yani 35 mmlik ekilirken, dierleri dorudan video iin ekilen filmlerdir.478 Bunun yannda Kadri Yurdatap da yapmclar olarak dorudan

Trkiyedeki firmalarla altklarn belirtir. [] Ve diyorduk ki, biz Ulusal Videoya 5 film yapacaz. Ve bu be filmin iinden ne istersek yapabiliyorduk .479

mer Uurun da altn izdii gibi, yaplan filmlerin byk ounluu kk bteli ancak arpc konulara sahiptirler .

475 476

Necip Sarcolu ile Mart 2007de yaplan grme Nilgn Abisel, a.g.m. s: 110 477 Necip Sarcolu ile Mart 2007de yaplan grme 478 mer Uur ile Ocak 2005te yaplan grme 479 Kadri Yurtdatap ile Nisan 2005te yaplan grme

183

Sayca ok ve acele ekilen bu filmlerin nitelikleri- eref Gr gnden sz edermer Uurun da ifade ettii gibi ou zaman dktr. ablonlar zerine kurulmu, akcl olmayan, ses ve grnt kalitesi ok dk filmler yaplr. Ayrca yarprofesyonel yntemler kullanldndan laboratuar, bask gibi maliyetleri arttran teknik gereksinimlere ihtiya duyulmaz. Yine blge iletmecilii sisteminde olduu gibi, verilen avans miktarlar filmlerde oynayacak oyunculara gre deiir. Ancak buradaki avans Yeilamda olduu gibi gsterimler zerinden alnacak komisyon zerinden deil, dorudan doruya filmlerin gsterim haklarnn satn alnmas zerinden hesaplanmaktadr. Baka bir ifadeyle, blge iletmecileri, yapmclara verdikleri avanslarla filmlerin gsterim haklarn satn almyorlard, gsterimlerden elde edilen gelir zerinden almalar gereken komisyon cretinin, bir yzdenin avans sz konusuydu. Oysa, video filmlerine denen avanslar filmin gsterim haklarnn belirli bir sre iin datmcya devredilmesini iermekteydi 480.

Grld zere, video neredeyse durmu olan Trk sinema endstrisini kamlamtr. Kadri Yurdatapn da altn izdii gibi:

[] Eskiden sinemalarda bir piyasa varken, video knca iki piyasamz birden oldu. Paramzn yarsn Trkiyeden, yarsn Almanyadaki gsterimlerden aldk. [] % 40n Almanya, %60n Trkiye karlyordu. stne para kalyordu. Ekonomik olan da stne film yapyordu. Almanyadan gelen bir firmaya ilk on filmimi sattm ben. Bir milyon lira aldm. O para benim ana sermayem oldu. Sfrlamtm. Sonra param dikkatli kullandm ve byttm. Ben dierleri gibi sadece video gsterimi iin film yapmadm, sinema gsterimleri iin film yaptm.

480

mer Uur ile Ocak 2005te yaplan grme. Ayrca bkz, Nilgn Abisel, a.g.m. ss: 113-114

184

Buna ek olarak, mer Uur, seks furyas srasnda sektr terk etmi kiilerin yeniden geri dnmesine neden olduundan bahseder:

[]Demek istediim, aslnda 77de lm olan, krize girmi, can ekien sektre. Aslnda bir sektrn, aslnda insanlarn byk bir ounluu, 77den 80den sonra insanlarn byk bir ounluu mesela kopup gitmi. Kameraman, oyuncusu Mesela ok ilgintir, bu oyuncular hep bir yerlerden bulundu getirildi tekrar. Kuyumcusu, kuyumculuk yapan. Yani adam brakm gitmi bu ii, kuyumcu dkkn am. imdi mesela br gitmi bilmem ne yapm. Yani herkesi gittiler bir yerlerden topladlar geldiler. O 77den sonra bu seks filmleri furyas srasnda bir sr insan bu ilerde almay reddetmi ve gitmi. Dolaysyla da bunlar bir yerlerden toplandlar geldiler. Yani sektre bir canllk getirdi. Sonunda video mideo, sonunda ylda 60-80 film ekiliyordu yani, hatta daha da fazla. Anlatabiliyor muyum? Dolaysyla sektrde bir kan deveran balad 481

Ancak daha nce de ifade ettiimiz gibi eksik yaplanma, ciddiyetsiz yaklamlar, ou yapmc ve datmc firmann kaba bir tabirle kolay yoldan paray vurma sevdas nedeniyle ksa srede bu i rndan kmtr. Necip Sarcolunun da belirttii zere:

Trkiyede bir eyin ok patlad zaman 6 ay ile 1 senedir. Sonrasnda haksz rekabet girer iin iine. Herkes o iin iine dalar. Almanya iinde ok fazla yaygnlat kaset datmcl, blge iletmecilii. Paralar denmiyor, karlyor .

Sarcolu, Trkiyede doru dzgn bir hesap tutulamazken Alman hkmetleri karlan bu paralarn hesabn sorduunu belirtir ve bir rnek verir:

481

mer Uur ile Mays 2009da yaplan grme

185

Resmiyete girmemi parayd. Ama sonra Almanya bunu sorgulad orada alanlara. Sen Londraya para gndermisin. Dekontta grnyor ama neden? Birou ceza grd bu nedenle. Arif bey hapis yatt mesela. Mukbil beyin evini, her varln aldlar. ok acmasz Alman kanunlar. Ve Almanyaya girileri yasakland. Trk usul almay, bakkal kasap hesabn ok sorgulad. Hesabn veren ok az kt veremeyen Trkiyeye kat. Teknik anlamn dnda sinemaya bir yatrmlar olmad. Gnlerini gn ettiler. Mesela ben Ahmet beyden 10bin mark alacam, Ahmet bey sizi arlyor, trenden uaktan alyor, bir ka yere gidiyorsunuz. Paray istediinizde kvryor. te bana u gelmedi, u denmedi... . Almanyada da ekler dnmeye balad. Gvensiz hale geldi. Burann oraya yansmasdr bu aslnda. Yeilamn senetleri ok mehurdur. Verir alr onu. Bu senetlerin %70i salam deildi. Bir yere kullanr falan, hadi hacizler gelir...ok sknt ekilmitir. Bankerler olumutur. Mehur Manukyan, Yeilamn senetlerini paraya evirir. Almanyada ayn sistemler kuruldu. Alnan senetler denmedi, mallar karld. Aslnda Trkiyeye iyi bir ekilde yansmad. Bir tek belki de sektrde teknik kadroda alanlar iin fark etmitir.

Yaplan anlamalarn byk ounluu ak hesap gerekletiriliyor. ou zaman hesap tutulmuyor. Bir yandan Trk sinemasn finanse edip batmak zere olan birok firmaya can simidi olan zelde video, genelde Almanya pazar, sonunda atlamayan ya da yanl atlan admlar nedeniyle bir furyadan teye gidemez. Bu pazarn doru bir ekilde organize edilememesinden dolay birok yapmc zor durumda kalr. Bu durumla ilgili olarak Arif Keskiner bir rnek verir:

yle durumlar da sz konusu oluyor ki, bireysel olarak yaptnzda, paranz alamayabiliyorsunuz. Ylan ldrseleri

Fransz televizyonu istedi, arac bir Fransz firmas vastasyla verdik. 15 gn arayla 2 defa gsterime soktular filmi, ama arac bize paramz

186

vermedi. Kiminle alacanz bilemiyorsunuz. O yzden, bu ile uraan, yetkili birilerinin olmas gerekir.482

Necip Sarcolu furyann sonlarn u ekilde zetler:

Almanya pazarnda da dnen para o dnem iin Avrupa pazarnda dolaan 150 milyon marka ulaabilir. Almanyadakiler videoya

bakmak derlerdi. (Neye bakacaz) Bakacaklar eyler de kt olunca ticaret giderek azald. Zaten oradan buraya gidi geliler kolaylanca, onlar gelip istediklerini gtrdler. [] Ama dediim gibi, i ayaa dt. 1990lara kadar Almanya, Trkiyedeki film kaynaklarn tketti. Hem kopya olarak hem video haklar olarak. Mbala etmeyeyim ama 300e yakn negatif kayboldu orada, geri gelmedi. Trk sinema tarihinde nemli filmlerdi bunlar.

Grmeleri gerekletirdiimiz kiilerin hemen hepsi, kaybolan bu filmlerin yan sra, video filmlerinin satlarndan elde edilen paralarn sinemaya geri dnmediini de ifade ederler. Kadri Yurdatap, filmlerinin video haklar sayesinde yeniden film retebildiini anlatrken ou yapmcnn bu paralar sefahatte kullandklarn syler.

Herkes istedii yere yatrd. Adamn Berlinde lokantas vard, geldi Antalyada otel kurdu. Benzer bir noktaya Necip Sarcolu da deinir: Almanyada pazar dnce buna kalibre olmu firmalar biraz mkl durumda kaldlar. Sinema bitti, video bir ka fenike dt. Bu ile uraanlar da sektr deitirdiler. Mesela Mukbil Saner Anadolum Gda Pazar diye bir market at. Baka ii beceremediler.

Yaptmz grmelerden yola karak Almanyaya ynelik sinema pazarnn niteliklerini zetlersek her eyden nce dorudan sinema filmlerinin gsterimlerinden ok, video pazarnn Trk sinema endstrisine taze bir kan getirdiini sylemek gerekir.

482

Arif Keskiner ile Haziran 2007de yaplan grme

187

ou yapmc iin ld saylan sinema filmleri, Almanyadan ithal edilen video teknolojisi sayesinde hem Trkiyede hem de bata Almanya olmak zere yurt dnda yeniden kullanlabilir ve hatta para kazandrabilir hale dnr. Bunun yannda 1960l yllarda dzenlenen gsterimler, ilk olarak Mnih merkezde, tren istasyonlarnn (Bahnhoff) yaknlarndaki sinema salonlarnda gerekletirilir. Trkiyeden Almanyaya g eden iilerin byk ounluu Mnihe gider. Dolaysyla, Trk filmlerinin gsterimlerindeki izleyici saysnn dier blgelere oranla daha youn olduu bu ehirde, Trklerin urak mekn olan tren istasyonlar evresindeki salonlarda dzenlenmi olmas doaldr. Almanlardan kiralanan salonlarn gie gelirleri kiralayan Trkn olacak ekilde anlamalar yaplr. ncelikli olarak, iilerin gsterimleri takip edebilmeleri iin hafta sonlar belirli seanslar iin kiralanr. Giden filmler, Trkiyede o sene ya da daha nceki yllarda retilmi filmlerin kopyalarndan oluur ve byk ilgi ile karlanr. lk dnemde gerekletirilen bu ticaretin ileyi ekli Almanyadan birinin gelip, firmalardan ok czi bir fiyata anlap kopya satn almasyla yrr. Sistem gven zerine kurulu olduu iin ak hesap allr. Almanyada ve hatta Avrupann baka lkelerinde yaayan Trklerin says artnca film pazar da geliir. Be byk iletme kurulur. Hatta bunlarn arasna bir de Alman katlr. Almanyaya iki bine yakn kopya gnderilir. Byk depolar tutulup, dier lkelere (Londra, Hollanda) sevkiyat yaplr. O lkelerdeki gsterimleri takip etmek zere irketler, kendi adamlarn grevlendirir.

1970 sonlarnda video furyas sinema sektrn etkiler. Hemen hemen btn yapmc firmalar bu furyaya dahil olurlar. Filmlerin Almanyada gsterim ve video haklar ok ykl paralara satlr. Yeilamda olduu gibi blgeler kurulur ve bu blgeler ierisinde filmler datlr. Balangta, varolan filmlerin tele-sine edilerek videoya dntrlp, gsterim haklarnn satn alnmas eklinde ileyen pazar 1980lerin ortalarndan itibaren datmclarn, yapmclara avans vererek film sipari etmesiyle devam eder. Filmlerin alclar knca fiyatlarda da bir art sz konusu olur ve neredeyse bir filmin yapm kadar video hakk istenir. Buna paralel olarak da videokaset kira ve sat fiyatlar da ok ykselir.

ok hzl gelien bu pazar, doru organize edilemememitir ve kurumsal bir yapya sahip deildir. Birka byk firma dnda ilemlerin ou kaytsz yaplr. Alman

188

Devleti de bankalarda yaplan ilemler nedeniyle insanlardan hesap sorar. Birounun Almanya ile iliii bile kesilir.

i) Gnderilen filmlerin nitelikleri

Trkiyede gsterime giren hemen hemen her film Almanyaya gnderilir ancak bunlar arasnda ncelik sahibi olanlar vardr. Tercih edilen filmler daha ok Yeilam melodram ve gldrleri olur. Daha sosyal ierikli olarak tanmlayabileceimiz filmler, Trkiyedeki gsterimlerinden ok sonra yurt dna ou zaman da video kanalyla gnderilir. Bugn Almanyada yaayan ve Trkiyede bir dnem yapmclk ve ynetmenlik yapm olan Nuri Sezer, bu durumu yle ifade eder:

Filmler buraya ok ge geldi. Otobs mesela... Film yapld, Trkiyede gsterime girdi. Taa neredeyse on sene sonra buradaki vatandalara indi video kanalyla. Sinemada gsterilemedi. Mesela bizim yaptmz, Gl Hasan bir tek vete gsterime girdi. Baka yerde sinemada gsterilemedi. Video da ok ge geldi. .

Genel olarak Trkiyede sinemada gsterime giren ve ok tutulan filmlerin byk ounluu, daha nce de ifade edildii gibi, klasik Yeilam zellikleri tayan filmlerdir. Birok lkede olduu gibi, toplumun sorunlarna daha gereki bir bak asyla yaklaan, onun sorunlarn dile getiren filmler yank uyandrmasna ramen giede ok baarl olamazlar483. Ana hatlaryla, gndelik hayatn zorluklarndan bir anlamda syrlmak iin sinemaya giden izleyicinin, beyaz perdede de bu sorunlarla yzlemek istememesi olarak aklayabileceimiz bu tutumun, benzer bir ekilde yurt dnda yaayan vatandalarda da grld yaplan grmeler dorultusunda
483

Sinema tarihinde toplumsal ierikli filmlerin ncs saylan talyan Yeni Gereki Akmnn gnmzde dahi en nemli saylan filmlerinin, gsterildikleri dnemlerde giede ok byk baarlar elde edemedikleri tespit edilmitir. Bu konuyla ilgili bakz Reymond Borde, Andr Buissy, Le Noralisme Italien, Une exprience de cinma social, Cinmatheque de Lausanne, 1960. Benzer bir durum, Trkiyede ekilen ve Toplumsal Gereki olarak adlandrlan Bitmeyen Yol (Duygu Sarolu- ); Karanlkta Uyananlar (Ertem Gre-1965?) gibi filmler sansrn penesinden kurtulduktan sonra da izleyicinin sansrne taklm olduklarn syleyebiliriz. Halit Refi, Ulusal Sinema Kavgas, Hareket yaynlar, stanbul, 1971

189

sylenebilir.

almamzn

erevesinin

dnda

kald

iin

daha

ayrntlandrlamayacak bu yaklam belki de, yurt dndaki vatandalarn anavatanlar ile ilgili hafzalarnda sakladklar hayal imgelerin bu filmlerle zedelenmesine

gsterdikleri tepki olarak yorumlamak mmkn olabilir.

Bu gr ile ilgili olarak yapmc Arif Keskiner, Tun Okann Otobs filmi ile ilgili gerek yurt dnda gerekse yurt iinde yaplan eletirileri aktarr:

Almanyayla balantl olarak g olaynn sinemaya yansmas, ok fazla olmad. Birka tane film yapld. Toplasanz on-oniki tane film yapld btn o sre ierisinde. Almanya Ac Vatan, El Kaps falan, bizim de iinde bulunduumuz filmlerOtobs de onlardan bir tanesi ve hatta en nemlisi galiba. Otobs te de yle bir hikye var biliyorsunuz. Trkiyeden gtrlen iiler nasl istismar edildi, svete, Stockholmn bir meydannda yle brakld. Gzel bir filmdi, yurt dnda da ok dller ald, Trkiyede de ayn ekilde ok konuuldu. O filmde matrak bir ey vardr. Aziz Abi (Nesin), o filme ok kar kmtr. Aleyhinde yazlar yazmtr. Ben de bu filmin stne neden bu kadar yklendiini kendisine sordum. Dedim ki, Aziz Abi, neden bu filmin bu kadar stne gittin. Sen o kadar yazlar yazdn bak gene de o film patlad gitti. Benim yazdm yazlar sayesinde olmutur o. Komisyon isterim dedi. Sonradan rendiim, Aziz Abi Bulgaristana gittiinde, buradan nce orada oynam film, oradaki Trk kkenli yazarlarla birlikte seyretmi filmi. Ald tepkiler olumsuzmu. Demiler ki Trk halkn kt gsteriyor bu film. Onlarn vatan zlemi var, her zaman Trkiyeyi dnyorlar, oysa bizim baka bir gereimiz var. zellikle orann dolduruuna gelerek o yazlar yazmt. 484

Arif Keskinerin aktard bu anekdot, bir yandan Trk sinemasnda g konusuna toplumsal boyutuna kyasla neden daha ge deinildiine de bir anlamda aklk

484

Arif Keskiner ile Haziran 2005te yaplan grme.

190

getirmektedir. Her eyden nce gmen kimlii izleyiciye ok elenceli bir grnt salamaz. Gmen, kynden gelip byk ehirde karlat sorunlar komedi klie bir takm unsurlarla ele alan filmlerin dnda, allagelmi Yeilam tiplemesinin dnda bir grnt sunar485. Bunun yannda yaad sefaletin, iinde boulduu koullarn bu kadar ak bir ekilde gzler nne serilmesinden holanlmaz.

Gmenlerin tepkileri yalnzca kendi sorunlarn ileyen filmler, yani g konusunu ele alan filmlere kar deil, lkelerinin zor koullarn anlatan filmlere kar da olur. Bununla ilgili bir rnek, Fransadaki gmenlerin kltrel ihtiyalar konusunda Cinmas de LEmigration dergisinde yaynlanan bir yuvarlak masa tartmasndan verilebilir: Fransann Brest kentinde bulunan bir Trk kltr merkezinde dzenlenen bir sinema gsterimi srasnda, Ylmaz Gneyin Zavalllar (1974- Gney Film) filminin oynatld ve filmin sonuna doru salonun byk bir ksmnn kt aktarlr. Film gsterimini dzenleyen animatr, daha sonrasnda onlara ne tr film izlemek istediklerini sorduunda elendirici cevabn almtr486. Bu duruma, ayn derginin baka bir saysnda yer alan yuvarlak masa tartmasnda da yer verilir 487. Gaye Petekalom, Jack alom, Yavuzer etinkaya ve derginin o saysnn editr olan Christian Bossno tarafndan gerekletirilen tartmada gmenlerin bu tavrlarnn bir tabudan ok bir mahremiyetten, bir utanmadan kaynakland ifade edilir. Katlmclara gre, zlem ierisinde olduklar anavatanlarnn yoksulluunu gsteren filmlere kar genel bir tahammlszlk sz konusudur. Her ne kadar bu gereklerin farknda iseler ve lkelerini tek etmelerinin nedeninin bu yoksulluk olduunu bilseler bile, sinemada bununla yzlemek istememektedirler. Baka bir bak as da gerek yurt dnda gerekse Trkiyede yaayan gmenlerin g konulu filmlere kar tutumlarn gurur ile aklar488. Bu tutumun hemen hemen her gmen tabakasna ait olduunu savunan Gaye Petek-alom, Arif Keskinerin tespitini destekler bir biimde, bu kitlelerin anavatanlarna duyduklar zlem nedeniyle, onu idealize ettiklerini ifade eder.
485

Mehmet Basutu, , "Le cinema turc et ses migrants, Hommes et Migration, no 1212 Mart-Nisan 1998, s: 141 486 Table Ronde 3, Les besoins culturels des immigrs, iinde Guy Hennebelle (ed), Cinemas de lEmigration, CinmAction n: 8,Yaz 1979, LHarmattan, Paris, s: 232 487 Table Ronde, Les films sur lmigration turque, iinde Christian Bossno (ed) Cinmas de lmigration 3, CinmAction n: 24, Ocak 1983, ss: 103- 108 488 a.g.m. s: 105

191

Gmenin gznde memleketi en gzel lkedir ve misafirperverdir. Gmelerinin nedeni sefalet deil, itir. Dolaysyla anavatanlarn kt gsteren filmlere ilgi gsterilmez.

Otobs filminin etrafnda yaratlan polemiklerden grebileceimiz gibi benzer bir tepkinin, lke aydnlar ve hatta filmin kendi ekibi tarafndan da verildii de sylenebilir. Film hakknda Aziz Nesinin olumsuz dnceleri olduundan sz etmitik. Benzer dncelerin Trkiyedeki dier yazarlar ve ynetmenler tarafndan da desteklenmesi sz konusudur. Genel olarak filmin Batya yaklamnn beenildii tartmalarda, sz konusu gmenlerin temsili olunca filme yaklamlar daha kat olur. rnein film hakknda Demirta Ceyhun [T]ek kelime ile bilinsiz fkenin aptalca intikam. Basit bir polisiye olayn verilmesinden te anlam ve deeri yok 489 derken filmin insan anlatmad gibi Anadolu insanndan kesitler vermediini de iddia eder. Filmin gsterimini takip eden srete Cumhuriyet gazetesine eletiri yazs yazan Erden Kral da, bu filmde herhangi bir olumlu ey ya da olumlu bir tek tip bile bulamyoruz. Film hayatn en aalk ve deersiz yanlarn konu alyor demektedir490. Tartmalar o kadar byr ki, filmin teknik ve yaratc kadrosu bile bunlara dahil olur. Filmin senaryosuna katkda bulunan, hatta filmde barol oynayan Tuncel Kurtiz, Tun Okan senaryoya sadk kalmamakla, filme ekimlerden sonra baka sahneler eklemekle ve sonu olarak filmi deitirmi olmakla sular. Filmin teknik kadrosu, filmin Bay Okan n imzasn tadn ve filmle ilgili her trl sorumluluun da ona ait olduunu savunmulardr491.

Bu tartmalarda ilgimizi eken bir nokta, Tun Okann Bay Okan olarak tanmlanmas, bunun da tesinde filmin Bay Okan adyla ekildiinin

vurgulanmasdr. Yabanc dergilerde Tun Okan ile yaplan syleilerde, adnn Bay olarak verilmesi de Okann bu yndeki tercihini destekler 492. Bay kelimesinin
489

Onat Kutlar, Otobs Filmi Trkiyede Gsterilmeye Baland: Yazar ve eletirmenlerin film stne grleri, Milliyet Sanat Dergisi, 19 Aralk 1077, n: 256, ss: 4-7. Aktaran, Nejat Ulusay, a.g.e. s: 168 490 Erden Kral, Tun Okann Otobs, Cumhuriyet Gazetesi, 7 Ocak 1978 491 Nejat Ulusay, a.g.e. s: 169 492 Bu konuyla ilgili rnekler iin bkz Raphael Bassan La folle quipe de clandestins turc en Suede, raconte par Bay Okan: Le Bus, ve ardndan gelen sylei, iinde Guy Hennebelle (ed), Cinemas de lEmigration, CinmAction n: 8,Yaz 1979, LHarmattan, Paris, ss:186-190; ayrca ayn derginin alntladmz bir baka

192

yabanclar tarafndan daha rahat telaffuz edilebilmesi gibi bir seenein bu tercihte etkili olmu olabileceini dnebiliriz. Bununla birlikte, bu terim bir mesafeyi, bir yabanclamay da artrr. Trk kltrnde gayrimslim kadnlarn isimlerinden nce kullanlan madamn artrd tekilik, kanmzca bu durumda da ortaya kmaktadr. Teknik kadronun filmin ynetmeninin ismini bu ekilde vurgulam olmalar, bir anlamyla onlarn da ynetmeni dladklarn dndrebilir. Buradan yola karak, aslnda yalnzca Trk seyircisinin deil, filme katks bulunan ou insann bile Trklerin sorunlarnn Yeilam formatlarnn dnda bir yaklamla ele alnmasna tahamml etmekte zorlandn syleyebiliriz. Gerekten de Otobs filminin en nemli zelliklerinden biri o tarihe kadar Trk sinemasnda ekilmi d g filmlerinden ok farkl bir resim izmesidir. Daha nce de belirtildii gibi, Yeilamn bol yldzl, melodram ya da komedilerinin bir anlamda karsnda duran bir filmdir. Barol oyuncular, Tun Okan, Tuncel Kurtiz ve yabanc birka kiinin dnda hibiri profesyonel deildir. Bu da filmin gerekliini pekitirir. Ayrca, Tuncel Kurtizin de gerek o gne kadar iinde yer ald projeler, gerekse izdii tiplemeler yine bu endstriyel sisteminin ok dndadr. Dolaysyla Otobsn her anlamda bir ok yaratm olmas kanmzca anlalr bir durumdur.

Otobs bata olmak zere, Trkiyenin sorunlarn gereki bir yaklamla ele alan birok film, Nuri Sezerin de ifade ettii gibi, topluluklar tarafndan ok talep grmez. Buna karlk, Yeilam kalplarna uygun hem o dnemin, hem de daha nce ekilmi btn filmlerin kopyalarnn yurt dna gittii defalarca belirtilmitir. Bununla birlikte Almanyada yaayan Trk kkenlilere ynelik film ticaretinin hzland dnemler Trkiyede gerek seks, avantr-komedi filmleri, gerekse 12 Eylln ardndan da arabesk furyasnn ba gsterdii dnemlerdir. Gerekletirdiimiz grmelerde bu filmlerin klasik Yeilam filmleri kadar ilgi grdnn alt izilir. Giovanni Scognamillo bu durumu yle ifade eder:

Tr olarak melodram, arabesk ve gldrler gidiyordu. Onlar garantiydi. Yani Yeilamn belli bal trleri. Trkiyede box office
saysnda da Yavuzer etinkaya, Jack alom ve Gaye Petek-alom gibi Trklerin de filmin ynetmenin Bay Okan olduunu ifade etmektedirler.

193

yapan filmler de ayn ekilde Almanyada box office yapyordu. Mesela, Trkiyede millet bir Kemal Sunal filmine kotuu gibi Almanyada da bir Kemal Sunala kouyordu. Ya da bir Grgriye serisini nasl takip ediyorlarsa ayn sonu Almanyada da oluyordu. 493

Almanyada pazarlanan ya da gsterime sokulan filmlerin byk ounluunu Trkiyeden giden filmler oluturduuna gre, anavatanda yaanan furyalar o lkede de hissedilir. Aslnda bu furyalar Trkiyedeki toplumsal yapya uygun bir geliim sergiler. Daha nce vurguland gibi, seks furyas krsal kesimden byk kentlere akn etmi, bu yeni yaam biimine yabanc kalm arlkl olarak erkek kesimleri oyalamak ve aykr saylabilecek dnsel eilimlere kaymalarn engellemek amacyla pekitirilir. Bu filmler de videokaset formatna aktarlarak yurt dna da gnderilir. Gerekte sinemada seks furyas Trkiyeye has bir furya deildir. Hemen hemen btn lkelerde ayn dnemde ba gstermi, ancak Batda normal filmlerin yannda bir retim sz konusuyken, Trkiyede toplumsal yapnn farkllamas, sinema sektrnn

yapsndaki sorunlar nedeniyle apayr bir boyut kazanmtr. Yurt dna gnderilen seks filmlerine ilgili yalnzca Trk kkenlilerle snrl kalmam, ayn zamanda o lkelerin vatandalar tarafndan da talep grmtr. O kadar ki, teknik adan ucuza mal olan bu tr filmler, Trkiyede, Trk oyuncular tarafndan Almanca bile ekilir. Scognamillo bu durumla ilgili u bilgileri verir:

Aslnda seks furyas da uygundu. nk bir yandan da Almanya iin porno filmler ekiliyordu. Erkeklerin salarn boyayp sarn oluyorlard, byklarn kesiyorlard. []Bu filmler zaten Trk pornosu olarak gitmiyordu. Ama Trkiyede ekiliyordu. 494

Buna ek olarak eref Gr de bu trde siparilerin Bat Avrupann bir ok lkesinden geldiini syler:

493 494

Giovanni Scognamillo ile Nisan 2007de yaplan grme Giovanni Socnamillo ile Mart 2007de yaplan grme

194

Ben o dnemde brakmtm filmcilii ama biliyorum. Almanyadan kaset getiriliyor, diyaloglar var. Burada bunu oynat, burada da bunu gibi. gnde video filmi ekip gtryorlard oraya. Bir sr Alman filmi, yar seks tabii. Trk Dublajlar yaplyordu burada mesela. Alman filmi yahut Danimarka filmi. Adam oban sonra gidiyor. brahim Tatlsesin arks arkada. brahim Tatlsesle dublaj yapmlar yani, uydurmular azn. Oraya kadar gitti bu i. Rezilliini kardlar yani bu iin. Bu para.. Ama yalnzca para olunca hibir ey olmuyor. Her meslekte bu byledir. Rezillii kt. Ondan sonra onun da suyu kt. Onunda zamanla seyircisi azald, herhalde baladlar almamaya. Ve 84ten sonra her ey durdu.495

Trkiyede olduu gibi, yurt dnda da ok yank uyandran bir baka furya, arabesktir. Anadolunun farkl blgelerinden byk kentlerin snrlarnda oluturulan gecekondulara gelen ve kendini bu yeni yerleim meknnda yabanc, dlanm hisseden ynlar ister istemez ortak bir kltr oluturur. Ne tam kentli, ne de tam kyl olan bu yeni kltrn ad arabesktir 496. Bu yeni kltr temsil eden ve geni kitlelere yayan en nemli ara, balangta mzik olur. 1970li yllarn banda ilk rnlerini vermeye balayan bu tr mzik, 1980lerde iyiden iyiye poplerleir. Halk ve geleneksel Trk mziinin, Msr ve Hint mzikal filmleriyle Trkiyede yaygnlaan elerinin bir araya gelmesiyle oluan Arabesk arklarnn szleri, toplumun alt snflarnn bahtsz kaderlerine isyann aktarr 497. Ac, hzn, karasevda, ile, hor grlme, dlanma, kahrolma, yoksulluk, kt yazg, yaknma, umutsuzluk, kadercilik ve karamsarlk arklarn en temel konulardr. Ayrca, kiiler arasndaki ilikilerin, sevgilerin, birlikteliklerin imknsz olmas, bunu yaratan nedenlerin de zengin/yoksul elikisinden kaynaklanmas balca temalardr 498. lk olarak 1968 ylnda Orhan

Gencebay, kard Baa Gelen ekilirmi adl bir 45likle gecekondularda yaayanlara ve yaananlara tercman olur. 45 binden fazla satan bu ilk plaktan sonra

495 496

eref Gr ile Kasm 2006 kran Esen, 80ler Trkiyesinde Sinema, Beta, stanbul, ss: 142-143 497 Hasan Grkan Tekman, Nuran Hortasu, Music and social identity: Stylistic identification, a response to musical style Internatonal Journal of Psychology, 2002, 37 (5), s: 279 498 Burak Evren, Arabesk Olay ve Sinema, Geliim Sinema Dergisi, Ocak 1984, s:4, s: 13

195

Bir Teselli Ver ve Sevenler Mesut Olmaz, Batsn Bu Dnya gibi albmlerle onlarn, iinde bulunduklar bu yaama kar duyduklar tedirginlie ortak olurken; bir yandan da gelecekten, yarnlarn gzel dnyasndan sz ederek onlarn zlemlerine, gelecee ilikin dlerine katlabilmektedir. Bu ynyle gecekondu insan iin hem bir dert orta, hem de gelecein mutusu olan Gencebay, tam bir ikon
499

a dnr ve

ayn zamanda yeni bir tr mziin ykseliine iaret eder. Beklenmedik bir baar yakalayan Orhan Gencebay yapt mzii zgr ya da esnek Trk mzik tr500 olarak nitelendirirken, daha ilerideki yllarda kentli aydn kesimince bu tr mzik arabesk olarak adlandrlr. Kolayca tanabilen ve ucuza elde edilebilen kasetalardan dinlenen bu mzik, bu kesimin neredeyse tek elence arac olur. Kendilerini yaadklar mahallerden i yerlerine tayan minibslerde alan mzik arabesktir. Bu yolculuklarla ylesine zdeleir ki, ona minibs mzii de denilir501. Orhan Gencebayn at bu yoldan devam eden ve gnmzde bile ok byk bir ilgi ile takip edilen dier isimler arasnda brahim Tatlses, Ferdi Tayfur, Mslm Grses, Nee Karabcek gibi yetikinler ve Kk Ceylan, Kk Emrah gibi ocuk arkclar da saylabilir.

Arabesk, yukarda da ifade ettiimiz gibi krsal kesimden byk kentlere g edenlerin haykr olurken benzer bir benimseme yurt dnda yaayan iiler iin de sz konusu olur. Bu mzii, onun artrd duygular, dil bilmemeleri, yabanc bir kltr iinde yaamalar ve yurt zlemi ierisinde olmalar nedeniyle daha da gl bir ekilde hisseden gmenler, yurt dnda da bu mzik trnn kk salmas iin elverili bir ortam yaratrlar502.

Arabesk mziin ierii, Yeilam melodramlar iin yeni bir alan yaratr. Barollerde allagelmi Yeilam yzlerinin yerine artk bu mziin fla isimleri yer alr. Hayran olduklar arkclar, filmlerde grmek zere ynlar akn akn sinemaya koarlar ya da videolarn satn alrlar. 12 Eyll darbesi sonucu seks filmlerinin yasaklanmas, yapmclarn yava yava artan arabesk filmlere sarlmasna neden olur. 1979 ylnda ekilen 195 filmden 19 tanesi arabesk iken, 1980 ylnda ekilen 68
499 500

Nazife Gngr, Arabesk, Ankara Bilgi Yaynlar, 1990, s: 74, aktaran kran Esen a.g.e. s: 143 Meral zbek, Popler Kltr ve Orhan Gencebay Arabeski, letiim yaynlar, stanbul, 2003, s: 238 501 kran Esen, a.g.e., s:144 502 A.g.e. s: 113

196

filmden 27 tanesi; 1981de ise 72 filmden 33 tanesi arabesktir. Baka bir ifadeyle 1979 ylnda retilen filmler ierisinde % 9.7lk bir paya sahip olan arabesk filmlerin bu oran 1981 ylnda % 45.8e kar 503.

1980 darbesi sonrasnda toplumun iinde bulunduu psikolojik yapy ok iyi temsil eden bu tr mzik hakknda o dnem Bakrky Ruh ve Sinir Hastalklar Bahekimi Dr. Yldrm Aktuna, ounluunu krsal kesimlerin oluturduu ama toplumun giderek daha da iine kapanma zelliine bal olarak her kesime yayldn belirtir. Ayn zamanda da dinleyici ve izleyici kitlesini iinde bulunduklar skntlardan uzaklatrmak yerine bunlar daha da derinletirdiini ve onlarn ayn ac ve baarszlklar ierisinde yaamalarn krklediini vurgular 504. Bu ynyle sakncal bulunan arabesk mzik ve filmler, denildii gibi yurt dndaki iiler tarafndan da ok benimsenir. Necip Sarcolunun da belirttii gibi brahim Tatlsesli, Ferdi Tayfurlu filmlerin sat garantisi vardr. Bunlarn arasnda rnein Ferdi Tayfurun baroln oynad, Temel Grsunun ynetmenliinde ve Saner Filmin yapmclnda 1977 ylnda ekilen eme filmi byk yank uyandrr 505. Gerek sinema gerekse de videokasetler arasnda yurt dnda yaayan Trkler arasnda en ok tercih edilenler gldr trleri olmakla beraber, zellikle Kemal Sunaln rol ald filmlerdir. Bu filmlerin gnmzde bile hala byk bir ilgiyle izlendiini vurgulanmaktadr. Bununla ilgili, Almanyada yaayan yapmc/ ynetmen ve oyuncu Nuri Sezer yle demektedir: Tabii Trkiyedeki brahim Tatlses, Ferdi Tayfur ve pek tabii Kemal Sunal filmleri furyas ayn ekilde burada da oldu ve hala ediyor. ok komik bir ey ama canlar skld zaman hala Kemal Sunal filmleri izliyorlar. Tamam belki brahim Tatlses ya da Ferdi Tayfur filmleri deil ama Kemal Sunal filmleri videodan seyrediliyor.

503 504

Burak Evren, Arabesk Olay ve Sinema, Geliim Sinema Dergisi, Ocak 1984, s:4, s: 14 Yldrm Aktuna, Arabeskin iddeti, Cumhuriyet Gazetesi, 28.08.1988, aktaran kran Esen, a.g.e. s: 147 505 Necip Sarcolu ile Mart 2007de yaplan grme

197

Bununla birlikte en ok gelir getiren filmleri Kemal Sunal filmleridir. ou zaman, Almanyadan gelen datmclar listelerde var olan Kemal Sunal filmleriyle orantl bir avans verirler. Kemal Sunal filmleri byk patlad. Trkiyede nasl patladysa o dnem Almanyada da yle ilgi grd. En byk paralarla Almanyaya iletmelere satld. Arzu Film, Erman Film, Uur Film... 506

eref Gr de benzer bir ifadeyle, Ulusal Videoya ortak olduu dnemde eref Film olarak elinde Kemal Sunal filmi olmadn, bu nedenle filmlerin video hakk belirlenirken kendisinin ok da iddial olamadn syler507. Kemal Sunal filmlerinin dnda Zeki Alaysa, Metin Akpnar ikilisinin yer ald filmler ve nanolunun bir furyaya dntrd Grgriye serileri yurt dna en yksek fiyatlarla satlan filmler arsna girer.

506 507

Ad geen grme eref Gr ile Kasm 2006da yaplan grme

198

3. FLM ZMLEMES: ALMANYA ACI VATAN VE POLZE almamzn bu aamasnda, Trk iilerinin Almanyaya ynelik 1960larda balayp 1970lerde farkl bir boyut kazanan ve 1980li yllarn sonu ile beraber son bulan yolculuklarnn ortaya kard toplumsal deiimlerin sinema filmlerine ne ekilde yansd tartlacaktr. Bu erevede, incelemeyi gerekletirmek zere erif Gren tarafndan ynetilen iki film seilmitir. Bunlardan ilki 1979 yapm Almanya Ac Vatan, dieri de ilkinden yaklak on yl sonra, 1988 ylnda ekilen Polizeidr. ALMANYA ACI VATAN (1979) Ynetmen Yapmc Senaryo Grnt Ynetmeni Oyuncular Hlya Koyiit, Rahmi Saltuk, Mine Tokgz, Suavi Eren, Fikriye Korkmaz, Bedri Uur, Bigi Schner, Orhan Alkan, Seda Sevin erif Gren Glah Film (Selim Soydan) Zehra Tan zzet Akay

POLIZEI (1988) Ynetmen Yapmc Senaryo Grnt Ynetmeni Oyuncular Kemal Sunal, Babett Jutte, Yaln Gzelce, Atilla Cansever, Kaya Grel, Nilfer Usku, Nuri Sezer, Levent Beceren erif Gren Penta Film (Turgay Aksoy, erif Gren) Hseyin Kuzu Erdal Kahraman

199

3.1 Filmlerin zellikleri Daha nce de ifade edildii gibi, 1970lerin sonlarna doru Yeilamn iinde bulunduu kriz nedeniyle ou yapmc ve ynetmen bu sektrden ayrlrlarken, yerlerine Yeilam kalplar ve kurallar ierisinde kavrulmu ancak farkl anlatm dili gelitirerek onun yannda ya da karsnda yeralan gen ynetmenler dikkat ekici rnler vermeye balarlar. Bu noktada sinema sektrne 1960l yllarda Hrrem Ermann yannda adm atan ve Trk sinema tarihinin en ses getiren ynetmenleri (Atf Ylmaz, Ylmaz Atadeniz) ve oyuncular (Ylmaz Gney) ile alma frsat bulan erif Gren nemli bir rnek oluturur. Daha ilk filmlerinden itibaren farkl bir anlatm tarz benimseyen Gren, Kurtulu Kayalnn ifade ettii gibi Yeilam sinemas iinde Yeilama kar mesajlar tayan ve ticari baar gsterebilen filmler yapm belki de ilk ynetmendir508. Bununla birlikte bizim almamz asndan nemli olan bir baka unsur da erif Grenin kendisinin de bir gmen oluudur. 11 yanda Yunanistandan stanbula okumak zere gelen ynetmen uzun sre bir yere ait olamama duygusuyla hesaplamak durumunda kalm509, bu durum da onun filmlerine yansmtr. Gerekten de Grenin filmlerinin ana temalarnn arasnda yol ve yolculuu artran unsurlar nemli bir yer tutar. Burada incelediimiz iki filmde de, farkl trden film olmalarna karn yolculuk ve iki kltr arasnda kalmlk duygusu mevcuttur. Bu filmlerin inceleme kapsamna dahil edilmelerinin birden ok nedeni vardr. Bunlardan ilki, bu filmlerin yapm yllardr. 1979 ylnda evrilen Almanya Ac Vatan, g sreci dikkate alndnda ikinci, ancak sinemaya bu konularn yansmas asndan bakldnda da birinci nesli temsil eder. Polizei ise bu srecin kapanna denk gelir. Artk gidenler gitmi, dnenler dnm, yerleik bir dzene geilmi ve geri dnn ancak ldkten sonra gerekleeceinin bilincine varlmtr. Bu erevede ele alndnda biri g srecini aar dieri ise kapatr. Bu anlamda iki filmin, Almanyaya g srecini ve bu srecin toplumsal yansmalarn zetlediini dnmekteyiz. Ayrca

508

Kurtulu Kayal, Geleneksel Trk Sinemasn Srdrerek Ama Eylemi: erif Gren, Ynetmenler erevesinde Trk Sinemas, Ankara, 2006 s:184 509 Ali Karadoan, Film eviriyorum Abi, erif Gren Sinemasnda yk, Sylem ve Tematik yap, Phoenix, 2005, Ankara, s: 19

200

her iki filmin ayn ynetmen tarafndan gerekletirilmi olmas, bu srecin farkl aamalarnn ayn gz tarafndan nasl algland konusunda da ipucu verebilir. Bununla balantl olan ikinci unsur, filmlerin konular gz nnde

bulundurulduunda ilki birinci neslin hikyesini anlatrken, dieri bu anlamda bir devam nitelii tar, oraya uzun sredir yerlemi ikinci/nc nesli aktarr. lki, bir ynyle g edenlerin yaam koullarn Trkiyede kalanlara aktarr. G konusunu ele alan birok filmde grld zere Trkiyede kalanlarn g edenlere kar tutumlar ou zaman n yargl, oradaki yaantlar konusundaki bilgileri eksiktir. Kalanlar, gidenlerin yaam koullar hakknda ou zaman gmelerin onlara aktardklar hikyeler dorultusunda fikir sahibi olurlar. Ellerinde son moda hediyeler, altlarnda Mercedes arabalarla gelenler, her ay yollanan avu dolusu paralar, birka ayda satn alnmaya balanan arsalar, katlar, dkknlar, erkeklerin aktardklar kadn maceralar gibi unsurlar erevesinde deerlendirilmektedirler. Gerek gidenlerin, gerekse kalanlarn dilinde bir dn tarihi vardr. Bu nedenle Almanya Ac Vatan kalanlara bu yaam koullarnn, Dn filminde ya da dier Yeilam kalplar erevesinde ekilen g temal filmlerde anlatld gibi parlak ve kolay olmadn gzler nne serer. Geri dnn neredeyse imknsz olduunun, yerleilen bu yeni topraklarda kalc olunduunun alt, filmin ad ile en batan izilir: Ac vatan. Bunun yannda ele aldmz ikinci film, Polizei, artk Almanyaya yerlemi, kurulu bir dzene gemi, Alman yaam koullarna ayak uydurmu ve kendine bir yaam alan yaratm kuaklar aktarr. lenen hikyenin hedef kitlesi de Trkiyedekilerden ok orada yaayanlar olduu dnlebilir. Filmin isminin Almanca olmasnn bu yerlemilie, Almanyadaki Trkler iin bu dilin doallna, Trklerin bu lkedeki yeni konumlarna dikkati ektiini syleyebiliriz. Bir yandan da, Trkler iin her ne kadar yerleik bir dzen sz konusu da olsa Polizei yani polis, oradaki Trk kkenli vatandalar iin bir tehdit unsuru oluturur. Bu da bir anlamda arada kalml her an duyulan kovulma kaygsn artrr. Bu iki filmin Trklerin Almanyaya g srecini zetlediklerini dndmz iin inceleme alanna aldmz yukarda ifade etmitik. Bu durumun yukarda saylan nedenlerin yannda filmlerin esinlendikleri eserlerle de desteklendii sylenebilir.

201

Almanya Ac Vatan, Almanyada yaayan Trk edebiyat Yksel Pazarkayann hikyelerinden yola klarak oluturulurken, Polizei 1931 ylnda Alman edebiyat Carl Zuckmayerin yazd Kpenickli Yzba eserinden gelitirilmitir. Bu nedenle Almanya Ac Vatannn ekildii dnem ve filme konu olan nesil iin hala Trkiye ve Trk kltr ncelikli iken, Polizein temsil ettii neslin karma bir kltrden beslendiini dnebiliriz. Bu filmlerin ekim aamalar gz nnde bulundurulduunda da sz edilen bu sreci tespit edebiliriz: Almanya Ac Vatann birka sahnesi Trkiyede gese de filmin byk blm Berlinde ekilir. Almanyadaki ekimler iin ekip bu lkeye gitmitir. Buna karlk Polizei, ynetmen erif Grenin bir yllna Almanyada yaad dnemde ortaya km ancak teknik ekip yine Trkiyeden gnderilmitir Kemal Sunal dnda filmde yer alan oyuncular Almanyada yaayan Trkler ve Almanlar arasndan seilmitir. Bu sreci erif Gren yle aktarr: [] Tabii Almanya bizim iin nemli bir malzeme o dnemde. te o dnemde Yksel Pazarkaya, en nemlisi oydu, en ok yararlanlan, kk hikyeler yazan oydu. [] te biz de o hikyelerden yararlanmak iin, ben Almanya Ac Vatan 1979da ektim, Hlya (Koyiit) ve Rahmi (Saltuk) ile. [] Yani, kk kk ama yani genel anlamda deil ama kk bir takm detaylar onun hikyelerinden almtm . [] Polizeii da mesela ben Brecht tiyatrosunda Der Hauptmann Von Kpenick, neyse yani Kpenickli Yzba oyununu seyrettim. te ben bir sene kaldm 88de Berlinde. Kemale (Sunal) telefon atm, yani o oyundan esinlenerek Polizei ektim. [Her iki film iin] Oradan kullandmz oyuncular oldu ama teknik ekip olarak be kiiydik. Bir asistan, bir kameraman, bir kamera asistan ve tane de seti. nk buradan oraya insan gtrmek maliyetli. Hele o dnemde biliyorsunuz, Trkiyenin ekonomisi, sinemann ekonomik bir krizi var.

202

[]Ben 35 ektim. Aslnda hibir eyimiz eksik deildi. aryomuz da vard, zumumuz da (zoom mercek). Yani o anlamdaki teknik malzemelerin hepsi vard. Ama ite daha ok enerjiyle ekiyorduk biz Bunun yannda her iki film de fiilen Yeilamn sona erdii dnemlerde, Trk sinemasnn Almanyadaki Trk iileriyle bulutuu ve bu ilikilerin en youn yaand dnemlerde ortaya kmlardr. Almanya Ac Vatann ekildii 1979 yl, Trk filmlerinin youn bir ekilde telesine edilerek video formatna dntrld bir dneme denk gelir. Buna karlk, Polizei, video furyasnn doruklara ulat, ok az sayda sinema filminin ekildii, yapmclarn daha ok dorudan video filmlerine yneldii bir dnemde gerekletirilir. Buna karlk her ikisi de 35 mmlik sinema filmi formatnda ekilmi, ksa srede video filmine dntrlerek halka sunulmu ve ilgiyle karlanmlardr. Yapm aamalar gz nnde bulundurulduunda, ilki 1970li yllarda kurulan ve ksa srede nemli ve sayca ok filmi finanse eden bir yapm irketi olan Glah Film Selim Soydan- iin ekilir. kincisi, yapmclarn byk ounluunun piyasadan ekildii ve ynetmenlerin film ekebilmek iin kendi yapm irketlerini kurduklar bir dnemde yaplr. erif Gren de Polizei filmini Turgay Aksoy ile ortak kurduu Penta Film adna, baka bir deyile kendi hesabna eker. Yine, her iki film de dnemin koullar erevesinde ok kk btelerle bir aylk bir sre ierisinde gerekletirilir. erif Gren, kendisiyle yaptmz grmede her iki film iin 60 kutu civarnda film harcandn ve be kiilik bir teknik ekiple gerekletirildiklerini aktarr510. Bunlar, hep eee, en minimal btelerle ekebildiim filmlerdir. Teknik olarak belki ey ama az kii, az eleman falan. Bir de biliyorsunuz, bizim o dnemde bir ay civarnda filmi bitirmemiz gerekiyor. lki, dnemin kalplarna uygun olarak melodramdr. Ayn zamanda 1970li yllarda, toplumsal hayatta yaanan gelimelere paralel olarak sinemada toplumsal sorunlara gereki bir bak asyla yaklald filmlerin saysnda bir art sz konusu olmutur. Almanya Ac Vatan, ierdii youn melodramatik elerle bir yandan Trk
510

erif Gren ile Ekim 2008 tarihinde yaplan grme.

203

sinemasnn en popler trlerinden birine, dier bir yandan da konuya yaklam biimiyle dnemin akmna uyan bir filmdir. Ele aldmz ikinci film Polizei ise, 1980li yllarda yaygn olan ve Trkiyede olduu kadar Almanyada da en ilgi eken film tr olan komedidir. lkinde dnemin yldz kadn oyuncularndan Hlya Koyiit, ikincisinde ise neredeyse bir furyaya adn veren Kemal Sunaln barol oynamalar kukusuz bu filmlerin baarlarnda nemli bir paya sahiptir. Burada belirtilmesini uygun grdmz bir nokta, 1960l yllarn retim sisteminin ortaya kard yldz tiplemelerinin 1970li yllarda farkl bir imgeye brnddr 511. Filmlerin ieriklerinin ve ele alnan konularn deitii bu dnemde, yldz oyuncularn izdikleri karakterler de deiime urar. Gerekten de 1960l yllarda, halkn talepleri dorultusunda blge iletmecilerinin film tercihlerinde ynetmen ya da konudan ok, oyuncular belirleyicidir. Bu durum temelde tm dnya sinemalar iin geerli olmakla beraber, blge iletmecii mantnda yryen bir sinema sanayisinde daha da belirgin ve ynlendirici olur. Ard sra ekilen yzlerce filmde rol alan yldz oyuncular ou zaman tek tip karakterler canlandrrlar, kadnlar iyi ve saf erkeler de kahraman olarak halkn gnlnde yer ederler 512. Nilgn Abiselin de belirttii gibi, seyirci, filmin ad, afii ve oyuncusu araclyla daha salona gitmeden nce belirli bir fikir sahibi olarak ne seyredeceini bilerek ama yine de bunun nasl olacan merak ederek koltua oturuyordu. Yalnzca kadn ve erkek oyuncularn adlar bile filmin hangi trden olacana, nasl sonulanacana ilikin bir fikir veriyordu.513 1964 ylnda sinemaya balayan ve bu yldz sisteminin neredeyse ilk yllarndan itibaren iinde bulunan Hlya Koyiit, canlandrd tiplemelerle hanmefendi ve naif kadn olarak seyirci karsna kmtr. 1970lerin kendi retim koullar iinde tiplemelerde ve oyunculuklarda yaanan farkllk, Hlya Koyiitin yaratt imaj da deitirir. Rol ald toplumsal gereki filmlerde ou zaman ortaya gl mcadeleci bir kadn olarak kar514. Dolaysyla Almanya Ac Vatan, bu ynyle de dnemin kalplar iinde nemli bir yere oturur.

511 512

Serpil Krel, Yeilam yk Sinemas, Babil yaynlar, stanbul, 2005 ss: 84-85 A.g.e s: 76 513 Nilgn Abisel, Bir Dnya Nasl Kurulur? Popler Trk Filmlerinde Anlat Yaps zerine, 25. Kare, say 29, Ekim-Aralk 1994, s: 20, aktaran Serpil Krel, a.g.e. s: 76 514 Bu erevede Hlya Koyiitin farkl bir imge yaratt akla gelen ilk filmleri, Ltf Akadn 1973-1975 yllar arasnda ektii g lemesi Gelin Dn, Diyet, erif Grenin 1979 yapm ve bizim de

204

Kemal Sunal ise, bal bana bir fenomen, bir furyadr. Oynad filmlerin milyonlarca kii tarafndan bkmadan usanmadan defalarca seyredilmesi Kemal Sunaln canlandrd kk insanlarda kendilerini, yaadklar hayata dair kareler bulmalarndan kaynaklanr. zellikle 1980 sonras Trk toplumunun psikolojik anlamda iine kapand bir dnemde Kemal Sunal, izdii tiplemelerle onlarn duygu ve dncelerini eyleme geirmeyi baarr. Sunal, Osman zsoyun da belirttii gibi, filmlerinde sistemin arpkln, adam kayrmaclnn ne kadar makbul olduunu, reticinin acmaszln, tketicinin bilinsizliini, toplumun eitimsizliini,

smrcl, ksaca ifade etmek gerekirse toplumsal hayattaki btn arpklklar gzler nne serer515. Canlandrd karakterler toplumda var olan arpklklar gzler nne sermekle kalmayp onlarla mcadele eder. Dolaysyla, sessiz kalmak zorunda olan, ya da sesini duyuramayan kk insanlarn duygu ve dncelerini ifade etmi, onlarn izdii karakterlerle zdelemesine neden olmutur 516. Kemal Sunaln gerek Trkiyede, gerekse yurt dnda yaayan vatandalarca ok sevilmesi, erif Grenin Polizei filminde onu tercih etmesi ynnde etkili olmutur. Ele alnan her iki filmi ekildikleri dnemler ierisinde konumlandrdktan ve bizim almamz asndan belirleyiciliklerini belirttikten sonra bu filmlerin g olgusuna ve tarihsel sre iindeki geliimine yaklam biimlerini sylem analizi yntemi ile inceleyeceiz. Tablo 2 ve 3te de bir zetini sunduumuz almay ikiye ayrp birinci aamada filmlerin anlatsal eleri gz nnde bulundurulacaktr. Bu kapsamda, ne kan ve ele alnan iki filmde ayn oranda deinilen, deiime urayan ya da sabit kalan: Ana karakterler; likiler, deien deerler; Meslekler; Bo vakit deerlendirmesi; Kullanlan dil gibi unsurlar incelenecektir. kinci aamada ise filmlerin biimsel

zelliklerinden yola karak bu g srecinin Trk sinemasnda ele alnn tartacaz. Bu erevede dikkat eken eler: Kamera hareketleri ve kurgu; Kamerann bak as; Mekn kullanm; Aydnlatma ve Mziktir. ekim dnemleri dikkate alndnda

aralarnda yaklak on yl bulunan bu iki filmin bu zellikleri ayn zamanda Almanyada

incelediimiz Almanya Ac Vatan, ayn ynetmenin 1984 yapm Firar 1985 yapm Kurbalar saylabilir. 515 Osman zsoy, Kemal Sunal Fenomeni, yiadam Yaynclk, stanbul 2002, ss: 99-100 516 Feriha Karasu Grses, Kemal Sunal, Film Baka Yaam Baka, Sel Yaynclk, stanbul 2001, s:.11

205

yaayan Trk topluluunun geirdii evrelere de k tutacak, onlarn gurbetteki konumlar hakknda ipular verecektir. 1979 ylnda ekilen Almanya Ac Vatan, ii olarak Almanyada alan Gldane ve Almanya sevdasyla Gldaneye sahte nikh teklifinde bulunan Mahmutun Almanyadaki yaam koullarn anlatr. Film, btn kayglar olabildiince abuk ve ok para biriktirerek Trkiyeye dnmek olan karakterlerin, ev-metro-i ark ierisinde ypranlarna tanklk eder. 1988 yapm Polizei ise, ikinci kuak gmen Ali Ekberin hikyesini anlatmaktadr. yi niyetli ve saf bir p olan Ali Ekber, bir gn bir rol elde edebilme sevdasyla her gn gittii tiyatrodan edindii polis kyafetiyle sokaklarda dolar. Etrafndakiler tarafndan tannmaynca bu kyafetini, kendisiyle alay eden arkadalarndan intikam, sevdii Alman kadn da elde etmenin bir yntemi olarak kullanr ve amacna ular.

3.2 Anlatsal eler

Ana Karakterler: ncelikle belirtilmesi gereken bir nokta, erif Gren sinemasnn zelliklerinden birinin karakter sinemas olduudur. Baka bir deyile olay rgs kiiye ya da kiilere dayanmaktadr517. Ouz Onarann da belirttii gibi, Gren iin ykden ok kiinin bandan geenler nemlidir 518. Olaylar bu karakterin etrafnda geliir. Yine ynetmenin bir baka zellii film anlatlarnn iki farkl ynelimi olmasdr. Bunlardan ilki geleneksel popler sinemann paralelinde erkek merkezli film anlatlar; ikincisi de kadn karakterlerin zne konumuna olduu film anlatlardr 519. Ele aldmz her iki filminde de erif Gren sinemasnn bu zelliklerini grebiliriz. Almanya Ac Vatan filminin ana karakteri Gldane (Hlya Koyiit) adnda gen bir kadndr. Filmin btn hikyesi bu ana karakter zerinden kurgulanmakta, btn
517

Ali Karadoan, Film eviriyorum Abi. erif Gren Sinemasnda yk, Sylem ve Tematik Yap, Phoenix, Ankara, 2005, s: 68 518 Ouz Onaran, Trk Sinemasnda Anlat stne Bir Deneme, 25. Kare, 1994, say 8, s: 30 519 Ali Karadoan, a.g.e. s: 65

206

ilikiler onun etrafnda ekillenmektedir. zleyicinin Gldane ile karlamas, filmin banda yllk izin nedeniyle geldii kynde gerekleir. Ondan bahseden ilk kii, yine yllk izni nedeniyle kye gelen Musa adnda bir adamdr. Bu kii, Alamanc olmak isteyen Mahmuta (Rahmi Saltuk) artk hibir ekilde gmen almayan Almanyaya gidebilmenin tek aresinin sahte bir evlilik yapmak olduunu syler. Bu evlilii de gerekletirebilecei kiinin Gldane olduundan bahseder. zleyicinin Gldaneyle tanmasndan nce, bahsinin getii bir baka sahne, szn ettiimiz konumalarn hemen arkasndan Mahmutun onu grmeye gittii sahnedir. Yolunun stnde karlat ellerinde ambalajl kutular olan kyl kadnlar Gldaneden

bahsetmektedirler. Kylerinde bulunmayan eyalar getiren Gldanenin becerikli karak, tam bir satc olmasndan, Almanyadan bu sefer getirdii paralar sayesinde bir de ehirden kat aldndan sz ederler. te yandan izleyici, Gldanenin Almanyaya yalnz gittiini yine kyl kadnlarn aralarndaki konumalardan anlar. Kimileri btn o duyulan kt eylerle ilikili olarak onun oralarda be senedir kim bilir neler yaptn ima ederken, kimileri de onun namuslu oluundan bahseder. Filmin bu ilk iki dakikas, izleyiciye daha kendisini tanmadan Gldane hakknda fikir verir: Almanyaya ii olarak gitmi, uzun bir sredir orada alan ve kazand para karlnda da arsa ve daire satn alabilmi bekr bir kadndr. Bunun yannda da izinli olarak geldii kynde de Almanyadan getirdii mallar satarak bir eit ticaret yapan gz paradan baka bir ey grmeyen biridir de. O kadar ki, Mahmut kendisine sahte evlilik teklifiyle gelince bata itiraz etmesine ramen bir arsa ve bir inek karlnda kabul eder. Bu dnce, izleyicilerin Gldanenin evine girmesiyle de pekiir. Gldane evin bir odasna doldurduu mallar hzl bir ekilde gelen kyllere pazarlamakta, hatta paras olmayanlara taksit imkn bile salamaktadr. Gldanenin etrafnda dnen bu ilk sahneler, aslnda filmi de amaktadr. Baka bir ifadeyle bu ilk dakika filmde ele alnacak btn konulara giri yapmaktadr: para, i, namus, kadn-erkek, Trkiyeli-Almanc ilikileri, deien deerler gibi. Bunlarn yannda en n planda olan, gn de en nemli sebebini oluturan unsur paradr.

207

Ge neden olan eitim, siyaset ya da aile yanna bakml 520 olarak gelme gibi dier sebeplere film ierisinde nadiren deinilmektedir. Gldaneyi, ardndan da Mahmutu ge iten nedenler tamamen maddidir, daha da zelde daha iyi bir yaam arzusudur. Bu iki karakter iin kendilerini grnrde zorlayan bir durum yoktur. Filmin ilk sahnelerinden edinilen fikir, Almanyay cazip klan kolayca kazanlan paradr. Gldane bir yandan bir kadn olarak Trkiyede var olan deerleri kimliinde tarken, dier yandan da hzla deien, modernlemeye alan, sonu olarak da modern ile geleneksel arasnda kalan bir Trkiyeyi de simgelemektedir. Gldane grnrde souk, mesafeli, duygularn aa vurmayan bir kadndr. Tek bir koullan vardr o da mmkn olduunca ok ve abuk para kazanp borlarn kapatmak ve Trkiyeye geri dnerek rahat bir yaam srmek. Bu ynyle Trkiyenin 1950lerden itibaren hzl bir ekilde giritii ancak dengeli ve salam bir ekilde toplum tabanna yayamad modern dnyay temsil ederken, dier bir ynyle de geleneksel kalplara ve deerlere de inanr. Balangta sahte evlilie kar k da bundan kaynaklanr. Evlenmenin laf olsunu olmaz! demesine ramen mal karlnda Mahmutun teklifini kabul eder. Gldane deerler ile maddiyat arasnda skmtr. Tpk Almanyadaki Trklerin Trkiye ile Almanya arasndaki skml ya da Trkiyenin modern ile geleneksel arasndaki skml gibi. Almanyadaki yaam koullarnn hzl temposu, gmenlerin bunlara ayak uydurmadaki abalar onlarda derin yaralar aar. Gldanenin giderek robotlamas, ev-metro-i geninde geen yaantsnn psikolojik olarak onu ypratmas son sahnede, her eyden vazgeerek Trkiyeye dnme abalar srasnda havaalannda geirdii sinir krizi ile verilir. Bunun yannda, giden gmenler zerine yaplan eitli aratrmalarda ortaya kan kadnlarn bulunduklar bu yabanc lkeye erkeklere oranla ok daha abuk ayak uydurduklar, onlardan daha ok altklardr 521. Bu bulguyu engellenmedikleri, basklanmadklar takdirde biiminde tamamlamak da doru olacaktr. Nitekim karan-greni olmayan, kendi zgr kararlarn verebilen Gldane karakteri ile
520

Filmde bakml olarak tanmlananlar, almak zere Almanyaya giden iilerin yanlarna aldrdklar aile bireyleridir. 521 Bkz Nermin Abadan Unat, N. Kemiksiz, Trk D G 1960-1984: Yorumlu Bibliyografya, A..S.B.F, Ankara , 1986; Nermin Abadan Unat, Bitmeyen G: Konuk ilikten Ulus-tesi Yurttala, stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar, 2.Bask, Kasm 2006; Ahmet Aker, i G, Sander yaynlar, stanbul, 1972

208

kadnlarn bu ynne vurgu yapldn dnebiliriz. Bununla beraber, bir anlamda Gldane ile birlikte bu lkede bulunan dier kadn gmenlerin, filmde Trkiyeyi, vatan da temsil ettiklerini syleyebiliriz. Trkede vatan kavram diildir: Ana vatan denir. Dourganl ve retkenlii temsil eder. Gldanenin dnda ele alnan ikinci karakter Gldanenin kocas Mahmuttur. Ancak Mahmut, ikinci plandadr ve filmin ak ierisinde Gldane ile bir anlam kazanmaktadr. Mahmutun Almanyaya gelebilme sebebi Gldanedir, i bulmasnda ve Almanyaya ayak uydurma abalarnda yine onun evresinin katks vardr. Polis yakaladnda Gldane ile olan evlilii onu kurtarr. Ancak her ne kadar ikinci planda da kalsa, Gldanenin kiilii zerinde de etkili olur. rnein, sadece para kazanma amac ile alrken bir aile kurulabileceinin, bir ocuk sahibi olunabileceinin, baka bir ifadeyle uzaklat, yok sayd geleneksel deerlerin farkna varmasn salar Mahmut. Fakat bunla ilgili olarak, Almanyadaki yaam koullarnn yaratt yzeysel ve suni ilikiler de Gldanenin konumunun da bilincine varmasna ve psikolojik olarak ypranmasna da neden olur. Bunun yannda incelediimiz ikinci filmin ana karakteri, ilk filminkinden birok noktada ayrlr. Her eyden nce Polizein kahraman erkektir. Seyirci filmin ilk sahnesinden itibaren Ali Ekber (Kemal Sunal) ile tanarak onun hakknda fikir sahibi olur. Berlinde plk yapmaktadr ve evresindeki Almanlar tarafndan

sevilmektedir. Ali Ekber, Gldanenin aksine ocukken Almanyaya gelmi, orada bym ve oradaki hayata ayak uydurmutur. Ailesinden ayr yaamaktadr. Gndzleri plk yaparken akamlar bir tiyatro topluluunda temizliki olarak alr, ayn zamanda da ufak da olsa bir rol kapmak iin aba sarf etmektedir. Ali Ekber Gldaneden farkl olarak yumuak kalplidir, saftr. Para hrs hi yoktur. Aksine, sevdii kadn elde etmek zere yardm istedii arkadana parasn bile kaptrr. Kendisini, sevdii kadndan geldiini syledikleri bir mektup ile kandran arkadalarndan ald intikam da, karakterine uygun bir ekilde yumuak ve zararszdr. Aslnda bir yandan arkadalarn cezalandrrken dier bir yandan da iinde yaad her iki topluma - Alman ve Trk- ders verir. Akamlar gittii tiyatro kulbnde kendisine verilen ufak polis rol nedeniyle edindii kostm, onun bir anda toplumsal konumunun

209

deimesine neden olur. Kendisini tanmayp Alman polisi zanneden evresinden kendi yntemiyle intikam alr: Polis kostmyle dolaarak eitli vesilelerle Trklerden rvet toplar. Almanyada bulunan Trklerin para ile olan ilikilerine de belki de burada bir gnderme yapldn syleyebiliriz. Ali Ekber, onlar iin bir anlamda en deerli saylabilecek unsur olan paray ellerinden alarak intikam almaktadr. likiler; Deien Deerler: ncelediimiz her iki filmde karakterlerin evreleriyle olan ilikileri, bu ilikilerdeki deiimler bir yandan g olgusunun insanlarda yaratt deiime, dier bir yandan da iki film arasnda geen sre ierisinde gmenlerin iinde bulunduklar toplum ile olan ilikilerine dair ipular verir. Bu dorultuda bu ilikileri, toplumsal cinsiyet rolleri; cemaat ii ilikiler; kltrleraras ilikiler, erevesinde alt balkta incelenebilir. Almanya Ac Vatanda ncelikli olarak n plana kan iliki, cinsiyetler arasndaki ilikilerdir. Burada sz konusu olan, kadnlarla erkeklerin olduu kadar, kadnlarn kendi aralarndaki ilikilerdir. Filmin en bandan itibaren Gldane ve Mahmut erevesinde ilenen kadn-erkek ilikisinin geleneksel kalplarn ok dnda gelitiinin sinyalleri verilir. ncelikli olarak ortada anlamal bir evlilik vardr ve bu evlilikte sz sahibi kadndr. Baka bir ifadeyle bu evliliin koullarn belirleyen, bu koullar dorultusunda bir evlilik kontrat hazrlayan kii Gldanedir. Kyde bu durum garipsenir ve Gldanenin annesi tarafndan dillendirilir: Kz iyice sapttn sen. O kadar ksmetin kt evlenmedin. imdi laf olsun diye evleniyosun Mahmutla. Btn kyn diline dtn Berline ayak basnca Gldane kendi yoluna giderken Mahmut ortada kalr, dilini, yerini bilmedii bu ehirde korkuyla bir keye snr. Tesadfen karlat bir Trkn yannda kalrken polis tarafndan yakalannca mahcup bir ifadeyle Gldanenin yanna getirilir, onun sayesinde snr d edilmekten kurtulur. Evliliklerinin gerek olmas yolunda da ilk adm Gldane atar ve bundan sonraki aamalarda yine hep etkin kii o olur. Bu duruma rnek olarak gerek evliliklerinin banda, Mahmut henz isizken, evde yaplacaklarn listesini Gldane kararak Mahmuta tembihlerde bulunmas verilebilir. Bulaklar ykayp evi toplamas gerekmektedir. Bunun dnda

210

yabancs olduu bu ehirde darya kmamas ve kapy ierden kilitlemesi gerektiini belirtir. Bunlarn karsnda aran Mahmut itiraz etse de sylenenleri yapar. Daha sonraki sahnelerde, ay sonlarnda kazandklar paralarn hesabn yine Gldane yapar ve Mahmuta harlk verir. Bu durum almamzn ikinci blmnde incelediimiz gmenlerin nitelikleri adl alt balkta da ifade edildii gibi, kadnlarn alma hayatna girmesiyle birlikte aile iindeki geleneksel rol dalmnda bir farkllamann olduuna iaret etmektedir. Kadnlarn d g srecine dahil olmalar ve bulunduklar lkelerde almaya balamalar bu krlmay daha da hzlandrmtr 522. Ancak buradaki deiim ve Mahmutun bu durumu grnrde kabullenmesi her anlamyla farkl bir lkede bulunmalarndan, bu lkede var olan koullarn bir gereklilii olarak grlmesinden kaynaklandn da dnebiliriz. Erkeklerin bu deiimi kadnlara oranla daha zor kabullenmelerini ynetmen birka sahne ile ifade etmeye alr. Bunlardan ilki, filmin balarnda Mahmut, her ne kadar szde de olsa kars olarak yannda duran Gldaneye karr. Trkiyeden Almanyaya yaklarlarken medeni grnmek adna erkekler kravatlarn takmaya alrlarken, Gldane de bartsn karmak ister. Mahmut sert bir tavrla onu uyarr. Filmin ilerleyen sahnelerinde, evliliklerinin geree dnt gn yine evin erkei yani efendisi edasyla karsndan su getirmesini istemesi ve itii sigaraya karmas bu dnceyi pekitirir. Ancak saydmz her iki sahnenin ardndan Gldanenin boyun eermi gibi yapp, ilkinde Mahmutu tren garnn ortasnda brakp gitmesi, ikincisinde evdeki bulaklar ykatmas bu deiimin en belirgin iaretleri olur. Ancak belirtilmesi gereken bir nokta, szn ettiimiz bu ilikiler bir ynyle Gldanenin hamile olmasyla geleneksel anlamda normale dner. Gldane hamilelie ve annelik fikrine duygusal olarak

yaklarken, bu sefer para ve gelecek kaygs tayan kocas olur. Buna karlk kocas bata olmak zere etrafndan grd krtaj olmas ynndeki basklarna ramen son dakikada hastaneden kaar, her ne pahasna olursa olsun ocuu byteceini ifade eder: Alman kadnn evine giren kocasnn ardndan baknrken, karnn okayarak Senin iin yapacam her eyi, seni koruyacam der.

522

Bu konu ile ilgili ayrntl bilgi iin bkz Michel Rchter, Geldiler ve KaldlarAlmanya Trklerinin Yaam ykleri, stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar, Ekim 2005; Nermin Abadan Unat, N. Kemiksiz, Trk D G, 1960-1984 Yorumlu Bibliografya, Ankara niversitesi Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlar, Ankara, 1986, Gaye Tokgz, Uluslararas Emek G, stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar, 2006

211

Szn ettiimiz ve Gldane ile Mahmut ikilisinin etrafnda belirginleen kadn ve erkekler arasndaki bu rol dalmnn bir oranda eitlenmesi, namus kavram sz konusu olunca deiir. Yukarda kadnlarn vatan ile zdeletiklerini ifade etmitik. retkenlii temsil etmesinin yannda korunmas, sahip klmas gereken bir varlktr ve bu anlamda da onur ve namus meselesidir. Gldane ve Mahmut ilikisi zelinde bu namus meselesinin allagelmiin aksinde ilediini syleyebiliriz. Buradaki rtk sylem, kadnlarn namusunun gerek anlamda sahipleri olan bir erkek tarafndan korunmasnn gereklilii, dahas bu gerekliliin simgeselden geree geie neden olduudur. Buna karlk Gldane, Mahmutun kendisini Alman bir kadnla aldattn grdnde de onu terk ederek Trkiyeye dnmeye alr. zellikle de krsal kesimde egemen olan geleneksel toplumsal cinsiyet rollerinden beklenecek olann tersi bu davran, kentleme, alma yaamna katlm, modernleme nedeniyle kadnlarn baz geleneksel rollerden (tanm gerei okeli olan erkek aldatr, yaamak iin erkee baml olan kadn bunu kabullenmek zorundadr ) syrlabildiklerinin bir gstergesi olarak yorumlanabilir. Buna karlk, filmde yer alan dier Trk kadn ve erkek karakterler arasndaki iliki tamamyla namus meselesi zerine kurulmutur. Yine kadnlarn zellikle gurbette temsil ettikleri deerler dorultusunda denetim altnda tutulmalar gerekir. Bu nedenle, aralarnda herhangi bir aile ba olmadnda dahi Trk kadnlar zerinde hak iddia edebilmekte, gezmelerine ve Almanlarla ilikilerine karabilmektedirler. Buna rnek olarak st katlarnda oturan bir kadn, alman bir erkekle grd iin evlerinin giriinde sktran gen ii: Trk erkeklerinin suyu mu kt? diye dver. Bir baka rnekte Almanlarla iliki kurmasn diye- ki burada sz konusu olan bir kz arkadatrie giderken eve kilitledii kzn dndnde bulamayan bir babann szleri dikkat ekicidir. Kendisinden sonra eve giren kzn dver ve onu elinden kurtaran komularna Ben nasl vatanma bam nde giderim? der. Bu rnekler erevesinde ortaya ktn dndmz nemli bir nokta, daha nce de ifade ettiimiz gibi kadnlarn bulunduklar topluma ayak uydurmadaki istekleridir. Filmde yer alan kadnlarn byk ksm kendi kapal evrelerinde kalmaktan ok Alman kadn ya da erkekleri ile vakit geirmeyi tercih etmektedirler. Buna karlk

212

deiim karsnda daha fazla direnenler erkekler olarak karmza kmaktadr. Kendi lkelerinde gelenekler ve egemen toplumsal deerler nedeniyle ar baskya maruz kalan kadnlarn Bat dnyasn ve onda simgeleen modern yaam tarzn zgrleme srelerinin gereklemesini salayacak temel etken olarak grdklerinin alt izilirken, bu bireysel zerklik alannda temel sorunu olmayan erkeklerin, aslnda deiime kadnlar zerinden direndiklerini syleyebiliriz. Benzer bir durum daha belirgin bir ekilde ele aldmz ikinci film, Polizeida da sz konusudur. Filmin daha en bandan itibaren, gen Trk kadnlarnn ailelerinin yanndan ayrlmalar Trke baslan gazetelerde yer almakta, kahvehane ya da dkknlarnn nnde toplanan Trk erkeklerinin en nemli sohbet konusu olmaktadr. Kadnlarn evlerinden ayrlmalar orospuluklarnn bir kant olarak

deerlendirilmekte ve dolaysyla Allah yaratt demeden kz yere arpma gerekliliini merulatrmaktadr. Buna karlk kadnlar ilk filmde atlan admlara kyasla ok daha cesur, haklarnn ok daha bilincindedirler. Gerek gazetede yer alan haberde, gerekse sokakta evrilen kadnn ifadelerinde de anlalaca zere erkeklerle eit haklara sahiptirler ve erkeklerin zerlerinde hak iddia etmeleri artk o kadar kolay deildir. Hakim olan deerler aka ve cesurca eletirilebilirken, onca senedir medeni bir lkede yaamalarna ramen erkeklerin bu konuda hi geliemediine de dikkat ekilir. Bu durumda aradan geen on yllk bir sre sonrasnda namus meselesi ayn younlukta Almanyadaki Trk topluluunun gndemini megul ederken, kadnlarn kendilerinden daha emin ve haklarnn bilincinde olduklarn, zerlerinde bulunan baskya kar daha emin bir ekilde kar ktklarn syleyebiliriz. Filmlerde ilenen bir baka iliki de Trklerin kendi aralarndaki ilikidir. Buradan yola karak gerek Almanya Ac Vatanda gerekse de Polizeida n planda olan bir dayanmann varldr. Farkl alardan karmza kan bu dayanma, ilk filmimizde kadnlar aras ve erkekler aras olmak zere ikiye ayrabilmektedir. Daha nce de ifade ettiimiz gibi, bu filmde her iki cinsiyetin birbiriyle olan ilikisi ou zaman iddete dayanmaktadr dolaysyla sosyal ilikiler balamnda genel bir kopukluk sz konusudur. Mahmut ile Gldane ikilisinin dnda filmde her iki cinsiyet neredeyse bir araya gelmemektedir. Bu noktada dikkati eken, genel anlamyla kadnlar arasnda bir

213

dayanmann hakim olduudur, kendi aralarnda sorunlarndan bahsetmekte, birlikte zm retmeye almaktadrlar. Ancak altnn izilmesi gereken bir unsur bu dayanmann filmin genel atmosferine uygun bir ekilde duygusallktan uzak olduudur. Sorunlar hzl ve seri bir ekilde dile getirilmekte, zmler de bir o kadar seri bir ekilde ifade edilmektedir. Bu tutumun en arpc rneini, Gldanenin fabrikadaki arkadalarna, zellikle de kendinden yaa byk bir kadna hamilelii konusunda dantnda grrz. ocuu dourup dourmamaktaki tereddd zerine kadn: ne dnyorsun kz? Dnyada ilk gebe sen deilsin ya! [] Benim gibi de aldn paray krtaja yatrma. Kadnlktan kesilsem diye her gece dua ediyorum. diye mekanik olmakla beraber dramatik bir ifade kullanr. Bu ifade, Almanyaya g eden Trk iilerinin giderek makineleme yolunda olduklarn da gzler nne serer. Kadnlar arasnda var olan ve ilk aamada zel saylabilecek konularda ortaya kan bu dayanma, daha genel bir ereve iinde kadnlarn altklar ortama ve i ile ilgili meselelere de yaylr. Filmde yer alan birka sahneden anlald zere, yneticilerin ii kartmalar ve onlarn yerine robotlarn alnmas sz konusudur. Bu duruma kar bir dayanmadan, bunun da sadece kadnlara arasnda deil, kadn, erkek, Trk, Yugoslav, Yunan ya da Alman herkesi kapsayacak ekilde olmas gerektiinden bahsedilir. Mesele ii meselesidir. Filmin aralarna serpitirilen bu sahneler vastasyla, aslnda ynetmenin kendi lkesine ve lkesinin iinde bulunduu siyasal ortama, ayn zamanda da kendi dnya grne de bir gnderme yaptn dnebiliriz. Almanya Ac Vatann ekildii dnemler, Trk siyasal yaamnn da alkantl olduu yllardr. Sol kesimlerce talep edilen sosyal adalet ve eitlik, ii haklar, sendikal haklar sa kesimlerle atmalara yol aar. Toplumda var olan bu kamplama sokaklara yansr ve lmlerle neden olur, sonu olarak da 1980 askeri darbesine yol aar. Yurt dna ynelik gn bir nedeni olarak da grlen bu siyasal ortama sz edilen sahnelerin dnda da deinilir. Filmin banda gmenlerden birinin her an solcu ya da sac olduu iin ldrlmek korkusuyla yaamak istemediinden Almanyaya gittiinden

214

bahsettii, filmin bir baka yerinde bir gmenin kapsna asl Trkiye i Partisinin afii (TP) grlr. Yine Almanya Ac Vatanda kadnlarnkine benzer bir erkekler aras dayanma sz konusudur. Bu noktada ilk aamada n plana kan, hemerilik unsurudur. almamzn ikinci blmnde deindiimiz gmenlerin ailevi koullar adl alt balkta grld gibi, ilikiler ann bir yansmasna tank oluruz. Mahmutu Berline adm att ilk anlarda korkarak ilerledii caddelerinden bir Trk kurtarr. Arabasna alarak Mahmutu gitmek istedii yere gtrr. Yolda da nne gelen Almanlara kfr eder. Bununla birlikte bir gn kfr ettii kii Trk knca kendisinden zr dilediini anlatr: nsan hi hemerisine kfr eder mi? der. Ayrca, Mahmutun elindeki adres, kendi kynden bir arkadann bulunduu kahvehanenin adresidir. Bu arkada karlar onu ve kalacak yer bulur. Yine Mahmuta Berlinde dzenli i salayan Trkler olur. Polizeida benzer bir iliki erkekler arasnda sz konusudur. Ancak buradaki dayanma daha ok kz meselesi, dolaysyla da belirli bir kar zerine kuruludur. Ali Ekberin yakn arkada olarak karmza kan Filinta zellikle Alman kadnlar tavlamak konusunda ustadr. Evli olduundan kadnlarla birlikte olabilmek iin Ali Ekberin evini kullanr. Bunun karlnda daha saf ve tecrbesiz olan Ali Ekber de k olduu Babetti tavlayabilmek iin Filintadan yardm ister. Bu filmde ortaya kan dayanma bir anlamda tek tarafl gibi grnmektedir. Filinta Babetti Ali Ekbere ayarlar gibi gzkr ancak kendisi iin tavlamaya alr, bu arada da harcamalarn Ali Ekbere detir. Grld zere, ilk filme kyasla Polizeida olan dayanma daha gndelik konular iin sz konusudur. Baka bir deyile bir yaam mcadelesi, gelecek kaygs erevesinde bir yardmlamadan ok yerleik bir dzen iinde yaanan gnlk heyecanlar ve sorunlar evresinde bir ibirlii sz konusudur. Ayrca, Polizeida dikkati eken bir nokta, szn ettiimiz bu dayanmann ardnda aslnda daha hakim olann bir kandrmaca olduudur. Filinta, Babetti Ali Ekbere ayarlayacan syleyerek kandrr, kahvehaneden arkadalaryla birlikte ona sahte bir mektup hazrlarlar. Buna karlk Ali Ekber, polis kyafetiyle onlar kandrr. Kendisine

yaplanlardan intikam almak iin de olsa burada bir aldatmaca sz konusudur. Bu

215

tespitlerden yola karak, aslnda her ne kadar kapal, dolaysyla daha korunakl bir evre ierisinde olsalar dahi, Almanyada yaayan Trklerin yalnz olduklarnn vurgulandn dnebiliriz. Almanya Ac Vatanda yabanc, zellikle de modern bir lkede yaam mcadelesi btn insani duygular trplerken yava yava bu yabanclamann, bireyciliin sinyalleri verilmitir. Polizeida ise bu srecin, on yl sonra varm olduu noktay, bir nevi sonucunu grebilmekteyiz. ncelen her iki filmde Almanyadaki Trklerin kendi aralarnda var olan bu ilikinin yan sra Trkiye ile olan ilikilerinde bir sreklilik olmakla beraber bir deiim de gze arpmaktadr. Daha nce de belirttiimiz gibi Almanya Ac Vatan Trkiyede,

Gldanenin kynde alr. lk grnt, kahvehanenin nne park etmi olan Mercedes marka arabadr. Ardndan gelen sahneler bir anlamda Trklerin Almanyada yaayan vatandalar ve onlarn yaam biimleri hakkndaki dncelerini zetlemektedir. Erkeklerin gznde Almanyaya ii statsnde gidenler pahal bir araba, dolaysyla bol para kazanmann yan sra geni ve eitli cinsel deneyimler elde etmektedirler. Kadnlarn gznde ise yine benzer bir ekilde kolayca para kazanma imkn sunan bir yer olarak yanstlmaktadr. Kyl kadnlarn kendi aralarnda yaptklar konumalardan Gldanenin ksa srede kazand paralar sayesinde alabildii arsa ve katlara imrendikleri dnlebilirken, dier bir yandan Gldanenin sadece para dnyor olmasn da eletirirler. Gldane de yaman kt ha! Para da para! En azndan 100 bin liralk eya satt. denmektedir. Bununla birlikte erkeklerin grne paralel olarak, oraya gidenlerin kt yola dmelerinden de bahsetmektedirler. zellikle giden erkeklerin Alman avratlarna tutulmalar nedeniyle kydeki eini arayp sormamasn eletiriler. Ayn ekilde, kadnlarn bu kadar kolay para kazanmalar konusunda da pheleri vardr. Trklerin, Almanyaya ii olarak gidenler hakknda edindikleri fikirlerin gelimesindeki en nemli neden phesiz ki, bu kiilerin kendileri hakknda vermek istedikleri, izmeye altklar pembe tablolardr. Beraberlerinde getirdikleri eyalar, anlattklar imknlar onlarn yaantlar hakknda bir nyarg olumasna neden olur523.
523

Glsenem Gn, Aye Toy Sinemada Almanyadan Trkiyeye Dn yklerinde Deien Gmen Kimlii, When Away Becomes Home: Cultural Consequences of Migration Ege University 10th international Cultural Studies Symposium, iinde Ege University Press, 2007 s: 242

216

Almanya Ac Vatann banda aktarlan bu tablo, jeneriin akmas ile filmin asl olarak baladn anladmz yedinci dakikasndan itibaren deiir. Kahramanlarn otobs yolculuklarn aktaran sahneden sonra artk onlarn Almanyadaki gerek yaamlarna tanklk etmeye balarz. Bir an nce lkelerine dnebilmek ve kazandklar paralarla burada rahat bir yaam salayabilmek amacyla iine dtkleri tempo son derece ypratcdr. O kadar ki dnn ancak lmle gerekleeceini kavrarlar. Azimli ve ok alt iin Almanlarn rnek ii madalyas takt p Pala, kendisine Trkiyeye dndnde ne yapaca sorulduunda: leceim [] Bu almaya can m dayanr? diye cevap verir. Bunun, ayn zamanda oradaki btn iilerin dncelerini de dile getirdiini dnebiliriz. Sz geen bu sahneden sonra Mahmutu bir Alman komunun eker att ocuklar lgn bir ekilde kovalarken, Gldaneyi de havaalannda sinir krizi geirirken grrz. Bu sahneler, Almanyadaki iilerin sadece fiziksel deil, ayn zamanda sinirsel olarak da ok yprandklarn ve dn umudunu tamamen yitirdiklerini syleyebiliriz. Almanyadaki ikinci/nc nesil Trkleri aktaran Polizeida ise, Trkiye ile farkl bir badan sz edilebilir. Burada Trkiye ile dorudan bir ilikiden ok rf ve adetlerce temsil edilen, baka bir deyile iselletirilen, daha ok hayal bir Trkiye kar karmza. Her ne kadar ana karakterlerde geri dnmek, oraya yatrm yapmak gibi bir dnce hakim deilse de, Trk gelenek ve grenekleri aracl ile anavatanlaryla olan balarn srdrrler. Bu balar da anne ve babalar tarafndan aktarlr. Ali Ekberin babas, Berline gelen hemerisini gezdirirken sokakta karlat oluna, bir haftadr annesine uramamasndan, Cuma gn namaza bile gitmemesinden dolay tokat atar, ardndan da elini ptrr. Bu sahne baba-oul ilikisinin Trkiyede var olan ataerkil topluluun kurallar zerine kurulu olduunu ve bu durumun, en azndan biimsel olarak / grnrde srdrldn gsterir. zellikle kyden gelen biri nnde bu ekilde davranlarak, ayn deerleri koruduklar gsterilmeye allmtr. Bununla birlikte Trkiyeye duyulan zlem sadece baba tarafndan dile getirilmektedir. Onun tarifini yapt Trkiye, aslnda gurbette yaayanlarn grmek istedikleri Trkiyedir. Piknik iin gittikleri parkta kyn u szlerle tarif eder hemerisine:

217

Yrdk geldik bir koca dan bana, glgesi dt stmze. Kr bakarz baharn yeiline, glne. nm, arkam, sam, solum hep bina burada. Oysa insan bir of ekse, karki dada yanklanmal. yle deil mi ada? Su bile imiyorlar burada. Oysa insan eilip bir pnardan kana kana su imeli. Babann dile getirdii bu dnceler, Almanyaya gnderilen filmlerin nitelikleri konusunda ifade ettiklerimizi desteklediini dnebiliriz. Ynetmen mer Uurun da belirttii zere, video furyas srasnda Almanyada yaayan Trkler, filmlerde Trkiyeyi, kyleri temsil eden sahnelerin yer almasn istemilerdir. Ayrca sz geen alt blmde, yurt dnda yaayan vatandalarn Trkiyeyi ve Trk insann yoksulluk ierisinde gsteren filmleri ok da tercih etmediklerine deinmitik. Bunun gerekesi olarak da grntlerin anavatanlarna duyduklar zlem ve zihinlerindeki hayali Trkiye ile attn ifade etmitik. Yukarda aktardmz duygunun bir ynyle de yurt dnda yaayanlara iinde bulunduklar koullara dayanma gc de verdiini dnebiliriz. Baba, Almanya Ac Vatandaki p Pala gibi- ayn neslin

temsilcileridir- ancak lnce kyne dnebileceini ifade eder: Ben biliyom, buradan memlekete dncem ve lcem. Burada arkamdan diyecekler ki, rahmetliyi toprak ekti. Altnn izilmesi gereken husus, bu duygunun Ali Akberin babasnn nesline ait olduudur. Filmde Ali Ekberin temsil ettii nc neslin Trkiyeye ynelik byle bir duygu beslediine dair herhangi bir sahneye rastlanmamtr. Buna karlk, polis tarafndan her an Trkiyeye gnderilme korkusu yaadklar gze arpmtr. Bir yandan benliklerine ilemi bir Trkiye hayali vardr, ama ayn zamanda oras bir srgn yeridir de. Bu nedenle polis kyafetiyle dolaan Ali Ekberin her arzusunu yerine getirirler. Sz edilen zlemden, gemiteki hayallerle yaamaktan ok Ali Ekber ve temsil ettii neslin Trkiye ile daha gncel bir boyutta iletiimi olduunu syleyebiliriz. Buna Ali Ekberin dinledii mzik rnek olarak verilebilir. Farkl birka sahnede, Ali Ekberin, gerek radyodan gerekse kasetalardan Emrah dinledii grlr. Ailecek

218

gidilen piknikte kz kardei Emrah kasetini getirmedii iin Ali Ekbere sitem eder. Buradan yola karak, Trkiyede furya olan sanatlar ve mzik trlerinin Almanyadaki nesil tarafndan takip edildiini syleyebiliriz. Bunun yan sra, Ali Ekberin polis kostmyle Maksim adl bir videokaset dkknna girdiini grrz. Dkkn soymak isteyen bir hrsz bu kostm sayesinde yakalar. Burada kanmzca ilgin olan ynetmenin bu sahneyi bir videokasetide gerekletirmi olmasdr. Bir ynyle video furyasna bir gnderme yaptn dnmekle birlikte, Trk mzik sektrnn Almanyadaki varln da vurgulayarak Almanyann Trkiyenin bir blgesi gibi ilev grdne de dikkat ekildiini syleyebiliriz. ncelediimiz iki filmden yola karak Trklerin Almanlarla, dolaysyla Almanya ile olan ilikilerinde ortak unsurlar olduu gibi bir farkllama, gelime

kaydedilmektedir. Bu dorultuda gze arpan ortak unsurlardan en nemlisi, Trk erkeklerinin Alman kadnlarna yaklam biimleridir. Sz konusu iliki her iki filmde de Trk topluluunun Almanlarla olan ilikinin temelini oluturur. Her iki filme ortak olan ve ayn derecede nem kazanan bu unsur, bu ilikinin ncelikli olarak cinsellik zerine kurulu olduunu gsterir. Almanya Ac Vatan filminin ilk dakikasnda bu zelliin alt izilir. Kydeki kahvehanede, Almanyadan izine gelen Musann beraberinde getirdii porno dergileri elden ele dolamakta, fotoraflarda yer alan kadnlar da etrafndakilere yengeleri olarak tantmaktadr. Bu kadnlarn

meziyetleri zerine eitli yorumlar yaplrken, erkek gznde Almanyann velinimetleri ekici klnr. ilerin gznde Almanyann sunduu kolay para kazanma, araba- Mercedes- sahibi olma, kalayca i kurup memlekette daire ve arsa satn alma gibi nimetlerden biridir Alman kadnlar. Nitekim Mahmutun Almanc olma sevdasn dillendirmesi, kahvehanede geen bu sahnenin ve kahvehanenin nnde duran Mercedes marka araba grntsnn ardndan gelir. Bunun yannda Mahmutun Berline adm att ilk gnlerde geici olarak kald bir meknn Trk patronun dzenli olarak alman kadn attna tank oluruz. Daha sonra yerletii binadaki oda arkadalarndan biri Alman kadnlar verken yle der: Bizim pezevenkler onlar paraya altrdlar, imdi parayla alyorlar. Bu szler, Trk erkeklerinin gznde tm Alman kadnlarnn konumu hakknda ipucu da vermektedir. Bu nedenledir ki daha nce de rneini verdiimiz babann, Alman kzlarla arkadalk eden kzn eve

219

kilitlediini, bu durumu namus meselesine dntrerek onu dvdn dnebiliriz. Mahmutun balangta bu konudaki yaklam, Almanyadaki dier iilerden farkl olur. O kadar ki, Alman kadnla sevien Trk patrona saldrr ve bu nedenle polis tarafndan yakalanr. Ancak Almanyadaki yaam koullarnn zorlaycl

dorultusunda, sonunda o da bir Alman kadnla beraber olur. Bu durum Mahmutun zelinde bir nevi sapma olarak deerlendirilebilir. Berlinde iinde bulunduklar yaam koullar sonunda onun da kendini kaptrmasna, kt yola sapmasna neden olur. Alman kadnlarna benzer bir yaklam Polizei iin de sz konusudur. Eve bir frolayn atmak ertesi gn kahvehanenin en heyecanl sohbet konusudur. Filinta, Ali Ekberden aktrmadan evininin anahtarlarn alabilmek iin evde onu yatakta sere serpe bekleyen bir frolayn hayali kurdurur. Kyden gelen akrabay Berlinde ilgilendiren tek ey sex shoplardr. Yine bu akrabann piknik alanndaki plaklara hevesli bakarken syledii gvura bakmak sevaptr! szleri bir ynyle yukarda aktardmz yaklam zetlemektedir. Ancak Alman kadnlara kar var olan bu sylemin yannda filmin ana temas, Ali Ekberin Babett adnda Alman bir gen kadna k olmasdr. Dolaysyla sz konusu ilikilerde Almanya Ac Vatana gre bir adm atldn, yani Alman kadnlarn sadece birer cinsel nesne olmaktan ktklar, k olunabilecek, uzun bir birliktelik yaanabilecek bir insana dntkleri sylenebilir. Bunun yannda zellikle ilk filmimizde ska vurgulanan ve Alman kadnlarnn Trk erkeklerini batan karan tehlikeli ahslar yerine koyan sylem, Polizeida Babett karakteri ile birlikte yumuar. Onlar tavlamak iin bir bak yeterli deildir artk. kna etmek, kendisine k etmek iin uramak gerekir. Buradan yola karak, Trk erkekAlman kadn ilikilerinde bir normallemenin sinyallerinin verildii sylenebilir. Bir Alman kadnla sadece cinsel bir birliktelik deil, duygusal bir iliki de yaanabileceinin alt izilmitir. likilerde sz edilen bu normalleme Polizeida btn Alman toplumuyla olan baa da yansdn syleyebiliriz. Bu filmde ortak mekn kullanm daha fazla olmakla beraber, snrl da olsa Almanlarla bir iletiim sz konusudur. Hatta ynetmen bu ilikiyi abartarak karikatrize bile etmektedir. Buna rnek olarak, Trk market sahibinin Ali Ekber nce gelmesine ramen ncelii Almanlara tanmas, Ali Ekberi dikkate bile

220

almamas verilebilir. Bu iki toplum arasnda bir dostane bir iletiim olduunun gze arpt bir baka sahnede plk yapan Ali Ekberin dzenli olarak karlat Almanlar ile selamlat, birbirleriyle konumasalar bile karlkl sandvi yedikleri grlr. Yine filmin bir baka yerinde, Almanlarla Trklerin birlikte ma yaptklar gsterilir. Ancak bu ma birbirlerine kardr ve pek tabii ki ma kazanan Trk tarafdr. Dolaysyla yeniden altn izmek amacyla, genel olarak bu ilikinin yine de belirli bir snr erevesinde kaldn dnebiliriz. Oysa Almanya Ac Vatanda snrl dahi olsa byle dostluk seviyesinde bir iliki gze arpmamaktadr. Var olan iletiim daha ok kurumsal bir boyutta sz konusudur. Kurumlar temsil edenler de polis, pye madalya takan Belediye Bakan ve iverenlerdir. Filmde var olan sylem daha ok klelik-efendilik ilikisini artrmaktadr. Ayn zamanda bu duruma kar da birlik olup mcadele edilmesi gerektii zaman zaman vurgulanr. Bu anlamda p Palann syledikleri arpcdr. Kendisinin ok altn ve bu gidile madalyay hak edeceini syleyen Trk arkadalarna Ne yapalm, Alman pisliini en iyi biz temizliyoruz. der. Yine madalyay alrken yapt konumada Alman plerini ve alma koullarn kastederek: Alaman p iyi p. Baka yerdeki pler nasldr derseniz bilemem ama Alaman p iyi p. [] Bizim evde oturduumuz bir arkada var. Diyor ki hem en zor en pis ileri yabanc iilere yaptryorlar, hem de az para veriyorlar. Benim aklm ermez ama o ok okuyor. Biz bir birlik olsak diyor . Bunun yannda ynetmen filmin iine yerletirdii iilerin altklar meknlar gsteren belgesel grntleri ve bir radyo grmesi vastasyla Almanyadaki iilerin koullarn aktarmaya alrken, Alman kurumlarnn tutumlarna da deinmektedir. Sz geen grmelerde, Almanya genlerin gzlerini kamatran, onlar uyuturan ve aslnda kesinlikle kanlmas gereken bir olguymu gibi aktarlmaktadr. Bu duruma grmelerden aktarlan szler ok arpcdr ve Trk iilerinin bulunduklar lke ile olan balantlar konusunda ipular vermektedir: Benim gibi genleri batan karan bataklk. Neticede insan biliyor hapishaneye gideceini.

221

Almanyann bir kandrmaca gz boyama olduu, arpc bir baka sahne ile de verilir. Gldanelerin oturduu apartmandaki Alman bir komu, bulunduu kattan aada oynayan ocuklara eker atmaktadr. Bu sahne karsnda deliren Mahmut, nee ve heyecanla yere den ekerlerin peinde kouturan ocuklar kovalar ve yerden toplad ekerleri kadna doru frlatr. Bu sahneyi dier konuma ve grntlerle birletirince, bir anlamda Almanlar tarafndan kandrlm olmaya kar verilen bir tepki olarak dnlebilir524. Bununla birlikte, Almanlarn da lkelerine gelen Trklerin kalc olmadklarn dndkleri, dolaysyla onlarla ilerini yaptrmann dnda herhangi bir iletiime gemekten kandklarn syleyebiliriz. Bu grmz destekleyen sahnelerden biri, p Palaya madalyasn takan Belediye Bakannn Trkiyeye dnnce ne yapacan sormasdr. Baka bir ifadeyle, Almanlar asndan da muhakkak bir gn bir dn sz konusu olacaktr. Meslekler: Trk topluluunun Almanyadaki konumlarnn farkllatna iaret eden bir baka unsur, her iki filmde karlatmz karakterlerin meslekleridir. Almanya Ac Vatanda karmza kan hemen kemen btn karakterler ii konumunda, baka bir deyile bir iverenin yannda maal alandrlar. Bunlar arasnda daha nce belirttiimiz gibi, plk yapan Pala, temizlik iisi; Gldane ve dier kadn arkadalar fabrika iisi; Mahmut da inaat iisidir. Almanya ile Trkiye arasnda 1961de yaplan anlama ii talebini kapsar. Bu geici bir sretir ve Alman ekonomisinin gereksinimleri karlandktan sonra geri gnderileceklerdir. Dolaysyla vurgulanann giden bu gmenlerin bu lkede geici olarak bulunduklar olduunu dnebiliriz. Filmde gmenlerin geici olarak bu lkede bulunduklarn iaret eden birok sahne sz konusudur. Bunlarn en arpclarndan biri, p Palaya yneltilen yukarda da aktardmz sorudur. Ayrca, filmde belirli aralklarla polise gndermeler yaplmas yine onlarn geici olarak orada bulunmalarna, her an her ekilde lkelerine geri gnderilebileceklerine iaret eder. kartlabilecekleri ifade edilmektedir.
524

Yine, fabrikalardan iilerin her an

eker vererek kandrmann zellikle de bu yolla ocuklara kar cinsel istismarda bulunulacan artran bir olgu olarak Trklerin toplumsal algsnda kalplam olduunun da burada altnn izilmesigerekir.

222

Ancak her iki tarafn da geri dn beklentisi en azndan birou iin sonusuz kalr. Aradan geen on yllk bir sre ierisinde Almanyada yaayan Trkler yerleik bir dzene gemilerdir. Buna rnek olarak Polizeida eitlenen meslek trlerini sayabiliriz. Filmde grld zere, karmza kan karakterlerin byk ounluu, cenazeci, manav, videokaseti, frnc, marketi ve kahvehaneci gibi serbest meslek grubuna dahildir. Bunlar arasnda ii statsnde alan tek kii plk yapan Ali Ekberdir. Meslek gruplarndaki bu eitlenme Trk topluluunun yerleik bir dzene getiinin iaretidir. Ancak hala daha bir tedirginlik sz konusudur. Polis onlar iin bir tehdit unsuru oluturmaktadr. Bu ynyle Polizei, Almanya Ac Vatann bir devam nitelii tar. Ali Ekber, p Palayla ayn meslei yapmakla beraber, birinci neslin en korktuu kurumun kimliine brnerek onunla alay da etmektedir. Bo vakit deerlendirmesi: ki film, baka bir deyile iki dnem arasndaki bir baka deiim bo vakitlerde gerekletirilen faaliyetlerdir. Almanya Ac Vatandaki hzl ve mekanik yaam karakterlere ok fazla bo vakit tanmazken nadiren de olsa onlar darda grrz. Bu anlamda, faaliyetler cinsiyetler arasnda ayrlmakta, kadnlar al-veri tercih ederlerken, erkekler birahane ya da kahvehanelerde vakit geirirler ya da kadn tavlarlar. Akamlar darda dolaan kadnlara iyi gzle baklmamaktadr. Bunun yannda evde bulunduklar srelerde ou zaman, Nermin Abadan Unatn525 da tespit ettii gibi, Trke radyo dinleyerek geirmektedirler. Burada dikkatimizi eken bir nokta, ou zaman ortaklaa kalnan evlerde bir televizyonun da olduu, ancak Trk kanal izleyemediklerinden televizyonla beraber radyoyu da atklardr. Bo vakit faaliyetleri, tpk meslek gruplarnda olduu gibi, Polizei filminde eitlenmektedir. Bir erkek filmi olmakla beraber, burada kadn-erkek, Trk-Alman ayrm ilk filmdeki gibi belirgin deildir. Ortak alanlar oalmtr. Ali Ekber, akamlar tiyatroda almaktadr. Bu ek bir i gibi grnse de onun iin bo vakit deerlendirmesidir. Her ne kadar balangta aktif bir role sahip olmasa da, oynanan oyuna dardan katlmakta, replikleri takip etmektedir. Ayrca, Ali Ekberin kendi toplumu ierisindeki statsnn ksa sre de olsa deimesinde bu tiyatro oyununun nemli bir etkisi vardr. Kendisine aka yaparak sahte bir mektup yollayan arkadalar
525

Bkz Nermin Abadan Unat, Bitmeyen G, Konuk ilikten Ulus-tesi Yurttala, stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar, 2002-2006 ss: 124-126

223

yznden eve kapanan Ali Ekberi, topluma yeniden kazandran bu tiyatro oyunu olur. Ona verilecek bir rol vaadiyle evinden dar kmas salanr. Oyundan edindii polis kyafeti bir yandan arkadalarndan intikam alrken dier bir taraftan da sevdii kadn elde etmesini salar. Yine, belirtilmesi gereken bir baka nokta oynanan oyunun Alman ynetmeninin bozuk da olsa Trke konumasdr. Ali Ekber ile ynetmen arasndaki iliki dostlua dayanr. Burada tiyatronun iki toplum arasnda bir kpr oluturduunu syleyebiliriz. Bunun dnda bo vakitlerde, zellikle de hafta sonlarnda piknik yapldn grmekteyiz. Ali Ekberin ailesini bir araya getiren bir etkinlik olarak karmza karken, arka planda yer alan dier ailelerin grnts bunun Almanyada yaayan Trk toplumunun geneline yaylm olduunu dnebiliriz. Akamlar dar kmak, farkl lke gmenlerinin meknlarnda elenmek ve futbol malar yapmak film ierisinde karmza kan dier faaliyetlerdir. Daha nce de ifade edildii gibi Polizei, erkek merkezli bir filmdir, dolaysyla gerekletirilen bo vakit etkinlikleri onlara yneliktir Dikkatimizi eken bir baka faaliyet, gazetelerdir. Filmde karakterlerin satn aldklar, okuduklar gazete Hrriyet gazetesidir. Yksek sesle aktarlan haberlerden yola karak gazetenin Almanya basks olduu anlalmaktadr. Orada yaayan vatandalarn sorunlarna, evden ayrlan gen kzlarla yaplan grlere yer verilmektedir. Hatta sz geen gen kzlardan biri tandktr. Gazetelerin yerel basksnn yaplmas Trklerin Almanyaya yerletiklerinin de bir belirtisidir. Aslnda 1969 ylndan itibaren Almanya basks yaplan gazeteye vurgu yaplmas baka bir ynde de Trklerin kendi ilerinde kapal bir ekilde yaadklarn da gsterdiini dnebiliriz. Gazetede yer alan kiilerin tandk olmas, evrelerinin bir anlamda da dar olduunun belirtisidir. Konuulan dil: Dil, toplumsal nitelikli bir rn olmakla beraber bir toplumun kimliini belirleyen en nemli faktrlerden biridir526. Dolaysyla ele aldmz
526

Osman Senemolu, Dil ve Kimlik, Hlya Uur Tanrver (ed) Sen Benim Kim Olduumu Biliyor Musun? Toplumsal Yaamda Kimlik zdmleri, iinde Hil Yayn, stanbul 2008, s: 102

224

filmlerde karakterlerin kullandklar dil ve ona olan ballklar bulunduklar toplumdaki konumlarn asndan nem kazanmaktadr. Her iki film ele alndnda aralarnda bu ynde nemli bir fark olduu gze arpar. Almanya Ac Vatanda Trke, lkeleriyle, rf ve adetleriyle olan balarn temsil etmektedir. Karakterler ona son derece baldrlar. Bu nedenle bu alanda yaanabilecek her trl yozlamaya kar karlar. Genlerin karma bir dil kullanmasndan rahatszlk duyarlar, onlarn kayp bir nesil olarak deerlendirirler. Mahmutun oda arkadalarndan biri bu durumu yle ifade eder: Bu ocuklarn durumu byklerden daha zor. ou gzlerini burada at. Alman genlerine zeniyorlar. Yar Alman yar Trk Karma bir dil kullanan, Almancaya neredeyse Trkeden daha fazla hkim olan bu genlerin gelecekleri iin endielidirler. Gldanenin, hamilelii srasnda krtaj yaptrmak zere doktora gitmesinde sokakta oynayan ocuklarn bu karma dili kullanmasnn etkisi vardr. e gitmek zere evinden ktnda sokakta oynayan

ocuklara sevgiyle bakarken aralarndaki bir konumaya tank olur. ocuklardan biri dierine: Lan adamn asabn bozma, schwein527 Bu durum gelecek kuaklarn arada kalmln, ne tam Trk ne de tam Alman olabildiklerinin iareti olarak alglanabilir. Dier etkenlerle birlikte bir ypranma srecine iaret ederken, kayp bir nesilinde en nemli zellii olur. Buna karlk, Polizeida bu endie yerini gurura brakr. Aksine, gerek babas, gerekse Ali Ekberin kendisi konutuklar birka kelime Almanca ile gurur duymaktadrlar. Kendi ifadeleriyle bu dili su gibi bilmektedirler. Kyden gelen akrabalar da onlar takdir eder. Ali Ekber ve arkadalarnn kendi aralarndaki

selamlamalar ou zaman Almancadr. Grld zere, yukarda tespit ettiimiz anlat zellikleri, bir yandan Almanyada yaayan Trk vatandalarnn yaam biimlerine, oradaki konumlarna k tutarken dier bir taraftan da her iki lke ile olan ilikilerine de vurgu yapar. Bunun yan sra, ilk filmin ekildii 1979 ylndan Polizein ortaya k tarihi olan 1988 ylna

527

Almanca domuz

225

kadar geen srecin Almanyada yaayan Trk topluluunda yaratt deiimler de gzler nne serilir.

3.3.Biimsel eler Anlat zelliklerini arttran, bir filmin senaryoya dayanan elerini, anlatmak istenilenin aktarlmasn salayan biimsel elerdir. Ele aldmz her iki filmin biimsel zelliklerine de dikkat ekilerek yukarda sraladmz unsurlara etkilerini, ynetmenin aktarmak istediklerine katklarn bulmaya alacaz. Buradan yola karak ele alacamz bu unsurlar, kamera hareketleri, mekn kullanm, k, ve mziktir. Kamera hareketleri ve kurgu: Filmlerin temposunu aktaran en nemli zelliklerden biri olan kamera hareketleri, ele aldmz iki filmde genel anlamda farkllk gsterir. Almanya Ac Vatanda srekli devinim ierisinde olan, dnen kamera hareketleri sz konusudur. Giden ilk kuaklarn modern toplumunun yaratt hzl yaam biimi ierisindeki koullarn aktarmak amacyla kullanldn dnebileceimiz bu hareketler, hzl bir kurguyla desteklenir. Gurbetilerin dahil olduklar bu yeni yaam biiminin mekaniklemesi, zincirleme gei yntemiyle filmin ilk dakikalarnda verilir. Gldane ile Mahmutu Almanyaya gtren otobsn asfalt yolda gidiini izlerken, Almanya snrlarna yaklalmasyla birlikte zincirleme gei yntemiyle yolun raylara, otobsn de trene dntne tanklk ederiz. Bu ilk grntlerin, gelimekte olan bir lkenin krsal kesiminden ayrlp gelimi bir Avrupa lkesindeki modern ehir hayatna uyum salamaya alan gmenlerin gnlk hayatlarnda yaayacaklar deiimler hakknda ipucu verdiklerini dnebiliriz . Buna paralel olarak filmin banda aktarlan ky hayat ile Berlindeki hayat birbirinden son derce farkldr. Oradaki yaam grece yava, duraan bir ekilde ilerlerken, Berlindeki koullar srate ve seri hareketlere dayanmaktadr. Bu duygu, hikyede yer alan karakterlerin belirli bir ritim ierisinde hareket etmeleriyle salanmaktadr. Mekaniklemeyi, robotlamay artran bu hareketler, ev-metro-i geni ierisinde alan iilerin yprann vurgular. Bu devinim ierisinde yava yava her trl insani duygu ve eylemden uzaklaan

226

karakterlerin bu girdap ierisinde kaybolularnn altn izer. Gerek kurgu gerekse kamera hareketleri filme bir hz, bir ritim kazandrmaktadr. Karakterlerin, her sabah ayn saatte, ayn anda ve seri bir ekilde yataktan kalkarak, giyinerek, kahvalt ederek, metroya binerek ie gittiklerine tank oluruz. Robotlarn denetimi altnda, bant sistemiyle retilen daktilo fabrikasnda yerlerini alrlar ve ayn serilikte daktilo paralarn bir araya getirirler. Bunun yan sra sokaklar temizleyen p Pala, her sabah ayn saatte, birbirinin ei hareketlerle yerleri temizler. k yaplan alveriler ya da sohbetler birbirinin ayndr. Bu etki planlarn ksa tutulmas ve arka arkaya sralanmasyla yaratlmtr. Bu ekilde kahramanlar hzl hareket ediyormu hissi verilir. Filmin genel atmosferinin bu ritim zerine kurulduunu sylemekle beraber, Mahmut karakteri sz konusu olduunda bu ritmin balarda bozulduuna ahit oluruz. Berline geldii ilk gnlerde etrafndakilerin aksine erken kalkamaz, ar hareket eder. Buna karlk onu evreleyen unsurlarda bir hz sz konusudur. Bu durum ba dndrr ve modern ile modern olamayan arasndaki uurumu vurgular. Sz geen filmin birok yerinde hzl kamera hareketlerinin yaratt ba dndrc grntlere yer verilir. Yukarda da ifade edildii gibi, zellikle Mahmutun Berline ayak bast ilk saatlerde yaad okun etkisi olarak verilirken, Gldane ile Mahmut arasndaki farklar vurgular. Almanya Ac Vatanda var olan bu izleyiciyi nefes nefese brakan tempoya, Polizeida rastlanmaz. Aksine, ok daha yumuak, yava kamera hareketleri sz konusudur. Buna paralel olarak sahnelerin de ok daha uzun olduunu syleyebiliriz. Bu durumun, daha nce de tespit ettiimiz ekilde Almanyada yaayan ikinci ve nc nesil Trk topluluunun Alman yaam biimine ayak uydurmasn yansttn dnebiliriz. Kamera bak as: ncelediimiz her iki filmde dikkati eken bir nokta

kamerann bak asnn genel olarak nesnel oluudur. Baka bir ifadeyle olaylar, kahramanlarn deil de ynetmenin gznden, grnmeyen bir gzlemcinin gzlerinden grrz. Bunun yannda ekilen kiiler de kamera yokmu gibi davranr, objektife

227

bakmazlar528. Bu bak as taraf tutmaz, her tarafa mesafeli yaklar. Dnyann gerekliini olduu gibi sunma iddiasnda bulunur. Bu ynyle bu filmlerin erif Gren sinemasnn genel zelliklerini tadklarn syleyebiliriz. erif Gren, Ali

Karadoann da belirttii gibi gncel olaylara eilen bir ynetmendir ve bu olaylar aktarmak iin de nesnel bir bak as kullanmay tercih eder529. Bu ekliyle izleyicinin olaylara tanklk etmesini saladn dnebiliriz. Filmlerde kullanlan Meknlar: Filmlerde kullanlan meknlar filmlerin

atmosferlerini yaratmada katkda bulunmakla beraber, karakterlerin iinde bulunduklar psikolojik koullara ilikin ipular da verirler. Bu ynyle, ele aldmz iki filmde de nemli farkllklar tespit edilmitir. Almanya Ac Vatanda karmza kan meknlarn hemen hemen hepsi kapaldr. Film, ou zaman kahramanlarn yaadklar ortak odalar- metro istasyonu ve fabrika ierisinde gemektedir. Bununla beraber, ekimler geni plan kullanlan caddelerde de gereklese bir kapallk hissi yaratlmaktadr. Karakterleri evreleyen bir drt duvar sz konusudur. Srekli sarmal, ksr dngy artran meknlar kullanlmtr. Bu durum, Almanyaya ilk giden iilerin hapsedilmilik, skmlk duygularn vurguladn dnebiliriz. Ayn zamanda

yukarda saydmz kamera hareketleri ile de desteklenerek, ba dndrc meknlar oluturulmutur. Bu sarmal meknlar, iilerin dn fikirleriyle de ilikilendirilebilir. Srekli dnen ancak k olmayan, birbirine gemilik hissi yaratan bu meknlarn, iilerin gerekleemeyecek dnlerine de gnderme yaptn dnebiliriz. Nitekim, filmin son sahnesinde Trkiyeye temelli dnmek amacyla havaalanna gelen Gldanenin kulaklarnda tekrar tekrar yanklanan ev-i-metro haykrlar bu sonlandrlamayan dn artrr. Almanya Ac Vatana hkim olan sktrlmlk, aresizlik hissi yukardan yaplan ekimlerle pekitirilir. Bu ynyle, Almanyada yaam mcadelesi veren, her anlamda gl ve ayakta durmaya alan karakterlerin tadklar bu yk altnda ezildiklerini anlatmaktadr. Gldane ile Mahmutun, doacak ocuklarna nasl bakacaklar, nasl

528 529

Grol Gke, Televizyon Program Yapmcl ve Ynetmenlii, Der Yaynlar, stanbul 1997, s: 154 Ali Karadoan, Film eviriyorum Abi, erif Gren Sinemasnda yk, Sylem ve Tematik yap , Phoenix, 2005, Ankara, s: 17,

228

para biriktirip borlarn kapatacaklarn tarttklar sahnedir bu anlamda son derece arpcdr. Buna karlk, Polizeida kullanlan meknlar geni ve ferahtr. Almanya Ac Vatana kyasla filmin byk bir blm darda gemektedir ve bu meknlarn ular aktr. Bu durum filmin temsil ettii neslin daha zgr bir ortamda yaadna, yaadklar ortamla daha uyum ierisinde olduklarna vurgu yapt dnlebilir. Almanya Ac Vatandaki p Palann temizledii sokaklar dar ve karanlkken, Polizeidaki Ali Ekber geni ve ferah caddeler zerinde almaktadr. lk filmde bo vakitlerin deerlendirildii alanlar, kahvehaneler, barlar ev ya da al-veri merkezleri gibi kapal yerlerdir. Buna karlk, Polizeida geni, ferah piknik alanlar, baheli kafeteryalarda vakit geirilmektedir. Yine, ilk filmde ie gitmek iin yerin altndan giden metrolar kullanlrken, Polizeida ulam aralardr bisiklet ya da arabalardr. Filmlerde ne kan meknlarn karakterlerin yaam koullar hakknda bilgi verdiklerini ifade etmitik. lk filmden ikinci filme yaam alanlarndaki gzlenebilen farkllama ayn zamanda gmenlerin bulunduklar lkede kalclklarnn bir kantn oluturmaktadr. Almanya Ac Vatanda kahramanlar -drt kiilik odalarda kalmaktadrlar. Ancak evli iftler ayr bir mekna kabilmektedirler. Gmenlerin yaam koullarn incelediimiz alt balkta ilk giden iilerin fabrika yaknlarndaki Heim olarak adlandrlan yurtlarda kaldklarn, bir sonraki aamada -drt kiinin paylaabilecei kk odalara geildiini belirtmitik. Gerek Gldane gerekse Mahmut her trl konfordan yoksun kk bir oday arkadalaryla paylamaktadr. Evlendiklerinde getikleri kendilerine zel oda da ayn ekilde kk ve karanlktr. Buna karlk, Polizeida Ali Ekber, ailesinden bamsz tek bana yaamaktadr. Dairesi kktr ancak asgari bir konfora sahiptir. Meknlarla birlikte kullanlan aydnlatma/k filmlerin anlatmna katkda bulunmaktadr. Ele aldmz iki film kyaslandnda bu aydnlatmada farkllama gze arpmaktadr. lk filmde, trne de uygun olarak daha karanlk, kasvetli bir atmosfer hakimdir. Bununla birlikte Gldanenin alt fabrikada kullanlan beyaz k, aydnlk bir ortam yaratmaktan ok yorucu ve mekanik bir mekn oluturur. Polizei filmi ise daha aydnlktr. Bu da filme daha yumuak, huzurlu bir hava vermektedir.

229

Dikkatin ekilmesi gereken bir baka nokta, gerek mekan gerekse k kullanmn Trkler ile Almanlar arasndaki fark belirginletirdiidir. Her iki filmde de ayn zellie sahip bu unsur, Almanlarn evlerinin kk ama aydnlk ve ferah olduuna iaret eder.

Tablo 2. Anlatsal eler Almanya Ac Vatan Ana karakterler Toplumsal Cinsiyet likileri Kadn (Gldane) Polizei Erkek (Ali Ekber)

Trk arasnda:

kadnlar

ve

erkekler

Mekanik bir iliki, duygusallk yok. Daha ok cinsel tatmin ve ortak para biriktirme. Bir de gvende hissetme duygusu Kadnlar Trklerle ok iliki kurmak istemiyorlar. Roller deiiyor. alan kadn evdeki kocaya talimatlar veriyor. ocuklara annelerle evde deil, ocuk bahesine gnderiliyor.

Trk kadnlar ve erkekler arasnda Namus meselesi n planda Kadnlar daha bilinli, haklarnn farkndalar. Evden ayrlp ayr yaamaya balyorlar. Erkeklerin gznde bu yine de evden kamak dolaysyla kt yola dmenin birinci aamas.

Alman kadnlar - Trk Alman kadnlar - Trk Erkekleri Erkeleri arasnda arasnda Trk erkekleri ile Alman * n planda olan Trkkadnlar ile srekli bir iliki var. Alman kadn ilikisi: Bir yataa atlan frolayn bir Cinsellik zerine dayal de ak olunan Babett. * Bir Alman kadna kar duyulan bir ak var. *Kadnlarn Almanlarla ilikileri daha fazla yadrganyor.

230

* Film Trkiyede alyor, Cemaat ii iliki (Trkiye Gldanenin ky. * Kyllerin Gldane ile olan ile olan iliki) ilikileri, * Erkeklerin Almanyadan gelen adamla olan ilikileri. * Srekli bir gn dnebilme sylemi. Para onun iin biriktiriliyor. * Nadir bir iliki, zorunlu Kltrlerar as likiler olmadka gereklemiyor. (Trk- Alman ilikileri) * Cinsel

* Hemen hemen hi gndeme gelmiyor. Sadece arada polis tarafndan gnderilme korkusu. Bir de Ali Ekberin babas lnce gideceini sylyor. Onda vatan hasreti hissediliyor. * ok i ie olmamakla beraber normal bir dzeyde, sokakta selamlalyor, kadeh kaldrlyor. * Birlikte futbol malar yaplyor. * Tercih edilen meknlar yine de baka gmenlerinki (Yunanlnn bar mesela) * Ak olunabiliyor * Ali Ekber ile tiyatronun ynetmeni arasnda bir dostluk var p Cenazeci Manav Frnc Marketi Kahvehaneci Bovakit deerlendirmede kadn-erkek ayrm o kadar belirgin deil. Ortak alan oalm: Tiyatro Piknik Kahvehane Gezmek Gece dar kmak Futbolmalar yapmak * Birinci ve ikinci nesil dahil, Almanca kullanm gndelik yaam ierisine dahil. Su gibi diye vnlyor ancak 2-3 kelimeden teye de gitmiyor.

Meslekler

Fabrika iisi naat iisi p

Bo vakit *Kadnlar: Yok (nadiren gezme ve deerlendirmesi al-veri) Gece dar kanlara ok iyi gzle baklmyor *Erkekler: barlarda bira imek ve kadn tavlamak, kahvehanelerde toplanmak

Kullanlan dil

* Trke arlkl. Almancaya hemen hemen hi rastlanmyor. Bir tek ocuklar ve genler kartryorlar. Bu deiim de ok yadrganyor, kt grlyor.

231

yice kark. nceden yadrganan ve endie duyulan durum imdi vnlecek bir unsur. * kinci nesil birbirleri arasnda da kullanyor.

Tablo 3 Biimsel eler Kamera Hareketleri Ve Kurgu *ok hzl hareket ediyor, ok ritmik. *Ba dndrc *Nesnel *Kapal. ekimler caddelerde de gese, bina duvarlaryla kapatlan ereveler, geni plan da olsa st adan yaplan ekimlerle kapallk ve bastrlma hissi, klostrofobi duygusu. * Srekli sarmal, k sr dngy artran mekanlar. (Gldanenin oturduu yerdeki merdivenler, kamera hareketleri dnyor Mahmut garda- Sabah kalktklarnda hzl hareketleri de bir dng, En sondaki ev-i-metro dngsn artran * Ortak mekn kullanm. 2ci aama. lk gelen gmenler heimlara yerleiyorlar bir sonraki aama biraz daha geni odalarda 3er 4er kii kalyorlar. Evliler ayr kk dairelere geebiliyorlar. * Almanlarn kaldklar *Yumuak, normal bir ak

Kamera Bak as Mekn kullanm

*Nesnel * Ak. Nadiren kapal bir ortamda geiyor * Snrlar olmayan, ak ereveler. Sk sk geni alanlarda, parklarda, nehir kysnda ekim. ou zaman genel plan * Herkesin kendi zel dairesi. Kk ancak zel. Ali Ekber ailesinde ayr oturuyor. Kadnlar tek balarna ayr dairelere kabiliyorlar. * Babethin evi, Berlin Duvar yaknnda kk ancak ferah, sade bir klk var

232

Aydnlatma

mekanlar ok farkl, daha geni ve ferah, aydnlk. (Mahmutun alman) * Karanlk, evleri ksz. Tek aydnlk yer fabrikada kullanlan yapay beyaz k *Geleneksel halk mzii *Fabrikada geen sahnelerde modern pop mzik (Boney M.), mekanik ses tonlamas

* Aydnlk. Doal, yumuak bir aydnlatma, scak renkler

Mzik

* Trk mzii

Grld zere, ele aldmz bu iki filmden yola karak Almanyaya doru gerekletirilen gn sreleri, orada yaayan Trk insannn yaam koullar hakknda ipular elde etmek mmkn olmutur. Bu ynyle Almaya Ac Vatan ve Polizei tarihe katkda bulunduklarn syleyebiliriz. Her iki film de ekildikleri dnemi anlatrlar. Almanya Ac Vatan, 1970li yllarn sonlarnda yaanan g srecindeki deiimlere, gn gerek Trkiyede gerekse Almanyada geici bir sreliine bulunan Trklerde, toplumsal alanda yaratt krlmalara dikkati ekerken, Polizei, bu srecin son bulduu 1980lerin sonunda yirmi yla yakn bir sredir Almanyaya yerlemi Trklerin yaam biimlerini yanstmaya alr. Baka bir ifadeyle, filmlerin bir yandan ana tanklk ettiini, koullar ortaya koyduunu, dier bir taraftan da tarihsel bir sre hakknda da ipular verdiini, bylelikle alternatif bir tarih yazmna katkda bulunduklarn syleyebiliriz.

233

SONU
Sinemann iine doduu modern toplum, yepyeni bir toplumdur. Giderek kentlileen, gelirinde bir art olan, siyasal ekimelerin oda gruplardan oluur. Ayn zamanda kitlesel retimi, kitlesel tketimle buluturan yeni sistemlerin ortaya kt bir toplumdur. XIX. yzyln ortaya kard yeni retim modelleri, alma yntemlerinde bir farkllama yaratm, bo vakit kavramn oluturmutur. Yine ayn retim modelleri, gerek fiyatlar, gerek biimleri gerekse datm yntemleriyle, kolay ve ucuza eriilebilir yeni kltrel rnler yaratr. Bo vakitleri doldurmann en cazip yntemi de bu yeni kltrel rnler olarak sunulur. XIX. yzyln son dneminde icat edilen sinematograf da gsteri endstrilerine byk ilgi gsteren, bu ynde ortaya kan her trl icad byk heyecanla karlayan kitlelerce ksa srede benimsenir. Sinema icat edildii ilk yllardan itibaren insanlar insanlara, dolaysyla da toplumlar, toplumlara anlatmtr. Onlarn hikyelerinden beslenerek kendi hikyelerini oluturmu, zaman zaman gemii grselletirerek gelecee tam, zaman zaman da gelecei ngrerek toplumlar ynlendirmitir. Her durumda iinde bulunduu ekonomik, toplumsal, kltrel ve siyasal faktrlerden etkilenmi, onlar tarafndan ekillendirilmi, bylelikle de kendi dnemine tanklk etmitir. Bununla birlikte sinema, neredeyse kinci Dnya Sava sonlarna kadar bilim insanlar tarafndan yok saylm, bir popler kltr rn olarak herhangi bir bilimsel almadan uzak tutulmutur. Ancak, gerek sava ncesinde iktidarlarca kullanlma biimi, gerekse sava srasnda ve sonrasnda oynad rol, aa kard gerekler, sinemann bilimsel evrelerce ciddiye alnmasna neden olur. Siegfried Krackauerin 1947 ylnda yaynlad ve sava ncesi Alman toplumunu, bu dnemde ekilen filmlerden yola karak inceledii Caligariden Hitlere adl eseri bu anlamda bir r aar. Bu tarihten itibaren sinema zerine yrtlen almalarda bir eitlenme sz konusu olur. Daha nceleri ounlukla sinema yazarlar ve dnrleri tarafndan gerekletirilen sinema tarihini kronolojik olarak yazma abalarna, eitli alanlardaki bilim insanlarnn, filmlerin ierikleri konusunda yaptklar almalar eklenir. Krackauerin balatt toplumbilimsel yaklamn yan sra gstergebilim, psikanaliz,

234

siyaset bilim, ekonomi ve tarih gibi toplum ve insan bilimleri dallar aratrma alanlarna sinemay dahil ederler. Sinemann tarihsel adan incelenmesi sinemann ortaya k yllarna yakn olmakla beraber, bu bak as, yukarda da ifade edildii gibi, sadece sinemann tarihini kronolojik bir tarih yazm ile snrl kalr. Ancak az sayda alma, belgesel filmlerin tarihsel nitelikleri zerinde dururken kurmaca filmler, gereklikleri konusunda uyandrdklar pheler nedeniyle, bu alanda yok saylmtr. kinci Dnya Savan takip eden yllardan itibaren dier bilim dallarnda olduu gibi, tarih almalarnda da bir hareketlenme olmu, geleneksel yazl metinlerin yan sra belgesel nitelikli filmler de tarih yazmna katkda bulunmak zere deerlendirilmeye alnmtr. 1980li yllara gelindiinde, filmlerin tarihi aktarmada bir yntem olabilecei tartmalarnn yan sra iinde bulunduklar dnemi de perdeye tadklar, baka bir ifadeyle ana tanklk ettikleri, rn olduklar toplum hakknda ipular verdikleri zerinde durulur. Bu alanda nemli almalar bulunan Fransz tarihi Marc Ferronun nclnde gerekletirilen aratrmalarda, ciddi tarihsel filmlerin de tesinde, tmden dsel entrika olan yapmlarn bile tarih olduunu iddia edilmitir. Ferro ve ekibi iin nemli olan bu filmler vastasyla bireylerin ya da kalabalk gruplarn kendi dnemlerini alglay biimleri konusunda ipular elde edilebilmesidir. Sinema- Tarih ilikisi bir yandan sinemann Tarih iindeki roln belirlerken dier bir yandan da, onu yaratan ve tketen toplumlarla olan ilikilerini, eserlerin yaratlnda etkili olan toplumsal sreleri deerlendirmekte, Marc Ferronun dedii gibi sinemay hem tarihsel bir kaynak, hem de tarihin k noktas olarak ele almaktadr. Film ve sinema dnyas, izleyiciyle, parayla, devletle ok yakn bir iliki iindedir ve bu iliki onun tarihinin nemli bir izgisini oluturmaktadr. Bu sreteki gelimeler, hem teknik adan hem de biimsel adan deiimlere, sinema sanatnn geliimine yol amaktadr. Bu sanat dal, ne onu ortaya karan kltrlerden, ne de hedefledii izleyici kitlesinden ayrt edilebilir. rnein, 1920li yllarda retilen Amerikan filmleri, ok kltrl, farkl dinlere, kkenlere sahip bir toplumu hedefliyordu. Filmlerin, izlenebilmesi iin, kolayca anlalr olmas, hi kimseyi

rahatsz etmeyecek unsurlar ieren konulardan olumas gerekiyordu.

235

Sinema tarihi her dzeyde yaanan bir atmann rndr. Bir yandan onu yaratan (senaristi, ynetmeni, yapmcs ve teknik ekibi) kiiler arasnda var olan dar ereveli bir atmann rnyken, dier bir yandan da toplumsal dzeyde yaanan ve sinematografik olamayan gelimelerin atmasndan oluur. rnein, Avrupada ve Amerikada sendikalama, Trkiyede hem i hem de d g ya da terr olgular gibi, toplumu alt st eden unsurlar sinemay ok ynl bir biimde etkilemi; bir yandan, rnein film trlerini ve ieriklerini biimlendirmi, te yandan da sinema sektrnn yeni dzenlemelere gitmesine yol amtr. Ayrca televizyonun icad gibi sektr

etkileyen baka teknolojik yenilikler, farkl nlemlerin alnmasna neden olmutur.

Yaanan bu tr gelimeler, toplumun durmadan bir dnm iinde olmas, sinemann da bu koullara ayak uydurmasn gerektirmitir: rnein kablo, video-DVD yaynna uygun film biimlerinin retilmesi, yeni datm sistemlerinin gelitirilmesi gibi. Teknik bir takm dnmlerin yan sra, sinemann olmazsa olmaz unsuru izleyiciler ve onlarn hem tek tek filmler, hem de btnsel olarak sinema ile kurduklar oul ilikileri ortaya karmak da sinema-tarih kuramnn inceleme alanna girmektedir. Bu erevede Ferro, filmlerin tarihe katkda bulunu biimlerini, bizim almamz da ereveleyen, drt ana eksen zerinden incelemeyi teklif eder. Bunlardan ilki, sinemann Tarihin bir edimcisi olduu bilgisidir. Baka bir ifadeyle filmler, hangi trde olurlarsa olsunlar gemii gnmze, oradan da teye gelecee aktaran eserlerdir. Ele alnan ikinci eksen, sinema filmlerini oluturan anlatsal elerin yan sra, yapm koullar, datm yntemleri, trlerin seimleri gibi unsurlarn tarihe katkda bulunduunu belirtir. Bununla birlikte filmi oluturan biimsel eler, filmin yaratcsnn bilinaltnn da vurulmasna arac olabileceinden benzer ekilde hibir yazl metinde bulunmayacak veriler sunabilir. Marc Ferronun ortaya koyduu nc eksen, sansr ve/veya otosansrn, sinemay oluturan birimler ierisindeki

atmalarn, bask unsurlarnn, filmin etrafnda biimlenen iliki alarnn filmin yksn oluturduu, dolaysyla da o toplumun tarihi hakknda bilgiler verdiidir. Son olarak Ferro, sz edilen tm bu unsurlardan yola karak, filmlerin tarihsel

236

okunularndan da te, Tarihin sinematografik okunuu n plana karlr. Bir tarihi grevini stlenen ynetmen, kendi tarihini oluturarak, kurumlarn toplumlarn elinden ald bir tarihi onlara geri verebilir. Yukarda da deindiimiz zere, ortaya konan bu drt eksen almamzn da erevesini belirlemitir. Marc Ferro ve onun izinden giden dier tarihilerin de zerinde durduklar nokta, sinemann ayn zamanda bir sanayi rn olduu, bununla birlikte varolan retim koullarnn filmlerin ierikleri ve sylemleri zerinde etkili olduudur. Dolaysyla, bir lkenin sinema sanayisinin koullar, oluturduu modeller sinema rnlerini de biimlendirmektedir. te yandan, zellikle sava ya da almamzn konusu olan g gibi bir toplumun yaad sarsntlar sinemann ieriksel olarak zenginlemesine olduu kadar yapsnn da deimesine yol aabilir. Buna rnek olarak kinci Dnya Sava sonrasnda talyada sinemann yeniden bir yaplanma iine girmesi ve bunun sonucunda birok lke sinemasn etkileyen Yeni Gereki Akmnn domas verilebilir. Bu noktadan yola karak almamzda, 1960l yllarda Trkiyede yaanan d g olgusunun toplumda yaratt sarsnt gz nnde bulundurarak, sinema sektrnn, ii g sonucu oluan d pazar olgusunu dikkate alarak rgtlenmesini ve bunun sinematografik sylem zerindeki yansmalarn aratrdk. Bu dorultuda almamzn birinci blmnde Sinema-Tarih kuramnn ortaya k srecini ve o kuramn yap talarn, ncllerini de dikkate alarak inceledik. Bu erevede, zellikle kinci Dnya Sava sonrasnda sinema zerine yrtlen tartmalarda bir eitlilik gze arpmaktadr. Gerekten, sinemaya biilen farkl roller, birbirinden farkl alanlarn, farkl grlerin, inceleme yntemlerinin ortaya kmasna neden olur. Kimi aratrmac, sinemann diliyle ilgilenirken, kimi estetik, kimi sylem, kimi de alglan biimi zerine younlar. Kimi sinemann doas zerine tartmalar yrtrken, kimi bu konudaki aratrmalarn yntemlerinin belirleyicilii, kimi de sinemann hangi sorulara cevap verdii zerinde durmutur. almamzn temelini oluturan Sinema-Tarih kuram, filmleri farkl disiplinleri bir araya getirerek ve ok ynl soru sorarak incelemeyi nerir. Tarih, tpk sinema gibi tek bir olgudan ibaret deildir. Tarih de sinema gibi, kendisini evreleyen unsurlardan

237

etkilenir. Bu dorultuda gerek Avrupa gerek Amerikada yrtlen almalar, sinema filminin ortaya knn tarihsel bir metninkinden farkl olmadn savunmutur. Tpk tarihsel bir metin gibi, sinema filmleri de anlatlacaklar bir szgeten geirir, bir mizansen gerektirir ve sonrasnda olgular dorultusunda kurgulanr. Tarihsel olaylara yaklam dnemlere, kiilere ve toplumlara gre deiebilir; sinema da zamana, corafi koullara, sosyal, ekonomik ve kltrel farkllklara gre deiebilir. Sinema da tpk Tarih gibi gizli ya da ak bir takm unsurlardan etkilenir, onlara gre biimlenir. Sinema-Tarih kuram zerinde yrtlen almalarn Avrupa ve Amerika ktalarnda farkllk gstermekle birlikte her tr filmin, zellikle de auteurlerce yaratlan yksek kltrden saylmayan popler kltr rnlerinin toplumlarla ilgili ok daha zengin veriler oluturduklar, dolaysyla bu kapsam ierisinde ele alnmalar konusunda birletikleri tespit edilmitir. Ayrca incelemelerin ok katmanl, ekonomik, sosyolojik, kltrel ve siyasal alardan deerlendirilmesi gerektii zerine de vurgu yaplmtr. Sinemann bir XX. yzyl rn olduu dolaysyla iinde yer ald koullarca ekillendiini yukarda ifade etmitik. Kentlerde domutur, kitlelere hitap etmitir. rn olduu modern toplumun gelitirdii yeni retim modelleri erevesinde kendi retim-datm-gsterim andan oluan modellerini gelitirerek nemli bir sanayi dalna dnm, toplumlar zerinde etkili bir ara olmutur. Yine bu blmde, sinemann bir popler kltr arac olduu, ortaya kt ilk yllardan itibaren hitap ettii kitlelerin nemli bir ksmnn ii snfndan olutuu belirtilmitir. Sz konusu yllarda, ii snfnn nemli bir ksm gmenlerden olutur, gerek krsal alandan, gerekse baka bir lkeden gelerek kentlerde toplanan bu ynlar, sinema filmlerine youn ilgi duyarlar. Sinema filmleri, bir yandan, bu ii snfnn bo vakitlerini doldurmalarn, dier bir yandan da iinde yaadklar topluma ayak uydurmalarn salar. nemli olan bir baka unsur, sinema filmlerinin, yabanc bir lkede yaayan gmenlerin kendi lkeleriyle balarn sklatrmann bir arac olmasdr. Bu tespitlerden yola karak, sinemann g endstrileriyle olan balantlarn inceledik. XX. yzyln ortalarndan itibaren hzlanan kreselleme, bir yandan lkeleraras dolam ve yer deitirmeyi tevik ederken, dier bir yandan da kimlik

238

sorunsaln, aidiyet kavramlarn beraberinde getirir. Sinema bu anlamda, yeni kimlik oluumlarndaki sancl srelere tanklk ederken ayn zamanda bir lkeden bambaka bir lkeye yerleen toplumlarn anavatanlar, kltrleri ile olan etkileimleri de destekler. kinci blmmzde, Trkiyenin son elli yln ekillendiren g faktrn inceleyerek, Trk sinemas ile olan ilikisini tartmay amaladk. Bu erevede, Trkiye toplumunda derin izler brakan gn ve gmenlerin niteliklerine, Trk filmlerinin onlarn nezdinde temsil ettiklerine gemeden nce birinci blmle balantl olarak Trk sinema sanayisini oluturan temel unsurlara deindik. Ayn zamanda Trk sinema tarihini ana hatlaryla izen bu blm, Yeilam olgusunu ve onun yap talarn, toplumsal, siyasal ve kltrel etkenler gz nnde de bulundurularak ortaya karmay amalad. Bu dorultuda Trk sinemasn 1970lerde yaad nemli krize gtren sebepler, bu srelere tanklk etmi kiilerin grlerine de bavurularak aa karlmaya alld. Buna paralel olarak, yurt dna gn hzn kestii bir dneme denk geldiini dndmz bu krizden kabilmek iin sinemamzn bavurduu yntemlere, yeni pazar aray yntemlerine k tutulmaya da allmtr. Bu erevede n plana kan, tarihsel geliimi srecinde sarf edilen bireysel abalara ramen Trk sinemasnn kurumsal, rgtsel ve / veya sektrel olarak salam temellere oturmaddr. Bir yandan ham madde asndan da baml, dier bir taraftan da film pazarlamas erevesinde da kapal, Devlet desteinden yoksun, yatrmsz, bireysel kapris ve taleplere boyun een, garantisiz bir sektr grnts izmektedir. Buna karlk ou zaman bireysel giriimler sayesinde de retkenliini srdrebilmi, tarihi boyunca karlat krizlerden bireysel giriimler sayesinde mucizev bir ekilde syrlmasn bilmitir. almamzn bu ikinci blmnde ele aldmz ikinci unsur, Almanyaya g etmi Trk toplulunun nitelikleri ve onlarn yaam biimleridir. Bunu belirlemedeki ama, bu topluluklarn iinde bulunduklar koullara deinmek, ana vatanlaryla olan ilikilerini aydnlatmak ve bu dorultuda bir yandan iinde bulunduklar toplum dier bir yandan da geride braktklar topraklarla balarn kurmalarnn arac Trk sinemasyla olan ilikilerini aa karmaktr. Bu dorultuda, giden gmen iilerin

239

genel zelliklerine deindikten sonra, geride braktklar toplumda ve kendi ilerindeki zlmeler, gurbetteki yaam koullar ve kltrel faaliyetleri ele alnmtr. Bu noktada zellikle birinci nesil gmenlerin, geri dn umuduyla kendi ilerine kapal bir yaam biimi sergiledikleri, gelenek ve greneklere sk skya bal kalarak anavatanlaryla olan balarn korumaya altklar ortaya kmtr. almamzn nc blmnde Trk sinemasnn ii g nedeniyle rgtlenmesini ve bunun filmlerdeki sylemsel-sinematografik yansmalarn

grmelere ve film analizlerine dayandrarak ele aldk. Bu kapsamda, Trk sinemasnn kriz ortamnda yeniden yaplanma dneminde, d g sayesinde oluan yeni pazarn ve video teknolojisinin yaratt varsaylan olanaklarn at kaplar aratrdk. Ancak, Trk sinemasnn yukarda da deindiimiz en temel sorunu bir rgtlenmeden dolaysyla bir sektrden yoksun olmas nedeniyle, ele aldmz konuyla ilgili yeterli sayda gvenilir kaynak elde edemedik. Bu nedenle, alma konumuza dair zgn ve gvenilir veriye ulaabileceimiz ana kaynaklarn o dnem sinema sektr ierisinde bulunmu ve Almanya pazarna ilikin deneyimleri olan yapmc ve ynetmenler olacan ve onlarn bireysel tarihlerinin kolektif tarihe k tutacan dndk. Grtmz kiiler Sinema Eserleri Sahibi Meslek Birlii (SESAM) bakan, ayn zamanda nemli bir yapmc olan Kadri Yurdatap; Neredeyse kuruluundan itibaren Erman Filmin mali ilerinde sorumlu olarak alm, Hrrem Ermann sa kolu olan ve eref Filmin kurucusu olan erafettin Gr; iek Filmin sahibi, Otobs, Selvi Boylum, Al Yazmalm gibi nemli filmlerin yapmcln yapm, gnmzde de sinema camiasnn urak mekan iek Barn sahibi Arif Keskiner; uzun yllardr Almanyada yaayan yapmc ve ayn zamanda Otobs, Gl Hasan, Polzei gibi almamz kapsamna dahil olan filmlerde hem oyunculuk, hem senaryo yazarl hem de yapmclk yapm olan Nuri Sezer; Bugn Lale Filmin sahibi ancak incelediimiz dnemde hem oyuncu, hem yapmc, hem de ses mhendisi olarak alm olan Necip Sarcolu; Trk Sinema Tarihinin nemli yazarlarndan biri ve ancak ayn zamanda Trker nanolu ile birlikte Ulusal Videonun yurt d sorumlusu olarak alm olan Giovanni Scognamillo; Almanya pazarna ynelik eitli video filmlerinin ynetmenlini yapm, gnmzde de faaliyetlerini srdren mer Uur; ve son olarak da kendisi de bir gmen olan, g temal nemli filmlere imza atm, bir

240

sreliine de Almanyada bulunmu olan erif Grenden olumaktadr. Bu erevede, sz edilen kiilerin ulalabilirlii dorultusunda yla yaylan bir sre ierisinde bu kiilerle bir szl tarih almas yaptk ve bu pazarn rgtlenmesine dair nemli bilgiler elde ettik. Yaplan grmelerin ortaya kard unsur, bu pazarn Trk sinemas ile ilikisinin iki boyutta gerekletiidir. Bunlardan ilki, sinema filmlerinin pazarlanmasna, baka bir ifadeyle Almanyada belirli merkezlerde film gsterimlerinin dzenlenmesine ilikindir. kinci boyut ise, gelien teknolojiler vastasyla bu ilikilerin, videokasetler vastasyla gelitirilmesidir. Bu dorultuda bu pazarn, atlan ilk admlar, geliimi ve sonular olmak zere aamalar aa karlmtr. nc blmmzn ikinci alt bal altnda ise, farkl ynetmenlerin farkl dnem ve koullarda ekilmi d g konulu on filmini izledikten sonra ve onlardan elde ettiimiz bulgular nda ele aldmz dnemin tarihsel-toplumsal ortamna dorudan katlan bir ynetmen olan erif Grenin bu sreci nasl yaad, nasl alglad ve nasl aktardn incelemek zere farkl dnemlerde gerekletirdii iki filmi, Almanya Ac Vatan (1979) ve Polizei (1988) analize ettik. Yaklak on yl arayla ekilmi bu filmler araclyla ynetmenin tarihsel bir olay srecine, iinde bulunduu lke koullar iinde nasl dahil olduunu, dolaysyla da tarihe ne ekilde katkda bulunduunu aa karmaya altk. Bu dorultuda almamzn banda yola karken gelitirdiimiz varsaymlar gz nnde bulundurularak elde ettiimiz bulgular u ekilde deerlendirebiliriz: D g olgusu, gmenleri kltrleriyle balarn pekitirmekte, kendi ilerine kapal bir tutum taknan, gelenek ve greneklerine sk skya sarlan bir toplulua dntrmektedir. Anavatann bu balar srdrp koparmama ynnde admlar att sylenebilir. Bir yandan Devlet, ekonomik olarak gmenlerin kazanlarnn lkeye girmesini salamak amacyla giriimlerde bulunurken, dier yandan zel giriimler g edilen lkelere ynelik dzenlenen eitli kltrel faaliyetlerle gmen iilerle ilikilerin devam ettirilmeye alld grlmtr. Bunlar arasnda en nemlilerinden birinin g olgusunun youn olarak yaanmaya balad ilk yllardan itibaren film gsterimlerinin salanmas olur. Ayrca, g temal filmlerle, gidenler ve kalanlar arasnda bir iletiim salanmaya da allmtr.

241

Ortaya kardmz bir baka nokta, Trkiyede sinema endstrisinin kriz dnemlerinde varln srdrebilmek iin yeni pazar araylarna girdii, bunu bilinli ve planl bir ekilde gerekletirmek yerine mucizevi olarak deerlendirebileceimiz bireysel giriimlerle, durumu deerlendirmeyi, gn kurtarmay bilen kiilerce gereklemesidir. Krize giren her endstriyel yaplanma, kendine olanaklar dorultusunda bir k noktas arar. Ancak, burada altnn izilmesi gereken, Trk sinemasnn dier lkelerde varolan ve model oluturan sektr yaplanmalarndan ok farkl bir geliim gstermi olmasdr. Her eyden nce, ok uzun bir sre kendi filmlerini retememitir. Sinemann Trkiye topraklarna girdii ilk yllardan neredeyse Cumhuriyetin kuruluuna kadar bamsz rnler ortaya karamamtr. Bu sre ierisinde ekilen filmler ilk zel irketin kurulduu 1922 ylna kadar askeri kurumlarca, baka bir ifadeyle Devlet gvencesi ve destei altnda gerekletirilir. Bu durum da beraberinde sanayinin geliiminde nemli bir yer tutan rekabet ortamnn doamamasna neden olmu ve sadece ithalat ve film datm zerine kurulu zel teebbsn film retimine girerek risk almasna engel oluturmutur. Belirttiimiz zere, dnya sinema sanayisinin hzl bir ekilde geliip, ok sayda nemli eser vermeye balad bir srete, Trk sinemas henz emekleme dnemindedir. 1923ten sonra ard sra alan zel yapm irketleri, bu tarihe kadar Bat ile alan aray kapatmaya almakla birlikte, var olan siyasal ve ekonomik konjonktr salam temellere oturan bir yaplanmaya engel olur. Ar aksak ilerleyen Trk sinemas, ncelikle gerek hammadde, gerekse dorudan film ithalatna dayanmas nedeniyle kinci Dnya Sava srasnda yaanan kstlamalarda ilk kriziyle kar karya kalr. Bu erevede sinema sektrnn imdadna Msr filmleri yetiir. Bu filmlerin ierikleri Trk halknca ilgi grnce, benzer konularda film ekilmesi ynnde admlar atlr. 1950li yllardan itibaren izleyici ve retim says her geen gn artan Trk filmlerinin datmn ve gsterimini dzenlemek zere kurulan a sistemi, hzl ve arpk yaplanma nedeniyle kontroln ksa srede merkezde bulunan yapmc irketlerden, halkn taleplerini ileten blge iletmecilerine gemesine neden olur. 1970li yllarda yaanan siyasal ve ekonomik sarsntlar, televizyonun da evlere girmesiyle birlikte bor zerine kurulu bir yapm sistemini alaa eder. Sadk izleyici kitlesini kaybeden sektr, iflas etmemek iin bu sefer seks ve vurdu krd filmlerine

242

ynelerek farkl bir kitleyi hedeflemi, ksa vadede sistemini dndrmeye almtr. Bununla birlikte bireysel giriimlerle de olsa TRTye varolan filmlerini pazarlama yollarn aratrmtr. Ayrca, Trk sinema sektrnn tarihsel gemii ierisinde farkl dnemlerde yakn blgelerde bir d pazar oluturma giriimleri ou zaman siyasal engellere taklmtr. Ancak Trk sinemasnn krizden kmasn salayan, ynetmen mer Uurun ifade ettii gibi, dalm olan bir yapy yeniden bir araya getiren, 1970lerin sonlarna doru ortaya kan ve yaklak bir on yl boyunca bir furya halinde gelien video pazar olur. lk olarak Almanyadaki Trk iilerine ynelik olarak balatlan giriimler, ksa srede Trk film piyasasnn hareketlenmesini salar. nce var olan filmlerin dntrlmesini ngren bu pazar bir sre sonra sadece video filmlerinin retilmesiyle geliir. Ancak altyap yetersizliinin yan sra, sektr alanlarnn gn kurtarma anlay, ksa srede byk paralar kazanma sevdas, zellikle Almanya pazarnn dzenlenmesinde ciddi bir engel oluturur. Trk filmlerinin Avrupa pazarna almas ynnde bir frsat oluturabileceini dndmz bu giriimler, Trk sinema sektrnn en temel sorunu olan kurumsal-rgtsel yap eksiklii nedeniyle sonusuz kalr. Yine de yukarda saydmz olumsuzluklara ramen sektrn hareketlenmesini salamas, zellikle de Trkiyede 1980li yllara gelinceye kadar baarsz kalan yasal dzenleme srecinin balatlmas asndan byk nem tar. Almanyaya ii gnn oluturduu bu yeni sre ekonomik almn yan sra, hikyeleriyle de sinemann dilinin gelimesine katkda bulunur. Gerekten de 19701990 yllar arasnda ekilen ve Trk sinema tarihinde nemli bir yer edinen d g konulu film saysnda bir art sz konusu olur. Bu srece ilikin farkl dnemleri farkl anlatm biimleriyle aktaran bu filmler ayn zamanda yurtdna Trk ii gnn tarihini de yazarlar. almamz erevesinde ele aldmz erif Grenin yaklak on yl arayla ekilmi iki filmi de bu tarihsel olguya ilikin ipular vermitir. Kendisi de dardan ieriye doru bir g sreci yaam, dolaysyla bu konuya belki de baka ynetmenlere kyasla daha hassas olduunu dndmz ynetmen, yurt dna ilk gidenlerin yaam koullarn, hayata dair mcadelelerini ve deien toplumsal yapy Almanya Ac Vatanda Gldane karakterinin etrafndan verir. Artk Almanyaya

243

yerlemi, geri dnmeyi dnmeyen, Trkiye ile olan balarn daha ok gelenekler dorultusunda devam ettiren ikinci ve nc nesille dair gzlemlerini ise Polizeida aktarr. Ayn gz ve dnce tarafndan gerekletirilen bu filmler, bir anlamda

birbirlerinin devam nitelii de tamakta, birbirlerini tamamlamaktadr. lk filmde grld zere ilk giden gmenlerin tek amac mmkn olduunca abuk ve ok para kazanarak memleketlerine dnmektir. Bu ama uruna kendileri iin yepyeni, yabanc modern dnyann sunduu artlara katlanarak, her trl insani ilikiden yoksun mekanik bir yaam ierisinde kaybolurlar. Buna karlk Poizie, yerleik bir dzeni ve o dzen ierisindeki gndelik bir hayat n plana karr. Gerek cemaat ii, gerek kltrleraras ilikilerde bir normalleme gze arpar. Bununla birlikte toplumsal cinsiyet kavram sz konusu olduunda aradan geen on yllk sre ierisinde ok da fazla bir gelime salanamad tespit edilmitir. Trk kadnlarnn namus meselesi hala n planda olduunu, ikinci ve nc kuaklarn anavatanlaryla olan balarn bu kavram zerinden gelitirdiklerini de syleyebiliriz. Bu zellikleriyle bu filmler Trk d g tarihini yeniden yazarlarken ayn zamanda ekildikleri dnemlerde Trkiyede var olan gerek siyasal gerekse ekonomik gelimelere de gndermeler yaparak ana da tanklk ederler. El Kaplarnda Yeilam: 1970-1990 yllar arasnda D G-Yeilam likisi adl bu almamz aslnda, Trk sinemasnn ekonomik tarihinde karanlk kalm bir dnemini aydnlatma amac gtmtr. D g dolaymyla oluan yeni pazarn gerek sinematografik, gerekse ekonomik yapsna ilikin elde edilen veriler ayn zamanda Trk sinemasnn yapsn da gzler nne sermitir.

244

EK I
KADR YURDATAP, (14 Nisan 2005)

1970lerin ortalarna Yeilam cazibesini kaybetmiti. Bunun sebebi de nce, televizyonun ok kanala doru gidii, arkasndan anarinin had safaya kmas, o kadar ki film seyreden vatandalarn bahe sinemalarna bile gidemez olmulardr. O durumda, sinemada 3 tarz ortaya kt: 1 tanesi arabesk filmler ( Orhan Genecebayl, Ferdi Tayfurlu, daha sonra bunlara brahim Tatlses eklendi, 80lerin balarnda) dieri kung-fu (vur-kr) filmleri, ncs erotik filmler. Erotik filmler, 1973-74 yllarndan itibaren katld onlara. 5 dava 1 horoz gibi...talyan usul. Lando Busanca diye bir oyuncular vard, onun filmlerini getirdiler. Yalnz bunlar erotik deildi. Fikren apknlkt. Daha sonra yle filmler yaptlar ki, insanlar anadan doma. Bu devir yle deil. Bunlar plaklk espirisi zerine filmlerdi. nsanlar bikini ile dolayordu. 1980lerin banda nce Amerikada daha sonra da Almanyada video denen ey kt. Araclar geldiler Trkiyeye, trk filmlerini Almanyaya aldlar. nce, eski stoklarmz aldlar, daha sonra da da Trkiyede de bu salgn haline geldi. Her mahallede bir video kiralama dkkan ald. Bir ka tane irket kuruldu, Ulusal Video gibi, Estet Video gibi... Bunlar Trkiye ve alman pazarna sat yapyorlard. Alman parasyla film yaplyordu. Ve bu insanlara kk bir kar braklyordu. Ve diyorduk ki, biz Ulusal Videoya 5 film yapacaz. Ve bu 5 filmin iinden ne istersek yapabiliyorduk.

Konunun belirlenmesi tamamen size mi aitti yoksa belirtilen baz unsurlar var myd?

lk filmin koullar onlar tarafndan belirleniyor, 4 ve 5. filmleri kendi keyfimize gre yapyorduk.

245

Peki

size

getirilen

neriler,

Almanyadaki

talep

dorultusunda

yaplyordu?

lk bata, Almanyadaki Trk film datclar, eskiden 70lerde tahmin ediyorum, tam bilemiyorum, Trkler oraya 60larda gittiler. Orada 3-4 tane blge edindiler. Biri Berlin, biri Studgart, biri Mnih biri de (Hamburg ya da Khln) olmak zere 4 blge vard. 4 blgede 4 ayr datmc vard. Bu datmclar, Trkiyeden filmlerin Almanya hakkn alyorlard. Bir kopya gidiyordu. O kopyay her hafta Cumartesi ve Pazar gnleri saat 10, 11 ve 13 aras, byk sinemalarn salonlar kiralanyordu ve Trklere gsterimler dzenleniyordu. Mnihteki gsterimini tamamladktan sonra Berline gnderiliyordu kopya... Berlinden baka bir film alnyordu. Yani btn Almayay dolayordu. Gidip de hemen almanca renmedi bizim birinci neslimiz. Onlarn en byk mutluluklar bu filmlere gitmekti. Hatta onlar, ilk gittikleri seneler sadece garlara gidiyorlard, banhoflara, ve ilk film gsterilen yerler de banof sinemalaryd.

Almanyaya gnderilen filmlerle i piyasaya ynelik filmler arasnda bir sylem fark var myd?

O filmler Almanya iin yaplmad. Ulusal Video, herkesten evvel gitti, bu filmleri gtrd. Biz filmleri Ulusala satyorduk. Ulusal oraya satyordu. Almanya ile ilgisi yok bu filmlerin. Almanya ile ilgisi olan ilk film Artis Film tarafndan ekilen Gurbet Kular. Trkiyede yaplan her film orada gsterildi. zel hi bir film yaplmad oras iin.

Trkan orayn Dn filmi gsterildi mi Almanyada?

Herey gsterildi. Trkan orayn en kt filmi bile, ksz, parasz pulsuz. Eskiden sinemalarda bir piyasa varken, video knca iki piyasamz birden oldu. Paramzn yarsn Trkiyeden yarsn Almanyadaki gsterimlerden aldk.

246

Trkiyede kimse sinemaya gitmeyince Almanyadaki Pazar bu anz kapatt o zaman.

Sinemaya giden says ok azd. Adam alyordu videokasetini, gecede 2 tane film seyrediyordu. Abone olunca ucuza geliyordu. Bir kasetle 8-10 kii, telesafir gibi, gelip de film seyrediyorlard. Ama Almanyaya kesinlikle zel bir film yapmadk.

Ekonomik anlamda gelirlerin ne kadarn karlyordu Almanya pazar?

% 40n Almanya, %60n Trkiye karlyordu. stne para kalyordu. Ekonomik olan da stne film yapyordu. Almanyadan gelen bir firmaya ilk on filmimi sattm ben. 1 milyon lira aldm. O para benim ana sermayem oldu. Sfrlamtm. Sonra param dikkatli kullandm ve byttm. Ben dierleri gibi sadece video gsterimi iin film yapmadm, sinema gsterimleri iin film yaptm.

Video satlarndan kazanlan para sinemaya geri kazandrld m? Bu parayla ne kadar sinemaya yatrm yapld?

Herkes istedii yere yatrd. Adamn Berlinde lokantas vard, geldi Antalyada hotel kurdu. .... Oradan gelen avansla negatifini aldm, brahim (Tatlses) beye avansn verdim. (Yapt filmlerin afilerini gstererek, hangilerinin sinema hangilerinin video iin yapdn anlatt)

247

EK II
ARF KESKNER, (25 Haziran 2007)

Trk Sinemasnn 1970li yllarna baktmzda, yle bir durum gryoruz. ki olay var aslnda Bir tanesi, bu Almanyayla balantl olarak g olaynn sinemaya yansmas, ok fazla olmad. Birka tane film yapld. Toplasanz 10- 12 tane film yapld btn o sre ierisinde. Almanya Ac Vatan, El Kaps falan, bizim de iinde bulunduumuz filmlerOtobs de onlardan bir tanesi ve hatta en nemlisi galiba. Otobs te de yle bir hikaye var biliyorsunuz. Trkiyeden byle gtrlen iiler nasl istismar edildi, svete, Stockholmn bir meydannda yle brakld. Gzel bir filmdi, yurt dnda da ok dller ald, Trkiyede de ayn ekilde ok konuuldu. O filmde matrak bir ey vardr. Aziz Abi (Nesin), o filme ok kar kmtr. Aleyhinde yazlar yazmtr. Ben de bu filmin stne neden bu kadar yklendiini kendisine sordum. Dedim ki, Aziz Abi, neden bu filmin bu kadar stne gittin. Sen o kadar yazlar yazdn bak gene de o film patlad gitti. Benim yazdm yazlar sayesinde olmutur o. Komisyon isterim dedi. Sonradan rendiim, Aziz Abi Bulgaristana gittiinde, buradan nce orada oynam film, oradaki Trk kkenli yazarlarla birlikte seyretmi filmi. Ald tepkiler olumsuzmu. Demiler ki Trk halkn kt gsteriyor bu film. Onlarn vatan zlemi var, her zaman Trkiyeyi dnyorlar, oysa bizim baka bir gereimiz var. zellikle orann dolduruuna gelerek o yazlar yazmt.

O dnemdeki ikinci olay Trk Sinemasnda, yeni bir baka kapnn almas. O da, komedi- komedi-seks; avantr- avantr-seks ad altnda toplayabileceimiz bir dnemdir. Ta pornoya kadar giden bir dnemdir. Bu dnem iinde ben de bulundum. Oradaki temel yap, Trkiyedeki ifte sansrn olmasndan kaynaklanyordu. Bir de televizyon olaynn yeni baladn da sylemek lazm. Terr olay balamt, Trk sinemasnn ana kayna aile idi, aile sinemadan uzaklamt. yle olunca da Trk sinemas kendine yeni bir yol bulmak zorundayd. Normal aile sinemadan uzaklanca, sokaktaki lmpen kesime yneldi. yle bir forml buldu. Bu forml de avantrkomedi-seks filmleriydi.

248

Sansr dedim, orada da bir eliki vard. Yerli filmlerin sansrleri farkl, yabanc filmlerin sansrleri farkl. Sanki, yabanc filmlere gidenler yerli filmlere gitmezmi, yerli filmlere gidenler de yabanc filmlere gitmezmi gibi sansr kurullar erotizmi daha akta brakmlard. Ailelerin o filmlere gitmeyeceini varsayarak daha hogrl bakmlard erotik filmlere. Amerikan filmlerindeki erotik sahnelere doru kaydn Yeilam da fark etmiti. Ve o espride bir yol buldu kendine. nce komedi- seksmi gibi, sonra avantr-seksmi gibi falan.

Hatta Ali Poyrazolu, abimin bir filminde oynamt Kazma bak Kazma diye. O da komedi- seks filmiydi ama tabii plaklk ta n plana kan bir unsurdu. Bana bir Adana blgesi iletmeci firmas, kardeim firmasn kastederek, Ali Poyrazolunun bizim firmaya gemesini istemiti. Kardeim baka bir iletme firmasyla alt iin ve sz verdii iin byle bir eyin olmasnn ok zor olduunu syledim. Ama ben de o firmadan memnun deildim aslnda. Hesaplarna ben bakyordum. Arkadam, 80 bin Liralk Adana blgesi iin ilk ekilecek bir filme 150 bin Lira teklif etti. Abim br taraftan 80 bin Lira almt. O filmde de rahmetli Sermet Serdengeti ile Arzu Okay oynayacaklard. Dedi ki,o filmi sonra ekin, nce bana yeni bir film ekin. Bana Aydemir Akbal bir film ek dedi. Ynetmenliini benim yapmam istedi. 150 bin Lirann 75 bin Lirasn ek olarak nme koydu. Ben o zama daha hi film ekmemitim. Fotoroman yapyordum. Anlamam dedim. Hayr sen ekeceksin dedi, birinci artm bu ikincisi de Aydemir Akba oynayacak dedi. eki alp Abime gittim. Aydemir Akbala 5filmlik bir anlama yaptk. lk filme 5 bin, ikinci filme 10 bin, 3.c filme 15 bin lira teklif ettik. Szleme yapld.

Komedi-seks filmleri bir sre sonra ayaa dt. Seyircinin istekleri tkenmez.

Daha sonra sinemada yeni bir oluum ba gsterdi. Politik sinemaya yneldik. Kapclar Kraln ektim, ardndan Atf Ylmazla Selvi Boylum Al Yazmalm ektim.

1977lerden sonra video furyas ba gsterdi, o da sinema iin mthi bir kaynak oluturdu. Almanya aya vard bu video firmalarnn. Az ok, elde ne kadar film varsa,

249

Almanya haklar satld. Bu sayede Yeilam biraz soluk ald. Yeilama baka bir soluk aldran unsur, TRTnin kaplarnn sayemde Yeilama almas oldu. Sadece kendi ynetmen ve teknik ekibiyle almay n gren ynetmelii deitirtip, dardan da ynetmenlerle allmasn uygun gren bir ynetmelik yaptrttk zel televizyonlar kurulunca, sadece yabanc film gsteriliyordu. Patronlar yerli filmlerin gsterilmesine kar kyorlard. Yerli filmlerin reytinglerinin daha fazla olacan gsteren raporlar hazrladm ve en sonunda elimde 5 film olduunu ve ilk gsterimleri iin yayn hakk istemeden bedava bu filmleri yaynlayabileceklerini syledim. Kabul edildi. Nitekim, reytingler ok artt. Bylece zel televizyonlarn kaplar da alm oldu. Filmlerin tm yayn haklarn aldlar.

Buradan Almanyaya pazarlanan filmler hangi tr filmlerdi?

ncelikle, filmlerin tamam video olarak gitti. Yalnz, Trk sinemasnn Avrupa sinemalarna girme olay olmad. Birka film sadece gsterilebildi. Nedenini ok bilmiyorum ama herhalde, o kalitede filmler retilemediindendir. Yalnzca, Trklerin younluklu olarak yaadklar blgelerde, enliklerde gsterildi filmler. Dernekler bizden taleplerde bulunuyordu, bu ekilde mesela Al Yazmalm istediler, her istediklerini de yolladk. Ama bu tip gsterilerden Trk sinemasna kayda deer bir ak olmad. Zaten Trk sinemasnn en byk sorunu, d pazar organizasyon eksiklii. Bugn dnyann her yerinde ekilen filmler gsteriliyor. Bizim filmlerimiz yok. Bizim darya ynelik pazarlama sorunumuz var. O tarz bir pazarlamay yapamadmz gibi, televizyonlarla pazarlamay da yapamyoruz. Teknik anlamada kaliteyi

yakalayamyoruz. Avustralya televizyonu benden Al Yazmalm istedi, ama kopyann kalitesizliinden dolay filmi geri gnderdiler. Yani, laboratuar kalitesinde de ok gerilerdeyiz. Son zamanlarda ekilen filmlerin bile ulusal pazarlarn dna kmas ok zor. Bir organizasyonu yok. Bireysel yaplyor her ey.

250

Nereden kaynaklanyor peki bu eksiklik?

Yok byle bir organizasyon. Yani yapmclarda da yok, devlette de yok. Devlet Cannes film festivalinde stant ayorum diyor. Mhim olan o deil ki, nemli olan bu pazarlamay yapabilecek, zel sektrden yetimi pazarlamaclarn olmas, uluslararas ilikileri iyi kurmu olmas lazm. yle durumlar da sz konusu oluyor ki, bireysel olarak yaptnzda, paranz alamayabiliyorsunuz. Ylan ldrseleri Fransz televizyonu istedi, arac bir Fransz firmas vastasyla verdik. 15 gn arayla 2 defa gsterime soktular filmi, ama arac bize paramz vermedi. Kiminle alacanz bilemiyorsunuz. O yzden, bu ile uraan, yetkiili birilerinin olmas gerekir. Kanmca bizim sinemamzn en byk eksii, pazarlamadr. Ama bunun ne ekilde yaplmas gerektiini bilemiyorum. Devlet destei ile mi zel sektr vastasyla m olmas gerekir, bilmiyorum.

Yurt dna satlan, gnderilen filmler ihra ediliyor deil mi? O zaman bunlarn resmi kurumlarda kaytlarnn olmas gerekir . Normal artlarda hracatlar Birliine kaytl olmas lazm. Ancak, sz edilen filmlerin zamannda bu filmleri gndermek ok zordu. nk yasa gerei, ihracat yapabilmek iin 50 bin dolarn stnde ihracat yapmak gerekiyordu. Dolaysyla, biz byk ihracat firmalara gidiyorduk, Koun RAM gibi. Onlar filmleri

gnderiyorlard, zerinden komisyon alyorlard ya da oradan gelecek primi alyorlard. Ama bu ok az sayda film iin geerliydi. 1971 ylnda ben gazetecilik yaptm srada Cannes Film Festivaline gideceim srada, Ylmaz Gney Umut filminin de davet edildiini ama yetkili kurumlardan gerekli izinleri alamadklarn syledi. Bunun zerine, filmi ben gmrkte rvet vererek Fransaya kardm. Daha sonrasnda Ylmaz Gneye ve yapmcs olduu iin abime Devlet dava at. Ancak, hakim bizden yana karar ald. nk evraklara baktklarnda, film yurt dna gitmeden nce Turizm Bakanlna bavurulmu, oras bizi ilgilendirmez demi, sonra Gmrk bakanlna ve Maliye Bakanlna bavurulmu, ayn ey

251

Video furyas srasnda, Almanyadaki bir takm Trk kkenli datmclar, buradaki birka yapmc firmayla anlaarak film sipariinde bulunuyorlar. Siz bu furya ierisinde bulunmamanza ramen ileyi konusunda bir fikriniz var m? Yani, film yapmlarnda zel bir tercih var myd? Oradaki vatandalarmzn tercihleri, istekleri dikkate alnyor muydu?

Bir filmin maliyeti ierisinde video pazarnn pay o kadar da byk deil. Biz bir filmi yaparken 5 tane blgemiz vard. stanbul, Adana, zmir, Samsun, Ankara. O dnemki Trk sinemasnn yaps bu blgelerle ekilleniyor. Bu saylan blgelerdeki sinemalarla ilikisi olan iletmeler, bizim filmlerimize ben alyorum der. Bize talepte bulunuyorlar, diyorlar ki: Bu sene programa bir Trkan orayl film koy. Yapmc onayn verdikten sonra, o blge iin filmin bedeli hesaplanyor. rnein,T. orayn her blge iin farkl bir bedeli var. Adana blgesi iin 150 bin Liraysa, Samsun iin 100 bin, Ankara 40 bin, zmir 120 bin Lira Bu bedeller hinterlanda gre belirleniyor. letmeciler yapmclara finansr oluyorlar. Blgeler paralarn bir ksmn senet, bir ksmn nakit olarak verirler. Yapmclar, eitli blgelerden gelen paralar toplayp filmin maliyetini karlayabiliyorlard. Yapmcnn kar, stanbul ve Zonguldak blgesinden gelen parayla oluabiliyordu. Filminize gveniyorsanz, bu filmin iletme hakknn tamamn iletmeye satabiliyorsunuz (150 bin Lira Adana blgesi iin), ya da pursantaj olarak verebiliyorsunuz. Yani blge yatrd paray art komisyonunu aldktan sonra, stne kalan para yapmcnn oluyor. Pursantaj memuru, ayn blge ierisindeki farkl sinemalara filmlerin gtrlmesi, art satlan biletlerin kontrol edilmesini salar, kaak biletlerin satlmasna engel olur. letmeci adna hareket eder. Eer yapmc olarak glysen, iletmecilere sen liste sunuyorsun. Diyorsun ki ben bu sene 4 film yapyorum., unlar, unlar oynatyorum. Bu paketi rnein 200er bin liradan veririm diyorsun, nk gl bir paket. deme konusunda da pazarlk yapyorsun. Yars pein, yars sonra gibi Bu iletmecilik sistemi televizyonlarla birlikte yok oldu..

252

Eskiden stanbulda bu kadar ok sinema yoktu. Onun yerine ayak vard. Yabanc ve yerli film oynatan sinemalar ayryd. Yerli filmlerde byk prodktrler kendi aralarnda toplanrlard, salonlar paylarlard. Yani diyelim ki 32 haftann iini taksim ederlerdi, kendi aralarnda blrlerdi. 5-8 firma en iyi sinemalar tutarlar. Hayatta sizin filminiz o sinemalarda oynayamazd. Bunlar A sinemalar. Bunun yannda biraz daha iyi olanlar B sinemalaryd. Bunlarla da anlama yaparlard prodktrler. A kategorisinde diyelim 13 sinemada birden oynuyorsa, B kategorisinde 7 sinemada birden oynuyordu bu prodktrlerin filmleri. Bunlara ayak denirdi ve A snfna girmek ok zordu. Bu ayaklar imdi de Amerikan filmleri iin var. Anadoludaki sinemalar da ayn mantkta iliyordu. Blgelerdeki iletmeciler, hinterlantlarndaki sinemalar kapatyorlard, anlama yapyorlard ve orada oynayacak filmlerinin karlnda senet alyordu. Ald senetlerin bir ksmn bankada krdrp bize nakit olarak veriyor, dier ksmn da senet olarak bize veriyordu.

O tarihlerde sinema, Almanyadaki Trk vatandalarnn Trkiye ile balarn koparmamalar ynnde bir arac olabilmi midir sizce?

O dnemde, hatta sonrasnda bu konular ileyen birka film yapld. Ben 1970 senesinde svee gazeteci olarak gidiyordum. Otobsle gidiyorum. Biletleri satarlarken, kime sattklarn bilerek satyorlarm. Otobsn arka yarsn iilere satyorlar, aralarnda kaak olanlar da varm. Gmrkte otobsn arka yarsn dorudan indirip kontrolden geiriyorlard. Gidenler, kalanlar, bunlarn yaadklar hep malzeme oldu sinemamza.

Bu bahsettiiniz filmler bana sanki daha ok burada kalan vatandalarmza ynelikmi gibi geliyor. Oradakilerin psikolojileri daha farkl, eminin ki kendilerini o kt koullar ierisinde seyretmek istememilerdir. yi film her yerde izlenir

253

Peki Almanyaya gnderilen filmlerin ka kii tarafndan izlenildii konusunda bana yardmc olabilecek birilerini tanyor musunuz?

Bu bilgilere ulamak ok zor. Geenlerde arkadam, ngilterede Selvi Boylum Al Yazmalmn DVDsini bulmu. Halbuki ben DVDsini yapmadm. Almanyada kaak olarak retilmi, kt kopyalar.

Sinema filmleri bilet satld iin yine de kayt tutuluyordur Ancak ok iyi filmlerin bir getirisi olabiliyor. Mesela Ekya falan 300-400 bin kii seyretti baya getirisi oldu. Ama dier filmler bu kadar etkili olmad.

Bu video pazarnn Almanya ayann Yeilama bir nefes aldrdn dnyor musunuz? Evet, kesinlikle. yle dnn. Elinizde 50-60 tane filminiz var, hi beklemediiniz bir anda, tanesi 5 milyondan olsa 250-300 milyon para geiyor elinize.

Teekkrler.

254

EK III
EREF GR, (12 Kasm 2006)

Genelde ok memnun oldum byle akademik arkadalarn Trk sinemasnn sorunlaryla ilgilenmelerine. nk bir k, bir ynlendirme el yordamyla bulundu bugne kadar. Bundan sonra inallah daha, sizlerin almalaryla her eyin bir aresini, bir alternatif, yorumlar getirilmi olmas bile ok nemli. Biz hala daha geriz, ulus olarak geriz yani. Hala daha yerleiyoruz. Yerde yemek yiyenlerin says% 45mi falan filan. Almanyaya g demeyelim de ekmek kaps diyelim. erif Grenin de bir filmi var: Ekmek Kaps. O anlamda olunca, insanlar da ister istemez her eyini de birlikte getiriyor. rfn, adetini, dinini, dilini, her eyini yani. Herkes yledir aslnda. Bugn Amerikaya gittiiniz zaman hala spanyollar, Meksikallar. Bizimkiler biraz daha sahiplenmi olabilirler. . Sanrm 19(?) ilk gler 60tan sonraki yllarda balad. Biz yaanm eylerden yola karak syleyeceim, nasl yararlanrsnz bilemeyeceim. Bu 62 ylnda Almanyadaki olaylar balaynca, hsan Evrim vard, eski jnlerden, Evrim Exportun sahibi. Dedi ki gel bi bakn. Hrrem Bey bu konulara ok ak ve ok akll bir adamd, bilgili. Yani bilgisinin iinde de ok ak bir insand. O da gmen nk. Bulgaristandan gm gelmi. Gitti geldi, dedi ki, eref, o zamanki rakamla 400-500 bini buluyor, bunun da yalnz 300 bini Mnihte. stasyonda, bilmem ne istasyonu var. Zaten gittiinizde 40 bin 50 bin kii orada Sultanahmet Meydan gibi Git bakalm ne diyor hsan abi dedi. Ben de severim hsan abiyi, rahmetli, gittik. Dedi ki gelin, bu insanlara sinema, minema bir ey yapalm. Bir n bir aratrma yaptk. Sinemaclarla konutuk, sabah seanslarn istedik. Bir iki film gnderdik olmad, tutmad

Ne tarz filmler gitti?

Normal, burada oynayanlardan. Ama o kadar formaliteye boulduk ki te, muhakkak bakanla gidiliyor, bakanlk mstearla gnderiyor, gmrk mdrl,

255

Yeilky gmrk mdrlne gidiyorYani 3 ay urayorsun, 50 lira masraf ediyorsun, 32 Lira alyorsun gibi bir ey. Yani o ii organize edemedik. 65ten, 67den sonra birden bire nfus patlaynca sinemaclar kendi ilerinde yapmaya baladlar bu ii Dsseldorfta Kalkavanlarn bir kolu, Zeki Kalkavan balad, Zeki Kalkavan diye. Bir Musevi arkada bulmu bu iin ierisinde. O da ok becerikli kt. te aa yukar 17 tane sinema buldular ve gelip film almaya baladlar Almanyaya. Almanyaya film almaya baladlar ve baya da iyi bir ey, yani Adana falan gibi bir para oldu. Adanaya o zaman 25 bin Liraya veriyorsak, Almanyada 25 binlik bir katkda

bulunmaya balad, bir. kincisi ayr bir pencere at. nk gelip, eletirmeye baladlar. Yani Adanal gelip de blgesinden hibir zaman eletirmedi filmi. Tek syledikleri, Filiz Aknla Tark Akan ok yakyor, aman onlar birlikte oynatn Cneyt Arkn 4 kiiyi deil de 14 kiiyi ldrsn gibi. Ama halbuki, onlar, bakn yle bir Fransz filmi var. Onun da konusuna benzer bir ey yapsaydnz gibi.. Bir Ahmet Usta vard, rahmetli, ok deerli bir arkadamz vard. Hem de bunlar anmakta fayda var Suna Kanlan evlendi sonra Ahmet. Onu gnderiyorduk, bakyordu falan. Bir sr ticari filmler yaptk. Biz de onlardan alyorduk, bir sr, adaptasyon eklinde. Byle bir pencere at. Daha sonra, hi bilmediimiz bir eyi, 70ten sonra kaset meselesi kt. 70ten sonra Fakat kasetin bir zarar oldu. Srf kaset iin film yaplmaya baland. Geri sinema da 74ten sonra iyice.. Kendi ynetiminde film retilmeye balaynca birazck seks, avantr, arabesk falan Ben ayplamyorum, ticarettir. Niye yaplyor. O bakmdan

Sonuta Yeilama para salayan bir ey

Tabi tabi hem para salyor, hem retiyor. Fakat btn bunlarn sonucunda baka bir ey var. Bakn, geenlerde Kadir Has niversitesindeki toplantda rica ettim arkadalardan, Trkiyenin sorunu aslnda, btn sorunu sermaye birikimi yapamam olmas, yani bir sanayi kolu haline gelememi olmas. ok ok nemli nemli olan bu. nk niye, hi kimse benim gibi, mr boyu yaplabilecek besleyebilecek bir i

256

kolu olarak benimsemedi. Paray alan herkes baka yerlere gitti. Baka yatrmlar yapt. Mesela, alt yap, alt yap dediimiz ne ki. Alt yap neden kurulmasn ki. te nitekim kuruldu. Bugn var alt yap. Ama reklamclar kurdu, ama bilmem kim kurdu. Kuruldu! Filmciler hibir zaman bir plato Biz bir plato kurmaya kalktk, Hrrem Beyle gittik yer aldk, Amerikan nedir o, serbest Pazar gibi, iki, sigara falan satlyor. O binay aldk, dnyann parasn sarf ettik, plato yaparz falan diye. Ama bir tek kii, ne platoya gelen, biz bile, bunun perdesi Perdeyi yeniliyorsun, duvarn rengi solmu falan, Ahmetlerin evininki daha iyi Bir trl niye? Sermaye birikimi yok. Bir birikim yapamadk. Bu nemli. yle olunca, hem elemanlar, buradan baka yerlere gidiyor, iyi elemanlar tabii, baka yerle gidiyorlar. Byle pazarlamaclar, niversitede okuttuumuz arkadalarmz vard, sper hepsi. Askerden sonra girerler mi bir daha? ok deerli insanlar vard. Bilgileri vard. Bir sr eyler getirdiler. O arada oynayan filmlerimizi takip ettiler, raporlarmz hazrladlar falan. 17 yerde bromuz vard bizim, bir ara Erman Filmin. Datm irketi olarak. Tabii, 110 yerli film dattmz oldu bizim, 110 yerli film110 tane. Art Ulus Filmin 40 tane dublaj filmini, yani 150 tane filmini datyorduk. E bu arkadalarn hibir tanesi gelmedi. Bir tanesi, rahmetli geldi, onu da mdr yaptk Adanaya. Yeterli sermaye birikimi olmad. Garantili bir meslek olmaynca insanlar tutamyorsunuz bu meslekte. Herkes gitti. Nitekim ben de 10 sene ara verdim. Niye? Bitti filmcilik, hadi allahasmarladk dedik. urada burada, bir eyler yaparz dedik, yapamadk tekrar dndk filmcilie falan filan.. Bunu muhakkak vurgulamak lazm. Yani temelde Trkiyenin, Trk sinemasnn nk Trk sinemas, bir dnemde Trkiyedeki en itibarl, en kazanl mesleklerden birisiydi. Bakn ben, anlarm yazmak gibi hibir fikrim olmad iin, bunlar kalsn istiyorum. Onun iin anlatmak isterim. Bizim Adanada 2 tane bromuz vard, Adana merkezde bromuz vard. Biri Erman Film, biri de Anadolu film diye. kisi de yerli filmle dublaj datm yapyorlar. kisi arasnda ister istemez bir yaknlama oluyor. O zaman diyorsun ki ne lzum var, bir rekabet eyi yapalm diye, are bulalm, yani bakalar nasl yapyorsa, kendimize gre bir eyler yapmtk falan Bir bronun mdr, bir gn gittim Adanaya, dedi ki, sorma abi, eer dedi, bu akam ltfederseniz bizim misafirimiz olun. Biz bir pavyon kiraladk, moral gecesi yapacaz dedi. Nehrin kenarnda eskiden pavyonlar vard. Seyhan nehrinin kenarnda, 10 tane falan pavyon

257

vard. Bilmem ne pavyonu. Bir Pazar gn gittik. te 11-12 kii, arkada alyor. Her arkadan da kz arkadalar. Rica etmiler, pavyon sahipleri, onlar da gtrmler. Yemek yeniyor. Bir moral gecesi. Sene 1975. smini sylemeyeyim, Adanann en mehur tccarlarnn bir tanesinin kz arkada var o pavyonda. Onu grmeye geliyor. O zamanda, abi, kusura bakmayn kem km falan. Ne var? Diyorlar. te Erman filmin moral gecesi var diyorlar. Kapattlar buray. Ne moral gecesi yahu, biz bu kadar byk bir i iin falan filan. Hayr da diyemiyorlar, geldiler arkada durdular. Bana geldi, dedi ki, abi byle, byle ite. Adam da hakikatten ok mehur. Ben de tanyorum yani, ahsen deil ama. Bilmem kimin arkadaym falan. Buyursun dedik. Ben gittim, dedim buyurun. Davet ettik. Geldi oturdu. Yahu dedi, bu filmlik film kt kardeim dedi. Bravo yaBak hi kimsenin aklna bu kadar para kazanld gelmiyor Yani, ve syleyeceim u, o kadar itibarlyd ki, 200 sinemalarda itibarn var, valin de var, kaymakam da var, her yerde var, bir tek bankalarda itibarn yok. Niye? Filmcisin, garantin yok. Teneke! Adam geliyor, hala maliyeden mesela gelip, abi ya, bu byle olur mu? Ne olur mu? Ee? Teminat meminat Masay kaydediyor. Kardeim, u masa 50 Lira etmez. Ama sen bir (?) Hala byle bu

Hala m? Hala byle. Hala byle. Trkan Hanm grmek iin, millet birbirini yer, birbirini yer. Caddede yryemez falan falan. Yahu, bir gn de acaba bir tanesi, Trkan Hanm, ok nemli skntlar geirdi, gazetelerin dedikodu sayfalarnda okudular. Yahu, bir tanesi de kocasn, oluunu ocuunu alp da, bir iek yaptrp da, Trkan Hanmn kapsn alp da: Trkan Hanm, bu kadar gzel filmler yaptnz, zlmeyin. Bu millet size ev de yapar, evinizi de alr, korkmayn. dedi mi? Duydunuz mu? Yapmadlar, yapamazlar. Bizim arkadalar, biz kendi aramzda neler gryoruz. Yok

Bu mevzuatn olmamasndan m kaynaklanyor? Tabii! Hi, hi! Ne garantin var

Sonuta, emekli olan basit ii olarak emekli oluyor Hi, hi Yani bir ey syleyeyim mi? Nur iinde yatsn, Hrrem Bey olmasayd, u piyasada eskilerin hibir tanesi. Erman Film Anonim irketinde en az 300 kiiyi ben

258

sigorta ettirdim. Ben dediim yani, bizim firmamz sigorta ettirdi. 6 ya da 8 kii, Cahit Irgat, bakn isim sylyorum, Ltfi Akad, bunlarn hepsi eref Filmde. eref Film de Erman Film ile birlikte saymak lazm. Yani imdi ayr ama o zaman ayr deildik yani. Oradan emekli oldular. Onlarn filmlerini Bizde sigortay ilk yaptran Ltfi Akadn sayesinde eref Filmdir. Almyorlar, sigortaya bir trl almyorlar. Siz geici iisiniz. Oraya gidin, buraya gidin falan falan. imdi, benim de okuldan bir arkadam var. Sosyal Sigortalar Beikta mdr oldu. Gittim dedim ki, byle, byle. Sen bize bir yol gster Allah akna! Dedi, yapar msn? Dedim, yaparm. O zaman, dedi, yle yapacaksn dedi. Geldim Ltfi abiye dedim ki Ne dedi? Dedi. Ltfi abi, dedim, kendimizi ihbar edecekmiiz, dedim. Ben eref Filmin sahibi erafettin Gr, aada imzas bulunan Ylmaz Gneyle film ekiyorum. Filmin ad Kurbanlk Katil. Kurbanlk Katil filmini ekiyorum. Filmde, ite figranlar alyor, setiler alyor, klar alyor. Hi biri de sigortal deildir. Kaak ii altryorum. mza ettik, sirklerle, gittik, imza sirkleri istediler. Aldm. Burada, Unkapannda bilmem ne mdrl var, ite. Gtrdm ona verdim. Mecbur oldular. Geldiler, dediler ki nerede altnz ne bilelim. 10 gnlk i programn gnderdim. Geldiler, zabt tuttular ve yle sigortaya aldlar. Yani, bu, gerek bu! Siz diyorsunuz ki, Trkiyedeki eksiklikler hakknda ok byk eksiklikler var. Tamam,3-4 yere telefon ediyorsun, buralar dolduruyorlar. imdi var ya, Baehir 2010 diye. Buralara kabartma yapacaklarm, boyayacaklarm, resimler yapacaklarm falan. Dedik ki, evvela u sokakta herkes a. Evvela unlara bir are bulun. Ne olacak boyarsnz, boyamazsnz. Fiyakasyla gelmiler, markann zerinde yiyecek bir ey bulamadktan sonra istersen her taraf altn yap.

Zaten bizde temelden sorun zmek yok

Katiyen, ite byle geici, palyatif dncelerle, tedbirlerle Benim sizden ricam, yani sizin de arkadalarnz, orada da syledim, hakikatten bunlara eilmek lazm. Niye bu byle oldu, hala niye byle gidiyor. Mesela, biz tamam, yapmclar olarak gerekten haklarn veremedik, gerei kadar sahip olamadk emekiye, doru. Ee, bugn

televizyonlar, rezalet! Rezillik, kepazelik! Her hafta bir tek film ektiriyorlar. Her hafta

259

bir tek film! Bir filmin sresi ne kadardr? 90 dk. Bir dizinin sresine kadar? 100 dk, 105 dk! Her hafta bir film ektiriyorlar insanlara, sabahlara kadar! Ne sigortalar var te bakn gidin Meslek edinir mi bu televizyonculuu? Niye etsin ki? Hibir tanesi. Bugn yle, yarn hepsi a! Bakn greceksiniz. Diziler bittiinde bu kadar insan kim doyuracak? Bu kadar insan, kahvede. Bankalarda adam kalmad. Buradaki adamlar 250 milyondan aa gitmez, sokakta adam. Evliyim diye 250 milyon lira istiyor. 15-20 milyona kimi alrlarsa onu getiriler byk ihtimalle. Onun iin herkes oturuyor ite. Seyirci var ite, o ayr bir ey. KazansnlarOna bir ey demiyorum. Ama bir tek televizyon Koskoca holdingler bunlar. Sermayeleri var, paralar var. 3er milyar, 5esr milyar dolarlara km Ne sendika var, ne mesaisi var ne garantisi var, ne hibir eyi var

E, yok zaten daha 2 hafta st ste oynayan dizinin reytingleri dk diye kaldrlyor. Koskoca Kadir nanrn dizisini ikinci hafta kaldrdlar. O size dnyann parasn kazandrr. smini sylemiyorum. Ben ok iyi, olum kadar yakndr bana, konumuyorum, dizide oynuyor diye. Ben dizi dman deilim, ben onu dnyorum. imdi diyor ki, bu diziden sonra yaptm grrse bir daha, alnmn ortasndan vurur. te bu byle Evet bu byle. Bilemiyorum ne kadar faydas oldu.

ok Siz de bahsettiniz, oradan film talebinde bulunmaya baladlar diye. Ne tarzda filmlerdi bunlar?

Krsal kesimin o eyinden (basklarndan) uzaklamak istediler dorusu. Tre cinayeti, kan davas, yrtk prtk elbiseler, alk, malk istemediler. Onlar orada, hayal emleye buraya geldik. Biz zaten biliyoruz kymzde ne olduunu biliyoruz, o yzden buraya geldik. Artk, geriye bir daha dnmenin bir alemi yok.

260

Ben bir ey okumutum bir yerde. Fransada eitli kltr merkezleri var, Trklerin kendi kltr merkezleri. eitli sanatsal faaliyetlerin gerekletirildii, Trkiyeden haberlerin getirildii, arkl trkl geceler dzenleniyor. Onlarn bir tanesinde film de gsteriliyor haftada bir. Onlarn birinde galiba Ylmaz Gneyin bir filmi gsteriliyor, filmin ad yazmyordu okuduum yerde. Fakat Ylmaz Gneyin 70 sonras filmleri olsa gerek, daha sosyal ierikli filmleri. Salondaki byk ounluk km. Sonuta Ylmaz Gneyin anlatmak istedii zaten, toplumda var olan problemler Onlar da orada biz bunlar grmek istemiyoruz. Burada da o koullarda yayoruz. Bizim iimizi daha da karartacak filmler deil de, daha arkl trkl filmleri tercih ediyorlar .

Ona hak vermek lazm imdi. Ona yakn bir rek olsun diye bir olay anlataym size Ben ticaret odasnda mesleimden dolay meclis yelii de yaptm. 12 yl yaptm yani. Ve o arada ok seyahatler ettim falan. Bir tanesinde Rusya ile mukavele, anlamalar imzalanacak. Dediler ki, bundan sonra biri Batuma, biri baka yere. Kurayla ekilecek. Biz de Moldovaya dtk. 14 kii Moldovaya gittik. Ben, ben hep ngilizce ngilizcemiz de yeterli grld. nk onlarn ngilizcesi daha kt. Dediler ki, eref abi sen Yaa da onlardan bym, ounluundan yani. Dediler ki sen bu grubun basn. Moldovyaya gittik. Kiineve.[] Bir otelde kalyoruz. En iyi oteliymi oras. Gagavuz Trkleri var. Tarihini neredeyse hi bilmem. Gagavuz Trkleri ne yaparlar ne ederler falan. Ertesi gn de cumaym, Cuma namaz klacak bir ksm arkadalarn. Baktk Kiinevde hi cami yok. Buras ortodoksmu. Hep kilise, kilise. Gagavuz Trkleri buraya yakn yerdeymi, orada cami vardr oraya gidelim dendi. E ne yapalm? Bize ok gzel Trke konuan birini verdiler, dedim ki yarn sen bizi eye gtr bakenti neresi Gagavuz Trklerinin? Dedi urasdr. Ben de yarn oray ziyaret etmek istiyorum. ok memnun oldu. Sabah gideriz, ziyaret ederiz, akam dneriz dedi. Bir otobs ayarlad, kalktk gittik biz. Ben demedim, Cuma namaz klalm diye. Yoksa Cuma namaz gibi bir ey deil, bahane, ben onlar da ziyaret etme ans olsun diye. Tabii, Gagavuz Trkleri de Ortodoksmu. Cami yok! imdi, byle olunca, yani dini olmaynca insanlar ne oluyor. Bir tek milliyetilii kalyor. Hepsi Alparslan Trkei! Sonra dnyorsun. Buradaki de insan. Buradaki kynden kam gm oraya Buradaki skntlar, bir. kincisi, o yllar, politika Hepimiz arydk, sa sa, sol, sol

261

ok ayrmc, ok uzlamaz dnyorduk. Ben onu ldrrm, sen onu ldrrsn. Byle bir eydi ncs, adamlar oradaki yaantyla buradaki yaanty kyaslama anslar yoktu. Yani yle oldu. Diyelim ki, bir ky var. Adam evvela kynden kasabasna, oradan ehrine oradan stanbula gelip gitse grecekOradan doru oraya gitti. Aradaki hibirini bilmiyor. Arada o kadar byk boluk, farkllk var ki! Adam diyo ki, bi daha m oraya giderim. Allah korusun diyo! lkesinden souyor adam! Ve korkuyor adam, etkilenirim, bilmem ne yaparm. kincisi, yurt dndaki insanlarmza hi kimse sahip kmad. O ayr bir konu, sosyolojik bir konu. Ama hi kimse sahip kmad. Sahip kanlar da, bugn ite bilmem ne tarikat. nsanlar kzyor. Kim sahip karsa oraya gitti. Sen kltr merdivenleri atsaydn, sen okullarn asaydn, unu yapsaydn, bugn oradaki genlik baka trl olurdu. Bugn baka trl tabii.

Zaten ilk gazete, 1967 ylnda Hollandaya gnderilmeye balanyor. Sonuta 60tan 67ye kadar hibir ey yok.

Yok tabii canm. Niye okusun adam? Sylyorum. likiyi ekmek istiyor. Elinde olsa adam dinini deitirecek. Korkuyor, cehenneme gider diye, yoksa dinini bile deitirecek. Yani hi umurunda deil. Adam nk oraya para kazanmaya gitmi. Ve artk para kazanmann ne demek olduunu, parann ne ie yaradn gryor. O kyde, parann bir ie yaradn gremez ki! Herkes ayn eyi yiyor, herkes ayn eyi iiyor.

Ama dnmeyi dnyor byk ounluu. Bir mddet sonra Bir mddet sonra, gryor ki, para kazanlsa da onlar gibi yaamann olana yok. O baka bir kltr meselesi. Diyor ki, nasl olsa yam da geldi. leceim, br tarafa gideceim, hi olmazsa lkeme gideyim, Mslman leyim. O da o! Benim babam, hayatnda namaz klmad. lmnden gn evvel, dedi ki yahu, bu hastalk, mastalk bir trl namaz klamadk dedi. Ben de dedim ki, yahu baba, byle giderayak yutmaz. Madem ki her eyi biliyorBu byle ite. Bu normaldir. Oradaki insanlar. Ben de ey yaptm, Nebahat ehre sahneye kt, f. Sene 80 falan, 81... htilalden hemen sonraki yl. Kyamet kopuyor, enite! Enite! O zaman da Yavuzla evli, rahmetli. Basketi Yavuz vard.Yahu diyorum. Burada Yavuzu kim tanr ki, enite, enite desinler. Meer Ylmaz Gneyden dolay diyorlarm. kinci nesil sahip

262

kyor. Birinci nesil gitmi, ikinci nesil sahip kyor. nc nesil baka trl oldu tabii. Daha alman oldu ama onlar da baka eylere sahip kyorlar. Ama Almanyadaki olaylar tabii, biraz da Kara bykl Trkler diye bir roman vard Demirta Ceyhunun bilmem okudunuz mu? Onu okuduunuz zaman, ben tabii o kadar bilimsel tarafn bilemem, politik taraf bana doru geldi, sosyolojik tarafn bilemem ama ekonomik, politik taraf doru! nsanlar, sinema dahil, sanat dahil, hibir eyi, insan karnndan, doyum noktasndan ayrmak ansna sahip deildir. A insan istedii kadar kltrl, istedii kadar bilgili, istedii kadar zgr olsun, ne olacak? Eer zgrlkse, alk sabahlara kadar parklarda yersiz yurtsuz, sanatla m besleyeceksin sen onu? Evvela, adam gitsin karnn dnyor. Doyuracak. Bugnk Trkiyenin.. ya kusura bakma biraz politik oldu. Sinemada da bunu aryor. Bugn ka tane film oynuyor? 5-6 tane Trk filmi oynuyor. Hibirini grdnz m bilmiyorum.

Birkan grdm. 3 tane grdm. Snav grdm, Eve Dn grdm, bir de Kaderi.

Kader gzel!

ok gzel. Snav da gzel, kendi tarznda. Snav bence baarl. Bandan sonuna kadar. Bir tek sonunda biraz samalamasa Bakn, hangilerine daha ok gidiyor seyirci bakn! Sinemalardaki sinema dergisinden bakn. En fazla Snava gidecek. Neden? nk kendi hayatyla bire bir ilikisi var. Hokkabaz, film ite, koskoca Cem Ylmaz, yerlerde. 5 milyon dolar. 2 milyon yapmaz! Yani diyeceim u, adamn Hokkabazla falan ne ilikisi var kardeim? Yok, ama Snav? Belli kesit var, ocuklar, gidiyor, eleniyor falan. Kader gzel film. 60 bin kii ancak. nsanlar ne yaparsan yap, belli bir kesitin var, belli bir mterin var, alcn var, satcn varFilm de yle, ama filmin ok geni.Filmin hakikaten ok geni kesiti var yani. Biz bunlar yaadk. Vali, iini gcn brakp Peyday grmeye geliyordu, ne bileyim ben eskilerden, Allah rahmet eylesin, Hulusi abiyi. Hulusi Abiyi, Orgeneral gelmi, amiralim diye Hulusi

Avanosta film ekiyoruz koskoca adam, artk neredeyse,

abiyi aryor. Oturdu, beraber yedik, itik. Byle forslar vard. Celal Bayar Hkrkta btn ekibi ard, Fuatta resimleri vard, herkese birer saat verdi. Barol

263

oyuncularna, Hrrem bey dahil, ynetmenine falan yani. Byle sanatla ilgiliydiler. Fahri Korutrkn kars, ok zarif bir hanmefendiydi. Bir gn gsteriye gitmitik. Adam ankayaya kadn yemee ard. Yemek verdi. Hediye falan vermedi ama yemekte iltifat etti.

Evet, ama onun yannda da herhangi bir mevzuat yaplmam. Anlalmayan bir ey bu. ahsnza ok byk ilgi gsteriliyor ama

Bu garip bir ey. Bak. Vurun Kahpeyede, ilki deil, ikinci Vurun Kahpeye. lker bir film yapt, Kelolan m ne?. O zaman rsum, yerli film rsmu %25. %5e indirmiler. Byk far ediyor. Biz de Vurun Kahpeye filmini yapalm. mit etin, daha o zaman hala hayatta, mit abi, Cumhuriyet Halk Partisi Devlet Bakan. Hrrem Beyin Adapazarndan ok yakn arkada, dostu. Bizim de abimiz. Benim davalarm takip eden, byk sayg duyduumuz abim. Kalktk, gittik. Dedi olmu bil! ard hemen kalem mdrn, dedi byle byle, anlat bakalm. Dedi, ileri bakanlna aktaraym. Dedim Avni Xe gnderme. ileri bakanlnda bir Avni X var, sansrden sorumlu, o imza ediyor. ileri bakanlna gittik, oradan msteara, oradan zel kalem mdrne, zel kalem mdr de Avni Xe. Hi deimiyorHerkes biliyor bu ii kim yapar? eref. Bizde de bir ey olur. Hrrem beye gidilir. Hrrem Bey de ben karmam, eref bilir derdi. Onun iin herkes Hrrem Beyi atlar bana gelirdi. Yahu, Hrrem Beye sylesenize kardeim. Kendi paras, Hrrem Bey verirse verir. Bana ne sylyorsunuz. Hayr, ille ben. nk bir yol var, onu aamyorsunuz. Ama bu zel teebbslerle ilgili bir ey. Ko Holdinge gidin bugn, orada da ayn ey. Devlet dairelerinde hele, kesinlikle budur. SESAM diye bir meslek kuruluumuz var. Meslek kuruluunu Ankaradaki birimler kurmu, Bakanlk alm bizden yetkiyi oraya vermi. imdi bunlar bar bar baryor. 5900 tane filmin telif hakkn meslekte datan SESAM. Daha onlar 100 tane vermemi, hak onlarn Yahu kardeim olur mu byle sistem? Eee yle Bakann yetkisinde[.] Kt niyetle mi yaplyor. Hayr. Bir bakas geliyor baka bir ey yapyor. Erkan Mumcu, hakikaten ok iyi niyetli, her eyi yapmaya alyor. Gerekten iyi niyetli. Her eye iyi yaklat, zamannda filmcilie heves etmi, aydn. Gen, formasyonu olan Bir imza atm altna, daha yeni zdler meseleyi yani. Bilmiyorlar ki. Efendim, dardan gelen, filmin sahibi, yapmc kadar ynetmendir,

264

mzisyendir falan. Ee, hepsinin elinden bir kt alacaksn ki, TRTye kiraya vermek istiyorsun. Nerede bulacaksn hepsini, mzikileri. Zaten filmin iinde mzik diye bir sey yok Telif haklar yasas. Birbirine girdi millet. Bir ey enriliyor. Ondan sonra sendika kapanyor. lkenin sorunlar ok Sizlerle gurur duyuyorum. Sizler, yol gsterici, aydnlatc. Fakat, hayata geirilebilir, karn doyurabilir olaylarla biraz ilgilenin.. Erman Film bir okuldur. Ne kadar nemli ynetmen varsa Erman Filmde ilk filmlerini yapmlardr. te Ltf Akadlar, Atf Ylmazlar, Halt Refiler, hepsi. E eref Filmde yle. Zeki Demirkubuz nc asistand, sonra ikinci asistan oldu, sonra birinci. Aama aama geldi. Bugn bir yerde grd m eref abi diye.. Yani, herhangi bir ey iin sylemiyorum. Bunun okulu yok mu? Bunun okulu da var. Okumu da okuldur. Bu meslee hizmet eden herkese teekkr etmek lazm. Ama her insan karn doyuracak bir ekilde bir baary yakalayacak ekilde. Belirli bir mcadeleyi gze alacak ekilde. Ne bileyim ben, bir sr yetenekli insanMesela Zekinin nc asistanl zamannda bir Zehra vard. Tp fakltesi drdnc snfna gidiyordu. Altnc senesini okudu, birinci asistan oldu, doktor oldu kt gitti. Geldi, nianlsyla birlikte, dedi eref abi, kusura bakma, ok ey ama, ben hekim oldum. Eer dersen ki kal bu meslekte, sana her sene bir film, iki tane film. Dedim yok Belki o kalsayd bu meslekte, belki sinema Trkiyede bambaka olacakt. Bir sr insan vard byle Her yerde byle, tiyatro da ayn. Tiyatrocular bizden daha beterdi, ak syleyeyim. Biz onlardan ok daha iyiydik. Bakma imdi, imdi diziler falan. Biz onlardan ok daha iyi idik. Biz onlar oynatrdk almt, hep tiyatrocular oynatmayn falan filan diye. Biraz nce bir sey sylediniz, derslerde sinemann dnemleri anlatlyor diye. Sinemann dnemleri Trkiyenin siyasi tarihiyle rtr. 1950ye kadar sinema ayrdr; 50den 60a kadar ayr; 60ta deiir ihtilal olmutur. 70e kadar ayndr. 70te darbe olmutur. 80e kadar ayrdr, 80de darbe olmutur. 80den sonra bakn ayndr, hala gidiyor. Hibir ey deimiyor. imdi biraz farkllamaya balad nk reklamclar ve onlara baml olan televizyoncular tayin ettikleri iin Yanl anlalmasn. O Hatta bir ara piyasayla aramz

arkadalar da gzel film ekiyorlar. Mesela Hacivat ve Karagz Neden ldrld? filmini ok beendim. imdiye kadar hep tarihi filmlerle alay edilmitir Trkiyede.

265

Yok saati grnd, yok bir sey grnd. O kadar dzgn bir film ki, demek ki istenildiinde yaplabiliyormu.

Tekrar Almanya pazarna dnersek, nasl bir organizasyon sz konusuydu? Yani Almanya pazar ne ekilde iliyordu? Biz Almanya pazar iin ok Biz hatta bro amak zere Mnihte bir yer de tuttuk. Ondan sonra Zeki Kalkavan geldi, yle bir hesap getirdi ki nmze, dedi ki niye urayorsunuz siz bu kadar? Ka tene filminiz var? Dedik u kadar. Ka Lira ediniyorsunuz?, u kadar.. Ben size daha fazlasn pein vereyim, Tabii Hrrem bey tccar bir adam. Ben Almanyadaym, bana dedi ki, byle byle teklifler var. Niye urayorsun? Abi dedi, bakasnda 10 Liraya var bizden 40 Liraya almyorsun demeyecek kadar akll adamsn. Sen oraya gidersen, 5 tane filmle deil, 30 tane, 40 tane filmi piyasadan alacam gtreceim oraya. Rekabet korkun. Ertesi sene biz filmlerimizi almakta amadk. Nitekim nc sene aldk, drdnc sene almadk.

Zaten tutmulard btn sinemalar, btn seanslar, sabahlar falan..

Filmler nasl gsteriliyordu? imdi yle yapyorlard. Sabahlar, Cumartesi ve Pazar sabahlar, akam gece de saat 10dan sonraki seanslarnda yine Trk filmi oynuyordu. Zaten Almanyada alman filmi diye bir ey yok. Daha ok dardan gelen Amerikan filmleriSinemalar bombo, bir sr de sinema kapal. Bazlarn atlar, btn hafta Trk filmleri oynad. O arabesk dneminde, seks furyas dneminde, Almanlar falan da geldiler. Bylece sinemaclk geliti. Ta ki bu ite 80lere kadar. 80lerden sonra bu kaset olay knca, sinemaclk orada tamamen kapand. Ondan sonra orada Kltr merkezleri hikayeleri balad. Buradan giden Gney Doulu vatandalarmz bu ii ok iyi becerdiler. Baya becerikli ktlar. Yani ite kadn var, ikisi var, sinemas var. Yani her eyi var. Her eyiyle entegre bir merkez. Ondan beri ayn sistem gidiyor.

80 sonrasnda buradaki filmcilik biraz yavalaynca btn filmler videoya evrilip oraya yolland. Hatta dorudan doruya film sipariinde de bulunulmu. Mesela bana 5 tane film yap, u konularda gibi

266

Tabi, tabi. Yani kaset getiriliyor. Ben o dnemde brakmtm filmcilii ama biliyorum yani. Almanyadan kaset getiriliyor, diyaloglar var. Burada bunu oynat, burada da bunu gibi. gnde video filmi ekip gtryorlard oraya. Bir sr Alman filmi, yar seks tabii. Trk Dublajlar yaplyordu burada mesela. Alman filmi yahut Danimarka filmi. Adam oban sonra sekse gidiyor. brahim Tatlsesin arks arkada. brahim Tatlsesle dublaj yapmlar yani, uydurmular azn. Oraya kadar gitti bu i. Rezilliini kardlar yani bu iin. Bu para.. Ama yalnzca para olunca hibir ey olmuyor. Her meslekte bu byledir. Rezillii kt. Ondan sonra onun da suyu kt. Onunda zamanla seyircisi azald, herhalde baladlar almamaya. Ve 84ten sonra her ey durdu. Yaplar ierisinden ufak tefek filmler, sinemadan deil ama d satlardan be para gelmeye balad. Mesela Pehlivan. Ben Pehilvan yaptm zaman, geri ierde de fena i yapmad. Parasn aa yukar, ierideki sinemalardan ve Trkiye hakk videosunu ve Almanya hakk videosunu almtk ama. Almanyada bir sinema gsterdi, Avustralya ald, Avusturya ald, orada gsterildi.

Ka senesiydi?

1985. Hindistan ald, televizyon haklarn. in ald. Fena deildi, be kuru ta oralardan geldi. Keke hepsi yle olsa. Mesela Yunanistan ile ok iyi bir anlama yapmtk. Adamlar nedense ondan sonra filmi almadlar. Filmi, Rembetiko ile takas yapacaktk. 2000 dolara takas yapyorduk. Filmi satmlar. Yani fena deildi. Ortak yapm deyince insann aklna hep baka bir ey geliyor. Trkiye ile niye ortak yapm olsun? Trkiyenin kendine film yapacak bir sermayesi yok ki ortak yapm olsun! Mesela Franszlarla ortak yapm diyoruz. Bir bte kartyorlar size. 2 milyon dolar. 2 milyon dolardan 800 bininden 3te birini ayracaksn da, bete birine ortak olacaksn da ne olacak. O 800 bin dolarla Trkiyede bin tane film eker. Almanyada yapamazsn. Yapacan ey hep kendin gibi olmal. Yunanistan ile ok kolayd. Onun iin ortak film yapma meselelerine girdik. nk orann nl aktrnn filmi burada alyordu, Hlya Koyiitin filmi orada alyordu. te ne bileyim, ran, Irak randa Cneyt Arknn filmi alyordu, Irakta bilmem kimin. Aa yukar kltr yakn, mzik yakn, suratlar yakn, hikayeler yakn, din Bir sr ortak noktalar var.

267

Yani byle gidebilirdik, byle kabilirdik ve yava yava balamt bunlar. Fakat o 80 olay herkesi dzeltti gitti. 80 olaylar, Trkiyenin sonu olmutur. Bir sr insan, yazar da gitti, izeri de gitti, sanats da gitti. Ama yeni yeni arkadalar kyorlar, yapyorlar. nallah daha da iyilerini de yaparlar. Ben beeniyorum, ok takdir ediyorum. Yani Almanyadaki sistem yleydi. Kendileri alyorlard, hatta baz filmlerin arasna para mara da ilave ediyorlard. Bu biraz dedikodu fasl ama bilmekte fayda var. Ben onlar eletiriyorum, niye eletirmeyeyim ki yani?

Peki elde edilen haslattan bir ey geldi mi?

Yok, yok yle bir ey. Video meselesinde de yle. Biz de organize olduk yaptk. Ulusalda yle. Ulusaln %20si benimdi. %20 ortaktm. %20 Trker ortakt, %20, Arif ile Nahir ortakt, %20sine de Egemen Bostanc ortakt. Be kiiydik biz ortak olarak. Ulusal Video ismini de hatta Nahit ile ikimiz kurduk. Ben genel mdrydm falan filan. Tekilatlanacaz, yapacaz edeceiz falan filen. Bir baktm imkan yok. Muazzam bir sermaye istiyor. Dedim ki ben ortaklm %10a drn. Ama benden para istemeyin. Bir y iki ay byle gittik. Ne %10u? mkan yok ki! Muazzam para lazm.

Srekli dndrmek iin mi? Ne iin?

E hem Trkiyedeki filmleri aldk. Selim Soydann filmlerini aldk, Mine Filimin filmlerini aldk. Video haklarn aldk ki Trkiyede datacaz. Bro atk, makinalar. Kasetler, kaset oaltma olaylar. Teknik bilgi hi bilmem. Hi anlamadm. te oradan aldk birisini getirdik, buradan aldk birisini getirdik. Ama sonra dndm benim hi bilmediim bir i. Bu maazaclk gibi bir ey. Bir sre sonra dedim ki, kusura

bakmayn kardeim. Ben ne alabilirim ne bir ey yapabilirim. Affedin. Gel ite %5ten falan dediler. Evvela ben ayrldm, benden sonra Egemen, sonra rfan ayrld. Sonra Atf ile ikisi kaldlar ama bir sre sonra Trker yalnz kald. Hrriyet Milliyet falan, Trker devam etti. Oradan ayrldktan sonra u: Videolarn Almanya haklar satlyor falan. rfan dedi ki,- rfan da ok iyi tccardr- Akn filmin sahibi, hakikaten akl alan, gzel, namuslu iyi bir arkadatr yani. Trker, alkan, cin gibidir. Egemen

268

hibir eydir, ama konser monser falan filan, Arzu film de bu ilerin iindedir. Dedim ki tamam, herkes anonim irket. Btn herkes satsn filmlerini, btn haklarn. Buradan sattka verelim. Yani yle bir ey yapalm. yle bir tekilat kuralm ama film bana ne kymet verelim. Sende var 10 tane Kemal Sunal, bende var bir tane. Yahut hi yok. Bunlarn bir deeri yok. Ama herkesin ayr ayr. Bana gveniyorsanz yapalm. Tamam dediler. Sana yetki verdik kardeim. Gider Noterden isterim. Veya, satarsnz anonim irketlere, faturalar da kesersiniz. A.. muhasebeye de iler. Gidersiniz noterden alrsnz yetkinizi, saat sekizde.. Biz bunlar konuurken Trker telefon at. Abi dedi, Minareci diye biri var. Filmlerimi istiyor dedi, fakat ben dedi, filmlerimi avansta aldm sattm. Yzm de tutmuyor dedi. Krmak istemiyorum Kemal Ilcak. Kemal Ilcak da benim uzaktan akrabam. Kars, benim babamn amca kz. Yani o kadar yaknlm var rahmetli ile. Tabii, dedim ama ne yapaym? Abi dedi, atlat ama kibarca. Ben onu aldm, Niantanda bir yerde yemek yedik. Adam hakikaten Almanyada ama ok tccar, beyefendi bir adam, Minareci. Baka ileri var, konserler falan. Adam baya am her eyi, dzeyli bir insan. Baktm ki adam kandrmaya falan gerek yok. En dorusu doru konuup biraz olmayacak ekle sokmak. Dedim ki, ok ey var. Be irketin, hepsi ayr ayr. Siz bana msaade edin dedim. Onlarla greyim. Yksek nasl alrsnz edersiniz falan. Listeler hazr m dedi? Hazr dedim, siz de bakn, bir inceleyin. Olur dedi, ne zaman bulualm? Siz ne zaman arzu ederseniz, ben heme bu akam onlarla konuurum dedim. Yarn bulaalm dedi. Ertesi gn geldi. Telefon ettim. Arif dedi ki, ite 6 bin marktan aa vermem, dieri 5 binden aa vermem falan. te yle paralar sylendi. Sizin dedi? 3 tane film var o zaman. Vesikal Yarim, Kader Byle stedi, bir de .. bir tane daha var. Ben de bir miktara brakrm dedim kendi filmlerimi. Siz bunlar aln, bunlar nasl olsa hallederiz. Bunlar o ayarda filmler deil. 3 tane, yani adet olarak, ey deil. imdi Trkerinkinden balayalm, Trker dedim hepsine 10 bin mark istiyor, vermesin diye paray. Ayrm da yapmyor. Hi, siyah-beyaz, renkli ayrmam diyor, liste halinde veririm, %50sini de pein isterim diyor dedim. Adam durdu, evet dedi, bunlar ne istiyor? Valla dedim, Arzu film, 12 istiyor dedim. O da %50sini pein istiyor. O da ayrmyor. rfan bey de 12 istiyor dedim. ok para istiyor bunlar dedi. Adam dedi ki peki mukavelelerini yapalm. Ben hem telefon atm bunlara. Dedim byle byleldrdlar hepsi birden ve mukavelelerini de yaptlar. Artk ondan sonrasn hi bilmiyorum. Adam dedi ki size be bin marklk ek verebilir miyim? Hayr

269

dedim ben. Ben hakikaten Necip Sarcya sz vermitim. Necipe ikier bin Marka verdim ben, neyse, helal olsun Bunlar verdik, yer tutmak zere, Harbiyede iki tane yer var bakyoruz. Bir de mobilya bakyoruz, falan filan. Harbiyeden ktk, adamn biri arkamdan erafettin Bey, erafettin Bey diye sesleniyor. erafettin Bey olunca ya askerliktir ya da maliyedir, korkarm. Geldi, dedi ki, sizi iki gndr aryorum. Buyurun dedim. Dedi ki, siz dedi film ilerine bakyormusunuz dedi. Benim dedi bir ortam var dedi. Dedim ki, valla o i bitti. Siz dedi, yemee mi gidiyorsunuz dedi, evet dedik. O adam alm geldi. Kalantor bir adam. Alman. Ayn filmlere 15er bin Mark teklif ediyor! Ve pein hepsi. Kimse ne olduunu bilmiyor, ka para alndn. Demek ki orada bir piyasa var. Onlar bu piyasann ierisinde. Biz buradan oraya ahkam kesiyoruz. Hi kimse orada bir bro ap tekilatlanamad. Biz niyet ettik. Yine de iyi baardk, nk borsuz kapattk Hep byleydi. Ben bu ilere baladmda niversitede talebeyim, mektepte okuyorum, muhasebeye yardm ediyorum, .

Cengizman diye ok sevdiim bir abeyim vard. Sonra oradan ayrlp buraya girdik, katiplik gibi bir ey ite. Senet de, bilmem ite fatura kes, fatura kesiyoruz Bir gn, dedi ki Hrrem bey gel dedi, bundan sonra sensin burann mdr. Hi kimse yok ki mdrlk yapacaksn. Bunun gibi bir ey. Ee, iletme ulan film nedir, iletme nedir? Hibir bilgimiz yok. Bir kara defter uzatt, filmlerin kaytlar falan. te o. Adamlar ne desen veriyor paray. Hi bilmiyorsunuz. Bakn, Saryerde vard. ok tatl bir adamd. Saryer sinemas. Sonradan ok sevdiim bir insan oldu. Geldi, Son Besteyi yapmm. Hkrk 150 Liraya alm. Dedi ki Son Beste daha gzel bir film, 250 Lira. Katibe syle, 250 Liralk makbuz kessin dedi. Aferin dedi, bu arambaya msait bir gnde syleyeyim, alaym onu. Dedim ki, mer bey olmaz. Niye dedi? O dnemde 8 tane talyan filmi almz. Hi bir yerde oynamyor kimse. O zaman Fita, Lale Film var. Gz armyorlar. Duruyor yle filmler. Evvela dedim, 150 er Liradan bunlar, Son Beste de 2000 Liradan. Ne? 2000 Lira m? Dedi. Seni kovduracam bu yazhaneden dedi. Hrrem Beyin de ok iyi arkada. kt gitti. Hrrem Bey de bir seyahatteydi. Dnnce sylemi. Hrrem bey de demi ki iletmeye o bakyor. Ben hibir ey syleyemem. Ama rica edeyim tenzilat yapsn. Bana ded ki, una tenzilat yap. Ben de yok abi, ben ona zam yapacam dedim. Hrrem Bey, buna sinirlendi ama houna da gitti. Gitti. Geldi, 2500 Lira verdi. Bak, 250 Liradan, 2500 Lira verdi bir de 1200 Lira da o filmlere verdi, peinen. Makbuzu da ald gitti. Filmi ben 4 gnlne vermitim.

270

5inci gn ben ocuk gnderdim aldrmaya. Oynuyor Yok dedim 4 gnlk. 4 gn sonra gene oynayacam dedi, bir 500 Lira daha aldm. Ondan sonra o farknda deil. Bizim stdyoda alan bir arkadamz vard, Yeni Mahalle de oturuyor. Hergn, Belediye memurunun arkasnda saym ii yapyor. Saym, 8 bin Liradan fazla para alm. Pursantajdan. Kimse bilmiyor bunu. Almanyay hi bilmedik. Bir de maalesef, hani vardr ya bizde, pein paray verirsin, masann stnde, o datlr. nk gelecein hibir garantisi yok filmcinin. Tccarn var. Tccarn daha olmazsa paras, bankada kredisi var. Tccar gidiyor, alyor paray. (Genel bir sohbete geiyoruz)

Teekkrler

271

EK IV
NECP SARICIOLU, (14 Mart 2007)

Almanyaya g 1960 sonras, en hzl tarihi de 1963-64. ok hzl sevkiyat yaplyordu. Ynla insanlar gidiyordu. Daha uak yok, Sirkeciden trenlere binip gidiliyordu. lk g, kaliteli, kalifiye elemanlardan oluuyordu. Otomotiv sanayisinden, elektik sanayisinden ok gzel bir ekip ilk heves, Almanyaya gitti. Genel merkez, Mnih, Kln, tutgart, Frankfurt. Tabii Almanyaya gidi ile birlikte, ksa bir zaman iinde yurt hasreti, memleket hasreti balad. O tarihlerde yaygn olan kasetler, 45lik plaklar gitti. Almanyada hemen bu sanayi balad. Uzaylnn kkleri orada, Minareci Video, (Video oldu sonra) yerleti. O zamanlar Dou Hannda, bugn Unkapanndaki gibi, srf longplayler.., kaset reticilerinin merkezi orasyd. lk bunlar balad. Daha sonra, stanbuldan giden uyank bir arkadamz, bir film adam, Acar filmde alt, Mukbil Sanver diye bir arkada, ondan ncesi de Kbrstan gelmi, Almanyaya ticaret iin yerlemi, Mukbilden nce gitmi. Mukbil de film piyasasn bildii iin, film stdyolarnda alm, film iletmecilii de yapt iin, iin iinde bir adam. Kbrsl ile birlikte almaya balamlar. Buradan mevcut filmleri, yani ihra yoluyla deil de trenle gidenlerin yanlarnda gtrdkleri filmlerle...(hra yoluyla daha sonra filmler gtrld). Byle bir sistem, Mnih merkezde Banhof yaknlarnda. Brolarn ben gittim grdm. Orada Almanlarn ilettii birka sala sinema vard. Daha henz Cep sinema salonlar yntemi balamam. Hafta sonu, cumartesi, pazar bu sinema salonlar kiralanyordu. Trkiyeden o sene yapmlar ya da daha eski filmler kopya olarak gitti. Bylece bir iletme balad, daha sonra Kbrsl Mukbil Sanvere ileri devredip baka bir i alanna geti. Yani bunun balangc Mukbil beyle Mnihte oldu. Zaten Mnih de ok ii vard. Bu 1963-65 yllar arasnda oldu. Bu iler u ekilde oluyordu: Buradan bir arkada gelecek sana, anlayordu firmayla, ok czi bir fiyata, kopya istiyordu. Bana bunun Almanyada kullanm iin. O da diyordu stdyoda Necipte filmler. Ben onlara talimat veriyorum. Sen onlarla anla, kopya bassnlar, sen al o kopyay. Bu iin czi bir fiyat vard. Gvenilir bir arkada olduu iin de ak hesap, kopyalar basyorduk.

272

Almanyaya ciddi bir ekilde Trk filmleri, 35 mmlik, gnderilmeye Mukbil Beyle balad. Bu i hzl bir ekilde, Trk kolonisinin bymesiyle birlikte baka firmalarn da bu ie girimesiyle byd. tudgartta bir ube ald. Arsey diye, Arif beyin. Hala orada. Sonra Almanyann belli ehirlerine yaylan bu ticarette hemen uyanan 3-5 kii ile, bilhassa 65lerden sonra yaygn bir blge sistemi haline geldi. Mesela tutgart blgesi u alana kadar sinemalar kiralyor, genelde sinema alan tren istasyonlar civar. Gurbetiler daima biri gelir diye tren istasyonlarnda bek halinde toplanr. Biri gelir, ne haber hemerim, ne var stanbulda, ite sucuk pastrma, yenir falan. Sinemalarda o civarlarda kiralanrd. Almanlarn da ok iine geldi. Ben bir defa Mnihte buluyorum, Mukbil beye gidiyorum, hesaplamaya. Pazar gn bir film oynuyor, bir tetkik edeyim dedim. Girdiim sinemada yollar dolmu, gei yerleri dolmu, o kadar kalabalkt yani. O gnn seanslarn kiralam Almandan, gieye de kendi adamn koyuyordu, Almana da belli bir mark dyordu, sinemada her haslat ona ait oluyordu. Almanyaya takriben 2000e yakn kopya gitti Trk sinemasndan. Orada byk depolar tuttular, byk iletmeler kuruldu, oradan baka yerlere sevkiyat balad. Londraya, Hollanda blgesi. Oradan iletmeci buluyordu, bir adamn. Sen sinema tut, filmler gidiyordu. Belikaya...Orada Bursal bir Yunanl. Belikaya Bursadan g etmi. Euripides. Bir sinemas vard, son derece memnundu Trk filmleri gstermekten. Byk paralar kazanyordu. Oradaki Trk insannn iki unsuru var: Mzik, zaten Almanyada yaygn bunlar, aletler orada retiliyor. kincisi film grmek. Sonra, alkol, Trk raks. Almanlar da aslan st imal ettiler. Akl almaz byklkte paralar kazandlar bu arkadalarmz. Almanyada 5 iletme. Hatta bir de Alman girdi bu ie. Hamburg taraflarnda. Burada bizim grevimiz, telefonla rahat balant kurulamadndan mektupla talimatlar verilir. Bir tr ofr bize gelir, Mukbil Sanvere ait paketleri biz ona veririz, o da filmleri Almanyaya gtrr. Daha henz bu filmlerin yasal yollardan nasl gnderileceinin bilinmedii bir dnemdir. Ya da birisi gelir, trenle giden biri. te 10 kutu, 8 kutu alp gtrr. O gtrd iin bir ey alr, biz de ak hesap alrz. Basmzdr o kopyalar, firmasnn talimat zerine. Firma da o zamann koullarna gre, ben mesela Kuyu

273

filmini ekmiim, Almanya hakkn 4500 liraya sattm. Belki de kopya dahildi yani. Byle bir ticaretin start verildi, hzl bir ekilde gitti. Ondan sonra da Almanyada buradan sanatlarn konser turneleri balad. Gle birlikte oldu btn bunlar. Yazlmayan kalmad. Herkes Almanyaya gitmek sevdasnda. O konserler iin de bir yerler kiralanyordu. Byk izdiham yaanyordu. (12:15) Uak yaygn deil, trenle gidilip geliniyor. Bir sre sonra trenle gidenler, ikinci el nc el arabalarla geliyorlar. Bu hareket 1974-1975e kadar devam etti. 1975te video olay kt. Betamax kasetler. Bunun imalatn Sony yapt, Grunding farkl bir formatn yapt. Bu knca tabii birden imalat ayr bir safha. Trkiyede yok. Bunlar hemen Almanyada bir stdyoyla anlatlar. Merkezi Mnihte. Dediler ki bize, buradan da film bulun. Brolar ald. Yeniler girdi bu ie, farkl ticareti kavram kiilerdi bunlar. rnein ok takdir ettiim Mustafa Mumcu vard Mnihte, restoran ii yapyordu. Hemen bu ie atld. Hulki Saner gitti, mit Utku ekibi gitti falan. nce kendileri balattlar. Ama filmler ne oldu? Bizden kendi filmlerinin negatiflerini istediler, negatifler Mnihe muvakkat (geici) ihrala gidiyordu. Onlar resmi gitti. Trk filmleri Mnihe gidiyordu. Mnihte tele-cine ediliyordu. Umatik formata sokuluyordu, en iyi makinelerle. Alman sanayii stdyolar kurmaya balad. Seri bir ekilde betamax kasetleri retiyorlard. Grunding baka formatlarda retebileceini syleyip 4 izgili kaset yapt. O tutmad. Betamaxtan 1 sene sonra VHS format girdi. O daha ok tuttu. Ticareti nasld? nce satt. Benim grdm en yksek rakam, bir filmin 185 Marka satldyd. mit Utkunun, Saner Filmin falan. Dierleri de kiraya veriyorlard. Bunlar orada bulunup, iin hemen banda. Blgeler ortaya kt. Datmclar diye bir yntem bulundu, minibslerle. Bunlar byk avanslar verdiler yapmclara. Trkiyeden bizimkiler gidince, oradaki uyanklar blgelerden avanslarla yapmclarn ayana gelip, aman bize film ver diyorlard. Talimat veriyor, avans alyor, para alyor, iletme avans alyor, kasetlerin parasn nakit alyor. Sen uraya 100, 300, 500 uraya. Stdyoya talimat veriyor. Stdyo bunlar basyor, sonrada datlyor. Mthi bir ilgi. Bunlar knca sinemann kademeli olarak mterileri azald. Devam etti ama 80lere kadar. Ama sinemann kirasn karlayamayacak kadar ktledi durum. Bu

274

arada ayn iletmeyi yapan Trkler, kaset kiralama iine girdiler. 3 kaset alyordu, parasn da pein dyordu, sonra getiriyordu yenisini alyordu. Byle yryordu. Sonra ok ok uyank biri, Sabri Demirdven, (stanbul TV, stanbul Radyoyu kurdu). Ko grubunda alrken bir staj iin Almanyaya gidiyor, orada bu ileri gryor, hemen sistemin iine atlyor. Stdyo kuruyor. Alman Televizyonu onunla bir belgesel yapyor hatta. Seri imalat yapyor ve ilk defa posta yoluyla sat sistemini gerekletiriyor. ok tutuyor. Postac geliyor, parasn tahsil ediyor, paketini veriyor. Filmleri merkezden alyordu. Hemen uyand, paralar da kapnca stanbula geldi, film haklarn, Almanya Video haklarn ald. O para da iyi rakamlard. Artk 80lere doru filmler ekilmeden avanslar toplanmaya baland. Blge iletmeciliindeki gibi. Almanyada bizim bir blgemiz oldu. Sonra Katibim Video (Hamburg kkenli) Faruk ve Erol Karsl, iki akraba. Hemen sanayi yatrm sistemine giritiler. Dolum stdyosu yaptlar. Onlar da stanbula geldiler ve film talebinde bulundular. Almanyadan 4-5 alc knca (Minareci, Sanver...) burada fiyatlar artt. Neredeyse bir filmin yapm kadar video haklar istenmeye baland. Avans veriyorlard, szleme yapyorlard. Kemal Sunal filmleri byk patlad. Trkiyede nasl patladysa o dnem Almanyada da yle ilgi grd. En byk paralarla Almanyaya iletmelere satld. Arzu Film, Erman Film, Uur Film... Almanyaya gitmeyen, videosu yaplmayan film kalmad. Almanya, Trk pazarna ciddi bir ekilde finans olarak girdi. Ama Trkiyede bu sefer TV etkinlii ok artmaya balad. Ama yine de

Almanyada 90lara kadar bu iletme sistemi oturdu. Byk iler bitince, Arsel Video olan Arif Bey, tutgartta merkezi buradaki bir orta ile iyi bir yapmc oldu. Bize avans veriyordu ve 16 mmlik film ekmemizi istedi. Bylece 16 mmlik film ekimleri balad. Ama ekim sebebi Almanyadaki video haklar iindi. Bunu yapan da sinema iindeki ufak sektrd. Film bana o zamann parasyla 5000 TL kazanyordu. Mutlu oluyordu. Avans alyordu. Negatifleriyle teslim ediyordu. Mlkiyet hakk dodu. Bu filmler sadece Almanya piyasas iin yapld ve bu filmlerin sinema versiyonu olmad. Aa yukar 500 ile 1000 aras 16lk film yapld. Dublaj, ekimi ekonomik yapld ama bunlar Almanyada datm pazar buluyordu. Ama kaliteli filmler retilmeye devam edildiinden Almanya pazar iti. Trkiyenin yayn sistemi, henz uluslararas bir yayn yok ama Trkiye iinde bir pazar, olutu, TVye satlar balad.

275

Almanyada biraz kaliteli film arayna girdi. teki yani fre filmler yani trkl, rnein brahim Tatlses filmler yapyordu, Ferdi Tayfurlu filmler. rnein eme filmi. Saner filmin. lk Ferdi Tayfur filmi. Burada da orada da ok i yapt. Ama dediim gibi, i ayaa dt. 90lara kadar Almanya, Trkiyedeki film kaynaklarn tketti. Hem kopya olarak hem video haklar olarak. 3... yakn negatif kayboldu orada, geri gelmedi. Trk sinema tarihinde nemli filmlerdi bunlar. Almanyada pazar dnce buna kalibre olmu firmalar biraz mkl durumda kaldlar. Sinema bitti, video bir ka fenike dt. Bu ile uraanlar da sektr deitirdiler. Mesela Mukbil Saner Anadolum Gda Pazar diye bir market at. Baka ii beceremediler. Ondan sonra bu filmleri nasl geri gtrebiliriz diye dnmeye baladlar. Ama hi bir zaman geriye getiremediler. Almanyada pe atld. Mbalasz 5000e yakn pozitif film kayboldu. 90lardan sonra kablolu tv sistemleri balad. Berlinde bir arkadamz balatt. ... Trkiyeye dn olmad bu paralarn. Yatrm olarak geri dnd. Kimisi otel yapt. Bir tek Sabri Bey televizyona yatrd. Istanbul FMi kurdu. Sinemada ok ilgin bir eydir, paray tutan ok azdr. Bir sezon iindeki 10 yapmdan sadece 1 veya 2si tutar. O iki filmden elde edilen paralar dier tutmayanlar karlar. Sinemadaki para pek o kadar helal para gibi gzkmez. Ayn ekilde videoda da hsrana uranld. ok byk paralar akt ama o paralar biraz sefahatte biraz lemlerde kullanld. Yabanclar girdi. rnein Ahmet Ciner Frankfurtta filmleri datt. 1-2 yl devam etti. Biraz sonlarna yetiti ama gzel almalarmz oldu onunla. mer Kavurun filmlerini falan yaptk onunla. Trkiyede bir eyin ok patlad zaman 6 ay ile 1 senedir. Sonrasnda haksz rekabet girer iin iine. Herkes o iin iine dalar. Almanya iinde ok fazla yaygnlat kaset datmcl, blge iletmecilii. Paralar denmiyor, karlyor. O yzden Sabri beyin postaclk sistemi ok tuttu. Paray postac tahsil ediyor, mal teslim ediyor. Sonu olarak bu paralar sinema sanayine geri dnmedi. Daha ok bireysel yatrmlar oldu. O dnemde o kadar kt artlarda alld ki makinalar... kt ama teknik elemanlar ok iyiydi. nsan ve film sevgisi ok ey katyordu. Teknik adam, elinde film ykyor, ila yapyor. Temizlik yapsn diye ie alnan bir sre sonra usta oluyor, bir sene

276

sonra da laboratuar efi ... Kendimiz esprimizi yapardk. Laboratuarmza amarhane derdik. Trk televizyonlarnn teknolojisi gelitike, Trkiyede sanayii geliti. Ama kime yaryor? Tamamen ithal ediyorsunuz. ok pahal bir oyuncak aslnda. 1 Mercedes araba fiyatna bir betacam teyp alyorsunuz. Biz 40.000 Marka aldk betacam teybi. Hala kullanyoruz onu. Dediim gibi televizyon sektr gelitike kendisi imal etmeye balad Trkiye. Ama bu sektr asl besleyen reklam oldu. Reklam sektrnn istedii ii getirmeyen insan ii kaybediyordu. O yzden yatrm yapld. lk dnemlerde bunlar ileri yurt dnda yaptlar. Ama o teknoloji buraya st dzeyde girdi. Mesela maj TV, ya da Sinan etin. Geri dnm var. Onlarn byk gelirinden masraf dmek iin de sinemaya yatrm yapyorlar. Sinema onlar iin iin fantezisi. Reklamdan gelen sinemaya dnyor. Almanya pazarnda da dnen para o dnem iin Avrupa pazarnda dolaan 150 milyon marka ulaabilir. Almanyadakiler videoya bakmak derlerdi. (Neye

bakacaz) Bakacaklar eyler de kt olunca ticaret giderek azald. Zaten oradan buraya gidi geliler kolaylanca, onlar gelip istediklerini gtrdler.

Almanya ile Trkiye arsndaki al-veri sistemi nasl iliyordu?

O sektrle i ie oldu Trk sinemas. Telefon ediyordu benden kopya istiyordu, biz de bir makinenin bir parasn istiyorduk. Sinemay finanse eden bir kurum oldu Almanya. Ama her zaman ak para allyordu. Sonradan muvakkat ihracat kt. Resmiyete girmemi parayd. Ama sonra Almanya bunu sorgulad orada alanlara. Sen Londraya para gndermisin. Dekontta grnyor ama neden? Birou ceza grd bu nedenle. Arif bey hapis yatt mesela. Mukbil beyin evini, her varln aldlar. ok acmasz Alman kanunlar. Ve Almanyaya girileri yasakland. Trk usul almay, bakkal kasap hesabn ok sorgulad. Hesabn veren ok az kt veremeyen Trkiyeye kat. Teknik anlamn dnda sinemaya bir yatrmlar olmad. Gnlerini gn ettiler. Mesela ben Ahmet beyden 10 bin mark alacam, Ahmet bey sizi arlyor, trenden uaktan alyor, bir ka yere gidiyorsunuz. Paray istediinizde kvryor. te bana u gelmedi, u denmedi... . Almanyada da ekler dnmeye balad. Gvensiz hale geldi. Burann oraya yansmasdr bu aslnda.

277

Yeilamn senetleri ok mehurdur. Verir alr onu. Bu senetlerin %70i salam deildi. Bir yere kullanr falan, hadi hacizler gelir...ok sknt ekilmitir. Bankerler olumutur. Mehur Manukyan, Yeilamn senetlerini paraya evirir. Almanyada ayn sistemler kuruldu. Alnan senetler denmedi, mallar karld. Aslnda Trkiyeye iyi bir ekilde yansmad. Bir tek belki de sektrde teknik kadroda alanlar iin fark etmitir.

Belki o kriz dnemini atlatmakta biraz yardmc olmutur....

ki nemli kriz var. lki erotik filmlerin dnemi. O byk sinemaclarn almalarn ok etkiledi. Ondan sonraki kriz de hemen ardndan TV. Ama tabii bunu yannda sinema salonlarnn kt koullar da etkili oldu. Kt sinema salonlar, kt projeksiyonlar. 90dan sonra o teknoloji de deiti. Cep sinemalar ald, personel azald...

Burada retilen tm filmler mi oraya gitti yoksa aralarndan seilenler oldu mu?

Burada retilenlerin aa yukar %90 gitti. Gidemeyenlerin de ya sahibiyle ya da stdyoda sorunlar olmutur. Memduh nn filmleri, yapmc olarak, 190 civarnda filmi var. Tamam gitti. Erman filmin tamam gitti Almanyaya. Ivr- zvrlarn filmleri de gitti. O zaman Cem film, Kemal Sunal filmlerini yapyor. Siyah-beyaz filmler de gitti. Ylmaz Gneyler falan. Onlar da ok zayiat verdi. Siyah-beyaz filmleri ok tutmad Almanya. Gneyin filmleri Fransadan yaylyordu Avrupaya. Ama Almanyada ok merak uyandrmad. Orada sadece bir gurbetilik kavram vard. Bu kavram zerine yaplan filmler vard, Almanya Ac Vatan, Polizei gibi... Ama onlar buras iin yaplan filmlerdi.

Peki bunlar nasl karland orada?

Orada da ilgi grd. nk tannm kiilerle filmler yapld. Yani tandk yzlerdi. Hlya Koyiit, Kadir nanr gibi... Merkezi Mnihti. Mukbil Sanver finanse ediyordu bu filmleri. Karlnda burada yatrm, filmler gidiyor ya iletmeye. Almanyada

278

aslnda 4/4lk, ok ses karan bir film yaplmad. Almanya kkenli ynetmenlerin yaptklar filmler var. Ama daha ok mesaj filmleri. Karabasan filmlerdi. Almanyada film ekenlerin bir ksm da Almanya kredisi kullanmak iin yapt bu filmleri. 300 bin Mark aldysa, 150 bine mal etti, 150 bin mark da kar etti bu iten. Almanya kltr ve sanata ok destek veren bir lke.

279

EK V
NUR SEZER (17 ubat 2006)

Almanyada g filmleri nasl karland?

Filmler buraya ok ge geldi. Otobs mesela... Film yapld, Trkiyede gsterime girdi. Taa neredeyse 10 sene sonra buradaki vatandalara indi video kanalyla. Sinemada gsterilemedi. Mesela bizim yaptmz, Gl Hasan bir tek vete gsterime girdi. Baka yerde sinemada gsterilemedi. Video da ok ge geldi. Geri Gl Hasan, Otobs gibi nc bir film deil, sinemada gsterime girebilirdi ama giremedi.

Peki bu neden kaynaklanyor? Bir pazarlama sorunu mu sz konusu?

Ben de Arif Keskiner gibi bir pazarlama sorunundan kaynaklandn dnyorum.

Almanyadaki video pazar mekanizmasnn nasl iledii konusunda bana yardmc olabilir misiniz? Datmclar Trkiyeye belli sayda siparite mi bulunuyorlard?

Trk sinemas, para etmeye baladn anlad anda elinde ne var ne yoksa depolardan karp satt. Onlarn iinde bu filmler (Almanya Ac Vatan, Otobs...gibi) pek giremedi nk video onlar istemiyordu. Daha dorusu dnmyordu. Hep bildiimiz komediler, klasik Trk filmleri ... Onlarn yannda bir Gl Hasan, bir Otobs pek ilgilendirmedi video pazar yapan kiiyi. Nereden para kazanacaklarsa oraya saldrdlar. Bu filmler, en son dntrlen filmler... Yani Trkiyede film kalmaynca, geldi bu filmler Almanyaya. Ama onlar da halka inmedi.

280

Benim iin ok nemli bu syledikleriniz. Sonuta belli trden filmler video piyasasnda rabet grd. Sosyal ierikli filmler ok tercih edilmedi yani. Peki bu arkl trkl filmler zel olarak sipari ediliyor muydu?

Evet, zel sipariler vard, zellikle video piyasasnn ortalarnda ama bir enflasyonla sonuland.

Sistem nasl yryordu peki? Bir ka filmlik szlemeler mi yaplyordu?

Hayr, mer Uurun anlatt ekilde bir sistemden ok dorudan yaplan filmlerin satn alnmas sz konusuydu. Balangta ok ucuza filmleri satn alyorlard. Sonra para kazannca bu iten ve filmler de azalnca ok byk paralar verdiler. Ama bu Almanya ya da Avrupa video haklarn satn almakt. Byle bir snrlama yoktu. Satabildikleri kadar bastlar yani.

Yurt dna satlan filmler ihra mal olarak saylyor deil mi?

yle saylmas gerek ama hi bir kayda girmedi bunlar... Balangta filmlerin negatifleri gnderildi ama Trkiyede de olay bilinince negatifler gitmedi de umatikler falan balad. Ama bunlar birilerinin cebinde ya da antasnda gidiyordu. Yani belirli bir yrtme sistemi yoktu bunlarn. Yani bir kara dzen. Burada bile, Avrupa da yani bir kii 500 tane sattysa bile firmasnda bunu 300 gsteriyordu. Trkiyeye bir fayda salad yle, bu paralarla yeniden film yapld. Prodktrler ok para kazandlar, zellikle ok film yapm prodktrler. nk o filmler lmt artk, onlar iin yaamyordu artk video kmadan nce. Depolarda ryordu.

Trkiye ile Almanya pazar arasnda, video pazarndan sz ediyorum, oran olarak bir kyaslama yapmak mmkn m?

Trkiye pazarn hi bilmiyorum. Ama Avrupa pazarndan elde ettikleri kazanlar sayesinde Yeilam yaayabildi. Video pazarnn arkasndan hemen televizyonlar devreye girdi oradan da para kazandlar. Eski yaptklar eylerden, yok saydklar

281

eylerden video ve televizyon sayesinde byk paralar kazandlar. Ondan sonrada byk bir ounluu paralar alnca piyasadan ekildiler. Film de yapmadlar bir daha, nk paralar ziyan olacakt....

ok teekkr ediyorum verdiiniz bilgiler iin, zellikle belli trlerin tercihi konusunda syledikleriniz bir adm ileri gitmemi salad...

Tabii Trkiyedeki brahim Tatlses, Ferdi Tayfur ve pek tabii Kemal Sunal filmleri furyas ayn ekilde burada da oldu ve hala ediyor. ok komik bir ey ama canlar skld zaman hala Kemal Sunal filmleri izliyorlar. Tamam belki brahim Tatlses ya da Ferdi Tayfur filmleri deil ama Kemal Sunal filmleri videodan seyrediliyor.

Almanyada yaayan vatandalarn Trkiyedekilerden ok farkl yaplar var. Trkiyedekilerin evlere kapanmalarna neden olan bir ok sebep var; terr, ekonomik... Peki Almanyadakilerin bu tarz filmleri seyretmelerini sosyolojik anlamda neye balayabilirsiniz?

Kendi lkelerine duyduklar zlem olabilir ama, evlerinde rahat bir ortamda izlemeyi tercih ediyorlard sanrm. nk video baladnda sinema hala devam ediyordu. Sinema salonlarnda filmler gsteriliyordu. Ama sinema olay bitti. Herkes kendi evinde gecede 2, 3 film seyrediyordu. Video ncesinde kiralanan sinema salonlar tklm tklm dolard.

282

EK VI
GOVANN SCOGNAMLLO, (18 Nisan 2007)

Daha nce yaptm grmelerde Avrupa iin zel bir retimin olmad, ekonomik anlamda da ok bir getirisinin olmad sylendi....

Getirisi Video dneminde oldu. nk video dneminde burada gsterime giren neredeyse tm filmler video kaset olarak oraya gnderiliyordu. Ve Almanya ok iyi bir pazard. Ama aslnda getirisi ok fazla olmad bence nk Almanyay bir d pazar olarak grmek yanl. Corafi olarak bir d pazardr, tamam ama getirisi ve seyircisi anlamnda bir i pazardr. Yani i pazarn bir uzants... Bir blge gibi bir ey yani. Byle deerlendirmek ok daha iyi olur.

Peki bir blge olarak dnrsek o zaman, Yeilamn blge iletmecilii sistemindeki gibi zel talepler geliyor muydu oradan?

Hayr. Almanya tabii ki bir Adana ya da Ege blgesi gibi byk ve rantabilitesi yksek olan bir blge deildi. O yzden kendi taleplerine deil de Yeilamn taleplerine uyuyordu.

Oradaki gurbetiler, kafalarndaki Trkiye imajna uygun filmleri izlemeyi tercih edeceklerdir diye dnmtm.

imdi tabii, Almanyada ekilen kimi filmler ya da gurbetileri anlatan kimi senaryolar, oradakilerin ilgisini ekiyordu. En azndan zaman zaman ya da yaklak olarak kendilerini beyaz perdede grebiliyorlard. Tam kendileri deilse de kendilerine benzer karakterleri grebiliyorlard.

Peki bir Ylmaz Gney filmini grmeye gidiyorlar myd? Belki arkl trkl filmleri daha ok tercih ediyorlard?

283

Tabii. Seyirci profili geniti. Trkan orayl Hlya Koyiitli filmlere ilgi duyan seyircinin yannda Ylmazn ilk yllardaki vurdulu-krdl filmlerine de ilgi duyan bir seyirci vard.

Toplumsal Gereki olduu dnemlerde o kadar ilgi grmedi o zaman?

Yo... Ylmazn seyircisi ilgintir. O aksiyon filmleriyle Ylmaz benimsediyse de sonraki filmlerini de takip ediyorlard.

Almanya pazarnn ne ekilde organize edildii konusunda ayrntl bir bilginiz var m?

Ben Almanyadaki sinema iletmecilii ile ilgilenmedim. Daha ok video iletmecilii ile ilgilendim. zellikle Ulusal Video ile altmda sk sk Almanyaya gittiim oluyordu. Hamburga Mnihe gittim. Orada bir datcmz vard. zel bir istekle, biz Erler Film olarak karlamadk.

Peki sistem nasl yryordu? Dorudan doruya filmleri alp oraya m gtryordunuz?

Hayr, onlara master kaset veriliyordu. Onlar oaltyorlard. Ayn eyi Londrada da yaptk. Orada bir ngiliz irketi kurduk. Ben yneticisiydim. Orada da en azndan Londradaki Kbrs Trk blgesi iin filmler temin ettik ama pek baarl bir alma olamad nk Almanyadan gelen korsan kasetleri hibir ekilde engelleyemedik. Korsan kasetler daha ok Almanyadan geliyordu. Yani bizim kartmak zere olduumuz kaset, bir hafta nce Almanyadan gelmi oluyordu.

1980den sonra Trk Sinemas krize giriyor. Peki bu Almanya pazarnn hem ieriksel anlamda hem de teknik ve ekonomik anlamda belli bir dnme sebep olmu olabileceini dnyor musunuz?

284

Yeilam ktyse, bunun en nemli sebeplerinden biri Yeilamn sadece Trk pazar iin alm olmasndan kaynaklanr. D pazar olmayan ulusal bir sinema sakncal bir sinema. Temelleri er veya ge sarslr. Trk sinemasnn Yeilam dneminde, bugn bile d pazar olmad. Filmlerin Almanyada gsterilmesi benim iin hi nemli bir olay deil. O doal bir durumdu. Ama ara sra Fransada ngilterede gsterilmesi Trk sinemasnn bir d pazar olduu anlamna gelmiyordu. nk saylar ok az. Bir de, dn de yleydi bugn de yle, yapmclar bir filmi d pazara pazarlamay henz renemediler.

Sizce bu Trkiyede sinemann hala daha bir endstri olarak kabul edilememesinden mi kaynaklanyor?

Yeilam bir endstri olamad. nk Yeilam da baml bir endstri, endstriye benzer bir kurulutu. nk bir endstri olabilmeniz iin, o dnem iin konuuyorum, en azndan kendi ham filminizi retebiliyor olmalsnz. Yani negatif, pozitif iin siz da bamlysanz, onu ithal ediyorsanz siz bir endstri deilsiniz... Geri Trkiyede endstriler nasl kuruldu. Montaj endstrisi olarak kuruldu. Buzdolaplar retiliyor ama motorlar ithal ediliyordu. Buzdolabnn kutusu yaplyordu. Bu da endstri olmuyor. Zamanla tamam, o endstri oldu ama sinema olamad.

Peki video fenomenini nasl aklarsnz. Oradan ok para kazanlm olmasna ramen Yeilama doru drst bir getirisi olmamasn nasl aklyorsunuz?

Getirisi olamad ama video furyas bir taze kan getirdi... Yeilam daha nce de batabilirdi. Video televizyondan sonra kan bir olay. Televizyonla evlerinde film seyretmeye alan kiilere, sinemalar terk edip evlerine kapanan kiilere video ok daha cazip geldi. nk en aznda setiiniz filmleri seyrediyordunuz. Onun iin furya halinde geliti. Fakat, pek uzun mrl de olmad esasnda.

285

Avrupa

pazarna

gelirsek

bu

video

furyasn,

sinema

filmleriyle

karlatrrsak, ok az film pazarlanabildi, ok az salon kiralanabildi ama bunun yannda neredeyse tm filmler dntrlerek satld...

Bir de video iin retilen filmler oldu. Yani 35 mmlik deil de 16 mmlik filmler ekildi Trkiyede.

Bunu ne ekilde aklayabiliyoruz? Trkiyedeki toplumsal, ekonomik koullar (terr olaylar nedeniyle sokaa kamamak gibi..) bu furyay aklayabilir ama Almanya iin neden sinema orada yaayamad da video iyi yrd? Daha ucuz olduu iin mi? Yoksa daha fazla seenek olduu iin mi?

Daha fazla seenek ve daha ucuz olduu iin... Bir de televizyon seyircisi iin, her ne kadar bol kanall ise de program ne ise ona balsnz. Belki gnde 50 tane film var ama o filmlerin ya yarsn izlediniz ya da ilginizi ekmiyor. Videoyla istediinizi seersiniz, bir kere seyredersiniz, iki kere seyredersiniz... Kiralamayp kaseti satn alrsnz, arivinizi kurarsnz...

Sadece video iin retilecek filmlerden bahsedecek olursak o zaman, yine ayn sistem mi geerli oldu, yani hepsi buradan gitti, oradan hi bir zel talep gelmedi mi? Onlarn psikolojileri dorultusunda mesela ky manzaral, arkl trkl filmler istenmedi mi?

Zaten dnem denk dt. Trkiye de de 12 Eyllden sonra seks furyas bittikten sonra, arabesk furyas balad. Bu furya Almanyadakilere uygun bir eydi. Aslnda seks furyas da uygundu. nk bir yandan da Almanya iin porno filmler ekiliyordu. Erkeklerin salarn boyayp sarn oluyorlard, byklarn kesiyorlard.

Yani Trk oyuncular, Almanlatrlyorlar myd?

Bu filmler zaten Trk pornosu olarak gitmiyordu. Ama Trkiyede ekiliyordu.

286

Peki ayn durum arabesk filmler iin geerli oldu mu?

Hayr ama Almanyadan gelen bir iki tane arabeski oldu, onlarn filmleri ekildi. Almanya pazarnda biliniyorlard ama bu sefer onlar Trkiyede tannmadklar iin hazrlanan filmler ok parlak olmuyordu.

Orada ok satm film ad verebilir misiniz ?

Tr olarak melodram, arabesk ve gldrler gidiyordu. Onlar garantiydi. Yani Yeilamn belli bal trleri. Trkiyede box office yapan filmler de ayn ekilde Almanyada box office yapyordu. Mesela, Trkiyede millet bir Kemal Sunal filmine kotuu gibi Almanyada da bir Kemal Sunala kouyordu. Ya da bir Grgriye serisini nasl takip ediyorlarsa ayn sonu Almanyada da oluyordu.

Almanya Ac Vatan gibi bir film burada ok ilgi grd m?

Hayr, yani normal gitti.

Orada da ayn ekilde mi karland?

O dnemde hslat elde etmek ok zor, hatta imknszd nk hi bir yapm irketi kendi hslatn aklamazd. Yani 80lerden sonra aklamaya baladlar. Rekabet asndan, vergi asndan gizli tutmay tercih ediyorlard.

Gnderme ilemleri ak hesap yaplyordu sanrm. Yani filmler faturasz, kaytsz bir ekilde gidiyordu. Yine vergilendirme sorunlarndan m

kaynaklanyordu bu?

Bu ancak video filmleri iin geerli olabilir. Onlar antasna koyabilir ama 35lik kopya istendiinde o gmrkten geiyordu. Yani onlarn evraklar, faturalar gerekiyordu.

287

Peki, bu evraklar nerededir?

Yapm irketlerindedir. Kltr bakanl bunlar o dnemde kaydetti mi bilmiyorum ama zannetmiyorum nk yaklak 20 yl nce Kltr Bakanlnn arivlerini sordum, burada ekilen yabanc filmlerle ilgili bir ey aratryordum. Bizim arivimiz yok dediler.

288

EK VII
MER UUR, ikinci grme530, 27 Mays 2009 Merhaba. Sizinle yaptn birinci grmeden ve dier grmelerden sonra ortaya bir ey kyor: Bu video furyas dneminde, bir ana akm yani 35lik ekilen filmlerin video formatna dntrlp ekilmesi ve Almanyaya gnderilmesi durumu var. Bir de 85-86 seneleri arasnda, yani 80lerin ortasnda, yle syleyeyim daha dorusu tamamen film ekme olayn brakp dorudan doruya video formatnda film ekme durumu var. Benim grtm kiiler, yapmclar Kadri Yurdatap, eref Gr gibi syledikleri bir ey vard: Ulusal Video vard. Biz btn filmlerimizi ona satyorduk, o ne yapyorsa yapyordu. te Almanyaya gnderiyordu. Biz be film ekiyoruz Ulusal Video iin, oradan adam alyordu, gnderiyordu filmleri. Siz de bana dediniz ki Almanyadan dorudan doruya arac firmalar geliyordu. Sonuta 2 akm gibi bir ey sz konusu oldu o dnemlerde doru mu? yle de ifade edebilirim dncelerimi, doru mu bilmiyorum ama oturmu bir sistem sz konusu belirli bir dnemde. Byk firmalarn, yerleik yapm irketlerinin anlat Ulusal Video ile ibirlii yaptklar ana akm diyebilirim, bir de onun yannda daha ufak apl alan yapm irketleri mi vard?

Hayr. yle vard. imdi o zaman sadece Ulusal Video yoktu. Ulusal Video vard, Anadolum Video vard, ondan sonra ite Estetiler vard. Bunlar genellikle video datm yapyorlard. Bunlar video datm yaparken de bir liste aklyorlard. Bu listede mesela ite atyorum iki tane Kadir nanr, ite 2 tane brahim Tatlses ve bir sr film. Yani ve bunlar liste yapyorlard. Yani, ite bir tane brahim Tatlses alana, bir Kadir nanr alana ite byle mesela diyelim 30 tane film aklyorlard ama bunu altl listeler halinde satyorlard. Yani bir tane Kadir nanr, yani bir tane diyelim ki brahim Tatlses, ite bir tane daha falan. Sonra arkasna ya da on tane liste hazrlyorlard. 3-4 tane lokomotif dedikleri, lokomotif, ba ekn olup arkasna da br, daha az paraya

530

lk grme, Ocak 2005te gereklemi keif grmesiydi, kayt altna alnmamt, dolaysyla ynetmenle ikinci bir grme salanmtr.

289

kan filmler neriyorlard. Genellikle de zaten bu kafadakileri 35 falan ekiyorlard. Ama arkadakiler video ekiliyordu. Anlatabiliyor muyum? Yani yle bir ey olmuyordu. Ve Zaten insanlar anlayorlard, onlardan iyi olan, ho olanlar da alnyordu. Zaten sinema yoktu o zamanlar. Sinema igal altndayd, Amerikan igali altndayd. te o ylki ekilen filmlere baktn zaman ey olarak, Trk sinemas filmleri olarak baktn zaman, o dnemki filmlere baktn zaman zaten eyi gryorsun: Onlar zaten oraya ekilmi filmlerdi. Az. Geri kalan videoya ekilmi. Bir de video olana knca bir de millet, abi bu da bir ey deil mi, bunu da ekeriz anlamnda, yani. Aslnda ikili bir ey yoktu. Tabii ki bu arada Almanyadan gelip video olduu iin ektirenler de vard. Efendime syleyeyim, sadece video olarak ekilmi ve sadece video iin ekilmi olanlar vard ama yle bir ey yoktu: Yani listeler vard. Baya ite, stelik de o aralar o kadar oald ki. te Anadolum video, Metro Video, ite Estet Video, Ulusal VideoO kadar oktu ki bir ara mesela 10a 152e varan eyler oldu. Artu Video mesela. Arsel Video mesela, aklmda kalanlar. Bunlar mesela ne oluyorlard mesela, tamam m geliyorlard, nce gidiyorlard mesela, brahim Tatlsesi biz alacaz abi. Hayr biz alacaz diye kavga oluyordu. Bu sefer o brahim Tatlsesi almsa mesela, brahim Tatlsese diyelim ki hani diyelim ki 40 tane film yaplacak, 4 tane brahim Tatlsesi her listeye koyacak. O onu aldysa br de gidiyordu Orhan Gencebay alyordu mesela. br gidiyordu Ferdi Tayfuru alyordu. Diyelim ki o zaman arabeskin ey olduu. Bu Kadir nanr alrsa, bu Tark Akan alyordu. O harika Avcy alrsa br bilmem Hlya Avar alyordu. Bylelikle ey yaplyordu. Bu listeler aynen byle yaplyordu. Sonra bunlarn arkasna en olmayacak, ite Ceylanlar falan o zaman kt. arkcyd Ceylanlarn filmi. Bu sefer tutmaya baladn grlnce bu sefer ite Kk Emrahlar, Ceylanlar, Kk Mustafalar bilmem ne. Herkes kendi kn bu sefer yaratt. Herkes bu ii yaratt. Anlatabiliyor muyum? Dolaysyla yle bir ey yoktu: Tamamen ey deil. Bunlarn ite kafadaki bealt filmi negatif ekiliyordu, geri kalan hepsi video oluyordu. Anladn m? Sorunu ben anladm m yani? (5:52)

Bununla balantl olarak unu soracam. Bu listeler nasl oluturuluyordu? Yani yapmclar, brahim Tatlses, Kadir nanr ok mehur. Bunlarla yaplacak filmlerin hepsi tutar, dolaysyla ben 4 tane brahim Tatlses yapacam eklinde

290

mi oluyordu. kinci soru da ynetmenler bu aamada nasl devreye giriyorlard. Yani onlarla yaplan anlama nasld?

Almanyada dediim gibi Sla video vard, Ulusaln Almanyas vard. Deniz Video vard. Bunlar Almanyada idiler. Yani baya Alman kuruluu. Ondan sonra Videola vard mesela. Bunlar tamamen Almanyada kurulmu irketlerdi. Bunlar da ya orada halkn nabzn yokluyorlard. Ya burada biriyle ortak oluyorlard buradaki byk firmalarla. Ya da onlar da gelip burada eylerini ayorlard. Kendi brolarn ap buradan film topluyorlard. Ama mesela yle oluyordu. ok ilgin bir ey syleyeyim ben sana. O dnem herkes kendi arzn yaratyordu. Kendi talebini yaratyordu. Yani nasl talebini yaratyordu? Mesela Yunus Blbl diye bir adam vard. Hatrlar msn? arkcdr aslnda o. Ve kt bir arkcdr bence. Ama Almanyada ok tutuyordu mesela. Ve Almanyadan habire geliyorlard Yunus Blbll film istiyorlard. Ya da ne bileyim, Mslm Grses. Mesela Mslm Grsesin ilk film talepleri Almanyadan geliyordu. Almanyadan daha ok geliyordu. Dolaysyla da byle garip arz-talep olumutu. Bazen ayorduk, yahu bu adam neden istiyorlar diye. O mesela dediim gibi, Kk zgr, Kk Abdullah, Kk Ceylan, Kk Emrah. Emrah biraz daha nce, hepsi bu istekten. Almanyadakiler ne istiyorsa, onlar da gelip burada. Ve o kadar ok para kazandlar, buras ok mhim. Almanyada zellikle, burada deil ama Almanyada kiralama diye bir ey yoktu. Satn alyorlard ve ok byk paralar vard o zaman. Ve anlyorlard o zaman mesela ey, o talepler dorultusunda, o talepler buradan yola kan taleplerdi. Aslnda bu biraz da videocularn ngrsyd. Yani genel olarak ite, mesela Kemal Sunallar, Almanyada burada da ok tutuluyordu. lyas Salmanlar, ener enler. Tamam m? Dolaysyla ne yapyorlard bu sefer? O dnem filmler byle yapld yani. Her listenin bandaki, kafasndaki, listenin lokomotifi 4-5 film, 35 ekiliyordu. O da o yln sinema olay, filmleri oluyordu. tamamen buraya gelmiti. Anlatabiliyor muyum?

Aslnda tamamen Almanya dnceli bir ey sz konusu oluyordu yani? Almanya Trkiye diyelim. Almant-ya2nn da talebi oktu, Almanyann paras oktu.

Oradan alnan paralarla sonuta film ekiliyordu yani.

291

Oradan ve buradan alnan para. Orada ve buradaki video, o zaman televizyon falan diye de bir ey olmad iin, oradan ve buradan alnan paralarla gerekten bir film finanse ediliyordu. aa be yukar finanse ediliyordu. Yani, belki eksik falan kalyordu.

Peki ynetmen burada nasl devreye giriyor? Yapmclarn alk olduklar ynetmeler eklinde mi iliyordu? Yok yahu. yle oluyordu. Ynetmenler var tamam m? Sonra diyorlar ki, brahim Tatlses ekeceiz ya da mesela atyorum, Orhan Gencebay ekeceiz. imdi Orhan Gencebay kim eker? Orhan Gencebayn daha muhabbette olduu, byle szlemeli falan bir durum yok. Daha muhabbette olduu kim var mesela? Temel Grsu var. Firmas da var. O zama Temel Grsuya diyorlard ki, bu sene bize iki tane Orhan Gencebay yap diyorlard. O da olur diyordu. Oturuyorlard. Paras pulu konuuluyordu, kadrosu konuuluyordu. Ya da bu sefer diyorlard ki, ite Hlya Avara film yapacaz. Kimde hikaye var diyorlard, kim ey olur diyorlard. yle oluyordu yani. Ya da ite, bunu, o da yle oluyordu. Bu video yapmclar, video datmclar film yapmyorlard. Onlar, mesela gidiyorlar diyorlar ki Uzman Film. Abi sen ne yaparsn bize diyorlard. Ya da bak bizim listemiz bu diyorlard. Bazen bu listelerde sadece oyuncu aklanarak satlyordu. yleydi zaten. Ya da uydurma film isimleri konulurdu, tamam m? Mesela Ben ldke Yaarm. Aslnda yle bir ey yok. Bilmem kim,bilmem kim. Sonra da deiir o ismi ya da deimez. Ama ey olurdu, yapmclara gidilirdi. Bir sr de yapmc vard o ara. Yapmclara gidilir, abi sen bize brahim yapar msn? Yaparz. Ka para? Parada anlarlard. Taeronluk yapard. Genellikle o dnem, imdi olduu gibi,nitekim dizicilerin olduu gibi, o dnemde eyler tamamen mteahhitlik yapard. Firmalar. Ne yaparlard? Video hakkn verirler, film hakk kendilerinde kalrd. Ama tipik bir taeronluk. Ceplerinden 5 kuru para koymazlard. Buradaki yapmclar. Yani dolaysyla Almanyadan gelirlerdi insanlar, bir grme olurdu. Ah tamam, oturulur, bir yemek yenir. Sen bize iki tane Orhan yap, ite sen bize Hlya Avar yap. O datlr mesela. Anlatabiliyor muyum? Bu tr bir datm olurdu. Bu datmn sonunda da ynetmenler devreye yle girerlerdi. Her irketin iyi geindii, inand, gvendii. Bu inanma-gvenme hem iyi ekiyor anlamnda hem de zamannda ve mantkl ekiyor anlamnda. Yani ok byk ekonomik eyler getirmiyor. Ama bir de u oldu. Bazen yle bir hale geldi ki bu, ok ilgin eyler oldu. Bu liste satlp ve

292

baka da bir sat gerekesi olmad iin, yaniyle diyeyim. imdi biz film yaparken bin kere dnyoruz imdi. Bunu seyirci niye seyredecek, Allahm, bir seyirci eyin oluyor. Her ey bilmem ne falan falan falan. imdi orada yle ey olmadndan ok ilgin ynetmen filmleri de oldu. Nasl olsa film satld ya, film batan satlyor, para da batan alnyor ya. Bu sefer neydi. Orhan Ouzun bir filmini seyretmitim. nc Gz. Mesela, inanlr bir ey deil. Orhan bir sr, benim ok beendiim filmleri falan var. Ama yani ite douran bir ynetmen var. Harbi douruyor ynetmen. Baya douruyor. Meer o bir eser dourmakm. Ama adam, metaforik olarak deil, baya douruyor adam. Mesela, ite bunu normalde yapamazsn anlatabiliyor muyum? Ynetmen unu diyor. Abi satld m ya? Tamam m? O zaman ok kafasna gre. Geri br kez ne oluyor? Abi sen bir daha Tark ekme falan deniyor. Bu olur yani. Anlatabiliyor muyum? Dolaysyla da byle bir ey vard. Arada da yle ilgin yan oluyordu mesela. Bir sr de yeni ynetmenler, nasl olsa ey, ben de ekeyim, ben de yazaym diyorlard falan. Byle de bir avantaj oldu.

Arada yapmclar daha dorusu paray koyan batmyor muydu? Mesela demin sz ettiiniznc Gz milyonlar seyretmeyecek.

Batmyordu nk, nc Gz adam 10 filmlik bir listeyle veriyordu. Ya da 20 filmlik bir listeyle veriyordu. Warner Bros tarz. Ayn. Zaten satlm filmler var arada. Ama ne oluyor, ite satlmazsa anlyorlar bu sefer ite, diyorlar ki mesela Byle yapmayn diyorlar. Ama byle yapmayn dediklerinde bile ey oluyor. Mesela bir sr ey film aslnda o dnem ekilmiti. Mesela, neydi, Yavuz zkann Umut Yarna Kald, efendime syleyeyim Byk yalnzlk gibi. Hani bir evde geer falan. Sezen Aksulu. Mesela eyciler iin iyi isim Sezen Aksu. Demek istediim, aslnda 77de lm olan, krize girmi, can ekien sektre. Aslnda bir sektrn, aslnda insanlarn byk bir ounluu, 77den 80den sonra insanlarn byk bir ounluu mesela kopup gitmi. Kameraman, oyuncusu Mesela ok ilgintir, bu oyuncular hep bir yerlerden bulundu getirildi tekrar. Kuyumcusu, kuyumculuk yapan. Yani adam brakm gitmi bu ii, kuyumcu dkkan am. imdi mesela br gitmi bilmem ne yapm. Yani herkesi gittiler bir yerlerden topladlar geldiler. O 77den sonra bu seks filmleri furyas srasnda bir sr insan bu ilerde almay reddetmi ve gitmi. Dolaysyla da

293

bunlar bir yerlerden toplandlar geldiler. Yani sektre bir canllk getirdi. Sonunda video mideo, sonunda ylda 60-80 film ekiliyordu yani, hatta daha da fazla. Anlatabiliyor muyum? Dolaysyla sektrde bir kan deveran balad. Nereye kadar balad? Bence ite 92lere kadar falan. Hatta 94lere kadar falan o ey tad, o dalga zayflayarak da olsa sonunu tad ve ok iyi iti. Demek ki, ve hayatta biraz yle gidiyor. Ne yapt? Bu dalga 93-94te derkense zel televizyon kt. O hani byle dalga srf gibi. Ama yle oldu, insanlar yeniden bu sektre . dolaysyla da en byk sknt aslnda

anladm kadaryla, ben o zaman yoktum ama, 77 ile 84 aras falan olmu. Ben 82de geldiimde dal kprdamyordu. Hi. Dolaysyla durum byleydi. Dolaysyla ne oldu, ben bir sr, ben o zaman temel Grsuyla Orhan Gencebay altk. O dnem. Sonra mesela yine Temel Grsuyla Mahmut Tuncer yaptk, Feryat diye bir film yaptk diye hatrlyorum. Daha sonra mesela Sami Gl ile 10 tane falan hikaye yazdm. Ama isimler de ilginti. Ziyateri, Misafir. Ama bunlarn hepsi ey, o dnemde daha henz bu filmler Trkiyeye abuk gelmiyor ya, dardaki filmler. Bunlarn byk ounluu da araklama uyarlama filmler. Yani araklama uyarlama bunlarn byk bir ounluu. Ama ben o zaman Allah Drmesin diye bir film yaptm ve o yl, eyden sonra nc ok satan film oldu. Kemal Sunal ve brahim Tatlsesten sonra en ok satan film oldu.

Kim Oynuyordu?

Perihan Sava ve Ylmaz Zafer. Kar-koca oynuyorlard. Mesela byle ar melodram bir eydi. Mesela o ok satt,ok satt.

Kimin iin yaplmt? Artu iin yaplmt. Artu video iin yapld.

Satt dediniz. Trkiyede daha ok kiralanyordu aslnda.

ok kiraland ite. O zaman bir de Boazii datm vard. oktu aslnda. Boazii datm vard.te bu Arsel, bunlar hem Almanya tarafyd, burada da atlar: Boaziini atlar. Bizim o dnemki Zeki Alasyalarla altm. akn rdekleri

294

yaptk. O dnem aslnda , o dnem tam da bunlard yani,anlatabiliyor muyum? Yani akn rdekler ektik, ite Ertem Aabeylerle, Arzu Filme ekerpare ektik. ekerpare diye bir film vard ok da elenceliydi. Yani bunlar altk o dnem biz. Ama hem mer Uur diye, hem Mehmet Uur diye ok ey yazdm. Mehmet Uur diye.nk bu yapmclardan bir tanesi, adn anmayaym imdi, benden

holanmyordu. O zaman benim byklarn daha byle ey, pos falan. Herif Almanyadan gelmi, biraz byle eydi, lkc, antikomnist. Beni sevmiyordu, benim yazdm ii de istemiyordu. Ama bizim Sami Gl vard. O da o ara, ok video ekiyordu. O bana sipari ediyordu ben yazyordum. Aslnda o dnem bence bir can simidi gibiydi. Birden piyasa bir hareketlendi. Baya 35 mm falan filmler ekildi. Mesela ben bu Allah Drmesini ey ektim ben, negatif ektim yani. Ben ilk filmimi de video iin ektim yani. Video iin deyip ama sonra beendiler, aslnda ben o video olsun diye yazmtk falan. Sonra senaryoyu falan okudular dediler ki yahu bu k bir hikaye. Bu ne olur ne olmaz, gelin biz bunu 35 ekelim dediler, stne stlk sen eker misin dediler. Ben de tabii ekerim dedim. Aslnda benim de ilk filmim. Sinemada grlmedi o film, zaten sinema da yoktu. Sinema grmedi o film. te sadece stanbul Sinema Gnleri, festivallerde falan. Aslnda o ilk film video filmi olarak tasarlanmt. Onu da biz mesela

Ka senesi? 86. Kim oynuyordu? Talat Bulut, Nur Ser. Ondan sonra ite Blent Kayaba, Sava Rutka. Falan gibi. Kendi apnda fena da olmayan bir kadro kurmutuk ama film gzeldi. Elenceliydi yani. Dolaysyla da byle bir canllk getirdi. Ama ne oldu? Btn o canlln, hzn olduu yerdeki gibi birok deformasyonlar da oldu. Bu deformasyonlar da neydi? Bu sefer mesela yle oluyor ki mesela geliyor, X senaryocudan bir senaryo istiyorlar. X senaryocu o tarafa satm mesela bir arkc filmi, ya diyorlar falan, ya bo ge, haberleri olmaz. Aynsn bu tarafa da satyor mesela, ayn anda isimlerini falan deitirerek. Birinde olann ad Orhan Gencebaysa ad Orhan oluyor, mit Besense, br tarafta mit diye deitirip yolluyor. Ben grdm yani, ben alrken grdm. nk sonunda mesela mit Besen ekiyorduk biz. mit Besen diye ekerken

295

senaryo,ite mit mit diye geliyor. Bi bakyorsun, onu da yazmaktan usanm, olan Orhan Orhan diye gelmeye balam. Anlatabiliyor muyum? Dolaysyla, bu her yerde, hzn olduu her yerde olduu gibi ey oldu. Bu tr deformasyonlar da oldu.

Haksz rekabet de olmutur herhalde?

O illa ki olmutur. Bir sr eyler oldu tabii o ara. Ama bir canllk oldu, bir eyler oldu. Bir hz oldu yeniden. En azndan yetimi ve yerleik ekip dalmken, sektrel olarak sylyorum. Gerekten. Benim bu yazn banda rahmetli olan yalca bir asistann vard, Ali Abi. 65 yandayd. Son be yldr biz beraber alyorduk onunla. Yani alt yldr falan beraber alyorduk. Mesela o sinemay brakm, akmaklara gaz dolduruyordu. sene falan akmaklara gaz doldururken bu furya balaynca Aman Ali gel! demiler. ok da iyi bir yardmcyd. Evet. Yani dediim gibi byle insanlar mesela nsal Emre diye bir oyuncu var, onu da kuyumculuktan almlar, falan falan. nsanlar dalmlard. Ama i byle ey olunca, hani vardr ya takm toparlayalm olmu. Bu yeniden toparlad bu ey. Bu video olay.

Teekkr ediyorum. Benim iin nemliydi bu grme. Ayrntlara kafam taklmt. Ama u oldu. imdi birden bire o ara u oldu. Sektre ikinci ve en mhim ey, sen iin Almanya tarafna bakyorsun yanlmyorsan deil mi? Ama en nemli bir ey oldu. Bunlar, film ekimi ile ilgili eylerdi. Yeni filmlerle ilgili. Ama insanlarn filmleri vard ellerinde. Ama Almanya asndan nemli olan bir de u, Almanyann bir de yle bir eyi vard. Bunlar yeni ekilen filmler, bu konutuklarmz ama insanlar uzun sre Almanyada kalmlar, arada srada gelip gittike Trk filmi seyretmiler. Dolaysyla, asl ey urada patlad. nsanlarn ellerinde filmler var, birden hi akllarnda yokken, hi, birden bire bu filmler para oldu. Aniden. Ve yapmclar birden bire zenginlediler. eyli yapmclar, kkl. Yani Erler Film, Erman Film, ey, ite efendim Mine film. Geri Mine filmin o kadar eyi yoktu. Daha ok gazetecilik yapt Kadri Abi. Sonradan sinemaya geldi. Efendime syleyeyim ite Ak-n film. Byle firmalarn ellerinde bir sr. Yani artk mesela o hale gelmilerdi ki bunlar ne yapacaz deyip. Yani mesela bu filmlerin, biliyorsun hani eydir ya, gmtr ya Ag

296

no 3tr ya., ondan sonra gm nitrattr yani. Bunu ey yapyorlar o zaman, filmleri depolarda da saklayamyorlar, bunlar gm eyine satyorlard, gmlere.

yle mi?

Tabii. Filmlerin bir ksm byle kayboldu. Bir yanan filmler vard, onlar yand zaten. Malzemesinde yanc. Bunlarn bir ksmn da byle sattlar. Zaten depolarda koyacak. nsanlar da ne yapacaklarn bilemiyorken, birileri dedi ki Nee ener en mi? O zaman ener en daha ey deil ama, Neee, Ylmaz Gney mi? Neee, bilmem ne mi? Hemen mesela abi falanBirden insanlar ok zengin oldular ve birden de una uyandlar: Demek ki bu film mhim bir ey, yani, her an her ey olabilir. Ve ok ilgin ikinci eyi, bunlar, burada iine yaramaz ama sonra sen bunu bir biimde kullan. Adamn elinde mesela 100 tane film var, ekmi u ana kadar. Evet bir ksm siyahbeyaz eski meski ama bu 100 tane filmin 50 tanesi falan gayet k filmler. Adam mesela, o zaman bir film 20 milyona falan ekiliyordu. 20-30 milyona. Baz parlak filmler 50 milyona falan ekiliyordu. Sonunda 30 milyondan 50 tane film dnyann paras yapyor. O dnem iin bir buuk trilyon, ya da bir buuk milyar yapyor. ok byk para. Ondan sonra ne oldu? Bunlar satld oynad falan, vs, vs, vs. Sonra ne oldu imdi. Bunlar yine kara kara dnmeye baladlar tamam m? Ee bunlar biz nerede saklayacaz diye. Tamam m? Yine bu filmler oald, artk bir daha da video mideo olmaz diye. Tam buraya gelmilerdi televizyon kt. Ve ne oldu biliyor musun? O zaman ben eydeyim O kadar ilgin ki, iin ilgin yan ben gentim, ben ok gentim. Btn bunlar olurken aklm yerindeydi. yle aklm yerindeydi. yle sektrel deformasyon olur ya, iinle ilgili objektifte bir kayp. Yani biz yeni gelmiiz hem Yeilama alttan alta gcz. Daha hem sektrn eyi olmamz, putu olmamz. Dolaysyla ben, tam o iki sreci. Ben sadece seks filmleri dnemine yetiemedim. O zaman okuldaydm. Ama mesela bu iki dneme, bu dneme, televizyona gei

dneminde kafam gayet iyi alyordu, objektiftim ve her eyi ok iyi grdm o anlamda. Yani iindeydim ama dndaydm ayn anlamda. Anlatabiliyor muyum? Dolaysyla bunlar ok iyi grdm ve . Aslnda Trk sinemas byle enteresan evrelerden geiyordu. Yani mesela imdi bu video filmleri bitti, insanlar yeniden bu depolara nereden koyacaz, Allahm bu filmleri falan derken, bu zel kanallar balad.

297

zel kanallar balaynca sonunda Amerikay yeniden kefetmeyeceiz. imdi biz biliyoruz ki, bu zel kanallar film oynatacak. Ben de o zaman ok ilgin, 92 falan, ben o zaman Sine-Sende ynetim kurulundaym. imdi diyoruz ki arkadalar gelin toplanalm falan filan, prodktrlerle oturuldu, ite herkes yani sektrn tm eyleriyle oturuyoruz. imdi biz o zaman bir neri yaptk. Bu neriyi de arlkl olarak ben toplamtm. Yani benim fikrimdi ama sonra biz bunu sendikada olgunlatrdk. Dedik ki bak yle bir ey yapalm. Siz bu filmleri satmayn. imdi ufak ufak gelip siyahbeyazlar almaya baladlar nce. Biz hemen uyandk dedik ki bakn, filmleri satmayn. nk gtrp,. Herifinde iine yaryor orada. Ayn videoda olduu gibi. Orada duruyor. Dediler ki abi ka filmin var? - 30 film. Abi ben sana 30 filmine st ste 1 milyar vereyim.

Kiralamasn m nerdiniz? Tabi. Biz o zaman dedik ki, bakn gelin, bunu byle yapmayn, film sizin film, ama getirelim, SESAMa, SESAMa nermitik bunu. Abi filmlerin hepsini ura bi yn. Kimsenin itiraz edemeyecei 3 tane adam bulun. Mesela Metin Abi, Metin Erksan. Ltfi Abi var, artk hem almyor hem de kimse itiraz edemez. te bir kii daha bulun. Bunlar bu filmleri snflandrsnlar. Biz snflandralm yani, sektr snflandrsn. Ve getirsin buraya ktphane gibi dizsin. Televizyonlar da gelsin..

Bir eit ariv oluturmak m yani? Bir ariv oluturmak ama daha nemli bir ey nermitim ben. Bunu buraya koyalm. Buradan gelsinler, 6 aylk program aklasn televizyonlar. Gelsin filmleri sesinler. Filmleri seerken alsnlar paray desinler, sonra da burada bir havuz olsun. te atyorum, 6 ayda 1 milyarlk i aldlarsa, ite % unu buraya atsnlar, burada bir para biriksin. Bu paradan gen ynetmenler film eksin. Ne olacaksa sektre harcansn. Ama kontrol sizde olsun yani. Ama, daha bak bu toplant biterken, urada yeri var adamn, Fedai diye, elinde 114 tane film var. Daha toplant bitmeden Star televizyonuna, o zaman Magic Box, arka kapdan ekti gitti ve 114 filmi Magic Boxa ekip milyarder oldu. Bu sefer insanlar Eyvah! Kim nce giderse o satyo gibi oldu, btn bu konumalar. Hurra yaptlar, o zaman da oradan dediler ki : Dur!. Atyorum, 100 filmi una alyorken, bu sefer dediler ki a ama, buna alamayz! Abi olur mu falan dediler.

298

Bu sefer ucuza gitti filmler. Ucuza gitmesi yetmedi bu sefer oradaki adam dedi ki, abi ka filmin var? 100 filmim var., Tamam, abi ben senden 2 milyar liaraya aldm, bunun 500 benim olur a dnd. Bu sefer, tamam abi sen bana bir ev al, ben bunu alaym oldu. Bu sefer salaklar, kiralamadan da vazgetiler. Yahu bununla kim uraacak dediler, filmleri kkten sattlar. imdi filmlerin byk ounluu kkten televizyonlarda artk. O dnem satlm. Ama, yle balllar ki, yeni telif yasasna gre, 96da kan, anlama seni sana kar koruduu iin, bu sefer mahkeme dedi ki hibir eyin kk satlmaz, filmleri geri vermeye baladlar. Anlatabiliyor muyum? Byle de bir ey. Bunun kt olan u. Bu sefer yle akllandlar ki, aslnda yanmda olsa u eyle bir anlama yaptm gstersem. imdi yle uyandlar ki. Eskiden biz anlama yapyorduk, mesela Almanya ve Trkiye video haklar, falan televizyon haklar falan diye. imdi artk szlemeler yle geliyor: Dnyann her yerinde ve uzayda! Yeni bir yer kefolursa da, ayrca oraya btn szlemede, televizyon, sinema, DVD, VVD, VCD, bilmem ne ve kefolunacak yeni teknolojilerle hakkn alyor senden. (41 24) Yani hain bir. Gzleri ald iin artk, ulan hep para demek ki bu i diye. Bunu byle yaparak bize dayatyorlar.

Bunu dizilerle ilgili de mi yapyorlar? Diziye de, her eye.

Peki, yapmc m dayatyor u an iin? Evet. Her eye. Sinemaya da dayatyorlar, diziye de.

Arif Keskinerle bir grme yaptm zaman o bana mesela ey demiti. TRTnin kaplarnn Trk filmlerine almasn salayan kiilerden biri benim diye anlatmt. Gidip ikna ettim. O zaman daha ok Amerikan, diziler miziler geliyor. Bir kap olabileceini ben anlattm. Gsterim haklarn verdim, cretsiz, bedava falan bir sreliine. Sonra ite bu TRTde balaynca zel kanallara da srad.

299

Dorudur. nk ya imdi, televizyon o dnem. zel televizyonlardan nce TRT filmleri alyordu ama ok kk paraya alyordu ve gsterim falan yapyordu ve ok komikti. 50, 30, 20 gibi hatrlyorum mesela.

50, 30, 20 derken? lkine 50, ikinci gsterime 30 gibi mi? Evet. Mesela ama, bu rakam doru olmayabilir imdi. Aa yukar yle bir ey vard. Bir de ite dll filmler diye bir ey vard. Onlara bir tolerans yapyorlard falan. yle yapyorlard ama zel televizyonlar knca bu sefer, zel televizyonlar her halikarda artk, iyice ccn, siyahn beyazn. Nitekim ite hala, ben bazen skldm m geceleri, siyah-beyaz yayn yapar bir sr ey, onlara bakarm yani. Genel olarak bu video maceras Trkiyede byle oldu. Ve ey oldu, bir sre Trk sinemasn srtnda tad yani. O dnem birde yle bir komiklik oldu. O dnem mesela bir film 50 marka ekiliyor. 50 milyona falan. imdi aslnda 50 milyon dediinde ok byk bir mark deil tamam m? Mark olarak baktnda. imdi mesela benim bir arkadam var. Yani arkada olduk adamla. Ben o zaman bu Sami Rtye Trkcler Kral diye bir hikye yazmtm. Aslnda Trkcler Kral da iddetli bir Midnight Kovboyu uyarlamas. Ha kimse anlamyor, iyi uyarladm ama o, oradan. Neyse, bizi sonra Alanyaya ardlar, Alanyaya gittik. Adam, Sla Film miydi neydi? Bir gittik oraya, adam o zamann parasyla 12 Milyon Marka byk bir otel yaptryor Alanyada. Gittik, udur budur derken, mesela anlatrken mesela, Trkcler Kralnda lyas Salman, en byk paray da o filmden gtrd. O zaman hakkm var dedim bak. Ben onun yazarym. Olum o filmin yazar Mehmet Uur falan dedi. Yok ya, o benim, mer Uur ite. Yani insanlar ok para kazandlar mesela. 60 marka m ne veriyorlarm kiraya. 60 Marka yahu. Millet o zaman, bu kadar hz yok gidi-gelilerde, anlatabiliyor muyum? imdi ok ey. Mesela uak duygusu yok. nsanlarda. nk ondan ncesinde, Edirnede otel ilerinde falan altm retmenken. Yani insanlar arabalarla geliyor tabii gn git gn gel. te udur budur. Baz kt ey, baz iyi eye yol ayor. Bu Yugoslavyann karmas vesaire olmas, insanlar mecburen uaa att. Aa, uakla da gidilip geliniyor. imdi uak byle daha lks gibi alglanyordu. Ulan adam bir bakt, yemesi imesi, benzini menzini o kadar kaza. Bu sefer ne oldu? Uaa balad, hzl gidip gelmeye balad. O zaman mesela, o da yok. nsanlar bir cami grsnler. Bize derlerdi, abi yaa

300

bir Sultan Ahmetin orada gesin. Biraz Sultan Ahmetin orada gesin. Ya da Boaz, boaz kprs falan. te ne bileyim, dar ehir dna gidiyorsan, Mevlana. Hani vardr ya yle. nsanlar byle. rendik ki insanlar oray dondurup bakyorlar. eye, yani Sultan Ahmet camiine falan bakyormu. Bu yle bir ey de getirdi Trkiyeye. nsanlar biraz, adam ok seyrediyo bilmem ne yapyor. Aynaya bakyor, ulan yakkl. Allah Allah. Ulan burada bakyor, burada adam. Ben de gidip oyuncu olacam diyor. Diyelim ki mesela Almanyada ileri yolunda adamn. Tamam m? Ee cebinde de mesela 30-40 bin, 100 bin Ne 100 bin, 100 bin Mark o zaman ok parayd. Atyorum mesela, cebinde bir 50 bin mark biriktirmi. Mesela bir ara Yeilamda byle adamlar vard. Almanyadan gelmi, cebinde para. Bana film ek. Ama yahu. Sonunda bir sr de ekildi byle yahu. Bir sr de ekildi. Yani, ya o da bir arka girdi, ya o da bir arka giremedi, gtrd evinde seyretti. Ama ey de yle bir ey. Almanyal geliyor derdim, byle tk tk. Herkes bakar faln. le bir sr de yle ekilmi film de var. Onlarn da maceralar var, o ok ilgin. Hatta bu konuda Tuncel Kurtizler bir film yapmt. Gl Hasan. O Gl Hasan gerek bir adam yani. Dolaysyla da o zaman yle bir ey vard.

Tesekkr ederim

301

EK VIII

ERF GREN (13 Ekim 2008)

yi gnler. Ben Trk Sinemasnn 1970lerden itibaren yaad kriz srasnda Almanya pazar nasl bir alm oluturdu. Onunla ilgili bir alma gerekletirmek istedim tezimde. Biraz zorlandm nk bununla ilgili herhangi bir veri toplamak zor oldu.

1990dan sonra da bitti galiba

Gmenlere ynelik yaplan filmler, bir video furyas var, sadece o pazara ynelik ya da Trk sinemasnda retilmi btn filmler dntrlp orada satlyor tekrar. Buradan oraya filmler gidiyor. Ancak bu alm greceli snrl kalyor. Oradaki pazardan doru drst faydalanlamyor daha dorusu. Bugne kadar yaptm grmelerden biraz da o kyor. Bir de el yordamyla bu iler gerekleiyor. Orada bulduklar tandklar vastasyla orada hemen kk bir dkkn ayorlar

yle youn bir hale gelmiti ki! Ama tabii televizyonlarn o dnemde pek olmay. O anlamda Trk sinemasn kurtaran bir ey olmutu. Ekonomik anlamda gerekten inanlmaz bir katks oldu. 1970 sonras, seks filmlerinin balad dnemde Byle bir eyle inanlmaz bir katks oldu. Ben 1979da ektim ite, Almanya Ac Vatan ve 1988de Polizei. Ayrca 88de bir de iki tane Berlin belgeseli ektim bir de o dnemde, Patates Soan bir de Krmz Yeil diye Tabii drt tane belgeselim var. ki tane Fransz ikinci kanalna ektim, bir Strasbourg belgeseli ektim. Bir tane Kimlik diye kadnlarla ilgili bir ey ekmitim Kimse bilmiyor bunlar benden baka.

302

Ben de hem ekonomik anlamda hem de sylemsel anlamda bu gten nasl faydalanld onunla ilgili alyorum. Bu g ayn zamanda sinema dilinde de farkllk yaratt...

imdi hakikaten benim ok vakf olduum bir konu deil. nk biz ynetmen olup da, filmleri hep bakalarna ektiriyoruz. Bu anlamda videolar kaa satyor, neye satyor ite bilmiyorum.

Ben tam olarak onunla ilgilenmiyorum. Yani sizinle onu konumaya gelmedim. Yapmclarla grtm, sizinle grmeden nce.

Benim yaptm, 1979da, Almanya tabii Almanya bizim iin nemli bir malzeme o dnemde. te o dnemde Yksel Pazarkaya, en nemlisi oydu, en ok yararlanlan, kk hikyeler yazan oydu. Gney Daln bir roman vard. smini unuttum da arabann stnde bir tabut gelir, babasnn cenazesini getirir falan Ama ekemedim. Gney Dal ok byk paralar istedi o dnemde. Nedenini bilmiyorum ama tavr uydu: Almanyada yayorum ben, Almanya creti isterim. Ama dedik, Trkler ekecek falan Bir de tabi Aras ren vard o dnem. Bir de Fakir Baykurt da vard, Klnde yayordu ama pek kitap yazmad o dnemde. Sadece orada retmenlik yapt sonra emekli oldu ama orada yaad.

Benim size soracam sorular daha ok ekim aamalarnda yaananlar, ekimlerin arka plan nasl gerekleti. Byle bir konuya deinmenizin sebebi gibi. Ben sizin duygusal anlamda ge kar bir hissiyatnz vardr.

Hayr, ge kar deil, zaten ben de gmenim.

Ben de bunu sylemeye alyorum. Gle ilgili duygusal bir ballnz var, o anlamda sylemek istemitim. Biliyorsunuz g, iten ie, dtan ie bir de iten da diye bir ey var. Ben dtan iebir de iten da diyelim. Hakikaten 61den sonra nemli bir ey bu. Yani oraya ilk balarda mthi bir eyle gittiler. Herkes fazla ocuk yaparak gelirini daha ok

303

arttrmay dnyorken ite biz de o hikyelerden yararlanmak iin, ben Almanya Ac Vatan 79da ektim, Hlya ve Rahmi ile. O dnemde bize herkesin yle nemli bir katks olmad yani. nk herkesin kendi meselesi daha ar basyordu. Hakikaten, onlar da bant gibi. Zaten ben de Almanya Ac Vatan ekerken de biraz o bant ritmiyle ekmeye altm. Srekli o sratli tempo, ayn saatte kalkyorlar, hep ayn eyleri yapyorlar. Mesela sabahlar kalktklarnda kadnlar ayn hareketleri yapyorlar. Ama o dnemde videosu falan satlyordu. Polizeiin da mesela ben Brecht tiyatrosunda Kpening frya da Hausband fr Kpening, neyse yani Kpeningli Yzba oyununu seyrettim. te ben bir sene kaldm 88de Berlinde. Kemale telefon atm, yani o oyundan esinlenerek Polizei ektim. Ama bizim toplumumuza da ok uygun bir eydi. niforma diye bir ey, toplumumuzda her zaman, mesela burada da giysen polis ya da yzba kyafetini herkes ayn eyi yapar yani. ok kk ekiplerle ekmitim orada. Yani inanlmaz, 5 kiiyle falan. Yani iki filmi de 5 kiilik ekiple ektim.

Bir ey dikkatimi ekti izlerken. Ynetmen bal altnda yaklak bir on isim falan vard...

Oradan kullandmz oyuncular oldu ama teknik ekip olarak be kiiydik. Bir asistan, bir kameraman, bir kamera asistan ve tane de seti. nk buradan oraya insan gtrmek maliyetli. Hele o dnemde biliyorsunuz, Trkiyenin ekonomisi, sinemann ekonomik bir krizi var. Ama hakikaten vidonun o dnemin en kurtarc olayyd. Tek gelir kaynayd, nk blgeler bitmi. Ve Berlinde hatrlyorum, tren istasyonu yaknlarnda sra sra videokasetileri vard. Dehet bir ey. Trkiyede tabii daha ok korsana ynelindi, korsand ama baya satlyordu. Ucuz mu pahall m pek baklmyordu. Katk salad iin herkes filmlerini videoya satyordu. te yle gerekletiriyordu.

Siz video formatnda ektiniz mi? Ben 35 ektim. Aslnda hibir eyimiz eksik deildi. aryomuz da vard, zumumuz da. Yani o anlamdaki teknik malzemelerin hepsi vard. Ama ite daha ok enerjiyle ekiyorduk biz. Yani ben enerjik biri olduum iin

304

Peki, oyuncu iin herhangi bir talep grdnz m? Mesela o dnem Almanyada en ok ilgi eken filmler Kemal Sunal filmleri yani onu ne kadar dikkate aldnz?

Bunlar doal eyler. O dnemin Kemal tabii her zaman bir numara, onun arkasndan Metin-Zeki.

Siz mi belirlediniz peki oyuncular?

Mesela Almanya Ac Vatan ben belirlemitim hikyesini. Yksel Pazarkayann hikyelerinden. nk onunla da karlatm ve dedim ki Abi, hep senin aldm hikyelerini Yani, kk kk ama yani genel anlamda deil ama kk bir takm detaylar onun hikyelerinden almtm. Cannes (?) radyosundayd o dnem galiba Yksel Pazarkaya. Almanyann Sesi diye bir radyo vard, oradan ey yapyorlard. Ama ite, Gney Dalla da Berlinde karlatk. Arasla da orada konutuk. Bunlar, hep eee, en minimal btelerle ekebildiim filmlerdir. Teknik olarak belki ey ama az kii, az eleman falan. Bir de biliyorsunuz, bizim o dnemde bir ay civarnda filmi bitirmemiz gerekiyor. Ama ka para getiriyordu videoda, kaa satlyordu, hibir ey bilmiyorum.

Ama zaten yetkili kiilere de sordum onlar da bilmiyorlar.

Ama Almanya bizim toplumumuzun da bir sorunuydu yani. Hala da bir sorun. Yani ben mesela belgesellerde falan, entegrasyon olaylarndan bahsediyorum, sonra Bakonsolos bana dedi ki yahu biz byle insanlara entegrasyon falan meerse sen bunu daha nce yapmsn dedi. Kltrel anlamda, tabi bizim toplumumuz cemaat toplumu. Yani Mslmanln her zaman ar bast bir toplum. Camilerin etrafnda bir ekilde rgtleniyorlar. Mesela Berlinde bir frn hatrlyorum. Orada frnn sahibi, sakall bir yaz koymu: Bana ne dilersen Allah sana bin mislini versin. Adama bir kfr etsen falanFrn da tam Kreusbergdeki caminin altnda zaten. Bizim toplumumuz hep, ok ocuk yaparak gelirini ocuk paras almak, sonra o ocuklar da altrarak eyi kardlar, hem kendileri ile ilgili kaybolmu kuaklar falan kt. Ama sonra, nc kuaktan sonra herhalde ocuklarmz daha kltrel bir ortamda, daha iyi eitim

305

verelim dediler. Onlar ite, hukuku bir sr avukat var mesela, siyaseti, baarl i adamlarmz oldu. Baya iyi ekonomik dzeye eriebilen. Onlarn nedenini aratrmak zor olabilir tabii. Ne bileyim bazs baka yollarla bu paralar buldu. imdi tabi en nemli ey yine helal ettik.

Ben Fransada bir ey duydum. ok alakasz bir ortamda u anda Alman sinemasnn ncs Fatih Akn. Fatih Akn ve Trk kkenli gen ynetmenler. Fatih Aknla beraber, ondan esinlenerek yeni gen bir nesil kyor.

imdi Fatih Akn bazlar Trk sinemacs olarak deerlendiriyor. Bana gre Fatih Trk sinemacs falan deil. nk btesinin % 80ini 90n Almanyadan elde ediyor Belki Trk toplumuyla ilgili bir eyler ekiyor ama o da bildii eyler, Hamburgda kendi evresi ile ilgili eyler ekiyor. Zaten mahalle arkadalaryla falan. Yani mesela Fassbinderler, Slondrfler, Herzoglar, Margaret Von Trottalar falan efendim ite sonra Fatih Alman sinemac olarak.

O da Alman toplumunun nereye gittiini gsteriyor.

Baarl oldu, iyi bir medyatik g elde ediyorlar, dil biliyorlar. Bizim Trk sinemasnn en byk sorunu da biz hibir zaman ey olamadk. Ben mesela CNBCeye katldm, biz sektr falan deiliz dedim. nk sektr olabilmek iin u kadar bir sermayesi olmal. Sermaye olmayan bir sinemadan bahsetmek mmkn m yani? O gnlerde videolardan gelir elde ediyorsak, imdi Bakanlk, Eurimages, televizyon, ve sponsor. Yani btn bunlara o gzle baktnz zaman Trk sinemas sermayesi olmayan ama hala bu iten para kazanan bir sektr. Ama nasl bir sektr onu bilemedim. Yani sektr falan deil. imdi matematie vurduun zaman, ylda iki tane tane film zar zor alr, dierleri yerlerde. Ve tabi mesela, festivaller de var, biraz bol. imdi mesela Antalya film festivalini dndn zaman insanlarn gzn boyuyorlar sadece. Ne orada dl alan bir film alyor, ne de- ite orada bir market falan kurdularne de doru drst film satlyor. Yani demek ki bir balon var ortada.

Gidenler hep de aynlar zaten, gitse de satlacak gitmese de

306

Yani. Satlacak film satld zaten. Canada getiriyor, admn koyuyor. Yani ille de burada Pazar kurulacak. Daha byk pazarlar var. Burada pazar falan olmaz. Ayrca, yarmalar falan, byle tuhaf eylerimiz var. Bizim kendi iimizde, yani Osmanl intelijiyansas ierisinde, bunlar ite Balkanlar, Kafkaslar, Ortadou ve Kuzey Afrika dediimiz blge, bize en yakn blgeler. Yani, sinema sonuta bir ticarettir. Atyorum mesela, bir brahim Tatlses Fasta, Cezayirde Tunusta, Msrda eer tutacaksa onunla git oraya. Onu sat oraya. Ama sen bir Nuri Bilge Ceylan filmiyle gidersen oraya bir defa hi bir ey yapamazsn. Yani bir Pazar yaratamazsn.

Ama orada da bu sefer sinema bir kltr m ticaret mi tartmas oluyor.

Almanya da bir kltr aslnda. Almanyada baktnz zaman sorun kltrden kaynaklanmaya balad. Biz hibir zaman Alman toplumuyla kltrel ba kuramadk. Kendi kltrmz de tam koruyamadk. slami kltr egemen olmaya balad. nk o zaman tutuculuk yani muhafazakrlk insanlar gettolara hapsetti. Bylece cemaatler ortaya kt. imdi oradaki cemaatler ite nasl diyeyim, slami mezheplerle ilgili, Fettullahlar bir tarafta, bilmem Nakibendiler bir tarafta. Bunlar orada hep rgtlendiler. Bir de bunun yannda sol rgtler orada ok glyd. Son dnemde onlar da bitti.

Trkiyedeki gibi sonuta aslnda. Bir kk modeli. Peki sizin ey konusunda herhangi bir bilginiz var m? Almanya Ac Vatan orada ne kadar izlendi gibi. Video rakamlarna ulamak her zaman mmkn deil, onu biliyorum da, ok izlenildi, az izlenildi gibi genel

Ama rakam mmkn deil. Seyredildiini biliyoruz nk videocularla olan diyalogumuzda Onlar ilgilendiren bir konu olunca daha ilgi alanlarna girdi.

Ben sizin bu iki filminizi ele alarak ben bir alma gerekletirmek istedim. Hem sylemsel anlamda hem de ekonomik anlamda bir takm analizlere gidiyorum. Bir tanesi ite Almanya Ac Vatan, gn balangc diyebileceimiz, Polizei da sonu. Ve artk birincisi, birinci-ikinci kua

307

Birincisi 1979, artk ikinci kuak falan Almanya Ac Vatan. Polizeida nc kuak.

Ama ikinci kuak olmasna ramen sinemada aslnda birinci kuak. nk sonuta sinema Birinci kua birebir takip edemedi. Baktnz zaman ilk film 1972. Yani bir on yl sonra. Baka filmler de ekilmiti mesela Karakafa var, Otobs var.

Evet ama onlar 70ten sonra Ama imdi benim Almanya Ac Vatan ekmemin sebebi orada bir edebiyatn domasdr. Bizim sinemamz da aslnda. Artk, sama sapan komediler. Trkiyede edebiyat ok geriledi. Eskiden sinema edebiyattan besleniyordu. Bir Orhan Kemaller ve dierleri diyeyim yani. Btn bunlar ok nemli bir yer tutuyordu. Biz bunlardan besleniyorduk.

Size hikayeleri anlatmalar lazm ki siz de onu sinemayla anlatn. Tabii canm. Bizim her yere gidecek halimiz yok ki. te ky filmleri dnemine baktnz zaman ite Bekir Yldzlar, Osman ahinler, Fakir Baykurtlar Ben mesela hem Osman ahin ektim hem Fakir ektim yani. Biz her yere yetiecek halimiz yok, ynetmen olarak. Yarn bir yerde, br yarn baka bir yerde. Bizim beslendiimiz yer de edebiyatt. Edebiyatmz ok geriledii iin toplumsal sorunlar hi byle gndeme gelmiyor. te vk, cck byle baz eyler yazlmaya baland. Artk ey hikyeler kt, ite komplo teorileri ile ilgili bir sr kitap yazlyor. nanlmaz bir kitap olay var bunlarla ilgili. Bir kitapya gidiyorsun, nereyi asan bir Ergenekon kyor.

Sizin bir irketiniz oldu mu? Evet. Aslnda ben ortaktm. Turgayd eyi. Turgay Aksoy. Patron oydu. Ben de bu Polizei ekerken, ben tabi o zaman 93 yl 8 ay ile yarglanyordum. Benim Berline falan gidiim byk olayd. te Babakann kefaleti, ileri Bakannn velayeti ile falan, izinli bir pasaport aldm, 6 aylk. Davetiye gelmiti. zal dnemi. Ve Cem Duna destek koymutu. Babakann Badanmanyd o zaman. O da Ankarada ben, Ahmet

308

Tan (DSP milletvekili imdi) Ankara temsilcisiydi. Ben ite davet yznden Ankaraya gittim. Ben buradan eyi gndermeyeyim, iileri bakanlna elden vereyim diye Ankaraya gittim. Ahmet Tana uradm. Ahmet de dedi ki, Merref Hekimolunun evinde parti var. Sen de gel dedi. Merrefin muhakkak bir tand vardr dedi. Ben de gittim, Merrefe anlatm falan. Merref dedi ki tam sana gre birisi var. Cem Dunay getirdi. Ona anlattm. 10 gn sonra falan, pasaportum hazrd. Telefon ettiler, gel al. Gittim bir baktm, 6 aylk. Neyse Berline gittim ama 93 yl 8 ayla yarglanyorum o dnemde.

Gitme sebebiniz neydi? D.A.D., o kapsamda ardlar beni. Bu ey gibi, 88 Avrupa Kltr Bakentiydi Berlin. D.A.D. de bizim vakf gibi, o ileri koordine ediyor. Be ynetmen armlard biri de bendim. Yani gidi nedenim bu. Ama 6 ay daha uzattlar. Neyse ite, 6 ay da sonra Dileri bakanlnn telgraf emriyle falan bir ey, uzattlar. Bir sene kaldm Berlinde. Dneyim mi, dnmeyeyim mi Dndm sonuta.

yi de yapmsnz. Dndm ama mesela dnte karm ve ocuklarmla falan gitmitim. Onlar nden falan sokuyorum ki bir ey olacak olursaBen tabii 12 saat kaldm havaalannda kncaya kadar. Diyorum ki kardeim, kamyorum ki ben dnyorum. Pasaportumda demiyor mu ki Babakann, ileri bakanlnn eyi var. Ben sakncal bir eyim var. Ben yarglanyorum, undan undan davalarm var. Sonra hepsinden beraat ettim ama o dnem dneyim mi dnmeyeyim mi, ok tereddt ettim. 93 yl, 8 ay Bir ceza yersem

Ne kadar bir bteyle ektiinizi hatrlyor musunuz? ok czi dediniz ama. Valla ok czi. Buradan 60 kutu negatif gtrmtk. Buradan gtrdk. te kk bir ekip.

Bu hangisi iin?

309

Polizei. teki de yleydi yani. Ayn artlar. artlar yleydi. Bir ayda falan ektim. Film buraya geldi, ykand. Ben dnmedim zaten. Montaj falan burada yaptlar. Yol gibi.

Hala tek kuru almadm film biliyor musun? Herkes dlleri ald. Bir de ben Sulhi Dnmezerin bilirkii raporuyla 4 ayr maddeden yarglandm. Yol filminden. 60 yl zaten o tutuyor. Neyse geti Yahu herkes Yolu ne kadar yalan ve yanl anlatyor! Ben o zaman Davut Paa askeri ceza evinde yatyorum. Bir ite herkes gazetelere falan koturdu. erif abi tahliye olmusun, erif Abi tahliye olmusun. Allah Allah. Gazeteleri aldm. Hakikaten btn gazetelerde erif Gren tahliye oldu diye. Hatta Cumhuriyetin byle kocaman bir haber, erif Gren Tahliye Oldu diye. Neyse ben o gn gece onbir buukta falan tahliye oldum. Ben tahliye olduumda da Ylmaz Gney buraya izine gelmi, Fatoun evinde. Onlarda gazeteleri okuyunca, btn gn aramlar ama ben ierideyim. Neyse sonra beni buldular. Gittik konutuk. 11 kiiydi hikayesi. Ben dedim ki ben bunun altsn ekerim. Neyse ite uzatmayaym. O da ite sonuta yle bir hale geldi ki, zaten durdurulmu, paralarn ou gitmi, falan filan. Ne ekerse ek falan, benim bu filme ihtiyacm var falan dedi ama sonra gitti orada bir teekkr bile etmedi. Atilla Dorsay NTVye kt falan, yle eyler syledi ki sanki ben her yerden talimat alyorum, Ylmazdan falan. Adam ben bir defa grdm, bir daha da hi grmedim. O kat, bir daha da adam hi grmedim. Telefon edip bir teekkr bile etmedi. Herkes bunu yle bir anlatyor ki. Ben de susuyorum, bir de biz yarglanyoruz ya fazla konuamyoruz o dnemde. ld zaman da Ylmaz Abi, ok zlmtm. lmemesi gerekiyordu, gidip nce bir konumam gerekiyordu.

inizde kald! Tarih size filmi geri verdi. imdi Yol dediniz mi erif Gren deniyor. 1990da ama, Cannesn 50inci ylnda o sahneye ktm ynetmenlerle beraber. Jeanne Moreau, arkada Yol, ynetmen erif Gren Franszca. Ben ktm.

Aslnda o dnemde Cannesn ne kadar politik yaklatyla da alakal. O ok baka bir ey ama. imdi orada dl alnca Babakan telefon ayor tebrik ediyor. Cumhurbakan ayor, Kltr bakan bilmem ne Biz, dl aldk o gn, yarn

310

bizi ne zaman ieriye alacaklar diye beklemeye baladk. Sonra ben, bana dava at ite 4 ayr maddeden Devlet Gvenlikte. Ben de gidip geliyorum Devlet Gvenlie, kimseye de sylemiyorum. Ayrca gelip de savcya ey de demiyorum: Yahu ben o filmi tek bama m ektim? Hi kimse oynamad m? Hayr, onu da neden sylemiyorum. Tecrbemiz var ya. imdi onlar da katarsam, bir de rgtl sua gireceim. te bir artacak ceza diye. Ben yataym da onlar yrtsn diye. Sonra film Trkiyede oynad bile! Ama tabii, o Krdistan yazsnn konmas falan. Bizim filmde yle bir ey yok. Sperpoze bir yaz. te Ylmazn bir anlamda siyasallamasnn nedeni o iler. Ben bir de o dnemde Ynetmenler Dernei bakanydm 79-80de. Benim de 25inci filmim. Yani balang filmim deil Neyse konu deiti. Hayat hikayesine girdik!

O da nemli! imdi dediim gibi, Trk sinemas bir sektr deil. Biraz dilenci bir sinema. Ondan para iste, bundan para iste. Ama magazin kltrnn yaratt kiiler her zaman mesela nemli bir ynetmenden ok daha kolay para bulabilir. Onlar para bulabiliyorlar. Ben gitsem mesela bana para vermezler. Unutuldum bir de artk.

Yok canm! Sonuta onu ayrt etmesini biliyor insanlar. Yani Recep vedii seyreden insanlar ayr, erif Gren seyreden ayr. (Meknda bulunan kiiler erif Grene dizi yapmas konusunda laf atarlar, yapmayacan syler.) Dizi aslnda denedim ben. Faruk Turgaya bir ey yaptm. ki- blm ektim braktm.

Peki devletin sinema ile ilgili ilikisi hakknda dnyorsunuz? Devlet desteklemeli mi? Ne kadar desteklemeli? Trkiye artlarnda tabii ki desteklemeli de destekleme sistemi yanl. Sen o kadar ufak bteli filme de, atyorum birim olarak 10 veriyorsan, ok byk, hakikaten tarihi bir takm deerleri iinde tayan filme de 10 veriyorsan birim olarak burada bir yanllk var. nk adam gidiyor, paray alyor ve neredeyse o filmi bitiriyor. teki ise sete bile kamaz o parayla. Yani eyler farkl, gerekli yere doru paray vermek. Yani 60 filme destek vermesi gerekmiyor. 20 filme versin ama doru i yapsn.

311

Daha iletmeci mantyla, gzel hesaplayarak Tabii. Bir de demin sylediim gibi, sektrlemesi iin gerekli artlar yaratmas gerekiyor Kltr Bakanlnn. Destek yanl bir ey. Nasl anlataym bunu. Trkiyede nasl bir sermaye grubu yaratlmas gerekiyorsa, ite Atatrk dneminde bir Ko gibi yaratlyorsa, sinemada da atyorum, 5 tane adam yaratlsn. Bunlar finanse etsin yani. Ynetmenler hem filmini dnp hem para dnrse beyninin yars para bulmaya gidiyor.

Bir nevi i blmnden sz ediyorsunuz yani. Uzmanlama. Ynetmen ayr, prodktr ayr. Prodktr yok oldu. Prodktr yok olunca, demin o saydmz artlarda mesela 80 sonras btn prodktrler ekti gitti. Paralar aldlar yok oldular. Hala fimlerini deerlendiriyorlar, televizyonlar falan filan ama prodktr yok. O zaman biz ynetmen olarak film irketi kurmak zorunda kaldk ve filmler ektik. imdi bu doru bir ey deil aslnda. Yani ben hem filmimi dneceim hem de paray dneceim. Mantk olarak yanl. Yani sektrlemesi iin sinemann, gerekli artlar yerine getirmesi gerekiyor. Bunun iin de ne yapacak onu bilemem ama dnya byle. te Amerikada para nasl bulunuyorsa. Tabi bir de kltr emperyalist bir ey. Yani, kltr emperyalisti falan demenin, emperyalizm demenin bir anlam yok ki nk kltr emperyalist bir ey. Eer sen buraya btn Amerikan filmlerini sokuyorsan, festivallerinde kendi sineman dlayp yabanc filmleri daha n plana kartyorsan burada kendinle bir takm sorunlarn var. nk o sinema entelekteli diye geinen kiilerin baz yanllar oldu. Bize durmadan belli kiileri, belli sinemalar empoze etmeye kalktlar. Ama bizim sinemamz baka yere empoze etmeye almadlar.Yani burada onlarn katks yanl bir eydi. Yani nasl diyeyim. Bilerek ya da bilmeyerek ajanlk yaptlar aslnda. Gerekten bu byle, ajanlk yaptlar. imdi Sinema Gnlerini dnn. Yani yllar nceyi dnn, imdi biraz daha farkl. Bizim u A.K.M.nin alttaki souk salonunda filmlerimiz gsteriyorlard. Atyorum bir Yeni Zelanda filmini Emek sinemasnn bilmem ne saatinde urada gsteriyorlard. Yani bizim sinemamz ikinci snf bile deil, nc snf bir yere koymaya kalkyorlard. Fransz filmler, yani bir dnem iin biliyorsunuz neredeyse ey gibi, bunlar dehet insanlar, bir sinema bir

312

sinemaSonra o sinemay yapanlar bizim ynetmenlerimiz oldu. Yani i dnya diyeyim, ite Yavuz zkanlar, Erdenler, mer Kavurlar bu sinemay yaptlar. Daha hibirisi bir ey olmad. nk biraz kopya oldu falan. Yahut da Tarkovski planlarna her filmde rastlamaya baladk. Bakyorsun merin filminde de ayn plan var, Yavuzunkinde de ayn plan var, Erdenin filminde de. Yani byle bir ey de olutu. Bizim ynetmenlere misyon yklerken baz sinema yazarlar, ite Sinematek, rahmetli Onat Abi, Onat Kutlar, burada bir yanl yaptklarna inanyorum ben. Bir yanl yaptlar. Yani bizi var etmenin yerine senin nne senden byk bu var diye getirirsen sen onunla nasl eleeceksin? Yani o ufak derse sen byksn. Yani, mesela tabu yaratmak, sinemada tabu yaratmak bu ister oyuncu, ister lke sinemas olarak koyduun zaman mesela bizim iirde eer bir Nazm varsa artk arkasndan ku tutsa ondan byk air olamyor. Ne bileyim, yle bir hale getirdik ki Ylmaz Gney sonras, yeni bir sinemacnn n amas mmkn deil. nk lenler bizde nedense ey oluyor lmeyi bekliyorum.

Kr lr badem gzl olur. Allah gecinden versin Biz de tabu yaratmay seviyoruz. Bir de yaayanlarn yaptklar ileri ldkten sonra deerlendiriyoruz iyi bir ekilde. lnceye kadar yerin dibine sokuyoruz.

Bu biraz da, o dnem koullar dnldnde Batya almann tek yntemi olarak karlarna km olabilir. Yani ok kendi iimizde kalrsak, darya kendimizi tantamayz, darya almay kaynaklanm olabilir. baaramayz mantndan

Kiiyi var ediyoruz, Trk sinemasn var edemiyoruz. Bylece kiiye zel sinema ortaya kyor, Trk sinemas yok oluyor. Esas sorun Trk sinemasnn var olmas.

Bu da baka trl bir star sistem. Oyuncu deil, ynetmen yaratmaya allyor. Mesela Abbas Kiarostami. Parise gittiinde eitli sinemalarda filmlerini grebilirsin. Marin Karmitz onun filmlerini destekler. Nuri de belirli bir eyden sonra oradaki Franszdan bir para bulabilir ama Trkiyede ne yapsa 30 bini geemez. Bir de yle bir ey var. Abbas da randa yle.

313

Yani burada fark eden bir ey yok. O da uluslararas alanda bir kii olarak var. Makmalbah, Bibba falan farkl ama Makmalbah Abbas kadar ey deil galiba. Adam Afganistanda falan yayor. Dehet bir ey. rana bile giremiyormu. yle bir ey var. Geenlerde bana selam gndermi de biriyle. erif ne yapyor demi. Deseydin dedim bir ey yapmyor diye.

Ama bireysel sinema dediniz, star ynetmen dediniz ama, dardan bakld zaman, Trk sinemas iin ok byk bir handikap belki ama, darda Trk sinemas deyince otomatik olarak Nuri Bilge Ceylan geliyor, Ylmaz Gney geliyor.

Kii geliyor akla, kiiler.

Toparlamak gerekirse, dediim gibi benim sizinle grmemin amac, ektiiniz bu iki filmin kamera arkasn renmekti.

ki filmi de nasl ektiimi syledim size. lkinde Yksel Pazarkaya, yani Almanyadaki Trk edebiyatnn gelimesi. tekide ite Hautman von Kpennik. Bteler, yani yle ey deil, kk, be kii on kii altk.

Polizei izlediim kopya ok kt olmakla beraber Estet yazsn grdm. Evet videosunu Estet almt. Onlar biliyorsun bu video olayndan battlar.

Evet, Estet filmin o dnemde Trkiye temsilcisi Erol Avcyd. Ona da ulaamadm. Aslnda o ok iyi bilir bunlar

Ben size ok teekkr ederim benimle grtnz iin. Bu iki filminiz benim almamn bel kemiini oluturuyor. Dolaysyla sizinle grmeseydim

olmayacakt, o yzden biraz srarc davrandm.

314

te yle deerlendirmek gerekiyor. Polizei, bir ekilde niformann gc olarak alglanmal. Almanya Ac Vatan ise, bizim toplumumuzun o sistem iinde, o bant sistemine uyumu. O eyi anlatmaya altm yani. Eer cmle ile ifade edilecekse byle. ki filmin de yaps bu.

Ben biri ayor, dieri kapatyor diye dnyorum. Arada ekilmi btn o filmlerin zeti gibi. Her ikisi. Biri bir uta, biri bir uta. Biri birinci-ikinci jenerasyon, ikincisi sonuncu jenerasyon. Artk entegrasyon balam. Dikkatimi eken bu anlamda mesela, bir kadna ak olunabilir olay var. Yani sadece seks objesi deil de normal bir insan, bir iliki yaanabilir. Bu da yava yava o topluma bak asnn da deitiini gsteriyor.

Birinci filmin yapsnda mesela seks objesi vard. O dnemde bizim erkeklerin bir meselesi de o. Oradaki Alman kadnlarnZaten erkee has bir toplum.

Teekkr ediyorum. Aslnda tarih gibi de oldu.

315

KAYNAKA

Kitaplar Abadan Unat, Nermin, Kemiksiz, Nermin, Trk D G 1960-1984: Yorumlu Bibliyografya, Ankara , A..S.B.F, 1986 -------------------------------- Bat Almanyadaki Babakanlk Devlet Matbaas, Ankara, 1964 Trk ileri ve Sorunlar ,

Abadan Unat, Nermin R. Kele, H. Van Renselaar, L. Van Velzen, L. Yenisey, G ve Gelime: Uluslararas i Gnn Boazlyan lesindeki Etkileri zerine Bir nceleme, Ajans-Trk Matbaaclk, Ankara, 1976 (?) Abisel Nilgn, Trk Sinemas zerine Yazlar, stanbul, mge, 1994 Ahmad Feroz, Demokrasi Srecinde Trkiye (1945-1980), ev: Ahmet Fethi, stanbul, Hil Yayn, 1994 Akura Gkhan Aile Boyu Sinema, stanbul, thaki yaynlar, 2004 Aker Ahmet, i G, stanbul, Sander yaynlar, 1972 Alemdar Korkmaz, Erdoan, rfan, teki Kuram : Kitle letiimine Yaklamlarn Tarihsel ve Eletirel bir Deerlendirmesi , Ankara, Erk yaynlar, 2002 Allan, Robert, Gomery, Douglas Film History, Theory and Practice, New York, McGrow-Hill, 1985 Attallah, Paul, Thories de la communication. Sens, sujets, savoirs, Quebec, TlUniversit, 2003 Aumont, Jean-Jacques, Bergala, Alain, Marie, Michel, Vernet, Marc, Esthtique du film, Paris, Nathan, 1999 Avcolu Doan, Trkiyenin Dzeni, Cilt II, Ankara Bilgi Yaynevi, 1968 Basutu Mehmet (ed) Le Cinma Turc, Paris, Centre Georges Pompidou, 1996 Bazin, Andr, Sinema Nedir?, ev. brahim ener, Sistem yaynclk, Nisan 1995 Belton, John American Cinema and film history, John Hill, Gibson P Church, The Oxford Guide to Film Studies, Oxford Press, 1998 Benghoz Jean-Pierre, Le cinma entre lart et largent, Paris, LHarmattan, 1989, Berger John, Mohr Jean, Yedinci Adam, Avrupadaki Gmen ilerin yks , ev: Cevat apan, stanbul,Cem Yaynevi, 1974 (?)

316

Bertaux Daniel, Les Rcits de vie, Paris, Nathan-Universits, coll. 128 Sociologie, 1997 Biryldz Esra, rneklerle Trk Film Eletirisi (1950-2002), stanbul, Beta, 2002 Baudrillard Jean, Tketim Toplumu, ev: Hazal Deliceayl, Ferda Keskin, stanbul, Ayrnt Yaynevi, 1997 Bordwell, David, Staiger Janet, Thompson Kristin, The Classical Hollywood Cinema: Film Style and Mode of Production to 1960 , New York, Columbia University Press, 1985 Bourdieu, Pierre, Toplumbilim Sorunlar, ev. ., stanbul Kesit yaynlar, .. --------------------, Esquisse dune thorie de la pratique, Paris, Droz, 1972; -------------------- Le Sens pratique, Editions de Minuit, Paris, 1980. Braudel, Fernand, La Mditerrane et le monde mditerranen lpoque de Philippe II, cilt:1, Paris, Armand Colin, 1982, s: 4 Burch, Nol, Une praxis du cinma, Paris, Folio Essais, 1986 Buache, Freddy, Le cinema devient un art, Claude Beylie, Philippe Carcasson (ed), Le cinema, Paris, Bordas, 1991 Bywater, Tim, Sobchack, Thomas, Introduction to Film Criticism,Major Critical Approaches to Narrative Film, New York, Longman, 1989 Can- Engin, Can H M, Siyah Lale, Gn Krknc Ylnda Hollandada Trkler , Dizayn Basmevi, 2003 Casetti, Francesco, Les thories du cinma depuis 1945, Paris Nathan, 1999 ein, Gney, Gker Emrah (der), Ocak ve Zanaat, Pierre Bourdieu Derlemesi , stanbul, letiim, 2007 Creton, Laurent Cinma et March, Paris, Edt. Armand Colin, 1997 ------------------- Lconomie du cinma, Paris, Armand Colin, 2005 Crozet Yves, Le Bas Christian, Lconomie mondiale, 1. De la rvolution industrielle 1945, Paris, Hachette Suprieur, 1993 Delage, Christian, Gugueno, Vincent , Lhistorien et le film , Paris, Galimard, 2004, Erdoan rfan, Solmaz B. Pnar, Sinema ve Mzik, materyal sat ve bilin ynetimi iin bilisel ve duygusaln oluturulmas , Ankara, ERK yaynlar, 2005 Dorsay Atilla, Sinema ve amz -2, stanbul, Hil Yaynlar, 1985

317

Doyuran Kartal Bilhan, Bat Avrupada Trk D G Srecinin Gncel Boyutlar , Eskiehir, Anadolu niversitesi Yaynlar, 2006 Erdost Muzaffer lhan, Demokrasi ve Demokrasi, Onur Yaynlar, Eyll 1989 Esen Kuyucak kran, Trk Sinemasnn Kilometre Talar , stanbul, Naos Yaynlar, 2002 Esen kran, 80ler Trkiyesinde Sinema, stanbul, Beta, 2000 Evren Burak Sigmund Weinberg, Trkiyeye sinemay getiren adam, stanbul, Milliyet Yaynlar, 1995 Farchy, Joelle La fin de lexception culturelle, Paris, CNRS- Editions, 1999 Ferro, Marc, Cinma et Histoire, Paris, Gallimard, 1993 ------------------Cinema, une vision de lhistoire, Edition du Chene, Paris, ------------------Sinema ve Tarih, ev. Tuhan Ilgaz, Hlya Tufan, Kesit Yaynclk, stanbul, 1995 Filmer Cemil, Hatralar, Emek Matbaaclk ve lanclk, stanbul 1984, s.136 Fske, John, Popler Kltr Anlamak, ev: Sleyman rvan, Ankara, Ark Yaynlar, 1999 Gauthier, Brigitte, Histoire du cinma amricain, Paris, Les fondamentaux, Hachette Suprieur, 2004 Georgeon, Franois, Abdulhamid II, Le Sultan Calife, Paris, Fayard, 2003 Giddens, Anthony, Runaway World, How Globalization is Reshaping our Lives , New York, Routledge, 2000 Godard, Jean-Luc, Jean-Luc Godard par Jean-Luc Godard, Paris, Etoile, 1985 Goliot-Lt Anne ve Vanoye Francis, Prcis danalyse filmique, Repres, coll. 128, Paris, 2002 Gomery Douglas, Hollywood as an Industry, John Hill, Gibson P, Church , Oxford Guide to Film Studies, Oxford Press, 1998 ---------------------- Hollywood Studio System, British Film Institute, 2005 Gkmen, Salih Bugnk Trk Sinemas, Fetih Yaynevi, 1973 Grawitz Madeleine, Mthodes de recherche en sciences sociales ,Paris, Prcis Dalloz, 1998 Ghan Glseren, Toplumsal Deime ve Trk Sinemas, stanbul, mge Kitabevi, 1992 Karasu Grses Feriha, Kemal Sunal, Film Baka Yaam Baka, stanbul, Sel Yaynclk, 2001

318

Gven, Bozkurt, nsan ve Kltr, stanbul, Remzi Kitabevi, 1984 Gzel Ali, Okur Ali Rza, Sosyal Gvenlik Hukuku, stanbul, Beta Basm Yaym, 2004 Hall, Stuart, Old and New Identities, Old and New Ethnicities A. D. King (Ed.) Culture, Globalization and the World System, London, McMillan Press, 1991 Harman, Gilbert, Gstergebilim ve Sinema: Metz ve Wollen, Seil Bker, Ouz Onaran(der), Sinema Kuramlar, Ankara, Dost Kitabevi, 1985 Hobsawm, Eric Ksa 20. yzyl. 1914-1991: Arlklar a, ev: Y. Alogan, stanbul, Sarmal Yaynlar, 1996 Kayhan el, Kitle Haberleme Hukuku, stanbul, Beta Yaynlar, 2001 nan, Afet Birinci Be Yllk Sanayi Plan , Ankara, Ankara niversitesi Yaynlar, 1975 Kalifa, Dominique, La culture de masse en France, 1. 1860 1930, La Dcouverte, Paris 2001 Karadoan Ali, Film eviriyorum Abi, erif Gren Sinemasnda yk, Sylem ve Tematik yap, Ankara, Phoenix, 2005 Kastoryano Riva, La France, LAllemagne et leurs immigrs:ngocier lidentit , Paris, Armand Colin, 2006 Kayal Kurtulu, Ynetmenler erevesinde Trk Sinemas , Ankara, 2006 Kazgan Glten, Tanzimattan 21. Yzyla Trkiye Ekonomisi , stanbul, stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar, 2002 ----------------------Kreselleme ve ulus-devlet : yeni ekonomik dzen : Ne getiriyor? Ne gtryor? Nereye gidiyor? , stanbul, stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar, 2005 Kellner Douglas, Media Culture, Cultural Studies, Identity and Politics Petween the Modern and the Postmodern, New York, Routledge, 1996 Kra Rza, Hrrem Erman, zlenmemi Bir Yeilam Filmi, stanbul,Can Yaynlar, 2008 Krel Serpil, Yeilam yk Sinemas, stanbul, Babil yaynlar, 2005 Kinross, Lord The Otoman Centuries, The Rise and Fall of the Turkish Empire , Londra Jonhattan Cape, 1977,

319

Kololu Orhan, Ne Kzl Sultan ne Ulu Hakan, Abdlhamit Gerei , stanbul, Gr yaynlar, 1987 Kongar, Emre Trkiyenin Toplumsal Yaps, stanbul, Cem Yaynevi, 1976 ----------------- 21. Yzylda Trkiye, stanbul, Remzi Kitapevi, 2001 Lagny, Michle, De lHistoire du cinma. Mthode historique et histoire du cinma, Paris, Armand Colin, 1992 -------------------- Histoire, Histoire culturelle, smiologie, iinde Odile Bchler, Claude Murcia ve Francis Vanoye (ed), Cinma et Audiovisuel, nouvelles images, aproches nouvelles, Paris, LHarmattan, 2000 Makal Ouz, Sinemada Yedinci Adam, Trk Sinemasnda ve D G Olay , zmir, Mar Matbaas, 1987 Mangual Antonio, Guadalup G, Hayali Yerler Szl, Utopia Maddesi, stanbul, Yap Kredi Yaynlar, 2005 Martin Philip, Bitmeyen yk: Bat Avrupaya Trk i G , Ankara, LO, 1991 Mattelart, Armand, Mattelart, Michle, letiim Kuramlar Tarihi, ev: Zllolu, stanbul, letiim yaynlar, 2006 Metz, Christian , Cinma: Langue ou langage? , Paris, Communications, 1964 McLuhan, Marshall, Powers, Bruce R., Global ky : 21. yzylda yeryz yaamnda ve medyada meydana gelecek dnmler, ev: Bahar cal Dzgren, stanbul, Scala, 2001 Millas Herkl Trk Roman ve teki, Ulusal Kimlikte Yunan maj , stanbul, Sabanc niversitesi Yaynlar, 2000 Monod R., Les textes de thtre, Cedic-Nathan, Paris 1977Morin, Edgar, Le cinma ou lhomme imaginaire, Paris, Minuit, 1956 Muchielli Alex, Les Mthodes qualitatives, Paris, PUF, coll. Que sais-je ? 1992 Ninney, Franois, Dans le rel, la fiction, Paris, G.N.C.R, 1993 Ni Nilgn, Uluslararas Film Pazar ve Trkiye, Ankara, S.B.F. Basn Yayn Yksek Okulu Basmevi, 1979 Odin Roger (ed.), Aux origines du cinma : Le film de famille, Le Film de famille iinde, Paris, Meridiens Klincksieck, 1995 Onaran Alim erif, Trk Sinemas, (I ve II. Cilt), Kitle yaynlar, 1994 Merih

320

---------------------- Muhsin Erturulun Sinemas, Ankara, Kltr Bakanl Yaynlar, 1981 Oskay nsal, XIX. Yzyldan Gnmze Kitle letiimin Kltrel levleri. Kuramsal Bir Yaklam, Der yaynlar, 1993 zbek Meral, Popler Kltr ve Orhan Gencebay Arabeski , stanbul, letiim yaynlar, 2003 zden Zafer, Film Eletirisi, Film Eletirilerinde Temel Yaklamlar ve Tr Filmi Eletirisi, AFA Yaynlar, Nisan 2000zg Agah, Trlerle Trk Sinemas, stanbul, Dnya, 2005 zn, Nijad Trk Sinemas Tarihi, (Dnden Bugne, 1896-1960), stanbul, Ekicigil Matbaas, 1962 zsoy Osman, Kemal Sunal Fenomeni, stanbul, yiadam Yaynclk, 2002 zuyar, Ali, Devlet-i Alliyede Sinema, Ankara, De Ki yaynclk, 2007 Richter Michel, Geldiler ve KaldlarAlmanya Trklerinin Yaam ykleri , stanbul, stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar, 2005 Roosvelt Elliott, fa Ediyorum, Nebiolu Yaynevi, tarih yok Ryan, Michacel, Kellner, Douglas, Politik Kemara, ada Hollywood Sinemasnn deolojisi ve Politikas, ev Elif zsayar, stanbul, Ayrnt, 1997 Scognamillo, Giovanni, Dnya Sinema Sanayi, stanbul, Tima Yaynlar, 1997 ----------------------------, Bay Sinema, Trker nanolu, stanbul, Trvak Kitaplar 1, 2004 Scognamillo Giovanni, Demirhan Metin, Fantastik Trk Sinemas, stanbul, Kabalc,1999 Sevinli Efdal, Merutiyetten Cumhuriyete Sinemadan Tiyatroya Muhsin Erturul, stanbul, Broy Yaynlar, 1987 Sorlin, Pierre Sociologie du cinma, ouverture pour lhistoire de demain , Paris, Aubier Montaigne, 1977 ---------------- The Film in History: Restarting the Past, London, Barnes & Noble Books, 1980 Taylor Charles, Multiculturalism and the Politics of Recognation: an essaye, Pinceton, Princeton University Press, Thompson Kristin, Bordwell, David, Film History, An Introduction, McGraww- Hill, 2003

321

Tikve zcan, Mukayeseli Hukuta ve Trk Hukukunda Sinema Filmleri Sansr , stanbul, stanbul niversitesi Yaynlar, 1968 Todd Emanuel , Le destin des immigrs, assimilation et sgrgation dans les dmocraties occidentales, Paris, Edition du Seuil, 1994 Tokgz Gaye, Uluslararas Emek G, stanbul, stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar, 2006 Tolan Barlas, Toplum Bilimlerine Giri, Ankara, Kalite Matbaas, 1978 Tolan Barlas, Tufan Hlya, vd, Trkiyeden Dnyaya Bir Bak: Trkiyedeki Avrupal mgesi ve Ulusal Kimlik Kurgusuna Etkileri , stanbul, Galatasaray niversitesi Yaynlar, 1999 Pete Tombs (der) Fantastik Filmler: Uzak Doudan Gney Amerikaya, ev: Nilgn Birgl, stanbul, Kabalc, 2004 Toy Erol, Ona Katlmak, stanbul, Grer Yaynclk, 2007 Turan Kadri, Almanyada Trk Olmak, Ankara, T.C. Babakanlk Aile Aratrma Kurumu Bakanl Yaynlar, 1997 Tutal, Nilgn, Kreselleme, letiim, Kltrleraraslk , stanbul, Krmz, 2006 Trk brahim, Halit Refi: Dlerden Dncelere Syleiler , stanbul, Kabalc, 2001 Trkolu Nuray, Kitle letiim ve Kltr, stanbul , Naos Yaynlar, 2003 Ulusay, Nejat, Melez mgeler, Sinema ve Ulustesi Oluumlar , Ankara, Dost, 2008 Wieviorka, Michel, La diffrence, Paris, Balland, 2001 Wollen, Peter, Sinema ve Gstergebilim: Birka Balant Noktas, Seil Bker, Ouz Onaran(der), Sinema Kuramlar, Ankara, Dost Kitabevi, 1985 Xberras, Martine, Les thories de lexclusion , Paris, Armand Colin, 2005 Zrcher Eric Jan, Modernleen Trkiyenin Tarihi , ev: Yasemin Saner Gnen, stanbul, letiim Yaynlar, 2002

Makaleler

Abisel Nilgn, 1928-1938 Dnemi Trkiyesinde Sinema zerine Dnceler, Trk Sinemas zerine Yazlar, Ankara, mge Yaynevi Albera Franois, Changer le monde?, Le Siecle du Cinma, Paris, Hors-Srie Cahiers, Kasm 2000

322

Emel Armutu, ki lkeye Birden Hasret Kaldklar dl Getiren Trk Ynetmen Fatih Akn, Hrriyet Gazetesi, 21 ubat 2004 Aya Engin, Yeilama Bak, Trk Sinemas zerine Dnceler, Sleyma Murat Diner (der) Doruk Yaynlar, Aralk, 1996 Basutu Mehmet, Trk Sinemasnn Batya Alan Penceresi, iinde Sleyma Murat Diner (der), Trk Sinemas zerine Dnceler, Doruk, stanbul, 1996 ---------------------- "Le cinema turc et ses migrants, Hommes et Migration, no 1212 Mart-Nisan 1998 Bauman Zygmunt, Identit et mondialisation, Lignes, say 6, 2001 Belge Murat, Trkiyede Gnlk Hayat, Cumhuriyet Dnemi Trkiye, letiim Yaynlar, N:3, 1985 ---------------- Cinma, culture et socit,. Le Cinma Turc, Basutu Mehmet (ed), Centre Georges Pompidou, Paris 1996 Bossno Christian, Un troisieme voyage en immigration, Bossno Christian (ed) Cinmas de lmigration, Cinmaction n:24, 1983 zden Cankaya, Serhat Gney, Emre Kksalan, Vildan Mahmutolu , Almanyada Trk Medyas: Entegrasyon Sorunu, Metropol FM ve Radiomultikulti zerine Bir alma, Ileti-s-im, Galatasaray niversitesi letiim Fakltesi Hakemli Akademik yayn, Beta, say 3, Aralk 2005 Co Nezih, Trkiyede Sinemalarn Dal, As Akademik Sinema, say: 2, Austos 1969 apan Sungu, La priode des Cinastes (1950-1970), Le Cinma Turc, Mehmet Basutu (ed), Paris, Centre Georges Pompidou, 1996 obaner Glsenem Kurmacayla Belgeselin Bulumas: Buena Vista Social Club , stanbul, leti--m, Galatasaray niversitesi letiim Fakltesi Hakemli Dergi, 2004, say: 1 Esen kran, Trk Sinema Endstrisi Olumal, Trk Sinemas zerine Dnceler, Sleyma Murat Diner (der), Doruk Yaynevi, Kasm 1996 Evren Burak, Yeni Mevsim Eiinde Yeilam Ekonomik Sorunlar ve Siyasal Basklarla Kar Karya, Milliyet Sanat Dergisi, 7 Ekim 1977, n: 246 -----------------, Arabesk Olay ve Sinema, Geliim Sinema Dergisi, Ocak 1984

323

---------------- Les premiers pas (1895-1923) ), Le cinema turc, Mehmet Basutu (ed) Paris, Centre Georges Pompidou, 1996 Fledelus Kristian. Audio-visual History- the development of a new field of research, Historical Joural of Film, Radio and Television, Vol. 9, No. 2, 1989 Gaudreault Andr, Marion Pierre, Un mdia nait toujours deux fois, Socits et reprsentations, n:9, Paris, Edt CRDHESS, 2000 Gktrk Deniz, Beyond Paternalism: Turkish German Traffic in Cinema, The German Cinema Book Tim Bergfelder, Erica Carter, Deniz Gktrk (ed), Londra, British Film Institute, 2002 Gn Glsenem, Toy Aye, Trk Sinemasnda Dn yklerinde Deien Gmen Kimlii, G. i, D. Diren, G. Hatipolu (ed) When Away Becomes Home. Cultural Consequences of Migration, Proceedings of the 10th International Ege University Cultural Studies Symposium, May 4-6 2005, Ege University Press, Bornova, zmir, 2007 duygu Ahmet, Sirkeci brahim 75 Ylda kylerden ehirlere, , Cumhuriyet Dnemi Trkiyesinde G Hareketleri, Oya Baydar (ed), Trk Tarih Vakf Yaynlar, stanbul, 1999 Ian Altu , Yeilamdan nce Trkiyede Sinema Sektr, Film say 1,NisanHaziran 2003 Kentel Ferhat, Kaya Ayhan, Euro-Turks: A Bridge, or a Breach between Turkey and the European Union, Research Report, The Comparative Research of German-Turks and French-Turks, OSCE Conference on Tolerance and the Fight against Racism, Xenophobia and Discrimination, Bruksel, 2004 Makal Ouz, Le cinma et la vie politique: le jeu sappelle vivre avec la censure , Basutu Mehmet (ed) Le Cinma Turc, Paris, Centre Georges Pompidou, 1996 Melikyan Stepan Film hracat ve Sorunlar, Trk Sinemas, say 56, Kasm 1976 Christian Metz, "Propositions mthodologiques pour lanalyse de films", Essais sur la signification au cinma, Christian Metz, cilt:II, Paris, Kliensieck, 1972 Mies Marie, Yeni arap Eski ielere Doldurulmamaldr, Feminist Aratrmalarda Yntem, Serpil Akgke, irin Tekeli, stanbul, SEL Yaynclk, 1995 Onaran Ouz, Trk Sinemasnda Anlat stne Bir Deneme, 25. Kare, 1994, say 8 z Mustafa, Tarih ve Tarihiliimiz zerine Baz Dnceler , iinde Tarih I: Gelenekten Gelecee Muhafazakr Dnce, yl 2, say 7, 2006,

324

zen Mustafa, Visual representation and propaganda: Early films and postcards in the Ottoman Empire, 18951914, Early Popular Visual Culture, Routledge, Taylor & Francis Group Vol. 6, No. 2 Haziran 2008 zonur lolu Defne, Avrupa Birlii Uyum almalar erevesinde Film Denetleme Sisteminde Yaplan Deiikliklere Genel Bir Bak , stanbul, leti--m, Galatasaray niversitesi letiim Fakltesi Yayn, say 8, yaz 2008 zn Nijat, Trk Sinemas, Cumhuriyet Dnemi Trkiye Ansiklopedisi, stanbul, letiim Yaynlar, 1983 Pessar Partici, The Role of Gender, Household and Social Networks in the Migration Process: a Review and Appraisal, The Handbook of International Migration , C. Hirschman, P. Kasinitz, J. DeWind (eds)The Russel Sage Foundation, 1999 Rosenstone Robert A, Inventing Historical Truth on The Silver Screen, Film and History, Cineaste, lkbahar 2004 Scognamillo Giovanni, Yasal Esintiler, Videosinema, Yl 2, say: 13, TemmuzAustos 1983 ---------------------------, Muhsin Erturul, Priode des gens de thatre (1923-1940), Le cinema turc, Mehmet Basutu (ed) Paris, Centre Georges Pompidou, 1996 ---------------------------, Trk Sinemasnn Ekonomik Tarihine Giri 3, Yeni nsan, Yeni Sinema, n:11, Mart-Nisan 2002 Sencer Muzaffer, sizlik/i G , Cumhuriyet Dnemi Trkiye Ansiklopedisi , letiim, stanbul, 1983 oray Trkan, Dn, Yedinci Sanat, Say 2, 1973 Tekman Hasan Grkan, Hortasu Nuran, Music and social identity: Stylistic identification, a response to musical style Internatonal Journal of Psychology, 2002 Toplin Robert Bret, Cinematic History, An anatomy of the Genre, New York, Cineaste, Bahar 2004, Issue 2, Toy Par Aye, Les effets de la modernisation sur la socit Turque des annes 60 travers les films ralistes, leti--im, Galatasaray niversitesi letiim Fakltesi Hakemli Akademik Yayn, n:3, Aralk 2005 Uur Tanrver Hlya, ztrk Mge, Kimliklerin ve Toplumsallklarn Televizyon Pratikleri Araclyla Oluturulmas: Gmen Trkler ve Televizyon Dizileri, leti-m, Galatasaray niversitesi, letiim Fakltesi Hakemli Akademik Yayn, say:3, Aralk 2005

325

Uur Tanrver Hlya Medyada deolojik Sylem ve Kadnlarn Arasallatrlmas , Prof.Dr.Nasr Niray vd. (ed.), Medya ve Siyaset Uluslararas Senpozyumu , Cilt 2, Ege niversitesi, letiim Fakltesi Yayn, Kasm 2007 55 Yl sonra Bile Gncelliini Koruyan Tarihsel Bir Belge, Film Market, Yl 2 Say 19, Nisan 1984

Dergi ve dier yaynlar

Aberdeen J.A., The Edison Movie Monopoly, The Motion Picture Patents Company vs Independent Outlaws, www.cobbles.com/simpp_archive/edison_trust.htm Akura Gkhan, Muhsin Erturulun Sinemas, Antrakt zel eki, tarih belirtilmemi, Devlet statistik enstits ( D..E), 1970 La Grande Encyclopdie, Histoire, cilt n: 20, Hronas-Janicki, tarih belirtilmemi. ekerolu Sami, Trk Sinema Tarihi, belgesel film, Mimar Sinan niversitesi, STV Merkezi, 4. Blm, 1986 Table Ronde 3, Les besoins culturels des immigrs, Cinemas de lEmigration, Guy Hennebelle (ed),CinmAction n: 8,Yaz 1979, LHarmattan, Paris Table Ronde, Les films sur lmigration turque, Cinmas de lmigration 3, Christian Bossno (ed), CinmAction n: 24, Ocak 1983 Tanrver Hlya Uur Kadnlar Kadnlarla aratrmak : feminist aratrmalarda yntem (yaynlanmam bildiri), kinci Ulusal Kadn almalar Konferans, zmir Ege niversitesi, KADAM, 1998 Yerli Film Yapanlar Cemiyeti, Filmlerimiz, 1948 Yerli Film Yapanlar Cemiyeti, Trk Filmciliinin Dertleri, 1952

Tezler

Erkl Hakan, Trk Sinemasnn Ekonomik Yaps ve Bu Yapsnn Sinemamza Etkisi, Sanatta Yeterlilik Tezi, Mimar Sinan niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, Sinema-Tv Blm, stanbul, 2003,

326

Korkmaz Asiye, Balangcndan Bugne Trk Sinemasnn inde Bulunduu Ekonomik, Politik, Toplumsal ve Teknolojik Koullar ile Bunlarn Sinemamzn Oluumu zerindeki Sonular, Mimar Sinan niversitesi, Danman Prof. Dr. Sami ekerolu, stanbul, Ocak 1997

Hlya Tanrver., 2002, La reproduction de la division sexuelle du travail a travers les pratiques culturelles:Images de femmes dans les emissions de tlvision turques et leur lecture dans le pays dorigine et dans limmigration, yaymlanmam doktora tezi, Universit Paul Valry, Montpellier III, danman: Prof. Mohand Khellil, Fransa

Grmeler

Kadri Yurdatap, 14 Nisan 2005, SESAM Bakan, Yapmc, Mine Film

Arif Keskiner, 25 Haziran 2007, Yapmc, iek Barn sahibi

Nuri Sezer, 16 ubat 2006, Yapmc, Ynetmen, Oyuncu

eref Gr, 12 Kasm 2006, Yapmc, eref Film, Erman Film

Necip Sarcolu, 14 Mart 2007, Ses Tekniksyeni, Yapmc, Lale Film

Giovanni Scognamillo, 18 Nisan 2007, Sinema Tarihisi

mer Uur, 15 Ocak 2005- 27 Mays 2009, Ynetmen

erif Gren, 13 Ekim 2008, Ynetmen

327

328

You might also like