You are on page 1of 112

Muhterem Okurlar, Bu saymzn konusu mitoloji!

Antik dnemlerde belirli deerleri paylaanlar, kendilerini kuatan doa olaylarna, srlara ve sorulara cevab hep mitoloji araclyla aramlardr. Ancak Milay Kktrkn dedii gibi; Mitosu kuran zihin, olup bitenlere ilikin olarak kendi iinde kurduu bantlar olup bitenin asl aklamas olarak grr. Mitolojinin dili diridir, dourgandr ve metinleri ortak ruh tarafndan yaratlr. Dnceyi hayale tahsis edenler, ortak ruhun bezei imge ve sembollerle alanlarn ve derinliklerini bytr, yine sembolik kahramanlarla da kar hayat balarn pekitirirler. nsan btnn bir paras olmakla erefyap olur. Sanrm hibir edeb tr toplumlar ve onlarn uygarlklarn mitolojiler kadar i ie anlatacak ve btne benimsetecek dereceye ulaamamtr. Yunus gibiler hari! Gelecek saymzn dosya konusu Yunus Emre. Bizim Yunusun eiinde bulumak mit ve dileiyle Allaha emanet olunuz. Bizim Klliye

NAZIM PAYAM

Her milletin, her bir dinin kutsallk atfettii bir da var: Olimpos, Himalaya, Tanr Dalar Tur Da, Gerizim Da, Hra Da Bir de kendisini Hak peygamberlerden bakasna gstermeyen dalar atas Kaf Da var. Derler ki Kaf Dann yeil zmrt haprmasndan olumu btn bu dalar.
3

a manzaral fotoraflar, kartpostallar bazlarna efil efil ferahlktr. Asarlar onlar evinin, iyerinin duvarna, oradan bir pencere aarlar, maviye, yeile, kar beyazna. ehrin kirinde, kargaasnda inleyen duygular, dalara yaslanm kylerle, gllerle arndrrlar. Yine bazlarna pastoral iirler, o fotoraflarn, kartpostallarn gsterdiinden daha tesirlidir. Msralarn depretirdii doa zlemi ilkin genletirir onlar, sonra kyn, dan bulunduu yere kucaklayarak tayacakm gibi azamete brndrr. Bu zlem iinde olanlar hele bir de airse tepelere ayak basmaya grsnler. Bir keresinde ehrimize terif etmi Bahaettin Karakola kmtk Hazar Baba Dana. Yerli iken yerin garibi oluvermitim onun yannda. Birden yirmi be ya genlemi ve adam irisi olmutu Karako. Kh ufka bakyor, kh aadaki Hazar Glne! Rastlad her aacn, tan, ie -

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

in, bcein adn duygu rzgrnn uultusuna katyor, sr sr kulara iir atlasn ayor ve sesleniyordu: Ku ona derim ki Arda ua,/ Bir gy ektiinde dlekler kaa;/ Konunca kopa, kalknca kaya,/Av diye atla gkteki aya Hazar Gl ve Hazar Baba Da kular iin Hazar Denizini grmemek, Kafkas sradalar zerinde kanat rpmamak, az uz deil tam bir eksikliktir. Karako, suyunu Hazardan imeyen kuu kutan saymamakla bunu da biliyordu. stanbuldan Azerbaycana utuumuzda birbirine hrg hrg eklenmi dalarn kartallar elik etmiti bize. Bak hava limanna indiimizdeyse tarn nameleriyle karlanmtk. Fakat biz, btn merasimleri savp bir an nce kendimizi Hazarn kysna atmay dlyorduk. Dmz gerekletiinde perde kalkm bizi aran sesle; Dede Korkutun kopuzuyla yzlemitik. Dede Korkut, boy boylayp admz seslenince herkesle kaynatk. Meer Hazarn kys kollara ayrlacamz buluma yeri imi. Hazar eik. Hayal ve hakikat dnyasna yolculuumuzun ruhsatn verecek olan ise dalar Her milletin, her bir dinin kutsallk atfettii bir da var: Olimpos, Himalaya, Tanr Dalar Tur Da, Gerizim Da, Hra Da Bir de kendisini Hak peygamberlerden bakasna gstermeyen dalar atas Kaf Da var. Derler ki Kaf Dann yeil zmrt haprmasndan olumu btn bu dalar. Bir zamanlar aacndan trl trl ieine; kurdundan irili ufakl kuuna; insanndan kanatl kanatsz bineine saylmayacak kadar ok canl yaarm dalarda. Bugn dalarn byle kel, kr olmas, koyu renkte beneklerle kalmas srtna yapan haramilerdenmi. Haramiler de boyuna, darasna bakmakszn Kaf Dana dikleen Ben Dandan gelirmi. Ben, bu Ben Dan grdm, yamacndan doruuna doru trmandm. Anlataym: Azerbaycana gideceimiz haftayd, Bat yaynevine verdiim iir dosyamn kitaplaacan syleyerek benden bir ad istediler. Hazrlkszdm. iirlerimi bildiini sandm arkadalardan biri Ben Kendimi Da Bilirimi nerdi. Ardn, nn dnmeden hemen orackta telefonla yaynevine bildirdim. Sonras malum! Erciyes, Eve -

rest deil ki usul usul ineyim. Ben Da bu, her oyuu gecenin ini! Aalara doru yuvarlandm. Durduumdaysa iimdeki btn lambalar krlmt. Ben Da milletsizin, tresiz ve devletsizin mekn. Eer kutlu dalarmz olmasayd ben, sen, o; Ben Danda kalr, byk vcutla btnleemezdik. Yksek yaylalarmz, yaylalarda obanlarmz, obanlarmzda zaman olmazd. Tarih, kltr, lk; lkmzn oluturduu rmaklar toplumun ortak hafzasna akmazd. Edebiyatmz da bir eye yaramazd. Dnce ve hayallerimizi uzlatran gerein hayatmz biimlendirmesinden mahrum kalr, kimin destan kahraman var ise boyun eer onu dinlerdik. te! Size G Destanndan bir damla ab- hayat gerei: Bugu Handan sonra Uygurlara Yulug Tigin isimli bir prens Hakan oldu. inlilerle savaa son vermek iin olu Gal Tigini bir in prensesi (Kui-Lien) ile evlendirmeye karar verdi. inliler, prensese karlk Hakandan Tanr dann ete indeki Kutlu Da adn tayan da istediler. Yeni Hakan da verdi. inliler da gtrmek iin dan etrafnda ate yaktlar, da kznca zerine sirke dktler. Ufak paralara ayrlan da arabalara koyarak ine tadlar. Memleketteki btn kular, hayvanlar kendi dilleriyle bu dan gidiine aladlar. Bundan yedi gn sonra da Gali Tigin ld. Ktlk ve kuraklk oldu. Yurtlarn brakarak g etmek zorunda kaldlar. Kutlu Da, Tanr Dalarnn gneyinde kayalardan bir kaya, Yulug Tigin de Mete gibi bir Hakan, ama halkn deerlerini sahiplenmede ikisi arasnda fark dalar kadar. Biliyorsunuz; Mool Tung-hular da Meteden kra, avu ii kadar top rak paras istemilerdi. Savamamak iin karsn, kzn, ahbaz ksran veren Mete, o bir avu kra topra Halkmndr deyip vermemi ve kazandklaryla muhteem imparatorluunu kurmutu. Her ne ise! Ar duru su dalarda, ocamzda harlanacak ate, gsmz saaltacak hava dalarda, top ramza tohum, destanmza rzgr dalarda Hl yankmzla avunur dalar; sesimiz dalarda.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

EME

1. nedensizlik midir hayatn nedeni? o yakn gletin stne eilen salkmst saz gibi ince bir dal idi tutunarak ve slanan topraktan srtmzdan yuvarlanan kck su bilyeleriyle- - ki yanardner camlar andrrlar- kayarak ide dalndan dnen topuklarmzn stnde fakat babam m anlatmt ben mi yaamtm ayrdna varmak g oysa bir babann anlattn yaamaktan daha fazla olmal ocukluk bir babann yaadn anlattndan ne derse hissesine oaltarak mrnce evet gerek u ki kimi anlatlar yaamak benim oyunumdu ya da kaderin bir oyunuydu bana birdenbire hayatmn bir paras olmas bakalarnn yaanm yazglarnn ite tam byle belirirken karmda hayat neden emeye eme dediimizi yani neden mesela aa demediimizi sorard akrabamdan aklevvelin biri geri bilmiyordum Ferdinand Saussuren nedensizlik ilkesini yine de ve belki de biraz da uzun iirler yazan ksa boylu o airi tanyor olmamdan cesaret alarak yle dediimi hatrlyorum kua ku dediimiz iin emeye eme diyoruz tesini sorma sonra uzun iirler yazan uzun boylu airi de tandm kitaplardan o bizim ememizi hi tanmasa da akp duran msralarnda yzmz ykadmz da oldu hani iirinin sesini snadmz da emenin kulaklarmzda bir hatra-sesi olarak kalan fakat her eyi anlatmamal o dn gecesi ocukluumu gsne bastran ve beni kar! diye hkran ok ama ok byk bir ablann kokusunu nasl zlediimi yllarca ve fakat bana vurgun olmadn bilerek aslnda bilerek ve koarak emeye yzmn yarsn nasl unuttuumu gecede sylemek iin ve istemek dier yarsn o glet kendisi yakn hatras uzak olarak kurudu emenin ardnda hibir evin duvarn ssleyemeyen fotorafyla ama yine de arada bir yeeren sazlarn bir mjde gibi suya dair bir serinlemeyi tam da ide kokusuna sarlan bir gelin ls gibi her eyin yer deitirdii bir hafzann elinde kalan hatra-nesnesi kula czn mesela byk aa direklerin kk camisinin hcresinde ayetlerden titreyen kalbimizle her ey fergap iindi korkarak bamzdaki brkmz kaptrmaktan hayat bir tekerleme gibi fergap, al brkn kap- yuvarlanp gidiyor nmzden kaytszca imdi de ayet byle bir eydi uzayp duran beyaz bir sakal kimi zaman den bir takke kimi zaman emenin apkasnda kuzeyden bir ay doacak midiyle efendim redifli ve tekrar iinde tekrar kaideli iirlere snan sesimiz sessiz kalbimize dokunup bir def alan kimin elidir bilirdim ve bir kere daha bilirdim ki evimize smayan sesimizin evreni yoklamasdr ylece beklemek ocuklarn kirpiklerine konan melekleri rktmeden yumuack gzlerimize srme ekilir gibi geip giden bir geceye alamak gibi

BAHTYAR ASLAN
5

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

KUTSAL TUVA VADS


Musa Tuvaya geldii vakit, Nalnlarn karlmas buyruldu. Firavunun ryasndaki akit, Asiyenin ruhuna duyuruldu. Yerkabuundaki katmanlarn En kalndr kahr. Depremlerle yarlan, rzgrlarla flenen, Kim fark ettiyse ona dert olan, Dalar sivrilten, nehirlerle tanan, Bir arl rya Ktye yorulan. nsann insana ettii, Dnyann ekirdei. Dnerek souyan bulut... Her peygamberin heybesinde azk: Kalplerin mhr... Gremezler, anlayamazlar... Kim ruhunu kurtarmsa ruhundan Kavmini karmtr Kzldenizden, Sinadan, Gomoreden... Mjdenin ucunda yaayanlar: Habercinin ganimeti. Yalanlayanlar, inkrclar: amurun iskeleti. Aydnland bir aa vadide Musa korkuyla, akla titredi Ey Musa firavuna: (- Biz eliyiz!) de ............... Firavunun kula kilitlendi...

SEVAL KOOLU

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

HANG SEFERDE YTT KILAVUZUNUZ

Yaldzl harfleriyle asrn buyruu Okutur uzak ya da yakn gzlklerle kendini Ve der ki: Boynunuzda trajedinin beibiryerdesi Yaamak iin douruldunuz yaamak iin ldryorsunuz Her biriniz bir eytan besler kannn er-andan Bir annenin enkaz altnda tkrkle besledii gibi ocuu Siz akrep ve yelkovanla tararken kadran Ustalar gelir akullerinden er damlayan Her kap bir duvardr artk Her gelenin bir ta koyduu Gnbegn artmada haramilerin says bu kanc krk Usa da muhayyel gvercinleriniz kanatlar dolusu Bir yan yarm bir yan krk Kimin umurunda maviliklerin ne olduu Hangi seferde yitti klavuzunuz Ka katar kahr imdi yknz Ne zaman haner gibi bir ay kacak Gen nazarlarn dourduu Soyut atlarn ektii soyut arabalardan inin Ve kamlayn yreinizdeki kheylanlar Yeni bir trkiye balayn Silkin stnzden yorgunluu

MAHMUT BAHAR

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

GNL YONAR
ile fantastik edebiyat zerine

"...tekinsiz snflarn zellikle ruhlar lemiyle kurduklar balar neticesinde, olaanst birtakm sonular elde etmeleri de kanlmazdr. Tam da bu noktada gerein bir baka yz ile karlarz. Bat terminolojisinde olaand ile rten olgu, Douda, zellikle tasavvufi menkbelerin zn oluturan olaanst hllerin karldr."

KEMAL BATMAZ

Van-Erci doumludur. stanbul niversitesi letiim Fakltesi'nde Gazetecilik okudu. Osmanl Gazetecilii zerine tez hazrlad. 1995-2000 yllar arasnda Sena Dergisi, Gkkua Kadnlar Platformu, Feza Sinemas Kltr Kozas'nda grev ald. eitli yaynevlerinde editrlk yapt. 2009 ylndan itibaren New Ajans'ta ynetici asistanl, ayn ajansn hazrlad stanbul Kltr Sanat ve Sinema Dergisi'nde editrlk yapmaktadr. Yediiklim Dergisi'nde balad yaz hayatna Hece Edebiyat, Kaf Da, Star Kitap edebistan. com ve okudumyazdm.net'te kuramsal edebiyat, eletirel dzyaz ve aratrma almalar ile devam etmektedir. zelokullarndzenlediizmretoplantlarnda, edebiyat retmenlerine ve rencilere Trk Edebiyat'nda Fantastik konulu seminerler vermektedir.

Gnl Hanm, Trk Edebiyatnda Fantastiin Kkenleri almanzla fantastiin kkenleri ne iniyor, mitolojik, arkeolojik, teolojik, kltrel ve tarihsel uzantlara eilerek dikkatleri Tanrinsan-doa lsnn bozulmu dengesine ekiyorsunuz. Yine Dounun muhayyele zenginliini hatrlatp bu zenginliin edebiyatta, sanatta nemle zerinde durulmas gerektiini vurguluyorsunuz. Ortaya koyduunuz eser antik dnemlerden gnmze dnce ve hayal dnyasnn gstergesi. Eserinizi zevkle, heyecanla okuduk, ancak baz sorularn engeline taklmadk da deil. Mese la Kitap Hakknda blmnn son paragrafn yle bitiriyorsunuz: Gzlerimle ahit oldum ki btn bunlar olurken henz Simurgun bir telei yere dmemiti. imdi tek bir szck kald dilimde: Harikulade! Ve noktadan sonra ekliyorsunuz: Fantazyann bundan sonras bana kalsn! Size kalan nedir? Bundan okuyucu nasiplenmeye cek mi? ncelikle almaya gsterdiiniz hassasiyet iin

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

teekkr ederim. Mevzulara evrensel bakma gayetim olmasna ramen, Dou dnce dnyasnn zellikle fantazya sz konusu olduunda metafizii tamamen kuatan, ona ok ciddi gndermeleri olan yapsn grdkten sonra, evrensel bakmay bir tarafa brakp Doulu genlerimizin salad bakla konuya dal yapmak istedim. Fakat zellikle bu konu beni srarla evrensel dn biimleriyle kar karya getirdi. Anladm ki mevzu ne olursa olsun, evrensel bakmann byk nemi var. Gnmzde sosyal bilimlerde ve dier alanlarda kullandmz terminolojinin tamam aydnlanma dneminin rndr. Econun son roman Prag Mezarlnda siyasi zemini ile bizi tantrd aydnlanma dnemi, ciddi sanclarla, toplumsal didimeler, yok etmeler, yok saymalarla kendine yer edinebilmi ve skolatik felsefenin btn birikimi yok saylmtr. Aydnlanma dnemini gayriresm tarihin izini srerek okuduumuzda, btn bunlarn, kadim medeniyetlerin izlerini yok etmek iin kurulmu komplolar olduunu dahi dnr oluruz. O dnemlerde Dantenin lahi Komedyasyla bile dalga geilebilmitir. Gemi birikime hibir ekilde sayg duyulmad bu dnemde, metafizik kavram da ok ciddi yara alm, bilimin onaylamad hibir ey var kabul edilmemitir. Hlihazrdaki terminoloji ile Dounun muhayyile birikimini karlamak neredeyse imknsz. Bu birikim o kadar amorf bir yapya sahip, o kadar zengin ve o kadar usuz bucaksz ki, onu fantastik, fantazya, tekinsiz, olaanst, olaand, gerekst... gibi szcklerle ifade etmeye altmzda, hepsini kapsadn fakat yine de iinde tanmlanamam, szck dizimine yerlememi boluklar olduunu syleyebiliriz. cizane, boluklar harikulade szcnn dolduracan mit ediyorum. Doldurmasa bile byk bir zarafetle Dou muhayyilesini kuatan bir szck Harikulade. Fantazyay kendime ayrp - ki bununla Bat fantastik birikimini kastediyorum- okuyucuyu harikuladenin o muhteem ve snrsz dnyasyla ba baa brakmak istedim. Fakat bu konunun, tek kitapla snrlandrlmas imknsz. Bu kitapla okur, tad damakta ve bitimsiz bir anlatnn henz embriyo dnemine ahit oldu. mr yeterse, Dounun btn birikimini

okuyucuyla paylamak ve edebiyat dnyasna tamak istiyorum. Mitoloji dediimizde Tanr-insan-doa ili kisi aklmza gelmiyor. Daha ok, uydurulmu, eski szl anlatlar diye dnyoruz. Siz, mi tolojiye Tanr-insan-doa ilikisi iinde bakt nzda neler syleyebilirsiniz? Mitoloji bu ba ne derece salyor? Ananda Coomaran harika bir sz vardr, derki: Tarihsel ve rasyonel analizlerin en byk hatalarndan birisi, bir efsanenin gerek anlamnn ve orijinal formunun, onu oluturan mucizei unsurlardan ayklanabilir olacan dnmesidir. Oysa hakikat bizzat bu olaanstlklerdedir. Bu tespit, modern akln ciddi bir hastal olarak bizi srekli kadim anlatlardan, mitolojik sylencelerden ya da gksel aktarmlardan uzaklatrd gibi, bu alanlara septik yaklamamz da bilinaltmza dikte eder. Bugn, mitolojiyi sylence bilimi olarak grmenin de bu yargdan kaynaklandna inanyorum. Hlbuki mevzuu daha farkl okumak mmkn. yle ki, mitolojinin bir ilim alan olarak kabul, mitolojinin kendisinden daha yenidir. nsanlk tarihiyle e ve ezamanl var olan mitoloji, Tanr-doa-insan dengesinin izlerini tar. nsann, bilinmeyen varlklardan ald g, edindii kuvvet, raz olduu kader, urad felaket, ald dl her zaman bir geri dnm gstermi; verdii kurban, sunduu hediye, temsil ettii ruh, benimsedii g, rza gsterdii ve boyun edii bir yapya dnmtr. Bu izelgede insana yardmc olan doa ise her zaman Tanr ile insann arasnda bir durum gstergesi / iaret dili olarak varlk bulmutur. nsann doa ile uyumu, onun Tanr ile olan dengesinin bir gerekesi olmu, bu nedenle insan, doann korunmasna, ypranmamasna, talan edilmemesine azami dikkat gstermi, hatta bu konuda hassas davranmayanlar iin lm cezasna varan kurallar koymutur. nsann, doadaki her eye bir ruh atfetmesi de bundandr. Tanr ile kurulan bada doa, canl bir meknizma olarak insana hizmetkrsa, insan da doann bu hassasiyetine kranla karlk vermeli ve onu korumak iin elinden geleni yapmaldr anlay hkimdir. Bu anlay, mitolojinin varlk alannn en belirgin zelliidir. nsann, tanrsal

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

glerle donanp, doa ile btnlk iinde olmas mitlerin iinde var olan anlamn da kkenini oluturur. Bu u demektir: Mitoloji, gksel olanla kurulan ban trettii mitlerle vardr. Bu bakmdan din ve mitoloji birbirlerini iselletirmeleri bakmndan sk iliki iindedirler. O hlde, ilahi dinler mitolojiye-fantastik ola na nasl bakmaktadr? Yukarda deindiiniz bu sk ilikiyi nereden kuruyorsunuz? lahi dinlerin mitolojiye nasl bakt konusu phesiz ki ilahiyatlarn derinlikli olarak incelemesi ve cevap vermesi gereken bir mevzudur. Fakat mevzu, her nedense kolaycln kskacna taklm ve klasik deerlendirmelerin dna bir trl klamamtr. Fakat mitolojiye baktmzda, ilahi dinlerin ve zellikle de slam dininin iki almn grmekteyiz. Birincisi eskilerin masallar szne yaplan atftr. Enteresandr, eskilerin masallar sz yeniden diriltilme karsnda mtekebbir mriklerin gsterdii tavrken, gnmzde eskilerin masallarndan kastn sylem bilimi olduu kanaati hkimdir. Bu yanl alg, slam mitolojisi kavramna darbe vurduu gibi, tek bana mitolojiye de ekimser kalnmasna neden olmutur. kincisi; ilahi dinler bir topluma gelmeden nce, var olan szl anlatlara, gelen yeni dinin yapt atflardr. Bu nokta nemlidir. slam dhil olmak zere hibir ilahi din, gnderildii toplumun szl kltrn toptan yok saymamtr. Hatta baz szl kltr sylentilerine ciddi atflar yaparak yanllar dzeltmi, dorular muhkemletirmitir. Bunu pek ok peygamber anlatsnda grmekteyiz. Demek ki, szl kltrn oluturucusu mitoloji, toptan reddedilen veya uydurulmu snfna dhil edilecek bir alan olamaz. Bu olumsuz yargnn zihinlerden uzaklamas, daha objektif bir dinler tarihini de gndeme getirecektir. Fantastik olana bu noktadan baktmzda, elimizde Dou muhayyilesine alan muazzam bir kap grebiliriz. Fakat dediim gibi ncelikle bu yarglarn silinmesi gerekir. Nostradamus gibi khinleri ve Trklerdeki amanlar, bugnk astrologlar vb. fantastik olanla izah ederseniz neler syleyebilirsiniz? Bilinmeyen varlklar, kavranamayan, aklamas bir trl yaplamayan durumlar her zaman

tekinsiz bir alan oluturur. Birok toplumda din adamlarnn bilinmeyenlere vkf olma gibi sylentilerin znesi durumunda olduklarn biliyoruz. Khinler, bycler, biliciler, amanlar ve hatta demirciler... Bu snflarn toplumun genel gidiatnn dna taan birtakm gstergeleri vardr. ngrleri, artc glere sahip olmalar, olaand davran ve hlleri vs. Bunlarn hepsi tekinsiz bir alan oluturduu gibi, toplum tarafndan da korkunun ar bast bir saygy ve ayrcal kazanmalarna neden olur. Bu tekinsiz snflarn zellikle ruhlar lemiyle kurduklar balar neticesinde, olaanst birtakm sonular elde etmeleri de kanlmazdr. Tam da bu noktada gerein bir baka yz ile karlarz. Bat terminolojisinde olaand ile rten olgu, Douda, zellikle tasavvufi menkbelerin zn oluturan olaanst hllerin karldr. Fantastiin bize anlatmak istedii ey, hibir zaman dorusal giden bir yaamn olmad gereidir. Dorusal hayat iinde her zaman gerei yrtan hller olumaktadr. Din adamlar ya da toplum iinde tekinsizler snfna giren kiiler, bycler, biliciler ite bu yrtlmann kahramanlar olarak o toplumda derin sayg grrler. Hayalin dingin sular ise bu yrtlmalardan neet eden bambaka ve harikulade hlleri grnr klmakla grevini ifa eder ki ite biz ona fantastik edebiyat ya da muhayyile edebiyat deriz. Fantastik olarak yorumlayabileceimiz bu s nflarn oluturduu tekinsiz alanlar, din ile ne kadar balantldr? Khin ya da amanlar fantastik ile rttrmek ancak bahsettiim bu balamlarda geerlidir. Michel de Nostre-dame de, 1500 lerin banda yaam bir mistik-bilicidir ki onun da tpk a-

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

10

manlar ya da khinler gibi tekinsiz hlleri vardr. Kehanetler ise, bilinmeyen ruhlar ile kurulan balantlar neticesinde yeryzne aktarlan bilgiler olarak tarihte yerini almtr. Bunu aman ayinleri sonrasnda, anlatcda da grmekteyiz. Ruhlardan gelen haberler toplum tarafndan her zaman nemsenmi ve ilgintir, pek ounun gerekletiine dair kaytlar tutulmutur. Fakat bu snflarn din ile olan ba yani gksel ile kurduklar iletiimin izdmleri, onlar fantastik olarak nitelememizi gerekli klmad gibi bu abes de olur. Mesele sadece yeryznde olanlarn gksel olanla karlatklarnda yaadklar ok tur. Bu ok, rasyonel olann karlat irrasyonalitedir bir bakma. Astrologlarda ise durum biraz daha farkldr. Kutsal merkezli deil, bilim merkezli gnmz astrolojik verileri, astrologlarn baz grlerini etkilemekte ve bu grler toplum tarafndan ilgiyle karlanmaktadr. Burada kutsaln izlerinin tand bir olaanstlk yoktur. Evrensel veri ak vardr. Gnein, ayn, gezegenlerin elementik yapsnn insan ve doay etkileyi yorumlar vardr. Mitolojik dnemlerde ise astrolojik denge insann, tanr-doa dengesinde vazgeilmez ara kaplardan birisidir. Bu yn ile astroloji, modern mantalite ile alan daraltlm ve yaamdan uzaklatrlm bir ilim olarak yalnzca evrenin hareketlerinin insan zerindeki etkilerine indirgenmitir. Gnmzde zellikle Bat, ocuklara ve genlere ynelik bilgisayar oyunlar, izgi filmleri, sinemay, edebiyat mitolojik unsurlarla bezenmi konu ve kahramanlarla besliyor. Bat, konu ve kahramanlar mitolojik unsurlarla bezeyerek ilgi ekmek mi, yoksa bireye kalc bir mesaj m vermek istiyor? Veya mitolojik unsurlar, tekle en insannn hangi ihtiyacn karlyor? Gnmz fantastik edebiyatna hkim olan eyin ncelikle hayal mi yoksa ucuz Gotik efsane krntlar m olduunu tespit etmek lazm. Derin bir modernizm travmasndan geen zihinlerin, edebiyata aktard ey zengin ierikli mitolojik anlatlar mdr yoksa 18 yzyl bilim-kilise atmasnda oyunu skolastik dn biimlerinden yana kullanan, birka simge ile ii fanteziye dntren fakir kurgular manzumesi midir? in

gerei, Bat da modernizmden fena hlde sklm grnyor. 1960lardan bu yana, hayalin, fantezinin engin sularnda kula atmak istiyor ve bu konuda ona kaynaklk edecek tek ey 18. yzyl ncesi tarih. Batnn bu konuda yani fantastik edebiyat ko nusunda malzemesi u ana dek tkenmi durumda. Bu nedenle, Dounun simgelerini ve hatta yer yer dn biimlerini yeni kurgularda grmekteyiz. Avatar, bal bana bir Dou mitolojisi rneidir. Yzklerin Efendisi, Dounun dn biimlerini ve simgelerini cmerte kullanmtr. Hatta baz kk anlatlar tamamen Dou kaynakl szl anlatm rnekleridir. Bat, bu konuda stratejik dndn, daha fantastiin tanmn yapt aydnlanma dneminde ortaya koymutu zaten. O gnden bugne deien hibir ey yok. Fantastik kurgular ortaya koyarken, ocuklara ya da genlere bir ey rnga etme niyeti tamasndan ziyade, var olan yapy koruma telandadr. nk, modern mantalite zaten bu kurgulara kar duruyor. Yani, daha en banda fantastii uydurma, hayal rn sayan mantk hl devam ediyor ve nemsemeyerek, hayal, uydurma diyerek etkiyi azaltmay umarken, eilimi uydurma eylere kar arttryor. Ksacas, bilinmeyen bir dnyann varlna kar, uydurma kartn elinde tutarak srekli rasyonel dnyaya vurgu yapm oluyor. Bugn fantastik edebiyat merkezli yapmlarn desteklenmesinin en nemli sebebi budur. Bat, bilinmeyene kar bu inanszl asr lardr zaten salamken, gnmzde fantastik edebiyat gndemde tutarak zellikle sinemaya neden bu kadar yatrm yapyor peki? Burada olduka nemli bir nokta vardr. Bugn artk modernizm, postmodernizm tehlikesi altndadr. Postmodernizm, salad metinleraras iliki olana ile sanatn, gemile ba kurmasna imkn tanmakta ve bu durum modernizmi fena hlde rahatsz etmektedir. Fantastik edebiyatn desteklenmesi postmodernizmin baarsdr, modernizmin deil. Yukarda da deindiim gibi modernizm sadece, kendi dnda oluan yapy, her zaman ve her konuda yapt gibi kurallar iine alarak (bilgisayar oyunlar, ucuz vampir hikyeleri, byc, iyi-kt filmleri vb.) bu alan

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

11

Bir eserde mitolojinin olmas baka fantastik unsurlarn olmas bakadr; bunu kartrmamak lazm. Dou mitolojisinde baskn olan Trk mitolojisi en belirgin tasavvuf kaynaklarnda vardr. Sanat alanlarnda ise mitolojiye pek rastlamyoruz. Mesela resim, mzik, grsel sanatlar vb. Szle itigal etmesiyle edebiyat, bu alanda daha fazla imkna sahip.
kontrol altnda tutmay umuyor. zellikle byl gerekiliin tam da postmodern akmn ba gsterdii dnemde ve corafyada neet etmesi tesadf deil. Fakat yine de bu netameli mevzunun, tpk modernizmde olduu gibi insanln bana rlen bir baka tr orap olup olmad konusunda endielerim var. Yine de bu olanaklar iyi deerlendirmeli ve Dounun birikimi tez elden ortaya konmaldr ki gzmzn nnde talan edildiine daha fazla ahitlik etmeyelim. Sanat ve edebiyat asndan fantastik olan m yoksa bilim kurgu mu daha deerli ve besleyici? kisini de karlatrarak bir deerlendirme yapar msnz? Fantastik mi bilim-kurgu mu sorusunun kkeninde hayal dnyas vardr. Adna ne dersek diyelim, yediden yetmie insanlarn hayal dnyasn harekete geirebilen her ey ok nemlidir. Medeniyetler hayal ile var olabilmilerdir. Mimari, hayal ile zirve yapmtr, bilim hayal ile varlk alan oluturmutur. Musiki hayalin damarlarnda notalarn derin nidalara dntrmtr. Hayal, hele de bizim gibi derin szl kltre sahip medeniyetler iin olmazsa olmaz bir olgudur. ster bilimkurgu, ister fantastik olsun, hayalin sanata hkim olmas ya da sanatn hayal ile var olmas olduka nemlidir. Fakat kiisel tercihim mitolojik fantastiktir. Hem hayalin usuz bucaksz alanlarnda gezinirsiniz hem de esrarengiz kadim kltrlerin ifrelerini, simgelerini zme ya da onlara tank olma heyecann yaarsnz. Bilim-kurgunun teknolojiye gre den-ykselen ss beni cezbetmiyor akas. Bilim-kurguda teknolojiye bir gbek ba var. imdi zerinden bir hareket gzergh var. Onun yerine, gnein, doal ssyla canlanan bir toprak katmannn iinde bilinmeyen bir varln oluuyor olmas, kmltlarn iitmemiz, canlanndaki olaanstle ahitlik etmemiz ya da gne ndaki bilinmeyen bir gcn aniden harekete geerek topra altst edii daha gizemli geliyor. Fakat ister bilim-kurgu ister fantastik olsun, bu alan her zaman hayali, merak ve bilme isteini diri tutan bir yapya sahiptir. Fantastie, modernizmin izdii snrlarn dndan baktmzdan ok verimli bir alan olduunu greceiz. Yeter ki kat modern mantmzn biraz dna kalm. Fantastik metinlerde yer alan kii, zaman, mekn ve nesnelerle ilgili bir tasnif yapmak ge rekirse ya da zellikleri bakmdan neler syleye bilirsiniz? Fantastik metinlerdeki kategoriler hakknda henz derli toplu bir alma yaplmam olmas, konunun kuramsal belirsizliinden kaynaklanmaktadr. Bu konuda en son sz syleyenin Todo rov olduunu, fakat onun da snflamalar yaparken tedirgin olduunu grmekteyiz. Bu alanda snflandrmadan ok zellikler dikkat ekicidir. yle ki, fantastik kurgularda zaman ve mekn genellikle szl kltrn yaygn olduu, insann doa ve gksel varlklarla kuvvetli iletiimler kurduklar dnemlere denk der. O dnemlerin simgeleri genellikle kutsal ile ilgilidir. Gizemi katan da kutsaldr zaten. Zamann canl bir organizma olduu, daralp geniledii, esneyip gerindii Dou mitolojilerinde olmasna ramen henz Bat fantastiinde ciddi karlklarn gremiyoruz. Yalnzca ezamanllk ya da ayn zamanda iki ayr yerde olma durumlarna imdiye dek ahit olduk. Bu konuda Dou kaynaklar daha zengin ieriklere

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

12

sahip. nk Dou dnce dnyasnda her nesne canldr ve bir ruh tar. Bu durum muhayyile edebiyatmza da fazlasyla malzeme salamtr. Gnmz metinlerinde de nesneler canldr ve bir ruh tar. Kii ve kahramanlar konusunda, fantastik edebiyatn ayaklarnn biraz daha yere bastn gryoruz. Modern metinlerde kahraman, ya iyi ya da ktdr. Fantastik kurgularda ise kahraman, ilkel insan doasna daha yakndr. Yani her insan, iinde iyiyi ve kty barndrr. nsann amur ve nur yan srekli yan yanadr. yi bilinen bir insandan -bilinmeyen kuvvetlerin etkisiylehi beklenmedik ktlkler doabildii gibi, kt bilinen bir insann da hi beklenmedik anlarda vefas, fedakrl ya da kendini feda ediiyle karlarz. Kahramanlarn bu kaygan yn, hem olaanstne hem de fantastie byk g katt gibi, insan doasna da en yakn gstergelerdir. Trk mitolojisi, edebiyatmzda ve sanatmzda yeterince yer buluyor mu? Trk mitolojisinin en ok tasavvuf edebiyatmzda fazlasyla yer aldn sylemeliyiz. Hatta hibir tasavvuf edebiyat eseri yoktur ki, Trk mitolojisi ieriine sahip olmasn diyebiliriz. Bunu sylerken belli alanlarda tepkiler olmas doaldr. Fakat tasavvufun kkenine ve Anadoluya geli yollarna, beslendii kaynaklara baktmzda, Trk mitolojisinden etkilenmemi olmasnn imknsz olduunu grebiliriz. Bununla birlikte, yanl anlamalara meydan vermemek iin bir noktay aydnlatmak gerekir. Bir eserde mitolojinin olmas baka fantastik unsurlarn olmas bakadr; bunu kartrmamak lazm. Dou mito lojisinde baskn olan Trk mitolojisi en belirgin tasavvuf kaynaklarnda vardr. Sanat alanlarnda ise mitolojiye pek rastlamyoruz. Mesela resim, mzik, grsel sanatlar vb. Szle itigal etmesiyle edebiyat, bu alanda daha fazla imkna sahip. En son rnek olarak Amak- Hayal, saf bir Trk mitolojisi metni rneidir. O metindeki btn simgelerin Trk mitolojisinde karl vardr. Zaten son rnek olmasyla da nemlidir. Amak- Hayal den sonraki rnekler ayn baary ya kalayamamlar ve mitoloji edebiyatmzdan yava yava ekilmitir. Gnmzde fantastik yazarlar arasnda Trk mitolojisinden faydalan-

ma oran gittike ykseliyor. Fantastik yazarlar kolaycl semeyip mitolojiye ynelirlerse ok nitelikli metinler ile karlamamz imknsz deil. Mitolojik unsurlarmzn edebiyatmzda de erlendirilmesinde gnmzde durum nedir ve bu deerlendirmeler sizce yeterli mi? Mitolojinin edebiyata kaynaklk ettiini Tanzimat ncesi metinlerde daha ok gryoruz. Cumhuriyet dneminde yok denecek kadar az olmasna ramen bir Kemal Tahirin Devlet Anas bu konuda dneminde tek eser saylr. Metne yedirilmi o kadar youn bir mitoloji vardr ki, o dnem iin bu hayret uyandrcdr. Baz yazarlarmzda ise mitolojiden ok metafizik zellikler barndran eserler grmekteyiz. Gnmzde ise, daha ok, korku edebiyat, metafizik gerilim, vampir-hayalet ykleri ya da bilim-kurgu metinleri daha arlkta. Mitolojiye ilgi duyan ve metinlerini mitolojinin zengin birikimi ile renklendiren yazarlar yok denecek kadar az. Fakat abalar var. nk mitolojinin zellikle fantastik edebiyata salad kaynaklarn artk yava yava farkna varlyor. Fakat fantastik olmayan edeb yaptlarda da mitoloji ok rahat yer bulabilir. Postmodern edebiyat buna olanak salamasyla nemlidir diye dnyorum. Mevcut yapda, mitolojinin okuna okuna eserlerde hzla yer alacana inanyorum. Deerlendirmeler yeterli deil ama umutlu olmak gerek. Son olarak sylemek istediiniz eyler?... Sanat hayal ile var olur. Hayalin ad bugn fantastikse, onun etrafnda oluan olumsuzluklar hayale yklemek doru deildir. stelik bu olumsuz dnceleri Dou medeniyetine yamayarak yle dnmeye devam etmek medeniyet birikimimize ihanettir. Hele de sanat gibi ucu sonu belli olmayan bir alandan hayali ekip alrsanz bu alanda ucubelere de raz olacaksnz demektir. Ruhsuz ve hayalsiz bir sanat, Dounun sahiplenebilecei bir miras olamaz. Hayallerimizi yitirdiimizde dtmze inanan biri olarak, dtmz yerden hayallerimizi doru kaynaklardan besleyerek, yeniden dorulmann mmkn olduu kanaat ve midindeyim.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

13

ile Sur kenti hikyeleri ve hikyeye dair

AL AYL

Byk yaptlar, kkenimize dair imalar barndrrlar ve bu da doas gerei onlarn mitsel yanlardr. Hepimiz, mitolojiyi mmkn klan duyularla mcehhez bir hlde dnyaya geliyoruz. Bu duyular formlara oturuyor, anlatlara ve gelenee sirayet ediyor.

BAHTYAR ASLAN

1969 ylnda Erzincan'da dodu lk, orta ve lise eitimini Erzincan'da tamamlayan Ayil; yksek renimini, Erzurum, Atatrk niversitesi KKEF Tarih Blmnde tamamlad Mezuniyetinden sonra stanbul'a geldi Hlen stanbul'da yaamakta stanbul'da gazetecilik ve retmenlik yapt Dergh dergisinde iirleri, Merdiven dergisinde ve Akit gazetesinde poetik yazlar yaynland ESERLER -Sur Kenti Hikayeleri -Arastann Son ra -Naz Bitti -Kovulmuslarn Evi -Ceviz Sandklar Ve Para Kasalar

Sur Kenti Hikyeleri, kendi iinde tamamlanan hikyelerden oluuyor. Fakat kitab okuyanlar sonunda bu hikyelerin birbiriyle organik bir btnlnn olduunu anlyor. Bu anlamda bir her hikyenin oluma serveni, bir de daha byk bir btnn yazlma serveni olmal. Parayla btn arasnda, anlamaya al makla mkellef olduumuz bir iliki mevcut. Bu yalnzca edebiyatla snrlanabilecek bir ili ki deil. Ancak bu altn deerindeki ba, eer sezebilirse bir edebiyatnn eya tarafndan madur edilmesinin nne geebilir. Ben tek tek organlarmn ne denli kymetli olduunun da, eer bir organizma hlinde deil iseler hi bir ilevlerinin bulunmadnn da farknda ym. Gvdemin bana ima ettii hakikati, ba kalarna, tabiata, kinata ve hem ileriye hem de geriye doru ileyen zamana da temil etmem gerekiyor. Dahas, bir parann anlam bir b -

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

14

tn tarafndan onaylanamyorsa, orada bir s knt var demektir. Tersi de geerli tabii; bir btn her bir parasyla salamas yapldnda kendi btnln teminat altna alamyorsa, btnde de bir arza mevcuttur. Ben hem paray kutsallatran individal bakn, hem de paray yok sayan nasyonel sosyalizm ya da sosyalizmin, bizim dncemizdeki yerinin s nrl olduu kanaatindeyim. Zaten Trkler de, bu trden eilimlere itibar etmemeyi bir gnl bilgisi olarak erken zamanda tecrbe ederler. Bat dnce sistemlerinin bizde tutmamasn aklmza yoranlar ok, biliyorsunuz! Ama biz bunu gnlmze yoruyoruz. sterseniz bu ki tapta yaplan bu son cmleyi de erh edecek bir cmleyle syleyeyim: Ben kk hikyenin byk hikyeyi perdeleyerek beni kreltmesine kar ne denli dikkatliysem, byk hikyenin kk hikyeleri grmeyi engelleyen muktedir bakna kar da o denli dikkatliyim. Yery znde saysz hikye var elbette ama her birini bir araya getirdiimizde ortaya yine bir hikye kyor. Btn hikye bu aslnda. Hikyelerinizde geleneksel anlatlarn, zellikle masallarn etkisi gzlemleniyor. Ay rca Amak- Hayal ile yan yana okumay tavsi ye edenler var. Bu konuda neler sylersiniz? Biz bir anlatc olarak ortaya ktmzda, anlatacaklarmz oktan iimize yer etmi olur. Hepimiz u ya da bu biimde bir anlatc olarak ina ediliriz. Bendeki anlatcy ina eden d zen, bir de benden geerek anlatlmak istiyor ve beni de iine katyor. Anne, ev, tabiat ve Trk e. Anlatcy ina eden geri drtl bunlar bana kalrsa. lki masal, ikincisi hikyeyi, ncs mitolojiyi sonuncusu da btn sahay koruyor. Oyunu burada oynuyoruz. Bana hem hayal et tirilmi hem de bilgisi teslim edilmi bir oyun alan var. Uzayl yaratklar tasvir edenler bile, onlar insan suretinden btnyle kopararak tahayyl edemiyor, ina edilmi anlatclarn dan koparak, bambaka bir varlk resmi ortaya koyamyorlar. Benim yazdklarmn hi kuku yok ki bizim diyebileceimiz hususi bir yan var. Bizim hikyemiz, bizim geleneimiz, bi zim masalmz. Oyunumu bunlarla kuruyorum,

saham belli. Gerisi maharet ii. Amak- Hayal ile Sur Kenti Hikyeleri arasnda ba kuranlar oldu. Ben Amak- Hayali hl okumadm iin bu konuda bir ey syleyemeyeceim. Bir ynyle tarihsel boyutu var hikyelerin. Gerek kiiler var bn-i Batuta gibi. Gerekle masal, mitolojiyi ayn anlatda bir arada telif etmenin zorluklar var m? Masal, mitoloji ve tarih. Aslnda bu ierisinde gerei vazetme kapasitesi en snrl olan tarihtir. O gerekten gerekle ilgileniyor. nsanlk, gerekle ilgilenmenin tali bir mesele olduunu, masal ve mitolojiye dknl vesilesiyle ak bir biimde ortaya koydu aslnda. yle grnyor ki, ilk ikisini darda brakm durumdayz. Yani tali olan asli bir mevkie oturtulmu bulunuyor. Oysa masal ve mitoloji bizzat yaratlla ilgilidir, sembolleri, remizleri, imalar srekli oraya vurgu yapar. Ben ne zaman insan, tarihin bir cz olarak grsem, onun gvdesine bir zrh geirmiim hissine kaplyorum. Eer masal ya da mitolojinin imknlar olmasa, bir zrh yapcsndan ileri gidemem. Oysa benim iim zaten bu zrh delip mahkm edilene bir havadarlk katmak. Tarihin zrhn da mantkla delemezsiniz. Burada bir kar tarihten bahsediyor deilim. Tarihin, eski Yunandan beri zenle darda tutuu baka bir tarihten bahsediyorum. Bizim tarihte kim olduumuzu Gktrk Kitabeleri ya da bn-i Bibiden deil, Dede Korkuttan ya da daha ncesindeki destanlardan daha iyi renebiliyoruz. lk sylediklerim daha ok ne yaptmzla ilgilidir. bn-i Bibi ile Dede Korkutu i ie geirmek gerekiyor bir bakma. Bunun zorluu, sizin hayal gcnzle malzemenize sadakatiniz arasndaki dengede yatyor. Hem modern bir metin ortaya koyacaksnz, hem tarih dediimiz gerei fazla biimsizletirmeyeceksiniz, hem de onu masal ve mitolojinin esrarna batrp karacaksnz. Bir kvam tutturmak lazm. Tutturamazsanz, hepsi elinizde kalabilir. ada yazarn mitolojiyle, geleneksel anlatlarla ilikisi nasl olmal? Aslnda meseleye ada yazar deil de byk yazar cephesinden bakmak lazm. Btn alarda byk yaptlarn mitolojiyi de iinde barndran insanlk geleneine yaslandklarn gryoruz. Burada kastm, sadece alnt deil. Mitolojinin imknlarndan yararlanmay da kastediyorum. Biraz nce syledim, mitoloji ve masal

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

15

bizi gerein tehlikelerinden ve tarihin errinden korur. Anlaty varln pratiklerinden kurtarp, varln hlleriyle ilikilendirir ve srekli bir kaynakla, bir varolu anyla irtibatl klar. Ba kn Mircea Eliade, mitlerin yaps konusunda ne diyor: Mitleri bilmek demek, nesnelerin kkenindeki srr renmek demektir. Ve stad Mitlerin zelliklerinde, mitlere ikin hlde olan hatta mitlerin merkezinde bulunan kken bilgisinden bahseder. Byk yaptlar, kkeni mize dair imalar barndrrlar ve bu da doas gerei onlarn mitsel yanlardr. Hepimiz, mi tolojiyi mmkn klan duyularla mcehhez bir hlde dnyaya geliyoruz. Bu duyular formlara oturuyor, anlatlara ve gelenee sirayet ediyor. En nemlisi dile sirayet ediyor. Kabuunu soya soya yol alsanz, yazmann da nihayetinde mit sel bir eylem olduu sonucuna varrsnz. Bu da bir biimde erginleme ve erginlenme hli deil mi? Sorun ada yazarn mitoloji ya da gelenekle ilikisinden ok, bunlara srtn d np gittiinde bile aslnda bunlarn bir baka kapsndan ieriye girdiinin farknda olup olmamas. yle de bir rnek vereyim. Al kars dediimizde artk ne al ne de ka dn szc, mitolojinin szntlarndan uzak kalamaz. Tek tek bu kelimelere yklenen an lamlara bakmak ipucu verebilir pekl. Aslnda airliiniz her eyden nce geli yor. Hikye slubunuzda airliinizin etkisi oldu mu? Ya da yle soralm; iir dili mito loji diline daha m yakndr? iir trensiz kalm bir mitolojidir. Tre nini dilde dzenliyor da denebilir. Belki had di aacak bir iddia olacak ama sylemekte de bir beis grmyorum; insan, mitolojinin tarih tarafndan saf d braklmasna ve varl nn tarih serveninin realize edilmesine iir yoluyla tepki gsterdi. Bu yzden iir, tarihin ve uygarln oraklatrd araziyi srekli yeertmeye devam edebildi. Sebebi salam yani. Kanlmaz bir sebebi var da denebilir. iir yazlmaz. O, bizi tarih ve uygarlk tes lim almasn diye nbet tutan dildir. Nerede uykuya ekilmise, orada insanlk bir mze hline getirilmitir. iirle ilikimizi, yazd -

mz iirlerin tesinde dnmek zorundayz. iirle ilikimiz, kutsal bir erginlenme iliki sidir. Ben yazdm her metni, hikye ya da deneme, bir air olarak yazdm. airliim, bir hldir, beni terk ederse, dz yaz yazmamn da ok bir manas kalmaz. Bir anlamda geleneksel anlatlarn dn yasna da yolculuk yapyor, onlarn kapla rn alyorsunuz. Bu, yeni bir tarz m? Bu nun baka edebiyatlarda rnei var m? Aslnda bu edebiyatn tarihi boyunca de nenen bir tarz. Burada nemli olan, srtnz dayadnz geleneksel anlatnn bir kopyas hline gelmemeniz, kendi zgn metninizi karabilmeniz. Eer karabilirseniz, size ait bir tarz da ortaya kyor. Borgeste vardr mesela bu. Ama kendi tarzna ylesine yedi rir ki, bambaka bir hl alr metin. Kahramanlarn bazlar sradan insan lar. Bilinli bir tercih galiba bu. Herkesin bir anlatlacak hikyesi, bir dnyas var fik rine mi hizmet ediyor? Evet, bu bilinli bir tercih. Demirci, nal bant, dilber vb. bir Orta a kentinde karm za kabilecek sradan kahramanlar. Sradan lk sosyal stat izelgeleriyle belirlendiinde byle. Ama hikyelerine daldmzda, asln da sradan bir insan olmadn gstermeye altm. Sradan insanlarn hayatla gl bir ilikileri vardr ve sezgileriyle pek ok eyi nceden grebilirler. Hatta bir sradan hayat bilgeliinden bile bahsedebiliriz. Eser, bildiimiz kadaryla ok beenildi. Sk okuyucular var. Bu kadar ilgi grmesini bekliyor muydunuz? Bu kitap ktnda ok tannmyordum. Doal olarak henz okurun arzular tarafndan snrlanmam bir bakirliim vard. Btnyle yazdm metinlere, onlarn bana verdii hazza younlamtm. Bir ilgi bekliyordum akas, ama beklediimden fazla ilgi grd. Yeni hikyelerin mjdesini verebilecek misiniz? Ya nasip diyelim.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

16

CENGZ AYTMATOV
ile yeni eserin yaymlanma arifesinde

Evet, ben mitlere, efsanelere, menkbelere, destanlara dayanyorum. Bunlar realizimle rterek benim eserlerimde ana temaya giriyor. Bu benim slubum, sanat yolum. Ben kendi doamda byyle, felsefeyle atalarmzdan kalan dnceyle, mitlerle okuyucuyu ekiyorum

LEOND BAHNOV*
ev. A. sakov-. Kkmehmetolu

Cengiz Trkulovi, sizin son yazdnz roman Kasandra Tamgas yaymlanal on yldan fazla oldu. Uzun sredir okuyucularnz eserlerinizden ayr kaldlar. Gemite on yl iinde drt roman birden yazdnz ve sonra birdenbire byle bir durgunluk olutu. Yazar deyimiyle bu bilinen bir davran. Ama bu suskunluk nadir olmayan bir anlam ifade ediyor. 1980li ve 1990l yllarda birok verimli ve mehur yazarda bu durgunluk, suskunluk grld. Eer hayatn nasl deitiini hatrlayacak olursak bu durumun ok da tuhaf olmadn grrz. Sovyetlerin dalmasndan deil; SSCBde yaayan her fert iin baka nemli olaylardan, onlarn hayatndaki byk deiimden bahsediyorum. Mehur yazar, diplomat oldu. Avrupaya gitti. nce SSCBnin sonra Rusya Fedarasyonunun Lksemburgda eliliini,
* Bu rportajn Rusa orijinali http://magazines.russ.ru/ druzhba/site/gostin/aitmat.html adl web sayfasnda yaymlanmtr.

daha sonra da Krgzistann Belikadaki eliini yaptnz. farkl lkenin tam yetkili eliliini iki farkl lkede yrttnz. Ve farkl cumhurbakannn ynetiminde Olduka virajl bir serven! Byle bir hayatn iinde, byle bir tempoda, tarih deiimin yaand bu durumda edebiyata younlamak olduka zor olsa gerek. Cengiz Trkulovi, siz bu uzun sren sessizliinizi kendiniz anlatr msnz? Evet, hakikaten benim sanat kervanmda uzun sren bir durgunluk, suskunluk meydana geldi. Sanat yolunda giden kervanm uzun zamandr kitap raflarna benim ykm tamyor. Nerden balayaym? yle aklamak mmkn, bunu tek sebebe balayabiliriz. O da Birliin, bir zamanlarn tek lkesi Sovyetler Birliinin vaktiyle dalmas. Bu konudan imdi bahsettiniz. Biz hepimiz, buna benim yazdklarm da dhil, altklarmzdan bambaka bir hayat yaamak zorundayz. Ama bir neden kendine ekiyor, bin nedense kalyor. Uzun

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

17

bir sreliine sustuum doru, muhakkak bir neden var; herkes de bunu biliyor ki sessizlik batak gibi kendine ekiyor. Eer kendini aamazsan bu bataa dibine kadar saplanp kalrsn. On yl geti hatta on yldan biraz daha fazla oldu. Tabii bu durum beni bask altnda tutuyor. Evet, ite sonunda yeni roman tamamladm; artk kmas kanlmaz. Ve daha bir eyler yazmay deneyeceim; mutluluk ve kaderin deimesiyle alakal olacak. Yazarn dnyasnda ne deiti, nasl bir deiim yaad? Sizin dnceleriniz? Bu konu hakknda beni yarglamayn. Brakn okurlar eletiri yazlarn okusunlar. Onlar bende neyin deitiini neyin deimediini grecekler. Dnyada hakikaten ok hzl bir ekilde birok deiiklik oluyor. Dnya tarihindeki deiim zaman zaman yer kabuundaki harekete benziyor ve kltrel tabaka yerinde kalmyor. Hzl evrilmeler ve inklplar meydana geliyor. Bunun sonucunda byk ykmlar ve can kayplar yaanyor. Edebiyat kltr yn istila ediyor, eitli yeni moda deimeleri ldryor; biz hepimiz de buna alyoruz. Edebiyat ktlevi kltr istila etmekte, yeni moda olan deiik taklit, sahtelik tamamen ykmakta, biz ise bu tsunamiye kaplmaktayz; ama zaman geiyor. Bazlar gerekler iin, bazlar moda olduu iin frsat kollayp, yeni felsefi zengiye dayanmak iin atlarn eyerlemekteyken, benim gibi gelenekiler nemli anlar karyor. Diplomatik ilerimden bahsettiniz. Evet, ben diplomat olarak alyorum. Diplomatik ilerle sanat bir arada yrtmek her zaman baarl olmuyor. Ama ben bu duruma bozulmuyorum. Zaman elbette geiyor. Buna karlk yurt d tecrbesi, Avrupadaki deneyimim, olaanst bir yerde bulunmak, insanlk tarihinde lke ve ulus birliini demokratik ekilde tesis, gerek ada dnceyi anlamaya yardmc oluyor. Bir nceki romanm Kasandra Tamgasnda bu dnceyi elimden geldiince anlatmaya gayret ettim. Bu kitabn daha ok okuyucular zellikle Avrupada Franszca, Almanca, Macarca, Rumence vs. bilen insanlar. Bu, bir yazar olarak bana g oluyor. Zaman geldi imdi Dalar Devrildiinde adl romanm Franszca, Almanca ve Japoncaya tercme ediliyor. Bu da gzel bir i. Bunu yle ifade edecek olursak, farkl

diller denizinin, okyanusunun ierisinde yzmek gibi bir ey. Benim limanm iki dilliliim, benim ssm tabii ki, Rusya ve anavatanm bana doutan verilen Asyal Krgz-Kazak evresi. ylece yayorum, ylece kendi yolumu gryorum ve bunun iin kaderime minnettarm. Kreselleme bu gerek evrensel bir sre. Ama bu doal afete katlrken kendi kltrn korumak ve gelitirmek zaruriyet arz ediyor. Bunun iinde ada aydnlarn ciddi bir misyon yklendiini gryorum. Bundan faydalanrken, zellikle altn izmek istiyorum, bizim kaln dergilerimiz Drujb Narodov (Karde Halklar) ve nostrannoy Litaratura (Yabanc Edebiyat) gerekten esiz rol oynayabilir. Son yllarda ben birok kez bizim dergilerimiz hakknda kanlmaz ykmlar duydum. Eer bu dergilerin yayn hayatlar sekteye urarsa ben bir okuyucu olarak ok ey kaybedeceim. Okuyucuya deinelim. Sovyetler zamannda okuyucuyla olumsuz irtibatnz olmamasndan ikyet etmediniz mi? Bu durum imdi nasl? Bugnk okuyucunuz kimler, onu nasl tantyorsunuz? Yazar iin mahremi bir soru Metin okuyucuya ulaana kadar, metin deil sadece fikirdir. Bankaclk terimini kullanarak, buna depozitoda yatyor diyebiliriz. Ama basld. Baz ilk okuyucu kitlesi her zaman bulunur. Lakin kimler onlar, says ka? Her yazar okuyucu kitlesinin artmasn ister, onun en nemli hedef ve maksad budur. Burada herkesin kaderi her trl oluur. Ben ahsen bu konuda ikyeti deilim; benim okurlarm vard, imdi de var, mit ederim gelecekte de olacaktr. Zaten onunla yayorum. Bununla birlikte, imdilerde bambaka bir zamanda yaadmzn da farkndaym. Kapitalizm, serbest piyasa tabii ki kendi iini yapyor; gah yazar zirveye karyor gah dibe indiriyor. Zamann gerektirdii budur. Kitabn reklami, ticari devri, imdilerde herkesin gz nnde. Burada tutunmak, okuyucuyu sihirli szlerle kendine ekmenin yollarn ve metodlarn aramalsn. Gnmz okuyucular senin kitabndan ne istiyor? Ne tr etki, ne tr alm ve kltr ynnn reklamlar, karlar iin nereye, ne tr kamplara gtryor? Ksaca, her yazarn meakkati oktur; fakat gzel srprizler de olmuyor deil. Ksa sra nce ben

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

18

Macaristanda dzenlenen Uluslararas Budapete Kitap Fuarna onur konuu olarak gittim. Btn okurlarla bulumalarmda ve imza zamanlarmda ben gayriihtiyari olarak, gnmz genlerinin yazar - okur bulumalarna ne kadar katldn, yal kuan eserleriyle ne kadar ilgilendiklerini izledim. Meer ilgileniyorlarm, aktif bir ekilde. Ve byle genler ok! Ayn miktarda genler bu yaz Moskovada, Biblioglobus adl kitap dkknnda, Voskreseniye yaynevi tarafndan yaymlanan Cengiz Aytmatovun Gemisi adl eserimin tantmna geldiler. Ksaca, hayattaym, yazyorum, okurlar bekliyor Uzun bir zaman diliminde yurt dndaydnz. Krgzistandaki gelimeleri, deiimi; nasl yakalyorsunuz? Yeni yazdnz romanda sadece bakenti deil; yksek dalarn eteklerindeki ky nasl tasvir ediyorsunuz? Onlarn nasl bir ruh hli var, nasl yayorlar, hangi havay soluyorlar? Bu size tuhaf gelebilir; ama hibir ekilde kendine has tecridi ben hissetmiyorum. lk nce unu syleyim olduka fazla, yaz ve k, benim iin aziz olan Moskovaya, Almatya, Bikeke toplumsal ilerle alakal gidiyorum. kinci olarak da ada hayatn bilgi arac internet. Dostlarm bana her zaman yazyorlar ve olup bitenleri anlatyorlar. Gnmzdeki mehur deyimle her ey kontrol altnda. Okurlar kendileri sizin yeni romannz alyorlar, envanterini karyorlar. Ben bunun yaymndan, dalmasndan ayrca bahsetmek istemiyorum; ama burada sizin eski eserlerinizde, ok kolay Aytmatovun zel izgilerini, mitlere dayanmasn, yarattnz tiplerin, Bizim kk kardelerimizin, anlatmda oynadklar nemli rolleri, nemli kahramanlar fark ediyorum. Leonid Vladlenovi yoksa siz baka bir Aytmatov mu bekliyordunuz? Evet, ben mitlere, efsanelere, menkbelere, destanlara dayanyorum. Bunlar realizimle rterek benim eserlerimde ana temaya giriyor. Bu benim slubum, sanat yolum. Ben kendi doamda byyle, felsefeyle atalarmzdan kalan dnceyle, mitlerle okuyucuyu ekiyorum, onlarn susuzluunu gideriyorum. Bu benim arkaik bir yazar olduumu gsterebilir. Bu durum beni

zerrece mahcup etmez. Bu destansln benim sanatmn zellii olduuna inanyorum. Eer yle ifade edersek grlmeye deer ynm. Bununla ilgili yine unu syleyebilirim: Gelecekteki yazacam eserlerin yine zamann mit ve efsaneleri sakl olacak. Hakikaten sadece dndklerim ve kurguladklarm gerekleiyor, nasip oluyor. Kusura bakmayn; ama bunun benim senfonik mziim olduunu dnyorum. Hayvanlar benim kahramanlarm arasndan karn, o zaman eserlerimin iinde ben de olmayacam. Hayvanlar, vahi hayvanlar, kular Bunlarn hepsi ekoloji dnyasnn iinde yayorlar ve problemlerin olduu bir evrede yaamlarna devam ediyorlar. nsanlarn bu konu hakknda dnmeleri gerekiyor. Peki, ben ne yapmaya alyorum? Okuyucunun kalbinde bunun canl bir ses olarak yer ettiini sylemem gerekiyor. Hayatmda asla unutmadm ve ska anlattm ey Plahann yaymland ve hemen popler olan, benim Moskovada Gorki Caddesinde (imdiki ad Tverskaya) yrym. Birok insann iinde, birden bir kadn kalabalktan ayrld ve benimle selamlat. Bana ok ciddi ekilde, bu onun gzlerinden ve yznden anlalyordu, tereddtsz usulca Ben Akbara dedi. Ve ileriye doru gitti. te byle. Niin kendinizi benim romanmdaki dii kurtta buluyorsunuz, bu sizin hayatnzda nasl bir etki brakt, diye sormak istedim ama maalesef yetiemedim. Sizin yeni romannzdan biraz daha perdeyi aralyorum. Dalar Devrildiinde adl yeni eseriniz iddetli bir ekilde ada realiteyi doyurduunu, ebedlikten baka gnmzn problemlerini ele aldn syleyebiliz. Bu konuda nasl bir gerek temel ve nasl bir gerek prototip var? Sizin meraknz ok iyi anlyorum. Okuyucular her zaman bunlar bilmek istiyor. Ama ben romann bu ruhu ve muhtevas hakknda yorum yapmak iin acele etmek istemiyorum. Roman daha yaymlanmad. nce roman okusunlar sonra yorum yapsnlar. kinci olarak da eer kahramanlar ve onlarn hareketleri inandrc grnyorsa o zaman yoruma ne gerek var? Sonunda her ey ebed varla, iyiliin ve ktln arpmasna kyor. Bu paradigma yazara ne kadar inandrclk veriyor, ona bakmak lazm?

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

19

MLAY KKTRK*

Mitik anlatda dile getirilen her ey insann i dnyasnn da yansmasdr. Ancak bu, d dnyaya kaytsz kalarak retilen keyfi bir kurgu olarak dnlmemelidir. Mitosu kuran zihin olup bitenlere ilikin olarak kendi iinde kurduu bantlar olup bitenin asl aklamas olarak grr.

itoloji yahut mitos saysz tanma ve yoruma konu oldu. Kimileri mitolojiyi tanr anlatlar veya eskinin kutsal metinleri olarak yorumlad, kimileri de onu, kefedilmeyi bekleyen srlarla ykl bir anlat olarak grd. Kimileri mitolojinin bir kltrn temelini oluturduunu kabul etti, kimilerine gre ise mitoloji hayal gcnn kt bir rn ve hastaln dile de bulatran bir zihin hastal[1] idi. Mitleri empirik bak asndan yorumlayanlar kadar idealist pencereden yorumlayanlara da tank olduk. Mit aratrmalarnn balayp hz kazand birka yzyldan beri mitoloji hep bir problem tekil etti. Din ve felsefe dndaki dier bilgi alanlar ile mitoloji arasnda herhangi bir gerilim yaamad. Din, kudreti sonsuz ilahi bir varlktan ve onun yaratclndan sz ederken, mitos varln varoluunu baka kkene, tanrlar dizisine balamaktayd. Ancak temeldeki uzlamaz ayrla ramen mitos ile din uzun sre kavga etse de sonunda uzlatlar, birleip bulutular. zellikle din, mitolojinin dilini kulland. Mitos da dinsel anlatlar iinde yaamaya devam etti. Mitos ve mitik dnme ile srekli kavga eden yegne bilgi alan felsefe oldu. nk mythos-logos (hikyeletirilmi anlat) filo-sofiann (hikmet ve hakikat sevgisinin) rnleri ile
* Do. Dr., Pamukkale ., Fen-Edebiyat Fak., Felsefe Bl. 1. Ernst Cassirer, Mitik Dnme, Sembolik Formlar Felsefesi II, ev. M. Kktrk, Hece Yay., Ankara 2005, s. 45.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

20

elimekteydi. Felsefe de zaten mitostan logosa gei srecinde domutu. Bu logos ise hikyeletirilen bir ey deil bizatihi bilinmesi gereken, hakikatin temeli olmas bakmndan bilgeliin hedefi olan evrensel ilke idi. Bu nedenle felsefe mitosu kendinden hep uzak tutmak istedi. nk mitos felsefenin pr aklc diline ve dnne aykr grld. Kltrn bile mitik ve aklc kltr diye iki aamada incelendii vaki oldu. Lakin mitostan kesin ekilde kurtulu mmkn olmad. O, eitli ifade biimleri iinde bir ekilde hep varln srdrd. Mitosun tamamen uyumlu olduu bilgi, ura ve retim alan ise edebiyat oldu. Hatta mitos edebiyat alannda, kendini ana vatannda gibi hissetti. Edebiyat da mitosta en verimli zeminini buldu. Mitosla edebiyatn tarihteki ilk ve kesin bulumas tragedyalarla, Homeros ve Hesiodos ile gereklemiti. Bu mitos neydi ki bu kadar nemli bir konuma sahip olmutu? Baz tanmlarda mitos iin eski a toplumlarnn inandklar tanrlarn, kahramanlarn, devlerin yaam ve maceralarna ilikin ykler olduu sylenir. Fakat mitik anlatnn i yaps incelenince, onun bu trden yklerden daha fazla bir ey olduu grlr. Cassirere gre felsefe gibi mitos da varln neliini ve nereden geldiini zmek isteyen insan zihninin bir rn olarak domutur.[2] Yani mitos elenceli yahut rktc hikyeler deil, gereklii belli bir zihinsel bak eliinde aray hamlesi, bu hamlede kurgulanan gereklik aklamalar, bu ynyle de bir alglay ve dn biimidir. Neredeyse tm mitolojiler varln varoluu ile balar. nce kaos vardr ve oradan kosmos doar. Bu srete, dzenli evren olarak kosmosun btn unsurlarnn varoluu sreci ve nedenleri mitik dn mant iinde aklanr. rnein kadnn varoluu Pandorada anlatlr. Mitik anlatlarn kantlanmas gerekmez. Mitik bilinte her grsel canl gerekliin btn mstakil nitelikleri bysel zellik ve ilikiler tar. Ksa sreli ya da srekli nitelikteki btn olaylar byselmitik bir anlama sahiptir.[3] Bu anlam kl krk yarc aklc zmlemenin konusu deildir. O sadece gerek bir aklama olarak grlp kabul edilir. Bu kabulleni nesneye ynelimle elde edildii dnlen
2. ----------------, Kltr Bilimlerinin Mant zerine, ev. M. Kktrk, Hece Yay., Ankara 2005, s. 123. 3. ----------------, Bilginin Fenomenolojisi, Sembolik Formlar Felsefesi III, ev. M. Kktrk, Hece Yay., Ankara 2005, s. 105

nesnel gerekliin benimseniinden farkldr. nk nesnel gereklik aklla kavranabilir bir ey olarak grlr. Onun anlam bu nesnelliinde, onu kavrayan akln ona bitii deerde bulunur. Mevcut gereklii sadece gerek olu kuatt halde, mitosta her grsel-gerek olan, bir by esintisiyle rl gibidir ve sisli bir bysel ereveyle sarlmtr. ...Her ey her eyle grnmez iplikler vastasyla balanmtr.[4] Bu rt akln nfuzunun gerekleemeyecei, ileyiinin duraca snrdr. Akl bu grnmez balantlar bilemez. Mitos gerek bir aklama biimi olarak grld iin ona inanlr. Mitik temel tasarmlar eylerin bilfiil mevcut sabit empirik gerekliinden zlen ve bu gerekliin zerine bir sis tabakas gibi ykselen salt hayali rnler deildir. Tam tersine, mitik temel tasarmlar ilkel bilin asndan varln btnn gsterir. Bu bilinte deneyim duyusal olarak deil, mitos atmosferiyle dolu biimde gereklemitir.[5] Bu, mitik alg ve dnte gereklie srt evrilmesi olarak yorumlanmamaldr. Mitik bilinte gereklik kendinde varoluu bakmndan deil mitik bak asndan ve mitik dnmenin kategorileri ile alglanp tasarlanm ve dilsel ifade hline getirilmitir. Orada dile getirilen her ey dile getirildii biimiyle bir gereklie sahip kabul edilir. Bu bakmdan, mitosun kefi gereken derin srlar tad kanaati mitosun doasna aykrdr. Baz mit yorumcularna gre, mitosun gerek anlam ve derinlii kendi biimlendirmelerinde aka ortaya koyduu eyde deil, perdeledii eyde bulunur.[6] Bu perdeyi kaldrmak, mitosun tad ezeli srr kefetmek, onun sembolik dilini zmek gerekir. Oysa mitosu bu anlayta dile getirildii ekliyle kabul etmek ok mmkn grnmemektedir. Mitosun dili sembolik bir formdur; daha dorusu dilin kendisi sembolik formdur. Ancak bu dil, arkasnda kefi gereken rtl bir mesaj tamaz. Orada ne syleniyorsa o syleniyordur. Dier yandan, mitosun derin anlam4. Ernest Cassirer, Bilginin Fenomenolojisi, age. s.106. 5. ------------------, Sembol Kavramnn Doas, ev. M. Kktrk, Hece yaynlar, Ankara 2010, s. 75. 6. ------------------, Mitik Dnme, age. s. 68.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

21

lar tadn kabul edersek, mitosu reten bilincin gerekten gelimi ve soyut dnebilen, dolaysyla gelecek tm alara bilinlerin kefetmeleri iin srlar sunacak kadar alar st bir zihin olduunu onaylamak zorundayz. Hlbuki tarihin bilinmeyen zamanlarnda yaam olan ve mitosu kurgulayarak kendinden sonraki tm bilinleri deta denetimi altna alan bir zihnin varolduu kabul edilemez. Byle bir tasarm insan dncesinin tekml gereine aykrdr. Mitosun ortaya kndan nceki zihinle mitosu kurgulayan zihin arasndaki fark basite retim fark deil gelimilik dzeyi farkdr. Bu srete aslnda zihnin kendisi kaostan kosmosa gemi olmaktadr. Mitoloji insanlk kltrnn ilk dilidir. Bu yargyla, baz dilciler ve filozoflar tarafndan varolduu ne srlen insanln ilk dilini, yani lingua adamicay kastetmiyoruz. Burada, kltrn ilk defa dilde dile geliinden sz ediyoruz. Bu ne demektir? nsan zihninin ilk sistemli ve kendinde temellenen kurgusu olarak kltr, ilk kez bu sistematiklii iinde, mitoloji ile ses vermi ve kalclam olmaktadr. Bu kurguda kendi iinde sistemlemi bir varlk ve dnya aklamas yannda, yaama dnyasnn doasna da yer verilir. Mitik anlatda dile getirilen her ey insann i dnyasnn da yansmasdr. Ancak bu, d dnyaya kaytsz kalarak retilen keyfi bir kurgu olarak dnlmemelidir. Mitosu kuran zihin olup bitenlere ilikin olarak kendi iinde kurduu bantlar olup bitenin asl aklamas olarak grr. Bu ynyle mitik dn i dnyann canllnn ve akclnn izlerini tar. Hatta Cassirere gre, dile tm ruhunu veren mecaz, ilk varoluunu mitik dn biimiyle kazanmtr. Dinsel anlatlarn soyut biimde inanlmasn talep ettii eyler mitosun dilinde dolayl anlatmlar, mecazlar, betimlemeler ve benzetmelerle dile getirilmi ve soyut olan bylece alglanp kavranabilir hle dntrlmtr. Yani mitos gizli bir dil ile konumad; fakat kendine zg bir bilin ve dn biimi olarak mitos, dile gerek sembolik zelliini kazandrd. Mitik tasarmlar nesne dnyasnn ya da insani gerekliklerin derin ve retici hayal gcyle aklanma abas, olup bitenin ne olduuna ilikin bir cevap ve dolaysyla bir anlam aray olarak grlmelidir. Kefedilen gereklik ise sradan bir ifade biimiyle deil iz brakan, zellikli bir ifade biimiyle, estetize edilmi formda ortaya konmalyd. Bu nedenle mitolojik anlatlar edeb syleyiin ilk rnei oldu. Mitolojinin anlatm biimi ve slubu dinleyenin ru-

huna nfuz edecek derecede etkili bir dil kullanmna sahiptir. nk anlatlan, sradan bir tankln ifadesi deildir. Onun da vurulma biimi de bu doasyla uyumlu olmutur. Kaos kosmosa dnrken, hatta dntkten sonra anlatlanlarn byk ksm insan gereklii zerinedir. Kaos ve kosmos gerilimi varlk dnyasnda olduu gibi insan dnyasnda, hatta insan ruhunda da yatar. Bilfiil kosmostan konuurken, dzenli gereklikten konumu oluruz. Bu ise, kken sorusunun cevabn bize tamaz. Dolaysyla olup bitenin nereden geldii sorusu kapmz hep alar. Bu da ancak kurgusal tasarmla cevaplanmaya allabilir. Hayal gc dnyasyla akl dnyasnn balants veya ayrl burada balar. Mitos olup bitenin hayal gcnde kazand bir anlam olduuna gre, duygusal dnyadan, duygusal hayal gcnn derinliinden ayrlamaz. O hayal gcnn yaratcl ile ykldr. Dier yandan insan ruhu kaos ile kosmos arasnda gidip gelmektedir. D dnya dzenli ve ahenkli hle gelmi olsa bile, insan ruhu bundan ok uzaktr. Bu nedenle, insan ruhundan konuurken hep bu gidi geliten konuuyor oluruz. Bu noktada, pr aklc yahut deneyime dayal bir dorulama tm anlamn kaybeder. Orada bilin sahnesini dzenleyen, hayal gcdr. Bu da kendini en mkemmel biimde, edeb syleyite aa vurur. Edebiyatn dnyas kosmos, sz de logos deildir. Edebiyatn dnyas kaos, verimli zemini de mitostur. Dzenli evren zerine sylenecek sz ekici olmaz. Kuru gerekliin, bilfiil duyusal tankln dile getirilmesinden ibaret bir ifade biimi de edebiyat saylamaz. Logos da akln i ileyiine uygun dnmekle snrldr. Kaos ise neyin ne olduunun ve olacann kesin ekilde bilinemedii bir olu dnyasdr. Bu dnyay anlatan mitos ise hayal gcnn derinliklerini ve sonsuz eitliliini kendinde tar. Duygu ve hayal gcnn dnyasn ise en iyi edebiyat anlatr. nsan nce duygu varldr; akl varl olmak insan varoluunun sadece bir blmdr. Mitos bugne kadar her ada birtakm vastalarla varln srdrd; gelecek zamanlarda da srdrecektir. Buna en uygun vasta ise edebiyattr. Ancak burada mitosa batm bir edebiyattan deil, mitosun dnyasn kendi tasarmlarnn ok renklilii derinlii ve zenginlii iin kullanan yahut deta mitostan beslenen bir edebiyattan sz ediyoruz. Mitosla ban koparm bir edebiyat ifade formlar bakmndan yoksullaaca gibi, hayal gcnn zengin dnyasnda da uzaklar.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

22

DURSUN AL TKEL

"...bir sanatkr, bir simgeler ve imgeler yumayla edeb eserini kurar, mitoloji ise onun imge veya simge tretmede en sk bavurduu alandr. Bu anlamda simgelere bakmak demek aslnda, dinlere, kutsallara, mitolojilere bakmak demektir. Zira daha sonralar hibir imge veya simge yaratlm olmasn ki, dinsel alanda veya mitolojik alarda bunun dengi bulunmasn."

deb metinlerin anlalmasnda en nemli admlardan biri de sanatnn metin kurmada kulland kaynaklarn bilinmesidir. Bu anlamdaki kaynaklarn banda mitolojik metinler/anlatlar, mitik unsurlar gelir. Metinlerin gerek anlamda zmlenmesinde mitolojik metinlerin/gndermelerin/antrmalarn ok iyi bilinmesi gerekir. Zira ilk anlatlar mitlerdi: Mit kelimesi hikye demektir. Mit bir hikyedir, bir anlatdr veya bir iirdir; mit, insan hayallerinin estetik yaratln hesaba katan bir edebiyattr.2 Buna gre ilk mitolojik anlatlar, onlardan domu, epope, destan, masal, legend vs. gibi dier edeb trleri edebiyatn ilk balang noktalar olarak ele almal ve edebiyatn tarih seyri incelenirken mitolojik metinlerden balanlmaldr. Burada phesiz tarih sre ierisinde tedric bir geliim sz konusudur ve bu geliim dikkate alnmadan yaplacak aratrmalar yarm ve eksik kalacaktr Balangta btn metinler bugn adn mitoloji dediimiz olaanstye dayanan metinlerden oluuyordu. Destanlar adyla da andmz; hemen her milletin dnyann balangcna, tanrlarn hikyelerine, kahramanlarn doular ve onlarn olaanst maceralarna, milletlerin hayatnda ok nemli hdiseler ve bunlarn nemine dair olaanst anlatlar bir anlamda btn milletlerin ilk dnem edeb eserleridir. Mitoslar da, edebiyat gibi insann varl alglama/anlama/anlatma abasnn birer rndr.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

23

lk dnem mitolojik eserlerin en byk zellii, hikyelerin ve bu hikye kahramanlarnn tamamen fantastik unsurlar tamas, akli olmamas ve insandan ziyade insanst yaratklarn maceralarnn anlatlmasdr. Bu metinlerde insan, hemen hemen hi yoktur. Varsa da macerann en alt ksmndadr, ok zayf bir figrandr. Daha sonraki alarda insann da rol ald yar olaan yar olaanst metinler kmtr. Batda romans bizde ise mesnevi veya halk hikyesi ad verilen bu metinlerde insan olaanst varlklarla beraber metinde vardr, anlatlan onun macerasdr. Olaan ile olaanst i iedir. Ana rol insandadr (Mecnun, Kerem, Krolu vb.). Bundan sonra da, tamamen insann, onun atmalarnn, gndelik hayat serveninin, olaanstnn tamamen dland, ounlukla akli olann hkim olduu metinler yazlmtr. Roman ve hikye olarak adlandrlan bu metinler bu adla nce Batda ortaya km ve oradan da btn dnyaya yaylmtr. Peki, bu edeb metinlerde mitolojik yap, anlat tamamen yok edilmi midir? Modern anlatlarn kendilerini olaanstden, mitik olandan, akli olmayandan tamamen koparabilmesi mmkn mdr? Bu unsurlar varsa metinlerde ne ekilde yer almaktadr? Mitolojik anlat veya mitik karakter edeb metinden hibir zaman dlanamaz. Aksine o, muhakkak bir ekilde edeb metinlerde yer almaktadr.3 Max Mller, elbette mitoloji, insanln zihinsel tarihinin en eski dnemlerinde ok etkiliydi; fakat o hi bir zaman tmyle kaybolmaz... kelimenin tam anlamyla mitoloji, dnce zerinde dil yoluyla uygulanan gtr ve ayrca zihinsel etkinliin tm mmkn alanlar iinde yer alr.4 demektedir. O hlde ilk alarn anlatlarnda mitolojinin ne olduunu ve nerede bulunduunu sormaya pek gerek yoktur. Zira onlar zaten mitolojik anlatlarn kendileridir. Sorun daha sonraki alarn anlatlarnda mitlerin nerede olduudur ve bunlarn bilinmesinin gerekliliidir. Bir metinde mitoloji aramak, eserde mitolojik varlklara, nesnelere, tarih ve meknlara, kii ve hdiselere gnderme yaplyor mu yaplmyor mu bakmak demektir. Bu da ancak iki yolla yaplabilir, saydmz bu mitolojik gndermeler metnin ya
Metinde mitoslar aramak

Metnin aamas

derin yapsnda yer alr yahut da yzey yapsnda. Eer yzey yapda mitsel bir unsur varsa bu hemen fark edilir ve bu eserde mitolojik gndermeler var denilebilir. Buna Tevfik Fikretin Promete iirini rnek verebiliriz. Zira daha iirin adnda mitolojik bir varla gndermede bulunulmaktadr. Bu iiri anlamak iin Promete adl Yunan mitolojik kiisi bulunur ve kim olduu aratrlr. Geri kalan ey Tevfik Fikretin bu kiiyi neyin bir gstereni olarak kulland ve niye bu kiiyi kullanddr. Romandan bir rnekleme gerekirse, Yakup Kadrinin, Ankara romannda Ankarann bozkrlarndaki keileri ve merinoslar anlatr. Bu kei srleri Yakup Kadrinin gznde Tevrat bir manzara oluturur. Bu keilerin kafalar kadim Yunan irlerinin kutsallatrd Pann kafasna benzer. Kei srs bir mitolojik ordunun kahramanlar gibidir.5 Bu metni anlamak iin Yunan mitolojisindeki Pan kiisinin kim olduunu bilmek gerekir. Tanpnar, Mara arsnda gezerken kendini lyadann dnyasnda sanr. Dost adl bir hikye okur, oradaki bir cmleyi Homirosa lyk bulur.6 yi bir iiri tarif eder: yi bir iir nesirde dima eksik, az tatmin edici ve hatta lzumsuz ve bozulmu eklini arar grnr der ve bir misal verir: Homerosta kendini vcudunu arayan Ahileus gibi7 (s.315) Tanpnarn iir veya roman bile olmayan bu cmlelerindeki mitolojik varlk adlar bu metinde mitolojik gndermeler olduunu gsterir. Cmlelerin zmlenebilmesi iin mitsel referanslar bulmak gerekecektir. Ama, metinlerde veya sanatkrlarda mitsel arka planlar bulmak her zaman bu kadar kolay olmaz. Helmutt Ritter mitolojik anlatlarn iinde bulunduu metinlerin zmlenmesindeki bu zorlua yle iaret etmektedir: Fakat bir saha vardr ki uluslararas ilikiler ok karktr. Mesela masal ve hikye edebiyat o kadar yaylmtr ki onlardan yalnz bir milletin edebiyatndan bahsetmek doru deildir. Btn milletlerin edebiyatlarndan bahsetmek icab eder.8 Eer mitolojik dnya metnin derin yapsnda yer alyorsa bunu anlamann yollar gndermeleri ok iyi okumak ve derin bir mitolojik bilgiye sahip olmakla mmkn olur. Burada mitolojik somut bir kelime olarak deil, bir ima veya alegori olarak bulunur. Yani bu durumda mitsel figrler iirde birer simge veya imge durumundadrlar. Simgelerin veya imgelerin zm ancak derin mitolojik balara

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

24

dnmekle mmkndr. Bugn, XIX. yzyln hissetmi olmasnn bile mmkn olmad bir ey anlalmaya balanmtr: Bu da simgenin, efsnenin, imgenin, manevi hayatn zne it olduklar; bunlar gizlemenin, sakatlamann, geriletmenin mmkn olduu, ancak asla yok edilemeyecekleridir.9 nsan hayatnn hemen her annda oynadklar nemli roller gerei simgeler, ou zaman tarih olmakla beraber, daha ziyade mitolojik arka plana sahiptirler, zira genellikle aklanamazlar. Simgelerin toplumsal hayat iinde oynad nemli rollere Roland Barthes, dikkatleri ekmitir. rnein, Mythologies ad altnda toplad denemelerinin birinde arap imgesinin Fransz toplumu iin ne anlama geldiini derin bir tetkikle ortaya koymutur. Yaz gayet kapsamldr, fakat sadece u alnt bile arap imgesinin Fransz iin ne ifade ettiini ortaya koymaya yeter: araba inanmak, balayc bir toplum szlemesidir... Her kim ki araba inanmaz, toplumun gznde onun ad hasta, sakat, kusurludur. Toplum byle bir insan, (terimin anlaksal ve uzamsal anlamnda) kavramaz... ortam her havada iyiletirir; soukta, snmayla ilgili tm sylenleri (mitleri); kzl sda, glgenin, serinliin, buz gibi ayazn tm imgelerini artrr. arab dletmeyecek hibir fiziksel glk (hava scakl, alk, can sknts, yurt zlemi) sz konusu olamaz.10 Bir sembol veya imge amacyla sanatkrn mitlere bavurmas ayn zamanda onun okuyucu zerinde etki salamasnn en tesirli yollarndan biridir. Aratrmalara gre mitoloji ve din en etkili sembollere sahip olan iki sahadr. Hatta sembolik roman, rtl bir ekilde az ok metafizik bir materyal kulland zaman bile, imajlarn dinin ve mitolojinin alanlarndan salar... mitolojik bir gemie sahip olmayan semboller, zel bululardr ve byle olduklar iin de hayal gcmz zerinde etkili olduklar sylenemez.11 Sanatnn mitsel bir objeyi kullanmas ounlukla simgeler ve imgeler vastasyla olacandan, bizim aratrmamz gereken bu simgelerin varl ve eserdeki kullanm orandr. Sanatnn bir obje seimi amacyla bir mitsel figre bavurmas phesiz onun, gemii, mill yaps, beslendii kaynaklar, okuma sreci ve esas dnya gryle yakndan ilgilidir. yleyse bir sanatkr, bir simgeler ve imgeler yumayla edeb eserini kurar, mitoloji ise onun imge veya simge tretmede en sk bavurduu alan-

dr. Bu anlamda simgelere bakmak demek aslnda, dinlere, kutsallara, mitolojilere bakmak demektir. Zira daha sonralar hibir imge veya simge yaratlm olmasn ki, dinsel alanda veya mitolojik alarda bunun dengi bulunmasn. Mitsel unsurlar hazr simgelerdir, yaygndr, etkileyicidir ve zihinlerde gsterilenleri bilinir. Yani Promete dendiinde, sadece mitolojik bir kii dnlmez; zgrlk savas, zulme bakaldr, mazlumun yannda yer alma, medeniyet savas vb. gsterilenler akla gelir: Deiik airler elinde deiik kavramlarn imgesi veya sembol olmada en byk farkll gsteren mitolojik figrlerden biri de Prometedir. Prometheus destann ileyen Aiskhylos, zorba egemenlere (tiranlara) kar verilen mcadelenin kahramanln vyordu... Prometheusun kahramanca karakterini, Shelley, lirik dramnda bu kez Zincirden Kurtulan Prometheus olarak sergilemektedir.12 Kuhna gre atei getiren Prometheus, aslnda yldrmn simgeletirilmi hlidir. Abraham, Prometheusa birden ok fonksiyon ykler; o, hem delici hem dourtucudur. Yine Abrahama gre Prometheus miti tm yaamn ilkesi olarak erkein var etme gcnn aka ilan edilmesi olarak yorumlanr. Bilindii gibi Tevfik Fikret de bu Yunan mitolojik figrn iirinde ilerlemenin ve medeniyet yolunda mcadelenin simgesi olarak kullanmt. Bundan dolay airler bu hazr mitlerden yararlanrlar. zetle sylemek gerekirse, edeb metinlerde mitler imge (imaj) veya simge (sembol) olarak bulunurlar. lk alara ait sanat eserleri hemen hemen tamamen mitolojik bir yap arz ederken, sonraki alarn eserlerinde mitler, metnin ana figrlerini oluturan imge ve semboller olarak karmza karlar. Dolaysyla bu imge ve simgeleri zmlemeden sanat eserleri -eer mitik objeleri kullanmlarsa- tam olarak anlalamazlar. Bir sanat eseri olan edeb metnin mit, sembol ve metaforla ilikisine dair, Wellek/Warrenin u szleri bu ilikinin ne kadar mhim olduunu ortaya koymaktadr: maj, metafor, sembol ve mit gibi unsurlar eski edebiyat aratrclarnn dtan ve pek stn kr incelemi olduklar iddia edilebilir. Onlara ounlukla ss nazaryla bakldndan kullanldklar yazlardan kartlarak ele alnrlard. Hlbuki bize gre bir edeb eserin esas manas onun iindeki mit ve metaforlardan gelir.13 Northrop Frye gre edebiyatn kayna mittir. Edebiyat tarihi, bu sreci yeniden

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

25

yakalamay amalar. Mevsimsel bir deiiklik iinde ilerler; zamanla uygun tarzlar ve trler baskn hle gelir. Fryen yaklamna gre komedi yaza ittir, trajedi gze...14 te bu esas manay bulmak edeb eserler zerinde ok derin kazlar yapmakla mmkndr. lk kaz dozerle vurulur, sonra kazma krekle, sonra kk el aletleriyle, sonra sprgelerle, sonra fralarla, sonra kl fralarla... edeb eserde mitolojik balar ve referanslar bulmak kl frayla yaplacak ok sabrl ilerle mmkndr. Aslnda bu yntemin ad da konulmutur: Bu yntem, birok bilgi kollarna elini atar; antropoloji, psikoloji, tarih, karlatrmal din gibi eitli bilim kollarn kullanr... Ana rnek, ilk model anlamlarna gelen arketip, Platonun idealar gibi evrensel ve genel bir ilk modeldir ve edebiyat eserlerinde bu genel arketipin az ok farkl ekillerde tekrarlandn grrz. Bilhassa eitli lkelerin masallarna bakldnda bunlarna bazlarnda geni hatlaryla ayn olay rgsne rastlarz. Bir kraln ya da padiahn olu deerli bir nesneyi veya bir kz bulmak iin yola kar, birok engelle karlar; doast glere sahip insanlardan ya da hayvanlardan yardm grr ve sonunda istediini elde edip dner. Ana izgilerini verdiimiz bu temel rnek bir arama arketipidir. Bu arketipi yalnz masallarda deil mitoslarda, eposlarda, Orta a romanslarnda, modern romanlarda da bulunur.... bu eletiri yntemi bu arketiplerin kkenini eski mitoslarda ve ilkellerin ayinlerinde bulur... bu durumda arketipi eletiri asndan edebiyat arketip olan kiilerin, durumlarn, simgelerin ifadesidir ve eletirmen yazarn farknda olmadan kulland bu mitos dilini zmek ve eseri daha anlalr bir tarzda aklamakla grevlidir.15 Joseph Campbell, arketipi eletiride kullanlan mitoslarn temel ilevini gsterir bir forml-anlat sylemiti: Temel mitos kahraman, ayrlmasnav-dn aamalarndan oluan bir serven yayordu. Mitos kahraman bir nesneyi bulmak iin yola kar (ayrlma); trl engellerle karlar ve bir ara yeralt dnyasna iner, orada karanlk glerle savar (snav); istediini elde eder ve dner. Bu arama yolculuunun baaryla sonulanmas toplumun refah demektir. Bu aamal olay rArketipal eletiri

gs eitli anlat trlerinde, eposlarda, masallarda, romanslarda ve hatta baz romanlarda grlr.16 Yunga gre edebiyatta karmza kan bu arketipler, insanlarn ortak bilin dnda yatan ve bize ok derinden seslenen psiik davran formlardr... Edebiyatta yer alan arketipleri l alegoriler sanmamaldr, bunlar insan yaantsnn ok eski temel formlardr ve bunun iindir ki bizde derin tepkiler uyandrrlar. Yine bundan trdr ki arketipleri kullanan sanat kendi kiisel yaantlarn aarak evrensele dokunmu ve kiisel sesinden daha gl bir sesle okura seslenmi olur.17 Dolaysyla, dorudan mitolojik adlarn, nesnelerin, gndermelerin bulunmad metinlerde mitolojik alt yap arketipi eletiri yntemine bavurmakla bulunacaktr. Bunun iin de sanatkrn gsterenlerini ve bunlarn gsterilenlerini ok iyi bilmek gerekecektir.
Niin mitlere bavurulmaktadr ?

lir:

Bu soru birka ynden yle cevaplandrlabi-

1. Sanat faaliyetin znde simgesel veya imgesel bir anlatm vardr. Mitler, doalar gerei simgeleri barndran/simgelerin kendileri olan/ simgelere bavurulmadan zmlenemeyen metinler olduu iin sanaty cezbeder. 2. Mitlerin varlk alanlarnn belli bir zaman dilimiyle snrlandrlmam olmalar, binlerce yl boyunca insan belleinde tannm kalplara brnmeleri, estetik objenin alc tarafndan alglanmasn kolaylatracaktr. Yine bu verici-alc birliktelii sanat ve muhatap arasnda ayn paralellii paylaacaklar bir dzlem yaratacaktr. 3. Mitlerin sihirli ve gizemli dnyas, insanolunda binlerce yldan beri oluturduu kutsal, esrarl yaps sanatnn etki yaratmasnda ok byk oranda iine yarayacak ve eserin kurgusundaki entrik ve ifreli yapya nemli oranda katk salayacaktr. 4. Mitlerin sahip olduu ok katl, derin anlamsal yap, eserin sanatsal derinliini ve gizemini oluturmada ok ilevli bir fonksiyon stlenecektir. 5. Kaynaklarn zerinde nemle durduklar konulardan biri de mitlerin sanat iin vazgeilmez bir ilham kayna olduu meselesidir. Tadklar sezgi gc, yer yer insan yaradlndaki zaaf ve tutkular, alar st bir kesinlie, ok ynl bir

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

26

kullan imknna balam olmalaryla mitoslar, bugn de sanatn yararland bir ilham ve kltr kaynadrlar.18 Bir sanatkr iin hazr birer ilham hazinesi olan mitler, her zaman bu cihetiyle de cazibesini korumutur. Mehmet Kaplan da bu anlamda mitleri ve sembolleri insanln ebed iir hazinesi19 olarak niteler. Btn bunlardan sonra Trk edebiyat mitolojik serven asndan baklsa ne grlebilir? Yukarda da dediimiz gibi, her milletin ilk metinleri zaten mitolojik anlatlardr. Bunlara genel olarak destan ad verilir. Trk destanlarnn -maalesef yazya gememekle beraber- pek fazla sayda olduu bilinmektedir. Bizde bir Firdevsnin kmamas o muazzam anlatlarn yok olmasna sebep olmutur. Divan Lugtit-Trkteki ksa paralar, Dede Korkuttaki metinler byk anlatlardan arda kalm ok nemli mitsel hikyelerdir. Fakat Bat edebiyatnda bir referans olma anlamnda, Trk mitolojisi hibir zaman Trk air-yazarnn bir referans kayna olmamtr. Hemen her milletin airi kendi mitolojik alarn bir kaynak olarak kullanma ynne gider. Fakat Bat medeniyetinin btn dnyay bir a gibi rmesi ve kar konulmaz bir cazibe merkezi olmas nedeniyle, baka pek ok millette olduu gibi bilhassa Tanzimattan sonra Trklerde de Yunan ve Bat mitolojisi youn olarak kullanlmtr. Daha nceki dnemlerde Trk airinin mitolojik referanslara genellikle eski ran veya Hintten gelirdi.20 Trk mitolojisi, Trk iirinin hemen hemen hibir devresinde bir referans kayna olarak kullanlmamtr. Ziya Gkalple balayan akm ise maalesef daha ok kendisiyle snrl kalm, bir mddet Trk mitolojisine ait mitsel figrler iire girmise de Yunan ve Latin mitolojisi karsnda bir varlk alan bulamamtr. Trk mitolojisinin etkin bir ekilde yaayamamasn Behet Necatigil u sebebe balar: Tarih kitaplarnda uzak hatralar hlinde kalm eski Trk mitoslarnn tarih boyunca sanat eserlerinde zaman zaman dirilemeyip varlklarn belli edememi ve l ata yadigrlar olarak bir yerde donup kalm bulunmalar, Trk destan ve mitologyasnn bahtszl olmutur.21 Behet Necatigil 100 Soruda Mitologya adl kitabna neden Trk mitolojisini almadn izah
Trk edebiyatnda mitolojik serven

etmeye alrken, Trk mitolojisinin sanat eserlerinde ilenmediini ve tarih iinde donup kaldn, bu yzden bu mitolojiden bahsetmeyeceini syler. leri srd bir baka gereke daha vardr ki, esasnda bu gereke Trk mitolojisinin lkemizdeki asl kaderini ortaya serer gibidir. Behet Necatigil, Trk mitolojisini bu eserine alamamtr, zira kitabnn sayfalar yetersizdir.22 Yunan mitolojisinin bu kadar zerinde durulmasnda phesiz pek ok sebep vardr. Bu mitoloji ve bu mitolojinin olutuu dnya, bugn tartmasz bir ekilde dnya hkimiyetini elinde bulunduran Batnn, sanat, fikir, felsefe ve dnya gr asndan ana kaynaklarn oluturmaktadr. Derman Bayladnn da dedii gibi, Her ulusun efsneleri vardr. Ama mitoloji deyince daha ok Yunan efsneleri geliyor akla. Nedeni, bu efsnelerin ayn zamanda inan sistemi oluturmalar, ozanlarn, sanatlarn ve dnce adamlarnn bunlara srekli katkda bulunmalardr.23 Daha sonra kesin bir dn yapmakla beraber, Yahya Kemal de balangta ok derin bir antik Yunan hayranyd. O ve arkadalarnn giriimiyle yirminci yzyln banda kurulan Nev-Yunanilik akm bir zaman edebiyatmzda ok popler olmu, edebiyatmzn kayna Yunan sahillerinde aranmt: Yahya Kemal zetle; artk Asyadan kurtulmamz gerektiini, bir zaman barbar olan Avrupallar nasl Yunana dnmekle bugnk medeni hllerine geldilerse, bizim de Akdeniz havzasna girmekle onlar gibi medeni olacamz sylyor. Peinden Her kavmin esatiri vardr, fakat Yunan esatiri her kavmindir. Medeni insanlarn ebed kitabdr.24 diyerek hayranln aka ifade ediyordu. Peinden rk olarak biz bakayz itirazna ise Almanlarn da Yunan rkndan olmadn ama bugn onlarn hissen, ruhen, kalben kadim Atina perestikr, btn medeniler gibi Nev-Yunani olduklarn sylyor. Ayrca Romal Plautus, spanyol Calderon, iliklerine, damarlarna kadar Fransz Molire, hep o ilahn mezhebindendir diyerek, farkl milletlerin byk dehalarnn da Yunani olmaktan ve o kaynaktan beslenmekten haz aldklarn ifade ediyordu.25 Hasan li, Yahya Kemalin bu grlerine uygun iirler de verdiini ve Byblos Kadnlar ile Sicilya Kzlar iirlerinin ok mkemmel rnekler olduunu sylemektedir. Hasan li bu iirlerin o devirdeki tesiri iin unlar diyor: Bu iirlerde

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

27

Yahya Kemal, ne kadar gen, ne kadar yenidir. O zamanlar, bunlar msra msra kulaktan kulaa duyan biz genler, bambaka bir pnarn iksirini bulduumuz bu iirleri damla damla tatmtk. Bunu tadanlar phesiz ok azd. Belki de air bunun iin o kayna brakt, kitabesinde A besmeleyle i suyu Han Ahmede eyle dua... yazl sebili seti. 26 Hasan li bylece onun Rakofa krlarndan Parise, Paristen Olymposa, oradan Sadabada, Sadabaddan Boazii kylarna ve nihayet skdara geldiini sylyor.27 Hasan liye gre Yahya Kemalin Nesir olarak da Yunan edebiyatna uygun gzel eserler yazdn ve mesela amlar Altnda Bir Musahabe balkl yaznnn buna rnek olduunu belirtiyor.28 Yahya Kemlin Nev-Yunanilii uzun srmemi, ksa bir sre sonra bu genlik hevesinden vazgeerek 1071 sonras Trk tarih ve kltrne ynelmitir.29 Hasan li Ycele gre, Nev-Yunaniliin bir heves olarak balamasndan 45 sene sonra bile Yakup Kadri hl bu fikri savunmaktadr. Yakup Kadri diyor ki: Bir defa daha sabit oluyor ki, Trk Kltr, hakiki kltrn temelleri zerine kurulmamtr, kurulamayacaktr. Bunun iin lyorum. Ktmserim. Bir glge kltr iinde yaamakta devam edeceiz, demek.30 Hasan li burada Yahya Kemalin Yakup Kadriyi yalnz brakmasn eletiriyor ve Yahya Kemali faydaclkla suluyor: Hlbuki kaynaklara gitme meselesinde beraber yola kt Yahya Kemal bu srar yapamad. Marifet iltifata tabidir Mterisiz meta zayidir gereine uydu. Rza Tevfikin onda grd oportnistlik de bu olsa gerek31 Hasan li Ycelin buradaki imasna gre Yahya Kemal, Nev-Yunani iiri mteri bulamayaca endiesiyle terk etmitir. Bu imann ne mantk d olduu Yahya Kemalin hangi iiriyle olursa olsun, etrafnda her zaman bir cazibe merkezi oluturmasndan ve hemen her mahfilde bir sz ustas olarak aranmasndan bellidir. airler iir satmak iin iir yazmazlar veya hret olmak iin iirler uramazlar, amma iirleri onlar hretli klar. Hasan linin

imasnda, Yahya Kemali kendi ksr ideolojileri iine ekememelerinin bir intikam da var gibidir. Yahya Kemalin nasl bir badireden getii mer Seyfettinin tavrndan bellidir. Bir zamanlar Nev-Yunanilik akmna iddetle kar kan, hatta bu akmn ncln yapm Yahya Kemal ve Yakup Kadriyi, yazm olduu Boykotaj Dman adl hikyeyle Yunan donanmasna yardm etmek gibi ok ar bir ithamla sulayan mer Seyfettin bile ksa bir sre sonra fikir deitirmi ve genlere yaz yazmadan nce bir kutsal kitap gibi Homeri okumay tavsiye etmiti: Okunacak klsik muharrirlerin en bana Homeri koymal, Homer, her devrin, her yerin en byk muharriridir... Yaz yazmaya, hussiyle matbuat iin yazmaya balamazdan evvel derin derin, ders gibi, mukaddes bir kitap gibi Homeri okumalsnz. Hayatn olduu gibi satrlara nasl nakledildiini grmeli, hissetmelisiniz. Ancak, o vakit okunacak bir ka satr yaz yazabilirsiniz.32 Cumhuriyetten sonrada edebiyatmzn antik Yunan ve Roma mitolojisine olan derin hayranl devam etmi ve mitolojik referans olarak Asaf Hletin bir iki Hint mitolojisi denemesi dndakadim Yunan ve Roma mitolojisi hkimiyeti daima srdrmtr. Bazen bu mitolojik ak, artk bir edeb metin kurma iinden km, ideolojik dnceleri refere eden bir inan nesnesi hline gelmitir. Cemal Sreyann, Melih Cevdete iirlerindeki mitolojik tercihten dolay ynettii u eletiri iin hangi boyutlara vardn ok iyi gstermektedir: Grek mitolojisine bunca fazla balanmas, hatta daha uygun sylersek, o mitolojiyi her planda edinmesi, Trkesinin gzelliine, bir yerde yceliine karn, okuyanda bir yabanclk duygusu da uyandryor. iirlerdeki gzellik bir eviri iir gzellii imi gibi geliyor. Melih Cevdetin Anadolu tanrlar zerine ne dndn biliyorum. Uygarlk grn, iir grn de biliyorum. Biliyorum ya, sylemeden edemeyeceim, bana ters geliyor iinde dnd mitoloji. Melih Cevdet ii Anadolu duyarlndan olduka uzak bir noktaya gtryor sansndaym. Aliyi sadece Muhammedin damad olarak gryor da, Akilheusun mzrana iekler atyor. Poseidonun denizleri bizim de eski denizlerimizdir. Ama o denizlerden imdi getirilecek aySonu yerine

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

28

grlarn iirimizde damzlk ansn az buluyorum ben.33 Metaforlar en genel anlamyla inan kaynamzla sk skya irtibatldrlar, metafor yaratmak iin kurduumuz somutlamalar bizi beslenme kaynaklarmza gtrrler, mitolojik kaynak bunlarn en banda geliyor. Trk mitolojisi neden en genel anlamyla Trk airinin/nasirinin bir referans kayna olmamtr? Trk airi kendi mitolojik arka plannda bulamad neleri dier milletlerin mitlerinde bulmutur da hep onlara ynelmitir. Osmanl divan iirini rani ve Arabi mitolojinin klesi olmakla sulayanlar, neden kendi metinlerini kurarken kendilerine dnmemilerdir de Batdaki baka milletlerin mitlerine snmlardr? Berikini bizden yapmayan neler, tekini bizden hle getirmitir? Bu sorular, mitoloji ve edebiyat almalarnn -bizim iin- en tepesinde durmaktadr. Btn alma mesaisi bunlar zerine ynlendirilen bilim adamlar ktka ve bunlarn says arttka bu balkl yazlar ok daha evrensel perspektiflerden yazmaya ve artk alma alanlar metinler/kltrleraras olmaya balayacaz.
Kaynaka 1. Bu metin daha nce kaleme aldmz, Divan iirinde Mitolojik Unsurlar: ahslar Mitolojisi, Aka Yay., Ankara 2000; adl kitabmzdan, Mehmet Akif ve Mitoloji: Safahatta Mitolojik Arka Plan, TYB. Yay., Ankara 2009, s. 265-279 ve Bir Medeniyet ve Kltr Gstereni Olarak Yahya Kemalde Mitolojik Tavr, TYB. Yay., Ankara 2010, s. 90-106. adl makalelerimizden yararlanlarak yazlmtr. 2. Chase, Richard, Myth as Literature, Myth and Method -Modern Theories of Fiction ; Edited by James E.Miller, Jr.; niversity of Nebraska Press, 1960, s. 129. 3. Mitolojik metinler ve bunlarn hemen her alt balna kar kan Mehmet kifin Safahatnn ve zellikle Asmn mitolojik adan incelendiinde mitoloji ile ne kadar ili dl olduunu grmek iin bk. Dursun Ali Tkel, Mehmet Akif ve Mitoloji: Safahatta Mitolojik Arka Plan, TYB. Yay., Ankara 2009, s. 265-279. 4. Bu alnt iin bk. Ernst Cassirer, Sembol Kavramnn Doas, (ev. Milay Kktrk); Hece Yay., Ankara 2011, s. 70-71. 5. Yakup Kadri Karaosmanolu, Ankara, letiim Yay., Ankara 2003, 16. bask, s. 224. 6. Ahmet Hamdi Tanpnar, Yaadm Gibi, (hzl. Prof. Dr. Birol Emil), Dergh Yay., st.1996 2.Bask, s.309. 7. ---------------------------, age. s.315. 8. Hellmut Ritter, Dou Mitolojisinin Edebiyata Etkileri, (Editr: M.Kanar), Ayrnt Yay., stanbul 2011, s. 13. 9. Mircea Eliade, mgeler Simgeler , (ev. Mehmet Ali

Klbay), Gece Yay. Ankara 1992, s. XVIII. 10. Pierre Guiraud, Gstergebilim , (ev. Prof.Dr. Mehmet Yaln), mge Kitabevi Yay. Ankara 1994, s.122123. Yine, Fransz toplumunda Biftek ve Kzarm Patates imgeleriyle ilgili ayn yazarn Yaz ve Yorum kitabna baklabilir. arapta olduu gibi, Fransza biftei dletmeyen besinsel zorunluluk yoktur. Yurt dna admn atar atmaz, zlem balayverir, biftek burada fazladan bir incelik zelliiyle de sslenir, nk uzaksl mutfaklarn grnteki karklnda, tad sadelikle birletiren bir besin olduu dnlr.... genellikle kzarm patatesle birletiinde biftek, ulusal parltsn ona da geirir. Roland Barthesin bu yazsyla ilgili daha geni bilgi iin bk. Roland Barthes, Yaz ve Yorum , (ev. Tahsin Ycel), Metis Yay. stanbul 1990, s.44-45. 11. Ursula Brumm, Sembolizm ve Roman, Aktaran: Philip Stevick, Roman Teorisi, (ev. Do.Dr.Sevim Kantarcolu), Gazi . Yay. Ankara 1988, s.304. (Ayrca bk. Dursun Ali Tkel, Divan iirinde Mitolojik Unsurlar: ahslar Mitolojisi, Aka Yay., Ankara 2000. 12. N.Gennady Pospelov Edebiyat Bilimi, (ev. Ylmaz Onay), Evrensel Kltr Kitapl, stanbul 1995, s.143. 13. R. Wellek /A. Warren, Edebiyat Biliminin Temelleri, (ev. A. Edip Uysal), K. ve T. B.Yay. Ank. 1983, s.258. 14. Hasan Boynukara, Modern Eletiri Terimleri , Boazii Yay. , stanbul 1997, s.173. 15. Berna Moran, Edebiyat Kuramlar ve Eletiri, Cem Yay., stanbul 1994, s. 201-203. 16. ---------------, age., s. 204. 17. Berna Moran, age., s. 205. 18. Behet Necatigil, 100 Soruda Mitologya , Gerek Yay., stanbul 1988 ,4.Bask, s.7. 19. Mehmet Kaplan, Cumhuriyet Devri Trk iiri , K.B. Yay. , Ankara 1990, s.136. 20. Bu mitsel referanslar iin bkz. D. Ali Tkel, Divan iirinde Mitolojik Unsurlar: ahslar Mitolojisi , Aka Yay., Ankara 2000. 21. Behet Necatigil, 100 Soruda Mitologya , s.9. 22. --------------------, age., s. 9. 23. Derman Baylad, Mitoloji -Tanrlarn yks- , Say Yay. stanbul 1995, s. 11. 24. Yahya Kemal, Edebiyata Dir, stanbul Fetih Cem. Yay., stanbul 2005, s.174. 25. Hasan Ali Ycel, Edebiyat Tarihimizden, letiim Yay. stanbul 1990, s. 258. 26. --------------------, age., s. 260. 27. --------------------, age., s. 260. 28. --------------------, age., s. 260. 29. Beir Ayvazolu, Gemii Yeniden Kurmak , Kubbealt Neriyat, stanbul 1987, s. 80-81. 30. Hasan Ali Ycel, Edebiyat Tarihimizden, 277. 31. --------------------, age., s. 278. 32. --------------------, age., s. 288. 33. Cemal Sreya, Uzat Salarn Frigya, Yn Yay., stanbul 1992, s. 107-108.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

29

TARIK ZCAN

"...simge, insan doasnn d doaya kar gelitirdii biricik tutumdur. nsan, doay amak ve doaya stn olmak ister. Bunun iin onun stnde ve ona egemen olan itibari bir lem (fiktif bir dnya) kurgular. Simge, bu kurgusal dnyann egemen dilidir ve amac doaya hkim olmaktr."
30

deb metinlerin ekillenmesinde zamann ruhu nemli bir rol oynamaktadr. Bunun iin her a kendi gereini ve metin geleneini kurmaktadr. Gnmzn postmodern yaklamlarnn kendisine zg bir metin anlay biimlendirdiini grmekteyiz. ok yzl, ok dilli, ok katmanl bulank ve mulak metinler art arda yaynlanmaktadr. Tarihten ve masaldan kotarlan geler, romann disiplinli dnyasnda karnavallamaktadr. Zaman serisinin ykld, znenin her zaman ve her yerde olduu veya hibir yerde olmad metin ii tuzaklar kurulmaktadr. Edeb metinlerin ve trlerin snrlarnn ortadan kaldrld bu tr metinlere birbirinden farkl eletirel yaklamlar sz konusudur. Bastian, Fryee, Campbell ve Jung merkezli almalarn oluturduu arketipsel eletiri de bu yaklamlardan birisidir. nsann ruhsal gelime evresini edeb bir eserin dnyasnda simgeler araclyla anlatan arketipsel eletiri, insan psikolojinin edeb bir esere yansma ekliyle ilgilenir. Edeb bir eser, psikolojik bir srecin rn olduuna gre, arketipsel eletiri bu sreci edeb bir eserin dnyasnda takip etmek ister. nk bu sre, evrensel insann gelime izgisini yakalamak ve edeb metinleri zmleyebilmek bakmndan nemlidir. Adam Kadmondan beri yeryznn

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

en byk imgesi olan insanolu, ruhsal tecrbelerini gizli bir dil olarak gelitirmi ve mitlerin dnyasna yklemitir. Mitlerden epie, epikten romansa ve romana akan bu gizli dilin iirde de kendine zg bir dil olarak devam ettiini grmekteyiz. Bu simgesel ifade biimi, insan ruhunun kendini ifade etme eklidir. Balangta, ok tanrl dinleri biimlendiren bu dil; sonrasnda, farkl metinlerin ierisinde yuvalanarak gnmze kadar uzanmtr. Bunun iin simge, insan doasnn d doaya kar gelitirdii biricik tutumdur. nsan, doay amak ve doaya stn olmak ister. Bunun iin onun stnde ve ona egemen olan itibari bir lem (fiktif bir dnya) kurgular. Simge, bu kurgusal dnyann egemen dilidir ve amac doaya hkim olmaktr. nk insanolu, tanrsall tanrdan ve doadan dn almak ister. Ritlerdeki beden dilinin ilevi de budur. Taklidin znde doast varlklara ibadet etmek kadar, onlara ait gleri ele geirmek de vardr. Kald ki insan miti bilmek ve tecrbe etmekle kendi kkenine ait bilgilere de eriir (Eliade 2001:116). Mit, bir gerekliktir ve mutlak hakikate doru szlen insanolunun en nemli tecrbe alanlarndan birisidir. nsan doay ve kendini snayarak yatay ve dikey boyutta sramalar (hamleler) yapmtr. Bu eylemlerinin sonunda kltrler gelitirmi, beer dinler ve medeniyetler kurmutur. Ancak tanr somut bir varlk olmad iin duyular st bir lemde mitik bir rtnn gizli yz olarak kalmtr. Bunun iin insanolunun mit ve sembol yaratma eylemi sonsuza dek bitmeyecektir. Jungun deyiiyle: arlsn veya arlmasn tanr oradadr (Jung 2003: 10). Orada olduu srece de insanolu onu arayacak ve bu aray sresince de simge yaratmaya devam edecektir. Mit, epik, masal, romans, roman ve iirin dnyasnda bu aray tanr, insan, hayvan, bitki ve minarellerden oluan kategoriyal evrenin deerler dnyasn (Frye 1990: 141) zmlemek ve insana ait deimezleri bulmak iindir. Bunun iin arketipsel eletiride insan gereini aramak yerine mitin sarmal dnyasn arayanlar srekli hata yapmaktadr. Arketipsel eletiri, mitten gnmz metinlerine kadar uzanan simgesel bir dildir ve bu dil, insann bedensel ve ruhsal gelimesinin evrimsel dilidir. Arketipsel eletirinin kurucusu olan Jung, Dou metinleri ve ryalar zerine tahliller yaparak metodunu olgunlatrmtr. Bu metinler arasnda ruh hastalarnn itiraflar, Maniheizm, Afrika ve Uzak Dou (Budizm) inanlar, Hristiyanlk, Kzlderili mitleri, epikten masala uzanan bir hayli malzeme-

nin detayl bir biimde incelenmesi sz konusudur. Ancak slami literatrn nemli bir ke ta olan tasavvufi birikim yoktur. Jungun incelemelerinden tasavvuftan haberdar olduunu grmekteyiz. Sanrm; Hristiyan yobazl Jungun bu tarafn etkilemi olmal ki tasavvuf gibi insann evrensel gelime izgisini arketipsel simgelerle anlatan bu nemli tecrbe alanndan istifade etme ansn gzden karmtr. Jungun dnceleri bu yzden hep eksik ve askda kalyor. Biz, bu almamzda yeri geldike tasavvufun dnyasna da girmeye alacaz. Arketip ilk tip, ilk model, ilk rnek (Jung 2003: 17) anlamna gelmektedir. Bu anlamyla Eflatunun ideleri ve tasavvufun ayn- sbitesiyle benzerlik ilikisi vardr. Bu anlaytan hareketle mono mit kavramn ne sren Campbell, her varln tpk amn tohumu gibi tasarlanlm ilk modeli olduunu ve daha sonraki devamlarnn (hareket tarzlarnn) ortak bir tarz veya evrim etrafnda ekillendiini syler (Campbell 2000: 41). Bu anlamda Hz. demi insanln ilk modeli olarak ele alan slam geleneiyle rtmektedir. Batl kaynaklarn androjen (erdii), slami kaynaklarnsa nsan- Kmil (Guenon 2001: 21) ismiyle zikrettii bu model, daha sonrasnda Havva kltyle ilk hamlesini yaparak bedensel ve ruhsal bir gelimeyi ve deimeyi yaamtr. Bylece ruhsal ve bedensel btnln kaybeden varln hayat, yaad srece kaybedilen btnle ulamak iin yapaca servenlerden ibaret olacaktr. Srekli deierek gelien ve gelierek deien bu yolculuun psikolojideki karl filogenetik ve ontogenetik (Gkeri 1979: 11) srekliliktir. Bu sreklilik, btn insanln mterek aln yazsdr. Bu yzden kolektif bir nitelik tamaktadr. Ksacas yeryzne indirilen (seyr-i nzl) her insan bu yolun ritelleriyle karlaacaktr. Mitlerde mitolojik evrim, gece deniz yolculuu vb. isimleriyle anlan bu yolculuun tasavvuftaki karl devir nazariyesidir. Ayrlma, erginleme ve dn (Campbell 2000: 41) ritmi zerine kurulu olan bu evrimin sonucunda macerasn baaryla tamamlayan kahraman, bir aama kat ederek ruhsal ve fiziksel gelimesi bakmndan nemli bir snavdan gemi olur. Bu snav kahramann kendisi ve dndaki glerle yapt bir snavdr. Ayn zamanda ruhsal, doal ve toplumsal ilevi olan sembollerle rlmtr. rnein kiisel dzlemde tanrsal demonik varlklar, kahraman, anima, animus, yce birey ve tiran gibi arketipsel simgelerle ykldr. Anima formunun u versiyonlarn

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

31

grebiliriz: Sevgili kadn, yce ana ve korkun ana. Sevgili kadn, eksik genin dier yarsdr. Ksacas kahramann bilin dndaki dii ge ve arzusunun nesnesidir. Yce ana, besleyici ve bytc kadn imgesi eklindedir. Anneliin gereini yapar. Dourgan ve retici enstrmanlarla ykldr. Rahmin karldr. Ayn zamanda toprak anadr. Bunun iin rengi karadr. Kuatc ve kollaycdr. Hayvans formlar dii kurt ve geyik eklindedir. Korkun ana, yok edici ve byleyicidir. lmcl zellikleriyle grlr. Masallardaki byc kadn formuyla karmza kar. ada romanda ldrc ve batan karc formuyla dikkatimizi ekmektedir. Yunan mitolojisindeki Medusa bu tipin en gzel rneklerinden birisidir. evrimin ierisinde yer alan kahramann servenine uygun hayvan, bitki, mineral ve eya sembolleri yer almaktadr. rnein, kl, mzrak, kalkan, kazma gibi eril ve diil eya simgeleri; at, bozkurt, geyik, kartal ve gvercin gibi anima ve animusla ilgili simgeler ilk anda karlaacamz trdendir. Servenini tamamlama yann krk olmas kayda deerdir. Krk ya, akl ve beden, kafa ve kalp dengesinin kurulduu bir aamadr. Bunun iin epiin sonundaki simgeler, bu dengeyi salayan ift kutuplu simgelerdir. Krk ya, bilgilenmenin, ruhsal ve bedensel gelimenin ortak yadr. Bunun iin Ouz Kaan Destannda Ouz Kaann altnda durduu direk krk kula uzunluundadr. Sanda bilincin temsilcisi konumundaki altn tavuk ve ak koyunun, solunda ise bilinaltnn temsilcisi konumundaki gm tavuk ve kara koyunun bulunmas bu anlayn simgesel bir ifadesidir. Yeryzne indirilen insann kendini bilmesi iin (farkndalk) yapt ruhsal ve fiziksel (i ve d) yolculuunun bir bakma addr bu. Mitlere gre doast glerin mdahalesiyle yaratlan insan eksik yaratlmtr. Kendinden daha kuvvetli i ve d glerle arparak hayatn kurmak zorunda oluu, onu bir bakma kahramana dntrmtr. Epik soylu metinler ocuksu zellikler ierdikleri iin mitik an insanlarnn gznde btn gereklik lemi kendi kendine yeten bir ey olmaktan kar ve ok esrarl bir rumuz (semboller) ormanna, bir ontolojik yaktrmalar sistemine dnr (zutsu 1998: 30). Kahramann grevi; akl ve fizik gcnn yan sra bilin ve bilinaltna ait gleri dengeli bir biimde kullanarak bu simgelerin anlamn zmektir. Kahramann, simgeler sistemindeki yry de

simgeseldir. Dnyay simgesel dzeyde alglamakla kalmayan, ayn zamanda; simgeye dntren mitik an kltrel konfigrasyonunun dnyann her yerinde ayn simgesel sistem zerine kurulmu olmas dndrcdr. Bu benzerlik ilikisini fark eden psikolog ve mitologlar insanln birbirlerinden farkl zaman ve meknlarda benzer simge yaratma yeteneklerini kolektif bilin d kavramyla aklamaktadr. Jungun ifadesiyle: Kolektif bilin d; insanln ortak havuzudur (Fordham 1994: 26). Bir bakma ilk insanla son insan arasndaki mterek blgedir. Burada kiisel simgeler barnamaz; tersine, evrensel simgelerin ebed yurdudur. Kolektif bilin dnn biimlendirdii arketipsel simgeler, bilin dzeyinde dile evrilerek mitoslarn dnyasn oluturmutur. Bunun iin dnya mitleri arasnda ortak zellikler ve simgeler grlmektedir. Mit, kolektif bilindnn yaratt evrensel simgelerdir. Hem d, hem de mit ruhun dinamiinin genel ileyii iinde simgeseldir. Ancak d, kiiselletirilmi mittir; mitse kiisellikten karlm dtr (Campbell 2000: 30). Mitik dil, klk deitirerek her dnem ve zamanda yaamn devam ettirir. nk kolektif bilin d insan yaratlnn bir gereidir. Trk ve dnya edebiyatndaki metin gelenei incelendiinde arketipsel simgelerin nemli bir dil eklinde edeb metinlerin ierisinde yuvaland grlecektir. rnein, Ergenekon ve Treyi estanlarnda geen Bozkurt, arketipsel bir simgedir. Bu simge Trk destan hayatnn ounlukla dii ve retici simgesidir. Kurt, Trk mitolojisinde topraa ball ve doaya dn simgeler. Bu iki varln arketipsel karl anne kltdr. Karakteri itibariyle remenin ve var olmann en nemli boyutu annedir. Anne, Trk mitolojisindeki Umay arketipinin kendisidir. Yani mitolojideki dii ge ve ruhun dinamik retici enstrmandr. Topraa bal ve doal ilk imgedir. Kurtla btnlemek var olmak iin yeniden doaya dnmek anlamna gelmektedir. Kollar ve ayaklarnn kesilmesi ise aresiz kalmak ve drt bir yandan kuatlmak anlamn artrmaktadr. Ruhun ileyii ile kurdun hareket tarz sreklilik, ileriye doruluk, kendi doasna sadk kalmak ve zgrl semek bakmlarndan ilikilidir. Ksacas ruh ve kurt, gelimeye ak bir zellik arz ederler ve mitik yapnn dinamik gcn barndran iki nemli arketipsel simgedir. Trk milletinin tarih ierisindeki genel tutumunun yanstc merkezi konumundaki iki nemli deerin hareket ve gelimek olduunu dnecek olursak kurdun

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

32

niin Trk mitolojinde nemli bir simge olduunu anlarz. Ayn arketipsel simgenin Roma tarihinde de buna benzer bir anlam tadn grmekteyiz. Yine masal ve destanlarmzdaki kahramanlarn bir arya uyarak ayrldklar merkezlerinin dnda bir dizi snavdan geerek erginletiklerini ve bu snavlardan baaryla geen kahramanlarn elde ettikleri aamann dlyle yurtlarna dndklerini grmekteyiz. Tasavvufun ilecilii de aama arketipinin tipik bir rneidir. Arnma sresince mridin takip ettii yol, bodrum katndaki i gleriyle (glgesiyle) yapt mcadele ve karanlk glerini yenerek huzura ermesi aama arketipinin kendisidir. Campbellin belirttii gibi: Mitolojik evrim, kiinin kendisinden kendisine uzanan isel bir yolculuktur (Campbell 2000:23) Bunun iin insan psikolojisi mitik dilin zmlenmesinde en etkili dildir. Arketipsel eletiri, Trk destanlar, masallar, romanslar, fkralar, efsaneleri ve romanlar ierisinde yuvalanan ve Trk milletinin evrensel insan gereiyle rten kltrel deerlerini (mitolojik rntlerini) ortaya karacak nemli bir dildir. Bu sebeple Trk milletinin simge ve edeb metin yaratma yeteneini gsteren bu yntemi slam tasavvufuyla birlikte ele almak kendi birikimlerimizi salkl ve doru deerlendirmek asndan ok nemlidir.
Campbell, Joseph (2000). Kahramann Sonsuz Yolculuu, ev.: Sabri Grses, st.: Kabalc Yaynevi Eliade, Mrcea (2001). Mitlerin zellikleri, ev.: Sema Rifat, st.: Om Yaynlar Fordham, Frieda (1994). Jung Psikolojisi, ev.: Aslan Yalner, st.: Say Yaynlar Frye, Northrop (1990). Anatomy of Criticisim, Published by Prnceton Unversty Pres Genon, Rene (2001). Yatay ve Dikey Boyutlarn Sembolizmi, ev.: Fevzi Topaolu, st.: nsan Yaynlar Gkeri, A.. (1979). Arketiplere Dayanan Yeni Bir nceleme Metodu Ynteminin Tantlarak ngiliz ve Trk Edebiyatnda Baz Romans ve Epik Niteliinde Yaptlara Uygulanmas, Ankara niversitesi DTCF. Yaynlanmam Doktora Tezi zutsu, Toshihiko (1999). bn Arabnin Fussundaki Anahtar kavramlar, ev.: Ahmet Yksel zemre, st.: Kakns Yaynlar Jung, Carl Gustav (2003). Drt Arketip, ev.: Zehra Aksu Ylmazer, st.: Metis Yaynlar

YILDNM
Biz de anarz Fatihalar ile -Heccav Ustamz anlmaya deer; Erefin yznc lm yln Dostlar vakit ayrrsa eer.

KAYNAKLAR

ORHAN KOLOLU

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

33

CAFER GARPER* YASEMN KKCOKUN**

itler, insanln bilimsel bilgiye gemeden nceki erken dnemde varl ve evreni anlamlandrma abasnn rndr. Mitler, olaylar, olgular, nesneleri ve insanlar, ksacas hayat anlamlandrmay, yorumlamay; onlar bir ykyle erevelemeyi, onlara belirli bir form kazandrmay getirmitir. nsanln yeryzndeki serveninden, tecrbesinden ortaya kan mitlerde insan soyunun ortak yazgs ve ortak yks yerini alr. Northrop Frye, mit kelimesini: Bunlar sadece hikyelerde olur" dedirten, baz karakterlerinin insanst yaratklar olduu, bunun sonucu olarak gelenekselletirilmi veya slup kazandrlm, makul olana veya gereklie tamamen uyarlanmam bir anlat.[1] olarak tanmlar. Grld gibi mitin kurgusal ynne dikkat eken Frye, mitos kelimesini de : (1) Kelimelerin grameri veya dzeni olarak dnlm (edeb anlat) edebiyat eserinin anlatm, tema veya argman (betimleyici anlatc), eylemin ikincil taklidi (biimsel anlat) ya da akla yatkn ve her eye gc yeten tanr veya insan topluluunun btn eylemlerinin bir taklidi (tinsel; anagojik anlat). (2) Komik, romantik, trajik ve ironik olarak snfland* Yrd. Do. Dr., SD FenEdebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm, ** Ar. Gr., SD FenEdebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm. 1. Northrop Frye, Anatomy of Criticism, Princeton University Press, Princeton 1971, s. 366.

rlm drt arketipsel anlatdan bir tanesi.[2] eklinde iki anlam etrafnda toplayarak mitin anlatm ve anlam ynn ortaya karmak ister. Bu tanmlar mitin, sanatn taklit ynteminden doduunu sezdiren, erken dnem (bilinen tarih ncesi) insannn edebiyat rn olduunu iaret eder. Paul Veyne, bugn anladmz eklinin dnda mitin edebiyattan nceki edebiyat olduunu, ampirik evrenin dnda olduu iin ne hakiki ne de kurmaca olduunu syler. Ona gre mitin baka bir zellii daha vardr: Adndan anlald gibi, mit bir ykdr, ama yazar belli deildir, onu derleyip tekrar edebiliriz, fakat yazar olamayz.[3] Bu szyle o, mitin insanln ortak yks olduunu dile getirmi olur. Bu ortak yk, insanln ortak bilincini oluturur. Sanatkrlar, zellikle modern dnemin sanatkrlar insanln bu ilk szl rnleri eklinde belirmi olan ortak tecrbeden ve bilinten, bilinli veya bilinsiz ekilde yararlanma yoluna gider. nk mitler, insanolunun kkleridir, ilk varolu hikyeleridir. lkel ynne dn yapan insanolu, bu ynelile aslnda ilk rnee uzanm olur. Mitojen/mitolojik atalarnn mitlerinde kii, kendi kkenini bulur. nsanln soy olu serveni, insann birey olu yksnde bireysel dzeyde tekrarlanmaktadr.[4] Zihinsel kavrayn dil
2. Age. s.366-367. 3. Paul Veyne, Yunanllar Mitlerine nanmlar Myd?, Dost Kitabevi, Ankara 2003, s. 39. 4. M. Bilgin Saydam, Deli Dumrulun Bilinci Trk-slam

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

34

vastasyla davurumu olarak doan mit, zamanla iaret ettii veya karlad anlamlar grnen imajlarn altnda veya derin yapsnda ifade etme yoluna gider. Doduu zamandan bugne sreklilik ierisinde yaamaya devam etmi olan bu ara tr, modern dneme yaklatka kendi anlam ve gstergeler sisteminin dnda baka trlere eklemlenerek onlarla birlikte var olmaya balamtr. Modern dnemde mitolojinin iine kart sanat eserlerini bu yaklamla ele almak doru olacaktr. Northrop Fryen da ifade ettii gibi [e]debiyat mitin geliiminin isel ve kanlmaz bir parasn oluturmaktadr.[5] Edeb ynden ele alndnda mit retimi hem zihinsel hem de ruhsal bir sretir. nan katmanyla birlikte olgunlaan mit retme srecinde insan, yaratc faaliyetin ierisinden sembolik dile, alegorik ve metaforik sistemlere ve onlarn imknlarna ulam olur. Sembolik dilin snrlarn yoklayarak kendisini, evreni, iinde yaad dnyay anlamlandrmaya alan insan, muhayyilesini iin iine katarak aslnda bir sanat eseri retir. Kendisinden gl, st varlklar reterek fantastiin de alanna geerek yaratt mitolojik kahramanlarla kendisini zdeletirir. Modern dnyann romancsnn yapt da bundan farkl deildir. O, gerekte var olmayan fakat gerekten beslenen yeni ve hayali bir dnyay dilin imknlaryla yaratr. Mitolojinin tanrlar, kahramanlar, olaanst varlklar insann yeryzndeki yazgsn sembolik dzlemde yaarlar. Mitlerde insann ruhundan (psychesinden) bedenine ve tm ynleriyle yaantsna kadar her ey mevcuttur. Evrenin ve insann yaratl yksnde, mitolojik kahramanlarn maceralarnda bu sebeple bireysel geliim ykleri dile getirilir. Kimi kez kiinin kendi mitiyle kolektif bilincin rettii mit yahut mitleri birletirmesi sz konusu olur. Aslnda bir yanyla kiinin kendi miti, onun kahraman olduu dnyadr. Burada kiinin kendisini ait olduu kltrn ya da dnyann rettii kahramana balamas, ortak ruhu aray, kendi ruhunu ortak ruhun retimi ve ayn zamanda kolektif rn olan mitle badatrmas anlamna gelir. Sanatkrn bu aray, ritel odakl bir arnma olduu gibi, yce bir idealle birleme arzusu eklini de alabilir. Ayn zamanda bu tavr, sanatkrlarn komplekslerini amak, yeni bir kimlik ortaya koymak iin kolektif bilincin ortak rn mitRuhu zerine Bir Kltr Psikolojisi Denemesi, Metis, stanbul 1997, s. 48. 5. Northrop Frye, Byk ifre Kitab- Mukaddes ve Bat Edebiyat, z Yaynclk, stanbul 2006, s. 76.

lerle ba kurmas anlamna gelir. Mitlerin izini modern insann rettii sanat eserlerinde Jungun arketip adn verdii kavramla srmek mmkndr. Jungun arketip dedii a priori, yani ilk rnek insanln ortak birtakm duygularyla ilgili olabilecei gibi, belirli bir kltrn, bu kltr iinde domu bir inan sisteminin ritelleriyle ya da herhangi baka unsurlaryla da ilgili olabilir. Arketip kavram iin kesin bir tanmlama yapmaktan kanan, bilin dzlemine karlamayacan dnen Jung, onlar ruhsal geler olarak nitelendirerek[6] sembolik ynleri zerinde durur. maj (grnt) olarak ortaya kan arketipler, kiinin ruhundan gelen fakat ounlukla kendisinin bile farknda olmad, be duyunun tesinde hisle, ruhla alglanabilecek, derin yapda anlam bulan sembolik gelerdir. Arketiple, arketipsel imaj ayn eyler deildir.[7] Jung, ou zaman arketip diyerek aslnda arketipsel imaj kasteder. Onun ifadesiyle arketipsel imajlar, kolektif bilin dnn rndr ve imaj, igdnn sembolik ifadesidir. Mitlerin z insanolunun ortak ve evrensel tecrbelerinden olumutur. Modern dnem sanatkr bu birikimden ya bilin dzleminde ya da bilinalt dzlemde yararlanaca iin gnmzde kiilerin bilinaltna inmek istendiinde mitlere ve mitlerin oluturduu geni alana bavurmak zorunlu hle gelir.[8] Psikanalitik teorinin kurucusu Freudun insan ruhuna ynelite mitlere ve mitolojik hikyelere gitmesinin sebebi de budur. nsanln ortak bilincinin mitolojilerin kodlarnda sakl olduu tezi ok sayda taraftar bulmutur. Clarence O. Cheney, mitoloji zerine aratrmalarn insanln ortak davran ve ynelilerini oluturduunu ifade eder. [9] Yzyllar boyunca zaman ve mekn balamnda insanolunun ortaya koyduu rnlerin benzemesi rastlantdan farkl sebeplere dayanyor olmaldr. nsanlar, hayat tecrbesini mit olarak adlandrlan
6. Carl Gustav Jung, Analitik Psikoloji, (ev. Ender Grol), 2. Bask, Payel Yaynevi, stanbul 2006, s. 403. 7. Steven Walker, (katkda bulunan: Robert A. Segal), Jung and the Jungians on Myth: An ntroduction, Routledge, 2002, s.12. 8. Bu konuda geni bilgi iin bk. Jakob A. Arlow, Ego Psychology and The Study of Mythology, Robert Alan Segal, Psychology and Myth; Taylor & Francis, London 1996, s. 10. 9. Clarence O. Cheney, The Psychology of Mythology, Robert Alan Segal, Psychology and Myth;, Taylor & Francis, London 1996, s. 128.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

35

hikyelerde dile getirmitir. Mitlerin ortaklaan ve benzeen unsurlardan doan gc de buradan geliyor olmaldr. Claude Lvi-Strausun iaret ettii gibi, () mitte sakl olan asl deer, belli bir tarihte meydana gelmi olan bu olaylarn, bir yandan da sreklilik gsteren bir yapya sahip olmalardr. Bu sreklilik gemi ve imdiki zaman iin olduu gibi gelecek iin de geerlidir.[10] Mitlere g veren asl enerjiyi burada aramak gerekir. nsan, retken bir varlktr. Daha ilk insanda grdmz yaratc g onu mit reten bir varlk hline getirmitir. Gndelik yaaynn iinde akln ve ampirik bilginin kuru gerekliini amann, olaanst, mucizevi olaylarla karlamann arayndadr. nk o, d gcyle kendisinden balayarak evresini ve evreni yeniden kurma arzusuyla hareket eder. Mitik ynelile iyicil, ktcl; olumlu ve olumsuz ayrmndan balayarak insanlar, nesneleri, olaylar ve olgular anlamlandrr. Hep daha gzel yaama arzusu ve stn olma duygusu tad iin yceltmeye (fr. sublime) ve ikonlatrmaya bavurur. D gcnn yceltmeye ve olaanstn hayal etmeye ynelmesiyle bilin dnn mitik alanna geilir. nsan, hem bilincin hem de bilin dnn akt alandadr. Onun bu mitik alanla olan ilgisi gnlk hayatndan balayarak sanat eserine kadar mitlerin yaylmasn ve uzanmasn gerektirir. Mitlere kimi aratrmaclar ve filozoflar uydurma sz, gerek d anlatlar olarak bakmtr. Oysa mitler uydurma, kopya ve gerek d olmaktan uzak, aksine gerei farkl bir bak asyla alglamak ve anlamak iin insann d gcn kullanarak rettii, yeniletirdii ve zenginletirdii -insan toplumsal olarak buna zorunlu grnr- bir trdr.[11] Baz aratrmaclarn mitlere uydurma olarak bakmasnda onlarn ierisinde bir yky barndrmas ve mitin hikye kavram iinde dnlmesiyle ilgili olmaldr. Sanatn mitlere aan sanatkr mitlerden ya aka yararlanacak ya kapal gndermelerle mitlerle metinler araslk kuracak ya da her sanatkrn ahsi bir mitinin olduunu dnen Tanpnarn ifadesiyle ahsi mitini ina edecektir.[12] Sanatkr, mitlerden aka yararlandnda mitik geler sanat eserinin yzey yapsnda, mitlerle kapal gnderme10. Claude Lvi-Strauss, Mitlerin Yaps, Felsefe Arkivi, S. 19, stanbul 1975, s. 157. 11. Erturul ler, Andre Gidei Mitlerle Okumak, An Yaynclk, Ankara 1994, s. 29. 12. Turan Alptekin, Ahmet Hamdi Tanpnar Bir Kltr, Bir nsan, letiim Yaynlar, stanbul 2001, s. 93.

lerle metinler araslk kurduunda mitik geler sanat eserinin derin yapsnda yer alr. Sanatkr, ahsi mitini yaratma yoluna gittiinde ise modern an ierisinde modern tavrla insanln erken, erken olduu kadar asli ynne dnm ve yaad dnemin artlar iinde anlam retmi olacaktr. ada sanatta mitlerin geni kullanm alan bulunmaktadr. nk mit, modern sanat besleyen balca kaynaklardan biri durumundadr. Mitik geler bugn hikye ve romanla birlikte heykel, resim, sinema, dizi film, izgi roman ve izgi film gibi deiik sanat alanlarnda an artlarna gre dnerek varln srdrmektedir. Bu dnmde mitik kalplarn, iinde yaanan zamana ve artlara, varl ve evreni alglay biimine gre yeniden ekillenerek varln srdrd sylenebilir. nk mitler, ilerinde barndrdklar imgeler ve simgelerle hayat anlamlandrmamz, onu btnl iinde grmemizi kolaylatrr. Bu ynyle mitler, yaayan, canl varlklardr. Mitlerin modern sanatlarn ierisinde varln srdrmesi onlarn her dnem canl kalabilme zelliiyle de ilikilendirilebilir.[13] Bu zellik de mitleri mzikten mimariye, resimden heykele, danstan tiyatroya kadar modern sanatn balca kaynaklarndan biri yapar. Esasen erken dnemde mit-edebiyat ayrmndan da sz edilemez. nk Homerosta olduu gibi, Kitab- Mukaddesin btn paralarndan daha eski olan Glgam Destannda da mit ve edebiyat birbirinden ayrlamayacak ekilde i iedir.[14] Mitlerin edebiyatta kullanlmas eski alara uzanr. Antik Yunanda mitler tragedyay besleyen zengin kaynaklardan biridir. Orta a edebiyatlarnda da mitlerin nemli bir yeri vardr. Fakat Hristiyanlkla birlikte pagan inanlarla ilikilendirilen mitler basklanr, hayatn ve sanatn dna itilmeye allr. Antikiteye nem veren ve yeniden uyanma anlamna gelen Rnesansla Batda mitlere dn gerekleir. Mit, deiik sanat dallarn besleyen kaynaklardan biri olmaya balar. Danteden Shakespeare kadar ok sayda sanatkr ilhamnn kaynan mitik birikimde arar. Bununla birlikte asl romantizmle 19. yzyldan itibaren modern sanatkrlar mitlerden geni olarak yararlanma yoluna gitmeye balar. Mitler, modern edebiyatn dnyasnda yap gesi, metnin kurgu gesi, motifler, semboller, estetik ge ve daha
13. Erturul ler, Andre Gidei Mitlerle Okumak, An Yaynclk, Ankara 1994, s. 28. 14. Northrop Frye, Byk ifre Kitab- Mukaddes ve Bat Edebiyat, z Yaynclk, stanbul 2006, s. 76.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

36

ok da metinler araslk erevesinde yer alr. Mircea Eliade de mitle destan ve modern edebiyat arasnda ba kurar. Ona gre modern dnyada roman, mitin yerini almtr. Bu konuda o, unlar syler: Destan anlatsnn ve romann, btn br yaznsal trler gibi, baka bir dzlemde ve baka amalarla mitolojiyle ilgili yklemeyi srdrd bilinir. Her iki durumda da anlaml bir yknn anlatlmas, az ok masals bir gemite olup bitmi bir dizi dramatik olayn anlatlmas sz konusudur. Burada, bir mitoloji gerecinin, bir destan anlatsnn konusu iinde dnmn salayan uzun ve karmak sreci anmsatmann bir yarar yok. yice vurgulanmas gereken nokta, anlatsal dzyaznn, zellikle de romann, modern toplumlarda, geleneksel popler romandaki mitler ve masallarn ezberden okunmasnn yerini alm olmasdr. Dahas baz modern romanlarn mitsel yaps ortaya kartlabilir, mitolojiyle ilgili byk temalarn ve kahramanlarn, yazn anlamnda varlklarn srdrdkleri kantlanabilir. () romanlara gsterilen modern anlamdaki ar ilgi, kutsall kalmam ya da yalnzca din d biimler altna gizlenmi, olabildiince ok sayda mitoloji yks dinleme isteini ortaya koyar.[15] Mitin dier edeb trlerde olduu gibi romanda da dnerek srdn sylemek mmkndr. Bunda insann temel ynelileri, arketipleri, bilin d korkular, arzu ve istekleri rol oynar. nk erken dnem insanyla modern dnem insan arasnda temel zellikler bakmndan fazla fark yoktur. nsann temel zelliklerinin mahiyeti ayn kalrken zamanla grn ekillerinde deiim gerekleir. Bu noktada mit de roman da insandaki deimezi dile getirir. nsandaki deimez olan, yaama mcadelesine yn verdii gibi sanata da kaynaklk eder. Bu noktada mit, modern sanat iin bitmez tkenmez zengin bir kaynak olma zelliine sahiptir. Baka bir deyile, mitler ve onun bilimi mitoloji her ba sktnda, insann, yazar, sanat ve dnrlerin bavurduu vazgeilmez bir kaynaktr. Orada, gz ard edilmi, hak ettii deer verilmemi olan insan ruhunun derinliklerini, i gerekliini, zn ve itenliini kefederler, insan bulurlar.[16] Modern dnemde romana, uzun bir srete mitin dnm sonucu ortaya km ve onun yerini alm bir tr olarak baklabilir. Destandan masala,
15. Mircea Eliade, Mitlerin zellikleri, (ev. Sema Rifat), 2. bask, Om Yaynevi, stanbul 2001, s. 231-232. 16. Erturul ler, Andre Gidei Mitlerle Okumak, An Yaynclk, Ankara 1994, s. 37.

halk hikyesine, modern hikyeye ve romana gei insan bilincinin evrimiyle ilgili grnmektedir. nk bunlarn hepsi bir yk aktarr. nsan bulunduu an ve bilin dzleminin iinden yksn anlatr. Deiik dnemlerde varlk kazanan trlerin her biri gibi roman da bunu yapar. Burada mitlerle roman arasnda ikisinin de dil rn olmasndan balayarak kuvvetli balardan sz etmek doru olacaktr. Olay rgs, zaman, mekn, kiiler dnyas, anlatc ve bak as gibi birok ge bakmndan mitle roman arasnda ba kurulabilir. Kurulacak bu balar anlatlar kendi btnl iinde kavramamz kolaylatrr. Mitle edebiyat, bu arada roman yaklatran gelerden biri, ikisinin de dil rn olmas ve dili kullanma biimidir. Mit gibi roman da dilin iindedir, onun rndr. Olaylar, olgular ve kiileri metafor, simge, mecaz ve imgelerle anlatr. Bu da insanlarn ortak yneliini gsterir. nk simgeler ve imgeler kavramlatramadmz varlklar, olaylar ve olgular anlamlandrmamza yardmc olur. Simgeler, geni anlam gcne sahiptir. Mitler, bir olay rgsne sahiptir. Szl anlatm, bu olay rgs zerinden gerekletirilir. Olay rgsnn zerinde younlar. Olay rgsnn balangc, geliim seyri ve sonucu belirli bir sraya gre dzenlenir. Romanlarda da byle bir sralama sz konusudur. Aslnda yk anlatan insann zihninde kalplam bir yapdan sz etmek mmkndr. Bu kalp, deien zamana ve mekna bal olarak kk farklarla yeni ortaya kan trlerde varln srdrr. Mitlerde karlalan olaylarn olaanstlne karlk romanda daha gereki olaylar dizisi yerini alr. Her ikisinde de anlatlacak bir olay rgs vardr. Sonuta her ikisi de bir yk anlatr. Mitler, yaratl ykleridir. Evrenin, insann, nesnelerin varlk kazanmasnn yksn anlatr. nsann yeryzndeki varln anlamlandrr. Roman, tam olarak bunu yapmaz. Fakat, o da sosyal bir varlk olarak insann ve davranlarnn, eylemlerinin ortaya knn, varlk kazanmasnn, kendisi ve toplum iin anlamlandrlmasnn peindedir. Mitik dzlemde insann evrendeki varolu olgusunu roman, sosyal hayatn ierisinde varolu olgusuna dntrerek daha snrlandrlm lekte bak gelitirir. Bunun yannda mitlerin d dnyada genilemesine karlk insann i evrenine bakn ynelten roman, kefettii insan psikolojisinde derinlemeye yeler. Mitle roman arasnda mekn bakmndan da benzerlikten ve ayrlan yanlardan sz etmek gerekir. Her iki anlatda da mekn temel gelerden biridir.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

37

Mitlerin mekn algsnn soyutlamaya, yer yer kaosa ve belirsizlie dayanmasna karlk, romanda mekn gz nnde canlandrlma zelliine sahiptir. Aklla alglanabilen ve zihinde tasavvuru yaplabilen bir mekn algs vardr. Bu da insann aklilemesi, gkyznden yeryzne inmesiyle ilgilidir. Dier yandan mitlerin olay rgs zerinde younlamasna karlk, roman karakter sentezleyici ynyle ne kar. Karakter sentezleme ise mekna belirginlik kazandrmay gerektirir. Mitle roman arasnda meknda olduu gibi zamanda da ortak ve ayrlan yanlardan sz etmek mmkndr. Mitlerde yaanan zamann iinde yeni bir zaman kurgusu, ou kez evrenin, dnyann ve insann varolu zaman anlat dzleminde yeniden yaanr. Mit, dinleyenlerini yaadklar zamann iinden bu kadim zamana tar. Roman da yaanan zamann iinde yeni bir zaman ina ederek okuyucularn yaanan zamann dna karr, kurgulad zamann iine tar. Fakat romann zaman denenmi, daha nce yaanm ve/veya yaanabilir zaman algsn iinde barndrr. Daha dar erevede varlk kazanan, ou kez insan hayatyla snrlanan bu zaman algs, mitteki byk kadim zaman algsndan ayrlr. Mitteki evrenin yksyle ve insann soy olu serveniyle birlikte ileyen zaman, romanda kiinin kendisi olmas, eylemleri ve sosyallemesiyle evrelenir. Mitlerle roman arasnda kiiler dzleminde de ilgi kurulabilir. Mitte olaanstlkler yklenmi kahramann bir dizi problemle baa kma mcadelesine benzer ekilde, romann olaanlam karakterleri de bir dizi problemle baa kma mcadelesi verir. Her iki trde de olaylar, ne kan kiilerin etrafnda ekillenir. Olaylar yaayan, onlara yn veren mitlerde tanrlar, yar tanrlar ve insanlar iken romanda bu genelde insana dnr. Mitten romana gei srecinin ara rn olarak deerlendirebileceimiz fantastik roman ve Gotik roman trlerinde mitlerde karlatmz olaanst varlklarla ve benzeriyle karlamak da mmkndr. Mitik karakter birey olmaktan uzaktr. O, toplumunun yazgsn stlenmitir. Oysa romanda birey ne kar. Kimi zaman toplum iinde nemli rol grevler stlenmi olmas onu bir taraftan mitik karaktere yaklatrr, ama ou zaman birey olmasnn nne gemez. nk o, kendi kiisel yazgsn yaar. Mitin kii dzleminde modern romanda bu dnm toplumlarn kolektif yaamadan bireysel yaamaya gei olgusunun bir yansmasdr. Mitlerle roman arasnda anlatc ve bak as

benzerlii zerinde de durulabilir. Gemi dnemin mit anlatclar, zaman zaman amanlar, toplumlarnn ilerisinde baz doast gleri olduuna inanlan kiilerdir. Onlar, sradan kiilerin bilmedii eylere vkftrlar. Bu sebeple mitlerde daha ok ilahi bak as mevcuttur. Her eyi bilen, her eyden haberdar olan mit anlatcs, sahip olduu bilgiyi bakalarna aktarrken dinleyicisini artan bu gizemli tanrsal bak asn kullanr. Modern dnemin sanatkr olan romanc eitli bak alarndan ve anlatc yntemlerinden biri olan ilahi bak asn kullanabilir. Esasen romanc, tanrsal bak asn, mitoslardan ve destanlardan devralm gibidir. Nitekim romann douuna ahitlik eden 17. yzyl roman ve sonraki yzyllarda bak as ve anlatc meselesinde yazarlar tarafndan daha ok bu ilahi bak as tercih edilmitir. Anlatc, Olimposun zirvesinde oturan Yunan tanrlar gibi olaylara yukardan bakan birinin gzleriyle elik eder ve okuyucuyu anlatmak istediklerinin en ince noktalarna kadar bilgilendirir. Mitlerin modern sanatta geni yer almas, ayn zamanda insann mitik tarafndan vazgeemedii anlamna da gelir. Erken dnem insannn mitik evrenini daha ok ocukluk dneminde yaayan modern insan, bilimin ve gerekliin dnyasna smayan hayal dnyasnn ilerliine geni alan biraz da mitik algda buluyor olmaldr. Bu, insanln ya da toplumlarn gelimiliiyle de ilgilidir. Gelimi toplumlarda daralan mitik evrenden tamamen vazgeememe, ona zaman zaman dnme yahut yer ama arzusu kendini gstermektedir. Modern dnyada roman okumann kadim dnemdeki mit anlatmann yerini tuttuunu sylemek yanl olmaz. Nitekim Mircea Eliade de okuma eyleminin sadece () szl edebiyatn yerini deil, ama ayn zamanda kadim toplumlardaki mit anlatma geleneinin de yerini tutmakta olduunu ifade eder.[17] Bu da bir tarafyla insann mitik ynn edeb eserlerin dnyasnda, bu arada romanda yaamak istediini gsterir. Bakhtinin ifadesiyle [a] ntik edebiyatta, yaratc itkinin kayna ve gc olarak ilev gren, bilgi deil bellektir. Olmu olann, gemiin deitirilmesi imknszdr: gemiin gelenei kutsaldr.[18] Bu noktada romann da modern
17. Mircea Eliade, Modern Dnya Mitleri, Dergh Edebiyat Sanat Kltr Dergisi, S. 39, Mays 1993, s. 18. 18. Mikhail Bakhtin, Karnavaldan Romana, (ev. Cem Soydemir), Ayrnt Yaynlar, stanbul 2001.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

38

dnemin belleini ina etmeye alt sylenebilir. Romanda bilgi aktarmnn estetik balamda ho karlanmamas da ayrca zerinde durulmaya deer. Bu durum, insan zihninin bir tarafyla bellein yerini bilginin almasna kar kmas anlamna gelir. Bugn mitle roman arasndaki ba eitli bakmlardan kurmak mmkndr: - insanln erken dneminde mitin stlenmi olduu ilevi, modern dnemde nemli bir tarafyla roman devralm grnmektedir, - roman, modern dnemde trlerin geliimine bal olarak anlat olmak bakmndan mitin, masaln, efsanenin ve destann bir devamdr. -modern sanatkrlar, edeb eserlerini, bu arada romanlarn kurarken mitlerden yararlanabilmektedir. Shakspearein ok sayda tiyatro eseri, Goethenin Faust oyunu, James Joyceun Ulysses roman buna rnek olarak gsterilebilir. Anlatma esasna bal metinlerin, bu arada mitle romann ortak yanlarn u noktalarda toplamak mmkndr: - her ikisi de belirli bir olay rgsne bal dzlemde bir yk anlatr, - her ikisi de insan merkezletirir, - her ikisi de varl, insan, evreni, olaylar, olgular sorgular ve anlamlandrr, - her ikisinde de olay rgsnn geliimi bir dzene ve sraya sahiptir, Mitle romannn benzeen yanlar yannda baz noktalarda ayrld sylenebilir. Bunlardan biri mitin kutsal yk olmasna karlk romann mitik anlamda kutsal yk olmamasdr. Ancak, bu da bizi yanltmamaldr. Roman, kutsaldan ve/veya ideal olandan tamamen arnm deildir. Roman, mitin tanr merkezli kutsalnn ve evreninin yerine insan ve sosyal hayat koymutur. Aslnda bir bakma roman da kendi kutsaln ina etmektedir. Bu kutsal, mitte hayatn nesnesi olan insann romanda hayatn znesine dnerek kendisini, evresini, toplumu ve yeryzn dzenleme yksdr. Burada insanolunun yazgsn ykletiren temel metinler durumundaki mitlerden yararlanma konusunda modern Trk edebiyatnn konumuna da bak getirmek gerekir. Modern Trk edebiyat iir, tiyatro, hikye ve romanda mitlerden yararlanmaktadr. Fakat iirde ve tiyatroda belirli bir baar yakalam olmasna ramen, hikye ve romanda miti edeb eserin temel ynlendiricisi yapma noktasnda birka istisna dnda gerekli baarya ulatn sylemek gtr. zellikle romanda Bat edebiyatlarnn miti modern zamann artlar iinde dntrmede gs-

terdii baardan Trk edebiyat uzak grnmektedir. Bunda, Trk mitolojisinin zengin bir kaynak olarak sanatkrlarn nnde alm olmamas yannda erken geilmi romantizmin de etkisi gz nnde bulundurulmaldr. Sonu olarak modern sanatlar besleyen zengin bir kaynak hlinde nmzde duran mitlerin edebiyat ve onun bir alt tr durumundaki roman iin geni bir imkn saladn belirtmeliyiz. Roman yazarlar, sanatlarn mitlere atka insann deimeyen yanlarn bulup karacak, onlar ileyerek zengin eserler ortaya koyacaktr. Bu da kltre ve sanata devamllk kazandrd kadar edebiyat eserlerine g verecektir. Bugn gl edebiyatlarn arkasnda dikkate deer mitolojik birikimin varl gzden kamamaktadr. Kaynaka

Alptekin, Turan, Ahmet Hamdi Tanpnar Bir Kltr, Bir nsan, letiim Yaynlar, stanbul 2001. Bakhtin, Mikhail Karnavaldan Romana, (ev. Cem Soydemir), Ayrnt Yaynlar, stanbul 2001. Cheney, Clarence O., The Psychology of Mythology, Robert Alan Segal, Psychology and Myth;, Taylor & Francis, London 1996. Eliade, Mircea, Mitlerin zellikleri, (ev. Sema Rifat), 2. bask, Om Yaynevi, stanbul 2001. Eliade, Mircea, Modern Dnya Mitleri, Dergh, S. 39, Dergh Edebiyat Sanat Kltr Dergisi, S. 39, Mays 1993, s. 17-19. Frye, Northrop, Anatomy of Criticism, Princeton University Press, Princeton 1971. . ,, Byk ifre Kitab- Mukaddes ve Bat Edebiyat, z Yaynclk, stanbul 2006. ler, Erturul, Andre Gidei Mitlerle Okumak, An Yaynclk, Ankara 1994. Jung, Carl Gustav, Analitik Psikoloji, (ev. Ender Grol), Payel Yaynevi, 2. Bask, stanbul 2006. Lvi-Strauss, Claude, Mitlerin Yaps, Felsefe Arkivi, S. 19, stanbul 1975, s. 153-180. Saydam, M. Bilgin, Deli Dumrulun Bilinci Trk-slam Ruhu zerine Bir Kltr Psikolojisi Denemesi, Metis, stanbul 1997. Walker, Steven, (katkda bulunan: Robert A. Segal), Jung and the Jungians on Myth: An ntroduction, Routledge, 2002. Veyne, Paul, Yunanllar Mitlerine nanmlar Myd?, Dost Kitabevi, Ankara 2003.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

39

NMIK AIKGZ

debiyat ve bu arada iir, toplumsal bir olgudur. Edeb ahsiyet, sadece kendisinin okuyaca metinler yazmaz; metinlerini, insanlar yani toplum okusun, paylasn ve beensin diye kaleme alr. Bunu yaparken, bata dil olmak zere, toplumdan ald malzemeyi sanatkr szgecinden geirip tekrar kurgulayarak metne dker. Toplumsal birikim sembolik bir dille aktarlmas, genel olarak edeb metinlerin tamamnda yaplrsa da aktarmn en youn gerekletii edeb ekil iirdir. nk iir gnderme ve arma dayanan bir edeb ekildir ve metnin arlk merkezini oluturan kelimeler, iire zengin bir arka plan temsil ederek girerler. Bu klasik iirde de, modern iirde de ayndr.
Eldeki malzemenin teknik ve kelime hazinesi skalas

iirin avantajlarndan birisi, kurgulama teknii ve imge dnyasnn standartlam olmasdr. Dolayl anlatml klasik iirde tabiat, insan, kozmografya, din, inanlar, gelenek, kapkacak, mitoloji (usture/ esatir), sava terimleri gibi alanlarda havzalaan kelimeler, dier alanla, renk, ekil, muhteva, mahiyet, fonksiyon ve kaligrafi alarndan ilikilendirilerek kurgulanr. Mesela sevgilinin ka anlatlacaksa, ka ekil itibariyle hilal, haner, sls besmele gibi insan havzas alannda bir kelime ile ilikilendirilerek anlatlr. Bu kurgulama, dier havzaya yaplan bir gnderme ile yaplr. Mitolojik anlatlar, insann kavram ve eyay sorgulamasyla balam, g karsnda kendi zafiyetini izah etmek iin ortaya kmtr. Her mitoloji kahraman, insann bir ynn insann tabiat ile olan ilikisini veya bir toplumsal ilikiye dayal insani bir tavr anlatr. Mesela Yunan mitolojisinde, Ail, her insann mutlaka bir zayf noktasnn bulunabileceini, Eros cinsellii, Apollon yakkll, Artemis dourganl veya bereketi sembolize
Mitoloji deyince

iir oluturulurken, kelimelerin tekil szlk anlamlarndan ziyade, oul-ansiklopedik anlam alanlar kullanlr. Dolayl anlatml iirler de ya metaforlarla veya mitolojik sembollerle kurgulanr. Bu durum klasik iirde kendini daha belirgin olarak gsterir. nceleme, erh ve analiz asndan, klasik

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

40

eder. Trk mitolojisinde de Erlik Han, Kayra Han, Umay, Ayzt, muhtelif insani zellikleri sembolize eder. nceleri sadece mitolojik hikyenin kendisi anlatlp yaygnlamsa da, hikye, iinden kt toplumun btn fertlerine mal olunca, sembol kelimelerle ifade edilir olmutur. Edebiyata giren mitolojik kelimeler, bu sembol kelimelerdir ve arka plannda kalan olayn referans olarak kullanlr. Klasik Trk ve Fars iirinin en yaygn kelime havzasndan birisini, ark mitolojisine ait kelimeler oluturur. Trkler, 8.-9. yzyllardan itibaren Batya doru g etmeye balaynca, ran, Hint ve Orta Dou mitolojileriyle karlam, iirlere bu medeniyet havzasnn birikimi de, bu yzyldan itibaren girmeye balamtr. lk rnekleri, Uygur dnemi Budist-Maniheist metinlerde grlr. Kktrk Abidelerinde izleri grlen mitoloji, folklorik malzeme olarak gelenek grenekte yaamaya devam ederse de, edeb metinlerde, gndergesel birer sembol olarak pek yer almaz. 9. yzylda, daha da Batya yerlemeye balayan Trkler, yeni corafyann, sadece topran kullanmadlar; mimarisiyle, musikisiyle, diliyle ve diniyle de hemhl oldular. Sadece hemhl olmakla kalmadlar; yerel kltr birikiminden aldklar her eyi yeniden yourarak terkib bir medeniyet yarattlar. lk karlalan corafya, Hint olmasna ramen, etkin olan corafya ran oldu. Bu yeni corafyada Trkler o kadar etkin oldular ki, o corafyann Avestadan sonraki dnemini anlatan ehnamenin yazlmasna (999 yl) ve bu metinle bir milletin yeniden organize olmasna imkn saladlar. Sonra gelien edebiyat, nce, herhangi bir siyasi zorlama olmadan, yani kendiliinden ehnameden semboller kullanmaya balad; ardndan, Trk edebiyatna, slamiyetle beraber Orta Dou mitolojisi girdi. Neler girmiti ehnameden: arabn mucidi Cem/Cemid, Fars devlet adamlar ve kahramanlar Hsrev/Kisra, kas gc sembol Zal ve olu Rstem, sava kabiliyetiyle Behram, adaletiyle Nuirevan, isyanyla Demirci Gave, zulmyle Dahhak Ve daha birok ahs Her biri Trk ve Fars iirinde sembol olan zellikleriyle girerler. slamiyet yoluyla Orta Doudan neler girmiti
Corafyay yourmak

iire: Adem, brahim, Sleyman, Belks, Musa, Yusuf, Yakup, Yunus, Harun, Karun, Firavun, Nemrut Ve bu ahsiyetlerin temsil ettii geni ve byk bir Smer mitolojisi Din d hikyeleriyle akn sembol olarak iirlerde grlen Hsrev ve irin, Leyl ve Mecnun, Sheyl ve Nevbahar, Vamk ve Azra Bir ara sosyal hafzaya girip kan inli nakka Mani ve onun mecmuas Erjeng/Erteng Batdan giren tek mitolojik kahraman skender O da skender-i Zlkarneyn ile kartrlp Mslmanlaarak girer metinlere. skenderle beraber metinlerde grlen esatir kavim Yecc, Mecc Mitolojik olmasa da, Yunan antikitesinden giren Aristo, Eflatun, Bukrat (Hipokrat), Calinus da Batdan giren sembol zellikli ahsiyetlerdir. Bunlar, klasik iirde hikmet sembol olarak kullanlmlardr. Olaylar ve meknlar da bu ahslarn etrafnda girer klasik iire: h- Babil, Kaf Da, rem Ba, Tur Da, Nil Nehri, ran, Turan, Hind, in, Main, Sedd-i skender, Msr Elbette Mar (ylan), Ejder, Mr (karnca), Simurg, Kaknus, Hdhd, Zmrdanka gibi baz sembolik hayvanlar da hikyeleri ve zellikleriyle, klasik iirin imge dnyasn geniletir. Lal (yakut) zmrt, inci gibi ss eyalar, Hoten miski gibi kokular, saba rzgr gibi bir tabiat olay, dokuz kat gkyz telakkisi, gezegenler de klasik airin bavuraca imge havzalarn oluturmutur. Klasik iire Zerdtlikten giren iki sembol kelime Hrmz ve Ehrimendir. Bunun yan sra, mimar ve nakka Sinimmar ve onun bina ettii Havernak Saray da girer ki, Sinimmarn ldrlmesiyle, uranlan hakszl dile getirmek iin zikredilir. Eski Arap putlar Lat, Menat ve Uzza da vardr klasik iirde. Bunlar, olumsuzluklaryla iirin imge dnyasnda yer alr. Hzr ile lyas bereket sembol, Lokman Hekim ise b- Hayat ile beraber klasik airin referans dnyasna girer. Bu mitolojik unsurlarn byk bir ksm, klasik iire, slamiyet yoluyla girmise de, bunlar, Smer mitolojisinin yansmasdr. Smer mitolojilerinin hikyesi 19. yzyln sonlarna kadar devam eder.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

41

lk bakta ayran gnlllk gibi grlse de, 18 alfabe (balcalar Kktrk, Uygur, Sod, Arap, Kril ve Latin), 5 din (amanizm, Budizm, Maniheizm, Musevilik, Hristiyanlk ve slamiyet) 3 medeniyet dairesi (Orta Asya, Orta Dou ve Bat) deitiren biz Trkler, her deiimde biraz daha zenginleerek varln srdrm ve hatta Seluklu ve Osmanl gibi byk medeniyetler kurmuuzdur. Dnyada, Trklerden baka bu kadar byk deiiklik safhas geiren baka millet yoktur. Yaanan btn deiiklikler, yukarda da ifade edildii gibi, kendiliinden vuku bulmu; herhangi bir siyasi iradenin zorlamasyla gereklememitir. Trk tarihinin en keskin deiim ve dnm 19. yzyln ortasndan itibaren gereklemi ve bu dnm, kinci Merutiyet ve Cumhuriyet devrinde, toplumsal yaralar aacak kadar etkili krlmalara sebebiyet vermitir. ttihat-Terakki dneminde balayan inac zihniyet yeni bir millet ina etmek amacyla, kadim kltre, Orta Asya dnemine ve o dnem mitolojilerine gitmitir. Cumhuriyet de ayn inac zihniyetin devam olarak ttihatlarn mitolojilerine sarlmtr. nceki krlmalarda yaanan kendiliindenlik yerine, 20. yzylda inac ve ikameci zihniyetin dayatmasyla Yakn ve Orta Dou mitolojileri yerine Mool ve Bat mitolojileri ikame edilmeye allmtr. Trkler nce Orta Asya mitolojisini terk etti; sonra da Yakn Dou ve Orta Dou mitolojilerini. Orta Asya mitolojik kalntlar, sadece folklorik seviyede kald Da klt, ate klt, atalar klt, su klt, alkars, nazar gibi folklorik seviyede; yani medeniyet izgisine ykselemeyen sosyal yaplarda kald. 20. yzylda Trklerin nce mitolojileri deiti, sonra hafzalar ve ritelleri Arkasndan her ey deiti. nac zihniyet, bir yandan Reideddin (12471318)in Cmit-Tevarihinden aparlm bir iki mitoloji krntsyla (Mesela Ergenekon), yeni bir ulus ina etme ameliyesini tercih ederken, br yandan Bat / Yunan-Helen mitolojisiyle sarho oldu; bu arada halk da hafzasn ve mitolojiyle sembolize edilen toplumsal ve bireysel deerlerini; yani mitolojisini kaybetti. Bir milletin medeniyet deitirdiini, edeb metinlerine yansyan mitolojik sembollerle takip ede-

Bana mitolojini anlat, senin kim olduunu syleyeyim

bilirsiniz. Medeniyet deitirmek, mitolojik havza; yani hafza deitirmekle balar. Mitoloji deiip kamuoyuna mal olunca, hayat anlay deimi demektir. Elbette yaanan tm bu deiimler edebiyata da yansd. Bat tesirinde gelien Trk edebiyat ve elbette ki iiri, Bat / Yunan-Helen mitolojisi ile karlanca ve Cumhuriyet zihniyeti de Batllama, asrleme uruna, yeni mitolojik havzaya cevaz verince, zellikle 1940larda, Bat / Yunan-Helen mitolojisi, (Mavi Anadolucular hatrlayalm) deta bir din olarak ikame edilmeye alld ve Zeus ve kars Hera bata olmak zere, Trk edebiyatnda Helen mitolojik hikyeleri ve tanrlar boy gstermeye balad. Tarih boyunca pek ok din, medeniyet dairesi, alfabe ve corafya deitiren Trklerin zengin bir mitolojik birikimi olmas beklenirken, durum tam tersidir ve Trk milleti ortak mitolojik anlatmlardan mahrumdur. Bunun sebebi, Cumhuriyet devrinde, ikameci ve inac zihniyetin, eski mitolojileri unutturmas ve ikame edilmeye allan Bat mitolojilerinin halk tarafndan kabul grmemesi olmaldr. Trk halk, mitolojik boluu destanlar, maslar, efsaneler, halk hikyeleriyle doldurmutur. Mitoloji, toplumsal hafza demektir. Mitolojiniz yoksa, toplumsal hafzanz da yok demektir. Mitolojisi ve toplumsal hafzas olmayan toplumlarn mzesi de yoktur. te Trkiyenin mze zenginlii ortada Osmanl birikimini yanstan Topkap Saray Mzesi ve birka krk dkk folklorik-etnografik malzemeden oluan mzelerin dndaki mzeler, bu topraklarda yaayan ve mitolojisi olan toplumlardan kalan eserlerin sergilendii meknlardr. Trk iir tarihinde, mitolojik referanslarn en youn kullanld dnem, Osmanl dnemi olmutur. ran ve Orta Dou mitolojilerinden beslenen klasik Trk airi, imajinasyon sknts ekmeden, bir iki kelime ile byk bir olay ve nemli bir kavram, kolayca ve rahata iirine sokabilmiti. 20. yzylda ynlenilen Bat / Yunan-Helen mitolojileri, toplumsal planda kabul grmedii iin, airler, Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan da olmular ve byk bir iirsel alandan mahrum kalmlardr.
Ve bitirirken edebiyat Mitoloji yoksa mze de yok

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

42

ZYA AVAR

Orta Asyada ele geen baz arkeolojik buluntulara gre Umay Ana, gm sal ve beyaz giysili bir ilahe ve ku klnda kanatl bir kadn tanra olarak tasvir edilir. Eski Trkler onu gkten inen gm sal ve gzel yzl bir kadn olarak dnmlerdir.

on zamanlarda divan iirinin mitolojik kaynaklar zerine nitelikli makale ve kitaplarn yaynlanmas olduka sevindiricidir. Uzun aratrma ve incelemelere dayanan bu rnlerin, okuyucunun tecesssn kanatlandrdna kuku yoktur. Bu yazlar okuyanlarda oluan temel izlenim, divan airlerinin kadim kltrlerin mitolojilerini en ince ayrntsna kadar bilmelerinin ve bu bilgileri mkemmel bir estetik disiplin iinde kullanmalarnn uyandrd hayranlk duygusudur. Bunlar gzel eyler, lakin divan airleri nasl olur da yeryznden silinip gideli bin yl olmu ve adn ancak uzmanlarn bildii kltrlerin mitolojilerini, o kltre mensup bir air gibi iirlerinde baaryla kullanrlar da kendi mitolojilerinden hi bahsetmezler? Acaba o dev idrakler, kendi mitolojilerini bilmiyorlar myd? Biliyorlard da bunlar kullanmalarna dair bir yasak m vard? Yasak yoktu da bu konudaki suskunluklarn, cehillerini rtmek iin mi kullanyorlard? Ya da bizim mitolojimiz, gn yzne kacak bir deer tamyor muydu? Sorular uzatmak mmkn, ancak mmkn olmayan bir ey var ki o da hibir milletin kendi z kltrnden

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

43

kopuk bir evrensel edebiyat oluturamayaca gereidir. Hibir millet, tarih sre ierisinde, bizde olduu gibi, ister din deitirsin ister medeniyet, asl kimliini oluturan kltrel kodlar kaybetmez. Bilakis onlar yeni duruma uyarlayarak ondan beslenmeye devam eder. Tarih boyunca dinden dine, medeniyetten medeniyete geen Trkler de muhakkak ki bu temel sosyolojik geree uygun hareket ederek kltrlerinin dinamik unsurlarn yaatmlardr. Yaatmamalar iin bir sebep de yoktur, zira Trkler kk istisnalarla hep hkim konumda olduklar iin, kendi kltrlerinden koparacak herhangi bir dayatma ve yaptrmla karlamamlardr. Bu demektir ki divan airleri sanat ve estetik temellerini ncelikle kendi kltrleri zerinden kurmulardr. O hlde sorun, divan iirinde deil, divan iirini aratranlardadr. Divan iiri uzmanlar, oryantalist bir grmezden gelme kltr ile yetitikleri iin, bu iirin her kltr ve medeniyetle en mulak ve belirsiz bir ban bile kelime ve lgat oyunlaryla gerekmi gibi takdim ettikleri hlde, yine ayn pikinlikle, onu reten asl unsurla yan yana getirmezler. Bu sz oyunlarndan habersiz olan byk kitle, daha dn denecek kadar ksa bir zamanda dedesinin kaleme ald divanlar, bugn tarih ncesi bir medeniyetin kalntlar sanma yanlgs iindedir. Gerek bu mu, divan iiri kklerinden koparak selde srklenen sahipsiz bir aa mdr? Deil elbette. Bu umumi cehlin nedeni, kknden kopan aatan fark olmayan biziz. Bu biz, beni de kapsyor, seni de onu da Dorusunu sylemek gerekirse u ana kadar, divan iirinin Trk mitolojisiyle bir mnasebetinin olduunu ben de bilmiyordum. Belki de Bizim Klliye dergisi benden divan iiri ve mitoloji konulu bir yaz talep etmese bu bilmezliim uzayp gidecekti. Bu yaz talebini aldm andan itibaren zihnimde; Acaba bu konuyla ilgili ne yazsam? suali gidip gelmeye balad. Divanlar rastgele kartrrken divan iirinin mitolojik kularndan biri olan Hmann, dierlerine gre daha sk kullanlan bir motif oluu dikkatimi ekti. Elbette bunda ayn kkten gelen hmayun kelimesinin de pay vard. Bunun zerine Hmayla ilgili beyitleri taramaya baladm. alma yntemini yle kurdum; nce konuyla ilgili olarak krk divan tarayp verileri bir dosyada toplayacaktm. Sonra bunlar tasnif edip

ardndan da Hma ile ilgili kitap, makale ve her trl yazy inceleyerek bir teorik zemin oluturacaktm. Nihayet teorinin eldeki verilerle rten ksmlarn yazya aktararak meseleyi bitirecektim. Ta Fuzulinin Leyl v Mecnnunda geen u yaln beyti grene kadar: Gkde nazar etse bir hmya Hurde salur hmy sye (Gkte bir hmaya baksa, o hmann gne stne glge saldn grrd.) Hmann devlet kuu olduunu, srekli gkte uup yere asla konmadn, bu sebepten onu yemle tuzaa drmenin mmkn olmadn, ok yksek utuunu, glgesinin kutlu sayldn, bu kutlu glgenin kimin bana derse onu devlet sahibi yapacan, gkte yaadn, yuvasn bulutlarn stne yaptn Biliyordum lakin bu beyitte kozmik bir unsur olan gnele beraber gelmesi bende bir soru uyandrd. Mitsel bir motif olan Hmann daha kadim bir mitsel motif olan gnele ilikilendirilmesi sradan bir ilikiye benzemiyordu. Beytin izdii manzara uydu: Yerdeki biri (muhtemelen k,) gkteki Hmaya bakacak olursa onun muhteem kanatlarnn gnei glgelediini aknlkla grecekti. aracakt zira o Hmann kanad, hem gkteki gnei hem de yerdeki gnei yani sevgiliyi glgeliyordu. Dolaysyla Hmann kutsal kanatlar hem gnein hem sevgilinin zerine derek ikisine de ayn zamanda kut veriyordu. Hmann kut vermesi ve gnein nnde kanat aarak onu glgede brakmas motifleri, kadim bir mitolojiye iaret ediyordu elbet. Ama hangi mitolojiye? Bu sorunun cevab Bakinin u beyitlerinde belirgin bir hl alyordu: Ol eh-i hsn gzi zre bakanlar kana Sye-i perr-i hm dmi sanurlar bana (o gzellik ahnn gznn stndeki kalarna bakanlar, bana hma kanadnn glgesi dm sanrlar) Kkli sanma grinen tir-i devlet hm Sye salmdur o henh- hbn stine (sevgilinin alnna den salar kkl zannetme-

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

44

yin, onlar kkl deil, devlet kuu Hmann gzeller ahnn stne den glgesidir.) Bu beyitlerde benim dikkatimi eken ey, sylenen unsurlardan ziyade sylenmeyen unsurun niteliiydi. air ilk beyitte sevgilinin kalarn, ikinci beyitte de kkllerini Hma glgesine tebih etmiti. Ancak beyitler ayn zamanda sevgiliyi Hmaya dntryordu. lk beyitte sevgilinin iki ka, ikinci beyitte de rzgrda uuan kkl, hayalimde kanat am bir Hma grnts canlandryordu. Bu tespitten sonra u sorular cevaplamaya altm: Bu ka ve kkl, nerede kanat ayor? Sevgilinin yznde. Ka ve kkl, Hmaya benzerse yz neye benzer? Gnee. Mitolojik Hma ve gne ikilisi ile yine karlatk m? Evet. Demek ki air, sevgilinin kan, kkl veya zlflerini srarla Hma kanadna, yzn de gnee tebih ediyor. Bu tebihten bir maksad var o zaman. Sevgili kim? Gzeller gzeli bir afet. Gzellikte esiz, yz gne salar Hma kanad bir dilber grnts bizi nereye gtrr? Elbette bir ilahe yahut tanraya gtrr. Pekiyi bu tanra kimdir? Kim olacak, bizim gzellik, ak ve bereket tanramz Umay! ddiay ileri srdk, imdi Umayn Hmaya dnme srecini ispatlamaya alalm. Trk mitolojisinde iki aama vardr. lk aama, balangtan oymaklar hline, baka bir tabirle tun devrine gelinceye kadar sren anaerkil dnem, ikinci aama, oymaklar hlinden kaanlk kurmaya giden ataerkil dnemdir. Gney Sibirya ormanlaryla Altay Dalar arasndaki ormanlarda yaadmz ilk dnemde birincil neme sahip bir tanra niteliindeki Umay ile karlarz. Umay yahut Umay Ana; bereket, sevgi, koruyup gzetme gibi ilevleriyle dikkat eker. O hayat unsuru olan gne ve sudur. nsanlarn iinde barnd aac, yeryzne gkten getiren odur. Ayrca ate nimetiyle onlar stan ve bu ate sayesinde vahi hayvanlara stn klan da Umay Anadr. O; kadn, kz, ocuk ve hayvan yavrularnn koruyucu ruhudur ayn zamanda. Umayn yeri gkyzdr. Bulutlar stnden zellikle de pembe/krmz bir bulut zerinden her daim insanlar gzetmektedir. Kadim cetlerimiz iin Umayn zerlerinden uuu gven ve kut demektir. Saadet saylan bu gvenin daha sonra Hma kuunda kuta dnmesi beyhude deildir. Umay, Tanrnn mekn olan kl gk ile kara yer arasnda durur. Gnei dodurur yahut

gne olup doar. Her trl meteorolojik olay o balatr. Ormandan bozkra ktmz dnemde anaerkil yap yerini ataerkil yapya braknca Umayn konumu zayflamaya balar. nce gk ve yer birbirinden ayrlr Gk eril bir tanr olan Kudaya(kut+ay = lgen), yer-su da Umaya verilir. Umayn gnei temsil etmesine karlk Kuday ayla ilikilidir. Kuday ve Umay birbiriyle evli ilah ve ilaheler hline gelir. Tek tanr anlayna geildiinde Kuday Gk Tanr olarak tek kalrken Umay, yer-suyun ilahesidir. Umay, ataerkil dnemde savaa gidenleri kutsayarak onlara zafer kazandran bir sava ilahesi olarak grlr ve savalarda koruyucu ruh olarak kendisine kurbanlar sunulur. Kimi zaman can alc bir ruh yahut lm meleidir. Ataerkil dnemde Umayn gc, belirli bir sre dhilinde kademe kademe drlr. Ate zerindeki sahipliini Od Anaya, hkimiyet ve g iyeliini tken Anaya, yarattaki roln Ak Anaya, gzellik ilaheliini Ayzta ve doum ilaheliini Kbey ve Ayzta vererek koruyucu ruh derekesine iner. Umay ocuklar, kadn ile kzlar ve hayvan yavrularn korumaya devam ederken ikiye ayrlr, Sar Umay olarak iyilii (bazen de ktl), Kara Umay (umac, al kars) olarak da ktl temsil eder. Orta Asyada ele geen baz arkeolojik buluntulara gre Umay Ana, gm sal ve beyaz giysili bir ilahe ve ku klnda kanatl bir kadn tanra olarak tasvir edilir. Eski Trkler onu gkten inen gm sal ve gzel yzl bir kadn olarak dnmlerdir. Ku ana/ata kltne geildiinde Umay, gkten inen kanatl bir ilahe olduu iin, nce umay daha sonra da kumay ve hmay denen Hma kuu ile sembolize edilir. Ku ana/ata kltnn bir bakiyesi olarak Ouzlarda her boyun temelde Trk mitolojisinden gelen bir ku atas vardr. Bu gelenee uygun olarak epni boyu da ongun olarak Umay Anay temsil eden Hma kuunu semitir. Umayn Hma kuu ile temsil edilmesi sonrasnda; biri mitsel dieri de reel olmak zere iki Hma kuundan bahsedebiliriz. Mitsel zellii olan

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

45

Hma kuu, Tanra Umay Anann hkimiyet ve devlet kutlarna sahip mevhum bir ku olarak Trk muhayyilesinde yaamaya devam eder. Umayn devlet ve saadet kutu artk mitsel Hma kuunun kanadndadr. Hmann kanadna yklenen devlet kutunun sadece bahta ynelik bir atf yoktur. Kanat ayn zamanda himayeyi de temsil ettii iin Umayn mitolojik koruyucu analk ynne de vurgu yapmaktadr. Bu durumda Hma kuu, kanatlar altna ald insanlar koruyup onlara devlet ve g baheden Umay Anann ta kendisidir. Umay, mitolojik var oluundan beri gne olarak dnld iin, gnein n seher de kutsal dalarn ufkundan gzellik alameti olan altn yzn gstermesi, Trklerde, altn kanatlarn ufuktan aarak onlar, Orta Asyann souk gecelerinden scak kanatlar altna eken mukaddes bir ku ana/ ata algsna yol am olmaldr. Bu algnn dip hatrasna bal olarak oymaklar halinde ormandan bozkra kldnda Umay Ana ilahesi, kozmik ve mitsel iki arketipe (ilk rnek) vcut verir; gne ve Hma kuu. Bu balamda Umay Anann balangta kendisi olarak daha sonra da Ayzt olarak temsil edildii dnemde; er sabahta tan yldz, ilk akamda da akam yldz veya daha yaygn adyla oban Yldz denen Vens saylmasn da hesaba katmak gerekir. Zira Trk mitolojisinde oban Yldz (Vens), tan vakti sava, akam vakti ise gzellii temsil eder. Bu temsillerin kozmik alanda tekabl ettii ey, Vensn bulunduu gk ve ynettii burlardr. Gzellik ve savaa bal olarak Umay, Ayzt ile gzellik tanraln, Tenri Kzagan ile de sava tanr(a)ln paylar. oban Yldznn amanlarn davullar zerinde ak bir at zerinde elinde yldz tutan bir svari olarak tasvir edilmesi ve Umay Anann bir varyant olan Ayztn gkten gm tyl bir ksrak suretinde inmesi ve bu inite yele ve kuyruunu kanat olarak kullanmas, Umayn dier mitolojilerde de rastlanan kanatl kutsal at motifiyle ilikili olduunu gstermektedir. Hayvanlarn koruyucu ruhu olan Umayn bu nitelii, sre ierisinde zayflayarak sadece atlarn koruyuculuuna mnhasr kalr. Ona oban Yldz denilmesinin kkeninde, at koruyuculuu yani at obanl yatar. Dnyay mitolojik yorumla alglamann dna kld dnemde, cetlerimizin geninde kodlanan

atavik motiflerden biri olan Umay Anay temsil eden gne ve Hma kuu, tarih sahnesine ktmzda szl gelenekte hayatiyetini srdrmekteydi. Gktrkler tarafndan srgn edildikleri inden yrye geen Ouzlar, yaz diline malik olmadklar iin, Umayn simgesel atavik yadigrlarn, szl gelenekte yaatyorlard. Kilim, kee ve damga gibi eyalarda bu motifleri ilediklerini varsaymak yanltc olmaz, zira epni boyunun ongunu Hmayd. Ouzlar, Seluklu Devletini kurduklarnda bu motifleri sadece dokuma unsurlarnda deil, mimari ve tezyini sanatlarda da kullanmlardr. zellikle Anadolu Seluklularnda gne ve Hma kuunun yaplarda, minyatr ve tezyini sanatlarda kullanlmas younluk gsterir. Bu dnemde ilk kuaklarda Farsa, ardndan gelen kuaklarda ise Trke yazan mutasavvf airler, Umayn glgesini tayan gne ve Hma kuu motifini manzum ve mensur metinlerde sklkla kullanrlar. Bylece Hmann seyrini, bu tarihten itibaren kesintisiz olarak izlemek mmkn hle gelir. Mevlana ve Yunus Emre, kendilerine mitsel bir sembol olarak gelen gne ve Hma motiflerine tasavvufi anlamda yeni semboller ykleyerek yeni anlam katmanlar kazandrrlar. Sz gelimi u beyitte Yunus Emre: Erenler gelp gediler dnyy koyup gdiler Havya agup udlar bular hmdur kaz degl Hmaya eren (veli) anlam ykler. Bu beyitte Hma kuu yksekten uuu ve dnyaya tenezzl etmeyiiyle istina sahibi veliyi, kaz da uamay ve dnyaya balanp kalmasyla hrs sahibi cahil/ gafili temsil etmektedir. Hma kelimesinin kkeni zerinde duranlar onu Farsa olarak gsterirler. Doal olarak lgatler byle gsterince biz de kendi kelimemizi Farsadan devirmi konumuna deriz. Lakin gerek byle deildir, Hma Trkededir. Tarih sre iinde Umayn, omay, ubay, may kumay ve humay telaffuzlar da bilgimiz dhilindedir. Umay kelimesinin kk, um/omdur. Ummak, dilemek, korkutmak anlamna gelir, koruma ve efkati de ierir. Uma, hedef, omay sekin demektir. Umay Moolcada rahim, Yakutada ocak anlam tar. Eski Trkede uma/umat/ubat yakmak, tututurmak demektir. Kelimenin kk ve gvde anlamlarnn Umayn mitsel tanralk ilevleriyle ne kadar isabetle rtt

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

46

ortadr. O hlde bu kelime nasl oluyor da Farsa kkenli saylyor? Bizce bu sorunun cevab tarihte yatmaktadr. M.. VIII. Yzylda amanist Saha (skit) Trkleri, Hazar Denizi kylarna kadar inerek ran ve Krm istila ederler. Ardndan Karadeniz kylarna yaylan skitler, Kimmerleri srerek burada 500 yllk bir hkimiyet kurarlar. Bu hkimiyete gebe Sarmatlar kanl bir ekilde son verince Sahalar, katliamdan kurtulmak iin Karadeniz kylarndan Pers topraklarna geerek, Araklar devletini kurarlar. Bu devlet, M. III. yzyla kadar Persler zerinde hkim olur. Kanaatimize gre umay ve kuday kelimeleri mitsel ykleriyle beraber Farsaya bu dnemde girmi olmaldr. Farslar muhtemelen o dnemde kumay/humay diye telaffuz edilen kelimeyi hmay/hma, Kuday diye telaffuz edilen kelimeyi de Huday/Huda telaffuzuyla kendilerine mal etmilerdir. ran zerinde daha sonra egemen olduumuz Karahanl, Gazneli ve Seluklular dneminde dn verdiimiz kelimeleri, Farsadaki telaffuzlaryla geri alm olmalyz. Hmann bize gre Farsa ve Fars mitolojisiyle mnasebeti budur. Zaten Fars mitolojisinde Hma ile benzeen Simurg yahut Sirenk adl mitsel bir ku mevcuttur. Simurg ile Bakurtlarda ift bal kartal iin kullanlan semrkn daha alakal olduu grlr. Lakin Farslarn Simurgu bizim edebiyatmzda ift ballk ile grlmez. Burada iki ihtimal var; ya Farslar bu ismi bizden alp se murg/si murg yaptlar ya da biz, mitsel dnemde ift bal kartal, sonraki dnemlerdeyse byk kartal anlamna kullandmz brkt kelimesinin stn Farslarn Simurg kelimesiyle rttk. Dorusu aratrmaya deer bir konu. Biz Trkler fetih psikolojisinin bir sonucu olarak kendimizi genellikle alc konumunda alglar, kimseye bir ey verdiimizi dnmeyiz. Oysa maluplar daima galibin dil ve kltrn nemserler ve ondan pek ok ey alrlar. Farsada tandk hayaller hlinde gezinen yzlerce Trke kelimenin varlna lgatler tanktr. Divan iirinin dnyasna girdiimizde, Umayn mitolojik dnemde ilk cetlerimize bakarken zemin olarak kulland bulutlarn yerini, Hmann kanatlar alr. Divan iirinde Hma bazen avc, bazen av oluu itibaryla ok farkl anlam eitlemelerine girer. Ayrca mutasavvf airlerin Hma kelimesine ykledikleri yeni sembolik anlamlar Hma kelime-

sine farkl bir genileme alan aar. Konuyu datmamak adna biz burada Hmay sadece mitsel boyutuyla deerlendireceiz. Trk mitolojisinin anaerkil dneminde Umay, yaratan, douran, yaatan ve hayat sonlandran nitelikleriyle en byk tanradr. Umayn saltanatnn ataerkil dnemle birlikte nasl sallandna deinmitik. Ancak her eye ramen Umay, gelenekte yaamaya devam etmi ve binlerce yln izini tayan genetik miras kuralnca en temel kozmik arketip olarak her trl somut ve soyut sanat rnnde kendini gstermitir. Trklerin tarih sahnesine k dnemlerinde Umay Anann gne ve Hma kuu olarak iki mitsel motife dntn yukarda sylemitik. Bu iki atavik motifin hi tahmin edilmeyecek ve iliki kurulmas bile dnlmeyecek bir yer olan divan iirinden fkrmas beni derin bir hayrete drd. Divan airlerinin bu mitleri, onun hakkndaki bilgimize yeni ayrntlar ekleyecek kadar iyi bildiklerini grmekse bu hayretimi ikiye katlad. Bu keiften sonra divan iiri gzmde ayr bir ycelik kazand. Tarihimizin orta yerinde gayrimill diye yaftalanp unutulu kuyusuna atlan bu edebiyatn, Trk mitolojisinin ipine tutunarak Yusuf gibi ba gstermesi eski sevdalarn yok olmayacann ispatdr. Divan iirinin temel kklerinin slamiyet, Budizm, Maniheizm ve amanizm bahelerinin altndan geerek kendi hayat aacna balanmas her trl tanmdan varestedir. airlerin azlarnda hala Umay Anann stnn kokmas, genetik miras ve sosyal btnln en arpc vesikas olsa gerek. Bu bapta sz, bence altn deerinde birer tarih belge olan beyitlerin tanklna brakmak en dorusudur. Ancak hacim endiesinden dolay elimizdeki sayfalar dolusu beyitlerden bazlarn kullanacaz. Divan airleri, bizim sradan bir dng olarak algladmz gnein douunu, gne ve Hma motiflerinden hareketle karanl yrtarak kutsal altn kanatlarn kavminin stne geren Umay Ana olarak grrler. eyhlislam Yahya, aadaki beyitte; Hmann felekte altn kanadn aarak ufukta belirdiinde tepede tneyen gece kargasnn onun penesinde helak olup yoklua kartn tasvir eder. Burada ilave bir bilgi olarak Umay Anann koruyucu ve sava bir tanra olarak ktl temsil eden karanl (karga) her gn yeniinin yks de gizlidir. Ayrca Yakutlar, Umay sava ilahesi olarak ok

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

47

ve yay simgesiyle gsterirler. Burada gnein yay, klarnn da oku iaret ettiini ve Umay Anann altn yayndan att gm oklar ile gece kargasn avladn ileri srmek mmkndr. Adem diyrna gitdi gurb- kullenin Bedd olnca felekde hm-y zerrnper Prizrenli em, Hasan ad altna gizledii (nk ar kskan olan divan airi, sevdiinin adn nefisler tahrik olmasn diye bir erkek ismiyle rter) yrinin yana zerine dklen zlflerini, gnein zerine den Hma glgesine benzetir. Sevgilinin yanaklar stnde rzgrla uuan zlfleri Hma kanad, gzel parlak yz de gnetir. Bu benzetmenin altnda, kanat aarak gkte uan gn yzl gzellik tanras Umay Anann gizlendii ok aktr: San hmdur ki der glgesi hurd zre Salcak zlf-i ruhun gn yzne sye Hasan Yakin de sevdiinin zlfn ele ald beytinde, put gibi gzelliiyle cmle klar feryat ettirip onlarn feryatlaryla elenir gibi umursamadan duran sevgiliye sitem eder. air, sevdiinin gn gibi yana stnde halkalanan zlfnn grntsn, dnyay aydnlatan gne stndeki Hma yuvasna benzetir. Bu benzetiin temelinde Umay ile ilgili iki mitsel iz vardr. Biri, Umayn gne tanral, dieri de makamlarndan (yuva) birinin gnein bulunduu felek olmasdr. Burada mihr kelimesi dikkate alndnda airin iki mitolojiden birden faydaland grlr. Mihr, Fars mitolojisinde Hindo-ran dnemin gne tanrs olan Mitra ile alakaldr. Sevgilinin yanaklar iki gne gibi hayal edilerek biri Umayn makam, dieri de Mitrann makam olarak tasarlanmtr. Bir hmdur mihr-i lemtb klm iyn Gird-i ruhsruda sanma iy bt-i tannz zlf Sheyl, Gzellik lkesinin hkmdar olan sevdiinin, gnden gne artan gzelliini, ykselen Hmann younlap koyulaan kanat glgesine benzetir. Burada Umay Ana mitine eklenecek yeni bir bilgi vardr. O da Tanra Umayn ge ykseldike glgesindeki kesafetin artmasdr. Dirler

ibaresi airin bu bilgiyi evreden yani szl gelenekten aldn, bu da szl gelenekte Umay Ana arketipinin Hma motifi zerinden yaamaya devam ettiini gsterir. Zaten ykselen eyin klme yerine byme algs mitsel bir algdr. Nola gnden gne efzn olursa dver-i hsn Urc itdke dirler sye-i perr-i hm artar Gelibolulu Sunnin aadaki beytinde de yine Umay Ana mitine eklenecek yeni bilgi vardr. Zhre Yakn Dou mitolojisinin ak tanrasdr, ayn zamanda mzisyen, hanende ve rakkas (engi)lar ile ilikilidir. air sazlarn alnp engilerin syleyip oynayaca bir meclis dlyor. Byle bir mecliste Hma, eng algcs, Zhre de rakkastr. airin kurgulad bu mecliste Hmann Umay olduuna kuku yoktur, zira air iki mitolojik ak tanrasn bir araya getirmi; Zhre ve Umay. Beyitten anlaldna gre Umayn oban Yldz (Vens) mitine eklenecek niteliklerinden biri de onu, mzik ve elenceyle ilikilendirmektir. air engi Hmann kanadna benzeterek muhtemelen engin biimine dair etiyolojik bir mitsel izah yapmtr. Burada engin Umayn algs olduuna dair ince bir nkte de gizlidir. Bu niteliinden dolay air, genetik mitini, kltr yoluyla gelen mite stn tutmaktadr. Zira beytin manzaras Umay daha baskn gstermektedir. Suniy heng-i sz itse dil rm eylemez Zhreye raks itdrr eng-i hmnu sohbeti Hamd elebi, sevdiinin zlfne ulaan gnl, Hma burcuna konan devlet kuu gibi bahtl sayarak, zmnen byle bir talihi imknsz grr. Hma burcunun, Vens saylan Umaya telmih olduu malumdur. Umayn kozmik makamlarndan biri de Venstr. Dolaysyla saadet yani devlet kuu da yuvasna Hma kuu suretinde uan Umaydr. air, talih ve saadet kelimeleriyle Umayn Vensteki makamnn ak, elence ve vuslat olduuna iaret etmektedir. Tlil gnldr irien zlfine yrun Z murg- sadet ki kona burc- hmya Revn, kutsal Hma kuunun kol kanat at

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

48

zaman btn gkyzn kanad altna aldn sylerken, Umay Anann koruyup yaatan niteliine vurgu yapmaktadr. Beyitte zmni olarak Umayn analna vurgu vardr. air, felei bir yumurta Hmay da o yumurtay kanad altna alarak kulukaya yatan bir ana ku olarak tasavvur etmektedir. Bu tasavvurun gerisinde Umayn felein yaratlmasndaki derin mitsel rol de belirmektedir. Yahod devlet hmsdur kaan kim bl per aa Kanad altna alur hemndem arh- gerdn Trk mitolojisinin verilerine gre Umayn gkteki makamlarndan ncs buluttur. O, bulut zerinden kavmini gzetir ve ufuklar tutan kanatlarn ap bulutlar zerinden aa szlerek insanlara kut verir. Umayn ku ana/ata dneminde Hmaya dnmesiyle birlikte onun gkteki meknlar arasnda gidip gelen kutsal ana/ata artk Umayn gstereni olan Hma kuudur. Hmann kavim zerinde uuu kut alameti olduu iin, daha sonraki dnemlerde kut anlamna gelen devlet kelimesi mecazen Hma yerine kullanlm ve masal ve efsanelerimizin en temel motiflerinden biri olan devlet kuu vcut bulmutur. Umayn kavim zerindeki glgesi, dirlik ve dzeni ifade ettii iin, glgesinin kavim zerinden ekilmesi kargaaya tekabl eder. Mehur ya devlet baa ya kuzgun lee deyimi, bu telakkinin temel bir nizam ilkesi kabul edilmesine bal olarak ortaya kmtr. Hma bulut ilikisine ait onlarca beyit arasnda en ok dikkatimi eken beyit, eyh Glibin u beyti oldu: Al tt gibi pr dmen-i sahr lle Glene bl-i hm sye sft dd hemn lk dizede, baharda bozkr kaplayan laleleri kzl papaana benzeten airin atavik bilinci bu grntden hareketle sahneye Umayn pembe/ kzl bulut zerinden kavmini gzetleyen siluetini karr. Bu beyitte Hmann gnele ilikisi bariz olarak gzkmektedir. Gnei temsil eden Umayn kanatlarnn kzl olmas elbette yadrgatc deildir. air burada hsn-i talil sanatn reel olandan irrasyonel olan atavik motife geki arac olarak kullanyor; bozkrda grdmz laleler, lale deil aslnda Hmann yani Umayn alev renkli kanat-

larn kzl bir akis hlinde yeryzne dmesidir. Bu beyit Umay hakkndaki bilgimize iki yeni veri sunuyor; biri Umayn glgesinin yeryzne dmesi hlinde, bu dn tabiatn dirilii ve bereketle alakal olmas, ikincisi Umayn uuunun bir dzene bal bulunmasdr. Beyitten benim anladm Umayn ylda bir kez utuu ve o gnn de baharn balangc saylddr. Bana yle geliyor ki, Trklerdeki yeni gn (nevruz) kltnn temelinde, Umayn bahar ilan etmek iin utuu bugne kran yatmaktadr. Bu yaz mnasebetiyle Hmann divan iirinde Trk mitolojisinin en kadim arketiplerinden Umay ile balantsnn ok derin ve girift bir yap arz ettiini grdm. Bu yapy btn ynleriyle zmek ancak bir kitap ile mmkndr. Konunun geniliine oranla bu yaz karanlkta bir kibrit yakmak hkmndedir. Eldeki beyitlere baklrsa Umay, kolektif bilincimizin rettii her eye bir glge olarak sirayet etmitir. G , kut ve adalet simgesi olarak, hkmdarn tac, taht, kaftan, ota, tuu, turas ve damgas Umay ile alakaldr. Sava aletleri bata ok ve yay olmak zere Umayn kutunu tar. Saflar yaran mahir atlar Umayn gzettii srye aittir. Hele bir at savata ve yarta hzn alamayp da kanatlanrsa Umayn ta kendisi (tulpar) olur. Saray, kasr, dergh ve camilerin ulu kaplar Umay Anann kanatlardr. Kilim, kee, balk, dokuma ve kumalar stilistik Umay figrleriyle doludur. Sonu olarak u hususu sylemek isterim: Divan iirinin mitolojik kaynaklar sz konusu olduunda ben de dhil kimsenin aklna Trk mitolojisi gelmez. Ancak u kadarck bir yaznn bile bende uyandrd dnce udur; divan iirinin en dinamik mitolojik kayna Trk mitolojisidir. Dier mitolojilerden gelen motifler, byk lde bizde mevcut olan muadil bir motifle ilikili olduu iin benimsenmitir. Bana yle geliyor ki, divan iirini anlama ve anlamlandrma, Trk mitolojisinin kklerine inilmedii mddete salkl bir yoruma dayanmayacaktr. Mevlanann Kbeye gidenlere yapt u ar mehurdur, Ey Kbeye giden gnller, nerdesiniz, nerdesiniz? Sevgili buradadr, geliniz, geliniz! Bu ardan ilhamla yazya son veriyorum: Ey baka diyarlarn mitolojilerinin peine denler, nerdesiniz, nerdesiniz? Hazine buradadr, geliniz, geliniz!

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

49

NURULLAH ETN*

Eski Yunan mitolojisinde insantanr kavgas, atmas var. Trk mitolojisinde ise tanr-insan birliktelii, Tanrnn insana dmanl deil; yardm, efkati, rahmeti, iyilii var. Bu motif slamda da vardr. slamda da Allah insana bilgi n ve nimetini esirgemez.

illetlerin en eski dnemlerinde, tarih ncesi denilen dnemlerde, ilkel dnemlerinde, kavim dnemlerinde insann kendisinin, kinatn, varln yaratl, yaratcnn kimlii, nitelii, tanrsal niteliklere brndrlm kahraman insan figrlerinin insanst kiilik zellikleri, olaanstlkler, fiziksel kanunlara aykr oluumlar, olaylarn, savalarn, glerin izah, yorumu gibi alanlarda retilen efsanelere, mitoslara pek ok milletin tarihinde rastlanr. Bu bir edebiyat trdr. Efsane (mitos) edebiyat, insann ya vahiy kaynakl bir semavi dinden ya da mspet bilim dediimiz akla, manta, deneye dayal sistemli bilgi elde etme ynteminden uzak olmann dourduu bilgi retme yntemidir. Semavi dinler ya da mspet bilimlerden habersiz insan, etrafnda ya da kendi iinde olup biten olaylar, deiim ve dnmleri tam hakikatiyle anlayamad, aklayamad zaman bunlara mutlaka bir aklama ihtiyac da hissettiinde efsaneler, mitoslar, masallar, destanlar retildi. Mitoloji denilen bilgi dal, kendine zg ayrc zellikleri olan bu edebiyat trn inceler. Mitler, insann en genel anlamda iki genel eiliminin karl olarak retilen soyut simgeler toplamdr. nsan ya korkar ve kaar, ya sever ve yaklar. Btn duygu, dnce ve eilimleri bu iki dorultuya baldr. Korkular, karanlk kaynakldr ve olumsuz bir durumdur. Sevgi, istek ve aydnlk kaynakldr, olumlu bir deerdir. nsan, karanlk olandan korkar ve kaar; , aydnl ister ve ona ynelir. Mitoslar, insann korku ve sevgilerinin, karanlktan aydnla kann kendine gre yorumunu ifade eden sembollerdir. Bu iki ana deer kaynakl duygularna sembolik birer karlk bulmu ve onlar
*Prof. Dr., Ankara . Dil ve Tarih-Corafya Fak. Trk Dili ve Edebiyat Blm

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

50

etrafnda efsaneler, masallar, destanlar uydurmu ve bunlar da mitoloji denilen eyi meydana getirmitir. nsan, ar korktuu ya da ar sevdii eyi tanrlatrma eilimindedir. nsan, kabiliyetleri itibariyle sonsuz yukar ve sonsuz aa seviyelere dnk olarak duygu ve dnce retebilen bir varlktr. Sahih semavi dinler, insann bu iki utaki ar duygu ve dnce younluunu makul bir izgiye eken, hakiki bir yrngeye oturtan, yani insana doru yolu gsteren ilahi mesajlardr. Doru yol, insann kendi bana alabildiine sapa yollara saparak sapttnda kendisine gidilmesi gereken yolun ne olduunu bildiren eydir. Mesela Eski Yunanl, kadn gzelliini ve ona duyduu ak ar derecede abartp ycelttiinde kadn ve ak tanrlatryor, rettii bu soyut tanr kavramn Aphrodite terimiyle simgesel olarak ifade ediyor. Aslnda byle bir tanr yok; insann kafasnda, hayalinde ar derecede ycelterek tanrlatrd bir sevme ve gzellik duygusu vardr. Bu duygu, kendi hlinde serbest kaldnda insan onun etrafnda bir sr hikye, mit, efsane, masal ve destanlar retiyor. Yine ayn ekilde Eski Yunanl, ilkel deniz ulam aralaryla byk denizleri, okyanuslar geemeyip byk dalgalar altnda batp boulduunda denizde insann iyiliini istemeyen, insann canna kasteden ve denizler lemine hkmeden bir tanrnn var olduunu vehmediyor. Aslnda burada da insan, ar korkusunu, denizleri geememe korkusunu yceltip tanrlatryor ve bu korkusunu da Poseidon terimiyle simgesel olarak ifade ediyor. nsanlk tarihinin deiik dnemlerinde grlen putperestlik de aslnda mitolojidir. Eski Roma heykelleri olsun, baka zamanlara ve milletlere ait dier heykeller olsun hepsi, insann denetim altna alnmam sevgi ve korkularnn somut simgeleri olan tanrlardr. Eski zaman heykellerine yani putlarna baklrsa bunlarda insann ar duygularnn somut olarak tanrlatrldn grrz. Mitoslar soyut simge tanrlardr, heykeller de somut simge tanrlardr. Mzelerde grdmz eski zaman heykelleri, ya insanst gzelliklere sahip kadnlarn ve tabii ona k olan insann ak duygusunun tanrlatrlmas olan putlardr ya da ar korktuu insanst kahraman erkein, imparatorun, komutann tanrlatrlm putudur. En eski zamanlardan beri insanlar, gerek soyut simge tanrlardan oluan mitoslar gerek somut heykel putlarndan oluan kiiler etrafnda efsaneler, masallar, destanlar uydurdu ve byle bir edebiyat retti.

Epik ya da lirik, kahramanlk destanlar ya da ak destanlar gibi tasnifler, hep bu izahna altmz durumu ifade eder. nsann insanst gzellie sahip kadn figrn heykel hlinde retmesi ar sevgisinin ve ak duygusunun bir ifadesidir. nsanst kahraman erkek heykelleri yapmas da gce tapmasnn deil, gten korkmasnn karl olan putlatrmadr. Hibir insan, gce tapmaz. Gten korktuu iin tapar hle gelir. ok ar scan souk, ok ar n karanlk olmas gibi ar korku da sevgiye dnr. nsan tabiatndaki sevgi ve korku duygular, slamda Allahn Cemal ve Celal sfatlarnn gerei olan niteliklerle kontrol altna alnr ve doal bir izgiye getirilir. Yani ar ve olaanst gzel, tek, yegne gzel olan Allahtr ve sadece ona k olunur. Gerek sevgiye ancak o karlk gelebilir. nsann sevme duygusunu ancak o tatmin edebilir. Bu da Allahn Cemal sfatn ifade eder. Yine ayn ekilde korkulacak tek byk g Allahtr. Ondan baka korkulacak bir g yoktur. Tek yaratc Allahtr. Dolaysyla Allahtan bakasndan korkulmaz. nsann korku duygusunun doal izgiye gelmesi de Allah korkusuyla mmkn olur. Bu da Allahn Celal sfatdr. Mitoloji, insann bu iki temel duygusunun yanl kanallara ynelmesinin sonucu olarak retilen bir sapknlk edebiyatdr. Bir dallet edebiyatdr. Bat, modern dnemini, modern edebiyatn kendi mitolojik dnemi olan Eski Yunan ve Latin kltr, edebiyat ve felsefesine dnerek, oraya ait deerlerini yeniden yorumlayarak modern oldu. Yani pozitivist, materyalist, ateist bir edebiyat paganist deerler kayna olan Eski Yunan ve Latinden szerek ald. Bat modernitesinin bunalm da buradan kaynaklanr. nsann hmanizmle insan ilahlatrmas sonucu insan, kendi duygu ve dncelerini ilahlatrd; kadn, paray, maddeyi, dnyay kutsallatrd, ar yceltti, tanrlatrd. Ancak bunlar, insan ftratna tam olarak cevap verecek, insan ruhen tatmin edecek deerler olmadndan bunalma dt. Trk milleti olarak biz de sahih semavi dinlerle temasa geemediimiz dnemlerde bir Trk mitolojisi rettik. Yaratlla, treyile, varlkla, yerle, gkle, tabiatn ileyii ile canl ve canszlarla, toplumsal hayatla, savalarla, glerle, mcadelelerle ilgili biz de salt beer kaynakl sevgi ve korku, yneli ve ka, istek ve ret arasnda gidip gelen kontrolsz duygularmza simgesel karlklardan oluan edebiyat birikimi ortaya koyduk. Biz, millet olarak slamla bulutuktan

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

51

sonra duygu ve dncelerimizi ve bunlara bal olan davran biimlerimizi tabii ve insani mecrasna sokabildik. Trk edebiyatnda Tanzimattan itibaren Eski Yunan ya da daha genel bir tabirle Bat mitolojisiyle temasa gemeye baladk. 1912lerde Yahya Kemalle Yakup Kadrinin balattklar bir Nev-Yunanlik hareketi grld. Fakat bu fazla srmedi. Salih Zeki Aktay bu damar bir sre devam ettirdi. Cumhuriyet sonrasnda bata Melih Cevdet olmak zere baz airlerde grld. Ama bir btn olarak bakldnda Bat mitolojisi bizim edebiyatmzda kkl, sahih, yaygn bir damar oluturamad. nk kltrel dokumuz uyumuyordu. Bat mitolojisi ne fert olarak ne cemiyet olarak bizi ifade etmekten ok uzakt. Mitoloji, kltrel deerler toplamnn oluturduu bir atmosferin rndr. slam kltr ile Bat kltr taban tabana zt iki ayr dnyadr. O yzden bizde Eski Yunan ve Latin mitolojileri hep ereti birer ss motifi olarak kald. Ama slam ncesi paganist dnemimize ait olsa da eski Trk mitolojisi byk lde bizi ifade etmede ilevsel bir rol oynad. Trk edebiyatlar maalesef eski Trk mitolojisini fazla ilemediler. Bata Nihal Atsz olmak zere baz yazarlarda grld ama bu da gl bir damar oluturamad. Ouz Kaan, Ergenekon Destan ve dier mitolojik unsurlar, aslnda Trk mill ruhunu ifade etmede ok ilevsel simgeselliklere sahiptir. Mitolojinin karanlktan a ka eiliminin bir karl olduunu syledik. Eski Yunan mitolojisinde kutsal ate, k, fayda, bilgi ne denirse densin insana faydal olan bu deer, tanrlar katnda tutulan, insandan kskanlan, insandan uzak tutulan, insana verilmeyen, Prometheus tarafndan gizlice alnp insana ulatrldnda da cezalandrlmasna sebep olan nemli bir deerdir. Eski Yunan mitolojisinde insanla tanr atmas ve ztlamas vardr. Bu atma motifi, bir btn olarak Bat kltrnn temelini oluturur. Gerek eski Trk mitolojisinde gerekse slamda k, Tanr tarafndan insana bile isteye gnderilen, uzatlan, verilen, sunulan bir deerdir. nsann karanlklardan aydnlklara kmas iin k ve onun simgeselliinde temsil edilen btn faydal deerler, Tanrnn insana hediyesidir. Eski Yunan mitolojisinde ise tam tersinedir. Eski Trk destanlarnda tanrnn insana sunmas motifi oka kullanlr. Gkten tanrsal bir k

iner ve Trkleri her anlamda aydnlatr. Byk Trk yiidi Ouz Han, Tanrya yakarr ve evresini saran koyu karanlklarda gkten ok parlak bir k der. Bu ktan ok gzel bir kz kar. Ouz Han, bu k kadnla evlenir. Bu kadndan k kayna yani Gn, Ay ve Yldz adl erkek ocuk doar. Ouz Hann otana gne gibi bir k girer. Bu ktan byk bir bozkurt kar. Bu bozkurt, Ouz Hana, ordusuna ve milletine rehberlik eder. Bozkurdun liderliinde Ouz Han ok dman yener, ok yer fetheder, Trk hakanln bytr geniletir. Burada k ve bozkurt gibi kavramlar, asl anlamlarnda deil; simgesel anlamlarnda alglanmaldr. Ik, bilgi, duygu, dnce, sevgi aydnldr. Ferasettir, ngrdr, tecrbedir, akldr. Bozkurt ise iradeli nderliktir, karizmatik liderliktir, hakiki rehberliktir, n yani akl ve bilginin gl bir nderlik altnda organize edilmesidir. Daha bunlar gibi yorumlar oaltlabilir. te byle devam eden Ouz Kaan Destannda Gk Tanr, Trklere yani insanlara yani k temsilciliinde birok nimeti vermitir. Eski Yunan mitolojisinde ise tanrlar, insanlara vermiyorlard, n temsilciliindeki nimetlerden, bilgiden, aydnlanmadan mahrum brakyorlard. Eski Yunan mitolojisinde insan-tanr kavgas, atmas var. Trk mitolojisinde ise tanr-insan birliktelii, Tanrnn insana dmanl deil; yardm, efkati, rahmeti, iyilii var. Bu motif slamda da vardr. slamda da Allah insana bilgi n ve nimetini esirgemez. Ik motifi slamda nur olarak geer. Allah, yerlerin ve gklerin nurudur. Eski Trk mitolojisindeki Gk Tanrnn karl, slamda Allahtr; n karl imandr, Allahn nurudur. Bozkurtun karl da peygamberdir, evliyadr, limlerdir, sultanlardr, hakanlardr, komutanlardr. Grld gibi mitolojiler, Dou ve Bat, ya da farkl toplumlarn ve milletlerin ruhunu, dnyaya, hayata, olaylara bak asn veren anahtar kavramlar, motifleri ierir. Son olarak unu diyebiliriz: ada Trk edebiyats, hem slam ncesi Trk mitolojisini hem slam iyice temellk ederek onlarn saklad zengin simgesel gndergeleri iyice anlayp amza uyarlayan rnler ortaya koyabilirler. Biz, bize ait yerli kaynaklarmza dnmez ve ilemezsek Yunanl, Avrupal kendi Pegasusunu bize uak modeli, markas, simgesi, almeti, snf, tr, kltr olarak dayatr.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

52

YAHYA AKENGN

itolojiye Trke karlk olarak sylence diyoruz. armlar zengin bir sz. Sylene sylene dnrz, sylene sylene yrrz, sylene sylene dinleriz, dinletiriz. Hayaller sylene sylene gerek olur. Bazen, gerek olmasa da gerein yerini alr hayaller sylene sylene. Antik edebiyat, sylenceler toplamdr. Eski Yunanda , Hintte, randa, Turanda mitoloji hayat ekillendirir. ada edebiyatn atas sylencelerdir. Hindistan topluluunda hlen yaayan kast sistemi mitolojiden kaynaklanr. Gnmz dnyasnn ilgi odaklarndan olimpiyat yarlar mitolojinin rndr. Masallar, efsaneler, destanlar mitolojinin dallardr. Hepsi hem insan hem olaanst varlklar dnyasdr. nsanolunun oldum olas olaan eylerle doyuma ulaamad, olaanstlklere yneldii grlr. ada edebiyatlar iin sylenceler ilham kaynadr, airler hayallerinin karln oralarda bulur. Yaadklar aklar, peine dtkleri idealleri anlatabilmek iin efsanelere yelken aarlar. Antik Yunan edebiyatnn tragedyalarndaki kskanlk gnmz insanna dersler verebiliyor. Attarn, Mevlnann kssalarnda olaandlklarla yaayan insan kendi kendisiyle yzletirilir. Dnce zgrlklerinin kstland zamanlarda romanclar efsanelere brndrdkleri eserleriyle mesajlarn okuyucuya ulatrma yolunu tu-

tarlar. Bunun en gzel rneklerinden birini Krgz Trk yazar Cengiz Aytmatovun Gn Uzar Yzyl Olur romannda grrz. Sovyetler Birlii rejiminde yetien Aytmatov, soyunu sopunu, tarihini, kltrn, unutmay, inkr etmeyi dayatan rejim karsnda bir yolunu bulur, Nayman Ana efsanelerinden bir mankurt karr. Esaret altndaki soyuna bu mankurt yzlemesiyle ok yapar. Sovyetler dnemi nostaljisinden hl kamam baz aydnlarmza sorarsanz, Aytmatovun zgr bir yan olduunu, bu yzden dnya apnda n yapabildiini syler. yle deildi ite. yle olmad iin efsaneleri yourarak oralardan mcevherler karma yoluna girdi. Aytmatovun, Sovyetler Birliinin dalmasndan sonra Cengiz Hana Ksen Bulut adl kk bir roman yaynlad. Kendisi bize anlatmtr ki, Gn Uzar Yzyl Olur romanndan, yaynlanrken kendisinin kard bir blmd, Cengiz Hana Ksen Bulut Yani Aytmatov bir otosansr uygulamt kendi eserine. Deilse yaynlanamazd ve Trk dnyas, hatta btn edebiyat dnyas mankurt yzlemesinden yoksun kalabilirdi. Peki, ne idi o romanndan yaynlanmadan kard Cengiz Hana Ksen Buluttaki sakncal (!) taraf. zetleyelim: Ktalar fatihi Cengiz Hann bann zerinde

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

53

kendisini srekli izleyen bir bulut vardr. Bu, cihangir Hakana verilmi ilahi bir imtiyaz gibidir. Cengiz Han, askerine evlenmeyi, hliyle de k olmay, sevmeyi yasaklamtr. Fakat subaylarndan biri, delice sevdii kadn tebdilikyafetle yanna alr, sefere onunla kar. Ama sonunda klar yakay ele verirler, Cengiz Han ikisini de ldrtr. Dolat btn lkelerde zerinde dolaan koruyucu bulut, bu olaydan sonra Cengiz Hana kser ve onu terk eder. Anlatrd ki Cengiz Aytmatov, Sovyet rejimi bu efsanedeki mesaj sezebilir, kendisinin devletin uygulad yasaklara muhalif olduu yargsna varabilirdi. Ve bu yzden engellenebilirdi Gn Uzar Yzyl Olur romannn yaynlanmas. Yani bazen efsaneler de huylandrr birilerini. Bu yzden deil midir ki Dede Korkut hikye, masal, efsaneleri de yasaklanmt. Yine ayn sebeplerle Orta Asya Trkleri Nevruz kutlamalar yapamyordu. 2011de yaynlanm Mitoloji Szl adl alma elime geti. Btn alarn, dounun, batnn efsanelerinin destanlarnn isimlerini, konularna, kahramanlarn anlatan bir szlk bu. Fakat birok Trk destan ve efsanesinden sz etmesine ramen Ergenekon yoktu. Acaba bu da bir otosansr mdr diye dnmedim desem yalan olur. Neyse, biz yine edebiyat-mitoloji akrabalnn scaklna dnelim. Yahya Kemalin Mehlika Sultan akla efsanenin birbirlerine nasl da yaktn sergileyen ada bir iirdir. Mehlika Sultana srlsklam sevdal yedi gen Kafdann ardnda bulunan dillere destan bu dilbere ulamak iin yollara derler, lakin ulaamayp, efsanevi bir ekilde lerek bu ak lmszletirirler. Amerikan edebiyatnn gizemli air ve yazar Edgar Allen Poenun, mehur Annabella iirinde - ki Trkiyede de ok okunur- amzda yaanan bir ak sz konusudur. Fakat Annabella gnn birinde ak yznden nazara urar. nk gklerdeki melekler bile bu ak kskanmtr. Bu iir de akn bazen efsanenin ta kendisi olduu duygu derinliine ulatrr bizi. Edgar Allen Poenun hikyelerinde de masals atmosfer ve olaylarla karlamak mmkndr. Fuzl, kendi derunundaki ak yazabilmek iin Leyla ile Mecnun hikyesine ynelir. Ve bir yerde, Bende Mecnundan fzun klk istidad var/ k- sadk benem Mecnunun ancak ad var di-

yerek, gerei efsanenin bir adm nne tar. Efsaneler, destanlar, masallar, hi durmadan yuvarlanan, yuvarlandka yeni katmanlar edinerek byyen kar topuna benzer. Olduklar yerde saymazlar, her dnemin edebiyatlar onlar yeni elbiseler giydirerek grcye-okuyucuya-karrlar. Cemil Meri, Yunan mitolojisindeki olaylara eletirel yaklar. Tanrlar bile birbirlerinin karlarn karan bir kltrn ok da makbul olamayacan belirterek, Batnn kutsad bu efsaneye bir ine sokma gereini duyar. Bundan hareketle de denilebir ki, mitoloji her zaman erdemler hazinesi olmayp aalklar kuyusu olarak da karmza kabilir. Ne var ki her ikisinden de dersler alnr. Nitekim Edebiyat- Cedide airimiz Tevfik Fikret de Promoteden bir ideal karma yolunu seer. Baz bak alarna gre efsane, bize gre de Kuranda anlatlan hlleriyle gerein ta kendisi olan kadim hikyeler de ada edebiyatn ilgisiz kalamad alanlardr. Nuh Tufan, Lt Kavmi, Musa ile Firavun kssalar, ada edebiyat eserlerinin merkezine otururlar. Mondros Mtarekesinin ardndan igal altna giren stanbuldaki ihanetleri, satlmlklar, kendi milletine kar sergilenen inanszlklar, dlen aalk duygularn, igal kuvvetlerine yaplan yalakalklar, Yakup Kadri Karaosmanolu Sodom ve Gomore romanyla anlatr. Sodom ve Gomore yani Lt Kavmindeki ahlakszln aaln merkezi Mitolojinin sunduu malzemeyi alglama ve deerlendirme sorunu ise bal bana bir konudur. Sz gelimi orada tanrlar kavram vardr. Bunu doru kabul edip eserlerinde veri olarak kullananlar olabiliyor. Dier taraftan bu kavram simge niteliinde kabul ederek dnce almlar sergileyebilenler de vardr. Mslman bir edebiyat ise mitolojide rzgr tanrs diye adlandrlann sylencelerin ekil deitirmesi neticesinde rzgr meleinin dntrlmesi olarak alglayabilir. Cemil Meriin ifadesinide olduu gibi, ilahlar birbiri ile savatran bir kltr iklimi ile tevhit inancn esas alan bir kltrn edebiyat rnleri, mitolojiden elbette farkl farkl yararlanma konumuna sahiptir. Ayn malzemeden hareketle alt yap oluturan farkl edebiyatlarn ynn belirleyen ise evrensel kltrn yan sra varln korumay srdrebilen mill kltrlerdir.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

54

CEVAT AKKANAT

Sreen krlmalar ana denk gelen Cumhuriyet devrinin en etkili topluluu olarak kinci Yeni airleri, devrin ruhuna tabi olmalarnn yan sra, mitolojiyi kendileri iin iirsel bir imkn olarak da grmler ve zellikle Batnn mitolojik unsurlarn youn bir ekilde kullanmlardr.

atl ablonlarla kendisini ifade etmeye balad sreten itibaren Trk airi kanlmaz bir zorunluluk olarak eski Yunan ve Latin mitolojisiyle gbek ba kurmutur. smail Habib Sevkn ifadesiyle, Tam Avrupal bir millet olmak iin, Btn antikiteyi, yani Yunan ve Latinin belli bal eserlerini tedris eylemek gerekiyordu. Bu sre, 1923ten itibaren daha bir keskin olarak ilemi, Trklk niformas, bir yandan ulusalclkla terbiye edilirken dier yandan laiklikle orantl bir medeniyet deiimine tabi tutulmutur. Kukusuz, bir imparatorluun malubiyet hznn ruhunda hissetmek istemeyen yeni rejim, varlnn simgesi saylacak zaferleri, mkemmel bir yurt ile talandracak (Mukaddes Anadolu), bununla birlikte o yurt sathnda bir zamanlar mukim olan kavimlerle akrabalk ilikileri arayacaktr. Bizzat devletin ileri gelenleri marifetiyle, Osmanl ve Selukluyla var olan geleneksel zincir koparlrken Hitit, Smer, Yunan, Latin gibi Anadoluya zg kabul edilen ok eski medeniyetlere ilmikler atlmas, anl akrabalk aratrmalar sonucudur. 30lu yllarda memleketilik, 40l yllarda kesif bir Batclkla birlikte halklk ve hmanizm eilimleri, bu gidiatn farkl grnmlerinden seilmi anahtar kavram-

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

55

lardr. Bylece, bir buhran dneminin (1912) tatl bir deneyi olarak anlabilecek olan ve Yahya Kemal, Yakup Kadri gibi daima gzde olmu edipler tarafndan gelitirilen Nev-Yunanilik sevdas platonik seviyede kalm; ok deil, bundan birka on yl sonra, bir devlet erkn hareketi hlinde, yeniden antik aklar peine dlmtr. Bu ac ak sylemi, resm azlarca farkl yaam alanlarn kapsar ekilde terennm edilmitir. Mesela ill bat kafasyla terif olunmalyz diyenler, bu szlerinin hemen yan banda, bir ilk aama olarak, sz gelimi, Yunanca ve Latinceyi orta mektep mfredatna sokmalyz talebini dillendirmilerdir. Onlarn benzer hedefleri, zamanla tercme faaliyeti klna brnm, bylece hzl bir Bat klasii evirme dnemine girilmitir. Tarihleri yuvarlaklatrarak belirtirsek, 1940-1965 dneminde tercmesi yaplan Batl eser says 1200e yakndr. Bunun konumuz asndan anlam udur: kinci Yeni iiri, bir taraftan edebiyatszlk/iirsizlik ortamnn (Garip iirinin) yaand sfr noktasnda doarak, Trk iiri iin tekrar edeb bir kimlik refleksi olurken dier yandan, Batdan yaplan tercmelerin tam ortasna doarak, yabanc bir servene balanmann izah olmutur. Bu ikincisi, Tercme Odasndan douun bir baka yansmasdr. kinci Yeni, 1950lerin ortalarna doru Trk iirinin girdii bir merhaleyi temsil eder. Cemal Sreya (1931-1990), Ece Ayhan (1931-2002), Edip Cansever (1928-1986), lhan Berk (1916-2008), Sezai Karako (1933), Turgut Uyar (1927-1985) ve lk Tamer (1937) gibi airleriyle Cumhuriyet dnemi Trk edebiyatnn (hl) en etkili edeb hamlelerinden birisi olan kinci Yeni iiri, son yllarda farkl ynleriyle aratrma ve inceleme tezghlarna yatrlmtr. Bununla birlikte, gerek kinci Yeni iiri bir btn hlinde, gerekse bu btn oluturan airler mnferiden, barndrdklar mitolojik unsurlar bakmndan yeterli bir mesaiye tabi tutulmamtr. Bu noktada istisna saylabilecek birka alma vardr. Bunlardan birisi, sonradan biraz daha gelitirilerek iir ve Mitologya adyla yaynlanan Aydn Afacana ait master tezidir. Afacan, bu almasnda kinci Yeni airlerinden Ece Ayhan, Cemal Sreya, lhan Berk, Edip Cansever ve lk Tameri birbirinden bamsz olarak ve yzeysel bir ekilde dikkatlere sunmaya almtr. Mehmet Can Doann MoSz kinci Yeni iirine geldiine gre

dern Trk iirinde Mitolojiye Bal Kaynaklanma Sorunu balkl makalesi de bu minvalde anlabilecek bir katkdr. Bizim Klliyenin Edebiyat ve Mitoloji zel says iin kinci Yeni hareketinin mitolojiyle ilgisini yazmam istei tarafma bildirildiinde severek kabul ettim. Bakir bir alanda almak ve sahih bir birikimi ortaya karmak arzusu heyecanlandrmt beni. Dorusu, daha nceden pek ok ynleriyle okumalar yaptm kinci Yeniyi mitoloji odakl olarak ilk kez masaya yatracaktm. Kukusuz, bu tr okumalarda temel metinler airlerin iir kitaplardr. Birka aylk sre ierisinde, byle bir ncelikle yaptm okumada, nme bir hayli malzeme kmt. Bu malzemenin geni bir zamanda tetkik edilip ilenmesi, kapsaml bir eseri vcuda getirebilirdi. Bir sreli yayn iinse, mstakbel almann zetini sunmak yeterli olacakt. bu yaz bu anlamda bir girizgh kabul edilmelidir Bu snrlamann dnda, alan belirlemenin bir baka aamasn izah etmeye geldi sra: kinci Yeni airlerini genel mitolojik ereve ierisinde deil, Antik Yunan ve Latin (Bat) mitolojisi dairesi iinde ele alacaz. Zira kinci Yeni hareketi mensubu airlerin genel ynelimi, mitoloji balamnda bu eilim iindedir. Tam da bu noktada, hareketin mensubu olarak yukarda adn zikrettiimiz yedi airden Sezai Karakou, mitolojik ynelim bakmndan farkl bir izgiyi temsil ettiinden, lhan Berki de bu yaznn maddi snrlarn zorlayacak derecede yksek bir mitolojik kaynaklanma serveni olduu iin, ibu almamzn dnda tutuyoruz. Bu cmleden hareketle, Sezai Karako ve lhan Berk iirini mitoloji balamnda ayr birer makale ile ele almak zerimize bor kaydedilsin Trkiyede iire dnn yeni bir milad kabul ettiimiz kinci Yeni iiri, farkl ynelimleri bnyesinde tamtr. Bu iirde sz gelimi, bir yandan klasik yerli deerlere u veya bu mahiyette atflar yaplrken, dier yandan Batnn eski veya yeni deerlerine atlm ilmekler grlmektedir. Bunlardan Batyla ilgili baz balantlar daha nce Gelenek ve kinci Yeni iiri adl kitabmzda ele almtk. Orada alan snrlamasndan tr ele alamadmz kinci Yeni - Bat mitolojisi ilgisini ise ite imdi ortaya seriyoruz:
Kapsaml bir almaya girizgh

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

56

Bu aamada atacamz ilk adm, sz konusu airlerin genel tutumlarna ksa bir gz gezdirme olacaktr. kinci Yeni airleri arasnda mitoloji meselesine net bir tavrla yaklaan ve bu tavr Papirs dergisinin Austos 1966 tarihli saysndaki bayazsyla yanstan Cemal Sreya, sonradan tavrnn dna ksa da, nemli eyler sylemitir. O yllarda zellikle Melih Cevdet Anday ve Edip Canseverde ar bir ilgi (itahla dadanma) eklinde tezahr eden mitolojik giriimlere tepki veren Cemal Sreya, konunun abartldn belirtir. Cemal Sreya, Yunan Mitolojisine kendi mitolojimiz gzyle bakanlarn yanl dnce iinde olduklarn syledikten sonra, bu hareketin tarih seyrine dair bilgeler verir. Ardndan, Bir mitoloji gerekiyorsa bu kendi efsanelerimizden kan bir mitoloji olmaldr. iirin evreni dildir. Her dilin kendi toplumuna zg efsanelerle i ie bir mant, bir ileyii vardr. Birlikte gelimilerdir. Ayn geliim srecinin potasnda kaynamlardr. Bir dili kendi efsanelerin dna doru hareket ettirebiliriz belki. Daha dorusu onlardan bamsz bir ekilde kullanabildiimiz olur. Ama baka bir mitolojinin lejantlaryla doldurmamz dildeki iirsel kk yavanlatracaktr. Bunun evrensellikle hibir ilgisi bulunmadn da sanmaktayz. der. Yunan Mitolojisinin bilinip renilmesini zenginletirici bir g olarak grdn belirten Cemal Sreya, bunu kendi mitolojimizmi gibi ilemeyi gereksiz olduu kadar sakncal bir i olarak grr. Bu arada zaten bu mitolojinin efsaneleri, bizim sanatmzda yabanc geler hlinde kalmaktan ileri gitmemektedir. Bu dncelerini on yl sonra yazd Kta Sahanlndan balkl yazsnda da tekrarlamaktadr Cemal Sreya. Melih Cevdet Andayn 1976 Yeditepe dln de alan Teknenin lm adl kitab zerine yazd bu yazda, mitolojiyle balantl olarak zetle unlar syler: Melih Cevdetin Grek mitolojisine ar ball iirlerinde bir yabanclk duygusu uyandrmaktadr. Onun bu kitabndaki iirlerde bir gzellik olmakla birlikte, bu, eviri iir gzelliine benzemektedir. Cemal Sreya, bana ters geliyor iinde dnd mitoloji diye itiraz ediyor Melih Cevdete. Cemal Sreyann bu dnceleri bir yanda tutalm; onu iirlerinde farkl bir tutumla ba baa yakalaCemal Sreya: Mitolojik dadanmaya kar

rz. Bir eletiri-deneme kitabna mitolojik suretleriyle bilinen bir antik corafyay (Kta Sahanlnn da iinde bulunduu Uzat Salarn Frigya adl kitap) ad yapan air, btn iirlerini ihtiva eden Sevda Szlerinde de bu unsurlara yer verir. Bunlarn neler olduunu ve hangi iirlerde bulunduunu belirtelim: Bir Kentin Dardan Grnnde (s. 75) Eski Frigya, Fenikelileememek ve Serhasn askerleri, Smccak, ok Yakn, Kirlide (s. 85) Belksn delik incisi, Ortadouda (s. 105) Sayday Hatusas Troyay/ Alfabe ihra eden Fenikeyi, Karacaolanda (s. 207) simrg, Ksa Trkiye Tarihi IIIde (s. 221) O yunani o gzel yolculuklar, Mutsuzluk Glmseyerekde (s. 256) ey Troya yolcusu, 16 Dizede (s. 271) Mitos yitme nolur, Gller Denizlerde (s. 296) Tanrlar kartrr durur denizleri, Bugn Ne?de (s. 305) Aalarn Afroditi Cemal Sreyadan: . seni ve hayatm Ne olduu iyice kestirilemeyen bir parlt gibi Geride brakarak gidiyorum. Nereye? Yarn btn bu aalar sulayacaklar Aalarn Afroditini anmsadm imdi O aacn yanndan geerken gkyz ne derindi Ece Ayhann Yort Savul, ok Eski Adyladr ve Zambakl Padiah adl kitaplarn inceledik. Bunlardan Yort Savulda yaptmz tespitler yledir: ki Tekerlekli At(s. 102) iiri mitolojideki Truva atna yaplan bir atftr sanki: Yakmlar getiriyorlar imparatorlua. Yangnlar. dizesi bu atfn bir gstergesi olarak okunabilir. Ayn metinde Olum ve arkada Bnyamin. Ka yllar uamyorlard. ifadesiyle, hemen arkasndan gelen Ey Kanatszlk balkl metindeki (s. 103) ku, by, serven, uurum, kanatszlk gibi ifadelerden kaynaklanan imgeler btn ve ayn ekilde Ortadoks-Ortodoksta (s. 104) den, kanatlar, balmumu, albast ifadeleri mitolojideki karos efsanesine ynelik armlar sunar. Girit Kral Minos, Daidalos adl mimar ve onun karos adl olunun Minotauros denilen boa bal canavara kar giritikleri mcadeleyi ve akabinde Minosun hilesiyle madur kalan baba olun straplarn anlatan bu efsane, iki madur kahramaEce Ayhan: Bir Madytos efsanesi var myd?

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

57

nn balmumundan yaptklar kanatlarla zgrle uu maceralarn da ierir. Fakat balmumunun erimesiyle karos denize dp boularak lecektir. ok Eski Adyladrda karmza kan mitolojik unsurlar da yle sralayabiliriz: Hero ile Atda (s. 9) Hero ile Leandros efsanesine gndermelerde bulunulur. Bu erevede Sestos, Akhilleus, Abydos gibi mitolojik unsurlar da metinde yer alr. Madytosta (s. 13) antik bir ehir olarak Madytos (Eceabat) Spartaya kar Atina donanmasna mevzi olmu bir yerdir. Hakaret Beylerde (s. 39) Troyaya yer verilir: Bakld ki Troya dolaylarnda da domutur Hakaret Beyler. Ankann (s. 41) bir dou mitolojisi olduu kadar eski Yunanda Phoenixe tekabl ettiini belirtelim. Fakat bu metinde iire balk olmak dnda bir karl yok gibidir. Yerekimli Karanfil (Toplu iirler I) ve airin Seyir Defteri (Toplu iirler II) adl kitaplarn tetkik ettiimiz Edip Cansever, kinci Yeninin bir dier airi Cemal Sreyann eletirilerine maruz kalacak derecede ileri bir mitolojik kaynaklanmaya gitmitir. Onun mitolojik geleri kullan eklini eserleri zerinden srasyla gstermeye alalm. Yerekimli Karanfilde: Umutsuzlar Park (s. 51) balkl iirin IV. Blmnde kimi eski medeniyetleri anar: Bir Msr, bir Roma, belki de bir Yunan elleriyle/ Eski bir insandnz merdiven gcrdyordu. (s. 55) Mitolojik unsurlar iir ad olarak kullanmak yahut iirin balnda geirmek kinci Yeni airlerinde dikkat ekici bir durumdur. Canseverin Yerekimli Karanfil kitabndaki Phoenixte (s. 85) olduu gibi. Kukusuz, iirin ieriinde de mitoslara mahsus unsurlar yer alr. iir yle biter: Kim ne derse desin ben bu gn yakyorum Yeniden domak iin kardm yangndan. Mitolojik unsuru ad yapma ii sadece iir balnda deil, kitap adnda da geerlidir. Canseverin 1961de yaymlanan Nerde Antigone (Yerekimli Karanfil, s. 97) ve 1964te yaymlanan Tragedyalar (Yerekimli Karanfil, s. 139) adl kitaplarnda
Edip Cansever: Ar mitolojik doz

olduu gibi. Mitolojik armlar herhangi bir kahramana atf yapmadan da yanstlabilmektedir. Edip Canseverin Tragedyalarnn VI. Blmnde bulunan kasvet tanrs (s. 213) ifadesi byledir. Zeus mitolojiden esinlenen her airin ska mracaat ettii Tanrdr. Edip Cansever Cad Aac (s. 230) iirinin I. parasnda Zeusa yer verir. Antik medeniyetlere ve bu medeniyetlerin yerleim birimlerine yaplan gndermeler Edip Canseverde nemli bir yararlanma eklidir: airin Yerekimli Karanfildeki Dkmc Niko ve Arkadalar (252) iirinde bunun bir rneine rastlarz. air eski Yunan ehri Argosu Fenikelilerle birlikte ayn msrada geirir. Bu arada sz konusu dnemin nemli kahramanlarna da atf yaplr: Sanrm Argosa ktklarndan bu yana Fenikelilerin Yapayalnz braktlar beni. () Sanki onlar oyla Fenikeli kaptann sevimesinden Bir gzel koumlard, gittike oalrd Byk Saat (Toplu iirler) kitabndaki iirlerini mitoloji incelemesine tabi tuttuumuz Turgut Uyar, bu konuda kinci Yeni airleri arasnda itidali temsil edebilir bir konuma sahiptir. Onun mitolojiyle olan ilgisini u rnekler zerinden aklayabiliriz: O Zaman Av Bitti (s. 130) balkl iirinde Tanrlar ifadesini kullanan air, Batnn mitolojik algsn ezber edinmi gibidir: Kadnlar dnmeyin, durmadan alverite onlar dayankl Tanrlarla. Benzeri bir tutum vg, lye (153) balkl metinde de Tanrsal umutsuzluk (s. 154) eklinde tezahr eder. Turgut Uyar, Son Be (s. 167) iirinde Pandan bahsederek mitolojiye iyice gz krpar: -Ah, irkin sonu olaan ve irkin akustik yetersizlik ve son akam saati hurmalar, uzun ovalar uzun ovalar her eyin bugne olduukr resimlerini yalnz Pan andlar ve llerini sonra Akdeniz btn bir ey sonra
Turgut Uyar: Mutedil mitolojik ilgi

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

58

bir deniz sonra ve gmecek olduklarn andlar- air Baharat Yolunda (s. 291) llirya ve Kilikya olmak zere antik an iki toplumuna atf yapar: Kervanlar gm bir at gibi lliryadan Anadoludan atlar, tccarlar ve kllar hi kprsz geerlerdi sudan Artk bir okama deildi koca gzl Akdenizin rzgr Btn rzgrlar Konyadan aa Kilikyadan yukar (s. 294) Turgut Uyarn Byk Saatinde tespit edebildiimiz son mitolojik unsur Bir Gln (s. 493) iirindeki Pegasustur: bir gln servenidir belki bir lmle balayan ekin bir pegasusun kinemesiyle Mitologya (Edith Hamilton) evirmeni olarak da bu alanda belirli bir ad yapan lk Tamerin iirlerinde nasl bir performans sergilediini Yanardan stndeki Ku (Toplu iirler) adl kitabndan inceledik. Yaptmz tespitler yledir: air, Kartaca (s. 37)da iire adn veren antik Fenike kolonisine atf yapar. lkten oluan iirin son bendinde yle der: Byc denilecek glnce yarglara; lmyle koparacak talarn zamandan Duyarl oaltan lmsz Kartacann (s.
lk Tamer: Mitologya mtercimi

Bunlarn dnda lk Tamer, Salgn iirinin Kara Atl (s. 133) balkl 1. blmnde Zuhalden (Kronos, Satrn, Sekendiz), Sere (s. 143) balkl iirin drdnc blmnde Zmrdankadan, Hnerimizde (s. 260) Zhreden (Vens, Afrodit, olpan, oban Yldz) bahisler aar. Sonuncusu yledir: zaten kim karr ki bana, zaten kim inanr ki bana, bir Ay, bir Zhre, bir de btn dnya. (s. 260) Sreen krlmalar ana denk gelen Cumhuriyet devrinin en etkili topluluu olarak kinci Yeni airleri, devrin ruhuna tabi olmalarnn yan sra, mitolojiyi kendileri iin iirsel bir imkn olarak da grmler ve zellikle Batnn mitolojik unsurlarn youn bir ekilde kullanmlardr. Bu kullanmlardaki hassasiyetlere dikkat ekebildiysek, bu bizi mutlu eder
Sonu olarak

37)

len Sonu (s. 89) balkl iirinde Thiessten bahseder: Atelere baklrsa yamur yamayacak, dedi Thiess bir de baltalarn frlatsalar ne iyi olurdu, dedi, nerede kaldlar?

KAYNAKA: Aydn Afacan, iir ve Mitologya, Doruk Yay., st., 2003, 272 s. Behet Necatigil, 100 Soruda Mitologya, Gerek Yay., 3. Bas., st., 1978, 143 s. Cemal Sreya, Sevda Szleri, (Btn iirleri), YKY, 2. Bas., st., 1996, 325 s. ___________, Uzat Salarn Frigya, Yn Yay., 2. Bas., st., 1992, 270 s. ___________, Papirsten Bayazlar, (hzl. Zhal Tekkanat), Cem Yay., st., Tarihsiz, 133 s. Cevat Akkanat, Gelenek ve kinci Yeni iiri, 2. Bas., Okur Kitapl, st., 2012, 472 s. Ece Ayhan, ok Eski Adyladr, Adam Yay., st., 1982, 62 s. ___________, Yort Savul, Adam Yay., st., 1982, 142 s. ___________,Zambakl Padiah, Tan Yay., Ank., 1981, 45 s. Edip Cansever, airin Seyir Defteri, (Toplu iirler II), Adam Yay., 7. Bas., st., 1997, 423 s. ___________, Yerekimli Karanfil, (Toplu iirleri I), Adam Yay., 5. Bas., st. 1995, 434 s. Mehmet Can Doan, Modern Trk iirinde Mitolojiye Bal Kaynaklanma Sorunu, Gazi Trkiyat Dergisi, S. 4, (Bahar 2009). Turgut Uyar, Byk Saat, (Toplu iirler) Can Yay., st., 1985, 510 s. lk Tamer, Yanardan stndeki Ku (Toplu iirler), Adam Yay., st. 1994, 270 s.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

59

AK DAVULCUSU
Akn davulunu astm boynuma alp geziyorum hep sokak sokak. Atei gl diye aldm koynuma Bilmeyenler diyor; u garibe bak! Ben ayna olmuum bakanlar bakm, Zaman gergin deri, yrek tokmakm Herkes canna bir isim takm Kimi ak sarhou demi; enel hak. Ben ne kemik, ne et, ne de deriyim Fiziinden firar etmi biriyim. Duman ve kl oldum hala diriyim steyen cesur der, isteyen korkak Kalp umazsa zikir, zikir olur mu? z hakkla olan hakir olur mu? lmsze mnkir- nekir olur mu? Karako, son sz ehline brak.

BAHAETTN KARAKO

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

60

VEFA TADELEN

Dede Korkut Hikyeleri adlandrmas, hikyelerin kkenine iaret eden bir ifadedir. Hikyelerden karsayabildiimiz kadaryla, Dede Korkut, hikyeleri ilk anlatan, hdiseyi dil alannda ilk kuran kiidir. Dede Korkut, onlarda, kendi zamanna ilikin yaantlar, olaylar hikye eder. Olayla hikye etme eylemi arasnda uzun bir zaman aral yoktur. Dede Korkut, hdiseden hemen sonra gelir, onu sze dker. Hikyeler, yer yer manzum, yer yer nesir eklindedir. Duygusal younluk arttnda sz iire dnr. Bununla birlikte nesir de iire yakn, kafiyeli ve secilidir. Bu durum szn etkisini artrr. Hikyelerde sadece hdisenin anlatlmas amalanmaz, gzel ve etkili bir ekilde anlatlmas da amalanr. Szn edeb (hem etik, hem de szdeki gzellik ve etkileyicilik anlamnda) olmas gerekir. Gerek nesir gerek nazm olarak sylenen paralar, szdeki edebilii en st seviyede amalayan bir tutumun rn olarak grlebilirler. Dede Korkut hikyeleri iindeki iirler, syleyi zenginlii ve akcl asndan bugn de kulaa ho gelen ifadelerdir. Dede Korkut Kitabnda, hikyelere boy denilmektedir. Boy demek destan demektir. Destanlarn iindeki daha kk paralar ise soy szc ile karlanr. Boy boylamak destan, soy soylamak ise destandan kk paralar sylemektir. Soy soy* Bu yaz, yazarn kendisi tarafndan henz yaymlanmam Szl Gelenekte Anlatc Tipi balkl makalesinden aktarmadr.

Giri

lamann nazm sylemek anlam da vardr. Sz aydur ifadesiyle dorudan syleyene braklr, bu ekilde anlatc aradan ekilir. Kitapta boy kelimesi ile hikyelerin bir bakma tr de belirtilir. Hikyeler, ierik bakmndan Ouz boyunun yaantlarn, kahramanlklarn, aclarn, umutlarn, heyecanlarn dile getirirler. Ergin, onlara destan denilemeyeceini, zira destan olabilmek iin yeterli uzunlukta olmadklarn, olsa olsa byk bir destann kk paralar olabileceklerini syler. Byk destann kendisi ise bilinmemektedir.[1] Dede Korkut Hikyeleri boy deil, soy destan deil destann paralardr. Destann paralara, soylara ayrlmasnn nedeni, szl gelenein zaman iinde deimesi, unutulmas, ekleme ve karmalarda bulunulmas olasldr. Bu nedenle metinler kkendeki, zamann deil, daha ok iinde anlatld zamann izlerini tarlar. nk onlar gnn koullar iinde yeniden biimlenmi, yeniden yorumlanmlardr. On iki hikyeden ikisi olan Tepegz ile Deli Dumrul, hikyelerin ruhu ve genel havas asndan dierlerinden farkldrlar. Onlar, Orta Asyadaki Trk boylarnn mitolojik gemiinden izler tarlar;[2]
1. Muharrem Ergin, Dede Korkut Kitab I, Trk Dil

Kurumu Yaynlar, Ankara, 1958, s. 29, 30, 32. 2. On iki adet Dede Korkut hikyesi iinde iki gerekst metinle karlarz. Bunlar Tepegz ve Deli Dumrul hikyeleridir. Tepegz insanst bir g karsnda uranlan felaketi, acziyeti ve

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

61

ancak dier on hikye, gerek corafya, gerekse tarihsel doku asndan, Trklerin Anadoluya giri dnemini anlatr. Onlar bu balamdan koparp Orta Asyadaki btnlkl bir destann paralar olarak grmek, hikyenin ieriini oluturan tarihsel, kltrel, zamansal, siyasi ve corafi motiflerle rtmez. Onlar, her halkarda Anadoluyu yurt edinmeye alan, bu amaca ynelik mcadele veren, dayanmaya, yardmlamaya, birliktelie gereksinin duyan, bu nedenle dost ve dman szcklerinin altn kaln izgilerle izen Trk boylarnn hikyeleridir. Unutulmamal ki, onlara kalclk deeri kazandran asl ey yazya geirilmi olmalardr. Biim ve ierik asndan bakldnda ayn ortamn, ayn ruh hlinin, akraba bilinlerin rn olduklar sylenebilir. Bu zellikleri ile isel bir btnlk oluturduklarn, tek tek hikyelerin hikye zellii ile destans btnle doru gittiklerini syleyebiliriz. Denilebilirse nehir hikyeleridir onlar; ayn dekor, ayn ruh hli iinde srp giden anlatmlardr. Hikyelerin sylenme zaman ile yazya geirilme zaman arasnda fark vardr. Dolaysyla onlara yalnz yazcnn yorumu karmam, ilk syleyenle yazya geiren arasndaki anlatclarn yorumlar da karmtr. Bu nedenle onlarn ilk hlinin, ilk syleni biiminin nasl olduunu bilmemiz mmkn deildir. Onlarn ilk syleni tarihi, Trklerin Anadoluya yerlemeye baladklar, bu amala
bu uurda verilen mcadeleyi anlatr. Hikyeden kan mesaj udur: Dmann tanmadan, onunla mcadele edemezsin, zafere kavuamazsn. Tepegz, ancak yakndan tanndktan sonra kendisine galip gelinebilecek yollar ortaya kar. Ancak tanndktan sonra kendisine kar zafer kazanlr. Tepegzle Deli Dumrulun orijinallii, kurgu ve hayal rn olmalarndadr. Bu nedenle yaanma olasl daha yksek olan dier hikyelerden ayrlrlar. Tepegz ve Deli Dumrul hikyeleri, kimi zellikleriyle Grek mitolojisini anmsatrlar. Ama yine de onlarn slam inancndan izler tadn sylemek gerekir. Deli Dumrul, sadakatin ve fedakrln ili destandr. Onda pek ok sorunun cevabn bulabiliriz: rnein, Sevdiimizi ne kadar severiz?, stediimizi ne kadar isteriz? nandmza ne kadar inanrz?, Balandmza ne kadar balanrz? gibi sorularn. Ve bu sorularn cevab yeryznde nasl bir insan olmamz gerektii ynndeki sorunun cevab da olur.

evredeki tekfurluklarla savatklar dneme rastlar. Yaanan mekn Anadoluya ilk girilerin yapld Dou Anadolu Blgesidir. Bu da yaklak bir ifade ile sylersek, 1000li yllardr. Yazya geirili tarihinin Kay boyunun devlete dnm srecini tamamlad bir dnem olduu dnlebilir. Onlar, 1000li yllardan yazya geirili tarihine kadar unutulmadan koruyan halkn hafzas, deer duygusu, beenisi ve duyarldr. Onlar, her bir anlatla yeniden yorumlanm, hafzalardaki yerleri tazelenmitir. Anlatc tipinin Dou Anadoluda yaam olma ihtimalini glendiren bir baka neden de bu hikyelerin unutulmadan ayrntl ve canl bir ekilde hatrlanmas ve anlatlmasdr. Bu da ancak o kltr ve corafyay iyi tanyan kiiler iin mmkndr. Hikyeler beyleri, beylerin hayatn, savalarn, zafer ve yenilgilerini, dn ve elencelerini anlatrlar. Ama yalnz beylerin deil halkn yaam biimini de anlatrlar, dnemin gndelik hayatna atflarda da bulunurlar. Belirli kiilerin deil, btn bir Ouz boyunun hikyesidir onlar. Dede Korkut, beyle boy, halkla soylu arasndaki kiidir. Bir yanyla halk, bir yanyla beydir. Bilgi, hikmet ve irfan sahibi, kalp gz ak biridir. Bu konumu, sz syleme yetisine bir katk olarak yansr: Hem halkn, hem de beylerin yannda, onlar anlayarak ve onlarn da kendisini anladndan emin olarak konuur. Hikyelerin bize anlatt kadaryla, bu iki u arasnda bir kopukluk ve blnmlk yoktur. Onlar bir arada ve i ie yaarlar. Onlar birbirinden ayracak ayrcalkl meknlar, grkemli yaplar, cadde ve koridorlar bulunmaz. Dede Korkut, zce birbirinden ayr olmayan bu iki snf arasndaki eklem durumundadr, her iki snf da bilir, tanr, anlar. Bu konumuyla her iki kesime ve konutuklar dile aina biridir. Bu durum onun anlatc tipi olma zelliine olumlu bir katk olarak yansr. Dede Korkut Hikyelerinin dnyas, bir deerler dnyasdr. Sz, bir deer adna, bir deerden tr sylenir. Bu dnyann belirgin deerleri iyilik, dostluk, sadakat, fedakrlk ve gvenirliktir. Hikyeler bu deerleri ilemeye, gelitirmeye ve hayata katmaya ynelik ortaya karlar. Bu nedenle, onlarn anlatm amac kiiliin terbiyesi ve deerlerin etkili bir ekilde yeniden dile getirilmesidir. Onlarn anlatm amac nedir diye soracak olursak, verilecek
1. Hikyelerin deerler dnyas

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

62

cevaplar arasnda deerlerin retilmesi ve yaatlmas hususu ilk srada yer alr. Hikyelerde belirli bilgilerin deil, deerlerin verilmesi sz konusudur. Mertliin, yiitliin, sznde durmann, sadakatin, fedakrln, merhametin, btn bu vicdani deerlerin retilmesi, nceliklidir. Bu, bir karakter eitimidir. Bu nedenle, hikyelerin anlatcs, ncelikle eitici bir tiptir. Geleneksel toplum ilk ve en nemli terbiyesini aile, evre, gelenek gelerinden alr; bu ekilde terbiye olur. Dede Korkutun ne kard erdemler, sadece dnn deil bugnn de deerleridir. Bu nedenle Derde Korkut sava deil, eitimcidir. Onun szleri bu anlamda dnldnde gerek amacna kavuur. Nasihat edici, arabulucu rol de eitimin saduyusuna sahip olmasndan kaynaklanr. Dede Korkut bilge bir tip olduu iin hikyeler de eitici bir nitelikte ortaya karlar. Bu eiticilik zelliinin ilk ifadesi, destanlarn ataszleri ile balyor olmasdr. Dede Korkut ataszlerini syleyen kii olarak anonim hikmeti, ortak bilgelii reten akla ve bilince karlk gelir. Burada dikkat ekilebilecek bir baka konu da, Dede Korkut Kitabnn, ihtiva ettii ataszleriyle ayn zamanda ilk atasz derlemesi niteliinde olmasdr. Ataszleri ancak Dede Korkut gibi hikmet ve tecrbe sahibi bilge kiilerin szleri olabilir. Ataszlerini syleyen ve hikmetli ykleri anlatan da yine onlardr. Dede Korkut hikyelerinin eiticilii bir bilgi kitab olmasnda deil, bir deerler kitab olmasndadr. Bu deerler eitiminin g ve sava kltr etrafnda ekillenen iyilik, cmertlik, dostluk, fedakrlk, vefakrlk, yiitlik, kahramanlk, mertlik gibi pek ok yksek deeri vardr. Hikyelerdeki asli deer, iyiliktir. Ktlk mutlak deildir. Hibir ktlk cezasz kalmaz. Ktlk, ktlk olarak bizzat kendisinin cezasdr zaten. Ktlk yapann eninde sonunda ktlk bulaca, adalet idesine duyulan gveni oluturur. yilik insanln asli yurdudur. Btn gzellikler, btn faydalar ondan gelir. Ktlk ise ne kadar gl olursa olsun eninde sonunda yenilip yok olacaktr. Hikyelerin bize verdii en gzel mesaj budur. Bu mesaj ayn zamanda hikyelerdeki umuda ve aydnlk yapya da iaret eder. Dede Korkutun dnyas iyinin ve ktnn, dostun ve dmann dnyasdr. Bu durumda anlatc bize dnyay tandk, aina ve yurt klmaya alr. Bir baka deyile o tarafsz bir konumda deildir. Hikyelerin anlatlma nedeni de zaten bu tarafl konumdur; on-

larn amac dostu vmek dman yermek, iyiyi ululamak kty aalamaktr. Hikyeler, iyiyi ve kty, dostu ve dman tantarak dnyay netletirir. Dede Korkut, sradan olaylar zerine hikye sylemez; ancak insanlara iyilik ve ktlk, dostluk ve dmanlk konusunda yol gsterebilecek rnek olaylar hakknda syler, bu tr hikyeleri anlatr. Bu ekilde uyarr, eitir, terbiye eder. Denilebilirse, her bir hikye, hikye iinde geen ktlklerin nne set eker, iyilikleri ise tevik eder, iyi eylemlerin nn aar. Sava ve g kltrnde dostu ve dman tanmak nemlidir. Hikyelerin srarla vurgulad ey dost ve dman karsnda uyank olmak, kimin dost kimin dman olduunu iyi bilmektir. Zira iyilik ve ktlk, nemli lde dost ve dman kavramlar ile yakndan ilgilidir. Hikyelerin her biri dost ve dman, iyilik ve ktlk kavramlarn yeniden ortaya koyar. Buna gre dost insann varlk temelidir, iyiliktir. Dman ise yok edici bir gtr, ktlktr, gvensizliktir. nsan bu ikisini tand srece varln gvence altna alabilir. Dost gvenin, dman gvensizliin simgesidir. Su uyur, dman uyumaz. atasz tarihsel bilincimizi aydnlatr. Dman, Dede Korkut hikyelerinde baba ile olun arasna girip babaya olunu ldrtmek iin ok attran bir g olarak ortaya kar. Bu nedenle onun nerede, ne zaman ve kimin ahsnda ortaya kaca o kadar ak deildir. Dman uyumaz, hep kiinin zayf ve aresiz bir ann kollar. Tpk atndan dp ayan kran, bu ekilde savaamaz ve obasn koruyamaz hle gelen Begil Oglu Emrenin durumunda olduu gibi. Onun felaket haberini alan Tekfur hemen zerine adamlarn yollar, ldrlmesi ve obasnn yamalanmas iin emir verir. Bu nedenle hikyeler, ncelikle dmann erri karsnda temkinli olmay eitimsel bir ge olarak ne karr. Bu, yaamsal deeri olan bir eitimdir. Zira bu bilgi kiinin hayatta kalmasn salar. Dman felakettir, ktlktr. Onun karsnda her an gl ve uyank olmak gerekir.[3] Dman, ktlk potansiyeli ile gvenlii ortadan kaldran bir hastalktr. Hikyelerde ktlk vardr, nk dman vardr. Akla gelebilecek pek ok ktlk dman tarafndan uygulanr. Bu nedenle dosta gven duymak, duyulan gveni boa karmamak, dman karsnda tedbirli, donanml ve g birlii iinde olmak nemlidir. Dnya dos3. bk. Muharrem Ergin, Dede Korkut Kitab I, s. 154.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

63

tun ve dmann dnyasdr. Dost iyilik, dman ktlktr. Dost salk ve gven, dman hastalk ve felakettir. Bu nedenle kime gvenip kime gvenmeyeceini bilmek, yaamsal neme sahip bir bilgidir. Kii, zor bir annda kendisine yz eviren, hatta kendisini satan kiilerden de dmandan korkar gibi korkmaldr. Bu nedenle dostluk snanan, kantlanan ve zor gnde belli olan bir durumdur. yilik deeri sadece bakasndan beklenmez, kii ncelikle kendisi iyi olmaldr. Dostluk da byledir. Dostun yan ana kuca gibi gvenli bir yerdir. Vefa ve sadakat nemlidir. Bir erdem olarak asl insann kendisinde bulunmaldr bu deerler. Vefa gsterene vefa gstermek, verdii szde durmak, dosta ve sevgiye sadakat gibi deerler sava kltrnde dnyay tanmlayan deerlerdir. Yalnz yiitlik, mertlik, drstlk erdem deildir, ktl ve hileyi sezebilmek, onlar karsnda direnli, donanml ve tedbirli olabilmek de nemlidir. Kii sznde durmazsa, dostunu dmann tanmazsa, korkaklk yaparsa, savamaktan kanrsa, dostunun yannda dmannn karsnda yer almazsa, yaama ans bulsa bile erdemli bir kii olamaz. Gvenilir olmayan gven bulamaz, vefa gstermeyen vefa gremez, dosta dost olmayan dost bulamaz. Bu tutumlar sava ve g kltrnde nemli deerleridir. Korkusuz olmak, dostu dman tanmak, masum insanlara zarar vermemek, iyiliin, mertliin deerleridir. Destanlar bu tr bir yaam biimini ne kararak eitimsel gereksinime cevap verirler. Zira onlar bu pratik deerleri doru ol drst ol, insanlara iyilik et, onlar kandrma, dostunu dmann tan, masum insanlara zarar verme eklinde dorudan emirlerle ifade etmi olsalard pedagojik deerleri azalrd. Ama hikye iinde, iyinin ve ktnn, dostun ve dmann niteliklerini rnekleyerek, ou kez hissettirmeden, en etkili ekilde eitmenin yolunu bulmulardr. Hikyeler iyiliin, doruluun ve drstln zaferi ile biter. Bu nedenle Dede Korkut Hikyelerinde hep umut ve iyimserlik vardr. Onlar er ve kt niyet karsnda iyiliin, dostluun, fedakrln, yiitliin zaferi ile sonulanrlar. errin zafer elde edememesi, iyi zerinde kalc bir egemenlik oluturamamas, destanlarn iyimser dnya grn oluturur. Bu da iyiye olan gveni pekitirir. Bu durum, dinleyende erdeme kar olan gveni artrr; iyiliin eninde sonunda kazanaca duygusunu pekitirir. Bizi iyinin yanna, iyiyi de bizim yanmza koyar. Bu ekilde

ktlk ve er karsnda konumlanrz, mcadele iradesi kazanrz. Buna gre zafer iyilii glendiren, ktl zayflatan bir nitelik tar. Bundan sonra isel bir terbiye ve eitim sreci balar. Bu da bal bana nasihate ve yol gstericilie dayal bir eitimdir. Zira zafer, insan martan, kolayca gzn karartan, gerek gcn unutturan bir anlam tar. Oysa insann temel konumu, dnyada gerek bir zaferin olamayacan syler. Bu nedenle zafer sarholuu iinde kibre kaplmamay, haddini amamay syler. Zafer, ancak bir terbiye ve arballk iinde deer kazanr. Buna gre zafer insana kendini, kendi zn ve varln tantr; dnyadaki konumunu bildirir. Pei sra byle bir terbiyeyi, olgunlamay dourmayan zafer tamamlanmam demektir. Hikyeler, insanolunun derin duygularn, eitilmesi gereken hislerini ve tutkularn dinleyenlere kalc bir hayat dersi verecek ekilde anlatrlar. Dede Korkut destanlarnda, insann fniliine, gelip geiciliine, lmllne gl gndermeler vardr. Hikyelerin temelini her ne kadar kahramanlk, dostluk, iyilik gibi asli deerler olutursa da, bu deerlerin insann fniliinde kkenini bulduu arm vardr.[4] nsan varoluunda derin bir atlak oluturan fnilik duygusu, yleyse diye balayan bir yan cmle ile varoluun anlamn sorgulamaya yneltir. Bu husus Dede Korkut Hikyelerinde yar rtk bir ekilde bulunur. Destanlar insann fniliini hatrlatarak biter. nsana kendi fniliini hatrlatmak, onun bu gerei iselletirmesini salamak en etkili eitim biimlerinden biridir. u msralar her hikyenin sonunda yer alr: Geliml gidiml dnya / on u lml dnya.[5] Bu msralarla Dede Korkutun insanlara srarla kendi fniliini hatrlatmak istedii sylenebilir. Aslnda bilinmeyen bir konu deildir bu. Herkes kendi fniliinin bilgisine sahiptir; Dede Korkut, bu gerei bir kez daha hatrlatmak istemektedir. Bundan beklentisi, eitimdir. Zira kii kendi eitimini kendi iinde tar. lml olduunun bilincine vardnda bu eitim tamamlanm, kii, kendi sahih yapsna kavumu olur

4. Dede Korkutun kendi lmll karsndaki

tutumlar iin bk. Orhan aik Gkyay, Dedem Korkutun Kitab, Babakanlk Kltr Mstearl Kltr Yaynlar, stanbul, 1973, s. CXXI, vd.

5. Muharrem Ergin, Dede Korkut Kitab I, s. 94, 115, 176, 198, 243, 251.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

64

NECAT KANTER

Plan gkler tesi lemde izilen, inaat nebiler eliyle gerekleen, zaman ve uzam kendisinde birletiren mstesna mekn Kbe-i Muazzama, Hz. brahim, olu smaille birlikte yapmn tamamladktan sonra Hacla ilgili menasikin tamamn uygulamal olarak onlara reten Cebrail, Safa ve Merve tepeleri arasnda say etmelerini de gsterdi.

celii, gc ve yenilmezlii ifade etmesi bakmndan toplumlarn inanlarnda dan ayr bir yeri vardr. Altaylar, Olimpos Parnas, Han Tangeri, Afrasyap ve Buz Da gibi dalarn Tanrsal olduklarna inanlr. Dou mitolojisinde ulalmas zor ve gizemli zellii ile geni bir yer tutan Kaf Da, yaratcnn g ve kudretini simgeler. Yer ve gk arasndaki ba simgeleyen merkezi unsurlarn banda kozmik bir dan dnyann ortas olduu dncesi ve bu yerlerin dnyann en yksek yerler olduu dolaysyla tufandan zarar grmedii dncesi de yaygndr. Museviler Ahd- Atikin emri gerei Gerizim Dan yeryznn merkezi sayarlar. Tevratta, Ararat, Seir, Sina ve Sion Dalarndan sklkla sz edilir. Tur-i Sinada Hz. Musaya On emir verilir. Hristiyanlar, Hz. sann armha gerildii Galgotay Hz. demin yaratld ve defnedildii yer olarak grrler. Zeytin Da kutsaldr. Kurana gre dalar yeryzn sabit klmak iin yerletirilmi olsalar da bulutlar gibi hareket ederler. Dalar, Allahn her yerde hazr ve nazr olduunun iaretidir. Dier yaratlmlar gibi dalar da Allaha secde ederler. Tur Da kutsaldr ve Yce Tanr Tur Dana yemin olsun ki buyurur. Maherin deheti annda dalarn yryecei ve atlm pamuklar gibi darmadan edilece-

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

65

inin haberi verilir. Tanrnn azametinin tecellisiyle Tur Dann parampara oluu anlatlr. Hz. Nuhun gemisi iin Sinaya yemin eder. Arafat anar. Hra, Sevr, Uhud, Ebukubeys ise kinatn efendisinin zerinde gezindii ve vd dalardr. Ate anlamna gelen Kubeys, slam ncesi Araplarda bazen Tanrnn ruhu yerine konmu bazen safl ve yenilenmeyi tanmlam bazen de onun Tanrnn ve irfan olduuna inanlmtr. Birok kltrde de ate, ev ve aileyi sembolize etmitir. Kyamet gnnde gerekleecek byk atete insanln arnmas ve ate ile ykanma anlay vardr. Tanr son temizlik hareketini su ile deil atele yapacaktr. Araplarca kutsal saylan bu daa mitik bir armla Atein Babas anlamna gelen Ebukubeys ad verilmitir. Yce Allah, gkleri ve yerleri yaratmadan nce ar, su zerinde bulunuyordu. Cenab Allah iddetli bir rzgr gnderdi. Rzgr suyu alkalayarak gkte karl bulunan ve onunla kozmik stun vastasyla birleen, dnyann yaratlndaki balang noktas olan Kbenin bulunduu yerde kubbe biiminde yumuak bir kaya meydana kard. Yerleri onunla dedi. Dalara o kayadan bir ivi koydu. lk koyduu ivi Ebukubeys Dann ivisidir. Dnyay ayakta tutan o nurani eksenin etrafnda insanlarn, meleklerin cinlerin ve nuranilerin bir an bile durmadan tavaf ettii, Ebukubeysin eteklerindeki kutsal mekn Kbe-i Muazzama, arzn merkezinden Sidrei Mntehada bulunan Beyt-i Mamura kadar uzanan nurdan stunun yeryzndeki izdmdr. Hz. Ali ve bn-i Abbas yoluyla gelen rivayete gre, Beyt-i Mamur, Kbe hizasnda semada olan bir evdir. Her gn 70 bin melek girer kar ve bir daha oraya dnmezler. Yeryznde secde eden mminler yzlerini kbleye dner; kldklar her namazda sanki tayy- mekn ve tayy- zamanda bulunarak Kbeye gider ve o merkezi noktadan miraca karlar. Bu balant, Beyt-i Haramdan Beyt-i Mamura doru dikey olarak uzanan manevi bir yolculuktur. Yerdeki Kbe ile gkteki Beyt-i Mamurun aras Harem-i eriftir. Hlen Kbenin duvarnda bulunan ve plen Hacer-i Esad, Beyt-i Mamurdan yadigr kalmtr. Bu ta, krmz yakut iken, tufandan sonra Hakkn emri ile siyah olmutur.

Kbenin kozmik temeli, Tur-i Sina, Turi Zeytun, Lbnan, Cudi ve Hira Dalarnda getirilen talarla ilk insan tarafndan ykseltilmi, cenneti ve ona duyulan zlemi sembolize eden kozmik tala cennetle ebedi balants kurulacak ekilde iaretlenmitir. Kbeye bu manada mml-Kura yani memleketlerin anas ad verilmitir. dem tarafndan ilk inasndan sonra tufan olunca iki kuma atlas arasna konularak saklanmak zere ge kaldrlm olan ve daha sonra da Cebel-i Ebukubeyse tevdi edilen (kozmik ta) HacerlEsved, Allahn mbarek kld ellerle yeniden yerine konmutur. Nuh tufanndan Hz. brahimin ina ettii tarihe kadar geen sre iinde Hacerl- Esvedi saklayp kollad iin Cahiliye dneminde el emin denildii bilinen efsanevi Ebukubeys Da, Kbenin yaklak yz metre dousunda, drt yz yirmi metre yksekliktedir. Hz. demin ate parasn bu dadan ald veya Hacerl-Esvedin belli zamanda burada korunduu iin, ya da yad ve Mezhi kabilelerinden Ebukubeys adl birinin burada bir bina yapma giriiminde bulunmas nedeniyle bu adla anld anlatlr. Plan gkler tesi lemde izilen, inaat nebiler eliyle gerekleen, zaman ve uzam kendisinde birletiren mstesna mekn Kbe-i Muazzama, Hz. brahim, olu smaille birlikte yapmn tamamladktan sonra Hacla ilgili menasikin tamamn uygulamal olarak onlara reten Cebrail, Safa ve Merve tepeleri arasnda say etmelerini de gsterdi. Hacc lan et buyruu zerine Hz. brahim, Safa Tepesine, Ebukubeys Dana ve Makam- brahime kp ssz llere, gne yan tepelere haykrd. Olu smailden gayr kimsecikler yoktu. Lakin otlar titredi, aalar salland, rzgr ahland ve bu sesi yzyllar boyunca kinatn cann kulaklatrdlar; domam nesillerin bile ruhlarna duyurdular. Allah, baba ile olun dualarn kabul etti. Bu kutsal Beytin etraf mamur klnd, urak yeri oldu, ehir oldu, Mekke oldu. Bir hadis-i erifte dnyadaki ilk da olup sonradan buluma yeri hline gelen Mekke yaknlarndaki Ebukubeys Da; slamiyet ncesinde de halkn mukaddes sayd yerlerdendi. Mekkenin abid ve zahidleri bu daa karak itikfa ekilirlerdi. Resul-i Ekrem taland Taiften zgn bir

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

66

ekilde Mekkeye dnerken kendisine gelen melek, Ebukubeys ile Kuaykn Dalarn gstererek, Eer bu iki da Mekkelilerin zerinde birletirmemi istersen yaparm. deyince, Resulullah; Hayr; ben Allahn bu mriklerin soyundan yalnz Ona kulluk eden ve kendisine hibir eyi ortak komayan kimseler kmasn isterim. buyurmutur. Nebi-i Muhterem Hazretleri Cebeli Nurdan inip evinin yolunu tuttuu bir srada, gaipten bir ses duydu; sana soluna, nne arkasna baknd, bir ey gremedi; ban bir kez daha arkaya evirdi, yok! Semaya dikti gzlerini, Hra Maarasnda grd melekle karlat. Bu ani gr, onu korkuttu ve heyecanlandrd. Hzla evine kotu, yatana girdi. rt! dedi ei Haticeye. Ve Allahn buyruu... Ey rtye brnen! Kalk ve uyar!... Yaad bu heyecana ramen tebli grevini yerine getirmesi, inkrclar uyarmas gerekiyordu: Allahn azabyla en yakn akraban korkut! ayeti gelince Allahn Elisi, Ebukubys eteklerinde bulunan Safa Tepesine kt ve orada bulunan Kureylilere: Ebukubeysi iaret ederek seslendi: Ey Kurey! Ben size u dan arkasnda dman svarisi var, hemen size saldracak dersem inanr msnz? Hep bir azdan, Evet, inanrz. imdiye kadar senin yalan sylediini duymadk. dediler. Sen ki Muhammedl-Eminsin. slam tebli eder. Ancak amcas Ebuleheb; Kuruyup yok olasca! Bizi bunun iin mi ardn? der ve Mekkeli mrikleri aleyhine kkrtr. Ebulehebin, karsnn, kznn ve kz kardeinin, sevgililer sevgilisine eziyet ve hakaretlerinden dolay Tebbet suresi nazil olur. Ebulehebin elleri kurusun! Kurudu zaten. Ona ne mal fayda verdi ne de kazand eyler. O, alev alev yanan atee atlacak. Dedikodu yapp, sz tayan kars da. Boynunda da ipten bklm bir halat bulunacak.

Hacer, kk olu smailin susuzluktan lmesinden endie ederek Ebukubeys Dana ynelir, Safa ile Merve tepecikleri arasnda telala yedi defa koar, btn midini kaybettii bir anda mucizevi bir ekilde olunun topuklar altnda cennetten geldii rivayet edilen suyu grnce Allaha kreder ve suyun dalmamas iin etrafn toprakla evirir! Hz. Peygamber, Allah smailin annesine rahmet etsin. Eer suyun nn kapamasayd zemzem akp giden bir rmak olurdu. buyurmutur. Resul-i Ekremin peygamberliinin ilk yllarndan Hz. merin Mslman olmasndan sonraki dneme kadar, slamn yaylmas hususunda oynad rolle slam tarihindeki yerini alan Darulerkam, bu dan eteinde yer almaktadr. Kamer suresinde zikredilen nikakl- Kamer mucizesi Ebukubeyste gereklemi ve bunun ansna Mescid-i nikakl-Kamer ad verilen bir mescit yaptrlmtr. Hz. brahimin Hacc burada ilan etmesinin ve Hz. Muhammedin burada namaz klmasnn ansna yaptrlan brahim Mescidi, Bilal-i Habein Mekkenin fethinde ilk ezan burada okumas ve adna yaptrlan Bilal-i Habe Camii, Mekkeli Mslmanlarca Ebukubeys Dana verilen manevi deerin ak bir gstergesidir. slam ncesi Arap edebiyatnn szl ve tarih birikimi olan iirler, metinler, masallar, efsaneler, kssalar, menkbeler, imgeler, simgeler, daha pek ok kod, gnmz slam edebiyatna esin kayna olan ve mitik izler tayan Ebukubeys Dann stne bugn saraylar, altna da Harem-i erifiAziziye ve Minaya balayan tneller ina edilmitir. Kaynaka

1-Ebul Velid Muhammed Ezraki,(1980) Kbe ve Mekke Tarihi, (ev. Y. Vehbi Yavuz) ar Yay. st.1980. 2-Kuran- Kerim ve Aklamal Meali(1993) Trkiye Diyanet Vakf Yay. st. 3-Anne Marie chimmel(2002)Tanrnn Yeryzndeki aretleri (ev. Ekrem Demir)Kabalc Yay. st. 4- Lekesiz, mer, Sevgilinin Evi, Selis Kitaplar, 2006 st. 5-.Tanyu, Hikmet, Dinler Tarihi Aratrmalar, A.. . F. Yay. 1973. 6-Fotoraflarla Kutsal Topraklar(Hicaz Albm) 2009 Ank. 7- Yonar, Gnl, Trk Edebiyatnda Fantastiin Kkenleri, tken Yay. st.20011.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

67

Hamdi'nin Yusuf ve Zleyha'snda mitolojik unsurlar


M. NAC ONUR

usuf Peygamberin bandan geen gerek olaylarn hikyeletirilmesini din vehesiyle ilk defa Tevratta gryoruz. Hikye Tevratn (Ahd-i Atik) 37. babndan balayarak 50. bab da dhil olmak zere ele alnarak Kurana gre biraz daha teferruatl anlatlmtr. kinci olarak yine ilahi kitap olan ncilde yer aldn gryoruz. Ancak bu ilahi kitapta tahrifat olduundan Yusuf hikyesi de bundan hissesini alm, olduka ksa bir tarzda anlatlmtr. Son ilahi dinin kutsal kitab olan Kuran- Kerimde 12. surede 4. ayetten 101. ayet de dhil olmak zere anlatlan Yusuf hikyesi Ahsenl-Kasas (en gzel hikye) diye anlr. Kuranda yer alan Yusuf hikyesi, z ve teferruattan uzak bir tarzda aslna en uygun ekilde, Mslmanlara ve inanan insanlara retici bir ekilde anlatlmtr. Dou edebiyatnda halk arasnda yerlemi efsane ve rivayetler ile Kuranda ve dier din eserlerde yer alm bulunan kssalar byk yer tutar. demin cennetten kovulmasndan balayarak Kerbel vakas da dhil birok olay bu hikyeler ierisinde yer alr. slamiyetin geliim devrelerinde mesnevi tarz, bir propaganda unsuru olarak din yzn gstermi iken, Fars airi Cami (.1492) devrinde sanat iin bir vasta olmu; din, didaktik, lirik zellikler yannda

beer akn terennmne ynelmitir. Trk edebiyatnda 1387 ylna kadar din ve ahlaki zellik tayan mesnevilerde bu tarihten sonra deiiklikler olmutur. 13 ve 14. yzyllarda yazlm eserlerde din, ahlak ve eitim sistemi Arap, Fars ve Trk milletleri tarafndan paylalmtr. Her dilde verilen eserlerin konular arasnda tesir ve ekilde baz ayrlklar ve benzerlikler; bir yandan slam dnyasn, bir yandan da her milletin slamiyetten nceki ayr tarzda biimlenen din, ahlaki, siyasi, itimai deerlere sahip olmalarnn edeb eserlere aksediidir. Beer veya ilahi ak, insan, kinat, eytan, kadn konularn iine alan hikyeler, mesela Leyla v Mecnun, Vamk u Azra, Ferhat irin gibi mesneviler slami ereve iinde en gzel tarzda ilenmitir. Ancak bu tr hikyelerde visal bazen mmkn olmu, bazen olamamtr. Yusuf hikyesi Tevratta, ncilde ve Kuranda yer al itibariyle bu tr tarih hikyelerden ayrlr. Zira dierleri tarih ve edeb eserler iinde yer alrken, Yusuf hikyesi ilahi kitaplarda yer almtr. Bu itibarla milletlerin saysz airlerince ele alnp ilenmi ve nazmedilmitir. Yusuf u Zleyha hikyesinin ilk defa Trk airi Ali ile Trk edebiyatnda baladn gryoruz. (630/1233) O hlde Fars airi Caminin ayn isimdeki eseri Alinin eserinden ok sonra meydana getirilmitir. Bu konu, Trk edebiyatnda birok

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

68

air tarafndan ele alnm ve ilenmitir. Hamdullah Hamdinin Yusuf hikyesi ierikli mesnevisi de incelendiinde, Alinin ve Sula Fakihin ayn isimdeki eserleri ile sanat ynnden olmasa bile; hikyenin kuruluu, olaylardaki sra, ahs ve yer isimleri ynnden byk benzerlik gsterir, ancak sanat ynnden Hamdinin eseri onlardan her ynyle ok iyidir. Din eserlerin kkn slam dininin kutsal kitab Kuran ve Peygamberimizin hadisleri ve tefsirlerde aramalyz. Tevrat ve Kuranda Yusuf hikyelerinin birbirinden farkl ynleri bulunmaktadr. Tevrata Yusuf iki ayr rya grr, Kuranda ise bir defa rya grdn tespit ederiz. Yusufun 17 yanda iken sr gttne Tevratta yer verilirken, Kuranda bu bilgi yoktur. Tevratta Yusuf, babas Yakupun ihtiyarlnn oludur, Kuranda bu bilgiye yer verilmez. Tevratta Msr Azizinin kars, Yusufu zorla evde tutmak istedii srada, Yusuf kadnn elinden kurtulmak zereyken elbisesini orada brakarak kaar, oysa Kuranda Yusuf elbisesini brakmaz, elbisesinin bir paras kopar, kopan para kadnn elinde kalr, Yusuf yrtk elbise zerinde iken kaar kurtulur. Tevratta Msr Azizinin karsnn Yusufa iftira edip etmedii aratrlmaz, bu aratrmaya yardmc ahit de yoktur. Hlbuki Kuranda bu aratrmaya yer verilmitir ve ahit olarak da kadnn akrabalarndan bir hanmn Yusuf lehinde ahitlii vardr. Tevratta kadnlarn Yusufun gzellii karsnda ellerini baklarla kesmeleri ksm yoktur, Kuranda bu ksm vardr. Tevratta Yusuf 30 yandayken Msr Azizinin kz Asenat ile evlendirilir. Kuranda byle bir evlilik ve kz ismi olmad gibi, Yusufun baka birisiyle evlendiine dair iaret de yoktur. Tevratta Yusufun babas Yakupun oullarnn isimlerinin ou ve yer isimleri geerken, Kuranda Yusuf dnda hibir olunun ismine rastlanmaz. Oullarndan sadece onlardan biri eklinde bahsedilir. Tevrata gre tacirler, Yusufu kuyudan karr, smaililere 20 gme satarlar. Onlar da Yusufu Msr Azizine satar. Hlbuki Kuranda Yusufu ilk defa satanlar onun kardeleridir ve deeri de birka dirhemdir. Mitoloji, bir milletin kltrnn balang noktasdr. Mitoloji denince bata Yunan ve Roma mitolojileri akla gelir. Oysa Yunanca veya Latince byle bir hika-

yenin yazlm olmas, bunlarn bu milletlere mal edilmesine yol amaktadr. Hlbuki sz konusu mitoloji Akdeniz Mitolojisidir ve anavatan da Anadoludur. Yunandan, Anadoludan ine kadar mitolojik unsurlara rastlayabiliriz. Kelime Yunancada mythos= masal, hikye, logos= sz kelimelerinden tremitir ve hikye szleri anlamna gelir. Mitolojinin gemi zamanlara ait medeniyetlerin inandklar tanrlarn, kahramanlarn, devlerin, perilerin hayat ve olaylarndan bahseden hikyelerin yan sra, insanln ruh leminin sembollerle ifade edilmi bir aynasdr. Mitler genel olarak ok tanrl dnemleri, olaanst kahramanlklar ve olaylar konu alr. Mitolojiler genellikle dinsel, ruhani ve evrenin veya halklarn oluumu gibi genel temalar ierir. Her milletin kendine gre mitoloji maceralar vardr. Efsane bilimi diye de tarif edilen mitoloji, eski alarda yaam insanlarn tabiat olaylarna, sosyal ilikilerine, din inanlarna bak alarnn yorumlanmasdr. Mitolojik unsurlara halkmzn szl hikyelerinde, masallarnda rastlayabildiimiz gibi, destanlarda ve mesnevilerde ok daha fazlasn detayl bir ekilde grebiliriz. Akemseddin-zade Hamdullah Hamdinin Yusuf ve Zleyha isimli mesnevisinde de mitolojik unsurlar tespit edebiliyoruz. H.897-M.1477 ylnda Hamdi tarafndan kaleme alnan Yusuf ve Zleyha mesnevisi 6241 beyittir. z olarak Kurandaki Yusuf suresine sadk kalnarak ortaya konan eserde, hikyeye canllk vermek, onu renklendirmek ve okuyann zihninde yaratlyla badar bir hayal gc oluturabilmek amacyla teferruat yolu almtr. Kurandaki 12. surede mevcut Yusuf suresinde hi mitolojik unsur yoktur, ama mucizevi olaylar vardr. Bununla beraber Yakupun 12 ocuu vardr. 12. sureye uygun 12 ocuk oluu bir tesadf deildir. Bnyamin ile Yusuf bir anneden birbirine z, dier 10 karde ise baka bir anneden olmadr. Onlar da birbirine z, ama Bnyamin ile Yusufa vey olan 10 karde hikyenin ierisinde yer alrlar. Kurana gre mesnevideki teferruat hikyenin zn zedelemez, onu sanatla yourur. Hikyenin sonuna doru beer akn yerini ilah aka terk ettii aka sezilir. Hamdullah Hamdinin Yusuf u Zleyhasndaki mitolojik olaylar u ekilde sralayabiliriz. Mesnevi iinde, Kuranda 12. surenin 17. ayetinde getii zere Yusufun kardeleri kurdun Yusufu yediinden bahsederse de kurdun konumasna dair bir iaret yoktur. Fakat eski Trk destanlarnda rastla-

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

69

dmz zere bu nevi varlklarn dile gelerek konumalar bir motif olarak grlr. stelik olaanstlk vasfn da korur. Bu ksm mesnevinin 1167-1424 beyitleri arasnda ilenmitir. And ierim ki yimedm an Uyma ebnane itme bhtan(1366.beyit) Eser iinde mitolojik motiflerden biri de yine Kuranda gemeyen, ancak Dede Korkutta Busatn Tepegz ldrmesi Hikyesinde geen Haramidir. Bu mit de mesnevinin 1189. beyitinden itibaren balar. Dediler n biz eyledk seyrn Kald ol cmemz katnda hemn Hali bulup harm ol cy Eylemdr ehid ol ay Mitolojik unsurlardan biri de Yusufun z kardei Bnyaminin uvalna koyduu tasn dile gelerek, Yusufun bana gelenleri hikye ediidir. Bir ulu tas idi meger ki o sa lp onunla satlurd meta (5858) Yine Yusuf kuyudan karlp satlmak zere gtrlrken annesinin mezar bana gelince; mezar, Yusufla konumaya balar, bu mit de 1759-1901. beyitler arasnda yer alr. Keke ben de lsem anacum Sana hem trbe olsam anacum Eski Trklerde, Ouz Kaan Destannda var olan peri ile olaanst izdiva ta oban kepeneini zerlerine att, peri kznn birini tuttu, tamah edip hemen iftleti deniliyor. Hamdinin mesnevisinde de ayn mitolojik motif yle yer alyor: Bir rivyet budur n Ktfir Valsna onun olsa damen gir (218) Bir peri sreti Zleyhda Defi hazr olurdu arada (219)

Bu melek sanup ol periyi Aziz Olur idi onunla zevk-miz (220) Burada da Msr Azizi Ktfirin Zleyha ile birlikte olaca bir esnada araya Zleyhaya benzeyen bir perinin girmesi ve Ktfirin peri ile olaanst izdiva ettii anlalyor. Yine Yusufun, Zleyhann elinden kurtulup etei arkadan yrtlm vaziyette kat bir srada Yusufun susuzluu yolunda ahitlik yapan Zleyhann akrabas kadnn aylk bir ocuunun konumalar mitolojik bir motif olarak mesnevide u ekilde yer alr: Hsm idi meger Zleyhnn Elde bir tfl var idi anun Tze ssen gibi n ad zbn Serv-i Kenn rast bildi cihn Ard etekde bulursan ol ki Hain anlama Yusuf- pki Bu rneklerden de anlald zere birok mitolojik motifler mesnevi iinde yer almaktadr. Ancak Kurann 12. suresinde yer alan Yusuf hikyesinin iskeleti etrafnda younlam bu motifler, ona zarar vermemitir. Arap, Fars ve Trk edebiyatnda vcuda getirilen Yusuf ve Zleyha hikyelerine dair eserler, sadece Kurandaki ekline sadk kalnarak meydana getirilmemi, buna mukabil Tevrat ve ncilden, Kuran tefsirlerinden, hadislerden de istifade edilerek ortaya konulmutur. Yzyllar nce; romann, sinemann, televizyonun, CDnin, DVDnin bulunmad dnemlerde, insanlar bu mesnevilerle avunuyorlard. Uzun k gecelerinde sofalarda, ocak balarnda oturarak onlar okuyup dinleyip kendilerini onlarn kahramanlar yerine koyarak olaylar hayal ediyor, muhakeme ediyor, yayor ve kendilerine gre neticeler karyor, kltr ve eitimlerini, din ve sosyal bilgilerini arttryorlard. Ayrca, Tevrat, ncil ve Kuranda yer alan Yusuf hikyesi snrl hdiselerle anlatlmakla beraber, Arap, Fars ve Trk airleri konunun ana iskeletini alarak buna ok eitli hdiseleri de ilave etmi, detaylandrm olaan ve olaanst olaylar, mucizeleri, mitolojik unsurlar ekleyerek cazip hle getirmi, eserlerinin hacmini de geniletmeyi baarmlardr.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

70

MEHMET KURTOLU

nsann yeryz maceras din veya mitolojiye dayanr. lahi kaynaa dayanan gre gre din, zaman iersinde tahrife urar ve mitolojiye dnr. Mitolojik kaynaa dayanan gre gre ise din olan her ey mitolojiden domutur.[1] ster paganist olsun, ister ilahi, mitolojiler zaman iersinde yer deitirir. zellikle igal ve fetihlerle deiime urayan ehirlerde, mitolojiler de yer deiimine uramlardr. Hatta mitolojilerin tmnn dinsel olduunu savunan ilahiyat dnrler vardr. Bu balamda Cengiz Baytuk; Mit her eye ramen dinsel bir anlatm tarzdr ve Paul Tillichin de syledii gibi mitler insan bilincinin daima varolan formlardr. Bu nedenle de bir mit baka bir mitle yer deitirebilir ama insan haya1. rnein Roger Graudy, yeryzndeki ilahi veya beeri btn dinleri ilahi olduunu syler. Hatta mitolojilerin dahi ilahi olandan ktn savunur. lahi olandan sapmalar olmusa eer geen zaman iersinde bozulmalara uradn belirtir. Yine Marksist tarih anlay insanolunun ok tanrclktan tek tanrya getiini belirtirken, slam tarih anlay tek tanr anlayndan, bozulmalar sonucu ok tanrcla getii ynndedir. Efsanelerin birok yerde hakikate yaklamas, slamn zerinde durduu bu tek tanr anlayn da dorulamak1tadr. Zira birok Pagan mitolojisinde ilahi olandan nveler bulunmaktadr.

tndan topyekn sklp atlamaz.[2] Din ve mitoloji insann yeryzndeki serveninde her zaman belirleyici olmutur. Bu iki farkl unsurun, corafik ve zihniyet balamnda blnmesi Dou ve Bat medeniyetlerini meydana getirmi, onlarn tanry, insan ve hayat alglay biimini ekillendirmitir. rnein Bat medeniyetinin dnyay alglay biimi btnyle mitolojiye dayanrken, Dou/slam medeniyetinin alglay tamamen ilahidir ve kutsala dayanr. Paganist Antik dnemlerden bugne dein Batnn bilincini mitoloji oluturmutur. Hristiyanl kabul etmesine karn, bugn dahi btn ritellerini Antik Yunan ve Roma mitolojisine dayandrarak oluturur ve kendini ylece tanmlar. Bunu edebiyatndan felsefesine, gzel sanatlardan ehir ve mimariye kadar btn alana yaymtr. Goethenin Faustu, Nietzschenin felsefi ve edeb grleri, Freudun psikolojik tahlilleri bu mitolojik algnn sonucu olumutur. Bat ehirlerinin kurulu mantalitesi tamamen mitolojiden domutur. Dou/slam medeniyeti ise Batnn tersine btn hayat ilahi olana indirgeyerek tanmlam ve tasarlamtr. Bu balamda mitoloji ve ehre bak2. Cengiz Baytuk, Mitoloji ve Tarihsellik, sh. 15, z Yay. 2006 st.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

71

tmzda; kurulan btn ehirlerin belli bir mitolojiye dayandn grrz. Hatta btn kadim ehirlerin bir kurulu mitolojisi olduunu sylemek mmkndr. Paganist dnemlerde anasrerbaya[3] dayanan unsurlardan biri zerine ina edilen kadim ehirler, daha sonraki dnemler ilahi olan zerine ina edilmilerdir. ehirlerin tlsm saylan ve onlara bir ruh katan mitolojiler, ayn zamanda o ehirlerin zihniyet ve alglarn ekillendirmektedir. Bir ehir hangi mitoloji zerine ina edilmise, o mitolojinin mantalitesiyle refleksini da vurur ve kendini tanmlar. ehirlerin kurulu mitoloji ayn zamanda onun varolu gayeleridir. rnein Batda Romann kurulu mitolojisine baktmzda, Habil ve Kabil kssasyla, Musa Peygamber kssasn andran bir efsaneden doduunu grrz. Kral Amulius tahtna gz dikeceine inand yeni domu olan ikiz Romulus ile Remusu bo bir tekneye bindirerek Tiber Nehrine brakr. Nehir taar ve tekne karaya vurur. ocuklar bir dii kurt bulup besler. Daha sonra onlar bulan bir oban onlara sahiplik eder. Byyen ocuklar daha sonra dedelerine kavuur, onunla ibirlii ederek Kral Amuliusu devirirler. Romulus ile Remus kaderlerinde yazl olan ehri kurmaya karar verirler. Ama ehri kimin kuracana dair tartma olur ve daha sonra tanrlardan yardm isterler. Dii kurdun kendilerini bulduu kayaya gidip otururlar. (Gidip oturduklar bu kaya nemlidir. Zira dalgalarn kendilerini getirip brakt yer de burasdr, Tanrlarn onlara yol gsterdii yer de) Bu srada Remusun bann zerinden alt, Romulus bandan ise on iki ku geer, bylece ehri kurmak grevi Romulusa der. Ve Romalus Romay kurar ve ehir adn ondan alr. Bu ikiz karde daha sonra birbirine dman olur ve Remus, Romalusu ldrr. ehrin daha sonra bu on iki rakama gre ekillenir ve yz kiilik senatodan on iki kiilik konsey kar.[4] Roma, tarih boyunca iktidar mcadelelerinin yapld siyasi bir ehir olarak karmza kar. Ebedlik yaktrlan bu ehirde (Ebed Roma) her kral kendini tanrsal
3. Hayatn kayna drt unsur; su, ate, toprak ve rzgr. 4. Burada 12 rakamna dikkat etmek gerekir. On rakam bat uygarlnda uursuz kabul edilir. Ayn ekilde paganist Roma ve Yunandan sonra Hristiyanla geen Bat medeniyeti say bu on iki rakamyla tanmlamtr. rnein saya inanan havarilerin on iki kii olmas ilgin deil mi?.

grmek istemitir. Kurulu mitolojisine gre ina ve lm, lm ve ina/dirili diyalektii zerine kendini kurgulayan ehir, asrlar sonra Neronla kendini yakacak ve kllerinden yeniden dirilecektir. Ebed olma sfatn ise her lmden sonra kendini yeniden ina etme zelliinden alacaktr. Bu anlamda btn Bat kadim ehirlerinin kuruluunun mitolojiye dayandn syleyebiliriz. Paganist Yunandan modern sevi Bat medeniyet ve ehir tasavvurunu her zaman mitoloji beslemitir. sann btn insanln gnahlar srtlamas, onun Herkl gibi kuvvet tanrs olarak alglanmasndan baka bir ey deildir. Yine armhtan ge ykselmesi onun mitolojik tanrlarla zdelemesi olarak kabul edilmelidir. Bu uygarln yalnz inan ve zihniyet deil, ehir ve medeniyet zmlemesi de mitolojide sakldr. slam ncesi Trklerin yurt/ehir tasavvurunun mitolojik Ergenekona dayand bilinmektedir. Bir kutsal zerine kurgulanan mitolojide yurt/ehir inas kutsal bir da etrafnda ekillenir. Orta Asya imparatorluklarnda ok nemli bir inan vardr. Orta Asyay hkimiyeti altna alan devlet, bakent olarak, Gktrklerin tken ve Cengiz Han anda da Kara-korum denen blgeyi semek zorundadr. nk buras kutsal bir yerdir. Orta Asya egemenlii ancak bu grevi yerine getirmekle tamamlanr.[5] Ergenekondan k yol gsteren kurdun, kutsal dan (Ergenekon) etrafnda dolanp durmas, oralarda yatp kalkmas, kzn aa inip kurtla orada evlenmesi bir nevi yurdun/ ehrin inadr. Trklerin mitolojisindeki yurt/ehir inas, dier Bat ehir mitolojik inasndan farkllk gsterir. Batda Atina, Roma, Douda Mekke, Medine, Kuds gibi kutsal ehirler kurulu mitolojileriyle statik ve deimezlik gsterirken, Trklerin mitolojisindeki kutsal da (Ergenekon) ilk yurt/ehir olma yannda, ikamet ettikleri bu ehirden k ve yeryzne dal (baka yurtlar/ehirler edinme) sembolize eder. Bu mit, ayn zamanda Trklerin mitolojik ehir alglarnn deiken, snrsz ve eklemleyici olduunu gsterir. Trkler belki de bu mitolojik alg yznden Orta Asyadan Anadoluya gelmi ve buray yurt/ehir edinmilerdir. Eer onlarn da statik bir ehir algs olmu olsayd, daha dorusu kurdun kutsal dan
5. Prof.Dr. Bahaeddin gel, Trk Mitolojisi, s.15, Trk Tarih Kurumu Yay. 2010 Ankara.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

72

etrafnda dnp dolamas gibi hep ayn merkezde dolap duracaklard. Zira kutsal da, onlar iin yeni yurtlara/ehirlere gitmek iin k noktas slam medeniyetinde ehir, Bat medeniyetinin tersine hakikate daha dorusu ilahi mesaja dayanr. lahi mesajn iaretiyle doan ehirler, ilhamn efsaneden deil, hakikatten alr. dem yeryzne srlr ve yannda kutsal ta (Hacerlesved) ile Arafat Dana iner. brahim ve smail Peygamber vahyin klavuzluunda, Hacerlesvedi merkeze alarak Kbeyi ina eder. Kbe Mekkeyi dourur. brahimden yllar sonra yine onun soyundan gelen Peygamber Efendimiz, yine ilahi mesaj dorultusunda Mekkeden Medineye hicret eder. Seksene yakn ismi olan Medine, Efendimiz geldii zaman ad Yesribtir. Herkes onu evinde arlamak ister, zellikle de zenginler. O devesini serbest brakr ve kimin evinin nnde durursa orada ikamet edeceini syler. Deve Yesribin en yoksulu Eba Eyb el-Ensarinin evinin nnde durur. Efendimiz oraya cami yapar ve ehri ekillendirecek ruhu ina eder. Airet mantyla bedevi bir hayat sren Medinedeki on sekiz kabileyi bir araya getiren Efendimiz, bata adalet olmak zere krk yedi maddelik Medine Vesikasn hazrlar. Bylece ehrin kanun ve kurallar yeri olduunu gstermi olur. Her ey burada ilahi mesaj dorultusunda geliir. Batnn mitolojiden aldn Dou/slam hakikatten almtr. Romann kuruluunda drt unsurdan su ve rzgr kahramanlar topraa ulatrr. Ve ulalan o toprak Romann kuruluu olur. Dou/slam anlaynda ise yeryznde belli bir amaca ynelik grevlendirilmi bir halife/dem/ insan vardr ve bu insan yeryzn ina ve ihya abas iindedir. nk fiziki/dnya lemdeki grevi onun gelecekteki metafizik/ahiret dnyasn belirleyecektir. ehirler yalnzca mitolojiyle kurulmazlar, mitoloji ile deiip dnrler. Kadim bir ehrin kurulu mitolojisi daha sonra gerekleen fetihlerle bambaka bir mitolojiyle evirilebilir. rnein su tapna (atergatis mitolojisi) zerine kurulan Urfa, slamn fethiyle birlikte Balklgl/brahim glne evirilmitir. Paganlar iin kutsal saylan gl, daha sonra Mslmanlar iin kutsallk kazanmtr. Bazen bir ehir kuruluundan sonra farkl kltr ve medeniyetlerin eline gemesiyle birlikte mitolojisi deiiklik gsterir. rnein Bizans

stanbulu ile Trk-slam stanbulu buna gzel bir rnektir. Bizans stanbulu, kurulu mitolojisini Byzas adl birinin yandalaryla birlikte Megara ehrinden kap snacak bir yer aramasyla balar. Byzas kaarken karlat bir khinin ona yerlemek iin krler lkesinin karsn salk verir. Byzas gzelliini kimsenin fark etmedii Kadkyn tam karna stanbulu ina eder. Bylece ehrin kurulu mitolojisi ka, sn ve grnmeyen gzellie kar grnen bir gzellik ina etme zerine kurulur. stanbul bugn dahi ka ve snmalarn ehridir. Fatihin stanbulu Mslmanlatrmas fetih ile birlikte balar grnse de gerekte yzlerce yl sren bir idealin sonucudur. Zira Fatih, 1453 tarihinde stanbul nne geldii zaman yzyllarn bu byk idealini gerekletirdiinin farkndadr. Medineyi kuran ilk caminin ina edildii yer Eba Eyp El Ensarinin evidir. Bunun bilincinde olan Fatih, stanbulu kuracak olan -birilerinin mitoloji dedii- hakikati arar. Nasl ki, ehir bir fetih yzyllar nce verilmi bir mjde ile fethedilmise, ayn ekilde o mjdeyi verenin izini srerek ehri deitirip dntrecektir. Medineyi kuran ilk mabedin yapld yer Eba Eyp Ensari eviyse, stanbulu kuran eyin de Eba Eyp el Ensarinin ehit dt yer olmaldr. Bu yzden Eyp Sultan hazretlerinin kabrini bulmak ister. Bu isteini hocas Ak-emsettine iletir, o da Eba Eyyupun kabrini belli iaretlerden (beyaz mermer ve zerindeki yazt) yola karak bulur. Onun yatt kabir belli olur. Mslman stanbulun temeli ite bu kabrin evresinde atlm, ehrin ilk klliyesi burada ina edilmitir. Bylece cahili ve bedevi Yesribin, Medineye dnme hikayesiyle Byzasn stanbula dn hikayesi ayn isim (Eba Eyp el Ensari) ve ayn mantalite (Efendimizin mjdesi) zerine ina edilir. ehirlerin kurulu mitolojileri ayn zamanda onlarn varoluunu ekillendirir. Mslmanlarn, Fatih gibi hakikatten ilham alarak kurduklar ehirler, mitolojik ehirlerin aksine byk bir ruhaniyet tarlar. Batnn mitolojik kahramanlarnn kurduu ehirlerde tanrlar ve tanralarn savarken, hayal hakikatin, efsane gerein yerini alr. Oysa Mslmanlarn ina ettii ehirlerde, mitolojik unsurlar dahi hakikatte dayanr, hayalen yerini rya ve mjde alr.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

73

RAZE
Bir ocuk alyordu ne kadar derin Ah baba diyordu, gittin zldk byle ne kadar Daldk Bir kadn bakyordu o kadar derin Baknn glgesi dmt Aacn yitirmi tepeye Ah aa aa diyordu (Ah tepe, aasz glgesiz tepe mi deseydi Ah insan insan m yoksa, bilemiyordu) Sen aacn yitirdin Biz aac, seni ve kendimizi zldk byle ne kadar Daldk Hoyrata koparlm glleri iniyordu Kr bir adam Bir airin yrei kanyordu o kadar derin Gl iin, gl koparan iin, gl gremeyen iin Ah gl diyordu air, sen koparldn zldk byle ne kadar Daldk

A.VAHAP AKBA

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

74

BOHASI GLL DNYA


Ben nezaketen ldm efendim Gvdemi bceklere sundum Afiyetle yesinler diye Acmak nedir ki adndan baka gln Karaka kara gz bir az iin u misafirperver dnya olmasa nemi kalmazd zaten lmn. Ben nezaketen ldm efendim Kendimi topraa gmdm. Sormak isterim elbet: bir yol cennete gtrmezse insan ne ie yarar? Sen mutlu ol emi! knnda olan iekleri Birer birer savur darya Ku olup konsunlar pervazlarna Evlerin iersindeki glcklerin Ey koca boha Sen neler de alrmsn iine!

NURETTN DURMAN

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

75

GN ORTASI G
Kimsesiz gndzler vardr sende Erkenden bize bir avu ay hazrlar Konumayan topraklar ve kzl geceler vardr te ben Asyay byle terk ettim Bir soyut savan iinde boulurken Senden ayrlrken zaman flerken soluunu Sende kimsesiz kaldm meden syleseydin doduunu ve bydn Karanlk sularm ayaza ekmezdi Ne ta bilirdim ben, ne da Nede senin bozkrndan gerdim Terden slanm tarihime bir ses fleseydin Sudan sonra olsaydn kltan nce gelseydin Gneler oaltrdk talarmza Bu hikye grrd seninle gldm Ateten, denizden ve karayelden Kara geceden evvel balamazd dnmz Gn ortasnda ta ve gzlerin gnete dalmazd Yaz ka kuzeyi batya atmazd zaman Seni tozlu bir savan ortasnda brakmazdm Klcn, ayn ve yldzn glgesinde Senden uzak kalmazdm treden ve ilden Dan n senin sesini blrdk drt mevsim Drt yn on iki takvim gerken bizde kald.

MER KAZAZOLU

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

76

Konarger gznde, kesilecek her hayvan bir mahlktur. Onu ister keser, istemezse kesmez; kesmek iin de kimseden izin alma gerei duymaz. Ancak, yine de izin isteyecei birisi vardr. Bu da, kesilecek hayvann bizzat kendisidir. Krgz konarger bugn bile, ba kesecei hayvann boazna dedirdiinde eilerek onun kulana fsltl bir sesle: Sende cazk cok / Mende azk cok (Sende yanllk yok / Bende de azk yok) diye seslenir

BAKTIBEK SAKOV*
rgz Trklerinin olduka renkli ve ok zengin bir mitolojik dnyas vardr. Bu zenginlik ve eitlilik, onlarn binlerce yldan beri hayvancla dayanan konarger hayat tarzn benimsemi olmalarndan ve doa ile iie yaamalarndan kaynaklanr. Bunu sylerken, Krgz mitolojik dnyasnn insan, hayvan ve tabiat arasnda kurulmu l iliki andan olutuu dncesini savunuyorum. Bu l a, dier Trk halklarnda da mevcuttur; ancak sz konusu duygularn, Trk kavimlerinin ata yurdu olan Tanr Dalarn kendileri iin ebedi yurt olarak muhafaza eden Krgzlar arasnda dierlerinden biraz daha fazla yaatld inancndaym. nsan, hayvan ve tabiat arasnda olumu l
* Krgzistan Trkiye Manas niversitesi

iliki ann banda insan bulunur. ddia edebiliriz ki, konargerler, insanlar arasnda doaya en yakn ve en sadk olanlardr. Doay en ok koruyan ve doaya en ok sahip kanlar da onlardr. nk konargerler, evresini ve tabiat akl ile tanr, tabii olaylar hem zihnen hem de bedenen takip ederek aratrr; bulduunu ve elde ettiini ihtiyac kadar kullanr. Gereinden fazla olan srap (israf) diyerek almaz ve ypratmaz. Doadaki canllara da ayn anlayla yaklar. Onlarn hayat tarzlarn, zelliklerini tespit eder; onlar iyi tanr ve onlar yalnzca beslenme ihtiyac iin avlar. Kendisini, yaad evrenin doal bir yesi veya o ortamn bir paras olarak grr. Bu yzden evresinde bulunan her yarata, tabiat unsurlarna ve bu ortamda gerekleen btn olgulara saygyla yaklar. Konargerlerin bu tavrlar, onlarn doa ve hayvanlarla ilgili

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

77

mitolojik anlaylarnn ana zeminini oluturur. Konarger, tabiat ve hayvanlar iyi tanmakla beraber; iklim, corafya ve arazinin inceliklerini, farkl taraflarn, bitki ve hayvanlarn srlarn tespit etmeye devam eder. Zira tabiat ve evresiyle alakal srlarn inceliklerini kavradka hayat daha da kolaylar. Yeni bir bulguya ulatka doaya merak daha da artar; onu daha ok tanmak ve her ynyle incelemek iin kendisinde yeni teknikler gelitirme arzusu uyanr. Bu nedenledir ki bugnn gelimi sosyal hayat, teknolojik gelimeler, hayatn en grkemli seviyesi, insanln sz konusu olan l iliki iine girerek tabiat yakndan tanmaya balad ilkel zamanlarn bir rn ve doal bir sonucu olarak karmza kar. Bu makalede, vurgulayarak iddia etmek mmkndr ki konarger, doay bugnn akll ve tecrbeli insanndan ok daha iyi tanr. Ayn zamanda, doa olaylarnn ve bilhassa tabii felaketlerin ne gibi durumlarda ortaya kacan ve bunlarn douraca skntlar, hayatna getirecei zorluklar da ok nceden tahmin edebilir. nk konarger, ok deneyimli ve tedbirlidir. Gerektiinde baz doa unsurlarndan faydalanr. Bazen de doann birtakm zayf kural ve kanunlarn kendi istei dorultusunda deitirerek baarl iler yapar. Doa kurallarn deitirip bozamad yerlerde veya daha bu kurallar tam anlamyla tanyp tespit edemedii meknlarda ise, tabiatn stnln kabul eder. Bu olumsuzluun skntlarn en hafif biimde atlatabilmek iin kendisini, yaamn, istek ve taleplerini ona gre ayarlar. Konargerlerin hayvanlarla olan mnasebetleri de dikkate deer bir husustur. Zira bu iliki, sadece faydalanma dzeyinde kalmayp hayvanlarn bir ongun veya mitolojik bir varlk olarak yceltilmesine kadar gitmitir. Konarger iin, insanla hayvan arasndaki iliki o kadar ok ynl, karmak ve derin bir gemie sahiptir ki, artk bu iliki iki taraf arasnda derin bir balla dnmtr. Bir baka ifade ile Krgz konargerlerinin doadan ald telkinler dorultusunda evrelerinde bulundurduklar hayvan trleriyle gelitirdikleri manevi balar, kkleri binlerce yllk gemie uzand ve halkn dnce ve fikir dnyasnda ok derin izler brakt iin mitolojik bir deer ifade etmektedir. Konarger gznde, kesilecek her hayvan bir mahlktur. Onu ister keser, istemezse kesmez; kesmek iin de kimseden izin alma gerei duymaz. Ancak, yine de izin isteyecei birisi vardr. Bu da,

kesilecek hayvann bizzat kendisidir. Krgz konarger bugn bile, ba kesecei hayvann boazna dedirdiinde eilerek onun kulana fsltl bir sesle: Sende cazk cok / Mende azk cok (Sende yanllk yok / Bende de azk yok) diye seslenir[1]. Konarger, hayvan da olsa, kesecei mahlktan bu ifadeyle zr diler; mazeretini bildirerek insanla hayvan arasnda salanm ahengi, dolaysyla doal uyumu bozmaz. Bu davrann rnekleri oktur. Ancak, burada belirtilmesi gereken nemli bir husus da udur: Krgz konargerleri, elleri altnda bulunan her eit hayvann mitolojik birer koruyucusunun varlna inanmaktadrlar. Bu koruyuculara pir adn verirler. Pirler, sz konusu hayvanlar koruyan ve nesillerinin devamn salayan stn yaratklardr. Mesel, atn pirine Kambar Ata; inein pirine Zengi Baba; koyunun pirine olpon Ata; devenin pirine Oysul Ata; keinin pirine ia Ata, geyik pirine Kayberen Ene, kularn pirine Buudayk ve kpek pirine de Kumayk ad verilir. Baz hayvan pirleri adlarn tarih ahsiyetlerden yahut bu insanlarla zdelemi kiilerden, bir ksm ise dorudan doruya mitolojik inanlardan almaktadr. Mesel, atn piri olan Kambar Atayla ilgili aratrmalarda, bu kiinin Hz. Alinin at Dldln bakcs olduu bilgisine ulalmaktadr. Bu bilgi, atn pirine slami bir motif kazandrldn gstermesi asndan dikkate deerdir. Kambar Ata, grevine sadk bir insan oluu ve Hz. Ali gibi bir slam bynn deerli atna bakmak gibi mhim bir grevi yerine getirmesi dolaysyla, ismi zaman ierisinde halk arasnda yaylm ve atn koruyucusu olarak halkn hafzasna yerlemi olmaldr[2]. Krgz konargerlerinin en byk szl varl olan Manas Destannda Kambar Ata adnn anld Kambar ata aygrd Ay tuyakka ald emi[3] Kambar ata nesli olan aygr Kurban olarak kestiler
1. Isak uulu Zarlbek, (1948- ), Narn Blgesi, Aktalaa 2. Kambar Ata, Manas Ensiklopediya, I, Bikek 1995, s. 261. 3. Kambar Ata, s. 261.

lesi, Kurtka ky ahalisi.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

78

Msralar yer almaktadr. Bu beyitte, atn piri olan Kambar Ata deil, ata olan saygdan dolay, atn piri gibi asil olan bir aygr atn kurban edilmesinden bahsedilir. Halk arasnda atn gnlk hayattaki rol ve ok ynl faydalarn grp takdir edenler, memnuniyetlerini dile getirerek Kambar Ata tukumu! (Kambar Ata nesli!) gibi vg dolu ifadeleri yaygn olarak kullanrlar. Krgz konarger, atsz bir hayat asla tasavvur edemez. Atn kendi hayatndaki vaz geilmez nemini At adamdn kanat / t adamdn kulag (At adamn kanad / Kpek adamn kula) cmlesiyle vurgulamaktadr[4]. Bu sz, sradan bir benzetme olmayp konargerin hayvan hakkndaki felsefesini yanstan ok anlaml bir ifadedir. nk konarger, ata kanadm, ulam aracm, binitim demekle onun bir ulam arac olmaktan ziyade sosyal ve ekonomik gelime sembol olduunu anlatr. Kpei ise bir insann kula kadar hassas ve sadk oluundan dolay, bir emniyet unsuru ve her trl tehlikeye kar uyarc bir dost, bir erken uyar sistemi olarak grr. Krgz konargerlerinin mitolojik dnyasnda, inein piri, yukarda da bahsedildii gibi, Zengi Babadr [5]. Baz aratrmalara gre Zengi Baba, Orta alarda Takent civarnda yaam bir obandr. Gerek ad bakadr, ancak zenci gibi kapkara olduu iin yerliler ona zengi veya Zengi Baba adn vermilerdir[6]. Baz kaynaklarda ise onun nl mutasavvuf Ahmed Yesevnin rencisi Sleyman Hkim Ata ile ayn kimse olduu ileri srlr[7]. Bu bilgilere gre, Sleyman Hkim Ata, Takent ehrine yakn blgelerin birinde hayvanclkla uraan bir boyun yneticisiydi. Mezarlklar ok sk ziyaret ettii ve mal varlnn byk bir blmn hayr ilerine ayrd iin, halk tarafndan kendisine sayg duyulmu ve zamanla ineklerin koruyucusu olarak benimsenmitir[8]. Mezar da Takent yaknlarndaki Zangi Ata kyndedir[9].
4. Mono uulu Akkzn anlattklarndan, (drl. S. Tabaliyev), Etnografyalk Materyal, Kol Cazmalar Fondu, Krgz Respublikasnn Uluttuk limder Akademiyas, Frunze 1946, no: Etnografya 307, s. 38. 5. ekir uulu Cumagul, (1928- ), Narn Blgesi, Aktalaa lesi, Kurtka ky ahalisi. 6. V. ikin, Mazar v Zangi Baba, V. V. Bartoldu. Turkestanskiye Druzya, Takent 1927, s. 165. 7. V. ikin, Mazar v Zangi Baba, s. 165. 8. V. ikin, agm. s. 165. 9. H. Karasayev, zdtrlgn Szdr, Frunze 1986, s. 116.

Halk arasnda Zengi Baba ad ok sk anlr. Ayrca, Zengi Babann sevdii kiilerin ineklerinin oalaca ve bu kiilerin zengin olaca inanc vardr. Nitekim eskiden ok sayda inei olan kimseler, Zengi Baba cloologon kii (Zengi babann sevdii kimse) diye nitelendirilirdi[10]. Oysul Ata ise Krgz konargerlerinin mitolojik anlaylarnda devenin piridir. Baz tespitlere gre bu evliya, Sultan Vayis Garani adl fakir bir deve obanyd. Oysul Ata ad, ona sonradan verilmi olmaldr[11]. Manas Destannda da sz konusu pirle ilgili baz ipular vardr. Destann bir blmnde Manasn akrabalarndan biri olan Ak Balta adl yal bir kiinin, Oysul Ataya rastladndan sz edilir[12]. Bu pirlerin yannda koyunun piri olan olpon Ata ve keinin piri olan a Ata hakknda da herhangi bir bilgiye sahip deiliz. Krgz mitolojisindeki geyik piri konusuna gemeden nce btn Trk halklarnn destanlar ve dier szl edebiyat rnlerinde avc ile geyik, yaral geyik, konuan geyik ve dii geyik gibi geyik motiflerinin ok yaygn olarak kullanldn belirtmek gerekir. Mesela, Yakut Trklerine ait bir efsanede, ngz adl bir ruh, bir marala binerek ormanlarda gezerdi[13]. Anadoluda da evcilletirdii geyii binek olarak kullanan Geyikli Baba hikyeleri mehurdur. Krgz mitolojisinde ise kii kiyik (geyik adam) motifi vardr. Ancak Krgz halk inannda, kii kiyikten daha ziyade, Kayberen Ene (Kayberen Ana) diye adlandrlan geyik piri dikkati ekmektedir. Krgz toplumundaki geyik piri anlaynn ortaya kmasnda, avcln eskiden beri toplumun temel geim kaynaklarndan biri olmas, bilhassa ktlk dnemlerinin avclk yaplarak atlatlmasnn nemli bir etken olduunu dnmek mmkndr. Halk arasnda Kayberen Ene (Kayberen Ana) adl geyik piri inannn bugne dek bu anlayla yaatldn sylemek gerekir[14]. Bugn bile halk arasndaki yallarn, av
10. Imanaal uulu Kocomkul, (1932- ), Narn blgesi, Aktalaa ilesi, Kurtka ky ahalisi; abdal uulu Coomart, (1936-), Narn Blgesi, Aktalaa lesi, Kurtka ky ahalisi. 11. H. Karasayev, zdtrlgn, s. 281. 12. Pir, Manas Ensiklopediya, II, Bikek 1995, s. 138. 13. Bahaeddin el, Trk Mitolojisi, c. II, (Trk Tarih Kurumu Yaynevi), Ankara 1995, s. 104. 14. Halk arasnda Kayberen tabiri, Krgzcadaki kayp bolgon eren (kayp olan er) kelimeleriyle ilgili olduu gzkmektedir.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

79

sonrasnda Kayberen Enenin tukumu ssn (Kayberen anann nesli oalsn) ve Kayberen Enenin tukumu kbysn (Kayberen Anann nesli artsn) diye dua etmeleri[15], halkn av hayvanlarna duyduu derin sevgi ve saygy ifade eder. Mesela, Krgzlarn Kococa Destannda, Kayberen Enenin, geyik piri olarak halk nazarndaki sekin yeri aka gsterilir. Bu destana gre Kococa adl bir avc, yaad yrenin geyiklerini srler hlinde yok eder. Bu durumdan endie duyan geyik piri Kayberen Ene, neslim yok olmasn diyerek Kococatan birka geyiin cann balamasn ister. Fakat Kococa, ricay dinlemedii iin Kayberenin beddua etmesi zerine kayadan derek lr[16]. Destandaki bu olay, toplumun hayvanlara ve doaya olan saygsn, hayvanlarn koruyucu pirlerinin varlna olan inanlarn ortaya koyarken bu pirlerin olaanst gce sahip olduklarna dair halk inancn da belirgin bir ekilde yanstr. Destanda anlatlan olay, ayn zamanda, doaya ve doadaki canllara zarar vermekten geri durmayan ve yakp ykarak yok etmekten kanmayan acmasz kimselere, doann da bir cevap vereceini, sulularn sonunda cezalarn ekecekleri inancn da ok ak bir biimde ortaya koymaktadr. Burada sz edilen Kococa Destan, Anadoluda Nurhak Dalarnda yaanm benzer bir hikyeyi bizlere hatrlatmaktadr. Bu hikyeye gre, Yusuf adl bir avc, geyik avna gider ve rastlad bir geyik srsnn yannda ak sakall bir koca grr. Koca, Yusufa beni grdn kimseye sylemezsen sana bir ebi vereceim der. Fakat avc onu dinlemeyip sry krmaya balaynca yalnn bedduas zerine kayadan derek lr[17]. Kococa Destan ile sz edilen Anadoludaki hikyede ilenen avcdan bir istekte bulunma, avcnn dinlememesi, beddua etme ve avcnn kayadan derek lmesi gibi ortak hareket noktalar ve semboller, geyik piri anlaynn Trk mitolojisinin ortak manevi deerlerinden biri olduunu iaret etse gerektir. Bu konu, konarger gemie sahip Krgz toplumunun dnyaca nl yazar ngz Aytmatovun eserlerinde de dikkate deer bir motif olarak ele alnmtr. Onun Dii Kurdun
15. Kadrkul uulu Karpbay, (1938-), Narn Blgesi, Aktalaa lesi, Kurtka Ky ahalisi; Nazarmat uulu Satmkul, (1932-), Narn Blgesi, Aktalaa ilesi, Kurtka ky ahalisi. 16. Kococa, El Adabiat Seriyas, I, Bikek 1996. 17. Bahaeddin gel, Trk Mitolojisi, c. II, s.107.

Ryalar romannda bir oban, tesadfen bulduu bir kurt ininden yavrular alar. Kurtlar da onu takip ederek gelip obann komularna ok zarar verir; hayvanlarn krar. Sonunda yavrularn geri alamayan kurt, yavrularnn karlnda obann bir komusunun ocuunu karr. Bu hikyede, insanolunun bazen tabii kurallara aykr davrand, kurulu dzene zarar verdii ve bunun karlnda ise ar bir hesap demek zorunda kald ve netice itibariyle ok ac ektii anlatlmtr. Geyikten sonraki dier hayvan pirleri de, Buudayk ad verilen kularn piri ve Kumayk olarak bilinen kpeklerin piridir.[18] Bu ikisiyle ilgili olarak halk arasnda Ku trs Buudayk, It trs Kumayk (Ku by Buudayk, Kpek by Kumayk) ifadesi yaygn bir biimde kullanlmaktadr. Ku piri olan Buudayk hakknda u bilgilere ulamak mmkndr: Buudaykn mitolojik bir hayvan koruyucusu olmaktan ziyade, doada gerekte mevcut olan iri csseli bir av kuu olduu sylenir[19]. Halk arasndaki sylentiler, onun ok nadir bulunduu ve kolay kolay yakalanmad, yakalandnda ise bir av kuu olarak eitilmesinin zor olduu eklindedir. Bu durum, onunla ilgili halk arasnda sylenen baz manzum ifadelerden daha iyi anlalr[20]: Buudayk karmap alganda Tapka kirbeyt de ele Tapka kirse Buudayk Tuurga konboyt de ele Tuurga konso Buudayk ndkk kelbeyt de ele ndkk kelse Buudayk Karmap kelgen nemenin T etine toyu ele Anan tapka kir ele... Buudayk yakalanrsa
18. Turdukoco uulu Dybaynn anlattklarndan, (drl. S. Tabaliyev), Etnografyalk Materyal, Kol Cazmalar Fondu, Krgz Respublikasnn Uluttuk limder Akademiyas, Frunze 1946, no: Etnografya 307, s. 106. 19. Maylba uulu Maadanbek, (1925-), Narn Blgesi, Aktalaa lesi, Cogromu May ky ahalisi; Murzal uulu Dyn, (1931-), Narn Blgesi, Aktalaa ilesi, Kurtka ky ahalisi. 20. A. Akmataliyev, Krgz Mnkrlg, Bikek 1999, s. 5-9.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

80

Eitilmez derlerdi Eitilirse Buudayk Tnee konmaz derlerdi Tnee girirse Buudayk ara girmez derlerdi ara gelirse Buudayk Onu yakalayan kimsenin D etine doyard Ondan sonra eitilirdi... Muhtemelen bir destan paras olan bu manzumeden anlaldna gre, Buudaykn dier av kular gibi av iin eitilip yetitirilmesi hi kolay deildi. Yakalandktan sonra insana yaknlamas, tnee konmay renmesi ve insan sesine almas ok zor olurdu. Buudaykn avda alc ku olarak kullanlabilmesi iin, onu yakalayan ve eiten kiinin d etini yemesi gerekir gibi bir dncenin ortaya kmas, onunla baa kmann zorluklarn anlatmak iindir. Bu anlay, onun eitim srecinde ok uzun ve zorlu dnemlerin yaanmas gerektiinin bir iareti olmaldr (bk. Resim. 16). Kumayk adl kpek piri ile ilgili bilgiler azdr. Birok bilim adam Kumayk Hma kuu ile ilikilendirirler. Ancak, sz edilen bilgiler pek inandrc deildir. Burada kpein Krgz konargerleri iin deer verilen bir hayvan olduunu bir daha vurgulamakta yarar vardr. Yukarda sz edilen At adamdn kanat / t adamdn kulag (At adamn kanad / Kpek adamn kula) ifadesinden de anlalaca gibi kpek, insann kula veya her trl tehlikeyi uzaktan hisseden bir emniyet unsuru olduu vurgulanr. Sonu olarak sylemek gerekirse, Krgzlar, Trk halklarna has ok eitli maddi ve manevi kltr varln binlerce yl boyunca koruyarak bugne kadar getirmi olan Trk kkenli bir toplumdur. Trk kltr ve mitolojisine ait en eski terim, inan ve detlerle eitli gelenek ve grenekleri Krgz toplumu arasnda arayp bulmak mmkndr. Zira onlar en eski Trk yurdu olan Tanr Dalarn ok uzun zamandan beri ata yurt olarak bilmekte ve orada yaamaktadrlar. Baka Trk topluluklar gibi zamanla komu kavimlerle karm olsalar ve bunun doal sonucu olarak kltrel deerlerinde baz deiiklikler yaanm olsa da, corafi ynden bir yere uzun sre bal kaldklar iin ata miras olan manevi deerlerini muhafaza etmeyi baarmlardr.

Kaynak kiiler 1. EKR UULU Cumagul, (1928- ), Narn Blgesi, Aktalaa lesi, Kurtka ky ahalisi. 2. IMANAALI UULU Kocomkul, (1932- ), Narn blgesi, Aktalaa ilesi, Kurtka ky ahalisi. 3. ISAK UULU Zarlbek, (1948- ), Narn Blgesi, Aktalaa lesi, Kurtka ky ahalisi. 4. KADIRKUL UULU Karpbay, (1938-), Narn Blgesi, Aktalaa lesi, Kurtka Ky ahalisi. 5. MAYLIBA UULU Maadanbek, (1925-), Narn Blgesi, Aktalaa lesi, Cogorku May ky ahalisi. 6. MURZALI UULU Dyn, (1931-), Narn Blgesi, Aktalaa ilesi, Kurtka ky ahalisi. 7. NAZARMAT UULU Satmkul, (1932-), Narn Blgesi, Aktalaa ilesi, Kurtka ky ahalisi. 8. ABDALI UULU Coomart, (1936-), Narn Blgesi, Aktalaa lesi, Kurtka ky ahalisi. Kullanlm eser ve ariv malzemeleri 1. AKMATALYEV A., Krgz Mnkrlg, Bikek 1999. 2. Kambar Ata, Manas Ensiklopediya, I, Bikek 1995. 3. KARASAYEV H., zdtrlgn Szdr, Frunze 1986. 4. Kococa, El Adabiat Seriyas, I, Bikek 1996. 5. MONO UULU Akkzn anlattklarndan, (derle: S. Tabaliyev), Etnografyalk Materyal, Kol Cazmalar Fondu, Krgz Respublikasnn Uluttuk limder Akademiyas, Frunze 1946, no: Etnografya 307. 6. GEL Bahaeddin, Trk Mitolojisi, c. I, (Trk Tarih Kurumu Yaynevi), Ankara 1995. 7. GEL Bahaeddin, Trk Mitolojisi, c. II, (Trk Tarih Kurumu Yaynevi), Ankara 1995. 8. Pir, Manas Ensiklopediya, II, Bikek 1995. 9. IKIN V., Mazar ve Zangi Baba, V. V. Bartoldu. Turkestanskiye Druzya, Takent 1927. 10. TURDUKOCO UULU Dybaynn anlattklarndan, (drl. S. Tabaliyev), Etnografyalk Materyal, Kol Cazmalar Fondu, Krgz Respublikasnn Uluttuk limder Akademiyas, Frunze 1946, no: Etnografya 307.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

81

DNER OT
usuf Has Hacib tarafndan XI. yzylda yazlan Kutadgu Bilig, slami dnem Trk kltr ve dilinin bilinen ilk eserlerinden biridir. Kutlu bilgi anlamna gelen eser, siyasetname ve nasihatname niteliine sahiptir. te yandan eser, gei dneminin ilk eserlerinden olmas sebebiyle hem eski Trk edebiyat geleneinin hem de slami kltr evresi edebiyatnn izlerini tamaktadr. Eserin iki kltrel evreden izler tamas sosyokltrel bakmdan iki ynl nem arz etmektedir. Bunlardan birincisi geleneksel olarak aktarlagelen deer ve alglar, bir aktarc greviyle gelecee tamak; ikincisi ise yeni bilgi ve kltrel kaynak olarak slami kltr evresine ait deer ve alglar toplumsal alana yaymak ve kltrel ina faaliyetinde bulunmaktr. Bir baka deyile eser geleneksel olan ile zamana ait olann kesitii balamn zelliklerini vermektedir. Yusuf Has Hacib, iinde yaad topluma vermek istedii mesajlar gemiten gelen kalplam zihinsel kodlar zerinden, zellikle de mitler zerinden vermeye almakta; ayn zamanda da szl kltre ait olan yazl kltr iinde sabitlemektedir. Bu iki ynl zellik toplumun zihinsel ak hlindeki varoluunu salayan kltrel bellein tarihsel bir zaman iinde yansmas (Arslan, 2011) anlamna gelmektedir. Bu adan ele alndnda Kutadgu Bilig kltrel bellee ilikin bir anlam alan (Assmann, 2001) oluturmak-

tadr. Toplumun zihinsel ve kltrel varoluunu ifade eden bu anlam alanna ilikin en temel kodlarn mitler olduu dnldnde, Kutadgu Biligdeki mitlerin nasl yansdn tespit etmek bir gereklilik arz etmektedir. Mit anlaml ve kalplam szdr. Kemal Abdullaha gre sz, mitolojik dnyada sradan bir ey deildir. Sz, mitin tezahrdr ve szn sembol insan mitin sembolne kendiliinden gtrr. Ayn zamanda sz btnyle toplumu sembolize eder. Bu yzden toplum da sz gibi dhili btnle sahiptir ve toplum bir btn hlinde szn ocuu olarak domutur. (Abdullah, 1997: 54). Yusuf Has Hacib, szn nemini kavram bir ahsiyettir ve eserinde bunu toplumun geleneksel tasavvur dnyasndan sembollerle ifade eder. Ona gre sz gkten yere inmitir: Yal kktin indi yagz yirke sz Szi birle yalnguk agr kld z (b.210) (Sz yaz yere mavi gkten indi; kii kendine szyle deer verdirdi.) Bu ifadelerden anlalmaktadr ki, Yusuf Has Hacibin szn kutsall ile ilgili tasarm, Trk mitolojisindeki evren tasarm sembolleriyle ortaya konmaktadr. Eski Trk kltrnde kutsal alan olarak tasavvur edilen gkyz, gk mavi, boz, kr, yeil

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

82

renklerle ifade edilir. Yeryz de Orhun Abidelerinde de grdmz gibi yazdr. Dolaysyla Yusuf Has Hacib Trk kltrel belleine ilikin kodlamalara sabittir ve bunu eserinde yanstr. Kutadgu Biligin geleneksel olanla ilikisini ortaya koyan en nemli unsurlardan biri de kut anlaydr. Eserin adnda da ifadesini bulan kut, eski Trk inan sisteminin, devlet ve toplum yapsnn en temel deerlerindendir. Adndan da anlalaca zere Kutadgu Bilig, fert ve devlet olarak kutlu, mesut olmann yollarn gsteren retici bir eserdir. Kut anlay bugn kutlu olsun, kutlamak ifadelerindeki gibi saadet, ikbal, devlet anlamlaryla yaatlmaktadr. Bayat birdi devlet ay terken kut Anng kri klgu okp ming at (b. 109). (Ey devletli -kut sahibi- hkmdar, Tanr sana mutluluk -kut- verdi; adn bin kere zikrederek ona kretmek gerekir.) Bu ifadeler kutun Tanrnn bir ltfu olduu anlayn aka ortaya koymaktadr. Ayn zamanda bu anlay, slam halifesini veya onun adna hkm sren hkmdarlarn, Allahn yeryzndeki glgesi olarak telakki eden slami anlayla rtmektedir. O zaman kltrel bellee kaydedilmi olan kut kodlamasnn slami anlayla pekitirilerek devam ettii sylenebilecektir. Kutadgu Biligin nemini arttran dier boyutu ise zamana ilikin yeni bilgi kayna ve kltrdr. slam dncesi ve kltrnn ortaya kard artlar balamnda toplumun yeniden ekillendirilmesi amacyla neye uymas, nasl yaamas gerektii konusunda tler vermektedir. Bu ynyle eser bir anlamda toplum mhendislii zellii tamaktadr. nk yeni bir dnemde, yeni bilgilerle donanm bir toplumun yeniden yaplanmasna ynelik fikirler iermektedir. Yusuf Has Hacib, eserini yazl kltr ortamnda retmi olmasna ramen, szl kltr ortam zelliklerinin tesirini srdrm; bir halk anlats plan ve slubu iinde ekillendirmitir. Bu balamda Kutadgu Bilig, szl gelenek, devlet ve toplum anlay, tarih ve psikolojik boyut, slamiyete giri ve yerleik hayata gei artlar, yazl kltr ve edebiyatn balangc alarndan ok nemli bir yere sahiptir. Yazl kltr ortamnda retilmi olmasna ramen, youn bir szl kltr tesirine maruz kald dnlen eser-

de, tabii olarak mitolojik alg ve tasarmlarn yer almas, ortaya konulan dncelere tesir etmesi de sz konusudur. Peki, mitolojik alg, aradan ok uzun bir sre gemesine ve farkl bir kltrel evre olumasna ramen bir edeb eserde nasl ve ne maksatla yanstlmtr? slamiyetin getirdii yeni kltrle birlikte bu mitik unsurlar, imgeler, olgular ne gibi deiim dnm geirmitir? Daha da oaltlabilecek olan bu sorularn cevaplarn aramak hem kltrel srekliliin hem de sreklilii salayan hafza tayc unsurlarn belirlenmesi ve anlalmasnda kanaatimizce etkili olacaktr. Bu dnceden hareketle yazmzda Kutadgu Biligdeki mitolojik unsurlar belirlemeye ve deerlendirmeye alacaz. Elbette bu yaz erevesinde Kutadgu Biligdeki mitik unsurlar btn boyutlaryla ortaya koymak mmkn deildir. Bu sebeple gk, yer, yer alt, yldzlar, burlar, yaratl, maara, hayvan, su, da, ate, saylar, renkler, rya, dnyann sonu balklar atnda gruplandrdmz Trk mitolojisine ilikin temel kodlar hatrlatarak eserin bu ynden tad neme dikkat ekmek istiyoruz. Trk mitolojisinde en temel kalplamalardan biri evren tasarmdr. Trk mitolojisinde evren tasarm l bir yapdan olumaktayd. Bu tasarya gre yukarda mavi gk, aada yaz yer ve ikisi arasnda yeryz bulunmaktadr. Burada yeryz gn direi, bir baka ifadeyle yer ile gk birbirine balayan bir badr. Gk insann kendisinin tanmlad katmanl evren tasarmnda tengri, gk, gkyz, mavi gk, yukar dnya vb. ekillerde adlandrlan ve yaratc, koruyucu ruhlarn ve Tanrlarn bulunduu lem olarak alglanan en stteki katman, ayn zamanda onu tasarlayan insan iin, gerekli ideal donanmlarn edinilebilecei birincil kaynaktr (Arslan, 2005: 2). Kutadgu Biligde yal kk eklinde gemektedir: Yal kk yaratt ze yulduz Kara tn trtti yaruk kndzi (b.127) (Mavi g ve zerinde yldzlar yaratt; karanlk geceyi ve aydnlk gndz var etti.)
Gk

Yer ve yer alt Evren tasarmda Yer l tasarmn ikinci katmandr ve gkn aksine, hem ktnn hem de iyinin olduu mekndr. Kutadgu Biligde yer ve

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

83

yere ait kullanmlar gemektedir. Yer altna ise dolayl yoldan atfta bulunulmutur. Yagz yir yal kk kn ay birle tn Trtti halayk d dlek bu kn(b.3) (Yaz yer ile mavi g, gne ile ay, gece ile gndz; zaman ile zamaneyi ve mahlklar o yaratt.)

slam inancna gre yaratl, Allahn Ol! demesiyle olmutur. Yaratl mitinde de Ak Ene lgene yaratma ilhamn verirken Yaptm oldu! demesini sylemitir. Grld gibi aralarnda gzle grlr bir benzerlik vardr. En barizi de, her ikisinde de sz olmasdr.

Yldzlar ve burlar Yldzlar, Trk kavimlerinin hayatnda nemli bir yere sahiptir. Vakti renme bakmndan, yldz bilgisi ok faydal idi. Dier taraftan yldz bilgisi ile ynleri ve yolu bulma, atl ve sava kavimler iin ihmal edilemez bir bilgidir. Ayrca bu bilgiler o toplumun dikkatini ge eviriyordu. Bu ilgi, toplumda bir yandan salam ve amaz yldz bilgisi meydana getirirken; dier yandan da gn ve Tanrnn bu deimez dzeni iin insanlarda hayranlk uyandrmaktadr (gel, 2006: 55). Kutadgu Biligde Yusuf Has Hacib, nce yldzlarn oluumundan yani yaratlndan bahsetmi sonra da onlar tek tek ele almtr. Bunlar; Gne, Ay, Zuhal (Sekentir), Jupiter (Onay), Merih (Krd), Utarit (arzu Tilek), lker, Kara Ku yldz gibi yldzlardr. Eserde ayn zamanda bur isimlerinden Balk, Ko, Boa, kizler, Yenge, Aslan, Baak, Terazi, Akrep, Yay, Olak, Kova gemektedir. Dnyann yaratl (kozmogoni) Kozmogoni, bir yaratl yksdr. Tanrsal bir zellik arz eden kozmos aslnda dzenin balangc olduundan kutsaldr ve bu ynyle kaosa kardr. Kozmogoni, kkenin bilinmesi iin insanln oluturduu tasavvurdan ibaret, gizli bilgilerin ykleridir (Bayat, 2007: 77-78). slami kltr etkisindeki Kutadgu Biligde yaratl miti ile ilgili birtakm atflar vardr. Atflar diyoruz nk tam olarak mite net bir gnderme yoktur. Bu da eserde hi mitik unsur yoktur anlamna gelmemelidir. Yukarda kltrn deiim ve dnmnden bahsetmitik. Kutadgu Bilig slamiyet etkisinde yazlm olabilir; ama arka planndaki eski Trk kltrn yok sayamayz.
Tiledi trtti bu bolm kamug Bir k bol tidi bold kolm kamug (b.4) (Diledi ve btn varlklar yaratt; bir kere ol dedi, btn diledikleri oldu.)

Maara (in) Doal snak grevinde olan maara, ilk insanlarn sadece barnma yeri ve vahi dnyadan korunma meskeni olmayp, ayn zamanda din inanlarn uyguladklar meknlardr. Eski dncelerde Yer Ana ve onun rahmi olan maara dourganlk ilevini zamanla Umay Anaya devretmitir. Baz Mool kabilelerinde de maara, ehn umay (ana rahmi) diye adlandrlmtr; ocuu olmayan kadnlarn maaralar ocuk dourmak amacyla ziyaret etmeleri, Mitolojik Anann rahmiyle zdeletirilmitir.
Neg tir eitgil bagrsak szi ngrde turugl saknuk zi (b. 47669 (Maarada yaayan, merhametli ve takva sahibi insan ne der, dinle!) Kutadgu Biligde maara, takva sahibi insanlarn kutsal mekn anlamnda kullanlmtr. Ayrca slamiyette Hz. Muhammedin vahyi maarada almas, ilk sufilerin maarada inzivaya ekilmeleri gibi nedenlerle maara, yalnz fiziksel doumun deil ayn zamanda manevi deiimin de olutuu bir mekn olmutur (Bayat, 2007: 34). Hayvanlar, mitolojik algnn yanstlmasnda birer simge olarak karmza kmaktadr. Trk mitolojisine ilikin olumlu ve olumsuz ifadeler baz hayvanlarla ifade edilmitir. Hayvan unsuru, zihinsel yapda ok nemli simgesel ifadelerle Kutadgu Biligde de karmza kmaktadr. Eserde kurt, aslan, kaplan, domuz, ay, tilki, deve kpek, koyun, kei, ko gibi nemli simgesel anlamlar tayan hayvanlar yer almaktadr. Bu erevede rnek bir beyit verilecek olursa Yusuf Has Hacib, dmanlara kar mcadele edecek kumandann niteliklerini kurt ile sembolletirerek yle anlatmtr: Tonguz teg titimlig bri teg ki Adglayu azgr kutuz teg i (b.2311)
Hayvanlar

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

84

(O domuz gibi inat, kurt gibi kuvvetli; ay gibi azl ve yaban sr gibi kinci olmal.) Grld gibi bu beyitte, doadaki hayvanlarn zellikleri alnarak tpk Ouz Kaan tasvirinde olduu gibi iyi bir kumandann donanmlar anlatlmtr. yi bir kumandan, tpk bir domuz gibi inat, ay gibi azl, yaban sr gibi kinci ve bir kurt gibi de gl, kuvvetli olmaldr. slamiyetten nceki devirlerde baz Trk topluluklar kular ongun saymlardr. Kuun ruhun simgesi olduu, Orhun Yaztlarndaki lm anlatan ifadelerden anlalmaktadr. Ayn zamanda baz kularn amanlar tarafndan suretine brnlen ve yardm alnan ya da koruyucu ruh olarak edinilen hayvanlardan sayld bilinmektedir. (oruhlu, 2010: 174-175). Ku motifi eski Trk anlatlarnda sk sk karmza kt gibi, slami kltr etkisindeki Kutadgu Biligde de simgesel unsur olarak yer almtr. Bunlar keklik, turna, kuu, kaz, kuzgun, akdoan, bayku, kartal, kki, seher kuu gibi kular oluturmaktadr. Su anlam olarak, bir yaam kayna ve canllk semboldr. Suyun olduu yerde hayat vardr. Doadaki tm canllar hayatlarn srdrebilmek iin suya muhtatr. Temizleyici zellii olan su, ate, hava, anasr- erbaay oluturmaktadr. Kutadgu Biligde suyun temizleyici zelliinden yle bahsedilmitir: Argszn yalnguk suvun yup arr Kal artasa suv negn yup arr (b.2108) (nsan temiz olmayan eyleri suyla temizler; eer su kirlenmise, o nasl temizlenir?) Da, eski Trk inancnda ve mitolojisinde nemli bir yer tekil etmekteydi. Tpk aa gibi yere bal ksmyla yeraltn, gvdesiyle yeryzn ve tepesiyle de gk simgelemektedir. Bylelikle yer ile gk arasnda bir direk gibi alglanmtr. Ayrca eski Trk yaztlarnda da iin eitli benzetme ilgileri kurulmutur: Kemiklerin da gibi (ylp) yatt!... Orhun Yaztlarnn bu nl sz, Trk milletinin kaanlarna ba kaldrarak urada burada babo dolaarak lmeleri dolaysyla sylenmitir. Cesedin da gibi yatDa Su Kular

ma anlay gnmze kadar gelmitir (gel, 2006: 425). Bu anlay, Karahanllar dnemindeki Kutadgu Biligde u ekilde grlmektedir: Angar tirlr tr kr ersig eren Sevg can yuluglap yatur tag kayan (b.2281) (Byle olursa etrafna mert yiitler toplanr ve tatl canlarn feda ederek cesetlerden dalar ve kayalar yaratrlar.) Bu beyitteki cesedin da gibi yatmas, Orhun Yaztlarndaki szden ve anlamdan pek bir fark yoktur. Trk-Mool topluluklarnn inanlarna gre ok kutsal saylan atete bir ruh olduuna inanlr. Atein temizleyici, kt ruhlardan ve hastalklardan koruyucu bir unsur olduu kabul edildii iin ona kurban sunulur (oruhlu, 2010: 50). Kutadgu Biligdeki atele ilgili beyitlerde karanlk-aydnlk, gece-gndz ve ate-su ztl ele alnmtr. Eski Trk inancnda atee sayg ve atee su dklmesinin ho karlanmamas olgusu Kutadgu Biligde de varln srdrmtr. slamiyet ncesi Trk geleneklerinde saylar sembolik bir ekilde kullanlmtr. Hatta bazlar iyice kalplam olup hemen hemen her metinde karmza kmaktadr. Bunlardan biri krk saysdr. Ouz Kaann krk gnde bymesi ve yrmesi, krk gn krk gece elenceler yaplmas vb. ifadeler Kutadgu Biligde de yer almaktadr. Deiik kltr sistemleri ortak, paralel, hatta evrensel renk simgesine sahip olmann yannda, kendilerine zg bir renk dizgesi zellii gsterebilmektedir (Toker, 2009: 94). Renkler, simgeledikleri kavram ve anlamlar araclyla, Trk kltr ve geleneklerinde nemli bir yer igal etmektedir. Aslnda gemiten gnmze bir gei hlinde ele alndklarnda bu kullanmlarn, birer ifre ya da kod durumu ifade edebildikleri grlmektedir. Trk kltrnde renkler ile ilgili sz ve kavramlar, dile ynelik asli anlamlarnn yan sra soyut anlamlarda da kullanlmlardr. Bu kelimeler din, ulusal, corafi ve duygusal bakmlardan ykl durumdadrlar (Heyet, 1996: 55). Dolaysyla
Renkler Saylar Ate

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

85

renklerin toplumsal yap ve kltr bakmndan nemleri byktr. ok kullanlan kara, ak, kzl, gk, yeil, altn rengi (sar), yakut rengi gibi renkler Kutadgu Biligde, geleneksel zellikleriyle yer almtr. Ryalar ve rya yorumlar sadece Trk mitolojisinde deil, btn toplumlarn mitolojilerinde nemli bir yer tutmutur. nk ryalarn gelecekten haber verdiine inanlyordu. Rya yorumlar toplumda belli bir yeri olan, bilgili, manevi gc kuvvetli olan donanml insanlar tarafndan yaplrd. Nitekim Ouz Kaan Destanndaki Ulu Trk buna gzel bir rnektir. Ayn zamanda ryalar, Trk anlat geleneinde destanlar, halk hikyeleri, masallar gibi anlatlarda geen konular ya da olaylar btn toplumu ilgilendirdii iin, bu anlatlardaki ryalar iin bir nevi toplumlarn bilinaltdr denilebilir. Eski Trk anlatlarnda olduu gibi rya, slam kltr etkisinde yazlm Kutadgu Biligde de nemli bir yer tekil etmektedir ki kitabn bir blm sadece ryaya ayrlmtr. Rya yorumcular iin Kutadgu Biligde yorgu, yrgi, muabbir szleri kullanlmtr. Kutadgu Biligde hem din hem de tarih anlamda yaad bilinen ya da dnlen ahsiyetlerle kadar tamamen mitik dneme ilikin ahsiyetler de ele alnmtr. Eserde geen din ahsiyetler iinde Hz. dem, Hz. Muhammed, Hz. Nuh, Hz. sa, Kk-Ayuk (Hzr), Hz. Ebubekir, Hz. mer, Hz. Osman, Hz. Ali; tarih ve mitolojik ahsiyetler iinde skender, Rstem, Nuirevan, Karun, Kisra, Kayser, eddad, Alp Er Tunga (Efrasiyab) gibi nemli isimler yer almaktadr. Eski Trk anlatlarnda lmek sz; kergek bolmak, yok bolmak, umak, ayrlmak gibi kavramlarla karlanr. Kutadgu Biligde ise daha ok lmek, kara yerin altna girmek, Allaha dnmek gibi ifadeler kullanlmtr. Kara yerin alt ibaresi Kutadgu Biligde u ekilde gemitir: Avnu sevgler bile avnur z Kara yir katnda yap yatgu tz (b.1427)
1. Bu konuda daha fazla bilgi iin bk. Dner ot, Kutadgu
Biligde Mitoloji, Yksek Lisans Tezi, Denizli, 2011.

(Seni avutan zevklerinle avunan vcudun kara yerin altnda gizlenip srt st yatacaktr.) slami kltr etkisindeki Kutadgu Biligin baz beyitlerinde Yusuf Has Hacib lm, Allahtan geldik, Allaha dneceiz eklinde yorumlayabileceimiz; Tanrya dnme zaman olarak ifade eder: zm yangu bold Bayatka bu kn Yazuklar n yglasa men nn(b.5644) (Bugn artk Tanrya dnme zaman geldi; gnahlarm iin feryat ederek alamalym.) Trk mitolojik sisteminde kalgan ak (dnyann sonu)n yaklamasn bildiren alametlerin banda ahlakn bozulmas gelir. Buna doal afetleri de ilve etmek gerekir. Gnein batdan domas buna rnektir. Btn eski medeniyetlerde dnyann birka defa doal afetler ve tufanlar sonunda mahvolduu ve yeniden olutuu bilinmektedir (Bayat, 2007: 131-32) Yukarda beyitlerde geen kyamet alametleri, kalgan akn alametleriyle benzerlik gstermektedir. Yusuf Has Hacibe gre Mslmanlarn birbirine dmesi, fesadn, fitnenin, hrsn ve tamahn artmas, ilim ve Kurna nemin azalmas, gnllerin katlamas, doruluun azalmas, babaya duyulan saygnn azalmas, yoksul, dul ve yetimlere efkatin yok olmas, dnyann dzenin bozulmas, ktlklerin artmas, iyiliklerin azalmas, ak ile kara arasndaki farkn azalmas kyamet alametlerindendir. Grld gibi eski Trk inanlaryla slamiyet arasnda byk bir benzerlik grlmektedir. Kutadgu Biligin baz beyitlerde geen cennet ve cehennem kavramlaryla mitolojik mekna atfta bulunulmutur. Bilindii zere eski Trk inanlarnda iyilerin mekn gk iken ktlerin mekn ise yer altdr. Hemen hemen ayn inan ve tasarmlar, slamiyetle birlikte yeni ifade biimleri ve kavramlarla karlanm olmakla birlikte, yklenen mitolojik anlamlar ve alglarn korunmu olduu grlmektedir. slami dnem sanat ve edebiyatna nclk eden nemli eserlerden biri olan Kutadgu Bilig, ait olduu toplumun yaanan zamanna ilikin zelliklerini, duygu ve dncelerini yanstan bir eser olmann yannda, eski Trk kltrnn izlerini de tayan zengin bir hazine ve Trk kltrnn nemli yap talarndan
Sonu

D (rya)

Mitolojik-din-tarih ahsiyetler

Dnyann sonu[1] (eskatoloji):

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

86

biridir. Yazl kltr ortamnda retilmi olan eserin, szl kltr ortamna ve toplumun ortak hafzasna ait pek ok unsur ve kalplamalar yanstt grlr. Szl kltrn ilk retimleri olan mitlerin, zamana ilikin deiim ve dnmlere ramen anlam ve tasarm olarak Kutadgu Biligde yer almas, bunun ak delilidir. Bu itibarla eserin, deta szl kltrlerdeki anlatc ve aktarc tiplerin yerini alan, retici ve kltr aktarc bir zellie sahip olduunu sylemek hatal olmayacaktr. Kltrel devamlln salanmasndaki temel faktrn, toplumun ortak hafzas ve bu hafzay oluturan kalplam kodlar olduu, bunlarn da genel olarak mitleri oluturduu dnlr. Bu sebeple kltr tarihi iinde baz olay, olgu ve kabullerin zihinsel ak hlinde sregelen ortak hafzay yanstt ifade edilmekte, kltr ve toplum aratrmalarnda bu iliki dikkate alnmaktadr. Dier taraftan yazl kltrel retimlerin esasen szl kltrden doduu ve beslendii, btn deiim ve dnmlere ramen yaz ncesi kalplaan alg ve dncelerin yazl ve elektronik kltr evrelerinde devam ettii ortaya konulmaktadr. Bu dnceler erevesinde almada ele alnan Kutadgu Bilig de gstermektedir ki, geleneksel dnce kodlar ve kalplamalar, slamiyetin ilk kabul edildii, toplum hayatnn deiip dnt yllarda ortaya konan eserlerde de varln srdrmtr. Bu balamda geleneksel Trk dnce ve inan dizgesindeki evren tasarm, dnyann oluumu, varlk lemi ve nesneler, mekn, zaman, somut ve soyut ilikisi, dnyann sonu gibi insan ve evresine ilikin alg ve tasarmlarn sembolik ifade biimleriyle Kutadgu Biligde yanstldn sylemek mmkn grnmektedir. Dolaysyla Kutadgu Bilig, gemie ve o ana ilikin iki ynl birikimi yanstma ve belirginletirme; ortak hafzann boyutlarn ortaya koyma ve gelecek nesillere tama ileviyle nem tamaktadr. Eser, Trk mitik inan ve dncesinin temel kodlar ve sembollerini, slami kltr evresinin alg ve tasarmlaryla birlikte harmanlanarak toplumun yaad deiim ve dnmn temel gstergelerini, deien ve deimeyen deerlerin neler olduunu gstermek bakmndan ayrcalkl bir yere sahiptir. Sonu olarak Kutadgu Bilig, Trk kltrel hafzasnn nemli kilometre talarndan biri olarak karmza kmaktadr. Trk kltrn, inan ve dnceler dnyasn bir btn hlinde ortaya koyabilmek, gemie ilikin olan doru anlayabilmek, ayn zamanda

bugn ve gelecei anlaml klmann temel artdr. Bu tr eserlerin yanstt kodlarn ve sembollerin zm, sadece Trk mitolojisinin boyutlarn deil, Trk kltr evresinin zenginliini ve geniliini de ortaya karacaktr.

Abdullah, Kemal (1997), Gizli Dede Korkut, tken Neriyat, stanbul. Arat, Reit Arat (2008), Kutadgu Bilig, Kabalc Yaynevi, st. Arslan, Mustafa (2005) Trk Destanlarnda Evren Tasarm, Fikret Trkmen Armaan, zmir, s. 65-75. Arslan, Mustafa (2010), Trk Halk Kltrnde G Ve Gerliin Sembol Olarak Deve, Halk Kltrnde G Uluslararas Sempozyumu, Mays (28-30), Balkesir (Yaymlanmam Bildiri). Arslan, Mustafa (2011), Kltrel Hafza ve Zamansallk Balamnda Trk Mitolojisi, Trk Yurdu, Cilt:31, Say: 292, Aralk2011, s.57-65. Assmann, Jan (2001) Kltrel Bellek, Ayrnt Yaynlar, stanbul. Baer, Sait (1995), Kutadgu Biligde Kut ve Treden Sevgi Toplumuna, Seyran Yay. stanbul. Bayat, Fuzuli (2005), Mitolojiye Giri, tken Yay., stanbul. Bayat, Fuzuli (2007), Trk Mitolojik Sistemi I-II, tken Yay. stanbul. Cassirer, Ernst (2005), (ev: M. Kktrk), Sembolik Formlar Felsefesi 2-Mitik Dnme, Hece Yay., Ankara. etin, smet (2002) Trk Mitinde Kut yesi Kdr Ve Medeniyet Deiikliinde Kdrdan Hzra Gei, Mill Folklor, Yaz, 54, s. 30-35. obanolu, zkul (2001), Mitlerin Szl Kltr Ortamnda Teekkl Srecinde Tematik Yaplanlar ve Uygarlk Bakmndan levleri zerine Tespitler, Folklor/ Edebiyat, S.25, s.33-45. obanolu, zkul (2005), Halkbilimi Kuramlar ve Aratrma Yntemleri Tarihine Giri, Aka Yay., Ankara. oruhlu, Yaar (2010), Trk Mitolojisin,in Ana Hatlar, Kabalc Yay., stanbul. ot, Dner (2011), Kutadgu Biligde Mitoloji, Yksek Lisans Tezi, Denizli. Dilaar, Ahmet (1964), Kutadgu Bilig ncelemesi, TDK, Ankara. Eliade, Mircea (2001), (ev. S. Rfat), Mitlerin zellikleri, Om Yay., stanbul. Ergin, Muharrem (2000), Orhun Abideleri, Boazii Yay.,st. Heyet, Cevad (1996), Trklerin Tarihinde Renklerin Yeri, Nevruz ve Renkler, Yap Kredi Yay.,stanbul, s. 55-63. Ong, Walter J. (1993), (ev. S.P. Banon), Szl ve Yazl Kltr (Szn Teknolojilemesi), Metis Yay., stanbul. gel, Bahaddin (1995-2006), Trk Mitolojisi 1-2, TTK Yay., Ankara. Rayman, Hayrettin (2002), Nevruz ve Trk Kltrnde Renkler, Mill Folklor, Bahar, S. 53, s.10-16. Toker, hsan (2009) Trk Kltr Yaps iinde Ak-Kara Renk Kartl ve Bu Kartln Modern Trk Sylemindeki Tezahrleri zerine, Ankara lahiyat Fak. Der., S.50, s.93-112.

KAYNAKLAR

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

87

ABDIMTALP MUZAKMETOV*
ev. Gldana Murzakulova**

Dnya hzla deimekte ve her yl onlarca dil kaybolmaktadr. Kreselleme cereyan durdurulmas imknsz bir sretir artk. Byle durumlarda her millet ayakta kalabilmek iin herkes kendi kltrne sarlmaktadr. Son dnemlerde Trk dilli halklarn birlemesi meselesi sk sk konuulur hle gelmitir. Bu, bo bir tez deildir.

er halkn millet olarak oluumunda, yaatlmasnda ve korunmasnda dili kadar kltr de ok nemlidir. Kltr geni bir tanmlamaya sahiptir. Kltrn iine folkloru, rf deti, din inanlar, hatta dili de dhil edebiliriz. Kltrn mill zelliiniyse makalemizin konusunu oluturan inanlar belirler. nanlara gnlk hayatta ok sk rastlanr; insana douundan lmne kadar elik eder. Bu ynden baknca, onlar insann yaptklarn, hayatn tanzim eden szl yasalara benzetebiliriz. Cetlerimiz asrlar boyunca bu yazlmam yasalarla hayatlarn devam ettirmiler. Btn mrn Moollarn etnografisini incelemeye adayan N. L. Jukovskaya, onlarn evlilik kltrndeki bir detay anlatrken, imdiki yaamn btnnde ok kk bir ey gibi gzkebilir; ama onlarda her halkn kltr biyografisinin zelliklerini grebiliriz. Bundan dolay etnografik aratrmalarnda kk eyler yoktur, akas nemli bir ey yoktur. (5; 57) diyor. Biz bu almamzda ilk Sovyet etnog*Do. Dr. O Devlet . Krgz Filolojisi ve Gazetecilik Fak. retim yesi. E-mail: suzak65@mail.ru ** stanbul . Sosyal Bilimler Enst. Doktora rencisi.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

88

raflarndan Meri Nizamovna Serebryakovann Trk Kynde Aile ve Ailevi Trenler (Moskova: 1979) eserinden istifadeyle Krgz ve Trklerde ocuun doumundan evlenmesine kadarki inanlardaki benzerlikleri tespit ederek, yukarda sz edilen nemli noktay ispatlamaya alacaz. Eskiden Krgz toplumunda, Krgz ailesinde ocuklarn, zellikle erkek ocuun yeri, onlara yaplan muamele farklyd. ocuk dourmayan eini kocas boayabilir veya ikinci kez evlenebilirdi. ocuu olmayan kadnlar mezarlara, yer-suya taparlard. (4; 155). Evlat edinmek iin mezarlara giderek dua etmenin ok eskilere dayandn folklor kaynaklarndan grebiliyoruz. rnein Manas Destannda: Tek Allaha yalvarp, Sadaka iin fil, deve sz verip, Heybesini artnarak, Mezar gren Cakp Bay Bararak alayp yalvarp (S.. 1. Kitap, s. 16.) eklinde anlatlr. ocuk edinmek iin mezarlara gitmek Trkiyeli kadnlarda da sk grlmektedir. Trkiyede mezar klt ok yaygndr. lke genelinde, her ehir ve her kyde evliyalarn mezarlar, yatrlar mevcut. Bunlara zellikle Anadolunun dousunda ok sk rastlanr. Sadece Erzurumun etrafnda 157 tane byle mezar var. Ziyarete genelde kadnlarla ocuklar giderler. Ziyaret ncesi temizlenerek ve yiyecekler piirerek hazrlanrlar. Dileklerinin kabul iin mezar evresindeki aalara rengrenk aput balarlar. (6; 123-124). Bilim adam A. Tabalieva bu riteli, yani aaca bez balamay bitki klt olarak grr. (9; 20) Bu tren Krgzlarda da ayn tertipte yaplmaktadr. ocuu olmayan kadnlarn bavurduklar baka bir are atee oturmak, baka bir deyile kle oturmaktr. Kadn dileini syleyerek smlk (Nevruz bayramnda veya baharda yaplan aureye benzer tatl) klne oturur. Genelde smlk piirelecek ocak geni olarak kazlr. Bizim saha almalarmzda elde ettiimiz bilgilere gre, ocuu olmayan kadn bu tr ocan iine sokarlar ve defa dndrrler. Bunun

ayns Anadolu Trklerinde de mevcut. Ky evlerinde frn adn verdikleri ekmek piirilen sobalar vardr, ocuu olmayan gelinleri daha soumam bu frnlara oturturlar (7; 166). Genelde iki halkta da emiler (ebe) kadnlara slk nerirler. Doacak ocuun sal, hal hareketinin nasl olaca annesinin nasl olduuna gre ekillenecei inanc Krgzlarda eskiden beri mevcut. Bundan dolay kadn hamileyken baz yiyecekler ve hl ve hareketler yasaklanr. rnein, hamile kadn deve etini yerse, ocuunu deve gibi karnnda on iki ay tamak zorunda kalacak diye yedirmezler. Eer kocas dardan deve eti yediyse, bunun zarar olmaz ve kocas tadna bakmas iin karsna azck deve eti getirir. Aslnda Krgzlar deve etini ok az tketirler. Ortalama bir ylda bir defa. Bunun gibi tavan eti de hamile gelinler iin yasaktr. Hamile kadn tavan etini yerse, ocuun dudaklarnn tavannki gibi yrtk olacana inanlr. Deve etinde olduu gibi kar koca tavan etini birlikte yerlerse doacak bebee bir ey olmaz. Ayn sebeplerle baz blgelerde balk ve at eti de yasaklanr. Hamile kadn kaln ipin ve sprgenin stnden atlamamal, bada kurmamal, uvala da oturmamaldr. Btn bunlar doum esnasnda doumu zorlatran nedenler olarak grlr. Krgzlara has bu tr inanlar Trklerde de mevcut. Hamile Trk kadn tavann ban yerse, bebeinin yrtk dudakl doacana inanlr. Deve eti yasak deil ama hamileyken deveye bakmak, doacak ocuun dudann deveninki gibi olacana inanlr. Eer hamileyken kadn ylan ldrmse, ocuunun ylan gibi dilini sk sk dar karan biri olacana inanlr. ocuk anne karnndayken babann yaptklarnn da ocuk zerinde etkisinin byk olduuna inanlr. rnein ocuk, anne karnndayken babas ok hayvan kestiyse, ocuun sesinin ksk olacana ve nefes almada zorlanacana inanlr. (8; 207) Krgzlar ocuklar lyorsa onun hayatn kurtarmak iin trl byleri yapard. Bunlarn iinde yabanc birine ocuu emzirmek, ocuu baka aileye verme deti nemli detlerdendi. Belli bir zaman getikten sonra ocuu tekrar o aileden satn alyor gibi yaparlard. ocuu baka aileye, 3, 7 veya 40 gne verirlerdi, bazen bunu

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

89

ocuun annesinin rzas olmadan, ondan gizli de yaparlard. ocuu satn alrken onu emziren kadna 9 tr hediye verilirdi. Hediyelerin neler olaca bebein cinsiyetine gre deiirdi. (1; 280-281). Bu tr ocuu bir uval tezee satn alnmas gibi ilgin rnekler de mevcut. Bunlar ok eski zamanlardan gelmi olmaldr. Azraili kandrmak iin yeni doan ocuu satn alma deti Trklerde de var. ocuklar ilk aylarnda vefat eden ailenin sahibi yeni doan ocuu komularndan veya ana kadndan satn alr. Bu bebek kz ise ona Sat, olan ise Satlm adlar verilir. (6; 146). Bu detin btn Trk halklarna mahsus olduunu syleyebiliriz. Evlenme merasimi insanolunun hayatndaki nemli dnm noktalarndandr. Btn halklarda evlilik merasimi dnr olma detiyle balar. Dnrln bel kuda, beik kuda adndaki trleri Orta Asya halklarnda yaygn bir gelenektir. Altay, Kazak, Bakurt ve Krgzlarda mevcut bu gelenek folklor rnlerinde de yerini almtr. S. M. Abramzon bel kuda ve beik kudann en eski aile kurma metodu olduunu sylemitir. (2; 156-157). Genelde bu tr dnrlkler, en yakn dostlar, uzaktan akrabalk ilikileri bulunan kimseler tarafndan yaplr. Bylelikle aralarndaki ilikileri pekitirmek istemilerdir. Eskiden Trklerde de bu tr dnrlkler gerekletirilirmi ve buna beik kertmesi ad verilirmi. Olann anne babas kzn evine giderek ilerde gelin olarak alacaklar bebein beiine iaret (kertme) yaparm ve bu kzn bann bo olmadn bildirirmi. Bu tr dnrler ok nemli sebepler (genlerden birinin vefat veya lmcl hastala yakalanmas vs.) dnda bozulmuyordu. imdilerde de bu tr evlilikler yaplyor, ama daha sonraki yllarda dnrler arasnda anlamazlklar olursa bu sz kesmeler bozulabiliyor. (6; 94). Trklerde evlenme merasimi Krgzlarda olduu gibi birka basamaktan oluuyor ve her bir basaman yerine getirilmesi gereken belirli kurallar var. Sz kesilen kz olann akrabalarna yzn gstermemesi, onlardan kamas lazm. Trklerde de sz kesildikten sonra kzlar balarn rterler (onlara yavuklu denir), olann akrabalarndan kaarlar. Gelinin kaynlarndan kama gelenei Krgzlarda imdilerde de yaatlyor.

Bu gelenein Issk Gl blgesinde daha kat korunduu sylenir. (3; 139-140). Gelin kaynbaba, kaynaa ve kocasnn anne taraftan amcasna yzn gstermemeye alr. Baz imanl gelinler birka ocuk annesi olduktan sonra bile kocasndan byk akrabalarndan kaarlard. Onlar da gelinin bu yaptklarndan memnun kalp dualarn esirgemezlerdi. imdilerde ise gelin geldikten sonra birka gn karp sonra kamamas iin izin vermek daha ok uygulanr oldu. Anadolu Trklerinde bu gelenee kamalk derler. Trklerde gelin kaynana, koca olacak kimsenin yenge ve ablalarndan da kaarm. Tabi erkeklere kyasla kadnlardan daha az katn da belirtmeliyiz. Gelinin kimlerden kap kimlerden kamayaca ve ne zamana kadar kaaca genelde kocasnn bilecei itir. Eer kocas kamasn isterse, kamak zorundadr. Bu durum Krgzlardaki Kadnn iki tanrs var: Biri Allah, ikincisi kocas szn akllara getirir Dn esnasnda iki tarafn katlmnda at oyunlar (cirit, cop) oynanrd. Eer damat taraf oyunu kaybederse bu ok utan verici bir durum olurdu. Buna benzer bir durum Krgzlarda da yaanmtr. Bir keresinde kz kuumay oyunu esnasnda damat kz ksa zamanda atla kovalar ve bunu namusuna yediremeyen kz taraf kavga karr. Sonunda aksakal kimseler araya girerek ii tatlya balar, genler de maceral ekilde evlenirlermi (3; 106-107). Grld gibi, bu tr durumlarda hem Krgz hem de Trk taraflar namuslarn inetmemeye, zor durumda kalmamaya almlardr. Krgzlarn evlilik dnlerinde yerine getirilmesi gereken detlerinden biri cierle vurmaktr (pk abuu). Genelde bu kz evinde yerine getirilir. Gen iftlere sadaka olarak genelde kei cieri verilir. Keiyi kestikten sonra cierini scak olarak genlerin srtlarna vurur, kan sramamas iin bezle zerlerini rterler. Cierin bedene dokunan yerleri belli bir sre sonra kararr, buna bakarak ktlklerin hepsi ciere yapt derler. Bundan dolay bu merasimde kullanlan cierler yenmez kpeklere verilir. Er Ttk Destannda binlerce havyan olmasna ramen, cimrilik yapan Elaman, suda akp gelmekte olan cieri tutmak isteyince belay bulur. Bu merasimde cierin kullanlm olmas Krgzlarn hayvanclkla

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

90

geindiklerinden olsa gerek. Trklerde ise, gelin kz evinden karken, gelinin oturduu arabann arkasndan su serperler. Gelin damatn evine geldiinde de evin atsndan suyla dolu ibrii yere atarlar. Gelinin kendisi de cin-eytann eve girmemesi iin suyu bakr kapla yere dker. (6; 107). Bu detteki suyun temizleyici gc btn insanla has bir inan olduunu sylersek, yanlmayz herhlde. Krgzlarn nl ozan Toktogul: Glysen toprak gibi ol, Her eyi dayanarak kaldran. Temiz olsan su gibi ol, Her eyi ykayarak temizleyen. dizeleri suyun kudretine olan inantan dolaydr. Krgzlarn dnde suyu nasl kullandklarn bilmiyoruz; ama uzaktan gelen birinin bandan suyu dolandrp dkme detini biliyoruz. Byle yaparak yoldan gelen kimseyle birlikte gelen ktlklerden arndrlacana inanrlar. Krgzlarda olduu gibi Trklerde de gelin, kynden karken hemerileri onun yolunu keserler. Veya gelinin hemerilerinden obanlar gelinin yoluna eek koyarak damat arkadalarndan bahi talep ederler. (6; 113). Krgzlarda gelinin yolunu kesenlere genelde gelinin bizzat dokuduu el yapm mendiller verilirdi, imdilerde bunun yerine para veya iki veriliyor. Trk kkenli iki halkn kltr hakknda sz ederken sadece renkli ynlerini vermek amacmz deildir. Eski devirleri idealletirmek de maksadmz deildir. Adillik adna baz durumlarda kadnn evdeki rol meselesine de deinmek gerekiyor. Eskiden Anadoluda kadnlarn toplumdaki rolnnn nasl olduunu folklor bilgileri bize gsteriyor. Anadolunun dousunda kars kocasna uak, bizim herif, bizim ocuklarn babas ve kiim der. Kocas ise karsn krolu, kldken veya kz derler (6; 64). Gelinin yeni evde yaranmaya abalamasnn boa gitmesi, abuk yrrsen, akln yitirmi gelin derler, yava yrrsen, tembel gelin derler. atasz ile zetlenebilir. Krgzlarda bu atasz u ekilde syleniyor: Yava yrrsen aksak derler, abuk yrrsen taskak derler. Btn bunlarn tamamnn Krgzlar ile Trklerde

rastlanmas, onlarn gelenek grenekleri, dnya grleri ve mantalitelerindeki benzerliklerinden kaynaklanmaktadr. Sonu olarak unlar syleyebiliriz. Dnya hzla deimekte ve her yl onlarca dil kaybolmaktadr. Kreselleme cereyan durdurulmas imknsz bir sretir artk. Byle durumlarda her millet ayakta kalabilmek iin herkes kendi kltrne sarlmaktadr. Son dnemlerde Trk dilli halklarn birlemesi meselesi sk sk konuulur hle gelmitir. Bu, bo bir tez deildir. Zira btn Trkleri birletiren ortak dil, din ve gelenek grenekler var. Krgzlarda Tb birge koulat, uu birge cazlat (Kk bir olan birleir, u taraf bir olan dalr) atasz mevcut. Krgzlarla Trklerin yurtlar ayr kltrleri ayn halklar olduunu birka rnekle tespite altk. Bu tr aratrmalarn devamnn gelmesi umut ve dilei ile.

Kaynaka:
1. S. M. Abramzon, Kirgiz i h Etnogenetieskiye i storiko-Kulturnye Svyazi, Krgzstan Yay., Frunze 1990. 2. --------------------, Krgz Cana Krgzstan Tarh Boyuna Tandalma Emgekter, Soros Vakf Yay., Bikek 1999. 3. A. Akmataliev, Krgzdn Knrbs Dlttr, am Yay., Bikek 2000. 4. S. Attokurov, Krgz Etnorafiyas, Bikek 1998. 5. N. L. Jukovskaya, Sudba Koevoy Kultur, Nauka Yay., Moskova 1990. 6. M. N. Serebryakova, Semya i Semeynaya Obryadnost v Turetskoy Derevne, Nauka Yay., Moskova 1979. 7. ------------------------, Nekotorh Predstavleniyah, Svyazennh s Semeyno-Obryadovoy Praktikoy Selskih Turok, Simvolika Kultov i Ritualov Narodov Zarubejnoy Azii, Nauka Yay., Moskova 1980. 8. ------------------------, Funktsionalnaya Rol Magii v Obryadah Detorojdeniya u Sovremennh Turok, Mif, Kult, Obryad Zarubejnoy Azii, Nauka Yay., Moskova 1986. 9. A. Tabaliev, Vera v Turkestane, Bikek 1993.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

91

EBRU ENOCAK*

rk folklorunun nemli tayc glerinden birisi olan Nasreddin Hoca; zeki, bilgili, sevimli, pratik zek sahibi, saf ve karsz bir bilge olup, ana-baba-ocuk ve yetikin rolleriyle Trk halknn kltrn, engin zeksn, dnya grn yanstmaya, davranlarn, atmalarn zmlemeye alr. O, gemiin yaanmlklarla dolu tecrbelerini, akp giden zamana szdrarak sonsuza yryen bir kahramandr. Nasreddin Hoca bir anlamda, Trk halknn fkraya dnm yzdr. Nasreddin Hoca, mitolojiye ve halk inanlarna dair fkralarnda, iki temel gr savunur: 1. Gelenekleri ve mitleri nceleyerek, gnmz dnyasna mizahla tayp onlar yeniden canlandrmak. 2. Yaanan zamann ihtiyalarn karlamak iin mit veya inanlar, yeni bir sylem, ironik bir dil ile yeniden ifade etmek. Kiinin kimliini yani zn, i dnyasnda srekli olarak byyen dil, din, bilin, gelenek ve grenekler yuma salar. Bu deerler btn kiiyi, gemi ve gelecek arasnda nemli bir merkez ko* Frat . nsani ve Sos. Bil.Fak. Trk Dili ve Ed.Bl. retim .

numuna tar. Nasreddin Hoca, fkralarnda hayatn her aamasnda gereklerle yzlemek isteyen ya da bu zorunluluu hisseden insan canlandrr. Bu yzden sk sk gemie srtn dnmeyen bir toplum olmamz tler. Eeine ters binerken dahi evresine mesaj vermeyi ihmal etmez. Nasreddin Hoca, teki olmaya kar olduu gibi tekilemenin nlemlerini de almtr. Nasreddin Hoca, rencileriyle derse giderken eee ters biner. Sebebini soranlara da: Vallahi, doru binsem ardmda kalyorsunuz, siz nde gitseniz ben ardnzda kalacam, en iyisi byle yz yze gitmek. (Tokmakolu 2004: 211) diyerek, gemie srtn dnenleri ironikletirir. Hocann eeine ters binerek nde yrmesi, onun hem statsne uygun davrandn hem de yksek stats ile halk arasndaki kopukluu nlemi olduunu gsterir. (Dkmen 2003: 31). Nasreddin Hoca bu fkrada, gelecee ynelik admlar atlmasnn geliim asndan nemli olduunu ancak ncelikli olarak gemi ile kurulmas gereken ban ihmal edilmemesini nemle vurgular. Kuantumcu gre gre, bir an nce ben olan benlik her yeni deneyimin sonunda oluan yeni dalga fonksiyonuyla akmas yznden, ayn zamanda hem bir sonraki imdi hem de gelecek benliimle balantldr. (Zohar

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

92

2003: 136). Nasreddin Hoca da, gemi ile gelecek arasnda bugn temsil eder. Nasreddin Hocann kalbinin halka ynelik olmas, varlnn gnl ba kurduu halkna, gemiine sk skya bal olduunun ifadesidir. Nasreddin Hoca, medeniyet iin kiinin tarih kkleri bulunan bir aaca (douya) balanmasn ve uzlamsal anlamda gelecee (batya) dallaryla ieklenip dalmasn tler. Nasreddin Hocann, gemiten bugne tad kltr kklerini, nesillerin ortak paylam deerleriyle kalc ve srekli klmas, sahip olduumuz kuantum sistemini biimlendirir. Gemii bugne tayan en nemli unsurlardan birisi de mitolojik anlatlardr. Nasreddin Hoca, mitolojinin insanlk gemiini aydnlatan unsurlarn fkralarnda, ryalar ve semboller ile imdiye tar. Bir gn, anszn ryadan uyanan Nasreddin Hoca, einden divitini ve ktlarn isteyerek aklna gelen u iiri yazar: Yeil yaprak arasnda karatavuk, kzl burnumu ketti. (Halc 1994: 33). Nasreddin Hoca fkralar, dlerimizdeki gibi sama, gln ve komik semboller, sz oyunlaryla ykl olmasna karlk, derin anlaml ve dndrc mesaj ierikleriyle doludur. Nasreddin Hocann ryadan uyandnda yazya geirdii bu satrlar onun, ryada iken bilinaltndaki dnyann sesini fark edip, uyan eiini atn gsterir. Nasreddin Hocann genliinde iken grd bir ryada, olay Yeil yaprak arasnda karatavuk! eklinde yazya geirmesi, bilin eiinde kendisini rahatsz eden sessizliklerin hapsolduu gizemli kapnn anahtarn bulmas demektir. Yeil, umut rengi olup umut ederek yaayan ile yolcusuna/insana, kendisini keken karatavuk da, onu gerekleri grmeye davet eden bir haberciye iarettir. Habercinin renginin kara olmas, tezlik bildirmekte olup insann te dnya hazrlna, ruhunu arndrmaya acil olarak balamas gereini vurgular. Ryalarn yan sra nesneler dnyasnn sembolik anlamlar da Nasreddin Hoca fkralarnda kendisini arlkl olarak gsterir. Nasreddin Hocaya: Gne mi faydaldr yoksa ay m? diye sorarlar. O da: Gne gndz doduundan karanla faydas olmayp, ay ise geceleri doarak ortal gndz gibi eylemekle ayn faydas daha mhimdir. (Arslan-Paacolu 1996: 83) der. Nasreddin Hocann gne yerine ay daha nemli bulmas, ilkel insann mitolojik grleriyle rtr. Tarih

sembolizmde gne, hibir zaman ay kadar nemli olmamtr. ieroya gre ay, canllarn bymesini salayan ve topraktan doan her eyi olgunlatran bir sv brakrd. Plutarkosa gre kadnlar yani doan bebekleri dourgan aya minnettarlklarn ifade etmek zere kapnn nne karak Aya gsterirler (Ate 2001: 137). Nasreddin Hocann ayn daha faydal olduunu savunmasnda ay ve gnein temsil ettii deerler de nemlidir. Gne, gndz ay ise geceyi sembolize eder. Gndzn aydnlnda bilincin bilgisi dhilindeki davranlarmz, gecenin karanlk ve sessiz uykusunda kendisini bilinaltna teslim eder. Nasreddin Hocann ay, gneten daha faydal grmesi, aydnlanmam karanlk yanlarmzn bilinir klnmasndaki nemi belirtmek iindir. Gece insann, ruhunun yarklarndan kendisini izleyebilecei bir ayna gibi olup, kendiliin kendi sesini duyabildii, bir soluk kadar kendine yakn olduu tek andr. Uykuya dalan bedenin, bireysel bilinliliini ruhun edilgenliiyle deitirdii anda, bilin d-bilinaltndan kopup, akla gelen sembollerin, devinimsel olarak sunduu anlamlar dizgesi, ayn etkileim dzeyiyle devreye girer. nsan ruhunun bireyleim srecindeki geliimini, bilin dnn anlamlandrlmas tamamlayacaktr. (enocak 2007: 60). Btn mitolojilerin sahip olduu ilev insann kendinden kurtulmasna yardm etmek, renmesini gelitirmektir. (Eliade 1992: XXI). Hayat, zamann kollarnda benzeri sahnelerle yaayan insanlar, farkll bireyleim srelerinde verdikleri snavlarn baarsyla gsterirler. Ayn ritimleri her zaman bir yaradl (yeni ay), arkasndan bir gelime (dolunay), bir gerileme ve bir lm (aysz gece) belirlemektedir. (Eliade 1992: 65). Nasreddin Hoca da insann, kinatn mikrokozmosu olduunu ifade ettii u fkrasnda, insan bedeninde ve ruhunda meydana gelen gelimeleri, ayn ritimleriyle eletirerek aklar. Nasreddin Hoca bir gn memleketi Sivrihisara gider. Halk meydanda toplanm, ramazan hilli grnecek mi diye, olanca dikkatleriyle ge bakmaktadr. Nasreddin Hoca, bir sre onlar szdkten sonra: ok tuhaf insanlar bunlar, bizim Akehirde ayn deil hilli, tekerlek kadar by grnr de kimse ban bile evirip bakmaz. Bunlar kl kadar ay grmek iin toplanmlar!

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

93

(Kabacal 1991: 227-228) diye dnr. Nasreddin Hoca bu fkrada, zamann yeniden douuyla, insann deiim geirebilmesini ifade ederken bizi, ruhumuza ar ve eziyet gibi gelen kabul gren davranlar yapmaya yneltir. Ayn hilal olmas; balangtaki eksik insan, dolunay hli ise bireyleim srecindeki emberi tamamlam tam insan ifade eder. Nasreddin Hoca, insanlar arasnda yalnzca ilk geliimlerin alklanmasn, buna karlk kemale ermi bir insan olabilmek iin gayret sarf edilmediini hilal-dolunay eklindeki ay sembolizmi ile ironiletirir. Kant da yukardaki yldzl gklerin sadece iimizdeki ahlaki yasann bir sembol -ahlaki benliin, yani fenomenal olmayan, zaman ve tesadfn rn olmayan, doal, zamansal-uzamsal nedenlerin sonucu olmayan ksmmzn snrlandrlamazln, yceliini, koulsuz karakterini anlatmak iin fenomenal dnyadan alnm istee bal bir metafor- olarak kalmasn (Rorty 1995: 60) dnr. Nasreddin Hocann savunduu, fkralarna yanstt gr tarz da d dnyadaki sembollerle, i dnyamzn derinleen geliimini aa vurmaktr. Ayn dolunay hlleri, mitolojik insan iin daha nemlidir. Boutode (Eski Msrda) ocuk dileyen kadnlar, dourganlk mabedine kutsal ziyaretlerini dolunayda yaparlar. Euripidese gre dolunay zaman, evlenmenin ve Palladiusa gre de tohum ekmenin en uygun zamanyd (Ate 2001: 137-138). lkel asndan zaman devrevidir, dnya devrevi olarak yaratlmakta, tahrip edilmekte ve doumlm-yeniden doum cinsinden aysal simgecilik (Eliade 1992: 66) pek ok anlatmaya dayal trde szsel ve dnsel anlamda yaamaya devam etmektedir. Nasreddin Hocann fkralarndaki amac, insan topluluklarnn Eliotun belirttii gibi; deimeyen derin ruhi tecrbelerinin zn ifade eden mitlerle (Kantarcolu 1981: 46) mesajlarn iletebilmek, mesajn ironik etkisini gemi tecrbelerle pekitirmektir. Hayatmza anlam kazandracak bu an Eliot; Gemi ve gelecei iine alan ebedi bir imdiki zaman yalnzca kesime anlarnda yaanabilir. (Kantarcolu 1981: 63) eklinde aklar. Yaamda eliki diye grdklerimiz, belki de elektronun hem dalga hem parack olmas gibi kabullenilmesi gereken bir gerekliktir (Dkmen 2005: 25). Nasreddin Hoca, fkralarnda yer

yer cennet-cehennem, iyi-kt, gzel-irkin, benteki, salk-hastalk, kayg-huzur, kadn-erkek, yaam-lm eklindeki zt unsurlarn birlikteliine deinerek de kinatn kurulu dzeninin insan mkemmelletirmeye ynelik olduunu gstermeye alr. Bylece Nasreddin Hoca, metafizik anlamda, gerei grmekte geciken, neden? niin? sorularnn cevabn bir trl bulamayan insanoluna, tabiata ibret gzyle bakarsa bu sorularn cevabn sezgisel olarak kavrayabileceini anlatr. Kkleri metafizikte olan bilgi ile insana, kendisini sorgulamak iin vakit ayrmasn tleyen Nasreddin Hoca, maddi dnyann algsal ieriklerinden kopup, i dnyasnn derinliklerine znerek ilerlediinde bireyleim srecini tamamlayan mkemmel insan olabileceini ifade eder. Nasreddin Hoca farkl bir fkrasnda kadn ve erkein, akl ve gnl birliinin merkezinde buluarak birbirini tamamlamalarn, yin-yang sembolnn mitik ifadesiyle aktarr: Gnn birinde Timurlenk, Mollaya, sarayda mneccimlik teklif eder. Nasreddin Hoca da: Olur ama karmla birlikte. nk benim karnn sz ile benim szm hep ters olur. Mesela ben akam havaya bakp, sabah yamur yaacak dediimde, karm hemen bakp yamayacak, der. Ka yldr denemiim, ya onun dedii olur ya benim dediim. Bu yzden karm ve ben ancak bir mneccim olabilirik (Abdulla 1993: 360-361) diye cevap verir. Fkrada, iki farkl ifadenin olmasn fiziin kanunlaryla aklayacak olursak, sz konusu ztlklarn ilahi adaletin varl iin gerekli olduu sonucuna varrz. Dnyann mikro-kozmosu olarak insan, tabiattaki btn deiimlerin, rneklerin kendisinde mevcut olduu kk bir modeldir. Tabiata ibret gzyle bakarsak, sakl gereklikleri bize ok yakn yerlerde zmleyebileceimizi grrz. Kuantum benlik olarak tanmladmz Nasreddin Hoca da fkralarnda, ztlklarn birlikteliini tpk elektronu oluturan dalga ve parack misali iki ihtimalle rneklendirir. Ancak ikisi birletiinde, birbirini tamamlayarak elektron olurlar. Fkrann sonunda Nasreddin Hocann: Karm ve ben ancak bir mneccim olabilirik. (Abdulla 1993: 361) szleri, kadn ve erkein, bir elmann iki yars, yin ve yang ya da negatif ve pozitif kutuplarn birbirini tamamlamas gibidir. ki eit fakat kart g olan yin ve yang, birbirinden asla bamsz deildir. Biz, hibir

oluumu, yin ve yang zellikleri bir arada olmakszn aklayamayz. Gndz olmadan gece, gece olmadan gndz aklanamaz. (www.wikipedia. org). Yin; dii, yeryz, ay, karanlk, gece, diil, negatif, statik, k, souk, alc, yumuak, iine alan, yang; erkek, gkyz, gne, aydnlk, gndz, eril, pozitif, dinamik, yaz-scak, sert, dar verendir. (www.e-kolay.net) Dnyann da uyum ierinde varln srdrebilmesi, ztlklarn uyumuna, atmalarn baka bir deile yin ve yangn dengelenmesine baldr. Pervin apann belirttii gibi Nasreddin Hocann kars da bal bulunduu ve temsil ettii deerler manzumesinin bayraktarln yapmaktadr. Fkralarda Nasreddin Hocann kars daha ok aykr, uyumsuz, anlaysz, inat, irkin ve ou zaman Hocay tezyif eden davranlaryla sunulmaktadr. kinci bir fkra tipi olarak karmza kan Hocann karsnn, hayatn deiik tezahrleri karsnda taknd tavr, sorduu sorularla bunlara verdii muzip ve nkteli cevaplar, Hocann son szde ortaya kan dhice esprisine deta zemin tekil eder. Hatta Saltuknamedeki metinlerde geen Ahiret bacs kimliiyle, tad ruh asaleti ve ahlak olgunluuyla, erefli gemiine bal, uurlu fertler yetitirme yolunda, bugn de rehberliini srdrmektedir. (apan 2005: 231234). Nasreddin Hoca, da dnk bir kiiliktir. nsann, kiiler aras ve kendisiyle olan diyalogunda araya girerek kaosu dzene evirmeyi hedefler. Kelolan, Nasreddin Hoca gibi da dnk tiplerin asl kavgalar, henz ritmini bulamayan d dnyayladr. nk doann glerine egemen olamadka yeryznde tutunamayacaklarn tecrbeleriyle grmlerdir. (zcan 2011: 4) Bu yzden Nasreddin Hoca, zamann artlarna ve beklentilerine ironinin ardnda cevaplar verir. Nasreddin Hocann bir gn dostlarna: lrsem, beni tepe st, diklemesine gmn! nk kyamet kopunca dnyann alt stne gelecek, o zaman da ben dosdoru kalkarm! (Tokmakolu 2004: 213) demesi lmden duyulan korkunun hafifletilmeye alldn gsterir. Horace Walpole; Yaam dnenler iin bir komedi, hissedenler iinse bir trajedidir. der (Goleman 1995: 28). Nasreddin Hoca ise bizlere, komedi arlkl bir trajedi yaatr. Nasreddin Hoca, dnen ve sorgulayan bir kahramandr. Fkralarndan hareketle fiziki g-

rnn; iman, gbekli, yuvarlak hatl, yemei seven, itahl, orta boylu bir yapya sahiptir eklinde izebiliriz. Bu hareketsiz grntnn ardnda ise sivri dili, uzlatrmac dnceli, keskin bir zekya sahiptir. Bylece fiziksel grntsndeki hareketsizlie karlk dncelerindeki hareketlilie dikkatleri eken Nasreddin Hoca, gemii, kkene dn mitlerini mizahn ardndaki reticilikle okuyucuya sunar. Amac, gemiten bugne deierek gelen insann, zde hep ayn besleyici kkene ihtiya duyduunu gstermektir. Mitler hep bir yaradla ilikindir; herhangi bir eyin nasl varlk bulduunu anlatr. Miti tanmakla, eylerin kkeni tannr. (Ate 2001: 13). Nasreddin Hoca, fkralarnda lm, mitolojiksembolik anlamda ba aa insan, yeniden hayata dn ise ayaklar zerinde insan gndergesini kullanarak ifade eder. Burada da yine ztlklar zerine kurulu bir anlam sembolizmi bulunmaktadr. Mitolojide lm veya l ba aa insan grafiiyle sembolize edilmitir. (Ate 2001: 187). Ba aa gmlen insann, kyamet gn ayaklar zerine d, ironik bir ifadeyle ele alnrken, mitolojinin, doum ve yeniden yaratlmza dair yaam merkezlerimizi etkileyen canlandrc gcnden faydalanlmtr. Shakespearein sanatn ilevine ilikin tanm; Doay olduu gibi gsterecek aynay tutmak. eklindedir. Bu ayn zamanda mitolojinin de tanmdr. Mitoloji, uyanan bilinci kendini besleyen kaynaklarn gcne inandrmaktr. (Campbell 1994: 14). Bu yzden Nasreddin Hoca da insan hayatnn ilk ve asl balangc olan doum ve lmle gerekleen yeniden doumunun insan bilincindeki gerekliklerini, hafzada canl tutabilmek iin mitolojiye yer verir. Grlyor ki ifahi kltr ierisinde oluan eserlerimizi bilin dnn yansmalar olarak kabul ettiimiz takdirde bu eserlerde Trk milletinin ortak zihin zelliklerinin birounun simgesel anlatmlarn grmemiz mmkndr. (zcan 2003: 77). Kelolan, Nasreddin Hoca vb. gibi tipler, epiin kahraman kadrosunun cesameti karsnda sska, gln ve komik; ayn zamanda mitik dnyann figrlerini tuzaa dren aldatc kiilerdir. Gnlk hayatn ihtiyalaryla uramaktan yorgun den bu karakterlerin kahraman olmak gibi bir dertleri yoktur. (zcan 2011: 5) Onlar, bilek gcyle deil akl gcyle savaan, zeknn stn-

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

95

ln tartarak yaran toplumlarn ncsdr. Devir, soylu kahramanlarn bilge dnceleriyle ayakta kalabildikleri, hzl ve ilk dnenin hayatta kald zamandr. Baka bir deyile devir, hilebaz zamandr. Nasreddin Hoca, Dnyann ortas fkrasnda, mitolojik gelere dn tercih eder. Bylece gemi, kken mitleri, zamann ihtiyalarna karlk vermek ve mesaj iletmek amacyla yeni bir sylemle diriltilir: Akehire gelen papazlar, Nasreddin Hocaya sorarlar: Hoca Efendi, dnyann ortas neresidir? Nasreddin Hoca da: Eeimin n ayann bast yerdir, inanmyorsanz ln! (Kabacal 1991: 237) eklinde ironiyle kark bir cevap verir. Fkrann Akehir halk arasndaki cevabnda ise Nasreddin Hoca: Dnyann merkezi, u anda benim bulunduum yerdir. der. Bireysel varln tek gereklii, tm dnyasal varln toplu olumsuz merkezi olan, dnyann merkezine devinimsel ve dorudan olarak kutuplanmtr. Ksacas, yaamda iinden atlm ve lmde de iine dtmz merkez. nk bireysel varlmzn olumlu oluuyla, iinden atlmamz gereken olumsuz bir kutbumuzun olmas gerekir. Ve bizim olumlu bireysel varlmz paralandnda ve ldmzde, bizim hakiki bireysel ekim merkezimiz, dnyann ekim merkezine yenik der. (Lawrence 2004: 262). Nasreddin Hocann: Eeimin ayann bast yer. eklinde ironik bir dille iaret ettii merkez, lme yenik den bizlerin yeraltndaki te mekndr. Yaam ve lm adl bu iki zt kutup, her bir insann mr boyunca yaptklar delloyu, kazanncaya kadar devam ettirirler. Sonuta, merkezin ekim gcne yenilen beden, zerinden defalarca, ineyerek getii ayaklarnn altndaki mekn kendisine yurt edinir ve her iki kutbun kesime noktas, merkezin kutsal bir ekilde oluumunu gerekletirir. Nasreddin Hocann: Dnyann merkezi, u anda benim bulunduum yerdir. eklindeki tanmlamasndan ise, her varln yer ile gn birletii dairesel bir alanda, bulunduu noktann kendisi iin bir yaam merkezi oluturduunu anlyoruz. Bu merkez, dairesellie bal olarak dnyann neresinden llrse llsn birbirine eittir. Evrenin merkezi olan insan, meydana gelen olaylarn ekillenmesinde de etkin bir merkez oluturur. Yalnz, lmden kala kendimizi avuttuumuz yaamda-

ki bu stnlmz, kar konulamaz lmle birlikte yerini, tek bir merkeze doru yneltir. Hepimiz, farkl merkezler olutururken, lmle birlikte varlklarmzn, sonsuzluun ayn merkez ekim alan ierisine doru srklendiini hissederiz. Dnyann gbei, sonsuzluun enerjilerinin zamana kart doum noktasdr. (Campbell 2000: 52). Dolaysyla bu doum noktas, yokluun ve yanlsamann, varla ve gerek olana kavutuu ann ifadesidir. Evdeki ocak, tapnaktaki sunak, dnyann tekerleinin gbei atei yaamn atei olan Evrensel Annenin rahmidir. (Campbell 2000: 55). Her lm, yeni bir doumun balang noktasdr. Yaam ve lmn kesiiminde, yeni bir doumun, diriliin tezahr ettiini grrz. Dolaysyla Kozmik tekerin emberinden merkezine yerleerek (Guenon 2001: 50) bilgelik vasfna ulaan Nasreddin Hoca, bahsettii dnyann merkezi / orta nokta olduunu sylerken mkemmel dengenin, ilahi adaletin merkezine iaret eder. nsan, nerede olursa olsun her zaman dnyann merkezi olacaktr. nk merkez fonksiyonellik zelliinden dolay btn eylemleri sze, dile ve dnceye brndrecek tek ironik varlk, insandr. Batl inanlar, eitli din ve inanlarn etkisi ile halk arasnda yaptrm gc kazanan alglan biimleridir. Fkralarda, Nasreddin Hocann da yer yer mizahn gldren yan ile ele ald batl inanlar, mitolojik dneme seyahat etme, gemii hatrlatma asndan dikkate deerdir. Nasreddin Hoca, fkralarnda gnmz halk arasnda uygulanmaya devam eden inanlarn gemiteki din ve inanlarn etkisine bal olduunu yaanmlklarla rnekler. Nasreddin Hoca, ne zaman amar ykamaya gitse yamur yaar. Bu duruma aran ve zmler retmek isteyen Hoca, satcya sabunlar gstererek: u peynirden bana bir okka ver. (Fuat 2004: 146) diyerek, mizahn gcyle bana gelen tesadfi, komik olayn stesinden gelmeye alr. Halk arasnda da baz hanmlar ne zaman cam silseler, ne zaman kedi mangaln dibine girse yamur yadndan ikyet ederler. phesiz bu tesadfi olaylarda amanizm inannn etkisi vardr. Komedyay douran gzlem, bir d gzlemdir. (Bergson 2006: 89) Nasreddin Hoca da toplumda gzlemledii bu vb. olaylar, ironik bir dille ele alrken okuyucuyu gldrr. Nasreddin Hocann konu

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

96

ile ilgili rneklerini, eer lrse tersine gmlmeyi vasiyet etmesini (Tokmakolu 2004: 213), oluna einin adn vermesini (Arslan-Paacolu 1996: 131), eeine ters binmesini sylemesi (Tokmakolu 2004: 211) vb. gibi oaltabiliriz. Sz konusu fkralar bize, Kalafatn belirttii halk arasndaki ters geleneini hatrlatr. Halkn yamur duasnda, elleri ters evirerek kurakln tersine evrilmesini ve yamurun yamasn dilemesi, namazda dua ederken elleri ters evirip dzelterek baa gelen/gelecek felaketleri yer altna gndermeyi arzulamas, ayelinde elilie giden kimsenin i amarn ters giyerek iinin olacana inanmas (www.yasarkalafat.com.tr), annenin nazar demesin diye ocuuna atletini ters giydirmesi, vb. gibi uygulamalar gnmzde varln srdren mitolojik kkenli inanlardr. Ters gelenei ile Olumsuzun olumsuzluu gidererek olumluluu dourabilecei mant ile hareket edilmi olunur. (www.yasarkalafat.com.tr) Nasreddin Hoca, sz konusu fkralarda, bireyleme srecindeki deerlere, rf ve detlere, mitoloji ile deinerek gelenein diriltilmesine hizmet ederken, yer yer gemi ve gelecek arasnda imdinin roln de deerlendirir. Gnmz insannn ihtiyacn yeni bir sylemle karlamaya alan Nasreddin Hoca, akl, zek, ironi ve glme unsurlaryla gemi ve imdinin mukayesesini yapar. Gelenek, bireyi/toplumu tarih sahnesinden silinmekten ve tekilemekten/yabanclamaktan koruyan oluturucu ve yapc bir kaynaktr. Mitlerin her kltrde yeniden yaratlmas ile tad bu derin anlamlar, toplumun gemie duyduu zlemlerin ifadesidir. Nasreddin Hocann zamann hilebaz dnmlerinde mitolojik anlatlarla problemleri zmlemesi, hafzalarmzda gemii gncellerken ihtiya duyduumuz deerlerle yzmz glmsetir. Nasreddin Hoca, yaratc dnce gcne ve ideal insan vasfna sahip yce bir bireydir. O, mantk ve gnl dnyasn orta noktada birletirerek okuyucusunu ironi ve mizah unsurlaryla gldrrken dndren, hatalarn gstererek dzeltme imkn veren gelenein dirilmesine ve yaatlmasna sonsuza kadar hizmet eden gnll bir rehberdir.
KAYNAKLAR

Hoca Nasreddin, (hzl.), Dilek Ofset Matbaaclk, Sivas. ATE, Mehmet (2001), Mitolojiler ve Semboller Anatanra ve Dourganlk Sembolleri, Aksiseda Matbaas, stanbul. BERGSON, Henri (2006), Glme/Komiin Anlam stne Deneme, Ayrnt Yaynlar, stanbul. CAMPBELL, Joseph (2000), Kahramann Sonsuz Yolculuu, (ev. Sabri Grses), Kabalc Yaynevi, stanbul. APAN, Pervin (2005), Nasreddin Hocann Kars Tiplemesi ve Ebul-Hayr Rmnin Saltuknmesinde izilen Manevi Portre, I. Uluslararas Akehir Nasreddin Hoca Sempozyumu (Bilgi leni) 6-7 Temmuz, Akehir, 229-234. DKMEN, stn (2003), Sanatta ve Gnlk Yaamda letiim atmalar ve Empati, Sistem Yaynclk, stanbul. -----------------------, (2005), Yarna Kim Kalacak? Evrenle Uyumlama Srecinde Varolmak Gelimek Uzlamak, Sistem Yaynclk, stanbul. ELIADE, Mircea (1992), mgeler Simgeler, (ev. Mehmet Ali Klbay), Gece Yaynlar, Ankara. FUAT, Memet (2004), Nasrettin Hoca Fkralar, Trkiye Bankas Kltr Yaynlar, stanbul. GOLEMAN, Daniel (1995), Duygusal Zek/Neden IQden Daha nemlidir?, (ev. Banu Sekin Yksel), Varlk/ Bilim Yaynlar, stanbul. GUENON, Rene (2001), Yatay ve Dikey Boyutlarn Sembolizmi (ev. Fevzi Topaolu), nsan Yaynlar, stanbul. HALICI, Feyzi (1994), air Burhaneddinin Nasreddin Hocann Fkralarn erheden Eseri, Atatrk Kltr Merkezi Yayn, Ankara. KABACALI, Alpay (1991), Btn Ynleriyle Nasreddin Hoca Hayat Kiilii Fkralar, zgr Yayn Datm, stanbul. KANTARCIOLU, Sevim (1981), T.S. Eliotun iirlerinde nsann Kendisini Gerekletirme Temas, Kltr ve Turizm Bakanl Yaynlar, Ankara. LAWRENCE, David Herbert (2004), Ruhsal zmleme ve Bilindnn Doalamas, (ev. Erol Esenay), lya Yaynevi, zmir. ZCAN, Tark (2003), Ouz Kaan Destannn Kahramanlk Mitosu Bakmndan zmlenmesi, Mill Folklor, C.8, say: 57, Bahar, 76-81. --------------------, (2011), Modern Bir nc: Kelolan, Biligde yaym aamasndadr, 1-12. RORTY, Richard (1995), Olumsallk, roni ve Dayanma, (ev. Mehmet Kk-Alev Trker), Ayrnt Yaynlar, stanbul. ENOCAK, Ebru (2007), ronik Yaamda Sonsuza Yryen Kahraman: Nasreddin Hoca, Konya: Mozaik Kltr Sanat Vakf ve Dnya Eitim Salk Kltr Dernei Yaynlar. TOKMAKIOLU, Erdoan (2004), Btn Ynleriyle Nasrettin Hoca, Geit Kitabevi, stanbul. ZOHAR, Danah (2003), Kuantum Benlik, (ev. Seda Kervanolu), Doruk Yaynlar, stanbul. www.e-kolay.net www.yasarkalafat.com.tr www.wikipedia.org

ABDULLA, Behll (1993), Dava Yorgan Davas (Molla Nesreddin Letifeleri), Yazc Yaynlar, Bak. ARSLAN, Mehmet-Burhan Paacolu (1996), Letif-i

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

97

NAL TAKIN

-ICem Bazlar onun Hz. dem, bazlar ise Hz. demin yedinci olu Geyumersin torunu olduunu syler. nsanlar ilk defa Cem zamannda snflara ayrldlar ve birok yeni ey onun zamannda, Yabel, Yubel ve Tubel kardeler tarafndan icat edildi. Byk hkmdar Cem kadehinin marifetiyle, dnyay kolaan eden bir ift gze sahip. Kadeh yle bir kadeh ki yedi iklimden, yedi hlden nefsin yedi mertebesinden haber verir zerinde yazl yedi beyitle. Fakat bir kendini gstermez, kendinden haber vermez seyredenlere. Btn lemi gsterip de neden gstermez kendini. Kadehin buna da bir cevab vardr. Bizde bizi nasl grebilirsin sen? Biz kendimizden tamamen fni olduk. Artk bizim suretimizi toprak leminde kim grebilir? Bizden beden de geti, can da. Ne admz kald, ne sanmz. Artk ne grrsen, grdn sensin, biz deiliz Bizim gibi olmak istiyorsan bize benzemelisin. Varln ter ket, kendinden fni ol. Bu lemde insana yokluktan bir kale gerek. Yoksa drt bir yandan yaralanrsn Hayyam bu srra erenlerden olsa gerek ki unu yazar: Ne gndz oturduk ne gece uyuduk; Dnyada Cemin kadehini aradk durduk. renince dn-

yalar yansttn, Cemin kadehini yreimizde bulduk. Mutasavvflar kadehi gnln yerine koyarlar ki bu olsa olsa arifin gnldr; bilge nefistir. Nefsin bilgelii ise soyut lem izciliidir. Eskimez kitaplarda bu durum biraz daha alr Bil ki, cm- Cem dedikleri, senin kalbindir. Sevincin ve zntnn yerletii yer. Eer cihn grmek amacn tayorsan, unu da bil ki btn varlklar o kalb iinde grebilirsin. Gzn sadece maddelemi eyleri grr, sr olan eyi ise kalbin. ncelikle kalb gzn a, sonra btn eyy seyre dal. Kendimize kim olduumuzu hatrlatmak iin hepimizin aynalara ihtiyac var Ama ayna acaba bizi bize gsterir mi? yle ya parmak g gsterirken yalnzca aptallar parmaa bakar. -IIFatih, yedi tepeli ehri, Osmanl macerasnda stanbulu yedinci kez kuatan, yedinci Osmanl sultan. Fatih bir Orta a senyr, Dou ve Bat eserlerine, ayn zamanda dillerine hkim. Yedi iklimden haber veren kadehi skalayacak biri deil. Fatihin olu Cem, sonra hibir hanedan mensubuna bu ad verilmedi ve hibirinin yazgs onun ki gibi olmad. Biraz da efsanedeki Ceme benzedi hayat. Efsanevi

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

98

Cem ine gidip orada lmt tacn tahtn brakp. Bizim Cem ise Frengistanda. u garip cilveye bakn ki beyitlerde birletiler. Cm- Cem n eyle ey Cem bu Frengistndur Her kulun bana yazlan gelir devrndur Unutkanlar ansldr, nk hatalarnn dertlerini ekmezler. Cem Sultan unutmayanlardan. -IIIBu dnyada nedir payma den, hi Nedir mrmn kazanc felekten, hi Bir sevin mumuyum snversem, hi Cemin kadehiyim krlsam ne kalr benden, hi. -IVEski kitaplar, Cemin kadehindeki yedi satrda neler yazld hakknda uydurma rivayetlerle doludur. Sabr-i akir, bir kadehin zerinde okumay istedii yazy yle dillendiriyor: Deil hatt- lebi bir beyt-i hb yazmlar Kenr- cma mey-i ho-gvr vasfnda (Sevgilinin dudann evresindekileri ayva tyleri sanmaynz, hayr, bir kadehin evresine ho iimli arabn gzellii hakknda gzel bir beyit yazmlar o kadar.) Oysa kadehin zerinde yedi satrda neyin yazl olduunu bilen yok. Her ey temenniden ibaret. Fakat bilinen o ki kadehte dudan dedii yere hatt- cevr denir ve bu satra kadar iilen arabn insan yere ykt sylenir. Dolaysyla hatt- cevr eziyet izgisidir. Daha sonra srasyla Badat, Basra, Ezrak, Ek (vereger), Kseger ve Furdine satrlar gelir. Anlam yklemek ok zordur, dediimiz gibi temenniler doldurur bu satrlar gnl ehlinin elinde. eyyad Hamza bundandr m bilinmez ama yle buyurur: Ecel tutmu elinde bir ulu cm Ki ol cmn ii dolu serencm -VVe arap Birok rivayet vardr ortaya kmas hakknda ve cemin kadehinden ou kez ayr

dnlmez. Ki kadeh yedi kelidir ve insanlara kabiliyetlerine gre uygun olan kenardan arap sunulur. ran mitolojisine gre Cem havada ayaklarna dolanan bir kuu okular marifetiyle kurtarr ve ku da onun bu iyiliine kar asma tohumlar getirir. Cem tohumlardan zm, zmlerden de arap elde eder. Bazlar ise Cemin saraynda dayanlmaz ba arlar eken bir cariyenin, kalm ve rmeye yz tutmu zmleri intihar etmek iin yemesinden sonra, bann bir ho olmasyla icat edildiini sylerler. Fakat bir de din metinlerde bu durum anlatlr. Eski Ahite gre, gemisi Ar Danda karaya oturup sular ekildikten sonra civarda yaamaya balayan Nuh, bir gn, keisinin eskisinden daha neeli olduunu grr. Bu durum kendisini meraka celp eder. Keisini gizlice izlemeye balayan Nuh, keinin yere dm hafif ezilmi zm tanelerini yediini ve sonra nee ile koturduunu grr. Kendisi de bu zmlerden yiyince houna gider. Bunun zerine Ar Dann eteklerinde zm yetitirmeye balar. Fakat bu nee ve mutluluk fazla uzun srmez. Zira insanolunun mutluluunu kskanan eytan, ateli nefesi ile tm balar yakar, kurutur. (Mitolojiye gre ise bu durumu kskanan ve balar kurutan tanra Heradr). Yeniden zm yetitirmenin ve mutlu olmann bir yolu daha vardr. Bunu baarmak iin ise asmann kk alp hayvanlardan yedisinin kanyla sulanmas gerekmektedir. Bu yedi hayvan ise aslan, kaplan, kpek, ay, horoz, saksaan ve tilkidir. -VIFakat ne kadeh ne de arap sevgili kadar ba dndrmez, kendinden geirmez, gnln amaz insann yle ya; Mecnun, Leylann itinin anan bulduundan beri Keykubdn tc ve Cemin kadehi itibardan dmtr. nkr etmenin gcn asla hafife alamayz. Tc- Kubd u sgar- Cemden fer var Mecnn bulal Leyla itinin yalan -VIIHk-i Cem zre kp lale tutup cmn der Ki kimin varsa bir cm bugn oldur Cem

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

99

LHAN UAR*

Trk Tiyatro tarihi aratrmalarnda Orta Asya Trk kltr iinde yaatlan, birtakm gelenekleri grmemezlikten gelemeyiz. Nasl ki; Dionizos ayinleri Bat tiyatrosu iin temel olarak ele alnyorsa, Trk kltrndeki aman ayinleri ve dier mitolojik unsurlar da bu gzle grlmelidir.

illetleri ayakta tutan, onlara g ve kuvvet kazandran en byk olgu tarih sre ierisinde yklenmi olduklar gle balantldr. Kltrn oluturmay ve ekillendirmeyi baarm olan milletler, eitli sahalarda birtakm gelere sahiptirler. Kltrel bir genin varlnn bilinmesi ve srdrlebilir olmas yine tarihte yer almayla balantl bir durumdur. Bir topluluun milletleme srecinde o toplulukla birlikte mitoloji, felsefe, efsane, folklor, dil, edebiyat, tiyatro, halk danslar gibi unsurlarda da bir millleme balar. Milletlerin inandrcl olan hikyeleri o milletin tarihini ortaya kartrken, inandrclk noktasnda zorlandklar hikyeleri efsane, destan veya mitoloji olarak adlandrlrlar. Mitolojinin tarihle olan ban Bahaeddin gel, Mitoloji bir milletin fikir ve dnce tarihidir. cmlesiyle net bir ekilde ortaya koymaktadr (gel, 1997:9). Mitoloji kahramanlarnn tanrlatrlarak veya yar tanrlatrlarak tarihe sunulmas onlarn hayal olmalarn ortaya karmaz. Karakterlerin birtakm kutsal gelerle donatlmas onlar yceltmekten baka bir ey
*Dr., Sakarya niversitesi. iucar@sakarya.edu.tr

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

100

deildir. Tiyatronun fert ve toplum zerindeki etkisi, yzyllar boyu sregelmitir. Tiyatro kuramlarnn ortaya k insann toplum ierisindeki stats ile balantldr. Aristoteles, Poetikada tragedya ve komedya tanmlarn yaparken, fert-toplum balantsndan hareket etmektedir: Tragedya, ahlaksal, bakmdan arbal, ba ve sonu olan, belli bir uzunluu bulunan bir eylemin taklididir, sanata gzelletirilmi bir dili vardr; iine ald her blm iin zel aralar kullanr; eylemde bulunan kiilerce temsil edilir. (Aristoteles, 1999:22). Poetikada yer alan klasik komedya iin de benzeri durum sz konusudur: Komedya, daha nce de sylendii gibi, ortalamadan daha aa olan karakterlerin taklididir. Bununla birlikte komedya, her kt olan eyi taklit etmez; tersine gln olan taklit eder. Bu da soylu olmayann bir ksmdr. nk gln olann z, soylu olmaya ve kusura dayanr. (Aristoteles, 1999:22). Gerek tragedyann gerekse komedyann tanmnda olsun, taklidin n plana kartldn gryoruz. Aristoteles, sadece eylemi oyunla snrl tutmaz. Ona gre tragedya eseri, ortalamadan aa olan insanlar taklit eder. Ayn durumu tiyatro seyircisi ve tiyatro yazar iin de dnr. Tragedya seyircisi ve yazar, ortalamadan yukar olan insanlar; komedya seyircisi ve yazar ise ortalamadan aa olan insanlardr. Sanatn taklit esasna dayand konusu, sadece Aristoteles ile snrl deildir. Platon, sanat ile ilgili grlerini, Sokrates ile tantktan sonra deiik olarak ele alr. dealar felsefesinden sz eden Platon, dnyadaki varlklar, asl gereklerinin grnts olarak nitelendirir. Dolaysyla; sanatnn yapm olduunu, glgenin glgesi olarak isimlendirir: Demek ki; benzetme sanat, gerekten bir hayli uzak kalr. Her eyi benzetebiliyorsa bu, her eyin kk bir ynn yapmasndan trdr; bu yn de glgenin glgesidir. (Platon 1995, 284). Platon, tragedya ve komedyann esasn taklide dayandrd iin, her iki trn oyuncularn da ayn snfta toplamaktadr: Tragedya oynayanla komedya oynayan ayndr. Ama her ikisinin yapt, bir taklit ii deil mi? (Platon 1995, 284). Ayrca; sanat eseri, insanlarda korku ve heyecan gibi duygular uyandrarak salkl dnmekten alkoyduu iin, Platona gre olumsuzdur.

Platonun sanatla ilgili bu olumsuz dnceleri, rencisi olan Aristoteles tarafndan eletirilir. Platonun ortaya atm olduu, tragedyann insanlar kt duygulara, lm korkusuna sevk ettii dncesine Aristoteles, tragedyann ruhu tutkulardan artt teziyle karlk verir. Orta ada kesintiye uratlan ve belli bir zamandan sonra da din reti salayan bir ara durumuna getirilen tiyatro, kilise babalarndan Tertulliann ifadesiyle Kurbaa zehrine kartrlm, bir damla baldr (Arkan 1996, 164). Bu dnemde, uzun yllar dinin basks altnda deta ezilen sanat, XV. yzyln balarnda talyada doan ve oradan dier Avrupa lkelerine yaylan Rnesansla birlikte, bamszln kazanm olur. Bylece; kendinden sonraki yzyllarda da eserleriyle yaayacak olan W. Shakespeare, bir Rnesans sanats olarak doar. M. 300l yllarda Aristotelesin ortaya koymu olduu tiyatro kuramlar, zaman zaman sanata uygulanan sansrler neticesinde kesintiye urasa da, XX. yzyln balarna kadar kendini tamtr. XX. yzyln ilk eyreinden itibaren, eski in ve Japon tiyatrolarndan etkilenerek ortaya koyduu Gstermeci Tiyatro Bertolt Brechti, Aristocu grn karsnda bir kuramc olarak sahneye getirir. Bertolt Brecht, Aristocu tiyatroda, retmeye gtren eitici tiyatro anlayn, bireyst nesnel bir tiyatro anlayna yani Epik Tiyatroya tar. Brechtle birlikte tiyatro, seyirciyle btnleir ve tiyatroda ortaya konulan sorunlarn zm seyirciye braklr. Batda tiyatro ve tiyatro kuramlar bu ekilde geliirken, Trk toplumunda tiyatronun ortaya k, Batllama sreciyle ilikilendirilir. Ancak bu gr, Batl anlamda Trk tiyatrosu veya baka bir ifadeyle Bat etkisinde gelien Trk tiyatrosu iin deerlendirilebilir. Ayrca, bir sosyal tr olarak tiyatroyla, bir edeb tr olarak tiyatroyu birbirinden ayrmak gerekir. Gnmz Trk tiyatrosunun kaynaklar, yllarca tartlm ve tartlan bir konudur. Batl anlamda Trk tiyatrosunun oluumu, Trkn Dou medeniyetinden Bat medeniyetine gemeye karar verdii 1860l yllara dayanr. Trk kltr ve medeniyeti asndan Anadolu ky seyirlik oyunlar, orta oyunu, meddah gibi tiyatro karl kltrel geler dikkate alnmadnda, Trk tiyatrosu, do-

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

101

rudan Rnesansla ve ondan nceki dnemlerle ilikilendirilir. Uzun bir tarih gemie sahip olan Trk milletinin; gerek Orta Asya dnemlerinde olsun, gerekse Seluklu ve Osmanl Devletleri dnemlerinde olsun, eitli ilikiler iinde olduu kltrlerle etkilemeye girmesi kanlmazdr. Kltrel ilikileri bir kenara brakarak, tiyatromuza sadece Bizans penceresinden bakmak yanl olur. Tiyatromuzun beslendii kaynaklar, tarafsz bir gzle deerlendirdiimizde, birden fazla unsur karmza kar. zdemir Nutku bu kaynaklar be ana balk altnda toplamaktadr: Trk tiyatrosunun, dolaysyla Trkiyedeki oyunculuun be ana kayna; Orta Asya taklit oyunlar, Anadolu ritelleri, Bizans mimusu, Avrupadaki iki kiilik diyaloglar ve slam uygarlndaki mukallitlik, meddahlk, mudhikliktir. (Nutku 1992, 55). Metin And ise Yunan ve Roma mimusu ile geleneksel Trk tiyatrosundaki taklidin, etkiden ziyade benzerlik olduunu savunur. Nicolas N. Martinovitchin, J, Horovitzin ve H. Reichn Karagz oyunlarnn dorudan mimustan kt grlerine yer veren And, Karagz ve orta oyununun Bizanstan kmasa dahi, doudan gelmi olabilecei grn savunmaktadr. (And 1962, 80). Bat etkisinde gelien Trk tiyatrosunun kklerini aramak, aratrmaclarn bak asna gre deimektedir. zdemir Nutku ile birok konuda ortak bak as gsteren Niyazi Ak da Nicolas N. Martinovitchin Turksch Thatre isimli eserinden hareketle, Sivasl Sahip Rum adl ahsn, ilk meddah olduunu vurgulayarak, meddahlarn balangta dinsel ykleri anlattn ancak; Mslman din bilginlerinin, kutsal kiilerin hayatlarnn taklidini sakncal grmelerinden dolay halk taklidine yneldiklerini belirtir. (Ak 1989, 9). zdemir Nutku, Orta Asyadan g eden Trklerin sanatlarndan bahseder: Orta Asyadan g eden Trklerin meddah, mukallit gibi sanatlar vard. Orta Asya gibi dramatik gsterilerin ok nceleri balad bir yer gz nne getirilince, Trklerin kendi dramatik oyunlarn da birlikte getirebilecekleri uzak bir olaslk saylmamaldr. (Nutku 1985, 41). Trk Tiyatro tarihi aratrmalarnda Orta Asya Trk kltr iinde yaatlan, birtakm gelenekleri grmemezlikten gelemeyiz. Nasl ki; Dionizos

ayinleri Bat tiyatrosu iin temel olarak ele alnyorsa, Trk kltrndeki aman ayinleri ve dier mitolojik unsurlar da bu gzle grlmelidir. Trk tiyatrosunun ekillenmesinde nemli rol stlenen tiyatro adam Vasfi Rza Zobunun grleri de ayn dorultudadr: Tiyatronun douunu aratrmak iin derinliklere doru inildike; Yunanda olduu gibi, Uzak Asyann ilerinde tiyatronun douuna din ayinlerin merasimlerinde, ilahlara tapnma ayinlerinde grmek mecburiyetindeyiz. Mesel; pek eski olan Karagz oyunu mistik havasn, manasn tamamen kaybetmeden, zamanmza kadar gelmitir. Nasl M.. 600 yllarnda Yunanistanda Dionizos ayinleri, artk tiyatro tarzna girmise, Trkn de ilaha tapnma ayin, raks ve muhavereli mevizeleri tiyatro yoluna girmitir, tahmininde bulunabiliriz. (Zobu 1971-1972, 2-3). aman inanc, Trk kltrnde silinmez izler brakmtr. Gnmzde bu izlerden bazlarna batl inan isimlendirilmesi yaplmtr. Bazlarna ise slami hviyet kazandrlmtr. aman ayinlerinin, tiyatro bakmndan deerlendirilmesi yeniden yaplmaldr. amanlk ve Oyunculuk isimli almasnda Erhan Tuna, bu konu ile ilgili bilgiler vermektedir: amanizmin etkilerini, Anadolu seyirlik oyun geleneinde de gzlemleyebilmek olasdr. Tarma dayal yaam biiminin, mevsimlerle ilgili ritellerin ve bunlarn slam ncesi inanlara ilikin olan milletlerle olan ilikilerinin sonucu olarak, bunlarn oluturduu bir gelenek, belki bilinsizce de olsa, Anadolu kylsnn seyirlik oyunlarnda, zellikle hayvanclkla ilgili oyunlarda amani izler grebilmek mmkndr. (Tuna 2000, 179). Bugn Trk kltrnde yabanc kltr izlerini aranrken, dier kltrlerde de Trk izlerini aramak gerekir. Bizans Prensesi Anna Comnena, babas Bizans mparatoru Aleksius Comneus iin yazd yazlarda, Seluk sarayndaki sanatlarn, babasnn damla hastalyla alay eden bir oyun, oynadklarn belirtir. (Nutku 1985, 41). Tartlan bir konu olsa da eitli amani ritellerin, inanlarn Antik Yunan dini ierisinde izlerini bulmak mmkndr. Ayrca; zdemir Nutku, Rouillarddan hareketle Osmanl Devletiyle ilgili birok tragedyadan sz etmektedir: Rnesans tiyatrosunun Trk dramatik oyunlarna en nemli etkisi, aralara konulan beceri gsterilerinde izlenir. Rnesansta konu asndan Trklerin Avrupallara

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

102

etkisi, Avrupann Trklere etkisinden daha oktur. .... Trk tarihini konu eden tragedyalarn says ise bir hayli kabarktr. Rouillardn ilgin incelemesinde Kanuni Sultan Sleyman dnemine ait yalnzca Fransada yazlan dokuz tragedyadan sz edilmektedir. (Nutku 1992, 70). Gnmzde birok yrede yaatlmaya allan ky seyirlik oyunlar ise, gnmz tiyatrosunun oluumunda nemli bir etkidir. Van ve Kars yreleri bata olmak zere, Anadolunun birok yresinde Kse Oyunu adyla karmza kan oyun; kostmyle, makyajyla, konusuyla tiyatronun kendisidir. Bu oyunu gtrp eitli kltrlerin, zellikle de Bizans kltrnn oyunlaryla ilikilendirmek yanl olur. Bu yanla dtmz zaman; Azerbaycanda Kosa Kosa ismiyle, Krgzistanda eitli anlatmlardaki Aldar Kse ismiyle oynanan oyunlarn izahn yapamayz. Nurhan Karada da ky seyirlik oyunlarnn temelini Orta Asya Trk kltrne balamaktadr. Ky seyirlik oyunlarn oluturan, biimleyen nemli bir zellik Orta Asya kltrdr. Bugn Anadoluda yaayan Mslman Trkler, Orta Asyada yaayan amanist Trklerin devamdr. (Karada 1978, 12). Sonu olarak; kltrlerin aktarlmasnda tiyatro nemli bir yere sahiptir. Tiyatronun birtakm mitolojik unsurlardan veya Anadolu ritellerinden arndrlarak izah yaplamaz. Sahnelenmek zere yazlm bir metin; dil, tarih, musiki, sosyal hayat asndan deerlendirildiinde incelenen kltre ayna olabilmektedir. Milletin mitolojisinde, felsefesinde, inan siteminde, yaantsnda ne varsa, tiyatrosunda da o vardr. Tiyatronun iindeki kltrel geleri kendi oluumlar ierisinde deerlendirmeli, gnmz inan sistemi ierisinde farkl alglanan birtakm gelerin izleri, mitolojide ve dier Trk inan sistemleri ierisinde aranmaldr Trk tiyatrosunun kkenleri aratrldnda gemiten gelen Orta Asya taklit oyunlar, Anadolu ritelleri, orta oyunu, mukallitlik ve meddahlk gz nnde bulundurulmaldr. Trklerin tarih boyunca benimsemi olduklar inan ve dinlerin dil ve kltr zerinde kalc izleri olmutur. zellikle din reti salayan eserlerde bu izler daha belirgindir. Bu izlerin bir ksm gnmze kadar tanmtr.

Tarih boyunca Aristoteles, Sokrates ve Platonun ortaya koyduu tiyatro kuramlar erevesinde birok oyun sahnelenmi; XX. yzyldan itibaren Bertolt Brechtle birlikte tiyatro, yeni bir boyut kazanmtr. Tiyatronun Orta ada yasaklanmas, bir dnem sadece din reti salamak amacyla kullanlmas tiyatronun izgisinde baz deiikliklere yol amtr. Uygurlar dneminde Maniheizm, Budizm ve Hristiyanlk gibi eitli inanlarn benimsenmesi, bu inanlarn retilmesi amacyla eitli metinlerin yazlmas ve evrilmesine neden olmutur. Bu eserlerdeki baz diyaloglar dnemi asndan tiyatro erevesinde deerlendirilebilmelidir. Batl anlamda Trk tiyatrosu incelemelerinde; kaynaklarda yer ald ekliyle ilk tiyatro eserimiz inasinin air Evlenmesinden nce tarihin karanlk bir sahnesinde seyircilerle bulumu kltrel tiyatromuz gz nnde bulundurularak baz iaretlemeler yaplmaldr. Trk tiyatrosunun mitoloji ve destan ierisindeki ideasndan felsefe snrlarn zorlayarak milllemesi srecini doru okumak gerekir. Kaynaklar
Ak Niyazi (1989). Trk Tiyatro Edebiyat Tarihi, stanbul: Dergh Yaynlar. And Metin (1962). Bizans Tiyatrosu, Ankara: Forum. Arkan Ylmaz (1996). Uygulamal Tiyatro Eitimi, stanbul: Arta Yaynlar. Aristoteles (1999). Poetika, stanbul: Remzi Kitabevi. Karada Nurhan (1978). Ky Seyirlik Oyunlar, Ankara: Trkiye Bankas Kltr Yaynlar. Nutku zdemir (1985). Dnya Tiyatrosu Tarihi Cilt I, stanbul:Remzi Kitabevi. Nutku zdemir (1992). Oyunculuk Tarihi -Balangcndan XIX. Yzyla-, stanbul: Yap Kredi Yaynlar. gel Bahaeddin, (1997), Trk Mitolojisi I, stanbul: MEB Yaynlar. Platon (1995). Devlet (Trkesi Sabahattin Eybolu, M. Ali Cimcoz), stanbul: Remzi Kitabevi. Tuna Erhan (2000). amanlk ve Oyunculuk, stanbul: Okyanus Yaynlar. Zobu, Vasfi Rza (1971-1972). Trk Tiyatrosu, Trk Tiyatrosu, 1971-1972 Yl, S. 398, stanbul: stanbul ehir Tiyatrolar Yaynlar.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

103

BARI MUTLU
Sadece sanat yapt yoluyla aracn ara-zellii ve son zmlemede, eyin eylii kendisini aa vurabilir. Her eyi lp bien hesap modern bilim, eylerin hibir ey yapmaya zorlanamayan kendi-ilerinde-durma zelliinin, onlar kendi tasarlar ve bakalatrma planlarnn hesaplanr gelerine dntrerek bir yitimine yol aar. Fakat sanat yapt eylerin yitiriliine kar onlarn muhafzln stlenir.[1] Gadamer yukardaki alntladmz cmlelerin devamnda sanatn znn Heidegger iin bir iirletirme (poeticizing/Dichtung) sreci olduunu belirtir. nk eylerin yok olularnn, yitirililerinin ortasnda air (rnein Rilke) ve dnr eyin sanat yaptnda korunduunu ve bu korunan eyin hl doru bir biimde varolduunu n varsayarak bir muhafz gibi alr. Belki de tam da bu nedenle Gadamer ok hakl bir ekilde dier tm sanat dallar ierisinde zellikle iirin ve bu etkinlii gerekletiren airin miras ald ve kulland dile ylesine bal olduunu belirtir.[2] Evet, air ve gerek dnr bir anlamda varln evi olan dilin bir bekisi, muhafz, eyleri olduu gibi korumaya alan aktrdr diyebiliriz. nk yaamn su gibi akma deyimini bile terk ettirecei bir hzda deimesi ne1. Gadamer, H. G., (2010), Sanat Yaptnn Doruluu, (ev.: M. Bal), (Ed. Aktok &M. Bal), Heidegger, Ankara:Dou Bat Yaynlar iinde. 2. age., ss.145-146.

deniyle eylerin her trl deer yk, bir kelimenin kullanlabilir olmas iin yllarca sren serveni, dolaysyla dilin serveni zel olarak iirde korunmaya allacaktr. Bu bakmdan Hermeneutiin en nde gelen isimlerinden biri olan Diltheyn sanat (en belirgin olarak iirin) yaam anlamann organonudur demesi[3], Herderin insanln ilk dilinin iir dili olmas gerektiini dnmesi, Schellingin felsefe ve felsefe ynelimli tm bilimler iir sanatnn usuz bucaksz okyanusu iinde tek bir aknt hlinde akarlar[4] sz hi bouna deildir. iire duyulan bu gvenin nedenini szn ettiimiz filozoflardan Diltheya daha yakndan bakarak anlayabiliriz. Kendisi bir edebiyat yaptnn, iirin ait olduu dnemin nesnel tini, yani o dnemin tarihsel koullarnn, felsefi, bilimsel, dinsel vb. dn ekillerinin, ahlaksal, hukuksal, siyasal dzen ve dzenlemelerinin, yaama stillerinin oluturulduu bir yaama a ierisinde yaratlm[5] olduunu dolaysyla sanat araclyla yaam anlayabileceimizi dnerek bize unlar syler:[6] Sanat, yaantlarmz ve dolaysyla ilerinde kuatlm hlde olduumuz bu yaantlarn dar erevesini geniletir Sanat sayesinde kendimizi yaam karsnda serbest bir konumda buluruzBylece varolu ufkumuz,
3. zlem, D. (2011), Hermeneutik ve iir, stanbul: Notos Kitap Yaynlar, ss. 25-26. 4. age., ss. 35-36. 5. age., s. 42. 6. age., s. 43.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

104

birbirlerini btnleyen birok dhinin yarattklaryla hatta snrszca genilerVe insan sahip olduu psiik potansiyeli, en st dzeyde ancak tarihsel konum ve durum ierisinde gerekleebilen sanatsal yaratmada edimselletirebilir. Sanat, insan ve yaam anlamann, bu yzden organonudur.[7] Dilthey bu aklamalar ile birlikte sanat tekilletirici/zglletirici ve dnemin tinini anlamada bir organon/ara olduunu kabul etmesinin doal bir sonucu olarak Avrupa tarihindeki byk alara ve byk airlerin yaptlarna ynelir. Bu amala ilk ele ald byk air Homerostur. nk ona gre bu air kendi yaam ve dnyasn, kahramanln tipsel ynlerini, kahramanl olanakl klan koullar aktarabilmi biridir.[8] Yani Dilthey mitolojik konularn, tanrlarn, kahramanlarn ele alnd bu esere kendi kltrn anlama yolunda esiz bir nem atfetmitir. Fakat tm bu gereklie ramen Grek toplumunun en byk iki filozofundan biri olan Platona baktmzda Diltheynkinden ok farkl bir tabloyla karlarz. Platon tm airane slubuna ve yer yer diyaloglarnda mitlere bavurma yoluna gitmesine ramen airleri, rnein bir Homeros ve Hesiodosu bir mit yapc[9], ahlaksal olarak zayf, baya kiiler olarak grecek nitelendirmelerde bulunmutur. Bylece Yasalarda iire sansr uygulama yoluna giderken Devlet eseri sz konusu olduunda neredeyse onlar polisten kovma gayreti gstermitir.[10] Bunun balca nedeni ise Platonun insan yaamn grn dnyasndan gereklik dnyasna yaplan manevi bir yolculuk olarak ele alarak insan lmsz bir varlk olarak kabul etmesiyle ilgilidir. Platonu byle bir sonucu gtren gerekeleri formlar retisiyle anlayabiliriz. Kendisi olu ve duyular dnyasndan ayr, yaln ve deimez eylerin olmas gerektiine inanr ve anmsama ile her bilginin koulu olan ve daha nce bizde varolan bu formlar bilebileceimizi iddia eder. Daha sonra ise her trl bilginin koulu olan formlar dnyas ile olu dn7. zlem, D. (2011), s. 44. 8. age., ss. 47-48. 9. Brisson, L. (2004), How Philosophers Saved Myths: Allegorical Interpretation and Classical Mythology, (trans. by: C. Tihanyi), Chicago: The University of Chicago Press, pp. 5-6. 10. Murdoch, I. (2008), Ate ve Gne: Platon Sanatlar Niin Dlad?, (ev.: S. R. Krkolu), stanbul: Ayrnt Yaynlar, ss. 9-11.

yas arasnda bir ayrmla birlikte olu veya duyular dnyasn formlar dnyasnn bir taklidi, glgesi olarak ele alr. te Platon bu kurama bal bir ekilde asl deerli olann formlar veya gereklik dnyas olduunu belirterek bu dnyaya doru bir manevi yolculuk yapacamz, lmsz olan ruhlarmzn bir bedende hapsolacak ekilde dt oluun gelip geici dnyasndan adm adm kurtulacamz syler. rnein Devlet adl yaptnda o nl maara mitiyle tam da bu yolculuu metaforik olarak aklamaya alr, yani farkl farkndalk aamalarndan, imgelerden veya glgelerden yi Formu temsil eden gnee doru yolculuumuzu anlatmak ister. imdi zerinde durduumuz sz konusu bu srete Platon airlerin veya mit yapclarnn yerini ve niye onlara bu denli kzdn anlayabileceimiz bir ruh kuram ortaya koyar. En temelde kendilerine zg arzular tayan farkndalk dzeylerini karlk gelecek ekilde ruhun farkl blmlere ayrr. Bu blmleme yledir: En altta bencil, akld ve yanlsamalarla dolu olan blm, ortada saldrgan ve hrsla dolu olan blm ve nihayet en stte tm imgelerin ve varsaymlarn tesinde hakikati bilen aklsal ve iyi blm. Bu blmlemeyle birlikte mit yapclar olan airlerin, sanatlarn nerede bulunduuna baktmzda Platonun her ne kadar aka ima etmese de onlar en dk ve akld farkndalk eidi olan eikasia yani imgelere boulmu bir yanlsama ierisinde bulunmaya mahkm ettiini grrz.[11] Dier bir deyile sanat ruhun en alt blm olan arzularla ilgili bir ekilde ele almaktadr. Dolaysyla sanaty bu blmde ele alan Platon onlarn kt eyleri taklit ettikleri iin dnyadaki ktln toplamn arttracan dnr. Onlar Platona gre yaln ve iyi olanla deil baya ve karmak olanla ilgilenirler. Dahas bu ilgilerinin doal bir sonucu olarak da ruhun iyi blmnn gardn indirecek ekilde iyi insanlar, yaamlarnda beslemekten utanacaklar duygulara teslim edebilirler. Platonun kuramna bal bir ekilde rnek verecek olursak tiyatro gibi bir sanat zalimce akalar ve zevksizlik rnekleriyle birlikte ruhun en alttaki blmn da vurup tatmin edebileceinden krelmeye braklmas gereken baya heyecanlar besleyip canlandrabilir.[12] Platonun airleri neden dladna dair Murdochn ayrntl ve ilgi ekici yaptn takip ede11. age., ss. 11-14. 12. Murdoch, I. (2008), age., s. 15.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

105

rek bu aklamalar zerinde durduktan sonra kendi tartmamz olan airlerin muhafzlna dnecek ekilde u sorularn cevabn merak edebiliriz: Platon airlere kar bu eletirileri dile getirirken acaba ne kadar hakldr? Bu eletirilerinin felsefe tarihi ierisinde nasl bir etkisi olmutur? Bu sorular sormamzn iki nedeni vardr: Iris Murdochn dikkatimizi ektii gibi Platon her ne kadar Homeros ve Heseidos gibi tanrlar, kahramanlar ele alan airlere saldrm olsa da kendisi de bizzat mitlere bavurmu bir filozoftur. Belki de yine Murdochn belirttii gibi iirler yazm olan Platon bir kskanlk duymu olabilir.[13] Bu yorum her ne kadar pheli olsa da Martha Nussbaumun belirtmi olduu gereke yani Platonun kendi dneminin ayn zamanda birer ciddi dnr kabul edilen airleri rakip grmesi daha kabul edilebilir grnr.[14] Bu aklama dnldnde Diltheydan esin alarak sylersek kendi kltr iinde ok ey renebileceimiz airlerle Platonun rekabeti ylesine ciddidir ki Platonu onlara kar bu sert izgiye gtrebilmitir. Ancak bunu yaparken zellikle akl ve tutkuyu birbiriyle uzaklatrd noktada modern felsefenin kendisine ok yakn hissedecei filozoflardan biri olmutur. Bu bakmdan baln attmz basiret sahibi/pratik bilgelie sahip kiiler olmamz yolunda ve sanatn bu uurda katksnn nemini vurgulamas bakmndan Platon istediimiz noktada durmaz. Oysa mitlerden tutun her trl toplumsal anlat tam da bu yolda bize ok ey kazandrr. Yani bir Homeros ve Heseidosu okumak bu yolda esiz bir neme sahip metinler olabilir. Bu sorular sormamzn ikinci bir nedeni ise Heidegger An Introduction To Metaphysicsde[15] ele ald bizlerin nasl bir tarihsel varlk olduumuzu ve bat kltrnn krizinin tam da felsefenin merkezinde duran varln anlamnn unutulmaya balanm olduunu ifa eden Heideggerin bize rettikleridir. zellikle kendisi yine Platonun rakibi grebilecei air olan bir Sophoklesi konularnn bolca mitler ve tanr13. age., s. 23. 14. Bu iddia iin M. Nusbaumun Fragility of Goodness eserinin Intrlude 1: Platos Anti-tragic Theater ve The Republic: True Value and The Standpoint of Perfection blmlerine baknz. Nussbaum, M.. C. (2001), The Fragility of Goodness: Luck and Ethics in Greek Tragedy and philosophy, New York: Cambridge University Press. 15. Heidegger, M. (1987), An Introduction To Metaphysics, (trans. by.: R. Manheim), Yale: Yale University Press.

larla rl olduu bu nl tragedya yazarna esiz bir deer atfeder. Yani Platonun aksine konularnn mitlere gndermelerle ilerledii bu air Heidegger iin yol gsterici olabilmitir. te bu yol gstermede Heiddeggere rehberlik eden, Gadamerin vurgulad gibi sanatlarn her eyin hzla gelip getii yaamlarmzda eylerin anlamnn yitimine kar bir muhafz olacaklarna duyduu inantr. Kabaca erevelendirdiimiz bu problemleri daha anlalr klacak ekilde Nussbaumun eletirisiyle balarsak onun en temelde Platonu talihe (tuche) kar tekhne ve akl gl klmaya alan bir filozof olarak konumlandrdn grrz. Platon ile ilgili blmn genel ad bize bunu aka gsterir. Platon: krlganl olmayan iyi mi? (Plato: goodness without fragility?).[16] Nussbaum bu yargsnn gerekesini ortaya koyacak ve sorularmza cevap niteliinde olacak ekilde Platonun Eutyhyphro diyaloguna dikkatimizi eker. Nussbauma gre bu diyalogda amalanan moral durumlarn birbirleriyle kartlk ierisinde olduu durumda pratik manta aykr olann elenmesi gerektiini ortaya koymaktr. Sz edilen moral kartlk ise Euthyphronn bir uan lmnden sorumlu olan babasn idam edip etmemesidir. Bu ikilem insan yaamn koruma ile babasna sayg duyma zorunluluu arasnda Euthyphroyu aresiz brakr. Bylece bu ikilem ortaya konduktan sonra Platon, Soktares araclyla hangisini semenin daha doru olacan bulmak ister. nk bu ikilemde birisinin daha doru olduunu ve aklsal olarak bu dorunun seilmesi, dolaysyla dier seenein elenmesi gerektiini belirtir. Nussbauma gre Sokrates bu tartmay devam ettirirken rasyonel olann doru olduunu sylemekle Grek teolojisinin merkez bir bileeni olan tanrlarn lmllere farkl hatta atan gereklilikleri empoze etmi olmasn da kritik etmi olur. Zaten Sokrates Euthyphroyu gelenei revize etme adna cesaretlendirmektedir. te Nussbaum Sokratesin bu izgisini takip eden baz filozoflarn ,tm arzu ya da deer atmalar ierisindeki her durumda yalnzca bir tek doru cevabn olacan, dolaysyla birbiriyle yaran rakip adaylarn seimi yapld anda artk daha fazla bir iddiada bulunulamayacan sylediklerini belirtir. Nussbaum daha sonrasnda Sartre, Hare, Kantn da iinde yer ald bu gelenein zellikle akla du16. Nussbaum, M. C. ( 2001), s. 85.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

106

yulan sonsuz gvenle insann kendine yeter olduu inanc etrafnda tragedyalarda yaanan atmalar ve gndelik hayatta yaayacamz baz moral atmalar deerlendirmekte yetersiz olacan dnr. rnein talihsel ve kendi kontrol dnda olan eylere kar Kant tutum moral olan ve olmayan deerler arasnda keskin bir ayrma giderek Greklerin moral deerlerle talih arasnda kurduu ilikinin derinliini gremez. nk Kant biri iin iyiyle ilgili moral deerler baka herhangi bir eyden daha nemlidir ve bu deerler bir Kant iin dnyada her ne olursa olsun etkilenimsiz kalacaktr; yani her trl talihsel duruma kar iinde bulunabileceimiz savunmaszlklarnzdan etkilenmeyecektir.[17] Oysa bugn dahi yz yze gelebileceimiz atmal durumlar iin bu Kant tutum bize yol gstermekte yeterli olamaz. rnein kinci Dnya savana dair bir film olan Sophienin Seiminde tank olduumuz Nazi askerlerinin iki ocuu olan anneden yalnzca bir ocuunu trene bindirebilecei dierini ise geride brakmak zorunda olduunu syledii zaman Kant felsefenin nasl bir tartmaya giriecei hi ak deildir.[18] Modern felsefenin gndelik moral atmalarmz ve sorumluluklarmz grmedeki bu beceriksizlii yznden Nussbaum hakl olarak bize unu syleyecektir: Hl Aristotelesin insan ve pratik enine boyuna dnme kavramnn ada etik ve politik dnme iin byk nemi olduunu dnyorum; ve iyilerin oulluu ve onlar arasndaki atmann anlatmn, ou ada sosyal akln yoksun olduu derin kavraylar teklif eden airlerde ve Aristotelesde bulduumuza inanyorum.[19] Nussbaum baka bir eseri olan Loves Knowledgeda[20] da sanatn bu tikele olan ilgisinin moral olarak olumlu sonularn belirtecek ekilde
17. Nussbaum, M. C. ( 2001), ss. 4-5, ayrca ss. 48-49. 18.Trkiyede de iki yl nce yle bir trajik durum yaanmt. Bir anne bbrek hastas olan iki ocuundan birine bbreini verme seimini yapmak zorunda kalmtr. Anne bu zor durumda bbreini hem yaa kk hem de acil ihtiyac olmas nedeniyle kk oluna vermitir. Bir olunu da bbrek yetmezliinden kaybeden annenin dier evladn kaybetmemesi iin tek are baka birinin bbreini vermesidir. Yaamlarmzda bu gibi atmalarn olduu saysz rnekler mevcuttur. 19. Nussbaum, M. C. (2001), s. 15. 20. Nussbaum, M. C. (2002), Loves Knowledge: On Essay Philosophy and Literature, Oxford: Oxford University Press.

Proust ve James zerinden kavram ve yaam arasndaki derin ilikiye bir kez daha girecektir. Kendisi zetle unlar syler: Eer kavramlar yaamn dnyevi yollarna dalmaz ise yalnzca soyut zleri ve genel formlar bilecektir. Farkl olarak eer kavramlar soyut duyusal imgelemden yoksun ise bu durum ierisinde yazar bu sefer tikelleri (particulars) bilemeyecektir. Nussbaum, Jamesin kendi romannda tam da kavramlarn bu iki zelliine dikkat ettiini syler. nk James iin ince duyarlk ve iyi enine boyuna dnme bireysel kii ve kiinin sahip olduu ilikilerin somut zelliklerine cevap verecek ekilde kompleks, nansl bir algy ve tutkuyu gerektirir.[21] Dolaysyla tpk Proustun bakahraman Marcel gibi James de iyi bir roman byle kurarken insan psikolojisi hakknda nemli hakikatlerin (truths) okuyucunun salt dncesine ve de salt dnsel etkinliklerine ynelmesini yeterli bulmaz, tutkularn da nemli bilisel bir role sahip olduunu belirtir. Bylece Nussbaum iin James kavram ve gereklik, biim ve ierik arasnda sk birliktelik tesis etmi olur. Zaten bunu yapabildii iin roman sanat dier herhangi baka kullanl terimlerden ok daha uygun bir ekilde Jamesin izdml moralite (the projected morality) dedii eyi ortaya koyabilmitir.[22] Bylece sormu olduumuz ve cevap bulmaya altmz sorumuz olan airin, mitlerin ve sylemlerin bir kenara atld takdirde phronimos, olmaktan, pratik bilgelikten veya basiretten (phronesis) yoksun kalabileceimizi umarz biraz daha fark etmiizdir. Bu bakmdan Platonun airleri eletirmesi bir Aristotelesi olan Nussbaum gibi filozoflarca sorunlu gzkmtr. Oysa salt argmanlara, souk kavramlara dayal felsefe yerine anlatsal olana nem vermemiz yaamlarmza dair kavraylarmz derinletirebilir. Dahas bu becerimizin gelimesi tam da kendi kltrmze zg deerler ierisinde felsefe yapmann imknlarn bizlere aabilir ve Aristotelesteki gibi teori ve pratiin birbirleriyle olan derin ilikisi, birbirlerine olan akl ciddi olarak ele alnabilir.[23]
21. Nussbaum, M. C. (2002), ss. 4-7. 22. --------------------, (2002), s. 8. 23. Argmantatif olandansa anlatsal olann moral felsefede ne denli nemli olduu konusunda Martha Nussbaumdan ncesine gidip bu konuda ok etkileyici bir kuram ortaya koyan Alasdair MacInyte anmamz gerekir. M. Nussbaum sonra anlatnn nemini vurgulayan

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

107

imdi iirin, mitsel, destansal olsun her trl anlatnn bu gibi nemini belirtikten sonra Gadamerin Heidegger zerine makalesinde dikkatimizi eken airlerin muhafzl ile vurgulamak istediimiz hususlar biraz daha anlalr klmak iin daha nce adn andmz Heideggerin An Introduction to Metaphysics eserine ksaca deinelim. Heidegger bu esiz almasnda[24] en temelde varln (being/seing) anlamn ve insann varl anlamasnn tarihini soruturur. Bu anlamn ve tarihin felsefede, iirde ve her eyden te dilde kaytl olduunu ve eylerin ilkin ancak dilde ve kelimelerde varla geleceklerini dnr.[25] Dolaysyla bu soruturmay dile bavurarak yapar. Heidegger varla dair bu soruturmasnda ilk vurucu tespiti arasal rasyonalite/akl tarafndan ynlendirilen ve felsefe tartmalarnda hep varl merkeze alan Bat toplumlarnn gitgide varln anlamn unutmaya balam olmalar ve bu nedenle bir krizle yzyze gelmi olmalardr.[26] Heidegger bu unutulmuluu eylerin arlklarn kaybetmesine, tm anlamn belirsizlemesine ve her eyin ylesine olaanlaarak artk herhangi bir eyin olup olmadn umursamaymza balar. Konutuumuz kelimelerin, dilin ilk defa varm gibi soyut olarak dnlmeye balanm olmasn kritik etmek ve bu unutulmuluun ciddi sonularn hatrlatmak iin dilin tarihselliini ve nemini yeniden ele almamz salayacak ekilde tm sorularn en temeli olarak grd u temel soruyu sorar:
dier bir etkileyici filozof da Paul Ricouerdur. Bu konuda sz konusu iki filozofun u eserlerine bakmak ne demek istediimizi ak klacaktr. MacIntyre, A. (2002), Erdem Peinde [After Virtue], (ev.: M. zcan), stanbul: Ayrnt yay. Kitabn baln ngilizce olarak keli parantezle belirttim. nk Solmaz Zelyt zerinde doktora tezi yapt bu filozofun kitabnn balnn neden Erdemden Sonra diye evrilmesi gerektiini gsterecek ekilde ortaya koyar. Dolaysyla bu glklerle dolu filozofun anlalmas iin ayrca u almaya da bakmak gerekir. Hnler, S. Z., (1994), ki Adalet Arasnda: Liberal ve Kommunitaryan Dncelerin atma Alan (Rawls&MacIntyre), stanbul: Vadi Yaynlar. Dier filozof Ricoeur iin ise Ricoeur, P. (2010), Bakas Olarak Kendisi, (ev.: H. Hnler), Ankara: Dou Bat Yaynlar. 24. Her okuduumda yeni eyler rendiim bu eseri y. lisans dersinde bize okutan hocam Erturul R. Turan burada anmay bor biliyorum. 25. Heidegger, M. (1987), evirenin notu, s. 7. 26. Bk.. age., ss. 41-51. Bu sayfalarda Heidegger, Amerika ve Rusyay eletirerek Avrupann yz yze geldii sorunlar acmasz bir ekilde ortaya koyar.

Hilikten/Hiten ziyade NEDEN VAROLANLAR VARDIR? (WHY ARE THERE ESSENTS rather than nothing?). nk bu soruyu sorduumuzda her bireysel ve tikel zden her bu ve undan kaacamz belirten Heidegger bir btn olarak varolana yneleceimizi imdi ve gelecekte olan her eyi kucaklayacamz hatta varolanla birlikte hiliin kendisini bile sorgulanr klacamz belirtir.[27] te bu temel soruyla felsefe yapmaya balanacan dnen Heidegger zerinde duramayacamz kapsamda sorunun bir deerlendirmesini yaptktan sonra varolanlarn nasl unutulmaya balandn gstermek iin ilk defa bu kavramn kullanlmaya baland en kkensel olana, balangca yani Greklere dner. Daha sonra Greklerdeki varoalann physis olduunu belirtir. Ancak bu kavram ne zaman ki Latinceye doa (nature) dnyaya gelmek (to be born) domak (birth) anlamlarna gelecek ekilde evrildiinde Heidegger Greklerdeki physisin otantik anlamndan, felsefi gcnden uzaklalmaya balandn syler. Hemen devamnda da unlar ekler: Grekeden Latinceye bu eviride gerekleen ey ilineksel ya da zararsz deildir; bu [eviri] bizleri Grek felsefesinin kkensel gcnden kesen, yabanclatran sreteki ilk aamaya iaret eder.[28] Oysa physis Greklerde kendi kendine filizlenerek ortaya kan/grnr olan, gelien, yaylan ve byle bir gelimede kendini aka ortaya koyan, srdren ve onun sayesinde varolanlarn gzlemlenebilir olduu bir anlama sahiptir. Yani grnr olarak physis gnein ykselmesinde, bitkilerin bymesinde bir insann ve hayvann doumunda grlebilmektedir. Ancak bu grnr olma bugn dnebileceimiz anlamda doann bir paras olarak fenomen olmad gibi varolanlarn alannda gzlemleyebileceimiz dier sreler arasnda bir sre de deildir. nk Grekler Heideggerin bize rettiine gre physisi doal bir fenomen araclyla deil, physis olarak adlandrmak zorunda kaldklar, varln temel bir poetik/iirsel ve entelektel/dnsel deneyimi araclyla renmilerdi. Bu nedenle pyhsis kkensel olarak yer kadar gkyzn de, bitki kadar ta da insan kadar hayvanlar da kuatt ve de insanlarn ve tanrlarn eseri olarak insan tarihini kuatt; ve en nihayetinde ve her eyden nce tanrlarn ken27. Heidegger, M. (1987), ss. 1-4. 28. a.g.e., s.13., keli parantez bana aittir.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

108

disinin de yazgya bal olduklar anlamna geldi.[29] Heidegger physisin tanmn burada bitirmeyerek devam eder: Physis egemenlii altnda ortaya kan g ve sregelen alan (enduring realm) anlamna gelir. Bu ortaya kan ve sregelen g hareketsiz srecin (inert duration) snrl anlamnda varlk kadar varoluu da ierir. Physis gizli/sakl olandan ortaya kan, kaynaklanan (a-rising); bu sayede gizli olann ilk kez ortaya kt bir sretir.[30] Gelgelelim Heidegger Greklerin ethos anlamnda hkme, thesise veya nomosa, yasaya, kurala kart olarak varolan bir btn olarak physis olarak adlandrm olduklar bu anlam geniliinin Platon ve Aristoteles ile daralmaya baladn[31] ve zaman ierisinde artk varolanlarn (essences) varlkla (being) olan derin ilikisinin kaybolduunu syler. Bir anlamda artk dnyann tinsellii, bys, gc bizi merak etmeye sevk eden nedenin ortadan kalktn belirtir. nk Heidegger varln olu, grn, dnme ve ykmllkle aralarndaki derin ve kkensel ban kaybolduunu dolaysyla artk tarihsel Dasein yerine tarihsel olmayan insann, yani modern znenin nem kazandn dnr. Oysa Greklerde grn bile varlkla atmas ierisinde tarihsel olarak ele alnm ve iirde ve mitte kefedilerek temellendirilmitir. Zaten byle olduu iin Heidegger Greklerin tanrlar, devletler, yerlekeler, tragedyalar, oyunlar ve felsefe yaptklarn syler. Dolaysyla Grekler varlk ve grn arasndaki mcadelede grnten varl korumak iin varln zn aa kma (un-concealment) olarak deneyimlemilerdir.[32]
29. age., s.14. 30. age., ss 14-15. Heidegger bu eserinin 15. sayfasnda btn felsefe tarihini okumamzda dikkat etmemiz gereken bir uyary zetle u ekilde yapar: Eer physis Greklerdeki anlamyla alnmaz fiziki olarak modern fizikilerin soruturduu eylerle maddi eylerin, atomlarn ve elektronlarn hareketi olarak alrsak Greklerin ilk felsefesi tm eylerin materyal bir doada ele alnd bir doa felsefesi olur. Bu durumda ise Bat felsefesinin balangcnda yer alan bu felsefeyi sa-duyuya (common-sense) uygun bir ekilde ilkel olarak kabul ederiz. Oysa Heideggere gre byle bir yorumda bulunanlar tartlan eyin felsefe olduunu unutur. 31. Heidegger, M. (1987), ss. 15-17. 32. age, ss..105-106. Bu blm eserin zgn dili olan Almancadan Trkeye evrilmitir. Bknz. . Aktok&M. Bal (2010), Heidegger iinde, ss. 59-75. Ne demek istediimizi, Heideggerin ele ald Sophoklesin

Artk Heidegger bu varlkla varolanlar arasnda ilikisinin gittike paraland noktada Nietschenin Varlk asla olmam olmas gereken aldatma, Varlk belirsiz, bir buhar gibi gzden kaybolan tanmlamalarna dikkatimizi ekerek u sorular sorar: Varlk yalnzca bir kelime midir ve anlam bir kuruntu mudur veya o Bat dnyasnn tinsel bir kaderi midir?, Nasl Varlk ayakta durur?.[33] Heideggerin bu sorulara bir kurtulu deeri de olan cevaplarn tarihsel-tinsel Daseinmzn tekrar ele geirilmesinde arar. zellikle zamann hzdan baka bir ey olmad ve tarih olarak zamann insanlarn yaamlarndan silindii, yeryznn tinsel glerini kaybettii, insanlarn bir ktleye indirgendii srete airler ve gerek dnrler Heideggerin umudu durumundadr. nk Gadamerin vurgulad gibi sadece sanatla eyler hesaplanabilir geler olarak yitip kaybolmak yerine kendini aa vurabilir. Dolaysyla air bu anlamda kelimelerin, dilin bir muhafz durumundadr, her eyin delicesine anlamn yitirdii bir zamanda kelimelerin, dilin tinselliini korumaya alarak onlarn kutsalln bize hatrlatr. Bu bakmdan Homeros ve Heseidos gibi airler her ne kadar mitler anlatmlarsa da Platon iin bir mit yapc olarak nitelendirilecek olsalar da kendi tarihselliinin bir taycs ve reticisi olarak ok deerli bir yerde dururlar.
Kral Oidipus tragedyasna giderek de anlalr klabiliriz. Sz konusu bu tragedyada khinin aklad kehanetin tamam gereklemi yani Oidipus babasn ldrerek annesiyle evlenmi ve ondan iki ocuu olmutur. Bu gerei renen Oidipus ise bu trajik olay yznden kendisini ldrm olan annesinin eteindeki ineyi alarak gzlerini oyarak kr etmitir. Ancak bu de ramen Oidipus yine de gzlerinin hakikati daha ak bir ekilde grdn syleyerek haykrmtr. Heidegger bu yaananlar u ekilde yorumlar: Bu kader her ne kadar bir d, hilik olarak grlse de Oidipusu onu o yapan bu kaderiyle deerlendirmemiz nedeniyle bu d varln baka bir yolu olarak grmemiz gerektiini syler. Yani varlktan her sapn a kan kalclk olarak, varln temeli zerine belirlenmekte olduunu belirtir. Anlalaca zere onun kaderi grnte kendini ak klmtr. Ve bu hakikati, varl varlk yapan eyi eylemlerinin sonucunda grrz. Bu kader zaten cisimlemeler zerinde gereklemitir, doan ocuun ldrlmek zere daa braklmas, bymesi, babasn ldrmesi, annesiyle evlenmesi, ocuklarnn olmas, kendini kr etmesi hep cisimleerek grnr hle gelmi ve bu eylemler dizisi sonunda hakikat kendini gstermitir. Heidegger, M. (1987), ss. 106110. 33. Heidegger, M. (1987), ss. 37-38.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

109

SLEYMAN DADA*

"...zihinlerimize gem vurulmutu. yle bir gem ki karmak onlarca yl ald. nk toplum olarak biz zgvenimizi kaybetmitik. zgven deyip gemeyin, her eyin zdr zgven. Bir lkenin insanlar zgvenlerini yitirmeye grsnler, o lke smrge dnda daha bir ey olamaz. "

ugn hakemi olduum dergilerden biri bir makale gnderdi. Teorik bir al ma. Hastanelerde, tehis amacyla kullanlan bir grntleme ilemi srasnda kullanlan elektromanyetik dalgalarn, incelenen dokularda s oluturduuna ilikin bir almayd. Bu ilgin bir yaklamd. Hi bu tr incelemeler srasnda bir s oluabilecei aklma gelmemiti. Makale ilgin olduu iin, makalenin baslabilece ine ilikin grm dergiye ilettim. Makale dergide basldktan sonra tekrar okudum ve bu aratrmac ile Ortak bir alma yapabilir miyiz? diye kendisine bir elektronik mektup yazdm. Ortak alma yapmay planladm aratrmac Tunusluydu. Tunus deyince, insann zihni birdenbire tarihin gizemli koridorlarnda dolamaya balyor. Tunus! Eski bir Osmanl vilayeti. Yani, gemite de kalsa da ortak bir
* Prof. Dr., Dicle . Tp Fak. Biyofizik Anabilim Dal rt. .

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

110

paydamz vard. Bu dnceler zihnimde dolanp dururken, doal olarak ktaya hkmetmi Osmanlnn hazin sonunu dndm. Koca imparatorluk nasl da gz gre gre kmt. yle bir k ki, 2011 ylnda bile Balkanlar ve Orta Douda talar hl yerine oturamyor. Nasl otursun! Ne amn ekeri, ne de Arapn yz diye bir deyim dilimize dolandktan sonra, talar yerine nasl otursun! Rotamz Osmanlnn son dnemlerinden beri batya evrilmiti. Bir bat hayranldr alm ban gidiyor. Bu yle byle bir hayranlk da deil, basbaya bir aalk kompleksi... yle zamanlar oldu ki, hi bir eye yaramayan, hibir eyden anlamayan insanlar olduk. Doru ya, en iyisini batllar, Avrupallar yapard. nk batllarn gemite hayran hayran bakt bizden, krnt bile kalmamt. nsan hibir eye yaramadna inanmaya grsn, gerekten insan kendini bir hi gryor. Oysa bugn yaadmz iletiim ann kahraman da yine insan. Ama biz deiliz. nk biz ie yaramazdk. in garibi Avrupallara gre bir de barbardk. Hem ie yaramaz hem barbar olduumuza bizi inandrmlard. Kafas almayan insanlar gruhundandk. Ksacas, zihinlerimize gem vurulmutu. yle bir gem ki karmak onlarca yl ald. nk toplum olarak biz zgvenimizi kaybetmitik. zgven deyip gemeyin, her eyin zdr zgven. Bir lke nin insanlar zgvenlerini yitirmeye grsnler, o lke smrge dnda daha bir ey olamaz. Uluslararas bir toplantdaydm. BosnaHersek Cumhuriyetinden bir profesrle tan m ve sohbeti ksa zamanda koyulatrmtk. Bosna-Hersekli biriyle oturup sohbet edersen mutlaka ortak bir paydanz oluyor. Osmanl mparatorluu. Evet, bir dnem hepimiz Osmanlydk. Profesr arkadam hac olduunu syledikten sonra balad bizi eletirmeye. lk sz Sizi anlamyorum. oldu. Ne demek istediini anlamaya alrken, Siz ok byk bir milletsiniz. Ne iiniz var u Avrupallarn peinde? Ltfen ne olduunuzun farknda olun. Ben sizi Avrupa kaplarndan zorla ieri girmeye alan bir

millet olarak her grdmde, eriyorum. Evet, siz bu durumu hak etmiyorsunuz. nk siz nasl bir mirasn, gcn zerinde oturduunuzun farknda deilsiniz. Byk milletlere yakmaz bu! deyip eletirdike eletirdi. Yl 2003t ve ben ilk kez, baka bir lkeden birinin, bizi bizden daha iyi analiz ettiini gryordum. Bunu yapan bir Balkanlyd. Ama Orta Douda yaayan insanlarn bize kar duygularnn ne olduunu da, 1998 ylndaki Msr gezim srasnda hissetmitim ama o yllar bunun ne anlama geldiini tam olarak kavrayamamtm. Yine bir toplant iin Kahire niversitesindeydim. Farkl lkelerden bilim adamlarnn katld uluslararas bir toplantyd. Toplantya katlan Msrl veya Orta Doulu akademisyenlerin bana olan scak ve samimi yaklam, beni ev sahibi gibi davranacak kadar rahatlatt. Sanki evimdeydim. Ancak evimde bu kardele rimle ngilizce anlayordum. Asrlarca bu top raklarda kullandmz Trke veya Arapa ile deil, ngilizce anlayorduk. Msr seyahatim srasnda ise unutamadm bir anm var. Otelde dinlendiim bir akamstyd ve otele yakn bir yerden bir ezan sesi geliyordu. Birazdan otel ktibinden aldm adresteydim. Kahirede bir mescitte, cemaatle birlikte bir akam namaz kldk. Ben iki rektlk snnetimi klarken caminin boaldnn farkna varmamtm. Selam verip dndmde imamn beni beklediini grdm. Anladm kadaryla, akam namaznn farzn klan, snneti klmadan gitmiti. Bu bir gelenek miydi, bilemiyorum. mam bana yaklat, Arap a bir eyler syledi ancak anlamadm. ngilizce, onu anlamadm syleyince, o da yarm yamalak bir eyler anlatmaya alt. Benim nereli olduumu merak ettiini, ksa srede anladm. Ben Trkm deyince, o imam aniden yere kapand ve kalkp ellerini havaya kaldrd, sanrm Arapa dua etti ve bana yneldi: Turk! Turk! Cami hocasnn yznde, yllarca izini kaybettii kardeine kavumu birinin heyecan ve sevincini rahatlkla grebiliyordum. Sarlarak camiden karken, yaadm olayn etkisini hi

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

111

unutamayacam anlamtm. Evet, biz byk bir millettik, byk bir mirasn temsilcileriydik. Ancak zgvenimizi yitirmitik. Oysa genle rimizde olan zgven bizi ktada hkmeder hle getirmiti. Ne olmutu da zgvenimizi yitirmitik. O gnden beri niversitede farkl fakltelerde girdiim her dersin bir yerinde rencilerime fark ettirmeden zgven alamaya altm ve bu alkanlm srdrmeye devam ediyorum. Evet, bu lkenin en byk problemlerinden biri zgven eksikliiydi. zgven olmaynca insan kendi evini bile ynetemiyor. zgvensiz toplumlardan oluan lkeler nasl kalknsn! te! Tanmadm Tunuslu bir akademisyene gnderdiim mektup beni bylesine derin dncelere yneltmiti. Ama Tunusta da iyi eyler olduu kesindi. nk mektup yazdm akade misyenin bilimsel kapasitesi internetten kolaylkla anlalabiliyordu ve aratrmacnn kendi ad ile anlan metotlar vard. in ilgin yan ise, Tunuslu bu akademisyenden aldm mektuptu. Neden mi? nk mektup krk dkk de olsa byk lde Trke yazlmt. Benim ngilizce mektubumu, Tunuslu bilim adam Trke cevaplamt. Ama ne cevaplama Kahiredeki camide hissettiim kardee duygularn belki de daha glsyd. Halepte de gezerken benzeri duygusal dalgalanmalara kaplmtm. Herkesin yznde bir kardelik ifadesi ki, asrlar okunurdu suratlardan. Neyse, tekrar mektuba dneyim. Mektup, mektup deil, sanki kardelik trks. Mektubun orijinalini bilgisayarmda saklyo rum. Etik nedenlerle kii isimlerini vermiyorum. zel ksmlar ise . belirtiyor, mektubu sizin yorumlarnza brakyorum. Kardeim Suleyman Assalamu aleykum Ben, kardein Pr. .... Benim . fazla makalem var. Bu bir makale bilmiyorum, Belki bu ..dan meslektalarli benim yazdm birlerce makalelerin bir makale ?? Bu durumun i, lutfen , bana nvan ver !! wallahi ben senin servitor olacam

Take care and Allah Hafiz. PS.I wanted to tell you that I received collaboration proposals and had published works with colleagues from the 4 corners of the world (France , Iran, China, Nigeria, India, USA, Sweden, Myanmar, Australia, Pakistan, Uzbekistan,) But.., with Turkey, with you there is a difference ski zamande , biladim turkyieli dir (tuns bir turk vilayatet (var ?)!!) !! bogn; odam icinde mevcud bir trk beyrake!! wallahi! Allah ismallahdik! Pr. . This is why you count specially for meand I will try to give you the whole data Allaha smarladk. Kardein, Pr. .. Bu nasl bir kardelik duygusuydu. Gel de anlama, gel de alama! Daha yzn bile grmediim Tunuslu kardeim, dnyann drt bir yanndan aratrmaclarla ortak almalar yap tndan sz ediyor ve bizim onun dnyasndaki yerimizin bambaka olduundan sz ediyor. Tunusun eski bir Trk vilayeti olduundan sz eden mektubun, esas ilgin noktas, Trke yazlm olmasndan te, bu kardeimin odasnda, oumuzun odasnda bulunmayan, Trk bayrann asl olmasdr (yukarda alt izili trk beyrake). Gelin de bu duygusal ba anlamayn. Gelin de bunlar unutun. Gelin de bu kardelerimize smsk sarlmayn. Bir sonraki ngilizce olan mektubunun so nunda ne derse beenirsiniz. Aada orijinal hliyle verdiim cmlenin yorumunu okuyucuya brakyorum. Mektup aynen aadaki gibi bitiyor. Sonunda, Billahi, benim hatrmda, lutfen, her bir damla turkyeli karas ve her bir ta suyu ve her bir sey p!! Allaha emanet olun. Tunuslu akademisyen, onun yerine Trkiyenin tan, topran, suyunu pmemi istiyor.

mart-nisa n-ma ys
2 0 1 2

112

You might also like