Professional Documents
Culture Documents
ANADOLU NVERSTES YAYINI NO: 2574 AIKRETM FAKLTES YAYINI NO: 1544
Yazarlar Do.Dr. Demet TADELEN (nite 1-3) Do.Dr. Asl YAZICI (nite 4-6)
ANADOLU NVERSTES
Bu kitabn basm, yaym ve sat haklar Anadolu niversitesine aittir. Uzaktan retim tekniine uygun olarak hazrlanan bu kitabn btn haklar sakldr. lgili kurulutan izin almadan kitabn tm ya da blmleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayt veya baka ekillerde oaltlamaz, baslamaz ve datlamaz. Copyright 2012 by Anadolu University All rights reserved No part of this book may be reproduced or stored in a retrieval system, or transmitted in any form or by any means mechanical, electronic, photocopy, magnetic tape or otherwise, without permission in writing from the University.
UZAKTAN RETM TASARIM BRM Genel Koordinatr Do.Dr. Mjgan Bozkaya Genel Koordinatr Yardmcs Ar.Gr.Dr. rem Erdem Aydn retim Tasarmcs Do.Dr. T. Volkan Yzer Grafik Tasarm Ynetmenleri Prof. Tevfik Fikret Uar r.Gr. Cemalettin Yldz r.Gr. Nilgn Salur lme Deerlendirme Sorumlusu r.Gr. Gnnur Tuba Trksava Dil Yazm Danman Okt. Okcay Saltk Kitap Koordinasyon Birimi Uzm. Nermin zgr Kapak Dzeni Prof. Tevfik Fikret Uar r.Gr. Cemalettin Yldz Dizgi Akretim Fakltesi Dizgi Ekibi Estetik ve Sanat Felsefesi ISBN 978-975-06-1243-5 1. Bask Bu kitap ANADOLU NVERSTES Web-Ofset Tesislerinde 1.800 adet baslmtr. ESKEHR, Haziran 2012
indekiler
iii
indekiler
nsz ............................................................................................................ v
GR .............................................................................................................. ESTETK M SANAT FELSEFES M? SANAT FELSEFESN DE KAPSAYAN BR FELSEF ESTETN OLANAI ....................................... ESTETN PROBLEMLER .......................................................................... Gzellik.......................................................................................................... Estetik zellikler .......................................................................................... Estetik Deneyim ........................................................................................... Estetik Tutum................................................................................................. Estetiin Dile Gelii: Bir Deer Yargs Olarak Estetik Yarg .................... zet ............................................................................................................... Kendimizi Snayalm ..................................................................................... Okuma Paras ........................................................................................... .. Kendimizi Snayalm Yant Anahtar ............................................................ Sra Sizde Yant Anahtar .............................................................................. Yararlanlan ve Bavurulabilecek Kaynaklar ............................................... GR .............................................................................................................. FELSEF DNMEDE SANAT KURAMLARI ............................................. yknmecilik/Taklitilik ............................................................................. Biimcilik ....................................................................................................... Duyguculuk ................................................................................................... Sezgicilik ........................................................................................................ radecilik/stenilik ...................................................................................... SANATI TANIMLAMADAK SORUNLAR ...................................................... SANATI FARKLI EKLLERDE TANIMLAMAK ............................................. SANATI LE SANAT YAPITI VE SANAT YAPITI LE ZLEYC ARASINDAK LK ...................................................................................... Sanat le Sanat Yapt Arasndaki liki: Yaratclk .................................. Sanat Yapt le zleyici Arasndaki liki: Deneyimleme, Deerlendirme, Eletirme ............................................................................. zet ............................................................................................................... Kendimizi Snayalm ..................................................................................... Okuma Paras 1........................................................................................... Okuma Paras 2........................................................................................... Kendimizi Snayalm Yant Anahtar ............................................................ Sra Sizde Yant Anahtar .............................................................................. Yararlanlan ve Bavurulabilecek Kaynaklar ...............................................
1. NTE
4 6 7 11 14 16 18 24 26 27 28 29 30
32
2. NTE
33 34 34 35 35 36 36 37 40 44 44 46 48 50 51 51 52 53 53
3. NTE
55 55 60 63 64 66 69 70 71
iv
indekiler
Kendimizi Snayalm Yant Anahtar ............................................................ Sra Sizde Yant Anahtar .............................................................................. Yararlanlan ve Bavurulabilecek Kaynaklar ...............................................
72 73 73 75
4. NTE
75 81 82 84 85 88 90 93 94 95 96 97 99 99 100 101 103 104 105 108 109 112 115 117 118 120 123 124 125 126 127
5. NTE
6. NTE
129 129 134 136 137 140 141 145 147 148 149 149 150
nsz
nsz
Elinizdeki bu kitap estetik ve sanat felsefesinin temel sorularn ele alp irdelemektedir: Gzellik nedir?, Doada gzel ile sanatta gzel farkl mdr?, Gzellik znel mi yoksa nesnel midir?, Beeni yarglar ne tr yarglardr?, Sanatsal bilgiden sz edilebilir mi?, Sanat ile etik arasnda nasl bir iliki vardr?, Sanat yaptlar ne tr varlklardr? Kitapta bu ve benzeri birok sorunun yantn bulacaksnz. Bu kitabn nemli bir zellii, benzerlerinden farkl olarak konular hem problematik hem de tarihsel adan inceliyor olmasdr. Buna gre ilk nite estetik ve sanat felsefesinin en temel kavram ve problemlerini ele almakta, son nite ise bu kavram ve problemler etrafnda Antikadan yakn dneme kadar eitli dnrlerin gr ve yaklamlarna yer vermektedir. Sevgili renciler; Elinizdeki kitap Anadolu niversitesi Akretim Fakltesi Felsefe Lisans programnda okutulmak zere Uzaktan retim tekniine uygun olarak hazrlanmtr. Bu kitab Lisans programnzdaki dier kitaplardan bamsz olarak okuyabileceiniz gibi, zellikle Felsefe adl kitabnz ve felsefe tarihi ile ilgili kitaplarnz okuduktan sonra alrsanz daha iyi anlayacanz dnyorum. Ayrca, yeri geldike sanat tarihi ile ilgili kitap ve ansiklopedilerden yararlanmak olduka faydal olacaktr. Sanatla yakndan ilgili olanlarnzn Estetik ve Sanat Felsefesi kitabn ok daha zevkle okuyacanz tahmin ediyorum. Sanatla yeni ilgilenmeye balayanlarnza ise bu kitabn sanat ve estetii sevdireceini umuyorum. Kitab ODT Felsefe Blmnde rencilerim olmu olan Do.Dr. Demet Tadelen ve Do.Dr. Asl Yazc kaleme almtr. Kendilerine bu verimli almadan tr teekkr ediyorum. Estetik ve Sanat Felsefesi kitabnn felsefe eitiminize katk salamas dileiyle hepinize baarlar dilerim.
Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Sanat felsefesini de kapsayan bir felsefi estetiin nasl olanakl olduunu aklayabilecek, Gzellik, estetik zellikler, estetik deneyim, estetik tutum ve estetik yarg gibi belli bal estetik problemleri tartabileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
Gzellik Estetik zellikler Estetik Deneyim Estetik Tutum Estetik Yarg sel Duyu Seyre Dalma lgisizlik Mesafe Biimcilik Balamclk
indekiler
GR ESTETK M SANAT FELSEFES M? SANAT FELSEFESN DE KAPSAYAN BR FELSEF ESTETN OLANAI ESTETN PROBLEMLER
lerde de gl izlenimlere sahip olan eserlerin aklklarnn arttn dnmtr. zetle syleyecek olursak Baumgartene gre gen kavramnn dorudan bilinebilen bir kavram olmas anlamnda ierdii aklk gibi olmasa da estetiin kavramlar da kendilerine zg bir tr akla sahiptirler. Baumgarten estetik kelimesini zellikle sanatta gzelin duyular yoluyla alglanmas anlamnda kulland. Baka bir deyile, estetik duyusal yetkinlii yani gzellii aratran bir alan oldu. Bu anlamda duyusal bilgi duyusal alann btnne deil, gzel fenomenine, gzel ile ilgili olan bilgiye yneldi ve bylece estetik felsefenin gzeli aratran bir alt alan oldu.
genel olarak olumsuz bir konumda bulunduunu, sanatn sanat olarak deerinin aratrlmadn syleyebiliriz. Aristotelesin sanat hakknda yazdklarna baktmzda taklit etmenin, sanatn, sanatnn, kimi sanatlarn izleyici zerindeki arndrc etkisinin son derece nemli olduunu anlarz. Aristoteleste gzel zerine dnmeden daha ziyade sanat zerine dnme ile karlarz. Bu yazlar, sanat kategorilerinin, trlerinin aratrld nitelikli yazlardr. Bu anlamda Aristotelesde sanatn Platona kyasla sistemli bir ele aln rneini bulduumuzu ve bizzat sanatlarn kendilerine, zellikle de tragedyalara, ynelmi bir aratrmayla karlatmz syleyebiliriz. Bu balamda Aristoteles bir tr sanat felsefesi yapmaktadr. Bununla birlikte bu yazlarda sanatn sanat olarak birebir felsefeyle olan ilgisi ortaya konularak yaplm bir zmlemeyle karlalmaz. Sanattaki gzele dair belirlenimler ise olduka azdr. Aristoteles, Tunalnn da (2004) belirttii gibi, bir yandan son derece modern bir estetiki gibi modern dnceler ortaya koymu bir yandan ise sanatsal belirlenimlerinin ounu estetik alannn dnda rnein sanatlarn yneldii erek bakmndan ya da sanatn psikolojik etkilerini ortaya koyarak yapmtr. Aristotelesden yapacamz u alnt rnein gnmzde de kabul gren modern bir dncedir: Realitede holanmayarak baktmz bir obje, zellikle tamamlanm bir resim haline gelince, ona bu sefer holanarak bakarz, rnein tiksinti uyandran hayvanlarn ve cesetlerin resimlerinde olduu gibi (Poetika). Bu modern denilebilecek dnce, tabiattaki gzelin sanata girdii zaman irkin olabilmesi gibi, tabiattaki irkinin de sanata girdiinde gzel olabilecei dncesidir (Tunal 2004: 110). Estetik alann dnda yaplm bir belirlemeye rnek olarak ise unu verebiliriz: Aristoteles olduka nem verdii ve zerinde durduu tragedya sanatn nelii bakmndan aratrmak yerine, etkilerini gstermekle yetinmekte ve tragedyann tanmn bile etkilerinden yola karak yapmaktadr (Tunal 2004: 117). Saptamaya altmz durumu zetleyecek olursak -gerek Platondan gerekse Aristotelesten verdiimiz bu rneklerden yola karak- Antik Yunandaki metinlerde karlatmz gzelin ve sanatn zerine ayr ayr dnme almalarnn ve gzelin gzel olarak sanatn sanat olarak neliini ortaya koyan zmlemelerden yoksun aratrmalarn estetiin ve sanat felsefesinin birbirinden ayr alanlarm gibi dnlmelerine yol am olduunu iddia edebiliriz. Tabi bu ayn saptama estetiin zerk bir alan olarak kurulmasn da geciktirmitir. Antik Yunana dayanan bu estetik-sanat felsefesi ayrklnn gnmzde de bir ksm dnrlerce benimsendiini syleyelim. Bu dnrlere gre rnein estetik, doada ve sanatta gzeli aratrrken sanat felsefesi sanat aratrmaktadr. Yine estetik, duyusal yetkinlik olarak Baumgartenin de gstermeye alt gibi, gzeli aratrrken, sanat felsefesi tek tek sanat dallarn felsefi boyutta inceleyebildii gibi sanatn nasl tanmlanaca ya da bir ereinin olup olmad gibi konular da ele alr. Estetiin gzellik fenomenini incelediini dnen kimi filozoflara gre tam da bu nedenle estetik szc bu aratrma alan iin uygun dmemektedir. Mademki sz konusu olan gzelin aratrlmasdr, o hlde bu disiplinin adnn da bu duruma uygun olarak gzellik bilimi ya da gzellik teorisi gibi bir ey olmas gerekir. Nitekim, on sekizinci yzylda yaam olan Alman filozoflardan Herder bu bilime Yunanca gzel anlamna gelen kallos szcnden tretilen kalligone adn; on dokuzuncu yzyl Alman filozoflarndan olan Hegel de gzel sanat felsefesi.kalliologie adn vermitir (Tunal 1989: 15).
Felsefi bir estetik; gzel, ho, narin, duygusal, zarif, gsterili, irkin, yce, ocuksu gibi pek ok zellii, sanat-sanat yapt-izleyici ilikisini ve genel olarak sanatn neliini aratran felsefenin bir alandr.
Felsefe tarihinden yaptmz bu saptamalar estetiin alannn gnmzde de gzel ile snrlanm olduu izlenimini dourabilir. Ancak bu doru deildir. Estetik yalnzca gzeli deil pek ok baka kavram, deeri de aratrmaktadr. rnein gnmze yakn bir rnek olarak Frank Sibleyin (1959) estetik zellikler listesini verebiliriz. Bu listede dengeli, sakin, gl, narin, duygusal, zarif ve gsterili gibi zellikler bulunmaktadr. Bu terimler genellikle farkl balamlarda da kullanlabilen terimlerdir. Buradan da anlalaca zere gndelik yaammzda kullana geldiimiz pek ok terimin, en azndan Sibley gibi kimi dnrlere gre, estetik bir boyutu vardr. Bununla birlikte Kant, gzeli inceledii gibi yceyi de estetik alan ierisine dahil etmitir. Schiller, ho, ekici, soylu, duyusal ve ocuksuyu estetik deer olarak grr. Hegelin rencisi olan Rosenkranz da irkinlii estetik alana katmtr (Tunal 1989: 16). Tm bu rneklerden anlalaca zere estetiin alann yalnzca gzel ile snrlandrmak estetiin alann gereksiz ve haksz yere daraltmaktr. Ayrca gzel dndaki tm bu kategoriler de tpk gzel kategorisi gibi sanatlarda kendilerini gsterebilmektedirler. Bu kategorilerle hi ilgisi olmayan, yani bunlarn kullanlmad bir sanat zerine dnmeden sz edebilir miyiz acaba? Yantmz hayr olacaktr. Baka bir deyile, sanat felsefesi estetiin aratrmad konular aratryor deildir. Estetik aslnda sanat felsefesini de iine alan daha geni bir aratrma alandr. Charles Lalo (1927) gibi dnrlere gre sanat estetiin uygulama alan olarak da grlebilir. Estetiin gerek nesnesi sanattr. Baka bir deyile estetik kategoriler kendilerini zellikle sanatlarda gsterecektir. Sanat gibi uygulama alan olmakszn bir soyut estetikten sz etmek gln olacaktr. Doal gzellik dediimiz gzellii bile nesne edinirken ancak belirli bir sanat araclyla yargda bulunabiliriz. Estetik bu anlamda Laloya gre bir sanat felsefesi olmak durumundadr. Biz bu kitapta estetik ve sanat felsefesini birbirinden ayrmadan ve bir felsefi estetiin ayn zamanda bir sanat zerine dnme olduu ve dolaysyla daha geni bir aratrma alanna sahip olduu iddias temelinde ele alacaz. Burada felsefi szcne vurgu yapmamzn en nemli nedeni de estetiin felsefi olmayan bir ekilde de ele alnabilir olmasdr. rnek vermek gerekirse fotoraf ve film gibi grsel sanatlar alan ierisinde yer alan bir grsel estetik felsefi olmayan estetiktir. Bu alanda felsefi konularn ve sorunlarn tartlmasndan ok k, aydnlatma ve renk gibi grsel elerin fotoraf ve filmlerde ortaya kan incelikleri esas alnmaktadr.
ESTETN PROBLEMLER
Estetiin kimi problemleri felsefenin dier alanlaryla ilikilidir. rnek verecek olursak; Sanat bilgi retir mi?, zel bir tr estetik algdan sz edilebilir mi?, Sanatn ahlaki deerlerle bir ilgisi var mdr? Bu soru ve problemlerin bir ksmn biz de kitabn belirli blmlerinde ele alacaz. Bu blmde ise dorudan doruya estetiin konusu ierisine giren, zelde sanatlara genel olarak ise estetie eletirel bir biimde yaklatmzda ortaya kan kimi kavramsal problemleri ileyeceiz. Bu problemleri aratrmaya gzel kavramndan balayacaz. Felsefe tarihi ierisinde gzelin nasl ele alndn, gzelin eitli tanmlarn ve gzelin ilkelerinin belirlenip belirlenemeyeceini aratracaz.
Gzellik
Gzel kavram estetiin en temel kavram olmu, daha nce de anlattmz zere kimi filozoflara gre bu alann adn bile belirleyecek kadar nem kazanmtr. Gzel kavramnn insanlk tarihi ierisindeki yeri de olduka eskidir. Gzellik pek ok mitosa, masallara, destanlara konu olmutur. Fiziksel grnmde, bedenlerde, ruhta, doada ve tabi ki sanat alannda karmza kt iin insanolunun en yakndan deneyimledii bir eydir. Platonda gzel olan yalnzca Gzel deasdr. Gzel deas dnda gzel olan her ey hep belirli bir adan, belirli bir zamanda gzeldir ya da bir baka eyle karlatrldnda gzeldir (Robinson 2005: 74). Platonun felsefesinde aama aama bir gzel bedenin kavranndan z gzelliinin, gzelin znn yani Gzel deasnn kavranmasna kadarki sreten sz etmitik. Gzelin ele aln aslnda Platondan daha ncesine dayanr. rnein M.. 6. Yzylda yaam olan Yunanl filozof Pythagoras Platonun yaptna benzer bir ekilde gzel olan kendi evren anlaynn btn ierisine yerletirmitir. Ona gre en gzel ey uyumdur. Pythagoras, evrenin adeta bir mziinin, melodisinin olduuna inanm, gkyzndeki yldzlarn, ayn, gnein dans ederek dnerlerken uyumlu bir ses kardklarn iddia etmitir. te bu da ona gre gzel olandr. Aristoteleste gzel zerine detayl bir aratrmann olmadn belirtmitik. Yine de gzellikle ilgili ondan rendiimiz ey gzelin belli bir byklkle ilgili olduudur. Buna gre, ok byk ve ok kk olan, yani kavrama gcmz aan bir ey gzel olamaz (Tunal 1989: 65). Bu gr nemsediimizde, gzelin orantyla ilgili olduunu, matematiksel olarak belirlendiini kabul etmemiz gerekir. Aslnda bu gr Aristotelese hocas Platondan gemitir. Nitekim Platon da son dnemlerinde Pythagoraslardan etkilenerek gzeli matematiksel bir kavram gibi ele almtr. Buna gre gzellik llebilir bir ey olmutur. rnein, bir ember kendi bana gzeldir. imdi Aristoteles de gzellik konusunda Platondan etkilendiine gre Antik Yunandaki gzellikle ilgili yaygn anlayn kkeninin Pythagoraslara dayandn rahatlkla syleyebiliriz ki llebilen gzellik gr eitlenmekle birlikte gnmzde de hlen korunmaktadr. Yine gnmzde, teknolojik yaantlarn etkilerinden bunalan pek ok insann doayla yeniden uyum ierisinde yaamak iin abaladn, bu anlamda evrende varolduuna inandklar uyuma katlmaya altklarn syleyebiliriz. Baka bir deyile, Antik Yunandaki -ve zellikle de Pythagorastaki- genel anlay gnmze kadar tanm ve belki de o dnemde yaandndan ok daha ciddi bir boyutta yaanmaya balanmtr. Bu balam ierisinde her trl irkinlik bu uyumun darsnda kabul edilecektir. Yani gzel olan, evrenle, doayla i ie yaanan saf uyumun kendisidir. Antik Yunanda rastladmz bir yaygn gr de gzel kavram ile iyi kavramnn bir tutulmasdr. Bunun iin kullandklar tek bir szck bile vardr: kalokagathia (kalos: gzel, agathos: iyi). Bu bize Antik Yunanda etik ve estetik deerlerin birbirinden ayrlmadn gstermektedir. Platonda doru bilginin gzelliini fark etmenin ne kadar nemli olduunu, mutlak gzellii anlamadaki son aama olduunu sylemitik. nsann doru bilginin gzelliini fark etmesi ayn zamanda onun yaam iyi yaamasn, gzel bir yaam srmesini de salamaktadr. Mutlu bir yaam, erdemli-iyi-ahlakl bir yaam, gzel bir yaam Antik Yunanda hep bir arada dnlr. Stoaclar, rnein, yaamay renmemiz gerektiini ve felsefenin de yaamann sanat olduunu sylemilerdir. Yani felsefi bilgi bize daha iyi ve
aslnda daha gzel nasl yaayabileceimiz konusunda yol gstermektedir. Antik Yunanda ama zellikle Stoaclarda felsefenin bir yaam biimi olduunu gryoruz (Hadot 1995: 82). Buna gre, gzel yaamlar yaayabilmemiz iin doru bilgilenmemiz ve bildiklerimizi de yaammzda uygulayabilmemiz gerekmektedir. Gzel ile ilgili kart grlerden de sz etmemiz mmkn. rnein nc yzylda yaam teolog ve felsefeci Tertullianus gzeli eytani bir ey, eytan tarafndan tohumlar atlm dnyevi arzularn gizli bir yanltmacas, baka bir deyile eytann bir oyunu olarak nitelendirmitir. Dier taraftan yine nc yzylda yaam olan filozof Plotinosa gre ise gzellik ilahi olann yeryzndeki tezahr/grnmdr (McMahon 2005: 307). Drdnc yzylda yaam nl Ortaa dnrlerinden Augustinusa gre de bir kimsenin ruh ve beden gzelliine sahip olmas iin Tanrnn mkemmel olan gzelliine yaklamas gerekmektedir (Robinson 2005: 74). imdi bu filozof ayn eyden, gzelden, sz etmektedirler ancak birbirine kart iki gr ortaya koymulardr. Gzel hem eytani hem ilahi bir ey gibi anlalmaktadr. Bu anlamda gzelin ne olduunun belirlenmesi gerekten zordur. Genel olarak bakldnda lk a, Orta a ve on sekizinci yzyl felsefesinde gzel problemi iyi yaam kavram ile birlikte ele alnmtr. Bununla birlikte on sekizinci yzyldaki yaygn gr hepimizin gzellik yetisine ya da gzellik i duyusuna sahip olduumuzdur. Bu yeti bir nesnedeki belirli blmlerin bir araya gelmesine tepki veren bir yetidir ve gzel olana dair anlaymz da buradan kartrz (McMahon 2005: 307-308). Francis Hutcheson, rnein, on yedinci on sekizinci yzyl deneyimcilerinin deneye dayal bilgi anlayn estetikte gstermeye alarak sanatn temeline isel duyuyu koymutur. Gzellik ona gre adna gzel duyusu da diyebileceimiz isel bir duyudur ve bir nesnedeki belirli zelliklerin kiiler tarafndan tasarlanmasdr. Bu anlaya gre gzellik nesnel bir zellik deildir ancak kiilerin nesnelerdeki belirli unsurlar belirleyebilme yetisidir. Bir kimse rnein sar bir toptan edindii izlenimi tasarlayarak ona sar diyebiliyorsa benzer ekilde bir nesnedeki belirli zelliklerle karlatnda bu zellikleri tasarlayarak nesneyi gzel olarak deerlendirebilir. Buna gre Hutcheson bir nesnede tekdzelik ve eitliliin bileik oran olduunda kiide gzel dncesinin doduunu iddia etmitir. Yirminci yzyla geldiimizde felsefeciler gzel problemini kavramsal zmleme problemi olarak ele almaya balamlardr. rnein u tip sorular sorulmaktadr. Gzel znel midir nesnel midir?; Bir nesneyi gzel klacak olan ve gerekli ve yeterli olarak deerlendirebileceimiz trden zellikler var mdr?; Gzel deneyimden kaynaklanan zevk ne tr bir zevktir? (McMahon 2005: 307). imdi ncelikle gzelin znel mi nesnel mi olduu sorusunu soralm. Bu konuyla ilgili olarak kabul edilen yaygn bir gr gzel kavramnn hem gzel bir nesnenin yol at zevk verici bir tepkiyi iermesi hem de gzelin zevk verici tepkisinin gzel nesnenin ksmen nesnel zellikleri tarafndan belirlenmesidir. Yani gzel zerine yarglarmz savunduumuzda, her ne kadar bir eye gzel diyebilmemiz iin znel bir tepki vermemiz gerekiyorsa da biz sanki gzel hakknda ortada bir olgu varm gibi davranrz (McMahon 2005: 307-308). Bu anlamda gzelin hem znel hem de nesnel bir yn bulunmaktadr. Peki gzelin ilkeleri var mdr? Gzelin ilkelerini sralamaya almak demek bir nesneye her zaman, her durumda gzel diyebilmemizi salayacak olan gerekli ve yeterli koullarn bir listesini yapmak demektir. Ayrca bu zelliklere sahip olan bir nesne algland zaman
9
Ayn estetik unsurlarn ok farkl hatta zt deneyimler yaatmas gzelin ilkelerinin bulunup bulunamayaca problemini dourmutur.
alglayan kiide zorunlu olarak zevk verici bir tepki uyandrmas anlamna gelir. Buradaki problem udur: rnein, bir kimse bir nesnenin gzelliinde deneyimledii zevkin ortaya kmasnda en nemli unsur olarak dzen i grrken baka bir nesnede dzen unsurunu zevk verici deil skc bulabilir. Karmaklk bir nesnede gzel olabilirken bir dierinde zevk vermeyen bir ekilde karman orman grnebilir. Dolaysyla gzel deneyimini ortaya karacak temel zellikler bileimi pek de ngrlebilir deildir. Peki bu durumda gzelin ilkelerini bulamyorsak gzel kavraymz sadece kiisel bir tepki meselesi olarak m kabul edilecektir? (McMahon 2005: 309). Gzelin ilkelerini bulmaktaki nemli bir problem gzelliin nesnelere yklediimiz bir zellik olup olmamasyla ilgilidir. ayet gzellik bir zellik ise kukusuz bildiimiz trden bir zellik deildir. Biz bir nesnede genel olarak iki zelliin bulunduunu dnrz. Bunlardan birincisi her nesnenin bir renginin ve arlnn olduu gereidir. Bu duruma fizik ve kimya aklk getirir. Buna gre bir nesnenin onu gzleyen kiiye nasl grneceini, kiinin onu nasl grdn anlayabiliriz. Nesnelerde bulunduunu dndmz ikinci bir zellik de bir nesnenin rengi ve arl konusunda hemen herkesin ayn gr paylamasdr. Bir anlamazlk durumunda alglayan kiinin durumu ile ilgili (rnein, renk kr olabilir) ya da alglayan kiinin alglama koullar ile ilgili (rnein ortam ok karanlk ya da aydnlk olabilir) bir sorun olduu dnlr ve bu akla kavutuu zaman da sorun ortadan kalkar (Townsend 2002: 21, 22). imdi gzellik iin ayn eyleri syleyemeyiz. Baka bir deyile bir nesneyi neyin gzel kldn fizik ve kimyaya bavurarak belirleyemeyiz ya da belirlemeye kalksak bile bu konuda mutlaka anlamazlk kar. Ayrca bir nesnenin ne zaman gzel olduu konusunda herkesin anlamaya varmas pek de olanakl deildir. Yine de baz nesnelerin gzel, bazlarnn gzel olmadn syler, neye gzel dediimizi biliyormuuz gibi davranrz. Gnbatm bazen gzeldir. Bazen de sradan. Baz iirler gzel, dierleri tam anlamyla felakettir. Bir trafik kazasnda paralanm bedenlere, kanl grntlere gzel demeyiz. Baka birou da kiisel seim sorunu olur (Townsend 2002: 22). Bu durumda gzel hakknda akl yrtp bir sonuca varmak zorlamaktadr. Ancak yine de gzellik nedir? sorusu sorulur. Felsefi dncenin yneldii zor ama aratrlmaya deer pek ok soru ierisinde bu soru da yerini almtr. Bir zm soruyu gz ard etmekte ya da deitirmekte bulunabilir gibi gzkebilir. Denebilir ki aslnda bir eyi neyin gzel kldn sormak yerine bu eyden neden holandmz sormak daha doru olabilir nk gzellik zerine konumak aslnda kendimiz hakknda konumaktr. Yani sz konusu nesneden neden holandmzdan sz etmektir. Bir eyden holanp holanmamamzn nedenleri nesneden ok kendimizle ilgili olabilir. Bir kii rnein bir manzaradan holanrken baka bir kii ayn manzaradan holanmayabilir. Bu iki durum birbiriyle elimez. elimesi iin her iki durumun da ayn kii tarafndan yaanp dile dklmesi gerekir. rnek vermek gerekirse Gn batmndan holanyorum ve Gn batmndan holanmyorum nermeleri farkl kiiler tarafndan sylendiinde elimez. Yalnzca ayn kii tarafndan sylendiinde eliir. Ne var ki gzellik nedir? sorusuna bu ekilde verilen yant pek de tatmin edici bir yant deildir. yle de dnebiliriz: Bir eyden holanmakla bir eyi gzel bulmak aslnda farkl eylerdir. Holanmyorum ama gzel cmlesi anlaml bir cmledir. rnein, u resimden holanmyorum ama sanrm gzel bir resim cmlesi oumuza anlaml gelmektedir (Townsend 2002: 23, 24). Kiisel olanla olmayan ayrmak isteriz. Nitekim
10
Zevklerle renkler tartlmaz derken de kastettiimiz budur: Tartlmayacak ksm kiisel yandr. Kiisel olmayan yanda ise birbirimizi ou zaman bir nesnenin gzellii konusunda ikna etmeye alrken buluruz. Alman felsefeci Kant ta gzeli hotan benzer sebeplerle ayrmtr. Ona gre ho duyusal bir edir ve nesnelere belirli bir ilgiyle ya da karla yaklamamz sonucu olumaktadr. Oysaki gzelde bir karszlk vardr. Gzel olan houmuza gitse de bu holanma kiisel olmayan, kar gtmeyen bir holanmadr. Bir melodiyi ocukluumuzla ilgili bir any anmsatt iin ho bulabiliriz. Bu tamamen bizimle ilgili bir durumdur ve dolaysyla burada tartacak hibir ey yoktur. Ayn melodiyi notalarn birbiriyle uyumundan tr ise gzel bulabiliriz ve karmzdakini bu gzellie ikna etmek iin uraabiliriz. Bu anlamda tartlacak bir eyler mutlaka bulunacaktr. Yine de sorun udur ki bir baka melodi de notalar birbiriyle uyumsuz olduu iin, bir resimdeki renkler birbiriyle tezatlk oluturduu iin, bir heykeldeki orant bir insandaki orantya uymad iin gzel olabilir. Burada da phesiz tartlacak eyler olacaktr ancak soru yine gzelin ilkece belirlenip belirlenemeyecei noktasna gelmektedir. Kanta gre rnein, btn gzel nesnelerin paylat ve gzel olma durumunun yeterli ve zorunlu artlarn oluturan zelliklerin bulunabilecei ltler gelitirmek pek olanakl deildir. Yine de bu ltlerin gelitirilemeyecei dnlmemelidir. Nitekim ada estetikilerden Guy Sircello (1936-1992) gzelin ilkelerinin bulunabileceini iddia ederek yeni bir gzellik kuram ortaya atmtr. Ona gre btn gzel nesnelerdeki ortak zelliklerin ne olduunun bulunmas gerekir. Sircelloya gre hi bir zellik kendi bana, genel olarak gzel deildir. Belirli bir nesneye uygulandnda ancak gzel olabilir. rnein, tek bana berraklk da tenin berrakl da genel olarak gzel kabul edilemez. Gzel olan belirli bir kiinin (rnein Ayenin) teninin berrakldr. Dolaysyla berrakln gzel bir zellik olduunu sylemek, berrakln kimi rneklemelerinde gzel olabileceini sylemektir. Berraklk tek bana gzel deildir. Sircello gzel olan rneklemelerle gzel olmayan rneklemeleri ayrt etmeye alarak tm gzel zelliklerin paylatklar ortak gzellii aratrmaktadr (Sircello 1975: 14-15). 1975te yaymlanan A New Theory of Beauty (Yeni Bir Gzellik Kuram) adl yaptnda Sircello arlkl olarak renk gzelliini aratrr. Bunun nedeni de gzelliin esas olarak dikkat eken, gze arpan, bilince ileyen bir ey olduu gereidir. rnein, bir gkkua grdmzde kalbimiz yerinden frlayacak gibi olur, gzlerimiz parlar. Alglama yetilerimiz geniliyor ya da doluyor gibidir. Gzelliin bu anlamda duyumsanr bir etkisi vardr. (19-20). Sircello turuncu bir kedi, yeil tepeler, krmz bir araba ve turuncu bir gn batm ile amura bulanm bir kedi, gnein altnda sararm tepeler, cilasn kaybetmi bir araba ve rengi solduktan sonraki gn batmn karlatrr. Bir tr deney yapmaktadr. Bu deney ona renklerin canllklarn kaybettiklerinde daha az gzel olduklarn hatta gzelliklerini hepten kaybettiklerini gsterir. Demek ki canllk bir rengin gzel olmasnda nemli bir role sahiptir (Sircello 1975: 21-23). Canllk ve renklerin gzellii zerine yapt bu aratrma Sircellonun niteliksel derece zellii (a property of qualitative degree) adn verdii bir kavram bulmasn salamtr. Eer bir nesne yksek derecede niteliksel derece zellii ieriyorsa bu nesnenin gzel olacan iddia etmitir. Niteliksel derece zellii, scaklk derecesi ya da arlk gibi niceliksel olarak llebilir olan bir zellik deildir. Niteliksel derece zellii, bir nesnede yksek derecede bulunup bulunmad yargsna varabilen, bu konuda yeterince deneyim sahibi olan kiilerce zevk alnan bir zelliktir.
11
Bu demektir ki belirli bir nesneden hi daha nce zevk almam olan bir kii bu trden herhangi bir nesnenin gzel olup olmad yargsna varmada yetkin deildir (McMahon 2005: 311). yle bir tanm verebiliriz: Tanm: Bir nesne, yksek derecede niteliksel derece zellii ierdiinde ve sz konusu zellik ilgili deneyime sahip olan kiiye zevk verdiinde gzeldir. imdi bu tanmdan yola karsak rnein, tuhaf rnekler de bulunabilir. Sircello, limonun ekilii, tuvalet kokusu, smklbcein yapkanl gibi rnekleri niteliksel derece zellikleri olarak kabul etmek durumundadr (Sircello 1975: 65). Ancak bu zelliklerin gzel olup olmad tartma konusudur. rnein, limonlar tatmada olduka deneyimli birini dnelim. Bu kii belirli bir limondaki ekiliin yksek derecede bulunduu yargsna varsn ve deneyimledii ekilikten de zevk alsn. Bu durumda Sircello haklysa limonun ekilii gzel olarak kabul edilecektir (McMahon 2005: 311). Sircellonun kuramna iki itiraz yaplabilir (Ookerjee 1978: 464-465): 1) Yksek derecede bulunmayan kimi zellikler yine de ok gzel olabilir. rnein Beethovenn 5. konertosunun sonuna doru, orkestrann yaratt karmaa ierisinde fagotun beklenmedik on dingin notas gzeldir. Buradaki byleyici etki aniden ortaya kan karmaa-dinginlik ztlndadr. 2) Kimi durumlarda ise yksek derecede bulunan bir niteliksel derece zellii nesnesinin gzelliini bozabilir. rnein ok yksek bir ses tm melodinin etkisini altst edecek kadar kulak trmalayc olabilir. u soru biiminde itirazlar da sanrm zerinde tartlmaya deer itirazlardr: Bir kimse zevk almad bir eyi gzel bulamaz m? Bir kimsenin zevk ald bir eyin gzel olmama ihtimali yok mudur? Bir kimse sz konusu zellikle ilgili hi deneyime sahip olmadan bir nesneyi bu zelliinden tr gzel bulamaz m? Sircellonun ayrntl bir ekilde ele aldmz bu kuramndan sonra, son olarak yine gnmz dnrlerinden Alexander Nehamasn (1946-...) tam bir tanm niteliinde olmasa da gzele dair yorumuna ksaca bakarak bu blm tamamlayalm. Ona gre gzel, bir mutluluk vaadidir. Bu ifadeyi Baudelaireden alm olan Nehamasa gre mutluluk vaadi u anlama gelmektedir: Biz bir nesneyi bizi kendisiyle ve ilgili nesne ayla sre giden bir uran iine ektiinde gzel buluruz. Bu alar kiiseldir ve evrensel geerlilik beklentisini karlamazlar. Ancak Nehamasa gre mutluluk vaadi yine de sanat deneyimi iin vazgeilmezdir (Guyer 2005: 67). Bu balamda gzel, hazr verili bir zellik deildir ve bir deneyim sonucu olumaktadr. Bu deneyim de sz konusu nesne ve bu nesneyle ilgisi olan her trl baka nesneyle uzun bir uran devamnda ortaya kar. Dahas gzelin ortaya kmas mutlulukla edeer tutulmutur. Gzelin ilkelerinin hangi gerekelerle bulunabileceinin iddia edilebileceini SIRA SZDE tartnz.
SIRA SZDE
Estetik zellikler
Estetik aratrmalarnda ilginin gzelden daha geni bir alana yaylmas ve yirminci yzylda gzel ve benzeri kavramlarn zmlemesine ynelinmesi sonucu S O R Uolup olmadestetik zellikler diyebileceimiz, nesnelere zg kimi zelliklerin aratrma konusu oldu. Bu balamda bir nesnenin, rnein nesnel zelliklerine benzer bir ekilde, estetik zelliklerinden gerekli ve yeterli koullar listeler D K K Aieren T yaplarak sz edilebilir mi? Bir nesnenin mor renkte olmasndan, hafif olmasndan,
SIRA SZDE
DNELM
DNELM S O R U
DKKAT
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
AMALARIMIZ
K T A P
K T A P
12
kegen olmasndan sz edebilmemize benzer bir ekilde kimi estetik zellikler bulabilir miyiz? Bu anlamda estetik zellikler tartmasn amzda balatan dnr Frank Sibley (1923-1996) olmutur. Sibleyin Aesthetic Concepts (Estetik Kavramlar) adl 1959da yaymlanan makalesi yirminci yzyl analitik (zmleyici) felsefe ierisinde bir dnm noktas olarak kabul edilmitir. Frank Sibley estetik zelliklerle ilgili bir tanm vermek yerine estetik teriminin kapsamn belirleyen bir liste verir. Bu listede dengeli, sakin, gl, narin ve zarif gibi terimler bulunmaktadr. Sibleye gre ayet bu listedeki terimlerin ne tr terimler olduunu kavrayabilirsek estetik zellik kavramn da genel olarak kavram olacamz iin bu listeyi geniletmemiz mmkn olacaktr. Dengeli terimi rnein, biimsel bir terimdir. Biz bu terimin biimsel bir terim olduunu kavrayabilirsek ayet, rnein geveke rlm teriminin de benzer ekilde biimsel olduunu kavrarz. Listedeki terimlerden devam edersek, sakin terimi Sibleye gre duygularla ilgili bir terimdir. te benzer ekilde kzgn terimi de duygularla ilgilidir. Gl terimi bir takm armlar yaratan bir terimdir. Keskin terimi de benzer bir ekilde kimi armlar yapar. Sibleyin listesindeki zarif terimi deer bien bir terimdir. Listede olmayan ancak ekleyebileceimiz ince terimi de yledir. Narin terimi de ikinci dzey algsal bir zelliktir. Cokun terimi de bu anlamda aynen narin terimi gibidir. Sibleye gre eer listeyi bu ekilde geniletebilirsek ve sanat eserlerinin, arlkl olarak krmz ya da dikdrtgen biiminde gibi, baka zelliklerini darda brakrsak, estetik zellikleri estetik olmayan zelliklerden ayrt edebiliriz (Goldman 2005: 256). Eer Sibley haklysa, biz bir resmin dengeli olduunu, bir bestenin zarif olduunu sylediimizde yaptmz bu yorumlar znel deil nesnel tasvirlerdir. Nasl ki herhangi bir nesneyi yeil ya da sar olarak nesnel bir ekilde tasvir edebiliyorsam estetik zellikleri de benzer ekilde tasvir edebilirim. Eer ben bir resim iin dengeli zelliini kullanabiliyorsam ve bu zellii kullanmak iin yeterince nedenim yani bulgum varsa, bu durumda Sibley yaptm bu tasvirin nesnel bir tasvir olduunu syleyecektir. Nesnel bir tasvirin nasl olanakl olduuna bu nitenin son ksmnda, estetik yarglarn znellii-nesnellii sorununu ele alrken deineceiz. imdilik Sibleyin estetik zelliklerle/kavramlarla estetik olmayan zellikler/kavramlar arasnda kurduu balanty anlamaya alalm. Sibleye gre bir eseri estetik olmayan zelliklerden yola karak tasvir etmek estetik zelliklerle ilgili bir tasvire yol amaz. Ancak eserin estetik zelliklere sahip olduu iddiasn desteklemek iin estetik olmayan zellikler kullanlabilir. rnein, bir resmin soluk renklere ve yuvarlak izgilere sahip olmas onu zarif yapmaz. Dier taraftan, bir kimse resmin zarif olduu iddiasn desteklemek zere resmin solgun renklere ve yuvarlak izgilere sahip olmas zelliklerine iaret edebilir. Sibleye gre bu gerektirmenin mmkn olamaynn nedeni estetik zelliklerin, krmzlk ve dikdrtgensellik gibi zelliklerin aksine, znenin beenisini gerektirmesidir. Grme yetisinde problem olmayan herhangi bir kimse bir resmin zarif ya da narin olduunu anlamayabilir. Oysa ayn resmin ak yeil renkte olduunu ya da yuvarlak izgilere sahip olduunu anlar. Sibleye gre bu tr insanlarn resmin estetik zelliklerini anlayamama sebepleri beeniye sahip olmamalardr (Goldman 2005: 256; Sibley 1959: 423-427). Benzer ekilde u dnceyi ele alalm: Bu resmi dengeli yapan ey sol alt kedeki krmz ktledir. Bu dnceyle pek ok ey ortaya karlabilir:
13
1) Bir eserin dengeli gibi bir zellie sahip olduu gerei, 2) Resmin sol alt kesinde krmz bir ktlenin olduu gerei, 3) Birinci noktann ikinci noktaya bal olduu gerei (eserin dengeli olmas zelliinin sol alt kedeki krmz ktleye bal olmas). Sibleye gre normal grme yetisine sahip birisi resimdeki krmz ktleyi rahatlkla grebilir. Oysa krmz ktleyi grp resimdeki dengeyi grememek mmkndr. Hatta resme dengeyi verenin krmz ktle olduunu grmeden resimdeki dengeyi grmek de mmkndr. Resimdeki bu balanty grebilmek iin ise beeni gereklidir. Sonu olarak da denge terimi Sibleyin terminolojisinde estetik bir kavrama ya da beeni kavramna dnr. Dengeli gibi zellikler bal, ortaya karlan zelliklerdir. Eer krmz ktlenin resimdeki konumu deitirilirse resimdeki denge kaybolabilir. Ya da krmz ktleyi grememek bu ktleden ortaya kacak olan eyi de grememektir (Lyas 2005: 174-175; Sibley 1965 :138). Ted Cohen 1973de yaymlanan Aesthetic/Non-aesthetic and The Concept of Taste: A Critique of Sibleys Position (Estetik/estetik-olmayan ve Beeni Kavram: Sibleyin Grnn Bir Eletirisi) balkl yazsnda Frank Sibleyin beeniyle ilgili grne kar kmtr. Ona gre estetik terimlerin doru bir ekilde kullanlmalar iin beeni gerekli deildir. rnein, herkes aka zarif olan bir izgiyle zarif olmayan bir izgiyi ya da aka kasvetli olan bir melodiyle neeli bir melodiyi ayrt edebilir. Bunun iin zel bir tr beeniye sahip olmak gerekli deildir. Cohen ayrca estetik zelliklerle estetik olmayan zellikler ayrmn da sorgular ve yine Sibleyin listesini eletirmek iin her iki kategoriye de uygulanabilecek olan bir terimler listesi ortaya atar. rnein, cretkar, gl, muhteem, izgisel, dinlendirici gibi terimleri hangi kategoride ele alacamz phelidir. Gl terimi bir lokomotife uygulanacak olursa genellikle estetik olmayan bir zellie karlk gelir. Oysa Beethovenn nc senfonisine uygulansa estetik bir zellik olacaktr. Ayn ekilde cretkar terimini bir asker iin sylemekle bir avangard tiyatro oyunu iin sylemek farkldr (Goldman, s. 257). Cohenin eletirisi estetik zellikler listesi oluturmaya almann boa kacak bir aba olduu ynndedir. Ona gre estetik zellikleri estetik olmayan zelliklerden ayrt edemeyiz. Bununla birlikte Sibleyin beeni gr savunulabilir bir gr deil midir acaba? Beeni zaten estetik zelliklerle estetik olmayan zellikleri ayrabilmek iin gereklidir. Baka bir deyile beeniye sahip birisinin estetik terimleri kullanmasyla beeni sahibi olmayan birisinin ayn terimleri kullanmas arasnda bir fark olmaz m? Mutlaka olacaktr. Baka bir deyile bir kimsenin sanat yaptlarndaki estetik zellikleri kavrayabilmesi iin bir tr eitim alm olmas gerekir. Doal olarak herkes bir tr beeniye sahiptir. Aksini kimse iddia edemez. Ne var ki Sibleyin beeniden anlad ey olaan kullanmyla herkesin beeniye sahip olmas deil estetik terimleri zel olarak nasl kullanabileceini bilmektir. rnein hakknda hibir fikre sahip olmadan izlenilen bir ada dans gsterisindeki estetik zellikler nasl anlalacak, yorumlanacaktr? Gsterinin sonunda yaplacak olan houma gitti ya da hi beenmedim yorumlar kukusuz sz konusu dans gsterisindeki estetik olanla ilgili deildir ve bu yorumlar kiisel olmann tesine geememi yorumlar olarak kalacaktr. Oysaki zamannda defalarca ada dans gsterisi izlemi, bu konuda bir eyler okumu, hatta belki bu dans eitimini az da olsa deneyimlemi bir kiinin yapaca bir deerlendirme, eserdeki estetik zellikleri pekl aa karabilir. Ya da Goldmann (2005: 258) verdii rnei aktaracak olursak diyelim ki Haydn dinliyoruz. Eer daha ncesinde bu mzik stiline aina olmady-
Avangard, Franszcada nc birlik anlamna gelen askeri bir szcktr. Bu szcn sanattaki metaforik karl sanatn nc rolnn olmasdr. Buna gre sanatlarn yarattklar yeniliki yaptlar toplumlarn izleyecei yolu belirledikleri iin avangard olarak deerlendirilir. Yeni olan avangard iken, sonradan benzeri yaplan artk avangard kabul edilmez. Marcel Duchampn yaratt kimi yaptlar avangard olarak kabul edilir. Bkz. 2. nite
14
sak, yani hi klasik mzik dinlememi hi Haydn dinlememisek, kuartetteki bir blmn zarafetini duyamayz.
Estetik Deneyim
nsan yaants ierisinde pek ok deneyime sahip olur. Szgelimi i deneyimi, iliki deneyimi, dini deneyim, bilimsel deneyim, ocuk yetitirme deneyimi gibi. Deneyim szcn ounlukla tamamlanacak ya da tamamlanm olan bir sreci belirtmek iin kullanrz. Deneyim sahibi olarak yaam hakknda bir eyler renmi olduumuzu dnrz. Yaamn bu eitli kesitlerinin her birinin bize katt phesiz ok deerlidir. Bu deneyimler deneyim olma bakmndan ayn olsalar da birbirlerinden ayrt edilebilir zelliklere sahiptirler. Kimi dierlerine gre daha kuramsaldr, kimi mistiktir, kimi gndelik, kimi de daha uygulamaya dnktr. Estetik deneyim adn verebileceimiz deneyim tr de bu eitli deneyim trleri arasnda yerini alr. Yukarda estetik zelliklerden sz ettik. imdi ise bu zellikleri fark edecek ya da ortaya karacak olanlarn yani estetik znelerin ne yaadklarn anlamaya alacaz. Soracamz sorular unlar olacak: Gerekten estetik deneyim adn verebileceimiz bir deneyim tr var mdr?, Estetik deneyim yalnzca duyulara dayal bir deneyim midir yoksa dnsel bir taraf da var mdr?, Estetik deneyimi herkes yaar m yoksa bu deneyim yalnzca belirli bir beeniye sahip, kendini yetitirmi kiiler tarafndan m yaanabilir?, Estetik deneyimin nesnesi nedir? Estetik deneyim konusunda iki yaygn gr bulunmaktadr. Bu grlerden biri biimcilik dieri ise balamclktr. Biimcilik, estetik deneyimin nesnesini biimsel zellikler olarak kabul eder. Renk, ekil, izgiler, ses, yap, kalp gibi zellikler biimseldir. Buna gre bir kiinin estetik deneyim yaamas dikkatinin ilgili nesnenin biimsel zelliklerine ynelmesini gerektirir. Bu bir resimse rnein, tuvaldeki renklere, bu renklerin tonlarna, aralarndaki uyuma, resmedilen ekillere dikkat ettiinde ya da dikkat ettii iin estetik bir deneyim yaam olacaktr. Bir mzikse, bestedeki notalarn birbiriyle uyumuna, kan seslerdeki vurgulara, mzikteki genel yapya dikkat edecektir. Biimcilerin anlad trden bir estetik deneyim ayn zamanda kiinin sz konusu nesneyle kendisi arasna mesafe koymas anlamna gelmektedir. Baka bir deyile, deneyimi yaayacak olan kiinin her trl grn, dncesini, inanlarn, istek ve hedeflerini bir kenara koymas beklenir. Bylelikle biimcilie gre estetik deneyim nesnelerin alglanabilir olan zellikleri zerinden deerlendirme yapmaktadr. Bir dans gsterisine ya da oyun izlemeye gittiniz diyelim. Kendinizi izlediiniz eye kendisi iin, kendisi uruna vermek yerine kta eve nasl gideceinizi, karnnzn ok acktn dnyorsanz, sahnedeki karakterler sizin inan ve dncelerinizi yanstmad iin oyunu izlemekte zorlanyorsanz biimcilere gre yaadnz ey estetik bir deneyim deildir. Balamclk gr ise biimciliin tam tersidir. Estetik deneyim iin biimsel zellikler tek bana yeterli olmaz, ierik son derece nemlidir. Hatta balamclara gre kimi durumlarda ierik biimden ok daha nemli olabilir. erie dikkat etmek, ilgili nesneyle araya mesafe koymamaktr. Kii kendi ahlaki, bilimsel, dini grlerini, inandklarn bir kenara koymadan zihinsel olarak megul olmaldr ki tam anlamyla bir estetik deneyim yaayabilsin. Kimi durumlarda bilgili de olmak durumundadr. Grd bir mimarinin hangi tarzda yaplm olduunu renmise ve bu tarz hakknda bilgiye sahipse bilgi sahibi olmayana kyasla estetik deneyim yaamas daha olanakldr. zellikle avangard tarzda yaplm eserlerle ilgili
Estetik zne; estetik bir tutumla estetik deneyim yaayan, estetik nesneleri deerlendiren, yorumlayan, eletiren kiidir.
15
estetik deneyim yaamak, eer bilgi sahibi deilsek, mmkn deildir. Bir eserin hangi tarz ierisinde hangi amala yaratld, neye hizmet ettii, varsa arkasnda yatan dnce yaanlan deneyimin tam olmasnn, dolu dolu olmasnn nn aacaktr. Bu durum deneyim szcnn de hakkn verecek, tam bir yaamdan renme sreci yaanlm olacaktr. Kant biimci grn temsilcilerindendir. Ona gre nesneler yalnzca biimlerinin alglanmalaryla zevk uyandrdklarnda estetik deneyimler de keyifli olurlar (Eaton 2005: 33). Kant her ne kadar esas olarak estetik deneyim zerinde deil de estetik yarglar zerinde durmu olsa da yine de bu trden yarglar deerlendirirken bir nesnenin karsndayken yaanan deneyimin, zevk deneyiminin ve znel uyumun estetik yargnn merkezinde yer ald grnde olmutur. Kanta gre hibir ilke ya da akl yrtme biz bir nesneyi ilk elden alglamadan onun gzel olduu konusunda bizi ikna edemez. Bu gryle Kant, estetik deerlendirmelerde deneyimin nemini ortaya koymutur. u deerlendirme yerindedir: Gzel ve dier estetik zellikler nesnelerin sadece isel zellikleri deil ayn zamanda alglayan, kavrayan ve hisseden znelerin verdii tepkileri de ieren zelliklerdir. (Goldman, s. 259-260). John Dewey 1958 de yaymlanan Art as Experience (Deneyim olarak Sanat) adl yaptnda estetik deneyime iki temel karakter ykler. Bunlardan ilki birlik ve tamamlanmlktr. Bu iki nitelik olmadan deneyim oluamaz. Deweye gre estetik deneyimin ikinci karakteri daha ziyade anlama yetilerimizle ilgilidir. Buna gre estetik deneyim iin el ve gz yalnzca aratrlar. Estetik deneyim denilen deneyim el ve gzn tesinde gerekleir. Biimci gr savunan Monroe Beardsley (1981)e gre de estetik deneyimde znenin dikkati fenomenal (grngsel) nesnededir. Beardsley estetik deneyimi Dewey gibi birletirilmi, tam (beklentilerin sonraki gelimeler sayesinde zlmesi anlamnda) ve youn olarak tasvir eder. (Goldman, s. 260) George Dickie (1965) estetik deneyimin hem Dewey hem de Beardsley tarafndan yaplan tasvirlerine kar kar. Dickieye gre tamamlanm ya da biimsel anlamda birlie sahip olan bir sanat yapt olabilir ancak ayn eyi bir deneyim iin sylemek mmkn deildir. Deneyimler iin genellikle bu ifadeler kullanlmaz. Bunlar kullanmak, Dickieye gre, alg ile algnn nesnesini kartrmaktr. Ona gre, tamamlanm bir eseri grmek ya da duymak tamamlanm bir grme ya da duymaya sahip olmamza yol amaz. Eddy Zemach (1997) da bu eletirilere ek olarak deneyimin tam olmasndan sz ettiimizi varsaysak bile iyi sanat eserlerini bu yoldan tasvir etmediimizi dile getirir. yi sanat eserlerini deerlendirmek benzer eserlerle daha nce yaadmz karlamalar, sonra karlaacaklarmz ve baka nesnelere bavurmamz gerektirir. Ayrca Zemacha gre Dewey ve Beardsley estetik deneyimi yalnzca olumlu terimlerle nitelendirmilerdir. Oysa estetik deneyimde olumsuz estetik zellikleri de deneyimleriz: irkinlik, kasvetlilik, skclk gibi zellikleri (Goldman, s. 261). imdi yukarda sorduumuz Estetik deneyimi herkes yaar m yoksa bu deneyim yalnzca belirli bir beeniye sahip, kendini yetitirmi kiiler tarafndan m yaanabilir? sorusu zerinde biraz dnelim. Bu soru ortada bir deneyim olduunu kabul etmekte ancak bu deneyimin herkes tarafndan deil de belirli bir kesim tarafndan yaanabilme olasln da dnmemize yol amaktadr. Nitekim David Hume (1759) ve sonrasnda Frank Sibley (1959) ayn nesne karsnda bazlarnn estetik deneyim yaadklarn bazlarnn ise yaamadklarn savunmulardr. Onlara gre yalnzca beenisi olan ya da zel bir tr duyarll olan kiiler bu dene-
16
yimi yaayabilmektedirler. Hume, tm insanlarn ayn ekilde yetenekli birer uzman olmadklarn ve sadece duyarl, dikkatli, ak fikirli, zihni ak, eitimli, deneyimli insanlarn rnein iyi bir iiri kt bir iirden ayrabileceini iddia etmitir. Anlald zere izleyici burada hibir ekilde edilgen bir konumda deildir. Tam tersine olduka etkin ve zel bir konumdadr (Eaton 2005: 33). Bu sraladmz zelliklere yksek derecede sahip olan kiiler ideal eletirmenlerdir ve geri kalan bizler gzellik konusunda onlara uymalyzdr (Robinson 2005: 74). Demek ki bu ideal eletirmenler yalnzca estetik deneyim yaayabilmekle kalmyorlar bir de genelden farkl olarak vardklar estetik yarglar kabul edilebilir yarglar oluyor. imdi son olarak gerekten estetik deneyim adn verdiimiz bir deneyim tr olup olmad konusuna geri dnelim. Yukarda, yaamda pek ok farkl deneyim yaayabildiimizi ve her birinin zel olduunu, bu deneyimlerin farkl alanlarda yaamlarmza pek ok ey kattklarn belirtmitik. Tabi Hume ve Sibley haklysa pek oumuz estetik deneyim yaayamadmz iin hayatmzn bu alan bo kalyor demektir. Estetik deneyim gibi kimi deneyimlerin ancak belirli bir alt yapya sahip insanlarca yaanlr olduu iddias elbette yaam ierisinde farkl deneyim trleri olduu iddiasn rtmez. Yalnzca kimilerinin bu zel deneyim trn yaamadn ortaya koyar. Bununla birlikte u gr de belirtmeden gemeyelim: Kimi dnrlere gre estetik deneyim adnda bir deneyim trn dier deneyim trlerinden ayrt etmek ne olanakldr ne de gereklidir. Bu kavram o kadar belirsiz ve soyut bir kavramdr ki herhangi bir bilgisel ierii bulunmamaktadr. rnein Bu sabah bir Porschede muhteem bir sr keyfi yaadm gibi bir deneyimden sz etmek kiinin yaad deneyimi ok daha iyi tasvir etmektedir (Eaton 2005: 34). Bu tez herkesin estetik deneyim yaamad tezinden daha ar bir tezdir nk yaanlacak zel bir tr deneyimi daha batan yadsmaktadr. Ayrca estetik deneyim adn verebileceimiz bir deneyimin nasl bir deneyim olduu aratrmasn gereksiz bir aratrma olarak grmektedir. Oysaki pek oumuza gre byle bir deneyimden sz etmek anlamldr ve bu deneyimden sz etmeyi isteriz de. Yaadmzn zel bir deneyim olduuna inanarak bu deneyimi karmzdakine aktarmak, konuyla ilgili onun dncelerini almak isteriz. Bu anlamda estetik deneyimin ne olduunun aratrlmas ok daha heyecan vericidir.
SIRA SZDE
DNELM
Estetik nesne; estetik deneyimin estetik S O R nesnesi, U znenin yneldii nesnedir.
Estetik Tutum
DKKAT
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
K T A P
TELEVZYON
TELEVZYON
NTERNET
NTERNET
17
lgisizliin estetik dndaki anlam, yarglamada ya da tartmada yansz kalmak, taraf tutmamaktr. Estetikteki kullanm ise nesnenin varoluu ve pratik kullanmyla ilgilenmemektir.
li bir kavram ilgisizlik kavramdr. Bu kavram estetik nesnenin hem pratik kullanmna kar ilgi eksiklii (ilgisiz kalmak) anlamnda hem de sz konusu nesnenin varoluuyla ilgilenmemek anlamnda kullanlr. Nesneye yalnzca bir seyir nesnesi olarak yaklalr, zelliklerine yalnzca alglamak adna baklr. Kanta gre takndmz estetik tutum sonucu estetik bir yargda bulunurken nesnenin varoluuyla ilgilenmeyiz yalnzca grnyle ilgileniriz. Nesnenin kullanmyla ilgili de herhangi bir ilgi beslemeyiz. Nesneyle yalnzca seyrine dalmak anlamnda ilgileniriz. Bu anlamda seyre dalma kavramnn zne asndan bir tr edilgenlik ierdii sylenebilir. Oysaki Goldmann da belirttii gibi estetik deerlendirmelerde alg son derece etkendir: Grsel sanatlarda biimsel zellikleri, edebiyatta anlatmsal yapy ve mzikteki gelimeleri deneyimlerken beklentilerden ve yeniden kurgulamalardan sz edebiliriz (2005: 263). Kantn biimci grn temsilcilerinden olduunu sylemitik. Nitekim seyre dalma ve ilgisizlik kavramlar zellikle biimci gr destekleyen kavramlardr. Estetik znenin yneldii nesneyle arasna mesafe koymas, nesnenin seyrine dalmas ve nesneye ilgisiz kalmasn salayan en nemli etkenlerdir. Edward Bullough (1912) ilgisizlik kavramna duygusal ayrlmay eklemitir. Ona gre rnein trajik bir oyunu doru bir ekilde deerlendirebilmemiz iin sahnede olup bitenlere mdahale etmekten kendimizi alkoyacak kadar oyundan ayrlmalyz. Bulloughnun bu deerlendirmesine Goldman u ekilde kar klabileceini sylemitir: Bir trajedide alarken, bir korku filminde korkudan yerimizden zplarken ya da bir romann olaylar dizisine kendimizi kaptrmken eserden ayrlm, kopmu olduumuzu sylemek zordur. Oysaki tam da bu srada bu eserlerin estetik niteliklerini dolu dolu deerlendiriyor olabiliriz (2005: 264). Kukusuz burada sorgulanan estetik znenin nesneyle arasna koyduu mesafedir. Bir sanat yaptndan kopmak zor olduu gibi sanki durum tam tersiymi gibi de dnlebilir. Bir film esnasnda alayabilmek nesneyle araya mesafe konmad iin olanakldr. Salkl bir deerlendirme iin duygusal ayrlma gerekli gibi gzkebilir. Dier taraftan estetik tutum ve estetik deneyim zneye ait kavramlardr. Bu nedenle bu iki kavram ile znenin zneliinden neredeyse btnyle soyutlanm bir ekilde nesneye ynelmesinin ters dtn de sylemek olanakldr. Nitekim rnein Eddy Zemach (1997), ilgisizlik kavramna pheyle yaklamtr. Ona gre yalnzca estetik alandaki ilgiye ilgisiz demek yanltcdr. Kantn belirlemelerinin aksine, estetik olarak algladmz nesnenin gerek varoluuna kar ilgiliyizdir. rnein eer arkclarn yalnzca dudaklarn oynattklarn bilseydik ya da onlar sadece boyutlu birer grnt olsalard opera izlemekten ayn ekilde keyif almazdk. Benzer bir ekilde, bir resmin yeniden yaplm hali orijinal halinden grngsel anlamda ayrt edilemez olsa da yine de bizi orijinali kadar etkilemez. (Goldman, s. 264) Bu rnekler izlediimiz sanat yaptlarna kar aslnda hi de ilgisiz olmadmzn, olamadmzn kar rnekleridir. Kendall Walton (1970) ve Arthur Danto (1981)ya gre de bir sanat yaptnn nasl snflandrld kiinin alglad estetik zellikleri etkiler. (Dantonun gr ikinci nitede detayl olarak ilenecektir.) Bir stilde cretkr ya da zarif olan baka bir stilde ayn ekilde bulunmayabilir. Dolaysyla estetik niteliklerin doru bir ekilde deerlendirmesinin yaplabilmesi iin bir eserin doru snflandrlmas da dahil olmak zere tarihsel balam hakknda bilgi gerekir. rnein ada sanat byk lde teknolojik, seri retimsel temalar ve teknikleri yanstr. Eer bu ekilde yaratlan eserler pratik yaam balamndan soyutlanm bir ekilde ele alnrsa bu eserlerin btn anlam, amac kaybolur (Goldman 2005: 265). Dikkat edilir-
18
se Walton ve Dantonun grleri estetik deneyimde ieriin biimden ok daha nemli olduunu savunan balamclk grne yakndr. Nesnenin yalnzca seyrine dalarak takndmz ilgisiz tutum salkl bir estetik deerlendirmenin yaplabilmesini olanaksz hle getirmektedir. Estetik znenin yneldii nesne hakknda kimi bilgiler taknlan estetik tutumu mutlaka etkileyecektir. Alan Goldmana gre de her nesne estetik deerlendirmeye davet etmez. Dolaysyla estetik bir tutum benimsemeye almak ya da bir nesneye tamamen odaklanmay arzulamak estetik deneyimin olumas iin yeterli olmayabilir. Ayrca bu zorunlu da deildir. Kimi durumlarda bir sanat eserinin ya da doal bir manzarann estetik niteliklerine arplveririz. Bir eserin deerlendirilmesiyle tamamen megul olduumuzda genellikle baka bir dnyaya girme yanlsamasn yaarz. Kendimizi estetik deneyim iinde, eserin dnyasnda kaybederiz. Estetik tutumun bizi pratik ilerimizin dnyasndan kopard iddiasnn arkasnda yatan gerek budur. Fakat aslnda estetik nesneyi deerlendirirken bu nesneden kopmayz. Tam tersi sz konusudur. Benzer bir ekilde bu nesnenin varoluuna ya da dier nesnelerle olan ilikisine ilgisiz de deilizdir. nk bu ilikiler nesnenin grnn ya da bizim onunla ilgili deneyimimizi etkileyebilir (2005: 265-266). Anlalaca zere Goldman da Walton ve Danto gibi balamc grten yana olmutur.
SIRA SZDE
DNELM S O R U
DKKAT
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
K T A P
TELEVZYON
NTERNET
19
tiim yemyeil bir manzaraya bakp ne kadar canl ve taze grnyor dediimde genel olarak dndm ey bu manzaradaki yeilliklerden hayvanlara iyi yem kaca deildir. Bu betimlemede taze ve canl grnmeyi estetik bir yklem olarak kullanmmdr. Benzer ekilde bir kadn portresine bakarak zariftir yklemini kullanrsam byk ihtimalle resmedilen kadnn kyafetlerine, duruuna ya da ressamn klasik gzellik anlayna gnderme yaparm. Estetik zne ve estetik yklem(ler)den oluan estetik yarglar X, Adr biiminde dile gelirler. Bu kalptaki X doal bir nesne ya da bir sanat yaptn, A ise estetik bak yanstan sonsuz sayda sfat (estetik yklemi) dile getirmektedir (Townsend 2002: 45). Buna gre estetik yargnn X, Adr kalbndaki X yerine bir nesne ve A yerine de bir estetik yklem konarak oluacan sylemek isteyebiliriz. Ancak buradaki sorun udur: A yerine konabilecek sonsuz sayda sfat sz konusuyken bu sfatlarn estetik yklemlere karlk geldii nasl anlalacaktr? Neeli, hznl, cvl cvl, korkutucu, yumuak, masum gibi terimler gndelik yaammzda olduu gibi pek ok farkl balamlarda kullanlan terimlerdir. Eer bu terimler ayn zamanda estetik yklemler olarak da kullanlabiliyorsa burada bir sorunla kar karyayz demektir: Yklemin estetik anlamda kullanlp kullanlmad nasl belirlenecektir? Townsendin verdii rnee bakalm ve X, Adr biimindeki iki cmleyi inceleyelim: David neelidir. David Hume portresi neelidir. Birinci cmledeki neelidir terimi David adnda birinin duygusal durumunu betimleyen bir yklemken ikinci cmledeki neelidir terimi belirli bir portrenin stilini betimleyen bir yklemdir. Bu saptamalarla yklemlerin ne zaman estetik yklemler olduunu zdmz sanabiliriz. Diyebiliriz ki rneklerden de anlald zere sadece estetik nesneler estetik yklem alrlar. Yani estetik nesnelerin betimlemelerinde kullanlan yklemler doal olarak estetik yklemler olacaktr (Townsend 2002: 46). Nitekim rneimize geri dnersek, David estetik bir nesneye karlk gelmedii iin kendisine yklenilen sfat da estetik deildir. Oysaki David Hume portresi nl bir filozofun resmidir, yani bir sanat eseri olarak estetik bir nesnedir. Bu nedenle de bu nesneye yklenilen bir sfat ister istemez estetik olacaktr. Ne var ki bu zmn sorunlu olduunu ikinci cmledeki yklemi deitirerek rahatlkla anlayabiliriz: David Hume portresi kare biimindedir. David Hume portresi estetik bir nesnedir ancak kare biimindedir ykleminin estetik bir yklem olmad ortadadr. Bylece tek bir kar rnekle estetik nesnelere yklenen her sfatn bir estetik ykleme karlk geldii iddias rtlm olur (Townsend 2002: 46). Peki sorunu zmek iin baka bir yoldan gidilebilir mi? Townsende gre sorununun zm yklemlerin nasl kullanldklarnda yatmaktadr. Townsendin nemli bir saptamas kimi estetik yklemlerin eretilemeli (metaforik) olarak kullanlmalardr. Yukardaki rneimizi hatrlarsak, David Hume portresi neelidir cmlesindeki neelidir yklemi eretilemeli olarak kullanlmtr. Her eretileme estetik olmasa da yine de eretilemeler estetik yklemler konusunda nemli ipular verirler. Townsendin nemli bir saptamas da yklemlerin estetik anlamda kullanldklarn anlamada deerlendirme yapan kiinin
20
Dabney Townsende gre tr estetik yarg vardr: Karlatrmal yarglar, mutlak yarglar ve estetik deneyim yarglar.
bizzat iin iinde olmas ve bakt eyi dorudan anlamasdr. Yklemlerin estetik anlamda kullanlmas, iin iinde olmay ve dorudan anlamay zorunlu klar. Bir bakasnn David Hume portresini neeli bulmas bu resmi anlamam konusunda benim iin bir ey ifade etmeyebilir. Oysa ayn portrenin kare biiminde olduunu yine bir bakasndan rensem resmi grmeme gerek kalmadan ne demek istenildiini anlarm (Townsend 2002: 46-48). Bu ikinci saptamann yine de iki nemli sorunu gndeme getirdiini de gz ard etmemek gerekir. Birinci sorun estetik yklemlerin belirlenmesinde iknann gerekli olmasdr. Kii bakt eyi doru anladna ikna olmaldr. Oysaki ikna da estetik bir yn bulunmaz. kinci bir sorun da yaplan incelemenin bak ve gre dnm olmasdr. Estetik olan gren bir duyumuzun olup olmad ise son derece phelidir (Townsend 2002: 51-52). Bu sorunlara ramen ikna konusu Townsendi eletirilerdeki estetik yarglarn incelenmesine gtrmtr (54-65). Buna gre tr estetik deer yargs vardr: 1) Biimi A, Bden daha iyidir olan karlatrmal yarglar. rnek: Hamlet Othellodan daha iyidir (ayn yazarn iki oyunu karlatrlr); Shakespeare, Christopher Marlowedan daha iyidir (Elisabeth dneminden iki yazar karlatrlr); Shakespeare gelmi gemi en iyi yazardr (Shakespeare dier tm yazarlarla karlatrlr). Bu rneklerin ortak noktas hepsinin de olgularla ilgili deer yarglar olmalardr. Hamletin ve Othellonun Shakespearee ait eserler olduu bir olgudur ancak bunlardan birinin dierinden daha iyi olduunu sylemek sz konusu olguyla ilgili bir deer yargsdr. Olgular sz konusu olduunda kant gsterilebilir ancak deer yarglaryla ilgili olarak gsterilecek bir kant yoktur. Olgulara deer yargs yklemek ancak bir kuramla ya da bir seimle olanakldr. 2) Biimi A, Bdir olan mutlak yarglar. rnek: Hamlet mthi bir oyundur (Hamleti bir deer leine yerletiriyorum); Hamlet mthitir nk ahlaksal olarak karmaktr. (Ahlaksal karmaa zelliinin Hamleti deerli klan bir zellik olduunu sylemi oluyorum.) Verdiimiz ikinci rnek birincisine gre daha belirli bir yargda bulunmaktadr. Eer daha da fazlasn dile getirmek istiyorsam da szn ettiim ahlaksal karmaay oluturan zelliklerden bahsedebilirim. rnein, Hamletin babasnn hayaletiyle konutuktan sonra c alma olayna hemen girimemesi, Hamletin kararszlnn karakterinden mi yoksa nesnel koullardan m ileri geldiinin tam olarak belli olmamas gibi. Her iki rnei de mutlak yarg rnei olarak verdik. Belirtmemiz gerekir ki buradaki mutlaklk balamndan bamsz bir mutlak gereklik, mutlak deer anlamnda bir mutlaklk deildir. Mutlak yarglar, kendilerine kar klamaz ya da sylenebilecek son szler anlamnda mutlak deildir. Townsendin szn ettii trden mutlaklk, dikkatimizi ayrntlara ynelterek yarglarmz bir temele dayandrmamz anlamnda bir mutlaklktr. Hem karlatrmal hem de mutlak yarglar eletirel yarglardr. Buna gre bu tr yarglar hem nesnenin zmlenmesinde hem de olgularn deerlerle ilikilendirilmesinde yardmc olurlar. nc tr bir estetik yarg ise farkl deerler alanyla ilikilidir: 3) Belirli bir biimde olmayan, kendi iinde deer tadna inanlan ve estetik duygunun kendine ynelik olan estetik deneyim yarglar. rnek: Deerli olan Hamlet oyununun kendisi deil benim Hamlet oyunuyla ilgili yaadm deneyimdir. Burada sorduumuz soru yargda dile getirdiimiz eyin nesnenin kendisiyle mi yoksa bizim o nesne ile ilgili deneyimimizle mi ilgili olduudur. Eer ikincisiy-
21
se estetik deer den anlalan ey duygunun deeridir. rnein ben sz konusu nesneyle ilgili bir deneyime sahip olduum iin bu deneyim deerlidir (benim iin deerlidir). Yaamma anlam katar, bana zevk verir, kendimle ilgili yaadm karklklara zm sunabilir. Bu ynyle estetik deer bazen dinsel deneyime benzer. Duygunun deeri anlamndaki estetik deerlerle ilgili tartmak pek olanakl deildir nk bu deerler kendimizle ilgilidir. Herhangi bir estetik nesnenin mthi olup olmadyla ilgili tartabiliriz ama bu nesneyle ilgili duygularmz tartmak pek olanakl deildir. rnein bir kimse gnbatmn izlemeyi nemli gryorsa ve bunun kendisi iin bir deer tadn sylyorsa onunla bu konuyu tartmam olanakl olmaz. Olsa olsa yanl nesnelere deer yklediini, daha deerli olan baka deneyimlerin bulunduunu syleyebilir ve bylece sorunu karlatrmal bir yargya dntrmeye alabilirim. Analitik estetik ierisinde estetik yarglarla ilgili olarak sorulan yaygn sorulardan biri olan estetik yarglar estetik olmayan yarglardan nasl ayrt edilebilir sorusunun nasl yantlanabilecei konusunda bir fikrimiz olutu. imdi son olarak dier nemli bir soru olan estetik yarglar znel mi yoksa nesnel midir sorusu zerinde biraz duralm. Kantn estetik deneyim konusunda biimci gr savunduunu sylemitik. Estetik yarg konusunda da znelciliin yolunu amtr. Estetik yarg ilk olarak detayl bir ekilde Kant tarafndan ele alnmtr. Kant estetik yargy beeni yargsyla ayn anlamda kullanr. Beeni ise gzeli yarglama yetisidir. Bir nesneye gzel diyebilmek iin neyin gerekli olduunu beeni yargsnn zmlemesi ortaya karmaldr. Beeni yargs bir bilgi yargs yani mantksal bir yarg deil estetik bir yargdr ve onunla belirlenim zemini znel olmaktan baka trl olamayan anlarz (Kant 2011: 53). Demek ki beeni yarglar mantksal yarglardan znel olmalaryla ayrlrlar. znel olmalarnn en belirgin nedeni de zevk duygusuna dayanmalardr. Zevk duygusuna dayanan estetik yarglar znel olmalar nedeniyle de dorulanamazlar. rnein Picassonun bir tablosunun gzel olduu yargsn bahemdeki gl aacnn iek ap amadn dorulayabildiim gibi dorulayamam. Ancak Robinsonun da vurgulad gibi, Kanta gre beeni yarglar her ne kadar znel olan zevk duygusuna dayansalar da evrensellik iddiasndadrlar. Bunun nedeni, sz konusu zevkin tm rasyonel insanlarda ortak olan imgelemle anlama yetisinin uyumlu oyunu sonucu ortaya kan karsz bir zevk olmasdr (2005: 74). te Kant bu nedenle gzel olan ho olandan, yararl olandan ayrmak istemitir. Kanarya ampanyas hotur demek Benim iin hotur demektir. Buna gre ho asndan geerli olan ilke udur: Herkesin kendi (duyu) beenisi vardr. Dier taraftan gzel yargsnda durum deiir. Dinlediim bir konser ya da grdm bir mimari yap iin benim iin gzeldir yargsnda deil benim iin hotur yargsnda bulunulur. Eer bir kimse, bir eyin gzel olduunu sylyorsa bakalarnda da tam olarak ayn holanmay bekler; yalnzca kendisi iin deil, ama herkes iin yargda bulunur ve sonra Gzellikten eylerin bir zellii imi gibi sz eder. Bakalarndan da bu yargsna katlmasn bekler. Eer kendisininkinden farkl bir yargya varan olursa da onlar knar. Estetik yarglar ite bu anlamda znel bir evrensellik tarlar (Kant 2011: 63-64). Kant estetik yarglar konusunda her ne kadar znelcilii savunmu olsa da bu znelcilie evrensellik kazandrma anlamnda farkl bir yol izledii de bir gerektir. Daha nce de dediimiz gibi Kantn estetik gr detayl olarak daha sonra ele alnacaktr. imdi ise son olarak daha nce estetik zellikler konusunda grlerine yer verdiimiz Frank Sibleyin estetik yargnn nesnellii konusundaki dncelerine deinelim.
22
Sibleye gre de tr estetik yarg vardr. Buna gre bir estetik yarg estetik bir terim ierebilir; estetik bir terim iermedii halde yarg estetik olabilir ve son olarak bir estetik yarg nesneleri deerlendirebilir.
Sibleye gre estetik yarglar estetik kavramlar nesnelere uygulayan yarglardr. Sibley beeniden Kantn anladndan farkl bir ey anlar. Kanta gre beeni nesnelerle ilgili varlan yarglardan zevk alabilme yetenei iken Sibleye gre beeni (Estetik zellikler blmnde de sz ettiimiz gibi) estetik terim ve kavramlar kullanabilme yeteneidir. Benzer ekilde Kanta gre gzel terimi nesnenin yarglayan kiide belirli bir zevk duygusu uyandrmasna karlk gelirken Sibleyde yarglanan nesnenin bir zelliine karlk gelir. Dolaysyla gzel, zarif, k ve benzeri terimlerin hepsi de estetik terimlerdir ve nesnel zelliklere karlk gelirler. Ancak sadece beeni sahibi olanlar bu zellikleri fark edip nesnelere doru bir ekilde uygulayabilirler (Cohen 2005: 36). Sibleye gre tr estetik yarg vardr: 1) tipik olarak estetik bir terim (zarif, dengeli, atafatl gibi) kullanan estetik yarglar. 2) estetik bir terim kullanmayan estetik yarglar (yeterince solgun deil, ok fazla karakter var gibi). 3) deer bien estetik yarglar (eylerin estetik anlamda iyi ya da kt olmalar, mkemmel ya da sradan olmalar gibi). Sibley yalnzca ilk iki yarg tryle ilgilenmitir. Ona gre bu iki yarg tr en yaygn kullanlan ve en nemli estetik yarg trleridir. Eletirmenlerin de en ok kulland ve urat yarg trleridir. Bu iki yargnn da en nemli zellii estetik algy gerekli klmasdr: nsanlarn bir eserdeki zarafeti grmesi gerekir, mzikteki cokunluu duymas gerekir, bir romann gcn hissetmesi gerekir. Estetik yarg estetik alg olmakszn bir takm kurallarn uygulanmasyla oluamaz (Sibley 1965: 135-137). Estetik kavramlar kural ya da art olmakszn uygulamamza ramen yine de konuarak, tartarak yarglarmz desteklemeye, doruluklar konusunda bakalarn ikna etmeye alrz. Estetik yarglarn hakllandrlmalar konusunda eletirmenler zel yollar izlerler. Bir eletirmen verdii yarglarla bir nesnedeki estetik zellikleri grmemizi salar. Peki eletirmenler bunu nasl yapmaktadr? Sibley yedi tane yoldan sz eder: (Sibley 1959: 442-444). 1) Estetik-olmayan zelliklere iaret ederek; rnein, bu renk lekelerini, oradaki koyu ktleyi, o izgileri fark edin. Bu ekilde kolayca grlebilir zelliklere dikkat ekerek izleyicinin resmin scak m dinamik mi aydnlk m olduunu grmesi salanabilir. B gibi bir eyi grmesi A gibi farkl bir eyi dile getirerek salanabilir. Burada A salkl gzlere, kulaklara ve zekaya sahip birinin farkna varabilecei (estetik-olmayan) zelliklere, B ise nesnedeki estetik zelliklere karlk gelir. 2) nsanlarn grmelerini istediimiz zellikleri dile getirerek; rnein, bir resme iaret ederek izimin ne kadar sinirli ve hassas olduunu fark edin ya da izimdeki enerjiyi ve canll grn denebilir. Dorudan fark edilen zellik dile getirilir ve bylece bu zellii daha nceden grmeyenin grmesi salanr. 3) Estetik zelliklerle estetik-olmayan zellikler arasndaki balanty gstererek; rnein, bu ve teki izgiyi fark ettin mi ve buradaki ve oradaki parlak renk noktalar...resme canllk, enerji vermiyor mu? gibi 4) Benzetme ve metaforlar kullanarak; rnein, k parldyor, izgiler dans ediyor, her ey bir eda, bir hafiflik, bir enlik ya da tuvalleri ate, atrdyor, yanyor, tutuuyor gibi 5) Tezat, karlatrma ve anlar kullanarak; rnein, bunu daha ak sar yaptn, saa kaydrdn varsay, bunda bir Rembrandt kalitesi olduunu dnmyor musun? gibi
23
6) Tekrar ederek; rnein, ayn izgilere ve ekillere dikkat ekerek, ayn kelimeleri ya da ayn benzetme ve metaforlar tekrar ederek. Bylece zamann gemesi, ainalk, daha dikkatli dinlemek, daha salam bakmak, daha yakndan bakmak yardmc olabilir. 7) Szel olarak dile getirilenlerin dnda davranlarmz da kullanarak; rnein, konumamza uygun ses tonu, ifade, kafa sallama, bak ve jestler elik eder. Bir eletirmen kimi durumlarda konumak yerine bir kol hareketiyle daha ok ey ifade edebilir. Yerinde bir jest bir resimdeki iddeti grmemizi salayabilir. Estetik yarglarn hakllandrlmalar konusunda Sibleyin grlerini temel alarak eletirmenlerin izledii yollar grdk. Bu yollar ayn zamanda estetik beeniye sahip olan herkes iin de uygulanabilir yollar. Son olarak bu blmden yola karak Sibleye katlarak estetik yarglarn rasyonel nedenlerle deil estetik alg temelinde gerekelendirilerek bir tr nesnellik kazanabildiklerini syleyebilir ya da Kant ile birlikte bu yarglarn znel olduklarn ancak herkes tarafndan kabul grmesi beklenecek ekilde oluturulabilir olmas anlamnda da evrensel olduklarn iddia edebiliriz.
24
zet
A M A
Sanat felsefesini de kapsayan bir felsefi estetiin nasl olanakl olduunu aklamak. zellikle Platon ve Aristotelesin metinlerinde karlalan bir gzel zerine dnme ve sanat zerine dnme sonraki dnrlerin estetik ile sanat felsefesi alanlarnn birbirinden ayr alanlar olduunu iddia etmelerine neden olmutur. Aslnda on sekizinci yzylda Baumgartenin Aesthetica adl kitabnn yaymlanmasna kadar estetik ya da sanat felsefesi adyla aratrma yapldn grmyoruz. Platonun metinlerinde karlalan gzel ve sanat zerine dnme onun ontoloji ve epistemolojisiyle i iedir. Varlk ve bilgi tasarmna gre oluturulmu bir gzellik ve sanat anlay vardr. Aristoteleste ise her ne kadar sistemli bir sanat anlay olmu olsa da dncelerinin ounlukla sanatlarn erei bakmndan ele alndn ya da sanatn psikolojik etkilerini gstermeye altn syleyebiliriz. Bu nedenle de Antik Yunan metinlerindeki gzel ve sanat hakknda yaplan, gzelin ve sanatn ne olduklarnn zmlenmedii, aratrmalarn estetiin ve sanat felsefesinin birbirinden ayr alanlarm gibi dnlmelerine yol am olduunu iddia edebiliriz. Gnmzde de estetik ile sanat felsefesini ayran dnrler estetiin doada ve sanattaki gzeli aratrdn, sanat felsefesinin ise sanat, tek tek sanat dallarn aratrdn iddia ederler. Estetiin adnn Yunanca gzel yani kallos kelimesinden tretilerek kalligone ya da kalliologie olmas gerektiini syleyen dnrler de olmutur. Estetik aslnda yalnzca gzeli aratrmaz. Gzelin yan sra pek ok farkl estetik zelliklerden de sz edilebilir. Estetiin alann gzel ile snrlandrmak bu alan haksz yere daraltmak demektir. Bununla birlikte estetik zellikleri sanatlarda grebiliriz. Bu zellikler olmakszn sanat zerine felsefi aratrma yapmak olanakl deildir. Estetik bu nedenle, sanat felsefesini de iine alan daha geni bir aratrma alandr. Estetiin nesnesinin sanat olduunu syleyen dnrler de vardr. Buna gre doal gzellikler bile sanatlar araclyla nesne edinilirler. Felsefi bir estetik felsefi olmayan estetiklerden kendisini ayrr ve hem estetik zellikleri hem de sanatn ne olduunu aratrr.
A M A
Gzellik, estetik zellikler, estetik deneyim, estetik tutum ve estetik yarg gibi belli bal estetik problemleri tartmak. Bu blmde estetiin temel problemleri arasnda saylan gzellik, estetik zellikler, estetik deneyim, estetik tutum ve estetik yarg konusunda ortaya kan problemleri ele aldk. Gzelliin felsefe tarihinde ele alnna baktmzda ilk olarak Pythagorasn belirlenimiyle karlarz. Ona gre gzel olan ey uyumdur. Platonda yalnzca Gzel deas gzeldir. Bu idea dndaki eyler belirli bir adan ve belirli bir zamanda gzeldirler. Aristotelese gre kavrama gcmz aan bir ey gzel olamaz. On sekizinci yzylda dnrler herkesin sahip olduu bir gzellik yetisinden, bir gzellik i duyusundan sz etmilerdir. Buna gre bir nesnedeki belirli zellikler gzel duyusu araclyla kiiler tarafndan tasarlanr. Yirminci yzylda gzel problemi kavramsal olarak zmlenmeye allmtr. Gzelin ilkelerini bulmak olanakl mdr? Gzellik nesnelere yklenilen bir zellik midir? yle olsa bile bir nesneyi gzel yapan eyi fizik ve kimyaya bavurarak aklayamayz. Bir eyi neyin gzel yaptn aratrmak yerine bu eyden neden holandmz aratrmak bir zm gibi grnebilir ancak bir eyden holanmakla bir eyi gzel bulmak farkl eylerdir. Bir eyden holanmamakla birlikte onu gzel bulabiliriz. Ho, Kanta gre duyusal bir edir ve karla ilgilidir. Gzelde ise bir karszlk vardr. Sircello, gzelin ilkelerinin bulunabileceini iddia etmitir. Ona gre gzellik dikkat eken, gze arpan bir eydir. Bu nedenle o arlkl olarak renk gzelliini aratrmtr. Niteliksel derece zellii adn verdii bir kavram kullanr. Eer bir nesne yksek derecede niteliksel derece zellii ieriyorsa ve bu zellik ilgili deneyime sahip olan kiiye zevk veriyorsa gzel olarak deerlendirilir. Bu gr pek ok eletiriye aktr. Nehamasa gre de gzel bir mutluluk vaadi olarak ele alnmtr. Estetik zelliklerin aratrlmas konusunda akla ilk gelen ada felsefeci Frank Sibleydir. Sibley estetik teriminin kapsamn belirleyen bir liste verir ve bu listeyi geniletebilmenin yollarn arar. Bu listeyi doru kullanarak nesnel tasvirler yapmak
25
olanakldr. Ayrca Sibleye gre estetik terimleri doru kullanabilmek iin beeni arttr. Bu gr eletirilmi olsa da Sibleyin estetik zellikleri estetik olmayan zelliklerden ayrabilmek iin kimi artlar ne srmesi nemli bir adm olarak kabul edilebilir. Estetik deneyim konusunda incelediimiz iki nemli gr biimcilik ve balamclktr. Biimcilie gre estetik deneyimin nesnesi renk, ekil, izgiler gibi biimsel zelliklerdir. Baka bir deyile, estetik deneyim yaayan kii, nesnenin bu ilgili zelliklerine ynelir. Bu tr bir deneyimin yaanabilmesi iin kiinin nesneyle arasnda mesafe koymas gerekmektedir. Balamcla gre ise estetik deneyimin nesnesi yalnzca biimsel zellikler deildir. Kiinin nesneyle arasna mesafe koymamas, yani hibir inancn bir kenara koymada nesneyle megul olmas gerekmektedir. Yine balamclara gre kimi durumlarda estetik deneyim yaanabilmesi iin ilgili nesne hakknda bilgi sahibi olmak gerekir. Kant biimci gr savunmutur. Ona gre bir nesnenin gzel olduunu syleyebilmemiz iin onu alglamamz gerekir. Biimcilerden John Deweye gre estetik deneyimin iki nemli zellii birlik ve tamamlanmlktr. Monroe Beardsley de bir biimci olarak estetik deneyimi birletirilmi, tam ve youn olarak tasvir eder. Kimi dnrlere gre estetik deneyim diye her trl deneyimden farkl bir deneyim sz konusu deildir. Estetik nesnelerin alglanmas konusunda bir nemli kavram da estetik tutumdur. Estetik tutum, bilisel, pratik ve kiisel tutumlardan farkl olarak ynelinen nesne ya da olaydan zevk almak adna zevk almay gerektiren, ereini kendinde tayan bir tutumdur. Bu anlamda nesnenin varoluu ve pratik kullanmna ilgisiz olmak gerekir. Edward Bullough duygusal ayrlma kavramn getirmitir. Eddy Zemach da estetik tutumunu nesnenin gerek varoluundan bamsz olamayacan syleyerek ilgisizlik kavramna kar kmtr. Estetik deneyim konusunda balamcl savunan Kendal Walton ve Arthur Dantoya gre de nesneye kar takndmz ilgisiz tutum estetik deerlendirmenin yaplabilmesi konusunda yetersiz kalr. Estetik znelerin sahip olduu bilgiler estetik tutumu mutlaka etkiler. Alan Goldmana gre de estetik deneyim yaanmas iin estetik tutumda olmak yeterli ve hatta zorunlu olmayabilir. Ba-
zen herhangi bir tutum benimsememize gerek kalmadan nesnenin ya da bir manzarann estetik niteliklerine arplveririz. Bir nemli konu da estetik yarglarn estetik olmayan yarglardan nasl ayrt edilecei ve bu yarglarn znel mi yoksa nesnel mi olduklardr. Estetik yklemlerin yalnzca estetik nesnelere yklendiini dolaysyla da X, Adr biimindeki bir estetik yargda Xin estetik bir nesne, Ann da estetik bir yklem olduunu syleyebiliriz. ne var ki bu her zaman byle olmaz. Estetik nesnelerin ald yklemler her zaman iin estetik olmak zorunda deildir. Bu durumda zm estetik yklemlerin nasl kullanldklarn aratrmaktr. Townsende gre tr estetik yarg belirlenebilir: Karlatrmal yarglar, mutlak yarglar ve estetik deneyim yarglar. Kanta gre estetik yarglar zneldir ve ayn zamanda beeni yarglardr. Bu tr yarglarn dorulanmalar olanakl deildir. Yine de beeni yarglar bir tr evrensellik tar. znel olan hotur yargsdr. Oysaki gzeldir yargsnda bulunan kii bu yargy herkes iin kullanr. Sibley Kanttan farkl olarak beeniyi estetik kavramlar kullanabilme yetenei olarak, gzel terimini de yarglanan nesnenin bir zellii olarak anlar. Bu zellikleri de yalnzca beeni sahibi olanlar fark edebilir. Sibley ayrca estetik yarglarn hakl klnmalaryla ilgili olarak eletirmenlerin izledikleri farkl yollar da aratrmtr.
26
Kendimizi Snayalm
1. Baumgartenin estetik tanm aadakilerden hangisidir? a. Estetik duyusal bilginin bilimidir. b. Estetik ak ve seik bilginin bilimidir. c. Estetik rasyonel bilginin bilimidir. d. Estetik bulank olmayan kavramlarn bilimidir. e. Estetik ahlaki bilginin bilimidir. 2. Antik Yunan metinlerinde karlatmz duyusal bilgi anlamndaki gzel zerine dnme ve sanat dallarn rneklerle aratran sanat zerine dnme estetik tarihinde hangi grn temeli olmutur? a. Estetiin tm sanat dallarnn zerinde bir aratrma alan olduu grnn b. Sanat felsefesinin gzeli aratrmaktan daha nemli bir alan olduu grnn c. Estetik ile sanat felsefesi alanlarnn birbirinden ayr olduu grnn d. Estetik ve sanat felsefesinin ok eski zamanlara dayand grnn e. Sanat felsefesinin estetiin konularn da kapsayan bir alan olduu grnn 3. Aadakilerden hangisi estetiin problemlerinden biri deildir? a. Bir doa manzarasnn herhangi bir dsal ama gzetmeden seyrine dalmak olanakl mdr? b. Avangard sanat eserleriyle ilgili estetik deneyim yaayabilmek iin bilgi sahibi olmak gerekli midir? c. Estetik deneyimin zellikleri nelerdir? d. Estetik nesnelerin alglanmasnda zel bir tutumdan sz edilebilir mi? e. Alglanan nesne, varlna ilgisiz kalnan nesne midir? 4. Aadakilerden hangisi estetiin problemlerinden biri deildir? a. Belirli bir zamanda, belirli bir bak asyla gzel olann dnda, z gzellii diye bir ey var mdr? b. Yz gzel insanlarn bu gzellii genlerle mi tanmaktadr? c. Etik ve estetik deerler birbirinden ayrlabilir mi? d. Gzelin hem eytani bir oyun hem de ilahi olann yeryzndeki grnm olmas olanakl mdr? e. Gzel dnda estetik zelliklerden sz edilebilir mi? 5. Gzelle ilgili aadaki iddialardan hangisi dorudur? a. Platon evrenin bir melodisi olduuna inanmtr. b. Hutchesona gre gzel kavramsal olarak zmlenmelidir. c. Nehamas estetie niteliksel derece zellii kavramn getirmitir. d. Antik Yunan metinlerinde gzel ile iyi bir tutulmutur. e. Sircello sanatn temelinde isel bir duyunun olduunu savunmutur. 6. Frank Sibley estetik zelliklerle ilgili olarak aadakilerden hangisini savunmutur? a. Estetik terimlerin doru kullanlmalarnda beeni gereklidir. b. Bir sanat eserinin estetik zelliklere sahip olduu iddias estetik olmayan zelliklerden yola klarak desteklenemez. c. Estetik zellikler nesnelerin dier zelliklerinden farkl ele alnamaz. d. Estetik zellikler zneldir. e. Estetik zellikler etik zelliklerden tretilebilir zelliklerdir. 7. Hangisi estetik deneyimle ilgili bir kavram deildir? a. Mesafe b. Birlik c. Tamamlanmlk d. Younluk e. Dn 8. Aadaki kavramlardan hangisi biimci gr destekler? a. Kurum b. Tamamlanmlk c. lgisizlik d. yi e. Uyum
27
Okuma Paras
9. Aadaki iddialardan hangisi dorudur? a. Townsende gre kimi estetik yarglar mutlak yarglardr. b. Kanta gre gzel ile ho ayn kavramlardr. c. Kanta gre beeni yarglar nesnel yarglardr. d. Sibleye gre beeni nesnelerle ilgili yarglardan zevk alabilme yeteneidir. e. Sibleye gre estetik yarglar ierisinde mutlaka estetik bir terim gemektedir. 10. Frank Sibleye gre aadakilerden hangisi eletirmenlerin nesnelerdeki estetik zellikleri grebilmemizi salamak iin kullandklar yollardan biri deildir? a. Benzetme ve metafor kullanmak b. Tekrar etmek c. Estetik olmayan zelliklere iaret etmek d. Tezat kullanmak e. Kavramlar tanmlamak Beeni Yargs Estetiktir Bir eyin gzel olup olmadn ayrt edebilmek iin tasarm anlak yoluyla bilgi iin nesneye deil, ama imgelem yetisi yoluyla (belki de anlak ile bal olarak) zneye ve onun haz ve hazszlk duygusuna bantlarz. Beeni yargs yleyse bir bilgi yargs deil, dolaysyla mantksal deil, estetiktir ki, onunla belirlenim zemini znel olmaktan baka trl olamayan anlarz. Ama tasarmlarn tm bants, giderek duyumlarnki bile nesnel olabilir (ve o zaman grgl bir tasarmda olgusal olan imler); ancak haz ve hazszlk duygusu ile bant nesnel olamaz; bununla nesnede hibirey belirtilmez, ama onda zne, tasarm yoluyla etkilendii gibi, kendi kendisini duyumsar. Birinin kurall, ereksel bir yapy bilme yetisi ile ayrmsamas (ister duru isterse kark bir tasarm trnde olsun) bu tasarmn holanma duyumu ile bilincinde olmaktan btnyle baka bir eydir. Burada tasarm btnyle zne ile ve hi kukusuz haz ya da hazszlk duygusu ad altnda onun yaam duygusu ile bantldr ki, btnyle zel bir ayrdetme ve yarglama yetisini temellendirir; bu son yeti bilgiye hibir katkda bulunmaz, ama yalnzca znedeki verili tasarm btn bir tasarmlar yetisi ile karlatrr ki, anlk kendi durumunun duygusunda bunun bilincindedir. Bir yargda verili tasarmlar grgl (ve yleyse estetik) olabilirler; ama onlar yoluyla oluturulan yarg mantksaldr, yeter ki yargda nesne ile bantl olsunlar. Ama, evrik olarak, eer verili tasarmlar ussal iseler, ve gene de bir yargda yalnzca zne ile (onun duygusu ile) bantl iseler, yarg o dzeye dek her zaman estetiktir. Beeni Yargsn Belirleyen Holanma Btnyle karszdr Bir nesnenin varoluunun tasarm ile baladmz holanmaya kar denir. Byle bir holanma yleyse her zaman ya onun belirlenim zemini olarak, ya da onun belirlenim zemini ile zorunlu bir yolda balantl olarak, istek yetisi ile bant tar. Ama imdi soru bir eyin gzel olup olmad ise, bizim iin ya da herhangi biri iin eyin varoluu ile herhangi bir eyin ilgili olup olmadn ya da giderek ilgili olup olamayacan da deil, ama salt seyretmede (sezgi ya da derin dnme) onu nasl yargladmz bilmeyi isteriz. Eer biri bana nmde grdm saray gzel bulup bulmadm sorarsa, diyebilirim ki salt aval aval baklmak iin yaplm trde eyleri sevmem; ya da, Pariste baka hibir eyi
28
2. c
3. e
4. b
5. d
6. a
7. e
8. c
9. a
10. e
29
30
2
Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Felsefi dnmede sanat kuramlarn aklayabilecek, Sanat tanmlamadaki sorunlar aklayabilecek, Sanatn nasl farkl ekillerde tanmlanabileceini tartabilecek, Sanat ile sanat yapt ve sanat yapt ile izleyici arasndaki ilikiyi aklayabileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
Sanat Sanat Yapt zleyici yknmecilik/Taklitilik Duyguculuk Biimcilik Sezgicilik stenilik Gerek Tanm Kapal Kavram/Ak Kavram Sanat Dnyas nsan Yapm Yaratclk Eletirmen
indekiler
GR FELSEF DNMEDE SANAT KURAMLARI SANATI TANIMLAMADAK SORUNLAR SANATI FARKLI EKLLERDE TANIMLAMAK SANATI LE SANAT YAPITI VE SANAT YAPITI LE ZLEYC ARASINDAK LK
Kratr, sergi dzenleyicisi ya da sanat ynetmenlii olarak ifade edilebilir. Sanat dnyas; bir eyin sanat eseri olarak kabul edilmesi iin gerekli grlen sanat kuram, sanat tarihi bilinci, sanatnn niyeti, sanat yaptlar miras gibi balamlara ve sanat eletirmenleri, kratrler, organizatrler gibi bir evreye karlk gelen bir terimdir.
34
raki dnemlerde oynad merkezcil rol kaybedebilir. Yaptlar yaratclar lse ve izleyicileri de srekli deise bile bir ekilde varolmaya devam ederler ancak kendilerine verilen deer deiebilir. Bu anlamda sanat dnyasnn merkezcil bir rol oynadn syleyebiliriz. Bu durum sanatn deiken yapsn da ortaya koymaktadr. Sanat kavram deiken ierii nedeniyle pek ok farkl ekillerde tanmlanabilmektedir. imdi sanatn bu deiken ieriini aratrmaya balayalm. Sanatla ilgili ileri srlen kuramlar grelim.
Sanat hakknda ne srlen kuramlar sanatn ne olduunu belirli bir ynyle ortaya koyar. Bu bakmdan sanat kuramlarnn bir tr sanat tanm verdiini syleyebiliriz. Ancak sanat zorunlu ve yeterli koullarn temel alarak tanmlamak yerine bu tanmlar sanatn belirli bir ynn merkeze almasndan tr kuramsal tanmlar olarak grlmektedir. rnein, sanat anlaml biim, duygularn davurumu ya da yknme olarak gren tanmlar sanatn tanmn kuramsal olarak yapmaya almaktadr. imdi belli bal sanat kuramlarn ele alalm ve sanat kavramnn ne kadar farkl ekillerde n plana kartldn anlamaya alalm.
yknmecilik/Taklitilik
Ele alabileceimiz en eski ve uzun sre etkili olmu kuram yknmecilik/taklitilik ya da Yunancadan kabul edildii biimiyle mimetik sanat kuramdr. Bu kuram Platonla birlikte balam ve onsekizinci yzyla kadar da nemini korumutur. Bu kuram sanat yaamn bir yansmas olarak sanatn en nemli ilevini gerei yanstmas olarak grd iin yanstmac kuram; gerekteki nesnelerin temsil edilmeleri anlamnda da temsilci kuram olarak da anlr. Taklit kuramlarnda nesne, ilikili olduu ve biimini ald daha temel nesnenin bir temsili olarak asl nesneden ayrlr. Bir resme baktmzda iki ey grrz; resmi ve resmedilen eyi. Resmedilen resme gre ncelik tar ve resim nedensel olarak buna bal olup buna gre biim kazanr (Townsend 2002: 107). rnein, heykel kiilerin taklidi olarak; tiyatro, Aristotelesin de iddia ettii gibi insan eylemlerinin bir taklidi, grlebilir. iir konuma biiminin taklidi olarak dnlebilir. Mzik ise doal seslerin ya da duygu ve cokularn taklididir. Bununla birlikte taklit etmek ya da yknmek kopyalamakla ayn ey deildir. Bir kopya ayn zamanda bir taklit olsa da her taklit kopya deildir. rnein, aynadan yansyan grnt kopya retir. Dier taraftan, bir manzarann fotoraf o manzarann kopyas deil taklididir. Fotoraf ve mercei ayarlayarak kimi durumlarda orijinalinden daha iyi temsiller retebilir. Baka bir deyile, taklit, orijinalde olandan daha fazlasn yapabilir. Kopyada neyin kopyaland yani hangisinin orijinal hangisinin kopya olduu aktr. Taklitte ise neyin taklit edildiinin anlalmas gerekmektedir. rnein mzik taklit olarak kabul edilse bile taklit edilen acaba yalnzca doal sesler midir yoksa duygular m taklit edilmektedir? (Townsend 2002: 107-111). te bu trden tartmalar da kopyayla taklidin ayrt edilmesi gerekliliini dourur. Yine de genel olarak bakacak olursak yknmeci kuramn sanatn doaya ykndn yani doay taklit ettiini iddia ettiini syleyebiliriz. Bununla birlikte sanatn doaya deil tersine, kimi zaman doann sanata ykndn de iddia edebiliriz. Bu sav, doadaki nesnelere tpk sanat yaptlarym gibi baktmz savdr. Karl bir daa baktmzda ya da yldzl bir gkyzne, yaadmz deneyim sanatlarn yapm olduu taklitlerden etkilenir. Doal nesnelere olan bakmz dnme uramtr. Bunun en nemli nedeni de artk sanatla i ie olmamzdr. Bildiimiz pek ok iir, heykel,
35
resim vb. doal nesnelere olan bakmza yansyor olabilir. Tinsel geliimimizin bir aamasnda, grdklerimizi yeniden retme sreci tersine dner ve bu yolla rendiklerimizle grmeye balarz...Doal nesnelere sanki bunlar sanat yaptym gibi tepki veririz (Townsend 2002: 115-116). Dolaysyla sanatn m doay doann m sanat taklit ettii birbirine karabilmektedir. Onsekizinci yzylla birlikte taklit kuramlar yava yava etkisini yitirmeye balam, sanatnn nesnelere yknmek yerine yaratclnn nemli olduu, sanat etkinliinin zgn yaptlar retmek olduu iddialar arlk kazanmtr. Dantoya gre rnein, Sokratesin zamannda ve sonrasnda sanatlar taklit retmekle har neirken ondokuzuncu yzylda fotorafln icat edilmesiyle birlikte yknmeci kuramn yetersizlii de anlalmtr (2005: 27). Onsekizinci yzylda romantik akmn ortaya k da sanat anlaynn deimeye balamasnda nemli bir rol oynamtr. Nitekim romantisizm, aydnlama ann aristokrat deerlerine kar km, sanayi devriminin karsnda da g kazanmtr. te bu trden kart hareketler ve icatlar felsefi dncede de farkl sanat kuramlarnn olumasnn yolunu amtr.
Biimcilik
nceki nitede estetik deneyim konusunu ilerken biimci grten sz etmitik. Bu gr ayn zamanda sanat kuramsal olarak tanmlamaktadr. Biimcilie gre bir eyi sanat yapan o eyin biimsel zellikleridir. Bir eserin tarihsel balam ya da eserin yaratcsnn hangi niyetle eseri yarattnn bir nemi yoktur. nemli olan eyler renk, ekil, izgiler, ses, yap, kalp gibi biimsel zelliklerdir. Biimci gr sanat anlaml biim olarak tanmlar. Anlaml biim de bu sraladmz unsurlar gibi belirli unsurlarn zgn birlikteliidir. Sanat gerekten sanat yapan yani sanatn doas, biimsel unsurlar arasndaki ilikidir. Clive Bell (1881-1964) gibi biimcilere gre izgilerin ve renklerin birleimi bir nesneyi sanat eseri yapar ve izleyici de ancak anlaml biim temelinde bir estetik deneyim yaayabilir. O hlde biimci tanm udur: x bir sanat eseridir ancak ve ancak x anlaml biim ise. Biimsel zelliklerin dndaki her trden zellik sanatn dnda kalmaktadr.
Duyguculuk
Adndan da anlalaca gibi duyguculuk ya da duygucu gr sanatta en nemli unsurun duygular olduunu ne srmektedir. Bylelikle duyguculara gre biimciliin savunucular yalnzca biimi temel aldklar iin sanattaki en nemli eyi gz ard etmilerdir. O hlde duyguculara gre sanat ya da sanat eseri yle tanmlanacaktr: x bir sanat eseridir ancak ve ancak x duygularn ifadesi ise. Sanat duygularn tuval gibi, ta, sesler ya da kelimeler gibi duyusal aralara aktarlmasdr. Duygucu grn en nemli temsilcisi on dokuzuncu yzyl Rus yazar ve dnrlerinden Leo Tolstoydur. Tolstoy balang noktas olarak u soruyu sormutur: Sanat insanln yaamnda nasl bir amaca hizmet etmektedir? Bu adan yaklalnca sanat Tolstoya gre insanla insan arasnda gerekleen iliki aralarndan biri olarak kabul edilir. Nasl ki insan kelimeler araclyla dncelerini bakalarna iletir, ite sanat araclyla da insan duygularn bakalarna iletmektedir. Sanat Tolstoyun son derece deer verdii bir ama iin aratr: nsanlk arasndaki birlik. Sanat ruhsal bir birleme yaratr. Bu birlemeyi de duygularn iletilmesi sayesinde gerekletirir. Tolstoy sanat yle tanmlamaktadr: Sa-
36
nat bir insann bilinli bir ekilde bir takm dsal iaretler kullanarak kendi yaad duygular bakalarna aktard ve bakalarnn da bu duygulardan etkilendii bir insan etkinliidir (Tolstoy 2010; Wilkinson 2008: 180-182). Buna gre bir sanat eseri ancak ve ancak; a) izleyicisine bir takm duygular deneyimlemesine neden oluyorsa, b) yaratcs tarafndan tam da bunun iin amalandysa c) yaratcs ortaya kan duygular kendisi de yaadysa sanat eseridir (Wilkinson 2008: 182). Anlalaca zere biimciliin dlad duygularn yaanmas ve sanatnn eserini hangi amala yaratt olgular duygucu grn sanat anlayn oluturmaktadr.
Sezgicilik
Sezgici gr ise hem biimi hem de duyguyu reddeder. Sezgici dnrlerden Croceye gre rnein, sanat fiziksel bir nesne ya da kamusal bir nesne deildir. Sanat daha ok bir edimdir. Yaratc, bilisel ve tinsel bir edim (Weitz 2004: 13). Dolaysyla bu kurama gre sanat etkinliinin en nemli unsuru, sanat-sanat yapt-izleyici lsn dnrsek sanat ve onun yaratcl olacaktr. Sanat Croceye gre bilginin ilk aamasdr. Tabii bu bilgi bilimsel bilgi deildir. Sanat bilgisi kavramsal olmayan bilgidir. Sanat, sanatlarn kendi imge ve sezgilerini ifadeye dntrdkleri bir bilgidir. Kavramsal olmad iin ierik olarak bilimsel veya ahlaki deildir. Sanat bir farkndalktr, eylerin tekliinin farkndal (Weitz 2004: 13). Sanat bilim ve metafizikle karlatran Croce insan eitme zelliinden dolay sanat bilim ve metafiziin stnde grr. Bilim insanlarnn ifadelerinde tinsellik eksiktir. Oysa sanat yaptlarnda iten gelen ifade edilmektedir ki bu tinselliin kendisidir. Doann karsnda yer alan sanat asla doaya yknme olarak grlemez. Sanatn gerek ilevi davurumdur. Baka bir deyile sanatnn iindekileri ifade etmesi, dsallatrmasdr. Croceye gre ifade ile sezgi de ayn eydir. Sezgi; sanatnn yaratm srecinde yaad bir defalk estetik yaantdr, sanatnn kendi izlenimlerini nesnelletirmesidir (Croce 1983). Ksaca sanat Croceye gre ifadedir. fade ise ama, duygu ya da dnceyi duyusal bir arala ortaya koymaktr ve bunlar yine kendisini ifade eden ve bakalaryla iletiimde olan tarafndan deneyimlenir. Bu anlamda lirik bir iir, epik bir iir birer ifadedir; resimler, heykeller, mimari eserler birer ifadedir (Parker 2010).
radecilik/stenilik
Bu kuram daha nce anlattmz kuramlardan biraz farkldr. Fark udur: Dierleri gibi sanat basit bir ekilde tanmlamaz. stenilii savunan Dewitt Parkera gre, anlaml biim, ifade, sezgi, duygularn iletiimi gibi popler sanat tanmlar hatal tanmlardr. Bu tr basit tanmlar sanat iin geerli olduklar kadar sanat olmayan eyler iin de geerlidir. Dolaysyla da sanat sanat olmayandan ayramazlar. Ayrca hepsi de sanatn nemli ynlerini ihmal eder. Gereken ey basit bir tanm deil sanatn karmak zelliklerini ortaya koyan bir tanmdr. Parkera gre sanat eydir: 1) Dilek ve arzularn cisimlemesi 2) sanatn kamusalln ortaya koyan dil 3) hayal gcyle dili birletiren uyum. Parkera gre bu zellik yalnzca sanatn sahip olduu zelliklerdir. (Weitz 2004: 13-14).
SIRA SZDE
Felsefi dnmedeki sanat kuramlarnn her birinin gl yann ortaya karnz. SIRA SZDE
DNELM S O R U
DNELM S O R U
37
Bir kavramn nasl uygulanabileceiyle ilgili olarak zorunlu ve yeterli koullar belirleyebilirsek bu kavram kapal bir kavramdr. rnein matematiin kavramlar genellikle kapaldr. Dier taraftan eer bir kavramn uygulan artlar deitirilebilir ve dzeltilebilirse bu kavram ak bir kavramdr. Aile benzerlii kavram birbirine hepsinde ortak olan tek bir zellikle deil rten benzerlikler dizisiyle balanabilen eyler iin kullanlan bir kavramdr. Wittgenstein bu kavram aklamak iin oyun kavramn kullanr. Buna gre top oyunlar, kart oyunlar, olimpiyat oyunlar, tahta zerinde oynanan oyunlar gibi pek ok farkl oyun vardr ve bu oyunlarn hibiri ortak tek bir zellie sahip deildir. Hepsi de rten benzerliklerle birbirine baldr. Kimi oyunlar elendirir, kimilerinde kazanma ya da kaybetme yoktur vb.
38
iirin, dansn ve dierlerinin paylat, tm bunlar sanat yapan ortak bir z yoktur. Bulabileceimiz eyler yalnzca rnein mzikle iir arasndaki, iirle dans arasndaki, iirle heykel arasndaki benzerlik adr. te, Weitza gre, sanatn ne olduunu bilmek, adna sanat dediimiz eyleri bu benzerlikler asndan tanyabilmek, tasvir edebilmek ve aklayabilmektir. Elimizde bir yapt, rnein belirli bir roman, olduunda sz konusu olan zorunlu ve yeterli koullarla ilgili olgusal zmleme yapmak deil, bu romann nceden roman ad verilen yaptlarla belirli ynlerden benzeyip benzemediine karar vermektir. Eer bu yeni yaptn roman olduuna karar verirsek -ki bu karar genellikle profesyonel eletirmenler verir- roman kavramnn ve dolaysyla da sanat kavramnn uzamn bu yeni yapt da iine alacak ekilde geniletmi oluruz. Buna gre yeni yapt A, B, C gibi tannm yaptlarla belirli ynlerden benzer olacak, belirli ynlerden ise bu yaptlara benzemeyecektir. N+1 nci eserin roman olup olamayaca btnyle bizim kararmza bal olacaktr: Roman kavramn ve bu kavram uygulayacamz koullar geniletmek isteyip istemediimize. te bu nedenle Weitza gre bu olgusal bir zmleme deildir. Sanat ak bir kavram olduu iin yeni artlar, yeni sanat biimleri, yeni sanat hareketleri, akmlar hep kacaktr. Yani sanatn tanmlayc zelliklerini bulmak mantksal olarak olanakl deildir. Yenilik ve deiikliklere srekli ak olmasndan tr sanatn macerac bir karakteri vardr. Kavram kapal bir hle getirmeyi elbette seebiliriz. Ancak bunu yapmak tuhaf olacaktr nk sanat kavramnn snrlarn belirleyerek kapatmak sanattaki yaratclk artlarn kapatmak demektir. Yine Weitza gre, sanat kavram hem betimleyici hem de deerlendirmesel anlamda kullanlmaktadr. Baka bir deyile, Bu bir sanat eseridir dediimizde bir eyi ya betimliyoruzdur ya da deerlendiriyoruzdur. Betimlediimiz zaman genellikle bunun insan eli, becerisi, yaratcl ve hayal gcyle yaplan bir ey olduunu, ta, tahta, sesler, kelimeler gibi duyusal ve kamusal ortamnda kimi farkl unsur ve ilikileri barndrdn sylemi oluruz. Dier yandan pek ok insan iin Bu bir sanat eseridir cmlesi betimlemekten daha fazlasn yapar, ayn zamanda deer atfeder. Sanat bylece deerlendirmesel anlamyla da kullanlm olur. Bu kullanmn tipik bir rneine gre, bir eyin sanat eseri olduu sylendiinde kimi unsurlarn baarl uyumu kastedilmektedir. rnein sanat anlaml biim olarak tanmlayan biimci kuram aslnda sanat deerlendirmesel anlamyla kullanmaktadr. Pek ok tanm bu anlamda sanat onurlandrmaktadr (Weitz 2004: 15-17). levselci gr savunanlara gre de sanat belirli bir amaca hizmet etmektedir. Buna gre bir ey ancak bu amac gerekletirirse sanat eseri saylabilir. Bu amacn ne olduu konusunda farkl yaklamlar olsa da genel kan sanatn amacnn ho bir estetik deneyim salamak olduunda birleir. nl estetiki Monroe Beardsleye gre rnein, bir ey ancak estetik deneyim yaatabilme niyetiyle yaplmsa sanat eseridir. Anlald zere ilevselci gr sanatn deerini temel almakta, sanatn doasnda onun deerini grmektedir. Bu anlamda da bu tanm sanat deerlendirmesel anlamyla kullanmtr. (Davies 2002: 230). Sanat kelimesinin bu kullanmndaki tek sknt bunu sanatn gerek tanm olarak kabul etmektir. Bu bir deerlendirmedir. Dolaysyla sanatn zorunlu ve yeterli artlar bulunmaya allmamaktadr. Bu deerlendirmesel kullanmlar sanatn onurlandrc tanmlar olarak kabul edildii srece bir sorun yoktur (Weitz 2004: 17). Stephen Daviese gre Weitzn bu grnde yle bir problem vardr. Sanat yaptlarnn birbirleriyle olan benzerlikleri bulunurken aslnda her ey her eye
39
benzeyebilir ya da benzetilebilir. Dolaysyla benzerlikleri temel alan bir gr sanat kavramnn birliini, btnln aklayamaz. (Davies 2002: 229). Bu gr gerekten de fazla keyfi olabilir. Benzeme ok dar ya da geni tutulabilir. rnein Marcel Duchampn hazr nesneleri heykele benzetilebilir ya da benzetilmeyebilir. Benzetildikleri durumda bu nesneler sanat eseri kabul edilecek benzetilmediklerinde ise sanat eseri saylmayacaklardr. Ayn ekilde pembe dizilerin sanatsal filmlerle olan benzerlii kabul edilebilir ya da bu ikisinin hi bir benzerlii olmad savunulabilir. Pembe dizileri sanatsal filmlere benzetebiliyorsak rnein reklam filmlerine de benzetebiliriz.
ekil 2.1 Marcel Duchampn eme adl nl hazr nesnesi (1917) ekil 2.2 Marcel Duchampn Bisiklet Tekerlei adl nl hazr nesnesi (1913)
Daviesin Weitz eletirdii ikinci bir nokta da Weitzn sanat kavramn ak kavram olarak ele almasnn sorunlu olduudur. Weitza gre sanat deiken ve ngrlemez bir ierie sahip olduundan kapal bir kavram olamaz. Ne var ki Davies bu grn inandrc olmadn syler. Ona gre rnein yediimiz yemekler kmesi gn getike geniler ve kimi zaman ierisine yeni ve sra d rnekler alr. Ancak Daviese gre burada deien ey sanatn tanmlayc zellikleri deil kmenin elemanlardr. Kim bilir, belki de sanatn deimeyen bir z vardr. Weitz sanat eserlerinin ortak bir zelliinin olmad konusunda hakl olabilir ancak bu grten yola karak sanatn tanmlanamayaca sonucuna deil olsa olsa sanatn tanmlayc zelliklerinin alglanamaz, bantsal zellikler olduu sonucuna varlabilir (Davies 2002: 229). Sanatn zorunlu ve yeterli koullardan yola karak tanmlanamaz olduunu savunan ve Weitzn grne benzer bir gr savunan felsefecilerden biri Amerikal sanat ve estetiki Paul Ziff (1920-2003) dir. Weitz ile Ziffin ortak gr yeni sanat anlay olarak adlandrlabilir. Bu gre gre insan yapm olma (insan eliyle yaplm olma) zellii de dhil olmak zere sanat yapt snfna giren yelerin hi bir ortak zellii bulunmamaktadr (Dickie 2005: 47). 1968 de yaymlanan Bir Sanat Yaptn Tanmlama Meselesi adl makalesinde Ziff bir nesnenin sanat eseri olduunu sylediimizde sanat belirli bir zellikler kmesinin alt kmelerini bulma yoluyla tanmladmz iddia etmitir. Ziff bu balamda tipik rnekler adn verdii bir gr savunmutur. Buna gre daha ncesinden kabul edilen sanat yaptlar yeni yaptlar iin birer tipik rnek oluturabilir. Kabul edilmi bu rneklerin zelliklerini kullanarak yeni nesnelerin tipik rneklerle olan benzerliini saptayabilir ve buna gre elimizdeki nesnenin sanat yapt olup olmadna
Marcel Duchamp (18871968) Fransz/Amerikal bir Dada sanatsdr. Etkisini gnmzn ada sanatlarna kadar srdrmtr. Sanatn gz yerine zihne hitap etmesi gerektiini savunmutur. En arpc retimi hazr nesnelerdir. Bir nesne sanat onu o ekilde tasarlad iin sanat eseri olabilir. Duchampn en nl iki hazr nesnesi ba aa duran bir pisuar olan eme ve bir tabure zerinde ters duran bir bisiklet tekerleidir.
40
karar verebiliriz. Paul Ziffi tipik rnek grne gtren uslamlama, belirli nesneleri renme biimimizden yola karak bu renme biimini sanat dallarna uyarlamaktr. rnein, kitap kelimesinin kullanmn bilmeyen bir ocua kitabn ne olduunu retmenin en iyi yolu ona bir kitap gstermek olacaktr. Bu kitap muhtemelen ne fazla kaln ne fazla ince olacak, sayfalar bo olmayan bir kitap olacak, bir cep kitab ya da deftere benzeyen bir kitap olmayacaktr. Ayn ekilde masa kelimesinin kullanmn bilmeyen birine masann ne olduunu retmek iin kalkp on be ayakl bir masa ya da yamuk bir masa ya da son derece byk bir masa gstermeyiz. Ona yine fazla byk olmayan, muhtemelen drt ayakl, garip grnml olmayan bir masa gsteririz. Her iki rnek de kendi snfnda tipik rneklerdir. Tipik rnekler sz konusu olduunda tartma ok daha az olur. Bu nedenle bu rnekleri temel alarak daha az tipik rnek kategorisine girecek nesneler zerinde tartabiliriz. Yani buradaki ama az sayda tipik rnek bulmaya almaktr. Ziff buradan hareketle bir sanat yapt iin tipik rnein ne olabilecei tartmasna geer (Tadelen 2007: 266). Sanat eserlerindeki tipik rnek iin Ziff, Fransz ressam Nicolas Poussinden setii Sabinli Kadnlara Saldr adl resmi yle tasvir etmitir: Bu resim her eyden nce bir resimdir; yaplm bir nesnedir ve hatta bilinli olarak ve belirli bir teknik ve zenle yaplmtr; ressam bu resmi insanlarn grebilecei ve seyredebilecei bir yere konmas amacyla yapmtr; gerekten de bu resim insanlarn grebilecei bir yere, mzeye konmu ve bylelikle insanlar bu resimdeki renk ve k oyununu, renk tonlarnn kontrastlarn, ahenksizliini, uyumunu seyredebilmi, resmin konusuna, resmedilen sahneye, biimlerin duygusallna ynelebilmilerdir; bu resim belirli bir konusu olan temsili bir resimdir; resmin zenerek hazrlanm ve karmak bir biimsel yaps vardr ve son olarak da bu resim iyi bir resimdir yani seyretmeye, zerinde dnmeye, gzlemlemeye deer bir resimdir. te Ziffe gre eer bir kimse sanat yapt nn farkl kullanmlarn tasvir etmek istiyorsa yapaca ey, iirde, romanda, resimde, heykelde ve dier sanatlarda tipik rnek saylabilecek bir yapt semek ve her biri iin zellikler kmesini belirlemektir. Bu kmenin alt kmesini oluturabilecek herhangi bir nesne bu durumda sanat yapt olacaktr. Ziff burada sanatn deiebilir yapsndaki sorunu vurgular. Bugn sanat olarak kabul edilmeyen bir nesne baka bir dnemde baka zelliklerinden dolay sanat olarak kabul edilebilir. Bu nedenle sanat tanmlama abas devam edecektir. Yeni ve farkl yaptlar yaratldka, sanatn toplum ierisindeki yeri deitike sanat tanmlamamz da gzden geirmemiz gerekecektir (Ziff 1968; Tadelen 2003: 248). Anlald gibi Ziff de tpk Weitz gibi sanat ak kavram olarak ele almakta ve buradaki sknty anlatmaktadr. Ancak yine Weitzla ayn eletirilere maruz kalacaktr: Deien ey gerekten de sanatn tanmlayc zellikleri midir yoksa bu snfa giren elemanlar mdr?
SIRA SZDE
Morris Weitz ve Paul Ziffin savunduu benzerlik grnn sorunlarn bulmaya alnz. SIRA SZDE
D N E Lsonlarna M Yirminci yzyln doru gelitirilen sanat tanmlar sanatn zsel zelliklerini aramak yerine bantsal zelliklerini aratrm ve bu dorultuda sanat karmak bantsal zellikler btn olarak tanmlamtr. Sanatn bu ekilde isel S O R U zellikleri yerine dsal zelliklerine ynelim zellikle Weitzn zclk kart grnn etkisiyle olmutur. Weitzn da belirttii gibi sanatn zsel bir tanmnn DKKAT yaplmas olanakszdr. Ne var ki buradan yola kldnda sanatn tanmlanamaz
DNELM S O R U
DKKAT
SIRA SZDE
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
AMALARIMIZ
41
olduu sonucu kmaz. Sanat rnein toplumsal, tarihsel ya da kurumsal doasndan yola klarak tanmlanabilir. Bu tr bir tanm da bantsal ya da dsal bir tanm olacaktr. Sanatn znn bantsal olduunu savunan felsefecilerin banda Arthur Danto (1924-), George Dickie (1926-) ve Jerrold Levinson (1948-) gelmektedir. Dantonun estetik tarihine en nemli katks dikkatimizi sanat yaptlarnn alglanamaz zelliklerine evirmesidir. Ona gre bir eyin sanat saylabilmesi gzn grmedii sanat dnyasna baldr. Dickie de Dantonun sanat dnyas kavramn kullanarak bir tanm verir. Buna gre bir sanat eseri bir sanat dnyasna sunulacak ekilde yaratlm trden bir insan yapmdr. Levinsona gre de bir eyi sanat eseri yapan ey bu eserin daha nceki sanat eserleriyle olan ilikisidir (Lamarque ve Olsen 2005: 10). imdi bu gr ayrntl bir ekilde ele alalm. Arthur Danto 1964 de yazd Sanat Dnyas adl makalesinde popler kltrn nl Amerikal sanatlarndan olan Andy Warhol (1928-1987) un yaptlarndan Brillo Kutularnn hangi gerekelerle bir sanat yapt olarak kabul edildiini tartr. Yazda u soru sorulmaktadr: Eer Warholun Brillo Kutular grnte olaan Brillo kutularndan ayrt edilemiyorsa nasl oluyor da biri sanat yapt olabiliyor? Dantoya gre bunun nedeni belirli bir sanat kuramnn olmasdr. Sanat dnyas, belirli nesnelerin birer sanat yapt olmasn salamaktadr. Sanat dnyasnn iine sokulmu olmak, Dantoya gre, btn sanatlarn zn oluturan eydir. Yani, Weitzn iddiasnn aksine, sanatn znden sz etmek olanakldr (Lamarque ve Olsen 2005: 10). Warholun bu yapt insanlarn marketlerden satn alarak evlerine gtrd Brillo kutularndan ok ok daha pahaldr. Marketlerdeki bu kutularn fiyat artrlsa ve rnein kontrplaktan yaplsalar bile sanat yapt olarak kabul edilemeyecekken, Warholun yapt olan Brillo Kutular kartondan yaplsa dahi sanat yapt olma zelliini kaybetmeyecektir. O hlde bu kutular sanat eseri yapan nedir? Ayrca Warhol bu eyleri neden yapmaktadr? (Danto 2005: 32). Andy Warholun sanatn kitle kltrnden ayrlmasna sava at sylenir. Brillo heykeli, ticari paketlemenin evde bulunabilecek trden dnyevi bir rn arzu edilebilir bir mala dntrmesini yorumlamaktadr. Bu nesneler ayrca kiisel olmayan, ticariletirilmi tketim toplumu iinde yaadmza dikkat ekmektedir. O hlde Brillo Kutularn sanat yapan ey bir sanat kuram olacaktr. Warholun bu yapt elli yl nce sanat olarak saylamazd. Dnyann kimi eyler iin hazr olmasn beklemek gerekiyordu. Sanat dnyasn ve sanat olanakl klan her zaman iin sanat kuramlar olmutur. Demek ki Brillo Kutularn sanat sayabilmek iin dnemi bilmek, rnein ada New York resim tarihinden anlamak gerekmektedir. Elde bir kuram olmadan Brillo Kutularnn sanattan saylmas pek beklenemez. rnein, bir sanat yapt hem temsili hem davurumcu olabilir; temsili olup davurumcu olmayabilir; temsili olmayp davurumcu olabilir ya da ikisi de olmayabilir. Bunlar sanatla ilgili yklemlerdir. Eer bir sanat kendi eserleri iin yeni bir yklem belirlerse, bu yklem de sanatla ilintili olmaya balayacak ve kimi yaptlara uygulanabilecek kimilerine de uygulanamayacak ve Dantoya gre bylelikle sanat dnyas zenginlemi olacaktr (2005: 32-34).
Andy Warholun Brillo Kutular, spermarketlerde grlen Brillo marka sabun kutular gibi karton grnmndedir ancak ahaptan yaplm bir tpkbasmdr ve bir dzen iinde st ste ylmtr.
42
George Dickie, Arthur Dantonun grn belirli ynden gelitirerek kurumsal sanat kuram anlayn ortaya atmtr. Bu anlaya gre bir eyi sanat eseri yapan o eyin nasl grnd, duyulduu vs. ya da hangi malzemeden yapld gibi isel zellikleri deil bu eyin bir kurumla nasl ilintili olduudur. Buna gre sanat denen kurum olmadan sanat eserlerinden sz edilemez (Lamarque ve Olsen 2005: 10). Dickienin ve Dantonun gr en sk sanat dnyas kavramnn mulakl ve yapayl nedeniyle eletirilmitir. Bunun dnda bu gr sanat yapmann belli bir kltrel hareket iermesini gerektirdii nedeniyle de eletirilmitir. Buna gre sanatnn dardan bir ey yapmas ve bunu da belirli bir toplumsal kurumla iliki ierisinde yapmas gerekmektedir. Jerrold Levinson tam da bu gre kar karak sanatnn zihninde sanat olarak saylabilecek, kimsenin adna yaplmayan yalnz ve zel sanatn da olabileceini sylemektedir. Ayrca Levinsona gre rnein, bir iftinin karsnn bir gsteri alannda insanlar grebilsin diye masann kenarna koyduu yumurta kabuklar ile beyaz tutkaln birliktelii de pekala sanat olabilir. Oysaki bu kadnla sanat dnyas denilen kurumun birbiriyle herhangi bir ilgisi bulunmamaktadr (2005: 35-36). Levinson, kurumsal sanat kuramndan etkilenmi ancak bu kurama alternatif olabilecek bir gr gelitirmeye almtr. Levinsonun bu gr tpk kurumsal sanat kuramnda olduu gibi sanat yapt olmay bir eyin isel bir zellii olarak deil insan eylem ve dncesiyle iliki ierisinde ele almaktadr. Levinson bu ilikiyi de birey ya da bireylerin niyetine gre yorumlar -ki bu niyet de sanat dnyas yerine sanat tarihine gnderme yapmaktadr. Dolaysyla sanatn zorunlu olarak geriye -yani gemite olmu olanlara- bakan bir ey olduu sanatn tanmnda olmaldr. Bu tarihsellik sanatn farkl zamanlardaki birliini ve sanatta isel olan srekli evrimi ortaya koyar. Yeni sanat gemi sanatla olan ilikiden dolay sanattr; yakn gemiin sanat pek de-yakn-gemi-olmayan sanatla olan ilikiden dolay sanattr; pek de-yakn-gemi-olmayan sanat uzak gemiin sanatyla olan ilikiden dolay sanattr. Bu gemie gidi gemi nesnelerle olan ilikisinden dolay sanat olmayan, bunun yerine sanat damgasnn en bata yaptrlabilecei nesnelere kadar devam eder. Anlald zere Levinsona gre sanat kavramnn sanatn imdiye kadar ne olmu olduundan bamsz bir ierii yoktur. Bir eyin sanat yapt saylabilmesi iin sanatnn bu eyi tpk daha nceki eylerin herhangi bir ekilde sanat sayld gibi sanat saylabilmesi niyetiyle yapm olmas gerekir. Yani sanat bu eyi bir ama iin tasarlamal, kendine mal etmelidir. Levinson zmlemesine zaman boyutunu ekleyerek aslnda sanat kavramn deil de verili bir zamandaki sanat kavramn tanmlamaktadr. Ve bunu bu verili zamann ncesinde sanat olan eylere gnderme yaparak gerekletirir. Bu anlamda da sanatn nasl geliecei, neye dnecei sanatn kavramsal olarak ne olmu olduuna baldr. Sonu olarak Levinson bir toplumdaki sanat kurumlarnn sanatn zn oluturduuna kar kmaktadr. Ona gre temel olan sanat yaplmasdr. Toplumsal evreler ve bu evrelerin etrafnda gelien uzlamlar sanatn temelinde yer almaz. Sanatn z sanat sosyolojisinde deil sanatn olumsal tarihiyle olan ilikisinde yatmaktadr (2005: 35-44). George Dickie 1983te Yeni Kurumsal Sanat Kuram adnda bir makale daha yazar ve hem eletirilere yant verir hem de grn gelitirir. Verdii sanat yapt tanmna gre bir sanat yapt bir sanat dnyasna sunulacak ekilde yaratlm trden bir insan yapmdr (s. 53). Dickieye gre kurumsal sanat yapt gr bir adan geleneksel sanat kuramlarna benzer. Bu ortak yan, sanat yaptnn her eyden nce insan yapm olmasdr. nsan yapm insan tarafndan yaplm bir nesneye denir. Ne var ki bu nesne kimi durumlarda fiziksel bir nesne olmayabilir. r-
43
nein, bir iir fiziksel bir nesne deildir ama yine de insan yapmdr. Ayn ekilde gsteriler, doalama danslar da insan tarafndan yaplmtr ve dolaysyla insan yapmdr. Dickieye gre ok tartmal olan Duchampn hazr nesneleri de insan yapmdr. rnein, pisuar aslnda basit bir nesnedir. Ancak bu basit nesne Duchamp tarafndan emeyi oluturacak ekilde sanatsal bir ara olarak kullanlm ve bylece karmak nesneye dnmtr. te bu karmak nesne de sanat dnyas iinde bir insan yapmdr, Duchampn insan yapm. Dickie bu balamda Weitz ve Ziffin grlerine de eletiri getirir. Onlarn gr benzetme sanat grdr ve bu yzden benzerlikleri fark eden insan etkinlii tarafndan ortaya konmaktadr. Oysaki Dickie kendi grnn insan yapmsal sanat gr olduunu ve bu grn de temelinde yapmak olan insan etkinlii olduunu syler. Dickieye gre bir eyin sanat yapt olabilmesinin iki kural ya da iki zorunlu art vardr: 1) Eer bir kimse sanat yapt yapmak istiyorsa bunu ancak bir insan yapm rn yaratarak yapabilir. 2) Eer bir kimse sanat yapt yapmak istiyorsa bunu ancak bir sanat dnyasna sunulacak trden bir ey yaratarak gerekletirebilir. te Dickieye gre bu iki kural bir arada sanat yaptlar yapmak iin yeterlidir. Bu iki kural ayrca tm sanat trleri iin geerli olduundan uzlamsal olmayan kurallardandr. Dickieye gre uzlamsal olan kurallar da sz konusudur nk sanat dnyas tek tek sanat dnyas sistemlerinden meydana gelmektedir. Bu sistemlerin her biri de kendi sanatlarn ve rollerini iermektedir. Buna gre rnein, resim bir sanat dnyas sistemidir, tiyatro bir sanat dnyas sistemidir vb. Bu tek tek sistemlerin ierisindeki uzlamsal kurallar deiime aktr. Dier yandan, Dickieye gre yukarda sraladmz iki uzlamsal olmayan kural her ada her koulda her sanat tr iin geerli olan kurallar olarak kalacaktr (2005: 47-53). Bu blm Dickienin grne destek olabilecek bir rnek vererek bitirelim. Roy Lichtenstein (1923-1997), Claes Oldenburg (1929- ) ve Andy Warhol (1928SIRA SZDE 1987) nl Amerikal Pop sanat (popler sanat) sanatlarndandr. Bu sanat tr reklamlardan, reklam panolarndan, filmlerden, karikatr dergilerinden ve televizyondan esinlenen ve geleneksel sanat anlayna bir darbe olan ada sanat trDNELM dr. Elit kltr imgeleri yerine popler kltrn imgelerini kullanr. rnein Andy Warhol, 1968de Campbells marka domates orbas konS O R U serve kutusunun resmini yapmtr. Marketlerde satlan bu orbann deeri 6 dolarken, Warholun yapt 1500 dolara satlmtr. Bu resmin bu kadar pahalya alc bulmasnn DKKAT en nemli nedeni kukusuz sanat dnyasnca sanat olarak ve yeni bir ey olarak grlm olmasdr. Nitekim SIRA SZDE Amerikan Pop sanat 1950lerin sonunda Guggenheim Mzesi kratrlerinden olan eletirmen Lawrence Alloway tarafndan destek grnce uua gemitir. AMALARIMIZ Bir de komik saylabilecek bir rnek verelim. Yakn zamanda len Amerikal yerletirme (enstalasyon) sanatlarndan John Chamberlain (1927-2011) 1957de paraK T A P lanm metalin heykel iin malzeme olarak kullanlabileceini kefetti. Bir pop sanats olduu gibi soyut davurumculuun da temsilcilerindendi. Enkaz hline gelmi Cadillac ve eski arabalarn paslanm paralarn kullanTELEVZYON d. Bu ekilde oluturduu Yerletirmeleri pek ok yerde sergilendi. 1973te iki heykeli skartaya km araba sanld iin yanllkla toplatlp depoya kaldrld. Guggenheim.org
NTERNET
Guggenheim Mzesi Amerika New Yorkta, Manhattanda bulunan ve nl mimar Frank Lloyd Wright tarafndan tasarlanm bir mzedir. ada sanattan pek ok koleksiyon sergilenen mze 1959 ylnda almtr. Mze binas mimaride dnm noktas olarak kabul edilen binalar arasndadr. Yerletirme (Enstalasyon), belli bir mekan kurgulamaya; anlam ve alg dzleminde birbirleri ve iinde bulunduklar mekanla ilikili nesnelerin bir arada sergilenmesine dayanan sanat tarz. Bu tarz sanat eserleri, belli bir yer iin tasarlanr, orada sergilenir ve sergilendikten sonra SIRA SZDE sklr. Kaynak: N. Keser. Sanat Szl.
DNELM
ekil 2.4
S O R U
AMALARIMIZ
K T A P
TELEVZYON
NTERNET
44
SANATI LE SANAT YAPITI VE SANAT YAPITI LE ZLEYC ARASINDAK LK Sanat le Sanat Yapt Arasndaki liki: Yaratclk
Sanat ile sanat yapt arasnda kurulan zel iliki yaratclktr. Yaratclk ksaca ifade edilirse yeni bir eyin yani daha nce varolmayan bir eyin ortaya kmasdr. Yaratck, Tanr ya da Tanrlarn iinin olduunun dnlmesinden baka insann ortaya koyduu bir baar olarak da grlr. Bu anlamda hem bilimsel hem sanatsal yaratmadan sz edebiliriz. Her iki yaratma tr de Townsendin syledii gibi, bir balang noktas olduu kadar ayn zamanda da sonradan olan ya da olabilecek olanlarn da belirleyicisidir. rnein, Rnesans dneminde perspektifle birlikte eski resim anlay sona ermitir. Bu nedenle de Giotto gibi ressamlar perspektifi kullanan ilk ressamlar olarak ardllarndan daha yaratc kabul edilirler. Bununla birlikte sanatsal yaratma gerek dnyaya zg olan belirlenimcilikten bir kurtulutur. Sanat bir kurgu, bir yanlsama dnyas yaratr, gereklemeyecek belki de asla olamayacak olan sunar. Sanatlarn yaratc olmalarnn sebebi de ite bu yzden yaanan deneyimlere zgrce biim verebilmeleridir. Sanat, insan aklnn yaratc bir ifadesi, zihinsel etkinliin en zgr biimidir. (Townsend 2002: 179-182, 187). Peki, sanatsal yaratmann yaps nedir? Sanat hangi aamalardan geerek yaptn yaratmaktadr? Yaptn sanatyla ve izleyiciyle olan ilikisi nasldr? Kimi sanat yaptlar yaratcs henz yaptn daha bitirmeden (sanat izin verdii iin ya da bunu amalad iin) izleyici karsna kabilse de genellikle yapt btnyle sanatdan ayrlp kendi bana bir nesne olduunda izleyiciyle buluur. Ancak yapt, sanat yani yaratcs iin baka bir ey, izleyici iin baka bir anlam tar. Her ne kadar yapt ayn yapt gibi grnse de yaratcsyla olan ilikisi ile izleyici ile yeni balayan ilikisi farkldr. Sanat eserini yaratrken belirli aamalardan geer. Yaratmann aamalarn u ekilde sralayabiliriz: Etkilenme aamas, tasarlama aamas ve tamamlama aamas. Sanat evresindeki, zihnindeki, deneyimlerindeki her trl eyden etkilenebilir. Bu balang noktasdr. Bir ses, bir glmseme, bir kavram, bir eya, yeni tanlan bir kii sanatnn yaratm nesnesi olabilir. Buna ayn zamanda esinlenilen nesne de diyebiliriz. Sanat bu nesneden yola karak tasarlamaya balayacaktr. Tasarlama aamas da iki ekilde olabilir: Zihinde tasarladktan sonra oluturma ya da olutururken (oluturarak) tasarlama. rnek vermek gerekirse; bir ressam zihninde tasarladktan sonra bunu tuvaline aktarabilir ya da renklerle oynarken sre ierisinde tasarlayabilir. Ayn ekilde, bir modern dans koreograf setii bir mzik parasna zihninde hareketler tasarlayarak daha sonra bu hareketleri danslarna retebilir ya da danslarn ynlendirerek bizzat onlara hareket bulmada olanak salayabilir yani hareketlerle oynarken sre ierisinde tasarlayabilir. lk durumda bir zihinsel tasar nesnesi sz konusuyken ikinci durumda bir sre iinde ekil alan nesne sz konusudur. Bu ikinci duruma verilebilecek rneklerden biri Rus ressam Vasily Kandinsky (1866-1944) tarafndan 1913 de yaplan Beyaz Bordrl Resimdir. Bu resim sanatnn 1912 sonbaharnda doduu yer olan Moskovaya yapt bir yolculuktan esinlenmitir. Kandinsky belli aralklarla gittii Mnihe dndkten sonra doup byd yer olarak hafzasnda yer etmi Rusyaya yapt bu yolculuktan elde ettii olduka gl izlenimlerini grselletirebilmenin bir yolunu aramaya bala-
45
mtr. Yaklak be aylk bir sre ierisinde kurun kalem, mrekkep, suluboya ve yalboya arasnda zgrce hareket ederek ok eitli motif ve kompozisyonlar aratrmtr. En az on alt alma denedikten sonra Kandinsky nihayet resmine grsel biimi verecek zm bulmutur: Beyaz bordr. Ona gre kulland bu beyaz renk pek ok olanaa gebe bir...sessizliin uyumunu ifade etmektedir. Verilebilecek bir baka rnek de amzn nl soyut davurumcu ressamlarndan Jackson Pollock (1912-1956) un kulland tekniktir. Pollock, boya kartrma, fra kullanma gibi geleneksel teknikleri bir kenara koymutur. Yere ok byk boyutlarda tuval bezler sererek bu bezlerin zerinde hareket ederek boya dkm, damlatm, frlatmtr. Bu nedenle de kulland bu teknikle yapt resimler sonradan hareket resmi adn almtr. Sanatsal yaratmann son aamas olan tamamlama aamas ise sanatnn artk yaptn tamamlanmas iin gereken dzenlemeleri yapt aamadr. Burada artk izleyici karsna kmaya hazr nesne yani sanat yapt sz konusudur. Sanatnn geirdii bu aamalardan sonra yapt artk izleyiciyle bulumaya hazrdr. imdiden sonras artk izleyicinin yaptla kuraca ilikide ekillenecektir. Peki, izleyicinin yaptla bu yeni balayan ilikisi nasldr?
Soyut davurumculuk (soyut ekspresyonizm) 1940larn ortalarnda New Yorkta ortaya kan, ressamlarn gerek nesnelerin temsiline yer vermeden kendilerini sadece renk ve ekillerle ifade ettikleri bir tr soyut sanattr. lk Amerikan sanat akm olarak kabul edilip, sanat dnyasnn merkezinin Paristen New Yorka kaymasnda etkili olmutur. Kaynak: wikipedia.org
ekil 2.5 Vasily Kandinskynin Beyaz Bordrl Resim adl resmi (1913)
46
47
Eletiri sayesinde belirli bir kltr oluur. Eletirmenler ne hakknda konuulacan ve yazlacan seerler. Bu seimleri dorultusunda da kimi yaptlar onaylanr (ne kar) kimileriyse ikincil konuma der (geride kalr). Kltr de bu ekilde oluur. rnein, Yeni-klasik ngiliz Yazn ya da New York Sanat eletirmenler tarafndan belirlenen zel kategorilerdir. (Townsend 2002: 234). Sanatlar da izleyici ve ou zaman eletirmen konumundadrlar. Hatta bir gre gre sanatlar daha iten ve daha kesin bilgiye sahiptirler. yle de dnebiliriz. Bir kimsenin romanlar eletirebilmesi iin roman yazar, ada dans gsterisini eletirebilmesi iin ada dans, resimden anlayabilmesi iin ressam olmas gerekir. Bu gr kabul edilebilir bir gr gibi gzkse de sorun udur. Eletirinin ikincil dzey bir etkinlik olduu ve sanatlardan baka hibir izleyicinin bir sanat yaptn gerektii gibi anlayamayaca iddiasna dayanr. Eer durum buysa da sanat yapt retmenin pek bir anlam kalmaz. Dier taraftan sanatlarn aslnda yarattklar yaptlardan daha azn bildikleri de iddia edilebilir. Ne de olsa onlar yalnzca yaratmakla meguldrler. Oysa bir eletirmen zeki bir izleyici olarak sanatlarn iletmek istediklerinden ok daha fazlasn bilebilir (Townsend 2002: 240-241). Bu gr daha ok kabul edilebilir bir grtr. Sanatlarn ve eletirmenlerin farkl etkinliklerde bulunduklar iddiasna dayanr. Bir sanat doal olarak kimi zaman sradan bir izleyici kimi zaman da sk bir eletirmen olabilir. rnein bir heykeltra dnelim. Bu heykeltra arada srada tiyatroya gitsin. Byk olaslkla arada srada izledii bu oyunlar sk bir tiyatro severin izledii gibi izlemeyecek, daha ok sradan bir izleyici gibi deerlendirmede bulunacaktr. Dier taraftan ayn heykeltran sanat bir arkadann heykel sergisine gittiini dnelim. Kukusuz burada tiyatroda olduundan ok farkl bir tutumda olacaktr nk heykeller hakknda daha ok bilgiye sahiptir ve heykel sanatnn sanat dnyasn takip etmektedir. Yine de her iki durumda da o sanat kimliinden ok izleyici ya da eletirmen kimliini n plana kartm demektir. Baka bir deyile, sanat olmak, sradan bir izleyici olmak ve eletirmen olmak birbiriyle kesitiinde bile farkl kategorilerdir. Bir roman yazarnn hangi durumda sanat, hangi durumda sradan birSZDE izleyici ve hangi SIRA durumda bir eletirmen olarak deerlendirilebileceini rneklendiriniz.
DNELM S O R U
SIRA SZDE
DNELM S O R U
DKKAT
DKKAT
SIRA SZDE
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
AMALARIMIZ
K T A P
K T A P
TELEVZYON
TELEVZYON
NTERNET
NTERNET
48
zet
A M A
Felsefi dnmede sanat kuramlarn aklamak. Felsefi dnmede karmza kan temel sanat kuramlar arasnda yknmecilik, biimcilik, duyguculuk, sezgicilik ve istenilii sayabiliriz. Bu kuramlarn hepsi de sanatn tanmn kuramsal olarak verir. yknmecilik ya da taklitilik Platonla balam ve on sekizinci yzyla kadar da nemini korumu bir kuramdr. Bu kurama gre sanat yaam yanstr. Ayn zamanda nesnelerin temsil edilmeleri anlayna da dayanmaktadr. yknmeci kurama gre sanat doay taklit etmektedir. Ancak kimi durumlarda doann da sanat taklit ettii iddia edilebilir. Biimcilik bir eyi sanat yapan eyin o eyin biimsel zellikleri olduunu iddia eder. Buna gre nemli olan bir yapttaki renk, ses, ekil, izgiler gibi biimsel zelliklerdir. Bu gre gre sanat anlaml biim olarak tanmlanr. Duyguculua gre ise sanatta nemli olan duygulardr. Bu gr savunanlar sanat yaptlarn duygularn ifadesi olarak tanmlarlar. Sanatn insanlk iin nasl bir amaca hizmet ettii de bu gr iin nemlidir. Sezgicilere gre sanat biim ya da duygu yerine yaratc, bilisel ve tinsel bir edim olarak grlr. Bu grn temelinde sanat ve onun yaratcl yatmaktadr. Sanat ayn zamanda sanatlarn imge ve sezgilerini ifadeye dntrdkleri trden bir bilgidir. radecilik ya da istenilii dier kuramlardan ayran en nemli yn sanatn basit bir ekilde tanmlanamayacann savunulmasdr. Basit sanat tanmlar sanat iin geerli olduklar gibi sanat olmayan eyler iin de geerli olabilirler. Bu nedenle nemli olan sanatn karmak zelliklerini ortaya koyabilmektir.
A M A
Sanat tanmlamadaki sorunlar aklamak. ada estetikiler genel olarak sanat kuramlarnn verdikleri sanat tanmlarn baarsz bulmulardr. Bu eletiriyi getiren dnrlerden biri Morris Weitzdr. Weitz, sanat nedir? sorusunun terk edilerek yerine sanat kavram ne tr bir kavramdr? sorusunun sorulmas gerektiini iddia etmitir. Buna gre estetiin amac bir sanat kuram oluturmak deildir. Ama sanat kavramnn dildeki kullanmn aratrmak olmaldr. Weitz, Wittgensteindan ald aile benzerlii kavramn kullanarak tm sanatlarn paylat ortak bir zn olmadn bunun yerine sanat yaptlar arasndaki benzerliklerin bulunmas gerektiini iddia etmitir. Bir eyin sanat olup olmadna olgusal zmlemelerle karar veremeyiz nk sanat ak bir kavramdr. Weitzn gr her eyin her eye benzeyebilecei noktasnda ve sanat ak bir kavram olarak ele almas noktasnda eletiriye uramtr. Beardsley gibi ilevselci gr savunanlar bir eyin sanat eseri saylabilmesi iin sanatn ho bir estetik deneyim salamak gibi bir amacnn olmas gerektiini savunurlar. Bu gr sanatn deerini temel alr. Paul Ziffe gre de sanat yaptlarnn ortak zellii yoktur. Ziff tipik rnekler ad verilen bir gr savunmutur. nceden sanat yapt olarak kabul edilmi yaptlar yeni yaptlar iin tipik rnek oluturabilirler. Buna gre yeni yaptlarn tipik rneklerin sahip olduu zelliklerle olan benzerlikleri ortaya konabilir. Bu tek tek her sanat dal iin yaplmaldr. Her sanat trnden bir tipik rnek seilerek yaplabilir. Bylelikle sanat yapt kavramnn farkl kullanmlar tasvir edilebilir.
49
AM A
Sanatn nasl farkl ekillerde tanmlanabileceini tartmak. Yirminci yzyln sonlarnda Morris Weitzn zclk kart grnn de etkisiyle sanatn isel zellikleri yerine dsal zellikleri aratrlmaya balanmtr. rnein sanat toplumsal, kurumsal, tarihsel olarak tanmlanabilir. Bu tr tanmlara bantsal ya da dsal tanm ad verilir. Arthur Danto, George Dickie ve Jerrold Levinson yirminci yzylda sanatn bantsal tanmn verenlerin banda gelir. Dantoya gre bir eyin sanat saylabilmesinde yaptn alglanamaz zellikleri nemli olur. Bu alglanamaz zellikler sanat dnyas olarak nitelendirilir. Sanat dnyasnn iine sokulmu olmak btn sanatlarn zn oluturur. Dickie, Dantonun sanat dnyas grnden yola karak kurumsal sanat kuramn ortaya atmtr. Buna gre bir eyin sanat olmas iin sanat ad verilen kurumla ilintili olmas gerekir. Dickieye gre sanat yapt bir sanat dnyasna sunulacak ekilde yaratlm trden bir insan yapmdr. Levinsona gre bir eyin sanat yapt olabilmesi iin bu yaptn daha nce yaratlan yaptlarla ilikisinin olmas gerekir. Bu iliki de sanat dnyas yerine sanat tarihi ne gnderme yapmaktadr. Buna gre yeni yaratlan yaptlar gemite yaratlan yaptlarla olan ilikiden dolay sanat kabul edilir.
AM A
Sanat ile sanat yapt ve sanat yapt ile izleyici arasndaki ilikiyi aklamak. Sanat ile sanat yapt arasndaki ilikiye yaratclk ad verilir. Bu daha nce varolmayan bir eyin ortaya kmasdr. Sanatsal yaratma gerek dnyadaki belirlenimcilikten kurtulutur. Sanatlarn yaratc olmalarnn en nemli nedeni yaadklar deneyimlere zgrce biim verebilmeleridir. Yaratcln balca aamalar etkilenme, tasarlama ve tamamlama aamalardr. Tasarlama aamas da iki ekilde olabilir: Zihinde tasarladktan sonra oluturma ya da olutururken tasarlama. Tamamlama aamasyla yapt izleyici karsna kmaya hazr nesneye dnr ve izleyicinin sanat yaptyla olan ilikisi balar. Yaptn ortaya kmas iin sanatnn varl gerekliyken yaptn yaam bulmas, deerlendirilmesi ve yorumlanmas iin de izleyici gereklidir. Eletirmenler zel bir tr izleyici kategorisidir. Eletirmen, bir sanat yapt hakknda yazp izen ve konuan kiiye denir. Eletirme, yaptn iyi ya da kt olduunun tesinde bir eyler sylemeyi gerektirir. Eletirmenlerin dile getirdikleri yarglara eletirel nermeler ad verilir. Bu tr nermelerde doruluk ya da yanllk aranmaz, yapta uygunluk aranr.
50
Kendimizi Snayalm
1. Sanat etkinliini tanmlayan aadaki ifadelerden hangisi yanltr? a. nsann yaratc bir rndr. b. Sanatyla izleyici arasndaki iliki sonucu ortaya kar. c. Sanatyla balayan bir sretir. d. Sanat yaptnn izleyici ile sanaty buluturduu bir etkinliktir. e. zleyici olduu srece devam eden bir etkinliktir. 2. Sanat dnyas deyimi aadaki ifadelerden hangisini iermez? a. Sanat tarihi bilinci b. Kratrler c. Sanat yaptlar miras d. Sanat kuram e. Doa severler 3. Sanat duygularn davurumu olarak ifade eden bir gr ne tr bir sanat tanm vermektedir? a. Duygularn tanm b. sel tanm c. Kuramsal tanm d. Gerek tanm e. Biimsel tanm 4. Felsefi dnmedeki sanat kuramlaryla ilgili olarak aadakilerden hangisi dorudur? a. Biimcilie gre sanat yaamn bir yansmasdr. b. Sezgicilik sanatta duygularn roln nemsemese de biimin vazgeilmez olduunu savunur. c. stenilie gre sanat herkesin anlayabilecei basit bir ekilde tanmlanmaldr. d. Duyguculua gre sanatlarn eserlerini yaratrken neyi amalad nemlidir. e. yknmecilik sanat ifade olarak tanmlar. 5. Aadakilerden hangisi Morris Weitzn estetikte kuramn rolne ilikin iddialarndan biri deildir? a. Doru sanat kuram diye bir ey yoktur. b. Sanat kavram ak bir kavramdr. c. Sorulmas gereken asl soru sanatn doas nedir? sorusu olmaldr. d. Tm sanatlarn paylat ortak bir z deil ama yaptlarn birbirleriyle olan benzerlikleri bulunabilir. e. Sanat kuramlarn test etmenin bir yolu yoktur. 6. Aadakilerden hangisi Paul Ziffin savunduu gr yanstmaktadr? a. Bir eyin sanat yapt olduunu sylemek sanat belirli zellikler kmesinin alt kmelerini bulma yoluyla tanmlamak demektir. b. Sanatta tipik rnekler bulabilmemiz iin elimizdeki bir yaptn sanat yapt olup olmadn bilmemiz gerekir. c. Sanatn ne olduunu bilmeyen bir kiiye sanat retebilmenin en iyi yolu en son yaratlan sanat yaptlarn gstermektir. d. Yalnzca tipik rnekler sanat yapt olarak kabul edilebilir. e. Sanat ancak zorunlu ve yeterli zelliklerden yola klarak tanmlanabilir. 7. Aadaki eletirmelerden hangisi yanltr? a. Arthur Danto - sanat dnyas kavram b. Jerrold Levinson - tarihsel sanat anlay c. George Dickie - kurumsal sanat kuram d. Morris Weits - zc sanat anlay e. Paul Ziff - tipik rnek kavram 8. Aadakilerden hangisi Jerrold Levinsonun savunduu iddialardan deildir? a. Yalnzca sanatnn zihninde sanat olarak saylabilecek zel sanattan sz etmek olanakl deildir. b. Bir eyin sanat olmas iin sanatnn eserini sanat saylabilmesi niyetiyle yaratm olmas gerekir. c. Yeni sanat gemi sanatla olan ilikisinden dolay sanattr. d. Sanatn tanm bantsal olarak yaplabilir. e. Sanat kurumlar sanatn zn oluturamaz. 9. Aadakilerden hangisi sanatsal yaratmann aamalarndan biri deildir? a. Tamamlama aamas b. Etkilenme aamas c. Paylatrma aamas d. Zihinde tasarladktan sonra oluturma aamas e. Olutururken tasarlama aamas 10. Aadaki iddialardan hangisi yanltr? a. Sanat, sradan izleyici ve eletirmen arasnda rtmeler olsa da bunlar farkl kategorilerdir. b. Eletirel nermelerde doruluk ya da yanllk aranmaz. nemli olan bu nermelerin sanat yaptlarna olan uygunluklardr. c. Eletirmenlerin seimleri sonucu baz sanat yaptlar ne karken bazlar ikincil konumda kalr. d. Sanatlar yalnzca sanat yapt yarattklar iin izleyici konumunda olamazlar. e. Eletirmenler ayn zamanda izleyici grubu ierisinde yer alrlar.
51
Okuma Paras 1
zclk, Antizclk ve Estetik Tanmlamalar Tm tanmlamalar ya da temel tanmlama trlerini gzden geirmenin yeri buras deil. Estetik tarihi, eitli tanmlama giriimlerini serilmiyor. Bunlarn ou, zel estetik kuramlarn rndr. Ve tm de youn bir eletiri szgecinden gemitir. Aralarnda ortak olan tek ey, tmnn de sanat yaptlarnda ve estetik deneyimlerde baz temel zellikler kmesinin varln varsaymasdr. Bu ynleriyle zc kuramlardr. Bir zamanlar felsefede ele alnan nesnelerin, zsel baz niteliklere sahip olmas gerektii yaygn bir dnceydi. rnein, bir ahlak felsefesinden sz ediliyorsa, bu durumda tm ahlaksal edimleri ve doru eylemin dayand ortak bir ey olmaldr. Bir bilim felsefesi varsa, bilimsel kuramlarn, uygun bir biimde betimlenebilir bir gereklie ilikin olmalar gerekir. zc kuramlar, zerinde konuulan eyin temel zelliklerini bildiimizden sz etmez; ancak sanat sz konusu olduunda bir zc, baz zelliklerin estetik deneyimde gerekli olduuna ve bu ortak zelliklerin tm sanatlarda bulunduuna inanr. Aksi halde, sanat ve estetik terimlerinin anlaml bir biimde kullanlamayaca dnlr. Estetiin, zc terimlerle ele alnmas gerektii dncesi, sonunda bo kmaktadr. Felsefi zcl yeniden gndeme getirmek, Ludwig Wittgenstein (18891951) ve onun ardllarnn temel katklarndan biridir. zc varsayma yneltilen eletiriler, iki noktada younlar. Birincisi, tanmlamalar ne denli dikkatle oluturulursa oluturulsun, sanat dnyasnda olup bitenlerin gerisinde kalr. Tanmlama sreci bizi gerekten sanat anlamaya yaklatryorsa, o zaman yetkin bir tanmlamaya ulaamasak bile, sanatn ne olduunu ve nereye gittiini grmeye balamamz, tanmlamalarmzn, yeni sanat trlerini de kapsamna almasn gerektirir. Ancak byle olunca, yeni sanat trleri, tanmlamalarda srekli deiiklikleri zorunlu klar. Artk resimlerin herhangi bir eyi temsil etmesi, mziin uyum kurallarna uymas gerekmiyor. Romanlarn ve oyunlarn ba, ortas ve sonu olmas zorunlu deil. Sanat yaptlarnda sreklilik yok. Tanmlamalarmzn her eye aklk getirememesi, felsefe yntemimizdeki bir zayflktan baka bir ey olmayabilir. Sorun, tanmlamalarmzn sanat dnyasnda olup bitenlerin yanna bile yaklaamamasdr. Sanat yaptlarnn birtakm zsel niteliklerinin olup olmadn iyice dnmemiz gerekir. kinci olarak, temel zellikler diye ileri srlen eylerin kendileri bir sorun olur. Estetik yklemlerin, basit nitelik belirten terimler olmaktan ok, eretilemeler gibi ilev grdn daha nce ele aldk. Durum byleyse, estetik tepkilerde temel olan estetik-d zellikler aramak, yanl bir estetik zellik anlayna dayanyor. Klasik yazarlar, belirli oranlarn normal bir gzlemciye gzel grndn dnyorlard. Bu oranlar, klasik gzellik ve uyum grleriyle tutarllk iindeydi. rnein, ressam ve oymac William Hogarth (1697-1764), 18. yzylda, kavisli hatlar, gzelliin zorunlu koulu olarak gryor ve kuramn da yapt oymalarla rneklendiriyordu. Ancak, tpk iki ayakl tysz hayvan eklindeki insan tanmlamas gibi, Hogarthn oymalar da alay konusu oldu. Uyum ve duyusal zevk, estetik yklemlerin betimledii estetik zelliklerdir. Bunlar zel bir izgi biimiyle ya da matematiksel bir oranla ilikilendirme giriimi, estetik yklemleri, yeniden estetik-d zellikler bakmndan ele almamz gerektirir. Sonu olarak zc tanmlamalar, estetik zellikleri yakalamada baarsz kalr. Kaynak: Dabney Townsend (2002) Estetie Giri. eviren: Sabri Bykdvenci. Ankara: mge Yaynevi, s. 76-78.
Okuma Paras 2
Sanatta dinamizmi kadnlar yaratyor: Beral Madra Trkiyede, ada sanat dnyasnn nde gelen isimlerinden biri Beral Madra. Sergi dzenleyicisi ya da sanat ynetmenlii olarak da tanmlanan kratrl, Trkiyede bilinir hale getiren bir sanat insan. Ayn zamanda sanat eletirmeni ve stanbul 2010 Avrupa Kltr Bakenti Ajans Grsel Sanat Ynetmeni. Kratrlk, lkemizde fazla bilinen bir meslek deil. Uluslararas sanat ortamnda da 1980lerde ortaya km. Kendisine kratr diyen ilk kii svireli Harald Szeemann. Eitimi yok; sosyoloji, ekonomi; antropoloji, felsefe, sanat tarihi okuyup da kratr olabilirsiniz. Kratr, sanat retiminin toplum iinde yeniden deerlendirilmesini ya da sanat retiminin topluma en iyi ekilde sunumunu salar. Sanat komiserlii de daha ok resmi bir sfat, Venedik Bienalinde kullanlyor. Sanat yneticisi ya da Sanatnn patronu diyen de var. Mzeler ve koleksiyonerler, danman olarak kullanmaya, onlarn szlerini dinlemeye baladnda kratrler de iktidar sahibi oldu. Kratr tantt zaman sanatlar mzelere giriyor. Aslnda gerek iktidar sanatda. Sanat retmese o kratrn iktidar ne olabilir ki? Ben
52
2. e
3. c
4. d
5. c
6. a
7. d
8. a
9. c
10. d
53
Berys Gaut ve Dominic McIver Lopes (editrler) (2005). The Routledge Companion to Aesthetics. London: Routledge. Croce Benedotte (1983) fade Bilimi ve Genel Linguistik Olarak Estetik. ev: smail Tunal. Ankara: Remzi Kitabevi. Davies Stephen (2005) Definitions of Art The Routledge Companion to Aesthetics iinde. Berys Gaut ve Dominic McIver Lopes (editrler). London: Routledge. Danto Arthur C. [1964] (2005) The Artworld Aesthetics and The Philosophy of Art. The Analytic Tradition. An Anthology iinde. Peter Lamarque and Stein Haugom Olsen (editrler). Oxford: Blackwell Publishing. Dickie George (2005) The New Institutional Theory of Art Aesthetics and The Philosophy of Art. The Analytic Tradition. An Anthology iinde. Peter Lamarque and Stein Haugom Olsen (editrler). Oxford: Blackwell Publishing. Keser Nimet (2005) Sanat Szl. Ankara: topya Yaynevi. Levinson Jerrold (2005) Defining Art Historically Aesthetics and The Philosophy of Art. The Analytic Tradition. An Anthology iinde. Peter Lamarque and Stein Haugom Olsen (editrler). Oxford: Blackwell Publishing. Parker Dewitt. (2010). The Principles of Aesthetics. Nabu Press. Wilkinson R. (2008) Art, Emotion and Expression. Philosophical Aesthetics iinde. Oswald Hanfling (editr). s. 180-186. Tadelen Demet (2007) Felsefi Estetik. Felsefe iinde. Eskiehir: Anadolu niversitesi Akretim Yaynlar. Tolstoy Leo N. (2010) Sanat Nedir? eviren: Mazlum Beyhan. stanbul: Bankas Kltr Yaynlar. Townsend Dabney (2002) Estetie Giri. eviren: Sabri Bykdvenci. Ankara: mge Yaynevi. Weitz Morris [1956] (2005) The Role of Theory in Aesthetics Aesthetics and The Philosophy of Art. The Analytic Tradition. An Anthology iinde. Peter Lamarque and Stein Haugom Olsen (editrler). Oxford: Blackwell Publishing. Yetiken Hlya (1991) Estetiin ABC si. stanbul: Simavi Yaynlar.
3
Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Sanatn bilgi ile olan ilikisini tartabilecek, Sanat yaptnn ne tr bir varlk olduu konusunu tartabilecek, Sanatn etik ile olan ilikisinde zerkilik ile ahlakl tartabileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
Bilisel Uyarm Deneyimsel Bilgi Ahlaki Bilgi Fiziksel Nesne Hayali Varlk Soyut Varlk Tip-rnek Ahlaklk zerkilik
indekiler
GR SANAT EPSTEMOLOJS SANAT ONTOLOJS SANAT ETK LKS
SANAT EPSTEMOLOJS
Bu blmde sanatn bilgi ile olan ilikisini tartacaz. Bu ilikinin irdelendii alana genel olarak sanat epistemolojisi ad verilir. Baka bir deyile sanat epistemolojisi, sanatn bilgi ile arasndaki ilikiyi aratran alandr. Bu ayn zamanda sanatn bilisel deerinin olup olmadnn yapld sorgulamadr. Bu tartma alan ierisinde olmak demek en temelde u iki soruyu sormak demektir: Sanat bilginin kayna olabilir mi?, Sanat bize bir eyler retebilir mi? Sanatn bilisel deerinin olduunu savunan dnrler ounlukla; sanatn bize bir eyler retebileceini, sanat hakknda bir eyler bilebileceimizi, sanatn dnya hakkndaki algmz, anlaymz deitirebileceini, sanatn kendimizle ilgili kimi eylerin deimesine neden olabileceini ve sanatn bilginin kaynaklarndan biri olabileceini dnrler. Yukarda sorduumuz bu soru ve dncelerden anlalaca zere sanatn bilgiyle olan ilikisi farkl bir ekilde kurulmaktadr. Ne de olsa sanat bize Dnyann Gnein etrafnda dnyor olduu bilgisi gibi bir bilgi vermemektedir. Burada sz konusu olan farkl trde bilgilenebilmenin olanakl olabileceidir. Eer bilgi den yalnzca nermesel bilgi trn anlyorsak bu durumda sanatn bilgiyle olan ilikisine pek de scak bakmayacamz aikrdr. Nitekim bilginin epistemoloji tarihinde en sk yaplan tanmna bakacak olursak, gerekelendirilmi doru inancn nermesel bilgi iin geerli olduunu oysaki sanatn bilgi rettii kabul edildiinde ayn tanmn geerli olmayacan sylememiz gerekir. Baka bir deyile eer bilgi yalnzca gerekelendirilmi doru inan ola-
Platonun Theaitetos diyalounda verilen bilgi tanmlarndan biri ve en eskisi gerekelendirilmi doru inantr. Bu tanm yirminci yzylda epistemoloji literatrnde, zellikle Edmund Gettierin Gerekelendirilmi Doru nan Bilgi midir? balkl makalesiyle ok byk tartmalara neden olmutur. Bu tartmalar halen devam etmektedir.
56
rak tanmlanrsa nermesel bilgi tr dnda baka tr bir bilgilenme biimi olamayacaktr. Bu durumda yukarda sorduumuz Sanat bilginin kayna olabilir mi? ve Sanat bize bir eyler retebilir mi? sorularna genel olarak iki ayr uta yant verildiini syleyebiliriz. Bir grup dnr, sanattan bir eyler renildiini, sanatn dnya hakkndaki algmz deitirebileceini, sanatn dnyay anlamlandrmamza etkisinin olabileceini (Worth 2003), sanatn bir igr ya da farkndalk kayna olarak kabul edilebileceini iddia eder. Dier bir grup dnr ise bilginin gerekelendirilmi doru inan olarak yaplan geleneksel tanm dorultusunda sanatn ya da sanat deneyiminin bilginin retiminde gerekli artlar yerine getirmediini iddia eder. Bu ikinci gruptaki dnrler sanatn doru inan bildiremeyeceini ya da bildirse bile bu inanlar gerekelendiremeyeceini syler (John 2001: 417). Bu gruptaki kimi dnrler sanatn dorularla bir ilgisinin olmamasndan tr bilgi retemeyecei iddiasndadrlar. Nitekim onlara gre sanat, olgu salayamad ya da argman ortaya koyamad iin herhangi bir ey de retemeyecektir (Worth 2003). Demek ki sanatn bir eyler retebildiini iddia edenler, bir bilgi kayna olarak sanata farkl yaklamaktadrlar. Onlar sanatn olgu salamamasn bir eksiklik olarak grmezler nk sanatn bir eyler retip retmedii sorununu olgular temelinde tartmazlar. nsanolu ok farkl ekillerde renebilir. yle dnelim: Seyrettiimiz bir film, okuduumuz bir roman, nnde dncelere daldmz bir heykel ya da resim bize dnya hakknda hi mi bir ey sylemez? rnein, insanlarn yaadklar aclara, sahip olduklar umutlara dair bir eyler deneyimlemek, suyun H2O olduu bilgisini edinmek gibi olmasa da bir eyler renmek demek deil midir? Baka bir deyile bilgi neden yalnzca gerekelendirilmi doru inan olarak kabul edilmek durumundadr? Sanat bilgi kayna olarak ele alan ilk filozoflar Platon ve Aristotelestir. Platonun gr olduka ilgin bir grtr ve epistemolojik-ontolojik retisi ierisinde yerini alr. Ona gre sanatsal etkinlikler insanlarn dengesiz bir ruha ve dolaysyla kt bir karaktere sahip olmalarna yol amasndan tr zararl eylerdir. Sanatlar, herhangi bir eyin taklidini o ey hakknda herhangi bir bilgiye sahip olmadan yapabilen kiilerdir (Worth 2003). Platonun Devlet adl mehur eserinden u blm konunun zne aklk getirmektedir: stersen bir ayna al eline, drt bir yana tut. Bir anda yaptn gitti gnei, yldzlar, dnyay, kendini, evin btn eyasn, bitkileri, btn canl varlklar. -Evet grnrde varlklar yaratm olurum, ama hibir geerlilii olmaz bunlarn. -yi ya, tam stne bastn, ite dncemin; nk bu trl varlk yaratan ustalar arasna ressam da koyabiliriz deil mi? (596e) Bu alntdan anlalaca zere iki dnya sz konusudur: Aynann dndaki dnya (gerek nesneler dnyas) ve aynann iindeki dnya (gerek olmayan nesneler dnyas). Platon, aynann iinde grnen nesnelere eidola adn vermitir. Eidola grntdr, gerek nesnelerin grnts. Bir ressam rnein ayakkab tamircilerinin resmini yapabilir. Baka bir deyile gerek nesneler dnyasndaki ayakkab tamircileri resmedildiklerinde yani kopyalar, benzetmeleri (mimesis) yapldklarnda gerek olmayan nesneler dnyasna tanm olurlar. Ressamlar bu kopyalar ayakkab yapm hakknda herhangi bir bilgiye sahip olmadan yapabilirler. te tartmann can alc noktas da burasdr. Bir sanat bilgisini edinmeden herhangi bir eyi taklit edebilmektedir. Benzer ekilde bir air de erdemler hakknda bilgi sahibi olmakszn gzellik hakknda ya da cesaret hakknda yazabilir. Kendisi hibir ekilde erdemli olmayan bir sanat erdemlere vg yadran, ahlakl olmann
57
ne kadar nemli olduunu anlatan iirler yazabilir. Bu mmkndr nk sanatlar yalnzca grntlerle yetinebilen, grntlerden yola karak etkinlikte bulunan kiilerdir. Gerei yanstmadklar iin de rettikleri eyler yanl eyler olmaktadr. Epistemolojik balam ierisinden syleyecek olursak sanatlar doxa ile yani sanlarla ilgilenirler. Tm grnlerin arkasnda yatan ve aklla ulalan rasyonel bilgi yani episteme ile sanatnn bir ilgisi yoktur. Bilgisizlii de ite bu yzdendir. Duyusal bilgiyle ilgilenen, yetinen sanat gerek nesneler dnyasnn uzanda i grmektedir. Demek ki Platona gre sanat bir eyler retmesine ramen gerek bir bilgi kayna olamaz. Aristoteles hocas Platonun sanatn kiinin ahlaki karakterinin geliimini etkilemesi grne katlmtr. Ne var ki Aristoteles kiinin karakteri zerindeki bu etkilenmenin olumsuz deil olumlu olduunu iddia etmitir. Poetika adl eserinde zellikle tragedyalar zerine eilen Aristoteles izleyiciler asndan katharsis adn verdii bir gr gelitirmitir. Tragedyann devi, uyandrd acma ve korku duygularyla ruhu tutkulardan temizlemektir. Buna gre izleyici oyunu seyrederken kahramanla zdeleir ve onun iine dt ruhsal atmalar bizzat yaar (Poetika VI, 2). Bu temizlenme, arnma sayesinde kii gndelik yaamnda daha rasyonel olma ansn yakalar (Worth 2003). Bylelikle sanatn (zellikle tragedyalarn) kiileri olumlu anlamda deitirme, dntrme etkisi vardr. Anlald zere Aristoteles sanatn dnya hakkndaki algmz deitirebilecei, dnyay anlamlandrmamza etkisinin olabilecei, bir farkndalk yarataca iddialarn desteklemi ilk filozoftur. Usular (rasyonalistler) genel olarak hayal gcnn bir bilgi kayna olarak ele alnabilecei fikrine kar kmlardr. Onlara gre bilgiden anlalan ey Platon ile birlikte tartlmaya balanm olan gerekelendirilmi doru inan tr. Deneyimciler (empiristler) de benzer ekilde kurgusal durumlardan renmenin imknsz olduu kansndaydlar. Onlara gre de kurgusal ve temsili durumlardan yola karak gerekelendirilmi doru inan olan bilgiye nasl ulaacamz belli deildir (Worth 2003). Romantik Dneme baktmzda ise Romantizmin Aydnlanma Dnemine bir tepki olarak ortaya kmasndan tr bu dnem dnrlerin akln nemini vurgulamak yerine akla ek olarak ya da akln stnde sezgi, hayal gc ve duygulara nem verdiklerini gryoruz. Bu gr bilgilenmenin, dnyay deneyimleme, anlama ve kurmann tek bir yolunun olmadn gstermeye almtr. Romantiklere gre sanat dnyay saysz ekilde tasvir edebilir. Sanat dorular bilimlerin gittii yoldan ortaya koymasa da bize dnyay farkl ekillerde anlayabilmemiz iin bir kavray verebilir (Worth 2003). Burada vurgulanmas gereken bir nokta sanattan renmek ile sanattan etkilenmeyi ayrt etmek gerekliliidir. Baka bir deyile bir sanat yaptnn sanat yapt olarak bilgiyi oluturan ynnn ne olduunun anlalmas gerekmektedir (Worth 2003). Eer sanat bir bilgi kaynaysa bu ilevi yerine getirme ekli sanat olarak kendi doasna ve deerine zg bir eyi yanstmaldr (John 2005: 417). rnein, bir mimari yapnn ina edildii tarzdan ya da bir resimdeki renk btnlnden son derece etkilenebiliriz. Ne var ki bu etkilenme ayn zamanda bir ey renmi olmay gerektirmez. renme konusu bilgiyle ilgiliyken etkilenme konusu daha ok ruh hlleriyle, yaam duruuyla ilgilidir. Kukusuz etkilenmenin renmeye yol at durumlar olabilir. Ancak ikisi arasnda bir gerektirme bulunmamaktadr. Geleneksel epistemolojik anlaya gre sanattan renmek iin hem yeni bilginin ne olduu konusunda bir farkndalk gerekir hem de sanatla uramak bir tr
20. yzyln nemli Alman tiyatro ynetmeni ve oyun yazarlarndan olan Bertolt Brechtin epik ya da diyalektik ad verilen tiyatro tarz Aristotelesin katharsis anlaynn tersine seyircinin oyunun kahramanyla zdeleim kurmas yerine olup bitenin dndan bakmas zerine kuruludur. Buna gre seyirci oyunu dnen, sorgulayan, oyuna kaplmak yerine eletirel bir tutum benimseyen bir seyircidir. Baka bir deyile epik tiyatro seyircisinin dnya hakkndaki algs, zdeleerek deil eletirerek deiecektir.
58
Bilisel sfat; duyular araclyla alglama, bellek ilevleri, akl yrtme ve bilgilenme ilevlerini kapsayan st dzey zihinsellik srecine karlk gelmektedir. Baka bir deyile bilisel sfat genellikle, bilgi kavramn da iine alan daha geni bir kme olarak anlalmaktadr. Kaynak: Murat Ba, Epistemoloji. (editr: Demet Tadelen). AF Yaynlar, 2011. Buradaki kullanmna gre ise bilisellik bilgiye gtrmeyebilir. Bilisel; kiilerin dnce, duygu, alg ve arzu trnden yaadklar srecin genel addr.
gerekelendirmeyi gerektirir. Burada gerekelendirmeden anlalan ey, kiinin dncesinde, duygularnda, algsnda ya da davranndaki deiiklii kabul etmek iin kimi nedenler gsterebilmektir. Baka bir deyile geleneksel anlamda bilgi test edilebilir, kant sunabilir olmaldr (John 2005: 418). Sanattan etkilenmekten sz ettiimizde neden etkilendiimize dair nedenler ne srmek zorunda deilizdir. Bu anlamda etkilenmek daha kiisel dzeyde kalr. Sanattan bir eyler rendiimizi sylediimizde ise ne rendiimizin ve bunu nasl rendiimizin bir anlamda hesabn vermek durumunda kalrz. Sanat bir bilgi kayna olarak ele almann birka yolu bulunmaktadr. Bunlardan ilki, sanat bilisel uyarm kayna olarak grmektir. Sanatn bir bilgi kayna olmas konusunda pheleri olanlar bile genellikle sanatn bilisel uyarm kayna olduunu kabul ederler. Bilisel olarak uyarmak tan anlalan ey, kiinin bilinli yaamn harekete geiren dnceler, duygular, alglar ve arzular gibi etkinliklerdir. Bu tr etkinlikler bilgiye gtrebilir, gtrmeye de bilir. Yine de sanatn byle bir gcnn olmas onun bir bilgi kayna olarak ele alnabilmesiyle ilgilidir. Dolaysyla sanatn bilisel uyarm gcn aratrmak sanatn nasl bilgi saladn anlamada nemli bir admdr. Pek ok sanat eserini takdir edebilmek ve hatta onlardan zevk alabilmek iin anlamak arttr. Anlamak demek de eseri anlamak iin nemli olan dnceler, duygular ve tavrlar denemek demektir. Yani anlamak bilisel olarak canl bir etkinliktir. rnein Alice Walkern Mor Renk adl roman Tanrya mektuplar yazan bir kzla ilgilidir. Roman hakkn vererek okuyabilmek iin, mektup yazan kz iin Tanrya mektup yazmann ne anlama geldii konusunda fikir yrtmek ve belki de onun bu mektuplar yazmadaki aresizliini hissetmek gerekmektedir. Bir roman okurken yalnzca keyif almay hedeflemi olabiliriz. Ne var ki byle bir durumda bile ou zaman keyif alabilmek iin bilisel uyarmn peine dmek gerekmektedir (John 2005: 419-420). Sanat bir bilgi kayna olarak ele alabilmenin ikinci bir yolu, sanatn deneyimsel bilgi saladn ileri srmektir. Deneyimsel bilgi bir eyi deneyimlemenin neye benzeyeceinin bilgisidir. Bu tr bir bilgi daha ok duygularn bilgisidir: Bandan bir ey gemi olmasnn, belirli bir duyguyu yaamann, belirli bir olay gzlemlemenin ne hissettirecei bilgisi. Bu tr bir bilginin de yine gerekelendirilebilmesi gerekmektedir ancak bu gerekelendirme deneyimsel gerekelendirme olacaktr. Buna gre sahip olduumuz deneyimsel inanlarn dorulanmalar gerekir. Buradaki bir problem deneyimsel inanlarmzn hatal olabileceidir. Sanat yaptlar deneyimsel olarak bizi yanl ynlendirebilir (John 2005: 422). rnein pek ok kurgusal eser k olmann ne anlama geldii konusunda bize pek de yardmc olmayabilir (Jacobson 1996: 327; aktaran John 2005: 422). Edebi yaptlar kurgu olduklarndan aktardklar deneyimler de gereklikle rtmek durumunda olmaz. Sz gelimi, iyinin ve ktnn olmad bir dnya, akn dnyamzdan ok farkl bir anlama geldii bir baka dnya, kadn erkek cinsiyetleri yerine tek bir cinsiyetin olduu bir dnya, ocuklarn kklkten itibaren ortak anne ve babalar tarafndan yetitirildii bir dnya kurgulanabilir. Bu kurgulardan yola karak okurun edinecei deneyimsel inanlarn iinde yaadmz deneyimsel dnyannkilerden ok farkl olaca ortadadr. Bu durumda da sanat yaptlarndan edinilen deneyimsel bilginin bilgi kavramna ne kadar yakaca tartmal hle gelir nk bu tr bir bilginin gerekelendirmesel gcn nereden alaca belirsizdir. Novitz bu konuyla ilgili olarak empatik inanlar adn verdii bir gr ne srmtr. Empatik inanlar deneyimsel inanlarmzn gerekelendirilmeleri iin kullanlm bir kavramdr. Bu gre gre deneyimsel inanlarn gerekelendiril-
59
meleri sahip olduumuz daha geni deneyim kavrammzla desteklenebilir. Daha geni olan deneyim kavramndan anlalan ey gemi ya da gelecek deneyimlerimizin de dhil edilmesidir. Eer edindiimiz empatik inanlar gemi ya da gelecek deneyimlerimizde bir temel bulabilirlerse ya da onlarla badarlarsa bu durumda empatik bilgi yerine geerler (1987: 120; aktaran John 2005: 422). Anlald zere deneyimsel bilgi deneyim kavramnn btn ierisinde anlaml oluyor. zleyici bir sanat eseriyle ilikisinde daha nceden edindii deneyimlerle ya da edineceini dnd deneyimlerle bu esere yaklayor. Yani onunla empati kuruyor, kurmaya alyor. Bu durumda eer bir eserle ilikide edinilen deneyimsel inanlar gemi ya da gelecek deneyimlerde bir temel bulamaz ya da bunlarla badamazsa deneyimsel bilginin olutuunu sylemek pek de olanakl olmayacaktr. Baka bir deyile bir sanat eseriyle ilikimizde her durumda bilgi edineceiz diye bir ey sz konusu deildir. Sanat bilgi kayna olarak ele alabilmenin bir nc yolu da sanatn ahlaki bilgi saladn ne srmektir. Sanat yaptlar ierisinde zellikle edebi yaptlarn ahlaki bilgi salad iddia edilir. Bu bilgi hem nermesel terimlerle ifade edilebilen ahlaki dorularn bilgisidir hem de nasl yaayabileceimizin, arkadalarmza nasl davranabileceimizin, ahlaki kararlarmz nasl alabileceimizin bilgisidir. Romanlarn, filmlerin, tiyatro oyunlarnn ve ksa hikyelerin duygularmz eittikleri ve bize ahlaki deerleri rettikleri dnlr (Robinson 2005). Sanat yaptlarn ahlaki etkinliin rnekleri olarak grebiliriz. Bu rnekler bize sorumlu birer ahlaki eyleyen olabilmemiz iin beceri gelitirebilmemiz anlamnda ahlaki bilgi salarlar. Bu anlamda bilgi nermesel bilgi olmann yan sra renilmi becerileri ve bir eyin nasl yaplaca konusuyla ilgili olarak pratik bilgileri de ieren bir kavram olur (John 2005: 424). Sanat yaptlarnn ahlaki etkinliin rnekleri olarak deerlendirilebilmelerinin yan sra sanatn ahlaki yarglarla ve ahlaki bilgiyle alakal olan deneyimlere hayali eriim salama gc olduu da sylenebilir. Belirli hayali durumlar ierisindeyken belirli duygular hissetmek bu durumlarn ahlaki nemini bilmemiz konusunda bize yardmc olabilir. Sanatn ahlaki bilgi salamasyla ilgili olarak ne srlebilecek bir argman da yorumlarn sanat eserleri zerindeki rolyle ilgilidir. Sanat eserleriyle ilgili deneyimlerimiz yaplan yorumlar araclyla bilgilenmediimiz srece yetersiz olabilir. Kullanlan teknikleri, niyetleri, yaptn ahlaki nemini tartan yorumlar sayesinde biz de sorgulamaya, dikkatle incelemeye, dncelerimizde daha derine gitmeye eilimli oluruz. Yalnz bu grle ilgili bir sorun, bu yoldan renmenin sanat eserinin kendisinden renmenin bir yolu olmad iddiasdr. Yorumlardan yola karak ahlaki bilgiye ulamak eserin kendisinden deil yorumlarndan renmektir. Yine de bu itiraza ramen bu gr kabul edilebilir bir grtr nk yorumlar sanatla ilgili olarak ne yapmamz gerektii konusunda bizi ynlendirebilir. Ayrca ortak sylem sanatn bilisel ilevinin bir paras olarak kabul edilebilir (John 2005: 424-426). Sanat bilgi kayna olarak ele alabilmenin olanakl yollarndan biri de sanatn bilgi kategorilerini ekillendirmede rolnn olduunu ne srmektir. Bu gre gre rnein kavramsal bilgi kategorisi yeniden ekillenebilir. Kimi dnrler (Hagberg ve Wilson gibi) sanatn bize kavramsal bilgi salad grn savunmulardr. rnein, Virginia Woolfun Deniz Feneri adl yaptnda arlkl olan ilenen konu sempatidir. Bu yapttan sempatiyle ilgili edinilen deneyimsel bilgi genel olarak sempati kavram hakknda genel bir eyler renmemize katkda bulunur (John 2005: 426).
Empati; insann kendisini karsndakinin yerine koyarak, onun duygu ve dncelerini anlamak ve hissetmektir. Bu balamda karsndaki ile anladmz bir sanat yapt olacaktr.
60
Bu blm bitirirken u genel deerlendirmeyi yapalm: Sanat epistemolojisi aratrmalar farkl bilgilenme yollarnn da olabileceini, kabul edilebilecek tek bilgi trnn geleneksel anlamda kullanlan nermesel bilgi olmadn ortaya koyuyor. Baka bir deyile bilgi kavramnn ieriine yeniden bakmak gereklilii ba gsteriyor. Dnya hakknda, yaam hakknda, kendimizle ilgili bir eyler rendiimiz her durumda hangi tr olursa olsun bir bilgilenmenin olduunu ve bu bilgilenmeye temel salayabilecek farkl gerekelendirme yollarnn olabileceini kabul etmemiz gerekiyor. te sanat fenomeni de bu gerein ortaya kmasn salayan bir fenomen olarak karmza kyor.
SIRA SZDE
zlediiniz bir film, okuduunuz bir roman ya da baktnz bir resimden yola karak ne SIRA SZDE tr bilgiye sahip olabileceinizi tartnz.
D NELM SANAT ONTOLOJS
DNELM S O R U
DKKAT
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
K T A P
TELEVZYON
NTERNET
Ontoloji (varlkbilim) genel olarak varlklar, bu varlklarn ne tr birer varlk olduunu aratran addr. Ontolojiyle uraan dnrler gerekliin geni bir S O alann R U haritasn sunarlar. Bu harita ierisine kimi zaman birbiriyle rten kimi zaman da birbirinden bamsz varlk trleri ya da kategorileri girer. Varlk kategorileri ieriDKKAT sinde unlar bulunur: Fiziksel ve zihinsel varlklar (fiziksel ve zihinsel ontolojik kategorileri); somut ve soyut varlklar (somut ve soyut ontolojik kategorileri) ve tSIRA SZDE (tmel ve tikel ontolojik kategorileri). zelde sanat ontolojimel ve tikel varlklar si ile uraanlar da sanat yaptlarnn bu varlk eitlilii ierisinde nerede yer aldklarn yani bir sanat yaptnn ne tr bir ey/varlk olduunu aratrrlar (RohrbaAMALARIMIZ ugh 2005: 241). Baka bir deyile sanat yaptlarnn genel olarak varlklar ierisindeki yerinin irdelendii alana sanat ontolojisi ad verilir. Bu genel varlk kategorileri dnda sanat yaptlarna zg hatta farkl sanat trlerine gre sanat yaptlarna K T A P zg varlk kategorileri de bulunabilir. Bu durumun gereklemesi sanat ontolojisi zelinde genel olarak ontoloji alanna da katk salamak demektir. Sanat ontolojisinin en temel sorusu olan Bir sanat yapt ne tr bir varlktr? TELEVZYON sorusu etrafnda ayrntl olarak sorulabilecek sorular unlardr: Sanat yaptlar fiziksel nesneler midir?; Sanat yaptlar ideal trler midir?; Sanat yaptlar hayali varlklar mdr?; Sanat yaptlar sanatnn ya da izleyicinin zihinsel hlleriyle na Nierisindedir?; TERNET sl bir iliki Sanat yaptlarnn fiziksel nesnelerle nasl bir ilikisi vardr?; Sanat yaptlarnn soyut olan grsel, iitsel yaplarla ya da dilsel yaplarla nasl bir ilikisi vardr?; Yaptlar hangi artlar altnda varla gelirler, varlklarn srdrrler ve varlklarn sonlandrrlar? Btn bu sorular sanatn nasl tanmlanaca sorusundan farkl nitelikte sorulardr nk bu sorular bir eyin sanat eseri olarak kabul edilebilmesi iin gereken artlar sormak yerine eserin bir varlk olarak ne tr bir varlk olduunu sorarlar. rnein, resimler ne trden varlklardr? Mzik yaptlar, romanlar ne trden varlklardr? Bu sorulara verilen yantlarn hibiri sanat yaptnn tanm yerine gemez nk bir sanat yaptnn ontolojik stats baka bir takm varlklarn ontolojik statsyle ayn olabilir. Bu da sanat olan sanat olmayandan ayrt etmemizi salamaz (Thomasson 2004: 78). kinci niteden de hatrlayacanz gibi bir eyin tanmn vermek tanmlanan eyin dier tm eylerden ayrt edecek ekilde snrn izmeyi gerektirir. Bu ounlukla gerek ve yeter koullarn aratrlmasyla ayn eydir. Bir sanat yaptnn ontolojik statsnn belirlenmesi ise bu tr koullarn arayna girimez. Demek ki Sanat nedir? ya da Sanat yapt nedir? sorusu ile Bir sanat yapt ne tr bir varlktr? sorusu baka baka eyleri sormaktadr. stelik ileride greceimiz gibi farkl sanat trlerine g-
61
re sanat yaptlarnn ontolojik statlerinin de farkl olabilecei dnlecek olursa (rnein bir resmin ontolojik statsyle bir mzik parasnn ontolojik stats farkl olabilir), sanat yaptlarnn ontolojik statleriyle sanatn ya da genel olarak sanat yaptnn tanmnn ayn olamayaca aklk kazanr. Biz genel olarak sanat eserlerinin sanatnn yaratc ve hayali eylemleri sayesinde belirli bir zamanda, belirli bir kltr ierisinde ve belirli tarihsel koullar altnda yaratlm eyler olduklarn dnrz. Ve bir kere yaratldktan sonra onlarn pek ok insan tarafndan grlebilecek, duyulabilecek ya da okunabilecek olan deimez ve dayankl kamu varlklar olduklarn dnrz. Farkl sanat trlerini dikkate alarak sanat yaptlarna baktmzda, resim ve (dkm olmayan) heykelleri tekil varlklar olarak grrz ve bu tr tekil eserlerin alnp satlabileceini ve sahibiyle birlikte yer deitirebileceini dnrz. Ayn zamanda bu tr eserlerin fiziksel yaplarnda kimi deiikliklerin kendilerine zarar vermeden yaplabileceini kimi deiikliklerin ise onlara zarar vererek ykmlarna neden olacan dnrz (Thomasson 2004: 78-79). Klasik mzik ve edebiyata baktmzda ise, bu tr eserleri oklu varlklar olarak deerlendiririz. Bu tr yaptlarn pek ok kopyas ve gsterimi olabilir. Sanatnn imzal el yazmasna ayr bir deer verebiliriz ama u bir gerektir ki el yazmas tahrip olsa bile yaptn kendisi yok olmaz, varln srdrmeye devam eder. Mzik eserleri ve edebi metinlerin resimde ve heykelde olduu gibi kendileri deil yalnzca yeniden retimleri, telif haklar, gsterim haklar alnp satlabilir ve bunun iin bir ehirden dierine (resimde ve heykelde olduu gibi) tanmalar gerekmez. Sanat yaptlar arasndaki bu trden farklar yaptlarn ontolojik statsnn sanat trlerine gre farkllaabileceini gsterir. Resim ve heykel gibi somut sanat eserlerinin ontolojik stats mzik ve edebiyattan farkl olacaktr. Bununla birlikte daha ayrntl dnldnde, dkm heykeller, soyut sanat, yerletirme sanat eserleri (enstalasyon sanat), bask resim gibi sanat yaptlarnn ontolojik stats de geleneksel resim ve heykelin ontolojik statsnden farkl olabilir. Mzik trlerine baktmzda da halk mzii, popler mzik ve doalama mzik gibi mziklerin klasik mzik diye adlandrlan mzikten farkl ontolojik statleri olabilir (Thomasson 2004: 79). Sanat ontolojisiyle uraanlar genel kategorileri aratrabilecekleri gibi bu genel kategoriler ierisinde ayrntlanan daha dar kategorileri de aratrabilirler. Sanat yaptlarnn bu eitlilii Bir sanat yapt ne tr bir eydir? ontolojik sorusunu yantlandrmamz konusunda bizi umutsuzlua drebilir. Ne var ki sanat ne kadar eitli bir kategori olsa da zaten genel olarak ontolojik kategorilerin olduka eitlilik gsterdikleri unutulmamaldr. rnein, atomlar, gkdelenler ve yasama organlarnn hepsi de birbirlerinden ne kadar farkl olsalar da tikel varlklardr. Cinayetler, piknikler ve zaferler de yine birbirlerinden ne kadar farkl olsalar da hepsi de olay kategorisi ierisine dhil edilirler. Bu nedenle sanat yaptlar arasndaki ortaklk sanat yaptlarn yalnzca birka kategori altna yerletirebilme umuduyla aratrlabilir (Rohrbaugh 2005: 241). Sanat ontolojisindeki yaygn grlerden biri sanat yaptlarnn sadece fiziksel nesneler olduunu savunan grtr. Bu gre ksaca fiziksel nesne gr ad verilir. Bu gre gre sanat yaptlarnn ontolojik stats sopalarn, talarn, mermer paralarnn statsnden daha az ya da daha ok karmak deildir. ngiliz felsefeci Collingwood (1889-1943), Sanatn lkeleri (1938) adl eserinde hayali varlk gr ad verilen bir gr ortaya koyarak fiziksel nesne grne zellikle iki adan kar kmtr: 1) Sanat yaptlarnn yaratlmalarnda fiziksel nesnelerden
62
farkl olarak hayal gc arttr. stelik bu art yeterli bile olabilir. Buna gre bir besteci bir mzik parasn herhangi bir ekilde kada dkmeden yalnzca kafasnn iinde yaratabilir. Baka bir deyile Collingwooda gre mzik eserleri ve benzer ekilde dier sanat eserleri duyulan nota dizileri ya da ses dalgalarnn fiziksel sralan deil bestecinin kafasndaki bir ey olmaldr. 2) Bir sanat yapt yalnzca bir mziin seslerini duyarak ya da bir resmin renklerini grerek alglanmaz. Sanat yaptn grebilmek iin kesinlikle hayal gc gerekir. Bu hayal gc rnein, duyulan sesleri tamamlayabilir ya da dzeltebilir ve eer grlt varsa bu grlty duyulan seslerden ayrabilir. Bylelikle yalnzca sanatnn deil ayn zamanda izleyicinin de hayal gcn kullanmas gerekir. Sanat yaptlar asla boyanm tuvaller ya da ses dizileri deildir. Bunlar yalnzca sanatnn izleyenlerin yaptn yaratrkenkine benzer ekilde yaad hayali deneyimi yeniden kurabilmeleri iin yardmc olmak zere salayabilecei aralardr. Hayali varlk gryle ilgili bir sknt izleyenlerin hayal gcnn merkezi bir rol oynamasdr. Herkes kendi hayali deneyimiyle megul olacak ve kendi hayali nesnesini deneyimleyecektir. Bu durumda nasl olur da ayn sanat yapt pek ok farkl insan tarafndan deneyimlenebilir ve tartlabilir? Hayal gcnn bu kadar temel bir rol oynad bu gre gre hibir sanat yapt yok edilemeyecektir. Yaptlar yalnzca sanatlarn ve izleyenlerin zihinlerinde varolabilecei iin belirli bir yapta zarar vermeye ya da onu yok etmeye almak olanakl olamaz. Baka bir deyile, rnein kopyas olmayan boyal bir tuvale zarar verildiini dnelim. Hayali varlk grnn bu zarar nemsememesi gerekir nk bu tuval zarar grse de sanatsnn zihninde varolmay srdrecektir. Elbette hayal gcnde varolan yaptlarn alnp satlmalarndan da sz etmek olanakszdr. Bu grle ilgili bir sorun da ilgili bir zihinsel duruma bal olarak yaptlarn kesik kesik varolmak durumunda kalmalardr. Sanat yaptnn varoluunu destekleyecek herhangi bir zihinsel durum olmadnda yapt doal olarak varolmaya devam edemeyecek, zihinsel durum olduunda ise yeniden varolacaktr. (Thomasson 2004: 80-81). Fiziksel nesne gr ve hayali varlk grnden baka bir gr de bir ksm ya da tm sanat yaptlarn soyut varlklar olarak kabul eden, soyut varlklar gr olarak adlandrlan grtr. Richard Wollheim rnein Sanat ve Nesneleri (1980) adl kitabnda, edebi yaptlarn ve mziin fiziksel nesneler ya da bu nesnelerin bir snf olmadklarn syleyerek bu tr yaptlarn tipler olduunu ve kopyalarnn ya da gsterimlerinin de bu yaptlarn rnekleri olduunu ne srmtr (Thomasson 2004: 82-83). Tip-rnek kuram olarak geen bu gr anlayabilmek iin alfabemizden bir rnek verelim: A harfinin Trkenin alfabesinin ilk harfi olduunu sylediimizde szn ettiimiz bir harf tipidir. imdi buraya iinde alfabemizin ilk harfinin kez getii bir szck yazalm: Ankara. Bu szckte szn ettiimiz harf tipinin ise rnei gemektedir. imdi buradan yola karak edebi yaptlarda ve mzik yaptlarnda bu kuram nasl uyarlayabileceimizi grelim. alkuu en ok okunan Trk romandr. dediimizde bir tip olarak edebi bir yapttan sz ediyoruzdur. Reat Nuri Gntekinin 1922 ylnda yazm olduu bu romann sonrasnda oaltlarak kopyalarnn satlmaya balamasyla kendime de bir kopya alabildiimi dnelim. imdi artk somut olarak elimde tutarak okumaya baladm roman alkuunun bir rneidir. alkuu soyut bir varlk olan bir tip olarak yok edilemez. O bir kere kaleme alnm ve dolaysyla yaratlmtr. Dier taraftan kopyalarnn hepsinin yok edildiini tasarlamak olanakldr. Evimde bulunan ve bana ait olan alkuu rnei herhangi bir sebepten yok olabilir (rnein yanabilir), ancak
63
Reat Nuri Gntekinin yazm olduu alkuu hibir ekilde tahrip edilemez, yok edilemez. Mzikten de bir rnek verelim: Beethoven Dokuzuncu senfoniyi bestelemeyi 1824 ylnda tamamlamtr. dediimizde bir tip olarak bir mzik yapt sz konusudur. imdi Beethovenn Dokuzuncu senfonisinin alnd bir konsere gittiimizi dnelim. Dinlediimiz Dokuzuncu senfoninin bir rneidir. Sonu olarak, tip-rnek kuramna gre Dokuzuncu senfoni soyut bir varlk olan bir tipken, belirli bir meknda gerekleen ve benim de dinlemek iin gittiim bu konser ise senfoninin bir rneidir. Tip-rnek kuramyla ilgili bir glk tiplerin soyut varlklar olmalarndan dolay somut rnekleri gibi nedensel etkileime girememeleridir. Tipler soyut varlklar olduklar iin dorudan doruya alglanamazlar, yalnzca dncede kavranabilirler. Bir yaptn tipi ile rnekleri ayn yklemlere sahiptir. Hamlet be perdedir. diyebildiimiz gibi Hamletin bu gsterimi be perdedir. de diyebiliriz. Birinci tmcede Hamlet bir tipken ikinci tmcede Hamlet bir rnektir. Her iki tmcede de yklem ayndr. te tam da bu noktada u soru sorulabilir: Nasl olur da tipler zaman ve mekn iinde olmamalarna ramen (zaman ve mekn iinde olan) somut rnekleriyle ayn zellikleri paylaabilirler? ve u soru da sorulabilir: Nasl olur da soyut bir nesne bir saat srebilir ya da yumuak seslidir? (Rohrbaugh 2005: 249). Ksacas buradaki sorun soyut varlklarla somut varlklarn ayn zelliklere sahip olmalarnn nasl olanakl olduu sorunudur. Tip-rnek kuramna edebiyat, mzik ve tiyatro dnda bir rnek deSIRA siz bulun. SZDE
DNELM Son olarak bu blmde sanatn etikle olan ilikisini aratracaz. Bu iliki aratrlrken ortaya kan kimi sorular unlardr: Etik adan pheli olan (rnein idS O bozar R U deti savunan) sanat yaptlarna maruz kalmak izleyicisini ahlaken m?; Baz sanat yaptlarnn etik adan kt olmalar sansrlenmelerini gerektirir mi?; Sanat yaptlarn (filmleri renklendirmeme ykmll gibi) belirli ekillerde koruDKKAT ma anlamnda ahlaki ykmllklerimiz var mdr?; Estetik yarglarla ahlaki yarglar arasnda (nesnel ya da znel olmalar gibi) yapsal bir paralellik var mdr?; SIRA SZDE Sanat yaptlarnn etik kusur ya da stnlkleri ayn zamanda onlardaki estetik kusur ya da stnlkler midir? (Gaut 2005:431-432). Sanatla etik arasndaki ilikiyi aratran almalar genel olarak sanatn etik eleAMALARIMIZ tirisi ad altnda yaplmaktadr. Sanatn etik eletirisi, sanatn yorumlanmas ve deerlendirilmesinde etik unsurlarn dhil edilmesi (Peek 2005) ya da bir eserin sanatsal adan deerlendirilirken etik stats ya da deerinin dikkate eleK T Aalnmas P tirisidir (Giovannelli 2007: 117). Sanatn etik deerlendirmesi genel olarak iki kart felsefi duruu dourmutur: Ahlaklk (moralizm) ve zerkilik (otonomizm) (estetikilik). Ahlaklk, sanatn estetik deerinin ahlaki deerince ya T E L E V belirlenmesi ZYON da ona indirgenmesi gerektiini savunur. zerkilik ya da estetikilik ise ahlaki kategorilerin sanata uygulanmasnn uygunsuz olduu grndedir. Bu gre gre sanat eserleri yalnzca estetik ltlere gre deerlendirilmelidir. Sanatn etik Nda TER NET eletirisiyle ilgili yeni almalar yeni bir takm felsefi durular gndeme getirmitir. Bu durular ahlaklk ile zerkiliin daha lml biimleridir ve lml ahlaklk ile lml zerkilik adlarn almlardr. Konuyla ilgili almalar artk sanat yaptlarnn ahlaki deerlendirmelerinin yaplp yaplamayaca zerine deil daha ok bu tr deerlendirmelerin estetik deerlendirmeler olarak nitelendirilip nitelendirilemeyecei zerine eilmektedir. Gncel tartmalar daha ok (roman, hik-
SIRA SZDE
DNELM S O R U
DKKAT
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
K T A P
TELEVZYON
NTERNET
64
ye, sinema gibi) anlatsal sanat etrafnda dnmektedir. Anlatsal sanatn kendine zg zelliklerinden tr etik eletirinin zellikle bu sanat tryle ilgili olduu gr yaygndr. Sanatn izleyici zerindeki etkisi ve sansr konusu gibi daha az nemli gzken konular sanatn etik eletirisinin dnda tutulmaya allmtr. Bununla birlikte kimi anlatsal sanat eserlerinin ahlak eitiminde nemli bir rol oynad gr halen daha ilgi ekmektedir (Peek 2005). Buna gre sanatn etik eletirisi ad altnda yaplmayan bir tartma sanat deneyiminin, zellikle de edebiyatn, ahlak eitimindeki deeriyle ilgilidir. Bu konuyla ilgili bir gr sanat yaptlarnda ifade edilen ahlaki dorularn son derece ak ve genel olmasndan tr bu tr dorular renmek iin sanata bakmann gerekmedii grdr. Dolaysyla sanatn ahlak eitiminde pek de bir rol yoktur. Bu konudaki kart gr ise genel ahlak ilkelerini renmek iin sanata bakmann gereksiz olabilecei grn kabul etse de ahlaksal adan nemli durumlarda eyleyenlerin duygular hakknda anlatsal sanattan, zellikle de edebiyat ve sinemadan, pek ok ey renebileceimizi ne srer (Guyer 2005: 67).
Ar Ahlaklk ve Ar zerkilik
Ar ahlaklk bir sanat eserinin estetik deerinin ahlaki deeriyle belirlendii grdr. Bu grn en u savunulan ekli btn estetik deerleri ahlaki deerlere indirger. Ar ahlakln en tipik savunucusu on dokuzuncu yzyl Rus yazarlarndan Leo Tolstoydur. Sanatn toplum ierisindeki ahlaki neminin estetik deeri iin zorunlu olduuna vurgu yapan Tolstoy sanatn insan yaamndaki hizmet ettii amaca gre tanmlanmas gerektiini de iddia etmitir (Peek 2005). Sanatn hizmet ettii ama da tm toplumlarda var olan dini bilin temelinde insanln birlii ve kardeliidir. Bu amaca uygun yaratlan yaptlar iyi sanat, bu amala hi ilgisi olmayacak ekilde yaratlm yaptlar ise kt sanat tr. Tolstoy sanat eserlerindeki biimsel zelliklerle hibir ekilde ilgilenmez hatta bu zelliklerin n planda olduu sanat eserlerinin genellikle kt sanat olduunu gstermeye alr. rnein Rnesans Dnemi retilen yaptlar genel kannn aksine kt sanat olarak deerlendirilmelidir. Sanat yzyllarca yksek snflar sanat ve alak snflar sanat olarak blnmtr. nsanlarn yaamlarn ynlendiren din insanlar tarafndan bilinli bir ekilde benimsendiinde bu blnme kendiliinden bitecek ve bu durum gerekletiinde de sanat insanlarn kardee birlik ve esenliinin arac olacaktr (Tolstoy 2010). Anlalaca zere Tolstoyun ar ahlakl bir taraftan biimsel zellikler gibi estetik alana ait zellikleri yok saymasna dier taraftan da sanat eserlerinin ahlaki boyutunu dini bir temele ekmesine neden olmutur. Tolstoyun sanat hakkndaki grleri son nitede detayl olarak ele alnacaktr. zerkilik ve estetikilik znde ayn gre karlk gelir. zerkilik denildiinde estetik deerin baka deerlerden (rnein etik deerlerden) zerk olduu vurgusu yaplmaktadr. Estetikilik denildiinde ise bu grn sanat eserlerinin biimsel zellikler gibi saf estetik zelliklerine vurgu yaplmaktadr. Bu grte olanlara gre estetik deer tm deerlerin stnde bir deerdir. Yeri gelmiken giri nitesinde tarttmz biimcilik gryle zerkiliin ayn grler olmadn da syleyelim. Yine de biimci gr savunanlarn genellikle zerki olma eiliminde olduklarn da ekleyelim (Peek 2005). Daha nce ilk nitede estetik deneyim konusunu ilerken grdmz, balamcln karsnda yer alan biimcilik grne gre estetik deneyimin nesnesinin biimsel zellikler olduunu sylemitik. zerkilik ya da estetikilik ise ahlakln karsnda yer alan ve sanatn etikle olan (aslnda olmad gsterilmeye allan) ilikisinde savunulan
Leo Tolstoy (1828-1910); pek ok kiiye gre dnyann en iyi roman yazarlarndan biridir. En nl iki roman, Sava ve Bar ile Anna Kareninadr. Karmak kiilii ve ar ahlakl ile bilinmektedir.
65
bir gr olarak ortaya kmtr. Dolaysyla bu iki grn ortaya k nedenlerine bakldnda farkl grler olduu akla kavumaktadr. Ar zerkilie gre sanata yalnzca saf estetik zellikler asndan yaklalmaldr. Bu saf zellikler sanat yaptnn kendisinde bulunduuna inanlan zelliklerdir. Buna gre sanata ahlaki ya da toplumsal kimi deerler asndan yaklamak sanat yaptlarn yanl deerlendirmektir. Ar zerkiliin slogan sanat sanat iindir szdr. Anlalaca zere bu szn gereklemesi ancak sanatn toplumsal klfndan kartlmasyla olanakldr. Ar zerkiliin en tipik temsilcilerinden biri on dokuzuncu yzylda yaam olan rlandal yazar ve air Oscar Wildedr. Wilden grne gre edebi eserlerde ahlakla ilgili konular ele alnsa dahi bu ilenen konularn sanatn estetik deeriyle bir alakas bulunmamaktadr. Ahlaki konular hibir zaman izleyicinin ya da eletirmenin sanat yaptna yaklamn etkilememelidir (Peek 2005). Dorian Grayin Portresi (1968) adl yaptnn nsznde Oscar Wilde sanatn amacnn sanaty gizleyerek sanat ortaya dkmek olduunu; hibir sanatnn aslnda bir ey kantlamak istemediini; hibir sanatda ahlaki eilim bulunmadn ve eer bir sanat ahlaki eilime sahipse bunun balanmaz bir yapmacklk olduunu sylemektedir. ada zerkilerden Richard Posner, Against Ethical Criticism (Etik Eletiriye Kar) adl makalesinde Oscar Wildea da gnderme yaparak hibir kitabn ahlaka uygun ya da aykr olamayacan, bir kitabn sadece iyi ya da kt yazlm olabileceini sylemitir. Posner, roman okumann ahlaki ya da politik sonularnn olabileceini inkr etmemitir. Bu konuda pek ok rnek gsterir. rnein, Turgenyevin Babalar ve Oullar, George Orwellin Hayvan iftlii ve Bin Dokuz Yz Seksen Drt, Dostoyevskinin Ecinnileri gibi. Posnere gre hayal rn olan edebi eserler ou zaman ok gl bir ekilde fikir ve bilgi yayarlar. Buna ramen Posner, edebi eserlerin yarattklar etkilere, sonulara gre deerlendirilmemeleri gerektiini savunarak ar zerki kanada destek kmtr (1997: 1). Ar zerkiler iddialarn destekleyebilmek iin genellikle soyut resim ve soyut mzik gibi sanat trlerine iaret ederler. Bu tre giren sanat yaptlarnn ahlaki adan deerlendirilemeyeceini iddia ederler. Ancak unutmamak gerekir ki doru olsa bile bu gr hibir sanat yaptnn ahlaki adan deerlendirilemeyecei iddiasn destekleyemez (Gaut 2007: 67). Ar zerkilie gre nasl ki saylarn ahlaki deerlendirmesini yapmann hibir anlam yoksa ayn ekilde sanat yaptlarnn ahlaki deerlendirmesini yapmann da hibir anlam yoktur. Peki bu durumda soralm: Bir kimse neden zerkilii savunmak isteyebilir? Bir neden, kimi sanat eserlerinin hatal ya da itici olduklar durumlarda bile iyi hatta mthi sanat eserleri olabilmeleridir. Bu doruysa etik boyutun estetik adan ilgili olmayabilecei sylenebilir. zerki olmak iin ikinci bir neden estetik tutum (ya da tavr) denilen tutuma bavurularak verilebilir. Bu tutum, daha nce de grdmz gibi, sanat yaptlarn estetik olarak deerlendirmek istediimizde sahip olduumuz tutumdur. Estetik tutuma sahip olabilmek iin yaygn olan gr ahlaki dncelere zaten duyarsz kalmak gerektiidir. Elbette bu neden yalnzca estetik tutum diye bir tutumun gerekten olmas durumunda geerli olabilir (Gaut 2005: 433-434). Posner ise ahlakl eletirerek estetikilii savunan neden ileri srmtr: 1) Edebi eserlere tutulmak bizi daha iyi vatanda ya da daha iyi insan yapmaz. 2) Edebi eserlerde karlatmz ve hatta yazarn da katld ahlaken kt olan grlerden soumamalyz. 3) Yazarn ahlaki nitelik ya da grleri eserlerine deer bimemize etki etmemelidir (Posner 1997: 2). Anlald zere ar zerkilik gnmzde hlen daha etkisini
66
srdrmektedir. Yine de bu gr ve ar ahlaklk yerine gnmzde daha sk savunulan grler lml zerkilik ve lml ahlaklk tr.
67
zelliklerin merkezcil bir rol oynadn savunmu ve dolaysyla estetik deerin zerk olmadn gstermeye almtr. Etik eletiri konusuyla ilgili nemli bir tartma da sanat yaptlarnn eitimsel gcnn olup olmad tartmasdr. zerkiler, yaptlardan bir ey renilmediini, renilse bile bu renilenlerin herkesin bildii gerekler olduunu ne srerler. rnein, kimse Dostoyevskinin Su ve Cezasn okuyarak cinayetin kt bir ey olduunu renmez. Hatta cinayetin kt bir ey olduunu bilmenin Su ve Cezann gerektii gibi anlalabilmesinin bir nkoulu olduu bile iddia edilebilir. Nol Carroll gibi lml ahlaklar bu iddiaya kar karak sanat yaptlarnn ahlaki eitim verdiini ne srmlerdir. Carrolla gre anlatsal eserler okuyucuya yeni ahlaki duygular ya da ilkeler retmez. Yalnzca zaten varolan bu duygu ve ilkeleri harekete geirirler. Buna ramen bu bile ahlaki eitim olarak grlebilir. Ahlaki eitimin yalnzca yeni ahlaki duygu ya da ilkeler sz konusu olduunda gerekletiini sylemek iin bir neden yoktur. Ahlaki eitim yalnzca bundan ibaret deildir. Ahlaki eitim ayn zamanda ahlaki kurallar olaylara nasl uygulayabileceimizi anlayabilmeyi gerektirir. te anlatsal eserler de uygulama yoluyla ahlaki anlaymzn genilemesi, gelimesi ve derinlemesi iin frsat salar (Carroll 2003: 299-300). Bununla birlikte kimi durumlarda yaptlarn zaten varolan duygular ve ilkeleri harekete geirmek yerine gerekten de yeni bir takm duygu ve ilkeler rettii rahatlkla iddia edilerek lml ahlaklara destek klabilir. rnein, Alejandro Amenabarn ynettii 2004 yapm imdeki Deniz adl filmi ele alalm. Bu filmin temas tanazidir. Bir kaza sonras fel olduu iin yaamnn geri kalann yatakta geirmek zorunda kalan bir adamn tanazi hakkna sahip olma mcadelesi anlatlr. Bu film btnyle etik tartmalar zerine kurulu bir filmdir. tanazi hakknda hibir fikri olmayan bir izleyici bu filmle birlikte bu konuyla ilgili mutlaka bir eyler renecek ve tanaziye dair hem yeni duygulara hem de kimi ilkelere sahip olacaktr. Bu konuyla ilgili nceden fikri olan bir izleyici ise filmle birlikte eski bak asn tamamen deitirebilir. Bu durumda o yine bir eyler renmi olacaktr. Hibir deiikliin olmad bir durumda bile izleyende zaten varolan anlay, bak as, dnceler geliip derinlemi olacaktr. imdi bu durumda btn bu ilenen konuyu estetik deil etik bir deerlendirme diye bir kenara koyduumuzu dnelim. Filmden geriye ne kalacaktr? Pek bir eyin kalacan sylemek olanakl gzkmemektedir. Demek ki estetiin alann daraltmak yerine biraz daha geniletmek bir zorunluluk gibi gzkmektedir. Etik eletiriyle ilgili tartmalarn odak noktasnda aslnda estetik olan ne kadar dar ya da geni tanmladmz bulunmaktadr. Carroll gibi lml ahlaklar lml zerkilerin yapt gibi dar bir estetik tanmn bir eserin estetik deerinin anlalmasnda ve bu eserleri eser olarak takdir etmemizde yetersiz kald grndedirler (Peek 2005). Az nce verdiimiz film rnei ve buna benzer bulunabilecek pek ok rnek bu gr desteklemektedir. Bu tr rnekler ar ve lml zerkiliin duruunu sarsan rneklerdir. Anthony Burgessin yazd daha sonra sinemaya da uyarlanan Otomatik Portakal adl romanla ilgili olarak yazar u szleri sylemitir: Tm hayvanlarn en zekisi, iyiliin ne demek olduunu bilen insanoluna bir bask yntemi uygulayarak onu otomatik ileyen bir makine hline getirenlere kl kadar keskin olan kalemimle saldrmaktan baka hibir ey yapamyorum. Biz de bu szler zerine u soruyu sorabiliriz: Bu szleri syleyen bir yazarn bu amacnn bir kenara konarak romannn okunmas ve deerlendirilmesi olanakl mdr? Ve olanakl olsa bile bu okuyucuyu ne kadar tatmin edecektir?
68
Ilml ahlaklarn kulland argmanlardan biri Ortak Neden Argman adyla bilinir. Bu argmana gre kimi durumlarda bir yaptn ahlaki olarak kusurlu olmasnn nedeni ile yaptn estetik adan kusurlu olmasnn nedeni ayn nedendir. Carrollun lml ahlak duruunu desteklemek iin kulland pek ok roman ve film rnekleri arasnda en nemlisi belki de baka dnrlerin de sklkla rnek olarak kulland Leni Riefenstahln yapmc ve ynetmenliini stlendii radenin Zaferi adl 1935 yl Nazi propagandas yapan belgesel filmdir. Film bizzat Hitler tarafndan smarlanmtr. Filmde o dneme gre yeniliki saylabilecek kamera kaydrmalar, havadan ekimler, perspektif arptmalar, etkileyici mzik gibi pek ok teknik olanak kullanlmtr. Adn Hitlerin koyduu bu belgesel film Nazi devletini ycelten ve grkemini vurgulayan baarl bir propaganda filmi olmutur. imdi bu filme lml ahlaklarn bak asyla baktmzda filmin etik ve estetik deerini ayrt edemiyoruz. Carrolla gre pek ok anlatsal yapt yapt anlayabilmemiz iin ahlaki anlaymz kullanmamz gerektirecek ekilde eksiktir, tamamlanmamtr. Bu durum yapta tamamen balanmamza engel oluturabilir. te bu nedenden tr kimi durumlarda yapttaki ahlaki bir kusur ayn zamanda estetik bir kusur olacaktr (bu ikisinin nedenleri ayn olacaktr). Film rneimize geri dnersek Carrolla gre, Nazi rejimine kar olan bir seyirci, filmin merkezi gr olan Hitler ve Nazi rejiminin vlmesini kabul edememesinden tr bu filme tamamen balanamayacaktr ve eer izleyici bir filmin esas grne tamamen balanamyorsa bu durum Ortak Neden Argmanna gre filmin estetik kusuru olarak kabul edilecektir. Bu durumda izleyicinin yaad estetik deneyim onun filmin esas temasna btnyle balanamamasyla snrlandrlm olacaktr. O halde, ahlaki kusur ve estetik kusur bu zel durumda ayn nedene baldr. Ilml ahlaklara gre bu durum lml zerkiliin yanl olduunu gstermektedir (Peek 2005).
SIRA SZDE
Sanat yaptlarnn deerlendirilmesinde ahlak m yoksa zerki mi olmay tercih edersiSIRA SZDE niz. Tartnz.
DNELM S O R U
DNELM S O R U
DKKAT
DKKAT
SIRA SZDE
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
AMALARIMIZ
K T A P
K T A P
TELEVZYON
TELEVZYON
NTERNET
NTERNET
69
zet
A M A
Sanatn bilgi ile olan ilikisini tartmak. Sanatn bilgi ile olan ilikisini aratran alana sanat epistemolojisi ad verilir. Alann en temel sorular Sanat bilginin kayna olabilir mi? ve Sanat bir eyler retir mi? sorulardr. Buna gre sanatn bilisel deerinin olup olmad tartlmaktadr. Bu iki soruya dnrlerin verdii yantlar genellikle iki grupta toplanabilir. Birinci grup dnrler, sanattan bir eyler rendiimizi, sanatn dnya hakkndaki algmz deitirdiini sylerken ikinci gruptakiler bilgiyi gerekelendirilmi doru inan olarak kabul ettikleri iin sanatn bilgi salayamayaca grn benimsemilerdir. Sanattan renmek ile sanattan etkilenmek ayn ey deildir. Bu ikisini ayrt etmek gerekir. renmek bilgi ile ilgilidir. Oysa etkilenmek daha ok psikolojik bir durumdur. Sanat bir bilgi kayna olarak ele almada drt yoldan sz edilebilir: 1) Sanat bilisel uyarmn kayna olarak grmek 2) Sanatn deneyimsel bilgi saladn iddia etmek 3) Sanatn ahlaki bilgi saladn iddia etmek 4) Sanatn bilgi kategorilerini ekillendirmede rolnn olduunu iddia etmek. Sanat yaptnn ne tr bir varlk olduu konusunu tartmak. Sanat yaptlarnn ne tr varlklar olduunu sorgulayan alana genel olarak sanat ontolojisi ad verilir. Sanat yaptlar genel varlk kategorileri olan fiziksel ve zihinsel varlklar, somut ve soyut varlklar, tmel ve tikel varlklar olarak ele alnabildikleri gibi sanat alan ierisinde ortaya kan farkl varlk kategorileri asndan da aratrlabilirler. Sanat ontolojisinin en temel sorusu Bir sanat yapt ne tr bir varlktr? sorusudur. Sanat yaptlarnn ne tr varlklar olduu farkl sanat dallarna gre deiebilmektedir. rnein, resim ve dkm olmayan heykeller tekil varlklar olarak ele alnrken, klasik mzik ve edebiyat oklu varlklar olarak kabul edilir. O halde daha da zele inip ada sanatn yeni sanat dallarn da gz nnde bulundurursak, soyut sanat, enstalasyon sanat, performans sanat, bask resim ve dkm olmayan heykeller nasl bir varlk kategorisi olarak deerlendirilebilir? Bu durum bize genel olarak eitlilik gsteren ontolojik kategorilerin zelde sanat iin de geerli olduunu gsterir.
Sanat ontolojisindeki grlerden biri fiziksel nesne grdr. Buna gre bir sanat yaptnn ontolojik stats sopalarn, talarn ontolojik stats gibidir. Bir baka gr hayali varlk grdr. Bu gre gre hem yaptn yaratlmasnda hem de yaratldktan sonra izlenmesinde hayal gc gerekmektedir. Sanat yapt o halde zihinsel bir nesne olacaktr. Bir dier gr sanat yaptlarn soyut varlklar olarak kabul eder. Bu gr ayn zamanda tip-rnek kuram olarak da bilinir. Buna gre yaptn kendisi bir tip iken, kopya ya da gsterimleri bu yaptn rnekleri olmaktadr. Sanatn etik ile olan ilikisinde zerkilik ile ahlakl tartmak. Sanatn etik ile olan ilikisi sanatn etik eletirisi aratrmasdr. Bu aratrma kart iki gr ierir. Bu grler, ahlaklk ve zerkiliktir. Ahlakla gre sanat yaptlarnn estetik deeri ahlaki deeri tarafndan belirlenmektedir. zerkilie gre ise hibir ahlaki kategori sanat alanna uygulanmamaldr. Bu iki gr daha sonra lml ahlaklk ve lml zerkilii dourmutur. Etik eletiri zellikle roman, hikaye ve sinema gibi anlatsal sanat yaptlar hakkndadr. Kimi dnrler sanat yaptlarndaki ahlaki dorularn ak ve genel olduu iddiasndan yola karak bu trden dorularn sanat araclyla renilemeyeceini savunur. Dier bir grup dnr ise, ahlaksal olarak nemli denilebilecek baz durumlarda eyleyenlerin duygular hakknda bir eyler renebildiimizi savunur. Ilml zerkilie gre baz durumlarda sanat eserleri hakknda varlan ahlaki yarglar yerinde olabilmektedir. Buna gre ahlaki kusur ya da stnlk yaptn ieriinde bulunabilmektedir. Ar zerkilere gre ahlaki tartma ve deerlendirmeler sanat iin hibir zaman uygun olmaz. Oysa lml zerkiler sanat eserlerinin hem ahlaki hem estetik deerlendirmelerinin yaplabileceini fakat bu iki deerlendirmenin birbirinden bamsz olduunu savunur. Ilml ahlaklk ar zerkilie kart olarak kimi sanat eserlerinin ahlaki deerlendirmesinin yaplabileceini iddia eder. Ilml zerkilie kart olarak ise bir yaptn ahlaki kusur ya da stnlnn yaptn estetik deerlendirmesinde rol oynayabileceini savunur.
A M A
AM A
70
Kendimizi Snayalm
1. Aadakilerden hangisi zelde sanat epistemolojisi alanyla ilgilenen bir felsefecinin soraca bir soru deildir? a. Sanatn bilisel deeri var mdr? b. Sanat ile bilgi arasnda nasl bir iliki vardr? c. Sanat yaptlar bir ey retir mi? d. Sanat bilginin kaynaklarndan biri midir? e. Sanat yaptlar ne tr varlklardr? 2. Aadakilerden hangisi sanatn bir bilgi kayna olarak grlmesindeki grlerden biri deildir? a. Sanatn ahlaki bilgi salad gr b. Sanatn metafizik uyarmlarda bulunduu gr c. Sanatn deneyimsel bilgi salad gr d. Sanatn bilisel uyarm kayna olduu gr e. Sanatn genel olarak bilgi kategorilerini ekillendirmede paynn olduu gr 3. Sanat bilginin kaynaklarndan biri olarak grmeyen dnrler neyi iddia etmektedirler? a. Sanatn dorularnn kendine zg olduunu b. Sanat yaptlarnn pek ok argman iermesinden tr bilgi salamada karmakla yol atn c. Sanat yaptlarnn bilisel deerinin ok yksek olduunu d. Sanatn doru inan bildirse bile bu inanlar gerekelendiremeyeceini e. Sanatn bilimlerin salad bilgiden farkl bir bilgi salamadn 4. Pablo Picassonun Guernica ya da Salvador Dalinin Bellein Azmi adl resmi genel varlk kategorileri ierisinde ne tr bir varlktr? a. oklu varlk b. Tekil varlk c. Tmel varlk d. Soyut varlk e. Hayali varlk 5. Beethovenn 9. Senfonisi ya da Yakup Kadri Karaosmanolunun Yaban adl roman genel varlk kategorileri ierisinde ne tr bir varlktr? a. Tekil varlk b. Zihinsel varlk c. Fiziksel varlk d. Tmel varlk e. oklu varlk 6. Bir sanat yaptnn ontolojik statsnn doadaki herhangi bir varlktan farksz olduunu savunan graadakilerden hangisidir? a. Tip-rnek kuram b. Fiziksel nesne gr c. Tekil varlk kuram d. Hayali varlk gr e. Soyut varlklar gr 7. Aadakilerden hangisi hayali varlk grne ait bir dncedir? a. Sanat yaptlar gerek yaratm aamasnda gerekse yaratmdan sonra izleyiciler tarafndan alglanrken hayal gcn gerektirir. b. Sanat yaptlar yaratlrken sanatnn mutlaka rya grmesi gerekmektedir. c. Sanatlarn ve izleyenlerin bilinalt sreleri yaptlarn yaratm ve alglanma aamalarnda n plana kmaktadr. d. Sanat yaptlar elle dokunulamaz trden varlklardr. e. Sanat yaptlar sanatlarn zihinlerinde varolmaya gerek duymadan kada, tuvale, mermere vb. trden malzemelere aktarlan varlklardr. 8. Aadakilerden hangisi ahlakln genel olarak savunduu bir gr deildir? a. Sanatn estetik deeri ahlaki deerine indirgenebilir. b. Sanat insan yaamnda hizmet ettii amaca gre tanmlanmaldr. c. Sanat yaptlarnn estetik boyutu yoktur. d. Sanata yalnzca saf estetik zellikler asndan yaklalamaz. e. Sanat toplum iin yaplmaldr. 9. Ilml zerkilerle lml ahlaklarn ortak gr nedir? a. Sanat toplum iin yaplmaldr. b. Estetik adan vlen sanat yaptlar ahlaki adan da vlmektedir. c. Estetik ilgi yalnzca izgi ve renklere ynelmektedir. d. Ahlaki yarglar her zaman estetik alann dnda kalmaktadr. e. Baz sanat yaptlaryla ilgili olarak ahlaki yargya varlabilmektedir.
71
Okuma Paras
10. Aadakilerden hangisi zerkilii savunma nedenlerinden biri deildir? a. Estetik tutumda olabilmek iin ahlaki dncelere duyarsz kalmak gerekmektedir. b. Sanat yaptlar itici olduklar zaman iyi sanat yaptlar olarak deerlendirilemezler. c. Edebi yaptlarn yazarlarnn kiisel grlerinin yaptlarna deer bimemizde rolnn olmas doru olmaz. d. Edebi yaptlar insanlar daha iyi insan haline getirmezler. e. Edebi yaptlardaki ahlaken kt dncelerden soumak yanl olur. Schopenhauer ve Heideggerin bir btn olarak felsefi grlerine baktmzda, onlarn sanata ilikin grlerinde ortak bir nokta gryoruz, sanat bir tr bilgidir. Her iki filozof da, gerek sanata gerekse bilgiye ve zellikle de sanatn bilgisine nemli bir yer vermektedir. nk her iki filozof iin de bilgi insann varlk artdr. Bir 19. yzyl filozofu olan Schopenhauer, bir bilgi tr olarak sanata ve bu bilginin insan iin nemine dikkat eken ilk filozof olduunu gryoruz. Bu filozoftan nce, Platon ve Aristoteles de sanatn bir bilgi saladn belirtmilerdir. Ancak onlar szn ettikleri bu bilginin zelliinden ok, ilevi zerinde dururlar. eitli estetik teoriler ise, gzele ykledikleri farkl anlam ve aklama tarzlaryla, sanat gzeli ortaya koyan etkinlik olarak ele alrlar. Sanat, kendine zg bir varlk alan olarak grlmeyip, sadece bir tr etkinliin ad olarak grldnde, yani kendi btnl iinde ve insanla ilgisinde ele alnmadnda sadece sanat etkinliinin ve sanat eseri ortaya koymann ilke ve metodlar verilmeye allr (Mengolu 1983: 219-220). Yeniadan gnmze kadar gelen estetik yaklam iinde birok gr barndrsa da, bunlardan hibiri, sanat bir varlk alan olarak ele almamaktadr. Bu estetik grlerin hareket noktalar sanat eseri deil, kendi dnemleri iinde geerlilikte olan bilgi, varlk, etik grleridir. Bat felsefesinde sanat kendi felsefe sisteminin iinde ve bilgi grnden hareketle inceleyen ilk filozof olarak Immanuel Kant (1724) gryoruz. Kant, nc byk kritii olan Yarg Gcnn Kritii (1793)nde estetii tanmlamaya alr ve onu doa ile bilgi yetimiz arasndaki bir yeti olarak ifade eder. Ona gre, doada var olan ama bizim sadece varolduunu grdmz (auschauen) baz yasalar vardr. te bizim bu grmz estetik bir grdr, estetik bir hazdr. Estetikte yarg gcmz subjektif olarak refleksiyonda bulunur, doa bilimlerinde ise bu yarg gc objektiftir (Meredith 1949: 284-285). Bat felsefesinde bir dnm noktas oluturan Kant, felsefesinde estetii ve buna bal olarak da gzeli ele alp, incelemitir. Bunun nedeni onun felsefesinin hareket noktasnn bilgi teorisi olmasdr. Bilgi teorisi hareket noktas olduunda insana ve dolaysyla da bilgiye btnlklerinde deil ancak suje-obje ilikisi iinde baklmas mmkn olmaktadr (...) Schopenhauer ve Heideggerin sanat grlerine baktmzda sanatn, nesnesi hakikat olan bir bilgi tr olduu grlmektedir. Sanat eserinin ortaya koyduu ya
72
2. b
3. d
4. b
5. e
6. b
7. a
8. c
9. e
10. b
73
4
Amalarmz indekiler
Estetik ve Sanat Felsefesi
Bu niteyi tamamladktan sonra; Antik a dnrlerinin estetik ve sanat felsefesi konusundaki grlerini tanyabilecek, Orta a dnrlerinin estetik ve sanat felsefesi konusundaki grlerini tanyabilecek, Antik a ve Orta ada estetik ve sanat felsefesinin genel zelliklerini ifade edebilecek, Gzellik ile yarar, iyilik ve doruluk arasndaki ilikiyi kavrayabileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
Antik a Estetik ve Sanat Felsefesi Orta a Estetik ve Sanat Felsefesi Metafiziksel Estetik Platon Aristoteles Plotinus Augustinus Thomas Aquinas Farabi bn Sina bn Rd
GR PLATONDA GZELN KAVRAMSAL VE ZSEL OLARAK BELRLENMES ARISTOTELESTE MMESS VE KATHARSS OLARAK SANAT PLOTNUSTA GZELN BRDEN TAMASI ORTA A ESTETK VE SANAT FELSEFESNN GENEL ZELLKELR ST AUGUSTNUS VE AQUNASIN GZEL STNE GRLER ORTA A SLAM ESTET
76
Platon, Sokratesin etkisinde kald genlik dnemi yazlarnda gzeli kavramsal olarak ele alarak tek tek eylerin gzel olmas ile gzelin kendisi arasnda bir ayrm yapar. Ayrca, Sokratesin ba konumac olduu bu diyaloglarda iyilik, yararllk, uygunluk ve hazzn gzelliin lt olarak kabul edilip edilemeyecei tartlmtr.
347) kaleme alarak lmszlemesini salamtr. Platonun diyaloglar eklinde yazd ou eserde ana konumac Sokratestir. Bu nedenle, felsefe tarihileri Sokratesin etkisinin aka belli olduu Platonun bu genlik dnemi yazlarnn ne lde kendisine ait olduu konusunda tereddtldrler. Sokratesin grleriyle Platonun grleri arasnda ou noktalarda benzerlik bulunmasnn nedenlerinden biri de budur. Platonun genel felsefi geliimi farkl dnemi kapsar: Bunlardan birincisi Sokratik devir veya genlik dnemi, ikincisi olgunluk dnemi, ncs ise yallk dnemidir. Onun estetik konusundaki dnceleri de bu geliim dnemlerine gre farkllk gsterir. Platon, Sokratesin etkisinin aka grld genlik dneminde felsefe tarihinde ilk kez sistematik bir ekilde Gzel nedir? sorusunu baz kavramsal zmlemelerle yantlamaya alr. Olgunluk dneminde ise Platonun gzel sorgulamasnn amac gzel kavramnn tanmndan ok onun ontolojik temellerini aratrmaktr. Bu yaklamda gzel, olua ve grngler dnyasna kart, zihinsel ve tzsel bir varlk olarak grlr. Yallk dneminde Pitagorasln etkisi altnda olan Platon gzel kavramn say ve lyle ilikili olarak ele alr. Biz de bu dnemde Platonun yazm olduu eserlere dayanarak onun estetik ve sanat felsefesiyle ilgili grlerini aklamaya alacaz. Platonun genlik dnemi felsefesinin yer ald eserlerinden biri Byk Hippias diyalogudur. Platon bu eserinde ilk kez Gzel nedir? sorusunu cevaplamaya alr. ou eserinde olduu gibi, bu eserde de diyaloglarn ba aktr Sokratestir. Sokrates, her zamanki tavryla, kendisinin hi bir ey bilmiyormu, karsndakine de ok ey biliyormu havas vererek ama biraz da alayc bir edayla sohbet ettii sofist Hippiasa gzelin ne olduunu kendisine retmesini ister:
Aziz dostum, daha dne kadar, birtakm konumalardaki baz eylere irkin diyerek kusur bulur, dierlerini gzel diye beenirken adamn biri beni utanmazca sorguya ekerek akna evirdi. Sorduu aa yukar yle bir eydi: Syle, Sokrates, ne tr eylerin gzel, ne tr eylerin irkin olduunu nereden biliyorsun? Gzelin ne olduunu syleyebilir misin bana? Bunu hi hesaba katmam olan ben, ne yapacam bilemedim, gereken cevab veremedim ona. Topluluktan ayrldm zaman kendime kzp duruyordum; kendimi kusurlu buluyordum; siz bilge kiilerden biriyle ilk karlatmda kulam drt ap bilgi edinmek, konuyu iyice derinletirmek ve sonra beni sorguya eken adama gidip tartmaya girimek konusunda kendime sz veriyordum. imdi, dediim gibi, tam zamannda geldin ite; gzelin ne olduunu doyurucu bir biimde ret bana (Byk Hippias, 286c).
Bu iltifat karsnda onurlanan Hippias hemen cevap vermeye hazrdr: - Sokrates, gerei sylemem gerekirse derim ki, gzel bir gen kz gzeldir. Ancak Sokrates Hippiasn cevabndan hi de tatmin olmaz. Kendi sorusunun tek tek gzellerin neler olduu hakknda deil, gzelin kendisinin ne olduu hakknda olduunu belirtir. Ona gre, gzel bir gen kz, gzel bir ksrak veya gzel bir evin gzel olduunu belirterek gzel kavramn aklayamayz. Gzel kavramnn kendisi baka, tek tek eylerin gzel olmas baka eydir. Hippias, Sokratesin arad gzelin hibir yerde, hibir zaman, hibir kimseye irkin grnmeyecek trden bir ey olduunun farkndadr. Bu kez varlkl ve salkl olmann, onurlandrlmann, yallk yllarna eriebilmenin, iyi bir trenle gmlmenin herkes iin en gzel eyler olduunu syler. Bunun zerine Sokrates, iyi bir trenle de olsa gmlmek lenin ocuklar iin hi de iyi olmadn syle-
77
yerek bu kez de gzelin birine gre gzel, tekine gre gzel olmayan olarak tanmlanm olduunu syler. Diyalogun devam eden blmlerinde bu kez gzel uygunluk asndan tanmlanmaya allr. Toprak bir mlekte pien orba iin incir aacndan yaplm kak, altn kaktan daha uygundur; nk altn kak mlee zarar verebilirken incir kak mlee zarar vermez. Bu yzden gzellik iin lt uygunluk ise o zaman altn kak deil de tahta kak gzeldir. Ancak, bu tanm da sorunludur nk gzelin kendisi gzel grn salayan uygunluktan daha baka bir eydir. Uygun olan bir nesneyi veya kiiyi gerekte olduundan daha gzel gsteriyorsa o zaman uygun olan dediimiz ey, gzellik asndan bir eit kandrmacadr. Sokrates itirazn yle srdrr:
nk biz, gzel eyleri gzel klan eyi aryorduk. Tpk btn byk eyleri, byk klan eyin, boyca, irilik olmas gibidir bu da. Gerekten de, byk grnseler de boyca iriliklerinden tr, bu eyler zorunlu olarak byktrler. Bunun gibi, gzel grnseler de grnmeseler de, gzel eyleri gzel klan eylerin ne olduunu aratrmalyz. Bu uygunluk olamaz. nk, sylediim gibi, uygunluk, eyleri, olduundan daha gzel gsteriyor; olduklar gibi grnmelerini engelliyor (Byk Hippias, 294b-c).
Bu kez de Hippias diyalogun devam eden blmnde gzeli yararl ve kullanl olan olarak tanmlar (295e). Sokrates, ktle gtren eylerin de yararl ve faydal olabileceini belirterek yine kar kar. Oysa, gzel ktye deil de iyiye gtren ey olmaldr. Dahas, bu durumda iyi veya gzel yararl ve faydalnn nedeni deil sonucu olur. Byle bir sonu yi ve Gzel ideasn en tepe noktada gren Platonun metafiziiyle elitii iin bu temellendirmeye de kar klr. Hippias daha sonra Gzel, grme ve iitme yoluyla haz veren eydir (298a) tanmn yapar. Ancak Sokrates bu tanmn da sorunlu olduunu nk gzellik haz aldmz her eyin sadece grme ve iitme duyular yoluyla elde edilmediini, dier duyularmz yoluyla da gzel olandan haz aldmz syler. Ayrca, treler ve yasalarn gzel olarak nitelendirilmesi bize iitme ve grme yoluyla haz vermesinden dolay deildir. ou Sokratik diyalogda olduu gibi okuyucu kesin bir tanm veya hkm beklerken hi de yle olmaz ve baka bir konuya geilir. Byk Hippias diyalogundaki gzel kavram irdelemesi de byledir. Ancak, bu diyalog estetik tarihi asndan nemlidir nk bu eser dnce tarihinde ilk defa Gzel nedir? sorusunu felsefi olarak irdeler. Bu eserinde Platon ilk defa kendinde gzel, mutlak gzel ile tek tek gzel olan eylerin ayrmn yapar ve gzel ile gzellik arasnda kavramsal bir fark olduunu belirtir. Bu kavramsal irdeleme gzelin gerekli ve yeterli koullarn ieren bir tanm sunmasa da bir eye neden dolay gzel diyebileceimiz hakknda nemli aklamalar sunar. Gzelin zsel veya metafiziksel olarak belirlenmesi Platonun olgunluk dneminde yazd len adl eserinde yer alr. len M.. 416 ylnda Agathonun evinde gerekleen nl bir toplantnn hikyesidir. Ana konusu sevgi (eros) olan bu toplantnn ba konumacs yine Sokratestir. Katlmclar Sevgi nedir? sorusunu yantlamaya alrken sz sras kendisine geldiinde Socrates nl bilge kadn Diotimadan renmi olduu bir aklamay aktarr. Bu aklamada yaratma ve gzel kavramlar yakndan ilikilidir. Sanatn yaratcl ve reticilii gzel ereine erimekle gerekleir. Sevgi bu eree ulamann yoludur. Sevgi, dourmann, gzel iinde yaratmann sevgisidir (len, 50, 206e).
78
Platonun estetik kuramnda sevgi yoluyla gzele ulama dncesi merkezi bir neme sahiptir. Bunu aklamak iin ilkin retme veya yaratma kavramyla neyi ifade ettiini belirtmemiz gerekir. Platona gre, her insanda bedene ve cana gre retme olmak zere iki tr retme ya da yaratma gc vardr: Bedene gre retme gcyle kastedilen insann reme isteidir: Erkekle kadnn birlemesi dourma iidir ve bu da bir tanr iidir; nk retme, oalma lml varln lmszln salamaktr (len, 206c, 50). Platon insann ocuk sahibi olma isteini kendi snrllklarn ama ve lmszle ulama istei olarak grr. Bedensel retme gc n plana km olan insanlarn sevme yolu, ocuk reterek lmszl salamaktr(len, 208e, 53). Cana veya ruha gre yaratma gc dnce ile retilir. Ruh yoluyla lmszle ulamann yolu ise en gzel dnceleri retmek, genleri eiterek ve yetitirerek onlara erdem kazandrmakla olur. Peki, sevgi yoluyla gzele nasl ulalr? Her eyden nce sevgi, niyetsel veya ynelimseldir. Dier bir deile, sevgi bir eyin sevgisidir, bir eye ynelir, bir ey hakkndadr. Gzel, sevginin nesnesi, onun yneldii, onun hakknda olandr. Buna karn irkin ise sevginin kand, katdr. Platona gre, sevginin niyetsellii aamaldr. ncelikle, sevginin yneldii ilk ey belli bir kiinin gzel bedenidir. Bu manada sevginin nesnesi olan gzel bedenden bedene deien bir greceli gzel olma durumuna gndermede bulunur. Platona gre, belli bir bedende gzeli gren kii bir sre sonra tm gzel bedenlere ayn ekilde ynelecek ve sevecektir. Daha sonraki aamada artk bedensel gzellik yerine ruhsal gzelliin stn olduunu grr ve tm gzel ruhlara ynelir. Platona gre, varolusal olarak yetkinlii ve lmszl arzulayan kii beden gzellii ile yetinmez ruh gzelliine ynelir, tm gzel ruhlar sever. Bunlarn yan sra gzel yasalar, gzel treleri ve gzel fikirleri sever. Ruh gzelliini severek kii yaayta, davranta olan gzeli grr ve erdem gzelliine ular. Ruh ve erdem gzellii ile kii sanlar dnyasndan uzaklar, taslaklara deil, gerein ta kendisine balanr. Bylece tm gzelliklerin en tepe noktas olan mutlak gzelin, z gzelin bilgisine ular (len, 212a, 56). Diyaloglarn bakahraman Sokratese kulak verelim yine:
Bu gzellik artk hep var, doumsuz, lmsz, artmaz, eksilmez bir gzelliktir, bir bakma gzel, bir bakma irkin, bugn gzel, yarn irkin, una gre gzel, buna gre irkin, bir yerde gzel, bir yerde irkin, kiminin gznde gzel, kiminin gznde irkin bir gzellik deildir. Bir gzellik ki, kendini bir yzle, elle ayakla, bedene bal hibir eyle gstermeyecek, ne bir sz alacak, ne bir bilgi, bir canlda, belli bir varlkta bulunmayacak, ne canlda, ne yerde, ne gkte, hibir yerde, kendi var, kendinden var, kendisi ile hep bir rnek. Btn gzellikler ondan pay alr; kendisi onlarn parlayp snmeleriyle ne artar, ne eksilir ne de deiiklie urar (len 211ab, 55).
Platona gre sevgi yoluyla gzele ulama iki aamada gerekleir. lkin, belli bir gzel bedene ynelen kii tm gzel bedenleri sevmeye balar. Daha sonra, asl gzelliin beden gzellii deil, ruh gzellii olduunun farkna vararak ona ynelir ve onu sever.
Platonun iki tr retme veya yaratma gcyle temellendirmeye alt gr kendi idealar kuramna uygun olarak tek tek eylerin gzellii ile gzelin kendisi arasndaki ayrma uygun der. Onun metafiziini hatrlayacak olursak Mutlak Gzel veya Gzel idesi gerek varlktr. Bedene gre gzel olan, kalc deildir; tek tek bedenlere gre deiir, eitlidir, grecelidir, geicidir. Ancak ruha gre gzel olan ise daha kalc, daha btncl bir gzelliktir. Bu yzden de aslnda ruh gzelliini severek kii gerek varln bilgisine ular. Ruh gzelliini ve erdem gzelliini sevme varl gizlilikten kurtarr ve hakikati gsterir.
79
Grlyor ki Platonun len diyalogundaki gzel zmlemesi Byk Hippias diyalogundakinden farkldr. Hippiasda sadece gzel kavramn mantksal olarak tanmlama abas ierisindeyken lende gzelin ontolojik yapsn aklamaya alr. Bu erevede modern estetik ve sanat felsefesi tartmalarnda yer alan znel gzellik ve nesnel gzellik tartmalarnn lende ham hliyle getiini sylemek hi de yanl olmayacaktr. imdi de metafizik ve ontolojik grleri erevesinde Platonun estetik bilgi konusundaki grlerine biraz daha yakndan bakalm. Platona gre, zel olarak ressamlar genel olarak da tm sanatlar bir eyin aslnda gereklikten derece uzan yaparlar. Onlarn yaratt glgenin glgesidir (Devlet, 598b, 284). rnein, bir sedirin Tanr tarafndan yaratlm mkemmel biimi, sedir deas vardr. Onun yannda sedirin dlger tarafndan yaplm, dokunabileceimiz, stnde yatp uzanabileceimiz yn vardr (Devlet,597a, 283). Bir de sedirin ressam tarafndan retilen resmi, kopyas vardr Devlet, (597c, 283). Platona gre, gerek sedir, sedir deasdr. Dlgerin yapt sedir gereklikten, sedir biiminden bir derece uzatr. Ressamn yapt sedir resmi ise kopyann kopyasdr. Platona gre, sanat doaya ayna tutarak gerein kopyasn, taklidin taklidini, yani deersiz ve gereklikten uzak olan retir. Buna karn zanaat, iiliiyle rettii eserin bilgisine sahip kiiyken; sanat, benzetmesini veya taklidini rettii nesne ile ilgili tam bir bilgiye sahip olmadan reten; zanaatdan daha az bilgisi olan kiidir. Bir eyin kullancs o eyi deneyimle en iyi bilendir. O eyi yapan kiiye kulland eyin iyi ve kt taraflarn en iyi anlatacak kiidir. Kaval alan, kaval ustasna bilgi verir, kavaln nasl olmas gerektiini syler, o da ona gre yapar (Devlet, 601e, 288). Benzetmeci veya takliti benzettii eylerin asln ne kendi bilir ne de bakalarndan renir (Devlet, 602a, 288). O, ortaya kard eyin bilgisine sahip deildir. Platon Devlet adl eserinde sanat mimetik, takliti bir etkinlik olarak grr. Buradaki amac deal bir devlette sanat ve sanatnn yeri nedir? sorusuna cevap vermektir. Bu adan, Platonun sanat ve devlet veya sanat ve toplum ilikisini ilk kefeden ve bunun zerine dnen ilk felsefeci olduunu sylemek yanl olmayacaktr. Platon Devlette sanatn ve sanatnn doasn ve ilevini tartrken nl ayna benzetmesini yapar: stersen bir ayna al eline drt bir yana tut. Bir anda yaptn gitti gnei, yldzlar, dnyay, kendini, evin btn eyalarn, bitkileri btn canl varlklar (Devlet, 282). Ona gre algladmz d dnya mutlak gereklii olmayan bir grngler dnyasdr. Bir ayna olarak sanat sadece grngler dnyasn yanstan, onun tesine geemeyen; mutlak gerekliin ve idealar dnyasnn uzandaki bir alan yanstr. Yansma olarak sanat mimetik bir etkinliktir, taklit etkinliidir. Platonun ayna benzetmesine dayanarak onun sanat gerekliin uzana den bir etkinlik alan olarak grdn; bu adan sanat deersizletirdiini sylemek yanl olmayacaktr. Platon, devlette sanatn yerini ontolojik, eitimsel ve insan doas asndan irdelerken ayn zamanda sanatn, sanatlarn ve sanat eserlerinin toplumun gelecei olan genler zerindeki etkisini de sorgulamtr. Ona gre, her benzetmeci sanat dorudan uzak kalr, bilgelie kar koyan yanmzla der kalkar, salam ve gerek hibir eyin ardna dmez (Devlet, 603 a-b, 289-90). Benzetmeci sanatlar, insann en gl yan olan aklna deil, daha zayf olan cokun, takn, deiken olan duygusal yanna hitap ederler. Onlar, imizdeki kt yan uyandryor, besliyor glendiriyor; bylelikle de akl ypratyor (Devlet, 605b-c, 292). Bu neden-
Platon, sanat devletin varl ve gelecei asndan da ele alarak yurttalar arasnda geveklie, duygusalla ve tanrlara saygszla yol aan baz sanatlarn yasaklanmasn savunur.
80
le, deal devlette, zellikle ressamlar, airleri, trajedi ve komedi yazarlarn kapsayan genel olarak da tm sanatlar kapsayan bir yasaklama, sansr vardr. Hatta bu diyaloglarn baz blmlerinde daha ar yaptrmlar nererek genleri kt etkileyen sanatlarn devletten srlmesi gerektiini nerir. Tanrlar insani zellikler iinde tasvir ederek onlara olan saygy azaltan iirler yasaklanmaldr. Toplum dzeni iin iyi rnek olmas gereken tanrlara sayg azalrsa ideal devletin dzeni bozulur. nsan akln yolundan, gelenek ve greneklerden uzaklatran, sadece duygularn coturup duygusal tepkilerle karar vermesine ve eylemde bulunmasna neden olacak hikyeler de yasaklanmaldr. Ancak, Platon tm sanatlara ve sanatlara kar deildir. Hatta, ideal devlet ierisinde baz sanatlara yer vermenin genlerin eitimi asndan nemli olduunu savunur. Genleri gerek gzele yneltecek sanatlar ideal devlet iinde varlklarn srdrebilirler. rnein, ritim ve dzene dayanan uygun bir mzik eitimi insan ycelttii ve zn gzelletirdii iin devlette yer almaldr (Devlet, 401d, 92). Hzne, geveklie, duygusalla ve tembellie iten baz mzik makamlar yasaklanrken; savata ya da byk bir zorlukla kar karya kalan, yaralanan, yenilen, lmle kar karya gelen ve her trl mutsuzluk iinde kaderine kafa tutabilen bir kiinin yiite davranmasna katk salayan; bar ve huzur iinde yaamaya yol aan makamlara izin verilmelidir (Devlet, 399a, 89). Ayrca toplumsal dzene uyum gsteren, onun varln srdrmesine yardm edecek olan sanatlar da ideal devlet iinde varlklarn srdrebilirler. Platonun yallk dneminde idealar kuramnn ontolojik yann yitirerek mantksal-matematiksel bir yne dnmesi onun gzel anlayna da yansmtr. Bu dnemde Platon zellikle Parmenidesin kurucusu olduu Elea okulunun ve Pitagoras okulun etkisi altndadr. Timaios diyalogu, Pisagorcu etkinin en ak biimde grld diyalogdur. Burada gzellik doru ve uygun orant olarak tanmlanr:
mdi iyi olan her ey gzeldir, gzel de hibir zaman orantsz olamaz. O halde esas olarak unu dnmek gerektir; bir canl gzel olabilmek iin tam orant iinde bulunmaldr. Ama biz de orantlar ancak kk eylerde sezip, onlarda hesaba katyoruz; en nemli, en byk eylerde ise farkna bile varmyoruz. Mesel, shhatle hastalklar, erdemle ktlk iin ruhla vcut arasndaki orant veya orantszlklardan daha nemlisi yoktur. Byle olduu halde biz buna dikkat etmeyiz. Dnmeyiz ki kuvvetli ve her bakmdan byk bir ruh ok zayf, ok kk bir tende bulunursa, yahut da durum bunun tamamyla aksi olursa, canl bir btn olarak gzel olamaz, nk orantszdr, orant ise her eyin banda gelir. Aksine olarak orantl olursa, bu oranty gren, grebilen iin grd eylerin en gzeli, en ho olandr (Timaios, 87 c-e).
Yallk dnemindeki Platona gre gzel olan, salt geometrik formdur. Philebosdaki tartmayla birlikte Platonnun gzellii llebilen bir ey olarak; pergel, cetvel ve minkale ile izildii eklinde dzeyleri ve kpleri anladn gryoruz.
SIRA SZDE
DNELM S O R U
Birinci nitede estetik SIRA SZDE ile epistemoloji arasndaki iliki konusunda temel bilgiler edinmitiniz. Bu bilgilerden de yararlanarak Platonun gzellik anlaynda gerek varlk, grngler ve grnglerin kopyas ayrmndan hareketle onun sanat epistemolojisini aklaDNELM maya alnz.
S O R U
DKKAT
DKKAT
SIRA SZDE
SIRA SZDE
81
82
Aristoteles, gzellik kavramn psikolojik bakmdan ele alarak katharsis kavramyla sanat eserinin izleyicisinde meydana getirdii etkiyi aklamaya alr.
kuramnda taklit veya benzetme gereklikten ve onun bilgisinden yoksun deildir. kincisi, mimetik etkinlik Platonda olduu gibi sadece d dnyada olan estetik nesneyle ilgili deil, ayn zamanda estetik znenin i dnyasyla ve duyusal doasyla da yakndan ilgilidir. Aristoteles bu ilikiyi mimetik bir etkinlik olan tragedyann en karakteristik zelliini aklarken verir. Ona gre, tragedya salt bir yk deildir. Tragedyann devi, uyandrd acma ve korku duygularyla ruhu tutkulardan temizlemektir (katharsis) (Poetika, 1449b). Burada Aristoteles mimesis kuramn yeni bir kavramla, katharsis kavramyla tamamlyor. Katharsis sanat tarafndan yaratlan/retilen sanat eserinin izleyicisinde meydana getirdii duyusal etkilenmeyi ifade eder. Aristotelese gre, sanatlarn ve sanat eserlerinin amac sadece estetik holanma veya haz yaratmak deil ayn zamanda ahlaki bir deer yaratmak ve seyircisini ahlaki bir sreten geirmektir. Bu ahlaki deer ve haz ruhumuzun arnmas ve temizlenmesi yoluyla ortaya kar. Bu nedenle, Aristotelesin katharsis kuramnda, estetik alanla etik alan birbiriyle yakn iliki iindedir. Sanatnn grevi sanat alannda gerekletirdii etkinlikler araclyla etik alanda bir arnma, temizlenme meydana getirmektir. Bu iliki ylesine gldr ki Aristotelesin katharsis kuramnda sanat alannn etik alan karsnda bir bamszl yoktur. Tunalnn ifadesiyle Aristotelesin kuramnda ahlak, estetike tam olarak hkimdir (Tunal, 1983: 116). Poetika Aristotelesin mimesis ve katharsis kuramn aklamasnn yannda onun gzel kavramndan ne anladn da gsterir. Bu eser, Platonun idea olarak gzel kavramndan farkl olarak yaadmz, algladmz, deneyimlediimiz dnyadaki dzene ve bykle dayanan gzel kavramndan bahseder. nc nitede SIRA sanat SZDEile etik arasndaki ilikide ahlaklk ve zerkilik olmak zere iki farkl yaklam olduunu grmtnz. Platonun sanatn ve sanatlarn devletteki rol ile Aristotelesin sanat-etik ilikisi konusundaki grleri bu yaklamlardan hangisini D N E L MPlatonun grleri ada sanat anlay asndan ne gibi sorunlar temsil eder? zelikle tayabilir. rdelemeye alnz.
SIRA SZDE
DNELM S O R U
S O R U
DKKAT
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
K T A P
TELEVZYON
NTERNET
83
ve ebedidir. Bire herhangi bir dnce, irade veya etkinlik atfedilemez; nk bunlar onda blnme ve ikililik yaratr. Akl ise okluk ierir. Birin birlii bozulmadan okluk ieren Aklla ilikisini aklamak iin Plotinus sudr (tama) kuramn gelitirir. Birden ilkin Akl taar. Bir, gne gibidir; akl da ondan yaylan k. Akldan da duyular dnyasn dzenleyen Ruh; ondan da duyular dnyas ve doa meydana gelir. Akl kendi nedeni Biri temaa ederken kendisi baka bir varln, Ruhun nedeni olur. Akln temaa etkinliinin amac sadece baka bir varla sebep olmak deildir; ayn zamanda Bire geri dnmektir. Grlyor ki, Plotinusun metafiziinde ift ynl bir hareket vardr. Bir yandan Ruhun Akl temaa etmesiyle evrensel ruh ortaya karken te yandan duyusal dnyay temaa ederek biimlendirmesinden de bireysel ruhlarn bedenle bulutuu doa ortaya kar. Plotinus, gzel olan eylerin gzelliklerini kendilerinden mi, yoksa bir baka varlktan m aldklar sorusunun yantn ararken iki eit gzel olduunu tespit eder. Birincisi, tzlerinden dolay deil de ideaya katlma nedeniyle arasal gzel olan cisimler; ikincisi kendinde gzel olanlar (Dokuzluklar: 217). Ona gre, varlk alannda olduu gibi deerler alannda da hiyerarik bir dzen vardr. Bu hiyerarinin en yksek derecesi gzel, en aa derecesi ise irkindir. Gzel, ruhun alglam olduu, kendi zne akraba olandr; irkinse, ruha yabanc olan, onun kand eydir. Gzellii belirleyen evreni yaratan, ruh ile nesne arasnda akrabalk yaratan temel ilke, salt-biimdir. Nesneler ya da tek tek eyler bu salt biime katlarak, ondan pay alarak gzel olurlar. irkin salt biimden ve tanrsal akldan pay almad, ona katlmad ve formdan yoksun olduu iin irkindir. Ona gre madde en irkin ey olarak ontolojik sralamada en aada bulunur. Plotinusa gre, maddi ve duyusal dnyada birok gzellik vardr ve bunlar insana hakiki z hatrlattklar iin nemlidirler. Ruhun duyusal dnyadan kurtulup Bire dnmesi iin bir uyarcya ihtiyac vardr ki, bu uyarc da duyusal dnyann gzellikleridir. Gzel, zellikle grmede; iitmede, szlerin kombinezonunda ve her tr mzikte bulunur; nk melodiler ve ritimler gzeldirler; duyumlardan kp stn bir alana doru ykselen gzel eylemler ve varlk biimleri vardr; bilimlerin ve erdemlerin gzellii vardr (Dokuzluklar: 217). Grld gibi Plotinus gzelin duyulur alanda var olduuyla balyor ancak bununla snrl olmadn belirtiyor. Ona gre, gzel, sanatlarda, eylem ve pratiklerde, erdemlerde, alkanlk ve bilgide de bulunabilir. Ancak btn bunlar gzelliklerini katldklar ve pay aldklar bir st alandan alrlar. Plotinusa gre, gzelin estetik deneyimi insan Birden uzaklatrmaz, aksine Birin deneyimlenmesine giden kaplar aar. Onun metafiziinde ift ynl bir hareket olduunu hatrlayalm. Gzelin algs sadece st varlk kademesinden gelmez. Tek tek cisimlerdeki gzelin alglanmasndan idea olarak gzelin alglanmasna giden bir merdiven de vardr (Dokuzluklar: 218). Duyusal dnyada gzelin estetik deneyimi ak ile balar. Gzeli arayan ruh nce duyusal alanda tek tek gzel eyleri deneyimleyecek, sonra diyalektik admlarla duyusal alandan Akln ve Birin deneyimlenmesine doru yol alacaktr. Bu nedenle, Plotinusun felsefesinde estetik deneyim, estetik gr ve estetik duyarllk Bire ulamann yolunu at iin bu kavramlar Platon ve Aristoteleste olduundan daha merkezi neme sahiptirler. Ancak, duyusal st dnyadan pay alan gzel, salt duyu yoluyla kavranabilen bir ey deildir. Gzel, duyular dnyasndaki maddeye ait olanlardan arnarak alglanabilir. Burada Aristotelesin katharsis kuramnn etkileri aka grlr. Arzularndan, duygularndan arnm, bedensel olarak neye sahipse hepsinden arnm
Plotinusun gzellik kuram onun metafiziine dayanr. Ona gre, tm varlklarn nedeni olan Bir, ezeli ve ebedi, blnmez, yetkin ve btnlk sahibidir. Duyusal dnyann gzellikleri varllarn sudr yoluyla Birden alrlar. Bu gzellikler ayn zamanda Bire ulamak iin arac rol oynarlar.
84
ruh gzeli alglar. Gzel, akldan gelen iyidir. yiye varmak her ruhun arzusudur. Ruh, gzeli alglayarak oklukta birlik olur veya tanrda zmsenir. Plotinus almalarnda sanat ve sanat eserinin doas hakknda fazla bir ey sylemese de onun Platon gibi kimi sanat eitlerine olumsuz bakan bir tavr yoktur. Ona gre, sanatlardan ziyade dnr ve felsefeciler gzeli hedefler. Sanatlar duyusal dnyaya bakarak taklit ederken aslnda mutlak Gzel, yi ve Doru olann znden bir ey yansttklar iin bizi yceltirler. Bu noktada Plotinusun Platon gibi mimetik etkinlii insan mutlaktan ve mutlan bilgisinden uzaklatran tehlikeli bir ey olarak grmediini syleyebiliriz. Aksine, Plotinusa gre mimetik etkinlik mutlaa yaklama ve onun bilgisini anlamada bize yardmc olan bir aratr.
Orta a estetii, bu dnemin genel felsefi zelliini yanstarak, ontolojik, metafizik ve dini karakter tar.
85
Orta a dnrleri iin akl yoluyla kavranan gzellik deneyimi ahlaki ve psikolojik bir gerekliktir ve bunu gz ard etmek bu dnemin kltrnn yanl yorumlanmasna neden olur (Eco 1999: 18). Bu dnemdeki estetik ilgi alannn gnmz estetik ilgi alanndan daha kapsaml olduu aktr. Bu dnemde, duyulara dayanan beenilerin yan sra ilahi ve ruhsal alana ynelik beeni, sevgi ve zlem bu estetik ilgi alannn ierisinde temellendirilmitir. Bu da estetik ilgi alann ayn zamanda dini, metafiziksel, ahlaki ve psikolojik bir alan hline getirmitir. Orta a dneminde bir caminin veya kilisenin olabildiince grkemli bir yap olarak ina edilmesi ideali, insanlar iin beenilen bir eser meydana getirmekten ziyade, kutsal olan en iyi ekilde temsil etmek ve Tanrnn beenisini ve ltfn kazanmak inancndan kaynaklanm olabilir. Dahas, Umberto Econun da belirttii gibi, gnmz estetik anlaynda mevcut etik ideallerle rtmeyen eyler de estetik zevk duygusu yaratabilirken, byle bir ey Orta allar iin kesinlikle geerli deildir (Eco 1999: 134). Antik ada sanat, sanat, sanat rn, gzel ve gzelin bilgisi insan edimleri erevesinde dnlrken Orta ada tm bu unsurlar Hristiyanln Tanr ve doa anlay ve bunlarn karlkl ilikisi erevesinde aklanm ve temellendirilmitir. Orta a bat dnyas sanat ve estetiinin deeri zerine yaplan tartmalarn hemen hemen ayns slam estetii iin de sz konusudur. Birok aratrmacya gre Orta a slam, Hristiyan ve Yahudi dnyasnda ortaya kan sanat ve estetik anlaylarnn belirgin bir ortak zellii vardr. Bu medeniyette estetik sorunlarn birou Klasik Antik adan alnarak kavramsal olarak gzel irdelemesi; gzelin psikolojik, algsal ve deneyimsel ynne ilikin temellendirmeler yaplm olsa da tm bunlar dnemin metafiziksel, ontolojik ve dini inan temeli zerine savunulmutur. Orta a estetiinin bu zelliklerini aadaki sayfalarda ele alacamz Skolastik felsefesinin nde gelen dnrleri Augustinus ve Aquinas ile Orta a slam dnrleri Farabi, bn Sina, bn Rd ve Mevlanann grlerinde daha yakndan tanmaya alacaz.
Resim 4.1 Mziin matematiksel oran ve orant olarak tasvir edildii, Pisagorcu sanat anlaynn etkilerini gsteren Orta a sonlarna ait bir resim.
86
nuyu haddinden fazla dndm ve grdm ki, bu nesnelerin biimlerinde bir eit btnlk var ve bu yzden gzeller, sonra bir eit oranlar var, yani bir ey baka bir eye gayet gzel uyabiliyor, tpk bedenin bir parasnn btnyle uyumlu olmas gibi ya da bir ayakkabnn ayaa uymas gibi ve bu trden benzer eyler (tiraflar: 120-121).
Augustinusa gre gzelliin temel biimi birliktir. Grlen eyler bu birlie yneldikleri iin gzeldirler. En yetkin birlik ise Tanrdr.
Yukardaki paragrafta Augustinusun gzellik anlaynn temel kavramlarndan btnlk, oran ve uyum kavramlaryla neyi kastettiini ksaca grebiliyoruz. Bir de btnlk kavramyla yakn ilikili olan birlik kavram vardr ki bu kavram onun estetik kuramnda daha merkezi bir neme sahiptir. Augustinusa gre, en eksiksiz uyum birlik olmada ortaya kar. Bu nedenle, tm gerekliin ve her trl gzelliin balca biimi birliktir. Birlik bir bakma derecelidir nk baz varlklar dierlerine gre daha ok birliklidir. Tanr tam olarak birlik sahibidir. Tek tek eylerin birlik olarak varolular ve onlarn tekrarlama mmknat oran, l ve sayya neden olur. Btn sanatlarda istenen orantdr. Orant varsa her ey gzeldir. Orant ve uyum birlii arar, birlii gerektirir. Duyular dnyasnda grlen eyler birlie yneldikleri ve onu gerekletirdikleri oranda gzeldirler. Augustinus, Platonun etkisinde kalarak, Tanrnn dnyay yaratrken sayy temel ilke olarak kullandn syler. Her ey sayya dayanr. Tanrnn zihninde var olan biimlere katlan nesneler saysal zelliklerine gre vardrlar. Saylar, hem varlk hem de gzel iin temeldir. Paralar arasnda benzerlik ve eitlik artka birlik artar. Ksaca sayya gre yaratlm gzel; birlik, oran ve dzenden kaynaklanr. Augustinusa gre, gzel dtan gelen bir ey deildir nk gzele esas olan birlik varla da esastr ve tek tek cisimler ve canllar tam da bu yzden gerekte olduklar derecede gzeldirler. Gzel yargs ayn zamanda dzenin kavranmasn da ierir. Dzen say ve balant ierdiinden rasyonel bir karaktere sahiptir. Dzeni kavramaktan elde edilen haz dier hazlardan farkldr ve onlarla karlatrlamaz. Dahas, dzenin kavranmas normatiftir: Dzensel nesne olmas gerektii gibi olan olarak alglanr ve anlalr. Bu normatif yn sanatlara grmeleri gerekeni olduu gibi grmelerinde yardm eder. Ne var ki, bu duyumda verilen bir ey olmayp ilahi aydnlanma yoluyla gerekleen bir eydir. Tanrnn sayesinde tanrsal biimler sanatnn zihninde oluur. Bundan kan sonu udur: Gzeli gren kii gzel yargsnda tamamen nesneldir nk gzel znel lt kabul etmedii gibi, grecelilik ieren bir kaynaktan da gelmez. Augustinusa gre taklit, komedya, iir yalanlarla doludur. Ancak bu, sanatlarn ierdii yalanlarn amac insanlar kandrmak veya yanltmak deil, onlara zevk vermektir. Ona gre, sanatlarn gerei aktarmamasnda kast aramamak gerekir. Sanatlardaki yalanlar sadece insana haz vermek iin gerekli kurgusal yalanlardr. Augustinusun Platoncu gemii felsefesini byk oranda etkilese de yine de Platonun sanata yaklamndan farkl bir sanat anlaynn olduunu syleyebiliriz. Platon, sanat metafizik ve politik erevede ele alarak varlk ve devlet asndan tartrken, Augustinus tm tanm ve zmlemelerini inan temelinde savunur. Aquinasn (1225-1274) estetik gr onun gzel ile sanat arasnda yapt ayrmla ilikilidir. Ona gre, sanat belli bir pratik dzen ierisinde yaplmas geren i, pratik edim veya yapma biimidir. Buna karn gzellik bir eylem iermez; salt bilmedeki doyma, derin dncedir. Gzel, bili yetisinde var olur ve edilgendir. Gzel, estetik nesneyle onu izleyen estetik zne arasndaki karlkl etkileim ierisinde gre zevk veren eydir.
87
Dier Orta a dnrlerinde olduu gibi, Aquinasa gre de gzellik ile iyilik arasnda dorudan iliki, hatta zdelik vardr. Gzel, varln z niteliidir; ancak o birlik, doruluk veya iyilik nitelikleriyle birlikte ortaya kar. Aralarndaki fark, iyiliin arzulama yetisiyle ilikili olmasna karn, gzelliin bilme yetisiyle ilikili olmasdr. Aquinasa gre, bir nesne iyiyse gzeldir. Gzellik ve iyilik ilikili olduklar nesne balamnda ayn gerekliktirler nk her ikisi de nesnenin zsel biimine dayanr. Gzel eyler alglandklarnda zevk uyandran eylerdir. Alglamann bilisel olduu dnlrse gzel onu grenin algsyla, bilisel yapsyla belirlenir. Ancak bu Aquinasn tamamen bilisel znelci bir yaklam sergiledii anlamna gelmez. nk ona gre, gzeli belirleyen, estetik znenin algs, bilii veya bilgisi olmasna karn tm bunlar ve bunlardan kaynaklanan estetik zevki belirleyen ey nesnenin nesnel zellikleridir. Bir cisimle ilgili gzel bir deneyiminin olabilmesi iin o cisimde belli artlarn veya zelliklerin gereklemesi gerekir. Bunlar; btnlk veya kusursuzluk, uygun oran ve uyum, aklk veya grkem zellikleridir. Btnlk gereklidir nk eksik eyler, bu eksiklik zellikleri nedeniyle biimden yoksundur. Bu btnlk, nesne amacna ularsa gerekleir. Gzellik, amalln sonucudur. Cismi meydana getiren paralar arasnda da uygun oran ve uyum gereklidir. Bu estetik orant salt matematiksel veya ekilsel bir orant deildir; bir varln doasna ve amacna uygun gelendir. Aklk ise biimin maddeye yerletirilmesiyle ortaya kar. Aklk nesnenin iindeki biimin z belirimidir. Aklk dtan gelen bir ey deildir, nesnenin kendindedir. Aklk nesnenin zihin tarafndan alglanmasn artrr; bu yzden, nesne ne kadar aklk barndrrsa o oranda zihin tarafndan alglanr ve deneyimlenir. Nesnedeki bu yetkinlik ve aklk bir bilin tarafndan alglandnda insanda haz duygusu meydana getirir; yani, bir estetik tutum gelitirir. Estetik deer ve estetik haz bilinli bir zne ile nesne arasndaki iliki sonucu ortaya kar. Daha nce grdmz gibi Plotinus biimle gzelin ilikisi zerinde durmu olmasna karn tek tek duyulur varlklarn kendilerine zg gerekliinin olduunu kabul etmediinden onun gzellik yaklamnda biim gerein sadece bir glge fenomeni olarak kalmtr. Aquinas ile birlikte biim cisimleerek tek tek nesnelerin gzellii bu cisimleen biimde ait olduklar z biimin kendisini bilince amasyla ortaya kyor. Ancak bu z biimi tek tek nesnelerin kendi bireysel biimleri olarak deil, ait olduklar trlerin biimleri olarak ortaya kar. Plotinusun Aristotelesten uyarlayarak gelitirdii bu gr Orta an tmeller ve tikeller tartmasna dayanr. Bu noktada Duns Scotus, Aquinasn grlerine tamamen kar kar. Aquinasa gre btn oluturan paralar btn oluturduklarnda kendi zsel biimlerini yitirip oluan btnn zsel biimini alrlar. Scotusa gre ise paralarn zsel formlar btnn ya da birleimin zsel formu karsnda edilgen deildir, tam tersine paralar hem birbirini, hem de btnn zsel biimini etkiler. Gzellik paralarn kendi aralarndaki tm ilikilerin niteliinden kaynaklanr. Scotusa gre bir eyin buluu, yani, bireylii ve bu ey oluu, zden stndr; tekil olarak belirlendii, kusursuz ve biricik olduu iin vardr. Bu nedenle, gzellik cisimdeki buluun, bireyselliin alglanmasyla ortaya kar (Eco 1999:142). Scotusun bu yaklamyla Orta a sadece tmel olarak gzelin sezinlenmesi ve alglanmasn temellendirmeye alan bir dnem deil, ayn zamanda tekil anlamda gzelin sezgisini ve algsn temellendirmeye alan bir dnem olmutur.
88
SIRA SZDE
DNELM S O R U
Orta adaki yedili sanat snflandrmasnda gramer, mantk, retorik, aritmetik, geometri, SIRA SZDE astronomi ve mzik konular yer almtr. ada sanat snflandrmalarn aratrarak Orta a sanat ile gnmz sanat arasnda hem sanat trleri hem de sanat anlay bakmnNELM dan ne gibi D farklklar olduunu belirlemeye alnz.
S O R USLAM ESTET ORTA A
DKKAT
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
K T A P
TELEVZYON
slam dnrlerine gre, alglanan dnyadaki varlklarn gzelliklerinin nedeni N T E Zorunlu R N E T Varlk ya da lk Sebep, yani Tanrdr.
Orta a slam sanat ve estetik anlaynn genel zellii tpk Hristiyan Orta anda olduu gibi, ontolojik, metafizik, din ve ahlk zellikler tamasdr. Hem DKKAT metafizik hem de psikolojik temellendirme asndan Antik Yunan felsefesinin Farabi (870-950), bn Sina (980-1037) ve bn Rdn (1126-1198) estetik anlaylar SIRA zerine ak birSZDE etkisi vardr (Takent, 2009: 38). Bu etki zellikle iyi ve gzel arasnda kurulan ilikinin yan sra Tanr-evren ilikisine dayanarak Tanr ile evrendeki gzelliklerin aklanmasnda sudr kuramnn kullanlmasnda kendini gsterir. AMALARIMIZ fade ettiimiz metafizik ve dini temel erevesinde, slam estetiinde sanat yaptnn deeri hakikate uygun dmesi, yararl, iyi ve mkemmel olmasna baldr (Ko, 2009). ve isel balant dta tutularak slam sanatn ve estetik K Bu T anlamsal A P anlayn deerlendirmek mmkn deildir. rnein, slam sanatnda estetik deerin soyut olana yaknlk veya uzakla gre belirlenmesi hakikate ve mkemmellie yakn dolaydr. T E L E olmasndan VZYON Bu nedenle slam Felsefesinde gzelin metafiziksel ya da duyularla alglanamayan gzellik olarak ele alnmas gzel kavramn Tanr ile ilikili olarak ele almay gerektirmektedir. slam filozoflar da genel olarak bu yolu izlemilerdir. El Kindi, T E R Nve E T bn Rd gibi dnrlerin metafizik anlaylarnda Zorunlu Farabi, bn NSina Varlk, Bir, lk Varlk, lk Sebep ve Tanr kavramlar ayn anlama sahiptir. Bu dnrler, tpk Plotinusun metafiziinde olduu gibi, Zorunlu varlktan evrendeki dier varlklarn nasl meydana geldiini aklamak iin sudr kuramna bavurmulardr. Zorunlu Varlk ile evren arasnda sz konusu olan varlk veren-varlk verilen ilikisi tek tek gzellerin gzelliinin aklanmasnda da ayn ekilde geerlidir. Bir baka deyile, Kendisi Mutlak Gzel ve yi olan Tanrdan meydana gelecek her eyin, Onun varlna uygun olarak, gzel, iyi ve yetkin olaca kabul edilmitir. Farabiye gre Gzellik, parlaklk ve ihtiama sahip her mevcd, varl en mkemmel durumda olandr. lk Olann varl en mkemmel varlk olduuna gre, onun gzellii gzel olan her eyin gzelliinin stndedir (Farabi, 1993, aktaran Takent, 2009:67). Benzer gr bn Sina tarafndan da dile getirilir. Ona gre, Zorunlu Varlk Srf Gzellik ve parlaklk sahibidir. O her eyin gzelliinin ve her eyin holuunun ilkesidir(bn Sina, 1960, aktaran, Takent, 2009: 78) Ayn dnce Mevlana (1206-1274) tarafndan da dile getirilmitir. Ona gre, nesnelerde grlen gzellikler Tanrnn belli bir zaman iin onlara verdii bir niteliktir. Bu gzellik geri alnnca, nesnede veya insanda var olan gzellik de kaybolur:
Bir duvarn zerine bir nur der. O nur duvarn deildir. Duvar o nuru aksettiren bir ayna gibidir. Gzellerde grlen gzellik de onlarn deildir. Muvakkat bir zaman iin onlara lutf edilmi olan ilahi gzelliktir... Btn gzellikler, kudretler, gler, faziletler ve marifetler hep gzellik gneinden, yani Haktandr. O gneten telerden, bu tarafa gelmi vurmutur. O gnein yldzlar gibi geri dner. Ve vurduu u beden duvarn terk eder, ekilir gider. Gnein ekilip gnee geri gidince, her beden duvar karanlk ve simsiyah kalr (Mevlana, 2005, Cilt 3-4:186; cilt 5-6: 86).
89
Grlecei zere, slam filozoflar gzelin metafiziksel ve dini temelini aklarken Tanrya atfta bulunarak tm gzelliklerin kayna ve sahibi olarak Onu gstermilerdir. Bu yaklam, Plotinusla balayarak zellikle Orta a Hristiyan dnrlerinde egemen olan gzellik anlayyla temelde ayndr. slam filozoflar gzelin metafiziksel temelinin yan sra psikolojik veya duyumsal adan da incelemilerdir. Bu incelemede haz, holanma ve hayret kavramlar nemli bir yer tutar. rnein bn Sina, iir zerine yazd eserinde iirin estetik deerinin ortaya kard hazza, memnuniyet ve mutlulua; taklide dayanmasna ve insanlarn doal olarak vezin ve melodilere sevgi duymalarna balar. Ona gre, sanatn temelinde var olan taklit ocukluktan itibaren insan doasnda olan bir eilimdir. Gzeli metafizik temelden ziyade psikolojik adan ele alan Farabi bu kavram birlik, dzen ve uygunluk asndan aklar. Daha nce de vurguladmz gibi, estetik anlay salt insan zihninde, dncesinde veya kitaplarda olan bir ey deildir. Estetik anlay, soyut ve somut her tr sanat eserinde aa vurur. rnein; iirde, resimde, minyatrde, hat sanatnda, heykelde ve mimaride dnemin ve sanatnn estetik anlayn grebiliriz. Oliver Leamana gre ( 2010), sahip olduu dini ve metafiziksel temelden hareketle salt balamsal bir yaklamla slam sanatn anlamaya almak onun duyusal estetik deerini grmemizi engeller. Ona gre, bir sanat eserinin estetik deerini anlamak iin ille de onu retenin zihninden neler getiini bilmemiz gerekmez (Leaman, 2010: 24). Nasl ki bir doal nesnenin gemii hakknda hibir ey bilmiyor olsak da onu estetik olarak deerlendirebiliyorsak, bir sanat eserinin tarihi balamna dair her eyi bilmesek de hatta hibir ey bilmesek de bu sanat eseri bizim iin etkileyici olabilir (Leaman, 2010: 256).
Resim 4.2 Mevlevilikte nemli bir ritel olan sema, Mevleviliin metafiziksel-dini boyutunun estetik davurumunu yanstr. Sa elin yukarya doru, sol elin de aaya doru ak olmas Tanrdan alp insanlara vermeyi temsil eder.
Oliver Leamana gre, salt tarihsel ve balamsal bak asndan hareket edersek slam estetiinin birok zgn yann gremeyiz.
90
zet
A M A
Antik a dnrlerinin estetik ve sanat konusundaki grlerini tanmak. Antik a felsefecileri btnyle estetik veya sanat felsefesine ayrlm bir eser kaleme almam olmakla birlikte, eitli eserlerinde konuyla ilgili ayrntl temellendirmeler yapmlardr. Bu dnemin en nemli filozoflarndan Platonun gzellik ve sanat anlay Sokratesin etkisinin grld genlik dnemi yazlarnda kavramsal, olgunluk dneminde metafiziksel ve ontolojik, Pisagorculuun etkisinin grld yallk dneminde ise matematiksel gr temsil eder. Byk Hippias diyalogundaki kavramsal zmlemede tek tek gzel eylerin gzelin kendisini tanmlayamayaca vurgulanarak gzel ile uygunluk, kullanllk, yarar ve haz arasndaki iliki irdelenmitir. Bu diyalogta Sokratesin yapmaya alt udur: Gzel kavramn yle tanmlayalm ki, bu tanmda gzel herhangi bir kiiye, durumu, nesneye veya lte gre deimesin. Bu kavramsal irdeleme esas itibariyle gzelin gerekli ve yeterli koullarn belirlemeyi amalyor olsa da, aslnda Platonun sonraki yazlarnda ortaya kan gzelin metafiziksel olarak ele alnmasna bir temel de oluturur. Olgunluk dnemini yanstan lende ise Platon, yine hocas Sokratesin azndan gzelin zsel bir irdelemesini sunar. Byle bir gzel, doumsuz, lmsz, artmaz, eksilmez bir gzelliktir; ebedi ve ezelidir, btn dier gzellikler ondan pay alrken o kendinde var, kendinin nedeni ve kendisiyle hep bir rnektir. Platon, yallk dnemi eserlerinden olan Timaios diyalogunda bu tzsel gzellik anlayndan farkl olarak gzeli daha somut ve llebilir bir ey olarak tanmlar: Doru ve uygun orant olarak gzel salt geometrik formdur. Ayrca Platon, Devlet adl eserinde sanatn doas, toplumdaki ve insan hayatndaki yeri zerine zmlemelerde bulunarak kendi metafizik ve ontolojik kuram erevesinde Sanat nedir? sorusuna yant arar. Ona gre, sanat gereklikten derece uzak olan, kopyann kopyasn reten mimetik veya taklitsel bir insan etkinliidir. Sanat gerekliin bilgisini vermez nk mimetik etkinlik sanlar alanyla snrldr. Bu adan, Platonla birlikte ilk kez sanat epistemolojisinin temellerinin atldn
syleyebiliriz. Sanatla ilgili Devlette yer alan konulardan bir dieri sanatn devletteki yeri, konumu ve nemine ilikindir. Platon, baz sanatlarn genleri yanlttn, toplumu kt etkilediini, akldan ok duygunun kontrolne izin verdiini belirterek sanatn ideal bir devlette daima kontrol altnda olmas gerektiini dnr. deal devlette sadece gerek gzeli ve erdemleri alglamaya yardm edecek sanatlara yer olduunu belirterek gerektiinde sanat rnlerinin sansr edilmesi fikrini savunur. Antik an bir dier nemli dnr Aristoteles Poetika (iir stne) adl eserinde Platonun sanatn mimetik bir etkinlik olduu grne katlsa bile, onun estetik edimin deerini ve zerkliini savunduunu gryoruz. Aristotelesin sanat anlaynda sanat insan psikolojisi erevesinde temellendirilir. Sanatn insan doasndan kaynaklanan iki temel nedeni vardr: Taklit itepisi ve taklit rnler karsnda duyulan holanma. Aristotelese gre, sanat bilgi veren ve renmeye katkda bulunan bir mimetik etkinliktir; bu yzden de deerlidir. Sanatn salad bilgi genel ve mmkn olann bilgisidir. Aristoteles, estetik deneyim ve yargy estetik nesneye, estetik zneye ve onlar arasndaki ilikiyi dayanarak aklamaya alr. Bu aklamay Platoncu mimetik sanat kuramna katharsis kuramn ekleyerek yapar. Katharsis kuramna gre sanatn amac uyandrd duygularla insan ruhunu tutku ve arzulardan temizlemektir. Buna gre sanat sadece bilisel boyutu olan bir ey deil, ayn zamanda duyusal boyutu da olan bir eydir. Estetik deer, bu duyusal boyut insan ruhunda arnma yaratt srece artar; tersi durumunda azalr. Bu balamda Aritoteles, estetik ile etik arasnda iliki kurarak sanatn ve sanatnn amacnn toplumsal normlar ve dzenle ilikili olarak bir arnma ortam yaratmak olduunu syler. Aristotelesin kuramnda estetik, etik ile yakndan ilikili hatta onun gdm altndadr. Yeni-Platonculuun kurucusu Plotinus ise Dokuzluklar adl eserinde kendi metafiziiyle dorudan ilikili bir gzel kuram ortaya koyar. Ona gre, tm varlklarn nedeni olan Bir ezeli, ebedi, blnmez, yetkinlik ve btnlk sahibidir. Duyusal dnyann varlklar gzelliklerini su-
91
dr yoluyla birden alrlar. Bu varlklar ayn zamanda Bire ulamada arac grev grrler. Estetik deneyim, tutum, duyum ve yarglar insan Birden uzaklatrmaz; tam aksine onu Bire yaklatrr. Tek tek varlklarn gzelliklerinin deneyimlenmesi mutlak Akln ve Birin deneyimlenmesinde ilk basamak oluturur. Orta a dnrlerinin estetik ve sanat konusundaki grlerini tanmak. Orta a Skolastik felsefesinin nl dnr Augustinus gzel kuramn birlik, say, eitlik, oran ve dzen kavramlar zerine kurar. Ona gre, tm gerekliin ve her tr gzelliin balca biimi birliktir. Tanr en yetkin birliktir. Tm grnen eyler bu yetkin birlie yneldikleri iin gzeldirler. Gzel olan eyler en yetkin varlktan pay aldklar iin gzellikte znellik ve grecelik olmaz. Orta an dier dnr Aquinasa gre, sanat beceri ve pratik gerektirirken gzel eylem iermez, tamamen bili yetisinde var olur. Gzel onu alglayann bilisel yaps tarafndan belirlenir. Gzeli belirleyen estetik znenin algs olsa da estetik beeniyi, dolaysyla yargy belirleyen ey nesnenin kendi nesnel zelikleridir. Bir cismin gzel olarak alglanmas iin o cismin drt temel art veya zellii (btnlk, uygunluk, aklk ve grkem) bnyesinde barndryor olmas gerekir. Estetik yargnn ltlerinin estetik nesnenin kendisinde bulunan zelliklere dayand iddias erevesinde Aquinasn modern estetiin nesnelci estetik yarg kuramnn ilk rneini ortaya koyduu sylenebilir. El Kindi, Farabi, bn Sina ve bn Rd gibi slam felsefecilerine gre alglanan dnyadaki varlklarn gzelliklerinin nedeni Zorunlu Varlk ya da lk Sebep, yani Tanrdr. bn Sinaya gre Zorunlu Varlk srf gzellik ve parlaklk sahibidir; dier her eyin gzelliinin ve holuunun temel ilkesi Zorunlu Varlk ya da Tanrdr. En yetkin olan Tanrdan gelen her ey onun varlna uygun olarak gzel, iyi ve yetkin olacaktr. Mevlana da ayn ekilde dnyada algladmz tm gzelliklerin Tanrdan kaynaklandn syler.
AM A
AM A
Antik a ve Orta ada estetik ve sanat felsefesinin genel zelliklerini ifade etmek. Antik ada ve Orta ada estetik ve sanat felsefesi bugn olduu gibi felsefenin bamsz ana dallarndan biri olmamasna ramen dnemin nde gelen felsefecilerinin estetik ve sanat felsefesinin temel konu ve sorunsallarna almalarnda deindiklerini grrz. Sokratesle birlikte felsefenin ilgi odann kozmosdan nomosa, yani insana, onun eylem, davran, duygu ve deerlerine dnmesi estetik konularnn incelenmesi iin frsat yaratmtr. Bu dnemde estetik konusu hem metafiziksel, hem de kavramsal ve psikolojik olarak ele alnmtr. Bu metafiziksel ilgi Plotinusla artarak devam etmi; Orta ada daha ok dini kaynakl bir metafizie dnerek en st dzeye kmtr. Bu balamda gzelin temellendirilmesi, Platon, Augustinus, Farabi ve Mevlana gibi dnrlerce dea, Bir, Mutlak Varlk, lk Sebep veya Tanr ile ilikilendirilerek yaplmtr. Bu iki dnemin bir baka ortak zellii sanat ve estetiin insan algsnn ve beceri retiminin bir paras olarak grlm olmasdr. Ayrca, gzelin iyi kavramyla zdeletirilmesi, etik ile estetiin i ie dnlmesi bu iki dnemin ortak zelliklerindendir. Gzelle iyinin ilikisi sadece kavramsal temelde deil, ayn zamanda ahlaki, eitimsel ve estetik boyutlaryla da ele alnmtr. rnein Platon, eitimin bir amacnn da genlere gerek gzellii grmeyi salayarak onlara erdemi ve iyiyi kazandrmak olduunu vurgular. deal bir devlette gzelin ve iyinin genler tarafndan anlalmas devletin ve geleneklerin srmesi asndan nemlidir. Antik a ve Orta a dnrlerinin estetik ve sanat kuramlarnn arlkl olarak arasalc bir yan sz konusudur. Bu nedenle, sanat alan zerk, kendinde deeri olan ve bu deer iin var olan bir alan olarak grlmemitir. Sanat, insan ve onun oluturduu kurumlar iin iyi, gzel ve yararl olan rettii srece deerlidir.
92
AM A
Gzellik ile yarar, iyilik ve doruluk arasndaki ilikiyi kavramak. Antik a ve Orta a estetik ve sanat kuramlar gz nne alndnda gzel kavram yarar, iyi ve doru kavramlaryla ilikili olarak temellendirilmitir. Platonun metafiziindeki idealar kuram hatrlanacak olursa varlk hiyerarisinin en tepesinde Doru ve yi ideleri bulunur. Platon, gzel idesini bu iki mutlak ide ile ayn ontolojik ve epistemik statye koyarak kendinden sonraki Antik a ve Orta a felsefecilerini etkileyecek gzel-iyi veya gzel-iyi-doru anlayn etkilemitir. Bylece bir estetik deer olan gzel, ayn zamanda etik ve epistemik deer haline gelmi olur. Estetik deer, psikolojik, eitimsel ve sosyolojik zenginlik getirdii srece yararldr. Bu yzden Platon ve Aristoteles estetiinde bir eyin estetik deeri, rnein gzellii, o eyin insan hayatna, topluma, gelenek ve greneklere katksna, genler stndeki etkisine gre belirlenir. Platona gre, sanatn toplumdaki yeri ve ilevi bile getirdii yarar ve iyilik temelinde veya kazandrd erdemler erevesinde dnlr. Antik a ve Orta a estetik ve sanat kuramlarnda gzel ile doru arasnda da bir iliki vardr. Platon ve Aristotelesin mimetik kuramlar gz nne alndnda epistemik adan bir birine kart iki gr ortaya kar. Platona gre mimetik bir etkinlik olan sanat dorunun bilgisini vermez nk mimetik edimler gereklik alannda deil sanlar alannda gerekleir; halbuki Aristotelese gre, mimetik etkinlie dayanan sanat genel doruluun bilgisini verir. Plotinus ise sanatnn mimetik etkinliinde Birin, Gzelin, Dorunun ve yinin znden bir ey yanstt iin insan mutlan bilgisine yaklatrarak ycelttiini syler. Aquinasa gre gzel ve iyilik arasnda dorudan bir iliki vardr. Varln z nitelii olan gzel, birlik, iyilik ve doruluk nitelikleriyle ortaya kar. Orta ada sanat, topluma, inanlara ve ilahi dzene hizmet ettii srece yararldr, iyidir ve gzeldir dncesi egemendir. Gzellik ile iyilik arasndaki iliki Orta a slam filozoflar arasnda da kabul edilen bir grtr. Gzel, iyi olduu iin gzeldir.
93
Kendimizi Snayalm
1. Aadakilerden hangisi Platonun gzellik anlaynn zelliklerinden biri deildir? a. Gzel, doru ve uygun orantdr. b. Gzel, mutlak ve tzsel bir varlktr. c. Gzel sevginin nesnesi, onun yneldii eydir. d. Gzel tm gzelliklerin ondan pay ald bir varlktr. e. Gzel, tek tek eylerde gzel olandr. 2. Platonun Byk Hippias eserinde Sokratesin gzelin kavramsal olarak belirlenmesini ele ald diyaloglarda gzel iin aadaki ltlerin hangilerinin uygun olup olmad irdelenmitir? a. Yararllk, uygunluk, kullanllk, grelilik, haz b. Yararllk, uygunluk, mantksallk, nesnellik c. Mantksallk, nesnellik, kullanllk, grelilik d. Evrensellik, nesnellik, uygunluk, kullanllk e. Evrensellik, yararllk, ahlakllk, uygunluk 3. Aadakilerden hangisi Platonun gzel kuram erevesinde savunulamaz? a. Gzel kavramnn kendisi baka, tek tek eylerin gzel olmas baka bir eydir. b. Gzel, zamana ve mekana gre deimeyen, greceli olmayandr. c. Gzel, salt duyu yoluyla haz verendir. d. Gzel, orantl olan ve llebilendir. e. Gzel ve yi, mutlak ve gerek varlktr. 4. Aadakilerden hangisi Aristotelesin sanat kuramnda yer alan bir gr deildir? a. Sanatn grevi acma ve korku duygularyla ruhu tutkulardan arndrmaktr. b. Sanatsal etkinlik salt estetik deerle ilikili deildir ayn zamanda ahlaki deerle de ilikilidir. c. Sanat toplum iindir ve tm toplumsal olgularn irdelenmesini gerektirir. d. Sanatsal deer sadece doada olann olduu gibi aktarlmasyla ortaya kar. e. Sanat genel olan stne bilgi retir. 5. Aadaki ifadelerden hangisi Augustinusun gzellik anlayn yanstmaz? a. Gzel, birlik, oran ve dzene dayanr. b. Gereklikten uzak yalanlar ieren sanat, insan kandrmay hedefler. c. Gzel, saysal olarak temellendirilebilir. d. Gzele ilahi aydnlanma yoluyla ulalr. e. Gzel, onu grenin bilisel yaps tarafndan belirlenir. 6. Aadakilerden hangisi Orta a slam estetiinin zelliklerinden biri deildir? a. Metafizik, dini ve ahlaki zellikler tar. b. Sanat yaptnn deeri hakikate uygun dmesi, iyi ve mkemmel olmasna baldr. c. Gzel kavram mantksal olarak belirlenebilir. d. Gzelin ayn zamanda psikolojik ve duyumsal boyutu da vardr. e. Gzel kavram duyularla alglanamayan yaratcyla ilikili bir kavramdr. 7. Aadakilerden hangisi Orta a liberal sanatlar snflandrmasnda yer almaz? a. iir b. Mantk c. Retorik d. Gramer e. Geometri 8. Aadaki dnrlerden hangi ikisi gzele ynelmeyi insan doasnda var olan bir eilim olarak grr? a. Platon-Aristoteles b. Plotinus-Aquinas c. Aristoteteles-bn Sina d. Plotinus-St. Augustinus e. Farabi-Mevlana 9. Bir Orta a mimari eserine bakan kii sadece kilise, katedral veya cami binas grmez. Onun arkasndaki deerleri de grr. diye dnen bir sanat yorumcusu hangi bak asndan hareket etmektedir? a. Dini, metafizik, psikolojik b. Dini, metafizik, biimsel c. Psikolojik, biimsel, ontolojik d. Psikolojik, duyumsal, balamsal e. Dini, metafizik, balamsal 10. Aadaki dnrlerin hangisi gzeli metafiziksel bir temel zerine kurmaz? a. Platon b. Aristoteles c. Plotinus d. Aquinas e. Mevlana
94
Okuma Paras
DEVLET (601a-602c) - yleyse diyebiliriz ki airler, Homeros bata olmak zere, en yksek deerleri anlatrken olsun, herhangi bir eyi uydururken olsun, birer benzetmecidirler sadece; gerein kendisine ulaamazlar. Demin dediimiz gibi, ressam nasl kunduracln ne olduunu bilmeden bir kundura resmi yapyor, bir sanat onlardan ok bilmeyenler de renklere, biimlere bakp onu sahici gibi gryorlarsa, bu da yle. - Doru. - air de her halde ele ald sanata, kelimeler ve cmlelerle uygun renkler veriyor, asln bilmedii eyin yle bir benzerini yapyor ki, onun gibi yalnz kelimelerden anlayan kimseler, lye, ritme, dzene kaplarak, airin kunduracl da, sava sanatn da tam olduu gibi verdiini sanyorlar. Szlerini yle sslyor ki srklyor insanlar. airlerin sylediini iirin renklerinden syrp da yaln sze evirdin mi ne hale gelir, bilirsin; denemisindir sen de bunu. - Evet. - Baz insan yzleri vardr hani, tazelikten baka gzellikleri yoktur; genlik bir ekildi mi zelerinden, kimse bakmaz yzlerine. Onlara benzetebiliriz iirleri. - Bu benzetme doru. - imdi unu dn bakalm bir de: Uydurma varlklar yapan, benzetmeci dediimiz adam gerekten anlamaz, yalnzca grn bilir deil mi? - Evet. - Yarda brakmayalm bu konuyu, sonuna kadar gidelim. - Git bakalm. - Ressam, bir dizgin, bir de gem izdi diyelim. - Peki. - Ama bunlar yapan sarala demircidir. - Dizginle gemin nasl olacan bilen ressam mdr? Hatta onlar yapan sarala demirci midir? Bundan anlayan daha ok dizginle gemi kullanmasn bilen atlara bakan deil midir? -ok doru. - Bunu her ey iin doru sayamaz myz? - Nasl? - Her eye bal sanat var: Kullanma sanat, yapma sanat, benzetme sanat. - Evet. - Bir ev eyasnn, bir hayvann, bir davrann zellikleri, gzellii, kusursuzluu neyi gzetir? ster insan, ister tabiat onu ne ite kullanmak iin yapmsa onu gzetmez mi? - Baka ey gzetmez. - Demek bir eyi kullanmann onu herkesten daha iyi bildii, yapana gidip kulland aletin ie yarayp yaramadn sylemeye hakk olduu su gtrmez. rnein, kaval alan ald kaval yapana bilgi verir, kavaln nasl olmas gerektiini syler, o da szn dinler. - Elbette. - Demek ki kavaln iyi ve kt taraflarn, almasn bilen syleyecek, yapan da inanacak ona. - Evet. - Bir algy yapan, onun iyilii, ktl stnde aldanmaz; nk alana danm ve dedikleri tutmutur; ama asl bilgi algy kullanandadr. - Doru. - Peki ya benzetmeci? Resmini yapt eyi kullanr da m bilir, iyisini, ktsn ayrt eder? Yoksa gider, bilenlere danr, dediklerine uyar da ylemi yapar resimlerini? - Ne onu yapar benzetmeci, ne de bunu. - Demek ki benzetmeci benzettii eylerin asln ne kendi bilir, ne de bakalarndan renir. - yle grnyor. - Yapt eyleri bilmeyen bir usta! Ne ho deil mi? - Pek ho deil dorusu. - Yapt her eyi benzetecek,ama iyi mi, kt m olduunu bilmeyecek. Benzetmeye alt ey de her halde halka ve bilgisizlere gzel gelen neyse o olacak. - Baka bir ey olamaz ki. - te imdi iki ey zerinde anlatk sanrm. Biri u: Benzetmeci benzettii eylerin ne olduunu pek bilmez, yapt i ciddi insanlara yakmayan bir oyundur. teki de u: Tragedya iiri dzenler, ister ambos, ister Epos lsn kullansnlar, bal gibi benzetmecidirler. - Tamam. - Peki, Zeusun ba iin, bu gerekten derece uzak bir ey deil mi? Syle yle deil mi? - yle. Kaynak: Platon (1980). Devlet. eviren: Sabahattin Eypolu ve M. Ali Cimcoz, stanbul: Remzi Kitapevi, s. 287-289.
95
7. a
2. a
8. c
3. c
4. d
9. e
10. d
5. b
96
97
ierisinde deerlendirilen bir eydir. Modern sanat snflandrmasnda nemli olan her sanat alannn fayda salama ltnn dnda kendi bana zerk olmasdr. Orta ada bir uran tr olarak sanat alan olup olmadn belirleyen daha ok bilisel baktr. Orta ada biliselci ve arasalc bak as sanat snflandrmasn belirlerken, ada sanatta daha ok estetik ve psikolojik bak belirleyici olmaktadr.
Platon (1975). Byk Hippias, Byk Klasikler: Eflatun II. eviren: Oya zay, stanbul: Hrriyet Yaynlar. Platon (1980). Devlet. eviren: Sabahattin Eypolu ve M. Ali Cimcoz, stanbul: Remzi Kitapevi. Platon (2011). len-Dostluk. Hasan Ali Ycel Klasikleri Dizisi. eviren: Sabahattin Eypolu ve Azra Erhat, stanbul: Trkiye Bankas Kltr Yaynlar. Platon (1980). The Collected Dialogues of Plato. Princeton, New Jersey: Princeton University Press. Plotinus (2006). Dokuzluklar I. eviren: Zeki zcan, stanbul: Alfa Aktel. Takent, Aye (2009). Frb, bn Sin ve bn Rdde Estetik. Yaynlanmam Doktora Tezi. Marmara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits. stanbul. Tunal, smail (1983). Grek Estetii. stanbul: Remzi Kitapevi. Yetkin, Suut Kemal (1972). Estetik Doktrinler. Ankara: Bilgi Yaynevi. Yolcu, Enver (2004). Sanat Eitimi Kuramlar ve Yntemleri. Ankara: Nobel Yayn Datm.
5
Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; ngiliz deneyimci dnrlerden Hutcheson ve Humeun estetik hazzn kaynana ilikin grlerini tanyabilecek, Kantn estetik ve beeni yargs konusundaki felsefi yaklamn tanyabilecek, Alman dealist felsefenin zmn estetik alanda arad sorunu ve ona ynelik yaklamlar tanyabilecek, Shelling, Schiller ve Hegelin sanat ve estetik grlerini ifade edebilecek, Schopenhauer ve Nietzschenin sanat ve estetik grlerini aklayabileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
ngiliz Deneyimcilii Alman dealizmi Beeni Yargs Beeni lt Hutcheson Hume Baumgarten Kant Schiller Hegel Shelling Schopenhauer Nietzsche
indekiler
GR NGLZ DENEYMCL VE ESTETK ALMAN DEALZM, ESTETK VE SANAT ANLAYII
100
nrlerinden John Locke estetik konusuyla ilgilenmemi olmakla birlikte, onun genel bilgi kuram Hutcheson araclyla bu dnemin estetik yaklamnda etkili olmutur. On sekizinci yzyl deneyimci estetik kuramnn ana zellii sanat ve estetik incelemede nesneden zneye, sanat yaptndan onu alglayan ve deerlendiren zneye doru bir ynelme olmasdr. Byle bir yaklamda, estetik beeninin kayna sanat eseri veya estetik objeden ziyade estetik znenin i deneyimlerinde, i duyusunda, isel duygululuunda veya hissindedir. Tm deneyimci dnrlere gre estetik haz belli bir ilgiye veya kara deil, insann i duyusuna veya duygusuna dayanmakta olup, dorudan ve aracsz alglama sonucu ortaya kar. Aadaki sayfalarda, Hutcheson ve Humeun grlerinde gzellik hazznn kayna ve beeni ltnn dayana asndan ele alnacaktr.
Hutchesona gre byle bir haz doaldr nk herhangi bir gelenek, eitim ve rnekten bamsz olarak ortaya kar. Zorunludur nk iradi eylemlerden bamsz olarak vardr. Gzmz ak olduu srece estetik nesneye baktmzda istesek de istemesek de bu haz kendiliinden ortaya kar. Bu hazzn dorudan veya dolaymsz olmas uzun akl yrtmeler sonucunda veya kiinin kendi ilgisinden kaynaklanan bir ilikiden veya yarardan ortaya kmamasn ifade eder. Hutcheson, gzellik hazznn kaynann ne olduu sorusunu aratrrken bu hazzn nesneden kaynaklanan zellikleri zerinde de durur. Gzellik hazz i duyudan kaynaklanmakla birlikte nesnelerin nitelik ve zellikleriyle ilikisiz deildir. Hutcheson, bu hazzn nesnelerin hangi niteliinden kaynaklandn incelerken Locken birincil ve ikincil derece nitelikler ayrmndan hareket eder. Ona gre, gzellik hazz dorudan nesnelerin birincil niteliklerinden deil, onlarn birlik veya uyumluluk niteliklerinin bir unsuru, eitlilik iinde birlik niteliinden kaynaklanr:
Bizde gzellik idealarnn cokusunu yaratan figrler, iinde birlik iinde eitlilik olan eylerdir. ...Nesnelerde gzellik diye adlandrdmz eyler, matematiksel dilde konumak gerekirse, birlik ve eitliliin birleik oran gibidir. yle ki, nesnelerin birlii ayn olduunda gzellik eitliliktedir; eitlilik ayn olduunda gzellik birlikte-
101
dir. lkin, birlii ayn olanlarda eitlilik gzellii artrr. Ekenar genin gzellii kareden; kareninki begenden; begeninki altgenden daha azdr. ...Ayn eitlilie sahip olanlar arasnda da daha fazla birlik gzellii artrr: Bir ekenar ken, hatta ikizkenar, eitkenarn; bir kare ise ekenar drtken veya farkl al drtgenin stnde yer alr (Hutcheson, 1973:40-41).
Hutcheson, matematik ekiller zerinden aklamaya alt eitlilik iinde birlik ilkesinin tm sanat eserleri iin ayn ekilde geerli olduunu belirtir. Ona gre, sanat eserindeki gzelliin temeli paralar arasndaki birliin ve her bir parann btne olan orannda yatar. Bu oran ve orant ilikisi in, ran, Yunan ve Roma sanatlarnda farkllk gsterir. Bu farkllk bu medeniyetlerin sanat ve estetik anlaylarn birbirinden ayran bir zellik olarak ortaya kar. Hutchesona gre i duyu, nesnelerin birlik ve eitlilik niteliklerine duyarl olduu iin gzellik znel bir duygu olmasna karn estetik yarglar bireye gre deien ve greli yarglar deillerdir. nk estetik yarglar tm gzel nesnelerde var olan nesnel niteliklerle ilikilidir. Aada greceimiz gibi, bu sorun Humeun ele ald konulardan biridir.
Hutchesona gre gzellik hazz i duyudan kaynaklanmakla birlikte nesnelerin nitelik ve zellikleriyle ilikisiz deildir. Bu haz dorudan nesnelerin birincil niteliklerinden deil, onlarn birlik ve uyumluluk niteliklerinin bir unsuru olan eitlilik iinde birlik niteliinden kaynaklanr.
Ancak, byle bir lt ararken karmza kukucu gr kar. Bu gre gre, insanlarn duygularyla yarglar arasndaki fark o kadar fazladr ki ayn nesneye ynelik birbirinden farkl saysz yarg bulmak mmkndr. Bilinli olduu srece her duygu gerek ve dorudur nk sadece kendi varln ifade eder. Ayn nesneye ynelik olarak bir duygu doru dieri yanltr diyemeyiz nk hibir duygu nesnede var olan temsil etmez: Gzellik eylerin kendilerinde deildir; sadece onlar dnen zihinde vardr ve her bir zihin farkl bir gzellik alglar (Hume, 1987: 229). Bu kukucu gre gre herhangi bir beeni lt elde etmek imknszdr. Humea gre, genel saduyu yukardaki kukucu iddiay desteklese de onu reddeden, en azndan deitiren veya snrlandran bir baka saduyu gr de vardr. Bu ikinci saduyu grne gre, insanlk deneyimi gstermitir ki baz sanat rnleri zaman, mekn, lke ve kltr fark olmakszn ortak olarak gzel ve deerli olarak kabul edilmekte ve beenilmektedir. Hume, bu gr yle ifade eder:
102
ki bin yl nce Atina ve Romada beenilen ayn Homere Paris ve Londrada hala hayran duyuluyor. Hibir iklim, hkmet, din ve dil deiiklii bu n engelleyememitir. Otorite veya nyarg kt bir aire veya hatibe geici bir itibar salayabilir, fakat bu hret hibir zaman kalc ve genel olmaz.... te yandan, gerek bir dahi, eserleri var olmaya devam etike n artar ve ona duyulan hayranlk daha iten olur (Hume, 1987: 233).
Tm bu kantlar, bir eyi onaylamamz veya onaylamamamz belirleyen belli genel ilkelerin olduunu gstermektedir. Homer, Virgil, Terence ve Cicero gibi birok dnr ve sanatnn eserlerinin beenilmesinin ana nedeni bu eserlerde zihnimizin holanaca belli niteliklerin olmasdr. Bu niteliklerden ortak olarak zevk alyor olmamz zihnimizin ortak beeni ilkelerine veya sanat kurallarna gre iliyor olmasndan kaynaklanmaktadr. Ne var ki, insan zihni baz nesnelerden haz almaya eilimli bir yapya sahip olsa da, haz alma konusunda herkes ayn durumda deildir. Hume, bu gerei Don Kiotun romanndan bir anekdotla anlatr. Romann kahramanlarndan Sancho, efendisine araplar konusunda zel bir tat alma yetenei olduunu, bu yetenein tm aile bireylerinde kaltsal olarak var olduunu belirtir. Bunun zerine, kaliteli zmlerden yaplm bir f iindeki arab test etmek zere Sanchonun ailesinden iki kii arlr. Sanchonun dilinden anekdotun gerisi yle devam eder:
Yaknlarmdan biri arab tadar, deerlendirir ve uzun uzun dndkten sonra, hafif bir ksele tad dnda iyi olduunu belirtir. teki, ayn eyleri yaptktan sonra, tam tersine ok ak bir demir tad almakla birlikte arabn iyi olduunu belirtir. Bu yarglar dolaysyla ne kadar gln duruma dtklerini dnemezsiniz. Peki, sonunda glen kim olmu dersiniz? F boaltldnda, dibinde ksele kaya bal eski bir anahtar bulunmu (Hume, 1987: 234-5).
Humea gre estetik hazzn kayna insandaki isel duygu olmasna karn estetik yarg kiiden kiiye deien znel bir yarg deildir. Ona gre bir insan yeterli duyarlla, pratie, karlatrma yapma deneyimine sahipse ve nyarglardan arnmsa doal olarak bir sanat eserinden haz duyar.
Bu anekdotla anlatlmak istenen gr udur: Belli niteliklere sahip olma veya olmama durumu haz alma yetisini dorudan etkilemekte veya belirlemektedir. Humea gre bir zihin u drt noksanlk veya eksiklie sahip deilse doal olarak bir sanat eserinden haz duyar. Birincisi, duyarllk veya incelik eksikliidir. Yukardaki anekdotta da anlatld zere, tat ve beeni duyarll herkeste ayn deildir. Gzellik ve irkinlik nesnelerdeki bir nitelie deil tamamen duyguya ait olsa da yine de nesnelerdeki belli nitelikler bu duyguyu ortaya karr. Nesnelerdeki belli nitelikler, kk farkllklar veya ince ayrntlar bir insanda etkilenme yaratmyorsa byle biri estetik duyarllktan yoksundur. kinci olarak, pratik eksiklii estetik duygu veya duyarllnn olmaynn ana nedenlerinden biridir. Bir insan belli niteliklere sahip bir nesne ile ilk defa karlatnda ona ilikin duygusu bulank ve karktr. Bu nesnenin birok gzel ve eksik yanlarn gremez. Ancak diye devam eder Hume, bu nesnelerde deneyim kazanmasna imkn verin, hisleri daha belirgin ve ho olacaktr (Hume, 1987: 237). ncs, belli gzellik trlerini karlatrma deneyimine sahip olmayan bir kii grdkleri arasndaki fark syleyemeyecek ve onlar arasnda bir deerlendirme ve derecelendirme yapamayacaktr. Farkl dnemlerde ve uluslarda beenilen eitli gzel eserleri incelemeye ve deerlendirmeye alm biri ancak bir sanat eserinin deerini ve farkn anlayabilir. Drdnc olarak, bir sanat eserini deerlendirebilmek iin insan zihninin belli nyarglardan arnm olmas gerekir. Bir hatibi doru biimde deerlendirebilmek iin hitap ettii dnemi, kiileri, ilgilerini, tutkularn bilmek ve kendini onun dinleyicileri yerine koymak gerekir ya da halkn nne km bir eseri deerlendirir-
103
ken sahibinin arkadamz veya dmanmz olduunu bir kenara brakarak ve kendi durumumuzu unutarak bir yabanc gibi deerlendirme yaptmzda nyargmzdan kurtulmu oluruz. Bu eksiklikleri tamayan bir kii sanat eserlerini ideal bir ekilde deerlendirebilecek bir algya sahip olacaktr. Byle bir karaktere sahip kiilere sklkla rastlamak mmkn deildir. Her ne sklkla olursa olsun, Humea gre beeni duygusunun lt zetle udur:
Duyarl duyguda bir araya gelmi, pratikler gelitirmi, karlatrmalarla yetkinletirilmi ve tm nyarglardan arndrlm, gl bir duyu bu deerli karakteri eletirmenlerin hak etmesini salar. Byle bir ortak hkm, her nerede bulunursa, beeni ve gzelliin gerek ltdr (Hume, 1987: 241).
Sanat eserinin sahip olduu niteliklerin bizdeki algs ile zihnimizde ortaya kan holanma duygusu arasndaki ilikiyi kuracak evrensel ilkeler araclyla ideal olarak alglayanlar arasnda ayn duyusal tepki ortaya kar. Humea gre, bu ortak tepki vermeyi belirleyen unsurlarn yan sra beeni yargsnda farkllklar yaratan durumlar da vardr. nsanlar arasndaki mizah farklklar ile yaadmz an ve lkenin tavr ve grleri beeni yargsnda farkllk yaratr. Bu durumda, sanat eserine ynelik ayn alglara sahip olunsa bile ona ynelik duyusal tepkinin farkl olmas doaldr. Hutsheson ve Hume gibi deneyimci dnrlerin estetik yaklamlar ile ilgili u genel sonucu karabiliriz: Bu dnrlere gre, estetik hazzn ortaya kmasnda nesnenin belli zellikleri etkili olmakla birlikte, asl kaynak insan zihninin yapsnda var olan belli bir i duyudur. Bu i duyu veya duygu olmasayd bizde estetik haz ortaya kmazd. Ak Veyselin Gzelliin be para etmez, bendeki bu aka olmazsa. msras bu gr ok da gzel olarak yanstmyor mu? Ak Veysel, herhangi bir felsefi zmleme ve irdeleme yapmakszn gzellik duygusunun z itibariyle znede olduunu en yaln ifadesiyle ortaya koymaktadr. Ak, ak olann duygusunu yanstr. Ancak bu, sevgilinin veya ak olunann gzellik duygusu uyandracak belli bir nitelii olmad anlamna gelmez. Hutsheson ve Hume, estetik hazzn kaynann isel olduunu savunmakla birlikte estetik yargnn kiiden kiiye deien greli bir yarg olmadn gstermeye almlardr.
Humea gre, insanlar arasndaki mizah farklklar ile yaadmz an ve lkenin tavr ve grleri beeni yargsnda farkllk yaratabilir.
104
105
Baumgartena gre estetik doruluk hem kesin deildir, hem de doruluu tam olarak kavranamaz. Ancak, estetik doruluun mantksal doruluktan nemli bir fark vardr. Mantksal doruluk zengin duyumsal ierii feda ederek algy renksiz ve cansz bir duruma sokarken, estetik doruluk zenginlii, kaosu ve maddeyi arr.
gre, estetik doruluun nesnesi ne kesindir ne de doruluu tam anlamyla kavranabilir (Baumgarten, 1750/58: 483, aktaran Hammermeister, 2002:10). nsanolu her zaman mantksal doruyu yceltir. Ama, mantksal doruluk, kesinlik salamas asndan nemli ve deerli olmasna karn onun belli bir bedeli de vardr. Baumgartena gre, mantksal dorulukla kesinlik uruna zengin duyumsal ierii feda ederiz. Mantksal doru, estetik doruluun saladklar karsnda renksiz ve canszdr. Baumgartenn sorduu u soru bu gr aka vurgular: Peki ama, soyutlama kayp deilse nedir? (Baumgarten, 1750/58: 560, aktaran Hammermeister, 2002:10). Ona gre bu sorunun cevab aktr: Mantk ve soyutlama algy cansz ve renksiz hle getirirken estetik doruluk zenginlii, kaosu ve maddeyi arr. Baumgartena gre, sanat eseri dnyann amasal birliini ve gzelliini temsil eder, nk ondan dnyann gzel bir biimde yaratldn ve bir uyum iinde olduunu reniriz. Baumgarten tek bir gzel nesnede daha geni bir birliin estetik sunumunu gzel bir ekilde dnme diye adlandrr. Estetik duyum, biliin duyumsal kipi olduundan insan doasnn bir parasdr ve zellikle insan hayvanlardan ayran bir zelliktir. Doal estetik pratikle gelitirilen bir eydir ve uygun tekrarlamalarla gzel dnme sanatna dnr (Baumgarten, 1750/58: 47, 62, aktaran Hammermeister, 2002:10).
Bu tablo Kantn estetii, zorunluluk ve zgrlk yani doa ve ahlak alanlar arasnda badatrc ve btnletirici bir alan olarak grdn rneklendirmesi
106
Kant, felsefi estetiin temel eserlerinden biri olan Yarg Gcnn Eletirisinde estetik yargda genel geer ve apriori ilkelerin olup olmadn aratrr.
asndan nemlidir. Kant, estetii, ahlak ve doa alanndan ayrarak kendi yasalar olan zerk bir bilgi alan olarak belirler. Bu zerk alan ierisinde zellikle Antika ve Ortaa felsefesinde estetik deerin veya gzelin doru ve iyi kavramlaryla tanmlanmasna bir son verilecek; estetik deer herhangi baka bir deere indirgenmeden kendi zerklik alannda belirlenen bir deer olarak ortaya kacaktr. Kant, Yarg Gcnn Eletirisine Gzelin Analitii balyla balar. Ona gre, gzelin ne olduunu anlamak iin ncelikle estetik yargnn veya beeni yargsnn zmlemesini yapmalyz. Kant, bu zmlemeyi Salt Akln Eletirisi adl eserinde vermi olduu yarg tablosundaki drt kategoriye, (nitelik, nicelik, iliki ve modalite) dayanarak yapar. Bu zmlemede Kantn gzele ilikin vard sonucu zetle yle ifade edebiliriz. Gzel, nitelik bakmndan hoagiden, nicelik bakmndan herkesin houna giden, iliki bakmndan her tr ilgi ve kavramdan ayr olarak hoagiden, modalite bakmndan ise zorunlu olarak hoagiden eydir. imdi, Kantn bu dncesini nasl temellendirdiini biraz daha ayrntsyla ele alalm. Kanta gre, nitelik bakmndan beeni yargs ne bir bilgi, ne de bir mantksal yargdr. Beeni yargs, haz ve hazszlk, holanma ve holanmama duygularna dayal olduundan onu belirleyen neden zneldir (Kant, 2011: 53). Byle bir yarg herhangi bir fayda veya kara deil, sadece haz veya holanmaya dayanr. Fayda ve kar her zaman bir nesnenin var olmasna kar duyulan ilgi, arzu ve istei gsterirken, estetik holanma nesnenin var olmasndan hibir karlk beklenmeden, tamamen nesnenin kendisinden kaynaklanan salt holanmadr. Bir eyi iyi olarak nitelendirebilmek iin onun ne tr bir ey olduunu bilmemiz, yani onun kavramna sahip olmamz gerekir. Oysa ki, bir eyi gzel olarak nitelendirmemiz iin onun kavramna sahip olmamza gerek yoktur. iekler, serbeste ve amaszca izilen hatlar veya ekiller hibir anlam tamasa ve belirli bir kavrama uygun dmese de yine de hoa gidebilirler (Kant, 2011: 58). Grld gibi Kant, daha ilk basamakta nitelik ynnden beeni yargsn zmlerken gzel kavramn iyi ve doru kavramlarndan ayrarak kendi bana zerk bir estetik deer olarak ortaya koyuyor. Kant, nicelik ynnden beeni yargsn ele alrken onun temelde znel bir yarg olmasna karn genel bir yarg olmas gerektiini savunur. Ona gre, haz ve holanma sz konusu olduunda bu duyuya dayanan beeniler tartlmaz:
Biri iin meneke rengi yumuak ve sevimli, bir bakas iin soluk ve lgndr. Biri nefesli sazlarn tonunu sever, bakas yayl sazlarn. Burada bakasnn bizimkinden ayr olan yargsn doru olmad iin yerme amacyla tartmak ve bunu sanki yarglar mantksal olarak kartlarm gibi yapmak aptallk olacaktr. yleyse Ho asndan u ilke geerlidir: Herkesin kendi (duyu) beenisi vardr (Kant, 2011: 63).
Kanta gre gzel nitelik bakmndan hoa giden, nicelik bakmndan herkesin houna giden, iliki bakmndan her tr ilgi ve kavramdan ayr olarak hoa giden, modalite bakmndan ise zorunlu olarak hoa giden eydir.
Kant burada, en kaba anlamda halk arasnda da bir deyim hline gelmi olan Zevkler ve renkler tartlmaz! grn dile getirmektedir. Ancak, Kantn burada zevklerin tartlmazl ile kastettii eyi iyi anlamak gerekir. Tartlmaz olan bir eyden holanma veya holanmama duyumuzla ilgilidir; estetik beeni ile ilgili duygu ve yarglarla ilgili deil. Kant incelemesini holanma duyusundan ileriye gtrerek estetik yargya tar. Ona gre, birisi bir nesne hakknda gzeldir yargsn verdiinde yalnzca kendisi iin deil, ama herkes iin bir yargda bulunur ve sonra gzellikten eylerin bir zelliiymi gibi bahseder (Kant, 2011: 64). Bir nesneye gzel derken dierlerinin de bizle ayn fikirde olduunu dnerek bir yarg verdiimize gre burada bir evrensel znellik sz konusudur. Ona gre es-
107
tetik yargnn znel bir temeli olmasna karn herkes iin geerlilii olan bir genellii de vardr. Gzel, herhangi bir kavrama bal olmadan genel olarak hoa gider. Bir baka deyile, beeni yarglar mantksal yarglar olmadklar iin kantlanamazlar. Burada eliki gibi grnen bir durum ortaya kmaktadr. Yani, bir yandan beeni yargs haz ve holanma duyumuna dayanyor ki, bu duyum tartlamaz; te yandan genel geerlilik iddias tayor. Beeni yarglar kavramlara ve kurallara dayanmad iin kantlanamyor, ama haz ve holanma hissinden dolay evrensel olarak iletilebiliyorlar. Kant, eliik gibi grnen bu durumu beeni yargsnn iliki veya balant ynnden zmlemesini yaparak giderir. Beeni yargsnn iliki ynnden zmlemesini yapmak iin onun ama veya ereine bakmak gerekir. Kanta gre, iki tr amasallk vardr. Nesnel amasallk bir kavram araclyla bilinirken znel amasallk kavram araclyla bilinmez. Ahlaki yarglarda nesnel amasallk; beeni yarglarnda veya estetik yarglarda ise znel amasallk bulunur. Kant znel amasall amasz amasallk olarak tanmlar. znel amasallk anlama ve hayal gc yetilerinin birbirleriyle oynadklar zgr oyun olarak ortaya kt ve belli bir kavramla ifade edilemedii iin amasal deildir. Bu iki yeti arasndaki uyumun farkna haz ve holanma hissi ile varrz. Ama burada, bu zgr oyunda bir biimsel amasallk vardr. Gzelden alnan haz veya holanma kavrama deil alglanan biime dayanr. Bu nedenle ona amasz amasallk diyor. Kant, gzellii bir nesnenin amasallnn biimi olarak grd iin biimci bir estetikidir (Kant, 2011: 91). Beeni yargsnn modalite veya kiplik ynnden zmlenmesine gelince, Kant burada bu yargnn apriori karakterini zorunluluk kavramyla aklar. Beeni yargs daima tekil ve kavramszdr. Bu adan onu soyut ve kavramsal olan zorunluluk dncesiyle zmlemek sorunlu olacaktr. Estetik yarg sz konusu olduunda zorunluluu iki ekilde dnebiliriz. Birincisi, Kanta gre, estetik znenin estetik nesneden duyduu hazza ilikin bir belirlenim olarak zorunluluk beeni yargsnn zelliidir. Bir nesneyi gzel olarak nitelendirdiimizde, nesnenin tasarmyla nesneye ynelik hissettiimiz haz arasnda zorunlu bir balant vardr. Ancak bu balanty apriori olarak belirleyemeyiz, nk beeni yargsndaki tikel durumu nesnel ve tmel bir yasa veya kural altnda dnmek sz konusu deildir. kincisi, Kanta gre, bir nesneden haz aldmzda ve onu gzel olarak nitelendirdiimizde gzel yargmza herkesin katlmasnn zorunlu olduunu dnrz. Dndmz bu zorunluluk kavramsal veya nesnel bir zorunluluk deildir nk sadece duygumuza dayanr. Ancak, bu zorunluluun dayand duygu kiisel bir duygu da deildir. Tam tersine bu duygu ortak ve genel kamusal bir duygudur (Kant, 2011: 95). Kanta gre, bir kii beeni yargs verirken Herkes benim yargmla anlaacaktr demez; onunla anlamas gerekir, der (Kant, 2011: 95). yleyse, beeni yargs hem znel hem de herkesten onay bekleyen bir yargdr. Bu yargdaki zorunluluk koullu bir zorunluluktur. Bir ortak duyunun varln dnerek beeni yargsn ortaya koyabiliriz (Kant, 2011: 94). Bu ortak duyu rneklendiricidir, salt ideal bir normdur. Demek ki, beeni yargsnn zorunluluu herkesin verdiimiz yargya katlmas gerektii dncesini ifade eder. Estetik yargy veren kii sadece znel bir yarg deil, ayn zaman btn insanlarn katlaca znel ve evrensel yarg vermektedir.
108
Kant sanat gzelliiyle doa gzelliini birbirinden ayrr. Ona gre, yarglanmas sadece beeniyi gerektiren doa gzelliidir. Sanat gzelliinin olana ncelikle dehay gerektirir. Doal bir gzellii olduu gibi deerlendirirken onun kavramna veya bilgisine gerek yoktur sadece beeni yeter. Ancak sanatsal bir gzel-
109
lii deerlendirirken kavrama ihtiya vardr nk bir canlandrma olan sanatsal gzel kavramn sunulu biiminden baka bir ey deildir; sz konusu kavram bylelikle evrensel lekte iletilmi olur (Kant, 2005:135). Bu nedenle sanat ile doa arasnda da kesin bir ayrm vardr. Ona gre, doadaki dier canllarn retimi sanat eseri olamaz. rnein arlarn rettii bal petei onlarn doasndan kaynaklanan igdsel bir rn olduundan sanat eseri olarak tanmlanamaz. Bir eyi mutlak biimde sanat yapt olarak nitelediimizde, onu doann ortaya koyduu bir sonutan ayrt etmek iin, bu nitelemenin her zaman insan elinden km bir yapt ifade ettiini dnrz (Kant, 2005: 95). Kanta gre, gzel sanatlar insan zgrlnn ve artistik dehann bir rndr (Kant, 2011: 176). Gzel sanatlarn olanakll deha yoluyla mmkndr. Deha, birok bakmdan dier sanatsal bilgi ve becerilerden ayrlr. Her eyden nce deha zgndr; onun sahip olduu ey renilebilen, belli kural ve bilgiye dayanan bir beceri deildir. Dehann zgn olarak rettii rnler rnek nitelii tar. Onlar yknme veya taklit yoluyla domaz ancak bakalar iin bir yknme, yarglama lt olarak hizmet eder. Bununla ilikili olarak deha ayn zamanda tpk doa gibi kural koyucudur. Doa, deha araclyla bilime deil ama gzel sanata kural koyar. Kant burada doa kavramyla nedensellik yasasnn geerli olduu fiziksel doay kastetmiyor. Sanata kural koyan doa, dehann kendi i varlnn zgr oyunu sonucu ortaya kan ilkelerdir. Kant estetik zerine temellendirme yaparken var olan somut sanat eserlerinden hemen hemen hi sz etmez. Somut gzellerden bahsettii birka yerde ise ounlukla doada var olan gzel eylerden rnekler verir. Kantn doaya kar bu ilgi ve hayranl uzun sre niversitede fiziki corafya dersi vermesinden kaynaklanm olabilir. Kimi yorumcular da onun sanat bilgisinin olduka zayf olduundan sz etmektedir. Ancak, unu yinelemekte yarar var ki Kantn asl amacnn sanat eseri zerine konumak deil, estetik beeni yarglarn incelemek, insandaki gzellik ve ycelik duygusunun dnce bakmdan yapsn aratrmaktr. Estetik yarglarn znel yn ile genellilik ve evrensellik zellii konusunda SIRA SZDE Hutcheson, Hume ve Kantn grlerini deerlendiriniz.
SIRA SZDE
DNELM
DNELM S O R U
Alman romantizminin nde gelen temsilcilerinden olan Friedrich Schiller (17591805) edebiyat, iir, oyun yazarl ve estetik alanndaki almalaryla bilinir. S O R U Onun, estetik ve estetik eitim konusundaki grlerinin yer ald nsann Estetik Eitimi zerine Mektuplar adl eseri gzelin felsefi zmlemesini; sanat ve kltr DKKAT ile ilikisini ve bu ilikinin insann estetik eitimi zerine etkisini aratrr. Schillerin ileri srd dncelerin ou kendisinin de aka ifade ettii gibi Kantn SIRA SZDE bir yandan Yarg Gcnn Eletirisinin etkisi altnda kalnarak yazlmtr. Schiller Kant estetii yorumlayp amlamaya alrken te yandan kendine zg bir yntemle gzel kavramn zgrlk kavramnn; estetii de politiin nne koyaAMALARIMIZ rak zamannn politik ve ahlaki eletirisini yapar. Schillerin temel sorusu, doa ile akl, duygu ile akl arasndaki blnme ve atmayla fakirleen insann birey durumunun nasl gelitirilip zenginletirileceini aratrmaktr. O,K insann T A P politik evrimi sorununu bir insan eitimi sorunu olarak grr. Schillere gre gzel kavram sadece estetik bir kavram deil, ayn zamanda ontolojik, varolusal ve psikolojik bir kavram olarak insan yaamnda merkezi bir TELEVZYON neme sahiptir. Ona gre gzel, insan varlnn zorunlu kouludur (Schiller,
DKKAT
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
K T A P
TELEVZYON
NTERNET
NTERNET
110
1982: 69-71). Bu zorunlu koulun yerine getirilmesi ancak estetik eitimle mmkn olur. Schillerin tasarlad estetik eitiminin temel amac, modern an kii btnl bozulmu insann estetik ve sanat eitimiyle kendini tamamlam ve gerekletirmi zgr bireyler klmaktr. Byle bir eitimle insann hem bilisel ve rasyonel doas; hem de duyusal doas, hisleri, arzular ve duygular gelitirilebilir. Schillere gre, insanlk ve medeniyet doa durumu, estetik durum ve ahlaki durum olmak zere srasyla temel aamadan geer (Schiller, 1982: 171). Doa durumunda insanlarn eylemleri doa yasalar ve onlarn kendi fiziksel eilimleri tarafndan belirlenir. Estetik durumda, insanlar kendi eylemlerinden ve salt biimsel niteliklerden haz alarak doann stlerine uygulad zorlamay azaltrlar. Ahlaki durumda ise insan, doann zorlamasn alt ederek aklsal ilkelere gre hareket eder. Schillere gre, bu aamalar ksaltlabilir veya uzatlabilir ama onlarn sras deimedii gibi hi birini atlamak da mmkn deildir. Doa durumundan ahlaki duruma sramak ancak estetik aamann tamamlanmasyla mmkndr. Doa durumundan ahlak durumuna geite estetik unsurun bir gei aamas olarak grlmesinin Kantta da mevcut olduunu gryoruz (Tauber, 2006: 29-30). Kanta gre de estetik yarg duyumlanabilir olandan ahlaki alkanlk ilgisine sramay ok iddetli yapmadan bir gei imkn verir (Kant, 1987: 230). Estetie yklenen bu gei rol Schillerde daha ak ve ayrntsyla savunulmutur. Schillerin gzel anlay onun psikoloji kuramnn atsn oluturan drt kavram zerine kuruludur. Ona gre duyum drts ve biim drts olmak zere insanlk kavramnn iini dolduran iki temel drt vardr. Bu iki temel drt doalar gerei birbirine tamamyla karttrlar. Bunlardan duyum drts, duygular, duyular, yemek-ime, saldrganlk ve cinsellii de ieren tm hayvani veya doal itkilerimizi ifade eder. Duyum drts, Kant anlamda doaya baldr ve insann etrafndaki dnyay deneyimleme drtsn ynetir. Bu drt, insan kontrolnn dnda olan zaman ve deiime tabidir. Eyleme neden olabilmek iin dardan bir harekete geiren gerektirdiinden duyum drts edilgendir sadece alcdr; gerekletirici ve yaratc deildir. nsann mutlak varoluundan ve rasyonel doasndan gelen biim drts ise, insan kendinde var olan deimeyene doru iter. te bu drtdr ki, insan zamann tesine koyar ve ona birey zgrln ve tutarlln verir (Schiller, 1982: 81). nk bu drt zamandan etkilenmedii gibi onun yasalar da evrensel ve sreklidir. Biim drts, duyu drtsnden farkl olarak deiim yerine sreklilii hedefler. Bu adan yasalar kefetmemize ve yasa yapmamza yardm eden etkin bir yetidir. Dardan belirlenmekten ok kendisi belirleyen olduu iin edilgen deil, etkin bir yetidir. Schiller, duyum ve biim drtlerinin birbirlerine kart olduklarn ama bu kartln birbirini olumsuzlayan bir kartlk olmadn savunur. Onlarn eilimleri birbirine karttrlar ama bu kartlk doada bir kartlk deil, snrl bir kartlk olduu iin aralarnda atma sz konusu deildir. Schiller, duyum ve biim drtelerinin yan sra bir nc drtden, oyun drtsnden sz eder. te, bu drt sayesindedir ki estetikten etie gei salanm olur. Oyun kavramnn bu anlamda kullanm Lessing ve Kanta dayanr. Bu iki dnr oyun kavramn estetik deneyimi anlatmak iin kullanrken Schiller bu kavrama daha geni bir anlam ykleyerek etik ve antropolojik boyut da katar (Beiser, 2005:142). Oyun drtsnn duyum drts ile biim drts arasndaki kartll giderme gibi bir ilevi vardr. Bu nedenle her iki drtnn baz zelliklerinden pay alr. Gzel canl biim olarak tanmlanrken bu tanmn canl ksm duyum drtsne, biim ksm da biim drtsne karlk gelir. Duyum drtsnn
111
nesnesi yaamken biim drtsnn nesnesi biimdir. Dolaysyla, bu iki drtnn sentezi olan oyun drtsnn nesnesi canl biimdir. Schillere gre, bu iki drtnn kartln gidermek iin birinin duyumsal nitelii dierinin aklsal niteliiyle balandnda sentez sonulanr ve hem fiziksel hem de ahlaki olarak insan zgr klnr. Demek ki, nc drt her iki drtnn tamamlayc etkileimidir. Duyum ve biim drtlerinin sentezinden ortaya kan oyun drtsdr. Duyum drts tayin edilmek, nesnesini almak ister; biim drts kendi tayin etmek, nesnesini yaratmak ister. Buna karn, oyun drts kendi yaratm gibi alacak ve almak istedii gibi yaratmaya alacaktr (Schiller, 1982: 97). Schillere gre, oyun drts aklsal zorunluluktan dolay var olur. Bu nedenle, insan oynamaya baladnda akln ve doann snrlarna sayg duyarak biim ve ierii deitirmede zgr olur. Oynadmzda tam insan olur; doann ve akln birliktelii olarak geliiriz. Kendi ifadesiyle: nsan, kelimenin tam anlamyla ancak insan olduu zaman oynar ve ancak oynad zaman tam bir insandr (Schiller, 1999: 61). Bunun anlam oynadmz zaman canl biim oluruz. Bir kaya paras canl olmamasna karn heykeltra sayesinde canl biim alr. nsan da, bir forma ve canlla sahip olmasna karn yaayan bir form olabilmesi iin onun formu yaam, yaam da form olmaldr. Grld gibi Schiller felsefesinde insan, oyun ve gzellik kavramlar birbiriyle yakndan ilikilidir. Oyun drts gibi gzel de iki eden oluur. Gzel canldr, nk onu duyumsar ve hissedebiliriz; biimdir nk onu dnebiliriz (Schiller, 1999: 187). Dahas, oyun gibi gzel de isel deere sahiptir. Bu ynyle hem oyunun hem de gzelin insan zerinde zgrletirici etkisi vardr nk her ikisi de duyum ve biim drtleri arasndaki kartl zer. Her ikisi de bireyin ok boyutlu insan yaam gelitirmesine izin verir. Demek ki, Schillere gre gzel, insandaki btn g ve yetilerin gelimesiyle ortaya kan uyumlu btnlk, denge ve zgrlktr. Nihai oyun biimi gzelin dncesidir. ki doas arasnda paralanm bir btn olmaktan insan kurtarp onu zgr klan estetik gzelliktir. Schiller, kltrel mirasn birer rnei olarak ald byk sanat eserlerini oyun drtsnn hareketleri sonucu ortaya km eserler olarak grr. Ona gre estetiin, sanatn veya genel olarak yaam sanatnn temelinde insann oyun drts yatar. Schiller, 1793de yazd mektuplarda Kantn baarsndan sonra felsefede yeni bir nesnel estetik gelitirme zamannn geldiini belirtir. Ona gre estetik tarihindeki mevcut yaklamlar farkl kuramsal ereveye dayanrlar (Schiller, 2002: 146). Birincisi, Burke ve takipilerinin gzeli znel-duyumsal olarak tanmlad kuramdr. Bu yaklamda gzel znel olmakla birlikte estetik yarg sadece deneyime dayanr. kincisi, Kantn gzeli znel-rasyonel olarak aklad kuramdr. Kant estetik yarglarn haz duygular ve beeni ile ilgili olduunu syler ancak Burkeden farkl olarak bu duygularn evrensel ve zorunlu bir temeli olduunu savunur. ncs, Baumgarten ve Mendelssohnn gzeli nesnel-rasyonel olarak aklad kuramdr. Bu kuramda estetik yarg sadece evrensel deil, ayn zamanda nesnenin var olan zelliklerine de dayanr. Schillere gre her yaklam gzelin farkl bir boyutunu aklamas asndan nemli ve deerlidir. znel ve nesnel boyutlar gzelin ontolojik statsn; duyumsal ve rasyonel boyutlar estetik yargnn epistemik statsn ve temellendirmesini ifade eder. Schiller estetik kuramlara estetiin nesnel-duyumsal kavray adn verdii drdnc bir yaklam ekler. Ona gre, gzelin bilgisi deneyimsel ol-
Schillere gre sanatsal etkinlik oyun drts araclyla ortaya kar. Oyun drts, duyum drts ve biim drtsnn kendi arasnda yaad atmay zerek insann zgrlemesini salar.
112
makla birlikte nesnenin var olan belli zelliklerine dayanr (Schiller, 1982: 69). Schiller gzelliin bu kavramn gzelliin salt aklsal kavram olarak adlandrr. Bu kavramn kendisi deneyimden kaynaklanmasa da deneyimlerimiz hakknda bizi bilgilendirir. Schillerin estetik eitime zel bir nem verdiini belirtmitik. Ona gre, sanatn ve sanat eserlerinin ilevi insan zgr klacak estetik duruma sokmak ve zgrl alglamasna olanak vermektir. Estetik eitimi genel olarak medeniyetin, zel olarak da tek tek bireylerin kendilerini gelitirmesi asndan nemlidir. Bu nedenle, paralanm insan karakteri sorununun zm estetik eitimdedir. Schiller, insanln kaderinin politik alan ierisinde belirlenecei yaygn kansn paylasa da politik alann kendisinin sorunlu olduunu ve onun sorunlarnn estetik aamada zlebileceine inanr. Schillerin estetik ve estetik eitim konusundaki grlerinin felsefe tarihi asndan nemli bir zellii sz konusudur. Onun yaklamnda estetik aama etik aamann bir nkoulu olduuna gre etik aama bir adan uzlama ve btnlemeyi ierir. Bu uzlama ve btnleme oyun drts araclyla duyum ve biim drtlerinin kartlklarnn giderilmesiyle sonulanr. Gnmzde kimi Kant yorumcularnn veya eletirmenlerinin gidermeye alt sorun Schillerin kendi dneminde zmeye alt temel bir soruna iaret eder. Schiller, estetik n koulla etie duyusal alan katarak Kant etiin duyumsallktan yoksun ve ar biimcilik sorununu zmeye alyor.
113
Mutlak tin ise sanat, din ve felsefeyi kapsar. Bireysel tinin kendine dnerek varlnn temelinde gzel, Tanr ve hakikat ideallerini bularak onlarn gereklemesinde Mutlak ruh olur. Subjektif tin sonlu olmasna karn, mutlak tin sonsuzdur. Hegele gre sanat, din ve felsefe ayn zemin zerinde bulunur. Mutlak Tinin bu alan yalnz nesnelerini bilince taylarnn biimleri bakmndan birbirlerinden ayrlrlar (Hegel, 1986:153). Hegel, bu kuramsal temelde grlerini sanat tarihine, sanat trlerine ve onlarn ortaya kna uygulayarak aklamaya alr. unu aka belirtebiliriz ki Hegelle birlikte sanat felsefesi salt soyut temellendirmeler yerine sanat eserleri zerinden konuarak ve rneklendirerek yaplmaya balanmtr. Hegelin Hint, ran ve Msr gibi Dou sanatndan; antik ve modern dnyadan rnekleriyle Bat sanat zerine yapt ayrntl betimleme ve yorumlar onun sanat felsefesini farkl klan zelliklerden biridir. Bu nedenle, sanat zerine yazlar bata sanat tarihileri olmak zere eitli kesimlerden sanatlarn ilgisini cezp etmitir. lk kez Baumgarden tarafndan kullanlan estetik szc Hegelin gzel sanat zerine ders verdii yllarda (1823-1829) yeni yeni yaygnlamaktayd. Hegel, salt bir ad olarak gzeli ifade etmesi iin estetik szcn kullanmann bir sakncas olmadn belirttikten sonra, kendi amacn ifade eden szcn Sanat Felsefesi, daha ak ifadesiyle Gzel Sanat Felsefesi olduunu vurgular. Bu tercih aslnda salt bir szck tercihi deil, Hegelin estetie bakndan kaynaklanan bir tercihtir. Her eyden nce Hegel, doa gzelliini estetik ya da sanatsal gzelin incelemesi alannn dnda tutar. Ona gre gzellik dorudan tinsel olanla ilikilidir; yani Tinin davurumu, nesnellemesi, duyular dnyasnda grne kmasdr. Sanat eseri kendi bana bir duygu iermez; hatta bir sanat eseri kendi bana dsal bir nesne olarak ele alndnda o ldr: Bir sanat eseri, ancak tinden kaynaklanmakla ve artk tinin blgesine ait olmakla sanat eseri olur; o, tinsel olan tarafndan kutsanm ve yalnzca tin ile uyum iersinde meydana getirilmi eyi ortaya serer (Hegel, 1994: 29). Byle olunca, tinle dorudan ilikili olmayan doa gzellii deil, sanat gzellii sanat felsefesinin asl inceleme alanna girer. Sanat gzelliinin tinden domu olmas ona doal gzellik karsnda daha yksek derecede gzellik kazandrr: Sanat gzellii tinden domu ve yeniden domu gzelliktir; tin ve rnleri, doa fenomenlerinden ne kadar yksekse, sanat gzellii de doa gzelliinden o kadar yksektir. (Hegel, 1994: 2). Grld gibi, Hegel sanatsal gzele odaklanarak geni anlamda sanat felsefesi yapmaktadr. Ancak, byle bir sanat felsefesinin sanatlara sanat retimi iin reeteler veya kurallar vermek gibi bir amac yoktur. Onun amac, sanatn ne olduunu felsefi olarak bilmek; sanatn amacn tespit etmek; gzeli tanmak, onun kendisini gereklikte ve sanat eserlerinde nasl gsterdiini belirlemeye almaktr. Peki, Hegele gre sanatn amac nedir? Her eyden nce Hegel, sanatn taklit olmadn aka ifade eder. Zeuxisin resmettii zmler, gvercinlerin canl sanarak gagalayacaklar kadar gereki olmalar bir baary gsterse de sanata doay taklit etme gibi bir ama yklemek bounadr. nk bu anlamda sanat doayla yaramaz. Ona gre, doay taklit etmeye alan bir sanat bir filin ardndan srnmeye alan solucana benzer. Dahas, taklit biimsel bir ilkeye dayand iin sanatn amac taklit olduunda nesnel gzelliin kendisi ortadan kalkar (Hegel, 1994: 44). yleyse, sanatn amac, insan zihninde var olan duyum, duygu ve esinlenme alanna karmaktr.
Hegele gre sanatsal gzellik her zaman doal gzellikten stndr. nk, sanatsal gzel tinden domu bir gzelliktir.
Hegele gre sanatn doay taklit etmek gibi bir amac olamaz.
114
Resim 5.2
Modern resim sanatnda Zeuxsiin zm salgm tarzn yanstan bir alma.
Aristotelesin katharsis kuramna gre sanatn ruha dinginlik vermek gibi bir ilevi vardr. Hegel, Aristotelesin bu grn temelde paylaarak sanatn arzular yattrma ilevi ile eitim ve ahlaki slah ilevinin olduunu belirtir.
Hegel, sanatn taklit olmad gryle Platon ve Aristotelesten tamamen farkl dnr. Buna karn, Aristotelesin katharsis kuramn benimsediini gryoruz. Ona gre, en kaba anlamda sanatn insann itepilerin aln doyurma, tutkularn evcilletirilmemi gcn ve arzularn azgnln yattrma ilevi vardr. Bu yolla insan kendini tutkularnn tutsandan kurtararak ayn zamanda da bu tutsakln dna ve zerine ykselir. Bu yattrma, balangta, rnein bir gzyayla acnn azalmas olarak ortaya kabilir; sonra dorudan kendi isel duygusunu szcklerle, resimlerle, sesler ve ekillerle ifade bulur. Hegel, bu yattrma ilevinin yan sra, sanatn bir baka ilevinin, eitim ve ahlaki slah ilevinin olduunu belirtir. Sanatn insan eilimlerini ve itepilerini ahlaki mkemmellie hazrlama gibi rol de vardr. Ancak Hegel, sanatn bu iki temel ilevinin, yani arzularn azgnln azaltma ile eitim ve ahlaki slah ilevlerinin, sanatn zsel amalar arasnda yer almadn belirtir. nk, aksi dnldnde, sanatn hakikatin rtsn ama amacnn ortadan kalkacan vurgular. Ona gre, eitim, artma, iyiletirme, mali kazan, hret ve onur iin mcadele gibi baka amalarn, sanat olmak bakmndan sanat eseriyle hibir ilikisi yoktur ve bunlar sanat eserinin doasn belirlemezler (Hegel, 1994: 54). Hegel, sanatn tarihsel olarak sembolik, klasik ve romantik olmak zere farkl geliim aamasna sahip olduunu belirtir. Bu aamadan sembolik dnem hakikatin gzellik ideas olarak deale ulama abasn; klasik dnem ona ulamay; romantik dnem ise onu amay temsil eder. Burada, sembolik aama eski Hint, ran ve Msr kltrlerinde ortaya kan sanat anlayn kapsar. Hegel, bu dnemde sanatn tam olarak sanat niteliine sahip olmadn, bir anlamda sanat ncesi bir aama olduunu syler. Bu aamada dea, salt resmetme aray olarak
115
kendi belirlenmemilii ve bulankl iinde tuhaf, zevksiz ve kibirli bir biimde; dier varllar bo ve deersiz klacak ekilde kendini ortaya koyar. Bu nedenle, dea ile sanat nesnesi arasnda tam bir uygunluk yoktur ve dea kendini tam olarak amlayamaz. Kendi ifadesiyle, sanatn bu ilk geliim aamasnda;
dea, doal ekilleri ve bizzat gereklik fenomenlerini, belirsizlik ve lszlk halinde abartr; onlarn iinde sendeler, kpr kpr hareket eder, onlar zerinde iddet uygular, onlar arptr ve doal olmayan ekillere sokar ve onlarn fenomenal grnlerini, kullanlan biimlerin yanlml, snrsz genilii ve grkemi araclyla deaya ykseltmeye alr. nk dea, burada az ya da ok hala belirlenimsiz ve ekilsizdir (Hegel, 1994: 76).
Klasik sanat aamasnda ise sembolik dnemdeki deann belirsizlii, anlam ve ekil arasndaki kusurluluk giderilmi; dea zgr ve tam uygun gereklik biiminde sunulmutur. Klasik sanatta ieriin kendisi bizzat somut idea olarak da vurmutur. Bu nedenle dea ile onun sanatsal nesnesi arasnda tamamen bir uygunluk vardr. Romantik sanat ise klasik sanat dneminde salanm olan dea ile onun gereklii arasndaki bu uygunluu yeniden iptal ederek onun ifade tarznn tesine ve stne kar. Bu aamada sanat duyusal gryle deil, duyguyla i grmeye balar. Bu isel dnya kendi uzlamn kendi isel tininde bulan znel bir i derinlikle, kendi duygu derinlii iinde d grne kar. Romantik sanatta dea ile ekli arasnda tam uygunluk bozulmutur ama dea, tin ve yrek olarak kendinde mkemmellemi biimde ortaya kmtr.
116
Schellinge gre objektif doa ile subjektif zihin arasndaki eliki ancak sanat alannda zlebildii iin sanat felsefenin yegne arac veya aletidir.
Schellinge gre, dier retimlerde olduu gibi, sanat retimi bir atma ile balar (Schelling, 1978: 222). Ancak, sanat retiminde bu atmann kendine zg bir zellii bulunur. Bilgi ve ahlakta ben kendini d dnya ile atma iinde bulurken, sanatta bu atma isel olarak deneyimlenir. Schellinge gre sanat eseri bilinli ve bilinsiz retim veya etkinlikleri bir arada barndrr; hatta, kendi ifadesiyle, onlarn zdeliine dayanr (Schelling, 1989: 30). Bu zdelii her ikisinin ayn olduu anlamnda dnmemeliyiz; nk, Schillere gre, bu iki etkinlik hibir zaman birbirini yok etmezler. Bu bilinli ve bilinsiz benler birbirlerine kar dman da deillerdir; birbirini bozmazlar ama reddederek sonsuz kartl yanstrlar. Bilinli olanla bilinsiz olan arasnda bir uzlama olmad iin sanat eseri hibir zaman tek bir yoruma uygun deildir. Aksine, sonsuz sayda yorum sz konusudur (Fackenheim, 1954:312). Her bir yorum sanat eserinin bir ynn aa vurur; ama bunu yaparken de dier taraflarn gizlemi olur. Her sanat bilinli bir amaca sahiptir ve bu amac belli teknikler araclyla yerine getirmek iin sk bir eitim almas gerekir. Schillere gre sanat eseri sanatnn bilinli ynelmilii olarak balar, ama bir sanat eseri nitelii kazanmas iin bundan daha fazla bir ey olmas gerekir. Doann kendisi bilinsiz bir retimdir. Sanat, bilinli olarak bir eser retmeye karar verdiinde bilinsiz bir retim alanna dayanr. Ancak, bir sanat eserinde sanatnn bilinli olarak tasarladndan veya planladndan daha fazla bir ey vardr: Sanat eserinin temel zellii sonsuz bilinsizliktir. Sanatnn bilinli olarak onda ortaya koyduunun yan sra, sanat itepisi araclyla sanat eserinde yle bir sonsuzlukla temsil edilmitir ki, hibir sonlu anlay onu btnyle aklayamaz (Schelling, 1978: 225). Dhi, sanat eseri araclyla dnyann bilinsiz ynyle bilinli ynn birletirmi olur. Grld gibi, Schellingin amac objektif doa ile sbjektif zihnin nihai hareket ettirici ilkelerinin zde olduunu gstererek Kant felsefesinde var olan doa ile zgrlk arasndaki ayrm ortadan kaldrmaktr. Estetik yaratmada ben kendini bilinsiz retiminde tanr. Bu nedenle, kuramsal ve ahlaki olann aksine, estetik atma tam bir ahenkle ortaya kar. Sanat, felsefenin arac veya aletidir nk baka bir yerde zlemeyen, mutlak bir eliki dhide zlmektedir (Schelling, 1978: 230). Felsefecinin sadece soyut olarak kavrad benin birlii sanat eserinde somut biimde kendini aa vurur. Bylece, gzellik ile doruluk zsel veya ideal olarak birlik olmu olur. Schelling, bilinli olanla bilinsiz olann zde olduu bir etkinlik gsterdiimizde transandental felsefenin ancak tamamlanm olaca dncesinden hareket ederek bunun baarlabilecei yegne alann estetik alan olduu sonucuna varr: Byle bir etkinlik tektir, yani estetik. Her sanat eseri byle bir etkinliin rn olarak grlebilir. Sanatn ideal dnyas ile nesnelerin gerek dnyas bir ve ayn etkinliin rnleridir (Schelling, 1989: 12). Schellinge gre sanatn kendi dnda bir deeri yoktur. Sanat bir zevk veya elence arac olarak grmek bir eit barbarlktr. Ya da onda bir piyasa deeri aramak salt ekonomik bak yanstr. Sanattan bilimsel bir bilgi de edinmek mmkn deildir. Bir sanat eserinin fiziksel veya kimyasal zmlemesi onun sanat eseri olmasyla ilgili bir ey sylemez. Bilinli ve bilinsiz arasndaki etkileim belli bir yasaya veya ilkeye bal olarak aklanamayacak bir ey retir. Bu nedenle estetik, bilimin veya felsefenin aklayamayacandan daha fazla bir ey syler. Sanat eseri d dnyadaki bir nesneyi deil, onun ideasn temsil eder. Hegelde olduu gibi, Schelling de Kantn gzelin ncelikli olarak doada var olduu grn tersine evirerek gzelin sanat eserinde var olduunu savunur. Mitolojiyi b-
117
tn sanatlarn zorunlu koulu ve ilk ierii olarak gren Schelling, yine Hegelde olduu gibi, resim, mzik, heykel, mimarlk, iir ve trajedi sanatlar zerinde uzun uzadya aklamalar ve zmlemeler yapar.
Schophenhauera gre, ideann bilgisine ancak deha ulaabilir. Deha yaamdaki tm ilikilerin etkisinden kurtulmu, yarar gzetmeyen, yeter sebep ilikisinden bamsz, isteklerinin ve iradesinin tesine gemitir. Dehada bireysel eyleri deil, bu eylerin idealarn bilme yetenei vardr (Schophenhauer, 2005:143). O, kavrad ve bilgisini edindii ideay yaratt yapt araclyla dier insanlara iletir. Schopenhauer, idealar bilme yeteneinin tm insanlarda dereceli olarak var olduunu kabul eder. nk, byle bir yetenek olmasayd sanatlarn holand gibi dier insanlarn sanat yaptlarndan holanmas, gzele ve yceye kar bir duyarllk gstermeleri mmkn olmazd. Grld gibi, Schopenhauer kendi metafiziinde gerekliin bilgisini edinmede sanata merkezi bir rol ykler. Ona gre, tm sanatlarn amac alglanabilir ve kavranabilir ideann canlandrlmas ve dier insanlara iletilmesidir. Estetik bilginin kayna da sanat eseri yoluyla aktarlan idealardr. Schophenhauer sanatn taklit olduu grne kardr. Takliti sanat sadece biime nem verir ve sanat yaptnn deerini biimsel ve kavramsal olarak gereklii birebir taklit edip etmeme asndan belirler. Byle bir sanat, sanat eserine i yaam veya ierik salamaz; doada olan olduu gibi canlandrmay hedefler (Schophenhauer, 2005:179). Oysa ki, gerek sanat, idealar kavrayarak eseriyle yaratr. O, yaratrken bireyselliinden vazgemi, nesnellemi ve bu anlamda doay amtr.
SZDE Bu blmde ele aldmz dnrlerden hangilerinin sanatn taklitSIRA olduu grne kar ktn, bu kar k hangi gerekeler temelinde savunduklarn aklaynz.
DNELM S O R U
Schopenhauera gre, Kantn kendinde ey ile Platonun dea kavram aslnda ayn eydir. Ona gre, insan derin dnme ve sanat yoluyla ideann bilgisine varabilir.
SIRA SZDE
DNELM S O R U
DKKAT
DKKAT
SIRA SZDE
SIRA SZDE
118
Resim 5.3 Nietzsche, Rafaelin bu tablosunda betimlenen dkn erkek ocuklarn, umutsuz hamallarn ve aresizlik iinde korkuya kaplm delikanllarn dnyann biricik temelinin, ilk acnn yaratln gsterdiini syler.
119
Dionysosu drtnn yaand kendinden geme veya sarholuk dnyas ise bireysellik ilkesinin ortadan kalkt, bireyin kendini unutup ezeli Bire katlp kendini kaybettii dnyadr. Sarholuk dnyasnda birey kendini mistik bir birlik duygusuyla ortadan kaldrmaya alr (Nietzsche, 2005:31). Dionysosu drtnn etkisinde insan;
tanr olarak duyumsar kendini, imdi kendisi de dnde tanrlarn deitiini grd gibi, kendinden gemi ve ycelmi bir biimde deimektedir. Artk bir sanat deildir insan, bir sanat yapt olmutur; tm doann sanat gc, ilk [ezeli] Birin en stn hazsal doyumu iin, burada sarholuun rperileri arasnda anlamaktadr kendini (Nietzsche, 2005:30).
Dionysosu sanat, sarholuun dnyasnda, ezeli-Bir ile btnleme abas iinde herhangi bir yasa, l ve snr tanmaz. Nietzscheye gre, Dionysosu aama znelliin terk edilip salt nesnellie geildii bir sretir. Bu sre veya aama nemlidir nk sanat ancak nesnel olduu zaman kurtarc ve ifac olabilir. nsan, varoluun korkunluu veya samal dncesi yznden srekli bir ac ve tiksinti durumu yaar. Yalnzca nesnel sanat insan bu ac ve tiksinti durumundan kurtarabilir. Nietzsche, sanatta znel olandan nesnel olana geme gereini yle aklar:
znel sanaty yalnzca kt sanat olarak tanyoruz ve sanatn her trnde ve yksekliinde zellikle ve ilk nce znel olann yenilmesini, Benden kurtulmasn ve her trl bireysel istein ve arzunun susturulmasn talep ediyoruz; evet, nesnellik olmadan, saf, karsz bak olmadan asla bir nebze bile sahici sanatsal retime inanamayz (Nietzsche, 2005:43).
Nietzscheye gre Apolloncu sanat bireyselliin snrlarn koruyarak takliti ve benzetmeci bir sanat retir. Dionysosu sanat ise bireyin mistik bir duyguyla kendini ortadan kaldrarak nesnel sanat yaratr.
Nietzsche, varoluun ve dnyann kendisinin ancak estetik fenomen olarak ebedi bir ekilde temellendirilebileceini savunur (Nietzsche, 2005:48). Onun estetiinde gzel, kuramsal dnyayla srekli sava ve kartlk halinde olan trajik dnyaya ait ve trajik insanla ilgilidir. Estetik bilimine yaplacak asl katk Apolloncu ve Dionysosu drtlerin salt mantksal kavranyla gerekleemez. Aksine, onlarn duyusal kavran sanatn ve insan varoluunun gerek anlamn kavramay salar. Nietzsche, Sokratesi estetiin Dionysoscu sanatn ve tragedyann sonunu getirdiini syler. Sokratesi estetiin en temel ilkesine gre bir eyin gzel olmas iin, akla uygun veya bilinli olmas gerekir (Nietzsche, 2005, 89). Bu ilke tam da Dionysosu estetiin ait olduu sarholuk dnyasndaki gzel anlaynn tersidir. nk Dionysosu dnya tamamen insann bilincini kaybettii, kendinden getii ve aklndan kurtulduu bir dnyadr. Sokratesi estetikte gzel kuramsal dnyaya ait kuramc insanla ilikiliyken Dionysoscu sanat veya estetik duyusal olann kavrann yanstr. Bu blmde incelediimiz baz idealist filozoflar estetik bilginin insan var olan SIRA ruhunda SZDE ikili bir atmay veya kartl zdn savunmaktadr. Bu dnrlerin kimler olduunu, bu grlerini hangi kavramsal temelde savunduklarn aratrnz.
DNELM S O R U
SIRA SZDE
DNELM S O R U
DKKAT
DKKAT
SIRA SZDE
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
AMALARIMIZ
120
zet
A M A
Deneyimci dnrlerden Hutcheson ve Humeun estetik hazzn kaynana ilikin grlerini tanmak. Sanat ve gzelin bal bana bamsz ve zerk bir alma alan olarak ortaya kmasnda 18. yzyl deneyimci dnrlerinden Hutsheson ve Hume.un nemli katks olmutur. Estetiin temel konularndan biri olan beeni kavram bu dnemde konuyla ilgili eserlerin ana temas olmutur. Deneyimci estetik kuramnn ana zellii sanat ve estetik incelemede nesneden zneye, sanat yaptndan onu alglayan ve deerlendiren zneye doru bir ynelme olmasdr. Byle bir yaklamda, estetik beeninin kayna sanat eseri veya estetik objenin kendisi deil, estetik znenin i deneyimi, i duyusu, isel duygu veya hissidir. Tm deneyimci dnrlere gre estetik haz belli bir ilgiye veya kara deil, insann i duyusuna veya duygusuna dayanmakta olup, dorudan ve aracsz alglama sonucu ortaya kar. Hutchesona gre estetik haz i duyu araclyla elde edilir. Bizde var olan i duyu yardmyla gzellik hazz bilginin, akln ve deneyimin herhangi bir katks olmadan; kiisel ilgiden ve yarardan uzak; dorudan ya da aracsz; zorunlu olarak elde edilir. Hutchesona gre gzellik hazz i duyudan kaynaklanmakla birlikte nesnelerin nitelik ve zellikleriyle ilikisiz deildir. Ona gre, gzellik hazz dorudan nesnelerin birincil niteliklerinden deil, onlarn birlik veya uyumluluk niteliklerinin bir unsuru, eitlilik iinde birlik niteliinden kaynaklanr. Sanat eserindeki gzelliin temeli paralar arasndaki birliin ve her bir parann btne olan orannda yatar. Hume, gzellik hazznn kaynann isel olduu konusunda Hutchesonla ayn fikirdedir. Her iki dnr gzelliin nesneye deil, insan yapsna bal olarak belli durumda ortaya kan bir haz olduunu savunur. Hutchesonun i duyu kavramna karlk Hume isel duygululuk veya duygu kavramn kullanr. Humea gre bir zihin yeterli duyarlla, pratie, karlatrma yapma deneyimine sahipse ve nyarglardan arnmsa doal olarak bir sanat eserinden haz duyar. Ona gre, insanlar arasndaki mizah farklklar ile yaadmz an ve lkenin tavr ve grleri be-
eni yargsnda farkllk yaratr. Hume, beeni yargsnn ltlerini irdelerken estetik hazzn kaynann isel olduunu savunmakla birlikte estetik yargnn kiiden kiiye deien greli bir yarg olmadn gstermeye almtr. Kantn estetik ve beeni yargs konusundaki felsefi yaklamn tanmak. Kantn Yarg Gcnn Eletirisi adl eseri bugnk anlamda felsefi estetiin temel eseri olarak kabul edilir. Kant, bu almasnda estetik alanda elde edilen yarglarda genel geer ve apriori ilkelerin olup olmadn aratrr. Ona gre, gzelin ne olduunu anlamak iin ncelikle estetik yargnn veya beeni yargsnn zmlemesini yapmalyz. Kant, bu zmlemeyi nitelik, nicelik, iliki ve modalite asndan yaparak u sonuca varr: Gzel, nitelik bakmndan hoa giden, nicelik bakmndan herkesin houna giden, iliki bakmndan her tr ilgi ve kavramdan ayr olarak hoa giden, modalite bakmndan ise zorunlu olarak hoa giden eydir. Kanta gre, beeni yargs bir yanyla zneldir. Ancak, bir nesneden haz aldmzda ve onu gzel olarak nitelendirdiimizde gzel yargmza herkesin katlmas gerektiini dnrz. Herkeste bir ortak beeni duygusu olduunu dnerek verdiimiz yargnn herkese onaylanmasn bekleriz. Bu nedenle, estetik yargy veren kii sadece znel bir yarg deil, ayn zamanda btn insanlarn katlaca znel ve evrensel yarg vermektedir. Kant, beeni yargsnn yan sra yce ve dahi kavramlarn da irdeler. Yce yargs tpk beeni yargs gibi evrensel olarak geerli, yarar ve kardan uzak, amasal ve zorunludur. Beeni yargsndan farkl olarak yceye ilikin yarglar biimden deil, biimle ierik arasndaki orantszlktan gelir. Bu nedenle, ycenin bizde yaratt etki gzelin yaratt etkiden ok daha derin ve sarscdr. Gzel bizi sakiletirirken yce akl ile hayal gc arasnda uyumsuzluk ortaya kararak bizi sarsar ve kendimizden geirir. Kanta gre, gzel sanatlar insan zgrlnn ve artistik dehann bir rndr. Gzel sanatlarn olanakll deha yoluyla mmkndr. Deha zgndr; onun sahip olduu ey renilebilen, belli kural
A M A
121
ve bilgiye dayanan bir beceri deildir. Dehann zgn olarak rettii rnler rnek nitelii tar. Onlar yknme veya taklit yoluyla domaz ancak bakalar iin bir yknme, yarglama lt olurlar. Dehann bir baka zellii doa araclyla kural koyucu olmasdr. Doa, deha araclyla bilime deil ama gzel sanata kural koyar. Kant burada doa kavramyla nedensellik yasasnn geerli olduu fiziksel doay deil, dehann kendi i varlnn zgr oyunu sonucu ortaya kan ilkeleri; bu ilkeler araclyla kural koymay kastediyor. Alman dealist felsefenin zmn estetik alanda arad sorunu ve ona ynelik yaklamlar tanmak. Kant, Baumgarden, Schiller ve Schelling gibi dnrler estetik alan idealist felsefenin temel problemlerinden birinin zm alan veya k kaps olarak grmlerdir. Bu problem, zgrlk-determinizm, doa-akl, doa-zihin, bilinsiz-bilinli, deneysel ben-metafiziksel ben ikilemlerinde ortaya kan sorundur. rnein, Schiller, doa durumundan ahlak durumuna geite estetik unsuru bir gei aamas olarak grr. Bu grn Kantta da mevcut olduunu gryoruz. Schiller, duyum ve biim drtlerinin yan sra bir nc drtden, oyun drtsnden sz eder. te, bu drt sayesindedir ki estetikten etie gei salanm olur. Schelling ise Fichtede zmsz olan deneysel benin felsefi ben olmas veya felsefenin bilind veya bilinsiz olana ulama sorununu estetik alanda zmeye alr. Ona gre, dier retimlerde olduu gibi, sanat retimi bir atma ile balar. Sanat eseri bilinli ve bilinsiz retim veya etkinlikleri bir arada barndrr. Bu iki etkinlik hibir zaman birbirini yok etmezler. Estetik yaratmada ben kendini bilinsiz retiminde tanr. Bu nedenle, kuramsal ve ahlaki olann aksine, estetik atma tam bir ahenkle ortaya kar. Schellinge gre sanat, felsefenin arac veya aletidir nk felsefenin baka bir alannda zlemeyen bu mutlak eliki dhide zlmektedir. Schelling, Schiller ve Hegelin sanat ve estetik grlerini ifade etmek. Schiller, nsann Estetik Eitimi zerine Mektuplar adl eseri gzelin felsefi zmlemesini; sa-
AM A
A M A
nat ve kltr ile ilikisini ve bu ilikinin insann estetik eitimi zerine etkisini aratrr. Schillere gre, insanlk ve medeniyet doa durumu, estetik durum ve ahlaki durum olmak zere srasyla temel aamadan geer. Ona gre duyum drts ve biim drts olmak zere insanlk kavramnn iini dolduran iki temel drt vardr. Duyum drts, Kant anlamda doaya baldr ve insann etrafndaki dnyay deneyimleme drtsn ynetir. nsann mutlak varoluundan ve rasyonel doasndan gelen biim drts ise, insan kendinde var olan deimeyene doru iter. Onlarn eilimleri birbirine karttrlar ama bu kartlk doada bir kartlk deil, snrl bir kartlk olduu iin aralarnda atma sz konusu deildir. Schillere gre bu iki drtnn kartln zen bir nc drt, oyun drts vardr. Bu iki drtnn kartln gidermek iin birinin duyumsal nitelii dierinin aklsal niteliiyle balandnda sentez sonulanr ve hem fiziksel hem de ahlaki olarak insan zgr klnr. Demek ki, nc drt her iki drtnn tamamlayc etkileimidir. Oyun drts sayesinde estetikten etie gei salanm olur. Schiller ayrca znel-duyumsal, znel-rasyonel ve nesnel-rasyonel estetik kuramlara nesnel-duyumsal kavray adn verdii drdnc bir yaklam ekler. Hegel, gzel stne incelemelerinde estetik szcnden ziyade Sanat Felsefesi veya Gzel Sanat Felsefesi kavramn kullanr. Ona gre gzellik dorudan tinsel olanla ilikilidir; yani Tinin davurumu, nesnellemesi, duyular dnyasnda grne kmasdr. Ona gre tinle dorudan ilikili olmayan doa gzellii deil, sanat gzellii sanat felsefesinin asl inceleme alanna girer. Sanat gzelliinin tinden domu olmas ona doal gzellik karsnda daha yksek derecede gzellik kazandrr. Hegel, sanatn amacnn doay taklit etmek deil, insan zihninde var olan duyum, duygu ve esinlenme alanna karmak olduunu savunur. Hegelin, Aristotelesin katarsis kuramn benimsediini gryoruz. Ona gre, en kaba anlamda sanatn insann itepilerin aln doyurma, tutkularn evcilletirilmemi gcn ve arzularn azgnln yattrma ilevi vardr. Bu yolla insan kendini tutkularnn tutsandan kurtararak, ayn zamanda da bu tutsakln dna ve zerine ykselir. Hegele gre sanatn eitim ve ahlaki slah ilevi de bulunmaktadr.
122
Ancak Hegel, sanatn arzularn azgnln azaltma ile eitim ve ahlaki slah ilevlerinin sanatn zsel amalar arasnda yer almadn belirtir. Hegelin temel grlerinden bir dieri de sanatn tarihsel olarak gelimesi hakkndadr. Ona gre sanat, tarihsel olarak sembolik, klasik ve romantik olmak zere farkl geliim aamasna sahiptir. Bunlardan sembolik dnem hakikatin gzellik ideas olarak deale ulama abasn; klasik dnem ona ulamay; romantik dnem ise onu amay temsil eder. Schellinge gre, dier retimlerde olduu gibi, sanat retimi bir atma ile balar. Ancak, sanat retiminde bu atmann kendine zg bir zellii bulunur. Bilgi ve ahlakta ben kendini d dnya ile atma iinde bulurken, sanatta bu atma isel olarak deneyimlenir. Sanat eseri bilinli ve bilinsiz retim veya etkinlikleri bir arada barndrr. Bu iki etkinlik hibir zaman birbirini yok etmezler. Bu bilinli ve bilinsiz benler birbirlerine kar dman da deillerdir; birbirini bozmazlar ama reddederek sonsuz kartl yanstrlar. Bu nedenle, aralarnda bir uzlama olmad iin sanat eseri hibir zaman tek bir yoruma uygun deildir. Aksine, sonsuz sayda yorum sz konusudur. Her bir yorum sanat eserinin bir ynn aa vurur; ama bunu yaparken de dier taraflarn gizlemi olur. Schellinge gre, sanat eseri sanatnn bilinli ynelmilii olarak balar, ama bir sanat eseri nitelii kazanmas iin bundan daha fazla bir ey olmas gerekir. Doann kendisi bilinsiz bir retimdir. Sanat, bilinli olarak bir eser retmeye karar verdiinde bilinsiz bir retim alanna dayanr. Ancak, bir sanat eserinde sanatnn bilinli olarak tasarladndan veya planladndan daha fazla bir ey vardr. Schopenhauer ve Nietzschenin sanat ve estetik grlerini aklamak. Schopenhauer kendi metafiziinde gerekliin bilgisini edinmede sanata merkezi bir rol ykler. Platoncu idea ile Kant kendinde eyi zdeletirerek ideann bilgisine ulamann mmkn olduunu savunur. Ona gre, idealarn bilgisine dorudan ulalmaz. Derin dnme ve sanat eseri araclyla ideann veya gerekliin bilgisine ulalabilir. Tm sanatlarn amac alglanabilir ve kavranabilir ideann canlandrlmas ve dier insanlara iletilmesidir. Estetik bilginin kayna da
A M A
sanat eseri yoluyla aktarlan idealardr. Schophenhauer sanatn taklit olduu grne kardr. Takliti sanat sadece biime nem verir ve sanat yaptnn deerini biimsel ve kavramsal olarak gereklii birebir taklit edip etmeme asndan belirler. Byle bir sanat, sanat eserine i yaam veya ierik salamaz; doada olan olduu gibi canlandrmay hedefler. Nietzsche ise insann asl metafizik urasnn sanat olduunu ve dnyann varoluunun yalnzca estetik fenomen olarak temellendirilebileceini savunarak, sanata yaamn gzyle bakmaya alr. Nietzsche, Tragedyann Douunda eski Yunan tanrlarndan Apollon ve Dionysosun zelliklerinden hareketle, sanatn geliiminin birbirini tamamlayan iki temel drtye dayandn savunur. Apolloncu ve Dionysosu drtler sanatsal glerdir. Bu drtlere bakarak gerek sanatn doas anlalabilir. Bu iki drt hayal gcnn (Apolloncu) ve kendinden gemenin veya sarholuun (Dionysosu) birbirinden ayrlm sanat dnyalardr. Nietzscheye gre, hayal gc veya d genel olarak tm gzel sanatlarn, zellikle de iirin n kouludur. Hayal gc Apolloncu drtnn dnyas olarak bireyin birey olarak, tekil olarak var olduu dnyadr. D dnyasnda kii kendi durumunu, bireyselliini, benzetme trnden bir d imgesinde aklar. nsan, Apolloncu drtnn dnyasndayken sadece takliti veya benzetmeci bir sanatdr. Dionysosu drtnn yaand kendinden geme veya sarholuk dnyas ise bireysellik ilkesinin ortadan kalkt, bireyin kendini unutup ezeli Bire katlp kendini kaybettii dnyadr. Nietzscheye gre, Dionysosu aama znelliin terk edilip salt nesnellie geildii bir sretir. Bu sre veya aama nemlidir; nk sanat ancak nesnel olduu zaman kurtarc ve ifac olabilir. nsan, varoluun korkunluu veya samal dncesi yznden srekli bir ac ve tiksinti durumu yaar. Yalnzca nesnel sanat insan bu ac ve tiksinti durumundan kurtarabilir. Nietzsche, ayn zamanda Sokratesi estetiin Dionysoscu sanatn ve tragedyann sonunu getirdiini syler. Sokratesi estetiin temel ilkesine gre bir eyin gzel olmas iin, akla uygun veya bilinli olmas gerekir. Sokratesi estetikte gzel kuramsal dnyaya aitken Dionysoscu sanat veya estetik duyusal olann kavrann yanstr.
123
Kendimizi Snayalm
1. Hutchesona gre gzellik hazz nesnelerin hangi nitelii ile ilikilidir? a. Farkllk b. Kartlk c. Btnlk d. Parlaklk e. eitlilik iinde birlik 2. Aadakilerden hangisi Humeun tanmlad beeni ltnn unsurlar arasnda yer almaz? a. Pratik yapma b. Duyarllk gsterme c. karm yapma d. Karlatrma yapma e. nyargsz olma 3. Estetik szcn ilk kullanan dnr aadakilerden hangisidir? a. Hutcheson b. Hume c. Kant d. Baumgarten e. Schiller 4. Aadakilerden hangisi Kanta gre gzelin nicelik ynnden bir zelliini yanstr? a. Hoa giden bir ey olmas b. Herkesin houna giden bir ey olmas c. Kavramsz olarak hoa giden olmas d. Zorunlu olarak hoa giden olmas e. Varolu olarak hoa giden olmas 5. Aadakilerden hangisi Schillerin doa durumu, estetik durum ve ahlaki durum kavramlar ile duyum drts, biim drts ve oyun drts kavramlarn uygun biimde ilikilendirmektedir? a. Doa- Duyum, Estetik-Oyun, Ahlak-Biim b. Doa- Oyun, Estetik- Duyum, Ahlak-Biim c. Doa- Oyun, Estetik- Biim, Ahlak-Duyum d. Doa- Biim, Estetik-Oyun, Ahlak- Duyum e. Doa- Duyum, Estetik- Biim, Ahlak- Oyun 6. Aadakilerden hangisi, Hegele gre sanatn tarihsel geliim dnemlerinde sanat ve ideal ilikisini doru biimde ifade eder? a. Sembolik dnem-deale ulama abas, Klasik dnem-deale ulama b. Klasik dnem-deale ulama, Romantik dnemdeali Ama abas c. Sembolik dnem-deali ama abas, Klasik dnem-deale ulama d. Romantik dnem-deali Ama, Sembolik dnemdeale ulama e. Klasik dnem-deale ulama, Romantik dnemdeale ulama 7. Schellingin sanat felsefenin yegane aleti olarak grmesinin temel nedeni nedir? a. Duygusal olana yer vermesi b. Benin birliini salamas c. Yaama renk katmas d. Yeni bir alan olmas e. Felsefenin temeli olmas 8. Schophenhauer, sanatn taklit olduu grne hangi nedenle kar kar? a. Taklidin zor ve imkansz olmas b. Taklidin her sanat alannda mmkn olmamas c. Taklidin kalc olmamas d. Taklidin biime nem vermesi ve ierik salamamas e. Taklidin grsel olmamas 9. Nietzchenin Dionysosu sanat Apolloncu sanata yelemesinin ana nedeni nedir? a. Biimsel olmas b. znel olmas c. Sahici olmas d. Romantik olmas e. Nesnel olmas 10. Kanta gre yce duygusunun gzel duygusuna gre ok daha fazla ve derin bir etki yaratmas yce duygusunun hangi zelliinden kaynaklanmaktadr? a. Duygu ile akl arasnda atma b. Biimle ierik arasndaki orantszlk c. Doal olanla sanatsal olan arasndaki benzerlik d. Doa ile duygu arasndaki uyumsuzluk e. Nesnel olanla znel olan arasndaki atma
124
Okuma Paras
Sanat Tinin Bir Gereksinimidir Sanatn doyurup giderdii salt ve genel gereksinme, kaynan dnen ve bilince sahip bir varlk olan insan olgusunda bulur; yani sanat kkenini, varolan, varlk biimi nasl olursa olsun, kendi iin bir varlk yapan insanda bulur. Doadaki nesneler yalnzca dolaysz olarak ve bir tek biimde varolurlar; insana gelince, Tin olmas nedeniyle o, ifte bir varolua sahiptir; nce insan, bir yandan doann eyleriyle ayn ad altnda varolur, ama te yandan da o kendi iin varolur, kendi kendisini seyreder, kendisini yine kendisi tantr, kendisini dnr ve kendi iin bir varln kuran bu etkinlik nedeniyle d e Tinden baka bir ey deildir. te bu kendinin bilincini insan iki biimde elde eder: lkin kurmasal olarak insan yreinin btn gizlerinin ve eilimlerinin, tm devinimlerinin bilincine varmak iin kendi zerine eilmesi, katlanmas gerekir, genel olarak da kendisini seyretmesi, z olarak nitelendirilen dnceyi kendisine tantmas ve sonunda dardan ald verilerin iinde bulunan, znn derinliliinden ekip kardn da (kendisinin) tanmas gerekir. kinci olarak insan, kendisini pratik etkinlii araclyla kendisi iin kurar; nk o, kendisine dardan sunulann, kendisine aracsz olarak verilenin iine kendisini yeniden tanmak ve kendisini bulmak iin itilmitir. te insan, kendi iselliinin damgasn vurarak ve dsal eyleri deitirerek varr buraya; onlarn iinde de kendisiyle ilgili belirlenimlerden bakasn bulamaz. zgr olmas nedeniyle insan, kendisine kat bir biimde ve olduka yabanc olan yapsn ve niteliini d dnyann enlinden kurtarmak ve kendine zg gerekliinin dsal formunun iinde bulduu eylerle birleme iin ite byle harekete geer. D eylerin bu biimini deitirme gereksinimi daha ocuun ilk eilimlerinde grlr; su birikintisine ta atan kk ocuk, su yznde oluan halkalara hayran kalr, kendi z etkinliinin grlmesini salayan bu bir tr yapta hayranlkla bakar. nsandaki bu gereksinme, nesnelerin biimini deitirmeye ynelik bu itki pek ok bilimlere sarlp sarmalanmtr ve bu dururum sanat yaptnda bulunan dsal ya da maddi eylerin iinde kendisini gsterinceye kadar srp gider. Fakat dsal eyler insann bu biimde iledii tek eyler de deildir; onu ayn biimde kendi kendisi ile, kendi z bedeni ile kullanr, onu isteyerek deitirir ve onu bulduu durumda brakmaz. (...) Sanata duyulan genel gereksinim demek oluyor ki i ve d dnyann bilincine varmak iin insan iten ussal bir gereksinimdir ve bu durum insan, sz konusu olan bu her iki dnyadan kendisini yeniden tanyaca bir nesne yapmaya iter. Biryandan tinsel zgrln gereksinimini isel bir biimde var-olan kendi iin varlk yaparak ama ayn zamanda bu kendi-iin varl dsal olarak da gerekletirerek tatmin eder; bunu da, kendinde olan, duyusal grnn, dier eylerin ve kendisinin bilgisinin eriebilecei bir dzeye koyarak, ite bu ift yanl olmadan kalkarak yapar. nsann byle ussal zgr temelinde yer alan zorunlu kkenini sanat, kendi bularak ekip karr; eylem ve bilgi olarak ne varsa sanat hepsini insann bu temelinden alr. Kaynak: G. W. F. Hegel (1986). Seilmi Paralar. eviren: Nejat Bozkurt, stanbul: Remzi Kitabevi.
125
9. e
2. c
3. d
10. b
4. b
5. a
6. a
7. b
126
127
6
Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Marksist estetikilerin temel grlerini tanyabilecek, Tolstoy ve Deweyin sanat ve sanat eseri konusundaki grlerini tanyabilecek, Crocenin estetik sezgicilik yaklamn tanyabilecek, Heideggerin ontolojik estetik yaklamn ifade edebilecek, Sartre ve Merleau-Pontynin fenomenolojik estetik yaklamlarn aklayabileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
Marksist Estetik Sanat Ve deoloji Sanat Deneyimi Eletirel Estetik Fenomenolojik Estetik Tolstoy Croce Heidegger Dewey Sartre Merleau-Ponty
indekiler
GR MARKSST ESTETK TOLSTOY: SANAT DUYGU AKTARIMIDIR BENEDETTO CROCE: SANATSAL BLG SEZGSEL BLGDR MARTIN HEIDEGGER: SANAT YAPITININ KKEN JOHN DEWEY: DENEYM OLARAK SANAT SARTRE VE MERLEAU-PONTY: FENOMENOLOJK ESTETK
MARKSST ESTETK
Marksn sanat ve estetik zerine yazdklarndan hareketle bir estetik kuram gelitirmi olduunu sylemek olduka zor. Ancak, Marksizmin temel tezlerinden hareketle Lukacs, Adorno ve Marcuse gibi dnrler Marksist yaklam ve eletirel kuram erevesinde bir Marksist estetik kuram gelitirmeye almlardr. Bir baka deyile, Marks ve Engelsin kendilerine ait bir sanat ve estetik kuramndan sz edemiyor olsak da gelimi bir marksist estetik kuram vardr. Bu Marksist dnrlerin sanat ve estetik konusundaki grlerine gemeden nce Marksn blk prk de olsa sanat ve estetik konusunda eitli kitaplarnda dile getirdii grlerinden bahsederek Marksist estetiin dayand kuramsal temeli aklamaya alalm. Marksn lise yllarnda ald klasik eitim onun sanat ve edebiyata olan ilgisini byk lde etkilemitir. Shakespear ve Goetheye byk bir hayranlk ve ilgi duymutur. niversite rencilii yllarnda zamannn byk bir ounluunu Yunan sanat ve mitolojisine ayrmtr. Hatta yarda kalan bir roman denemesi ve taslak halinde bitirmi olduu bir trajedi denemesi olduunu biliyoruz. Sonraki yllarda entelektel ilgi alannn siyasi ve toplumsal sorunlara younlamas sonucu sanat ve estetie pek zaman ayramamtr.
130
Marksn sanat ve estetik konusundaki grleri onun tarihsel materyalizm gryle dorudan ilikilidir. ou Marksist estetiki de sanat ve estetik konusunu bu gr etrafnda ele almtr. Marksizmin temel savlarndan biri olan tarihsel materyalizme gre toplumsal deimenin temelinde ekonomik unsur yer alr. Bu ekonomik unsur ayn zamanda insan varln, toplumsal konumunu ve bilincini belirler. Marks, insanlarn kendi aralarnda zorunlu olarak kurduklar retim ilikilerinin maddi retim gleriyle rttn belirtikten sonra yle syler:
Bu retim ilikilerinin tm, toplumun iktisadi yapsn, belirli toplumsal bilin biimleriyle rten bir hukuki ve siyasal styapsnn zerinde ykseldii somut temeli oluturur. Maddi yaamn retim tarz, genel olarak toplumsal, siyasal ve entelektel yaam srecini koullandrr. nsanlarn varln belirleyen ey, bilinleri deildir; tam tersine, onlarn bilincini belirleyen, toplumsal varlklardr (Marks ve Engels, 2009: 35).
Marks, sanat konusunu tarihsel materyalizm ve sanatn toplumsal geliimi ilikisi asndan ele alr.
Marks, bu belirlemecilii insann duyu dzeyine kadar indirger. Ona gre, be duyunun olumas, dnyann imdiye deinki tm tarihinin iidir (Marks ve Engels, 2009: 116-7). Ne var ki, ekonomik faktre bylesi bir belirleme veya indirgeme gc yklemek Marksizmin yaygn olarak eletirilen grlerinden biri olmutur. Dahas, birok yorumcu Marksn, Ekonomi Politiin Eletirisine Katk adl eserinde yer alan szlerinin onun yukarda ifade ettiimiz kat belirlenimcilik savyla ak biimde elitiine dikkat ekmitir. Marks bu eserinde belli sanatlarn gelimesi ile maddi retimin gelimesine baktmzda ikisi arasnda eit olmayan bir iliki olduunu belirtir: Sanat konusunda, baz sanatlarn alp gelime dnemlerinin ne toplumun genel gelimesi ile ne de bunun sonucu olarak, toplumun rgtlenmesin iskeleti olan maddi temelin gelimesi ile orantl olmad bilinmektedir (Marks ve Engels, 2009: 78). Marksn bu szleri onun sanat ve estetik grn ele alan almalarda en yaygn olarak yorumlanan konulardan biri olmutur. Birok yorumcu Marksn sanat konusundaki bu dncesi ile tarihsel materyalizm gr arasnda ak bir eliki grr. Acaba Marks bu szlerle neyi kastetmitir? Gerekten onun grleri arasnda ak bir eliki bulunmakta mdr? Marksist estetikiler Marksn dncesinde herhangi bir eliki olmadn savunurken genel olarak u iki yolu izlemilerdir: Bunlardan birincisi, maddeci belirlenimcilii kat ve tekynl bir belirlenimcilik olarak almamak gerektii zerinde durur. Aslnda bu gr Engels tarafndan aka ifade edilmitir. Engels, geek yaam retimi ve yeniden retiminin, yani ekonomik faktrn son kertede asl belirleyici olduunu; ne Marksn ne de kendisinin bundan fazla bir ey ileri srmediini belirtir (Marks ve Engels, 2009: 52). Bu nedenle, ona gre, sz konusu belirleme tek ynl bir belirleme deil, karlkl iliki ierisinde bir belirleme olup st yapnn da bir lde alt yap ilikilerine etkisi bulunmaktadr:
Politik, hukuksal, felsefi, dinsel, yaznsal, sanatsal vb. gelime, ekonomik gelimeye dayanr. Ama btn bunlar, birbirlerini olduu gibi, ekonomik temeli de etkiler. Bu demek deildir ki, ekonomik durum nedendir, yalnzca o etkendir, bundan baka her ey ancak edilgen sonutur. Tersine, her zaman son kertede arln koyan ekonomik zorunluluk temeli zerinde bir etkileim vardr (Marks ve Engels, 2009: 53).
Krylov gibi kimi yorumcular da Marksn bu grnn alt yap-st yap ilikisinin karlkl etkileim temelinde okunmas gerektiini belirtirler. Bir baka deyile, sanatsal gelime kat bir biimde ekonomik alt yapya bal olarak deil, kendi bilisel arka planna gre ortaya kmaktadr. Krylov bu gr yle aklar:
131
Marks ve Engels iin, her toplumsal biimleni, biri tekini etkileyen elerin karlkl etkileim ierisinde bulunduklar karmak ve dinamik bir sistemden-ekonomik etkenin, yalnzca son tahlilde, belirleyici olduu bir sistemden-oluur. Onlar hibir zaman sanat, ekonomik sistemin edilgen bir rn olarak grmediler. Tam tersine, toplumsal bilincin deiik biimlerinin-kukusuz, artistik yaratclk da buna dahildir- iinden ktklar toplumsal gereklii etken bir biimde etkilediini vurgulamlardr (Krylov, 2009:15).
Yirminci yzylda Marksist estetikiler Marksist estetii kat bir ekonomik belirlenim veya snfsal yap temelinde yorumlamann yanl olacan savunmulardr (Tunal, 2003:168). Aada greceimiz gibi, bunlar arasnda Adorno ve Marcuse da yer alr. kinci olarak, baz Marksist estetikiler Marksn eliki gibi grnen yukardaki szlerini yorumlarken yle bir yol izlemilerdir. Evet, Marks ve Engelsin sanata yaklam genel olarak balamsalc yaklamdr (Rockmore, 2005:277). Sanat, ortaya kt toplumun yapsna, ekonomik ilikilerine ve tarihsel kltrne baldr. Ancak bu, sanat rnlerinin ait olduklar toplumsal ve snfsal yapy aarak tm zamanlarda kabul gren evrensel ve snf st bir estetik beeni yaratamayaca anlamna gelmez. Marks, szlerinin devamnda Antik Yunan sanatn deerlendirirken byle bir zellikten bahseder. Yunan mitolojisi Yunan sanatnn topra ve malzemesi olmutur. Bu kltrel balam bir daha geri gelmeyecek ekilde kendi sanatn dourmutur. Marksa gre, buradaki zorluk, Yunan sanatnn ve destannn toplumsal gelimenin belli biimlerine bal olduklarn anlamakta deildir. Zorluk, bunlarn bizim iin hala bir estetik doyum salamalar ve baz bakmlardan bizim iin ulalamayan normlarn ve modellerin deeri olmalardr (Marks ve Engels, 2009:79). zetle, Yunan sanat bir ynyle kendi tarihsel ve toplumsal koullarnn bir rn olmakla birlikte kendi dnemini aan estetik deere sahiptir. Bir baka deyile, her deerli sanat eserinde bir sanatsal ve estetik devamllk vardr. Fischer, Marksn grn bu ynde yorumlar. Sanat da zamana ve iinde bulunduu topluma bal olsa da insanln deimeyen zelliklerini srekli olarak yanstr: Ona gre,
btn sanat zamanla koulludur ve ancak tarih iinde belli bir zamann dncelerini, isteklerini, gereksinimlerini, umutlarn yanstt lde insanl temsil eder. Ama sanat bu snrll da aar ve o tarihsel an iinde insanln srekli gelime yetenei olan bir ann da yaratr. Snf atmalar sresince, arada byk deimeler, toplumsal ayaklanmalar da olsa, srekliliin nemini hibir zaman azmsamamalyz. nsanlk tarihi de yeryz tarihi gibi yalnz birbiri ile atan blmlerinin bir araya gelmesi deildir. Ayn zamanda srekli bir zaman akdr. Tarihe karm, oktan unuttuumuzu sandmz pek ok ey bilincimizin derinliklerine yerleir, ou zaman biz farkna varmadan yaaymz stndeki etkisini srdrr...(Fischer, 1990: 10).
Engelse gre, tarihi maddecilik grn tek ynl bir belirleme olarak ele almamak gerekir. Politik, hukuksal, felsefi, dinsel, yaznsal, sanatsal vb. gelime, ekonomik gelimeye dayanr. Ama btn bunlar, birbirlerini olduu gibi, ekonomik temeli de etkiler.
Bu yoruma gre, her sanat iinde yetitii toplumun izlerini tamakla birlikte nceki dnemlerin kaybolmu toplumsal izlerini yanstr, ayn zamanda da evrensel bir deer retir. Marksizmin st yapy edilgen bir alan olarak grmediini birok Marksist estetikinin toplumsal deimede, bilinlenmede ve zgrletirmede sanata yklenen rolden de karmak mmkndr. Bunun ne anlama geldiini aadaki sayfalarda daha iyi anlayacaz.
132
Lukacs, sanat eseri iin genellik, zgnlk ve bireylik olmak zere varlk kategorisi olduunu savunur. Ona gre, felsefe tarihi sanatn zgnlk kategorisini ihmal etmitir.
Marksist sanat ve estetik yirminci yzylda eitlenerek gelimitir. Bunlar arasnda Lukacsn savunduu sosyal gereklik yaklam nemli bir yer tutar. Marksist estetiin nde gelen kuramclarndan Georg Lukacs (1885-1971) Macaristanl bir felsefeci ve edebiyat eletirmenidir. Marksizmi benimsemeden nceki dnemdeki estetik almalar temelde Kant yaklam yanstr. Bu dnemki anlayna gre, estetik alg ile deer arasnda zaman tesi bir iliki vardr. Daha sonraki dnemde, yani Marksist estetii bamsz bir kuram olarak temellendirmeye alt dnemde ise estetik formun ierik tarafndan belirlendiini savunur. Lukacsn estetik kuramnn en zgn yanlarndan biri sanata varlk kategorileri asndan getirdii yaklamdr. Kukusuz bu yaklam yeni deildir. Varlk kategorileri Aristoteles ve Kant ontolojisinde nemli bir yer tutar. Dahas, nceki blmde grdmz gibi, Kant beeni yargsn nitelik, nicelik, iliki ve modalite kategorileri asndan ele alr. Ancak, Aristoteles ve Kantn aksine, Lukacs kategorileri belirlerken zneden deil, nesneden hareket eder. Ayn zamanda, onun belirledii kategoriler Aristoteles ve Kantn belirlediklerinden farkldr. Lukacs, genellik, zgnlk ve bireylik olmak zere varlk kategorisi tespit eder. Bireylik kategorisi deneyimle dorudan karlatmz ve algladmz bu masa, bu kaya bu renk, bu insan olarak varl ifade ederken genellik kategorisi; soyut ve genel kavramlarla ifade edilen masa, kaya, renk, insan varlklarna karlk gelir. zgnlk ise genellik ile bireylik arasnda orta yerde bulunur. Lukacsa gre, felsefe tarihinde birok dnr zgnlk kategorisini dile getirmi olmakla birlikte bu kategorinin sanat iin nemini yeterince kavrayamamtr. Dahas, Lukacsa gre, Hegelin mant genellik, zgnlk ve bireylik diyalektii zerine oturtmu olmas onun iin bir anst. Ne var ki, Hegel bireylik kategorisinin kaybolup gitmesine yol amtr. Lukacs, bu noktada Hegeli aka eletirir. Lukacsa gre, genellik, zgnlk ve bireylik kategorileri znel deil, nesnel kategorilerdir ama bunlar arasnda srekli geiler vardr (Tunal, 2003:140). zgnlk kategorisi bu geilerin balang ve sonu noktalarn kendinde bulundurmas asndan ayr bir yere sahiptir. te, estetik varln zellii zgnlk kategorisinin genellik ve bireylik arasnda organize edici bir orta yol olmasndan gelir. Lukacs, bu grlerini yle aklar:
Formun ve ieriin yaknl sorunu da genellik, zgnlk ve bireylik kategorilerini ierir. Sorun sadece bu kategorilerin isel btnl veya art arda gelen dzeni deildir. ok genel anlamda, bu kategorilerin nesnel olarak srekli bir karlkl diyalektik ierisinde olduunu; srekli olarak birinin dierine getiini; dahas, znel olarak, gereklii yanstma srecinde yer alan kesintisiz hareketlerin bir utan dierine gittiini anlamak da gereklidir. te, bu son harekettir ki estetik dnmenin kendine zg karakterini uygun biimde yanstr (Lukacs, 2008:221).
Lukacs, sosyal gereklii savunan Marksist bir estetikidir. Ona gre, baarl bir sanat eseri ortaya kt toplumun snfsal, ahlaki, dnsel, deersel yapsn yanstr.
Lukacs, gereki bir estetik anlay savunur. Ona gre, baarl bir sanat eseri ortaya kt toplumun snfsal, ahlaki, dnsel, deersel yapsn yanstr. Bu anlamda dier Marksist dnrlerde olduu gibi balamc bir sanat anlayn benimser, ama onun balamcl daha gl bir belirlenimcilik ve indirgemeciliktir. Onun sanat ve estetik kuramnn en ok eletirilen ynlerinden biri de bu sosyal gerekilik dncesi olmutur. Aadaki paragrafta yer alan dnceler onun sosyal gerekilik grn aka yanstmaktadr:
133
Sanat yaptlarnn byk ounluunun insana ilikin olarak dorudan doruya yanstt balantlar ve yapsal zellikler, toplumlar iersinde insanlarn yazgsn dorudan etkileyen bantlar ve yapsal zelliklerdir. Oluturulan her insann kiilii, sanat yoluyla dile getirilen her duygunun z bu alanlardan kaynaklanmaktadr ve gerekten yaanm yaamn somut balaryla her insan varoluunun, her insan abasnn bu dolaysz alanna baldr (Lukacs, 1992: 139).
Marksist sanat ve estetik kuramn bir dier ncs Frankfurt Okulunun nde gelen dnrlerinden Alman felsefeci ve mzikolog Theodor Adorno (19031969)dur. Krk cilde varan felsefi almalarnn yardan fazlas sanat ve estetik sorunlaryla ilgilidir. Adornoya gre Aydnlanma dncesi ikici bir epistemik anlaya dayanr; bir yanda bilen zne, dier yanda da onun alglad nesne. Bu anlaya gre bilgi znenin kendini nesne ile zdeletirmesi, tketmesi ve ona hkim olmas olarak idealize edilir. zne, nesneyi kavrayacak ekilde kendi kategorilerini dzenler. Kapitalist sistemde bu iliki ylesine isellemitir ki insanlar satn aldklar nesneyle kendilerini zdeletirirler. Bu nedenlerdir ki Adorno sanatn zgrletirici gcne ve zerkliine dikkat eker. Yantlamaya alt ana soru dier Marksist estetikilerin temel sorusuyla ayndr: Sanat hangi lde topluma baldr veya toplumun rndr ya da hangi lde toplumdan bamsz, kendi bana zerk bir etkinlik alandr? Adorno, bu genel soruyu yantlarken sanatn topluma bamll ve zerklii konusunda zetle u iddialar ileri srer (Zuidervaart, 1990): Burjuva toplumunda sanat dier kurumlardan bamsz hle gelmitir. Sanatn bamszl ve buna ilikin iddialar dier kurumlarn, zellikle de siyasi ve ekonomik kurumlarn geliimine dayanr. Sanatn zerklii genel olarak burjuva toplumuna grelidir. Sanatn greceli bamszl, temel ilevleri dorudan dier kurumlarca konmu amalar yerine getirmek olmayan sanat eserlerinin retimine ve kabulne gittike balanmaktadr. zerk sanat, ait olduu toplumu hem onar, hem de eletirir. Dsal bask ve sanatn kendi iindeki gelimelerden dolay sanatn zerklii gelimi kapitalist toplumlarda gittike sorun olmaktadr. Bununla beraber, zerklik, gelimi kapitalist toplum iinde sanatn katks iin hl son derece nemli olmaya devam etmektedir. Adornoya gre kapitalist toplumlarda sanat zerklik ve toplumsal karakter ynleriyle bir atma yaar. Sanat yapt hem toplumdan bamszdr, hem de topluma baldr. Byle bir ikili zellii var. Kendi ifadesiyle sanat, zerk ve toplumsal olarak yaplmtr. Sanat, toplumsal arac olarak sosyal btn yanstr: Sanat yaptlarnda ortaya kan sre ve onlarda sakl olan ile onlarn evresindeki sosyal sre ayn olarak alnmaldr.... Sanat yapt her ne yaparsa veya ortaya karrsa bunun sosyal retimde gizli bir modeli vardr (Adorno, 1984:335). Sanatn sosyal olarak retildiini veya yapldn sylemek kat bir sosyal belirlenimcilik olarak alnmamaldr. Sanat yaptlarnn her birinin kendi birlii vardr. Bunun iin Adorno, Leibnizin monad kavramn kullanr. Sanat yaptlar monaddrlar, birbirine kapal ve kr ancak kendi saklanlarnda darda olan temsil ederler (Adorno, 1984:261). Demek ki, Adornoya gre, sanat, belli kltrel balama dayansa da, sosyal ve kavramsal zgrlk sunar. nk sanat, dorudan sosyal dnyaya gnderme yapmakszn kendi anlam yaplarn gelitirir. Bu ynyle her tr toplumsal yasa ve
Adornoya gre, sanat yapt hem toplumdan bamszdr, hem de topluma baldr. O, hem zerktir hem de toplumsal olarak yaplmtr.
134
Adornoya gre, sanat yaptlar birer monaddrlar. Birbirine kapaldrlar ve pencereleri yoktur. Ama her sanat yapt darda olan temsil eder.
kuvvetten bamszdr. Adorno, bu anlamda mzii, dorudan dnya ile ilikili olmad iin en saf sanat olarak grr. Frankfurt Okulu ve eletirel kuramn bir baka nde gelen dnr Herbert Marcuse (1898-1978) da sanatn zerkliini savunur. Estetik Boyut adl eserinde bamsz bir fenomen olarak estetik deneyimin bireylere burjuva toplumunun gerekliinden kurtulma olana vereceini savunur. Birey, estetik deneyim araclyla fiili olarak egemen olan burjuva deerlerini geersiz klacak gce sahip olur. Marcuseun sanat zerine dnceleri belli bir tarihsel dnemin ve toplum yapsnn eletirel zmlemesini yanstr. Savunduu eletirel sanat kuram diyalektiktir. Bir yandan kapitalist toplumda kltr ve ideolojinin tahakkmn tanmlayarak olumsuz zellikleri eletirir, te yandan da sanatn zerklii araclyla olumlu olanlar ortaya koyar. Amac, kapitalist toplumun eletirel zmlemesinden hareketle ayn zamanda radikal sosyal dnm gerekletirmektir. Marcuse, bu balamda Adorno gibi sanatn zerkliine gvenir. Bu nedenledir ki sanat dorudan toplumsal alt yapnn belirlediini savunan geleneksel ya da Ortodoks indirgemeci Marksist sanat anlayn eletirir:
Ortodoks Marksist estetiin aksine, sanatn siyasi potansiyelini sanatn kendisinde, estetik formda, gryorum. Dahas, estetik formu sayesinde, sanatn belli toplumsal ilikilere kar zerk olduunu ileri sryorum. Sanat, kendi zerkliinde bu ilikileri hem eletirir, hem de onlar aar. Bu nedenle sanat, egemen bilinci, sradan deneyimi ykar (Marcuse, 1979:ix).
Marcusea gre sanatn siyasal potansiyeli ve eletirel gc sanatn kendisinde, yani onun estetik formundadr. zerk sanat kendi kurallarna sahiptir ve var olan gerekliin ilkelerine uymaz.
Marcuseun eletirel kuramnn temel dncelerinden biri sanatn imgelem formu olduu grne dayanr. mgelem, bastrlm istek ve drtlerin bilin d ifadesidir. Bu bilin d imgeleme yoluyla sanat sosyal dnyaya araclk eder. Marcuse, Tek Boyutlu nsan adl eserinde, Sovyetler Birlii de dahil, gelimi sanayi toplumlarnda sanatn yceltilmi ve araclk doasnn bozulduunu savunur. Bu toplumlarda sanat, tek boyutlu dile ve davrana dnmtr. Eletirel dnme bu safhada ie koyulmaldr. Dier eletiri biimlerinin ortadan kaybolduu bir durumda sanat tek boyutlu toplumlarn iki boyutlu eletirisi iin yine de son snaktr nk zerk sanat kendi kurallarna sahiptir ve var olan gerekliin ilkelerine uymaz. Bir nceki blmde Kant, Baumgarten, Schiller ve Schelling gibi dnrlerin estetik koSIRA SZDE nusunu zgrlk bakmndan ele allaryla, bu blmde grdmz Marksist dnrlerin ele allar arasnda ne gibi benzerlik ve farkllklar vardr? Tartnz.
DNELM
SIRA SZDE
DNELM S O Rgre U sanatn amac Tolstoya ne gzelliktir ne de haz salamaktr. Ona gre sanat duygu aktarmdr. Bir sanat DKKAT eserinin baars da bu duyguyu bakasna geirme baarsna baldr.
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
K T A P
TELEVZYON
TELEVZYON
135
dan eksiktir (Tolstoy, 2007: 47). nk, insanlar bu yolla kendi duygularn ortaya karabilirler ama bunlar ayn zamanda bakalarn etkilemiyorsa insanlarn yaptklar ey sanat olmayacaktr. Sanat doru olarak tanmlamak iin onun insan yaamnn koullarndan biri olarak grmekle balar. Bunu yaptmzda, Tolstoya gre, sanatn insanlarn birbirleriyle iliki kurma aralarndan biri olduunu grm oluruz. Bu iliki kurmada sanat, znde insanlarn duygularn bakalarna bulatrma yeteneine dayanr: Sanat, yaad bir duyguyu karsndakilere geirmek isteyen birinin bu duyguyu kendinde yeniden retmesi ve belirli d iaretlerle onu ifade etmesiyle balar (Tolstoy, 2007: 49). Tolstoy, sanatn duygu geii veya duygu bulatrmas olduunu aklarken bir kurt gren ocuun kurttan nasl korktuunu anlatmasn rnek verir:
ocuk kurtla karlat anda kapld korkuyu karlarndakinin gzlerinde canlandrabilmek iin, ormann nasl olduunu, kendisinin nasl neeyle dolamaya ktn, sonra kurdu grdn, kurdun hareketlerini, kurtla arsndaki uzakl... vb. ayrntlaryla anlatrken, kurt karsnda kapld korkuyu yeniden yaar ve bu korkuyu dinleyenlerine de yaatabilirse, burada yaplan ey sanattr (Tolstoy, 2007: 49).
Tostoya gre sanat duygu aktarmdr: Bir insann yaad bir duyguyu, belirli dsal iaretlerle ve bilinli olarak bakalarna yanstmas ve o bakalarnn da ayn duyguyu yaamalarndan ibaret insani bir etkinliktir sanat (Tolstoy, 2007: 50). Dolaysyla, sanatnn amac da kendi duygusunun insanlara gemesini salamaktr. Bir sanat eserinin baars da bu duyguyu bakasna geirme baarsna baldr: Yapt, sanat yapt olarak iyi bir dzey tutturmusa, ister ahlaki ister ahlakd olsun, sanatnn dile getirdii duygu baka insanlara geer; ... Eer yapttan baka insanlara gei olmuyor, yaptla verilmek istenen duygu baka insanlara bulamyorsa, hibir aklama, yorum ona bu nitelii kazandrmaz (Tolstoy, 2007: 131). Tolstoy sekinci sanat anlayna kar kar. Sanat tm toplumun kltrnn iine yaylm estetik yaam biimlerinin hepsini kapsar ve bu yaam biimlerinin kendisinden beslenir. Sanatn sadece varlkl insanlarn uras hline gelmesi ilkin bu etkinliin bir meslek haline dnmesine, sonra bu ii belli yntem ve tekniklere gre reten kiilerin ortaya kmasna, daha sonra da sanat eitimin sanat okullarnda verilmesine yol amtr. Tolstoy, yi, gzel de, sanat sanatnn yaad zel bir duygunun br insanlara aktarm olduuna gre, bunu okulda nasl reteceksiniz? diye sorar. Ona gre, okullar sanat iin gerekli olan duygu uyandramazlar, olsa olsa sanatlarn duygularn bakalarna nasl ilettiklerini retebilirler. Byle olunca da okullarn gerek sanatn gelimesine deil, ancak takliti sanatlarn ortaya kmasna katks olur (Tolstoy, 2007: 135). Tostoyun sanat kuramna gre, gerek sanat duyguyu hem aktarr hem de uyandrr; sanat yoluyla izleyicisine kendi deneyimledii duygular bulatrr. Tolstoy bu kuram sanatn genel deerlendirmesinde bir lt olarak kullanmtr: Ona gre, sanatn nitelii izleyiciye alanan veya bulatrlan duygularn niteliiyle llmelidir. Tolstoyun kuramnn bir dier zellii sanatyla izleyici arasndaki iletiimi merkeze koymasdr. Taklit kuramnda olduu gibi sanat eseri dardaki estetik nesnenin ne kadar taklit edilip edilmedii veya yanstlp yanstlmadna gre, yani eserle nesne arasndaki ilikiye gre deil; sanatnn kendi i dnyasndakini seyircisine ne oranda anlattna gre deerlendirilir.
136
Croceye gre sanat fiziksel bir gereklik, yarar gzetici ya da ahlaksal bir etkinlik deildir. Sanat, tmelin ve genelin bilgisini de vermez. Ona gre sanat, bir gr ya da sezitir.
Sanatn ahlaksal olann tesinde olmas sanatnn ahlak alannn dnda olduu anlamna gelmez. Aksine, Croceye gre, bir insan olarak sanat ahlaki btnl olan ve ahlaki sorumlulua sahip bir kii olmak zorundadr.
137
d) Croce son olarak sanatn, felsefe, tarih, doa bilimleri ve matematikle zdeletirilemeyeceini; nk bu alanlarn sadece olann olduu gibi, tmelin, genelin veya gerein kavramsal bilgisine odaklandn; halbuki, sezgi olan sanatn dnceden nceki imgelerle ortaya kt iin bu alanlarn bilgisinden farkl bir bilgiye sahip olduunu syler. zetlemek gerekirse Croceye gre, tikelin, bireysellin bilgisiyle ilgi olan sanat fiziksel bir gereklik; yarar gzetici bir etkinlik veya ahlaksal bir etkinlik; felsefe, doa bilimi, tarih veya matematik deildir. Croceye gre, sanat bir gr ya da sezitir (Croce, 2004: 39). Croce, sezgi ve ifade kavramlarn e anlaml kullanr. Sanat sezgi, sezgi de ifade olduuna gre, buradan rtl olarak, sanat-dil zdelii ortaya kar (Cmert, 2006: 64) Croceye gre, sanat felsefesi ve dil felsefesi ayn eydir. Genel olarak estetik zerine alan kii aslnda dil stne alr. Sanatn bir ifade veya anlatm olduu gr sadece Croceye ait bir gr deildir. rnein, Crocenin ada Robin George Collingwood (1889-1943) Sanatn lkeleri adl eserinde sanatn zihinsel durumlarn ifadesi olduu grn savunur. Croceun sezgi olarak adlandrd sanat imgesel anlatm olarak tanmlar. Collingwooda gre sanat, imgede ve sezgide anlatm ya da da vurumdur. Sanat sanat yapann, sanatn temelini oluturann sanatnn duygular deil de aksine sanatnn fikirleri, dnceleri ve bunlarn ifadeleridir. Collingwood iin sanat ayn zamanda yaama anlam katan kltrel bir deerdir. Hem Croce hem de Collingwood iin, iinde ifadenin olmad bir eser sanat eseri deildir. Sizce Crocenin estetik yaklam idealist bir yaklam m, yoksa realist bir yaklam m SIRA SZDE temsil eder? Ortaya karmaya alnz.
D NELM MARTIN HEIDEGGER: SANAT YAPITININ KKEN
SIRA SZDE
DNELM S O R U
Martin Heidegger (1889-1976) varoluu felsefenin nemli dnrlerinden biridir. 1927 yaynlam olduu Varlk ve Zaman adl eserinde varlk Sve varln Varl O R U arasnda bir ayrm yaparak bir varl varlk yapann, onun olduu gibi olmasn salayann Varlk olduunu savunur. Srekli bir olu ieren insan varln DaDK K A T varolusal sein szcyle ifade ederek insann varlnn ayrc zelliini kendi varlnn farknda olmas olarak belirlemitir. Ona gre, insan varlnn sorgulanmas Varlk sorgulamasdr. Srekli bir olu iinde olan insanSIRA dnyaya SZDE frlatlmtr yani dnyada vardr, oradadr ve gemi ve gelecee doru belirsizdir. nsan iin tek belirli olan lml olduunu bilmesidir ve bu yzden de insan kayg, i AMALARIMIZ sknts, merak ve kuku iindedir. Tm bu duygular insann kendi varolusal varlnn farkna varmasnda uyarc etkisi grrler. Heideggere gre, insan iin frlatlm olduu dnyada sanat bir umut veya teknoloji T A P k olarak durur. 1939-40 eitim-retim dneminde sanat Kve zerine verdii derslerde olu veya oluveri olarak sanatn teknoloji tarafndan bozulmu ve yabanclam bir dnyada nasl bir umut olduunu vurgular. Bu derslerdeT E Lyaynlar. EVZYON ki grlerini daha sonra Sanat Yaptnn Kkeni adl eserinde Heideggerin sanat felsefesine yapt en nemli katklardan biri estetie ontolojik bir yaklam katmasdr. Yantlamaya alt temel soru Sanat yaptnn kkeni nedir? sorusudur. Heidegger, Kken kavramn zmlerken bu kavramn NTERNET bir eyin nereden, ne sayesinde, ne ve nasl olduu anlam ierdiini belirtir. Ona gre, sanat yaptnn kkeni sorunu sanat yaptnn z sorunuyla bir ve ayndr. nk bir eyin kkeni onun znn ve varlnn kaynadr (Heidegger, 2011: 9). Bu nedenle, kken sorunu bir varlk sorunu; sanat yaptnn kkeni sorusu da sanatn varl sorunudur.
DKKAT
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
Heidegger, sanat yaptnn kkeni sorununu K ontolojik T A P adan ele alr. Ona gre, sanatn kkeni sanat, sanat ve sanat yapt arasnda var olan karlkl TELEVZYON ilikiyle aklanabilir.
NTERNET
138
Heidegger, kken sorununu sanat, sanat ve sanat yapt arasnda var olan karlkl ilikiyle aklar. Ona gre, sanat yapt sayesinde, yapt da sanat sayesinde; her ikisi de sanat sayesinde ortaya kar. Bunlardan biri olmadan dieri olmaz (Heidegger, 2011: 9). Sanatn varl sorununu varln var olan haliyle, yani nesne, ara ve yapt hlleriyle aklar. Sanat yaptlar da tpk dier nesneler gibi vardrlar. Resimler de tpk bir apka veya av tfei gibi duvarda asl durur; bir nesnenin bir yerden baka bir yere tand gibi resimler de bir sergiden baka bir sergiye tanrlar. Bu anlamda sanat eseri d dnyadaki dier tm nesneler gibidir. Buna karn, sanat eseri, yaplm bir nesnedir fakat bu salt nesneden hari baka eyler de syler (Heidegger, 2011: 11). Sanat yaptnn nesnel ynnde gerek sanat grlebilir. Sanat yapt bizi dieriyle yz yze getirerek baka olan ortaya koyarak alegoriyi ortaya karr. Sanat yaptnn nesnel yn dierini, baka olan ortaya koyan simgedir (Heidegger, 2011: 11). Heidegger sanat yaptnn nesnel ynnn ne olduunu sorgularken felsefe tarihinde nesne kavramna ynelik yaklamlar irdeler. Ona gre, nesneyi (1) bir eyin beli zelliklerinin taycs; (2) duyu alglarnn okluunun birlii ve (3) madde ve biimin sentezi olarak gren farkl yaklam olduka geni, genel ve soyuttur. Bu nedenle, bu tanmlamalar, insan da dahil olmak zere tm var olanlara uygulanabilir ama onlarn genellikleri bir eyin gerekte ne olduunu ortaya koymay engeller. Heideggere gre, tarihsel olarak yerlemi bu baskn nesne kavramlar hem nesnenin nesnelliine, hem aracn arasallna, hem de eserin eser oluuna giden yolu kapar (Heidegger, 2011: 24). Bu nedenle, tm bu yaklamlarn bir kenara braklp sadece belli bir eye odaklanarak nesnenin ne olduunu aklayabileceimizi savunur. Bunun iin de van Goghun Kyl Pabular adl tablosundaki bir ift ifti ayakkabs zerinden konuur.
Resim 6.1
Heideggere gre, ifti ayakkabsyla ilgili gereklie onun ne iin olduunu sorduumuzda yaklarz. Bir ift ifti ayakkabsnn bir amac vardr, onlar belli bir hizmet sunmak iin vardrlar. Ona gre, nesne arasall kaybolmu aratr ve o ylesine vardr. Ara ise varlktr ve kullanm amacyla retilmitir. Buna gre, amac hizmet olan nesneler aratrlar. Yolda duran ta, tarladaki toprak, eme ve sonbahar rzgrna kaplm yapraklar nesne rnekleridir. ifti ayakkablar ise aratrlar.
139
Heidegger sanatta nesne-ara ilikisini, nesneden yapta giderek deil de yapttan nesneye giderek aklar. Bunun iin yine van Goghun eseri zerinden konuur:
Bu tr ayakkablarn defalarca resmini yapm olan van Goghun nl bir resmini ele alalm. Resimde fazladan ne var? Ayakkabnn ne olduunu herkes bilir. Eer bunlar aa ve kenevirden deilse, deri tabanldr ve ine, bez ve sicimle dikilmitir. Bu tr aralar ayaklar rtmeye yarar. ster tarlada ister dansta, olsun hizmetine gre kullanlan malzeme ve biimler farkldr. ...Ayakkab aracnn bo iinin, karanlk azndan i basamaklarnn glkleri adeta szyor. Ayakkabnn sert yapl arlnda, zerinde sert rzgarlarn estii tarlann uzun, birbirini hatrlatan izgiler yardmyla uzun gidiin uysall toplanr. Derinin zerinde nem ve topran ukurlar var. Tabanlarda, ken akamdan dolay tarla yolunun yalnzl karr. Ayakkabda topran sessiz l, olgun baaklarn sesiz dl ve k yaayan tarlann, nadasa braklm tenha tarlann aklanmam baarszln fsldar. Bu ara yardmyla ekmein gveni, sknty atmann verdii dile getirilmez sevinci, doumun verdii alkant ve lm tehdidindeki titremenin ikayetsiz korkusunu hissederiz. Bu ara topraa aittir ve kyl kadnn dnyasnda yurt tutar. Ara bu yurt tutmu aitlikten kendi iindeki dinginlii yaratr (Heidegger, 2011:26-27).
Heidegger burada sadece bir sanat nesnesini tanmlamaya almyor; o ayn zamanda bu sanat nesnesiyle ifade edilen eyin doasn ve verdii hizmeti tanmlamaya alyor. Ona gre, sanat yapt eylerin gerek varln, onlarn hakikatini bildirir. Van Goghun resmi ayakkab aracnn hakikatte ne olduunu bize ima eder. ...Var-olann hakikati sanat eserinde kendini esere koyar (Heidegger, 2011: 29). Bu ifadedeki koyma kavram ile kast edilen ey durdurma ve dondurma anlamdr. Ona gre, Platonun iddia ettii gibi sanat hakikati kopyalamaz sanat sadece hakikati sanat eserinde gerekletirir veya ortaya koyar (Heidegger, 2011: 31). Heideggere gre, sanat hakikati bildirirken dnya kurar ve yeryz retir (Heidegger, 2011: 37). Sanat eseri her insann kendi dnyasna sahip olmas anlamnda dnya kurar. Sanat yaptnda retilen yeryz ise eserin kendini koyduu yere, bu kendini koyuta ortaya kmasna karlk gelir (Heidegger, 2011: 41). Buna gre, van Goghun eserinin yal boya tablo stnde ortaya kmas, k ekli, yeryz olarak dnlebilir. Heideggere gre, sanat yapt dnya ile yeryz arasndaki atmadan doar nk yeryz kapatp gizlerken; dnya ap aa karr ve aydnlatr (Heidegger, 2011: 60). Sanat yaptnda hakikat, aydnlanma ve gizlenme olarak dnya ve yeryz arasndaki kavga sonucunda ortaya kar. Heidegger gzel anlayn da hakikatle sanat yapt arasndaki ilikide ortaya koyar:
Hakikat eserde ibandadr. ...ayakkablar gsteren resim, Roma emesini anlatan iir yalnzca, eer doruysa, byle olarak mnferit var-olanlar olduunu bildirmez, btndeki var-olan ilikisi iersinde akl bildirir. Ayakkab ne kadar basit ve ze ilikin olursa olsun, kendi varlnda eme ne kadar sslemesiz ve saf olursa olsun, var-olan bunlarla birlikte o kadar dolaysz ve albenili olarak var-olan olur. Kendini gizleyen varlk bylelikle aydnlanr. Bu aydnlk parltsn esere ekler. Esere eklenmi parlt gzelliktir. Gzellik aklk olarak hakikatin nasl olacann bir biimidir (Heidegger, 2011:50).
Kendi dnemine kadar sanatn gzel ve gzellikle uratn hakikatle uramadn belirten Heidegger, hakikatin manta, gzelliin ise estetik alanna ait
140
olduunu syler (Heidegger, 2011:29-30). Sanat yaptnn var olan atn, var olann hakikatini ortaya koyduunu sylerken Heidegger en azndan sanat yapt erevesinde mantk ve estetiin btnln savunuyormu gibi grnyor. nk gzel sanat yaptnda hakikatin aklk olarak ortaya kma biimidir. Heidegger bu ortaya kma biimini gzkmek kavramyla ak hale getirmeye alr: Gzkmek -hakikatin eserdeki olmas ve eser olarak- gzelliktir (Heidegger, 2011:79). Heideggere gre, sanatn bizim daha nceden grmediimiz eyi bize gsteren epistemik bir ilevi vardr. Sanat ve sanat yapt hakikati sadece ontolojik anlamda deil ayn zamanda epistemik anlamda bize bildirirler. Sanat hakikati, varl dilde ortaya karr. Dilin olmad yerde insan, insann olmad yerde de varln aa kmas, felsefe ve sanat olmaz. nsann en nemli ayrc zellii tasarmlayan olmasdr. nsan dil yoluyla tasarmlar. nsan dilde tasarmlayarak hakikati ve varl aa karr. Bunun iin tm sanatlar iinde edebiyatn zel bir konumu vardr: Sanat edebiyat olarak gerekleir (Heidegger, 2011:73).
Deweye gre bir amaca, baarya ve hedefe ulaan her eylemde ve etkinlikte bir estetik yn bulunur. Estetik deneyim gnlk yaam deneyiminden ayr tutulamaz.
141
kard sonulardan bir ekilde soyutlanr (Dewey, 1980:1). Oysa estetik deneyim, insan yaamnn her boyutunda yer alan ortak deneyime dayanr. Bu gryle ilikili olarak, sanat rn ve sanat eseri ayrm yapar. Sanat rn sanat tarafndan ortaya karlan fiziksel ve dsal varl ifade ederken sanat eseri bu rnn deneyimde veya deneyimle birlikte ne yaptn ifade eder: Sanat rn-tapnak, resim, heykel, iir-sanat yapt deildir. Ne zaman ki bir insan sanat eserinin zgrletirici ve dzenli niteliklerinden holand bir deneyim ortaya karan iliki iine girer sanat eseri o zaman gerekleir (Dewey, 1980:222). Sanat eserinin varl iin bir tr yaratc i birliine gereksinim vardr. Sanat ve gzlemcinin her biri bu ilikiye katk salar. Bata zihin-beden ikicilii olmak zere teori-pratik, birey-toplum, kamusalzel, yntem-konu, zihin-davran, ara-ama, kltr-meslek gibi ikici yaklamlara kar kan Dewey bu konular etrafnda cereyan eden tartmalar yeniden yaplandrarak bu kartl gidermeye alr. Estetik adan, bilim ile sanat arasnda ayrm yaparak bilimi sanata stn tutan ikici yaklamda, bilim alann da dahil olmak zere hayatn her alannda estetik yn bulunduunu savunarak bu ikicilii zmeye alr (Shusterman, 2005:125). Benzer yaklamla, sanat/yaam, biim/ierik, gzel sanat/pratik sanat, klasik kltr/popler kltr, klasik sanat/geici sanat ve sanat/seyirci ikilemleri Deweyin gidermeye alt ikilemler arasnda yer alr.
Mzeci sanat anlayna kar kan Dewey, sanat deneyimi yaratmayan bir varln sanat rn olabileceini, ama sanat eseri olamayacan savunur. Ona gre, sanat eserinin varl iin sanat ile gzlemci arasnda bir tr yaratc i birliine gereksinim vardr. Sanat ve gzlemcinin her biri bu ilikiye katk salar.
142
Sartreun estetii varoluu fenomenolojik estetik kuramdr. Ona gre dnme; balatc, dourtucu bir ryadr. Sanat yapt zerktir ve seyirci iin dnyay aar.
Sartren ynelimsel bilin olarak imge kavram onun zgrlk kuramyla yakndan ilikilidir. imdinin imgesel bilin tarafndan olumsuzlanmas, hiletirilmesi zgr bilin iin bir ngerekliliktir. Dnyann olduundan farkl olduunu dnebilmek iin bilin dnyann koutlamalarndan zgr olmaldr. mgelem en azndan bilin alannda byle bir zgrln mmknatn verir. Bu da estetik alanda ve sanat alanndaki yaratcln kaynadr. Sartre erken dnem almalarnda insann setii her eyden sorumlu olduunu belirten bir zgrlk anlayn savunur. nsan frlatlm olduu bu dnyada holansa da holanmasa da seim yapma sorumluluundan kaamaz. Kendi deyimiyle, insan zgr olmaya mahkmdur. Bu tr zgrl reddetmek veya ondan kanlabileceini sanmak insann kendi kendini kandrd kt inan veya samimiyetsizlik durumudur. Bu zgrlk anlay Sartren sanat ve sanat anlayn da biimlendirir. Sanat alan da insann ayn frlatlm olduu dnyadaki gibi her eyden sorumlu olduu bir alandr. Sanat, takip etmeyi setii tm deerlerden yapt veya yapmaya niyetlendii tm edimlerden sorumludur. Yalnz, sanat sadece sorumluluk deil ayn zamanda zgrlk alandr. Sartrea gre herhangi bir sanat yapt zellikle de edebiyat eseri bakalarnn zgrlne gnderme yapan zgr, imgesel bir yaratmdr. Sanat yapt zerktir ve seyircisinin, okuyucusunun, dinleyicisinin tepkisini artran estetik beeniyi sunar. Belli bir seyirci iin eser dnyay aar. Aydnlarn Savunusu adl eserinde Yazar bir aydn mdr? sorusunu yantlarken Sartre yazar, yazcdan ayrr. Bunlarn her ikisi de ortak dili kullanr. Ancak yazc dilden bilgi aktarmak iin yararlanrken yazar veya sanat, Sartrea gre, hii veya bilgi olmay anlatmak iin yararlanr (Sartre, 1985, 89-90). Sartre iki tr yazar eidinden bahseder. Birincisi toplumsal dnyay olduu gibi anlatmak iin yazarn yazsnn konusuna kubak bir gzle bakmasdr. Kubak bilincine sahip yazar yaratc, konumsuzlam ...olarak, dnyann zerinde dolanmaktadr (Sartre, 1985, 91). Dnyayla arasna mesafe koymu ve dnyay ayn bilimlerin yapt gibi nesnel bir ekilde tanmlama abas iersindedir. kinci tr yazar ise yazmak istedii konunun dnyasyla arasna mesafe koymayan tam aksine bir su orta edasyla bu dnyaya katlan yazardr. Bu tr bir yazar bize zorunlu olarak dnyann varln, dnyann tam da onlar koullandrd biimde aa vururlar (Sartre, 1985, 93). Sartrea gre, edebiyatn nesnesi yazarca yaand biimiyle dnyada -olutur (Sartre, 1985, 96). Edebiyat, yazarn dnyada olmak denilen insanlk durumuna tanklk eder. Bu balamda edebiyattaki veya herhangi baka bir eit sanat yaptnda gzellik yaratc bir zgrln rn olarak sunulan insanlk durumunun kendisinden baka bir ey deildir. Sartrea gre, edebi sanat yapt yaamla deil de zgrlkle diyalog kurar. Edebi yapt okuru kendi yaamn, kendi dnyada-oluunu yklenmeye arr ve bu ary onu ahlaklatrarak deil aksine kendi dnyada oluuyla dnyann olduu gibi oluunun paradoksal birliini yeniden kurmann estetik abasn isteyerek yapar (Sartre, 1985, 100 ). Gerek sanats, gerekse okuyucusu asndan dnyada oluu ortaya koyan edebi sanat yapt dnyann bir amlamasdr (Sartre, 1985, 106). Yazmann bir tr seim yapmak olduunu syledii Edebiyat Nedir? adl eserinde ballk edebiyatna ar yapar. Ballk edebiyatyla Sartren hedefledii insanlar dnyada olularnn getirdii tm sorumluluu stlenmeye armak ve dzyazda dnyay ve dnyada oluu insanlarn birbirlerine bildirmelerini salamaktr.
143
Sartrea gre edebiyat ve dzyaz dnyay ama ilevini dier sanat trlerinden daha baarl yapar. air, ressam gibi suskundur. Ona gre, baz sanat trleri ve eserleri fenomenoloji yapmaya yeterince imkn vermez.
Sartre tm sanatlar arasnda genel olarak edebiyata zel olarak da dzyazya nem verir. Ona gre, iir ve resim dzyaz kadar etkili bir ekilde dnyay bildirmez veya amaz. air, ressam gibi, suskundur nk kelimeleri iletiim kurmak iin iaretler olarak deil de dnmek iin nesneler olarak grr. Picassonun Guernica tablosuna gndermede bulunarak Onun spanya davas zerine tek bir kalp kazanp kazanmadn kimse dnm mdr? diye sorar. yle grnyor ki Sartre, genel olarak resim sanatnn, zel olarak da Picassonun Guernica tablosunun fenomenoloji yapmaya yeterince imkn vermediini dnyor. Sanatn dnyay ve varl ama ilevi, hatrlayacamz gibi, Heidegger ile balayp devam eden varoluu fenomenolojinin ortak grlerinden biridir. Sartrea gre dzyaz dnyay ama ilevini dier sanat trlerinden daha baarl yapar.
Maurice Merleau-Ponty (1908-61) yirminci yzyl Fransz felsefecilerinin nemli isimlerinden birisidir. Merleau-Pontynin en nemli eseri 1945 ylnda yaynlad insan varoluunu, algsn ve edimini analiz ettii Alg Fenomenolojisidir. Yazlar felsefi psikoloji, dil felsefesi, sanat felsefesi, tarih felsefesi ve politik felsefeyi iine alan geni bir alan kapsar. Merleau-Pontyin alg fenomenolojisinin temellinde Dnya ile onu tarif eden ve aklayan tm bilimsel aklamalara ncel olarak onun balangtan beri var olduu biimiyle, ezeli yoldan nasl karlarm? sorusu vardr. Ona gre, dnya bizim ortaya kardmz bir ey deildir; onun bizden bamsz, bizim dmzda bir varoluu vardr ve bu yzden de dnya ile aramzda mesafe vardr. Dnya ile aramzdaki uzaklk ben olmadnda ortadan kalkacak olan ufuk uzakldr. Merleau-Pontye gre, fenomenolojik yntem ite bu ufuk uzaklnda srekli ortaya kan dnyaya ait farkl ynleri yakalayabilme yntemidir. Dnyann ufuk uzaklndan henz bilincin kavramlarna dntrlmemi, dnlmemi, dile dklmemi bu ynlerini Merleau-Ponty dnyann alglanan yn olarak adlandryor. Merleau-Pontye gre, alg fenomenolojisi dnyay grmeyi yeniden renmenin, eylerin kendilerine, zlerine varmann yntemidir. Alg Fenomenolojisinin en temel iddias bilincin yan sra deneyimin de ynelimsel olmasdr. Nasl bilin bir eyin bilinciyse deneyim de her zaman bir eyin deneyimidir. Gereklik ve benim gereklik algm deneyimde i ie gemitir. Deneyim bilin ve gerekliin bir arada ortaya kmasn salar. Merleau-Pontyye gre, beden ynelimselliin erevesidir; bu yzden de hem bilin iin hem de de-
Merleau-Pontynin sanat kuram alg fenomenolojisi olarak bilinir. Ona gre, resim sanat gzellikle ilgili deil hakikatle ilgilidir. Hakikati gre sunarak hakikat hakknda bilgi verir. Resim eylerin zlerinin grnne gtrr bizi.
144
neyim iin merkezi nem tar. Gz ve Tin adl eserinde beden aklamasn bir gr ontolojisi gelitirerek verir. Bu eser onun felsefesiyle resim sanat stne grlerinin akt bir felsefe metnidir. Merleau-Pontyye gre, bir sanat yaptnn kendisi bir eit ifadesel bedendir. Bedene benzer ekilde bir roman, bir iir, bir resim, bir mzik paras bireydirler, bu u demek, ifadesel arac onun anlamndan ayrmann mmkn olmad, anlamlarna dorudan giri olan ve zamansal ve uzamsal konumlarn terk etmeden nemlerini yayan varlklardr (Merleau-Ponty, 1962, 151). Sanat yaptnn bedensel olduu iddiasyla Merleau-Ponty aslnda Descartesin ikiciliini krmaya alyor. Bir resim dnme eylemi ve onun harekete geirdii bedensel eylem sonucu ortaya kmaz. Ya da maddi olarak nmzde duran sanat yapsnn arkasnda tesinde bu maddi yapdan ayr dnsel bir yap yoktur. Merleau-Pontynin resim sanatna verdii nem resim sanatnn ilevinden kaynaklanr. Ona gre, resim gerek olann imgesel dokusunu gze sunar (Merleau-Ponty, 2005, 181). Resim eylerin zlerinin grnne gtrr bizi. eylerin zlerini anlamak isteyen bir alg felsefesi resim sanatnn ortaya kard alg dnyasna ynelmelidir. nk;
ressamn dnyas grnr, gzle grlr dnyadr, yalnzca odur; bu bir bakma lgn bir dnyadr, nk ksmi kalmakla birlikte btnle ulam bir dnyadr. Resim grme ediminden baka bir ey olmayan bir cokuyu uyandrr, bunu en yksek gcne ulatrr, nk grmek uzaktan sahip olmaktr ve resim bu tuhaf sahiplenmeyi, Varlkn -iine girebilmek, ona katlabilmek iin kendilerini grnr klmak zorunda olan- tm grnmleri yayar (Merleau-Ponty, 2005, 185).
Resim sanat alglanan dnyay ortaya koyarak bizim eyleri olduklar gibi benimsememizi salar. Tablo, alglanan dnyann insan bedenine uygun benzerini sunar. Sanat alg dnyasn insana olduu gibi aan belli bir yaant anndan, belli bir yaanlan gr noktasndan bize eylerin zn sunan bir alandr. Felsefeci ve ressamn benzerlii Varlkn hakikatidir, gren ile grnrn kesimesine odaklanmalardr. Merleau-Pontye gre, resim sanatnn ve ressamn ortaya koyduunun ayr bir ontolojik ilevi vardr. Resim taklit deildir, resim bilimin yapt gibi eyleri bilince sunmaz; resim eyleri dolaysz bedensel olarak alg dnyasnda olduklar haliyle bize sunar. Resim sanat gzellikle ilgili deil hakikatle ilgilidir. Hakikati gre sunarak hakikat hakknda bilgi verir.
SIRA SZDE
Heidegger, Sartre ve Merleau-Pontynin sanat kuramlar arasnda ne gibi ortak noktalar SIRA SZDE vardr? Ortaya karmaya alnz.
DNELM S O R U
DNELM S O R U
DKKAT
DKKAT
SIRA SZDE
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
AMALARIMIZ
K T A P
K T A P
TELEVZYON
TELEVZYON
145
zet
A M A
Marksist estetikilerin temel grlerini tanmak. Marksn gelimi bir sanat ve estetik kuram olmasa da, yirminci yzylda Lukacs, Adorno ve Marcuse gibi dnrler Marksist yaklam ve eletirel kuram erevesinde bir Marksist estetik kuram gelitirmeye almlardr. Marksn sanat ve estetik konusundaki grleri onun tarihsel materyalizm gryle dorudan ilikilidir. ou Marksist estetiki de sanat ve estetik konusunu bu gr etrafnda ele almtr. Yantlamaya altklar temel soru sanat hangi lde topluma baldr veya toplumun rndr, ya da hangi lde toplumdan bamsz, kendi bana zerk bir etkinlik alandr? Lukacs, gereki bir estetik anlay savunur. Ona gre, baarl bir sanat eseri ortaya kt toplumun snfsal, ahlaki, dnsel, deersel yapsn yanstr. Bu anlamda dier Marksist dnrlerde olduu gibi balamc bir sanat anlayn benimser, ama onun balamcl daha gl bir belirlenimcilik ve indirgemeciliktir. Lukacsn estetik kuramnn en zgn yanlarndan biri sanata varlk kategorileri asndan getirdii yaklamdr. Lukacs, genellik, zgnlk ve bireylik olmak zere varlk kategorisi tespit eder. Ona gre, felsefe tarihinde birok dnr zgnlk kategorisini dile getirmi olmakla birlikte bu kategorinin sanat iin nemini yeterince kavrayamamtr. Adorna ise kapitalist toplumlarda sanat zerklik ve toplumsal karakter ynleriyle bir atma yaadn belirtir. Ona gre, sanat yapt hem toplumdan bamszdr, hem de topluma baldr. Byle bir ikili zellii var. Sanat, belli kltrel balama dayansa da, sosyal ve kavramsal zgrlk sunar. nk sanat, dorudan sosyal dnyaya gnderme yapmakszn kendi anlam yaplarn gelitirir. Adorno, bir yandan kapitalist toplumda kltr ve ideolojinin bask ve tahakkmn tanmlayarak olumsuz zellikleri eletirir, te yandan da sanatn zerklii araclyla olumlu olanlar ortaya koyar. Amac, kapitalist toplumun eletirel zmlemesinden hareketle ayn zamanda radikal sosyal dnm gerekletirmektir. Marcuse da Adorno gibi sanatn zerkliine gvenir. Bu balamda, sanat dorudan toplumsal alt yapnn belirlediini savunan geleneksel ya da Ortodoks indirgemeci Marksist sanat anlayn eletirir.
A M A
Tolstoy ve Deweyin sanat ve sanat eseri konusundaki grlerini tanmak. Tolstoy, sanatn amacnn gzellik ya da haz olmadn belirtir. Ona gre, sanat doru olarak tanmlamak iin her eyden nce onun insan yaamnn koullarndan biri olduunu grmemiz gerekir. Bunu yaptmzda sanatn insanlarn birbirleriyle iliki kurma aralarndan biri olduunu grrz. Bu iliki kurmada sanat, znde insanlarn duygularn bakalarna bulatrma yeteneine dayanr: Tostoya gre sanat duygu aktarmdr. Onun sanat kuramna gre, gerek sanat duyguyu hem aktarr hem de uyandrr; sanat yoluyla izleyicisine kendi deneyimledii duygular bulatrr. Ona gre, sanatn nitelii izleyiciye alanan veya bulatrlan duygularn niteliiyle llmelidir. Deweyin estetik grnn merkezinde yer alan kavram ise deneyimdir. Ona gre, estetiin amac sanatn incelikli deneyimi ile gnlk yaam deneyimi arasndaki devamll salamak olmaldr. Estetik deneyim, insan yaamnn her boyutunda yer alan ortak deneyime dayanr. Bu balamda Dewey, sanat rn ve sanat eseri ayrm yapar. Sanat rn sanat tarafndan ortaya karlan fiziksel ve dsal varl ifade ederken, sanat eseri bu rnn deneyimde veya deneyimle birlikte ne yaptn ifade eder. Eer bir sanat rn izleyicisinde bir deneyim ortaya karmyorsa sanat eseri deeri kazanmaz. Sanat eserinin varl iin sanat ve gzlemci arasnda bir tr yaratc ibirliine gereksinim vardr. Crocenin estetik sezgicilik yaklamn tanmak. Croce sanat bir gr ya da sezi olarak grr. Ona gre klasik kuramclarn savunduu gibi sanat mantkla deil sezgiyle ortaya kar. Hegel felsefesinden ve Viconun tarihsel idealizminden etkilenerek sanatn tinsel bir ura olduunu savunur. Croceye gre, sanat bir dil biimidir ve sanat da fikirlerini somut bir biim iersinde ifade edebilen kiidir. Ona gre, sezgisel ve mantksal olmak zere iki tr kuramsal bilgi vardr. Sezgisel bilgi imgeler reten d gc araclyla elde edilirken, mantksal bilgi kavramlar reten akl araclyla elde edilir. Bunlardan sezgisel bilgi bireyselin, mantksal bilgi ise tmelin
AM A
146
bilgisini verir. Croce, estetik bilginin mantksal bilgiden bamsz ve kendi bana yeterli olmasna karn mantksal bilgi iin zorunlu olduunu; nk sezgiler olmakszn kavramlarn olamayacan savunur. Bu dncesiyle, estetiin manta nceliini savunur. Ona gre, sanat tmelin deil de bireyselin bilgisidir. Sezgi bize iinde yaadmz dnyann bilgisini, genelin, tmelin ve numenin bilgisini deil de bireyselin ve fenomenin bilgisini verir. Heideggerin ontolojik estetik yaklamn ifade etmek. Heideggerin sanat felsefesine yapt en nemli katklardan biri estetie ontolojik bir yaklam katmasdr. Yantlamaya alt temel soru Sanat yaptnn kkeni nedir? sorusudur. Heidegger, kken sorununu sanat, sanat ve sanat yapt arasnda var olan karlkl ilikiyle aklar. Ona gre, sanat yapt sayesinde, yapt da sanat sayesinde; her ikisi de sanat sayesinde ortaya kar. Sanat yapt eylerin gerek varln, onlarn hakikatini bildirir. Sanat hakikati bildirirken dnya kurar ve yeryz retir. Heideggere gre, srekli bir olu iinde olan insan dnyaya frlatlmtr yani dnyada vardr, oradadr ve gemi ve gelecee doru belirsizdir. nsan iin tek belirli olan lml olduunu bilmesidir ve bu yzden de insan kayg, i sknts, merak ve kuku iindedir. Tm bu duygular insann kendi varolusal varlnn farkna varmasnda uyarc etkisi grrler. Heideggere gre, insan iin frlatlm olduu dnyada sanat bir umut veya k olarak durur.
A M A
A M A
Sartre ve Merleau-Pontynin fenomonolojik estetik yaklamlarn aklamak. Sartre, genel felsefi yaklam olarak Husserl ve Heideggerin fenomenolojik grlerinden etkilenmitir. Sartreun estetii varoluu fenomenolojik estetik kuramdr. nsan frlatlm olduu bu dnyada holansa da holanmasa da seim yapma sorumluluundan kaamaz. Sanat alan da insann ayn frlatlm olduu dnyadaki gibi her eyden sorumlu olduu bir alandr. Sanat, takip etmeyi setii tm deerlerden yapt veya yapmaya niyetlendii tm edimlerden sorumludur. Yalnz, sanat sadece sorumluluk deil ayn zamanda zgrlk alandr. nsan zgr olmaya mahkmdur. Sanat yapt zerktir ve seyirci iin dnyay aar. Sartrea gre herhangi bir sanat yapt zellikle de edebiyat eseri bakalarnn zgrlne gnderme yapan zgr, imgesel bir yaratmdr. Sartre tm sanatlar arasnda genel olarak edebiyata zel olarak da dzyazya nem verir. Ona gre, iir ve resim dzyaz kadar etkili bir ekilde dnyay bildirmez veya amaz. Merleau-Ponty ise gelitirdii alg fenomenolojisi temelinde Dnyay tarif eden ve aklayan tm bilimsel aklamalara ncel olarak, onunla ezeli yoldan nasl karlarm? sorusunun yantn arar. Ona gre, dnya bizim ortaya kardmz bir ey deildir; onun bizden bamsz, bizim dmzda bir varoluu vardr ve bu yzden de dnya ile aramzda mesafe vardr. Onun alg fenomenolojisi kuramna gre hem bilin hem de deneyim ynelimseldir. Nasl ki bilin bir eyin bilinciyse, deneyim de her zaman bir eyin deneyimidir. Gereklik ve benim gereklik algm deneyimde i ie gemitir. Deneyim, bilin ve gerekliin bir arada ortaya kmasn salar. Merleau-Pontynin resim sanatna verdii nem resim sanatnn ilevinden kaynaklanr. Ona gre, resim gerek olann imgesel dokusunu gze sunar. Resim eylerin zlerinin grnne gtrr bizi. eylerin zlerini anlamak isteyen bir alg felsefesi resim sanatnn ortaya kard alg dnyasna ynelmelidir. nk, ressamn dnyas grnr, gzle grlr dnyadr. Resim grme ediminden baka bir ey olmayan bir cokuyu uyandrr, bunu en yksek gcne ulatrr.
147
Kendimizi Snayalm
1. Aadaki dnrlerin hangileri sanat yaptn izleyicisinde dourduu duygu veya deneyim asndan ele alr? a. Merleau-Ponty, Marcuse b. Sartre, Dewey c. Tolstoy, Heidegger d. Tolstoy, Dewey e. Croce- Marcuse 2. Aadakilerden hangisi Marksist sanat ve estetikilerin ele ald sorunlardan biri deildir? a. Ekonomik ilikilerin sanata etkisi b. Sanatn zerklii c. Sanatn toplumsal belirleyicileri d. Sanatn znellii e. Sanatn ideolojik gc 3. Aadakilerden hangisinde Sartren varoluu fenomonolojik estetiini temellendirdii kavramlar doru biimde verilmitir? a. Bilin-imge-zgrlk- sorumluluk-hi b. Bilin-imge-zerklik-nesnellik c. zerklik-nesnellik-ynelimsellik-zgrlk d. Ynelimsellik-zgrlk-znellik-bireylik e. Bilin-ynelimsellik-nesnellik-genellik 4. Aadakilerden hangisi Heideggerin savunduu grlerden biri deildir? a. Sanat yaptnn kkeni sorunu onun z sorunuyla ilgilidir. b. Sanat yapt iimizdeki duygunun davurumudur. c. Gerek sanat, sanat yaptnn nesnel ynnde grlebilir. d. Sanat hakikati sanat yaptnda gerekletirir. e. Sanat yapt eylerin gerek varln, onlarn hakikatini bildirir. 5. Aadaki ifadelerden hangisi Adornonun sanatsal eser ile toplumsal yap ilikisinde savunduu gr en doru biimde yanstr? a. Burjuva toplumunda sanat geliir, ama tamamen burjuva kltrn onaylar. b. Sanat, toplumsal ilikiden bamsz olarak geliir. c. zerk sanat ait olduu toplumu hem onar, hem de eletirir. d. Gelimi kapitalist toplumlarda sanatn zerklii yoktur. e. Burjuva toplumunda sanat kendi formunu koruyamaz. 6. Aadakilerden hangisinde Lukacsn estetiinde bahsettii varlk kategorileri doru biimde verilmitir? a. Nitelik-znellik-bireylik b. Genellik-evrensellik-nesnellik c. Genellik- zgnlk-bireylik d. Evrensellik-bireylik-nicelik e. znellik-zerklik-nitelik 7. Croce estetik alan birinin aslnda dil stne alt fikrini hangi temelde savunur? a. Estetiin isel tutkular amlamas temelinde. b. Estetiin dilsel yapy amas temelinde. c. Sanatn imgesel anlatm olmas temelinde. d. Sanatn zihinsel dil kullanmas temelinde. e. Sanat-dil zdelii temelinde. 8. Aadaki dnrlerden hangisi sosyal gereklik yaklamn savunur? a. Tolstoy b. Dewey c. Lukacs d. Sartre e. Marcuse 9. Aadaki dnrlerden hangisi sanatn dnyay ama ilevi olduu grn savunur? a. Tolstoy- Sartre-Merleau-Ponty b. Heidegger-Sartre-Dewey c. Adorno-Tolstoy-Lukacs d. Heidegger-Sartre-Merleau-Ponty e. Croce -Sartre-Marcuse 10. Marcusea gre, sanat siyasal potansiyelini ve eletirel gcn nereden alr? a. Yaratt duygulardan b. Siyasal amalarndan c. Toplumsal neminden d. Estetik formundan e. Toplumsal ieriinden
148
Okuma Paras
Yaratma ve Devrim Sanatta bakaldr, gerek yaratma ediminde tamamlanr ve sreklilik kazanr; eletiride ya da yorumda deil. te yandan devrim de kendini yalnzca uygarlkta kantlar; terrde, diktada deil. Yaratma olanakl m? Devrim olanakl m? kmaza saplanm bir amzn sorduu bu iki soru, uygarln yeniden douuna ilikin bir tek sorudur aslnda. Yirminci yzyln sanat ve devrimi, ayn yok saycla baldrlar, ayn elikide yaarlar. Ne ki, bunlar kendi eylemlerinde bile, savlarn inkr ettikleri gibi, yldrma yntemiyle olanaksz bir zm bulmaya alrlar. ada devrim yeni bir dnya kurduuna inanmaktadr; oysa eski dnyann elikili sonularndan baka bir ey deildir. Sonu olarak, kapitalist toplumda devrimci toplum da kendileri ayn aralara (endstriyel retim aralarna ve ayn syleme) bal kaldklar lde birdir ve ayn eydir. Ancak birisi, yaama geirmekte pek de yeterli olamayaca ve kulland yntemlerce reddedilen biimsel ilkeler adna sz verir. Dieri ise ngrsn yalnzca tand gereklik adna hakl karr ve onu gereklii rseleme pahasna sonulandrr. retime dayal bir toplum yalnzca reticidir, yaratc deil. Hileyici oluundan tr, ada sanat, ayn zamanda biimcilik ve gerekilik arasnda da bocalamaktadr. stelik, gerekilik iyi bir rnek olduunda ne denli toplumcu ise, kat olduunda o denli burjuvadr. Biimcilik aslsz soyutlama biimine brndnde gemiin toplumuna ne denli bal ise, propagandaya dntnde, gelecein toplumu olmaya soyunan topluma da o denli baldr. Usd olumsuzlama ile yklan dil, szel sanrlama iinde yitip gider; gerekirci dnce dizgesine bal olduundan, buyruk szc ile zetlenir. kisi arasndaysa sanat yer alr. Eer bakaldran, yok etme ln ve totaliter zihniyeti ezamanl biimde reddetmek zorundaysa, sanatda biimcilik tutkusundan ve gerekliin totaliter estetiinden ezamanl olarak kurtulma durumundadr. Gnmzde dnya birdir gerekte, fakat bu birlik hiliin birliidir. Eer dnya, biimsel ilkelerin hiliini ve ilkesiz hilii dlayarak, yaratc bireime giden yolu yeniden kefederse, uygarlk ancak o zaman olanakldr. Ayn ekilde, sanatta srekli yorum ve rportaj dnemi lmn eiinde olup, yaratc sanatlarn geliini haber vermektedir. Fakat sanatla toplum, yaratmayla devrim, bu olaya hazrlkl olmak iin, reddetme ve benimsemenin; zgn ve evrensel, bireysel ve tarih iindeki en ar gerilim ortamnda birbirini dengeledii yerdeki isyann kaynan yeniden kefetmek zorundadr. Bakaldrnn kendisi bir uygarlk unsuru deilse de tm uygarlklarn balangcdr. Yalnz bana isyan, yaadmz kmaz sokakta Nietzschenin dledii gelecek iin umutlu olmamza izin verir: Yargcn ve diktatrn yerine, yaratc. Bu forml elbet, sanatlarca denetlenen gln bir uygarlk yanlsamasna izin vermez. O, yalnzca tmyle retimin glgesinde kalan iin artk yaratc olmad, gnmzn arpc olaylarn aydnlatr. Endstriyel toplum, ancak, iiye yaratclk onurunu yeniden kazandrarak, baka bir deyile ona, ilgisini de bilgisini de rettiklerine olduu kadar iine de verdirerek aabilir yeni bir uygarln yolunu. Kanlmaz olan uygarlk tr, bireyde olduu kadar snflar arasnda da, iiyi yaratcdan; sanatsal yaratma olaynn biim ve temel, tarih ve akl stne dledii ayrmndan daha fazla ayramayacaktr. Bylece herkese, bavurunun savunduu arball kazandracaktr. Shakespearein birliini ynetmesi hakszlk, dahas topik olurdu. te yandan kunduraclar birliinin Shakespearei gz ard etmesi de ayn lde tuhaf olurdu. Kunduraclar olmakszn Shakespeare, dikta iin bir zr bahanesi olurdu. Shakespeare olmakszn kundurac, oluumuna katkda bulunmad zaman dikta tarafndan emilip sindirilir. Her yaratma eylemi, salt var oluuyla, efendi-kle dnyasn reddeder. inde yaadmz artc efendi-kle toplumu lmn de bakalamn da yalnzca yaratma dzeyinde anlar. Kaynak: Camus, Albert (2004). Sanatn Felsefesi Felsefenin Sanat iinde. eviren: Mehmet Ylmaz, Ankara: topya, s.222-224.
149
8. c
9. d
2. d
10. d
3. a
4. b
5. c
6. c
150
151
Merleau-Ponty, M. (1996). Gz ve Tin. eviren: Ahmet Soysal, stanbul: Metis Yaynlar. Merleau-Ponty, M. (2005). Resim Gerek Olann mgesel Yapsn Gze Sunar Sanat Yapt iinde. eviren: Aykut Derman, stanbul: Yap Kredi Yaynlar, s181-189. Marx, K. ve Engels, F. (2009). Yazn ve Sanat zerine. Ankara: Sol Yaynlar. Rockmore, T. (2005). Lukacs, Georg A Companion to Aesthetics iinde. MA: Blackwell, s: 270-273. Sartre, J. P. (1985). Aydnlarn Savunmas. eviren: Serdar Rifat Krkolu, stanbul: Alan Yaynclk. Sartre, J. P. (2006). mgelem. eviren : Alp Tmertekin, stanbul: thaki. Shusterman, R. (2008). Pragmatism: Dewey The Routledge Companion to Aesthetics iinde. London: Routledge, s. 121-131. Tolstoy, L. N. (2007). Sanat Nedir?. stanbul: Bankas Kltr Yaynlar. Tunal, . (1983). Estetik Beeni. stanbul: Say. Tunal, . (2003). Marksist Estetik. stanbul: Kaynak Yaynlar. Ylmaz, M. (ed.) (2004). Sanatn Felsefesi Felsefenin Sanat. Ankara: topya. Zuidervaart, Lambert (1990). The Social Significance of Autonomous Art: Adorno and Brger The Journal Of Aesthetics and Art Criticism. 48:1. S.61-77