You are on page 1of 78

T i

I I

Isa, Katolik Kilisesi'nin Teleolojik sa's ile kesinlikle badamayan, Kutsal Metinler'deki Teolojik sa'ya ve " m i s y o n u n a " d s a l / s e k l e r / d n y e v i bir bak... zellikle "yerleik/rgtl" dinin temsilcisi Katolik Kilisesi t a r a f n d a n sa'ya y k l e n e n " h u r a f e l e r i n " ayklanmas giriimi... Aytun Altndal, sa'da tarihsel ve/veya mitolojik sa'y deil, bir bakma sa'nn yaantsnn diyalektiini, Tanr-Bilim eitimi ve p e r s p e k t i f i y l e e l e a l y o r . Trke'ye eksik ve yetersiz olarak laik ya da ada diye e v r i l e n s e k l e r l i k (dnyevilik) anlaynn, Ateizm'den, Laiklik'ten, adalamaclk'tan farkl olan boyutlarn gsteriyor. sa, Musevi olmasna ramen bu kapal-devre ileyen ve bir din olmaktan ok, bir "varolu tarz" saylabilecek olan yapya getirdii sekler yeniliklerle tanmlanyor. ngiltere'de, 1992 ylnda ngilizce o l a r a k yaymlandnda Mslman bir aratrmacnn, slami olmayan bak as ile Hristiyan Teolojisi'ni iinden irdeleyen sa, dnyadaki eitli ilahiyat fakltelerinin literatrne girdi ve yardmc ders kitab olarak kabul edildi. Aratrmac ve sorgulayc bir gzle okunmas gereken bir ilk kitap...

>!
i >i r H 2

AYTUN ALTINDAL

> r-

1
O -n C/J S) H
1

|l
ALFA Basm Yaym Datm Ltd. Ticarethane S o k a k No: 53 3 4 4 1 0 Caalolu-stanbul Tel : + 9 0 ( 2 1 2 ) 51 1 5 3 0 3 90 ( 2 1 2 ) 5 1 3 87 51 Fax : +90 (212) 5 1 9 33 0 0 www.alfakitap.com e - m a i l : info@alfakitap.com

ALFA

H H

AL A

AYTUN ALTINDAL'IN TM KTAPLARI Uyuturucu Maddeler Sorunu (Toplu alma), Hastrk Yay. (Tkendi) Partizan (iirler), Ycel Yay., 1975 (Yasakland) Trkiye'de Kadn, Birlik Yay.,1975 (8. Bask) Dinmeyen (iirler), 1. Bask Paris, 2. Bask Havass Yay.,1978 (Yasakland) Haha ve Emperyalizm, Havass Yay., 1979 (3. Bask) Siyasal Kltr ve Yntem, Havass Yay.,1982 Anlan (iirler), Havass Yay., 1982 (Yasakland) Niin Eit e Eit cret Deil?, Sre Yay., 1984 hanet iirleri, Sre Yay., 1984 Laiklik; Enigmaya Dnen Paradizma, Yeni Avrasya Yay., 1986 (4. Bask) Elvedasz, Kendi Sesinden iirler, 1992, svire Three Faces of Jesus, Sussex, 1992 Trkiye ve Ortodokslar, Anahtar Kitaplar, 1995 (4. Bask) Elvedasz, Sarmal Yay., 1996 (3. Bask) Bilinmeyen Hitler, Yeni Avrasya Yay., 2000 (11. Bask) Gl ve Ha Kardelii, Yeni Avrasya Yay., 2003 (2. Bask) Vatikan ve Tapmak valyeleri, Yeni Avrasya Yay., 2002 (6. Bask) sa, Yeni Avrasya Yay., 2002 (6. Bask) EVRLER inli Papaan, E.S. Gardner, Akba Yay., 1972 (Tkendi) Parababalar, Ferdinand Lundberg, E Yay., 1973 (2 Cilt) (Tkendi) Kertenkele, Moris West, E Yay., 1974 (8. Bask) Kapitalizmden Sosyalizme Gei Sreci zerine, P. Sweezy-C. Bettelheim, May Yay., 1974 (Beraat etti) Ermi, Halil Cibran, E Yay., 1974 (14. Bask) Gece Ana, Kurt Vonnegut Jr., E Yay., 1975 (3. Bask) Sava ve iler, Lenin, Ycel Yay., 1976 (Yasakland) Barbarlk Kys, Norman Mailer, Havass Yay., 1980 (3. Bask) Szler, Halil Cibran, Sre Yay.,1984 (7. Bask)

SA

Aytun Altndal

Alfa Yaynlar 1519 Aytun Altndal Kitaplar 3

NDEKLER

SA
Three Faces of Jesus Aytun Altndal ngilizce Aslndan eviren Sibel zbudun

nc Baskya nsz Trke Bask in nsz Giri


Birinci Blm SA: SEKLER MUSEV

ix xiii 1

1 - 5. Basm : 2002 (Yeni Avrasya) 6. Basm : Eyll 2004 7. Basm : Aralk 2004 ISBN : 975-297-537-2

1.1. nsancl Olan Biziz, nk Biz Romalyz 1.2. Sekin ve Kutsal Olan Biziz, nk Biz Museviyiz

11 15

1.3. 'Ve Onun Adn Immanuel Koyacaklar'


1.4. Benzerlik Yasas Gereince kinci Blm SA: "TANRI BZMLE" M?

26
31

Yaync ve Genel Yayn Ynetmeni M. Faruk Bayrak Yayn Koordinatr ve Editr Rana Grtura Pazarlama ve Sat Mdr Vedat Bayrak Kapak Tasarm Utku Lomlu 2004, ALFA Basm Yaym Datm Ltd. ti. Kitabn tm yayn haklar Alfa Basm Yaym Datm Ltd. ti.'ne aittir. Yaynevinden yazl izin alnmadan ksmen ya da tamamen alnt yaplamaz, hibir ekilde kopya edilemez, oaltlamaz ve yaymlanamaz. Alfa Basm Yaym Datm Ltd. ti. Ticarethane Sokak No: 53 Caalolu 34410 stanbul, Turkey Tel: (212) 511 53 03 - 513 87 51 - 512 30 46 Faks: (212) 519 33 00 www.alfakitap.com info@alfakitap.com Bask ve Cilt Melisa Matbaaclk iftehavuzlar Yolu Acar Sanayi Sitesi No: 8 Bayrampaa - stanbul Tel: (212) 674 97 23 Faks: (212) 674 97 29

2.1. 2.2. 2.3. 2.4.

sa'nn ne Srd Dsal, Sekler ddialar Gnahn Organik Siyasas ' Sira'n Olu sa'dan Nasral sa'ya Yasa nsanlar indir
nc Blm SA: "BEN NE OLACAKSAM O'YUM"

43 48 58 62

3.1. 3.2. 3.3. 3.4.

'Gnaha Giren Ruh, lecek Olan Ruhtur' man Siyaseti sa'ya Ne Oldu? Bireyin Kimliini Olumlayan, Onun Farklldr Sonsz Notlar Dizin

71 84 92 107 125 I37


v

Kitabn ngilizce orijinalindeki/Deuterokanonik* Kitaplar/Apokrifa dnda Kutsal Kitap'tan yaplan btn aktarmalar, Holy Bible, New International Version, (On ikinci basm, Eyll 1988, Hodder and Stoughton, Londra)'dan alnmtr. Apokrifa, Sriach (ecclesiasticus), 1. Makabeler, 2. Makabeler'den yaplan aktarmalar ise, Good Nevs Bible, (The Bible Society/Collins, Katolik bask, B. Britanya, 1979)'dan yaplmtr. Ayrca Nouve-, au Commentaire Biblicjue, publie sous la direction de D. Guthrie, J.A. Motyer, A.M. Stibbs, D.J. VViseman; Editions Emmas (Saint-Legier, 1987)'le karlatrlmtr. Trke evirideki Kutsal Kitap aktarmalar, Kitab- Mukaddes, Eski ve Yeni Ahid (Tevrat ve ncil), (Kitab- Mukaddes irketi, stanbul, 1958)'den yaplmtr.
* Deuterokanonik: Kilisece sonradan veya ikinci dereceden muteber saylan mukaddes kitaplara ait.

Aytun

Altndal

xi

Hristiyan ilahiyatm kavrayabilmek ok g bir eitimdir. Hele baka bir dinin verileriyle yetitirilmi kiiler iin bu zorluk daha da fazladr. rnein Trkiye'de ilahiyat diye tanmlanan eitimin Bat'daki karl gerekle 'Divinity'dir. Bat'da 'Theology' diye tanmlanan disiplin ise, kanmca Tann-Bilim' olarak Trkeletirilmelidir. Bat'nm klasik eitiminde Theology ve Divinity arasnda nemli farkllklar vardr, bunlar birbirlerine tam olarak tekabl etmezler. sa ite 'Tann-Bilim' eitimi ve perspektifiyle hazrlanm bir tezin anahatlarn iermektedir. Tezimin tamamn ortaya koyabilmek iin hazrladm dier iki kitap nmzdeki yllarda yaynlanacaklardr. U Isa yaynland zaman benim de tahmin etmediim bir ilgi grd. 1993'te Makedonca'ya da evrildi ve yaynland. Ortodoks lahiyat Fakltesi rencileri iin yardmc ders kitab oldu. Exeter niversitesi'nden Sandy Martin, Doktora Tezi'nde (Phd) bu kitapta aklanan bak asn deerlendirdi. Amerikal nl sosyal bilimci Prof. Bernard Morris beni ok yreklendiren bir mektup yazarak kitabn teziyle ilgili olumlu grler tadn belirtti. Benzer ekilde Amerika'nn en nl air ve dnr Prof. Robert Pinsky de ok cesaretlendirici bir mektup yazd. Bunlar kitabn EK blmnde bulacaksnz. Bakalar gibi 'kendini pazarlamaktan' holanmadm iin ksa kesiyorum. Kitabn Tezi (sa'nn Sekler Yaamnn Diyalektii) Boston niversitesi Theology Blm'nde Teoloji rencileri iin kodekslenmitir. Kitap ingiltere'de yaynlanm olmasna ramen halen sadece Amerika'da Daniel Liebert ve Alibris yaynevlerinin araclyla ve st fiyatndan ok daha fazla bir fiyatla temin edilebilmektedir. Bylelikle ilk kez bir Mslman aratrmac tarafndan Hristiyanlk zerine yazlm fakat slami bak asn deil dorudan doruya Hristiyan Teolojisi'ni iinden irdeleyen bir kitap literatre girmi oldu. Bu zor LK baarm olmak

benim iin bir mutluluktur ve evlatlarma ve yurduma brakabilecek tek mirastr.


* * *

sa 'nn Trke evirisini okurken ok zorlanacaksnz. Pes etmeyin. Konu zaten allmadk tarzda 'YEN'dir. Her yeni gibi kabul zor, reddi kolaydr. Bu kitapta yeni fikirler var. Yeni bir sa deerlendirmesi var. Katolik Kilisesi'nin deil, Kutsal Metinler'in (Scriptures) betimledii bir sa'nn 'Misyonuna' Dsal /Sekler/Dnyevi bir bak var. Sz konusu Kutsal Metinler'deki Teolojik sa ile Katolik Kilise'nin Teleolojik (Mekn ve Zaman'a uyarlamak) sa's hibir surette badamaz - baz temel olgularn dnda. Bugnk Katolisizm'de yer alan bata Easter (Yortu) olmak zere, Noel (Christmas), Pazar Tatili, Ali Souls Day, Epiphany, Babtism of Our Lord Fest, Mother of God, Octave of Christmas, Solemnity of Mary, Mark Evangelist Fest, Day of Immaculate Conception vd. birok 'Kutsal Gn' bu kutsal metinlerde yer almamtr ve yoktur. Bunlarn tamam Teolojik deil Teleolojik bak asyla sonradan uydurulmulardr. sa'nn bunlarn hibirinden haberi ve bilgisi yoktu. Hatta Katolik Kilisesi'nin balatt PAZAR TATL'ni duysayd belki de, "Ben byle bir Tanr-Buyruundan sz etmemitim, bu sahtekrl kim yapt?" diye sorard. nk sa, kendisinin Olu olduunu ne srd Tanr-Babas'nn Kutsal Metinler'de tatil olarak haftann 1. Gnn (Pazar) deil 7. Gnn (Cumartesi) tatil yaptn biliyordu. Pazar SUN-DAY, Paganlarn Gne'e Tapnma gnyd. Bunun Tek-Tannclkla hibir ilgisi ve kutsiyet itibariyle de balants yoktu. Benzer ekilde sa, Kutsal Metinler'e gre Babas Tanr tarafndan kendisine verilmi olan Takvim'in de 360 gnden olutuunu biliyordu. Baba-Tanr'nn bu Takvimi'ni deitirerek onu kendi isteine gre 365 gne kartan Katolik Kilisesi olmutu. Dier bir anlatmla Katolik Kilisesi Baba Tanr'nm buy-

xii

ruklarn ve Tanr'dan geldiine MAN edilen metinleri, kendi egemenliini pekitirebilmek ve srdrebilmek uruna diledii gibi deitirmitir.
* * *

TRKE B A S K I N NSZ

U isa'nn bu nc basksn bu bak asyla okursanz bu zor okuma parasn daha bir kolaylarsnz sanyorum. Kitab bu yeni basksna hazrlayan Yeni Avrasya Yaynlarnn yneticisine teekkr ediyorum. "Tele-Yozlamamn doruk noktasnda olduu u gnlerde Trkiye'de "Kirletilen Kltre" deil, bilimsel almalara destek olduklar iin de kendilerini ayrca kutluyorum. Aytun Altndal spilandit / 10 Haziran 2001 nsz'de u hususlar vurgulamak istiyorum: sa'y okurken zel bir aba gsterilmesi gerekiyor; aratrc ve sorgulayc olmak gerekiyor. Bunun gerekelerini aklayaym. Birincisi bu kitabn teziyle ilgilidir. Tezi itibariyle sa, Sekler deerler sistematiini yanstyor. Bu-Dnyall, yeryzne ait oluu, cismanilii iliyor. Trke'ye eksik ve yetersiz olarak Laiklik ya da adalama diye evrilen Seklerleme olgusunu anlatyor. Sekler anlayn, Ateizm'den, Laiklik'ten ve adalamaclk'tan farkl olan boyutlarn gsteriyor. sa'da ele alnan sa, Musevi olmasna ramen bu kapal-devre ileyen ve bir din olmaktan ok, bir "Varolu-Tarz" saylabilecek olan yapya getirdii Sekler yeniliklerle tanmlanyor. Bu nedenledir ki, belirli Musevi ve Hristiyan evrelerinde bu kitabn tezi zgn bir bak as olarak deerlendirilmitir. Kitapta, kendi cemaatinin dogmatiklemi deerlerinin dna karak Seklerlemi bir
xiii

xiv

Aytun

Altndal

XV

Musevi olan sa anlatlyor. Musevi eriat'nn ngrd kul deil, Tanr'nn isteine uygun birey olabilmek hakkn kendinde toplam ve bu uurda cann vermekten kanmam bir sa bu kitabn znesidir. kincisi bu kitapta kullanlan Dil'le ilgilidir. Hristiyanl kendi diliyle anlatmak gerekiyor. Ve ne yazk ki bu Dil'i tam Trke karlklaryla verebilmek olas deildir. Hatta baz durumlarda Trke karlklar kullanlsalar bile anlam kaymalar oluyor. Bir rneini kitabn hemen banda bulacaksnz. nsancl Olan Biziz, nk Biz Romalyz denilen blmde Romal olmak, kltrel balamda, Roma kentinde oturuyor olmak deil, dorudan doruya Helen olmamak anlamna geliyor. Ksacas biz Helen uygarlndan deil, Roma mparatorluu'nun uygarlndanz denmek isteniyor. nsancl-olmak deyimi de yle. Sadece nsan-sever ya da beeri olmal deil, nsan' ve onunla ilgili tm olaylar duyu, dn ve davran alanlarnn kayna, odak noktas olarak grmek ve alglamak demektir. Dier bir deyile hayata nsan'n prizmasndan bakmak demektir. Hayata dorudan doruya "Kent"in penceresinden bakan ve nce Kent Sonra nsan diyen Helen'den ayr olarak nce nsan diyen Romal olabilmektir. iki rnek daha yazaym: Hristiyanln temel kavramlarndan olan Ekmenik kavramnn Arapa karl Dar'l slam olmutur. Doaldr ki, Hristiyanlarn yaadklar topraklarda onlar ilgilendiren hizmetler, iler anlamna gelen Ekmenik kavramyla, Mslmanlarn yaadklar topraklar anlamna gelen Dar'l slam birbirlerinin inkr durumunda olan kavramlar olmalarna ramen toplumsal, cemaatsel fonksiyonlar itibariyle anlamdatrlar. Eklesiastik ile Trke Diyanet de byledir. Biri Kilise'yi ilgilendiren iler vb. anlamna gelirken, dieri Cami'yi ilgilendiren iler vb. anlamna gelir. Kavramlar-aras bir correlation vardr. ncs bizzat Din olgusuyla ilgilidir.

Eletirel ilahiyat asndan deerlendirildiinde Hristiyanlk -bata da Katoliklik- tanmsal olarak bir DN deil bir KLT'tr. sa'da ite bu yapsal farkllk k noktas olarak benimsenmitir. Musevilik, Hristiyanlk ve slamiyet'i karlatrmal lahiyat asndan incelersek, sadece Hristiyanlk'ta var olan bir olgu bu sistematiin dier ikisinden zde ayrldn kantlar. Bu temel ayrlk noktas udur: Hristiyanlk'ta birey, Tanr karsnda kendi yetkisini kullanarak KARAR VERMEK zorunda braklmtr. nk bu sistematikte, sa'nn Tanr'nn Olu mu, deil mi sorusuna muhatap olan birey'dir. Neye inanacana KARAR VERMES gereken de odur. Dier bir deyile, Birey, sa'nn Tanr olduuna NANMAK isterse sa'y Tanr yapar ve bylece ald KARAR gereince kabul eder. stemese de durum deimez. Bu kez de sa'nn nsan olduuna KARAR verir. Karar'm nitelii deise de, KARAR' alan deimez. nk sa'y Tanr ya da O'nun Olu ya da nsan yapp yapmamak Birey'in alaca KARARa gerekleir -ve tabiidir ki- sadece neye inanmak ihtiyacn duyuyorsa ona inanmaya KARAR vermi olan Birey iin bir Gereklik tar bu KARAR, o kadar. Hristiyanlk'ta MAN etmeye karar vermek de, MAN'dan KUKU (phe) duymak da NSAN'a ait bir haktr. Bu ne demektir? En ksa deyile eer Birey, sa'nn nsan olduuna, Tanr olmadna KARAR vermise, belki de gerekten Tanr olan sa'y insanlatrm olmaktadr. Yani Birey, Tanr'y nsanlatrma hakkn ve yetkisini kendisinde toplayabilmi demektir. Hayr, eer Birey sa'y Tanr olarak kabul etmeye KARAR vermise, bu kez de belki de gerekten nsan olan sa'y Tanrlatrm olmaktadr. Yani nsan' Tanrsallatrmak hakkn ve yetkisini kendisinde toplayabilmi demektir. Ksacas, Hristiyanlk'ta sa'nn, Tanr m, nsan m,Tanr'nn Olu mu ya da tm m deil mi olduu konusunda

xvi

Gl ve Ha

Kardelii

Aytun

Altndal

xvii

KARARI VEREN DE KUKU DUYAN DA BZZAT BREYDR/NSANDIR. Musevilik'te ve slamiyet'te nsan' Tanr yapmak, ya da Tanr'y nsan yapmak diye bir olgudan ve kukudan sz edilmez. Bu iki sistematikte insann bylesi bir KARARI alabilmeye ya da kuku duyabilmeye yetkisi yoktur. nk bu iki sistematikte insanolu kendisini ve tm evreni Yoktan Var Ettiine inand Yaratcsn, yani Tanr'sn bizzat kendi kararyla kendisi Yaratamaz. En ksa syleyile Hristiyanl benimsemek isteyen Birey, kendisi iin nce bir Tanr (sa) yaratmak zorundadr. Bu tr yaratm faaliyeti sadece Kltler iin geerlidir. Ancak bir Klt'te Birey kendisi iin bir nan ve onu temsilen bir Tanr yaratabilir. Musevilik'te ve slamiyet'te birey'e byle bir otorite verilmemitir. Bu Otorite-tipi, Tek-Tanrlla sa ile girmitir. sa ve Hristiyanlk alannda yabanc bir dilde ve yabanc bir terminolojiyi kullanarak inceleme yazan ilk Trk olmann btn glklerini yaadm. Bunlarn stesinden gelebilmek iin ok altm. Amacma nereye kadar ulaabildim, henz bilemiyorum, zaman gsterecektir. Bat'y Bat yapan deerlerin banda gelen Hristiyanlk olgusunu "iinden" tantabilmek istedim. zellikle de., slami evreler bu dnyada birlikte yaamak ve var olmak zorunda olduklar Hristiyanl tanmak mecburiyetindedirler. Gnmze kadar gelmi olan basmakalp eletirilerle yetinmemelidirler kansndaym. nk stn Bat teknolojisini ortaya karan Dinsel-Kltrel eler vardr. sa, kendi alannda bir Trk yazar tarafndan yazlm ilk kitaptr. Umarm bakalar da konuyla ilgilenirler. Terzi kendi skn dikemezmi derler, doru. Ben de kendi yazdm kitab Trke'ye eviremedim! Bu zor ve zahmetli grevi Sibel zbudun yklendi. Kendisine ne kadar teekkr etsem azdr. Sonsz: Bu kitabn ngilizce orijinali "Medeni Cesaret" kavramna ithaf edilmitir. Trke basks iin hazrladm

bu nsz kaleme alrken o meum haber ulat. Dost Uur Mumcu kallee planlanm bir suikastta, adn ve dncelerini deil, ama fiziksel varln yitirmiti... Benim tandm Uur Mumcu drst ve haksever bir insand. Trkiye'de yllarca sadece kalemiyle bir "Medeni Cesaret" timsali olarak doru bildii grleri savundu. Bu nedenle sa 'nn Trke basksn O onurlu, O yrekli, O gler yzl Kuvay- Milliyeci'ye adamaktan onur duyuyorum. Aytun Altndal Zrih / 24 Ocak 1993

GR

Dnyevi, dnyevilik ve dnyeviletirme (secular, secularism, secularization) birbirine bal terimler olmasna karn, her birinin anlamnda kukular vardr. Onyllar boyunca sosyoloji ve ilgili bilim dallarnn deiik ekol ve eilimlerine ait eitli yazarlar, dnyeviliin deiik tanmlarn yapmlardr. Medhurst ve Moyser'in almalarnda iaret ettikleri gibi "dnyeviletirme" youn tartma yaratmtr ve terimin anlam hakknda kukular bulunmaktadr. 1 Dnyeviletirme: ok Boyutlu Kavram'da Karel Dobbelaere, dnyeviletirme ve/veya laikletirme 2 ile ilgili eitli tanm ve teorileri incelemitir. David Martin, Genel Dnyeviletirme Teorisi'nde, Avrupa'daki endstri lkelerinde dnyevilemenin geliimini irdelemitir. 3

102

Aytun

Altndal

3)1

G. J. Holyoake, ngiltere'de ilk radikal dnyevi eitim programn nerdi; E. Renan ve E. Durkheim, Fransa'daki dnyeviletirme srecine nemli katklarda bulundular. VVeber, Parson ve Bellah, Tonnies, Troetsch, Pflautz, Berger, Yinger, Shiner, Luckman ve dierleri gibi sekin akademisyenler ve sosyologlar, teorileri farkl olmasna karn, dnyevi amatan yana olmulardr. te yandan kilise ve baz teologlar ise, Dnyevi'yi anlama ve yorumlamalarn bir oranda dzelterek gelitirmilerdir. Bylece iki ayr eilim ortaya kt. Bunlardan bir tanesi Nijk/Dobbelaere tarafndan zetlenen, dnyeviyi dinsel olandan ayran bilimsel-.l kademik yaklamdr. 'Dnyevilik' dncesi yzyllardan beri yalnzca dnyeviyi kutsal olandan ayrmak iin deil, fakat zellikle ilkinin ikincisine gre daha geride, ona baml olduunu gstermek iin kullanlmtr. "'Dnyevilik' kipinin 'kutsal'a zt olarak kullanld ve trevlerinin inanca az ok ak fakat genellikle kapal olduu kilise ve dinsel kltrel zgrlemeyi akla getirdii aktr." 4 kinci eilim byle bir eliki grmeyen teologlarn grlerini ierir: "...(bu) dnyeviletirme ncelikle 'Hristiyan' bir fenomendir. Baz teologlar Hristiyanlk ve dnyevilik arasndaki belirli uyum zerinde durarak, dnyeviletirmeyi dinin bir gerei olarak aklamakta kullanmlardr. Buna ynelik bir eyler yaplm ancak hepsi aklanmamtr." 5 Martin E. Marty'ye gre, " 'dnyevileme' 'inanc kapal' anlamna gelir ve 'inanca ak' olan 'dnyevilik'ten ayrt edilir, ancak 'kazanmlara bakncaya dek' sonular kendine saklayan bir dikkatle zeletirel (btnsel olmayan) tarafszl destekler." 6 VVilliam A. Christian'n Vatikan kinci Konseyi'nin (1962-1965) belgelerini inceledikten sonra gsterdii gibi, "... dnyevi gerekler kilisenin retileriyle elimez." 7

Ve ekler: "Gerekte, teorik ve pratik dnyevi aratrmalarla ilgilenmek yalnz doru deil, zorunludur da. Dnyevi bilim dallarndaki rekabet, Hristiyanln gerek ve Tanr'nn krallnn yaylmasna, imdiki dzenin yenilenmesine (773) ve yaratma eyleminin mkemmelletirilmesine katkda bulunur (961). O halde, bylesi iyi sonulara ulamak iin bulunabilir aralar kullanmak gerekiyorsa, dnyevi aratrmalara girmek zorunlu grnmektedir." 8 Kilise Hakknda Dogmatik Anayasa'da Vatikan II, insanlarn dnyevi bilim dallarnda yer almalarn tevik etmeyi nne koyuyor. "O halde, dnyevi bilim dallarndaki rekabetleri ve almalaryla, iyiliin ilerinden ykselmesiyle, itenlikle alarak insan emeiyle iyilikler yaratmalarna izin verin; teknik ustalk ve bireysel kltr, yaratcnn planna gre ve onun sznn nda, tm insanlarn yararna hizmet edebilir (Par. 36, s. 393)." 9 Papalk Krall adl kitabnda Paolo Prodi, Papalk sisteminin doasna yeni bir k tutar. Prodi'ye gre, Papalk 'ikili ball' dile getirir. Papalar kutsal pederlerdir ve ayn zamanda Papala ait devletlerin dnyevi krallardr. Prodi'ye gre, Reformasyon srasnda ve sonrasnda, "Papalk daha fazla dnyevileti, devlet daha dinselleti ve yalnzca g ve ideolojiyi deil, nceden kiliseye ait olan birok ilevi de kendi bnyesine ald." 10 Ve Peter L. Berger'in belirttiine gre; Yahudi-Hristiyan geleneinde, "Burada din ile dnyeviletirme arasndaki ilikide byk bir tarihsel ironinin bulunduunu ne srebiliriz. Bu ironi en ak olarak yle sylenerek ortaya konabilir; tarihsel olarak Hristiyanlk kendi kendisinin mezar kazcsdr." 11 Harvey Cox, "Dnyevi Kentteki Din" adl aratrmasnda, geleneksel dinin yeniden ortaya kn incelemi ve postmodern bir teoloji ne srmtr.12 David L. Miller, Tek - Tanrclk yerine, yeni ok - Tanrcl ne sr-

102

Aytun

Altndal

4)1

mtr (tanrlarn ve tanralarn yeniden douu).13 Ateizm ve inan sahibi olmak, Alasdair Macintyre ve Paul Ricoeur tarafndan Ateizmin Dinsel Anlam14 adl kitapta inandrc bir ekilde tartlmtr. Ksacas, her yl dnyevilikle ilgili daha fazla alma yaplmaktadr ve kataloglara girmektedir. Dnyeviliin bugn ounlukla kilise ve devlet arasndaki ayrm gsterdii kabul edilir. Eer dnyevilik kilise ile devletin ayrlmasysa, o halde laiklik de bence, dinin politikadan farkllatrlmas (ayrlmas zorunlu olmasa da) srecidir. Bununla birlikte, bu kitapta 'dnyevi', szgelii 'bu dnyaya ait' ve 'ne din tarafndan aklanan kutsallk (Holy), ne de dini ilerden ayr olandr (Profane). 'Dnyevi' burada, kutsal kartn deil15 fakat daha ziyade toplumsal ve kltrel olan anlatmaktadr. te yandan 'kutsal' ise, bana, kendisini dorulayan her kanttan ve gsteren her dnceden daha geni ve byk olan, idealize edilmi kurallara bal bir kavram gibi grnmektedir.16 Dnyevi, bu dnyaya ait olarak anlaldnda, dnyevi deiimlerden ve ktalarn hareketinden veya piyasa fiyatlarndan veya esas olarak teknolojiyi ve endstriyle ilgili dnyevi bilimsel almalardan veya dnyevi iirden vb. sz edebilmemiz mmkn olur. 'Dnyevi hmanizm' ve kat btnsel 'devlet destekli dnyevilik' denilen biimler de keza modern dnyeviliin ada ekilleridir. Ancak, bu kitabn kapsam nedeniyle yazar, Aziz Paul sonras ortaya kan bu gelimeleri dikkate almamtr. Dnyeviliin tarihsel ve sosyal-ahlaki kkleri, 13. yzylda Gerekilerle Adclar (Nominalist) arasndaki tartmalarda yatar. Kilise tarafndan bugn 'Adc Hristiyanlk' olarak adlandrlan, aslnda Dnyevi Hristiyanlk'tr.

1920'lerden balayarak dnyevilik, politik-ideolojik hesaplamalarn kurban olmu ve bazen Ateizm'le birletirilmitir. Dnyevilik ana kilisenin en byk dmanlarndan birisi olarak grlm, sosyalistler ve dier szde 'ykc' gruplarn ak bir fesat plan olarak gsterilmitir. Kilise liderleri sulamalarnda ve g politikalarnda, kilisedeki 'dnyevilik' izlerinden sz etmekten dikkatlice kanmlardr.17 Onlar rnein 'Hristiyan sosyalizmi' olarak grlen dnyeviliin ngiliz Kilisesi'ne ait biimini18 ve 20. yzyln balarnda Avrupa'daki politik ortam srkleyen ve Latin Amerika'daki 'kurtulu teolojisi'nde halen etkili olan Katolik Sosyalizmi'ni tamamen grmezden gelmilerdir. Yves Congar'n 1976'da yaynlanan Kilisede Kriz'inde19 olan, gemite Kilise'ye ait bunalmlar, Mgr. Duchesne'nin Toplu Yaptlar'nda20 zaman srasyla izlenebilir. Bu gibi 'krizleri' srasnda Kilise, dnyeviliin, gerek dndan gerein ayrlmasn gzleyen boluk olduunu sylemekten geri durmamtr. Kilise'de ne zaman kriz olursa, nderler inananlarn dikkatini derhal dnyevilik tarafndan yaratlm zararlar diye adlandrdklarna ekerler. Eer dnyevi sistem Kilise hiyerarisi tarafndan kararlatrlm standartlara gre alyorsa onu takdir ederler, yoksa dnyevilii lanetlerler. Dnyeviliin yaygn olan biimlerine kar Kilise, 1980'lerde 'Hristiyanlk ynetimi'ni 21 yeniden kurdu ve Birleik Avrupa'ya tek seenek olarak nerdi. Nostalji ve topya nicedir federatif bir birlik anlayndaki Avrupa uluslarnn gndemine yeniden girdi. 1990'larda Srgn Kiliseleri22 olarak adlandrlanlar, Roma'daki Papa 2. Jean Paul tarafndan gndeme getirilen Katoliklik amacn kuvvetle desteklediler. Vatikan tarafndan ynetilen ncil'i yeniden renme program, dnyevi Birleik Avru-

Aytun

Altndal

13

pa'ya kar ilerlemektedir. Birleik Avrupa'y yeniden Hristiyanlatrmakta (yeniden Katolikletirme olmazsa), kilise ynetimi, amalarna ulamak iin, kendisi de dnyevi bir belge olan nsan Haklar Deklarasyonu'nu ska kullanmaktadr. 23 Bu kktenci radikalizmin Katoliklikle snrl olmadn ve Musevilikle, dikkate deer oranda slam'da da bulunduunu belirtelim. 20. yzyln son on ylnda 'ruhani lem'de gerekleen bu kktenci deiimler, gerekte samalk ve skc konumalarn tesine gemekte ve bireyin dnyevi zel yaam iin tehlike iaretleri vermektedir. 19. yzyl softaclnm modern 'maskesi' olan bu yeni dini tutuculuk, Kilise-devlet ayrlnn temel destekleyicisi olan muhafazakr politikann yerini almaya adaydr. Bu tehlikeli durum, bu kitabn yazlmasnn ardndaki itici gtr. Temel fikrini, "Tarih, insan denetimindeki glerle, olmayanlarn att ve ibirlii yapt bir sahnedir," 24 diyen R. H. Tawney'den almtr. Hristiyan deilim ve hi olmadm. Yetimem ve renimimi tamamlamam dnyevi bir sistemde olmasna karn, kklerim slami gelenektedir. Birok kez misyoner 'cihat'lar tarafndan, Avrupa'da veya baka yerde yaamakta olan Hristiyan olmayan entelektellere yneltilen soruyla karlatm: "sa size neyi ifade ediyor?" Bu kitabn l ad, benim sa'y gzmde canlandrmamn ve retisi karsnda edindiim izlenimlerin tandr. Alnt yaplan yazarlar ve onlarn kullanlan deerli malzemesi, belirtmek bile gerekmez ki, kiisel yorumlarmn sorumlusu deildir. Bu kitapta sz edilen veya alnt yaplan almalar, hibir ekilde bu kitabn ieriine paralel bir dnceyi gstermez, ima etmez veya iermezler. Eer almam kurald bulunursa, bu, bilginin snrllndan dolaydr,

ama isa'y, Hristiyanlarn Tanr'sm anlayabilmek hususundaki abamn yetersizliinden deildir. Aytun Altndal Zrih, 1992

SA: S E K L E R M S E V

Almayacak

rt ve bilinmeyecek

gizli ey

yoktur. sa, Matta 10:26

1.1. nsancl* Olan Biziz, nk Biz Romalyz**


Roma mparatorluu'nun egemenlii altndaki topraklarda krsal ve kentsel hayat ynlendirenler Onla/d. Toprak sahipleri, kle-sahipleri, idareci, asker, subay ve buyurucu olan, Onlar'd. Kararlar Onlar verirler; Sekler/dnyevi ilahileri Onlar bestelerdi; spor yarmalar dzenler, ampiyonlar yaratrlard. Kentlerini tiyatrolarla, geni meydanlarla, yksek stunlarla ve bahelerle gzelletirmi olanlar Onlar'd. zerleri kemerli yollar ve geitler yapmay, kentlerde kiiye zel ya da kamuya ak hamamlar ina etmeyi ilk kez tasarlam ve gerekletirmi olanlar Onlar'd. Roma mparatorluu'nda yaayan civilian (barbar olmayan) ve Yerleik Dzen'i benimsemi yurttalar Onlar' d. Gndelik hayatlarnda, gerekli grdke, ballk duyduklar inan sistemlerine zg vecibeleri, Roma mpara* nsancl: Buradaki kullanm itibariyle 'Humane'. Beeri olmak; nsani olmak; nsanl esas kabul etmek; nsan' hayatn merkezinde grmek anlamndadr. Daha sonraki yzyllarda ortaya kan 'Hmanizm' akm Roma'daki bu dnceden kaynaklanmtr (y.n.) Romal: Buradaki kullanm itibariyle 'Roman'. Sadece Roma ehirlerinde yaayan anlamnda deil; Roma mparatorluu'nun zgr yurtta olabilmek onuruna ulalml ve Helen-olmamay simgeler. Dnyann neresinde olursa olsun Romall ve ona zg davran, duyu ve dn btnln ifade eder (y.n.). 11

"

12

Aytun

Altndal

13

torluu'nun koyduu ve zenle gzetim ve gvence altnda tuttuu religio* diye tanmlanm olan bir usule uygun olarak yerine getirirlerdi. Bu nedenledir ki, Roma mparatorluu'nun yurttalar gerekte 'klt vecibelerine' balydlar; gnmzde kullanlan szck anlamyla tam 'dindar' deillerdi. Dileyen diledii kadar klte bal olabiliyor ve onlarn ngrd vecibeleri uyguluyordu. Dolaysyladr ki, aralarnda Panteistler, Polyteistler, Henoteistler ve Kathenoteistler** ounluktayd. Buna ramen usal (marjinal) kabul edilen baz cemaatlerde Tek-Tanrcla yakn syncretism'e*** dayal inan-vecibeleri de uygulanmaktayd. Gndelik hayat yapan yazl ve szl iletiimde inan sapkn, Heretik kavramn karlayan bir deyim yoktu; nk, dmdz ve yekpare (teksesli) olmayan manevi deerleri arasnda ortodoks (tek gereklilik) varsaymlara ancak asgari dzeyde yer verilmiti. Ne olduklar bilinmeyen olaylar karsnda duyulan ilkel korku anlamna gelen supertitio kavram, toplumun alt tabakalarnda etkili bir rol oynasa da gerekte, mparatorluun religio'su toplumsal katmanlar ve snflar arasnda daha gl bir dzenleyici ve birletiriciydi. Yurttalarn benimsemi olduklar dzinelerle tanr, tanra ve onlara ilikin kltler vard. Tanrlar hizmet grmek iin onlara hizmet veriyorlard. Yine de gnn birinde bir tanry yetersiz bularak kaidesinden alaa edivermek ya da bereketsiz bir tanray daha etkili olaca
Religio: Roma mparatorluu'nda religio kavram, bireylerle tanrlar arasnda var olan ve resmen kabul edilmi, yerleik dnce sistematii erevesinde rasyonel (akli temelleri) olan 'Balar/likiler' manzumesi (btn) demektir. Panteist: Canllk-merkezli Tanrclk; Polyteist: ok-Tannclk; Heteroteist: Bir grup Tanr'ya ballk, Katenoteist: Bir donem iin belirli bir Tanr'ya, baka dnemde baka Tanr'ya ballk, (y.n.) *** Syncretism: E zamanl ballk, e-uyum ball, (y.n.) *

varsaylan bir bakasyla deitirmek, rastlanlmayacak olaylardan deildi. Sekler ve Manevi/Ruhban taraflar arasndaki Roma modus vivendi'si* olas atk ve gerilimleri nlemek zere kurulmutu ve 'Tek-Tanr-merkeziyetilii'nden kaynaklanan hogrszl dlamaktayd. nsanlar dzenlenen festivallerde, sirklerde ve elencelerde kehanetler dinlemeye ve yorumlar yapmaya ok dkndler ama bugnk anlamyla ballk-yeminleri (Credo) ve yakar dualar Onlar'a uygun deildi. Genel anlamda tanrlarn, tanralarn ve tapnaklarn seviyor, onlarla yaamaktan mutluluk duyuyor, hatta belki de onlara tapnyorlard, ama hibir Romal kendi yazgsn sonsuza dek Tek-Tanr'ya balamay dnmyordu. nsan'n m tanrlar yoksa Tanr(lar)'n m nsan' yaratt eklindeki soru, kk bir aznl oluturan baz dediim-dediki aydnlarn meselesiydi: mparatorluu oluturan tm res publica'nn (kamu) byle bir sorunsal yoktu. Bylesi speklatif konular Onlar'm nl dsturunu da deitirmiyordu: nsancl Olan Biziz; nk Biz Romalyz. Felsefede Gnostiklerin, Skeptiklerin (kukuculuk), Epikrclerin (doyumculuk) ve Platocularn izleyicileriydiler. Grlerini aklarken doktriner ya da dediim-dediki olmamaya zen gsterirler, daima akli olan zme ulamay yelerlerdi. Kurtulu/Selamet (Salvation) kavramnn muhtemeldi ki, bireysel ve maddi bir anlam vard ama kesinlikle dinsel deildi. Bir Kurtarc'ya gereksinimleri yoktu; zaten varsaymsal Kurtarc(lar) olarak kabul edilenler Onlar'd. Siyaset alannda snfsal bilince ulam insanlard. Usuz-bucaksz, yaygn ve gl bir imparatorluun nde
Mods Vivendi: Yaam tarz. Diplomaside yaam tarzna mdahale edilmeyeceini gsteren belge, (y.n.)

30

sa

Aytun Altndal 15

gelenleri ve soylar-tescilli miraslarydlar. Kendileri ve egemenlikleri altndaki halklar iin yasa-yapclk grevini stlenmi olanlar Onlar'd. Hayattan ne istediklerini bilen, yurttalk bilincine ulaabilmi insanlard. ster Sekler olsun ister manevi, tm konularda ynetimi ellerinde tutanlar ve son sz syleyenler Onlar'd. Sonraki yzyllarda Onlar'a Pagani (paganlar) 1 denildi ve gnmze dek kendilerine taklm olan bu adla tanndlar. ada Avrupa uygarlnn temellerini atanlar, Onlar'd. Paganlar birok lkeyi ve ulusu ynetiyorlard. Smrgeletirdikleri lke ve uluslara kendi yaam tarzlarn ve standartlarn dayatyorlard. Bir yandan yeni alkanlklar, grenek ve uygulamalar, dier yandan da yeni dzenlemeleri, yasalar ve yasaklar yerletiriyorlard. Paganlara zg yaama ve ynetme tarznn tm uluslar ve cemaatleri honut ettii sylenemezdi. Nitekim, honut olmayan topluluklar arasnda Kuds'n ve Filistin'in Musevileri ba ekiyorlard. Romallarn Kuds' igallerinden sonra Filistin, Roma tarafndan atanm krallarca ynetilir olmutu. Filistin'in 'Byk Kral' diye tannan Herod, ite bu 'atanm' krallardan biriydi. Dou-hakk itibariyle Semit (Ebonit) ve VV.H.C. Frend'in tanmyla 2 Nominal olarak Musevi olmasna ramen, Museviler srail'in Tanrs'nm Yasas'na (Musevi eriat) uygun olarak 'Onaylanm' bir kral deil de, ibirliki bir kral olduu iin, Filistin'in gerek yneticileri olan Romal Paganlardan ok Herod'dan nefret ediyorlard. Museviler iin Herod, 'peygamberce yneticilik' (uhrevi) geleneine tmyle yabanc, Musevilik-d Sekliler (cismani) bir gcn Musevilerin bana yerletirdii bir krald. Bir dier deyile Herod, Museviler iin 'Tanr%

yapt iin Herod'a dmanlk gsterseler de onun gndelik siyasete getirdii yntemlere ve pragmatizmine hayranlk duymadan da edemiyorlard!

1.2. Sekin ve Kutsal Olan Biziz, nk Biz Museviyiz


srail Tanrs, Kadir-i Mutlak; her zaman ve her yerde var olan, tm-glerin-sahibi, eril Tanr'yd. Yaratan ve ulalamaz olan Tanr'yd. Gkleri ve yeryzn ve mekn iinde yer tutan her eyi Kutsal Kitap ncil'in Eski Ahit blmnde anlamn bulan 'Alt ncil Gn' iinde yaratmt. (Halk inancasnda bir ncil gn 144.000 dnya ylma denktir, ama hi kukusuz, lml olan insanolu, Kutsal Kitap ncil'in bir gnnn gerekte ne kadar olduunu, tam sresini kesin olarak hesaplayamaz.) Tabiidir ki, Tanr'nm Kendisi kendi yaratt ' Balang' ta yer almamt. Yaratt her ey gibi Sonlu (lml) deildi. Tanr yaratlmamt, dolaysyla da kendine zg Zaman' ve Mekn' vard. Kutsal Kitap'm yedinci tekvin (dou) gnnde Tanr, plan uyarnca Kendisini Yaratl'tan ayrtrd ve grkemli yaratc faaliyetini noktalad. Yedinci gn (Sebt) kutsayp dinlenmeye ekildi. Tanr'nm suretinden yaratlan nsan (Adem) ilk mbarek klman ve Sebt de ilk takdis edilen idi. Ancak kendi tasarmna gre Tanr'nm yeryzndeki grevi devam ediyordu. nk O'nun yaratt her ey iyiydi, ama mkemmel deildi. 3 Yaratl ve insanln mkemmellie ulama abas O'nun 'eserleri' arasndayd, ama misyonerlik hizmetleri ve Tanr'nm 'uluslar'a ait olan grevleri ounlukla O'nun Ruh'u ve melekleri tara-

tarafndan-gnderilmi' deil, 'insan tarafndan-yaratlm' kral' simgeliyordu. Buna ramen, Romallarla ibirlii

102

Aytun

Altndal

17)1

fndan yrtlmekteydi. Tanr'nn tasarmna gre insanln kt ileri -ki insanlarn tasavvurlar genliklerinden balayarak ktle eilimliydi (Tekvin, 8:21)- O'nun Ruh'u ve melekleri tarafndan arndrlacakt. Sonradan eytan'a dnen Lsifer bile, balangta Tanr'nn bir meleiydi. Lsifer Tanr'ya bakaldrsndan dolay O'nun nayeti'nden uzaklamt. srail'in Rab'binin kararl ve buyurgan bir doas vard. Yahudiler iin Tanr, (branice El) Kendini Elohim/Elaah, el Shaddai, Yahve/Sabaoth (Yehova/RAB), Adonoi ve Kabbalistik anlamnda da ekina gibi kimi adlarla ortaya koyuyordu. Ad'n oluturan drt branice harfin (ya da ses) Tetragrammaton'u*, dile getirilmez, telaffuz edilemezdi. Bu harfler tmyle gizli bir adn iaretleriydiler. Yasa-Yapc Musa Tanr'ya Ad'n sormaya cesaret ettiinde u yant almt: "BEN BEN OLANIM. srailoullar'na byle diyeceksin: Beni size BEN'im gnderdi. Ebediyen adm bu ve devirden devire anlmam budur." (k 3:12-15) Gerekten de bylesi mtevaz ama o denli de aklanamaz bir ad ve balamsal ilevleri olan Bir ve Tek Tanr O'ydu! Bir Olan, Tek BEN'im olan ve Bir ve Tek BEN OLACAIM olan. Hepsi bu! branilere On Emri'nde Tanr Ad'nn ktlenmesini (Levililer, 19:12 ve 22:31) ve bo yere aza alnmasn (k, 20:7) kesinlikle yasaklamt. srailoullarnn sadece O'nun Ad'n okuyup sonra da isteyerek unutmalarna izin vard. (Tanr'nn Ad'n cemaat nnde anan Musevi kendini kfir konumuna drp doutan gelme haklarn yitirir ve sonunda da kendini Tanr'nn Tekvin'inden ve Museviler'in k'mdan**
* " Tetragrammaton: Drt harften oluan szck; zellikle branice'deki. telaffuz edilemez saylan ve Tanr'nn Ad'nn gizemli simgesi addedilen YHWH ya da JHVH harfleri. Trke'ye "k" diye evrilen "Exodus" Yahudiler'in Msr'dan karak Kenan iline gelileri demektir, (y.n.)

dtalar. Bu nedenle gizli ad gvenlikte tutulmaldr.) Musa'nn syledii gibi srailoullar kendilerini bildii gnden beri Tanr'ya kar asi olmalarna ramen (Tesniye, 9:24), srailoullar arasnda bir tek Barahip'in Tanr'nn onaylanm szcs olarak, telaffuz edilemez ve 'Esrarengiz' Ad'nn 'Batni anlamn' renmeye hakk vard. Dier Yahudilere 'pek ok harikay ve gizi' 4 barndran bu ad hecelemesi dahi retilemezdi. srail'in Tanrs tm kullar srailoullarma (Levililer, 25:42) ve zel kullar Peygamberleri'ne bildirdii gibi, son derece kskan (Tekvin, 34:14) ve dehet veren (Levililer, 26:16) bir Tanr'dr. Bertrand Russell'm tanmyla, "Tanr kavraynn tm kadim Dou despotluundan tretilmi bir kavraytr." 5 srail'in Tanrs baka ilahlara (k, 20:23) ve kendininkilerden baka gelenek ve detlere tahamml edemiyordu. Birok kez 'btn uluslar'n Bir ve Tek Tanrs olduunu aka belirtmiti. Pagan tanrlarn ve tanralarn, sunaklarn ve tapnaklarn aalyor ve grmezden geliyordu. Komu lkelerde soykrmlar yaplmasn isteyip srailoullarm bu kirli ii grmeye zorlard. Pagan ilahlarn 'Tanr-Olmayan Tanrlar' olarak niteliyordu. Bu da srail Tanrs'na gre bu tanrlarn sadece ilahlar olarak var olduuna iaret etmekteydi. 6 Ve onlarn lanetlenmesi gerekiyordu: Putlar ve simgeleri 'sapkn yollarn' nianlaryd. lahi olana deil, 'Ktlkler lkesi'ne aittiler. srailoullar, kendi tanrlar tarafndan seilmilerdi. Tanr'nn Kendisi kutsal olduu iin onlar da kutsaldlar (Levililer, 20:7-8); Tanr, branileri birok kavim arasndan semiti (Levililer, 20:26); kutsal bir kavim olmak iin ok kk ve gsz olmalarna karn (k, 19:16)... srail'in Tanrs .tmyle ayrtrc -balangta karanlktan, suyu karadan ve gndz geceden ayrmt- ve farklla-

102

Aytun

Altndal

19)1

trc bir Tanr'dr. Ve Mircea Eliade'n da belirttii gibi, Yahve, dier tanrlardan farkl olarak kendini kozmik zaman evrimi iinde deil, mutlak bir balangc ve sonu olan tarihsel zaman sreci iinde ifade etmitir.7 Bu nedenle Yahudi'nin gndelik yaam Tanr tarafndan kesin olarak iki alana ayrlmtr: lahi alan ve haram alan. srail'in Tanrs, Musevi yaamnn, tarihinin ve siyasetinin tek yapmcs ve tasarmcsyd. Bunlara ilikin her trl insan-yaps karar ve hkm, Tanr'nm Yasas'yla elimese dahi, bazen kanlmaz olarak O'na ters debilirdi. Bunlar dsal ve Sekler grler saylrlard. Bu Sekler grler Kltr,8 Uygarlk, Felsefe ve Sanat gibi toplumsal-tarihsel kategorileri ieriyorlard. rnein Kltr Musevi'ye Bilgi Aac'n anmsatmaktayd. saiah Peygamber'in de syledii gibi. "Ve ondan artakalan bir ilah, kendine oyma bir put yapar; ve nnde yere kapanr ve tapnr" (saiah, 44:17). Musevi zorunlu olarak Tanrs'na Tapmma'ya deil, O'na sadk kalmaya alknd. te yandan Kltr, doas itibariyle insan 'gzel'e Tapnma'ya aryordu. srail Evi'nin ats altnda teolojik ve pratik anlamyla Kltr'e ve baka ilikin kavramlara yer yoktu. srailoullar kendi Ahit(ler)ince kutsanmlard, Sekler, insan yaps fikir ve idealletirmelere gereksinimleri yoktu. nk Musevilerin Yasas'na gre, "Var olan eskidendir; ve olacak olan eskiden olmutur; ve Allah gemi olan yine aryor" (Vaiz, 3:15) denmekteydi. Gelecei aratrmaya ve imdiki zamana boyun emeye ya da gemie hayflanmaya gerek yoktu. Her ey gibi, bunlar da anlamszd! nk Tanr'nm yaptklarna herhangi bir ey eklenemez ve ondan bir ey eksiltilemezdi (Vaiz, 3:14). Musevilere gre insann yeryzndeki grevi Kudsl Kral Davud'un olu Vaiz'in szlerinde zetlenmiti. "in sonu udur; her ey iitildi: Allah'tan kork ve O'nun emirlerini

tut; nk insann btn vazifesi budur" (Vaiz, 12:13). srailoullar'ndan sadece "her eyi yapan Allah'n iini bilmeleri" (Vaiz, 12:13) isteniyordu, O'nun ilerini yorumlamalar deil. Tanr'nm ilerini yorumlamak, "Tabir Allah'a mahsus olduundan" (Tekvin, 40:8) fesat saylmaktayd. Ve bylesi fesatlar Musevilerle Tanr arasna nifak sokard (saiah, 59:2). nk Tanr, Peygamber Mika'ya "Yataklar zerinde fesat dzenlerin (...) vay bana!" (Mika, 2:1) demiti. Yorumcu denenlerden ou Musevilerce sahte peygamber ya da khin saylyorlard, nk yorumlar mecazi olarak gerekleiyor ve Tanr'nm nayeti'ni iermiyordu. 9 Gelenee gre, her 'yeni' Tanr'nm bir sunusu olmalyd, insanln kltrnn ya da putlarn deil. nk 'her eyin bir zaman vard' ve bizzat Tanr, "Sana imdiden yeni eyler, bilmediin, gizli eyler iittirdim," (saiah, 48:6) diyordu. Oysa Pagan yaam tarz aikrdr ki, snrlar kesin olarak belirlenmi blmlemeler, sonsuza dek balayc kehanetler, buyrultular ve szde gksel dzenlemelerin boyunduruu altnda srdrlmyordu. rnein Anadolu'daki Helenistik gelenee gre, ilahilik insanlara deil, zel yerlere ve hakkaniyet sembol bir ilaha10 yaktrlan bir zellikti. Greko-Romenlerin Theios aner, Kutsal nsan11 kavram, fikir, ideal ve dncelerinde 'karizmatik olgunlua' erimi insana zgyd. Bylesi bir kii Evrensel/Tmel nsan, Btn(sel), (Kmil)-nsan olarak tanmlanyordu. Ama bylesi bir kii bir Kadir-i Mutlak Tanr tarafndan kutsanm deildi; kendi almaz nitelikleri, erdemleri ve zeksyla kendi karizmasn 'insanlar arasnda ve insanlarla birlikte' yaratyordu. Onlarn gzlerinde yaayan bir ilah olarak kltrel statsne kendi erimiti. Theios aner Tanr-yaps ya da Tanr-tarafndan-gnderilmi-irtibat-insan deil, igr ve varglar, resmen tann-

102

Aytun

Altndal

20)1

m filozoflarnkinden daha derin olan bilgileriyle kendini yetitirmi bir bilge kiiydi. Theios aner bir bakma Empedocles ya da "Ruhun lmszlnn lmszlere benzerliinden kaynaklandn ve bu benzerliin gne, ay, yldzlar ve tm gk-kubbe hibir zaman devinimsiz olarak alglanmad iin, tanrlarla ortak olarak sergilendii kesintisiz hareketten olutuunu" 12 reten Crotonlu Alkmeon gibiydi. Ancak popler kltr onlara kehanetler ve mucizeli eylemler yaktryordu. Olaslkla 'kehanetleri' gerekte 'verili vahiylere' deil, bilgi ve bilgelie dayal tehis ve ngrlerdi. Greko-Romen gelenekte Theios aner Gizemler'e tabi deildi; aksine Gizem denilen olgular, Theios aner'e tabiydi ve ancak Noolojik* birimler olarak geerliydi. Paganlarn dnce tarzna gre her yurttan yaam Musevilikte olduu gibi gze grlmeyen ve ad anlmayan bir Deus Absconditus (gizli Tanr) tarafndan ynlendirilmi deildi. Pagan, tanrlarn tam ortasnda, onlarla i ie yayordu, oysa Musevi sadece kendi tek Tanrs'yla birlikte yaamak zere seilmiti. Devlet tarafndan seilmi ayrcalkl bir kiilii olan Pagann tersine, Musevi kendi topraklarnda sradan bir insan olmaya mahkmdu. Yurttalarn manevi istemlerine hizmet eden Pagan tanrlarn tersine, srail'in Tek Tanrs diledii an Musevilerin yaamnn en mahrem alanlarna bile, hkmedebiliyor ve nfuz edebiliyordu. Pagan tanrlar insan-yaps imge ve idoller, Musevilerin takt adla, 'ktlk simgeleri'ydiler. srailliler iin Tanr, insan yaps deil, kendini yaratm Yaayan Hkmran Tanr'yd. Musevi kendini (kiisel) yaayan Tanr' yla balantlandrrken, Pagan kendini sahip olduu Se* Noolojik: Sadece ak yoluyla bulunmu, aklda var olan bilgi, (y.n.)

kler gle zdeletirmekteydi. Pagan, her eyin zerinde, Roma mparatorluu'nun sivil yurttayd. Klt inancyla deil, Devletine ve mparatorlua olan ballyla tanmlanmaktayd. Pagan, yalnzca mparator'a tabiydi. Musevi ise adn ve cemaat kimliini Tanr'yla balakl iinde edinebilmekteydi. Kimlii -yani atavistik ve dou alanna gre biimlendirilmi tapnak- Devlet-ulusalcl-mparator'u Pontifex Maximus olarak hiyerarinin doruuna yerletirmi olan insan-yaps Sekler mekanizma tarafndan deil, Tanr tarafndan verilmiti. Musevi her naslsa Tanr RAB tarafndan kskvrak yakalanmt. Bu nedenle kendisinden O'na inan ya da iman deil, Ad'na ballk ve Yasas'na sadakat beklenmekteydi. Pagan, tanrlarla ilikilerinde kendini zgr ve serbest hissederdi; bir Tanr tarafndan balanm ya da tutsak klnm deildi. Musevi RAB'binin hizmetkryd; Pagan ise dnyann efendisi olmak zere domutu. Paganlar uluslarn uygarlk dnyasna iletmekle ykmlydler; gklerin tesinde bir yerlerde tahtnda oturan grnmez bir Tanr'nn dizlerinin hizasna deil. Paganlar, byk-toprak-sahipleriydi. Oysa toprak, srail'in Yasas'na gre RAB'be aitti (Levililer, 25:23). Atalarnn kabul ettii Ahit nedeniyle Musevi, 'Vaadedilm' Topraklar'da Rab bin szlemeli iisi gibiydi. srail Tanrs'nm Yasas'na gre Eski Ahit'in on iki kabilesi bizzat Rab tarafndan bir araya getirilmiti. 'Birlikte ama yalnz' ilkesiyle bir araya getirilmi olmalarna karn, bu birliktelik, paganlarn birliinden farklyd. Pagan birliinin temelleri Tanr-tarafmdan-yaplm yeryzndeki deil, iktisadi, siyasal, tarihsel ve toplumsal bantlarla kurulmutu. Paganlar yeryzndeki servetleri ve buna denk den sekler iktidarlaryla birlemilerdi. Bu nedenle de nyargszdlar ve tm zenginlik ve kudret sahiplerine,

102

Aytun

Altndal

23)1

inan ve geleneklerine bakmakszn kucak ayorlard (I. Mac. 8:1-32). Paganlar yabanc lkeleri, uluslar ve tanrlarn bazen savaarak, bazen de diplomatik tavizler yoluyla egemenlikleri altna alp smrgeletirirken, Museviler Tanrlar'ndan bir para toprak edinebilmek iin 'Doru Yol'a, yani Teuva'ya dnp O'nunla daha ar hkmler ieren yeni akitler yapmak zorundaydlar. Ve Tanr topra elinden karttnda, bu her zaman iin daha ar yaptrmlar ngrr -rnein Tanr bakire srail'in kocas olarak tannmay art komutu- ve bask altnda gerekleirdi. israil'in Tanrs'nn Yasas'nda Musevi'nin religio ile deil, Tanr'yla balantl olmas istenirdi. Musevi'nin Ruh'a ya da genelde herhangi bir eye inanmas gerekmiyordu, nk o, 'kendisi inant'.13 Musevi'nin RAB'la balakl hibir zaman tapnmaya gre dzenlenmi bir zdeleme sorunu saylmyordu. 14 Musevi'nin kendini RAB'biyle zdeletirmesine izin yoktu. Bu da ona tm yeteneklerini ve zeksn kendini RAB Tanr'ya kar savunmada harekete geirme olanan veriyordu. Gerekte sradan Musevi'yle RAB arasndaki iliki, keskin bir niancyla hareket halindeki hedefi arasndaki ilikiyi andrmaktayd. Musevi bir anadan domu olmakla Musevi, ok kolay fkelenen ve annda ykc olabilen RAB'bin huzurunda ve tapmanda tm insanln keskin zekl avukat roln oynamakla onurlandrlmt. Dolaysyla sadk Musevi, salt insan akl ve standartlarnn tasavvur edemeyecei kadar yce bir gle mcadele ettii iin, -Yakub gibi- Paganlarn Hercules'inden daha gl bir kahraman olmak zorundayd. Grevi her insannkinden daha sekin ve derinlikliydi. RAB'be kar nce direnecek ve bunda baarl olmad takdirde, derhal uzlap

O'nunla pazarla oturabilecek konumda olan, yalnzca oydu. nk bu dnyada bar salamak uruna bu sonsuz tartmay srdrebilsin diye olaanst kurnazlk ve bilgelik ile donatlm olan tek varlk oydu! Zaten branice srael ad, 'Tanr'yla mcadele eden' anlamna gelmekteydi. (Bu lakap, Kadir-i Mutlak Tanr'yla gece boyunca tartan Yakub Peygamber'e bizzat Tanr tarafndan verilmiti.) Musevi, ruhani nderlerince itaatiyle (teslimiyetiyle deil) ve Hikmet'iyle, yani Logos'la RAB'bini honut edip O'ndan balanma elde etmeye ikna edilmiti. srail'in Yasas'na gre ancak Tanr 'hakszlk, ihlal ve gnahlar' balayabilirdi (k, 34:7/Yerema, 31:34/ Daniel 9:9). nsan bunu yapamazd. Bu nedenle RAB'bin kudret yetisini ve potansiyel yceliini kavrayabilmesi iin Musevi'nin yreinin korkuyla dolu olmas gerekiyordu. Onu Tanr'nm huzuruna yaklatracak olan bir tek BU KORKU ve BU KAVRAYI't. Musevi kitabn ibadet etmek iin deil, kavrayabilmek ve inceleyebilmek iin okuyordu. Oysa Paganlar iin Zeitgeist', yani zamann ruhunu ve zeksn kavrayabilmek, zel bir nem tamaktayd. Ne ki, srailoullar iin RAB, her-yerde-mevcut'tu, her ey O'na aitti ve kendileri yalnzca Hikmet anlamnda Logos'la donatlmlard. Dolaysyla Musevi'nin kltrel, felsefi, sanatsal ya da kltik bilgiye gereksinimi yoktu. nk Tanr'nm kudreti/gc, insanln Sophia'smm (Bilgi) ok tesinde, onun ulaabilirliinin ok uzamdayd. Ne ki, srail'in Tanrs ayn zamanda iyicildi ve setii cemaatiyle ilgilenirdi de. Musevi anlayna gre, tm uluslarn atas saylan brahim Peygamber'den bu yana, nsanolu'yla Tanr RAB arasnda bir diyalog srmekteydi. brahim zaman zaman RAB'bi kendi grlerine ikna edebilmiti. Musa bundan da fazlasn yapm ve Tanr'ya

102

Aytun

Altndal

25)1

rakiplerinin kendisi hakknda sylediklerini 'kabul etmemesini' telkine cesaret edebilmiti (Saylar, 16:15). Paganlar iin bylesi bir diyalog anlalmaz bir bad. Tanrlara talimat vermek, ya da Tek Tanr tarafndan dayatlm bir 'Ahit iareti' (Snnet) temelinde srekli bir diyalou srdrmek, kendi hayat tarzlar iinde onlar iin bildik bir konu deildi. Musevi, yeryznde hayatta kalabilmek iin Modus Operandi'sinin (alma tarz) denetimini Tanr'ya sunuyor ve karlnda O'ndan bir anlamann kazanlarn, bir toprak ve korunma vaadini alyordu. O andan itibaren Musevi'nin hayat tarz, Yce Efendi'ye ait bir hanenin bir hizmetkr ya da mensubu gibi Tanr'ya ait olmaktayd. nk srail Evi'ndeki tarzlar Devlet ya da byk meydanl, her yurttan fikrini syleyebildii site ya da polis'lerin Sekler kltrlerince deil, Tanr/RAB'bin 'balangta' yaratt 'aile ilikileri'yle biimlenmekteydi. Pagan yaam tarz ve onlara bal Musevi yaam tarznn ortak paydalar yoktu. Musevi'nin pagan ynetiminin Zeitgeist' karsndaki direnii genelde Musevi tarikatlar ve zelde radikal reformcu Zealotlarla, pasifik-kakmc Esseneler* gibi kesimler arasnda geleneksel (ancak mutlaka Kabbalistik olmas gerekmeyen) Peygamber Yneticiliini canlandrmann gerekliliini bir kez daha vurgulamaktayd. Essenelere gre, Zeitgeist gerekte Zeit-OhneGeist, yani Adalet/Hakkaniyet Ruhu'ndan Yoksun Zamanlar'dan baka bir eyi simgelemiyordu. Essenelerin eletirel hkmleri yalnzca Paganlar mahkm etmekle kalmyor, ayn zamanda Ferisiler, Ktipler ve Saddukiler gibi yerleik Musevi tarikatlar arasnda egemen olan son
Esseneler: lde yaayan, aralarna kadn almayan ok banaz bir Yahudi tarikat (.n.).

derece yozlam uygulamalara da yneliyordu. Essenelerin Dini Btnlk'e ve Hakkaniyet'e ynelii Musevi tarikatlar arasnda i atmalar kkrtarak siyasal radikal Yahudilik'in (Judaism) Peygamberce Ynetimcilik'i (Hkmet Etme) zerinde belirli bir arlk kazand bir felaketle sonuland. Yenilen, Peygamberlere bal yneticilik oldu, bunun yerine Rabbilere (retmen) bal yneticilik ortaya kt. Pagan ve Musevi tartmalarnda, genelde kartlklar iki farkl kimliin kesin dsturlar arasnda saflamt: nsancl Olan Biziz; nk Biz Romalyz ve Sekin ve Kutsal Olan Biziz; nk Biz Musevi'yiz. Bu atk, dmanlk ve kskanlklar sr olmamakla birlikte, her iki tarafa da diplomata bir anlayla grmezden gelinip gizleniyordu. Ne ki, her iki 'ulus' da yeni taraftarlar kazanmak iin var gleriyle uramaktaydlar. Ve Ortadou'da Paganlar ve Gentileler* ile Museviler arasndaki bu diplomatlkla gizlenmi dmanlk ve iddet sregiderken, sonradan Bakire Doumu olarak adlandrlacak olay gerekleti. Bu, Byk Kral Herod'un otuz yllk ynetiminin 'sondan ikinci' ylnda oldu. Isaac Nevvton'un da gzlemledii gibi, matematikiler, gelenekte hibir temele dayanmakszn 'Bakire Doumu'nu .. 6 ya da 4 ylnn 25 Aralk'ma 15 tarihlendirdiler. Ve tarihilerle Kilise Babalar sonradan bu olay Noel olarak belirlediler. A. Powell Davies'in belirttii gibi, " . . . Hristiyanlk Pagan dnyaya Kurtarc Tanr olarak sa'nn kageldii fikrini yaydnda, bu fikir daha nceden var olanlara, zellikle de Mithra Dini'ne dayanmaktayd. Pagan Hristiyanlar, sa'nn doum gn olarak Mithra'nm doum gn olan 25 Aralk' (k gndnm) devralmlard." 16
Gentile: Romal ve/veya Anadolu'da yaayan Helen kkenli kiiler (.n.)

102

Aytun

Altndal

27)1

Oluundan onlarca yl sonra eitli kaynaklardan derlenerek anlatrlan bu olay, gelecek kuaklara yle aktarlacakt:

1.3. 'Ve Onun Adn Immanuel Koyacaklar'


Yoahim ve Hanna'nn 17 kz Meryem, Nasra Kasabas'nda18 bir marangoz olan Yakub'un olu Yusuf'la1'' nianlyd. Ancak birlemelerinden nce 'gebe olduu anlald' (Matta, 1:18). Yusuf "salih bir adam olup onu leme rsva etmek istemeyerek, gizlice boanmak niyetinde idi" (Matta, 1:19). RAB mdahale ederek meleklerinden birine dnde Yusuf'a grnmesini buyurdu. Melek dedi ki: "Sen Davud olu Yusuf, Meryem'i kendine kar olarak almaktan korkma; nk kendisine domu olan Ruhlkuds'dendir. Ve bir oul douracaktr; ve onun adn sa koyacaksn; nk kavmini gnahlarndan kurtaracak olan odur" (Matta, 1:20-21). Yusuf itaatkr bir adamd, kendine syleneni yapt: Meryem'i kar olarak evine ald ama bir oul dourana dek onunla cinsel ilikiden saknd. 'Ve ocuun adn sa koydu' (Matta, 1:25). Bylelikle Isaiah Peygamber'in kehaneti yerine gelmi oluyordu (Matta, 1:23). Ve Meryem'in olu gelecek yzyllarda da bu adla tannacakt. Ancak, kehanetin yalnzca yarsnn gerekletii anlalmaktadr, nk Isaiah Peygamber'in Tanrs, bakireden doacak ocua baka bir ad vaat etmiti. Bu ad, Immanuel'di. Okuyalm: "Bunun iin Rab kendisi size bir alamet verecek; ite kz gebe kalacak ve bir oul douracak, ve onun adn Immanuel koyacak" (saiah, 7:14). Tanr'nn balangtaki tasarmn neden deitirip bebee yeni bir ad, sa'y20 vaat ettii Yeni Ahit'te yazl deildir. Garip grlebilir ya da grlmeyebilir, ancak sonuta

Meryem'den doan ocuun ad 'Tanr-Bizimle' (yani, Immanuel) deil, 'YHVH Selamettir' (yani, sa) oldu. Sekizinci gn, Anne Meryem'le vey baba Yusuf, eriat'a gre bebei snnet ettirmek iin Tapmaa gtrdler. sa Tapmak'ta snnet edildi. Bylelikle Tanr'nm Babil Talmudu'na gre ilk muhtedi olan brahim'le yapt 'ahdin iaretini' (Tekvin, 17:11) edinmi oldu.21 Sekiz gnlk bebek sa, bylelikle adanm da oluyordu: "Ve Rab Musa'ya syleyip dedi: Btn ilk doanlar, srailoullar arasnda, insanda ve hayvanda btn rahmi aanlar benim iin takdis et, o benimdir" (k, 13:1). Bylelikle Meryem'in olu, srailoullar'nn RAB'bine ait olmutu. Meryem'in kz kardei ya da kz kardelerinin ve dolaysyla da alt ya da yedi yeeninin olup olmad Yeni Ahit'te yazl deildir. (Klopas'm kars Meryem'in -Yuhanna 19:25- Meryem'in gerek kardei olup olmad belirlenememitir.) Yusuf'un daha nceki evliliinden en az alt ya da yedi evlat sahibi olmu yal bir adam olup olmad da kaytl deildir. Bu iki olaslk Yeni Ahit'te belirtilmez, ama sa'nn drt erkek kardeinin ad verilir. sa'nn ayrca en az iki ya da de kz kardei bulunmaktayd. ncil-derleyicisi Markos'dan okuyalm: "Meryem'in olu ve Yakub'un, Yosef'in, Yahuda'nm ve Simun'un kardei, dlger, bu deil mi? Kz kardeleri burada bizimle deil mi?" (Markos, 6:3) Drt ncil yazarndan ikincisi, Markos'a gre bunlar, sa'nn gerek erkek ve kz kardeleriydi, drdncs Yuhanna'ya greyse sa'nn kuzenleriydiler (Yuhanna, 19:25). Eer Yuhanna'nm ne srd gibi sa'nn kuzenleriyseler, o zaman Meryem yaamnn sonuna dek bakire ve Tanr'nn bakire gelini olarak kalm demektir. Muhtemeldir ki, Meryem'in kz ya da erkek kardei yoktu, ama Elisabeth adnda bir kuzeni olduu kosiuli

102 Aytun Altndal

28)1

Meryem'in zellikle gebelik dneminde onunla ok yakn olduu bize bildirilmektedir. Elisabeth'in bakire Meryem'in gebeliini kendi ailesinden ilk renen kii olduu da yazldr. Elisabeth krk yalarnda olmalyd ve Zekeriya adl bir khinle evliydi (Luka, 1:5). Elisabeth 'ksr idi' (Luka, 1:7). Sara, Rael, Rebeka ve Hanna'dan sonra Kutsal Kitap'ta ad geen beinci, Yeni Ahit'teki ilk ksr kadn Elisabeth'dir. Daha nceki btn ksr kadnlar ve kocalar gibi Elisabeth ve kocas da 'Allah indinde salih' idiler (Luka, 1:6). Bu nedenle, Zekeriya bir gn Rab'bin tapmamdayken Melek Cebrail ona grnd ve dedi ki: "Korkma Zekeriya; nk duan iitildi, karn Elisabeth sana bir oul douracak, onun adn Yahya koyacaksn. (...) nk Rabbin gznde byk olacak, arap ve iki imeyecek ve daha anasnn karnndan Ruhlkuds'le dolu olacak. srailoullarndan birounu onlarn Allah' Rabbe dndrecek. Babalarn yreklerini oullara, asileri salihlerin hikmetine evirmek ve Rabbe amade bir kavim hazrlamak zere lya'nn ruhu ve kudretiyle onun nnde yryecektir (Luka, 1:13-17)." srail'in Tanrs daima Melei Cebrail araclyla konuurdu. Tanr her zaman nce kocalara 'korkmamalarn' syler, ardndan onlara her birinin ayrcalkl anlam olan bir 'ad' ve bir 'oul' mjdelerdi. Buradaki tek ilgin husus, Melek Cebrail'in Zekeriya'ya, dnde deil, tapnan lo klar arasnda tts yakt srada konumu olmasdr. Yeni Ahit'te anlatlanlara gre alt ay sonra Meryem'i de ziyaret eden ite yine bu Melek Cebrail'di. Bu Cebrail'in bir bakireye yapt varsaylan kaytlara gemi ilk ve son ziyaretidir. nsanlara Tanr'nm szn iletmek Melek Cebrail iin olaan bir olayd. Ama Cebrail, tabii RAB'bin talimatlar zerine, nce skntl kocalara g-

rnmeye alknd. Ne ki, bakireye grnp 'mjdeyi vermek', Melek Cebrail iin allmadk bir durumdu. Belki Melek Cebrail bu nedenle 'mjdeyi' vermeden nce 'Bakire Meryem'e korkmamasn sylemitir! Elisabeth'e dnelim! Zekeriya'ya bildirilen tarihte, olu dodu. Ona Zekeriya'nn akrabalar arasnda bu ad tayan kimse olmamasna karn (Luka, 1:61) Yahya adn verdiler, nk Zekeriya Abiya ruhban soyunun mensubuydu ve Elisabeth de, Meryem'in tersine, Harun'un soyundand (Luka, 1:5). Yahya byd, ruha kuvvetlendi; ve srail'e grnecei gne kadar llerde kald (Luka, 1:80). Doru, Markos'a gre Yahya kehanet uyarnca hi mayal iki imedi. Yalnzca bitki ve yaban bal yedi. Hi tra olmad ve devetynden bir harmani giyip beline bir deri kuak takt (Markos, 1:6). Yahya atalarnn gelenei nedeniyle Peygamber ya da Mesih (Christ) olmaya layk deildi, ama ayn gelenek uyarnca bir Rahip-Ynetici olabilirdi... Yahya bunlar denemedi; onlarn yerine yaamn bir baka seenee adad. Gerekte kendisinden alt ay kk kuzeni olan ve daha sonra Tanr'nm Olu diye anlan sa'nn geliini bildiren ilk Vaftizci oldu. Yeni bir stifar ahdinin yeni iareti olarak suyla Vaftiz'i balatt. Kendinden sonra Kehanet'e gre, insanlar selametleri iin suyla deil, Ruhlkuds ve atele vaftiz edecek olan sa'nn gerek vaftizci olacan bildirdi. Kilise, sonralar 24 Haziran gnn Vaftizci Yahya Gn ilan etti. Vaftizci Yahya Gn'nn arifesinde tm dnya Hristiyanlarnn kentlerden kp evlerindeki kt ruhlar kovalayacak ifal sar kantaron otunu (St. John's wort) toplamalar istendi. (Anlaml bir Pagan uygulamasdr bu.) Bylelikle, Yeni Ahit'in balarnda, bizlere iki oul sunulmutur. Biri Yahya (branice biimiyle Johanna 'JAH-

30

sa

Aytun

Altndal

31

VEH esirgeyicidir' anlamna gelir), dieri de sa, 'JAHVEH selamet'dir. Jahveh Esirgeyicidir, Jahveh Selamettir'in yolunu amtr. Her iki oul da ilk doan Yahudi bebeklerdir ve dolaysyla, Yasa'ya gre her ikisi de ebeveynlerinin Tanrs'na adanmlardr. isa'nn annesi Meryem, imana gre ya bakiredir, ya da bir parthenos, yani yine bakire, ancak 'tertip edilmi bir evlilie rza gstermeyip kendi eini seen kadn'dr. (Bakire) kt ya da hafifmerep bir kadn olduundan deil, 'kendi hakknn bilincinde bir kii' olduu iin 'evlenmeden anne olmutur'. 22 sa'nn Platoncu Celsus'un .S. 170'te ileri srd gibi,23 bysn Msr'da renmi kstah bir arlatan olup olmad ok nemli deildir. Dier bir anlatmla Meryem'in Bakire olup olmad, ya da sa'nn gz boyayc olup olmad konumuz itibariyle bu incelemede zerinde durulmayacak hususlardr. nk; en kestirme deyile 'Bakire Annelik' yaktrmas Hristiyanlk'tan ok nce, tm Hindistan, Mezopotamya ve Ortadou'da bilinen bir olguydu. rnein; Buda, Sokrates, Eflatun ve Byk skender de halk sylencesine gre 'Bakire Anne'den domulard! Benzer ekilde, tarihsel sa denilen de fazla nemli deildir. Tarihsel sa ilahiyat ve tarihiler iin bir eit 'incelenecek vak'a' iken mitolojik sa, kendine inananlar iin nihai gereklik olarak kalmtr. Nesnel bir inceleme iin, tanmlarmza perspektif kazandrabilecek tek sa portresi, Yeni Ahit'teki Mesih'tir. Bu portrenin tarihi gerekliinin olup olmamas bizi ilgilendirmemektedir. nk, Hristiyan dnyas sadece ve sadece Yeni Ahit'te okuduu Mesih'e ballk duymaktadr. Tarihsel Mesih'e deil. Gelecein Mesih ve Tanrs'nm yeryzndeki yaam ite byle balad. Ve dier iki ncil yazarnn, ndilerinde

bu byleyici 'bakire doumu' 24 olayna neden deinme gereksinimi duymadklar da daima bir sr olarak kald.

1.4. Benzerlik Yasas Gereince


Matta, kendi ncil'inde, sa'nn soy ktn brahim Peygamber'le balatp 'Mesih denilen' sa'yla bitirir (Matta, 1:16). Matta brahim'den sa'ya krk iki kuak saymaktadr. Onun soyaacmda vey baba Yusuf 'Meryem'in kocas' olarak verilip sa babasnn soy hattyla deil, anasnn adyla kaydedilmitir. Bu, geleneksel brani soyaac kurgusunu bozduu iin allmadk bir ilemdir. Her iki ebeveynin, Meryem ve Yusuf'un Matta yorumunda birer kuak igal etmeleri de allagelmi bir uygulama deildir. Matta bu krk iki kua, her biri on drder kuak ieren balk halinde toplamtr. Matta, Meryem ve Yusuf'u dahil etmekle on drdnc kua sa'ya yaktrmt. te yandan, Luka sa'nn soyaacn Adem'e ve O'ndan da tabii Tanr'ya iletmiti. Luka ncili'nde Tanr'dan sa'ya yetmi yedi kuak saylmt (gerekte bu birka bin yldan fazla tutmamaktadr). Matta brahim Peygamber'den Davut Peygamber'e on drt kuak saymt. Ve Luka, Tanr'dan sa'ya yetmi yedi kuak saymaktayd. Cemaatin bandaki yneticilere iletilen mesaj, Davut Peygamber'in adnn saysal deerinin sa'nn kuak deeriyle zdeletirilmesiydi. Matta ve Luka, sa'y on drdnc kuaa yerletirmekle, bilgelere ve sz sahibi dier cemaat yneticilerine sradan bilginin tesinde malzeme salamaktaydlar. Yetmi yedi, yedi art yediye blndnde, on drde eitlenir ve krk iki kuak kez on drt balk altnda (3x14) toplandnda Davut Peygamber'in adnn saysal deerine gnderme yap-

32

Aytun

Altmdal

maktadr, bylelikle Mesih denen sa'y gizlice onun soyuna balar. Bu soyaac aktarm, gelecein tanrsn ayn zamanda Yahudi Peygamberi saiah'nm kehanetine de balamaktayd. Her iki ncil yazarnn att ilk admlar, bu kehanetin gerekletirilmesi balamnda zorunluydu. Uvey baba Yusuf'un Luka yorumunda bamsz bir kuak saylmayp dtalanmas da kayda deer. Matta yorumunda bu kuak boluunu, inanca gre sa zerinde hibir 'emei' olmayan Yusuf'u ayr bir kuak olarak saptarken, elinde yeterli sayda kuak bulunan Luka'nm ona hi gereksinimi olmamt. Saysal deerlere ilikin konular, sonraki yzyllarda Gnostik tarikatlar, gizli ya da Rafzi denen dernekler, Okltistler ve Ezoteristlerce Operasyonel ve Speklatif olarak kullanlagelecektir. Bu deerler karmak cin kovma dualarnn eitli biimlerini ifadelendirmenin yan sra, simgeciliin tlsm gizemlerine ve karmaklna ikin bir saysal nitelik kazandrmada da temel kabul edilecekti. u nl 'kutsal' on drt says iin bu kadar yeter sanrm! Isa Mesih'in ocukluuna dair ayrntl bilgi yoktur. Ancak ilgin bir olay aktarlmtr (Luka, 2:41-51): sa on iki yandayken, ailesiyle birlikte her yl Yerualim'de (Kuds) kutlanan Fsh bayramndan eve dnte gn kaybolmutu. Yusuf'la Meryem onu her yerde aramlar, ama bulamamlard. gn sonra, Tapman avlusunda, yallarla konuurken grdler onu. Luka bu yal Yahudi muallimlerin (Hahamlar) on iki yandaki ocuk isa'nn sorduu sorular ve verdii yantlardan ok etkilendiklerini belirtmektedir. Bu muallimlerin gerekten etkilendikleri mi, yoksa tedirgin mi olduklar, sa ile annesi Meryem arasndaki u konumadan izlenebilir. Luka yle yazyor: "Onu grdkleri zaman, atlar ve anas

ona dedi: Ey oul, neden bize byle ettin? te babanla ben yreimiz ok sklarak seni aradk. Onlara dedi: Neden beni aradnz? Bilmiyor mu idiniz ki, benim iin Babamn evinde bulunmak gerekti? Onlar ise kendilerine syledii sz anlamadlar." (Luka, 2:48-50) Eer, sa bu retmenlerle annesiyle konutuu tarzda konutuysa, bu anlatm tarz hazr bulunanlar etkilemekten ok tedirgin etmitir. nk Tanr'nn tekil olarak 'Babam' biiminde nitelendirilmesi Museviler arasnda allmadk bir uygulama idi; Baba figr olarak tanr geleneksel olarak 'Babam' biiminde deil, 'Babamz' olarak tanmlanrd. Yine geleneksel olarak Tapnak RAB'bin ikamet ettii yerdi. RAB, 'Babamn evinde' oturmuyordu. Eer bu olay Luka'nm uydurduu bir ekleme deilse, o zaman tad anlam, nemlidir. Bylesi bir niteleme daha on iki yandayken "Hepimizin babas bir deil mi? Bizi bir Allah yaratmad m?" (Mal. 2:10) diyen gelenekten aka kopmu bir sa'ya iaret etmektedir. Daha sonralar, bilindii gibi, sa otuz yalarna geldiinde de, Yahudilerin 'Tanrmz' nitelemesi geleneini yadsyarak Tanr'y 'Tanrm' olarak adlandracaktr. Kimi durumlarda baz peygamberlerin Habakkuk'ta yapld zere (3:18-19) Tanr'y 'Kurtarcm' ya da 'Yehova, Rab, benim kuvvetimdir' eklinde nitelemelerine cevaz olsa da, 'Tanrmz'm 'Tanrm' biiminde tekilletirilmesi, Tanr'nn nsan-Benlii'nde zelletirilmesi saylmaktayd ve kesin olarak yasaklanmt. nk Musevi peygamberi Mika'nm da belirttii gibi, "nk btn kavimler, her biri kendi i lal mn ismiyle yryor; biz de daima ve ebediyen Allahmz RABBN ismiyle yrrz" (Mika, 4:5) denmiti. Tanrlar ve Ruhlar arasnda yaayan ve bazen onlar tarafndan yardma 'arlan Pagann tersine, Yarg Tanr RAB, Musevilerin arasnda yaayan lahi Gt. ("nk ben Allahm

102 Aytun Altndal

34)1

ve insan deilim; senin ortanda olan Kuddsm") (Hoea, 11:9). Yaayan Yarg-Tanr, srail'in RAB'bi btn Musevilerin arasndayd, hibir Musevi'nin zel mlkiyeti altnda ya da evinde deildi. Tanr, Yeni Ahit boyunca, Eski Ahit'in tersine yalnzca bir kez konuur. Bu da sa'nn kuzeni Yahya tarafndan vaftiz edilii srasnda gerekleir. ncil yazar Yuhanna'nn syledii gibi Vaftizci Yahya'nn m onu herkes gibi vaftiz olmaya ard, yoksa Matta, Luka ve Markos'ta gsterdii zere sa'nn m kendini Yahya tarafndan vaftiz edilmeye davet ettii ak deildir. Matta, sa'nn vaftizini yle betimler: "Ve sa vaftiz olup hemen sudan kt; ve ite, gkler ald, ve Allahn ruhunun gvercin gibi inip zerine geldiini grd; ve ite, gklerden bir ses dedi: Sevgili Olum budur, ondan razym" (Matta, 3:16-17). Tanr bundan sonra sa dahil kimseyle konumad ve sa ve havarileri ibadet etmek zere daa ktklarnda bir buluttan gelen 'ses'in ayn mesaj tekrar etmesi dnda hi emir ya da talimat vermedi. sa bu nedenle "Allah Ruhtur ve ona tapmanlarm ruhta ve hakikatte tapnmalar gerekir" demitir (Yuhanna, 4:24). Anlald kadaryla sa sradan bir Musevi gibi gelip vaftiz olmutur. Yahya: "Ben onu bilmezdim" der (Yuhanna, 1:31). Ve sa, vaftiz edildii sahilden, sonradan Yahya'nn dorulayaca zere mecazi anlamda tm insanlar ve zelde tm Museviler iin kullanlan bir unvan olan Tanr'nm Olu olmak sfatn alarak ayrlmtr (Yuhanna, 1:34). Tekvin'de yle denilir: "Ve vaki oldu ki, topran yz zerinde adamlar oalmaya balad ve onlarn kzlar doduu zaman Allah'n oullar insann kzlarnn gzel olduklarn grdler ve setiklerinden kendilerine karlar aldlar" (Tekvin, 6:1-3). Dolaysyla bir Musevi erkei olarak sa da bir Tanr Olu'ydu ama bu

onu Mesih yapmaya yetmiyordu. Bu nedenledir ki sonradan, ba kesilmek zere Herod tarafndan kapatld hapishaneden Yahya kendini beklenen Mesih olarak grp grmediini anlamak zere ona haberciler gnderecektir. sa bu hayati soruyu son derece belirsizce yantlar. Gerekte sa, Musevi cemaatini yneten ve ynlendiren sz sahibi kiiler tarafndan arlm ve onaylanm deildi (hatta-.) onlar tarafndan yetersiz bulunmutu! sa'nn nasl doduu ya da Tanr'nm beklenen Mesih'i olarak nasl onaylandnn zerinde ok fazla durmaya demez. Kukusuz Nasral sa, Musevilerin bekledii bir ve tek Mesih deildi. nk Mesih ideali sa'dan onlarca yl nce Essene Kmran tarikatnn biimlendirdii esrarengiz bir Hak Belleticisi'ne (imgesi-.) daha fazla uymaktadr.25 sa'nn yapt sylenen mucizeler de fazla nemli deildir. Yeni Ahit derleyicilerinin kendisine yaktrd tm o mucize ve iaretleri gerekten yaratt konusunda kesinlemi hibir kant yoktur. Doru olduklarna inanlsalar bile, bu olaylar Eklesiastikus kitabnda insana kalan tek nemli eyin 'Btnsel Grev'i olduunu aka belirten ruhani nderin terminolojisiyle sylersek, nemsiz ve 'anlamsz'dr. sa'nn 'Btnsel Grev' karsndaki tefsiri konumu sa'nn misyonunun somut doasn belirlemektedir. sa, cemaate aka ilan ettii iindir ki, 'Btnsel Grevi'nin ne olduu bilinmektedir. sa grevi itibariyle Yasa ve peygamberleri ilga etmek iin deil, tamamlamak iin geldiini sylemitir (Matta, 5:17). Ama sa'nn konumu nedir? sa'nn tefsiri konumu parametrik olarak ncil yazarlarnn nihai gereklik kabul edip sonraki kuaklara aktardklarndan deil, tersine Musevilerin dmanca sayp ret Ve inkr ettiklerinden karsanabilir. Bu yaklam sa'nn abalarmdaki entelektel konumu-

30

sa

Aytun

Altndal

37

nu aydnlatmaktadr. Bavurduu yntem, yetke've retisi entelektel konumunu saptamann ilk parametresini verirken kuann tutumundan da drdncy saptamak, olasdr. Kukusuz ki Musevi yallar meclisi Sanhedrin, ynetimini ve yetkesini reddetmi ve snama sonucunda retisini zararl bulmutur. Ve kendi kuann yapt ar karsndaki tutumu da olumsuzdur. Dolaysyla, drt temel deimez zerinde kendi halk tarafndan hemen tmyle reddedilen bir sa/Mesih, kendisini reddedenlerin Yasas'n icaplarn yerine getirmek iddiasyla ortaya kmaktayd. Ve ncil yazarlarnn szn ettii szmona binlerce izleyici, son anlarnda yannda deillerdi. Ve mahkmiyetinin arifesinde yalnzca Yahuda deil, kendisinin Mesih olduunu ilk syleyen imun Petrus da onu inkr etmitir. sa'nn bana gelen, "Peygamberler ne kadar onlar ardlarsa onlardan o kadar uzaa gittiler" (Hoea, 11:2) diyen Tanr'nn da bana gelendir. isa'nn iddialarnn ne olduu da iyi bilinmektedir: a) sa onaylanm Mesih'tir. b) Isa Tanr'nn bir ve tek Oludur ve bununla balantl olarak da, Tanr'dr. c) Tanr Ruh'tur. Bu allmadk iddialar bir araya getirildiklerinde, ayn anda Mesih sa, Tanr ve Ruh'u vermektedir. Bu durumdan kaynaklanan sorun yalnzca onun gerekten Tanr olup olmad deildir; sorun sa'nn insann suretinde yaratlm olmasdr (Pavlus'un Filipinlere Mektubu, 2:211.) Bu, Tanr'nn Kendi'ni insann suretinde yaratt anlamna gelir. Oysa Yasa'ya gre 'nsan Tanr'nn suretinde yaratlmtr'. sa'nn srekli-klnm konumu bu ikilemde yatar. nsan olarak sa 'Tanr'nn suretinde yaratlm-

tr' (soyaac hatrlanmaldr); ama Tanr ve Ruh olarak sa Mesih 'nsann suretinde yaratlmtr'. Her iki durumda da sa'nn yaratl Benzerlik Yasas'na tabi klnmtr. Bu, bir gizden ok, mantksal yanlgdr. lml ve Musevilere gre sradan bir insann Yaratc'yla bylesine balantlandrlmas, Pagan-Helenistik 'nsan-benzerliinde yaratlm Ruh' idealizasyonunu tam bir biimde yanstmaktadr. Bu paradigma Pagan religio'suna ve tanrlarn Modus Operandi'sine (ileyi tarz) gayet iyi uymakla birlikte, Musevi eriat'na yabanc, sekler bir iddiadr. Konumu, sa'y doal olarak Paganlar ve Gentileler iin (Koloselilere Mektup, 2:9'da betimlendii zere) ok kabul edilebilir bir 'insan bedeninde yaayan lah', yapmtr. Ancak, konumsal iddialar onu Musevilerin gznde bir Sebt-bozguncusu* ve bir kfir haline getirmitir. 'Tanr suretinde yaratlm' nsan olarak sa, (kendi dahil) birey olarak Musevi'yi srail Hanesi'nden farkllatrmakla, konumunu Seklerletirmitir. Ve 'nsan suretinde yaratlm' Tanr olarak sa, yetkeyi (otoriteyi) Yasa'dan ayrarak Btnsel Grev'ini (Misyon) kutsal klmtr. sa'nn tefsiri konumu Btnsel Grevi'ni belirlemektedir. ncil'de anlatlan konumu (Position) Benzerlik Yasas uyarnca onu Seklerlemi bir Musevi haline getirmitir. Bir Musevi olarak sa, ncil'e gre ilahi ve kutsanmtr. lahilii sonradarfgaman deitirilerek grevine (misyon) eklemlenmi ve 'nsan suretinde yaratlm' Ruhlkuds olarak onu idealize ettirmitir. sa'nn grevi karsndaki konumu, Tanr'nn kendi grevi yaratclk karsndaki konumuna fazlasyla benzer. Zaten insanlar Yaratclk (grevi) sayesinde Tanr'nn
* Sebt: Yahudiler iin kutsal gn. Yahudi eriat'nn en nemli yasaklar gn. (y.n.)

38

Aytun

Altndal

farkna varmlardr. Ve Tanr dahi, insan tarafndan reddedilmitir. Adem'in Tanr'nm ilk buyruuna boyun emeyi reddettii ve kendisini kutsamasna karn ona kran sunmad anmsanmaldr. srail'in Tanrs da, setii halk tarafndan birka kez reddedilmitir. sa 'Bab/Kap' olduunu sylemiti. Evet, bir 'birim' olarak tekillemi-Tanr birimindeki ada (Sekler) Pagan ideoloji kavram dine bu Kap'dan girmitir. Ve Musevi 'Tek Tanr altnda Tek snfl toplum' topyas da ayn kapdan dar km ve br ok-snfl devlet toplumlarnn tarihine kararak, felsefi Hristiyanlk Tanrs kavramnn yaplannda ite bu 'yeni gelen'le (ideoloji) balantlanmtr.26 Musevilie bylece giren bu ideolojik unsur, sonradan Hahamlarn yneticiliini yapt Musevilik olarak adlandrlacaktr. 27 deolojinin snflandrma temelinde ve Devlete temsil edilerek iselletirilmesi, yabanc bir unsur olmakla birlikte peygamberlerin egemenliini kktenci bir biimde sona erdirmi ve politik ahsiyetlere ve Hahamlara yolu amtr. Adlaryla belgelenen ilk hahamlarn Yahudilerin gndelik hayatna girilerinin sa'nn armha geriliini izleyen onyllara denk dmesi, bir rastlant deildir.28 sa ne yazk ki Yahveh tarafndan lmszletirilmi deildir; ama sonraki kuaklarn belleinde 'nsan benzerinde yaratlm Ruh' olarak kendi kendini lmszletirmitir. zsaygs ve zelletiricilii olan drst ve titiz bir gen adam olan sa, kukusuz takdire deer bir bireycilik ncs ve bir medeni cesaret simgesidir. Bir Musevi Socratesi'nden ok daha fazladr. Btnsel Grevi'ni (misyon) yerine getirmek iin armha gerilii ve unutulmaz straplar insanlar fazlasyla etkilemitir ve onu her zaman var olan kurumsallam Zeitgeisfm rnek bir simgesi mertebesine ykseltmitir. Daha sonra, Tanr'dan kor-

kan Pagan ve Gentileler kendilerini bu paradigmatik 'nsan benzerinde yaratlm Ruh'ta yeniden yaratabilmilerdir. Zamanla sa'nn ad Ac-eken nsan'la anlamda hale gelmi ve giderek snfsal ve ulusal ayrm ve engelleri aarak nihai balanma ve bireysel selametle zdeleme zeminini oluturmutur. Musevilik gibi, son derece kendine-yeterli ve kendineileyen, ie-kapank bir ulusa ada ve evrensel unsurlar, standartlar ve deerleri kabul ettirme yolundaki art niyetsiz, adanm abalar gnbirlik yaayan nsan'a kar deal nsan tipi olarak ortaya karm ve bu simgeyi Zamann Ruhu olarak tescil ettirerek ansn o gnden bugne tamtr. sa yaratc dnebilen bir insand, gncel siyasay ve ona ilikin fikirleri biliyordu. 'Entelektel yanyla Seklerlemi' Musevi olarak Tek-Tanrclkta liberal bakn ncs olmutu. Ve grevi srasnda ve salnda akirtleri tarafndan kutsal kabul edilen ilk Musevi'ydi. Sekler kutsallk ann onunla balamasna amamak gerek. Haham Ignaz Maybaum'un iaret ettii gibi: "Antikite sekler bir yaam tanma'zd. Onu yaratan Hristiyan inanc oldu." 29 Evet, Sekler yaam Hristiyanlk'la deil, bizzat sa'yla birlikte balamtr. sa ilk Seklerlemi Musevi'dir. Spinoza'dan nce, sa vardr. Bat uygarln seklere aan kapnn anahtar budur. Hollandal ilahiyat Arend T. Van Leeuvven, sekler hayat 'tebdil-kyafet Hristiyanlk' 30 olarak nitelendirmiti. Simgesel sylemde, eer sa'nn sa elinde 'Kutsal' var idiyse, 'Sekler' de sol elindeydi, denilebilir. Roland ve Pury, Kierkegaard, Kari Barth, Emil Brunner 31 vd. nl ilahiyatlarca eletirilen Seklerletirme sreci. nin kkleri, on sekizinci yzyln Devlet-destekli ve Kiliseonayl seklerizminde yatmaktadr. Yine de, tuhaftr ki,

40

Hristiyanlk alanndaki, dinsel ya da Kilise kutsallk yaratclarnn ou, gerekte sekler dindarlard. Bu uzun liste Havariler, Kilise Babalar ve retmenlerle balayarak "Les rares points lumineux du Moyen Age emanant de laics* (Pierre Waldo, Franois d'Assisi.. .)"32 ile Ortaa'a ular. Calvin, Farel, Th. De Beze, Zinzendorf, George Fox, VVilliam Booth, George VVilliams, C. Finney, D.L. Moody, Hudson Taylor, VVilliam Carey, A. Judson, Sadhou Sundar Sigh, Dr. P. De Benit, Rees Havell33 ve Opus Dei gibi 'Sekler/Laik' rgtler bir yana, yzlerce papaz, papa ve azizle son bulur. Aziz Ignatius Loyola'nm (. 1556) bir spanyol askeri olduunu ve Cizvit tarikatn kurduunu belirtelim. Laik-sekler 'kutsayclar' ve Evanjelistler hep vardr ve halen de vardrlar. Sekler unsurlarn kutsal'a (alanna-.) katklar olmasayd, Hristiyanln Ekmenik** perspektifleri ve misyonlar kerdi.34 Gnmzde Katolik Kilisesi'nin ift ynl Btnsel Grevi'nin (Misyon) Hristiyan olmayan halklarn ncil'e kazanlmas ile bir zamanlar Hristiyanlatrlm ama gnmzde yeniden Paganlam olan Avrupa'nn bu, 'soysuzlamadan' kurtarlmas iin yeniden ncil'e dndrlmesi faaliyetleriyle zdeletirilmi olmas rastlant deildir.

kinci Blm

SA: "TANRI - BZMLE" M?

* **

Ortaa'n laiklerden kaynaklanan ender aydnlk noktalar ( n.). Ekmenik: Evrensel anlama gelen Katolik kavramndan farkl olarak, Hristiyanlarn Evrensellii demektir. Hristiyanlarn yaadklar her yer anlamna da gelir (y.n.).

SA: " T A N R I B Z M L E " M?

"Sana syleyen ben, oyum". sa -Yuhanna, 4:26

2.1. sa'nn ne Srd Dsal, Sekler ddialar


yi ama, dsal, Sekler iddia ne demektir? VVilliam A. Christian, Doctrines ofReligious Communities'de (A Philosophical Study) 'Sekler iddiann, baarnn herhangi bir dinsel cemaatin ayrt edici standartlarna gre lmlenmedii bir soruturma srasnda gndeme gelen bir iddia1 olduunu gzlemlemitir. Dsal iddia konusundaysa, 'herhangi bir dinsel cemaatin ayrt edici retilerine dayanmayan, yabanc bir iddia, bu durumda Sekler, dsal bir iddia saylr'2 demekteydi. Bunun sonucu olarak, burada ve bu kitap boyunca 'sekler iddia' deyimini yle yorumluyorum: Sekler bir iddia, doas itibariyle dsal olup, herhangi bir verili dine gre kendini rgtlemi bir Cemaatin 'Ruhani Ynetiminin' dogmatiklemi vehelerini ortadan kaldrmak amacyla konulmu bireysel erh(-ler)dir. Bu tanma uygun olarak, sa'nn sra d tarzda seilip yeniden dzenlenmi (4x6) balk halinde gruplandrlan yabanc Sekler iddialar aada sralanmtr. Bu rnekler bir nceki kesimde (1.4) betimlendii ekliyle sa'y kavramsallatran gstergeler olarak sunulmaktadrlar. Saylar ok daha fazla olmakla birlikte, bu seme iddialar
43

30

sa

Aytun Altndal 44

Yahudi Cemaati'nin ayrt edici standartlarna gre kabul edilmesi mmkn olmayan 'dsal erh' ve 'yollar'dan bazlardr. I. sa'nn kulland yntem'e dair

a) sa dedi: Yol ve hakikat ve hayat benim; ben vasta olmadka Baba'ya kimse gelmez. (Yuhanna, 14:6) b) Isa dedi: Siz beni semediniz, ben sizi setim. (Yuhanna, 15:16) c) Filipus dedi: Ya Rab, Baba'y bize gster ve bize o yeter. sa ona dedi: Bu kadar zaman sizin ile beraberim de beni tanmadn m ey Filipus? Beni grm olan Baba'y grm olur; sen nasl Baba'y bize gster diyorsun? man etmiyor musun ki, ben Baha'daym, Baba da bendedir? (Yuhanna, 14:8-10) d) Isa cevap verip ona dedi: Kim beni severse szm tutar. (Yuhanna, 14:23) e) Isa dedi: nk dnyaya hkmetmeye gelmedim, ama dnyay kurtarmaya geldim. (Yuhanna, 12:47) f) sa dedi: Allah'tan olan, Allah'n szlerini dinler; onun iin siz dinlemiyorsunuz, nk Allah'tan deilsiniz. Yahudiler cevap verip ona dediler: Sen Samiriyelisin ve sende cin var, dediimiz doru deil mi? sa cevap verdi: Bende cin yoktur; fakat Baba'ma hrmet ederim ve siz beni tahkir ediyorsunuz. Fakat ben kendi izzetimi aramyorum; arayan ve hkmeden biri vardr. Dorusu ve dorusu size derim: Eer bir kimse benim szm tutarsa ebediyen lm grmeyecektir. Yahudiler ona dediler: imdi bildik ki sende cin vardr; ibrahim ld, peygamberler de ve sen: Eer bir kimse be-

nim szm tutarsa, ebediyen lm tatmayacaktr, diyorsun. Yoksa sen babamz brahim'den byk msn? O ld; peygamberler de ldler; sen kendini kim sayyorsun? sa cevap verdi: Eer ben kendimi taziz edersem, benim izzetim hitir; beni taziz eden Babam'dr; siz O Allah'imizdir dersiniz ve onu bilmezsiniz; fakat ben onu. bilirim ve szn tutarm. Babanz brahim benim gnm grecei iin mesrur oldu; grd ve sevindi. Bunun iin Yahudiler ona dediler: Henz elli yanda deilsin, brahim'i de grdn m? sa onlara dedi: Dorusu ve dorusu size derim; brahim olmadan nce ben varm. O zaman zerine atmak iin talar kaldrdlar, fakat sa gizlendi ve mabetten kt. (Yuhanna, 8:47-59) II. Uygulad yetkeye dair

a) sa bu eyleri syledi ve gzlerini ge kaldrp dedi: Ey Baba, saat geldi; Olunu taziz eyle ki, Oul seni taziz etsin; nitekim ona btn beer zerine hkimiyet verdin, ta ki, ona verdiin kimselerin hepsine ebedi hayat versin. Ebedi hayat da u ki, seni, yalnz gerek Allah' ve gnderdiin sa Mesih'i bilsinler. Yapmak zere bana verdiin ii baarp seni yer zerinde taziz ettim. Ve ey Baba, dnya olmadan nce senin nezdinde bende olan izzetle beni nezdinde taziz eyle (Yuhanna, 17:1-5). b) sa dedi: Ey adil Baba, dnya seni bilmedi, ben ise seni bildim; bunlar da beni sen gnderdiini bildi ler. Bana olan sevgin onlarda olsun, ben de onlardan olaym diye senin ismini onlara bildirdim ve bildinceim (Yuhanna, 17:25-26).

30

sa

Aytun

Altndal

31

c) Isa ona dedi: Kymet ve hayat benim; bana iman eden lm olsa da, yaar; ve kim yaar ve bana iman ederse, ebediyen lmez (Yuhanna, 11:25-26). d) sa dedi: Bunun iin Baba beni sever; nk ben canm veririm, ta ki, onu tekrar alaym. Onu benden kimse almaz; fakat onu kendiliimden veririm. Onu vermeye kudretim var; ve onu yine almaya kudretim vardr (Yuhanna, 10:17-18). e) Fakat sa onlara cevap verdi: Babam imdiye kadar ilemektedir; ben de iliyorum, imdi bundan dolay Yahudiler onu ldrmeye daha ziyade alyorlard, nk yalnz Sebt gnn bozmakla kalmad, fakat Allah kendi Babas idiini syleyerek kendisini Allah'a msavi kld (Yuhanna, 5:17-18). f) Onlarn imann grerek sa: Ey adam, gnahlarn sana baland, dedi. Yazclar ve Ferisiler: Kfr syleyen bu adam kimdir? Allah'tan baka kim gnahlar balayabilir, diye dnmeye baladlar (sa Ferisilere:) Fakat nsanolu'nun yeryznde gnahlar balamaya yetkili olduunu bilesiniz (Luka, 5:20-24). . retilerine dair

c)

d)

e)

f)

a) Isa dedi: Ve size diyorum: Kim beni insanlarn nnde ikrar ederse, nsanolu da onu Allah'n melekleri nnde ikrar edecektir (Luka, 12:8). b) sa dedi: Dnyaya selamet getirmeye mi geldim sanyorsunuz? Size derim ki: Hayr! Fakat daha dorusu ayrlk getirmeye geldim; nk bundan sonra bir evde be kii olacak, ikiye, ikisi e kar ayrlacaklar. Baba oula kar, oul babaya kar; ana kza kar, kz anasna kar; kaynana geline

kar, gelin kaynanasna kar olacaklar (Luka, 12:51-53). Kyamet yoktur diyen Sadukiler o gn sa'ya gelip bir soru sordular. Fakat sa cevap verip onlara dedi: Siz kitaplar ve Allah'n kudretini bilmediinizden saptryorsunuz; zira kyamette onlar ne evlenirler ne de kocaya verilirler, ancak gkte olan melekler gibidirler. Fakat llerden kyam hakknda Allah tarafndan size: 'Ben brahim'in Allah', shak'm Allah' ve Yakub'un Allah'ym' diye sylenen sz okumadnz m? Allah llerin Allah' deil, ancak yaayanlarn Allah'dr. Ve halk bunu iitince, onun retiine ok atlar (Matta, 22:23-33). sa onlara dedi: Dorusu size derim; Vergi mltezimleri ve fahieler Allah'n melektuna sizden nce giriyorlar (Matta, 21:31). sa dedi: Bundan dolay size derim, Allah'n melektu sizden alnacak ve onun meyvelerini yetitirecek bir millete verilecektir (Matta, 21:43). O zaman sa halka ve akirtlerine syleyip dedi: Yazclar ve Ferisiler Musa'nn krssnde otururlar; bundan dolay size syledikleri btn eyleri yapn ve tutun; fakat onlarn ilerine gre yapmayn; nk sylerler ve yapmazlar... Bunun iin ite, size peygamberler, hikmetli adamlar ve yazclar gnderiyorum (Matta 23:1-3, 34).

IV. Kuaa (Nesil) dair: a) sa dedi ki: Ki salih olan Habil'in kanndan, mabetle mezbah arasnda ldrdnz Barahiya olu Zekeriya'nm kanma kadar, yeryznde dklen her salih kan, zerinize gelsin. Dorusu size derim: B-

48

U sa

Aytun

Altndal

tn bu eyler bu neslin zerine gelecektir (Matta, 23:35-36). b) O vakit sa onlara: yle ise Kayser'in eylerini Kayser'e ve Allah'n eylerini Allah'a deyin, dedi. Ve bunu iittikleri zaman, atlar ve sa'y brakp gittiler (Matta, 22:21). c) sa onlara dedi: Yreklerinizin katlndan tr karlarnz boamanza Musa msaade etti; fakat balangta byle olmamtr. Ve ben size derim: Kimi zinadan tr olmayp karsn boar ve bakas ile evlenirse zina eder (Matta, 19:8-9). d) Isa dedi: Dorusu size derim; btn bu eyler yerine gelinceye kadar, bu nesil gemeyecektir. Gk ve yer geecek; fakat benim szlerim gemeyecektir (Luka, 21:32-33). e) Ve onlara dedi: nsan Sebt gn iin deil, Sebt gn insan iin oldu. Bylece nsanolu Sebt gnnn de rabbidir (Markos, 2:27-28). f) Ve onlara dedi: Btn dnyaya gidin ncil'i* btn hilkate vazedin. man edip vaftiz olunan kurtulacaktr; fakat iman etmeyen mahkm olacaktr... Zira bize kar olmayan bizim tarafmzdandr (Markos, 16:15, 9:40).

2.2. Gnahn Organik Siyasas


Tabii Sekler iddialarda bulunmak kiiyi bir anda Sekler ya da Seklerist yapmaz 3 . Tpk baz insan gruplarnca mutlak ve tek reti ya da kutsal saylan yazlardan karsanan man' savunmann kiiyi bir anda 'ilahi' ya da kutlu klamayaca gibi. Bunun yetkin bir rnei, Aziz
* 'incil', iyi haber, mjde anlamna gelmektedir (.n.).

Ambrose'dur. Latin Hristiyanlnn en nemli drt Din Doktorundan biriydi, Ambrose. Hristiyanl saran ve Heretik saylan Arianizm'in zorlu gnlerinde Ambrose Hristiyan deil, Pagan bir vali olmasna karn alelacele piskopos yaplmt. Kendi iradesine karn greve arlmt ve vaftiz olmas iin de kendisine yalvarmlard. Ambrose, Kilise'de piskoposlua atanan Seklerlerin ne ilki ne de sonuncusudur. Bir baka temsilci, ada kanonistleri tarafndan geleneksel olarak brahim Peygamber'e edeerde bulunan ve Militan Kilise'nin Tanrs saylan Avignonlu Papa VI. Clement'dr. Bu papa da ilahiyat ve tarihilerce 'savurgan bir Sekler prens gibi yaayan' 4 tm papalarn en hmanisti addedilirdi. VI. Clement, Kilise'deki yaptrmlarn dorudan Tanr'yla dengelemi ve 'in media' (araya) sa'y yerletirmitir. Kiliseye ilikin konularda Tanr kadar gl saylmasna karn ad Azizler Kitab' na alnmamtr. Musevilerin kovuturulmas srasnda ilenen sulara ilikin olarak kayrmacl ve ifte standartllyla tannmtr. Museviler 1348/49'da Strasburg ve baka yerlerde tm Hristiyan dnyasn yok etmek amacyla Kara Veba salgn balatmak ve Mslman Sultanlara casusluk yapmakla sulanmlard. 5 Sekler iddialarda bulunmak kiinin fikir ve dncelerini bir anda Seklerletirebilir ya da Seklerletirmeyebilir, ne ki, gerekleme srecinde bylesi iddialar ileri srenlere Sekler konum kazandrmada yardmc olduu, aktr. sa konumu itibariyle Sekler (dnyevi) idi; yani hibir mezhep, tarikat ya da kltn yesi deildi. Eitim grm bir insand, ama 'yar-gizli' bir Musevi Tarikat'na mensup deildi. Musevilik'in isel, gizli retisi kendisine retilmi deildi. Bu nedenle de Dsal'd. Karanlk bir Essene Cemaati'ne ye olduu yolundaki iddialarn ise ka-

104

Aytun

Altndal

105

nt yoktur. (Bu cemaatin mensubu olsa dahi, Esseneler toplumd sayldndan, bu onun konumunda bir deiiklik yaratmayacakt.) sa bu dnyada ( saeculum ) yaamt (ya da nanca gre yaamak iin gnderilmiti). Tanr - y a da Tanr'nm olu- olarak sa'nn yeryzndeki imge ve konumu tmyle Sekler (dnyevi) idi. Sekler konumunda sa drtl bir deiim balatmt. lkin 'Tek Ulusun Tek Tanrs'nn yetkesini ( otoritesini) adem-i merkeziletirmi ve ulusu, rk, stats ya da kkeni ne olursa olsun, her bireye lmden sonra dirilme vaat ederek, bu Yce G'e katlma olana salamt. kinci olarak, vaadin doasn deiiklie uratmt. brahim Peygamber'e zgr kadn Sara'dan bir oul vaat edilmiti. Kutsal olan, akit(-ler) deil, bu vaadin kendisiydi. Gerekte, Yahudiler bu vaatten dolay Tanrlar tarafndan seilip kutsanmlard. Havari Pavlus'un hakl olarak belirttii gibi, Yahudiler kle kadn Hacer'in olu smail'in deil, zgr kadnn olu olan shak'm soyundan gelmekteydiler. (Haceriler muhtemelen slam'n ncleri olarak 7. yzylda bir kez daha su yzne kmlardr.) 6 Dolaysyla, Benzerlik Yasas'na gre srail'in Tanrs gibi sa da misyonu srasnda kutsal bir vaatte bulunmutu. Bir ulusa bir Yurt yerine, sa 'arlan'(-lar)a 'bireysel dirili/kyam' vaat etmekteydi. sa'nn gndeme getirdii nc deiiklik, srail Tanrs'nn Ruh olarak tmelletirilmesiydi. Bylelikle Tanr'nm Ruhu bizzat Tanr'yla zdeletirilmi oluyordu. Ve bu zdelii (identification) mantksal sonucuna kadar gtrecek drdnc deiiklii oluturmu ve bu Ruh'daki (Tanr) selameti bireyde tekilletirmiti. Seklerlerle din grevlileri/papazlar (regulars: Nizamiler) arasndaki din-ii ilikiler Kilise tarihi boyunca srekli bir eliki ve gerilim kayna olagelmitir. Hristi-

yanlk'ta greli yeni unsurlar saylan nizamiler tarihsel olarak l Babalar'ndan ve zellikle de Karanisli Aziz Antony'den (Msr) esinlenmilerdi. Seklerler ise Tarikat mensubiyetine daha az ilgi gstermekle, Kilise'deki Konumcular (Positionist) saylabilirler. Onlar iin genelde Kilise ve onun srekliliinin ncelii vardr. Nizamiler Misyon kavramn (Btnsel Grev) savunmaya daha yatkndlar. Nizamiler arasnda en balayc olan Cizvitlerdi ve halen de yledir; en nlenmi seklerlerse Apellantlar'd (17. yzyl ngiltere'si). 7 1990'larda Opus Dei, Roma Katolik Kilisesi'nde sekler konumu temsil etmektedir. Seklerler geleneksel olarak piskoposlar (papalar) eletirmede daha gnll davranrken, Nizamiler sk Papac ve her zaman mutlaka ahs olarak Papa'nm olmasa bile, Papaln ateli savunuculardr. Fleuryli Aziz Abbo'ya gre, 'Seklerin konumu iyi, papazmki daha iyi, ama keiinki en iyisidir'. 8 Ama Dominiken keii Hugo von Flavingny'ye (. 1153) gre, liste biraz daha uzundur: 'Petrus, Pavlus, Havariler, Mnzeviler, Keiler, Piskoposlar, Seklerler ve Kadnlar' 9 . Aziz Abbo (d. 945) Dominiken Tarikat'mn reformcusu ve Cluny pratii diye tannan yeni bir uygulamay gndeme getiren kiiydi. Keilerin savunucusu olmasna karn Kilise'de birlikte reform yapmaya alt keiler tarafndan vahice ldrlmt (1004). Aziz Abbo dneminin en byk alimlerinden biriydi ve Sekler konularda Fransa Kr. l'yla Papa arasnda araclk yapard. Genel anlamda Seklerler, Kilise iinde kurumsallamalarndan bu ya., inat doktrinerler olan Nizamilerden ok daha liberal ve hogrlydler. Sekler iin esas olan Katolik Kilise si'nin manevi bamszlyd; Papaln dnyevi r^c menlii ikincil, kimi zaman da ncl nem tayordu

104

Aytun Altndal

105

Paganlar iin ise merkezdeki fikir, kahramanlamaya gre biimlendirilmi nsanlk idi. Paganlar kahramanmerkezcilik anlamnda hmanist idiler. srail Tanrs'nn da belirttii gibi Pagan tanrlar kadim kahramanlar, yani insanlard. Gentileler (Helenist kkenliler) iin merkezdeki fikir, Ruhlarnn koruduu Kent'ti. Kent/Polis yaam Ruhlarca ynlendirilmekteydi. Museviler iinse merkezdeki tema, toprak vaadinde bulunan Tanr'yd; nsan ve Polis'i daha az nemliydi. sa'nn kehanetine gre her kesi ruhlarla dolu olan kentin Nominal insan Tek Tanr'nm Krall'na ulaabilmek iin lmden kurtarlacak yeni domu birey haline gelmiti. Vaat fikri Musevilerden karsanmt, otoritenin adem-i merkeziletirilmesi fikri pagan kkenliydi ve Ruh'un Tanr'yla zdeletirilmesi fikri de dsal biimiyle Helenistik, isel/Batni olarak da Zerdt'eydi. Siyaset hi kukusuz Sekler bir olgudur ve sivil kltr alanna dahildir. Siyaset hibir zaman per se (tpatp) din deildir, olamaz da. Ancak Durham Piskoposu David Jenkins'in hakl olarak belirttii gibi 'Siyaset dinden, Hristiyanlk'tan ayrlamaz'. 10 Gerekten de bu sekler unsuru dinden soyutlamak mmkn deildir. Siyaset rgtl dinin kurucularndan biri ve sine qua non'udur.* Musa bir Ulus-ve-Yasa-Yapc saylan siyasal bir kiilikti, yalnzca Tanr'yla birlikte yryen bir brani deildi. Hristiyanlk dndaki her retiyi ve dini Tanr'nn nayeti'nden dtalayan reti sa'nn 'Tanr-bizimle' olduunu vazeder. Bu nermenin kendisi siyasetin bir grnmdr; doktriner 'Tanr-bizimle' nermesi Hristiyan geleneine deil, Yahudi kehanetler veresesine, zellikle de saiah Peygamber'e aittir. Kendisi de bu anlaya kar mcadele eden
* (Lat.) Olmazsa olmaz ( n.).

bir Yahudi olmasna ramen sa hibir zaman 'Tanr-bizimle' dememitir. Kukusuz sa, kendi erevesinde bireyciydi. Bireyci seenei savunuyordu. sa'nn retisinin erim ve kapsam 'Tanrnn Selametine Bana man Araclyla Ulaacaksnz'd. 'Bize ve biz' adllar sa'nn ska kulland nitelikler deildiler. 'Tanr-bizimle' demek ve 'biz'i 'ben'de tekilletirmek birbirine taban tabana zt iddialardr. Toparlayacak olursak, Musevice kullanmyla 'Tanr-bizimle' (branice Immanuel, bakireden doacak ocua verilecek ad) 'imdeki/Bendeki Tanr' zdeletirmesini dtalar. Museviler iin 'Tanr-bizimle' nermesi kukusuz 'Aramzdaki Tanr' anlamna gelmektedir. 'Tek nsandaki Tanr' deil. 'imdeki/Bendeki (nsan) Ruh' srail'in kskan Tanrs tarafndan kabul edilebilir bir duyguydu ve kentlerde, 'ruhlarn arasnda' yaayan Gentilelerin de bildikleri bir deyiti. Bir ideoloji olarak Katoliklik 'Tanr-bizimle' kavramn Eski Ahit'ten devrald ve onu sevi ndilerle kartrarak kendi amalarna uygun bir dogma haline getirdi. Bylesi bir eylem, gerekte bir artma ve siyasal-kltrel anmadr ve ulvi amalara ynelik kutsiyetle hibir ilikisi yoktur. David Jenkins bir de unlar yazmtr: 'lkin Hristiyanlk bu-dnyayla ilgili bir din deildir. te-dnyayla ilgili dinler arasnda en bu-dnyaya-degin olandr," sa'nn retileri daha yakndan incelendiinde, en budnyayla ilgililiin karakteristik gereklii gerekten de ortaya kar. Alan W. VVatts'n bir yazsnda belirttii gibi, Resmi Hristiyan retisi iddetle knad Seklerlik olgusunun ve ii bo rlativizmin bizatihi nedenidir.12 Gerekten de birer 'izm' olarak siyasal partilerin siyasal kaldrac saylan Seklerizm, Roma Kilisesi'nin rgtledii resmi Hristiyanlk'tan kaynaklanr. Ancak hem Sekler, yani dnyevi olma hali, hem de Seklerlik, yani di-

sa

Aytun Altndal

55

ne ak olma hali, resmi Devlet-destekli Seklerizmi nceler. Resmi biimlenii iindeki Seklerizm sivil deil, konvansiyonel siyasal rgtlenmenin radikallemesinin bir unsurudur, o kadar. Isa, Cemaatine yabanclam bir Yahudi, bir aydn ve bir nderdi. Siyaset alannda bilinli ve kararl bir zerklikiydi (otonomist). Bu tabii onu hibir biimde devrimci yapmaz fakat bir radikal reformcu olarak ortaya koyar. sa o yllardaki mevcut siyasal rgtlerden hibirine mensup deildi. Pragmatik ya da demokratik bir siyasete ball olmayan kendi gelitirdii bir eit organik siyaseti savunmaktayd. Ve kesin olarak ideolojik siyasann uzandayd. 'Gnah ve Sonsuz Hayat' gibi asli kavramlar sa'nn organik siyasasnda nemli bir rol oynamaktaydlar. sa'nn retisinde bu dnyadaki gnahn kkeni, ikna edici bir biimde sadece kt davranlara balanmt. sa'nn esas olarak eletirdii yaygn ve gnaha neden olan cemaat-ii sorunlard. Hibir ekilde, rejimin Sekler kimliini deitirmek niyetinde deildi. Tersine, sistemi birok alanda destekliyordu. Haram olanla Sekler olan birbirinden ayryordu (rnein bkz. Matta 5-6-7). sa'nn yorumunda Seklerlik, kendisine imann balca rol oynad ve Yasa-kurban Musevi'nin kurtulua ulaabilecei ilahi bir smak olarak bir nc olan haline gelmiti. sa insanln bu 'dnyall'n deil, 'ten'in gnahlarn sulamaktayd (Matta, 6:32). Yoksa, kendisi gereksizleecek, bir on sequitor* haline gelecekti. sa'nn dnce sisteminde, insanln bu-dnyall kendisi araclyla Tanr'nm Sevgi ve nayeti'ne eriebilmenin zorunlu bir evresiydi. yle ki, eer bu-dnyall suretiyle insan mevcut olmasa, gnah da olmayacakt; dolaysyla Tanr'nm onlar se* non secfuitor. Dta kalmas gereken, gereklilii kabul edilmeyen.

lamete eritirmek iin bir ve tek Olu'nu onlarn arasna gndermesine gerek de kalmayacakt. sa sekler dzenin bu-dnyahln anlatmak hususunda hibir frsat harcamamt. Tek rnek yeterli olur sanrm. sa'nn ne srd tipik bir bu-dnya iddias sa'nn akirtlerini retisini yaymak zere kentlere gndermeden nce verdii, Luka 22:36'da aktarlan u tte ifadesini bulmaktadr: "Fakat imdi kesesi olan onu alsn ve torbas olan da alsn; ve olmayan esvabn satsn, ve kl satn alsn." Bence organik siyaset para ile btn arasndaki cemaat-ii ilikilerle biimlenen siyasetin tarzdr. Organik siyaset parti siyaseti deil, genelde kutsal otorite (btn) ile onun altndaki bireysel Ruh'un (para) ilevsel ve rgtsel zerkliini ngren zerk ve entelektel hareketlerin tamamdr. Bu entelektel akmn iinde organik siyaset yle grnse bile 'ykc' deil, 'hogrl'dr. Konvansiyonel (mevcut, yerleik) siyasal rgtlenmenin aksine, organik siyaset rasyonel aklamalara gereksinim duymaz. Dinamikleri pragmatik olmaktan ok, duygusald. ada sorunlarn keskin elikilerini gzler nne serecek fikirler sunmayabilir. Organik siyaset mevcut toplumsal ve bireysel sorunlar lkselletirebilir ya da bunlara duygusal zmler nerebilir. Aada aktarlan nermeleriyle sa organik siyasetinin insanln dnyevi ileriyle altn aka ortaya koymutur. sa demiti ki: "Eer elin srmene sebep oluyorsa onu kes; senin iin hayata olak olarak girmek iki elin olarak cehenneme, snmez atee atlmaktan iyidir... Eer gzn srmene sebep oluyorsa onu kar." (Markos 9:43-47) sa kendisine 'yi Muallim' diyen gen zenginle yle konumutu: "Niin bana iyi diyorsun? Birden baka kimse iyi deildir, o da Allah'tr... Bir eyin eksik; git nen var-

104

Aytun

Altndal

105

sa satp fakirlere ver, gkte hazinen olacaktr; ve gel benim ardmca yr." (Markos, 10:17-23) (Tabii bu zengin gen adam kendisine syleneni yapamad. Markos onun sahip olduu her eyi satamayacak kadar zengin olduunu syler.) "Adama karsn boamak caiz mi?" sorusuyla kendini snamaya gelen Ferisilere u yant vermiti: "Musa size ne emretti? Onlar da dediler: Musa bo bir kd yazmaya ve kadn boamaya msaade etmitir. Fakat sa onlara dedi: Yreklerinizin katlndan dolay size bu emri yazd. Fakat hilkatin balangcndan Allah onlar erkek ve dii yaratt... yle ki onlar artk iki deil, fakat bir bedendirler. mdi, Allah'n birletirdiini insan ayrmasn." (Markos, 10:2-9) sa'nn havarilerini atamas da organik siyasann bir rneidir, nk Yahudiler arasnda daha nce bylesi bir 'grev' yoktu ve gerekli de deildi. Kendi cemaatini rgtleyip kendi retisini yaygnlatrabilmek iin bylesi bir kurumu ngrm deillerdi. Dolaysyla Museviler asndan Havarilik insan-yaps bir kurumdu ve bu nedenle de geiciydi. Havarilik Tanr-yaps deildi, nk Tanr Museviler arasndan Harun soyunu rahipler, Levilileri de hizmetkrlar olarak tescil etmiti. Bunu uzun zaman nce gerekletirmiti. Havariliin kendisi, sa'nn retilerinin Sekler siyasal ynn temsil eder. sa zorunlu olarak doas itibariyle dsal olan bir erh ve bir yorum yaratm ve bunu Musevi cemaatindeki allagelmi peygamberce yneticiliin dogmatize olmu kalplarn krmak zere ne srmt. sa'nn havari yapt on iki akirdi unlard: '(Petrus adn verdii) Simun ve kardei Andreas, Yakub ve Yuhanna, Filipus ve Bartolomeus, Matta ve Tomas, Alfeus'un olu Yakub ve Gayur denilen Simun, Yakub'un o-

lu Yahuda ve hain olan Yahuda skaryot' (Luka, 6:14-16). Bunlarn ou eitimsiz ve yoksul, bu dnyadan insanlar idi. sa Havarilerini kutsadktan sonra onlara dedi ki: "Ne mutlu size, fakirler; nk Allah'n melektu sizindir... Fakat vay size, ey zenginler! nk siz tesellinizi almsnz." (Luka, 7:20-24) sa'nn dnceleri, kutsamalar ve vaatleri ou zaman insanl bu dnyadaki koullar dikkate alnarak balayp te-dnyadaki (Tanr'nn Melektu/ Krall) dle doru uzanmaktayd. sa'nn Pagan yzbayla konumas da organik siyasetinin bir baka ynn vermektedir. sa'ya gre yzba, Sekler otorite altnda Yahudi-olmayan bir ynetici olmasna karn, srailoullarmdan daha imanlyd. nk sa kendisini izleyen kalabala yzbay gstererek yle demiti: "Size diyorum; srail'den bile bu kadar byk iman bulmadm." (Luka, 7:9) sa'nn Ferisi Nikodimus'la karlamas da 'bildii konuda konuan' bir entelektelin konumuna iaret etmektedir. sa, Nikodimus'a demiti ki: "Dorusu ve dorusu sana derim: Bildiimizi sylyoruz, grdmze ahadet ediyoruz; ve bizim ahadetimizi kabul etmiyorsunuz. Eer size dnya ileri sylediim zaman iman etmezseniz, gk ileri sylersem nasl iman edeceksiniz?" (Yuhanna, 3:10-12) Kukusuz sa'nn yola kt ve konaklad durak insanln en 'bu dnyadan' ileriydi. Samarityal kadnla da yle olmutu. sa demiti ki: "Siz bilmediinize tapmyorsunuz, biz bildiimize tapmyoruz; zira kurtulu Yahudilerdendir..." (Yuhanna, 4:21-22) Ten'e ilikin 'gnahkrlk' sorunu sa'nn kua iin yeni bir olgu deildi. Bunlar Musa'nn On Emri'nden bu yana vardlar. Toplumsal yozlama da yle. Eski Ahit kitaplar v e Apokrifa'nn (ncil-D Kutsal saylmayan kitaplar) merkezi temasn 'yozlam srailoullar', onlarn

104

Aytun

Altndal

105

balarna gelen ktlkler ve onlarn dnyada neden olduklar ktlkler oluturur. sa tm bunlar biliyordu. Ancak muallimler (hahamlar) gibi bunlar tekrar etmekle yetinmedi, daha ileri giderek bu kt alkanlklar deitirmeye alt. Yasa ve Peygamberler'in (buyruklarn) yerine getirecek yerde deitirmeye kalkt iin, ister istemez (eriat'ta) Yasa'da bir boluk yaratt. sa ne inansz (cansz) ne de ilahi (seilmi) olan yeni bir boyutu, ancak organik siyasetin terim ve kavramlar erevesinde tanmlanabilecek bir yaam alann vazediyordu. Bu nedenledir ki sa'yla birlikte ilk kez nsan Haklan Din alanna dahil oldu. Onunla birlikte Bireysellemi insann haklar, Yasa'nn (eriat) ngrd haklarla deil ama Tanr'nm haklaryla dengelendi. sa kendi yaratt boluu, eklektik biimde kendi elinde toplad z-otoriteyle yine kendi doldurdu. sa bu giriimiyle nsan olarak Musevi'nin 'haklar'n gvenceye ve selamete aryordu. sa'yla birlikte Musevi yaamna ilk kez Sekler, bu-dnyayla ilgili siyaset dahil oldu. Sekler iktisat, Sekler siyaset ve Sekler kltr sa'nn organik siyaseti araclyla kanallar bularak ve onun araclyla tek tanrcla szdlar. Nasra l sa'yla birlikte Musevi Tek-Tanrcl, Sekler cismaniyet zerine temellenen ve manevi olanla talandrlan yeni bir dine dnmeye balad. Siyaset bylelikle dinin ayrlmaz bir sabiti (deer-.) haline geldi. Bir baka deyile, sa'yla birlikte bu dnyadaki organik gnahn siyasas, 'te-dnya'daki selamet 'yolu'nu belirleyen, onu oluturan e haline geldi.

2.3. Sira'n Olu sa'dan Nasral sa'ya


Isa (Jahveh Selamettir) Museviler iin bir bakma Samarityallara benziyordu, ama Gentile ya da Pagan gibi de-

ildi. retisinin kimi ilkeleri analitik felsefe ya da Roma religio'sunun standartlarna gre Paganca ya da Helenistik-Stoac olsalar dahi, onlarla bir tutulmamt. rnein Sebt gnne uymamak bir Gentile uygulamasyd ve 137 ylnda ( 175) Pagan (vali) Antiochus tarafndan konulmutu. Ve Tanr'nmkilerin yan sra Sezar'm 'haklarn' kabul etmek de kesinlikle Sekler ve zde Pagan bir iddiayd ve Roma'daki Yasal ve Nizami kavraya uygundu. srael'in eski kitaplarndan I. ve II. Makabe'de Yahudilerin kimi zaman kendi istekleri, kimi zaman da zorla akitlerinden ayrlp Pagan ve Gentilelerin 'yollarna' dndkleri anlatlr, I. Makabe'de yle yazar: "O zamanlar ( 175) srail lkesinde Yasa'ya hi kulak asmayan ve kavmimizin bir blmn kt biimde etkileyen bir grup hain Yahudi ortaya kt. 'Gentilelerle uzlaalm' dediler, 'imdiye kadarki uzlamazlklarmz bize dertten baka ey getirmedi.' Bu teklif pek ok kiiye ekici geldi, ve hatta bazlar o kadar heyecanlandlar ki ii kraln huzuruna kp ondan Gentile detlerini benimseme izni almaya kadar vardrdlar. Yerualim'de Grek sitelerindeki gibi bir stadyum ina ettiler. Snnetlerini gizlemek iin ameliyat oldular, kutsal ahitten ayrldlar, Gentilelerle i yapmaya baladlar ve daha birok kt i yaptlar." (Mak. 1:11-15) Bunlar 'lkeye yabanc detlerdi' (I. Mak. 1:44), ama baz Yahudiler bunlar uygulamaya balamlard bile. Dahas, II. Makabe'de Yahudilerin nasl 'Grek yaam tarzn benimsemeye' zorlandklar anlatlr (II. Mak. 6). Yahudiler iin bunlar, Tanr'nm kendilerini cezalandrmasyd. "Bunun RAB'bin halkn imha etmek deil, cezalandrmak iin yaptn dn." (II. Mak. 6:12) Gerekte bu tip dneklikler Tanr'nm Yahudilere bir uyars ve ltfuydu. (II. Mak. 6:13) Musevi bunlara bakp asl yolundan sapmayacakt.

60

sa

Ayln

Altndal

(.1

sa'nn Gentile ya da Pagan damgasn yemeyiinin nedeni muhtemeldir ki etik ve ahlaki erhleriyle kendisinden nceki sa'nn bilgelii arasnda oluturduu koutluktur. Sira'm olu ve Ecclesiasticus kitabnn yazar nceki sa, selamet ve Tanr'nm dlenemez kudreti (Sir. 39:18); ikiyzlln kt sonular (Sir. 28:22); tvbe (Sir. 40 ve 40:18) ve Yahudi yaamnda anlam ve yeri olan hemen her ey hakknda fazlasyla yazmt. Sonraki sa'nn ncekinin bilgeliini kendi retoriine balaryla uydurduu anlalmaktadr. ki sa'nn bilgelikleri arasndaki benzerlikler ilk bakta son derece senkronik gzkmektedir. Ne ki, sa Mesih'in benzerliklerden kendine zg yeni bir sentaks (bileke) kurduu anlalmaktadr. rnein Yahudiliin kutsal direi (Vaat, Peygamber, Kehanet), sa'nn 'Yol'unda Musevi Yasas'nn kurumsallam yorumundan radikal olarak farkl ada bir yorum edinmitir. Jahveh'nin tersine sa yeryznde toprak vaat etmeyip Tanr'nm gkyzndeki Krall'nda sonsuz yaam ya da lmden sonra yaam vaat etmitir. sa, iine doduu kehaneti tekrarlamam ama, kendini kehanetle zdeletirmitir. (Bir bakmdan insan bilimleri ve ilikin toplumbilimleri alannda belgelenmi ilk kurban, ilk insan demektir sa.) sa, peygamberleri izlememi, ama onlar, kendini izleyecekleri dzeylere indirmitir. Ecclesiasticus Kitab'nn yazar sa'nn, ibadet anlay (mantic) esas olarak Helenistik diyalektiin Eristik* biimleriyle temellenmekteydi. Ve ".. .Her insan, tpk dem gibi topraktan yaplmtr. Ancak Rab bilgelii iinde onlar birbirinden farkl klp her birine farkl grevler ykledi... yi ktnn zdd, hayat lmn zdd ve gnah Rab'be adanmlm zdddr. unu dn: Ey Yce her eyi ift
* Eristik: Yzeysel, grnty gerekten ayrmadan yaplan tartma tarz (y.n.).

olarak yaratt, her ey tekinin tersidir" (Sir. 33:10-11 ve 14-15) gibi nermeler sa Mesih tarafndan da kullanlmlardr. Yeminler ve karar verme konusunda iyi bilinen savnda sa; "Ancak szmz: Evet, Evet; Hayr, Hayr olsun; bundan ziyadesi erirdendir", (Matta 5:37) diyordu. Aristocu kyas-'kategoriletirme' erken Musevi-Hristiyan yaam tarzna bylelikle dahil olmutur. 'Evet' ve 'Hayr' sa iin ztlard, ancak Baba'nm Ltuf ve nayeti'yle birlemilerdi. Sira'da yazld ve mesel ve vaazlarnda sa tarafndan da ortaya konulduu gibi, "Kimse eylerin neden yle olduklarn merak etmemeli, yaratlan her eyin bir amac vardr." (Sir. 39:21) sa da Sira'm olu sa gibi bu dsturla hareket etmiti. eriat'ta (Yasa) bu anlayla yaplan metodolojik yaklam Museviler iin yeni deildi. Msr Musevilii Helenistik ibadet anlayn Yahudi Tevrat'yla (yol, reti, yn; Yasa olarak da evrilir) kaynatrmak iin bu ynde kimi admlar atmt. sa iin Tekvin'deki temel ama, imand. Ve bunu kazanmann tek lt de vazettii imana kesin bir evet ya da hayr'la yant verebilmekti. nk Evet ya da Hayr diyen dil, Baba'nm yaratt ayn kiiye aitti. Ancak sa'nn entelektel konumuyla I. Makabeler'de sz edilen 'hain Yahudiler'inki arasnda esas benzerlik, sa'nn Kilisesi'ni Kaya* zerine ina etmeye karar vermesiyle balar. sa'nn ina etmeyi tasarlad kilise, ncelikle konumu nedeniyle Yahudi Tapma'nm inkryd. lk Hristiyanlarn ev-kiliseleri kukusuz srail'in Tanrs'nm ikametten holanabilecei kutsal yerler deildiler. te yandan Musevi inan sisteminde Tapman yaratcs bizzat Tanr'yd. Kilise'nin iareti (Kaya) Tanr'nm-gnderdii-Mesih ve 'insan-suretinde-yaratlm' Tanr'nm bir ve
* Kaya: Rock. Hristiyanlkta iman demektir. Pier/Petro/Petrus/Peter, Kaya= iman demektir (y.n.).

62

Aytun

Altndal

tek Olu olan sa'ya imand. lk Hristiyanlarn kurduklar bu ev-kiliseler Yahudilerin gznde Gentile stadyumlar ya da pagan gymnasiumlar'ndan daha deerli deillerdi. sa sonunda hunhar bir biimde ldrld. Ancak Musevi Haggadah'snda (folklor) RAB Tanr bile kendini bir kez ok gl bir rakip karsnda gsz hissetmiti. Musevi kadn Peygamber Deborah'm arksnda dedii gibi: "RABBN melei dedi: Meroz'a lanet edin, Onun halkna ar lanetle lanet edin, nk RABBN yardmna, yiitlere kar RABBN yardmna gelmediler" (Hkimler, 5:23). nanca gre Tanr (Rab) kabul edilen sa da gl Yallar Meclisi Sanhedrin karsnda kendini bir kez gsz hissetti. Ve sa'nn yardmna da kimse gelmedi ama Sekler Hane'nin en gl temsilcisi Pilatus onun yannda saf tuttu! incil yazar Yuhanna'nn Musevilerin azna yerletirdii szlerden anlald kadaryla o gne dek hi kimse Isa kadar cesaretle ve duyulmadk szlerle konumamt (Yuhanna, 7:46).

2.4. Yasa nsanlar indir


sa kukusuz bireye Yasa ve kurumlardan daha fazla stnlk ve ncelik tanyordu. Musevilerin ne srd ve sulad zere bir Sebt-bozucusu deildi. srail Tanrs'nn kutsal gn Sebt'i ilga etmi deildi, yalnzca onu bireysellemi insana tabi klmt. Onun yapt, son tahlilde John Devvey'in Reconstructions in Philosophy'de aklad sisteme benzemektedir. "Toplumsal dzenlemelerin, yasa ve kurumlarn insan iin olduu dorudur, insan bunlar iin deildir; bunlar insanlarn refah ve ilerlemesi-

nin ara ve gereleridirler. Ancak bireyler iin bir eyler -hatta mutluluk- elde etmenin aralar deildirler. Bunlar bireyleri yaratmann aralardrlar." Ve bireysellik "inisiyatif, yaratclk, eitlilik, inan ve davran tarzn semede sorumluluk alabilme" anlamna gelmektedir. "Bunlar yetenek deil, baardr. Ve birer baar olarak mutlak deil, kullanmlarna bamldrlar. Ve bu kullanm, evreyle birlikte deikenlik gsterir.13 Oysa Museviler 'ahit iin' yaratldklarna inanyorlard; nk Yeremya'nm syledii gibi Rab Yasas'n onlarn yreklerine yazmt (Yeremya, 31:33-34), dolaysyla ahdin kendileri iin yapldn kabul etmiyorlard. nk Tanr ilkin Kendisi'yle Nuh arasnda bir ahit yapmt. Ardndan Kendisi'yle brahim Peygamber arasnda bir ahit oluturmutu. Tanr demiti ki: "Ve sana ve senden sonra zrriyetine Allah olmak iin seninle ve senden sonra zrriyetin benim aramda ahdimi, nesillerince ebedi ahit olarak sabit klacam." (Tekvin, 17:7-10) Besbelli ki ahdin yaratcs Tanr'yd, ama ahit brahim tarafndan tutulmak zere yaplmt. Tanr brahim'e 'tutacanz' ahit bu, demiti. brahim ahit iin 'yaratlm' deildi. yle olsayd, Tanr'nn bir ahit oluturmasna gerek kalmazd. Yoksa Tanr neden sadece kendi tutaca bir ahit yapsn ki? Ahit Tanr ile brahim arasnda bir tanktan ibaretti (ya da Tekvin 31:44'te betimlendii zere Laban ve Yakub arasndaki tank gibi). brahim'in ahde gereksinimi vard, ancak Tanr'nn tana gereksinimi yoktu. Tanr Ahdi'yle insan iin bir tank oluturmutu - o ve gelecek kuaklar iin Bir ve Tek Tanr olduuna dair tanklk bu ahitle mebde balanmt. nk 'balangta' ahit yoktu, yalnzca Tanr'nn Plan* ve Tanr'nn emirleri var* Tanr'nn Plan: Hristiyan ilahiyatnda 'plan' Tanr'nn tasarmlar demektir (y.n.).

64

Aytun

Altndal

d. insan Tanr'nm plan uyarnca yaratlmt, tank olarak ahdin maddeleri uyarnca deil. Dolaysyla ahit kuruluu itibariyle aklaycyd ve kapsayaca anlamnn alan deiime akt. Giriimini gelitirebilmek iin sa'nn bu kapsayc alan deitirmesi gerekiyordu. Bunu Yahudilerin gndelik yaamna yeni bir terminoloji sokarak gerekleirdi. Eski Ahit'te peygamber ve muallimlerin yapt gibi onlara oul olarak seslenecek yerde, bunu tekillemi, bireysellemi 'sen' adyla gerekletirdi. Alfred Kuen, Je batimi mon Eglise'de bu sesleni tarznn ndilerde 200, Yeni Ahit'in geri kalan blmlerindeyse 500 kez olmak zere toplam 700 kez kullanldn saptamtr.14 Bireysellemi, tekil 'sen', 'O'ki, ya da 'Ben...im' biimleri pek ok ilahiyatnn doru olarak gzlemledii gibi, Yeni Ahit'in Eski Ahit'ten farkl dn tarzn sergileyen en belirgin kelimelerdir. 'Yasa insan iindir' ile 'insan yasa iindir' nermeleri karsnda taknlacak tutum sa Mesih'e inanacaklar arasnda temel bir tercih sorunuydu. nk sa, kiinin kendini zorlayarak 'Yasa'ya gre hakkaniyetli' davranmas gerektii fikrini aka reddediyordu. sa'ya gre bu fikir, Yahudiler arasnda bir yozlama ve sapma kaynayd. Birey'in bu tr bir Dorulua zorlanmas, sa iin Ferisi yasalclmdan baka bir ey deildi ve dpedz ikiyzllkt. sa bir ift yeni 'alan' vazetmiti: Kutsal ve cismani arasndaki geleneksel (klasik deil) Yahudi ayrm sa'nn yorumunda beklenmedik bir yansma bulmutu. Bireye ncelik vermekle sa, Yahudi'yi Seilmi-nsan-Olmak zelliinden kopartm ve onu srail Hanesi'nden ayrmtr. Yahudi bu ekilde Nominalleerek sa'nn retisinde yeni bir Varlk Alan edinmitir. Ve Tanr Baba'ya birey karsnda stnlk tanyarak -sa Baba'nn Oul'dan stn

olduunu sylyordu- 'man Alan'n kurmu ve zelliklerinden soyutlanm Yahudi'yi yeni bir kimlik kazanmak zere buraya armtr. Dolaysyla sa kutsal ve cismani alanlara o gne dek bilinmeyen iki meknsal boyut daha eklemiti: Nominal bireyin yaad Varlk Alan ve Baba'nn hkm srd man Alan. Ve tm varlklar iin iki alan arasnda bir kap olarak kendisini koymutur. Sonsuza dek balayc olan bir eriat'n boyunduruu (bylelikle-.) nihayet bireyin omuzlarndan kaldrlmtr. Birey geleneksel olarak belirlenmi, tanmlanm ve snrlandrlm olan konumundan kurtulmu ve iki alan arasnda seimini yapmakta zgr klnmtr. Varlk Alan 'hayatn Seklerliini' temsil ederken, man Alan 'hayatn manevi yanma' tekabl etmektedir. ki alan da insann seimlerine tabi klnmtr. Ama sa tercihinin ikincisi ynnde yaplmasnn yararl olduunu vurgulamtr. Sonu olarak sa iin Yasa insan, insansa Tanr Baba iin yaratlmtr denilebilir. Museviler bir Cemaatin eit haklara sahip mensuplarydlar. Eitlik fikri, atalarnn Tanr'yla yaptklar ahde eit katlmlar zerinde temellenmekteydi. Bir baka deyile, Patriyarklarn srail Tanrs'yla yaptklar ahde gre eitlenmilerdi. sa'nn retisinde ise, herkes Tanr'nm Krall'na girite eitlenmiti. Havari Pavlus ise birey(ler)i ilk gnahta eitlemiti. Pavlus'a gre insanlar ilk gnahtan doma eitlerdi. Pavlus'a gre insanlar hep o ayn gnah ileyerek dnyaya geliyorlard. sa'ya gre, zelliklerinden soyutlanm Yahudi kurulu bir ahdin eit bir yesi ya da katlmcs deil, Tanr'nm Krall'na aday eit bir mmindir. Gentileler, zellikle de Atinallar iin teori (bilme) ve praksis (yapma) toplumsal rol paylamnda kesin olarak farkllam alanlard. Tpk insan ve grevinin ayrld

66

Ayfi! \llunliil

67

gibi. Eylemler (yapma) mlksz snf ve gruplarn edimi, riyken 'bilme' efendilere ait saylmaktayd. Paganl t,m bu ikisi bir aradaydlar ve respblica (kamu) ile Devlel m refahnn hizmetindeydiler. sa bu iki temel eilimi tel- .11 rete toplamtr. sa iin Teori (reti) tm insanlar indi ve insann faaliyetlerinin (praksis) tm de Tanr iin ol* akt. sa Musevi sekinciliinden kanm - y a da ondrtl muhtemeldir ki vazgemi- ama Bireysellie sarln-,n Museviler iin sekinlik (ilahilik, seilmilik vd.) genel d rumlardan her zaman stn deilseler de, ncelikliylle sa iin birey/tekil zel karsnda ncelikliydi. Ve tmul (evrensel) koulsuz olarak Birey'in imannn iindeyi l Tekil insan iman araclyla Sevgi'ye ve Tanr'nm n . y e ti'ne ulaabilirdi. sa tm insanln gnahlar iin ac ek mi ve gerek man'm 'bedensel biimi'ydi. Museviler iin tm insanlarn gnahlar iin bir kez ac eken tek iiNrti, Tevrat'n znn tmden inkr anlamna gelmektedl Helenlemi Musevi ve bir zamanlarn koyu Ferisi noI tas, Hristiyanlarn Cellad Pavlus* 'eitim grmemi, 1 radan insanlar' olan Mesih - yapc Simun Petrus ve I in vari Yuhanna'nm (Resullerin leri 4:13) tersine ayrc.ll. I bir Yahudi ailesinin eitim grm bir yesiydi; Pavl* (Saul) doumu itibariyle Yahudi, yasal yurttalk statMI itibariyle de Roma yurttayd. Pavlus, sa'nn tebli ettii mesajdaki zgn yan kav ramt. Apokaliptik** eilimleri15 ile, bu mesaj yalnz .1 Yahudilere bir ar olarak deil, her eyi kapsayan Ya i n tl (Tekvin) olgusunun bir katalizr olarak gryordu
* Havari Pavlus: Gerekte Anadolulu (Tarsuslu) bir Musevi'ydi. Asl ad Nmil idi. Greke biliyordu ve Helenist kltr iinde yetimiti. Havari oltUMm nce ilk Hristiyanlara ikence etmiti (y.n.). Apokaliptik: Kyamet'e inanmak; yakn Kyamet belirtilerine inanmak (y I

1 ikll Yuhanna'nm dedii gibi, sa, Tanr'ya iman tam 1. i M etmekteydi. Bu nedenle 'in principlo' ilkesel olarak I , I ,ok<>s olarak tam imand (Yuhanna, 1:1). Pavlus ksa |, leeddtten sonra kendi 'yol'unu kendini 'sa'da' ariHilii (-ererek kurmaya karar verdi. Mademki brahim I |V\ r.mber Tanr'yla yola kmt, Tanr'nm arkada olil 11, mademki sa Mesih kendisini Baba Tanr'nm 'iin.1, bulmu ve Onun Olu olmutu, yleyse Pavlus da mi yli birlikte yola kacakt. Pavlus kehanetin Benzerlii . , I'ii'n izleyerek, hi grmemi, akirtlik etmemi, arniliii (geriliine tank olmam olmasna ramen kendini I ,1 nn iine' sokmakta tereddt etmedi. I'.vlus, Kuds'teki Musevilerin Tanr tarafndan dayailni',. 'ftlanlar'ndan honut olduklarn gayet iyi biliyorlu )nlirn baka bir alana kesinlikle gereksinimleri yoklu An ik Tanr'dan-korkan Paganlarla muhtedi Gentilel, I kculi balamlarnda zelliklerinden soyutlanm bili yledi 'man Alan'nn ncil'ine yeryzndeki btn ce,,,, illerden daha fazla gereksinim duyacaklard - ya da 1 ,1 n-, byle dnyordu. Bu dnceyle yola kan Ha111 I 'ivlus kendini 'man Alan'nn en yksek yetkili eli11 n l . . k donatp yeni yaamnda yeni bir dava edindi ve ln < .enetile gnahkrlarn Kurtulu'a armak amacy1,11MItiI M yaadklar Polis'e doru yola kt. I'ivls, Tek - Tanrc bir dinin ilk otantik siyaseti olan 1 1 lir. 11ristiyanlm Kuds'n krsal kkenli kylerin,1 , I, f-.l sivil kentli Gentilelerin kozmopolit vicdanlarnda ,,in hu maya koyuldu. W IIX'. Frend'in antsal yapt The Rise of Christianity'de , ,lc, gibi, Pavlus "enerjik, dorudan, kendine gvenli, I inil /.aman da kibirli ve ben merkezci bir adamd. Tarih1, ,lu-,el dhi' nitelemesini hak eden birka bireyden bi1 ly,l Yine de gvenilir bir insan deildi. Apansz ihtidas

68

sa

balangta pek anlalamad; sonralar Gentileleri kazanabilmek iin Musevi mirasndan fazlasyla taviz verdiinden kukulanld." 16 Ve Frend'in belirttii gibi Pavlus'un ellerinde "Rab Mesih, imanla tannacak Tanr-insan, akirtlerinin tand ve anmsad Nasral Peygamber'in yerini ald."17 Pavlus gerekten de sa'nn mesajn kendi istedii tarzda anlayp yorumlamtr. Pavlus'un Teori ve Pratii'nde iman, gnah, ac, kyam, armh ve selamet anahtar terimler haline gelmilerdir. 'Bilme' (Teori) sa'yla anlamdalk kazanan man Alan'n bilme anlamna gelmektedir. 'Yapma' (Pratik) ise sa'nn Bedeni'ni 'gnahkrlar' kendilerini bekleyen Kyamet'ten kurtaracak olan Kilise biiminde yeniden yaratmak olarak yorumlamt. 18 Pavlus amalarna eriebilmek iin Ahit iareti Yahudi snnetini, Hezekiel Peygamber'in 'Kannzda yaayn' buyruunu terk etmekte ya da Yasa'y eskimi ve yararszlam olarak reddedip yeni Tekvin iin yeni bir ahit ne srmekte de tereddt gstermemitir. ncilci Yahya gibi Pavlus da armh'taki sa'y Tanr'nm Logos'Una yerletirmi ve19 sonradan O'nu her eyin yaratlmdaki bir ve tek Arac ilan etmitir. Pavlus'un 'gnah' kavramndan ne anlad aklanabilirse onun kendi kavray erevesinde oluturduu bir siyaseti arac yaparak 'yeni' bir dnya dini kurma yolunda sergiledii sonsuz hrs daha iyi anlalabilir sanyorum.

nc Blm

SA: "BEN NE OLACAKSAM O'YUM"

S A : B E N NE O L A C A K S A M O ' Y U M

nk ben resullerin en

kym,

Ben ki resul arlmaya layk deilim, nk Allah'n kilisesine eza ettim. (Pavlus'tan Korintoslulara 1,15:9)

3.1. 'Gnaha Giren Ruh, lecek Olan Ruhtur'


sa dnyay kurtarmaya geldiini sylyordu. Yuhanna, "Babann olunu Dnya'nn Kurtarcs olarak gnderdiine" tanklk ediyordu (Yuhanna 1:29). Matta diyordu ki: "Ve onun adn sa koyacaksn; nk kavmini gnahlarndan kurtaracak olan odur" (Matta, 1:21). Luka ise: "nk nsanolu kaybolmu olan aramaya ve kurtarmaya geldi" demekteydi (Luka, 19:10). Pavlus, I. Timoteos'ta "Mesih sa gnahkrlar kurtarmak iin dnyaya geldi, sz sadktr ve her vehile kabule layktr" (I. Timoteos 1:15) diyordu. sa Yuhanna'nm tanklk ettii gibi dnyay kurtaracak bir Kurtarc olarak m gelmiti, Matta'nm yazd gibi kavmini gnahlardan kurtarmaya m, Luka'nm ne srd gibi kaybolanlar arayp kurtarmaya m, yoksa Pavlus'un inand gibi 'tm' gnahkrlar kurtarmaya m? Bu sorular Pavlus'un zelliklerinden soyutlanm (mutlaka yabanclam saylmasa da) Yahudice dn tavrnn nasl ilediini anlamaya yardmc olabilir. Kukusuz 'balangta' gnah yoktu. Tanr'nn yaratclnn, bir paras olarak gnah alt Kutsal Kitap g71

72

Aytun

Altndal

73

nnde ortaya kmamt. lahiyat asndan bakldnda Tanr o gnlerde gnah yaratmamt, nk ilkin Tanr gnah ileyemezdi; ikinci olarak Tanr dini yaratmamt. Dolaysyla Tanr yaratmam olduu bir ilevi devir edemezdi. Adem (Zeker) ve Havva (Negebhah) 'iyi ile kt'y bilip, bilgelik kazanarak 'Tanr gibi olmak' (Tekvin, 3:4-8) amacyla meyveyi yediler. Tanr hibir zaman onlara gnah ilediklerini sylemedi ya da onlar gnahkr olarak nitelendirmedi. Aksine RAB dedi ki: "te adam iyiyi ve kty bilmekle bizden biri gibi oldu" (Tekvin, 3:22). Dolaysyla Tanr'nm ilk buyruuna itaat etmemek Adem'i gnahkr deil, 'iyi ile kt'nn bilicisi' yapmtr. Kurumsallam ve kabul edilmi tefsirlerin tersine, Eletirel lahiyatlk asndan Adem ve Havva Tanr'nm huzurundan iledikleri bir gnah nedeniyle deil, remeyi rendikleri iin kovulmulardr. Mecazi olarak ylan, hayvanlar lemini, meyve ise sevgiyi deil, remeyi temsil eder. Yaptklar Tanr sevgisi olmakszn remedir. nk Tanr onlar yarattktan sonra kutsam, ama hibir zaman birbirlerini sevmelerini emretmemitir. Eski Ahit'te tm lemlerin kurulduu o ilk alt gnde Tanr insanlara birbirlerini sevmek zorunda olduklarn sylememitir. uras kesindir ki Havva fiziksel/cinsel igdsel olarak tm yaratklar gibi bir ocuk dourmaya ynelmitir. Kutsal Kitap'ta yer ald ekliyle Tanrnn plan bu deildi. Kukusuz Adem ve Havva ocuk sahibi olacaklard, ama hayvanlar gibi igdsel drtlerle deil. nk Tanr onlara verimli olmalarn sylemiti. Belli ki, Tanr'nm planna gre Adem ile Havva'nn remesinin doal yolu (Tanr'nm Olu sa'da tezahr ettii gibi), bakire doumuydu. Fiziksel birleme yoluyla deil, Havva'nn Ruhsal-bakire gebelii araclyla reme. Dolaysyla

Adem ve Havva Kutsal Kitap'a gre Tanr'nm plannda olmayan bir i yapmlard. Havva dinsel klie ya da dogma yapld ekliyle gnahkr deil, bir kiilik-verici ve kimlik alcsyd. (Havva, Adem gibi topraktan deil, Adem'den -insan- yaratlmtr. Adem'in olumu kimliinden yaratlmtr. ahsiyet -Persona- nsan' n oynayaca rol simgeleyen maske demektir.) Tekvin'de gnahn temelde bir kimlik sorunu olarak deil, bir kiilik (persona) sorunu olarak biimlendii vurgulanmaldr. Tanr'nm planna gre nsan 'cinslerine gre canl mahlklar' (Tekvin, 1:24) gibi yaratlm deildi. nsan 'tekil' olarak ve "denizin balklarna, ve gklerin kularna, ve srlarna, btn yeryzne, ve yerde srnen her eye hkim olsun" (Tekvin, 1:26) diye yaratlmt. Ve Tanr ona "Semereli olun ve oaln, ve yeryzn doldurun, ve onu tabi kln" (Tekvin, 1:28) demiti. Ve yedinci gn, Tanr'nm "yapt ii bitirdii" (Tekvin, 2:2) Sebt gn gelmiti. Ve "topra ilemek iin adam yoktu" (Tekvin, 2:6), "Ve RAB Allah yerin toprandan adam yapt, ve onun burnuna hayat nefesi fledi; ve adam yaayan can oldu" (Tekvin, 2:7). Adem kimliini, yani bireyselliini 'seim' yapt an edinmiti. Yapt seim ona bireyselliini kazandrmt. Adem yalnzd ve Tanr "kendisine uygun bir yardmc yapacam" dedi. RAB Tanr tpk Adam gibi hayvanlar da topraktan yaratt ve her birine ad vermesi iin onlar adama getirdi ve "ve adam her birinin adn ne koydu ise canl mahlkun ad o oldu". Ve adam btn srlara ve gklerin kularna ve her kr hayvanna ad koydu". "Eski Ahit'ten anlald kadaryla Havva ve Bilgi Meyvesi'nin ortaya kndan nce Adam (Adem) diledii gibi ad verebiliyordu. Adlar vererek Adam kendi tekil -yapayalnzd- kimliini yaratmt.

74

Aytun

Altmdal

75

Adem'in kimlii kendisiyle hayvanlar arasndaki farkllk zerine temelleniyordu. nk onlarn arasnda 'kendisine uygun bir yardmc' da yoktu. Ama Adam'm bireysel kimliini kendine hayvanlardan (ahsiyeti) farkllatrarak oluturmutu. Bu fark onun kimliiydi. RAB Tanr bundan sonra Adam' derin bir uykuya daldrp ondan kadn yaratt ve 'onu adama getirdi'. Havva (Negebhah) ile birlikte Adem kiilii (ahsiyeti) olarak 'rol eylemi'ni edindi. Adam'n kiilii ve oynamaya yazl olduu rol, hayatta kalabilmek iin Havva'yla giritii birbirini tamamlayc birlie uygun olarak biimlenmiti. Dolaysyla, adamn/insann kiilii kimliin 'fark' zerine deil, 'ayrma/eliki' zerine temellenmiti. nk Havva, Adam'n kendini farkllatrd hayvanlar gibi topraktan deil, ama Adam'dan yaratlmt. Adam Kadm' grdnde dedi ki: "imdi bu benim kemiklerimden kemik, etimden ettir." Bu nedenledir ki "Adam anasn ve babasn brakacak ve karsna yapacaktr ve bir beden olacaktr." Bu asli 'eliki' Adam' bir alandan ayrp sonra onu bir bakasyla birletirmektedir. Kimlik Adam' hayvanlardan farkllatrm ve Adem ahsiyetini kendi kart olan Kadn'da bulmutur. Dier bir anlatmla, Eski Ahit yorumlannca Erkek'in Kimlii'nin (Identity) Tanr'dan ald ve/fakat ahsiyetini (Personality) Kadn sayesinde edindii anlalmaktadr. Kiilik varoluun ierik ve biimi arasndaki elikiyle ekillenirken, kimlik, z (toprak) grnten (Tanr Benzeri olarak yaratlm nsan) ayrtran farkn tezahrdr. nsann kimlii onun 'yoldan kmasna' izin verir, yani kimlii sonsal fark olarak 'seim'e gereklik kazandrr. nsan yoldan kabilir, onun Tanr indinde hatal addedilme hakk vardr.1 Ama insan gnah kiiliinde

iler. nsan 'bir beden' olduunda, 'bilme'ye balar. (Yahudi geleneinde de 'bilme'nin cinsel iliki ve rollerle ilintili oluu rastlant deildir.) Kimlik alglar ve duyumsar, ama kiilik akl yrtr ve alglanan bilir. nsan gnah ilediinde, ne yaptn bilmektedir. Kutsal Kitap'taki nsanlk tarihi, Yahudi alimlerce hakl olarak gzlemlendii gibi, nsan'n utanc bilmesiyle balar. 2 Adam ve kars balangta bir utan hissetmezken, iyiyle kty rendikten sonra onu 'bildiler'. nsan bilmeden gnah ileyemez, yalnzca yoldan kar. Yolunu aran nsan her zaman Doru Yol'a ve daha nceki gnahsz durumuna yeniden dnebilir. (Buna branice'de Teshuva denir. Doru olana geri dn, ruc demektir.) Ama gnahtan kurtulma Tanr'nm balamasn gerektirmektedir. Adem gnah ilememi, yalnzca yoldan kmtr; oysa Kabil gnah ilemitir. fkesi kimliine deil, kiiliine ilikindir, nk her iki karde de Havva'nn syledii gibi, 'RAB'bin yardmyla' domulardr (Tekvin, 4:1). Kabil Tanr'nm kardeinin sunusunu setiini grdnde suratn asmtr. RAB Kabil'e sormutu: "Niin fkelendin? Ve niin ehreni astn? Eer iyi davranrsan o ykseltilmeyecek mi? Ve eer iyi davranmazsan, gnah kapda pusuya yatmtr; ve onun istedii sensin; fakat sen ona stn ol" (Tekvin, 4:6-7). Kabil gnaha stn olamad. Kardei Habil'i ldrd. Sinsi plann kurdu, kardeini kandrd ve onu soukkanlca katletti. Bu, yoldan kma deil, gnaht. Bu yoldan kma hakkn kullanma deildi. nk nsan yoldan kma durum ya da srecinde ilkel masumiyetini yitirmeyebilir. Gnah bilinli olarak gerekletirilen bir eylemdir. Masumiyetle bir -ilgisi yoktur. Kii Tanr'nm Yasas nnde ayn anda hem masum hem gnahkr olamaz! Adem kendi-bilincindelii, kimliinin paras olan se-

30

sa

Aytun

Altndal

46

imden ald; Havva'yla birlemesinden sonra iyi ile kty bildi, dolaysyla kiiliini kavrayarak bu noktadan itibaren kendini gerekletirebildi. Kimlik bir kendi-bilincinde olma srecidir, kiilikse kendini-gerekletirme srecinde geliir. Kabil'in gnahndan sonra "Adem karsn tekrar bildi; ve bir oul dourdu ve onun ismini it koydu." Kabil sonsal gnahkr temsil ediyordu. nk "it'in de bir olu dodu ve onun adn Eno koydu. RABBN ismini o zaman armaya baladlar" (Tekvin, 4:2526). nsan ayn zamanda hem Tanr'nn adn arp hem de gnah ileyemez. Yoksa bu "Ya RAB'bim, bana sana kar gnah ilememde yardmc ol!" demeye denktir. it-Eno'un ardndan iyi ve iyilik ilahi ve kutsal olann kayna ve onlara giden yol olurken kt ve ktlk, mutlaka dinsizin deil ama, gnahn kayna haline geldi. Yahudilik'te nanszlk ya da Haram kavray Tapman Kaps nnde yatan, 3 'Ruhsuz ve Cansz' temsil eder. nanszlk mutlaka gnahkrlk ya da ktlk deildir. Gnah insan-yapsyken inanszlk insanda bamsz, RAB tarafndan henz kutsanmam olandr. nsan hatas Musevilerin gndelik yaamnda genel olarak inanlandan daha nemsiz bir rol oynam ve daha az etkili olmutur. Amittay'm olu Yunus'un yks bunu sergiler. Yunus RAB'bin "Kalk Nineve'ye, o byk ehre git, ve ona kar ar; nk onlarn ktl benim nme kadar kt" (Yunus, 1:1-2) szlerini iittiinde RAB'dan kamaya yeltenmi ve Tari'e ynelmitir (Yunus, 1:4). RAB emre itaat etmeyen Yunus'u 'gnahkr' olarak nitelememitir. Eyp'le de ayn durum sz konusudur. Bu 'en byk adam' (Eyp, 1:3) Tanr'y hata ilemekle sulamt, ama Kutsal Kitap'ta yazld gibi, "bu iin hepsinde Eyp su ilemedi ve Allah'a uygunsuzluk yklemedi" (Eyp, 1:22).

Musevi Yasas ve Haggadah'da gnah zel bir olgudur. Daima gnah ileyen zel bir lke (Hezekiel, 14:1213), gnahkr bir krallk (Amos, 9:8), Sodom ve Gomore gibi zel kentler (Tekvin, 18:20), srail'de olduu gibi gnahkr bir ulus (Amos, 3:2) ya da 'gnaha giren' zel bir ruh (Hezekiel, 18:3) vardr. nk srail Tanrs'nn emirleri zde braniler iin olan zel dzenlemelerdir. RAB insan ruhu iin dzenlemeler getirmemitir. Dolaysyla gnah Yahudiler iin zel, yapsal ve yasal bir konudur, manevi deil. Polis'te yaayan Yahudi Hristiyan gibi bir birey deil, zel konumu, ahit ve bir anayasayla (On Emir) kesin olarak belirlenmi zel bir insan tipidir. Ahde gre Musevi'nin hatasn dorudan RAB'le tartma hakk vardr. Tanr'ya ulamak iin aracya ya da papaza gereksinimi yoktur. Ve kimse kendi yaamn bakalarnn gnahnn bedeli olarak teklif edemez. brahim Peygamber Tanr'nn dostuydu (Tekvin, 18:22-23). Dolaysyla Tanr tarafndan grlerini ifadelendirmesine izin verilmiti, bu durum, brani iin de geerlidir. Adem'e seme zgrl tannmt; Musevi bunu kullanr. Kutsal Kitap'taki Tekvin'in tarihin ba olarak kurulmasndan bu yana, Yahudi Tanr nnde haklarn - v e olas hatalarn- bilmektedir. Musevi tarihsel olarak 'hatalarnn bilincinde', 'gnahnn bilincinde' olmaya koullanmtr. nk yukarda da belirtildii gibi, Tanr bu Yasa'y onun yreine yazmtr ve "herkes(-in) kendi komusuna ve herkes(-in) kendi kardeine RABB bilin diye retmesine" (Yeremya, 31:34) artk gerek kalmamtr. Musevi'nin gndelik hayatnda gnahtan ok Korku ve Anlay rol oynar. Gnah Musevi'nin bireyselliine ve kimliine eklemlenmi deildir. Musevi'nin zel stats kendi Tanrs tarafndan seilmi olmasndadr, kimliiyle ayn Tanr tarafndan ilahi klnmtr.

104

Aytun Altndal 105

Pavlus Hristiyanl'nda durum byle deildir. Tmel/ evrensel Kurtulu her Hristiyan'n kendisinde Bireyselletirilmitir. Gnahn tmellii de bireyselletirilmitir. Bireyin gnah olmakszn bireyin selameti de olamaz. Gnahn tekil doas ve anlamlar Hristiyanlk'ta (Yahudi gnlk yaamnda olduu zere) daha az cemaate ve din adamlarna ilikin, ama daha kentsel ve sivildir. Yahudi geleneinde gnah ileyen ruh, kendi cezasn kendi eker, tm insanln adna ceza ekemez. Hristiyan Dogmas'na gre sa kendi Bireyselliinde, gnahszdr. Tanr olarak sa gnah yaratamazd; tm insanlarn iledii gnahlar toplayarak bu gnahlar iin ac ekmiti ve bedelini yaamyla demiti. sa iin gnah bir kimlik deil, bir kiilik konusuydu. Ancak Pavlus bu noktay gzden kararak gnah kimliin bir alamet-i farikas ilan etti. Pavlus'a gre insanlar balangta Adem ile Havva'nn iledikleri varsaylan gnahtan tr, doutan gnahkr olduklar iin eit ve zdetiler. Bu ilk gnah, ister Yahudi, ister Gentile, ister Pagan olsun, fark etmiyordu. Dolaysyla Pavlus, tm Gentileleri gnahkr ilan etmekte duraksamamt. Pavlus gnah insanln benliinde, hatta domam kuaklarda balatyordu. Ancak orada kalmyordu. Pavlus'a gre sa Meryem'in rahminde bedensellemi olmakla kalmamt, ayn zamanda Golgotha'daki armhta gnahlatrlmt.4 Pavlus Korintoslulara yle yazyordu: "Gnah bilmeyeni bizim iin gnah yapt, ta ki biz kendinde Allah'n salh olalm" (II. Korintoslulara, 5:21). sa'nn misyonu srasnda Gentile vicdan yasas kentlerdeki egemen ahlak yasasyd. Nedir ki bu yasa Yahudiler arasnda geerli deildi. Kentsel-sivil deerlerce pragmatik olarak ekillenmi olan Gentile vicdan yasas kimseyi gnahkr olarak damgalamamaktayd. Hristiyanlk l'avlus'la balayarak tmel gnahn Bireye indirgenmi

eklini sivil/kentli Gentile'in vicdanna yerletirdi. Dolaysyla gnah insann tm eylem, duygulanm ve dncesini belirleyen ortak 'birim' haline geldi. Gentile Pavlus'un belirledii standartlar uyarnca kendini 'doutan gnahkr' grmeye balad. Vicdann temizlii Pavlus iin yeterli deildi: 'Bu insan masum klmyordu' (I. Kor, 4:4). Pavlus diyordu ki: "Niin benim hrriyetime baka vicdanla hkmolunuyor?" (I. Kor, 10:29) Dolaysyla Pagan ve Gentilelerin selamete ulamak iin gnaha ihtiyalar vard. Bu nedenledir ki Pavlus'un retisinde Gentile'den yeni bir hayata vaftiz olmas ve armh'taki sa gibi ac ekmesi isteniyordu. Musevi iin gnahn yalnzca iki sonucu vard. Ya RAB tarafndan cezalandrlyor ya da balanyordu. nc bir yol yoktu. Pavlus, Musevi geleneinin dnda, nc bir seenei aklayp sistemletirdi: Istrap ekmek. Musevi, yaam ve geleneinde hayatta kalma istei ile varln srdrebilme gds, strab ve kiinin bakalarnn gnahlarndan tr sulu olmasn dtalamaktayd. Bakalarnn gnahlar iin ac ekme Museviler iin bir lkst ve halen de yledir. Hezekiel bunu aka ortaya koymaktadr: "Su ileyen can, lecek olan odur; babann fesadn oul tamaz ve olun fesadn baba tamaz." (Hezekiel, 18:20) Gnahkr bir babann olu, babasnn gnahlar yznden ac ekmez. Tabiidir ki ldrlemez de. Musevilikteki gnah ve kutsanmln yaps, Gentile Hristiyanlnn yaylyla birlikte dramatik bir deiime urad. Pavlus'un branilere Mektubu'nda belirtildii gibi: "nk kehanet deiince, eriatn da deiilmesi icap eder" (branilere, 7:12). Artk Melkisedek* tarikatnn
* Melkiedek: Eski Ahit'te sz edilen kral. brahim Peygamber'in yardmc ol duu kral. Melkisedek, brahim Peygamber'i 1 utsamtr. Eski Ahit'te kim olduu anlalamayan esrarengiz bir kraldr bu (y.n.).

80

sa

Aytun

Altmdal

yeni Yce Rabbi sa Mesih idi ve bu yzden, "nk zayfl ve faidesizlii sebebi ile evvelce olan bu emrin iptali (nk eriat hibir eyi kemale erdirmedi), ve onun yerine vastas ile Allah'a yaklatmz daha iyi bir midin ithali oluyor"du (branilere, 7-18,19). Ve sa'nn "her gn bakhinler gibi nce kendi gnahlar iin ve ondan sonra kavminin gnahlar iin kurbanlar takdim etmeye mecburiyeti yoktur; nk kendi kendini takdim ettii zaman bunu bir kerede yapt" deniliyordu (branilere, 7:27). Dolaysyla sa, Musa'dan daha bykt (branilere, 3) ve "insan tarafndan deil, Rab tarafndan kurulan hakiki adrn"' hizmetisi (branilere, 8:2) idi. "Ve bu sebepten yeni ahdin yayancsdr, ta ki, birinci ahdin altnda olan sularn fidyesi iin lm vuku bulmu olarak, davet edilenler ebedi miras vaadini alsnlar" (branilere, 9:15). sa "ikinciyi sabit klmak iin birinciyi kaldryor. sa Mesih'in bedeninin bir kerede takdim olunmas ile o irade de takdis" (branilere, 10:9-10) olunuyordu. sa, besbelli ki, Matta'nm hakl olarak gsterdii gibi, 'kavmini gnahlarndan kurtarmak iin' yeryzne gelmiti. sa'nn yaam-boyu yolda ve kan kardei Yakub yle yazyordu: "Eer gnahlar ilemise, kendisine balanacaktr" (Yakub'un Mektubu, 5:15). sa ancak birinci ahitle bal olup 'gnah' ileyenleri kurtaracakt, Pavlus'un belirttii gibi tm kaybolmu olanlar ya da btn 'gnahkrlar' deil. nk gnah ileyebilmek iin, nce Ahit'e taraf olmak gerekiyordu. Gentileler Ahit'e bal olmad iin vaat edilen miras alabilmek iin gnaha girmeye haklar yoktu. nk Yakub'un dedii gibi gnah 'Eer' ilenmise balanacakt.

Yani Ahit'te gnah 'Yasa'y inemek' (Yuhanna), 'otoriyete bakaldrmak' (Yahuda) ve 'otoriteyi kmsemek' (Peter) olarak betimlenmitir. Pagan ve Gentilelerin yasay ve otoriteyi belirleyen kendi ahlaki ve manevi ynetmelikleri vard. 'Ahit iaretini' tamyorlard ve yrekleri snnet* edilmemiti. 'Bu-dnyal' bir vicdan yasasyla ynetiliyorlard. Bu sorun Pavlus'un akln fazlasyla megul etmitir. Bunu Muhtedilerle ve dostlaryla birok kez tartmtr. Kulland tartma yntemi hibir ekilde Musevi geleneine uygun deildi, ama Helen diyalektie uygundu. Sonunda Sira'm kitabnda olduu gibi 'gnah' Havva'ya dek tayp tmelletirmeye karar vermitir. Burada da bir k yolu bulmutur. Ancak kk bir sorun kmt karsna: yi de, Tanr kimlerin Tanrs olacakt? Pavlus O'nun yalnzca Yahudilerin deil, Gentilelerin de Tanrs olduuna hkmetti. Kaba bir senkretizmle sorunu zmleyiverdi. Kimse tam dorucu deildi ve insann bu ilk gnah karsnda mazur grlebilir bir yan yoktu. Bu gnah gemite ve gelecekte tm insanln tek ortak paydas haline geliyordu. Gnah' tmelletirdikten (Pavlus'un Galatyallara Mektubu, 3:22) sonraki adm bunu her Gentilenin vicdannn derinliklerine yerletirebilmekti. Pavlus apnda biri iin bunun sorun olmamas gerekiyordu ama sorun haline geldi. Paganlar gibi Gentile de snf-bilinci olan insanlard. Zenginlerin yoksul ve sradan insanlarla ayn ilk gnah paylamalar, Yazg (Fortuna) kavramna ters dt iin rahatszlk yaratyordu. Aristoteles bile kimilerinin kle, kimilerinin de efendi olarak doduklarna inanyordu. Gentileler ve Paganlar iin tanrlar deil, mitolojik boYrein Snnet Edilmesi, Musevilik'ten geme bir deyitir. Birey'in Tanr'nn Mutlak Teblii'ne kesin inan duymas keyfiyetidir (y.n.).

Tabaraki. adr. Musevilik'te Tanr'nn kurduu ve bulunmaktan holand yer (y.n.).

104

Aytun

Altndal

105

yutlar iindeki Yaratl Efsanesi byk nem tayordu. Ve supertitio (Batl) gibi iman da bilginin alt bir derecesi saylp eitimsiz snflara terk edilmiti. Gentileler arasnda geerli inanca gre tanrlar dahi Yazg'ya tabiydiler. Tm varlklarn ortak paydas gnah deil, Yazg'yd. Pavlus Yazg'nn gcn krabilmek ya da zayflatabilmek iin, gemite edindii bilgilerine dnd. Tartmalarnda ara olarak hileli mantk oyunlarn kullanmaya balad. sa'nn Ferisilerin sahtekrln nasl eletirdiinin Pavlus iin hibir nemi yoktu. Tpk sa'nn nasl doduunun ya da nasl vaftiz edildiinin de bir nemi olmad gibi. (Pavlus "bu iki mucizevi olaydan hi sz etmemitir. Onlar grmezden gelmitir yalnzca.) Pavlus hileli mantk yardmyla Tek-Tanrclk tarihindeki ilk kaytl ifte standartln yaratcs oldu. rnein Pavlus iin insann masum saylabilmesi iin vicdanen temiz olmas yeterli deildi, ama gerektiinde, masumiyetini gsterebilmek iin kendini vicdanen gerekten temiz dindar bir adam olarak gstermekten utan duymuyordu. Peter, Barabbas ya da Silas' sularken, kendini hileli konumalardan tenzih etmekte de duraksamyordu. Korintoslulara Mektubu onun ifte standartlarn etkili bir biimde sergiler. Pavlus yle yazyordu: "Ve Yahudileri kazanaym diye Yahudilere Yahudi gibi davrandm; kendim eriat altnda olmadm halde, eriat altnda olanlar kazanaym diye eriat altnda olanlara eriat altnda gibi davrandm. Allah'a kar eriat olmayanlardan deil, ancak Mesih'in eriat altnda olarak eriat altnda olmayanlar kazanaym diye eriat altnda olanlara eriat altnda gibi davrandm... her suretle bazlarn kurtaraym diye herkese her ey oldum" (I. Korintoslulara, 9:2022). Anakronik bir armla Pavlus gnmzn bukalemunvari ilkesiz politikaclarna benzetilebilir. Makya-

vel'den nce Pavlus vard! Tek ve Mutlak gereklik sayd grlerini kabul ettirebilmek iin bir Gentile'nin kendi yoluna ihtida etmesini kolaylatrabilecek her szck, her davran ve her eylemi gayet dikkatlice kullanmt. st snfn hanmlar ve hizmetileri arasnda, Yazg'ya inanan Gentile erkeklerinden daha fazla baar kazanm olmasna amamal! Pavlus kendi kua karsnda muhtemeldir ki sa'dan daha yaratc ve daha hogrlyd. Pavlus unlar yazmt: "yle ki biz bundan byle bedene gre kimseyi tanmayz; ve Mesih'i bedene gre tandksa da, artk imdi ylece tanmyoruz. yle ki eer bir kimse Mesih'te ise, yeni hilkattir; eski eyler getiler; ite, yeni oldular" (II. Korintoslulara, 5:16-17). Pavlus inanmak istediine niin inandn da yle aklamt: "Yazldr ki: man ettim, bunun iin syleyeceim" (Mezmurlar, 116:10). Ve ekliyordu: "nk gze grnen geici, ama gze grnmeyen ebedidir." Dolaysyla gzleri grlenler zerinde sabitlemi deildi. Pavlus gizli ve utan verici yollardan vazgetiini bildiriyordu. yle diyordu: "Fakat kurnazlk ile yrmeyerek, Allah'n kelamn tai etmeyerek, ancak hakikatin izhar ile kendimizi Allah'n huzurunda her insann vicdanna tavsiye ederek, utancn gizli eylerini reddettik" (II. Korintoslulara, 4:2). Pavlus iin sa'nn, szn ettii Patriarklarm Tanrs gibi sadece canllarn Tanrs olmas yeterli deildi; nceden deiimsiz olan Tanr kelamn arptmamakla birlikte, gzden geirmi ve sa'y hem 'Dirilerin hem de tm llerin Tanrs' (Romallara Mektup, 14:7-9) yapvermiti. Ve Timoteos'un kitabnda da Pavlus sa'y Tanr ile nsan arasndaki 'Bir ve Tek arac' ilan etmekteydi (Timoteos, 1:2-5). sa'nn szlerinin tersine 'insan-benzerinde yaratlm'

104

Aytun Altndal

105

Tanr Olu imgesi, Pavlus'un ellerinde bir 'Arac-Tanr' ve kozmopolit bir 'nsan benzerinde yaratlm Ruh'a dnmt'.

3.2. man Siyaseti


Pavlus, misyonunda pragmatik ve gerekiydi. Hibir eyi rastlantya brakmamaya alyordu. Usta bir rgtyd. Tm Roma yurttalar gibi o da kendisine intikal etmi olan Sekler kudretin gayet iyi bilincindeydi. Tehlikeye dtnde, kendini koruyabilmek iin miras ald Sekler unvan ve standartlar ne sryor ve esas ilgi ve inanlarn dikkatlice gizliyordu. Yaamndaki bylesi kritik anlarda karsmdakileri Ruhsal beyin-ykamalarla huzursuz etmemeye zen gsteriyordu. Pavlus'un kendisini tutuklamaya gelen komutann, Roma yurtta olup olmadn sormas zerine, "Evet. Ben Romal dodum" (Resullerin leri, 22:22-29) deyii, ya da yolunu kesen askerlere "Ben Kilikya'dan Tarsuslu bir Yahudi, ehemmiyetsiz olmayan bir ehrin ahalisindenim" (Resullerin leri, 21:37-39) deyiiyle olduu gibi. 'Ehemmiyetsiz olmayan bir ehrin ahalisinden olmak' Pavlus iin ou zaman sa'nn havarisi olmaktan daha nemliydi. Pavlus'un misyonunu anlamak, onun siyasete bakn anlamaktr. Dier havarilerle karlatrldnda Pavlus bir havariden ok bir ideolog olarak ortaya kmaktadr. Teleolojisi ve kendini gerekletirmesi (kendi-pratii) genellikle imann ayordu. Pavlus bir Fideist, bir grev ve ilevlerin adamyd. Kukusuz kimi yazarlarn ne srdkleri gibi, bir Roma ajan ya da muhbir deildi. 5
* Sen kendi yolunda git, lem ne derse desin (.n.).

Siyasal kariyerindeki iki ilgin manevra, Pavlus'u rahatlkla dneminin en nl taktiki ve stratejistlerinin sralandklar stunlarn zerine yerletirmektedir. lk olarak Rab'bi Mesih sa'nn pei sra, Pavlus da otoriteyi Musa Yasas'ndakinden farkllatrmtr. Ancak sa'nn tersine, Pavlus bunu yapmasna ramen cann uzunca bir sre korumay baarabilmitir. Pavlus'un Musevilerle arasndaki tartma Sekler deil, dinsel bir konuydu. Bir Yahudi ve bir Ferisiler Ferisi'si olarak Sanhedrinlerin Yasa'ya uygun zm kararnda srarl olmas gerekirdi. Oysa, bunun kendisi iin yarataca sonular bildiinden, bunu reddetmitir. Roma yurttal kisvesine brnerek ve tm sulayclarn artarak adil bir karar iin Sekler merciye, bizzat Sezar'a bavurmutur (Resullerin leri, 25:8). Ve Sekler otorite tarafndan masumiyetinin onaylanm olmas, artc deildir. Sekler merci, kkeninde tam anlamyla Yahudice olan dinsel bir konu iin Pavlus'u lme mahkm etmeyi gerekli bulmamtr. kinci olarak, otoriteyi, ilgintir ki, yolda havarilerin savunduklar Musevi Yasas'yla deil, Kilise'yle zdeletirmitir. Ve onlar ikna etmeyi, ve dahas Gentilelere ilikin tm konularda ipleri ele geirmeyi baarmtr. Pavlus, Musevi-Hristiyanlarla* arasnda snnet ve helal/murdar meselesiyle ilgili atma patlak verdiinde, sa'nn kan kardei ve Kuds Kilisesi'nin saygdeer ba Yakub'a bavurup onu kendi safna ekmeyi baarmt. Pavlus Gentilelerin snnet olmasnn zorunlu olmadn ve bu nedenle de Musa Yasas'nn kimi maddelerine uymalar gerekmediini ne sryordu. Kilise tam zdd te* Musevi Hristiyanlar: 1. yzylda balayan ve sa'nn beklenen Musevi Mesih'i'olduuna iman eden Museviler. Bunlar hl Musevi geleneine bal ancak Hristiyanlam Yahudilerdir.

sa

Aytun

Altndal

87

zi savunmasna ramen kendi bana yetkin bir gvde gsterisi dzenleyen Pavlus, Yakub'un onayn alvermiti. Balangta yannda hi kimse yokken, sonunda kazanan tek kii o olmutur. Artk eline geirdii yetkiyle gnah ve ac kavramlarn tasarlayp Gentile adna karar verecek olan bir bana oydu. isa'nn kendi can pahasna yaratt orijinal giriimi Pavlus'un ellerinde nemli bir siyasal araca dnmt. Pavlus zorda kalnca, konumunu derhal Seklerletiriyor, ancak 'btnsel grevi'ni kutsallatryordu. rnein, Saddukiler kyama, meleklere ve ruhlara inanmamaktaydlar (Resullerin leri, 23). Saddukiler, Museviler arasnda 'bu-dnyallk' ilkesine bal bir kesimdi. Pavlus Saddukilerin 'bu dnyall'na kar kan Ferisi gr savunarak iki grup arasnda, Sekler mahkemenin huzurunda son bulacak iddetli bir tartmaya yol at. Pavlus'un provokasyonu Musevileri gafil avlad ve sonunda kendilerini, kendi yasa ve geleneklerine ilikin bir sorun hakknda ok nefret ettikleri sekler mercilere bavurmu olarak buldular! Pavlus mevcut Gentile siyasasna gre; oluturduu hem Sekler hem de ruhani bileenleri olan bir dinin kurucusu ve temellendiricisi olmutur denilebilir. Pavlus'un misyonu ylece zetlenebilir: "Bu dnyaya ait siyasi konularda Sekler, te-diinyaya ait i ve abalarnzda ruhani olun." Pavlus iin bu dnyaya ait konularda son otorite, ayrntlaryla akland zere, Sekler iktidard, Musa Yasas ya da onun yorumlar deil. Gerekte Pavlus bu yasa ve balayc ykmllklerini Musevileri Tanr'ya yaklamaktan alkoyan engeller olarak grmekteydi. David I
* ** Pavlus ilk Kiliseleri, Musevi Sinagoglarnda balatm, sonra onlar evlere tntmt (y.n.). sa, 1989-1990'da yazlmtr (.n.).

Christie Murray'in belirttii gibi, "sa'nn iine doduu Yahudilik'te tm yorum ayrntlaryla Yasa, mmin Yahudi'yi tpk rmcek ama yakalanm sinek gibi hareketsiz klmaktayd. Pavlus'un tand haliyle Hristiyan Ruh'un zgrl retisi, bunun antiteziydi." 6 Pavlus'un bu tutumu zde Helenistik idi ve Kralc ynetim tarzlarn artran zellikleriyle bir bakma Herod'un konumuna yaknd. Yine de Pavlus'un bu tutumuna dindarlk, sekincilik ve Tanr buyruklarnn yabanc, sekler iktidar zerinde stnln inatla savunan kendi cemaati, varl itibariyle gerekte 'Dnyevi' olan Ferisiler grubu itiraz etmitir en ok. Pavlus Romallara mektubunda nasl bir Devlet anlay tadn ok ak bir biimde ortaya koymutur. "Herkes zerinde olan hkmetlere tabi olsun; nk Allah tarafndan olmayan hkmet yoktur. Bunun iin yalnz gazaptan tr deil, fakat vicdandan tr de tabi olmak lazmdr. nk hkmetler Allah'n hizmetisidirler. Vergi hakk olana vergiyi, gmrk hakk olana gmr, korku hakk olana korkuyu, hrmet hakk olana hrmeti, cmleye haklarn eda edin." (Romallara, 13) (Ayrca bkz. Petrus'un I. Mektubu, 13-17) Pavlus'un siyaset alannda uygulad manevralar sonradan, zellikle ilk 200 yl iinde kilise yneticileri tarafndan taklit edilmitir. Kilise yneticileri Sekler iktidarla eliiyor olmalarna karn dinsel anlamazlklarn Sekler yneticilerin mahkemelerine gtrmekten kanmamlardr. Hristiyan adnn ilk kullanld kent olan Antakya Piskoposu, bunlardan biridir. Muhtemelen o sralar (S 272) talya ve Roma'daki egemen Seklerist akmlarn etkisi altnda olan Piskopos Pavlus, sa'nn Tanr deil, n san olduunu ilan etti. Muarzlar onu derhal aforoz elli ler, ancak boyun emedi. Ardndan da adil bir hkm iin

8H

sa

Aytun

Altndal

imparator Aurelius'a bavurdu. Fox'un belirttii gibi, Sekler imparator iin "bu talep kendisine ulaan birok talepten sadece biriydi." 7 Bu din-ii sorunu Antakya Piskoposu Pavlus lehine zmleyen, Sekler iktidarn son karar oldu. Havari Pavlus, Mesih ve Rab olarak sa'ya imann kendine sermaye yaparak onu bir Tanr olarak Gentilelere sundu. Frend'in syledii gibi, "Davut Mesihilii ve Tanr Kelam ya da Bilgelii'nde (Hikmet) kiiselleen ilahi yaratc kudret, bir yzyl akn bir sredir Musevilerde kout bir akm izlemiti. Musevi Tek-Tanrclm ihlal etmeden bir araya gelmeleri mmkn deildi, gelememilerdir de. Pavlus'un 'Tanr'nn Olu' kavray Musevi Mesihilii'nin snrlarn aar... Anlamazln tohumlar atlmt. Sonraki kuaklarda Hristiyanlar Mesih'e 'bir Tanr' olarak tapnacaklard." 8 Sradan insanlar olan dier havari ve akirtlerin elinde isa'nn retileri tutarl, kendine yeterli bir siyasetten yoksundu. Pavlus dhiyane bir biimde bunu kefedip yeni dinin kirilerini att. Bunu sadece bu hrsl politicon ve Helenistik polemik sanat ustas gerekletirebilirdi ve yeni dinin siyasal gvdesini (Eklesiyoloji) ifadelendirme yolundaki bitmez tkenmez abalaryla, bunu baard. Galatyallara seslenen nl mahkm-edici mektubu, Pavlus'un kendi ncil yorumunu ve Kilise-kurma siyasasn tekelletirme yolundaki kararlln aka sergilemektedir. branilerin Yasa-Yapcs Musa gibi, Pavlus, polis'in toplumsal-tarihsel, iktisadi ve kltr standartlar uyarnca Yahudilik' in Yasa-Bozucusu ve Gentilelerin man-Yapcs oldu. Pavlus Yazg'ya ilikin mevcut fikirleri de deitirdi.
* Henz 3. yzylda yaklak 4600 elyazmas ncil vard. Bunlardan hibiri kelimesi kelimesine dierinin ayn deildi (y.n.).

Pagan-Helenistik Yazg kavraynn yerine mutlak arnma anlamnda sa'ya iman yerletirmeye alt. Tanr'dan korkan, Muhtedi kimi cemaatlerin dnda, Gentileler arasnda Yazg'nm kudret ve hkm ylesine kanlmazd ki, verili anlaya gre tanrlar dahi Yazg'nn gcne tabiydiler. Gentilelerin Yazgs'nm mutlak iman ve Rab olarak sa adl yeni bir Tanr'y gsteren Pavlus tarafndan kurtarlmak olmas, belki de tarihin garip bir cilvesidir! Pavlus religiocrat, yani din brokratlar diye adlandrabileceimiz sacerdotalistler'in, Gentile Kilisesi'ndeki bu taviz vermeyen brokratik koruyucularn ve bekilerinin kurucusuydu. Pavlus'un gelecein kilisesi ve sacerdotalism (Kilise Brokrasisi) konusunda formlasyonu, tek gvde/oul paralar ilkesi zerinde temellenmekteydi. Bu, ncelikle ve zellikle sa'nn organik siyasetinden Pavlus'un cemaat iin siyasal iktidar tezine geii belirler. Pavlus demiti ki: "mdi, siz Mesih'in bedeni, ve ayr ayr azassnz. Ve Allah kilisede bazlar, nce resuller; ikinci peygamberler; nc muallimler, sonra kudretli iler, sonra ifa mevhibeleri, yardmlar, idareler, dillerin cinslerini koydu" (I. Korintoslulara, 12:27-28). sa iin Kilise kendine inananlar topluluuydu. Diyordu ki: "ki veya kii nerede benim ismimle toplanm olurlarsa, ben orada, onlarn ortasndaym" (Matta, 18:20). Dolaysyla iki ya da kiinin olduu yerde, Kilise de vard. Pavlus'un yorumunda Kilise, mezhep ve otorite blm gereince Hristiyanlarn yaam koullarn ynlendiren ve giderek taahht eden nihai otorite merciine dnt. Yeni Ahit'te Mesih'ten sonra Pavlus, ba oyuncudur. Yeni Ahit'te herkesten fazla yer tutar. Fikirleri ve ileri n cilcilerinkinden daha fazla sayfa kapsamaktadr. Pavlus hizmetlerini ve 'kentlerde kurduu kiliseleri'ni anlatrken

30

sa

Aytun

Altndal

53

ne denli gayret sarf ettiini vnerek anlatmtr: "Onlarn hepsinden ziyade altm" (I. Korintoslulara, 15:10). Pavlus'un ektii tohum, Normatif deerlere sahip bir siyaset ve gnahta ve strapta tasarruf kuramdr. Kendi yazd gibi Pavlus alt-yedi kiiden fazlasn vaftiz etmi deildir. Yine de, Gentile cemaatlerde yeni dinin kural ve dzenlemelerini kendi toplumsal-siyasal anlay ve standartlar uyarnca kurmutur. Dolaysyla Gentile Hristiyanlarndan Pavluslatrlm Hristiyanlar olarak sz etmek, yanltc olmayacaktr. Kurucu babalar Pavlus'tan aldklar derslerin ynlendiriciliinde religocrat'lar, tarih boyunca uzun, ince, ihtiyatl bir yolda yryerek Musevilerin Muallim dedikleri sa'y Gentile-tarz kurulmu Kilise'de Tanr yaparak tekellerine almlardr. retmen sa'y kendi tekeline alan Pavlus Kilisesi, bundan sonra onu inanlmaz tanmlar labirentine sokarak sonsuza dek srecek bir srgne gndermilerdir. Religiocrat'larm eline den sa, iman ve gnahtan kurtuluun Bir ve Tek kayna ve gvencesi sa olmaktan kt. Bu misyonu Kilise yklendi. 'Yahveh Selamettir' baarl bir biimde, 'Kilise Selamettir'e dntrld. 'Gerek Isa, zamanla yerini Din Brokratlarnn istedii sa'ya brakt. uras kesindir ki, Pavlus da bu kadarn herhalde beklememitir. Ama oldu! Pavlus'un tartmalarnda izledii siyasal strateji, sa'nn 'bize kar olmayan, bizimledir' gibi Sekler iddialarnn arriviste* ve bu nedenle de esneke uygulamalar zerine zekice oturtulmutu. Bu durumda dahi, izleyicileri Kilise tarihi boyunca zaman zaman sa'nn bir baka deyiini istismar hakkn kendilerinde
Arrivizm: kbal avcl, frsatlk, (y.n.)

buldular: "Benimle beraber olmayan, bana kardr, ve benimle beraber devirmeyen, datr. Bunun iin size diyorum: Her gnah ve kfr insanlara balanacaktr; fakat Ruh'a kar kfr balanmayacaktr" (Matta, 12:30-31). Fox, K.T. Ware'e dayanarak unlar yazmaktan kendini alamamt: "Zulm Hristiyan tarihinin kalc bir gerei olagelmitir; 1918-1948 arasndaki otuz'ylda,'sa'nn armha Gerilii'nden sonraki ilk 300 yldakinden fazla Hristiyan'n lm olmas, rastlant deildir. Hristiyanln ilk dnemlerinde, Konstantin devrinde de (zulmn) sonu gelmedi: Hristiyanlar hemen kendi dindalarn zulme uratmaya koyuldular." 9 Ve Bertrand Russell'n dikkati ektii gibi: "spanyollar Meksika ve Peru'daki bebekleri nce vaftiz edip, hemen ardndan beyinlerini datyorlard: Bylelikle bu bebeklerin Cennet'e gitmesini gvenceye alm oluyorlard... Konstantin andan 17. yzyl sonuna kadar Hristiyanlar her zaman Hristiyanlar Roma imparatorlarndan daha iddetli bir zulme urattlar. Hristiyanln douundan nce, bu mezalim, Yahudiler dndaki kadim dnya tarafndan bilinmemekteydi." 10 Pavlusu religiocrat'larm ykseliiyle, Gentile iyimserlii giderek daha youn saldrlara urad. Yerine KltrelDinsel Karamsarlk a yerleti. Kendine inananlarn varsaylan Tanrs, imana gre Tanr'nm dnyay ve 'kavmini' gnahlarndan kurtarmak zere yeryzne gnderilmi olu sa Mesih, Pavlus'un izleyicilerinin elinde armh zerinde vahice ldrlm yakkl bir gen adama indirgenmiti. Bundan sonraysa mucizeli bir ekilde diriltilip geride tazmin edilmemi aclar brakarak Babas'nn yannda yaamak zere gklere ekilmiti. Gnahkrlarn selamete erdirilmesinin sorumluluunu, bundan byle iman bekileri devralyordu. Bu, bir ke-

104

Aytun Altndal 105

resinde sa'ya da olmutu; on iki yld i r kanama eken bir kadn kendisine yanap iznini almadan harmanisine dokunmutu. Markos'un aktardna gre kanama o an kesilmi, ancak sa 'nefsinde olan kuvvetin kendisinden ktn bilmiti' (Markos, 5:25-30). Belki de rastlant eseri, bu kadn gelecein bir religiocrat' inin, gelecein Kilisesi'nin kudret-tacirleri arasnda nlenmeyi mit eden Pavlus'un mstakbel bir akirdinin anasyd. u szler kime aitse, ortaada religiocrat'larm sa adna nasl bir g gsterisinde bulunduklarnn daha iyi anlalmasna katks olur sanrm. 'Timeo non Petrum, sed secretarium cis.' (Petrus'tan korkmuyorum, beni korkutan, sekreteri.)" Dier bir deyile, "Havari'den korkmuyorum, beni korkutan onun vekili olan Papa'dr."

3.3. sa'ya Ne Oldu?


Musevi grevliler tarafndan tutuklandktan sonra (Yuhanna, 18:21), ksa bir sorgulamann ardndan sa, Musevi cemaatinin otokrat ihtiyarlarndan oluan bir kurul, Sanhedrin tarafndan lme mahkm edilip, ertesi gn Vali Pilatus'a teslim edildi (Matta, 27:2). sa, Tanr'nm adn lekelemekle Kfr'e Delalet'le sulanyordu. Bylesi temel ve din-ii bir konuda, Sanhedrin'in sa'y Yasa'ya gre Sekler otoriteye teslim etmesi gerekmiyordu: Sonradan stepan'a yaptklar gibi talayarak yaamna son verebilirlerdi. Bir Musevi'nin cezalandrlmas iin Sekler otoriteye bavurma giriimi, dinselden ok siyasal nedenlere dayanyordu. Kendisinin de belirttii gibi sa, Devlet'e ya da Sezar'a kar bir bakaldrnn nderi deildi. Frend'in de belirttii gibi, mevcut toplumsal dzeni ve dnyay (sa-

eculum) ykp deerlerini batan aa deitirmeyi aka hedefleyen ilk Hristiyan grup, S 340'ta ar bir Donatist fraksiyonu olan Circumcellionlard. Ve Circumcellionlar, sa'dan deil, S 66'daki Gayur ayaklanmasndan esinlenmilerdi.12 Ancak Barrabas bir ayaklanmaya katlan nl bir asiydi (Markos, 15:7). Sanhedrin, Vali Pilatus'un tutuklatt Barrabas'm hayatn kurtarmaya kararlyd. Sanhedrin'in Barrabas' sa'ya tercih edii muhtemeldir ki, siyasal kayglar nedeniyle onun kendileri iin, yanl anlamlar temelinde kopuk bir diyalog srdrebildikleri yabanclam Musevi sa'dan daha fazla nem tamas nedeniyledir. (z. Bkz. Yuhanna, 7 ve 8:12-47) Zaten Barrabas 'Babalarnn Olu'ydu. (Barrabas: Aramice Bar-abba [Baba'nn olu] demektir.) Sanhedrin tarafndan Kfr'e Delalet'le sulanmasna karn -z itibariyle byk bir dinsel sutu- sa, Vali Pilatus'un huzuruna bir cani gibi kartld: "Eer bu adam ktlk eden olmasayd, onu sana vermezdik" (Yuhanna, 18:303). Ancak Pilatus kestirme bir tepkiden saknarak Yahudilere sa'y kendi yasalarna gre yarglamalarn syledi: "Onu siz aln ve eriatnza gre ona hkmedin." Yahudiler Pilatus'a dediler: "Bize kimseyi ldrmek caiz deildir" (Yuhanna, 18:31). Pilatus kendi grn aklad: "Onu siz alp haa gerin" (Yuhanna, 19:6). Bylelikle Musevilere sa'y armha ektirme izni verilmi ya da byle buyrulmutu, ama Museviler infaz gerekletirmeyi reddettiler. nk bunu yapacak olurlarsa Barrabas'm yaamn Pilatus'un elinden kurtaramayacaklard. Bunun yeri ne, dinsel bir sorunu siyasal bir gvde gsterisine dn trdler. Bylelikle Pilatus kararn geri almak zorunda kald. Pilatus ve Museviler arasnda sylei, bu siyasal mi sillemenin doasn aka ortaya koymaktadr: "Yahudiler ona cevap verdiler: Bizim bir eriatm/.

94

'Aytun

Altndal

vardr, o eriata gre onun lmesi gerektir; nk kendisini Allah'n olu ilan etti. mdi, Pilatus bu sz iittii zaman, daha ok korktu; ve yine hkmet konana girip isa'ya dedi: Sen neredensin? Fakat sa ona cevap vermedi. Pilatus da ona dedi: Bana sylemez misin? Biliyor musun ki seni salvermeye kudretim var, ve seni haa germeye de kudretim vardr? sa ona cevap verdi: Eer sana yukardan verilmemi olsayd, benim zerime senin hi kudretin olmazd. Bunun iin beni eline verenin gnah daha byktr. Bunun iin Pilatus onu salvermeye alyordu, fakat- Yahudiler barp dediler: Eer bunu salverirsen Kayser'in dostu deilsin; kim kendini kral ederse, Kayser'e kar kor... Ve (Pilatus) Yahudilere dedi: te Kralnz! Fakat onlar: Kaldr, kaldr, onu haa ger; diye bardlar. Pilatus onlara dedi: Kralnz haa gereyim mi? Bakhier cevap verdiler: Kayser'den baka kralmz yoktur" (Yuhanna, 19:7-15). isa'nn Sekler yetki organ tarafndan masum bulunmasnda alacak bir ey yoktu. Pilatus 'bakhinlerin kskanlktan dolay (sa'y) ele vermi olduklarn' (Markos, 15:10) biliyordu. Gerek Pilatus, gerekse kars, sa'nn hayatn kurtarmak iin ellerinden geleni yaptlar. Pilatus'un Musevilere ynelttii srarl sorular, ikilemini ve vicdani hesaplamalarn gstermektedir: "Pilatus onlara: yleyse Mesih denilen sa'y ne yapaym, dedi. Onlarn hepsi: Haa gerilsin, dediler. Ve Pilatus: Ya ne ktlk yapt, dedi. Fakat onlar: Haa gerilsin, diye ok bardlar" (Matta, 27:22-23) Bu sra d ve allmadk davann tuhaf doas, sonradan, tarihe son derece nemli bir katk yapacaktr. Sekler iktidarn temsilcisi Pilatus kukusuz sa'nn Tanr'nm Olu, hatta ilahi olduuna dahi inanmyordu. Yine de misyonunun (btnsel grev) kutsal olduunu

onaylad ve kabul ettii, belliydi. Sonunda sa'y, aralarnda bir tartma gemi olan Atanm-Kral Herod'a teslim etti. Herod, sa'dan honuttu. O da sa'y sulamak iin bir neden grmyordu; kendinden menkul kral alaya almak iin renkli bir tunik giydirip Pilatus'a geri gnderdi: Dolaysyla sa ilkin Sekler otorite, ardndan da Yahudilerin atanm kral tarafndan susuz bulunmu oluyordu. Tutuklama ve lme mahkmiyet, Paganlarn Sekler iktidarnn ya da Musevilerin kararyd. Pilatus aresizlik iinde son szlerini syleyip bir anak suyla kalabaln nnde ellerini ykad: "Ben bu salih adamn kanndan biriyim, bunu siz dnn." Btn kavim cevap verdi: "Onun kan bizim zerimize ve ocuklarmzn zerine olsun!" (Matta, 27:24-25) Ama sarsc sondan nce Pilatus beklenmedik bir hamleyle Musevilere bir oldubitti yapt. Museviler dinsel sulamay siyasal bir sorun halinde arptmlard. Sivil ve dnyevi fikirleri olan Pagan Vali Pilatus onu geriye, ait olduu alana gnderdi. sa'nn Musevilerin kral olma iddiasn szcn gerek anlamyla onaylayarak askerlerine bir duyuru yazp armhn zerine asmalarn syledi. 'MUSEVLERN KRALI, NASIRALI SA' denmekteydi duyuruda. sa'nn armha gerildii yer kentin yaknlarnda olduundan ve duyuru Aramice, Latince ve Greke olarak yazld iin pek ok Musevi bunu okudu. Musevilerin nde gelen rahipleri Pilatus'a kar ktlar: "Yahudilerin Kral deil, fakat bu adam: Ben Yahudilerin Kralym dedi, diye yaz. Pilatus cevap verdi: Ne yazdmsa yazdm" (Yuhanna, 19:19-22). Pilatus'un bu dava boyunca sergiledii siyasal deha sonradan Musevilerin karsna ok ynl sorunlar k. d. lkin, Musevilerin hkm uyarnca armha gerilo Nasral sa, Pagan yneticisi tarafndan Musevilerin K .

sa

Aytun Altndal

97

l ilan edilmekteydi. Pilatus'un oldubittisi, sa'ya iman edenler iin prima facie* bir delil oluturuyor ve Sanhedrin yelerini ilk elden eriat'n (Musa'nn Yasas) ihlalcileri durumuna dryordu. nk kfirlere uygulanacak ceza, Musa Yasas'nda aka belirtilmiti: "Ona uymayacaksn, ve onu dinlemeyeceksin; ve gzn ona acmayacak, ve esirgemeyeceksin, ve onu gizlemeyeceksin; fakat onu mutlaka ldreceksin; onu ldrmek iin nce senin elin, ve sonra btn kavmin eli onun zerine olacak. Ve lsn diye onu tala talayacaksn, nk seni Msr diyarndan, klelik evinden karan Allah'n RAB'den seni ekmeye almtr. Ve btn srail iitip korkacaklar, ve bir daha aranzda bunun gibi kt bir ey yapmayacaklardr" (Tensiye, 13:8-11). sa'y Yasa uyarnca talayarak ldrme yerine, Museviler Yasa'dan ayrlarak onu bir cani gibi armh'a gerdiler. Eer sank sa, yasalar ineyen biriyse, o zaman -Pilatus'a gre- Museviler ve Sanhedrin de yle olmalyd. Pilatus sa'nn Misyonu'nu merulatrmt. Herod'un yapaca hamleyi gzledikten sonra, sa'nn itirafn dikkate alarak onu tanmsal olarak Musevilerin Kral ve Mesih ilan etti. Bylelikle halka Sekler iktidarn sa'nn ilahi misyonuna (grev) kar bir itiraz olmadn gstermeyi hedefliyordu. Musevi-olmayan nfusun gznde, bylelikle Sekler iktidarn susuz, ya da kutsal ya da ho grd bir davran tarz (Misyonerlik) sekin Museviler ve Sanhedrin tarafndan canice, dehri ve kabul edilmez bulunmaktayd. Eer bir ruhban-olmayan (layman) olarak sa Seklerlemi Musevilerin ilkiyse, o zaman besbelli ki Pilatus bu kutsanm grev modelinin krsal (Musevi) ve kentsel (Gentile) gndelik yaamna yn veren dine-dayaPrima Facie (Lat.): Kart kantlanana dek geerli olan delil ve iddia (.n.).

l-siyaset sisteminde yar-yasal bir uygulama haline gelmesini salayan ilk Pagandr. Belli ki sa, blgede belli bal siyasal fraksiyonlar arasndaki siyasal g gsterilerinin kurban olmutur. Kendisini ortadan kaldrmak iin tasarlanm bir komploya kurban gitmedii aktr. Zaten tm olaylar sa'nn kendisini zdeletirdii kehanete uygun olarak gereklemitir: "Ve gnahkrlarla sayld" (saiah, 53:12). sa armh'ta yle seslenmiti: "E/o/, Eloi lama sabachthani?" (Allahm, Allahm niin beni braktn?) (Markos, 15:34) armha gerilen sa, kendi szleriyle, bir zamanlar Peygamber Yeu araclyla srailoullar'na u vaatte bulunan Tanr tarafndan terk edilmiti: "Nasl Musa ile beraber oldumsa, seninle de yle beraber olacam; seni boa karmam ve seni brakmam. Kuvvetli ol ve yrekli ol. Kulum Musa'nn sana emrettii btn eriata gre yapmaya dikkat etmek iin kuvvetli ol, ve ok yrekli ol; yryecein her yerde muvaffak olasn diye, ondan saa yahut sola sapma" (Yeu, 1:5-7). Eer Tanr'nn kelamna inanmak gerekiyorsa, sa neden terk edilmitir? Dz ve Doru 'Yol'dan sapp Saa ve Sola dnd iin mi? sa'ya gre tm srail'den daha imanl olan (soldaki) yzbayla (centurion) sadaki Samarityallarla grt aklda tutulmaldr.* Musevi Kral Gideon bir keresinde Rab'be bir sunak ina etmi ve adna 'Yehova-alom' (Yehova Bartr) demiti (Hkimler, 6:24). Oysa sa bar deil ayrlk ve atma getirmek iin geldiini sylyordu. sa gerekten de kendi getirdii ayrln kurban olmutu, bir Musevi komplosunun deil. nk komplo kuram Hristiyan yorumcularn 'kendini-gerekletiren kehanet' diye for
* Musevilerin kendilerinden olmayanlarla dini konulan grmeleri, konv malan, yemek yemeleri vb. yasakt.

98

Isa

Aytun

Altndal

mle ettikleri tezlerine de ters dmekte ve onlar arptmaktadr. Yeni Ahit'teki kurguya gre sa her eyi biliyordu ve kendi sonunu ngrmt. Komplo kuram dokuya eklemlenmi baka bir yabanc Sekler-kltrel unsurdur, nk komplo kuramlar zerine temellenmi kehanetlerde bulunmak, byk Musevi peygamberlerinin deti deildi. Sanhedrin bandan beri sa'y dinliyor ve gzlyordu. Yahda sadece bir muhbirdi, o kadar. Musevilere sa'nn bulunduu yeri ihbar etmiti. te yandan Barahip Kiyafas'n Musevilerin bir kurban vermesi gerektii eklindeki d, 'bir kiinin lm'ne ilikin olup zel olarak sa'y iaret etmemekteydi. sa ne yaptn biliyordu. Sonularn da. Kehanetlerinin gereklemesi iin komploya gereksinimi yoktu. Kendi kanlmaz Sonu kehanete ikindi. Sonu olarak sa kendi kendisinin karar-merciiydi. Gaipten haber veren ahslarn ngrleri bir komployu nceden bildirebilir, ama Byk Musevi* peygamberlerinin kutsal kehanetleri komplo zerine kurulmazlar. Yeni Ahit derleyicileri sa'nn ne denli masum olduunu gstermek iin komplo kuramn eklemilerdir. Her durumda, Tanr'nn Bir ve Tek Olu'na, dolaysyla da bizzat Tanr'nm kendisine kar insan-yaps bir komplo hazrlamas dnlemeyecei iin, bu kuram kendilerinin sa'y kavray tarzlaryla da elimektedir. Bunun tersi daha da olanakszdr: Tanr'nn Bir ve Tek Olu'na kar Tanr-yaps bir komplo dzenlemesi, Peter'in ikinci mektubunda belirttii zere, "nce bunu bilmelisiniz ki, kitabn hibir peygamberlii hususi tefsirden deildir. nk peygamberlik asla insann iradesiyle gelByk Musevi Peygamberler ayrm Musevilik'te nemli rol oynar. sa'nn Kendi'ni zdeletirdii kehanet Byk Peygamber Kehaneti'dir (y.n.).

memitir, fakat insanlar Ruhlkuds tarafndan sevk ol narak Allah'tan sylediler" (I. Petrus, 1:20-21). Kendine ya da bizzat kendi oluna kar bir komploya ilikin bir kehaneti aklayan Tanr kelamn bir tez olarak kurgusallatrmak izofrenik deilse eer, kesinlikle Sciolastik* bir yaktrmadr. Eer sa Musevilerin dedikleri gibi beklenen Mesih deil de, sradan bir nsan'sa, o zaman 'sradan bir insan' misyonunda blgenin en yksek Pagan Sekler iktidar tarafndan onaylanm kral ve Musevilerin Mesih'i olarak tannm ve kabul edilmi oluyordu; ama eer ncil yazarlarnn inand zere, Tanr'ysa, o zaman, insan yaps bir 'Komploya' kurban olmas olas deildi. Ortada bir Musevi komplosunun bulunamayaca aktr. nk, sa grevine balad andan itibaren insanlara ne vazettiini aka sylemitir. En iyi bildii eyi vazetmek sa'nn hakkysa, retilerini reddetmek de Musevilerin yasal hakkyd. Musevilerin sa'y sylemedii szlerle iftiraya kurban etmeye gereksinimleri yoktu. sa kendisine hibir yetki verilmedii halde tam yetkili olduunu, beklenen Mesih olduunu sylemiti, olanaksz olmasna karn Tanr'nn Bir ve Tek Olu olduunu iddia etmiti, yapmamas gerekirken srail'in Tanrs'n zelletirmiti... Museviler asndan, sradan bir Musevi olarak sa tpk tm srailoullar gibi Tanr tarafndan kutsanmt, ama 'btnsel grevi' (Misyonu) kfirce ve dehrice bulunmutu. Sekler adansa, sa kutsal deildi, ama 'btnsel grevi' kutsal bulunmutu. ' Tanmsal anlamyla, sa yaamndaki 'benzerlikler'in kurban olmutu denilebilir. Kehanet'te sz edilen ben zerlie uygun olarak doduu sylenmiti. srail Y.s.
* Sciolastic: Kelime ve kavramlar kendi istemleri ynnde kullannaclk

102

Aytun Altndal

11)1

tan on ikisi, yaklak yirmi bin Hristiyan'la birlikte ehit edilmilerdi. Azizler Kitab'nda on binden fazla ad vardr. Adlar anlanlar birka yz aziz, ehit edilmitir. Ve Azizler Kitab'nda anlan azizlerin byk blm, aristokratik ya da varlkl ailelerden gelmektedir. Pek ok kral, birka kralie ve akrabalar putperestlere, kfirlere, sapknlara ve Ateistlere kar Katolik man'n savunduklar gerekesiyle aziz(e) ilan edilmilerdir. Constantin'in szde ihtidas dan sonra -gerekten ihtida ettii tartmaldr- Ateizm bu kez papalar ve sacerdotalistler tarafndan kendilerinden olmayanlara kar kullanlr olmutur. Ve bu azizlerden bazlar, gerekte kimi cinayetlerin sorumlusudur. Bunun canl bir rnei, spanya Kraliesi Isabel'dir. 1991'de Papa II. Jean Paul, Kralie'yi mstakbel azize ilan etmitir. (1992'ye gre srada yaklak iki bin azizlik aday vardr.) Katolik iman ve dogmasn savunmadaki adanml nedeniyle azizelie layk grlmtr bu kralie. Oysa 15. yzylda lkesindeki saysz cinayet ve ikenceden ve nihayet on binlerce Yahudi'nin srgn edilmesinden kiisel olarak sorumlu olan oydu. Kendi Mutlak Tanr fikrini dayatma uruna kullanlan balta, tarih boyunca hi krelmemitir; geen her yzyl, yeni bir dramn tan olmutur. isa'nn Misyonu dneminde tam olarak rgtlenmi, Sinagog'dan tam ayrlm bir Kilise mevcut deildi. Pavlus'un gnlerindeyse gevek biimde rgtlenmi* yedi kilise bulunuyordu. Galup Kamuoyu Aratrmas'na (AIPO) gre 1980 ylnda -yalnzca ABD'de- %55'i Protestan, %30'u Katolik olmak zere 225 milyon Hristiyan yaamaktayd. Lamant'a gre, Protestan mezheplerinin en genii, Gney Baptist Konferans 14.6 milyon kiiyi, 36 bin
Pavlus ilk Kiliseleri, Musevi Sinagoglarnda balatm, sonra onlar evlere tatmt (y.n.).

kiliseyi, 3 bin misyonu ve 11 bin Bamsz Baptist Cemaati temsil ediyordu.18 21. yzyla yaklarken* 810.464.000 Katolik, dnya nfusunun %18.4'n oluturmaktadr. Bu insanlar 359 bin kilise mntkas ve 2.456 diyaseste toplanmlardr ve yaklak bir milyon rahibe ile 154.148 papazlar vardr.19 Christian Buckley, yeryzndeki Ateist saysn iki yz milyon olarak hesaplamtr. 20 Yeryznde Tek-Tanrcl kabul etmeyen milyar insan vardr. Ve ellerindekinden son derece honut grnmektedirler. Muhtemeldir ki Tek-Tanr'ya gereksinimleri yoktur. rnein Hint Klasik kltrnn mistik boyutunda her yerde milyonlarca -geleneksel olarak 330 milyon- tanr vardr.21 Peter Hebblethwaite, bir uzman, gazeteci ve srda bir gzlemci olarak Vatikan hakknda unlar yazmaktadr: "Kilise Kyamet'i bekleyerek urada yatan eski kemikler zerinde ykselmektedir. Sonradan bu temel zerinde devasa bir kuram ve ilahiyat ve kurgu ve iman ve bo inan ve devlet siyasas styaps ykseltilmitir." 22 sa vaat ettii zere bu dnyaya dnecek olsa, bu gnlerde bir kez daha ileden kacak ve olaslkla yeni 'benzerlik' sulamalarna muhatap olacaktr. El abukluuyla amzn delilerine ya da sapknlarna benzerlii ne karlacak ve religiocratlar kilisesi ya da TV Dindarlar tarafndan aalanacak, belki de aforoz edilecektir. Gnmzde kurumsallam dinsel domay ynlendirenlerin artk kii olarak sa'ya gereksinimleri kalmamtr. Evet, doumundan iki bin yl sonra, sa'ya ne oldu? Bugn her mmin, bu soruya kendi imann canl tutabi lecek bir yant tamaktadr. nanc-btn Hristiyanlar dan bazlar sa'nn (Tanr) Kilise'den srldn, kimi
* sa, 1989-1990'da yazlmtr (.n.).

104

Aytun

Altndal

105

leriyse gnahkrlar tarafndan suiistimal edildiini sylemektedirler. Durum ne olursa olsun, uras aktr: sa kendi adna dikilmi kiliselerden hibirine kii olarak girmi deildir. Kimi kilise, tarikat, mezhep ve kltler onun sadece adn ve yeryzndeki yaamn devralp tekelletirmilerdir. sa'nn yeryzndeki ad ve imgesi gerek imann kaleleri olduunu ne sren partiler iin deerli bir sermaye olmutur. Onlar da bu addan kendi amalan iin yararlanmazlk etmemilerdir. Kiliseler gibi siyasal partiler de hamlelerini 'Tanr adna' gerekletirip23 tpk bir zamanlar srail'in Tanrs'na yapld gibi, sa'y smrp kendilerini sa'ya ilikin kendinden-menkul hakikatlerle yeniden vaftiz ederek sularn ve banka czdanlarn iirmilerdir. Gerekte sa'nn aleyhinde olduu varsaylan 'komplo' halkn iinde yaad dnemlerde deil, sonradan, kendi adna hareket edenlerce tasarlanmtr, denilebilir. Din brokratlar, sa'y, eer evinde (Kilise) gzaltna almadlarsa, mutlaka sonsuz bir suskunlua mahkm etmilerdir. ileci Abelard gibi, gerek sa da terk edilmi ve sadece adyla ve Kilise'nin kendisine yapt gndelik atflarla anmsanmaya yazgl klnmtr. Kendisine iman edilen sa eer McDovvell ve Larson'un nerdii zere, gemite ve gnmzde srail'in yaayan Tanrs Yahveh ise,24 o zaman, halknn arasnda yaamasna izin verilmeyen bir Tanr olduu kesindir! Isa bundan iki bin yl nce dodu. Dnya zerindeki misyonuna balamasnn zerinden yaklak 1970 yl geti. Kanlmaz soru, hl ortadadr: "sa'ya ve retisine ne oldu?" Herhangi bir mmin, sui generis sa'y u yz bin Kilise'de ya da saysz sahte kilisede, sahte ncil'lerde*
* Henz 3. yzylda yaklak 4600 elyazmas ncil vard. Bunlardan hibiri kelimesi kelimesine dierinin ayn deildi (y.n.).

veya papalk teblilerinde vd.'den hangisinde bulabilecektir? sa rnein: Kendisini Mesih ilan edip retileri zerinde tek yetkili olmak iddiasnda bulunan Havarisi Petrus'u; Kendisini siyasete tabi klan Havari Pavlus'u; "Kadnlarn kiliseye girerken balarn rtmelerini" 25 buyuran ikinci Papa Linus'u; 'Dinsel grevlere ayrlan nesnelere ancak din grevlilerinin dokunabileceini' buyuran sekizinci Papa Xystus'u;26 mparator Constantine'i sa adna vaftiz ettikten sonra 'din adam olmayanlarn, din grevlilerini herhangi bir sulu sulayamayacan' 27 ilan eden otuz drdnc Papa Silvester'i; 'Gelenee aykr olarak Roma Kilisesi'nin arcarius'u olup hazinenin ileriyle bizzat ilgilenen, nomenclator'dan kendi adyla makbuz kesen' 28 seksen birinci Papa Agatho'yu; Sadaka vermeyi bir eit ticari ilem, 'bu gvenliksiz dnyadan brnn gvenliine sermaye aktarm' 29 olarak gren ve 'hogr kenti'ni, 'eytan'n kenti' olarak mahkm eden Aziz Augustine'i (. 430); Siyasal dmann (Malatesta) iman dman ilan edip ondan kurtulmak iin elindeki tm olanaklar seferber eden,30 ve dinsel grevleri sa adma sata kartan gemi papalarn en sekleri II. Pius'u; 1302 tarihli bull'u (Ferman) unam sanctum'da 'Sekler klcn Petrus'un ihdasnda olduunu inkr edenler, Rab'bin kelamn anlamayanlardr,' 3 ' diye ilan eden Papa VIII. Boniface'yi; 1614'te kendisinin Tanr Kelam'nn bedenlemi bii mi, Yce Prens Mikael olduunu ne sren Ezekiel Meth'i; 32

104

Aytun

Altndal

105

Papalar, yaplan sahtekrlklar ortaya kartanlara ve dier szmona ykc unsurlara kar koruyan Papalarn Yanlmazl (1870) dogmasn; isa'nn vazettii Kurtulu'a eriebilmek iin eski Musevi Yasas'n kesinlikle izlemek gerektiini ne sren Yedinci Gn Kilisesi'ni, ya da iman adna serbest ak uygulayan Oneida Cemaati'ni ya da Yehova ehitleri'ni veya Ahir Zaman Azizleri'ni ya da Moony Cemiyeti'ni; onaylayabilir miydi? Sezar'a ait olann Sezar'a, Tanr'ya ait olannsa Tanr'ya verilmesini vazeden sa, piskoposlarnn Pontifex Maximus unvanyla praeceptum imperetoris (mparatorluk Ynetimi) zerinde mandatum dei (Tanr Yasas) uyguladklarn grseydi kukusuz yine ileden kard. Yine papalk elisi (nuncio), dinsel mahkeme (rota), propaganda, araf, Curia (Din Brokratlarnn toplandklar meclis) gibi hi duymad ya da dnemeyecei szckler, akln kartrrd. Kendi saf Misyonu'nun alar boyunca birileri tarafndan Teokrasi ve Caesaro-papism gibi, ideolojik biimlere brndrldn grse, kukusuz yine aknlktan aknla srklenirdi. Kendine sevebilecei bir baba arayan Nasral, d krklklaryla yorulmu bu hznl gen adam, Vatikan'daki yeryz tahtna dnecek olsa, unlar syleyeceini grr gibiyim: "nk ben, RAB, ben deimem... Bana dnn, ben de size dnerim... Ve siz: Ne ile dnelim, diyorsunuz. nsan Allah' soyar m? Siz beni soymaktasnz. Ve: Neden seni soyduk, diyorsunuz." (Malaki, 3:6-7) Eer srail Tanrs'nn ad gerekten de BEN BEN OLANIM ise, Nasral sa iin de benzeri bir ad dlyorum: "BEN NE OLACAKSAM O'YUM." Nasral sa bu dnyada, varlna inand teki Dnya'da olmak istediini olabilmek iin yaad ve strap ekti.

3.4. Bireyin Kimliini Olumlayan Onun Farklldr


Deutzlu Rupert'e gre (12. yzyl, geleneksel manastr zhdnn temsilcisi), Tanr Baba'nm zel grevi 'nesnelerin doasn' kurmakt.33 Tanr bunu alt Kutsal Kitap Gn'nde gerekletirip zel grevini tamamlamt. Dolaysyla Tanr Yaratm'yla (Tekvin) her eyin Balangc'n belirleyen doast unsur (Kii) olarak grlmektedir. nanca gre bundan sonra Kutsal Ruh'un zel grevi balamtr. Kutsal Ruh'un zel grevi, doay Tanr'nn ngrd mkemmellie ulatrmaktr. Hristiyanln Kiliseleri'nin bal olduu domaya gre, Kutsal Ruh'un zel grevi bitmemitir ve hl ilemektedir. Eer Tanr Baba'nn zel Grev'i, var olan her nesne iin, kendi doasna uygun olan bir balang oluturmaksa, o zaman Kutsal Ruh'un zel grevi de her nesne iin, kendi doasna uygun olan Uygun bir Son oluturmak idi ve halen de yledir. nk Balangc olan hr nesnenin kanlmaz olarak bir de sonu vardr. Tanr ile Kutsal Ruh arasnda Arac olarak sa bulunmaktadr. Yalnzca nsan ya da insanlk deil, 'btn yaradl' Balang'tan Son'a, zorunlu olarak onunla birlikte yaar. Dolaysyla sa Gksel anlamyla Balang' ya da Son'u deil, gkyznn altndaki Hayat' balangtan sona doru ynlendiren arac/aradaki YEN'yi (Vahiy, 21:5-6) temsil etmektedir. sa dnyann Alfa ve Omega'syd. sa'nn kendisinin Ezeli ve Ebedi oluunun nedeni budur: Logos olarak Baba'yla birlikte Yaratl'm bizatihi iinde deil, Tanr'ya ait olan Mutlak Mekn'da yer almaktadr. Dolaysyla da, 'Btn sel Grev'i Tanr'ya iman salamak ve Uygun Son'a gtren uygun yolu retmektir. Balang ile Son arasnda yer alan zaman sresi, Tarih

108

Aytn

Altndal

109

sel zaman olan saeculum (a) deil, dinamik, her an mevcut Yeni'nin srecidir. Dolaysyla sa'nn temsil ettii yeryz Hayat' kavraynda mutlak, saptanm bir gemi ya da mutlak, tespit edilmi bir imdiki zaman yoktur. Bu nedenledir ki sa'y alegorik olarak deil, szcn gerek anlamyla 'BEN NE OLACAKSAM O'YUM' diye tanmladm. Balang'tan Son'a dek yaratlm olan her nesne belirli bir 'OLACAK'lk srecindedir. Hibir nesne 'OLACAK' halinden kurtulamaz. Hibir nesne bu 'OLACAK'lk halinin dnda deildir. OLACAK'lk hali temsili olarak dnyevi yaamn rastlantlarn ynlendiren sreklilii ve deiimin her yerde mevcudiyetini belirlemektedir. Tanr - y a da Tanr'nn olu- olarak sa akn (transcendental) deil, Yaradl'tan ve Son'dan kanabilen triad quid'diT* sa, Iman'a gre, Tanr'nm Logos'u ve mutlak zaman iinde Yaradl'n aktif-balangcdr. 'lml Olan Her Musevi'nin Kendi inde Ezeli ve Ebedi Olduu'nu dorulayan substance premiere** olmak zere gnderilmitir. (Vahiy, 22:12 "te tez geliyorum; ve herkese kendi iinin olduuna gre mkfatm elimdedir.") Hristiyanlk inancna gre sa, Tanr'nn uygun grd Son'a alan Bir ve Tek Doru, Adil, Yasal, Tanr tarafndan grevlendirilmi Geit, Yap'dr (k). Birey bu kapdan yalnz bana geer. Birey bu uygun kapy semesi halinde uygun Son'a ular. Kutsal Ruh'un temsil ettii bu uygun son bireyi Tanr'ya ulatrr; nk Kutsal Ruh bireyin selamete erimesi iin vardr. Kutsal Ruh, bireyi yakp tketen Hades deildir. Aksine, Tanr'nm dln, Sonsuz Hayat' elde eder. Ve bylelikle birey (nsan) Eski Ahit'te izi bulunamadan ortadan kaybolup Tanr ta* ** Tricd quid: Bir mebde bal kalmak zorunluluu olmayan nc terim. Substance premiere (Fr.): lk tz (.n.).

rafndan yanma alnan Eno gibi geldii yere dnm olur. Tanr'nm Hristiyan Gnosis'indeki teslis ilevsellii temelde Helenistik diyalektiin bir yansmasdr. Mutlak tekil olan Tanr ve Tmel olan Kutsal Ruh vardr. kisinin arasnda ikili doasyla sa yer alr. sa hem zeli hem de geneli simgeler. erik ve Biim'dir (genel). Mekn ve Zaman iinde Balang ve Son'un zel erii'yle genel Biim'in temsil eder; Kutsal Ruh ise Tekil Tanr'nn tmel tezahr'dr (grn). Hristiyanln TekTanrc ilahiyatnda Tanr tekil, onun tezahr olan Kutsal Ruh ise tmeldir. sa Tanr'nm 'insan benzerinde yaratlm' Bir ve Tek Olu olarak kavranld takdirde zel ierii, 'Tanr benzerinde yaratlm' nsan olarak ise genel biimi vermektedir. Hristiyan dogmasnda mekn ve zaman birlii alegorik olarak ikili doasyla sa tarafndan temsil edilir. Meknn (ierik) ve zamann (biim) kiiletirilmesi olarak kavranldnda sa elikiyi bir anlamszlk ya da dnlmez (bir olgu -.) olarak dtalar. Hem Tanr hem nsan olma elikisi sa mekn ve zaman iinde Tekil Tanr'nn ierik ve biimi, 'BEN' ve 'M' (olmak) olarak alglandnda, silinmektedir. (nsann Tanrsallatrlmas veya Tanr'nm nsanlatrlmas Antik Msr'da, Greklerde ve Roma'da bilinen bir uygulamayd.) Mekn ve Zaman kiiletirilmesinde sa, Tanr tarafndan dier btn insanlar gibi yaratlm deildir. Tanr kendini Kendi Benzerinde -yani nsan (sa) olarak- yaratmtr. Dolaysyla, Tanr tarafndan Kader'i izilmi deil ama, Logos'un kendisi olan sa, nsan'm 'iinde' olmak zere gnderilmitir. nk sa 'Tanr' iindeki Tanr'dr. Ve Tek bir insan kavminin deil, tm saeculum'a gre yaayan herkesin iinde olmak zere gnderilmitir.

no

sa

Aytn

Altndal

111

Kutsal Kitap metinlerindeki kairos (genellikle Zaman olarak anlalan Greke szck) kavram, kutsal yazlardaki khronos'dan (genelde zaman iin kullanlan Greke szck) ayrt edilmelidir.34 John Austin Baker, kairos'u 'Doru Zaman' olarak okumaktadr. Bence kairos'u Tanr planna gre 'Olacak Zaman'mda olduu ekliyle, yani 'gereklemesi umulan zaman' olarak anlamak daha doru olacaktr. Vahiy, l:17-19'daki "Korkma, birinci ve son, ve Diri olan benim; ve l idim, ve ite, ebetler ebedince diriyim, ve lmn ve ller diyarnn anahtarlar bendedir. mdi grdm eyleri, ve olan eyleri ve bundan sonra vaki olacak eyleri... yaz," blm, nerime gl bir rnek salamaktadr. Kairos 'imdi olan' gsterirken, kendi iinde 'sonra olacak olan' da tar. Kairos salt Doru Zaman'a deil, belirsiz bir srece iaret etmektedir. Vahiy'in buuk gn Danyal'in anlatt 'zaman, zamanlar ve yar-zaman'dr (7:25). Ve ilk Musevi-Hristiyan belgelerinden biri olan Tibertine Sibyl'inde de sz edilmektedir.35 'Zaman, zamanlar ve yar-zaman' Olacak-Zaman'dr ve llebilir Zaman (vakit) khronos'dan ayrt edilmelidir. lm ve Hades'in anahtarn elinde tutan, Olacak-Zaman'la (birlikte) oradadr ve Olacak-Zaman' temsil eden bu ahs tm Yaradl'm ortak sorumlusudur. 'Dier Kral' 'zaman ve yasalarn kuruluunu deitirmeye kalkacak olan' tek kiidir. 'Zamann ve yasalarn kuruluu' Tanr aleyhine sz syleyen ve azizlerine ac ektiren Kral'n elinde deiime tabi olacaktr. Deitirilebilecek olan, 'zaman kuruluu' llebilir zaman/vakit'tir (khronos), ama 'Dier Kral' kairos'u tezahr ettiren Tanr'nm katalizr ya da arac olarak bulunmaktadr. Tanr'nm plan uyarnca Kral'da kiilemi kairos (Olacak Zaman), khronos'da var olan 'zaman ve yasalarn kuruluunu' deitirir. ngilizce Church (Kilise) ve Almanca ean-

lamls Kirche szcklerinin khronos'un trevleri olmas rastlant deildir. Church/Kirche, deiime tabi dnyevi kurum olan khronos'u 'zaman ve yasalarn kuruluu'nu temsil eder. Franszca Eglise szc ise Ecclesia'den36 gelmektedir ve Papa VI. Clement'a gre Kilise, (Ecclesia) iman konusunda deitirilmez ve yanlmazd. 37 te yandan saeculum hem kairos hem de khronos'u barndrmaktadr. Yani eer kairos Alfa ise, o zaman khronos Omega'dr - ama her ikisi de saeculum'a gre tanmlanm olmak kaydyla. Kairos aka, 'Benzerlie' kouttur. NSAN'a deil. Khronos Yaradl'taki NSAN'dan yola kar, nsan'm Tanrsal benzerliinden deil. NSAN'm Tanrsal Benzerlii deil bizzat kendisi lmlle, bir baka deyile lm ve Hades'e tabi klnmtr. 'Doru Zaman' olarak kavranan kairos'dan kaynaklanan fikir prltlar kanmca geersizdir; kairos insanlar iin belirli deil, belirsiz bir datum'dur. lahiyat asndan kendi kairos'unu yalnzca Tanr bilir. nsanlar tarihleri ancak khronos'un alannda tespit edebilirler, kairos'un alannda deil. Bunun sonucu olarak da, hibir lml kairos'un tarih ya da doasn doru olarak ne sremez. Tanmsal anlamyla, khronos'un bilgisi Bilgi Aac alanna aittir, ama kairos'un bilgisi, Tanr'nm kairos'un bulunduu Hayat Aac'nm nne saplad klla korunmaktadr. Kanmca Kutsal Kitap balamnda kairos zamann ieriine, khronos ise biimine denk dmektedir. sa, Tanr-yaps-nsan'm khronos'a gre biimlendirilmi kairos'unu yanstmaktadr. Ezeli-Ebedi Hayat'n temsilcisi olarak sa, Tanr'nm Biim'ine (Zaman), ezeli-ebedi hayatn bir ve tek k' (Bab) olarak kavranlan sa ise erik'ine (Mekn) tekabl eder. Ancak ezeli-ebedi hayata sahip insan fikri, Yahudilik arasnda yabanc ve dsal bir iddiadr. Oysa Greko-

112

sa

Aytun

Altndal

113

Romen kuram anlay asndan bu, tmyle olasdr. Bu Greko-Romen kuram, daha sonra Hristiyanlk'ta dogma halini almtr. Balamsal olarak sa, 'Deiim daimidir'38 ilkesine tabi olan saeculum'u temsil eder. sa'nn Musevi gndelik yaamna getirdii yenilik budur. Ferisiler, Musevi fraksiyonlar arasnda yasac olanlard. Yasalara gre eksiksiz ve lekesiz olduklarn ne srmekteydiler. Oysa kendi iinde her bakmdan yasal ve eksiksiz olan sadece Tekil Tanr Baha'yd. sa'nn Ferisilerle tartmalar bu karmak sorun evresinde dnmektedir. sa iin tek doru, eksiksiz, btn olan yasa, Tanr Yasas'yd; Ferisilerin dokunulmaz olduunu ne srdkleri kendi anlaylarna gre biimlenmi olan yasa deil. Dolaysyla Ferisilerin meruiyeti iddia ve dzenlemelerine gre yeryznde Nizamilik iddiasnda bulunmak, olas deildi. Bu yasa, insan-yapsyd. Musa tarafndan vazedilmiti ve tpk Byk Tapnak'm insanlar tarafndan yapld gibi, Tanr Yasas uyarnca deiime tabiydi. sa gz peke bu byk Tapma bozup birka gn iinde yeniden ina edebileceini sylemiti. sa dzenleyici deil, kurucuydu. Ebedi hayat yapan esaslardan sz ediyordu. Bu dnyada her eyin geici olduunu, ama kendi szlerinin sonsuza dek yaayacan sylemiti. Saeculum'un esas ilkesi de her eyin deiimin her yerde mevcudiyetine tabi olduudur - yaratlm eyler kendi ilerinde eksiksiz deildirler. Bu dnyada {saeculum) hibir ey dzenli (tam) olamaz. sa Tanr'dan baka, kendisi dahil hi kimsenin iyi olmadn sylyordu. Dogmaya gre sa bu nedenle yeryzne gnderilmiti. Bireylere Doru Yol'u gstermek iin. Onlara eksikliklerini gidererek, Tanr indinde uygun klma olanan vermek iin. Bu nasl olacakt? Eer her ey saeculum'da dei-

imin kalcl ve sreklilii ilkesine tabiyse, o zaman bireyler 'yeniden domuluk'a kavuabilmek iin vaftiz olmak durumundaydlar. sa gz peke ada dinsel otoritenin kurduu dzenleri, standartlatrmalar (Musa Yasas) Seklerletirdi. (zellikle temiz/murdar yiyecekler ve el ykama konularnda; sa tm yiyecekleri helal ilan etti.) Gndelik yaama, sekler yaamda olagelen toplumsal ve siyasal deiimlere uygun deiimler dahil etti. sa kendini akmlatrm deildir, onu akmlatran kehanetti. Saeculum'da Eskatolojik bir konumu yok, ama etten, kemikten bir varoluu (mekn) vard. Vazettii selamet, Musevi kraln boyunduruundan kurtulua snrlandran selamete benzemiyordu. sa'ya gre selamet, Tanr indinde nizami, tam ve eksiksiz olabilmek iin saeculum'un yozlatrc balarndan kurtulutu. Musevi saeculum'undan kurtulmay deil, saeculum'da Tanr tarafndan ayrcalkl klnp korunmay istiyordu. Musevi gerekilii ve varln srdrebilme mcadelesi saeculum'dan kurtulma fikrini dlamaktayd. Bylesi bir fikir Musevi'ye verilmi olan bilgelikle elimekteydi. Musevi yeryznde yaamaya yazgl olduunun bilincinde olmak zorundayd. Onun esas kaygs, saeculum'un dnda deil, tam tersine yeryznn neresinde ve nasl yaayacadr. Musevi'nin bu dnyada 'br dnyadaki' gibi yaamak diye bir kaygs ve bo hayali yoktur. sa Babas tarafndan saeculum'un nihai ve ideal temsilcisi olmak zere ete kemie brnm olarak gnderildii iin saeculum'dan selameti vazetmekteydi. Dolaysyla Nihai ve Doru k 'Yol'unu bir tek o biliyordu. Deiimin her yerde mevcudiyetine tabi yaratklara, Uygun'a 'k' yolunu bir tek o gsterebilirdi. Kutsal Ruh'un temsil ettii Uygun Son, ruhun lp dalmas deil, Dirili'tir (Kyam). Doru Kap'dan (sa) i-

105
104

Aytun

Altndal

tenlikle ve iinde hibir ukde olmakszn geen birey, ld an, bir ocuk masumiyetiyle yeniden doacaktr. sa olmakszn Dirili olamaz, ve dirili olmakszn ezeli ebedi yaam olmaz. Dirili Tanr tarafndan belirlenmi Kap'dan (sa) geenler in. konulmutur. Bu nedenledir ki, Hristiyan dogmasna gre bireyin seme zgrl sa'yla snrlandrlmtr. Dogma asndan lm, mutlak son deildir; nnde Dirili uzanmaktadr. Ve sa'ya iman eden herkes iin'dir (geerli -.). Zaten, Tanr kendini yalnzca brahim'e bildirmitir, ama kle-kadn (cariye) Hacer, onu gren ilk insan olmutur: "Ve Hacer kendisine syleyen RABBN ismini, Sen, ya Allah, beni gryorsun diye ard; nk dedi: Burada da m beni greni grdn?" (Tekvin, 16:13) Ve Tanrlar Yakub tarafndan alnan brani-olmayan Laban (Tekvin, 31:30), ibadet araclyla eitilen ilk ahstr (Tekvin, 31:29). isa'nn Tanrs (Elohim) tm insanlarn sevecen ve merhametli Babas'yd. Tmellii iinde BR'dir. Ama srail'in Tanrs (Yahveh) 'Bizim Tanrmz'd. Tikellii (zel) iinde BR'di. "Dinle, ey srail: Allahmz olan RAB bir olan RABDR." (Tesniye, 6:4) sa kukusuz Tanr olarak Elohim'i (Theos) kastediyordu; srail'in kskan ynetici ve yargc Yahveh'i {kyrios) deil.39 Hakkaniyet kavram da, sa'nn Tanrs'yla Musevilerin RAB'bi arasndaki kavramsallatrma farkllklarn anlamada nemli bir rol oynar. RAB'bin baka uluslarn topraklarna el koyup Yahudilere vermesinin nedeni srail'in hakkaniyeti deildir. Dolaysyla RAB topraklar srail'deki hakkaniyetten tr bir dl olarak vermemitir. RAB srailoullarma topra brahim, Ishak ve Yakub'a verdii sz yerine getirmek amacyla vermitir. Ve RAB karlnda kukusuz srail'den hakkaniyet beklemiyordu. srail'in RAB'bi setii halkn gayet iyi tanmaktayd. nk yazldr ki: "Adam

kendini yaratandan daha tahir olur mu?" (Eyp, 4:17) Oysa hakkaniyet sa iin anahtar kavramd. Gerekte mevcut yasalar uyarnca Tanr'nn dlne mazhar olmak iin bir zorunluluk olarak hakkaniyete bal kalmalar istenmemi olan Musevileri sa, selamete ulaabilmeleri iin hakkaniyetli olmaya armt. Muhtemeldir ki arsna olumlu yant vermek istemediklerinden deil, ama gelenekleri inenemeyecek kadar gl olduu iin olumlu yant verememilerdir. nk sa'nn vaat ettii selamete erimek iin hakkaniyetli olmann onlar iin bir anlam yoktu. sa'nn vazettii selamet onlarn tasarmlarna uyan ya da beklentileri olan selamet deildi, ikinci olarak ise, selamete erimek iin mutlaka sa'nn ngrd hakkaniyete dayal bir yasaya tabi deillerdi.40 Museviler zaten kendi Tanrlar tarafndan zgrletirilmilerdi. Museviler Romallarn zgr tebasyd, kle deillerdi. Musevilerin hakkaniyet sorunu karsndaki tutumlar iki farkl selamet kavraynn varln dorulamaktadr. Maddilemi selamet, kurtulu kavray ve idealletirilmi selamet kavray. Museviler yalnzca Tanrlar tarafndan seilip ilahiletirilmi deillerdi, ayrca O'nun tarafndan kurtarlp zgrletirilmilerdi de. Museviler iin selamet dnyevi koullara ilikin maddi bir konuydu. sa iinse selamet idealize bir formdu ve gkseldi ve gelecekte bekliyordu. sa hayatn bu selamet tanm iin bir bedel olarak dedi. Titus'un kitabnda belirtildii gibi, "Hepimizi tm ktlklerden kurtarmak ve kendisi iin kendisinin olan, iyiyi yapmaya istekli bir halk arndrmak iin kendini verdi" (Titus, 2:14). Bu nedenledir ki, Museviler ve sa iin selamet kavram iki zt anlama iaret etmektedir. Museviler selametten zgrl -herhangi yabanc bir gcn klesi olmamay-, sa ise kendisinin olacak bir halk gnahlarndan arn-

116

drmay anlyordu. Kutsal Kitap'ta yazld gibi RAB'bin yaptn sa da yapmt. RAB bir ulusu semi, onu arndrp yalnzca kendisi iin kutsamt. sa ise, bir halk kurtarp selamete erdirmek, 'kendisinin klmak' iin kendi hayatn ortaya koymutu. Bylesi bir iddia kukusuz Musa'nn eriat'na ve Musevi anlay tarzna Sekler, dsal bir iddiayd. Gerekte iddiann da tesinde, RAB'bin Kudret ve Hkimiyet'ine dorudan bir meydan okumayd. Musevilerin gznde sradan bir insan olan sa, Tanr'nn kudretinden korkmuyor ve O'na zenerek, O'na, RAB'be meydan okuyordu. sa, Musevi yaam tarzna 'Fark' getirmiti. Ve yaratt bu 'Fark' onun Kimlii'nin olumlanmas oldu.

SONSOZ, NOTLAR, DZN

SONSOZ

sa kendisini yeryzne gnderen (Yuhanna, 17:18) ve adn aklad (Yuhanna, 17:6) Tanr'nn selamete eritiren tek yol olduunu kantlamak iin ld. Mesih sa'ya olanlar dinsel yorumlara konulmu 'br Dnya'da deil, bu maddi dnyada, srail'in hl sorunlu topraklarnda gerekleti. Sekler iddialaryla sa, kendisini reddedenlerce kskanlkla korunan Yasa'ya ters dmt. Ancak Cemaat Yneticileri'nin bildiklerini altst ettii ve Tanr gibi, dnyadaki budalaca eylerle bilgileri mahcup ettii, gllerin karsna zayflar koyduu (I. Kor. 1:19-27) kesindir. Alime, bilgeye ya da filozofa aptalca ya da kabul edilmez gelen eyler, Pavlus'a gre mminle mmin-olmayan ayrt etmeyi salayan, Uhrevi Akln tezahrleriydi. Gnmzde, yirmi birinci yzyln eiinde, sa Sekii- , ler Zeitgeist'in vazgeilmez bir temsilcisi olarak bizimle
119

120

Aytun

Altndal

121

birlikte varln srdrmektedir. Kilise-d(lay) mmin hl Kutsal Yazlar'daki talimatlara inanmaktadr. Ve mmini olmayan hl Kutsal Kitap'ta peri masal ya da kssa olarak grdyle elenmektedir. Ancak doa-st varoluunu inkr etmek iin sa'ya (Tanr) en fazla gereksinim duyan, Ateisttir. Ateistlerin sa'y inkr etmek iin sa'y inkr, merkezin nerede olduunu bilmeyen ama merkezci olduunu savlayanlara benzetilebilir. sa elinden alndnda Ateist, zlr. Tpk eytan'n Kilise'nin elinden alndnda dogmann buharlap yok olaca gibi. Ateist'in Tanr'nn varln reddedebileceini kendine kantlamak iin sa'ya gereksinimi vardr. Ve Kilise de dogmasn srdrebilmek iin eytan'a dier tm toplumsal kurumlardan daha fazla gereksinim duymaktadr. Gnmzde Kilise'nin deccal, eytan roln oynamak zere Ateiste her zamankinden fazla ihtiyac vardr; Ateist de inkrn koruyabilmek zere Kilise'nin varlna gereksinim duyar. Kilise ile Ateistin arasnda gerekte ne Tanr ne de eytan'a deil sadece 'Belgelere ve Kaytlara' gereksinim duyan bilim adamlar yer almaktadr. Bilim adam gnmzde neredeyse bir metinler jandarmas roln stlenmitir ve kutsal yazmalar ve rulolar konusundaki otoritesini srdrebilmek iin parmenler dolusu kant gereksinir. ncelemelerinde sa, Tanr olarak ya da nsan olarak ya da her ikisi olarak bilim adamnn dnda kimsenin eriemeyecei, zor seilebilir bir Kara Delik'e dnmtr. Bu nedenledir ki Gklere kartlan bol satl kitaplarnda Aziz Pavlus'un Roma istihbarat servislerinin Kim Philby'si ve ilk Hristiyan cemaatlerinin de bir eit LSD lgnlar etesi oluturmak zere bir araya gelmi kendi kendisinin gzn boyayan uyuturucu satclar olarak sunulmalarna almamaldr.

Gnmz Sekleristi, Ateist ya da hret kazanmak iin her an rezalet ve sansasyon peinde koan baarsz bilgilerden deildir. Bilinli Seklerist, kukusuz religiocraf'larm icat ettikleri sahte dini verileri sacerdotalismi ve banazl srekli sorgular ve insan yaamn etkileyen sekler deiimleri dogmatize etmeye, doktrinletirmeye, yasakla ya da standartlatrmaya kalkanlarn nnde bir engel oluturur. Seklarist Deiim'in her yerdemevcut, 'Fark'm her nesne zerinde etkin olduunu gayet iyi bilmektedir. Dolaysyla deiimin her yerde var olan mevcudiyetinden kaabilecek herhangi bir dogma, farkllklarn her nesneye ikinliini dtalayabilecek bir reti yoktur. Sekleristin 'btnsel grevi'ni ynlendiren, korku deil, bilintir. Ve amz Sekleristini bireyin seim zgrl hakknn uzlamaz savunucusu klan da bu anlaytr. Nasral sa kukusuz srail Tanrs'nm Onaylanm elisi deildi. sa Havari ve akirtleri tarafndan onaylanm olan Mesih'ti. Bu, gelecein Tanrs iin daha farkl bir kavrarrisallatrma gerektirdiinden, ilgintir. Yani: A priori sa, kurulu bir TekTanrl dinin Tanrs (ya da peygamberi) deil, saeculum'\r\ grevlendirilmi/atanm (insanyaps) Mesih'iydi. sa'nn retisinde 'yeni' olan 'OtoriteYetki'ydi. Musevi geleneinde Tanr Mutlak Egemenliin sahibiydi ve dnyevi otorite Tanr tarafndan Musevilere verilmiti. Ve sa'nn zamannda Sanhedrin tarafndan temsil edilmekteydi. Tanr'nn Egemenlii mutlak, ama Sanhedrin'in yetkisi greliydi. Yetki, kolektif bir sorumluluk ve edinimdir, ve srail'in Yarg Tanrs'nm koyduu kural ve standartlar uyarnca kullanlmaktayd. sa tm brani-Musevi tarih iinde kendi yaam ve faaliyetleri zerinde bireysel otorite iddiasnda bulunmu ilk insandr. sa'yla birlikte birey yaamna ilikin konularda -tp-

104

Aytun

Altndal

105

k Isa gibi- kendi otoritesini ele geirmitir. Birey, Musevi geleneinde ilk kez kendini ynetebilecei yasal bir temel bulmutur. Bu anlamda 'Birey', 'yeni domu' kuaktr. Bu dnyevi bir Dirili, kendini-yneten bir otoriteyi elinde tutabilen bireyin uyandr. Isa aradaki Sanhedrin'in temsil ettii rgtlenmi otoriteyi ustaca devre d brakarak Tanr'nm Egemenlii'yle uyumlu nsan'm kiisel otoritesini gndeme getirmitir. Bu nsan'la kiisel Tanrs arasnda yaplm 'yeni' bir Ahit'ti. nsana verilen otorite, Tanr'nm Egemenlii'nin zerinde olamazd, ama Yallar Heyeti'nin temsil ettii, kimi zaman da saptrd Yerleik eriat uyarnca dzenlenmi de deildi. Tabii insann (sivil) zgrlkler(in)den yoksun bir otorite tam bir otorite saylmazd. sa, bunu bildiinden, beeri zgrlklerin nn aabilmek iin haram/helal yiyecekler ve vergilendirme sorunlarna ilikin yerleik yasal kural ve dzenlemeleri geersiz saymakta duraksamamtr. sa'nn halk iin va'zettii Kurtulu'a, Ferisi, Sadduki ve Ktibi fraksiyonlarnn dayatt tm dnyevi snr, kurumsallatrlm det, alkanlk ve kurallarn boyunduruundan da selameti ieriyordu. Bu yeni selamet kavram, tekil insann, hemcinsleriyle birlikte ya da yalnz bana, bulunduu yerde zgr ve zerk olabilmesinin rasyonellerinin temellerini atm oluyordu. Bunun sonucunda, organik siyaseti uyarnca sa bir yenletiriciydi. Tek-Tanrcla yeni kavram getirmiti: Birey zgrd, kendi iman ve inancna ilikin konularda kendi otoritesini kullanma hakkna sahipti; birey kendi toplumunda zerkti; ve bireyin kendi seimini yapma hakk vard. Bu 'yeni' unsurlar (ve zellikle birey lehine hogr sorunu) sa'nn retileri arasnda grnte en zayf, ve

kukusuz en kabul edilmez nerilerdi. Kilise Babalar'nn, zellikle de Aziz Augustinus'un kurumsallatrd Katolik Doktrini zamanla bu zayf hususlar silerek sa'nn retilerini Evrensel Kilise'nin iradesine uydurdu. Kilise'nin Otoritesini kurumsallatrabilmek iin Aziz Augustinus'un ifadesi kullanlmt: "Deus homo factus es, et homo deus fieret" (Tanr insan ilahiletirmek iin kendini insan(i)letirdi). Gelecein relgocrat'lan ordusu ellerindeki bu yorumla ilahi konularda En Yce Otorite makam kisvesine brnerek ve yeryznde Kendini-Kutsam Kent'te (ya da Kentler) Egemen Tanr'nm Bir ve Tek Kutsal (yar-tanr) Vekilleri olarak hareket etmemek iin bir neden grmemilerdi. sa'nn oluturmaya alt hogrye-mazhar bireyinin Kilise iinde yeni zgrlkleriyle ok ksa bir mr oldu; ve ksa zamanda unutuluverdi. Bunun yerine, religiocrat'lar sa'y esas alan bilim zerine deil, kendi tasarladklar Mesih'i esas alan bilim zerine temellenen, efsane ve srlarla dolu yeni bir sa imgesi oluturdular. Seklerlemi Musevi, hogrye-mazhar bireyin Sekler ve doal haklarn arayp savunan Nasral nsan sa'y gzlerden saklayan, Kilise-Yaps-sa'nm bu hayalet imgesi oldu... Eski Ahit'te Tanr, insanlar arasnda kayrmacl yasaklamaktayd. Korumacl ve Kayrmacl sadece kendisine saklamt. rnein Nuh (ve ondan sonra bakalar) drstlklerinden tr Tanr tarafndan kayrlmalard. Eski Ahit'in Tanr tarafndan gzetilen Musevi'si, zde sa'nn hogrye mazhar bireyini nceler. Yine de ada Hristiyanlam snfl ulus-devletleri ve toplumlarna yn veren Seklerlemi yurttan ncs, sa'nn hogrye-mazhar bireyi olmutur. Burada nerildii zere, eer sa kendi zamannda zgrlemi bireyin haklarnn peinde idiyse o zaman gnmzdeki mmin Hristiyan

124

da sa'nn hogrye-mazharahi ynetici kltn kurumsallatrd yasa ve dzenlemelerin boyunduruundan ve kleliinden zgrlemi zerk 'BEN'M'dir. Kilise-Yaps-Tanr yorumuyla Nasral sa, kurumsallatrm bir Tanr'dr ve gerek anlamyla, bir zamanlarn gl Kent-Devleti, Papalk Devleti'nin Tanrs olarak Bir ve Tek 'Szel mge'yi temsil eder. Ve yirminci yzyln bandan beri bu 'szel imge' on dokuzuncu yzyl papaz-aleyhtarlmn u Tanr-kart vaazn izleyen ada kiniklerin* ve Ateistlerin u me'um reddiyesiyle kar karya kalmtr: Homo homini deus est (nsan insann Tanrs'dr). te bu bak asyla Ateistlerin eletirdikleri sa gerekte religiocrat'larn denetimindeki Kilise'nin onlarn nne koyduu, Kilise'nin kendi karlarna uygun olarak kurgusal planda yeniden ina ettii, bir glge-oyununun ba aktr yaplm olan sa'dan bakas deildir.

NOTLAR

Giri
1) Kenneth N. Medhurst ve George H. Moyse, Church and Politics in a Secular 2) Karel Dobbelaere, Secularization: A Mlti-Dimensional Concept, Current Sociology, Cilt 29, Say: 2, Yaz 81. Sage Yay. 'Kavram (Seklerleme/dnyevileme) ilk olarak 1648'de Westphalia Bar'na yol aan grmeler Fransz Longueville tarafndan kullanlmtr, (s. 8) 3) David Martin, A General Theory of Secularization, Explorations in interpretative Sociology, (Oxford: Basil Blackvvell, 1978). 4) Alntlar Dobbelaere'den, a.g.y., s. 9, Marty'nin, Varieties of Unbellef inden, (New York, Holt Rinehart, 1964), s. 145 5) Martin, a.g.y. s. 9. 6) Dobbelaere, ayn cilt, s. 9. 7) William A. Christian, Sr., Doctrines of Religious Communities (A Philosophical Study, N e w Haven: Yale University Press, 1987), s. 211. 8) Christian Sr., a.g.y., s. 212. 9) Christian Sr., a.g.y., s. 210. 10) Paolo Prodi, The Papal Prince, (Cambridge: Cambridge University Pres, 1987 eviren: Susan Haskins), s. 162. 11) 12) Dobbelaere, a.g.y., s. 25. Harvey Cox, Religion in the Secular City 125
k

Age

(Oxford: Clarendon Pres, 1988), s. 18.

srasnda

Cynics: Tm deerlerin nemsiz ve geersiz olduunu, bunlar umursamamak gerektiini ne sren doktrin, (y.n.)

104

Aytun Altndal (Nevv York: Simon and Schuster, 1984). 13) David L. Miller The Nev Polytheism as, Texas: Spring Publications, 1981). Ayrca bkz. Henry Crbin'in nsz mektubu ve James Hillman'n eki. 14) Alasdair Mac: Ntyre ve Paul Ricoeur, The Religios 15) Significance of Atheism, (Colombia University Pres, 1969) Andrew M. Greeley, Religion/A. Secular Theory, (New York: Free Pres, 1982) Greeley Sekler'i Kutsal'n deil, Dinsel'in karsna koymaktadr. "Teorim, 'Sekler' bir teoridir. Bundan bir 'Seklerletirme' kuramn - dinin gemite genellikle belirsiz braklan bir zamanda olduundan daha nemsiz olduunu ne sren bir kuram-kast etmiyorum. Teorim, ayrca ilahi ve dnyevi birbirinden kesin hatlarla ayrlm iki alanm gibi, 'Sekler'i 'Kutsal'n karsna da koymamaktadr. Tersine, Sekler ile Kutsal'n bir biimde ayr olmakla birlikte, ikisi arasndaki snrn belirsiz ve geirgen olduu kansndaym. Sekler her gn Kutsal'a mdahale ederken, Kutsal da Sekler'e mdahale eder. Ben, Sekler'i Eklesiyastik'in karsna koymay yeliyorum" (s. 1). 16) Bkz. Eugen Biser'in Argumente Fr Goff'daki Tanr tanm. (Al21) manya, Herderbcherel, 1987): 'Gott ist nicht nur grosser als jeder Begriff von ihm, er ist auch grosser als jeder Beweis'. (Tanr yalnzca onunla ilgili her dnceden deil, her kanttan da daha byktr.) (G. Kraus'un makalesi, s. 71). 17) Bunu gstermek iin iki rnek yetecektir. Papa XII. Pius, 'Provida Mater Ecclesia'y 2 ubat 1947 tarihinde yaynlad. Kilise ka22) nonisti Bernhard Puschmann'a gre bu Anayasa Sekler bir belgeydi. Almanya 1948'de kendi 'erstes deutsches Seklarinstitut'u, Marien Kardeler Birlii/Enstits'n kurdu. Ayn yl, 20 Mays gn Trier Piskoposu kanonik Marienschzvestern Mohr'un Das Katholische litischer Katholizismus, Apostolat/Zur kurumundan resmen Sekler Enstit olarak sz etti. Bkz. Huberi Strategle und Taktik de s po19) 20)

105

18)

ngiltere'deki 'Hristiyan Sosyalizmi' iin bkz. Fabian Bildirileri, zellikle no. 42. Christian Socialism, Rev. Stewart D. Headlam'in kk bir konumas, bir Fabian Dernei yayn (Londra, 1894). Rev. Headlam'a gre Mesih. 'O sekler, sosyalist grevleri lekte Filistin'de gerekletirmitir' A B D ' d e The Christian nan sekiz sayfalk gazete. zellikle bkz. The Socialism of Jesus, Rufus W. VVeeks, grubun yaynlad bir kitapk. Almanya iin zellikle bkz. Der rote Pfarrer Georg Fritze (1874-1939), Hans Prolingheuer (Kln: Pahl-Rugenstein 1989), 'Religiser Sozialism u s und Katholizismus' konusunda ilgin belgeler sunmaktadr (s. 204-210). svire iin rnein bkz. Rev. Hermann Kutter'in kitab They must or God and Social Democracy, faaliyetleri iin Bkz. Paul Blanshard'n American Catholic Pover (Boston: The Beacon Pres, 1949). Yves Congar, La Crise dans l'Eglise et Mgr Levebvre 1976). ekime, buhran ve gerilimden ari bir Kilise, Pavlus'suz bir Yeni Ahit'e benzer! Roma ve Bizans Kiliseleri iindeki ve bunlar arasndaki ekimeler halen srmektedir. zellikle bkz. L. Duchesne'in L'Eglise au VI eme Siecle (Paris: Ancienne Librairie temps de l'Etat Pontifical Christendom'da (PaFontemoi/g, 1925) ve Les Premiers ris: Fontemoing, 1911). Judith Herrion, The Formation (Londra: Fontana Pres, 1989), 'Hristiyanlk lemi' terimini inceler. Herrion'un iaret ettii gibi, bu terim ilkin Anglo-Sakson ngiltere'de kaytlara gemitir ve nceleri Hristiyan balln belirlemede kullanlan Latince Greke Christianitas ya da oikumene szckleriyle arasnda tam bir koutluk yoktur (s. 8). 'Srgn kiliseleri' eski-sosyalist lkelerde bir zamanlar yasakl olan kiliseleri tanmlamak iin kullanlr. Hildesheim Piskoposu Josef Homeyer'e gre pek ok kilise, kendi topraklarnda tutsak durumdayd. Bkz. 24-27 Ekim 1991 tarihlerinde Hannover"He toplanan 'Avrupa'y Dlemek-Birleik Avrupa'da Hristiyanln Gelecei' balkl Uluslararas Konferans'n yaynlanmam zabtlar. zellikle bkz: Janusz Nagorny'nin (Lyubliyana) koof (Paris: Oerf; Chicago 1908. Freedom and Kilise'nin kinci Dnya Sava srasnda ABD'deki anti-sosyalist (s. 6-7).

Socialist, Chicago'da ayda iki kez yaynla-

(Berlin: Rutten und Loening, 1962), s. 138-139.

128 numas. (Bu metinler Forschunginstitut fr Philosophie, Hannover'den salanabilir.) T m Avrupa'dan 137 Katolik rahip, Avrupa'nn Yeniden ncil'e Dnmesi arsn yinelemek iin Roma'da topland (25 Kasm - 14 Aralk 1991). Bir svire gazetesinin bildirdiine gre, Avrupa'nn yeniden ncil'e Dndrlmesi yalnzca eski-komnist lkelerle snrl olmayp, '(sondern auch) Sakularisierte VVesteuropa'y (zellikle) dnyevi/Sekler Bat Avrupa'y da kapsyordu. (Tages Anzeiger/Michael Meier, 18.12.1991), s. 8. 23) Kilise'nin nsan Haklar'na ilikin tutumu iin bkz. Die und die Menshenrechte Kirche (Dokumente 5, herausgegeben von der

Aytn Altndal

129

6) Rolf Rendtorff, Israels Glaube in der Geschichte, (Die Juden, Gter Stemberger Hrsg.) (Mnih: Verlag C. H. Beck, 1990), s. 28. 7) Mircea Eliade, Das Heilige und das Profane, (Suhrkamp, 1990), s. 97. (Bu sonraki bir gelimedir. Nominal olarak Hint ve Grek mistik felsefe unsurlarnn Musevi retisine dahil olmasyla balamtr.) 8) Ignaz Maybaum, Trialoge Betveen Jev, Christian and Mslim, (Londra: Routledge and Kegan Paul, 1973), s. 143. "Kutsal Kitap branice'sinde byle bir szck (kltr) yoktur. srail ibranice'sinde kltr' karlayan szck ise elektrik'i karlayan szck kadar yenidir." 9) Peygamberlerin mecazi dili ve bunlarn yorumu Sir Isaac Newton'un Observations of St. John'unda Upon the Prophecies of Daniel, and Apocalypse

Papstlichen Kommission (Justitia e Pax, 1976) Papa XXIII. Jean Paul'un konuya ilikin, Pacem in tenis, s. 7'deki yorumu. 24) R.H. Tawney, Religion and the Rise of Capitalism, (Pelican Book, 1975), s. 274.

Birinci Blm
1) Robin Lane Fox, Pagans and Christians, (Penguin Books, 1988), s. 30. 'Adlarn ilkin Hristiyanlar vermitir, Pagani.' Sapknlk, Ortodoksluk ve homodoxy iin bkz. s. 31. Religio ve supertitio 2) VV.H.C. Frend, The Rise of 3) Christianity, 11) (Darton, Longman and Todd, 1984), s. 21. Benzeri bir nerme iin bkz. Thomas Merton, No Man is an Island, (New York: Dell Pub. C o 1957), s. 39. 'Her ey ayn anda hem iyi hem de kusurludur.' 4) Adin Steinsaltz, The Essential Gala i). 5) Bertrand Russell, Why I am not a Christian, 13) (Londra: Unwin Human Ltd., 1989), s. 26. Talmud, 12) (Bantam Books, 1977, ss. 214-215; branice'den eviren: Chaya iin, bkz. s. 32. 10)

tartlmtr. (Londra: J. Darby and T. Brovvne,

1733. Tpk basm, Zrih, A. Altndal & Co., 'Modus Vivendi', 1985). Peygamber (-si) dil (-i) iin bkz. ikinci Blm. Sir Isaac Newton, a.g.y., s. 145 (dier tartmalar iin bkz. blmn btn). Fox, a.g.y., s. 33. 'Anadolu'da halk Kutsal ve Adil bir lah'a eref sunard...' Kutsal ate iin bkz. Levvis Mumford, The City in History, (Penguin, 1979), ss. 1 5 0 , 1 8 2 ; Kutsal Yollar iin bkz. s. 161. Theios aner kavramnn farkl bir yorumu iin bkz. Morton Smith'in makalesi: On the History of the 'Divine Man', (Paganisme, Judaisme, Christianisme/Influences et Affrontements dans le Monde Antique/Melanges offerts a Marces Simon. Paris: Editions E. De Boccard, 1978), ss. 335-345. Theodor Gomperz, The Greek Thinkers, (Londra: John Murray, 8. basm, 1969). Cilt I, s. 150. Franz Rosenzweig, The Star of Redemption,

130

sa Aktaran Maybaum, a.g.y., s. 59. 'Musevi herhangi bir eye inanmaz, o, inancn kendisidir.' (s. 342)

Aytun Altndal

131

Jerome'a (yakl. 341-420) dayanmaktadr. Aziz Jerome'a gre, Meryem'in annesi Hannah ksrd ve kocasyla gebe kalmadan yirmi yl yaamt. 25) Esseneler ve Hakkaniyet Belleticisi i in bkz. skenderiyeli Philo. Quod Omnis Probus Yal Plinius, Historica Josephus, 26) Naturalis, Wars of the Jevs V. Kitap, Blm 17 ve Liber,

14)

Franz Rosenzweig, "Tanr'yla birlikte, ama 'din'siz yryoruz." Aktaran Maybaum, a.g.y., ss. 81 ve 168.

15) 16)

Sir Isaac Newton, a.g.y., s. 145. (Dier tartmalar iin bkz. Blmn btn). A Powell Davies, The Meaning of the Dead Sea Scrolls, (Signet Key Book, 1956), s. 90

Kitap XVIII, i. 5 ve Kitap XV, x, 5. eviriler Davies'den, a.g.y., Ek. "Hristiyan felsefi tarihi bir Hristiyan'la deil, ama bir Musevi'yle, skenderiyeli Philo'yla balamaktadr", 'Philo', s. 137, H. Chadvvick'den aktaran Frend, a.g.y., s. 50. 27) Haham M a y b a u m ' u n da belirttii gibi, 'Kutsal Kitap peygamberlerine her zaman yakn olan Museviliin kuramsallam bir din haline gelmesine gerek yoktu... Musevilik kurumsallam bir dinden ok, peygambersi bir harekettir.' a.g.y., s. 168. 28) 29) 30) 31) Bkz. Steinsaltz, a.g.y., ss. 24-25-26. Maybaum, a.g.y., s. 167. Maybaum, a.g.y., Alfred Kuen Je Batirai Mon 32) 33) 34) Eglise, (Vevey: Editions Emmas, 1967), ss. 296-297. Kuen, a.g.y., s. 273. Kuen, a.g.y., s. 274. eitli yazarlar Hristiyan Maneviyatl'ndaki huzursuzluk ve belirsizlikleri irdeleyip belgelendirmilerdir. Bunlardan n anacam: Hubertus Mynarek, bersetzt Religis ohne Gott, Catholicue, (Goldman Verlag, 1987); Les Sects et l'Eglise Le Document Romain/Introduction de Jean Vernette delegue de l'Episcopat/Presentation de 200 groupes religieux (Paris, Cerf, 1986); Max Bouderlique, Sectes Les manipulations mentales, (Lyon: Chronique, 1990). a.y. cultus'u

17)

Onlar Yoahim ve Hannah olarak tanmlayan ndiler deil, 'gelenek'tir (Hannah ltuf anlamna gelir). Aziz Hannah 14. yzylda kabul edilmitir. Bkz. Book of Saints.

18)

Bylesi bir kentin var olup olmad ada tarihiler ve ilahiyatlarca tartlmaktadr. Alan VVatts'a gre, 'Nasra' dal anlamna gelirken Aziz Bernard bunu 'iek' olarak yorumlamaktadr. Alan YVatts. Myth and Ritual in Christianity, (Londra: Thames and Hudson, 1983), s. 116.

19)

Papa IX. Pius Yusuf'u resmen evrensel kilisenin koruyucu azizi ilan etmitir. Ayrca alanlarn koruyucu azizi saylr ve 1 Mays gn ona hasredilmitir. Bkz. Book of Saints, a.g.y., s. 320. Matta'ya gre Yusuf Yakub'un olu, (Matta, 1:16) Luka'ya greyse (Luka 3:23).

20)

"Bu, branice Jehoshuah, Joshus ya da Jeshua'nn Greke biimidir. Orijinal Greke IHCOYC olarak yazlr ve Hristiyan simgeciliinde IC.IHC. ya da IHS olarak ksaltlr."

21)

Sukka 49 b. Der Babylonische Talmud, (Mnih: VVilhelm Goldmann Verlag. Ausgevvahit, und erklart von reinhold Mayer, 1965), s. 101.

22)

Alan Watts, Nature, Man and Woman, (New York: Vintage Books, 1970), s. 168.

23) 24)

Frend, a.g.y., s. 177. 'Bakire Doumu' genellikle Meryem'in El Dememi Gebelii'yle kartrlr. Bu ikincisi, 19. yzylda bir man lkesi haline getirilmiti. Bu fikir, Katolik dogmann savunucularndan Aziz

104

Aytun Altndal

105

kinci Blm
1) VVilliam A. Christian Sr., a.g.y., s. 73. 2) Christian Sr., a.g.y., s. 80. 3) Seklerist deyimi George Jacob Holyoake tarafndan icat edilmitir. Holyoake kendini ateist denen kiilerden ayrt edebilmek iin, 1892'de A v a m Kamaras'na kabul edildiinde Kutsal Kitap zerine yemin etmitir. Holyoake ngiltere'de Ateizm ve kfr sulamasyla hapse m a h k m edilen son kiiydi. Bkz. Michael J. Buckley. At the Origins of Modern 4) Bkz. Diana VVood, Clement Vl/Pontifieate and Ideas of an Avignon Pope, (Cambridge: Cambridge University Press, 1989), s. 1 ve 204. 5) Christoph Gntert, Ludvvig Schmugge, Aytun Altndal (Hrsg) Strassburg und die Judenverfolgung 1348/49, (Zrih: A. Altndal & Co., 'Modus Vivendi', 1991). lk kez bu kitabn yazar tarafndan Avrupa'nn gndemine getirilen bu "Unutturulmu" 6) katliam, ABD'li Yahudi eitimci Sonia Levitin tarafndan romanlatrlmtr. Bkz: The Cure, NY. 1999. Patricia Crone-Michael Cook, Hagarism/The 7) Making of the Islatnic World, (Cambridge: Cambridge University Press, 1977). 'Appelantlar' 1600 ylnda Roma'da ortaya kan bir grup sekler din grevlisidir. Bkz. Edward Norman, Roman Catholicism Second Vatican in England from the Elizabethan Settlement to the Council, Atheism, (Yale University Pres, 1987), ss. 10-11.

13)

John Dewey, Reconstruction in Philosophy, (New York: Mentor, 1950), ss. 152-153.

14) 15) 16) 17) 18)

Kuen, a.g.y., s. 57. Frend, a.g.y., ss. 97-98. Frend, a.g.y., ss. 91-97. Frend a.g.y., s. 93. Levvis Mumford The City in History'de yle yazar: " N e ki hayat bir kez, tanrlarn benzeri olarak, bylesine kutsalca kavramldmda, kadim kentin kendisi bir cennet-benzeri haline gelip Roma dnemine dek byle kald.", a.g.y., s. 86. Pavlus olaslkla bu benzerlikten (simulacrum) kendi Gentile Kilisesi'ni biimlendirmede yararlanmtr.

19)

Kadim Grek Logos kavram, gerekte dsal, Sekler bir 'Kelim e ' ve/veya 'lke'ydi ve Musevi 'Yol' ve diline kesin bir ihtiyat kaydyla, sonralar dahledilmiti. Olaslkla Philo'nun Logos'u kavray tarz nedeniyle ilkin (Arac olarak) sa'da kiiletirilmi, sonra Kutsal Ruh'la zdeletirilmi ve en sonunda Teslis'in ikinci kiisi klnmt. Ve usul uyarnca, Logos sonunda (sa olarak) Kilise'ye hasredilmiti. Gizemli ve/veya sapkn (Heretical) biimlerinde Logos 'var olan' (insanlarn gzlemleyebilecei) ile 'var olan-st' (Tanr) arasnda nihai dzenleyici kuvvetin nianesine indirgenebilir. Logos-sa-Kilise ve 'var olan-st' iin bkz. Rudolf Steiner, Le Christianisme 149-151 ve 154. et les Mysteres Antiques, (Cenevre: Editions Anthroposophiques Romandes, 1985), ss.

(Oxford: Oxford University Press, 1985), s. 43 ve s. 55. 8) August M. Knoll, Katholische Kirche und seholastisehes Naturrecht, (Neuwied: Luchterhand, 1968), s. 34. 9) Knoll, a.g.y., ayn yerde. 10) David E. Jenkins, Durham Piskoposu, God, Politics and 11) 12) Future, (Londra: S C M Pres Ltd., 1988), XII-XIII. Jenkins, a.g.y., s. 46. VVatts, Nature, Man and a.g.y., ss. 161-162. Woman

nc Blm
1) Viktor Frankl, The Will to Meaning, aktaran, Moshe Kohn, 'Man: Partner in Cretion' balkl makalesinde. 2) Bkz. M o s h e Kohn'un makalesi 'Shame proves us human, keeps us humble', (The Jerusalem Post, 14 Eyll 1991). 3) Maybaum, a.g.y., s. 167. 4) Jqhn R. W. Scott, Basic Christianity, (ngiltere: Inter-Varsity Pres, 1983), s. 92.

104

Aytun

Altndal

105

5) Michael Baigent, Richard Leigh, Verschluss-Sache Jesus, (Mnih: Droemer Knaur, 1991), Paulus, rmescher Agent oder Informant?, ss. 275-279. l Deniz Yazmalar'na ilikin daha eski bir tartma iin bkz. Philip E. Ross'un makalesi. Overviev: Dead Sea Scrolls, (Scientific American, Kasm 1990). Polemikler iin bkz. Edmun VVilson'un The Dead Sea Scrools 1947-1969, (New York: Oxford University Press, 1989), ss. 16. 6) David-Christie Murray, A Hstory of Heresy, (Oxford: Oxford University Press, 1989), s.

20) 21)

Buckley, a.g.y., s. 27. Ninian Smart, The World Religions, (Cambridge: University Press, 1989), s. 47.

22) 23)

Hebblethvvaite, a.g.y., s. 10. Bkz. zellikle David Yallop'un, In God's Name/An Investigation into the murder of Pope John Paul I, (Corgi Books, 1989).

24)

Joseph McDowell-Bart Larson, Jesus, A Biblical Defense of his Delty, (California: C a m p u s Crusade for Christ, 1983), ss. 21-24.

25) 26) 27) 28) 29) 30) 31) 32)

Liber Pontificalis, a.g.y., s. 2 Liber Pontificalis, a.g.y., s. 4. Liber Pontificalis, a.g.y., s. 14. Liber Pontificalis, a.g.y., s. 74. Frend, a.g.y., s. 596. PaoloProdi, The Papal Prince, a.g.y., s. 121. Lamont, a.g.y., s. 18. H.C. Erik Midelfort, Insanity and Cltre/Understanding Steven L. Kaplan (Yay.) (Mouton Publishers, 1984), s. 138. Popular Culture,

16.
7) Fox, a.g.y., s. 513. 8) Frend, a.g.y., s. 102. 9) Fox, a.g.y., s. 419. 10) Russell, a.g.y., ss. 34-35. Luther dahi, 'Kimse dnyann kansz ynetilebileceini sanmasn. Sivil kl kzl ve kanl olmaldr,' demekten kendini alamamt. Bkz. Tawney, a.g.y., s. 110. 11) Peter Hebblethvvaite, b the 12) 13) 14) 15) 16) 17) Vatican, (Londra: Sidgwick and Jackson, 1986), s. 53. Frendi a.g.y., ss. 573-574. Buckley, a.g.y., ss. 38-39. Buckley, a.g.y., s. 363. Buckley, a.g.y., s. 2. Buckley, a.g.y., ayn yerde. The Book of Pontiffs, (Liber Pontificalis) eviren ve nsz: Raymond Davis (Translated Texts for Historian/Latin Series V. Liverpool University Press, 1989), ss. 1-3. 18) Stewart Lamont, Church and State/Uneasy 19) Osservatore Alliances, (Londra: The Bodley Head, 1989), s. 71. Romano, ngilizce, 29 Ekim 1984, aktarn Hebbletthvvaite, a.g.y., s. 54

33)

Giles Constable, Renezval and Reform in Religious Life. Renaissance and Renewal in the Tvvelfth Century'de, Benson L. Robert-Constable Giles (Yay.), (Oxford: Clarendon Press, 1985), s. 47. Deutzlu Rupert iin ayrca bkz. Jean Leclercq'in The Renezval of Theology balkl makalesi, a.g.y., ss. 69, 77.

34)

Bkz. John Austin Baker'in makalesi The Right Time, Feminine in the Church'de, Yaynlayan: Monica Furlong, (Londra: SPCK; 1984), ss. 163-177.

35)

David Flusser, An Early Jezvish-Christin Document in the Tiburtine Sybil, Paganisme, Judaisme, Christianisme'de, a.g.y., ss. 153-183 ve ayrca Flusser'in Jesus'u (Hamburg, Rovvohlt, 1968).

136 36) 37) 38) 39) 40) Kuen, a.g.y., s. 42. Wood, a.g.y., s. 35. Dewey, a.g.y., s. 67.

sa

dizin

Yahveh (Kyrios) ve Elohim (Theos) iin bkz. Frend, a.g.y., s. 214. "braniler arasnda her yeni tarihsel felaket, seilmi halkn kendini kaptrp koyverdii gnah lemlerinden fkeye kaplan Yahveh'in bir cezas olarak grlrd... Onlarn gzlerini hakiki 'Tanr'ya evirerek doru yola dndren tek etken, tarihsel felaketlerdi." Bkz. M. Eliade'nin The Myth ofEternal (Byk Britanya: ARKANA, 1989), ss. 102-103. Ayrca bkz., I. Samuel 12:10,15. Return',

A
Adclar, 4 Apellantlar, 51 arcarius, 105

ifte standartlk, 49, 82

D
Deus-Absconditus, 20, dsal iddia, 43 Dou despotluu, 17

B
Birleik Avrupa, 5 Btnsel Grev, 35, 37, 38, 40, 51

E
c
Cebrail, 28 Circumcellionlar, 93 Cizvitler, 51 eklesioloji, 88 El, 16 esirgeyici, 30

138

sa

Aytn

Altndal

F
federatif birlik, 5 fideist, 84

M
mandatum dei, 106 militan kilise, 49

teleoloji, 84 teuva, 22 Tevrat, 61 theios aner, 120 theos, 114 triad quid, 108

Y
Yahudi-Hristiyan gelenei, 3 yazg, 82 yeniden Katolikletirme, 6

G
gerekiler, 4

N
nomenclator, 105 non sequitor, 54

z
Zeitgeist, 23-24 zeit-onhe-geistk, 24

unam sanctum, 105

H
Haggadah, 62, 77 Hristiyanlk, 2, 5, 25, 30, 32, 40, 50, 52, 53, 7 8 , 1 0 8 , 1 1 2 , 1 2 7

O
otorite (adem-i merkezi), 52

i
ideal insan tipi, 39 in principo, 67 insan haklar, 6, 58 iyimserlik, 91

P
Papalk Devleti, 124 papaz aleyhtarl, 124 Praeceptum imperetoris, 106

R
religiocrat, 89-92, 1 0 3 , 1 2 3 - 1 2 4

K
kairos, 110-111 kartlk, 25 kategoriletirme, 61 Kathenoteistler, 12 kayrmaclk, 4 9 , 1 2 3 kehanet, 13, 19-20, 26, 29, 32, 52, 60, 79, 9 7 - 1 0 0 , 1 1 3 khronos, 110, 111 kktencilik, 6, 38 kyrios, 114

S
sacerdotalist, 8 9 , 1 0 2 sekler iddia, 43, 48-49, 90, 119 soyaac, 31-32, 37 soyutlanma, 65, 67, 71 szel imge, 124 substance premiere, 108 srgn kiliseleri, 5

T L
laikletirme, 1 Liber Pontificalis, 111 Tanr'nn inayeti, 19 tapnma, 18, 22, 3 4 , 1 0 1 tefsir-i konum, 35, 37 Tek-Tanrclk, 13

104

Aytun

Altndal

105

C H E S T N U T HILL, M A S S A C H U S E T T S 02167-3006 D E P A R T M E N T OF THEOLOGY (617) 552-3880

BOSTON COLLEGE

USA September 24,1992 Dear Aytun, Thank you immensely for your book, vvhich delights me, as vvell as instructing me, as I know it will go on doing. You have a great gift for clarity, for presenting vvithout reducing, and in this are give me many formulations to ponder, in a strange way, your conception of Jesus as secular Jew reminds me of John Michael Cuddihy's vvriting about nineteenth century Europe, in his chapter on Freud {The Ordeal of Civility). Yours is a book I will be pleased to read ver and ver. (I'm going to enclose, as further evidence of my devotion to certain kinds of cultural mixing, a poem called "Ginza Samba", vvhich comes partly out of my experiences as a saxophone player.) I am very pleased to know you, and hope we can meet again. Best wishes,

October 9,1992 Dr. Aytun Altndal Modus Vivendi Limmatquai 80 CH-8001 Zrich Switzerland Dear Ay tun, Thanks so much for the book, vvhich I have found quite stimulating. I have enclosed a copy of the MLA style sheet for you, but your paper is already in that form. If you want expand your paper at ali or make any other changes, please have everything to me by November 15,1992. The paper can be 10 pages, including footnotes, double-spaced. Looking forvvard to meeting you again, perhaps in Graz. Sincerely,

Robert Pinsky Donald J. Dietrich Chair, Department of Theology

142

March 4,1993

O. Aytun Altindal MODUS VIVENDI 8000, Zrich, Limmatquai 80

Dear Aytun Altindal, This is to convey my belated thanks for your THREE FACES OF JESUS which I read while recuperating from a hernia operation. I am pleased to report that I have survived both without ili effect. Seriously, I was intrigued by the thesis and often found myself smiling at some of the jabs. Scholarly, but not the conventional style. With best wishes, sincerely,

Bernard S. Morris

You might also like