You are on page 1of 125

"Mit her zaman iin bir 'yaratl'n yksdr: Bir eyin nasl yaratldn, nasl varolmaya baladn anl.

t
Dnyaca nl din tarihisi ve felsefecisi Mircea Eliade, bu nemli yaptnda, ilkel topluluklardan gemiin byk uygarlklarna ve modem dnyaya kadar uzan,m hu iinde, mitlerin yapsn, ilevini, dnmn ayrntl biimde tanmlamaya al>ym Ayrca ada dnyada, tannm kiilerin kitle iletiim aralar yoluyla mitletirllnic. olgusuna deiniyor. ok sayda aklayc rnekle donatlm Mitlerin zellikleri tarihsel boyutu olan bir ^<l olduu kadar felsefi bir bireime de varmay amalayan kuramsal nitelikli bir yapl

Kapak Resmi: Petar Lubarda, 1952

>vv

KURAM

Mitlerin zellikleri Mircea Eliade


Mircea Eliade zgn ad: Aspects du mythe Franszca'dan eviren: Sema Rifat

MTLERN ZELLKLER

Omnia Reklamclk ve Yaynclk A . . 1. Bask: Simavi Yaynlar, stanbul, 1993 Gzden geirilmi 2. Bask: O m Yaynevi, stanbul, Ocak 2001 2 0 0 0 Adet Kapak tasarm: Rauf Ksemen Grafik uygulama: Hseyin Vatan Bask ve cilt: Mart Matbaas ISBN 975-6827-61-0 O m Yaynevi Perihan Sok. No: 126/1 8 0 2 6 0 ili-lstanbul Tel: ( 0 2 1 2 ) 2 9 6 82 41 Faks: ( 0 2 1 2 ) 296 62 44 http://www.omyayinevi.com. e-mail: omnia@prizma.net.tr

Trkesi: Sema Rifat

OM KURAM

u r

ONSOZ

Bu kitap, Ruth Nanda Anshen'in ynettii "World Perspective" dizisi (Harper Yaynlar, New York) iin yazlmtr. ncelikle kltrl geni okur kitlesine seslendiini sylemek yeterlidir sanrz. Biz burada, daha nceki yaptlarmzda sunduumuz eitli dnceleri yeniden ele aldk ve gelitirdik. Mitsel dncenin tmkapsayc bir incelemesine giriemezdik. Franszca metnin gzden geirilmesi iini bu kez de sevgili ve bilgili dostumuz Dr. Jean Gouillard stlendi. Kendisine olan derin minnettarlmzdan emin olmas dileiyle. Mircea Eliade Chicago niversitesi Nisan 1962.

I 7

BRNC B L M

MTLERN YAPISI

'YAAYAN M T ' N

NEM

Yarm yzyldan daha uzun bir sredir, Batl bilginler mitlerin incelemesini, szgelimi XIX. yy'nkiyle aka elien bir bak as iine yerletirmilerdir. Tpk kendilerinden ncekilerin yapt gibi, miti, terimin yaygn anlamyla yani "fabl'", "uydurma", "kurmaca" olarak ele almak yerine, onu, arkaik toplumlarda anlald biimiyle benimsemilerdir; bu gibi toplumlarda mit, tersine, "gerek bir yk'y belirtir, stelik de kutsal sayld, rnek oluturduu ve anlaml olduu iin son derece deerlidir. Ancak "mit" szcne yklenen bu yeni anlamsal deer, onun gndelik dildeki kullanmn olduka anlalmaz klar. Nitekim, bu szck gnmzde "kurmaca" ya da "hayal" anlamnda olduu kadar, zellikle etnologlar, toplumbilimciler ve din tarihileri arasnda yaygn olan "kutsal gelenek, en eski vahiy, rnek gsterilecek model" anlamnda da kullanlr. Biz ileride, "mit" teriminin Antik dnyada ve Hristiyanlk leminde kazand deiik anlamlar stnde duracaz (bkz. blm VIII-IX). Ksenophanes'ten (yaklak 565-470) bu yana, Yunanllarn, mythosu yava yava, dinsel ve metafizie ilikin her trl deerden arndrdklar herkese bilinir - Homeros ve Hesiodos'un Tanr ile ilgili olarak kulland mitolojiye ilikin anlatmlar ilk eletiren ve reddeden Ksenophanes'tir. Logosa kart olduu kadar zamanla historiaya da
11

MTLERN ZELLKLER

MTLERN YAPS

ters den mythos en sonunda "gerek olarak varolamayan" her eyi belirtmeye balamtr. te yandan, Yahudi-Hristiyan anlay da, iki Ahit'ten biri tarafndan dorulanmayan ya da geerli saylmayan her eyi "yalan " ya da "hayal" alanna itmitir. Oysa biz "mit"i bu anlamda ele almyoruz (zaten bu anlam gndelik dildeki en yaygn olandr). Daha kesin konumak gerekirse, mitin bir "kurmaca" durumuna geldii akl evresi ya da tarihsel an bizi ilgilendirmiyor. Bizim aratrmamz, ncelikle mitin "yaayan" mit olduu - y a da son zamana kadar bu zellii koruduutoplumlarla ilgili olacak; yaayan mit deyiinden insan davran iin model oluturmas ve bu yolla yaama anlam ve deer kazandrmas olgusunu anlyoruz. Sz konusu geleneksel toplumlarda mitlerin yapsn ve ilevini anlamak, insann dnce tarihinin bir evresine yalnzca k tutmak deil ama ayn zamanda adalarmz arasndan bir kategoriyi de daha iyi anlamaktr. Burada bir rnek vermekle yetinip szgelimi Okyanusya'daki "kargo klt" 2 leri ele alalm; btn bir dizi garip davran, mit iindeki dorulamalarna bavurmadan aklamak gtr. Kehanete inanan ve binylcl3 benimsemi olan bu kltler, masallara zg bir bolluk ve sonsuz mutluluk ann pek yakn olduunu aka sylerler. nana gre yerliler, yeniden kendi adalarnn efendileri olacak ve artk hi almayacaklardr; nk, ller, tpk Beyazlarn kendi limanlarnda karladklar yk gemilerine^ benzer, mal dolu grkemli gemilerde geri dneceklerdir. te bu nedenle de sz konusu "kargo kltler"in pek ou, bir yandan evcil hayvanlarla alet edevatn yok edilmesini buyururken te yandan da llerin getirdii yiyecek ve ara gerecin konaca geni ambarlarn yaplmasn ister. Bir anlay sa'nn yk gemisiyle geliini vahiy yoluyla bilir; bir bakas "Amerika'Yn geliini bekler. Cennettekini
12

andran yeni bir a balayacak ve kltn yeleri de lmszle kavuacaklardr. Baz kltlerde cinsel zevk ve elenceye dayal eylemlerin de yeri vardr; nk gelenein benimsedii yasaklar ve adetler, var olu nedenlerini yitirecekler ve yerlerini mutlak zgrle brakacaklardr. Oysa, btn bu eylem ve inanlar, Dnyann yok olmas, bunu yeni bir Yaratl'n izlemesi ve ardndan A lan a'n kuruluunun gelmesini anlatan mitle aklanr: bu mite ilerde deineceiz. Yukarda anlatklarmza benzer olgular 1960'ta Kongo'da lkenin bamszl dolaysyla olagelmitir. Gerekten de kyn birinde yerliler kulbelerinin atlarn, atalarnn yadraca altn paralarn ieri dmesi iin kaldrmlard. Bir baka yerdeyse, her ey yzst braklm, yalnz mezarla giden yollar, atalarn kye ulaabilmelerini salamak amacyla bakml tutulmutu. Cinsel zevk ve elenceye dayal eylemlerdeki arlklarn bile bir anlam vard, nk, mite gre, Yeni a'n balad gn btn kadnlar btn erkeklere ait olacaklardr. Byk bir olasallkla, bu tr olgular giderek daha seyrekleecektir. "Mitsel tutum"un, eski smrgelerin siyasal bamszla kavumalarndan sonra ortadan kalkaca varsaylabilir. Ama az ya da ok yakn bir gelecekte olup bitecek eyler bizim u olup bitenleri anlamamza yardmc olmayacaktr. Bizim iin nemli olan, her eyden nce, bu garip davranlarn anlamn kavramak, bu arlklarn nedenini ve aklamasn anlamaktr. nk bunlarn anlalmas, yine bunlarn - i gdlerin patolojik bir younlamas, hayvanlara zg ya da ocuka davranlar olarak deil d e - insana zg olgular, kltr olgular, dnceden doan yarat olarak kabul edilmesi gerekir. Bu durumda baka seenek yoktur. nsan, ya bu gibi arlklar, kabileler "uygarlatnda" tmyle ortadan kalkacak tek tk "vahilik"
13

MTLERN ZELLKLER

MTLERN YAPS

durumlar olarak kabul edip yadsmaya, nemsizmi gibi gstermeye veya unutmaya alacaktr; ya da bu tr arlklar aklayan, dorulayan ve onlara dinsel bir deer veren mitsel gemileri anlama skntsna katlanacaktr. Bu sonuncu tutum, kanmzca benimsenmeye deer tek tutumdur. Benzeri davranlar, yalnz ve yalnz tarihsel-dinsel bir bak as iinde kltr olgular olarak ortaya kabilirler ve tadklar, ocuk oyununa ya da salt igdsel eyleme zg aptalca olma veya korkun olma zelliklerini yitirirler.

"LKEL M T O L O J L E R N LGNL Akdeniz ve Asya'daki btn byk dinlerin mitolojileri vardr. Ancak mit incelemesine, szgelimi Yunan ya da Msr veya Hint mitolojisinden balamak gerekir. Yunan mitlerinin byk blm, Hesiodos ve Homeros tarafndan, rhapsodoslar4 ve mitograflar tarafndan anlatlmtr, dolaysyla da deiiklie uratlm, eklemli hale getirilmi, istemli klnmtr. Yakn Dou ve Hint mitoloji gelenekleri, zenli bir biimde, yine ilgili tanrbilim ve ritler alannda alan uzmanlar tarafndan yeniden yorumlanm ve ilenmitir. Kukusuz, bu durum u iki nedenden kaynaklanmaz: 1. Sz konusu Byk Mitolojilerin "mitsel zler"ini yitirmi olmas ve artk "edebiyat"tan baka bir ey olmamalar; ya da 2. Arkaik toplumlarn mitoloji geleneklerinin rahipler ve ozanlar tarafndan deiiklie uratlmam olmas. lk gezginler, misyonerler ve etnograflarn szl evrede tanm olduklar "ilkel" mitolojilerin de, sonunda yazl metinlerle kuaktan kuaa aktarlm olan Byk Mitolojiler gibi bir "tarih"i vardr; bir baka deyile, bunlar, alar boyunca, st dzeydeki baka kltrlerin etkisiyle ya da son derece yetenekli baz bireylerin yaratc dehalar sayesinde, dnm geirmi ve zenginlemitir.
14

Bununla birlikte, mit incelemesine, tarihte nemli bir rol oynam halklarn mitolojilerini daha sonra ele almak kouluyla, arkaik ve geleneksel toplumlardan balamak daha yerinde olur. Byle yapmak gerekir, nk zamanla uradklar deiikliklere karn "ilker'lerin mitleri hl balangla ilgili bir durumu yanstr. Zaten burada mitlerin, henz yaamakta olduu, insann tm davran ve etkinliini temellendirdii ve aklad toplumlar sz konusudur. Mitlerin rol ve ilevi etnologlar tarafndan titizlikle gzlemlenmeye ve betimlenmeye elverilidir (ya da son zamana kadar byle olmutur). Arkaik toplumlardaki yerliler her mit konusunda olduu kadar her dinsel tren konusunda da sorgulanabilmi ve yerlilerin bunlara ykledikleri anlamlarn hi deilse bir blm renilebilmitir. Alan almasnda gerekletirilen soruturular srasnda kaydedilmi bu "yaayan belgeler", karlatmz glklerin tmn zmekten uzaktr kukusuz. Ama, sorunu doru biimde ortaya koymamza, yani miti balangtan gelen toplumsal-dinsel balamna yerletirmemize byk lde yardmc olma stnlne sahiptir.

MT T A N I M L A M A DENEMES Btn bilginlerin kabul edebilecei ve ayn zamanda uzman olmayanlara da yabanc gelmeyecek bir mit tanm bulmak g olacaktr. Zaten, tm arkaik ve geleneksel toplumlardaki mitlerin btn tr ve ilevlerini ierebilecek bir tek tanm bulmak olanakl mdr ki? Mit, ok sayda ve birbirini btnler nitelikteki bak alarna gre ele alnp yorumlanabilen son derece karmak bir kltr gerekliidir. Bana gre en geni kapsaml olduu iin en az kusurlu olan tanm udur: Mit kutsal bir yky anlatr;
33

MTLERN ZELLKLER

MTLERN YAPS

en eski zamanda, "balangtaki" masallara zg zamanda olup bitmi bir olay anlatr. Bir baka deyile mit, Doast Varlklar'n baarlar sayesinde, ister eksiksiz olarak btn gereklik yani Kozmos olsun, isterse onun yalnzca bir paras (szgelimi bir ada, bir bitki tr, bir insan davran, bir kurum) olsun, bir gerekliin nasl yaama getiini dile getirir. Demek ki mit, her zaman bir "yaratl"n yksdr: Bir eyin nasl yaratldn, nasl varolmaya baladn anlatr. Mit ancak gerekten olup bitmi, tam anlamyla ortaya km olan eyden sz eder. Mitlerdeki kiiler Doast Varlklar'dr. zellikle "balangtaki o eiz zamanda yaptklar eylerle tannrlar. Demek ki mitler, onlarn yaratc etkinliini ortaya koyar ve yaptklarnn kutsalln (ya da yalnzca "doast" olma zelliini) gzler nne serer. Sonu olarak, mitler, kutsal(ya da doast) olan eyin, dnyaya eitli, kimi zaman da heyecan verici aknlarn betimlerler. te Dnya'y gerek anlamda kuran ve onu bugn iinde bulunduu duruma getiren de kutsaln bu akndr. Dahas, insan bugnk durumunu, lml, cinsiyetli ve kltr sahibi bir varlk olma zelliini Doast Varlklar'n mdahalelerinden sonra edinmitir. Giri niteliindeki u birka bilgiyi ileride tamamlama ve en kk incelikleriyle belirtme frsatn bulacaz, ancak bize gre temel saylan bir olguyu hemen burada belirtmenin de gerekli olduuna inanyoruz: Mit, kutsal bir yk olarak kabul edilir, yleyse, "gerek bir yku'dr, nk her zaman gerekliklere bavurur. Kozmogoni miti "gerek"tir, nk Dnya'nn varl da bunu kantlamaktadr; lmn kkeni miti de "gerek"tir, nk insann lmll bunu kantlamaktadr ve bu byle srp gider. Mit, Doast Varlklarn gesta5' larn ve onlarn kutsal glerinin belirtilerini anlatmasndan tr, btn
16

anlaml insan etkinliklerinin rnek gsterilecek modeli haline gelir. Misyoner ve etnolog C.Strehlovv, Avustralyal Aruntalar'a neden baz trenleri kutladklarn sorduunda onlar her zaman yle yant veriyorlard: "nk atalar bunun byle yaplmasn buyurdular 6 ." Yeni-Gineli Kailer yaam ve alma biimlerini deitirmeyi reddediyorlar ve bunu yle aklyorlard: "Nemular (Mitsel Atalar) byle yapmlard biz de ayn eyi yapyoruz 7 ." Bir trendeki herhangi bir ayrntnn nedeni konusunda kendisine soru sorulduunda Navaho ozan u yant veriyordu: "nk, Kutsal Halk bunu ilk kez bu biimde yapmt 8 ." Ayn aklamaya, ilkel bir Tibet riteli srasnda okunan duada da tam olarak rastlarz: "Dnyann yaratlnn balangcndan beri aktarld iin, biz de uymak zorundayz ( . . . ) Atalarmz byle yapt iin, biz de byle yapyoruz9." Bu ayn zamanda Hindu tanrbilimciler ve rit alannda alan uzmanlarn bavurduklar aklamadr. "Bizler, Tanrlarn balangta yapt eyleri yapmak zorundayz." ( Satapatha Brahmana, VII, 2, 1, 4.) " T a n rlar byle yapt; insanlar byle yapyor." ( Taittiriya Brahmana, 1, 5, 9, 4 1 0 . ) Bir baka yerde" gsterdiimiz gibi, insann din d davran ve etkinliklerinin bile rnekleri Doast Varlklar'n hareketlerinde yer alr. Navaholar'da "kadnlar, bacaklarn altlarna alp yanda tutarak, erkekler bacaklarn nde kavuturarak oturmak zorundadrlar, nk balangta Deiken Kadn ile Canavar ldren Adam'n bu biimde oturduklar sylenir 12 . Bir Avustralya kabilesi olan Karaceriler'in mitsel geleneklerine gre, btn detleri, btn davranlar (szgelimi, falanca tahl piirme ya da bir hayvan sopayla avlama biimi, i yaparken nasl durulaca, vb. 13 ) iki Doast Varlk yani Bagacembiri tarafndan "D Zaman'Yda yaratlmt.
33

MTLERN ZELLKLER

MTLERN YAPS

rnekleri oaltmaya gerek yok. Le Mythe de l'Eternel Retour'da da gsterdiimiz gibi ve ileride daha iyi grlecei gibi, mitin balca ilevi, btn ritlerin ve btn anlaml insan etkinliklerinin (beslenme ya da evlilik olduu kadar alma, eitim, sanat ya da bilgelik de) rnek oluturacak modellerini ortaya koymaktadr. Bu gr, arkaik ve geleneksel toplum insannn anlalmasnda hi de nemsiz deildir; ileride de buna deineceiz.

"GEREK YK" - "YALAN(CI) YK" Mitin henz yaamakta olduu toplumlarda yerlilerin, mitleri -yani "gerek ykleri"- "yalan(c) ykler" olarak adlandrdklar fabllar ya da masallardan titizlikle ayrt ettiklerini de ekleyelim. Pawneeler, "gerek ykler" ile "yalan(c) ykler"i birbirinden ayrrlar", gerek ykler" arasnda da dnyann kkeniyle ilgili olanlarn tmn en baa koyarlar; bu yklerdeki kiiler tanrsal, doast, gklerle ya da yldzlarla ilgili varlklardr. Hemen ardndan ulusal kahramann olaanst servenlerini anlatan masallar gelir; bu kahraman, kendi halinde bir aileden gelen gen bir adamdr; halkn canavarlarn elinden, ktlktan ya da daha baka belalardan kurtararak, soylu ve yardmseverlik dolu baarlar salayarak kendi insanlarnn kurtarcs olmutur. Sz konusu masallar da sihirbaz-hekimlerle ilgili ykler izler; bu ykler falanca bycnn insanst gleri nasl elde ettiini, herhangi bir aman topluluunun nasl doduunu anlatr. "Yalan(c)" ykler, Kuzey Amerika kurdu Coyote'un rnek oluturmaktan ok farkl nitelikteki serven ve baarlarn anlatr. Ksacas, "gerek" yklerde kutsal ve doast olanla, "yalan(c)" yklerdeyse,
18

tersine, dind bir ierikle karlarz; nk Coyote, btn br Kuzey Amerika mitolojilerinde olduu gibi bu mitolojide de son derece poplerdir; gerekten de br Kuzey Amerika mitolojilerinde Coyote hileci, dalaverici, gzbac ve tam bir alak grnm altnda belirir14. Ayn biimde, Cherokeeler, kutsal mitler (kozmogoni, yldzlarn yaratl, lmn kkeni) ile kutsallk nitelii tamayan ykler, szgelimi hayvanlarn, anatomi ya da fizyolojilerine ilikin baz ilgi ekici zellikleri anlatan ykler arasnda ayrm yaparlar. Ayn ayrma Afrika'da da rastlanr. Hererolar, kabiledeki farkl gruplarn balanglarn anlatan yklerin gerek olduu kansmdadrlar; nk bunlar gerekten olup bitmi olgular anlatrlar; oysa az ok komik olan masallarn hibir temeli yoktur. te yandan Togo yerlilerine gelince, onlar kendi kken mitlerinin "kesinlikle gerek 15 " olduunu kabul ederler. te bu nedenle de mitler hibir ayrm gzetilmeden herkesin iinde anlatlamaz. Pek ok kabilede kadnlarn ya da ocuklarn, yani yelie kabul treninden, bir baka deyile inisiyasyondan gememi olanlarn nnde okunmaz. Mitleri genellikle yal hocalar, dine yeni giren genlere yerleme blgesinden uzakta, yalnz bana geirilen eitim dnemleri srasnda retirler ve bu da onlarn yelie kabul trenlerinin bir blmn oluturur. R. Piddington, Karaceriler konusunda unu belirtir: "Kadnlarn renemeyecei kutsal mitler en bata kozmogoni, zellikle de yelie kabul trenlerinin kurulmasyla ilgili olan mitlerdir 16 ." "Yalan(c) ykler"in ne zaman ve nerede olursa olsun anlatlabilmelerine karlk mitler, ancak kutsal bir zaman sresi boyunca (genellikle sonbaharda ya da kn ve yalnzca geceleyin 17 ) ezberden okunmaldr. Bu alkanlk, kltrde arkaik evreyi am olan halklarda
33

MTLERN ZELLKLER

MTLERN YAPS

bile varln korumutur. Trk-Mool kkenli halklarda ve Tibetliler'de, Gesar evriminden olan destans iirler ancak geceleri ve k boyunca okunabilir. "Ezberden okuma ii gl bir byyle bir tutulur. Bu, her trl stnl elde etmeye, zellikle de avda ve savata baar salamaya yardmc olur(...). Ezberden okumaya girimeden nce, stne kavrulmu arpa unu serpilen bir yer hazrlanr. Dinleyiciler bunun evresine oturur. Saz airi, destan gnlerce ezberden okur. Eskiden, okuma srasnda bu yerde Gesar'm atnn ayak izlerinin grld sylenir. Demek ki ezberden okuma, kahramann gerek varlna yol amaktayd 18 ."

MTLER NELER O R T A Y A K O Y A R Yerlilerin "gerek ykler" ile "yalan(c) ykler" arasnda yaptklar ayrm anlamldr. Her iki anlat kategorisinde de "ykler" vardr; bir baka deyile bunlar uzak ve masals bir gemite olup bitmi bir olaylar dizisini anlatr. Mitlerdeki kiilerin genellikle Tanrlar ve Doast Varlklar, masallardakilerinse olaanst kahramanlar ya da hayvanlar olmasna karlk, btn bu kiilerin ortak bir yan vardr: Onlar gndelik yaamn bir paras deildirler. Bununla birlikte yerliler, kesin olarak farkl "ykler"in sz konusu olduunu sezmilerdir. nk, mitlerle anlatlan her ey dorudan doruya kendilerini ilgilendirir, oysa masallar ve fabllar, Dnyaya deiiklikler getirdikleri zaman bile (bkz. baz hayvanlarn anatomi ve fizyoloj ileriyle ilgili zellikleri) insanln durumunu deitirmemilerdir19. Gerekten de, mitler yalnzca Dnyann, hayvanlarn, bitkilerin ve insann kkenini anlatmakla kalmaz, ama ayn zamanda insann bugn iinde bulunduu duruma gelmesine kadar olup biten btn nemli olayla20

r da anlatr; bir baka deyile onun lml, cinsiyetli, toplum halinde rgtlenmi, yaamas iin almas gereken ve belli kurallara gre alan bir varlk durumuna gelmesine kadar gerekleen nemli olaylar anlatr. Eer Dnya varsa, eer insan varsa bunun nedeni Doast Varlklarn "balangta" yaratc bir etkinlik gstermi olmasdr. Ama kozmogoniden ve antropogoniden sonra daha baka olaylar da olmutur, ve insan bugnk haliyle, bu mitsel olaylarn dolaysz sonucudur, onun yaps bu olaylarla olumutur. nsan lmldr, nk balang zamannda (in illo tempore) bir ey olmutur. Eer bu ey gereklememi olsayd, insan da lml olmazd: Kayalar gibi varln sonsuzlua dek srdrebilirdi ya da ylanlar gibi belli srelerde deri deitirebilirdi; bylece de yaamn yenileyebilecek gte olabilir, bir baka deyile yaamna srekli olarak yeniden balayabilirdi. Ancak, lmn kkeniyle ilgili mit, balang zamannda neler olup bittiini anlatr, bu olay anlatrken de insann neden lml olduunu aklar. Ayn biimde, belli bir kabile balklkla geinir, nk, mitsel zamanlarda bir Doast Varlk onun atalarna balklarn nasl yakalandn ve nasl piirildiini retmitir. Mit, Doast Varlk tarafndan gerekletirilmi olan ilk balk avnn yksn anlatr, bunu yaparken de hem insanst bir eylemi ortaya koyar, hem insanlara, sra kendilerine geldiinde, bunu nasl gerekletireceklerini retir, hem de bu kabilenin neden bu biimde beslenmek zorunda olduunu aklar. rnekler kolayca oaltlabilir. Ancak yukarda verdiklerimiz, mitin neden arkaik insan iin byk nem tayan bir sorun olduunu, buna karlk masallar ve fabllarn byle olmadn zaten gstermektedir. Mit, arkaik insana, kendisini varoluu bakmndan
33

MTLERN ZELLKLER

MTLERN YAPS

oluturmu en eski "ykleri" retir, varoluuyla ve Kozmos iindeki kendi z varolu biimiyle ilgili her ey de onu dorudan doruya ilgilendirir. Az ileride, bu deiik anlayn arkaik insann davran asndan yaratt sonulan greceiz. Ancak unu da belirtmeden gemeyelim: Modern insan nasl kendisinin Tarih tarafndan oluturulduu kansmdaysa arkaik toplumlarn insan da kendini belli sayda mitsel olayn sonucu olarak grr. Szgelimi tpk bir aracn kesin bir biimde yaplp ortaya konmas gibi, bir kerede ve kesin olarak "verilmi" , "yaplm" olduklarn her ikisi de kabul etmez. Modern insan u biimde akl yrtebilir: Ben bugn iinde bulunduum durumdaym nk bamdan bir yn olay geti; ne var ki, bu olaylar ancak, 8000-9000 yl kadar nce, tarm kefedildii iin gerekleebildi; ve yine, Eskia'da Yakn Dou'da kent uygarlklar gelitii iin; Byk skender Asya'y fethettii, Augustus da Roma mparatorluu'nu kurduu iin; Galile ve Newton, bilimsel bululara yol amakla ve sanayi uygarlnn gelimesini hazrlamakla Evren anlayn kknden deitirdikleri iin; Fransz Devrimi gerekletii iin ve zgrlk, demokrasi, toplumsal adalet kavramlar Napolyon savalarndan sonra Bat dnyasn altst ettii iin; ve bu byle uzar gider. Ayn biimde "ilkel" bir insan da kendi kendine yle diyebilir: Ben bugn iinde bulunduum durumdaym, nk benden nce bir dizi olay gerekleti. Yalnz hemen ardndan da unu eklemek zorundadr: Bunlar mitsel zamanlarda geen olaylardr, dolaysyla kutsal bir yk olutururlar; nk olaydaki kiiler insan deil Doast Varlklar'dr. Daha da ileri giderek unlar syleyebiliriz: Modern bir insan, kendini, Evrensel Tarih'in aknn sonucu olarak grmekle birlikte, bu Tarih'i btnyle renmek zorunda olduunu dn22

mez; ama arkaik toplumlarn insan, kabilesinin mitsel yksn anmsamak zorunda olmann yan sra, onun olduka byk bir blmn de dnem dnem yeniden gerekleme aamasna getirmek durumundadr. te arkaik toplumlarn insan ile modern insan arasndaki en nemli ayrm da bu noktada kavranr: Modern insana gre Tarih'in sunduu ayrt edici aklama saylan "olaylarn geriye dnl olmamas" olgusu, arkaik toplum insan iin bir gereklik oluturmaz. Szgelimi stanbul Trkler tarafndan 1453'te fethedilmi, Bastille de 14 Temmuz 1789'da dmtr. Bu olaylar geriye dnl olaylar deildir. Kukusuz 14 Temmuz Fransa Cumhuriyeti'nin ulusal bayram olduu iin her yl Bastille'in alm anma trenleriyle kutlanr ama gerek anlamdaki tarihsel olay yeniden gerekleme aamasna getirilmez20. Arkaik toplumlarn insan iinse, tersine, balangta (ab origine) olup bitenler, ritlerin gc sayesinde yinelenmeye elverilidir. Demek ki, ona gre nemli olan ey, mitleri renmektir. Ancak bunun nedeni yalnzca, mitlerin, ona Dnya'nn ve Dnya'da kendi z yaam biiminin bir aklamasn sunmas deildir. Asl neden zellikle, onlar anmsamakla, onlar yeniden gerekleme aamasna getirmekle arkaik toplum insannn, Tanrlarn, Kahramanlarn ya da Atalarn balangta yaptklar eyleri yineleme gcne sahip olmasdr. Mitleri bilmek demek, nesnelerin kkenindeki srr renmek demektir. Bir baka deyile, yalnzca nesnelerin nasl varolma aamasna geldii deil ama ayn zamanda, ortadan kaybolduklarnda nerede bulunacaklar ve nasl yeniden ortaya karlabilecekleri de bu yolla renilebilir.

33

MTLERN ZELLKLER

MTLERN YAPS

"MTLER R E N M E K " NE DEMEKTR Avustralya'ya zg totem mitleri, ounlukla mitsel atalarn ya da totem hayvanlarnn yapt yolculuklarn olduka tekdze biimde yklenmesinden oluur. Bu mitlerde sz konusu Doast Varlklarn "d zamannda ( alcheringa ) -yani mitsel zamanda- Yeryz'nde nasl ortaya ktklar, nasl uzun yolculuklar yaptklar betimlenir, zaman zaman manzaray deitirmek ya da baz hayvanlar ve bitkileri yaratmak iin durmalar, en sonunda da yer altnda yok olmalar anlatlr. Ancak bu mitleri renmek Avusturalya yerlilerinin yaamnda son derece nemlidir. Mitler, bu insanlara Doast Varlklar'a zg yaratc hareketlerin nasl yineleneceini, dolaysyla da, u hayvann ya da bu bitkinin oalmasnn nasl salanacan retir. Bu mitler, dine yeni giren genlere yine kendilerinin yelie kabul trenleri boyunca, inisiyasyor srasnda aktarlr. Ya da daha dorusu "ayin trenleriyle kutlanrlar", bir baka deyile yeniden gerekleme aamasna getirilirler. "Delikanllar, eitli irisiyasyon trenlerinden geerken nlerinde bir dizi tren kutlanr; bunlar -birka belirgin zellik dnda- tpk gerek kltteki trenler gibi tam anlamyla temsil edilirler; ancak amalar, sz konusu olan totemi oaltmak ve gelitirmek deildir; bunlar, erkeklerin dzeyine ykseltilebilecek olanlara ya da henz ykseltilmi olanlara sz konusu kltlerin nasl kutlanacan gstermeyi amalar yalnzca 21 ." Grlyor ki, mitin anlatt "yk", topluluk yelerinden bakasnn anlayamayaca kapal trden bir "bilgi" oluturmaktadr; bu durum yalnzca, gizli olmasndan ve bir irisiyasyon boyunca aktarlmasndan deil ama ayn zamanda sz konusu "bilgi"ye bysel-dinsel bir gcn elik etmesinden kaynaklanr. Gerekten de,
24

bir nesnenin, bir hayvann, bir bitkinin, vb'nin kkenini bilmek, onlar zerinde sihirli bir g edinmek demektir; insan bu sayede onlara egemen olmay baarr, oalmalarn ya da istenilen lde retilebilmelerini salayabilir. Erland Nordenskild, Cuna yerlileriyle ilgili zellikle etkileyici nitelikte birka rnek aktarmtr. Yerlilerin inanlarna gre, mutlu avc av hayvannn kkenini bilen avcdr. Ve baz hayvanlarn evcilletirilmesi salanabiliyorsa, bunun nedeni yaratllarna ilikin srrn bycler tarafndan bilinmesidir. Ayn biimde, atein ve ylanlarn kkeni bilinirse, insan kzgn demiri tutabilir ya da zehirli ylanlar eliyle yakalayabilir. Nordenskild'n anlattna gre, "bir Cuna ky Tientiki'de, on drt yanda bir olan vardr, bu ocuk, srf atein yaratlndaki byy bildii iin hibir yerine zarar gelmeden atein iine girebilmektedir. Perez de birok kez, kpkrmz olmu kzgn demiri tutan insanlar ve ylanlar evcilletiren daha baka kiiler grmtr22." Burada, ok yaygn olan ve belli bir kltr tipine zg olmayan bir inan sz konusudur. Szgelimi, Timor'da, bir eltik tarlasnda, rnn gelime dneminde, pirince ilikin mitsel gelenekleri bilen biri tarlaya gider. "Orada, byk tarm iletmesinin kulbesinde, geceyi insanlarn pirince nasl sahip olabildiklerini anlatan efsaneleri (kken miti) ezberden okuyarak geirir...Bu ii yapanlar din adamlar deildir23." Kken mitinin ezberden okunmasyla, pirin, tpk ilk olarak ortaya ktndaki gibi iri, diri, semiz ve bol olmaya zorlanr. "Bilgilendirmek", nasl davranmas gerektiini retmek amacyla kendisine nasl yaratlm olduu anmsatlmaz. Sihir yoluyla kkene inmeye zorlanr, bir baka deyile rnek oluturacak olan yaratln yinelemeye zorlanr Kalevala, yal Vinminen'in sandal yapmaya
33

MTLERN ZELLKLER

MTLERN YAPS

alt srada nasl ciddi biimde yaralandn anlatr. Bunun stne "btn sihirbaz-hekimlerin yapt gibi o da by yapmaya koyuldu. Yarasnn nedeninin ortaya kn trk syler gibi anlatt, ama demirin balangcyla ilgili szleri, mavi elik lamann at yaray iyiletirebilecek o szleri bir trl anmsayamad". En sonunda, daha baka byclerden de yardm istemesinin ardndan Vinminen "imdi demirin kkenini anmsyorum" diye bard ve u anlatya balad: "Analardan ilki Hava'dr. Su, kardelerden en bydr, Ate ikinci gelir, Demir ise nn de en kdr. Ulu Yaratc Ukko, Kara ve Su'yu birbirinden ayrd ve topra, deniz olan blgelerde ortaya kard, ama o dnemde demir henz domamt. O zaman sol dizi stnde ellerinin ayalarn birbirine srtt. Bylece peri dodu, bunlar demirin anas oldular24." Bu rnekte, demirin kkenine ilikin mitin, kozmogoni mitinin bir blmn oluturduunu ve bir bakma onu srdrdn belirtelim. Burada kken mitleriyle ilgili son derece nemli zel bir bilgi sz konusudur ve bir sonraki blmde incelenecektir. Herhangi bir ilacn, ancak kkeni bilindiinde etkili olabilecei dncesi ok yaygndr. imdi Erland Nordenskild'den bir de unu aktaralm: "Her byl arkdan nce, kullanlan ilacn kkenini anlatan sihirli szler sylenmelidir, yoksa ila etkili olmaz(...). lacn ya da ila arksnn etkili olmas iin, bitkinin kkeninin bilinmesi, ilk kadn tarafndan nasl yaratldnn bilinmesi gerekir.25" J.F.Rock'un yaymlam olduu na-khi ritel arklarnda bu zellikle yle belirtilir: "Eer ilacn kkeni anlatlmazsa, hi kullanlmamas gerekir.26" Ya da "kkeni anlatlmadka, ondan sz etmemek gerekir.27" Bir sonraki blmde, yukarda sz edilen Vinminen mitinde olduu gibi, ilalarn kkeninin dn26

yann kkeninin anlatlmastyla sk skya ilikili olduu grlecektir. Bununla birlikte, burada yle belirtilebilecek genel bir anlayn sz konusu olduunu da sylemeliyiz: "Bir ritel, eer 'kken'i, yani ilk olarak nasl gerekletirildiini anlatan mit bilinmiyorsa, yerine getirilemez" Na-khi aman dto-mba l iin dua ederken unlar syler: "Bizler imdi lye elik edeceiz ve acy yeniden tadacazBizler yeniden dans edeceiz ve iblisleri alt edeceizBilmiyorsak eer dansn nereden ktn, Szn bile etmemeliyizBilmiyorsak eer dansn kkenini Dans edemeyiz"28Bu, artc bir biimde, Uitotolar'n Preuss'a yapt aklamalar anmsatmaktadr: "Bunlar, babamzn szleri (mitler), onun kendi z szleridir. Biz bu szler sayesinde dans ediyoruz, eer o bunlar bizlere vermemi olsayd, dans da olmazd29." Pek ok durumda, kkene ilikin miti bilmek yeterli deildir, onu ezberden okumak gerekir; insan bir bakma bilgisini ilan eder, onu gsterir. Ama i bu kadarla kalmaz: Kkene ilikin miti ezberden sylemekle ya da trenini yapmakla insan, bu mucizeli olaylarn olup bittii kutsal atmosferden ister istemez etkilenir. Kkenlerle ilgili mitsel zaman "gl" bir zamandr, nk Doast Varlklarn etkin, yaratc katlmyla olumlu ynde deitirilmitir. Mitlerin, ezberden okunmas srasnda bu masals zamana yeniden dnlr, dolaysyla da, anmsanp yeniden canlandrlan olaylarla "zamanda" duruma gelinir, Tanrlarn ya da Kahramanlarn varlna tank olunur. zete yle denilebilir: nsan mitleri "yaarken",
27

MTLERN ZELLKLER

MTLERN YAPS

kutsal olmayan, kronolojik zellikteki zamann dna kar, nitelik asndan farkl bir zamana, hem en eski hem de sonsuza dek yakalanabilecek olan "kutsal" bir zamana alr. Mitin Le Mythe de l'Etemel Retour'da (zellikle s. 35 ve tesi) stnde durduumuz bu ilevi, ileriki sayfalarda yer alan incelemeler srasnda daha iyi ortaya kacaktr.

MTLERN YAPISI VE LEV Giri niteliindeki u birka aklama, mitle ilgili ayrt edici baz belirtilere aklk kazandrmaya yeter. Arkaik toplumlarda yaand biimiyle mit konusunda genel olarak unlar sylenebilir: 1. Mit, Doast Varlklarn eylemlerinin yksn oluturur; 2. Bu yk, kesinlikle gerek (nk gereklerle ilgilidir) ve kutsal (nk Doast Varlklar tarafndan yaratlmtr) olarak kabul edilir; 3. Mit her zaman iin bir "yaratl"la ilgilidir, bir eyin yaama nasl getiini, ya da bir davrann, bir kurumun , bir alma biiminin nasl yaratlm olduunu anlatr; ite bu nedenle de, mitler insana zg her anlaml eylemin rnek tiplerini olutururlar; 4. nsan miti bilmekle nesnelerin "kken"ini de bilir, bu nedenle de, nesnelere egemen olmay ve onlar istedii gibi ynlendirip kullanmay baarabilir; burada "dtan" , "soyut" bir bilgi deil de (mitin ya tren havas iinde anlatlmas ya da kantn oluturduu ritelin gerekletirilmesiyle) zorunlu olarak, amaz biimde "yaanan" bir bilgi sz konusudur; 5. u ya da bu biimde, insan, miti yeniden anmsatlan ve yeniden gerekleme aamasna getirilen olaylarn kutsal, oku verici gcnn etkisine . irmek anlamnda "yaar". Demek ki, mitleri "yaamak", gerek anlamda "dinsel" bir yaanty kapsar; nk sradan yaantdan,
28

gndelik yaamdan farkllk gsterir. Bu yaantnn "dinsellii", mitolojiye zg, coturucu, anlaml olaylarn yeniden gerekleme aamasna getirilmesi, Doast Varlklar'n yaratc eylemlerine yeniden tank olunmas olgusundan ileri gelir; her gnk dnyadaki yaam kesintiye uratlr; gzelletirilmi, parlak, Doast Varlklar'n hazr bulunmasndan derinlemesine etkilenmi bir dnyaya dalnr. Mitsel olaylarn anlmas deil ama bunlarn yinelenmesidir burada sz konusu olan. Mit kiileri var edilmilerdir, insan da onlarla zamanda duruma gelir. Bu durum kronolojik zamanda deil de en eski Zamanda, olayn ilk olarak gerekletii Zamanda yaand anlamna da gelir. te bu nedenle de mitin "gl zaman'ndan sz edilebilir; bu, yeni, gl ve anlaml bir eyin dolu dolu kendini gsterdii andaki "kutsal", olaanst Zamandr. Sz konusu zaman yeniden yaamak, ona elden geldiince sk geri dnmek, tanrsal eylemler gsterisini yeniden izleyip buna tank olmak, Doast Varlklar' yeniden bulmak ve onlarn yaratc derslerini yeniden renmek, mitlerin rit biimindeki btn yinelenmelerinde, aka sylenmeyen, sezinlenebilecek olan bir istektir. Ksacas, mitler Dnya'nn, insann ve yaamn doast bir kkeni ve yks bulunduunu, bu yknn de anlaml, deerli ve rnek gsterilecek nitelikte olduunu ortaya koyar. En iyi sonuca ancak, Bronislav Malinowski'nin ilkel toplumlarda mitin doas ve ilevini ortaya koymaya alt klasik blmler alntlanarak varlabilir: "Yaanan yanyla gz nne alndnda mit, bilimsel bir merak gidermeye ynelik bir aklama deil ama bir ilk gerei yeniden yaatan bir anlatdr ve derin bir dinsel gereksinimi, tinsel zlemleri, toplumsal trden bask ve buyruklar, hatta birtakm pratik istekleri karlar. lkel uygarlklarda, mitin vazgeilmez bir ilevi
33

MTLERN ZELLKLER

MTLERN YAPISI

vardr: nanlar dile getirir, belirgin klar ve dzene koyar; ahlak ilkelerini savunur ve onlar zorla kabul ettirir; rite ilikin trenlerin etkililiini kesin olarak salamay stlenir ve insann uymas iin yarar salayc kurallar sunar. Demek ki mit, insan uygarlnn temel bir esidir; bo bir olaylar dizisi deildir, tersine srekli bavurulacak olan yaayan bir gerekliktir; soyut bir kuram ya da imgeler gsterisi deil ama, ilkel dinin ve pratik bilginin gerek bir dzenlemesidir(...). Btn bu anlatlar, yerliler iin imdikinden daha byk ve anlam asndan daha zengin bir ilk gerekliin anlatmdr, insanln, iinde olduu andaki yaamnn yan sra, etkinliklerini ve yazglarn da belirler. nsann bu gereklikle ilgili bilgisi, ona dinsel trenlerin ve tinsel nitelikli abalarn anlamn, ayn zamanda da bunlar nasl yerine getireceini gsterir50."

NOTLAR

1. Fabl: Bu terim burada hayvan masal anlamnda deil de "masal trnden anlat"anlamnda kullanlmtr. (.N.) 2. Kargo kltler: Franszca metin iinde ngilizce cargo cults olarak verilen bu terim, zellikle Yeni Gine'de ve Melanezya'nn byk bir kesiminde rastlanan bir kltr olgusunu belirtir. kinci Dnya Sava srasnda ve daha sonra pek ok biimi ortaya km olan bu kltlere gre, genel olarak Avrupa kkenlilerin ortadan kalkaca ve onlara ait kargolarn yani zenginliklerin yerli halkn eline geecei bir ngerek olarak kabul edilir. (.N.) 3. Binylclk: Mesih'in son Yarg gnnden nce yeryzne inip bin yl hkm sreceini savunan reti. (.N.) 4. Rhapsodos: Yunanca rhaptein (dikmek) ve odeden (trk), tretilmi olan bu terim, Eski Yunan'da kent kent dolaarak, destan iirleri, zellikle de Homeros'un yazd iirleri okuyup syleyen ozan belirtir. (.N.) 5. Gesta: "Baarlar","kahramanlklar" anlamnda Latince szck. (-N.) 6. C.Strehlow, Die A randa-und Loritja'Stamme in Zenval-Australien, Traditions cilt III, s. 1; bkz. Lucien Levy-Bruhl, La mythologie primitive (Paris, 1935), s. 123. Ayrca bkz. T . G. H. Strehlow, Aranda (Melbourne University Press, 1947), s. 6. 7. Ch. Keysser, aktaran Richard Thurnwald, Die Eingeborenen A ustraliens und der Sdseeinsels (Religionsgeschichtliches Lesebuch, 8, Tbingen, 1927), s. 28. 8. Clyde Kluckhohn, "Myths and Rituals: A General Theory" (Har var d Theological Reveu, cilt X X X V , 1942, s.45-79), s. 66. Bkz. a.g.y., baka rnekler.
31

f
MTLERN ZELLKLER MTLERN YAPS

9. Mathias Hermanns, The Indo-Tibetans tesi.

(Bombay, 1954), s. 66 ve

25. E. Nordenskild, "La conception de l'me chez les Indiens Cuna de PIsthme de Panama" (Journal des Amricanistes, 1932, s.5-30), s. 14. 26. J. F Rock, The Na-Khi ma,1952), cilt II, s. 474. 27. A.g.y., cilt II, s. 487. 28. J. F.Rock, Zhi-ma funeral ceremony of the Na-khi (Vienne Mdling, 1955), s. 87. 29. K. Th. Preuss, Religion und M ythologie der Uitoto, 1-11 (Gttingen, 1921-1923); s. 625. 30. B. Malinowski, Myth in Primitive Psychology (1926; Magic, 108). Science and Religion'da yeniden yaymlanmtr, New York, 1955, s. 101Nga Cult and related ceremonies (RoN. S., cilt 24,

10. Bkz. M. Eliade, Le Mythe de l'Etemel Retour (Paris, 1949), s. 44 ve tesi (The M yth of the Eternal Retum, New York, 1954, s. 21 ve tesi). 11. Le Mythe de l'Etemel Retour, s. 53 ve tesi. 12. Clyde Kluckhohn, a.g.y., 1938), s. 179. 13. Bkz. M. Eliade, Mythes, rves et mystires (Paris, 1957), s. 255-256. 14. R. Pettazzoni, Essays on the History of Religion (Leiden, 1954), s. 11-12. Ayrca bkz. Werner Mller, Die Religionen der Waldlandin~ dianer Nordamerikas (Berlin, 1956), s. 42. 15. R. Pettazzoni, a.g.y., s. 13. 16. R. Piddington, aktaran L. Levy-Bruhl, s. 115. nisiyasyon trenleriyle ilgili olarak bkz. Eliade, Naissances mythiques (Paris, 1.959) 17. Bkz. R. Pettazzoni'deki rnekler, a.g.y., s. 14. 18. R. A. Stein, Recherches 1959), s. 318-319. 19. Kukusuz, bir kabilede "gerek yk" olarak kabul edilen, komu kabilede "yalan(c) yk" haline gelebilir. "Mitin yklmas" kltrn arkaik evrelerinde bile kantlanm bir sretir. nemli olan "ilkeller"in her zaman mitler ("gerek ykler") ile masallar ya da efsaneler ("yalan(c) ykler") arasndaki fark sezmeleridir. Bkz. Ek I ("Mitler ve Peri Masallar"). 20. Bkz. Mythes, reves et mystres, s. 27 ve tesi. 21. C. Strehlovv, Die A randa-und Loritja-Stmme, rak bkz. Naissances mystiques, s. 25 ve tesi. 22. E.Nordenskild, "Faiseurs de miracles et voyants chez les Indiens Cuna" ( Revista del lnstituto de Etnologla, Tucuman, cilt II, 1932), s. 464; Levy-Bruhl, a.g.y., s. 118. 23. A. C. Kruyt, aktaran Levy-Bruhl, a.g.y., 24. Aili Kolehmainen Johnson, Kalevala. s.119. A Prose Translation from the III, s. 1-2; L. LevyBruhl, a.g.y., s. 123. Avustralya'daki erinlik trenleriyle ilgili olasur I'epope et le barde au Tibet (Pat.:,, s. 61, aktaran W. W . Hill, The AgriculIndians (New Haven, tural and Hunting Methods of the Navaho

Finnish (Hancock, Michigan, 1950), s. 53 ve tesi.

32

33

KNC B L M

"KKENLER"N SHRL SAYGINLII

KKEN MTLER VE K O Z M O G O N MTLER

Bir eyin kken ini anlatan her mitsel yk kozmogoniyi nceden varsayar ve srdrr. Kkenle ilgili mitler yap asndan kozmogoni mitine benzer. Dnyann yaratl en iyi yaratl olduu iin, kozmogoni her trl "yaratl"a rnek gsterilebilecek bir model oluturur. Bu durum, kkenle ilgili mitin kozmogoni modelini taklit ya da kopya ettii anlamna gelmez, nk burada dzenli ve sistemli bir dnme sz konusu deildir. Ne var ki, her yeni "ortaya kma" - b i r hayvan, bir bitki, bir kurum- bir Dnya'nn varln ierir. Nesnelerin farkl bir durumundan hareketle gnmzdeki duruma nasl ulaldn (szgelimi Gkyz'nn Yeryz'nden nasl uzaklatn ya da insanolunun nasl lml hale geldiini) aklamak sz konusu olduunda bile "Dnya" zaten vard; yaps farkl olmu olsa da, henz bizim dnyamz olmam olsa da. Her kken miti "yeni bir durum"u anlatr ve aklar burada "yeni"yi, Dnyann balangcndan beri var olmad anlamnda kullanyoruz. Kkenle ilgili mitler, kozmogoni mitini srdrr ve btnler. Dnyann nasl deiiklie uradn, zenginletiini ya da yoksullatn anlatr. te bu nedenle baz kken mitleri bir kozmogoni zetinin verilmesiyle balar. Szgelimi Tibetli byk aileler ve slalelerin yks, Kozmos'un bir Yumurta'dan nasl dnyaya geldiini anmsatmakla balar. "Be temel enin znden byk bir yumurta kt
37

MTLERN ZELLKLER

"KKENLER"N SHRL SAYGINLII

( . . . ) . Bu yumurtann sarsndan da on sekiz yumurta kt. Bu on sekiz yumurtann arasndan ortadaki yumurta, bir deniz kabuklusunun yumurtas brlerinden ayrld. Sonra bu yumurtann yeleri kt, ardndan be duyusu olutu, tm de kusursuzdu, daha sonra yumurta ylesine esiz gzellikte bir delikanl haline geldi ki, sanki bir dilei ( yid la smon) yerine getiriyor gibiydi. te bu nedenle de ona kral Ye-smon ad verildi. Kars u-ag bir olan dourdu, ocuk byyle biim ve grnm deitirebilme yeteneine sahipti: Dbang dan'." Ve soyaac, deiik klan ve slalelerin kkenini anlatarak bylece srp gider. Polinezya soy sop arklar da ayn biimde balar. Kumulipo adyla bilinen Hawaii rit metni "bir soy sop ilahisidir; ait olduu krallk ailesini, yalnzca tanrlara (bu tanrlara btn halk Polinezyal hsmlarla ortaklaa olarak tapar), yalnzca, yaayan dnyada domu olan tanrlatrlm nderlere (aile soyundan Aolar) balamakla kalmaz ama ayn zamanda onlar gkyzndeki yldzlara, yeryzndeki gndelik yaamda yararlanlan bitkilere ve hayvanlara da balar..." 2 . Gerekten de, ark unlarm anmsatlmasyla balar: "Yeryz iddetle deitii zaman gkler deitii zaman ayr ayr gne doduu zaman k vermek iin aya, vb.3" Soy sopla ilgili bu gibi dinsel tren arklar prenses hamile olduu srada ozanlar tarafndan hazrlanr ve ezberlenmesi iin hula denilen danslara verilir. Kadn ve erkek danslar, arky bebein doumuna kadar hi kesintisiz olarak syleyip dans ederler. Sanki gelecekteki bakann embriyon gelimesine, kozmogoninin, dnyann yksnn ve kabilenin yksnn zeti e38

lik ediyormu gibi. Bir nderin yaratlmas nedeniyle Dnya simgesel olarak "yeniden yaratlr". Yaplan zet, Yaratl'tan bu yana olup bitmi balca mitsel olaylarn arklarla ve dansla hem yeniden anmsanmas hem de dinsel tren biiminde yeniden gerekleme aamasna getirilmesidir. Benzeri anlay ve dinsel trenlere Hindistan'daki ilkel halklarda da rastlanr. Szgelimi, Santalilerde guru, kozmogoni mitini, her birey yararna, ama yalnzca iki kez ezberden okur: Birinci kez "Santal'a toplumun btn haklan tanndnda ( . . . ) . Bu olaydan dolay guru dnyann yaratlndan bu yana insanln yksn ezberden okur, dinsel tren kimin iin yaplmsa o kiinin doumunu anlatarak bitirir." Ayn tren cenaze duas srasnda da yinelenir, ama bu kez guru dinsel trenle len kiinin ruhunu br Dnya'ya geirir 4 . Gondlarda ve Baigalarda, Dharti Mata ve Thakur Deo onuruna yaplan dinsel trenler dolaysyla rahip, kozmogoni mitini ezberden syler ve orada hazr bulunanlara kabilesinin Dnya'nm yaratlda oynad nemli rol anmsatr 5 . Munda bycleri kt ruhlar kovarken Asurlar'm mitolojik arklarn sylerler. Oysa Asurlar, tanrlar ve ruhlar ilgilendirdii kadar insanlar da ilgilendiren yeni bir dnemi balatmlardr; bu nedenle de baarlarn anlatan yknn, bir kozmogoni mitinin bir blmn oluturduu kabul edilebilir 6 . Bhillerde durum biraz daha farkldr. Tedavi amal byl arklar arasndan yalnzca biri kozmogoni miti zelliini gsterir; bu Tanr'nn arks'dr. Ancak bu arklarn pek ou gerekte kken mitidir. Szgelimi btn hastalklar iyiletirdii kabul edilen Kasumor Damor arks Damor Bhil grubunun Gucerat'tan Orta Hindistan'n gneyine doru yapt gleri anlatr 7 . Demek ki, bu, topluluun topraa yerlemesini anlatan mittir; bir baka deyile, Dnya'nm yaratlnn bir
39

MTLERN ZELLKLER

"KKENLER"N SHRL SAYGINLII

kopyas olan yeni bir balangm yksdr. Daha baka byl arklar da hastalklarn kkenini aklar 8 . Burada serven bakmndan zengin olan mitler sz konusudur; bylece biz en sonunda hastalklarn ortaya k koullarn reniriz; bu olgu da gerekte Dnya'nn yapsn deitirmi bir olgudur.

MTLERN H A S T A L I K TEDAVLERNDEK R O L Bhillerin tedaviye ynelik dinsel treninde bir ayrnt zellikle ilgi ekicidir. Byc hastann yatann yanndaki yeri "arndrr " ve msr unuyla bir mandol resmi izer. Resmin iine svor ile Bhagvan'n evini oturtur, sonra onlarn da resimlerini izer. Bylece izilen resim hastann tam anlamyla iyilemesine kadar korunur9. Mandol terimi Hint kkenini aa vurmaktadr. Burada kukusuz Hint-Tibet kkenli Tantra ritlerinde nemli bir rol oynayan karmak resim mandala sz konusudur. Ancak mandala her eyden nce bir imago mund"dir: Hem minyatr halinde Kozmos'u hem de tanrlar topluluunu temsil eder. Olumas dnyann byl olarak yeniden yaratlmasna denk der. Dolaysyla da Bhil bycs, her ne kadar syledii rit arklar, zellikle kozmogoni mitine telmihte bulunmuyorsa da, bir hastann ayak ucuna mandol resmi izmekle kozmogoniyi yinelemi olur. Bu yaplan iin kesinlikle bir tedavi amac vardr. Dnya'nn Yaratlyla simgesel olarak zamanda klman hasta, o en eski btnlk iine dalar; balang zamannda Yaratl' olanakl klan o akl almaz byklkteki glerin benliini sarmasna izin verir. Bu konuda unu anmsatmakta yarar vardr: Navaholarda kozmogoni miti ve onun ardndan da topran
40

barndan ilk insanlarn douunu anlatan mit, zellikle tedavi nedeniyle ya da bir aman'n inisiyasyonu srasnda okunur. "Btn trenler Hatrali olarak adlandrlan bir hastann evresinde younlar; Hatrali (yani stne ark sylenen kii) bir hasta olabilir ya da yalnzca bir akl hastasdr, szgelimi ryasnda korkmu biridir veya yalnzca bir trene katlmas gereken biridir; bu sonuncu durumdaki ama, sz konusu arky grevli olarak syleme yetkisini elde etmeye giritii srada bu ayini renmesidir; nk bir sihirbaz-hekim, eer kendisi bir uygulamadan gememise, kesinlikle bir iyiletirme trenini gerekletiremez"." Tren ayn zamanda kum stne karmak birtakm resimlerin yaplmasn da ierir; bu resimler Yaratl'n deiik evrelerini, Tanrlar, atalar ve insanln mitsel yksn simgeler. artc bir biimde Hint-Tibet kkenli mandala'lara benzeyen bu resimler, mitsel zamanlarda olup bitmi olaylar birbiri ardndan yeniden gerekleme aamasna getirirler. Hasta, kozmogoni mitinin anlatlmasn, ardndan da kken mitinin okunmasn dinleyerek ve kum stndeki resimleri hayranlkla seyrederek dind zamann dna itilir ve En Eski Zaman'n btnl iinde yer alr: "Geriye" doru, Dnya'nn kkenine kadar uzanr ve o da bylece kozmogoniye tank olur. Kozmogoni miti, hastaln kkenine ve aresine ilikin mit ile byyle tedaviye ilikin ritel arasndaki bamllk Na-khilerde ok ho bir biimde kendini belli eder. Tibet ailesinden olan ama yzyllardr Gneydou in'de, zellikle de Yn-nan ilinde yaayan bu topluluun geleneklerine gre, balangta Evren, Nagalar ile insanlar arasnda uygun bir biimde paylatrlmt, ama daha sonra bir dmanlk onlar birbirinden ayrd. fkelenen Nagalar dnyaya hastalklar, verimsizlii ve her eit belay yaydlar. Nagalar, insanlar
39

MTLERN ZELLKLER

'KKENLER'IN SHRL SAYGINLII

hasta ederek onlarn ruhlarn da alabilme gcne sahiptirler. Eer ritlerle yattrlp barma salanmazsa kurban lr. Ancak aman rahip ( dto-mba ) byleyici etkilerinin gc sayesinde Nagalar, alnm ve tutsak edilmi ruhlar serbest brakmaya zorlayabilir12. amann kendisi de ancak, en eski aman Dto-mba'nn, Garuda'nn da yardmyla Mitsel zamanda bu savaa girimi olmasndan tr, Nagalara kar savaabilecek gtedir. Oysa, tedavi riteli, dorusunu sylemek gerekirse, bu en eski olayn tren havas iinde ezberden okunmasndan oluur. Rock 13 tarafndan evrilmi bir metinde zellikle belirtildii gibi "Garuda'nn kkeni anlatlmyorsa, ondan sz edilmemelidir". Demek ki aman Garuda'nn kkenini anlatan miti ezberden okur: Kailasa Da'nda yumurtalarn byyle nasl yaratldklarn ve Garudalarn bu yumurtalardan nasl ktklarn ve ardndan, Nagalarn yol at hastalklara kar insanlar korumak iin ovaya nasl indiklerini anlatr. Ancak, Garudalarn douunu anlatmadan nce rit arks, ksaca Dnya'nn yaratln betimler. "Gkyz doduu zaman, gne, ay, yldzlar ve gezegenler14 ve dnya kendisini gsterdi; dalar, vadiler, aalar ve kayalar doduunda, tam, ite o anda, Nagalar ve ejderler, vb. dodu.15" Tedavi amal bu rit arklarnn byk blm kozmogoninin anmsatlmasyla balar. Szgelimi u rnekte olduu gibi: "Balangta, gklerin, gnein, ayn, yldzlarn, gezegenlerin ve dnyann henz ortaya kmad zamanda, henz hibir ey domamken, vb. 16 " Sonra dnyann yaratl, cinlerin douu ve hastalklarn ortaya k, son olarak da gerekli ilalar getiren en eski aman Dto-mba'nn belirmesi anlatlr. Bir baka metin17 de, Nagalarn ve Garudalarn douunu anlatmak iin mitsel zamann anmsatlmasyla balar: "Balangta, her eyin belirsiz olduu srada,
42

vb.". Ardndan hastaln kkeni anlatlr (nk yukarda grdmz gibi, "ilacn kkeni anlatlmazsa, onu kullanmamak gerekir"), bir kuaktan brne hangi yollarla aktarld, son olarak da cinler ve perilerle aman arasndaki sava anlatlr: "Peri ok atp dileri ve az hasta eder; dto-mba oku ekip kartr, vb.; cin bedene ok atp onu hasta eder; dto-mba onu eker alr, vb. 18 " Baka bir rit arks da yle balar: "lacn kkenini anlatmak gerekir, yoksa ondan sz edilemez. Gkyz, yldzlar, gne ve ay ve gezegenler doduu zaman, ve dnya ortaya kt zaman",vb., "ite bu zamanda Ts'odze-p'er-ddu dodu19". Bunu ilalarn kkenini aklayan ok uzun bir mit izler: Evinden gn uzak kalan Ts'o-dze-p'er-ddu dnnde ana babasn l bulur. Bunun stne lmn nne geecek bir ilac aramaya kar ve Periler Padiah'nn lkesine gider. Bandan birok serven getikten sonra, tlsml ilalar alar, ama kendini izleyen Peri'den kaarken yere der, ilalar da her yana yaylr, bylece ifa veren bitkilerin ortaya kmasna yol aar.

K O Z M O G O N N N YNELENMES Hermanns tarafndan yaymlanan baz metinler ok daha anlamldr. Tedaviye ynelik ritel srasnda, aman, yalnzca kozmogoniyi zetlemekle kalmaz, ama ayn zamanda Tanr'ya yakarr ve ona Dnya'y yeniden yaratmas iin yalvarr. Bu dualardan biri unlar anmsatarak balar: "Yeryz yaratld, su yaratld, evren btnyle yaratld. Ayn biimde, rit biras i ve pirin sungusu so da yaratld"; ve dua cinlere, perilere seslenmeyle biter: "Yetiin, ey Cinler, Periler 20 !" Baka bir metinde de "i'nin ve alkoll iki olan cfy'nn douu"

MTLERN ZELLKLER

"KKENLER"N SHRL SAYGINLII

verilir. "Eski bir gelenee gre bunlarn ilk ortaya kt yer Sang li aac ile Sang log aacnn ilk ortaya kt yerdir. Btn dnyann yararna ve bizim iyiliimiz iin, yeti, ey Tanr'nn habercisi. Doast glere sahip tanr Tak bo Thing, eski zamanlarda Dnya'y yaratmak iin aa inmiti. Onu yeniden yaratmak iin imdi yine in21". Rit iecekleri i ve dy'y hazrlamak iin, bunlarn kozmogoni mitine sk skya bal kkenini anlatan mitin bilinmesi gerektii aka ortadadr. Ama ok daha ilgin olan eyse, hastann yararna olarak, Dnya'nm yeni bir yaratl iin Yaratc'nn yeniden yeryzne inmeye arlmasdr. Tedavi amal bu byl arklarda ilalarn kkenini anlatan mitin her zaman kozmogoni mitinin iine katld grlr. Bir nceki blmde birka rnek verdik; bunlardan da anlalaca gibi ilkel tedavi yntemlerinde, bir ila ancak, kkeni hastann nnde rit havas iinde anmsatld zaman etkili duruma gelir. Yakndou'ya ve Avrupa'ya zg by yapma usullerinin byk ounluu, hastaln ya da buna yol aan cinin yksn ierir; ayn zamanda da bir tanrsal varlk ya da bir azizin hastal yenmeyi baard mitsel an' da anmsatr. Di arsna kar yaplan bir Asur bys de unlar anmsatr: "Anu'nun gkleri yaratmasndan sonra, gkler yeri yaratt, yer rmaklar yaratt, rmaklar kanallar yaratt, kanallar kk glleri yaratt, kk gller Solucan' yaratt. Solucan da 'gz yal bir halde' ama ile Ea'ya gitti ve onlara, yiyecek olarak, 'yenip yutulacak ey' olarak kendisine ne verileceini sordu. Tanrlar ona meyve sundular, ama Solucan insan dii istedi. Ey solucan, madem ki byle konutun yleyse Ea seni gl eliyle mahvetsin 22 !" imdi biz burada u olaylara tank oluyoruz: 1. Dnya'nn yaratl; 2. Solucan'n ve hastaln douu; 3. En eski olan ve rnek oluturan iyiletirme eylemi (Solucan'n Ea tara45

fmdan yok edilmesi). Bynn tedaviyle ilgili etkililii, "balang"taki mitsel zaman yeniden gerekleme aamasna getirmesinde yatar, ancak, bu zellik by rit havas iinde sylendiinde geerlidir; sz konusu balang, dnyann kkeni olduu kadar di arlarnn ve bunlarn tedavisinin de kkenidir. Kimi zaman, kozmogoni mitinin bir tren havas iinde okunmas baz hastalklarn ya da bedensel veya zihinsel yetersizliklerin giderilmesine yarar. Ancak, ileride de greceimiz gibi, kozmogoni mitinin bu uygulamas dierleri arasndan yalnzca biridir. Her "yaratl"m rnek oluturacak modeli olarak kozmogoni miti, hastann yaamna "yeniden balamas"na yardmc olabilecek gtedir. Kkene dn sayesinde insan yeniden doacan umut eder. Oysa, yukarda incelediimiz tedavi amal btn riteller kkene bir dn amalar. nsanda, arkaik toplumlara gre, yaamn onaalamayaca, ama yalnzca, kaynaklara yaplacak bir geri dnle, yeniden yaratlaca izlenimi uyanmaktadr. En iyi "kaynak" da, Dnya'nn Yaratl srasnda gereklemi olan inanlmaz enerji, yaam ve verimlilik fkrmasdr. Btn bunlar, Polinezya kozmogoni mitinin ok saydaki ritsel uygulamalarndan olduka ak seik bir biimde ortaya kar. Bu mite gre, balangta yalnzca Sular ve Karanlklar vard. En yce Tanr o, dncenin ve szlerinin gcyle Sular ayrd ve Gkyz ile Yeryzn yaratt. "Sular birbirinden ayrlsn, Gkler olusun, Yer ortaya ksn!" dedi. o'nun bu kozmogonik [evrendoumsal] szleri (dnya da bu szler sayesinde varolmaya balamtr) kutsal gle ykl yaratc szlerdir. Bu nedenle de, yaplmas, yaratlmas gereken bir eyin bulunduu btn koullarda insanlar bunlar syler. Bunlar, ksr bir rahmin dllenmesine ilikin ritte, bedenin ve ruhun iyiletirilmesi ritinde
39

MTLERN ZELLKLER

"KKENLER"N SHRL SAYGINLII

olduu kadar lm nedeniyle, sava nedeniyle ve soy sopun anlatlmas nedeniyle de yinelenir. Gnmzde Hare Hongi adl bir Polinezyal baknz dncelerini nasl aklyor: "o'nun, Evren'e biim verirken yararland szler -yani Evren'in domasna ve bir k dnyas dourmaya ynelmesine yol aan szler- ite bu ayn szler ksr bir rahmin dllenmesine ynelik ritte de kullanlr. o'nun, n karanlklar iinden parldamasn salarken kulland szler, zntl ve umutsuz bir yrei, gszlk ve yalln penesindekileri elendirmeye, gizli eyler ve gizli yerler stne k samaya, ark besteleyenlere esin vermeye ynelik ritlerde ve yine, sava yenilgilerinde ve insan karamsarla iten daha baka birok durumda da kullanlr. Amac k ve nee samak olan bu rit, benzer btn durumlar iin, o'nun karanlklar yenme ve datmada kulland szleri yeniden retir 23 ." Dikkate deer bir metindir bu. Geleneksel bir toplumda kozmogoni mitinin ilevi konusunda dolaysz ve birinci derecede bir kanttr. Yukarda da grdmz gibi, bu mitten, her tr "yarat(l)ma"da bir model olarak yararlanlr; bir ocuun dnyaya getirilmesinde olduu kadar sorunlu bir askeri durumun dzeltilmesinde ya da melankoli ve umutsuzluk tehdidi altndaki bir ruhsal dengenin yeniden salanmasnda rnek oluturur. Kozmogoni mitinin bu deiik bavuru dzlemlerine uygulanabilme gc, bize zellikle anlaml gelmektedir. Geleneksel toplumlarn insan, ister biyolojiyle ilgili, ister ruhsal ya da tarihsel olsun, her trl "yarat"nn veya "biim"in temeldeki birliini sezinler. Szgelimi anssz bir sava, bir hastalkla, umutsuz ve zntl bir yrekle, ksr bir kadnla, bir ozandaki esin yokluuyla, insann umutsuzlua itildii varolula ilgili baka her eit tehlikeli durumla bir tutulabilir. Grnte aresiz olan btn bu olumsuz ve umutsuz du46

rumlar kozmogoni mitinin ezberden okunmas, zellikle de o'nun, Evren'i doururken ve n karanlklar iinden parldamasn salarken kulland szlerin yinelenmesiyle tersine evrilir. Bir baka deyile kozmogoni, her yaratc durumun rnek oluturacak modelidir: nsann her yapt ey, bir bakma en stn "olgu"yu, yaratc Tanr'nn ilk rnek saylan eylemini, yani Dnya'nn Yaratl'n yineler. Grdmz gibi kozmogoni miti lm nedeniyle de sylenir; nk lm de, yaratc klnmas iin iyice benimsenmesi gereken yeni bir durumu oluturur. Tpk bir savan kaybedildii ya da ruhsal dengenin ve yaama sevincinin yitirildii gibi lmde de baarsz olunabilir. Hare Hongi'nin zc ve olumsuz durumlar arasnda yalnzca gszlk, hastalk ve yalla deil ama ozanlardaki esin yokluuna, onlarn iirleri ve soy sopla ilgili anlatlar gerektii gibi yaratma ya da ezberden okumadaki yeteneksizliklerine de yer vermesi ayn biimde anlamldr. Buradan da, nce iirsel yaratnn, Polinezyallar tarafndan, baka her nemli yaratyla bir tutulduu sonucu kar ama ayn zamanda Hare Hongi'nin soy sopla ilgili anlatlara telmihte bulunmasndan tr dinsel arklar syleyen ozanlarn bellei bal bana bir "yarat", bir "yapt" oluturduu ve bu "yarat"nn, bu "yapt"m gereklemesinin de kozmogoni mitinin bir tren havas iinde ezberden okunmasyla salanabilecei sonular kar. Sz konusu mitin Polinezyallar iin neden bu kadar saygnlk tad anlalmaktadr. Kozmogoni her trl "yapma eylemi"nin rnek oluturacak modelidir: nk Kozmos, hem her yaratc durumun hem de her yaratln ideal ana rneidir ve yine nk Kozmos tanrsal bir yaratdr, tanrsal bir yapttr; dorudan doruya kendi yaps iinde kutsallamtr. Anlam genilemesiyle daha genel olarak, yetkin, "dolu", uyumlu,
39

t
MTLERN ZELLKLER "KKENLER"N SHRL SAYGINLII

verimli, tek szckle "kozmoslam" olan her ey, bir Kozmos'a benzeyen her ey kutsaldr. Bir eyi iyi yapmak, almak, yapt oluturmak, ina etmek, yaratmak, yaplandrmak, biim vermek, biimlendirmek, oluturmak, ite btn bunlar, bir eyin var edildii, ona "hayat" verildii, son aamada, onun en yetkin uyumlu organizma olan Kozmos'a benzetildii anlamna gelir. Oysa Kozmos, bir kez daha sylemek gerekirse, Tanrlarn rnek gsterilecek yaratdr, yaptdr; bayaptdr bu onlarn. Kozmogoni mitinin her trl "yaratl"n rnek oluturacak modeli kabul edilmesini en gzel, bir Kuzey Amerika kabilesi olan Osagelarn u gelenei aklar. Buna gre bir ocuun doumu srasnda "daha nce tanrlarla konumu olan bir adam" arlr. Adam lohusann evine gelince, yeni doan bebein nnde Evren'in ve yeryzndeki hayvanlarn yaratlnn yksn ezberden okur. Bebek ancak bundan sonra emzirilir. Daha sonra, ocuk susadnda, yeniden ayn adam ya da bir bakas arlr. Adam bir kez daha Yaratl' ezberden okur ve onu, Su'yun kkenini anlatan ykyle tamamlar. ocuk kat yiyecekleri yiyebilecek yaa geldiinde, "daha nce tanrlarla konumu olan adam" yine gelir ve yeniden Yaratl' okur, bu kez de tahllarn ve br besinlerin kkenini anlatr 24 . Her yeni douun, kozmogoniye ve kabileye zg mitsel yknn simgesel bir zetini canlandrdn benimseyen inanla ilgili daha anlaml bir rnek bulmak gtr. Bu zetin amac, yeni doan bebei kutsal trenle dnyann ve kltrn Kutsayc gerekliine sokmaktr; bu i yaplrken de bebein varl, mitsel paradigmalara uygun olduu ilan edilerek, geerli klnr. Ama dahas var: Yeni doan ocuk, bir dizi "balang a kar karya getirilir. Ve bir eye, ancak onun"kken"i bilinirse, bu eyin ilk olarak nasl var
48

olduu bilinirse "balanabilir". ocuk meme emmeye, ya da su imeye veya kat yiyecekler yemeye "balarken" rit yardmyla "kken"e, olgunun, suyun ve tahllarn ilk kez ortaya kt zamana iletilir.

"KKENE D N " Bu inann ardndaki rtk fikir udur: Bir eyin ilk gereklemesi anlaml ve geerlidir, birbirini izleyen ortaya klar deil. Ayn biimde, ocua babann ya da byk babann yaptklar deil ama Mitsel Zamanlarda Atalar tarafndan yaplm olan eyler retilir. Kukusuz, baba ve byk baba da Atalar taklit etmekten baka bir ey yapmamtr; dolaysyla da babann yaptklar taklit edilmekle ayn sonularn elde edilebilecei dnlebilir. Ancak byle dnmekle kkenin zamannn oynad nemli rol grmezlikten gelinmi olur; oysa bu sz konusu zamann daha nce grdmz gibi "gl" bir zaman olduu benimsenir; nk bir bakma yeni bir yaratl "iine kabul eden zaman" olmutur. Kken ile iinde bulunulan an arasnda akp gitmi olan zaman, "gl" deildir, "anlaml" da deildir (yalnz en eski zamann yeniden gerekletirilme aamasna getirildii aralklar kukusuz bunun dnda kalr) ve bu nedenle de ya nemsenmez ya da yok edilmeye allr25. Bu rnekte Kozmogoni ve kken mitlerinin bir tek birey yararna okunduu bir ritel sz konusudur, tpk sihirbaz-hekimlerin durumunda olduu gibi. Ancak her eyin ilk olarak kendini gsterdii zaman yeniden yaamaya olanak veren "kkene dn" arkaik toplumlar iin son derece nemli bir deneyim oluturur. 1lerik sayfalarda bu deneyimi birok kez tartacaz. Ama burada, Sumba adasnda topluca yaplan elencelerde,
49

MTLERN ZELLKLER

"KKENLER"N SHRL SAYGINLII

gl, kutsal Zaman'n yeniden yakalanmasna kadar sren bir "geriye dn" ile kendini belli eder. Daha nce de grdmz ve ileride daha iyi greceimiz gibi en eski Zaman'n (bu Kozmos'un, yaamn ve toplumun tmyle yenilenmesini olanakl klan tek Zaman'dr) yeniden yakalanmas, "mutlak balang"n yani Dnya'nn Yarath'nn zellikle yeniden gerekleme aamasna getirilmesiyle salanr. Yakn bir tarihte, Rafaele Pettazzoni kozmogoni mitinin, kken mitinin bir deikesi olarak benimsenmesini nerdi. "Bundan, yaratl mitinin kken mitiyle ayn zellikte olduu sonucu kar(...). ncelememiz bize yaratl mitini o grkemli yanlzlndan kurtarmamza olanak verdi; bu adan bakldnda artk hepaks genomenon olmaktan karak benzer olgular bakmndan zengin bir snfa, kken mitlerine girer28. "Anmsattmz nedenlerden dolay , bu bak asn paylamann g olduu kansndayz. Yeni bir durum her zaman nceki bir durumu ierir, bu da, en son kertede Dnya'dr. Sonradan olan deiiklikler, ite bu balangtaki "btn"den hareketle geliir. inde yaanlan kozmik ortam ne kadar snrl olursa olsun, "Dnya"y oluturur; "kken"i ve "yku's baka her zel ykden nce gelir. "Kken'le ilgili mitsel dnce, "yaratl"taki gize sk skya baldr. Bir eyin bir "kken"i vardr, nk o yaratlmtr, yani Dnyada bir g kendini ak seik olarak gstermi, bir olay meydana gelmitir. Ksacas, bir eyin kken i bu eyin yaratlm aklamaktadr. Kozmogoni mitinin, kken mitinin oluturduu tr'n sradan bir deike si olmamasnn kant, kozmogonilerin, grdmz gibi, her eit "yaratl" iin model oluturmasdr. Bir sonraki blmde inceleyeceimiz rneklerin bu sonucu destekleyecekleri kansndayz.
53

NOTLAR

1. Ariane Macdonald, La Naissance

du Monde au Tibet

(Sources

Orientales'de, I, Paris, 1959, s. 417-452), s. 428. Ayrca bkz. R. A. Stein, Recherches sur l'fyopie et le barde au Tibet. s. 464. 2. Martha Warner Beckwith, The Kumulipo. A Hawaiian Chant (The Univ. of Chicago Press, 1951), s. 7. 3. A.g.y., s. 45. "Her gn yeniden doan k, her yl gneyden gelen ve yeri yeniden canlandran gne, insanda, doumun yalnzca simgeleri deil ama ayn zamanda rnek oluturan imgeleridir ya da rkn yetkinlie doru ilerlemesini salayan etkenlerdir. Gk evreni Wakea'nn gecenin zincirlerini koparp, kendisini karanlklarda tutsak olarak alkoyan sularn barndan kmas gibi, ocuk da kendisini annesinin barnda tutsak olarak alkoyan rty yrtp a, yaama, akl dnyasna kar". (A.g.y., 182-183). 4. P. O. Bodding, "Les Santals" (Journal Asiatique, 1932), s. 58 ve tesi. 5. V. Ehvin, The Baiga (Londra, 1939), s. 305; W. Koppers, Die Bhil in Zentralindien (Viyana, 1948), s. 242. 6. W.Koppers, Die Bhil, s. 249; J.Hoffmann ve A. van Ernelen, Encycbpaedia Mundarica, cilt III (Patna, 1930), s. 739. 7. L. Jungblut, Magic Songs of the Bhils of Jhabua State (Internationales Archiv fr Ethnographie, XLIII, 1943, s. 1-136), s. 6. 8. A.g.y., s. 35 ve tesi, 59 ve tesi. 9. Jungblut, s. 5. 10. Imago mundi: "Dnyann imaj, grnts" anlamnda Latince deyi. (.N.)
39

Creation

s.

MTLERN ZELLKLER

"KKENLER"N SHRL SAYGINLII

11. Hasteen Klah, Navajo Creation M yth: The Story of the Emergence (Santa Fe, 1942), s. 19. Ayrca bkz. a.g.y., s. 25 ve tesi, s. 32 ve tesi. 12. J. F. Rock. The Na-khi Nga Cult and Related Ceremonies 1952), cilt I, s. 9-10. 13. A.g.y., cilt I, s. 98. 14. Bu tmcedeki "gezegenler" szcnn Franszca metindeki karl plantes olmalyd, oysa dizgi yanl sonucu plantes (bitkiler) biiminde kmtr. Biz aadaki satrlarda yer alan rnekteki benzer sramay gz nne aldk ve dzelterek evirdik. (.N.) 15. A.g.y., cilt I, s. 97. 16. A.g.y., cilt I, s. 108. 17. A.g.y., cilt II, s. 386 ve tesi. 18. A.g.y., cilt II, s. 489. 19. A.g.y., cilt I, s. 279 ve tesi. 20. M. Hermanns, The ndo-Tibetans, 21. A.g.y., s. 69. Altn biz izdik. s. 66 ve tesi. (Roma,

"Gn yerden ayr dmesinden Yerin gkten ayrlmasndan insann adnn konmasndan sonra,

sonra,

sonra, sonra"...

(Gk tanrs) An'in g ele geirmesinden sonra, (Hava tanrs) Enhiin yeri ele geirmesinden (S. N. Kramer, From the Tablets of Smer, Indian Hills, Colorado, 1956, s. 77). Ayn biimde, Ortaa'da pek ok vakanvis yazdklar yerel Tarih'lere Dnya'nn Yaratl'yla balarlard. 28. R. Pettazzoni, Essays on the History of Religions, s. 27- 36.

22. Campbell Thompson, Assyrian Medical Texts (Londra, 1923), s. 59. Ayrca balang zamannda Isis tarafndan bulunmu olan, ylan srklarna kar bynn mitsel yks iin bkz. G.Rder, Urkunden zur Religion des alten Aegypten (Iena, 1915), s. 138 ve tesi. 23. E. S. C. Handy, Polynesian Religion (Honolulu, 1927), s. 10-11. 24. Alice C. Fletcher ve F. La Flesche, The Omaha Tribe (Bureau of American Ethnology, 27 ,h Annual Report, Washington, 1911), s. 116, not a. 25. Bkz. Le Mythe de l'Etemel Retour, blm II ve teki blmler. 26. C. T j . Bertling, Notes on Myth and Ritual in Southeast Asia (La Haye, 1958), s. 3-4. 27. Gelenek, yazy bilen gelimi kltrlerde bile varln korur. S. N. Kramer, Smer metinleri konusunda u saptamay yapar: "Smer mitleri ya da Smer ozanlarnn destanlar genellikle kozmolojiyle ilgili bir artrmayla balar, bunun yaptn btnyle dorudan bir balants yoktur. Aada Glgam, Cehennem'in giriinden alnm be dize sunuyoruz:
49

Enkidu

ve

54

NC BLM

MTLER VE YENLENME RTLER

T A H T A IK(AR)MA VE KOZMOGON

A . M. Hocart, Fiji'de kraln tahta kma trenini "creation of the world", "fashioning the land" ya da "creating the earth" olarak adlandrldn belirtmiti 1 . Bir hkmdarn tahta knda kozmogoni simgesel olarak yinelenmiti. Bu inan iftilikle geinen halklarda olduka yaygndr. Son zamanlarda yaplan bir yoruma gre, Hint kralnn kutsanma ayini olan rajasuya, Evren'in bir yeniden yaratln ieriyordu. Gerekten de, ritelin deiik evreleri art arda, gelecein hkmdarnn embriyon durumuna kadar gerilemesini, bir yl sreyle ana karnnda tanmasn ve hem Prajapati'yle (Tm-Tanr) hem de Kozmos'la zdeletirilen Kozmokrator2 olarak gizemli douunu gerekletiriyordu. Gelecein hkmdarlarnn embriyon dnemi Evren'in olgunlama srecine denk dyordu ve byk bir olaslkla balangtan beri rnlerin olgunlamasyla bantlyd. Ritelin ikinci evresi, hkmdarn yeni "kutsal" bedeninin oluumunu tamamlar. Rajasu;ya'nn nc evresi bir dizi ritten oluur, kozmogoniyle ilgili simgesel anlamysa, metinlerle byk lde vurgulanmtr. Kral kolunu kaldrr; dnyann ekseni nin (axis mundi) ykseliini simgeler. Kral, kutsal ya srndnde, tahtn stnde ayakta durur, kollarn yukarya kaldrmtr: Bylece, Yer'in gbeine -yani Dnya'nn Merkezi saylan T a h t a - yerlemi olan ve bir ucu Gk'e deen kozmik ekseni temsil eder. Kutsal

MTLERN ZELLKLER

MTLER VE YENLENME RTLER

svy serpme olgusunun, Yer'i verimli klmak iin Gk'ten dnyann ekseni -yani Kral- boyunca inen Sularla bir ilgisi vardr3. Tarih dneminde, rajasuya ancak iki kez uygulanrd; ilki kral kutsamak, ikincisiyse ona evrensel egemenlii salamak iindi. Ama tarihncesi dnem ile tarih dnemi arasnda kalan protohistoria dneminde, rajasuya byk bir olaslkla ylda bir kez gerekletiriliyordu ve Kozmos'u yeniden canlandrmak amacyla kutlanyordu. Msr'da da olan buydu. Frankfort'un yazdklarna gre, yeni bir firavunun ta giymesi "toplum ile doa arasndaki uyumun tehlikeli biimde bozulmasndan sonra ortaya kan yeni dnemin yaratl olarak kabul edilebilir; demek ki, evrenin yaratl zelliini paylaan bir durumdur. Kraln dmanlarnn lanetini ieren bir metinde bu ok iyi aklanmtr; kraln dmanlar, Re tarafndan gn doarken ortadan kaldrlan karanlklar ylan Apophis'e benzetilmitir. Ama benzetmeye ilgin bir ey daha eklenmitir: "Onlar Yeni Yln sabahnda ylan Apophis gibi olacaklardr." "Yeni Yln Sabahnda" biimindeki ek bilgi ancak bir pekitirme dorultusunda aklanabilir: Ylan, gnein her douunda bozguna uratlr; ancak Yeni Yl yllk yeni evrimin aln olduu kadar yaratl ve bir gnlk yenilenmeyi de kutlar4. Burada kozmogoniyle ilgili Yeni Yl senaryosunun bir kraln kutsanma ayinini hangi srele katlmaya elverili olduu grlyor; her iki rit sistemi de ayn amac gder: Bu ama kozmik yenilenmedir. "Ama bir kraln kutsanma ayini dolaysyla gerekletirilen renovatio5 insanln daha sonraki tarihinde nemli sonular dourmutur. Bir yandar yenilenme trenleri takvimdeki amaz ereveden kurtulmu ve deiken duruma brnmtr; te yandan da kral bir bakma btn
60

Kozmos'un dengelilik, verimlilik ve gnencinden sorumlu duruma gelmitir. Bu da evrensel yenilenmenin, kozmik ritmlere deil de kiilere ve tarihsel olaylara bal olduu anlamna gelir 6 ."

DNYAYI YENLEMEK Bir kraln kutsanma ayininin neden kozmogoniyi yinelediini ya da neden Yeni Ylda kutlandn anlamak kolaydr. Kraln Kozmos'u btnyle yeniledii kabul edilirdi. En yetkin yenilenme Yeni Yl'da, yeni bir zaman evriminin trenle balatlmas srasnda olur. Ama Yeni Yl ayiniyle gerekletirilen renovatio, aslnda, kozmogoninin bir yenilenmesidir. Her Yeni Yl, Yaratl' yeniden balatr. nsanlara Dnya'nm nasl yaratldn ve daha sonra btn olup bitenleri anmsatan, mitlerdir - kozmogoni mitleri olduu kadar kken mitleri de. Dnya her zaman "bizim dnyamz"dr, iinde yaanan dnyadr. Ancak, insann varolu biimi, Avustralya yerlilerinde olduu kadar gnmz Batllarnda da ayn olmasna karn, insan varlnn kendini belli ettii kltr balamlar byk lde eitlilik gsterir. Szgelimi, toplayclk ve kk apl avclkla geinen Avustralya yerlilerinin "Dnyas"nn Cilalta a iftilerininkiyle ayn olmad apak ortadadr; tpk bu sonuncularn Dnyasnn da Eskia'daki Yakndou kent halklarnmkiyle olduu kadar gnmzdeki Bat Avrupa ya da Amerika Birleik Devletleri halklarnn iinde yaadklar "Dnya" ile ayn olmamas gibi. Farkllklar, belirtilemeyecek kadar oktur. Biz bunlar yalnzca bir yanl anlalmay nlemek iin anmsattk: Farkl kltr tiplerini temsil eden rnekleri vererek Frazer tipi "konfzyonizm" dorultusundaki bir
61

t
MTLERN ZELLKLER MTLER VE YENLENME RTLERt

karlatrmacla dnmek istemiyoruz. Kullandmz rneklerden her birine ait tarihsel balamlar rtl kalr. Ancak, ad geen her kabileyle ilgili olarak onun toplumsal ve iktisadi yapsnn ne olduunu ve hangi kabilelerle karlatrlabileceini ya da karlatrlamayacan belirtmenin yararsz olduu kansndayz. Demek ki "Dnya" her zaman bilinen ve iinde yaanan dnyadr; bir kltr tipinden brne deiiklik gsterir, dolaysyla da ok sayda "Dnya" vardr. Ama bizim aratrmamzda nemli olan, toplumsal-iktisadi farklla ve kltr balamlarnn eitliliine karn, arkaik halklarn Dnya'nn her yl yenilenmesi gerektiini ve bu yenilenmenin de bir modele uygun olarak gerekletiini dnmeleridir: Bu model, kozmogonidir ya da bir kozmogoni miti roln oynayan bir kken mitidir. Kukusuz, "Yl", ilkeller tarafndan deiik biimlerde anlalr; "Yeni Yl" tarihleri de iklim, corafi ortam, kltr tipi, vb'yle bantl olarak eitlilik gsterir. Ne var ki, her zaman iin bir evrim, yeni bir balangc ve bir de sonu olan bir zaman sresi sz konusudur. Oysa, bir evrimin bitiminde ve sonraki evrimin balangcnda, Dnya'nn yenilenmesini amalayan bir dizi ritel gerekletirilir. Daha nce de sylediimiz gibi, bu renovatio, kozmogoni modeline gre gerekleen bir yeniden yaratltr. En yaln rneklere Avustralya yerlilerinde rastlanr. Bunlar, ylda bir yeniden gerekleme aamasna getirilen kken mitleridir. Balang zamannda Doast Varlklar tarafndan yaratlm olan hayvanlar ve bitkiler ritlerle yeniden yaratlrlar. Kimberley'deki mitsel atalarn gerekletirmi olduu kabul edilen kaya stne yaplm resimler, yeni batan yaplr; bundaki ama mitsel atalarn yaratc gcn mitsel zamanlarda, yani Dnya'nm balangcnda ilk olarak kendi gsterdii bi62

imiyle, yeniden harekete geirmektir 7 . Hayvanlarn ve besin bitkilerinin yeniden yaratl Avustralya yerlileri iin Dnya'nn bir yeniden yaratl anlamna gelir. Bu da yalnzca, yeterli besine sahip olmakla bir yl daha yaayacaklarn mit ettikleri iin deil ama zellikle, Dnyann, D zamanlarnda hayvanlar ve bitkiler ilk olarak ortaya kt srada, gerek anlamda domu olmasndandr. Hayvanlar ve bitkiler, Doast Varlklar tarafndan yaratlanlar arasnda yer alr. Beslenmek yalnzca basit bir fizyolojik eylem deildir, ayn zamanda "dinsel" bir eylemdir: Doast Varlklarn yaratt eyler tpk Dnya'nn balangcnda, mitsel atalar tarafndan ilk olarak yendikleri gibi yenir8. Avustralya yerlilerinde kozmogoni, onlarn alk olduu grnmn yaratlna indirgenir. Bu onlarn "Dnya"sdr ve dnem dnem yenilenmelidir, yoksa ortadan kalkma tehlikesiyle karlar. Kozmos'un, ylda bir kez yeniden yaratlmazsa mahvolaca tehdidiyle kar karya olduu dncesi, Kaliforniyal Karok, Hupa ve Yurok kabilelerinin nemli bayramna esin kayna olmutur. Tren bu kabilelerin dillerinde "Dnya'nn yeniden canlandrlmas" olarak adlandrlr; ngilizcesi'yse "New Year"dr. Ama, Yer'i bir sonraki yl ya da iki yl iin iyiletirmek veya glendirmektir. Kimi Yurok kabilelerinde Dnya'nn gl klnmas, buhar kulbesinin rite uygun olarak yeniden yaplmasyla salanr; bu, kozmogoni yapsnda olan bir rittir, ileride baka rneklerine de rastlanacaktr. Tren kurallarnn temeli, rahibin, btn kutsal yerlere yani lmszlerin baz hareketleri gerekletirdikleri yerlere doru uzun hac yolculuklarna kmasndan ibarettir. Bu rit nitelii tayan hac yolculuklar on ya da on iki gn srer. Btn bu sre boyunca rahip lmszleri temsil eder. Yrrken yle dnr:
71

MTLERN ZELLKLER

MTLER VE YENLENME RTLERI

"xkareya animas (yani lmszlerden biri) mitsel zamanlarda byle yrrd." Kutsal yerlerden birine vardnda yle diyerek evreyi sprmeye koyulur: "lxkareya yakam (yani bir baka lmsz) benim iin spryor. Bundan byle btn hastalar iyileecek." Sonra bir daa trmanr. Orada bir dal arar ve yle diyerek daldan bir baston yapar: "Dnya yarlm, ama ben bu bastonu yerde gezdirmeye balaynca btn atlaklarn ii dolacak ve Yer yeniden salamlaacak". Ardndan rmaa doru iner. Orada bir ta bulur, onu iyice yerletirir ve yle der: "Dengesi bozulan Yer yeniden dzel(til)ecek. nsanlar (uzun zaman) yaayacak ve daha gl olacak." Sonra, tan stne oturur. "Tan stne oturduum zaman", diye anlatyordu Gifford'a "Dnya yerinden oynamayacak ve artk dengesi bozulmayacak." Bu ta lmszlerin zamanndan beri, yani Dnya'nn balangcndan beri orada durmaktadr9. "Anmsattmz riteller btn bir kozmogoni senaryosu oluturur. Mitsel Zamanlarda, lmszler, iinde Kaliforniyallar'n yaayaca Dnya'y yarattlar: Snr izgilerini izdiler, Mekez'ini ve Temellerini saptadlar, som balklar ve mee palamutlarnn bol olmasn saladlar ve hastalklar kovdular. Ama bu Dnya artk, iinde lmszlerin yaam olduu, zamanla ilgisi olmayan ve bozulmayan Kozmos deildir. O yaayan bir dnya'dr, - oluum, yallk ve lm yasasna boyun een etten ve kemikten varlklarn yaad ve ypratt bir dnya. Bu nedenle de belli srelerde yinelenen bir onarma, bir yenilenmeye, bir glenmeye gereksinimi vardr. Ne var ki, Dnya, ancak lmszlerin, balang zamannda yaptklarnn yinelenmesiyle, yaratln yeniden yaplmasyla yenilenebilir. te bu nedenle de rahip, lmszlerin, rnek oluturan yolculuunu yeniden yapar, onlarn hareketlerini ve szlerini yineler. Ksacas, rahip sonunda
64

lmszleri temsil eder. Bir baka deyile, Yeni Yl dolaysyla lmszlerin yeniden Yer'de hazr bulunduklar kabul edilir. Bu Dnya'nn yllk yenilenme ritelinin neden sz konusu Kaliforniya kabilelerinin en nemli dinsel treni olduunu aklar. Dnya yalnzca daha dengeli klnm ve diriltilmi olmakla kalmaz ama lmszlerin simgesel olarak hazr bulunmalaryla da kutsanm olur. Onlar kendinde temsil eden rahip -belli bir sre i i n - "lmsz kii" olur ve bu nitelie brndnde ona hi bakmamak, hi dokunmamak gerekir. O, ritleri, insanlardan uzakta, mutlak bir yalnzlk iinde tek bana gerekletirir; nedeni de lmszlerin bunlar ilk gerekletirdikleri srada Yeryznde insanlarn bulunmaydr10."

FARKLILIKLAR V E BENZERLKLER Dnya'nn belli srelerle yenilenmesiyle ilgili mit ve rit nitelikli senaryoya Kaliforniya'daki br kabilelerde de rastlanr; szgelimi tepelerde yaayan Maidularn aki treni, ovalarda yaayan Maidularn hesi, dou Pomolarn kuksu treni11. Dnya'nn yenilenmesi btn bu rneklerde Yce Varla saygs, ok iyi bir haatn salanmasn ve genlerin inisryasyonunu ieren dinsel bir btn iine katlmtr. Kaliforniyallarn bu senaryosu Cheyneeler'in "Yeni Yaam Kulbesi" riteliyle (Gne Dans'nda yer alan ritel) ve Lenapeler'in "Byk Ev" trenleriyle karlatrlabilir. Her iki durumda da, Dnya'nn yenilenmesi ve Yaam'n yeniden domasyla ilgili bir kozmogoni ritelidir sz konusu olan. Cheyneeler'de rahip Yaratl yeniler; Lenapeler'de Yeni Yl treni srasnda Dnya'nn ilk yaratl yinelenir, ve byle yaplarak balangtaki btnlk yakalanm olur12. Ritel kulbesinin belli srelerle yinelenen yapm
65

M
MTLER VE YENLENME RTLER

MTLERN ZELLKLER

ya da onarmnn da kozmogoniyle ilgili bir anlam vardr. Kutsal kulbe Evren'i temsil eder. ats gk kubbeyi, taban Yer'i, drt duvar kozmik uzayn drt ynn simgeler. Dakotalar kesin bir biimde "Yl dnyann" yani inisiyasyon kulbesinin "evresinde bir dairedir" derler13. Ayrca unu da belirtmek gerekir: Kozmos ile Kozmik Zaman ("dairesel" Zaman) arasndaki karlkl bamllk yle bir canllk iinde hissedilmitir ki, birok dilde "Dnya"y belirten terim "Yl" anlamnda da kullanlr. Szgelimi, baz Kaliforniya kabileleri: "Bir yl geti" demek iin "Dnya geti" ya da "Yer geti'" 4 derler. imdi de proto-tarm (yani yumru tarm) yapan halklar arasnda yaygn Yeni Yl ritellerine geersek farkllklar bizi artr. nce iki yeni e gze arpar: llerin topluca geri dnmesi ve cinsel zevk ve elencelerde arlk. Ama zellikle bir dinsel atmosfer farkll vardr. Karok rahibinin yalnz bana derin dnceye dalarak ve dualar ederek yapt yolculua, topluca ve son derece youn biimde yaanan bir bayram denk der. Bunun iin yaplacak en iyi ey Malinowski'nin betimlemi olduu Trobriand adalar yerlilerinin milamala bayramn ele alp dnmektir. V. Lantemari btn bir kitab bu mit ve rit nitelikli yuman incelenmesine ayrmtr; hatta biz de kehanete dayal Melanezya kltleriyle balantl olarak bunun stnde ksaca durmutuk15. Burada sz konusu olan aratrmalarn sonularn yeniden ele almakta yarar grmyoruz. Yalnz unu syleyelim ki, yukarda sz geen Kuzey Amerika kabileleri ile Melanezyallarn mit ve rit nitelikli sistemleri arasndaki farkllklara karn yaplar birbirine benzetilebilir. Her iki grupta da Kozmos'un belli srelerle yeniden yaratlmas gerekir ve yenilenme gerekletirilirken araclna bavurulan kozmogoni senaryosu, yeni hasat ile ve besin maddesinin dinsel trenle kutsallatrlmas ile bantldr.
66

E S K A YAKIN D O U S U 'N D A YEN YIL V E K O Z M O G O N Eskia Yakndousu'ndaki dinlerde benzer fikirlere rastlamak anlamldr. Kukusuz tarm-ncesi ve prototarm evresindeki toplumlar ile tarmla uraan ve ehirlemi olan toplumlar arasnda farkllklar bulunabilir; tpk Mezopotamya ve Msr'dakilerde olduu gibi. Bununla birlikte, bir olgu bize nemli grnmektedir: Msrllar, Mezopotamyallar, Yahudiler ve br Eskia Ortadou halklar Dnyay belli srelerle yenileme gereksinimini duyuyorlard. Bu yenile(n)me bir kltr senaryosundan oluuyordu, balca riti de kozmogoninin yinelenmesini simgeliyordu. Olgular, alglarn yorumlar bu konuda16 yaymlanm zel ve zengin kaynakada ve Le Mythe de l'Etemel Retour'un bir blmnde (s.83 ve tesi) bulunabilir. Ancak unu da anmsatmakta yarar var: Mezopotamya'da Dnya'nn Yaratl', Yeni Yl (akitu) trenleri nedeniyle ritler biiminde yinelenirdi. Bir dizi rit, Marduk'un Tiamat'a (en eski Okyanusu simgeleyen Ejderha) kar yapt sava, Tanr'nn zaferini ve onun kozmogonik yaptn yeniden gerekletirme aamasna getirir. "Yaratl iiri" (Enuma eli) Tapnakta okunurdu. H. Frankfort'un aklad gibi "her yeni yl, dnyann yaratld ve mevsimler evriminin balatld ilk gn ile temel bir eyi paylayordu17. Ancak Yeni Yl ritlerine daha yakndan bakldnda, Mezopotamyallarn balangm organik olarak, kendisinden hemen nce gelen bir son'a bal olduunu ve bu "son"un, Yaratl'tan nceki "Kaos"la ayn trden olduunu, bu nedenle de Son'un her yeniden balama iin kanlmaz olduunu hissediyorlard. Anmsattmz gibi Msrllar'da da Yeni Yl, Yaratl' simgeliyordu. Yahudiler'in Yeni Yl senaryosuna
67


MTLER VE YENLENME RTLER

MTLERN ZELLKLER

gol ince, Mowinckel bu konuda unlar yazar: "Temel fikirlerden biri Yehova'nn dnyann kral olarak tahta karlmas, dmanlarna, hem kaos glerine hem de srail'in tarihsel dmanlarna kar kazand zaferin simgesel olarak temsil edilmesidir. Zaferin sonucu, yaratl, se(il)me ve ittifakn yenilenmesidir; bunlarsa tarihsel nitelikli bayramn temelinde yatan Eskia verimlilik bayramlarndaki dnceler ve ritlerdir18." ok sonra peygamberler eskatolojisinde, srail'in Yehova tarafndan yeniletirilip diriltilmesine, bir eit "Cennet'e dn" ieren Yeni bir Yaratl gzyle baklmt19. Kukusuz, Mezopotamya ve srail'de Yeni Yl' belirten kozmogoninin simgesel olarak yinelenmesi ayn dzeyde ele alnamaz. branilerde Dnya'nn belli srelerle yenilenmesine ilikin olan senaryoya, ilk anlamndan da bir ey korunarak, tarihsel bir grnm kazandrlmtr. Wensinck, Kaos'tan Kozmos'a geiin belirtildii rit nitelikli Yeni Yl senaryosunun, srailoullar'nn Msr'dan g ve Kzl Deniz'in almas, Kenan lkesinin fethi, Babil'deki tutsaklk ve srgnden dn, vb. tarihsel olaylara uygulandn gstermitir20. te yandan Von Rad "srail'in, Sina Da'nda Yehova ve onun yardmcs Musa tarafndan kurulmas gibi tek bir tarihsel olayn kolektif dzlemde bir kez gerek duruma geldikten sonra artk, anlar alannda szl gelenek ya da yazl anlat olarak braklamyacan, ama tpk komu imparatorluklarn kozmolojik yenilenmesinde 21 olduu gibi bir trende ayin biimindeki yenilenmeye bal klnacan kantlamtr 21 . Eric Voegelin hakl olarak "kozmolojik imparatorluklara ve srail'e zg simgesel biimler karlkl olarak birbirlerine ters dmez (...)" olgusu stnde srarla durmutur. Dzenin rit biiminde yenilenmesi, sz gelimi kozmolojik uygarlkta oluturulmu simgesel elerin yenilenmesi, Babil Yeni Yl bayramndan balayp
68

Josiah'n Berith'i yenilemesinden, sa'nn kutsal ayin biimindeki yenilenmesinden geerek Machiavelli'deki ritomar ai principiu'ye ulancaya kadar btn insanlk tarihini kateder; nk varolula ilgili dzenin bozulmas ve bu dzenin yeniden kurulmas insann varoluunun temel bir sorunudur23. Dolaysyla, Mezopotamya'ya ve srail'e zg klt sistemleri arasndaki farkllklarn bu kadar byk olmasna karn buralarda yaayan halklarn, Dnya'nn ylda bir kez ya da belli srelerle yeniden canlanmasna ilikin ortak bir umudu paylatklar apak ortadadr. Ksacas, mutlak "balang"n yeniden yakalanabileceine inanlr, bu da eski dnyann simgesel olarak yklp ortadan kaldrlmasn ierir. Demek ki son, balangcn kapsamnda yer alr, balang da sonun. Bunun hibir artc yn yoktur, nk ncesinde ve sonrasnda bir son bulunan bu balang'tn rnek oluturan imgesi Yl'dr, mevsimlerin ritminde ve gksel olgularn dzenliliinde kendini gsterdii biimiyle, balad noktaya dnen dairesel kozmik Zaman'dr. Yalnz burada bir aklama yapmak gerekir: evrim olarak "Yl" ile ilgili sezginin, belli srelerle kendini yenileyen bir Kozmos fikrinin kkeninde bulunmas olasl varsa da, Yeni Yl24 ile ilgili mit ve rit nitelikli senaryolarda, kaynak ve yap bakmndan farkl olan baka bir fikir kendini belli eder. Bu "balanglarn yetkinlii" fikridir; bir "Kayp Cennet"in, insanln iinde bulunduu durumdan nceki bir sonsuz mutluluun hayali ansyla beslenen, daha z ve daha derin bir dinsel deneyimin anlatmdr. Yeni Yl'la ilgili mit ve rit nitelikli senaryo, insanlk tarihinde son derece nemli bir rol oynam olabilir; nk, kozmik yenilenmeyi salarken ayn zamanda, "balanglardaki" sonsuz mutluluun yeniden yakalanmas umudunu vermitir. "Daire-Yl" imgesi, hem "ktmser" hem de "iyimser"
69

MTLERN ZELLKLER

MTLER VE YENLENME RTLERt

olan iki yanl kozmik ve yaamsal bir simgeler btnyle ykldr. nk Zaman'n gemesi "balanglarn giderek uzaklamasn, dolaysyla balangtaki yetkinliin yitirilmesini ierir. Srmekte olan her ey anr, yozlar ve sonunda yok olur. Burada hi kukusuz Gerek'in dirimselci dorultudaki bir anlatmdr sz konusu olan; ancak unu da unutmamak gerekir ki, ilkel insan iin, varlk, yaamla bantl olarak kendini gsterir - ve kendini belli eder. Btnlk ve gllk, balangta vardr: Bu anlayn zndeki "ktmserlik" olarak adlandrlabilecek eydir. Ama hemen ardndan unu eklemek gerekir: ok abuk yitirilmi olmasna karn btnlk belli srelerde yakalanabilir. Yl'n bir sonu vardr, yani onu otomatik olarak yeni balang izler. Yetkinliin balangta olduu fikri olduka arkaik gibi grnmektedir. Ama her ne olursa olsun son derece yaygndr. Zaten srekli olarak yeniden yorumlanmaya ve saysz dinsel gr iine katlmaya elverili bir fikirdir. Bizim de ilerde bu deerlendirmelerden birkan tartma olanamz olacak. imdi hemen balanglarn yetkinlii fikrinin, giderek daha geni kozmik evrimlerin sistemli biimde hazrlanmasnda nemli rol oynadn syleyelim. Normal "Yl" byk lde genileyerek bir "Byk YP'n ya da hesaplanamayacak kadar uzun sren kozmik evrimlerin domasna yol amtr. Kozmik evrim geniledike balanglarn yetkinlii fikri, tamamlayc nitelikte u fikri de, iermeye ynelmitir: Gerek anlamda yeni bir eyin balayabilmesi iin, eski evrimin kalnt ve ykntlarnn tmyle yok olmas gerekir. Bir baka deyile mutlak bir balang elde etmek istenirse, bir Dnya'nn sonunun kesin olmas gerekir. Eskatoloji, bir gelecek kozmogonisinin n belirtisinden baka bir ey deildir. Ancak her eskatoloji u olgu stnde durur: Yeni Yaratl bu dnya ke70

sin olarak ortadan kaldrlmadka gerekleemez. Burada artk yozlam olan eyin yeniden canlandrlmas deil ama yeniden tmyle yaratlabilmesi amacyla eski dnyann yok edilmesi sz konusudur. Balanglarn sonsuz mutluluu saplants, Dnya'nm yaratlndan beri var olmu, ama giderek yozlam olan her eyin yok edilmesini gerektirir: Bu balangtaki yetkinlie yeniden dnmedeki tek yoldur. Kukusuz btn bu zlem ve inanlar, Dnya'nn ylda bir kez yenilenmesiyle ilgili mit ve rit niteliindeki senaryolarn iinde zaten yer almaktadr. Ancak kltrn proto-tarm evresinden bu yana u fikir giderek iyice yerlemitir: Dnya'nn gerek (ve yalnzca ritle ilgili olmayan) yok edilileri ve yeniden Yaratllar da vardr, terimin dz anlamyla "kkene dn", yani Kozmos'un, biimi olmayan, kaos niteliindeki bir duruma doru gerilemesi ve bunu yeni bir kozmogoninin izlemesi vardr. Bu anlay en iyi aklayanlar Dnyann Sonuyla ilgili mitlerdir. Biz bunlar bir sonraki blmde inceleyeceiz. Kukusuz z bakmndan tadklar nemden tr, ama ayn zamanda bizleri mitler konusunda genel olarak aydnlatmaya elverili olmalarndan dolay da. Buraya kadar yalnzca kozmogoni mitleri ve kken mitiyle, daha nce olup biteni anlatan mitlerle ilgilendik. Artk "balanglarn yetkinlii" fikrinin zamanla ilgili olmayan bir gelecee de nasl yanstldn grmek nemlidir. Dnya'nn Sonu ile ilgili mitler, insanlk tarihinde kukusuz nemli bir rol oynamtr. Bunlar "kken"in "deikenlii"ni aydnla kavuturmulardr: Gerekten de, belli bir andan balayarak "kken" yalnzca mitsel bir gemite yer almaz ama ayn zamanda masals bir gelecekte de yer alr. Bu durum, bilindii gibi, Stoaclarn ve Yeni-Pythagoraslarn, sonsuz geriye dn fikrini sistemli bir biimde hazrlayarak
71

MTLERN ZELLKLER

MTLER VE YENLENME RTLERI

vardklar sonutur. Ne var ki, "kken" kavram zellikle yetkinlik ve sonsuz mutluluk fikrine baldr. te bu nedenle de bir gelecek kozmogonisi olarak anlalan eskatolojiye ilikin grlerde Altn a'n yalnzca gemite deil de, ayn zamanda gelecekte, ya da gemite deil de yalnzca gelecekte olduunu syleyen btn inanlarn kaynan buluruz.

NOTLAR

1. Le Mythe de l'Eternel Retour, s. 80 ve tesi. 2. Kozmokrator: Evrenin efendisi. (.N.) 3. M.Eliade, M ephistoph^lis et l'Androgyne, (Paris, 1962), s. 191 ve tesi. 4. H.Frankfort, Kingship and the Gods (Chicago, 1948), s. 150. 5. Renovatio: Metinde Latince olarak kullanlm, "yenileme" anlamnda szck. (.N.) 6. M.Eliade, Mdphistophgls et l'Androgyne, s. 193-194. "Gelecekteki tarihsel ve siyasal eskatoloj ilerin kayna bu anlayta bulunur. Gerekten de, daha sonralar, kozmik yenilenme, Dnya'nn "kurtulu"u, belli bir Kral, Kahraman ya da Kurtarc, hatta siyasal nder tipinin ortaya kmasndan beklenir oldu. Dinden iyice bamszlam bir grnmde olmasna karn, modern dnya, hl, toplumsal bir snfn ya da siyasal bir parti veya bir politikacnn baarsyla gerekleecek evrensel bir renovationun eskatolojik umudunu tar" (a.g.y., s. 194). 7. Helmut Petri, Sterbende Welt in Nordwest Australien (Brunswick, 1954), s. 200 ve tesi, A.P. Elkin, The Australian (Londra, 1954), s. 220 ve tesi. 8. Besinin dinsel deeri iin bkz. Eliade, a.g.y., s. 182, 195 ve tesi. 9. A .L. Kroeber ve E. W. Gifford, World Renewal, a Cult System of Native Northvest Califomia (Anthropological Records, XIII, say 1, Univ. of Califomia, Berkeley, 1949), s. 6 ve tesi, 10-17, 19 ve tesi, MfyhistophglUs et l'Androgyne adl kitabmzda zetlendi, s. 175 ve tesi. 10. Eliade, a.g.y., s. 182.
73

Aborigines

MTLERN ZELLKLER

11. Werner Mller, Weltbild und Kult der Kuakiutl-lndianer den, 1955), s. 120. 12. Werner Mller, Die Religionen der Waldlandindianer (Berlin, 1956), s. 3 0 6 , 3 1 7 .

(Wiesba-

Nordamerikas

13. Werner Mller, Die blaue Htte. Zum Sinrbild der Perle bei nordamerikanischen Indianern (Wiesbaden, 1954), s. 133. (Washington, 14. A. L. Kroeber, Handbook of the Irdians of Califomia 1925), s. 177, 498. 15. Vittorio Lanternari, La Grande Festa (Milano, 1959); M. Eliade, Mfyhistophgls et l'Androgyne, s. 155 ve tesi. 16. Bkz. Le Mythe de l'Etemel Retour'daki kaynaka ile ilgili birka not, s. 92. 17. H. Frankfort, Kingshp and the Gods, s. 319. 18. S. Movvinckel, He That Cometh (ev. G . W.Anderson, New York, 1956), s. 26. 19. S. Movvinckel, a.g.y., s. 144. 20. A. ]. Wensinck, "The Semitic New Year and the Origin of Eschatology" (Ata Orentala, I, 1923, s. 159-199) 21. Eric Voegelin, Order and History. I: lsrael and Revelation. (Louisiana State University Press, 1956); s. 294. 22. Ritornar ai principii: "Balanglara dnmek" anlamnda italyanca deyi. (.N.) 23. E. Voegelin, a.g.y., s. 299. 24. Zaten, tpk br saysz kozmogoni mitlerinde ve kken mitlerinde olduu gibi.

DNYANIN S O N U - G E M T E VE G E L E C E K T E Ksaca belirtmek gerekirse, ilkel insanlara gre kyamet kopmutur denebilir, her ne kadar Dnyann Sonu az ya da ok uzak bir tarihte gelecekse de. Gerekten de kozmik felaketlerle ilgili mitler son derece yaygndr. Bunlar, bir ift ya da sa kalan birka canl dnda Dnya'nn nasl yok olduunu ve insanln nasl ortadan kalktn anlatr. Saylar en fazla olan mitler Tufan'la ilgili olanlardr ve Afrika'da son derece ender olmalarna karn nerdeyse evrensel olarak bilinirler 1 . Tufan'la ilgili mitlerin yan sra daha baka mitler kozmik boyutlardaki felaketlerle insanln yok olmasn anlatr: Szgelimi zelzeleler, yangnlar, da kaymalar, salgnlar, vb. Kukusuz u Dnyann sonu olgusu tam olarak gereklememitir: Daha ok, bir insanln Sonu olmu, bunu yeni bir insanln ortaya kmas izlemitir. Ama Kara'nm tmyle Sular'a gmlmesi ya da ate tarafndan yok edilmesi, ardndan el dememi bir Kara'nn ykselmesi, Kaos'a doru gerilemeyi ve kozmogoniyi simgeler. Pek ok mitte Tufan, Yce Varlk'n fkelenmesine yol aan, ritle ilgili bir yanla balanr; kimi zaman da yalnzca tanrsal bir Varlk'n insanla son verme isteinden doar. Ancak gelecek Tufan' haber veren mitler incelenirse, balca nedenlerden birinin, insanlarn iledii gnahlarda ve bir de Dnyann ok yalanm olmasnda yatt grlr. Tufan, hem Dnyann
77

MTLERN ZELLKLER

ESKATOLOJ VE KOZMOGON

yeniden yaratlmasna hem de insanln yeniden canlanmasna yol amtr. Bir baka deyile, gemiteki Dnyann Sonu ve gelecekte gerekleecek olan Dnyann Sonu, makrokozmik lekte ve esiz bir dramatik younlukla, Yeni Yl bayramna zg mit ve rit nitelikli sistemin, dev boyuttaki yansmasn canlandrr. Ancak bu kez, sz konusu olan Dnya'nn "doal sonu" -doal nk Yl'n sonuyla akr, dolaysyla da kozmik evrimin bir parasn oluturur- olarak adlandrlabilecek ey deildir, ama tanrsal Varlklarn yol at gerek bir felaket sz konusudur. Tufan ile Dnyann yllk yenilenmesi arasndaki bakm, ok seyrek birka durumda (Mezopotamya, Yahudilik, Mandan) 2 hissedilmitir3. Ancak genellikle Tufanla ilgili mitler Yeni Yl'a zg mit ve rit nitelikli senaryolardan bamszdrlar. Bu da kolayca aklanabilir, nk belli srelerde kutlanan yeniden canlanma bayramlar, eski dnyann yok olmasn deil de tanrlarn yaratc yapt olan kozmogoniyi, simgesel olarak yeniden gerekleme aamasna getirirler: Eski dnya, kendisini "balanglardan ayran uzakln en son snra ulam olmas gibi basit bir olgudan tr "doal olarak" ortadan kalkar. Dnya'nn gemiteki Sonunu anlatan mitlerle karlatrldnda, gelecekteki bir Sona deinen mitlerin, ilkellerde artc biimde az sayda olduu grlr. F. R Lehmann 4 'n belirttii gibi bu azlk belki de etnologlarn sorutum yaparken bu soruyu sormam olmalarndan kaynaklanmaktadr. Kimi zaman, mitin gemiteki bir felaketle mi yoksa gelecekteki bir felaketle mi ilgili olduunu kesin olarak sylemek gtr. E. H. Man'in belirttiine gre, Andaman halk, Dnya'nn Sonu geldikten sonra, cenneti andran bir yaam durumundan yararlanacak yeni bir insanln ortaya kacana inanr: Bundan byle ne hastalk olacaktr, ne yallk, ne de lm. ller felaketten sonra dirilecekler-

dir. Ancak, A.Radcliffe Brown'a gre Man deiik deneklerden derlenmi birok deikeyi birletirmi olmaldr. Gerekte, Radcliffe Brown Dnya'nn Sonunu ve yeniden yaratln anlatan bir mitin sz konusu olduunu belirtir; ancak mit gemile ilgilidir, gelecekle deil. Ne var ki, Lehmann'n aklamasna gre, Andaman dilinde gelecek zaman5 yoktur, bu yzden de gemiteki bir olgunun mu yoksa gelecekteki bir olgunun mu sz konusu olduuna karar vermek kolay deildir. Dnya'nn Sonuyla ilgili ilkel mitler arasnda en az rastlananlar, Dnya'nm olas yeniden yaratlyla ilgili kesin bilgi vermeyen mitlerdir. Szgelimi, Yeni Gine'deki Kailerin inannda Yaratc Malengfung, Kozmos'u ve insan yarattktan sonra ufka, Dnyann snrlarna doru ekilmi ve orada uykuya dalmtr. Uykusundaki her dnnde yer sarslr. Ama gnn birinde yatt yerden kalkacak ve Gkyzn ykacak, Gkyz yeryzne dp paralanacak ve yaratc btn yaamlara son verecektir 6 . Caroline adalarndan biri olan Namolut'de Tanr'nn bir gn insanl, gnahlarndan dolay yok edecei kaydedilmitir. Ama tanrlar varlklarn srdreceklerdir ve bu da, yeni bir yaratl olasl anlamna gelir7. Caroline adalarndan bir bakas olan Aurepik'de felaketin sorumlusu, Tanr'nn oludur. Bir adann nderinin artk uyruklaryla ilgilenmediini grdnde bir siklonla aday sulara gmecektir 8 . Burada da kesin bir Sonun sz konusu olduu belli deildir: "Gnahlarn" cezalandrlmas dncesi, genellikle, sonradan yeni bir insanln yaratl demektir. Malaka yarmadasndaki Negritolarn inanlarn yorumlamak ok daha gtr. Negritolar, Karei'nin, insanlar artk onun dinsel buyruklarna sayg gstermedikleri iin bir gn Dnya'y yok edeceini bilirler. Bu nedenle frtna srasnda Negritolar, felaketi nlemeye alarak gnahlar deyici kan aktp sungularda
79

MTLERN ZELLKLER

ESKATOLOJI VE KOZMOGON

bulunurlar9. Felaket evrensel nitelikte olacak, gnahkrlarla gnahkr olmayanlar arasnda ayrm bulunmayacak ve grne baklrsa, felaket Yeni bir Yaratl'n habercisi de olmayacaktr. Bu nedenle de, Negritolar Karei'ye "kt" derler, Ple-Sakailer de onun kiiliinde "Cenneti ellerinden alan" dman grrler10. zellikle arpc bir rnek de Mato Grosso'da yaayan Guaranilerle ilgilidir. Bu insanlar Dnya'nn ate ve su tarafndan yok edileceini bildiklerinden, Okyanus'un tesinde, bir eit Yeryz cenneti olan "Gnahtan yoksun lke"yi aramaya kmlardr. amanlardan esinlenerek ve onlarn ynetiminde gerekletirilen bu uzun yolculuklar XIX. yy'da balam ve 1912'ye kadar srmtr. Baz kabileler felaketten sonra Dnyada bir yenilenme olacana ve llerin geri geleceine inanrlard. Daha baka kabileler de Dnyann Sonunun kesin olarak gelmesini bekliyorlar ve istiyorlard11. 1912'de Nimuendaju yle yazmt: "Yalnzca Guaraniler deil ama btn doa yalanm ve yaamaktan yorgun dmtr. Birok kez sihirbaz-hekimler, ryalarnda Nanderuvuvu'ya rastladklarnda Yerin yalvarp yakardn duymulardr: "ok ceset yuttum, doydum artk hem de usandm. Babacm, ne olur bir eyler yap da bitsin artk bu ile!" te yandan Su da huzur vermesi ve her trl alkanty uzak tutmas iin Yaratc'ya yalvarr, tpk aalar(...) ve btn doann yapt gibi 12 ." Kozmik yorgunluun, mutlak huzur isteinin ve lm isteinin bundan daha heyecan verici bir anlatmn bulmak gtr. Ama burada, Mesih'le ilgili uzun ve bo bir yceltmeyi izleyen kanlmaz d krkldr sz konusu olan. Yzyldr, Guaraniler Yeryz Cenneti'ni ark syleyip dans ederek aryorlard. Dnyann Sonu mitini yeniden deerlendirmiler ve binylc bir mitolojiye katmlard 13 .
80

Sonla ilgili Amerika mitlerinin ounluu, ya evrimsel bir kuram (Aztekler'de olduu gibi), ya felaketi yeni bir Yaratl'n izleyecei inancn ya da son olarak (Kuzey Amerika'nn kimi blgelerinde) kyamet kopmadan gerekleen evrensel bir yeniden canlanmaya inanmay ierir. (Bu yeniden canlanma srecinde yalnzca gnahkrlar ortadan kalkacaktr.) Aztek geleneklerine gre, Dnya imdiye kadar ya da drt kez ykma uramtr, ve drdnc (ya da beinci) de ilerki gnlerde beklenmektedir. Bu Dnyalarn her biri bir "Gne" tarafndan ynetilir, bu Gne'in dmesi ya da ortadan kalkmas Sonun belirtisidir14. Burada her iki Amerika'daki, Dnyann Sonuyla ilgili btn br nemli mitleri saymamz olanakszdr. Belli saydaki mitler yeni Dnya'ya yeniden yerleecek olan bir iftten sz eder15. Szgelimi Choktawlar Dnyann ate tarafndan yok edileceine, ama ruhlarn geri dneceine, kemiklerin etlerle kaplanacana ve dirilenlerin de eskiden kendilerine ait olan topraklarda oturacaklarna inanrlar16. Eskimolarda da benzeri bir mite rastlanr: Buna gre insanlar yeniden kemiklerinden canlanacaklardr (bu, avclkla geinen topluluklarn kltrlerine zg bir inantr) 17 . Felaketin, Dnyann "yall" ve kmlnn kanlmaz sonucu olduuna inanma olduka yaygn gibi grnmektedir. Cherokeeler'e gre "dnya yalanp yprandnda, insanlar lecek, ipler kopacak ve yer Okyanus'a gmlecektir". (Yer'in, gkkubbeye drt iple aslm byk bir ada olduu kabul edilirdi18.) Bir Maidu mitinde de Dnyay Yaratan, yaratt ifte "bu dnya ok yprand zaman, onu tmyle yeniden yapacam; onu yeniden yaptmda da sizlerin bandan yeni bir doum geecek" diyerek gvence verir19. Athapasca kabilesi Katolarn Kozmogoni'yle ilgili balca mitlerinden biri, ykl ok yakn gibi grnen eski Gkyz'nn yerini
81

w
MTLERN ZELLKLER ESKATOLOJ VE KOZMOGON

alacak yeni bir Gkyz'nn yaratlyla balar20. Alexander'n, Byk Okyanus kylarndaki kozmogoni mitleri konusunda belirttii gibi "yaratlla ilgili birok anlat, aslnda, dnyann, byk felaketten sonra yeniden yaratl ile ilgili geleneklere indirgeniyor gibi grnmektedir; bununla birlikte baz mitler hem yaratl hem de yeniden yaratl anlatp betimler 21 ." Ksacas, yeni bir Evren'in yeniden yaratln az ok ak bir biimde ieren, Dnyann Sonuyla ilgili bu mitler, ayn arkaik ve son derece yaygn fikri de aklar: bu da Kozmos'un giderek "bozulmas" fikridir; Kozmos'un, belli srelerle ortadan kalkmasn ve yeniden yaratlmasn gerektirir. te gnmzde, ilkel toplumlardaki kehanete ve binylcla dayanan hareketler, ayn zamanda Dnya'nn pek yaknda yeniden yaratlacann da habercisi olan Sonuncu felaket mitlerinden domu ve gelimitir. Biz bu ilkel nitelikteki binylclk grlerine yeniden dneceiz, nk bunlar marksist kiliazm22 ile birlikte, Dnyann Sonuyla ilgili mitin pozitif ve modern anlamdaki tek yeniden deerlendirmesini olutururlar. Ancak, nce daha karmak dinlerde Dnyann Sonuyla ilgili mitin yerinin ne olduunu ksaca anmsatmak gerekir.

toloji savayla ilgili bir Germen mitinin var olduunu belirtmiti. Ancak Brahmanalar 23 'dan balayarak, zellikle de Puranalar'da, Hintliler, drt yuga yani Dnyann drt a grn byk aba harcayarak gelitirmilerdir. Bu grn z, Dnya'nn evrimsel olarak yaratlmas ve yok olmasna ve "balanglarn yetkinliine" inanmadr. Buddhaclar ve Caynaclar ayn dnceleri paylatklar iin, Evren'in sonsuz yaratl ve yok oluunun tm Hintliler arasnda yaygn bir dnce olduu sonucuna varlabilir. Le Mythe de l'Etemel Retour'da bu sorun stnde durduumuzdan burada ayn eyi yeniden ele almayacaz. Yalnz "eksiksiz evrimin, bininci evrim sonunda ok daha kesin bir biimde (mahapralaya, 'byk yokolu') yinelenen bir 'yokolu', bir pralaya ile bittiini de anmsatalm 24 " Mahabharata'ya ve Puranalar'a25 gre ufuk alev alacak, gkyznde yedi ya da on iki gne belirecek ve bunlar denizleri kurutacak, Yer'i yakacak. Ate Samvartaka (kozmik yangn Atei) Evren'i tmyle yok edecek. Sonra, bir tufan yamuru on iki yl sreyle hi durmadan yaacak ve Yer sular altnda kalacak, insanlk da yok olacak (Vijnu Purana, 24, 25). Okyanus'ta kozmik ylan Cea'nn stne oturmu olan Vinu, yoga uykusuna dalm uyumaktadr (Vinu Purana, VI, 4, 1-11.). Sonra da her ey balayacaktr - sonsuza dek. "Balanglarn yetkinlii" mitine gelince, bu, ilk a krta yuga boyunca insandaki saflk, zek, byk mutluluk ve uzun mrllkten kolayca anlalr. Daha sonraki yugalar boyunca, insann zek ve ahlaknda olduu kadar bedensel boyutlarnda ve uzun mrllnde de giderek ilerleyen bir bozulma grlr. Caynaclk, balanglarn yetkinliini ve daha sonraki gszl sama sapan terimlerle anlatr. Hemacandra'ya gre balangta insann boyu alt mildi, mr de Yz
83

D O U DNLERNDE DNYANIN S O N U Dnya'nn yok olaca gr ( pralaya ) byk bir olaslkla daha Veda'larn zamanlarnda bile biliniyordu (Atharva Veda, X, 8, 39-40). Yeni bir yaratln izledii evrensel karklk (ragnark) Germen mitolojisinin bir blmn oluturur. Sanrz bu olgular, HintAvrupallarm Dnya'nn Sonu mitini bildiklerini gstermektedir. Geenlerde, Stig Wikander ayn dorultudaki Hint ve ran anlatlarna tpatp benzeyen eska82

MTLERN ZELLKLER

ESKATOLOJ VE KOZMOGON

bin purvayd (bir purva 8 400 000 yla eitti.) Ama evrimin sonunda boyu ancak yedi dirsek boyu'na ulat, mr de yzyl amaz oldu (Jacobi, Ere, [a], 1, 202). Buddhaclar da insann varolu sresindeki olaanst ksalma stnde srarla dururlar: Bu sre balangta 80 000 yl hatta daha da fazladr (kimi geleneklere gre "llemez"), sonda on yldr. Dnya'nn alaryla ilgili Hint gr, yani Evren'in sonsuz yaratl, ypranmas, yok olmas ve yeniden yaratl belli bir lde, Dnyann yllk yenilenmesiyle ilgili ilkel gr anmsatr, ama nemli farklarla. Hint grnde, Dnyann belli srelerle yinelenen yeniden yaratlnda, insan hibir rol oynamaz; aslnda insan bu srekli yeniden yaratl istemez, o kozmik evrimin kan izler26. stelik tanrlarn kendileri de gerek yaratclara benzemiyor gibidir; onlar daha ok kozmik srecin gereklemesine yardmc olan aralardr. Grlyor ki, Hindistan iin, gerek anlamda, Dnya'nn kesin bir Sonu yoktur; yalnzca, bir Evren'in yok olmas ile bir bakasnn ortaya kmas arasnda az ok uzun aralklar vardr. "Son"un ancak insanlk durumuyla ilgili olarak bir anlam vardr, insan, kr krne iine sreklenmi olduu ruh g srecini durdurabilir. Balanglarn yetkinlii miti, Mezepotamya'da, Yahudiler'de ve Yununallar'da aka kantlanmtr. Babil geleneklerine gre, Tufandan nceki sekiz ya da on kral, 10 800 ile 72 000 yl arasnda hkm srmtr; buna karlk Tufandan sonraki ilk slalelerin krallarysa 1 200 yl amamlardr27. Bu arada Babillilerin de bir en eski Cennet mitini bildiini ve insan rknn birbirini izleyen bir dizi yok olma ve yeniden yaratl (olaslkla yedi) mitini anmsadklarn ekleyelim 28 . Yahudiler de benzer dnceleri paylayorlard: lk Cennet'in yitirilmesi, mrn giderek ksalmas, birka ayr94

calkl birey dnda btn insanl yok eden tufan. Msr'da "balanglarn yetkinlii" mitine rastlanmamtr, ama orada Menes'ten nceki krallarn mrlerinin inanlmaz derecedeki uzunluuna ilikin bir efsane gelenei vardr29. Yunanistan'da farkl ama birbirleriyle balantl olan iki mit gelenei grrz. 1. Balanglarn yetkinlii mitini ieren Dnyann alan gr; 2. evrimsel gr. Hesiodos birincisini, be a boyunca insanln giderek yozlamasn betimler ( Travaux [ler ve Gnler], 109-210). Birincisi yani Altn a, Kronos'un egemenlii dneminde bir eit Cennet gibiydi: nsanlar uzun sre yaarlard, hi yalanmazlard, yaamlar da tanrlarnkine benzerdi. evrimsel gr Herakleitos (para 66 [22 Bywater]) ile ortaya kt; bu grn Stoaclar'n Sonsuz Geriye Dn dncesi stne byk etkisi olmutur. Daha Empdokles'te bile u iki mitsel temann bir araya geldii grlr: Dnya'nn alar ve yaratllar ile yokolularn kesintisiz evrimi. Biz bu dncelerin Yunanistan'da, zellikle de Doudan gelen etkilerin ardndan ald biimleri tartacak deiliz. Stoaclar'n Herakleitos'tan Dnyann Sonunun atele ( ekpyrosis ) gelecei dncesini alp yinelediklerini ve Platon'un ( Timaios , 22, C ) da daha o dnemde bir seenek olarak Sonun Tufan'la geleceini bildiini anmsatmak yeterlidir. Bu iki byk felaket Byk Yl' (magrus annus) bir bakma ritme sokuyordu. Aristoteles'in bugn elde olmayan bir metnine ( Protrept .) gre iki felaket de iki gndnmnde gerekleiyordu: Yaz gndnmnde conflagratio, k gndnmnde de diluviumw.

85

MTLERN ZELLKLER

ESKATOLOJ VE KOZMOGON

YAHUD-HIRlSTYAN DNYASINDAK KIYAMETLER Dnyann sonu ile ilgili bu kyamet imgelerinden bazlarna Yahudi-Hristiyan dnyasnn eskatolojiye ilikin grlerinde rastlanr. Ama Yahudi-Hristiyan retisi nemli bir yenilik ortaya koyar. Nasl, kozmogoni tek olmusa Dnyann Sonu da tek olacaktr. Felaketten sonra yeniden ortaya kacak olan Kozmos da, Zaman'n balangcnda Tanr tarafndan yaratlan Kozmosun ayns olacaktr; ama en eski grkemi iinde, arnm, yeniden canlanm ve yeniden kurulup dinlemi olarak. Bu Yeryz Cenneti artk bir daha ortadan kalkmayacak, Sonu olmayacaktr. Zaman, bundan byle Sonsuz Geriye Dn un dairesel Zaman' deil ama izgisel ve geriye dndrlemez bir Zaman'dr. Dahas, eskatoloji bir Kutsal Tarih'in zaferini temsil eder. nk Dnyann Sonu, insan eylemlerinin dinsel deerini ortaya koyacak ve insanlar eylemlerine gre yarglanacaklardr. Burada artk bir topluluun (ya da insan trnn tmnn) yeniden canlanmasn da kapsayan kozmik bir dirilme sz konusu deildir. Burada sz konusu olan bir Yarg'dr, bir seimdir; Sonsuz bir mutluluk iinde yalnzca Tanr'nn sevgili kullar yaayacaklardr. Sevgili kullar, iyiler, Kutsal bir Tarih'e olan ballklarndan tr kurtarlacaklardr: Onlar bu dnyann gleri ve kkrtmalaryla kar karya gelmiler ama, Gkyz krallna sadk kalmlardr. Kozmik dinlerle olan bir baka ayrm da udur: Yahudi-Hristiyan retisine gre Dnya'nn Sonu, Mesih esrarnn bir blmn oluturur. Yahudilere gre Mesih'in gelii Dnya'nn Sonunu ve Cennet'in yeniden kurulmasn haber verecektir. Hristiyanlara gre Dnya'nn Sonu, sa'nn ikinci geliinden ve Son Yar86

g'dan nce gelecektir. Ancak Yahudiler iin olduu kadar Hristiyanlar iin de, Kutsal Tarih'in zaferi -Dnya'nm Sonu ile belirgin klnmtr- bir bakma Cennet'in yeniden kurulmasn kapsar. Peygamberler Kozmos'un yenileneceini ilan ederler: Yeni bir Gk ve yeni bir Yer oluacak. Her ey bol olacak, tpk Cennet'te olduu gibi31. Vahi hayvanlar, birbirleriyle bar iinde yaayacaklar, "ve onlar kk bir ocuk gdecek" (aya, XI, 6). Hastalklar ve sakatlklar sonsuzlua dek yok olacak: Topal, geyik gibi srayacak, sarlarn kulaklar alacak ve artk ne alama olacak ne de gz ya (aya, X X X , 19; X X X V , 3 ve tesi). Yeni srail ilerde Sion Da stnde kurulacaktr, nk Cennet, bir dan stnde bulunuyordu (aya, X X X V , 10; Mezmur XLVIII, 2). Hristiyanlara gre de Kozmos'un tmyle yenilenmesi ve Cennet'in yeniden kurulmas eskatonun ana izgilerini oluturur. Yuhanna'nn Vahyi'nde (XXXI, 1-5), yle denir: "Sonra yeni bir gk, yeni bir yer grdm - gerekten de birinci gk ve birinci yer ortadan kalkt ( . . . ) . O zaman tahttan bir sesin yle haykrdn duydum: Artk lm olmayacak, artk alama, barma ve ac olmayacak, nk eski dnya ortadan kalkt. Bu srada Tahtta Oturan yle dedi: te evreni yeni yapyorum." Ama bu Yeni Yaratl ilk yaratln ykntlar stnde ykselecektir. Dnyann sonunu getirecek felaketin belirtileri, Hintlilerin Evren'in yok oluuyla ilgili betimlemelerini anmsatr. Kuraklk ve ktlk olacak, gnler de kslacak32. Son'dan hemen nce gelen dneme Deccal egemen olacak. Ama sa gelecek ve Dnya'y atele temizleyecektir. Suriyeli Efrem'in anlattna gre: "Deniz uuldayp grldeyecek, sonra da kuruyacak, gk ve yer eriyip yok olacak, her yeri duman ve karanlk kaplayacak. Krk gn sreyle Tanr, ktlk ve gnah pisliinden arndrmak iin yere atei
87

MTLERN ZELLKLER

ESKATOLOJ VE KOZMOGON

gnderecek 33 ." Yakp ykc atee Yeni Ahit'te, Petrus'un kinci Mektubunda (III, 6-14), bir kez rastlanmtr. Ama bu, Khin Kadnlarn Syledii Kehanetlerde, Stoaclkta ve daha sonraki Hristiyan Yaznnda nemli bir eyi oluturur. Bir olaslkla da ran kkenlidir34. Deccal'n egemenlii bir lde Kaos'a dne denk der. Bir yandan, Deccal bir ejder ya da bir eytan35 biiminde canlandrlr, bu da Tanr ve Ejder arasndaki kavgayla ilgili eski miti anmsatr. Kavga balangta Dnyann Yaratlndan nce olmutur ve en sonda yeniden olacaktr. te yandan, Deccal sahte Mesih kabul edildiinde, egemenlii, toplumsal, ahlaki ve dinsel deerlerin tmyle altst olmasn temsil edecektir; bir baka deyile de Kaos'a dn. Yzyllar boyunca Deccal, Neron'dan tutun da Papaya kadar deiik tarihsel kiilerle zdeletirilmitir. Burada bir olgunun altn izmek gerekir: Baz tarihsel dnemlere, zellikle de trajik olanlara, Deccal'n egemen olduu kabul edilirdi - ama onun egemenliinin, ayn zamanda, sa'nn pek yakndaki geliinin de habercisi olduu umudu hep vard. Kozmik felaketler, afetler, tarihsel terr, ktln grnteki zaferi, sa'nn dnnden ve binyllk egemenliinden nce gelmesi gereken kyamet belirtilerini36 oluturuyordu.

H I R S T Y A N L I K T A K BNYILCILIKLAR Roma mparatorluu'nun resmi dini durumuna gelen Hristiyanlk, binylcl, nl Kilise Babalarnn gemite retmi olmalarna karn, sapkn bir inan olarak mahkum etmitir. Ama Kilise, Tarih'i kabul etmiti, eskaton da, ikenceler srasndaki gibi pek yaknda gerekleecek olan bir olay olmaktan kmt. Dn88

ya, bu dnya, btn gnahlar, hakszlklar ve acmaszlklaryla srmekteydi. Dnyann Sonu'nun ne zaman geleceini yalnzca Tanr biliyordu, bir de kesin olan bir ey var gibiydi: Bu Son, yarn iin sz konusu deildi. Kilise'nin kendi asndan baarl olmasyla Cennet daha imdiden Yeryz'nde bulunuyordu ve bir bakma eski dnya daha imdiden yok edilmiti bile. Kilise'nin binylclk kart olan resmi grnde, gelime retisinin ilk belirtisi gze arpar. Kilise, insan yaamnn tarihteki byk bunalmlar srasnda iine dt mutsuzluu bir lde azaltmaya alarak Dnyay olduu gibi kabul etmiti. Kilise bu tutumu peygamberler, gnl gzyle gren kiiler, vd'ne kar benimsemiti. Birka yzyl sonra, Mslmanln Akdeniz'e girmesinin ardndan, ama zellikle de XI.yy'dan sonra binylclkla ve eskatolojiyle ilgili hareketler yeniden ortaya kt; bu kez Kilise'ye kar ya da Kilise hiyerarisine karyd. Sz konusu hareketlerde belli sayda ortak nokta gze arpar: Bunlar hazrlayanlar, korkun ykmlar ve byk felaketler dneminden sonra Yeryznde Cennet'in yeniden kurulacan beklerler ve bunu ilan ederler. Pek yaknda olan Dnyann Sonu Luther tarafndan da bekleniyordu. Yzyllar boyunca birok kez ayn dinsel dnceye rastlanmtr: Bu Dnya -Tarih'teki D n y a - adaletsizdir, berbattr, iblisedir; iyi ki daha imdiden bozulmakta, ktye gitmektedir, felaketler b a l a m t r , bu yal dnya her yandan atrdamaktadr; ok yaknda yok olup gidecektir, karanlklarn gc kesin olarak yenilgiye uratlacaktr, ve iyiler" kazanacak, C e n n e t ' e yeniden kavuulacaktr. Binylclkla ve eskatolojiyle ilgili btn hareketlerde iyimserlik vardr. Onlar Tarih'in terrne kar, yalnzca ar umutsuzluun uyandrabilecei bir gle tepki gsterirler. A m a , yzyllardan beri, Hristiyanln

MTLERN ZELLKLER

ESKATOLOJ VE KOZMOGON

byk mezhepleri eskatoloji gerilimini tanmazlar. Dnyann Sonu'nu bekleyi ve Son Yarg'nn ok yaknda olmas, byk Hristiyan Kiliselerinden hibirinin belirgin nitelii deildir. Binylclk yeni ortaya km birka Hristiyan mezhebinde glkle varln srdrr. Eskatoloji ve binylclkla ilgili mitoloji, son yllarda Avrupa'da totaliter nitelikli iki siyasal harekette ortaya kmtr. Grnte kknden laiklemi olmasna karn nazizm de komnizm de eskatoloji eleriyle ykldr; bu dnyann Sonunu, bolluk ve byk mutluluk ann balangcn haber verirler. Binylclk stne yazlm en yeni kitabn yazar Norman Cohn nasyonal sosyalizm ve marksizm-leninizm konusunda yle yazar: "Her ikisinin de kulland, szde bilimsel bir jargonun gerisinde, garip bir biimde, Ortaa'da insanlarn kendilerini kaptrdklar zrvalklar anmsatan eylerin bir grntsyle karlalr. Tanr'nn sevgili kullarnn (ister "ariler" olsun ister "proleterler") eytann ordularna (Yahudiler ya da burjuvalar) kar giritikleri son kesin kavga; Tanr'nn buyruuna gre, ektikleri btn aclarn karln bulacak Sevgili kullara tannm olan, dnyaya egemen olma sevinci, ya da mutlak eitlik iinde yaama sevinci veya her ikisi birden; en sonunda ktlkten kurtarlan bir evrende tarihin en son tasarlarnn gerekletirilip tamamlanmas - ite bunlar gnmzde de hl kucak ap alklanan eski ve gereklemeyecek dlerden birkadr 37 ."

sudur; en tannmlar Melanezyallarn "kargo kltleredir; buna Okyanusya'nn br blgelerinde ve ayn zamanda Avrupallarn Afrika'daki eski smrgelerinde rastlanr. Byk bir olaslkla, bu hareketlerin ou Hristiyanlkla kurulmu olan az ok uzun sreli ilikilerin sonunda ortaya kmtr. Beyazlara ve Hristiyanla kar olmalarna karn bu yerli binylclklarn ou Hristiyanla zg eskatoloji eleri ierirler. Kimi durumlarda, yerliler misyonerlere kar, gerek Hristiyanlar gibi hareket etmedikleri ve szgelimi sa'nn pek yaknda geleceine ve llerin dirileceine inanmadklar iin bakaldrrlar. Melanezya'da kargo kltler, Yeni Yl mitlerini ve ritellerini zmlemilerdir. Daha nce de grdmz gibi Yeni Yl enlikleri Dnya'nn simgesel olarak yeniden yaratln kapsar. Kargo kltlerin yeleri de Kozmos'un yok olup yeniden yaratlacana, kabilenin de bir eit Cennet'e yeniden kavuacana inanr: ller dirilecek ve artk ne lm olacak ne de hastalk. Ama, Hint-ran ve Yahudi-Hristiyan eskatoloj ilerinde olduu gibi, bu yeni yaratltan -aslnda Cennet'in bu yeniden ele geirilmesinden- nce bir dizi kozmik felaket olacak: Yer sarslacak, alev yamurlar yaacak, dalar yklacak ve vadileri dolduracak, Beyazlarla klte bal olmayan yerliler yok olup gidecekler, vb. lkel binylclklarn yaps son derece zengin ve karmaktr. Konumuzla ilgili olarak nemli grdmz birka olguyu belirtelim 38 : 1. Binylc hareketler, Dnya'nn belli srelerle yinelenen yenilenmesinin mit ve rit niteliindeki senaryosunun bir gelimesi olarak kabul edilebilir; 2. Hristiyan eskatoloj isinin dolayl ya da dolaysz etkisi kukusuz hemen her zaman iin vardr; 3. Bat deerlerinin kendilerini ekmesine, Beyazlarn din ve eitimine olduu kadar zenginliklerine ve silahlarna da sahip kmak istemelerine karn, binylc

"LKELLER"DE BNYILCILIK Dnyann Sonuyla ilgili mit gnmzde asl, Bat dnyas dnda ok byk bir gelime gstermitir. Burada saysz doutanc ve binylc hareketler sz konu90

t
MTLERN ZELLKLER

ESKATOLOJ VE KOZMOGON

liiickclIcri yeleri, Batllara kardr; 4. Bu tr harek< tlor, lcr zaman peygamber gibi gl dinsel kiilikler tarafndan yaratlrlar ve siyasetiler tarafndan ya da siyasal amalar iin dzenlenirler veya geniletilirler; 5. Btn bu hareketlere gre, Mesih'in Son Yarg'dan nce binyllk hkmdarl pek yakndadr, ama kozmik kyametler ya da tarihsel felaketler olmadan kurulamayacaktr. Bu tr hareketlerin siyasal, toplumsal ve iktisadi zellii stnde srar etmekte yarar yoktur: Apak ortadadr bu. Ancak gleri, ykselmeleri ve yaratclklar yalnzca toplumsal-iktisadi etkenlerde yer almaz. Dinsel hareketler sz konusudur burada. yeler, daha iyi bir iktisadi ve toplumsal duruma ulamak iin Dnya'nn sonunu beklerler ve ilan ederler - a m a zellikle de Dnya'nn bir yeniden yaratl ve insann sonsuz mutluluunun yeniden salanmas umudunu beslerler. Onlar dnya mallar karsnda alk duyarlar, bunlara susamlardr- ama ayn zamanda lmszle, zgrle ve cennetteki sonsuz mutlulua da zlem duyarlar. Onlara gre Dnya'nn sonu, mutluluk veren, yetkin ve sonu olmayan bir insan yaamnn gereklemesini olanakl klacaktr. Bu arada unu da belirtmeliyiz ki, felaketle gelen bir sonun sz konusu olmad yerlerde bile yeniden canlanma, Dnya'nn yeniden yaratl fikri, hareketin temel esini oluturur. Peygamber ya da kltn kurucusu pek yaknda gerekleecek olan "kkene dn", dolaysyla da balangtaki "cennete zg" duruma yeniden kavuulacan ilan eder. Kukusuz, pek ok durumda "balangtaki bu cennete zg durum, Beyazlarn gelmesinden nceki kltr ve iktisat durumunun idealletirilmi bir imgesini temsil eder. Bir Altn a olarak benimsenen "babng durumu'Yun, "eski tarih'in mitselletirilmesine ilikin tek rnek bu deildir. Ancak bizim konumuzu ilgilendiren, kimi zaman
92

soyutlayp bu zengin imgeler btnnden syrmay baardmz "tarihsel" nitelikteki gereklik deil ama Dnyann Sonu'nun -smrgeletirmenin de sonun u n - ve Yeni bir Dnya bekleyiinin balanglara bir dn iermesidir. Mesih, dn beklenen mitsel Ata ya da kltr kahraman ile zdeletirilmitir. Bunlarn gelii balangtaki mitsel Zamanlarn yeniden gerekleme aamasna gelmesine, dolaysyla da Dnya'nn yeniden yaratlna denk der. Smrge halklarnn binylc hareketleriyle ilan edilen siyasal bamszlk ve kltr zgrl, balangca zg mutluluk veren bir durumun yeniden ele geirilmesi olarak benimsenmitir. Ksacas, gzle grlebilecek korkun bir ykm olmasa da bu dnya, bu yal dnya, simgesel olarak ortadan kaldrlm ve yerine balangtaki Cenneti andran Dnya kurulmutur.

MODERN S A N A T T A "DNYANIN S O N U " Bat toplumlarnn, hem komnist eskatolojisinin hem de ilkel binylclklarn gsterdii iyimserlikle karlatrlabilecek hibir yan yoktur. Tersine gnmzde, termonkleer silahlardan kaynaklanan ve giderek daha tehdit edici boyutlara varan, Dnyann Sonu'nun bir felaketle gelecei korkusu vardr. Batllar bu sonun tam ve kesin olacann bilincindedir. Bunu Dnya'nn yeni bir Yaratl izlemeyecektir. Bizim burada modern dnyadaki atom korkusunun birok anlatmn sistemli bir biimde incelemeye girimemiz olanakszdr. Ancak Bat'nn br kltr olgularnn aratrmamz asndan anlaml olduu kansndayz. zellikle Bat sanatnn tarihini dnyorum. Yzyln bandan beri, plastik sanatlar olduu kadar yazn ve mzik de ylesine kkl deiikliklere urad ki, artk bir
93

t
ESKATOLOJ VE KOZMOGON

MTLERN ZELLKLER

"sanat dilinin ykm"mdan sz edilebilir duruma gelindi. Resim alannda balayan bu "dil ykm" iire, romana ve son olarak da Ionesco ile tiyatroya yayld. Kimi durumlarda, Kurulu Sanat Evreni'nde gerek bir yok olu sz konusu oldu. Son zamanlarda ortaya konan baz yaptlara bakldnda, sanatnn sanki btn resim tarihini bir tabula rasa haline getirmek istedii izlinimine kaplr insan. Bu ykmdan da te bir eydir, Kaos'a doru, balangca zg bir tr ma.ssa confusa39'ya doru gerilemedir. Ama bununla birlikte, bu gibi yaptlar karsnda insan, sanatnn, henz anlatmad bir eyin peinde olduunu sezer; plastik sanatlar alannda daha nceki devrimlerin yp biriktirdii harebeler ve ykntlar onun yok etmesi gerekiyordu; onun, sanat tarihine sfrdan balayabilmek iin maddenin retili tarzna ulamas gerekiyordu. Pek ok modern sanatda, "plastik dilin ykm"nn daha karmak bir srecin ilk evresi olduu ve yeni bir Evren'in yeniden yaratlnn da kanlmaz olarak peinden gelecei hissedilir. Modern sanatta, ilk devrimcilerin ve ykclarn nihilizmi ve ktmserlii, daha imdiden, gemite kalm tutumlar temsil eder. Gnmzde, hibir byk sanat, sanatnn yozlaacana ve pek yaknda yok olacana inanmaz. Bu bak asndan, onlarn tutumlar! "ilkeller"inkine benzer: Bir baka Dnya yaratmak iin Dnya'nn yklmasna -yani kendi Dnya'larnn, kendi sanat Evrenlerinin- yklmasna katkda bulunmulardr. Oysa bu kltr olgusu son derece nemlidir, nk bir uygarln ya da bir toplumun gerek yaratc glerini zellikle sanatlar temsil eder. Sanatlar yaratlaryla, toplum ve kltr yaamnn br kesimlerinde kimi zaman bir ya da iki kuak sonra olacaklar nceden sezerler. Sanatsal dillerdeki ykmn, psikanalizin gelimesiy94

le akyor olmas anlamldr. Derinlik psikolojisi kkene olan ilgiyi, arkaik toplum insann ok iyi belirten ilgiyi deerlendirmitir. ada sanatta da Dnyann Sonu mitinin yeniden deerlendirilmesi srecini yakndan incelemek son derece ilgin olacaktr. Kimi zaman bizlere sylendii gibi, hi de sinir hastas olmayan sanatlarn, tersine ruhsal adan birok modern insandan daha salkl olduu grlecektir. Onlar, gerek bir yeniden balamann ancak gerek bir Sonun ardndan ortaya kabileceini anlamlardr. Modern insanlar arasnda da, n srada yer alanlar yani sanatlar, iinde insann var olabilecei, seyre dalabilecei ve d kurabilecei bir sanat evrenini yeniden yaratmak amacyla kendi Dnya'larn gerek anlamda ykmaya girimilerdir.

95


MTLERN ZELLKLER ESKATOLOJ VE KOZMOGON

sianism and an Ethnological Problem" Diogenes, say 19 (1957, s. 62-72), s. 70 ve tesi. 12. Curt Nimuendaju, "Die Sagen von der Erschaffung und Vernichtung der Welt als Grundlagen der Religion der ApapocuvaGuarani", Zeitschrift fr Ethnologie, XLVI (1914, s. 287 ve tesi), 335.

NOTLAR

13. 14.

Bkz. R.H. Lowie, a.g.y.,

s. 71. Mythology (The Mytho-

Bkz. H.B. Alexander, Latin-American

logy of Ali Races, XI, Boston, 1920), s. 91 ve tesi 1. Bkz. Sir George James Frazer, Folk-Lore in Myths and Mythmaking", Daedalus, in the Old Testament, I, 15. Daniel G.Brinton'daki Algonkin miti, The Myths of the New World (gzden geirilmi 2. bask, New York, 1876), s. 235-236. H. B. Alexander'daki Wintu miti, North American 16. 17. Mythology (Mythology of Ali Races, X, Boston, 1916), s. 223 ve tesi Adam Hodgson, Travels in North America, s. 280; Brinton, a.g.y., s. 279-280. Brinton s. 280: Yukardaki (yani Tanr), erkeklerin kemikleri stne bir kez, kadnlarn kemikleri stne iki kez fleyecek, onlar da dirilecekler. Mitin bir baka varyant da Fransz Boas tarafndan im yaymlanmtr: The Central Eskimo (GRBEW, 1888), s. 588 ve tesi. Bkz. M. Eliade, Le Chamanisme et les techniques archai'ques de l'extase (Paris, 1951), s. 153 ve tesi. 18. Sd19. 20. 21. H.B.Alexander, North American Mythology, s. 60. Ay.y., s. 219; bkz. a.g.y., s. 299-300, Tufanla ilgili Kuzey Amerika mitleri stne kaynaka. Ay.y., s. 222. Ay.y., s. 225. Atele ya da suyla gelecek olan, Dnyann Sonu'na ilikin Gney Amerika mitleriyle ilgili olarak bkz. P.Ehrenreich, Die Mythen und Leenden des Sdamerikanischen Urvlker (Berlin, 1905), s. 30-31. Kyametten sonra Dnyann yenilenmesine ilikin Gney Amerika gelenekleriyle ilgili olarak bkz. Claude Levi-Strauss, Bulletin of the Bureau of American Etnology, CXLIII, 3, s. 347 (Bakairi), 369 (Namicuara). 22. 23. Kiliazm: "Bin yllk egemenlik" anlamndaki Franszca Aitareya
97

Londra, 1919, s. 329-332; Clyde Kluckhohn, "Recurrent Themes ilkbahar 1959 (s. 268Londra, (yeni ba279), s. 271. Tufan efsaneleri stne temel kaynaka iin bkz.: Stith Thompson, Motif~lndex of Folk-Literature, 2. 3. 4. Mandan: Kuzey Amerika yerli kabilesi. (.N.) Bkz. Le Mythe de l'Etemel s. 102 ve tesi. F. R. Lehmann, "Weltuntergang und NVelterneerung Glauben schriftloser Vlker", Zeitschrift fr Ethnologie, 1931 (s. 103-115), s. 103. 5. Ay.y., s. 112. 6. Richard Thurnvvald, Die Eingeborenen Australiens und der Leben der Kaileute (Neuhaus'da, Deutsch Neu-Guinea, ve tesi). 7. 8. 9. 10. 11. F. R. Lehmann, a.g.y., s. 107. Ay.y., s. 117. Bkz. M. Eliade, Traite d'histoire des religions, s. 54. F. R. Lehmann, a.g.y., dianer", Staden-Jahrbuch, s. 107. III (So Paulo, 1955), s. 151 ve tesi, Bkz. E. Schader, "Der Paradiesmythos im Leben der Guarani InWilhelm Koppers, "Prophetismus und Messianismus als vlkerkundliches und universal-geschichtliches Problem", Saeculum, X (1959, s. 38-47), s. 42 ve tesi; Robert H. Lowie, "Primitive Messeeinseln (Tbingen, 1927), 26-27, aktaran Ch. Keysser, Aus dem 1911, s. 154 LXXI, Retour adl yaptmz (Paris, 1949), sm, Bloomington, Indiana, 1955), I, s. 184 (A 1010).

chiliasme1 dan. (.N.) Drt yuga'nm adlarnn ilk olarak ortaya kt yer

96

MTLERN ZELLKLER

ESKATOLOJ VE KOZMOGON

Brahmana'dr. 24. 25. 26.

(VII, 14). Retour, s. 170. Ayrca bkz. Images et Sym-

38. 39. in Indien und Iran (Berlin,

Bkz. M. Eliade, Mephistophtlls et l'Androgyne (Paris, 1962), s. 155 ve tesi ("Renouvellement cosmique et eschatologie"). Massa confusa: "Karmakark yn, ktle" anlamnda Latince deyi. (.N.)

Le Mythe del'Etemel

boles (Paris, 1952), s. 80 ve tesi. Bkz. Emil Abegg, Der Messiasglaube 1928) s. 34, n.2. Hayallerden ve aclarndan "kurtulu'un peinde olan, dinle ve felsefeyle ilgili sekinleri dnyoruz kukusuz. Ama halk arasnda yaygn olan Hint dini, Dnya'daki varoluu kabul eder ve deerlendirir. 27. W . F. Albright, "Primitivism in Ancient Western Asia", Arthur O. Lovejoy ve George Boas'da, Primitivism and Related Ideas in Antiquity (Baltimore, 1935, s. 421-432), s. 422. 28. 29. 30. Ay.y., s. 424-426. Ay.y., s. 431. Conflagratio: "Yangn" , "byk karklk" anlamnda Latince szck; Diluvium: "Tufan" , "yakp ykma" , "ortadan kaldrma" "anlamnda Latince szck. (.N.) Bu kozmik felaketlerde, Hint grndeki Dnyann Sonu'nun Atele ya da Suyla geleceine ilikin dnceler bulgulanr. Ayrca bkz. B.L. van der Waerden, "Das Grosse Jahr und die ewige Wiederkehr" (Hermes, 80, 1950, s. 129 ve tesi). 31. Amos, IX; 13 ve tesi; Iaya, X X X : 23 ve tesi; X X X V : 1, 2, 7; LXV: 17; LXVI: 22; Hoea, I: 10; 11:18 ve tesi; Zekarya, VIII: 12; Hezekiel, X X X I V : 14, 27; X X X V I : 9 ve tesi, 30, 35. 32. 33. 34. 35. W. Bousset, The Antichrist Legend (Ing. ev. Londra, 1896), s. 195 ve tesi, 218 ve tesi. Suriyeli Efrem, aktaran Bousset, s. 238. Bkz. Le Mythe de l'Etemel Retour, s. 185 ve tesi. Bkz. W . Bousset, The Antichrist Legend, s. 145 ve tesi; ayrca bkz. R. Mayer, Die biblische 1957). 36. Ayrca bkz. A. A. Vasiliev, "Medieval Ideas of the End of the World: West and East", Byzantion, XVI, fas. 2, 1942-1943 (Boston, 1944, s. 462-502). 37. Norman Cohn, L es fanatiques de l'Apolcalypse (Paris, 1963). Vorstellung vom Weltenbrand (Bonn,

98

99

BENC B L M

ZAMANA EGEMEN OLUNABLR

YEN BR B A L A N G I C I N KESNL

Yakn bir tarihte smrgelikten kurtulmu olan halklarn "iyimserlii"ile Batl sanatlarn iyimserlii arasnda kurduumuz benzerlik daha da geniletilip gelitirilebilirdi. Gerekten de geleneksel toplumlarn kimi inanlar ile modern kltrn kimi zellikleri arasndaki daha baka karlatrmalar da gelir insann aklna. Ama biz bu karlatrmalar, sunuumuzun gelimesini kesintiye uratmamak iin daha sonraya braktk. nk, Dnyann Sonu'yla ilgili mitsel temay incelememizin nedeni, zellikle, eskatoloji ile kozmogoni arasndaki bantlar akla kavuturmaktr. nc blmde, Dnya'nn ylda bir yeniden canlanmasnn mit ve rit zelliindeki senaryosunun son derece nemli olduu konusunda srar ettiimiz anmsanacaktr. Bu senaryonun "balanglarn yetkinlii" motifini kapsadn ve belli bir tarihsel andan balayarak bu motifin "deiken" duruma geldiini grdk; sz konusu motif, mitsel gemiteki balanglarn yetkinliini olduu kadar gelecekte bu Dnya'nn yok olmasndan sonra gerekleecek olann yetkinliini de belirtmeye elverili duruma gelir. Son blmde incelediimiz Dnyann Sonu mitleriyle ilgili uzun excursus"ta, eskatolojilerde bile nemli olan eyin Son olgusu deil ama yeni bir balangm kesinlii olduunu gstermek istedik. Oysa, bu yeniden balama, dorusunu sylemek gerekirse mutlak balangcn, kozmogoninin
103

MTLERN ZELLKLER

ZAMANA EGEMEN OLUNABLR

kopyasdr. Burada da arkaik insan belirten ayn zihinsel davran, yani kkenin bilinmesine olaanst deer verilmesi olgusuna rastladk denebilir. Gerekten de, arkaik toplumlarn insan iin her eyin (hayvan, bitki, kozmik nesne, vb.) kkeninin bilinmesi onun stnde bir tr sihirli stnlk salar. Nerede bulunaca ve gelecekte nasl yeniden ortaya kartlabilecei bilinir. Ayn forml eskatolojiyle ilgili mitlere de uygulanabilir: Balangta olup bitenin, kozmogoninin bilinmesi gelecekte olup biteceklerin de bilinmesini salar. Dnya'nn kkeninin "deikenlii" insann umudunu yanstr; buna gre onun Dnyas, terimin gerek anlamyla sreli olarak yok olsa bile hep orada olacaktr. Umutsuzluktan kurtulmann bir yolu mu acaba? Hi de deil; nk Dnya'nn yok olmas dncesi aslnda ktmser bir dnce deildir. Dnya kendine zg srede yozlar ve ker. Bu nedenle her yl simgesel olarak yeniden yaratlmaldr. Ancak korkun ykm dncesi, kozmogoni yani Dnya'nn kkenindeki "sr" bilindii iin kabul edilebilmitir.

da seksek gibi bir ocuk oyununun kkeni de aratrlmtr. XX. yy'da, balanglarn bilimsel olarak incelenmesinin baka bir dorultuya kayd grlr. Psikanaliz iin, szgelimi, gerek anlamda en eski olan, "insann en eski" dnemi yani ilk ocukluk dnemidir. ocuk mitsel ve Cennet'e zg bir zamanda yaar2. Psikanaliz kiisel ykmzn "balangcn" bize aklamaya, zellikle de ocuktaki byk mutlulua son veren ve yaammzn gelecekteki dorultusunu belirleyen olguyu saptamaya elverili teknikler hazrlamtr. "Arkaik dncenin terimleriyle sylenirse, bir "Cennet" (psikanalize gre doum ncesi evre ya da stten kesmeye kadar uzanan dnem) ve de bir "kopma", bir "felaket" (bebeklik travmas) olmutur denebilir; sz konusu en eski olgular karsnda yetikinin tutumu ne olursa olsun, bunlar onun varlnda oluturucu bir rol oynarlar3". Her insanda "balanglarn mutluluk verici olduu ve bir eit Cennet oluturduu dncesine, yaamla ilgili btn bilimler arasnda psikanalizin vardn grmek ilgintir; buna karlk yaamla ilgili br bilimler zellikle balanglarn ireti ve kusurlu olduu konusunda srar eder. "Balanglarn o dayanlmaz yetersizliini yava yava gideren, gelimedir, oluumdur, evrimdir. Freud'un iki dncesi bizim konumuzu ilgilendirir: 1. nsann "kken"ine ve "balanglarna zg byk mutluluk; 2. Anmsama'yla ya da bir "geriye dn"le ilk ocukluk dnemindeki travma yaratan kimi olaylarn yeniden yaanabilecei dncesi. "Kken"deki byk mutluluk, daha nce de grdmz gibi arkaik dinlerde olduka sk rastlanan bir temadr. Hindistan'da, ran'da, Yunanistan'da ve Yahudi-Hristiyan leminde saptanmtr. Freud'un insann varoluunun balangcnda byk mutluluun bulunduunu
105

F R E U D V E " K K E N ' N BLNMES Geleneksel toplumlarda kkenin bilinmesinin "varolusal" deeri stnde daha fazla srar etmek yararsz olur. Bu tutum, yalnzca arkaik zellikte deildir. Nesnelerin kkenini bilme istei Bat kltrnn de belirgin bir niteliini oluturur. XVIII. yy'da, zellikle de XIX. yy'da Evren'in, yaamn, trlerin ya da insann kkeniyle olduu kadar toplumun, dilin, dinin ve btn insan kurumlarnn kkeniyle de ilgili aratrmalarn says artmtr. Bizi evreleyen her eyin kkeni ve tarihi renilmeye allmtr: Szgelimi, gne sisteminin kkeni olduu kadar evlilik gibi bir kurumun ya
104

MTLERN ZELLKLER

ZAMANA EGEMEN OLUNABLR

ngerek olarak ortaya atmas psikanalizin de mitoloji yapsnda olduu anlamna gelmez, ama ayn zamanda onun arkaik bir mitsel temay ald ya da Yahudi-Hristiyan lemine zg Cennet ve yklma mitini kabul ettii anlamna da gelmez. Psikanaliz ile kkendeki byk mutluluk ve yetkinlikle ilgili arkaik gr arasnda kurulabilecek tek benzerlik, Freud'un, ilk ocukluk dnemindeki o "en eski ve cennete zg zaman"n oynad kesin rol, kopma'dan (yani stten kesme'den) nceki, bir baka deyile, zamann her birey iin bir "yaanm zaman" haline gelmesinden nceki byk mutluluu fark etmesidir. Freud'un bizim aratrmamz ilgilendiren ikinci dncesi olan "geriye dn"e gelince insan, bunun araclyla ilk ocukluk dnemindeki kimi kesin olgular yeniden gerekleme aamasna getirebileceini umar; bu dnce de arkaik davranlarla olan benzerlii dorular. Biz, mitlerde anlatlan en eski olgularn yeniden gerekleme aamasna getirilebilecei, dolaysyla da yeniden yaanabilecei inancn gsteren belli sayda rnekten sz ettik. Ama aralarnda byye dayal tedavilerin de bulunduu birka rnek dnda, bu rnekler topluca geriye dn aklarlar. Mitlerle aktarlan olgular riteller yoluyla yeniden yaayan btn bir topluluktur ya da bu topluluun nemli bir kesimidir. Psikanaliz teknii Kken Zaman'na bireysel bir dn olanakl klar. Oysa bu varolusal geriye dn arkaik toplumlar tarafndan da bilinir ve Dou'ya zg kimi psikofizyolojik tekniklerde nemli bir rol oynar. imdi inceleyeceimiz sorun da budur.

GERYE D N LE LGL GELENEKSEL TEKNKLER Biz psikanalizi kesinlikle "ilkel" ya da Dou'ya zg inanlar ve tekniklerle karlatrmak istemiyoruz. Burada ne srlen benzerliin amac, Freud'un, insann anlalmasndaki, zellikle de tedavisindeki nemini fark etmi olduu "geriye dn'un, Avrupa dndaki kltrlerde daha nceden uygulandn gstermektir. Kozmogoniyi yineleyerek Dnya'y yenileme umuduyla ilgili btn sylediklerimizden sonra, bu uygulamalarn temelini anlamak hi de g deildir: Kkene bireysel olarak dn, bu ie girien kiinin varln yenileme ve yeniden canlandrma olana olarak anlalmtr. Ama az ilerde de grlecei gibi "kkene dn" her trl ama iin uygulanabilir ve eitli anlamlar tamaya elverilidir. Her eyden nce inisiyasyon trenlerinin bir regressus ad uterumvu ieren o ok nl simgeler btn vardr. Naissances mystiques adl kitabmzda bu karmak btn uzun uzun incelemi olduumuz iin burada ksa birka gndermeyle yetineceiz. Kltrn daha henz arkaik evrelerinden itibaren, yeniyetmelerin iniiyasyonu, simgeler btn kolayca anlalan bir dizi rit ierir: Burada, yeniden domasn salamak amacyla "acemi" ocuu embriyon haline getirmektir sz konusu olan. nisiyasyon ikinci bir dou demektir. Yeniyetme, inisiyasyon araclyla hem toplumsal adan sorumluluk tayan, hem de kltr bakmndan bilinlenmi olan bir birey durumuna gelir. Dlyatana geri dnme, topluma yeni katlan gencin ya bir kulbeye kapanmas ya simgesel olarak bir canavar tarafndan yutulmas ya da Toprak Ana'nn dlyatayla zdeletirilmi kutsal bir yere girmesiyle belirtilir 5. Bizi burada ilgilendiren, "ilkel" toplumlarn belirtici

106

107

MTLERN ZELLKLER

ZAMANA EGEMEN OLUNABLR

nitelikleri olan bu erginleme ritlerinin yan sra, daha karmak kltrlerde bir regressus ad uterum ieren iniiyasyon ritelleri de vardr. imdilik Hindistan'a bir gz atarsak, bu motifin farkl trden ayr inisiyasyon treninde bulunduunu grrz. nce upanayama treni yani erkek ocuun kendisine hocalk edecek kiinin yanna girii vardr. Gebelik ve yeniden dou motifi burada aka belirtilmitir: Hocann erkek ocuu bir embriyon haline dntrd ve onu karnnda gece tad sylenir6. Upanayama'y gerekletirmi olan kii "iki kez domutur" ( dvi-ja ). Ayn biimde bir de soma sungusu iin hazrlk yapan kiiden beklenen diksa treni vardr; bu tren, dorusunu sylemek gerekirse, dlt evresine geri dnten ibarettir7. Son olarak, gerek anlam "altn embriyon" olan hiranya-garbha treninin merkezinde de ayn biimde regressus ad uterum yer alr. Trenle girii gerekletirilen kii, inek biimindeki altndan bir kabn iine sokulur, oradan ktnda da artk yeni domu bir bebek olarak kabul edilir8. Btn bu durumlarda, regressus ad uterum trenle girii gerekletiren kiinin yeni bir varolma biimine gemesini salamak ya da onu yeniden canlandrmak amacyla yaplr. Yap asndan, dlyatana dn Evren'in "kaos" durumuna ya da embriyon durumuna doru gerilemesine denk der, Doum ncesi karanlklar Yaratl'tan nceki Gece'ye ve inisiyasyon treninin yapld kulbenin karanlna denk der. Dlyatana dn ieren btn bu inisryasyonla ilgili ritellerin, ister "ilkellere zg", ister Hint kkenli olsun, elbette mitsel bir modeli bulunur9. Regressus ad uterum inisiyasyon ritleriyle bantl olan mitlerden daha da ilgin olanlar vardr: Bunlar, regressusu simgesel olarak deil de etiyle ve kemiiyle gerekletirmi olan Kahramanlar ya da bycler ve amanlarn servenlerini anlatan mitlerdir. ok sayda mitte unlar n pla108

na kar: 1. Bir kahramann, bir deniz canavar tarafndan yutulmas ve kendini yutan canavarn karnn zorladktan sonra oradan baaryla kmas; 2. Bir vagina dentata10'nn inisiyasyon gerei alp geilmesi ya da Toprak-Ana'nn azyla veya dlyatayla bir tutulan bir maaraya ya da bir yarktan aaya tehlikeli bir ini. Btn bu servenler aslnda nisi;yas;yonla ilgili snamalar oluturur; bunlarn ardndan, baar kazanm olan kahraman yeni bir varolma biimi elde eder". Regressus ad uteruma ilikin mitler ve inisiyasyon ritleri u olguya aklk kazandrr: "Kkene dn" yeni bir douu hazrlar, ama bu, ilkini yani fiziksel douu yinelemez. Gerek anlamda mistik nitelikte, tinsel trden yeniden dou sz konusudur, bir baka deyile, yeni bir varolma biimine alma vardr (bu, cinsel olgunluu, kutsal yaama ve kltr yaamna katlmay ierir; ksacas Tin'e "almadr"). Temel dnce udur: st dzeyde bir varolma biimine ulamak iin gebelii ve douu yinelemek gerekir; ancak bunlar rit biiminde, simgesel olarak yinelenir; bir baka deyile, burada Tin'in deerlerine ynelik eylemler sz konusudur, ruhsal-fizyolojik etkinlikle ilgili davranlar deil. Bu nokta stnde durmamzn nedeni "kkene dn"le ilgili btn mitler ve ritlerin ayn dzlemde yer ald izlenimini brakmamaktr. Kukusuz, simgeler btnleri ayndr ama balamlar farkldr ve bize her zel durumda gerek anlam veren de balamn ortaya koyduu amatr. Daha nce de grdmz gibi, yap asndan, doumncesi karanlklar ya da inisiyasyon riti kulbesinin karanlklar, Yaratl'tan nceki Gece'yle bir tutulabilir. Gerekten de her sabah iinden Gne'in doduu Gece, en eski Kaos'u simgeler, gnein douu da kozmogoninin bir karldr. Ama bu kozmogoni simgeciliinin, mitsel Ata'nn domas, her bireyin fiziksel olarak domas ve inisi^asyonla ilgili
109

MTLERN ZELLKLER

ZAMANA EGEMEN OLUNABLR

yeniden dou durumunda, yeni deerlerle zenginletii de apak ortadadr. Btn bunlar, imdi stnde tartacamz rneklerden sonra daha ak bir biimde belirecektir. "Kkene dn"n yeniden canlanmay ve uzun mrl olmay amalad kadar tedaviyi ve son kurtuluu da amalayan fizyolojik ve ruhsal-zihinsel tekniklere rnek oluturduunu greceiz. Daha nce, kozmogoni mitinin pek ok uygulamaya elverili olduunu, bunlar arasnda tedavi, iirsel yarat, ocuun topluma ve kltre katlmasnn, vb'nin bulunduunu fark etme frsatn elde etmitik. Ayn biimde, regressus ad uterumun Yaratl'tan nceki kaos durumuna doru bir gerilemeyle bir tutulabileceini de grdk. te bunlar baz arkaik tedavilerde, kozmogoni mitinin tren havas iinde okunmas yerine rit biiminde dlyatana dnten yararlanmann nedenini anlamamz salar. Szgelimi, Hindistan'da gnmzde bile geleneksel hekimlik, yallar genletirme ve tmyle bitkin dm hastalara eski canllklarn kazandrma iini, onlar dlyata biimindeki bir ukura gmerek gerekletirir. "Yeni dou"taki simgecilik aka grlr. Zaten burada Hindistan dnda da saptanm bir gelenek sz konusudur: Bu, hastalar, Toprak-Ana'nn barndan domalarn salamak amacyla gmme geleneidir12. Ayn biimde, in'de de "kkene dn"n tedavide saygn bir yeri olduu grlr. Taoculuk "embriyon solunumu" t'ai-sye ok byk nem verir. Bu, dltnkine benzer kapal devre bir solunumdan ibarettir; Taocu, anneden ocua ve ocuktan anneye olan kan dolamn ve solunumu taklit etmeye alr. T'ai-si k'eou kiue'nin (embriyon solunumunun szl formlleri) nsznde bu zellikler belirtilmitir: "Temele geri gelmekle, kkene dnmekle yallk kovulur, dlt durumuna dnlr 13 ." Taoculukla ilgili badatrmac
10

nitelikli modern bir metin de yle der: "Bu nedenle (Buddha) Joulai (yani Tathagata), o yce balaycl iinde, Atei (simya yoluyla) kullanma yntemini aklam, ve insanlara, (gerek) doasna ve kendine den yaam payn(n btnln) yeniden oluturmak iin yeniden dl yatana girmeyi retmitir 14 ." Demek ki birbirinden farkl ama birbiriyle bantl olan iki mistik teknik karsndayz; ikisi de "kkene dn" elde etme peinde: "embriyon solunumu" ve simya yoluyla kullanma. Bu iki teknik, genlii ve sonsuz yaam ("lmszl") elde etmek iin Taocular tarafndan kullanlan ok sayda yntem arasnda yer alr. Simya deneyimini, mistik nitelikte uygun bir derin dnceye dalmayla desteklemek gerekir. Madenlerin erimesi boyunca Taocu simyac, en eski kaos durumuna yani yaratltan ncekine yeniden dnmek iin, kozmolojinin iki ilkesi olan Gk ve Yer'in birlemesini kendi bedeni iinde gerekletirmeye alr. Zaten zellikle "kaos" durumu ( houen ) olarak adlandrlan bu en eski durum yumurtannkine ya da embriyonunkine olduu kadar, yaratlmam olan dnyann cennete zg ve bilind durumuna da denk der15. Taocu, o en eski durumu, ya simya deneyimine elik eden dnceye dalma yoluyla ya da "embriyon solunumu"yla elde etmeye alr. Ama "embriyon solunumu", son kertede, metinlerde, "soluklarn birletir i l m e s i " olarak adlandrlan eydir, ok karmak olduu iin burada inceleyemeyeceimiz bir tekniktir. "Soluklarn birle(tiril)mesi"nin kozmolojik bir modelinin var olduunu sylemek yeterlidir. Gerekten de, Taocu geleneklere gre, "soluklar" balangta birbirine karmt ve bir yumurtay, Byk-Bir'i oluturuyorlard, bundan da Gk ve Yer ayrlmt16. Taocularn idealinin, yani sonsuz mutluluun, genliin, uzun mrn ("lmszln") elde edilmesinin
11

MTLERN ZELLKLER

ZAMANA EGEMEN OLUNABLR

de demek ki kozmolojik bir modeli vard: Bu, en eski birlik durumuydu. Burada, yukarda anmsattmz tedavi ritellerinde olduu gibi kozmogoni mitinin yeniden gerekleme aamasna getirilmesi sz konusu deildir. Artk kozmik yaratl yineleme deil de kozmogoniden nceki durumu, "kaos"u bulmak sz konusudur. Ancak dncenin hareketi ayndr: Salk ve genlik "kkene dn"le elde edilir; bu ya "dl yatana dntr, ya da kozmik Byk-Bir'e dn. Demek ki, in'de de, hastalk ve yalln "kkene dn'le tedavi edildiini saptamak nemlidir; arkaik dnceye gre, Zamann yaptklarn ortadan kaldrmada etkili tek yol "kkene dn"tr. nk, ksaca sylemek gerekirse, hep geen Zaman' ykmak, "geriye dnmek" ve yaama, gcllklerinin eldememi ynyla yeniden balamak sz konusudur.

ZAMANIN Y A P T I K L A R I N D A N KURTULMAK N... Hindistan bu adan zellikle ilgintir; Yoga ve Buddhaclk burada, "geriye dn"le ilgili kimi psikofizyolojik uygulamalar baka bir yerde bilinmeyen derecede gelitirmitir. Kukusuz ayin, bir tedavi amacna hizmet etmez: Regressus ad uterum artk ne tedavi, ne genletirme ne de kozmogoniyi simgesel olarak yineleme (bu yineleme, hastay balangtaki btnle yeniden daldrarak iyiletirmeye yneliktir) amacyla yaplmaktadr. Yoga ve Buddhaclk ilkel tedavi yntemlerinden daha baka bir dzlemde yer alr. Ulamak istedikleri en son nokta salk ya da Genle(tir)me deil ama manevi adan kendine egemen olma ve kurtulutur. Yoga ve Buddhaclk soteriyolojidir", mistik tekniklerdir, felsefedir ve erekleri doal olarak, byye dayal tedavilerden ok daha bakadr.
113 109

Bununla birlikte, Hintlilerin bu mistik tekniklerinin arkaik tedavi yntemleriyle yapsal adan benzerlikler gsterdiklerini fark etmemek olanakszdr. Hint felsefelerinin, ilecilikle ve dnceye dalmayla ilgili tekniklerinin tm de ayn amac gder: nsan zaman iindeki varoluunun acsndan kurtarmak18. Hint dncesine gre acnn temeli dnyada karma tarafndan, yaanan zaman tarafndan atlm ve sonsuzlua dek uzatlmtr: Saysz ruhglerini, yaama dn, dolaysyla da acya o sonsuz dn zorla benimseten karma yasasdr. Karma yasasndan kurtulmak "iyileme" demektir. Buddha, "hekimlerin kral"dr, verdii mesaj da "yeni hekimler" olarak aklanmtr. Karma evrimi ancak, gelecekteki bir yaamn son esine kadar "tketilme"siyle kesin olarak ortadan kaldrlr, bylece de Zaman'dan kurtulmu olunur. Oysa, karma kalntlarn "tketme" yollarndan biri, insann daha nceki yaamlarn renmek iin bavurduu "geriye dn" tekniinden oluur. Bu, Hintliler arasnda yaygn bir tekniktir. Yoga-sutralarda (III, 18) rastlanmtr; Buddha'nn ada olan btn bilge kiiler ve derin dnceye dalan din adamlar tarafndan bilinir, ayrca Buddha'nn kendisi tarafndan da hem uygulanr, hem de salk verilir. "Burada sz konusu olan ey, iinde bulunulan an'a yakn olan kesin bir noktadan hareket edip, dnyada "patlayan" ilk varoluun Zaman' balatt an'a, kkene (ad originem) ulamak iin, zaman geriye doru (pratiloman, "ters ynden, aykr ynden") amak ve, tesinde hibir ey ortaya kmad iin, Zaman'n var olmad o aykr nitelikteki an'a erimektir. Bu tekniin anlam ve amac aka anlalr: Zamanda geriye doru giden kii, kanlmaz olarak, hareket noktasn bulacaktr; bu da, ksaca sylemek gerekirse kozmogoniyle akr. Gemi yaamlarn yeniden yaamak

MTLERN ZELLKLER

ZAMANA EGEMEN OLUNABLR

demek onlar anlamak ve, belli bir noktaya kadar, "gnahlar"n, yani bilgisizliin etkisi altnda olan ve bir yaamdan brne karma yasasyla biriktirilen davranlarnn toplamn "tketmektir". Ama daha da nemli olan bir ey vardr: Bu da Zaman'n balangcna varmak ve gnahkr insann ilk kez varolmasyla kurulan zaman deneyiminden nceki sonsuz imdi'ye, Zaman-Olmayan'a ulamaktr. Bir baka deyile, zamansal srenin herhangi bir an'ndan hareketle bu sre, ters ynde alarak, tketilebilir ve sonunda ZamanOlmayan'a, sonsuzlua alma sz konusu olabilir. Ama bu, insanlk durumunu amak ve Zaman'n iine dmeden, yaamlarn ark dnmeye balamadan nceki koulsuz duruma ulamak demektir 19 ." Hatha-yoga ve baz Tantra okullar, btn psikofizyoloji srelerinin ters yz olmasn salamak iin "akntya kar yrme" ( ujana sadhana) yntemini ya da "sonutan ilkeye giden" sreci kullanr. "Geriye dn", "sonutan ilkeye dnme", bunlar gerekletiren kiide Kozmos'un yok olmasyla kendini gsterir, dolaysyla da "Zaman dna k", "lmszle" giri gereklemi olur. Oysa, Tantra anlaynda, lmszlk ancak belirmeyi durdurmakla dolaysyla da paralanma srecini durdurmakla elde edilir; "akntya kar yrmek" (ujana sadhana) ve en eski Birlik'i, balang zamannda (in illo tempore), Yaratl'tan nce var olan Birlik'i bulmak gerekir20. Demek ki burada insann kendi varl iinde, kozmik emilme srecini gerekletirmesi ve "kkene" geri dnmesi sz konusudur. ivasamhita (I, 69 ve tesi) olduka anlaml tinsel bir altrma nerir: Metinde Evren'in iva tarafndan yaratl betimlendikten sonra, yaratln tersi olan ve yogi tarafndan yaanmas, denenmesi gereken biimiyle kozmik emilme sreci betimlenir. Yogi, Toprak esinin nasl incelip "uucu" duruma geldiini ve Su esi iin114

de eridiini ve Su'yun Ate iinde, Ate'in Hava iinde, Hava'nn Esir iinde, vb. her eyin Byk Brahman tarafndan emilinceye kadar nasl eriyip gittiini grr21. Yogi Yaratl'm tersi olan srece tank olur, "kken'e" varmaya kadar "geri gider". Bu yoga altrmas "yumurtaya dn"n ve balangtaki Byk-Bir'e dnn peinde olan Taocu teknie benzetilebilir. Bir kez daha yineleyelim: Biz mistik Hint ve in teknikleriyle ilkel tedavi yntemlerine ayn dzlemde yer vermeyi dnmyoruz. Burada deiik kltr olgular sz konusudur. Ama alar boyunca ve pek ok kltrde Zaman'la ilgili olarak insan davrannn belli bir sreklilii olduunu saptamak anlamldr. Bu davran yle tanmlanabilir. Zaman'n yaptklarndan kurtulup iyilemek iin "geriye dnmek" ve "Dnyann balangcna varmak" gerekir. Sz konusu "kkene dn"n eitli biimlerde deerlendirildiini grdk. Arkaik kltrler ve eski Dou kltrlerinde kozmogoni mitinin yinelenmesindeki ama, gemi olan Zaman'n ortadan kaldrlmasn ve yeni bir yaamn, el dememi yaam gleriyle yeniden balamasn salamaktadr. inli ve Hindu "mistik"lerine gre ama, aada, yeryznde yeni bir yaama yeniden balamak deil ama "geriye dnmek" ve balangtaki Byk-Bir'e yeniden dnmekti. Ancak, saydmz br rneklerde olduu gibi bu rneklerde de zgn ve kesin olan e her zaman iin "kkene dn"t.

GEM YAKALAMAK u birka rnei iki teknik kategorisini karlatrmak amacyla verdik: Bunlardan birincisi psikanaliz, ikincisiyse zaten birok amaca gre dzenlenmi olan ve "kkene dn'le ilgili deiik usulleri ieren arkaik

MTLERN ZELLKLER

ZAMANA EGEMEN OLUNABLR

ve Dou'ya zg yntemlerdir. Bizim niyetimiz bu usulleri uzun uzadya tartmak deil de varolusal olarak kkene dnn, arkaik anlayn yapsna uygun olmasna karn yalnzca bu anlaya zg bir davran oluturmadn gstermekti. Freud, modern bir bireyin "kkene zg" kimi deneyimlerin ieriini yakalayabilmesini salamak iin benzeri bir teknik hazrlamtr. Geriye dnmeyle ilgili pek ok olanan var olduunu grdk, ama aralarnda en nemli olanlar unlardr: 1. Ksa srede ve dolaysz olarak ilk duruma (ya Kaos veya Kozmogoni ncesi durum ya da yaratl an'na) dnme; 2. inde bulunulan an'dan hareket ederek Zaman'da geriye doru "mutlak balang"a kadar derece derece ilerleyerek "kken"e dnme. Birinci durumda, Kozmos'un (ya da belli bir zaman sresinin sonucu olarak insann) badndrc biimde, hatta anszn ortadan kalkmas ve balangtaki durumun ("Kaos" ya da -antropoloji dzeyinde- "tohum", "embriyon") yeniden salanmas sz konusudur. Bu yntemin yaps ile "Kaos"a doru hzla gerilemeye ilikin mit ve rit nitelikli senaryolarn, olay aklarnn yaps ve kozmogoninin yinelenmesi arasndaki benzerlik apak ortadadr. kinci durumda yani kkene derece derece ilerleyerek dnme'de kiisel ve tarihsel olaylarn titizlikle ve eksiksiz olarak anmsanmasyla kar karya kalrz. Kukusuz bu durumda da en son ama bu anlar "tketmek", onlar, bir bakma yeniden yaayarak ve onlardan koparak, ortadan kaldrmaktr. Ancak burada artk, balang an'na elden geldiince abuk varmak amacyla anlarn bir an iinde silinip unutulmas sz konusu deildir. Tersine, nemli olan yaamn (imdiki ya da gemiteki) en anlamsz ayrntlarn bile yeniden anmsamaktr: nk insan ancak bu an sayesinde gemiini "tketmeyi", ona egemen olmay, onun imdi'ye mdahalesine engel olmay baarabilir.

Birinci tip ile ikinci tip arasndaki fark grlmektedir; oradaki rnek, Dnya'nn bir an iinde ortadan kaldrlmas ve yeniden yaratlmasdr. Oysa burada balca rol oynayan bellek tir. Zaman'n yaptklarndan anmsama'yla, anamnesisle kurtulur insan. nemli olan, zaman sresi iinde tank olunmu btn olaylar anmsamaktr. Demek ki, bu teknik uzun uzadya stnde tarttmz arkaik anlayla, yani bir eye egemen olabilmek iin onun kkenini ve yksn bilmenin nemli olduu anlayyla bantldr. Kukusuz zaman ters ynde geriye doru ama, kiisel bellee baml bir deneyim gerektirir, buna karlk kkenin bilinmesi bir mitin en eski ve rnek oluturacak bir yksnn anlalmasna indirgenir. Ama yaplarn birbiriyle benzer yanlar vardr: Hep ayrntl biimde ve ok kesin olarak, balanglarda ve o zamandan beri, nelerin olup bittiini anmsamaktr sz konusu olan. Burada, yalnzca mitin anlalmasnda deil ama zellikle mitsel dncenin daha sonraki gelimesinde nemli bir soruna deiniyoruz. eylerin kkeninin ve rnek oluturan yksnn bilinmesi, eyler stnde bir eit sihirli stnlk salar. Ne var ki bu bilgi, ayn zamanda Dnya'nn kkeni ve yaplaryla ilgili birtakm sistemli speklasyonlara da yol aar. Biz ilerde bu soruna yeniden deineceiz. Bununla birlikte, daha imdiden, bellein en iyi bilgi olarak kabul edildiini sylememiz gerekir. Yeniden anmsamay becerebilen bir kii, eylerin kkenini bilen kiiden ok daha deerli bir bysel-dinsel gce sahiptir. Szgelimi eski Hindistan'da deiik gerekliklerin kkeninin, "nesnel" olarak bilinmesi ile (daha nceki varolularn anmsanmasna dayal) "znel" olarak bilinmesi arasndaki fark aka grlr. Bir Atharva Veda mitinin yaratcs "Ey d, biz senin doduun yeri ( janitram ) biliyoruz" der (VI, 46, 2). "Senin doum yerin olduunu
117

MTLERN ZELLKLER

ZAMANA EGEMEN OLUNABLR

biliyoruz, ey Agni" (a.g.y., XIII, 3., 21). Kkenin ("doum yeri") byle bilinmesi sayesinde insan de kar kendini savunmay baarr, atei de hi zarar grmeden istedii gibi kullanabilecek yetenektedir. Ama, kendine ait daha nceki varolular yani kendi kiisel "yks'n" bilmek insana ayrca baka bir ey daha kazandrr: Bu da soteriyoloji trnden bir bilimdir ve insann kendi yazgsna egemen olmasdr. Kendi "doumlarn" (=kken) ve daha nceki yaamlarn (=katlanlm byk bir olaylar dizisinden oluan sreler) anmsayan kii karma koullandrmalarndan kurtulmay baarr; bir baka deyile kendi yazgsnn efendisi olur. te bu nedenle "mutlak bellek" -szgelimi Buddha'nnki- her eyi bilme anlamna gelir ve sahibine Kozmokrat22 gc salar. Ananda ve Buddha'nn br tilmizleri "doumlar anmsyorlard", "onlar doumlar anmsayanlardandlar". nl bir Rig Veda ilahisinin yaratcs olan Vamadeva kendisiyle ilgili olarak yle diyordu: "Kendimi dlyatanda bulunca tanrlarn btn doumlarn rendim" ( Rig Veda, IV, 27, 1). Krina da "btn varolular bilir" (B hagavad-Gita, IV,5) 23 . Tm de -tanrlar, Buddhalar, bilge kiiler, yogiler- bilenler arasnda yer alrlar. Daha nceki varolularn bilinmesi yalnzca Hint dnyasna ait bir teknik deildir. Ayn eye amanlarda da rastlanmtr. Bunun Yunan felsefesiyle ilgili speklasyonlarda nemli bir rol oynadn greceiz. Ama imdilik asl nemle vurgulanmas gereken "kkenler'in ve eski "yk"nn (yani daha nceki varolularn) bilinmesine bal o esiz saygnln, son aamada, "varolu'la ve "yk"yle ilgili mitlerin, insanlk koulunun olumasn anlatan mitlerin bilinmesine verilen nemden kaynaklanmasdr. Daha nce de sylediimiz gibi, bu koulun bir "yk"s, tarihesi vardr: Baz kesin olaylar mitsel dnemde olmutur, insan da
119 109

bugn iinde bulunduu duruma bu olaylardan sonra gelmitir. Oysa en eski, dramatik, hatta kimi zaman ackl olan bu yknn, yalnzca bilinmesi yeterli deildir, ama srekli olarak anmsanmas gerekmektedir. Arkaik insann, kendi yksnn belli bir noktasnda ald kararn, yani mitsel gemiinin bunalmlarn ve trajedilerini srekli yeniden yaama kararnn sonularn ilerde greceiz.

MTLERN ZELLKLER

ZAMANA EGEMEN OLUNABtLR

12. Bkz. Trait d'histoire des religions, s. 220 ve tesi. 13. H. Maspero, "Les procedes de 'Nourrir le Principe Vital' dans la religion taoste ancienne" (Journal 1937, s. 117-252, 353-430), s. 198. 14. Houei-ming-king, Lieou Houayang, aktaran Rolf Stein, "Jardins Franaise cilt XLII, Hanoi, 1943, s. 1-104), s. 97. en miniature d'Extreme Orient" ( Bulletin de l'Ecole Asiatique, Nisan-Haziran

NOTLAR

d'Extreme-Orient,

15. Bkz. R. Stein, a.g.y., s. 54. 16. H. Maspero, a.g.y., s. 207. 1. Excursus: "k" , "knt", "sapma" gibi anlamlan olan Latince szck. (.N.) 2. te bu nedenledir ki, bilinalt zel bir mitoloji yaps sunar. Hatta daha da ileri gidilerek bilinaltnn yalnzca "mitolojik" olduu sylenmekle kalnmaz ama ayn zamanda ieriklerinden bazlarnn kozmik deerlerle ykl olduu da kesin olarak sylenebilir; bir baka deyiler onlar yaamn ve canl maddenin zel koullarn, srelerini ve geleceklerini yanstrlar. Hatta denilebilir ki modern insan ile kozmik kutsalln tek gerek balants bilinaltyla salanr; ister dleri sz konusu olsun ister hayal dnyas ya da bilinaltndan doan yaratlar (iir, oyunlar, gsteriler, vb.). 3. M. Eliade, M ythes, rgves et nrystres, s. 56. 4. Regressus ad uterum: "Uterusa, dlyatana, rahime dn" anlamnda Latince deyi. (.N.) 5. Bkz. Szgelimi, R. M. mystkjues'te Avustralya ayini Kunapipi. 6. Bkz. Naissances mystiques, s. 113 ve tesi. 7. Naissances mystiques, s. 115 ve tesi. 8. Naissances mystiques, s. 118 ve tesi. 9. Hintlilerin inisiyasyon ritelleriyle ilgili mitsel rnek iin bkz. Naissances mystiques, s. 117. 10. Vagina dentata: "Dili, dikenli, sivri ularla kapl vajina" anlamnda Latince deyi. (.N.) 11. Bkz. Naissances mystiques, s. 132 ve tesi.
121

17. Soteriyoloji: Kurtuluun, bir kurtarc, zellikle de sa tarafndan gerekletirileceini ne sren reti. (.N.) 18. Bkz. Mythes, reves et mysteres, s. 50 ve tesi. 19. A.g.y., s. 51-52. 20. M. Eliade, Le Yoga, immortalite et liberte (Paris, 1954), s. 270 ve tesi. 21. Le Yoga, s. 272. 22. Kozmokrat: Evrensel monari yanls. (.N.) 23. Bkz. Mythes, rSves et mystres, s. 52.

Berndt'ten esinlenerek

Naissances

(Paris, 1959, s. 106 ve tesi) betimlenmi olan

120

ALTINCI BOLUM

MTOLOJ, ONTOLOJ, TARH

Z O L A N " V A R O L U T A N N C E GELR

Homo religiosus''a gre "z olan" varolutan nce gelir. Bu gr "ilkel" ve Doulu toplumlarn insan iin olduu kadar Yahudi, Hristiyan ve Mslman iin de geerlidir, insan bugn ne ise o'dur nk balangta bir dizi olay gereklemitir. Mitler insana bu olaylar anlatr, bunu yaparken de nasl ve neden bu biimde oluturulmu olduunu anlatr. Homo religiosus iin gerek, otantik varolu, u en eski olaylarn bilgisini edindii, sonularn da gze ald an balar. Her zaman, kutsal tarih, kutsal olaylarn yks vardr, nk kiiler Doast Varlklar ve Mitsel Atalar'dr. imdi yle bir rnek verelim: nsan lmldr, nk bir Mitsel Ata lmszl yok yere yitirmitir ya da bir Doast Varlk bunu onun elinden almaya karar vermitir, veya belli bir mitsel olayn ardndan hem cinsiyetli hem de lml duruma gelmitir. Kimi mitler lmn kkenini bir kaza ile ya da bir dikkatsizlik ile aklar: Tanr'nn habercisi olan bir hayvan, verecei haberi unutur ya da, tembel olduu iin ok gecikir, vb. Bu, lmn samalan ilgin ve zgn olarak anlatma biimidir. Ama bu durumda da anlatlan yk "tanrsal nitelikli bir yk"dr, nk haberi gnderen bir Doast Varlk'tr ve sonunda, isterse habercisinin yanln dzeltebilecek gtedir. Balca olaylarn balangta olduu doruysa da bu olaylar btn dinler iin ayn deildir. Yahudi-Hristiyan
125 207

MTLERN ZELLKLER

MTOLOJ, ONTOLOJ, T A R H

dncesine gre "z olan" imdiki insanlk koulunun temelinde yatan Cennet dramdr. Mezopotamya insan iin "z olan", deniz canavar Tiamat'n paralanm gvdesinin yardmyla Dnya'nn yaratlmasdr ve eytanlar ah Kingu'nun iine biraz toprak (sonu olarak dorudan doruya, Tiamat'n bedeninden gelen bir maddeyle) kartrlm kan yardmyla da insann yaratlmasdr. Bir Avustralya yerlisi iin "z olan", "D zamanlarnda" Doast Varlklarn yapt bir dizi eyleme indirgenir. Burada -deiik dinler i i n - "z olan" canlandran btn mitsel temalar, insan bugnk durumdaki insan yapan en eski dram sunmak olanakl deildir. Yalnzca en nemli tipleri anmsatmak yeterlidir. Aslnda aratrmann bu noktasnda bizi ncelikle ilgilendiren ey, homo religiosusun, kendisinden nce gelen bu "z olan"a gre davranlarn ortaya karmaktr. nsel olarak birok davrann olmu olduunu varsayyoruz, nk az nce de grdmz gibi mitsel zamanlarda kararlatrlm bu "z olan"n ierii bir dinsel grten brne deiiklik gsterir.

lk'm deus otiosus2'a dnmesi konusunda tartmtk, burada yalnz birka rnek vermekle yetineceiz3. Ate Adas'nda yaayan Selknamlarda "Gzyz Sakini" ya da "Gkteki" olarak adlandrlan Tanr, ncesiz sonraszdr, her eyi bilir, sonsuz gc vardr, ama yaratl Atalar tarafndan tamamlanmtr; onlar da, yldzlarn tesine ekilmesinden nce, Yce Varlk tarafndan yartlmlardr. Bu Tanr insanlardan ayr yaar, dnya ilerine kar ilgisizdir. Ne bir grnts vardr ne de kendisine hizmet edecek bir rahibi. Ancak hastalk sz konusu olduunda ona dualar edilir ("Sen, ey yukardaki, alma ocuumu benim; o daha ok kk") ya da zellikle kt havalarda armaanlar sunulur. Cte des Esclaves'da yaayan Yorubalar, Olorum (szck anlam: "Gkyz'nn sahibi) olarak adlandrlan bir Gk Tanrs'na inanrlar: Tanr, dnyay yaratmaya giritikten sonra, bu iin tamamlanmasn ve ynetimini daha alt dzeyde bir Tanr olan Obatala'ya brakr. Kendisine gelince, o dnya ve insanla ilgili ilerden kesinlikle uzaklar; deus otiosus haline gelen bu Yce Tanr'nn ne tapna vardr, ne heykeli, ne de rahipleri. Bununla birlikte, bir felaket olduu zaman en son are olarak ona bavurulur. Hererolarn Gkyz'ne ekilmi olan yce tanrs Ndyambi, insanlar daha alt dzeydeki tanrlara brakmtr. Yerlinin biri yle bir aklama yapar: "Ona neden kurbanlar verelim ki? Ondan korkumuz yok, nk llerimizin tersine, o bize hi ktlk etmez 4 ". Tumbukalarn Yce Varlk' ok byktr, "insanlarn sradan ileriyle ilgilenemeyecek kadar". Eveler, Dzingbe'ye ("Evrensel Baba") ancak kuraklkta yakarrlar: "kranlarmz borlu olduumuz ey Gkyz, kuraklk byk; bir eyler yap da yamur yasn, toprak serinlesin, tarlalar gelisin 5 ." Yce Varlk'n uzaklamas ve ilgisini kesmesi, Dou Afrika'da yaayan Gyriamalarn
127

DEUS O T O S U S ok sayda ilkel kabile, zellikle de toplayclk ve avclk evresinde kalm olanlar, bir Yce Varlk tanrlar: Ama bu Yce Varlk dinsel yaamda hemen hemen hibir rol oynamaz. Zaten onunla ilgili ok az ey bilinir, mitleri ok fazla deildir, genellikle de ok yalndr. Bu Yce Varlk'n Dnya'y ve insan yaratt kabul edilir, ama o ksa sre iinde yarattklarn terk edip Gkyzne ekilmitir. Kimi zaman yaratma iini bile tamamlamam, bunu bir baka tanrsal Varlk, "Olu" ya da temsilcisi stlenmitir. Baka bir yerde, Yce Var126

J
MTLERN ZELLKLER

MTOLOJ, ONTOLOJ, T A R H

bir atasznde ok ho bir biimde anlatlmtr, bu ayn zamanda onlarn Tanrlarn da betimler: "Mulugu (Tanr) yukardadr, man'larm aada!" Bantular yle der: "Tanr, insan yarattktan sonra, artk onunla hi ilgilenmez oldu. "Negrillolar da unu yineler dururlar: "Tanr bizden uzaklat 6 !" u birka rnekte de grld gibi, Yce Varlk dinsel gncellii yitirmi gibidir; kltte yer almaz, mitler de onun insanlardan uzaklatn gsterir, o bir deus otiosus olmutur. Ayn olgu zaten Eskia Dou lkelerindeki ve Hint-Akdeniz dnyasndaki daha karmak dinlerde de dorulanmaktadr: Yaratc, her eyi bilen ve sonsuz gce sahip olan Gk Tanr'snm yerini Dlleyici Tanr alr; bu, byk Tanra'nm yerine geendir ve Evren'deki retici glerin belirmesidir 7 . Kimi bakmlardan deus otiosus iin Nietszche'nin sayklarcasna aklam olduu "Tanrnn lm"nn ilk rneidir denebilir. Kltten uzaklaan yaratc bir Tanr sonunda unutulur. Tanr'nn unutulmas, tpk onun mutlak ycelii gibi, dinsel adan gncel olmaynn ya da, ayn anlama gelen, "lm"nn, plastik, biimsel somut bir anlatmdr. Yce Varlk'n ortadan kalkmas, dinsel yaamn zayflayp yoksullamas biiminde yansmaz. Tersine gerek "dinler"in onun ortadan kalkmasndan sonra ortaya kt sylenebilir: En zengin ve en dramatik mitler, en sama riteller, her trden tanrlar ve tanralar, Atalar, maskeler ve gizli dernekler, tapnaklar, papazlar snf, vb. - ite btn bunlara, toplayclk ve kk apl avclk evresini am olan ve Yce Varlk'n ya ortada bulunmad (belki de unutulduu) ya da sk skya br tanrsal Figrlerle birletirilerek tannmayacak duruma getirildii k'trlerde rastlanr. Martin Buber'in szn ettii "Tanrnn silinip gitmesi", kimi ada ilahiyatlarn kafasna taklan,
128

Tanr'nn uzaklamas ve suskunluu, modern nitelikte olgular deildir. Yce Varlk'n "ycelii" her zaman iin, insann ona kar ilgisiz kalmasnn bir zr olarak kullanlmtr. Anmsand zaman bile Tanr'nn o kadar uzakta olmas, tam anlamyla ilgisizlii deilse de her trl ihmali dorular. Afrika'nn Ekvator kesiminde yaayan Franglar bunu yaln bir biimde, ama byk cesaretle sylerler: "Tanr (Nzame) yukardadr, insansa aada. Tanr Tanr'dr, insan da insan Herbiri kendi yerinde, herbiri kendi evinde8". Bu ayrca Giordano Bruno'nun da bak ayd: Tanr'nn "mutlak (varlk) olarak bizimle yapaca bir ey yok 9 " ( Spaccio della bestia trionfante). Ama yine de burada bir uyarda bulunmak gerekir: Unutulan ya da ihmal edilen Yce Varlk'n, zellikle gksel blgelerden gelen bir tehdit (kuraklk, frtna, salgnlar, vb.) srasnda bazen anmsand da olur. Bunun iin yukarda saylan rneklere bavurmak yeterlidir. Genel olarak bu unutulmu Tanrya kaynaklar tkendiinde, br tanrsal figrlere ynelik btn giriimlerden sonu alnamadnda bavurulur. Oraonlarn yce Tanrs Darme'tir. Bir bunalm durumunda, kendisine beyaz bir horoz kurban edilir ve yle seslenilir: "Her yolu denedik, ama bir sen kaldn bizi kurtaracak... Ey Tanrm! Sen bizim Yaratcmzsn. Ac bize10!" Ayn biimde, braniler, tarihin kendilerine olanak tand her sefer, bir bar ve iktisadi adan grece bir gelime dnemi yaadklar her sefer, Yehova'dan uzaklarlar ve Baaller'e, Astarteler'e yaklarlard; ama tarihsel felaketlerden dolay zorunlu olarak Tanr'ya yaklarlard. " O zaman Rabba seslendiler ve yle dediler: Gnah iledik nk Rabbi brakp Baallere ve
127

MTLERN ZELLKLER

MTOLOJ, ONTOLOJ, T A R H

Astartelere hizmet ettik; ama imdi, sen bizleri dmanlarmzn elinden kurtar, biz de sana hizmet edeceiz" (I Samuel, XIII, 10). Ne var ki, yce Tanr, kltte, tmyle ortadan kalktnda ve "unutulduunda", ans, mitlerde ve en eski "Cennet" ile ilgili masallarda, inisiyasyon trenlerinde ve amanlarn, sihirbaz-hekimlerin anlatlarnda, dinsel simgeler btnnde (Dnya'nn Merkezi'nin, byl umann ve ge ykselmenin simgeleri, gkle, kla ilgili simgeler, vb.) ve baz trden kozmogoni mitlerinde rtk ve nemini yitirmi bir biimde varln srdrr. Yce bir Varlk'n, ortak dinsel yaamn "bilin" dzeyinde unutulmas, "bilinalt" dzeyinde ya da simge dzeyinde veya son olarak birka ayrcalkl kiinin kendinden geme giriimlerinde de varln gizlice srdrmesi sorunu stne sylenecek ok ey vardr. Ama bu sorun'un tartmasna girmek bizi konumuzdan olduka uzaklatrr. Yalnz, Yce Varlk'n simgelerde ya da bireysel kendinden geme giriimlerinde varln srdrmesinin, arkaik insanln dinsel tarihinde sonular dourduunu da belirtelim. Kimi zaman, gl bir dinsel kiiliin Yce Varlk' yeniden kefetmesi iin, benzer bir deneme ya da gksel simgelerden birinin stnde uzun sreli bir derin dnme yeterlidir. Bu gibi denemeler ya da dnmeler sayesinde, baz durumlarda btn toplum dinsel yaamn kknden yeniler. Sonu olarak, bir Yce Varlk tanm ama onu az ok unutmu olan btn bu ilkel kltrler iin "z olan" u belirtici elerden oluur: 1. Tanr Dnyay ve insan yaratt, sonra Gkyz'ne ekildi; 2. Bu uzaklamaya kimi zaman Gk ve Yer arasndaki bir iletiim kopukluu ya da Gkyz'nn byk apta uzaklamas elik etti; baz mitlerde Gk'n balangtaki yaknl ve Tanr'nn Yer'deki varl cennetin bir belirtisini
130

oluturur (buna bir de insann balangtaki lmszln, hayvanlarla olan dosta ilikilerini ve alma gereinin olmayn da eklemek gerekir); 3. Az ok unutulmu olan bu deus otiosus'un yerini deiik tanrsal varlklar almtr; bunlarn ortak noktas insana daha yakn olmalar, ona daha dolaysz ve daha dzenli bir biimde yardm etmeleri ya da ikence yapmalardr. Kendi mitlerinde anlatlan Doast Varlklara zg eylemleri unutmamaya genellikle ok dikkat eden arkaik toplum insann, deus otiosus durumuna gelen yaratc Tanr'y unutmu olmas ilgi ekicidir. Yaratc kendini, ancak bildik grnme ("Dnya") biim vermi bir Yartanr ya da bir Doast Varlk biiminde gsterdii zaman klt iindeki varln srdrr; Avustralya'daki durum byledir. Dnyann yenilenmesiyle ilgili trenler nedeniyle, bu Doast Varlk rit yoluyla var edilir. Nedeni ok iyi anlalmaktadr: Burada "Yaratc" ayn zamanda besinleri de yaratandr. O yalnzca Dnya'y ve Atalar yaratmam, ayn zamanda, insanlarn yaamasn salayan hayvanlar ve bitkileri de yaratmtr12.

KATLEDLEN T A N R I S A L V A R L I K Deus otiosus durumuna den ve silinip giden Yce Tanrlarn yan sra Yeryznden yok olup giden Tanrlara da rastlanr dinler tarihinde; ancak bunlar insanlar tarafndan (zellikle de mitsel Atalar tarafndan) ldrldkleri iin yok olmulardr. Arkasnda bir boluk brakan (zaten bu boluk da arabuk baka dinsel Figrler tarafndan doldurulur) deus otiosus un "lm'unn tersine bu tanrsal varlklarn ani lm yaratc niteliktedir. Onlarn lmnn ardndan insan yaam iin ok nemli olan bir ey ortaya kar. Dahas, bu
131

MTLERN ZELLKLER

MTOLOJ, ONTOLOJ, TARH

yaratlan ey katledilen tanrnn zne katlr, dolaysyla da bir bakma onun varoluunu uzatr. Balang zamannda katledilen tanrsal varlk, cinayetin belli srelerle yeniden gerekleme aamasna getirildii ritlerde varln srdrr; daha baka durumlarda, tanrsal varlk, kendi bedeninden ortaya km olan canl biimlerinde (hayvanlar, bitkiler) varln srdrr. Mitiyle ilgili baz ayrntlar unutulabilse bile katledilen tanrsal varlk hibir zaman unutulmaz. lmnden sonra insanlar iin vazgeilmez duruma geldii iin unutulmaz. Az ileride onun birok durumda insann bedeninde, zellikle de tkettii besinlerle var olduunu greceiz. Dahas, tanrsal varln lm, insann varolma biimini kknden deitirir. Baz mitlerde, insan da lml ve cinsiyetli duruma gelir. Daha baka mitlerde, cinayet bir inisiyasyon treni senaryosuna, yani "doal" insan (ocuk) kltr insanna dntren trene esin kayna olur. Bu tanrsal varlklarn yaps son derece zengindir, mitlerinin says da olduka yksektir. Bununla birlikte nemli olan birka ortak nokta vardr: Bir kere bu tanrsal varlklar kozmogoniyle ilgili deildir; Yeryz'nde Yaratl'tan sonra ortaya kmlardr ve orada uzun sre kalmamlardr; sonra insanlar tarafndan ldrlen bu tanrsal varlklar c almamlar ve hatta katillere kar bir hn da beslememilerdir; tersine onlara kendi lmlerinden nasl yararlanacaklarn gstermilerdir. Bu tanrsal varlklarn varolular hem esrarl hem de dramatiktir. ou zaman, kkenleri bilinmez: Yalnzca, Yeryz'ne, insanlara yararl olmak iin geldikleri ve yaptklar en nemli eyin de dorudan doruya kendi ani lmlerinden tredii bilinir. Bir de bu tanrsal varlklarn, tarihi insanlk tarihinden nce geien ilk tanrsal varlklar olduu sylenebilir: Bir yandan yaamlar Zaman iinde snrldr; te yandan, ackl
132

lmleri insanlk durumu iin oluturucu, yapc bir nitelik tar. Aratrmann u anki durumunda, bu tip tanrsal varlklarn, kltrn hangi evresine aka balandn belirtmek gtr. Jensen'in gstermi olduu gibi ve az ileride bizim de greceimiz gibi en zgl nitelikteki rneklere proto-tarmla uraanlarda yani yumru yetitiricilii yapanlarda rastlanr. Ancak, bu tip Tanrsal Varlk'a Avusturalya'da da rastlanmtr ve bir de sanrm ok ender olarak Afrikal avclarda. imdi burada bir Avustralya mitini aktaralm: nsanbiimli, ama ayn zamanda balina olan bir dev, Lumaluma, deniz kysndan kageldi ve Bat'ya ynelerek yolunun stnde rastlad btn insanlar yedi. Geriye kalanlar, saylarnn neden azaldn kendi kendilerine sorup duruyorlard. Gzetlemeye baladlar ve sahildeki karn tka basa dolu balinay fark ettiler. Alarm verip biraraya toplandlar ve ertesi sabah, mzraklarla balinaya saldrdlar. Karnn yardlar, oradan iskeletleri kardlar. Balina onlara yle dedi: "Beni ldrmeyin, lmeden nce sizlere bildiim btn inisiyasyon trenlerini gstereceim." Balina, insanlara nasl dans edileceini ve geri kalan her eyi gstererek ma'raiin trenini gerekletirdi. Onlara, "biz bunu yapyoruz, siz de bunu yapn" dedi; "btn bunlar sizlere veriyorum ve btn bunlar sizlere gsteriyorum." Ma'raiin trenini rettikten sonra balina onlara daha bakalarn da aklayp gsterdi. En sonunda denizin iine ekildi ve onlara yle dedi: "Artk beni Lumaluma diye armayn, adm deitiriyorum. Bana nauwulrauwul diyeceksiniz, nk imdi ben tuzlu suda yayorum13." Dev insanbiimli-balina insanlar inisiyas^ondan geirmek amacyla yutuyordu. nsanlar bunu bilmiyorlard ve onu ldrdler, ama Lumaluma, "lmeden" nce (yani tam olarak balinaya dnmeden nce) onlara
133

MTLERN ZELLKLER

MTOLOJ, ONTOLOJ, T A R H

inisiyasyon trenlerini aklad. Oysa, bunlar az ok ak bir biimde, peinden dirili gelen bir lm simgeler. Avustralya kabilesi Karaceri'de, Bagacimbiri adl iki erkek kardein de buna benzer bir yazgs olmutur. Bunlar, "D Zamanlar"nda topraktan dingo14 biiminde ykselip dar kmlar ama daha sonra iki dev insan haline gelmiler. evre grnmn deitirmiler, daha baka eylerin yan sra inisiyasyon trenlerini aklayarak Karacerileri uygarlatrmlar. Biri (yani bir "Mitsel Ata") kp onlar bir mzrakla ldrm. Analarnn style yeniden canlanan Bagacimbiriler suylanlarma dnm, ruhlar da Gkyz'ne ykselmi ve Avrupallarn Magellan bulutlar olarak adlandrdklar ey haline gelmi. te o zamandan beri, Karaceriler tpk bu mitsel iki karde gibi hareket ederler ve onlarn, Atalarna aklayp gsterdikleri her eyi, en bata da inisiyasyon trenlerini byk bir titizlikle taklit ederler15. Aada vereceimiz rnek de Mancalar ve Bandalarn gizli bir derneine aittir, ancak ayn senaryoya daha arkaik kltr dzeylerinde de rastlandn varsaymamz iin eitli nedenler vardr. Dernein ad Ngakola'dr ve inisiyasyon trenlerinde bu mit yeniden gerekleme aamasna getirilir. Ngakola eskiden yeryznde yaard. Bedeni kapkarayd ve uzun tylerle kaplyd. Kimse onun nereden geldiini bilmezdi, ama o allklar arasnda yaard. Bir insan ldrp yeniden canlandrma gcne sahipti, insanlara yle dedi: "Bana birilerini gnderin, nce onlar yiyeceim, sonra da yenilenmi olarak kusacam!" nsanlar verdii t dinlediler, ama Ngkola yuttuklarnn yalnzca yarsn kard iin insanlar onu ldrmeye karar verdiler: "Ona yemesi iin arasna ta kartrdklar bol miktarda manyoka sundular; yle ki bu yolla canavar gsz
134

drmeyi baardlar, bak ve mzrak darbeleriyle de onu ldrebildiler". Bu mit, gizli dernein ritellerini temellendirir ve dorular. nisiyasyon trenlerinde dz bir kutsal ta byk rol oynar. Gelenee gre, bu kutsal ta Ngakola'nn karnndan karlmtr. Toplumsal yaama yeni katlan "acemi" ye, canavarn bedenini simgeleyen bir kulbeye sokulur. Ngakola'nn i karartc sesini de ite orada duyar, ite orada krbalanr ve ikencelere katlanr; nk kendisine "imdi Ngakola'nn karnna girdi"i ve sindirilmekte olduu sylenir: "Ngakola, hepimizin barsaklarn al; Ngakola hepimizin karacierini sk!" Daha baka snamalardan da getikten sonra, inisiyasyon snamasn yneten hoca ya da usta sonunda, "acemi" yeyi yiyen Ngakola'nn, onu kustuunu haber verir16. Daha nce de sylediimiz gibi bu mit ve bu dinsel tren arkaik tipteki daha baka Afrika inisiyasyonlanna benzer. Gerekten de, snnet ile ilgili Afrika erginleme trenleri u elere indirgenir: nisiyasyon hocalar ya da ustalar kutsal nitelikli Vahi hayvanlar temsil ederler ve "acemi"leri snnet etmekle onlar "ldrm olurlar"; inisiyasyona zg bu cinayet, insanlar "deimi" olarak diriltmek amacyla ldren balangtaki bir Hayvann etkili olduu bir mit stne kuruludur; Hayvann kendisi de sonunda ldrlerek ortadan kaldrlmtr, bu mitsel olay da "acemi'lerin snnet edilmesiyle dinsel tren biiminde yinelenir; inisiyasyon hocas ya da ustasnn temsil ettii vahi hayvan tarafndan "ldrlen" acemi ye, daha sonra kendi derisine brnerek dirilir17. Mitsel ve trensel tema u biimde yeniden oluturulabilir: "1. Doast bir Varlk insanlar ( inisiyasyondan geirmek amacyla) ldrr; 2. Bu inisiyasyona zg lmn ne demek olduunu anlamayan insanlar, onu ldrerek c alrlar; ama daha sonra, en eski dramla
135

MTLERN ZELLKLER

MTOLOJ, ONTOLOJ, T A R H

bantl olan gizli trenler balatrlar: 3. Doast Varlk'a bu trenlerde, kutsal bir resim ya da nesne grnm altnda yer verilir, bunlarn onun bedenini ya da sesini canlandrd kabul edilir 18 ."

H A N U W E L E VE D E M A L A R Bu kategoriye giren mitlerin belirgin nitelii, doast bir Varlk'n ilk ldrlnn inisiyasyor trenlerine yol amas olgusudur; bu trenler sayesinde insanlar daha st dzeydeki bir yaama ularlar. Ayn zamanda ilgi ekici olan bir olgu da, sz konusu cinayetin su olarak kabul edilmemesidir; byle olmasayd hep ayn sreler iinde dinsel trenlerde yeniden gerekletirilme aamasna getirilmezdi. Durum, proto-tarmla uraanlarn kendilerine zg mitsel-trensel karmak btn incelendiinde ok daha ak seik bir biimde ortaya kar. Ad. E. Jensen, tropikal kuaktaki yumru yetitiren iftinin dinsel yaam, dema tipi tanrsal varlk olarak adlandrd tanrsal varlklarn evresinde younlar; Jensen dema terimini Yeni Gine'de yaayan Marind-animlerden almtr. Marindanimler bu terimle, mitsel zamanlarda var olan tanrsal yaratclar ve lk Varlklar belirtirler. Demalar kh insan biiminde, kh hayvan ve bitkilerin grnm altnda betimlenirler. Ama mit, tanrsal varlk-dema'nn demalar19 tarafndan ldrlmesini anlatr. Aralarnda en nl olan Hainuwele adl gen kzla ilgili mittir; Jensen tarafndan, Yeni-Gine'ye ait adalardan biri olan Ceram'da kaydedilmitir. Ksaca yle zetlenebilir: Mitsel zamanlarda, Ameta adnda bir adam avdayken bir yaban domuzuna rastlar. Domuz kamaya alrken glde boulur. Boynuzunun stnde Ameta bir hindistancevizi bulur. O gece hindistan cevizini dn136

de grr ve kendisine onu ekmesi iin emir verilir, o da ertesi gn buyruu yerine getirir. U gn iinde bir hindistancevizi aac biter, bundan gn sonra da iek aar. Ameta iek koparmak ve kendisine bir iecek hazrlamak iin aaca kar. Ama.parman keser, kan da iein stne damlar. Dokuz gn sonra, iein stnde bir ocuun, bir kzn durduunu fark eder. Ameta onu alr ve hindistancevizi aacnn yapraklaryla sarp sarmalar. gn iinde kk kz gelinlik bir gen kz haline gelir, adam da ona Haniuwele ("hindistancevizi aacnn dal") adn verir. Byk Maro festivali sresince Haniuvvele dans edilen alann merkezine yerleir ve dokuz gece boyunca dans eden erkeklere armaanlar datr. Ancak dokuzuncu gn erkekler alann ortasnda bir ukur kazarlar ve dans srasnda Haniwele'yi iine atarlar. ukurun st rtlr ve adamlar stnde dans ederler. Ertesi gn, Hainuvvele'nin eve dnmediini gren Ameta onun ldrlm olduunu anlar. Cesedi bulur, topraktan karr ve para para dorar, kollar dnda, btn paralar deiik yerlere gmer. Bylece gmlen paralar o zamana kadar bilinmeyen bitkilerin, zellikle de, o tarihten beri insanlarn balca besinini oluturan yumrularn ortaya kmasna yol aar. Ameta, Hainuwele'nin kollarn baka bir tanrsal varlk-dema olan Satene'ye gtrr. Satene, bir dans alan stnde dokuz burgulu bir sarmal eri tasarlayp izer ve tam ortasna yerleir. Hainuwele'nin kollaryla bir kap oluturur, dans edenleri bir araya toplar. "Mademki ldrdnz, der onlara, ben artk burada yaamak istemiyorum. Hatta hemen bugn gideceim. imdi sizin bu kapdan geip bana doru gelmeniz gerekiyor." Gemeyi baaranlar insan olarak kalrlar. brleri hayvanlara (domuzlar, kular, balklar) ya da cinlere dnrler. Satene, yok oluunun ardndan, insanlarn bir daha
137

MTLERN ZELLKLER

MTOLOJ, ONTOLOJ, T A R H

onunla ancak ldkten sonra rastlaacaklarn haber verir ve Yeryz'nde yok olur20. Ad. E. Jensen, proto-tarmla uraanlarn dininin ve kafalarndaki dnya imgesinin anlalmasnda bu mitin nemini gstermitir. Bir tanrsal varlk-dema'nn bugnk insanln Atalar olan demalar tarafndan ldrlmesi ("cennete zg" olarak kabul edilemeyecek) bir aa son verip bugn iinde yaadmz a balatr. Dema'lar insan olurlar, yani cinsiyetli ve lml varlklar durumuna gelirler. ldrlen tanrsal varlk-dema ise, kendi "yarattklar'nda (besin bitkileri, hayvanlar, vb.) olduu kadar dnm geirdii ller evinde, ya da kendi lmyle kurmu olduu "lmn varolu biiminde" varln srdrr. Denilebilir ki tanrsal varlk-dema, varln, ani lmyle balatm olduu farkl varolu, yaam biimleri iinde "gizler": Yani yeralt ller lkesinde, paralanm bedeninden doan bitkiler ve hayvanlarda, cinsellikte, Yeryz'ndeki yeni yaam biiminde (yani lml olmada). Tanrsal varlk-dema'nm ani lm yalnzca "yaratc" bir lm deildir, ayn zamanda srekli olarak insanlarn yaamnda, hatta lmlerinde bile var olma aracdr. nk insan, onun bedeninden doan bitkiler ve hayvanlarla beslenmekle gerekte tanrsal varlk-dema'nn zyle beslenmi olur. Szgelimi Hainuwele, insanlarn yedii hindistancevizinde, yumrularda ve domuzlarda varln srdrr. Ancak, Jensen'in 21 de ok iyi gstermi olduu gibi domuzun ldrlmesi, Hainuwele'nin ldrlmesinin bir "temsil"idir. Yinelenmesinin de bugn yeryznde var olan her eyin domasna yol am olan rnek tanrsal eylemi anmsatmaktan baka bir anlam yoktur. Proto-tarmla uraanlar iin demek ki "iin z" bu ilk cinayette younlamtr. Dinsel yaam da, dorusunu sylemek gerekirse, bu eylemin anmsatlmasmdan
138

ibaret olduuna gre, en byk gnah, ilk kutsal dramn herhangi bir blmnn "unutulma"sdr. Dinsel yaamn deiik anlar srekli olarak balang zamannda gereklemi olan olay anmsatr ve bunu yaparken de insanlara bugn iinde yaanlan Dnya'nn kutsal kkenine ilikin bilinci korumalarnda yardmc olur. Jensen'in 22 ' yazd gibi, erginleme trenleri, dourma yeteneinin, insanlar iin, ilk mitsel cinayetten kaynaklandn anmsatr ve ayn zamanda lmlln dourma olgusundan ayrlmaz olduunu akla kavuturur. l'nn ller lkesine yapt yolculukla ilgili olan cenaze trenleri yolculuun, tanrsal varlk-dema'nm yapt ilk yolculuun yinelenmesinden baka bir ey olmadn anmsatr. Ancak, balca eyi, zellikle, tanrsal varlk-dema'nm ldrlmesi olgusunun yinelenmesi oluturur. nsanlarn kurban edilmesi ya da hayvanlarn kurban edilmesi de ilk cinayetin trenlerle anmsanmasdr. Kanibalizm23 de, yumru tketiminin altnda yatan ayn dnceyle, zellikle de u ya da bu biimde, hep tanrsal varln yendii dncesiyle aklanr. Buna gre, dinsel trenler anmsama bayramlardr. "Bilmek" ana miti (tanrsal varln ldrlmesi ve bunun sonular) renmek ve artk hi unutmamaya almak demektir. Kutsala yaplan asl saygszlk, tanrsal eylemin unutulmasdr. "Hata", "gnah", "kutsala saygszlk", insann bugnk yaam biiminin tanrsal bir eylemin sonucu olduunu "anmsamam olmaktr". Szgelimi Wemalelerde, Ay bir tanrsal varlk-dema'dr; yeni ay dneminde adet grd kabul edilir ve gece boyunca grnmez. te bu nedenle de kadnlar regl olduklar srada tek balarna zel kulbelere ekilirler. Bu yasan inendii her durum, bir gnah deme trenine yol aar. Kadn, nfuzlu erkeklerin bulunduu klt evine bir hayvan gtrr, sulu olduunu kabul
139

MTOLOJ, ONTOLOJ, T A R H MTLERN ZELLKLER

eder ve kp gider. Erkekler hayvan kurban ederler ve onu kzartp yerler. Bu ldrme riti, ilk kanl kurban olgusunun yani ilk cinayetin bir anma trenidir. " Anmsamam olma gnah, zel bir younlukla anmsayarak mantksal biimde cezalandrlr. Ve, balangtan beri gelen anlamndan dolay kanl kurban olgusu, zellikle youn olan bu tr bir "anmsa(t)madr. 24 ".

A R T I K " O N T O L O J " DEL A M A "TARH" SZ KONUSUDUR Yap asndan btn bu mitler, kken mitleridir. Bize, insann, besin olarak kullanlan bitkilerin ve hayvanlarn, lmn, dinsel kurumlarn (erginleme iniiyasyonlar, gizli dernekler, kanl kurbanlar, vb.) bugnk durumunun, insann tutum ve davranlarnn kkenini aklar. Btn bu dinler iin, "z olan" Dnya'nn Yaratl srasnda deil de daha sonra, mitsel dnemin belli bir noktasnda kararlatrlmtr. Burada hep mitsel bir Zaman sz konusudur, ama artk "ilk" olan, "kozmogonik" olarak adlandrlabilecek olan bir Zaman deildir. "z olan" artk bir ontolojiye (Dnya -gerek olan- varla nasl ulat, geldi) deil de bir Tarih'e baldr. Bu ayn zamanda hem tanrlar hem de insanlarla ilgili bir tarihtir, nk insanlarn Atalar ile yaratc, kadiri mutlak ve lmsz Tanrlardan baka trden olan Doast Yaratklar tarafndan oynanan bir dramn sonucudur. Bu tanrsal Varlklar biim deitirecek yetenektedirler; gerekten de "lrler" ve bir baka eye dnrler, ancak bu "lm" bir yok olma deildir, tam olarak ortadan kalkmazlar ama varlklarn, yarattklar eylerde srdrrler. Daha dorusu, Mitsel Atalar tarafndan ldrlmeleri yalnzca onlarn varolu biimlerini deil ama insanlarnkini de deitir140

mitir. lk cinayetten beri dema tr tanrsal Varlklarla insanlar arasnda salam bir ba kurulmutur. imdi aralarnda bir eit "uyuma" vardr: nsan Tanr'yla beslenir ve lmekle ona ller lkesinde kavuur. Bunlar ilk dokunakl ve ackl mitlerdir. Daha sonraki kltrlerde -"ustalarn kltr" olarak adlandrlan ey, ok daha sonra da Eskiadaki Yakn Dou'nun kent kltrleri- daha baka dokunakl ve iddete dayal mitolojiler geliecektir. Bu kitapta bunlarn tmn incelemek sz konusu deildir. Bununla birlikte, gksel ve yaratc Yce Varlk, dinsel etkinliine ancak kimi krsal kltrlerde (zellikle Trk-Moollar'da) ve Musa'nn tektanrclnda, Zerdt'n reformunda ve slam dininde yeniden kavuur. Ad anmsansa bile -Mezopotamyallarn Anu'su, Kenan lkesinde oturanlarn El'i, Veda Hindularnn Dyaus'u, Yunanllarn Uranos'u-Yce Varlk, artk dinsel yaamda nemli bir rol oynamamaktadr ve mitolojide yetersiz bir biimde temsil edilir (kimi zaman da hi yoktur; szgelimi Dyaus). Uranos'un "pasiflii" ve deus otiosus olmas, maddesel ya da cisimsel olarak, onun idi edilmesiyle aklanr: O "gsz" olmu ve Dnya'da da olup bitene karamaz duruma gelmitir. Veda'nm yaygn olduu Hindistan'da Dyaus'un yerini Varuna almtr, ama o da, Vinu ve iva'nn nnde tmyle silinip gitmeyi beklerken gen ve sava bir tanr olan ndra'nn stnln kabul eder. El, ncelii Ba'al'e brakr, tpk Anu'nun Marduk'a yapt gibi. Marduk'un dnda, btn bu yce Tanrlar terimin tam anlamyla artk "yaratc" (ya da "yaradan") deildirler. Onlar Dnyay yaratmamlar, yalnzca dzenlemiler ve orada dzen ve verimlilii srdrme sorumluluunu stlenmilerdir. Her eyden nce onlar, szgelimi Zeus ya da Baal gibi Dlleyicilerdir, Yer tanralaryla yaptklar kutsal evliliklerle, tarlalarn verimliliini ve
141

0
MTOLOJ, ONTOLOJ, T A R H

MTLERN ZELLKLER

rnn bolluunu salarlar25. Marduk'un kendisi de, bu dnyann, bugn varolduu biimiyle Evren'in yaratcsndan baka bir ey deildir. Bu dnyadan nce -akkan zelliinde olduu, bir kozmos deil de bir Okyanus olduu iin bizlerin neredeyse hi dnemeyeceimiz- baka bir "Dnya" vard: Bu Tiamat ve Kocasnn egemenliinde bulunan, kuak Tanr'nn yaad Dnya'yd. Bu ksa bilgiler yeterlidir sanrz. Asl belirtilmesi gereken, ilk tarihsel uygarlklara denk den AvrupaAsya oktanrclna zg byk mitolojilerin, giderek, Dnya'nn Yaratlmasndan sonra, hatta insann yaratlmasndan (ya da ortaya kmasndan) sonra neler olup bittiiyle ilgilendikleridir. imdi artk Tanrlarn yarattklaryla deil de balarna gelenler le ilgilenilmektedir. Kukusuz her zaman her tanrsal servende az ok belli olan "yaratc" bir zellik vardr - ama giderek daha ok nemli duruma gelen ey, artk bu servenin sonucu deil ama onu oluturan dramatik olaylar dizisidir. Ba'al'in, Zeus'un, ndra'nm saysz servenleri ya da herbiriyle ilgili tanrlar dnyasndaki benzerlerinin servenleri en "sevilen" mitoloji temalarn temsil ederler. Burada bir de cinayet ya da kaza sonucu len ve bazen de dirilen gen Tanrlarn (Osiris, Tammuz, Attis, Adonis, vb.) ya da Cehennem'e inen bir Tanra'nn (tar), veya oraya inmeye zorlanan tanrsal bir Kz'm (Persephone) dokunakl mitlerinden de sz edelim. Bu "lmler" tpk Hainuwele'ninki gibi, bitki rtsyle belli bir iliki iinde olmalar bakmndan "yaratc"drlar. Bu ani lmlerden birinin ya da bir tanrsal varln Cehennem'e inmesi olgusunun evresinde daha sonralar "Gizli retiler ve gei trenleri" ne dayal dinler (Gizem 26 dinleri) oluacaktr. Ama sz konusu lmler, dokunakl olmalarna karn zengin ve eit142

lilik gsteren mitolojilerin domasna yol amamtr. len ve (kimi zaman) dirilen bu Tanrlar, tpk Hainuwele gibi dramatik yazglarn bu ana olay blmnde tketmitir. Ve, tpk Haniuwele gibi, lmleri insanlk durumu iin bir anlam tar: Bitki rtsyle ilgili trenler (Osiris, Tammuz, Persephone, vb.) ya da inisiyasyon kurumlar (Gizemler) bu trajik olayn sonunda ortaya kmtr. Byk mitolojiler -Homeros ve Hesiodos gibi airler ve Mahabharata'nn ad bilinmeyen ozanlar tarafndan benimsenmi olanlar, ya da ritellerle ilgili kiiler ve ilahiyatlar tarafndan hazrlanm olanlar (tpk Msr'da, Hindistan'da ve Mezopotamya'daki gibi) Tanrlarn gestalarmn anlatlmasyla giderek daha aranr duruma gelmitir. Tarih'in belli bir an'nda da, zellikle Yunanistan'da ve Hindistan'da ama ayn zamanda Msr'da da sekin bir topluluk bu tanrlarla ilgili tarihle ilgilenmemeye balam ve (Yunanistan'da olduu gibi) tanrlara inandklarn ileri srmekle birlikte artk mitlere inanmaz olmulardr.

" M T YIKIMF'NIN B A L A N G I C I Szn ettiimiz olay, dinler tarihinde bilinli ve belirgin bir "mit ykm" srecinin bilinen ilk rneidir. Kukusuz, arkaik kltrlerde bile, bir mitin dinsel anlamdan boald, efsane ya da ocuk masal durumuna geldii de olurdu, ama daha baka mitler geerliliklerini korurdu. Her durumda, Sokrates ncesi Yunanistan'nda ve Upaniadlarn Hindistan'nda olduu gibi, birinci derecede nemli ve sonularnn kestirilemez olduu kesinlemi bir kltr olgusu sz konusu deildi. Gerekten de bu "mit ykm" srecinden sonra, Yunan ve Brahman mitolojileri, ilgili sekin topluluklara
143

MTLERN ZELLKLER

MTOLOJ, ONTOLOJ, TARH

atalar iin canlandrdklar eyleri canlandramaz duruma gelmilerdi. Bu sekin topluluklar iin "z olan". Tanrlarla ilgili tarih kesitinde deil de bu tarihten hemen nce gelen "en eski durum"da aranmalyd. Burada, tanrlarla ilgili tarih olarak, mitolojinin tesine gemek iin ve gerein iinden fkrd ilk kaynaa ulamak iin, Varlk'n dlyatan saptamak iin harcanan bir abann var olduunu gryoruz. Felsefi speklasyon, kayna, kkeni, arkhe27'yi ararken, ksa bir sre iin kozmogoniye yeniden kavumutur; artk kozmogoni miti deil de bir ontoloj i sorunu sz konusu olmutur. Grlyor ki, "z olan"a inanlmaz bir geriye dnle ulalr: Bu, ritler yoluyla elde edilen bir regressus deil ama dnsel bir abayla gerekletirilen bir "geriye dn"tr. Bu bakmdan, ilk felsefi speklasyonlarn mitolojilerden kaynakland sylenebilir: Sistemli dnce, kozmogonilerin sz ettii "mutlak balang"m ne olduunu anlamaya ve kavramaya, Dnyann Yaratl ile ilgili gizi, ksacas Varlk'n ortaya kndaki gizi aydnlatmaya alr. Ancak Yunan dininde "mit ykm"nn, onun yan sra da Sokrates ve Platon ile birlikte kesin ve sistemli felsefenin baarya ulamasnn mitsel dnceyi tam olarak ykamad grlecektir. Zaten, "kken" saygnl yitip gitmedii, ve balang zamannda - y a da deney-st bir Dnya'da- olup biteni unutma da bilgiye ya da kurtulua erimedeki balca engeli oluturduu srece, mitsel dncenin kkl bir biimde almasn tasarlamak gtr. Platon'un bu arkaik dnce biimine ne kadar bal olduunu greceiz. Ayrca Aristoteles'in kozmolojisinde de saygnln koruyan mitoloji temalarnn varlklarn srdrdkleri de bir gerektir. En son tanr alaa edilmi, mitleri de ocuk masal144

lar dzeyine dm olsa bile Yunan dncesi, byk bir olaslkla mitsel dnceden kendi olanaklaryla kurtulmay becerememi olmaldr. nk bir yandan Yunan felsefi dncesi mitsel dncenin zn, eylerin sonsuz geriye dnn, kozmik ve insanla ilgili yaamn evrimsel imgesini kabul ediyor, te yandan da, Yunan anlay Tarihin bilgi nesnesi olabileceini dnmyordu. Yunan dnyasnn fiziki ve metafizikileri, mitsel dncenin birka oluturucu, yapc temasn gelitirmitir: Bunlar kkenin, arkhenin nemi; "z olan"n insan varlndan nce gelmesi; bellein oynad kesin rol, vb'dir. Elbette bu durum, Yunan miti ile felsefe arasndaki devamlln kopuklua urad durumlarn bulunmad anlamna gelmez. Ama felsefi dncenin, kozmik gereklie ve insan yaamna zg mitsel imgeyi kullanm ve uzatm olabilecei ok iyi anlalmaktadr. Mit, Tarih'in kefedilmesiyle, daha dorusu YahudiHristiyan dnyasnda tarih bilincinin uyanmasyla ve bunun Hegel ve ardllarnda gelimesiyle, insann varoluu ile temsil edilen Dnya'da bu yeni var olma biiminin tam olarak zmlenmesiyle alabilmitir ancak. Ne var ki, mitsel dncenin ykldn sylemekte kararsz kalnr. Az ileride de greceimiz gibi, bu dnce, kknden deimi olduu halde (elbette ok iyi bir biimde gizlenmi deilse), varln srdrmeyi baarmtr. in daha ilgin yan da varln zellikle tarih yazmnda da korumasdr.

127

MTLERN ZELLKLER

MTOLOJ, ONTOLOJ, T A R H

16. E. Anderson, Mythes, rves et mystires, s. 273. 17. Naissances mystiques, s. 60. 18. Bkz. Naissances mystiques, s. 106. 19. Ad. E. Jensen, Mythes et cultes chez les peuples primitifs (ev. M. Metzger ve J. Goffinet, Paris, 1954), s. 108. 20. Ad. E. Jensen, Das religise Weltbild einerfrhen Kultur (Stuttgart, 1948), s. 35-38; ayrca bkz. Joseph Campbell, The M asks of God: Primitive Mythology (New York, 1959), s. 173-176. Bu mitsel motifin yaylmasyla ilgili olarak bkz. Gudmund Hatt, "The Corn 1. Homo religiosus: "Dindar, din duygusu olan insan" anlamnda Latince deyi. (.N.) 2. Deus otiosus: "Etkisiz, yansz, nemsiz, ilgisiz Tanr" anlamnda Latince deyi. (.N.) 3. Trait d'histoire des religions, s. 53 ve tesi. 4. Trait, s. 55. 5. Trait, s. 55. 6. Trait, s. 55-56. 7. Bkz. Trait, s. 68 ve tesi. 8. Trait, s. 56. 9. Bu alnt metin iinde talyanca olarak verilmitir: "come assoluto, non ha che far con noi". (.N.) 10. J. G. Frazer, The Worship ofNature (Londra, 1926), s. 631. 11. Franszca metinde bu alntnn Eski Ahit'ten yapld yerin I. Samuel, XIII, 10 olduu belirtilmitir; dorusu I. Samuel, XII, 10 olacaktr; dzelterek veriyoruz. (.N.) 12. Bununla birlikte Avustralya'da da deus otiosuslarn bilindiini ekleyelim; bkz. Trait, s. 50. 13. Ronald M. Berndt, Djanggavul. An Aboriginal Cult of NorthEastem Amhem Land (New York, 1953), s. 139-141. Ayrca bkz. Naissances mystiques, s. 106, genleri yutan ve onlar ldren piton Lu'ningu'nun miti. nsanlar onu ldrdler, ama sonra da kendisini temsil eden bir ant diktiler: Ant, Kunapipi gizli trenlerinde rol oynayan iki rit direinden oluur. 14- Dingo: Avustralya yaban kpei. (.N.) 15. R. Piddington, bkz. Mythes, rives et mystres, s. 257 ve tesi.
146 127

NOTLAR

Mother in America and Indonesia" ( Anthropos , XLVI, 1951, s. 853-914). Hermann Baumann'n yapt itirazlar (bkz. D as dop~ pelte Geschlecht, Berlin, 1955). Ad. E. Jensen tarafndan "Der VI, Anfang des Bodenbaus in mythologischer Sicht" (Paideuma,

1956, s. 169-180) balkl makalesinde tartlmtr. Ayrca bkz. Cari A. Schmidz, "Die Problematik der Mythologeme 'Hainuwele' und 'Prometheus'" ( Anthropos, LV, 1960, s. 215-238). 21. Bkz. Mythes et cultes chez les peuples primitifs, s. 189 ve tesi. 22. Ay.y. adeti. (.N.) 24. A.g.y., s. 225. 25. Bkz. Trait d'histoire des religions, s. 68-90. 26. Ya da misterli veya m^sterial dinler; inan sahipleri, gnahlardan kurtulmay, br dnyada mutlulua kavumay bu gizli kltn salayacan kabul ederler, en yce ve en kutsal grevlerden birinin de trenleri gizlice yapmak olduuna inanrlard. (.N.) 27. Arkhe: "Kken", "balang", "temel" anlamlarnda Yunanca szck. (.N.) 23. Kanibalizm: zellikle dinsel inanlardan tr insan eti yeme

YEDNC B L M

ANIMSAMANIN VE UNUTMANIN MTOLOJS

1
Y O G A U S T A S I KRALEYE I K O L U N C A Matsyendranat ve Goraknat, Hint Ortaa'nn en tannan yoga ustalar arasnda yer alr. Byye dayal baarlar ok zengin bir destan yazn'nn domasna yol amtr. Bu mitoloji folklorunun balca blmlerinden birini Matsyendranat'n unutkanl oluturur. En bilinen varyantlarndan birine gre, bu yoga ustas Seylan'da bulunduu bir srada Kralieye k olur ve kendi kimliini tmyle unutarak onun sarayna yerleir. Bir Nepal varyantna gre de Matsyendranat u koullar altnda ivaya kaplmtr: Bedeni mezinin korumas altndayken ruhu yeni lm olan bir kraln cesedine girmi ve onu diriltmi. Bu, yogaclara zg ok iyi bilinen "bakasnn bedenine geme" mucizesidir; azizler de kimi zaman, ehveti kirlenmeden tanmak iin bu yola bavururlar. Son olarak, Gorakavijaya adl iire gre Matsyendranat, Kadali lkesinde kadnlara tutsak dmtr. Goraknat, Matsyendranat'n tutsak olduunu renince ustasnn lme mahkm olduunu anlar. Bunun stne Yama krallna iner, yazglar kitabn inceler, gurusunun geleceiyle ilgili sayfay bulur, stnde dzeltmeler yapar ve gurunun adn ller listesinden siler. "Sonra, Kadali'de, dansz klnda Matsyendranat'n huzuruna kar ve gizemli arklar syleyerek dans etmeye koyulur. Matsyendranat yava yava gerek kimliini anmsar. "Tensel yol"un lme gtrdn,
151

MTLERN ZELLKLER

ANIMSAMANIN VE UNUTMANIN MTOLOJS

unutma'snn da aslnda, gerek ve lmsz olan kendi doasn unutma olduunu ve 'Kadali'nin bys'nn dind yaamn seraplarn oluturduunu anlar'". Goraknat onu yoga yoluna yeniden dnmeye ve bedenini "yetkin" klmaya zorlar. Ona, lmszl az daha elinden karmasna neden olacak olan "unutma'ya Durga'nn yol atn anlatr. Goraknat, bu bynn "Doa" (yani Durga) tarafndan insanoluna yneltilmi olan sonsuz cehaletin uursuzluunu simgelediini ekler 2 . Bu mitsel tema u elere indirgenir: 1. Manevi bir usta, bir kralieye k olur ya da kadnlar tarafndan tutsak edilir; 2. Her iki durumda da fiziksel bir ak hemen annda Usta'da bellek yitimine yol aar; 3. Tilmizi kendisini bulur ve deiik simgeler (danslar, gizli iaretler, gizemli bir dil) araclyla onun bellee, yani kimliinin bilincine kavumasna yardmc olur; 4. Usta'daki "unutma" lme benzetilir ve bunun tersine "uyanma, ayrlma", anamnesis3, bir lmszlk koulu olarak belirir. A n a motif -Yaamn iine dalmann yol at bellek yitimi-tutsaklk, ve bir mezin gizemli iaretleri ve szleriyle gerekletirilen anamnesis- belli bir lde nci'nin lahisi'nde sunulan "Kurtarlan kurtarc"yla ilgili o nl gnostik miti anmsatr. lerde de greceimiz gibi Hint dncesi ile gnostisizmin4 baz zellikleri arasnda daha baka benzerlikler de vardr. Ancak, u anki durumda, gnostik bir etkinin bulunduunu varsaymak pek de gerekli deildir. Matsyendranat'm tutsakl ve unutmas tm Hint dnyasna zg bir motif oluturur. Her iki aksilik de tinin (Kendi[lik], kimlik; atman, purua) yaamlar evrimine dmesini, dolaysyla da Kendi(lik) bilincinin yitirilmesini cisimsel (ya da maddesel) olarak aklar. Hint yaznnda, insanlk koulunu belirtmek iin bala(n)ma, zincirle(n)me,
152

tutsaklk ya da unutma, bilgisizlik, uyku imgeleri hibir ayrm gzetilmeden kullanlr; buna karlk, insanlk koulunun ortadan kaldrlmasn (ya da almasn), zgrl, kurtuluu (moksa, mukti, nirvana, vb.) anlatmak iin, balardan kurtulma, rtnn yrtlmas (ya da gzleri rten ban karlmas) veya bellek, anms a n m a , ayrlma, uyan(dr)ma, vb. imgeleri kullanlr.

HNT D N Y A S I N I N U N U T M A V E A N I M S A M A LE LGL S M G E C L Diganikaya (I, 19-22), "belleklerini yitirdiklerinde ve bellekleri karmakark olduunda "Tanrlarn gkyznden dtn syler; bunun tersine, unutmayan Tanrlarmki deimez, sonsuzdur, deiiklii tanmayan bir doalar vardr. "Unutma" "uyku" demektir, ama ayn zamanda kendini yitirmeye yani ynn armaya, "dncesizlie" (gzlerin bal olmas) de denk der. andogya-Upaniad'da (VI, 14, 1-2) bir adamn, gzleri bal olarak, haydutlar tarafndan oturduu kentten uzaklara gtrlp ssz bir yere braklmas anlatlr. Adam barmaya balar: "Buraya gzlerim bal olarak getirildim; burada gzlerim bal olarak brakldm!" Bunun stne biri kar, onun gzlerindeki band ekip alr ve kendisine yaad kentin hangi ynde olduunu syler. Adam bir kyden brne yolu sora sora evine dnmeyi baarr. te tpk bunun gibi, diye devam eder metin, grgl, bilgili bir ustas olan da cehalet bandndan kurtulmay baarr ve sonunda yetkinlie ular. Sankara, andogya-Upaniad metninden alnan bu blm, ok bilinen birka sayfada yorumlamtr. Sankara, hrszlar tarafndan Varlk'tan uzaklara (atman-Brahman'dan uzaklara) karlan ve u bedenin
153

MTLERN ZELLKLER

ANIMSAMANIN VE UNUTMANIN MTOLOJS

kapanna kslan adamla ilgili olarak da olaylarn ayn byle olup bittiini anlatr. Hrszlar, "saygnlk ve kusur" a ilikin sahte fikirleri ve daha baka eyleri temsil eder. Adamn gzleri de bo hayal, kuruntu bayla balanmtr, karsna, oluna, arkadana, srlerine, vb'ne zlem duymas da onu engeller. "Ben filancann oluyum, mutluyum ya da mutsuz, akllym ya da aptal, dindarm, vb. Nasl yaamalym? Ka yolu nerede? Kurtuluum nerede?" Korkun bir pusuya dm olan adam, gerek Varlk'n ( Brahman-atman ) bilincinde olan kiiye rastlad an'a kadar ite byle dnr; klelikten kurtulmu, mutlu biri olan ve ayrca bakalarna kar sempati besleyen bu kiiden, bilginin yolunu ve dnyann geiciliini, boluunu renir. Bylelikle kendi bo hayallerinin tutsa olmu olan adam dnyayla ilgili eylere bamllktan kurtulur. te o zaman kendi gerek varln tanr, sand gibi ynn arm bir serseri olmadn anlar. Tersine, kendisinin de, Varlk'n olduu ey olduunu anlar. Bylece cehaletin (avidya) yaratt bo hayal bandan gzleri kurtulmu olur ve o da, evine dnen Gandara'l adam gibi olmu, yani atman'11 bularak nee ve dinginlikle dolmutur5. Kendi(lik)deki usa aykr durumu anlalr klmaya alrken Hint speklasyonunun yararland klieler ok iyi fark edilmektedir. Zamansal varlnn yaratt ve besledii bo hayallerle akna dnen Kendi(lik) [atman], Dnya'da, ancak grnte baml olduunu kefettii gne kadar bu "cehalet"in sonularna katlanr. Samkya ve Yoga da benzer bir yorum sunar: Kend i l i k ) [prua] ancak grnte denetim altndadr, kurtulu ( mukti ) da, kendi sonsuz zgrlnn bilincine varmaktan baka bir ey deildir. "Ac ektiimi sanyorum, denetim altna alndm sanyorum, kurtulua ulamak istiyorum. Bu 'ben'in, Maddeye ( praktri) ilikin bir rn olduunu anladm anda -'ayldm'

i i n - birden tm varoluun, yalnzca bir acl anlar zinciri olduunu ve gerek tinin 'kiilikteki' dram 'soukkanllkla seyrettiini' anlarm 6 ". Samkya-Yoga iin olduu kadar Vedanta iin de kurtulu bir "aylma'ya ya da balangtan beri var olan, ama bir trl gerekletirilemeyen bir durumun bilincine varlmasna benzetilebilir. En son kertede, kendi kendini tanmama olan "cehalet", kimi bakmlardan gerek Kendi(lik)'i (atman, purua) unutmaya benzetilebilir. Ma;ya'nn rtsn yrtmakla ya da cehaleti ortadan kaldrmakla kurtuluu olanakl klan "bilgelik" (jnana, vidya, vb.) bir "uyanma"dr. Uyananlar arasnda en yetkin olan Buddha'dr; o mutlak olarak her eyi bilme yeteneine sahiptir. Bunu daha nceki bir blmde grmtk. br bilgeler ve yogiler gibi Buddha da daha nceki yaamlarn, varolularn anmsyordu. Ama Buddha'yla ilgili metinlerde, bilgelerin ve yogilerin belli sayda bazen de ok sayda yaam bilmeyi baarmalarna karlk, tmn bilenin yalnzca Buddha olduu belirtilir. Bu da her eyi bilme niteliini yalnzca Buddha'nn tadn syleme biimidir.

ESK Y U N A N ' D A " U N U T M A " V E "AKILDA T U T M A " Plotinos "Anmsama, unutmu olanlar iindir" diye yazmt (Enneades, 4, 6, 7). retisi Platon'cudur. "Unutmu olanlar iin anmsama bir erdemdir; ama yetkin olanlar hibir zaman gerein grntsn yitirmezler ve onu anmsamaya gereksinimleri yoktur" (Phaidon, 249, c, d,). Demek ki bellek, aklda tutma (mneme) ile anmsama (anamnesis) arasnda bir fark vardr. Buddha'nn Diganikaya'da szn ettii ve bellekleri karmakark olduunda gklerden dm olan

t
ANIMSAMANIN VE U N U T M A N I N MTOLOJS MTLERN ZELLKLER

tanrlar, insan olarak yeniden dirilirler. Aralarndan bazlar ile ekmeye ve derin dnceye dalmaya (meditasyon) bavururlar; yogi disiplinleri sayesinde daha nceki yaamlarn anmsamay baarrlar. Demek ki yetkin bir bellek anmsama yetisinden stndr. u ya da bu biimde anmsama bir "unutma"y ierir, bu da, grdmz gibi, Hindistan'da cehalet, klelik( t u t saklk) ve lm anlamna gelir. Benzer bir duruma Yunanistan'da da rastlanr. Burada, Yunan inanlar ve speklasyonlarndaki "unutma" ve anamsesis ile ilgili olan btn olgular sunmayacaz. Biz proto-tarmla uraan toplumlarda nemli bir rol olduunu bir nceki blmde grdmz "aklda tutma ve unutma mitolojisi"nin geirdii eitli deiiklikleri izlemeyi dnyoruz. Yunanistan'da olduu gibi Hindistan'da da, proto-tarmla uraanlarnkine az ok benzeyen inanlar, ozanlar, d ve dnceye dalma uygulamasna bavuranlarn yan sra ilk filozoflar tarafndan da zmlenmi, yeniden yorumlanm ve yeniden deerlendirilmitir. Bu da artk, Hindistan'da ve Yunanistan'da yalnzca dinsel davranlar ve mitolojiye ilikin anlatmlarla deil ama zellikle ruhbilim ve metafizikle ilgili ilksel kavramlarla kar karya olduumuz anlamna gelir. Ama yine de yaygn, "popler" inanlar ile "felsefi" speklasyonlar arasnda bir sreklilik vardr. te bizi asl ilgilendiren de zellikle bu srekliliktir. "Bellek"in kiiletirilmi biimi ve Kronos ile Okeanos'un kz kardei olan tanra Mnemosyne, Musalar'n anasdr. O her eyi bilir; Hesiodos'a gre ( Theogonia, 32, 3 8 ) o, "olmu olan her eyi, olmakta olan her eyi, olacak olan her eyi" bilir. Ozan, Musa'larn etkisine girmise dorudan do ruya Memosyne'nin bilgisiyle, yani zellikle "kkenler", "balanglar", soy soplara ilikin bilgiyle beslenir. "Gere' ten de Musa'lar ark156

larn, en batan - eks arkhes7 (Theogoria, 45, 1 1 5 ) - dnyann ortaya kndan, tanrlarn oluundan, insanln douundan balayarak sylerler. Bu yolla ortaya karlan gemi, imdinin gemiinden de te bir eydir: Onun kaynadr. Bu kaynaa kadar uzanmakla anmsama olaylar zamansal bir ereve iine yerletirmek yerine varln zne ulamaya alr, balangtan geleni, ilk gerei (bu gerek, oluu btn iinde anlamay salar, ayrca kozmos da bu gerekten kaynaklanr) ortaya karmaya abalar 8 ." Yeniden yakalanmaya elverili olan ilk, en eski bellek sayesinde, Musa'lardan esinlenmi olan ozan, balangtaki ilk gereklere ular. Bu gerekler balangtaki mitsel zamanlarda ortaya kmtr ve bu Dnya'nn temelini oluturur. Ne var ki, balangta ortaya km olduklar iin de bu gerekler artk gndelik yaantda yakalanabilecek nitelikte deildir. J. -P. Vernant hakl olarak ozann esinini cehennemdeki bir lnn ruhunun arlmasna ya da yaayan birinin, bilmek istedii eyi renmek iin giritii bir descensus ad infernos9'a benzetmitir. "Mnemosyne'nin aiodos10'a salad ayrcalk, br dnya ile bir szlemedir, oraya rahata girip kabilme olanadr. Gemi, br dnyann bir boyutu gibi grnmektedir. 1 "' te bu nedenle -tarihsel ya da en eski- gemi "unutulduu" lde lme benzetilir. Lethe pnar, yani "unutma" pnar tmyle lm alan iinde kalr. ller belleklerini yitirmi olanlardr. Bunun tersine, Tiresias ya da Amphiaraos gibi kimi ayrcalkllar belleklerini ldkten sonra da korurlar. Hermes, olu Ethalide'yi lmsz klmak iin ona "hi bozulmayacak bir bellek" verir. Rodoslu Apollonios'un yazdna gre "Akheron'u getii zaman bile, unutma, onun ruhunu kaplayamad; ve her ne kadar, kh glgelerin bulunduu yerde, kh gne nn bulunduu yerde yaarsa da
157

f
MTLERN ZELLKLER ANIMSAMANIN VE U N U T M A N I N MTOLOJS

o, her zaman, grm olduu eyin ansn saklard12". Ama "Aklda tutma ve Unutma"nn mitolojisi, ruhgyle ilgili bir retinin olumas srasnda eskatolojiye ilikin bir anlamla zenginleerek deiiklie uramtr. Bundan byle en eski gemii renmek nemli deildir, ama asl nemli olan daha nceki kiisel yaamlar, varolular dizisini renmektir. Lethe'nin grevi tersine dnmtr: Onun sular artk, dnyadaki yaam unutturmak amacyla bedenden ayrlan ruhu karlamaz. Tersine, Lethe gkyz leminin ansn, yeniden dirilmek zere yeryzne dnen ruhtan silip atar. Artk "Unutma" lm deil de, yaama dn simgeler. Lethe pnarndan (Platon'un, Phaidra'da, 248 c, betimledii gibi "unutma ve ktlk yudumunu") ime tedbirsizliini gstermi olan ruh, yeniden dirilir ve olu evriminin iine yeniden frlatlr. OrpheusPythagoras' din topluluu yelerinin taktklar altn lamlarda, ruha, sol taraftaki yol stnde bulunan Lethe pnarna yaklamamas, ama Mnemosyne glnden kan kaynaa rastlayaca sadaki yoldan gitmesi buyrulur. Ruha, kaynan bekilerine yle yakarmas tlenir: "abuk bana Bellek glnden akan souk sudan verin. "Onlar da kendiliklerinden sana imen iin kutsal kaynaktan su vereceklerdir, bundan sonra da, br kahramanlar arasnda sen efendi olursun13." Pythagoras, Empedokles ve daha bakalar, ruhgne inanrlar ve nceki yaamlarn anmsadklarn ileri srerlerdi. "Kutsal yerden srgn edilmi serseri" olarak kendini tantan Empedokles" ben eskiden zaten bir olan ve bir kz ocuk, bir allk ve bir ku, denizde sessiz bir balk idim" ( Arnmalar [Fr. ev: Purifications, para 117] diyor ve ayrca unlar da sylyordu:" Ben sonsuza dek lmden kurtuldum" ( ay.y ., Fr. ev., para 112). Empedokles, Pythagoras'tan sz ederken onu "olaanst bilgiye sahip bir adam" diye betimli158

yordu, nk "tin'inin tm gcyle egemen olduu yerde, insan olarak yaad on yirmi varoluta kendisinin ne olduunu kolayca grebiliyordu" (ay.y. Fr. ev. para 129). te yandan bellein kullanlmas ve gelitirilmesi Pythagoras' din topluluklarnda nemli bir rol oynard (Diodoros X, 5; lamblikhos, Vita Pyth. 78 ve tesi). Bu altrma, V. blmde incelediimiz yoga teknii olan "geriye dn'u anmsatr. Ayrca unu da eklemek gerekir: amanlar nceki yaamlarn14 anmsadklarn ileri srerler ve bu da sz konusu uygulamann ok eski olduunu gsterir.

"LK" BELLEK V E " T A R H S E L " BELLEK Grlyor ki Yunanistan'da bellein iki eit deerlendirmesi vardr: 1. En eski olaylara (kozmogoni, teogoni, jenealoji) bavuran bellek; 2. nceki varolularn yani tarihsel ve kiisel olaylarn bellei. Lethe, yani "Unutma" bu iki eit bellee ayn iddetle kar kar. Ancak Lethe birka ayrcalkl kii karsnda gsz kalr: 1. Musa'lardan esinlenen ya da bir "geriye doru kehanette bulunma" sayesinde en eski olaylarn belleini yeniden bulmay baaranlar; 2. Pythagoras ya da Empedokles gibi nceki varolularn anmsamay baaranlar. Bu iki ayrcalklar kategorisi "Unutma"y, dolaysyla da bir bakma lm yenilgiye uratr. Bazlar "kken"lere ilikin bilgiye ular (Kozmos'un, tanrlarn, halklarn, slalelerin kkeni). brleri de kendi "tarihe"lerini yani kendi ruhglerini anmsarlar. Birinciler iin nemli olan balangta olup bitendir. Onlarn kiisel olarak kapsamna girmedikleri en eski olaylardr bunlar. Ama bu olaylar -kozmogoni, teogoni, jenealoji- onlar oluturmutur bir bakma: Bu
159

MTLERN ZELLKLER

ANIMSAMANIN VE UNUTMANIN MTOLOJS

olaylar gereklemi olduu iin onlar ne iseler o'durlar. Burada, sz konusu tutumun, kendisinin mitlerde gerektii gibi anlatlan en eski olaylar dizisi sonucu olutuunu kabul eden arkaik toplum insannn tutumunu ne kadar da anmsattn gstermek gereksizdir. Buna karlk nceki yaamlarn, nceki varolularn anmsamay baaranlar ncelikle, saysz cisimlemeleri arasna dalm olan kendi z "tarihe"lerini ortaya karmayla urarlar. Yazglarnn oluum dorultusunu grmek iin bu tek tek paralan birletirmeye, onlar tek bir yap iine sokmaya alrlar. nk anamnesis yoluyla, aralarnda hibir bant bulunmayan, tariheye ilikin paralarn birletirilmesi ayn zamanda "balang ile sonu birbirine bititirmek" demekti; bir baka deyile, dnya stndeki ilk yaamn, ilk varoluun ruhg srecini nasl balattn ortaya karmak nemliydi. Byle bir kayg ve byle bir disiplin Hint geleneindeki "geriye dn" ve nceki varolular anmsama tekniklerini akla getirir. Platon unutma ve bellek ile ilgili bu iki gelenei bilir ve kullanr. Ama onlar, kendi felsefe sisteminde eklemleyebilmek iin dntrr ve yeniden yorumlar. Platon'a gre, renmek, sonu olarak anmsamak anlamna gelir (bkz. zellikle Menon, 81. c, d). Yeryzndeki iki varolu arasnda, ruh idealar seyre dalar: Ar ve yetkin nitelikte olan bilgiyi paylar. Ne var ki, yeniden cisimleirken ruh, Lethe pnarndan su ier ve dealar dorudan doruya seyretmekle elde etmi olduu bilgiyi unutur. Bununla birlikte, cisimleen insanda sz konusu bilgi gizli olarak kalr ve felsefi alma sayesinde gerekleme aamasna getirilmeye elverilidir. Fiziksel nesneler, ruhun kendi stne eilmesine ve bir eit "geriye dn"le, dnya-d durumdayken sahip olduu ilk bilgiyi yeniden bulmasna ve ele geirmesine yardmc olurlar. Buna gre de lm, belli sreler
160

iinde ruhun yeniden cisimlemesi sonucu yitip gitmi olan en eski ve yetkin bir duruma dntr. Daha nce Platon'un felsefesini "arkaik ontoloji" olarak adlandrlabilecek eyle karlatrma frsatn bulmutuk15. imdiyse dea'lar kuram ile Platon'cu anamnesisin, arkaik ve geleneksel toplum insannn davranyla hangi adan karlatrlmaya elverili olduunu gstermek nemlidir. Arkaik ve geleneksel toplum insan btn eylemlerinin rnek oluturan modellerini mitlerde bulur. Mitler onu, yapt ya da yapmaya giritii her eyin daha nce, Zaman'n balangcnda, balang zamannda (in illo tempore) yaplm olduu konusunda inandrrlar. Demek ki, mitler yararl bilginin tmn oluturur. Bireysel bir yaam ortaya kp gerekleir ve srer; bu yaam, daha nce gerekletirilmi eylemler ve daha nce dile getirilmi dnceler ynndan esinlendii lde sorumlu ve anlaml, tam olarak insana zg bir yaamdr, bir varolutur. Gelenein oluturduu bu "ortak bellek"in ieriini bilmemek ya da unutmak "doal" duruma (ocuun kltrsz durumu) doru bir gerileme ya da bir "gnah" veya bir felaket anlamna gelir. Platon'a gre akllca yaamak, yani gerei, gzeli, iyiyi renmek ve anlamak her eyden nce cisimden kurtulmu olan, salt tinsel nitelikteki bir yaam yeniden anmsamaktr. Bu pleroma16 koulunu "unutma", mutlaka bir "gnah" ileme deildir, ama yeniden cisimleme srecinin bir sonucudur. Platon iin de "unutma'nn lm olgusunun bir parasn oluturmamas ama tersine yaamla, yeniden cisimlemeyle balantl olmas ilgi ekicidir. Ruh, dealar dnya yaamna dnerken "unutur". Burada, nceki varolular -yani kiisel yaantlar toplamn, 'tariheyi- unutma deil ama kiitesi ve ncesiz-sonrasz nitelikteki hakikatler olan dealar unutma sz konusudur. Felsefi
161

MTLERN ZELLKLER

ANIMSAMANIN VE UNUTMANIN MTOLOJS

anamnesis, daha nceki varolularn bir blmn oluturan olaylarn ansn yakalamaz ama hakikatleri, gerek olana ilikin yaplar geri alr. Bu felsefi tutum ile geleneksel toplumlarn arasnda bir benzerlik kurulabilir: Mitler, Doast Varlklar tarafndan kurulmu olan paradigma modellerini temsil ederler, u ya da bu bireyin kiisel yaantlar dizisini deil17.

UYKU VE LM Yunan mitolojisinde Uyku ve lm, yani Hypnos ve Thanatos ikiz kardelerdir. Yahudiler iin de, en azndan srgn sonras zamanlardan balayarak lmn uykuya benzediini anmsatalm. Mezardaki uykuya (Eyub, III, 13-15; III, 17), eol 18 'daki (Vaiz, IX, 3; IX, 10) ya da ayn zamanda her iki yerdeki uykuya (Mezmur LXXXVIII). Hristiyanlar lm-uyku benzeikliini kabul etmiler ve gelitirmilerdir: in pace bene dormit, dormit in somno pacis, in pace somni, in pace Domini dormias19, mezar talarna yazlan en yaygn formller arasnda yer alr20. Hypnos, Thanatos'un erkek kardei olur olmaz, tpk Hindistan'da ve gnostisizmde olduu gibi Yunanistan'da da "uyandrmak" eyleminin (terimin geni anlamnda) neden soteriyolojiyle ilgili bir anlam tad anlalr. Sokrates kendisiyle konuanlar, kimi zaman hi istemedikleri halde uyandrr. "Ne kadar da sinirlisin, Sokrates!" diye barr Kallikles ( Gorgias , 508 d). Ama Sokrates, insanlar uyandrma grevinin kutsal trden olduunun pekala da bilincindedir. Tanr'nn hizmetinde olduunu srekli olarak anmsatr ( Apologia, 23 c; ayrca, bkz. 30 e; 31 a; 33 c). Atinallar, siz benim gibisini kolay kolay bulamazsnz, ve eer bana inanyorsanz, beni korursunuz, Ama, belki de, tpk
162

uykudan uyandrlm uykulu insanlar gibi sinirli sinirli Anytos'u dinleyip dversiniz beni ve dncesizce ldrrsnz; sonra da tm yaamnz boyunca uyursunuz; bundan da ancak, Tanr sizlere olan sevgisinden tr baka birini gnderirse kurtulursunuz" ( Apol. , 30 e). insanlara olan sevgisinden dolay onlar, ayn zamanda cehalet, unutma ve "lm" olan uykularndan "uyandrmak" iin bir Efendi gnderenin Tanr olduu dncesini unutmayalm. Ayn motife gnostisizmde de rastlanr, ama elbette bu kez stnde byk lde allm ve yeniden yorumlanm olarak. Actes de Thomas'daki Inci'nin lahisi'nin bize sunduu ana gnostik mit, unutma [amnesia] ve anamnesis temas evresinde eklemlenir. Prensin biri Dou'dan, sl n n ten ylann evreledii denizin ortasndaki tek inci tanesini alp gtrmek zere Msr'a gelir. Msr'da, lkenin insanlar tarafndan yakalanr. Bu insanlar Prense kendi yiyeceklerinden verirler, bunun stne Prens de kimliini unutur. "Bir kral olu olduumu unuttum ve onlarn kralna hizmet ettim ve anamn babamn beni, almam iin, peine gnderdikleri inciyi unuttum, ve onlarn yiyeceklerinin arlndan derin bir uykuya daldm." Ancak Prensin annesiyle babas onun bana gelenleri renirler ve kendisine bir mektup yazarlar. "Krallar kral babandan, Dounun melikesi annenden ve ikinci olumuz kardeinden sen olumuza, selam olsun! Uyan ve kalk uykundan, mektubumuzdaki szlere kulak ver. Kral olu olduunu anmsa. Nasl bir klelie dtn gr. Almak iin Msr'a gnderilmi olduun inciyi aklna getir." Mektup bir kartal gibi uar, onun stne iner ve sze dnr. "Sesi ve kard hrt stne uykudan uyandm ve alp kendime geldim. Onu aldm, kucakladm, mhrn atm, okudum, mektuptaki szler yreime yazlm olan eyle birbirini tutuyordu. Kraliyet ailesinin olu olduumu

166 162

MTLERN ZELLKLER

ANIMSAMANIN VE UNUTMANIN MTOLOJS

anmsadm, o esiz doumum da kendi niteliini doruluyordu. Almak zere Msr'a gnderildiim inciyi anmsadm ve sl m n ten ylan efsunlamaya koyuldum. Onu bylyerek uyuttum, sonra onun stnde babamn adn syledim, inciyi ele geirdim ve babamn evine dnme grevine baladm 2 "' nci'nin llahisi'rin bizim konumuzu dorudan doruya ilgilendirmeyen bir sonu var (Prensin yola koyulmadan nce brakt ve eve dnnce bulduu "parltl giysi"). Srgn, yabanc bir lkede tutsak edilme, tutsa uyandran ve onu yola koyulmaya aran haberci temalarna, Sohravardi'nin kk oylumlu bir yapt olan Bat Srgnnn Anlatsnda rastlanr22. Mitin kkeni (byk bir olaslkla ran'a uzanr) ne olursa olsun, nci'nin lahisi'nin deeri, en yaygn gnostik motiflerinden birkan tiyatroya zg bir biimde sunmasndan kaynaklanr. Geenlerde kan bir kitapta Hans Jonas zellikle gnostik simge ve imgeleri zmlerken "d, tutsak etme, terk etme, yurt zlemi, uyuukluk, uyku, kendinden geme 23 " motiflerinin nemi stnde srarla durmutur. Biz burada bu geni apl dosyay yeniden ele alacak deiliz. Bununla birlikte zellikle etkileyici nitelikte olan birka rnek verelim. Madde'ye doru dnen "ve bedeni tanma isteiyle yanp tutuan" ruh, kendi z kimliini unutur. "Balangta kald yeri, kendi gerek yuvasn, ncesiz-sonrasz varln unuttu." Harran halknn temel inancn El Katibi bu szlerle anlatr 24 . Gnostiklere gre, insanlar yalnzca uyumakla kalmazlar ama uyumay severler. Ginza "neden hep uykuyu seversiniz ve sendeleyenlerle sendelersiniz?" diye sorar25. Yuhanra'nn Vahyi'rdt "Duyan, ar uykudan uyansn" diye yazldr26. Ayn motife (Theodore bar Khnai'n bizler iin koruduu biimiyle) manikeizm kozmogonisinde de rastlanr: "Ik saan sa, masum Adem'e doru indi ve kurtulsun
164

diye onu bir lm uykusundan uyandrd 27 ..." Cehalet ve uyku, ayn zamanda "kendinden geme" olarak da belirtilir. Evangile de Verite'de, "Gnoz 28 sahibi" bir kii ile "kendinden getikten sonra, yeniden ll, lml biri olan ve kendine geldiinde temelde kendisinin olan yeniden dorulayan bir kii29" karlatrlr. Girza da Adem'in nasl "uykusundan uyandn ve gzlerini n bulunduu yere doru kaldrdn 30 " anlatr. Jonas hakl olarak, bir yandan yeryzndeki varoluun "terk etme", "kayg", "yurt zlemi" olarak tanmlandn, te yandan da "uyku", "kendinden geme" ve "unutma" olarak betimlendiini saptar: Bir baka deyile, (kendinden geme'yi bir yana brakrsak) bu varolu daha eski bir dnemde, yeralt dnyasnda llerin iinde bulunduklar duruma mal edilen btn zellikleri kendinde toplamtr 3 "'. nsan uykusundan "uyandran" "haberci", ona hem "Yaam", hem de "kurtulu"u getirir. Hippolytos'un korumu olduu gnostik bir para ( R e f u t . , V, 14, 1) yle balar: "Ben gecenin Eon'unda 32 uykudan uyandran ses'im". "Uyanma", anamnesis demektir, ruhun gerek kimliinin anmsanarak yeniden tannmas yani gksel kkenini yeniden tanma anlamna gelir. "Haberci" insana ancak onu uyandrdktan sonra kurtulu vaadini aklar ve son olarak ona Dnya'da nasl davranmas gerektiini retir33. Turfan'da bulunan, manikeizmle ilgili bir metinde unlar yazldr: "inde uyuyup kaldn kendinden geme durumundan kurtul, uyan ve beni seyret34!". Bir bakasnda da yle denir: "Uyan, iine dtn kendinden geme durumundan, sarholuk uykusundan, ey grkemli ruh (...), balangta yaadn o yce yere doru izle beni35. "Bir mande metni de tanrnn Habercisinin Adem'i nasl uyandrdn anlatr ve yle devam eder: "Ben seni bilgilendirmek iin geldim Adem, ve seni bu dnyadan kurtarmak iin.
165

m
MTLERN ZELLKLER

ANIMSAMANIN VE UNUTMANIN MTOLOJS

Kulak ver, dinle ve kendini yetitir, ve n olduu yere zafer kazanm olarak yksel36. "Kendini yetitirme ayn zamanda bir daha kesinlikle uykuya yenilmeme buyruunu da ierir. "Artk ne uyukla ne de uyu, Tanr'nn sana verdii grevi unutma 37 ." Kukusuz, bu kalplam szler gnostiklerin tekelinde deildir. Ephesoslular'a Mektup (V, 14) kimin tarafndan sylendii bilinmeyen u szleri ierir: "Uyan ey sen uyuyan ve ller arasndan kalk ve sa seni aydnlatacaktr." Uyku ve uyanma motifine hermetizmle ilgili metinlerde de rastlanr. Poimandres'de yle denir: "Ey siz, topraktan domu, kendini ruhsal sarholua ve uykuya ve Tanrbilmezlie vermi olanlar - llle dnn! Sarholuunuzdan vazgein, sama uykunuzun bysnden kurtulun 38 !" Uykuya kar kazanlm zafer ve kesintiye uramayan uyanklk durumu olduka tipik bir inisiyasyon snamas oluturur. Bunlara henz, kltrn arkaik evrelerinde bile rastlanr. Kimi Avustralya kabilelerinde inisiyasyon snamasna aday olan acemilerin, gn boyunca uyumamalar gerekir, ya da onlara gn aarmadan uyumak yasaktr39. lmszl aramaya giden Mezopotamyal kahraman Glgam, mitsel Ata Ut-napitin'in adasna varr. Orada alt gn alt gece boyunca uyank kalmak zorundadr, ama o bu inisiyasyon snamasndan gemeyi baaramaz ve lmszle sahip olma ansn elde edemez. Orpheus ve Eurydike tipinde bir Kuzey Amerika mitinde de, karsn kaybeden bir adam, Cehennem'e inmeyi ve onu orada bulmay baarr. Cehennem Tanrs, ona, eer btn geceyi uyumadan geirebilirse karsn geri gtrebilecei konusunda sz verir. Ne var ki adam tam gn aaraca srada uyuya kalr. Cehennem Tanrs ona yeni bir ans daha tanr; ertesi gece, yorgun olmamas iin adam gn boyu uyur. Ama yine de gn aarncaya kadar uyank kal166

may baaramaz ve Yeryzne yalnz bana dnmek zorunda kalr40. Grlyor ki, uyumamak yalnzca fiziksel yorgunluu yenmek deil ama zellikle tinsel gc kantlamaktr, "Uyank" kalmak, tam anlamyla bilinci yerinde olmak, tinin dnyasnda var olmaktr. Isa, hi durmadan tilmizlerine uyumamay buyururdu (bkz. szgelimi Matta, XXIV, 42): Getsemani'deki Gece, tilmizlerin sa ile birlikte uyank kalmay baaramadklar iin zellikle ackl olmutur. "Canm lesiye skkn; burada kaln ve benimle uyank durun" (Matta, X X V I , 38). Ama geri dndnde onlar uyur bir durumda bulur. Petrus'a yle der: "Siz benimle bir saat byle uyank duramadnz" (XXVI, 40). Sonra onlara yeniden "Uyank kalp dua edin" diye buyurur. Ama bouna; geri dndnde "onlar yine uykuda buldu; nk onlarn gzleri arlamt" (XXVI, 41-43; bkz. Markos, XIV, s. 34 ve tesi; Luka, XXII, 46). "nisiyasyonh ilgili uyank kalma" bu kez de insana zg glerin stnde olduunu gstermitir.

G N O S T S Z M V E H N T FELSEFES Bu yaptn dzeni iinde gnostisizm sorununun btnyle ele alnp tartlmasna yer yoktur. Bizim konumuz, "Unutma ve Anmsama mitolojisinin", st dzeydeki birka kltrde gsterdii gelimeyi izlemektir. Sz ettiimiz gnostik metinler, bir yandan ruhun, maddenin iine dmesi (Yaam) ve bunun ardndan gelen lmcl "uyku" stnde dururken te yandan da ruhun dnya-d kkeni stnde durur. Ruhun maddenin iine dmesi, Yunan felsefe speklasyonunda ruhgnn akland gibi, daha nceden ilenmi bir gnahn sonucu deildir. Gnostikler, gnahn bir bakasna ait
167

MTLERN ZELLKLER

ANIMSAMANIN VE UNUTMANIN MTOLOJS

olduu kansn uyandrrlar41. Dnya-d kkenli tinsel varlklar olan gnostikler "buradan", bu dnyadan olduklarn kabul etmezler. H. -Ch. Puech'n belirttii gibi, gnostiklerin teknik dillerindeki anahtar szck "br"dr, "yabanc"dr4Z. Balca aklama yledir: "Dnyada, dnyann iinde olmasna karn, o (gnostik) dnyal deildir, ona ait deildir, ama baka yerden gelir, baka yerdendir 4 "' Sadaki Mande Ginza's ona u aklamay yapar: "Sen bural deilsin, senin kkn dnyal deil" (XV, 20). Soldaki Ginza da yle der (III, 4: "Sen buradan gelmiyorsun, senin soyun bural deil: Senin yerin Yaam'n yeri." Livre de Jean'da (s. 67) da yle yazar: "Ben br Dnya'nn bir insanym44." Daha nce grdmz gibi Hint felsefe speklasyonu, zellikle de Samkya-Yoga benzeri bir durum sunar. Kendi(lik) [Purua] her eyden nce bir "yabanc"dr, Dnya ( prakrti ) ile hibir ilikisi yoktur. svara Kria'nn da yazd gibi ( Samkya-karika , 19), Kendi(lik) [Tin], Yaam ve tarih dramnda "tek bana, ilgisiz, etkili olmayan basit bir seyircidir". Dahas, ruhg evriminin cehalet ve "gnahlar"la uzayp gitmesi doruysa da, "Kendi(lik)in yaamn iine dme" nedeni, Kend i l i k ) [purua] ile Madde (prakrti) arasndaki (zaten aldatc olan) bantnn kkeni, zm olmayan sorunlardr; daha dorusu, bugnk insanlk durumunda zmszdr. Her ne olursa olsun, ve tpk gnostikler iin olduu gibi, Kendi(lik)i yaamlarn, varolularn arkna iten, bir ilk (yani insana zg) gnah deildir. Aratrmamza gre gnostik mitin nemi tpk Hint felsefe speklasyonunun nemi gibi, bunlarn, insan ile insan oluturmu olan en eski dram arasndaki banty zellikle yeniden yorumlamalarna baldr. Daha nceki blmlerde incelemi olduumuz arkaik dinlerdeki gibi, gnostikler iin de, mitsel zamanlarda gereklemi olan dram renmek ya da daha dorusu yeni168

den anmsamak nemlidir. Ancak, mitleri renince bu en eski olaylardan doan sonular gze alan, stlenen arkaik toplum insann tersine, bir gnostik, miti sonularndan kurtulmak iin renir. lmcl uykusundan bir kez uyanan gnostik (tpk Samkya-Yoga'nn tilmizi gibi) mitin kendisine anlatt en eski felakette kendisinin hibir sorumluluu olmadn, dolaysyla da Yaam ile, Dnya ile, Tarih ile gerek bir ilikisi bulunmadn anlar. Gnostik, tpk Samkya-Yoga gibi, kendi gerek Kendi(liki)ni unutmu olma "gnah"ndan dolay daha nceden cezalandrlmtr. nsana ilikin her varoluu oluturan aclar, uyanma annda ortadan kalkar. Ayn zamanda bir anamnesis olan uyanma, Tarih'e kar, zellikle de ada Tarih'e kar bir ilgisizlikle kendini gsterir. nemli olan yalnzca en eski mittir. Asl renilmesi gerekenler yalnzca mitolojik gemite olup bitmi olaylardr; nk insan bunlar renmekle kendi gerek doasnn da bilincine varr - ve uyanr. Gerek anlamdaki tarihsel olaylarn (szgelimi Truva sava, Byk skender'in seferleri, Jl Sezar'n katledilmesi), soteriolojiyle ilgili hibir mesaj tamadklar iin, bir anlam yoktur.

ANAMNESS VE TARHYAZMA Tarihsel olaylar, Yunanllara gre de soteriolojiyle ilgili hibir mesaj tamazd. Bununla birlikte tarihyazma Yunanistan'da Herodotos ile balad. Herodotos neden Tarih'ini yazma skntsna katlandn bizlere yle aklar: nsanlarn kahramanlklarnn, baarlarnn zamanla yitip gitmemesi iin. O Yunanllar'n yan sra Barbarlarn da eylemlerinin ansn korumak istemitir. br Eskia tarihileri de, yaptlarn deiik
169

MTLERN ZELLKLER

ANIMSAMANIN VE UNUTMANIN MTOLOJS

nedenlerle yazacaklardr. Szgelimi Thukydides insan doasnn ayrt edici zellii sayd "ktidar iin savam" aklamak amacyla; Polybios , btn dnya tarihinin Roma mparatorluuna doru ynlendiini gstermek iin ve ayn zamanda Tarihi incelemekle edinilen deneyimin, yaama en iyi girii oluturmasndan tr; Titus-Livius, Tarih'te "kendimize ve lkemize uygun rnekler" bulmak iin - ve bu byle uzar gider45. Bu yazarlardan hibiri - h a t t a egzotik teolojilere ve tanrlara merakl olan Herodotos bile- srail'in en eski tarihsel anlatlarnn yazarlar gibi Tarih'ini, tanrsal bir katn var olduunu ve Yce Tanr'nn bir halkn yaamndaki nemini kantlamak iin yazmyordu. Bu durum, Yunan ve Latin tarihilerinin mutlaka dinsel duygulardan yoksun olduu anlamna gelmez. Ancak onlarn din anlaynda, Tarih'te tek ve kiisel bir Tanr'nn rol olduu gz nne alnmyordu; dolaysyla da onlar, tarihsel olaylara, bu olaylarn srailliler iin tad dinsel anlam vermiyorlard. Zaten, Yunanllar iin Tarih, yalnzca, srecin bir zelliidir, olu yasasyla koullanmtr. Her kozmik olgu gibi Tarih, insan topluluklarnn doduklarn, gelitiklerini, yozlatklarn ve ortadan kalktklarn gsteriyordu. Bu nedenle de Tarih, bir bilgi nesnesi oluturamazd. Tarihyazma ii de daha az yararl deildi, nk uluslarn yaamndaki ncesiz-sonrasz olu srecini aklyordu, zellikle de eitli halklarn gsterdii baarlarn ansn, stn, nemli kiilerin adlarn ve servenlerini yitirmeyip koruyordu. Aziz Augustinus ve Gioacchino da Fiore'den Vico, Hegel, Marx ve ada tarihselcilik yanllarna kadar eitli tarih felsefelerinin incelenmesi bu denemenin konusu iine girmez. Btn bu dizgeler, evrensel Tarih'in anlamn ve dorultusunu bulmak ister. Bizim sorunumuz burada yer almaz. Aratrmamz ilgilendiren
170

Tarih'in tayabilecei anlam deil ama tarihyazma i;. dir: Bir baka deyile, ada olaylarn ansn kotum abas ve insanln gemiini olabildiince kesin hl biimde renme isteidir. Byle bir merak, Ortaa'dan, zellikle de Rom sans'tan bu yana giderek gelime gstermitir. Km.lu suz, Rnesans dneminde, Eskia tarihi iinde n i eyden nce, "yetkin insan" davran iin rnek n aranyordu. Denilebilir ki, Titus-Livius ve Plutarklu > , medeni ve manevi yaama rnek oluturacak model le salamakla, Avrupal sekinlerin eitiminde, gelene! sel toplumlarda mitlerin oynad rol oynuyorlard Ama tarihyazma asl XIX. yy'dan bu yana birinci derecede nemli bir rol oynamaya balamtr. Bat kltr kendini tarihyazmaya ilikin olaanst bir anamness abas biiminde sergiler. En egzotik, merkezlere gnen uzakta kalm toplumlarn gemiini, Yakn Do u'nun tarihncesini olduu kadar "ilkellerin" yitip git mekte olan kltrlerini de ortaya karmaya, "uyandrma"ya ve arayp bulmaya alr. Yeniden canlandrlmak istenen ey insanln eksiksiz tarihidir. Burada, tarihsel ufkun ba dndrc bir genilemesine tank olunmaktadr. Modern dnyann az rastlanan yreklendirici belirtilerinden biridir bu. Tarihi Msr, yazn' Homeros, felsefeyi de Thales ile balatan Bat'nn kltr alanndaki tarall artk almak zeredir. Dahas, tarihyazmaya ilikin anamnesisle insan, derinlemesine kendi benliinin iine dalar. Gnmzdeki bir Avustralya yerlisi ya da onun benzeri olan bir paleolitik dnem avcsn anlamay baarmakla, insan, kendi benliinin en derinlerinde, tarihncesi insanlnn varolusal, yaamsal durumunu ve bundan kaynaklanan davranlar "uyandrma"y baarr. Burada tpk bir lkenin bakentinin adn ya da Bizans'n d tarihini renmek ve aklda
171

r
ANIMSAMANIN VE UNUTMANIN MTOLOJS

MTLERN ZELLKLER

tutmak gibi basit bir "d" bilgi sz konusu deildir. Tarihyazmaya ilikin gerek bir anamnesis, ortadan kalkm ya da merkezlere gre uzakta kalm halklarla olan bantnn ortaya kmasyla kendini gsterir. Gemiin, hatta Tarihncesine ilikin kazlar ya da etnoloji aratrmalaryla ortaya konan "en eski" gemiin gerek anlamda yakalanmas sz konusudur. Bu sonuncu durumlarda arkaik yaama zg "yaam biimleri", davranlar, kltr trleri yani, sonu olarak arkaik yaamn yaplaryla karlalr. Binlerce yl boyunca insanolu ritlere uygun bir biimde alt ve makrokozmos ile mikrokozmos arasndaki benzerlikler stnde mitlere uygun bir biimde dnd. Bu tutum, Dnya'ya "alma", byle yapmakla da Kozmos'un kutsallna katlma olanaklarndan biriydi. Rnesans'tan beri, Evrenin sonsuz olduu ortaya ktktan beri, insanolunun yaamna ritlere uygun bir biimde ekledii u kozmik boyut bizlere yasaklanmtr. Zaman'n etkisi altna girmi ve kendi z tarihselliinin penesine dm olan modern insann, zamann derinliklerinde yeni bir boyut edinerek Dnya'ya doru "alma'ya abalamas normaldir. Farkna varmadan kendisini ada Tarih'in basksna kar, tarihyazmaya ilikin bir anamnesis ile korur; Hegel'in verdii rnee gre, her sabah, gazetesini okuyarak "Evrensel Tin ile dnce ve duygu ortakl kurmakla" yetinmi olsa, bu anamnesis onun nnde kuku gtrmez ufuklar aar. Kukusuz, keiflere kar kmamak gerekir: Eskiadan beri insanolu Tarih'in dehetine kar gemi zamanlarn tarihilerini okuyarak kendini teselli ederdi. Ama, modern insanda bir baka ey daha vardr: Onun tarihyazmaya ilikin ufku ok genitir, bundan tr de anamnesis yoluyla kltrler kefettii olur ve bu kltrler "Tarihi engellemek'le birlikte alacak derecede
172

yaratc olmulardr. Szgelimi, Byk skender tarafndan istila edilmi olmasna ve bu fethin, daha sonraki tarihi stnde bir etki yaratm olmasna karn Hindistan'n, bu byk fatihin adn belleinde bile tutamam olduunu rendiinde, modern bir Batl'nn asl tepkisi ne olacaktr? Tpk br geleneksel kltrler gibi Hindistan da, zele ve bireysele deil de rnek oluturucu modellere ve paradigmatik olaylara ilgi duyar. Bat dnyasnn tarihyazmaya ilikin anamnesisi daha henz balang noktasndadr. Kltr alanndaki yansmalar konusunda bir yargya varmak iin en azndan birka kuak beklemek gerekir. Ancak bu anamnesisin, bir baka dzlemde olduu halde, bellek ve an'nn dinsel deerlendirmesini srdrd sylenebilir. Artk, ne mitler ne de dinsel uygulamalar sz konusudur. Ama u ortak e varln korumaktadr: Yani gemiin kesin ve eksiksiz olarak yeniden anmsanmasnn nemi. Geleneksel topluluklarda mitsel olaylarn yeniden anmsanmas vardr; modern Bat dnyasnda da tarihsel Zaman'da olup biten her e;yin yeniden anmsanmas vardr. Aradaki fark, stnde durulamayacak kadar belirgindir. Ancak her iki anamnesis tr de insan "kendi tarihsel an'nn dna frlatr. Ve tarihyazmaya ilikin gerek anamnesis de en eski olarak nitelendirilebilecek bir Zaman'a alr; bu Zaman, insanlarn kltr alanndaki davranlarn, kendilerine doast Varlklar tarafndan aklandna inandklar davranlar temellendirdikleri Zamandr.

173

ANIMSAMANIN VE UNUTMANIN MTOLOJS

i metinler, Psyche (ev. W.B.Hillis, New York, 1925), s. 598 ve tesi. 15. Bkz. Le Mythe de l'Etemel Retour, s. 63 ve tesi. 16. Pleroma: "Tamlk" , "btnlk" , "doluluk" anlamlarnda Yunanca szck. Eski felsefede intelligentianm bolluunu, btnln belirten bu terim, ayrca gnostiklerdeki, tzle karm olan tm

NOTLAR

eon'larn (Bkz. ileride dipnot 3 2 ) oluturduu btn ve bir de tm varlklar btnn belirtir. (.N.) 17. Mythes, rves et mystres, s. 56-57. C. G . Jung iin de "ortak bilind" bireysel psikeden nce gelir. Jung'un arketipler dnyas, bir bakma Platon'un ldealar dnyasn andrr: Arketipler kiitesi niteliktedir ve bireyin tarihsel Zaman'na deil de trn, hatta organik yaamn Zaman'na katlr. 18. eol: Eski Ahit'te llerin ruhlarnn gittii yer. (.N.) 19. lnn "huzur iinde uyumas" dileini deiik biimlerde ve hep "uyumak" ve "uyku" szcklerini kullanarak belirten Latince deyiler. (.N.) 20. Bkz.F. Cumont, Lux perpetua, s. 450. 21. H. Leisegang, La Gnose (Fr. ev. Jean Gouillard, Paris, 1951), s. 247-248; Robert M. Grant, Gnosticism. A Source book of Heretical Writings from the Early Christian Period (New York, 1961), s. 116 ve tesi. G. Widengren, "Der iranische Hintergrund der Gnosis" (Z eit-schrift fr Religions-und kenini savunur. 22. Henry Corbin, "L'Homme de Lumiere dans le Soufisme iranien" (ortak kitap Ombre et Lumiere'de, s. 10. Religion bavurularla birlikte. 23. Hans Jonas, The Gnostic Religion (Boston, 1958), s. 62 ve tesi. 24. H. Jonas, a.g.y., s. 63. 25. Aktaran Jonas, s. 70. 26. Jean Doresse, Les Livres Secrets des Gnostiques (Paris, 1958), s. 227. 27. F. Coumont, Recherches sur le manicheisme: I.La cosmogonie d'Egypte, cilt I Paris, 1961, s. 137-257), s. 154 ve tesi, daha nceki almalarna yapt (kaynaka ile ilgili) Geistesgeschichte, IV, 1952, s. 97114), s. 111 ve tesi, bu mitin byk olaslkla Part kl ran k-

1. M. Eliade, Le Yoga. Immortalite et Libert (Paris, 1954), s. 311. 2. Le Yoga, s. 321. 3. Anamnesis: "Anmsamak", "yeniden anmsamak" anlamnda Yunanca szck (.N.) 4. Gnostisizm: Bilinircilik. (.N.) 5. Sankara, andogya Upaniad'n (VI, 14, 1-2) yorumu. 6. M. Eliade, Le Yoga, s. 447. Eks arkhes: "Balangtan beri" , "kkenden beri" anlamnda Yunanca deyi. (.N.) 8. J.-P. Vernant, "Aspects mythiques de la memoire en Grece" (Journal de Psychologie, 1959, s. 1-29), s. 7. Ayrca bkz. Ananda K. Coomarswamy, "Recollection, Indian and Platonic" ran 1944). 9. Descensus ad infernos: "Cehenneme ini" anlamnda Latince deyi. (.N.) 10. Aiodos: Eski Yunan'da destan airi. (.N.) 11. J.-P. Vernant, a.g.y., s. 8. 12. Argonautiques, I, 463, aktaran Vernant, a.g.y., 13. Petelie ve Eleutherne lamlar. "Orpheusu" lamlarla ilgili olarak bkz. Jane Harrison, Prolegomena to the Study of Greek (Cambridge, 1903), s. 573 ve tesi; F. Cumont, Lux perpetua (Paris, 1949), s. 248, 406; W. K. C. Guthrie, Orpheus and the Greek Religion (Londra, 1935, 2. bask, 1952), s. 171 ve tesi. 14- Bkz. M. Eliade, Mythes, rves et mysteres, s. 21. Pythagoras'm nceki varolularyla ilgili olarak bkz. E. Rohde'un bir araya getirdi174 (Supplement to the Journal of the American Oriental Society, say 3, Nisan-Hazi-

175

MTLERN ZELLKLER

manicheenne d'apris Thodore bar Khnai (Brksel, 1908), s. 46 ve tesi; J. Doresse, I, s. 235 ve tesi. 28. Gnoz: Yunanca gnosisten (bilgi) Franszca gnose: 1) Dine zg gizlerle ilgili yce bilgi; 2) Btn dinleri badatrmay ve bunlarn derin anlamn, gelenekle ve inisryas;yonla aktarlabilen kutsal eyleri ezoterik olarak bilip aklamay ileri sren felsefi eklektiklik. (.N.) 29. H. Jonas, a.g.y., s. 71. 30. A.g.y., s. 74. 31. A.g.y., s. 68. 32. Eon: "Zaman" , "sre" , "sonsuzluk" anlamlarndaki Yunanca aion'dan Franszca don. Gnostik sistemlerin bir terimi olan eon, Tanr'dan kt kabul edilen ncesiz-sonrasz nitelikteki trmleri ya da intelligentia'y belirtir. (.N.) 33. A.g.y., s. 23. 34. A.g.y., 35. A.g.y., 36. A.g.y., 37. A.g.y., s. 83. s. 83. s. 84s. 84. I, 27 ve tesi ; H. Jonas, s. 86.

SEKZNC B L M

38. Corpus Hermeticum,

39. Bkz. M. Eliade, Naissances mysaques, s. 44. 40. Bkz. M. Eliade, Le chamanisme et les techniques archaques de l'extase, s. 281 ve tesi. 41. Bkz. R. M. Grant, Gnosticism and Early Christianity (New York, 1959), s. 188. 42. H.-Ch. Puech, Annuaire du College de France'ta, 56. yl (1956), s. 186-209, s. 194. 43. H.-Ch. Puech, a.g.y., s. 198. 44. H.-Ch. Puech, a.g.}., s. 198. 45. Bkz. Kari Lwith, M eaning in History (Chicago, 1939), s. 6 ve tesi.

MTLERN YKSEL VE K

176

DNYAYI A I K KILMAK

Kltrn arkaik dzeylerinde, din, "al", insanst bir Dnya'ya, aksiyoloji deerlerinin dnyasna doru srdrr. Bu deerler, tanrsal Varlklar ya da Mitsel Atalar tarafndan akland iin "akn" niteliktedir. Mutlak deerler nedeniyle, tm insan etkinliklerinin paradigmalarn oluturur. Daha nce de grdmz gibi, bu modeller mitler araclyla iletilir; baka bir dnya, Tanrlarn dnyas ya da Atalarn dnyas olan bir br dnya bilincini zellikle uyandrmak ve korumak bu mitlere der. Bu "baka dnya" insanst nitelikte olan, "akn" bir dzeyi, mutlak gerekler dzeyini temsil eder. Bir eyin gerekten varolduu, insana klavuzluk edebilecek ve insan yaamna bir anlam verebilecek mutlak deerlerin var olduu dncesi, kutsalla tanmada, insan-tesi bir gereklikle karlamada ortaya kar. Demek ki gereklik, hakikat, anlam kavramlar kutsal deneyiminden doar, daha sonra da metafiziksel speklasyonlarla gelitirilir ve sistemli klnr. Mitin ak olan tartmasz deeri hep ayn sreler iinde yenilenen ritel yeniden dorulanr. En eski olayn yeniden anmsanmas ve yeniden gerekleme aamasna getirilmesi, "ilkel" insana gerek olan ayrt etmesinde ve aklda tutmasnda yardmc olur. Paradigmatik bir hareketin srekli yinelenmesi sayesinde herhangi bir ey evrensel ak iinde sabit ve srekli olarak

w
MTLERN ZELLKLER MTLERN YKSEL VE K

kendini gsterir. Balang zamannda yaplann hep ayn sreler iinde yinelenmesiyle, herhangi bir eyin mutlak bir biimde var olduu kesinleir. Bu "herhangi bir ey" "kutsal"dr, yani insan-tesidir ve dnya-tesidir; ancak insan bunu kendi deneyimiyle renebilir. "Gereklik" , "akn" bir dzeyden hareketle kendini belli eder ve oluturulmaya elverili bir duruma gelir; ama bu "akn" dzey, ritlerde yaanmaya elverilidir ve giderek sonunda insan yaamnn btnleyici bir paras durumuna gelir. Tanrlarn, Mitsel Kahraman'n ve Atalar'n bu "akn" nitelikteki dnyasna girebilir, nk arkaik insan, Zaman'm tersine-evrilemezliini kabul etmez. Bunu birok kez saptadk: Ritel yardmyla dind ve kronolojik olan Zaman ortadan kaldrlr, mitin kutsal Zaman' yakalanr. Tanrlarn, balang zamannda gerekletirdikleri baarlarla ada duruma gelinir. Zaman'n tersine-evrilemezliine kar bakaldr, insana "gereklii oluturma"da yardmc olur, te yandan da onu lm olan Zaman'm arlndan kurtarr, gemii ykabileceine, yaamna yeniden balayabileceine ve kendi dnyasn yeniden yaratabileceine inandrr. Tanrlara, Mitsel Kahraman'a ve Atalar'a zg paradigmatik hareketlerin taklit edilmesi, "ayn eyin srekli yinelenmesi'yle, tam bir kltr duraanlyla kendini gstermez. Etnolojiye gre zamanla deimemi, bir "tarih"e sahip olmam tek bir halk yoktur. lk bakta, arkaik toplum insannn, ayn ilkrnek jestini durmakszn yinelemekten baka bir ey yapmad sanlr. Ama gerekte, o, bkp usanmadan dnyay fethetmektedir, onu dzenlemekte, doal grnm kltr ortamna dntrmektedir. Kozmogoni mitinin aklad rnek oluturan model sayesinde, insan da yaratc olur. Mitler, dokunulmaz modeller olarak ortaya kmakla, insann giriimini engellemeye ynelik
180

gibi grneceklerine, gerekte insan yaratc olmaya srklerler, onun yaratc karakteri karsnda srekli olarak yeni ufuklar aarlar. Mit, insana, yapmaya hazrlad eyin daha nce yaplm olduu konusunda gvence verir, giriiminin sonucuyla ilgili olarak aklna gelebilecek kukular kovmasnda kendisine yardmc olur. Mademki Mitsel Kahraman daha nce mitolojik bir Zamanda gerekletirmi, o halde bir deniz seferi karsnda neden duraksamal? Tek yaplacak ey, onun rneini izlemektir. Ayn biimde, mademki ne yaplmas gerektii biliniyor, o halde neden yabanc ve vahi bir topraa yerlemekten korkmal? Bunun iin yalnzca kozmogoniye ilikin riteli yinelemek yeterlidir; bylece yabanc toprak (="Kaos") "Kozmos"a dnr, bir imago mundi durumuna, kurallara uygun olarak yasallam bir "oturma yeri" haline gelir. rnek oluturan bir modelin varl, yaratc giriimi kesinlikle engellemez. Mitsel model snrsz sayda uygulamaya elverilidir. Miti, yaayan bir ey olarak kabul eden toplumlarn insan, "ifreli" ve gizemli olmasna karn "ak" bir dnyada yaar. Dnya insanla "konuur", bu dili anlamak iin de mitleri bilmek ve simgeleri zmek yeterlidir. nsan, zamansallk, doum, lm ve dirilme, cinsellik, verimlilik, yamur, bitki rts, vb. arasndaki gizemli bamll, Ay'la ilgili simgeler ve mitler araclyla kavrar. Dnya artk, rastlantsal olarak birarada frlatlp atlm nesnelerden oluan youn bir ktle deil, ama yaayan, eklemli btnl olan ve anlam tayan bir kozmostur. Sonuta, Dnya, dil olarak belirir. nsan ile, kendi z varolma biimi, kendi yaplar ve kendi ritimleri araclyla konuur. Dnya'nn varoluu, tanrsal bir yaratma eyleminin sonucudur; yaplar ve ritimleri de Zaman'm balangcnda olup biten olaylarn rndr. Ay'n kendi
181

MTLERN ZELLKLER

MTLERN YKSEL VE K

mitsel tarihi, ama ayn zamanda Gne'in de, Sular'n da, bitkilerin ve hayvanlarn da kendi mitsel tarihi vardr. Her kozmik nesnenin bir "tarih"i vardr. Bu da onun insanla "konuabilecek" gte olduu anlamna gelir. Nesne, kendisinden, en bata da "kken"inden, en eski olaydan (sonucunda kendisi var olmutur) sz ettii iin de gerek ve anlaml duruma gelir. Artk bir "bilinmeyen", saydamsz, anlalmaz ve anlamdan yoksun, ksacas, "gerekd" olmaktan kurtulmutur. nsann Dnyasyla ayn olan "Dnya'ya katlr. Byle bir ortak katlm, Dnya'y yalnzca "bildik" ve anlalr klmakla kalmaz, ayn zamanda onu saydamlatrr. Bu Dnya'nn nesneleri araclyla baka bir dnyaya ait Varlklarn ve glerin izleri fark edilir. te biz bu nedenle yukarda arkaik insan iin Dnya'nn hem "ak" hem de gizemli olduunu syledik. Dnya kendisinden szetmekle, kendini yaratanlara ve koruyucularna iletir ve kendi "tarih"ini anlatr. nsan durgun ve saydamsz bir dnyada yaamaz, te yandan Dnya'nn dilini zp deifre ederken gizemle kar karya gelir. nk "Doa" , "doast olan" ayn zamanda hem aka ortaya koyar hem de gizler; arkaik insan iin de, temel ve ortadan kaldrlamaz olan gizem de ite burada yatar. Mitler, kozmogoniden toplumsal ve kltrle ilgili kurumlarn olumasna kadar btn olup biteni aklar. Ama bu aklamalar, terimin dar anlamyla bir "bilgi" saylmaz, kozmik ve insanla ilgili gerekliklerin gizemini kesinlikle tketmez. nsann, eitli kozmik gerekliklere (ate, rnler, ylanlar) egemen olmay baarmas ve bunlar "bilgi nesnelerine" dntrmesi balang mitini renmi olmasna balanamaz. Bu gereklikler, balangtan beri gelen ontolojik younluklarn korumay srdrrler.

NSAN VE DNYA Bylesi bir Dnya'da, insan kendisini, kendi varolu biiminin duvarlar iine kapanm hissetmez. O da "aktr". Dnya ile iliki iindedir nk onunla ayn dili kullanr: Bu dil simgedir. Dnya onunla yldzlar, bitkileri ve hayvanlar, rmaklar ve kayalar, mevsimleri ve geceleri araclyla konuur; insan da, ryalar ve dsel yaamyla, Atalar ya da totemleriyle -ayn zamanda "Doa", doa-st ve insanlar- inisiyasyon trenlerinde ritlere uygun olarak lme ve dirilme yeteneiyle (Ay'dan ve bitki rtsnden ne eksik ne de fazla olarak), maske takarak bir ruhu canlandrma gcyle, vb'yle ona yant verir. Dnya arkaik insan iin saydamdr, insan da Dnya'nn kendisine "baktn" ve kendisini anladn hisseder. Av hayvan ona bakar ve onu anlar (hayvan ou kez kendisini yakalatr nk insann a olduunu bilir), ama kaya ya da aa veya rmak da onu anlar. Herbirinin ona anlatlacak kendi "tarih"i, ona verilecek bir d vardr. Arkaik toplum insan, insan olduunu bilmekle ve byle olduunu kabul etmekle birlikte kendisinin ayrca baka bir ey olduunu da bilir. Ve szgelimi Atasnn bir hayvan olduunu, ya da lebileceini ve yeniden yaama dnebileceini ( inisiyasyon , amanlarn trans durumu), cinsel enlikleriyle (orji) rnleri etkileyebileceini (karsna, tpk Gk'n Yer'e davrand gibi davranabilecek gte olduunu ya da kendisinin toprakta bel, karsnn da kark rol oynayabileceini) bilir. Daha karmak kltrlerde, insan, soluklarnn Rzgrlar olduunu, kemiklerinin dalara benzediini, midesinde bir atein yandn, gbeinin "Dnya'nn Merkezi" durumuna gelebileceini, vb'ni bilir. Dnya'ya ynelik olan bu "al"n, obans, pastoral bir varolu anlayyla kendini gsterdiini sanmamak

182

183

MTLERN ZELLKLER

MTLERN YKSEL VE K

gerekir. lkellerin mitleri ve bunlara bal ritelleri, bizlere arkaik bir Arkadia'y 1 aklamaz. Daha nce de grdmz gibi, proto-tarmla uraan iftiler, bitkiler dnyasn gelitirme sorumluluunu stlenmekle, rnn, haatn yararna kurbanlara ikence yapmay, cinsel enlii, kanibalizmi, kafa avcln benimsemilerdir. Bunun altnda, ikence ve iddete dayal lmn dinsel deerlendirmesinin sonucu olan trajik bir varolu anlay yatar. Hainuwele miti gibi bir mit ve onun biraraya getirdii ve dorulad toplumsal-dinsel btn, insan, lml ve cinsiyetli olduunu, beslenebilmek iin ldrmesi ve almas gerektiini benimsemeye zorlar. Bitkiler ve hayvanlar dnyas, ona kendi kkeninden "sz eder", yani en son aamada Hainuwele'den. Proto-tarmla uraan ifti bu dili anlar, ve byle olunca da, evresindeki her eyde ve yapt her ite dinsel bir anlam kefeder. Ancak, bu durum onu acmaszl ve cinayeti kendi yaam biiminin bir paras olarak kabul etmeye zorlar. Kukusuz, acmaszlk, ikence, cinayet "ilkeller'e zg ve yalnzca onlarn tekelinde olan davranlar deildir. Bunlara btn Tarih boyunca rastlanr; kimi zaman da arkaik toplumlarn hi tanmad bir iddette. Aradaki fark, ilkellere gre, zellikle, bu iddete dayal davrann dinsel bir deer tamas ve insantesi modellere gre dzenlenmesidir. Sz konusu anlay, Tarih'te uzun sre varln korumutur; szgelimi bir Cengiz Han dneminde ok sayda insann ldrlm olmas bile dinsel bir dorulama bulabiliyordu. Mit, kendi iinde, bir "iyilik" ya da ahlak gvencesi deildir. levi, modeller aklamak ve bylelikle Dnya'ya ve insann varlna bir anlam vermektir. Bu nedenle de insann oluumundaki rol son derece nemlidir. Dediimiz gibi, mit sayesinde gereklik, deer, aknlk kavramlar yava yava ortaya kmaya balar.

Mit sayesinde, Dnya Kozmos olarak, yetkin bir biimde eklemlenmi, btnlenmi, anlalr ve anlaml bir Kozmos olarak kavranmaya balar. Mitler eylerin nasl gerekletiini anlatrken, bunlarn kimler tarafndan, niin ve hangi koullarda yapldklarn da akla kavuturur. Btn bu "aklamalar", insan az ok dolaysz biimde baml klar, nedeni de "kutsal bir tarih" oluturmalardr.

HAYAL G C V E Y A R A T I C I L I K Sonu olarak, mitler Yeryznde ok byk olaylarn olup bittiini ve bu "grkemli gemi"in belli lde yakalanp geri alnmaya elverili olduunu srekli biimde anmsatr. Paradigmatik jestleri taklit etmenin bir de olumlu zellii vardr: Rit, insan kendi snrlarn amaya zorlar; onu, Tanrlarn ve mitsel Kahramanlarn yannda yer almak zorunda brakr; bundaki ama, onlarn eylemlerini insann da yapabilmesini salamaktr. Mit, dorudan doruya ya da dolayl olarak insann "Ycelme"sini salar. Bu durum, arkaik toplumlarda, mitoloji geleneklerinin ezberden sylenmesinin birka bireye zg kald gz nnde tutulursa daha ak seik biimde belli olur. Mitleri ezberden syleyenler kimi toplumlarda amanlar ve sihirbaz-hekimler ya da gizli derneklerin yelerinden oluur. Her ne olursa olsun, mitleri ezberden syleyen kii, yeteneini kantlam ve yal ustalar tarafndan yetitirilmi olmaldr. Kii her zaman ya belleinin gc ya hayalgc ya da yaznsal yeteneiyle evresindekilerden ayrlr. Ezberden sylenenlerin her zaman klie gibi olmas gerekmez. Bazen varyantlar ilkrnekten [prototip] hissedilir biimde uzaklar. Kukusuz gnmzde etnologlar ve halkbilimciler tarafndan yaplan soruturular,
185


MTLERN ZELLKLER MTLERN YKSEL VE K

mitolojiye ilikin yaratm srecini ortaya kardklar iin vn kayna oluturmaz. Bir mitin ya da bir folklor tema'snn varyantlar kaydedilebilmitir, ama yeni bir mitin uydurulduu kaydedilmemitir. Hep daha nce var olan bir metnin, az ok hissedilir deiiklikleri sz konusudur. Bu aratrmalar en azndan yaratc bireylerin mitlerin hazrlanmas ve aktarlmasnda oynadklar rol aydnla kavuturmutur. Byk bir olaslkla bu rol gemite ok daha nemliydi; buna karlk gnmzdeki syleyile "sanatsal yaratclk", bir esrime deneyimine bal ve bamlyd. Oysa, arkaik bir toplumda byle bir yaratc kiiliin "esin kaynaklarnn ne olduu kestirilebilir: Bunlar "krizler"dir, "karlamalardr, "vahiyler"dir, ksacas, zellikle canl ve dramatik imgeler ve senaryolar topluluunun elik ettii ve zenginletirdii ayrcalkl dinsel deneyimlerdir, yaantlardr. Geleneksel mitoloji motiflerini besleyen, oaltan ve hazrlayanlar, esrime olgusunda ustalam kiiler, fantastik evrenlere yakn olan kiilerdir. Sonuta, geleneksel mitoloji konusunu yenileyen, dinsel hayalgc dzeyindeki bir yaratclktr. Buradan da, yaratc kiiliklerin rolnn sanldndan da byk olmas gerektii ortaya kar. amanlardan Kelt ozanlarna kadar kutsalla ilgili eitli usta kiiler, kendi topluluklarnda, kendi dsel grlerinin en azndan birkan kabul ettirmeyi baarmlardr. Kukusuz, bu tr grlerin "baars" daha nceden var olan taslaklara baldr: geleneksel imge ve senaryolara kkten ters den bir gr kolayca kabul edilememe tehlikesiyle kar karya kalmtr. Ancak, arkaik toplumlarn dinsel yaamnda sihirbaz hekimler, amanlar ve yal ustalarn rol herkese bilinir. Tm de, esrime deneyimlerinde farkl biimlerde uzmanlam bireylerdir. Geleneksel taslaklar ile yeniliki bireysel deerlendir186

meler arasndaki bantlar amaz nitelikte deildir: gl bir dinsel kiiliin yaratt okun etkisiyle geleneksel taslak sonunda deiiklie urar. T e k szckle, ayrcalkl dinsel deneyimler, etkileyici bir fantastik senaryo araclyla bakalarna iletildiklerinde, btn topluma, birtakm rnekler ya da esin kaynaklarn benimsetmeyi baarrlar. Arkaik toplumlarda, tpk baka her yerde olduu gibi kltr, birka bireyin yaratc deneyimleri sayesinde oluur ve yenilenir. Ancak arkaik kltr, mitlerin evresinde dnd iin, mitler de kutsalla ilgili usta kiiler tarafndan srekli olarak yeniden yorumlandklar ve derinletirildikleri iin, toplum btn olarak bu birka bireyin ortaya kard, ilettii deerlere ve anlamlara doru srklenir. Bu anlamda, mit insana, kendi snrlarn ve koullanmalarn amada yardmc olur, onu "en byklerin yan"na ykselmede yreklendirir.

HOMEROS Byk dinsel kiiliklerle, zellikle de reformcular ve peygamberlerle geleneksel mitoloji taslaklar arasndaki bantlar stne bir aratrma yaplmaldr. Eski smrgelerdeki halklarn Mesihi ve binylc hareketleri, snrsz denilebilecek bir aratrma alan oluturur. Zerdt'n ran mitolojisi stndeki ya da Buddha'nn geleneksel Hint mitolojileri stndeki derin etkisi, hi deilse bir blmyle yeniden oluturulabilir. Yahudilie gelince, bu alanda, peygamberlerin gerekletirdii o gl "mit ykm" giriimi uzun sredir bilinmektedir. Bu kitabn dzeni, sz konusu sorunlar gerektii kadar dikkatli bir biimde tartmamza izin vermez. Biz burada biraz Yunan mitolojisi stnde duracaz; Yunan mitolojisinin kendi iinde neyi temsil ettii
187

MTLERN ZELLKLER

MTLERN YKSEL VE K

konusundan ok Hristiyanlkla olan kimi balantlarn ele alacaz. Yunan miti sorunu, hi duraksamadan ele alnacak bir sorun deildir. Mit, epik iire, trajediye ve komediye olduu kadar plastik sanatlara da yalnz Yunanistan'da esin kayna olmu ve yn vermitir; ama ayn zamanda, mit yalnz Yunan kltrnde uzun uzadya ve derinlemesine bir incelemeden geirilmi ve bundan kesin biimde "mitleri yklm" olarak kmtr. yon aklclnn gelimesi, Homeros ve Hesiodos'un yaptlarnda grld biimiyle, "klasik" mitolojinin giderek daha ypratc nitelik kazanan bir eletirisiyle ayn dneme rastlar. Btn Avrupa dillerinde "mit" szcnn bir "kurmaca"y belirtmesinin nedeni Yunanllarn daha yirmibe yzyl nce bunu ilan etmi olmasdr. ster kabul edilsin ister edilmesin, Yunan mitiyle ilgili her yorumlama denemesi, en azndan Bat tipi bir kltrde, az ok Yunanl aklclarn eletirisiyle koullanmtr. leride de grlecei gibi bu eletiri, "mitsel dnce" diye adlandrlabilecek olan eye ya da ondan doan davrana kar, ancak ok seyrek olarak ynelmitir. Eletiriler zellikle tanrlarn, Homeros ve Hesiodos'un anlatt biimdeki eylemlerine yneliktir. nsan bir Ksenophanes'in, Polinezya kozmogoni miti ya da RigVeda, X, 129 gibi bir speklatif Veda miti konusunda ne dnebileceini kendi kendisine sorabilir. Ama bu nasl bilinebilir ki? unun da altn izmek gerekir ki, aklclarn yapt saldrlarn hedefini zellikle tanrlarn servenleri ve keyfi kararlar, kaprisli ve haksz davranlar, "lmszlk'leri oluturmutur. En nemli eletiri de giderek daha yce bir Tanr fikri adna yaplmtr: Gerek b' Tanr adaletsiz, ahlaksz, kskan, kinci, cahil, vb. olamazd. Ayn eletiri, daha sonra Hristiyanln savunucular, apolojistler tarafn188

dan yeniden ele alnm ve daha da sertletirilmitir. Bu sav, yani ozanlarn sunduu, tanrlara ilikin mitlerin gerek olmayacaklar sav, balangta Yunanl aydn sekinler arasnda egemen olmu sonunda da Hristiyanln kendini kabul ettirmesiyle tm Yunan-Roma dnyasnda benimsenmitir. Ama burada Homeros'un bir tanrbilimci ya da bir mit yazar olmadn anmsatmak yerinde olur. O Yunan dinini ve mitolojisini bir btn olarak sistemli ve tmkapsayc bir biimde sunmak savnda deildi. Platon'un syledii gibi Homeros'un tm Yunanistan' eittii doruysa da, o, iirleriyle ok zel bir okur topluluuna seslenmiti: Bu okurlar, askeri ve feodal bir aristokrasi yelerinin oluturduu topluluktu. Onun, yazn alanndaki dehas grlmemi bir etki ve hayranlk uyandrmtr; bu nedenle de, Yunan kltrnn birlik ve eklemli btnlnn salanmasnda Homeros'un yaptlarnn byk katks olmutur. Ancak, o bir mitoloji kitab yazmad iin Yunan dnyasnda dolaan btn mitsel temalar kaydetmemiti. Her eyden nce ataerkil ve sava nitelikteki okurlarna yabanc olan ya da bu topluluun pek ilgisini ekmeyen din ve mitolojiyle ilgili grleri daha fazla anlatmak istemiyordu. Homeros, Yunan dininin ve mitolojisinin geceye, cehenneme, cenaze trenine ilikin esi olarak adlandrlabilecek hibir eyden sz etmez. Dinle ilgili cinsellik ve dourganlk, lm, yaam, lm sonras gibi dncelerin nemi, bizlere daha ge dnem yazarlar tarafndan ve arkeoloji kazlar sonucu aklanmtr. Demek ki, dnyann her yerinde kendini benimsetmi ve (zamann bulunmad bir arketipler evrenindeki gibi) klasik dnemin byk sanatlar tarafndan kesin olarak belirlenmi olan anlay, tanrlar ve onlarn mitlerine ilikin olan Homeros'u anlaytr. Onun bykl, soyluluu ve Bat dnyasna zg
180 188

MTLERN ZELLKLER

MTLERN YKSEL VE K

dnme biiminin olumasndaki rol stnde durmann bir yarar yoktur. Bu "Yetkin Biimler"in kl parltl dnyasyla duygu ve dnce ortakl kurmak iin Walter Otto'nun Die Gtter Griechenlands'm okumak yeterlidir. Ancak, Homeros'un dehas ve klasik sanatn bu tanrsal dnyaya esiz bir parlt kazandrm olmas, nemsenmemi olan btn her eyin karanlk, anlalmaz, aa dzeyde ya da sradan olduu anlamna gelmez. Szgelimi bir Dionysos vardr ki, onsuz bir Yunanistan dnlemez, oysa Homeros onunla ilgili olarak yalnzca ocukluk dnemindeki bir olaya telmihte bulunmakla yetinir. te yandan, tarihiler ve bilginlerin kurtarm olduklar mitoloji paralar, bizleri hi de kmsenmeyecek bir manevi atmosfere sokar. Homeros'a zg olmayan ve genellikle de "klasik" olmayan bu mitolojiler, daha ok "popler" nitelikteydi. Aklc eletirilerle andrlmamlard ve byk bir olaslkla, yzyllar boyu aydnlara zg kltrn dnda varlklarn srdrdler. Bu arada, bu popler mitolojilerin kalntlarnn gnmz Yunan ve Akdeniz inanlarnda rtl olarak, "Hristiyanlatrlm" bir biimde varlklarn srdrdkleri de olaslk d deildir. Biz bu soruna ileride yeniden dneceiz.

ten de, Zeus, Prometheus'tan cn almtr; nk Tanrlara sunulan ilk kurbann bllmesinde hakemlik yapmak zere arlan Prometheus, kemikleri ya tabakasyla sarar, etleri ve karn iindeki tm organlar da mideyle rter. Yalarn ekiciliine kaplan Zeus da, tanrlar iin, en berbat blm alp insanlara etleri ve karn ii organlarn brakr. ( Theogonia , 534 ve tesi). Oysa Kari Meuli 2 bu Olympos'a zg sungu biimini, Kuzey Asya'da yaam arkaik avclarn ritellerine benzetmitir: Bu avclar gklerde yaayan Yce Varlklarna kurban edilecek hayvann kemiklerini ve kafasn sunarak sayg gsterirlerdi. Ayn rit gelenei Orta Asya'da hayvanclkla geinen halklarda varln srdrmtr. Kltrn arkaik bir evresinde, gkyzndeki bir Tanr'ya ynelik en byk sayg olarak kabul edilen ey, Yunanistan'da rnek gsterilebilecek bir dalavere, yce tanr Zeus'a kar ilenen ar su haline gelmiti. Balangtaki o ritsel anlamn arptlmasnn ilk ne zaman gerekletiini ve Prometheus'un ne dolambalarla bu hatay ilemekle sulandn bilmiyoruz. Bu rnei vermemizin nedeni yalnzca Hesiodos'un kkleri tarihncesine dayanan ok arkaik mitlerden sz ettiini gstermektir; ne var ki, ayn mitler, ozan tarafndan kaydedilmeden nce uzun bir dnm ve deiim srecinden gemilerdir. Hesiodos mitleri kaydetmekle yetinmemitir. Bunlar sistemli klm ve byle yaparken de, mitsel dncenin sz konusu yaratlarna daha o zaman aklc bir ilkeyi getirmitir. Hesiodos'un Tanrlarn jenealoj isinden yani soy sopundan anlad, birbirini izleyen bir dizi dnyaya getirme olgusudur. Dnyaya getirme olgusu ona gre varolmann ideal biimidir, W . Jaeger, iinde mitsel dncenin nedensel dnceyle eklemlendii bu anlayn akla uygun den zelliini ok yerinde olarak belirtmitir3. Hesiodos'un, Kaos ve Dnya'dan

T E O G O N V E JENEALOJ Hesiodos ise baka eit bir okur topluluunun aray iindeydi. O, Homeros'un iirlerinde ad gemeyen ya da kaba taslak sz edilmi olan mitleri anlatrd. Szgelimi Prometheus'tan ilk sz eden o olmutu. Ancak, Prometheus'la ilgili ana mitin bir yanl anlalma, daha dorusu en eski dinsel anlamn "unutulmas" stne kurulu olduunun farkna varamamt. Gerek180 1 9 0

MTLERN ZELLKLER

MTLERN YKSEL VE K

(Theogonia, 116 ve tesi) sonra ortaya kan ilk Tanr'nn Eros olduu dncesi, daha sonra Parmenides ve Empedokles tarafndan gelitirilmitir4. Platon len'de (178 b) bu anlayn Yunan felsefesi iin nemi stne dikkati ekmitir.

AKILCILAR VE MT Burada, Homeros'a zg tanrlarn ve mitlerin ilk anlamlarn yitirmelerine yol aan uzun andrma srecini zetlememiz sz konusu deildir. Herodotos'un sylediine baklrsa (1, 3 2 ) Solon daha o zaman mitolojideki "tanrsal varln istek ve kararszlklarla dolu" olduunu sylemitir. Her ne olursa olsun, Miletoslu ilk filozoflar, Homeros'un betimlemelerinde gerek tanr Figrn grmeyi reddediyorlard. Thales, "her ey tanrlarla dolu" dediinde (A 22), tanrlar kimi kozmik blgelerde snrl yerlere yerletiren Homeros'un anlayna kar kmtr. Anaksimandros, tanrsz ve mitsiz topyekun bir Evren anlay nermitir. Ksenophanes'e gelince (do. 565'e dor.), o, Homeros tanrlarna aka saldrmaktan ekinmez. Tanr'nn, Homeros'un anlatt gibi, coup sinirlendiine, kprdanp durduuna inanmay kabul etmez (B 26). Homeros ve Hesiodos'un betimlemelerinden anlald biimiyle Tanrlarn lmszln benimsemez: "Homeros ve Hesiodos'un sylediklerine gre, tanrlar, insanlarn ayp sayacaklar (zina, hrszlk, karlkl birbirini aldatma) her eyi yaparlar" ( B 11, B 12) 5 . Ayrca Ksenophanes tanrlara zg dnyaya getirme olgusunu da kabul etmez: "Ama lmller tanrlarn doduklarm, elbiseler giydiklerini, kendilerine zg bir dilleri ve bir bedenleri olduunu dnrler" (B 14) 6 . zellikle de tanrlarn insanbiimli olmalarn eletirir: "kzlerin,

atlarn, aslanlarn elleri olsayd, elleriyle de insanlar gibi resim yapabilseler ve yaptlar oluturabilselerdi, atlar atlara benzer tanr figrleri, kzler de kzlere benzer tanr figrleri izerler ve onlara kendilerininki gibi bedenler verirlerdi" ( B 15) 7 . Ksenophanes'e gre "btn tanrlar ve insanlarn stnde bir tanr vardr; biiminin de dncesinin de lmllerinkilerle hibir ortak yan yoktur" (B 23). Bu "klasik" mitolojinin eletirilerinde, ozanlarn insan biimlilikle ilgili anlatmlarndan, sz konusu tanrsal varlk kavramn karmak iin harcanan aba sezilmektedir. Pindaros gibi son derece dindar bir yazar da "inanlmaz" mitleri kabul etmez (I Olympique, 28 ve tesi). Euripides'in Tanr anlay tmyle Ksenophanes'in eletirisinden etkilenmitir. Thukydides'in yaad dnemde mythodes sfat, herhangi bir hakikattir ya da gerekliin kart olarak "masal gibi ve kantlanamaz" anlamna geliyordu8. Platon ozanlar, tanrlar sunu biimlerinden dolay sulad zaman ( Devlet , 378 ve tesi) olaskla nceden ikna olmu bir okur topluluuna seslenmitir. Mitoloji geleneklerinin eletirisi, skenderiyeli hatipler tarafndan ukalala kadar gtrlmtr. leride greceimiz gibi, Hristiyanlk inancn savunan Hristiyan apolojistler, ndilerin tarihsel elerini ayrt etmek sz konusu olduunda, bu yazarlardan esinlenmilerdir. skenderiyeli Aelius Theon (. S. Yaklak II. yy.) bir mitin ya da tarihsel bir anlatnn olanakszln gsterebilecek kantlar uzun uzadya tartr ve yntemini Medeia mitinin eletirili zmlemesini yaparak aklar. Theon, bir annenin kendi z ocuklarn ldremeyeceini dnr. Olay daha balangta "inanlmazdr", nk Medeia, ocuklarn babalar Jason'un yaad kentte (Korinthos) ldremezdi. Ayrca cinayetin ileni biimi de kukuludur: Medeia,
193

f
MTLERN ZELLKLER

MTLERN YKSEL VE K

cinayetini gizlemeye alm olabilir, byc olduu iin de kl yerine pekl zehir kullanm olabilirdi. Sonuta denilebilir ki, yapt hareketin aklamas son derece kukuludur: Kocasna kar duyduu fke, onu ayn zamanda kendisinin de olan ocuklar boazlamaya itemezdi; bunu yapmakla ktl en ok kendine etmi olurdu: Kadnlar ne de olsa erkeklerden daha ok heyecanlanrlar 9 .

ALEGORZMLER V E E V H E M E R O S ' U L U K Burada sz konusu olan, mitin ykc bir eletirisi deil de kolayc bir psikoloji ve basit bir aklclk adna giriilmi, her d dnyasnn eletirisidir. Bununla birlikte, Homeros ve Hesiodos mitolojisi tm Helen dnyas sekinlerinin ilgisini ekmeyi srdrmt. Ne var ki, mitler artk szcklere bal kalnarak anlalan eyler olmaktan kmt: Artk onlarda "gizli anlamlar", "imalar" aranyordu ( hyponoiai; allegoria terimi daha ge bir tarihte kullanlmtr). Rhegium'lu Theagenes (floruit c. 525), daha o zaman Homeros'taki tanr adlarnn ya insanlarn yeteneklerini ya da doal eleri temsil ettii grn ima etmiti. Ancak Homeros mitolojisinin ve genel olarak tm dinsel geleneklerin alegorili yorumlamasn gelitirenler zellikle Stoaclar olmutur. Khrysippos Yunan Tanrlarn fiziksel ilkelere ya da etik ilkelerine indirgemiti. Herakleitos'un (1. S. I. yy) Quaestiones Homericae'sinde bir yn alegorili yoruma rastlanr: szgelimi, Zeus'un Hera'y balad mitsel blm, aslnda esir10'in havann snr olduu anlamn tar, vb. Alegori yntemi Philon tarafndan Eski Ahit'teki "gizler"in zlmesi ve aklanmasna da yaylmtr. leride grlecei gibi, belli bir alegorizm (yani her iki Ahit arasndaki uygunluk ve tipoloji),
180 1 9 4

Kilise Babalar, zellikle de Origenes tarafndan byk lde kullanlmtr. Kimi bilginlere gre, alegori Yunanistan'da hibir zaman byk apta yaygnlamam, skenderiye'de ve Roma'da daha ok baar salamtr. Ne var ki, deiik alegorili yorumlar sayesinde, Homeros ve Hesiodos, Yunanl sekin topluluklarnn gznde "kurtulmu", Homeros, tanrlar da yksek bir kltr deerini korumay baarmtr. Homeros tanrlarnn ve mitolojisinin kurtarlmas, yalnzca alegori ynteminin ii deildir. . O. III. yy'n balarnda Evhemeros'un felsefi yolculuk biiminde bir roman yazd grlr: Kutsal Tarih (Hiera anagraphe); yapt ksa srede byk baar salam, Ennius tarafndan da Latinceye evrilmitir; zaten bu dile evrilen ilk Yunanca metin de bu olmutur. Evhemeros, tanrlarn kkenini kefettiini sanmt: Ona gre tanrlar, tanrsal nitelik kazanm eski krallard. Bu da Homeros tanrlarn "aklc" yoldan baka bir koruma olaslyd. Sz konusu tanrlarn imdi artk bir "gereklik"i vard: Bu gereklik tarihe (daha dorusu tarihncesine ilikin) trdendi; onlarla ilgili mitler, balangtaki krallarn yaptklar hareketlerin bulank ya da hayalgc tarafndan deiiklie uratlm ansn canlandryordu. Bu ters ynde alegorizm, Evhemeros ve Ennius'u artmayan yanklar yapmt; Yunan tanrlarnn insanln, dolaysyla da gerekdln kantlamak iin Evhemeros'a dayanan Lactantius ve Hristiyan inancnn nde gelen br savunucular da byle bir yankdan kukulanmtlard. Alegorizm ve Evhemeros'uluk sayesinde, zellikle de btn yazn'n ve plastik sanatlarn tanrlarla ve kahramanlarla ilgili mitler evresinde gelimi olmas sayesinde, bu Yunan tanrlar ve kahramanlar unutulmamlardr uzun bir mitykm srecinin ardndan da, Hristiyanln kendini kabul ettirmesinden sonra da.

MTLERN ZELLKLER

MTLERN YKSEL VE K

Tersine, Jean Seznec'in, The Survival of the Pagan Gods'da gsterdii gibi, Evhemeros'u nitelik kazanm olan Yunan tanrlar, klasik biimlerini yitirmi olsalar ve en beklenmedik klklar altnda gizlenmi olsalar bile, btn Ortaa boyunca varlklarn srdrmlerdir. Rnesans'n "yeniden kefi" zellikle saf, "klasik" biimlerin yeniden ele alnp canlandrlmasndan oluur". Bat dnyas da zaten Yunan-Latin "paganizm"i ile Hristiyanln uzlatrlma olaslnn bulunmadn ancak Rnesans'n sonuna doru fark etmitir; oysa Ortaa, Eskia dnemini belirli bir tarihsel ortam olarak, bitmi bir dnem gibi grmemitir12. Byle dinden bamsz klnm bir mitoloji ve Evhemeros'u nitelik kazanm bir tanrlar topluluu, Rnesans'tan beri varln srdrm ve bilimsel aratrma konusu olmutur; bunun nedeni de, can ekimekte olan Eskia'n, artk Homeros tanrlarna ve onlarla ilgili mitlerin balangtaki ilk anlamlarna inanmamasdr. Bu mitoloji miras, Hristiyanlk tarafndan benimsenebilmi ve zmlenebilmitir; nedeni de artk yaayan dinsel deerlerle ykl olmamasdr. Giderek bir "kltr hazinesi" haline gelmitir. Sonunda, klasik miras, ozanlar, sanatlar ve filozoflar tarafndan "kurtarlmtr". Tanrlar ve onlara ilikin mitler, Eskia'n sonundan (artk hibir kltrl kii tarafndan olduklar gibi ele alnmyorlard) Rnesans'a ve XVII. yy'a eitli yaptlar, yaznsal ve sanatsal yaratlar araclyla tanmtr.

ve beslemitir. Burada logosun mythosa kar kazand zaferden de te bir ey vardr. Burada kitap'n szl gelenek' e kar kazand zafer, belgenin -zellikle de yazl belgenin-, elinde yazn ncesi anlatm aralarndan baka bir ey bulunmayan yaanm bir deneyime kar kazand zafer sz konusudur. Eskia'a zg ok sayda yazl metin ve sanat yapt yok olmutur. Yine de, o harika Akdeniz uygarln ana izgileriyle yeniden oluturmak iin bu rneklerden elimizde yeterince vardr. Ancak Yunanistan'da olduu kadar Eskia Avrupas'nda da kltrn yaznncesi biimleri iin ayn durum sz konusu deildir. Akdeniz'deki yaygn dinler ve mitolojiler konusunda ok az ey bilinir, bu az bilgi de antlardan ve birka yazl belgeden elde edilmitir. Kimi zaman -szgelimi Eleusis Mysteria'larna ilikin bilgilerimizin azl ok iyi korunmu bir inisiyasyon srr ile aklanr. Daha baka durumlarda, mutlu bir rastlant sonucu halk arasnda yaygn kltler ve inanlarla ilgili bilgiler ediniriz. Szgelimi, eer Pausanias, kiisel deneyimini Lebadeia'daki Trophonios tapnanda (IX. 3 9 ) anlatmam olsayd Hesiodos'un, Euripides'in ve Aristophanes'in yapm olduu birka belirsiz telmihle yetinmek zorunda kalrdk. Bu dinsel merkezin bir anlam ve neminin var olabileceini dnemezdik bile. "Klasik" Yunan mitleri, daha o dnemde yaznsal yapt n dinsel inan a kar kazand zaferi temsil eder. Kendi klt balamyla birlikte bize kadar ulam hibir Yunan miti yoktur. Bizler mitleri, bir rite bal dinsel bir deneyimin kaynaklar ya da anlatmlar olarak deil de yaznsal ve sanatsal "belgeler" olarak reniriz. Yunan diniyle ilgili yaayan, popler nitelikte olan btn bir alan elimizin altndan kayp gitmitir; nedeni de kesinlikle, sistemli bir biimde yazl olarak betimlenmemi olmasdr.
197

YAZILI BELGELER V E SZL GENELEKLER Kltr sayesinde kutsall kalkm bir dinsel evren ve mitleri yklm bir mitoloji, rnek gsterilebilecek tek uygarlk olmay baaran Bat uygarln oluturmu
196

T
MTLERN ZELLKLER MTLERN YKSEL VE K

Yunan'a zg din duygusunun canlln, yalnzca Olympos mitlerinin ve kltlerinin benimsenme derecesine bakarak deerlendirmemek gerekir. Homeros mitlerinin eletirisi, mutlaka aklcl ya da tanrtanmazl kapsyor demek deildir. Mitsel dnceye zg klasik biimler in aklc eletiri tarafndan "gzden drlm" olmas, sz konusu dncenin kesin olarak ortadan kaldrlm olmas anlamna gelmez. Aydnlardan oluan sekin evreler, yeni dinsel anlaylar dorulayacak ve eklemli klacak olan daha baka mitoloj iler de kefetmilerdi. Bir kez, Eleusis Mysteria'larnn ve Yunan-Dou kkenli Mysteria'lar olan Orpheus-pythagoras din topluluklarnn dinleri vard, bunlar imparatorluk dnemi Roma'snda ve eyaletlerde son derece yaygnlk kazanmlard. Ayrca yeni-pythagoraslar, yeni-platoncular ve gnostikler tarafndan hazrlanm olan, ruhun mitolojileri diye adlandrlabilecek soteriolojiler vard. Buna bir de gne klt ve mitolojilerini, yldzlar ve cenaze trenleri, mezarlarla ilgili mitolojileri ve poplerlik kazanm her eit "bo inan" ile "yoz mitoloj i"nin yay lmn eklemek gerekir. u birka olguyu anmsatmamzn nedeni, Homeros mitlerinin yklmasnn yan sra klasik din mitlerinin yklmasnn, Akdeniz dnyasnda, Hristiyanln hemen hemen hibir direnmeyle karlamadan yerleebilecei dinsel bir boluk yaratacann dnlmesini salamaktr. Gerekte Hristiyanlk pek ok trden din duygusuyla kar karya gelmitir. Asl direnme, alegorili ve Evhemerosu nitelik kazanm "klasik" din ve mitoloj ilerden gelmemitir; onlarn gc zellikle siyasal ve kltrel trden olmutur. Site, Devlet, mparatorluk, esiz Yunan-Roma kltrnn saygnl, ok byk bir yap oluturuyordu. Ama yaayan din asndan, bu yap hi de salam deildi, gerek bir dinsel deneyimin yarataca byk sarsnt sonucu yklmaya hazrd.
198

Hristiyanlk, gerek direnile Mysteria'l dinlerde ve soteriolojilerde (bunlar bireyin kurtuluunun peindeydiler ve sivil din biimlerini bilmiyorlard ya da nemsemiyorlard), zellikle de mparatorlukta poplerlik kazanm yaayan, dinler ve mitolojilerde karlat. Bu dinlerle ilgili elimizde bulunan bilgiler, yaygn Yunan ve Akdeniz diniyle ilgili olanlar kadar deildir. Getlerin Zalmoksis'ine ilikin bir eyler biliyoruz, nk Herodotos, Hellespontos'lu13 Yunanllardan bunlarla ilgili olarak toplad kimi bilgileri anlatmtr. Eer bu kant olmasayd, tpk Balkanlardaki br Thrak tanrlar, Darzallar, Bendis, Kotys, vb. iin olduu gibi ancak telmihlerle yetinmek zorunda kalacaktk. Avrupa'daki Hristiyanlk-ncesi dinler stne elimizde biraz daha fazla bilgi bulunduunda, bunlarn ne kadar karmak ve ne kadar zengin olduu grlr. Ama sz konusu halklar, geirdikleri paganizm dneminde kitap yazmadklar iin bizler hibir zaman onlarn balangtaki dinlerini ve mitolojilerini tam olarak renemeyeceiz. Bununla birlikte, on yzyl boyunca Hristiyanla ve kilise yetkililerinin saysz saldrlarna direnmede yeterince gl bir dinsel yaam ve bir mitoloji sz konusu olmutur. Bu dinin kozmik bir yaps vard ve ileride de grlecei gibi, sonunda Kilise tarafndan hogryle karlanm ve benimsenmiti. Gerekten de, krsal kesim Hristiyanlna, zellikle gney ve gneydou Avrupa'da kozmik bir boyut bulamtr. Sonu olarak unlar syleyebiliriz: Dinsel zelliklerini kknden yitirmi ve mitleri yklm olan Yunan dini ve mitolojisi, Avrupa kltrnde eer varln srdrmse, bunun nedeni, yaznsal ve sanatsal bayaptlarla yanstlm olmasdr. Buna karlk, Hristiyanln kendini kabul ettirdii srada, yaayan pagan biimler olan (ama yazl anlatmlar bulunmad iin onlarla ilgili hemen hibir ey bilmediimiz) popler dinler
199

MTLERN ZELLKLER

MTLERN YKSEL VE K

ve mitolojiler, krsal kesim halklarnn geleneklerinde varlklarn srdrmler, Hristiyanlatrlmlardr. Kkleri Cilalta dnemine kadar uzanan, temelde tarmsal yapl bir din sz konusu olduundan, Avrupa dinsel folklorunun hl tarihncesine ait bir miras koruma olasl vardr. Ancak, bu arkaik mitler ve dinsel davranlarn kalntlar, nemli bir dinsel olgu oluturduu halde, kltr dzeyinde ancak nemsiz sonular dourmutur. Yaz'nn gerekletirdii devrimden geriye dnlmez. Bundan byle, kltr tarihi yalnzca arkeoloji belgelerini ve yazl metinleri gz nnde tutacaktr. Bu tr belgelerden yoksun bir halk, tarihi olmayan bir halk olarak kabul edilir. Halka zg yaratlar ve szl gelenekler ancak ok ge bir tarihte, Alman romantizmi dneminde deerlendirilecektir; daha o zaman bile eskiye merakl olan birinin ilgisidir sz konusu olan. inde mitsel davran ve mitsel evrenin hl varln srdrd halk yaratlar, kimi zaman Avrupal birka byk sanatya esin kayna salamtr. Ama bu gibi halk yaratlar, kltrde hibir zaman nemli rol oynamamtr. Sonunda da "belge" olarak grlmlerdir; bu nitelikleriyle de kimi uzmanlarn ilgisini ekerler. Sz konusu geneleksel szl mirasn modern bir insann ilgisini ekmesi iin kitap biiminde sunulmu olmas gerekir.

NOTLAR

1. Arkadia: Eski Yunan'da, Peloponnesos'un orta kesiminde obanlkla geinen bir halkn yaad blge. Bu szck Franszca'da kimi zaman obans, pastoral zevklerin egemen olduu bir dnemi belirtmek iin kullanlr. (.N.) 2. Kari Meuli, "Griechische Opferbruche" (Phyllobolia fr derMhl, Basel, 1946, s. 185-288). of the Early PecerVor

3. Werner Jaeger, Paideia: The ldeals of Greek Culture, cilt I (2. bask, Nevv York, 1945) s. 65 ve tesi; The Theology Greek Philisophers (Oxford, 1947), s. 12. 4. W. Jaeger, The Theology of the Early Greek Philosophers, s. 14. 5. ev. Jaeger, a.g.y., s. 47. 6. ev. G. S. Kirk ve J. E. Raven, The Presocratic to the Pre-Socratic Philosophers (Cambridge, 1957). s. 168; ayrca bkz. Kathleen Freeman, Ancilla Philosophers (Cambridge, Mass., 1948), s. 22. Miletoslularla ilgili belgeler ve kaynakalar u almalarda bulunabilir: Pierre-Maxime Schuhl, Essai sur la formation de la penste grecque (2. bask, Paris, 1949), s. 163 ve tesi; Kathleen Freeman, The Presocratic Philosophers. A Companion Vorsokradker 7. ev. Kirk and Raven, a.g.y., s. 169. 8. Bkz. Thukydides. Histoire (Franszca ev.), I, 21; W. Jaeger, a.g.y., s. 19, 197,198. 9. Aelius Theon, Progymnasmata Grant, The Earliest Lives ofjesus rca bkz. ay.y., s. 120 ve tesi. 10. Esir: Bu szc Franszca metindeki ether szcnn karl olarak kullandk. (.N.)
201

to Diels, Fragmente der

(Oxford, 1946) s. 49 ve tesi.

(94, 12-32) zetleyen Robert M. (New York, 1961), s. 41-42; ay-

200

MTLERN ZELLKLER

11. Jean Seznec, The Survival of the Pagan Gods. The Mythobgical 1953), s. 320 ve tesi. 12. Jean Seznec, a.g.y., s. 322. 13. Hellespontos: anakkale Boaz. (.N.)

Tra-

ditions and its place in Renaissance Humanism and Art (New York,

DOKUZUNCU BOLUM

MTLERN VARLIKLARINI KORUMALARI VE GZLENMELER

202

HIRSTYANLIK V E M T O L O J

Hristiyanlk ile mitsel dnce arasndaki bantlar birka sayfada sunmak gtr. Bu bantlar birbirinden iyice farkl birok sorun ortaya koyar. Her eyden nce, "mit" teriminin kullanmna bal yanl anlama vardr. lk Hristiyan ilahiyatlar bu szc yzyllardr Yunan-Roma dnyasnda kullanld anlamda, "fabl, kurmaca, yalan" anlamnda alyorlard. Dolaysyla da sa'nn ahsnda "mitsel" bir kii ve kristoloji 1 dramnda bir "mit" grmek istemiyorlard. II. yy'dan balayarak Hristiyan ilahiyat, sa'nn tarihsel gerekliini hem dosetizm2 ve gnostisizm yanhlarma hem de pagan filozoflarna kar savunmak durumunda kald. Kendi tezini savunmak iin yararland kantlar ve yenmek zorunda kald glkleri az ilerde greceiz. kinci sorunsa birinciyle bantldr: sa'nn tarihsel gereklii deil de bu gereklii temellendiren yaznsal kantlarn deeriyle ilgilidir. Origenes daha o zaman, tarihsel bir olay kuku gtrmez belgelere dayandrmann gln fark etmiti. Gnmzde Rudolf Bultmann, sa'nn tarihsel varlndan kuku duymasa bile onun yaam ve kiiliiyle ilgili hibir eyin bilinemeyeceini syler. Bu yntembilimsel gr, ncillere ve br ilk kantlara "mitoloji eleri"nin (bu terim "varolamayacak ey" anlamnda kullanlmtr) bulam olduunu varsayar. Incillerde "mitoloji eleri"nin bol miktarda bulunmas bilinen bir eydir. Ayrca Yahudi
205

ya da Akdeniz kkenli simgeler, Figrler ve ritellerin Hristiyanlk tarafndan erkenden zmlenmi olduu da bir gerektir. lk Hristiyanln geirdii bu ikili "Yahudileme" ve "paganlama" srecinin ne anlam tadn ileride greceiz. Hristiyanlkta, gnele ilgili ya da gizemli yapdaki klt eleri ve simgelerin youn bir biimde var olmas kimi bilginleri sa'nn tarihsel gerekliini reddetme konusunda yreklendirdi. Szgelimi Bultmann'n grn tersine evirdiler. Bu bilginler, ok ksa srede ar derecede yklendii "mitoloji"den dolay hakknda hibir ey bilinemeyen tarihsel bir kiiyi, Hristiyanln balangcnda n gerek olarak ortaya koymadlar, tersine ilk Hristiyan kuaklar tarafndan yarm yamalak "tarihselletirilmi bir mit"i n gerek olarak ileri srdler. Yalnz adalarn adn sayarsak, Arthur Dews (1909) ve Perter Jensen'den (1906, 1909) P. -L. Couchoud'ya (1924) kadar deiik dorultu ve yeteneklerdeki bilginler byk emekler vererek Isa figrn ve sonunda da Hristiyanl yaratm olmas gereken "balang mit"ini yeniden oluturmaya altlar. Bu "balang miti" zaten bir yazardan brne deiiklik gsterir. Bilgince olduu kadar sonu rastlantya kalm olan bu yeniden oluturma almalar stne olduka ilgi ekici bir inceleme yaplmas gerekir. Bunlar, modern insann "en eski ve mitsel" olana kar duyduu belli bir zlemi aa vurur. (Szgelimi P. -L. Couchoud rneinde, mitin tarihsel olmaynn yceltilmesi hem de az olan tarihsel gerekliin zararna yceltilmesi apak ortadadr). Ne var ki, tarihselci olmayan bu varsaymlarn hibiri uzmanlar tarafndan kabul edilememitir. Son olarak mitsel dnce ile Hristiyanlk arasndaki bantlar incelendiinde, nc bir sorun ortaya kar. Onu da u biimde belirtebiliriz: Hristiyanlar
206

kendi dinlerinde Helen dneminin kutsal olmaktan km rrvyt/osunu grmeyi reddetmilerse, arkaik ve geleneksel toplumlarda grlen yaayan mit karsnda Hristiyanln durumu nedir? leride tarihinin hemen hemen ikibin yllk sresi boyunca, anlald ve yaand biimiyle Hristiyanln, mitsel dnceden tmyle kopamayacan greceiz.

NCLLERDEK "GZLER" V E T A R H imdi, Kilise Babalarnn sa'nn tarihselliini inansz paganlara kar olduu kadar "sapknlar'a kar da savunmak iin nasl hareket ettiklerini grelim. sa'nn gerek yaamn, yani Havariler tarafndan bilindii ve szl olarak aktarld biimiyle tantma sorunu ortaya ktnda, balangtaki Kilise'ye bal ilahiyatlar deiik evrelerde dolaan belli sayda metin ve szl gelenekle karlatlar. Kilise Babalan, dzmece nciller ve logia agrapha3'lar gerek belgeler saymay reddetmekle eletirel bir dnme biimine ve henz oluumunu tamamlamam "tarihselci" dorultuya sahip olduklarn gsterdiler. Bununla birlikte, Kilise'nin kendi iinde uzun dinsel tartmalara yol atlar. Ayrca bir deil de drt ncil kabul etmekle Hristiyan olmayanlarn saldrsn kolaylatrdlar. Mademki, Matta'ya gre, Markos'a gre ve Luka'ya gre ndilerle Yuhanna'ya gre ncil arasnda farklar vard, bunlar anlatmak ve yorumunu yaparak dorulamak gerekiyordu. Yorumla ilgili bunalm 137'de Marcion ile balad. Marcion bir tek gerek ncil'in var olduunu sylyordu; nce szl olarak aktarlm, daha sonra da yazya geirilmi ve Yahudiliin ateli yandalar tarafndan zerinde sabrla kalem oynatlarak asl biimi bozulmutu. Tek geerli olarak ilan edilen bu ncil, Luka'ya
207

MTLERN ZELLKLER

MTLERN VARLIKLARINI KORUMALARI VE GZLENMELER

gre ncil'dir; Marcion tarafndan kendi gerek sayd biime indirgenmitir4. Marcion mitolojinin eski ilahiyat metinlerindeki uzantlarn ayrt ettiklerini ileri sren Yunan-Roma dilbilgicilerinin yntemini uygulamt. Ortodokslar da Marcion'a ve br gnostiklere verdikleri yantta ayn yntemi kullanmak zorunda kalmlard. II. yy'n banda, Aelius Theon Progymnasmata adl kitabnda mit ile anlat arasndaki fark gstermiti: Mit "hakikatten sz eden uydurma bir aklamadr", buna karlk "yk, olmu ya da olabilecek olaylar betimleyen bir aklamadr'". Hristiyan ilahiyatlar indilerin "mitler" ya da "olaanst ykler" olduunu hi kukusuz yadsyorlard. Szgelimi Justinus Incillerin "olaanst ykler"le kartrlma tehlikesinin varln kabul edemiyordu, sa'nn yaam, Eski Ahit'te nceden haber verilenlerin gereklemesiydi; Incillerin yaznsal biimine gelince, o da mitin biimi deildi. Dahas Justinus, Hristiyan olmayan okura, ndilerin tarihsel gerekliiyle ilgili somut kantlar sunabilecei kansndayd. Szgelimi sa'nn doumu "Eski Roma valisi Quirinus dneminde verilen ve (belki de varsaymsal olarak) Roma'da bir buuk yzyl sonra grebilecek olan vergi bildirimleri" araclyla kantlanabilirdi6. Ayn biimde, bir Tatianus ya da bir skenderiyeli Clemens, ncilleri tarihsel belgeler olarak kabul ediyordu. Ama bizim konumuz asndan en nemlisi Origenes'tir. Origenes, Incillerdeki yklerin manevi deerine o kadar ok inanmt ki, bunlarn basit mminler ve sapknlar gibi kabaca ilk anlamlaryla kavranabilecei kabul edilemezdi - zaten o da bu yzden alegorili yorumu yceltiyordu. Ancak, Celsus'a kar Hristiyanl korumak zorunda kalnca sa'nn yaamnn tarihsel gereklii stnde durdu ve btn tarihsel kantlar

geerli klmaya alt. Origenes tapnaktan kovulan tccarlar blmnn tarihsel gerekliini eletirir ve reddeder. "Sisteminin, esini ve yorum yapmay inceleyen blmnde, Origenes bize yle der: Tarihsel gereklik dinsel hakikatle uyumad zaman, Kutsal Kitaplar anlattklarnn arasna kimi olaylar da katarlard; bunlarn bazlar tmyle gerekdyd, bazlarysa gerekleebilecek, ama aslnda gereklememi olaylard"7. "Mit" ve "kurmaca" yerine o "giz" ve "meseF'i kullanr; ama hi kukusuz onun iin bu terimler eanlamldr8. Demek ki, Origenes ncillerin, dinsel dzlemde "hakiki" olmakla birlikte tarihsel adan "gerek" olmayan blmler sunduklarn kabul eder. Ancak Celsus'un eletirilerine yant verirken, tarihsel bir olayn tarihsel gerekliini kantlamann da g olduunu belirtir. "Hemen herhangi bir yknn, gerek olsa bile, tarihsel olgu olarak gerekliini gstermeye almak, en g ilerden biridir, bazen de olanaksz bir itir9" Origenes, yine de sa'nn yaamnda baz olaylarn tarihsel kantlarla yeterince ortaya konduuna inanr. Szgelimi sa, byk bir insan topluluu nnde armha gerilmitir: Yer sarsnts ve karanlklar Tralleis'li Phlegon'un tarihsel anlatsyla dorulanabilir10. sa'nn Son Akam Yemei, tarihi kesin olarak belirtilebilecek bir olaydr". Ayn durum, Yuhanna'ya gre incil'de kesinlikle sz edilmese bile Gethsemani snamas iin de geerlidir (Origenes bu suskunluun nedenini yle aklar: Yuhanna sa'nn tanrsal yanyla daha ok ilgilenir ve Logos Tanr'nn batan kamayacan bilir). Dirilme, terimin tarihsel anlamyla "doru"dur nk, dirilen beden artk fiziksel dnyaya ait deilse de, bu bir olaydr. (Yeniden canlanan beden havadan yaplm, tinsel bir bedendi 12 .) Origenes, sa'nn yaamnn, ilesinin ve dirilmesinin
209

MTLERN ZELLKLER

MTLERN VARLIKLARINI KORUMALARI VE GZLENMELER

tarihsel gerekliinden kukulanmad durumlarda, daha ok incil metninin tarihsel olmayan manevi anlamyla ilgilenir. Gerek anlam "tarihin tesinde yer alr"13. Yorumlama kendini "tarihsel belgelerden kurtarabilecek" gte olmaldr; nk bu belgeler, bir "srama tahtas"ndan baka bir ey deildir. sa'nn tarihsel gereklii stnde srarla durmak, onun yaamnn ve mesajnn derin anlamn nemsememek, Hristiyanl sakatlamak demektir. Origenes, sa'nn Incili'ne Yorum adl almasnda unlar yazmtr: "nsanlar sa'nn yaamndaki olaylar incelediklerinde hayretler iinde kalrlar, ama onlara bunun, gerek olarak benimsemeyi reddettikleri derin anlam aklandnda, kukucu oluverirler" 14 .

rina inanmlard. Gerekteyse mitsel dncenin kategorilerinden yararlanyorlard. Kukusuz adalar olan aydn paganlarn kutsallktan uzaklam mitolojilerinde bu mitsel dnceyi gremiyorlard. Ancak her mezhepten olan Hristiyanlar iin dinsel yaamn merkezi sa'nn dramndan oluur. Tarihte gereklemi olsa bile bu dram kurtuluu olanakl klmtr; sonu olarak kurtuluu elde etmenin bir tek yolu vardr: Bu yol rnek oluturan dram rit biiminde yinelemek ve sa'nn yaam ve retisiyle ortaya konan balca modeli taklit etmektir. Oysa, bu dinsel davran mitsel dnceyle bantldr. unu da hemen eklemek gerekir ki, Hristiyanlk, bir din olmasndan tr, en azndan bir mitsel davran korumak zorunda kalmtr: Bu da litrjik zamandr, yani "balanglarn balang zamanna (illud tempus) sreli olarak yeniden kavumadr. "Bir Hristiyan'n dinsel deneyimi, sa'nn rnek oluturan model olarak taklit edilmesi, Tanr'nn yaamnn, lmnn ve dirilmesinin litrji biiminde yinelenmesi ve bir de Beytlehem'de sa'nn doumuyla alan, Ge kyla geici olarak sona eren balang zaman ile Hristiyan kiinin zamandal stnde temellenir. Oysa, grdmz gibi insan tesi bir modelin taklit edilmesi, rnek oluturan bir olgular aknn yinelenmesi ve Byk Zaman'a dklen bir alma sonucu dinle ilgili olmayan zamann durmas, "mitsel davran"n balca belirtilerini oluturur; bir baka deyile bu mitsel davran, varoluunun kaynan mitte bulan arkaik toplumun insannn davrandr'" 5 . Litrjik Zaman dairesel olduu halde, Yahudiliin sadk mirass olan Hristiyanlk, Tarih'in izgisel nitelikli Zaman'n kabul eder: Dnya yalnz bir kez yaratlmtr ve bir tek sonu olacaktr: sa'nn Cisimlemesi, Tarihsel Zaman iinde bir tek kez gereklemitir, ve
211

T A R H S E L ZAMAN V E L T R J K ZAMAN Origenes Hristiyanln zgnlnn en bata sa'nn Cisimlemesi'nin kozmik bir Zamanda deil de tarihsel bir Zamanda gereklemi olmasndan kaynaklandn ok iyi kavramtr. Ama Cisimleme Gizemi'nin kendi tarihsel gerekliine indirgenemeyeceini unutmaz. Zaten ilk Hristiyan kuaklar, "uluslar"a sa'nn tanrsalln ilan etmekle st kapal bir biimde onun tarihsellik tesi zelliini de ilan ediyorlard. Bu da, sa'nn tarihsel bir kii saylmam olmasndan kaynaklanmyordu, ama onun Tanr'nn Olu olduu, yalnzca insan deil onun yan sra Doay da kurtaran evrensel bir Kurtarc olduu vurgulanyordu her eyden nce. Dahas, sa'nn tarihsel gereklii onun Ge kmas ve tanrsal Mutlulua yeniden erimesiyle zaten alm oluyordu. Hristiyanlar Tanr'nn Cisimlemesi, Dirilmesi ve Ge kmasn ilan etmekte, yeni bir mit sunmadkla210

MTLERN ZELLKLER

MTLERN VARLIKLARINI KORUMALARI VE GZLENMELER

bir tek Yarg olacaktr. Hristiyanlk daha balangtan beri ok sayda ve birbiriyle elien etkiler altnda, zellikle de gnostisizm, Yahudilik ve "paganizm"in etkisinde kalmtr. Kilise'nin tepkisi bir tek biimde olmamtr. Kilise Babalan, Gnoz'un akozmik ve ezoterik olmasna kar aralksz olarak savamlar ama, buna karlk, Yuhanna'ya gre ncil'de yer alan, Paulus'un Mektuplarndaki ve baz temel metinlerdeki gnostik eleri korumulardr. Ancak, ikencelere karn, gnostisizm hibir zaman kesin olarak ortadan kaldrlmamtr; az ok rtk olan baz gnostik mitler de szl ve yazl Ortaa edebiyatlarnda yeniden ortaya kmtr. Yahudilik ise Kilise'ye, Kutsal Kitaplarla ilgili alegorili bir yorumlama yntemi salam, zellikle de kozmik dinin bayram ve simgelerinin "tarihselletirilmesi"yle ilgili en yetkin modeli sunmutur. lk Hristiyanln "Yahudiletirilmesi" onun "tarihselletirilmesi" demektir: yine, ilk ilahiyatlarn sa'nn anlattklarnn ve domakta olan Kilisenin tarihini srail halknn Kutsal Tarihi'ne balama karar anlamna gelir. Ne var ki, Yahudilik, belli sayda mevsimlik bayram ve kozmik simgeyi, srail tarihindeki nemli olaylara mal ederek "tarihselletirmiti" (Kutsal Sandk adryla ilgili bayram, Paskalya, Hanuka k bayram, vb.). Kilise Babalar da ayn yolu izlediler: Asya'ya ve Akdeniz'e zg simgeler, dinsel trenler ve mitleri bir "kutsal yk'ye balayarak "Hristiyanlatrdlar". Bu "kutsal yk" doal olarak Eski Ahit'in snrlar dna tayordu ve artk Yeni Ahit'i, Havarilerin anlattklarn ve daha sonra da azizlerin yksn kapsyordu. Belli sayda kozmik simge- Su, Aa ve zm ba, saban ve balta, gemi, sava arabas, v b . - Yahudilik 16 tarafndan oktan zmlenmiti; bunlar kutsallatrmayla ya da Kilise'yle ilgili bir anlam kazanarak Kilise'nin retisine ve uygulamasna kolayca girebilmilerdir.
212

"KOZMK H I R S T Y A N L I K " Gerek glkler daha sonra, Hristiyan misyonerlerinin zellikle Orta ve Bat Avrupa'da yaayan yaygn dinlerle kar karya geldiklerinde ortaya kt. ster istemez sonunda, bir trl kk kaznamayan kutsal Figrler ve "pagan" mitleri "Hristiyanlatrld". ok sayda tanr, ya da ejderha ldren pek ok kahraman, Aziz Georges kimliine brnd; frtna tanrlar Aziz Eli'ye dnt; saysz bereket tanras Meryem'le ya da azizelerle bir tutuldu. Hatta Hristiyanlk ncesi Avrupa'sndaki yaygn olan dinin bir blm rtk ya da dntrlm olarak takvimde yer alan bayramlarda ve Azizler kltnde varln srdrd. Kilise on yzyldan daha uzun bir sre, "pagan" (kozmik dine ait olan anlamnda) elerin, Hristiyanlkla ilgili uygulamalara ve ermilerin yaam yklerine ynelik srekli aknna kar savamak zorunda kald. Bu etin savan zellikle de Avrupa'nn gneyinde ve gneydousunda daha ok, gsterisiz bir sonucu oldu; buralarda XIX. yy'n sonunda bile krsal kesim halklarnn folklor ve dinsel uygulamalarnda Eskia'n en eski dnemlerinden, hatta yaznn bulunuundan hemen nceki dnemden kalma Figrlere, mitlere ve dinsel trenlere rastanyordu17. Katolik-Roma ve Ortodoks Kiliseleri, bu kadar ok pagan e kabul ettikleri iin olumsuz ynde eletirildi. Bu eletiriler her zaman geerli olmu muydu acaba? Bir yandan, "paganizm", yzeysel de olsa ancak Hristiyanlam biimde varln srdrebilmiti. Yok edilemeyen bir "paganizm"in bu zmlenme siyaseti bir yenilik deildi; ilk Kilise daha o zaman Hristiyanlk ncesi kutsal takvimin byk bir blmn benimsemi ve zmlemiti. te yandan, Kozmos'taki varolu biimlerinden dolay, kyllere "tarihsel" ve tinsel bir Hristiyanlk ekici gelmiyordu. Krsal kesim halklarnn
213

MTLERN ZELLKLER

MTLERN VARLIKLARINI KORUMALARI VE GZLENMELER

kendine zg dinsel deneyimi "kozmik Hristiyanlk" olarak adlandrlabilecek bir eyle beslenmiti. Avrupa'daki kyllerin Hristiyanlktan anladklar kozmik bir litrjiydi. Kristoloji gizemi, Kozmos'un yazgsn da balyordu. "Btn Doa, sa'nn Dirilii'nin bekleyii iinde iini eker durur". Bu Paskalyayla ilgili litrjinin olduu kadar Dou Hristiyanl'na zg dinsel folklorun da temel motifidir. Eski Ahit Peygamberlerinin iddetle eletirdikleri, Kilise tarafndan da belli lde hogryle karlanm olan kozmik ritmlere gizemli bamllk, zellikle Gneydou Avrupa'daki krsal kesim halklarnn dinsel yaamnn tam ortasnda yer alr. Hristiyanln btn bu blm iin, "Doa" gnah dnyas deil ama Tanr'nn eseridir. sa'nn Cisimlemesi'nden sonra Dnya ilk grkemine yeniden kavuturulmutu; ite bu nedenle de sa ve Kilise bu kadar ok kozmik simgeyle donatld. Gneydou Avrupa'nn dinsel folklorunda, dinsel ilemler Doa'y da kutsallatrr. Dou Avrupa kylleri iin bu tutum Hristiyanln "paganlatrlmas" anlamna gelmiyordu, tersine atalarnn dininin "Hristiyanlatrlmas'yd. Sz konusu "popler teoloji"nin (zellikle mevsimlik bayramlarda ve dinsel folklorda kendini gsterdii biimiyle) tarihi yazldnda "kozmik Hristiyanln" yeni bir paganlk biimi olmad gibi bir paganlk-Hristiyanlk birlemesi de olmad grlecektir. Bu zgn bir dinsel yaratdr; eskatoloji ve soteriyoloji burada kozmik boyutlardan etkilenir. sa, bir yandan Pantokrator 18 olma zelliini srdrrken, te yandan da tpk arkaik toplumlarn mitlerinde Yce Varlk'n deus otiosus'a dnmeden nce yapt gibi, Yeryz'ne iner ve kylleri ziyaret eder; bu sa "tarihsel" deildir, nk halk bilinci, olaylarn kronolojisiyle ve kesinliiyle, tarihsel kiilerin de gerek olup olmadklaryla ilgilenmez. Biz
214

krsal kesim halklar iin sa'nn eski oktanrclklardan miras kalm bir "tanr"dan baka bir ey olmad sonucuna varmaktan kanmalyz. ndilerin ve Kilise'nin sa imgesi ile dinsel folklorun sa imgesi arasnda herhangi bir eliki yoktur: sa'nn Doumu, retisi, ve mucizeleri, armha gerilmesi ve dirilmesi bu popler Hristiyanln balca temalarn oluturur. te yandan, btn bu folklor yaratlarn derinden etkileyen, bir "pagan" deil de bir Hristiyan anlaydr: Her ey insann sa tarafndan kurtarlmas; iman, umut ve tanr sevgisi; Tanr Baba tarafndan yaratld ve Oul tarafndan kurtarld iin "iyi" olan Dnya; bir daha yinelenmeyecek olan ve anlam tayan bir insan varl evresinde dner durur; insan iyiyi ya da ktye semekte zgrdr, ancak bir tek bu seimden dolay yarglanmayacaktr. Biz burada bu "popler teoloji'nin ana izgilerini sunacak deiliz. Ama unu da iyice saptamak gerekir ki, krsal kesim halklarnn kozmik Hristiyanlna sa'nn varlyla kutsanm bir Doa'nn zlemi egemendir. Ayn biimde, Cennet zlemi, gzellemi ve hi bozulmayacak, savalar, ykmlar ve fetihlerden doan kargaalardan uzakta bir Doa'y yeniden bulma arzusudur. Bu ayn zamanda, srekli olarak yabanc sava srlerinin yldrd ve az ok yerli saylan farkl snflardan "efendiler"in smrd, iftilikle geinen toplumlara zg "ideal"in anlatmdr. Tarihin trajedisine ve hakszlna kar pasif bir bakaldrdr; sonu olarak, ktln artk kendini yalnz ve yalnz bireysel bir karar biiminde gstermemesi, ama zellikle tarihsel dnyann kii-tesi bir yaps olarak belirmesine kar pasif bir bakaldrdr. Ksaca, konumuza dnersek, bu popler Hristiyanlk mitsel dncenin kimi kategorilerini aka gnmze kadar srdrmtr.
217

MTLERN ZELLKLER

MTLERN VARLIKLARINI KORUMALARI VE GZLENMELER

O R T A A ESKATOLOJ! MTOLOJS Ortaa'da mitsel dncenin yeniden canland grlr. Btn toplumsal snflar kendi z mitoloji geleneklerinin aray iindedirler. valyeler, eitli meslekler, din adamlar, kyller kendi durumlar ya da ynelimlerinin bir "kken miti'Yi benimserler ve rnek oluturan bir modeli taklit etmeye alrlar. Bu mitolojilerin kkeni eitlilik gsterir. Arthur evrimi ve Graal tema's, yanltc bir Hristiyanlk grn altnda, zellikle br Dnya ile balantl pek ok Kelt inann kendi iinde toplar. valyeler, Lancelot ya da Parsifal ile rekabet etmek isterler. Fransa'nn Kuzeyli saz airleri, Hristiyanlk elerinden yararlanarak, ama Kilise'nin retilerini aarak ya da onlarn tersini syleyerek Kadnla ve Akla ilgili btn bir mitoloji oluturmulardr. Ortaa'a zg baz tarihsel hareketler zellikle arpc bir biimde mitsel dncenin en tipik belirtilerini aklar. Biz bunu sylerken, Norman Cohn'un The Pursuit of the Millenium adl kitabnda baaryla incelemi olduu eyleri dnyoruz: Yani Hal seferlerinde, bir Tanchelm'in ve Eudes de I'Etoile'in hareketlerinde, Federico Il'nin Mesih dzeyine ykseltilmesinde, Mesih'e ilikin, topyaya ve devrim ncesine zg topluca gerekletirilmi daha baka pek ok olguda ortaya kan binylc dorultudaki cokunluklar ve eskatoloji mitlerini dnyoruz. imdi bir an iin Federico Il'nin mitoloji bakmndan saygnl stnde duralm: mparatorluk anslyesi Pietro della Vigna, efendisini kozmik bir Kurtarc olarak sunar: Btn Dnya byle bir kozmokrator bekliyordu, ve imdi ktlk alevleri snm, kllar sabanlara dntrlm, bar, adalet ve gvenlik iyice salanmtr. "Dahas Federico, scak ve souu, kat ve svy, btn kartlar kendi aralarnda uz216

latrarak, evrenin elerini esiz bir birletirme gcne sahiptir. O, toprak, deniz ve havann tam bir uyum iinde hayranlk duyduklar kozmik bir Mesih'tir. Onun gelii tanrsal bir inayetten kaynaklanr; nk dnya tam yok olacakken, son yarg ok yakndayken Tanr, o byk merhametiyle bizlere bir erteleme balam ve bu temiz hkmdar, Son Gnlerde bir bar, dzen ve uyum salamas iin gndermitir. Bu aklamalarn, Federico Il'nin kendi dncesini ne kadar sadk bir biimde yanstt, onun Ancona yaknlarndaki doduu ky Jesi'ye yazd mektuptan anlalmaktadr; bu mektupta, kendi doumunu, insanlk iin sa'nn doumuyla ayn nemi tayan bir olay, Jesi'yi de yeni bir Beytlehem olarak kabul ettiini aka gsterir. Federico II, Orataa hkmdarlar arasnda, grevi gerei deil de doas gerei kendini Cisimlemi bir Tanr'dan ne az ne de ok kutsal biri olarak grm tek hkmdardr hi kukusuz19". Federico Il'nin mitolojisi, basit bir nedenden dolay, onun lmyle ortadan kalkmamtr; bu neden, sz konusu lmn kabul edilemeyiidir: mparator'un uzak bir lkeye ekildiine, ya da en yaygn efsaneye gre Etna dann altnda uyuduuna inanlyordu. Ama gnn birinde o uyanacak ve tahtn istemeye gelecektir. Gerekten de lmnden otuzdrt yl sonra, Neuss kentinde bir sahtekar kendini Federico II redivivus10 olarak gstermeyi baard. Hatta, bu szde Federico'nun Wetzlar'da ldrlmesinden sonra bile, mit etkililiini gsterdi. XV.yy'da hl Federico'nun yaadna ve Dnya'nn sonuna kadar da yaayacana, sonu olarak onun tek yasal mparator olduuna ve baka birinin daha olmayacana inanlyordu. Federico II miti, ok daha yaygn ve srekli bir olgunun ok bilinen bir rneinden baka bir ey deildir. Krallarn dinsel saygnl ve eskatoloj iye ilikin
217

MTLERN ZELLKLER

MTLERN VARLIKLARINI KORUMALARI VE GZLENMELER

ilevi Avrupa'da XVII. yy'a kadar srmtr. Eskatolojiye ilikin Kral anlaynn dinden bamsz klnmas, ortak ruh'a derinlemesine yerlemi olan umudu ortadan kaldrmad; bu umut, rnek oluturan Kahraman'm Reformcu, Devrimci, halklarn zgrl adna ehit, Parti Bakan gibi yeni grnmlerinden biri altnda gerekletirdii evrensel bir yenilenme umududur. Modern totaliter hareketlerin Kurucular ve nderlerinin rol ve grevi ok sayda eskatoloji ve soteriyoloji esi ierir. Mitsel dnce, Tarih tarafndan geersiz klnan gemiteki anlatmlarndan bazlarn aabilir ve reddedebilir, yeni toplumsal koullara ve yeni kltr modalarna uyabilir ama tmyle yok edilmesine izin vermez. Hal olgusuna gelince, Alphonse Dupront bunun mitsel yaplar ve eskatolojiye ilikin dorultusunu ok iyi biimde aydnlatmtr. "Din adam olanlarda olduu kadar olmayanlarda da, Hal bilincinin merkezinde Kuds' kurtarma grevi yer alr ( . . . ) . Hal seferinde kendini en gl biimde gsteren ey, gerek zaman gerek insanla ilgili uzam asndan tam olarak, sonulanan ikili bir eksiksiz btnlktr. yle ki, uzam asndan, zamanla ilgili sonulanmann belirtisi, ana ve kutsal kent olan dnyann merkezi Kuds'te uluslarn toplanmasdr 21 ." Ortak bir manevi olgu, akld bir patlama sz konusu olduunda, birok rnek arasnda, 1212'de Kuzey Fransa'da ve Almanya'da birdenbire ortaya kan, ocuklarn Hal Seferleri kant da gsterilebilir. Bu hareketlerin doallndan kesinlikle kuku duyulmaz: "ne dardan, ne lke iinden hi kimse onlar uyarmamt" der adalar olan bir tank 22 . ocuklar ("balca zellikleri ok kk yata ve yoksulluk iinde olmalardr; bunlar da olaanst olann zellikleridir"), "zellikle de kk obanlar 23 ", yrmeye koyul218

mu, yoksullar da onlara katlmt. ark syleyerek ayin alay halinde ilerleyen bu insanlarn says belki de 30.000'e ulamt. Kendilerine nereye gittikleri sorulduunda "Tanr'ya" diye yant veriyorlard. adalar olan bir vakanvise gre "onlarn niyeti denizi amak, gllerin ve krallarn yapmad eyi yapmak, sa'nn mezarn yeniden almakt 24 ". Din adamlar bu ocuk toplama iine kar kmt. Fransz Hal seferi felaketle son buldu: Marsilya'ya gelen Hallar yedi byk gemiye bindiler, ancak bu gemilerden ikisi Sardinya aklarnda yakaland bir frtna sonucu batt, btn yolcular da sulara gmld. br be gemiye gelince, iki hain armatr bunlar skenderiye'ye kadar gtrd, orada da ocuklar Sarazen eflerine ve esir tccarlarna satt. "Alman" Hal seferinde de ayn motif gze arpar. O sralarda yazlm bir tarih kitabnda yle denir: 1212'de "Nicolas adl ocuk ortaya kt, evresine bir yn ocuk ve kadn toplad. Bir melein buyruu zerine, Tanr'nn han kurtarmak iin onlarla birlikte Kuds'e gitmesi gerektiini, denizin de, tpk eskiden Yahudi halkna yapt gibi onlara da hi ayaklarn slatmadan, geit vereceini sylyordu25". Zaten silahl da deillerdi. Kln blgesinden hareket ederek Ren nehri boyunca indiler, Alpleri atlar ve Kuzey talya'ya ulatlar. Bazlar Cenova ve Pisa'ya geldi, ama oradan geri pskrtldler. Roma'ya ulamay baaranlar da hibir yetkilinin kendilerini desteklemediini kabul etmek zorunda kaldlar. Papa onlarn bu projesini onaylamyordu, bunun zerine kk Hallara da yar yoldan geri dnmek dt. Arrales Carbacenses'te vakanvisin dedii gibi "karnlar a, ayaklar plak birer birer ve sessiz sedasz geri geldiler". Kimse onlara yardm etmiyordu. Bir baka tank da yle yazmt: "Aralarndan byk bir blm, kylerde, meydanlarda

f
MTLERN ZELLKLER MTLERN VARLIKLARINI KORUMALARI VE GZLENMELER

alktan lm ylece yatyor da kimse onlar gmmyordu.26" P. Alphandery ve A. Dupront hakl olarak, bu hareketlerde, halkn dindarl alannda ocuun seilip ne karldn grmlerdir. Bu ayn zamanda hem Masumlar mitidir, hem ocuun sa tarafndan yceltilmesidir, hem de halkn, Baronlarn Hal Seferine kar bir tepkisidir; ayn tepki, ilk Hal Seferlerinde "Tafurlar" evresinde belirginlemi efsanelerde ortaya kmtr 27 . "Kutsal Yerler'in yeniden fethedilmesi ancak bir mucize sonucu beklenebilir - mucize de ancak en temiz olanlarn, ocuklar ve yoksullarn hatr sayld iin gerekleebilir 28 ."

E S K A T O L O J MTNN KALINTILARI Hal Seferlerinin baarszl eskatolojiyle ilgili umutlar ortadan kaldrmtr. Tommaso Campanella De Monarchia Hispanica ( 1 6 0 0 ) adl yaptnda spanya kralndan, Trk mparatorluu stne yaplacak yeni bir Hal Seferi iin gereken paray vermesini ve zaferden sonra Evrensel Monariyi kurmasn rica ediyordu. Otuzsekiz yl sonra, gelecein Louis XIV'nn doumunu kutlamak amacyla, Louis XIII ile Anne d'Autriche'e ynelik Ecloga'da T . Campanella hem recuperado Terrae Sanctae29'yi hem de renovatio saeculi'yi30 nceden kestirmitir. Dediine gre gen kral bin gnde btn Dnya'y fethedecektir, ejderleri yere serecektir, yani imanszlarn krallklarn boyunduruk altna alacak ve Yunanistan' zgr klacaktr. slam Avrupa dna itilecektir; Msr ve Habeistan yeniden Hristiyan olacak, Tatarlar, Acemler inliler ve btnyle Dou, dinlerini deitirip Hrsitiyan olacaktr. Btn bu halklar bir tek Hristiyanlk oluturacaklar ve yeniden can220

lanan bu Evren'in bir tek merkezi olacaktr: O da Kuds'tr. Campanella yle yazar: "Kilise Kuds'te balad, dnyay dolatktan sonra yeniden Kuds'e dnecektir"". T . Campanella, La prima e la seconda risurrezione adl yaptnda Aziz Bernardus gibi, Kuds'n fethini tanrsal Kuds'e doru ilerleyiin bir evresi gibi grmez; ona gre bu Mesih egemenliinin kuruluudur12. rnekleri artrmann bir yarar yok sanrz. Ancak, Ortaa'daki eskatoloji grleri ile lminizme ve XIX.yy'a zg eitli "Tarih felsefeleri" arasnda bulunan sreklilii de belirtmek yerinde olur. XIII.yy'da ortaya km ve az ok dinden bamszlam deiik biimler altnda XIX.yy'a kadar varln srdrm olan btn bu Mesih'le ilgili hareketlerin douunda ve yapsnda, Gioacchino da Fiore'nin "kehanetleri"nin, ne derece rol oynad yaklak otuz yldr deerlendirilmeye balamtr". Gioacchino'nun temel dncesi byk bir yank yapmtr; buna gre dnya ok yaknda Tarih'in nc ana girecektir; bu a, Kutsal Ruh'un yarataca koullar altnda gerekleecei iin zgrlk a olacaktr. Sz konusu dnce, Aziz Augustinus'tan bu yana Kilise'nin benimsemi olduu Tarih teoloj isiyle eliiyordu. Yaygn retiye gre, Yeryznde yetkinlie Kilise ulam olduu iin gelecekteki bir renovatioya artk yer yoktur. Kesin olan tek olay, sa'nn yeryzne ikinci gelii ve Son Yarg olacaktr. Gioacchino da Fiore, Hristiyanla evrensel yenilenmeyle ilgili arkaik miti getirmitir. Kukusuz burada, belli srelerle yinelenen ve sonsuza dek yinelenebilecek olan bir yenilenme sz konusu deildir. nc an, Gioacchino tarafndan, Kutsal Ruh'un ynetimi altndaki zgrln egemenlii biiminde tasarlanm olmas da bir gerektir; bu da tarihsel Hristiyanln almasn ve en son sonu olarak da var olan kural ve kurumlarn ortadan kaldrlmas anlamna gelir.
221

f
MTLERN ZELLKLER MTLERN VARLIKLARINI KORUMALARI VE GZLENMELER

Burada Gioacchino'dan esinlenmi eitli eskatoloji hareketlerini sunmak yerinde olmaz. Ama Calabria'h gizemcinin dncelerinin beklenmedik kimi uzantlarn anmsatmak da yerinde olur. Lessing Die Erziehung des Menschengeschlechts adl yaptnda, srekli ve ilerleyici olan, nc bir ada son bulan vahiy savn ite byle gelitirmitir. Lessing'in bu nc a, eitimin yardmyla akln zaferi olarak tasarlad dorudur; ama onun bu dncesinde Hristiyan vahiyinin tamamlanmas sz konusudur; Lessing "XIII. ve XIV.yy'larda yaam baz heyacanl kiilere" sevgi ve hayranlkla bavurur; yaplan tek yanl "yeni sonsuz ncil'in" ok erken ilan edilmesidir34. Lessing'in fikirlerinin yanklar ok byk olmu ve Saint-Simoncular araclyla bir olaslkla Auguste Comte'u ve onun durum retisini etkilemitir. Fichte, Hegel, Schelling de deiik nedenlerle de olsa Gioacchino'nun Tarih'i yenileyecek ve btnleyecek olan ok yakndaki bir nc a mitinden etkilenmilerdir. Onlarn araclyla da bu eskatoloji miti baz Rus yazarlarn, zellikle de Kutsal Ruh'un nc Krall adl yaptyla Kransinsky'yi ve nc Ahit Hristiyanl'nm yazar Merejkowski'yi etkilemitir 35 . Kukusuz bundan byle yar felsefi fanteziler ve ideolojilerle ilgileneceiz. Kutsal Ruh'un egemenliinin eskatolojiye ilikin bekleyiiyle deil. Ama evrensel yenilenme miti, az ok yakn bir vadede, btn bu kuramlar ve fantezilerde hl ayrt edilebilecek durumdadr.

dncenin baz zellik ve ilevleri insann bir parasn oluturur. Bir baka frsattan yararlanp "modern dnyann mitleri 36 "nden sz etmitik. Sorun hem karmaktr hem de ilgi ekici; btn bir cildin ieriini birka sayfaya sdrma iddiasnda deiliz. Biz ancak "modern mitoloj iler"in birka zelliine toplu bir bakla yetineceiz. Arkaik toplumlarda, stelik ok eitli yollardan gerekletirilen "kkenlere dn"n nemini grdk. "Kken"in bu saygnl Avrupa toplumlarnda varln srdrmtr. Buralarda herhangi bir yenilik yapmaya giriildiinde, bu yenilik, kkene bir dn biiminde tasarlanr ya da sunulurdu. Reform hareketi Kutsal Kitap'a dn balatmt ve balangtaki ilk Kilise'nin, hatta ilk Hristiyan toplumlarnn deneyimini yeniden yaamay ok istiyordu. Fransz Devrimi kendisine temel rnek olarak Romallar ve Ispartallar semiti. Avrupa'da, bir rejimin sonunu belirtmekten de te tarihsel bir evrimin sonunu gsteren ilk kktenci ve baarya ulam devrimin hazrlayclar ve ileri gelenleri, kendilerini, Titus-Livius ve Plutarkhos'un ycelttii eski erdemleri yeniden canlandrp yerine oturtmu kabul ediyorlard. Modern dnyann balangcnda, "kken"in hemen hemen byl bir saygnl vardr. yice yerlemi bir "kken"e sahip olmak demek, sonuta, soylu bir kken ile vnmek demekti. XVIII. ve XIX. yy'daki Rumen aydnlar gururla "Bizim kkenimiz Roma'ya dayanr!" deyip duruyorlard. Latin soyundan gelme bilinci, onlarda, Roma'nn byklne bir tr gizemli katlma elik ediyordu. Macar aydnlar snf da, Macarlarn eskilik, soyluluk ve tarihsel grevinin kantn, Hunor ve Magor kken mitinde ve Arpad'n kahramanlk saga'snda buluyordu. XIX.yy'n balangcnda, "soylu kken" hayali, btn orta ve gneydou Avrupa'da ulusal
223

"MODERN D N Y A N I N M T L E R " Baz "mitsel davranlar" hl gzlerimizin nnde varlklarn srdrrler. Burada arkaik bir anlayn "kalntlar" deildir sz konusu olan. Ne var ki, mitsel
222

MTLERN ZELLKLER

MTLERN VARLIKLARINI KORUMALARI VE GZLENMELER

tarihe, zellikle de bu tarihin en eski evrelerine kar gerek bir ilgi uyandrd. Tarihsiz ("tarihsel belgelerden" yoksun ya da "tarihi yazlmam" anlamnda) bir halk, sanki var olmam gibidir!". Ayn kayg tm orta ve dou Avrupa'nn ulusal tarihyazmnda da grlr. Bylesi bir ilgi kukusuz Avrupa'nn bu kesiminde uluslarn uyannn bir sonucudur ve ksa sre iinde bir propaganda ve siyasal kavga aracna dnmtr. Ancak halknn "soylu kkeni"ni ve "eskilii"ni kantlamak istei Gneydou Avrupa'ya ylesine egemen olmutu ki, birka zel durum dnda, ilgili tm tarihyazmlar, ulusal tarih iinde yer alm ve sonunda bir kltr tarallna ulamtr. "Soylu kken"e olan ilgi ayn zamanda, Bat dnyasnda, zellikle de Almanya'da dnem dnem yeniden deerlendirilen rk arilik mitine de bir aklama getirir. Bu mitin toplumsal-siyasal balamlar, stnde durulmasna gerek kalmayacak kadar iyi bilinir. Bizi burada ilgilendiren, ari'nin hem "ilk" atay hem de soylu "kahraman" temsil ediyor olmasdr; bu, 1789 ve 1848 devrimlerinden domu olan toplumlarn idealiyle badamay baaramayanlarn hl kafalarndan kmayan erdemlerle donanm biridir. "Ari" terimi rksal safla, fiziksel gce,soylulua, grkemli ve yaratc nitelikteki "balanglarn" kahramanlara zg ahlakna yeniden kavumak iin taklit edilecek rnek oluturucu modeldi. Marx' komnizme gelince, onun da eskatoloj iye ilikin ve binylc yaplar ortaya karlmtr. Biz yakn bir tarihte Marx'n, Asya-Akdeniz dnyasnn byk eskatoloji mitlerinden birini alm olduunu fark ettik; bu, Tanr'nn sevgili kulu'nun, Adil'in [sa] (bunu ada dnyada proletarya ile zdeletirmitir) kurtarc roldr; onun ektii aclarn dnyann ontoloji statsn deitirmesi beklenir. "Gerekten de Marx'n snfsz toplumu ve bunun sonucu olarak da
224

tarihsel gerilimlerin ortadan kalkmasnn gemiteki en amaz rnei Alt a mitinde bulunur; Altn a, pek ok gelenee gre Tarih'in balangcn ve sonunu belirtir. Marx bu saygnl olan miti, Yahudi-Hristiyan anlayndaki btn bir Mesih ideoloj isiyle zenginletirmitir: Bir yandan, proletaryaya ykledii peygamberce rol ve soteriolojiyle ilgili ilev vardr; te yandansa yi ile Kt arasndaki en son atma vardr (bu atma kolaylkla sa ile Deccal arasnda kan ve ardndan, birincinin kesin baarsnn geldii o korkun atmaya kolaylkla benzetilebilir). Hatta Marx'n Yahudi-Hristiyan inanna zg eskatoloji umudunu, yani, Tarih'in mutlak bir sonu olaca umudunu yeniden benimsemesi de anlamldr; bu bakmdan da (szgelimi Croce ya da Ortega y Gasset gibi) br tarihselci filozoflardan ayrlr; onlara greyse tarihteki gerilimler insanlk durumundan ayr dnlemez, bundan dolay da hibir zaman tam anlamyla ortadan kaldrlamaz"".

M T L E R V E KTLE H A B E R L E M E A R A L A R I Yaplan son aratrmalar, kitle haberleme aralar yoluyla topluluklara zorla benimsetilen imgeler ve davranlarn mitsel yaplarn aydnlatmtr. Bu olguya zellikle Amerika Birleik Devletleri'nde rastlanr38. izgi resimlerdeki ("comic strips") anlat kiileri, mitolojilere ya da folklorlara zg kahramanlarn modern varyantn sunarlar. Toplumun byk bir blmnn idealini ylesine somut biimde canlandrrlar ki, davranlarnda yaplan olas dzeltmeler ya da daha kts, lmleri, okurlarda gerek bunalmlara yol aar; okurlar olaya iddetle tepki gsterirler ve izgi resimlerin yazarlarna ve gazete yneticilerine binlerce telgraf

t
MTLERN ZELLKLER MTLERN VARLIKLARINI KORUMALARI VE GZLENMELER

ekerek kar karlar. Fantastik bir anlat kiisi olan Superman, zellikle ifte kimlii sayesinde son derece popler bir duruma gelmitir: Felaket sonucu yok olmu bir gezegenden yeryzne gelen ve olaanst glerle donanm olan Superman, Dnya'da alakgnll bir gazetici olan Clark Kent'in grnmnde yaar; ekingendir, siliktir, i arkada Lois Lane'in etkisi altndadr. Gleri tam anlamyla snrsz olan bir kahramann bu kk drc gizlenii iyi bilinen bir mitsel temay yeniden ele alr. in derinine inilirse, Superman miti, Tanr'nn sevgisini yitirdiini ve gcnn snrlanm olduunu bilen, gnn birinde "esiz bir kii", bir "kahraman"olarak kendini gstereceini hayal eden modern insann gizli zlemlerini karlar. Polisiye roman da benzer aklamalara elverilidir: Bir yandan yi ile Kt, Kahraman (=dedektif) ile katil (eytan'n modern anlamda cisimlemesi) arasndaki rnek gsterilebilecek atma vardr. te yandan da, farknda olmakszn gerekleen bir yans(t)ma ve zdele(tir)me sreciyle okur, gizeme ve olaylara katlr, paradigmatik yani, tehlikeli ve "kahramanlara zg" bir eyleme kiisel olarak srklendii duygusuna kaplr. Ayn biimde, nemli kiilerin kitle haberleme aralar yoluyla mitletirilmeleri, rnek oluturacak imgelere dntrlmeleri de ortaya konmutur. "Lloyd Warner, The Livingard the Dead adl kitabn 1. blmnde bizlere, bu trden bir kiinin yaratl yksn anlatr. Yankee City'li bir siyaseti olan Biggy Muldoon, Hill Street aristokrasisine dikkatleri ekecek biimde kar kmasndan tr ulusal bir kahraman durumuna gelmitir: yle ki, basn ve radyo ona popler yar-tanr grnm verir; onu zenginlie kar saldrya girien, halk arasndan km Hal grnmnde sunmaya balar. Daha sonra halk bu grntden bknca, kitle 226

haberleme aralar incelikli bir tutum benimseyerek onu bu kez, kokumu bir siyaseti, halkn sefaletinden kendine pay karp yararlanan kopuun teki durumundaki bir Biggy'ye dntrdler. Warner, gerek Biggy'nin, her iki grnmnden de byk lde farkl olduunu belirtir; ama asl sorun, kendini bir grnme uydurup br grnm yok etmek amacyla davrann deitirmek zorunda kalm olmasdr39". Modern toplumun ok belirtici bir zellii olan "baar" saplantsnda, mitsel davranlar ortaya karlabilir ve bu gerek, insanlk durumunun snrlarn gizemli bir ama isteini yanstr; ayn biimde, "en eski yetkinlik" zleminin aa karlabilecei "Suburbia 40 " ya g olgusundan ve "kutsal araba klt" olarak adlandrlan eydeki duygusal boalmada da, mitsel davranlar ortaya karlabilir. Andrew Greeley'nin de belirttii gibi "tam bir rit haline gelmi dinsel bir gsteriyi incelemek iin her yl alan otomobil sergisine gitmek yeterlidir. Renkler, klar, mzik, hayranlarn derin saygs, tapnakta rahibelerin (mankenler) bulunmas, atafat ve lks, paralarn salp savrulmas, youn kalabalk ite btn bunlar, bir baka kltrde dinsel trenlerin usul ve srasna uygun gerek bir ayin oluturabilir ( . . . ) . Kutsal araba kltne bal olan inan sahipleri ve bu dine inisi)>as;yondan geerek girmi olanlar vardr. Bir gnostik, gizli anlamlar tayan vahiyi, bir otomobil hayrannn yeni modellerle ilgili ilk sylentileri beklediinden daha byk bir sabrszlkla beklemezdi. te yllk mevsim evriminin bu an'nda kltn yksek dereceli grevlileri,-yani araba satclar- yeni bir nem kazanr, ayn zamanda da endieli bir kalabalk sabrszlkla yeni bir kurtulu biiminin geliini bekler 4 "'. Sekin topluluk mitleri olarak adlandrlan, zellikle de sanatsal yarat ve onun kltrel ve toplumsal yanklanmas evresinde belirginleen mitler stnde ok
227

MTLERN ZELLKLER

MTLERN VARLIKLARINI KORUMALARI VE GZLENMELER

durmadk. unu hemen belirtelim ki, sz konusu mitler, belli konuda bilgi sahibi yelerden oluan kapal evrelerin dnda kendilerini kabul ettirmeyi baarmtr, bu da zellikle izleyicilerdeki ve sanatla ilgili resmi karar organlarndaki aalk duygusu sayesinde gereklemitir. zleyicinin, eletirmenlerin ve sanatn resmi temsilcilerinin bir Rimbaud ya da bir Van Gogh'a gsterdikleri saldrganca anlayszlk, izlenimcilikten kbizme ve gerekstcle kadar yeniliki hareketler karsndaki ilgisizliin, zellikle koleksiyoncular ve mzeler asndan dourduu kt sonular, eletirmen ve izleyiciler iin olduu kadar tablo tccarlar, mze ynetimleri ve koleksiyoncular iin de iyi bir ders olmutur. Gnmzde onlarn tek korkusu yeterince ileri grl olmamak, bir yaptta ilk bakta anlalmayan dehay zamannda kestirememektir. Sanat belki de tarihte, hibir zaman, ne kadar gzpek, yerleik deerleri ne kadar ykc, ne kadar sama, ulalmaz olursa o lde kabul edilecei, vlecei, martlaca, taplrcasna sevileceinden, bugnknden daha emin olmamtr. Baz lkelerde ters ynde bir akademizme, nc sanat akademizmine ulalmtr; yle ki, bu yeni konformizmi gznnde tutmayan her sanat deneyimi, bastrlma ya da gzden kama tehlikesiyle kar karyadr. XIX. yy'da bir saplant haline gelmi olan lanetli sanat mitinin gnmzde artk geerlii kalmamtr. zellikle Amerika Birleik Devletleri'nde ama ayn zamanda Bat Avrupa'da da arlk ve kkrtma, uzun sreden beri sanatnn zararna olmaktan kmtr. Ondan, daha ok kendi mitsel imgesine uymas, olaand, altedilmez olmas ve " yeni eyler yapmas" istenir. Bu durum da sanat alannda srekli devrimin mutlak baars saylr. Artk her eyin rahata yaplabilecei de sylenmez, nk her yeniliin, dahice olduu
228

nceden ilan edilir ve bu yenilik, ister yrtk bir afi olsun isterse sanat tarafndan imzalanm bir sardalya kutusu, bir Van Gogh'un ya da bir Picasso'nun yenilikleriyle bir tutulur. Sz konusu kltr olgusunun anlam, sanatlar, eletirmenler, koleksiyoncular ve izleyiciler arasnda gerilim bulunmamas lsnde daha da dikkate deerdir ve belki de byle bir duruma sanat tarihinde ilk kez rastlanmaktadr. Tm de her zaman ve ok nceden yeni bir sanat yaptnn yaratlmas ya da bir sanatnn kefedilmesi konusunda dnce birlii iindedir. nemli olan bir tek ey vardr, o da gnn birinde, yeni bir sanatsal deneyimin nemini anlamam olmay itiraf etme tehlikesiyle karlamamaktr. ada sekinler topluluunun bu mitolojisi stne birka dncemizi sylemekle yetineceiz. nce zellikle modern sanat yaplarnda rastland biimiyle "gln" kurtarc ilevini belirtelim. Sekinler topluluu Finnegans Wake'e, atonal mzie ya da lekecilie kar byk ilgi duyuyorsa, bunun nedeni benzer yaptlarn kapal dnyalar, anlalmaz evrenler temsil etmeleridir; buralara ancak arkaik ve geleneksel toplumlardaki inisiyasyon snamalarna benzetilebilecek byk glklere katlanma pahasna girebilir. nsan bir yandan, bir inisryasyonla, modern dnyada hemen hemen ortadan kalkm olan inisiyasyonla kar karya geldii duygusuna kaplr; te yandan "bakalar"nn, "kitle"nin gznde gizli bir aznla olan bamll ilan eder; bamllk, bir "aristokrasi'ye (ada sekin topluluklar sola ynelirler) deil de bir gnoza olan bamllktr; ama bu gnoz, hem tinseldir hem de dinden bamszdr, hem resmi deerlere kar kar, hem de geleneksel Kiliselere. lgnca zgnlk kltyle, glk, anlalmazlk kltyle sekin topluluklar kendi ebeveynlerinin sradan evreninden kopmu olduklarn
229

MTLERN VARLKLARN KORUMALARI VE GZLENMELER MTLERN ZELLKLER

belirtirler ve bu arada umutsuzlukla ilgili kimi ada felsefelere de bakaldrrlar. Sanat yaptlarndaki glk hatta anlalmazln ekiciliine kaplma, aslnda Dnyayla ve insann varoluuyla ilgili o ana kadar hi bilinmeyen, gizli kalm yeni bir anlam kefetme isteini ortaya koyar. nsan, ilk bakta sanatla hibir ortak yan olmad izlenimini brakan btn bu "zgn" deneyimlerin, btn bu sanatsal dil ykmlarnn gizli anlamn zebilmi olamay, "gizlilie girmi" olmay dler. Yrtk afiler, bo tuvaller, yaklm ve bakla delinmi tuvaller, sergilerin kamuya almadan nce zel arllara sunulduu srada anszn patlayan "sanat rnleri", oyuncu repliklerininin kurayla saptand doalamaya dayal gsteriler... ite btn bunlarn bir anlam olmaldr; tpk Finnegans Walce'deki kimi anlalmaz szcklerin bir anlam olduu gibi. Gerekten de, bu yapttaki baz anlalmaz szcklerin Yeni Yunancadan ya da Svahili dilinden alnm (yanltc nszlerle deiiklie uratlm, yksek sesle ve hzla sylendiklerinde de olas cinaslara yaplan gizli telmihlerle zenginletirilmi) szcklerden tredii kefedildiinde, konuya yabanc olmayanlar iin artk bu szckler pek ok deer tar ve esiz gzelliktedir. Kukusuz, modern sanatn tm gerek devrimci deneyimleri, tinsel bunalmn ya da yalnzca bilgi ve sanatsal yarat alanndaki bunalmn baz zelliklerini yanstr. Ancak burada bizi ilgilendiren ey, "sekinler topluluunun", modern yaptlarn lgnlk ve anlalmazlnda, inisiyasyonh ilgili bir gnoz olana bulmalardr. Ykntlar ve gizemlerden hareketle "yeni bir dnya" oluturulmaktadr yeniden; bu, insann kendisi iin ve konuya yabanc olmayan ender birka kii iin isteyebilecei hemen hemen zel bir dnyadr. Ne var ki, glk ve anlalmazln yle bir ekicilii vardr ki,
230

ok ksa srede, "izleyici"de buna kaplm olur ve o da sekinler topluluunun bulularna tam anlamyla katldn ilan eder. Sanatsal dillerin ykm, kbizm, dadaclk ve gerekstclk, onikitonculuk ve "somut mzik'le, James Joyce, Beckett ve Ionesco'yla gereklemitir. Geriye yalnz hl eski akmlar srdrenlere saldrmak, harabeye dnm olan yerle bir etmek kalmtr. Daha nceki bir blmde de anmsattmz gibi, gerek yaratclar ykntlara yerlemeyi kabul etmezler. Her ey bizi, "Sanatsal Evrenler"in balangtaki materia prima42 durumuna indirgenmesinin, daha karmak bir sre iindeki bir an olduuna inanmaya yneltir; arkaik ve geleneksel toplumlardaki evrimsel anlaylarda olduu gibi "kaos"u, materia prima'mn belirsizlii iinde tm biimlerin gerilemesini, kozmogoniye benzetilebilecek yeni bir yaratl izler. Modern sanatlar alanndaki bunalm, bizim konumuzu ikinci derecede ilgilendirir. Bununla birlikte, yazn'n, zellikle de, mitoloji ve mitsel davranlarla bants olan destan yazn'inin konumu ve rol stnde ksa bir sre duracaz. Destan anlatsnn ve romann, btn br yaznsal trler gibi, baka bir dzlemde ve baka amalarla mitolojiyle ilgili yklemeyi srdrd bilinir. Her iki durumda da, anlaml bir yknn anlatlmas, az ok masals bir gemite olup bitmi bir dizi dramatik olayn anlatlmas sz konusudur. Burada, bir "mitoloji gerecfnin, bir destan anlatsnn "konusu" iinde dnmn salayan uzun ve karmak sreci anmsatmann bir yarar yok. yice vurgulanmas gereken nokta, anlatsal dzyaznn, zellikle de romann, modern toplumlarda, geleneksel ve popler toplumlardaki mitler ve masallarn ezberden okunmasnn yerini alm olmasdr. Dahas, baz modern romanlarn "mitsel" yaps ortaya kartlabilir, mitolojiyle
231

MITLERIN ZELLIKLERI

MITLERIN VARLKLARN KORUMALAR VE GIZLENMELERI

ilgili byk temalarn ve kahramanlarn, yazn alannda varlklarn srdrdkleri kantlanabilir. (Bu, zellikle inisiyasyon tema's iin, Kurtarc-Kahraman'n geirildii snamalar ve onun canavarlara kar giritii savalarla ilgili tema, Kadn ve Zenginlik mitolojileri iin dorulanabilir.) Ayn bak asna gre romanlara gsterilen modern anlamdaki ar ilgi, kutsall kalmam ya da yalnzca"dind" biimler altna gizlenmi, olabildiince ok sayda "mitoloji yks" dinleme isteini ortaya koyar. Bir baka nemli olgu da, geleneksel bir modele gre oluup gelitikleri iin paradigmatik olarak adlandrlabilecek birtakm "yk" ve anlatlar okuma gereksinimidir. Romann bugn iine dt bunalm ne kadar ciddi olursa olsun, "yabanc" evrenlere girme ve bir "ykdeki beklenmedik olaylar izleme gereksinimi, insanlk durumundan ayr dnlemeyecek bir zellik gibidir, dolaysyla da ortadan kaldrlamaz. Burada, tanmlanmas g bir istek durumu sz konusudur; hem bakalaryla, "yabanclarla" dnce ve duygu ortakl kurma ve onlarn dramlarn ve umutlarn paylama istei vardr, hem de gereklemi olabilecek eyleri renme gereksinimi vardr. Bir insann "anlatdan", anlaml olaylarn yklenmesinden, yaznsal kahramanlarn "ifte gereklikleriyle" donanm insanlarn bandan geenlerden byk lde etkilenmeyeceini dnmek olduka gtr (bu yaznsal kiiler ayn zamanda hem modern bir toplum yelerinin tarihsel ve psikolojik gerekliini yanstrlar, hem de hayali bir yaratnn sihirli gcne sahiptirler). Ne var ki, okuma -zellikle de roman okuma- yoluyla gerekletirilen "Zaman'dan k", yazn'n ilevini mitolojinin ilevine en ok yaklatran eydir. Bir roman okunurken "yaanan" zaman, geleneksel bir toplumda bir mitin dinlenmesi srasnda iine yeniden girilen zaman deildir kukusuz. Ama her iki durumda
232

da insan tarihsel ve kiisel zamann dna "kar" ve masals, tarih-tesi bir zamana dalar. Okur, yabanc, hayali bir zamanla kar karyadr, bu zamann ritimleri srekli olarak deiiklik gsterir, nk her anlatnn yalnzca kendine zg, ok zel ve apayr bir zaman vardr. Romann mitlere zg en eski zamana ulamas sz konusu deildir. Ancak romanc geree uygun bir yk anlatt lde grnte tarihsel bir zaman kullanr; bununla birlikte bu younlatrlm ya da genletirilmi bir zamandr, yani hayali dnyalarn tm zgrlklerine sahip bir zamandr. Yazn alannda, tarihsel zamana kar br sanat dallarna oranla ok daha gl biimde bir bakaldrnn bulunduu sezilir, iinde yaamak ve almak zorunda olunan zaman ritminden daha baka zamanlarn ritmlerine ulama arzusu sezilir. nsan, kiisel ve tarihsel nitelikli kendi z zamann ama ve ister vecd kkenli, ister hayali olsun "yabanc" bir zamana dalma arzusunun ortadan kalkp kalkmayacan sorar kendi kendine. Bu arzu var olduu srece, modern insann, "mitolojiyle ilgili bir davran"n hi deilse baz kalntlarn hl korumakta olduu sylenebilir. Mitolojiyle ilgili byle bir davrann izleri, ayn zamanda, bir eyin ilk kez yaand ya da tannd andaki younluu yeniden bulma arzusunda, uzaklarda kalm olan gemii, "balanglarn" o mutluluk veren an yakalama arzusunda da kendini gsterir. Bilindii gibi hep Zaman'a kar ayn sava sz konusudur, "l Zaman'n", ezen ve ldren Zaman'n arlndan kurtulma umududur sz konusu olan.

233

MTLERN ZELLKLER

MTLERN VARLIKLARINI KORUMALARI VE GZLENMELER

16. Bkz. Erwin Goodenough, Jeuish Symbols in the Greco-Roman Jean Danielou, Les symboles chrtiens primitifs (Paris, 1961).

Pe-

riod, cilt VII-VIII: Pagan Symbols in Judaism (New York, 1958); 17. Leopold Schmidt, Orta Avrupa'daki tarma ilikin folklorun, daha Homeros ve Hesiodos zamanndan beri klasik Yunan mitolojisinde ortadan kalkm olan, mitolojiyle ve ritlerle ilgili eler

NOTLAR

ierdiini gstermitir; bkz. L. Schmidt, Gestaltheiligkeit 18. Pantokrator: Jpiter'in (Iupiter) lakab. (.N.)

im btluer-

lichen A rbeitsmythos (Viyana, 1952), zellikle s. 136 ve tesi. 19. Norman Cohn, The Pursuit of the Millenium, s. 104. Federico Il'nin Mesih'le ilgili savlar iin Bkz. E. Kantorowitz, Frederick the Second, 1194-1250 (ngilizce eviri, Londra, 1931), s. 450 ve tesi, 511 ve tesi, N. Cohn, s. 103 ve tesi. 20. Redivivus: "Yeniden doan" , "yeniden canlandrlan" anlamnda Latince szck. (.N.) 21. Alphonse Dupront, "Croisades et eschatologie" (Umanesimo esoterismo. Atci del V Convegno Intemazionale ci, a cura di Enrico Castelli, Padova, 1960, s. 175-198, s. 177. 22. Paul Alphandery ve Alphonse Dupront, La Chretient et l'idee de Croisade, II (Paris, 1959), s. 118. 23. A.g.y., s. 119. metni aktaran Alphandery-Dupront, s. 24. Reiner, aktaran P. Alphandery ve A. Dupront, a.g.y., s. 120. 25. A nnales Scheftlariensis, 123. 26. Metinleri aktaran Alphandery-Dupront, s. 127. 27. "Tafurlar"la ilgili olarak ayrca bkz. Norman Cohn, The Pursuit of the Millenium, s. 45 ve tesi. 28. P. Alphandery ve A. Dupront, a.g.y., s. 145. 29. Recuperatio Terrae Sanctae: "Kutsal topraklarn geri alnmas" anlamnda Latince deyi. (.N.) 30. Renovatio saeculi: "Yzyln yenilenmesi" anlamnda Latince Jean, 20, 30, aktaran Grant, s. 116. deyi. (.N.) 31. Campanella'nn Ecloga'sndaki 207. dizede yer alan not, aktaran A. Dupront, "Croisades et eschatalogie, s. 187. 32. Romano Amerio'nun eletirili basm (Roma, 1955), s. 72, A. Dupront, a.g.y., 189. e di Studi Umanisti-

1. Kristoloji: sa'nn kiiliini ve retisini inceleyen dal. (.N.) 2. Dosetizm: II. yy'da ortaya kan ve isa'nn ancak grnte doduunu, ldn ve dirildiini ileri sren Hristiyan mezhebi. (.N.) 3. Logia agrapha: Yazya dklmemi olan (.N.) 4. Devam iin bkz. Robert M. Grant, The Earliest Lves of Jesus (Nevv York, 1961), s. 10 ve tesi. 5. Grant, a.g.y., s. 15. Theon'la ilgili olarak, bkz. ay.y., s. 39 ve tesi. Ayrca bkz. The Letter and the Spirit (Londra, 1957), s. 120 ve tesi, ve Jean Pepin, Mythe et Agorie. Les origines grecques et les contestations judo-chrtiennes (Paris, 1958). 6. R. M. Grant, The Earliest Lives, s. 21. 7. Origenes, De principiis, IV, 2,9, aktaran Grant, a.g.y., s. 65. 8. Grant, a.g.y., s. 66. 9. Contra Celsum, I, 42, aktaran Grant, s. 71. 10. Contra Celsum, II, 56-59, Grant, s. 75. 11. Bkz. Grant, s. 93. 12. Bkz. Grant, s. 78. 13. Bkz. R. Grant, a.g.y., s. 115-116 ve Jean Danielou, M essage evanglique et culture helldnistique aux lle et IIIe stecles (Paris, 1961), s. 251 ve tesi. 14. Commentaire 15. M. Eliade, Mythes, rves et mystires, s. 26-27. Ayrca bkz. Allan W . Watts, M yth and Ritual in Christianity (Londra ve New York, 1955); Olivier Clement, Transfigurer le Temps (Neuchtel-Paris, 1959).

234

235

MTLERN ZELLKLER

33. Yaymlad Tractatus Gioacchino

sper qmtor

Evangelia (Roma, 1930) ve

da Fiore (Roma, 1931) adl kitabyla Gioacchino'cu

incelemelerin yenilenmesini balatma onuru Emesto Buonaiuti'ye aittir. Ayrca bkz. iki nemli makalesi: "Prolegomeni alla storia di Gioacchino da Fiore" (Ricerche Religiose, IV, 1928) ve "II misticismo di Gioacchino da Fiore" (ay.y., V, 1929), lmnden sonra Saggi di Storia del Cristianesimo'da (Vicenza, 1957) bir araya getirilmitir, s. 237-382. Ayrca bkz. Ernst Benz, "Die Kategorien der religisen Geschichtsdeutung Joachims" (Zeitschrift fr Kirchengeschichte, gart, 1934). 34. Bkz. Kari Lwith, Meaning in History, s. 208. 35. Kari Lvvith, a.g.y., s. 210, bu sonuncu yapt Alman-Rus kkenli yazar H. Moeller van der Bruck'un Das dritte Reich adl yaptna esin kayna olduunu anmsatr. Ayrca bkz. Jakob Taubes, Abendlndische Eschatologien (Berne, 1947); yazar Hegel'in tarih felsefesini Gioacchino da Fiore'ninkiyle karlatrr. 36. Bkz. Eliade, Mythes, reves et mystires, s. 16-36. 37. Mythes, rves et mystUres, s. 20-21. 38. Bkz. Szgelimi Coulton Waugh, The Comics (New York, 1947); Stephen Becker, Comic Art in America (New York, 1960); Umberto Eco, "II Mito di Superman" (Demitizzazione cura di Enrico Castelli, Padova, 1962, s. 131-148). 39. Andrew Greeley, "Myths, Symbols and Rituals in the Modern World" (The Critic, Aralk 1961, Ocak 1962, cilt XX, say 3, s. 18-25), s. 19. 40. Suburbia: "D mahalle, varo" anlamnda latince suburbium'dan (.N.) 41. Ay.y., s. 24. 42. Materia prima: A n a madde, hammadde; ilk, temel madde, (.N.) e mmagine, a 1931, s. 24-111) ve Ecclesia Spritualis (Stutt-

EK

M T L E R V E PER M A S A L L A R I 1
Jan de Vries geenlerde peri masallaryla ilgili kk bir kitap yaymlad. (Jan de Vries, Betrachtungen zum Marchen, besonders in seinem Verhaltnis zu Heldensage und M ythos, Helsinki, 1954). Balktan da anlalaca gibi yazarn dnceleri, zellikle halk masallarnn, kahramanlk sagas ve mitle olan bantlaryla ilgilidir. Bu son derece geni ve rktc bir konudur ve hi kimsenin deeri tartlmaz Hollandal Germen dilleri ve halkbilim uzman kadar bu konuya el atabilecek lde yetkili olduu sylenemez. Bu kk oylumlu kitap, yz seksen sayfa iinde sorunun tm zelliklerini tketmek savnda deildir. Hibir biimde bir el kitab saylmaz. Yazar, yzyllk aratrmalarn geici bir dkmn yapmay, zellikle de ksa sreden beri, halk masallar uzmannn karsnda alm olan yeni bak alarn belirtmeyi amalamtr. Halk masallarnn yorumlanmasnda son zamanlarda byk bir gelime grld herkese bilinir. Bir yandan halkbilim uzmanlar, etnoloji, dinler tarihi, derinlikler psikolojisi sayesinde gerekletirilen gelimelerden yararlanmlar; te yandan halk masallar uzmanlar bile, aratrmalarnda daha kesin yntem uygulamak iin gzle grlr bir aba harcamlardr; bir Andre Jolles'un ya da bir Max Lthi'nin zekice almalar bunun kantdr. Jan de Vries, mit, saga ve halk masal arasndaki

236

237

0
MTLER VE PER MASALLARI

MTLERN ZELLKLER

bantlarla ilgili kendi dncelerini aklamadan nce btn bu hareketi sunmay amalar. Tartma doal olarak "Finlandiya Okulu"nun incelemesiyle alr. Bu okulun deeri herkese ok iyi bilindii iin stnde durmaya gerek yoktur. skandinavyal bilginler zl ve nemli bir alma yapmlardr: Bir masaln btn varyantlarn kaydedip snflandrmlar, ayrca yaylma alanlarn da yeniden belirlemeye almlardr. Ancak bu biimsel ve saysal aratrmalar hibir temel sorunu zmemitir. Finlandiya Okulu, varyanaarn titizlikle incelenmesiyle bir masaln "en eski biimi"ne (Urform) ulaabileceine inanmt. Ne yazk ki, bu bo bir hayaldi: Pek ok durumda Urform, ancak, bize kadar aktarlm olan ok sayda "nbiim"den biriydi. Btn bir aratrmaclar kuann kafasndan kmayan u nl "en eski biim" ancak varsaymsal bir varla sahipti. (J. de Vries, s. 20). Yazar, daha sonra Fransz halkbilim uzman Paul Saintyves ve onun ritalist kuramyla ilgilenir. Saintyves'in balca kitab olan Les Contes de Perrault et les recits paralleles (1923), verdii bilgilerdeki eksikliklere ve yntemsel karklklarna karn hl ilgiyle okunur, yararl da olmaktadr. Ancak unu da kabul etmek gerekir ki yapt seim pek baarl olmamtr. Perrault masallar, karlatrmal inceleme iin her zaman geerli bir belgeler btn oluturmaz. Szgelimi "izmeli Kedi" masalna ne skandinavya'da rastlanmtr, ne de Almanya'da; bu sonuncu lkede olduka ge bir tarihte ve Perrault'nun etkisiyle ortaya kmtr. Bununla birlikte, gnmzde hl ilkel halklarn dinsel kurumlarnda varln srdren ritlerle ilgili motifleri masallarda bulma baars Saintyves'e aittir. Ancak, masallarda, ritin gereklemesi srasnda okunan "metni" bulduunu sylemekle kesinlikle yanlmtr Saintyves (J. de Vries, s. 30). Jan de Vries'nin ne
238

yazk ki dikkatinden kam bir kitap olan storieskiye komi volebnoy skazkde ( Olaanst Masallarn Tarihsel Kkenleri, Leningrad, 1946) Sovyet halkbilimcisi V. Y. Propp, Saintyves'in ritalist varsaymn yeniden ele alp gelitirmitir. Propp halk masallarnda, totemlere ilikin inisiyasyon ritlerinin ansn bulur. Masallarn inisiyasyona ilikin yaps apak ortadadr ve biz de ileride buna yine deineceiz. Ama btn sorun masaln, kltrn belli bir evresine bal bir ritler sistemini betimleyip betimlemediini ya da inisiyasyon senaryosunun "dsel" olup olmadn bilmektir; bir baka deyile masaln tarihsel-kltrel bir balama bal olmadn ama daha ok psikenin tarihd ve arketipe zg bir davran dile getirdiini belirtmektir. Bir rnekle yetinmek gerekirse unu verebiliriz: Propp totemlere ilikin inisryasyonlardan sz eder; bu tr inisiyasyon, kadnlara kesinlikle kapalyd; oysa Slav masallarnn balca kiisi bir kadndr: Yani Yal Cad Baba Yaa. Bir baka deyile, masallarda hibir zaman kltrn belli bir evresinin tam bir ansn bulamayz: Kltr sluplar, tarihsel evrimler burada i ie girip birbirine karmtr; ancak rnek oluturacak bir davrann yaplar varln srdrr; yani bu davran, ok sayda kltr evriminde ve tarihsel an'larda yaanmaya elverili bir davrantr. W . E. Peuckert'e ait olan ve Jan de Vries tarafndan baarl bir biimde savunulan varsaym (s. 30 ve tesi) da benzer glklerle kar karya gelir. Bu bilgine gre masallar, Cilalta dneminde, Dou Akdeniz'de olumu olmaldr: Bunlarn iftilikle geinen toplumlarn belirgin zelliklerinden olan anaerki, yelie kabul treni ya da inisiyasyon ve evlenme ritlerini kapsayan toplumsal-kltrel bir btnn yapsn korumu olmalar gerekir. Peuckert, belli trdeki masallara zg kahramann, eytann kzyla evlenebilmesi iin
239


MTLERN ZELLKLER MTLER VE PER MASALLARI

gemek zorunda olduu snamalar, ifti toplumlarda geerli olan evlenme gelenekleriyle karlatrr: Damat aday, karsn alabilmek iin bir tarlay bimek, bir ev yapmak, vb. zorundadr. Ancak, Jan de Vries'nin de belirttii gibi evlenme konusunda ngrlen snamalara destanda (szgelimi Ramayana) ve kahramanlk sagasmda da rastlanmtr. Oysa, temelde aristokratlara zg bir iir olan sagay iftilerin kltr ufkuna sokmak gtr. Olusal bantlar, yani kyl-masal trnde evlilikle ilgili snamalarn etkili olduu sylenemez. te yandan Peuckert, masallarn "kkeni"ni Tarih-ncesindeki Yakn Dou'da arar; bunun nedeni, blgenin, iktisadi adan esiz zenginlii ve burada bereket, verimlilik kltleri ve cinsel simgeler btnnn daha nce hi grlmemi biimde gelimi olmasdr; Max Lthi'nin zmlemeleriyse tersine erotik elerin bu masallarda hibir rol oynamadn gstermitir. Jan de Vries, C. W . von Sydow'un olaanst masallarn Hint-Avrupa kkeniyle ilgili varsaym stnde uzun uzun tartr (s. 48 ve tesi, 60 ve tesi). Byle bir varsaymn glkleri o kadar bellidir ki, stnde durmaya bile demez; von Sydow da zaten kendi grlerini deitirmek zorunda kalmtr. imdi artk masallarn "douu"nu gemite ok daha gerilere, zellikle de nhint-Avrupa dnemindeki, megalitik kltre kadar gtrme eilimindedir. Geenlerde kan Mrchen und Megalithreligion (Paideuma, V, 1950) balkl bir incelemede, Otto Huth bu bak asn benimsemitir; Jan ve Vries'nin de ayn yapt incelemeyi gerekli bulmadn grmekse zcdr. Otto Huth'a gre masallardaki iki egemen motif, yani br dnyaya yolculuk ve krallara yarar trden dnler "megalitik dine" ait olmaldr. Genellikle megalitik kltrn k merkezinin spanya ve Kuzey Afrika'nn bat kesiminde olduu benimsenir.Megalitik dalgalar oradan ndonezya ve
240

Polinezya'ya kadar uzanmtr. Huth'a gre, masallarn byk apl dolamn bu ktaya yaylma aklayacaktr. Ama, ne yazk ki, bu yeni varsaym, tarihncesi "megalitik dini" konusunda hemen hemen hibir ey bilinmedii iin genel kanya bir deiiklik getirmez. Profesr de Vries psikologlarn nerdii aklamalarn pek stnde durmadan hzla geer; bu arada zellikle Jung'un yapt katklarn altn izer (s. 34 ve tesi). Jung'un arketip kavramn, ortak bilindnn yaps olarak kabul eder; ama hakl olarak masaln, bilindnn dolaysz ve doal bir yarats (szgelimi d gibi) olmadn anmsatr: Bu her eyden nce roman ve dram gibi "yaznsal bir biim"dir. Psikolog, folklor motiflerinin tarihini ve halk yazn temalarnn evrimini nemsemez; o soyut taslaklarla alma eilimindedir. Bunlar yerinde knamalardr. Elbette, derinlikler psikolojisi uzmannn kendine zg bir lek kullandn unutmamak gerekir; "olguyu yaratann da lein kendisi olduu bilinir". Bir halkbilim uzmannn bir psikologa kar kaca tek nokta sonularnn kendi sorununu zmediidir; bunlar ancak onun nnde yeni aratrma yollar amaya yarar. Kitabn ikinci blm Jan de Vries'nin kiisel grlerine ayrlmtr. Bir dizi baarl zmleme (s. 38 ve tesi), saclarn aklamasnn (Arganaut'larnki, Siegfried'inki) masallarda deil, mitlerde yattn kantlar. Siegfried'in iirinin sorunu, efsane paracklarndan ve folklor "motifleri"nden nasl kt deil de tarihsel bir prototipten artc bir "yaamyksnn nasl doduudur. Yazar bu konuda, bir saann "motifler" krntsndan olumu bir yn olmadn iyice anmsatr; kahramann yaam, doumundan ackl lmne kadar bir btn oluturur (s. 125). Kahramanlk destan halk geleneine ait deildir; aristokrat evrelerde yaratlm iirsel bir biimdir. Kahramanlk
241


MTLERN ZELLKLER MTLER VE PER MASALLARI

destannn evreni, bir altn ada yer alan ve Tanrlar dnyasna benzeyen ideal bir dnyadr. Saga, masala deil de mite yaklar. ou zaman, saann tarihsel bir kiinin kahramanlk dzeyine karlm yaamnm ya da tersine dinden bamsz klnm bir miti mi anlattna karar vermek gtr. Kukusuz ayn arketiplerle -yani rnek oluturan ayn figrler ve ayn durumlarlamitlerde de, sagalarda da, masallarda da karllr. Ancak, sagalardaki kahramann ackl bir sonu varken masallar hep mutlu bir sonla biter (s. 156). Yazar ayn biimde saga ile masal arasnda, nemli grd bir baka ayrm stnde de srarla durur. Ona gre: Saga hl mitsel dnyay kabul eder, masalsa bundan ayrlr (s. 175). Sagada, kahraman, Tanrlarn ve yazgnn ynettii bir dnyada yer alr. Buna karlk masallardaki kahraman, Tanrlardan kurtulmu gibidir; koruyucular ve arkadalar onun zafere ulamasn salama konusunda yeterlidirler. Tanrlar dnyasndan hemen hemen ironik nitelikteki bu ayrln yan sra tam bir sorunsal yokluu sz konusudur. Masallarda dnya yalndr ve saydamdr. Ama, Jan de Vries gerek yaamn yaln ve saydam olmadn gz nnde tutar - v e varoluun hangi tarihsel anda henz bir felaket olarak grlmediini kendi kendine sorar. Homeros dnyasn, insann, henz Mysterial dinlerde smak aramakszn geleneksel Tanrlardan kopmaya balad o zaman dnr. Jan de Vries, masallarn ortaya kmasna elverili olan alan ite byle bir dnyada- ya da daha baka uygarlklarda, benzer bir tinsel durumda - grme eilimindedir (s. 174). Masal da aristokrata bir varoluun anlatmdr ve bu bakmdan sagalara yaklar. Ancak dorultular birbirinden farkldr: Masal, mitsel ve tanrsal evrenden uzaklar ve aristokrasinin, varoluu, sorun ve trajedi olarak grmeye balad anda halkn iine "der" (s. 178).
242

Btn bu sorunlarla ilgili eksiksiz bir tartma bizi ok uzaklara gtrr. Jan de Vries'nin vard baz sonular kabul edilmitir: Szgelimi mit, saga ve masal arasndaki yap birlii; sagadaki ktmserlik ile masallardaki iyimserlik arasnda bulunan kartlk; mitsel dnyaya zg kutsalln giderek azalmas. Masallarn "kkeni" sorununa gelince, bu konunun karmak olmas burada ele alnmasn engeller. Balca glk, "kken" ve "dou" terimlerinin ikircil nitelikte olmalarndan kaynaklanr. Halkbilimci iin bir masaln "dou"u ile bir szl yazn parasnn ortaya k birbirine karr. Tarihsel bir olgudur bu ve byle ele alnp incelenmesi gerekir. Szl yazn uzmanlar demek ki kendi belgelerinin "tarihncesi"ni nemsememekte hakldr. Meslektalar olan yazn tarihileri nasl yazl metinlere sahiplerse onlar da "szl" metinlere sahiptirler. Bu metinleri inceler ve karlatrrlar, yaylmlarn ve etkileimlerini hemen hemen yazn tarihilerinin yapt gibi anlatrlar. Yaptklar yorumlar, masallarn mitsel gemiiyle pek ilgilenmeden tinsel evrenini anlamay ve sunmay amalar. Etnolog ve din tarihisi iin tersine bir masaln bamsz bir yaznsal metin olarak "dou"u ikincil bir sorun oluturur. nce "ilkel" kltrler dzeyinde, mitleri masallardan ayran uzaklk, "aydnlar" snf ile "halk" arasnda derin bir ayrln bulunduu kltrlerdekinden (Eskiada Yakn Dou'da, Yunanistan'da, Ortaa'da da Avrupa'da olduu gibi) daha az belirgindir. ou zaman mitler masallarla karmtr (etnologlar da bize bunlar her zaman aa yukar bu biimde sunarlar) ya da bir kabilede mit saygnln tayan komu kabilede sradan bir masaldan baka bir ey olmayabilir. Ancak etnolog ve din tarihisini ilgilendiren, btn bu szl metinler ynndan kt biimiyle insann kutsal karsndaki tutumudur. Oysa masaln,
241

MTLERN ZELLKLER

MTLER VE PER MASALLARI

mitsel dnyann bir "kutsallktan uzaklamasn belirtmesi her zaman doru olmayabilir. Daha ok mitsel motifler ve kiilerin kamufle edilmesinden de sz edilmelidir; "kutsallktan uzaklama" yerine "kutsalln azalmas" demek daha yerinde olacaktr. nk, Jan de Vries'nin ok iyi gstermi olduu gibi mitlerde, sagalarda ve olaanst masallardaki olay dizileri arasnda sreklilik zm diye bir ey yoktur. Ayrca, masallarda, tanrlar kendi adlaryla iin iine karmazlarsa da, grnmleri, kahramann koruyucularnn, dmanlarnn ve arkadalarnn figrlerinde hl belirmektedir. Kamufle edilmilerdir ya da, daha iyisi, "dmlerdir" - ama grevlerini yapmay srdrrler. Mitlerin ve masallarn geleneksel toplumlarda birarada bulunmalar, birbirleriyle ada olmalar nazik bir sorun yaratr, ama zm de yok deildir. Ortaa'daki Bat toplumlarn dnelim; bu toplumlarda gerek mistikler, sradan inan sahiplerinin oluturduu kitle iinde yitip gitmilerdi ve hatta baz Hristiyanlara yaklamlard, ancak bu Hristiyanlar dine dtan yzeysel olarak katlan kiilerdi, nk ilk amalarndan uzaklamlard. Bir din her zaman pek ok dzeyde yaanr - y a da benimsenir ve ona uyulur-; ancak bu farkl deneyim dzlemleri arasnda bir edeerlik ve benzerlik vardr. Edeerlik, dinsel yaantnn "basitletirilmesi"nden sonra bile, dnyann (grnte) kutsallnn kalkmasndan sonra bile varln korur. (Bu konuda ikna olmak iin Rousseau ve Aydnlanma felsefesinden sonra "Doa"yla ilgili dind ve bilimsel deerlendirmeleri incelemek yeterlidir.) Ama gnmzde, psikenin derin dzeylerinde, "bilind"nda, d ve dsellik dzleminde, dinsel davran ve kutsallkla ilgili yaplara -tanrsal figrler, rnek oluturacak davranlar, v b . - rastlanr. Bu da bir baka soruna yol aar, bu sorunsa ne halk244

bilim uzmann ne de etnologu ilgilendirir, ama din tarihisinin kafasn kurcalar ve sonunda filozofun ve belki de yazn eletirmeninin de ilgisini ekecektir, nk dolayl da olsa "yazn'n douu"yla ilgilidir. Bat dnyasnda, uzun srelerden beri, elence yazn' (ocuklar ve kyller iin) ya da dinlenme yazn (kent insanlar iin) durumuna gelmi olan olaanst masal, son derece ciddi ve sorumluluk tayan bir serven yapsndadr; nk sonu olarak bir inisiyasyon senaryosuna indirgenir: nisiyasyonla ilgili snamalara (canavara kar savamalar, grnte alamayacak olan engeller, zlmesi gereken bilmeceler, yerine getirilmesi olanaksz iler, vb.), Cehennem'e inie ya da Ge ykselmeye veya lme ve dirilmeye (zaten ikisi de ayn anlama gelir), Prensesle evlenmeye her zaman rastlanr. Jan de Vries'nin de ok yerinde olarak altn izdii gibi masal her zaman bir mutlu sonla biter. Ama asl ierii son derece ciddi bir gerekle ilgilidir: Bu gerek, inisiyasyon yani simgesel bir lm ve bir dirilme araclyla bilgisizlik ve olgunlua erimemilikten yetikin insann akl ana geitir. Glk, masaln ne zaman, her trl inisiyasyon sorumluluundan kurtulup yaln olaanst masal biimini aldn sylemektir. En azndan kimi kltrler iin bunun geleneksel inisiyasyon ritlerini ve dnce yapsnn artk modas gemeye balad bir srada ve ayn zamanda, eskiden en byk gizlilii isteyen bir eyin hibir zarar grmeden "anlatlabildii" bir srada ortaya km olduu da dnlebilir. Ancak bu srecin genel nitelikte olduu da kesin deildir. nisiyasyon ritlerinin henz varlklarn koruduklar pek ok ilkel kltrde, inisiyasyona ilikin yapda olan ykler de anlatlr, stelik bu uzun sreden beri byledir. Hemen hemen denebilir ki, masal bir baka dzlemde ve baka yollardan, rnek oluturacak inisiyasyon
245

MTLERN ZELLKLER

MTLER VE PER MASALLARI

senaryosunu yineler. Masal inisiyasyonu yeniden ele alr ve imgeler dzleminde srdrr. Bir elence ya da bir dinlenme arac oluturmasysa yalnzca basitletirilmi bilin, zellikle de modern insann bilinci iindir; derinliklerdeki psikede, inisiyasyon senaryolar nemini korur ve mesajlarn aktarmay, deimeler gerekletirmeyi srdrrler. Modern toplumlarn insan hi farkna varmadan ve elendiini ya da kafasn dinlediini sanrken bile masallarn getirdii bu hayali inisiyasfondan yararlanr. Bu durumda insan kendi kendine olaanst masaln, ok erken bir tarihte inisiyasyon miti ve ritinin, "basit bir benzeri" durumuna gelip gelmediini, imgeler ve dler dnyas dzeyinde, " iniiyasyon" snamalarn yeniden gerekletirme aamasna getirme roln oynayp oynamadn sorar. Ayn bak as, yalnzca, inisiyasyonu, geleneksel toplumlarn insanna zg bir davran olarak grenleri artacaktr. Gnmzde inisiyasyon olarak adlandrlan eyin, insanlk durumuyla birlikte varolduunun, her yaamn, her varoluun, kesintisiz bir dizi "snamalar" , "lmler" ve "dirilmeler"den olutuunun farkna varlmaya balanmtr (modern dilde [dinsel kkenli olan] bu deneyimleri yanstmak iin hangi terimler kullanlm olursa olsun).

NOTLAR

1. La Nouvelle Revue Franaise, Mays 1956.

246

EK II

KISA K A Y N A K A
Burada mitin eitli modern yorumlarn sunmak ve tartmak sz konusu deildir; sorun son derece ilgintir ve bu konuya btn bir kitabn ayrlmas gerekir. nk XX. yy'da mitin "yeniden kefedilmesi"nin yks modern dnce tarihinin bir blmn oluturur. Eskia'dan gnmze kadar btn yorumlarn eletirel bir sunuu, Jan de Vries'nin zengin ierikli ve dahice yazlm olan kitabnda yer alr: Forschungsgeschichte der Mythologie (Kari Alber Verlag, FreibourgMnih, 1961). Ayrca bkz. E. Buess, Geschichte des mythischen Erkenners (Mnih, 1953). eitli yntemsel giriimler - m i t e ilikin olarak, "gk cisimleriyle ilgili okul"dan balayp en yeni yorumlara kadar uzanan- iin bkz. M. Eliade, Traite d'histoire des religions, s. 370 ve tesi. Ayrca bkz. J. Henninger, "Le Mythe en ethnologie" ( Dictiornaire de la Bible, Ek cilt VI, stun 225 ve tesi); Joseph L. Seifert, Sinndeutung des M ythos (Mnih, 1954). Mitle ilgili gnmzdeki kurumlarn bir incelemesi, J. Melville ve Frances S. Herskowitz'in yazm olduu " A Cross-Cultural Approach to Myth"de ( Dahomean Narrative'de, Evanston, 1958, s. 81-122) yer alr. Mitler ve riteller arasndaki bantlar iin bkz. Clyde Kluckhohn, "Myths and Rituals: A General Theory" (Har vard Theological Review, X X X V , 1942, s. 45-79);
249

MTLERN ZELLKLER

KISA KAYNAKA

S. H. Hooke, "Myth and Ritual: Past and Present" Myth, Ritual and Kingship'de, yaymlayan S. H. Hooke, Oxford, 1958, s. 1-21); Stanley Edgar Hyman, "The Ritual View of Myth and the Mythic" (Myth. A Symposium'da, yaymlayan Thomas A. Sebeok, Philadelphia, 1955, s. 84-94). Mitin yapsalc dorultuda bir yorumlamas iin bkz. Claude Levi-Strauss, "The Structural Study of Myth" Myth. A Symposium'da, s. 50-66) ve "La structure des mythes" (Anthropologie structurale'de, Paris, 1958, s. 227-255). Son birka kuramn "storicismo assoluto"' bak asna gre yazlm olan eletirel incelemesi Ernesto de Martino'ya ait "Mito, scienze religiose e civilt moderna"da ver alr (Nuovi Argomenti, say 37, MartNisan 1959, s. 4-48). Mitle ilgili pek ok makale Studium Generale dergisinin 4-6 saylarnda (VIII 1955) yer alr. Bkz. zellikle W . F. Otto, "Der Mythos" (s. 263-268); Kari Kerenyi, "Gedanken ber die Zeitmssigkeit einer Darstellung der griechischen Mythologie" (s. 268272); Hildebrecht Hommel, "Mythos und Logos (s. 310-316); K. Goldhammer, "Die Entmythologisierung des Mythus als Problemstellung der Mythologien" (s. 378-393). Arkaik toplumlarda mitlerin yaps ve ilevleriyle ilgili yeni toplu baklar bakmndan zengin bir inceleme de yakn bir tarihte H. Baumann tarafndan yaymland: "Mythos in ethnologischer Sicht" (Studium Generale, XII, 1959, s. 1-17, 583-597). Henry A. Murray'in ynetiminde yaymlanm olan Myth and Mythmaking (New York 1960) mitin deiik zellikleri, mitler ve folklor, mitler ve yazn, vb. arasndaki bantlar stne onyedi makale ierir. Ayrca bkz. Joseph Campbell, The Masks of God: Primitive Mythology (New York, 1959).
250

Mitin yeni bir tanmlamas da Theodore H. Gaster tarafndan "Myth and Story" (Numen, I, 1954, s. 184212) balkl incelemesinde sunulmutur. Mitsel dnceden aklc dnceye gei de son yllarda Georges Gusdorf tarafndan incelenmitir; Myth et metaphysique (Paris, 1953). Ayrca bkz. Enrico Castelli ynetiminde yaymlanan II Problema della demitizzazione (Roma, 1961) ve Demitizzazione e mmagine (1962); Roland Barthes, M ythologies (Paris, 1957).

251

MTLERN ZELLKLER

NOTLAR
1. Storicismo assoluto: "Mutlak tarihselcilik." (.N.)

You might also like