Professional Documents
Culture Documents
Eş ve yakın anlamlı cümleler aynı mesajı farklı ifade- Bir varlık ya da kavramın özel ve değişmez niteliklerini
lerde dile getiren cümlelerdir. C seçeneğindeki cüm- sıralayarak tanıtan cümlelerdir. Zihinden sorduğumuz
lelerde şiirdeki sözlerin, ifadelerin yeni olması vurgu- "Kimdir?", "Nedir?" sorularına cevap verebilirler.
lanmak istenmiştir.
• Şiir, artık taşınamaz hale gelen duyguların mısraya,
(CeyapC)
sese dönüşmesidir.
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
4. Dolaylı Anlatım
3. Aşağıdakilerden hangisi olumsuz bir yargı içer- 6. (I) İnsanların çağlar ve medeniyetler boyunca aynı
memektedir? tarzda duyduklarını, düşündüklerini ve hareket ettikle-
rini bilmek yeterli değildir. (II) Tarih de bize aynı haki-
A) Manzara tasvirlerini çizmede yazarın pek de ba- kati öğretir. (III) Önemli olan ayrılmak değil, birleş-
mektir; fakat zorla değil anlayış ve duygu ile
şarılı olduğu söylenemez.
birleşilmelidir. (IV) Objektif bilgi bize sadece anlaşıl-
B) Onun eserlerinde nedeni bilinmeyen bir tekdüze- maz ayrılıkları gösterir. (V) Halbuki sevgi kaynaşma
lik görünüyor. imkanları yaratır.
C) Cümle kurallarına önem vermemesi anlatım bo-
zukluğuna yol açıyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
D) Kalıplaşmış sözleri kullanması hayal gücünün "öneri" söz konusudur?
dar olduğunu gösteriyor.
A) I B) II C) III D) IV E) V
E) Her söyleyişinde bir kendine görelik sezilmesi
onun farkını ortaya koyuyor.
-TÜRKÇE-
7. Dört duvar arasında kalmaya zorlananlara esir 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yakınma anlamı
diyoruz; oysa mekana bağlı bir olgu değildir esaret. vardır?
Açık sokaklarda vürüvüp de tutsak olan niceleri var.
A) Yaprak test sorularının çoğunu çözemedim.
Yukarıdaki cümlede altı çizili sözün yerine aşağı- B) Dünkü sınavlardan da düşük not bekliyorum.
dakilerden hangisi getirilirse cümlenin anlamı C) KPSS sorularının bir an zor olduğunu düşünelim.
değismez?
D) Matematik sınavları da her zaman zor oluyor.
A) Düşündüğünü dile getirmekte oldukça zorianan E) Bir gün öncesinden sınavlara çalışmış.
B) Seyahat etme özgürlüğü elinden alınan
C) Beyinleri sandığa kilitlenmiş, ayakları
prangalanmamış H.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "tanım" vapıl-
D) Yapmak istediği her şey engellenen mamıştır?
E) Başkaları tarafından yönetilmekten hoşlanan
A) Tarihi olayların edebiyata etkisi kaçınılmazdır.
B) Bugüne değil yarına hitap etmektir sanat eseri-
nin sırrı.
C) Şair için şiir yazmak, yemek yemek gibi doğal bir
şeydir.
8. I. Ahmet Haşim, aruzun inceliklerini iyi bilen bir şairi-
D) Sanatçı, doğayı kendi süzgecinden geçiren kişi-
mizdir.
dir.
II. Bazı şiirlerini Piyale adlı kitapta topladı. E) Edebiyat, konuşma dilinin sanatsal eyleme dö-
III. Onun "0 Belde" şiiri, benim üzerimde derin izler nüşmesidir.
bırakır.
IV. Şiiri, yalnızlığı sevdiren ender şahsiyetlerimizden 'i
biridir.
12.1. Herkesi kızdırmıştı; çünkü söyledikleri çok kırıcıydı.
V. Onun hüzün anlayışı hak ettiği yere hâlâ geleme- m
miştir. ^ II. Yemek yandığından tadı pek güzel olmamıştı.
Yukarıdaki cümlelerin hangisi kanıtlanabilirlik yö- :|= III. Surat asması yüzünden etrafında kimse kalmaya-
nünden diğerlerinden farklıdır? S cak.
IV. Dün okuduğu roman akıcı bir üsluba sahipti.
A)l B)ll C )l l l D) IV E) V
V. Bize gelmedikleri için onlara gitmiyoruz.
A) C)lll D) IV E)V
14.1. Annem yemeği bugün çok güzel yapmış. 17. Aşağıdakilerden hangisi, söyleyenin kişisel dü-
şüncesini içermemektedir?
II. Kendimle hiç baş başa kalamıyorum ki!
A) Elif Şafak gördüğünü okurlarına da gösterme
III. Ankara'ya gelir de nasıl beni aramazsın. başarısı gösteren ender yazarlardandır.
B) Bu roman Peyami Safa'nın en önemli eseridir ve
IV. Bu parayla hiç ayın sonu getirilir mi? bir başyapıt sayıhr.
C) Yurt dışında adını duyuran sanatçı resimde hari-
Numaralanmış cümlelerde aşağıdaki anlamlardan
hangisi yoktur? kalar meydana getiriyor.
D) 1950'de piyasaya çıkan bu kitap o dönemin sos-
A) Sitem C) Abartma B) Yakınma yal sorunlarını ele alıyor.
E) Beğenme D) Azımsama E) Yaşar Kemal, Anadolu insanının duygularına en
iyi tercüman olan yazanmızdır.
A) I B) II C) D) IV E)V
20. (I) Şiddetli bir rüzgar esti; önce soğuk, sonra ılık. (II) 24. Aşağıdaki cümlelerden hangisi bir eserin üslu-
İri iri erikler toprağa döküldü. (III) Rüzgarla birlikte az- buyla ilgili bir değerlendirmedir?
gın bir yağmur başladı. (IV) Olgunlaşmış bal gibi şef-
taliler temizlendi, pırıl pırıl oldu. (V) Her taraftan sel A) Öykülerinde kenar mahalle insanını anlatıyor.
gibi su geliyordu. B) Olayların kahramanları adeta gerçek hayatta
gördüğümüz kişilerdir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
C) Gecekondu yaşantısı en güzel onun eserlerinde
"benzetme" yapılmıştır?
görülebilir.
A)l B)ll 0) III D) IV E) V D) Kitaplarını oldukça hacimli hale getirmeden
bastırmaz.
E) Halk için yazmak iddiası olduğundan sözcükleri
seçerek yazar.
21. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşılaştırma
vapılmamıstır?
25. "Eğitimin amacı, doğuştan insanda varolan cevheri
A) Aşkın gizemi.ölümün gizeminden daha büyüktür. işlemek, özü geliştirmektir."
30. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde olumlu bir ön- 5. Yazın kelimesi edebiyat anlamına gelir. Dev ve cüce
yargı vardır? kelimeleri daha ileri ya da daha geri olma anlamını
yakın olarak veriyor. Bu yüzden yanıt B'dir.
A) Bu film gişe rekorları kıracak.
(Cevap B)
B) Eleştiri yaparken duygularına yenilmiş.
C) Bu takım eminim bu sene de birinci olamayacak.
D) Bu kitaba çok emek verdin; ama satılacağını
6. Öneri, bu durumun daha güzel sonuçlanması için
sanmıyorum.
uygulanmasının doğru olacağının düşünüldüğü ter-
E) Yazılı notum yine kötü gelecek. cihtir. Anlaşma konusunda bir öneri olarak duygu ve
anlayış olması gerektiği yazarın fikridir. Yazarın doğ-
rusudur.
(Cevap C)
8. Kanıtlanabilirlikten kastettiğimiz nesnellik ya da öznel- 16. Yorum, kişisel duyguların katıldığı cümlelerde söz
liktir. II. cümledeki yargıyı kanıtlayabiliriz. Şiirlerini konusudur. E şıkkındaki yargıyı tamamıyla kanıtlaya-
"Piyale" adlı kitapta toplayıp toplamadığını araştırarak biliriz. Kanıtlanabilir yargılar nesneldir.
kanıtlayabiliriz ama diğer yargılar yazarın kendi duy-
(Cevap E)
gularını yansıttığı için özneldir.
(Cevap B) 17. "Kişisel düşüncesini içermemektedir." ifadesiyle
nesnel cümlenin bulunması isteniyor. Kitabın 1950'de
9. Koşullu bir durumun gerçekİ9şmesi için başka bir piyasaya çıktığını kitap 9vine giderek kanıtlayabiliriz.
koşulun sağlanması gerekir III. cümle hariç tüm cüm- Dönemin sorunlarını ele alıp almadığını da kitabı o-
lelerde koşul ilgisi var. kuyarak kanıtlayabiliriz.
(Cevap C) (Cevap D)
10. Yakınma, herhangi birilerinden ya da herhangi bir 18. Tahmin "olabilir" ya da "olmayabilir" yargısıdır. II.
durumdan şikayet etmek demektir. "D" şıkkında ma- cümlenin yüklemini yazar "sanırım herkes bilir." Şek-
tematik sınavlarının her zaman zor olduğu ifadesin- linde bağlamıştır. Bunu herkes bilmeye de bilir. Bu
den bu durumdan şikayetçi oldukları anlaşılmaktadır. yalnızca yazarın düşüncesidir.
(Cevap D) (Cevap B)
H.Tanım içeren cümleler bizi btlgilendirecek kadar 19. Örnek cümlede "kendisinin adamı olmak" ifadesi
detaylı olmalıdır. Tarihi olayların edebiyata etkisi ka- taklitten uzak durmak anlamına karşılık gelir. Başka-
çınılmazdır derken tarihin ya da edebiyatın ne oldu- larına ışık tutmak ise "doğru yol gösterir" cümleciğiyle
ğunu açıklayan bir bilgi verilmemektedir. örtüşür.
(CevapA):| (Cevap A)
cc
UJ
Q
12. Neden-sonuç cümlelerinde bir durumun sonuçlanmış w 20. Zayıf olan bir öğenin herhangi bir yönden güçlü olan
olması gerekir, neden olarak gösterdiğimiz açıklama ^ bir öğeye benzetilmesini arayacağız. IV. cümlede şef-
ise sonucu anlamamıza yardımcı olmaiıdır. D şıkkın- .ş taliler bala benzetilmiştir.
da ned9n-sonuç ilişkisi yoktur. Olgunlaşmış bal ! gibi j şeftaliler I temizlendi.
j Kendisine Benzeti- Benzetme İ Benzeyen | Benzetme
g len (Güçlü Yönü | Zayıf olan | Yönü
o
olan)
(Cevap D) (Cevap D)
21. A seçeneğinde.aşkın gizemi ile ölümün gizemi karşı-
13. Özgürlük, farklılık, sıra dışılıktır. Bu parçada "roman laştırılmıştır.
kahramanının yerine koyuyor" ifadesi kullanılmış. Bu C seçeneğinde özgür düşünceli olmanın mutluluğuyla
kişiyi bunu hissettirecek kadar etkilemiş anlamına ge- başka mutluluklar "en" sözcüğüyle karşılaştırılmıştır.
lir. D seçeneğinde insanla hayvan karşılaştırılmıştır.
(Cevap A) E seç9neğind9 birer ihtiyaç olarak ekmek ve eğitim karşı-
laştırılmıştır.
14.1. cümlede beğenme, II. cümlede yakınma, III. cümle- B seç9n9ğind9 karşılaştırma yoktur.
de sitem, IV. cümİ9de azımsama anlamı vardır. Ama (Cevap B)
abartma anlamı yoktur.
(Cevap C) 22. D seçeneğindeki cümlede bir sonuca ulaşmak için bir
şartın sağlanması gerektiği anlamı vardır.
(Cevap D)
15. Amaç-sonuç cümlelerinin genel özelliği amacın henüz
gerçekleşmemiş olmasıdır. D şıkkındaki cümlede ba-
23. A seçeneğindeki cümle doğruluk veya yanlışlık bakı-
basına yalvarmış olması bir sonuçtur; fakat cümled^n
mından ispatlanabilir olduğundan nesneldir.
kitabı alıp almadığı bilgisine sahip olamıyoruz, bu ne-
denle doğru yanıt D şıkkıdır. (Cevap A)
(Cevap D)
10- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
III numaralı cümlede neden - sonuç ilişkisi kurulmuş- Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin
tur. hangisinde bir "öneri" söz konusudur? (99 DM S
OÖ)
(Cevap C)
B)ll. 0> III. D) IV. E)V.
Öneri; yapılan bir şeyi daha iyi bir hale sokmak için
4. Bütün(l) hepsi(lll) de(V) vardı.
o farklı çözümler sunulmasıdır. V. cümlede de yazar
Yukarıdaki cümlede tuzun yemeklere nasıl katılması gerektiği anlatılarak
Q
numaralanmış sözcüklerden hangisi atılırsa m okuyucuya öneride bulunulmaktadır.
cümlenin anlatımı bozulmaz? (99 DMS OÖ) tn
o.
(Cevap E)
A)V. B) IV. C)lll. D)ll. E)l.
"5
İÜ
>■
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin I. cümlede " köyler denizi seyrediyordu." insana
hangisinde "tahmin" vardır? (99 DMS OÖ) ait olan seyretme özelliği köylere aktarılmıştır.
III. saklayarak
III. teknenin çevresini sardı
IV. imrendiğim yönlerinden biri de
IV. V9 nereden çıktıkları anlaşılmayan
V. özgün söyleşiler arkasına
Yukarıdaki sözlerin anlamlı ve kurallı bir cümle
oluşturan sıralanışı aşağıdakilerden hangisidir? VI. yapmasıdır.
(99 DMS 00)
B) I., III., IV., II. Yukarıdaki sözlerin anlamlı ve kurallı bir cümle
A) I., II., IV., III. C) II., I., IV.,
D)ll., IV., I., III. oluşturan sıralanışı aşağıdakilerden hangisidir?
III. E) III., IV., I., II.
(99 DMS ÖL)
Anlamlı bir cümle oluşturmak için şu şekilde bir sıra- A) I.,V., III., IV., II., VI.
lama yapılmalı: (I) 0 ana kadar ortalıkta görünmeyen B) I., IV., II., V., III., VI.
(VI) ve n^reden çıktıkları anlaşılmayan (I) yüzterce C) II., III., IV., V., I., VI.
martı (III) tekn^nin çevresini sardı. Doğru sıralanış D) II., V., III., IV., I., VI.
"D" seçeneğinde yer almaktadır. E) IV, V., III., I., II., VI.
(C^vap D)
12. Mutluluk sorunların yokluğunda değil, tersine onlarla 14. (I) Sınıfın bütün duvarları kar gibi beyaz. (II) Pence-
baş edebilme gücünde saklıdır. redeki tüller, yazı tahtası, sıraların üstündeki örtüler
de... (III) Bunların hepsi umutları yansıtan birer ayna
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en sanki. (IV) Öğretmeni, sırası, tahtası Atatürk portresi,
yakındır? (99 DMS ÖL) İstiklal Marşı, Gençliğe Hitabesi'yle alışılmış bir yer
burası. (V) Sıraların üstü, aynı cümlelerin defalarca
A) Mutlu olanlar, sorunlarını daha kolay çözerler. yazıldığı defterlerle, hiç kullanılmamış, yarısı bitmiş
B) Çözülmeyen sorunlar, yanında başka sorunları kurşun kalemlerle, silgilerle, üstünde "Büyükler İçin
da getirir. Okuma-Yazma" yazan kitaplarla dolu.
C) Sorunlardan uzak bir yaşam sürmek büyük bir Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin
mutluluktur. hangilerinde "benzetme" yapılmıştır? (99 DMS ÖL)
D) Asıl mutluluk, sorunlarla savaşabilecek bir yapı- A) l .v el l . B)l. velll.
da olmakla sağlanır. C) III. ve IV. D) III. ve V.
E) Çözüme kavuşturulamayan sorunlar, insanı E) IV.veV.
mutsuz eder. ÇÖZÜM:
I. ve III. cümlede benzetme yapılmıştır. I. cümlede
Cümlede anlatılmak istenen; asıl mutluluk sorunlar sınıfın duvarları ile kar arasında beyaz renklerinden
olmadığında değil, sorunlarla mücadele edildiğinde dolayı benzetme yapılmış, III. cümlede ise duvarlar
ortaya çıkar. insan sorunlarla ne kadar baş ederse o ve odadaki nesneler aynaya benzetilmiştir.
kadar mutlu olur. Bu açıklamaya en yakın olan cüm-
(Cevap B)
le "D" seçeneğinde verilmiştir.
(Cevap D)
ÇQ
"(
3
13. Aşağıdakilerin hangisinde, yargının gerekçesi £T
U
15. (I) Üç tarafı denizlerle çevrili olan yurdumuz sualtı
belirtilmemistir? (99 DMS ÖL) i varlıkları bakımından çok zengin bir ülkedir. (II) Bu
o
cn nedenle yurdumuzda, denize ve deniz sporlarına gi-
w
A) Zeka gelişiminde hem kalıtımın hem de çevrenin derek daha fazla önem verilmektedir. (III) Son yıllar-
etkili olduğunu gösteren kanıtlar vardır. da, kıyılarımızda gerçekleştirilen spor etkinliklerine bir
B) Isı genleşmeye neden olacağından ısıtılan metal yenisi daha eklendi. (IV) Adı "Fotoğrafla Balık Avlama
Yarışması". (V) Suyun altındaki sessiz dünyada, ya-
çubuğun uzunluğu artar. rışmada adları belirlenen balıkların peşinden koşmak,
C) Gelişmiş aygıtlar bulunmadığı için çalışmalarda onların en güzel fotoğraflarını çekmek...
istenilen sonuca ulaşmak zor oldu. Yukarıdaki parçada sözü edilen yarışmanın amacı,
D) Ağaçlandırmanın erozyonu önleyeceği düşünü- numaralanmış cümlelerin hangisinde belirtilmiş-
lerek, ağaç dikme çalışmalarına hız verildi. tir? (99 DMS ÖL)
E) Fabrika atıklarının çevre kirliliğine yol açtığı öne
A)l. B)ll. 0) III. D) IV. E) V.
sürülerek, sanayi kuruluşlarının şehir dışına ta-
şınması isteniyor.
ÇÖZÜM: "Fotoğrafla Balık Avlama Yarışması"nın amacı V.
cümlede açıklanmıştır. Amaç denize ve deniz sporla-
B seçeneğinde; metal çubuğun uzunluğunun artma rına önem vermek.
gerekçesi;
C seçeneğinde; istenilen sonuca ulaşmadaki zorlu- (Cevap E)
ğun gerekçesi;
D seçeneğinde; ağaç dikme çalışmalarının hızlandı-
rılma gerekçesi;
E seçeneğinde; sanayi kuruluşlarının şehir dışına ta-
şınma gerekçesi verilmiştir. Oysaki "A" seçeneğinde
zeka gelişiminde kalıtım ve çevrenin etkisi belirtilmiş,
ancak bunun gerekçesi verilmemiştir. Doğru ceva-
bımız "A" seçeneğidir.
(Cevap A)
14- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-
16. (I) Sülüklügöl'ün her mevsimde ayrı bir güzelliği var. 18. (I) Bir akşamüstü Istanbul'dan yola çıktık. (II) Özellikle
(II) Kışın donuyor ve karın altında kendin^ çekidüzen Hasankeyfi ve gün^ydoğunun öteki tarihsel güzellik-
veriyor. (III) Baharla birlikte kardelenler, çuha çiçekleri lerini görm9k istiyorduk. (III) İnsanların yaşantılarını
fışkırıyor topraktan. (IV)Yazın meş9 ağaçları, bir yarı- incelemeyi, sorunlarını duyurmayı amaçlıyorduk. (IV)
şa girerek köknarların yeşiline yetişmeye çalışıyor. Sabahın ilk ışıklarıyla gözümüzü açtık. (V) Ceyhan
(V) Sonbaharda yeşil ve sarının çeşitli tonlarıyla tam Irmağı'nın yanı başında yükselen Yılankale'deydik.
bir renk cümbüşü oluşuyor bu bölgede. (VI) Adını, kayaların arasında yuvalanan yılanlardan
alan kalede...
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin
hangilerinde insanlara özgü nitelikler, cansızlara Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin
aktarılmıştır? (99 DMS ÖL) hangisi, kendinden önceki cümlede geçen sözcü-
B) II. ve III. ğün açıklamasını içermektedir? (99 DMS ÖL)
A) l . v e l l . C) II.
ve IV. D)lll. ve IV. A)ll. B)lll. C) IV. D)V. E) VI.
E) I V. v eV .
(Cevap C) (C9vap E)
35
o
S2' o
17. İnsanlann içinde yaşadığı atmosfer tabakasına tro- § 19.(1) Sanatçının 1984-1995 yılları arasında Kapadok-
posfer denir. Canlıların yaşaması için en uygun taba- —■ ya'da çektiği siyah-beyaz fotoğraflardan oluşan albüm
ka olan troposfer, 11 km kalınlığındadır. « yayımlandı. (II) Binlerce yılın yağmuru, rüzgarı, fırtı-
nasının "volkanik tüf'lerle oluşturduğu büyüleyici
Yukarıdaki cümlelerin, anlamı değiştirilmeden tek
görüntüyü, sanatçı, objektifiyle yakalamış. (III) Bunla-
cümleye dönüştürülmüş biçimi aşağıdakilerden
rı, şaşırtıcı bir kimliğe büründürmüş. (IV) Işık V9 göl-
hangisidir? (99 DMS ÖL)
genin, Kapadokya'nın görkemli çizgileri üzerinde sü-
A) İnsanların da içinde yaşadığı atmosf^r tabakası rüp giden çatışmasını yansıtmış. (V) Bu fotoğraflar,
düşsel bir dünyanın tasviri gibi.
olan troposfer, 11 km kalınlığındadır.
B) Kalınlığı 11 km olan troposfer tabakası en çok,
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin
insanların yaşamasına elverişlidir. hangisinde söyleyenin kişisel düşüncesine yer
C) İçinde yaşadığımız 11 km kalınlığındaki tropos - verilmemiştir? (99 DMS ÖL)
fer, atmosferin, canlıların yaşaması için en uy-
gun tabakasıdır. A)l. B)ll. C)lll. D) IV. E) V.
(Cevap A)
Soruda verilen iki cümle herhangi bir anlam eksikliği
olmadan D seç^neğinde bir cümlede ifade edilmiştir.
(Cevap D)
-TÜRKÇE- 15
20. (I) Yıllar önce ilkokul öğretmeni olarak başladığım 22. (I) Ticaret yaptığımız ülkelerin çoğunda besin madde-
meslek yaşantımı şimdi üniversitede sürdürüyorum; leri, sanayi mallarına oranla daha pahalıdır. (II) Bizde
ama kendimi eğitimci olarak görmüyorum. (II) Bugün, ise, bunun tam tersi görülmektedir. (III) Ne var ki tica-
öğretmenlik yapanları "eğitimci" olarak nitelemek, bil- retin serbestleşmesi ve hacminin artması sonucunda
mem ne kadar doğru olur. (III) Dikkat ediyorum, her ülkemizde de besin maddelerinin fiyatı, sanayi malla-
öğretmen kendine "öğretmen"den çok, "eğitimci" sıfa- rına göre sürekli bir artış göstermiştir. (IV) Fiyat gös-
tını yakıştırıyor; bu da onun bu sıfatla anılmasına yol tergelerinden besin maddeleri sayısı çok olduğundan,
açıyor. (IV) Ben eğitimci denince John Devvey'i, Ha- göstergelerdeki artış da fazla olmuştur. (V) Elbette bu
san Ali Yücel'i düşünüyorum. (V) Bana göre eğitimci artış, belli bir süre sonra dengelenecektir.
olmak, eğitimde var olanı aşmak, yeni ufuk açmakla
mümkündür. Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin
hangilerinde "karşılaştırma" söz konusudur? (99
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin DMS ÖL)
hangisinden "koşul" anlamı çıkarılabilir? (99 DMS
ÖL) A l.velll. B) II. ve IV
C III. ve IV. D) III. ve V
A)l. B)ll. C> III. D) IV. E)V. )E IV.veV.
)
V numaralı cümleye bakalım. Eğitimci olmanın şartı- Karşılaştırma gündelik hayatımızda sıkça başvurdu-
nın, eğitimde varolanı aşmak olduğu anlamı çıkartı- ğumuz bir durumdur. Birbiriyle kıyaslayacağımız iki
labiliyor. durum olmalıdır. I. cümlede ve III. cümlede sanayi
(Cevap E) mallarıyla besin maddelerinin karşılaştırılması ya-
pılmıştır.
(Cevap A)
cn
D.
Q
UJ
o (Cevap E)
çg
"Q
UJ
O
O
CN
3. (I) Diş çekiminden önce ağzınızı ya mikrop öldürücü 5. I. Çünkü insanlar, konuşması düzgün ve anlaşılır
bir sıvıyla çalkalayınız ya da dişlerinizi diş macunuyla olan kişileri daha çok ciddiye alır.
iyice fırçalayınız. (II) Böylece diş çekimi sonrasında il-
tihap oluşma olasılığını en aza indirmiş olursunuz.(lll) II. Bu nedenle, kontışurken olayların tarihlerini ve
Diş uyuşturulduktan sonra da son kez ağzınızı mikrop yerlerini sırasıyla ve doğru olarak söyleyin, şaşırma-
öldürücü sıvıyla çalkalayınız. (IV) Diş çekiminden yın.
sonra diş hekimi çekilen yere bir tampon yerleştire- III. Bunlardan biri, sözcükleri yuvarlamadan söyleyip;
cektir. (V) Bu tamponu 15-20 dakika kadar sıkıca ısı- düzgün, güzel ve açık bir dille konuşmaktır.
rınız. (VI) Daha sonra çıkartıp atınız.
IV. Tereddütler ve tutarsızlıklar, size duyulan güveni
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin sarsabilir.
hangisinde, kendinden önceki cümlede belirtilen V. Bir iş görüşmesine gidecek olanların dikkat etmesi
yargının gerekçesi yer almaktadır? (99 DMS L) gereken bazı noktalar vardır.
A)ll. B)lll. C) IV. D)V. E) VI. Yukarıdaki cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturan
sıralanışı aşağıdakilerden hangisidir? (99 DMS L)
A) III-IV-I-V-II B) IV-I-II-V-
II. cümlenin başında yer alan "böylece" bağlacına
dikkat ediniz. I. Cümle ile II. cümle arasında neden- C) IV-II-I-III-V D) V-I-II-IV-
sonuç ilişkisi kurmaktadır. E) V-III-I-IV-II
(Cevap A)
II. cümleyi çok dikkatli okuyalım, amaç; kültürlerin A seçeneğinde" kudurmuşçasına" kudurmuş gibi an-
dünyada yaygınlaşmasıdır. Bunun için yapılan gözle lamında kullanılmıştır. Gibi, benzetme edatı olarak
görülür, elle tutulur çalışmalar IV ve V. cümlede yer kullanılır. Deniz, kıyıları döverken kudurmuş gibi
alıyor. davranmaktadır. Bu sebeple benzetme söz konusu-
(Cevap E) dur.
(Cevap A)
18- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-
7. Aşağıdakilerden hangisi, "anlattıkları sıradan, bas- 9. (I) Louvre Müzesi, değişik büyüklükte binlerce tabloyu
makalıp şeylerdi" cümlesinde anlamca en vakındır? bünyesinde barındırıyor. (II) Bu müzenin birinci ve i-
(2000 DMS) kinci katlarının neredeys9 tamamını kaplayan bir re-
sim koleksiyonu var. (III) Aynı çatı altında toplanmış,
A) Söylediklerinin ilgi çekici bir yanı yoktu.
dünyadaki en geniş kapsamlı resim koleksiyonu bu.
B) Düşünceleri her yönüyle yalındı. (IV) Mona Lisa'dan sonraki önemli eserlerin hepsi bu-
C) Anlattıklarında tutarsızlıklar vardı. rada yer alıyor. (V) Aralarında Ingres'in Türk Hama-
D) Söyledikleri tümüyle hayal ürünüydü. mı", Hollandalı VVermcer'in "Dantel Ören Kadın'ı,
E) Sözleri gerçeği yansıtmıyordu. Düver'in kendi portesi de var.
o
cj
8. (I) Bu kent iki bin yıllık bir ggçmişe sahip. (II) Ne var ki 10. Genel müdürün yanına kims9 giramez. (I) Onunla
bugün, 1950'den başlayarak hız kazanan sanayileş- işİ9ri olanlar, işterini, aracılar yardımıyla görürler. (II)
meye sonuna kadar kapılarını açmış bir kent duru- 0, yüzünü d9 kimseye gösterm^z. (III) Ayrıca, karşı-
munda (III) Tarihsel kimliğini tümüyİ9 yitirmiş. (IV) sında gülünmesini, konuşulmasını, bunu yapan kim
Şimdilerde, geriye kalanı elinde tutma savaşı veriyor. olursa olsun, büyük saygısızlık olarak görür. (IV) Çev-
(V) Bu amaçla, çeşitli kuruluşların desteğiyle, birtakım resini böyle gösterişli kurallarla kuşatmıştır. (V) Böy-
çalışmalar başlatılmış. (VI) Bu çalışmalar kapsamın- lece, birlikte çalıştığı insanlar üzerinde üstün bir kişi
da, bugüne kadar, Roma mezarları ve Kapanca So- etkisi yaratmaya çalışır.
kağı'ndaki on bir tarihi Türk evi restore edilmiş.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin
olumsuz eleştiri söz konusudur? (2000 DMS) hangisinde, söz konusu kişinin davranışlarının
amacı belirtilmektedir? (2000 DMS)
A) l . vel l . C) III. B) II. ve III.
ve IV. D)IV.veV.
A)l. B)ll. C)lll. D) IV. E)V.
E) V.veVI.
I, II, III ve IV. cümlel^rde söz konusu kişinin davra-
I, IV, V ve VI. cümlelerde herhangi bir efeştirî söz nışları belirtilmemiştir. Bu davranışları göst^rmesinin
konusu değildir. II. cümİ9d9 şehrin aşırı sanayileş- ned^ni ise V. cümlede verilmiştir. Yani üstün bir kişi
mesi, III. cümlede ise şehrin tarihsel kimliğini yitirmiş etkisi yaratmak için sözü edilen davranışları sergile-
olması eleştirilmektedir. Olumsuz eleştirinin olduğu mektedir. Doğru cevabımız "E" seçeneğidir.
cümİ8İer II. ve III. cümlelerdir. Yani doğru cevabımız
"B" seçeneğinde verilmiştir. (Cevap E)
(Cevap B)
-TÜRKÇE- 19
11. (I) Geçenlerde Paris'te, mağara duvar resimleri üzeri- 13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "özel" sözcüğü-
ne bir konferans verildi. (II) Konferansta, tarih önce- nün çıkarılması gerekir? (2000 DMS)
sinin yazısı sayılabilecek bu resimler okunursa, dün-
ya tarihinin alt üst olabileceği belirtildi. (III) Çünkü, A) Pilav pişirmenin de kendine özgü özel yöntemleri
farklı kıtalardaki duvar resimlerinin benzer simgeler var, dedi.
taşıdığı saptanmış. (IV) Dünyanın dört yanında yine- B) Bu elmanın özel bir kokusu ve tadı olduğunu
lenen bu simgelerin anlamlarının da aynı olabileceği
herkes bilir.
ileri sürülüyor. (V) Konferansta, tarih öncesine ait bu
resimlerin daha geç dönemlerde Çin'de ve Mısır'da ilk C) Annesi, oğlu gel^cek diye özel yemekler, tatlılar
resim yazılarıyla devam ettiği de belirtilenler arasında. yapmıştı.
D) Evinin önünde bekleyen özel arabaya binerek
Yukarıdaki parçada, numaralanmış cümlelerin oradan uzaklaştı.
hangilerinde olasılık söz konusudur? (2000 DMS) E) Düğün sahibi, gelen son misafire özel bir ilgi
gösterdi.
A l.velll. B)ll.velll
C II. ve IV. D)lll.veV ÇÖZÜM:
)E IV. ve V. "Özgü" ve "özel" sözcükleri yakın anlamlı sözcükler-
) dir. İkisi aynı anda kullanılmaz. Oysa "A" seçeneğin-
de özgü ve özel sözcüklerinin yan yana kullanıldığını
II. cümlede yazar yan cümleciği temel cümleye "o- görüyoruz. Özel sözcüğünün cümleden çıkarılması
kunursa" sözcüğüyle bağlamıştır. Burada olasılık söz gerekmektedir. Dolayısıyla cevabımız "A" seçene-
konusudur. IV. Cümlede ise "ileri sürülen" bir iddia ğinde verilmiştir.
söz konusudur. Ortada kesinleşmiş bir bilgi yoktur.
Sadece olasılık söz konusudur. Öte yandan I, III ve (Cevap A)
V. cümlelerde olasılık anlamı yoktur.
(Cevap C) '55
"o
ÜJ
Q
a?
12. (I) Bu antoloji, ilk yayımlanışından on dört yıl sonra 14. (I) Dünyanın ikinci büyük nehri Nil'dir. (II) Nil Kahire'yi
geliştirilmiş yeni biçimiyle Eylül'de yayımlandı. (II) An- 'S ikiye böler. (III) Kent, doğuda yaşamın çölle birleştiği
tolojinin ilk yayımlandığı yıllarda, şairlerin seçilişi ve yerde, ünlü piramitlerle son bulur. (IV) Keops, Kefren,
değerlendirilişiyle ilgili tartışmalar olmuştu. (III) Bu ba- Mikerinos, ve hemen yanında Sfenks... (V) İnsan 136
sımla ilgili tartışmaların anlatıldığı bölümler, okurların, metre yüksekliğindeki Keops'a baktığında: "Bunu
çağdaş şiirimizin gelişmesini daha yakından izlemesi- gerçekten insanlar mı yaptı?" sorusunu sormadan
ni sağlıyor. (IV) Ayrıca, bu son basımda daha önce- edemiyor.
kinde bulunmayan kimi şairlere de yer verilmiş. (V)
Antoloji bu baskıyla 1920-1970 yılları arasındaki Türk Yukarıdaki parçadaki cümlelerin hangisinde "şa-
şiirini eksiksiz bir biçimde, başarıyla sunuyor. şırma" anlamı vardır? (2001 KMS)
15. (I) Dil bir konuşma, düşünme ve iletişim aracıdır. (II) 18. (I) Bu bölgede binlerce yıl önce büyük bir heyelan
Ancak aynı dili konuşanlar birbiriyle iletişim kurabilir. yaşanmış. (II) Bunun sonucu olarak Sülüklügöl oluş-
(III) Sözgelimi, bilgisayar dilini öğrenmedgn bilgisa- muş. (III) Bu göl 1100 metre yüksekliğinde ve çanak
yarla iletişim kuramayız. (IV) Bilgisayarla iletişim kur- biçiminde bir çöküntünün ortasında yer alıyor. (IV)
manın yolu onun diliyle konuşmaktan geçer. (V) Bilgi- Çevresindeki orman nedeniyle gölün suyu orman ye-
sayar dilini bilmeyenler onunla hiçbir zaman tam ola- şili renginde (V) Bu doğa harikasının günümüze ka-
rak ilişki kuramazlar. dar g9İmesi, belki de eski bir tarihe sahip olmasının
birsonucudur.
Yukarıdaki parçadaki cümlelerin hangisinde "ko-
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisinde
şul" anlamı yoktur? (2001 KMS)
"olasılık" anlamı söz konusudur? (2001 KMS)
A)l B)ll C)lll D) IV E) V
A) I B)ll O> III D) IV E)V
20. (I) Balıkçı teknelerine kalmış sessiz, hüzünlü limanı, 22. (I) ihtiyar adamın evi çam ağaçlarının süslediği bir
balık lokantaları avutuyor. (II) Kalenin duvarlarına sır- dağın yamacındaydı. (II) Yatağından, karşısındaki
tını dayamış kordondaki çay bahçeleri. (III) Öbek ö- dağların sis basmış zirvelerini ve güneş vurduğunda
bek balık ağlarının üz^rine kuruluvermiş miskin kedi- kristal avizelere dönüşen çamları görebiliyordu. (III)
ler çok mutlu. (IV) Limana adım atıp çamlığı geçince Sabahları penceresinin önüne gelip karşı tepelere
eski mahallenin ince, uzun sokaklarında bulursunuz baktığında gözleri kamaşırdı. (IV) Ağaçların üzerin-
kendinizi. (V) Adanın hiç durmadan 9S9n rüzgarıyla, deki kar taneleri güneşi yansıtarak, simli boncuklar
Sulubahçe'deki bağların, evlerin önüne sıra sıra di- gibi parıldardı. (V) Her taraf V9 her şey ne kadar temiz
zilmiş asmaların kokusu geür burnunuza. ve b^yazdı anlatamam!
3. (I) Bizler, yol üzerindeki yamaçlara serpilen köylerde Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "beğenme" söz
doğup büyüdük. (II) Umutlarımız oldu hiç gerçekleş- konusudur? (2003 KPSS)
meyen, düş kırıklıklarımız oldu bizde ezikliğe yol a-
çan. (III) Çocukluğumuzu çamurdan kaleler yaparak A) Usta koreograf, yalnızlık duygusuyla vatan öz-
çelik çomak oynayarak, çay toplayarak, hayvan güde- leminin işlendiği bu özgün yapıtla bale sanatına
rek geçirdik. (IV) Sepetler aldık sırtımıza, kendimiz- yeni ufuklar açıyor.
den büyük yükler taşıdık. (V) Daha fazla çay topla-
B) Seyrettiğimiz bu bale, ölümden kurtulmak için
manın, daha ağır yük taşımanın, daha fazla toprak
kazmanın ne anlama geldiğini bilmeden yaşadık. 1001 gece boyunca hükümdara çeşitli masallar
anlatan bir cariyenin öyküsünü içeriyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin- C) Yönetmen, Türk - Alıman ortak yapımı olan bu
de duygusallık açık bir biçimde yansıtılmaktadır? filmi çekerken güçlüklerle karşılaştıklarını söyle-
(2003 KPSS) di.
A)l B)ll 0) III D) IV E) V D) Yapıt, Çanakkale Savaşlarının komutanı Musta-
fa Kemal ile onun emriyle vatan uğruna şehit ol-
mayı göze alan Mehmetçiklerin öyküsünü içer-
Duygusallık, insanın duygu ve hisleriyle ilgili bir du-
mektedir.
rumdur. Diğer cümlelerde duygusal bir anlatım tar-
zıyla da olsa nesnel durumlardan söz edilmiştir. An- E) Oyunda, geleneksel Türk tiyatrosunda görülen
cak II. cümle duygu ve hislere dayanmaktadır. kahramanların, günümüz gerçekleri karşısında
içine düştükleri durumlar anlatılmaktadır.
(Cevap B)
Açıklama, bir sorunla bir durumla ilgili bilgi vermek Bir şeyin olabileceğini, olduğunu sanma, tahmindir.
onu aydınlatmaktır. I. tümceye "... niçin ulaşmaya "Sanırım, belki, galiba, ihtimal, olsa gerek, muhteme-
çalışıyoruz?" diye sorunca II. tümce onun açıklaması len..." gibi sözler tahmin anlamlıdır. Bu bilgiye göre
oluyor."... (çünkü) onları asıllarına uygun ve kesinti- IV ve V. tümcelerde tahmin söz konusu olduğundan
siz yayımlamaya giriştik." doğru yanıt E seçeneğidir.
(Cevap B) (Cevap E)
24- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
B) II C) D) IV E) V
11. Neden yazılır bir şiir
"Fakat", ifadesiyle başladığında olumsuz bir şey söy-
leneceğini anlayabiliriz. III. cümled9 "güzel Ned9n yazılır bunca roman
görüntüyü gölgeliyordu" ifadesinde olumsuz bir eleş-
Çünkü nasıl aşılabilir başkaca
tiri vardır.
(Cevap C) Doğanın karamsarlığı
(I) Önce yadırgadım söz konusu yaptı. (II) B^nim gibi,
Yaşamın güçlü
pek çok kişinin d9 yadırgadığını sanıyorum. (III) Belki
içeriğini b9ğenmeyenİ9r, hatta kıyasıya eieştirenler
Bu dizelerde sanat yapıtlarının hangi yönü belir-
bile olmuştur. (IV) Çünkü bu yapıtta, birbirine taban
tilmek istenmiştir?(2003/2)
tabana zıt düşüncelere ve dünya görüşüne sahip ya-
zarların tümü bir araya getirilmiş. (V) Yazın alanında A) Okuma isteği uyandırma
ürün vermiş ne kadar yazar varsa hiçbir fark gözetil- B) Gerçeklerin görülmesini sağlama
m9den hepsine y9r verilmiş.
C) Umutaşılama
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangile- D) Gelec9ğe ışıktutma
ri anlamca en yakındır? (2003 /2KPSS) E) Düş gücünü zenginleştirme
A) I v ell B) I ve III C) II ve
Sanat yapıtlarının umut aşılama yönü belirtilmiştir.
D) IIİV9İV E) IVveV
(Cevap C)
-TÜRKÇE 25
16. Eğitimin amacı, bağımsız düşünme yet9neğine sahip, 18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem koşul hem
kendisini ve çevresini irdeleyici bir görüşle algılayan de uyarı anlamı vardır? (2004 KPSS)
bireyler yetiştirmektir.
A) Hava basıncı yeterli olmayan otomobil lastikleri-
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en nin yolu kavrayışı zayıflamaktadır.
yakındır? (2004 KPSS) B) Otomobillerdeki yakıt tüketimini azaltmak için
yeni lastik kullanılmalıdır.
A) Eğitim, katı kurallara değil, anlama dayalı olmalı,
C) Otomobillerdeki fazla yakıt tüketiminin sebebi ani
olumlu bakış açısını benimsemelidir.
duruş ve kalkışlardır.
B) Gençlerin ilişkilerini geliştirmelerini bilgi, beceri
D) Arabanın, olması gerekenin altındaki veya üs-
ve deneyime sahip olmalarını sağlayan 9n ö-
tündeki vitesierde kullanılması motoru yıpratır.
nemli unsur eğitimdir.
E) Araba fazla benzin yakıyorsa bakım yaptırmak
C) Düşünceyi g^reksiz bulan, sahip olunan bilginin
gerekmektedir.
ve değerlerin yeni kuşaklara aktarılmasını yeterli
gören anlayış eğitimle bağdaşmaz.
D) Gençlerin yaşamları süresince gereksinim duya- E s^çeneğinde verilen cümlede hem koşul hem de
uyarı anlamı vardır.
cakları bilgi, beceri V9 anlayışı kazanmaları eği-
tim aracılığıyla sağlanır. "Araba fazla benzin yakıyorsa bakım yaptırmak ge-
rekmektedir." cümlesinde arabaya bakım yaptırma-
E) Etki altında kalmadan düşünebilen, d9ğişmey9
nın koşulu arabanın fazla benzin yakmasıdır. Araba-
açık, sorgulayıcı insanlar yetiştirmek eğitimin gö-
ya bakım yaptırması ise uyarı anlamındadır.
revidir.
(Cevap E)
17. (I) Toplantıda, radyo ve televizyonlarda kullanılan 19. Aşağıdaki dizelerin hangisinde bir "karşılaştırma"
Türkçe üzerinde duruldu. (II) Bilgisayar da bir kitle ile- vardır? (2004 KPSS)
tişim aracı olduğundan, internet yoluyla yapılan ya-
zışmalardaki anlatım bozukluklarına dikkat çekildi. A) Ölüm İİ9 ayrılığı tartmışlar
(III) Televizyon dizilerindeki seslendirme ve Türkçe Elli dirhem fazla gelmiş ayrılık
yanlışları da ele alındı. (IV) Bu arada, radyo ve tele- B) Kırıktır perdesi çalmıyor sazım
vizyonlara yabancı ad koyma özentisi eleştirildi. (V)
Sazlar düzen tutmaz teller perişan
Bir başka eleştiri ise kimi çeviri kitaplarının, Türkçe'yi
tüm incelikleriyle bilm9tnekt9n doğan dil yanlışlarıyla C) Uğraşma boşuna şiir yazamazsın
dolu olmasıydı. Bu kadar maviyken gökyüzü
D) Bre beyler bir onulmaz derdim var
Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerin hangi- Her olur olmaza açamıyorum
lerinde eylemin nedeni belirtilmiştir? (2004 KPSS)
E) Çok varıp gelirsen olmaz bir yere
A) I, II B)ll, IV C)ll,lll D) II, V E) III, IV Ya muhabbet kalkar ya bir hal olur
20. (I) Bir yazıda, bir düşünceyi işleyip geliştiren cümleler 22. (I) Baharda alerjik hastalıkların arttığını görüyoruz. (II)
topluluğuna paragraf denir. (II) Paragrafı oluşturan Modern yaşamın getirdiği zorunluluklar yüzünden es-
cümleler arasında dilsel V9 düşünsel bakımdan sıkı kiden evlerde doğal yollardan ve taz9 olarak hazırla-
bir bağ vardır. (III) Paragrafın cümleleri tıpkı bir zinci- nan besinler artıkyok. (III) Bunların yerini fabrikalarda
rin halkaları gibidir. (IV) Bu cümlel^rden biri atıldığın- hazırlanan ve marketlerde uzun süre saklanan yiye-
da paragrafın anlatım düzeni ve yapısı bozulur. (V) cekler aldı. (IV) Bu yiyeceklere, hazırlanmaları sıra-
Bir düşünc9 yazısında ne kadar paragraf varsa o ka- sında renklendirici, koku verici V9 bozulmalarını önle-
dardadüşüncevardır. yici bazı kimyasal maddeler ekleniyor. (V) Bunlar da
başta astım ve alerjik nezleli kişiler olmak üzere, in-
Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerin hangi- sanlarda çeşitli sorunlara yol açıyor.
leri anlamca birbirine en yakındır? (2004 KPSS)
Bu parçadaki söz konusu besinlerin zararlarının
A) 1,111 B) I, IV C) II, III D) III, IV E) IV, IV
nelerden kaynaklandığı, numaralanmış cümlelerin
hangisinde açıklanarak belirtilmiştir? (2005 KPSS)
Verilen parçada II. ve III. cümleler anlamca birbirine
A C)lll. D) IV. E)V.
en yakındır. II. cümle "paragrafı oluşturan cümleler )
arasında dilsel ve düşünsel bakımından sıkı bir bağ
vardır." şeklindedir. Sözü edilen besinlerin zararlarının nel^rden
III. cümlede ise; "paragrafın cümieleri tıpkı bir zincirin kaynak-landığı "Bu yiyeceklere, hazırlanmaları
halkaları gibidir." cümlesi paragrafın cümleleri ara- sırasında renklendirici, koku verici ve bozulmalarını
sında sıkı bir bağ olduğunun farklı bir ifadesidir. önleyici bazı kimyasal maddeler ekleniyor."
Ç/5
cümlesiyle açık-lanmıştır.
(Cevap C)
tr. (Cevap D)
us
o
D-
ŞE 23. Bir yazar, "Öyküler ancak onları anlatabilecek olanla-
"_J rın başından geçer." görüşün9 karşılık, "Onlar benim
-
^ başımdan çok, aklımdan geçer." demiş.
'o
ili
21. (I) Şimdiye değin pek çok oyunda rol aldım. (II) Çoğu Yukarıda sözü edilen iki görüşle anlatılmak iste-
kez, oynadığım oyunun komik olduğunu fark etmeden nen aşağıdakilerden hangisidir? (2005 KPSS)
oynarım. (III) Bunu fark ettiğim zaman oyuna devam
A) Kimi yazarlar öykülerini yaşadıklarına, kimileri d9
edemiyorum. (IV) Sonradan kendimi televizyonda
düş güçlerine borçludur.
izliyorum. (V) İzlerken de gülüyorum. (VI) Oynarken
B) Olayları bütün gerçekliğiyle yansıtmayan kişiler
yaptığın işten kendin de hoşlanıp gülmeye başlarsan
öyküde başarılı olamaz.
ipin ucu kaçıyor.
C) Ancak düş kurmasını bilen ve akıllı kişiler yazar
olabilir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin- D) Düş gücüne ve akla dayanan öyküler yazmak,
de III. cümlede belirtilen durumun nedeni açık- yaratıcılık gerektirir,
lanmıştır? (2005 KPSS) E) Anlatma ve yaratma yet9neğind9n yoksun kişiler
yazar olamaz.
A) C) IV. D) V. E) VI.
24. Aşağıdakilerden hangisinde verilen yargılar an- 26. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "değerlendirme"
lamca birbirine yakındır? (2005 KPSS) söz konusu degildir? (2005 KPSS)
A) -Büyük şîirler, belirli bir tema üzerin^ kurulur A) Yazar, herhangi bir sanatsal ilke V9 kurala bağlı
-Çok değişik temalarda şiir yazılabilir. kalmadan, aklına 9sen her şeyi olduğu gibi ro-
B) -Şiirde gereksiz hiçbir sözcük kullanılmamalıdır. manına aktarmıştır.
-Doldurma sözcükler, şiirin şiirselliğini yitirmesine B) Yaşamı boyunca beş roman, yüz öykü yazmış,
yol açar. Fransız ve İngiliz yazarlarından birçok çeviri y-
C) -Şiirde çok yinelenmiş, aşınmış sözlere yer yok- apmıştır.
tur. C) Öykü ve romanlarında gerçekçilik akımının ilke-
-Şiirde aranan özelliklercfen biri de imgelerdeki lerine, kurallarına sıkı sıkıya bağlı kalmış, bu a-
yeniliktir. kımın en güzel örneklerini ortaya koymuştur.
D) -Şiirde duygusal yoğunluk ağır basar. D) Yazar, hemen her yapıtında denizi V9 deniz in-
-Her şairin duyguları yansıtış biçimi, birbirinden sanlarını abartmadan, şairaneliğe kaçmadan,
farklıdır. gerçekli ölçüler içinde yansıtmıştır.
E) -Şiird9 ön^msenen özelliklerden biri de, içtenliktir E) Yazar, eski d^stan şairlerine tutkunluğu nede-
-Şair, duygusunu, düşüncesini kolayca aktara- niyle öykü ve romanlarında mecazlardan, söz
bilmelidir. oyunlarından sıkça yararlanmıştır.
Eş ve yakın anlamlı cümİ9İer aynı mesajı farklı ifade- Bu tip sorular sıkça karşımıza çıkmaktadır. Bu soru
lerde dile getiren cümlelerdir. C seçeneğindeki cüm- kökünü doğru anlamadan çözüm9 geçilmemelidir.
lelerde şiirdeki sözlerin, ifadelerin yeni olması vurgu- Değerlendirme: Bir konu hakkında kişisel görüş bil-
lanmak istemiştir. dirme yani öznel cümle kurmak dem^ktir. B seçeneği
dışındaki bütün cümleler özneldir. B S9çeneğind9 ise
(CevapC)
nesnel bir cümle yer almaktadır.
<Q
'a (C^vap B)
27. (I) Yör9d9, Karadeniz ile kara iklimi arasında bir geçiş
25. (I) Bodrum Kalesi, avlularında bin bir çeşit çiçek ve iklimi görülür. (II) Karlı kış, yüksek yerlerde, neredey-
kuşla ziyaretçilerini karşılıyor. (II) Burası, Akdeniz'in se nisan ortalarına kadar sürüyor. (III) Ladin ormanla-
en yeşil kalesi. (III) Kalenin dört kulesi günümüze ka- rıyla kaplı ç^vrede, kar, yılbaşı kart postallarını andı-
dar sağlam kalmış. (IV) Bu kalede tarih, gözter önün- ran görüntüler oluşturuyor. (IV) Bu köylerde fotoğraf
de canlanıyor, ziyaretçileri sarıp sarmalıyor, yüzyıllar çekm^ye doyamıyorum. (V) Yaşlıların portreleri, evle-
ötesine götürüyor. (V) Geçmiş yüzyılların tanrıçaları, rinin önünde çalışan insanlar, su değirmeninde mısır
kraliçeleri, şövalyeleri, gemicileri birer birer ayağa kal- öğüten kızlar, pencereden bakan çocuklar objektifimi
kıyor. sürekli m^şgul ediyor.
5
er
LLİ
Q
03
(/>
a.
28. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemler, farklı
kişiler tarafından yapılmıştır? (2005 KPSS)
Yukarıda verilen bölme işlemlerine göre A nın 20 ile 1257 sayısı 2'ye tam bölünebilir mi?
bölümünden kalan kaçtır?
2 ile kalansız olarak bölünmez. Çünkü 7 rakamı 2'nin
katı değildir ve çift sayı olmadığından 2'ye kalansız
böiünmez.
= 4.B+3 ÖRNEK:
19olur.
3 ile Bölünebilme Sayının son iki basamağı 77 dir. Sayının 4 ile bölü-
mündeki kalan 77 nin 4 ile bölümündeki kalandır.
Rakamlarının sayı değerlerinin toplamı 3 ve 3'ün katı olan
sayılar 3'e kalansız (tam) olarak bölünür. 77
19 0 halde kalan 1 'dir.
Örnegin: 126 => 1 +2 + 6 = 9 (3'ün katı olduğu için 37
3'e tam bölünür.) _36_
2
1994 => 1 + 9 + 9 + 4 = 23 (3'ün katı olmadığı için 3'e
tam bölünmez.)
ÖRNEK: 5 ile Bölünebilme
(aa5) üç basamaklı sayıdır. Bu sayı 3 ile tam bölüne-
Birler basamağı 0 ya da 5 olan sayılar 5 ile kalansız
bildiğine göre, a nın kaç farklı değeri vardır?
olarak bölünür.
ÇÖZÜM:
a + a + 5 = 3k, (k e N) ÖRNEĞİN;
5'e bölünür. 5'e
a i = 2 ] .. 290 -> Birler basamağı 0 -> 385 -
2a + 5 = 3k => a2 = 5 > Uç farklı değeri vardır. > Birler basamağı 5 -> 383 -> bölünür. 5'e tam
a3 =8j bölünmez.
Birler basamağı 3 ->
ÖRNEK:
ÖRNEK:
3 ile bölündüğünde 2 kalanmı veren iki basamaklı
(27ab) dört basamaklı sayısı 4 ve 5 ile bölünebildiği-
doğal sayılar kaç tanedir?
ne göre, a nın alacağı değerler nelerdir?
ÇÖZÜM: ÇÖZÜM:
3 ile bölünenler 3.k, (k e N) Verilen sayı hem 4 ile hem de 5 ile bölündüğüne göre
12,15,18, ...96, 99 b = 0 olur.
ÖRNEK:
ÖRNEK:
20 basamaklı 777...77 sayısının 4 ile bölümünden r>-6-3-5+8+6+9 Bu
kalan kaçtır? 315429 => 3 1 5 4 2 9 :
sayının 7 ile bölümünden
ÇÖZÜM: -2-3-1 2 3 1 kalan 2 dir.
ÖRNEK:
32- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
ÇÖZÜM:
9 A 2 5^-9 + 2 ^ ÖRNEK:
1231 k = 2 için => 2A + 2 =
^^ ~
14 2A = 12 2 17 6
A = 6 olur. \.l-1i _2= 9=î>1i'ebölümündenkalan 9dur.
23x2 sayısının 9 ile bölümünden kalan 8 olduğuna Tanım 1: Bölenler kümesi iki elemanlı olan doğal sayılara
göre x kaçtır? "Asal sayılar" denir.
23x2 => 2 + 3 + x + 2 = 9k + 8, (keN) En küçük asal sayı 2'dir. 2 hariç tüm asal sayılar tektir.
Bazı doğal sayıları birçok sayının çarpımı biçiminde
yazabiliriz. Bu sayılar verilen doğal sayının çarpanları ya
x-1 = 9k=>x = 1 olur.
da bölenleri olur.
Silgi Nobı /
11 ile Bölünebilme
Sağdan (birler basamağı) başlamak üz^re bir toplama bir NOT: 1B = {B} olduğundan 1 asal sayı değildir.
çıkarma işlemi yapılır. Elde edilen sayı 11'in katı ise, 2B = {1,2} olduğundan 2 asal sayıdır. 3B = (1,
sayıda 11 'e bölünür.
3} olduğundan 3 asal sayıdır.
a bc d =a + b-c + d = 11 . k(keN)
4B = {1, 2, 4} 3 böleni olduğundan 4 asal sayı değil-
14-^4^ b + d-(a + c) = 1 1 . k
dir.
böleni de vardır. = 29 . 34 . 51 . V
* x ve y aralarında asal iki sayı olsun. (9+1). (4+1) (1+1) (1+1) = 10 . 5 . 2 . 2 = 200
a) Hem x, hem de y ile bölünebilen sayılar x.y ile de pozitif tamsayı böleni 200 tanedir. ,
bölünebilir.
b) x.y ile bölünebilen sayılar ayrı ayrı x ve y ile bölünebilir. OBEB (Ortak Bölenlerin En Büyüğü)
2) A sayma sayısı a, b, c farklı asal sayılar m, n p Tamm: Verilen sayıiar asal çarpanlarına ayrıldıktan
doğal sayılar olsun. sonra, ortak bölenlerin üssü en küçük olanları çarpımına,
m n
A = a . b . CP olarak yazılabiliyorsa: bu sayıların OBEB'i denir.
a) A nın pozitif tam bölenieri sayısı: Örnek 1: 210 ile 90'ın OBEB'ini bulalım.
Örnek 2: ÖRNEK:
a) 60'ın pozitif bölenlerini yazalım; 12,15,18 sayılan bir Asayısını tam bölüyor.
1,2,3,4,5,6,10,12,15,20,30,60 12,15,18 sayılarını B tam bölüyor.
b) 48'in pozitif bölenlerinr yazalım; A V9 B doğal sayı iken A - B nin en küçük değeri kaç-
1,2,3,4,6,8,12,16,24,48
tır?
c) 60 ve 48'in ortak bölenleri;
ÇÖZÜM:
12 15
1, 2, 3,4, 6,12==> OBEB (48, 60)= 12'dir. 2 2
A = (12,15, 18)OKEK = 2 .3 .5 = 18 6 15
9 3 15
OKEK (Ortak Katların En Küçüğü) 180 B = (12,15, 18)OBEB = 3 A-B = 9 1 5
180-3 = 177olur. ÖRNEK: 3 5 1
Tanım: Verilen sayı asal çarpanlarına ayrılır. Ortak olan-
lardan üstü 9n büyük olan ile ortak olmayanların çarpımı- 24 ve 64 sayılarına bölündüğünde 7 kalanını v^ren
dır. en küçük doğal sayının rakamları toplamı kaçtır?
Orneki: ÇÖZÜM:
180 120 A = 24x + 7 = 64.y + 7 A-7 =
3 2
(D 2 . 3 . 5 =>
90 60 2 Ortak bölenleri alırsak, (24X64)OKEK = 192 A-7 =
45 30 2 OKEK = 360 olur.
45 15 192=5>A=199olur. Rakamları
15 5 toplamı 1 + 9 + 9 = 19 dur. ÖRNEK:
Örnek 2:
5
1 5 a) 12'nin pozitif tam katlarını yazalım; Boyutları 256 m ve 304 m olan dikdörtgen biçimindeki
12, 24, 36, 48, 60, 72, 84, bir bahçenin kenarlarına eşit aralıklarla ağaç dikilecektir.
96,108,120,132,144,...
Köşetere de dikilmek koşuluyla en az kaç ağaç dikil-
b) 15'in tam katlarını yazalım; melidir?
15, 30, 45, 60, 75, 90,105,120,135,150,165,...
ÇÖZÜM:
c) 12 ve 15'in ortak pozitif katları;
(256,304)OBEB = 16
60,120,180, 240,... => OKEK (12,15)=60'tır.
2 ^ + ^= 2( 1 6 + 1 9) = 7 0 ol ur .
Rilgi Notv !
304
jOBEB'i bir olan sayılar, aralarında asal sayılardır. İki +
sayının OKEK'i İİ9 OBEB'inin çarpımı o sayıların çarpı-j 16 16
mını verir. (a.b)oKEK. (a.b)oBEB = a.b'dir. ÖRNEK:
ORNEK:
60 kg nohut, 72 kg buğday 140 kg fasulye eşit ağır-
Üç basamaklı sayılardan kaç tanesi 4,5, 6 sayıları ile lıkta ayrı ayrı paketlenecektir.
tam bölünür?
Enaz kaç paket yapılabilir?
ÇÖZÜM:
ÇÖZÜM:
(4, 5, 6)OKEK =
(60,72, 140)OBEB = 4
= 60 4 5 6
. , , 60 72 140 „ .
2 5 3 Adet= —+—+— = 68 olur. 4
Aradığımız sayıların en küçüğü 120 en 4 4
büyüğü 960 dır.
1 5 3
5 1 960-120+ = 840 =
1 60 60
tanedir.
-MATEMATIK- 35
A a - 1 B a+ 1 a2+1
) a ) a
D a 2- E)
) 1 a2 + 2a
A) 5 B) 4 C) 3 D) 2 E) 1
2 2
5 A-4 5A + 4 2A + 6
olduğuna göre, a + b - 2ab nin değeri kaçtır? A) D) B) E) C)
3 5A 2 5A -
A) 36 B) 16 C) 9 D) 4 E) 1 +2 4
36- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
C) 14 D) 15 E) 18
A) 25 B) 28 C) 30 D) 33 E) 36
S 16. 2.370.000 sayısının asal bölenleri sayısı kaçtır?
O
f± A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5
19. Boyutları 9 cm, 12 cm ve 15 cm olan tuğlalardan 24. abc, cba 3 basamaklı sayılardır.
kaç tane kullanılarak hacmi en küçük içi dolu bir
küp oiuşturulur? abc - cba farkına tam bölünebilen en büvük asal
sayı kaçtır?
A) 1500 D) 3000 B)1800 C) 2100
E) 3600 A)3 B)9 C) 11 D)37 E) 39
A) 1 B) 3 C) 4 D) 5 E) 7
A)10 B) 12 C) 15 D)20 E) 24
Q
'o cc
ILJ
Q
ffî
m
CL
22. Bir çocuk bilyelerini 6'şar 6'şar gruplandırdığında 2, "^ 26. Toplamları 621 olan iki pozitif tamsayıdan büyüğü
8'er 8'er gruplandırdığında 4, 10'ar 10'arü küçüğüne bölündüğünde bölüm 16, kalan ise 9 dur.
gruplandırdığında 6 bilye artmaktadır. >
Buna göre bu çocuğun en az kaç bilyesi vardır? Buna göre, büyük sayı kaçtır?
A) 48 B)50 C)55 D) 61 E) 70
38- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-
ÇÖZÜMLER
2 2 2
1. a -a| b => a - a = b.a +1 a -1
1
a = b.a + a a 2 -1 =a(b +
1)
_J 43 T
, 3
2 , 1
b +1 = —— bulunur.
x = 4.(3z + 1) + 3 x
= 12z + 4 + 3
2. x = 12z + 7 elde edilir.
(Cevap A)
8 l.yol
o
6. A = 4 . B + 2veB = 3C + 1 dir.
eo
A = 4.(3.C + 1) + 2
0 halde x sayısının 24 e bölümünden kalan 7 = 12C + 4 + 2 = 12C + 6
dir. olduğuna göre, A'nın 12 ile bölümünden kalan: 6'dır.
(Cevap C)
II. yol
C = 1 için B = 3 .1 + 1
= 4 A = 4.4 + 2 = 16
+2
= 18 18'in 12 ile bölümünde
3. kalan: 6'dır.
ab a + b =>ab = 5(a + b) + 4
5
(Cevap C)
_ :l 10a + b = 5a + 5b + 4
4 5a = 4b + 4
7. I.Yol
5a = 4(b+1)
10a = 8(b+1) .. .( 1 )
a ? t b olduğuna göre eşitliğin sağlanabilmesi i- C = 5B + 4
çin a = 8, b = 9 olmak zorundadır. 0 halde _ I ■ • — I A OM IU .
= 5 . ------- +4 = ----------+4
2 2 2 2 2
a + b - 2ab = (a - b) = 88 - 9) = (-1) = 1
bulunur. 5A-10 + 12 3 = dur.
(Cevap E)
-MATEMATİK- 39
3 2
II. yol 13. 6O.a = b 2 .3.5.
3
A = 3B + 2 ve C = 5B + 4 ifadelerinde a=b
B = 3 için A = 11 ve C = 10 dur. Cevap şıklarında A b'nin pozitif tamsayı olması için a sayısı en az: 2
yerine 11, yazıldığında 13ü veren şık doğru yanıttır. .32.52 olmalıdır. 22. 3 . 5 . 2 . 32. 52 = b3 23.33.53
(Cevap D) = b3 (2.3.5)3 = b3 (30)3 = b330 = b b sayısı en
az: 30 olur.
(Cevap B)
abOab ab
8. x = 1001, K = 0 olduğundan x + k=
OOOab
__ a 1001 dir.
b
00
(Cevap C)
9. 3b24a6 3 ile tam bölündüğüne göre rakamları toplamı 3'ün 14. 60 sayısını asal çarpanlarına
tam katıdır. 60 ayıralım. 60 = 22 x 3 x 5 2 2 x 3 x 5 x a
30 2
= b =>a = 3x5 = 15
15
15 + (a + b) = 3k => a + b = 3(k - 5) => a + b
5 (Cevap E)
3'ün tam katı olacağı için 9 + 9 = 18 olur.
(Cevap E)
[53 15. 9!+ 8! =
10. abcd sayısının 5'e tam bölünebilmesi için 5a rakamı 0 g 9! = 9 . 8 7 ... 1 = 9.8! 9! + 8! = 8! (9 + 1)
veya 5 olmalı. Kalanın 1 olması için son rakam 0 + 1 Q 8! = 8.7 ..1 = = 8!10
= 1 veya 5 + 1 = 6 olmalı, sayı çift olduğundan son
22 = 2x 11 ->• 11 sayısı 8! içinde yoktur.
rakam çift olmalı yani
abcd = abc6 a+b+c+6 (Cevap C)
n çok olması için a = 9 b = 8 c=7
a+b+c+d=9+8+7+6=30
(Cevap C)
11. 4 ile bölünebilme kuralı: Son iki rakam 4'ün katı olma-
lı. 16. 2.370.000 = 237 x 104 = 237 x 24 x 54
4 4
E. B: 996 EK: 100 996- = 3 x 79 x 2 x 5
100 = 896'dır. Buna göre, 3, 79, 2 ve 5 bu sayının asal bölenleridir
yani 4 tane asal böleni vardır.
(Cevap E)
(Cevap D)
18. Kural: Bir sayının 3 ile bölümünden kalan, rakamları- 23. Ceviz sayısı hem 3'e hem 4'e tam bölünebildiğine
nın toplamının 3 ile bölümünden kalana eşittir. Buna göre 3x 4 = 12'nin tam katı bir sayı olmalıdır. 48 = 12
göre, a'nın 3ileböl. kalan: 16[3 =1— x 4 olduğuna göre cevap 48'dir.
_ pT (Cevap A)
1 1 + 1 = 2'dir
= 16 + 28 = 44 (Cevap C)
4 4 İ 3 . kalan2'dir.
- 3 RT
14_ 12
25. ab sayısı 9 ile tam bölünebildiğine göre a
+ b = 9k (k e 2) dir.
_ 180.180.180
9.12.15 =
3600'dür.
(Cevap E)
— =>x = 16y+9...(2)dir.
4 +
20. 2 48 = 2 . 3 olduğu için,
2 Pozitif tam bölen sayısı
2 =(4 + 1 ) x ( 1 + 1 ) y nin (1) denklemindeki değerini (2) denklemin-
2
=5-2 = 10 olur. de yazarak x i bulalım.
3
(Cevap D) x = 16(621 - x) + 9 =>x = 585 tir.
(Cevap D)
2
21. 24 36 60 2+ OBEB(24, 36, 60) = 2 x 3 = 12'dir.
12 18 2+
30 6 9 3+
15 2 (Cevap B)
3 5
A)K-2L-1 B)2K-L-1
1. 8 7l_m_ Bölme işleminde n kaçtır? C)K-L-1 D) K - 3L - 1
UT (99 DMS OÖ) E)K-3L
3. (Cevap B)
OKEK(8,12,15) = 23, 3 . 5 = 120
BACBAC altı basamaklı bir sayı, BAC üç En küçük pozitif îamsayı;
basamaklı bir sayı olduğuna göre, 120 + 1 = 121 bulunur.
BACBAC I BAC 1+ 2 + 1 =4
(Cevap A)
bölme işleminin sonucu kaçtır? (99 DMS OÖ)
Üç basamaklı 3A8 sayısı 6'ya kalansız bölünebil-
A) 10 B) 11 C) 101 D) 1001 E) 1010
mektedir. Buna göre, A nın alabileceği en büyük
değerkaçtır?(1999DM SÖL)
A)4 B) 6 C) 7 D) 8 E) 9
000123 _123
BACB AC IB AÇ 000
BAC rakamları yerıne 1, 2, 3 rakamlarını getirelim.
123
1001
(C9vap D)
123123 .123
3A8 sayısı 6 ay
kalansız
bölündüğüne
gör9, 2 ve 3
ile tam bölünüyor
demektir.
Birler basamağı
çift olduğu için 2
ile bölünür. 3 ile
bölünebiimesi
için ise rakamlar
toplamı 3 ün katı
ol-
malıydı.
a + 3 + 8 = 3k-
>a + 1 1 = 3 k
a nın alacağı
d9ğer —> 1, 4, 7
olur. En büyük
değer
7'dir.
(Cevap C)
42- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
7. 19 ile 328 sayıları arasında hem 3 hem de 5 ile 10. 32 ve 48 sayılarına kalansız bölünebilen üç basa-
kalansız olarak bölünebilen kaç tane tamsayı var- maklı en küçük doğal sayı kaçtır? (2000 DMS)
dır? (99 DMS L)
A) 128 B) 144 C) 176 D) 192 E) 224
A) 19 B) 20 C) 44 d) 65 E) 108
8. Beş basamaklı KLKLM sayısı iki basamaklı KL 11. Hem 12, hem 15, hem 20 ile bölündüğünde 6
sayısına bölündüğünde, bölüm ile kalanın toplamı kalanını veren üç basamaklı en küçük pozitif sayı
1017'dir. Buna göre, M kaçtır? (2000 DMS) aşağıdakilerden hangisi ile tam olarak
bölünemez? (2001 KMS)
A)3 B)4 C)5 D)6 E)7
A) 9 B) 6 C) 4 D) 3 E) 2
KLKLM = (KL) x Bölöm + Kalan o o
KL
Bölüm = (KL)x(1010) Bu sayı x olsun. 0 zaman
KLKLM x 112 x 115 x|20
Kalan
^M=1017-1010=>M=7 15 2 2. 2. 3. 5 = 60
15 2 katı
(Cevap E) 0
15 10 (en küçük 3 basamaklı sayı)
5 5 6 kalan olması için 126'dır.
9. 5 ile 205 arasında, 3 ile kalansız bölünebilen kaç 1 5 126 -> 4'e bölünemez tam olarak.
tane tamsayı vardır? (2000 DMS)
12
A)63 B)64 C)65 D)66 E) 67 6
1
(Cevap C)
6<3k<204
2<k<68
Kural: a < x < b şeklindeki bir aralıkta kaç tane
sayı olduğunu bulmak için
(SonTerim)-(ilkTerim)
+1 formülünü kullanırız.
(Ortakfark) 12. Rakamları birbirinden farklı 4B3C sayısı 15 ile
bölünebilen dört basamaklı bir tek tamsayıdır.
(Cevap E)
Buna göre, B kaç farklı değer alabilir? (2001 KMS)
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E)
5
-MATEMATIK- 43
4k
14. A sayısı B sayısının iki katına bölündüğünde bölüm
A'nın en büyük olması için;
C + 1, kalan 4'tür. Aynı A sayısı C sayısının iki katına
bölündüğünde ise bölüm B, kalan D'dir. 3k + 7>4k 7> k, k = 6
alırız. A = (3k + 7). 8 + 4K
A, B, C, D pozitif tamsayılar olduğuna göre, D = (3.6+7)8 + 4 . 6 = 224
aşağıdakilerden hangisi olabilir? (2003 KPSS)
A) 6 B)7 C)8 D) 10 E) 13
(Cevap D)
Aİ2B
A2C
İB~
4 D
A = 2BC + 2B + 4 = 2BC + D
Buradan 2B + 4 = D olur. 2B>4
olduğundan
B=3,4,5,...alınabilir. 2B+4= D
ise D= 10,12,14,... değerlerini
alır.
(Cevap D)
44- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
>> Karahanlı Devleti'nin bilinen ilk hükümdarı Bilge » Milli benliklerini koruyamamışlar, zamanla
Kül Kadir Han'dır. Araplaşmışlardır.
» Satuk Buğra Han döneminde Satuk Buğra » Devletin yıkılmasını etnik yapının farklı olması
Han'ın Müslüman olması İslamiyet'in kolaylaştırmıştır.
Karahanlılar arasında hızla yayılmasına neden 5. BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ (1040-1157)
oldu.
» Büyük Selçuklu Devleti, Oğuz Türkleri tarafmdan
» Yusuf Kadir Han'ın ölümünden sonra doğu ve
kurulmuştur.
batı bölgeleri arasında çıkan anlaşmazlık
üzerine devlet ikiye ayrıldı. » Devleti kuranlar Selçuk Bey'e bağlı
olduklarından devlet bu adla anılmıştır.
>> Batı Karahanlı Devletine Harzemşahlar son
verdi. Doğu Karahanlı Devleti, önce Büyük >> Aşağı Seyhun ile Hazar denizi arasındaki geniş
Selçuklu hakimiyetine girmiş, daha sonra bozkırlarda yaşayan Oğuzlarda ordu komutanı
Karahıtaylılara bağlanmıştır. 1211 yılında olarak görevli olan Selçuk Bey, Oğuz Yabgu'su
ortadan kalkmıştır. ile anlaşmazlığa düşmüş ve çevresiyle birlikte
Seyhun Irmağı'nın aşağısında bulunan "Cent"
Karahanlı Devletinin Özellikleri
şehrine yerleşmiştir. Oğuzlar devletine karşı,
» Orta Asya'da İslam dinini resmen kabul eden ilk Samanoğulları'ndan yardım istemiş ve
Türk İslam Devleti'dir. çevresiyle birlikte İslamiyet'i kabul etmiştir.
» İpek Yolları'na sahip olarak ticareti Samanoğulları devletinin Karahanlı ve
geliştirmişlerdir. Gaznelilerle mücadelesi sonucu yıkılmasıyla ve
Selçuk Bey'in ölmesiyle dağılan oğuz boylarını
» Türklerin İslâm dinine girmesinde önemli
Selçuk Bey'in torunlarından Tuğrul ve Çağrı Bey
görevler almışlardır.
"o kardeşler, yeniden toparlamış ve devleti kurmayı
» Devlet yönetiminde ve diğer teşkilatlarda tc
LU başarmışlardır.
Q
Selçuklulara öncülük etmişlerdir. CO
Tuğrul ve Çağrı Beyler Dönemi
» Buhara, Kaşgar, Semerkant, Talas, Fergana
gibi şehirler ilim ve kültür merkezi haline » Horasan bölgesi için, Gaznelilerle, Dandanakan
getirilmiştir. (1040) savaşını yapmışlardır.
UJ
4. GAZNELİLER (963-1187) Dandanakan Savaşı (1040)
Afganistan'da kurulmuş birTürk Devleti'dir. Adını Nedeni: Gazneliler' in Selçuklu gücünü
başkenti Gazne şehrinden almıştır. Horasan'dan atmak istemesi
>> Kurucusu Samanoğulları Devleti'nin valisi olan Önemi: Selçuklular, bu savaştan sonra sürekli
Alptegin'dir. gelişme aşamasına girerken, Gazneliler zayıflama
ve yıkılış sürecine girmişlerdir.
» En güçlü seviyeye Sultan Mahmut döneminde
ulaştılar. - İran, Irak, Azerbaycan ele geçirilmiştir.
» 1040 yılında Büyük Selçuklularla yaptıkları - Merkez Nişabur'dan Rey şehrine taşınmıştır.
Dandanakan Savaşı'nı kaybeden Gazneliler » Tuğrul Bey Selçuklu Devleti'nin kurulmasından
yıkılma sürecine girdiler. sonra Horasan'a gelen Oğuzlar'ı Anadolu'ya
Gazneli Devleti'nin Özellikleri sevk ederek, hem onların Müslüman ülkelere
zarar vermelerini önlemiş hem de Anadolu'nun
» Türk tarihinde ilk kez "Sultan" unvanını
fethedilmesine zemin hazırlamıştır.
kuiianmışlardır.
» Samanoğulları Devleti'ni ortadan » Oğuzların Anadolu'ya akınları Çağrı Bey'in keşif
kaldırmışlardır. seferiyle başlamıştır. (1016). Anadolu'ya yapılan
seferlerin artması üzerine, Pasinler savaşı
» Hindistan'da İslamiyet'in yayılmasını
yapılmıştır.
sağlamışlardır.
» Selçuklular ile Bizans ordusu arasında ilk büyük
savaş Pasinler'de oldu.
46- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-
» Önce Gürcistan üzerine yürüyerek Gürcistan'ı Son Selçuklu sultanı "Sencer"dir. Sencer'in , Katvan
kendine bağlamıştır. savaşında (1141) Karahıtaylara yenilmesi devletin
dağılış dönemi hızlandırmıştır. Sultan Sencer'in
» 1071 yılında Malazgitfi fethederek Mısır'a ölmesiyle Selçuklu Devleti parçalanmıştır (1157).
yönelik bir sefer için Halep'e geldi. Bu sırada
Bizans İmparatorluğunun Doğu Anadolu'ya Selçukluların Parçalanma Nedenleri:
doğru hareket ettiğini öğrenince, Selçukluların a. Veraset anlayışı: Ülkenin, hükümdar
Anadolu akınlarında üs olarak kullandıkları ailesinin ortak malı sayılması
Ahlat'a döndü.
b. Yönetime küstürülen Oğuzların
Malazgirt Savaşı (26 Ağustos 1071) ayaklanmaları
Nedeni: Selçukluların, kendilerine gelen göç c. Haçlı Seferleri
dalgalarını yerleştirecek alan için Anadolu'ya
yönelmeleri, d. Doğudan gelen Moğol akınları
- Bizans'ın, Anadolu'dan Türkleri çıkarma isteği. f. Abbasi Halifelerinin egemenlik gücünü geri
almak için yaptığı olumsuz çalışmalar
Sonuçları: Anadolu kapıları Türklere açıldı. Bu
savaştan sonra Türkler, yoğun oiarak Anadolu'ya g. Atabeylerin, merkezi otoritenin
göç etmeye başladılar. zayıflamasıyla, bağımsızlık ilanları
- Anadolu Türk Tarihi başladı, Anadolu'da ilk Türk BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİNE BAĞLI
beylikleri kuruldu. DEVLETLER
2. Irak Selçukluları (1119 -1194): » XI. yy.da doğuda Seyhun Irmağı, batıda Akdeniz
ve Marmara, güneyde Mısır ve Basra Körfezi'ne
Merkez: Merv
kadar sınırlarını genişletmişlerdir.
Harzemşahlar son verdi.
6. HARZEMŞAHLAR DEVLETİ (1097-1231)
3. Kirman Selçukluları (1048 -1187):
Hazar Denizi ve Aral Gölü çevresinde Büyük
Merkez: İran
Selçuklu Devleti'nin yıkılması üzerine Harzemşahlar
Oğuzlar son verdi.
Devleti tam bağımsız olarak kuruldu.
4. Suriye Selçukluları (1069-1118):
Harzemşahlar Moğollarla mücadele ederek
Merkez: Dımaşk (Şam) yıpranmışlar, batıya çekilmişler, Anadolu Selçuklu
Devleti'yle mücadeleye girişmişler. 1230 yılında
Dımaşk ve Halep olarak iki kola ayrılmıştır.
Yassıçemen Savaşı'nda Anadolu Selçuklu
Halep koluna Artuklular son verdi. Dımaşk kolu iç Devleti'ne yenilmişler ve yıkılmışlardır.
karışıklıklar sonucu sona erdi.
7. EYYUBİLER (1174-1250)
5. Türkiye ( Anadolu ) Selçukluları (1075 -
1308): » Mısır'da Fatımilere son vererek kuruldular.
Mısır'da kurulan üçüncü Türk-İslam devletidir.
Merkez: İznik - Konya
Kurucusu Selahaddin Eyyubi'dir.
1243 Kösedağ savaşından sonra Moğollara bağlı
» Selahattin Eyyubi, Filistin, Suriye, Irak'ı alarak
duruma gelmişler, Sultan II. Mesut'un ölümüyle son
Güneydoğu Anadolu'ya kadar sınırlarını
bulmuşlardır.
genişletti. Hıttin savaşında (1187) Kudüs kralını
Büyük Selçuklu Devletine Bağlı Atabeylikler yenilgiye uğratarak, Kudüs'ü ele geçirdi.
» İslamiyet'i dış saldırılara karşı korumuşlardır. İLK TÜRK İSLÂM DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE
İslam ülkelerini bir yönetim altında MEDENİYET
birleştirmişlerdir.
A.DEVLETYÖNETİMİ
» Anadolu'nun Türkleşme sürecini başlatmışlardır.
- Türkler yeni bir dine girmelerine rağmen, devlet
» Türk - İslam kültürünü sentezlemişlerdir. İslam hayatında özellikle hakimiyet anlayışında eski
uygarlığını geliştirmiş ve yaymışlardır. geleneklerini devam ettirmişlerdir.
48- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
* Atabey'in Osmanlılarda karşılığı "lala" idi. * Bunlar dışında, devlete karşı işlenen ağır suçlar,
sultanın başkanlığındaki özel mahkemelerde
- Sultanlar, haftanın belirli günlerinde ileri gelen hükme bağlanırdı.
yöneticileri ve kumandanları kabul eder, halkın
şikayetlerini dinler, kadıları tayin eder, yüksek B. ORDU
mahkemeye başkanlık ederlerdi.
- Karahanlılarda ordu, tamamen Türklerden
Saray'daki görevliler: meydana geliyordu.
Hacip: Bütün devlet teşkilâtı içinde hükümdar ve - Gaznelilerde ordu yerli unsurlardan
vezirden sonra gelen en büyük görevli idi. Görevlileri oluşmaktaydı. Ayrıca, çeşitli kavimlerden
hükümdar ile halk arasında irtibatı sağlamaktı.
-TARIH- 49
devşirilerek özel bir eğitimden geçirilen, sultanın - Köylüler, toprakla uğraşıyorlar ancak veraset
idaresinde bulunan hassa ordusu vardı. yoluyla sadece toprakların kullanma hakkına
sahip olabiliyorlardı.
- Büyük Selçuklularda asker yetiştirmek amacıyla
"ikta" istemi uygulamaya konulmuştur. İkta - Sosyal ve iktisadi hayatın canlı ve dengeli bir
sistemine göre topraklar kişilere kiraya veriliyor biçimde tutulmasında vakıflar da önemli rol
ve bu ikta sahiplerinin devlete asker oynamışlardır. Vakıf yoluyla kervansaray, han,
yetiştirmeleri sağlanıyordu. İkta sistemi ile: hamam, cami, medrese ve hastahane gibi
sosyal tesisler inşa edilmiştir.
- Toprağın iyi işlenmesi sağlanmıştır.
- Ülke toprakları: Has arazi ve ikta arazi diye ikiye
- Devlet masraf yapmadan büyük bir orduya ayrılırdı. Has arazinin gelirleri saraya, ikta
sahip olmuştur. arazisinin ise orduya aitti.
* Bu sistem Osmanlılarda tımar adını alır. - Yakın Doğu, Orta Asya ve Doğu Avrupa
Selçuklu ordusu 4 bölümden oluşur. arasındaki ticari faaliyetlerin yürütüldüğü yolların
güvenliğinin sağlanması ile bu bölgeler
Hassa ordusu: İkta sahiplerinin oluşturduğu
arasındaki ticaret hızlandırmıştır.
ordudur.
Ekonominin gücü, bastırılan paraların cinsinden de
Gulemân-ı Saray: Diğer kavimlerden oluşan,
anlaşılmaktadır. Büyük Selçuklu Devleti'nde Tuğrul
Sultana bağlı ücretli ordudur.
Bey, Alparslan ve Melikşah altın para
Bölgesel kuvvetler: Devlet ileri gelenlerinin bastırmışlardır.
askerleridir.
D. DİNİHAYAT
Yardımcı kuvvetler: Bağlı devletlerden alınan
askerlerdir. Türkler, İslâmiyeti kabul ettikten sonra bu dine
bağlanmışlar ve onun yayılması için büyük bir
- Ordu teşkilâtı 10'lu sisteme dayanıyordu. gayret sarfetmişlerdir. İslamiyet'teki cihad anlayışı
ile Türklerin cihan hakimiyeti felsefesi uygun
C. SOSYALVEEKONOMİKHAYAT
düşüyordu.
- Türk idareciler idare ettikleri toplulukların yaşayış
- Türkler İslâmiyeti kabul ettikleri sırada, İslâm
biçimlerine fazla müdahale etmemişlerdir, bu
dünyası dini ve siyasi bakımdan parçalanmış bir
sebeple toplumsal yapı fazla değişmemiştir.
vaziyetteydi. Sünni olan Abbasi halifeliği ile
- Devlet memuriyetleri çoğunlukla babadan oğula Mısır'daki Şii Fatımî halifeliği mücadele
geçerdi. Bu nedenle devlet memurlukları nüfuzlu halindeydi. Türkler arasında Sünnilik ve onun
ailelerin oluşmasına yol açmıştır. Aynı zamanda dört mezhebinden biri olan Hanefilik daha çok
din adamları da nüfuzlu bir zümre olarak kabul benimsenmiştir.
ediliyordu.
- Türk hükümdarları ve devlet adamları milli
- Şehir ve kasabalarda yaşayan, tüccarlar, esnaf gelenekleri gereği din açısından çok
ve sanatkârlar "lonca" adı verilen teşkilatlar hoşgörülüydüler.
kurmuşlardı.
- Türk-İslam devletlerinde, o devirde kuvvetli bir
- Yarı göçebe bir hayat yaşayan Türkmen akım olan sufiliğe ve sufîlere hoşgörülü
kitleleri, Türk-İslâm devletleriyle yerleşik hayata davranılmış ve saygı gösterilmiştir.
geçmiştir.
fîilgi Notu /
ftilgi Notu f
j Türk Sufileri Alperen adını alıp, vatan savunmasında |
| Ev, bahçe, ağıl gibi yerler özel mülkiyet sayılmış, sınır boylarında ve fetihlerde büyük hizmetler |
Itarım arazisi, ormanlar, otlaklar devlet malı kabul görmüşlerdir.
| edilmiştir. j Topraklar devletin mülkiyetindeydi.
|
Kübrevilik -» Kurucusu Şeyh Necmeddin Okuyucuya dini öğütler veren eser, anlatım
Kübrâ yönünden kurudur.
Ekberilik -> Kurucusu Muhyiddin-i Arabî Divan-ı Hikmet: Ahmet Yesevi tarafından XII.
Yesevilik -> Kurucusu Ahmed Yesevî yüzyılda yazılan eser, tasavvuf felsefesinin
yayılmasını amaçlar. Didaktik nitelikli olduğundan,
İslami bilgilerin gelişmesi konusunda da Türklerin oldukça kuru bir anlatıma sahiptir. Türk tasavvuf
önemli hizmetleri olmuştur. İslam dünyasındaki edebiyatının iik örneği sayılır.
büyük fıkıh, hadis, kelâm, tefsir bilginlerinin bir çoğu
Türkler arasından çıkmıştır. D. BİLİM VE SANAT
Tefsirde -> Kuşeyri, Zemahşeri Hadiste - X. - XIII. yüzyıllarda Türk-İslâm âleminde bilimsel
» Ensari ve Bagavi Kelamda -» Gazalî ve faaliyetler ileri bir seviyededir. Hükümdarlar bilime
Fahreddin Râzi ve bilim adamlarına büyük değer vermişlerdir.
Büyük Selçuklular devri İslâm dünyasında eğitim ve
E. DİLVEEDEBİYAT
öğretim bakımından dönüm noktası olmuştur.
Türk İslâm Devletleri Türk, Fars ve Arapların Özellikle Alp Arslan zamanı büyük yenilikler devridir.
yaşadığı bölgelerde kürulmuş olduğu için halk, kendi Bunların en önemlisi medreselerin kurulmasında
dilini korumuş, resmi yazışmalarda Türkçe, Arapça devletin öncülük yapmasıdır.
ve Farsça kullanılmıştır.
Bilgi Notu /
Karahanlı Devleti'nde; dil Türkçe'ydi. Karahanlı
Devleti'nde Yağma, Karluk, Çiğil boylarının |İlk medrese Nizamül Mülk tarafından yaptınlan
konuştuğu lehçelerin kaynaşmasından "Hakaniye" |
Türkçe'si denilen Karahanlı Türkçesi ortaya i Nizamiye Medresesi'dir.
çıkmıştır.
|
Gazneliler: Arap alfabesini, yazı dilinde de
Arapça ve Farsça'yı birlikte kullanmışlardır. Nizamiye medreselerinde dini bilgilerin yanında
Büyük Selçuklular da; Arap alfabesini ve resmi felsefe, filoloji, matematik gibi dersler de
yazı dili olarak Farsça'yı kullanmışlardır. okutulmaktaydı. Bağdat Nizamiyesi dünyadaki ilk on
üniversite arasında kabul edilmektedir.
Bu dönemdeki eserlere göz atarsak
İlk Türk-İslâm devletlerinde en fazla gelişme
Kutadgu Bilig: Eserin adı "mutluluk veren gösteren güzel sanat dalı mimaridir.
bilgi" anlamına gelir. Yazarı, Yusuf Has Hacip'tir.
Karahanlılar zamanında (XI. yüzyıl-1070) yazılmış Türk-İslâm mimarisinin ilk örneklerine türbe, cami ve
olan eserde ideal bir devlet yönetiminin nasıl olması kervansaray olarak Karahanlılarda rastlanmaktadır.
gerektiği üzerinde durulmuştur. Eserin dilinde Mimariyle birlikte süsleme sanatları da oldukça
Arapça ve Farsça etkisi yoktur. gelişme göstermiştir. Bunların yanı sıra halıcılık,
minyatür, çinicilik ve seramik yapımı da çok
Divan-ü Lugat-it Türk: Eserin adı, "Türk
gelişmiştir.
Dili'nin Toplu Sözlüğü" anlamına gelir. Kaşgarlı
Mahmut tarafından XI. yüzyılda yazılmıştır. Adından TÜRK İSLAM BİLGİNLERİ
da anlaşılacağı gibi eser bir sözlüktür. Araplara
Farabi (870-950): Matematik, fizik, astronomi,
Türkçe'yi öğretmek amacıyla yazılmıştır. Bundan
Aristo'nun fikirlerini en iyi açıkladığı için ikinci
dolayı, Türkçe'nin Arapça karşısında savunulduğu
öğretmen, unvanıyla tanınmıştır. İslâm Felsefesini
bir eser olarak değerlendirilmiştir. Eserde Türkçe
kurmuştur.
sözcüklerin anlamları Arapça'yla açıklanmakta ve
her maddeden sonra birtakım Türkçe metinler örnek İbni Sina: (982-1037): Büyük bir filozof ve tıp
olarak verilmektedir. bilginidir. Tıp, mantık, fizik ve din felsefesi
sahasında 220 civarında eser yazmıştır. "Tıp
Atabetü'l-Hakayık: Eserin adı "gerçeklerin
Kanunu" adlı eseri meşhurdur. Hekimlik konusunda
eşiği" anlamına gelmektedir. Yazarı Edip
kendisine batıda "Tıbbın hükümdan" denilmiştir.
Ahmet'tir. XII. yüzyılda yazılmıştır. Eserde hem
dörtlük, hem de beyit nazım birimleri kullanılmıştır. El-Birûni: Astronomi bilginidir. Enlem ve boylam
hesaplarını yapmıştır.
El Razi: Kimyagerdir. Sülfürik asidi bulmuştur.
-TARIH- 51
4. İslam dünyasında önemli bir öğretim kurumu olan 8. Büyük Selçuklu Devleti'nde, fethedilen toprağın
Nizamül Mülk tarafından yaptırılan Nizamiye fethede nin malı olması aşağıdakilerden
Medresesini aşağıdaki devletlerden hangisi hangisinde etkili olmuştur?
kurmuştur?
A) Bayındırlık işlerinin aksamasında
A) Tolunoğulları Devleti B) Merkeziyetçiliğin güçlenmesinde
B) Anadolu Selçuklu Devleti C) Deneyimsiz kişilerin iş başına gelmesinde
C) Gazneliler Devleti D) Ekonominin güç kazanmasında
D) Büyük Selçuklu Devleti E) Feodal beyliklerin ortaya çıkmasında
E) Karahanlılar Devleti
5. - Mısır'da kurulan ilk Türk devletidir. 9. Karahanlılar Devleti aşağıdaki verilen hangi
özelliği ile Göktürk Devletinden ayrılır?
- Orta Asya'da kurulan ilk Müslüman Türk
devletidir. A) Türkler tarafından kurulmuş olması
- "Sultan" unvanını kullanan ilk Türk devletidir. B) Asya'da kurulmuş olması
C) Doğu ve Batı diye ikiye ayrılması
Yukarıda özellikleri verilen Türk Devletleri
D) islam dinini kabul etmesi
aşağıdakilerden hangileridir?
E) Türk kültürünü anlatan yapıtlara sahip olması
A) Gazneliler - Karahanlılar - Tolunoğulları
B) Tolunoğulları - Karahanlılar - Gazneliler
C) Akşitler - Eyyubiier - Gazneliler
D) Akşitler - Gazneliler - Büyük Selçuklu o
S
E) Memluklar - Karahanlılar - Tolunoğulları
2
10. Aşağıda verilen hangi olay, Türk İslam tarihinin
başlangıcı olarak kabul edilmiştir?
6. Aşağıdakilerden hangisi, Büyük A) Göktürk Devletinin kurulması
Selçukluların > uyguladığı ikta sisteminin B) Anadolu'nun fethi ve Türkleşmesi
sağladığı yararlardan biri olarak gösterilemez? C) Moğol İstilası
A) Toprakların devlet mülkiyetinde kalması D) Talas Savaşı
B) Devlet gelirlerinin yükselmesi E) Malazgirt Savaşı
C) Ayrıcalıklı sınıfların oluşması
D) Toprağın iyi işlenmesi
E) Devlete ordu yetiştirilmesi
12. Hükümdarlara öğüt vermek amacıyla Yusuf Has 17. Celali Takvimi aşağıdaki hangi devlet döneminde
Hacip tarafından yazılan eser aşağıdakilerden yapılmıştır?
hangisidir?
A) Karahanlılar
A) Divan-ı Lügat-it Türk B) Gazneliler
B) Divan-ı Hikmet C) Selçuklular
C) Siyasetname D) Anadolu Selçuklu
D) Şehname E) Uygurlar
E) Kutadgu Bilig
3. Türk-İslam devletlerinde, köyde yaşayanlarla ilgili 5. Türklerin İslamiyet'e hizmetleri hangi dönemde
olarak; önem kazanmıştır? (99 DMS ÖL)
I. Ürün üzerinden vergi verme A) Dört Halife Devri
II. Elindeki toprağa, ona işleyebildiği sürece sahip B) Emeviler
olma C) Abbasiler
III. Ölüm halinde, erkek evlada toprağı işleme D) Gazneliler
olanağı tanıma E) Karahanlılar
uygulamalarından hangisi ya da hangileri vardır?
(99 DMS ÖL) Abbasiler Türklerle yakın ilişkiye girmiş ve Türkler bu
dönemde Müslüman olmuştur.
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) II
ve III E) I, II ve III (Cevap C)
UJ
o 6. Eski Türk devletlerinde, kamu yararını korumakla
— görevli olan devlet otoritesi her şeyden üstün
« tutulmuştur.
4. Karahanlılarda Hassa Ordusu küçük yaşta esir edilen Aşağıdaki Türk-İslam devletlerinin hangisinde,
veya para ile satın alınan gençlerden oluşturuldu. hükümdar din işlerini halifeye bırakarak devlet
işlerini tümüyle kendi üzerine almakla bu eski
Hassa Ordusu'nun oluşturulma biçiminin
Türk geleneğini tekrar başlatmıştır? (99 DMS L)
Osmanlılarda aşağıdakilerden hangisinde temel
olduğu savunulabilir? (99 DMS ÖL) A) Osmanlılar
B) Gazneliler
A) iltizam sistemine
C) Karahanlılar
B) Tımar sistemine
D) Memluklar
C) Devşirme sistemine
E) Selçuklular
D) Eyalet sistemine
E) Merkezi devlet sistemine
İslamiyetle birlikte görülen ilk değişme,
hükümdarların halife tarafından onaylanması
Karahanlılardaki Hassa ordusu ile Osmanlılardaki zorunluluğudur. Halife adına "hutbe" okutulur ve
devşirme sistemi arasında benzerlik vardır. paralarda halifenin adı geçerdi. Bu durum Büyük
Devşirme sisteminde, esir edilen çocuklar veya Selçuklu Devleti'ne kadar böyle olmuştur.
ailelerin rızasıyla alınan çocuklar Türk ailelerin Selçuklular, eski Türk'lerdeki geleneklerini
yanında yetiştirilir. Daha sonra Acemioğlanlar koruyarak, hükümdarlık yetkisini Allah'tan aldıklarını
Ocağına alınırlardı. kabul etmişler ve halifeyi sadece din başkanı olarak
(Cevap C) görmüşlerdir.
(Cevap E)
-TARIH- 57
(Cevap E)
o
o
LU
-COĞRAFYA- 59
DEPREM
3
0
2
5
2
0-
15"
10"
5-
0
A-TÜRKİYE'NİNDAĞLARI
Türkiye'deki dağlar üç grup altında toplanır. 1-
KıvrımDağlar:
Türkiye jeomorfolojisinde en etkili dağlar Alp-
Himalaya kıvrım sistemine bağlı olan dağlardır. Alp-
Himalaya kıvrım kuşağına dahil dağlar Türkiye'de
kuzeyde ve güneyde olmak üzere iki kuşak şeklinde
uzanır. Kuzey Anadolu kıvrım dağları kuşağı;
Trakya'dan başlayıp İstanbul Boğazı'ndan doğuya
geçerek Gürcistan sınırına kadar iki sıra halinde
devam eder.
Denize yakın olanları; Yıldız, Küre, Canik, Giresun
ve Rize dağları olarak kıyıya paralel şekilde
Marmara Denizi'nin doğusundan başlar. Bunlar
Köroğlu, llgaz, Çamlıbel, Çimen, Mescit,
Yalnızçam dağlarıdır. Bu dağlar birinci sıraya
paralel şekilde uzanır.
Kıvrım dağlarının güney kanadına Toroslar
adı verilir.
Batı Toroslar; bu dağlar batıda Ege
adalarıyla, Güney Batı Anadolu'dan
başlayarak Antalya Körfezi'nin iki yakasına
uzanır.
Orta Toroslar; Teke Yarımadası'nda kıyıya
dik olarak uzanan bu dağlar, Antalya
Körfezi'nde kıyıdan uzaklaşır ve körfezin
doğusundan itibaren doğuya doğru kıyıya
paralel olarak uzanır.
« Doğu Toroslar; Van gölü yönünde devam eder.
o 2- Kırık Dağları
Kıvrılma özelliği olmayan kırılgan tabakalar
orojenik hareketler sırasında çok sayıda
kırılmaya uğrar. Kırılan bloklardan bir kısmı
yukarıda kalırken bir kısmı aşağıda kalır.
Graben; Kırılma sonucunda alçakta kalan
kesimlere graben denir.
Türkiye'deki grabenler Menderes ve Gediz
ovaları, Hatay Çukurluğu'dur.
Horst: Kırılma sonucunda yüksekte kalan
kesimlere horst denir.
Türkiye'deki horstlar Aydın Dağları, Yunt dağı,
Bozdağlar ve Mandra dağıdır.
Graben (Çöküntü)
Horst (Yükselti)
60- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-
6. İç Batı Anadolu eşiği üzerindeki platolar: Bolkar dağları ile Aladağlar üzerinde ve Obruk
Akarsular tarafından yarılmış, yer yer engebeli platosunda çok sayıda dolin bulunmaktadır.
eğimli ve geniş olmayan arazi parçalarıdır.
2. Uvala: Dolinlerin yan yana birleşmesiyle oluşan
KARSTİKTOPOĞRAFYA daha büyük çukur şekillere denir.
Kireçtaşı, jips ve kaya tuzu gibi minarelerin suda 3. Polye: Kapalı çanaklar şeklinde oluşan karstik
kolayca eriyebildiği kayalara karstik alanlar denir. şekillerin en büyükleri olup bir ova görünüşündedir.
Türkiye'nin 1/5'i karstik alanlarla kaplıdır.
Antalya ve Burdur çevresindeki Elmalı, Korkuteli ve
Akdeniz Bölgesi'nin Batı ve orta bölümü ile Güney Kestel ovaları birer polyedir.
Ege ve Kuzeydoğu Anadolu Bölümü bu özelliktedir.
Polyelerin tabanları alüvyonlarla örtülü olduğundan
Ayrıca Sivas, Çankırı ve Erzincan yöreleri de karstik
polyeler karstik bölgelerin tarım alanlarını oluşturur.
alanlara örnek olarak gösterilir. Karstik alanlar
yeraltı suları açısından çok zengindir. Böyle 4. Kör vadi: İçerisinde su bulunmayan kuru
alanlarda akarsular buharlaşmanın çok olduğu yaz vadilerdir.
aylarında yeraltı suları (kaynak suları) ile beslendiği
5. Obruk: Kireç taşları üzerinde oluşan, derinliği yer
için akımlarında çok büyük değişiklikler olmaz.
yer birkaç yüz metreye ulaşan ayaklardır. Yeraltı
suları ile ilişkili olan obruklara dipsiz kuyular da
denir.
En yaygın olduğu yer Tuz Gölü güneyidir. Burada
bulunan Obruk platosu adını, üzerinde bulunan
obruklardan almıştır. Akdeniz Bölgesi'nde ise Silifke
yakınlarındaki turistik Cennet ve Cehennem
obruklardır.
1Z.
o
>
Kalkere bağlı karstik alan
|;:;!| Jipse bağlı karstik alan UÜ
2. Sarkıt ve dikitler; Mağaralarda bulunan karstik 4. Yatık yamaçlı vadi: Bu vadi biçimi eğim ve hızın
birikim şekilleri sarkıt ve dikitlerdir. azaldığı durumlarda yatağın yana aşındırılmasıyla
oluşur.
Mağaraların tavanındaki çatlaklardan sızan kireçli
suların tavanda buharlaşması sonucu sarkıtlar, 5. Tabanlı vadi; Akarsuların içinden salınımlar
buradan damlayan suların içindeki CaCOa'ün yerde yaparak aktığı vadilere tabanlı vadiler denir.
birikmesi sonucunda dikitler meydana gelmektedir.
Akdeniz bölgesinde karstik mağaralarda sarkıt dikit
ve sütunlar fazlaca oluşmuştur.
AKARSU TOPOĞRAFYASI
Eğime bağlı olarak, belli bir yatak içinde akan su
kütlelerine akarsular adı verilir. Akarsuların
oluşturduğu şekiller aşındırma ve biriktirme şekilleri
olarak ikiye ayrılır.
64- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
Türkiye'de Nevşehir, Ürgüp, göreme, çevresinde Eğimin az olduğu etek kısımlarında buiunan alüvyal
yaygın olarak oluşmuştur. topraklar ve su kaynakları nedeniyle birikinti konileri
köy ve kasaba yerleşimlerinin kuruluş yeri olmuştur.
c. Kırgıbayır; Killerden oluşmuş sahalarda
yürümenin zorlaştığı inişli-çıkışlı yer şekilleridir. b. Deltalar; Akarsuların getirdiği küçük alüvyonların
Türkiye'de başta İç Anadolu olmak üzere bitki deniz kıyısında birikmesiyle oluşan şekillerdir.
örtüsünün zayıf olduğu bir çok yerde görülür.
Deltalar;
d. Çağlayan ve çavlan (şelale); Eğimin birden yok
- Akarsuyun taşıdığı alüvyon miktarı
olduğu, yükseltinin fazla olduğu yerlerde görülür.
- Kıyının dikliği
Türkiye'de özellikle dağlık kesimlerinde görülür. En
- Kıyı akıntıları
bilinenleri Manavgat şelalesi, Muradiye
- Gel-git genliğinin büyüklüğüne bağlı olarak
çağlayanladır.
değişik hızda ve büyüklükte oluşurlar.
e. Dev kazanı; Akarsuların, çağlayan yaparak
Verimli tarım alanları olmaları bakımından deltalar,
düştüğü yerlerde oluşan aşınım şekilleridir.
Türkiye için önemli yer şekilleridir.
Türkiye'de en güzel ömekleri, Murat nehri
yatağında, Düden Çağlayan ve Manavgat
şelalesinin döküldüğü yerlerde görülür. Türkiye'deki başlıca deltalar; Yeşilırmak, Kızılırmak,
Sakarya, Gediz, Küçük Menderes, Büyük Menderes,
f. Peneplen; Akarsular, yerkabuğunun yüksek
Göksu, Seyhan ve Ceyhan ırmakları ağızlarında
kısımlarını aşındırarak, çukur yerleri doldurarak
oluşan alüvyal düzlüklerdir. Çukurova, Çarşamba,
yeryüzünü düzleştirmeye çalışırlar. Yapılan
Bafra ve Silifke başlıca delta ovalarımızdır.
aşındırmaya bağlı olarak çok uzun bir zaman
sonucunda bütün arazi alçalmış olur. Böylece, c. Dağ eteği ovası: Dağların yamaçlarından inen
karaların yüzeyi deniz seviyesi yakınlarına kadar akarsuların, eğimin azaldığı yerlerde oluşturduğu
alçaltılır. Ve hafif daigalı bir düzlük haline dönüşür. birikinti koniierin yan yana dizilmesiyle dağ eteği
Akarsu aşındırması sonucunda meydana gelen bu ovaları oluşur. Dağlık alanlarda tarım yapılabiien
düzlüklere peneplen adı verilir. yerler olmaları açısından önem taşır.
h. Plato: Akarsular ile yarılıp parçalanmış olan
yüksek düzlüklere denir. Ülkemizde görülen en
yaygın yeryüzü şeklidir. Platolar genelde tahıl tarımı
ve hayvancılığın yapıldığı alanlar olmasından dolayı
önemlidir.
Akarsu Biriktirme Şekilleri Dağ eteği ovası
a. Birikinti konisi: Dik yamaçlardan hızla akan
Ülkemizde Bursa ve İnegöl Ovaları dağ eteği
akarsuyun eğimin birden azaldığı düz yerlerde
ovasına örnek gösterilir.
hızının ve taşıma gücünün azalması sonucu taşıdığı
materyali biriktirmesiyle oluşan koni şeklindeki d. Dağ içi ovası: Dağlık alanlarda eğimin azaldığı iç
birikintilere birikinti konisi denir. kısımlarda birikmelerle oluşan yer şekilleridir.
Birikinti konisi
Malatya, Elazığ, Bolu, Erzincan, Muş ve Amik
Bu şekillerin oluşumu için gerekli olan ani eğim ovaları butürovalardır.
değişiklikleri çok fazla olduğu için Türkiye'de birikinti e. Taban Seviyesi Ovası: Akarsuların deniz
konileri oldukça fazladır. seviyesine yaklaştığı yerlerde eğimin azalmasına
bağlı olarak hızı ve taşıma gücü azalır. Böylece,
-COGRAFYA- 65
düşen yağış suları ve kar suları, akarsuların Seyhan: Zamantı Çayı adıyla Sivas'ın güneyinde,
seviyelerinin yükselmesini sağlamaktadır. Uzunyayla'dan doğar. Adana ovasından büklümler
yaparak Akdeniz'e ulaşır. Seyhan Barajı bu ırmak
b. Orta Anadolu'dan beslenen akarsular yazın iyice
üzerinde kurulmuştur.
zayıflamaktadır. Çünkü burada etkili bir yaz kuraklığı
vardır. İlk baharda kabarmaktadır. Göksu: Silifke Ovası'ndan Akdeniz'e ulaşır. Göksu
yurdumuzda akarsu sporlarının en çok yapıldığı
c. Karadeniz Bölgesi'nden ve Kuzeydoğu
akarsuyumuzdur.
Anadolu'dan kaynaklarını alan akarsularda durum
oldukça farklıdır. Bu akarsular yaz aylarında da Aksu: Kaynağını Eğirdir Gölü'nün güneyinden alır
yağış sularıyla beslenmektedir. Bu yüzden ve Antalya düzlüğünden geçerek kentin içinden
akarsuların yataklarında her ay su bulunmaktadır. Akdeniz'e ulaşır.
Aylık su akımları arasında da farklar fazla değildir. c. Ege Denizi'ne ulaşan başlıca akarsular:
En kabarık dönemi ise sonbahardır.
Meriç: Kaynağını Bulgaristan'dan alır. Ege denizine
» Akarsularımızın pek çoğu ülke sınırları içinden ulaşır.
doğup yine ülke topraklarından denize
ulaşmaktadır. Gediz: İç Batı Anadolu eşiği üzerindeki Murat
dağından doğar ve Ege denizine dökülür.
Fırat, Dicle, Aras, Kura ve Çoruh ırmakları ise Demirköprü barajı bu ırmak üzerinde kurulmuştur.
ülkemizde doğup başka ülkenin topraklarından
denize veya göllere dökülmektedir. Küçük Menderes: Kaynağını Bozdağlardan alır.
Küçük Menderes Ovası'ndan geçerek denize ulaşır.
Sınır aşan sular: Bir ülkeden doğup başka ülke
topraklarından denize ulaşan akarsulara denir. Asi ve Büyük Menderes: Önemli kollarını İç Batı Anadolu
Meriç ırmakları ise ülke dışından kaynaklarını almakta eşiği, Göller yöresi ve Menteşe yöresinden alır.
ve sınırlarımız içinden denize ulaşmaktadır. ;§5 Kendi oluşturduğu deltadan Ege Denizine ulaşır.
£C 111 Adıgüzel ve Kemer barajları bu akarsu üzerinde
Q
Ulaştıkları Denizlere Göre Türkiye'nin Başlıca kurulmuştur.
Akarsuları d.Marmara Denizine Ulaşan Başlıca Akarsular:
D.
a. Karadeniz'e ulaşan başlıca akarsular J Susurluk: Simav çayı adıyla Simav yakınlarından
doğar. Uludağ'dan gelen Nilüfer çayını aldıktan
,
™
B-TÜRKİYE'NİNGÖLLERİ
Türkiye'de göller belirli yörelerde toplanmış
durumdadır. Bunlar; Van Gölü çevresi, Tuz Gölü
çevresi Göller yöresi ve Marmara Denizi'nin d. Karstik Göller: Karstik arazilere, karstlaşma
güneyidir. sonucu oluşan çanaklarda suların birikimiyle
Türkiye'nin gölleri oluşum bakımından da farklıdır. meydana gelen göllerdir.
Bunları incelersek: Türkiye'deki karstik göllerin büyük bir kısmı Göller
a. Tektonik Göller: Bu göllerin oluşumunu sağlayan yöresinde bulunmaktadır. Çünkü burası tektonik
çukurluklar, esas olarak tektonik olaylar sonucu hareketlerle, karstlaşmanın en yoğun olduğu
oluşmuştur. Tektonik kökenli göllerin başlıcaları, yerlerdir. Bunlar; Göller yöresinde Salda Gölü,
Kestel Gölü, Teke yöresinde Avlan Gölü ve Suğla
Tuz Gölü, Beyşehir Gölü, Eğirdir Gölü, Burdur Gölü, Gölü'dür.
İznikGölü
e. Buzul Gölleri: Buzulların yapmış olduğu
b. Set Gölleri: Değişik yollarla oluşmuş aşındırmalarda meydana gelen çukurluklarda biriken
çukurlukların önlerinin herhangi bir setle kapanması suların yapmış olduğu göllerdir.
sonucu meydana gelen göllerdir. Bu göüer şu
şekilde isimlendirilir. Türkiye'de bu göllerin bulunduğu yerler: Buzul.
Kaçkar, Mercan, Bingöl ve Bolkar dağlarının doruk
1. Alüvyal Set Gölleri: Akarsu vadilerinin herhangi kesimleridir.
bir yerinde birikinti konisi veya birikinti yelpazesiyle
tıkanması sonucunda geride kalan çanağa suyun f. Yapay Göller: Bunlara baraj gölleri de denir.
birikmesiyle meydana gelir. Yapay setlerin gerisindeki çukurlukta suların birikimi
sonucu oluşurlar. Bu göller; elektrik enerjisi, içme-
Bafa, Mogan ve sulama, kullanma suyu elde etmek için oluşturulan
* Eymir, Köyceğiz, Marmara, göllerdir.
Uzungöl alüvyal set gölleridir.
* Yurdumuzda akarsu üzerinde baraj kurmaya en
2. Kıyı Set Gölleri: Dalga, kıyı akmtıları ve rüzgarın elverişli bölgemiz Doğu Anadolu Bölgesi, en
etkisiyle meydana gelen kıyı okları ve kıyı elverişsiz bölge Marmara Bölgesi'dir. Hidroelektrik
kordonlarının gerisinde oluşan göllerdir. potansiyeli en fazla olan bölgemiz Doğu Anadolu
Büyük Çekmece, Küçük Çekmece, Terkos, Akyalan, Bölgesidir.
Balıklı örnek olarak verilebilir. TÜRKİYE'NİN İKLİMİ
3. Volkanik Set Gölleri: Volkanizma sonucu İklim dünyanın herhangi bir yerinde uzun bir zaman
akışkan hale gelen lavların katılaşıp set periyodunda ölçülen ve gözlenen hava olaylarının
oluşturmasıyla meydana gelmiştir. Van Gölü ve özelliklerinin ortalamasıdır.
volkanik set gölüdür.
Türkiye'nin İklimini Etkileyen Faktörler: 1-
4. Heyelan Set Gölleri: Heyelan sonucu yamaçtan
Küresel faktör: Atmosferin genel hava
koparak gelen kütlenin bir vadiyi ya da çukurluğun
önünü tıkamasıyla oluşan göllerdir. dolaşımına bağlı olan faktörlerdir. Bunlar bir yerin
dünya iklim sistemi içindeki yerini belirler. Bunun için
Tortum Gölü, Yedi Göller, Abant Gölü ve Sera Gölü
buna makroklima faktörleri de denir. Türkiye'nin
heyelan set gölleridir.
iklimini etkileyen küresel faktörlerin başında enlem
c. Volkanik Göller: Volkanik faaliyetlere bağlı faktörü gelir. Türkiye 36-42 derece kuzey
olarak oluşan göllerdir. Bu göller Volkan konilerinin
70- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-
paralelleriyle 26-45 derece doğu meridyenleri Yıllık ortalama sıcaklık haritasına bakıldığı zaman
arasında yer alır. Sıcaklık kuşakları içinde ılıman Türkiye'de sıcaklıkların 4°C ile 20°C arasında
iklim kuşağında bulunan Türkiye, makroklima olarak değişmekte olduğu görülür. Türkiye'nin yıllık sıcaklık
Akdeniz iklim bölgesi içindedir. haritasından çıkarılacak sonuçlar şunlardır.
Türkiye'nin iklim koşulları daimi basınç ve rüzgar » Denizden uzak iç kesimlerdeki sıcaklık değerleri,
kuşakları ile bunlarla ilişkili olarak oluşan hava kıyı yörelerine göre daha düşüktür.
kütleleri ve basınç merkezlerine göre olan
* Türkiye'nin en sıcak yeri Akdeniz kıyı
konumuyla da doğrudan ilişkilidir ve bunların
kesimleridir. Sıcaklık değeri Akdeniz kıyılarından
kontrolü altındadır.
kuzeye doğru Ege, Marmara, ve Karadeniz
Türkiye'nin iklimini etkileyen basınç merkezleri ve yönünde giderek azalmaktadır. Sıcaklığın
hava kütleleri şunlardır: güneyden kuzeye doğru azalmasının nedeni
Basınç merkezleri enlem faktörüdür.
B. NEM VE YAĞIŞ
Türkiye, ılıman iklim kuşağında yer alan bir ülkedir.
Yıllık ortalama yağış bakımından bölgeler arasında
büyük farklılıklar vardır. Bazı bölgelerde ortalama
yağış 2500 mm'yi bulurken, bazı bölgelerde 250
mm'nin altına inmektedir. Türkiye'nin yıllık ortalama
yağış haritasından şu sonuçlar çıkarılabilir; GÜNEYSEKTÖRÜ
» Türkiye'nin en yağışlı yerleri kuzey ve güney Türkiye'de rüzgârların yönlere göre adlandırılması
Anadolu dağlarının denize bakan yamaçlarıdır.
Rüzgarlar genellikle kuzey ve güneyden eser.
» Denizlerden uzaklaştıkça yağışlar azalmaktadır. »
» Kuzeyden esen Karayel, Yıldız ve Poyraz
Türkiye'nin az yağış alan yerleri Tuz gölü § rüzgarları soğutucu bir etkiye sahiptir.
çevresi, Konya civarı ve Iğdır yöresidir.
» Güneyden esen Lodos, Kıble ve Keşişleme
£ rüzgarları da sıcaklığı artırıcı bir etkiye sahiptir.
>> Yağış miktarında kısa mesafelerde önemli
farklılıklar bulunmaktadır. Bunun nedeni çok ^ TÜRKİYE'DE İKLİM TİPLERİ
yağış alan yüksek dağlarla az yağış alan alçak "|j Türkiye'de iklim tipleri üç başlık altında incelenir. 1-
yerlerin yan yana bulunmasıdır. Örnek: Ağrı dağı :ğ
ile IğdırOvası ^
Karadeniz İklimi:
» Yağış dağılışlarıyla yer şekilleri arasında büyük Karadeniz iklimi nemli iklimler sınıfına girmektedir.
Bu iklim bölgesinde yılın her mevsimi yağışlı geçer.
uyum vardır. Sıra dağların bulunduğu yerlerde
Bunun nedeni:
yağışın fazla olduğu görülmektedir.
» Kışın ve yazın Türkiye'yi etkileyen hava kütleleri,
>> Karadeniz ve Akdeniz kıyılarında dağlar kıyıya
Karadeniz Bölgesine, Karadeniz üzerinden
paralel uzandığından, denize bakan yamaçlar
gelmektedir. Bu sırada alttan nem alarak sıra
bol yağış almaktadır. Buna karşılık, iç kesimlere
dağların yamaçlarından yükselirken orografik
bakan yamaçlarda yağış miktarı azalmaktadır.
yağışlara neden olmaktadır.
Ege Bölgesi'nde dağlar kıyıya dik uzandığından
nemli hava kütleleri iç kesimlere kadar sokularak » Doğu Karadeniz Bölümü'ne maksimum yağış
yağış bırakır. sonbaharda, minimum yağış ilkbaharda düşer.
Yıllık yağış miktarı 2000-2500 mm'dir. Orta
C. BASINÇ VE RÜZGARLAR Karadeniz Bölümü'nde ise maksimum yağış
Türkiye yaz ve kış mevsimlerinde değişik basınç kışın, minimum yağış yazın olmaktadır. Yıllık
merkezlerinin etkisinde kalmaktadır. yağış miktarı 700-1000 mm'dir.
>> Kış mevsiminde, Sibirya yüksek basıncı ile » Orta Karadeniz bölümünde yağışın ani
İzlanda alçak basıncı etkili olur. Sibirya yüksek azalmasının nedeni Doğu Karadeniz bölümünde
basıncı ülkemizin kuzeydoğusundan İç yüksek olan sıra dağların burada alçalmış ve
Anadolu'ya kadar sokulur ve iç kesimlerdeki akarsularla parçalanmış olmaları sonucu,
basıncı artırır. Bu dönemlerde, yağışlar azalır ve Karadeniz üzerinden gelen nemli hava
hava sıcaklıkları düşer. Gece gündüz arasındaki
72- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
kütlelerinin neden olduğu orografik yağışların » Yazları kurak olan karasal iklim: Doğu
burada gerçekleşmemesidir. Anadolu'nun kuzey kesimi dışında kalan
yurdumuzun diğer iç yörelerinde bazı küçük
>> Batı Karadeniz bölümünde maksimum yağış
farklılıklarla etkili olan iklimdir.
sonbaharda, minimum yağış ilkbaharda görülür.
Yıllıkyağış miktarı 1000-1500 mm'dir. Orta Anadolu, Güneydoğu Anadolu'nun batı yarısı,
Akdeniz iklim özelliklerinin belirgin olduğu karasal
Yağış miktarının artmasındaki neden kıyıya paralel
iklim alanlarıdır.
uzanan sıra dağların yüksekliklerinin yeniden
artmasıdır. TÜRKİYE'NİN BİTKİ ÖRTÜSÜ
- Yıllık ortalama sıcaklık 13-15 °C'dir. Bitkilerin bulundukları alanlarda tutunabilmeleri için;
- Ocak ayı ortalama sıcaklık 6-7 °C'dir. iklim, toprak, bitki örtüsü gibi ekolojik şartların
- Temmuz ayı ortalama sıcaklık 21 -23 °C'dir. değişmemesi gerekmektedir. Doğal bitki örtüsü
- Yılhksıcaklıkfarkı 13-15°C'dir. iklimle sıkı sıkıya bağlantılıdır. Ülkemizde de bundan
dolayı bitki örtüsü çeşitliliği fazladır ve ana hatlarıyla
2-Akdeniz İklimi: bitki örtüsü iklim bölgelerine uyar. Yükselti, toprak
Akdeniz iklimi nemli iklimler sınıfına girmektedir. Bu koşulları ve enlem de bu dağılışta önemli etkiye
iklimin ana karakteri, yazların sıcak ve kurak, sahiptir. Ülkemizin şu anki bitki örtüsünde
kışların ılık ve yağışlı geçmesidir. geçmişteki tahribatın da etkisi vardır.
>> Yılın en sıcak ayı olan Temmuzun ortalama Bölgelere göre bitki örtüsü özellikleri
sıcaklığı 25°C'yi geçer.
Karadeniz Bölgesi: Kıyıdan içerlere doğru
>> Yılhk sıcakhk farkı 15-18°C'dir, gidildikçe kuraklığın artışından dolayı (yağış miktarı
ve rejimindeki değişime paralel olarak) orman
» Türkiye'de Akdeniz iklimi; Akdeniz bölgesiyle,
örtüsünde değişiklikler olmaktadır. Kıyıdan 700 m'ye
Ege ve Güney Marmara bölümlerinin kıyı
kadar geniş yapraklı ormanlar, karışık ormanlar ve
kuşaklarında etkiü olur.
iğne yapraklı ormanlar gibi yükselti basamaklarına
» Maksimum yağış kışın, minimum yağış yazın ayrılır. Bitki örtüsü çok gürdür. Kayın, kızılağaç,
düşer. Yaz ve kış yağışları arasındaki fark ıhlamur, kestane, karaağaç, gürgen, ladin, dişbudak,
oldukça fazladır. meşe türleri gibi ağaç çeşitleri bulunur.
Ege Bölgesi'nde dağların kıyıya dik uzanması, Marmara Bölgesi: Karadeniz'e bakan kuzey
Akdeniz ikliminin iç kesimlere sokulmasını kesimde iklim ve toprak durumundan dolayı çok
sağlamıştır. Marmara'da görülen Akdeniz ikliminde gelişmiştir. Ege denizi ve Marmara denizine bakan
yazlar Akdeniz kıyılarına göre daha serindir. Kışlar kısımlarda bitki örtüsü çok gelişmiştir. Marmara
ise oldukça soğuk ve karlı geçer. Bölgesi iklimlerin geçiş alanı olmasından ve üç
denize komşu olmasından (Karadeniz, Ege,
3- Karasal İklim:
Marmara) dolayı bitki çeşitliliği fazladır. Meşe türleri,
Karasal iklimin özellikleri, yaz-kış, gece-gündüz çam türleri, kestane, kayın, gürgen, mazı, dişbudak,
arasındaki sıcaklık farklarının fazla olmasıdır. Bu ıhlamur, titrek kavak, köknar gibi ağaç çeşitleri
iklimin etkili olduğu yerlerde kışlar çok soğuk geçer, bulunur. Yükseltinin 2000 m'yi aştığı yerlerde Alpin
don olayları sık ve şiddetli olarak görülür. çayırlar katı görülmektedir.
» Yazları yağışlı karasal iklim: Doğu Anadolu'nun Ege Bölgesi: Fazlaca tahribata uğramış orman
kuzeyinde görülür. Burada en çok yağış yaz alanları vardır. Genellikle meşe ve çam toplulukları
aylarında düşer. Bu iklim bölgesinde yazlar kısa mevcuttur. Anadolu'nun güneybatı köşesinde
ve serin, kışlar ise uzun ve bol kar yağışlı geçer. sadece orda bulunan sığla (günlük) ormanları vardır.
OilgiNoluf Akdeniz Bölgesi: Orman dağılış alanı Toros
Dağları ve Nur Dağlan'dır. Akdeniz Bölgesi'nin
|Yaz yağışlarının fazla olması Erzurum-Kars ve karakteristik bitki örtüsü makilerdir. Bunlar; mersin,
|Ardahan platolarında çayırların yetişmesine ve sandal ağacı, keçi boynuzu, zakkum, delice, zeytin,
jekonomik etkinlik olarak büyükbaş hayvancılığın ön kocayemiş vb. gibi bitkilerdir.
iplana çıkmasına neden olmuştur.
-COĞRAFYA- 73
8. Deve Geçidi ve Kral Kızı barajları hangi 13. Aşağıdaki kent ikililerinde hangileri arasındaki
akarsuyumuz üzerindedir? sıcaklık farkı enlemle açıklanabilir?
A) Sakarya B) Dicle A) Kilis - Amasya
C) Yeşilırmak D) B. Menderas B) İzmir - Van
E) Ceyhan C) Aydın - Isparta
D) Şanlıurfa - Şırnak
Bartın - Kars
9. Barajlarımızın dip seviyelerinin hızla
I
L
L
yükselmesinin temel nedeni nedir?
A) Akarsularımızın denge profiline ulaşmamış
olması 14. Aşağıdaki bitki örtülerinden hangisi Türkiye'de
B) Akarsularımızın debilerinin yüksek olması görülmez?
C) Akarsularımızda ulaştırma yapılamaması A) Savan
D) Kaynakların bahar aylarında kar sularıyla önemli B) İğne yapraklı Ormanlar
oranda beslenmesi C) Geniş yapraklı Ormanlar
E) Barajlarımızın kurulma yerlerinin iyi seçilmemiş D) Step
olması E) Maki
7. A.B.C.E şıkları akarsuyun debisini etkiler. Ancak, D 16. A,B,D,E şıklarında iklim etkisi bariz olarak
şıkkı akarsuyun debisini değil akış hızını değiştirir. görülmektedir. Ancak Marmara Bölgesinde sanayinin
(Çeşm^ye bağlı bir hortumun ucunu daraltırsak yoğunlaşmasında birinci derecede beşeri faktörlerin
çeşmeden gelen su miktarı sabit kalır, hortumdan etkisi vardır.
çıkan suyun hızı artar.
(Cevap C)
(C^vap D)
17. III ve IV numaralı cümİ9İer karasallık değil nemlilik
8. Sakarya: Gökç9kaya - Sarıyar getirir. Ancak Türkiye'nin I ve II nolu cümlede yer alan
Yeşilırmak: Almus - Hasan Uğurlu - Suat Uğurlu B. özeilikleri bu etkilerin iç bölgelere sokulmasına engel
Menderes: Kemer - Adıgüzel Ceyhan : Aslantaş olup iç böigelerde karasal iklim görülmesine neden
olur.
barajları vardır.
(Cevap A)
(Cevap B)
9. B) Akarsularımızın debileri g9n9İ olarak yüksektir.
18. Doğru cevabın D şıkkı olmasında Karad^niz
Ancak bu da d9ng9 profiline ulaşmamasının bir
Bölgesinin her mevsim yağışlı olmasının büyük etkisi
sonucudur. C) "A'nın bir sonucudur. D) Gen9İ olarak
vardır.
az da olsa etkilidir. Barajlarımızın dip seviyelerinin
yükselmesinin temel n9d9ni değildir. (Cevap D)
E) Soruyla ilgili olduğu söyİ9n9mez. 19. Trakya'nın doğusunda Karad9niz'in yanında yer alır.
Bu kıyıda belirgin nemii bir iklim vardır. Yağışı ve
(Cevap A)
ormanı bol bir bölgedir.
10. Gülek Boğazı "Ulukışla-Tarsus" arasında yer alır. (C^vap A)
(Cevap E)._
20. Yıldız, Mescit, Çamlıbel ve Nur Dağları kıvrım
H.Aşındırma şekilleri; vadi (çentik, boğaz, yarma, "ö
dağlarıdır. Aydın Dağları ise kırılma sonucu
kanyon), D9V kazanı, Peneplen (yontukdüz), Kırgı g
oluşmuştur. Yani horst özelliği göstermekt9dir.
bayır, Peri bacaları. Biriktirme şekilleri; Kum <*>
adaları, birikinti konileri, Alüvyal tabanlı vadi (yayvan §£ (Cevap D)
vadi), Seki (taraça), Menderes hem aşındırma h9m M 21. Niksar, Sapanca, Büyük Mender^s, Gediz ovaları
biriktirme şekilleridir. çöküntü ovalarıdır. Ancak Tercan Ovası flüvyal
(CevapD) > karakterli ovalardır.
(Cevap C)
12. Soru cümlesinde iklimin ve hava durumunun tanımı 22. Asi ırmağı kaynağını Lübnan'dan alıp sularını
yapılmıştır. Akdeniz'e boşaltmaktadır.
(Cevap E) (C9vap B)
13. B,C,D,E şıklarındaki illerdeki sıcaklıkfarkı karasallık — 23. Savan iklimi 10°-20° kuzey V9 gün^y enlemleri
denizellik, rakım etkisiyle açıklanabilir. Zira bu arasında görülör. Ülkemizd9 görülm9z.
şıklardaki iller h9imen hem^n aynı enlemlerdedir.
Ancak; Kilis V9 Amasya farklı enlemlerdedir. (Cevap C)
24. Karadeniz'in ılımanlaştırıcı etkisinden
(C^vap A) dolayı kışları İç Anadolu ve D. Anadolu Bölgesinden
daha sıcak olur.
14. Savan i klimi sadece 10° - 20° Kuzey - güney
enlemlerinde görülmektedir. Buna paralel olarak da (Cevap C)
bitki örtüsü sadec9 bu enl^mlerde görülmektedir.
(Cevap A)
O
Toros dağlarında yaygın olan kireç taşlarının
çatlaklıklarından sızan suların yer altı mecralarında
toplanması ve bunların vadi tabanı ve yamaçlarında
bol debili akması sonucunda karstik kayalar oluşur.
(Cevap A)
Yukarıdaki haritada verilen il merkezlerinin
hangisinde yıllık sıcaklık farkı en azdır? (99 DMS
00)
A) Erzurum B) Rize D) Afyon C) Ankara
E) Hakkâri
Karadeniz kıyılarında
deltaların oluşmasında;
Yıllık sıcaklık farkları karasallık derecesine göre
I. Akarsu uzunluklarının farklı olması
değişir. Kıyılarda özellikle Doğu Karadeniz
kıyılarında sıcaklık farkları azdır. (15-16°) iç II. Akarsuların çok miktarda alüvyon taşıması
kesimlere doğru gidildikçe, karasallığın artmasına
III. Akarsu rejimlerinin düzensiz olması
bağlı olarak sıcaklık farkları da artar.
(Cevap B) IV. Gelgit olayının az görülmesi
V. Yer şekillerinin çeşitlilik göstermesi
3. Aşağıdaki sönmüş volkanlardan hangisi Doğu etkenlerinden hangileri birlikte etkili olmuştur?
Anadolu Bölgesi'nde degildir? (99 DMS OÖ) (99 DMS 00)
A) Ağrı C) Melendiz E) B) Tendürek A) I ve II B)l IveV
Nemrut D) Süphan C) II ve III D) II ve
E)IVveV IV
-COĞRAFYA- 79
o
eö
10. Yerkabuğunun hareketli dönemterinde kırılma sonucu
oluşan şekle "fay"; faylar boyunca yükselen kısımlara
"horst", alçalan kısımlara da "graben" denir.
Buna göre, Türkiye'nin tektonik yapısı göz önüne 12. Aylık ortalama sıcaklıklarında fazla fark
alındığında, horst ve graben için doğru birer olmamasına karşın, Samsun'un Rize'den daha az
örnek aşağıdakilerden hangisinde birlikte yağış alması, Samsun'un hangi özelliğine
verilmiştir? (99 DMS ÖL) bağlanabilir? (99 DMS ÖL)
Horst Graben A) Kuzey rüzgarlarına açık olmasına
A Canik Dağları Bafra Ovası B) Buharlaşmanın fazla olmasına
)B Erciyes Dağı Kayseri Ovası C) Daha batıda yer almasına
)
C Bolkar dağı Çukurova D) Gerisindeki dağların yükseltisinin az olmasına
)
D Nemrut Dağı Muş Ovası E) Doğusunda ve batısında deltaların bulunmasına
)
E Yunt Dağı Gediz Ovası
)
Rize Doğu Karad^niz Bölümü'nde yer alırken,
Büyük kara parçalarının hareketi sırasında tortul Samsun Orta Karadeniz Bölümü'nde yer alır.
tabakaların katılaşmış sert kısımları kırılırlar. Kırılma Dağların yükseltisi ve doğrultusu nedeniyle en fazla
sonucunda alçalan ve yükselen kısımlar belirir. yağış Doğu Karadeniz'de (Bölgenin en dağlık
Kırılma yerine fay denir. bölümü) sonra Batı Karadeniz'de en az Orta
İki yanındaki faylar boyunca yükselmiş olan yer Karadeniz'de (Yükselti ve engebenin daha az olduğu
kabuğu parçalarına "horst" adı verilir. bölüm) görülür.
Faylar boyunca çökerek oluşan yerlere graben denir. (Cevap D)
-COGRAFYA- 81
13. Aşağıdakilerden hangisi Türkiye'de mevsimler 15. Aşağıdaki ş^matik kesit, yer kabuğunun kırılması
arasında sıcaklık ve yağış bakımından belirgin sonucunda tabakaların yer değiştirmesini
farklar olmasının bir sonucudur? (99 DMS ÖL) göstermektedir.
A)
Akarsu debilerinin yıl içinde farklılık göst^rmesi Horst Horst Graben
B)
C)
Kentsel yerleşim merk9zİ9rinin hızla büyümesi
Nüfus yoğunluğunun bölgeler arasında farklılık
1
göstermesi
D)
E)
Yüz9y şekillerinin çok çeşitli olması
î î
Ekonomik etkinliklerin bölgeden bölgeye farklılık
göstermesi Türkiye'nin aşağıdaki bölümlerinin hangisinde
böyle bir oluşum yaygın olarak görülür? (99 DMS
L)
Akarsuların akım rejimi iklime bağlıdır. Yağışın b9İirii A)Eg9 C) B) Ergene
aylara toplanması, bazı döneml^rin kurak olması
Dicle D) Batı Karad^niz
akım değişikliklerine n9den olur. Ayrıca kışın düşük
sıcaklıklar sonucunda kar yağışlarının görülmesi ve E) Orta Fırat
yüksek yaz sıcaklıklarının olduğu yerlerdeki
Horst: Y^rkabuğunun faylanma
buharlaşma şiddeti s^viye alçalmasına yol açar. A sonucunda
seç^neği dışındaküerse temeld9 yüz^y şekillerinden yükseİ9n kısmına denir.
kaynaklanır.
Graben: Yerkabuğunun faylanma sonucunda
(C^vap A) alçakta kalan kısmına denir.
14. Aşağıdaki şekilde, Türkiye'nin Kuzey-Gün^y Horst ve Grab^n yapı şekli Ege Bölümü'nde
doğrultusundaki profili ş^matik olarak verilmiştir. yaygındır. Kaz Dağı, Kozak Dağı, Boz Dağlar, Aydın
Kuzey Metre 3500-, Dağları, Yunt Dağı horst iken Gediz, Bakırçay,
3000-2500-2000-1500-1000-500 0 Güney Büyük Mend9res grabendir.
Bu şekilde 1, 2, 3 (Cevap A)
numara ile belirtilen
yerlerdeki
ı doğal bitki
Orman örtüsü
Bozkır
Alpin çayır aşağıdakilerin hangisinde doğru 16. Türkiye'nin en fazla sayıda sönmüş volkan
Bozkır olarak verilmiştir? (99 DMS ÖL)
bulunan iki bölgesi, aşağıdakilerin hangisinde
Orman 3 birlikte verilmiştir? (99 DMS L)
Alpin çayır Bozkır
A) Ege - Akdeniz
Alpin çayır Orman
A) B) C) D) E) B) Güneydoğu Anadolu - Marmara
Bozkır Orman
C) Karadeniz - Doğu Anadolu
Orman Alpin çayır
Alpin çayır D) Akdeniz - İç Anadolu
Bozkır
E) İç Anadolu - Doğu Anadolu
Türkiye'de en fazla sönmüş volkanın bulunduğu
Soruda verilen profilde; bölgeier Doğu Anadolu Bölgesi ve İç Anadolu
- 1 numaralı nokta Karad^niz'e bakan dağ Bölgesi'dir. Bunlar şunlardır: Doğu Anadolu
yamaçlarındaki ormanları Bölgesi'nde Nemrut, Süphan, T^ndürek, Büyük V9
Küçük Ağrı İç Anadolu Bölgesi'nde; Erciyes,
- 2 numaralı nokta yağışın az V9 yaz kuraklığının
Melendiz, Karacadağ, Hasan Dağı V9 Elmadağ
fazla olduğu İç Anadolu bozkırlarını,
- 3 numaralı nokta 3000 m'nin üzerindeki dağlarda (C9vap E)
yetişen alpin çavırlarını gösterir.
(C9vap E)
82- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
17. Türkiye'nin yer aldığı bölgenin aşağıdaki 20. Doğu Anadolu Bölgesi'nde doğan ve buradan
özelliklerinden hangisi, Türkiye'de yeryüzü beslenen akarsuların taşıdığı su miktarı kış
şekillerinin çeşitlilik göstermesinin nedenlerinden mevsiminde en azdır.
biri değildir? (99 OMS L)
Böyle bir durumu ortaya çıkaran başlıca etken
A) IV. jeolojik devirde görülen iklim değişmelerinin aşağıdakilerden hangisidir? (99 DMS L)
etkisinde kalması
A) Yeraltı suyu seviyesinin yüzeye yakınlığı
B) Arazi yapısını oluşturan kayaçların çeşitlilik
B) Yağış rejimi
göstermesi
C) Yağış çeşidi
C) Bitki örtüsünün çeşitlilik göstermesi
D) Akarsu havzaların genişliği
D) III. jeolojik devirde volkanizmanın etkili olması
E) Akarsuya karışan kol sayısı
E) Alp orojenezinden etkilenmiş olması
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11
Dağlık ve eğimli yerlerde akarsuların akış hızı fazla aylar RİZE
olduğu için derin aşınma meydana gelir ve derin 1
vadiler oluşur. Verilen seçeneklerde en dağlık ve
engebeli yer Doğu Karadeniz Bölümüdür.
(Cevap C)
2 3 4 5 6 7 8 9 10 11
aylar
tn
o cc
LU
Yalnız bu grafiklere dayanarak, Karadeniz
o co Bölgesi'nin kıyı kesimi ile ilgili aşağıdaki
genellemelerden hangisine varılamaz? (99 DMS L)
A) Yıl içinde en sıcak ay ortalaması 25°C'yi
O LLJ geçmez.
B) Aylık yağış miktarı yıl boyunca birbirine yakındır.
C) Yıllık yağış miktarı en az Orta Karadeniz
Bölümü'ndedir.
D) Yıllık sıcaklık ortalamaları 10°C'nin üstündedir.
E) Yaz kuraklığı görülmez.
2. Türkiye'de bozkırların yaygın olarak görülmesinde
aşağıdaküerden hangisi etkilidir? (99 DMS L)
Grafik incelendiğinde Rize'nin Samsun ve
A) Ortalama yükseltinin fazla olması Zonguldak'a göre daha fazla yağış aldığı görülür. B
B) Karstik alanların geniş yer kaplaması seçeneğinde verilen aylık yağış miktarları yıl
C) Platoların geniş yer kaplaması boyunca birbirine yakındır bilgisine varılamaz.
D) Geniş alanda karasal iklimin görülmesi (Cevap B)
E) Akarsu rejimlerinin farklılık göstermesi
Hay^lan va toprak kayması daha çok kar erimeleri >; Türkiye'nin çevresind9 bulunan denizlerin suları
etkisiyle, toprağın suya doygun hale geldiği ilkbahar 'ğj arasında önamli tuzluluk farkları bulunmaktadır.
aylarında görülmektedir. g Tuzluluk oranları Akdeniz'de % 36-40, Ege'd9 % 32-
(C9vap E) 36, Marmara'da % 23, Karad^niz'de ise binde % 17-
18'dir. Tuzluluk enİ9iri9 göre değişir. Tuzluluğu
arttıran faktörler: Buharlaşma, sıcaklık, akıntılar,
tuz depolarının erim^si, rüzgarlardır. Tuzluluğu
azaltan faktörler: Yağış ve bulutluluk, akıntılar,
nehir suları, aysbergierdir.
(C9vap D)
6. Aşağıdak ilerde n ha ngisi Türkiye'de yer
şekillerinin çeşitli olmasının sonuçlarından biri "Rüzgar erozyonu, bitki örtüsünden yoksun veya bitki
degildir? (2000 DMS) örtüsü çok seyr9k olan kurak V9 yarı kurak yerlerde
A) Doğal bitki örtüsünün çaşitli olması daha çok görülür." Buna göre, rüzgar erozyonunun
B) Gün^ş ışınlarını yıl boyunca eğik alması aşağıdaki illerin hangisinde en __az olması
C) Nüfus yoğuniuğunun farklılık göst9rmasi beklenir? (2000 DMS)
D Farklı yerieşim tiplerinin görüimesi A) B) Rize C) Şanlıurfa E) Nevşehir
E) Erozyon şiddetinin farklı olması Konya
10. Yurdumuzda 12 binden fazla bitki çeşidine 13. Aşağıdakilerden hangisi Türkiye'de erozyonun
rastlanmaktadır. Bu bitki çeşitliliğini sağlayan doğrudan bir etkisi değildir? (2003 KPSS)
neden aşağıdakilerden hangisi olamaz? (2001 A)
Bitki türünün azalması Meraların yok
KMS) B)
olması Koy ve körfezlerin dolması
A) C)
Kıtalar arası doğal geçiş alanı olması Toprak Tarımsal alanların veriminin düşmesi
B) D)
türlerinin çeşitli olması Yer şekillerinin çok çeşitii Kırdan kente güçün artması
C) E)
olması İklimin bölgeler arasında farklılık göstermesi
D)
Akarsu rejimlerinin farklılık göstermesi
E) Köyd9n kente göçün en önemli nedeni ekonomiktir.
Erozyon dolaylı etkiye sahiptir.
Bitki örtüsünün dağılışı çeşitli şartlara bağlıdır. (Cevap E)
Bunlar;
- İklim 14. Akarsu vadilerinin heyelanlar sonucu tıkanmasıyla
- Toprak yaptsı oluşan göllere heyelan set gölü denir.
- Yerşekilleri
Coğrafi özellikleri göz önüne alındığında.
- Jeolojik zaman | aşağıdaki bölümlerin hangisinde heyelan set
- Organizma (insan ve diğer canlılar) DC
LU
göllerinin daha fazla olması beklenir? (2003/2
Q
Akarsu rejimlerinin farklılık göstermesi iklimin W KPSS)
çeşitlilik göstermesidir. Bitki örtüsünü etkilemez. m
A) Konya Bölümü
(Cevap E) B) Doğru Karadeniz Bölümü
C) Dicle Bölümü
11. Akarsularımız en__ az hangi amaca hizmet D) Çatalca - Kocaeli Bölümü
etmektedir? (2001 KMS) E) Ergen9 Bölümü
16. Aşağıdakilerden hangisi Kuzey Anadolu 18. Aşağıdakilerin hangisi Ege Bölgesi'ndeki delta
Dağları'nın kıyıya paralel uzanmasının ovalarının ortak özelliği değildir? (2004 KPSS)
sonuçlarından biri degildir? (2003/2 KPSS)
A) Kıyıda büyük göllerin oluşması
A)
Bazı kıyı kentlerine ulaşımın zor olması B) Tarımsal etkinlerin yoğunlaştığı alanların olması
B)
Dağların denize bakan yamaçlarında orman C) Endüstri bitkilerinin daha fazla yetişmesi
örtüsünün zengin olması D) Önemli turizm merkezlerinin bulunması
C
Korunaklı doğal limanların az olması E) Yerleşimin yoğun olması
)
Kıyı kesimiyle iç kesim arasında farklı iklim
D)
tiplerinin görülmesi
Yer altı kaynaklarının çeşitli olması Ege Bölgesi'nde delta ovaların kıyılarında büyük
göller yoktur.
(Cevap A)
Kuzey Anadolu Dağları'nın kıyıya paralel
uzanmasının sonucunda;
- İç kesimlerle ulaşım zorlaşmıştır.
- Kıyıların fazla girintili çıkıntılı olmamasına yol
açmıştır. Bu yüzden kıyılarda doğal limanlar azdır.
- Kıyı ile iç kesimler arasında tabii ve beşeri
bakımından farklılık vardır.
(Cevap E)
z.
o
ço
'o
LU
co
A) Hidroelektrik santrali
B) Endüstri atıkları
C) Kanalizasyon atıkları
D) Tarım atıkları
E) Çöp alanları
o
tc
LLİ
o
(/) tf)
CL
o
UJ
21.
Ocak ayı ortalama sıcaMık dağılımı
Kullanılmalarına Göre sadece hak ehliyetini değil, bundan başka fiil ehliyeti
Özel haklar, kullanılmalarına göre devredilebilen ile kişisel durumları ve kişilik haklarını da içine
haklar ve devredilemeyen haklar olmak üzere ikiye almaktadır.
ayrılırlar. Kişisel durumlar bir kişiyi diğer kişilerden ayıran ve
Devredilebilen Haklar: Özel haklardan bazıları hukuk düzeninin kendilerine birtakım sonuçlar
sağlar arası bir hukuki işlemle, örneğin satım, bağladığı niteliklerdir. (Örneğin kişinin cinsiyeti,
bağışlama veya alacağın temliki yoluyla başkalarına küçük, ergin veya kısıtlı olması, evli, bekar, dul veya
devredilebildikleri gibi, hak sahibinin ölümünden boşanmış olması hep birer kişisel durumdur.)
sonra miras yoluyla da mirasçılara geçebilirler. Bu Kişilik hakları ise, kişilerin maddi, manevi ve iktisadi
mahiyette olan özel haklara devredilebilen haklar bütünlüğü ve varlıkları üzerinde sahip bulundukları
adını veririz. mutlak haklardır.
Devredilemeyen Haklar: Özel haklardan bazıları, KİŞİ TÜRLERİ
örneğin kişilik hakları ile bir kısım malvarlığı hakları
başkalarına devredilemedikleri gibi, miras yoluyla da Gerçek Kişiler: İnsanlardır. Günümüzün modern
mirasçılara geçmezler. Devredilemeyen ve hukuk düzenleri cinsiyet, ırk, din, dil, vs. gibi farklar
mirasçılara geçmeyen bu haklara kişiye bağlı gözetmeksizin bütün insanları birer kişi olarak kabul
haklar adı verilmektedir. etmektedirler. Gerçek kişiler, sadece insanlardan
ibarettir.
Bu haklar, "başkalarına devrolunamayan, miras
yoluyla geçmeyen, hak sahibinin kişiliğini yakından Tüzel Kişiler: Tüzel kişiler, ya belli bir amacın
ilgilendiren hakların ileri sürülmesine yarayan gerçekleştirilmesi maksadıyla bir araya gelmiş olan
bizatihi mali bir mahiyet taşımayan ve esas itibariyle kişilerin meydana getirdikleri kişi toplulukları ya da
kanuni temsil yoluyla kullanılmaları mümkün belli bir amaca tahsis olunmuş bulunan mal
bulunmayan haklardır. toplulukları biçiminde ortaya çıkarlar.
birbirlerine mirasçı olabilecek kimseler bakımından önemi yoktur. Herkes bu ehliyetten eşit şekilde
önem arz eder. yararlanır.)
Gaiplik Genellik ve eşitlik ilkeleri sadece medeni haklar için
söz konusudur.
Gerçek kişiliği sona erdiren durumlardan bir diğeri
de gaipliktir. FİİL EHLİYETİ
"Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden Fiil ehliyeti, bir kişinin bizzat kendi fiil ve işlemleriyle
uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin kendi lehine haklar, aleyhine borçlar yaratabilme
ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu iktidarıdır.
ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme
bu kişinin gaipliğine karar verebilir." Fiil ehliyetine herkes değil, ancak kanunun aradığı
bazı koşullara sahip bulunan kişiler sahiptirler;
çünkü hak ehliyetinin pasif olmasına karşılık, fiil
fîilgi Notu / ehliyeti aktif bir ehliyettir. "Fiil ehliyetine sahip olan
kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına
|Bir kimsenin gaipliğine iki halde karar verilebilir: | girebilir". Fiil ehliyetinin ikisi olumlu, birisi de
| Bunlardan biri, ölüm tehlikesi içinde kaybolma;| olumsuz olmak üzere üç koşulu vardır. Olumlu
| diğeri ise uzun zamandan beri haber alınamamadır. | koşullar, ayırt etme gücüne sahip olmak ile ergin
olmak, olumsuz koşul ise, kısıtlı olmamaktır.
HAK EHLİYETİ
Hak ehliyeti hak ve borç sahibi olabilme, yani Olumlu Koşullar
hakların ve borçların süjesi olabilme iktidarıdır. Ayırt Etme Gücüne Sahip Olmak
Hak ehliyeti, pasiftir; yani bir kimsenin hak ehliyetine "Yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı,
sahip olabilmesi için, bir işlem yapmasına, bir irade akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer
açıklamasında bulunmasına lüzum yoktur. Gerçek sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma
kişiler bakımından sadece doğmuş olmak hak yeteneğinden yoksun olmayan herkes, bu kanuna
ehliyetini kazanmak için gerekli ve yeterlidir. Hatta göre ayırt etme gücüne sahiptir".
sağ doğmak koşuluyla cenin dahi hak ehliyetine
sahiptir. Nitekim maddede "bunlara benzer sebeplerden
biriyle" denilmiş olması da bunu göstermektedir.
Mahiyeti
Ergin Olmak
Yukarıdaki maddeden hak ehliyeti ile ilgili olan iki
ilke çıkmaktadır. Bunlar genellik ve eşitlik Fiil ehliyetinin olumlu koşullarından bir diğeri de
ilkeleridir. ergin olmaktır. Fiil ehliyetine sahip olabilmek için bir
kimsenin kanunun belirttiği belli bir yaş sınırını
Genellik İlkesi aşmasına ergin olmak, bu yaşa da erginlik yaşı
"Her insanın hak ehliyeti vardır." 0 halde, hak denir. Bu yaş sınırını aşmış olan kimselere ergin,
ehliyetine sahip olmak bakımından insan olmak henüz aşmamış olanlara ise küçük denir.
yeterlidir. Diğer bir deyişle, hak ehliyetini
kazanabilmenin tek koşulu, gerçek kişiler için sağ Bilgi Notu '
olarak doğmuş olmak, tüzel kişiler için ise, kanunun
öngördüğü şekilde kurulmuş olmak, yani kişilik | Ülkemizde erginlik yaşı 18'dir: yani ergin olmak için |
|18 yaşı nı doldurmuş olmak gerekir. Bazı |
kazanmış bulunmaktır.
| durumlarda bir kimse henüz 18 yaşını doldurmamış |
Eşitlik İlkesi | olmasına rağmen ergin sayılabilir ki, buna da erken
"Bütün insanlar, hukuk düzeninin sınırları içinde, |
haklara ve borçlara ehil olmada eşittirler". | erginlik denir.
hukuki işlemler sınırlı ehliyetsizler adına onların işlemlerde bulunmaları mümkün değildir. Yaptıkları
yasal temsilcileri tarafından yapılır. Yasal temsilciler, hukuki işlemler hiçbir hüküım ifade etmez.
veli ve vasilerdir. Önceden belirtilen rızaya izin,
Tam ehliyetsizlerin haksız fiillerden sorumlu olma
sonradan açıklanan rızaya ise, onama denir. ehliyeti de yoktur. Ayırt etme gücüne sahip olmayan
Sınırli ehliyetsiz, kendisini borç altına sokan hukuki bir kişi, örneğin bir akıl hastası, haksız fiilleriyle
işlemleri yasal temsilcinin izni olmadan yaparsa, bu başkalarına vermiş olduğu zararlardan sorumlu
işlemler tek taraflı bağlamazlık yaptırımına tabi olmaz. Kural bu olmakla beraber, bunun istisnaları
olurlar; yani tam ehliyetli olan karşı taraf bu da vardır.
işlemlerle bağlı olduğu halde, sınırlı ehliyetsiz bağlı Ayırt etme gücünde sürekli değil de geçici olarak
değildir. yoksun bulunan kimse, eğer kendi rızasıyla bu hale
Kendi Başlarına Yapabilecekleri İşiemler düşmüşse sorumludur.
Sınırlı ehliyetsizler, kendilerini borç altına sokmayan Tam ehliyetsizlerin dava ehliyeti de yoktur.
ve sadece menfaat sağlayan işlemleri, örneğin
KİŞİLİĞİN KORUNMASI VE TÜZEL KİŞİLİK
karşılıksız kazanmaları yasal temsilcilerinin rızasına
gerek olmadan, bizzat yapabilirler. KİŞİLİK HAKKI KAVRAMI
Sınırlı ehliyetsiz, örneğin bağışlama yoluyla ve Kişilik hakları, bir kişinin maddi (bedensel), manevi
bağışlanan sıfatıyla karşılıksız bir kazanmada ve iktisadi bütünlüğü ve varlıkları üzerindeki mutlak
bulunabilir. haklarıdır. Kişilik hakları, mutlak haklardandır, yani
Hiç Yapamayacakları İşlemler herkese karşı ileri sürülebilirler. Diğer taraftan kişilik
hakları kişiye bağlı haklardandır; bu nedenledir ki,
Sınırlı ehliyetsizler bazı işlemleri hiç yapamazlar; başkalarına devredilmedikleri gibi mirasçılara da
yani bunları ne bizzat, ne de yasal temsilcilerinin geçmezler. Kişilik hakları, insanın doğumu ile
rızasıyla yapmaları mümkündür. Hatta yasal kazanılıp ölümü ile ortadan kalkarlar. Gerçek kişiler
temsilciler dahi bu işlemleri sınırlı ehliyetsiz adına kadar tüzel kişiler de, mahiyetleriyle bağdaştığı
yapamazlar. Bunlara yasak işlemler denir. Yasak ölçüde, kişilik haklarına sahiptirler.
işlemler, yapıldıkları takdirde hiçbir hüküm ifade
etmezler, yani batıldırlar. Bunları MK.m.449 şöyle KİŞİLİK HAKLARININ KONUSU
belirtiyor; "vesayet altındaki kişi adına kefil olmak,
Kişilik hakları, bir kişinin maddi, manevi ve iktisadi
vakıf kurmak ve önemli bağışlarda bulunmak
bütünlüğü üzerindeki mutlak haklardır. 0 halde,
yasaktır".
kişilik haklarının konusunu üç noktada toplayabiliriz.
Haksız Fiiller Maddi Bütünlük Üzerindeki Haklar
Sorumlu Olma Ehliyeti Bakımından Her kişinin maddi bütünlüğü üzerinde kişilik hakkı
Sınırlı ehliyetsizlerin haksız fiillerden sorumlu olma vardır. Öyleyse herkes vücudunun, sağlığının ve
ehliyetleri vardır (MK.m.16/11), çünkü bunlar ayırt hayatının her türlü haksız saldırılardan masun
etme gücüne sahiptirler. 0 halde sınırlı ehliyetsizler kalmasını talep edebilir.
haksız fiilleriyle başkalarına verdikleri zararlardan Manevi Bütünlük Üzerindeki Haklar
dolayı bizzat kendi malvarlıklarıyla sorumlu olurlar.
Bu kategoriye giren haklarda; bir kişinin manevi
Dava Ehliyeti Bakımından varlıkları, örneğin şeref ve haysiyeti, ismi, resmi,
özgürlükleri, sırları ve inançları söz konusudur. 0
Sınırlı ehliyetsizler, kendi başlarına yapabilecekieri
hukuki işlemler ve haksız fiilleriyle ilgili olmak üzere halde herkes, başkaları tarafından şeref ve
dava ehliyetine de sahiptirler. haysiyetinin zedelenmemesini, sırlarının
açıklanmamasını, örneğin mektuplarının
Tam Ehliyetsizler okunmamasını, telefon görüşmelerinin
Tam ehliyetsizler kategorisine giren kişilerin fiil dinlenmemesini isteme yetkisine sahiptir.
ehliyetleri hiç yoktur; çünkü bunlar, fiii ehliyetinin en İktisadi Bütünlük Üzerindeki Haklar
önemli koşulu olan ayırt etme gücünden yoksun
İktisadi bütünlükten maksat, bir kimsenin iktisadi
kişilerdir.
hayata serbestçe katılabilmesidir. Aynı şekilde, bir
Tam ehliyetsizlerin hukuki işlem ehliyeti yoktur.
Hatta yasal temsilcilerinin rızası ile dahi hukuki
-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ- 93
sadece insanlara özgü medeni haklar pek tabii tüzel Gayenin Gerçekleşmiş Olması
kişiler hakkında söz konusu olmaz. Tüzel kişiler Tüzel kişiler belli bir gayeyi gerçekleştirmek üzere
bunun dışındaki bütün medeni hakları kazanabilirler kurulmuş olan varlıklardır. 0 halde, meydana
ve borçlara sahip olabilirler. gelmelerinin sebebi ortadan kalkar, yani gayelerini
Fiil Ehliyeti gerekleştirirler, erişmek istedikleri amaca ulaşırlarsa,
yaşamalarına artık lüzum kalmaz. Örneğin köye okul
Gerçek kişiler gibi tüzel kişilerin de fiil ehliyetleri
yaptırmak gayesiyle kurulmuş olan bir dernek
vardır. Ancak, fiil ehliyetinin koşulları, ayırt etme
neticede okulu yaptırırsa, artık bu demeğin
gücüne sahip olmak, ergin olmak ve kısıtlı olmamak,
fonksiyonu da sona ermiş olacağından kendiliğinden
tüzel kişiler hakkında söz konusu olmaz. Tüzel
dağılması, yani kişiliğinin son bulması gerekecektir.
kişilerin fiil ehliyeti kanuna ve tüzüklerine göre
gerekli organlara sahip oldukları andan itibaren Kuruluş Gaye ve Koşullarının Kaybedilmesi
başlar. Tüzel kişilerin iki türlü organı vardır: Kanuni Demekler, kuruluş gaye ve koşullarını kaybettiği
organlar, iradi organlar. takdirde, kendiliğinden dağılmış sayılırlar.
Kanuni Organlar Sürenin Geçmiş Olması
Kanundan dolayı bir tüzel kişinin mutlaka sahip Bir dernek kurulurken belli bir süreyle devam
olması gereken organlardır. Örneğin demeklerde edeceği önceden tespit edilmişse, bu sürenin
kanuni organlar, genel kurul yönetim kurulu ve geçmiş olması hali de o tüzel kişinin kendiliğinden
denetleme kuruludur. dağılması sonucunu doğurur.
İradî Organlar Yönetim Kurulunu Kuramayacak Hale Gelme
Bir tüzel kişinin, kanundan ötürü mutlaka sahip Bir demek, tüzüğüne göre, yönetim kurulunu
olması gerekmeyen ve fakaî gayesine erişebilmek kuramayacak hale gelirse, bu ha! de onun
için lüzumlu görerek bünyesinde yer verebileceği kendiliğinden dağılmasını gerektirir. Demeğin
organlardır. Örneğin bir demekte haysiyet divanı, merkez yönetim kurulları beş kişiden az olamaz. 0
danışma kurulu gibi iradi organlar bulunabilir, fakat halde bir demekte kayıtlı üye adedi beşten aşağı
her dernekte bu organların mutlaka bulunması da düşerse, yönetim kurulunu kurmak hukuken
zorunlu değildir. Tüzel kişilerin hukuki işlem ehliyeti, mümkün olamayacağından o dernek kendiliğinden
haksız fiillerden sorumlu olma ehliyeti ve dava dağılmış sayılır.
ehliyeti vardır. Ancak yapacağı hukuki işlemlerin
kendi gayesinin sınırları içerisinde kalması da şarttır. Aciz Hale Düşme
Tüzel kişilerin fiil ehliyetinin böylece gayeleri ile Bir dernek aciz haline düşer, yani borçları
sınırlandırılmış olmasına tahsis (özgüleme) mevcudundan çok fazla olur ve bunları bir türlü
prensibi denir. ödeyem ezse, bu durum da tüzel kişiliğin
kendiliğinden sona ermesi sonucunu doğurur.
TÜZEL KİŞİLİĞİN SONA ERMESİ
Tüzel kişiler, insanlar gibi hayatları sınırlı olan Üst Üste İki Olağan Genel Kurul Toplantısının
Yapılmaması
varlıklar değildir; varlıkları uzun zaman devam
edebilir. Medeni Kanunumuz, bütün tüzel kişileri Bir demeğin olağan genel kurul toplantısı Dernekler
kapsayan sona erme sebeplerini belirtmemiş, Kanununun 23'ncü maddesinde belirtilen yeter
sadece demeklere ve vakıflara özgü sona erme sayının (nisabın) bulunmaması sebebiyle üst üste iki
durumlarını düzenlemiştir. defa yapılamazsa, bu dernek kendiliğinden dağılmış
sayılır.
İnfisah
İlk Genel Kurul Toplantısının Yapılmamış Olması
İnfisah ya da dağılma, bir derneğin tüzel kişiliğinin
belli durumlarda herhangi bir işleme veya karara Dernekler, tüzüklerinin gazetede yayınlandığı günü
lüzum olmaksızın kendiliğinden sona ermesidir. Bir izleyen altı ay içinde ilk genel kurul toplantılarını
derneğin kendiliğinden dağılma halinin tespiti, yapmak ve organlarını oluşturmak zorundadırlar.
dernek merkezinin bulunduğu yerin en büyük mülki
amirinin kararıyla olur. Derneklerin böylece
kendiüğinden dağılmalarını gerektiren durumlar
şunlardır:
-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ- 95
2E
O
2. Aşağıdaki tüzel kişilerden hangisi kişi topluluğu £J 6. Bir küçüğün yargısal erginliğine hangi mahkeme
niteliğindeki tüzel kişilerden biri değildir? § karar verir?
A) Devlet S A) Asliye hukuk mahkemesi
B) Dernek ^ B) Sulh hukuk mahkemesi
C) Vakıf C) Ticaret mahkemesi
D) Belediye D) Ağır ceza mahkemesi
E) Şirket E) İdare mahkemesi
3. Hukuk düzenince aşağıdakilerden hangisi gerçek 7. Maddi mallar (eşyalar) üzerindeki mutlak hakka ne
kişi olarak kabul edilir? denir?
A) Dernekler A) Kamu hakkı Nisbi
B) Vakıflar B) hak Ayni hak Telif
C) İnsanlar C) hakkı Sosyal hak
D) Ortaklıklar D)
E) Devletler E)
-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ- 97
8. Aşağıdaki haklardan hangisi başkalarına 2. Kişiler; gerçek kişiler ve tüzel kişiler olarak ikiye
devredilebilir veya hak sahibinin ölümünden ayrılır. Tüzel kişiler ise, mal toplulukları ve. kişi
sonra miras yoluyla mirasçılara geçer? topiulukları olarak ikiye ayrılır. Devlet, darnek,
A) betediye, şirket kişi topluiuklarıdır. Vakıf ise bir malın
İntifa hakkı Mülkiyet belli bir amaca örgütlenmesi sonucu oluşan mal
B)
hakkı Nafaka hakkı topluluğudur.
C)
Oturıma hakkı Kişiye
D) (Cevap C)
bağlı hak
E) 3. Gerçek kişiler sadaca insanlardır. Diğer seçeneklerde
verilenler ise tüzel kişidirler.
(Cavap C)
4. Normal ergenlik 18 yaşın doldurulmasıyla kazanılır.
9. Yetkili bir makam tarafından konulan Ancak, kanunumuz "kazai- rüşt" yoluyla da rüştün
ve yürürlükte bulunan hukuk kurallarının tümüne kazanılabileceğini balirtmiştir. Ayrıca, avlenme kişiyi
ne ad verilir? reşit kılar.
Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri (1739 Sayılı "Milli çalışılır ve bu maksatla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih
Eğitim Temel Kanunu"na göre) Yüksek Kurumu ile işbirliği yapılarak Mili Eğitim
Bakanlığınca gereken tedbirler alınır.
I - Genellik ve eşitlik: Eğitim kurumları dil, ırk.cinsiyet V9
din ayırımı gözetilmeksizin herkese açıktır. Eğitimde VIII - Demokrasi eğitimi: Güçlü ve istikrarlı, hür ve
hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz demokratik bir toplum düzeninin gerç^kleşmesi ve
tanınamaz. devamı için yurttaşların sahip olmaları gereken demokrasi
bilincinin, yurt yönetimine ait bilgi, anlayış ve
II - Ferdin ve toplumun ihtiyaçları: Milü eğitim hizmeti,
davranışlarla sorumluluk duygusunun ve manevi
Türk vatandaşlarının istek ve kabiliyetleri ile Türk
değerlere saygının.her türlü eğitim çalışmalarında
toplumunun ihtiyaçlarına göre düzenlenir.
öğrencilere kazandırılıp geliştirilmesine çalışılır; ancak,
III - Yöneltme: Fertler, eğitimleri süresince,ilgi,istidat V9 eğitim kurumlarında Anayasada ifadesini bulan Atatürk
kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda çeşitli milliyetçiliğine aykırı siyasi ve ideolojik telkinler
programlara veya okullara yöneltilerek y9tiştirilirler. Milli yapılmasına ve bu nitelikteki günlük siyasi olay ve
eğitim sistemi, her bakımdan, bu yöneltmeyi tartışmalara karışılmasına hiçbir şekilde meydan
gerçekleştirecek biçimde düzenlenir. Bu amaçla, orta v^rilmez.
öğretim kurumlarına, eğitim programlarının hedeîlerine
IX - Laiklik: Türk milli eğitiminde laiklik esastır. Din
uygun düşecek şekilde hazırlık sınıfları konulabilir.
kültürü ve ahlak öğretimi ilköğretim okulları ile lise ve
Yöneltmede ve başarının ölçülmesinde rehberlik
dengi okullarda okutulan zorunlu dersler arasında yer alır.
hizmetlerinden ve objektif ölçme ve değ^rlendirme
metotlarından yararlanılır. X - Bilimsellik: Her der^ce ve türdeki ders programları
ve eğitim metotlarıyla ders araç V9 gereçleri, bilimsel ve
IV - Eğitim hakkı: İlköğretim görm^k her Türk
teknolojik esaslara ve yeniliklere, çevre ve ülke
vatandaşının hakkıdır.
ihtiyaçlarına göre sürekli olarak geliştirilir.
İlköğretim kurumlarından sonraki eğitim kurumlarından
vatandaşlar ilgj, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde Eğitimde verimliliğin artırılması ve sürekli olarak gelişme
yararlanırlar. ve yenileşmenin sağlanması bilimsel araştırma ve
değerlendirmelere dayalı olarak yapılır.
V - Fırsat ve imkan eşitliği: Eğitimde kadın, erkek
herkese fırsat ve imkan eşitliği sağlanır. Bilgi ve teknoloji üretmek V9 kültürümüzü geliştirmekle
görevli eğitim kurumları ger9ğince donatılıp güçlendirilir;
Maddi imkanlardan yoksun başarılı öğrencilerin en bu yöndeki çalışmalar maddi ve manevi bakımından
yüksek eğitim kademelerine kadar öğrenim görmelerini teşvik edilir ve desteklenir.
sağlamak amacıyla parasız yatılılık, burs,kredi V9 başka
XI - Planlılık: Milli eğitimin gelişmesi iktisadi, sosyal ve
yollarla gerekli yardımlar yapılır.
kültürel kalkınma hedeflerine uygun olarak eğitim
Özel eğitime V9 korunmaya muhtaç çocukları yetiştirmek insangücü istihdam ilişkiteri dikkate alınmak suretiyle,
için özel tedbirler alınır. sanayileşme ve tarımda modemleşmede gerekli
teknolojik gelişmeyi sağlayacak mesleki ve teknik eğitime
VI - Süreklllik: Fertlerin gen9İ V9 mesleki eğitimlerinin
ağırlık verecek biçimde planlanır ve gerçekleştirilir.
hayat boyunca devam etmesi esastır.
Meslekierin kademeleri ve her kademenin unvan, yetki ve
Gençlerin eğitimi yanında, hayata V9 iş alanlarına oîumlu
sorumlulukları kanunla tespit edilir ve her derece ve
bir şekilde uymalarına yardımcı olmak üzere, yetişkinlerin
türdeki örgün ve yaygın m^sleki eğitim kurumlarının
sürekli eğitimini sağlamak için gerekli tedbirleri almak da
kuruluş ve programları bu kad^melere uygun olarak
bir eğitim görevidir. düzenlenir.
VII - Atatürk İnkılap ve İlkeleri ve Atatürk Milliyetçiliği:
Eğitim kurumlarının yer, personel, bina, tesis ve ekleri,
Eğitim sistemimizin her derec9 ve türü ile ilgili ders donatım, araç, geraç ve kapasiteleri ile ilgili standartlar
programlarının hazırlanıp uygulanmasında ve her türlü önceden tespit edilır ve kurumların bu standartlara göre
eğitim faaliyetlerinde Atatürk inkılap ve ilkeleri ve optimal büyüklükte kurulması V9 verimli olarak işletilmesi
Anayasada ifadesini bulmuş olan Atatürk milliyetçiliği sağlanır.
temel olarak alınır. Milli ahlak ve milli kültürün bozulup XII - Karma eğitim: Okullarda kız ve erkek karma eğitim
yozlaşmadan kendimize has şekli ile evrensel kültür yapılması esastır.Ancak eğitimin türüne, imkan ve
içinde korunup geliştirilmesine ve öğretilmesine önem
zorunluluklara göre bazı okullar yalnızca kız veya
verilir.
yalnızca erkek öğrencilere ayrılabilir.
Milli birlik ve bütünlüğün temel unsurlarından biri olarak XIII - Okul ile ailenin işbirliğl: Eğitim kurumlarının
Türk dilinin, eğitimin her kademesind9, özellikleri amaçlarının gerçekleştirilmesine katkıda bulunmak için
bozulmadan ve aşırılığa kaçılmadan öğretilmesine önem oku! ile aile arasında işbirliği sağlanır.
verilir; çağdaş eğitim ve bilim dili halinde zenginleşmesine
100- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
Bu maksatla okullarda okul aile birlikİ9ri kurulur. Okul aile Haydi Kızlar Okula: "Haydi
birliklerinin kuruluş V9 işleyişleri Milli Eğitim Bakanlığınca Kızlar Okula", 6-14 yaş
çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir. arasında olup, okula
gitmey^n 640 bin kızın
XIV - Her yerde eğitim: Milli eğitimin amaçları yalnız
bulunduğu ve komşuları
r9smi ve özel eğitim kurumlarında değil, aynı zamanda
içinde Irak'tan sonra 9n
evd9, çevr9d9, işyerlerinde, her yerd9 V9 her fırsatta
düşük okullaşma oranına
gerçekleştirilmeye çalışılır.
sahip Türkiye'de,
Resmi, özel V9 gönüllü her kuruluşun eğitimle ilgili UNICEF'in girişimiyle 5
faaliyetleri, Milli Eğitim amaçlarına uygunluğu bakımından Haziran 2003 tarihinde başlatılan bir kampanyadır.
Milli Eğitim Bakanlığının denetimine tabidir.
Kampanyanın amacı; 2005 yılına kadar ilköğretimde kız-
nilgiNotu/ erkek öğrenci eşitliğini sağlamaktır. Bu amaç
doğrultusunda, kız çocukların okullulaşma oranlarının
Bir ülkenîn eğitim seviyesi ile kalkınma seviyesi arasında görec9 düşük olduğu 53 ilde kampanya yürütülecektir.
doğru orantılı bir ilişki vardır. Türkiye'de d9 eğitimin 2003 yılında yapılan ve eğitimde toplumsal cinsiyet
durumu kalkınmanın önünd9ki 9n büyük 9ngel olarak konusunu ele alan araştırmaya göre, ilköğretime kayıt
durmaktadır. 1927'de Türkiye'de nüfusun ancak yüzde açısından kız V9 erk9k çocuklar arasında % 7'lik bir açık
11'i okur-yazar durumda idi. Bu oran kadınlarda sad9C9 bulunmaktadır.
yüzde 4'tü. Bu kampanya h^nüz amacına tam olarak ulaşamamış,
Türkiye nüfusu ilköğretimden henüz m9zun olabilmiş sadec9 50 bin kız çocuğu okullaştırılabilmiştir.
değîldir. Türkiye'de yaklaşık 9 milyon kadın henüz okur- Türkiye'de eğitim alanındaki cinsiyet eşitsizlikleri, ülkenin
yazar bile değildir. Ann9İerin; çocukların yetişmesi özellikle gün^ydoğu ve doğu bölgelerinde hala önemli
üzerindeki kalıcı, yönlendirici V9 hatta belirleyici etkisi
boyutlardadır. Kimi illerde 7 ile 13 yaş arasındaki kız
dikkate alındığında kızların çeşitli nedenlerle eğitim çocukların yaklaşık % 50'si okula gitmezken, ülkenin
hakkından yoksun bırakılmalarının toplumsa! sonuçları kırsal kesimlerinde yaşayan 11 ile 15 yaş arasındaki kız
daha kolay anlaşılabilir. çocukların % 6O'ı okuia kayıtlı bile değildir. Bu
Eğitimin bütün kadem9İerind9 fiziki alt yapı V9 insangücü istatistiklertn gerisinde hem ekonomik h9m d9 sosyal
eksiği kapatılamamıştır. Bu da, eğitimin kalitesinî olumsuz etmentervardır.
etkilemektedir. Eğitimde kişi başına Japonya'da 950,
Kısmi bir çözüm olarak taşımalı eğitim başlatılmıştır.
Almanya'da 817, İtalya'da 523, Yunanistan'da 240 dolar
Çocuklar servis araçlarıyla taşıma merkezi olarak seçilen
harcanırken; bu miktar Türkiye'de yaklaşık 90 dolardır. okullara taşınmaktadır.
Ayrıca, iktisatçıların da kabul ettiği gibi eğitim çok
Doğu ve güneydoğu illerinde kız çocukların eğitiminin
pahalı bir girişimdir. Fakat ondan daha da pahalı olan
önündeki başlıca engel okul V9 derslik yetersizliğidîr.
tek bir şey vardır ki; o da "cehalef'tir. (Zakir SAMİ,
Milli Eğitim Dergisi, Sayı 159, Yaz 2003) Eğitime % 100 Destek Projesi: Türkiye'nin eğitimde
niceliksel sorunlarının çözümünün sağlanması için, 24
Bu olumlu gelişmelerin yanında eğitim alanında gelişmiş Nisan 2003 tarihinde çıkan 4842 sayılı kanunla
ülkelere kıyasla h9d9flenen düzeyin gerisindeyiz. hayırseverlerin eğitime yaptıkları harcamaların % 100'ünü
gider gösterebilmelerini sağlayan kampanya. Bu
18.08.1997 tarih V9 4306 sayılı yasa ile 1997-1998 kampanya sonucunda şimdiye kadar (2005) Türkiye
öğretim yılından itibaren ilköğretimin, 8 yıllık kesintisiz Genelind^; 960 Okul Binası, 153 Derslikdışı Ek Bina,
zorunlu eğitime dönüştürülmesin^ rağmen üköğretimde 13.014 Derslik yapılmış, 4189 okulun onarımı ve 4189
okullaşma oranının h9nüz % 100'e çıkarılmadığı V9 okulun da donatımı yapılmıştır. Bu kampanya
nüfusun bir kısmının okul dışında kaldığı görülmektedir. kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı'na bağışlanan arsa
DİE'nin 1997-1998 verilerine göre 1996-1997 öğretim 2
yüzölçümü ise 625262,57 m dir. TÜRKİYE'NİN EĞİTİM
yılında ilkokul düzeyinde okullaşma oranı % 90.74; ALANINDAKİ BAŞLICA SORUNLARI I.Öğretmen
ortaokullarda % 64.47; lise ve dengi okullarda ise %
eksikliği
50.89'dur. Söz konusu düzeylerdeki kızların okullaşma
2. Altyapı eksikliği (okul, derslik, laboratuvar)
oranlarına bakıldığında erkeklerd^n daha düşük olduğu
3. Düşük okullaşma oranı
görülmektedir. 1997-1998 öğretim yılında 8 yıllık
4. Kız çocuklarının okula gönderilmem^si
kesintisiz zorunlu eğitime geçümesiyle 7-14 yaş grubunda
5. Eğitime ayrılan bütçenin yetersizliği
okullaşma oranının % 82.21, ortaöğretimde (lise ve
6. Eğitim sisteminin çok sık değiştirjlmesi
dengi) ise, % 50.03 olduğu görülmektedir, Bu durumda
KIZ ÇOCUKLARININ OKULA GÖNDERİLMEME
yasalarda 18 yaşına kadar çocuk kabul edilen bireylerin
NEDENLERİ
özellikle 15-18 yaş grubunda, sadece % 50'si eğitimden
1- Ekonomik sıkıntılar, çocukların çalıştırılması
yararlanmakta, % 50'si okul dışında kalmaktadır.
-GÜNCEL: TÜRKİYE'NİN SOSYO-EKONOMİK KONULARI- 101
Aîlgi Notu /
"o
UJ
o
Crt
Q
UJ
2. "Öğretmenlik mesleği kariyer basamakları sistemi"nin 24 Nisan 2003 tarihinde çıkan 4842 sayılı kanunla
temel amacı öğretmenlik mesleğinde kaliteyi hayırseverlerin eğitime yaptıkları harcamaların %
yükseltmektir. Buna göre öğretmenlik mesleğine; 100'ünü gider gösterebilmeleri sağlanmıştır. "Eğitime
aday öğretmen, öğretmen, uzman öğretmen ve % 100 Destek" olarak adlandmlan kampanyanın
başöğretmen olmak üzere 4 kariyer basamağı amacı Türkiye'nin eğitimde niceliksel sorunlarının
getirilmiştir. çözümünü sağlamaktır.
(Cevap D) (Cevap B)
5
ÜJ
>
3. Eğitim sektörü devletin tekelinde değildir, özel sektör 8. Türk Milli Eğitiminin temel ilkeleri 1739 sayılı "Milli
yatırımcıları da eğitim alanında faaliyet Eğitim Temel Kanunu"nda belirtilmiştir. Hükümet
gösterebilmektedir. politikaları bu ilkelerden değildir. Hükümetler, Milli
Eğitim Tem9İ Kanunu'ndaki ilkelere göre eğitim
(Cevap B)
alanındaki çalışmalarını sürdürürler.
(Cevap E)
Yediiklim
Eğitim Bilimleri Dergisi
yazar kadrosu
tarafından
hazırlanmış
Türkiye'nin
İLK ve TEK
profesyonel KPSS
yaprak test serisi!
Asil Yayın Dağıtım Ltd. Şti.
Fevzi Çakmak 1. Sokak No:22/A Kızılay/Ankara e-posta: asil@asityayin.com.tr
Tel.0312. 230 28 80-81 Faks.0312. 230 28 82 internet:asilyayin.com.tr