You are on page 1of 107

-TÜRKÇE-

TURKÇE I Cümlede Anlam ve Cümlede Anlatım

CÜMLEDE ANLAM 2. Varsayım Bildiren Cümle

Varsayalım, kabul edelim, tut ki, diyelim ki gibi sözlerle


Bu ünitede cümlenin dilbilgisi açısından değil, anlam
açısından geniş bir değerlendirmesini yapacağız. Cümle- kurulan ve eylemin bizim istediğimiz gibi sonuçlanması
leri bizlere ilettiği anlamlar bakımından tasnif edeceğiz. hâlinde ortaya çıkacak durumu gösteren cümledir.
• Tut ki karnım acıktı, ne yapacağım?
1. Eş ve Yakın Anlamlı Cümleier • Kabul edelim ki senin dediklerin oldu, eline ne geçe-
Aynı düşünceyi, anlamı farklı söz ve söz gruplarıyla cek?
anlatan cümlelerdir. • Diyelim ki senin dediğin doğru, ne değişecek?
• Yapayalnız kaldığını düşün bir an.
Örnek:
Kasaba kültürü bûtün yaşamımızı etkiler. 3. Olasılık - Olabilirlik Bildiren Cümle
Kasaba görgüsü her yönüyle davranışlarımıza, ilişkileri- Eylemin sonucuyla ilgili bir olasılığı, tahmini veya sezgiyi
mizeyansır. anlatan cümlelerdir.
2005 KPSS
• Şimdi bizim oralara çoktan yaz gelmişîir.
• Sanırım bunu ona İsmail söylemiş.
Aşağıdakilerden hangisinde verilen yargılar an- • Yarın işe biraz geç gelebilirim.
lamca birbirine yakındır? (2005 KPSS) • Gönderdiğim mektubu şimdiye kadar almıştır.
A) -Büyük şiirler, belirli bir tema üzerine kurulur. = 4. Gerçekleşmemiş Beklenti Bildiren Cümle
-Çok değişik temalarda şiir yazılabilir.
Bir eylemin istenildiği gibi sonuçlanmadığını dile getiren
B) -Şiirde gereksiz hiçbir sözcük kullanılmamalıdır. cümle çeşididir.
-Doldurma sözcükler, şiirin şiirselliğini yitirmesine
• Verdiği sözü tutar sanmıştım. (tutmadı)
yol açar.
• Oysa biz sınavı kazanacağından emindik. (kazana-
C) -Şiirde çok yinelenmiş, aşınmış sözlere yer yok- madı)
tur. • Beni anlayacağını düşünmüştüm. (anlamadı)
-Şiirde aranan özelliklerden biri de imgelerdeki
yeniliktir. 5. Eşitliğin Söz Konusu Olduğu Cümleler
D) -Şiirde duygusal yoğunluk ağır basar. Herhangi bir şeyin eşit biçimde paylaşıldığını belirten
-Her şairin duyguları yansıtış biçimi, birbirinden cümlelerdir.
farklıdır.
• Paranın yarısını kardeşine verdi.
E) -Şiirde önemsenen özelliklerden biri de, içtenliktir • Karpuzu iki görümce ortadan bölüp yediler.
-Şair, duygusunu, düşüncesini kolayca aktara- • Satrançta yine yenişemediler, berabere kaldılar.
bilmelidir.
6. Tanım Cümleleri

Eş ve yakın anlamlı cümleler aynı mesajı farklı ifade- Bir varlık ya da kavramın özel ve değişmez niteliklerini
lerde dile getiren cümlelerdir. C seçeneğindeki cüm- sıralayarak tanıtan cümlelerdir. Zihinden sorduğumuz
lelerde şiirdeki sözlerin, ifadelerin yeni olması vurgu- "Kimdir?", "Nedir?" sorularına cevap verebilirler.
lanmak istenmiştir.
• Şiir, artık taşınamaz hale gelen duyguların mısraya,
(CeyapC)
sese dönüşmesidir.
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

• İnsan; konuşan, ağlayan ve gülen en önemlisi düşü- 2. Amaç-Sonuç İlişkili Cümle


nen birvarlıktır.
Eylemin hangi amaca bağlı olarak ortaya çıktığını göste-
ren cümledir.
7. Karşılaştırma Cümleleri
• Sınavı kazanmak için kursa gitti.
Herhangi bir yargıyı daha net ortaya koyabilmek için iki • Dolaşmak üzere parka çıktılar.
varlığı, iki nesneyi ya da iki kavramı karşılaştıran bir
cümle çeşididir. • Bunu konuşmak amacıyla toplantı yaptılar.

• Bu kazak öbüründen daha güzelmiş. nilgiNotu/


• Annesi babası kadar anlayışlı değil. | Neden-sonuç cümlelerini amaç-sonuç cümlelerinden
I ayırt ederken şuna dikkat etmeliyiz. Neden-sonuç cümle-
8. Karşıt Durum Bildiren Cümleler ! ierinde neden olarak gösterilen yardımcı cümlenin ger-
Aynı varlığın veya nesnenin, zıt durumlarını anlatan | çekleşmiş ya da gerçekleşmey9 başlamış olması gerekir.
cümlelerdir.
• Adam çok sert görünüyordu; ama oldukça yumuşak
kalpliydi. Kırmızı ısıkta geçtiğinden, polis C9za vazdı.
• Bu resim bedensel bir çöküşün yanında, duygusal bir Neden (gerçekleşmiş) Sonuç
filizlenmeyi anlatıyor.
Uyarı: Karşıt durum bildiren cümlelerle karşılaştırma :
bildiren cümleler, karıştırılmamalıdır. Karşıt durumda aynı Dolasmak üzere parka çıktılar.
varlığın zıt özellikleri söz konusudur. Karşılaştırmada ise Sonuç
iki farklı varlık ya da olay vardır. Amaç
(Eylemin gerçekleştiği-
9. Önyargı Bildiren Cümleler
ni bildirmiyor) ______
Eylemin henüz kesinlik kazanmadığı bir zamanda onun
nasıl sonuçlanacağıyla ilgili olarak kişisel bir yargıda 3. Koşul-Sonuç İlişkili Cümle
bulunan cümledir.
Eylemin gerçekleşmesini belirli bir koşula bağlayan
Önyargı cümleleri insan, kurum ya da kavramları daha cümlelerdir.
sonuç belli olmadığı halde yargılar.
• Gelirsen, mutlu olurum.
• Sınavı kazanacağını sanmıyorum. Koşul Sonuç
• Yine ağzına geleni söyleyeceğind^n eminim.
• Biliyorum fazla okuyucu toplamayacak bu oyun. • Ko$ ama dikkatli ol.
Koşul Sonuç
CÜMLEDE ANLAM İLİŞKİLERİ
• İrtsan sorundan uzaklaştıkça çözümü daha ivi görür.
Koşul Sonuç
1. Neden-Sonuç İlişkili Cümle
4. Gerekçe Bildiren Cümleler
Sonucu ortaya çıkaran nedenin gösterildiği cümlelerdir.
• Kırmızı ışıkta geçtiğim için polis ceza yazmış. Bu cümleler, yargının dayandığı nedenlerin bildirildiği
cümlelerdir. Bu cümlelerde bir düşünce ya da davramşın
• Yorgun olduğundan ödevlerini yapmadı.
nedeni belirtilir, açıklanır.
• Sevimsizliği yüzünden komisyona seçilmedi.
Neden-sonuç ilişkisi çoğunlukla "için, ile, -den dolayı, - • Onunla tartışılmaz; çünkü kırıcı olabilir.
den ötürü" ilgeçleri;"- den/-dan" eki ya da kimi bağlaç ve • Adını bilmediğim için ona seslenemedim.
sözcüklerle kurulur.
5. Yorumlama Bildiren Cümleler
Neden-sonuç ilişkisi vurguyla da kurulabilir.
Anlatıcının görülüp duyulanlardan kendince bir anlam
• Bayramlarda el öpmeyg gitmedim, şimdi benimle çıkardığı cümlelerdir. Anlatıcı aynı zamanda olay ya da
konuşmuyor. duruma açıklık getirir. Bu nedenle bu cümleler özneldir.
• Bu seminere katılanların birçoğunun istemeye iste-
meye geldiğini düşünüyorum.
• Sınav soruları çok kolaydı.
-TÜRKÇE-

CUMLEDE ANLATIM BİÇEM (ÜSLUP) NEDİR?

Her yazarın ya da şairin bir eseri meydana getirirken


1. Nesnel (Objektif) Anlatım duygu ve düşüncelerini bizlere aktardığı bir ifade tarzı
vardır. Bunu biçem olarak ele alırız. Üslup d^rken şunlar-
Bilimsel verilere dayanan, kişiden kişiye değişmeyen,
dan bahsediyoruz:
değişik yorumlara yol açmayan, kanıtlanabilir anlatım
türüdür. * Yazarın dil ve anlatım özellikleri
Bİİ0İ Nottt f * Sözcük seçimi
* Söz sanatlarına yer verm^si
Nesnel cümleler, öznenin yani söz söyleyen kişinin dü-
* Yalınlık, duruluk
şünc9 ve duygularına değil; nesnenin, varlığın kendi
* Cümle kuruluşları
gerçeğine dayanan; dolayısıyla kişilere göre değişmey^n
yargı bildirir.
• Şiirin yanında roman da yazmış. İÇERİK(KONU)NEDİR?
• Üstünde bol bir pantolon, dar bir kazak vardı.
Bir cümİ9de özellikle yansıtılmak istenilen bir duygu ya da
• Fransız Ihtilali 1789'da olmuş. düşünce bulunabilir. Yazar ya da şair ne anlatıyor soru-
sunu sorduğumuzda aldığımız tüm cevapiar konuyu verir.
2. Öznel (Subjektif) Anlatım

Kişiden kiştye değişen, tartışmaya açık, yazarın özel


görüşlerini, duygularını, yorumlarını yansıtan anlatım
Bir yazıya "Ne anlatılmış?" sorusunu yönelttiğimizde
türüdür.
aldığımız yanıt "konu"; "Niçin anlatılmıştır?" sorusunu
• Bu şirketin geleceğini parlak görmüyorum. (Kişisel) yönelttiğimizde aldığımız yanıt "amaç, ana düşünc^";
"Nasıl anlatılmıştır?" sorusunu yönelttiğimizde aldığımız
• Tüm yazarlardan daha etkileyicidir, Tanpınar. (Kişisel)
yanıt "biçem"clir.
• Konserde dinlediğim tüm ezgiler eşsiz denebilecek
kadar güzeldi. (Kişisel)
CÜMLETAMAMLAMA
BilgiNotu'
Cümlenin başı, sonu ya da ortası boş bırakılarak uygun
Cümleyi kuran yazar yanlıdır ve bu cümlede yazılanlar
kanıtlanamaz. şekilde tamamlanması istenebilir. Cümle tamamlama
sorularında anlamsal ilişki, zaman ve kişi yönünden
3. Doğrudan Anlatım uygunluk ve kulianılan bağlaç ya da edatlar önem arz
9der.
Verilmek istenen yargının doğrudan kişinin ağzından
belirtildiği anlatım çeşididir.

• Kocası, "Daha çok kazan!" diye karısına baskı yapı-


yordu.
• Çocuk, babasını, "Bisiklet almasan sınıfta kalırım."
diye tehdit etmiş.

4. Dolaylı Anlatım

Bir cümlenin kişi, zaman ve anlatıcı değişiklikleriyle yeni-


den anlatılmasıdır.

• Çocuk, babası ona bisiklet almazsa ders çalışmaya-


cağını söyledi.
• Tiyatrodan çıktığımda arkadaşım, Hazım'ın sahnede
canlandırdığı prensin gerçek hayatta da yaşamış ol-
duğunu söyledi.
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemin iki kez


yapıldığı kesindir?
ÇOZUMLU KONU
KAVRAMA TESTİ
A) Geçenlerde onunla Ahmet'in evinde karşılaştım.
B) Bana yine, aynı sözleri mi söyleyeceksin?
C) Bu paltoyu da güzel yapmışsın.
1. Aşağıdakilerden hangisinde, "iki durumdan birini D) Gelecek hafta bir savunmam daha var.
seçme" anlamı vardır? E) Öğretmenimiz yarın derse tekrar gelecek.

A) Senin yollarını gözlüyorsam bu seni gerçekten


çok sevdiğimdendir.
B) Mutluluklar paylaşıldıkça büyür oysa acılar tam
tersidir.
C) Bu kadar üstüme gelmene gerek yok nasıl olsa
bu iş biter.
D) Bilsen kalbimde senin varlığını, ebediyen çık- Dostoyevski'yi tanıdıktan sonra bizim dev dediğimiz
mazsın hayatımdan. Balzac'ın ne kadar cüce olduğunu anladım.
E) Yas tutup karalar bağlamaktansa, oturur seni
yazarım beyaz sayfalara. Aşağıdakilerden hangisi anlamca bu cümleye en
yakındır?

A) Dostoyevski gelmiş geçmiş en büyük yazarlar-


dandır.
2. Bir gülümseme iki insanın en kısa yoldan buluşması-
B) Dostoyevski'ye göre Balzac yazın alanında bir-
dır.
z:o kaç adım geridedir.
Bu cümle aşağıdaki yargılardan hangisini destek- C) Balzac, Dostoyevski'ye göre daha az sayıda e-
lemektedir? ser vermiştir.
o
o D) Okuyucu bir yazarı değerlendirirken diğerleriyie
CM
A) Mutlu olmanın en iyi ifadesi bir gülümseyiştir. kıyaslamalıdır.
B) Bir gülümseme en iyi iletişim kurma yoludur. E) Dostoyevski'nin eserleri Balzac'ınkilere göre da-
C) İnsanlığın var olduğu günden beri gülümseme ha çok okunmuştur.
vardır.
D) însanlığın en büyük göstergesidir bir gülümse-
yiş...
E) Ruhun enerji depoladığı zamandır gülümseme
anı.

3. Aşağıdakilerden hangisi olumsuz bir yargı içer- 6. (I) İnsanların çağlar ve medeniyetler boyunca aynı
memektedir? tarzda duyduklarını, düşündüklerini ve hareket ettikle-
rini bilmek yeterli değildir. (II) Tarih de bize aynı haki-
A) Manzara tasvirlerini çizmede yazarın pek de ba- kati öğretir. (III) Önemli olan ayrılmak değil, birleş-
mektir; fakat zorla değil anlayış ve duygu ile
şarılı olduğu söylenemez.
birleşilmelidir. (IV) Objektif bilgi bize sadece anlaşıl-
B) Onun eserlerinde nedeni bilinmeyen bir tekdüze- maz ayrılıkları gösterir. (V) Halbuki sevgi kaynaşma
lik görünüyor. imkanları yaratır.
C) Cümle kurallarına önem vermemesi anlatım bo-
zukluğuna yol açıyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
D) Kalıplaşmış sözleri kullanması hayal gücünün "öneri" söz konusudur?
dar olduğunu gösteriyor.
A) I B) II C) III D) IV E) V
E) Her söyleyişinde bir kendine görelik sezilmesi
onun farkını ortaya koyuyor.
-TÜRKÇE-

7. Dört duvar arasında kalmaya zorlananlara esir 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yakınma anlamı
diyoruz; oysa mekana bağlı bir olgu değildir esaret. vardır?
Açık sokaklarda vürüvüp de tutsak olan niceleri var.
A) Yaprak test sorularının çoğunu çözemedim.
Yukarıdaki cümlede altı çizili sözün yerine aşağı- B) Dünkü sınavlardan da düşük not bekliyorum.
dakilerden hangisi getirilirse cümlenin anlamı C) KPSS sorularının bir an zor olduğunu düşünelim.
değismez?
D) Matematik sınavları da her zaman zor oluyor.
A) Düşündüğünü dile getirmekte oldukça zorianan E) Bir gün öncesinden sınavlara çalışmış.
B) Seyahat etme özgürlüğü elinden alınan
C) Beyinleri sandığa kilitlenmiş, ayakları
prangalanmamış H.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "tanım" vapıl-
D) Yapmak istediği her şey engellenen mamıştır?
E) Başkaları tarafından yönetilmekten hoşlanan
A) Tarihi olayların edebiyata etkisi kaçınılmazdır.
B) Bugüne değil yarına hitap etmektir sanat eseri-
nin sırrı.
C) Şair için şiir yazmak, yemek yemek gibi doğal bir
şeydir.
8. I. Ahmet Haşim, aruzun inceliklerini iyi bilen bir şairi-
D) Sanatçı, doğayı kendi süzgecinden geçiren kişi-
mizdir.
dir.
II. Bazı şiirlerini Piyale adlı kitapta topladı. E) Edebiyat, konuşma dilinin sanatsal eyleme dö-
III. Onun "0 Belde" şiiri, benim üzerimde derin izler nüşmesidir.
bırakır.
IV. Şiiri, yalnızlığı sevdiren ender şahsiyetlerimizden 'i
biridir.
12.1. Herkesi kızdırmıştı; çünkü söyledikleri çok kırıcıydı.
V. Onun hüzün anlayışı hak ettiği yere hâlâ geleme- m
miştir. ^ II. Yemek yandığından tadı pek güzel olmamıştı.

Yukarıdaki cümlelerin hangisi kanıtlanabilirlik yö- :|= III. Surat asması yüzünden etrafında kimse kalmaya-
nünden diğerlerinden farklıdır? S cak.
IV. Dün okuduğu roman akıcı bir üsluba sahipti.
A)l B)ll C )l l l D) IV E) V
V. Bize gelmedikleri için onlara gitmiyoruz.

Yukarıdaki cümlelerin hangisinde neden-sonuç i-


lişkisi yoktur?

A) C)lll D) IV E)V

9. I. Kalıcı olmanın bir şartı da anlaşılır olmaktır.


II. insan bütün gücüyle çalışarak başarılı olabilir.
III. Masasıyla yatağını çok sever, onlara gözü gibi ba- 13. 0 yazarı okurken insan, sanki başka bir dünyada
kardı. yaşıyormuş gibi hissediyor kendini. Bununla da
IV. Dinlemesini öğrendikçe başkaları tarafından din- kalmıyor kendini roman kahramanının yerine koyuyor.
lenirsin.
Bu parçada eserin hangi özelliği belirtilmiştir?
V. Derslerinde başarılı olmazsan hayatta başarılı o-
lamazsın. A) Etkileyiciliği
B) Özgünlüğü
Yukarıdaki cümlelerin hangisinde yargının ger-
çekleşmesi bir koşula bağlı değildir? C) Tutarlılığı
D) Doğallığı
A)l B )ll 0) III D) IV E) V E) Evrenselliği
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

14.1. Annem yemeği bugün çok güzel yapmış. 17. Aşağıdakilerden hangisi, söyleyenin kişisel dü-
şüncesini içermemektedir?
II. Kendimle hiç baş başa kalamıyorum ki!
A) Elif Şafak gördüğünü okurlarına da gösterme
III. Ankara'ya gelir de nasıl beni aramazsın. başarısı gösteren ender yazarlardandır.
B) Bu roman Peyami Safa'nın en önemli eseridir ve
IV. Bu parayla hiç ayın sonu getirilir mi? bir başyapıt sayıhr.
C) Yurt dışında adını duyuran sanatçı resimde hari-
Numaralanmış cümlelerde aşağıdaki anlamlardan
hangisi yoktur? kalar meydana getiriyor.
D) 1950'de piyasaya çıkan bu kitap o dönemin sos-
A) Sitem C) Abartma B) Yakınma yal sorunlarını ele alıyor.
E) Beğenme D) Azımsama E) Yaşar Kemal, Anadolu insanının duygularına en
iyi tercüman olan yazanmızdır.

18.1. Yabancı müzik piyasasını yakından izlemeye çalı-


şıyorum elbette
II. Aydının topluma öncü olması gerektiğini sanırım
herkes bilir.
15. Aşağıdakilerin hangisinde "için" sözcüğü cümleye
"amaç-sonuç" anlamı katmaktadır? III. Romanın kahramanları, yaşadıkları çevrede örnek
alınan kişi olmalıdır.
A) Öğrenimin için ayırdığım para suyunu çekti. IV. Şiire karşı roman çok eski olmayan bir edebiyat
B) Beni sevmediği için onunla konuşmak o türüdür.
istemiyorum. •§
V. Yazar eserine son noktayı koyduktan sonra benim
C) Annem için gerekirse canımı bile veririm. g dememelidir.
D) Kitabı almak için babama neredeyse yalvardım. <Ş_
E) Senin için her şey kolay bir de bana bak. 5 Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
olasılık (tahmin) anlamı vardır?

A) I B) II C) D) IV E)V

19. Bir şair, kendi kendisinin adamı olduğu sürece başka-


16. Aşağıdaki cümleierin hangisinde "yorum" soz larına ışık tutabilir.
konusu değildir?
Aşağıdakilerden hangisi yukarıdaki cümleyle an-
A) Yansıma, güncel olaylara bakış açısıyla farklı bir lamca aynı doğrultudadır?
dergi olma özelliğini gösteriyor.
A) Ancak taklitten uzak duran şair insanlara doğru
B) Çok ilginç resimlerin olduğu son sayısı okurların
yol gösterebilir.
bir hayli hoşuna gitti.
B) İnsanlara yön veren şair bir ideolojiyi benimse-
C) Abdullah Yıldırım bu eserinde toplumun iletişim
mekzorundadır.
tarzı hakkında özgün tespitlerde bulunmuş.
C) Bir şair kendisiyle barışık bir hayat sürerse ya-
D) Bu derginin eski edebiyata yer vermesi de mec-
rarlı olabilir.
mualar arasında ona saygınlık kazandırıyor.
D) Diğer düşünceleri görmezden gelen şair yanlış
E) Bu derginin yazarlarından Sıtkı Ermiş'in 'Tele-
yoldadır.
fonsuz Hayat" adlı kitabı dün satışa çıktı.
E) Şairin şiiri kendi hayatından da izler taşımalıdır.
-TÜRKÇE-

20. (I) Şiddetli bir rüzgar esti; önce soğuk, sonra ılık. (II) 24. Aşağıdaki cümlelerden hangisi bir eserin üslu-
İri iri erikler toprağa döküldü. (III) Rüzgarla birlikte az- buyla ilgili bir değerlendirmedir?
gın bir yağmur başladı. (IV) Olgunlaşmış bal gibi şef-
taliler temizlendi, pırıl pırıl oldu. (V) Her taraftan sel A) Öykülerinde kenar mahalle insanını anlatıyor.
gibi su geliyordu. B) Olayların kahramanları adeta gerçek hayatta
gördüğümüz kişilerdir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
C) Gecekondu yaşantısı en güzel onun eserlerinde
"benzetme" yapılmıştır?
görülebilir.
A)l B)ll 0) III D) IV E) V D) Kitaplarını oldukça hacimli hale getirmeden
bastırmaz.
E) Halk için yazmak iddiası olduğundan sözcükleri
seçerek yazar.
21. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşılaştırma
vapılmamıstır?
25. "Eğitimin amacı, doğuştan insanda varolan cevheri
A) Aşkın gizemi.ölümün gizeminden daha büyüktür. işlemek, özü geliştirmektir."

B) Aile, her türlü davranışın öğretildiği bir okuldur.


Bu cümleye anlamca en yakın olan cümle aşağı-
C) En büyük mutluluk, özgür düşünceli olmaktır.
dakilerden hangisidir?
D) İnsanla hayvan arasındaki fark edeptir
E) Ekmekten sonra eğitim, bir milletin en büyük ihti- A) Eğitim yaşlılığın en iyi güvencesidir.
yacıdır. B) Bir insana yeni bir şey öğrettiğimizi söyleyeme-
yiz, aslında onun kendi içinde bir şeyler keşfet-
ço mesine yardımcı oluruz.
"o C) Eğitim, çocuğu önce dünyada, sonra da özel
ır çevrelerde varlığını sürdüreceği şartlara hazır-
UJ
22. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, koşul-sonuç Q lamaktır.
co
ilgisi vardır? D) Eğitimin gayesi; kişiyi çevresiyle uyum içinde ya-
şatmaktır.
A) Hayatta rövanş yoktur.
E) Eğitimin kökleri acı meyveleri tatlıdır.
B) Zaman her şeyi alıp götürür.
C) Cahil kimsenin yanında kitap gibi sessiz ol.
D) Elmas yontulmadan, insan yanılmadan mükem-
melleşemez.
26. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "için" sözcüğü
E) Gününü gün edenler, sadece gününü dün eder-
amaç-sonuç ilgisi kurmuştur?
ler.
A) Kızı için bir etek almış.
B) Çok çalıştığı için yorulmuş.
C) Otobüs gelmediği için geç kaldık.
D) Ev aldığı için sıkıntıya girmiş.
E) Kalın giyinmediği için üşümüş.

23. Aşağıdaki cümlelerin hangisi, söyleyenin kişisel


düşüncesini içermemektedir? 27. "Teknoloji geliştikçe, insanlar rahatlık bekledi;
ama beklenenin tersine...."
A) İki bölümden oluşan bu eser, yarın yeni salonda
oynayacak. Bu cümle aşağıdakilerden hangisi ile sürdürülemez?
B) Evin en güzel yeri salondur. A) bunalımlarla karşılaştılar.
C) Tabloda kullanılan renkler oldukça uyumluydu. B) yeni sorunlara daldılar.
D) Bu şiiri herkesin içinde en güzel ben okurum. C) karmaşayı doğurdu.
E) Mutluluğun temelinde zenginlik yatar. D) ilkellik getirdi.
E) umudu getirdi.
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

28. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tanım yapılmış- ÇÖZÜMLER


tır? Bu tip sorular gerçek sınavda karşımıza en çok çıka-
A) Açlık kılıçtan bile keskindir. cak soru tipidir. Herhangi bir bilgiye gereksinim duy-
madan dikkatiniz ve gerçek hayatınızdaki edinimleri-
B) Suyun değeri, kuyu kuruyunca anlaşılır.
nizle çözebileceğiniz bir sorudur. Yas tutup karalar
C) Bir insan, söylediği şeylerden çok söylemedikle-
bağlamaktansa onu beyaz sayfalara yazmayı tercih
riyle de anlaşılır.
ediyor.
D) Uyanıkken rüya görmenin adıdır aşk.
E) Bir okul açan bir hapishane kapatmış olur. (Cevap E)

Yakın anlamlı cümlelerin farklı bir şekilde sorulduğu


soru tipidir. Bir cümleyi iki farklı şekilde söyleyebiliriz.
Aynı sözcükler olmasa da eş ya da yakın anlamlı
sözcüklerle cümlelerin kurulması gerekir. B seçene-
ğiyle öncül (soru kökünde verilen cümle) aynı anlam-
29. (I) Yazar bu hikayelerinde de, eşsiz anlatım gücünü
dadır.
devam ettirmiş. (II) Onun hikayelerinde gereksiz ifade
ve benzetmelere rastlayamazsınız. (III) Betimleme (Cevap B)
cümleleri onun dilini oluşturur. (IV) İki kişilik yoksul
dünyaları yıllardır anlatır hikayelerinde. (V) Canlı dili
sayesinde hikaye kahramanlarıyla konuşur gibi olu- "Her söyleyişinde bir kendine görelik sezilmesi onun
yorsunuz. farkını ortaya koyuyor." Bu cümlede hiç bir sözcük hiç
bir şekilde bir olumsuzluk bildirmiyor.

Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi (Cevap E)


içerikle ilgilidir?

A)l B)ll C)lll D) IV E) V "Bu paltoyu da güzel yapmışsın." cümlesinde geçen


"da" bağlacı iki anlamı birbirine bağlar. I. anlam başka
palto da yapmışsın ve güzel olmuş "da" bağlacı bu
eylemin ikinci kez yapıldığı anlamını veriyor.
(Cevap C)

30. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde olumlu bir ön- 5. Yazın kelimesi edebiyat anlamına gelir. Dev ve cüce
yargı vardır? kelimeleri daha ileri ya da daha geri olma anlamını
yakın olarak veriyor. Bu yüzden yanıt B'dir.
A) Bu film gişe rekorları kıracak.
(Cevap B)
B) Eleştiri yaparken duygularına yenilmiş.
C) Bu takım eminim bu sene de birinci olamayacak.
D) Bu kitaba çok emek verdin; ama satılacağını
6. Öneri, bu durumun daha güzel sonuçlanması için
sanmıyorum.
uygulanmasının doğru olacağının düşünüldüğü ter-
E) Yazılı notum yine kötü gelecek. cihtir. Anlaşma konusunda bir öneri olarak duygu ve
anlayış olması gerektiği yazarın fikridir. Yazarın doğ-
rusudur.
(Cevap C)

7. Soru kökündeki altı çizili sözcüğe dikkat edelim.


Yalmzca olumsuz yargıların altı çizilir. "Beyinleri san-
dığa kilitlenmiş, ayakları prangalanmamış" yargısı "a-
çık sokaklarda yürüyüp de tutsak olan" ifadesiyle ay-
nıdır.
(Cevap C)
-TÜRKÇE-

8. Kanıtlanabilirlikten kastettiğimiz nesnellik ya da öznel- 16. Yorum, kişisel duyguların katıldığı cümlelerde söz
liktir. II. cümledeki yargıyı kanıtlayabiliriz. Şiirlerini konusudur. E şıkkındaki yargıyı tamamıyla kanıtlaya-
"Piyale" adlı kitapta toplayıp toplamadığını araştırarak biliriz. Kanıtlanabilir yargılar nesneldir.
kanıtlayabiliriz ama diğer yargılar yazarın kendi duy-
(Cevap E)
gularını yansıttığı için özneldir.
(Cevap B) 17. "Kişisel düşüncesini içermemektedir." ifadesiyle
nesnel cümlenin bulunması isteniyor. Kitabın 1950'de
9. Koşullu bir durumun gerçekİ9şmesi için başka bir piyasaya çıktığını kitap 9vine giderek kanıtlayabiliriz.
koşulun sağlanması gerekir III. cümle hariç tüm cüm- Dönemin sorunlarını ele alıp almadığını da kitabı o-
lelerde koşul ilgisi var. kuyarak kanıtlayabiliriz.
(Cevap C) (Cevap D)

10. Yakınma, herhangi birilerinden ya da herhangi bir 18. Tahmin "olabilir" ya da "olmayabilir" yargısıdır. II.
durumdan şikayet etmek demektir. "D" şıkkında ma- cümlenin yüklemini yazar "sanırım herkes bilir." Şek-
tematik sınavlarının her zaman zor olduğu ifadesin- linde bağlamıştır. Bunu herkes bilmeye de bilir. Bu
den bu durumdan şikayetçi oldukları anlaşılmaktadır. yalnızca yazarın düşüncesidir.
(Cevap D) (Cevap B)

H.Tanım içeren cümleler bizi btlgilendirecek kadar 19. Örnek cümlede "kendisinin adamı olmak" ifadesi
detaylı olmalıdır. Tarihi olayların edebiyata etkisi ka- taklitten uzak durmak anlamına karşılık gelir. Başka-
çınılmazdır derken tarihin ya da edebiyatın ne oldu- larına ışık tutmak ise "doğru yol gösterir" cümleciğiyle
ğunu açıklayan bir bilgi verilmemektedir. örtüşür.
(CevapA):| (Cevap A)
cc
UJ
Q
12. Neden-sonuç cümlelerinde bir durumun sonuçlanmış w 20. Zayıf olan bir öğenin herhangi bir yönden güçlü olan
olması gerekir, neden olarak gösterdiğimiz açıklama ^ bir öğeye benzetilmesini arayacağız. IV. cümlede şef-
ise sonucu anlamamıza yardımcı olmaiıdır. D şıkkın- .ş taliler bala benzetilmiştir.
da ned9n-sonuç ilişkisi yoktur. Olgunlaşmış bal ! gibi j şeftaliler I temizlendi.
j Kendisine Benzeti- Benzetme İ Benzeyen | Benzetme
g len (Güçlü Yönü | Zayıf olan | Yönü
o
olan)
(Cevap D) (Cevap D)
21. A seçeneğinde.aşkın gizemi ile ölümün gizemi karşı-
13. Özgürlük, farklılık, sıra dışılıktır. Bu parçada "roman laştırılmıştır.
kahramanının yerine koyuyor" ifadesi kullanılmış. Bu C seçeneğinde özgür düşünceli olmanın mutluluğuyla
kişiyi bunu hissettirecek kadar etkilemiş anlamına ge- başka mutluluklar "en" sözcüğüyle karşılaştırılmıştır.
lir. D seçeneğinde insanla hayvan karşılaştırılmıştır.
(Cevap A) E seç9neğind9 birer ihtiyaç olarak ekmek ve eğitim karşı-
laştırılmıştır.
14.1. cümlede beğenme, II. cümlede yakınma, III. cümle- B seç9n9ğind9 karşılaştırma yoktur.
de sitem, IV. cümİ9de azımsama anlamı vardır. Ama (Cevap B)
abartma anlamı yoktur.
(Cevap C) 22. D seçeneğindeki cümlede bir sonuca ulaşmak için bir
şartın sağlanması gerektiği anlamı vardır.
(Cevap D)
15. Amaç-sonuç cümlelerinin genel özelliği amacın henüz
gerçekleşmemiş olmasıdır. D şıkkındaki cümlede ba-
23. A seçeneğindeki cümle doğruluk veya yanlışlık bakı-
basına yalvarmış olması bir sonuçtur; fakat cümled^n
mından ispatlanabilir olduğundan nesneldir.
kitabı alıp almadığı bilgisine sahip olamıyoruz, bu ne-
denle doğru yanıt D şıkkıdır. (Cevap A)
(Cevap D)
10- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

24. "Nasıl anlatmış?" sorusunun cevabı üslûptur. Buna


göre E seçeneği üslûpla ilgilidir. ÇIKMIŞ SORULAR
(Cevap E) ve ÇÖZÜMLERİ
25. "Soru kökünde verilen cümle ile B seçeneğindeki 1. (I) Sergi, 27 sanatçının yapıtlarından oluşuyor. (II)
cümlede, insanların aslında bilgi ile dolu olduklarını Sergide 150 yapıt yer alıyor. (III) Bu yapıtlar iki teknik-
yapılacak tek şeyin bu bilginin dışarı çıkmasını sağ- le üretilmiş. (IV) Serginin 21 Haziran -16 Eylül tarihle-
lamak olduğudur. ri arasında açık kalacağı bildirildi. (V) Geniş kapsamlı
(Cevap B) ve çok renkli bu sergi, çağdaş Türk plastik sanatları
konusunda bir fikir vermesi açısından büyük önem
taşıyor.
26. A seçeneğindeki cümlede "için" sözcüğü amaç-sonuç
anlamı katmıştır. Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin
hangisinde, söyleyenin kişisel görüşlerine yer ve-
"kızına vermek amacıyla..."
rilmiştir? (99 DMS OÖ)
(Cevap A)
A)l B)ll. 0) III. D) IV. E) V.
27. Boşluk tamamlama sorularında cümlenin anlam akışı
ve kullanılan bağlaç, edat görevindeki sözcüklere dik- V. cümlenin sonunda anlatıcı serginin "büyük önem
kat edilmelidir. taşıdığını" söylüyor. Bu yargı kişiden kişiye değişen
öznel biryargıdır.
(Cevap E)
(Cevap E)

28. Tanım; "nedir?, kimdir?" sorularına verilen cevaptır.


D seçeneğindeki cümlede aşkın tanımı yapılmıştır.
(Cevap D)
29. "Ne anlatmış?" sorusunun cevabı içeriktir. IV. cümle
de hikayenin konusuyla ilgilidir.
(Cevap D

30. Bir olay ya da durum sonuçlanmadan, onun hakkında


fikir bildirmeye önyargı denir. A seçeneğindeki 2. (I) Öğleden sonra yağmur yağdı. (II) Bulutlar güneşi
cümlede, olumlu bir önyargı vardır. sakladı. (III) Bu, sonbahar günlerine özgü bir yağ-
(Cevap A) murdu. (IV) Önce hafif damlalarla başladı. (V) Sonra
birden hızlanınca çocuklar koşuşarak evlerine çekildi-
ler; sokak hemen boşaldı.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin


hangisinde, birbirini izleyen durumlar belirtilmiş-
tir? (99 DMS OÖ)

A)V. B) IV. 0) III. D)ll. E)l.

I, II, III ve IV. cümlelerde tek bir durumdan bahsedil-


mektedir. V. cümlede ise yağmurun hızlanması, ço-
cukların koşarak eve çekilmesi ve sokağın boşalma-
sı birbirini izleyen durumlardır. Bunun için doğru ce-
vabımız "A" seçeneğidir.
(Cevap A)
-TÜRKÇE- 11

3. (I) Gölde dalışlara başlamadan önce çevreyi ve gölü


iyice inceledik. (II) Dalış için, batı kıyısını seçtik. (III)
Tahmin, kişinin doğru ya da yanlış olduğunu bilme-
Balçık ya da çamura saplanma tehlikesi olmadığın-
den kendi fikrini söylemesidir. Bunu ifade etmek için
dan ve dalgıçların ayaklarına dolanabilecek su bitkile-
de "belki" sözcüğü kullanılabilir. V numaralı cümle
ri bulunmadığından burayı uygun bulduk. (IV) Burada
dört metre olan derinlik, doğuya doğru ilerledikçe ya- anlattığımız özelliklere uygundur.
vaş yavaş artmaya başladı. (V) Kıyılara doğru, dipten (Cevap E)
yukarı bakıldığında, tepelerdeki ormanların ve bulut-
ların görünüşü olağanüstüydü.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin


6. (I) İyot, yaşam için önemli minerallerden biridir. (II)
İyot eksikliği çocuklarda gelişim bozukluğuna ve zeka
hangisinde "neden" belirtilmektedir? (99 DMS OÖ)
geriliğine neden olabiliyor. (III) Ayrıca, iyot eksikliğinin
her yaştaki insanda guatr hastalığına yol açtığı da bi-
D)IV. E)V.
liniyor. (IV) Uzmanlar, iyotun vücudumuzda besinlerle
ve suyla karşılandığını söylüyorlar. (V) Yemeklerde
Burayı uygun bulduk —> sonuç kesinlikle iyotlu tuz kullanılması ve bu tuzun yemek-
Balçık ya da çaımura saplanma tehlikesi olmayışı —► lere, pişmesine yakın katılması gerektiğini önemle be-
neden lirtiyorlar.

III numaralı cümlede neden - sonuç ilişkisi kurulmuş- Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin
tur. hangisinde bir "öneri" söz konusudur? (99 DM S
OÖ)
(Cevap C)
B)ll. 0> III. D) IV. E)V.

Öneri; yapılan bir şeyi daha iyi bir hale sokmak için
4. Bütün(l) hepsi(lll) de(V) vardı.
o farklı çözümler sunulmasıdır. V. cümlede de yazar
Yukarıdaki cümlede tuzun yemeklere nasıl katılması gerektiği anlatılarak
Q
numaralanmış sözcüklerden hangisi atılırsa m okuyucuya öneride bulunulmaktadır.
cümlenin anlatımı bozulmaz? (99 DMS OÖ) tn
o.
(Cevap E)
A)V. B) IV. C)lll. D)ll. E)l.
"5
İÜ
>■

"Bütün" ve "hepsi" kelimeleri aynı anlamı ifade et-


mektedir. Hepsi kelimesi cümleden atılırsa anlam
bozulur ancak bütün kelimesi atılırsa cümlenin an-
lamı bozulmaz. Onun için doğru cevabımız "E" se- 7. (I) Yol üstündeki köyler, sırtlarını tepeye dayamış,
çeneğidir. kuşbakışı seyrediyordu denizi. (II) Kararmış tahtalı,
kırmızı damlı evler ağaçlann arasında kaybolmuştu.
(Cevap E)
(III) Biliyordum, burada yaşayanlar, benim iç geçirdi-
ğim, imrendiğim yaşamlarının farkında değiller. (IV)
Hatta onlar, çevredeki yeşili ayaklarının altında uza-
nan beyaz köpüklü denizi bile hiç görmüyorlardı. (V)
5. (I) Eskiden, kışın dağ yamaçlarına yağan kar, kovuk Bir yaşam kavgasının içinde, gerçeklerle yüz yüze
ve mağaralara doldurulurdu. (II) Üstü çalı çırpı ile ka- savrulup gidiyorlardı.
patılan karın, yazın da böylece, erimeden kalması
sağlanırdı. (III) Yaz gelince bu kar, şehirden katır sır- Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin
tında taşınan meyve sularıyla, özellikle Maraş'ın ü- hangisinde insana özgü özellikler cansız varlıkla-
züm suyundan yapılan pekmeziyle karıştırılıp yenirdi. ra aktarılmıştır? (99 DMS OÖ)
(IV) Bu karışıma o yörede "karsambaç" adı verilirdi.
(V) Kim bilir, Maraş'ın dondurmasının atası belki de A) B)ll. 0) III. D) IV. E) V.
bu karışımdır.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin I. cümlede " köyler denizi seyrediyordu." insana
hangisinde "tahmin" vardır? (99 DMS OÖ) ait olan seyretme özelliği köylere aktarılmıştır.

A)l. B)ll. 0) III, D) IV. E)V. (Cevap A)


12- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

8. I. yüzlerce martı 10.1. onun

II. o ana kadar ortalıkta görünm^yen II. eleştirilerini

III. saklayarak
III. teknenin çevresini sardı
IV. imrendiğim yönlerinden biri de
IV. V9 nereden çıktıkları anlaşılmayan
V. özgün söyleşiler arkasına
Yukarıdaki sözlerin anlamlı ve kurallı bir cümle
oluşturan sıralanışı aşağıdakilerden hangisidir? VI. yapmasıdır.
(99 DMS 00)
B) I., III., IV., II. Yukarıdaki sözlerin anlamlı ve kurallı bir cümle
A) I., II., IV., III. C) II., I., IV.,
D)ll., IV., I., III. oluşturan sıralanışı aşağıdakilerden hangisidir?
III. E) III., IV., I., II.
(99 DMS ÖL)

Anlamlı bir cümle oluşturmak için şu şekilde bir sıra- A) I.,V., III., IV., II., VI.
lama yapılmalı: (I) 0 ana kadar ortalıkta görünmeyen B) I., IV., II., V., III., VI.
(VI) ve n^reden çıktıkları anlaşılmayan (I) yüzterce C) II., III., IV., V., I., VI.
martı (III) tekn^nin çevresini sardı. Doğru sıralanış D) II., V., III., IV., I., VI.
"D" seçeneğinde yer almaktadır. E) IV, V., III., I., II., VI.
(C^vap D)

Anlamlı bir cümle oluşturmak için kelimeleri şu şekil-


de sıralamamız gerekm^ktedir. Onun imrendiğim
yönlerinden biri de eleştirilerini öz-gün söyleşiler
o arkasına saklayarak yapmasıdır. Doğ-ru sıralanış "B"
m seçeneğinde verMmiştir.
9. I. çağımızda bilgisayar kullanımınm 'a (Cevap B)

II. sağlık sorunlarını da

III. tehlikeli olabilecek 11. "Süzgeçten geçirir onları." cümlesi, aşağıdakilerden


hangisinin sonuna getirilemez? (99 DMS ÖL)
IV. beraberind9 getirdi
A) Günlük yazarı, aklına düşeni, kaleminin ucuna
V. hızla yaygınlaşması geleni olduğu gibi yazmaz.
B) Günlük yazarı, içtenlikle doğallığı birbirinden ayrı
Yukarıdaki sözlerin anlamlı ve kurallı bir cümle
düşünmez.
oluşturan sıralanışı aşağıdakilerden hangisidir?
(99 DMS OÖ) C) Günlük yazarı, yaşayıp gördüğü her şeyin gün-
lüğe aktarılmayacağını bilir.
A) I., III., II., V., IV.
B)I.,V., III., II.JV. D)II.,V., D) Günlük yazarı, yazacaklarmın eleştirileceğini ak-
C ) l ., III., V., II., IV. lından çıkarmaz.
I., III., IV.
E) Günlük yazarı, günlüklerinde dedikoduya, gerek-
siz sözlere yer vermek istemez.

A, C, D V9 E S9çeneklerind9 günlük yazarının, yaza-


Anlamlı bir cümİ9 için şu şekilde bir sıralama yapıl-
cağı her şeyi süzgeçten geçireceği anlamı vardır.
malı: (I) Çağımızda bilgisayar kullanımının (V) hızla
Hiçbir şeyi üstünkörü yazmaz, hepsini irdeler. "B"
yaygınlaşması (III) tehlikeli olabilecek (II) sağlık so-
seçeneğinde ise îçtenlikle doğallığın iç içe olmasın-
runlarını da (IV) beraberind9 getirdi. Doğru C9vabı-
dan bahsediliyor. Süzgeçten g^çirme gibi bir durum
mız "B" seç^neğinde yer almaktadır.
söz konusu değildir. Onun için doğru c^vabımız "B"
(Cevap B) seçeneğidir.
(C9vap B)
-TÜRKÇE- 13

12. Mutluluk sorunların yokluğunda değil, tersine onlarla 14. (I) Sınıfın bütün duvarları kar gibi beyaz. (II) Pence-
baş edebilme gücünde saklıdır. redeki tüller, yazı tahtası, sıraların üstündeki örtüler
de... (III) Bunların hepsi umutları yansıtan birer ayna
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en sanki. (IV) Öğretmeni, sırası, tahtası Atatürk portresi,
yakındır? (99 DMS ÖL) İstiklal Marşı, Gençliğe Hitabesi'yle alışılmış bir yer
burası. (V) Sıraların üstü, aynı cümlelerin defalarca
A) Mutlu olanlar, sorunlarını daha kolay çözerler. yazıldığı defterlerle, hiç kullanılmamış, yarısı bitmiş
B) Çözülmeyen sorunlar, yanında başka sorunları kurşun kalemlerle, silgilerle, üstünde "Büyükler İçin
da getirir. Okuma-Yazma" yazan kitaplarla dolu.
C) Sorunlardan uzak bir yaşam sürmek büyük bir Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin
mutluluktur. hangilerinde "benzetme" yapılmıştır? (99 DMS ÖL)
D) Asıl mutluluk, sorunlarla savaşabilecek bir yapı- A) l .v el l . B)l. velll.
da olmakla sağlanır. C) III. ve IV. D) III. ve V.
E) Çözüme kavuşturulamayan sorunlar, insanı E) IV.veV.
mutsuz eder. ÇÖZÜM:
I. ve III. cümlede benzetme yapılmıştır. I. cümlede
Cümlede anlatılmak istenen; asıl mutluluk sorunlar sınıfın duvarları ile kar arasında beyaz renklerinden
olmadığında değil, sorunlarla mücadele edildiğinde dolayı benzetme yapılmış, III. cümlede ise duvarlar
ortaya çıkar. insan sorunlarla ne kadar baş ederse o ve odadaki nesneler aynaya benzetilmiştir.
kadar mutlu olur. Bu açıklamaya en yakın olan cüm-
(Cevap B)
le "D" seçeneğinde verilmiştir.
(Cevap D)

ÇQ
"(
3
13. Aşağıdakilerin hangisinde, yargının gerekçesi £T
U
15. (I) Üç tarafı denizlerle çevrili olan yurdumuz sualtı
belirtilmemistir? (99 DMS ÖL) i varlıkları bakımından çok zengin bir ülkedir. (II) Bu
o
cn nedenle yurdumuzda, denize ve deniz sporlarına gi-
w
A) Zeka gelişiminde hem kalıtımın hem de çevrenin derek daha fazla önem verilmektedir. (III) Son yıllar-
etkili olduğunu gösteren kanıtlar vardır. da, kıyılarımızda gerçekleştirilen spor etkinliklerine bir
B) Isı genleşmeye neden olacağından ısıtılan metal yenisi daha eklendi. (IV) Adı "Fotoğrafla Balık Avlama
Yarışması". (V) Suyun altındaki sessiz dünyada, ya-
çubuğun uzunluğu artar. rışmada adları belirlenen balıkların peşinden koşmak,
C) Gelişmiş aygıtlar bulunmadığı için çalışmalarda onların en güzel fotoğraflarını çekmek...
istenilen sonuca ulaşmak zor oldu. Yukarıdaki parçada sözü edilen yarışmanın amacı,
D) Ağaçlandırmanın erozyonu önleyeceği düşünü- numaralanmış cümlelerin hangisinde belirtilmiş-
lerek, ağaç dikme çalışmalarına hız verildi. tir? (99 DMS ÖL)
E) Fabrika atıklarının çevre kirliliğine yol açtığı öne
A)l. B)ll. 0) III. D) IV. E) V.
sürülerek, sanayi kuruluşlarının şehir dışına ta-
şınması isteniyor.
ÇÖZÜM: "Fotoğrafla Balık Avlama Yarışması"nın amacı V.
cümlede açıklanmıştır. Amaç denize ve deniz sporla-
B seçeneğinde; metal çubuğun uzunluğunun artma rına önem vermek.
gerekçesi;
C seçeneğinde; istenilen sonuca ulaşmadaki zorlu- (Cevap E)
ğun gerekçesi;
D seçeneğinde; ağaç dikme çalışmalarının hızlandı-
rılma gerekçesi;
E seçeneğinde; sanayi kuruluşlarının şehir dışına ta-
şınma gerekçesi verilmiştir. Oysaki "A" seçeneğinde
zeka gelişiminde kalıtım ve çevrenin etkisi belirtilmiş,
ancak bunun gerekçesi verilmemiştir. Doğru ceva-
bımız "A" seçeneğidir.
(Cevap A)
14- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

16. (I) Sülüklügöl'ün her mevsimde ayrı bir güzelliği var. 18. (I) Bir akşamüstü Istanbul'dan yola çıktık. (II) Özellikle
(II) Kışın donuyor ve karın altında kendin^ çekidüzen Hasankeyfi ve gün^ydoğunun öteki tarihsel güzellik-
veriyor. (III) Baharla birlikte kardelenler, çuha çiçekleri lerini görm9k istiyorduk. (III) İnsanların yaşantılarını
fışkırıyor topraktan. (IV)Yazın meş9 ağaçları, bir yarı- incelemeyi, sorunlarını duyurmayı amaçlıyorduk. (IV)
şa girerek köknarların yeşiline yetişmeye çalışıyor. Sabahın ilk ışıklarıyla gözümüzü açtık. (V) Ceyhan
(V) Sonbaharda yeşil ve sarının çeşitli tonlarıyla tam Irmağı'nın yanı başında yükselen Yılankale'deydik.
bir renk cümbüşü oluşuyor bu bölgede. (VI) Adını, kayaların arasında yuvalanan yılanlardan
alan kalede...
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin
hangilerinde insanlara özgü nitelikler, cansızlara Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin
aktarılmıştır? (99 DMS ÖL) hangisi, kendinden önceki cümlede geçen sözcü-
B) II. ve III. ğün açıklamasını içermektedir? (99 DMS ÖL)
A) l . v e l l . C) II.
ve IV. D)lll. ve IV. A)ll. B)lll. C) IV. D)V. E) VI.
E) I V. v eV .

Soru herhangi bir teorik bilgi gerektirmeden çözülebi-


(
II. cümİ9deki insana ait olan 'kendin9 çekidüzen lir. V numaralı cümled9 yer alan "yılankaİ9" sözcü-
vermek" ve IV. cümledeki "yarışa girmek" eylemleri ğünün n9 anlama geldiği, VI numaralı cümİ9de ol-
cansız varlıklara aktarılmıştır. dukça açık bir şekilde anlatılmıştır.

(Cevap C) (C9vap E)

35
o
S2' o

17. İnsanlann içinde yaşadığı atmosfer tabakasına tro- § 19.(1) Sanatçının 1984-1995 yılları arasında Kapadok-
posfer denir. Canlıların yaşaması için en uygun taba- —■ ya'da çektiği siyah-beyaz fotoğraflardan oluşan albüm
ka olan troposfer, 11 km kalınlığındadır. « yayımlandı. (II) Binlerce yılın yağmuru, rüzgarı, fırtı-
nasının "volkanik tüf'lerle oluşturduğu büyüleyici
Yukarıdaki cümlelerin, anlamı değiştirilmeden tek
görüntüyü, sanatçı, objektifiyle yakalamış. (III) Bunla-
cümleye dönüştürülmüş biçimi aşağıdakilerden
rı, şaşırtıcı bir kimliğe büründürmüş. (IV) Işık V9 göl-
hangisidir? (99 DMS ÖL)
genin, Kapadokya'nın görkemli çizgileri üzerinde sü-
A) İnsanların da içinde yaşadığı atmosf^r tabakası rüp giden çatışmasını yansıtmış. (V) Bu fotoğraflar,
düşsel bir dünyanın tasviri gibi.
olan troposfer, 11 km kalınlığındadır.
B) Kalınlığı 11 km olan troposfer tabakası en çok,
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin
insanların yaşamasına elverişlidir. hangisinde söyleyenin kişisel düşüncesine yer
C) İçinde yaşadığımız 11 km kalınlığındaki tropos - verilmemiştir? (99 DMS ÖL)
fer, atmosferin, canlıların yaşaması için en uy-
gun tabakasıdır. A)l. B)ll. C)lll. D) IV. E) V.

D) Troposfer, 11 km kalınlığında bir atmosfer taba-


kası olduğu için insanın yaşamasını kolaylaştırır.
E) İçinde canlıların yaşayabilmesi için öteki atmos- Kişisel düşünc9ye yer v^rilmeyen yargılar kanıtlana-
fer tabakalarının da troposfer gibi 11 km olması bilirdir. I numaralı cümİ9deki yargıyı da kanıtlayabili-
gerekir. riz. Bu yüzden nesneldir.

(Cevap A)
Soruda verilen iki cümle herhangi bir anlam eksikliği
olmadan D seç^neğinde bir cümlede ifade edilmiştir.
(Cevap D)
-TÜRKÇE- 15

20. (I) Yıllar önce ilkokul öğretmeni olarak başladığım 22. (I) Ticaret yaptığımız ülkelerin çoğunda besin madde-
meslek yaşantımı şimdi üniversitede sürdürüyorum; leri, sanayi mallarına oranla daha pahalıdır. (II) Bizde
ama kendimi eğitimci olarak görmüyorum. (II) Bugün, ise, bunun tam tersi görülmektedir. (III) Ne var ki tica-
öğretmenlik yapanları "eğitimci" olarak nitelemek, bil- retin serbestleşmesi ve hacminin artması sonucunda
mem ne kadar doğru olur. (III) Dikkat ediyorum, her ülkemizde de besin maddelerinin fiyatı, sanayi malla-
öğretmen kendine "öğretmen"den çok, "eğitimci" sıfa- rına göre sürekli bir artış göstermiştir. (IV) Fiyat gös-
tını yakıştırıyor; bu da onun bu sıfatla anılmasına yol tergelerinden besin maddeleri sayısı çok olduğundan,
açıyor. (IV) Ben eğitimci denince John Devvey'i, Ha- göstergelerdeki artış da fazla olmuştur. (V) Elbette bu
san Ali Yücel'i düşünüyorum. (V) Bana göre eğitimci artış, belli bir süre sonra dengelenecektir.
olmak, eğitimde var olanı aşmak, yeni ufuk açmakla
mümkündür. Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin
hangilerinde "karşılaştırma" söz konusudur? (99
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin DMS ÖL)
hangisinden "koşul" anlamı çıkarılabilir? (99 DMS
ÖL) A l.velll. B) II. ve IV
C III. ve IV. D) III. ve V
A)l. B)ll. C> III. D) IV. E)V. )E IV.veV.
)
V numaralı cümleye bakalım. Eğitimci olmanın şartı- Karşılaştırma gündelik hayatımızda sıkça başvurdu-
nın, eğitimde varolanı aşmak olduğu anlamı çıkartı- ğumuz bir durumdur. Birbiriyle kıyaslayacağımız iki
labiliyor. durum olmalıdır. I. cümlede ve III. cümlede sanayi
(Cevap E) mallarıyla besin maddelerinin karşılaştırılması ya-
pılmıştır.
(Cevap A)

cn
D.

Q
UJ

23. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde neden sonuç


ilişkisi vardır? (99 DMS L)
21. (I) Bizde Cumhuriyet'le başlayan demiryollarını yay-
gınlaştırma atılımı 1950'ye değin sürdü. (II) Bu tarih- A) Son yıllarda bu bölgede iklim değişikliklerinin et-
ten sonra ağırlık karayollarına verildi; böylece ortaya kisiyle buzların küçüldüğü saptandı.
dev bir trafik sorunu çıktı. (III) Oysa o yıllarda hızı sa-
B) Kutup bölgesindeki buzların büyüklüğünün mev-
atte yüz kilometre olan bazı trenler, günümüzde üç
yüz kilometre hızla gidiyor. (IV) Bugün Paris'ten trene simden mevsime fazla değişmediğine inanılırdı.
binip Manş Denizi'ni de tüp geçitle aşarak üç saatte C) Avcı filoları uzun zaman buzlu bölgenin kıyıla-
Londra'ya varıyorsunuz. (V) Demiryolları, şimdi kara- rında balina sürülerini avladılar.
yolunun değil, havayolunun rakibi olmak üzere. D) Balıkçılar kutuptaki buz tabakalarının konumunu
incelediler.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin
E) Bu bölgede yapılan gözlemler ve ölçümlerden
hangisinde neden-sonuç ilişkisi vardır? (99 DMS
ÖL) yararlanarak Antarktika'nın haritası çizildi.

A) I. B)ll. 0) III. D)IV. E)V.


Neden ■ sonuç cümlelerinde ortaya çıkan sonuca
II numaralı cümlede yer alan "ortaya dev bir trafik so- neden; gerekçe gösterebilmeliyiz. A şıkkında buzla-
runu çıktı" cümleciği sonuçtur. Bunun nedeni de a- rın küçülmesi bir sonuçtur. Buna neden olarak da ik-
ğırlığın karayollarına verilmiş olmasıdır. lim değişikliklerinin olması gösterilmiştir.
(Cevap B) (Cevap A)
16- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISi-

24. (I) Selimiye Camisi, II. Selim adına Edirne'de Mimar


Sinan tarafından yapıimıştır. (II) Mimar Sinan, önce ÇIKMIŞ SORULAR
küçük maketler yapar, sonra bunları uygularmış. (III)
Selimiye Camisi'nde sekiz ayaklı taşıyıcı sistemi uy-
ve ÇÖZÜMLERİ
gulamış. (IV) Tek bir kubbeyle hem yapıyı örtmüş
hem de dış görünüşün ana çizgiierini belirlemiş. (V)
1. (I) 38.Uluslararası Film Festivali 21 Kasım'da başladı.
Çapı 31 metreyi aşan kubbesiyle bu cami,
(II) Festivalin uluslararası ve ulusal yarışma ödülleri,
Ayasofya'nın en ünlü kubbesini gölgede bırakmıştır.
son gece yapılacak ödül töreninde açıklanacak.(lll)
Festivalde bu yıl tam iki yüz film seyirciyle buluşuyor.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin
(IV) Filmler sinema severlere günde beş kez, dönü-
hangisinde "karşılaştırma" yapılmıştır? (99 DMS L) şümlü olarak gösteriliyor. (V) İzleyiciler, değişik ülke-
A)l. B)ll. 0) III. D) IV. E) V. leri, değişik konuları çarpıcı özellikleriyle işleyen ilginç
filmleri şehrin en iyi sinema salonlarında izliyor.

V. cümlede Selimiye Camisi'nin kubbesiyle Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin


Ayasofya'nın kubbesi karşılaştırılmıştır. hangisinde söyleyenin kişisel görüşüne yer ve-
rilmiştir? (99 DMS L)
(Cevap E)
A)l. B)ll. 0) III. D) IV. E) V.

Soru kökünde yer alan kişisel görüşe yer vermekten


kasıt, öznelliktir. Öznellik, kişinin duygularını yansıt-
masıdır. V. cümlede yer alan "çarpıcı özellikler" ifa-
desi öznel bir yargıdır. Bu özellikler bana göre çarpı-
cı olmayabilir.

o (Cevap E)
çg
"Q
UJ
O
O
CN

(I) Günümüzde bilgisayar kullanımının yaygınlaşma-


sıyla birlikte bir takım hastalıklar ortaya çıkmaya baş-
ladı. (II) Bunlar arasında bilgisayarın oluşturduğu e-
25. (I) 0, kimi kimsesi, dostu, arkadaşı olmayan, bütün lektromanyetik alanın yol açtığı hastalıkların yanında,
ömrü yalnızlık içinde geçmiş bir şairimizdi. (II) Ne se- oturuş bozukluklarından kaynaklananlar da var. (III)
vinçlerini ne de acılarını başkalarıyla paylaşabilmişti. Bilgisayar kullananların yarısında el bileğinde ve elde
(III) Bunun için de duygularını düşüncelerini defterle- ağrı, uyuşma, karıncalanma, güçsüzlük gibi belirtiler
re döktü. (IV) Belki bu yazdıkları ileride birilerinin eline ortaya çıkıyor. (IV) Bazı kişilerde bu durum sakatlıkla-
geçer, yayımlanır diye düşündü. (V) Kendi yaşadıkla- ra bile neden olabiliyor. (V) Bilgisayarın çocuklarca da
rından okuyanların ders alacağı umudunu taşıdı hep. kullanıldığını, bu tür sorunların ileriki yıllarda artabile-
ceğini söyleyen uzmanlar, bu hastalıklara karşı ciddi
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde eğitim programları geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor-
"olasılık" söz konusudur? (99 DMS L) lar.

A) I ve II C) II ve IV B) I ve III Yukarıdaki parçada, numaralanmış cümlelerin


E)Vvelll D)IVveV hangisinde bir öneri, nedeniyle birlikte verilmiş-
tir? (99 DMS L)

A)l. B)ll. C)lll. D) IV. E) V.


IV. cümlede geçen belki sözcüğü olasılık ifade eder-
ken kullanılır. V. Cümlede "umudunu taşıdı hep" ifa-
Öneri, bir işin ya da bir durumun daha güzel hale ge-
desi kullanılmış, bu da olmuş değil olabilir, olasılık
tirilebilmesi için, kişinin kendi fikrini söylemesi, sun-
bildiren cümledir.
masıdır. V. cümlede uzmanlar bilgisayar hastalıkla-
(Cevap D) rına karşı program geliştirilmesini öneriyorlar.
(Cevap E)
-TÜRKÇE- 17

3. (I) Diş çekiminden önce ağzınızı ya mikrop öldürücü 5. I. Çünkü insanlar, konuşması düzgün ve anlaşılır
bir sıvıyla çalkalayınız ya da dişlerinizi diş macunuyla olan kişileri daha çok ciddiye alır.
iyice fırçalayınız. (II) Böylece diş çekimi sonrasında il-
tihap oluşma olasılığını en aza indirmiş olursunuz.(lll) II. Bu nedenle, kontışurken olayların tarihlerini ve
Diş uyuşturulduktan sonra da son kez ağzınızı mikrop yerlerini sırasıyla ve doğru olarak söyleyin, şaşırma-
öldürücü sıvıyla çalkalayınız. (IV) Diş çekiminden yın.
sonra diş hekimi çekilen yere bir tampon yerleştire- III. Bunlardan biri, sözcükleri yuvarlamadan söyleyip;
cektir. (V) Bu tamponu 15-20 dakika kadar sıkıca ısı- düzgün, güzel ve açık bir dille konuşmaktır.
rınız. (VI) Daha sonra çıkartıp atınız.
IV. Tereddütler ve tutarsızlıklar, size duyulan güveni
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin sarsabilir.
hangisinde, kendinden önceki cümlede belirtilen V. Bir iş görüşmesine gidecek olanların dikkat etmesi
yargının gerekçesi yer almaktadır? (99 DMS L) gereken bazı noktalar vardır.

A)ll. B)lll. C) IV. D)V. E) VI. Yukarıdaki cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturan
sıralanışı aşağıdakilerden hangisidir? (99 DMS L)

A) III-IV-I-V-II B) IV-I-II-V-
II. cümlenin başında yer alan "böylece" bağlacına
dikkat ediniz. I. Cümle ile II. cümle arasında neden- C) IV-II-I-III-V D) V-I-II-IV-
sonuç ilişkisi kurmaktadır. E) V-III-I-IV-II

(Cevap A)

Doğru girişi yapmaya dikkat edelim. İlk cümleden


sonra yargılar birbirini tamamlar. l-ll ve III numaralı
cümleler kesinlikle giriş cümlesi olamaz. Çünkü; l'de,
çünkü; II' de, bu nedenle; III' de, bunlardan biri diye-
rek başlanmıştır. IV. cümle ise ara cümledir. Anla-
"o
XX. mından anlaşılabilir. Doğru sıralama E seçeneğinde
tli
o verilmiştir.
to
(Cevap E)
4. (I) Kültürün, devletler için ne kadar değerli olduğu ü
biliniyor. (II) Bu nedenle de günümüzde kimi devlet- o
ler, kendi kültürlerinin dünyada yaygınlaşmasını sağ-
Ş lamaya çalışıyor. (III) Bunun yanında, başka kültürle-
rin ürünlerinin kendi ülkelerinde tanınması için de po-
litikalar oluşturup bunları uygulamaya koyuyor. (IV) Bu
uygulamalarda çeviriye önemli bir yer veriyor ve kendi
dillerinden başka dillere çevrilecek önemli ya-pıtları
saptıyor. (V) Bu çevrilerin yayımlanmasında sı-kıntıyla
karşılaşmamak için de her türlü gideri üstleni-yor. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "benzetme" söz
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerin- konusudur? (99 DMS L)
de II. cümlede belirtilen amacın gerçekleşmesi i-
A) Deniz kudurmuşçasına kıyıları dövüyordu.
çin yapılan somut çalışmalara değinilmiştir? (99
DMS L) B) Onlar yaşça birbirlerine çok yakındır.
B) I ve V C) Kapı çalınca, babasının geldiğini sanıp koştu.
A) I ve III C) III ve IV D) llll ve V D) Bu topraklarda da ayçiçeği yetiştirilir.
E) IV ve V E) Fırtınanın verdiği zarar yağmurunkini geçti.

II. cümleyi çok dikkatli okuyalım, amaç; kültürlerin A seçeneğinde" kudurmuşçasına" kudurmuş gibi an-
dünyada yaygınlaşmasıdır. Bunun için yapılan gözle lamında kullanılmıştır. Gibi, benzetme edatı olarak
görülür, elle tutulur çalışmalar IV ve V. cümlede yer kullanılır. Deniz, kıyıları döverken kudurmuş gibi
alıyor. davranmaktadır. Bu sebeple benzetme söz konusu-
(Cevap E) dur.
(Cevap A)
18- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

7. Aşağıdakilerden hangisi, "anlattıkları sıradan, bas- 9. (I) Louvre Müzesi, değişik büyüklükte binlerce tabloyu
makalıp şeylerdi" cümlesinde anlamca en vakındır? bünyesinde barındırıyor. (II) Bu müzenin birinci ve i-
(2000 DMS) kinci katlarının neredeys9 tamamını kaplayan bir re-
sim koleksiyonu var. (III) Aynı çatı altında toplanmış,
A) Söylediklerinin ilgi çekici bir yanı yoktu.
dünyadaki en geniş kapsamlı resim koleksiyonu bu.
B) Düşünceleri her yönüyle yalındı. (IV) Mona Lisa'dan sonraki önemli eserlerin hepsi bu-
C) Anlattıklarında tutarsızlıklar vardı. rada yer alıyor. (V) Aralarında Ingres'in Türk Hama-
D) Söyledikleri tümüyle hayal ürünüydü. mı", Hollandalı VVermcer'in "Dantel Ören Kadın'ı,
E) Sözleri gerçeği yansıtmıyordu. Düver'in kendi portesi de var.

Yukarıdaki parçada, numaralanmış cümlelerin


"Sıradan" V9 "basmakalıp" kelimeierinin ifade ettiği hangilerinde söz konusu resim koleksiyonunun
anlam "ilginç olmayan"dır. "A" S9çeneğind9ki cümİ9- içeriğiyle ilgili bilgi verilmektedir? (2000 DMS)
den çıkarılan anlam, bu cümleye 9n yakın olan an-
lamdır. A) l . vel V . C) II. B) II. ve III.
ve IV. D)lll.veV.
(Cevap A)
E) IV.veV.

I, II, ve III. cümİ9İerde Louvre Müzesinin özellikle-


rinden bahsedilmektedir. Bu müz9 içerisindeki ko-
leksiyona da değjnilmiştir ancak resim koleksiyonu-
nun içeriğiyle ilgili bilgiİ9r IV V9 V. cümİ9İerde yer
almaktadır. Koİ9ksiyonda yer alan eserler hakkında
kısaca bilgi verildiği için doğru C9vabımız "E" S9çe-
o 00 neğrdir.
(Cevap E)

o
cj

8. (I) Bu kent iki bin yıllık bir ggçmişe sahip. (II) Ne var ki 10. Genel müdürün yanına kims9 giramez. (I) Onunla
bugün, 1950'den başlayarak hız kazanan sanayileş- işİ9ri olanlar, işterini, aracılar yardımıyla görürler. (II)
meye sonuna kadar kapılarını açmış bir kent duru- 0, yüzünü d9 kimseye gösterm^z. (III) Ayrıca, karşı-
munda (III) Tarihsel kimliğini tümüyİ9 yitirmiş. (IV) sında gülünmesini, konuşulmasını, bunu yapan kim
Şimdilerde, geriye kalanı elinde tutma savaşı veriyor. olursa olsun, büyük saygısızlık olarak görür. (IV) Çev-
(V) Bu amaçla, çeşitli kuruluşların desteğiyle, birtakım resini böyle gösterişli kurallarla kuşatmıştır. (V) Böy-
çalışmalar başlatılmış. (VI) Bu çalışmalar kapsamın- lece, birlikte çalıştığı insanlar üzerinde üstün bir kişi
da, bugüne kadar, Roma mezarları ve Kapanca So- etkisi yaratmaya çalışır.
kağı'ndaki on bir tarihi Türk evi restore edilmiş.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin
olumsuz eleştiri söz konusudur? (2000 DMS) hangisinde, söz konusu kişinin davranışlarının
amacı belirtilmektedir? (2000 DMS)
A) l . vel l . C) III. B) II. ve III.
ve IV. D)IV.veV.
A)l. B)ll. C)lll. D) IV. E)V.
E) V.veVI.
I, II, III ve IV. cümlel^rde söz konusu kişinin davra-
I, IV, V ve VI. cümlelerde herhangi bir efeştirî söz nışları belirtilmemiştir. Bu davranışları göst^rmesinin
konusu değildir. II. cümİ9d9 şehrin aşırı sanayileş- ned^ni ise V. cümlede verilmiştir. Yani üstün bir kişi
mesi, III. cümlede ise şehrin tarihsel kimliğini yitirmiş etkisi yaratmak için sözü edilen davranışları sergile-
olması eleştirilmektedir. Olumsuz eleştirinin olduğu mektedir. Doğru cevabımız "E" seçeneğidir.
cümİ8İer II. ve III. cümlelerdir. Yani doğru cevabımız
"B" seçeneğinde verilmiştir. (Cevap E)

(Cevap B)
-TÜRKÇE- 19

11. (I) Geçenlerde Paris'te, mağara duvar resimleri üzeri- 13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "özel" sözcüğü-
ne bir konferans verildi. (II) Konferansta, tarih önce- nün çıkarılması gerekir? (2000 DMS)
sinin yazısı sayılabilecek bu resimler okunursa, dün-
ya tarihinin alt üst olabileceği belirtildi. (III) Çünkü, A) Pilav pişirmenin de kendine özgü özel yöntemleri
farklı kıtalardaki duvar resimlerinin benzer simgeler var, dedi.
taşıdığı saptanmış. (IV) Dünyanın dört yanında yine- B) Bu elmanın özel bir kokusu ve tadı olduğunu
lenen bu simgelerin anlamlarının da aynı olabileceği
herkes bilir.
ileri sürülüyor. (V) Konferansta, tarih öncesine ait bu
resimlerin daha geç dönemlerde Çin'de ve Mısır'da ilk C) Annesi, oğlu gel^cek diye özel yemekler, tatlılar
resim yazılarıyla devam ettiği de belirtilenler arasında. yapmıştı.
D) Evinin önünde bekleyen özel arabaya binerek
Yukarıdaki parçada, numaralanmış cümlelerin oradan uzaklaştı.
hangilerinde olasılık söz konusudur? (2000 DMS) E) Düğün sahibi, gelen son misafire özel bir ilgi
gösterdi.
A l.velll. B)ll.velll
C II. ve IV. D)lll.veV ÇÖZÜM:
)E IV. ve V. "Özgü" ve "özel" sözcükleri yakın anlamlı sözcükler-
) dir. İkisi aynı anda kullanılmaz. Oysa "A" seçeneğin-
de özgü ve özel sözcüklerinin yan yana kullanıldığını
II. cümlede yazar yan cümleciği temel cümleye "o- görüyoruz. Özel sözcüğünün cümleden çıkarılması
kunursa" sözcüğüyle bağlamıştır. Burada olasılık söz gerekmektedir. Dolayısıyla cevabımız "A" seçene-
konusudur. IV. Cümlede ise "ileri sürülen" bir iddia ğinde verilmiştir.
söz konusudur. Ortada kesinleşmiş bir bilgi yoktur.
Sadece olasılık söz konusudur. Öte yandan I, III ve (Cevap A)
V. cümlelerde olasılık anlamı yoktur.
(Cevap C) '55
"o
ÜJ
Q
a?

12. (I) Bu antoloji, ilk yayımlanışından on dört yıl sonra 14. (I) Dünyanın ikinci büyük nehri Nil'dir. (II) Nil Kahire'yi
geliştirilmiş yeni biçimiyle Eylül'de yayımlandı. (II) An- 'S ikiye böler. (III) Kent, doğuda yaşamın çölle birleştiği
tolojinin ilk yayımlandığı yıllarda, şairlerin seçilişi ve yerde, ünlü piramitlerle son bulur. (IV) Keops, Kefren,
değerlendirilişiyle ilgili tartışmalar olmuştu. (III) Bu ba- Mikerinos, ve hemen yanında Sfenks... (V) İnsan 136
sımla ilgili tartışmaların anlatıldığı bölümler, okurların, metre yüksekliğindeki Keops'a baktığında: "Bunu
çağdaş şiirimizin gelişmesini daha yakından izlemesi- gerçekten insanlar mı yaptı?" sorusunu sormadan
ni sağlıyor. (IV) Ayrıca, bu son basımda daha önce- edemiyor.
kinde bulunmayan kimi şairlere de yer verilmiş. (V)
Antoloji bu baskıyla 1920-1970 yılları arasındaki Türk Yukarıdaki parçadaki cümlelerin hangisinde "şa-
şiirini eksiksiz bir biçimde, başarıyla sunuyor. şırma" anlamı vardır? (2001 KMS)

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin B) II C) D) IV E) V


hangilerinde kişisel görüşlere yer verilmiştir?
(2000 DMS)
V. cümlede yer alan sözde soru cümlesinde soruyu
A l.vell. B) II. ve III soranın amacı cevap almaktan çok şaşkınlığını ifade
C III. ve IV. D) III. ve V etmektir.
) IV. ve V.
E (Cevap E)
)
III numaralı cümleye bakalım. Burada anlatıcının ifa-
desine katılmayanlar olabilir. Bu anlatıcının öznel i-
fadesidir. V numaralı cümlede ise "başarıyla sunu-
yor" ifadesi kullanılmış, ben başarıyla sunduğunu
düşünmeyebilirim. Bu nedenle bu yargı da özneldir.
(Cevap D)
20- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

15. (I) Dil bir konuşma, düşünme ve iletişim aracıdır. (II) 18. (I) Bu bölgede binlerce yıl önce büyük bir heyelan
Ancak aynı dili konuşanlar birbiriyle iletişim kurabilir. yaşanmış. (II) Bunun sonucu olarak Sülüklügöl oluş-
(III) Sözgelimi, bilgisayar dilini öğrenmedgn bilgisa- muş. (III) Bu göl 1100 metre yüksekliğinde ve çanak
yarla iletişim kuramayız. (IV) Bilgisayarla iletişim kur- biçiminde bir çöküntünün ortasında yer alıyor. (IV)
manın yolu onun diliyle konuşmaktan geçer. (V) Bilgi- Çevresindeki orman nedeniyle gölün suyu orman ye-
sayar dilini bilmeyenler onunla hiçbir zaman tam ola- şili renginde (V) Bu doğa harikasının günümüze ka-
rak ilişki kuramazlar. dar g9İmesi, belki de eski bir tarihe sahip olmasının
birsonucudur.
Yukarıdaki parçadaki cümlelerin hangisinde "ko-
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisinde
şul" anlamı yoktur? (2001 KMS)
"olasılık" anlamı söz konusudur? (2001 KMS)
A)l B)ll C)lll D) IV E) V
A) I B)ll O> III D) IV E)V

I numaralı cümle, bir tanım cümlesidir. Dilin tanımı


Daha önceki sorularda da "belki" sözcüğünün olası-
yapılmıştır. Hiçbir şekilde koşul anlamı içermemek-
lık anlamı katabildiğini görmüştük. Öğrendiklerimizi
tedir.
geliştirmek açısından oldukça güzel bir soru.
(Cevap A)
(Cevap E)
16. (I) Bizim kuşak insanlar Atatürk'ü görmedi; ama onun
devrim ve ilkelerini, aydınlanmanın dev adımlarını yü-
reğinde duyarak yetişti. (II) Bizleri eğiten öğretmenle-
rimiz, yaşamlarını aydınlık geleceğe adamış birer öz-
veri anıtlarıydılar. (III) Kurtuluş savaşını ve Ata'yı an-
fatırken gözyaşlarını tutamazlardı. (IV) Onlar aklın ve
bilimin aydınlığını tek yol gösterici olarak özümseyen
bir dünya görüşünden yola çıkmamızı sağladılar. (V)
BİZ9 Atatürk sevgisinin yanı sıra ulus bilincini de ka- 19. Gördüğünüz bir yer çok güzel olsa da onun, hayatı-
zandırdılar. nızda görebileceğiniz en güzel yer olduğunu düşün-
meyin.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden
hangisi kendinden önceki tümcenin yorumu du- Bu cümlede öne sürülen görüşle aşağıdakilerden
rumundadır? (2001 KMS) hangisi arasında yakınlık vardır? (2002 KPSS)

A)l B)ll 0) III D) IV E) V A) Elindekiyle yetinmek, insanı ilerde karşılaşabile-


ceği güzelliklerden yoksun bırakabilir.
Tümce, cümle sözcüğünün eşanlamlısıdır, bundan B) H9r zaman, yaşananların iyi yönünü ön plana çı-
sonra karşımıza çıktığında şaşırmayalım. I. cümİ9 karıp olumsuzlukları göz ardı etmeyin.
Atatürk'ün milletçe sahiplenildiğini vurgulamaktadır. C) Yaşadığınız yerin olumlu V9 olumsuz özelliklerini
II. cümlede ise bunun nedeni açıklanmıştır. belirtmekten kaçınmayın.
(Cevap B) D) İçinde bulunulan koşulların daha iyisini, daha
güzelini elde etmek özel bir çaba gerektirir.
17. (I) Kent meydanının ortasında, açık havada gösteri
E) Yaşamınız boyunca, o güne değin yaşadıkları-
yapan bir dansçıyı izliyoruz (II) Son derec9 ölçülü,
uyumlu hareketlerle dans ediyor. (III) Güzel bir müzik nızdan daha ilginç olan şeylerle karşılaşabilirsi-
eşliğinde, yerçekimi yasasına meydan okuyor sanki. niz.
(IV) Dans etmiyor, uçuyor adeta. (V) T9k ayağı üze-
rinde inanılmaz bir biçimde deng9 sağlıyor.
Cümlede anlatılmak istenen; insanın eünde bulunan
Yukarıdaki parçadaki cümlelerin hangisinde söy- imkanlardan ve yaşadığı güzelliklerden daha iyisi
leyenin yorumuna yer verilmemistir? (2001 KMS) mutlaka vardır. Bunun için insan elinde bulunan im-
kanların, en iyisi olduğunu düşünm^melidir. Böyle
A) B)ll C)lll D) IV E)V düşünürse daha iyi ve daha güzelinden mahrum ka-
lır. Bu düşünceİ9re en yakın cümle "A" seçeneğinde
verilmiştir.
I numaralı cümİ9de anlatıcı sadece gözleme yer
vermiştir. Yorum yapmamıştır. Kendi duygu ve dü- (C^vap A)
şüncelerini cümleye yansıtmamıştır. (Cevap A)
-TÜRKÇE- 21

20. (I) Balıkçı teknelerine kalmış sessiz, hüzünlü limanı, 22. (I) ihtiyar adamın evi çam ağaçlarının süslediği bir
balık lokantaları avutuyor. (II) Kalenin duvarlarına sır- dağın yamacındaydı. (II) Yatağından, karşısındaki
tını dayamış kordondaki çay bahçeleri. (III) Öbek ö- dağların sis basmış zirvelerini ve güneş vurduğunda
bek balık ağlarının üz^rine kuruluvermiş miskin kedi- kristal avizelere dönüşen çamları görebiliyordu. (III)
ler çok mutlu. (IV) Limana adım atıp çamlığı geçince Sabahları penceresinin önüne gelip karşı tepelere
eski mahallenin ince, uzun sokaklarında bulursunuz baktığında gözleri kamaşırdı. (IV) Ağaçların üzerin-
kendinizi. (V) Adanın hiç durmadan 9S9n rüzgarıyla, deki kar taneleri güneşi yansıtarak, simli boncuklar
Sulubahçe'deki bağların, evlerin önüne sıra sıra di- gibi parıldardı. (V) Her taraf V9 her şey ne kadar temiz
zilmiş asmaların kokusu geür burnunuza. ve b^yazdı anlatamam!

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerin- Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerin-


de insana özgü nitelikler cansız varlıklara aktarıl- de "benzetme" yapılmıştır? (2002 KPSS)
mıştır? (2002 KPSS)
A) 1. ve IV. B) II. ve III.
A) l.vell. C) II. B) I. ve III. C) II. ve IV. D)lll.velV
ve IV. D)lll.velV. E) III. vel.
E) IV. veV.
II. cümtede çam ağaçları, kristal avizelere benzetil-
I. cümlede s^ssiz ve hüzünlü kelimeleri limanın bir miştir. IV. cümlede d9 kar taneleri, simli boncuklara
özelliği olarak aktarılmış. Oysaki sessiz ve hüzünlü benzetilmiştir. Doğru cevabımız, yani b^nzetme ya-
olmak insana özgü niteliklerdir. Liman cansız bir var- pılan cümlelerin bulunduğu seçeneğimiz C seçene-
lıktır ve insana ait özellikler cansız bir varlığa akta- ğidir.
rılmıştır. II. cümİ9de de duvara sırtını dayamış çay
(Cevap C)
bahçelerinden bahsediliyor. Sırtını dayamak da yine
insana özgü bir niteliktir. I. V9 II. cümleİ9rd9 insana
ait nitelikier cansız varlıklara aktarıldığı için doğru
cevabımız "A" seçeneğidir.
(Cevap A)

21. Araştırmacı olmak farklı olmaktır. Sanırım araştırmacı


olabilmek için bir iç ateş gerekiyor. Kendi k^ndine ya-
nan, kendi kaynağını kendi bulan bir ateş. Çünkü a- 23. (I) Canlılar, öldükten sonra çeşitli tortuların içine
raştırma hemen meyvesini v^rmez; bir yıl, iki yıl hiçbir gömülüp fosilleşir. (II) Denizler fosilleşme için uygun
şey elde edemeyebilirsiniz. Buna karşın, araştırmayı bir ortam olduğundan çoğunlukla denizlerde yaşayan
canlılar fosilleşiyor. (III) Ölen canlının sert kısımları
yılmadan sürdürmeniz gerekir.
hızla denizin dibine çökerek milyonlarca yıllık bir sü-
reçte tortularla birleşiyor ve fosilleşiyor. (IV) Daha
Bu parçada geçen "kendi kendine yanan" sözüyle sonra da çeşitli etkilerle yüzeye çıkıyor. (V) Bu fosiller
anlatılmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir? yaşadıkları dönemin cansız tanıklığını yapıyor. (VI)
Kütlenin oluştuğu dönemin iklimi, o dönemdeki biyolo-
(2002 KPSS)
jik çeşitlilik, tortul kütlelerin yaşı ve çeşitli tektonik o-
A) Dışarıdan hiçbir destek almayan laylarla ilgili bilgiler, fosiller sayesinde ortaya çıkıyor.
B) İstenen sonucu vermeyen
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerin-
C) Kendine özgü nitelikleri olan de fosillerin işlevinden söz edilmektedir? (2002
D) Sabırlı olmayı gerektiren KPSS)
E) Yeni yönteml^r bulmaya yönelten
A) I. V9 II D) IV. ve B) II. ve III C) III. V9 IV
V E) V. V9 VI

Bir şeyin kendi k9ndin9 olması için dışarıdan hiçbir


d9st9k almaması gerekir. Fosillerin yaşadıkları dönemi bize yansıtmak ve çe-
şitli bilgilere kaynaklık etmek gibi işlevleri V V9 VI.
cümİ9İerd9 dile getirilmiştir.
(Cevap A)
(C9vap E)
22- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

24. (I) Kentin tarihsel dokusu bozulmasın diye bütün


alışveriş merkezleri bankalar, yeni yapılar, telefon ku- ÇIKMIŞ SORULAR
lübeleri, surların dışındaki küçük bir alanda toplan-
mış. (II) Kenti çevreleyen surların uzunluğu 1500 met-
ve ÇÖZÜMLERİ
re, yüksekliği 12 metre, genişliği 1.40 metre. (III) Kent
manzarasının güzelliğini gözden kaçırmamak için
kenti, surların üzerinden izlemelisiniz. (IV) Dikkatinizi Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir başka kişinin
çeken bir yer gördüğünüzde, surlardan inip orayı ge- düşüncesine yer verilmiştir?(2003 KPSS)
zebilirsiniz. (V) Sonra yeni bir keşif için yeniden surla-
raçıkabilirsiniz. A) Denemeci, ele aldığı konuya kendi penceresin-
den bakar.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi, B) Denemecinin, belli sayıda okura seslendiği unu-
geçmişe değer veren ve onu koruyan bir şehircilik
tulmamalıdır.
anlayışının benimsendiğini sezdirmektedir? (2002
KPSS) C) Denemeci, sorunlara değişik açılardan bakarak
okura bir tür uyarıda bulunur.
A) I. B)ll. C)lll. D) IV. E) V. D) Deneme yazarı, eleştirme görevi yüklendiğinin
ÇÖZÜM: bilincindedir.
"Kentin tarihsel dokusu bozulmasın diye bütün alış- E) Denemecinin işi yargılamaktır, sözü boşuna söy-
veriş merkezleri bankalar, yeni yapılar, telefon kulü- lenmemiştir.
beleri, surların dışındaki küçük bir alanda toplanmış."
Cümlesinde geçmişe değer veren bir şehircilik anla-
A, B, C, D seçeneklerinde doğrudan bir anlatım var-
yışının benimsendiği sezilmektedir.
dır. E'de de doğrudan anlatım olmakla beraber baş-
(Cevap A) kalarının söylediği "Denemecinin işi yargılamaktır."
sözüne katılma da söz konusu olduğundan doğru
■z cevap E seçeneğidir.
o
>
(Cevap E)

25. (I) İstanbul, çocukluğumun kenti... (II) Sizce de öyle


mi bilmem. (III) Buradaki bazı yapılar bana, Istan-
bul'un ayrılmaz bir parcası gibi gelir. (IV) Bu kenti,
(I) Bu kitap, Orhan Veli'nin bütün şiirlerini bir araya
"Süleymaniye'siz", "Galata Kule'siz" ya da
getiriyor. (II) Kitapta, şiirlerin yazıldığı tarih ve yayım-
"Ayasofya"sız düşünemem. (V) Haliç sırtlarındaki, bir
landığı dergiler de belirtiliyor. (III) Bu derleme, sanat-
masal şatosu izlenimi bırakan, kırmızı tuğladan ya-
çının ilk şiirleri ile sonraki beş şiir kitabında yer alan
pılmış bina da her görüşümde beni etkilemiştir. (VI) O
şiirlerini kapsıyor. (IV) Kitaplarında ele aldığı ve al-
binaya bakınca saçlarını kuleden aşağıya sallandıran
madığı şiirlerin karşılaştırmalı bir yöntemle anlatılma-
masal kahramanı Rapunsel'i görmek isterim hep.
sı, Orhan Veli'nin şiirlerindeki gelişimin kolaylıkla izle-
nebilmesini sağlıyor. (V) Bu şiirlerden bir kısmı kitap
Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen,
olarak beş yıl önce yayımlanmış.
numaralanmış cümlelerin hangisinde örneklendi-
rilmiştir? (2002 KPSS)
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-
A) I. B)ll. 0) III. D) IV. E) V. de yoruma yer verilmiştir? (2003 KPSS)

ÇÖZÜM: A) B)ll O) III D) IV E) IV


Paragrafta anlatılmak istenen düşünce, III. cümlede
yoğunlaşmıştır. "Bazı yapılar, Istanbul'un bir parça-
I, II, III ve V. tümceler nesnel yargılardır,
sıdır." Bu düşüncenin örneklendirildiği cümle ise IV.
kanıtlanabi-lirler; ancak IV. tümcedeki"... O. Veli'nin
cümledir. İstanbul'un bir parçası olan bazı yapılar
şiirlerindeki gelişimin kolaylıkla izlenebilmesini
burada sıralanmıştır; Ayasofya, Galata Kulesi,
sağlıyor." ifadesi yapıttaki çalışma yöntemi
Süleymaniye. Cevabımız "D" şıkkı.
hakkında bir yorum oldu-ğundan doğru cevap D
seçeneğidir.
(Cevap D) (Cevap D)
-TÜRKÇE- 23

3. (I) Bizler, yol üzerindeki yamaçlara serpilen köylerde Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "beğenme" söz
doğup büyüdük. (II) Umutlarımız oldu hiç gerçekleş- konusudur? (2003 KPSS)
meyen, düş kırıklıklarımız oldu bizde ezikliğe yol a-
çan. (III) Çocukluğumuzu çamurdan kaleler yaparak A) Usta koreograf, yalnızlık duygusuyla vatan öz-
çelik çomak oynayarak, çay toplayarak, hayvan güde- leminin işlendiği bu özgün yapıtla bale sanatına
rek geçirdik. (IV) Sepetler aldık sırtımıza, kendimiz- yeni ufuklar açıyor.
den büyük yükler taşıdık. (V) Daha fazla çay topla-
B) Seyrettiğimiz bu bale, ölümden kurtulmak için
manın, daha ağır yük taşımanın, daha fazla toprak
kazmanın ne anlama geldiğini bilmeden yaşadık. 1001 gece boyunca hükümdara çeşitli masallar
anlatan bir cariyenin öyküsünü içeriyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin- C) Yönetmen, Türk - Alıman ortak yapımı olan bu
de duygusallık açık bir biçimde yansıtılmaktadır? filmi çekerken güçlüklerle karşılaştıklarını söyle-
(2003 KPSS) di.
A)l B)ll 0) III D) IV E) V D) Yapıt, Çanakkale Savaşlarının komutanı Musta-
fa Kemal ile onun emriyle vatan uğruna şehit ol-
mayı göze alan Mehmetçiklerin öyküsünü içer-
Duygusallık, insanın duygu ve hisleriyle ilgili bir du-
mektedir.
rumdur. Diğer cümlelerde duygusal bir anlatım tar-
zıyla da olsa nesnel durumlardan söz edilmiştir. An- E) Oyunda, geleneksel Türk tiyatrosunda görülen
cak II. cümle duygu ve hislere dayanmaktadır. kahramanların, günümüz gerçekleri karşısında
içine düştükleri durumlar anlatılmaktadır.
(Cevap B)

A seçeneğindeki tümcede geçen "... özgün yapıt..."


ve "... bale sanatına yeni ufuklar açmak..." ifadeleri
beğeni duygusunu yansıtmakta olduğundan doğru
cevap A seçeneğidir.
cc
LU
Q (Cevap A)
Vi
(I) Kökeni binlerce yıl öncesine uzanan mısırı, Avrupa
°= 6. 1400'lü yılların sonunda keşfetmiş. (II) Kolomb'un İs-
4. panya'ya dönerken Amerika'dan getirdiği mısır, 15.
(I) Yayınevi olarak biz, Atatürk'ün 1903'ten 10 Kasım ^
yy.da Asya'ya Akdeniz'in kuzeyindeki ülkelere yayıl-
1938'e kadar söylediği sözleri ve imzaladığı bütün "5
mış. (III) 16. yy.da Batı Afrika, Hindistan ve Çin'e gö-
belgeleri on yıldır toplamaya çalışıyoruz. (II) Onları >-
türülmüş. (IV) Türkiye'ye Kuzey Afrika yoluyla Mısır
asıllarına uygun ve kesintisiz olarak yayımlamaya gi-
ve Suriye üzerinden geldiği ve bu nedenle bu değerli
riştik. (III) Ülkemizde ilk kez yapılan bu işe belgeleri
tahıla mısır adının verildiği sanılmakta. (V) Türki-
incelemekle başladık. (IV) Ancak bu noktada hiç akla
ye'den Orta Avrupa ülkelerine yayıldığı bilinen mısıra,
gelmeyecek sorunlarla karşılaştık. (V) Eski yazıyla
Fransa'da İspanya buğdayı, Hint darısı gibi isimlerin
yazılmış olmalarından kaynaklanan yanlış okumalar ve
yanı sıra, Türk buğdayı denmesinin nedeni de bu olsa
buna dayalı çeviriler... (VI) Dolayısıyla böyle bel-gelerin
gerek.
değerlendirilmesi büyük bir özen istiyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangile-
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
rinde "tahmin" söz konusudur? (2003 KPSS)
kendinden önceki cümlenin açıklaması durumun-
dadır? (2003 KPSS) B) I ve III C) II ve
A) I v e l l D)
A NlvelV E)IVveV
B) II C) III D) IV E) V

Açıklama, bir sorunla bir durumla ilgili bilgi vermek Bir şeyin olabileceğini, olduğunu sanma, tahmindir.
onu aydınlatmaktır. I. tümceye "... niçin ulaşmaya "Sanırım, belki, galiba, ihtimal, olsa gerek, muhteme-
çalışıyoruz?" diye sorunca II. tümce onun açıklaması len..." gibi sözler tahmin anlamlıdır. Bu bilgiye göre
oluyor."... (çünkü) onları asıllarına uygun ve kesinti- IV ve V. tümcelerde tahmin söz konusu olduğundan
siz yayımlamaya giriştik." doğru yanıt E seçeneğidir.
(Cevap B) (Cevap E)
24- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

7. (I) Türkiye'de son 20 yıla ilişkin kitap V9 dergi üreti-


miyle ilgili bir değertendirm^de şöyle deniyor: (II) Ya-
IV numaralı cümle ile V numaralı cümİ9 anlam bakı-
yımlanan dergi sayısı, kitaba göre daha azdır. (III) Yıl-
lık kitap sayısı bakımından Türkiye, Avrupa Birliği ül- mından birbirine yakındır. Eş ya da yakın anlamlı
keleri ortalamasının çok gerisindedir. (IV) Bunu değiş- sözcüklerle aynı anlam sağlanmıştır.
tirme yönünde çalışmalar yapılmaktadır. (IV) Ancak, (Cevap E)
bu çalışmaların ne «terece etkili olacağını zaman gös-
terecektir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangile- 10. (I) Her mevsim bir başka güzeldir bu adada. (II) Hangi
rinde karşılaştırma yapılmıştır? (2003 /2KPSS) mevsimd9 olursanız olun doğada, gökkuşağının tüm
A) llvelll B) II ve V renklerini görebilirsiniz. (III) Nergisler, sümbüller, ka-
C) III ve IV ranfiller süsler her yanı. (IV) Akdeniz'de başka hiçbir
D) III veV E) IVve ülkede görülmeyen çeşitlilikteki bitkiler karşısında in-
V san adeta büyülenir. (V) Toprak ana, ilk yağmurlarla
birlikte yeşil bir örtü sarınır.

II. cümlede dergi sayısıyla kitap sayısı karşılaştırıl-


mıştır. III. cümİ9de ise, Türkiye ve Avrupa Birliği ül- Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-
keleri karşılaştırılmıştır. de insana ait özellik başka bir varlığa aktarılmış-
tır?(2003/2)
(Cevap A)
8. (I) Kalabalıktan uzak, teped9 bir çamın altında güzel A) B) II C) III D) IV E) V
bir yer bulduk; getirdiğimiz kilimi çimenlerin üz^rine
serdik. (II) Bulunduğumuz yerden mavilikler içinde
V. cümİ9de "analık sıfatı" ve "örtüye bürünmek"
körfez görünüyordu. (III) Fakat kentin çevresindeki
ey-lemi tabiata aktarılmıştır, oysa bunlar insana ait
fabrikaların siyah dumanları bu güzel görüntüyü
özel-Piklerdir.
gölgeliyordu. (IV) Oturduğumuz y^rden bu manzarayı
bir sür9 seyrettik. (V) llık bir rüzgar, çamların dalların- (Cevap E)
dan süzülüp yüzümüzü okşuyordu.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-


de eleştiri vardır? (2003 /2KPSS)

B) II C) D) IV E) V
11. Neden yazılır bir şiir
"Fakat", ifadesiyle başladığında olumsuz bir şey söy-
leneceğini anlayabiliriz. III. cümled9 "güzel Ned9n yazılır bunca roman
görüntüyü gölgeliyordu" ifadesinde olumsuz bir eleş-
Çünkü nasıl aşılabilir başkaca
tiri vardır.
(Cevap C) Doğanın karamsarlığı
(I) Önce yadırgadım söz konusu yaptı. (II) B^nim gibi,
Yaşamın güçlü
pek çok kişinin d9 yadırgadığını sanıyorum. (III) Belki
içeriğini b9ğenmeyenİ9r, hatta kıyasıya eieştirenler
Bu dizelerde sanat yapıtlarının hangi yönü belir-
bile olmuştur. (IV) Çünkü bu yapıtta, birbirine taban
tilmek istenmiştir?(2003/2)
tabana zıt düşüncelere ve dünya görüşüne sahip ya-
zarların tümü bir araya getirilmiş. (V) Yazın alanında A) Okuma isteği uyandırma
ürün vermiş ne kadar yazar varsa hiçbir fark gözetil- B) Gerçeklerin görülmesini sağlama
m9den hepsine y9r verilmiş.
C) Umutaşılama
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangile- D) Gelec9ğe ışıktutma
ri anlamca en yakındır? (2003 /2KPSS) E) Düş gücünü zenginleştirme

A) I v ell B) I ve III C) II ve
Sanat yapıtlarının umut aşılama yönü belirtilmiştir.
D) IIİV9İV E) IVveV
(Cevap C)
-TÜRKÇE 25

12. Aşağıdaki dizelerin hangisinde "ayrılık" dile geti-


rilmektedir?(2004 KPSS)
IV ve V. cümİ9İ9rde öneri anlamı vardır.
A) Mavi maviydi gökyüzü IV. cümlede, z^ngin tarihsel ve kültürel birikimi olan
Bulutlar beyaz beyazdı kentler; bu değerlerini koruyarak onları, insanlığın
paylaşımına sunmalı, böylec^ ülkeler arasında iş bir-
B) Gecenin koyu karanlığında
liğinin geliştirilmesi önerilmiştir.
Rüzgarda sokak kokusu
V. cümlede ise, kurulan örgütierin, kültürel V9 tarihi
C) Merdivende ayak sesini zenginliğe sahip kentlerin korunmasının önemini
Rıhtım taşında gölgeni bıraktım vurgulamaları önerilmiştir.
D) Merhaba yeni gelen gün
(Cevap E)
Gökyüzünde belirsiz aydınlık
E) Senin yanındayken, avuçlarımda 14. Aşağıdaki dizelerin hangisinde şairin duygusuna
Suda sabun gibi eriyor zaman yerverilmiştir?(2004KPSS)

A) Kaçkarlar'da bu dağ başında


Verilen dizeler incelendiğinde C seçeneğinde ayrılık Kar yağdı durmadan bütün gec9
dile getirilmiştir. Şair, "M9rdiv9nde ayaksesini, rıhtım B) Kaçkarlar'da bu dağ başında
taşında gölgeni bıraktım." diyerek daha önce birlikte
Soğuk mu soğuk bir gece vardı
olduğu birinin yanından ayrıldığını ifade etmiştir.
C) Kaçkarlar'da bu dağ başında
(Cevap C) İnsanın yıldızları okşayası geliyordu
D) Kaçkarlar'da bu dağ başında
Bembeyazdı bütün ağaçların dalları
Kaçkarlar'da bu dağ başında
tn Akşam oldu, güneş battı
"o
cc
UJ Q
C S9Ç9n9ğinde şair "insanın yıldızları okşayası geli-
yor" diyerek kendi duygusuna yer vermiştir. Diğer
«İ
seçeneklerde nesnel bir anlatım söz konusu iken C
seçeneğind9 öznel bir anlatım söz konusudur.
"S
LU
(Cevap C)
15. (I) Opera, bir çok sanat dalını içeren sanat. (II) Müzik,
op^ranın temel öğesi. (III) Bazen, jest ve mimikler,
13. (I) Ülkelerin çağdaşlık yarışında bulundukları düzey, yani tiyatro, bazen de bale girer işin içine. (IV) R9sim
yalnızca bilim ve teknikteki üstünlükleri, sanayileşme- ve heykel sanatından yararlanılarak oluşturulan deko-
deki başarılarıyla ölçülemez. (II) Uygarlığın en önemli ru, kostümleri ve aks^suarları da unutmamak gerekir.
ölçütlerinden biri, ulusların kültürel değerlerine sahip (V) Operanın bir çok duyumuza seslenip onları hare-
çıkması, bunu evrensel değerlerle buluşturabilmesi- kete geçirmesinde, izleyenleri büyülemesinde bu sa-
dir. (III) Kendi kültürüne, tarihsel değerlerine sahip çı- nat dallarının etkisi çoktur.
kan, farklı kültürlerin düşünce ve eserlerine saygı du-
yan birey V9 kuruluşlar, demokrasinin en önemli gü- Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerin han-
vencesidir. (IV) Bu açıdan, zengin tarihsel ve kültürel gisinde yazarın kendi düşüncesine yer verilmiş-
birikimi olan kentier, bu değerlerini koruyarak onları, tir? (2004 KPSS)
insanlığın paylaşımına sunmalı, böylece ülkeler ara-
sında işbirliğinin gelişmesine olanak sağlamalıdır. (V) A) I. B)ll. C)lll. D) IV. E)V.
Ayrıca bu amaçla kurulacak olan örgütler, kentlerimi-
zin tarihsel, kültürel ve doğal dokusunun korunması- V. cümled9 yazarın kendi düşüncesine yer verilmiş-
nın önemini her fırsatta vurgulamalıdır. tir. "Operanın bir çok duyumuza seslenip onları ha-
rek9t9 geçirmesinde, izleyenleri büyütemesinde bu
Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerin hangi-
sanat dalının etkisi çoktur." cümlesinde anlatılanlar
lerinde "öneri" vardır? (2004 KPSS)
herkes için geçerli olan duygular değildir.
A) I. ve II. C) II. ve V. B) I. ve IV. (Cevap E)
E) IV. ve V. D) III. ve IV.
26- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

16. Eğitimin amacı, bağımsız düşünme yet9neğine sahip, 18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem koşul hem
kendisini ve çevresini irdeleyici bir görüşle algılayan de uyarı anlamı vardır? (2004 KPSS)
bireyler yetiştirmektir.
A) Hava basıncı yeterli olmayan otomobil lastikleri-
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en nin yolu kavrayışı zayıflamaktadır.
yakındır? (2004 KPSS) B) Otomobillerdeki yakıt tüketimini azaltmak için
yeni lastik kullanılmalıdır.
A) Eğitim, katı kurallara değil, anlama dayalı olmalı,
C) Otomobillerdeki fazla yakıt tüketiminin sebebi ani
olumlu bakış açısını benimsemelidir.
duruş ve kalkışlardır.
B) Gençlerin ilişkilerini geliştirmelerini bilgi, beceri
D) Arabanın, olması gerekenin altındaki veya üs-
ve deneyime sahip olmalarını sağlayan 9n ö-
tündeki vitesierde kullanılması motoru yıpratır.
nemli unsur eğitimdir.
E) Araba fazla benzin yakıyorsa bakım yaptırmak
C) Düşünceyi g^reksiz bulan, sahip olunan bilginin
gerekmektedir.
ve değerlerin yeni kuşaklara aktarılmasını yeterli
gören anlayış eğitimle bağdaşmaz.
D) Gençlerin yaşamları süresince gereksinim duya- E s^çeneğinde verilen cümlede hem koşul hem de
uyarı anlamı vardır.
cakları bilgi, beceri V9 anlayışı kazanmaları eği-
tim aracılığıyla sağlanır. "Araba fazla benzin yakıyorsa bakım yaptırmak ge-
rekmektedir." cümlesinde arabaya bakım yaptırma-
E) Etki altında kalmadan düşünebilen, d9ğişmey9
nın koşulu arabanın fazla benzin yakmasıdır. Araba-
açık, sorgulayıcı insanlar yetiştirmek eğitimin gö-
ya bakım yaptırması ise uyarı anlamındadır.
revidir.
(Cevap E)

Soruda verilen cümleye anlamca en yakın cümle E


seçeneğidir. Her iki cümlede de eğîtimin amacının
etki altında kalmadan düşünebilen, kendini ve çevr9-
sini irdeleyici bir görüşle algılayan bireyler yetiştir-
mek olduğu ifade edilmiştir.
(C^vap E)

17. (I) Toplantıda, radyo ve televizyonlarda kullanılan 19. Aşağıdaki dizelerin hangisinde bir "karşılaştırma"
Türkçe üzerinde duruldu. (II) Bilgisayar da bir kitle ile- vardır? (2004 KPSS)
tişim aracı olduğundan, internet yoluyla yapılan ya-
zışmalardaki anlatım bozukluklarına dikkat çekildi. A) Ölüm İİ9 ayrılığı tartmışlar
(III) Televizyon dizilerindeki seslendirme ve Türkçe Elli dirhem fazla gelmiş ayrılık
yanlışları da ele alındı. (IV) Bu arada, radyo ve tele- B) Kırıktır perdesi çalmıyor sazım
vizyonlara yabancı ad koyma özentisi eleştirildi. (V)
Sazlar düzen tutmaz teller perişan
Bir başka eleştiri ise kimi çeviri kitaplarının, Türkçe'yi
tüm incelikleriyle bilm9tnekt9n doğan dil yanlışlarıyla C) Uğraşma boşuna şiir yazamazsın
dolu olmasıydı. Bu kadar maviyken gökyüzü
D) Bre beyler bir onulmaz derdim var
Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerin hangi- Her olur olmaza açamıyorum
lerinde eylemin nedeni belirtilmiştir? (2004 KPSS)
E) Çok varıp gelirsen olmaz bir yere
A) I, II B)ll, IV C)ll,lll D) II, V E) III, IV Ya muhabbet kalkar ya bir hal olur

Verilen parçada II. ve V. cümİ9İerd9 ned^n belirtil-


miştir. II. cümled9, internet yoluyla yapılan yazışma- Verilen s^çenekler incelendiğinde A S9Ç9neğind9 ö-
lardaki anlatım bozukluklarına dikkat çekilmesinin lüm ile ayrılık karşılaştırılmıştır. Ayrılığın ölümden
ri9deni bilgisayarın bir kitle iletişim aracı olmasıdır. daha zor olduğu ifade edilmiştir.
V. cümlede ise, çeviri kitaplarının dil yanlışlıklarıyla (Cevap A)
dolu olmasının n^deni, Türkçe'yi tüm incelikleriyfe
bilmemektir.
(C9vap D)
-TÜRKÇE- 27

20. (I) Bir yazıda, bir düşünceyi işleyip geliştiren cümleler 22. (I) Baharda alerjik hastalıkların arttığını görüyoruz. (II)
topluluğuna paragraf denir. (II) Paragrafı oluşturan Modern yaşamın getirdiği zorunluluklar yüzünden es-
cümleler arasında dilsel V9 düşünsel bakımdan sıkı kiden evlerde doğal yollardan ve taz9 olarak hazırla-
bir bağ vardır. (III) Paragrafın cümleleri tıpkı bir zinci- nan besinler artıkyok. (III) Bunların yerini fabrikalarda
rin halkaları gibidir. (IV) Bu cümlel^rden biri atıldığın- hazırlanan ve marketlerde uzun süre saklanan yiye-
da paragrafın anlatım düzeni ve yapısı bozulur. (V) cekler aldı. (IV) Bu yiyeceklere, hazırlanmaları sıra-
Bir düşünc9 yazısında ne kadar paragraf varsa o ka- sında renklendirici, koku verici V9 bozulmalarını önle-
dardadüşüncevardır. yici bazı kimyasal maddeler ekleniyor. (V) Bunlar da
başta astım ve alerjik nezleli kişiler olmak üzere, in-
Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerin hangi- sanlarda çeşitli sorunlara yol açıyor.
leri anlamca birbirine en yakındır? (2004 KPSS)
Bu parçadaki söz konusu besinlerin zararlarının
A) 1,111 B) I, IV C) II, III D) III, IV E) IV, IV
nelerden kaynaklandığı, numaralanmış cümlelerin
hangisinde açıklanarak belirtilmiştir? (2005 KPSS)
Verilen parçada II. ve III. cümleler anlamca birbirine
A C)lll. D) IV. E)V.
en yakındır. II. cümle "paragrafı oluşturan cümleler )
arasında dilsel ve düşünsel bakımından sıkı bir bağ
vardır." şeklindedir. Sözü edilen besinlerin zararlarının nel^rden
III. cümlede ise; "paragrafın cümieleri tıpkı bir zincirin kaynak-landığı "Bu yiyeceklere, hazırlanmaları
halkaları gibidir." cümlesi paragrafın cümleleri ara- sırasında renklendirici, koku verici ve bozulmalarını
sında sıkı bir bağ olduğunun farklı bir ifadesidir. önleyici bazı kimyasal maddeler ekleniyor."
Ç/5
cümlesiyle açık-lanmıştır.
(Cevap C)
tr. (Cevap D)
us
o
D-
ŞE 23. Bir yazar, "Öyküler ancak onları anlatabilecek olanla-
"_J rın başından geçer." görüşün9 karşılık, "Onlar benim
-
^ başımdan çok, aklımdan geçer." demiş.
'o
ili

21. (I) Şimdiye değin pek çok oyunda rol aldım. (II) Çoğu Yukarıda sözü edilen iki görüşle anlatılmak iste-
kez, oynadığım oyunun komik olduğunu fark etmeden nen aşağıdakilerden hangisidir? (2005 KPSS)
oynarım. (III) Bunu fark ettiğim zaman oyuna devam
A) Kimi yazarlar öykülerini yaşadıklarına, kimileri d9
edemiyorum. (IV) Sonradan kendimi televizyonda
düş güçlerine borçludur.
izliyorum. (V) İzlerken de gülüyorum. (VI) Oynarken
B) Olayları bütün gerçekliğiyle yansıtmayan kişiler
yaptığın işten kendin de hoşlanıp gülmeye başlarsan
öyküde başarılı olamaz.
ipin ucu kaçıyor.
C) Ancak düş kurmasını bilen ve akıllı kişiler yazar
olabilir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin- D) Düş gücüne ve akla dayanan öyküler yazmak,
de III. cümlede belirtilen durumun nedeni açık- yaratıcılık gerektirir,
lanmıştır? (2005 KPSS) E) Anlatma ve yaratma yet9neğind9n yoksun kişiler
yazar olamaz.
A) C) IV. D) V. E) VI.

Bu tür sorularda, soru kökünde verilen cümİ9 doğru


Oyuna devam edilmesinin nedeni oyun sırasında
anlaşıldıktan sonra seç9nekler9 geçilmelidir. Soru
oyuncunun da gülüyor olmasıdır. Oyuncu güldüğün-
kökündeki cümleyİ9 yakın anlamlı olan cümle
de "ipin ucu kaçıyor " yani oyuncu, işini iyi
hangisiyse seçenekte bulunmalıdır. Bu yöntemİ9 so-
yapamıyor. Bu ifadeyi sağlayan cümle VI. cümledir.
ruya yaklaşıldığında doğru yanıtın A seçeneği oldu-
(Cevap E) ğu görülecektir.
(Cevap A)
28- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

24. Aşağıdakilerden hangisinde verilen yargılar an- 26. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "değerlendirme"
lamca birbirine yakındır? (2005 KPSS) söz konusu degildir? (2005 KPSS)

A) -Büyük şîirler, belirli bir tema üzerin^ kurulur A) Yazar, herhangi bir sanatsal ilke V9 kurala bağlı
-Çok değişik temalarda şiir yazılabilir. kalmadan, aklına 9sen her şeyi olduğu gibi ro-
B) -Şiirde gereksiz hiçbir sözcük kullanılmamalıdır. manına aktarmıştır.
-Doldurma sözcükler, şiirin şiirselliğini yitirmesine B) Yaşamı boyunca beş roman, yüz öykü yazmış,
yol açar. Fransız ve İngiliz yazarlarından birçok çeviri y-
C) -Şiirde çok yinelenmiş, aşınmış sözlere yer yok- apmıştır.
tur. C) Öykü ve romanlarında gerçekçilik akımının ilke-
-Şiirde aranan özelliklercfen biri de imgelerdeki lerine, kurallarına sıkı sıkıya bağlı kalmış, bu a-
yeniliktir. kımın en güzel örneklerini ortaya koymuştur.
D) -Şiirde duygusal yoğunluk ağır basar. D) Yazar, hemen her yapıtında denizi V9 deniz in-
-Her şairin duyguları yansıtış biçimi, birbirinden sanlarını abartmadan, şairaneliğe kaçmadan,
farklıdır. gerçekli ölçüler içinde yansıtmıştır.
E) -Şiird9 ön^msenen özelliklerden biri de, içtenliktir E) Yazar, eski d^stan şairlerine tutkunluğu nede-
-Şair, duygusunu, düşüncesini kolayca aktara- niyle öykü ve romanlarında mecazlardan, söz
bilmelidir. oyunlarından sıkça yararlanmıştır.

Eş ve yakın anlamlı cümİ9İer aynı mesajı farklı ifade- Bu tip sorular sıkça karşımıza çıkmaktadır. Bu soru
lerde dile getiren cümlelerdir. C seçeneğindeki cüm- kökünü doğru anlamadan çözüm9 geçilmemelidir.
lelerde şiirdeki sözlerin, ifadelerin yeni olması vurgu- Değerlendirme: Bir konu hakkında kişisel görüş bil-
lanmak istemiştir. dirme yani öznel cümle kurmak dem^ktir. B seçeneği
dışındaki bütün cümleler özneldir. B S9çeneğind9 ise
(CevapC)
nesnel bir cümle yer almaktadır.
<Q
'a (C^vap B)

27. (I) Yör9d9, Karadeniz ile kara iklimi arasında bir geçiş
25. (I) Bodrum Kalesi, avlularında bin bir çeşit çiçek ve iklimi görülür. (II) Karlı kış, yüksek yerlerde, neredey-
kuşla ziyaretçilerini karşılıyor. (II) Burası, Akdeniz'in se nisan ortalarına kadar sürüyor. (III) Ladin ormanla-
en yeşil kalesi. (III) Kalenin dört kulesi günümüze ka- rıyla kaplı ç^vrede, kar, yılbaşı kart postallarını andı-
dar sağlam kalmış. (IV) Bu kalede tarih, gözter önün- ran görüntüler oluşturuyor. (IV) Bu köylerde fotoğraf
de canlanıyor, ziyaretçileri sarıp sarmalıyor, yüzyıllar çekm^ye doyamıyorum. (V) Yaşlıların portreleri, evle-
ötesine götürüyor. (V) Geçmiş yüzyılların tanrıçaları, rinin önünde çalışan insanlar, su değirmeninde mısır
kraliçeleri, şövalyeleri, gemicileri birer birer ayağa kal- öğüten kızlar, pencereden bakan çocuklar objektifimi
kıyor. sürekli m^şgul ediyor.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin- Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili ola-


de nesnellik söz konusudur? (2005 KPSS) rak aşağıda verilenlerden hangisi vanlıştır? (2005
KPSS)
B)ll. O) D) IV. E)V.
A) I. cümlede bir iklim tipinin üstünlüğü belirtiliyor.
B) II. cümlede bir mevsimin süresiyle ilgili bilgi veri-
Doğruluğu ya da yanlışlığı kanıtlanabilen, kişisel gö-
rüş bildirmeyen cümlelere n^snel cümle denir. Bu yor.
doğrultuda sorumuzu incelediğimiz zaman 3. cümle- C) III. cümlede bir doğa olayı benzetm^yle anlatılı-
nin dışında kalan bütün cümlelerin n^snel olmadığı yor.
ve 3. cümlelerin doğruluk değeri bakımından ispatla- D) IV. cümled9 yapılan işten çok zevk alındığı belir-
nabilir olduğu görülecektir. tiliyor.
(Cevap C) E) V. cümİ9de nelerin fotoğrafının çekildiği açıkla-
nıyor.
-TURKÇE- 29

B, C, D, ve E seçeneğindeki bilgileri parçadan çı-


karmak mümkündür. Birinci cümlede ise bir iklim ti-
pinin üstünlüğünden söz edilmiyor; sadece bir geçiş
ikliminden söz ediliyor
(Cevap A)

5
er
LLİ
Q
03
(/>
a.
28. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemler, farklı
kişiler tarafından yapılmıştır? (2005 KPSS)

A) Bütün gece çalıştı, çok yoruldu.


B) Okul müdürü öğrencileri topladı, onlara okulda
uyulması gerekli kuralları anlattı.
C) Konser bitince, sanatçıya şehri gezdirdi, sonra
da onu otele bıraktı,
D) Bir an önce tanışabilmek için, anne hazırlığa
başladı, kızı da kendi eşyalarını topladı.
E) Onları içeri çağırdım, birer bardak sıcak çay ik-
ram ettim.
ÇÖZİ/M:
Seçaneklar dikkatle okunmalı ve sorunun bizde ne
istediği çok iyi anlaşılmalı. Verilen cümlelerin hep-
sinde birden fazla eylem vardır. D seçaneğinde de
birden fazla eylam vardır; ama eylemleri birden fazla
kişi (anne-kızı) yapmıştır. Diğer seçeneklerdeki ey-
lemleri tak kişi (0) yapmıştır. Zaten soru kökünde de
"farklı kişiler..... "denmiştir. Buradan hareketla doğru
yanıt bulunabilir.
(Cevap D)
30- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

MATEMATIK Bölünebilme ve Bölünebilme Kuralları

BÖLME İŞLEMİ: ÖRNEK:


A = Bölünen A| B
Üç basamaklı KLM sayısı iki basamaklı KL sayısına
A = B . C + K dır.
bölündüğünde kalan 4 olduğuna göre M rakamı kaçtır?
B = Bölen C = T
ÇÖZÜM:
Bölüm K =
Kalan
KL
M -1
10 >■ Kalan M olduğuna göre M = 4 olur.
Not: Kalan bölenden küçük olmalıdır. 0 < K < B 00M
ÖRNEK:
AB A ve B s ayma s ayılarıdır. Buna g öre, A'nın Bir doğal sayı bir sayma sayısı ile bölündüğünde kalan 0
en küçük değeri kaçtır? ise bu bölmeye kalansız bölm9 ve sayıya da bölünebiliyor
denir. Bir doğal sayının hangi sayma sayılarına kalansız
ÇÖZÜM: bölünebileceğini bazı kurallarla verelim.

Kalan bölenden küçük olacağından 4 < B ve B'nin en 2 ile Bölünebilme


küçük değeri 5 olur.
Birler basamağı çift olan {0, 2, 4, 6, 8} doğal sayılar 2 ile
A = B.5 + 4
tam bölünebilir.
A=5.5 +4
ÖRNEK:
A = 29 olur.
2426 sayısı 2'ye tam olarak bölünebilir mi?
ÖRNEK:
Aİ 4 Birler basamağındaki 6 çift sayı olduğundan 2 ile tam
B|_5 bölünebilir.
B _C
ÖRNEK:

Yukarıda verilen bölme işlemlerine göre A nın 20 ile 1257 sayısı 2'ye tam bölünebilir mi?
bölümünden kalan kaçtır?
2 ile kalansız olarak bölünmez. Çünkü 7 rakamı 2'nin
katı değildir ve çift sayı olmadığından 2'ye kalansız
böiünmez.
= 4.B+3 ÖRNEK:

Dört basamaklı (123a) sayısının rakamları farklıdır.

Bu sayı iki ile tam bölünebildiğine göre, a rakamının


alacağı değerler toplamı kaçtır?
B
= 5.C + 4 ÇÖZÜM:
12 3a => a'nın değeıieri toplamı: 0+4+6+8 =18 olur. 0 4
B nin bu değerini 1. bölme işleminde yerine yazarsak:
6 8
A = 4 . (5C + 4) + 3 A = 20C + 16 + 3 A = 2 0 . C +

19olur.

Bu ise A nın 20 ile bölümünden kalanın 19 olduğunu


gösterir.
-MATEMATIK- 31

3 ile Bölünebilme Sayının son iki basamağı 77 dir. Sayının 4 ile bölü-
mündeki kalan 77 nin 4 ile bölümündeki kalandır.
Rakamlarının sayı değerlerinin toplamı 3 ve 3'ün katı olan
sayılar 3'e kalansız (tam) olarak bölünür. 77
19 0 halde kalan 1 'dir.
Örnegin: 126 => 1 +2 + 6 = 9 (3'ün katı olduğu için 37
3'e tam bölünür.) _36_
2
1994 => 1 + 9 + 9 + 4 = 23 (3'ün katı olmadığı için 3'e
tam bölünmez.)
ÖRNEK: 5 ile Bölünebilme
(aa5) üç basamaklı sayıdır. Bu sayı 3 ile tam bölüne-
Birler basamağı 0 ya da 5 olan sayılar 5 ile kalansız
bildiğine göre, a nın kaç farklı değeri vardır?
olarak bölünür.
ÇÖZÜM:
a + a + 5 = 3k, (k e N) ÖRNEĞİN;
5'e bölünür. 5'e
a i = 2 ] .. 290 -> Birler basamağı 0 -> 385 -
2a + 5 = 3k => a2 = 5 > Uç farklı değeri vardır. > Birler basamağı 5 -> 383 -> bölünür. 5'e tam
a3 =8j bölünmez.
Birler basamağı 3 ->
ÖRNEK:
ÖRNEK:
3 ile bölündüğünde 2 kalanmı veren iki basamaklı
(27ab) dört basamaklı sayısı 4 ve 5 ile bölünebildiği-
doğal sayılar kaç tanedir?
ne göre, a nın alacağı değerler nelerdir?
ÇÖZÜM: ÇÖZÜM:
3 ile bölünenler 3.k, (k e N) Verilen sayı hem 4 ile hem de 5 ile bölündüğüne göre
12,15,18, ...96, 99 b = 0 olur.

2 kalanını verenler 3k + 2, (k e N) Bu durumda aO = 4k, (keN)

11, 14, 17 ...... 98 (101 üç basamaklı olduğu için a1= 0


alınmaz) a2=2
98-11 Beş farklı değer alır.
Terim sayısı: +1 = 30 olur.
a4=6 a5=8
J
4 ile Bölünebilme:
7 ile Bölünebilme
Birler ve onlar basamağındaki rakamların oluşturduğu
sayı yani son iki basamağı 4'ün katı olan veya 00 olan Sayının birler basamağından başlamak üzere, sağdan
sayılar 4 ile kalansız bölünebilir. sola doğru (1, 3, 2), (-1, -3, -2) sayılarıyla çarpılıp top-
lanır; elde edilen sayı 7 ye bölünürse ilk sayı da 7 ile
ÖRNEĞİN; bölünür.
2400 -» 00 sayısı kurala uyduğu için sayı 4 ile bölü- ÖRNEK:
nür. 4152 => 4 15 2: 2 + 1 5 + 2 = 7k, (keZ+)
v yyy
6204 -* 04 sayısı 4'ün katıdır. Sayı 4 ile tam bölünür. 15 = 7k 7 ile
5326 -> 26 4'ün katı olmadığı için 4'e tam bölünmez. - 1 2 31 bölümünden kalan 1 dir.

ÖRNEK:
ÖRNEK:
20 basamaklı 777...77 sayısının 4 ile bölümünden r>-6-3-5+8+6+9 Bu
kalan kaçtır? 315429 => 3 1 5 4 2 9 :
sayının 7 ile bölümünden
ÇÖZÜM: -2-3-1 2 3 1 kalan 2 dir.

ÖRNEK:
32- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

9A25 sayısı 7 ile tam bölünebildiğine göre A kaç olur? 7 54 6 11'ebölünür.


■*■ ■*■ v v

ÇÖZÜM:
9 A 2 5^-9 + 2 ^ ÖRNEK:
1231 k = 2 için => 2A + 2 =
^^ ~
14 2A = 12 2 17 6
A = 6 olur. \.l-1i _2= 9=î>1i'ebölümündenkalan 9dur.

8 ile Bölünebilme ÖRNEK:

1K3L sayısı 11 ile tam bölündüğüne göre K+L toplamı


Son üç rakamı 000 ise 8 ile tam bölünür. 34000 -» Son üç
kaç farklı değer alabilir?
rakamı 000 olduğu için 8'e bölünür. ÖRNEK:
ÇÖZÜM:
82A sayısı 8 ile tam bölünebildiğine göre A kaç olabi-
1 K3 L =>-1+K-3 + L=11 .k, (keN)
lir? lill K + L-4= 11 . k
_ + _+ K + L = 4 veya K + L = 15 olabilir.
ÇÖZÜM:

82A = 8k,(keN) NOT:

800 + 2A = 8 k * 10 ile bölünebilme: Birler basamağı 0 (sıfır) olan sa-


yılar 10atam bölünür.
24 ve A = 4 olabilir.
* 12 ile bölünen sayılar 3'e ve 4'e bölünürler.
9 ile Bölünebilme:
* 15 ile bölünen sayılar 5'e ve 3'e bölünürler.
Rakamlarının sayı değerleri toplamı 9 ve 9'un katı oian
sayılar 9'a tam bölünür. ASAL SAYILAR - OKEK - OBEB
135-*1+3 + 5 = 9=> 9'un katı bölünür. 281 ->• 2 + 8
Asal Sayılar:
+1 = 11 => 9'un katı değil tam bölünm^z. ÖRNEK:

23x2 sayısının 9 ile bölümünden kalan 8 olduğuna Tanım 1: Bölenler kümesi iki elemanlı olan doğal sayılara
göre x kaçtır? "Asal sayılar" denir.

ÇÖZÜM: Tanım 2: 1 ve kendinden başka bir saytya bölünmeyen


sayılara "Asal sayılar" denir.

23x2 => 2 + 3 + x + 2 = 9k + 8, (keN) En küçük asal sayı 2'dir. 2 hariç tüm asal sayılar tektir.
Bazı doğal sayıları birçok sayının çarpımı biçiminde
yazabiliriz. Bu sayılar verilen doğal sayının çarpanları ya
x-1 = 9k=>x = 1 olur.
da bölenleri olur.

Silgi Nobı /
11 ile Bölünebilme

Sağdan (birler basamağı) başlamak üz^re bir toplama bir NOT: 1B = {B} olduğundan 1 asal sayı değildir.
çıkarma işlemi yapılır. Elde edilen sayı 11'in katı ise, 2B = {1,2} olduğundan 2 asal sayıdır. 3B = (1,
sayıda 11 'e bölünür.
3} olduğundan 3 asal sayıdır.
a bc d =a + b-c + d = 11 . k(keN)
4B = {1, 2, 4} 3 böleni olduğundan 4 asal sayı değil-
14-^4^ b + d-(a + c) = 1 1 . k
dir.

5B = {1,5} olduğundan 5 asal sayıdır. Bir sayının


ÖRNEK:
asal sayı olabilmesi için {a, b} kümesinin en az ve en
fazla 2 elemanı olması gerekir. As al sayılar
kümesi {2, 3, 5, 7, 11, 13, 17, 19, ......} şeklinde devam
eder.
-MATEMATIK- 33

Örneğin; 24 sayısını ele alalım.


T=
2 4 = 1 . 24 = 2. 12 = 3. 8 = 4. 6 = 2. 3. 4 = 1 . 2. 3
a-1 b-1 c-1
. 4 = 23. 3 vb. gibi biçimlerinden biri ile göstermek müm-
kündür. d) A nın tam bölenleri toplamı 0 (sıfır) dır. 3) n!
tn
Oysa 13 sayısını alırsak; 13 = 1 .13 olarak yazıiabilir. O
ifadesindeki a asal çarpanlarının
n| (a<x)
Yani 13'ün sadece iki böleni vardır. cr a
UJ Q
sayısı: (z<a)
(a<y)
Verilen Bir Sayıyı Asal Çarpanlarına Ayırmak
+
Tanım: x, y, z asal sayılar ve a, b, c e N ise ve bir A Q işlemlerine göre x + y + z dir.
UJ
doğal sayısı A = xa. yb. zc biçiminde yazılabiliyorsa x, y, 5-
ÖRNEK:
z'ye A'nın asal çarpanları denir.
120 sayısının asal sayı olmayan pozitif çarpanlan kaç
ÖRNEK: tanedir?
ÇÖZÜM:
36 ve 90 sayılarının asal çarpanlarını bulalım. 12 2 3 1 1
3 2 60 2 120 = 2 .3 .5 Pozitif çarpanları sayısı:
1 2 30 2 (3+1). (1+1). (1+1) = 16 Asal
8 = 22 . 32 = 2 . 32 . 5
9
3
1
33
u
Asal çarpanlar
15
5
3
5
çarpanları sayısı: 3 (2,3,5)

Asal çarpanlar 16-3 = 13 tane asa! sayı olmayan


pozitif çarpanları vardır.
1) Aralarında Asal Sayılar:
ÖRNEK:
1 den başka ortak tam böleni olmayan sayma sayılarına
aralarında asaldır denir. 9! sayısının pozitif tamsayı böleni kaç tanedir?
ÇÖZÜM:
2 ile 3 aralarında asaldır.
9| 2 9| 3 9| 5 9| 7
4 iie 7 aralarmda asaldır.
R_2_ Fh M M
4,5,6 aralarında asaldır.
i_ R
10,12, 25 aralarında asaldır.
4+2+1 +1 1 1
9, 12, 42 aralarında asal değildir. 1 böleninden başka 3 => 9! = 2 .3 .5 .7

böleni de vardır. = 29 . 34 . 51 . V
* x ve y aralarında asal iki sayı olsun. (9+1). (4+1) (1+1) (1+1) = 10 . 5 . 2 . 2 = 200
a) Hem x, hem de y ile bölünebilen sayılar x.y ile de pozitif tamsayı böleni 200 tanedir. ,
bölünebilir.

b) x.y ile bölünebilen sayılar ayrı ayrı x ve y ile bölünebilir. OBEB (Ortak Bölenlerin En Büyüğü)

2) A sayma sayısı a, b, c farklı asal sayılar m, n p Tamm: Verilen sayıiar asal çarpanlarına ayrıldıktan
doğal sayılar olsun. sonra, ortak bölenlerin üssü en küçük olanları çarpımına,
m n
A = a . b . CP olarak yazılabiliyorsa: bu sayıların OBEB'i denir.

a) A nın pozitif tam bölenieri sayısı: Örnek 1: 210 ile 90'ın OBEB'ini bulalım.

(m+1). (n+1) (p+1) 210 90 2


2 . 3 . 5 . 7 buradan ortak bölenleri
105 45
b) A nın tam bölenlerinin sayısı: olan,
35 15
35 5 2 . 3 . 5 = 30 ortak bölen olarak
7 1 bukınur.
c) A nın pozitif tam bölenlerinin toplamı: 1
34- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

Örnek 2: ÖRNEK:
a) 60'ın pozitif bölenlerini yazalım; 12,15,18 sayılan bir Asayısını tam bölüyor.
1,2,3,4,5,6,10,12,15,20,30,60 12,15,18 sayılarını B tam bölüyor.
b) 48'in pozitif bölenlerinr yazalım; A V9 B doğal sayı iken A - B nin en küçük değeri kaç-
1,2,3,4,6,8,12,16,24,48
tır?
c) 60 ve 48'in ortak bölenleri;
ÇÖZÜM:
12 15
1, 2, 3,4, 6,12==> OBEB (48, 60)= 12'dir. 2 2
A = (12,15, 18)OKEK = 2 .3 .5 = 18 6 15
9 3 15
OKEK (Ortak Katların En Küçüğü) 180 B = (12,15, 18)OBEB = 3 A-B = 9 1 5
180-3 = 177olur. ÖRNEK: 3 5 1
Tanım: Verilen sayı asal çarpanlarına ayrılır. Ortak olan-
lardan üstü 9n büyük olan ile ortak olmayanların çarpımı- 24 ve 64 sayılarına bölündüğünde 7 kalanını v^ren
dır. en küçük doğal sayının rakamları toplamı kaçtır?

Orneki: ÇÖZÜM:
180 120 A = 24x + 7 = 64.y + 7 A-7 =
3 2
(D 2 . 3 . 5 =>
90 60 2 Ortak bölenleri alırsak, (24X64)OKEK = 192 A-7 =
45 30 2 OKEK = 360 olur.
45 15 192=5>A=199olur. Rakamları
15 5 toplamı 1 + 9 + 9 = 19 dur. ÖRNEK:
Örnek 2:
5
1 5 a) 12'nin pozitif tam katlarını yazalım; Boyutları 256 m ve 304 m olan dikdörtgen biçimindeki
12, 24, 36, 48, 60, 72, 84, bir bahçenin kenarlarına eşit aralıklarla ağaç dikilecektir.
96,108,120,132,144,...
Köşetere de dikilmek koşuluyla en az kaç ağaç dikil-
b) 15'in tam katlarını yazalım; melidir?
15, 30, 45, 60, 75, 90,105,120,135,150,165,...
ÇÖZÜM:
c) 12 ve 15'in ortak pozitif katları;
(256,304)OBEB = 16
60,120,180, 240,... => OKEK (12,15)=60'tır.
2 ^ + ^= 2( 1 6 + 1 9) = 7 0 ol ur .
Rilgi Notv !
304
jOBEB'i bir olan sayılar, aralarında asal sayılardır. İki +
sayının OKEK'i İİ9 OBEB'inin çarpımı o sayıların çarpı-j 16 16
mını verir. (a.b)oKEK. (a.b)oBEB = a.b'dir. ÖRNEK:
ORNEK:
60 kg nohut, 72 kg buğday 140 kg fasulye eşit ağır-
Üç basamaklı sayılardan kaç tanesi 4,5, 6 sayıları ile lıkta ayrı ayrı paketlenecektir.
tam bölünür?
Enaz kaç paket yapılabilir?
ÇÖZÜM:
ÇÖZÜM:
(4, 5, 6)OKEK =
(60,72, 140)OBEB = 4
= 60 4 5 6
. , , 60 72 140 „ .
2 5 3 Adet= —+—+— = 68 olur. 4
Aradığımız sayıların en küçüğü 120 en 4 4
büyüğü 960 dır.
1 5 3
5 1 960-120+ = 840 =
1 60 60
tanedir.
-MATEMATIK- 35

4. x, y, z sıfırdan farklı birer pozitif tamsayı olduğuna


ÇOZUMLU KONU göre,
KAVRAMA TESTİ
x ly y z
3
2
a -a
- 3.\T - 1
1.
x in z değeri aşağıdakilerden hangisi-
türünden dir?
Yukarıdaki bölme işlemine göre, b+1 in a türün- A) 12Z + 7 B) 11z + 3 C) 6z + 3
den ifadesi aşağıdakilerden hangisidir? D) 4z + 1 E) 3z + 2

A a - 1 B a+ 1 a2+1
) a ) a
D a 2- E)
) 1 a2 + 2a

5. Üç basamaklı 84a sayısının 6 ile kalansız bölüne-


bilmesi için, a kaç tane farkiı değer alabilir?

A) 5 B) 4 C) 3 D) 2 E) 1

2. Bir x doğal sayısı 3 e bölündüğünde bölüm a, kalan 1 -;


dir. a sayısı 8 e bölündüğünde ise kalan 2 dir. cc
Q 6. Al4
V) B
tn
o. LL olduğuna göre, A'nın 12
Buna göre, x doğal sayısı 24 e bölündüğünde —İC ile bölünmesi ile elde
1
kalan kaçtır? edilecek kalan kaçtır?

A) 5 B) 6 C) 7 D) 8 E) 9 § A) 3 B)5 C)6 D)8 E) 10

3. ab iki basamaklı bir sayı a ^ b olmak üzere,


c
ab | a + b T 7. A B LL olduğuna göre, C'nin A
5 4
—I türünden eşiti aşağıdaki-
lerden hangisidir?

2 2
5 A-4 5A + 4 2A + 6
olduğuna göre, a + b - 2ab nin değeri kaçtır? A) D) B) E) C)
3 5A 2 5A -
A) 36 B) 16 C) 9 D) 4 E) 1 +2 4
36- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

8. abOab [ab olduğuna göre, x + k = ? 13. a ve b birer pozitif tamsayıdır. 60 . a = b3

olduğuna göre, b en az kaçtır?

A) 101 B) 110 C) 1001 A)20 B)30 C)35 D) 40 E) 45


D)1010 E) 10010

14. 60 sayısı hangi en küçük pozitif tam sayı ile çarpı-


9. 3b24a6 sayısı 3 ile tam bölünebiliyor. Buna lırsa çarpım bir tamsayının karesine eşit olur?

göre a + b ençok kaçtır? A) 10 B) 12 A)3 B)5 C)6 D) 10 E) 15

C) 14 D) 15 E) 18

15. 9! + 8! toplamı aşağıdaki sayılardan hangisi ile


tam bölünemez?

A)40 B)35 C)22 D) 20 E) 12


10. Rakamları farklı (abcd) çift sayısının 5 ile bölümün-
den kalan 1'dir.

Buna göre a + b + c + d ençok kaçtır?

A) 25 B) 28 C) 30 D) 33 E) 36
S 16. 2.370.000 sayısının asal bölenleri sayısı kaçtır?
O

f± A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5

17. a ile b'nin ortak bölenlerinin en büyüğü 6, ortak katla-


rının en küçüğü 24'dür.
11.4 ile bölünebilen üç basamaklı en büvük sayı ile
en küçük doğal sayının farkı kaçtır?
Buna göre, a. b kaçtır?
A)891 B)853 C) 894 D) 895 E) 896
A) 144 B)72 C)36 D) 24 E) 17

12. 20 basamaklı 333......3 sayısının 9 ile bölümünden


18. a = 22222222
kalan kaçtır?
b = 7777
A) 0 B) 2 C) 3 D) 5 E) 6
a + b toplamının 3 ile bölümünden kalan kaçtır?

A)4 B)2 C)3 D)5 E) 1


-MATEMATIK- 37

19. Boyutları 9 cm, 12 cm ve 15 cm olan tuğlalardan 24. abc, cba 3 basamaklı sayılardır.
kaç tane kullanılarak hacmi en küçük içi dolu bir
küp oiuşturulur? abc - cba farkına tam bölünebilen en büvük asal
sayı kaçtır?
A) 1500 D) 3000 B)1800 C) 2100
E) 3600 A)3 B)9 C) 11 D)37 E) 39

20. 48 sayısımn kaç pozitif tam böleni vardır? 25


'■. 2 basamaklı ab sayısı 9 ile tam bölünebiliyor.
A)5 B)6 C) 8 D) 10 E) 12
Buna göre 6 basamaklı 38b1a7 sayısının 9 ile
bölümünden kalan kaçtır?

A) 1 B) 3 C) 4 D) 5 E) 7

21. 24, 36, 60 sayılarını tam bölen en büvük doğal


sayı kaçtır?

A)10 B) 12 C) 15 D)20 E) 24
Q
'o cc
ILJ
Q
ffî
m
CL

22. Bir çocuk bilyelerini 6'şar 6'şar gruplandırdığında 2, "^ 26. Toplamları 621 olan iki pozitif tamsayıdan büyüğü
8'er 8'er gruplandırdığında 4, 10'ar 10'arü küçüğüne bölündüğünde bölüm 16, kalan ise 9 dur.
gruplandırdığında 6 bilye artmaktadır. >

Buna göre bu çocuğun en az kaç bilyesi vardır? Buna göre, büyük sayı kaçtır?

A) 570 D) 585 B) 575 C) 580


A) 114 B) 116 C) 120 D) 124 E) 126 E) 590

23. Bir çocuk cevizlerini 3'er 3'er ya da 4'er 4'er gruplandırabilmektedir.

Buna göre çocuğun ceviz sayısı aşağıdakilerden


hangisi olabilir?

A) 48 B)50 C)55 D) 61 E) 70
38- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

ÇÖZÜMLER
2 2 2
1. a -a| b => a - a = b.a +1 a -1

1
a = b.a + a a 2 -1 =a(b +
1)
_J 43 T
, 3

2 , 1
b +1 = —— bulunur.

(Cevap D) y nin (2) eşitliğindeki değerini (1) eşitliğinde ye-


rine yazalım.

x = 4.(3z + 1) + 3 x

= 12z + 4 + 3
2. x = 12z + 7 elde edilir.
(Cevap A)

Üç basamaklı 84a sayısının 6 ile kalansız bölünebil-


mesi için a çift sayı olmalı ve 84a sayısı 3 ile bölüne-
bilmektedir. Buna göre,

x = 3a +1 = 3(8k + 2) + 1 8 + 4+ a = 12 + a = 3.k olmalıdır.

0 halde a ya 6 ve 0 olmak üzere iki değer veri-


lebilir.
z. (Cevap D)
o
0
0
Q
UJ
<£>

8 l.yol
o
6. A = 4 . B + 2veB = 3C + 1 dir.
eo
A = 4.(3.C + 1) + 2
0 halde x sayısının 24 e bölümünden kalan 7 = 12C + 4 + 2 = 12C + 6
dir. olduğuna göre, A'nın 12 ile bölümünden kalan: 6'dır.
(Cevap C)
II. yol
C = 1 için B = 3 .1 + 1
= 4 A = 4.4 + 2 = 16
+2
= 18 18'in 12 ile bölümünde
3. kalan: 6'dır.
ab a + b =>ab = 5(a + b) + 4
5
(Cevap C)
_ :l 10a + b = 5a + 5b + 4
4 5a = 4b + 4
7. I.Yol
5a = 4(b+1)
10a = 8(b+1) .. .( 1 )
a ? t b olduğuna göre eşitliğin sağlanabilmesi i- C = 5B + 4
çin a = 8, b = 9 olmak zorundadır. 0 halde _ I ■ • — I A OM IU .
= 5 . ------- +4 = ----------+4
2 2 2 2 2
a + b - 2ab = (a - b) = 88 - 9) = (-1) = 1
bulunur. 5A-10 + 12 3 = dur.
(Cevap E)
-MATEMATİK- 39
3 2
II. yol 13. 6O.a = b 2 .3.5.
3
A = 3B + 2 ve C = 5B + 4 ifadelerinde a=b
B = 3 için A = 11 ve C = 10 dur. Cevap şıklarında A b'nin pozitif tamsayı olması için a sayısı en az: 2
yerine 11, yazıldığında 13ü veren şık doğru yanıttır. .32.52 olmalıdır. 22. 3 . 5 . 2 . 32. 52 = b3 23.33.53
(Cevap D) = b3 (2.3.5)3 = b3 (30)3 = b330 = b b sayısı en
az: 30 olur.
(Cevap B)
abOab ab
8. x = 1001, K = 0 olduğundan x + k=
OOOab
__ a 1001 dir.
b
00
(Cevap C)

9. 3b24a6 3 ile tam bölündüğüne göre rakamları toplamı 3'ün 14. 60 sayısını asal çarpanlarına
tam katıdır. 60 ayıralım. 60 = 22 x 3 x 5 2 2 x 3 x 5 x a
30 2
= b =>a = 3x5 = 15
15
15 + (a + b) = 3k => a + b = 3(k - 5) => a + b
5 (Cevap E)
3'ün tam katı olacağı için 9 + 9 = 18 olur.
(Cevap E)
[53 15. 9!+ 8! =
10. abcd sayısının 5'e tam bölünebilmesi için 5a rakamı 0 g 9! = 9 . 8 7 ... 1 = 9.8! 9! + 8! = 8! (9 + 1)
veya 5 olmalı. Kalanın 1 olması için son rakam 0 + 1 Q 8! = 8.7 ..1 = = 8!10
= 1 veya 5 + 1 = 6 olmalı, sayı çift olduğundan son
22 = 2x 11 ->• 11 sayısı 8! içinde yoktur.
rakam çift olmalı yani
abcd = abc6 a+b+c+6 (Cevap C)
n çok olması için a = 9 b = 8 c=7
a+b+c+d=9+8+7+6=30
(Cevap C)

11. 4 ile bölünebilme kuralı: Son iki rakam 4'ün katı olma-
lı. 16. 2.370.000 = 237 x 104 = 237 x 24 x 54
4 4
E. B: 996 EK: 100 996- = 3 x 79 x 2 x 5
100 = 896'dır. Buna göre, 3, 79, 2 ve 5 bu sayının asal bölenleridir
yani 4 tane asal böleni vardır.
(Cevap E)
(Cevap D)

12. Bütün basamaklarında 3 rakamı bulunan 20 basa-


maklı sayının rakamları toplamı 3x 20 = 60'dır. 60'ın 17. Kural: a. b = OBEB(a. b). OKEK(a. b)'dir.
9'a bölümünden kalan 6 olduğu için, 20 basamaklı o-
Buna göre, a . b = 6x24 = 144'dür.
lan bu sayının 9'a bölümünden kalan da 6'dır.
(Cevap E)
(Cevap A)
40- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

18. Kural: Bir sayının 3 ile bölümünden kalan, rakamları- 23. Ceviz sayısı hem 3'e hem 4'e tam bölünebildiğine
nın toplamının 3 ile bölümünden kalana eşittir. Buna göre 3x 4 = 12'nin tam katı bir sayı olmalıdır. 48 = 12
göre, a'nın 3ileböl. kalan: 16[3 =1— x 4 olduğuna göre cevap 48'dir.
_ pT (Cevap A)
1 1 + 1 = 2'dir

b'nın 3 ile böl. kalan: 28 İ3_ = 1 -- 2 7


|j ~ 1
2
24. abc - cba = 99(a - c)=> 99(a - c) = 3 .11 . (a - c) Bu
veya a'nın rakamları toplamı + b nin rakamları topla-
mı çarpımdaki en büyük asal çarpan 11 'dir.

= 16 + 28 = 44 (Cevap C)
4 4 İ 3 . kalan2'dir.
- 3 RT
14_ 12
25. ab sayısı 9 ile tam bölünebildiğine göre a
+ b = 9k (k e 2) dir.

(Cevap B) = 9k + 19 = 9(k + 2) + 1 olduğu için 38b1a7 sayı-


sının 9 ile bölümünden kalan 1'dir.
2
19. 9 12 15 3 O K EK( 9, 12, 15) = 3 x4x5 (Cevap A)
3
3 4 5 =180'dir.
1 4 5 4
1 5 5 Tuğla sayısı =
1 Küpün hacmi Bir z
o
tuğlanın hacmi > 25. Sayılardan büyüğüne x, küçüğüne y diyelim. O halde,

S verilenlere göre
2
= 20x15x12 x + y = 621 ==> y = 621 — x ... (1) tir.
(JÜ

_ 180.180.180
9.12.15 =
3600'dür.

(Cevap E)
— =>x = 16y+9...(2)dir.
4 +
20. 2 48 = 2 . 3 olduğu için,
2 Pozitif tam bölen sayısı
2 =(4 + 1 ) x ( 1 + 1 ) y nin (1) denklemindeki değerini (2) denklemin-
2
=5-2 = 10 olur. de yazarak x i bulalım.
3
(Cevap D) x = 16(621 - x) + 9 =>x = 585 tir.
(Cevap D)
2
21. 24 36 60 2+ OBEB(24, 36, 60) = 2 x 3 = 12'dir.
12 18 2+
30 6 9 3+
15 2 (Cevap B)
3 5

22. Toplam bilye sayısı =


= 1OZ OKEK(6, 8,10) = 2 x 2 x 2 x 3 x 5
6 8 10
= 120
3 4 5
T + 4 = 120 T = 1 1 6
3 2 5
3 1 5
1 1 5 (Cevap B)
-MATEMATİK- 41

4. Yandaki bölme işlemine göre M aşağı-


ÇIKMIŞ SORULAR dakilerden hangisine eşittir? (1999
M+1
ve ÇÖZÜMLERİ DMS ÖL)

A)K-2L-1 B)2K-L-1
1. 8 7l_m_ Bölme işleminde n kaçtır? C)K-L-1 D) K - 3L - 1
UT (99 DMS OÖ) E)K-3L

A) 2 B) 3 C) 4 D) 5 E) 6 K I L ifadesinde bölme özdeşliğini yazar-


sak,
M+1

87I m (m > n) bölme özdeşliğini yazarsak;


=> K - 3L - 1 = M
2
m + n = 87
(C9vap D)
m -> 9 dersek
92 + n = 87 => n = 87 - 81 = 6 5. 8, 12 ve 15'e bölündüğünde hep 1 kalanım veren
en küçük pozitif tamsayının rakamları toplamı
9>6ve m > nsağlanır.
kaçtır?(1999DM SÖL)
(C^vap E)
A)4 B)5 C)6 D)7 E)8

2. Altı basamaklı KKKKKK say ısı 6'y a tam olarak


Soruda en küçük pozitif tamsayının 8,12 ve 15 e bö-
bölünebildiğine göre, K'nın alabileceği en küçük "55
lündüğünde hep 1 kalanı verdiği söyleniyor,
değer kaçtır? (99 DMS OÖ) "g
15
C)4 D) 6 E) 8 1
2
A) 1 B) 2
6

Bir sayının 6 ile tam bölünebilmesi için 2 ile 3 e bö- : |=


3
lünebilmesî gerekir. Altı basamaklı KKKKKK sayısı- S
nın 6 iie bölünebilmesi için birler basamağı çift ve 6k 3
ün katı olmalıdır. Bize sorulan K'nın en küçük de- 1
ğeridir. K'ya 2 ders^k bu şartları sağlar.

3. (Cevap B)
OKEK(8,12,15) = 23, 3 . 5 = 120
BACBAC altı basamaklı bir sayı, BAC üç En küçük pozitif îamsayı;
basamaklı bir sayı olduğuna göre, 120 + 1 = 121 bulunur.
BACBAC I BAC 1+ 2 + 1 =4

(Cevap A)
bölme işleminin sonucu kaçtır? (99 DMS OÖ)
Üç basamaklı 3A8 sayısı 6'ya kalansız bölünebil-
A) 10 B) 11 C) 101 D) 1001 E) 1010
mektedir. Buna göre, A nın alabileceği en büyük
değerkaçtır?(1999DM SÖL)

A)4 B) 6 C) 7 D) 8 E) 9

000123 _123
BACB AC IB AÇ 000
BAC rakamları yerıne 1, 2, 3 rakamlarını getirelim.

123
1001
(C9vap D)

123123 .123
3A8 sayısı 6 ay
kalansız
bölündüğüne
gör9, 2 ve 3
ile tam bölünüyor
demektir.
Birler basamağı
çift olduğu için 2
ile bölünür. 3 ile
bölünebiimesi
için ise rakamlar
toplamı 3 ün katı
ol-
malıydı.
a + 3 + 8 = 3k-
>a + 1 1 = 3 k
a nın alacağı
d9ğer —> 1, 4, 7
olur. En büyük
değer
7'dir.

(Cevap C)
42- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

7. 19 ile 328 sayıları arasında hem 3 hem de 5 ile 10. 32 ve 48 sayılarına kalansız bölünebilen üç basa-
kalansız olarak bölünebilen kaç tane tamsayı var- maklı en küçük doğal sayı kaçtır? (2000 DMS)
dır? (99 DMS L)
A) 128 B) 144 C) 176 D) 192 E) 224
A) 19 B) 20 C) 44 d) 65 E) 108

32 48 2 OKEK (32,48)= 25x3


16 24 2
k -»15 ile bölünebilen sayılar 19 < k < 328 5
2 2 x3=32x3 = 96
8 12
(Hem 3 ile hem de 5 ile bölünebilen sayılar 15 ile de 4 6
2 3 3 Şeklinde 96'nın en küçük katı olarak
tam olarak bölünür.) 1 3 96x2=192 var.
1 9 15 328 16
_5 .30 (2Î) (Cevap D)
1
4
©
28 _
15

21 -1 = 20 tane tamsayı vardır.


(Cevap B)

8. Beş basamaklı KLKLM sayısı iki basamaklı KL 11. Hem 12, hem 15, hem 20 ile bölündüğünde 6
sayısına bölündüğünde, bölüm ile kalanın toplamı kalanını veren üç basamaklı en küçük pozitif sayı
1017'dir. Buna göre, M kaçtır? (2000 DMS) aşağıdakilerden hangisi ile tam olarak
bölünemez? (2001 KMS)
A)3 B)4 C)5 D)6 E)7
A) 9 B) 6 C) 4 D) 3 E) 2
KLKLM = (KL) x Bölöm + Kalan o o
KL
Bölüm = (KL)x(1010) Bu sayı x olsun. 0 zaman
KLKLM x 112 x 115 x|20
Kalan

^M=1017-1010=>M=7 15 2 2. 2. 3. 5 = 60
15 2 katı
(Cevap E) 0
15 10 (en küçük 3 basamaklı sayı)
5 5 6 kalan olması için 126'dır.
9. 5 ile 205 arasında, 3 ile kalansız bölünebilen kaç 1 5 126 -> 4'e bölünemez tam olarak.
tane tamsayı vardır? (2000 DMS)
12
A)63 B)64 C)65 D)66 E) 67 6

1
(Cevap C)
6<3k<204
2<k<68
Kural: a < x < b şeklindeki bir aralıkta kaç tane
sayı olduğunu bulmak için
(SonTerim)-(ilkTerim)
+1 formülünü kullanırız.
(Ortakfark) 12. Rakamları birbirinden farklı 4B3C sayısı 15 ile
bölünebilen dört basamaklı bir tek tamsayıdır.
(Cevap E)
Buna göre, B kaç farklı değer alabilir? (2001 KMS)
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E)
5
-MATEMATIK- 43

15. Rakamları birbirinden farklı üç basamaklı AB2 sayısı


12 ile kalansız bölünüyor. Buna göre, aşağıdakiler-
4B3C Tek sayı 15 ile bölünecek
den hangisi A'nın alabileceği değerlerden biri &
4B30 15 (hem 3 ile hem 5 ile bölünür.) lamaz? (2003/2 KPSS)
Sıfır bir çift sayı old. 4B35 olmalı.
alınmaz. A)1 B)3 C)4 D)5 E) 7
4B3 Bu sayı 3 e de bölünebilmeli
5i 12 = 3 . 4 olduğundan sayı hem 3 hem de 4 ile bö-
6 ~ lünmelidir.
9 0 - 3 farklı değer alabilir. AB 2 sayısının 4 ile bölünmesi için B rakamı 1, 3,
Ancak rakamların farklı denildiği için B=3 5,7,9 olmalıdır.
değerini alamaz. Bu durumda 3 farklı değer alabilir.
AB2
(Cevap C) 1,3,5,7,9
0,1 2 0 1
3 4 5 3 4 978
6 7
Asayısıöolamaz
13. a bir doğal sayı olduğuna göre 6a + 7 sayısının 6
ile bölümünden kalan kaçtır? (2002 KPSS) (Cevap D)

A)0 C)3 D)4


E)5

6a+7 16. 3k + 7 Yandaki bölme işleminde A'nın


_6a _ a+1 8 alabileceği en büyük değer kaçtır?
C5
cc 4k (2005 KPSS)
76 îli
Q
öî
tn
a. A)442 B)444 C) 226 D)224 E) 220
c
(Cevap B) 3k + 7
Q
Ul

4k
14. A sayısı B sayısının iki katına bölündüğünde bölüm
A'nın en büyük olması için;
C + 1, kalan 4'tür. Aynı A sayısı C sayısının iki katına
bölündüğünde ise bölüm B, kalan D'dir. 3k + 7>4k 7> k, k = 6
alırız. A = (3k + 7). 8 + 4K
A, B, C, D pozitif tamsayılar olduğuna göre, D = (3.6+7)8 + 4 . 6 = 224
aşağıdakilerden hangisi olabilir? (2003 KPSS)

A) 6 B)7 C)8 D) 10 E) 13
(Cevap D)

Aİ2B

A2C
İB~
4 D
A = 2BC + 2B + 4 = 2BC + D
Buradan 2B + 4 = D olur. 2B>4
olduğundan
B=3,4,5,...alınabilir. 2B+4= D
ise D= 10,12,14,... değerlerini
alır.
(Cevap D)
44- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

TARİH | İlk Türk - İslam Devletleri ve Medeniyetleri

TÜRKLERİN İSLAMİYETİ KABULÜ


Türklerin İslamiyet'i Kabul Etmelerini
Türklerle Müslümanların ilk temasları, İslâm Kolaylaştıran Sebepler:
ordularının VII. yüzyıl ortalarında İran'ı
» Türklerdeki Gök Tanrı inancı, tek tanrı esasına
fethetmeleriyle başlamıştır.
dayanıyordu.
Emeviler Ceyhun Nehri'ni geçerek Maveraünnehri
» Türkler İslam dinindeki gibi Tann'ya kurban
fethettiler. Emevilerin katı tutumları ve ırkçı
kesiyorlarve ahiret inancını benimsiyorlardı.
yaklaşımları Türklerin İslamiyet'i kabul etmelerini
engelledi. » İslam Dini'nin getirdiği ahlâk kuraiları ile
Türklerin ahlâk anlayışları birbirine uygundu.
750 yılında İslâm Devleti'nin yönetimi Abbasilerin
eline geçti. Abbasiler döneminde Türk-Arap ilişkileri » Türklerin cihân hakimiyeti ideali ile İslamiyet'in
yeni bir döneme girdi. cihat anlayışı birbirine benzemekteydi.
TALAS SAVAŞI (751) » Abbasilerin hoşgörülü tutumları, Türklerin İslâm
dinine girmelerini kolaylaştırdı.
II. Göktürk Devleti'nin yıkılması üzerine Batı 2
Türkistan bölgesinde Çinlilerle Araplar arasında
O İLKTÜRK-İSLÂM DEVLETLERİ
>-
hakimiyet mücadelesi başladı. ço
'o
İU
1. TOLUNOĞULLARI (868-905)
Nedenleri so
o
o
CM
» Mısır'da kurulmuştur. IX. yüzyıl ortalarından
a. II. Göktürk Devleti'nin yıkılması ile Çinlilerin itibaren Abbasi Devleti'nin merkezi otoritesinin
ve Abbasilerin bu bölgeye hakim olmak istemesi zayıflaması, valilerin bağımsız devletler
kurmalarına neden olmuştur. Mısır valisi
b. Abbasilerin Müslümanlığı Orta Asya içlerine
Tolunoğlu Ahmed de Mısır'da bağımsız bir
kadar yaymak istemesi
devlet kurmuştur.
c. Çin'in Müslümanları Orta Asya'ya sokmak
» Mısır'da kurulan ilk Türk devletidir.
istememesi.
BilgİNotu ' » Mısır'dan sonra Suriye'yi de kendisine
bağlamıştır. Suriye'de çıkan isyan
Türklerin Müslümanları desteklemeleri üzerine bastırılamayınca, Abbasi ordusu tarafından
Ş.aY.a.Ş| !y'My^n!aI^azandı. Sonuçları: yıkılmıştır. (905)
a. Çinliler ağır yenilgiye uğramıştır. Çinlilerin 2. İHŞİTLER (935-969)
batıya doğru ilerleyişi durmuştur.
» Mısır'da kurulan ikinci Türk devletidir.
b. Türkler ile Müslümanlar arasında yakınlaşma
oldu, ticari ilişkiler gelişti. Müslüman tacirler hem 935 yılında Mısır'a vali olarak tayin edilen
ticaret ile uğraştılar hem de İslamiyet'in yayılmasına Muhammed tarafından kurulmuştur.
yardımcı oldular. İhşitlere Fatımîler son vermişlerdir.
c. Kağıt yapımı Çin dışına çıktı.
3. KARAHANLILAR DEVLETİ (840-1212)
d. Türk-İslâm tarihi başladı ve Türk-İslam
devletleri ortaya çıktı. Doğu ve Batı Türkistan'da egemen olmuş ilk
Türk İslam devletidir. Karluk, Yağma,
Türkleri tarafından kurulmuştur.
-TARIH- 45

>> Karahanlı Devleti'nin bilinen ilk hükümdarı Bilge » Milli benliklerini koruyamamışlar, zamanla
Kül Kadir Han'dır. Araplaşmışlardır.
» Satuk Buğra Han döneminde Satuk Buğra » Devletin yıkılmasını etnik yapının farklı olması
Han'ın Müslüman olması İslamiyet'in kolaylaştırmıştır.
Karahanlılar arasında hızla yayılmasına neden 5. BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ (1040-1157)
oldu.
» Büyük Selçuklu Devleti, Oğuz Türkleri tarafmdan
» Yusuf Kadir Han'ın ölümünden sonra doğu ve
kurulmuştur.
batı bölgeleri arasında çıkan anlaşmazlık
üzerine devlet ikiye ayrıldı. » Devleti kuranlar Selçuk Bey'e bağlı
olduklarından devlet bu adla anılmıştır.
>> Batı Karahanlı Devletine Harzemşahlar son
verdi. Doğu Karahanlı Devleti, önce Büyük >> Aşağı Seyhun ile Hazar denizi arasındaki geniş
Selçuklu hakimiyetine girmiş, daha sonra bozkırlarda yaşayan Oğuzlarda ordu komutanı
Karahıtaylılara bağlanmıştır. 1211 yılında olarak görevli olan Selçuk Bey, Oğuz Yabgu'su
ortadan kalkmıştır. ile anlaşmazlığa düşmüş ve çevresiyle birlikte
Seyhun Irmağı'nın aşağısında bulunan "Cent"
Karahanlı Devletinin Özellikleri
şehrine yerleşmiştir. Oğuzlar devletine karşı,
» Orta Asya'da İslam dinini resmen kabul eden ilk Samanoğulları'ndan yardım istemiş ve
Türk İslam Devleti'dir. çevresiyle birlikte İslamiyet'i kabul etmiştir.
» İpek Yolları'na sahip olarak ticareti Samanoğulları devletinin Karahanlı ve
geliştirmişlerdir. Gaznelilerle mücadelesi sonucu yıkılmasıyla ve
Selçuk Bey'in ölmesiyle dağılan oğuz boylarını
» Türklerin İslâm dinine girmesinde önemli
Selçuk Bey'in torunlarından Tuğrul ve Çağrı Bey
görevler almışlardır.
"o kardeşler, yeniden toparlamış ve devleti kurmayı
» Devlet yönetiminde ve diğer teşkilatlarda tc
LU başarmışlardır.
Q
Selçuklulara öncülük etmişlerdir. CO
Tuğrul ve Çağrı Beyler Dönemi
» Buhara, Kaşgar, Semerkant, Talas, Fergana
gibi şehirler ilim ve kültür merkezi haline » Horasan bölgesi için, Gaznelilerle, Dandanakan
getirilmiştir. (1040) savaşını yapmışlardır.
UJ
4. GAZNELİLER (963-1187) Dandanakan Savaşı (1040)
Afganistan'da kurulmuş birTürk Devleti'dir. Adını Nedeni: Gazneliler' in Selçuklu gücünü
başkenti Gazne şehrinden almıştır. Horasan'dan atmak istemesi
>> Kurucusu Samanoğulları Devleti'nin valisi olan Önemi: Selçuklular, bu savaştan sonra sürekli
Alptegin'dir. gelişme aşamasına girerken, Gazneliler zayıflama
ve yıkılış sürecine girmişlerdir.
» En güçlü seviyeye Sultan Mahmut döneminde
ulaştılar. - İran, Irak, Azerbaycan ele geçirilmiştir.
» 1040 yılında Büyük Selçuklularla yaptıkları - Merkez Nişabur'dan Rey şehrine taşınmıştır.
Dandanakan Savaşı'nı kaybeden Gazneliler » Tuğrul Bey Selçuklu Devleti'nin kurulmasından
yıkılma sürecine girdiler. sonra Horasan'a gelen Oğuzlar'ı Anadolu'ya
Gazneli Devleti'nin Özellikleri sevk ederek, hem onların Müslüman ülkelere
zarar vermelerini önlemiş hem de Anadolu'nun
» Türk tarihinde ilk kez "Sultan" unvanını
fethedilmesine zemin hazırlamıştır.
kuiianmışlardır.
» Samanoğulları Devleti'ni ortadan » Oğuzların Anadolu'ya akınları Çağrı Bey'in keşif
kaldırmışlardır. seferiyle başlamıştır. (1016). Anadolu'ya yapılan
seferlerin artması üzerine, Pasinler savaşı
» Hindistan'da İslamiyet'in yayılmasını
yapılmıştır.
sağlamışlardır.
» Selçuklular ile Bizans ordusu arasında ilk büyük
savaş Pasinler'de oldu.
46- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

PasinlerSavaş 1(1048) - Türklerin batıya ilerleyişleri üzerine Bizans'ın


Papa'dan yardım isteği, Haçlı Seferlerine sebep
Nedeni: Selçukluların Anadolu'ya yönelik
olmuştur.
akınlarının artması
Önemi: Türk milletine yeni bir yurt, yeni bir
- Bizans'ın, Türklerin Anadolu'ya girme
gelecek, yeni bir tarih hazırlayan önemli bir zaferdir.
girişimlerini durdurmak istemesi
Melikşah Dönemi (1072-1092)
- Bizans'ın Anadolu otoritesini koruma isteği
» Büyük Selçuklular en parlak dönemlerini
Önemi: Türklerin Anadolu'nun fethi için
Melikşah Döneminde yaşadılar.
Bizans'la yaptıkları ilk büyük savaş ve kazandıkları
ilk büyük zaferdir. » Sultan Melikşah bütün Müslüman ülkeleri
lîilgiNotu / yönetimi altına alma politikası izlemiştir.
» Dönemin en önemli iç olayı "Batınilik"
Anadolu'nun fethinde üç önemli savaş görülür;
propagandasıdır. Hasan Sabbah, Selçukluları
içten parçalamak ve yönetimi ele geçirmek için
* Pasinler Savaşı, Bizans'ın Anadolu'daki Batınilik mezhebini yaygınlaştırmaya ve ileri
otoritesini sarsmıştır. gelen Türk yöneticilerini öldürtmeye başlamıştır.
» Abbasi Halifesinin, Şii Büveyhoğullarının baskısı » Nizamiye Medresesi bu dönemde önemli bir
üzerine Tuğrul Bey'den yardım istemesiyle, eğitim-öğretim kurumuna dönüşmüştür.
Tuğrul Bey iki defa Bağdat seferi düzenlemiş,
» Sultan Melikşah adına "Celali Takvimi"
Büveyhoğullarına son vermiştir. Tuğru! Bey,
düzenlenmiştir.
Abbasi Halifesi tarafından doğu ve batının
sultanı ilan edilmiştir. İslam dünyasının Devletin Dağılışı Ve Yıkılışı
koruyuculuğu ve liderliği Selçuklulara geçmiştir.
» Melikşah'ın ölümünden sonra oğulları arasında
Alp Arslan Dönemi (1064-1072) taht kavgaları çıkması, devleti yıpratmıştır.

» Önce Gürcistan üzerine yürüyerek Gürcistan'ı Son Selçuklu sultanı "Sencer"dir. Sencer'in , Katvan
kendine bağlamıştır. savaşında (1141) Karahıtaylara yenilmesi devletin
dağılış dönemi hızlandırmıştır. Sultan Sencer'in
» 1071 yılında Malazgitfi fethederek Mısır'a ölmesiyle Selçuklu Devleti parçalanmıştır (1157).
yönelik bir sefer için Halep'e geldi. Bu sırada
Bizans İmparatorluğunun Doğu Anadolu'ya Selçukluların Parçalanma Nedenleri:
doğru hareket ettiğini öğrenince, Selçukluların a. Veraset anlayışı: Ülkenin, hükümdar
Anadolu akınlarında üs olarak kullandıkları ailesinin ortak malı sayılması
Ahlat'a döndü.
b. Yönetime küstürülen Oğuzların
Malazgirt Savaşı (26 Ağustos 1071) ayaklanmaları
Nedeni: Selçukluların, kendilerine gelen göç c. Haçlı Seferleri
dalgalarını yerleştirecek alan için Anadolu'ya
yönelmeleri, d. Doğudan gelen Moğol akınları

- Anadolu'yu yurt edinme isteği e. Batınilerin çalışmaları

- Bizans'ın, Anadolu'dan Türkleri çıkarma isteği. f. Abbasi Halifelerinin egemenlik gücünü geri
almak için yaptığı olumsuz çalışmalar
Sonuçları: Anadolu kapıları Türklere açıldı. Bu
savaştan sonra Türkler, yoğun oiarak Anadolu'ya g. Atabeylerin, merkezi otoritenin
göç etmeye başladılar. zayıflamasıyla, bağımsızlık ilanları

- Anadolu Türk Tarihi başladı, Anadolu'da ilk Türk BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİNE BAĞLI
beylikleri kuruldu. DEVLETLER

- Hıristiyan Bizans'ın İslam dünyası üzerindeki 1. Horasan Selçukluları: Irak Selçukluları


baskısı sona erdi. ortaya çıkınca Büyük Selçuklulara denilmiştir.
-TARIH- 47

2. Irak Selçukluları (1119 -1194): » XI. yy.da doğuda Seyhun Irmağı, batıda Akdeniz
ve Marmara, güneyde Mısır ve Basra Körfezi'ne
Merkez: Merv
kadar sınırlarını genişletmişlerdir.
Harzemşahlar son verdi.
6. HARZEMŞAHLAR DEVLETİ (1097-1231)
3. Kirman Selçukluları (1048 -1187):
Hazar Denizi ve Aral Gölü çevresinde Büyük
Merkez: İran
Selçuklu Devleti'nin yıkılması üzerine Harzemşahlar
Oğuzlar son verdi.
Devleti tam bağımsız olarak kuruldu.
4. Suriye Selçukluları (1069-1118):
Harzemşahlar Moğollarla mücadele ederek
Merkez: Dımaşk (Şam) yıpranmışlar, batıya çekilmişler, Anadolu Selçuklu
Devleti'yle mücadeleye girişmişler. 1230 yılında
Dımaşk ve Halep olarak iki kola ayrılmıştır.
Yassıçemen Savaşı'nda Anadolu Selçuklu
Halep koluna Artuklular son verdi. Dımaşk kolu iç Devleti'ne yenilmişler ve yıkılmışlardır.
karışıklıklar sonucu sona erdi.
7. EYYUBİLER (1174-1250)
5. Türkiye ( Anadolu ) Selçukluları (1075 -
1308): » Mısır'da Fatımilere son vererek kuruldular.
Mısır'da kurulan üçüncü Türk-İslam devletidir.
Merkez: İznik - Konya
Kurucusu Selahaddin Eyyubi'dir.
1243 Kösedağ savaşından sonra Moğollara bağlı
» Selahattin Eyyubi, Filistin, Suriye, Irak'ı alarak
duruma gelmişler, Sultan II. Mesut'un ölümüyle son
Güneydoğu Anadolu'ya kadar sınırlarını
bulmuşlardır.
genişletti. Hıttin savaşında (1187) Kudüs kralını
Büyük Selçuklu Devletine Bağlı Atabeylikler yenilgiye uğratarak, Kudüs'ü ele geçirdi.

1. Salgurlular (Fars Atabeyliği) (1148-1286) * Üçüncü haçlı seferine sebep olmuştur.

Merkezi Şiraz'dır. İlhanlılarson verdi. » Eyyubilere Moğollar son verdi.

2. İldenizliler (Azerbaycan Atabeyliği) (1146 - 8. MEMLUKLAR (1250-1517)


1225)
» Eyyubi komutanlarından Aybey tarafından 1250
Q
Merkezi Tebriz'dir. Harzemşahlar son verdi. LU yılında Mısır'da kurulmuştur.
3. Beğteginoğulları (Erbil Atabeyliği) (1144 - » Moğollar ve Haçlılarla mücadele ettiler. Ayn-ı
1232) Calut savaşında Moğolları yenilgiye uğratarak,
Suriye ve Mısır'a girmelerini engellediler.
Merkezi Erbil'dir. Varisi olmadığı için, vasiyet
gereği Abbasi Halifeliğine katıldı » Sultan Baybars, Anadolu'ya yardıma gelerek
Moğolları yenilgiye uğrattı.
4. Böriler (Şam Atabeyliği) (1128-1154)
» Abbasi Halifeliğini Mısır'dan sürdürme politikası
Merkezi Dımaşk (Şam)'tır. Zengiler son verdi. izlediler. Osmanlılarla özellikle Ramazanoğullan
5. Zengiler (Musul Atabeyliği) (1127 -1259) ve Dulkadiroğluları beyliklerini egemenlik altına
alma mücadelesine girdiler.
Merkezi Musul'dur. İlhanlılar son verdi.
» Fatih döneminde bozulan ilişkiler, II.Bayezit
Selçuklu Devleti'nin Özellikleri döneminde savaşlara dönüştü. Yavuz Sultan
» Adını Selçuk Bey'den almış, devleti Tuğrul ve Selim Mısır seferiyle, Mercidabık ve Ridaniye
Çağrı Bey'ler kurmuştur. savaşları sonucu, Memluklara son verdi.

» İslamiyet'i dış saldırılara karşı korumuşlardır. İLK TÜRK İSLÂM DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE
İslam ülkelerini bir yönetim altında MEDENİYET
birleştirmişlerdir.
A.DEVLETYÖNETİMİ
» Anadolu'nun Türkleşme sürecini başlatmışlardır.
- Türkler yeni bir dine girmelerine rağmen, devlet
» Türk - İslam kültürünü sentezlemişlerdir. İslam hayatında özellikle hakimiyet anlayışında eski
uygarlığını geliştirmiş ve yaymışlardır. geleneklerini devam ettirmişlerdir.
48- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

Itilgîffotuf Kapucubaşı: Sarayın her türlü hizmetinden


sorumlu olan görevlidir.
İslamiyet'le birlikte görülen ilk değişme, | Silahdar: Silâhhane denilen imalâthaneyi
hükümdarların halife tarafından onaylanması | yönetirve hükümdarın silahlarına bakardı.
zorunluluğudur. Halife adına hutbe okutulur ve|
paralarda halifenin adı geçerdi. Bu durum Büyük | Alemdar: Bayrak ve sancakları taşıyıp
Selçuklu Devleti'ne kadar böyle olmuştur. | muhafaza ederdi.
Selçuklular, eski Türklerdeki geleneklerini koruyarak | Aşçıbaşı: Mutfak işlerinden sorumludur.
hükümdarlık yetkisini Allah'tan aldıklarını kabul |
etmişler ve halifeyi sadece din başkanı olarak j İçkicibaşı: Ziyafetlerdeki meşrubatları hazırlardı.
; görmüşlerdir. Emir-i Ahur: Atların bakımından sorumlu idi.

| - Hükümet'e "Divan-ı Saltanat" denirdi. Başında


Yuğruş veya Hace-i Buzurg denilen büyük
- Selçuklularda hutbe, Sultan adına okutulur ve vezir bulunurdu. Dört büyük divan vardı.
para da Sultan adına basılırdı.
Divan-ı Tuğra: İç ve dış yazışmaları yürütmekle
- Türk İslâm devletlerinde ülkenin bir bölgesini sorumludur.
idare eden hanedan üyelerine "melik" denirdi.
Divan-ı İstifa: Mali işlerden sorumludur.
Bunlar devlet merkezlerindekine benzer bir
teşkilâta sahip olup, vezirleri, atabeyleri, ayrı Divan-ı Arz: Askeri işlerden sorumludur.
askeri kuvvetleri bulunurdu.
Divan-ı İşraf: Askeri ve adli işler dışındaki devlet
* İslamiyet'ten önce ve İslamiyet'in kabulünden memurlarını teftiş etmekle sorumludur.
sonra kurulan Türk devletlerinin en büyük zaafı
- Taşra teşkilatında yer alan eyaletlerin başında
ve yıkılma sebebi hanedana mensup bütün
"şıhne" adı verilen askeri valiler, bölgelerin
üyelerin tahta çıkma hakkına sahip olmasıdır. Bu
başında melik unvanını taşıyan hanedan
idare tarzı, merkezi otorite güç kaybettiği zaman
mensupları bulunurdu.
parçalanmayı hızlandırmıştır.
Amid: Şehir ve kasabaların mülki idaresinden
Devlet başkanları çeşitli unvanlar
sorumludur.
kullanmışlardır. Karahanlılar; "Hakan" yerine
"Arslan Han", "Yabgu" yerine "Buğra Han" Amil: Şehir ve kasabaların mali işlerinden
kullanmışlardır. sorumludur.
Gazneliler; "Sultan" unvanı ilk kez Gazneli Mahmut Mutesib: Belediye işlerinin kontrolünden
için kullanılmıştır. Bundan sonra "Sultan" unvanı sorumludur.
kullanılmaya başlanmıştır.
Ulag: Posta şebekesine verilen addır.
Selçuklular; "Yabgu" yerine "Melik" unvanını
- Adliye Örgütü, Şer'i hukuk ve örfi hukuk olarak
kullanmışlardır.
ikiye ayrılmıştır.
- Selçuklular, eyaletlere idareci olarak atadıkları
- Şer'i davalara kadılar bakardı.
şehzadelerin yanına devlet ve askerlik işlerinde
tecrübeli ve "Atabey" denen kimseleri - Örfi davalara "Emir-i Dâd" denen görevliler
görevlendirmişlerdir. bakardı.

* Atabey'in Osmanlılarda karşılığı "lala" idi. * Bunlar dışında, devlete karşı işlenen ağır suçlar,
sultanın başkanlığındaki özel mahkemelerde
- Sultanlar, haftanın belirli günlerinde ileri gelen hükme bağlanırdı.
yöneticileri ve kumandanları kabul eder, halkın
şikayetlerini dinler, kadıları tayin eder, yüksek B. ORDU
mahkemeye başkanlık ederlerdi.
- Karahanlılarda ordu, tamamen Türklerden
Saray'daki görevliler: meydana geliyordu.
Hacip: Bütün devlet teşkilâtı içinde hükümdar ve - Gaznelilerde ordu yerli unsurlardan
vezirden sonra gelen en büyük görevli idi. Görevlileri oluşmaktaydı. Ayrıca, çeşitli kavimlerden
hükümdar ile halk arasında irtibatı sağlamaktı.
-TARIH- 49

devşirilerek özel bir eğitimden geçirilen, sultanın - Köylüler, toprakla uğraşıyorlar ancak veraset
idaresinde bulunan hassa ordusu vardı. yoluyla sadece toprakların kullanma hakkına
sahip olabiliyorlardı.
- Büyük Selçuklularda asker yetiştirmek amacıyla
"ikta" istemi uygulamaya konulmuştur. İkta - Sosyal ve iktisadi hayatın canlı ve dengeli bir
sistemine göre topraklar kişilere kiraya veriliyor biçimde tutulmasında vakıflar da önemli rol
ve bu ikta sahiplerinin devlete asker oynamışlardır. Vakıf yoluyla kervansaray, han,
yetiştirmeleri sağlanıyordu. İkta sistemi ile: hamam, cami, medrese ve hastahane gibi
sosyal tesisler inşa edilmiştir.
- Toprağın iyi işlenmesi sağlanmıştır.
- Ülke toprakları: Has arazi ve ikta arazi diye ikiye
- Devlet masraf yapmadan büyük bir orduya ayrılırdı. Has arazinin gelirleri saraya, ikta
sahip olmuştur. arazisinin ise orduya aitti.
* Bu sistem Osmanlılarda tımar adını alır. - Yakın Doğu, Orta Asya ve Doğu Avrupa
Selçuklu ordusu 4 bölümden oluşur. arasındaki ticari faaliyetlerin yürütüldüğü yolların
güvenliğinin sağlanması ile bu bölgeler
Hassa ordusu: İkta sahiplerinin oluşturduğu
arasındaki ticaret hızlandırmıştır.
ordudur.
Ekonominin gücü, bastırılan paraların cinsinden de
Gulemân-ı Saray: Diğer kavimlerden oluşan,
anlaşılmaktadır. Büyük Selçuklu Devleti'nde Tuğrul
Sultana bağlı ücretli ordudur.
Bey, Alparslan ve Melikşah altın para
Bölgesel kuvvetler: Devlet ileri gelenlerinin bastırmışlardır.
askerleridir.
D. DİNİHAYAT
Yardımcı kuvvetler: Bağlı devletlerden alınan
askerlerdir. Türkler, İslâmiyeti kabul ettikten sonra bu dine
bağlanmışlar ve onun yayılması için büyük bir
- Ordu teşkilâtı 10'lu sisteme dayanıyordu. gayret sarfetmişlerdir. İslamiyet'teki cihad anlayışı
ile Türklerin cihan hakimiyeti felsefesi uygun
C. SOSYALVEEKONOMİKHAYAT
düşüyordu.
- Türk idareciler idare ettikleri toplulukların yaşayış
- Türkler İslâmiyeti kabul ettikleri sırada, İslâm
biçimlerine fazla müdahale etmemişlerdir, bu
dünyası dini ve siyasi bakımdan parçalanmış bir
sebeple toplumsal yapı fazla değişmemiştir.
vaziyetteydi. Sünni olan Abbasi halifeliği ile
- Devlet memuriyetleri çoğunlukla babadan oğula Mısır'daki Şii Fatımî halifeliği mücadele
geçerdi. Bu nedenle devlet memurlukları nüfuzlu halindeydi. Türkler arasında Sünnilik ve onun
ailelerin oluşmasına yol açmıştır. Aynı zamanda dört mezhebinden biri olan Hanefilik daha çok
din adamları da nüfuzlu bir zümre olarak kabul benimsenmiştir.
ediliyordu.
- Türk hükümdarları ve devlet adamları milli
- Şehir ve kasabalarda yaşayan, tüccarlar, esnaf gelenekleri gereği din açısından çok
ve sanatkârlar "lonca" adı verilen teşkilatlar hoşgörülüydüler.
kurmuşlardı.
- Türk-İslam devletlerinde, o devirde kuvvetli bir
- Yarı göçebe bir hayat yaşayan Türkmen akım olan sufiliğe ve sufîlere hoşgörülü
kitleleri, Türk-İslâm devletleriyle yerleşik hayata davranılmış ve saygı gösterilmiştir.
geçmiştir.
fîilgi Notu /
ftilgi Notu f
j Türk Sufileri Alperen adını alıp, vatan savunmasında |
| Ev, bahçe, ağıl gibi yerler özel mülkiyet sayılmış, sınır boylarında ve fetihlerde büyük hizmetler |
Itarım arazisi, ormanlar, otlaklar devlet malı kabul görmüşlerdir.
| edilmiştir. j Topraklar devletin mülkiyetindeydi.
|

- Birçok tarikat kurulmuştur. Bunlar; Kadirilik


-> Kurucusu Abdulkadir Geylani
50- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

Kübrevilik -» Kurucusu Şeyh Necmeddin Okuyucuya dini öğütler veren eser, anlatım
Kübrâ yönünden kurudur.
Ekberilik -> Kurucusu Muhyiddin-i Arabî Divan-ı Hikmet: Ahmet Yesevi tarafından XII.
Yesevilik -> Kurucusu Ahmed Yesevî yüzyılda yazılan eser, tasavvuf felsefesinin
yayılmasını amaçlar. Didaktik nitelikli olduğundan,
İslami bilgilerin gelişmesi konusunda da Türklerin oldukça kuru bir anlatıma sahiptir. Türk tasavvuf
önemli hizmetleri olmuştur. İslam dünyasındaki edebiyatının iik örneği sayılır.
büyük fıkıh, hadis, kelâm, tefsir bilginlerinin bir çoğu
Türkler arasından çıkmıştır. D. BİLİM VE SANAT
Tefsirde -> Kuşeyri, Zemahşeri Hadiste - X. - XIII. yüzyıllarda Türk-İslâm âleminde bilimsel
» Ensari ve Bagavi Kelamda -» Gazalî ve faaliyetler ileri bir seviyededir. Hükümdarlar bilime
Fahreddin Râzi ve bilim adamlarına büyük değer vermişlerdir.
Büyük Selçuklular devri İslâm dünyasında eğitim ve
E. DİLVEEDEBİYAT
öğretim bakımından dönüm noktası olmuştur.
Türk İslâm Devletleri Türk, Fars ve Arapların Özellikle Alp Arslan zamanı büyük yenilikler devridir.
yaşadığı bölgelerde kürulmuş olduğu için halk, kendi Bunların en önemlisi medreselerin kurulmasında
dilini korumuş, resmi yazışmalarda Türkçe, Arapça devletin öncülük yapmasıdır.
ve Farsça kullanılmıştır.
Bilgi Notu /
Karahanlı Devleti'nde; dil Türkçe'ydi. Karahanlı
Devleti'nde Yağma, Karluk, Çiğil boylarının |İlk medrese Nizamül Mülk tarafından yaptınlan
konuştuğu lehçelerin kaynaşmasından "Hakaniye" |
Türkçe'si denilen Karahanlı Türkçesi ortaya i Nizamiye Medresesi'dir.
çıkmıştır.
|
Gazneliler: Arap alfabesini, yazı dilinde de
Arapça ve Farsça'yı birlikte kullanmışlardır. Nizamiye medreselerinde dini bilgilerin yanında
Büyük Selçuklular da; Arap alfabesini ve resmi felsefe, filoloji, matematik gibi dersler de
yazı dili olarak Farsça'yı kullanmışlardır. okutulmaktaydı. Bağdat Nizamiyesi dünyadaki ilk on
üniversite arasında kabul edilmektedir.
Bu dönemdeki eserlere göz atarsak
İlk Türk-İslâm devletlerinde en fazla gelişme
Kutadgu Bilig: Eserin adı "mutluluk veren gösteren güzel sanat dalı mimaridir.
bilgi" anlamına gelir. Yazarı, Yusuf Has Hacip'tir.
Karahanlılar zamanında (XI. yüzyıl-1070) yazılmış Türk-İslâm mimarisinin ilk örneklerine türbe, cami ve
olan eserde ideal bir devlet yönetiminin nasıl olması kervansaray olarak Karahanlılarda rastlanmaktadır.
gerektiği üzerinde durulmuştur. Eserin dilinde Mimariyle birlikte süsleme sanatları da oldukça
Arapça ve Farsça etkisi yoktur. gelişme göstermiştir. Bunların yanı sıra halıcılık,
minyatür, çinicilik ve seramik yapımı da çok
Divan-ü Lugat-it Türk: Eserin adı, "Türk
gelişmiştir.
Dili'nin Toplu Sözlüğü" anlamına gelir. Kaşgarlı
Mahmut tarafından XI. yüzyılda yazılmıştır. Adından TÜRK İSLAM BİLGİNLERİ
da anlaşılacağı gibi eser bir sözlüktür. Araplara
Farabi (870-950): Matematik, fizik, astronomi,
Türkçe'yi öğretmek amacıyla yazılmıştır. Bundan
Aristo'nun fikirlerini en iyi açıkladığı için ikinci
dolayı, Türkçe'nin Arapça karşısında savunulduğu
öğretmen, unvanıyla tanınmıştır. İslâm Felsefesini
bir eser olarak değerlendirilmiştir. Eserde Türkçe
kurmuştur.
sözcüklerin anlamları Arapça'yla açıklanmakta ve
her maddeden sonra birtakım Türkçe metinler örnek İbni Sina: (982-1037): Büyük bir filozof ve tıp
olarak verilmektedir. bilginidir. Tıp, mantık, fizik ve din felsefesi
sahasında 220 civarında eser yazmıştır. "Tıp
Atabetü'l-Hakayık: Eserin adı "gerçeklerin
Kanunu" adlı eseri meşhurdur. Hekimlik konusunda
eşiği" anlamına gelmektedir. Yazarı Edip
kendisine batıda "Tıbbın hükümdan" denilmiştir.
Ahmet'tir. XII. yüzyılda yazılmıştır. Eserde hem
dörtlük, hem de beyit nazım birimleri kullanılmıştır. El-Birûni: Astronomi bilginidir. Enlem ve boylam
hesaplarını yapmıştır.
El Razi: Kimyagerdir. Sülfürik asidi bulmuştur.
-TARIH- 51

Uluğ Bey: Astronomi bilgini (heyet cetveli ile


yıldızların fihristini yapmıştır) ÇOZUMLU KONU
İbni Rüşt (1126-1198): Felsefe, Tıp ve Astronomi KAVRAMA TESTİ
üzerinde çalışmıştır. Pozitif bilime çok önem vermiş
Rönesans'ın doğmasında etkili olmuştur. Skolastik 1. - Tolunoğulları
düşünceyi sarsmıştır.
- İhşitler
İmam Gazali (1058-1112): İslâm filozofudur.
- Memluklar
Melikşah zamanda yaşamış, Nizamiye
medresesinde ders vermiştir. - Eyyubiler

BÜYÜK SELÇUKLU SANAT ESERLERİ Yukarıda verilen devletlerin ortak


aşağıdakilerden hangisidir?
Mescid-i Cuma Gülpâyegan
Cami A) Orta Asya'da kurulan Türk Devleti olmaları
Camii Zavere Camii
B) Haçlılarla mücadele etmeleri
Medrese C) Melikler tarafından kurulmaları
Nizamiye Medresesi D) Halifelere bağlı valilerce kurulmaları
E) Aynı bölgede kurulmuş olmaları
Kümbed-i Ali Cihil
Duhteran Herrekân

Türbe Kümbetleri Demavent Kümbetleri


Kümbet-i Surh Sultan Sencer Türbesi Büyük Selçuklu Devleti'ne kadar kurulan Türk-İslâm
devletleri halifeye bağlı durumdaydılar. Büyük
İLK TÜRK İSLÂM DEVLETLERİNDE ENLER VE Selçuklu Devleti ise eski Türk hükümdarlık anlayışını
(3
İLKLER tr devam ettirerek, ülkeyi yönetme yetkisini Tanrı'dan
LU

o tn aldıklarını savunmuş ve yetkilerini halifeye


- Araplar ilk defa Talas Savaşında, Çinliler'le karşı
devretmemişlerdir.
karşıya gelmişlerdir.
Bu durum aşağıdakilerden hangisinin
- Mısır'da kurulan ilk Türk devleti Tolunoğullarıdır.
oluşmasında etkili olmuştur?
- Orta Asya'da İslâm dinini resmen kabul edilen ilk A) Dini anlayışa dayalı devlet kurulmamıştır.
Türk İslâm devleti Karahanlılardır. B) Merkezi yönetim kurulmuştur.
- Türk mimarisinde ilk defa kervansarayları C) Arapları egemenlikleri altına almışlardır.
Karahanlılar inşa etmişlerdir. D) Sultan adına hutbe okutulmuş ve sultan adına
para basılmıştır.
- Türk tarihinde ilk kez Sultan unvanını Gazneliler
E) Örfi hukuk düzeni kaldırılmıştır.
kullanmışlardır.
- Selçuklular ile Bizans Ordusu arasında ilk büyük
savaş Pasinler'de olmuştur.
Büyük Selçuklu Devleti'nde resmi yazışmalarda
- Memluklar Moğolları durduran ilk devlet olma
Farsça, medreselerde Arapça, halk ve ordu arasında
özelliğine sahiptirler.
Türkçe konuşuluyordu.
- İslami Türk edebiyatının bilinen en eski eseri
Bu durum, Büyük Selçuklularda aşağıdakilerden
aynı zamanda ilk Türkçe Siyasetname olan
hangisine neden olmuştur?
Kutadgu Bilig'dir.
A) Türk dilindeki gelişmenin yavaşlamasına
B) Feodal beyliklerin ortaya çıkmasına
C) Ordunun zayıflamasına
D) Bilim adamlarının yönetimde etkili olmasına
E) Yöneticiler ile halk arasındaki bağların
kuvvetlenmesine
52- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

4. İslam dünyasında önemli bir öğretim kurumu olan 8. Büyük Selçuklu Devleti'nde, fethedilen toprağın
Nizamül Mülk tarafından yaptırılan Nizamiye fethede nin malı olması aşağıdakilerden
Medresesini aşağıdaki devletlerden hangisi hangisinde etkili olmuştur?
kurmuştur?
A) Bayındırlık işlerinin aksamasında
A) Tolunoğulları Devleti B) Merkeziyetçiliğin güçlenmesinde
B) Anadolu Selçuklu Devleti C) Deneyimsiz kişilerin iş başına gelmesinde
C) Gazneliler Devleti D) Ekonominin güç kazanmasında
D) Büyük Selçuklu Devleti E) Feodal beyliklerin ortaya çıkmasında
E) Karahanlılar Devleti

5. - Mısır'da kurulan ilk Türk devletidir. 9. Karahanlılar Devleti aşağıdaki verilen hangi
özelliği ile Göktürk Devletinden ayrılır?
- Orta Asya'da kurulan ilk Müslüman Türk
devletidir. A) Türkler tarafından kurulmuş olması
- "Sultan" unvanını kullanan ilk Türk devletidir. B) Asya'da kurulmuş olması
C) Doğu ve Batı diye ikiye ayrılması
Yukarıda özellikleri verilen Türk Devletleri
D) islam dinini kabul etmesi
aşağıdakilerden hangileridir?
E) Türk kültürünü anlatan yapıtlara sahip olması
A) Gazneliler - Karahanlılar - Tolunoğulları
B) Tolunoğulları - Karahanlılar - Gazneliler
C) Akşitler - Eyyubiier - Gazneliler
D) Akşitler - Gazneliler - Büyük Selçuklu o
S
E) Memluklar - Karahanlılar - Tolunoğulları
2
10. Aşağıda verilen hangi olay, Türk İslam tarihinin
başlangıcı olarak kabul edilmiştir?
6. Aşağıdakilerden hangisi, Büyük A) Göktürk Devletinin kurulması
Selçukluların > uyguladığı ikta sisteminin B) Anadolu'nun fethi ve Türkleşmesi
sağladığı yararlardan biri olarak gösterilemez? C) Moğol İstilası
A) Toprakların devlet mülkiyetinde kalması D) Talas Savaşı
B) Devlet gelirlerinin yükselmesi E) Malazgirt Savaşı
C) Ayrıcalıklı sınıfların oluşması
D) Toprağın iyi işlenmesi
E) Devlete ordu yetiştirilmesi

11.1. Devlet hazinesinden para harcamadan güçlü bir


ordunun oluşturulması
7. İslamiyet'in Hindistan'a kadar yayılmasında etkili II. Üretimin denetim altına alınması
olan Türk devleti aşağıdakilerden hangisidir?
Selçuklularda yukarıdakilerin sağlanması
A) Tolunoğulları amacıyla aşağıdakilerden hangisi uygulanmıştır?
B) İhşitler
A) Kervansarayların yapılması
C) Karahanlılar
B) İkta sisteminin uygulanması
D) Gazneliler
C) Hassa askerlerinin oluşturulması
E) Selçuklular
D) Tımar sisteminin uygulanması
E) Divan örgütünün kurulması
-TARIH- 53

12. Hükümdarlara öğüt vermek amacıyla Yusuf Has 17. Celali Takvimi aşağıdaki hangi devlet döneminde
Hacip tarafından yazılan eser aşağıdakilerden yapılmıştır?
hangisidir?
A) Karahanlılar
A) Divan-ı Lügat-it Türk B) Gazneliler
B) Divan-ı Hikmet C) Selçuklular
C) Siyasetname D) Anadolu Selçuklu
D) Şehname E) Uygurlar
E) Kutadgu Bilig

13. Büyük Selçuklularda şehzadeleri yetiştirmekle


görevli olarak eyaletlere gönderilen görevlilere ne 18. Aşağıdaki eserlerden hangisi Büyük Selçuklular
ad verilirdi? zamanına aittir?
A) Amil A) Divan-ı Lügat-it Türk
B) Vezir B) Mesnevi
C)Lala C) Kutadgu Bilig
D) Atabey D) Manas Destanı
E) Emir-i dad E) Siyasetname

14. Selçuklularda her zaman hükümdarın yanında


bulunan ücretli askerler hangisidir? tn
"o
ec
A) Hassa Ordusu Ui
o
B) Tımarlı Sipahiler m <n
a. 19. Türk - İslam devletlerinin ortaya koyduğu
C) Cebeciler eserlerden hangisi toplumun sosyal ihtiyaçlarının
D) Müsellemler karşılanmasına yönelik degildir?
E) Türkmenler o
UJ
A) Türbeler
B) Kervansaraylar
C) Medreseler
15. Şiir tarzında yazılmış eser İslam devrinin Türkçe ile
D) Darüşşifalar
yazılmış en eski belgesidir. Eserde ideal devlet
E) İmarethaneler
yönetim sisteminden söz edilmiştir.
Yukarıda özellikleri verilen eser hangisidir?
A) Siyasetname
B) Kutadgu Bilig
C) Divan-ı Hikmet
D) Atabetül Hakayık
E) Divanı Lügatit Türk

20. Çinlilerle Araplar arasında yapılan Talas savaşının


16. Selçuklularda uygulanan aşağıdaki hangi sistem dünya kültür tarihi açısından en önemli sonucu
ile Osmanlılarda uygulanan tımar sistemi arasında aşağıdakilerden hangisidir?
bir ilişki vardır? A) Türklerin İslam dinini yakından tanıması
A) Mülk B) Batı Türkistan'ın Çin'in baskısından kurtuluşu
B) İkta C) Türk - Arap mücadelesinin son bulması
C) Vakıf D) Kağıt üretiminin Çin'in dışında da yaygınlaşması
D) Haraci E) Karlukların bağımsızdevletolması
E) Yurtluk
54- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

ÇÖZÜMLER 7. Hindistan'da İslamiyet'in yayılmasında etkili olan


1. Soruda verilen devletleri incelediğimizde hepsinin devleî Gaznelilerdir.
Mısır'da kurulan devletler olduğunu görürüz. (Cevap D)
Tolunoğulları: Mısır'da kurulan ilk Türk devletidir.
İhşitler: Mısır'da kurulan ikinci Türk devletidir. 8. Selçukiulardaki bu uygulama, beylerin toprak sahibi
Memluklar: 1250'de Mısır'da kurulmuştur. olmasına ve beyliklerin kurulmasına yol açmıştır.
Eyyübiler: Mısır'da kurulan üçüncü Türk-İslâm
(Cevap E)
devletidir.
(Cevap E)
9. Karahanlılar Göktürklerden farklı olarak İslamiyet'i
kabul etmişlerdir ve ilk Müslüman Türk devletidir. A,
2. İslâm devletleri halifeye bağlı bir siyasi özellik
B, C ve E seçeneğinde verilen bilgiler Karahanlılar ve
taşımaktadır. Bu devletlerde halife, hükümdarın
Göktürk Devleti için ortak özelliklerdir.
üstünde bir güç olarak kabul edilmektedir.
Hükümdarlar bunu göstermek için tahta geçtiklerinde (Cevap D)
parayı halife adına bastırırlar ve hutbeyi de halife 10. Taias savaşında Türklerin desteklediği Müslüman
adına okuturlardı. Böylelikle devlet başkanı olarak ordularıyla Çin kuvvetleri arasında yapılan savaşta
halifeyi tanıdıklarını gösterrrlerdi. Büyük Selçuklu Çinliler ağır bir yenilgiye uğradılar. Bu olay Orta Asya
Devleti ise halifeyi devlet başkanı olarak kabul ve Türk tarihi bakımından bir dönüm noktasıdır.
etmemiş, sadece din başkanı olarak tanımıştır. Bu Türklerle Müslümanlar arasındaki savaşlar dönemi
nedente hutbe haüfe adına değil, hükümdar adına sona erip yerini barışa terk etmiştir. Ticari ilişkiler
okutulurdu ve para da hükümdar adına bastırılırdı. canlanıp Türkler, Müslümanları ve İslam Dinini daha
(C^vap D) yakından tanıdıkça bu dini kabul etmeye başladılar.
3. Türkçe'nin sadece halk ve ordu arasında (Cevap D)
konuşulması, biiim dili olarak kuilanılmaması Türk
dilinin gelişmesini yavaşlatmıştır. 11. İlk kez Büyük Selçuklularda asker yetiştirmek
o> amacıyla yeni bir sistem olan "ikta sistemi"
uygulamaya konulmuştur. İkta sistemine göre
(C9vapA) uu topraklar kişilere kiraya veriliyor ve bu ikta sahiplerinin
4. İslâm dünyasında Büyük Selçuklu Devleti devri eğitim § d^vlete asker yetiştirmeleri sağlanıyordu. İkta sistemi
öğretim bakımından bir dönüm noktasıdır. İlk ^ İİ9 hem toprağın iyi işlenmesi sağlanmış, hem de
medrese Nizamülmülk tarafından yaptırılan "Nizamiy9 *ğ devlet bir masraf yapmadan büyük bir orduya sahip
Medreseleri"dir. olmuştur.
(Cevap D) (Cevap B)
12. Kutadgu Bilig Yazarı Yusuf Has Hacib'tir. D9vrin
5. Mısır'da kurulan ilk Türk Devleti Tolunoğulları hükümdarlarına öğüt vermek amacıyla yazılmıştır.
Devleti'dir. Karahanlılar dönemine aittir.
Orta Asya'da kurulan ilk Müslüman Türk Devleti (Cevap E)
Karahanlılar'dır.
Sultan unvanını kuilanan ilk Türk Devleti 13. Selçuklu ailesinde şehzadeler bir yer9 vali tayin
Gazneliler'dir. edildiğinde eğer ş^hzadelerin yaşı küçükse yanına
atabey denilen tecrübeii V9 güvenifir komutan verilirdi.
(Cevap B) Atabeyin görevi sultana yardım etmek V9 onu
yetiştirmektir.
6. İkta sisîemi ilk kez Büyük Seiçuklularda asker (Cevap D)
yetiştirmek amacıyla uygulamaya konulmuştur. İkta
sistemine göre topraklar kişilere kiraya veriliyor V9 bu 14. Selçuklu ordusu üç9 ayrılmıştır. Bunlar; Hassa ordusu
ikta sahiplerinin devlet9 asker yetiştirmeleri -Tımarlı sipahiler - Yardımcı kuw9tlerdir. Hassa
sağlanıyordu. İkta sistemi ile h9m toprağın iyi Ordusu Kapıkulu ve Gulemalı saray denilen ve her
işlenmesi sağlanmış, hem d9 devlet hiçbir masraf zaman hükümdarın yanında bulunan ücretli
yapmadan büyük bir orduya sahip olmuştur. askerlerdi. Bunlar milliyetlerine bakılmaksızın saraya
Ayrıcalıklı sınıfların oluşması ikta sisteminin sağladığı alınır ve orada yetiştirilirdi.
yararlar arasında gösterilem9z.
(Cevap A)
(Cevap C)
-TARİH- 55

15. Siyaset Bilgisi anlamına g9İ9n ve yazarı Yusuf Has


Hacib olan Kutadgu Bilig İslam dininin 9n eski Türkçe ÇIKMIŞ SORULAR
belgesidir. Şiir tarzında yazılmıştır. ve ÇÖZÜMLERİ
(C9vap B)

1. Karahanlılar Devleti'nin Türk tarihindeki önemi


16. Osmanlıdaki dirlik ve tımar sistemi ile Selçuklulardaki nedir? (99 DMS OÖ)
ikta sistemi arasında bir ilişki vardır. İkta sistemind9 A) Bünyesinde çeşitli kavimleri barındırması
de topraklar maaş karşılığında veriliyor ve belirli B) Doğu Türkistan'da kurulan bir Türk devleti
sayılarda ask9r yetiştirilmesi isteniyordu.
olması
(C^vap B)
C) Adını, kurulduğu yerd^n almamış olması
17. Selçuklular döneminde Ömer Hayyam başkanlığında D) Doğu ve Batı Karahanlılar olmak üz^re ikiye
bir heyet Celali Takvimini hazırlamış ve Sul tan
ayrılması
Melikşah'a sunmuşlardır.
E) İlk Müslüman Türk devleti olması
(C9vap C)

Karahanlı Devleti Orta Asya'da İslâm dinini resmen


18. Divan-ı Lügat-it Türk ve Kutadgu Bilig; kabul ed9n ilk Türk İslâm devletidir.
Karahanlılara aittir. (Cevap E)
Mesnevi; Mevlana'nın eseri olup, Anadolu
Selçuklularına aittir.
Manas destanı; Kırgızlara aittir.
Siyasetname; Selçuklu veziri Nizamül Mülk
tarafından sultanlara öğüt v^rmek amacıyla Farsça 'iâ
yazılmış bir eserdir. oc
(Cevap E) §

19.0 dönemde türbeler sosyal ihtiyaçların


karşılanmasına yönelik yapılmamışlardır.
(Cevap A) 2. Selçuklular, bölge ve eyaletlerin başına idareci olarak
atadıkları şehzadelerin yanına "Atabey" unvanlı kişiler
de verirlerdi.
20. Kağıt Çin'de k9ten ve kerrevir gibi bitkilerden Bu uygulamadaki temel amaç aşağıdakilerden
yapılıyordu. Talas savaşından sonra 756'da hangisidir? (99 DMS OÖ)
S^merkant'ta Çin dışında ilk kağıt fabrikası
A) Şehzad9İer arasındaki taht kavgalarını önlemek
Müslümanlar tarafından kuruldu. Kağıt; Irak, Suriye,
Mısır, Endülüs yoluyla Avrupa'ya geçmiştir. B) Atabeylerin merkeze bağlılığını artırmak
C) Eyalet güvenliğini sağlamak
(Cevap D)
D) Şehzadeleri devlet yönetimiyle ilgili konularda
yetiştirmek
E) Orduyu güçlendirmek

Selçuklular, eyaletlere idareci olarak atadıkları


şehzadelerin yanında devlet ve askerlik işlerinde
tecrübeli "Ata be y " d9nen ki msel eri
görevlendirmişlerdir. Böylece şehzadelerin devlet
yönetimiyle ilgili konularda yetiştirilmesi
amaçlanmıştır.
(C^vap D)
56- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

3. Türk-İslam devletlerinde, köyde yaşayanlarla ilgili 5. Türklerin İslamiyet'e hizmetleri hangi dönemde
olarak; önem kazanmıştır? (99 DMS ÖL)
I. Ürün üzerinden vergi verme A) Dört Halife Devri
II. Elindeki toprağa, ona işleyebildiği sürece sahip B) Emeviler
olma C) Abbasiler
III. Ölüm halinde, erkek evlada toprağı işleme D) Gazneliler
olanağı tanıma E) Karahanlılar
uygulamalarından hangisi ya da hangileri vardır?
(99 DMS ÖL) Abbasiler Türklerle yakın ilişkiye girmiş ve Türkler bu
dönemde Müslüman olmuştur.
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) II
ve III E) I, II ve III (Cevap C)

Verilen üç bilgi de Türk - İslam devletlerinde köyde


yaşayanlarla ilgili uygulamadır. Türk - İslam
devletlerinde köyde yaşayanlar ürün üzerinden vergi
verirler (öşür vergisi). Toprağa işleyebildiği sürece
sahip olurlardı. Ölüm halinde toprağı işleme hakkı
erkek evlada geçerdi.
(Cevap E)

UJ
o 6. Eski Türk devletlerinde, kamu yararını korumakla
— görevli olan devlet otoritesi her şeyden üstün
« tutulmuştur.

4. Karahanlılarda Hassa Ordusu küçük yaşta esir edilen Aşağıdaki Türk-İslam devletlerinin hangisinde,
veya para ile satın alınan gençlerden oluşturuldu. hükümdar din işlerini halifeye bırakarak devlet
işlerini tümüyle kendi üzerine almakla bu eski
Hassa Ordusu'nun oluşturulma biçiminin
Türk geleneğini tekrar başlatmıştır? (99 DMS L)
Osmanlılarda aşağıdakilerden hangisinde temel
olduğu savunulabilir? (99 DMS ÖL) A) Osmanlılar
B) Gazneliler
A) iltizam sistemine
C) Karahanlılar
B) Tımar sistemine
D) Memluklar
C) Devşirme sistemine
E) Selçuklular
D) Eyalet sistemine
E) Merkezi devlet sistemine
İslamiyetle birlikte görülen ilk değişme,
hükümdarların halife tarafından onaylanması
Karahanlılardaki Hassa ordusu ile Osmanlılardaki zorunluluğudur. Halife adına "hutbe" okutulur ve
devşirme sistemi arasında benzerlik vardır. paralarda halifenin adı geçerdi. Bu durum Büyük
Devşirme sisteminde, esir edilen çocuklar veya Selçuklu Devleti'ne kadar böyle olmuştur.
ailelerin rızasıyla alınan çocuklar Türk ailelerin Selçuklular, eski Türk'lerdeki geleneklerini
yanında yetiştirilir. Daha sonra Acemioğlanlar koruyarak, hükümdarlık yetkisini Allah'tan aldıklarını
Ocağına alınırlardı. kabul etmişler ve halifeyi sadece din başkanı olarak
(Cevap C) görmüşlerdir.
(Cevap E)
-TARIH- 57

7. Türk-İslam devletlerinde kişiler; 9. Türk-İslam dünyasında pozitif bilimler kiminle


başlamıştır? (2002 KPSS)
I. Otlak
II. Yaylak A) Vasiti
III. Bahçe B) İbn Heysem
C) Farabi
IV. Orman
D) Ömer Hayam
alanlarından hangilerine sahip olabilmişlerdir? (99 D) İbn Rüşd
DMSL)
A) Yalnız I B) Yalnız II
Farabi (870-950) İslam felsefesini kurmuştur.
C) Yalnız III D) I ve II
Aristo'yıı İslam toplumuna tanıtmıştır. Avrupa'da
E) III ve IV
kendisine Alfarabius adı verilmiştir. Türk-İslam
dünyasında pozitif bilimler Farabi ile başlamıştır.
Türk - İslam devletlerinde otlak, yaylak ve ormanlar (Cevap C)
kamu malı olup devlete aittir. Bu alanlar özel
mülkiyet alanının dışında olup kişisel amaç için
kullanılamaz. Ancak bahçeler özel mülkiyet
içerisindedir.
(Cevap C)
10.1. Bitki motifleri
II. Hayvan resimleri
III. Yazı
m Selçuklu mimarisinde yukarıdakilerden hangileri
"o süsleme amacıyla
tr
UJ
Q kullanılmıştır? (2003 B) Yalnız I
KPSS) D) II ve III
8. Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah döneminde :
A) Yalnız I C) Yalniz IIE
I. Yeni bir mezhep olan Batınilerin vezir ■;
Nizamülmülk'ü öldürmeleri :! E) I, II ve III

II. Bağdat'a Nizamiye medresesinin kurulması •


III. Medreselerde din bilimlerinin yanında pozitif İslam dininin insan resmi yapmayı yasaklaması
bilimlerin de okutulması yüzünden hayvan figürleri bitki motifleri ve yazı
Selçuklular zamanında süsleme amacıyla
IV. Yeni bir takvim düzenlenmesi
kullanılmıştır.
gelişmelerinden hangisi sosyal hayatı olumlu
(Cevap E)
yönde etkilemiştir? (2000 DMS)
A) IV B) l-ll D)
C) l-ll-lll II-III-IV
E) I-II-III-IV

Melikşah döneminde verilen gelişmelerden l.'si


sosyal hayatı olumsuz yönde etkilenmiştir. II, III ve
IV. gelişmeler sosyal hayatı olumlu yönde 11. Aşağıdakilerden hangisi ilk Türk İslam
etkilemiştir. devletlerinde toprak yönetimi ile ilgili bir kavram
(Cevap D) degildir? (2005 KPSS)
A) İkta
B) Has
C) Zeamet
D) Ocaklık
E) Ulak
58- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

Ulak: Türk İslam devletlerinde bugünkü postacının


karşılığı olarak haberci, haber veren kimse
anlamında "ulak" terimi kullanılmıştır. İkta: Ordu
görevlilerine ve devlet memurlarına hizmet ve
maaşlarına karşılık verilen toprağın geliridir.
İkta sahipleri gelirlerin bir kısmını kendilerine
ayırırlar geri kalanıyla da "sipahi" denilen atlı asker
beslemek zorundaydı. Has arazisi: Geliri
hükümdara ayrılan topraklardır. Hükümdar bu
toprakları yakınlarına verebiliyordu. Zeamet: Yıllık
geliri 20 bin ile 100 bin akçe arasındaki
topraklardır. Eyalet merkezlerinde bulunan
hazine ve tımar defterini tutanlara,
sancaklardaki alay beylerine, kale komutanlarına,
divan katiplerine, eyalet askerlerinin subaylarına ve
kadı gibi ikinci derece memurlara verilirdi. Ocaklık:
Gelirleri kale muhafızları ve tersane giderlerine
ayrılan topraklardı.

(Cevap E)

o
o
LU
-COĞRAFYA- 59

DEPREM

COĞRAFYA | Türkiye'nin Fiziki Coğrafyası

uzanır.Bu sıranın gerisinde bulunan ikinci sıra ise


TÜRKİYE'NİN YER ŞEKİLLERİ
Türkiye çok engebeli ve yüksekliği fazla olan geniş
bir ülkedir. Ortalama yüksekliği 1132 m'dir.

3
0

2
5

2
0-
15"
10"
5-
0

Türkiye arazisinin yükseklik basamakları (% olarak)

Türkiye arazisinin yarısından fazlası 1000-2000 m


arasında yükseltiye sahiptir. 0-500 m arasındaki
alçak yerler ise ülke yüzölçümünün %17'sini kaplar.
Türkiye arazisinin yüksek olmasının iki nedeni
vardır.
- Alp orojenik kuşağında bulunan Kuzey ve
Güney Ânadolu'daki yüksekliğinin fazla olması
ve geniş alan kaplaması
- Alp orojenezinde sonraki epirojenik hareketlerle
Anadolu yarımadasının bütün olarak yükselmiş
olması

A-TÜRKİYE'NİNDAĞLARI
Türkiye'deki dağlar üç grup altında toplanır. 1-
KıvrımDağlar:
Türkiye jeomorfolojisinde en etkili dağlar Alp-
Himalaya kıvrım sistemine bağlı olan dağlardır. Alp-
Himalaya kıvrım kuşağına dahil dağlar Türkiye'de
kuzeyde ve güneyde olmak üzere iki kuşak şeklinde
uzanır. Kuzey Anadolu kıvrım dağları kuşağı;
Trakya'dan başlayıp İstanbul Boğazı'ndan doğuya
geçerek Gürcistan sınırına kadar iki sıra halinde
devam eder.
Denize yakın olanları; Yıldız, Küre, Canik, Giresun
ve Rize dağları olarak kıyıya paralel şekilde
Marmara Denizi'nin doğusundan başlar. Bunlar
Köroğlu, llgaz, Çamlıbel, Çimen, Mescit,
Yalnızçam dağlarıdır. Bu dağlar birinci sıraya
paralel şekilde uzanır.
Kıvrım dağlarının güney kanadına Toroslar
adı verilir.
Batı Toroslar; bu dağlar batıda Ege
adalarıyla, Güney Batı Anadolu'dan
başlayarak Antalya Körfezi'nin iki yakasına
uzanır.
Orta Toroslar; Teke Yarımadası'nda kıyıya
dik olarak uzanan bu dağlar, Antalya
Körfezi'nde kıyıdan uzaklaşır ve körfezin
doğusundan itibaren doğuya doğru kıyıya
paralel olarak uzanır.
« Doğu Toroslar; Van gölü yönünde devam eder.
o 2- Kırık Dağları
Kıvrılma özelliği olmayan kırılgan tabakalar
orojenik hareketler sırasında çok sayıda
kırılmaya uğrar. Kırılan bloklardan bir kısmı
yukarıda kalırken bir kısmı aşağıda kalır.
Graben; Kırılma sonucunda alçakta kalan
kesimlere graben denir.
Türkiye'deki grabenler Menderes ve Gediz
ovaları, Hatay Çukurluğu'dur.
Horst: Kırılma sonucunda yüksekte kalan
kesimlere horst denir.
Türkiye'deki horstlar Aydın Dağları, Yunt dağı,
Bozdağlar ve Mandra dağıdır.

Graben (Çöküntü)

Horst (Yükselti)
60- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

3- Volkan Dağlar: oluşturmuşlardır. Muş, Erzurum, Erzincan ve Bursa


ovaları, bu tür ovalara örnek olarak verilebilir.
Orojenik kökenli olmayan dağlardır. Yer altında
bulunan magmanın yeryüzüne çıkarak soğuması
Delta ovaları: Deniz kıyısında oluşmuş bulunan
sonucu oluşurlar. Ülkemizde volkan dağlarının çoğu
alüvyal ovalardır. Akarsularla denize kadar taşınmış
gençtir. Magma yer kabuğundaki zayıf noktalar ve
olan kum, mil, kil gibi alüvyonlardan oluşan bu
kırık hatları boyunca yeryüzüne çıkar.
ovalar, ülkemizin verimli tarım alanlarıdır. En önemli
Buralardan çıkan materyalin bir kısmı bacanın delta ovaları; Çukurova, Bafra ve Çarşamba
çevresinde birikerek yükselir ve volkan konilerini deltalarıdır.
oluşturur.
* Kıvrım ve Kırık dağlar sıra dağlar şeklinde Gö! yeri ovaları: 3. zamanın ikinci yarısında
uzanırken, volkanik dağlar genellikle tek koniler (Neojen'de), özellikle Orta Anadolu'da çok sayıda
göller vardı. Bu göllerin çekilmesi veya küçülmesi
şeklinde oluşurlar.
sonucu ortaya çıkan çukur alanlar, daha sonra
Türkiye'deki volkanik dağlar çevreden taşınan materyallerle dolmuş ve buralarda
- Van Gölü kuzeyi volkan dağları: Büyük Ağrı, Küçük ovalar oluşmuştur. Tuz Gölü, Akşehir Gölü, Eber
Ağrı, Tendürek, Süphan ve Nemrut dağlarıdır. Gölü, Sultan Sazlığı gibi göller ve bataklıklar,
ovaların ortasında kalmış su birikintileridir. Karstik
- Tuz Gölü güneyindeki volkan konileri: Erciyes ovalar (polyeler): Kireç taşı (kalker) nın çözünmesi
Dağı, Melendiz Dağı, Hasan Dağı, Karacadağ, sonucu oluşmuş bulunan ovalardır. Küçük erime
Meke Dağı ve Karadağ'dır. çukurları (dolinler) nın birleşmesiyle çukurluklar
- Ege bölgesinde, Kula'da volkanik arazi giderek büyür. Dolinler, uvalaya bunlar da polyeye
bulunmaktadır. dönüşerek karstik ovalar oluşur. Karstik ovalar en
çok Akdeniz Bölgesi'nin batı yarısında (Göller
B- TÜRKİYE'NİN OVALARI z: o yöresinde ve Teke yarımadasında) bulunmaktadır.
22 UJ Muğla Ovası, Elmalı Ovası ve Kestel Ovası tipik
Ovalar, çevresine göre alçakta bulunan ve akarsular
S birer karstik ovadır. Ayrıca Korkuteli, Gembos,
tarafından derin yarılmamış olan geniş düzlüklerdir. oı
Yellice, Şuhut, Güngörmez, Karabedir polyeleri de
Ancak ovaların denizden yükseklikleri birbirinden
birer karstik ovadır.
çok farklıdır. Ovaların bir kısmı (Çukurova,
Çarşamba ve Bafra ovaları) denizin hemen
Büyüklükleri, oluşumları ve yükseklikleri birbirinden
kenarındadır. Diğer yandan çok yüksekte bulunan
çok farklı olan ovalar, bulundukları yerlere göre iki
ovalarımız da vardır. Erzurum Ovası 1950 m,
grup altında toplanabilir.
Yüksekova ise 2000 m den daha yüksektedir.
- Kıyı ovaları
Türkiye'deki ovalar, oluşumlarına göre aşağıdaki - İç ovalar
şekilde gruplandırılır.
- Tektonik ovalar KIYI OVALARI
- Karstik ovalar Türkiye'nin üç tarafı denizlerle çevrilidir. 8000
- Delta ovaları km'den daha uzun kıyısı vardır. Bu kadar uzun
- Dağ eteği ovaları kıyılardan, çok sayıdaki akarsular denize ulaşır. Bu
- Göl yeri ovaları akarsuların denize ulaştığı yerde deltalar oluşur. İşte
- Akarsu boyu ovaları bu deltalar, Türkiye'nin başlıca kıyı ovalarıdır.
Başlıca delta ovalarımız şunlardır: Seyhan ve
Tektonik ovalar: Türkiye arazisi, 3. zaman ve 4. Ceyhan deltaları, Çarşamba deltası, Bafra deltası,
zaman başlarındaki tektonik hareketlerden çok Sakarya deltası, Göksu deltası (Silifke Ovası),
etkilenmiştir. Gerek dağ oluşumu hareketleri, Bakırçay deltası (Dikili Ovası), Gediz deltası
gerekse daha sonraki topyekün yükselme (Menemen Ovası), Küçük Menderes deltası (Selçuk
hareketleri, Türkiye'de arazinin çok engebeli Ovası) ve Büyük Menderes deltası (Balat ovası) dır.
olmasına yol açmıştır. Bu nedenle yükselen yerlerin Delta ovaları dışında da kıyı ovaları vardır. Bunlar
arasında çöken alanlar oluşmuştur. İşte bu kıyı boyu düzlükleridir. Mersin-Erdemli arası ile
çukurluklar daha sonra akarsuların taşıdığı Manavgat çevresindeki kıyı düzlükleri bu tür ovalara
alüvyonlarla dolarak, tektonik kökenli ovaları örnek olarak gösterilebilir.
-COGRAFYA- 61

İÇ OVALAR nedeniyle ovaların ortalarında ya da kenarlarında


Geniş bir ülke olan Türkiye'nin iç kesimlerinde de kurulmuştur. Türkiye'de nüfusunun büyük bir kısmı
çok sayıda ova vardır. Bu ovaların çoğu tektonik ovalarda toplanmıştır.
kökenlidir. Bu ovalar kırık hatları (fay hatları)
C-TÜRKİYE'NİN PLATOLARI
üzerinde sıralar halinde bulunur. Bunların bir kısmı
Kuzey Anadolu Fay Kuşağı üzerinde yer almıştır. Plato akarsular tarafından derin yarılmış geniş ve
Doğuda Pasinler Ovası'ndan batıda İzmit Körfezine yüksek düzlüklerdir.Türkiye'de platolar genellikle
kadar uzanan kırık hattı üzerinde bulunur (Pasinler bazı yerlerde toplanmış durumdadır. Bunlar;
(Hasankale), Erzurum, Erzincan, Suşehri, Niksar,
1. Tuz gölü çevresindeki platolar: Bunlar; gölün
Erbaa, Taşova, Lâdik, Merzifon, Suluova, Tosya,
güneyinde Obruk, batısında Cihanbeyli, kuzeyinde
Çerkeş, Bolu, Düzce, Adapazarı ve Sapanca
ise Haymana, kuzeydoğusunda Bozok platosudur.
ovaları).
Haymana ve Cihanbeyli platoları üzerindeki arazi
Tektonik kökenli iç ovaların bir kısmı da Doğu tahıl ekim alanları ve mera olarak
Anadolu Bölgesi'nde bulunur. Bunların başlıcaları: değerlendirilmektedir.
Muş, Uluova, Bingöl, Ardahan, Iğdır, Afşin-Elbistan
2. Orta toroslar üzerindeki platolar: Taşeli platosu
ve Bulanıkovalarıdır.
ile onun yakınında bulunan küçük platolardır.
Tektonik ovaların büyük bir kısmı ise Orta Anadolu Türkiye'nin güneye uzanan kısmında bulunan Taşeü
Bölgesi'nde yeralır. Buradaki ovalar: Konya, Ereğli, platosu, kalker arazi üzerinde gelişmiştir. Üzerinde
Eskişehir, Kayseri, Develi ve Ankara ovalarıdır. çok sayıda dolinlerin ve ovaların bulunduğu plato,
Konya ovası bunların en büyüğü ve en önemlisidir. ekonomik olarak sınırlı zamanlarda sadece
Akdeniz Bölgesi'nde tektonik ovaların önemlileri hayvancılığın yapılabildiği yerlerdir. Tarım toprağının
şöyle belirtilebilir: Amik, Burdur, Tefenni, Isparta az olduğu platonun yüzeyinde bitki örtüsü oldukça
(Atabey), Gelendost ovaları. Marmara zayıftır. Ancak platoya gömülmüş bulunan
Bölgesi'ndeki tektonik ovaların başlıcaları; akarsuların genişleyen vadi tabanlarında tarım
Adapazarı, Bursa, Karacabey, M. Kemalpaşa ve yapılabilmektedir.
Balıkesir ovalarıdır. 3. Güneydoğu Anadolu'nun batı kesiminde
Ege Bölgesi'ndeki tektonik ovaların özellikleri diğer bulunan platolar: Fırat ve Dicle ırmakları ve kolları
tarafından yarılmış geniş düzlüklerdir. Bunlar batıda
ovalardan farklıdır. Bunlar grabenier içerisinde, sıra
Gaziantep, doğuda Şanlıurfa platosudur.
haiinde bulunan ovalardır.
Bakırçay vadisindeki ovalar batıdan doğuya doğru; Bu platolardaki ırmaklar platolara 150-200m kadar
Bergama, Soma ve Kırkağaç ovalarıdır. gömülmüş olarak akarlar. Bu nedenle, bu sulardan
tarımsal yönden yararlanma zordur. Bu yüzden GAP
Gediz vadisinde; Manisa, Akhisar, Turgutlu, Salihli projesi düzenlenmiştir.
ve Alaşehir ovaiarı yeralır.
4. Doğu Anadolu platoları: Kuzeydoğuda Erzurum-
Küçük Menderes vadisindeki ovalar ise şunlardır: Kars ve Ardahan platolarıdır. Bu platolarda hakim
Torbalı, Tire, Bayındır ve Ödemiş ovaları. olan yazları yağışlı karasal iklim, yaz aylarında uzun
En güneydeki graben olan Büyük Menderes boylu çayırlarm yetişmesine ortam hazırlamaktadır.
oluğunda yeralan ovalar: Söke, Koçarlı, Aydın, 2500 m'nin üzerinde yükseltiye sahip olan platolarda
Yenipazar, Nazilli ve Sarayköy ovalarıdır. ekonomik faaliyet olarak hayvancılık ön plana
çıkmıştır.
Ovaların Türkiye Ekonomisine Etkileri
5. İstanbul boğazı çevresindeki platolar: Bu
- Tarım, büyük ölçüde ovalarda yapılır. platolar boğazın iki yakasında bulunan Kocaeli-
- Ovalar düz oldukları için, ulaşım yönünden Çatalca platolarıdır. Bu platoların yükseltileri 100-
olumlu özelliklere sahiptir. 200 m arasında değişen alçak platolardır. Platoların
- Ovalar yerleşme yönünden de uygun yerlerdir. yüzeyi akarsular tarafından yarılmıştır. Alçak olan
(Depreme dayanıklılık düzeyi bakımından uygun platoların akarsular tarafından derin olarak yarılmış
yerler değildir.) olması, yöredeki ulaşımı olumsuz şekilde
Önemli yerleşim birimleri tarıma elverişli, düz, alçak etkilemektedir.
ve uygun iklim koşullarına sahip bulunmaları
62- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

6. İç Batı Anadolu eşiği üzerindeki platolar: Bolkar dağları ile Aladağlar üzerinde ve Obruk
Akarsular tarafından yarılmış, yer yer engebeli platosunda çok sayıda dolin bulunmaktadır.
eğimli ve geniş olmayan arazi parçalarıdır.
2. Uvala: Dolinlerin yan yana birleşmesiyle oluşan
KARSTİKTOPOĞRAFYA daha büyük çukur şekillere denir.
Kireçtaşı, jips ve kaya tuzu gibi minarelerin suda 3. Polye: Kapalı çanaklar şeklinde oluşan karstik
kolayca eriyebildiği kayalara karstik alanlar denir. şekillerin en büyükleri olup bir ova görünüşündedir.
Türkiye'nin 1/5'i karstik alanlarla kaplıdır.
Antalya ve Burdur çevresindeki Elmalı, Korkuteli ve
Akdeniz Bölgesi'nin Batı ve orta bölümü ile Güney Kestel ovaları birer polyedir.
Ege ve Kuzeydoğu Anadolu Bölümü bu özelliktedir.
Polyelerin tabanları alüvyonlarla örtülü olduğundan
Ayrıca Sivas, Çankırı ve Erzincan yöreleri de karstik
polyeler karstik bölgelerin tarım alanlarını oluşturur.
alanlara örnek olarak gösterilir. Karstik alanlar
yeraltı suları açısından çok zengindir. Böyle 4. Kör vadi: İçerisinde su bulunmayan kuru
alanlarda akarsular buharlaşmanın çok olduğu yaz vadilerdir.
aylarında yeraltı suları (kaynak suları) ile beslendiği
5. Obruk: Kireç taşları üzerinde oluşan, derinliği yer
için akımlarında çok büyük değişiklikler olmaz.
yer birkaç yüz metreye ulaşan ayaklardır. Yeraltı
suları ile ilişkili olan obruklara dipsiz kuyular da
denir.
En yaygın olduğu yer Tuz Gölü güneyidir. Burada
bulunan Obruk platosu adını, üzerinde bulunan
obruklardan almıştır. Akdeniz Bölgesi'nde ise Silifke
yakınlarındaki turistik Cennet ve Cehennem
obruklardır.
1Z.
o
>
Kalkere bağlı karstik alan
|;:;!| Jipse bağlı karstik alan UÜ

Karstik şekillerin oluşabilmesi için


- Eriyebilen kayaların yeterli kalınlıkta olması
- İklimin yeterli ölçüde nemli olması
- Bitki örtüsünün az olması veya olmaması
- Bölgenin yeterince yüksek olması gerekir.
Karstik Aşındırma Şekilleri 6. Lapya: Kireç taşlarının yer aldığı yamaçlarda
yağmur ve kar sularının kireç taşlarını çözerek
Kimyasal tortul (karstik) kayaların ana maizemeyi
oluşturdukları küçük oluklar şeklindeki oluşumlardır.
oluşturduğu alanlarda yerüstü ve yeraltı sularının,
karstik kayaları eriterek oluşturduğu şekiilerdir. Toroslardaki Bolkar Dağları ile Aladağlar
Karstik aşındırma şekilleri madde eksilmesine bağlı yamaçlarında bu tür şekiller yaygın olarak görülür.
olarak meydana geldiği için çukur şekillerdir.
Lapyaların bulunduğu yüzeyler testere dişi gibi
parçalandıkları için buralarda yürümek zordur.

1. Dolin: Karstik alanların en yaygın şekillerinden


birisidir. Kapalı çanaklar şeklinde görülen bu
şekillerden bir bölümünün içi su ile doludur. Bunlara
dolin gölleri denir.
Akdeniz bölgesinde Göller Yöresi'nde, Geyik ve
-COĞRAFYA- 63

7. Düden: Polyelerin tabanlarından akarsuların Akarsu Aşındırma Şekilleri


yeraltında kaybolduğu doğal kuyulara denir. Bu
a. Vadiler; Vadiler sürekli inişi bulunan, deniz veya
kuyulara ayrıca su batan ve su çıkan gibi adlar da göl kıyılarındaki delta düzlüklerine kadar devam
verilir. eden, delta oluşmamış kıyılarda ise deniz veya göl
8. Karstik Mağaralar: Karstik alanlarda oluşan yer kıyısında sona eren uzun çukurluklardır.
altı boşluklarına denir. Kalın kireç taşı tabakalar Çentikvadi

arasında oluşan bu boşluklar zamanla gelişip


genişleyerek mağara ve galerileri oluşturur.
Mağaralar turizm alanlarıdır.
Boğaz (yarma) vadi Kanyonvadi
Türkiye'de çok sayıda karstik mağara
bulunmaktadır. En tanınmış mağaralar; Karain 1. Çentik vadi: Yana ve tabana aşındırmanın orta
derecede olduğu "V" profili vadilerdir. Çentik vadiler
(Antalya), İnsuyu (Burdur), Damlataş (Alanya) ve
ülkemizdeki en yaygın vadi tipidir. Dağlık alanlarda
Ballıca (Tokat)
bu vadilere sıkça rastlanır.
Karstik Birikim Şekilleri
2. Boğaz vadi: İki düzlük arasındaki yüksek araziye
Suda çözünmüş minaralerin, suyun durgunlaşması, gömülmüş bulunan vadilerdir. Türkiye'de Kızılırmak,
buharlaşması, soğuması ya da sudaki CO2 gazının Yeşilırmak, Fırat, Sakarya, Seyhan ve Göksu
uçması sonucunda çökelmesiyle oluşan şekillerdir. nehirleri ile Zap suyu böyle vadilerden akar.
1. Travertenler; Kireçli suların içerisinde eriyik 3. Kanyon vadi: Yamaçlardaki farklı aşınma sonucu
halde bulunan kireç, buharlaşma ve sudaki basamaklı bir biçimde oluşan vadi tipidir.
karbondioksitin ayrışması sonucu çökerek
travertenleri oluşturur. En tipik ömekleri Taşeli platosunda kanyon vadiler oluşmuştur. Göksu
Pamukkale'de bulunmaktadır. ve Ihlara vadileri kanyon vadilerdir.

2. Sarkıt ve dikitler; Mağaralarda bulunan karstik 4. Yatık yamaçlı vadi: Bu vadi biçimi eğim ve hızın
birikim şekilleri sarkıt ve dikitlerdir. azaldığı durumlarda yatağın yana aşındırılmasıyla
oluşur.
Mağaraların tavanındaki çatlaklardan sızan kireçli
suların tavanda buharlaşması sonucu sarkıtlar, 5. Tabanlı vadi; Akarsuların içinden salınımlar
buradan damlayan suların içindeki CaCOa'ün yerde yaparak aktığı vadilere tabanlı vadiler denir.
birikmesi sonucunda dikitler meydana gelmektedir.
Akdeniz bölgesinde karstik mağaralarda sarkıt dikit
ve sütunlar fazlaca oluşmuştur.

Türkiye'de Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu


bölgeleri ile Batı Anadolu'da büyük akarsuların
vadilerinin tabanları akarsularla dolmuş ve akarsu
vadilerinin tabanları genişlemiştir.
b. Peri bacaları; Volkanik arazilerde, volkanik tüf ve
millerle kaplı yamaçlarda sel sularının aşındırması
sonucunda meydana gelen şekillerdir.

AKARSU TOPOĞRAFYASI
Eğime bağlı olarak, belli bir yatak içinde akan su
kütlelerine akarsular adı verilir. Akarsuların
oluşturduğu şekiller aşındırma ve biriktirme şekilleri
olarak ikiye ayrılır.
64- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

Türkiye'de Nevşehir, Ürgüp, göreme, çevresinde Eğimin az olduğu etek kısımlarında buiunan alüvyal
yaygın olarak oluşmuştur. topraklar ve su kaynakları nedeniyle birikinti konileri
köy ve kasaba yerleşimlerinin kuruluş yeri olmuştur.
c. Kırgıbayır; Killerden oluşmuş sahalarda
yürümenin zorlaştığı inişli-çıkışlı yer şekilleridir. b. Deltalar; Akarsuların getirdiği küçük alüvyonların
Türkiye'de başta İç Anadolu olmak üzere bitki deniz kıyısında birikmesiyle oluşan şekillerdir.
örtüsünün zayıf olduğu bir çok yerde görülür.
Deltalar;
d. Çağlayan ve çavlan (şelale); Eğimin birden yok
- Akarsuyun taşıdığı alüvyon miktarı
olduğu, yükseltinin fazla olduğu yerlerde görülür.
- Kıyının dikliği
Türkiye'de özellikle dağlık kesimlerinde görülür. En
- Kıyı akıntıları
bilinenleri Manavgat şelalesi, Muradiye
- Gel-git genliğinin büyüklüğüne bağlı olarak
çağlayanladır.
değişik hızda ve büyüklükte oluşurlar.
e. Dev kazanı; Akarsuların, çağlayan yaparak
Verimli tarım alanları olmaları bakımından deltalar,
düştüğü yerlerde oluşan aşınım şekilleridir.
Türkiye için önemli yer şekilleridir.
Türkiye'de en güzel ömekleri, Murat nehri
yatağında, Düden Çağlayan ve Manavgat
şelalesinin döküldüğü yerlerde görülür. Türkiye'deki başlıca deltalar; Yeşilırmak, Kızılırmak,
Sakarya, Gediz, Küçük Menderes, Büyük Menderes,
f. Peneplen; Akarsular, yerkabuğunun yüksek
Göksu, Seyhan ve Ceyhan ırmakları ağızlarında
kısımlarını aşındırarak, çukur yerleri doldurarak
oluşan alüvyal düzlüklerdir. Çukurova, Çarşamba,
yeryüzünü düzleştirmeye çalışırlar. Yapılan
Bafra ve Silifke başlıca delta ovalarımızdır.
aşındırmaya bağlı olarak çok uzun bir zaman
sonucunda bütün arazi alçalmış olur. Böylece, c. Dağ eteği ovası: Dağların yamaçlarından inen
karaların yüzeyi deniz seviyesi yakınlarına kadar akarsuların, eğimin azaldığı yerlerde oluşturduğu
alçaltılır. Ve hafif daigalı bir düzlük haline dönüşür. birikinti koniierin yan yana dizilmesiyle dağ eteği
Akarsu aşındırması sonucunda meydana gelen bu ovaları oluşur. Dağlık alanlarda tarım yapılabiien
düzlüklere peneplen adı verilir. yerler olmaları açısından önem taşır.
h. Plato: Akarsular ile yarılıp parçalanmış olan
yüksek düzlüklere denir. Ülkemizde görülen en
yaygın yeryüzü şeklidir. Platolar genelde tahıl tarımı
ve hayvancılığın yapıldığı alanlar olmasından dolayı
önemlidir.
Akarsu Biriktirme Şekilleri Dağ eteği ovası
a. Birikinti konisi: Dik yamaçlardan hızla akan
Ülkemizde Bursa ve İnegöl Ovaları dağ eteği
akarsuyun eğimin birden azaldığı düz yerlerde
ovasına örnek gösterilir.
hızının ve taşıma gücünün azalması sonucu taşıdığı
materyali biriktirmesiyle oluşan koni şeklindeki d. Dağ içi ovası: Dağlık alanlarda eğimin azaldığı iç
birikintilere birikinti konisi denir. kısımlarda birikmelerle oluşan yer şekilleridir.

Birikinti konisi
Malatya, Elazığ, Bolu, Erzincan, Muş ve Amik
Bu şekillerin oluşumu için gerekli olan ani eğim ovaları butürovalardır.
değişiklikleri çok fazla olduğu için Türkiye'de birikinti e. Taban Seviyesi Ovası: Akarsuların deniz
konileri oldukça fazladır. seviyesine yaklaştığı yerlerde eğimin azalmasına
bağlı olarak hızı ve taşıma gücü azalır. Böylece,
-COGRAFYA- 65

akarsuların yatağında geniş alüvyol ovalar oluşur. BUZUL TOPOGRAFYASI


Bu ovalara taban seviyesi ovaları denir. Taban
Kutup bölgesinin ve yüksek dağların yıllarca
seviyesi ovalarında akarsular menderesler çizilerek
erimeyen karları ile oluşan kalın buz örtüleri ve
akar, bu durum Ege Bölgesinde tipik olarak
yüksek dağların doruklarından aşağılara uzanan
görülmektedir.
buzlar buzulları oluşturur. Erimeyen karların
f. Kum (Irmak) Adası: başladığı yere "daimi kar sınırı" denir.
Akarsuların yatak
Buzullar dördüncü zamanın (kuaterner) ilk
eğimlerinin azaldığı ve
yarısındaki buzul devirlerinde meydana gelmiştir.
genişlediği yerlerde
taşıdıkları alüvyon ve Anadolu'da buzullaşmaya uğrayan yerler Batı
kumları biriktirmesiyle Anadolu'da 2200 m, Doğu Karadeniz'de 2500 m,
Kum adas ı
oluşan şekillerdir. Doğu Anadolu'da ise 3000 m.lerden başlamaktadır.
Ülkemizde yaygın olarak görülür.
Hem aşınma hem de biriktirme ile birlikte oluşan
yer şekilleri
a. Sekiler; Akarsuyun zamanla canlanıp yatağını
kazması veya farklı dirençteki kayaların farklı
biçimde aşınmasıyla basamaklar oluşur.
Sekiler akarsuların önce biriktirdikleri alüvyonların
Hfl 4. Zamandaki Buzul Arazileri
bir kısmını sonradan taşıyarak götürmeleri sonucu
taşınmayan kısımların oluşturdukları • Aktif Buzullar Türkiye'de buzul şekilleri ve
biriktirme/aşındırmaşekilleridir. aktif buzulların dağılışı
Q
o Buzul Aşındırma Şekilleri
£C
VJ
Q a. Sirk: Buzulların derine aşındırması sonucunda
CD
W oluşan çanak şeklindeki oluşumlardır. Bu çukurların
a. suyla dolması sonucu sirk göller meydana gelir.
Türkiye'de sirkler, daha çok dağların kuzeye bakan
"5 uı yamaçlarında oluşmuşlardır.
Başlıca sirkler; Toros dağları üzerinde;
Beydağları, Bolkar dağları, Aladağlar, Sultan
dağlarında ve Buzul dağları doruklarında, Doğu
Anadolu'da Ağrı, Süphan, Mescit ve Yalnızçam
dağlarında, Doğu Karadeniz dağlarında; Kaçkar
dağları, Giresun dağları, Kop, Mescit ve Yalnızçam
dağlarında, Marmara Bölgesinde; Uludağ'da, İç
Anadolu Bölgesi'nde Erciyes dağında
Taraçalarm oluşum süreci
bulunmaktadır.
b. Hörgüç Kaya: Kalın buzul örtülerinin etkisinden
b. Menderesler: Akarsuların, yatak eğiminin
kurtulmuş olan, geniş alanlarda hörgüce benzeyen
azaldığı yerlerde büklümler oluşturarak akması
yuvarlak tepecikler şeklinde görülen aşındırma
durumuna menderes denir. Ülkemizde en fazla Ege
şekilleridir.
Bölgesinde görülür.
c. Buzul vadisi: Buzulların hareketi esnasında az
Bir akarsuda mendereslerin artması, uzunluğunun
dirençli kayaları aşındırmasıyla oluşan tabanı inişli
arttığını; hızının, yatak eğiminin, aşındırma gücünün
çıkışlı vadilerdir.
ve debisinin (akım) azaldığını gösterir.
Menderesierin çaprak ve yığınak diye bölümleri Buzul Biriktirme Şekilleri
vardır. Menderesler hem aşındırma (çaprak
bölümü), hem biriktirme şeklidir (yığınak bölümü). a. Moren (Buzul taş): Buzulların aşındırma yoluyla
kayalardan kopardıkları parçalara denir. Üzerleri çok
çizikli olan bu kaya parçalarının birikmesiyle "moren
66- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

depoları" oluşur. Akdeniz'de Taşeli ve Teke yarımadalarının dik


kıyıları dışında kalan bütün kıyılarda plajlar
b. Drumlin: Buzul taşlarından oluşan daire ya da
bulunmaktadır. Akdeniz'in yaz turizmi için plajlarçok
elips şeklindeki (Kaplumbağa şekline benzer)
önemlidir.
tepelere denir.
b. Kıyı Oku (Kıyı Kordonu): Dalga ve akıntıların
c. Sander: Eriyerek çekilmekte olan buzulun
kıyıdan kopardığı kaya ve molozları, kıyının önünde
sularıyla beslenen derelerin oluşturduğu düz ya da
bir ucu kayaya bağlı olduğu halde biriktirdikleri
yassı birikinti konileridir.
şekillerdir.
Buzul şekillendirmesi ülkemizde Sultan Dağları,
c. Lagün (Deniz Kulağı): Koyların iki yanının kıyı
Erciyes, Ağrı, Süphan, Tendürek, Cilo dağlarında
kordonları ile birleştirilmesiyle oluşan göllere denir.
görülmektedir.
Büyük Çekmece ve Köyceğiz gölleri örnek olarak
KIYITOPOGRAFYASI verilebilir.
Kıyı şekilleri, dalgalar, kıyı akıntıları ve rüzgarların d. Tombolo: Karaya yakın olan bir adanın, kıyı
kıyılarda oluşturduğu aşınma ve biriktirme kordonu ile ana karaya bağlanarak oluşan biriktirme
şekilleridir. şeklidir.
Dalga aşındırma şekilleri
a. Falezler: Dalgaların çarpması sonucu açığa
çıkan kinetik enerjiyle meydana gelen fiziksel
parçalanma ve suyun kimyasal etkisi aracılığıyla
ortaya çıkan aşınma şekilleridir.
Karadeniz'de Ordu-Sarp arası ile Sinop-Karadeniz
Ereğlisi arasındaki dik kıyılarda çok fazla falezler z TÜRKİYE'NİN HİDROGRAFİK ÖZELLİKLERİ
bulunmaktadır. Akdeniz'de ise Teke yarımadasıyla £
Taşeli yarımadasının dik kıyıları falezlerle doludur. ğ A- TÜRKİYE'NİN AKARSULARI
Ege'de grabenlerin denize açıldığı alçak kıyılar g
Türkiye'deki akarsuların ortak özellikleri:
dışında kalan dik kıyılarda da falezler oluşmuştur. Ş
» Akarsuların uzunlukları genellikle fazla değildir.
Fırat, Dicle ve Kızılırmak dışındaki akarsuların
boyları kısadır.
Türkiye'de akarsu uzunluklarının fazla
olmamasında;

a. Anadolu'nun bir yarımada olmasının etkisi vardır.


b. Haliç: Gelgit hareketlerinin etkili olduğu kıyılarda,
akarsuların denize döküldüğü ağız bölümünde b. Kuzey ve Güney Anadolu'daki sıradağların
oluşan oldukça derin girintilere haliç denir. uzanış biçimlerinin etkisi vardır. Çünkü kıyıya paralel
Okyanusa dökülen akarsularda görülür. uzanan dağlarla kıyı arasındaki mesafe fazla
değildir. Bu dağlardan kaynaklanan ve denize
Kıyı Birikinti Şekilleri
ulaşan akarsuların boyları da kısadır.
a. Plajlar (kumsallar): Falezlerden ve kıyıya yakın
» Akarsular genellikle hızlı akar. Bunun sebebi
deniz tabanından dalgalar tarafından aşmdırılan
ülkemizde dağların ve dik yamaçların fazla
kum taneciklerinin birikmesi sonucu oluşurlar.
olmasıdır.
Karadeniz'de Bafra ve Çarşamba deltaları
» Türkiye'deki akarsuların akıttığı su miktarı
kıyılarında kumsallar çok fazladır. Karadeniz
mevsimlere göre farklılıklar gösterir. Bu durumun
Ereğlisi'nden Sakarya deltasına kadar alçak
başlıca nedeni, ülkemizin çeşitli yörelerinde farklı
kıyılarda da tipik kumsallar oluşmuştur.
iklim özelliklerinin etkili olmasıdır.
Ege denizi kıyılarındaki kumsallar, falezlerin
a. Akdeniz iklim özelliklerinin etkili olduğu yerlerde,
geliştiği dik kıyılar arasında, grabenlerin denize
yaz aylarında akarsuların suyu azalmakta, ilkbahar
açıldığı yerlerde bulunmaktadır.
ve kış aylarında ise artmaktadır. Bu mevsimlerde
-COĞRAFYA- 67

düşen yağış suları ve kar suları, akarsuların Seyhan: Zamantı Çayı adıyla Sivas'ın güneyinde,
seviyelerinin yükselmesini sağlamaktadır. Uzunyayla'dan doğar. Adana ovasından büklümler
yaparak Akdeniz'e ulaşır. Seyhan Barajı bu ırmak
b. Orta Anadolu'dan beslenen akarsular yazın iyice
üzerinde kurulmuştur.
zayıflamaktadır. Çünkü burada etkili bir yaz kuraklığı
vardır. İlk baharda kabarmaktadır. Göksu: Silifke Ovası'ndan Akdeniz'e ulaşır. Göksu
yurdumuzda akarsu sporlarının en çok yapıldığı
c. Karadeniz Bölgesi'nden ve Kuzeydoğu
akarsuyumuzdur.
Anadolu'dan kaynaklarını alan akarsularda durum
oldukça farklıdır. Bu akarsular yaz aylarında da Aksu: Kaynağını Eğirdir Gölü'nün güneyinden alır
yağış sularıyla beslenmektedir. Bu yüzden ve Antalya düzlüğünden geçerek kentin içinden
akarsuların yataklarında her ay su bulunmaktadır. Akdeniz'e ulaşır.
Aylık su akımları arasında da farklar fazla değildir. c. Ege Denizi'ne ulaşan başlıca akarsular:
En kabarık dönemi ise sonbahardır.
Meriç: Kaynağını Bulgaristan'dan alır. Ege denizine
» Akarsularımızın pek çoğu ülke sınırları içinden ulaşır.
doğup yine ülke topraklarından denize
ulaşmaktadır. Gediz: İç Batı Anadolu eşiği üzerindeki Murat
dağından doğar ve Ege denizine dökülür.
Fırat, Dicle, Aras, Kura ve Çoruh ırmakları ise Demirköprü barajı bu ırmak üzerinde kurulmuştur.
ülkemizde doğup başka ülkenin topraklarından
denize veya göllere dökülmektedir. Küçük Menderes: Kaynağını Bozdağlardan alır.
Küçük Menderes Ovası'ndan geçerek denize ulaşır.
Sınır aşan sular: Bir ülkeden doğup başka ülke
topraklarından denize ulaşan akarsulara denir. Asi ve Büyük Menderes: Önemli kollarını İç Batı Anadolu
Meriç ırmakları ise ülke dışından kaynaklarını almakta eşiği, Göller yöresi ve Menteşe yöresinden alır.
ve sınırlarımız içinden denize ulaşmaktadır. ;§5 Kendi oluşturduğu deltadan Ege Denizine ulaşır.
£C 111 Adıgüzel ve Kemer barajları bu akarsu üzerinde
Q
Ulaştıkları Denizlere Göre Türkiye'nin Başlıca kurulmuştur.
Akarsuları d.Marmara Denizine Ulaşan Başlıca Akarsular:
D.
a. Karadeniz'e ulaşan başlıca akarsular J Susurluk: Simav çayı adıyla Simav yakınlarından
doğar. Uludağ'dan gelen Nilüfer çayını aldıktan
,

Kızılırmak: En uzun akarsudur. Sivas yakınlarındaki -M sonra Marmara Denizi'ne ulaşır.


Kızıldağ'dan kaynağını aldıktan sonra, Bafra §
e. Basra Körfezi'ne Ulaşan Akarsular:
Ovası'ndan Karadeniz'e ulaşır. Hirfanlı ve Altınkaya
Baraj gölleri bu akarsu üzerinde kurulmuştur. Fırat: Kaynağını ülkemizden alan ülke sınırları
dışından denize ulaşan en uzun akarsudur. Bu
Yeşilırmak: Çarşamba ovasından Karadeniz'e
ırmağın en önemli kolları Murat ve Karasu'dur.
ulaşır. Kılıçkaya, Almus, Hasan Uğurlu ve Suat
Atatürk, Karakaya ve Keban barajları bu akarsu
Uğurlu barajları bu akarsu üzerinde kurulmuştur.
üzerine kurulmuştur.
Sakarya: En uzun kolu Afyon'un kuzeyindeki Emir
Dicle: Güneydoğu Toroslardan gelen çok sayıdaki
dağından doğar. Porsuk ve Ankara çaylarını alıp
küçük kollarla beslenir. Habur çayı ve Zap suyu ile
Karadeniz'e ulaşır. Hasan Polatkan ve Gökçekaya
birleştikten sonra Irak'ın güneyinde Şat-ül Arab'da
barajları bu akarsu üzerinde kurulmuştur. Fırat'la birleşerek Basra Körfezi'ne ulaşır.
Çoruh: Doğu Karadeniz'de Mescit dağından doğar. Devegeçidi, Kralkızı barajı bu akarsu üzerinde
Gürcistan topraklarında Batum'dan Karadeniz'e kurulmuştur.
ulaşır. f. Hazar Göiü'ne Ulaşan Akarsular:
Filyos Çayı, Karadeniz'e ulaşan çaydır. Kura: Kars yakınlarından doğar. Azerbaycan
b. Akdeniz'e ulaşan başlıca akarsular: topraklarına geçer. Burada Aras ile birleşerek Hazar
Gölü'ne ulaşır.
Asi: Lübnan topraklarından doğar. Türkiye
topraklarından Akdeniz'e ulaşır. Aras: Erzurum güneyinde Bingöl dağlarından doğar.
Hazar Gölü'ne ulaşır.
Ceyhan: Elbistan'dan doğar. İskenderun Körfezi'nin
batısından Akdeniz'e sularını boşaltır. Aslantaş ve
Menzelet barajları bu akarsu üzerinde kurulmuştur.
68- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

AKARSU REJİMLERI Karadeniz Havzası: Türkiye'nin en geniş alan


kaplayan açık havzasıdır. Karadeniz bölgesinin
Akarsuların belirli kesitlerinde akıttıkları su miktarına
tamamı, Orta Anadolu bölgesinin kuzey kısmı,
akım (debi) denir. Akımın yıl içindeki değişmeleri
Marmara Bölgesi'nin Kocaeli ve Sakarya yöreleri,
ve akarsuların beslenme şekillerine ise akarsu
Kocaeli ve Çatalca yarımadaları ile Yıldız dağlarının
rejimi denir. Akarsular akımın yıl içerisindeki
Kuzey yamaçlarındaki kısa boylu akarsuların
değişimine göre düzenli rejimli akarsular ve
yanında Kızılırmak, Yeşilırmak ve Sakarya ırmakları
düzensiz rejimli akarsular olarak ikiye ayrılır.
da bu havzada bulunur.
Bazı akarsuların akım değerleri yıl içerisinde
Marmara Havzası: Marmara Denizi'ni çevreleyen
belirsiz zamanlarda artış gösterir. Kurak
küçük bir havzadır. Akarsular bakımından en fakir
bölgelerdeki epizodik ( düzensiz ) yağışlardan
olan havzanın en büyük ırmağı Susurluk'tur.
dolayı bu bölgelerdeki akarsular örnek olarak
gösterilebilir. Buna bağlı olarak akarsuların akıttıkları Ege Havzası: Bu havza birbirinden ayrı iki parça
su miktarı, yıl içerisinde belirsiz zamanlarda önemli halindedir. Güneydeki büyük kısım, Ege bölgesinde
azalıp çoğalmalar gösterir. Bu tip akarsular düzensiz batıdan doğuya doğru akarak denize dökülen
rejimli akarsulardır. Bunun dışında kalan akım akarsuların doğudaki kaynaklarına kadar olan
değerlerine sahip akarsuiar düzenli rejimli akarsuları alandır ve Menteşe yöresini kapsar. Kuzeydeki
oluşturur. küçük kısmı ise Ergene havzasından oluşur.
Akarsular, beslenme şekillerine göre de bazı rejim Akdeniz Havzası: Teke yöresi, Göller yöresi ile
tipleri gösterirler. Akarsular, yağmur, kar, buz ve Seyhan ve Ceyhan ırmaklarının kaynaklarına kadar
kaynak sularıyla beslenir. Buniardan sadece bir olan kesimi kapsar.
tanesiyle beslenen akarsuların sahip olduğu rejime
sade rejim denir. Sade rejimli akarsular yeryüzünde Basra Körfezi Havzası: Güneydoğu Anadolu
Bölgesi, Doğu Anadolu'nun batı kesimi ve Van gölü
çok azdır. Aynı durum Türkiye için de geçerlidir.
kapalı havzasının çevresi, Basra körfezi havzasını
Çünkü ülkemizdeki akarsuların pek çoğu hem
yağmur, hem kar, hem de kaynak sularıyia oluşturur.
beslenmektedir. Bu tür akarsuların rejimine de Kapalı Havzalar
Karma rejim denir. Beslenme özellikleri dikkate
alınarak akarsularının rejimleri aşağıdaki şekilde a. Orta Anadolu Kapalı Havzalan: Kapalı
sıralanabilir. havzaların en büyüğüdür. Orta Anadolu'nun
güneybatı kısmıdır. Bu havza içinde üç tane küçük
Yağmur Sularıyla Beslenen Akarsular kapalı havza bulunmaktadır.
Kaynak Sularıyla Beslenen Akarsular Kar
Konya Kapalı Havzası: Orta Anadolu kapalı
ve Buz Sularıyla Beslenen Akarsular Göl
havzalarının güney kesimini oluşturur.
Sularıyla Beslenen Akarsular Karma
Rejimli Akarsuiar Tuz Gölü Kapalı Havzası: Tuz gölü ve çevresindeki
alanı kapsar.
TÜRKİYE'NİN HAVZALARI Afyon-Karaçay Kapalı Havzası: Sultan dağlarının
Havza: Bir akarsuyun bütün kollarıyla birlikte kuzey doğusunda, çöküntü sonucu oluşan kapalı
suyunu topladığı ve faaliyet gösterdiği alana havza havzadır.
denir. b. Göller Yöresi Kapalı Havzası
Açık havza: Akarsular topladıkları suyu denize Burdur Kapalı Havzası: Kuzeydoğu-güneybatı
ulaştırabiliyorsa açık havza denir. yönünde uzanan tektonik kökenli çukurluktur.
Kapalı havza: Akarsular topladıkları suyu denize Acıgöl Kapalı Havzası: Gölün çevresindeki çukur
ulaştıramıyorsa, kara içinde bir göle dökülüyorsa araziyi kapsar.
veya yer altına sızıyorsa bu tür akarsuların havzası
kapalı havzadır. c. Van Gölü Kapalı Havzası
Türkiye'nin doğusunda, Van gölünü çevreieyen bir
Açık Havzalar
kapalı havzadır.
Türkiye'de açık havzaya sahip olan akarsular,
döküldükleri denize göre gruplandırılırlar.
-COGRAFYA- 69

Türkiye'deki Akarsuların Faydaları doruk kısımlarında oluşmuştur. Bunlara krater gölleri


>> Sulama ve kullanma suyu sağlar. veya kaldera gölleri de denir. Nemrut dağındaki göl,
» Tarıma ve sanayinin gelişmesine katkı sağlar Gölcük krater gölü, Acıgöi örnek verilebilir.
>> Barajları doldurarak elektrik üretimi sağlar.
» Su sporları için ortam hazırlar.
>> Çevreleri, dinlenme yeri olarak değerlendirilir.
>> Bazı yerlerde ulaşıma katkıda bulunur.

B-TÜRKİYE'NİNGÖLLERİ
Türkiye'de göller belirli yörelerde toplanmış
durumdadır. Bunlar; Van Gölü çevresi, Tuz Gölü
çevresi Göller yöresi ve Marmara Denizi'nin d. Karstik Göller: Karstik arazilere, karstlaşma
güneyidir. sonucu oluşan çanaklarda suların birikimiyle
Türkiye'nin gölleri oluşum bakımından da farklıdır. meydana gelen göllerdir.
Bunları incelersek: Türkiye'deki karstik göllerin büyük bir kısmı Göller
a. Tektonik Göller: Bu göllerin oluşumunu sağlayan yöresinde bulunmaktadır. Çünkü burası tektonik
çukurluklar, esas olarak tektonik olaylar sonucu hareketlerle, karstlaşmanın en yoğun olduğu
oluşmuştur. Tektonik kökenli göllerin başlıcaları, yerlerdir. Bunlar; Göller yöresinde Salda Gölü,
Kestel Gölü, Teke yöresinde Avlan Gölü ve Suğla
Tuz Gölü, Beyşehir Gölü, Eğirdir Gölü, Burdur Gölü, Gölü'dür.
İznikGölü
e. Buzul Gölleri: Buzulların yapmış olduğu
b. Set Gölleri: Değişik yollarla oluşmuş aşındırmalarda meydana gelen çukurluklarda biriken
çukurlukların önlerinin herhangi bir setle kapanması suların yapmış olduğu göllerdir.
sonucu meydana gelen göllerdir. Bu göüer şu
şekilde isimlendirilir. Türkiye'de bu göllerin bulunduğu yerler: Buzul.
Kaçkar, Mercan, Bingöl ve Bolkar dağlarının doruk
1. Alüvyal Set Gölleri: Akarsu vadilerinin herhangi kesimleridir.
bir yerinde birikinti konisi veya birikinti yelpazesiyle
tıkanması sonucunda geride kalan çanağa suyun f. Yapay Göller: Bunlara baraj gölleri de denir.
birikmesiyle meydana gelir. Yapay setlerin gerisindeki çukurlukta suların birikimi
sonucu oluşurlar. Bu göller; elektrik enerjisi, içme-
Bafa, Mogan ve sulama, kullanma suyu elde etmek için oluşturulan
* Eymir, Köyceğiz, Marmara, göllerdir.
Uzungöl alüvyal set gölleridir.
* Yurdumuzda akarsu üzerinde baraj kurmaya en
2. Kıyı Set Gölleri: Dalga, kıyı akmtıları ve rüzgarın elverişli bölgemiz Doğu Anadolu Bölgesi, en
etkisiyle meydana gelen kıyı okları ve kıyı elverişsiz bölge Marmara Bölgesi'dir. Hidroelektrik
kordonlarının gerisinde oluşan göllerdir. potansiyeli en fazla olan bölgemiz Doğu Anadolu
Büyük Çekmece, Küçük Çekmece, Terkos, Akyalan, Bölgesidir.
Balıklı örnek olarak verilebilir. TÜRKİYE'NİN İKLİMİ
3. Volkanik Set Gölleri: Volkanizma sonucu İklim dünyanın herhangi bir yerinde uzun bir zaman
akışkan hale gelen lavların katılaşıp set periyodunda ölçülen ve gözlenen hava olaylarının
oluşturmasıyla meydana gelmiştir. Van Gölü ve özelliklerinin ortalamasıdır.
volkanik set gölüdür.
Türkiye'nin İklimini Etkileyen Faktörler: 1-
4. Heyelan Set Gölleri: Heyelan sonucu yamaçtan
Küresel faktör: Atmosferin genel hava
koparak gelen kütlenin bir vadiyi ya da çukurluğun
önünü tıkamasıyla oluşan göllerdir. dolaşımına bağlı olan faktörlerdir. Bunlar bir yerin
dünya iklim sistemi içindeki yerini belirler. Bunun için
Tortum Gölü, Yedi Göller, Abant Gölü ve Sera Gölü
buna makroklima faktörleri de denir. Türkiye'nin
heyelan set gölleridir.
iklimini etkileyen küresel faktörlerin başında enlem
c. Volkanik Göller: Volkanik faaliyetlere bağlı faktörü gelir. Türkiye 36-42 derece kuzey
olarak oluşan göllerdir. Bu göller Volkan konilerinin
70- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

paralelleriyle 26-45 derece doğu meridyenleri Yıllık ortalama sıcaklık haritasına bakıldığı zaman
arasında yer alır. Sıcaklık kuşakları içinde ılıman Türkiye'de sıcaklıkların 4°C ile 20°C arasında
iklim kuşağında bulunan Türkiye, makroklima olarak değişmekte olduğu görülür. Türkiye'nin yıllık sıcaklık
Akdeniz iklim bölgesi içindedir. haritasından çıkarılacak sonuçlar şunlardır.
Türkiye'nin iklim koşulları daimi basınç ve rüzgar » Denizden uzak iç kesimlerdeki sıcaklık değerleri,
kuşakları ile bunlarla ilişkili olarak oluşan hava kıyı yörelerine göre daha düşüktür.
kütleleri ve basınç merkezlerine göre olan
* Türkiye'nin en sıcak yeri Akdeniz kıyı
konumuyla da doğrudan ilişkilidir ve bunların
kesimleridir. Sıcaklık değeri Akdeniz kıyılarından
kontrolü altındadır.
kuzeye doğru Ege, Marmara, ve Karadeniz
Türkiye'nin iklimini etkileyen basınç merkezleri ve yönünde giderek azalmaktadır. Sıcaklığın
hava kütleleri şunlardır: güneyden kuzeye doğru azalmasının nedeni
Basınç merkezleri enlem faktörüdür.

» İzlanda alçak basınç merkezi, » Türkiye'de en düşük sıcaklık Doğu Anadolu'nun


>> Akdeniz alçak basınç merkezi kuzeyinde (Kars Platosunda) ölçülmüştür. İç
» Basra alçak basınç merkezi kesimlerdeki sıcaklık, batıdan doğuya gidildikçe
» Sibirya yüksek basınç merkezi azalır. Bunun nedeni aynı yönde yüksekliğin
» Azor yüksek basınç merkezi artması ve denizden uzaklaşılmış olmasıdır.
Hava Kütleleri Temmuz ayı ortalama sıcaklık dağılışı

» Kutupsal hava kütleleri »


Tropikal hava kütleleri »
Arktik hava kütleleri
2- Bölgesel Faktörler 2S
O
ço
Bölgesel faktörler o yerin ve bölgenin özelliklerinden
1X1
kaynaklanan faktörlerdir. Bu faktörler bir yerin mikro
kliması içindeki iklim tiplerini yönlendirir. Bunun için Temmuzayı ortalamasıcaklıkdağılımı
bu faktörlere bölgesel klima ve yerel klima faktörleri
Türkiye'de yaz mevsimini temsil eden Temmuzda
denir. Bunlar;
Türkiye'nin her tarafı sıcaktır. Karasallık ve yükselti
» Çevredeki denizlerin etkisi » temmuz ayı sıcaklıkları üzerinde belirleyici rol oynar.
Çevredeki karaların etkisi >> Yer şekilleri
» Bu ayda en sıcak yer Güney Doğu Anadolu
a- Yükseklik
Bölgesidir. Temmuz ayında sıcaklığın en düşük
b- Dağların kıyıya göre uzanış biçimi
olduğu yer Doğu Anadolu'nun kuzeyidir.
c- Bakı
Ocak ayı ortalama sıcaklık dağılışı
TÜRKİYENİN İKLİM ELEMANLARI A.
-4°
SICAKLIK a- Yıllık ortalama sıcaklık

Ocakayı ortalama sıcaklık dağılımı


Ocak ayı ortalamaları üzerinde karasallık, yükselti
■ 18° C denfazl a |K 1O°C ile 4°C arası
ve enlem faktörü rol oynar.
I I 18°C ile 10PC arası □ 4°C den düşık » Ocak ayında Türkiye'nin kıyı yöreleri ile Güney
Türkiye'de yıllık ortalama sıcaklıklar Doğu Ânadolu bölgesi yurdun iç kesimlerine
göre daha sıcaktır.
dağılışı
-COĞRAFYA- 71

* Bunun nedeni denizlerin ılımanlaştırıcı sıcaklık farkı artar.


etkisidir.
» Sibirya yüksek basıncı çok kuvvetli değilse,
» Kıyılardaki sıcaklık değerleri enlem faktörünün İzlanda alçak basıncı ülkemizde etkili olmaya
etkisiyle Akdeniz'den Karadeniz'e doğru giderek başlar. Bu durumda da kışlar daha ılık ve yağışlı
azalmaktadır. geçer.
Doğu Karadeniz kıyılarında sıcaklık değerlerinin » Yaz mevsiminde; Basra ve Doğu Akdeniz alçak
yükselmesi, Kafkas dağlarının burayı kuzeyden basıncı ile Asor yüksek basıncı etkili olur. Basra
gelen soğuk rüzgarlara karşı korumasıdır. alçak basıncı çok etkili ise yazlar çok sıcak ve
kurak geçer.
» İç kesimlerdeki sıcaklık batıdan doğuya doğru
belirgin bir şekilde azalmaktadır. KUZEYSEKTORÜ

B. NEM VE YAĞIŞ
Türkiye, ılıman iklim kuşağında yer alan bir ülkedir.
Yıllık ortalama yağış bakımından bölgeler arasında
büyük farklılıklar vardır. Bazı bölgelerde ortalama
yağış 2500 mm'yi bulurken, bazı bölgelerde 250
mm'nin altına inmektedir. Türkiye'nin yıllık ortalama
yağış haritasından şu sonuçlar çıkarılabilir; GÜNEYSEKTÖRÜ
» Türkiye'nin en yağışlı yerleri kuzey ve güney Türkiye'de rüzgârların yönlere göre adlandırılması
Anadolu dağlarının denize bakan yamaçlarıdır.
Rüzgarlar genellikle kuzey ve güneyden eser.
» Denizlerden uzaklaştıkça yağışlar azalmaktadır. »
» Kuzeyden esen Karayel, Yıldız ve Poyraz
Türkiye'nin az yağış alan yerleri Tuz gölü § rüzgarları soğutucu bir etkiye sahiptir.
çevresi, Konya civarı ve Iğdır yöresidir.
» Güneyden esen Lodos, Kıble ve Keşişleme
£ rüzgarları da sıcaklığı artırıcı bir etkiye sahiptir.
>> Yağış miktarında kısa mesafelerde önemli
farklılıklar bulunmaktadır. Bunun nedeni çok ^ TÜRKİYE'DE İKLİM TİPLERİ
yağış alan yüksek dağlarla az yağış alan alçak "|j Türkiye'de iklim tipleri üç başlık altında incelenir. 1-
yerlerin yan yana bulunmasıdır. Örnek: Ağrı dağı :ğ
ile IğdırOvası ^
Karadeniz İklimi:

» Yağış dağılışlarıyla yer şekilleri arasında büyük Karadeniz iklimi nemli iklimler sınıfına girmektedir.
Bu iklim bölgesinde yılın her mevsimi yağışlı geçer.
uyum vardır. Sıra dağların bulunduğu yerlerde
Bunun nedeni:
yağışın fazla olduğu görülmektedir.
» Kışın ve yazın Türkiye'yi etkileyen hava kütleleri,
>> Karadeniz ve Akdeniz kıyılarında dağlar kıyıya
Karadeniz Bölgesine, Karadeniz üzerinden
paralel uzandığından, denize bakan yamaçlar
gelmektedir. Bu sırada alttan nem alarak sıra
bol yağış almaktadır. Buna karşılık, iç kesimlere
dağların yamaçlarından yükselirken orografik
bakan yamaçlarda yağış miktarı azalmaktadır.
yağışlara neden olmaktadır.
Ege Bölgesi'nde dağlar kıyıya dik uzandığından
nemli hava kütleleri iç kesimlere kadar sokularak » Doğu Karadeniz Bölümü'ne maksimum yağış
yağış bırakır. sonbaharda, minimum yağış ilkbaharda düşer.
Yıllık yağış miktarı 2000-2500 mm'dir. Orta
C. BASINÇ VE RÜZGARLAR Karadeniz Bölümü'nde ise maksimum yağış
Türkiye yaz ve kış mevsimlerinde değişik basınç kışın, minimum yağış yazın olmaktadır. Yıllık
merkezlerinin etkisinde kalmaktadır. yağış miktarı 700-1000 mm'dir.
>> Kış mevsiminde, Sibirya yüksek basıncı ile » Orta Karadeniz bölümünde yağışın ani
İzlanda alçak basıncı etkili olur. Sibirya yüksek azalmasının nedeni Doğu Karadeniz bölümünde
basıncı ülkemizin kuzeydoğusundan İç yüksek olan sıra dağların burada alçalmış ve
Anadolu'ya kadar sokulur ve iç kesimlerdeki akarsularla parçalanmış olmaları sonucu,
basıncı artırır. Bu dönemlerde, yağışlar azalır ve Karadeniz üzerinden gelen nemli hava
hava sıcaklıkları düşer. Gece gündüz arasındaki
72- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

kütlelerinin neden olduğu orografik yağışların » Yazları kurak olan karasal iklim: Doğu
burada gerçekleşmemesidir. Anadolu'nun kuzey kesimi dışında kalan
yurdumuzun diğer iç yörelerinde bazı küçük
>> Batı Karadeniz bölümünde maksimum yağış
farklılıklarla etkili olan iklimdir.
sonbaharda, minimum yağış ilkbaharda görülür.
Yıllıkyağış miktarı 1000-1500 mm'dir. Orta Anadolu, Güneydoğu Anadolu'nun batı yarısı,
Akdeniz iklim özelliklerinin belirgin olduğu karasal
Yağış miktarının artmasındaki neden kıyıya paralel
iklim alanlarıdır.
uzanan sıra dağların yüksekliklerinin yeniden
artmasıdır. TÜRKİYE'NİN BİTKİ ÖRTÜSÜ
- Yıllık ortalama sıcaklık 13-15 °C'dir. Bitkilerin bulundukları alanlarda tutunabilmeleri için;
- Ocak ayı ortalama sıcaklık 6-7 °C'dir. iklim, toprak, bitki örtüsü gibi ekolojik şartların
- Temmuz ayı ortalama sıcaklık 21 -23 °C'dir. değişmemesi gerekmektedir. Doğal bitki örtüsü
- Yılhksıcaklıkfarkı 13-15°C'dir. iklimle sıkı sıkıya bağlantılıdır. Ülkemizde de bundan
dolayı bitki örtüsü çeşitliliği fazladır ve ana hatlarıyla
2-Akdeniz İklimi: bitki örtüsü iklim bölgelerine uyar. Yükselti, toprak
Akdeniz iklimi nemli iklimler sınıfına girmektedir. Bu koşulları ve enlem de bu dağılışta önemli etkiye
iklimin ana karakteri, yazların sıcak ve kurak, sahiptir. Ülkemizin şu anki bitki örtüsünde
kışların ılık ve yağışlı geçmesidir. geçmişteki tahribatın da etkisi vardır.

>> Yılın en sıcak ayı olan Temmuzun ortalama Bölgelere göre bitki örtüsü özellikleri
sıcaklığı 25°C'yi geçer.
Karadeniz Bölgesi: Kıyıdan içerlere doğru
>> Yılhk sıcakhk farkı 15-18°C'dir, gidildikçe kuraklığın artışından dolayı (yağış miktarı
ve rejimindeki değişime paralel olarak) orman
» Türkiye'de Akdeniz iklimi; Akdeniz bölgesiyle,
örtüsünde değişiklikler olmaktadır. Kıyıdan 700 m'ye
Ege ve Güney Marmara bölümlerinin kıyı
kadar geniş yapraklı ormanlar, karışık ormanlar ve
kuşaklarında etkiü olur.
iğne yapraklı ormanlar gibi yükselti basamaklarına
» Maksimum yağış kışın, minimum yağış yazın ayrılır. Bitki örtüsü çok gürdür. Kayın, kızılağaç,
düşer. Yaz ve kış yağışları arasındaki fark ıhlamur, kestane, karaağaç, gürgen, ladin, dişbudak,
oldukça fazladır. meşe türleri gibi ağaç çeşitleri bulunur.
Ege Bölgesi'nde dağların kıyıya dik uzanması, Marmara Bölgesi: Karadeniz'e bakan kuzey
Akdeniz ikliminin iç kesimlere sokulmasını kesimde iklim ve toprak durumundan dolayı çok
sağlamıştır. Marmara'da görülen Akdeniz ikliminde gelişmiştir. Ege denizi ve Marmara denizine bakan
yazlar Akdeniz kıyılarına göre daha serindir. Kışlar kısımlarda bitki örtüsü çok gelişmiştir. Marmara
ise oldukça soğuk ve karlı geçer. Bölgesi iklimlerin geçiş alanı olmasından ve üç
denize komşu olmasından (Karadeniz, Ege,
3- Karasal İklim:
Marmara) dolayı bitki çeşitliliği fazladır. Meşe türleri,
Karasal iklimin özellikleri, yaz-kış, gece-gündüz çam türleri, kestane, kayın, gürgen, mazı, dişbudak,
arasındaki sıcaklık farklarının fazla olmasıdır. Bu ıhlamur, titrek kavak, köknar gibi ağaç çeşitleri
iklimin etkili olduğu yerlerde kışlar çok soğuk geçer, bulunur. Yükseltinin 2000 m'yi aştığı yerlerde Alpin
don olayları sık ve şiddetli olarak görülür. çayırlar katı görülmektedir.
» Yazları yağışlı karasal iklim: Doğu Anadolu'nun Ege Bölgesi: Fazlaca tahribata uğramış orman
kuzeyinde görülür. Burada en çok yağış yaz alanları vardır. Genellikle meşe ve çam toplulukları
aylarında düşer. Bu iklim bölgesinde yazlar kısa mevcuttur. Anadolu'nun güneybatı köşesinde
ve serin, kışlar ise uzun ve bol kar yağışlı geçer. sadece orda bulunan sığla (günlük) ormanları vardır.
OilgiNoluf Akdeniz Bölgesi: Orman dağılış alanı Toros
Dağları ve Nur Dağlan'dır. Akdeniz Bölgesi'nin
|Yaz yağışlarının fazla olması Erzurum-Kars ve karakteristik bitki örtüsü makilerdir. Bunlar; mersin,
|Ardahan platolarında çayırların yetişmesine ve sandal ağacı, keçi boynuzu, zakkum, delice, zeytin,
jekonomik etkinlik olarak büyükbaş hayvancılığın ön kocayemiş vb. gibi bitkilerdir.
iplana çıkmasına neden olmuştur.
-COĞRAFYA- 73

İç Anadolu Bölgesi: Bazı yerlerde ağaçlı stepler ve heyelanı artırırlar.


meşe toplulukları vardır. Genel itibariyle bölge step
4. Tabakaların Durumu: Tortul tabakaların vadiye
formasyonuyla kaplıdır.
doğru eğimli olduğu yamaçlarda göçmeler
Doğu Anadolu Bölgesi: Bölgenin güney kesiminde kolaylaşır. Hele bu tabakaların alt kısımlarında killi
meşe ormanlarına, kuzeyde ise sarı çam ve kaygan bir tabaka varsa göçme daha kolay
ormanlarına rastlanmaktadır. gerçekleşir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi: Genellikle step Toprak aşınması ve erozyon: Yüzeydeki toprağın
formasyonu hakimdir. Yer yer maki formasyonuna sel suları ve rüzgâr tarafından süpürülmesine
ait izier de görülür. "erozyon" denir. Sel suları yamaçlarda, rüzgârlar ise
kurak bölgelerde etkilidirler. Bu yerlerde toprak kuru,
TÜRKİYE'NİN TOPRAK YAPISI
gevşek ve bitki örtüsü cılızdır. Erozyon sonucunda
Türkiye'nin Toprak Tipleri: yamaçlar çıplaklaşır ve toprak, örtüsünü kaybeder.
Taşınmış ve yerli toprak tiplerinin hemen hepsi Kurak bölgelerde, özellikle çöllerde, çıplak
Türkiye'de görülmektedir. Kıyı ovaları ile İç bölge arazilerde rüzgâr süpürmesi şeklinde oluşan olaya
ovaları taşınmış topraklardan oluşmuştur. korozyon denir.
Türkiye'deki toprakların en büyük bölümünü yerli
Erozyona yol açan etmenler:
topraklar meydana getirir. Bunların yayılış alanları
iklim bölgelerine bağlıdır. Bunlar: * Tarım alanı açma amacıyla ormanların yok
1. Laterit: Doğu Karadeniz'de görülür. Çay tarımına edilmesi
elverişlidir. * Yangınlarla ormanların tahrip olması
* Yamaçlardaki araziierin tarımda bilinçsizce
2. Podzol: Batı Karadeniz'de görülür. Nemli kıyı kullanılması
bölgelerimizde genellikle iğne yapraklı ormanlık * Toprağın yanlış işlenmesi
arazilerde görülür. * Meraların tarla haline dönüştürülmesi ve tahrip
Ui
3. Esmer Kahverengi Orman Toprağı: Karadeniz, Q edilmesi
CO
05
Ege ve Akdeniz'in Adana Bölümü dağlık alanlarında Erozyonun Etkileri:
görülür.
* Verimli tarım arazileri verimsizleşir.
52 >-
4. Terra-Rossa (Kırmızı renkli topraklar): Ege * Akarsu taşkınları görülür.
Bölgesi ile Güney kıyılarımızda görülür. Turunçgil * Kıyı kentleri kıyı gerisinde kalır.
tarımına çok elverişlidir. * Göl çanaklarını doldurarak baraj göllerinin
5. Kahverengi ve Kestane rengi step toprağı: İç zamanından önce dolmasını sağlar.
Anadolu ile Güneydoğu Anadolu Bölgesinde görülür. Erozyonla Mücadele:
Tahıl tarımına elverişlidir. Daha çok bu amaçla
* Yamaçlara ağaç dikilmesi
kullanılır. İç Bölgelerimizin en kurak yerlerinde boz
* Tarlaların yatay şeritler halinde sürülmesi
renkli ve tuzlu topraklar görülür.
* Nöbetleşe ekim yapma
Heyelan ve Toprak Kayması * Basamaklı düzlükler yapma (teraslama)
Yerçekiminin etkisiyle yalnız toprak tabakasının yer * Aşırı otlatmayı engellemek.
değiştirmesine toprak kayması, toprakla birlikte Türkiye'de Erozyon
alttaki kayaların yer değiştirmesine heyelan denir.
Erozyon, toprağın kuru, gevş^k ve bitki örtüsünden
Heyelan ve toprak kaymasını dört etken
kolaylaştırılır. Bunlar: yoksun alanlarında fazladır. Türkiye yarı kurak bir
iklime sahiptir. Bu nedenle Türkiye'de erozyon
1. Kuvvetli Eğim: Eğim arttıkça yerçekiminin etkisi fazladır. Türkiye'de erozyonun fazla olmasında şu
altında aşağıya doğru hareket kolaylaşır. etkenlerin de payı büyüktür.
2. Su: Toprağın ve kayaların içine sızan su, - Türkiye engebelidir.
sürtünmeyi azaltarak hareketi kolaylaştırır. - Yağış rejimi düzensizdir.
3. Anakayanın cinsi: Kayaların direnci birbiri ile - Bitki örtüsü cılızdır.
aynı değildir; bazıları yamaçtan daha kolay kopar. - Otlaklar tarlalara dönüştürülmektedir.
Killi kayalar su emerek hamur haline geldiğinden - Ormanlar tahrip edilmektedir.
74- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

4. a) Alüvyonlarla örtülü, akarsular tarafından derince


ÇDZUMLU KONU yarılmış, çevresine göre alçakta kalmış geniş
KAVRAMA TESTİ düzlüklerdir.
b) Akarsular tarafından derince yarılmış dalgalı
2
düzlüklerdir.
1. I- Gerçek yüzölçümü 814578 km 'dir.
II- Doğu-batı uzunluğu 1565 km'dir. Yukarıdaki a ve b cümleleri hangi iki coğrafi
terimin tanımıdır?
III- Deniz sınırları uzunluğu 8333 km'dir.

IV- Kara sınırları uzunluğu 2753 km'dir.


A Vadi Plato
V- En uzun deniz kıyısı 2805 km ile Karadeniz'dir B Mera Çayır
Türkiye hakkında verilen bilgilerden hangisi )C Ova Delta
yanlıştır? )
D Vadi Mera
)
E Ova Plato
A)V B) IV C)lll D)ll E) I
)

5. Uzunyayla - Taşeli - Cihanbeyli platolarının


bulunduğu coğrafi bölgelerimiz hangi seçenekte
sırasıyla doğru olarak verilmiştir?
2. Aşağıdakilerden hangisi hem aşındırma hem de A) İç Anadolu - İç Anadolu - Akdeniz
biriktirme şeklidir? B) İç Anadolu - Akdeniz - İç Anadolu
"ZL

A) Plato o <o C) Ege-Akdeniz-İçAnadolu


Q UJ
B) Birikinti konisi D) İç Anadolu - İç Anadolu - İç Anadolu
C) Boğaz vadi E) Akdeniz - Akdeniz - Akdeniz
D) Menderes
E) Peneplen

6. Akarsuların başladığı yere —, döküldüğü yere -


— ,akarsuların belirli kesiminden geçen bir
saniyedeki su miktarına ----- denir.?

A) Kaynak - Delta - Debi


B) Ağız - Menderes - Akım
C) Kaynak-Ağız-Debi
3. Aşağıda Türkiye hakkmda verilen bilgilerden
D) Ağız - Kaynak - Menderes
hangileri doğrudur?
E) Kaynak-Debi- Ağız
I- Kuzeyindeki ve güneyindeki dağ sıraları kıvrılmalar
sonucu oluşmuştur.
II- Ege bölgesindeki dağlar kırıklı dağlara ömektir.
7. Bir akarsuyun debisini aşağıdakilerden hangisi
III- Türkiye'nin kuzeyindeki ve güneyindeki sıradağlar
etkilemez?
kıyı ile iç kesimler arasında iklim farklılığına neden
olmuştur. A) Kaynağın bulunduğu yerdeki yağış rejimi
B) Kar ve buzların erime dönemi
A) Yalnız I B) Yalnız
C) l-ll D) ll-lll C) Yatak rejimi
E) l,ll ve III D) Yatağındaki genişlemeler ve daralmalar
E) Buharlaşma
-COGRAFYA- 75

8. Deve Geçidi ve Kral Kızı barajları hangi 13. Aşağıdaki kent ikililerinde hangileri arasındaki
akarsuyumuz üzerindedir? sıcaklık farkı enlemle açıklanabilir?
A) Sakarya B) Dicle A) Kilis - Amasya
C) Yeşilırmak D) B. Menderas B) İzmir - Van
E) Ceyhan C) Aydın - Isparta
D) Şanlıurfa - Şırnak
Bartın - Kars
9. Barajlarımızın dip seviyelerinin hızla

I
L
L
yükselmesinin temel nedeni nedir?
A) Akarsularımızın denge profiline ulaşmamış
olması 14. Aşağıdaki bitki örtülerinden hangisi Türkiye'de
B) Akarsularımızın debilerinin yüksek olması görülmez?
C) Akarsularımızda ulaştırma yapılamaması A) Savan
D) Kaynakların bahar aylarında kar sularıyla önemli B) İğne yapraklı Ormanlar
oranda beslenmesi C) Geniş yapraklı Ormanlar
E) Barajlarımızın kurulma yerlerinin iyi seçilmemiş D) Step
olması E) Maki

10. Aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi yanlıştır?


A) Zigana geçidi - Trabzon - Gümüşhane 15. Isınmaya bağlı olarak hava kütlesi genleşerek
B) B9İen Geçidi - İskenderun - Antakya yükselir, yükseldikçe soğuyan hava kütlesi içindeki
C) Çubuk Boğazı - Antalya - Burdur ÜC nemi yağış olarak bırakır."

D) HgazGeçidi-Kastamonu-Çankırı o Yukarıdaki yağış türü ve bu yağış türünün
C/î
E) Gülek Boğazı - Silifke - Karaman tn Türkiye'deki hakim olduğu bölge aşağıdakilerden
CL

hangisinde bir arada verilmiştir?

OU A) Orografik - İç Anadolu Bölgesi


11. Aşağıda verilen ikiliden hangisi sırası ile "akarsu ^ B) Konveksiyonel - İç Anadolu Bölgesi
aşındırmasıyla - akarsu biriktirmesiyle" oluşan C) Depresyon - Batı Karadeniz Bölgesi
şekillere örnek teşkil etmektedir? D) Orografik - Doğu Karadeniz Bölgesi
Asındırma Biriktirme E) Cephe - Doğu Anadolu Bölgesi

A) Menderes Dev kazanı


B) P^neplen Kanyon Birikinti
C) Kum adaları konileri Delta
D) Dev kazanı ovası Taban
E) Dağ eteği ovası 16. Aşağıdakilerden hangisinde iklimin dolaylı etkisi
vardır?
A) Akdeniz bölgesinde Kızılçam ağaçlarının belirli
12. Herhangi bir yerdeki uzun süreli bir yükseltiden sonra olmaması
(en az 40-50 yıl gibi) etkili hava olaylarına — , kısa B) Akdeniz bölgesinin turizm süresinin Eg9
süreli (saat, gün hafta gibi) hava olaylarına — bölgesinden daha uzun sürmesi
denir. C) Sanayinin Marmara bölgesinde yoğunlaşması
D) Karadeniz bölgesinde çay ve fındık tarımının
Boşluklara sırası ile hangi iki coğrafi terim
getirilmelidir? önemli bir yer tutması
E) Erzurum - Kars yöresinde meskenlerde
A) Mevsim - sıcaklık pencerelerin küçükyapılması
B) Hava olayı - hava durumu
C) Basınç - iklim
D) Hava durumu - iklim
E) İklim - hava durumu
76- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

17.1- Yükseltinin fazla oluşu 22. Aşağıdaki akarsulardan hangisi ülkemizden


kaynağını almamaktadır?
II- Kuzeyindeki ve güneyindeki dağların denize
B)Asi C) Kura
paralel uzanması
E) Fırat
III- Üç tarafın denizlerle çevrili olması A
) Aras D)
IV- Batı rüzgarları kuşağında olması Kızılırmak
Yukarıdaki etmenlerden hangileri Türkiye'de
karasal ikilim görülmesine neden olur?
A) I ve II B) Yalnız II C) III-IV 23. Aşağıdaki iklim tiplerinden hangisi ülkemizde
D) Yalnız I E) l-ll-lll görülmez?
A) Akdeniz iklimi C) B) Karadeniz iklimi
Savan iklimi E) Karma D) Karasal iklim
iklim

18. Türkiye'nin yıllık sıcaklık farkı en düşük olan


bölgesi ve bunun nedenlerinden biri hangi
seçenekte doğru veriimiştir? 24. Ülkemizin Ocak Ayı izoterm haritasına
bakıldığında Karadeniz kıyılarının Doğu Anadolu
A) Marmara Bölgesi - Endüstri
B) Doğu Anadolu Bölgesi - Yükselti ve İç Anadolu Bölgelerine göre daha sıcak olduğu
C) Güney doğu Anadolu Bölgesi - Samyeli görülmektedir. Oysaki bu durum enleme terstir.
Bunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir?
D) Karadeniz Bölgesi - Nem
E) Akdeniz Bölgesi - Enlem A) Güneş ışınlarının geliş açısı
B) Soğuk rüzgarlara kapalı olması
C) Karadeniz'in ılımanlaştırıcı etkisi
o D) Sıcak rüzgarlara açık olması
> E) Gür bir bitki örtüsüne sahip olması
az 'o
19. Aşağıdaki yerlerden hangisi Türkiye'de en.
yağış alan yerlerden biri degildir?
A) Yıldız Dağları Bölümü
ÇÖZÜMLER
B) Iğdır Yöresi
C) Tuz Gölü ve çevresi 1. Türkiye'nin en uzun deniz kıyısı 2805 km ile
D) Niğde - Ürgüp Karadeniz'de değil Ege Deniz'indedir.
E) Konya - Karapınar (Cevap A)
2. Plato, boğaz vadi ve peneplen akarsu aşındırma
şeklidir. Birikinti konisi ise biriktirme şeklidir.
Menderes hem aşındırma, hem de biriktirme şeklidir.
(Cevap D)
20. Aşagıdakilerden hangisi kıvrım dağlarına örnek 3. Soruda verilen Türkiye hakkındaki üç bilgi de
gösterilemez? doğrudur.
A) Yıldız B) Mescit C) Çamlıbel (Cevap E)
D) Aydın E) Nur Dağları 4. A cümlesi ovayı, B cümlesi platoyu tanımlamaktadır.
Doğru ikili ise E şıkkında verilmiştir.
(Cevap E)
5. Uzunyayla ve Cihanbeyli platoları İç Anadolu'da,
21. Aşağıdakilerden hangisi flüvyal ovalara örnektir? Taşeli Platosu Akdeniz bölgesindedir.
A) Niksar B) Sapanca C) Tercan (Cevap B)
D) Büyük Menderes E) Gediz 6. Bu soruda üç coğrafi terim istenmiştir. Bu terimler
sırası ile kaynak - ağız - debi'dir.
(Cevap C)
-COGRAFYA- 77

7. A.B.C.E şıkları akarsuyun debisini etkiler. Ancak, D 16. A,B,D,E şıklarında iklim etkisi bariz olarak
şıkkı akarsuyun debisini değil akış hızını değiştirir. görülmektedir. Ancak Marmara Bölgesinde sanayinin
(Çeşm^ye bağlı bir hortumun ucunu daraltırsak yoğunlaşmasında birinci derecede beşeri faktörlerin
çeşmeden gelen su miktarı sabit kalır, hortumdan etkisi vardır.
çıkan suyun hızı artar.
(Cevap C)
(C^vap D)
17. III ve IV numaralı cümİ9İer karasallık değil nemlilik
8. Sakarya: Gökç9kaya - Sarıyar getirir. Ancak Türkiye'nin I ve II nolu cümlede yer alan
Yeşilırmak: Almus - Hasan Uğurlu - Suat Uğurlu B. özeilikleri bu etkilerin iç bölgelere sokulmasına engel
Menderes: Kemer - Adıgüzel Ceyhan : Aslantaş olup iç böigelerde karasal iklim görülmesine neden
olur.
barajları vardır.
(Cevap A)
(Cevap B)
9. B) Akarsularımızın debileri g9n9İ olarak yüksektir.
18. Doğru cevabın D şıkkı olmasında Karad^niz
Ancak bu da d9ng9 profiline ulaşmamasının bir
Bölgesinin her mevsim yağışlı olmasının büyük etkisi
sonucudur. C) "A'nın bir sonucudur. D) Gen9İ olarak
vardır.
az da olsa etkilidir. Barajlarımızın dip seviyelerinin
yükselmesinin temel n9d9ni değildir. (Cevap D)
E) Soruyla ilgili olduğu söyİ9n9mez. 19. Trakya'nın doğusunda Karad9niz'in yanında yer alır.
Bu kıyıda belirgin nemii bir iklim vardır. Yağışı ve
(Cevap A)
ormanı bol bir bölgedir.
10. Gülek Boğazı "Ulukışla-Tarsus" arasında yer alır. (C^vap A)
(Cevap E)._
20. Yıldız, Mescit, Çamlıbel ve Nur Dağları kıvrım
H.Aşındırma şekilleri; vadi (çentik, boğaz, yarma, "ö
dağlarıdır. Aydın Dağları ise kırılma sonucu
kanyon), D9V kazanı, Peneplen (yontukdüz), Kırgı g
oluşmuştur. Yani horst özelliği göstermekt9dir.
bayır, Peri bacaları. Biriktirme şekilleri; Kum <*>
adaları, birikinti konileri, Alüvyal tabanlı vadi (yayvan §£ (Cevap D)
vadi), Seki (taraça), Menderes hem aşındırma h9m M 21. Niksar, Sapanca, Büyük Mender^s, Gediz ovaları
biriktirme şekilleridir. çöküntü ovalarıdır. Ancak Tercan Ovası flüvyal
(CevapD) > karakterli ovalardır.
(Cevap C)
12. Soru cümlesinde iklimin ve hava durumunun tanımı 22. Asi ırmağı kaynağını Lübnan'dan alıp sularını
yapılmıştır. Akdeniz'e boşaltmaktadır.
(Cevap E) (C9vap B)
13. B,C,D,E şıklarındaki illerdeki sıcaklıkfarkı karasallık — 23. Savan iklimi 10°-20° kuzey V9 gün^y enlemleri
denizellik, rakım etkisiyle açıklanabilir. Zira bu arasında görülör. Ülkemizd9 görülm9z.
şıklardaki iller h9imen hem^n aynı enlemlerdedir.
Ancak; Kilis V9 Amasya farklı enlemlerdedir. (Cevap C)
24. Karadeniz'in ılımanlaştırıcı etkisinden
(C^vap A) dolayı kışları İç Anadolu ve D. Anadolu Bölgesinden
daha sıcak olur.
14. Savan i klimi sadece 10° - 20° Kuzey - güney
enlemlerinde görülmektedir. Buna paralel olarak da (Cevap C)
bitki örtüsü sadec9 bu enl^mlerde görülmektedir.
(Cevap A)

15. Tanımı yapılan yağış türü konv^ksiyonel ( kırkikindi)


yağışlarıdır. Bu yağış türü İç Anadolu'da özellikle
ilkbahar aylarında etkilidir.
(Cevap B)
78- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

ÇIKMIŞ SORULAR Türkiye'de volkanlar, lavlar ve tüfler geniş yer kaplar;


ve ÇÖZÜMLERİ Bunlar;
İç Anadolu Bölgesi'nde; Erciyes, Melendiz, Hasan,
Karadağ, Karacadağ.
1. I. Yükselti
Doğu Anadolu Bölgesinde; Ağrı, Tendürek,
II. Enlem Süphan, Nemrut.
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde; Karacadağ
III. Deniz akıntıları
volkanik kütlesi
Türkiye'de sıcaklığın dağılışı üzerinde Ege Bölgesinde; Kula ve çevresinde
yukarıdakilerden hangileri etkilidir? (99 DMS OÖ)
Akdeniz Bölgesinde; Hatay çevresiyle, Osmaniye -
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız llf Yumurtalık arasındaki saha volkanik alanlar
D) I ve II E) I ve III arasındayeralır.
Şıklarda verilen Melendiz Doğu Anadolu Bölgesi'nde
değil iç Anadolu Bölgesinde bulunmaktadır.
Türkiye'de sıcaklık iki temel doğrultuda değişir.
(Cevap C)
1. Türkiye'de sıcaklık batıdan doğuya doğru azalır.
Bu durumun sebebi, yükseltinin batıdan doğuya
doğru artmasıdır.
2. Türkiye'de sıcaklıklar güneyden kuzeye doğru
Toros Dağları'nı oluşturan ana kayaçlar göz
azalır. Bu durumun sebebi ise enlem etkisidir.
önüne alındığında, bu yörede aşağıdaki kaynak
Türkiye'nin açık deniz ve okyanuslara kıyısı olmadığı
türlerinden hangisinin daha yaygın olması
için sıcak ve soğuk su akıntılarından etkilenmez.
beklenir? (99 DMS OÖ)
(Cevap D) B) Vadi kaynağı
A) Karstik kaynak C) Fay kaynağı
ço D) Termal kaynak
'o E) Yamaç kaynağı
2. UJ
S£)
O
O
O4

O
Toros dağlarında yaygın olan kireç taşlarının
çatlaklıklarından sızan suların yer altı mecralarında
toplanması ve bunların vadi tabanı ve yamaçlarında
bol debili akması sonucunda karstik kayalar oluşur.
(Cevap A)
Yukarıdaki haritada verilen il merkezlerinin
hangisinde yıllık sıcaklık farkı en azdır? (99 DMS
00)
A) Erzurum B) Rize D) Afyon C) Ankara
E) Hakkâri
Karadeniz kıyılarında
deltaların oluşmasında;
Yıllık sıcaklık farkları karasallık derecesine göre
I. Akarsu uzunluklarının farklı olması
değişir. Kıyılarda özellikle Doğu Karadeniz
kıyılarında sıcaklık farkları azdır. (15-16°) iç II. Akarsuların çok miktarda alüvyon taşıması
kesimlere doğru gidildikçe, karasallığın artmasına
III. Akarsu rejimlerinin düzensiz olması
bağlı olarak sıcaklık farkları da artar.
(Cevap B) IV. Gelgit olayının az görülmesi
V. Yer şekillerinin çeşitlilik göstermesi
3. Aşağıdaki sönmüş volkanlardan hangisi Doğu etkenlerinden hangileri birlikte etkili olmuştur?
Anadolu Bölgesi'nde degildir? (99 DMS OÖ) (99 DMS 00)
A) Ağrı C) Melendiz E) B) Tendürek A) I ve II B)l IveV
Nemrut D) Süphan C) II ve III D) II ve
E)IVveV IV
-COĞRAFYA- 79

7. Deniz'e ulaşan akarsuların havzalarına açık havza,


Deltaların oluşabilmesi için; denize ulaşamayanlarınkine ise kapalı havza denir.
- Akarsu bol alüvyon taşımalıdır. Aşağıdakilerin hangisinde, açık havzalı ve kapalı
- Akarsuyun döküldüğü deniz ya da göl sığ havzalı iki akarsu doğru olarak verilmiştir? (99
olmalıdır. Yani kıta sahanlığı geniş olmalıdır. DMS ÖL)
- Kıyıda kuvvetli deniz akıntıları olmamalıdır.
Açık Havzalı Kapalı Havzalı
- Gel-git etkisi zayıf olmalıdır. Çünkü gel-git A) Aras Susurluk
olaylarının etkili olduğu yerlerde delta yerine haliçler
B) Sakarya Aras
oluşmaktadır.
C) Çoruh Sakarya
(Cevap D) D) Sakarya Susurluk
E) Aras Çoruh

Akarsuların kollarıyla birlikte sularını topladığı alana


akarsu havzası denir. Akarsu havzaları açık havza,
kapalı havza ve akışsız havza olmak üzere üçe
ayrılır. Açık havza: Sularını deniz ya da okyanuslara
ulaştırabilen akarsu havzalarıdır. Ör / Fırat, Sakarya,
Kızılırmak, Kapalı Havza: Sularını denize ya da
okyanusa ulaştıramayan akarsu havzalarıdır. Bu tür
6. Aşağıdakilerden hangisi, Türkiye'de erozyon ve akarsular ya göllere dökülür ya da sularını çöl
heyelanların fazla olmasında etkili değildir? (99 bölgelerinde ya da bataklıklarda kaybeder. ÖR / Tuz
DMS OÖ) gölü, Konya, Ereğli Ovası ve Van gölü havzaları
tn Aras ve Kura nehrinin havzaları kapalı havza
A) Tarlaların eğim yönünde sürülmesi "
ü
cc
\n örnekleridir. Akışsız havza: Çeşitli sebeplere bağlı
B) Bitki örtüsünün seyrek olması a
tS) olarak akarsuların oluşmadığı alanlardır. ÖR / Çöller
C) Dağların batı-doğu yönünde uzanması İD
Q_ ve kıta buzullarının bulunduğu alanlar akışı olmayan
D) Yağış rejiminin düzensiz olması havzalardır.
E) Engebeliliğin fazla olması
(Cevap B)
Aşağıdaki grafikte Doğu Karadeniz Bölümü'ndeki bir
Erozyonda ve heyelanlarda aşağıdaki etkenlerin rolü ^" merkeze ait aylık ortalama yağış miktarı ve bu
vardır.
merkezin yakınındaki bir akarsuyun aylık ortalama
Doğal bitki örtüsünün tahrip edilmesi, bitki örtüsünün akım miktarı gösterilmiştir.
seyrekliği erozyonu artırır.
—•— Akım I
Eğim; Aşırı eğimli alanlarda kar ve yağmur sularının
I Yağış
akış hızları arttığından erozyon kuvvetlenir. 1 2 34 5 6 7 89
10 11 12
- Arazinin yanlış kullanımı:
a. Tarım alanlarının eğim yönünde sürülmesi Grafikte
b. Tarıma uygun olmayan toprakların işlenmesi görüldüğü gibi,
akım miktarının
c. Toprakların aşırı işlenmesi erozyonu artırır.
Yağış rejimi, şekli ve şiddeti, uzun kuraklıklardan yağış miktarına
sonra başlayan şiddetli sağlanak yağışlar ya da paralellik
karların birden erimesi gibi doğal olaylar erozyonu göstermemesi bu bölümün aşağıdaki
artırır. özelliklerinden hangisiyle açıklanabilir? (99 DMS
Toprak yapısı: İnce taneli ve killi topraklar da ÖL)
erozyonu artırır. A) Yüksek dağların bulunması
Rüzgarlar: Bitki örtüsünden yoksun bölgelerde esen B) Nem oranının yüksek olması
şiddetli rüzgârlar erozyona neden olmaktadır. C) Bitki örtüsünün gür olması
(Cevap C) D) Toprak yapısının çeşitli olması
E) Baraj sayısının az olması
80- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

Türkiye'de horst ve grabenler en çok Ege


Doğu Karadeniz Bölümünde yüksek dağlar geniş yer Bölgesi'nde görülür.
tutar. Kış mevsiminde bu dağlara yağış kar şeklinde Horstlar: Kaz dağı, Manda dağı, Yunt dağı,
düşer. Akarsuların akımı karların erimeye başladığı Bozdağlar, Aydın Dağları ve Menteşe dağlarıdır.
ilkbahar mevsiminde yağışın az olmasına rağmen Grabenler: Bakırçay, Gediz, Büyük Mend9res,
artar. Küçük Menderes ve Amik Ovasıdır.
(Cevap A) (Cevap E)

9. Güney Marmara Bölümü'ndeki başlıca göller, H.Aşağıdaki bölgelerden hangisinde ormanların


oluşum bakımından hangi özelliktedir? (99 DMS kapladığı alan en fazladır? (99 DMS ÖL)
ÖL)
A) İç Anadolu B) Doğu Anadolu
A) Karstik C) Tektonik B) Volkanik set C) Güneydoğu Anadolu D) Karad^niz
E) Heyelan set D) Alüvyal set E) Akdeniz

Ülk9mizde ormanların en fazla alan kapladığı bölge


Tektonik Göller: Yer kabuğunun hareketleri Karadeniz Bölgesidir.
9snasında meydana gelen kırık hatlarındaki
(Cevap D)
çanaklarda oluşan göllerdir. Ülkemizde çok sayıda
tektonik göl bulunmaktadır. Bunlar;
- Güney Marmara Gölleri (Ulubat, Kuş gölü, İznik)
- Eber, Akşehir, Beyşehir, Eğridir, Burdur, Hazar,
Tuz Gölü
(Cevap C)

o

10. Yerkabuğunun hareketli dönemterinde kırılma sonucu
oluşan şekle "fay"; faylar boyunca yükselen kısımlara
"horst", alçalan kısımlara da "graben" denir.
Buna göre, Türkiye'nin tektonik yapısı göz önüne 12. Aylık ortalama sıcaklıklarında fazla fark
alındığında, horst ve graben için doğru birer olmamasına karşın, Samsun'un Rize'den daha az
örnek aşağıdakilerden hangisinde birlikte yağış alması, Samsun'un hangi özelliğine
verilmiştir? (99 DMS ÖL) bağlanabilir? (99 DMS ÖL)
Horst Graben A) Kuzey rüzgarlarına açık olmasına
A Canik Dağları Bafra Ovası B) Buharlaşmanın fazla olmasına
)B Erciyes Dağı Kayseri Ovası C) Daha batıda yer almasına
)
C Bolkar dağı Çukurova D) Gerisindeki dağların yükseltisinin az olmasına
)
D Nemrut Dağı Muş Ovası E) Doğusunda ve batısında deltaların bulunmasına
)
E Yunt Dağı Gediz Ovası
)
Rize Doğu Karad^niz Bölümü'nde yer alırken,
Büyük kara parçalarının hareketi sırasında tortul Samsun Orta Karadeniz Bölümü'nde yer alır.
tabakaların katılaşmış sert kısımları kırılırlar. Kırılma Dağların yükseltisi ve doğrultusu nedeniyle en fazla
sonucunda alçalan ve yükselen kısımlar belirir. yağış Doğu Karadeniz'de (Bölgenin en dağlık
Kırılma yerine fay denir. bölümü) sonra Batı Karadeniz'de en az Orta
İki yanındaki faylar boyunca yükselmiş olan yer Karadeniz'de (Yükselti ve engebenin daha az olduğu
kabuğu parçalarına "horst" adı verilir. bölüm) görülür.
Faylar boyunca çökerek oluşan yerlere graben denir. (Cevap D)
-COGRAFYA- 81

13. Aşağıdakilerden hangisi Türkiye'de mevsimler 15. Aşağıdaki ş^matik kesit, yer kabuğunun kırılması
arasında sıcaklık ve yağış bakımından belirgin sonucunda tabakaların yer değiştirmesini
farklar olmasının bir sonucudur? (99 DMS ÖL) göstermektedir.
A)
Akarsu debilerinin yıl içinde farklılık göst^rmesi Horst Horst Graben
B)
C)
Kentsel yerleşim merk9zİ9rinin hızla büyümesi
Nüfus yoğunluğunun bölgeler arasında farklılık
1
göstermesi
D)
E)
Yüz9y şekillerinin çok çeşitli olması
î î
Ekonomik etkinliklerin bölgeden bölgeye farklılık
göstermesi Türkiye'nin aşağıdaki bölümlerinin hangisinde
böyle bir oluşum yaygın olarak görülür? (99 DMS
L)
Akarsuların akım rejimi iklime bağlıdır. Yağışın b9İirii A)Eg9 C) B) Ergene
aylara toplanması, bazı döneml^rin kurak olması
Dicle D) Batı Karad^niz
akım değişikliklerine n9den olur. Ayrıca kışın düşük
sıcaklıklar sonucunda kar yağışlarının görülmesi ve E) Orta Fırat
yüksek yaz sıcaklıklarının olduğu yerlerdeki
Horst: Y^rkabuğunun faylanma
buharlaşma şiddeti s^viye alçalmasına yol açar. A sonucunda
seç^neği dışındaküerse temeld9 yüz^y şekillerinden yükseİ9n kısmına denir.
kaynaklanır.
Graben: Yerkabuğunun faylanma sonucunda
(C^vap A) alçakta kalan kısmına denir.
14. Aşağıdaki şekilde, Türkiye'nin Kuzey-Gün^y Horst ve Grab^n yapı şekli Ege Bölümü'nde
doğrultusundaki profili ş^matik olarak verilmiştir. yaygındır. Kaz Dağı, Kozak Dağı, Boz Dağlar, Aydın
Kuzey Metre 3500-, Dağları, Yunt Dağı horst iken Gediz, Bakırçay,
3000-2500-2000-1500-1000-500 0 Güney Büyük Mend9res grabendir.
Bu şekilde 1, 2, 3 (Cevap A)
numara ile belirtilen
yerlerdeki
ı doğal bitki
Orman örtüsü
Bozkır
Alpin çayır aşağıdakilerin hangisinde doğru 16. Türkiye'nin en fazla sayıda sönmüş volkan
Bozkır olarak verilmiştir? (99 DMS ÖL)
bulunan iki bölgesi, aşağıdakilerin hangisinde
Orman 3 birlikte verilmiştir? (99 DMS L)
Alpin çayır Bozkır
A) Ege - Akdeniz
Alpin çayır Orman
A) B) C) D) E) B) Güneydoğu Anadolu - Marmara
Bozkır Orman
C) Karadeniz - Doğu Anadolu
Orman Alpin çayır
Alpin çayır D) Akdeniz - İç Anadolu
Bozkır
E) İç Anadolu - Doğu Anadolu
Türkiye'de en fazla sönmüş volkanın bulunduğu
Soruda verilen profilde; bölgeier Doğu Anadolu Bölgesi ve İç Anadolu
- 1 numaralı nokta Karad^niz'e bakan dağ Bölgesi'dir. Bunlar şunlardır: Doğu Anadolu
yamaçlarındaki ormanları Bölgesi'nde Nemrut, Süphan, T^ndürek, Büyük V9
Küçük Ağrı İç Anadolu Bölgesi'nde; Erciyes,
- 2 numaralı nokta yağışın az V9 yaz kuraklığının
Melendiz, Karacadağ, Hasan Dağı V9 Elmadağ
fazla olduğu İç Anadolu bozkırlarını,
- 3 numaralı nokta 3000 m'nin üzerindeki dağlarda (C9vap E)
yetişen alpin çavırlarını gösterir.
(C9vap E)
82- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

17. Türkiye'nin yer aldığı bölgenin aşağıdaki 20. Doğu Anadolu Bölgesi'nde doğan ve buradan
özelliklerinden hangisi, Türkiye'de yeryüzü beslenen akarsuların taşıdığı su miktarı kış
şekillerinin çeşitlilik göstermesinin nedenlerinden mevsiminde en azdır.
biri değildir? (99 OMS L)
Böyle bir durumu ortaya çıkaran başlıca etken
A) IV. jeolojik devirde görülen iklim değişmelerinin aşağıdakilerden hangisidir? (99 DMS L)
etkisinde kalması
A) Yeraltı suyu seviyesinin yüzeye yakınlığı
B) Arazi yapısını oluşturan kayaçların çeşitlilik
B) Yağış rejimi
göstermesi
C) Yağış çeşidi
C) Bitki örtüsünün çeşitlilik göstermesi
D) Akarsu havzaların genişliği
D) III. jeolojik devirde volkanizmanın etkili olması
E) Akarsuya karışan kol sayısı
E) Alp orojenezinden etkilenmiş olması

Doğu Anadolu Bölgesi'nde kış mevsiminde yağış kar


A, B, D ve E seçeneklerinde verilenler yeryüzü şeklinde düşmektedir. Kar kış mevsimi boyunca
şekillerinin çeşitlilik göstermesindeki iç ve dış erimediği için akarsuların taşıdığı su miktarında kışın
etkilerdir. Bitki örtüsünün çeşitli olmasının en önemli alçalmalar görülürken, ilkbahar mevsiminden itibaren
nedeni iklim tiplerinin çeşitli olmasıdır. yükselmeler görülür.
(Cevap C) (Cevap C)
18. Aşağıdaki göllerden hangisi alüvyal set gölüdür?
(99 DMS L)
A) İznik Gölü
B) Nemrut Gölü
C) Beyşehir Gölü
D) Tortum Gölü
E) Köyceğiz Gölü

Alüvyon Set Gölü: Akarsuların taşıdıkları


alüvyonların birikmesiyle oluşan göllerdir. Türkiye'de;
Eymir, Mogan, Köyceğiz, Bafra gölleri bu türdendir.
Seçeneklerde verilen diğer göller ise; İznik Gölü =>
Tektonik Göl Nemrut Gölü => Volkanik Göl
Beyşehir Gölü => Hem karstik hem de tektonik bir
göldür.
Tortum Gölü => Heyelan Set Gölü
(Cevap E)

19. Aşağıdakilerin hangisinde verilen ovaların ikisi de


karstik çanaklar içinde yer alır? (99 DMS L)
A) Amik, Erzincan C) B) İnegöl, Bolu
Gediz, Çarşamba E) D) Kestel, Elmalı
Harran, Muş

Karstik çanaklar içinde yer alan ovalar Elmalı,


Kestel, Suğla, Acıpayam ovalarıdır. Bu ovalar
ülkemizdeki polye ömekleridir.
(Cevap D)
-COĞRAFYA- 83

Aşağıda Zonguldak, Samsun ve Rize'nin aylık


ÇIKMIŞ SORULAR ortaklama sıcaklık ve yağış grafikleri verilmiştir.
ve ÇÖZÜMLERİ

1. Yamaçların dik olduğu dağlık alanlarda akarsuların


aşınma gücü arttığı için bu alanlardaki akarsu vadileri
derindir.
Buna göre, aşağıdaki bölümlerin hangisinde 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11
aylar
akarsu vadilerinin daha derin olması beklenir? (99
SAMSUN
DMSL)
A) Güney Marmara C) Doğu B) Konya
Karadeniz E) Ergene D)Ege

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11
Dağlık ve eğimli yerlerde akarsuların akış hızı fazla aylar RİZE
olduğu için derin aşınma meydana gelir ve derin 1
vadiler oluşur. Verilen seçeneklerde en dağlık ve
engebeli yer Doğu Karadeniz Bölümüdür.
(Cevap C)

2 3 4 5 6 7 8 9 10 11
aylar
tn
o cc
LU
Yalnız bu grafiklere dayanarak, Karadeniz
o co Bölgesi'nin kıyı kesimi ile ilgili aşağıdaki
genellemelerden hangisine varılamaz? (99 DMS L)
A) Yıl içinde en sıcak ay ortalaması 25°C'yi
O LLJ geçmez.
B) Aylık yağış miktarı yıl boyunca birbirine yakındır.
C) Yıllık yağış miktarı en az Orta Karadeniz
Bölümü'ndedir.
D) Yıllık sıcaklık ortalamaları 10°C'nin üstündedir.
E) Yaz kuraklığı görülmez.
2. Türkiye'de bozkırların yaygın olarak görülmesinde
aşağıdaküerden hangisi etkilidir? (99 DMS L)
Grafik incelendiğinde Rize'nin Samsun ve
A) Ortalama yükseltinin fazla olması Zonguldak'a göre daha fazla yağış aldığı görülür. B
B) Karstik alanların geniş yer kaplaması seçeneğinde verilen aylık yağış miktarları yıl
C) Platoların geniş yer kaplaması boyunca birbirine yakındır bilgisine varılamaz.
D) Geniş alanda karasal iklimin görülmesi (Cevap B)
E) Akarsu rejimlerinin farklılık göstermesi

Bozkır: İlkbahar yağışlarıyla yeşeren yaz kuraklığı


ile sararıp kuruyan kurakçıl ve seyrek ot
topluluklarıdır. Ülkemizde karasal iklim deniz etkisine 4. Aşağıdaki bölgelerin hangisinde, ısıtmada yıl
uzak iç bölgelerde hakim olan iklimdir. İç Anadolu, boyu güneş enerjisinden yaralanma olanağı en
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde fazladır? (99 DMS L)
bozkırlar yaygın olarak görülür.
A) Marmara B) Karadeniz
(Cevap D) C) Akdeniz D) İç Anadolu
E) Doğu Anadolu
84- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

7. Aşağıdakilerin hangisinde verilen kentlerin, aylık


Güneş enerjisinden yararlanma için gereken koşullar ortalama sıcaklık bakımından birbirine en vakın
güneşli gün ve güneşlenme süresinin fazlalığı olması beklenir? (2000 DMS)
olduğuna göre, buna 9n uygun bölge Akdeniz A) İzmir-Afyon
Bölgesidir. Çünkü burada basınç, enlem V9 nemlilik B) Antalya-Karaman
koşullarıyla bu süreler daha uzundur.
C) Malatya-Elazığ
(C9vap C) D) Sivas-Samsun
E) Kırklareli-İzmir

Malatya V9 Elazığ aynı bölgede y9 almaktadır. H9r


ikisi d9 karasal iklim alanındadır.
(C9vap C)

5. Türkiye'deki heyelanların %46 inin ilkbaharda 8. Âkdeniz'in aşağıdaki özelliklerinden hangisi bu


olmasında aşağıdakilerden hangisinin etkili denizin sularının Marmara Denizine göre daha
olduğu söylenebilir? (2000 DMS) tuzlu olmasının bir nedenidir? (2000 DMS)
A) Eğim Yüzölçümünün daha büyük olması
A)
B) Deprem B) Darinliğinin daha fazla olması Atlas
C) Jeolojik Yapı Okyanusuna bağlanması Buharlaşmanın
C)
Orman varlığı daha fazla olması Dökülen akarsu sayısının
D)
Kar erimelari ve yağış daha fazla olması
E)

Hay^lan va toprak kayması daha çok kar erimeleri >; Türkiye'nin çevresind9 bulunan denizlerin suları
etkisiyle, toprağın suya doygun hale geldiği ilkbahar 'ğj arasında önamli tuzluluk farkları bulunmaktadır.
aylarında görülmektedir. g Tuzluluk oranları Akdeniz'de % 36-40, Ege'd9 % 32-
(C9vap E) 36, Marmara'da % 23, Karad^niz'de ise binde % 17-
18'dir. Tuzluluk enİ9iri9 göre değişir. Tuzluluğu
arttıran faktörler: Buharlaşma, sıcaklık, akıntılar,
tuz depolarının erim^si, rüzgarlardır. Tuzluluğu
azaltan faktörler: Yağış ve bulutluluk, akıntılar,
nehir suları, aysbergierdir.
(C9vap D)
6. Aşağıdak ilerde n ha ngisi Türkiye'de yer
şekillerinin çeşitli olmasının sonuçlarından biri "Rüzgar erozyonu, bitki örtüsünden yoksun veya bitki
degildir? (2000 DMS) örtüsü çok seyr9k olan kurak V9 yarı kurak yerlerde
A) Doğal bitki örtüsünün çaşitli olması daha çok görülür." Buna göre, rüzgar erozyonunun
B) Gün^ş ışınlarını yıl boyunca eğik alması aşağıdaki illerin hangisinde en __az olması
C) Nüfus yoğuniuğunun farklılık göst9rmasi beklenir? (2000 DMS)
D Farklı yerieşim tiplerinin görüimesi A) B) Rize C) Şanlıurfa E) Nevşehir
E) Erozyon şiddetinin farklı olması Konya

Bir yerin yer şekillerine ve yükseltiye gör9 konumu;


iklimini, bitki örtüsünü, tarımsal faaliyatlerini, beşeri Rüzgar erozyonu ülkemizin başta Konya Bölümü
ve 9konomik özelliklarini atkiler. olmak üzere İç, Doğu V9 Gün^ydoğu Anadolu gibi iç
bölgelerinde etkilidir. Rize'd9 ise Karadeniz iklimi
Günaş ışınlarını yıl boyunca eğik alması mat^matik görüimektedir. Her m^vsim yağışlı olduğu için rüzgar
konumunun bir sonucudur. arozyonunun verilen iller içerisinde 9n az olması
(Cevap B) beklenir.
(Cevap B)
-COĞRAFYA- 85

10. Yurdumuzda 12 binden fazla bitki çeşidine 13. Aşağıdakilerden hangisi Türkiye'de erozyonun
rastlanmaktadır. Bu bitki çeşitliliğini sağlayan doğrudan bir etkisi değildir? (2003 KPSS)
neden aşağıdakilerden hangisi olamaz? (2001 A)
Bitki türünün azalması Meraların yok
KMS) B)
olması Koy ve körfezlerin dolması
A) C)
Kıtalar arası doğal geçiş alanı olması Toprak Tarımsal alanların veriminin düşmesi
B) D)
türlerinin çeşitli olması Yer şekillerinin çok çeşitii Kırdan kente güçün artması
C) E)
olması İklimin bölgeler arasında farklılık göstermesi
D)
Akarsu rejimlerinin farklılık göstermesi
E) Köyd9n kente göçün en önemli nedeni ekonomiktir.
Erozyon dolaylı etkiye sahiptir.
Bitki örtüsünün dağılışı çeşitli şartlara bağlıdır. (Cevap E)
Bunlar;
- İklim 14. Akarsu vadilerinin heyelanlar sonucu tıkanmasıyla
- Toprak yaptsı oluşan göllere heyelan set gölü denir.
- Yerşekilleri
Coğrafi özellikleri göz önüne alındığında.
- Jeolojik zaman | aşağıdaki bölümlerin hangisinde heyelan set
- Organizma (insan ve diğer canlılar) DC
LU
göllerinin daha fazla olması beklenir? (2003/2
Q
Akarsu rejimlerinin farklılık göstermesi iklimin W KPSS)
çeşitlilik göstermesidir. Bitki örtüsünü etkilemez. m
A) Konya Bölümü
(Cevap E) B) Doğru Karadeniz Bölümü
C) Dicle Bölümü
11. Akarsularımız en__ az hangi amaca hizmet D) Çatalca - Kocaeli Bölümü
etmektedir? (2001 KMS) E) Ergen9 Bölümü

A) Enerji elde etme


B) Su sporları yapma Heyelan set göller, Doğu Karadeniz Bölümünde
C) Tarım alanlarını sulama daha fazladır. Ülkemizdeki heyeian set göller
D) Kültür balıkçılığı yapma Tortum, Sera, Abant, Yedigöller'dir.
E) Kullanma suyu elde etme (Cevap B)

Türkiye'deki akarsularda su sporları fazla


gelişmemiştir.
(Cevap B)

15. Bulundukları yerlerin iklimi göz önüne


12. Türkiye'de akarsuların geneliikle en fazla suyu
alındığında, aşağıdaki platoların hangisinde
ilkbaharda taşımalarının temel nedeni
bozkırların görülmesi beklenmez? (2003/2 KPSS)
aşağıdakilerden hangisidir? (2002 KPSS)
A) Cihanbeyli
A) Barajlardaki fazla suların boşaltılması
B) Şanlıurfa
B) Taban suyu seviyelerinin yükselmesi
C) Ardahan
C) Buharlaşmanın azalması
D) Obruk
D) Akarsuların taşıdığı madde miktarının artması
E) Haymana
E) Kar erimeleri ile yağışların birleşmesi

Ardahan platosunda bozkır görülmez. Buraların


Kar erimeleri ile yağışların birleşmesi nedeniyle
yükseltisinin fazla olması ve yaz yağışları gür
Türkiye'deki akarsular genellikle en fazla suyu
otlakların oluşmasını sağlamıştır.
ilkbaharda taşır.
(Cevap E) (Cevap C)
86- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

16. Aşağıdakilerden hangisi Kuzey Anadolu 18. Aşağıdakilerin hangisi Ege Bölgesi'ndeki delta
Dağları'nın kıyıya paralel uzanmasının ovalarının ortak özelliği değildir? (2004 KPSS)
sonuçlarından biri degildir? (2003/2 KPSS)
A) Kıyıda büyük göllerin oluşması
A)
Bazı kıyı kentlerine ulaşımın zor olması B) Tarımsal etkinlerin yoğunlaştığı alanların olması
B)
Dağların denize bakan yamaçlarında orman C) Endüstri bitkilerinin daha fazla yetişmesi
örtüsünün zengin olması D) Önemli turizm merkezlerinin bulunması
C
Korunaklı doğal limanların az olması E) Yerleşimin yoğun olması
)
Kıyı kesimiyle iç kesim arasında farklı iklim
D)
tiplerinin görülmesi
Yer altı kaynaklarının çeşitli olması Ege Bölgesi'nde delta ovaların kıyılarında büyük
göller yoktur.
(Cevap A)
Kuzey Anadolu Dağları'nın kıyıya paralel
uzanmasının sonucunda;
- İç kesimlerle ulaşım zorlaşmıştır.
- Kıyıların fazla girintili çıkıntılı olmamasına yol
açmıştır. Bu yüzden kıyılarda doğal limanlar azdır.
- Kıyı ile iç kesimler arasında tabii ve beşeri
bakımından farklılık vardır.
(Cevap E)

z.
o
ço
'o
LU
co

17. Türkiye'deki akarsulardan en cok,


I. sulama,
II. elektrik enerjisi elde etme,
III. ulaşım,
IV. su sporları yapma
19. Türkiye'nin kıyı kesimlerinin ortak özelliği nedir?
amaçlarından hangileri için yararlanılmaktadır? (2005 KPSS)
(2003/2 KPSS)
A) Engebenin fazla olması Tarım alanlarının
A) I ve II B) sınırlı olması Deniz ikliminin içerilere kadar
B) I ve III C) girebilmesi Yaz ve kış sıcaklık farkının az
C) II ve III D) olması Dağların kıyıya paralel uzanması
D) II ve IV E)
E) III ve IV

A, B, E şıkları Akdeniz ve Karadeniz Bölgeleri için


Türkiye'de akarsulardan, geçerlidir. C şıkkı ise Güney Marmara ve Kıyı Ege
- Sulama suyu elde etmek Bölümü için geçerlidir. Bütün kıyalarımızın ortak
- İçme ve kullanma suyu sağlamak özelliği ise yaz ve kış sıcaklık farkının az olmasıdır.
- Hidroelektrik enerjisi elde etmek için yararlanılır. (Cevap D)
Akarsu rejimleri düzensiz olduğu için ulaşım zordur.
Su sporları ise gelişmemiştir.
(Cevap A)
-COĞRAFYA- 87

20. Akarsuların kirlenmesinde aşağıdakilerin hangisi


enaz etkilidir? (2005 KPSS)

A) Hidroelektrik santrali
B) Endüstri atıkları
C) Kanalizasyon atıkları
D) Tarım atıkları
E) Çöp alanları

En temiz V9 alternatif enerji kaynaklarından olan su


gücü doğal olarak çevreyi en az kirleten enerji
kaynağıdır.
(Cevap A)

o
tc
LLİ
o
(/) tf)
CL

o
UJ

21.
Ocak ayı ortalama sıcaMık dağılımı

Yukarıdaki haritada Türkiye'nin Ocak ayı izoterm


haritası verilmiştir. Bu haritaya göre
aşağıdakilerden hangisini sövlevemeviz? (2005
KPSS)
A Kıyıdan içeriye doğru gittikçe sıcaklık değerleri
düşmektedir.
) Batıdan doğuya doğru gittikçe sıcaklık değerleri
düşmekt9dir.
B) Bütün kıyılarımız 6°C sıcaklığa sahiptir.
En düşük sıcaklık Kuz^ydoğu Anadolu'dadır.
En yüks9k sıcakhklar güneyde görülmektedir.

Bütün kıyılarımız sadece 6°C değil, Akdeniz kıyaları


daha yüksek sıcaklıklara sahiptir.
(Cevap C)
88- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

TEMELYURTTAŞLIKBILGISI | Hukukun Temel Kavramları 2

HAKKIN TANIMI VE TURLERI Anayasamız sosyal ve ekonomik hak ve özgürlükleri


41-65'inci maddeleri arasında düzenlemektedir.
Hak, "hukuk tarafından tanınan ve korunmasını
isteme hususunda ferdin yetkili sayıldığı menfaattir". Siyasal Haklar
Kamu Hakları - Özel Haklar Ayrımı Siyasal haklar herhangi bir biçimde devletin
yönetimine ve siyasal kuruluşlarına katılmaya
Kamu hakları, kişiler ile devlet arasındaki ilişkileri
yönelik haklardır.
düzenleyen hukuk kurallarından, yani kamu
hukukundan doğan haklardır. Diğer bir deyişle kamu Anayasamız siyasal hakları 66-74'üncü maddeleri
hakları vatandaşların devlete karşı sahip arasında düzenlemektedir.
bulundukları haklardır. Bu haklara örnek olarak Özel Hakkın Türleri
seçme hakkı, seçilme hakkı, memur olma hakkı,
vatandaşlık hakkı gibi haklar ile özgürlükleri Mahiyetlerine Göre
gösterebiliriz. Özel hakları mahiyetlerine göre biri mutlak haklar,
Özel haklar ise, kişiler ile kişiler arasındaki ilişkileri diğerleri ise nisbi haklar olmak üzere başlıca iki
düzenleyen hukuk kurallarından, yani özel hukuktan kısma ayırırız.
doğan haklardır. Mutlak Haklar
fîilOİNotuf
Mutlak Haklar, sahibine maddi ve maddi olmayan
| Özel haklardan herkes yararlandığı halde, kamu| bütün mallar ile kişiler üzerinde en geniş yetkileri
|haklarından herkes değil, ancak vatandaştar | veren ve sahibi tarafından herkese karşı ileri
lyararlanabilirler. sürülebilen haklardır.
Herkes mutlak haklara uymakla yükümlüdür.
| Mutlak haklar ya mallar ya da kişiler üzerinde söz
Özel haklardan yararlanma bakımından vatandaşlar konusu olurlar.
arasında eşitlik ilkesi geçerli olduğu, yani yaş,
Mallar Üzerindeki Mutlak Haklar
cinsiyet, tahsil vb. gibi farklara yer verilmeksizin
bütün vatandaşlar özel haklardan yararlanabildikleri Hukuki anlamda mal, para ile
halde, kamu haklarından yararlanma bakımından ölçülebilen ve
böyle bir eşitlik söz konusu değildir. başkalanna devredilebilen şeylerdir.
Mallar, biri maddi mallar, diğeri ise maddi olmayan
Kamu Haklarının Türleri mallar olmak üzere iki çeşittir.
Kişisel Haklar Kanunlara Göre:
Kişisel hak ve özgürlükler, kişinin maddi ve manevi Özel haklar konularına, yani korudukları menfaatin
tüm varlığı ile ilgili bulunan ve bu varlığın serbestçe maddi veya manevi oluşuna göre malvarlığı hakları
geliştirilmesi amacına yönelik olan hak ve ve kişilik hakları şeklinde bir ayırıma tabi tutulurlar.
özgürlüklerdir.
Malvarlığı Hakları: Malvarlığı hakları, kişilerin
Anayasamız kişisel hakları 17-40'ıncı maddeleri maddi menfaatlerini koruyan haklardır.
arasında düzenlemektedir.
Kişi Hakları: Kişilik hakları, kişilerin manevi
Sosyal ve Ekonomik Haklar menfaatlerini koruyan haklardır.
Sosyal ve ekonomik hak ve özgürlükler, kişinin
sosya! ve ekonomik faaliyetleriyle ilgili bulunan hak
ve özgürlüklerdir.
-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ- 89

Kullanılmalarına Göre sadece hak ehliyetini değil, bundan başka fiil ehliyeti
Özel haklar, kullanılmalarına göre devredilebilen ile kişisel durumları ve kişilik haklarını da içine
haklar ve devredilemeyen haklar olmak üzere ikiye almaktadır.
ayrılırlar. Kişisel durumlar bir kişiyi diğer kişilerden ayıran ve
Devredilebilen Haklar: Özel haklardan bazıları hukuk düzeninin kendilerine birtakım sonuçlar
sağlar arası bir hukuki işlemle, örneğin satım, bağladığı niteliklerdir. (Örneğin kişinin cinsiyeti,
bağışlama veya alacağın temliki yoluyla başkalarına küçük, ergin veya kısıtlı olması, evli, bekar, dul veya
devredilebildikleri gibi, hak sahibinin ölümünden boşanmış olması hep birer kişisel durumdur.)
sonra miras yoluyla da mirasçılara geçebilirler. Bu Kişilik hakları ise, kişilerin maddi, manevi ve iktisadi
mahiyette olan özel haklara devredilebilen haklar bütünlüğü ve varlıkları üzerinde sahip bulundukları
adını veririz. mutlak haklardır.
Devredilemeyen Haklar: Özel haklardan bazıları, KİŞİ TÜRLERİ
örneğin kişilik hakları ile bir kısım malvarlığı hakları
başkalarına devredilemedikleri gibi, miras yoluyla da Gerçek Kişiler: İnsanlardır. Günümüzün modern
mirasçılara geçmezler. Devredilemeyen ve hukuk düzenleri cinsiyet, ırk, din, dil, vs. gibi farklar
mirasçılara geçmeyen bu haklara kişiye bağlı gözetmeksizin bütün insanları birer kişi olarak kabul
haklar adı verilmektedir. etmektedirler. Gerçek kişiler, sadece insanlardan
ibarettir.
Bu haklar, "başkalarına devrolunamayan, miras
yoluyla geçmeyen, hak sahibinin kişiliğini yakından Tüzel Kişiler: Tüzel kişiler, ya belli bir amacın
ilgilendiren hakların ileri sürülmesine yarayan gerçekleştirilmesi maksadıyla bir araya gelmiş olan
bizatihi mali bir mahiyet taşımayan ve esas itibariyle kişilerin meydana getirdikleri kişi toplulukları ya da
kanuni temsil yoluyla kullanılmaları mümkün belli bir amaca tahsis olunmuş bulunan mal
bulunmayan haklardır. toplulukları biçiminde ortaya çıkarlar.

Amaçlarına Göre GERÇEK KİŞİLİĞİN BAŞLANGICI


Özel haklar amaçlarına göre bir tasnife tabi tutularak Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu
yenilik doğuran haklar ve alelade haklar olmak anda başlar.
üzere ikiye ayrılırlar. Medeni Kanunumuz "Çocuk hak ehliyetini, sağ
Yenilik Doğuran Haklar: Bir kısım haklar sahibine : doğmak koşuluyla, ana rahmine düştüğü andan
tek taraflı bir irade açıklamasıyla yeni bir hukuki başlayarak elde eder" demek suretiyle hak ehliyetini
durum yaratmak veya mevcut bir hukuki durumu çocuğun doğumundan önceki bir andan
değiştirmek ya da mevcut bir hukuki durumu başlatmaktadır. Ana rahmine düşmüş olan, yani
tamamen ortadan kaldırmak yetkisini verirler ki, bu kendisine gebe kaiınmış bulunan ve doğumu
haklara yenilik doğuran haklar veya inşai haklar beklenilen çocuğa hukukta cenin denir.
denilmektedir.
GERÇEK KİŞİLİĞİN SONA ERMESİ
Alelade Haklar: Kullanılmalarıyla yeni bir hukuki
durum meydana getirmeyen haklardır. Gerçek kişilik ölüm ile sona erer. Gerçek kişiliğe
son veren bir başka hal ise, gaipliktir.
KİŞİ VE KİŞİLİK KAVRAMLARI Ölüm: Gerçek kişiliği sona erdiren hukuki olaydır.
Hukukta kişi terimi, haklara ve borçlara sahip Ölüm Karinesi: "Bir kimse, ölümüne kesin gözie
olabilen, yani hakları ve borçları bulunabilen bakılmayı gerektiren durumlar içinde kaybolursa,
varlıkları ifade eder. Kişi terimi ile hak ehliyeti terimi cesedi bulunamamış olsa bile gerçekten ölmüş
aynı anlama gelmektedir. Hak ehliyetine sahip olan, sayılır". Bu kimsenin kütüğüne "o yerin en büyük
yani haklardan yararlanabilen bütün varlıklar, kişidir. müikiye amirinin emriyle" ölüm kaydı düşürülür.
İnsanların yanında, hukukun aradığı koşullara sahip Buna ölüm karinesi denir.
bulunan insan toplulukları ile mal toplulukları da kişi Birlikte Ölüm Karinesi: Birden fazla kişiden
olarak kabul edilmektedirler. hangisinin önce veya sonra öldüğü ispat
Dar anlamda kişilik haklara ve borçlara ehil olmayı, edilemezse, hepsi aynı anda ölmüş sayılır. Buna
yani hak ehliyetini ifade eder ki, bu da kişi terimi ile birlikte ölüm karinesi denir. Bu karine, özellikle
aynı anlama gelir. Geniş anlamda kişilik ise,
90- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

birbirlerine mirasçı olabilecek kimseler bakımından önemi yoktur. Herkes bu ehliyetten eşit şekilde
önem arz eder. yararlanır.)
Gaiplik Genellik ve eşitlik ilkeleri sadece medeni haklar için
söz konusudur.
Gerçek kişiliği sona erdiren durumlardan bir diğeri
de gaipliktir. FİİL EHLİYETİ
"Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden Fiil ehliyeti, bir kişinin bizzat kendi fiil ve işlemleriyle
uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin kendi lehine haklar, aleyhine borçlar yaratabilme
ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu iktidarıdır.
ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme
bu kişinin gaipliğine karar verebilir." Fiil ehliyetine herkes değil, ancak kanunun aradığı
bazı koşullara sahip bulunan kişiler sahiptirler;
çünkü hak ehliyetinin pasif olmasına karşılık, fiil
fîilgi Notu / ehliyeti aktif bir ehliyettir. "Fiil ehliyetine sahip olan
kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına
|Bir kimsenin gaipliğine iki halde karar verilebilir: | girebilir". Fiil ehliyetinin ikisi olumlu, birisi de
| Bunlardan biri, ölüm tehlikesi içinde kaybolma;| olumsuz olmak üzere üç koşulu vardır. Olumlu
| diğeri ise uzun zamandan beri haber alınamamadır. | koşullar, ayırt etme gücüne sahip olmak ile ergin
olmak, olumsuz koşul ise, kısıtlı olmamaktır.
HAK EHLİYETİ
Hak ehliyeti hak ve borç sahibi olabilme, yani Olumlu Koşullar
hakların ve borçların süjesi olabilme iktidarıdır. Ayırt Etme Gücüne Sahip Olmak
Hak ehliyeti, pasiftir; yani bir kimsenin hak ehliyetine "Yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı,
sahip olabilmesi için, bir işlem yapmasına, bir irade akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer
açıklamasında bulunmasına lüzum yoktur. Gerçek sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma
kişiler bakımından sadece doğmuş olmak hak yeteneğinden yoksun olmayan herkes, bu kanuna
ehliyetini kazanmak için gerekli ve yeterlidir. Hatta göre ayırt etme gücüne sahiptir".
sağ doğmak koşuluyla cenin dahi hak ehliyetine
sahiptir. Nitekim maddede "bunlara benzer sebeplerden
biriyle" denilmiş olması da bunu göstermektedir.
Mahiyeti
Ergin Olmak
Yukarıdaki maddeden hak ehliyeti ile ilgili olan iki
ilke çıkmaktadır. Bunlar genellik ve eşitlik Fiil ehliyetinin olumlu koşullarından bir diğeri de
ilkeleridir. ergin olmaktır. Fiil ehliyetine sahip olabilmek için bir
kimsenin kanunun belirttiği belli bir yaş sınırını
Genellik İlkesi aşmasına ergin olmak, bu yaşa da erginlik yaşı
"Her insanın hak ehliyeti vardır." 0 halde, hak denir. Bu yaş sınırını aşmış olan kimselere ergin,
ehliyetine sahip olmak bakımından insan olmak henüz aşmamış olanlara ise küçük denir.
yeterlidir. Diğer bir deyişle, hak ehliyetini
kazanabilmenin tek koşulu, gerçek kişiler için sağ Bilgi Notu '
olarak doğmuş olmak, tüzel kişiler için ise, kanunun
öngördüğü şekilde kurulmuş olmak, yani kişilik | Ülkemizde erginlik yaşı 18'dir: yani ergin olmak için |
|18 yaşı nı doldurmuş olmak gerekir. Bazı |
kazanmış bulunmaktır.
| durumlarda bir kimse henüz 18 yaşını doldurmamış |
Eşitlik İlkesi | olmasına rağmen ergin sayılabilir ki, buna da erken
"Bütün insanlar, hukuk düzeninin sınırları içinde, |
haklara ve borçlara ehil olmada eşittirler". | erginlik denir.

Eşitlik ilkesi gereği olarak, hak ehliyetine sahip |


olabilmek bakımından kişiler arasında herhangi bir
ayrım yapılamaz. (Örneğin yerli-yabancı, okumuş- Erken erginlik, iki halde söz konusu olur. Bunlardan
cahil, kadın-erkek, zengin-fakir, ergin-küçük gibi biri, evlenme ile ergin olma, diğeri ise ergin
farkların hak ehliyetine sahip olma bakımından hiç kılınmadır.
"Evlenme kişiyi erkin kılar". Medeni Kanunumuz bir
kimsenin evlenebilmesi için de bir yaş sınırı
belirlemiştir ki, buna evlenme erginliği deriz.
-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ- 91

Evlenme erginliği MK:m.124'e göre, erkek veya Tam Ehliyetliler


kadın için on yedi yaşın doldurulmasıdır. Ancak Tam ehliyetliler kategorisine giren gerçek kişiler, fiil
hakim, olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir ehliyetinin bütün koşullarına sahip bulunan
sebepie on altı yaşını bitirmiş erkek veya kadının kimselerdir. Diğer bir deyişle ayırt etme gücüne
evlenmesine izin verebilir ki, buna da olağanüstü sahip ve ergin olan, aynı zamanda kısıtlı
evlenme erginliği deriz. bulunmayan bütün gerçek kişiler, fiil ehliyetine tam
Normal erginliğe varmamış, yani 18 yaşını henüz anlamıyla sahiptirler.
doldurmamış olan, fakat evlenme erginliğine varmış Tam ehliyetliler, fiil ehliyetine giren bütün ehliyetlere
bulunan bir kimse, örneğin 17 yaşındaki bir kadın sahiptirler.
veya erkek, ana ve babasının rızasıyla evlendiği
takdirde MK.m.11/11 uyarınca ergin olur. Sınırlı Ehliyetliler
Sınırlı ehliyetliler, aslında tam ehliyetli oldukları
Olumsuz Koşul: Kısıtlı Olmamak
halde bazı sebeplerden dolayı ehliyetleri belli
Kısıtlı olmak, kanunun belirttiği sebeplerden birinin konularda sınırlandırılmış bulunan kişilerdir.
varlığı halinde ergin bir kimsenin fiil ehliyetinin Gerçekten bu kategoriye giren kişiler ergin ve ayırt
mahkeme kararıyla sınırlandırılması veya tamamen etme gücüne sahip oldukları gibi, kısıtlı da
kaidırılması demektir. Kısıtlama sebeplerinin neler değillerdir. Fakat kanun koyucu bu kişilerin
oiduğu MK.m.405-408'de sayılmıştır. Bunlar, "akıl ehliyetlerini onları korumak amacıyla sayıca az fakat
hastalığı veya akıl zayıflığı", "savurganlık, alkol veya çok önemli bazı hukuki işlemler bakımından
uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı, sınırlamıştır; bu kişilerde ehliyetlilik asıl, ehliyetsizlik
kötü yönetim", "bir yıl veya daha uzun süreli ise istisnadır.
özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olma" ve
Sınırlı ehliyetliler kategorisine giren kişiler MK. m.
"yaşlılığı, sakatlığı, deneyimsizliği sebebiyle işlerini
199 gereğince "tasarruf yetkisi sınırlandmlmış evli
gerektiği gibi yönetemediğini ispat eden bir erginin
kişiler" ile "kendilerine yasal danışman atanmış olan
kısıtlanmasını istemesi" hallerinden ibarettir.
kişiler"dir.
Hukuki işlem ehliyeti, bir kişinin hukuki bir sonuç
elde etmek üzere irade açıklamasında bulunmaktır. Sınırlı Ehliyetsizler
Sınırlı ehliyetsizler, fiil ehliyetinin koşullarının
Haksız Fiillerden Sorumlu Olma Ehliyeti S
tamamına sahip olmayan kişilerdir. Bu itibarla da
Bir kişinin hukuka aykırı fiilleriyle başkalarına vermiş 'E kural olarak bunların fiil ehliyetleri yoktur. Fakat,
olduğu zararları bizzat ödemekle yükümlü ^ kanun koyucu bu kişilerin tam anlamıyla ehliyetsiz
tutulabilme ehliyetidir. saymayı uygun görmeyerek onları bazı bakımlardan
Dava Ehliyeti kısmen ehliyetli addetmiştir.

Fiil ehliyetinin içeriğine giren bir diğer ehliyet de


Hilgi Notv f
dava ehliyetidir. Dava ehliyeti, bir kişinin
mahkemelerde davacı veya davalı sıfatıyla yemin, ) Sınırlı ehliyetsizler kategorisine giren kişiler, ayırt|
ikrar, sulh, feragat, kabul vs. gibi yargılama |etme gücüne sahip küçükler ile ayırt etme gücüne
hukukuna ait işlemleri bizzat yapabilme iktidarıdır. |
| sahip kısıtlılardır. Bu kişiler, fiil ehliyetinin en önemli |
FİİL EHLİYETİNE GÖRE GERÇEK KİŞİLERJN | koşulu olan ayırt etme gücüne sahiptirler.
HUKUKİ DURUMU
Fiil Ehliyetine Göre Gerçek Kişiler |
Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, yasal
Tam Ehliyetliler
temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle
Sınırlı Ehliyetliler borç altına giremezler. Ayırt etme gücüne sahip
küçükler ve kısıtlılar haksız fiillerinden
Sınırlı Ehliyetsizler
sorumludurlar.
Tam Ehliyetsizler
Hukuki İşlem Ehliyeti Bakımından
Bizzat Yapamayacakları İşlemler
Sınırlı ehliyetsizler satım, kira, eser ve hizmet
sözleşmeleri gibi kendilerini borç altına sokan
işlemleri bizzat yapamazlar. Kural olarak bu gibi
92- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

hukuki işlemler sınırlı ehliyetsizler adına onların işlemlerde bulunmaları mümkün değildir. Yaptıkları
yasal temsilcileri tarafından yapılır. Yasal temsilciler, hukuki işlemler hiçbir hüküım ifade etmez.
veli ve vasilerdir. Önceden belirtilen rızaya izin,
Tam ehliyetsizlerin haksız fiillerden sorumlu olma
sonradan açıklanan rızaya ise, onama denir. ehliyeti de yoktur. Ayırt etme gücüne sahip olmayan
Sınırli ehliyetsiz, kendisini borç altına sokan hukuki bir kişi, örneğin bir akıl hastası, haksız fiilleriyle
işlemleri yasal temsilcinin izni olmadan yaparsa, bu başkalarına vermiş olduğu zararlardan sorumlu
işlemler tek taraflı bağlamazlık yaptırımına tabi olmaz. Kural bu olmakla beraber, bunun istisnaları
olurlar; yani tam ehliyetli olan karşı taraf bu da vardır.
işlemlerle bağlı olduğu halde, sınırlı ehliyetsiz bağlı Ayırt etme gücünde sürekli değil de geçici olarak
değildir. yoksun bulunan kimse, eğer kendi rızasıyla bu hale
Kendi Başlarına Yapabilecekleri İşiemler düşmüşse sorumludur.

Sınırlı ehliyetsizler, kendilerini borç altına sokmayan Tam ehliyetsizlerin dava ehliyeti de yoktur.
ve sadece menfaat sağlayan işlemleri, örneğin
KİŞİLİĞİN KORUNMASI VE TÜZEL KİŞİLİK
karşılıksız kazanmaları yasal temsilcilerinin rızasına
gerek olmadan, bizzat yapabilirler. KİŞİLİK HAKKI KAVRAMI
Sınırlı ehliyetsiz, örneğin bağışlama yoluyla ve Kişilik hakları, bir kişinin maddi (bedensel), manevi
bağışlanan sıfatıyla karşılıksız bir kazanmada ve iktisadi bütünlüğü ve varlıkları üzerindeki mutlak
bulunabilir. haklarıdır. Kişilik hakları, mutlak haklardandır, yani
Hiç Yapamayacakları İşlemler herkese karşı ileri sürülebilirler. Diğer taraftan kişilik
hakları kişiye bağlı haklardandır; bu nedenledir ki,
Sınırlı ehliyetsizler bazı işlemleri hiç yapamazlar; başkalarına devredilmedikleri gibi mirasçılara da
yani bunları ne bizzat, ne de yasal temsilcilerinin geçmezler. Kişilik hakları, insanın doğumu ile
rızasıyla yapmaları mümkündür. Hatta yasal kazanılıp ölümü ile ortadan kalkarlar. Gerçek kişiler
temsilciler dahi bu işlemleri sınırlı ehliyetsiz adına kadar tüzel kişiler de, mahiyetleriyle bağdaştığı
yapamazlar. Bunlara yasak işlemler denir. Yasak ölçüde, kişilik haklarına sahiptirler.
işlemler, yapıldıkları takdirde hiçbir hüküm ifade
etmezler, yani batıldırlar. Bunları MK.m.449 şöyle KİŞİLİK HAKLARININ KONUSU
belirtiyor; "vesayet altındaki kişi adına kefil olmak,
Kişilik hakları, bir kişinin maddi, manevi ve iktisadi
vakıf kurmak ve önemli bağışlarda bulunmak
bütünlüğü üzerindeki mutlak haklardır. 0 halde,
yasaktır".
kişilik haklarının konusunu üç noktada toplayabiliriz.
Haksız Fiiller Maddi Bütünlük Üzerindeki Haklar
Sorumlu Olma Ehliyeti Bakımından Her kişinin maddi bütünlüğü üzerinde kişilik hakkı
Sınırlı ehliyetsizlerin haksız fiillerden sorumlu olma vardır. Öyleyse herkes vücudunun, sağlığının ve
ehliyetleri vardır (MK.m.16/11), çünkü bunlar ayırt hayatının her türlü haksız saldırılardan masun
etme gücüne sahiptirler. 0 halde sınırlı ehliyetsizler kalmasını talep edebilir.
haksız fiilleriyle başkalarına verdikleri zararlardan Manevi Bütünlük Üzerindeki Haklar
dolayı bizzat kendi malvarlıklarıyla sorumlu olurlar.
Bu kategoriye giren haklarda; bir kişinin manevi
Dava Ehliyeti Bakımından varlıkları, örneğin şeref ve haysiyeti, ismi, resmi,
özgürlükleri, sırları ve inançları söz konusudur. 0
Sınırlı ehliyetsizler, kendi başlarına yapabilecekieri
hukuki işlemler ve haksız fiilleriyle ilgili olmak üzere halde herkes, başkaları tarafından şeref ve
dava ehliyetine de sahiptirler. haysiyetinin zedelenmemesini, sırlarının
açıklanmamasını, örneğin mektuplarının
Tam Ehliyetsizler okunmamasını, telefon görüşmelerinin
Tam ehliyetsizler kategorisine giren kişilerin fiil dinlenmemesini isteme yetkisine sahiptir.
ehliyetleri hiç yoktur; çünkü bunlar, fiii ehliyetinin en İktisadi Bütünlük Üzerindeki Haklar
önemli koşulu olan ayırt etme gücünden yoksun
İktisadi bütünlükten maksat, bir kimsenin iktisadi
kişilerdir.
hayata serbestçe katılabilmesidir. Aynı şekilde, bir
Tam ehliyetsizlerin hukuki işlem ehliyeti yoktur.
Hatta yasal temsilcilerinin rızası ile dahi hukuki
-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ- 93

kimsenin mali itibarının ve ödeme gücünün Tazminat Dâvası


tanınması da buraya girer. Maddi Tazminat Dâvası: Kişilik haklarına karşı
hukuka aykırı bir saldırıda bulunan kimsenin bu
KIŞILIGIN IÇE KARŞI KORUNMASI saldırıdan doiayı gerçekten uğramış olduğu maddi
"Kimse, hak ve fiil ehliyetlerinden kısmen de olsa zararı karşılayan dâvadır. Bu zarar, saldırıya
vazgeçemez." "Kimse özgürlüklerinden vazgeçemez uğrayan kişinin malvarlığının aktifliğinde bir azalma
veya onları hukuka ya da ahlaka aykırı olarak veya pasifinde bir çoğalma şeklinde ortaya çıkabilir.
sınırlayamaz." Manevi Tazminat Dâvası: Kişilik haklarına hukuka
0 halde herhangi bir kimse, yapacağı bir hukuki aykırı saldırıda bulunulan kişinin bu yüzden duymuş
işlemle, hiçbir zaman taşınır veya taşınmaz mallara olduğu üzüntü ve utancı gidermek için açtığı
malik olmayacağını, hiçbir zaman evlenmeyeceğini, davadır.
hiç kimsenin mirasçısı olmayacağını vaat edemez;
çünkü bütün bu vaadlerle hak ehliyetini kısıtlamış TÜZEL KİŞİLİK
olur. Aynı şekilde herhangi bir kimse, yapacağı bir Hukuk düzenleri, insanlardan oluşan gerçek kişilerin
hukuki işlemle, hiçbir surette başkalarıyla sözleşme yanında, belli bir amacı gerçekleştirmeye yönelmiş
yapmayacağını, bir derneğe üye olarak olan kişi ve mal topluluklarına da haklara ve borçlara
girmeyeceğini, malvarlığı üzerinde tasarruflarda sahip olabilme olanağı tanımışlardır ki, bunlara tüzel
bulunmayacağını, bir kimseye karşı hiçbir zaman kişiler diyoruz.
dava açmayacağını taahhüt edemez; çünkü bu
suretie de fiil ehliyetini sınırlandırmış olur. TÜZEL KİŞİLERİN TÜRLERİ
Tüzel kişiler, çeşitli kıstaslara göre ayırıma tabi
KİŞİLİĞİN DIŞA KARŞI KORUNMASI
tutulabilirler.
Kişiliğin dışa karşı korunması, kişilik haklarını
dıştan, yani başkalarından gelebilecek olan haksız TÜZEL KİŞİLİĞİN BAŞLANGICI
saldırılara karşı korumak demektir. "Kişilik hakkı Başlangıç Anını Tespit Eden Sistemler: Tüzel
zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel kişilerin hangi anda kişilik kazandıklarını tespit eden
veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin sistemler, serbest kuruluş sistemi, izin sistemi ve
kullanılması sebeplerinden biriyle haklı tescil sistemi olmak üzere üçe ayrılır.
kılınmadıkça, kişiük haklarına yapılan her saldırı
Serbest Kuruluş Sistemi: Serbest kuruluş
hukuka aykrrıdır."
sistemine göre, tüzel kişiliğin başlangıç anı, hukuk
Tespit Davası düzeninin tespit ettiği koşullara uyulmak kaydıyla
Bir saldırı sonucunda kişilik hakları zedelenmiş olan kurucuların bu yoldaki iradelerini açıkladıkları andır.
kimselere, sona ermesine rağmen etkisini devam 0 halde, kişilik kazanmak için, başkaca resmi bir
ettirdiği takdirde, bu saldırının hukuka aykırılığını işleme ve devletten izin almaya lüzum yoktur.
tespit ettirmek üzere açılacak davadır. İzin Sistemi: Ruhsat sistemi de denilen izin
sistemine göre, bir tüzel kişinin doğabilmesi için
Saldırıya Son Verilmesi Dâvası
devletten bu yolda izin almak gerekir. 0 halde
Bir kimsenin kişilik haklarına karşı hukuka aykırı bir kişiliğin başlangıç anı da, izninin verildiği andır.
saldırıda bulunulması ve saldırının devam etmekte Tescil Sistemi: Tescil sistemine göre, tüzel kişinin
olması halinde açılabilecek olan dâva, saldırıya son doğabilmesi ancak onun resmi bir sicile tescil
verilmesi dâvası (men dâvası)dır. edilmesiyle mümkün olabilir. 0 halde tüzel kişiliğin
Önleme Dâvası başlangıç anı resmi sicile tescil anıdır. Türk
hukukunda bu sistemlerden birinin benimsenmesi
Önleme dâvası, halen mevcut olmamakia beraber
yoluna gidilmeyerek her üç sisteme de yer
birtakım belirtilerden pek yakın bir zamanda
verilmiştir.
gerçekleşmesi beklenen bir hukuka aykırı saldırı
tehlikesine karşı açılan dâvadır. Bu dâva ile, TÜZEL KİŞİÜĞİN EHLİYETLERİ
gerçekleşmesi muhtemel olan bir hukuka aykırı
saldırının doğmasına engel olunur. Hak Ehliyeti
Gerçek kişiler gibi tüzel kişilerin de hak ehliyeti
vardır. Ancak; cins, yaş, hısımlık gibi yaradılış icabı
94- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

sadece insanlara özgü medeni haklar pek tabii tüzel Gayenin Gerçekleşmiş Olması
kişiler hakkında söz konusu olmaz. Tüzel kişiler Tüzel kişiler belli bir gayeyi gerçekleştirmek üzere
bunun dışındaki bütün medeni hakları kazanabilirler kurulmuş olan varlıklardır. 0 halde, meydana
ve borçlara sahip olabilirler. gelmelerinin sebebi ortadan kalkar, yani gayelerini
Fiil Ehliyeti gerekleştirirler, erişmek istedikleri amaca ulaşırlarsa,
yaşamalarına artık lüzum kalmaz. Örneğin köye okul
Gerçek kişiler gibi tüzel kişilerin de fiil ehliyetleri
yaptırmak gayesiyle kurulmuş olan bir dernek
vardır. Ancak, fiil ehliyetinin koşulları, ayırt etme
neticede okulu yaptırırsa, artık bu demeğin
gücüne sahip olmak, ergin olmak ve kısıtlı olmamak,
fonksiyonu da sona ermiş olacağından kendiliğinden
tüzel kişiler hakkında söz konusu olmaz. Tüzel
dağılması, yani kişiliğinin son bulması gerekecektir.
kişilerin fiil ehliyeti kanuna ve tüzüklerine göre
gerekli organlara sahip oldukları andan itibaren Kuruluş Gaye ve Koşullarının Kaybedilmesi
başlar. Tüzel kişilerin iki türlü organı vardır: Kanuni Demekler, kuruluş gaye ve koşullarını kaybettiği
organlar, iradi organlar. takdirde, kendiliğinden dağılmış sayılırlar.
Kanuni Organlar Sürenin Geçmiş Olması
Kanundan dolayı bir tüzel kişinin mutlaka sahip Bir dernek kurulurken belli bir süreyle devam
olması gereken organlardır. Örneğin demeklerde edeceği önceden tespit edilmişse, bu sürenin
kanuni organlar, genel kurul yönetim kurulu ve geçmiş olması hali de o tüzel kişinin kendiliğinden
denetleme kuruludur. dağılması sonucunu doğurur.
İradî Organlar Yönetim Kurulunu Kuramayacak Hale Gelme
Bir tüzel kişinin, kanundan ötürü mutlaka sahip Bir demek, tüzüğüne göre, yönetim kurulunu
olması gerekmeyen ve fakaî gayesine erişebilmek kuramayacak hale gelirse, bu ha! de onun
için lüzumlu görerek bünyesinde yer verebileceği kendiliğinden dağılmasını gerektirir. Demeğin
organlardır. Örneğin bir demekte haysiyet divanı, merkez yönetim kurulları beş kişiden az olamaz. 0
danışma kurulu gibi iradi organlar bulunabilir, fakat halde bir demekte kayıtlı üye adedi beşten aşağı
her dernekte bu organların mutlaka bulunması da düşerse, yönetim kurulunu kurmak hukuken
zorunlu değildir. Tüzel kişilerin hukuki işlem ehliyeti, mümkün olamayacağından o dernek kendiliğinden
haksız fiillerden sorumlu olma ehliyeti ve dava dağılmış sayılır.
ehliyeti vardır. Ancak yapacağı hukuki işlemlerin
kendi gayesinin sınırları içerisinde kalması da şarttır. Aciz Hale Düşme
Tüzel kişilerin fiil ehliyetinin böylece gayeleri ile Bir dernek aciz haline düşer, yani borçları
sınırlandırılmış olmasına tahsis (özgüleme) mevcudundan çok fazla olur ve bunları bir türlü
prensibi denir. ödeyem ezse, bu durum da tüzel kişiliğin
kendiliğinden sona ermesi sonucunu doğurur.
TÜZEL KİŞİLİĞİN SONA ERMESİ
Tüzel kişiler, insanlar gibi hayatları sınırlı olan Üst Üste İki Olağan Genel Kurul Toplantısının
Yapılmaması
varlıklar değildir; varlıkları uzun zaman devam
edebilir. Medeni Kanunumuz, bütün tüzel kişileri Bir demeğin olağan genel kurul toplantısı Dernekler
kapsayan sona erme sebeplerini belirtmemiş, Kanununun 23'ncü maddesinde belirtilen yeter
sadece demeklere ve vakıflara özgü sona erme sayının (nisabın) bulunmaması sebebiyle üst üste iki
durumlarını düzenlemiştir. defa yapılamazsa, bu dernek kendiliğinden dağılmış
sayılır.
İnfisah
İlk Genel Kurul Toplantısının Yapılmamış Olması
İnfisah ya da dağılma, bir derneğin tüzel kişiliğinin
belli durumlarda herhangi bir işleme veya karara Dernekler, tüzüklerinin gazetede yayınlandığı günü
lüzum olmaksızın kendiliğinden sona ermesidir. Bir izleyen altı ay içinde ilk genel kurul toplantılarını
derneğin kendiliğinden dağılma halinin tespiti, yapmak ve organlarını oluşturmak zorundadırlar.
dernek merkezinin bulunduğu yerin en büyük mülki
amirinin kararıyla olur. Derneklerin böylece
kendiüğinden dağılmalarını gerektiren durumlar
şunlardır:
-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ- 95

Fesih halinde" İçişleri Bakanlığının önerisi uzerıne


Fesih ya da dağıtılma, bir demeğin, tüzel kişiliğin Bakanlar Kurulunun kararı ile feshedilirler.
herhangi bir kararla ortadan kaldırılması demektir. Sona Ermenin Sonuçları
Bu da üç şekilde olabilir.
Tüzel kişilik sona erince ilk defa onun mallarının
Kendi Yetkili Organının Kararıyla tasfiyesi işlemine girişilir; yani alacakları tahsil
Bir dernek kendisini feshetmeye her zaman karar edilerek, borçları ödenir. Feshine, kendiliğinden
verebilir. Fesih kararı vermeye yetkili olan, derneğin dağılmış sayılmasına veya kapatılmasına karar
genel kuruludur. Eğer bir demeğin feshi yoluna verilen derneklerin para, mal ve haklarının tasfiye ve
gidilecekse, genel kurula katılma hakkına sahip intikal işlemlerinin tamamlanmasını müteakip,
üyelerin en az üçte ikisinin toplantıda hazır bunların Demekler Kütüğündeki kayıtları, faaliyetleri
bulunması şarttır. İlk toplantıda bu çoğunluk bir i! sınırı içinde bulunanlar için mahallin en büyük
sağlanamazsa ikinci toplantı gelenlerle açılır. Ancak mülki amirinin, birden ziyade ilde faaliyette
bu toplantıda derneğin feshine karar verebilmek için, bulunanlar için İçişleri Bakanlığının onayı ile silinir.
hazır bulunan üyelerin üçte ikisinin bu yolda oy
vermesi gerekir.
Yargısal Bir Kararla
Bir demek, Medeni Kanun ve Demekler Kanunu'nun
öngördüğü durumlarda yargısal bir kararla, yani bir
mahkeme hükmüyle de feshedilebilir. Bu durumlar
şunlardır:
Amacın Hukuka veya Ahlaka Aykırı Hale Gelmesi
ç
Başlangıçta gayesi hukuka veya ahlaka aykırı O
olmayan bir derneğin amacı sonradan hukuka veya cc
LU
ahlaka aykırı hale gelirse, bu dernek ilgililerden Q
cn
birinin veya savcının istemi üzerine mahkeme tn
D-
kararıyla feshedilir.
Dernekler Kanunu'nun Emredici Hükümlerine
'S
Uyulmamış Olması Ui
>
Dernekler Kanunun emredici hükümlerine
uyulmamış olması halinde de dernekler mahkeme
kararıyla feshedilir.
Suç Kaynağı Haline Gelme
Demeğin suç sayılan eylemlerinin kaynağı haline
geldiğinin kesinleşen mahkeme kararı ile
belirlenmesi halinde, dernek bir ilde faaliyet
gösteriyorsa ilgili valiliğin veya Cumhuriyet
Şavcılığının; birden çok ilde faaliyet gösteriyorsa
İçişleri Bakanlığı'nın veya dernek merkezinin
bulunduğu il valiliğinin veya Cumhuriyet Savcılığı'nın
istemi üzerine mahkemece temelli olarak kapatılır.
İdari Bir Kararla
Milletlerarasında beraberlik yapmasından fayda
umulan Türkiye'de kurulmasına veya şubesinin
açılmasına izin verilen demekler "kanunlarımıza
veya ulusal çıkarlarımıza uymayan veya kuruluş
amaçlarıyla bağdaşmayan faaliyetlerde bulunmaları
96- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

4. Normal erginlik hangi yaşın doldurulmasıyla


ÇIKMIŞ SORULAR kazanıiır?
ve ÇÖZÜMLERİ A) 15 B) 16 C) 17 D) 18 E) 19

1. Bir kimse, izni olmadığı halde resminin şeref


haysiyetini zedeleyici şekilde fotoğrafçı
dükkanının vitrininde reklam olarak sergilenmesi
halinde aşağıdaki davalardan hangisini açamaz?
A) Maddi tazminat 5. Aşağıdakilerden hangisi fiil ehliyetinin içeriğine
B) Manevi tazminat girmemektedir?
C) Saldırıya son verilmesi A) Hukuki işlem yapabilme
D) Tespit B) Dava açabilme
E) Önleme C) Davalarda taraf olabilme
D) Derneğe üye olma
E) Sözleşme yapabilme

2E
O

2. Aşağıdaki tüzel kişilerden hangisi kişi topluluğu £J 6. Bir küçüğün yargısal erginliğine hangi mahkeme
niteliğindeki tüzel kişilerden biri değildir? § karar verir?
A) Devlet S A) Asliye hukuk mahkemesi
B) Dernek ^ B) Sulh hukuk mahkemesi
C) Vakıf C) Ticaret mahkemesi
D) Belediye D) Ağır ceza mahkemesi
E) Şirket E) İdare mahkemesi

3. Hukuk düzenince aşağıdakilerden hangisi gerçek 7. Maddi mallar (eşyalar) üzerindeki mutlak hakka ne
kişi olarak kabul edilir? denir?
A) Dernekler A) Kamu hakkı Nisbi
B) Vakıflar B) hak Ayni hak Telif
C) İnsanlar C) hakkı Sosyal hak
D) Ortaklıklar D)
E) Devletler E)
-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ- 97

8. Aşağıdaki haklardan hangisi başkalarına 2. Kişiler; gerçek kişiler ve tüzel kişiler olarak ikiye
devredilebilir veya hak sahibinin ölümünden ayrılır. Tüzel kişiler ise, mal toplulukları ve. kişi
sonra miras yoluyla mirasçılara geçer? topiulukları olarak ikiye ayrılır. Devlet, darnek,
A) betediye, şirket kişi topluiuklarıdır. Vakıf ise bir malın
İntifa hakkı Mülkiyet belli bir amaca örgütlenmesi sonucu oluşan mal
B)
hakkı Nafaka hakkı topluluğudur.
C)
Oturıma hakkı Kişiye
D) (Cevap C)
bağlı hak
E) 3. Gerçek kişiler sadaca insanlardır. Diğer seçeneklerde
verilenler ise tüzel kişidirler.
(Cavap C)
4. Normal ergenlik 18 yaşın doldurulmasıyla kazanılır.
9. Yetkili bir makam tarafından konulan Ancak, kanunumuz "kazai- rüşt" yoluyla da rüştün
ve yürürlükte bulunan hukuk kurallarının tümüne kazanılabileceğini balirtmiştir. Ayrıca, avlenme kişiyi
ne ad verilir? reşit kılar.

A Tabii hukuk (Cevap D)


B Şerh 5. Fiil ehliyeti kişinin kendi fiil ve eylemleriyle borç altına
)
C Pozitif Hukuk girebilmesi ve hak kazanabilmasidir. Davada taraf
D İdeal Hukuk olabilme, fiil ehliyetiyle değil, hak ehliyetiyle ilgilidir.
)
E Mevzuat Buna göre hak ehliyetine sahip olanlar davada taraf
) olabilirlar.
(Cevap C)
10. Gerçek kişilik ne zaman başlar? 6. Kazai rüşte (yargısal erginlik) karar verecak
to"ö mahkeme asliye hukuk mahkemesidir.
A) 18 yaş doldurulduğunda
B) Nüfus kaydı yapıldığında (Cevap A)
C) Çocuk tam ve sağ doğduğunda co 7. Mutlak hak; herkese karşı ileri sürülebilen ve herkes
O.
D) Nüfus cüzdanı verildiğinde tarafından ihlal edilebilin haklardır. Bu hakların
E) Çocuk ana rahmine düştüğünde eşyalar üzerinda söz konusu olması ise ayni hak
Q
olarak ifade edilir. Örnek; milliyet, rehin.
UJ
(Cevap C)
8. Kural olarak para ile ifade edilebilen haklar gerçek
kişinin ölmesiyle mirasçılarına geçer. Oturma ve intifa
11. Aşağıdakilerden hangisi fiil ehliyetinin
hakkı para ile ifade edilebilmekle medeni kanundaki
koşullarından biri değildir? özel düzanlema itibariyle mirasçılara geçemez.
A) Kayyum atanmış olmamak Nafaka ise kişinin kendisine verilen bir paradır.
Mülkiyet; Ölümle birlikte mirasçılara geçer.
B) Ayırt etme gücüne sahip olmak
C) Ergin olmak (Cevap B)
D) Kısıtlı olmamak 9. Tabii hukuk: İdeal hukuk, olması gereken hukuk
E) Kural olarak 18 yaşın doldurulmuş olmak anlamına gelir. Pozitif hukuk ise yürürlükteki bütün
hukuk kuralları anlamına gelir. Örf - adette bazen
içine girer. Yetkili makam tarafından konulan hukuk
kurallarına ise mevzuat danir.
ÇÖZÜMLER
(Cevap E)
1. Önleme davası, saldırı başlamadan saldırıya ilişkin
durumlara dayanılarak saldırının yapılmasını önlamek 10. Gerçek kişilik; tam ve sağ doğumla başlar. Ancak,
için açılır. Dolayısıyla saldırı davam ederken, önieme Medeni Kanunumuz ceninin menfaatini korumak için
davası açılamaz. bazı hükümlere yer vermiştir.
(Cevap C)
(Cevap E)
11. Kişiye kayyum atanması onun iil ehliyetinde bir
değişiklik yapmaz.
(Cavap A)
98- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

GÜNCEL | Türkîye'nin Sosyo-Ekonomik Yapısına Genel Bakış 2 (EĞİTİM)

TÜRKİYE'DE EĞİTİM 1938'de Köy Enstitüleri kurulmuştur.


Dergimizin bu sayısında ülkemizin eğitim konusundaki Cumhuriyetin ilk yıllarındaki eğitim hizmetlerinin içeriğini
mevcut durumu, başlıca sorunları ve önemli gelişmeler "Öğretimi Birleştirme", "Eğitimi Örgütleme", "Eğitimin
özet bir şekilde ele alınacaktır. Niteliğinde Değişme" ve "Eğitimi Yaygınlaştırma" olarak
dört başlık altında toplamak mümkündür.
»ÇIKMIŞSORU(2001 KMS)
"Öğretimin Birleştirilmesi" anlamına gelen Tevhid-i
Tedrisat Yasası'nın iki önemli özelliği bulunmaktadır.
2001 yılında "5 Yılda 1 Milyon Çocuğa Eğitim" Birincisi, eğitim sisteminin demokratikleştirilmesi,
kampanyasını başlatan sivil toplum örgütü ikincisi ise eğitim alanında lâikliğin eyleme
aşağıdakilerden hangisidir? dönüştürülmesidir.
A) Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
GSMH ve KONSOLIDE BUTÇE IÇINOEKIMEB
B) 21. Yüzyıl Eğitim ve Kültür Vakfı BUTÇESİNIN PAYLARI
C) Anne ve Çocuk Eğitim vakfı MEB BUTÇESININ
D) Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı MEB BÜTÇESİNİN KONSOLİDE BÜTÇEYE ORANI
E) Türk Eğitim Vakfı YILLAR GSMH'ya ORANI (%) (%)
1990 2,14 13,21
2001 yılı Ocak ayında 7-16 yaş grubu çocukların 1991 2,36 14,10
eğitimine destek amacıyla Türkiye Eğitim 1992 2,75 14,56
Gönüllüleri Vakfı (TEGV) "5 Yılda 1 Milyon 1993 2,88 14,35
Çocuğa Eğitim" kampanyasını başlatmıştır. 1994 2,42 11,36
1995 1,78 10,41
___________________________ (Cevap D) 1996 1,77 9,71
1997 1,78 9,01
CUMHURİYETTEN GÜNÜMÜZE TÜRKİYE'DE 1998 2,41 10,90
1999 2,80 11,58
EĞİTİM
2000 2,78 10,43
Türk eğitim tarihindeki ilk Milli Eğitim (Maarif) Bakanlığı 2001 2,39 8,17
17 Mart 1857 tarihinde Maarif-i Umumiye Nezareti adıyla 2002 2,86 7,90
2003 2,87 6,91
kurulmuştur.
İlk Maarif Bakanı Abdurrahman Sami Paşa'dır. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana geçen kısa süre
içinde eğitim sisteminin her tür ve kademesinde okul,
Türk eğitim tarihindeki ilk özel (işitme, görme, konuşma öğrenci ve öğretmen sayısında büyük artışlar olmuş,
engelliler için) eğitim okulları 1878-1908 yıllarında (II. eğitim olanaklarının yurt geneline dağılımında önemli
Abdülhamit döneminde) açılmıştır. gelişmeler sağlanmıştır.
Cumhuriyet döneminde "Milli Eğitim Bakanlığı" 2 Mayıs Cumhuriyetten günümüze eğitimin değişik tür ve
1920 tarihinde 3 nolu yasa ile kurulmuştur. kademesinde; 1923 yılında 5.134 okul varken okul
3 Mart 1924 tarihinde Tevhid-i Tedrisat kanunu sayısının 11 kat artarak 2003 yılında 60 bine, 1923
çıkarılmıştır. Bu yasa ile üniversiteler dışındaki bütün yılında 364 bin öğrenci öğrenim görmekte iken öğrenci
eğitim öğretim kurumları Milli Eğitim Bakanlığfna sayısının 50 kat artarak 2003 yılında 18.6 milyona
bağlanarak eğitim kurumlarının yönetim, uygulama ve çıkmıştır.
denetiminde birlik sağlanmıştır. 1923 yılında 12.573 öğretmen görev yapmakta iken
1924 yılında medreseler, 1925 yılında tekke ve zaviyeler öğretmen sayısının 53 kat artarak 2003 yılında 678 bine
kaldırılmıştır. ulaşması sağlanmıştır.

1 Kasım 1928 tarihinde çıkarılan 'Türk Harfleri Hakkında


Kanun" ile Latin Alfabesine geçilmiş ve "ilk okuma
seferberliği" ilan edilmiştir.
-GÜNCEL: TÜRKİYE'NİN SOSYO-EKONOMİK KONULARI- 99

Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri (1739 Sayılı "Milli çalışılır ve bu maksatla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih
Eğitim Temel Kanunu"na göre) Yüksek Kurumu ile işbirliği yapılarak Mili Eğitim
Bakanlığınca gereken tedbirler alınır.
I - Genellik ve eşitlik: Eğitim kurumları dil, ırk.cinsiyet V9
din ayırımı gözetilmeksizin herkese açıktır. Eğitimde VIII - Demokrasi eğitimi: Güçlü ve istikrarlı, hür ve
hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz demokratik bir toplum düzeninin gerç^kleşmesi ve
tanınamaz. devamı için yurttaşların sahip olmaları gereken demokrasi
bilincinin, yurt yönetimine ait bilgi, anlayış ve
II - Ferdin ve toplumun ihtiyaçları: Milü eğitim hizmeti,
davranışlarla sorumluluk duygusunun ve manevi
Türk vatandaşlarının istek ve kabiliyetleri ile Türk
değerlere saygının.her türlü eğitim çalışmalarında
toplumunun ihtiyaçlarına göre düzenlenir.
öğrencilere kazandırılıp geliştirilmesine çalışılır; ancak,
III - Yöneltme: Fertler, eğitimleri süresince,ilgi,istidat V9 eğitim kurumlarında Anayasada ifadesini bulan Atatürk
kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda çeşitli milliyetçiliğine aykırı siyasi ve ideolojik telkinler
programlara veya okullara yöneltilerek y9tiştirilirler. Milli yapılmasına ve bu nitelikteki günlük siyasi olay ve
eğitim sistemi, her bakımdan, bu yöneltmeyi tartışmalara karışılmasına hiçbir şekilde meydan
gerçekleştirecek biçimde düzenlenir. Bu amaçla, orta v^rilmez.
öğretim kurumlarına, eğitim programlarının hedeîlerine
IX - Laiklik: Türk milli eğitiminde laiklik esastır. Din
uygun düşecek şekilde hazırlık sınıfları konulabilir.
kültürü ve ahlak öğretimi ilköğretim okulları ile lise ve
Yöneltmede ve başarının ölçülmesinde rehberlik
dengi okullarda okutulan zorunlu dersler arasında yer alır.
hizmetlerinden ve objektif ölçme ve değ^rlendirme
metotlarından yararlanılır. X - Bilimsellik: Her der^ce ve türdeki ders programları
ve eğitim metotlarıyla ders araç V9 gereçleri, bilimsel ve
IV - Eğitim hakkı: İlköğretim görm^k her Türk
teknolojik esaslara ve yeniliklere, çevre ve ülke
vatandaşının hakkıdır.
ihtiyaçlarına göre sürekli olarak geliştirilir.
İlköğretim kurumlarından sonraki eğitim kurumlarından
vatandaşlar ilgj, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde Eğitimde verimliliğin artırılması ve sürekli olarak gelişme
yararlanırlar. ve yenileşmenin sağlanması bilimsel araştırma ve
değerlendirmelere dayalı olarak yapılır.
V - Fırsat ve imkan eşitliği: Eğitimde kadın, erkek
herkese fırsat ve imkan eşitliği sağlanır. Bilgi ve teknoloji üretmek V9 kültürümüzü geliştirmekle
görevli eğitim kurumları ger9ğince donatılıp güçlendirilir;
Maddi imkanlardan yoksun başarılı öğrencilerin en bu yöndeki çalışmalar maddi ve manevi bakımından
yüksek eğitim kademelerine kadar öğrenim görmelerini teşvik edilir ve desteklenir.
sağlamak amacıyla parasız yatılılık, burs,kredi V9 başka
XI - Planlılık: Milli eğitimin gelişmesi iktisadi, sosyal ve
yollarla gerekli yardımlar yapılır.
kültürel kalkınma hedeflerine uygun olarak eğitim
Özel eğitime V9 korunmaya muhtaç çocukları yetiştirmek insangücü istihdam ilişkiteri dikkate alınmak suretiyle,
için özel tedbirler alınır. sanayileşme ve tarımda modemleşmede gerekli
teknolojik gelişmeyi sağlayacak mesleki ve teknik eğitime
VI - Süreklllik: Fertlerin gen9İ V9 mesleki eğitimlerinin
ağırlık verecek biçimde planlanır ve gerçekleştirilir.
hayat boyunca devam etmesi esastır.
Meslekierin kademeleri ve her kademenin unvan, yetki ve
Gençlerin eğitimi yanında, hayata V9 iş alanlarına oîumlu
sorumlulukları kanunla tespit edilir ve her derece ve
bir şekilde uymalarına yardımcı olmak üzere, yetişkinlerin
türdeki örgün ve yaygın m^sleki eğitim kurumlarının
sürekli eğitimini sağlamak için gerekli tedbirleri almak da
kuruluş ve programları bu kad^melere uygun olarak
bir eğitim görevidir. düzenlenir.
VII - Atatürk İnkılap ve İlkeleri ve Atatürk Milliyetçiliği:
Eğitim kurumlarının yer, personel, bina, tesis ve ekleri,
Eğitim sistemimizin her derec9 ve türü ile ilgili ders donatım, araç, geraç ve kapasiteleri ile ilgili standartlar
programlarının hazırlanıp uygulanmasında ve her türlü önceden tespit edilır ve kurumların bu standartlara göre
eğitim faaliyetlerinde Atatürk inkılap ve ilkeleri ve optimal büyüklükte kurulması V9 verimli olarak işletilmesi
Anayasada ifadesini bulmuş olan Atatürk milliyetçiliği sağlanır.
temel olarak alınır. Milli ahlak ve milli kültürün bozulup XII - Karma eğitim: Okullarda kız ve erkek karma eğitim
yozlaşmadan kendimize has şekli ile evrensel kültür yapılması esastır.Ancak eğitimin türüne, imkan ve
içinde korunup geliştirilmesine ve öğretilmesine önem
zorunluluklara göre bazı okullar yalnızca kız veya
verilir.
yalnızca erkek öğrencilere ayrılabilir.
Milli birlik ve bütünlüğün temel unsurlarından biri olarak XIII - Okul ile ailenin işbirliğl: Eğitim kurumlarının
Türk dilinin, eğitimin her kademesind9, özellikleri amaçlarının gerçekleştirilmesine katkıda bulunmak için
bozulmadan ve aşırılığa kaçılmadan öğretilmesine önem oku! ile aile arasında işbirliği sağlanır.
verilir; çağdaş eğitim ve bilim dili halinde zenginleşmesine
100- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

Bu maksatla okullarda okul aile birlikİ9ri kurulur. Okul aile Haydi Kızlar Okula: "Haydi
birliklerinin kuruluş V9 işleyişleri Milli Eğitim Bakanlığınca Kızlar Okula", 6-14 yaş
çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir. arasında olup, okula
gitmey^n 640 bin kızın
XIV - Her yerde eğitim: Milli eğitimin amaçları yalnız
bulunduğu ve komşuları
r9smi ve özel eğitim kurumlarında değil, aynı zamanda
içinde Irak'tan sonra 9n
evd9, çevr9d9, işyerlerinde, her yerd9 V9 her fırsatta
düşük okullaşma oranına
gerçekleştirilmeye çalışılır.
sahip Türkiye'de,
Resmi, özel V9 gönüllü her kuruluşun eğitimle ilgili UNICEF'in girişimiyle 5
faaliyetleri, Milli Eğitim amaçlarına uygunluğu bakımından Haziran 2003 tarihinde başlatılan bir kampanyadır.
Milli Eğitim Bakanlığının denetimine tabidir.
Kampanyanın amacı; 2005 yılına kadar ilköğretimde kız-
nilgiNotu/ erkek öğrenci eşitliğini sağlamaktır. Bu amaç
doğrultusunda, kız çocukların okullulaşma oranlarının
Bir ülkenîn eğitim seviyesi ile kalkınma seviyesi arasında görec9 düşük olduğu 53 ilde kampanya yürütülecektir.
doğru orantılı bir ilişki vardır. Türkiye'de d9 eğitimin 2003 yılında yapılan ve eğitimde toplumsal cinsiyet
durumu kalkınmanın önünd9ki 9n büyük 9ngel olarak konusunu ele alan araştırmaya göre, ilköğretime kayıt
durmaktadır. 1927'de Türkiye'de nüfusun ancak yüzde açısından kız V9 erk9k çocuklar arasında % 7'lik bir açık
11'i okur-yazar durumda idi. Bu oran kadınlarda sad9C9 bulunmaktadır.
yüzde 4'tü. Bu kampanya h^nüz amacına tam olarak ulaşamamış,
Türkiye nüfusu ilköğretimden henüz m9zun olabilmiş sadec9 50 bin kız çocuğu okullaştırılabilmiştir.
değîldir. Türkiye'de yaklaşık 9 milyon kadın henüz okur- Türkiye'de eğitim alanındaki cinsiyet eşitsizlikleri, ülkenin
yazar bile değildir. Ann9İerin; çocukların yetişmesi özellikle gün^ydoğu ve doğu bölgelerinde hala önemli
üzerindeki kalıcı, yönlendirici V9 hatta belirleyici etkisi
boyutlardadır. Kimi illerde 7 ile 13 yaş arasındaki kız
dikkate alındığında kızların çeşitli nedenlerle eğitim çocukların yaklaşık % 50'si okula gitmezken, ülkenin
hakkından yoksun bırakılmalarının toplumsa! sonuçları kırsal kesimlerinde yaşayan 11 ile 15 yaş arasındaki kız
daha kolay anlaşılabilir. çocukların % 6O'ı okuia kayıtlı bile değildir. Bu
Eğitimin bütün kadem9İerind9 fiziki alt yapı V9 insangücü istatistiklertn gerisinde hem ekonomik h9m d9 sosyal
eksiği kapatılamamıştır. Bu da, eğitimin kalitesinî olumsuz etmentervardır.
etkilemektedir. Eğitimde kişi başına Japonya'da 950,
Kısmi bir çözüm olarak taşımalı eğitim başlatılmıştır.
Almanya'da 817, İtalya'da 523, Yunanistan'da 240 dolar
Çocuklar servis araçlarıyla taşıma merkezi olarak seçilen
harcanırken; bu miktar Türkiye'de yaklaşık 90 dolardır. okullara taşınmaktadır.
Ayrıca, iktisatçıların da kabul ettiği gibi eğitim çok
Doğu ve güneydoğu illerinde kız çocukların eğitiminin
pahalı bir girişimdir. Fakat ondan daha da pahalı olan
önündeki başlıca engel okul V9 derslik yetersizliğidîr.
tek bir şey vardır ki; o da "cehalef'tir. (Zakir SAMİ,
Milli Eğitim Dergisi, Sayı 159, Yaz 2003) Eğitime % 100 Destek Projesi: Türkiye'nin eğitimde
niceliksel sorunlarının çözümünün sağlanması için, 24
Bu olumlu gelişmelerin yanında eğitim alanında gelişmiş Nisan 2003 tarihinde çıkan 4842 sayılı kanunla
ülkelere kıyasla h9d9flenen düzeyin gerisindeyiz. hayırseverlerin eğitime yaptıkları harcamaların % 100'ünü
gider gösterebilmelerini sağlayan kampanya. Bu
18.08.1997 tarih V9 4306 sayılı yasa ile 1997-1998 kampanya sonucunda şimdiye kadar (2005) Türkiye
öğretim yılından itibaren ilköğretimin, 8 yıllık kesintisiz Genelind^; 960 Okul Binası, 153 Derslikdışı Ek Bina,
zorunlu eğitime dönüştürülmesin^ rağmen üköğretimde 13.014 Derslik yapılmış, 4189 okulun onarımı ve 4189
okullaşma oranının h9nüz % 100'e çıkarılmadığı V9 okulun da donatımı yapılmıştır. Bu kampanya
nüfusun bir kısmının okul dışında kaldığı görülmektedir. kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı'na bağışlanan arsa
DİE'nin 1997-1998 verilerine göre 1996-1997 öğretim 2
yüzölçümü ise 625262,57 m dir. TÜRKİYE'NİN EĞİTİM
yılında ilkokul düzeyinde okullaşma oranı % 90.74; ALANINDAKİ BAŞLICA SORUNLARI I.Öğretmen
ortaokullarda % 64.47; lise ve dengi okullarda ise %
eksikliği
50.89'dur. Söz konusu düzeylerdeki kızların okullaşma
2. Altyapı eksikliği (okul, derslik, laboratuvar)
oranlarına bakıldığında erkeklerd^n daha düşük olduğu
3. Düşük okullaşma oranı
görülmektedir. 1997-1998 öğretim yılında 8 yıllık
4. Kız çocuklarının okula gönderilmem^si
kesintisiz zorunlu eğitime geçümesiyle 7-14 yaş grubunda
5. Eğitime ayrılan bütçenin yetersizliği
okullaşma oranının % 82.21, ortaöğretimde (lise ve
6. Eğitim sisteminin çok sık değiştirjlmesi
dengi) ise, % 50.03 olduğu görülmektedir, Bu durumda
KIZ ÇOCUKLARININ OKULA GÖNDERİLMEME
yasalarda 18 yaşına kadar çocuk kabul edilen bireylerin
NEDENLERİ
özellikle 15-18 yaş grubunda, sadece % 50'si eğitimden
1- Ekonomik sıkıntılar, çocukların çalıştırılması
yararlanmakta, % 50'si okul dışında kalmaktadır.
-GÜNCEL: TÜRKİYE'NİN SOSYO-EKONOMİK KONULARI- 101

2- Ailelerin eğitimsizliği, töre, gelenek, örf, inanç ve din


faktörleri
3- Okul eksikliği, öğretmen eksiği, kırsaldaki fiziki altyapı
eksikliği
4- Çevrenin etkisi, erk9n yaşta evlendirilme
5- Dil sorunu
6-Göç

Aîlgi Notu /

Türkiye'de Eğitim Alanındaki Son Gelişmeler


- Bilgi ve iletişim teknolojisi alanında yatırımlar
yapılmakta, okullardaki bilgisayar sayısı artırılmaktadır.
- Avrupa Birliğine uyum çalışmaları sürdürülmektedir.
- İnsan Hakları, Demokrasi ve Vatandaşlık Eğitiminin
Geliştirilmesi konusunda çalışmalar yapılmaktadır.
- Meslekî ve Teknik Eğitimin Modernizasyonu ve
geliştirilmesi konusunda çalışmalar yapılmaktadır.
- Okul öncesi eğitim yaygınlaştırılmaktadır.
- Öğretmenlik mesleğinde kaliteyi yükseltmek amacıyla,
öğretmenlik mesleğini; aday öğretmen, öğretmen, uzman
öğretmen ve başöğretmen olarak öğretmenlik mesleği
kariyer basamakları sistemi getirilmiştir.

"o
UJ
o
Crt

Q
UJ

EĞİTİM KADEMELERİNE GORE OKUL, OĞRENCİ ve OĞRETMEN SAYILARINDA ARTIŞ (1923-1924/2002-2003)


EĞİTİM KADEMESİ OKUL/SINIF/KURUM ÖĞRENCİ SAYISI ÖĞRETMEN SAYISI
SAYISI
1923- 2002- ARTIŞ 1923- 2002- ARTIŞ 1923-1924 2002-2003 ARTIŞ
1924 2003 (Kat) 1924 2003 (Kat) (Kat)
OKULÖNCESİ EĞİTİMİ 80 11.314 140 5.880 320.038 53 136 18.921 138
İLKÖĞRETİM 5.010 35.168 6 351.835 10.331.619 28 11.292 390.275 34
İLKOKUL 4.894 341.941 10.238
ORTAOKUL 116 9.894 1.054
ORTAÖĞRETİM 43 6.134 142 3.799 3.034.959 798 838 148.563 176
ÖRGÜN EĞİTİM TOPLAMI 5.133 52.616 9 361.514 13.686.616 37 12.266 557.759 44
YAYGIN EĞİTİM 7.181 3.038.982 46.247
YÜKSEKÖĞRETİM 1 76 75 2.914 1.894.079 649 307 74.134 240
GENEL TOPLAM 5.134 59.873 11 364.428 18.619.677 50 12.573 678.140 53
102- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

Türkiye'deki eğitim yapısıyla ilgili olarak


ÇOZUMLU aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
KAVRAMA
A) Lise düzeyinde okullaşma oranı yüzde 50
dolaylarındadır.
B) Doğu illerinde okullaşma oranı daha düşüktür.
1. Cumhuriyetin ilk yıllarında ülkemizde ele alınan C) Kız çocuklarının okullaşma oranı daha düşüktür.
en önemli eğitim sorunu aşağıdakilerden D) Bütçeden eğitime ayrılan pay sürekli bir artış
hangisidir? göstermektedir.
A) Kız çocuklarının eğitimi E) Öğretmen eksiği giderilememiştir
B) Öğretmen yetersizliği
C) Öğretimin birleştirilmesi (Tevhid-i Tedrisat)
D) Okul ve derslik yetersizliği
E) Harf inkılabı Âşağıdakilerden hangisi, kız çocuklarının
okullaşmasım sağlamak için Mili Eğitim Bakanlığı
ve UNICEF tarafından başlatılan bir kampanyadır?
A) Kızlarımız Okusun
B) Bir Milyon Çocuğa Eğitim
2. 2005 yılında uygulamaya konan "öğretmenlik C) Haydi Kızlar Okula
mesleği kariyer basamakları sistemi"nin amacı D) Eğitime % 100 Destek
aşağıdakilerden hangisidir? E) Ulusal Eğitim Kampanyası
A) Öğretmen sayısındaki yetersizliği çözmek
B) Öğretmenlik mesleğini cazip hale getirmek
C) Öğretmenlik mesleğini kolaylaştırmak
o
D) Öğretmenlik mesleğinde kaliteyi yükseltmek ço
E) Eğitimde teknolojiden daha çok faydalanmak "Q
LU
Hayırsever vatandaşların eğitime destek için
yaptıkları bağışların tamamını gider göstererek
vergiden düşmelerini sağlayan kampanya
aşağıdakilerden hangisidir?
3. Aşağıdakilerden hangisi ülkemizin eğitim A) Ulusal Eğitime Destek Kampanyası
alanındaki sorunlarından biri değildir? B) Eğitime %100DestekKampanyası
A) Okullaşma oranının yetersizliği C) Okulsuz Köy Kalmasın Kampanyası
B) Eğitim sektörünün devlet tekelinde olması D) Türkiye Okullanıyor Kampanyası
C) Kız çocukları eğitim imkanlarından E) Her Köye Bir Okul Kampanyası
yararlanamaması
D) Derslik sayısı yetersizdir
E) Beyin Göçü

4. Aşağıdakilerden hangisi kız çocuklarının 8. Aşağıdakilerden hangisi Türk Milli Eğitiminin


ok ullaş m a ora nının düş ük olm as ının temel ilkelerinden degildir?
sebeplerinden biri degildir? A) Eğitim kurumları dil, ırk.cinsiyet ve din ayırımı
A) Ekonomik sebepler gözetilmeksizin herkese açıktır.
B) Kültür yapısındaki yanlış inançlar B) Eğitimde kadın, erkek herkese fırsat ve imkan
C) Okul eksikliği eşitliği sağlanır.
D) Yasal engeller C) Laiklik ve biiimsellik
E) Erken yaşta evlendirilme D) Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması
esastır.
E) Eğitimde hükümet politikaları esastır
-GÜNCEL: TÜRKİYE'NİN SOSYO-EKONOMİK KONULARI- 103

ÇÖZÜMLER 6. Söz konusu kampanya 17 Haziran 2003 tarihinde


Cumhuriyetle birlikte ele alınan en önemli konu başlatılan "Haydi Kızla Okula" kampanyasıdır. Bu
öğretimin birleştirilmesidir. Daha önce okullar üç ayrı kampanya ile kız çocukların okullaşma oranının
kanalda yapılanmıştı. Bu yapılanma içinde, ilk ve en düşük olduğu 53 ilde (öncelikle d9 en düşük olduğu
yaygını, Kur'an öğretimine, Arapça'ya, ezberciliğe 10 ilde) kız çocuklarının okullaştırılması
dayalı mahalle mektepleri ve medreseler, ikincisi amaçlanmıştır.
yenilikçi Tanzimat okulları, idadîler V9 sultanîler, (Cevap C)
üçüncü olarak da yabancı dilde öğretim yapan kolejler
ve azınlık okulları yer almaktaydı. Bu yasa ile
üniversiteler dışındaki bütün eğitim öğretim kurumları
Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlanarak eğitim
kurumlarının yönetim, uygulama ve denetiminde birlik
sağlanmıştır. Harf İnkılabı ise 1928'de yapılmıştır.
(Cevap C)

2. "Öğretmenlik mesleği kariyer basamakları sistemi"nin 24 Nisan 2003 tarihinde çıkan 4842 sayılı kanunla
temel amacı öğretmenlik mesleğinde kaliteyi hayırseverlerin eğitime yaptıkları harcamaların %
yükseltmektir. Buna göre öğretmenlik mesleğine; 100'ünü gider gösterebilmeleri sağlanmıştır. "Eğitime
aday öğretmen, öğretmen, uzman öğretmen ve % 100 Destek" olarak adlandmlan kampanyanın
başöğretmen olmak üzere 4 kariyer basamağı amacı Türkiye'nin eğitimde niceliksel sorunlarının
getirilmiştir. çözümünü sağlamaktır.
(Cevap D) (Cevap B)

5
ÜJ
>
3. Eğitim sektörü devletin tekelinde değildir, özel sektör 8. Türk Milli Eğitiminin temel ilkeleri 1739 sayılı "Milli
yatırımcıları da eğitim alanında faaliyet Eğitim Temel Kanunu"nda belirtilmiştir. Hükümet
gösterebilmektedir. politikaları bu ilkelerden değildir. Hükümetler, Milli
Eğitim Tem9İ Kanunu'ndaki ilkelere göre eğitim
(Cevap B)
alanındaki çalışmalarını sürdürürler.
(Cevap E)

4. A, B, C ve E seçenekleri kız çocuklarının okula


gönderilmem9 nedenlerindendir. Bu konuda yasal bir
engel yoktur, yasalarda kız ve erkeklere eşit şekilde
eğitim fırsatı tanınmıştır. Öte yandan 8 yıllık kesintisiz
zorunlu eğitim kız ve erkek bütün çocuklar için
zorunludur.
(Cevap D)

5. D s^çeneği dışındaki seçeneklerdeki bilgiler


doğrudur, ancak bütçeden eğiîime ayrılan pay artış
değil, bilakis azalma eğilimindedir. 1990 yılında % 13
olan pay 2000 yılında % 10, 2003 yılında % 7
olmuştur.
(C^vap D)
KİTAPÇINIZDAN VE DERSANENİZDEN
ISRARLA İSTEYİNİZ...
Yediiklim GENEL
KPSS Dergisi
yazar kadrosu YETENEK
tarafından GENEL KÜLTÜR
hazırlanmış YAPRAK TEST
EGITIM
Türkiye'nin
SERİSİ
İLK ve TEK
BİLİMLERİ
profesyonel
YAPRAK TEST KPSS
SERİSİ
yapraktestserisi!

Yediiklim
Eğitim Bilimleri Dergisi
yazar kadrosu
tarafından
hazırlanmış
Türkiye'nin
İLK ve TEK
profesyonel KPSS
yaprak test serisi!
Asil Yayın Dağıtım Ltd. Şti.
Fevzi Çakmak 1. Sokak No:22/A Kızılay/Ankara e-posta: asil@asityayin.com.tr
Tel.0312. 230 28 80-81 Faks.0312. 230 28 82 internet:asilyayin.com.tr

www.yediiklim.net I ^^m www.asilyayin.com.tr I ^9 www.yediiklim.com.tr I

You might also like