You are on page 1of 7

Altar Maket

Askeri Tarih Notları No 7, Haziran 2009

Doğumunun 400. yılında, büyük Osmanlı ilim adamı

Kâtip Çelebi

B irleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu UNESCO, 2009 yılını,

doğumunun 400. yılında, büyük Osmanlı ilim adamı Kâtip Çelebi’yi resmi anma yılı ilan
etmiştir.

Kaynak: UNESCO resmi web sitesi


http://portal.unesco.org
Kaynak: UNESCO Türkiye Milli Komisyonu resmi web sitesi
http://www.unesco.org.tr

Kâtip Çelebi’nin asıl adı Mustafa’dır. Şubat 1609’da İstanbul’da doğan Kâtip Çelebi’nin
babası Abdullah Kapıkulu süvarileri ocağına mensuptu.1 O da babası gibi kapıkulu
ocağına geçmiş ve burada eğitim görmüştür. 1623 yılında Maliye’nin Anadolu
muhasebesi kalemine mülâzım olarak kaydedilmişti. Bu tarihten sonra, Ordu-yi
Hümâyûn ile geri hizmette, kâtip olarak seferlere katıldı. Önce Erzurum muhasarasına
katıldı ve ardından 1628’de İstanbul’a döndü. 1630’da tekrar sefere çıktı ve Hüsrev Paşa
ile Bağdat ve Hemedan seferlerinin ardından 1631’de İstanbul’a döndü. İstanbul’da
olduğu sürede Kadızâde Mehmed Efendi’nin derslerine devam etti. Kadızade’nin
bilgisinin yüzeysel olması ve akli malumata kıymet vermeyip kendince, kendi
görünüşüne dayanan mütealalar yürütmesi sebebiyle bu aldığı eğitim zeki ve herşeyi
tetkik eden inceden inceye araştıran bir yaradılışta olan Kâtip Çelebi’yi tatmin etmedi.2
1633 senesinde Serdar-ı Ekrem Vezir Tabanıyassı Mehmed Paşa ile İran Seferi için yola
çıktığında Halep’e geldi ve oradan Mekke’yi ziyaret ederek hacı oldu ve Diyarbakır’da
kışlayan orduya katıldı ve burada âlimlerle sohbet ederek bilgisini arttırdı. 1634’de Sultan
IV. Murad ile Revan Seferine katıldı. Bu tarihten itibaren artık seferlere katılmadı ve
İstanbul’da kalmaya karar vererek kendisini tamamen ilme ve okumaya verdi.

Babasından ve akrabasından kalan mirasın neredeyse tamamını kitaplara harcadı,


kendisini ilme ve okumaya verdi. Ağırlıklı olarak tarih, tabakat (yani muhtelif sınıf ve
meslekteki ulemânın tercüme-i hali, biyografileri) ve vefiyat kitaplarından
hoşlandığından bunlara çok zaman ayırdı.3 Bu esnada diğer ulemâ ile temas ederek her
1
İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Büyük Osmanlı Tarihi, Türk Tarih Kurumu, 6. Baskı, Cilt 4, s 539
2
Uzunçarşılı, age, s 539
3
Uzunçarşılı, age, s 540
alanda bilgisini arttırmaya gayret etti. Kendi çalışmalarını sürdürürken aynı zamanda
dersler de veriyordu. Kısacası yıllarca hem okudu hem de okuttu.1645 Girit Harbi ile
harita ve coğrafyaya heves ederek bu alanda çalışmalar yaptı. Yirmi yıldır çalıştığı halde
halifeliğe getirilmemesi yüzünden memuriyetten ayrılıp üç sene boyunca sadece ders
vererek yaşadı ve tüm gayretini araştırmalarına ve ulemâ ile ilmi sohbetlere verdi.

Kâtip Çelebi yılı – 1958, resmi anma pulu

Kaynak: Altar Maket Koleksiyonu

Bu yıllarda hastalandı. Bu vesile ile tıp kitapları okudu ve pozitif bilimler üzerine çalıştı.
Tıp bilgisini arttırarak hastalığını anlamak ve tedavi yollarını ve çarelerini öğrenmeye
gayret ederken ruhani yönden kendisine şifa aramak için okudu. Dönemin Şeyhülislamı
Abdurrahim Efendi bu genç bilgini takdir ediyordu ve onun maddi sıkıntı çekmesini
engellemek için yardımcı olmak istiyordu.4 Bu sebeple, 1648 senesinde Şeyhülislam
Abdurrahim Efendi, Kâtip Çelebi’nin eserini vezir-i azâm’a gösterdi ve okumasını
tavsiye etti. Onun tavsiyesi ve yardımı ile vezir-i azâm, Kâtip Çelebi’yi ikinci halifeliğe

4
Abdullah Tahsin, “Kâtip Çelebi”, Hayat Tarih Mecmuası, Temmuz 1972, Sayı 6, s 18
tayin ettirdi. Buradan aldığı maaşa kanaat ederek çalışmalarına devam etti. Öğrencilerine
tıp, riyaziyat (matematik), hikmet ve astronomi dersleri vermeyi sürdürdü. Hacı Halife
veya Hacı Kalfa adıyla da tanınan büyük âlim Kâtip Çelebi’nin başlıca eserleri şunlardır:

Keşfü’z-zunûn an esam’l-kütüb ve’l-fünûn


(Arapça eser)
Bibliografya çalışmasıdır. Kâtip Çelebi’nin 1633’de 26 yaşında Halep’te incelemeye başladığı kitapları
kaydetmekle başladığı bu eser 1653 senesine kadar süren bir çalışmadır. 20 yıllık bu çalışmada Kâtip
Çelebi gördüğü tüm kitapları, tabakat kitaplarından görüp naklettiği kitap isimlerini ve tüm bu sürede
sahaflarda gördüğü kitapların isim, müellif ve mündericatını kaydetmiştir.5 14.500 kitap ve risalenin adı ve
yazarı verilir. İslam dünyasında da genel kabul gören Aristoteles'in bilim tasnifine görev ve alfabetik olarak
düzenlenmiştir.6 Daha sonra yapılan eklerle 1857’de Mısır’da, 1892’de İstanbul’da ve 1858’de de Leipzig
Almanya’da basılmıştır.

Fezleketü akval’il-ahyâr fi ilm-i’t-tarih ve’l-ahbar


(Arapça eser)
Genel bir tarih kitabıdır. Yüzelli kadar devletten bahseder

Takvimü’t-tevarih
(Türkçe eser)
Kronoloji çalışması. Fezleke isimli Arapça tarihin Türkçe özetidir. Dünya tarihi kronolojisidir.

Süllemü’l-vüsûl ilâ tabakati’l-fühûli


(Arapça eser)
Türk, Yunan ve Arap ulemâsının derli toplu biyografilerini içeren eserdir.

Cihannüma
(Türkçe eser)
Coğrafya eseri. Bu önemli eseri 1648’de tamamlamıştır. Fakat yabancı devletlere ait bilgileri yetersiz
bulduğundan, Avrupa kaynaklarını inceledikten sonra 1653’te bunları da eklemiştir. Bu eser, ilk matbaa
olan Müteferrika Basımevinde bazı ilavelerle 1732 senesinde basılmıştır.

Levâmiu’n-nur fi tercemet-i Atlas-ı Minor


(Türkçe eser)
Avrupalı Mercator ve Hondios2un meşhur “Atlas Minor” isimli coğrafya kitabının tercümesidir.

Tuhfetü’l-kibar fi esfâri’l-bihar
1656 senesinde Osmanlı donanmasının mağlup olmasına üzülerek, geçmişte Osmanlı’nın denizlerdeki
üstünlüğü hakkında kaleme aldığı eserdir. Bu kitapta Barbaros Hayreddin Paşa zamanına kadar
Osmanlı’nın deniz futuhatını ve Barbarosla yaşanan başarıları ve sonraki olayları incelemiştir. Kısaca
kuruluş döneminden 1656'ya kadar Osmanlı denizciliğinin bir tarihçesi, Osmanlı donanmasının, tersane ve
bahriye örgütünün işleyişini anlatır, kaptan-ı deryaların yaşam öykülerini verir. Sonunda da son zamanlarda
denizlerde uğranılan başarısızlıkları giderme yolundaki öğütlerini sıralar.

Mizanü’l-hak fi ihtiyari’l-ehak
Kadızadelilerle şeyhler arasında anlaşmazlık dolayısıyla ortaya atılan ne din ne de dünyaca hiç bir kıymeti
ve faydası olmayan meseleler dolayısıyla kaleme alınmıştır.7 Dönemin din bilgilerinin tartıştıkları çeşitli
konular hakkında düşüncelerini açıklar. Pozitif bilimlerin gerekliliğini ve bunların ortaya koyduklarının
dinsel bilgilerle çatıştığını açıklayarak söze başladığı yapıtında düşünce ve kanaat farklılıklarının insanlık
tarihi kadar eski olduğunu da söyler. Bunun doğal karşılanması gerektiğini ve karşıt düşüncelere

5
Uzunçarşılı, age, s 541-542
6
Kim Kimdir? Kâtip Çelebi, TC Kültür Bakanlığı web sitesi. http://www.kultur.gov.tr
7
Uzunçarşılı, age, s 544
hoşgörüyle bakılmasını öğütler. Din bilginlerinin kendi aralarındaki şiddetli tartışmalarının temelsizliğini
ve zararlarını vurgular. Yapıtın sonunda kendi yaşam öyküsüne yer verir.8

Fezleke
(Türkçe eser)
1592’den 1655’ye kadar olan Osmanlı tarihini anlatan bir eserdir.

Düsturü’l-amel li ıslâhi’l-halel
1653’te yazılan mukaddimesinde devleti tarif eder. Halkı, askeri ve maliyeyi anlatır. Bozulan maliye
hakkında bazı tavsiyelerde bulunur

Revnaku’s-saltana
İstanbul tarihi tercümesidir.

Kâtip Çelebi kitaplarıyla

Kaynak: hayat Tarih Mecmuası, Temmuz 1972 kapağı

Kâtip Çelebi, durmadan okudu, okuttu, yazdı. Ekim 1657 senesinde aniden vefat etti.
Rivayete göre, bir Cumartesi günü sabah kahvesini içerken fenalık hissederek elinden
fincanı düşürmüş ve aniden ölmüştür.9 Kabri Vefa semtinde, Zeyrek’e inen caddenin
solunda adı ile anılan ilkokulun yanında idi. Burası yanınca Voynuk Şüca Camii

8
Kim Kimdir? Kâtip Çelebi, TC Kültür Bakanlığı web sitesi. http://www.kultur.gov.tr
9
Kâtip Çelebi, Deniz Savaşları Hakkında Büyüklere Armağan (Tuhfetü’l-Kibâr Fi Esfâri’l-Bihar), Kabalcı
Yayınevi, İstanbul, 2007, Kâtip Çelebi’nin hayat hikayesi bölümü.
mezarlığına defnedilmiştir.10 1953 yılında kendisine yeni bir mezar yaptırılmış ve Adnan
Adıvar tarafından bir de kitabe yazılmıştır.11

Çalışkan, iyi huylu, az konuşan bir âlim olan Kâtip Çelebi gerçek bir kitap tutkunuydu.
Ağırbaşlı bir yapıya sahip, hoşgörülü ve hicivden hoşlanmayan bir âlimdi. Bu kadar
okuyan ve parlak bir zekaya sahip birisi olarak batıl itikatlara ve bağnazlığa, cehalete hep
karşı olmuştu. Çiçek yetiştirmek gibi ince bir merakı olduğu ve katmer salkımlı mavi bir
sünbül yetiştirdiği bilinirdi.12 Kâtip Çelebi’yi özel yapan, tarih, coğrafya, maliye,
askerlik, denizcilik, bibliografya, tıp, matematik gibi birbiriyle az ilgisi olan pozitif
ilimleri tam manasıyla kavraması, bu konuların bazılarında yetkin eserler vermesi, yenilik
getirmesi, mevcut tüm Doğu ve Batı kaynakların incelemeye gayret etmesidir. Kendisi bu
özellikleri ve bilimsel düşünce sistemine sıkı sıkı sarılması ve dünyayı bu yaklaşımla
anlamlandırmaya çalışması yüzünden diğer âlimlerle veya yazarlarla kıyaslanamaz.
Çeşitli ve pek çoğu zor alanlarda yazdığı eserler farklı doğu ve batı dillerine defalarca
çevrilmiştir ve halen de çevrilmektedirler.

“Toprak ve sudan ibaret olan küre-arzın şeklidir.” Kâtip Çelebi’ye göre dünyamız

Kaynak: Kâtip Çelebi, Deniz Savaşları Hakkında Büyüklere Armağan (Tuhfetü’l-Kibâr Fi Esfâri’l-Bihar),
Kabalcı Yayınevi, İstanbul, 2007

10
Uzunçarşılı, age, s 541
11
Kâtip Çelebi, Deniz Savaşları Hakkında Büyüklere Armağan (Tuhfetü’l-Kibâr Fi Esfâri’l-Bihar), Kabalcı
Yayınevi, İstanbul, 2007, Kâtip Çelebi’nin hayat hikayesi bölümü.
12
age
“Dört yön ve rüzgarlar pusula ile bilinip deryada gezinenlere yararlı olması için bu malde sureti tasvir
olunmuştur”
Kâtip Çelebi’nin denizcilere yardım için yaptığ rüzgarlar ve yönleri şeması

Kaynak: Kâtip Çelebi, Deniz Savaşları Hakkında Büyüklere Armağan (Tuhfetü’l-Kibâr Fi Esfâri’l-Bihar),
Kabalcı Yayınevi, İstanbul, 2007

Doğumunun 400. yılında çorak toprakları yeşertmek için ömrünü vermiş bu büyük âlimi,
minnet ve saygı ile anıyoruz.

RReepprraaeesseennttaa V
Viittaamm
T
Tuuuumm pprroopprriiuumm M
Muunndduumm aaeeddiiffiiccaa

©Altar Maket
Her hakkı Altar Maket’e aittir, izinsiz kopyalanamaz. Kaynak göstermek kaydıyla, burada yer alan görüş, bilgi ve resimlerden
araştırmalar ve kişisel kullanım için faydalanılabilir.

You might also like